You are on page 1of 311

eviren: Erdoan Vatansever

NDEKLER
BRNC DERS..............................................................................13
KNC DERS................................................................................53
NC DERS..............................................................................93
DRDNC DERS.......................................................................124
BESNC DERS............................................................................158
ALTINCI DERS............................................................................194
YEDNC DERS............................................................................234
SEKZNC DERS.........................................................................280
DOKUZUNCU DERS......................................................................324
ONUNCU DERS............................................................................351
ONBRNC DERS........................................................................384
ONKNC DERS..........................................................................415
ONUN DERS........................................................................444
ONDORDUNC DERS...................................................................469
Dr. Ali eri!"
23 Kasm 1933'te Horasan eyaletine bal Sabzi-var'n Mezinan kynde
dnyaya gelir. 1950'de Me-hed'teki retmen kolejine girer. 1952'de
Mehed'in yaknlarndaki Ahmedabad kynde retmenlie balar. 1955
ylnda Mekteb-i Vasita' yazar. Ebu Zer-i Gffari'yi tercme eder. 1956'da
Meshed niversite-si'ne girer. "Ulusal Direni Hareketi"ne ye olduun dan
babas ve dier yelerle birlikte tutuklanr. 6 ay tutuklu kalr. 1959'da Alexis
Carrel'den Dua'y terc me eder. niversiteden basar ile mezun olur. 1960'da
Fransa'ya gnderilir, orada Sosyoloji ve Dinler Tarihi zerine alr. Cezayir
Kurtulu Hareketi'ne aktif ola rak katlr. Bu faaliyetlerinden dolay Paris'te
tutukla nr. Bu arada birok makale, konuma ve evirisi dei ik dergilerde
yaynlanr. Sosyoloji ve Dinler Tarihi zerinde doktorasn tamamlayarak
1962'de Iran'a dner ve snrda tutuklanr, aylarca hapiste kalr. retmenlik
ve Meshed niversitesi'nde asistanlk ya par. Meshed, Hseyniye-I Irad,
Tahran niversiteleri ile dier merkezlerde konferanslar vermeye balar.
Hseyniye-i Irad 1973 Eyll'nde kapatlr. Iran gizli servisi Savak, eriat'yi
aramaya balar. Kendisini bula maynca babasn tutuklar. Babas bir yl tutuklu
kalr. eriat teslim olur ve 18 ay hcrede kalr. 1975-77 ara s Savak'n
takibinden srekli kaarak, bakalarnn evinde kalarak almalarna devam
eder. Sabahlara kadar sren konumalar yapar. 16 Mays 1977'de Avrupa'ya
hicret eder. 30 gn sonra Ingiliz istihbara-t'nn da yardm ile Savak tarafndan
ehid edilir. 27 Haziran 1977'de am'daki Hz. Zeyneb'in trbesinin yanna
gmlr.
S#n#$
Elinizdeki kitap, ehid retmen Dr. Ali eriat'nin 1971 y lnda Tahran'da
Hseyniye-i Irad'da verdii "Dinler Tarihi ve Dinleri Tanmak" isimli
derslerinden derlenmitir.
Bu derslerin bir araya toplanp hazrlanmas iin eriat'nin hayattayken
faaliyetleri srasnda tanzim edilmi olan kasetler den ve teksirlerden
faydalanlmtr. Bu metinlerde, Dr. eria t'nin sonradan eitli konularda
kasetlere ek olarak syledikle rine mutabk kalnmtr. Iin hzl olmas iin o
zaman karl m olan metinler de eklenmitir.
ehid eriat, baz derslerin sonunda, sorulan sorulara ce vap vermitir. Bazen
mecbur olarak aklamalar yapmtr. Ta mamen kasetten kitaba aktarlan bu
cevaplar ve aklamalardan derslerin muhtevasyla ilgili olanlar, konunun
sonuna eklen mitir. Konuyla ilgisi olmayanlar ise ekler blmnde veril mitir.
"Dinler Tarihi ve Dinleri Tanmak" adyla verilen dersle rin tamam ondrttr.
Her biri yedier ders olmak zere, iki cilt halinde dzenlenmitir. Her cildin
sonundaki ek ve fihristlere ilaveten kavramlar ve deyimler indeksi de
verilmitir. Yedinci ve sekizinci derslerdeki konularn, derslerin genel gidiatyla
dorudan bir ilgisi yoktur. Bu derslerde ehid eriat, yanl an lalmalar ve
tahrifleri nlemek iin, birok temel Islm konu hakkndaki anlaylarn ve
dncelerini aklamtr. ehid eriat, konular paralamaktan saknmak,
genel artlar gster mek hatta dinler tarihi derslerinin hararetini korumak iin
mecburen kendi itikdi anlayn aklamtr.
ehid retmenimiz, drst kiilii, yetenei ve bata Islm olmak zere dier
kltr ve ideolojileri vukfiyetiyle her trl kavram ve deyimleri yerli yerinde
kullanmtr. O'nun, Inklb, mektebi akdesiyle dncelerini iyice aratrmak,
tanmak, k saca O'nun mirasndan istifade etmek gerekir.
Bu dersleri bir araya toplarken, derslerin verildii zaman daki kronolojik sray
korumay tercih ettik.
Aziz okuyucularn dikkatini son olarak aadaki noktalara ekmek istiyoruz:
1. Ara balklar, szkonusu kasetlerden aynen alnmtr.
2. Konularn kasetlerden kitaba aktarlmasnda emanete ria yet edilmitir.
Zorunlu olarak eklenen bir kelimenin ve ibarenin belli olmas iin [ ] iareti
kullanlmtr.
3. Kasetlerdeki sorularn metni aynen aktarlmamtr. nemli durumlarda
ksaca verilmitir. Sorulardan anlamsz ve gerekli olmad halde sorulmu
olanlar, baz paragraflarn ba langcnda, "...." iareti ile gsterilmitir.
Dr. Ali eriat'nin Eserlerini Bir Araya Toplama ve Dzenleme Brosu
DINLER TARIHI
ve DINLERI TANIMAK
BIRINCI DERS
"Sizden, iyiye aran,
doruluu emreden ve ktlkten
sakndran bir cemaat olsun..."
Rahman ve Rahm olan Allah'n adyla.
nce Irad Kurumu'na teekkr ediyorum. Hak edilse bile teekkr etme ve
vme gibi bir detim yoktur. Sebebi de u; memlekette teekkr ve vg o
kadar artm ki, gerekli olduu yerde bile insan teekkr etmekten korkuyor.
Ama undan te ekkr ediyorum ki, konuma programlarm ders programlar
na evirmeyi kabul ettiler. Ben ahsen, belli tiplerin konuma ve nutuk yoluyla
topluma bir hizmet yapabileceklerine inanmyo rum. Yani, hem ben hatipliime
inanmyorum, hem de halk. a yet bir retmen olarak elimden bir i geliyorsa,
o da bildiim llerde ders vermektir. Bu nedenle burada, her zamankinin
aksine kendimi suyun iindeki bir balk gibi hissediyorum. Bu rada istiyorum ki,
hr dneyim, hr konuaym; eer imkn olursa derste renciler tarafndan
tenkit yaplsn, sorular sorul sun, onlara cevap vereyim. Snfn deeri daha ok
bu yzden artmaktadr. Ama maalesef buna da imkn yok. nk bu s-
14
DINLER TARIHI
DINLER'TARIHI
15
nfn mevcudu olduka fazla. Vakit olarak da ders sresi iinde bu, fiilen
mmkn deildir. Siz hanm ve beylerden, aresiz ola rak dersten sonra, yani
programn bitmesinden sonra sorularn z yazmanz rica ediyorum. Arkadalar,
yazdnz sorular ge lip alacaklar, sonra kuliste frsat bulduum lde
sorularnz cevaplandracam.
Bu derslere devam eden hanm ve beylerden kk bir di er ricam da udur:
Ahlaken btn derslere gelme sorumlulu unu tasnlar. Yani dersin btn
dneminde hazr bulunsun lar. Zira, evvela genel olarak dersin konumadan
fark udur: Ders, konumann aksine bal bana bamsz bir nite deil dir.
Bu yzden genelin sadece bir dersin sonunda hkm ver mesi eksik bir ey
olur. Eer biri, incelenen konu hakknda bir veya iki oturuma katlp, nc
oturuma katlmazsa, o iki ders hakknda verecei hkm konumac ve konu
asndan eksik olmakla kalmayacak, belki bazen sz konusu olana aykr bile
olacaktr. yle ki, bir oturumda giri ve usul Ortaya konuyor. Ikinci oturumda
bir teorinin eitli ynleri ve ona aykr teoriler inceleniyor. nc, drdnc
veya beinci oturumda ise kesin sonuca ulalyor. Bu orta ksmlardan birine
gelse, sonra gider se ve buna dayanarak hkm verirse, bu durum ilm ve
ahlk adan zor bir mesele dourur. Bu ekilde hkm vermek, ava mn ve
halk aldatanlarn iidir.
Ikincisi, dersleri sonuna kadar takip etmek, benim zel ei tim yntemimdir.
Ulemadan bir beyefendi yle buyuruyordu: "ok acemi bir vaiz konutuu
zaman, Islm'n usl 28'dir de yip balar; 27 tanesini syleyip birini unutursa
yuhalanr. Ama tecrbeli bir vaiz yle der: Usulen Islm u ekildedir. Bunlarn
drdn bile sylese baarldr." Baz ahslar tecrbelidir. Bir teoriyi veya bir
dini sz konusu yapmak istedikleri zaman, di er teorilerin ve konularn hepsini
kolaylkla reddedebilecek e kilde ortaya koyarlar. nce kar olduu o din veya
teorinin ta rifinde, tahlilinde ylesi bir giri sralamas yapar ki usulen yan l
oluu, zayf oluu, mahkm oluu herkese kar sabitlesin. Bylece onu
kolaylkla reddedebilsin. O noktaya ulatktan
sonra, kendi inancnn konusu olan teorinin parlakln arttrr. Bu kurnaz adam
elbette baarl olacaktr. Fakat sadece propa ganda asndan. Genel yn
asndan da baarl olmas muhte meldir; ama ilm adan drst bir insan
deildir.
Drst insan, kendine zg bir dine ve ideolojiye inand halde, kendisine
aykr olan grleri, hatta dinleri bile tantma ve aratrma aamasnda o
gre muhalif deilmi gibi ortaya koyan Insandr. Btn ilm inan ve
inceleme ahengiyle tarafsz ve insafl olarak meseleyi ortaya koymas gerekir.
Bu ekilde, elbette i zorlar. Ama zor da olsa bu ekilde reddediniz. O dini
veya teoriyi gerekten red d ettiyseniz, sonra bu redden kendi dininizi ispat
ettiyseniz, zihinlerde bu dinin hakikati ve mantkl ispat kalacaktr. Ama eer
dier dinleri, byle para para eder, balangta aykr, inat ve dman bir
ekilde tahrif edip, irkinletirir ve hakaret ederek hatrlatrsa nz, daha sonra
da kendi hakikatinizi kolayca ispat edebilirsiniz. Ama bu, ilm olarak dinleyenler
iin yeterli olmayacaktr. Bura da reddedilen gr ve teoriyi yarm bir makale
halinde bile okuyacak olursa burada sylediklerimizin yanl olduunu an
layacaktr. Dmanca eyler olduunu, din kinden kaynaklan dn veya ilm
taassup olduunu anlayacaktr. Neticede ok sade olarak, o makaleyle dn
yapar. Bu dinin veya ideolojinin bir a da geri evrilmi olur.
Yeniadaki nsafl(!) Avrupal bilginlerin Islmla ilgili ak lamalar tpk
Ortaa' ruhanilerinin dmanca, tepkici tant malar gibidir. Ama ben o derece
kurnazla sahip deilim. zelliim udur: Bir teoriyi din ve ilm adan muhalif
oldu um halde, onu incelediim zaman dinleyicimin muhalif oldu umu
hissetmeyecei ekilde ortaya koyuyorum. Dinleyicimin kendisini de bu teori ile
baarl olduunu hissedecei ekilde tahlil ediyorum. Dinleyici daha nce
bundan baka bir ey de-miyordu. Bu yzden onu eletirdiimde teorinin
gerekten ilm llerle tahlil edildiini, tannm olduunu iyice anlar. Ilim ve
mantk llerine gre, ne telkin edildiini, ne de taassup, men faat ve
dinleyicilerin houna giden ekilde red edildiini his-
16
DINLER TARIHI
seder. Byle olunca da bir dine ve ideolojiye dayanlrken o da yanma ilm bir
deere ve inceleme deerine sahip olmu olur.
nceki yllarda, Mehed'de verdiim dinler tarihi derslerin de, her dini, ders
olarak incelediim zaman, bamsz dinleyici ler merak iin bir oturuma
geliyorlard; sonra dier oturumlara gelmiyorlard. Benimle ilgili hkmleri, o
oturumda verdiim dersten ibaret oluyordu. Onlara gre nisann son haftasnda
Lao-Tsucu, maysn nc haftasnda Konfys, maysn son haftasnda ise
Mslman idim. Bu tarz hkmlerin, bireysel adan nemli olmad dorudur,
ama hkm veren kimse a sndan usulen doru deildir. En azndan bunun
kendisini tat min etmemesi gerekir. Bu nedenle btn meseleler, topluca arz
edilip, bir araya toplandktan sonra bu ders tamamlanmtr. Bir devre
tamamdr. Sonra bu devrede, btn ilm teorilerin ve ekollerin ortaya konulmu
olduuna emin olabiliriz. Konu, ilm bir niversite snfnda, din taassuptan
uzak olarak, gerektii gibi arzedilmitir. Bu arada, istedikleri hereyi
syleyeceklerdir: "Islm Irad Kurumu'nda, dinlerden bahsedildii zaman
netice nin hangi dinin faydasna olaca bellidir. Tarafsz ve ilm kala maz." Evet
ama, eer inceleme tarafsz ve garazsz, ilm bir neti ce verirse o zaman onu
mecburen kabul etmek gerekir. Zira ben, fikr garaza kar olduu gibi,
bugnk limlerin syledii ilm tarafszla da karym. Zira dmanlk ile
tarafszlk dnda nc bir yol var. O da fikr sorumluluktur. Bu, muhta oldu
umuz bir eydir.
Ancak bu dnemde, yaadmz bu toplumda bir ilerici olarak, slm bir
toplum olarak bu mevcut zorluklarla, -bilahare yirminci asrn bir insan olarak
sahip olduumuz zorluklarla-usulen din meselesinin, dinler tarihinin veya din
sosyolojisinin ortaya konulmasnda ne gibi faydalar vardr? u anda buradaki
iimiz olan dinler tarihi, bu neslin ihtiyac olan bir mesele mi dir? Yoksa bu i
niversitenin bir kesinde incelenmesi gere ken bir ilm inceleme dal mdr?
Genel dzeyde zihinleri bu meseleye ekecek bir konu deildir. Din fenomeni
yle bir ekil de ortaya kmtr ki, bir grup dindardr ama sahip olduklaryla
DINLER TARIHI
17
yetiniyor, onunla amel ediyor. Bir grup ise dindar deildir; fakat gerek
hassasiyetlerin, hedeflerin, dertlerin, eziyetlerin peinde dir, onlarla megul
oluyor. Bununla beraber din meselesinin bu ekilde ortaya konulmasnn, bu
zaman iin ne faydas vardr? ncelikle yanl anlalmann aksine, var olan
eyin, doru ta savvur edilmesi gerekir. Dini tanmann ve dinler tarihi mesele
sinin bizim iin iki nedenle acil ve hayat bir yn var.
Birinci neden, anlamaktr. Biz aydnlar veya bu toplumun eitimli insanlar tek
bana sosyal bir grup deiliz. Aydnlarn en byk hatalarndan birisi,
kendilerini toplumun zel bir gru bu, kesimi veya snf olarak grmeleridir. Bu
"entellektelin ali-nasyonu"dur. Bu mesele, ondukuzuncu asrdaki bilimsel
felsefe ve bilimsel sosyalizmde szkonusu edildi. Eitim gren insann, yava
yava kitaplarn, bilgilerin, aratrma yapt konunun ii ne olduka fazla
dalmas ve batmas mmknd. Ilm, edeb, din ve felsef konularda ok
titizleiyor; olaylardan, gerekler dnyasndan, halknn ve toplumunun gnlk
hayatndan uzaklayor, onlara yabanclayordu. Aydn, kendisini toplum ve
zamandan soyutlanm, ayrlm bIr grup olarak hissediyor du. Bu ise,
entelektelliin bir hatas ve hastalnn sonucudur.
Dnyada, dneceimiz her dzeyde, dneceimiz her huyda, iman, felsefe
ve ideolojiye gre sahip olacamz her imanla bu zellik hepimizde ortaktr.
Sosyal bir beden, yani kl li bir topluma baml bir yeyiz. Bu toplum,
grdnz ger ek bir toplumdur. Dnyann bu kesinde, bu blgede ve bu
topraklardadr. Beeri saflarn bu safndadr, bir geree sahip tir. Olduu her
ekliyle, duygularyla, ilikileriyle, zellikleriyle ve mevcut dertleriyle vardr. Biz
aydnlar, bulunduumuz her durumda, sahip olduumuz her grle bu
topluma bal ye leriz. Bu toplum ise din toplumdur. Toplumumuzun din top
lum oluundan ve tarihimizin din tarih oluundan ilmen phe edilemez. Iran
tarihine bakalm; en azndan ondrt asrlk Islm bir gemii vardr. Gerek din
hassasiyetlerle, faktrlerle ekil alm ve meydana gelmitir. Kltrmz din
kltrdr. Yunan kltr veya Roma kltr deil ki, din olmayan bir kltr ol-
18
DINLER TARI HI
sun veya daha ok felsef bir kltrdr denilebilsin. Mill veya laik deildir,
dindir. Onu da gein; imdiki toplumumuz, sos yal ilikileri, gelenekleri,
dnce tarzlar, kltrel konumu, vic dan ve ruhuyla yzde yz dindir.
Aydnn btn toplumu kendi zevkine ve kendi grubunun aydnca i ilikilerine
gre genelletirmemesi gerekir. Bu ayd nn hatalarndan birisidir. Din bir
toplumda yayoruz, din bir tarihe balyz, din bir kltr atmosferinde nefes
alyoruz. By lece kltrmz din kltrdr. Eer aydn uurlu ve kendi
toplumunu uurlanmaya yneltme sorumluluunu kendinde hisseden bir
gruptan ise, bu aydnn her eyden nce "kendisi ile toplumu arasnda bir
kpr" meydana getirme dncesinde ol mas gerekir. Byle bir kpr, dine
dayanmak, dini bilmek, dini ilm ynden dikkatli bir ekild e incelemek ve
toplumumuzun ruhunun zn yapan dini tanmaktan baka bir ey deildir.
Birinci sz budur.
ikincisi, bizler aydn sfatyla dier bir konuma daha sahi biz. Bu, dnya aydn
zmresine fikr ve ruh ballktr. Biz, fikr ve ruh ynden toplumumuzdan,
tarihimizden, milletimizin sosyal hayatndan beslendiimiz gibi, ayn zamanda
evrensel fikr ve ideolojik ortamn da etkisindeyiz. Biz doulular "maki-naizm",
"brokrasi" veya "teknokrasi" hakknda konutuumuz zaman sanayi
kapitalizminden, rekabeti kapitalizminden ve uyumdan bahsettiimiz zaman
bu, douda bizim de bunlara mahkm olduumuzdan bunlardan bahsediyoruz
mnsna gelmez. Teknokrasiye, brokrasiye, faizme, modern teknokrat lara
vb. mahkm olduumuz anlamnda da deildir. Bir asra bir dile ve evrensel
ilikilere balyz. Bu ilikilerde de birtakm me seleler sz konusudur. Bu asrda
yaadmz iin asrn en temel meselelerini grmemezlikten gelemeyiz. imdiki
insan tanma nn en temel artlarndan ve faktrlerinden birisinin, dinin yeni
den sosyal, siyas, felsef; ilm ve fikr yollardan ortaya konul mu olmas
enteresandr. Zira din yeniden, zellikle ikinci.dn-ya savandan sonra, yeni
insann arasnda sz konusu olmu tur. Hangi ekilde sz konusu olmutur?
DINLER TARIHI
19
Bu eski dine bir dn mdr?
Hayr, geriye dn,durumu deildir. Belki insann bir geli im durumudur.
Bugnn insan Ortaa'a geri dnmek istemi yor. Eski Yunan ve Roma dinine
geri dnmek istemiyor. IlimsIz ve ilimden alt dzeydeki dinlerin ipini boynuna
geirmek istemi yor. Dn dinlere deildir. Dn "Din"edir.
Ilm geliiminde, ilim tesi bir duyguya ihtiya hissediyor. Bunun ad bir eit
maneviyattr, bir eit dindir. Bugnk insan bunu aramaktadr ve bunu byle
isimlendirmektedirler. Bugn k insan, bylesi bir din, Iman bulmann tela
ierisindedir. Yeni hayatta bunu kaybetti. Boluunu u anda hissediyor. Biz
byk bir din kltre ve tarihin en byk dinlerinden birine balyz. Tarihin en
son byk dinine bal insanlar olarak, bu gnk aydnlarn ve dnrlerin
genel telanda, insann muz-darip ve aray iindeki ahenkli ruhunda, ilim tesi
bir iman meydana getirmek iin, (ama mantkl ve makl bir iman mey dana
getirmek iin) ortak bir tela ve gayret Iinde olalm. O b yk ideali bulma
yolunda insanla yardm edelim. Bu iin gere i udur: Bizim ilk nce
kendimizi ve kltrmz, u anda eli mizde olan yklm ve donmu ekliyle
deil, kaynayan, coan bilin ve fikr hareket yaratan bir ideoloji eklinde deil,
belki grltsz, tezahratsz, ok sade ve samimi ders yaparcasna
almamz gerekir. abuk geen hislere, tekrara, telkine, mev cut zihniyetlerin
uyutmasna ve ounluun efkatlarna daya narak deil, belki ok yava ve
yapc bir sabrla, adm adm, tp k bir aratrmac ve renci gibi balayalm.
Bir dnemi aratr mac olarak geirelim; bu vesileyle geni bir genel ortam
hazrla yalm. Siz o zaman bir kltr devriminin ncleri gibi, bu ta lam
toplumun ve asrn boluunda, Islm' yeniden ve bilin li tanmanzla, paynza
deni ve sorumluluunuzu ifa edecek siniz. Bu asra ve bu topluma bal aydn
unvanyla fonksiyonu nuzu yerine getirin. Bu, her halkrda bu byk yolda
kk bir admdr. Ama bu kk adm doru atmak gerekir. Bunun birinci
usul, sabr ve tahammldr. Bir rencinin ii gibi bir itir. Heyecan, doyum ve
zevk veren konumalarn yerine yo-
20
DINLER TARIHI
rucu dersleri seelim. Tahamml edelim. Gemite heyecan, tah rik, telkin
gerektiyse bile, artk yeter. Tanmay dnmek gere kir. Eer sadece uursuz
bir iman yeterli olsayd, beyzmilyon mslmanla bir eyler yaplm olmas
gerekirdi. Mucizevr I ler yapan iman, tanmaktan sonra gelir.
BUR%U&AZYD' L( DE)LD
u anda szkonusu olan mesele, bugnk insann yenilgisi-dir. Bugnk
insann heyecanl btn ideallerinin yenilgisi.
Avrupa'da Ortaa dneminde (bizim halkmz da bylesi bir dnemde yayor)
byklere sayg, gemile vnme, edeb ve din ahsiyetlerle vnme, dini
merasimler, ahlki deerler, mill, kavm ve ahlk geleneklerin hepsi kutsald.
Insana ve dnyaya hakim mutlak hakikatler ve apak meseleler idi. Her
toplumda, her dinin usul yleydi: "Gerek budur, bundan baka gerek
yoktur."
"Gerek budur bunun dnda bir ey yoktur" esas gkten gelmi ve
doruluklarnda hi bir phe olmayan yce hakikat ler sfatyla, o dnemin
btn fertlerince kabul grmt. Bu emin ruh, phe kabul etmez iman
gr, halkn hayatna sknet veriyordu. Bizim dindar halkmzda olan ve
btn Or taa boyunca batda olmayan ey ise din zdraptr. Zira din, onu
kaplayan bir btn olarak sosyal geleneklere, insan ilikile re, ahlk ve
inanlar btnne cevap veriyordu. Kendisini takip edenlerin, manev ve fikri
ihtyalarn giderebiliyordu. Ykm llklerin tm ortadayd. Dnya byk bir
adr eklindeydi. Kk ve ayrntsz bir dnya. Bir kap ve vcutla balyd,
belli ve akt. Drt unsurdan yaplmt. Altta insanlar, yukarda tan r ve
melekler; btn esrar ve varln dindeki hakikatlar... B tn dinler arasnda
sadece Hristiyanlk dini, azizlere, ruhanile re, halkn ve tanrnn ilerini
temsilcilerine sahipti. Dierleri hi bir eye sahip deildi.
Her dindarn grne gre, mesel, Ortaa'da btn dnya, kuzeyden
balayp, Lizbon'a doudan jenuvadusa ka-
DINLER TARIHI
21
dardr. Bu, btn dnya idi. Oradan tesi ise, yani dou, bizim yaadmz
yerler kSristand. Lizbon'dan o taraf ise karanlk lar deniziydi. Gkyz hakim
bir tavan gibi, kapal bir kubbe dir. Yukarda bir tanr var; bazen Ruh'l-Kuds
eklinde, bazen Baba eklinde, bazen ise Oul eklindedir.
Gkteki bu tanrnn yer yznde bir temsilcisi var. Kimdir? Papa! (Insanlarn
babas, Allah'n mmetinin pederi!)
O, dinin temsilcisidir; "Kutsal Ruhun" Tanr'nn Ruhu'nun veya Mesih'in
Ruhu'nun getiricisidir. Gkyznde bu ruh, ince ve teferruatl ahiret ilerinin
idare temsilcisi olan kilise tekilat araclyla Papa'ya ve kardinallere veriliyor.
Bu el ele mertebe ler dizisi ekilde, kk kylere kadar uzanyor. Bu kylerde,
ruhbanlar vardr. Bunlar o ruhu tayan idarenin grevlileridir, ruhanilerdir.
Bu ruhaniler de o ruhu, "cismaniler" arasnda yayyorlar. Yani, halkn yaay
felsefesi, yaratln gayesi ve hayatn yn de olduka ak ve bellidir. Bir tek
kelime; arnma, ilk gnahtan arnma.
dem, cennette gnah iledi. demoullar bu "ilk gna hn" cezas nedeniyle
ebedi olarak tanrnn gazabna uramlar dr, daimi olarak cennetten
karlmlardr. Bu gnaha bula m, mahkm insann hedefi nedir? Beraat
etmektir.
Dinin ii nedir? Bu ruhun aracl ve ruhanilerin yardmy la insann kesilmi
olan ballna ve Cennet'e tekrar ikinci defa kavumaktr. Religion, yani din
budur. (Re) nceki tekrar anlamndadr, Latince olan (Legar) kelimesi de
varln btn esrar ile lemin ve Adem'in ilk yaratl anndan zamann sonuna
ka dar birleme anlamndadr; amellerin, ahlkn, insann hayat fel sefesinin
hepsi vardr. "Ve kefan kitabellah!"
Grev ve sorumluluklar da belli ve aktr. Kiliselere yelik, papay izlemek,
btn felsef, ilm, itikad, insan ve siyas mese lelerde resm ruhanilere itaat
etmek, bilahare vaftiz gusl, arap imek, kutsal ekmei yemek ve Pazar
gnleri ayinlere katlmak tr (cemaat namaz). Yn belli, yol belli, hedef belli,
hayat sakin ve alnyazs itaatkrdr. Ite kurtulu yolu! Dnya bu, ahiret o,
22
DINLER TARIHI
hepsi belli; snrl, sabit, ak. Artk baka ne istiyorsun? "lm istiyorsan,
mezarla git!"
Artk zdrabn anlam yok. Bu tarz hayatta, bylesi bir dn yada 'bilmiyorum'
diye bir ey yoktur; phe, mphemlik peri anlk yoktur.
Dnyann gurbeti, insann yalnzl, alnyazsnn karanl , hayatn boluu,
ruhun isyan, felsef karamsarlk, fikri mit sizlik, hakikatin belli olmay yoktur.
Boluk yoktur. Bu lemin hi bir kesi atlak deildir. Gkyz daima dnen
bir kubbe dir, yeryz serilmi bir yataktr. Avrupal insan, Katolik mez hebi,
Tanr, Peygamber, Baba, Ruh'l-Kuds, Cebrail, Hedef, Yaratl, Mesih,
Snaklar, Kilise, Peder, Bakan, Allah'n ko yunlar ve Koyunlarn oban, yani
Papa ve Halk; hepsi bellidir.
Anszn hal seferleri geldi. Dnyann btn kapal ve eski dar duvarlar
paraland. Yeryz kinatn merkezi, gkyz tavan olmaktan kt. Lizbon ve
Cenova dnyann ortas iln edildi. O tarafta Amerika kef edildi. Bu tarafta
btn dou, Iran, Arabistan, Trkistan, Hind, in...
Dier dinler gelip bunlara kar boy gsterdiler. Hametli tarihler, zengin ve
eitli medeniyetler, daha byk ve gl kltrler; dnceler ;nanlar,
ideolojiler, bi'setler, toplumlar, ve dier her ey sarsld. Dnce hrriyeti,
hareketli kltr, de iken ruh; Islm medeniyetinin, hr itihadn, Islm
dininin ve toplumunun birka nesil boyunca Hristiyan halk kitleleri ile te masta
bulunmas, Ortaa' deitirdi. Hristiyan alemindeki dogma, taassup ve dar
grllk yklm oldu.
"Mukaddesata" itiraz balad (Protestanlk). Sonra hareket, deime ve yeni
medeniyet. Hal seferleri, Ortaa boyunca durgun olan Bat Hristiyan
aleminin anszn iki farkl cepheden saldrya uramas neticesini dourdu.
Bunlardan biri, Bat toplumunun maddi temelinin ve iktisad ve itikad alt
yapsnn, dnya grnn dalp ykl-masyd. Ortaada Bat, alt yaps
feodalite, st yaps din olan bir toplumdu.
DINLER TARIHI
23
Bu her ikisine birden saldrld. Ikisi birlikte dald. Fiilen dinsizlik tarihini ele
aldktan sonra dinler tarihine ulaalm. Iki saldr birlikte balad, bu tesadf
deildi. Bunlarn her ikisi za hiren her ne kadar ayr grnyorlarsa da,
birbirlerinin sebep ve sonucudurlar. Ben insan meselelerde, zellikle sosyolojik
meselelerde illiyetin asln doru gryorum. Ama felsefedeki illiyet ile tabiat
ilimlerindeki illiyet arasndaki fark, sebep ve so nu ilikisinin tek tarafl olma
yerine iki tarafl olmasdr. Bir aradaki iki sosyal iaret arasnda daima sebep ve
sonu ilikisi olur.
Mesel, tabiatta ate, (sebep) suyu kaynatyor (sonu); ama suyun kaynamas,
yani sonu, atein yakmas zerinde artk bir etki brakmyor. Sonutan sebebe
olan yol, kapaldr. Sosyal ia retler arasndaki ilikilerde de sebep, sonucu
meydana getiriyor; ama sonu ortaya kt zaman sebebin zerinde etki
brakyor. Yani sebebin roln, ona kar oynuyor.
Konumac (sebeb), topluluu heyecana getiriyor (sonu), topluluun heyecan
ise, konumacy etki altna alyor; onu he yecanlandryor. Bu heyecan tekrar
topluluun zerinde etki b rakyor. Bu iki kutup sebep-sonu ilikisi, bu ikisi
birbirleriyle iliki ierisinde olduklar srece devam eder. Karlkl bir etki leim
(gidi-geli) vardr.
Bir toplumun iktisadi alt yaps ile itikad st yaps arasn da da bylesi bir Iliki
vardr. Marksizm bu ilikiyi tek ynl olarak gryor.
Antimarksistler sosyolojide illiyeti (nedensellii), ya inkr ediyorlar veya
baarsz bIr ekilde, retimde dzensiz ve ikti satsz bir alt yap nerip dier
bir faktr onun yerine koymaya gayret ediyorlar. Irk, corafya, tabiatla sava,
igd, kltr vb. gibi faktrler.
Ama ben, tarihin btn sosyal devreleri iin hepten bir ka nuna inanmyorum.
Bedevi toplumlarda (kabilelerde) corafya nn tam etken olduuna inanyorum.
Corafya, toplumun yapc ve tayin edici alt yapsdr; toplum kurumlarnn, bu
cmleden olmak zere iktisadn tayin edicisidir.
24
DINLER TARIHI
DINLER TARIHI
25
Ilerlemi toplumlarda iktisadi retim; alt yap ve ayn za manda tayin edici bir
etkendir. nc aamada, yani Durkhe-im'ci anlamyla "IndIvidualizmin"
gerekletii asrda, insan u ur, bilgi, gr, antropoloji, sosyoloji ve tarih
sosyolojisi daha ok ilerliyor, insanlar, toplumu yapan unsurlar, tarihe hareket
veren kuvvetler, etin kanunlar, deime, yklma ve toplumun ykselmesi
hakknda daha uurlu, daha bilgili oluyorlar. Temel faktr insann kendisidir;
yani onun kendi bilincinde olmasdr. Dier bir tabirle ideoloji, fikir, irade ve
onun tekniidir.
Bu, ok hassas, karmak ve geni bir konudur; u anda onu ortaya koyma
imkn yoktur. Ama burada sylemek istediimiz ey udur: "Karlkl illiyet"
kanunlar, alt yap ile sosyal st ya p arasndaki ilikilerde de dorudur.
Eer ahsn fikri deiirse (st yap), iktisadi hayat ve ii de deiiyor (alt
yap). Bunun gibi eer ii ve maddi durumu dei irse, dnce tarz da
deiecektir. Bu ikisi birbiriyle daima iki ynl karlkl sebep ve sonu ilikisine
sahiptir. Ortaa Avrupasnn alt yaps feodalizm, itikad st yaps ise din idi.
Dnya gr, ahlk, felsefe ve gelenekleri bir araya toplayan, akla yan ve
takdis eden Katolik mezhebiydi. Katolik mezhebi, bunla rn sosyal dzene
uygun olmasn salamaya alyordu- Zira topluma hakim olan resmi dinler,
daima bilinli veya bilinsiz olarak bylesi bir fonksiyonu zerlerine almlardr.
Eer byle si br dzene aslnda aykr olmularsa, egemen dzenin boyut
larndan biri olan resmi temsilciler grubu eliyle irkinletirilip, tahrif edilmi ve
sonuta istenilen sosyal dzene uygun olacak ekle getirilmilerdir.
u anda anlattmz ortaadaki sosyal ve iktisadi hayat, feodaliteye
dayanmaktayd. Feodalite isimli eitli birimler mev cuttu. Herbirinin kendine
ait ordusu, gelenei, bakan, merasi mi, halk, vergi gelirleri ve mstakil
hayat vard.
Birbirinden ayr olan bu sosyal birimler, ayn zamanda, bir merkezden ka
durumundadrlar. Ortak bir diziyi tekil etme araynn peindedirler ve
birbirleriyle irtibat halindedirler. Ite
irtibat salayan bu vasta Katolik kilisesidir. Dnyada "Katolik Mezhebi" isimli,
evrensel bir g mevcuttur.
Mesih'in dini, Avrupa'da salam olmayan bir sfatla dank feodalite unsurlarn
bir araya topluyor, birbirine balyor, eit li feodal kesimlerden bir Hristiyan
mmeti meydana getiriyor.
Feodalite kapal bir dzendir.
Aristokrasi, gelenekleri ve adetleriyle byk bir mlkiyet; efendiler ve halk
elikisi. Kapal bir dzen ve d yz topraa bal.
Kapal dzen nedir?
Kapal dzen iki zellie sahiptir: Biri kapal bir dnya g r, dieri ise kapal
bir retim ve ekonomidir.
Kapal retim ve kapal ekonomi ne demektir?
Bir ky, kapal bir retim ekonomisine sahiptir. Buday ve arpay tarladan
getiriyor. Arpay merkebine veriyor, buday kendisi tketiyor. Pamuu
hanmna veriyor, o da ondan bir el bise dokuyor, kendisi giyiyor. Ineinin
stn veriyor, yumurta alyor. Meyvesini yn ile deitiriyor. Baka bir ahs
ise yn n, peynir veya lorla deitiriyor. Peynir verip soan alyor.
Bu ky kalesinde retim ve tketim, kapal bir dairenin et rafnda dnyor.
ayet bu kaleye dikkatle bakarsnz, kapal bir toplumu gzlerinizle
greceksiniz.
Iran'da bu tr kaleler henz mevcuttur. Bu kalelerin evre sinde birer hisar
grrz. Genellikle drt burcu ve bir kaps olan hisarlar. Bu, kapal bir toplum
olduunu gsteriyor. Toplu mun kapal oluunun iaretlerinden biri, kapal
retimdir. re tim ve iktisat birbirini bir daire zerine takip eder. Kapal eko
nominin temel zelliklerinden birisi, retim ile tketimin bera ber oluudur.
Byle bir kye bir adam gelip, derin bir kuyu ka zar. Bir defada kiyzbin
tmenlik bir pancar ii yapp, bu pan car iinden drtyzbin tmenlik bir gelir
elde edince, bu kapal daire birden krlm olur. Burada retilen btn pancar,
kyn i retim dairesine dahil deildir. Bu pancarla kamyonlar vas-
26
DINLER TARIHI
tasyla 10 km. veya 20 km. uzaklktaki eker fabrikasna gitmek tedir.
retimin kapal dairesinin, burada d pazarlar tarafna doru aldn
gryoruz. Pancarn eker fabrikasnda ekere dnerek btn i ve d
pazarlara gidip, daldn gr yoruz.
Kapal dnya gr ne demektir?
Sadece, insan zihninin dnya hakknda sahip olduu tasav vurdan ibarettir.
Hangi insan?
Kapal bir ekonomide yaayan insann, dnyas da kapal dr. Btn gkyz
onun kynn etrafn saran bir rtdr. Dier taraflardan hi haberi yoktur.
Dnyas kapaldr, k ktr.
Bizim kye yakn bir kyn bir aas var, zavallnn duru mu da iyi deil. Bir ift
sebilden baka bir ey kalmam. Kyn halk nceleri onun raiyyesi idi, onun
saylyorlard. O byk lk onlarn zihinlerinde hl var.
Onlardan biri bana yle diyordu: "Siz yabanc lkelere git tiniz, oradalarda da
bizim bu Hac Aa'y konuuyorlar m?" Ondan bahsediyorlar m?
Bu adamn gznde dnya, ortasnda Hac Aann bulun duu byk bir
saraydan ibarettir; yukarda da Hac Aann Al lah' vardr.
Ortaa'da bylesi bir toplum vard. Iki unsur geldi, hem Ortaa'n dnya
grn hem de ortaan kapal ekonomik retim alt yapsn at. Iki
unsurdan biri, feodalitenin zirai re tim sistemi bnyesinde hzla gelien
burjuvazi hareketi, dieri ise, materyalist dnya grnn yeni aydnlarn
dncesine vurduu darbeydi. Bunlarn her ikisi birbirinin sebep ve sonu
cudur.
Aslnda burjuvazi nedir?
Kk bir ky gz nne alnz. Baz konular kitaplardan okumalar gereken
Avrupallarn aksine, biz bu konular toplu-
DINLER TARIHI
27
mumuzda grebiliriz. nk deime halinde olan bir top lumumuz var. Kapal
bir zirai iktisat sisteminden, tketimci ve komprador bir burjuvazi sistemine
gemekte olan bir toplum. Dolaysyla bu toplumda sosyolojik eserler
grebiliriz. retimi, zirai retim esasna dayanan eski, kapal bir kye
baktmzda, bu kye bir dkkn almadan nce bir seyyar satcnn geldii ne
ahit oluruz. Kye, birka top basma, eitli ufak tefek eyler getiriyordu.
Bunlar ehirden veya evre kylerden getiriyor, ky meydannda baryor,
mallarn tahl, pamuk, yn gibi zi rai rnlerle deitiriyor, sonra gidiyor, ertesi
hafta veya ertesi ay tekrar geliyordu.
Genel ilemler ve toplu takaslar, tarlalarn kenarnda kuru lan mevsimlik
pazarlarda oluyor, bu grnm sonra yava ya va ky dkknna
dnyordu.
Dkkn ortaya kt zaman, feodalite bnyesinde burjuva zinin ilk ekirdei
meydana geliyordu Dkkncnn ii, bu ky deki dier insanlarn iinden
farkldr. Onlar mahsulleri toprak tan retiyorlar, bu Ise tketim mallarn
ehirden satn alp bura ya getiriyor.
Onlar zira retim yapyor, bunlar ise el retimine veya k k sanayi retimine
sahip. Bu para satyor, o buday satyor. O mal takas yapyor, buday verip
yn alyor. Ama bu para ile al-veri yapyor.
Para ile yaplan al-veri, mal takasnn yerini aldnda, orada burjuvazi
meydana geliyordu. Bu burjuvazi, ister kk bir grup eklinde olsun, isterse
bir fert eklinde olsun sonu ay nyd.
Bu dkknc ne i yapyor?
Geliyor, ehirden veya dier evre kylerden para ile yeni eitler satn alyor
(nk paras var) getirip bu kyde halka sunuyor. Bu mallarn tketiminin, bu
kyde henz bir gemii yoktur. Halkn zevkleri yava yava deiiyor. Halk bu
elbise lerle, eyalarla, yiyeceklerle ve yaay gereleriyle tanyor, bunlar
satn alyor. Bylece dkknc kye yeni bir tketim sok mu, fakat yeni bir
retim getirmemitir; masraf yenidir. Ama
28
DINLER TARIHI
DINLER TARIHI
29
kk mlk sahibi (feodal) veya ailesi imdiye kadar paralarn biriktiriyor, fazla
arazi satn alabiliyor, mevcut mlk ve arazile rini daha mamur yapabiliyor, fazla
sr alabiliyor. Mekke, Kerbel ve Mehed'e gidebiliyor veya dnler, enlikler
yapa biliyor, bahiler veriyorlard. imdiyse btn o paralar, btn o topraklar,
hatta btn o srler yava yava bu dkkna gidi yordu.
Kendisinin elbisesi deiiyor. Cbbeyi karp, ceketli ve pantolonlu oluyor.
Hanm di pamuktan olan araf bir kenara atp, ehir araf giyiyor. Sonra
davetlerin ve ziyafetlerin ekli deiiyor. Evinin demesi deiiyor. Evinin
binas ve yap ekli deiiyor, sonra ivesi deiiyor. retiminden baka, yava
ya va her eyi deiiyor.
Tketim hzla yukar kyor; retim ise, klasik bir biimde dyor veya en
azndan sabit kalyor. Dkknc borcumuzu hesap defterine yazyor. Pein
alabilmemiz mmkn deil de yip, bor alyoruz. Borcumuz yava yava bin,
drt bin be bin tmene ulayor. Bylece, ikinci sene daha fazla tketim olu
yor, daha ok mal sunuluyor. Dkknn mal listesi artyor, tak sit artyor.
Devaml Hac Aa'nn ambarna giden harmanm imdi birden Mirza'nn
dkknna gidiyor!
Mesele, bu ailenin bir sene boyunca yapm olduu tke timdir. Ikinci sene,
tketim daha ok artyordu. Ama retim ve harman sabittir, artmamtr.
Dkkncya iki bin tmen fazla ve rirse, kendine harmann dibi kalyor ve
deyemiyor. Gelecek y la devrediyor, vakti gelince o yln masraf da eklenince
tekrar dan artyor. nc yl, drdnc yl, devaml bor, devaml taksit,
devaml daha ok ve daha eitli tketim ve masraf. Mah sul artk dkkncya
cevap veremiyor. Arazinin tapusuna el at yor. Ba gidiyor, koyun gidiyor, para
para mlk gidiyor. Yeni tketim ve masraf hcum ediyor; bir dkkn iki oluyor,
iki dkkn oluyor, hep bo anbarlar-dolu dkknlar. Hac aa her gn iten
tkeniyor, dkknc onu emiyor. Burjuvazinin t ketim gvesi, feodalitenin
canna dyor. Bu sayn Hac Aa' nn mecbur kalp gece yars kyden
kamasna kadar devam ediyor. Yani feodalite yklp, yerine burjuvazi geiyor.
Feodalitenin iinde, burjuvazinin meydana gelmesi denilen sosyolojik asln
anlam budur. Burjuvazi yava yava geliiyor, yeni bir tketim meydana
getiriyor. Sonra tketim dzenini de itiriyor, feodalite dzenini zayflatyor,
kendi dzenini daha da egemen klp burjuvazi devrimi noktasna kadar
ulayor.
Burjuvazi devrimi, artk o mlk sahibi aann egemen ol mad, beyefendi
burjuvann egemen olduu zamandr.
Hanlar, derebeyler, aalar, asiller, hac aalar, haczadeler ortadan kalkyor artk
devran yeni gelmi kksz ve basz para babalarnn eline geiyor. Asilliin
artk bir deeri kalmamtr. Para, ticari hayat ve esnaflk, byk mlkiyete
dayanan zirai retimin yerine gemitir. imdi yeni bir rnek verelim: Bu ko nu,
sosyolojinin iktisad bir konusudur. Konumuzla ilgisi nedir?
Konu snfsal ahlk ve dnce tarzdr.
Eer bu meseleyi dikkatli bir ekilde aklayabilirsek, dnya aydnlarnn
zihninde kt bir ekilde ortaya konulmu olan bir mesele akla kavumu
olacaktr. O feodalite dneminin zel bir ahlk vardr:
1. Asillie dayanma,
2. Kapal dnya gr,
3. Durgun hayat,
4. Sabit ve deimez kurallar,
5. Asil, kkl ve deimez sosyal gelenekler,
6. Donmuluk, gemie tapma, ecdatperestlik, ailev det ve geleneklerle
vnme,
7. Gayret, mertlik, cesaret, cmertlik, misafirperverlik, b yklere sayg,
fedakrlk, kavmi taassup, manevi deerlere sev gi... gibi kendine zg ahlk
deerlere genel bir dayanma. Bila hare kuvvetli din duygu. Bu zellikler, bu
dnemin ahlk ha yatnn baz esaslardr.
8. Yenilikilik ve yenilikte getirilmesine kar duyulan kor ku. Deiim ve
dnmden korku... Dardan yklenen un surlara kar daha ok direnme,
kapal feodalite dnemi toplu munun zelliklerindendir.
30
DINLER TARI HI
Yeni olan hibir eyi kabul edemiyor. Hatta sslenmesini bi le deitirmeye
hazr deildir, korkuyor. Elbisesini deitirmi yor, yznn ssn deitirmiyor
boynunu vermeye hazrdr ama byn vermeye asla! Geleneksel usul, detler,
terifat, sos yal tren, milliyeti duygular, ekonomik ilikiler, ahlk mesele ler
de din vastasyla destekleniyor, kutsallk kazanyor. Efendi ler ve halkn
ilikileri, geleneksel mlkiyet ilikileri, sosyal iliki ler, hatta giyinme, ssleni,
geleneksel hayat tarz din aracly la kutsallk kazanyor. Bu kutsama, dinin
resmi temsilcileri vas tasyla yaplyor; bunlar egemen snfa bal olup, halkn
efendi lerine balanmalarn bile din vastayla temin ediyorlard.
Gelenek, ahlk, din, sosyal ilikiler ve mlkiyet haklarnn hepsi bir dokuya
sahiptir. Dnyann kutsallatrlmas, bu d nemdeki dini anlayan en byk
zelliklerinden biridir. Onun yenilik getirilmesine kar direnmesi, yeni bidat ve
hayatn de imesine kar kdr.
insan ruh, bu dnemde gemi ile vnmektedir. Ecdady-la, babasyla,
dedesiyle, babaannesiyle, ailesiyle, ecdadnn gele nek ve hatrasyla
vnmektedir. Eskiyi, her ekliyle korumak istiyor, onunla iftihar ediyor.
Gemie tapmaktadr, ikincisi, ye niye kar iddetli direnme ve kar koyma,
gelecekten korkma. O halde feodalite dneminde duygular, ahlak ve ruh
asndan iki temel esasa dayanmaktadr denilebilir:
Gemile vnme -veya gemie tapma ile gelecekten kork ma- yenilie kar
direnme. Gelimi dkknc ve burjuvann tam aksine. Bu burjuva, o feodalin
aksine kyl snfndan k mtr, imdi orta snf meydana getirmitir. Bu orta
snf, ky lden yukarda, efendilerden aadadr. Ecdad hanzade, aa-zade,
asilzade vb. lkaplarla anlan kimseler deildir ve olma mtr; kendi
toplumunda bir kk yoktur. Halk ona asil unva nyla bakmyor, allm basit
bir insan olarak bakyor; sadece yeni bir iin esnafdr, zamana yetimitir, yeni
bir kesesi var, paras var, zengindir; ama ahsiyetsizdir, ailev ve kan asaleti,
erefi yoktur; toplumun nazarnda o bir "yeni yetmedir."
Gemi yenilenen, gemiin hatrasnn zevk ve vn verdii feodal iin
gemi, artk hakaret saylmaktadr.
DINLER TARIHI
31
Feodalin gemie tapan ve gemiin geleneini seven biri olmas orannda,
burjuva gemiten bkmtr. Gelenei yok et mek, gemile ilgiyi kesmek ister.
Zira gemi, feodal ile ilgiliy di. Gemite feodal iin hrmete inanlyordu, ama
burjuva im di balamtr. Feodal bitmek zeredir, burjuva ise balamak
zeredir. O, kendiliinden gemii istemektedir, bu ise gemi ten bkmtr. O,
gelecee ve yenilik getirilmesine kar diren mektedir, zira her deiim ve
yenilik onu sarsmakta, aksine bur juvaya istikbal hazrlamaktadr.
Burjuva, sadece yeniyi kabul eden deil, ayn zamanda ye niye tapandr. Bu
yzden burjuva, ak ve deien bir dnya g rne sahiptir. Bunun aksine,
feodalin dnya gr kapaldr, sabittir. Yaam snr, sadece kendisi, atnn
meras, srs, ka bilesi ve arizisidir. Sadece bunlar grm, dary
tanmamtr. Ama burjuva, ehri, evre kyleri, etraftaki kabileleri grm tr.
nk esnaflk hareketlidir, eitli retim sistemlerini ve e itli insanlar, daha
ak bir dnyay grmtr. O halde burju va dnyay daha ak ve daha geni,
deime ve hareket halinde gryor. Gelenee, sosyal detlere ve merasimlere
dmandr. Gelecee, deiime, dnme, her eyi dkp yeniden yapma ya
aktr. Eer bunlarn ikisini ahlk ve fikri gr asndan birbirleriyle
karlatrrsak, burjuvann mmtaz bir zellie sa hip olduunu grrz. O da
udur: Burjuvada deime yetene i, ani Ilerleme yetenei genitir. nk
hareketli bir tiptir, ak bir dnya grne sahiptir, gelecee ynelmeye
yatkndr, ge mie bir ball yoktur, sabit ve geleneki snrlarn esaretinde
deildir. Halbuki onun rakibi, yok oldu veya yok olmak zere dir. Donmu, sakin
ve durgun bir haldedir; toplumu gemiteki gibi istiyor; gr dardr, daima
gemi zerinde dnyor.
Burjuva grnn sahip olduu zelliklerden birisi, ahlk deerlere insani
faziletlere, kutsal sosyal geleneklere ve kendi toplumunun dinine olan
inanszldr. Kylerde, dini mera simlere, bylcle, kyn kutsal
ahslarna -halkn kendi leri iin kutsiyet ve hrmete inand, seyyid, molla,
aazade ve kyn asillerine- saldran, alay eden, tenkit edenin bu adam ol
duunu gryoruz. Evine ilk defa radyoyu alan bu adamdr.
32
DINLER TARIH I
Olunu, hatta kzn ilk defa modern okula gnderen yine odur. Yeni ehir
elbiselerini ilk defa giyen, sslenmesini deitiren, geleneklerin aksine bu
evrede deiik bir gidiata sahip olan kadn onun karsdr. Niin? nk hi bir
ey onu gemie ba lamyor. O toplumun deimesinde daha ok ahsiyet
kazan yor, nk onda eski deerler yoktur, yeni deerler kazanmak iin aba
gsteriyor. "Hanmefendi teyze" olmayan kadn "ha nm" olmak iin aba
gsteriyor. Halbuki rakibi toplumun de imesinde ahsiyetini kaybetmektedir.
Bylesi bir millette bur juva mehurdur: Biz ona, esnaf, tccar, para babas
veya zengin diyoruz ya!
Ardarda unlar diyebilir: Burjuva grgsz bir snftr, r vet ve paraya
dkndr, aalktr, kkszdr, gelecee yne lendir, Ilerici ve hareket
sahibidir, ak bir grle gemie kar dr, gelenekten bkmtr, yenilie ve
bid'ata aktr, deime ka bul edendir. Asaleti yoktur, inanszdr, manevi
deerlere inan maz, tketime tapar, ar maddecidir. Bo ve hareketli bir dn
ya gryle byk bir iradeden, yce faziletlerden, mertlik hu yundan
uzaklamtr, "menfaatperestlik" (otilitarizm) dinine inanmaktadr, karcdr,
hakikati tanmaz. Bilahare hesap ve tccar bir ruha sahiptir.
Tarihte, onalt ve onyedinci asrlarda Avrupa'dan aydnla rn geldiklerini
okuyoruz. Ite o gelenler bunlardr (burjuvalar dr).
Bunlar bir snf eklinde ortaya ktlar. zellikle onaltnc ve onyedinci asrlarda
bir burjuvazi srnf eklinde. Yani feodali te, snf, tamamen bunlarn eli altnda
ezildi. Bu snf, tccarlar, fabrikatrler, zenginler ve sermayedarlardan
oluuyordu. Bun lar ibana geldiler. Bunlar, Avrupa'da geleneklere, detlere,
t relere, merasimlere, hatta feodalite dneminde kiliseler tarafn dan yerine
getirilen ibadetlere kar ktlar. Kar ktklar ey lerden bIrIsi de hakim dinin
hkmettii ekildi. nk o tarz eklidir, feodalite dnemine uygundur. Burjuva
snfsal uura sahip hareketli bir tiptir; yenilikidir, gemiten bkmtr, ak
dnya grne sahiptir, deime ve dnmeyi iddetle kabul
DINLER TARIHI
33
eden bir tiptir. Bu adam dine kardr; iki anlamda dine kar ol mas
mmkndr. Birisi u anlamdadr: Toplumdaki halkn, es kiden iman ettii
genel din grn kabul etmiyor, bir din re forma taraftardr. Yeniadaki
protestanlar bunlardr. Yani mevcut dine, katoliklie, kiliselere itiraz eden
kimselerdir.
Protestanizmi takip edenler, burjuvaziye bal dindarlardr. Yani sermayeder ve
sanatkr snfa baldrlar. Ortaan sonla rnda Avrupa'da ortaya ktlar.
Bunlar Katolik kilisesi ve pa payla ztlatlar. nk Katolik kilisesi ve Papa
ortaadaki feo dalite dzenine balyd.
ikincisi bu burjuvaziden olan kimselere daha ok dinsiz ve dine kar olma
yanls demek gerekir. nk dine kar olanlar sonradan meydana geldi. Dine
kar olan cephe protesto edip, protestanizmi meydana getiriyor.
Katolik mezhebini bir mezhep eidi olarak kabul etmiyor. Hangi fikirden dolay
kabul etmiyor? Hibir fikirden dolay. As lnda dini bir korku ve endieleri
yoktur. Adamn eline geen her eit silahla eski geleneklere kar mcadele
etmesi gerekiyor. Yeni toplumu yeni tketimlerle, yeni masraflarla, yeni halkla,
yeni deerlerle ve yeni ilikilerle meydana getirebilmesi iin mcadele etmesi
gerekiyor. Bylesi bir ortamda, orada iktisad ve sermayedarlkla ilgili
faaliyetlerini daha iyi yapabilsin. Hangi durum sermayedar daha zengin
yapyor? Genel tketim.
Yeni bir harcama biimi gelitiren burjuva eski geleneklerle; bu cmleden
olmak zere, gelenekleri ve gemiteki tipi koru yan din ile mcadele ediyor ki,
toplum yenilii kabul etmeye, deimeye ve yeni tketime kar direnmesin;
toplum burjuva retiminin tketim ve sat pazar olsun. Hal savalarndan
sonra Avrupallar dou ile temas kurdular. Daha sonra Msl manlardan
modern gemi yapm tekniim, yer haritasn yapma y, pusulay, deniz yollarn
rendiler. Burjuvazi bunlar ren dikten sonra, denizcilik balad, sonra
Amerika kefedildi, daha sonra Afrika'da, Latin Amerika'da, Kuzey Amerika'da
smrge cilik meydana geldi. Dou ve bat ticareti balad.
34
DINLER TARIHI
Durgun ve kapal feodalite ykld. Sermayedarlk, kle tica reti, fabrikatrlk ve
uluslararas ticaret geliti. Burjuvazi, feo daliteyi ortadan kaldrd. Tam bu
srada burjuvazinin dikkatli gelimesi, burjuvalarn kuvvet kazanmas, para
hayat, ticaret ve tketimin ilgi toplamas, maddi hrs isteinin art,
"iktisatperestlik" ruhunun kvamn bulmas, hrs ve servet ymaya kar yeni
ak, milletlerin ve yeni lkelerin smrlmesi, Avrupa'nn iktisadi ve maddi
kuvvetinin st dzeyde tutulmas, iktisad, sosyal ve retimsel alanlarda
burjuvazinin feodalite aleyhine is yan ile uyumlu olarak fikr ve itikad alanda
uyum halinde olan, ayn hedefi paylaan iki hareketin ortaya ktn gryo
ruz. Hayret edilecek ey, bu iki hareketten birinin din olmas dierinin dine
kar olmasyd.
Biri Protestanizm mezhebi idi, dieri ise Realizm mektebi idi. Bu ikisi arasnda
durum ok aktr. Yeni burjuvazinin mad deci ruhunun her iki tecellisi ayn
zamana ulamt. Luther onaltnc asrda Katolik kilisesine itiraz ediyor,
Hristiyanlar pa pann sultasna kar isyana, piskoposlar ve kardinallar papay
katletmeye aryordu. Gerekte ise gelenekilik, dindarlk ve feodal dnemin
dinine kar itiraz eden, itirazc burjuvazinin se sini ykseltiyordu.
Protestanizm, Katolik mezhebinin ahirete yneliinden d nen ayn
Hristiyanlktr. Protestanizm de dnyaya ynelik ruh ve yn dolamaktadr.
Maddi hayata, sanata, ie, servete bila hare kapitalizme aktr.
imdi de, Max VVeber'in de dedii gibi, Avrupa corafyas Protestanizm ile
kapitalizmin ilerlemesi arasnda hayret verici bir uyum ve dayanmann
olduunu gsteriyor. Korkun "Sen-barthelmi" gecesinde Katoliklerin Fransa'da
onbin Protestann ban kesmesi, aslnda darbe yemi feodal asillerin, eski
deer leri inkr eden burjuvaziye itiraz idi. Feodal snfn hkmeti nin
devamn salamak iin onlar susturmakt. Protestanlk, Hristiyanln
(sonradan) parac ve maddeci hali idi.
Bu srada realizm hareketi de geniledi. Yani maneviyat kafa yaplarndan,
irfan duygulardan ve ahlk ideallerden d-
DINLER TARIHI
35
n, maddi hayatn gereklerine ve olaylara yneli. Iktisad ha yatn, dnyac
ruhun ve zemimi grn asaletine ynelitir. "Hakikati arama" esas yerine,
Bacon'un bahsettii "kudret iste i" aslnn ilndr. Natralizm, Materyalizm,
Rasyonalizm, Ra dikalizm, Liberalizm (hrriyet, ama maddi igdleri ahlk s
nrlamalardan kurtarmak iin hrriyet, rekabet ve ticaret hrri yeti, ticaretin
gmrk snrlamalarndan ve snrlayc kanunlar dan kurtarlmas hrriyeti),
hatta Demokrasi (orta snf olan bur juvazinin, egemen snf olan asillerin
yerine gemesi) bilahare "fert ve menfaat" dini (individualizm ve otilitarizm)
isimleriyle, btn bunlar yeni domu burjuvazinin konutuu yeni bir li san idi.
Burjuvazi Alimleri:
Hatipler, geleneki snfa, eski asillere, yok olmak zere olan dini ruhanilere
bal kimselerdi. Yeni burjuvazi snfna bal hatipler ve szcler, maddeci
aydnlard. Dolaysyla ilmin din ile ztlamas, tesadfi bir ey deildi. Bize ve
btn aydn lara unlar sylemeye alyorlard: Onaltnc ve onyedinci asrda
bir anda ortaya baz dahiler ve aydnlar kt. Anszn, or taan alalm
olduunu, dinin el ve ayak kesen bir ey oldu unu anladlar(!) Dine muhalefet
edilmesi gerektiini ve toplu mu kurtarp bamszla kavuturmak gerektiini
anladlar. Bilginler, bu yeni asr dneminde anszn "aydmlandlar"O)< ilim,
dinin snrlamasndan kurtuldu ve dinin hurafe olduunu anlad. Byle bir ey
ne oldu, ne de sosyolojik adan byle bir eyin olmas mmkndr. (nk)
iktisadi bir kken, snfsal bir kk tamas gerekir.
Meseleyi, itikad dayanana gre tenkit etmediimi gr yorsunuz. Dine kar
olan bu dnce tarzna dini adan saldr myorum, belki meseleyi snfsal
sosyoloji temelinden, hatta iktisad alt yap ve toplumun maddi deimecI
kanunu esasna gre ortaya koyuyorum.
Bu aydnlarn, Yenia'n balangcndaki aydnlar hareketi nin, bugnk Avrupa
medeniyeti ve ilminin iktisadi alt yaps nedir?
36
DINLER TARIHI
DINLER TARIHI
37
Bu fikri ve ilmi deimenin iktisadi alt yaps, burjuvazinin ve burjuvazi
retiminin gelimesidir; zirai retiminin ve feodali te sistemi retiminin ortadan
kalkmasdr. Bu nedenle onalt ve onyedinci asrlarda din ile mcadele eden
aydnn silah felsefe ve ilim idi. Ama kk burjuva snfdr. Ruh durumu,
hedefi, ahlk, burjuvaziye zg ahlk ve ruhtur.
Burjuvazi ne istiyor? Din ile niin ztlat? Daha nce de sylediimiz gibi
Katolik mezhebi, feodal ge leneklerin bekisi idi. Burjuvazinin o gelenei ve o
snf ortadan kaldrmas gerekiyordu. Toplumu maddeci bir topluma; bir pa
zara dntrmesi gerekiyordu. Yani toplumu modern tketim lerle
burjuvalatrmas gerekiyordu. Burjuvazinin silah neydi? Silah: "1- Ilerleme 2-
Ilim 3- Hrriyet 4- Maddi geree ve (ve materyalizme) yneli idi. Onsekizinci
ve ondokuzuncu asrlar da bu silaha, "hayatn lezzeti", "ferdin asaleti veya
kendi ekseni etrafnda olma", dinlerin vadettikleri cenneti yeryznde kurma
felsefesi; tketimin asaleti felsefesinin btn dier felsef ve ahlak asaletlerin
yerine okunulmas ilave edildi. Yani, "deerle ri brak, kendi menfaatna yap,
her ey budur!" felsefesi. Bu burjuvazinin yntemindendir. Bu sebeple
burjuvazi, ilmi alp, bir silah olarak dine evirdi. Yenia'da sebepsiz yere, bir
zaru ret ve snfsal hareket almadan, parlak dehlarn domasyla, il ham, keif
ve ilm gzlemle bu ekilde dine kar kan, ilmin kendisi deildi. Tpk
Ortaa'da dinin feodalizmin elinde bir si lah olmas gibi. Burjuvazinin baarya
ulat dnem olan Yeni-a'da da ilim, burjuvazinin elindeki bir silah oldu.
Daha nce dediimiz gibi hedefi dini ortadan kaldrmakt. Din, feodalite
dneminin kltrel alt yaps idi. Burjuvazi dneminde, yery znde bir
burjuvazi cenneti icad etmenin peindeydi. Burjuvazi cenneti ne demektir?
Burjuvazi cenneti, maddi hayat iin zel bir felsefe meydana getirmektir. Hangi
felsefe? Refah felsefesi.
Mreffeh bir hayat ve maddi tketim. "Hakikati tanmaya ulamak iin
yaayalm" diyen, gemiteki din parolann aksi ne, u slogan ortaya kt:
"Hakikatlar tanyalm ki gzel yaa yalm", "hayat iin tketim" slogan
"tketim iin hayat" oldu.
"Asayi temin etmek iin, hayat ara ve gerelerini yapmak" slo gan "hayat
yaay aralarna feda etmek" oldu. Daha sonra "hakikati aramada ilim"
yolunu deitirip "kudret kazanmada ilim" oldu. Bu sloganlar yeryznde daha
iyi yaamak iin, bur juvazinin tketim cennetini icad etmektir. Dini, ak,
tapma, fedakrlk, ahlk deerler, ruh ve manevi ykseli, kendini fe da etme,
ehadet, temizlik, dindarlk ve insan mkemmellie mkfat olarak
ulaacaksnz, dedii cenneti burjuvazi ve burju vazi felsefesi, "biz onu
yeryznde yapyoruz" diyordu. Neyin yardmyla? Btn onlarn yerine sadece
iki eyle; "sermaye" ve "ilim". Sermaye ve ilim el ele verip teknii
douruyorlar, teknik dinin yerine geiyor.
Burjuvazinin ilim ve sermayeyi uzlatrp birlikte yorumla mas budur. Para ile
ilmin gayr meru evliliinden yeni teknik dodu.
Makina, ilim ve parann birlemesini gayr meru ocuu dur. lim ile zengin
birbirleriyle evlendikleri zaman hangisinin kar, hangisinin koca olduu bellidir,
ilmin yeni ilevi, yani di nin davacs ve muhalifi olmas, insanln hidayeti
iddasnda olmas ve ilme yaplan btn o vgler burjuvazinin iiydi. Bu nu,
ilmin kendisine ilerleme ve kudret ortam salamas, yery znde parann
egemenlik alann geniletmesi iin yapyordu. Insanlk iin ilan edilen yeni
slogan, "kudret, servet" idi, bu slo gan burjuvazinin sloganyd. Ama lim de
onun lisanyla bu slo gan sylyordu. Biz imdiye kadar bu slogan tarafndan
alda tldk. nk gemite airin szyle daima yleydi: "Bilgi ve istek,
-nergis ve gl ayn yerde birlikte tomurcuklanmazlar- her ne bilgiyse istenmi
olan deildir, her ne istenmi olansa bilgisi az olandr." Bilgi ve para, nergis ve
krmz gl gibidir; birlikte tomurcuklanmazlar. Kim bilgiye sahipse, paraya
sahip deildir. Kim paraya sahipse, bilgiye sahip deildir. Ama burada bu
ekilde ortaya kmad. Bu iki daimi dman, yani paraya dai ma muhalif olan
ve maddi hayattan bkm olan ilim ile ulema ya ve ilme ihtiya duymayan
maddi hayat, birlikte bir anonim irket kurdular. Yani balar, ilikiler ve
bugnk insan meyda-
38
DINLER TARIHI
na geldi. Bu, tketim hayatnn inasdr. Bu, ilmin paraya sala d yardmla
doan yeni hayat felsefesidir. Ama bunlar alimce sloganlard. Ilmin sadece dine
muhalif olmakla kalmayp, ayn zamanda felsefe ve ahlka da aykr olmaya
devam etmesi, tesa dfi bir ey deildir. Aslnda ilmin yn ve durumu da
deii yor. Ilmin her zamanki endie ve kaygs, eyann zn ve zat n
aratrmakt; insann gereini, hayat ve hedefi tanmakt. Daha sonraki
hedefi, hakikati aratrmakt. Ilim bu hedefinden sapt. Benim sadece iaretler,
eyann zahiri zellikleri, Iaretler arasndaki ilikiler ve maddi tabiat
kanunlarn kefetmekle iim var, dedi. O da hakikati bulmak iin deil, bunlar
kudret ve menfaat kazanma yolunda istihdam etmek iin.
Bu sesin, ilmin taklit ettii burjuvazinin sesi olduunu g ryoruz. Bu ilim,
hibir srr ve gizlilii kefetmeye, hi bir me hule ve tabiat tesine muhta
deildir. lmden sonray dn myor. Aslnda lmden sonra diye bir
snrlama da yoktur. Her ey budur; bundan baka bir ey yoktur. Iinde
bulunduu muz, mr adn tayandan baka bir ey yoktur. Insan hayat,
refaha ulamak ve bunun yolu olan tketimi temin etmekten baka bir ey
deildir. Bunun vastas ise ilimdir. Ama hep zen gin ve burjuva snfnn
faydasna! Burjuvazi iktisad asalet ve tketim asaletinin temellerini niin
salamlatrmak istiyordu? Ilim, parann yardmyla dinin sylediinin aksine,
bu hayatta teknik, makina ve tabiat tanmann araclyla, tabiat istihdam
ederek Cennet yapabilirdi.
Cennet nedir?
Ilerin kolay ve ok az bir abayla olduu yerdir. nk, ilim ve teknikle bol
tketime, geni masraflara, mreffeh bir ha yata, ve iktisadi refaha ulalabilir.
Insan iin madde tesi fazi letlere, harikulade deerlere, btn o tabiat st
ideallere ina nan, insan Allah'n ruhunun grld yer olarak gsteren ve
bunu isteyen ilim, anszn grn deitirdi. Insan, iktisad bir hayvandr
dedi! Eer tketimi temin edilirse artk baka hi bir eye ihtiyac yoktur, dedi.
DINLER TARIHI
39
Ilmin anszn tavr deitirmesine hangi olay sebep oldu? Gr neden bu
kadar aalk oldu? Insan ilmin nazarnda ne den bu kadar hakir oldu,
ykseklere ynelii kaybetti? Ilim dini hizmetinden kp takva, ahlk, insan
tekml, alnyazs, lemin tannmas ve yarn iin olan kaygsn, varlk
leminin srrn, vcudun hakikatini, doru yolu ve olmas gerekeni orta dan
kaldrd.
insann ztndan kaynaklanan, dinin ve felsefenin daima ce vap verdikleri; son
kaygsn yok etti. Niin?
insan, burjuvazinin kirli emellerine hazrlamak ve onu s nrl yapmak iin.
Iktisad tketim ve retim hayatn dier ta raftan burjuvazinin ideallerini,
sermayenin ve parann hevesle rini, ilm kudretin ve mantn yardmyla
yeryznde gerek letirmek iin yok etti. Bu yzden onalt, onyedi, onsekiz,
ondo-kuzuncu asrlarn ve yirminci asrn ilk yllarnn heyecanl slo gan u idi:
"Ey insanlar! Bu vesveseleri bir tarafa atnz; o sz lerle hibir iiniz olmasn;
onlarn hepsi hurafedir; bu grnen lerden baka hibir ey yoktur; hepsi din
hurafelerdir, felsef ef sanelerdir. Yiyelim, ielim, igdlerimizi doyuma
ulatralm, bunun dnda baka hibir eyle iimiz olmasn; gerek hayat ve
Realizm budur. Bunu, ilim sylyordu, ama bu ive burjuva zinin ivesiydi.
Burjuvazinin hayat ilkesi, yeryznde cennet icad etmektir. Hayat felsefesi
tketim asaleti idi. Burjuvazinin hayat ideali neydi?
Hkm olduka, daha ok faydalanmak. Ama hangi faydalanma?
ilmin burjuvazinin yardmyla, daha dorusu burjuvazinin, ilmin yardmyla
yapmak istedii faydalanma.
Nasl bir faydalanma?
Madd faydalanma. Para, iman yapmyor; para, mal yap yor. Eer btn
ihtiyalarmz retilen mallarla doyuma ula rsa, kendisi yeni ihtiyalar
uyduruyor, onlar tekrar kendisi gi deriyor.
40
DINLER TARIHI
Propaganda ne yapyor? Evinizde oturuyorsunuz. Madd hayatnz iin gerekli
her trl araca sahipsiniz. Sofranzdaki malzeme ve yiyecekler de yeterli.
Evinizde yeterli mobilya ve mefruat da var, hibir eye ihtiyacnz yok. Mesel,
evinizdeki radyonun veya televizyonun dmesini ayorsunuz, size yedi tane
yeni sun' ihtiyac zoraki yklyor. Ertesi gn mallar sa tn a im an iz iin sizi,
einizi ve ocuunuzu pelerine gnderi yor. Sonsuza kadar yeni masraflarn
peinden komanz gereki yor. Burjuvazi, sadece tketim mallarn retmiyor ki
hepsine sahip olsun, tketim ihtiyacn da yaratyor. Bununsa hibir za man
niha snn yok har.
1962 ylnda Avrupa'da (ev ekonomisiyle ilgili) bir sergi vard. Ben ev ekonomisi
ile ilgili ara ve gerelerin says ne ka dar ki uluslararas bir sergiyi gerektirsin
diye dnmtm?
Sonra ikinci sene bu maazaya gittiim zaman mutfak ara larnn snrl
olduunu grdm. Aralardan birisi tereya alma maas idi. Bunun tek grevi,
masa banda oturan hanmlarn, onunla taban iinden tereya alp
yiyeceinin zerine brak mas idi.
Tereya alma maas, geen sene 3-4 eitten fazla deildi; ama bu sene 700
veya 800 eittir, bu sonu insan gerekten a rtyor. Serginin zel bir
blm tereya alma maalarna mahsus. Bu beyefendi ve hanm daha nce
tereyan kakla (yemek yedii kakla) alyordu. Ama imdi, eer tereya al
mak istiyorsan, bu maay alman gerekir. Eer tereyan ekme ine veya
yiyeceine yldz eklinde srmek istiyorsan, onu al man gerekir. Eer nergis
ekli vermek istiyorsan, bunu alman gerekir, baklava ekli vermek istiyorsan
dierini alman gerekir. Evet, ka tane gl ekli ve geometrik ekil var?
Saysz m? O halde, bunlarn tamamn, (en azndan 10-12 tanesini) satn
almamz gerekir. Eskiler gibi davranmak olmu yor, istekler var. Eskiden kakla
tereya alnyordu, tereya al ma maas yoktu.
Burjuvazinin bize sadece tketim ve masraf vermekle kal madn, ayn
zamanda bize yeni ihtiyalar de verdiini gr-
DINLER TARIHI
41
yoruz. nk ilim onun emrinde, onun isteine bal. Sosyoloji, psikoloji,
teoloji, ahmak tanma bilimi, edebiyat, propoganda, reklam, sanat... hepsi
onun emrinde ve onun isteine baldr. Bylece durmadan ihtiya yaratyor,
yeni ihtiyala yeni insan ti pi yapyor, sonra onun Ihtiyan da kendisi gideriyor.
BU*NK NSANIN BUR%U&AZ CENNETNDE SYANI
Tarihin btn nesillerinden daha ok eziyet ekmemize ra men, sevinerek
syleyeyim ki biz ok mesut bir nesiliz. Insann dert ve yenilgi dnemlerini
grdmz iin mesut bir nesiliz.
Acaba gerek dert ve yenilgi, yalanc mit ve sevinten da ha iyi deil midir?
uurdan doan dert aklszlktan doan dert sizlikten daha iyi deil midir?
Ben yirminci asrn ikinci yarsnda olduum iin ok sevini yorum. Eer
ondokuzuncu asrda olsaydm, burjuvazinin yir minci ve yirmibirinci asrda
yeryznde yapmak istedii Cen net iin ahmaka slogan atardm. imdi
burjuvazi cennetinin gereklemi olduu bir zamanda, gzlerimle asrdr
ilmin, Samiri'nin paradan buzas olduunu gryorum. Altndan ya plm ve
aldatc bir ekilde, ama ruhsuz, ruhaniyetsiz, mnevyatsz, yalanc, sahte
banka paras ortaya kt ve ahmak lar kendine secde ettiriyor.
u anda kurulmu olan, burjuvazi cenneti ne demektir? B tn insanlar iin
deildir! Bu burjuvazi cenneti, bu tketim ha yat, kapdan ve duvardan
Avrupa'nn yzne yaan bu nimet bolluu, havadan gelmemitir. Birbuuk, iki
milyar Insann alk bedeli ile meydana getirilmitir. Ama her halkrda kendisi
iin, yani Avrupa burjuvazisi iin, asr nce yaplmtr. Ora da hereyi
bulmak mmkndr. Tanzanya elmasn, Msr kene virini, Kamerun kahvesini,
Kba eker kamn, Cezayir ara bn, Hind ayn, Vietnam kauuunu,
Ortadou petroln bul mak mmkndr. O halde btn dnya, onlarn yeme,
ime,
42
DINLER TARIHI
DINLER TARIHI
43
yatma ve yiyecek iftliidir. Onlarn smrsne uram b tn milletler,
Avrupa'nn bu kirli cennetinin karneli ve cretli I ileri deil midir?
Btn bunlara ramen bu cennette, Avrupal insann nasl yaadn grmek
gerekir. alacak ey udur ki, bu insan, so nunda asrdr syledii
sloganlara ulat. Yani faydalanma ve tketim zirveye ulat. imdi onun
iktisad mal kalemlerinin %10'u temel ve gerek masraflardr. % 9' ise
elenme masraf lardr.
Bu faydalanmadan ok, baka neyi istiyor? Ikinci olarak da ilim, ideal ve
iddiasna ulamtr. Yery znde madd hayat ve tabii kuvvetleri uyuturmak
iin bir tek nik meydana getirmitir. Tketim asaletine dayanan bu hayat
kurmay baarmtr. Ama tahmin edemedii ey, yirminci asr daki hayatn ve
bugnk insann en byk hakikati, bu insan bylesi bir burjuvazi cennetinde
isyan etmesidir.
Kur'n'n deyimiyle, tpk Adem'in ilk cennet bahesinde "isyan etmesi" gibi.
Hereye sahipti, gnl neyi isterse onu yi yordu, buna ramen isyan etti. O,
yasak aacn meyvesinden yedi. Tketim hayatna bal olan bugnk Bat
insan ve ilerle mi burjuvazi hayat, dnya emperyalizmi aamasndadr. Dn
yaya, uzaya, gklere egemendir; dnyann beeri btn sofrala rna ve
nimetlerine el uzatm, yiyor. Ama isyan etmitir. Mref feh hayatta,
yararlanmada ve refahta isyan etmitir. Bugnk insan isyana tevik eden
yasak meyve nedir? Insan uurdur, uyantr. Anszn ilmin de var olduunu
hissetti. Ilim ise asrdr ona yalan sylyor. Kapitalizmin uadr, insann
zahit-liini hidyete ynelten klavuz deil. Ona "sen Insansn" demi yorlar, bu
ne demektir?
Bugnk insann bu kudret ve tketim slogan artk yeterli deildir. Zira her
ikisine de ulamtr, baka birey istemiyor.
Bu slogan ve isyan. zellikle dnyadaki btn geici madd eziyetlerin ve
alklarn giderildii bir zaman balatmtr. O zaman, asrdr ilmin gizledii,
halk vazgeirdii, burjuvazi-
nin ticari gr ve kltrnn yaydnn dnda, dnyay an layaca bir dnya
grne ihtiya duyuyor. Hayatn anlam nedir? Ne iin olmas gerekir? Bu
kadar kudretle ve bu kadar re fahla geirdii imdiki hayatn yn nedir? Bu
hayatta, nereye gidiyoruz? Bu burjuvalam ve para dncesinde olan ilmin
reddettii, fakat daha iyi ihtiyalar olan iman, ideal deer, ahlk, ruh, ak,
tapnma, akide ve faziletin yerine hangi eyi koymak gerekir? Tekrar tketimi
mi? Insan, isyan ediyor!
Ne ilim cevap veriyor, ne teknik, hatta ne de beer ilimler. Btn bunlar el ele
vermi sadece bir snf iin, (yani burjuvazi snf iin) yeni tketimler
yaratyorlar. Bunlar, onaltnc ve onye-dinci asrlardaki btn o iddia, heyecan,
dinamiklik, mit ve ge lecei gl bir iman tamann aksine, tketim
hayatyla ilgili fonksiyonlarnn sonuna ulamlardr. Bugn yalln ve ye
nilginin sonunda, yok olmayla yzyzedirler. Hile ve byk ci nayetlere
giritiklerini gryoruz.
Dn irtica, diktatrlk ve rm aristokrasilerle mcade le eden, byk
Fransz devrimini yapan burjuvazinin, imdi cel lat ve katil olduunu gryoruz.
imdi o, Faizmi douruyor, milletleri yiyor, sava, smr ve katliam yaparak
ancak ayakta kalabiliyor.
Onbeinci ve onaltnc asrlarda Ortaa' yok etmenin, ilmi mahkm etmenin,
kilisenin byk kudretini yenmenin sarho luunu yaayan, ardarda ilerleyen,
icadlar yapan Ilmin; bugn, aksine bir kmaza girdiini gryoruz. Beret
yle diyor:
"Bugnk insan ilimden bkmtr. Zira Faizmi meydana getiren ilim idi" ve
bunu insanla zoraki ykledi. Dnyada ilk defa insanln te ikisinin a
olmas dzeyinde al ilim meydana getirdi.
Snfsal smr ve artk deerin yamasn bu dereceye karan ilimdir.
Smry ilkel, basit ve ak eklinden alp bu kadar gl, derin, kkl ve
iddetli yapan ilimdir. Dnya mil letlerinin kltrel smrsn ortaya karan
ilimdir. nc dnyay irkin kurtlarn esiri kuzular yapan ilimdir...
44
DINLER TARIHI
Evet yalan syleyen ilim, dinin snrlamasndan kurtulmu ama, imdi de
tanrlarn deitirmitir. Allah'n yerine paray kendi ilh olarak alm ve para
iin her ii yapmtr.
Insan irkinletirip, burjuvazinin sipari ettii ekle sokmu tur!
Bugnk insann dine ihtiyac, iki sorusuna cevap vermesi iindir:
Birincisi, byk bir manev dnya gr vermesidir, Alla-me Ikbal'in szyle:
"Varlk leminde, ruhan bir tefsirin" anla tlmasdr. Hr insann yapt ekilde,
egzistansiyalizmin dedi i ekilde, -u anda doru sylyor- kendisini onda
yabanc ve mehul hissetmesidir.
ikincisi, yaamak iin insann hedefine bir yn gsterilmesi veya icad edilmesi.
Zira dier btn hayvanlarn aksine insann en sekin zelliklerinden birisi
budur. Dier hayvanlar niin ya adklarn anlamyorlar. Ama, insana; yaa
dedikleri zaman, "hangi ekilde" diye sormadan nce, "niin?" diye soruyor.
Bu yzdendir ki insana, sadece hangi ekilde yaamas ge rektiini retmek
yetmiyor. A olduu srece allm hayat nimetlerinin ve balarnn peinden
gider. A olduu zaman bu sorudan az veya ok uzaklar. Ama bu ihtiyac
giderildii zaman, insan olmann temel ihtiyalar, nerede olmas gerektii
szkonusu olur. Bu yzden gerek dine, mutlak din duyguya bugn daha ok,
daha ciddi, daha hayat bir ekilde ihtiya vardr.
Dini (dinleri) dikkatli ve limce tanmay gerektiren mesele lerden birisi de
udur: Dinler tarihinin dikkatli bir ekilde ince lenmesi bize u byk hakikati
gsteriyor; tarihin gidi yolunda din Iki akma sahiptir: Biri insan akm, dieri
ise tarih akmdr.
insan akm ve insan gidi daima canldr. Bugnk insan, belki gemiteki
insandan daha ok dine ve dinin insan gidiine muhtatr.
Niin muhtatr?
DINLER TARIHI
45
nk, gemiteki insan gelenek ve gemie sayg, mil liyet, toprak ve kan
vnmeleri tatmin ediyordu. Madd hayat iin gsterdii tela onu megul
ediyordu. Yenia'n insann, ilm ve teknik keifler bile ikna ediyordu. Ama
bugn artk bun larn hibiri bir eye yaramyor. Btn bunlara sahip olmasna
ramen insan yine isyan ediyor. lm ve cinnet derecesine ula an bir isyan.
Medeniyetin yklmas ve bugnk insan toplu munun yok olmas korkusuna
doru giden bIr isyan. Bu, gemi in aksinedir. Gemite insann cehaleti, zaaf,
korkusu ve madd ihtiyalar din ile karmt; her eyi dinden almak isti yordu.
imdi, ilim ou ihtiyalar kaldryor, ama kaldrmad ey, yce dindir. Insana
ve hayata anlam balayacak bir din. Bugnk insan, her zamandan daha
fazla bu dine muhtatr.
Ikinci akm, olumsuz akmdr; tarihe hakim olan akmdr. Bu, insan ve din
ynn zdddr. Egemen gler tarafndan, halkn zararna ve aleyhine, mevcut
durumu aklamak iin kul lanlyor.
Bu iki din, tarih boyunca birbirlerine kar daima mcadele ve sava halindedir.
Bu tarihin sonunda, biz imdi dini iki gr asndan inceliyoruz:
Biri bizim zamana ve asra ballmz asndan. Bu asr ilim tesi bir yorum
aryor; insann yaamas iin bir anlam, bir ruh, bir iman ve yce bir ak aryor.
Ikincisi ise, bizim bir din kltr ve topluma bal olmamz asndan. Dinin o
olumsuz akm btn tarihimiz boyunca ha reket ve hakimiyet sahibi olmutur.
Halka, dinin kendisine tari himize, halkmzn hareketine ve toplumumuza kar
bir fonksi yona sahip olmutur. Bu fonksiyonu gstermek gerekir.
Bu unsur, dinler tarihini ve dinleri tanma konusunu, yeni den ilm bir ekilde
batan balayarak gzden geirmemizi ge rektiriyor.
Bu konuyu bitirmek iin vaktimiz az, onun iin gelecek ko numalarn
balklarn, konularn imdi arz ediyorum. Not al manz rica ediyorum.
46
DINLER TARI HI
DINLER TARIH
47
*ELECEK DERS
1. Din nedir? Sosyologlarn, tarihilerin, filozoflarn yapm olduklar din
tarifleri.
2. Filozoflara, tabiat limlerine, sosyologlara, antropologlara gre dinin
meydana gelmesine sebep olan eitli faktrler. Bun larn ortaya att grler:
Korku faktr, eyann sebepleri ko nusundaki cehalet faktr, mlkiyet,
Durkheim'in teorisi (bir toplumun ortak ruhu) veya baka bir deyimle toplum
vicdan), David Hume'un teorisi, (Dinin meydana gelmesinde ve dei mesinde
tabiat faktr), Freud'un teorisi (ruhsal faktr), Young'un teorisi (zel din
vicdan), sosyal vicdann aamalarndan biri, o sosyal vicdann kendine zg
aamalarndan biri "insann inkistans"dr.
Ftrat faktr, uyku dini, (uyuturan din) uyan dini, ilim den aa olan din ve
ilim tesi din.
Aratrma ve Tercme Iin Teklif Edilen Konular
imdi kk bir hatrlatmada bulunuyorum. Bu snfn be nim on, onbe gnde
bir gelip, ders verip gittiim bir snf ek linde dnlmemesi gerekir. Bu
kurumun mstakil progam-ramlara sahip olduunu ve bunlar icra ettiini
bilmeniz gerekir. Ama benim ve sizinle ilgili olan ey buradaki talebe program
dr, biz bununla sorumluyuz.
Bu programa, sahip olduumuz imknlarla sorumlu bir fert olarak kendimiz
katlyoruz. Bu program geniletiyoruz ki bir ahsa bal program olmasn,
benim olmaymla programlar ip tal edilmesin.
Iimizin yle bir ekilde ilerlemesi gerekir ki, dier bran larda da bu programa
paralel programlar byk ve tecrbeli uz manlar tarafndan hazrlanabilsin,
iimizin bu dier programla ra paralel devam etmesi gerekir. zellikle retim
sonras ve bu klsik ekilde deil, belki dier eitli faaliyet dallarnda da al
lmaldr. Bu cmleden olmak zere, sanat faaliyetleri, sosyal
faaliyetler, edeb faaliyetler ve dier faaliyetlerde programlar yaplmas gerekir.
Bu yola eitli ynlerden bu neslin ve zama nn zerinde uurlu bir etki
oluturabilelim. Toplumumuzun uurlanmasnda bir fonksiyona sahip olabilelim.
Bendenizin bu konuda yapabilecei ey udur; din, sosyoloji veya Islm konu
larnda aratrma yapabilecek durumda olan ve bunu seven kimseler zel bir
uzmanlk bran eklinde bir risale yazsnlar. Hatta bir mesele hakknda birka
sene bir aratrma yapsnlar. Ama, bilgi sahibi olduum sahalardaki eitli
konular veya si zin teklif edeceiniz konular ortaya koyabilirim- Istekli olan
herkes, bu konularda aratrmalar yapp, almalar yapabilir.
Elbette ben, yardmc olmak iin kaynaklar syleyim, iin plann gstereyim
veya gerekirse kitap, mikro film, belge vb. aralarn hazrlanmasn irad
kurumundan isteyeyim; bunlar emrinize versin ki bir konudaki ilm aratrma
ve zel bir konu daki inceleme sonulansn.
Ayrca unu hatrlataym, burada u anda birka bin cilt ki taba sahip bir
ktphane var. Henz iin balangcndaki bu k tphane, sizin emrinizdedir.
Zira daha ok sizler bu ktphane ye ihtiya duyacaksnz. Onun idaresinde,
genilemesinde ve ondan istifade etme konusunda birinci derecede bir role
sahip olabilirsiniz. Tam anlamyla emrinizde ve istifadenizde olabilsin diye daha
fazla kitap satn alnmas iin uygun bir btenin de temin edilebilecei
konusunda mitliyim. Daha fazla kitap bu lunsun ki kaynaklar, deliller ve
nshalar asndan sknt ek meyelim. Halk iin ve hepiniz iin bir aratrma
kayna olsun, bu sahada ilm aratrma yapmak isteyen herkes iin istifade
kayna olsun.
Bir snf gibi alalm (ama sonunda yasal imtiyazlar olma yan bir snf).
Aldmz dier lisanslar, diplomalar hep cret diplomalardr. Gelip, burada
bizim iin ne ekmek ne de su ola cak bir diploma alalm. Ama u var sadece,
aydnlar ve tahsil yapm olanlar halklarna ve zamanlarna hizmet edebilirler.
Bunlar balarn ekmek ve su iftliklerinden kaldrsnlar, dnya y grsnler, hr
ve dindar olarak dnsnler. Gerek an-
48
DINLER TARI HI
DINLER TARIHI
49
lamyla byle dnen kimseye aydn fikirli diyorlar, tasdik edi ci deil!
Vesselam.
imdi bu maksatla, rnek olarak size birka konuyu arz edi yorum, not almanz
gerekebilir. Konu olarak hangisini beenir seniz onu seiniz veya bunlar dnda
aklnzda olan bir konu varsa onu aratrnz.
Bu aratrmay neticelendirip bitirdikten sonra bu snfta bir konferans eklinde
verebilirsiniz veya bir risale eklinde bastrp yaynlat abilirsi niz.
Herhalkrda faaliyetlerimizin eitli alanlarda, daha derin, salkl ve zengin
olmas iin gayret gsterilmelidir. Toplum da bu derslerden daha ok
faydalanm olur. zellikle kuru bir s nfta, fert eitilip yetitirilmiyor. Snfta
sadece fikir (ide) almak gerekir. Sonra bu fikri, kitap okuma, kitap tanma,
tartma ve aratrma iinde devam ettirmek gerekir. Kendinizi yetitirmek ve
eitmek gerekir. Snf, bunlar destekleme dnda yapc olamaz.
Konulara gelince:
1. "Yenilgide parlak zeknn ortaya kmas." Maksadm, Iran tarihinde grlen
zel ve hayret edilecek tekniklerdir.
Iran, Islm'dan nce mill hakimiyet dneminde idi. Ama o dnemde bIr deh
grlmyor. Islm'dan sonra yenildiini g ryoruz. Medeniyetsiz Arap ve
yabanc bir hilfet, ona hakim oluyor; btn mill ve kavmi kudretleri ondan
alnyor. Hatta bedevi Arap, efendi eklindeki meden Iranl'y klesi olarak g
tryor. Bylesi bir bask ve zorluk dnemi yani birinci, ikinci ve nc asrlar,
zahiren onun yenilgi ve k dnemidir. Bu dnemde Iranl parlak zek btn
boyutlaryla alyor:
Askeri adan Eb Mslim, edeb adan Firdevs, ilm a dan Harzem, felsef
adan Eb Ali ve Raz gibi dhiler ortaya kyor. Ksacas bu zeki ve yetenekli
milletten, btn sahalarda dnya apnda byk dhilerin ktn gryoruz.
Bunun ne deni, bu byk zorluktur. Kltr medeniyet dnyasnda, ev-
rensel bir hrete sahip olan Iranl dhi, niin yenilgi devresinde ortaya kyor?
Bu byk bir sorudur, buna cevap vermek ok byk bir sorudur, buna cevap
vermek ok byk bir ilm ara trmay gerektirir.
ou Iranllarn, btn Islm ilimlerin Iranllar vastasyla tedvin edilip,
gelitirildiini bilmemesi muhtemeldir. En byk tefsircilerin, hadisilerin,
tarihilerin, fakihlerin, Islm ilimlerin eitli branlarndaki byk limlerin
ou hep Iranldr. ala cak eydir; Ehl-i Snnet'in alt sahih hadis kitabnn
mellifleri, ia'nn "Usl-u Erba'a" mellifleri, yani genel din konularn ve
mes'elerini, btn mezheplerin usul ve fru'unu kapsayan on kitap... Mellifleri
istisnasz Iranldr- Bundan daha hayret verici ey ise Arap dilinin, lgatinin,
dabnn Iranllar vastasyla d zenlenip, tanzim edilmesi ve
mkemmelletirilmesidir.
2. Yenia'daki Avrupa'da hangi dinle, hangi faktr kavga ya tututu?
3. Her sene tekrarladm ve daima eitli cevaplar aldm soru udur:
Peygamber ve Ali, ayn dine ayn topluma, ayn yola, sahip iki ahsiyettir. Ayn
halka i yapyorlar; biri iinde zafere ula yor, kudreti ile alyor. Ama dieri
yenilgiye uruyor.
Peygamber niin galip geliyor? Ali niin yeniliyor?
(rencilerimden biri: Bir bilgine sordum "Allah'n istei dir! diye buyurdu",
diyordu. Bu cevap tatmin edici deil. Geyln- Dmak'nin szyle. "Bunlar
gnah da Allah'a ait kl yorlar!")
4. Peygamberin ashab bize hi kimsenin veremeyecei dersleri verebilir. nk
onlar bizler gibi insanlard. Peygamber ve imamn huyu, zt bizden farkldr
denilen konu, en azndan bunlar hakknda geerli olmuyor. Zira onlar bizim
gibiydiler, dnyada ylesine byk bir fonksiyonu if ettiler. Insan tekml
asndan byle bir bykl gsterdiler. Niin? Son ra hangi bykleri
gsterdiler, kendi varlklar ve yaamlaryla bugnk insana hangi dersleri
verebilirler?
50
DINLER TARI HI
Bu ahsiyetleri, imdiye kadar niin tanmamz? Neden tantlmamlar? Biz
imdiye kadar ne yapyorduk, hangi ilerle megul idik, hl ne ile megulz?
Bilemiyorum.
BIz bunlar tanmyoruz, ylda bir defa bazlarndan bilin meyen isimler halinde
tekrarlanyor. Bazlarnn isimleri ise hi hatrlanmyor. Bu insanlarn, Islm
hareketinde ve tarihimizde byk bir yerleri ve emekleri var; insan adan
byk retici lerdir. Fakat henz mehul insanlar... Bizim bunlar tanmamz
gerekir, zira bizden baka tanyacak kimse yok.
Dierlerinden beklemenin, eletirmenin faydas yoktur. Bi zim ie balamamz
gerekir. Bunlar tanyalm; bunlar tanmak, ihya etmek, bu ahsiyetlere tapan
fakat bunlar tanmayan top luma, tantmak iin gayret gsterelim.
Bunlar topluma tantmak, gerek fikr ve kltrel adan, gerekse iman ve
hareket asndan toplumu zenginletirmek de mektir.
Bu dostlarn tek tek bilinmesi gerekir. imdiye kadar bu ko nuda birtakm
kitaplar yazlm. Bunlarn ancak bazlar okun maya deer. Selmn, Eb Zer,
Ammr, Yasr gibi. Ama bazlar hakknda ise bir tek satr bile mevcut deildir.
Halbuki toplu mumuz kendisini ii bir toplum sayyor. Onlar, Islm tarihinin
balangcnda ileri ve gerek ia'y balatan ahsiyetlerdi. Onlar tanmamak
bizim amzdan korkun ve utan verici bireydir. Cehaletimizi gstermektedir.
Ben herkesin onlardan birisini se mesini ve hakknda bir risale yazmasn rica
ediyorum. Bu risaleler baslsn ve halkn eline ulasn. Bu toplum 1400 sene
sonra ia olmay, bu akla yaamay arzuluyor. ia'nn birinci derecedeki
ahsiyetlerini, en azndan 20 sayfa lsnde tansn.
5. ia tarihindeki ok byk meselelerden birisi Hz. Ali (a.s.)'nin tannmasdr.
"Ali (.as.) eyrek asr sustu" bu konu da bir risale konusudur.
6. niversitelerde ortaya koyduklar ey, genellikle kalp olarak hkm veren
yazarlarn dnceleridir. Tpk kp eker ler gibi hep ayn biimde.
DINLER TARIHI
51
islm'dan sonra Araplara kar mill bir Iran direnii meydana geldi; direniin
liderlerine baktmz zaman Efin gi bilerini de o kahramanlardan biri olarak
gryoruz. Efin, kendi topran Arap hakimiyetine brakt kendisi de halifenin
bir hiz metisi oldu. Halifenin "Erosine" idaresini ona vermesini mid ediyordu,
bu konu arptlarak u ekilde gsterilmitir! Iranl-lar'n ve bu kahramanlarn,
birinci ve ikinci asrdaki isyan Araplar'n, dolaysyla Islm hkmetinin
aleyhine olmutur. Halbuki meselenin asl baka ekildedir. yle ki; Islm'n
Zer-dtlk veya milliyet aleyhinde bir meselesi olmamtr. Belki mesele, Iran
eraflnn (Asillerin) meselesi idi. Islm'dan sonra aile ve saltanat
hkmetlerini kaybetmilerdi. Kendi saltanatla rna kavumak Iin Emev ve
Abbas halifelerinin Islm lilafet-leriyle -Arap eraflyd, Islm hilafeti deil-
savatlar.
Iran asillerinin Arap asilleriyle olan bu savann sonucu ne dir? Taviz!
Safr, Smn, Thir vb. hkmetler bu tavizin neticesidir. Zira Arap hilafeti
(Islm hilafeti deil) geldi, Islm' bunlarla bir al-veri konusu yapt; Islm'
bizimle bir irtibat arac olarak bizden aln, dnte biz mahall hkmeti tekrar
size vereceiz, dedi.
O taraftan da Araplar Islm oyunu bu rakip asillere verin ce, onun Arap
topraklarndaki hkmetinden vazgemesini is tedi. Bylece onlar eski
hkmetlerinin makamna geri dn dler.
O halde bu Iran erafl ile Arap erafl arasnda bir al veri meselesidir.
Yoksa, Iran'n Islm'a kar mill bir isyan de ildir veya bir milletin dier bir
millete kar isyan deildir (bir iki konu mstesna). Dolaysyla bu, milletimiz
iin bir iftihar ekli deildir.
Br millete hizmet etmek, onun hakknda 'yalan iftiharlar" uydurmak deildir.
Sonra millet uurlanp bu iftiharlarn yalan olduunu anlayacaktr. Ayrca btn
gerek ve doru iftiharla rn da bir tarafa atmas ve hibir iftiharna
inanmamas da hiz-
52
DINLER TARIHI
met deildir. imdiki genler ve aydnlar arasnda durum by ledir.
En byk hizmet udur: Neslimize tarih ve milletini dikkat li ve ilm bir ekilde
tantmaktr. Gerek ve doru iftiharlar ona tantmaktr. Milletimiz byk iftihar
kaynaklarna sahiptir. Eb Mslim ve Efin gibilerine ihtiyac yoktur.
nk, bu ok hassas bir konudur, bugn buna olduka fazla dayanlyor.
Genellikle msterikler, Iranl yazarlar ve aratrmaclar bu konuya fazla
dayanyorlar. Ama ounlukla zel bir anlayla, n yargyla, karc sonu
almalarla.
Tercme Iin eitli Ingilizce, Franszca, Almanca, Arapa eserlerin bir listesini
not almtm, bu dilleri bilenler tercme edebilirler. Bunlarn bazs ok hassas
ve ilmdir.
Bir kitab yaynlamak veya tercme etmekle bir neslin d ncesinde byk bir
iman etki braklabilir. Eer hepimiz gay ret gsterirsek, kalemle, atacamz
tutarl admlarla, azimle bu asrda, bu nesil iin bir ey yapm oluruz.
Vesselam.
IKINCI DERS
"Sizden, iyiye aran, doruluu
emreden ve ktlkten meneden
bir cemaat olsun..."
Rahman ve Rahm olan Allah'n adyla.
nceki oturumda 16. ve 17. asrlarda Batda orta snf veya burjuva snf adyla
yeni bir snfn meydana geldiini syle mitik. Yani parayla i yapan bir snf,
ticaret ve esnaflkla uraan, sanayi ve el sanat mallar satarak zamann
geiren bir snf.
Burjuvazi olutuunda, yeni fikr hareket de ekillendi.
Bu snfa u adan orta snf diyorlar: Ortaa'da, feodal toplumda ve byk
mlkiyetlerde toplum iki snfa taksim edi liyordu.
Birisi asiller (eraf) snf veya efendiler. Bunlar hereyin sa hibidir. Hem
toplumun madd ve iktisad kuvvetlerine sahiptir, hem de -bu delil ile-
toplumun, manev, ahlk, fikr, edeb ve sanatsal kuvvetlerine ve glerine
sahiptir.
ikinci snf ise kyl, iftidir. En genel anlamyla gerek serflik dnemindeki
"serf", yani kle olmayan kyl (bunlar topraa balyd, mlk sahibi arazisini
satt zaman kyl de satlm oluyordu) gerek klelik dnemindeki kle (kle
topraa
54
DINLER TARIHI
bal deildi. Ama mlk sahibinin mallarndan biriydi, tpk hayvanlar ve eya
gibi alnp satlyordu. Efendisi onun can ve varlnn sahibiydi), gerekse daha
ileri ve gelimi ekliyle ol sun. (Kyl kle deildir, topraa bal deildir,
resmen alnp satlmyor, ama hereyden mahrumdur, hibir eyi bulunma
maktadr.)
Bu iki snfa genel bir tabirle, hakim snf ve mahkm smf denilebilir. "Hakim
snf "hakim heyeften, ayrdr. "Hakim he yet" topluma hakim olan hkmet
biriminden ve hkmeti elle rinde bulunduran kimselerden ibarettir. Siyas
otorite, yasalar, askeri g ve kudret onlarn elindedir. Bir gruptur, bir snf de
il. Ama "hakim snftan maksat sosyal ve madd-manev g leri ellerine
geirmi olan snftr. (Btn kudretler bu snfn elindedir). Hatta siyas
meselelere girseler, siyas makama sahip olmasalar bile, bu snftan olanlar
herbiri sermaye, kudret ve bir grup zerinde sahip olduu nfuzu lsnde
hakim snfn bir parasdr. Isterse hkmetle direkt bir ilikisi olmasn, hatta
ona muhalif bile olsun.
Hakim snf ile mahkm snf arasnda bu ekliyle eskiden -klelik, feodalite,
serflik dneminde- mutlak bir boluk vard Eski toplumlarda -hatta kylerde
bile- aka grlebilecek bir snfsal ikilikti. Hatta bu ayrm, eitli ehreleriyle
mimarye bi le yansmtr. Bu iki snf birbirine tamamen uzaktr. Sosyal bir
yolun iki noktasdrlar. Eski mimaride (kylerde imdi bile) efendilerin evlerinde
misafirleri kabul ettikleri odalarn zel bir ekle sahip olduunu gryoruz.
nce odann tamamn oluturan byk bir dikdrtgen var dr. Bu drtgenden
sonra -yani bu drtgene giriten sonra ona ilave edilmi olan baka bir
dikdrtgen veya kare daha vardr. Horasan kylerinde bunlara "ah-Nein"
(odann iinde ba ta rafta oturacak yksek, zel bolm) diyorlar. -Dier
yerlerde ba ka bir isim tamas mmkndr.- Bu ksmn asl odadan ayr
olduu bellidir. mstakil duvara sahiptir; drdnc duvarda asl odaya
ulalyor.
DINLER TARIHI
55
Bu binaya girdiimiz zaman yanyana iki oda gryoruz biri byk dieri
kktr, ikisi birbirine bitiiktir, aralarnda kap ve duvar yoktur. Bu iki ksm
birbirine zt ekilde denmitir. Kk ksmdaki eyalar daha pahaldr, byk
ksmdaki eya lar daha ucuz ve sadedir.
Geri bu iki oda birbirine bitiiktir, ama herey farkll an latr. Deme, perde
ve sslemeden tutun, tavann yksekliine kadar. Kk ksm -ah-nein-
daima daha yksektir.
Kn "taar" (kn evlerde snmak iin altnda mangal, s tnde yatak
bulunan byk krs) ah-nein ksma koyuyorlar. nk bugnk durumun
aksine bunun bir asillik yn vardr. Odun veya kmr sobasn ise genel ksma
kuruyorlar, burada ne yastk ne dek vardr.
Mimar ve eski mimari snfsal ikilii ve elikiyi gstermek iin btn bu abay
gsteriyor. Mimar bu ikilii odann iinde, eklinde, pencerelerinde, mimar
sslemesinde, dekorda gster mek ve ona gereklik kazandrmak istiyor.
yle ki, korkun snfsal elikide efendiler, iin eidi a sndan ii veya
kyl ile dorudan bir ilikiye sahiptir. Bir oda da toplanmalar ve bir atnn
altnda oturmalar gerekir. (Kapi talist dzenin aksine. Kapitalistin iinin
yzn asla grmeme si, ismini iitmemesi, onu tanmamas mmkndr.
zellikle bugnk uyum kapitalizminde. -Byk trstler ve karteller ek
lindedir- Binlerce ii onlarn eitli messeselerinde alyor; hibirisi o
messesenin, trstn veya kartelin sermayedarnn -sermayedarlarnn- kim
veya kimler olduunu bilmiyor.)
Bu dnemde din, bu iki zt kutbun arasndaki uyum ve koordineyi salama
rOln oynuyor, bir rt oluyor. Yani bu iki snfn, iddetli snfsal ihtilaflarn
din ortaklk ile rtp, kapat yor. Bu iki ayr ve zt snf uzlatryor, bir araya
topluyor.
Burada elbette dinden maksadm, hakim snfn somut boyutundan biri olan
din yndr, Sonuta din ya irkinletiriliyor veya tahrif ediliyor. Bunu, din
bylesi bir sosyal rol oyna-yabilsin diye yapyorlar. Bu din, efendiler snfn ve
halk (raiy-
56
DINLER TARIHI
DINLER TARIHI
57
ye) snfn zel din trende bir yerde topluyor. -Mersiyelerde ve mevlitlerde
olduu gibi.- Ama mimari bu elikiyi gster meye urayor; bu iki snfn
zorunlu olarak toplanmasnda da snfsal ihtilaf korumaya alyor. Efendilerle,
rayyenin yan ya na oturmasn engelliyor.
Efendiler onlara bal olanlar, ah-nein'de ve yksekte otu ruyorlar, kyller
ise aada, giriteki basit odada oturuyorlar. Bu durum, dkkncnn kellesi
grlene kadar devam ediyor. O, dne kadar sade bir kyl ve ifti idi, yeri
efendilerin oda sndan aada olan byk oda idi. imdiyse baka makamlar
ve mevkiler kazanmaya balamtr bile. nk para sahibidir, efendiler ve
efendilerin ailesi ona muhtatr.
Sermaye ona bir ahsiyet salamtr, ama asil bir soya ve r ka sahip deildir.
Aazde, haczde, asilzade deildir. Basit avam snfndan da gsterilemez,
fakat dier taraftan aslsz ve kksz oluu efendilerin yerinde oturmasna
engeldir.
O halde ortak bir snr tespit edilmesi gerekir, yle yapyor lar. Taarn krsnn
alt basaman (her halkrda asilliktir, ama biraz alt tarafn) ona veriyorlar.
Bylece asiller ile avam arasnda bir yere yerlemi oluyor.
Burada, orta snf meydana geliyor. Artk ne basit avam, ne de asilzadedir.
Pratikte efendidir, ama aslszdr, kkszdr, efendisinden aada
gsterilmektedir.
Orta snf balangta geliiyor, yava yava i bana geli yor. yle bir yere
ulayor ki, taarn krsnn etrafn igal ediyor, asilleri dar atyor. Bu, yeni
orta snfn devrimidir, burjuvazi devrimidir. Byk Fransz Devrimi bu
gruptandr. Yeni, zengin, aydn grl, mtefekkir, deiken orta snfn
devrimi; rm, anlamsz rksal farklar, vnmeleri ve ailev ayrcalklar
stnlk sebepleri sayan eski erafla kar idi.
Orta snfn devrimi, lleri ve kstaslar deitiriyor. Dn stnlk ls kan,
toprak, rk, soy ve aile idi; bugn ise ikti sat, para, sermaye oldu.
Orta snf (burjuvazi), hrriyeti bir devrimi balatyor. nk kendisini ve
toplumu onu reddeden btn kaytlardan ve snrlamalardan kurtarmak istiyor.
Orta snf i bana geliyor, kudret ve hakimiyeti ele geiri yor. Bu dnemde din
ile -Ortaa'daki deerlerin, bak alar nn sosyal dzen ilikilerinin
koruyucusu olan eski ekliyle- m cadele ediliyor, iki eit gr meydana
geliyor. Birisi deiim kazanm din grtr; dnyaya ynelen br grtr (bu
pro-testanlktr). Dieri ise din d bir grtr. Aslnda dine, dn duygu ve din
felsefesi ismiyle saldrmaya balyor. Her ikisi -zellikle ikinci grup- toplumdaki
eitli din ekillerle veya in sandaki din duygusuyla mcadele etmek iin ilim
silahna gerek duyuyor. Din d eski edebiyattan -din d Roma ve Yunan
edebiyat gibi- yardm alyorlar. Rnesans'n belirgin zellikleri -16. asrdan 17.
asra kadar- onun din ile savamasdr. Gerek da ha yeni bir din ve daha yeni bir
din gr eklinde olsun, ge rekse ilim, tabiat ilimleri, beer ilimler, felsef
istidlal, mantk istidlal eklinde ve gerekse yeni itikad mektepler ve ideolojik
mcadele eklinde olsun.
Yani bu grupta, yeni snf ve eski snf vardr, -iktisad a dan- yansma buluyor,
yeni fikir ve eski fikir unvanyla yans yor. Felsefeye ise akl, Irak ve ihsas
felsefe unvanyla yansyor. Sonra kapal dnya gr ve ak dnya gr
adyla yan syor.
Islm lkelerinde -genel olarak Douda- yetimi olan ay dnlarmzn ou
maalesef itikad, fikr ve zihn dayanaklarn Bat kltrnden aldklar iin
onlarn sosyal alt yap temeline gre, kendilerine zg dinleriyle, Ortaa ve
Ortaa'daki sos yal dzeni kuvvetlendirici rol oynayan dinleriyle ztlamalar
gibi, bizim aydnlarmz da kendi dinleriyle ztlatlar, kavgaya tututular.
Avrupal aydnlar, kendi snflarnn ilerlemesi ve s nflarn ileri gtrmeleri iin
hareketin ve genel insan ilerleme nin zararna olan ou durgun kanunlar,
anlamalar, itikatlar ortadan kaldrmak iin Katolik mezhebine kar ideolojiler
ve
58
DINLER TARIH
ekoller bina ettiler. Biz bylesi bir konumda olmadmz halde, dinimiz onlarn
din gibi bir role sahip olmad halde, onlarn dncelerini aldk ve Batnn
itikad temelleri zerine sosyal bir inan oluturduk.
Bu yzden -16. ve 17. asrlarda- aydnn Ortaa'da mevcut ve hakim olan dine
kar mcadelesi, sadece geici ve kendi za manndan kaynaklanan
mcadeledir. Ama o szlerin, aydnlar mz tarafndan tekrarlanmas olumsuz
bir fonksiyon meydana getirir. (yle ki, o inanlarn kendi evresinin sosyal
deneyimi ile ballklar yoktur; onun dini ile Avrupa'nn dini arasnda bir
benzerlik yoktur. Genel olarak kendine zg bir sosyal duruma ve snfsal
elikilere sahiptir).
Batl aydnlar -yeni inanlaryla 16. ve 17. asrlarda- olumlu bir fonksiyon if
ettiler. Hareketli ve yapc bir snfa ekil ka zandrdlar, ilmin ilerleme yolunu
atlar, eitli ilm keiflerin ve icatlarn yaplmasn saladlar.
Ama 16. ve 17. asrdaki aydnlarn ayn szleri dnceleri, kavramlar,
grleri ve sloganlar, Mslman Douda sadece iki netice meydana getirdi:
Birincisi udur, toplum aydnlarn ne dediini anlamad (yle ki, aydn grubun
ve zmrenin ortaya kmasndan sonra, toplumumuzda birka nesil gelip
gemitir, toplum henz onla rn varlklarn hissetmemitir) nk toplumumuz
aydnn dili ni anlamyor. Aydnn dayand, tenkit ettii noktalarn halkn
yaayyla hibir alkas ve uygunluu yoktur. Halbuki Avrupa aydnlar
toplumlarnn, Katolik kiliselerin, toplumun din tren ve inanlarnn iinden
geliyorlard; balk gibi toplum ve halk denizinden yzyorlard. Yol gsterme,
fikirleri tasfiye etme, hurafelerle mcadele etme; kendi inandklar dindeki
hurafeler le mcadele etmekle urayorlard.
Ama bizim aydnlarmz halkn iinden kmadklar iin, darda yetimi ve
eitilmi olduklar iin, toplum ile aralarn da byk bir uurum vardr. -Buz ve
su gibi- topluma ve halka nfuz edememilerdir. Bu yzden Dou toplumunda
aydn zmresi vardr; ama aydn hareketi yoktur.
DINLER TARIHI
59
Ikincisi, darda eitilmi ve yetimi byle sun' bir zmre nin meydana
gelmesi, vatanlarnda sosyal birliin paralanma sna ve yenilgiye sebep oldu.
nk bu grup az da olsa dn yordu, uurlar Ilimle donanmt; uurlarn
toplumun iine gtrecekleri yerde, toplumun btn bedenine ve halk kitlesine
verecekleri yerde, halktan ve toplumdan uzak kaldlar, toplum dan ayr
soyutlanm bir zmre olarak ortaya ktlar. Bu para lanmadan dman
faydaland. Dman bu boluktan istifade ederek yer seti. Bylece, Dou ve
Islm lkelerinde, Mslman -ve Doulu- halklar arasnda siyas ve kltrel
smry halk ile aydn arasndaki bolukta aramak gerekir.
Gerek aydnn hedefi, bu bolukta halk ile kendi arasnda bir kpr kurmak
olmaldr. Bu kpry anlay ortamn sala maya, meydana gelmi olan
tehlikeli ayrlmay balamaya, an lamaya, tanmaya ve ayn sorunu zmeye
dntrmelidir. Bu kpr kuruluncaya kadar halk, kendi durgunluunda kala
caktr. Aydn da kendi yabanclamas ve dlanmas srasnda, ehrin
yukarsndaki cafelerde oturup szde geri kalm toplum lardan, ileri
toplumlardan, falanca ideolojiden filanca ideoloji den bahsederek sadece
kendisi iin var olacaktr. Aydn, kendisi iin yayor halk ise onun varln bile
hissetmiyor. Eer aydn hissedilmek istiyorsa o merdivenlerden aa inmesi, o
yksek evleri ve kafeteryalar terketmesi, kendisini halkn arasna brak mas
gerekir. Onlarn dertlerini ve ihtiyalarn hissetmesi gere kir ki kendisi de
hissedilebilsin.
Ilerici bir aydn -ki benden ok daha ilerici biridir- bana ser zenite bulunuyor
ve diyordu ki: "Niin byle yapyorsun? ni versite prestije ve ilme sahip
olduun halde din toplantlarda konuuyorsun?"
Dedim ki: "Sen konutuun zaman, zihniyetlerle, adamlarla karlatn zaman
nc bir aydnsn, ama kendi ftratna ve duygularna dndn zaman, grupu,
aristokrat, bencil, snfa tapan ve halka kar bir insansn. Hedefin sadece ve
sadece ken di ahs mesleinin haysiyetini korumak ve ona haysiyet kazan
drmaktr."
60
DINLER TARIHI
Bu eliki niin?
Bu yzden aydnn zihnindekiler bir yerde, vcudu ise ba ka bir yerdedir. Bu
ikilii ortadan kaldrp halk ile aydn arasn da bir kpr kurmanz gerekir.
Bylece aydn, halka giden yolu bulabilsin; halk aydnn muhatab olsun ki
aydn, aydn olsun. Aydn halkn imannda bir yer bulsun. Bu, u anda olmayan,
fa kat olmas gereken bireydir.
Eer biz Avrupa'y taklit ediyorsak, onlarn gzel tecrbele rinin taklit edilmesi
gerekir. Bunlardan biri u: Ortaa' tahrip eden, Yenia' meydana getiren ey
yeni din idi. Fikr/din de-imeseydi, dine kar olan mcadele olmazd.
"Yenian ve yeni medeniyetin meydana gelmesinde Protestanln roln"
Max Weber herkesten daha iyi aklam ve incelemitir. Eer frsat olursa
gelecek programlarda onun tezi zerinde duracaz (bizim iin sonsuz bir
retici yan var.)
Onaltnc ve onyedinci asrlarda din ile mcadelenin felsef, mantk ve zihn bir
yn vardr. Ondokuzuncu asrlarda din ile mcadele baka bir ekli ald. Veya
dier bir deyile, din hak kndaki tavr farkl oldu. Eskiler gibi zihn, akl, felsef
akl y rtmeler yerine, toplumu tanma, insann gerek tarihini tanma
zerinde dnlmeye baland. Insann deimeler tarihi, insa nn kini,
balangtan imdiye kadar insann idrkine ilgi duyul du ve bu konular
aklanmaya baland.
Ondokuzuncu ve yirminci asr, dini tanmak iin u sz balk yapt: '16. ve
17.nci asrlarda aydnlar, dini keilerden da ha iyi tanmadan onunla mcadele
ettiler.' Bunu, imdi kendi gzlerimizle gryoruz ki, muttaki ve dindar bir insan
din hak knda, kendi din esaslaryla ve din inancyla bir eit yanl ta nmaya
sahiptir. Dine kar olan ve dini ezmek isteyen aydnla rmz da tpk o dindar
gibi din hakknda yanl bir tasavvur ve bilgiye sahiptir.
iki kutup gryoruz ki bunlar, baka bireyi din olarak d nmlerdir.
Aydnlar Cennet, Cehennem, hiret, Iman, sosyal ve fizik hayatn ihtiyalar ve
imamlar hakknda, gereklere ay kr, kendilerine zg tasavvura sahiptirler.
Sonra birisi bu yan-
DINLER TARIHI
61
l zihn tasavvura inanyor ad dindardr, birisi de muhaliftir ve o da dine kar
olandr. Ama ne biri gerek dine inanyor, ne de br doru dinin muhalifidir.
nk aslnda, burada bir din szkonusu deildir.
19. ve 20. asrlarda dinin deime tarihini tanmak, bylece insanlk tarihinde
dinin meydana geli keyfiyetini tanmak iin dier bir metoda bavurdular.
("AugusteV'in aksine; o st yap ve metafizik lemini hayal bir ekilde
gruplandryordu. Veya mantk adan gerekten dini reddetmi olduklarn
dnen 17. ve 18. asrlarn filozoflar. Mesel, hayatnn nceki devresin de
Votaire'de olduu gibi). Zmnen insann eitli ynlerini, in sanlk tarihinde ve
insan toplumunda dinin eitli ynlerini ta nmaya altlar. Ama hangi ekilde?
Bunu tarihte ayr d nemde gryoruz. Bu dnemdeki btn insan
meseleler za man esasna gre gruplandrlabilir. Birincisi: Beeri toplumun eski
ve bedev dnemidir. Bu dnemde henz yaz yoktur; kita bet, eitim, retim
ve retim kurumlar yoktur. Toplum, de neyimini, kavramlarn, anlaylarn,
edebiyat, iir ve din inan cn belli bir ekilde kaydedemiyor, dier nesillere
aktaramyor; ki biz onlarn eserlerini dnce tarzlarn, dinlerini inceleyebi
lelim.
Bu ynyle birinci dnem, bedev toplum veya vahi top lum dnemidir.
Sosyologlar edebe riyet etmek ve saygl dav ranmak iin "vahi toplum"
demiyorlar. "Arkaik" veya "eski top lum" diyorlar; yani her iki kavram da
saygdan dolaydr.
Ikincisi: tarih toplumdur. Tarih toplum, medeniyetin, kita betin, iblmnn,
eitim ve retim kurumunun bulunduu bir toplumdur. Kendine zg bir
eitim ve retime sahiptir, okul meydana gelmitir, nceki nesillerin
tecrbelerinin sonraya aktarlmas imkn domutur. Sanat eserlerinin,
kitabelerin, el yazmalarnn, ksacas eitli eserlerin zerinde inceleme yapla
bilir. Yaplan incelemeyle onlar tanmak mmkndr.
ncs: ada dnemdir. 15. ve 16. asrlarda balayp imdiye kadar
geliyor.
62
DINLER TARIHI
ada dnemi ve tarih dnemi tanmak kolaydr. Ama bedevi dnemi, yani
resm tarihten ve yazdan nceki "arkaik" dnemi tanmak en doru anlamyla
zordur. Fakat o dnemi ta nmak acil, zarur ve hayat bir konudur. unun iin;
"Bash-nard"m szyle; "Tarihten nceki ilkel bedevi toplumlar dikkat li bir
ekilde tanmadmz srece, toplum felsefesi ve sosyoloji hakknda dikkatli,
gereki ve ilm grler ortaya koyamayz." nk toplum bir gerektir; ne
ada dnemde, ne Ortaa'da, ne de tarih dnem (tarihin balad dnem)
ve medeniyetlerin balad dnemde meydana gelmitir. Belki bedevi dnemde
meydana geldii sylenebilir.
Bu toplumun hangi sebeple veya sebeplerle, hangi faktrle rin etkisi altnda
(iktisad, sosyal, fikr, zihinsel, doal, corafik veya din) deiime uradn,
deiimin hangi kanunlara uy gun olarak meydana geldiini, bir dnemden
dier dneme na sl getiini anlamak iin, bedevi toplumunu tanmamz
gerekir. nk ilk nce toplum orada meydana geliyor, ok ak faktr lerin ve
sebeplerin etkisi altnda deiime uruyor.
17. ve 18. asrlarda her sosyolog, Eflatun'un "Cumhuriyet" kitabn okumakla
insan toplumunu, avucunun ii gibi tand n zannediyordu (bizim
aydnlarmzn birka tercme eser oku duktan sonra artk sosyolojide problem
yok diye zannetmeleri gi bi.) Ama bugnk sosyolojide 18. asrn aksine birisi
kp top lum, toplumun keyfiyeti, toplumun deimesi ve toplumun de ime
yasas ile ilgili 198 dikkatli ilmi kanun (teori) va'z edebili yor. Fakat bunlar
syleyen sosyolojide bir tek ak ve kesin ka nun itiraf etmeye hazr deildir.
"GurviclV'in szyle; "Ilim ilerledike daha mtevaz olu yor." Btn ilimlere el
atm olanlar ve hereyin kendileri iin ak olduunu sanan kimseler, gerek
ilim aamasnda bir adm bile atmam olan kimselerdir.
DINLER TARIH
63
BEDE& TO+LU(U NASIL TANIYALI(?
Kendi toplumumuzu tanmak iin ncelikle bedevi toplu mu tanmak gereklidir,
dedik. Dini tanmak, din duygusunun nasl olutuunu bilmek, din amellerin,
ibdetlerin, din ismiyle sahip olduumuz inanlarn nasl meydana geldiini
tanmak iin de aresiz bedev toplumu tanmaya mecburuz. Insan top
lumunun bu dnemini ve bu dnemdeki beeri kltr ve anla y tanmamz
gerekir.
Arkeoloji adnda yeni bir ilim dal vardr. Eski Arkeoloji. Yoksa lafz benzerlikler,
kelime benzerlikleri Iran'da da oktur. Kelime benzerlikleriyle btn dilleri
tanma iddiasnda olanlar var. Zevklerine uygun bireyle btn inanlar ispat
ve kefe denler var. Krk yl nce Trkiye'de bir kongre yapld ve Ziya Gkalp
isimli teorisyen (yrrlkte olan bu tarz allm lkele rin teorisyenleri gibi bir
teorisyen) dedi ki: "Btn medeniyetler Akdeniz'in etrafnda Trk rkndan
domutur, btn insanl n dilleri Trk dilinden domutur, onun dallara
ayrlm k smlardr...
Bizim baz filologlarmz da Kurey kelimesi, "kure" keli-mesindendir. Abbas
kelimesi de "esb" (at) kelimesinden gelmitir dediler. Birisi de aslnda Araplarn
bir dili yoktu, diyordu: Eer kelimelerine bakarsanz, deimi, eri br
Farsa kelimeler olduunu greceksiniz. Bu dili Araplara, Arap topraklarna ka
an Mazdekler gtrdler. Onlarn bir dili yoktu! Konumay rettiler! Sonra
da Zerdt diniyle mcadele etmek iin geici olarak Islm' ortaya attlar..."
Gryorsunuz, bylesi ulema(!) iin tarih, din ve ilm me seleler ne kadar
kolay. Gerek ulema iinse en kk ilm mese le ne kadar zor. Bu yeni
arkeoloji -eskiyi tanma bilimi- eski tap naklar, eski sanat eserlerini, ceset
kalntlarn, mezarlarda kal m eyalar tanmak yoluyla, modern kimyann
yardmyla (on larn tarihinin nasl meydana geldiini tanyabilmek iin), eski
64
DINLER TARIHI
filolojinin yardmyla, medeniyetleri takip ediyorlar. Bylece kaynaklarn
tanmaya ve bulmaya alyorlar.
Mesel, dnyann en byk filoloji stad olan ve gerekten yetmi ksur lisn
bilen sayn Emile Benveniste kelimeleri ve Asya, Iran, Hind ve Avrupa
lisnlarnn gramerlerini karlat rarak, Aryailerin dilinin ilk kelimelerini (vahi
Arya kavminin, henz g etmemi olduklar dnem AryaIleri) buldu.
Sonra bu aratrmay dier lisanlar konusunda da yapt, ilk dilleri buldu, o
zaman rklarnn ilk dilleri arasndaki mukayese u hakikati gsterdi; "Insanlk
balangta bir tek dili konuu yordu." Peder, mader (anne), birader, zemin gibi
kelimelerin In gilizce, Farsa hatta Arapa gibi kkeni ayr olan dillerde mte
rek oluu dilin birliine bir rnektir. Gryoruz ki eski filoloji yardmyla (yani
eski lisanlar tanma) insanln dil birliine ulat.
Toplum konusunda da, bedevi toplumlar nasl meydana ge liyor, nasl snflara
dnyor, hkmet, din nasl ortaya k yor sosyal tekiltlar nasl ekil alyor
gibi incelemeler yaptlar. Din konusunda da byle alma la r yapld.
Burada arzetmek istediim ey, bir retmen olarak ren cilerime
verebileceim en byk derstir. Bu benim ilk ve son szmdr, baka ne
dersem bu temele ve sonsuz neme sahip olan bu meseleye rnek vermek
iindir. O da udur: "Dini tan mak iin, dine kar olan limlerin, dinsiz
limlerin, hatta hedef leri din ile mcadele olan limlerin gittii yoldan gitmek
ge rekir."
Ben bu yolumda, sosyoloji ilm, iktisat, tarih felsefesi, antro poloji diye
nitelendirilen ilimlerle dini veya dinin tabiat tesi kklerini inkr ettikleri lisnla
konuuyorum: Ilm ve beer me seleleri incelemek iin bu lisn en iyi lisn
olarak gryorum.
Avrupa'nn 19. asrdan sonra btn boyutlaryla insan me seleleri (hatta tabiat
meselelerini ve madd meseleleri) inceledii ve gidip Allah'n inkrna, tabiatta
ve insan toplumunda dinin inkrna ulat metodla (onlarn silahyla) i
yapyorum. Gr dnz gibi snfsal ve iktisadn asaleti metoduyla din
mesele-
DINLER TARIHI
65
leri inceliyorum. Ama, tabii bir ekilde ve zel bir taassup olma dan. Onlarn
ulamad bir sonuca ulayorum; rnei benim bugnk dersimdir, gerekten
sylyorum.
Dini tanmak iin ilkel dinleri tanmak gerekir. Ilkel dinler, en eski ve en antik
dinlerdi. Kitap yoluyla onlar tanyamayz. Kitaplar en fazla -drtbin yl nceki
dinlerden bahsediyorlar. Bu dinler, u anda da bulunan ileri dinlerdir.
Eski filoloji ve arkeoloji o dinin gelitii evreyi gsterebilir ler. Ama bu tek ara
deildir, dier bir yol daha vardr. O da kendine zg, meden toplumlardan
uzak kalm, kendi ilkel bekretini korumu kabilelerde, gruplarda ve rklarda
ara maktr.
Ondokuzuncu asrda bu bedev kavimler vard. imdi de biraz deimi olmakla
birlikte mevcutturlar. Fakat meden top lumlarla temas ettikleri Iin
asaletlerinin bir ksmn kaybetmi lerdir.
Btn bunlara ramen, henz ferd olarak yaayan toplu luklar var. Bu
topluluklarda henz aile meydana gelmemitir. Sosyal ballklar, yneticiler,
kendine zg din dzen, iktisad tekilt, retim snflar veya tketim snflar
ayrlmam ve mahhas olarak meydana gelmemitir.
Avustralya'da, Kuzey Amerika kzlderilileri arasnda, Afri ka'nn baz
blgelerinde halen ilkel bir ekilde yaayan toplum lar var. ylesi artlarda
yayorlar ki, bu artlarn biz medenlerin 20-30 bin yl nce yaad artlar
olmas muhte meldir.
Sosyolog, din bilimci, sanat tarihi ve edebiyatta aratrma yapan kimse, bu
bedev toplumlarda dinin keyfiyetini, sosyal iliklerin insan boyutunu, akaid,
ahlk ve onlarn dilini arat rp inceleyebilir, kanunlar bulabilir; bu kanunlar
toplum tarihi nin olumas dnemine indirgemekle ok deerli sonular elde
edebilir. Ite Durkheim, Leoroul gibi ahslar bu trden alma lar yapmlardr.
Leoroul, Tayor, Max Mller, Spencer, ilkin 18. ve 19. asrlar da, sonra 20. asrn
balarnda, orman kelerinde, uzak adalarda
66
DINLER TARIHI
yaayan toplumlara gittiler. alma ve zahmetlerinin neticeleri ni kitaplara
geirdiler. Durkheim, ktphanelerde oturdu, oku du; ve henz elbise bile
giymeyi bilmeyen toplumlarn hayatla rn yazd.
Bu toplumlarda iblm meydana gelmemitir. I, av veya sava iin aletler,
yaz ve kayt mevcut deildir. ok snrl bir dnya grleri vardr birka
kilometre telerindeki kabileden bile haberleri yoktur.
Bylesi ilkel toplumlarda, bedevi kanunlar, toplumun ilk tekilini, din inancn
oluumunu, felsef ve sanatsal inanc Ince lemek mmkndr. Sonra btn
tarih boyunca dinin nasl mey dana gelmi olduu veya ilkel dinin nasl olduu
sylenebilir.
Bylesi incelemeler, dine kar olan sosyologlarn veya as lnda dine muhalif
olanlarn ii olmutur. Bunlar dine kar m cadele etmiyorlarsa en azndan
dinsizdirler. Inceleme yapmaya daha ok, yce ve metafizik bir hakikat
durumunda olan dini inkr ve reddetmek iin gidiyorlard. 17. ve 18. asrlardaki
tabiat bilginlerinin fizik ve kimya yoluyla Allah' inkr etmeleri gibi bunlar da
Allah' inkr etmek istiyorlard.
Bunlar 16. ve 17. asrlardaki aydnlarn fikirlerinin etkisi al tndaydlar. Bugn
bunlar ok eskimitir. Dine kar olan en ye ni hareket, benim u anda
sylediim harekettir. Ancak benim snfm ve derslerim, din ile (gerek
olmayan din ile) mcadele etmek istemeyenlerin iine yaramaz.
Ahlk bir kiilie sahip bir arkadaa (byk bir sosyolog veya byk bir lim
deildi) dedim ki: Ne propoganda yapyo rum, ne de gelip dini tebli etmeni
istiyorum. Dinin hak veya btl olduu konusunda da birey sylemiyorum.
Ama sen di nin kkne vurmak istemiyor musun? Burann halk msl-mandr,
sen din Ile mcadele etmek iin Islm' renmeye mec bursun. Sen kendi
tabirinle aydn sorumluluunun bilincinde, din ile mcadele etmek iin
sorumluluk yklenmi birisin. O halde mcadele et ki aydnln koruyabilesin,
ama sosyologla rn tabu ile ilgili konularyla... Sosyologlarn bedevi dnem iin
tabu benzeri szkonusu ettikleri kanunlarla insanlk tarihinin
DINLERTARIHI 67
yeni ve modern dini olan Islm'la mcadele edemezsin. nk Islm ok yce
br zihne ve kltrel donanma sahiptir. Sen y ce bir medeniyetten faydalanan
Islm'la peneleemezsin. Bedevi dinin delilleriyle, tarihin en ileri dini olan
Islm'la mca dele edilemez. Bu sebeple seni, en azndan kendin iin Islm'
tanmaya davet ediyorum. Kur'n' a ve ne yazdn gr.
Bu dine saldrman iin bu dinin kitabn, Kur'n' aman ge rekir, baka kitaplar
deil. Sen birini tanmsn, ama ondan ayr birini vurmak istiyorsun. Sen
bireyi reddediyorsun, bunlar baka bireye inanyorlar. O halde nasl bunlarn,
dinlerini bra kp senin arkandan gelmelerini bekliyorsun?
Bunlarla ruhunu doyuruyorsun dediin zaman, mesel Vol-e gibi olmusun.
nk o da, bylesi szler sylyordu. Ama sen kendi toplumundaki aydnlarn
dncesinde bir de ime yapm olan Voltaire gibi kendi toplumunda asla bir
etki brakamazsn. O kendi dinini ve dininin dilini tanyordu. Hris tiyanl
kavramt. Ama sen dinini ve dilini, Islm' anlamadan tanmak istiyorsun. Bu
sadece ekli taklid etmektir, ierii deil. Toplumu tanman gerekir. Dinini
kavram olman, inanla rn tanm olman, kitaplarnda ne yazlm olduunu
bilmen gerekir. Ancak o zaman mcadeleni balatabilirsin. Ama imdi sen ylesi
eylere dayanyorsun ki, o kendi dininde bunlarn ak sini gryor. O, senin
duygularnn bo ve desteksiz olduunu biliyor.
Sen diyorsun ki: "Din, ferdi toplumda tek bana ortaya karan, yalnz brakan
bir faktrdr." Mslmansa Islm'n b tn esaslarnn, emirlerinin toplanma ve
bir araya gelme temeli ne dayandn gryor. Hacc'da, belli gnlerde btn
lkeler den, her rktan insanlar gelip toplanyorlar. Mescidi mabedidir ve ismi
"cami" (toplanan yer)dir.
Sen aslsz Iddialarnla, halktan dini alacan yerde, onlar derin dnmeye
sevkederek kendi bilgisizliini anlamaya te vik ediyorsun.
Ezmek ve mcadele etmek istediin eyi tan! Baka bireyi tanyp onunla
alkas olmayan ey aleyhinde barp arma!
68
DINLER TARIHI
Bedevi Din
Aratrmaclar Mikronezya, Polinezya, Avusturalya, Gney Afrika, Kuzey
Amerika kzlderilileri ve baz Asya kabileleri arasnda yapm olduklar
incelemelerle, benzer din ekillere, merasimlere, inanlara ve hepsinde benzer
ibadetlerin olduu sonucuna ulamlardr. nk, bunlarn hepsi bedevi toplum
lard ve ok ilkel bir halde yayorlard. u sonuca ulatlar; in sanlk, usulen
tarihinin balangcnda bu ekilde bir dine sahip olmutur. Din ilkel toplumlarda
meydana gelmitir ve bylesi bir fonksiyona sahip olmutur. Sonra birtakm
kanunlara uygun olarak deimi ve ileri dinler eklinde ortaya kmtr.
Ilkel Dinler Hangilerdir?
Ilkel dinler olduka fazladr. nk hedef dinler tarihinin bir dnemini genel
olarak dile getirmek, dinleri genel olarak ta nmaktr. Hedef, tek tek ve zel
biimde dinlerden bahsetmek deildir. Btn dinlerden bahsedilemez. nk
hepsinden bah setmek birka yl alr. Bu ksa sre zarfnda ise ancak en temel
dinlere ve btn dinlerin btn usullerine Iaret etmek mm kndr.
Durkheim (Les Elements Rudimentaire de la Vie Religieues) "Dini Yaayn Ilkel
Unsurlar" adl eserine, Lui Browl da kendi eserine, bedevi din ile ilgili yaplan
btn en yeni aratrma ve incelemeleri toplayarak balamlardr. Ama bu
aratrmalardan dinin aleyhine sosyolojinin en yeni tezini tedvin edip hazrlaya-
bilenlerin en by Durkheim'dir.
Durkheim dine kar olanlarn btn eski szlerini terk et mi din aleyhinde en
yeni tezi ortaya atmtr.
Bizim aydnmzn bilmesi gerekir ki; "usul, detler, gele neksel akaid (din ve
mill) eskimitir" diyorsa, kendisinin dine kar syledii ou inanlar da
(kltre kar veya gelenee kar olanlar inanlar, ilm veya felsef sz olarak
ortada dolaan eyler de) eskimitir. Elbise eskidii zaman 300 yl ncesinin ve
ya 8 yl ncesinin mal olmasnn ne fark var? Her halkrda es kidir. Giyilmesi
mmkn deildir, yenilenmeye ihtiyac vardr.
DINLER TARIHI
69
Maalesef yenilikler, vnme, sadece filmlerde ve modada dr. Avrupa dili bizim
sinemalarmzda daima ayn anda sergile niyor. Ama ideolojik ve felsef
meseleler, asrlarca yolda kaldk tan sonra bize ulayor. Mesel, bugn
Avrupa'nn bize bozul mu diye verdii aydn'n benzerini (yarm aydn)
Avrupa'nn 1700 tarihli eserlerinde aramak gerekir.
Fetiizm
Spencer ve benzerlerinin btn insanln dini diye kabul ettikleri; dier dinlerin
kendisinden doduuna inandklar dine "Fetiizm" veya "Ruhperestlik"tir.
nceleri iki ayr din olarak dnlyordu. Bugn baz dnrler ikisini bir tek
din ola rak kabul ediyorlar.
Feti aslnda bedevi bir isimdir. Sosyologlar zel isimleri o dinden almlar ve
sosyoloji kavram yapmlardr. O halde bu incelemede iittiiniz isimler, Batl
isimler deildir. Belki (peri-feri'nin) evrenin kendisinden alnm olan isimlerdir.
Feti bun lardan birisidir.
Feti, boncuk, kk talar, bedevi kabilenin tapt mute ber eya eklindeki
ey veya eyadr.
Insanlarn ilk tapnaklar ve bedevilerin ibdet yerleri da maaralar olmutur.
Onlarn kefinden sonra boncuklar bulun du. Bunlar dikkatli ekilde ilenmi,
delinmiler ve bunlara zel iplikler yaplmt. eitli ekillerde o tapnaklarda
korunmu lardr. Bedevi, onlara el vurmakla, mesh etmekle veya onlar p
mekle ibdet etmitir.
Feti, bylece baz tabii eyalara inanmak ve onlar kutsal latrmak
anlamndadr.
Animizm
"Anim" ve "anime" kelimesi, tahrik etmek, heyecana getir mek anlamndadr ve
ruh kelim esindendir. Ruh veya ruha tap-clk bir eit ilkel dindir. Veya
dnyann en ilkel dinidir. Yani usulen din bilimi, dini tanmay ortaya koymak
iin (benim
70
DINLER TARIH
inancma gre dini ispat etmek iin de) bu meseleye dayanmak gerekir. Ben
dinbilim (teoloji) konusunda, onlarn dini inkr et mek iin dayandklar
kaynaklara dayanyorum, o kaynaklar dan naklediyorum. Her ikimizin
kaynaklar birdir, tm ayn rnlerdir.
Ruhperestlik u anlamdadr; ilkel kabileler, grnmeden zel ruhlarn varlna
inanyorlard. Bu ruhlar hangi zelliklere sahiptir? Birinci zellikleri udur:
Insan bir ahsiyet sahibidirler bilin sahibidirler, irade sahibidirler. Kinleri
vardr, nefret, ak ve sevgileri vardr. Hizmet ediyorlar veya ihanet ediyorlar.
Uursuzdurlar veya kutsaldrlar. Bu ruhlar hayrdr veya erdir.
Bu zelliklerin hepsi ruhlara verilmi insan sfatlardr. Bu ruhlar insan
ruhlardr; insana hayat, yaay ve hareket bahe diyorlar.
Ruhun ikinci zellii, onun kalc oluudur. Bedevi diyor ki, insan ld zaman
ruhu baki kalyor ("ruhun baki oluu"nun beer felsefede mevcut olan ilk
kelime olduunu gryoruz). Ruh lmyor, kalyor, gkyzne geri dnyor,
karanlk yerler de hayatn devam ettiriyor. Ormanlarn derinliklerinde veya e
hirlerin tekkelerinde. Veya o bedev kabilelerin ounun tabiriy le, kendi
cenazesinin yannda kalyor, srekli kendi cenazesini koruyor.
Bu yzden ruh, kendi cenazesinin koruyucusu gibidir ve kendi bedeninin
alnyazsna, bedenine gnlden bal olduu iin, ihtiram kazanyor. Cesedi
hrmetsiz yapma yerine, hrme tini kaldracana, ruhun cesedin koruyucusu
olmasn uygun gryor. Eer saygszlk yapmsa darbe yiyor, saygya sahipse
cenazeye yiyecek vermi, elbise giydirmi, lnn ssn ona geri getirmi
iddetli bir ekilde ona hrmet etmitir. -Cenaze nin ruhu onlara sayg
gsteriyor hatta onlar koruyor. Ailenin bir nbetisi ve muhafz gibidir, bu
ailenin fertlerini korur ve onlara bereket salar.-
Bu ruhlarn bazlar bedenleri ldkten sonra, ormanlara veya denizlere gidip,
oralarda yayorlar. Nerede hayatlarn de vam ettiriyorlarsa -deniz, ormann
derinlikleri, veya baka her-
DINLER TARIHI
71
hangi bir yer- bir tabiat kuvvetinin veya iaretinin ruhuna dn yorlar. Bu
yzden tufan dalga veya denizdeki su ve yamu run her biri bir ruh sahibidir.
Bu ruh daha nce bir insann ruhu idi; bedenin lmnden sonra tabiat
almetlerinden birine d nmtr. Bu ekilde her aa, her orman her
hastalk her hay van ve herey bir ruha sahiptir. (Doru dikkat buyurunuz, bu
konu ok derin bir konudur.)
Bu dinde -animizm veya ruha tapclk- temel gr ve inan, ruhun asaletidir.
Ruhtan maksat, insanda -ve insanlarda-ayrca hayvanlarda mevcut olan gizli
bir kuvvettir.
Lui Brovl diyor ki: Bu ruh, bizim ruh hakknda sahip oldu umuz tasavvur ve
inantan farkldr. Animistler -yani bu ruha inanan bedeviler- ruh, eyada ve
insanlarda mevcut olan gizli kuvvetten ibarettir diyorlar. Halbuki biz madd
eyann ruha sa hip olmadna inanyoruz, ruhu bedenimizin hayat, scaklk,
hareket faili olarak biliyoruz- Ama o, cisim ve beden dnda nc bir paraya
inanyor.
Eskimolar da bylesi nc bir paraya inanyorlar; insan ruhtan, cisimden,
isimden meydana gelmitir.
Halk kitlesi baz isimlere iddetle inanmaktadr. Mesel, di yor ki: Eer bu ii
yaparsam, ismimi bu cinse eviririm. Bunun iin isim, ferdin vcudunun l
paralarndan biridir -en nemli paradr- ruhtan ve cisimden daha yukardadr.
Bu, ruh-perestlik felsefesinde ruhun isim almasdr. Can, bedenin hayat bir
kuvveti olarak isimlendirilmiyor. Bu yzden ferdin lmn den sonra, ruh
kalyor, sonra eya ruhu -veya tabiat ruhu- ek linde ortaya kp, tabiat
kuvvetlerine giriyor. Hatta baz ahsi yetler sava srasnda ruhlarn
bedenlerinden bir baka yere alabilirler. Mesel, savata zarar grmemesi iin
bir aacn ze rine brakp, sonra savaa balayabilirler (kabilelerin reislerin den
birisi byle bir i yapmt. Balangta ok atsalar da demi-yordu. Aalarn
arasna koymu olduu ruhuna nian aldlar, ldrdler, o da ruhsuz olarak
kabileye geri dnd.)
O halde, ruhun can anlamnda olmad belli oluyor. Ruha tapclk insann ilkel
bir inancdr. Kendisinin yegne veya dn-
72
DINLER TARI HI
yann ikili oluuna inancdr. u anlamda; madd dnya ve tabi attaki eya, ruha
sahiptir. Insan, ruh isimli grnmeyen gayb bir unsurun sahibidir, ki bu unsur
insann insan deeridir. Daha da nemlisi bu ruha inanmakla insan tabiat ile
kendisi arasnda bir eit yaknlk hissediyor. nk bedev insan, tabiatn eya
sn da ruh sahibi olarak biliyor. -Insan ruh olarak- Bizim tabiat eyasn l
hissediimiz gibi onu l olarak hissetmiyor, don mu olarak kabul etmiyor.
Tabiat ile kendisi arasnda bir eit birlie ulayor.
Ikincisi, ruhun tenash meselesidir. Ilkel dinlerden zel likle animizm'de bu
inan mevcuttur.
Tenash u anlamdadr; bedenin lmnden sonra ruh bak kalyor, dier bir
bedene dnp hayatna ikinci bedende devam ediyor. Ikinci cismin lmnden
sonra ya ruhlar lemine geri dnyor veya nc bir cisme giriyor. Bu nc,
drdnc, beinci... bedenin bazen insan olmas bazen hayvan, bazen bitki,
bazen ta olmas mmkndr. Hint dinlerinde ve baz gayr resm Islm
mezheplerinde de olan tenash fikri, ok ilkel bir fi kir ve dnyann en ilkel
dinlerinden birisinin dncesidir.
Totemizm
Durkheim'in ikinci aamada dayand, btn sosyologlarn dorudan veya
dolayl olarak onun tezinin etkisinde olduklar mehur din, totemizm dinidir.
(Bunu Durkheim va'z etmemitir, belki Spencer, Langeton vb. kimseler ortaya
koymulardr. Ama Durkheim onu sosyolojinin din aleyhindeki bir tezi olarak
ileri srmtr. Sosyolojinin faydasna, hem de dnyann dine kar yeni bir
tezidir.)
Totemizm, bedev kabilelerin -ve bu gn Afrika, Kuzey Amerika, Avustralya'da
bedev dnemde yaayan kabilelerin dini. Herbiri bir eye veya bir hayvana
-daha ok hayvana- tap yorlar.
Kabile bir hayvana veya kendine zg bir kua tapyor. Eer, niin? diye
sorarsak -mesel, papaana tapyorlarsa- biz papaanz, diyorlar. Nasl
papaan oluyorsunuz? diye sorduu-
DINLER TARIHI
73
muzda cevaben, en byk ceddimizdir, hepimiz ondan blnp dallara
ayrlmz, diyorlar. Isminin dalm olmasndan sonra beyaz bir papaan
eklinde ortaya kt. Papaan, imdi kabile nin ceddinin ruhudur. Kabilenin
etrafnda dolayor, kabileyi himaye ediyor, kabile iin bereket ve selmet
diliyor.
Buna gre papaan, kabilenin o byk ceddinden ibarettir. Bu ekilde ortaya
km ve deiime uramtr. nk papa an cinsi daima vardr, falan
papaan lse de cinsi kalc ve lmszdr. O halde kabilenin ceddi, papaan
grnmnde daima ebeddir.
Papaana taptklarnda kendi cedlerine (dedelerine) tapm oluyorlar. Kendi
vcutlarna taptklarnda da kendi toplumlar nn btn fertlerinde olan ortak
ruha tapm oluyorlar.
Her kabilenin bir totemi vardr. Kabilenin fertleri ibdet merasimlerinde, elbise
giydiklerinde, sslenme ve hareketlerin de totemlerinin jestlerini yerine
getirmeye aba gsteriyorlar. Onun gibi sslenmeye, o ekilde elbise giymeye,
salarn onun tyleri veya ba biiminde yapmaya alyorlar. Bu ekilde b
yk cedlerini takip ettiklerini ve onlara itaat ettiklerini gster meye alyorlar.
Bununla, kendilerini meru yoldan douran biri olarak -kendilerinde ve
toplumlarnn ruhunda- ispatlamak istiyorlar.
Her kabile, toteminin etini yemeyi haram kabul ediyor.
unu aka bilmek gerekir ki, eer Hindistan'da inek etini haram kabul
ediyorlarsa, bu balangta -bugnk dinlerinden nce, inein Aryalerin totemi
olmas nedeniyledir -imdi de to temleridir-, O halde bir hayvann etine sayg
gsterilmesi, onun totem olmasyladr. Yani byk cedlerine canllk
balyorlar. Ona bir kutsallk ve sayg zellii veriyorlar.
Bir bilgin{!) Toteme sayg gsterilmesi konusunda bir terc me yapm, sonra
da kendi grn aklam: "Islm'da do muz etinin haram edilmesi domuzun
kutsall sebebiyledir" di yor. Yani kyas binnefs (benzeriyle mukayese).
Halbuki Msl manlar, domuzu pis oluu nedeniyle haram biliyorlar, takdis
nedeniyle deil).
74
DINLER TARIHI
Airet kkenli renciler araclyla totemizmin Iran'daki etkilerini aradm ve
buldum.
Iran'n batsnda birtakm kabileler var. Isimleri "Segvend" "ealvend"
"erkvend"dir. "Vend"in aidiyetin son eki oldu unu gryoruz. Hasanvend,
Hasan'a mensup olan demektir, onun babasnn veya bykdedesinin -veya
onlarn- Hasan ol duuna iaret ediyor. Hasanvend benzeri isimler Islm'dan
son ra taklan isimlerdir. Ama Segvend -yani kpee mensup olan-gibi isimler,
Islm'dan nce konulan Isimlerdir. (ealvend, a kala mensup). Kendilerini
hayvanlara mensup ediyorlar.
Araplar'da da bylesi isim takmalar vardr. Mesel, Ben Kilb, Ben Kelb (Kpek
oullar) Ben Sa'leb (Tilki oullar)...
Insanolunun, insan hayvan olu diye armas ok acaip bireydir. Ama
totemi tandmz zaman, hayvan deil de in san ruhu olduunu anladmz
zaman hayretimiz biraz azalm oluyor.
Bu tr isimler, Araplarda knyedir. Isimlendirme yntemi yledir: Mesel,
ocuk doduu srada, lohusann hasta yatt adrn nnden bir hayvan
gemi ve gze arpmtr. O za man, o hayvann adn lkap olarak
semilerdir. Yeni doan o cukla ayn anda domu olarak kabullenmilerdir.
Bu ocuun tekil edecei ailenin fertleri bu hayvana mensup olmulardr.
Dedeleri doumu srasna onu lkab olarak almtr.
Her halkrda Arap ve Iran kabilelerinde totemizm inanc nn olduunu
gryoruz. Dnyada ok genel bir inan olarak ortaya kyor.
Durkheim bu tezden, dnin kkenini bulmak istiyor. Yoksa bir kabilenin fertleri
mabutlar olan totemlerine tapmakla yk sek ve stn sevgilerine, ebed bir
hakikata ve stnle -kabi lenin hamisine (koruyucusu)- ve byk cedlerine
tapmyorlar m? Ama bu tapnmaya ne ihtiya var? unun iin; ortak ced,
kabilenin btn fertleri ve eitli aileleri arasnda tek ortak yndr.
Uzaklaanlar bu ekilde birbirlerini yaklayorlar, ikinci de fa birbirlerine
balanyorlar. O halde bir kabilenin ortak fertleri
DINLER TARIHI
75
totemlerine tapmalarna ramen, ortak cedlerine tapyorlar. Or tak cedlerine
taptklar zaman, kendilerinin tek ortak ynlerine tapm oluyorlar.
Toplumlarnn eitli fertlerinin ortak ynne taptklar zaman, kendilerinin
topluluk ve grup ruhuna tap yorlar. O halde totemizm, toplumperestlie
(topluma tapmaya) dnyor. (Durkheim'in szlerinin tamam ve zeti budur).
Bir bayrak altnda yaayan, bayra kustallatran fertlerin bayraa tapmas
durumunda, tapma hepsinin ortak yndr. (Herkesi tanmayan ve dorudan
akrabala sahip olmayan) bedev in sanlar toteme tapmakla, hepsinde ortak
olan toplumlarnn ru hunu vyorlar.
Totemin kutsallatrlmas da bu adandr. Toplumlarn kutsallatrmaya
inanan, bu byk ceddin canl ruhudur ve bi zim hamimizdir diyen fertlerin
durumu da byledir. Yani toplu luk ruhu canldr ve daima fertlerin hamisidir.
Fert veya fertler lr, ama toplum vardr. O halde toplum, nesillerden ve ahs
lardan ayrdr. Ama fertlerde baki olan bir hakikat var. Ebeddir. Bu hakikat
toplumun ruhudur, bu ruhun kendisi kollektiftir.
Totemistin, totem iin inand kutsal olma ve bylece to tem ile kendisi
arasnda hissettii akrabalk ve yaknlk, ferdin topluma kar hissettii yaknlk
gibidir. nk fert toplumdan domutur.
Bunun iin de, btn fertler kendilerini totemden domu biliyorlar. O halde
totem toplumun ebed bayradr, fertler ge lip geicidir. Toplum ve toplum ruhu
kalcdr. Kutsal oluu da bu ebed oluu nedeniyledir.
Dier bir mesele de udur: Totem, kabile fertleri iin ayn zamanda gzellik
kaynadr. Kabilenin fertleri, ibdet ettikle rinde, zel gnlerde
sslendiklerinde onun eklini taklid edi yorlar. Bu yzden Durkheim'in
deyimiyle, bu totem mabuda ve tanrya dnyor. "Tanr bizim yaratcmzdr"
diyen fikir, ge limi olan o bedev fikirdir. Totemist kabilenin fertleri yle di
yorlard: "Totem bizim yce ceddimizdir. O halde yaratcmz dr." Totemistlerin
totem konusunda inandklar hrmet, stn lk iin olmutur. Sonralar tanr ve
tanrlar iin inandklar hr-
76
DINLER TARIHI
DINLER TARIH
77
met oradan douyor. Ezel olua inan, tanrnn ezel ve ebed oluuna inan,
oradan domutur ve bedevi kabilelerin inan larnn devamdr. Totemi
-kendilerinden nce ve sonra- ebed biliyorlard. nk onlar lm, totem
(kabilenin toplum ruhu) baki kalmtr.
Durkheim buradan u neticeye ulayor: Teknik, felsefe, g zel sanatlar, sanat,
zaman ve mekn kavram, sa ve sol gibi di er zihn ve itikad kavramlarn
hepsi toplumdan alnmtr. Din; din duygusu mabudu kutsallatrma ve vme
duygusu, ferdin toplum ruhunu kutsallatrmasndan baka birey de ildir.
Durkheim'in bu tezi hem sosyolojide, hem de dine kar olan dnce
evrelerinde en yeni tezdir. Ama bu tezin nereye kadar nem tadn (ve ne
derece doru olduunu) grmemiz gerekir.
"Dini Hayatn Ilk Temelleri" kitabnn balangcnda Durk heim, azndan birey
karyor. Ben dierlerinin kitaplarnda da bunu aratrdm. Bu onun kendi tezi
aleyhine syledii bir szdr. Durkheim'in kendi szlerine uygun olarak iddias
uy du: Dinsel tapma, kavmi ve toplumsal tapmadan ibarettir. eit li tanrlarn
olmasnn nedeni her klann veya her kabilenin top lum ruhunun tecellisine
ihtiya duymasdr. Her kabile, dier kabilelerden bamsz ve mahhas
olmaya ihtiya duymakta dr. Totem bunlarn her ikisini yerine getirmektedir.
-Buraya ka dar doru- Dolaysyla genel olarak din, bir toplumun fertlerin
zihninde tecelli etmesidir. Tanr, bir toplum ruhunun bireysel ruhta tecellisidir.
Kul ile mabudun ilikisi, ferdin toplumsal ruhu ile ilikisi dir -kabilesine
nisbetle-. Bylece totem ehresiyle din bir toplu mun dier toplumlara kar
bamszlnn tecellisidir. O halde kendiliinden nasl ki totem tanr veya
fertlerin toplumla iliki si, ferdin kendi toplumu ile ilikisi ise, ayn zamanda bir
toplu mun ruhsal tecellisidir.
Totemizm dininin en belirgin ynlerinden biri, bir toplumu dier toplumlara
kar tehis etmesi ve o topluma bamszlk
vermesidir. Mesel, bu toplumun totemi kpek, o toplumun to temi karga,
dier toplumun totemi papaan, bir dierinin ki ay veya domuz.
Burada Durkheim yle diyor: Baz sosyologlar, dini bir kavimden veya bir
toplumdan baka bir kavme veya topluma geiinin tekml etmi
medeniyetlerdeki insana ve byk din lere mahsus olduunu sanyorlar.
Halbuki Spencer, Mller, Taylor, vb. -hem Avustralya'da hem de Kuzey
Amerika'da- dini veya din inanlarn bir kabileden dier kabilelere nasl getii
ni, dier kabilenin o kabilenin din inanlarn nasl kabul ettik lerini
gstermilerdir!
Gzel... Burda eliki olutu. Diyelim, ben totemin kavimsel ve toplumsal bir
tecelli olduunu kabul ediyorum. Ama eer to teme inan ve ona kar
beslenen duygular o kendine zg din duyguyada ondan baka birey deilse,
o zaman btn tekml etmi ekline kadar din, zel bir toplum ruhuna
ahsiyet verme, bir toplumu dier toplumlardan ayrma ve belirgin bir ekle
koyma rolne sahip olmutur. O halde toplumlar bu toplumun din ruhunu, din
inancn, nasl kabul edebilirler? nk din, -din inancnda- toplumunu dier
toplumlardan ayrmak istiyor. Durkheim'in grne gre ayn zamanda dier
toplumlarn grlerini kabul ediyorlar. Durkheim'in sonraki grne gre tpk
u ekildedir: Biz bayramz araclyla -bayran kendisi bir eit totemdir-
Iran toplumunda ve dier toplumlarda Iranl olmamz hissediyoruz, bu ekilde
dierlerinden ayryoruz; di er keler de bu ekilde.
O halde bayrak, dierlerinden ayr olmann ve bamszl n iaretidir. Dierleri
bizi bayramzla tanyorlar, biz de di erlerini bayraklaryla tanyoruz. Ama bu
arada mesel Fransz lar bayramz grrlerse, rengi holarna gidiyor ve
bayra mz seiyorlar, biz de onlarn bayrann rengini beeniyoruz ve onu
kabul ediyoruz. Halbuki, bizi onlardan, onlar bizden ayran bayra, toplumlar
birbirlerinin iinde erimedikten sonra kabul etmezler.
J
78
DINLER TARIHI
Ama Durkheim'in kendisi, felsefesini ve onun btn szle rini ok avamca taklid
eden, rencisi FeIlisin Shale onun konu larn Durkheim'in tezi adyla (zmnen
kendi tezi de olsa) peki tiriyor. Her ikisi de te'yid ediyor ki, Malinezya
adalarnda be ayr kavim, yani be ayr kabile, be ayr toplum arasnda, be
ayr totemin olmas gerekirken; gerek canlanma adyla, be ayr toplum
ruhuyla birbirlerinden ayr olmalarnn hem fertler hem de kabileler arasnda
mahhas olmas gerekirken, A kabilesi ayr bIr toteme, B kabilesi ayr bir
toteme sahip olmas, toplum larnn da birbirlerinden ayr olmasna ramen
ou inanlar, kanunlar, din ayinleri A kabilesinden alp kabul ediyor, onlara
inanyor, sonra o ayini yerine getiriyorlar.
O halde eer din duygu, ferdin kendi toplumu ile olan ili kisinin tecellisi ise,
bu fert kendi toplumunda baka bir ferdin ve baka bir toplumun ilikisini taklid
edemez, onunla dygulana-maz. Bylesi birey mmkn deildir. Ancak
totemizm, ferdin toplumu ile olan ilikisinin tecellisidir, din duygu baka
bIrey-dir. Her ne kadar bedevi kavimlerde her ikisi birbirine karm tr
denilebilirse de din duygu ayrdr. yle ki; bayram vd m zaman,
bayram vastasyla toplumumu dier toplumlar dan ayryorum ve ayr
hissediyorum. Ayn zamanda baka bir yerden gelmi dier bir dine de sevgi
besliyorum veya iman edip dinimi deitiriyorum. Her ne kadar bedevi
kavimlerde hatta Yunan mitolojisinde din yardmclar, destekleyiciler, lke nin
-Atina ehrinin veya Isparta ehrinin- koruyucusu olmular-sa da, fakat bu l
szkonusu olunca, bu ikisinin birbirinden ayrlmas, yani mill yardmclarn sabit
kalp, din yardmclarn deimesi iki duygunun bir olmadna iarettir. Zira bir
fert, bir topluma bal olup dini de o toplumun ruhunun tecellisi olursa,
toplumunu deitirmeden, dinini nasl deitirebilir?
A toplumundaki ahsn, B toplumunun dinini ald belli oluyor. Halbuki B
toplumunun toplum ruhunu ve grup ruhunu deil, dier bir duyguyu almt.
nk Iranl olan benim iin Fransa bayran almam mmkn deildir. Ama
Fransa teknii ni, yazarln veya felsefesini alabilirim. nk teknik, yazar-
DINLER TARIHI
79
lk, felsefe, Fransz toplum ruhunun tecellisi deildir. Insan d ncenin iidir.
Iranl olmama ramen onu taklid edebilirim veya Fransa bizim iir ve irfanmz
taklid edebilir. nk, iir Iranl olmad gibi toplum ruhunun tecellisi de
deildir; bu ok tuhaf bir konudur. Ama bundan daha tuhaf olan ikinci akla
madr. Durkheim diyor ki; bir toplumun fertleri totemlerine tap tklar zaman,
toplumlarnn ruhuna tapyorlar. O halde bir ka bilenin fertleri tapmalar
gereken ortak bir ruha sahiptir. Ama bedevi toplumlarda; bir dine sahip olan bu
toplumda, baka b yk bir toplumun paras olan bir aznlk grlmtr.
Bunlar din deiimine uramlardr (iinde olduklar toplumun dinine
inanmaktadrlar). Yani toplumsal adan ve bamsz bir zmre olma asndan
kendisini, kendi totemine tapyor. Ama din ba kmdan, dini baka bir
toplumdan aldn gsteriyor. Din duy gusunun eidi, sosyal ruhun eidinden
ayrdr. Geri Yahudi lik dini gibi, ounda sosyal ruh dinde tecelli etmitir. Veya
dini ruh toplumun rknda tecelli etmitir. Yunan'daki sosyal dini gi bi. Din,
Yunan ruhunun tecellisi ve onun toplum ruhudur. Ama bu iki konuda tarih,
Roma Imparatorluu'nun kurulduu za man, Yunan dinlerinin din zuhur
kaynaklarn ve dini yardm clarn aldn gsteriyor. Halbuki o srada Yunan
toplumunu (kendi bnyesinde) eritmitir. Kendisi baka bir toplumsal ruh
edinmitir. Yahudi dini de Araplarn arasna, zellikle ou Ye men -Zi-Nvas
dneminde- kabilelerinin arasna nfuz etmitir. Yani bunlar Ben Israil
olmadklar halde Yahudi dininden idiler!
Bunlarn ayr oluu tarihte tam olarak grlebilir. Burada dinin tabiat tesi
olduu konusunda akl yrtmek istemiyo rum. Durkheim'in sznn aksine
unu sylemek istiyorum. Din mabuda tapmak, toplumsal sembole tapmakla
ayn cinsten deildir. Insann din mabudu ile olan ilikisi, ferdin toplum ru
huyla olan iliki deildIr. Ferdin yce ceddiyle olan ilikisinin, byk ve geni bir
tapma veya vme olmas mmkndr. Ama, insann Allah'a kar, tanrlara
kar, gayb mukaddeslere kar olan din duygusundan cinsinden deildir.
80
DINLER TARIH
Eer din, toplum ruhundan ayr birey olmasa, bir ferdin iinde bulunduu
toplumda din deitirmesi mmkn deildir. Bundan dolay, Durkheim'in tezinin
yanl olduu konusunda iki delilimiz var: Birisi udur; totemde tecelli eden
toplumsal ru ha tapmak, din cinsinden deildir. nk bir toplumdaki, bir
kabiledeki fertlerin toplumsal ruhlar deimedii halde, dier bir toplumun
dinini almlardr. Ikincisi de udur; bir toplumda hepsi totemlerine inanyor,
ama byk bir ksm da bir dine ina nyorlar, az bir ksm ise baka bir dine
inanyor. Yani bir top lumda bir eit totem ve bir eit ecdada tapma vardr,
ama o toplumda iki tane, tane bazen birka tane din grlebiliyor.
Bu da gsteriyor ki, toplumsal ruh veya ortak ruh, din ruh ile ayn olamaz. Onu
da gein, totemizm dier dinlerin de on dan ayrlm olduu tek ilkel din
deildir. ounun inancna gre fetiizm ve animizm ortak dindir, totemizm
deil. Saysz kuvvetlere, belirsiz byc kuvvetlere, tabiattaki eyann ruhu na
tapmak olan fetiizm ve animizm, taifelerin veya tapan kabi lelerin toplumsal
ruhunun tecellisi olamaz. Bu dinde ruhlarn ve byc kuvvetlerin toplumun
gerek canlanmasyla bir ilikisi yoktur. Belki daha ok tabiatn ve varlk
leminin ilkel yorumu ve tahlil ile ilgilidir. Dnyadaki iaretlerin, insan ve
ilikileri ko nusunda delil ve sebep getirme ile ilgilidir. Ferdin toplumuyla olan
ilikisiyle deil.
Spencer gibi bazlar, fetiizmi animizm dininin (veya ruhla ra tapmann) bir
eiti olarak kabul ediyorlar. Bu dini, ilkel top lumlarda insanln din
duygusunun ak bir belirmesi olarak tanyorlar.
Bu dinde insanlar insan ruhlarna veya insan ruhunun ben zeri ruhlara
inanyorlar. Bu ruhlarn btn yeryznde orman larn derinliklerinde,
denizlerde, tabiat almetlerinde yaadkla rna, insann hayatna mdahale
ettiklerine inanyorlar. Bu ruh lar sonralar tabiat ruhlar, yamur, tufan, orman,
aa, su, da... gibi tabiat almetlerinin ruhu olarak ortaya kyorlar. Bu dinde
ruhun bir cisimden tekine getii bellidir. Fert ld zaman onun ruhu, ruhlar
topluluuna gidiyor. Sonra kendini
DINLER TARIHI
81
geri dnmeye ve Ikinci bir bedene girmeye hazrlyor. Dedenin, ecdadn ruhu
toteme de girmitir. Tek tek kabilenin btn fert lerine giriyor; onlar terk
ettikten sonra dier fertlere ve dier nesillere dnyor.
Gayb Kuvvet, Kutsallk, Saneviyet (Dalizm) veya Eya ve Ilerin Ikilii
zel ruhlara sahip olan bir ksm eyay, gizli bir kuvvet sa hibi, byl ve
sihirli olarak bile totemizm, fetiizm gibi bedevi dinler ve dnyay kaplam
tabiatn btn eyasnda ve iaretlerinde olan saysz ruhlara tapan animizmde
insann to tem eya ve ruhlarla olan ilikilerinde dnyay ve btn eyay "le
sacre" ve "le profane" diye taksim ediyorlard. Le Sacre: Kut sal ve mbarek
olan ey. Le profane: Kutsal ve mbarek olma yan eydir. Bazlar Profane'
Farsa'ya "pelid" (kirli, pis) olarak tercme etmilerdir; halbuki bu anlamda
deildir. Profane, din ve kutsal olmayan hereydir.
Kendi toplumumuzda imdi baz eski inanlar, Islm'dan nceki baz inanlar
grmemiz gibi. Mesel; bir bitki parasn kutsal bir yere ekmekle onu
kutsallatryoruz. Yani "le sacre" yapyoruz. Ama bu iten nce "le sacre"
deildi "le profane" id.
O halde "le profane" yani kutsal olmamak, madd ve di ol mak, kirli ve pis
olmak deildir. O halde bu nedenlerle eya, ruhlar veya kutsal eyayla ilgili
ierisine girince kutsal oluyor.
Mesel aln ve eli, kutsal bir trbenin sandukasna deen bir ahsm eli ve aln
bazlar iin kutsallk kazanabiliyor. O alna ye min ediyorlar. Bu o kutsal ruhla
bir ilikidir. Kutsal olmayan bir ruha giriyor ve onu kutsallatryor.
Dnya, kutsal ve kutsal olmayan diye blnyor. Dnyada ki btn eyalar ve
btn sosyal iler. Mesel, fetiizm -veya animizm- dininde I yapmak kutsal
deil (profane)dir, bazen lanetlidir, i yapmayan ise kutsal ve mbarektir.
Yani madd hayat "profane"dr. Sonra gnlerin de mbarek gnler, mbarek
olmayanlar -veya uursuz- diye taksim edildi-
82
DINLER TARIHI
ini gryoruz. Mesel; onnc gnn uursuz saylmas gi bi. Bunlar
animizm dneminin zihinlerimizden kalan etkileridir. Veya Araplarda "leden
sonralar i yapmak haramdr" denilmesi gibi. Bu vakti hell olarak geirmek
iin(!) bu vakitte bey hude iler yapyor veya bo szler sylyorlard. Asr
sresi ge lince, Allah'n zamana (ikindi vaktine) yemin ettiini grdler, leden
sonralar ve ikindi vakitleri daha fazla i yapmaya ba ladlar.
Kutsal ve uursuz gce, insan hayatnda ve zerrelerdeki k t ve iyi kuvvetlere,
onlarn etkilerine inan esas, insan bir dizi zel yntemlere ve hkmlere
tevik ediyordu. Bu anlamda on lardaki korku, ka, mit ve hrmet tahrik
ediyordu. O kuvvet ler ve gayb etkileri kabul etmek veya onlar uyuturmaya
hazr lanmak iin abalar gsteriyordu, tedbirler alyordu.
Bu nokta, ibdet, din merasim ve ameller, zel sistem, ruh, fikr, ahlk ve din
eitim, nihayet onun gerei olan riyazet, bir takm amellerin haram edilmesi,
baz eylerin kullanlmas, ad tabu olan haram baz eylerden saknlmas gibi
meselelerin olduu yerdir. Tabu, gizli ynler tayan haramlardr. Ilkel dini
mensubu iin tabunun mantk ve akl uur asndan sebebi ak deildir, ama
onunla amel etmektedir.
Bugnk milletlerin btn halklar arasnda da etkileri kal mtr. Mesel, hayzl
kadn veya cnp erkek, Islm'n bu ko nudaki hkmnn dayand mantkl
hfzsshha (koruyucu hekimlik, iman ve evre sal) meselesi dnda, halkn
naza rnda gizli bir etkiye ve pislie sahiptir. Onlarn baklar ve kendileri
uursuz saylr. Dierleri zerinde etki brakyor; de nilir.
Halkn pk ve temiz kavramlarn ayr d etmesi bu gr anlatr. ok temiz ve
strelize edilmi bireyin necis telkki edil mesi mmkndr. Bu fikir (tabu),
Islm'n mantkl, dzenli ve dikkatli esaslarnn avamdan olan baz takipiler
arasnda hfzs shha ve temizlii temin edememesine sebep olmutur. yle ki
avamn tabucu grne gre -cnp veya hayz olmayan- yal bir kadn veya
erkek mrnn sonuna kadar hamama gitmeye-
DINLER TARIHI
83
bilir. Elbiselerine ve bedenlerine kir, ter ve dier "pk pislikler" dkse bile,
temiz kalrlarsa hamama gitmeyebilirler.
Dnyadaki btn eya, ad "Mn" olan ze! bir ruha sahip tir. Spencer diyor
ki: Bir bedevye sordum. Bu fetileri niin bu kadar saklayp koruyorsun?
Saygyla onlara el ve yz sryor sun, onlarda kutsallk aryorsun, bu nedir?
Toplumunuzun bu bycsnden ve bu kutsal ahsndan -baz ahslar kutsal
sa ylyorlard- niin bu kadar ekiniyorsun? Onun elbisesini veya dizini
pyorsun, ona sayg gsteriyorsun veya eer hasta isen onun salyasn veya
az suyunu iiyorsun? (imdi bile hl dettir, hatta ilerlemi toplumlarda bile.
Mesel, falancann eli kutsaldr, falann aya hafiftir, nefesi ifadr, yzk
parmann sevab vardr. erez sknt giderir, aa dilek verir... gibi inan lar
vardr, niin?) Bana cevaben bunlarn iinde "Mn" var, dedi.
Mehed'in caddelerinden birinde, byk bir kutsal ta var. Eer bir hanm onu
kaldrabilirse ocuu erkek olur, eer kald-ramazsa kz olur diye inanyorlar.
Onda da "Mn" var(!)
Milletler kld zaman, byk ahsiyetlerin de onlarn zihinlerindeki
deerlerini kaybettiklerini gryoruz.
Onlarn yce deerleri mehul kalyor, nk millet bu de erleri tanmyor,
tand deerleri yontuyor ve onlara isnat ediyor.
Mesel, halk, Islm Peygamberi'nin olaanst bir Insan ol duuna inanyor. O
zaman diyorlar ki, onun glgesi yoktu -farz edelim ki olsun. Glgenin
olmaynn insanlk lemi iin ne faydas var?- Ali, yksek ve derin insan
deerler ile dopdolu bir insandr. Ama bu deerler, yklm iasnn dar
anlayna, yklm beynine smyor. Onun iin kendi zevklerine, huylar na ve
uurlarna uygun deerler yontuyorlar. Ali iin deeri ol mayan meselelere
dayanyorlar.
Mesel, Zlfikr (Hz. Ali'nin klcnn ad. -) iki baldr, di yorlar. Iki bal klcn
kna giremeyeceini dnemiyorlar. K nna girse bile, geri kmaz. Knna
girse, ksa bile bunun bir
84
DINLER TARIH
deeri yok. Zlfikr'a deer kazandran, Ali'dir. Zlfikr, Ali'ye deer
kazandrmyor.
Yine Mehed'de, halk Imm Rza'ya (a.s.) kar ar sevgi besliyor. Hatta onun
kabrini tavaf etmeyi, bazlar Ibrahim'in Kabe'sini tavaf etmekten daha stn
sanyorlar -O'nun kabrinin her tavaf yedibinyedIyzyetmiyedi Haccu'l-
Ekber"'dir! diyor lar. Ama ayn zamanda, Imam'n toplumun ve sonraki devrim
lerin zerinde brakt etkiyi, syledii szleri, hilafetin rezale tini, basksn ve
aldatmasn halka gstermedeki fonksiyonu nun, toplumu ve halk, fikr ynden
ihya etmek iin gsterdii abalarn ne olduunu bilmiyorlar. Onun gerek
deerlerini ta nmyorlar, baka deerler icad ediyorlar. Diyorlar ki, o Hazret
Mehed'e geldii zaman, Mehed'in etrafndaki dalarda istira hat etmiti. O
tepelerden birindeki talara yaslanmt. O za mandan imdiye kadar anak ve
mlekleri, gve kablarn -Mehed'de "herkare" dedikleri kazanlar- o dan
talarndan yontuyorlar, o topra kullanyorlar, hatta bu kablarda bgst (bir
eit nohutlu halama et yemei -.) piirdikleri zaman ok gzel kokulu,
lezzetli de oluyor. nk iinde "Mn" vardr!
Bizim aramzda bazlar "mohr"u kutsal sayyorlar. Halbuki "Mohr" bir ta
parasndan baka birey deildir -eer bu konu yu sylemezsek mezhebimizin
dnyadaki haysiyetini heba et mi oluruz. Onun derin deerlerini gizlemi
oluruz- "Mohr" bir ta parasdr. Mohr'un seilmesi de tesadfen ok ileri fikir
ol mutur.
Aydnlar diyorlar ki: u anda olan ekliyle ve halkn onun hakkndaki anlayyla
kabul asla mmkn deildir. Doru. Deil ve ok ktdr, nk bir eit
putperestlik zuhur ediyor ve yle anlalyor.
Halbuki "mohr" aslnda ok ileri bir fikir idi. nk secde nin topran zerine
yaplmas gerekir. Sakif, Taifteki bir kabi leydi. Gururlu, mutaassp insanlard,
peygamberin yanna gelip: "Islm'n esaslar nelerdir. Kabul etmek istiyoruz"
dediler. Pey gamber Islm'n esaslarn aklad. Dediler ki: "Biz namaz dn da
hepsini kabul ediyoruz. nk bu alaklk'tr, eilip topraa
DINLER TARIHI
85
kapanmak insann zillettidir." Peygamber kabul etmedi. Onlar da, "bizi istediin
kadar cihada gnder, ama rk ve secdeye gnderme; bundan muaf tut",
dediler.
Peygamber, o gurur ve kibrinizi yenmeniz iin topraa ka panmanz gerekir,
dedi. Yani secdeye varmanz gerekir. Secde etmek bu insanlar iin -zellikle
aristokratik, snfsal, kabilev vnmelerin olduu cahiliyye dneminde- ok zor
bir iti. O, byk kudrete kar, zilleri gstermektedir. Bu ekilde snfsal
ihtilflar ve eraflk gsterileri ortadan kalkyor. nk yol y rmede herkes
ayr ekilde yol yryebilir, elbise giyiminde herkes ayr tarzda giyebilir, trende
ahsiyetinin snfn ve so yunu gsterebilir ve ayrabilir. Ama topraa
kapanmada ayr e it olmaz. Mesel, ayr bir tarzda secde edeyim ki insanlar
muh terem biri olduumu anlasnlar diye birey olmaz. Ama istedi im herey
stnde secde edebilme serbestisi verilirse, o zaman ellibin tmenlik hal
stnde secde ederim, altnn stnde, ba kalarnn sahip olmad tek
paralk bir akik ta stnde veya kilimin stnde secde ederim, bu ekilde
stnlm gste ririm.
zerinde secde edilen eyin genel bir uyum ve ahenk arzet-mesi iin hi
kimsenin secde halinde kendi yalan sosyal deerle rini bakalarna satmamas
ve gstermemesi iin, bir taraftan da secde ile zerinde secde edilen eyin hep
ayn olmas iin, hepsi nin birey zerine secde etmeleri iln edilmitir. Onun da
top rak olmas gerekir. Toprak her yerde eittir; hakirliin, zelilliin,
itibarszln iaretidir. Topran, yerin bu allm rtsnn zerine secde
edilmesi gerekir. Hereyin zerine secde edilmesi caiz deildir. Toprak zerine
secde etme zorunluluu olmasa gsterii, kibirli, asillie dkn biri altn
zerinde secde edebi lir; akik ta, ipek paras veya nefis yumuak yn kuma
ze rinde secde etmesi muhtemeldir. Bu aptalca oyunlar iin yol alm olur.
Hatta secdede bile snfsal ve aristokratik imtiyazn belirme ihtimalinin olmas
gerekir. Bu ihtimalin olduu yerde beraberinizde toprak g trnz.
86
DINLER TARIHI
"Mohr" yani tanmas mmkn bir para toprak. Ama bu nun kendisi sonradan
asalet kazanyor; kutsal birey oluyor srl birey oluyor sevap sandvii oluyor.
(!) Her tarafn kirin, pisli in, terin kaplad, rengi deimi bu "mohr"un
zerinden bira zn yontuyorlar ve suyun iine kartryorlar, o suyu hastala
kar ifa kazansn diye ocuun gzne, kulana veya azna sryorlar!
Babam diyordu ki: "Ime suyunuzun ve kullanma suyunu-zun bir olmas
gerekir" diye bir rivayet var. Yani u anlamda ki, kullanlan su iebilecek kadar
temiz olmaldr. Allm olan ekilde deil. nk su getir diyorlar, ime suyu
mu, kullan mak iin mi? diye soruyorsunuz. Halbuki temizlik yaplan ve ykama
iin kullanlan suyun iilen sudan olmas gerekir.
Mesel, falanca mukaddes ve kuruntulu ahsn eer elbise sine bir damla kan
bularsa, tedbir iin btn elbiselerini yka dn, temizlediini, kurutmak iin
bir saat gnein altnda dur duunu gryoruz. Yine bir adamn te biri su,
te ikisi ise dier eyler olan bir su kaynana gittiini gryoruz. nk
rivayetin gizli anlamyla amel etmek istiyor. Kendisini temizle dikten sonra;
dier din kardelerinin dktklerine ilve olarak o da hereyini su kaynana
veya su haznesine dkyor. Cusl-den sonra o haznedeki sudan -stelik
smk, azsuyu vs. pis liklerle kark bir su- biraz alp gargara yapyor ve
sevap olsun diye birka avu da alp iiyor. Niin? nk, rivayetlerde gu-sl
suyunun iilen suyun cinsinden, yani iilecek su kadar temiz olmas gerekir
denilmitir. Beden ve evre salnn en byk unsuru olabilecek bir esasn,
btn hastalklarn gei ve bula ma unsuru yaplabildiini gryoruz.
"Mohr", kutsal bitkiler, a, helva, erez, tlsm, dilek aac, trbe topra btn
bunlarda "mn" var.
"Mn" nedir? isimsiz, gizli bir kuvvettir. Baz eyalarda az, veya ok vardr,
hatta baz ahslarda ok fazla ve kuvvetlidir. Byc ileri, dualar, zel virdler
byc veya zel bir gce, bilgiye sahip olan ahslarn araclyla bu gizli gce
sahip olan gleri celb ediyoruz ve zaptediyoruz. Yine onlara tevessl et-
DINLER TARIHI 87
mek, sarlmak onlara el srmek ve onlar pmekle "mna"y kendimize
geirmi oluyoruz. O kudretten onlarn kutsalln dan faydalanm oluyoruz.
Hristiyanlkta ruh "mn"nn tekml etmi ve taltif edil mi eklidir. Mesih,
"mn" sahibidir. nk kutsal bir cins, ya ratl ve tabiata sahiptir.
Dierlerinin toprandan ve suyundan deildir. Son akam yemeinde itiine
inandklar ve henz bir miktar kalm olan kutsal arab, iki bin yldr ayn
arab su ile kartryorlar, byk bir kadehe dkyorlar hepsi ondan iiyor.
Sonra onun bir miktarn dier bir kadehe dkyorlar hepsi on dan iiyor. Sonra
onun bir miktarn dier bir kadehe su katarak iiyorlar. Bu i imdiye kadar
devam etmitir. Killiselerin ve pa pann btn azameti bundand. O, kutsal su,
arap ve kutsal ek mee sahiptir. Papa, keiler, patrikler o "ruhu"
tamaktadrlar. Avamda bu bulunmamaktadr ve avam cismndir.
Ben, ruh sahibi olmayan cismn bir adam olarak (profane) ayet elden ele
dolaan araptan biraz iersem Mesih'in kann dan imi oluyorum. Eer kutsal
ekmekten yersem Mesih'in cis minden yemi oluyorum, diyorlar. Bu vesileyle
"mn" bana hu lul etmi oluyor. Bu ekilde, ben Mesih'le mukaddes bir birlik
kazanyorum, onunla akrabalk kazanm oluyorum, onun yak n oluyorum.
Ztm btn insanlarda olan ilk gnahtan -dem'in gnah- temizleniyor, ilh
ve Isev bir ahsiyet kazan yorum.
Benim kanaatime gre bu, Fransz Lui Browl'un mehur te orisinin tekml
etmi eklidir. Bir ksm hatralarnn toplad ve lmnden sonra yaynlanan
(Karneha) kitabnda bu teori den bahsetmektedir: Katlm teorisi
(Participation). Bir kabilenin fertleri kendilerini somut bir ahs olarak bildikleri
halde, by cler veya din vastalarn tavassutu ile yerine getirilen din t
renlerde, danslarda, o amellerde ve hatta tavrlarda kendi kabi lelerinin
toteminin eklini taklid ediyorlar. Bylece totemlerinin kendilerine girdiini
sanyorlar. Mesel, kanguru olduklarn sa nyorlar.
88
DINLER TARIHI
DINLER TARIH
89
Bu ruh kimin elindedir? Ruhu tayanlarn elindedir. Ruhu tayanlar da
Hristiyan ruhanlerdir. Bu adan btn cismn ahslarn kiliseye ye olmalar
gerekir. O ruha sahip olmak iin keilere tbi olmalar gerekir. Bu ekilde
ancak ruh onlara girer. Ancak bu ekilde "saint esprit" ile kontak kurmu
olurlar. Ba lanrlar ve Adem'in gnahndan beraat ederler.
Bu yzden Yenia'n balangcnda yzbinlerce Hristiyan, kilise merkezine ye
olmadan ve resm ruhanlerin aracl ol madan, Hristiyan olmak istedikleri iin
katledildiler. Hatta Ge-orge Danue gibi ou din limlerini bile atete yaktlar.
Fetiizm, animizm ve totemizm toplumlarnda "urinka" isimli bir g vardr.
Toplumda sadece zel bir grup buna sa hiptir, bunlar ruhanlerdir. Bu kuvvetin
yardmyla ruhlara ve gizli kuvvetlere nfuz edebilirler, din trenleri, ayinleri,
dualar ve ibadetleri yerine getirebilirler. Halk dine balayabilirler, ibdet
merasiminin, eitli riyazetlerin ve eitli din ayinlerin sonunda adaklar ve
dilekleri yerine getirebilirler.
O halde bunlar halk kitlesi ile gayb kuvvetler ve din kay naklar arasnda kutsal
araclardr. Bu snfsal imtiyazn sebebi, onlarn kendilerine zg tekelcilie ve
zel fonksiyonlara sahip olmalardr. (urinka) gcne sahiptirler ve kutsal ruhu
ta maktadrlar.1
Bu dinlerdeki bir dier ortak inan ise udur, ormanlar, denizler, yeryz ve
gkyz bizim hayatmz zerinde etkili olan ruhlarla doludur. Bu anlamda
mesela sadece bamdan bir yara almam, attan veya aatan dmem benim
lmme sebep ola maz. Gerek hayvanclkta, gerekse ziraatta mahsul sadece
benim abamn neticesinde olmamtr. Ksacas tabiatn iaretlerinde, hayatta,
toplumda ve ahsta etkili olan unsurlar sadece bu gr-
1- Islmi metinlerde ruhani kavram yoktur. Belki, bunun yerine lim kelimesi
kullanlyor. Bu iki kavram ayn deildir. nk ruhan zel bir ahsiyete ve gizli
bir kuvvet sahiptir, kutsaldr, etkin bir rol vardr, gizli bir nranige sa hiptir.
Eli, elbisesi ve ayakkabsnn plmesi gerekir. Azn suyu (salyas) ifa dr,
sevaptr... Ama lim, basit bir insandr, dini iyi tanyor, bu tanma da tahsil,
aratrma ve ictihd ile elde edilmitir. Dolaysyla onu taklid etmek ve cahilin
ona olan ihtiyac akll ve mantkl bir ihtiyatr, gizli ve zel deildir.
dklerimiz deildir. I banda olan dier gayb unsurlar da var dr. O halde
bunlarn ortak inanlarndan birisi bizim grd mz yakn sebeplerin etkili
varlna inanmaktr.2
Dnyada olan ve grnmeyen ou gereklerin, mevcutla rn varlna
inanmak, bylece varlk lemini hayr ve er, kutsal olmayan -Durkheim, usulen
btn dinlerin ortak yn olarak, dier bir deyimle din grn ve duygunun
kaynan, kutsal fsacre) kavramnn meydana gelmesine bal biliyor- diye ayr
mak ve fertlerin, bedevi insannn hissinin tesinde olan gayb kuvvetlerle
birlemesine ve ba kurmasna itikat. -Elbette halk ile gayb kuvvetler arasnda
bir ara olan kimseler araclyla bir ba-. Tabiattaki eyada bulunan, bizim
hayatmzda etkili olup hissedilmeyen btn ruhlara ve kuvvetlere itikat. Insan
on larla (resm ruhanlerle) bunlar celbedebilir veya zaptedebilir.
Bunlar totem inanc eklinde beliren ortak ynlerdir. Feti eklinde veya saysz
gler ve ruhlar eklinde beliriyor.
DNLERN ORTAK ZELLKLER
Ilkel Insanlarn Azndan Dinlerin Ortak zellikleri
Ilkel dinlerin hepsinden -fetiizm, animizm (ruhlara tapma), totemizm,
mn'ya itikat, tabuizmin kutsallatrlmasndan tu tun, dier eitli ilkel dinlere
kadar- kardm ortak zellikler ksaca unlardr. Bunlar ksa balklar
eklinde sylyorum, nk imdiye kadar sylediklerim, bu ilkel dinlerin
tannmas iin yeterlidir.
2- Bir ibaret ve almet ardarda sebeplere sahiptir. Onu meydana getiren son se
bep "yakn sebep"tir. Bu, sebepler dizisinin balangcnda bulunmu olan sebep
veya'sebeplerdir. Birka sebep sonra, o iaretin meydana gelmesiyle sonula
nan, arac olan sebep veya sebepler ise "uzak sebepler" adn tamaktadr.
-Mesel, l otlar zerinde yamurun olmas daha yakn bir sebeptir. Bu
suyun, iden kaynaklanmas ise daha uzak bir sebeptir. (Bu uzaklk ve yaknlk
ntsbdir), yoksa uzak sebebin sebebi de daha uzak sebeplerin sonucudur- Bu ilk
sebebe kadar varyor, onda aresiz olarak durmak gerekir. Bugn bile buras
felsefi ve ilm zihnin tpk bedev insan gibi hissedilenin ve mantn tesindeki
konularda durduu yerdir.
90
DINLER TARIHI
Ilkel dinlerin ortak esaslar fihristinden u sonu alnyor. Toplum ilk defa tekil
edildii ve insan vcut kazand zaman -toplumsuz insan asla olmamtr, eer
olmusa bir hayvan ek linde olmutur, imdiki ekilde deil. Insan bu mevcut
ekliyle, ilk defa bedevi ekilde ortaya kmtr. Sonradan eitli kabile lere,
eitli rklara ayrlmtr. Kutuplu eskimo, Amerikal kzl-derili, Avustralyal
bedevi veya Afrikal zenci- eitli mekanlar da ve zamanlarda din daima onun
yolda olmutur. Daima onunla beraber olmutur. Hatta eitli dzenlerde,
gerek deniz deki avclk, gerekse ormandaki avclkta btn bu aamalarda dine
sahip olmutur. Ama eitli ekillerde bir dini olmutur.
Bu eitli ekillerin herbiri, din bir duygu eklinde beli-riyordu. eitli farkl
kalplarda -din ayin, ibdet, riyazet, hr met eklinde- gsteriyorlard Bunlar,
insan toplumunda dinin ilk belirme aamasnda grlen btn dinlerin temel
karakterle ri ve paralardr. Materyalist sosyologlarn tand aratrma
kaynaklar, etnograflar, 19 ve 20. asrn etnologlarnn ve sosyo loglarn ilm
aratrma kaynaklarnn dedikleri gibi -bunlarn o u dinsizdir veya dine
kardr)
karmak istediim sonu udur; dinin tarifini bir filozof tan, bir dindardan, dini
yapay olarak tarif eden bir ruhanden almak veya nceki filozoflarn ve
yazarlarn allm yntemle rine uygun olarak yapm olduklar birka din
tariflerinden bah setmek, tek tek incelemek, karlatrmak veya reddetmek,
bu nunla sonunda ie yarayacak mantkl bir tarife ulamak istemi yorum.
Bunun yerine, ilm metodla inceleyip, ona ulamak isti yorum.
Din, gayb varlklara olan kalpteki inantan, gizli merhamet duygusundan...
ibarettir, diyen bu tarz tarifler, din bilgisi kitap larnda bulunan Avrupal
sosyologlarn vb.nin yaphklar tarif lerdir. Bylesi tarifler ok yzeysel tariflerdir.
Oturduu yerde tarif bulmak gibi bireydir. Ilm konuda byle tarif olmaz. O
halde nasl tanmak ve tarif etmek gerekIr?
Hereyi tanmak iin ilm yntem u ekildedir: Eer, dini tarif etmek istiyorsak,
btn ilkel dinleri ilk ekilleriyle eitli
DINLER TARIHI
91
toplumlarda eitli dnemlerde etraflca incelememiz gerekirse btn dinlerdeki
ortak yn bulmamz gerekIr. Btn dinlerde, btn dnemlerde, olan bu ortak
yn dinin temel esasdr, tarih teki, toplumdaki ve insandaki din duygusudur.
Bylece, dinin bu tarifini, btn dinlerin ortak yn esasna gre karlm bir
tarif olarak bilmek gerekir. O halde dinin ta rifi, bu ortak zat sfata ve
karakterlere sahip olan, hakikat duy gusundan ibarettir.
Dini, sosyolojiyi, antropolojiyi veya dier bir ii aratrmak iin iki metod var.
Biri "achronique" metoddur, dieri "diachro-nique" metoddur. Mesel, eer
iirin bir igd veya sonradan bir iaret olduunu, insann igdlerinin bir
paras olmadn anlarsak bir defa "achro niauement" inceliyoruz, bir defa da
"di-achroniquement" inceliyoruz. Eer her iki metodla ilm ynden iir yzde
yz insann ftratnn bir parasdr diyebilirsek, her iki metod bunu dorular ve
te'yid ederse, bu ekilde amel ede riz: Bir defa geni bir ekilde gznne
alyoruz, yani u andaki btn milletlerde ve toplumlarda inceliyoruz. (Bu
durumda za man birdir, ama yerler eitlidir). u anda Iran'da, Trkiye'de,
Araplar arasnda, Japonlar, Amerikallar, Avrupa lkeleri ve bedeviler arasnda
her yerde olduunu gryoruz.
Buradan bir sonu alyoruz, "iir insann ruhunda olan bir eydir, bir iarettir"
diyoruz. nk hem achroniquement ekil de, hem diachroniquement ekilde
inceledik, her dnemde ol duunu grdk. Btn beer meseleler iin, bu iki
metod ilm aratrmadr. Bu yolla dinin ftr oluu, sosyolojik metodla ince
lenebilir.
Bedev sosyolojiyle ilgil mtalaalarn toplam dinlerin kar latrlmas:
Animizm, fetiizm, tabuizm, totemizm hatta sonraki ekillerinde mesel
eitlerin tanrsna (Rabbul enva') tapma, ta biat kuvvetlerine tapma -bunlar
dinin insan toplumunda tekml etmi ve daha stn ekilleridir- Dinin u
zellikleri nceden beri Ortak ve geneldir:
1- Din, varlk leminin anlaml oluunu ispat ediyor.
2- Dnyada, insana ve tarihte niha bir sona, niha bir gaye ye inan.
92
DINLER TARIHI
3- Vcudun, insann ikilii, saneviyyet veya dualizm.
4- Kinatta kutsallk.
5- Btn eyann, ilerin, gereklerin hissedilenler ve hisse dilmeyenler diye
blnmesi.
6- Dinin sosyal ruh tamas.
7- Dinin uluslararas oluu.
8- Tabiat ve insan birlii.
9- Insan, tabiat ve varlk leminin ruhunun birlii.
10- Endie, tela ve birlemeye yneli.
11- Sorumluluk kavram. Kendini yetitirmeye inan. Insan da iradenin oluuna
inan. Daha iyi bir alnyazs yapmak iin gayret.
12- eliki esasna inan. Mcadele esas ve sava; diya lektik.
13- Illiyet (nedensellik) kinatn mantk tahlili.
14- Beka esas.
15- Dnya grnn genilii.
16- Olan eyden kurtulu olan eyin esaretinden kurtulu.
17- insann korunmas ve muhafazas, hayatn ve toplumun korunmas
kavram.
18- Tanma ve tecesss.
19- Istihdam ve seme unsuru.
20- Gzellik ve sanat. 21-Ak ve tapma.
Hseyniye-i Irad'da Verilen Dersler Dizisinden
UCUNCU DERS
"Sizden, iyiye aran,
doruluu emreden ve ktlkten
sakndran bir cemaat olsun..."
Rahman ve Rahm olan Allah'n adyla.
Bu konularn giriinde -ilk oturumda byle bir asrda, byle bir konuyu niin
ortaya koymamz gerektiini, buna halkn han gi tr ihtiyacnn olduunu- veya
benim deyimimle, ileri lke lerdeki bir toplumun, zellikle Islm toplumlarnn
bir eit din uura sahip olmas ve kendi dinini dikkatli bir ekilde tanmas
gerektiini anlatmtm.
Bu tanmay ve kendini bilmenin gereini tesadfi olarak semediimi
gryorsunuz. Din bir inan ve iman oluturmak iin aba sarfetmemiz gerekir
demiyorum. Zira din iman ve inan, tanma, bilgi ve uura baldr. -Bu
cmleden olmak ze re din uurdur.- Eer dini tanma, bilgi ve uura bal
olmazsa, dinin, inancn ve imann kendisi bir derde deva olmaz. Belki de
dertlere bir dert daha ekler.
94
DINLER TARIHI
Islm, ileri, hareketli, toplumu yapc yetitirici bir dindir. Islm'n dndaki
dier dinler uyuturucu ve uyutucu dindir. Bu ikisi arasndaki snrlar belirleyen,
bu iki sfat arasndaki d ayrln gereklemesini salayan din uur, bilgi ve
tanmadr. Bu yzden tanmadmz Islm, dier her din ile eittir. Hatta
tanmadan ulatmz her kr, sar inan ve ideoloji ile eittir. Aslnda -Islm
toplumlarnda- din uur, bilgi, sosyal'uur, do kuduu toplumu bilme, uur ve
kltrel ruh, din ile karmtr, dedim. Aslnda din, onun gereklemesinde
esasl bir role sa hiptir. Islm toplumundaki aydn, bu uurla toplumunun tarih
gemiini tanmaya ular. Toplumun kltr ve geleneinin iin- ^ de -aydn
gelenek ve kltr tanmadan hibir temel ie el ata maz- bir yer buluyor.
Bu yzden ben allm klsik metodu takip etmiyorum. Mesel, tarihle ilgili on
veya yirmi kitap seip dinlerin srasn syleyerek brakmyorum. Bu uzun sreli
ve faydasz bir itir. Benim setiim metod, belki en temel meselelerin ortaya
konul masdr. Dnlerin deimesine dikkati ekmek, bunu aklamak, btn
tarih boyunca din grn tekml etmesini ortaya koy maktadr.
Dinler tarihi yerine, daha ok dinlerin tahlili, incelenmesi ve tannmas demek
gerekir. Bunlarn hepsi, onun girileridir. Bu gn asrmzn simasna -u anda
bile, yansyan insanln kl trleri ve deimesi tarihini tanmak iin, bugnk
dnyada in sanln sosyal deimelerinde, aln yazsnda, henz iin iinde olan
dini derin bir ekilde incelemek gerekir. Tarih sosyolojisi asndan bugnk
dnyada, dini incelemek gerekir. Hepsinden daha nemlisi Islm' tanmak,
bizim tarihmize, kltrmze, sosyal grmze, kltrel grmze, siyas
grmze, felsef ve sosyal ilikilerimize, toplumumuzun dnya grne
ekil veren temel unsur olmas nedeniyle zorunludur. Nihayet aydnn kendi
halknn hayat arasna girmesi, halkn vicdann derinliklerine, karanlklara
inmesi gerekir. Doulu aydnlar top luluu iin daima tannmam ve mehul
kalan topraklar tan mas iin zellikle Islm' tanmas gerekir...
DINLER TARIHI
95
ok sratli olan bu incelememiz, nceki dersimizde tarih teki btn dinlerin
-zelliklerin ilkel dinlerin- ortak zelliklerin de kalmt.3 Bu ynteme ve
zelliklere dikkat edilerek dinin dikkatli bir tarifinin yaplabileceini syledim.
DNN TAR,
Dinler tarihi kitaplarn okuyarak, kendinizi bu snfta anla tlan konular daha
iyi, daha detayl anlamaya hazrlaynz. Bu konulara, daha fazla aba ve
birikimle dikkat ediniz. nk bu rada inceleme ve tahlil, not yazdrmaktan
daha arlkl. Kitap larda gryorsunuz, gemi yazarlar, -hatta yeni yazarlar
bile-ilk nce dinin tarifini yaparlar. Yaplan tariflerin deta bir liste sin verirler.
Mesel, falan: "Gayb varlklara inanmaktr" diyor. Dier biri: "Din; egemen
snfn halk uyuturmak iin uydurdu-
3- Daha fazla okumak ve anlamak isteyenler bu konuyla ilgili Farsa kitaplara
mracaat etsinler. zellikle "Dou ve Bat'da Din" diye fevkalde gzel, ayn za
manda kk bir kitap var. Bunu, Hindistanl byk bir politikac yazm. Rada
Kriyfenan. Cumhurbakanlndan nce dikkate deer ilmi, fikr ve kltrel i
lerle urayordu. Burada unu syleyeyim ki maalesef Doulu tahsil yapmla
rn bir dier eksiklii de udur: Batl kltr adamlarn kendi kltr adamlarn
dan daha iyi tanyorlar. Asya Ve Afrika'nn byk dnrlerini, hatta Islm
toplumlarnn dnrlerini bile sadece Afrika'nn byk dnrlerini, bile sa
dece tanmamakla kalmyor. Bazen ounun isimlerini bile duymam olabiliyo
ruz. Halbuki her rencimiz az veya ok Bat'nn dnce adamlarn tanyor. Bu
bir eit kendinden uzaklama ve kendine yabanclamadr. Okumamz ve
tanmamz gereken kitap ve ahslarla ilgili bir liste hazrladm. Bunlar
ounlukla tanmadmz kimselerdir. Hatta Iran'da isimlerinden bile
bahsedilmez. Kltrel araclarmz olan evirmenler tpk sadece Bat'nn tke
tim mallarn getiren iktisatlarmz gibi, aydnlarmzn tketmesi iin Batnn
manev mallarn da bunlar getiriyorlar. Halbuki dncenin derinlii, fikrin
genilii, zellikle ruhunun derinlii asndan Batda, "Radha Kriyenan" gibi
insanlar yoktur. Gemi zaman iinde Bat'da Pascal veya Alex CaneI -hakknda
bilgim var- gibi insanlar olmutur ve u anda da var. Ama Dou'daki kt
iktisad durumlarna ramen bu kk mnevi kutuplar, Dou'nun bu mit
mayalarna ve gnelerine gre Crlar birer kk yldzdr. Dou, imdi de can
l bir ruha sahip, dhiler dourabilir. Onu terbiye edip besleyebilir. Radha
Krvenan'dan dier bir kitap daha tercme edilmitir. Ad, "Dou Dinle ri ve
Bat Fikri"dir. Okumaya deer bir eser. Baka bir kitap; ok titiz bir eser ol
mamakla beraber, toplum iin gzel ve allm trden olup, Filyisen Shale'nin
Az Fikirli ok Yazan" isimli kitab. Dier bir kitap ise john Nass'm "Dinler Ta rihi'
kitabdr. Geri sonu alma, akl yrtme asndan zayftr, ama ders a sndan
ve eitli ekollerin muhtelif volilerini anlatma asndan ok kapsaml bir kilap.
evirisi de nisbeten gzel. "Byk Dinlerin Tarihi" isimli baka bir kitap var, bu
kitap Hsm Rza'nn kitab. Bu kitaplar not alnz!
96
DINLER TARI HI
u eydir" diyor. Dier biri; "Din, ilkel insanm tabiat kuvvetlerin errinden
kurtulmak ve kendisini koruyan kuvvetleri celbetmek iin yapt birtakm
yalvar, yakar amellerinin ve inanlarn toplam dindir, o halde din insann
tabiata olan korkusundan domutur," diyor. Baka birisi: "Din, insann eya ve
tabiat ia retlerinin sebeplerine kar olan cehaletinden ibarettir." nk tabiat
iaretlerini ve olaylarn ilm adan tahlil edememi ve in-celeyememitir.
Depremin oluunu gerektiren nedenlerin ne ol duunu, rzgrn hangi sebeple
estiini, yamurun hangi unsu run etkisiyle yadn bilememitir. Bu
sonular, tanrlar, ruh lar veya tabiat st kuvvetler ad verilen eylere
dayandryor ve buradan da din meydana geliyor. Bir dieri: "Din, ruhlara ve
insann kaderi zerinde etkili olduunu dnd varlklara olan esrarengiz
inancndan ibarettir--."
Bu tarifler hibir derde derman deildir. Bunlarla din red veya ispat edilemez.
Eskilerin ve bizim klsik yazarlarmzn ha tas, hemen balangta bir tarif
vermeleri olmutur. Tariften sonra gelen herey bounadr. nk ilm yntem
tarifi sonda gsterir, bata deil. Eer balangta tarifi yaparsan, sonra sy
leyecein hereyle balangtaki tariften uzaklam olursun. Halbuki sylediin
herey in giri ve tarife ulaman iin akl y rtme olmas gerekir.
Bu karlk, yazarn nceden yapt tarifin neticesidir. Son ra syledii herey,
balangta yapt tarifin aklamas oluyor. Halbuki aratrmac, hakikati elde
etmek iin aba gsterecei yerde tarife ulayor. ncekilerin tm yazarn
ispat etmeye a ba gsterdii hkmn delilleridir. Sonraki yazdklarnn tmy-
se esasa ve geree ulamak iin giritir.
Bir konu hakknda balangta bir inanca sahip olup, sonra onu ispat etmeye
aba gstermek ilm aratrmada onulmaz bir hastalktr.
Bu, aratrma deildir; propogandadr. Aratrma udur: nceden bir inanca
sahip deiliz, meseleleri incelemeye, kar latrmaya tahlil etmeye, balyoruz
(ve bunun zerinde d nyoruz). Sonra mantk ve ilm aratrma bizi kabul
etmemiz
DINLER TARIHI
97
gereken bir sonuca ulatryor. Hatta Inanlarmza aykr bile olsa. Bu ilm
metoddur, aratrma metodudur. Sosyal meseleler de szkonusu olan
metoddur, sosyologlarn setii metoddur, tabiat ilimlerinde de geerli olan
metoddur.
Gemite Aristo veya Efltun "insan konuan bir hayvan dr" diyorlard. Veya
"insan zihinsel ekil yapan, idealizm dze yindeki br hayvandr" diyorlard.
Sonra bunu ispatlamak iin paralar kendi yaptklar bu btne zoraki
yklyorlard.
nce "insan glen bir hayvandr" diyorlard, sonra her mev cudun insan
olduunu ispatlamak iin onu gdklyorlard!
Insan olduunu nasl anladk? Gld! Bu metod, btnden paraya gitmektir.
Yani nce btn kabul etmemiz gerekir, "tmevarm" ve yeni ilm metod
bunun aksidir. Btn olan he nz tanmyoruz ve paralar inceliyoruz. Sonra
btne ulaan biz deiliz, ilm aratrma bizi btne ulatryor.
Gemitekiler kuu tanyorlard, kuun uan bir varlk ol duun biliyorlard, zel
bir varl tanmak iin ilk olarak nceki tarifi uyguluyorlard ve hkm
karyorlard.
Ama yeni metod -ilerlemeler daha ok bu metodun sonucu dur- kyas,
tmdengelim ve zihniyete yneli metodunu orta dan kaldrp, gerek deney
metodundan, tahlili incelemeden ve mantksal tmevarmdan yardm ald.
Mesel kuu tanmak iin, dier eitli kular aratrmak gerekir. Ortak
olmayan yn leri atmak, ortak ynleri almak ve toplamak gerekir. Ancak o za
man "ku uan bir varlktr" diye tarif yaplabilir.
Elli bin, krk bin, otuz bin eit kuun incelenmesinden ve paralarn mtala
edilmesinden sonra -paralar karga, gver cin, sere, kumru...dur- kuun
tarifine ulatk. Btn bu kularn arasnda sadece yarasann yavrulayan bir tr
olduunu -bir is tisna- anlyoruz. Bu tariften u ikinci tarife ulayoruz "ku yu
murtlayan bir varlktr" diyoruz.
Bu ilm kanunlar sonra buluyoruz. Sonra bir sre inceleme, aratrma ve
mtalalar. Bu ekilde ilim adam yeni bir keif yapyor, ilm bir kanun elde
ediyor. Bu kanun ayn zamanda do-
I
98
DINLER TARIHI
rudur, nk onun esas zerine teknii ve ilmi meydana getiri yor. Tabiatn
iine mdahale ediyor. Doru olarak da ortaya karyor.
O halde, bu ekilde kanunlar bulmann, tabiat meselelerin den bu ekilde
hkm karlmasnn doru olduu belli oluyor. Ama insan ve sosyal
meselelerde bu kanun sabit ve istisna ka bul etmez bir kanun deildir. Ama
eskilerin tmdengelim meto duna gre bu metod emin olmay salayan bir
metoddur.
Dinin tarifinde de bylesi bir metoddan, yararlanmak gere kir. Mesel, bu i iin
bir tarifi seip 49 tanesini reddederek biri ni ispatlamak yerine dini eitli
dnemlerde inceliyoruz, ortak ynlerini buluyoruz. Btn rklarn ve ktalarn
dinlerinde olan ortak ynler -Kuzey Amerikal kzlderililerden, Bat Afrikal
zencilere kadar. Sm Arap dinlerinden, Ary Hind dinlerine kadar, meden
Iranl dinlerinden vahi Avustralya kavimlerinin dinlerine kadar- bu ortak yne
dikkat edilerek, ilm ve inkr edilmesi mmkn olmayan bir tarif elde etmi
oluyoruz.
Bu aratrmadan sonra elde edilen ey, dine sahip olmaya bal bir tarif deildir.
Bu dine kardr ve dini olmayan bir tarif tir. Bu ilm ruhu tanyan ve ilm ruh
sahibi olan kimse, bu tarifi kabul etmek zorundadr.
nceki oturumun sonunda grdnz ey, ilmi inceleme nin neticesidir.
Dinden bir tarifin, ortamdr. Dinlerin ortak zel likleridir. Insanln ilk
dinlerinde szkonusu olan aklanmaya, yoruma, fikir yrtmeye ihtiya duyan
eylerdir. Bugnk eg zistansiyalizm, materyalizm, idealizm vd. btn
felsefelerde de szkonusu olan meselelerdir, btn bu felsefeler bu meseleler
ile kuatlmlardr.
imdi dinlerin ortak zelliklerini yanyana dizmekle, bir ke lime bir hakikat ve
din iin bir tarif elde ediyoruz.
Tarifte, "Gayb varlklara inanmak"-denilen deyimle birey akla kavumuyor.
Btn dinlerin gayb varlklara inandkla r dorudur; ama bu din eidinin
zelliklerinden ve hakikatlarndan biridir- Bu din tarifi, dinin bir d sfatdr, dini
grnm lerinden biridir, din asla bu kk sfatla snrlandrlamaz. Ger-
DINLER TARI HI
99
i dinlerin bir paras da gayb mevcutlara inantr, ama bu ha kikat dinin
toplamn gstermedii iin mkemmel bir tarif de ildir.
Jung,4 bilinli vicdandan (conscience) baka, bilinsiz vic dan yani btn uur
ve memule vicdan (Inconscience), vasta bir vicdann olduunu sylyor.
Freud bilin ve bilinsizlie inanyordu. Bilerek setiimiz ve yaptmz eyler
-mesel bilet satn almak, otobse binmek, niversiteye gitmek... gibi- uurlu
vicdan emriyledir. Bilmeye rek setiimiz, yaptmz ve tutkun olduumuz ey
ise uursuz vicdann emriyledir.
Mesel, bilmeden bir rengin houmuza gitmesi, dier renk ten ise nefret
etmemiz, birinden nefret etmemiz, bir elbisenin houmuza gitmesi, yksekten
korkmamz gibi! Bunlarn sebebi hep uursuz vicdandr, bu vicdann bir akm
vardr. Ama Jung bu iki vicdan arasna arac vicdan koyuyordu. Arac vicdan,
bu iki vicdann cinsinden deildir, bu Ikisinin arasndadr, yar bi linlidir. Bu
nc vicdan "consaencesocial", yani "sosyal vic dan" olarak adlandryor.
Sosyal vicdan, ferdi toplum tarafna eken bir gtr. Tek bana yemek onun
tabiatna uymuyor -Yeme, burjuvaziyi yle yapm ki tek bana hayat, onun
iin tahamml edilemez bir-eydir. Geri evinin gizli kelerinde, ahsiyetini
hissetmek iin ve bireysel ak iin iir sylemitir. Ama iiri nve oluturduu
ve ekil ald zaman okuyucunun ardnda dolayor, onu ya ynlamak istiyor.
Halk kendi varlndan bir eit haberdar et mek istiyor. Btn bunlarda
insann toplum tarafna yneliin
4- Jung Cari Gustov, Freud'un grlerini gsteren ok byk ilim adam idi.
Bundan alt-yedi sene nce Isvire'de ld. Jung'n eserlerinden birisi "Gizli
Insan Ruhun incelenmesi" adl eseridir. Gayretli birinin onu tercme edip Fars
a'ya ve kltre byk bir hizmet yapmasn mid ediyorum. Bilmiyorum,
iran'da niin hi.TS.ey tahsilliler ve evirmenlerimi/ araclyla kalbura evrili
yor? Baz zel kitaplar, mesel Bschelard'n btn eserleri tercme edilmi veya
ediliyor. Ama Bachelard'n kendi itirafyla da kendisinden daha kuvvetli olan
Hliat'tan bir tek yaz bile tercme edilmemitir. Jung da tercme edilmemitir,
tannmyor, tannmas gerekir.
100
DINLER TARIHI
belirtileri grlmektedir. Bu ferdiyetten toplum tarafna ka, ferdin toplum
ruhu ile balldr.
"Jung", bu zel sosyal vicdan tarif ediyor. Bu sosyal vicda nn kendine zg
safhalar, blmleri vardr. Siyas iktisad ve ilm safha. Jung'un deyimiyle
hepsinden daha derin ve etkin olan zel safha bu din ve irfan vicdandr.
Jung'un bu sz bir yere kadar dorudur. Dinlerin ortak zelliklerinde saydk.
Bu zeliklerinden biri -6. srada olan- di nin sosyal ruha sahip olmas idi.
Sosyologlarn -bu cmleden olmak zere Freud ve Durkhe-im- hepsi, by ile
dinin arasndaki farkn bunda olduuna ina nyorlar. By ferdiyyet tarafna
yneliyor, din ise toplum tara fna yneliyor. Din, daima ferd topluma feda
etmek istiyor. Fer di menfaatlar, toplum menfaatlarna feda etmek istiyor.
Fertten toplum ve dierleri iin fedakrlk istiyor.
Halbuki byc dierlerinin menfaatlarn kendi mterile rinin menfaatlarna
feda ediyor. Dm dierlerinin zararna ferdin tarafna amak istiyor.
Versay'n zel kilisesi mabedinde, Versay kilisesinin alt tarafndaki bycnn
mterilerine d m amak iin, kanlarndan ila yapmak zere ldrd bir
ok 6 gnlk ocuk cesedi ortaya kmt. Byc 6 gnlk o cuun lm
pahasna mesel mterisinin dman musibete urasn diye eitli efsunlar
okumutur! Bu byc ve cadnn daim eklidIr. Kabilenin bycs dman
yok etmek istiyor. Dman kabileyi sel felketine uratmak istiyor. Ineklerini
yok etmek ve stlerini kurutmak istiyor.
Bunlarn hepsi, toplumun ferd iin feda edilmesidir. Ama din, bynn aksine
daima ferdi kendinden dar karmak is tiyor. Ferdi toplum ruhu dzeyinde
hatta kabilesinden daha st bir dzeyde hareket geirmek istiyor.
Bu, dinin zelliklerinden biridir. Burada Jung'un dier ince lemesinde dini duygu
dedii duygu, insann sosyal vicdannn en temel dizilerinden, en temel
blmlerinden biridir. Sosyolog ve sosyoloji tarihi, din ruhunun sosyal
olduunun sonucuna
DINLER TARIHI
101
ulayor. Hatta hirete ynelen dinler ve irfan dinler bile sosyal, mmeti,
toplumcu dinlerdir (sapma dnemleri dnda).
Ama 'Jung'un tezi bir yere kadar doru' dedim. Zira bu tez -her ne kadar doru
da olsa- dini akla kavuturan birey de ildir. Jung insan ftratnn
derinliinde zel bir yeri insann yar bilinli sosyal vicdan olarak gsteriyor.
Ama bu duygunun ne olduunu sylemiyor. nk bunu sylemek Jung'un ii
deil dir. Psikolojinin ii hakikatlar, merhametleri duygular tanmak deildir.
Belki bu merhametler arasndaki ilikilerin sebebini bulmaktr.
ok gzel bir eser olan "Din veya Insann Drt Boyutu" adl kitaptan okuyoruz,
yle diyor: "Dnya madd boyut -uzun luk, genilik, ykseklik- dnda bir
zaman ve mekn boyutuna, yani "Einstein"n deyimiyle bir perestansa sahiptir.
-Einstein izafiyetinde- insann ruhunda da drdnc boyut vardr, din bu zel
insan boyutun grnm ve tecellisidir. Eer dinin kk iimizde mphem bir
derinlie ve zihinsel tasavvurla ifade edil mesi mmkn olmayan bir yere
ulayorsa, bu insan zihninin hissedilen ve ak boyutlarndan domamtr.
Iktisad mesele ler yneli, cinsel yneli, ahsn kendisini savunmas gibi insan
ahsnn temel abalarndan biridir. Nereden kaynak aldn ve nereye gittiini
biliyoruz, sebebinin ne olduu bellidir. Insann hangi boyutunun belirmesi
olduu bellidir.
Ama irfan duygu, zihin tarafndan tasavvur edilmesi mmkn olmayan bir eit
yneli, felsefe ve kark bir zel aktr. Insan ztnn, mahhas, ak snrl i
gdlerinin belir mesi deildir. Belki drdnc boyut olarak adlandrlan gizli
boyuttan domutur." Bu doru ve kabul ettiim bir teoridir. Bir eit daima
tapma, bu boyutun zelliklerin dendir.
Btn bunlara ramen, bu bile din hakikatinin ne olduunu dikkatli bir ekilde
sylemiyor. Niin ve ynn hangi tarafa doru olduunu syleyemiyor. Ama u
gerei akla kavu turuyor, din tabiat unsurlarndan, cehaletten, korkudan
veya mesel iktisad ve sosyal unsurlardan domamtr. Insann ft ratndan,
insann ztnn eidinden douyor. Bu insann
102
DINLER TARIHI
ztndan, insann genlerinden, insann ruhunun boyutlarndan-dr. Kendine zg
zel bir yere sahiptir. Ama biz meseleyi daha ok, daha dikkatli incelemeye ve
mantkl bir tahlil elde etmeye muhtacz. Dinin ne olduunu? Akla
kavuturmamz gerekir.
Bilgi sosyolojisii, yeni bir ilimdir. Sosyolojiden daha yenidir. Bilgi sosyolojisi,
bilgilerin, tanmlarn, maariflerin, kltrlerin milletlerin ve eitli toplumlarda
din, ilm felsefeyi, sanat yap m olan vicdanlarn sosyolojik ekilde
incelenmesidir.
Felsefe, sanat, din, edebiyat, irfan vb. eitli dnemlerde bir toplumda ortaya
kyor, yaplyor, besleniyor. Bunlar sosyal kklere sahiptir. Bu kltrel ve ilm
zlerden bahseden sosyolo jik ve ilm kkler, sosyolojik incelemeler, tahliller,
bilgi sosyolo jisi veya bilgi teorisi adn alr.
19. asrn eski sosyolojisi tanmay, bilgiyi kltr temel me seleler eklinde
incelemeden ok sade bir ekilde mesel "i aralarnn etkisindedir", veya
"retimin etkisi" altndadr diyor.
Bilgi sosyolojisi bu etkileri inkr etmiyor. Ama bunlar sos yal kalplarda
mahhaslatryor. Mantk bir sra takip ettikten sonra, alt yapya ulatryor.
Halbuki 19. asrn sosyologlar ok sade bir ekilde ve avamca bir slpla "alt
yap"dan "st yap"ya uuyorlard. Yapp tutmad zaman da zoraki
tutturuyorlar d. Tutmayan tahminler yapyorlard. imdi de yaptklar gibi. Bilgi
sosyolojisinin ii, bilgilerin sosyal boyutlarn gstermekte dir. O insan
bilgilerden ve maariften birisi de dindi.
Gunvich'in deyimiyle5 -elbette benim dier ekollerle yapt m tariflerle "Insan,
eitli kltrlerde ve devirlerde, eitli manev tecellilere sahip olduunu
gsteriyor."
Bu meselenin eklidir, yani insann her boyutuyla parlak bir renge sahip olan,
yaylm ruhudur. Insann tek boyutlu ve tek kaynakl vicdan deildir. Insan
genel olarak her toplumda ve her dnemde birka mahhas vicdana sahiptir,
dierlerinin
5- Bilgi sosyolojisinin son grlerini ve teorilerini -en azndan Fransa Sosyoloji
ekolnde- onun derslerinde iittim 1959-1960 yllarndaki, onun alt aylk ders
lerini burada alt dakika gibi ok ksa bir zaman zarfnda da olsa sylemek zo
rundaym.
DINLER TARIHI
103
vicdanndan tam olarak uzaktr. Bu birka vicdan btn insan lk tarihi boyunca
insann fikirsel, bedensel ve kltrel tekm lne uygun olarak, hem bedevi
toplumlarda hem de uygar top lumlarda belirgin ve bamsz belirmelere sahip
olmutur.
Binenaleyh insan kltr ve medeniyeti, sosyolojik adan eitli insan
vicdanlarn ve grlerin esasna gre taksim edile bilir. (Dikkat ediniz bu esas,
Bilgi Sosyolojisi ilmidir):
1- Felsef vicdan: Felsef vicdan, insann akl grnn dnyay, kinat,
insann alnyazsn ve btnsel iaretler arasndaki ilikileri tanma, tahlil etme
ve aklamadaki tecellisinden ibarettir. Bugn ne yiyoruz, yarn ne yapalm ki
daha iyi para kazanalm, hangi ii bulalm ki istikbl va'd etsin! Ve bu eit di
er sorulara felsefe cevap verir. Felsefenin yarn, lmden son-rasdr. Ilmin
yarn ise, yarn sabahtr. Felsefe insann ztnda daima kaygs duyulmu olan
genel sorulara cevap veriyor. Bu sorularn ve cevaplarn toplam, sormaya ve
cevap iitmeye olan ihtiya felsefesidir.
2- Ilm vicdan.
3- Teknik vicdan veya sanayi vicdan.
4- Pratik siyas vicdan -Pragmatizm bylesi bir vicdann belirmesidir.-
5- Sanatsal ve edeb vicdan. Gzel sanatlar bu vicdann belirmesidir. Felsefe,
ilim, teknik ve pratik meseleler ile tam olarak ayr olduunu gsteriyor.
Sanatsal vicdan gzellii tanyor, ona kar duyarllk gsteriyor. Halbuki, ilm,
mantk, iktisad ve felsef bir mesele deildir. Usulen gzellikleri tehis eden ve
ay ran baka bir vicdandr. Sanat ve sanatn gzelliini anlyor.
6- Sonuncusu ise irfan ve din vicdandr.6 Sokrat, Efltun, Aristo, Rzi ve Eb
Ali Sina gibi adamlar, felsef gre sahiptir.
6- rkek arkadalardan biri geen oturumda, "niin ok nemli olan falanca me
seleyi en sona aldnz?" diye sormutu: nemli olduu iin dedim. Bazlar, top
lantlarda nemli adam yukarya oturttuklar gibi. nemli meseleleri de nce
sylemeleri gerektiini sanyorlar. Halbuki reddedilmesi gereken yzeysel ve
basit meselelerin nce ortaya konulmas gerekir. En nemli meseleden nce
gs terilmesi gerekir. Bu ilm metoddur
104
DINLER TARIHI
"Sartre" gibi bir adam lim deildir. Ne fizikidir, ne kimyager dir, ne doktordur,
ne teknisyendir, ne sanatdr, ne irfni duy guya sahiptir. Dier vicdanlar ya
zayftr veya aslnda tesirsiz kalmtr.
Ilm vicdanda da ilmin filozoftan ayr olduu gryoruz. Baz filozoflarn ayn
zamanda lim de olduklar dorudur. Ama bu iki kavram tam olarak birbirinden
ayrdr. Mesel, biri nin felsef meselelerde zirve dncelere sahip olduunu,
ama fizik, kimya, matematik, cebir ve bunlarn benzerlerinde daima sfr
aldn gryoruz. Sonunda (byle birini) okuldan uzak-latryorlar. Ama ayn
adam Sartre'nin yazlarn okuyor, hoca sndan daha iyi anlyor. Bu yzden
felsef vicdan, ilm vicdan dan ayr bireydir.
Teknik vicdan konusunda en gzel rnek, bizim kendi ky-llerimizdir-
Batllarn "Doulularn beyinleri irfan ve airnedir. Teknikten, fenden birey
bilmezler, otomobil arzala nrsa yol ortasnda kalrlar. Doulu ofr arabadan
anlamaz, an lasa bile elinden birey gelmez" diye itham etmelerinin aksine,
kahvenin olduu ve bo szlere tahamml edilen o kylerin bi rinde bir adama
kp arabaya bakyor. Ne makinay tanyor, ne sanayi ve ne de teknikten birey
anlyor- Kyden bir defalna bile olsun dar kma imkn bulamam olan bu
adam, bir iplIk, eker, tel, kk bir denek paras, kk bir eki ve k k
bir teneke parasyla arabay tamir ediyor, araba yoluna de vam ediyor.
Arabada oturan iki mhendis ise elbiseleri kirlen mesin diye bakmyorlar bile.
Bu teknik yetenek ve grtr, tek nik vicdandr.
Fikr adan veya akl asndan ok aa bir dzeyde olan -hatta ortalama
dzeyden bile daha aada olan- baz ocuklarn evde ve okulda herkes iin
alelade olmayan eyler yaptklarn gryoruz. Bu teknik yetenein ortaya
kmasdr.
ounlukla teknik ve bilimsel yetenekleri -zellikle zaman mzda- ayn ey
olarak biliyorlar, ama sosyoloji, hatta psikoloji bu ikisini birbirinden ayrmtr.
DINLER TARIHI
105
Baz toplumlar, felsef adan kuvvetlidir. Mesel, Atina gi bi. Bazlar ilm adan
kuvvetlidir; Fransa gibi. Bazlar ise tek nik adan kuvvetlidir; Almanya gibi.
eitli meden ve ileri toplumlarda bunun tam olarak belir gin olduunu
gryoruz. Bizim toplumumuzda da byledir. Teknik iler usulen bir kabilenin
elindedir, zira iler de o ie ye tenei olan dier bir kabilenin elindedir.
Pikniklerde bir o cuun annesinden ayrlp, seilmedii halde kendiliinden bir
grubun liderliini ele aldn grrsnz. Dierlerini ekmek ve onlara liderlik
yapmak iin zel bir yetenee sahiptir. Herke si nasl istihdam edeceini ve ie
nasl tevik edeceini biliyor.
Tarihte, dnya liderlerinin ne filozoflardan, ne limlerden ne teknisyenlerden ve
ne de ediplerden olmadn gryoruz. Belki bu yetenee kuvvetli -zellikle
abalarn balangcnda- bir ekilde sahip olan kimselerdir. Bu sebeple daima
dierlerinden nde olmulardr-
Sanatsal ve edeb vicdan, insandaki zel duygudur. Ne ak ln ve felsefenin, ne
de ilmin; bunlarn hibirinin paras deildi. Geri bugn sanat veya gzel
sanatlar toplumun, felsefenin ve ya dncenin hizmetine arz edelim
denildiini duyuyoruz. Ama sanatn kendisi onlarn cinsinden ayr bireydir.
atr Abbas Sahub'nin iirine baktnz zaman, hayret edi yorsunuz. Sonra
onu grnce, ekmei tandra koyan usta (yani atr) olduunu, ekmek
piirdiini farkediyorsunuz. Bu iki almet (iir ile ustalk arasnda hibir
benzerlik gremiyorsu nuz. nk okuma yazmas yok. Felsefe bilmiyor,
ilimden ha beri yok, hatta iirin divann bile okumamtr. Ama syledii iir,
yzlerce std filozof ve edip arasnda kimsenin benzerini syleyemedii
kapasitede bir iirdir.
Btn edeb ekolleri okumu, eski ve yeni edeb metinleri grm, ders veren
bir hocann bir tek beyit iir ve bir tek satr nesir bile yazamadn gryoruz.
Bazen zoraki bir iir sylese bile, ondan bireyler mid edenler szne kulak
tkarlar. Buna karlk tp tahsili yapm, edebiyat brannda tahsil grmemi
106
DINLER TARIHI
olan birinin, en gzel iirleri ve nesirleri sunduunu gryo ruz.7
Gzellii yaratma ve tanma insandaki zel bir vicdan ye tenektir. Btn
sanatlar bu kudretten domulardr.
O grlerin hepsi sanatkrla alay ediyor, sanatkra sald ryor; sanatkrn
kendine zg bir manta ve istidlale sahip ol duunu kavrayamyorlar. Akl ve
mant kabul etmiyor. Ama gzellii tanma duygumuz ve sanatsal vicdanmz
iddetle ka bul ediyor. Akl istidlalden daha iyi kabul ediyor. Mesel, mum, ilm,
felsef ve teknik adan bir para mumdur, iinde de bir miktar pamuktan iplik
vardr, kelebek (pervane) ise tesadfen onun etrafnda dnen ve onun ateiyle
yanan bir hayvandr. Ama edsb vicdan asndan bu byk bir insani meseledir:
"Mumun vefasna olan nazm her an yandktan sonra
Matemdeki kul rengim pervane dkyor."
Bu almet (mumun yanmas), karsnda niin bir vicdan lezzetin ve gzelliin
doyum noktasna ulayor? Dier bir vic dan ise niin burnunun ucuyla bununla
alay edip, 'yalan' diyor? O halde bu iaret, iki hkimin karsnda durmutur.
Insanlar ruhsal ynden anlama konusunda mesafe katettike, onlardaki bu
vicdanlar da kuvvetlenir. Yani fayda deerin kenarnda yer alyor. Deer,
faydaya egemen oluyor. Deer faydadan ayr bIr-eydir- Din ve sanatsal
kavramlar, daha ok deer esasna da yanyor, fayda esasna deil. Fayda ve
deer sosyolojik bir ko nudur. Sosyolojide fayda; bizim madd ihtiyalarmzdan
birini gideren kendine zg bir menfaattir. Deer ise; bir iaret veya hakikat
iin inandmz hrmet ve asalet duygusundan ibaret tir. Mesel; bir hasta iin,
adamn biri bir demet gl, dieri be kutu elma kompostosu, nc biri ise
ona hayatnda kendisine ve ailesine yarayacak olan bir sini veya aydanlk
gtryor. Burada gl seen deer esas zerine hareket etmitir, dier ikisi
ise fayda esasna gre.
7- airlerimizin ve yazarlarmzn gemiine, dikkat edersek ounluunun ede
biyat rencileri olmadn grrz. Bununla beraber Iran edebiyatna zengin
lik kazandrmlardr, san.nl okulu roncisi olan Ihvan-u Salis ve dierleri.
DINLER TARIHI
107
Baka bir rnek: Henz fikri olgunlua erimemi bir adam ehrimiz gelmiti.
yle diyordu: "Bizim kabilemizde iki kii vard. Lorel ve Hardy gibiydiler. Bu
eliki kendilerine zg ba z akalarn meydana gelmesine sebep olmutu. Ikisi
hep bera berlerdi. Ayn odada iki talebe idiler. Biri "nun", dieri "elif" gibi
birlikte yayorlard. "Birlikte gelip, birlikte gidiyorlard." Hem ehrimiz onlara
hafif ve komik demek istiyordu... yle devam ediyordu: "Bunlarn bri dierine
glistanda gl derme deeri biiyordu- DieriySe ona frnclk deeri
biiyordu." Biz, ikinci nin durumuna acmaya balamtk. Ama akay
anlatann, "g l deren"e kar zr dileme tavrna girdiini grdk. Anladk ki
hakarete urayan frnc, ekmek piirdii iin hakaret edili yordu. Gl ise hibir
ie yaramyor. Hatta ot eken veya yonca eken hi olmazsa eei memnun
ediyor, ama glclk ise bo bir itir!
Bizim hkm vermemiz ile onlarn hkm vermesinin birbi rine zt olduunu
gryoruz. nk onlar fayda esasna gre, biz ise deer esasna gre
bakyoruz.
Sayg duygusu, tazim, zti asalete inanmak, bizim hkm vermemize etki eden
iaret, deerin zelliklerndendir. Ama fayda ve menfaatta birey iin sayg ve
kutsiyete inanmyoruz. Bizi onun tarafna eken, zaruret ve ihtiyatr. Onu
tad fay da iin istiyoruz, kendisi iin deil. Usulen sanatsal vicdan ve
duygu, fayda esas zerinde deildir, deer esas zerinedir. Sa nat toplumun
ve sosyal ihtiyalarn hizmetinde kullanmak iste yen kimseler, sanat sosyal
faydann hizmetinde kullanmak isti yorlar. Ama bu sanatn alalmas deildir.
nk sosyal fayda fert iin deerdir. Yani halka ekmek temin etmek iin kendi
ek meinden vazgeen kimse, "halkn ekmei'ni deer eklinde or taya
karyor, fayda eklinde deil. Her ne kadar ismi ekmek ise de, deerdir.
Klsik airler, eski sanata ve "sanat iin sanat'a taraftar sanatkrlar, "eer
sanat toplumun madd hizmetine verirsek sa nat aalatm oluruz" diyenler
ya anlamyorlar veya bir eit safsataya bavuruyorlar. nk sanat toplumun
hizmetine sok-
108
DINLER TARIHI
mak "deer"in, "fayda"ya dntrlmesi deildir, toplum iin menfaattir, fert
iin menfaat deildir. Bunun kendisi de bir de erdir.
O halde sanat toplumun hizmetinde grevlendirmek, sana t bireysel ve
kuramc vehimcilikten kurtarp yce insan deer lerin yksekliine karmaktr.
Bu sanatn ycelmesidir, d deil.
Irfan ve din vicdan, insann iindeki eitli dier vicdanlar gibidir. Mahhas bir
grnme de sahiptir. Ama u mesele de var; dine zihinsel ve "sbjektif" bir
yn vermek Istemiyoruz. Ay rca iktisad ve sosyal iaretlerden ayrp mcerret
olarak incele yelim dermek de istemiyoruz. Hayr, bu sosyolojinin konusudur.
Din, felsefe, teknik, iir ve sanat gibi iki cilveye sahipti demek is tiyoruz.
Dinden iki ekilde bahsetmek mmkndr. Birisi, in sanda olan vicdan ve
duygu eklinde (Felsefe, iir, teknik ondan yaplm siyas ve sosyal akmlar
ondan domu oluyor). Dieri de, felsefenin, sosyal meselelerin, iirlerin
kendisi ve mevcut sa natlardr. Bunlar, gereklie sahiptir ve d dnyada
vardr. Bunlar, dinler gibi, gerek, sosyal, harici ve iktisad olan mesele lerle
iliki iindedir. Ama vicdan ve bilgi sosyolojisi ile ilgili olan bizzat iir ve sanattr.
Bizzat felsefe ve ksmlar kk olarak, teknik veya ilme dayaldr.
O halde burada irfan duygunun kendisi insann zelliin-dendir. Dolaysyla
bugnk sosyoloji asndan din gerei -dinler deil, nk bu zel ve ayr bir
konudur, bunun hakkn da herbiri ayr olan tahliller yapmak gerekir- insann
ztnda ve ftratnda zel bir vicdan ve zel bir bilgi "Conscience"dir. Bu felsef,
ilm, teknik, siyas ve sanatsal vicdandan ayr bireydir. Bu vicdanlar ve din
vicdan, insan kltr yapyor. Din vic dan, her dnemde, her kltrde bu
mayalarn en kuvvetlilerin den biridir.
Mesel, Yunanda, Mesih'ten nce felsef vicdan, din ve tek nik vicdandan daha
kuvvetlidir. Eski Roma'da, siyas vicdan sosyal vicdan veya pratik vicdan
kuvvetlidir. Roma kltr ve medeniyeti bu vicdann tecellisidir. Bugnk
Avrupa ve Batda,
DINLER TARIHI
109
teknik vicdan gldr. Bugnk Italya'da mesel Amerika'ya oranla, sanatsal
vicdan, teknik ve pratik vicdana oranla daha gldr. Bu bilgi sosyolojisinin
din hakkndaki bir konusudur.
Dier bir sz de, benim kanaatime gre en byk ve en g zel ilm tariflerden
-felsef veya kelm8 deil- birisi de Darwin'in. Onun evrimini trlerin
deimesinde ispatlamak istemi yorum. Darwin trlerin sabitlii dncesine
kar -her tr sa bittir, birden yaratlm sonra ayn kalmtr, dier bir tre d
nmyor- diyor ki amipler gibi hayvan trleri srngenlere, srngenler
kulara, suda yaayanlar karada yaayanlara, yu muak vcutlular kemiklilere,
kemikliler memelilere, memeliler tekml etmi hayvanlar?., tekml etmi
hayvanlar maymuna, maymun insana dnyor. Belki sudaki canl tek hcreli
varlklar evrim yasalarnn etkisiyle hayatta iin ekime, daha iyi kalma vb.
evrim trne ve daha mkemmel tre dnyorlar, ama bu fizyolojideki
evrimdir.
Suda yaayan hayvan evriminde karada yaayan aamasna ulanca, durumu
-mesel akcierler, ayaklar, eller...- deiiyor, insana kadar ulayor. Bunlar hep
fizyolojideki deimelerdir, bedendeki deimelerdir, sonra ilk tr meydana
gelince, nceki en tekml etmi tryle -ki tpk insan ile ok yakn komu
olan tr idi- fizyolojik bir farkll yoktu. Insan grnl may mun, maymun
grnl insann benzeri idi.
Burada artk bedenin organlarnda ve yapsnda bir dei me yoktur, belki insan
trn meydana getiren Ilk dstur, insa n kendinden nceki trden ve dier
hayvan eitlerinden ay rp; zat, ruh ve manev zellikleri yapsna ve
dncesine ka zandrd. O filiz vurulmas ve irfan duygu idi. Irfan duygu b
tn dnya dinlerinin temel kayna olan duygudur.
8- Bunlar ok itimada deer deildir. Felsefenin okunmas mmkndr, ama iti
mat edilmesi mmkn deildir. Hi kimsenin felsefe okumaya muhta olmad
sylenemez veya kendisini muhta deil kabul edemez. Ama hi kimsenin fel
sefeyi, inanlarnn temeli olarak almamas gerekir. Felsefe sadece, zihnin spor
egzersiz ve oynamas iin gzeldir. Felsefeden inan dourmamak gerekir. Dur
duuna inandn zaman felsefe hareket iindir. Felsefeyi gemek iin okumak
gerekir, durmak iin deil.
110
DINLER TARIHI
DINLER TARIHI
111
Insann kayna ve dstru onun irfan duygusudur, onun sezgisidir. Bu, onu
yeryzndeki hayvanlar arasnda Darwi-nizm'in evrim zincirlemesinin sonunda
yeni bir tr olarak mey dana getirdi ve zuhur ettirdi.
Bu anlattklarm Darwin'in szleriydi. Burada maalesef b tn zellikleri
sylemek ve konuyu tartmak iin frsat yok, so nu almaya mecburuz.
Esas mesele, din hakknda, eitli alardan yaplm veya yaplan tariflerden,
temel tariflerin yeni oluu ve azca szkonu-su edilmesidir. Bu tariflerin bizi
dikkatli bir ilm metoda ynelt mediklerini syledim. Gerekten din olan eyi,
gstermiyorlar.
Ama, dinin insann ztnda zel bir yere sahip olduunu is patlyorlar.
Montesquieu'nun szyle: Insann vicdannn derin liklerinde madd ve snrl
hayatn tesindeki hakikatlarla tabiat tesi hakikatlarla doldurulmas iin bo
bir ukur var. Bu haki-katlar ona bu "kapal hayaf'n dnda ve "kapal tbIat'n
dn da hidyet ediyor. O bo ukur, insann kalbinin ve ruhunun gizli kesi,
eer yce, yapc ve aydnlatc hakikatlarla doldu-rulmazsa, hurafelerle dolar
ve bo kalmaz. Bu sz ne kadar do ru! Ne kadar gerek! Din ile din, Islm ile
Islm arasndaki eli ki buradadr. Dini bilginin iindeki boluk Eb Zerlerin
vicdanndaki hakikatlarla doldurulamad zaman, bunun hurafelerle
doldurulduunu gryoruz. Byle bir durumdansa keke bo kalsayd!
Bu yzden din, toplumun alnyazsn yapc olduu l de, tarihteki
hareketlerin meydana getiricisidir. Will Durant'n szyle; kudretlerin,
hareketlerin, snflarn, kltrel ve manev kurumlarn tekil edicisi beer
medeniyetlerin, kltrlerin, hat ta idar tekilatlarn icad edicisidir. Ayn lde
insan toplumla rnn durgunluk, uyuturma, duraklama unsuru ve etkeni de ol
mutur ve oluyor-
Teklif ettim metodda, kuun tarifini rnek verdim. Dinda rn ve dinsizin aresiz
olarak kabul edecekleri bir sonuca ula tm, bu ilm metoddur. Ilim her salam
ve ilm dnceyi ikna ediyor. Bu metodla btn dinlerin ortak zelliklerine
ulatk.
Ileride inceleyeceimiz her dinde bu zellikleri yer yer gstere ceim. Bu
yzden hibir tahlil yapmadan sadece balklar ver dim. Bunlara birka taneyi
daha ilave ediyorum, u anda her di ni tek tek tahlil etmeyi brakyorum.
nceki oturumda 21 tane ortak zellik saydm. imdi:
22- Ideale yneli veya bir eit ideal ve topyaclk. "top ya" hayal ehirdir,
bizim kltrmzde bilinen "Medinetu-Fazla" (Fazilet ehri)dir. Bu gr dine
zg deildir. Insana zg dr. Yine idealist olmak ve ideale yneli insann
zelliidir. Hayalcilik ve kuramclktan farkldr. Bu husus Iran'da, birbirine
karm bir yumak gibi, alacak bir ekilde ortaya kmt.
Iran'da aydnlarmz idealisti kuramc ve zihniyete ynelen olarak tercme
etmilerdir. Halbuki zihniyet ve gereklik (ayni yet), "Objective" ve
"Subjective"in tercmesidir. "Ideal" ise real'in karsndadr. Idealizm, zihniyete
yneli (kuramclk) deildir, ideal ve lk istemedir. Idealist, mevcut eyi
beenmiyor. Btn sosyal, iktisad, bireysel hayat, sosyal hayat, beer ilikiler,
kl tr, maneviyat, din, sanat, ahlk vb. konularda olan hereyi, hatta tabiat
bile olan ekliyle kabul etmiyor. Bunlarn hepsi mevcut durumdur. (Oftiko'dur).
O bunun hepsini kabul etmiyor yce ideal tarafna, en yksek ihtiyalar bulma
ve ulama tara fna veya daha stn bir medeniyet ve toplum yapma iin hare
ket ediyor.
Bu idealisttir; ideali isteyendir, hareketidir, yapcdr, tesli miyet kabul etmez
bir insandr. Dier taraftan idealist olmayan ise, olan hereye teslim olmutur,
kabul ediyor ve hareketsiz ka lyor. Halbuki idealist, mevcut durumu reddediyor.
O halde idealizm mevcut duruma kar istenen durumu meydana getir mektir.
Hayyam diyor ki:
"Eer feleime Yezdan gibi el verirsen Ben bu felei ortadan kaldrrm
yle bir felek yaptm ki
zgrce kolayca gnlm muradna erdi."
112
DINLER TARIHI
topya, yapcdr. Bu Allah'a itiraz deildir, dnya Allah'n insana emanet ettii
bir emanettir. "Jan Eyzule" "Gne ehri"yle btn mevcut eytan ehirlere
kar boy gsteriyor, topya ya pc (topyac) olduunu iln ediyor. Mitoloji,
efsaneler, destan, film kahramanlar, tiyatrolar ve kssalarn hepsi bu arzunun
pe indedir, balarn kaldrmlardr. Hikye (story) kahramanlar, olmayan ama
olmas gereken insanlardr.
Bizim "Insan- kmil" "irfan" ve "iman"mz olmas gereken ideal insandr, imam
Islm esas zerine ortaya km bir nu munedir, modeldir. Mslman imam
tarafna olan hareketlerin de, kendi ideal ehresine yaklayor.
23- Bekleyi (intizar) - Btn kltrlerde, detlerde hatta din kssalarda,
mitoloji ve destanlarda bekleyi mevcuttur. Bacht'n "Godot'yu Bekleyii"nde
aydnca bekleyi vardr. Bacht bekleyii hissediyor, ama "bu insann skt ve
aczinin ilndr", diyor.
"Godot'nun Bekleyii"nde, bekleyii reddetmeye aba gste riyor. nk onun
bekleyii reddedilecek cinstendir. Heyecan ve hareketin bulunmad bir
bekleyitir, bekleneni rten bir bekleyitir.
Ama benim sylediim bekleyi, btn dinlerin zellikle rinden biridir.
rmlkten bir ka hareketidir. Bu bekleyi in ahsnda itiraz vardr.
Itirazc olmayan, bekleyen deildir, bek leyen itirazcdr. Bu "Camus"un dem
vurduu insandr. Soru yor. Niin itiraz ediyorsun? Eer itiraz etmesem yokum.
Ben iti raz ediyorum o halde varm, diyor.
"Dnyorum, o halde varm" diyen Descartes'in aksine. Bekleyen insan,
dalga gibidir, cevap olarak sahile arpmtr. Di yor ki: "... Eer gidiyorsam
varm, gitmezsem yokum" Ikbal bu bekleyen insann grn, dalga olarak
isimlendiriyor. Baka ekilde olan air "dier bir doum" kazanyor. Itiraz sesini
yk seltti:
".. Ku lcdr, umay hatra emanet et." Umann kendi si hareketin
kendisidir, yani itirazc insan.
DINLER TARIH
113
Bugn "Benim okum var, o halde varm" diyorsa maksat ne dir?..
O halde son olarak birka zellii daha, btn dinlerin or tak zelliklerine ilave
ediniz:
22- Ideal ve ideal insan, fazilet ehri.
23- Bekleyi, mevcut duruma itiraz, istenenin tarafna do ru hareket.
24- Tabiatn bilinli oluu.
25- Tesadfn reddi, tesadfe ve hilie inancn olmay. Burada sz "Kevir"
(l) kitabnda da yer verilmi olan,
benim "din ve insan"la ilgili anlaym veren makale ile bitiri yorum.
L-. NSAN SR*NDE
Allah, insan amurdan9 yaratt. Sonra ona kendi ruhundan fledi; kendi sureti
zere yapt.10 Ona isimleri retti ve O, emanet'i yere ve gklere arz etti;
kabule yanamadlar; insan al d. Sona btn meleklere ona (Insana, Adem'e)
secde etmelerini emretti.!J
Bu insann simasn, daima bir "sknt" ve keder kaplam tr. Tarihin ilk
gnlerinden beri, kendisini ve cihan dnmek iin daima gamdan ve
skntdan uzak bir keye kendini atm tr. Bu karamsarlk ve yz buruturma,
atk kalar biiminde bakna yansmtr. Simasna zdraptan bir dalga
oturmutur. Zira daima kendini bu lemden "daha ok", "olan herey"i ken dine
yetersiz grerek (duygularn) hislerini bu varlk leminin snrndan ve olan
"hereyden" "teler"e geiriyor. "Olan ey" so na eriyor fakat o devam ediyor
ve "sonsuz"a dek etek uzatyor-
j~ Rahman sresi, yet 14. |0- Bakara sresi, yet 33. '1- Bakara sresi, Syet
34
114
DINLER TARIHI
O zaman bu "harabbd"m simasnda kendi temiz yaratl-yla ve "kendinin
berrak kendisiyle" zti yabanclamay gr yor. Onu, "kendfnden yapmak,
onunla ballk kurmaktan mitsiz oluyor. Kendi vicdannn derinliklerinde
gariplik duy gusu hissediyor. ylesine dertli bir ekilde yol alyor ki, aa lk,
beyinsiz ve ona yabanc olan tabiat, efendiliini onun yz ne vurmu
Huzursuzluu onu {tabiat) bile kendine benzetme ye itmitir. Tabiatn
varlndan ve kendi varlndan bezgin do layor.
Bu dnyada gariplik duygusu ve yabanclamadan bkma (bu dnya ile elele
olan kendisinden ve dierlerinden bkma) onu, "vatan" ve "akrabala" kar
feryad ettiriyor, ite buras be er felsefesinin en kkl temeli olan "sanaviyet'in
(dalizmin) onun imannda yer edindii, onun imann mesken tuttuu yer dir.
Ilkel insann beyninde ekillenmi olan ilk ham ve mphem "alttaki dnya"
tasavvurlar, bouna deildir. 'Alttaki dnya" dncesi ve "alt dnya" kavram
her lisanda, her kabilede, her yerde ve her zamanda vardr. Burada kararszlk,
orada dkn lk. Ona yaklama ve temas Iin arzu ve tela; en heyecanl kay
glar ve kalbinin arpntlar, tarihin balangcndan imdiye ka dar onun
manev hayatnn toplam olan ruhunun telalar ha linde ortaya karmtr.
Insann, tarih kalesinin yksekliinde "o tarafa bir yol bul mak iin ge doru
el kaldrdn gryoruz. Gzlerini gne e dikmi, gizli bir ulenin ve kararsz
atein karsnda otur mu, hayrete dmtr."Kurtulu" arzusu ve "niyaz"
neesi, "ihls" ve "Istekle" dopdolu olarak, kendisiyle mrldanyor. Zira o
beldenin "pheye bulam esrar" her nn simasnda okunmakta.
"Aydnl" -bu kederli ve yabanc toprak evinde-dier gklerden bu souk
saraya den koyu bir glge olarak tasavvur etmitir.
Bu tannmayan topran kayp insan, kendini bu gkyz nn altnda kusur ve
gariplie mptela grmtr. Muzdarip ve sersemce, o kaybolmu cennetini
bulma yolunda olduunu biliyor. O kadar sre gemesine ramen, ondan bir
iaret bulun-
DINLER TARIHI
115
ca diz kp yalvaryor. Ondan netice alamayacan zannetti inde, hep onun
yaknnda olduunu bilmeden "bilmiyorum neresi?" boluuna yol bulup, derhal
dier bir iareti takip et mitir. Bilmeden her tarafa yorgunca komutur. Ancak
asla suskun dolamam tr. Bu ackl feryatlar, onu gariplie baml klmtr.
Hl yorgun bir ekilde bu lemin duvarn yumrukluyor, darya bir delik ve
pencere amak istiyor.12 Cevaplarn e likisi, eitlilik, tecellilerin tezad, dert
birliini ve ihtiyac gz mzden gizlememitir.
Gigamn, Smer sems altndaki muzdarip ve perian feryatlar, Budha'nn
"Krem"dan kurtulu ve "Nirvana"ya ulamak iin ikenceyle kark abalar,
Ali'nin (s.a.) Medi ne'nin etrafndaki hurmalklarda sessiz gecelerdeki dertle kar
k inleyileri, Sartre ve Camus'un isyan fkeleri, mitsizlikleri hep muzdarip
Insan ruhunun eitli grnmleridir. Insan ken dini bu topran zerinde ve bu
zindan gkyznn altnda yalnz ve yabanc gryor. "Bu evin, kendi evi
olmad"n bi liyor.
Insan niin her zaman, gnlk kavgadan ve daha iyi bir ya amdan ziyade, bu
dnyay ve kendini dnyor. Derin d ncelerde ve phe dolu kalp
atlarnda, yksek hayallerde boulup kayboluyor. Dert, kalbine km,
tannmayan bir ga mn glgesi vcudunadyor. Ne'e ve sevinten uzak,
kendi skntl yalnzlnda oturuyor. Ban iki elinin arasna alp "ya r
alamakl bir ekilde kendi kendine konuuyor." lm gn ne, buradaki
hayatnn sonuna, "o dnya"ya yaklatka sevin duyuyor; ocuka ne'eler'e
kendini bir sereden daha hafif his sediyor!
12- Feti (fitiche), tabu, totem, mn put, yldz, gne, ate, eitlerin h
(Rabb-ul enva') ve gi?li ruhlar (animsme), cennet, hiret ve tabiat tesine...
iman edilmesi, hep insann aralksz v? alevli araylarn hikye etmektedir.
Balangtan imdiye kadar sren aray. Hayatnn tarihindeki aamalarda, o
grnmeyen gizli, tabiat tesi dnyay mlmak iin "bilmiyorum ne, bilmiyo rum
neresi?!", "o!", "bu deil" ve tek kelimyle "gayb!".
116
DINLER TARIHI
Derinlik ve ykseklik, can ve ruh, dnce ve sanat niin daima skntyla;
ahmaklk, alaklk ve k ise sevinle ii-edir?
Niin, Aristo zamanndan beri insann sanatta derinletike ve ciddiletike
"kederli", sathi ve sradanlatka "sevinli, ne'eli" saylmas temel bir kaide
olmutur.13
Niin insanlar, yceldike znt verici sanat eserlerini ar zuluyorlar, kederi
seviyorlar. Sknt, daha stn ve daha yk sek bir ruhun tecellisi olduu iin
mi? Darlk ve el darl dn yay daha iyi hissettii iin mi?
Insan, kendi ftratnn derinliinde daima "mutlak", "son suz", "ebedlik",
"ezellik", "aydnlk", "daim ve sonsuz olma", "zamanszlk", "meknszlk",
"snrszlk", "renksizlik", "mutlak mcerretlik", "kutsallk", "hrriyet ve mutlak
serbestlik", "ba langcn ilki", "sonun en sonu", "gayTet-i mutlak", "mutlak m
kemmel", "gerek saadet", "mutlak hakikat", "kesin anlay" "ak", "gzellik",
"mutlak hayr", "gzelliin en gzeli", "temizle rin en temizi"... arzusunda
olmutur. Kendisinin o gerek "ben"i-ni, bu maverai anlamlara yakn grmtr.
Onlara iddetli ihti ya duymutur. Bu dnya ise nisb, snrl, arz, ortalama,
kt, eziyet verici, bulak, souk, bilgisiz, mekn ve zamann aalk br
klesi, noksanln ve lmn esiridir. Fu heyecan verici ide allerle, insann
yksekten uan ruhuyla /abana ve uyumsuz dur. O halde bu anlamlar, insann
kalbine nereden dmtr?
Daima insann Tuhunun derinliklerinde coup kaynayan hayret verici bu gayb
emeler nereden kaynaklanyor?
Bu susam, yaral, yorgun ruh, aldatc bir seraptan baka bireyin olmad bu
yakc lde sebest braklm ve kendi evinin yolunu kaybetmitir.
Evet byledir. Insann topraktar olan bu byk zindana b raklmasndan bu
yana, onun vicdnnn derinliinde "zdrap" yer edinmitir. Karamsar, meraki,
asi olmutur. Kaa sevgi beslemitir.
13- Kederli olan herey derin ve ciddi<r, demiyorum. Bilkis, derin olan herey
ciddi ve kederlidir.
DINLER TARIH
117
Bu gizemli ev daima insanla birlikte olan ve madd olmayan hayret verici
tecelliye bavurmutur: din, irfan ve sanat.
Din, insann kendisiyle varolan dnya endiesinden kendi ni arndrarak
topraktan Allah'a geri dnmesidir. Din, "dnya"14 olarak grd tabiat ve
hayata kutsiyet15 balayp hirete dntrmektir. Kutsallk DurkheirrTin
deyimiyle dnin bir b lm, hatta onun asl cevheridir.
Irfan, insann ftr leminin tecellisidir. Kendini burada ga rip buluyor. Tm
kinatn mevudatndan oluan yabanclarla ayn evi (dnyay) paylayor. Iinde
esir bulunduu bir kafeste yorgunca oyalanmakta, kendini saa-sola vurarak
rpnmakta, umak iin aba gstermektedir. Uzak dt vatannn hava
sna hasret duymakta. Onun esaretinin mayas ve "kendisinin rts olmu
olan" vcudunu ortadan kaldrmak istemektedir.
Sanatta varolann seyred em edii ruhtan kaynaklanan bir yansmadr. Kendine
kar varlk lemini az, souk ve irkin bu luyor. Hatta Sartre onu "ahmak!",
mndan arnm, ruhsuz ve duygusuz buluyor. O, zdrap, ac, akbet endiesi,
yksek uan bir kalbe, byk bir dnceye, mn, duygu, bilgi sermayesine
rahiptir. Dertsiz, ruhsuz, aalk, zevk ve elenceye mptel olan insanlk
arasndan kp gelmitir. Kendisini dierlerine kar hep yalnz gryor. Bu
yeryz, gkyz ve ikisi arasnda olan herey e yabanc.
Sanat, byle bkm bir grten ve varlk lemi hakkndaki
byle ac bir duygudan domutur; onu mkemmel le tir meye,
olan" eyi, olmas gerekene yaklatrmaya, daha sonra bu
leme, olmayan eyi balamaya abalamakta. Irfan ve dinin,
burada sanatta yollan ayrlyor. O ikisi, insann gurbette vatana
' I- Aalk, kt, az, ruhsuz, anlamsz, zillete bulam ve vce olmayan her
ey dnyevidir. Gzel, sevimli, iyi, ebed, hakikat ve mn, ycelik ve byklk
'Ip dolu olan her^ev ise Shiretle ilgilidir. Yakn ve el altnda olan, Inen, "krl"
lan herey dnvadr. Daha stn, daha uzak, yce ve "deerli" olan ise
hiretle
idilidir.
IJ- Niin hayatn ilk gnlerinden itibaren insann ruhunda ve dncesinde 'sal"
(bacre) kavram ortaya kmlr? Niin daima onu, peinde srkleyip
118
DINLER TARI HI
gitmesine klavuzluk ediyor, olaylar hakikate yaklatrmaya a lyor. Din ve
irfan burann kararszlklardr. Felsefe de ka-hr. Onlar bir yere, bu ise
"burada olmayan her yer"e!..
Ama sanat, kal felsefesidir. nk o burann kalc olma-eliim biliyor. Kendi
evinde, vatanndan ve oradaki hayatndan sahip olduu bir tasavvuru, bir sz,
bir hatray buraya, sanat sal eserler ve dil ile getirmek istiyor. "Gzkmeyen
tandk ve gzel diyar"a ait sesleri, ekilleri, renkleri bu "gzken ve kt"
diyarda taklid etmek istiyor.
Burada sanat, Aristo'nun dedii gibi "drame" (taklid)dir. ama onun dediinin
aksine, tabiattan "drame" deil, belki tabiat tesinden "drame"dir. Tabiat onun
eklinde ortaya karmak
istiyor.
Sanatkr da din veya irfan adam gibi bu dnyann simasn kendine yabanc
buluyor. Ama bu ikisinin aksine. -nk tan klkta herhangi bir emare biliyor.
Onun klavuzluu ile ak ve gzelliini ondan hareket ettii "niha incelii" ve
kendi yaratc gcn, her durumda kendine yaamaya mahkm bildii bu
yabancln ehresine, tanklktan bir renk vurmaya alyor. Kendi
"zindann" kendi "evi" gibi sslemek istiyor.
Bu yzden sanat, insann yaratc igdsnn tecellisidir. Allah'n yaratclnn
tecellisi olan bu varlk leminin devam etmesinde, bu lemde hissettii
noksanl telfi etmeye al yor. Bu ekilde kendi bkknln ve kararszln,
onun iin yapmadklar bu saray hafifletmeye alyor. Bu gubette yaa maya
alarak, yabancln skntsna tahamml etmeye al- !J
yor.16
Teknik (sanayi) de, sanat gibi insann yaratc igdsnn tecellisidir. Ama
sanatn aksine gurbet duygusunda, zdraptan |
16- Burada sanatta szkonusu olan ve henz bir yere varmam, zlmemi
olan meselesi de, akla kavuuyor. Birisi, "Sanatkrn ilevi ve sorumluluu'
konusudur. Bylesi bir ilevi ve sorumluluu var mdr? Dieri de udur, "Sanat
sanat iin inidir?" veya "Sanat toplum iin midir?". Sanat iin bylesi bir akla
ma sadece bu meseleye ak bir cevap vermekle kalmyor, belki "Sanat sanat
iindir"in dilsiz anlamm ve "Sanat toplum indir"den karlan eitli eliki,
sapm, karmak kavram ve deyimleri de apak gsteriyor.
DINLER TARIHI
119
"olan ey"den honutsuz olmaktan kaynaklanmaz? Bilkis ona (olan eye) daha
ok yaklamak ve almaktan kaynakianmakta-djr. Amac kurtulu deildir, daha
ok esarettir. Sanat insan ta biatta olmayan eyden faydalandrmak istiyor,
sanayi ise onu tabiatta olan eyden daha ok faydalanmaktan istiyor.
Ama her sanat, hatta sanatn en aa aamalar olan; taklid, elence ile
zellikle en yce eitleri, stn ve etin olan... insan kaygnn belirmeyidir.
(Sanat) dnyann eksikliinden in liyor veya onu yaratclklarn gsteren
eylerle, onu "mkem mel" gstermek istiyor.17 Bu adan din ve irfan, bu
zindann d na alan birer "kap"dr, sanat ise bIT"pencere".
Genellikle gzellii, sanatn z, mayas ve onun sebebi olarak biliyor. Sanatn
hedefi gzellikleri sergilemektir, diyorlar.
Bu sz eer tamamen yanl olmasa -ki tamamen yanltr-cn azndan
mphemdir. Ayn zamanda yzeyseldir. Halbuki gzellik de sanatn bir eseridir;
sanatkr gzelliin bulunmad bu dnyada onu yaratyor. "Bu gl gzel
deildir, ben onun g zelliini ortaya karyorum." Bunun gibi ressam onun
tasvirini, air de onun vefaszln ortaya karyor.
Gl, azametli afak vaktinde, byc bir zmrede, eme balarnda, seherin
mesaj getiren melteminde, grub vaktinin kanlanm gzlerinde, sabah yldznn
semav ahenginde, par lak gecelerin yarsnda, suskun bahelerde bir gzn
akn yor gunluundan krlmasnda, gl ile ayn tebessm ederek temiz ekilde
kucak kucaa olduu anda, bakta, mehtapta, rzgrn yksek dallarla olan
gizli oyununda ve kavgasnda, ufkun bat sndaki kzllklarda, afakta ve bizi
kendimizden darya gt ren hereyde, tpk derinlik lsnde mn, sr ve
gzellik giz lenmi olduunu bilmeyen gerekten kimdir?! Hatta geceden kalan
yara izinde bile, bir mn yok mudur?!
Dnyasnn byle olmasn isteyen, bu zavall insandr; ama olmuyor. Bu lemde
kendini yoksul, aalk, kt, darlk iinde
>7- Yani sanat iki i yapyor: Aklama ve yaratma.
120
DINLER TARIHI
mptel gren odur. Sanatn aldatmasyla, onu kendisinin "ilh yarsna" lyk
bir "saray" tarznda ssleyen odur.
Bu adan sanat, btn eit ve aamalarnda bu "yar top-rak-yar ilh"nin
endiesinin yansmasdr. Bu "iki sonsuzun j toplanrdr. "Iki zddn toplamidr!
Izdrap, sknt, ak, karar szlk, honutsuzluk, bkknlk bylesi ikili bir yapnn
gereidir. Bir ba, bu bulan hainliinde, bu kokumu maddede, ar-darda
gizlenmitir. Dier ba ise, yaratln snrndan geiyor; bu iki dar ve boucu
"zaman ve mekn drt duvar"n paral yor, yksek ebedlik semasna,
melekler leminin zirvesine gei-yor,lft orada kelimelerin ou yanyor, insann
hayali yolun yan- j smda geri dnyor. Sanat -demoullar'nm icad kalem-
"Cen netken "Yer"e atlm oldu. Kalem, irkin ve solgun yeri, daha nce onun
zel yeri olmu ve olacak olan Cennet gibi sslemek istiyor. Srgn hayatn da
ilk hayat gibi geirmek iin, aba gsteriyor.
Herkes, daha iyi iir dnnz ve syleyiniz demitir. Onun tebih ve kudreti
tabiatta halsiz ve gszdr, ona sahip olmad istiare gcn veriniz. Dile, bu
dnyann cansz, g sz eyas olan kelimelerin sahip olmadklar ve da
ekmek Is tedikleri kinaye ve sr gcn veriniz. Onun komular olan l m,
dilsiz ve ona yabanc olan eyaya MesIhvar ekilde mecazen parmak ucuyla
dokunun. "Aptal" yerin ve gn aina olmayan simalarna unsurlarn birikimi
olan bu halka, hayat,
18- Burada sanat tarihinin problemi de, akla kavuuyor; niin daima dinin
veya erafln hizmetinde olmutur? Din ve sanatn dostluu, ayn derdi, ayn
dili paylamalarndan ve ikisinin yaknlklarndan domuur. Ama sanatn, e-
raflgm eteinde beslenmesi, mreffeh olan bu zmrenin daha ok faydalanabil
mesi iindir. Onun eksikliini daha ok hissediyor (velev ki sapm ekilde bile
lsa) Asiller bylesi bir duygunun sana Iz edeleridir (sanata arplmlar!. Ama
eli bo, fakir ve ii halk ise, bu dnyada olan ou eylerden mahrumdur. On
lar daima kazanmann tela.ierisidcdir. Dnyay rengin dnyorlar, kendi
fakirliklerini doyuruyorlar. lemin fakirliini, snflar psikohisini; Avrupal'nn,
Amerikalnn eziyetlerini Asyal ve Afrikal'nn eziyetleri ile karlatrmay de il
Iinin ve kylnn madd veya realist ihtiyalaryla, burjuva ve kapitalistin
aslsz ve idealist ihtiyalar, bu meseleyi dalla iyi akla kavuturuyor.
DINLER TARIHl
121
dil, uur, ainalk verin. Alkanlk, mn, duygu ve yaknln rengini vurun.19
Zira tabiatn ehresinde olan herey kendisiyle dert oTtakl- ve benzerlik
istemiyor. Dert ortakl ve yaknlk, insanlk ru hunun en ok susad
arzusudur. Saf gkyz, yldz, yamur ve yazn sakin ve prl prl gece yars,
rahat ve dertsizdir. Muz-darip ve semav "tintouer"in tutkunu olan ruh,
tutkunluk ve muzdariplik istiyor. Semavlii istiyor, mavilii deil. Belki de
sarl! lem zrab ilham edecek olan bu sar gkyzne sahip deildir. Sar
gkyznn "cel ceta"smda "tintouer"i, kendi ya ratyor.
Picasso'nun, sanat, "tabiat taklid etme esaretfnden kurtar mak iin olan
abalard, her sanatn ftratnda olan isyan ak bIT iaretidir. Ruhsal zdrabn
yansmasdr. Kendisinin yksek ihtiyalar karsnda tabiatn eksikliini ackl
bir ekilde hisse diidir.
Sartre'nin deyimiyle, Picasso, yle bir kibrit kutusu yap maya alyor ki, gece
yars yarasa oluversin ve kibrit kurusu oluundan da birey kaybetmesin.20
Niin? Zira tabiat iki zdd bir araya toplamaktan cizdir. Insan bu acizlie
tahamml ede miyor.
Sabahn uursuzca geliini btn kinatn kendisiyle birlik te dnmesi
gerektiini sanan bir air, ister ki ruhunun duygu suzluunu ve iradesizliini
btn varlk lemi hissetsin! Bu da yeterli deil, sabah cesur bir kahraman gibi
anszn ufkun geri sinde bakaldrsm, hanerini ekip gecenin siyah yakasndan
yakalayarak gbeine kadar hanerleyip yrtsn... Yarnn, coan altn emesini
dn geceye bulam bu ln geniliine amak istiyor.. Tabiatta yle bir
sabah yoktur. air bu ekilde yaratyor:
19- Burada, sanat sabit, belirgin kalp ve kaidelerle snrlandrmak isteyenlerin
abalarnn beyhude olduu belli oluyor. Sanat iin kaide vaz' edilmesi, bir kim
senin "zlmek" veya "fkelenmek" iin ince db ve esaslar dzenlemek iste
mesi gibi gln bir durumdur.
20- "iir nedir?", Sartrc, Benim "Name-i Parsi"deki tercmem. 1961, Paris. Hir-
mend 1966, Mehed.
122 DINLER TARIHI
"Sabah, felein hamailinden hanerini kard!"
yleyse Leonardo De Vinci'nin eseri nedir ki? Glmseyen hanm "Mona Lisa",
dudanda bir tebessmO), Ressam tabiatta olan eyi taklid etmitir, dersiniz.
Hayret! Burada tabiatn eksii daha apaktr. Tabiat, bir ka dnn anlam dolu,
ackl, efkatli, yumuak srl tebessml du danda gsterilmitir. Hem de De
Vinci bylesi tebessm, br toprak parasnn scakl zerine balamtr.
Tabiatta bulun mayan ey budur.
Bir kadn endamnn dncesine, anlam dolu bir bakn sessizliine, bir
mabedin ruhan byklne, bir avu boya maddesiyle renk kazandran
ressam, estetik bir gzellik yarat mam mdr?!
Hi phesiz, farkl mesafelerdeki "nazllk" ile "Allah'n ru hundan bir
fleme"r.in arasnda yer alan insanlar gibi, sanatlar da yerden mesafe aldklar
lde, zdrabm sadk tecelli yeri ve hasret kayna oluyorlar. Kimin insanl
daha fazlaysa, dertlili i de daha fazladr.
"O halde olandan daha aa olan eserler", sanat dnyasn da, sanat iin
gsterdiimiz bu yksek gidi yolunu okumuyor lar m?! diyeceksiniz.
Okuyorlar! Eer bu eserler gerekten aa lk, olan hereyden daha eksikseler
burada, Asolion'un szy le; ihtilaf ahit ve delildedir, kavramda deil. Kendisini
oldu undan daha irkin gsterecek ekilde ssleyen ve nefret edile cek bir
sekile sokan kadn ile sanatn aldatchyla gz, ka, du dak ve vcudunda
olmayan gzellikleri yaratan kadn, duygu ve hedef asndan ortaktr. Burada
dier bir konuyla karla yoruz. Bu, sanatn yaratlmasnda ve zel hkm
sahasnda olan sebeplerin, unsurlarn, derecelerin ve deerlerin ortaya ko
nulmasnda baar ve baarszlk durumudur. Burada parann ilevi byktr,
onun etkin olduu bir alandr.
Din, irfan ve sanat arasndaki yaknla, tarih de ahit ol mutur. Sanatlar, bu
dnyadaki mevcutlarn en din ve irfan
DINLER TARIHI
123
olanlardr. (Bu sanatlar) din ve irfann eteinde domulardr, bu iki memeden
st emmilerdir. Her sanat bir mira veya mi ra evkidir. Sanatkr, sanat ile
ykn daha da hafifletir.
(Sanatn) en son snn, yerden daha uzaktr. Tabiat tesinin aydnlm
scakln, temizliini daha ok hissediyor. Gerein souk ve irkin yz,
sanatn tedbiri ile "hakikat" in gzellikleri-le ssleniyor.31
Sanat, teden, tabiat tesinden szdr. Olmas gereken, ama olmayann
aklanmasdr. Byle deerlendirildiinde Fars kltr ve edebiyatnda
szkonusu olan karmak mesele akl a kavuur. nk irfanmz gzn
at gnden beri, iirin kucana dmtr. Daha uygun bir deyimle azn
atndan beri iirle sz sylyor. Bu iki dert ortann, iki yaknn, birbi riyle
karlamas anlam dolu dou maneviyat tarihinin en g zel ve en heyecanl
olaylarndan biridir. Gerek gurbet acsnn kararszlatirdi irfan, gerekse bu
lemin konuma dili olmad belli olan iir, iirsel kelimelerin yardmyla -ki
melekleT st lemin hafif kanatl ve hzl uanlardr- yine onun zel iaretiy le
(Ema Sezer'in deyimiyle): "Bu, varlk lemi sahilinde, dnce dalgalarnn
arpma sesidir." Yorgun ruhun, bu srgn yeri nin dilsiz ve boucu kalesinden
uuunu kolaylatryor.
21- Bu yzden sanat, gerekten uzaklatka "revata olan akln" beenisinden
uzaklayor. Daha byleyici, daha gzel bit ekle dnyor. Zira gerek, bo
kafallk, akl ise bu yerin yerlisi olmaktr. Sanatn daima gurbet duygusu duy
duu bit yer. Bu lkenin yerli hkimi olan akln fermann, boynuna geiriyor. Bu
yzden akllarn onun zerine koyduklar kaytlarn, snrlamalarn altna asla
girmemitir. Bana mantktan bir yular geirmek isteyen herkese kar, is yan
etmitir ve zinciri koparmtr.
Hseyniye-i Irad'n Ilm ve Dn Aratrma Dersleri Dizisind
en
DRDNC DERS
(31/2/135 Cuma Mild 1971)
"Sizden, iyiye aran,
doruluu emreden ve ktlkten
sakndran bir cemaat olsun..."
Rahman ve Rahm olan Allah'n adyla.
Bu snfn en esasl proramlarndan biri, her zamanki arzum olan sorularn
ortaya atlmas, tenkitlerin yaplmas ve onlar ce vaplandrmaktr. Ama ne yazk
ki, imdiye kadar, bu en esasl program icra edemedik.
Verdiim derslerde, iittiklerinizden dolay zihninizde ce vap verilmesini
istediiniz ok sayda soru ortaya kyordu. ou zaman, dnceniz de
direniyordun Bu, snfn ve dersin hep canl olmasnn iaretidir. Soru ve tenkid
yoksa snfn canl olmasndan emin olunamaz.
Tartma ve tenkide o kadar deer veriyorum ki, her yerde konum, tartma ve
tenkitten balyor, sonra metne varyor. Bu, o halde metni sorularla
sslyorum, anlamnda deildir.
DINLER TARIHI
125
Burada da byle yapmak istedik, ama olmad. Bu birka se bepten dolay
olmad; evvela, deerimden daha ok gsterilen ilgi ve ltuf, snf mevcudunu
tahmin edilenin ok stne kar d. Bu birikme, dersi soru ve tenkidlerle
ssleme frsatn ortadan kaldrd. Dier sebep de udur, nceki oturumlarda
geen vakit te srf kendi fikrimi aklama ve izah etme durumu oldu. Bu da
sorularn sorulmas frsatn ortadan kaldrm oldu.
Snflarn en temel programlarn btn bunlarla sslemek, hepimizin daima
arzusu olmutur. Bu arzunun ardndan, yeni bir yol bulduk. yle, her dersten
sonra ara verelim. Sonra ak la kavumam meseleleri olan ilim aratrcs
arkadalar, so rularn ve tenkitlerini Hseyniye-i Irad'n aadaki salonuna
terif edip sylesinler dinleyelim. Oradaki ortam daha derli top lu ve daha
samimidir, frsat ve hazrlk daha fazladr.
Hanmlar, beyler! Her soruyu sormada serbestsiniz. Ama ben, ortaya koyduum
meseleler konusunda cevap vermekte balanm durumdaym. Burada benim
durumum kendiliin den sizi de balam oluyor. Soru ve cevap, snfta ortaya
kon mu meselelerin ekseni etrafnda dnm oluyor.
BEER/ (EDENYET DNE(NDE DNLERN BALAN*ICI
Bundan nce ilkel dinlerden bir zet yaptk. Ilk dinlerin esa s ve btn dinlerin
ortak esaslar zerinde dine ve u soruya ulatk: Din nedir?
Cevap veya baz cevaplar bulduk, bir eit tanma ulatk.
Meselenin o ekilde ortaya konulmas ve sonulara ulama, benim gcm
dahilindeki bir iti. Ama asla din ile ilgili btn meseleleri ortaya koydum diye
bir iddiada bulunmuyorum. nk bir limin, bir fizikinin, br kimyacnn, bir
doktorun meseleyi benim iim olmayan bir tarzda ortaya koyabilecekleri ni
biliyorum. Bir kelmcmn veya filozofun benim ihtisasm ol mayan bir yntemle
ortaya koyabileceklerini biliyorum. Ama
126
DINLER TARIHI
benim iimin snrl ortamnda ortaya koyduum zel metod, J yeni bir tez ve
mevcut farkl anlaylar arasnda yeni bir anlay tr. Veya bulunabilecek
anlaylar arasnda yeni bir anlay.
imdi ileri kltrlerdeki ve tarihin sekin toplumlarndaki tekml etmi byk
beer dinleri incelemeye balyoruz.
Ilerleme, byk medeniyet dnemine giriyor. Bu arada din de insanlarn
zihninde daha ok tekml ediyor. Din kavram etrafnda gelien hisler,
kavraylar tekml ettike insanlk tar-hinin byk ve canl dinleri de ekillenip
beliriyor.
N &E .NT DNLER
Kendine zg en eski ve en derin din dncelere sahip olan in'den
balyoruz. in, Hind'in kenarnda din duyguyla dopdolu eski kaynaklardan
biridir. Hind, beer dinlerin mze sidir. Btn tarih boyunca en sekin irfan
duygunun kk Hint'tedir. Btn dinlerde, hatta bugnk materyalist Avrupa
ideolojileri ve ekolleri zerinde bile derin bir etki brakmtr. Bugnk batda
yeni neslin ve gen ruhun isyannda Hint irfan duygusuna yneli ok
kuvvetlidir.
in, Hind'i tanmak iin bir giritir. Hind'i tanmak, sadece insandaki din
duygusunu tanmak deildir, ayn zamanda belki ilk ve en eski beer din
kltrn sermayesini tanmaktr.
Hind'in -btn tarih boyunca- en byk risleri btn top lumlara,
medeniyetlere, kltrlere ve sanatlara irfan duyguyu sam ve yaym
olmasdr. imdi de Hintli dnce, parlak din zeknn douu halindedir. Hind'i
tanmak, ayn zamanda Hicr ikinci ve nc asrlardan sonra, zellikle be,
alt ve ye dinci asrlarda iddetle Hint kltrnden beslenen, byk Islm kltr
ve medeniyetini tanmak iin biT giritir. Usulen Islm ir fan ve tasavvufu ad
verilen ey -burada maksat Islm dini de il, belki szkonusu olan maksat
Islm medeniyet, tarih ve kltrdr. -Ortaada, yani Islm medeniyet ve
kltrnn byklk ve parlaklk dneminde gzle grlr bir ekilde
DINLER TARIHI
127
irfan Hint kltr ve ruhunun iddetli etkisi altndadr. Hint kltr ve
medeniyeti de dolayl veya dolaysz olarak Islm kl trnden etkilenmitir.
Medeniyet dneminde btn beer dinler, medeniyetler, kltrJer, genel olarak
insann maneviyat ve kltr ruhu, mese lelere kar tavr ve gr, iki ekle
blnebilir. Birbirleriyle ok sayda ortak yn olan iki ekil. Ama daima ikisini
birbirin den ayran belirgin zellikler olmutur. Bugn bile kltrlerin,
sanatlarn, felsef ve sosyal fikirlerin birbirinden farkl olmalar na ve
ihtilaflarna ramen bu ortak ve ayn zamanda ayna yn belirgindir.
Gnmz Avrupasmdaki beer ilimler topluluunun re vataki konularndan
birisi bu kutbun grnn dier kutub-tan farkl oluudur. Kltrlerin,
medeniyetlerin, sanatlarn, d zenlerin, doulu ve batl diye iki esasa
dayandrlacak bl mdr.
Medeniyetleri, kltrleri, dinleri, sosyal ve hukuk dzenle ri doulu ve batl
diye ikiye ayryorlar. Bu hep ruhun zuhuru dur ve insan grnn tecellisidir.
Bu nedenle "doulu ruh ve gr","batl ruh ve gr" demek gerekir.
Dikkatli bir tarzda, batl ruh ve gr dediimiz zaman, kavram olarak maksat
Yunan kltr, mitolojisi, sosyal dzen leri, dinleri ve sanatdr. Sonra da onun
mirass olan Roma'dr.
Batl Ruh ve Gr
Yunan M.. beinci asrda ok sekin bir felsefe, sosyal kl tr, medeniyete ve
sanata sahiptir. (Yunan kltr, medeniyet ve sanat) bat dnyasnn
kltrlerinin, dinlerinin ve ilimlerinin anasdr. Byk lde, dou da iin iinde
olmutur. M.- 5., 4. ve 3. asrlarda zirveye ulaan bu Yunan kltr ve
medeniyeti, Sokrat, Efltun, Aristo, Fizyokratlar ile Yunanl parlak zek, kudret
ve gcnn zirvesine eritikten sonra aa dyor. B yk Roma
Imparatorluunu'nun sosyal kudretinin cazibesine kaplyor.
128
DINLER TARIHI
Yunan toplumu, Roma Imparatorluu'nda kt. Fakat Yu nan dnce ve
kltr, Roma kltr ve dncesini oluturdu. Roma, Yunan'm varisi, Yunan'm
kltrel ve manev rolnn, et kinliinin devam ettiricisi oluyor.
Roma, Yunan dnce ve kltryle zirveye kyor. O ykseliin zirvesinden
sonra, yoku aa inite barbarlarn sal drs ile dalr. O zaman -doulu bir
din olan- Hristiyanlk, onu zaptediyor ve Ortaa balyor.
Avrupa'nn Ortaa' Milad 4. ve 5- asrlarda balyor ve Milad 15. asra kadar
devam ediyor. Yani bin yl. Bu devir dou lu kltr ve sanatn hakimiyet
devridir. Dounun Hristiyanl nda ayaa kalkm ve baty zaptetmitir.
Yunanl, Romal ruh ve kltr -yani batl ruh ve kltr- durdurmutur.
Rnesans'n balangc Ortaa'n sonudur. Mild 15 ve 16. asrlarda balayan
bu hareketin hedefi Eski Yunan ve Roma d nemine dntr. Yani dou
kltrnn hakim olduu dnemi ortadan kaldrmaktr. Batm ve lm bat
ruhunu tekrar ele al mak ve ihya etmektir. Bugnk batnn, Eski Yunan ve Ro-
ma'nn altn dnemine, yani eski batya balanmasdr.
O halde Rnesans'n ii "arkzedelik" ile mcadeledir. Orta a'n zerini
kapamak, -dounun batya hakim olduu dnem-ve bugnk bat ile Muaftan
nceki eski baty birletirmektir. Rnesans zafere ulayor. 15 ve 16. asrlarda
-zellikle 17. asrda-eski kurumlarn temeli. Yunan ve Roma ruhu zerinde
Avrupa l gre gre ekil alyor.
Dou kltrnn hakimiyeti ile durmu olan Yunan, Roma kltr ve ruhu, bir
defa daha Rnesans ile harekete geiyor. Av rupa'nn son asr, Yunan ve
Roma'nm altn dneminin zirve siyle birleiyor.
Bylece batl gr: Milattan nceki Yunan gr, Eski Roma, Rnesans'tan
bugne kadaTki ve bugnk Avrupa gr dr.
DINLER TARI HI
129
Doulu Ruh ve Gr
"Doulu ruh ve gr" kavramsal ve tarih anlam ile g-znne almak
gerekir. Aydnlar genellikle bu kelimenin tarih ve kltrel anlam ile coraf
anlamn kartryorlar. Sonra da yanla mahkm oluyorlar.
Corafya'da dou, in, Hind, Endonezya, Japonya, Iran, Ortadou, Kk
Asya'dan ibarettir. Tarih ve kltrde dou, Hind ve Eski in'dir.
Iran, Arap, Sm, Yehd, Kk Asya vb. dou corafyasn-dadr, ama kltrel
ve kavramsal anlamyla doulu ruhun zu hur yeri deillerdir.
Bizim ve ou limlerin dndklerimizin aksine, islm dini, usulen Islm
medeniyeti ve kltr, btn Sm ve Armiler dnemindeki Mezopotamya,
dinlerinin hepsi, doulu kalplar kabul etmediler. Btn doulu zelliklere sahip
deil lerdir. Belki dikkatle ve mkemmel bir ekilde baklrsa, Islm kltr ve
medeniyeti, bu blgenin -Iran, Arap, Filistin Msr-tekml etmi ruh ve kltr
olarak isimlendirilebilir.
Bu, bat ile dou (en zel anlamyla Hind ve in) ve Yunan -Coraf
bakmndan- ruh ve gr bakmnda, din bakmndan -yani din yneli-
yapm olduu medeniyetler ve kltrler, da ima doulu ve batl ruhun
sarsntlar altnda olmutur. yle ki islm medeniyeti, Islm ruhunun in ve
Hint medeniyetleri malzemesinden oluan bir bedenle karmas, ona Yunan ve
Ro ma medeniyeti malzemesi ve yararl ilerinin flenmesinden ibarettir. Daha
ak sylemek gerekirse bizim medeniyet ve kl trel yapmz, yerin bu
blgesinde, tarihin bu dneminde dou nun -in ve Hind- ve batnn -Eski
Yunan ve Roma- yararl ileri ve malzemesi ile yaplm bir binadr. Mesel,
Islm medeniye tinde tasavuf ve irfan ekol daha ok douya ilgi duymutur.
Felsef kltrmz, filozoflarmz, bilgelerimiz daha ok Yu-nan'a ilgi
duymulardr. Bu gsteriyor ki Iranl ruh, Islm ruh ve bizim Islm'dan nceki
grmz, haliyle bu blgenin b tn kltrleri arasnda sarslp
sallanmlardr.
130
DINLER TARIHI
Bizim ruh ve grmz, revata olan bilimsel kavram ile yzde yz doulu
ruh ve gr deildir. Avrupallarn doulu kltr, sanat ve rk konusunda
sylediklerini, tamamen doru lamyor. Bir frsat olursa sonra bunlarn hepsini
syleyeceim.
BATILI RU. &E KLTRN ZELLKLER
1. Kuvvet Asaleti:
Batl ruh, balangtan beri kuvvet asaletin peindedir. Kuvvetten maksadm,
insann gllk lsdr. Hedeflere ulama, igdlerin iyilemesi,
ihtiyalarn karlanmasdr. Ge nel olarak insann kudret ls ve tabiata
hakimiyetidir.
Yunan kltrnde "kudret" ok canl bir kelimedir. Ro-ma'da medeniyet,
kudrete dayanmaktadr, sembol kurttur. Bu gnk Avrupa Rnesans'tan beri
kuvvet temeline dayanan b yk bir yapdan ibarettir. Bu, madd kuvvet,
tabiata hakim olma kuvveti, iktisad kuvvet, siyas ve sosyal kuvvettir.
Batda, tekniin doudan daha ileri olmas, hayatta kudret arayan ruhun
tecellilerinden biridir.
Ortaa Avrupas, dou ruh ve kltrnn hakimiyetinde olduundan hakikati
istemektedir. Bu, dou ruhunun zellikle rinden biridir. Rnesans'tan sonraki
Avrupa, kudret peindedir. Bu da bat ruhunun zelHklerindendir. Yeni gr ve
ruhun en sekin dnr ve kurucusu Francis Bacon, ilim hakknda u s z
sylerken batnn kudret isteme ruhunun apak ve canl r neini sunmakta:
"Ilim, btn tarih boyunca hakikati aryordu; kinatn srrn, hayatn srrm,
Allah'n srrn ve ak kefetmek istiyordu, tnsan, ilk mevcut ve son
ahnyazsmdan haberdar ol mak ve bilgi edinmek istiyordu. Eyann zne, i
boyutuna yol bulup, d grnlerin ve iaretlerin altndaki eyann gerei ni
ve hakikatini kavramak istiyordu. Ne hakikata ulat, ne de kendi hayatna.
Insana bir hizmet yapamad. Bu yzden, Yunan ilmi kudretinin zirvesinde,
btn insan dehalaryla, Atina'nn klelerine ve yaln ayaklarna bir hizmet
yapamad. Ne bir set
DINLER TARIHI
131
yapt, hatta ne bir kaldra. Bilginlerin hepsi gnlk hayatla u ramak yerine,
hakikatin peinde idiler ve hi bulamadlar.
"Bugn onun hepsini brakmanz gerekir. Ilmin ve felsefe nin daimi slogan olan
"hakikat nedir?"den el ekmeniz gerekir, kudref'i "hakikat''in yerine geiriniz,
ilmin slogan "kudret iste mek" olsun.
Bugn btn ilimlerin, kuvvet ve kudret aradklarn gr yoruz. Mantk,
felsefe, fizik, kimya, matematik... hepsi kudret aryor. Teknik ve sanayiye
ulayorlar. Tabiat baka ekle soku yorlar. Tabiat kuvvetlerinin, tmn madd
hayatn hizmetinde grevlendiriyorlar.
Gemite eer Astronomi okuduysalar tabiatn srrn ke fetmek ve yldzlarn
insann alnyazs zerindeki etkileri iin okurlard. Kendi inanlarna gre
"hakikaf' elleriyle bulmak is tiyorlard.
Ama bugnk insan gezegenleri inceliyorsa, uzaya gidiyor sa, bir hakikatin
peinde deildir. Iktisad ve asker kuvvet icad etme arzusundadr. Usul olarak
bugnk ilmin ruh ve deerini aralksz olarak hemen hayat iin kudret talep
etmeye dntr mektir. Bu imdiye kadar tasavvur edilenin aksinedir, iktisad
dzenin domas yeni birey deildir, bat ruhunun zelliklerin den biridir.
Bugn daha ok belirmi ve daha ok kuvvetlen mitir.
Ama douda asla, hibir lim, dnr ve filozofun slogan "ilmin kudrete
dnmesi gerekir" eklinde olmamtr. Belki il mi, daima yksek ve temiz bir
makamda yaamtr, kendine (zg bir ruhan ve manev takvaya sahip
olmutur. Bu yzden ilim ve lim zihinlerimizde henz madd hayat tesi
kutsallkla rn korumaktadr.
Avrupa'da lim, bir mal ve eyadr. Dikkatli bir ekilde madd deeri tayin
edilebilir. Eer bir bilgin bir fiyat kabul et mezse bir hakaret tasavvur
ettiinden deildir; belki kymet ve fiatn miktarn kabul etmedii iindir.
Kendisini, belediyenin tayin ettii fiyattan fazla bulduu iindir!
132
DINLER TARIHI
Mesel, Sorbon niversitesi, mezun olan rencilerini iln ediyor. Cinslerini,
fizik, kimya, atom, sosyoloji, psikoloji hatta felsefe.. Tahsilini bitirenleri
mzayedeye arttrmaya koyuyor, tpk model, sistem.. Ve silindirine gre fiyat
takdir edilen bir otomobil gibi, bu ilmi bitirenlere fiyat konuluyor! Bir fiyat belir-
liyorlar, mteriler aceleyle geliyor, fiyatlar iln ediliyor, herkes kendini daha
pahal satn alan yere veya birine satyor. Eer biri satamazsa, sebebi deersiz
oluudur.
Douda ve douIu grte, krl olan ey bir deer kazan myor. Deerin
kstas, fedakrlk ve krdan vazgeme l sdr.
Kuvvet asaleti, Yunan'da boy gsteriyor, Roma'da zirveye ulayor, Rnesansla
Francis Bacon kudrete ilm bir ekil kazan dryor ve bugnk Avrupa, kudreti
slogan yapyor. yle bir yere ulayor ki bugnk Avrupa'nn hmanisti bile
yle diyor: "Batnn en byk risleti insanla ve dnyadaki medeniyetten
mahrum btn milletlere medeniyet ba sla ma sidir, 'smr' yeryzndeki
btn harabe yerlerin gl batl eller tarafndan mamur edilmesidir. Batnn
kudret isteme slogannn belirme-sidir."
Her yerde -gerek Yunan'da, gerek Roma'da gerekse bugn k Avrupa'da-
konuulan ayn eydir. Bu da batl grtr.
2. Tabiat Asaleti:
Batl dncenin en bariz zelliklerinden birisi de tabiat almetleri hakkndaki
grdr. Yunanl ve Romal tanrlar, daha ok tabiatn yardmclardr. Bu
tabiat yardmcs, sonra ya va yava insan bir ahsiyet kazanyor ve Yunan
mitolojisi tan rlarna dnyor.
Eski Yunan'da bir okul eklinde ortaya kan ilk felsefe, fiz yokratlarn felsefesi
idi. Bunlar Sokrat, Efltun ve Aristo'dan n ce tabiatn asaletine inanan felsef
ekole mensup kimselerdir.
Yunan fizyokrat filozoflar; tabiat ateten mi, sudan m ya plm konusundan
ihtilaf ediyorlard. Birisi Thales gibi dnyay
DINLER TARIHI
133
saylardan biliyor, biri Pisagor gibi dnyay birka unsurdan mteekkil bir
macundan yaplm olarak kabul ediyor. Biri Lo-ustik ve rencisi Epikuros gibi
tabiat atomdan -paralanmaz kk zerrelerden- yapmc olarak biliyordu.
Ama hepsi, tabia tn esas maddesini aryorlard, tabiatn madd bir unsurdan ya
plm olduu aslna inanyorlard. Ama tabiatn madd oluun da itifak
ediyorlard.
Bu maddeci fikirlerin arz edilmesine kar dou, ruhun ve yaratln srrn
bulmann peindedir. Tabiatn madd iaretle rinin peinde daima bir srr
aramaktadr. Bir srlar topluluunu veya byk bir srr aramaktadr.
Bu sebeple tabiatlk gr Yunan'da, Roma'da ve bugn k Bat'da vardr.
yle ki Avrupa, Yenia'da tabiat ilimlerinin yaylmas iin esasl bir aba
sarfediyordu. Bundan nce ise, Es ki Yunan, ilk defa tabiat mantkl bir ekilde
inceleme ve tahlil etme fikrindeydi, ilk ve byk hakikatlar arayaca yerde,
tabi atn ilk madd unsurunu aryordu.
3. Hayatn Asaleti:
Eer burjuvazi kltrndeki batl ruhu aratrrsak, bunun "yaam dini"
olduunu; hem dindar hem de dine kar olanlarca -tm Avrupa m ille ti erince-
kabul grdn anlarz. Yani insa nn madd ve tabii igdlerinin doyuma
ulatrlmas...
Bir apartmanda kalyordum, dindar, katolik, din, irfan ve insan duygular
kuvvetli bir ailenin komusu idim. Henz bir birlerini sevebilen, birbirlerine
hizmet eden, birbirleri iin ahs menfaatlarndan va /.geebilen, anne, baba,
sevimli ocuklar ve kzkardele sade bir hayat yaayan bir aileydi. Bylesi
dindar ve efkatli bir ailenin komusuydum. Bu ailenin fertleri, kadn, ko cas iki
yalarnda iki ocuk ve kadnn kz kardeiydi. Kom uluklar iyiydi. Kadnn
kz kardei, niversite birinci snf rencisiydi.
Bu aile yazn deniz kysnda tatil yapmaya ktlar. Apart manda yalnz kaldm
Bir sre sonra bir mektup geldi. Dzenli
134
DINLER TARIHI
ve tertipli bir ekilde tenbih etmilerdi: Mesel, 1. madde: Ald n hereyi
yerine brak! 2. madde: Yaay yntem ve dzenin de dstrlar. 3. madde:
Kocam bir sre sonra geri gelecek, biz henz buradayz. Eer yemeinizi
birlikte yerseniz masrafnz daha az okn\ Drt, be veya kanc madde ise:
-Kzkardeim-18-19 yalarndaki renci denizde bouldu. Ne kadar abala-
dysam kurtaramadm. lm bizi znt iinde brakt. Ama tatilin sonuna
kadar kalacaz; gne gzel, ocuklar yanmay seviyor. Asla bu kadar gzel ve
gneli yaz geirmedim. Allah'a smarladk."
Bu mektuptan nce, kzcazn lmn iitmitim. Btn acm uydu,
dnlerinden sonra yzlerine nasl bakaym, sze nasl balayp, ne
syleyeyim, sorularn nasl cevaplandraym ki onlar teselli edebileyim? diye
dnyordum. Evi kzcaz-sz grdkieri zaman tahaml edemezler diye
dnyordum...
Ben kyl ruhumla bu dnceleri tayordum; kadn -yani gen yata len
kzcazn ablas;- "yemeklerinizi kocamla birlik te yaparsanz masrafnz daha
az olur" diye yazyordu. Farklll- gryorsunuz?
Avrupa'dan Iran'a -mesel trenle- geldiiniz zaman, Paris istasyonunda gen
bir kadn ve erkei vedalatklar anda gr yorsunuz, birbirlerini pp
ayrlyorlar. Ayrldklar anda ne bu onun ardndan bakyor, ne de o dnp bana
bakyor. O istasyo nu gemi gitmitir, bu ise trende megalelerin peindedir.
Ital ya'da veda anlarnda az da olsa birbirlerine gl veriyorlar -en azndan
genler arasnda veya zel bir zmre ve grup arasnda-son vedalama anma
kadar trenin cam arkasndan irtibatlar s ryor, hareket edince bitiyor. Dou
Avrupa lkelerine ulat mz zaman, vedalama anlar bazen yar alamakl
sahnelerle ssleniyor.
Sonra Istanbul yaknlarna ulayoruz. Ksa sren durma annda alama,
inleme, gzya ve glme ile karm grltl sesler, feryatlar dikkatimi
ekiyor. Tren birini mi ezdi? diye d nyorum, soruyorum, diyorlar ki: "Hayr,
birey yok. Bunlar yazn yalnz mevsimlik i iin Yunanistan'a giden Trk
iileri;
DINLER TARIHI
135
imdi geri dnyorlar, arkadalar, komular, aileleri onlar karlamaya
gelmiler. Ama beklemek iin sabTedemediklerin-de, Istanbul'dan veya daha
uzaktan yedi sekiz saatlik yoldan buraya gelmiler arkadalarn daha erken
grmek istemiler."
Doulu ruhtur, bu kadar iddetli sevgi ve efkat. Bu kadar gl ak. Dounun
efkati ve muhabbet duygusu hakknda sa hip olduum en etkili tasvir,
Yugoslavya ile Trkiye arasndaki tren yolculuunda zihnimde kalan tasvirdir.
Orada -50-55 yalarnda- yal yolcular grdm. Yol arkada ma sordum:
"Yolcular niin genelde yal?" dedim.
Dedi ki: "Bunlar i arayan Trk erkekleridir. Yapabilecekleri hangi i olursa
olsun Dou ve Bat Avrupa'ya gitmiler; btn genliklerini amelelik, hamallk;
zm dermek; cafelerde, resta-urantlarda almakla, ksacas ellerine gelen
her ii yapmakla geirmiler. imdi, emekli olmular veya ileri bitmi, vatanlar
na geri dnyorlar. Eer evlerimizde yaamak iin bir yer bula mazsak bile, hi
olmazsa orada lmek iin bir yer bulalm, di yorlar."
Gryorsunuz, krk yandan sonra evine geri dnyor ki kendi topranda
ebed uyku iin bir yer bulsun. Adeta bu, b tn hayat ve iinin hedefiymi gibi:
Memlekete geri dn, ac ma ve sevgi duygusunun kendisini doldurduu yerde
lmek. Bu doulu merhametli ruhtur, o ise batl hesap ruhtur.
Batl ruhun ekil almasnda, hi phesiz iktisad dzen et kin olmutur; ama
tek etken bu deildir, insani ruh ve efkatler, hesap akl tahlillerle ve
hesaplarla incelenemez; yle inceledi mi ruh lr. Ruh gl gibidir. Eer gl
susuz brakrsak, par maklarla yapraklarn sayarsak, enini ve boyunu lersek,
gl kaybederiz. Zira ellerimiz onu soldurmu olur, btn o gzellik yok olmu
olur. Onu o temiz, btn, kutsal haliyle brakmak ge rekir. ou insan duygular
ve anlamla sslenmi hayvanlar da bu eittendir.
Batl dncenin asl, hayat asaletidir. nk eitli boyut lar onun ruhunu son
derece iyi yaamaya vakfettirmi.
136
DINLER TARIHI
Seksen, doksan yalarnda yal bir kadn tanyordum. He nz kz (bakire) idi.
Orta snf hayat, cinsel zgrlkler, fevklede mitler, arzular ve dier sebepler
sonucu evlenme mek ve yal bir kz olarak kalmak zorunda brakmtr. Baz
adamlar vardr, cinsel heves ve heyecan zamann geiriyorlar ve unutuluyorlar;
ikinci ve nc nesilleri de olmadndan yalnz kalyorlar. Saatlerce pencere
kenarnda oturuyorlar ve an lamsz ekilde ufka bakyorlar. Bu bekleyen,
mitsiz, intizarsz, zntl yallarn pencere erevesi gerisindeki yzleri,
Avru pa'da grlen en ackl tasvirlerdendir. Bunlarn madd hayat temin
edilmitir. Ama ruhsal adan hayatlan korkuntur. Onun da btn Avrupal
yallar gibi bir durumu vardr.
Yal kadn bakkal idi. Tek dostu ise veremli bir kpekti. Kula trmalayc,
salyal ksrklerini, eve peynir veya kay mak gtrdmz zaman
iitiyorduk. Bir gn kpei greme dim sordum. Yal kadn bir ah ekip: "Artk
kpeim de yok, ld ve ben yalnz kaldm," dedi.
Gryoruz ki emekli bir hanm, tam bir refah iinde, madd yaants temin
edilmi, tek basma, ve kimsesiz. O zaman yakn lk duyduu, konuabilecei
iir syleyebilecei, birlikte otura ca, kalan tek eyi bir kpek mezardr.
Yal kadn bir sre sonra kpein ukurunu kapatmaya ve sslemeye balad,
srekli -onun dertli ayrln tekrarlayacak-bir iir bulup, kpein mezar tama
yazmak iin, iir kitaplar nn sayfalarn kartryordu- Yllarca birlikte yaam
bu yal kadn, sadece bu hayvan anlam! Ama imdi, yal kadn iin sadece
bir mezar kalyor. Bir kpein mezar. Tand, muhata b, yakn, akrabas
komusu olmu ulun bir kpein mezar. Mezarn kenarnda oturuyor, lm
bekliyor. Yalnzlk meselesi budur.
O halde hayatn asaleti, insan ruhunun btn tecellilerinin, gnlk hayat iin
gerekli olan eylerin teminine mnhasr kln masdr.
Franszlarn szyle; hayatn zevkidir.
DINLER TARIHI
137
4. Dzen (Intizam):
Intizam, teknik ve sosyal ilerlemenin gerekli boyutlarndan biridir. Gelimi bat
teknokrasi ve brokrasisi, intizamn sonu cudur. Batl ruhun bamsz ve
belirgin grnmlerinden bi ridir.
Batl, balangtan beri, ka ey gryorsa onlar dzenli dizmeyi dnyor.
En kk meselelerde bile bu dzenlilii arama zellii aka gzlenir.
Avrupa'nn en byk ve en ciddi ilerinden birisi -zellikle Italyan, Fransz ve
Ingilizlerin- kahvalt ve le yemei masala rn dzenlemeleridir. Hatta tek
bana olsalar ve tek kiilik sof ra hazrlasalar bile. Avrupa'nn sofra tekilat, bir
bakanlk gibi tekilata sahiptir. Evini o kadar tertipli ve dzenli diziyor ki, en
kk bireyin yerinin deimesiyle, bir tahtann zerinde iz ol masyla, birinin
geldiini veya gittiini anlyor.
5. Faydalanmak veya Tketim Asaleti:
Tketim asaleti, hayat asaletinin bir boyutudur. Hayatn asaleti, felsef bir
meseledir. Faydalanmak ve tketim asaleti ise iktisad bir meseledir. Derli toplu
yemek yemek, gzellik bir zevk iin inanmak ruhsal bir mesele olup, mmkn
olduka da ha fazla faydalanmaya ve insan etkinlie dayanmaktadr.
Daha ok tketim ve daha ok faydalanmak iin doulu da aba gsteriyor,
kayg duyuyor, lkin bunu hastalk olarak bili yor ve kendi hastaln hissediyor.
Ama batl, "faydalanmaya" ve "tketime" asalet vermekle etkinliini, mesajn
ilan ediyor ve temel felsefesini tarif ediyor.
"Faydalanmann asaleti" -eskiden-"tketim asaleti" veya "t ketim asaleti
felsefesi" bugnk sosyoloji ve iktisadn dilinde yeryzne -batl iin- bir
cennet grnm balamtr. Bur juvazinin ve batl ticar kltrn, temel
slogan olmutur.
"Yeryznde" cennet fikri, bu batl ruhun zuhuru, batl ticar kltrn,
burjuvazinin temel slogandr. Bu yzden batl
138
DINLER TARIHI
"daha ok tketme" ve "daha ok maddi faydalanma'yi insan, felsef ve ahlk
asalete tercih etmitir.
6. Hereyin Aklc Tahliline Yneli:
Batl, balangta tabiat tanmak istiyor. Onun kkn d ar ekmek ve halla
pamuu gibi atmak istiyor. Insan, ruhu, ahlk, mukaddesat, yaratln
srlarn ve bylece Allah' tahlil etmek, incelemek istiyor; sebebi bilmek istiyor;
asl ve kkeni ta nmak istiyor. zmlemek ve tahlil etmek istiyor.
Ama doulu hereye ve her meselenin zerine bir mp-hemlik perdesi ekiyor
veya zl ve sade ekilde brakyor. Bat l gr, zellikle Yunanl gr, her
meseleyi -ruhsal meseleleri bile- tpk madd iler gibi tahlil etmek istiyor.
yle ki: mesel Iran bile iirde en yksek yerlere ulam tr, ama "edebiyat
tarihi'nde ve "edeb tenkitte bir dayanaa sa hip deildir. iirimiz var, ama iirin
tarifi yok. Buna karlk Yu na M.O. drdnc ve nc asrlarda iire
kelimenin gerek anlamyla sahip deildi; ama onlarda iirin en dikkatli tarifi,
gruplandrlmas, tahlil ve zmlenmesi vard. Aristo'nun "iir Teknii" kitab
ikibinikiyz ikibinyz veya ikibindrtyz sene boyunca trajedi, komedi ve iir
sanatnn temel kayna olmu tur. u anda bile temel kaynak. Ama en byk
iirleri yaratm olan bizleT, iirin tam bir tarifine sahip deiliz. Eer bir tarif
yapmsak bile, sanki tekrar iir yazmaya oturmu gibi tarif ya pyoruz. Mesel,
Melik'-uara Behar, iirin tarifinde yle di yor: "iir nedir? Akl deryasndan
bir murattr, gzelliktir, p heyle kark ezel esrardan bir iarettir. air; gl,
mehur ve iirin "mit" kardeidir." Dier bir tarif daha veriyor; bu en g zel
ada iirlerden biridir, ama iirin tarifi deildir. iiri bir kua benzetiyor,
sabahleyin bo kuTSak ile yuvadan uuyor; da a, ovaya, le, harmana,
suyun kenarna ve bir ban iine ko nuyor, bir tane koparyor ve kursan
dolduruyor ve yavrusu iin gtryor. air, zayf bir ihtiyar, mitsiz bir fakiri,
viran ol mu bir evi, ufku, nehri, gl vb. gnnekle ilham alyor, iinde bir
kvlcm parlyor, k sayor. Eve geldiinde kvlcm alev-
DINLER TARIHI
139
lendiriyor, yangna eviriyor ve kelimeler eklinde kda d kyor ki bir kalbi
yaksn veya bir beyni isyan ettirsin...
Yunanl beyin, mantk bir beynidir. Hatta ahlk bile mate matik gibi tasnif
ediyor, ayryor. Efltun diyor ki: "Ahlak; vcu dun eitli kuvvetlerinin ve
igdlerin itidalinden Ibarettir. Muhalif, isyanc nefsin salam kalmas iin,
kan, mide salgs, safra ve balgamn uyumlu olmalar gerekir. Ahlk; kin,
intikam, sevgi, tecesss, ilim isteme, kuvvetli olmay isteme vs. igdle rin
lml ve sakin olmalarn korumalardr."
Gryorsunuz ki doulu iin, byk, acaip, gizli, esraren giz olan ve Allah'n
zelliklerinin insanda zuhur etmesi olarak grd tabiat tesi bir kk tayan
ahlak, batl, ilm ve mantk bir grle inceliyor. Dikkatli bir ilm ve akl tahlil
ediyor.
"Selon" dou felsefesinin esrarndan olan ve tarif edilmesi mmkn olmayan
"saadef'i, batl bir grle sade bir ekilde tarif ediyor: Saadet, vcut gzellii,
beden salaml, hastalk tan uzak olmak, rahat hayat ve ocuklar asndan
murada er mekten ibarettir. Byle grdn herkeste bil ki senin istediin ey
var, yani saadet (mutluluk) var."
Pisagor diyor ki: "Btn varlk lemi dzenden; dzen ise saydan ibarettir.
Mzik de saylardan yaplmtr. Tabiat, da ve l de saylardan yaplmtr.
Sonra btn saylar da 'bir'den yaratlmtr."
Batnn btn meseleleri, aklc ve mantk bir ekilde tahlil ettiini gryoruz.
Bu, bir taraftan insana yardm ediyor; zahi ren tabiat kanunlarn ve iaretlerini
tanyor -bu tanma sebebiy le biz doululardan daha ilerlemi durumdalar- bir
taraftan da insan bir dzeyde brakyor, o hissedilen eylerin tarafna do ru
umasn engelliyor, ciz klyor.
7. Toplum Asaleti:
Batda tanrlar, ehrin (ite) bekisidir. Asl olan "ehir'dir, "Mabet" ise fer'i
olandr. Yani dounun aksinedir. Douda ehir
140
DINLER TARIHI
mabedin etrafnda ina ediiyor, batda ise mabet ehrin bir kenarnda kalp
muhafzlk yapyor.
Douda hibir ehirde, madd meselelerin temelleri zerin de kurulmuyor. Belki
bir yere ehir kurulmasnn sebebi, bir ef sane ve din meseleler oluyor.
Mesel, bu ehirde "Sleyman peygamber" gmldr, o ehirde "Adem
peygamber" gmldr. Dieri bir imamn yolu zerindedir.
Mehed yaknlarnda ifal bir maden suyu var, her taraftan hastalar -zellikle
cilt hastalarn- kendine ekiyor. Uyz yl nce bu suyun zerinde st kapal
bir salon yapmlar, insan hayret ediyor. nk maden sularnn bu kadar
ilerlemesine ramen, dierleri niin bundan mahrum kalmlar? Salon ol duka
temiz ve dzenli, btn bu temizlik o banyolar, yaay tarz daha ok hayret
verici. Salonun yaplmasnn ve temiz tu tulmasnn sebebi aratrlnca, konu
akla kavuuyor.
Halk suya gitmi ve cilt hastalklar, bu su ile ifa bulmu tur. Maden suyunun
bu iyiletirc kuvveti ve zellii, doulu grte madd bir sebep bulamamtr.
Belki hissedilenlerin ve akl yrtmenin tesinde bir aklama bulmutur.
Diyorlar ki: "Hz. Ali (a.s.), Muaviye ile yapt savata bura dan, Mehed
yaknlarndan gemitir. Yakc gne, ehdet yo lunda alman ok sayda
yaralarn kan kaybnn iddetlenmesine sebep olmutur. Yaralar balamak iin
ne birey vard ne de bir ila. Sonra Hz. Ali (a.s.) klla bir ta parasna
vuruyor, ta ya nlyor ve su fkryor. O zaman: "btn Sffn yarallarn 'Sahan
Kaplcasnda' ykaynz!" diye emrediliyor. Ykadlar ve yaralar dan bir eser
kalmad. "Sahan Kaplcasnn bu ifal etkisi o za mandan kalmadr. Bu kutsallk
yn halk nce kendilerini y kamaya, kir ve pislikten temizlemeye, ondan
sonra ifal kutsal suya gitmelerine tevik ediyor." Uyz yllk gzel ve temiz sa
lonun yaplmasnn sebebi de bu kutsallktr.
Douda her ehrin byle bir aklamas vardr. Belh'te bir tepe var, bazlarnn
inancna gre Hz. Sleyman, bir grubun inancna gre Zerdt, dier bir inanca
gre de Hz. ibrahim Ha-
DINLER TARIHI
141
lil OTada gml. Bu, dnyadaki mmtaz ahsiyetlerin Belh'e gelip ev
yapmalarna, Sleyman peygamberin Zerdt'n veya hangi kutsal ahsiyet
ise, kabrinin kenarnda olmalarna sebep olmutur.
Doudaki her ehir, madde tesi byle bir kkene sahiptir-Ama batda asalet
toplumdandr ve madd hayatn esasna da yanr. ehrin kendisi kutsalla
sahiptir, mabet ehre tbidir, e hir mabete deil.
Fransz komedi yazarlarndan biri yle diyor: Yunan ve Roma tanrlar ve
dinleri zel bir duruma sahip idi. Halk kitlesi Hristiyanlktan nceki ok sayda
dinleri kabul ediyordu. Ama filozoflar hibirini kabul etmiyorlard, hekimler
btn dinleri karc ve karc olarak kabul ediyorlard.
Tanrlar hep Yunan ehirlerinin belediye bakanlardr. Iran'da Zerdt'ten nce
olan Mehr atei, ilh atetir, Ahura-mazda'nn ateidir. Roma'ya gittiinde
-Hristiyanlktan nce-Roma atei oluyor, Roma toplumunun kudret, azamet,
parlaklk ve medeniyet kayna oluyor.
Mehr ateinin ilh ekilden de uradn, toplumsal eklide ortaya ktn
gryoruz. Durkheim'in: "Din, toplum kudretinin ve toplum ruhunun
zuhurudur" diyen sz, Yunan dinlerinde ok mahhastr, ama dou dinlerinde
ise tamamen yanltr.
Douda asalet sahibi olan ferttir; batda toplumdur. Hitler Almanyas, "btn
Almanlar Germen ruhuna fedadr" diyor. Byle bir toplumdan, byle ahmaka
ve cinnetle kark bir slo gan kalyor. (Germen ruhunun Alman fertlerin iinde
olduunu dnemiyor. Gya Hitler'in babasnn ruhu o kadar deerli ki baki
kalyor.) Bu bir dnce tarznn mbalaas ve batl fikrin boyutlarnn bir
parasdr. Btn fertlerin kurban edilmesini gerektirecek kadar deer kazanm
bir toplum asaleti.
8. Egosantrizm:
"Ego" "kendi"; "center" ise "merkez" anlamna gelir, "izm" ise ekol veya
Ideolojinin son ekidir. Binenaleyh egosantrizm (cgocentrism), kendini her
eyin merkezi olarak grme eilimi
142
DINLER TARIHI
anlamna gelir. M.. beinci asrda Eski Yunan'dan bugnk Avrupa'ya kadar
bu, batl dncenin ekseni olmutur. Hl da byledir.
Yunan'da egosantrizim -kendini btn evrenin merkezi ola rak grme eilimi-
yleydi: Sofistler diyorlard ki: "Dnyada gerein ne olduu belli deildir.
Hakk ve batl deerlendir mek iin bir lye ve delile sahip deiliz. O halde
neyi batl g ryorsak batldr, neye hak diyorsak haktr." Allah' btn evre nin
merkezi gren dou dncesine kar, insan evrenin mer kezi gren bat
dncesi, bundan (sofizmden) kaynaklanmak tadr.
Dou'nun "Allah' merkez gren" dncesinde insan b yk ezel bir kutba
tbidir, bu Allah'tr. Ama Yunan dncesin de insan temel kutuptur, tanrlar ve
btn varlk onun etrafnda dnyor.
Roma'da "Insann eksen oluu", "Roma'nm merkez oluu" eklinde ortaya
kyor. "Roma" insann yerine geiyor. Dnya nn merkezi ve ekseni -kabul
ettikleri- insann yerine Roma ev rensel bir merkeziyet kazanyor. Bu durum,
btn deerleri Ro mal deerlerin tayin etmesi gerektiini iln ediyor.
Bunlar Roma kltrnde tam olarak belli olan konulardr: Roma, dnyada
kudretlerin kudretidir. Roma bu kudret tahtn gsterir. Roma, kuvvetinin
faydasn ve krn temin eden hak dindir. Bugn bile insanperestlik dneminde
demokrasi, libera lizm, hatta Avrupal sosyalistlerin dnce tarzlarnda
egosant rizm ve kendini evrenin merkezi grme dncesi yine vardr. Ama bu
Egosantrizm iki ekildedir. Birisi, Rnesans'tan daha kuvvetli olan Almanya'nn
ve Germen irfann ekseni olan Nas-yonalizm'dir. Nasyonalizm, sonra Faizm ve
ovenizm eklinde ortaya kyor. Her ikisi de Nasyonalizm'in sonucudur;
iddetli ve snrsz bir milliyetiliktir. nk Faizm bir eit cinnet de recesinde
arlktr ve cahilcedir. Bu ekildeki Egosantrizm'de "ego"nun yerine "millet"
oturmutur. Kendi eksencilik (ben iin-cilik) millet eksencilik (millet iincIlik)
olmutur.
DINLER TARIHI
143
Faizm, propogandasnda yle diyordu: Felsefede, teknik te, ilimde, dinde ve
ahlkta hakikat, Almanya'nn faydasna olandr, batl ise Almanya'nn zararna
olandr.
Gzel bir piyes olan ve Farsa'ya da tercme edilmi olan Adaleti icra"da,
piyesin esas oyuncular sanktr. Biri mark-sist, biri yahudi, ncs ise bir
Alman faistidir. Her bir birinden ikyetidir ve adliyeye bavurmulardr.
Hakim diyor ki: "Dosyay dikkatle inceledim. Alman faistinin hakl olduu nu
biliyorum, hatta o, dier iki kiiyi dolandrm oisa bile, ama problem u, o ikisi
arasnda hangisini mahkm edeceimi bile miyorum."
Bu problemi halletmek iin hakim devletten yardm istiyor. Devletin adliyeye
cevab udur: "Her ikisini mahkm ediniz." Hukuk meselelerin bile millet
ekseni modeline gre tayin edil diini gryoruz. Dier Avrupa lkelerinde
durum tam olarak byle deildir; bundan biraz daha zayftr; ama temel budur.
In gilizlere baknz; ingiltere'de adalet, sayg, edep, balama r neidirler;
darda ise yrtc, vahiiiin, barbarln ve pisliin rneidirler.
Islm'n vnlecek ynlerinden birisi de udur: Btn rk lar ve btn din
aznlklar Islm'n olduu yerlerde rahata ya amlardr. Btn insan
haklarndan faydalanyorlard. Ama bugnk Avrupa'da kiliselerin bir kenara
braklm olmasnn zerinden 300 y gemi olmasma ramen, henz
zencilere res toranlarda servis yaplmyor, btn Avrupa'da hatta Fransa'da
Avrupallar'in dinleri dndaki dinlere, resm olmayan milletle re ve aznlklara
kar bask vardr. Bu bask gittike de arla makta ve iddetlenmektedir. Bu
durum, hep problem, kin, nef ret ve rk dmanlklar ortaya karmtr. Bu
Avrupa lkele rinde az sayda bulunan Mslmanlar da gittike glerini kay
bediyorlar.
Mesh, Avrupal bir grne sahip; Meryem "Tuigi"li bir hanm eklindedir.
Halbuki Filistinli bir kadndr, olu da Filis tinli bir erkektir. Sonra Avrupal Mesih,
Tanr ekline dnt-
144
DINLER TARIHI
rlyor, Avrupal ve Latin bir ahsiyet olarak beliriyor. Aslnda kilise, papa ve
kardinaller, imparatorluun, Sezar'm ve Roma senatrlerinin yeni isimleridir.
Mesih'in Avrupal yaplmas itikad bir tepkidir. Bu tepki nin bir benzerini de
Elijah, Amerika'da gsteriyor ve 'Islm Pey gamberi zencidir' diye iln ediyor.
Beyazlarn kendisinin dinine ve mezhebine girmesine, inanmasna asla izin
vermiyor, onlara efaat etmiyor-
Kenya Cumhurbakan Cuma Kiniyt -fikr, ilm ve edeb adan byk bir
bilgindir- yazd kitapta yle diyor: "Asnesiyon gnnde (Hazreti isa'nn
mirac) Kenya'nn zenci kabileleri beyazlarn tanrs Mesih'ten (Avrupallarn
yaptklar tarzda) binlerce heykel yapyorlar ve atee verip yakyorlar ki
beyazlarn tanrs yanm olsun."
Bu zencinin deyimi deildir, Mesh'i tanr eklinde ortaya karan ve kendi
tanrs unvanyla Afrikalya ykleyen, onu tam olarak batl rkln sembol ve
yardmcs yapan Avrupaldr.
Irklk, faizm ve nasyonalizm sfatlaryla 1933, 34 ve 35 yllarnda kuvvet
krssne oturan egosantrizmin dier bir e idi de "Oksidantalizm"dir.
Aydnmzn hereyden nce (osi-dantalizmin) vahetine kar uyank olmas
gerekirken- maale sef byle deil- Hatta iyi, doru ve temiz fikirli aydnlarmz
bi le aldatyor.
Oksidantalizm, egosantrizmin bugnk bir zuhurudur. An lam da, batclk
(batperestlik) dinidir.
Hatta, bugn Avrupal byk bilginlerin ou bile -ki ayn zamanda byk
hmanistlerdir, bazlan sosyalist ve sosyal ada letidir- batcla, batperestlie
ve batnn asaletine mpteldr.
"Oksidantalizm" yan batclk dini; bugnk dnyada sade ce bir medeniyetin
olduuna, bunun da bat medeniyeti olduu na, dierlerinin ya bat
medeniyetin seip meden olmalar ge rektii veya byle yapmazlarsa vahi
halde kalacaklarna inan maktr.
Bu, iln ettikleri, daima syledikleri, dnya aydnlarnn o unun fiilen kabul
ettii bir slogandr. ounun aklna mede-
DINLER TARIHI
145
nlemek iin, bat medeniyetinin dzenlerini, malzemelerini al mak ve bunlar
tketmek dnda baka birey gelmiyor.
Batnn asaleti deta baarya ulam gibi. Bugnk kltr de belli baz
deerler gryoruz ki hepsi batl deerlerdi. Spor ampiyonunun seilmesi,
zeka ampiyonunun seilmesi, insan yeteneklerde ampiyonunun seilmesi ve
btn kahramanlar ve ampiyonlar tayin edici batl deerlerdir. Milletlerin
temsil cileri batl kstaslar dnda kstaslara, sahip deildi. Bu kstas lar
deimezdir ve batda yaplmtr. Iran, in, Hind, Trkiye, Asya ve Afrika'da
"Gzellik kraliesi'ni seiyorlar. Asya seilen, btn kltrel ihtilaflara ve yerli
zelliklere ramen batlya ya rar kzn bir kopyasdr. Eer Hintli, inli, Iranl,
Asyal, Afri kal kadn, batl kalplara uygun deilse, sadece batnn gzn de
uygun olmamakla kalmyor, vatanda da onu uygun gr myor. Dier btn
meselelerde de uygunluk ls byledir.
"Vensan Munte" isimli bir bilgin bir raporda yle yazyor: "Dnyada Nobe
dl kazanm olan btn romanlar -siyas bir yn tayanlar, bir telefon
emriyle dl alm olanlar; Nobel dl al bu nedenle doal olanlar dndaki
aznlklar- batl kstas ve esaslarla daha ok okunmu olan eserlerdir. Ama
batl esaslara uymayan, byk sanat, iir, edeb asil aheserler ise as la Nobel
almamtr. Nobel dl almayan bir eser bat tarafn dan teyid edilmeyene
kadar, kendi lkesinde de bir eser deeri ni kazanmyor."
Avrupai olmayan geleneklere taraftar olup asil ve yerli de erlere inanmayan,
eski kalp, irsi deerleri, 600-700 sene n ceki gr ve zevkleri Islm adyla
korumu olanlar, bugnk batnn felsefe, ilim ve tekniini btl bilenler, Islm
Peygambe-ri'nden bin yl nceki Yunan felsefesini Islm biliyorlar. Niin?
nk Islm kitaplar Hicr drdnc, beinci asrlarda ya zlmtr, eskidir.
Fikirleri de antika olularna gre deerlendir diklerinden ne kadar ok eski ise,
o kadar ok deerli biliyorlar.
Sanat, iir, edebiyat, felsefe, tarih, antropoloji ve ahlkta ba-'h deerleri dikte
eden kimseler kabul edilmilerdir ve bunlar baarl olmutur. Kendi yaratt
deerler ve esaslarla yazmak
146
DINLER TARIHI
isteyen, iir sylemek isteyen kimse, felsefe ahlk ve insan ko nusunda
yerlilerden sz ermek isteyen kimse yenilgiye uruyor. Tannmam kalyor.
nk kymetli ve asli esaslarla yaratlm olan bu yeni eseri tartacak, iyi ve
kt ynlerini ortaya koyacak biri yoktur.
Bat, olmu ve olan hereye batl bir ekil vermitir. Bugn klerin deeri, hep
batldr. Tarih, felsefe, din ve ahlk iin bile Avrupai kkenler buluyorlar!
Mesel, Zerdt M.. altnc asrda domutur. Musa'nn hareketi ise M..
1290-1300 yl ncedir. Yani Ms 3290 veya 3300 yl nce, Zerdt 2600 sene
nce, ibrahim ise M.. yani 1970 ila 1980 yllar; yani yaklak 400 yl nce
yaamtr.
Ama birden bir yazarmz ve dnrmzn Zerdt Mi lattan 4000 yl nce
dnyaya gelmitir diye yazdn gryo ruz, yani ryailer Hz. Isa'nn
doumundan 1400-1500 yl nce -bundan 3500 yl nce- Iran'a gelmilerdir. Ve
-Zerdt drt bin yl nce- bir rivayete gre 5000 yl, dier bir rivayete gre
6000 yl, bir dierine gre 7000 yl nce dnyaya gelmitir! Aryalerin Iran'a
gelmesi ve risletini iitmeleri iin arada en az 500 senelik bir boluk kalyor!
imdiki yeni aydnlar, niin bu tarih devirlere el uzatyor lar? Bu, ok iyi
aklanmas gerekli bir konudur.
Bat, olan hereyde, batl bir kk bulmutur. Ilim, felsefe ve sanat Yunan
kaynakl olarak alyor. Btn milletlerin ve rkla rn Avrupal olan o kaynaktan
itiklerini kabul ediyor. Ama ba tl, din konusunda Yunanl bir kk yapamam
ve bulamam tr. Insanlar, putlara, hayvanlara, bitkilere, eyaya tabiat kuv
vetlerine tapmaktan kurtarp tevhide ulatran byk dinler, Yunan'da
domutur ve Avrupa'nn iftihardr diye bir iddiada bulunamamtr. Zerdt
iin yeni doum tarihleri uyduruyor, birka bin senelik bir farkla yle diyorlar.
"Mesel, Ibrahim'in tevhidi ve Musa'nn dini rya Zerdt'ten vcuda gelmitir,
btn byk dinlerin babas rya peygamber ve rya rkdr." ("Mezdisna ve
Onun Fars Edebiyatndaki Etkisi" gibi, Farsa li-
DINLER TARIHI
147
sanl Mslmanlar tarafndan Frasa yazlm kitaplara dikkat ediniz)
Batnn ve garpzedenin yapt yeni hesapla, btn dinler kendiliinden Germen
rkna ve rya rkna dnyorlar. Bun lar ayn zamanda bat felsefesinin ve
ilimlerinin kuruculardr, (bunlarn kuruculuun da Germen ve rya rklarn
tekeline ve riyorlar). Hem de Dou ahlk, irfan ve dinlerinin kurucular
oluyorlar, hepsi hatta Buda Lao-Tsu, Konfys ve inli pey gamberler de rya
olmaya balyorlar.
O halde btn ilimler Cebir'den tutun Geometri, Fizik, Kimya ve Sosyal ilimlere
kadar ahlk, din, irfan ve olan herey, Atina ve Fransa arasnda olan hat
zerinde cereyan ediyor. Do uda daima duyguIarda bir mphemlik, hayaller,
aslsz eyler olmu ve oluyor. Sadece Yunan insandr, Yunan olmayan her kes
barbardr, vahidirO)
Bu Yunan dnce tarzdr. Onlarn tarih kitaplarna bak nz, bizimle onlar
arasmdaki sava, Yunanllarn ve barbarlarn savadr, Iran ve Yunan sava
deil. imdi de bu tarz dnce var.
Jean Paul Sartre, Fanon'un (Yeryznn Lanetlileri) kitab nn nsznde,
Avrupalnn slubuyla ve alayla yazyor "B tn dnya 500 milyon insan
-Avrupallar- ve birbuuk milyar yerli arasnda taksim ediliyor."
Bu, Yunanl -barbar, doulu-batl, yerli- insan, batl insa nn asaleti (bir eit
kendine tapma, egosantrizm) gibi ayrmlar imdilerde bile byk dnrlerin
yakasn brakmamtr.
Mesel, Emest Renan gibi bir sosyolog ve hmanist d nr diyor ki: "Tann,
kurtulu iin Avrupaly akll, idareci yap mtr. Onlar ise ii yapmtr ve hzla
yeryznde oalyorlar. Zira i, daha az iverene ve daha ok iiye ihtiya
duymaktadr.
"Bu yzden her yz Avrupal'dan senede bir kii, heT yz douludan senede alt
kii douyor. Biz % 1, onlar ise % 6 oa lyor. Binenaleyh Tanr veya tabiat
onlar ii bir rk, bizi ise i veren ve idareci bir rk yapmtr."
148
DINLER TARIH
Ve Milletlerin Ruhu'nda: "Caddelerde yanlarndan ilgi duymadan getiiniz bu
mavi gzller, eer Afrika'ya veya Hindistan'a giderlerse en byk bakanlk
tekilatlarn ynetebi lirle. Ama douda, byk fikr, Irfan, ahlk ahsiyetler
ve za hitler bile, iki memurla bir ubeyi idare etmekten cizdir." diyor.
nce Yunan, Atina, sonra Roma, Germen milleti, Fransz, ingiliz ve btn
Avrupa, imdi de fertte, egosantrizmin olduu nu gryoruz.
Ortaada papa ile kar karya olan kfirler, kilisenin kfir saydklar ve sava
iln ettikleri Hris ti yanlardr. Ki, her mille tin, Incil'i kendi diliyle okumas
gerekir, diyorlard. Halbuki pa pa, Latince, Tanr'nm dilidir, diyordu. Ama Incil'in
dili Ibrani-ce'dir. Fakat Arap ve Filistinli Hristiyamn kendisi bile Latince
bilmiyordu. Onlarn22 Latince'yi Allah'n dili olarak kabul etme meleri sebebiyle,
Roma dilini Avrupa dilini, bat kltr ve dilini boyunlarna geirmek
istemiyorlard. Bunun Iin kfir iln edil diler. Kilise, onlarla savamak iin
ayaa kalkt.
9. Hmanizm:
(Bu isim Farsa'dan ok tekrarlanyor. Revata olan bir keli me, anlam da ok
kark ve birbirine girmitir. Bu yzden sy lediklerime daha ok dikkat
buyurmanz rica ediyorum.)
Hmanizm, aydnlarn ounu kendine ekmi bugnn en sekin ekollerinden
biridir. Kendisini insann asaletine dayal ekol oarak kabullenir. Sartre'nin
Egzistansiyalizmi de kendisi iin hmanist bir temele inanyor.
Eski Yunan'da insann asaleti ak bir anlama sahip deildir Hmanizm, Tanr
veya tanrlara kar insana asalet bala maktr.
Btn tarih boyunca konu, hep dnyann asl mihverinin Tanr, tanrlar, veya
insan olduu meselesi olmutur. Dinler asl eksen olarak Tann'y alyorlar.
Insann deerini Tanrya veya
DINLER TARIHI
149
22- Rnesans aydnlar.
tanrlara olan yaknla bal gryorlar. Tann'ya itaata, tanrya veya tanrlara
kar olan riyazete bal gryorlar. O halde din lerde btn deerlerin
sebepleri, Tanr veya tanrlardr. Buna Teezm diyorlar.
Ama Hmanizmde, insan asldr. Kendini tanrnn bir kop yas yapmaya ve
eitmeye izum grmyor. Kendisi deerler den, ycelikten, yaratltan,
gzellikten, iyilikten ibaret bir b tndr.
Humanizm'in, Allah'a kar insana asalet baladn g ryoruz. Insan iin
bamsz ve belli zelliklere inanyor.
Insann byle asalet bulmas, her yerden nce Yunan d ncesinde ekillenir
ve Batinin din fikrinin en temel ve en be lirgin ynlerinden biridir.
Aslnda Yunan'da, insanlarn tanrlarla ilikisi kul ve ma but, yaratc ve yaratk,
aa ve yukar, deerli ve deersiz ili kisi deildir. Dnyay zaptetmek ve
kendi kaderini deitirmek iin savaan iki dnyev kudretin ilikisidir.
Yunan'da tanrlar genel olarak, insann rakibidirler, insann kaderini kendi
eerine geirmek istiyorlar. Insann uyanklk, gT, bilge uuruna engel
olmak isterler. nk insan kendi bi lincine varma dzeyine ularsa tanrlarn
seviyesine kar. Ze-us'un kudret ve imparatorluunu sarsar.
Tanrlar ilh atee sahip olduklar iin ebeddirler. Gr, bilgi ve uur
sahibidirler. Daim olmalar, dnyann kaderini el lerinde olmas ve tanrlk
yeteneine sahip olmalar nedeniy ledir.
Ate, kudret, aydnlk ve grn semboldr ve tanrlarn elinde ve
tekelindedir. Tanrlarn hepsi insann yeryznde ka ranlk bir varlk perdesi
eklinde yaamas, bu ilh ateten mah rum kalmas ve tanrlarn penesinde
esir olmas iin aba harc yorlar. Insann kendi kaderinde asla bir etkiye ve
deitirme kuvvetine sahip olmamas iin aba harcyorlar. Bunlarn her ikisi
tanrlarn egemenliinde ve tekelindedir.
Yunan kltrnde insan, tanrlarn iradesinden haberdar olup bunun bilincine
varnca ve onlarn iradesinden kurtulmak,
150
DINLER TARIHI
kudret ve kaderi eline geirmek isteyince tanrlar telalanmaya balad.
Yunan kltrnde insan, Tann'ya yaklama dncesinde deildir. Bilkis
tanrlar aleyhinde isyan ile kudreti ele geirmek ve kendi kaderine hakim olmak
istiyor. uur ve gre ulap, semav atei elde ettikten sonra bunlara ulamak
istememesi mmkn deildir.
Yunan fikrinde insan, kendisini tanrlarn esaretinden kur tarmak iin daima
savayor. Tanrlar da daima insan kendi egemenlikleri altnda tutmak iin
savayorlar. O halde yeryz ve gkyznn ilikisi, iki dman kutbun
ilikisidir, insan ve tanrnn ilikisi, daima savaan iki rakibin ilikisidir. Biri
hakim, olan tanr. Dieri mahkm olan insan.
Insann asaleti' dncesi, buradan douyor. Insann deeri unun tanrlara
yaklamas ve tanrlarn ona deer vermesinden dolay deildir. Belki insann
kendisi, ilh ate elde etmekle tan rlarn makamna ykselebilir.
O halde insann hedefi, Zeus'un, Herkl'n ve dier tanrla rn kenarnda
kendisi iin bir yer bulmasdr. Tanrlarn abas ise ortaya kan byle bir yolu
daima insann yzne kapamak ve insann tanrlarn yksek kalesine
ulamasn engellemektir.
Insan, Prometheus'un yardmyla semav atei elde ediyor, dnyann yaratcs,
tanrs, kendi kaderinin yapcs hak ve btln, gzelliin esas oluyor.
"Egosantrizm"de dedim ki, sofistler kendilerini esas ve delil almakla hak
bildikleri eye hak diyorlard, red ve tard ettikleri hereye de btl diyorlard,
ister istemez herey ve herkes varl n sebebi ve esas olan, onlarn
varlklarna bal oluyordu. H manizmde de insann asl olarak kararlatrlmas
byle bir so nu veriyor, hak ve btl insann beenmesi esas ile anlam kaza
nyor.
Yunan ve Roma sanat eserlerinin belirgin zelliklerinden bi risi heykeltrahk ve
ressamlkta plaklktr. Heykeltra ve ressa mn btn abas deta en gzel
vcutlar, plaklatrmak ve el bisesiz tehir etmektir.
DINLER TARIHI
151
Ama Asur ve Heameni'de -Taht- Cemid ve Biston'da da grmek
mmkndr- genel olarak btn dou ressaml ve heykeltrahnm
zelliklerinden birinin, hayret verici bir rtn me olduunu gryoruz. Elbiseler
genitir, vcut mmkn ol duu lde rtnmtr, hatta ou erkeklerin
yz bile. Bu giyiniklii Ortaa eserlerinde de grmek mmkndr. Bu d nem
Dou dncesinin hakim olduu ve Allah'n asl sayld zamandr.
Ortaa'daki doulu ve Avrupal heykeltra, yaratl, insa nn yaratln,
gzellii, Tann'y, gkyz nurunu, Isa'nn sa r, kr ve dilsize ifa veren ve
ly dirilten mucizesini gster mek istiyor.
Ama hmanist heykeltra ise, vcut gzelliklerinin tamam n gsteren biridir.
Insan onun delili ve esasdr. O, insan plak gstermekle, vcudun
gzelliklerini gstermekle, gkteki tanr larn ve meleklerin gzellii ile rekabet
etmek istiyor.
Ortaa'da yaplan azillerin heykellerinde, onlarn yz ve beden gzelliine ilgi
gsterilmemitir, onlarn ruhaniyetine ve dindarlna ilgi duyulmutur. Ama
kilise hkmetinden nce ve rnesanstan soma, plak ve ryan heykellerle
karlayo ruz. En gzel yz ve vcutlar baklara tehir etmilerdir. n k
insan hereyin asl olmutur, hak ve btl, gzellik sadece bu mihenk tayla
llmektedir.
Bu dncede giyim, gzellik eksikliinin veya irkinliin gizlenmesidir. plaklk
ise, giyinmeyi gerektiren utanlacak, irkin bireyin olmadnn iaretidir.
Doulu ise insan giyindi riyor. Doulu'da gzelliin asl Allah'tr. O, gzelliin
ztdr. Onun dndaki herey, noksan, irkin ve utanmay gerektiren dir. Ama
batl hmanist, insan plaklatryoT; onun dnda baka esas tanmyor;
noksanlk ve irkinlikleri de gzellik ola rak gryor.
Defalarca sylediim gibi, Prometheous destan Yunan ru hunu gsterir:
Insann yaratcsdr, gkyz ateini insana ver mek iin tanrlardan almtr.
Insan atee kavumakla, gr, uur, bilgi ve uyanklk kazanmtr; artk bir
daha Zeus'un em rinin altna girmiyor, kendi bamszln iln ediyor.
152
DINLER TARIHI
Ibrahim! dinlerde, zellikle Islm dininde ve Islm mez heplerde Promethous,
eytan grmnde beliriyor. Ama u farkla, Promethous Yunan'da Insann
dostudur, insann azame tinin zuhur ettii yerdir, eytan ise insann dmandr;
nk Yunan dncesinde tanr ve insan rekabet halindedir; burada ise ak
ve mauk, bid ve mabut ilikisi vardr.
"Promethous" ve"eytan", her ikisi yasak meyveyi uyanklk ve haberi insana
veriyorlar, ama insann tanrn rakibi olduu Yunan dncesinde Promethous
bir kahraman ehresi kazan yor. -Insann Allah'n kulu, ibdet edicisi ve a
olduu-Islm'da ise eytan insann dmandr. Bu hmanizmin,23 gk
yznn, tabiat tesinin ve lmden sonraki hayatn asaletine kar insann
asaletine inanan bir dnce tarzdr. Maneviyata kar maddiyatn, "olan eyin"
"olmas gereken eye" kar maddiyatn, "olan eyin" olmas gereken eye"
kar asaletidir. Tabiat gzelliine kar, insan gzelliinin asaletidir. Veya ruh
gzelliklerinin tabiat tesine kar asaletidir. Bunlarn hepsi, din, felsefe, hem
de sosyal hayat yansmaktadr.
Dine u ekilde yansmtr: Doulu tanrlar -Hatta irk d nemindeki kk
tanrlar- yce bir sekinlie madde ve insan tesi bir ycelie sahiptir. Tevhid
dneminde, muvahhid din anlaynda Allah, mutlak oluyor. Mutlak gzellik,
mutlak m kemmellik, mutlak kudret ve hakimiyet, mutlak ak ve sevgi; in
sann tasavvur ve hayaline gelecek olan hereyden uzak ve m cerret oluyor.
Bu yzden en gzel anlamn, u Islm sloganda buluyor: "Allahu Ekber!" u
ak anlatmla karlayoruz; "Allah en b yktr, vasflandrmayla ortaya
kandan daha byktr." Yani, asla bir metod, bir sfat ve bir nitelii zihinde
Allah'a isnd et memek gerekir. nk byle yaparsak Allah' onda snrlam
oluru?.. Ilkel Dou dinlerinde de ycelik ve en stn kutsallk; tanrnn, yerden,
tabiattan ve maddeden olan uzakl, mesafesi kolaylkla anlalabilir.
23- Hmanizm (insann asaleti).
DINLER TARIHI
153
Ama Yunanistan'da mitoloji tanrlar insandr; insanla ayn sfatlara sahiptirler,
hakirdirler: Mesel, Zeus'un 9 kz vardr. Her biri dokuz eit sanattan birinin
(iir, musik, resim, hey-keltralk vb.) zuhur kayna ve yardmcs d ir, daima
dan ze rini; oturmulardr. Btn zellikleri ve hassasiyetleri ile kzlar sadece
ak bekliyorlar; birinin akna talipler veya birinin sevgi-lisidirler. Bir dman
veya rakipleri vardr. Babalaryla bir ihti laflar veya zoraki onlara yklenen
istekler vardr. Zeus'un ken disi de allm bir insan gibidir. Kin ve hasedi var,
spor yapar, dmanlk yapar, fikrinden vazgeer, sznden cayar. (Zeus,
Promethous'u zincire vurdu, sonsuza kadar ayaklarndan zinciri
karmayacana yemin etti. Sonra, Herkl rapor vermek iin Msr'dan Yunan'a
dnecei srada Kafkas dalarna da urad. Promethous'u zincirli grd. Zinciri
okla vurdu ve Prometho-us'un ayandaki zinciri at. "Bunu Zeus balam"
dediler. 'Hata etmi" dedi:
Sonra Herkl Zeus'un istedii hereyi yapmak iin Atina'da bekledi. Zeus,
Herkl aleyhine yaplacak her ii faydasz ve so nu belli olmayan bir sava
olarak grd. Bylesi bir kahramanla aka yaplamayacan anlad!
Promethous'un serbest braklma sna raz oldu. Ama yemin ettii iin, zincirin
bir halkasnn aya nda kalmas gerektiini syledi. O da kabul etti (kadnn
erke e kar bir eit kleliinin iareti olan halkann buradan ortaya km
olmas muhtemeldir.)
Bu hikyede Yunan mitolojisinin en byk tanrsnn ve di er tanrlarn ruh
halini iyice tanmak mmkndr.
Yunan dncesinde de dier her din gibi, hiret ve gayb alemi vardr. Ama bu.,
madd dnya ile srt srtadr.
Tabiat tesi gkyz mevcuttur. Tanrlar, ruhlar, mcerret-likler vardr, ama tam
bu gkyz tavannn arkasmdadrlar. Tanrlar vardr, ama daha ok mill
kahramanlar gibidir- Bunla rn keramet ve mucizeleri, mesel Rstem, Zal vb.
kahramanla rmz gibidir. Yunan tanrlar insan benzeridir, doudaki gibi gerek,
yce, mutlak, akl ve vcut tesi anlamda deildir. Yu nan dncesi, Tanr'y
kltyor insana daha ok yaklatr-
154
DINLER TARIHI
mak istiyor. Dou dncesi ise, insan byk ve en byk ya pyor, insan
tanrsna gtrmek istiyor. Bu her iki dnce de dinidir. Ama birbirlerine
tamamen kardrlar.
Yunan'da iTfan duyguya sahip olan ve yce tabiat tesine inananlardan biri
Pisagor, dieri de Efltun'dur. Her ikisi de do unun etkisi altndadr ve doulu
gre sahiptirler. Daha nce de sylediim gibi Yunanl gr (batl gr),
dar bir grtr. Ama Yunan'm fikr ve felsef yn ok derindir.
Yunanl kudret ve akl, geni ve yksektir, hakikat ve ak ise ok aalk ve
azdr. Bu yzden eer Dou ve Baty iki fikir tarz olarak birbiriyle
karlatrmak istersek unlar sylememiz gerekir:
Douda, ruh, daima varlk alemindeki hakikat ve ak ara maktadr. Insan ile
Allah ve gayb arasnda bir >liki bulma aba snn peindedir. Aa olan ile
yksek olann ilikisi, avare ile snlacak yerin ilikisi, muhtacn hakikata olan
ihtiyac, susa-mn suya olan ihtiyac eklindedir. Bat dncesinde ise raki bin
rakip ile olan ilikisi eklindedir. (Kk rakip insandr, b yk rakip ise
Tann'dr) Bilen ile bilinen ilikisidir. Btl lim Ak ve tanma ile deil, belki hile
ve aklllkla tabiat kuvvetleri ni istihdam eden bir ihtiya sahibidir.
Doulu dnyay karmak bir muamma eklinde gryor. Hakikatlardan olan
yansma ve yaan esrar ile kalbi daima bu yamurun altnda muzdarip ve
susam duruyor. Halbuki Yu nanl dnyay birka unsurun yapt ok sade bir
tekilat ola rak gryor. Kolayca tannabilecek, aratrabilecek bu dnyaya ait
ve madd ihtiyalarn yardmlaryla giderilebilecei bir te kilat.
Bu yzden orada kudret iktisadidir. Madd hayat hep ilerle mitir, ama duygu
hakikat ve ak daima snrl kalmtr. Burada (Dou'da) irfan, insan duygu ve
Insann gayb, olaanst ve. mucizev bir ayna olarak yeryznde zuhuru ve
srgndeki bir ilhi varlk olarak telakki edildi. Geri madd ve sosyal hayat da
ruhun bu atlama ve uuunun etkisi altnda glgede kald.
DINLER TARIHI
155
Batda ehrin idar dzeni, "politik'tir. Batl; ehrin beledi ye bakanndan
istiyor. Batl hkmet; lkeyi, belediye baka nnn ehri idare ettii gibi idare
ediyor. Yani yaay, dnce ve sosyal ilikilere bi- dereceye kadar olduu gibi
bakyor. O da gzel idare etmek ve gzel korumaktr. Bu grn esas nede
niyle Yunan demokrasisi geliiyor. Avrupal hareketlerin ve te kilatlarn yn
demokrasiye dorudur.
nk demokraside semenler vardr, seilen ve seilmi olan en iyi yneticiler
btn semenlerin isteklerini celb edecek kimselerdir. Bu demokrasi fikri ile
uygundur, hem Yunan'da hem Roma'da hem de modern Avrupa'da meydana
geldi. Ama douda siyasettir, eyer kabul etmeyen, dizgin almayan asi tayla ra
dizgin vurma anlamnda, onlarn yumuatlmas, terbiye edil mesi ve necip
yaplmasdr. "Siyaset" (Politik kelimesinin mua dilidir (Politic=ehir
kkendendir, Yunan toplumunun ve ehri nin, idare tarz anlamndadr). Ama
tam bir doulu grle, zerindeki dikta ve halkn eitilmesi liderliinin her ikisi
de si yasettir. (Bunlar iki zt boyut ama, her ikisi de ynetme eklidir. Biri,
dierinden suiistifadedir). Batnn hkmet ve siyas gr ;24 ounluun
istedii esasa gre halkn demokratik ekilde ynetilmesinden ibarettir. Ama
doulu gre gre hkmet, rehberlik eden, deerleri deitiren, halk terbiye
eden, yklm sosyal ilikileri ve gelenekleri deitiren toplumu hazrlamak iin
fertlerin tekmln salayan devrimci bir kudrettir. Onla ra klavuzluk eder,
onlar dier bir menzil bana dier bir duru ma, dier bir vasfa yneltir.
Batl gr, mevcut durum muhfaza ediyor. Asayii ve da ha ok faydalanmay
arttryor. Doulu gr ise; hidyet, terbi ye mevcut durumu istenen tarafa
doru deitirme esaslar ze rinde dnmektedir.
Batda gr, toplumun evrilmesi esasna gredir. ehrin idaresi halkn sahip
olduklarna ve istediklerine gredir. Iyi ya-amak isterler, hayatn asaleti
esastr, asalet toplumdandr. Do-
24- Siyaset; zorlama, bini iin tayn eitilmesi, kavramsal anlamyla halkn bir
hedefin esasna gre eilimi ve deitirilmesi.
156
DINLER TARIHI
uda asil olan toplum deil ferttir, hakikat gnlde gizlenmitir, bu ferdin
asaletinin iaretidir.
Eer douda toplum asalet kazanmsa bu yine ferdin asa letinin hatr iindir.
Biri bir ahs ldrrse btn halk ldr m gibidir. Bir ferdi ihya eden ise,
btn insanl yaatmtr. Kur'n, ferd unvanyla asaleti insana veriyor,
topluma kar olan ferde deil.
(Yanl anlalmasn topluma kar olan ferde deil, toplum daki ferde asalet
veriyor) Ferdin toplumun asaleti glgesinde yok olmasn nlemek istiyor.
Ferdin reddedilmesini nlemek istiyor. Belki asaleti insan ferde "ben'ler"e verip,
sorumluluu "ben'ler"In omuzuna brakmak istiyor. Deime ve devrimi, fert
fert insann iinde alevlendirmek istiyor. Eer topluma asalet verilmi olursa,
bunun fertlerin hr olarak gelimesi iin olmas gerekir; topluma asalet verme
uruna btn fertlerin kurban edilmesi iin deil.
Btn peygamberler ayn zamanda getirdikleri dinin esas na gre insan bir
toplum meydana getirmenin peinde olmu- | lardr. "Kalb"e, "ruh"a, "sana"
diyorlar ki:
"Ayaa kalknz, deiiniz, bu Yunanl ve batl kalplarn erevesinden, bu
egosantrizmden, mutlak tarafna doru uu nuz." Bu, doulu fikrin sona
eriidir, nihayetinde de Islm fikir vardr. Islm insan mutlak olana aryor.
Eer doulu ve batl grleri birka kelimeyle aklamak istersek, "hayat" iki
nokta olan, dou ve bat olarak grmemiz gerekir.
"Bandra" Eski Yunan'da diyor ki: Hayat bahesi, aan iki glden fazla birey
deildir: Basan ve hret.25
25- Kuzey Tahran'daki cafelerde bir kahveyi yedi tmene iip, sonra da fakirin
talihsizlii ve fakirlik hakknda iir yazan kk burjuvazi airlerinden biri olan
"Tehran kendisinden hayatyla ilgili bir iir almaya gelen Mezinan'l bir zaval-
lva yle demiti: 1 Hayat bir gldr.. Haya! bir badr..."
Bu deien beyitlerin devamm d. okumak isteyince zavall kyl diyor ki- "Be
nim karm lm, olum genliim gitmi Senin iin hayat zorunlu olarak
rengarenk gllerden bir badr."
DINLER TARIHI
157
Buda diyor ki: "Maceradan geerek, hayata dnmek26 In sann dkt
gzyalar bir araya toplanrsa yeryzndeki b tn okyanuslarn suyundan
daha fazla olacaktr."
Btn bu eziyet, Doulu ruhun esasdr. Eziyet, madalyo nun bir yzdr. Dier
yz de aktr. Bu eziyet yce olduu kadar, yer lsnden. Yunan ve Bat
egosantrizm gr l snden daha yce ve daha yukardr. O lde de ak,
kudret, rislet ve madde tesi ycelie sahiptir.
Ama iman ruha balad byklk ve harekete karlk bir kurban da
vermitir. Bu, madd hayat ve madd medeniyet olmutur.
Doulu ruhun daima peinde olduu bu yce ak, insana btn bu a/.amet ve
ilh ycelii balamtr. Insan tanrlara doru veya tevhid dinlerinde Allah'a
doru ekmektedir. Bu yce ak halkn hayatn, al, zaaf ve ekmei
ounlukla unutmutur.
Doulu dinlerden, sadece Ibrahim gruptaki dinler, ruhu dar ereveden
kurtarabilmi (riyazet ve ekmek yememekle de il) melekut tarafna
uurabilmilerdir. Dierlerine ekmek ver mek ve dierlerinin ekmei iin ala
tahamml etmek abas da (bir nevi riyazettir) ruhun kurtuluunu temin ediyor,
insann Allah'a doru umasn salyor.
2b- Buda'nm tenashe inandn biliyoruz. (Gelecek oturumda bu konudan
bahsedeceim.). Buda diyor ki: "Insan ldkten sonra ruhu tekrar baka bir be
dene girer. Daima gider ve geri gelir." Buna "Karema" vani tenash dolab (d
ner ark), diyor. Bu, insann mbtel (k) oluudur. \ ahmaka devirden ve
sbe;, dnten kendini kurtarmak gerekir. Btn dinlerde ve dinimizde olan bir
kurtulu. Ama Budizm dininde insann tutkusu, gidi ve bu hayata geri dn
eklindedir. Hepimizin mbtel olduu kader gibi bir kader. O, tenashe inan
yor, biz ise buna inanmyoruz. "Buda", hayat hret ve baar diye alan bir
Sln buluduu bir baa benzetenlere, Francis Baron ve ondan da nemlisi Ba
tl gre kar diyor ki: Insan, kudreti ele almak iin gelmitir." Dnceleri,
jep hmanistedir. Gnlk adi hayata kar, iddetli bir ac dnce ve insan
bir eziyetle. Doulu ruhu takatsiz brakp yoran ok byk ve derun bir baka
gz yal ve dertli konuur.
BENC DERS
"Sizden, iyilie aran, doruluu emreden ve ktlkten meneden bir cemaat
olsun..."
Rahman ve Rahm olan Allah'n adyla.
Dou ve Bat dinlerinin ortaya konulmasnda alt yap unva nyla Doulu ve Batl
grn mzkeresi:
Medeniyet asr dinlerinin dnemine giri iin, Doulu g r ve Batl gr diye
iki grten bahsettim. Medeniyet asn-na giri srasnda kltr ve medeniyetler
tarihinde bu iki gr elle tutulur deerdedir. imdi de szkonusu olan bu iki g
rtr.
nceki oturumda Doulu gr usul ve Batl gr usul adyla, psikologlar,
medeniyet bilimciler ve antropologlar ara snda szkonusu olanlar arzettim, ki
bunlar alt yapyla ilgiliydi. Dou ve Bat dinleri iin arz edeceklerim de alt
yapyla ilgili ola caktr. Binenaleyh bu blmde din adyla -douda ve batda-
arz adeceim eyi sizin, kendine zg doulu gr ve batl g rn esasna
gre karlatrmanz gerekir. O zellikleri bu din lerde olan zelliklerle tartnz.
Bir dinin doulu ve batl olmas nn belirgin zelliklerini karnz.
Medeniyet asr dinlerine giri iin, doudan balyoruz de dim. Zira medeniyet
douda balamtr. Ister istemez mede niyet devrinin byk dinleri de
douludur.
DINLER TARIHI
159
Medeniyet Dneminin Balangcnda Bat, Daha stn Olan Dini ve Byk
Kltr Doudan Ald
"Niin btn dinler Dou'da ortaya kmtr ve btn pey gamberler Dou'da
zuhur etmitir; Bat dine sahip olmamtr?" diyenlerin sorusu tarihten habersiz
olmalarndan kaynaklanan bir sorudur. nk dinler asla srf Dou'ya zg
olmamtr, Kur'n- Kerm'in aka anlatmasna ve ayrca dinlerin tasdiki ne
gre btn milletler ve mmetler dine sahip olmutur. Hatta eitli dinlere.
Avusturalya vahileri, Kuzey Amerika kzlderili-leri, Doulu ve Batl
toplumlarda fark etmiyor; hepsi dini ol mutur.
Dnyada daha ok mensubu bulunan dinler niin Doulu peygamberlerin
dinleridir? Byk medeniyet ve kltr, Do u'da balad da ondan. Medeniyet
dneminin dini de insanlk medeniyetinin eitli boyutlar gibi -edebiyat, felsefe,
yaam ve hukuk dzeni gibi- Dou'dan Bat'ya gitti. O halde Bat dinsiz deildi
ki, dini Dou'dan alsm. Kendisi de din sahibiydi. Ama dinleri, medeniyet ve
kltr dnemine uygun ola yan ilkel din ler gibiydi. Bu yzden bat medeniyet
asrna girite Dou'dan ald medeniyetin dier ynleriyle birlikte, dini de
alyor ve kendi ilkel ve bedevi dinlerinin yerine geiriyor.
Bat Medeniyetinin Etkisi Altndaki Doulu Aydn
Dounun kendisi -Iran, Ortadou, Uzakdou, Yakndou; Asya ve Afrika-
filozof, sanatkr ve edebiyat sahibi deil mi dir? O halde niin aydnlar Batnn
felsefe, sanat ve edebiyat mekteplerinin etkisi altda kalyorlar? nk
medeniyet, imdi Batdadr. Bat medeniyeti daha ileridir. Biz kendiliinden tele
vizyonu onlardan aldmz gibi, hukuk ve sosyal dzeni, felsef mektep ve
grleri de onlardan alyoruz. Bu filozoflarn daima Bat'da olduu, Dou'da
filozof ve felsefenin olmad anlamnda deildir. Hi phesiz Dou'da da filozof
ve felsefe vardr. Ama kltr ve medeniyetimizin dier boyutlar dze yinde
aresiz olaTak daha stn bir medeniyete muhtacz. Tpk daha stn
medeniyetin madd meselelerini aldmz gibi, da-
160
DINLER TARIHI
ha stn medeniyetin ruh ve grn de alyoruz ve onun et kisinde
kalyoruz.
Biz bugn Bat medeniyetinin etkisi altndayz. Tabii olarak ayn zamanda Bat
felsefesinin de etkisi altndayz. Cemite Ba r, Dou medeniyetinin etkisi
altndayd ve haliyle daha stn olan dinin de etkisi altndayd.
Bu yzden byk dinlerin tarihine Dou'dan ve en eskile rinden balamamz
gerekir.
Btn Dou'da hkmetmi olan byk dini, kltrle ve manev mektepleri
tanmak iin Dou kltr ve medeniyeti bir giritir. Bu kltr ve medeniyet iki
kaynaa sahiptir. Biri Mezopotamya (Beyne'n-Nehreyn) ve dallar, dieri ise
Hind ve dalla rdr. Byk ve derin Hind dinlerine ve kltrne gemek iin in
iyi bir giritir.
N
in0in l1el Dinleri
in de dier btn milletler gibi bir bedevilik dnemi geir mitir. Kabile ve ilkel
toplumlar dneminde in dinleri ister is temez bedev dinler olmutur.
"Totemizm","Tabu", "Mn", "Fe tiizm" ve "Animizm" de bedev dinler iin
bahsettiim mesele ler, in medeniyeti iin de geerlidir. Yani Hz. Isa'nn dou
mundan bin-ikibin yl nceki bedev ve ilkel inliler, Ruha Tap-clk, Fetiizm,
Tabuizim ve Totemizm gibi dinlere sahipti. Bu yzden belirgin bir ekilde bu
dneme girip, incelememiz ge rekmez. nk bedev dinleri genel olarak
tanyoruz ve in'in bedev dinlerini onunla kyas edebiliriz, karlatrabiliriz.
in0in Y23e Dinleri
in dinleri, bir aamada, yce bir mektebe ve zerinde iyice dnlmesi-
mmkn bir ekle dnyor. Bunun, medenleme dneminin dinleri olarak
isimlendirmek mmkn olabilecek mehur ve belirgin iki din eklinde zuhur
ettiini gT-
DINLER TARIHI
161
inekteyiz. Biri "Taoizm"dir. in'in en esasl gr ve en byk dini.
Biri de "Konfys" mektebidir. Akl bir fikir mektebi, kl tr ve in dini
unvanyla bir sonraki slah ve reform devresini gsteriyor.
INLI BAKI: Tao'yu, in'in derin ruhunu, ince din ve felsef grn tanmak
iin inli bak tanmak gerekir.
inli'nin bu dnyaya bak kendine zg bir baktr. Renkleri ve ekilleri
tanma eidi, tabiat eyas ve insanla ilgili anlay ekli inli'ye zg bir renk
tar. Sanatnda, dininde, fel sefesinde, hukukunda, tarih ve toplumunda
belirgin olan bir renk. inli'nin ahsiyeti olan bir renk...
INLI RUHUN ZELLIKLERI: Tezat, inli ruhun belirgin zelliklerinden biridir.
Bu milletin ruhunda belli olan tezat, b tn sar rkla ilgili bir tezattr. in
ulusunun tarihinde zuhur et mi ulan, en yce ve en gelimi rk cilvelerinden
biridir.
inli ruh, iki zt cilveye sahiptir. Bir taraftan sava ve cen-gaver oluu ki bu
zellik btn tarih boyunca meydana gelen olaylarda aka gze arpar. Sar
rkn tarihi boyunca olan sa valara, bu ulusun katlmas bu ruhu anlatr.
Uzakdou'da yine san rktan olan, Moailarn saldrs gemiten bugne devam
eden eitli mcadelelere -eitli boyutlaryla bu son otuz, krk sene zarfnda
olan olaylar- ve Japonlarn ikinci dnya sava s rasndaki savalar bu ruhun
grnmleridir. inli savayor. Bunlar mcadelede ve savata kendine zg bir
zellie ve g rnme sahiptir. Bu zellik ve grnm inli ruhtan kaynak
lanmaktadr. ok iddetli bir sertlik, lm hafife alma ve kan kolay grme
zellii.
Dier taraftan inli ruh, insann en ince, en hassas gr nmlerine sahiptir. En
gzel ve en Ince iirsel, ahlk ve irfan durular, tasviri imknsz bir hayret ve
iddette in iir ve sana tnda belirmitir. Bunlar, efkatli ve hassas in ruhunun
neti cesidir. in sanatnn belirgin zelliklerinden biri zerafettir. Minyatr, zarif
in sanatnn bir daldr. in musik ve iiri, hl insanln en gzel musik ve
iirlerinden biridir.
162
DINLER TARIHI
Bu iki zt ruhun belirmesini saldrgan Moollarn kaderinde grrz. Iran'n istila
ettikleri zaman dier her yer gibi her taraf yldrm gibi yakp yerle bir ettiler.
Kabal, acmaszl son haddine vardrdlar. Ama henz bir nesil gemiti veya
geme miti ki tarihimizin en yumuak, en muti, en arif hkmedenleri ne
dntler. Cengiz, Muhammed Hudabende oldu; seccade ve mihraptan zorla
kalkp siyasetine vakit ayrabiliyordu.
Koyuna dnen bu vahi kurtlarn (Moollarn) irfan ve tasavvufa ilgi duymas
-geri Moollarn bu ilgisi komplolardan ve siyas garazlardan arnm bir ilgi
deildi- inli ruhun hasas ve ince yarsn gstermekte. Kaba, sert ve ar olan
dier yars ile mkemmellemektedir.
Alman airi Haine'nin deyimiyle: "Hlagu, bir ehre vard nda katliam yapyor,
ehri atee veriyordu. Alevlenmi bu e hirden ayrld zaman bir subayndan
veya askerden soruyor du: Bu ehrin ad neydi?" Bu ayn adam, her ehirde,
her iten nce mezarla gidiyordu ve mezarlara sayg gsteriyordu. Bu durum
bir arifin durumudur, hunhar bir bedendeki irfan bir ruh.
"Haine" gzel bir iirinde Hlagu'nun kabirlere olan ilgisine iaret edip yle
diyor: "Taves'e gelince buray mezarla evir di, Firdevs'nin mezar banda
durdu, kabrin zerini kaldrma larn istedi. Kabrin zerini kaldrdlar, krmz gl
ile doluydu. Sonralar Uzakdou'da Cengiz'in kabrinin bana gitti. Kabrin
stn kaldrmalarn istedi- Kaldrdlar; kan ile doluydu."
in R#4#n#n Di5er 6elli1leri
Milliyetilik:
Milliyetilik ve kavmiyetilie iddetli yneli, in ruhu nun dier zelliklerinden
biridir. yle ki bu kavimden olan baz uluslar uluslararas olmalar ve insanla
ilgili duymalarna ra men gurur kaynaklan yine Cengiz'dir. Cengiz'i tarihte
kudret ve gururu yaratm biri olarak grrler.
Sonralar dinde de kendini gsteren inli ruhun birbirine ball, onu ok
milliyeti ve kendine tapan bir ulus yapmtr.
DINLER TARIHI
163
yle ki milliyetilik, gemie yneli ve taassup bu kavmin ulu sa! ve
geleneksel sosyal zelliklerinden biri olmutur. Btn ta rih boyunca bu byle
olmu ve olmaktadr. inli ruh, ayn za manda evrensel ve insan bir yneli
felsefesine de sahiptir. Bu yzden Avrupal sosyologlar ve antropologlar bugn
bile inli ve sar rktan olan Marksistler!, Sar Marksistler, Arif Marksist ler veya
Sofi Marksistler olarak adlandryorlar!
Bu, onlarn rksal zelliklerini materyalizmde bile koruduk larn gsteriyorlar.
Bu sebeple bunlar uluslararas milliyetiler dir. Bu imdi de grlen bir elikidir.
Onlarn materyalizmleri kendi uluslarna zg bir materyalizmdir. Hmanizme
kendi uluslarna zg rengi vermilerdir.
Tabiata Yneli:
inli ruhun eliki genini tamamlayan boyutlardan biri de inli'nin tabiata
yneliidir (natraIizm). Ama in natraliK-mi, Bat natralizminden farkldr.
Natralist Avrupal, hissedi lenlerin dzeyinde; dokunulan ve fayda getiren
tabiatn zerin de kalp bunun dndaki hereyi inkr ediyor. Ama inli, madd
tabiatn ortasnda irfan ruhu ve din idealizmi gryor ve buluyor.
inli ruhunda bu eliki ok byk ve nemlidir. Bu eliki, esrarl in ruhunu
tanmanm anahtardr. Iran'da hatta Avru pa'da biri hayattan, iktisat ve
maddiyatn grltsnden maneviyata snmak istedii zaman, bir maarann
kesine, bir evin kesine veya bir mabedin kesine kayor. O tenhalk ta
kendi i dnyasna dalyor ve riyazete ekiliyor. Ama inli, madd sosyal ve
iktisad hayattan kat zaman, tabiatn ortas na ve tabiatn kucana
smyor. Tabiat onun iin tabiat olduu gibi, ayn zamanda tanrdr. Ayn
zamanda tabiat tesinden bir cilvedir. Onun iin tabiat, ayn zamanda ruhun
madde olma sdr.
Bu yneliin etkileri in resim, edebiyat, sanat, heykeltra-Ik ve kltnde
belirmektedir.
164
DINLER TARIHI
DINLER TARIHI
165
inli irlerin De7i8i7le inli R#4
in'in ve belki de dnyann en byk airi "Su YI" hayattan, heyecandan
kargaadan kat. Ama zaviyelere ve tekkelere s nan ariflerimizin ve
sofilerimizin aksine dedi ki: "Yaay, heye can ve hayatn errinden, bu
ehirden ve kzgn duvarlarndan kamay seviyorum. Tabiatn kucana, hi
ayak dememi, hi bir gzn grmedii bakir ormanlarn kalbine dalp gitmek
isti yorum. Orada iri souk ileri tan vakti imek istiyorum. O za man efkatli
ellerimle avlanaym. Ama btn mrleri boyunca korku, rkeklik grmemi
olan kular ldrmek iin deil. Hi bir insan ayann ulamad ve tahrip
edemedii yerde kular efkatli avularma alaym, efkatli nefesimle
kanatlarna fleye-yim, ki telekleri belirsin..."
Hayattan kaan, kendine geri dnen tabiata sman adamn terennm iir
midir, felsefe midir? Din midir, irfan mdr? Maddiyat mdr, ruhaniyet midir?.
Bunlarn hepsidir.
Anlamak iin aba gstermek gerekir.
inli irin A68e!li ve Ari9ne l282
air'in lm de byle arife ve yce olur. BIr akam vakti, bir nehrin
kenarndan geiyordu. Coku ve cezbe halindeydi. Adam nehrin kenarndan
geerken gz Ay'a iliti. Ay plak olarak suda yzyordu. Adam durdu. Bir
sre Ay'n sudaki p lak endamn seyretti. Heyecanland. Ay'n sudaki el ve
ayak arpmasnn sesini iyice iitiyordu. Ay yzyordu. Dalgalar bir birine
arpyordu. Kulaa gelen musik, Ay'n geekten suda yzdnn almeti idi.
Adam bir sre dnceye dalarak sey retmeye balad. Cezibeye kapld.
Kendinden geti. lgnlk ve cinnetle kark bir evkle Ay'n kucana atlad;
akan nehrin eteinde Ay'n kucana ald. O kadar skt ki, suya batt ve ld.
Bu, inli'nin tabiata bakdr. Bu bak onun felsefesinde ve dininde vardr.
Minyatr, iir ve romannda da bu vardr.
inli Ruh'un, iir, Roman ve Minyatrde Yansmas
Sonralar Iran'da daha ok tekml eden in minyatr ok modern bir
ressamlktr. Gogen, Van Gogh ve benzerlerinin ar zu ve iddia ettikleri resim.
"Su" diyor ki: "Biz empresyonistlerin ressamlkta veya ro manmzda, tabiata
fazla girdiimiz dorudur. Bizi, madd eya y ok dnyorsunuz diye
knyorlar!" yle ki empresyonist lerin romanlarna ve resimlerine baktmz
zaman, tasavvufun bir oda dzenim ondaki btn eyay tasvir ettiini grrz.
Duvar bye idi, perde yle idi. Soba burada ve u ekilde. Otu ran ahs
burada oturuyordu, bu elbiseyi giyinmiti. Eli byley di, ban saa veya sola
emiti, yle bakyordu...
"Su" tenkidilere cevap veriyor: "Btn bu madd hayat ve doal iaretlerin
paralarn aklyoruz diye bizi tenkit ediyor lar. Mesel, bizim resimlerimizde
at dikkatli bir eklide tarif et tiimiz, nitelediimiz dorudur. Ama bu at tavlada
olan at de ildir. At arabasna veya faytona baladklar at da deildir.
Yeryznde ve gkyznn altnda olmayan bir attr. Bu olan bir at deil,
olmas gereken attr. Benim yarattm bir attr, tabi atn yaratt at deil."
"O halde, empresyonizm eyay, resime ve romana sokuyor. Ama olduu
ekilde deil, belki airin, yazarn ve ressamn ol masn istedii ekilde. Bu
sadece atn tabiattan alman kll cev heridir."
"Yeryznn, dnyann g mavidir. Ama zdrap atein den yanan benim
veya sanat eserimin kahraman iin mavi gk, dertsiz ve anlamszdr.
Izdrabmz ve perianlmz sylemi olmak iin gkyzn san tavsir
ediyorum. Tabiatta san gk yoktur. Ama empresyonist sanatkr byle bir g
yaratyor."
Modern resim, roman veya iir ekol eyada olan anlam kefediyor, yaratyor
ve eyaya anlam kazandryor. Bu, minya trn yapt bir itir.
Minyatrde bazen mevcut insanlarla bir benzerlii olmayan insanlar gryoruz.
Bu ressamn doal insan izemediInin ia-
166
DINLER TARIH I
reti deildir. Belki byk ressam felsefesince, byle insanlar izmekle bir amac
hedeflemektedir.
Minyatrlerde bazen bir nehrin mor renkle tasvir edilmi olduunu gryoruz.
Hi phesiz ressam da bizim kadar neh rin mor olmadn biliyor. Ama eer
imdiki eletirmenler ol sayd, gazetelerde "ressam, nehrin renginin mor
olmadn bili yor, ama mor renkli bir nehir istiyor. Tabiatta olmayan bir nehir.
Minyatrde eya, olduu gibi deildir. Belki ressamn ol masn istedii
ekildedir.
M.. Altnc asra ait minyatrde bu dnem, in ressaml nn ilkel dnemidir.
Ressam sar bir gkyz tasvir etmitir. Bu, gnein yakclnn iddet ve
hararetinin gsteriliidir. Ama yeryz kar ile kapldr, aalar kristal
grnmnde ve kn kalbi gibidir. Gkyznde temmuz gnei yeryznde
k kan ve aa.
Ressam bu elikiyi bilerek ve isteyerek yapyor. Tabiatta olmayan ama onun
ruhunda olan bir eliki. Kendi ruhunun e likisine darda bir canlanma
kazandrmak istiyor. Minyatr-sel bak. inli'nin tabiata bakdr ve grd
tabiattr; Avru pa l'nm gzne grnen tabiat deildir. Avrupal tabiat olduu
gibi, fizik ve kimyann aklayabildii ekilde tanyor. Ama in li, tabiat kendi
renginde ortaya karyor. eklini tabiata bal yor; tabiata dier bir boyut
veriyor, onu istedii ekilde yapyor, olduu ekilde deil-
Bu yzden inli bak, felsefede de byledir. Irfan ve derin tasavvufa sahip olan
bir tabiatlktr.
TAOIZ(
in bak ve kltrnde asl vardr. Bunlar ayn zaman da "Taoizm"
mektebinin temelleridir. Taoizm in'in byk bir mektebidir, (ikinci defa yine
sylyorum, dinlerin ortak esasla rn tekrarlamyorum; kendiniz yntemi bulup
bahsettiim bu mektebe tatbik ediniz.)
DINLER TARIHI
167
Birincisi; vahdet-i vcut:
Tabiatta ve varlk leminde birlii ngrr. Bu yzden Tao izm, in'de vahdet-i
vcudu savunan en bariz ve mahhas ekollerden biridir. Ay, yldz, yer, gk,
maden, su, insan, kt, iyi, hayvan ve cansz varlklar okluktur. Hepsi ayr ve
eitlidir. Ama inli hemen ve balangta, M.. ikibin yl kadar nce bu
ihtilaflarn altnda ortaklk ve bu okluklarn altnda birlik gr m ve aramtr.
inli, bir insan, bir insan ldrdn, dier bir insann, bir insan yolunda
kendini feda ettiini gryor. Bir deprem ge lip ehri yok ederken, yamur
yap ovay yeillendiriyor. Bun lar tezattr. inli'nin, tabiat ve insanda grd
tezat. Insan ve tabiatta niin tezat olduunu anlayamyor. Ama tabiat ve insan
da, btn hareket, deiim ve dnmlerde olan bu tezat g ryor,
adaletsizlikleri hissediyor. Buna ramen hepsinde bir bir lik ve dzen gryor.
Bir zerrede, bir yaprakta, bir haerede, b tn yeryznde ve gkyznde bir
birlik gryor: Dnyaya ha kim olan bir nizm.
(Bu konuya btn dikkat ve ilginizi vermenizi rica ediyo rum. Bu konu her ne
kadar yorucu grnyorsa da, zellikle Hordd'm son cumas olsa bile.37
Bunun anlalmas ile hem Do u irfan anlalm olur; hem de materyalist ve
diyalektik Bat felsefesi. Bu yorgunlua tahamml etmekle, bir yldan sonra, bir
i yapabildik diye iddia edebiliriz. Yoksa faydasz, neticesiz an larla devam
olmayan eitli heyecanlarla gnl elendirmi oluruz. Bu durumda da,
gelecekle bir iimiz kalmam olur).
Evrende olan bu dzen, tezat, birlik ve okluu inli nasl zmlyor?
-7- renim dneminin son gn anlammda.
168
DINLER TARIHI
YAN* ve YN
(in Dncesinde Olumlu ve Olumsuz Kuvvet)
inli diyor ki: Btn eya, ahslar, ruhlar, tabiatn btn madd veya manev
iaretleri iki kuvvete sahiptir.
"Yang" fail bir kuvvettir, erkek bir kuvvettir, olumlu, yapc ve yukar giden bir
gtr. Yin, olumsuz, edilgen, kabul edici, etkilenen ve dii bir gtr.
Gne, yere yansyp parlyor. Yamur, yere yayor, yeri ve yeiilikleri
yeertiyor. Ik ve yamur gnderen gk Yang'a sahiptir. Yamuru, ve
gnein scakln kabul eden ve ge be kalan yeryz ise "Yin"e sahiptir. Yang
-gk- ve Yin -Yer-"in toplamndan bir doum ve sonu meydana geliyor. Bu,
yeilliktir.
Hareket eden nehir Yang'dr, rutubeti kabul eden sahil ise Yin'di. Nehrin
kenarndaki yeillikler ve aa ise bu ikisinin ne ticesidir.
Btn mevcutlar, hatta ruhlar, mcerret varlklar, gayb varlklar "Yang" ve Yin"
sahibidir." Melekler "Yang", Cinler ise "Yin" sahibidir.
Bir insann hareketleri de byledir. Ayaa kalkmak Yang'dr, oturmak Yin'dir.
Varlk lemi btn iaretleriyle "Yang" ve "Yin" savann sahnesindedir. Btn
fertler, madde tesi btn ruhlar, btn hareketler ve olaylar, bu savan neti
cesidir. Bu ikisi arasndaki savatan, yeni eya ortaya kyor.
Sabitlik ve Deiine Nazariyesi Douya m Batya m Ait?
Bu grn esasn, dnme tarzn ve zel mantn, Av rupallar kendilerine
mal ederler. Diyalektik mant kendilerine ait biliyorlar. Halbuki doulu grn
temelidir. Avrupallar -zellikle yeni sosyologlar- daima diyorlar ki: "Doulu
sabit d nyor, sabit fikirlidir. Yani her iaret ve herey iin, mantn da bir
ksm zellikler sayp, tarif ediyor. Mesel, diyor ki: "Madde byledir, insan
yledir. Yerin tarifi budur, gkyz-
DINLER TARIHI
169
nn tarifi udur. Bu tarif ktdr, o tarif iyidir. 'Kin'in byle bir tarifi var..."
Herey ve herkes iin sabit bir tarifi vardr, yle ki bunlarn, hep sabit iaretler
ve sabit hakikatlar olduuna inan yor. Halbuki biz Batllar, onlarn inanyoruz.
Herey, her an baka bir eyaya dnme halindedir. Kalc olmayan gerekler
olup, olma, doma ve lm halindedirler.
Bu nedenle doulu mantksal dnyor (sabit mantk an lamnda), batl ise
diyalektiksel. Bu yzden yaants hareket ve deiim halindedir. Hereyin
seilebileceini ve yok edilebilece ini dnyor. Insanda deitirme gc
vardr. Halbuki dou lu hereyi ezel ve mukaddes biliyor. Deime imknm
dn meksizin teslim oluyor.
Batl, hereyi itibari ve deiim halinde biiiyor. Hereye saldryor ve yok ediyor
yapyor ve egemen oluyor. Ama dou lu viran eden ve yapan biri deildir; sabit
dnyor.
Btn bu buyruklar dorudur! Ama, tam aksi dorudur. nk sabit mantk,
Aristo'ya aittir ve Hicr nc asrda Islm kltr tarihinde Islm adn da
alarak ilim evrelerimizde 'slm Mantk' adyla tedris edilmitir.
Islm fikir ayr bireydir, Islm ilimler ise daha baka bir-eydir:
Bir renci: "Diyorlar ki, "Kur'n'da dnya kzn boynu zu zerindef!) boynuz
kzn zerinde{!) kz baln zerin de, balk suyun zerinde... diye
yazyormu."
- "Hangi Kur'n bunu yazm?" dedim.
Dedi ki: - "Ben bir adamdan ders alyordum. Arapa, eski ilimler ve astronomi
tahsili yapyordu. Astronomi kitab byle yazmt."
Dedim ki: - "Bu astronomi ashnda Babil astronomisi olup islm peygamerinden
bin yl ncesi ile ilgilidir."
Bu yzden Islm ilimler adyla tedris edilen eylerin bazen Islmla bir alkas
yoktur. Arapa sarf ve nahiv ilmi de Islm ilimler arasnda saylmtr. Ama
dilbilgisidir ve Islmla ilgili deildir. Franszca dilbilgisi veya baka bir dilbilgisi
gibi. Cahi-
170 DINLERTARIHI
liyye iiri de -Islm'n mcadele ettii bozuk cahiliyye dnemi airlerinin
MualIakat- Seb'as- tedris ediliyor, o halde bunlar da m Islm?
Aristo mant Aristo'nundur. Aristo, Hz. Isa'dan yz ksur yl nce, Islm
Peygamberi'n d en ise bin yl ncedir. Bu nun Islm, Islm medeniyeti, Islm
kltr ve Islm tarihi ile ne alkas vardr?
Islm tarihinde bu ekilde olan birok eyler daha vardr. Mesel, inicilik Islm
medeniyetinin bir parasdr, ama acaba Kur'n'da inicilik diye birey var m?
Bunlar Islmla Ilgili deil dir ama Islm'a acaip ekilde yapm ve
karmlardr. Ayd nn en byk ii, Islm mektebini, Islm ilimlerin, kltrn
ve medeniyetin penesinden kurtarmaktr. Islm' Bill'n anlad ekilde
anlamaldr. Ebu Ali'nin anlad gibi deil. Molla Sadra, Muhyiddin Arabi ve
Gazal'nin anlad gibi deil, Islm' l yolcusu Ebu Zer'in anlad ekilde
anlamak gerekir. Islm kl trn, Islm'a girmi kltrlerden ayrmak gerekir:
Islm' yle anlayalm ki, ideolojiyi Islm kltr ve eiti minden kurtaralm. Hi
phesiz Islm kltr ve eilimi ok azizdir, insanln vn kaynaklarndan
biridir. Ama Islm ideolojisi ayr bireydir.
Kltr ve eitim ile ideolojinin farkll iki ihtilaftr. Mesel, Ebu Zer'in, Ebu Ali
Sina ile olan ihtilaf ve fark gibi. Ebu Ali'nin bildii eyi Ebu Zer bilmiyor, ne
"Kanunu" anlyor, ne de "ifa"y. Eer "cevher" "heyula" (madde, hereyin asl)
vb. eyleri okusayd tepesi atard. Ebu Zer'in bildii ve hissettii eyleri Ebu Ali,
Molla Sadra, Muhyiddin Arab ve bizim kltr ve medeniyetimizde byk iler
yapm olan dier dhiler bil miyorlar ve hissetmiyorlar. Ebu Zer'in dert ve
gr ayr bir eydir. "Ebu Ali"nin dert ve gr ayr eydir.
Islm'n grevini akla kavuturmamz gerekir. Hangi gzle grmemiz
gerektiini akla kavuturmamz gerekir. Kur'n', Ali (a.s.) Ebu Zer ve
Bill'n gzyle mi okumamz ge rekir? Yoksa filozoflarn, ariflerin, kclmclarm
byk rivayeti-lerin, hadisilerin, mantklarn, usulclerin vb. gzyle mi?
DINLER TARIHI
171
Bunlar birbirinden ayrmak gerekir. Eer ayrmazsak Aris to mant
kltrmzn bir paras saylr. Islm ilimleri oku duumuz zaman Aristo
mantn da okumak gerekir. oun luk bunun Atina mantk ve felsefesi
olduunu anlamyor. Isken deriye'yi dolatktan sonra yeni Efltuncularla
Islm'a gelmitir. Deimi ve tekml etmitir. Ama kkeni Atina'dr. Yunanl
grtr. Aristo'nun va'z veya tedvin ettii bir yntemdir, bu nedenle batldr.
Dou mant ve dou dini veya bu aslda ortak ulan Ibra him'i din eyann ve
cevherlerin ayrma ve sabit olmay dem-i ubt esasna dayanmaktadr.
Doulu grte asl, olu ve yok olutur. Olu ve yok ulus diyalektiksel bir
grtr.
Zira Yunanl filozof: "Bir rmaa bir seferden fazla girilmez' yani ikinci defa ne
adam ayn adamdr, ne rmak ayn rmaktr, o halde (sadece onun bu szne
istinaden) diyalektik Yu-nan'dandr{!)
Dedim ki; "eer herey deime halindedir" esas, felsefenin ve felsef
mektebin kkeni olursa, o halde hepimiz en derin, en ak, en sarih birer
filozofuz, "bu da geicidir." (Dnyann tama m handr. Herey bir kapdan
geliyor, dier kapdan kyor.) "... O'ndan baka herey yok olacaktr; hkm
O'nundur; O'na dn drleceksiniz. " (Kasas/88). Bu sabit olan "O", kimdir?
Bu, deiim grdr. Dnyadaki hereyi srekli deiim, ebed olmay ve
deime halinde grmektedir.
Tezat esas, diyalektiin zdr. Dou kltr ve grnn asldr. Dou
kltrnde tabiat, tarih ve insan diyalektikseldir. Yani eliki esasna
dayanmaktadr.
Islm'da Insan, Iki Zddu Toplam Olarak Tantlmtr
Islm'da -"Islm' Tanma" konusuna gelince bunu tm yn leriyle
syleyeceiz- insan, iki zddn toplam olan bir iarettir. Mantn zellii u ki,
iki zddn toplamm kabul edemiyor. Mantk daima, 'iki zt birlikte toplanamaz'
diyor. Hem gndz, nem gece olamaz. Bir ey hem iyi, hem kt olamaz. Iki zt
bir-
172
DINLER TARIHI
biriyle toplanamaz ve giderilemez. Halbuki biz iki zddm topla mnn olduunu
gryoruz.28 ou insanlar ne iyidir, ne kt dr, ne ldr, ne canl.
Diyalektik diyor ki, iki zt bir arada toplanyor. Bir adan kt olan ey, dier
adan iyidir. Insan, bir taraftan amurdur, dier taraftan Allah'n ruhudur. Bu
diyalektik bir almettir. Bu nedenle bir insan, mahhas ve sabit bir tarife sahip
deildir, in san bir "olma"dr. Bir sabretme halidir. Ruh ve amurdan yapl mtr.
O halde kendi nedir? Bir semedir, bir dhaddr. Bir m cadeledir. Bir "olma"dr.
Kendisi sahip deildir. amur ve Al lah'n ruhu, bunlarn ikisi ayr ve zt
iaretlerdir.
Vcuda flenen Allah'n ruhudur. Ama Aristo mant y le diyor: Insan
konuan hayvandr, insan glen hayvandr. Yani konuan ve glen her varlk
insandr. Bu tarifler sabittir. Oysa Islm yle diyor: Insan iki zddn toplamdr;
hem ilh, hem eytan. Allah'a snmak iin bir imkn vardr. eytan'm oyun
ca olmak iin de bir imkn vardr.
Bu iki zt imkn, insanda bir araya toplanmtr. Bu diyalek tik bir iarettir. Tarih
ve kltr de diyalektik esasa gre zuhur etmektedir.
Dinlerdeki Tarih Felsefesi Tezat Esasna Dayanmaktadr
Tarihin tamam -Zerdt dininde, Buda dininde, Taoizm di ninde tarih felsefesi
tezat esasna dayanmaktadr. Islm'da da tarih felsefesi tezat esasna
dayanmaktadr. Iki zt kutup arasn daki sava, tarihi yaratyor. Ibrahim din
anlamyla Islm'da, in sann -o balangtaki insan, insanln babas Adem'in-
Allah'n ruhu ve amurdan yaratlmasyla tarih douyor; sava balyor.
28- Zddiyet iki ekildedir Mesel siyah ve beyaz, gece ve gndz gibi. Ama asl
ztlk, bir eyin olmamasfdr. Mesel, bir eyin olma ve olmamasnn, bir yerde
ve ayn anda olmas gibi. Bu yzden onlarn toplanmas ve giderilmesi aklan
muhaldir. Mesel hem Zeyd olmas, hem de olmamas mmkn deildir. Veya
hem olmamas hem de olmas mmkn deildir. Ama giderilmeleri mm
kndr. Mesel bir ey bir yerde ve bir durumda hem siyah hem de beyaz ol
mayabilir Ama ne siyah, ne de beyaz olmamasnda bir problem yoktur, belki
krmz veya mor olabilir
DINLER TARIHI
173
Habl ve Kabil'in sava, btn tarih boyunca devam ediyor ve zamann sonuna
kadar da devam edecektir. Btn tarih sahnesi balangtan zamann sonuna
kadar sava sahnesidir. Bu diya lektiktir.
Taoizm'de ve In kltrnde, diyalektik gr ok mah hastr. Btn eya
"Yang" ve "Yin" esas zerinde srekli bir sa van iindedir. Btn eya, bu
savan neticesidir. Hareketler de.
Bir aa parasn gznne alnz. Topraa gmdnz zaman, gkten
yamur ve gne alyor, yeeriyor. Bu "YhV'dir, gkten "Yang" kabul ediyor.
Sonra iek ve meyve vermeye balyor bu "Yang" ve "YIn"in aslm olmasnn
sonucudur.
Dier taraftan "Yin" oan aa "Yang"a sahiptir. nk ate yaktmz zaman
"Yang" alev de alyor. O halde aata ve odunda hem Yang vardr hem de Yin.
Hem tezdir, hem antitez dir. Bu yzden bireyde bazen "Yang" yetenei galip
geliyor, ba zen "Yin" yetenei.
O halde "Yang" ve "Yin", btn eyann bnyesinde gizlen mi olan iki zt
kuvvettir. Herey kendi iinde bir sava ile kua tlmtr. Bu esas, hereyde ve
her almette olan diyalektiktir. (Mesel, atoma baknz. Elektron ile protonun
savama, art ve eksi yklerine baknz.)
"Tezat" Fikr Marks ile Sosyolojiye Giriyor
Diyalektik, Marks ile sosyolojiye giriyor. Toplumda asiller var, kyller var.
Kapitalist var, proleter var. Biri tez, dieri an titezdir. Devrim bu ikisi arasndaki
savan neticesidir. Eletron ile proton arasndaki savatan atom hareketinin
ortaya kmas gibi.
Diyalektik sava, hereyin iinde vardr. Mesel, yumurta tezdir. Yumurtay
gznne alnz. Onu tavuun altna koyuyo ruz, scakl kabul ediyor ve her
gn iinde "antitez" geliiyor. Yumurta "tez"dir, her gn iinde gelien "yumurta
olmayan" ise antitezdir. Bu sava her gn antitezin yani yumurta olmayann
faydasna devam ediyor, antitezin btn yumurtann iini tezi
174
DINLER TARIHI
doldurduu ve dar srd yere kadar devam ediyor. O za man kabuk
gagalanyor, krlyor ve civciv (sentez) dar fr lyor.
O halde yumurta hem tezdir, hem antitez. Bu ikisi arasnda ki savan neticesi
civciv grn ile doan sentezdir. Bu, Hegel diyalektiin d eki btn
hareketlerin ben zetm esidir. Hem tarih, hem insan hem de tabiatta aklyor.
Bu "Yang" ve "Yin"i hereyde mcadele halinde gren in sznn aynsdr.
Btn iaretleri ve eyay bu mcadele ve hareketlerin neticesi gryor.
Eyadaki "Yang" ve "Yin" neticesi dir bu mcadele; deiim ve bambakalk
devam ediyor. Bu e kilde tabiat daima bambaka olma halindedir. Hibir ey
sabit deildir. Bu iki unsurun, vcudunda savaa tutumad birey
bulunamaz. Eer "Yang" halinde ise "Yin'den etkilenmemesi, eer Yin halinde
ise Yang'dan korunmu olmas mmkn de ildir.
Te6! ,el:e9e:i Yni in Di7le1!i5i
Btn bu savalarn, hareketlerin, ztlann toplamnn, bam bakaln ve
dnyadaki hereyin hareketinin, deimez ve is tisna kabul etmez bir tek
dzenin esasna gre ekil aldn g ryoruz. Dnyaya ve hergeye (insan,
hayvan, tuzlu, ac, ruhlar, tabiat tesi mevcutlar, bitkiler, cansz varlklar) hakim
olan, d zen zellii ve kll namustur. Lao-Tsu'nun "Usul" kitabnda ni teledii
gibi; ezel, ebed, kll, rtl, kapal, gizli (yani gayb) ve her yerde bellidir.
Hibir yerde akln penesine gelmez. B tn zt eyada bir beraberlik
mevcuttur. Her ey onun istek, ira de ve arzusuna gre olmakta ve
gemektedir. Hayatn varlmn btn sahnelerinde, madde ve mnda olan
btn zt iaretlere, eitli savalara dzen ve yn balyor. Hereydir ve
hibir ey deildir, ad "Tao"dur,
Tao Nedir?
M.O. 5. ve 6. asrlarda yani 2600 yl nce yazlm olan "Tao Usul" kitabnn
kendisinde bile "Tao'nun nitelenmesi mmkn deildir" diye itiraf ediliyor. (Tpk
bizim "Allah" hakknda sa-
DINLER TARIHI
175
hip olduumuz kavram gibi, idrk ve akla smayan ama her yerde mevcut ve
hazr olan kavram.) Gaybdir, ama hibir yerde kayp deildir. Hibir ey "O"
deildir, ama "O" hereyde mev cuttur. Usulen ondan baka birey yoktur,
herey onun tecellisi-dir. Hatta iyi ve kt, gzel ve irkin onun iradesine
tbidir ve "O" "TAO"dur.
"Tao"nun lgat mnsnn anlalmas, onun tannmasna daha ok yardm
edecektir. Tao lgatte "Su yata" anlamna ge lir. "Nehrin yata" sabittir, ama
oradan geen su hareketli ve deikendir.
"Nehir yata"mn dier bir anlam daha var; "yatak", suyu dadan ve ovadan
k kaynandan, asl var yeri olan okya nusa ynelten bir gidi yoludur.
O din ve felsef kavram ile, bu lgat mns arasnda ne tr ve hangi iliki
var? Tao, btn kk ve byk dalgalarn, srekli olmayan kabarcklarnn,
yani btn almetlerin, btn elikilerin, btn eyann tamamnn onun
zerinden geip, onlara yol gsterilip, o yoldan, mkemmel snr olan okyanusa
veya kendi vcutlarnn gayesine ve nihayetine ulamalarndan ibarettir. O
halde Tao, su yoludur.29 Yol hereydir. Btn eya ve btn varlklarn tbi
olduklar btn kanun. Tao varlk lemine egemen olan bir iradedir. Btn
mevcutlara egemen olan bir kanundur. Eyann birlik ve beraberlii hep Tao
eklin de, tezat ve savalar ise Yang ve Yin esasna gredir.
Taoist airlerden Biri Konuuyor
u aaca baknz, niin hibir zaman zdraba mahkm ol muyor? Niin hibir
zaman zntye kaplmyor? Baharn ba langcnda tomurcuk veriyor,
yeeriyor, genleiyor, yaprak a yor, iek veriyor, meyve veriyor. Sonbahar
sonlarnda sarar-yor, sonunda yapraklarn dkp plak kalyor, Sakin bir ekil
de k uykusuna giriyor. Mart balarnda veya ortalarnda tek rar canlanyor,
kendi gidiatna devam ediyor.
29- eriat ve er'a gibi. Su yolu, nehir tarafna dorudur.
:
176
DINLER TARIHI
Niin zdrap ekmiyor? Niin hibir aa intihar etmiyor? Isyan etmiyor,
fkelemiyor, bkmyor, felsef mitsizlie kapl myor?
nk tabiat kanununu, Tao'yu takip ediyor.
Niin perianlk hastalk, sava, zorluk, ihanet, zdrap, mitsizlik, ktlk,
gam, eziyet insanda var? nk evrende hereye hkmeden dzene kar, cz'
akl ile baka biT yol se iyor.
Merihli Yolcunun Yer Kresi Hakkndaki Raporu30
ok mehur yazar sayn Muhammed Hicaz'nin bir hikyesi var. Hikye yle:
"Yeryznde bir bilgin, Merih'e gitti. Merih caddelerinde yryordu, sinema
afilerine ve kltr haberlerine bakyordu. Anszn gzne bir haber iliti. Haber
yle diyordu: 'Merihli fa lanca profesr, mehur bilgin, fze ile yeryznden
geri dnd. Yer kresi ile ilgili aratrmalarn, yeryzndeki canl varlklar konu
edinen yeni kefini, sayn dinleyicilere arzediyor!"
Dnyal olan bilgin diyor ki:
"Kendim dnyal olduum iin MerihlileT'in bu konferans na katlmak
istiyordum; konferansn konusunu sevdim ve katl dm. Merihliler acaip bir
heyecanla, profesrn szlerini dinli yorlard. nk Kinat'n hibir yerinde
Merih kresi dnda, hayat olmadn dnyorlard. imdi bu bilgin,
yeryznde ok sayda canl varln olduunu kefetmiti. (Melik'-uara
Bahar'n szyle: Bu okuduum yer kresi nedir ki? Tatandr, dedi. Orada
tekmelenmi birileri var.)
Profesr diyor ki: "Bizim heyetimiz gidip orada bumda aratrma yapt.
Yeryznde ok sayda canl varlklarn oldu unu anlad. Hepsinden daha
gelimi veya en azndan hepsin den daha iddial olan, "insan" isimli bir varlkt.
30- Muhammed Hicaz'nin "Ayna" isimli kitabna yeniden bakmanz, iyi olur.
Nepin gezegeninin kefi ile sanyorum Babilliler hayal dncesiyle Neptn'e
gidiyor demek istiyor. Orada bir topluluk gryor; insann zelliklerinde. O
topluluktan ok gzel szleri hitab eklinde naklediyor.
DINLER TARIHI
177
Bu varl tasavvur edebilmeniz iin ne diyeyim? Sadece br tulum gibi
olduunu syleyebilirim. Drt tutana var, iki tane de delik. Yerin zerinde
srnyor. Acaip bir hrs, heyecan ve tecesssle hereyin cann almaya
alyor. Yeri, dalan, eyay, hayvanlar ve aalarn hepsini yamalyor.
Yamalamadan baka, iki ayaklan stnde birbirlerinin canna kasdediyorlar. O
kadar birbirlerini ldryorlar ve ldrmekten acaip bir zevk alyorlar ki, bir
ksm kalnca en fazla ldrenler kahraman iln edilip madalya alyorlar
tarihlerinin en sekin ahsiyetleri, ken di cinslerini en ok ldrm olanlardr.
Acaip bir i daha yapyorlar. Btn byklk, zek ve kur nazlklarna ramen
doal meyveleri, tabiatn ok gzel ve ho kokulu sebzelerini, hayvanlarn
salkl ve doal bedenlerinden aldklar etleri, olduu gibi yemiyorlar. Onlar
kablara koyuyor-la, biber, zerdecal gibi baharatlar ve eitli yalar ekliyorlar,
ate in zerine koyuyorlar, yakp piiriyorlar sonra yiyorlar. Ardn dan dertlere
hastalklara yakalanyorlar. O zaman muhteremO) adamlardan yardm istiyorlar,
para veriyorlar midelerindekini ila ve ine zoruyla darya karmaya
alyorlar. Niin byle iler yaptklarm anlayamadm."
Bu, Merihli'nin insan hakknda yapt tenkittir. Ama Tao-izm, insan tabiat ve
Tao'ya tbi olmad iin tenkit ediyor. Tao'nun onun emrine arzettii yiyecekler
dnda eyler yedii ve bunlardan faydalanmak iin kendisine balanan el ve
mi deyi -tabi yiyecekleri yeme yolunda- kullanmayp baka yiye cekler
hazrlad iin tenkit ediyor. Doal evini brakyor, kendi yapt eve gidiyor.
Sava haset ve kine mptela oluyor. Kendisi daha ileri gitmek iin hemcinslerini
yok ediyor. Dierlerinin da ha erken hedefe ulamas iin yok oluyor. Daima
muzdariptir. cinnete, sinir ve ruh hastalklara, felsef ve itikad hastalklara
mptel oluyor.
Taoizm'in -lm deinde olan, byk ahsiyetlerinden bi rine talebeleri
sordular:
- lnce seni nereye gmelim, nerede kefenleyelim?
178
DINLER TARIH
- Mezarm yeryz. Mezarmn tavan gkyz. Mezarmn kandili geceleyin ay,
gndzleri gnetir, dedi.
- Eer seni topran zerinde brakrsak; kular ve haerar-lar yerler, dediler.
- Onlar niin Tao'nun kendileri iin yaratt yiyecek ve r-zktan mahrum
ediyorsunuz? dedi.
Bu, "Tao" dnce tarzdr.
Kurtulu Yolu Neresidir?
Insan, gnein altnda ve yerin stnde yaayaca yerde st kapal sun'
evlerde yayor. Bu yzden kszla veya ha vaszla mahkm oluyor ve
eitli hastalklara yakalanyor.
"Tao", insana hareket ayan balad. "O", ayaklan hare ket gleri olmayan,
sadece "kendilerini brakmaya" gc yeten ekilde yapt.
Bu insan Tao'nun gidi yolundan dar kmtr. Tabiat kaplayan geni ufuklar
brakm kendini ehir isimli dar duvar larn, sokaklarn ve caddelerin arasna
sktrmtr. Tabiatn ona balad gzelliklerden faydalanamam, sun'
gzellik ler yapmtr.
-Kilosu riyal olan- tabii karpuzdan istifade etmiyor, be-bin tmene bir
karpuz tablosu satn alyor.
ehir yapm, idaresi iin kanun va'z etmi, hukuk, emniyet ve emana muhta
olmutur. Gelip halka hkmediyorlar. Hk metle beraber daima zulm
domakta. Bir ksm efendiler bir ksm kyller oluyor. Bir ksm erefliler, bir
ksm adiler.
Ksa zamanda hedefe ulatracak baz ilimleri bilmeye ken dilerini mecbur
hissediyorlar. O ilimler sonra bir grubun elinde dierlerini aleyhine bIT silah
olmaktadr. Bu onun niha neticesi dir. Bunlar ara, teknik, zek ve tabiat
tanmakla dopdolu ser vetleri topran barndan karabilirler. Ama bu
servetler, on lar kpekler gibi birbirlerinin vcuduna dren bir lokma gibi
olmaktadr.
DINLER TARIH
179
Sonra da ilikileri, hayvanlarn ve vahi canavarlarn iliki leri olmakta.
Aldatma, yalan, zulm, facia ortaya kmakta, fesat yaygnlamakta. Beyhude
yasalar ve snrlamalar yapyorlar, bir ksm onlara bal kalmakla irkinleiyor.
Bir grup ise, o yasala rn ve snrllklarn aleyhine isyan ediyor, mcrim ve hain
olu yor. Bir ksm ise bunlarla mcadele iin egemen ve zalim oluyor.
ZAL( &E (AZLU(U DO)URAN (EDENYET
Bir ksm isyan ediyor, cinayetkr ve gnahkr bir ksm ise bunlarla (isyanclar
ve canilerle) mcadele iin egemen ve zalim oluyor. Bir grup da her ikisine
kurban ediliyor. Bylesi lgnlk la kark bir topluluk, "ehirleme" adyla,
medeniyet adyla ya plyor. Insan, kendini buna kaptryor. Tpk az salyas ve
ca nyla zerafet ve gzellikte sanat harikas o ipek kozasn yapan ipek bcei
gibi. Ipek bcei koza yapyor, sonunda da eserinde kendisini bouyor. Bu
medeniyettir.
Medeniyetin Iaretleri
Btn tarih boyunca medeniyetin iaretlerine bakalm. Biri si Msr
medeniyetinin sembol olan piramitlerdir. Binlerce k lenin, dibinde kurban
olduu piramitler. Msr medeniyeti ba n ancak byle kaldrmtr. Birisi de
byk in medeniyetinin sembol olan in eddidir. Her ta ve tulann geldii
yerde, bir insan amurlarda srn drmtr. Hibir gl insan bu du vardaki
iini bitirememirir. Talarn ve aralarndaki harcn yeri ne, nice insanlar
gmmlerdir.
Bu medeniyetler, yalan, aldatma, cinayet, katliam ve kleli in toplamdr.
Medeniyetlerden faydalananlar ya "Ojen Iones-co"nun kahraman gibi gergedan
idiler. Alnlarnn nndeki boynuzla ldrp, iniyorlard ve gidiyorlard veya
Kafka'nm kahraman gibi irkinleiyorlard. Talihsiz kle insanlar, sekin
insanlar... Temiz ve sekin milletler... Svarileri yok eden millet ler..
180
DINLER TARIHI
Btn tarih ve medeniyet boyunca insanda ne geliti? In san; ldren ve
ldrlene, kle sahibi ve kleye, aldatan ve al datlana, smren ve
smrlene dnt Bunlarn hibiri insan zellik deildir. Bu, medeniyetin ve
meden insann geli mesidir.
SYANCI NSAN
evik ve yetenekli balklar vardr; gidi yoluyla yolda ol mak yerine rmakta
kalrlar. "Nasl yaayalm?" sorusunun pe indedirler. Biri bu keyi seiyor,
dieri o keyi. Biri bir kaya parasn, biri bir yosunun tavann, hepsi yeni
birey yaptklar iin ve kendilerine ait bir snak setikleri iin mutludur. Ama
asla denize gitmiyor ve zgrle ulamyorlar.
Btn varlk leminin ve eyann hareketine klavuzluk eden Tao'ya kar bir
gidi yolu seen insan, ideal, arzu, medeni yet oluturmakla, kinatn gidi
yolundan baka bir yol semek le kendi cz', fuzul aklnn mptelas olmutur.
Bu ekilde hem kendini denize ve Tao'nun niha hedefine ulatrmaktan mah
rum etmitir, hem de lemin tekml ve hareketinde gecikme meydana
getirmitir. Eer bu lzumsuzluklar, bu ktlkler, zaaflar, serler, medeniyetler
olmasayd, insan kendini tabiata emanet ederdi. Tabiat dzeni esasna gre
yani Tao'nun irade ve isteine gre hareket ederdi ve hedefe ulam olurdu.
TAO0YA *RE KENDNE DN
O halde, Tao'ya gre kendimize dndk. Kendi, kendisine geri dnmek ne
demektir? nk akla dndmz zaman akl lzumsuz eyleT yapp, yol
gsteriyor, ideal oluturuyor. O halde akln kenarndan geip ftratma
dnyorum, insan ftra tma, halis ve saf kalbimin ilham verdiine; kalbimin
tam ortas nn dedii eye dnyorum. Iimdeki sakinliine dnyorum. Akl-
kll olan ztma smyorum. Btn eyada cari oan akl,
DINLER TARIHI
181
bitkiyi baharda yeerten akl, yazn meyve vermesini salayan ve sonbaharda
uykuya ekilen bir akl. Bu tabiatn bir paras olan bende de caridir. Onu
kefediyorum, kendimi ona emanet ediyorum, ona teslim oluyorum.
Bu akln altnda Tao duygusuna nasl ulalabilir? Insan, kendinde Tao'yu nasl
bulabilir? zel bir marifetle. Aldatc olan ilimle bulunamaz; tehditi ve fuzul
olan aklla da- O zaman in san, bitkinin genliine, tabiatn barnda bir
almetin eminlii-ne, selmetine ular. Sonra btn eziyetleri, itilaflar zd
iraplar, kinleri yok olur. Onlarn yerini Tao'nun ak doldurur.
Fakirlik ve Riyazet Elbisesi ile
Insan, ak!, dnme ve istidlal ile dnyann ve kendisinin Tao'suna ulaamaz
-Tadarn her ikisi birdir- Ilim ve mantkla ulalmaz. Bu yolda ak denemesi,
rakstan ve musikden daha iyidir. Veya ibadetten daha iyi olan riyazet ile.
Riyazet, yani in sann fuzul akldan, ehirdeki lezzetlerden, sun' lokmalardan
kendini kurtarmasdr. Kendini medeniyette yaplan lokma ve lezzetlere muhta
olmaktan kurtarmasdr. Kendini fakirlik ve medeniyete muhta olmama elbisesi
ile ssleyip, tabiatn bar na gidip, kendini Tao'ya teslim etmesi gerekir; coku,
cezbe ve ak ile ona dalmas gerekir.
TAOCU ,KRN BZ( TASA&&U,LA UY*UNLU)U
Bu kavramlarn bizim suf kavramlarn ayns olduunu gryoruz. Bizim kendi
kltrmzde bulunan "vahdet-i vcut" fikridir. Akl gzyle grdmz btn
farkllklar eer ilham ile grrsek evrensel birlie dnyor. Istek ve coku
ile ona dalarak bu kendini gstermeyi yenilgiye uratp o olua ye timektir, bu
her yerde riyazetle mmkndr. O, Allah'tr, b tn cilveler O'ndandr. Yani, bizi
madd hayata balayan btn hevesleri yok etmektir, fuzul akln birbiri stne
biriktirip ba-
182
DINLER TARIHI
DINLER TARIHI
183
lad eylerden kurtulmaktr. Btn ihtiyalar ve ballklar koparmaktr,
hrriyete ermektir. Bu ekilde o birlie ulalabilir. O zaman baharn barnda
yaayp, bahara, iee, meyveye ka vuan bir bitki gibi bahara kavuuruz,
iek ve meyve vermeye balarz.
Bu, Lao-Tsu'nun nder olduu, Taocu mektebin fikridir. Lao-Tsu M.. 604
ylnda doan bir bilgedir. Bu mektebin kuru cusudur ve bu mektebin elisi
oldu. Dnce tarznn aslnda tasavvuf olduunu gryoruz, bizler de bu
dnce tarzna inyz.
Acaba tasavvuftaki "tarikat" kavram, Tao'nun tercmesi deil midir? Veya
gitmek veya yolda seyahat etmek anlamnda olan "slk" o Tao yolunda
gitmeye davet deil midir? "Insann akl, bir yere gtrmyor" "Aklclarn
ayaklar rktr"; "Ilim botur ak ie hakikatin yolundan gitmek gerekir"
diyen dn ce acaba "Tao"ya davet deil midir?"; "Genel ve kll hakikata
dalp, kalp ile ona ynelmek gerekir" sz, akl ve irade ile Tao'ya ulalamaz
diyen szn aynsdr.
TAOCU ,KRN YNTE( &E ANT(EDENYET OLAN %EAN %ACOUES
ROUSSEAU0NUN EKOL
Medeniyet, akl, irade, ilim ve insann tabiatta, tabiatn ke narnda tabiata kar
yapt btn lzumsuzluklar ile mcade le, insann kendi bireyselliine ve
evrene egemen olan dzene dnt. Yani Tao'nun iradesinin belirmesine
dn... Mutlak mkemmellik olan niha menzile gidi; sadece Tao yolunda gi
dilerek elde edilir. Insan, tefekkr, bid'at, teknik yerine "Tao"yu kefemeye,
mahede etmeye teslim olmaldr. Iini Tao'nun ira desinin uhdesine
vermelidir.
Bunlar Taocu okulunun prensipleridir. Bu jean Jaques Rousseau'nun 18. asrda
iln ettii medeniyete, ilme ve teknie kar olan bir mekteptir. Jean ]acques
Rousseau diyor ki:
"Insan sosyal anlamay yaptktan sonra fesat, sava, ayrca lk ve zulme
mptela oldu. Insan iinden boan btn bu yalanc yasalar krmz. Bunlar
insan gl ve zeki kld, ama aa lk, vahi ve cani yapt.
Tabiatn o saflna, gkyznn altndaki o zgrle in sanlara egemen olan
bu karmak dzenlerden nceki kardeli e, eitlie ve beraberlie dnnz.
Akldan, sevmeye ve aka ulaalm."
Bunlar Rousseau'nun szlerdir ve Tao'dur. Lao-Tsu Taocu-luunun szleridir.
Bireye Yneli Mektebi in Toplumuna Darbe Vurdu Ama, bu kendine, bireye
yneli mektebi, medeniyet, ilim ve iradeden bkknlk, in toplumu ve
medeniyetine byk bir darbe vurdu. nk byk mektebi Taoculuk olan irfan
(bire yin en byk terbiye edicisidir ve bunu her yerde tekrarlyo rum) ruhu o
kadar yce olan bir Insan yapyor ki, onu madd hayat tesine ulatrabiliyor.
Insan yere ve gnlk hayata ba layan hereyden kurtarlm bir fert haline
getiriyor. Ama top lum iin uyuturucu bir maddedir.
Bu yzden ferdin daima irfan ile eitilmesi, toplumun ise, akl ve iktisat ile
eitilmesi gerekir. Ferdin ak ile temizlenmesi gerekir. Toplumun akl ile idare
edilmesi gerekir. Bu ikisi asln da iki ayn mizatr.
Tasavvufa Yneli Toplumu Bozar
Islm irfana baknz, ne byk ahsiyetler oluturuyor. O bykl ile Gazali,
o azametiyle ems-i Tebriz, o kadar b yk Mevlna ve Sena. Ama eer
toplumuna dayanrsa, hereyi bunlar dnp, i yaparlarsa toplum korkun bir
toplum olur. Bu toplumda hatta taksiye binmek bile olmaz. Eer, binerse ne
fark eder, dnyann ynleri hep itibaridir!
O halde toplumun, akl, iktisat ve adalet ile yaamas gere kir, Insan, imkn
bulabildii yere kadar geliebilir.
184
DINLER TARIHI
Lao-Tsu Taoizculuunun hayr, in toplum ve medeniye-tindeki fesatla
mcadelesi idi. Sosyal iktisada kar bir tepki id. Ama kendini bireysellik,
bireysel maneviyat, hirete yneli, mcerret ahlk faziletlerle o kadar ssledi
ki toplumu zayflatt.
KON,YS
Konfys, Lao-Tsu'ya kar bir tepkidir. "LI" de "Tao"nun yerine geirilmek iin
bir esastr, "Li" nedir? Li, salam toplu mun, onun temeline gre ekillendii,
idare edildii tekml ka zand usl ve yasalardr.
Konfys diyor ki: Toplumun insan bozduunu, medeni yetin insann ahlkn
yok ettiini, insan gl yaptn, ruhun faydalanmasn saladn kabul
ediyorum, ama insan aalk, cani, kan dkc yapmtr. Fakat bu toplum
yznden deil dir, belki toplumun idare edildii, doru olmavan kanunlar ne- ,
1 deniyledir.31
Eer Toplum "Li" Esasna Gte Idare Edilirse Tao Tekmlne Ulaacaktr
"Lao-Tsu'nun hatas udur: Hasta bir tarzda olan, insan ol mayan kanunlara
gre idare edilen irkin toplumu, ideal ve mutlak toplum olarak almasdr." (Bu
Lao-Tsu'yu seven Konf ys'n szdr).
"Ben, Lao-Tsu'nun toplum aleyhine olan btn tenkitlerini kabul ediyorum ama
onun aksine, bu toplumun tabiata aykr olmas ve medeniyetin Tao"ya aykr
olmas nedeniyledir demi yorum.
Bu toplumun Tao"ntm aksine olduunu kabul ediyorum, ama inanyorum ki
eer toplum ve medeniyeti "Li" -toplumsal namus- esasna gre oluturulur ve
idare edilirse, o toplum sa dece Tao'ya aykr olmamakla kalmayacak, belki
Tao'nun gidi
L
31- Konfys'n sosyal [emelleri, insanlk toplum ve medeniyetini l-ti kkl
bir tarzda savunduunu gryoruz.
DINLER TARIHI
185
yolunda "Taoculuk"un tekmlne doru hareketi hzlana caktr.
Balk rneini kabul ediyorum, ama insan bozan bu top lumdur. Gelin rnei
deitirelim. "Bu nehre ve denize gnl vermeleri gerekli, kendi hilik ve
lzumsuzluklarn gidi yolu na teslim edip denize ulamalar gerekli dediiniz
balklar, eer zek, akl ve ilimlerini iin iine sokar, bir gemi yaparlar ve ge
miyi normal hzdan daha sratli bir hzla nehrin gidi yoluna b raklrsa, o
zaman bu gemi sadece nehre ve Tao'ya aykr olma makla kaiayacak, belki
bal daha hzl ve erken denize kavu turacaktr.
O halde eer toplum "Li" esasna gre oluturulursa, toplu ma Tao esasna gre
daha hzl ve daha seri bir hareket kazand rlm olacaktr- Insan eer tabiatn
gidi yolunda tek bana ka lrsa, bitki ve hayvann ahengi ile geliir, ame eer
"Li", toplu munda yer alrsa, Tao'nun gidi yolunda daha seri geliir. n k "Li"
Tao esasna gre hareket eden toplumsal dzendir."
Onsekizinci asrda Fransa'da, Voltaire ile Rousseau arasnda olan sava,
Konfys ile Lao-Tsu'nun savadr.
Konfys'n insan medeniyet ve toplumun sosyal temeli ni en kkl ekilde
savunduunu gryoruz. (M.. Altnc asr da). Voltaire, IS.nd asrda
Konfys'n ayn szn Rousse-au'ya kar sylyor. Rousseau, toplumdan
nceki bireysellik hayatnn ahlk, dindarlk, fazilet ve insan maneviyatn
hamisi id, Voltaire ise medeniyet, ilim, ilerleme, maddyat, sanayi ve sava
taraftan idi. Bu ikisi arasndaki sava, Konfys ile Lao-Tsu arasndaki savatr.
Tam 24 asr sonra 18.nci asrda, bu sa va ikinci defa Fransa'da ve btn
dnyada oluyor.
Hippilerin sava bu eittendir: imdi de devam ediyor. Amerika'da mevcut
olan en derin ve insan harekettir. Kapitalist Amerikan toplumu ile hippilerin
sava; bilgini, filozofu, hakimi ve sosyal dzeni, "insan yiyen insan", yaratmak
isteyen bir top lumda bunlar "yeme" ve "yemeye tapma" aleyhine isyan edi
yorlar.
186
DINLER TARIHI
Hippi ile Sohbet
Bunlardan biriyle Mehed'de sohbet ettim. ok derin bir adamd; aka
Nixon'dan iki kat daha uurlu idi.32 Onunla tar tmam ok tatl oldu. O
Amerikal bir genti, ben Mslman ve doulu bir gentim. Ben maddiyat
savunuyordum, o mane viyat savunuyordu. Ama onun maneviyat benim iin
taham ml edilmesi imknsz bireydi. Diyordum ki: Ben, senin savu nucusu
olduun maneviyat kabul ediyorum, sana sayg duyu yorum; ama siz
medeniyetin kalbn ve bedenini yok etmekle bu maneviyat kurtarmak
istiyorsunuz. Ben diyorum ki, bu madd dzeni bir beden ve kalp gibi almam
gerekir ve ona insan ruh vermemiz gerekir. u anda olan vahilik, dmanlk
ve materyalizmin yerine Amerika'nn beden ve kalbna insan ruhu fleyin -yani
Hind ruhunu- veya Amerikan medeniyetini Hint'te ina edin. O zaman hem
byk arifler gibi, nefs gidiat slah eden insanlara sahip oluyoruz, hem de
Apollo svarileri (astronotlar) gibi ufuklara seyahat eden insanlara sahip olmu
oluruz.
Ama bunlarn damlarnn tepesine kmak ve oradaki karla r temizlemek iin
salam bir merdivenleri bile yoktur. Dier ta raftan jete biniyorlar. Apollo'ya
biniyorlar. Bulutlarn zerine, ama uur ve ahlklar bir hayvann dzeyindedir.
Ve niin gidi yorlar? Btn bu yukarlara, elmas, petrol atom ve nkleer ara
trmalar iin.
Eer medeniyetin yapt cazibeyi kran uzay ve manzume yi geride brakan bu
byk makinaya byk bir ruh fleyebilir-sek, o zaman artk sanayi ve
medeniyet mahkm olmaz. Gen bana cevaben unlar syledi: "Bunlarn hepsi
beyhudedir. Dn ya bir gnetir, gerisi ise onun blnmeleri ve nlardr.
Gne, Tanr'dr. Blnmeler ise Tanr'nn ndr; onun dndaki
32- Falanca diyordu ki: Filn fahs ehrin en bilgin ve limidir. O ehrin ilim
merkezinin limleri ve faziletleri bu ahsn rencileridir. Kendisinin ise bir
eekten daha az uuru var. Ben de "laklid iin en iyi simalar hippilerdir" diyerek
hippilii savunmuyorum. Bu, bizimli ilgili birey deildi. Mezmanl adamn (a
ire cevap alarak syledii) deyimiyle; benim hanmm lm, gen olum zo
runlu olarak (askere) gitmi, sen: Hayat bir bahedir, hayat gzeldir, diyorsun
DINLER TARIHI
187
herey ise karanlktr. Bu yzden, insan ev ve elbiseye bile ihti yac yoktur. Ben
insanlar tanyorum, onlara kar sevgi besliyo rum; su ve gne ile
yaayabilirler." nk eer biri Allah' se verse ve Allah'a taparsa, ona akla
balanrsa, bu ak ile besle nebilir, bu sevgi ile yaayabilir. Bu byk kudret,
insann iinde var. Ama madd hayat onu zayf ve zelil yapyor- Tketim d
kn yapyor. Insan yle bir hale sokuyor ki eer kravatnn renginin
gmleine uymadn grrse, evden dar kmyor. Batl gen, btn derdi
kudretperestlik ve paraperestlik olan medeniyetten kayor.
Bu, bugnk batl gencin mantdr; Taoculuk'a bir eit geri dntr. Insan
bozan medeniyetten Taoizm'e geri dn. Ama Konfys'n dedii gibi
"Bozucu zellie sahip olan me deniyet deildir." Insan bozan, byle
medeniyet (batl medeni yet) veya yle medeniyettir (M.. 6. asrda Lao-
Tsu'nun sava at medeniyet).
Eer medeniyet, kudret klelerinin ve paragzlerin emrin den kp uurlu
insanlarn emrine girerse insan tekmle vesi le olur, bozulmaya deil.
Eer insanlk, maneviyat, fazilet ve herey medeniyete feda oluyorsa, bu,
medeniyetin, anti medeniyetin elinde olmas nede niyledir. Vahi, makinal
silah eline alm; cani jette oturmu ve Nemrut Apollo'ya binmi. Ama eer
bunlarn hepsi dnce ve fazileti anlayan insann emrinde olursa o zaman
medeniyet, in san bomamak ve irkinletirmemekle kalmaz, belki Insann
gelimese de katkda bulunmu.
Eer medeniyet byk bir ruhun emrinde olursa, televiz yon, tiyatro, sanat,
kitap ve genel olarak toplu iletiim aralarn dan, bu byk ruhun btn
dnyaya yaylmas iin yardm al nabilir. Bu; kltr, ahlk ve maneviyat, bir
anda ve bir gnde dnyann en vahi ve cra kesindeki insana kadar
ulatrabi lir. Btn insanla daha hzl bir tekml balayabilir.
Eer medeniyet, ruhun eline geerse, eer insan toplum "Tao" ile beraber "Li"
esasna gre yaplrsa, insan o toplumda
188
DINLER TARIHI
taocu tekml ve faziletle daha ok geliir, nk "Li", "Tao"ya kar deildir,
Tao'nun devam ettirilmesi esas zerindedir.
;Li; NEDR<
Konfys buraya varnca, ii bozuyor. Aslnda tenekeden olan be gm
esastan bahsediyor:
Birincisi: ocuun babasna itaati.
Konfys burada ok gzel konuuyor. Ben onu Sokrat'tan daha yksek bir
ahsiyet olarak gryorum. Ama tek ayb, Do ulu olmas ve Byk Fransz
Devrimi'nde kadnn geirmesi iin heykeller yapan, iirler yazan, akllara
biyografiler veren Batllarn olmaydr. Bundandr ki en hakr Batllar bizim
nes-limizce tannmlardr. Ama eer neslimizin Settar Han'n res mini sadece
tesadfen zel gnlerde bir gazetenin n sayfasnda grebildiini, hatta bugn
bile onun kabrinin yerini bilmedikle rini grrseniz amayn. Konfys de
Doulu olanlardandr, tannmamtr. Yoksa o, Sokrat'tan bile daha yksek bir
seviye dedir. Gzel szler sylyor: "Evlt! Daima seni yandan daha kk
gsteren elbiseler giy ki, annen ve baban sana bakmakla mrlerinin getii
konusunda endielenmesinler" (Mesel, eer yirmi yanda bir gen isen nlk
giy eline oyuncak ve d dk al ki babacn, bydn hayal etmesin! Bu
sz, incelik olarak gzeldir, ama sadece gzeldir.)
Ikincisi: Kk kardein byk kardee itaati.
Dnemin babaerkil dnem olduunu biliyoruz. Babann hereyin sahibi olduu
babaerkil dnemlerde baba ld za man, varis byk kardetir. Hereye,
hatta babann kadnlarn bile. Bu cmleden olmak zere kendi annesini miras
olarak dev ralyor. Konfys sisteminin bu esas onun mektebinin be te-
meliden biridir ve o dnemin neticesidir.
ncs: Kadnn kocasna itaat; (Erkein reis olduu d nem). Tam bir itaat.
Yani kocann syledii ve yapt hereye
DINLER TARIHI
189
kadnn itaat etmesi, kendisinin bir anlay ve grnn olma mas gerekir.
Drdncs: El altndakilerin elin stnde olanlara itaati. Beincisi: Halkn
devlet bakanna (hkmdara) itaati. Eer toplum Konfys'n bu be esasna
dayanrsa:
Bu be "Li" esasO) -gmten be asl- Konfys'e ait ve toplum bunlara
dayanrsa tekmlde zirveye ular (onun zan-nma gre).
Btn faziletler, bu be asla riyet esasna gredir. nk kadn itaat ettii
zaman, kocas vefadar kalr. Kk karde itaatkr olduu zaman, byk
kardein himayesinden faydala nr. ocuk itaatkr olduu zaman, baba da
terbiye edici olur. O halde "Li" esasna dayanan bu toplumun dini nedir? Bu
neslin ve bu halkn kendi temiz gemilerine dnmeleridir.
Gemite "Fu Shi" veya"Fer Hesi" gibi"Li" esasna gre hk meden hakanlar
olmutur. Fu Shi adildi, halkn hayrm istiyor du, halk ise onu seviyordu ve ona
itaat ediyordu. Bu nedenle dnya adaletle doluydu. O halde iyilere ve ecdada
sayg gste relim gelenekilik yapalm. Ruh nasl gelitirilebilir? Edep ile, adab
ile, gelenek terifat veya musik ile.
Konfys gemiin bu geleneklerine ve detlerine niin bu kadar tapyor?
nk "gelenekperestlik" inli grtr. Kon fys gelenekperestliin ve
muhafazakrln zuhur kayna dr, itaat, onun muhafazakar grnn
temelleri olan itaat.
Gemie tapma, gelenee tapma hakan Fu Shi'ye ve tarihin ilk dnemlerinde
Li'ye ulam olan hakanlara dayanmak, bun lar Konfys mektebinin zayf
noktalardr, diyorlard. Halkn geleneklere ve gemie dnmesini istiyordu. "Hu
Shi Pi" dne mine dnmesini istiyordu. Hu Shi Pi dnemin tpk bizim mito lojik
"Cem" dnemimiz gibidir. Adalet hakimdi, herkes zevk, se fa sevin vb. eylerle
meguld.
190
DINLER TARIHI
KON,CYS0N ZELLKLER
Ruhu, hiretle madd hayatn dnda bireyselcilik ve ruh-baniyetle ilgili sayan
Taoizm'in aksine, Konfys ruhu toplum ve sosyal yaamla alkal sayarak bu
dnyaya davet ediyor. Bu davet, ruhbaniyet ve irfana yneliin kartdr.
Benim kanaatma gre -kendi deyimiyle- Sokrat'm felsefeyi gkten yere
getirmesi gibi, eitli ilh (rabb-ul enva'), gkyz, tanrlarn savalar ve
dierleriyle ilgili olan felsefeyi, hayat, ahlk ve ruhun tekml iin sosyal
yaam ve sosyal ilikilerle ilgili bir felsefeye dntrd. Sokrat, felsefeyi
gkten yere ge tirdi. Konfys de dini. Onu sosyal yaamn ve bu dnyadaki
yaamn gelimesi iin bir ara yapt. Ruhsal, bireysel meselelere ve zahitlie
tamamen batm olan fikirleri sosyal hayat ekti.
Gelenekilii ve sosyal muhafazakrl, egemen snfn ya rarna ve halk
kitlesinin zararna kuvvetlendirdi.
Konfys'e ait fikrin etki, kudret ve rabeti in'de 2400 y la yakn kendine
zg acaip bir durum yaatr. Btn bu dnem boyunca in toplumu ne vahi
ve geri kalm bir toplumdur, ne de gelimi mkemmel bir toplumdur. Ne ileri
bir hareket mey dana geldi, ne de vahetle kark bir yklma. Belki vasat
birdu-rumda kald; ne iyi, ne kt bir durum.
Bu dnemde in, ilerlemi fakat durgun, monoton, hareket siz ve devrimsiz bir
medeniyet ve sanata sahiptir. Bu hep Kon-fys'n kuvvetlendirdii
gelenekilik nedeniyledir.
Konfys, in toplumunu 254 asiT bu durumun zerinde tuttu. nk
gelenekilik ve muhfazakrlk ykla ve ykselie engeldir. Anlam da toplumu
ve bireyi mevcut olan durumu ile korumaktr. Yeni donem, Konfys'ten
sonraki btn dneme ve onun in'e hkmetmesine bir tepkisidir.
in dnce tarznda yer dzdr, gkyz tavandr. Yerin ortas in'dir, in'in
ortas 'Hakan'n saraydr. Hakan, gn oludur. Bu -balangta ve sonralar-
in dnya grdr. Konfys beli yntemi ile bu toplumlarn iinde kendi
reti-
DINLER TARIHI
191
sine dayanan daima kalacak bir dzen kurup, istikrara kavu turmak istiyordu.
Konfys, toplumcu, dnyac, aklc ve felsefdir, irfana ynelen, bireyci, ahlk
fazilete taraftar ve toplum kart olan Lao-Tsu'nun zdddr.
- in, HInd, Yunan dinlerinde ve Ibrahim dinlerde liderin fark nedir?
Konfys ve Lao-Tsu'nun ortak bir yn vardr; her Ikisi de asildir. -'Islm
enasi" de peygamberlik rol oynayan btn in, Hind, Iran, Yuran
peygamberlerinin (sosyolojik anlamyla peygamber, Islm kavram ile deil)
istisnasz olarak Aristokra-si'ye bal olduklarn sylemitim- Konfys'n
kendisi eraf tandr. ehzadelerin retmeni olduktan sonra "Lu" hkmetin-ni
bakan olmutur. Lao-Tsu'da asilzadedir. Hem in hkmeti nin devlet senet ve
belgelerinin hazinedar oldu hem de sonrala r irfan, bireysellik ve ruhsal
devrim ile urat.
Eraflk Lao-Tsu'da irfana yneli, Konfys'te ise gelenek ilik eklinde
beliriyor.
Bu dinlerin her ikisi de refah ve Aristokrasiden domutur. Bu, istisnasz olarak
mmetin -yani halkn- barnda kaynayan ibrahim dinlerin aksine bir
durumdur, ibrahim dinler, yapc, dnyaya ynelici, deitirici ve devrimcidir.
Eer Lao-Tsu ve Konfys'n mektepleri birletirilseydi, mkemmel bir mektep
olurdu.
Ama hurafe, byclk ve aslsz eylere batm olan -hura fe ve byclk
Taoizm'de iddetle artmt- in dncesini, Konfys kurtard ve sosyal
yaama kavuturdu.
Ondan nce inli'nin btn kaygs "llerin ruhuna nasl hizmet edebiliriz"
dncesi idi. rencilerinden biri bu soruyu hocas Konfys'e sorunca,
Konfys dedi ki: "Evlt! Sen can llara nasl hizmet edileceini bilmiyorsun.
Hayatta olduklarn da senden bir.hizmet grmyorlar, ldkleri zaman anlara
nasl hizmet edebilisin?"
192
DINLER TARIHI
Tekrar sordu; "lmden sonraki hayat bize sylemiyor musun?" cevaben unu
iitti: "lmden nceki, imdiki hayat tanmyorsun, o halde lmden sonraki
hayat sana nasl tan taym?"
Ondan Ta ocu ibadeti, sihir ve byy yerine getirmesini istedikleri zaman
yle diyor: "Benim hayat, ibadetimdir."
Bu dnyadaki yaama yneli inli gre olumlu, aklc ve yapc bir yn
ekledi. Ama Taoizm'de olan maneviyat ve fazilet tekrar ald. nk her ikisi tek
bana tahrip edicidir, ama ikisi nin terkibi yapcdr. Eer Konfyus ve Lao-
Tsu'nun ahsiyetle ri bir liderde toplanrlarsa, o ahs mkemmel bir lider olur.
Konfyus ve Lao-Tsu mekteplerinin toplam ve terkibi, m kemmel bir mektep
olarak bir insann ihtiyacn karlayabilirdi.
- Biige, insancl ve mkemmel insann taraftan oluu:
Konfyus geleneki. Aristokrat ve bu esaslara dayanan d zenin taraftardr.
-Daima egemen snfn karlarn savunan bir dzen-. Ayn zamanda insancl ve
mkemmel insan taraftar bir bilgedir. ahsiyetinin akla kavumas iin,
onun hayatndan bir rnek veriyorum:
rencileri ile bir sahradan geiyordu. lde bir mezarn banda alayan bir
kadn grd. Bir rencisinden kadnn ha lini sormasn istedi. Kadn: "Bu
benim kocamn babasnn meza r, dedi. Bu topraklarda ok sayda bulunan
vahi parslar onu ldrp, yediler."
renci, dier bir mezara iaret etti. Kadn: "O da benim ko camn mezar. Bu
arazilerde ziraatle urayordu; onu da pars paralad" dedi.
renci dier bir mezar daha gsterdi. Kadn: "O da benim olumun mezar.
Onun kaderi de babasnn ve dedesinin kaderi gibi oldu. Bu son mezar ise
kardeimin mezar, onu da dier bir parsn penesi paralad."
DINLER TARIHI
193
renci geri dnd, iittiklerini hocasna anlatt. Konfyus rencisinden byle
tehlikeli bir durumda niin buray terk et mediini, parslarn, yrtc hayvanlarn
olmad bir yere g et mediini sormasn istedi.
Kadn yle cevap veriyordu: "Bu topraklarn hkmeti adildir, kalmamn sebebi
budur."
Konfys burada kltr ve dnce tarihi asndan ok deerli bir cmle
sylyor:
"Talebelerim! unu hi unutmayn: Zalim hkmet, parstan daha vahidir."
Hseyniye-i Irad'n Ilm ve Din Aratrma Dersleri Dizisinden
ALTINCI DERS
28/3/1350 (1971)
"Sizden, iyilie aran, doruluu emreden ve ktlkten meneden bir cemaat
olsun.."
DINLER TARIHI
195
Rahman ve Rahm olan Allah'n adyla.
.NT
Bugnk derslerin balangcnda, bir defa daha retmen-vari bir ilm tavsiyem
var. O da u: "retim ile tebli arasnda fark vardr." Tebli: Bir mesaj
bildirme, aklama, izah etme ve o mesaj ispat etme esasna dayanmaktadr.
Ama retimin iki aamas vardr.
retimin Iki Aamas
retimin birinci aamas; retmen ve rencinin bir fit bir eseri doru ve
gr belirtmeksizin anlamalardr. Bi ideoloji veya bir dini...
Birinci ilm aratrma aamasn, doru ve emin olarak geirebilelim. Ilm ve
fikr riyazet ile itikad ve keyf kalplardan ge leneksel ve terbiyev ynelilerden
hatta dnyev meselelere, din, sosyal, sanatsal, duygusal hayat meselelerine
oranla, sahip olduumuz inantan dar kalm. Btn bedenimizle hr an
laya hazr olalm. Bir dini veya eseri kavrama, anlama annda ruhumuzun
btn duygusal boyutlarn bir boyut yapalm.
Eitimin ikinci aamas: Birinci aamadan gemi olan biz ler; mesel bir dini, o
dine inanan ve onu tanyan bir lim gibi anlamz ve o din hakknda hkm
vermemize izin vermekte dir. Kabullenelim-kabullenin ey elim, iyi ve kt
ynlerini ortaya koyalm, inceleyelim, bir ksmn kabullenelim, bir ksmn red..
Her halkrda, her eit tartma deerlendirme izin ve ruhsatna sahibiz.
Alnacak birinci aamadan getikten hemen sonra ilm ba kmdan hibir hkm
verme hakkna sahip deiliz. nk bu aamada kendi inanlarmzn esasna
gre o meseleleri ortaya koyamayz {koymamz gerekir). Eer ortaya koyarsak,
avamdan biriyiz, aratrmac bir lim deil.
Jojman De Fot ve Jojman De Valure
Yaptm btn aratrmalar iin -gerek bu snfta gerekse dier snflarda- veya
incelediim her kitapta ve tartp ltm her eserde ilm iin iki metodu var.
imdi onlardan bahsede ceim.
Bir aamann teknik ve resm kavram {Jojman de fot)dur. Dier aama ise
(Jojman de valure) veya De valure-dir. Jojman hkm verme ve karar verme
anlamndadr. (Fot) ise olup- bi ten ey, zahirde olan ey ve gerek olan
anlamlarna gelir.
Birinci aamada: Jojman de fot aamasnda "fot veya rotlar" (gerek veya
gerekleri, bulunanlar) inceliyoruz, aratrma aa masn geiriyoruz-
Ikinci aamada yani Jojman ve valure aamasnda, tand mz eyi
deerlendiriyoruz, iyi ve kt diyoruz, ona Inanyo-
196
DINLER TARIHI
iruz veya inkr ediyoruz. Iyi veya kt olduuna, hak veya btl olduuna
hkmediyoruz.
Avamdan olan, bu Iki aamay birbirinden ayrp tehis ede mediinden hemen
balangta Jojman de valure balyor. He nz balangta deerlendirmede
bulunuyor. "Iyi" veya "kt" diyor, "hayr" veya "er" diyor, "inanyor" veya
"inkr" ediyor, "seviyorum" veya "sevmiyorum" diyor. Bu, ncelikle Jojman de
fot'la balamas nedeniyledir. Bununla balayp gerei ve bulu nan olduu gibi
tanmas gerekirdi.
Islm'n Iran'a Girii
Mesel, Islm'n Iran'a girii konusunda aratrma yapyo ruz. Baz bilginlerin
hemen balangta Jojman de Valure giri tiklerini gryoruz. Diyorlar ki:
"Islm Iran'a gelince Iran' ihya etti, byk bir medeniyet meydana getrdi,
Iranllar doru yola hidayet etti..."
Bu hemen balangta Jojman de valure aamasna varmak ve Islm'n btn
eserlerini Iran toplumunda balangta gzel saymaktr. Veya hemen
balangta Islm' ktlemeye balyor ve diyor ki: "Islm, milliyetimizin btn
balarn kopard ve gemiimizi yok etti. Ahlk bozuldu: Araplarn egemenlii
alt na girdik..."
Bu ahs da Jojman de valure ile dnmtr. Jojman de fot aamasndan
gemeden deerlendirme yapmtr.
Islm Hakknda Birinci Metodla Aratrma
Ama bir aratrma metodunda hem inkr edenin hem de inanann Islmla ilgili
olumlu ve olumsuz dncelerini bir ke nara brakmalar gerekir. Eer dindar,
dine kar -veya dinsiz-mslman veya gayr mslim ya da dier bir dine
inanyorlarsa bile onlar iin fark etmemelidir. Mensup olduklar din, onlarn
aratrma yntemini ve varacaklar yeri etkilememelidir.
"Jojman de fot" aamasnda, mesel eer Islm'n Iran'a giri inin ve Iran
zerinde brakt etkileri incelemek istesek, Sasa-
DINLER TARIHI
197
niler dneminde Iran'da ka niversite, ktphane, lim, dhi, filozof, tabiat
bilgini, doktor ve sanatkrn olduunu gsterme miz gerekir. Sonra Hicr birinci,
ikinci ve nc asrlarda l m yapp tekrar ka niversite, ktphane,
renci ve ret mene sahip olduumuzu ve nasl idare edildiklerini gsterme
miz gerekir.
Bu asrlarda ka dhinin olduunu ve daha ok hangi branlarda -edebiyat,
fkh, felsefe, sanat- dhiliin zirvesine ulam olduunu grelim.
Bunlarn hepsini istatistikle ve olan bilgilere dayanarak he saplyoruz.
Burada ben ister Islm'a taraftar olaym, ister muhalif ola ym, ister inanaym,
isterse inanmayaym hi fark etmiyor. n k her durumda ve her inan ile
aratrldnda Hicri birinci asrda onsekiz niversitenin olduu grlr. Bu
onsekiz niver site de fot'tur.)
Hicr ikinci ve nc asrlardaki byk matematikileri mizle ilgili bir listeye
sahibiz. -Rical kitabndan kardklarmza dayanarak- Elimizde bir tane de
byk airlerin ve ediplerin lis tesi var. -Bunlarn divanlar var ve isimleri
tezkirelerde gemek tedir.- Sanatkrlarn, mimarlarn, ini ustalarnn, eitli
deko rasyon sanatkrlarnn bir listesi var. Mantklarn doktorlarn,
mzisyenlerin, fakihlerin, yazarlarn ve evirmenlerin birer lis tesi var.
Bunlarn hepsi "fof'dur. Ve eitli inanlar iin eit ve ay ndr.
O halde Hicri birinci asrda bulunanlar incelemekle ve Sa-sani hkmetinin son
dneminde bulunanlar incelemekle onla r birbirleriyle karlatrmakla Jojman
de fot aamasndan getik. Bu olayn, olumlu ve olumsuz deerlerini tartp
lebiliriz, deerlendirip hkm verebiliriz,. Islm'n Iran'a giriinin bir hiz met
mi ihanet mi olduunu, medeniyet mi, vahet dnemine mi dntn tespit
edebiliriz.
198
DINLER TARIHI
Ilim ve ahlk fazilet ortamn, bilgi, felsefe, sanat, sosyal kudret, tekilatlar,
iktisad, hukuk ve sosyal kurumlar yukar dzeye kard, sarst ve bozdu.
Bu inceleme ve deerlendirme sonunda karar vermemiz ve hkmmz ilmdir.
Bu son aama yani hkm ve karar verme aamas, (Jojman de valure)dr.
Jojman de fot aamas, lim iin zarur ilk aamadr. Usulen aratrma ve ilim
buradan balar. Fotlar -Mevcut d gerekler ve bulunanlar- tannmadan ilmin
balamas mmkn deildir. Bu aama (Jojman de fot), nefs ile cihat ve ilm
cesaret aamas dr. Cesaret ve gzpeklik sadece yumruk vurma ve klla d
vmeye zg birey deildir. Ruh, dnce ve ilimde daha s tn ve daha
byk bir cesaret ve gzpeklie ularz.
Carlyl'in Islm Hakkndaki Aratrmas
Carlyl'nin Islm Peygamber hakkndaki aratrmas, ilm ce sarete bir rnektir.
Cariyi gibi dnyada kalemden baka bireyi olmayan, onse-kizinci asrda,
yksek sosyal mevki, ahlk hret, ilm ve edeb hreti, btn topluluklardaki
nfuz ve sevilmesi ile kilisenin btn byk kudretlerinin Islm Peygamberi
aleyhine seferber edildii, daima itham, hakaret yayd bir dnemde; Islm
lke lerinin smrlmesinin baland bir dnemde; batnn btn ynlerden
Islm toplumunu, Islm dinini, tarihini, kltrn ve ahsiyetlerini ezdii, yok
etmeye alt bir dnemde, Islm'a kar bylesi kara grn ve
ktmserliin olduu bir zaman da "Cariyi" gibi bir insan, onsekizinci asrda
Ingiltere'de bir lim, en yce ve en gzel tabirlerle ve bir limin ruhsal cesare
tiyle bir kahramann ruhundan daha stn bir cesaretle Islm Peygamberini
yle savunuyor, yle gzel savunuyor ki btn bu iki asr boyunca hatta bir
mslman bile, onun gibi birey yazmamtr. Kahraman budur. Dncede
kendi konumunda olmamak budur. Haysiyeti, sevilmeyi vb. dnmeden, btn
bunlara ramen, hakikata ak olmak ve onunla yolunda here-
DINLER TARIHI
199
yi, can ve candan da stn olan haysiyeti kurban etmek, onun sfatdr.
Aratrmac "Jojman de fot" aamasndan byle bir cesarete muhtatr. Tand
bir ekoln hakikatini iyi, gzel, sadk ve limce, dikkatlice anladna,
derinliine indiine emin olmas iin buna muhtatr. Kendi kabuundan dar
kmas, Inan ve zevkini "geici olarak" bir kenara brakmas gerekir. Iyi ve
kt her eyden arnm ve temizlenmi olmas gerekir ki, sadece his setmeye
ve "anlamaya" dnsn. O zaman bu aamay geirir se -fotlar tamamlarsa,
st ste dizerse- inceleme kudret ve liya katinden, fayda aram ve tanmaya
ulamtr. Btn inanlar na zevklerine, dnce tarzna tekrar dnebilir. Kendi
yerine oturup kendi gzl ile deerlendirmeye balayabilir. Artk hkm ve
karar verme iznini bulmutur.
Ite biz birinci aamadayz -Jojman de fot'da- Daha ok, sa dakat, cesaret,
aklllk bilgi ve uura ihtiyacmz var.
.NT DNYASINA *R
imdiye kadar sylenenler, bu dnyaya girmek iin giriler di. Dnyann eski
dinleri tarihine, en derin, en hassas, en iddet li ruhsal ynelilerin olduu
dnyaya giri iin.
Hint, iki bin yedi yz -iki bin alt yz hatta bin yllk tarih boyunca,
medeniyet, kltr, tasavvuf ile kaynayan bir irfan kay nadr.
Hint ruhunu tanmak, akl bakmdan olduka zor bir itir. nk Hint, imdiki
akl idrkmzla zor anlayabileceimiz bir srra sahiptir. nk Hintli ruhun ve
duygunun bu tadn tat mak, bu ruha yaklamak byk bir aba ister. Ancak o
zaman bin yl sonra etrafnda dnm olan Hint ruhunu -eitli bo yutlar,
mektepleri ve dinleriyle- anlayabiliriz. Bu abann bu lunmas, eitli
devirlerdeki Hint irfan mektebini ve eitli Hint dinlerini anlamann anahtardr.
200
DINLER TARIHI
Hint ruhunun dnyasna yol bulma konusunda ikinci prob lem, o ruhun tek
ynl olmasdr. En iddetli ve tek ynl din ruh, Hintli ruhtur. Tek boyut ve tek
yneli iddetli bir yneli, abartma ve ar bir yapya sahiptir. Hint dini
ruhunun dnyada ortaya koyduu btn gzellikler, HIntli dni tek ynl dn
mesinin neticesidir. Hint tarihinde ve medeniyetinde grd mz btn
yklmalar ve zaaflar da Hintli dini ruhun tek ynl dnmesi ve bu dnceye
dalmasnn neticesidir.
Byk sanatkrlarn iinde de byle bir problem var. yle sanatkr vardr ki bir
saat resim yapar, bir saat spor yapar, bir saati de sosyal ve siyas ilere ayrr,
birok saatlerini de dostla rn grmeye, onlarla grmeye ve yararl eyleri
dnmekle geirir. Bu ok ynl olmaktr. Eer bir ii biter ve kapanrsa,
yaamak iin birok bahanesi daha kalyor. Ama ressam Van Gogh iin hayat,
sadece resim yapmak iindir, gerisi ise bir hi tir. Hayatnn btn zaaflar, tek
tarafl bu lgnca aka ve sanat iine batmann neticesidir. Btn sanatsal ve
duygusal deerler, btn o ruhsal ykseli, sanatn dopdolu yapmtr. Bu da
by lesine bir Hintli ruhun benzer neticesidir.
Aryalern Hint, Iran ve Avrupa'ya Gleri
Hint irfan ruhunun ilk tecelli ve cokusuna ulamak iin. Arya il eri tanmamz
gerekir.
Aryaler beyaz derili bir kavimdir. Hazar denizinin kuzey blgelerinde,
Avrupa'nn kuzeyinde veya Trkmenistan blge sinde M.. 17. 16. asrlardan
12. asra kadar yaamlardr. Yani 3300 ile 4000 yl nce eitli kabileler ve
gruplar eklinde yaa mlardr. Nbetlee bir ekilde, Hint tarafna doru
indiler. Iran'n yksek ovalarna ve llerine girdiler. Iran ve Hint Aryaleri'ni
oluturdular. Balangta ayr devlet deillerdi, bel ki birbirine yakn dnen
eitli kavimlerdi. Bu yzden ilkel Hint ve Iran dinlerine baktmz zaman
benzer tanrlar gryo ruz, isimleri de benzer isimlerdir. Benzer inanlar olan,
hatta ortak bir dilleri olan iki millettir. Eski Farsa ve Sanskrite bir dilin iki
lehesidir. Sonralar Aryaler iki ksm oldular ve iki l kede -Iran ve Hint-
yerletiler. nk coraf adan birbirleri n-
DINLER TARIHI
201
den ayr kaldlar, dil asndan da ayrldlar. Iran ve Hint milleti ni oluturuyor.
Glerinin devamnda sonra bat tarafna, Yu nan ve Roma'ya ulayorlar ve
batl medeniyetleri meydana ge tiriyorlar.
Byk Medeniyetler Hicretten Domutur
O devirde g etmi olan bir Hintli ve Avrupal rk var. G ettiler, byk Hint
medeniyetini, byk Iran medeniyeti byk Yunan ve Roma medeniyetini ina
ettiler.
(Bu, Hseyniye-i Irad'da "Medeniyet ve hicret" adyla yap tm bir konumaya
ait nazariyenin rneklerinden biridir. Usulen medeniyet, hicretten domutur.
Kendi topraklarnda kalm olanlar ve kalc olanlar, yklm ve rmlerdir.
Hic ret etmi olanlar, sadece lkelerini topraklarn deitirmekle kalmamlar
belki kendilerini de bambaka yapmlardr. Ken dilerini ve huylarn
deitirmekle vahilikten medenleme aa masna girmilerdir. Sonra ardarda
dinler, kltrler, sanatlar ve byk toplumlar ina etmilerdir.) Bu muhacir
Aryi kavminin asl ocaklar olan Hind'de hareket, yapclk hazrladklarn g
ryoruz.
B!=l= S>:7>l>?lr=n Devi8in@e .NT TENBELL)
"Hint tenbellii" diye sosyolojik bir hkm var. Bu sfat kullananlar daha ok
batl sosyologlardr. Hint haleti ruhiyesi bu adan sakin, gayretsiz ve
hareketsizdir. Kendi iinde daima tabiat tesini dnr. Aryaler, Hint
topraklarna vardklarnda buras bereket dolu bir yerdi, sk ormanlarla kaplyd.
Deniz on-larn emrindeydi, yiyeceklerini temin etmek iin etin ta, da ve
topraklarla mcadele etmeleri gerekmedi. ok sayda rmak lar vard. Bizim
llerimizin aksine. Mesel, bizde 200 metre e men gerekir ki bir damla suya
ulaabilesin! Topraklar i yap madklar halde, susuzluklarna cevap veriyordu.
Aalar ken diliklerinden meyve veriyorlard. Bylesi hazr ve aba gerektir-
202
DINLER TARIHI
meyen bir dnyada, sanat meydana gelmez. "Ben" ekil almaz. Bu durum,
medeniyeti, insan ile tabiat arasnda kavgann olma d yerde, insan durgun,
atl ve tembel olur.rnei Rzaiye g lndeki iki adadr. Haberini gazeteden
mutlaka okumusunuz dur. Dman ve avc korkusu olmadan yaayan
hayvanlar, evcil hayvanlara ve kulara dnmler. O zekilikten ve hareketli
likten bir eser kalmam, hatta balarn bile evirmiyorlar. Yan larna ne varrsa
varsn, kular, umuyorlar bile! yle ki orada deta lm sessizliine brnen
yrtc, vahi hayvanlar bu hal den kurtarmak iin ada hayvanlarnn harekete
gemelerini te vik etmeyi bile dnmler. Yumuaklk ve uysallklar ile m
cadele edip, bir hareketlilik meydana getirip nesillerinin tkenip bitmesini
engellemeye almlardr.
Bu yntem ve kanun geneldir. Istisnas olduka fazla ol makla beraber bunu
dorulayan konular pek oktur.
Dopdolu tabiat sofrasnda yiyen Hintli ruhun iktisad a dan ihtiyac temin
edilmitir. Derin dnce, hayal, ie yneli, cezbe ve coku ile bezenip
ssleniyor ve bunlarla urayor. In sann bir ii olmad zaman, hayallere ve
soyut dncelere mptela olur. evrenin ve gnlk hayatn dnda dnr.
Iin durumuna ve mevcut fikr ynelmeye uygun olarak, manevi yatnn da bo
hayalinin de gelimesi mmkndr.
Ekonomik ve Mnevi Meselelerin Birbiriyle Btnsel Bir Ilikisi Yoktur
Bu bir snra kadar dorudur. Avrupa burjuvazisi snfna baktmzda;
sanatnn, fikrinin, felsefesinin soyutlanmaya do ru gittiini gryoruz.
Ekonomik adan ihtiyalar temin edil mi soyut zihniyetler; belirsiz dertler ve
ruhu czzam hastal gibi yiyen, isimleri belli olmayan eziyetler...
Avrupa burjuvazisi bu eziyetlerin, kavramlarn, byle sana tn ve bu dnme
biimlerinin peinde gidiyor. Ekonomik a dan ihtiyalar giderilmitir. Ama ii
snf, eziyet, alk, ihtiya, bor, arzular ve noksanlklarla, kuatlmtr. Hayata
kar dai ma gerek, madd ve objektif dnr.
DINLER TARIHI
203
Ne dertsizlik dertlerine mptela oluyor. Ne mphem zn tlere duar oluyor.
Ne de belirsiz eziyetlere szlanmalara... nk szlanmalar aktr, dertleri
bellidir.
Hintli ruh byle yetimitir. Ie, kuramcla ynelen bir-ruh. D dnyay elde
ettii iin, i dnyaya ynelmitir.
Btn bunlar Hintli ruhun karakterleridir. Ama btn ak lamas budur, denirse
bundan phe ederim. Eer byle olsayd ve bu sz tamamen doru olsayd
Kuzey Amerikal kzlderilile-rin Hint halkndan daha derin, daha ruhan daha
soyut dn celi, daha gzel duygulu olmalar gerekirdi. nk oras Hint
topraklarndan ok daha bereketli ve bol rnldr. imdiki Amerikallarn irfan,
tasavvuf ve maneviyata ynelen kimseler olmalar gerekirdi. Ama durumlarn
gryoruz!
Hint'ten byle bahsedenler ve ekonomik ihtiyalarn salan m olmasn irfana,
ruha ve ie yneli sebebi sayanlar ve onlar tenbellikle niteleyenlerin kendileri
tenbeldir. nk ok karma k bir mesele olan insan ruhunu byle basit
-ellerine ne geerse onunla- aklyorlar ve deta bir keif(!) yaptklarna
kendilerini inandnyorlar.
Aryaler'in Atalar Yerlilere Kar Kaba ve Acmasz Davranmtr
Aryaler'in Hint ve Iran'a girilerinden nce, buralarda bi raz daha koyu renkli
yerli kavimler yayorlard. imdi de Kirman yaknlarnda bunlardan bir grup
yayor. -Bunlar daha ok Zerdt dinindendir.- Irk bilimciler, muhtemelen
bunlarn Iran Aryaler'inden nceki yerliler olduunu sanyorlar. Hint'te de
"Paryalar" veya "Deravidiler" var. Bunlar (kast) olarak adlan drlyorlar ve necis
bir gruptur! Bunlar, yerlilerden arta kalan lardr ve Hint topraklarnn asl
sahipleridir. Bunlarn ecdadn Hint Aryaleri katletmi veya kle edinmilerdir.
Son aratrmalar, "Deravidilerin" (bugn necis, pis olarak isimlendirilenler)
ryalerin giriinden bin yl nce ok parlak bir medeniyete sahip olduklarn
gstermitir. Ama, ok hain
204
DINLER TARIHI
ve acmasz bir kavim olan ryalerin saldrsyla medeniyetleri, gemileri ve
izzetleri hep ortadan kalkt.
ryaler yerli kavme kar hem Iran'da,!, hem Hint'te acma sz ve tam bir
katlkla davrandlar. ryi ruhunun kabal ve hainlii konusunda Ibrahim-pur
Davud gibi ryi rks olan bir adam bile "Bijen ve Menije" adl eserinin Petrol
irketince yaplan basksna yle yazyor: "Iran'n baz gney ve gney bat
lehelerinde ry ve rya kelimesi kan dken, hain, vah i, insan ldren ve
katil anlamlarna gelir. Bu kelime ryalerin Iran yerlilerine saldrmas
dneminden kalmtr ve o dnemin hatrasdr. Buda ve Budist yazarlar usulen
ry kelimesini mu kaddes, yce, asalet ve soyluluk dolu olan anlamnda
kullan yorlar. Hatta manev meseleler iin mesel, "rya bir sz", "bu rya bir
duygu", "bu rya bir dv", "bu rya bir insan dr" diyorlar."
Anlald ki, ry ve rya kelimesine vermi olduklar ha in, katil, kan dkc,
merhametsiz anlamlarna kar, Aryaler, bu kelimelere asil, erefli, yce,byk,
sekin ve mukaddes an lamlarn zoraki yklemilerdir!
.NT &E RAN -RYA/LERN DNLER
ryalerin Hint ve Iran'daki ilk dinleri Totemizm, Fetiizm, Animizm (ruha
tapclk) Byclk ve tabiat eyasna tapma gibi ilkel dinler olmutur. Bedevi
dinler konusunda syledikleri miz, ryalerin dinleri konusunda da geerlidir.
Bunlar o genel kanunlar dorulayan eylerdir. Bu yzden ikinci defa ayn
izahlar yapmyorum.
&EDA DN
"Veda dini, Hind'in eski meden ve kkl dinidir." Dinler tarihi mahhas,
meden bir dinden bahsettii za man "Veda" dini ile karlayoruz. Veda dini
Hind'in en eski
DINLER TARIHI
205
kkl ve meden dinidir. Brehmen, Cinizm, Sitizm, Buda dini vd. hep "Veda"
dininin deimi, reform ve slaha uram e killeridir.
Btn bu dinlerin ortak esaslar "Veda" dininin esaslardr. Eer "Veda" dinini
anlarsak, sonraki btn dinlerin temel esas larn anlam oluruz.
Veda dininde, Totemizmin bir ksm etkileri vardr- Bunla rn bu dinin, ileri dinler
(IbrahimKdinleri gibi) ile, bedevi dinler (Totemizm, Animizm ve Fetiizm gibi)
arasnda bir vasta olma sna iarettir.
Inek ve Dier ry Totemleri
Inek, Hint'te kutsal bir hayvandr. Zerdt metinlerinde kutsal bir nehrin
kenarnda iki yeil kam olduunu gryoruz. Biri nehrin bu tarafnda, dieri o
tarafnda. Buradan "Kymers" -ilk insan- ortaya kt oradan da inek. O halde
Zerdt dinine gre, ilk Insan ile ilk inek ayn anda domutur. Inein Zerdt
ve Hind dinindeki fonksiyonu, inein ryaler'in totemi oldu unu gsteriyor.
Byk atalar inekte canlanmtr.
Inek ba eklindeki stunlar, inein totem olduuna Iaret tir. Ksa bir sre
ncesine kadar evlerin kaplarna kolarn ba larn koyuyorlard (Hatta
mescitlerin kaplarndaki kulplara koyduklar tokmaklara bile). Horasan'n baz
ehirlerinde henz mescit kapsnn kulpundaki gl demeti diyeceklerine
mescidin kou diyorlar (Ko, Hegmenler zamanndaki totemden kay
naklanmtr).
Hint'te totem eklindeki inek, bugn kutsal bir hayvan ek line getirilmitir.
Etini yemiyorlar. nk totemin etini yemek, ona tbi olanlara haramdr. Totem,
byk atann ruhunun zu hur ettii yerdir. Byk atann etini yemek hi olur
mu?! Uzak-douda mesel, eski Hint ve in'de tapnakta ylan vard, nk
ylan bu kavimlerin "totemi" idi.
Gemite maymun da totem olmu, maymuna taplmtr. Hatta tenasl
organlarna taplan mabetler bile olmutur. Ksa-
206
DINLER TARI HI
cas Hint, acaip, garip ve ok farkl dinlerin kolleksiyonu olmu tur. Ayn
eitlilikte, ayn zamanda ortak bir usul ve ruh. Bu eitlilik, Hintli din ruhun
zelliklerinden biridir. ok karma k, eitli cilve ve tecellileriyle, derin irfan,
din ruh ve gr.
Veda Dini
"Veda" kelimesinin anlalmasyla, Veda dininin esas anla lm olacaktr.
"Veda", Veda dininin btn tarihi boyunca yazlm olan tm kitaplarn addr.
(Veda dinin Muaftan 900, 800 ve 700 yl kadar nce yani bundan 2700 yl
kadar nce doduunu tahmin ediyoruz.) ok hayret edilecek bireydir, Hint
hailemin ounlu unun inand Veda dini gibi bir dinin bir peygamber veya
peygamberleri yoktur. Bu dinin va'z edicileri tannmamtr.
Baz Veda metinleri, insan hayrette brakacak kadar gzel, derin ve mn
doludur. Insan, nasl olur da bunlarn gayb ile ir tibat olmaz diye hayret ediyor.
Sknet Veren Bir Din
ry kavimleri, 2800 ila 2900 yl nce Hind'e girdikleri za man vahi, byye
tapan, totem ist kavimlerdi. Nasl oldu da birka asr sonra, bugnk filozof ve
dnrleri bile hayrette brakan metinleri oluturabildiler.? Hatta Shopenhauer
gibi bir adam yle diyor: "Upaniadlar okumaktan o kadar zevk aldm ki,
btn mrm boyunca okuduum dier metinlerin hibiri bana o zevki
vermedi.
Bu kitab okumak benim iin bir zevkti; dinlenmem ve tekmlm iin bir vesile
idi. Sadece yaadm dnem deil lm ve lmden sonraki hayata bakm
da etkiledi.
Upaniadlarn baz paragraflarnda, yazlarnda ve ilh lerinde yle yce bir
irfan ruh ve dnce dalgalanyor ki, "bunlar gayb ile ilgili" diye dnemeden
edemiyoruz. Bunlarn hangi yolla, kimler vastasyla geldiini ne ben biliyorum,
ne de tarih. Eer gelecekte bir frsat bulursam bu metinleri, zellikle
DINLER TARI H I
207
Upaniadlar" izah edeceim. Dier metinlerde de karlat racam.
"Veda" yaklak olarak M.. 2000-2500 yl kadar nce yazl m olan ilk kitap
ve metnin addr. Bilgi ve marifet kitab anla mna gelir.
"Veda" "Videya" kkndendir. "Videya" gr anlamna ge lir. Gr ilm veya
basiret. Bir eit gr. Bu "Deri Farsas" kkenli bir kelimedir. Deri Farsas ve
Sanskrite'nin bir dilin iki lehesi olduunu syledim. Hinduca ile Farsa
arasnda ortak kelimeler pek oktur. "Diden" (grmek) bu lisann "diya" kkn
dendir. "Bine" "bina" grmek anlamnda olan Fransizca'daki "vevvar" ve gren
anlamna olan "vevolian" videya, gr ilmi anlamndadr. Veda ise bu ilmin
kitab veya marifete zg kitap anlamna gelir. Aydnlk ile ayn kktendirler. Bu
kelimeden o-altlmkelimelerdir.
Tevhid, Insana Ak Gr ve uur Verir
"Islm Senas" kitabnda, "Btn beer sapmalarn kk, ruhsal adan korku,
menfaat ve cehalettir. Tevhid ise, bu n yok eden bir unsurdur." demitim.
Tevhid, insan dnyada bamsz ve Allah'a dayanan bir ahsiyet haline getirir.
Byle bir insan, binlerce tehiike odakla rndan bile korkmaz. Glgelerden,
hayaletlerden, insanlardan, gizli glerden korkmaz. nk dnyada bir dayak
yeri ve ba mszl vardr. Menfaat temini iin gsterilen her zillet, aa lk ve
dalkavukluk insan irkinletirir. Hibir ey, hibir ekilde dalkavukluk kadar
insan bozmaz- Tevhide inanan insan bun lardan uzaktr.
Tevhide inanan, sahip olmak ve korumak iin dalkavuklu a, iki yzlle
teebbs etmez. Muvahhid, dnyay bir tek para halinde, uurluca, iradeli,
duygu ve hedef sahibi olarak al glar. nk byle bir dnya grne sahip
olan cehaletten ko runmu, mitsizlik ve karamsarla mahkum olmaktan
kurtul mutur. Bilinli, ak bir dnya grne sahiptir.
205
DINLER TARIHI
Sapmalarn kk olan bugnk cehalet ilme kar deildir. Ilmin, bu cehaleti
ortadan kaldrmad gryoruz. ok kr(!) o kadar ok cahil lim gryoruz
ki, byle ilim, cehaleti yok et meksizin insann zihnine sadece bir miktar ilgi
sokuyor.
Bu ilimli cehalet, uur ve aydn gre kardr. nk bun larn ikisi birbirinden
ayrdr. Kendini bilme ve aydn gr, Ebu Ali Sina gibi bir byk limin bile
sahip olmad bireydir. Ama Bill gibi okuma yazmas olmayan Habeli bir
kle buna sa hiptir.
Bu yle bir grtr ki, gnmz dnyasnda sade bir ii ve kylnn bu
gre sahip olabildiini, ama bir niversite ho casnn, bir sosyolog, bir din
bilimci ve hereyi bilen birinin sa hip olamadn grebiliyoruz.
Ilim, zel kavramlar bilmektir. Ama bu bilime, aydnlk ve uur vermez. Tpk
btn evlerin numaralarn ve iinde oturan larn ismini renip, ezberleyerek
dierlerinin bilmediini bilen biri gibi. Ama bu, bilen kiiye uur ve bilgi Ilmi
kazandrmamtr.
Byle ilim, ilim deildir dememiz mmkndr. Bu ise sade ce ona ihtiya
hissetmediimiz iin szkonusudur. Eer muhta olursak, o da ilim olur. Ve
ilme, yasal haklarndan ve imtiyazla rndan faydalanlsn diye diploma
veriyorlar! Bu gr, insan larda meydana gelen sanat, felsefe ve teknik tesi
ilim eitim ve retimle bir ilikisi olmayan ilimdir.
Kim Sokrat'n "Sopha"sna Sahip Olursa; Srmez
Bu ilmi, Sokrat'n "Sophia" olarak isimlendirdii ilimdir. Di yor ki: Biz hepimiz
"Sophia"nn peindeyiz,, "Sofist" olmaya a ba harcyorum.
Pisagor diyor ki: Sofist olamyoruz ve "Sophia"ya ulaam yoruz. Biz
"Philosophia"yz. Yani "Sophia'y sevenler. Bilgiyi arzulayp sevenleriz. Fakat ona
ulaamyoruz. nk o, ok yk sektir.
DINLER TARIHI
209
O halde Pisagor'un nazarnda byle yksek olan ve ele ge meyen ilim, revata
olan ilim deildir. Revata olan ilme ulala bilir ve tecrbe edilebilir.
Sokrat ve Pisagor'un maksad mavera bilgidir, mavera g rtr. Sokrat'n
deyimiyle: Kim Sophia 'ya sahip olsa asla sr mez.
Bunun ilim tesi, mavera bir gr olduu aktr. Ahlkn, gidiatn, ftratn ve
insan huyunun zerinde etkide bulunur. In-Sanm kontrol edicisi ve
mkemmeletiricisidir, limletiririsi deil.
Eski Iran'da Beyaz Akl

Eski iran'daki Zerdt gibi byk ahsiyetler ve baz anla ylar iin "beyaz
akl", "kutsal akl" "spend dermez" veya "spend men" diyorlar; yani "beyaz
ben". "Men" yani "mantalite", gr, gr sahiplii. Yunan'da "Sophia"
dedikleri ey. O halde beyaz gr ilm, felsef ve sanatsal grten ayr bir
eydir. Siyah g r olmas da mmkndr.
Aydnlk Balayan Kutsal "Videya" Kvlcm
Bu, Hint'te "Videya" olarak isimlendirilen grtr. Bu ne denle "Videya" insann
anlaynn ve duygusunun derinliinde bir eit zel gr ve kutsal aydnlktr.
Kvlcm aknca evre nin hakikatlarn insann saf ve temiz iine yanstmaktadr.
O zaman insan, o akln ve o grn gc ile hakikati bulabilmek te,
kendisinde hakikatlar hissetmektedir. Hakikat insann iinde yer edinir. Hakikat
ile kendisi arasnda yaknlk duygusu hisse der. Insan olduu iin zat deiim
gsterebilmektedir.
Bu, "Veda" dinini ve "Veda" kitaplarnn, hep "Videya"nn peinde olduunu
ortaya koymaktadr.
Kur'n'da Ilim ve Hikmet Nurdur
"Sophia", Kur'n'n "hikmet" olarak adlandrd eydir. Hatta eer ilim diyorsa
bile, yine hikmet anlamnadr. Bir
210
DINLER TARIHI
rivayette yle denir: "Ilim bir nurdur. Allah (onu) dilediinin kalbine koyar."
Bu ilim, Mevlna'nn bahsettii adi ilimlerden deildir.
Bu nurdur, o ise bir aratr. Bu nurdur hidyet ediyor, o bir aratr g veriyor.
Bu Prometheus'un insana balad mave-ra bir aydnlktr.
Hikmet M'minin Yitiidir
Bu hikmettir ve "hikmet m'minin yitik maldr" el-hikmet dalleh'l-m'min".
Bazlar "Dallehu'yu sapkla uratc anlamn vermilerdir. Bunun sebebi
udur: Sonraki asrlarda hik meti Yunan felsefesi anlamna almlardr, ki bu
felsefe sapkla drc olmutur. Bu anlam, Yunan felsefesi iin dorudur
da. Halbuki hikmet, Kur'n'n metninde var. Yunan felsefesin den arnm ve
temizdir. M'minin felsefe tesi kayp mal anla mndadr. Yani iman, kudret,
"videya", "Sophia" ve "kutsal be yaz akl" aramaktan ibarettir.
Veda dininin deyimiyle; "Videy'y tamayan, ondan uzak olan, grle
beraber olmayan her ilim "vidy"dr, cehalettir. Cehalet ilmi kr ilimdir.
Veda ilhsi
Veda ilhsinde daima "byle iit" deniyor. Dn geceki ince lememde birden u
noktay anladm; Vedlarda ilhler, daima bu tarzda balyor veya bu kavrama
dayanlyor. "Bu sz iitil-mitir", "byle iit", "iit", "falan stat birinden iitti".
Yani Iit meye, iitme duygusuna, kulaa dayanlmaktadr-
Ved'nn iitmeye ve iitme duygusuna dayanmas ok has sas bir konudur. Bu
benim iin ok nemlidir. Her ne kadar ilm dayana bilmiyorsam da. Yeni
anladmdan bunu ok nemli olarak hissedebilirim. Belki de gerekten nemli
oluundan bu hisse kaplyorum.
Farsa'da bu trden ok sayda deyim vardr. Mesel: "Insa nn kulak yoluyla
imanlamas" veya"sz duyan adam", Bun-
DINLER TARIHI
211
dan da kulaa nem veren zel bir grn olduu anlalyor. Doru anlayan,
doru gren, dorulayc... adam denmiyor. Sz iiten deniyor da sz syleyen
denmiyor. Burada imdi "Mc Do-ulin" teorisini daha iyi kavrayp nemini
anlyorum.
Mc Doulin Teorisi
Mc Doulin Teorisine gre retimin ilk aamas, kulak ve iitme yoluyladr.
Mc Doulin'in "Insanlk Tarihinde Kltrlerin, Eitim ve retim Tipinin
Deimesi" isimli bir teorisi var. Diyor ki :"Insan kltrlerin deimesi tarihi;
(eitim-retim, ilim ve marifet) dnem katetmitir. Birincisi, kulak
dnemi/iitme dnemidir." Yani ne bir kitap ne okuma, ne de yazma olmutur.
Mesel, bu dnemin airi, ne bir divan okumutur; ne kitap, ne mektup, ne
gazete, ne makale. Gzle birey (bilgi) edinmemitir.
Cahiliyye Dmeminde Iitmeye Dayal retim
Imru'1-Kays gibi Arap cahiliyye airleri, deve zerinde l de gittikleri zaman,
gnein bat ve douunda, ln kalbinde iir sylemitir. iirindeki her konu,
Ukaz Pazar'nda iittii ey lerdir veya Mescidl-Haram'da, falanca kabile
arasnda iittii konulardr. Ksacas onun bilgi ve haberleri iittikleridir, oku
duklar deil.
Cahiliyye dnemi airi, bir yerden bir yere yapt yolculu unda, iirlerini ya
dostlar veya yol arkadalar iin okumutur. Onlar bunu iitmi, renmi ve
yaymlardr.
Islm'n Ilk Dneminde retim Nasld?
Islm'n ilk dneminde, Peygamberin (s.a.v.) yazlmasn emrettii, Kur'n
yetleri dndaki konular da byle idi. Bu on lar iin ok zordu. Okuma
yazmalar ktt. yle ki Hazret, Me dine'ye geldii zaman ktibi, edeb yazlar
iin bir Yahudi idi. -Entelektel henz meydana gelmemiti, sonra meydana
geldi ve ileri bozdu.- Peygamber'in konumalar iitilip, kaydedili-
272
DINLER TARIHI
yordu, kalbten kalbe dolayordu. M'minlerin Emiri Ali'nin (a.s.) hutbeleri
(Nehcu'l-Belaa) zihin ve kalblerde dolayordu. Sonraki dnemlerde bu
iitilenler, yazya geirildi. Konumalar, rivayetler, hadisler ve hutbeler tedvin
edilip, yazld.
O halde yaz ve kitabetin olmad, zihinsel ve fikr klt rn meydana
gelmedii dnem, iitsel dnemdir. retimler, hep iitme ve onu ezberleme
kolaydr. Sonra yaz ve kitabe mey dana gelince halk fikirlerini, inanlarn ve
mesajlarn iaretler veya kelimeler eklinde -duvar, kemik, tahta, ta, deri ve
ka dn zerine yazd- Bunlar artk iitmiyor, okuyorlard, dn yorlar ve
fikir yrtyorlard. O halde kltr adaml byle iitsel deildir, zihinseldir,
grmeye dayanr, nazaridir. Gz, te fekkrn aracdr, kulak ise anlam
dorudan alp zihne ile tendir.
Bugnk rencilerin Grsel Bilgileri
Eer bugnk rencilerin bilgilerini gzden geirirseniz yzde doksan,
defterlere, kitaplara, fotokopilere, teksirlere ve yazlara dayal olduunu
grrsnz. Iitmeye dayanan ise muhtemelen yzde on veya bu civardan
fazla deildir. Halbuki bedevi insann szn nakletmesi, daima iitme
yoluyladr. O 'dedem yle dedi, ben cevaben yle dedim.' Bu ise, 'falan ki tap,
falan sayfa, falan makale, falan gazete ve dergi' diyor. O, syleyen ve iten
insanlarn adn veriyor. Bunun kltrnn, zihinsel (ve kuramc) olduu bellidir.
Onun ise iitsel olduu. Vediar ve Veda kltr, toplumun henz zihinsel
gelimeyi ve tekml kazanmad, retim ve kltrn iitsel olduu bir
dnem ile Ilgilidir. Islm'da ise her iki dnemi gryoruz.
Bugnk Yapay iitsel retim
Mc Doulin diyor ki: "Bugn retim ve tefekkr, ikinci defa tekrar iitsel
dneme geri dnmtr. Ama yapay bir ekilde. Devir sinema devri, televizyon,
tiyatro... devridir." Bunlar gn getike kitabn yerini alyorlar. Pek ok modern
toplum bilgile-
DINLER TARIHI
213
rini sinemadan, kasetten, ilm konferanslardan, tiyatrodan vb.'den alyorlar.
Hatta retimde televizyon etkin br ekilde szkonusudur. (Iitsel dneme geri
dn.)" Bununla varmak istediim sonu udur: Veda toplumu okuma yazma
bilmeyen bir toplum gibi, gelimemi bir kltre sahiptir. Din kitab iit meye
ve kulaa dayanr. Bu sebeple Mc. Doulin'in teorisine uy gun olarak -yzde yz
ilm ve apak bir tezdir, bir varsaym deildir- Veda kitab gibi Kur'n'n da,
peygamberin ve milleti nin mm olmas, toplumunun henz zihinsel retim
aamas na gememi olmas nedeniyle iitsel olmas gerekir, daima ku laa,
iitmeye ve iitilmemi olmaya dayanmas gerekir.
Islm Peygamberi
Islm Peygamberi okumamtr, yazmamtr, obanlk yap mtr.
Kur'n'da da sarih olarak belirttii gibi peygamber kendi eliyle bir yaz bile
yazmamtr, okuma bilmiyordu. Bazlar di yorlar ki; okuyabilirdi ama okuma
bilmiyordu. -Bazlar diyorlar ki; okuyabilirdi ama okumamtr! Bu nasl bir
szdr? Peygam berin son iftihar onun okuyamamasdr. Mesel, "Cambridge"
diplomasna sahip olmay iftihar sananlar, kendi hayallerine g re Peygamberi
de byle yceltiyorlar!
Bir beyefendi, bana samimiyetle (!) -ki kendilerini severim-beni, niin Islm
Peygamberi obanlar zmresindendir dedim diye ayplyordu. "Halbuki
eraftandr", diyordu. Nerenin era f? Kurey eraf m? Onlarn bir hayvan
derecesinde bile deere sahip olduunu kabul etmiyorum. Aristo'nun
savunduu btn dnyadaki sadece yirmi veya otuz aile(!) Bu arada Kurey
asille ri de bizim Mezanin'in hanlar kadar deere sahiptirO) O halde erafln
Peygamber iin ne iftihar var?
"Okuyabiliyordu ama okumamtr' demek ne anlam ta yabilir? Resl
Ekrem'e (s.a.v.) hangi erefi kazandryor? Onun zaman mmdir, toplumu
mmdir; hepsinin bilgisi iittikler dir. Toplum bir medreseye bile sahip deildir
ki zihinsel aama-
214
DINLER TARIHI
ya girmi olsun. Bylesi bir durumda Kur'n, dier kitaplara koyduunuz
isimlerin (Mesel: Farsa bir dilbilgisi kitabn el-Bahru'l Mevac fi Derrehu'd-
Dibac diye isimlendirmeleri gibi) aksine sade, mesaj getiren ve tayin edici bir
isimdir.
Kur'n'n Ilk Mesaj "Oku"dur; Iit Deil
Kur'n, yani okunacak ey kavramnn zihinsel dnemin kavram olduunu
gryoruz. Gelmi olan ilk mesaj, derin, hayret verici ve olduka dikkate
deerdir.
Ummi bir topluma tebli edilmesi iin, mm bir insana ge len ilk mesaj iit
deildir. "Oku"dur. Eer iit olsayd mm pey gamber rahat olurdu, 'iitiyorum'
derdi, ama "oku"dur. Cebrail vastasyla gelen iitme eklindeki bir mesaj deil,
belki ipek ku ma zerine yazlan, gzleri nnde bulunan yetlerdi. "Oku"
diyor. "Okuyamyorum" diyor, boazn o kadar skyor ki l m hissediyor,
brakyor ve "Oku!" diyor. Tekrar "okuma bil mem" diyor. Tekrar skma, lm
duygusu ve ferman: "Oku!" Ancak nc defa okuma gc bulabiliyor ve
okuyor. Ve ta rihle okuma dnemi balyor. Insan, zihinsel aamaya, fikr
retim dnemine giriyor. Ayn zamanda bu hareketi, bu fikr ve zihinsel kltr
dnemini balatan kimsenin kendisi mmdir; okuma bilmiyor, yazma bilmiyor
bundan nemlisi iitsel bir toplumdadr; toplum okuma ve yazma ile aina
deildir.
Kur'n'n Zihinsel retim ve Kltrel Sembolleri
Mrekkep, kalem ve yazmak, Kur'n'da zihinsel ve kltrel semboller gibidir.
Hayret verici olan ey, bunlarn dnme ve tefekkr dee rine sahip olmasdr.
Yoksa Apollo 13'n atlndan sonra bunu Kur'n'dan karmamz gerekmez!
Mrekkep, kalem ve yazd eyler... Sembollere dikkat ediniz, hepsi tam olarak
zihinsel retim ve kltrel devrenin sembolleridir. Kur'n'n dier bir is mi
"Kitap"tr. Alnyazs, btn varlk lemini dndren eyin, btn hakikatlarn,
kanun ve lemin kanunlarnn onda tutul duu (korunduu) kitap.
DINLER TARIHI
215
"Levh-i Mahfuz'dur, "KItab- Mbin'dir, "Suhuf'tur. Kya met de, hesap ve kitap
dnemidir, incelemeler dnemidir. Amellerin tartlmas, kader, keyfiyet ve
incelemelerin tm yazya ve kitaba dayaldr. Herkesin amellerinin sonucu ve
ka deri sa eline veya sol eline verdikleri kitapta ve bir yazdadr.
Bu sembollerin hepsi retim dneminin sembolleridir. Iit sel ve kulaa
dayanan kltr dnemine bal olan bu cebri ve apak kanunun aksine, imdiki
dnemde sylenen herey o d nemin zdddr. O dnemin karakterinin zdddr,
o dnemin milletinin zdddr.
SINI,LI .NT TO+LU(U
Hint inancnn ilk esaslarn ve tanrlarn bir dier oturum da anlatacam.
imdi o dinlere giri olacak birka anahtardan bahsedeceim. Bu, zor olan
iimizi kolaylatracaktr. Hint top lumunun snfsal olmas bu cmledendir. Hint
toplumunun s nfl oluu Hint toplumu asndan nihayetsiz derecede nemli
dir. nk, Hint toplumu her toplumdan daha ok snfl bir toplumdur.
Bugn snflar, resm ve kanun tekellerini ounlukla kay betmilerdir -geri
resmen kaybetmiler ama fiilen sahip tirler.-Ama Hint'te henz "kast" anlam ile
snflar mevcuttur. Dnya nn en kuvvetli, en srekli, en somut snf eklinde
snf akmn da ve dnyadaki "snfsal toplum" bakmndan en belirgin zel
liklere sahiptir.
Birincisi: Sava ehreler. Bunlar saldrgan kabilelere lider lik yapyorlar.
Aryaler, Hind'e ilk geldikleri zaman, ilkel ka vimleri bir kenara atar ve toplumu
tekil edince snfsal adan iki ehre belirir. Birisi, saldrgan kavme liderlik
yapan sima. Yerlilerin topraklarnda yerlilerle savar. Yerlileri yok edip ken disi
orada yaama arzusundadr.
Tpk Avrupallarn, Amerika'ya glerinde yerlilerin ipe ekilmesi, kadnlarnn
evde hizmeti yaplmas gibi. Acmasz
216
DINLER TARIHI
olan saldrganlarn, bunlarn efendileri olmalar gibi. Byle bir yerin
dnrlerinin malzemesi, hokkabazlktr. VVestern filmle rinde Amerika'nn
kefedilip ele geirilmesinde millerin lider lerinin ehresi gzel belli olmaktadr.
ryailerin Iran ve Hind'e glerinde de bu savalar, val yeler, svariler ve
macerac kstah halk, basit halktan ayrlmak tadr ve belirgindir.
Hindistan'da bunlara "Kaeserya", "Kiaterya" veya "Kaa-terya" diyorlar.
Savalar anlamna gelir.
Bunlar, Kaateryalar, ibana geldikleri gibi hkmet kuru yorlar, siyas ve
sosyal kudreti ele geiriyorlar. Hkmeti vera setle ailelerine geen ekle
dntryorlar. Kaetaryalar, Yani Hint ehzadeleri ve sultanlar silsilesi,
ryailerin Hind'e gelmesi ile doan bu ilkel zmreyi gstermektedir.
Ikincisi: Halkn ruhsal ihtiyalarn gideren "azizler "in eh resi.
Ikinci sima, azizlerin ve kutsallarn simalardr. Bunlar Hint halknn mnevi ve
ruhsal ihtiyacn gidermilerdir. Aryaler r tl ve gayb kuvvetlere
inanyorlard. Daha nce de sylendii gibi ruhperestlik ve animizm onlarn ilkel
dini idi.
Tabiatn; ormanlarn, rmak kenarlarnn, dalarn ve karan lklarn habis ve
erli ruhlarla, cinlerle dolu olduuna inanyor lard. Dman ruhlarnn,
balarnn etrafnda dolatn ve her an kendilerine darbe vurmalarnn
mmkn olduuna inanyor lard. Hayr tanrlar da vard. Atalarnn ruhlar.
Kurban, sayg, vg ve hatrlanmaya muhta atalar.
O halde yerlileri teslim alacak ve onlarn topraklarn zapte-decek savalara,
Kaetaryalara muhta olduklar gibi, kt ruhlar ve er kuvvetleri zaptedecek
hayr ve sevgi kuvvetlerini ve tufan tanrs, buday tanrs, yer tanrs, yamur
tanrs... gibi byk tanrlarn sevgisini celb edecek ahsiyetlere de ihtiya
duyuyorlard. Bu kt ve er kuvvetlerin defedicileri, hayr, sev gi ve efkat
kuvvetlerini, tanrlar celb ediciler, Brahmanlar veya ruhanler idi.
DINLER TARIHI
217
Bylece hemen balangta bu saldrgan kabilede iki snf somutlat. Biri
Brahmanlar, dieri ise Kaateryalar.
nc ve drdncs: ifti ve sanatkr:
iftiler, yerleik oturumun semesinden ve ziraatn bala masndan sonra
ortaya ktlar, nc snf saylyorlar. Sanatkrlar ve kleler ise drdnc
snf tekil ediyorlard.
yle ki, daha nce dediim gibi sanat ii ile uraanlar zi raat dnemlerinde
iftilerden daha dk bir makam sahiptir. Bunun rneini imdi kylerde ve
airet yaantlarnda gr yoruz.
Hi toprak sahibi olmayan ifti, efendinin topra zerinde i yapyor, sosyal
prestij (mesel) kilit yapan bir demirciden, yu lar yapan bir sanatkrdan veya
dier sanatkrlardan daha s tndr. Bu yzden sanatkrlar, klelerle ayn
saftan sayyorlar.
Beincisi: ryi olmayan necis yerliler!
Beinci snf "Deravi d Herdir, yani ryailerin dndaki yer lilerdir. Bunlar rya
Hint toplumunda yaayan necis saylan bir snftr. Bunlar imdi de vardrlar.
Geri Gandi, ilk defa onlar Allah'n kullar olarak isimlen dirdi ama halk buna
inanmamtr. imdi bile efendiler (veya Racalar) bu necis(!) cretliler para
verdikleri zaman paray yap raks bireyin iine sarp aryorlar. Veya ellerinde
tuttuklar tasa atyorlar ki; nefislere bulamasnlar! ok insancl olanlarf!) artk
yiyeceklerini ormanlar ve necislerin olmad yerlere gtrp brakyorlar ki,
sonra mahrum, yoksul ve a necisler gelip ye sinler.
O halde Hint'te be snf gryoruz. Bunlar srayla, Brah-manlar, Kaateryalar,
iftiler, kleler, sanatkrlar ve esnaflar, necis ve yabanc snf.
Brahmanlar (Ruhanler)
Brehmenler, Hint toplumunun en gl snfn tekil edi yorlar. Byclk ve
totemizm dneminde sekin bir snf ol duklarna inanyorlar. Bunlar insanlar ile
ruhlar, gizli ve gayb
218
DINLER TARIH
kuvvetler arasndaki araclar olmutur. Onlarn tekelinde olan bir teknik ve
fenne sahiptirler. Sonra makamlarnn devrini irs bir esasa dayamlardr.
Brahmanlarn En Byk Ii, Kurban Kesmektir
Brehmenler en byk grevleri, tanrlar ve iyi ruhlar iin kurban kesmektir.
Kurban kesmekle sadece tanrlarn ilgisini ekmi olmuyorlar. Belki tanr ve
tanrlar atr, kan ve et istiyor lar, kurbana muhtatrlar. Bu meselenin, ilkel dini
ruhun gizle-mi ynlerinde hatta ileri dinlere bile mevcut olduuna dikkat ediniz.
Bu dinlerin kendisinde deil, fertlerin din ruhlarnda. Merasimin balangcnda
ok sade olan bu ameli, pederin oku duu gibi kendisi de yerine getirebilirdi.
nk ok ak mena-sik ve amellerin toplam olan bu sade duygusal i, deta
bir lo garitma cetveline dnyor ve zel bir snfn tekelinde ortaya kyor.
Onlarn dnda kimse iin iinden kamyor. Kendili inden onlarn bu iin
sorumluluunu yklenmeleri gerekiyor. nk dier birinin sonulandrmas
mmkn deildir.
I Karmak Olsun Diye Ilaveler Yaptlar
Mesel daha nce memurun idare ettii bir sosyal i, (hatta ounluk bu ite
biri fazlayd) aradan iki sene getikten sonra ayn i iin bamsz bir tekilata
sahip oluyoruz. Genel mdr, bazen bamsz bakan bile oluyor. O zaman o
ki iyle bir gnde sonulanan i, bu geni, uzun nite, ok karma k, acaip
ve garip esaslara birbirine girmi teknikle, o kadar ok idar kademelere, eitli
sorumluluklara ayrlyor ki ie kendili inden gem vurulmu, iler aksam
oluyor. Eer i basit olarak yerine getirebilirse kendim "yapabilirim" diyebilirsin.
Ama seni yle korku saryor ki, hrsndan baruta dnyorsun. Zor itir, basit
olarak yerine getirilen birey deil diyorsun.
DINLER TARI H I
219
Ak Balantsnda Bekletmek ve Oyalamak Niin?
Mesel, birini, gelip bir kadnla erkein evlilik akdini yap, diye aryorlar. Akdi
yapacak olan aydn fikirli bir ruhan idi. "leden sonra gelirim" dedi. "leden
sonra iki saat vaktiniz var m?" dediler. (Ruhan): "Niin iki saat? Bir dakika
yeterlidir," dedi. "Nasl?" dediler. "Geleceim greceksiniz," dedi. Geldi,
durduunu grdler. ay ierken de akti yapt,.(iini bitirip) yo la dt.
"Bunun, bir merasim olmad acaba doru mu?" dedi ler. "Niin olmasn?"
dedi. "O halde niin o kadar karmak ya pyorlar" dediler. "Eer yapmasalard,
yoluna kelle ekeri ve bir ka havlu atardnz. Ama imdi zorluk ve masraf
oluyor. O hal de teknisyene ihtiya duyulmas iin teknik!estirilmesi gerekir.
Mezarlarn Banda Kur'n Okunmas da Ortaya Birtakm Hesaplar karyor
Sade bir amel olan kurban kesme ilemi, yle ekillere brndrlerek ortaya
kyor ki, kurban kesme merasimiyle ilgili birka bin sayfalk; ciltlik kitaplar
yazlyor. Koyunun bann kesilmesi o kadar basit deil diyor. O adamdan
geride u sz kalyor. Mezarlktan hayret ve ikyete balad, "bugn annesi-
ne-babasna kzan herkes gelip Kur'n okuyucusu oluyor. Kur'n
okuyuculuunun ve hafzlnn basit birey olduunu dnyorlar." Devamla,
medresenin kaps dmda iittii ey leri sylemeye balad, "mesel: Asl olan
mastardr, mastardan dokuz tarz ortaya kyor, her tarzdan birka tarz, eer
hepsini sylemek istersen ban arr."
O halde insan Kur'n okumak istedii zaman, btn bunla rn hesabna vakf
olmas gerekir, yoksa kabul olmaz.
Gryorsunuz ki ortaya teknik km oluyor. Eer teknii ni yapmazsa ufak bir
para verip gidiyorsun. Ama mtak, bab, eitli blmleri sayd zaman 5
tmenden az vermeye utan yorsun.
(Bahsettiimiz teknik budur, dikkat ediniz!) Mekanik bir ii sonulandrdnz
zaman, ne hedefiniz ne de niyetinizi etkili-
220
DINLER TARIHI
yor. Suyu atein zerine koyduunuz zaman yz derecede kay-nacaktr, hata
yaptnz yerde kaynamaz.
Suyu tahlil edip, zmlediiniz zaman katalizr unutu yorsanz
zmlenmeyecektir. Eer dkerseniz artlar hazrsa siz kim olursanz olun,
niyetiniz ne olursa olsun, bu i olacaktr. zmleme olacaktr, ister elde edilen
oksijenle insan ldr mek isteyin, isterse bir insan lmden kurtarn bu i
olacaktr. Teknik i iin fark etmez-
"Riyg Ved"da yle yazyor: "... Kurban eer gerekli, dik katli artlar ve
hkmleriyle yerine getirilirse hedef ve mkfatna ular. Ahlk uygunluu
tamasa bile. Amelin te miz ve halis hedefini yerine getirmemi olsa bile. Bu
ite hibir ekiide uur ve bilgi olmasa bile."
Bu bir teknik itir. Tpk teknik hkmlere gre yerine geti rilmesi gerekir, Eer
yerine getirilirse hedefe isabet ediyor yoksa hibir ekilde bir etkisi yoktur!
Hacc Menasiklerinde Acemi Bir ahs Yersizlie Zorlama Mekke'de grdm. Biri,
br adamn yakasn tutmu ve y le diyordu: "Eer bu harfleri ve "za" harfini
kendine zg haliyle telaffuz edemezsen (ki Araplar da edemiyorlar) senin
btn bu haccn, orucun, namazn btldr. Bu btlhk nedeniyle hanmn da
sana haramdr."
Gzel, biz nasl Arap olalm ki evliliimiz doru olarak or taya ksn? Birincisi,
"ben kendim okumadm. Para verdim be nim iin okudular. Fiyat da bellidir.
Rivayetlerde 20 ila 80 riyal olarak nakledilmi" dedi. Sonra brakmyordu; "gel
senin niyeti nin kraatini dzelteyim" diyordu. Bu ne tuhaf ey? Niyetin k
raati?! (niyetin kraata uygun okunuu da ne demek?)
Islm "Ameller niyete gredir" demi baknz ne kadar de erli! O halde niyeti
kraata uygun olarak dzgn okumak gere kir diyordu.
Teknik olduunu gryorsunuz. Halbuki ameller teknie gredir demiyor. Amel
eden adam, eer bu harfleri, dnyann
DINLER TARIHI
221
byk mzisyenlerini, filozoflarn, hayrette brakacak ekilde telaffuz eder de
kendisi uygun bir insan deilse, uur ve uygun-luuyla yapt anda bir
deiiklik oluturmuyorsa bunun be paralk deeri yoktur.
Niyet ve Amelin Her ikisinin Doru Olmas Gerekir
Bu tekniin red ve inkr anlamndadr. Her iin kendi ka nuna uygun olarak,
doru amel edilmesi gerekir. Bunda hi kimsenin phesi yoktur. Ama ekli,
muhtevay ortadan kald racak ekilde karmak yaptlar. Hereyin karmakark
ve kala balk olmasna sebep oldular.
O halde formu korumak gerekir. Ama asalet, formdan dola y deildir. Form,
muhteva ve ruh iin bir aratr. Btn deer ler ruh ve muhtevadadr.
Bu, idar veya teknik bir i deildir. Ak, duygu, ihls ve fedakrlk iidir. Iman
iidir. Insann kendine kar ve ak besle dii eye kar doru ve drst olmas
gerekir.
Bu yzden, din amelleri sadece Brahmanlar yerine getirebi liyor. Brahmanlann
dndakilere haramdr. Niin byclk, ruhlar zaptetme, nezir, tanrlar iin
yakar, toplu namazlarn edas, toplu ihtiyalar hep brahmann tekelindedir?
Zira sadece ve sadece brahman gizli kuvvet olan "urnig"ya sahiptir.
urnig, sadece brahmanda ve eitli devirlerdeki ruhani-yette olan zel kutsal
ruh ve insan tesi zel bir yetenektir.
Hatta Hristiyanlkta bile ruhanlerin "espri"ye sahip olduk larn gryoruz.
"Espri", Brahmanda ve bycde olan, dierlerinde olma yan "urnig"nn
aynsdr.
Brahman, urnig ve yukar ile irtibat kurabilendir.
O halde zel bir grup urnig sahibidir. Yani st lem ve ta biat tesi
kuvvetlerle irtibat kurma ruh veya yeteneine sahiptir. Btn dini amellerin ve
btn din emirlerin yerine getirilmesi bu snfn tekelinde bulunmaktadr. Bu
snfsal tekelcilik, ur-
222
DINLER TARIHI
DINLER TARIHI
223
nig yeteneinden domutur. Bu onlarn ftratlarnda mevcut tur. Bu nedenle
bunu ocuklar iin miras olarak brakrlar.
Tevrat'a baknz. Tanr, 70 sayfada Musa'ya kurban kesme yi, sslemenin,
paralarnn eklini sylyor. Mesel perdelerin nasl oluu, perde pskllerinin
yaps bunlardandr. Eer b tn cz'iyat ve teferruatla amel etmek isterlerse
Apollo iin harcanandan birka misli bir masraf ve harcama yapmalar ge
rekecektir.
Ruhanlikleri Ayn Zamanda Irsidir
Bu kurban meselesi, o kadar karmak ve hassastr ki, hay ret dorusu- Insan
Yahudi din ruhanlerinin (hahamlarn) bile btn bunlarla amel edebileceklerine
ve iin iinden kabile ceklerine inanamyor. nk insann zihnine smayan
eyler. Bundan da nemlisi btn Yahudi ruhanlerinin Musa'nn kar dei
Harun'un ocuklar onun soyundan olmalardr. Yani orada da ruhanyet irsdir.
yle ki, Yahudilik, Hristiyanlk ve "Veda" dinlerinde ruhanyetin en fazla ilm
bilgi ve tanma esasna, en fazla ilm ve felsef uur esasna dayanmadm
gryoruz urnig esasna dayanyor. Yani Hristiyanlarn deyimiyle "espri"ye
sahip ol mak, Yahudilerin szyle Harun'un verasetine sahip olmak, Veda dini
mensuplarnn, yani vedalerin deyimiyle urnig'ya sahip olmak. Bu zel bir
ruhtur. Mese bizim: Beyefendinin bil gisi yoktur, ama nefsi iyidir (kalbi
temizdir) dememiz gibi.
Islm'da Ilim ve Takva Esasna Dayanan Taklid Merciinin Imtiyaz
Islm'n en byk Iftihar, ruhanyetin ilim esasna dayan masdr. Islm'da din
i ile uraan kimseler, urnig ve ruhani-yet sahibi kimseler deildir. Miras ve
irsiyetle birey gtren kimseler deildir. Allm sradan adamlardr, dier
btn adamlar gibi. Dierlerine gre imtiyazlar ilim elde etmek iin gstermi
olduklar gayrettir. Ulatklar ilm tanma seviyesidir.
Doktor, cerrah, fiziki, kimyac gibidir. Tarihi, edebiyat gibidir. Islm'n din ii
ile uraanlar iin resm kavram "lim"dir, lim olmaktr. Halkn bunlarla ilikisi
renci ret men ilikisidir. Ilim bilmeyen bir kimse ile ilim sahibi olann ili
kisi u anda bir kalb cerrah, fiziki ve kimyac ile sahip olduu muz iliki gibidir.
Bu akl bir ilikidir. Allm hayatn dier boyutlar gibi dir, gizli ve esrarl
deildir. Tekelcilik talebinde de bulunamaz. nk veraset ve gizli ruh esasna
dayanmyor. Bilgi ve ilmi ka zanma esasna dayanr. yle ki ia'da imam
zaman (a.s.)'n na ibi olan ahsiyetin (ayn zamanda imam zamann yerinde ve
onun vekilidir) yle demediini gryoruz: "Ben sizin iin yu kardan ve
gaybtan tayin edildim bana itaat etmeye mecbursu nuz." (Byle birey
demiyor) Belki bilgi ve halkn semesiyle ta yin edilmi oluyor. Halkn
semesinin sonsuz bir nemi vardr.
Halk dierlerinden daha lim olann seiyor. Bu ok akl ve allm bireydir. O
dier konular gibi deildi.
TE&.D ve RK
Din sosyolojisinde bahsedeceim gibi, balangcn irk ol duuna, insan ruh ve
dncesinin tekml etmesiyle insann tevhide yneldiine inanan David
Hume'un aksine, ben nce tevhid inancnn olduuna inanyorum. Din
sosyolojisinin bir konusunun esasna, tarih ve din bir konuya gre byle
olduu na inanyorum. Bir dine mensup olanlarn kulluk etmeleri esas na gre
olmutur. (dem'in varisi Imam Hseyin kitabnda) de diim gibi irkin alt
yaps, toplumdur. Ayn zamanda irk d neminde de insan tevhidi grn
muhafaza edebiliyor. ok eylere tapan kimseler olduka fazla sayda olduu
gibi, bir tek Allah'a inanan kimseler de vardr. Merhum eyh Cafer uster'nin
bir vaazndaki deyimiyle: Btn peygamberler: "Ey insanlar hibir eye
tapmaynz, sadece Allah'a tapnz demek iin gelmilerdir, ben de diyorum ki
ey halk, siz ok eylere tap yorsunuz geliniz bunu deitirip Allah'a da tapnz!"
224
DINLER TARIH
Btn tarih boyunca irk, eitli ekilleriyle mevcut olmu tur ve hl da
mevcuttur. irkin barnda tevhid de vardr. Hintli irkin barnda -en byk
irk dinlerinden biri, Hint dini dir- ok yce ve gzel bir tevhid vardr.
YARATILI L-./S
Son olarak bir ilh okuyorum ki, veda ilhlerini (Upani-adlar'n) eer
okursanz nasl okuyacanz, nasl zmleyip tahlil edeceinizi bilesiniz. Bu
sembolik, airane ve felsef ekil de beyan edilen btn destanlar, kssalar
tahlil etmek, zm lemek iin bir rnektir. ok gzel, derin ve karmaktr.
All m sade zihin okuduu zaman ya alay eder, ya akna dner veya
bunlar mahkm eder. Ama eer bir zihin, eitli boyutlar n birlikte anlarsa
hayret etmeye dr olur-
irk'ten Tevhid'e
Din kssalarn ounluu, zellikle insann yaratl ile ilgi li olanlar byle
sembolik, acaip ve hayret verici bir sklml beyan ediyorlar:
"Biri, "ey std! -std ihtiyar, rehber anlamndadr; Brah man
kastedilmektedir- tanrlarn says katr," diye soruyor. Di yor ki: "binyz
tane diyor," -Bu, upaniadlarn yntemi ve soru tarzdr.- Diyor ki: "Ey std!
Doru syle, gerekten tanr larn says ka tanesidir?" "yz, otuz ve
tane," diyor.
"Ey std! Bildim, ama tanrlarn gerek saysn tekrar bana syle," diyor ki:
"Otuz ve tane" "std! Bunu bildim, tanrla rn gerek saysn bana tekrar
syle." -Bu din kitabn aklama yntemi byledir- " tane" diyor. Soruyor:
"Ey std! Bildim, gerek says bana tekrarla." "Iki tane" diyor. "Ey std!
Tanrla rn saysn tekrar syle," diye soruyor. "Birbuuk" diyor. "Bil dim, ey
std! Tanrlarn gerek saysn bana tekrar syle diyor. Diyor ki: "Birdir."."
(Baknz -bizim iin yorucu grnen- nasl yapc bir konu ile dinleyicinin ruhunu
okluktan birlie getiriyor!)
DINLER TARIHI
225
Bir dieri stada soruyor: "Bana Zt-! Hakiki'den ve tanr lardan bahset" diyor.
"Git, o aac gr", diyor. Diyor ki: "Incir aac!" "Inciri kopar getir," diyor. "Inciri
ikiye blp yar!" diyor. Varyor. "Ne gryorsun?" "Renkli kk bir ekirdek."
Diyor ki: "Talebem! Bu kck bir ekirdein iinden, bu kocaman incir aac
dar km ve bymtr."
"Iini yar?" diyor. Yaryor. "Ne gryorsun?" "Hi!" "Biricik Zt'm srr budur!"
diyor.
Deniliyor ki, bu aklama, bu vg, vahi Aryalardan iki-binsekizyz yl nce
mi? Nasl olur?
&e@ lA4":i
"Aklclar, biricik Tanr'ya eitli isimler takyorlar. Onu "Ageni" (Ate Tanrs) ve
Mitra (Sevgi ve Akl tanrs) olarak isimlendiriyorlar.)
("Ageni" ak tanrsdr, "Mitr" akl tannsdr. Burada ak ve akl yan yana
bulunmaktadr. Bunun iin, dnyada nce ate meydana geliyor. Sonra"Mitr",
akl).
Aklllar biricik tanrya eitli isimler koyuyorlar. Onu "Ageni" "Mitr" ve "Yanna"
(ate tanrs, akl tanrs, gk tanrs) olarak isimlendiriyorlar.
Burada tevhid tam olarak aktr. O ki, canl yapyor, kuvvet veriyor, onun
himayesi ebeddir, (ok derin olan Hintli ruhun tanma yntemlerinden biriyle
Allan anlay) glgesi ise lmdr.
Kurbanlarmzla vdmz tanr kimdir? Dalar, kular, denizler ve uzak
rmaklarn vcudu onun ztndandr (vahdet-i vcut). Gkyz, melekt lemi
onun iradesindedir. O btn tanrlarn tesindedir. O tanry biz, kurbanlarmzla
vyoruz."
Bu tam olarak tevhidi gsteren veda ilhlerinden biridir. (Ayn zamanda
vahdet-i vcudu da gsteriyor) Yani Tanr sade ce bir olmakla kalmyor, belki
btn varlk tanrnn parasdr. Bu vahdeti vcut, Hint'in temel fikirlerinden
biridir ve u, en gzel yaratl ilhlerinden biridir:
226
DINLER TARIHI
DINLER TARIHI
227
Yr!=l=$ lA4":i
"Ne vcut vard, ne yokluk, -ezel sabah- ne gkyz ve aalar vard, ne koyu
yeryz. Ne gece vard, ne gndz. Ne lm vard, ne hayat. Hangi ey hepsini
kendinde gizliyordu? Acaba sudan vcutlar ve ekiller miydi?
lm yoktu, hibir ey ebed de deildi. Biricik zt tek ba na nefes alyordu.
(Yaratln balangc) O'nun vcudu vard. O'nun dnda hibir ey yoktu.
Karanlk derindi, herey onda belirsizdi. Okyanus aydnlk deildi, hayatn z o
gayb perde sinde gizli idi. Biricik zt onu, yakc bir alevin iinden zuhur et
tirdi."
Tpk, Hfz'n iiri gibi!
Tpk, yle diyen Hfz'm iiri gibi:
Yz bir cilve yapt, melein aka sahip olmadn grd.
Bu gayretten tpk ate oldu ve Meryem, dem'i arpt.
Bu yalnzlk, ak ve gzelliin, yaratl yapan kelime ol duunu gryoruz.
Bu kelime ile Allah dnyay yapyor. Yalnzlk, gzellik, ak.
Tasavvufumuz diyor ki: Allah anszn kendinde ak, tapl ma, gzellik ve
cemlinin arzusunu buldu. Kendine ak oldu, gzellik o kadar zirvedeydi ki
cebren aka ardarda sahip oldu.
Bizim edebiyatmzda hsn ve ak kelimeleri ile olan btn bu oyunlar,
tasavvufumuzda yaratl felsefesinde derinlii ifa de ediyor. Beslendii temel
kaynaklar Hint'ten alm bir felsefe.
Tanr kendini ssledi, kendine ak oldu, bu aktan yaratl ateine kvlcm
kt.
Sofi der ki, emanetten maksat atetir. Allah, mutlak gzelli e, mutlak cemle,
aka ihtiya duydu. Melekte ak yoktu. Da lar aka sahip deildi. Yer, gk
gzellii anlamyorlard. Bu ko nudaki Kur'n yeti yledir: "Dorusu biz
sorumluluu gklere, yere, dalara sunmuuzdur da onlar bunu yklenmekten
ekinmiler ve ondan korkup tremilerdir. Pek zlim ne cahil olan insan ise
onu yklenmitir." (Ahzb/72).
Bu emanet aktr. Ceml- Mutlak aka ihtiya duymakta dr. Ak emanetini
insan ykleniyor.
"Gkyz emanet ykn tayamad. Kur'a ve fal, adm deli koydular."
Bu nedenle insan ile Allah'n ball ak ile gzelin, ak ve gzelliin
balldr.
Bu yzden tasavvufta Allah', akl yrtme ve ilim yoluyla tanmamak
gerekiyor. Bu yolla -akl yrtme ve yarar dnen ilim ile- ak, ak, gzellik
ve sevgiliye ulamyor. Ak ve sevgi yoluyla kavuma ekli alr. nk ak
hesap akl yrtmeye mptela olduu lde sevgiliden uzaklar, iki grl
veya ok grl olur. Akldan kurtulup, kalp ve aka baland l de ona
ular.
Irakn esasnn, bu felsefeye -Allah' tanmak iin kalb ve duyguya dayandn
gryoruz.
"... Biricik zt tek bana nefes alyordu, gayb perdesinde gizli olan hayatn
zn, biricik zt yakc bir alevin iinde zu hur ettirdi. O zaman ak meydana
geldi ve akln yeni kayna kaynad sonra airler, kalbin iten gelen dnme,
coku ve cez-besiyle: Yaratlm olan insan ve dnya ile, yaratlmam ve ka
dim olan Allah arasndaki ball anladlar..."
air, akl ile aradn anlyor; ama ilm akl yrtme ile an lamak isteyenler
anlayamyorlar. Alexis Carrel'in bunun gibi ol duka gzel derin bir sz var,
diyor ki: "Sevmeyi anlayan kim se iin Allah' anlamak da o derece kolaydr.
Kokulu bir gl gibi koklanyor; "anlamayan" elverili olmayan anlamyor,
uzakla yor." Yani ne kadar ok akl, mantk dnrsek Allah' zihni mizde
uzaklatrm oluruz., ne kadar ok bunlar kenara bra krsak, kendimizi ve
kalbimizi, Allah'n ztnn parlaklnn yamuru altna brakrsak kalbimizde onu
biriktirmi oluruz.
"... Sonra tohum sktrld. Gl kuvvetler ayaa kalktlar. Tabiat O'nun
yukardaki gl idaresinin altndadr.
228
DINLER TARIHI
Bu yntem konusunda uurlu olan kimdir? Burada kim onu perdeden dar
karp bu rengarenk yaratln nereden kay naklandn syleyebilir? O bu
byk yaratln kaynadr, gklerin en stnde yer alan, en byk grendir.
O, bu srdan haberdardr (yani insan asla bu srdan haberdar deil midir?)
Biricik zttan baka hibir ey yoktu. Biricik zt yalnzlktan ezi yet ekiyordu.
O'nda ifte yneli ortaya kt; O'nu anlayacak, O'nu koruyacak bir ifte
yneli.
Gzelliini tanyacak ve ona ak besleyecek bir ift.
Onda ifte yneli ortaya kt. O, kz oldu, kendinden ve kendi ztndan inei
yaratt. Onunla yatmay arzulad, inek utanmadan dolay gizlendi. O, benim
kardeim benimle nasl yatabilir, dedi. Onunla yatt ve yeryznde inek srleri
mey dana geldi. O, at oldu ve ondan ksrak ortaya kt, onunla yat ma arzusu
duydu, ksrak utancndan gizlendi. Benimle nasl ya tabilirsin, sen benim
kardeim sin?..
Onlarn ikisinden at srleri dodu. O gvercin oldu ve on dan dii gvercin
ortaya kt..."
Bu ekilde birer birer ad geen hayvanlar oluyor. Balan gta bIrIcik zttr, tek
banadr, kendisinden dii bir hayvan meydana getiriyor, onunla yatarak bir
nesil meydana getiriyor. Bir tabiat iareti, canl bir iaret meydana geliyor.
Yeryznde hareket eden btn hayvanlar ve srngenler yaratlm oluyor.
Biricik zt "Ym" oluyor ve O'ndan "Ymi" meydana geliyor (Adem ve Havva)
ve insan yaratlyor."
Ilh'yi Okuduumuza Gre imdi Neyi Elde Ettik?
Birincisi; Tevhdi. nk biricik zt ve tek bana nefes al yor. Ondan baka
birey yoktu. Bu en eski Veda metinlerindeki tevhidi grtr.
Ikincisi; Yalnzlk. Bu kavram, felsefelerin ve yaratl kssa larnn ounda
vardr.
ncs; Ak. Yaratl balangc unvanyla, yaratln hedefidir. Hareketi,
hatta yaratmay meydana getiren ate, Biri-
DINLER TARIHI
229
cik zt'a ifte yneli meydana getirdi. Ku oldu, O'ndan bir ku meydana geldi
ve onunla yatt... Bu aktr.
Drdncs; vahdet-i vcut. Hepsi biricik zttr. Daa, de nize, kulara ve
hayvanlara dnen O'dur. Btn eya ve tabia tn btn iaretleri O'dur, O'nun
tecellisidir. eitli tavrlarla, boyutlarla ve ekillerle ortaya kyor. Bunlarn
hepsi deiken dir, okluktur. O ise bir olan zttr.
Beincisi; oklukta vahdet. Yani tabiatn bu eitli hayvan lar ve kularnn
okluu altnda birlik vardr.
Mirfendreski'nin deyimiyle:
"Bu yldzlarla dolamanla ne kadar gzel, ho ve latifsin
Yukarda olan eyin aada da bir sureti var."
Hatif Isfahan, "kilise", "havra", "mescit" ve "meyhane"de onun vcudunun
ruhun ve onun nurunu gryor.
Biri var ve ondan baka hibir ey yok.
O birdir, O'ndan baka tanr yok.
Bu, oklukta birlii tekrarlyor.
Altncs; Tezatta ayn cinsten olma. Iaretler tezat halinde dir, "inek" ve
"kz", in kltrndeki "Yang" ve "Yin'dir.
Tez ve antitezdir. (Diyalektikte syledim) olumlu ve olum suzdur. Ama
diyalektiin aksini anlyor. Olumlu ve olumsuz, burada ayn cinsten iki zttrlar.
Her ikisi ayn cinstir. Biricik ztn kendisi at oluyor ve kendisinden ksrak
yapyor, bu iki zddn toplamndan dier eyler meydana geliyor. Bu olumlu ve
olumsuz iftin sentezi varlk leminin ve tabiatn btn eyasn yaratyor.
-@e8 ve .vv
Bunda, diyalektik grn esasnn olduunu tekrar gr yoruz. Biricik zt,
(Ym) ve (Ym'yi) meydana getiriyor. Ym ve Ym, dem ve Havva'dr.
Erkek olan Ym ve kadn olan Ym ile bizim Adem ve Havva arasnda hayret
edilecek bir benzerlik vardr.
230
DINLER TARIHI
Tanr Ym'ya ak yapma ve Ym ile yatma demi. Ym, Ym'y yatmaya
davet ediyor, o direniyor.
Orada yasak, aatr, meyvedir -Prometheus destannda atetir- burada
yatmaktr, aktr veya Ym'y yatmaktan ve sevgi beslemekten men etmedir.
Ym diyor ki: "Benim yarmaktan amacm, -yasak olan- ak deildir, nesli
devam ettirmektir. Eer yatmaya raz olmazsan lrm, devam etmem ve
ebed kalmam?"
Bu tpk eytann, Havva'ya; eer Allah szi bu meyveden yemenizi men
etmise bunun sebebi, cennette ebed kalmanz istemeyiidir. nk bu meyve
ebedlik meyvesidir, eer yerse niz Allah'n benzeri gibi olursunuz. Allah size
haset ettii iin men ediyor, demesi gibidir.
Ym isyan kaynadr ve aka davet ediyor -nk ak ve isyan bir
madalyonun iki yzdr- ebedlie davet ediyor.
Kaynaklarn uzak ama birbirine ok yakn olduklarn gr yoruz. Bunlar bin
yl nce Avrupa'nn kuzeyinden veya Ha zar denizinin kuzeyinden gelmi olan
Aryaler'dir ve onlar Sam Araplar, Aramler, Ibraniler, Israilliler veya
Filistinliler'dir. Tam olarak birbirlerinden uzak tarih ve rksal birer kkene
sahiptir ler. Tarihte geriye gittike bunlarn birbirlerinden daha da uzak
latklarn gryoruz.
Bu iki yaratl felsefesi -btn yaratllar ve yaratl felse feleri- arasndaki
benzerlik olduka fazladr. Bu konulardan bahsetmek iin daha elverili bir
zaman ve konuma ihtiya vardr.
Yr!=l=$ ,el:e9e:i ve ,r: iiri
imdi dersin sonunda Hfz'dan birka iir okuyorum ki bu itikadn -ak,
yalnzlk, gzellik ve ilk yaratl felsefesi olan vahdet-i vcudun- edebiyat irfan
ve tasavvufumuzu doldurmu olduunu bilesiniz.
"ns ve lfet olan vcudun fonksiyonu yoktu
Devir, bu zurnan deil, sevgi insann ortaya koydu."
DINLER TARIHI
231
Bunun sade ve allm gazel mansyla hibir anlam yok tur. Ancak yaratl
felsefesi mansyla anlam tayabilir. Vcut yoktu ama ak tasarm vard.
nk biricik ztta ak ortaya kt. Melik- uara Behr yle diyor;
".. Yer olarak isimlendirdiin bu yuvarlak kre nedir?
Eskimi, tekmelenmi bir tadr, dedi.
Bu gkyz sarayndaki uyur gezer ate paras nedir?
Tabiatn sakalna yukardan gelen tkrktr, dedi."
dedim
dedim.
Yaratl felsefesinin, yaratl srrnn ne olduunu sorusu na "sslenmi
meclisindeki sevgili kendine ak oldu, yaratl srr budur!" diyor.
"Ezelin esrar nedir syle, dedim. Dolamadr, dedi Kendi cilvesinin a,
ssleni meclisinin ahidi Dolap kendine k oldu, dnd ve cilve gsterdi
O cilveden bir ra ve istil olutu Batanbaa varlk, bu aktan ve cilveden
istedi. Bu kssa, ezel esrarndan bir ifa olsun...
Sofilerin kitaplarnda bunun benzeri anlamda bir hadis g ryoruz "Gizlilik
hazinesi idim -biricik zt tek bana nefes al yordu- tannm olmay arzu
ettim, beni tanmalar iin halk ya rattm."
Bizim irfanmz, marifeti almyor, insann Allah'a ball unvanyla sevgi ve ak
alyor.
"Bir cilve yapt, yzn grd. Melek aka sahip deildi. Tpk ate oldu, bu
gayretten dem 'e ald."
232
DINLER TARIHI
Bunun iin meleklerden dem'e secde etmelerini istiyor. nk melek akn ne
olduunu bilmiyor. Melek yaratld gi bi davranr, emredildii gibi hareket eder.
Kendisi tehis ve ira de sahibi deildir.
(Ey saki melek akn ne olduunu bilmez ki...)
Bu kadar derin bir mesele iin en yce imknlardan birine, -en azndan Farsa
lisannda-iire sahiptir, bunlar anlamak sade ce bizim irfan ve ebediyatmz
tanmaya yardm etmekle kalm yor. Belki ok ilm ve dikkatli bir ekilde Veda
dini irfann ve Hint tasavvufunu tanmaya da yardm ediyor.
"Dn gece, seher vakti -seher vakti dn gecenin seheri de ildir, yaratl
gecesidir, ezel gecesidir- beni gamdan kurtard lar." "Gecenin karanlnn
nadirliinde yaratln balangc-ab- hayatm verdiler."
"Beyhude olarak n a'asmdan ztm yaptlar." nk biricik zt aikr
oldu, gzellii tecelli etti ve insan o gzellie ak oldu. Insann ak ve zdrab,
bu akn neticesi ve insann o gzellik ve cemle kar karar klmasdr.
"Sonra tecelli kadehinden sfatm yaptlar."
Yaratln ztndan ve onun ztndan bir sfat olan gzellik tecelli etti. nk bir
arap, beni mest etti.
Yaratl gecesini tekrar ok mehur dier bir gazelde tarif edip niteleniyor:
"Dn gece grdm melekler meyhaneyi vurdular. dem'in topran yourup
kadehe vurdular." Kadeh akn zuhur kayna dr. Bu, o "Emanef'tir. dem'in
topra ve ftrat ak ile yo rulmutur. Bundandr ki bir insan eer kendi
ftratna dnerse, Allah' bulacaktr.
Btn bunlar Hint dininin verdii bir derstir.
"Dn gere grdm melekler meyhaneyi vurdular dem'in topran yourup
kadehe vurdular Haren'in sakinleri, meleklerin ba ve iffeti Benimle yola
oturdular, arabin sarho oldular."
DINLER TARIHI
233
Tm bunlardan sonra, insann Allah ile ilikisinde -Veda yaratl felsefesinin
dedii ekli ile- sadece Dnya'ya tanma ile ilgili bir dnya gr deil,
tevhidden bir tanma insandan bir tanma. Vahdet-i vcut ile ilgili, insan ile
dnyann ilgisi. Insan ile Allah'n aktaki ilikisi hakknda bir tanmadr. Belki
toplu olarak "Veda" felsef dnya grn meydana getiriyor. Dn ya gr
felsefesi kudret sahibi olduu lde, insann ruhunu aklamada gzel ve
derindir.
Bizim sofilerimizden olan "Melik Dinar'a nerede olmusun (domusun)?" diye
sordular: "lde oldum; ak yamt yer slanmt. Glbahesinin insan
ayann bataca ekle dnmesi gibi, ayam aka batp gmlyordu" dedi.
Ariflerin bu gr ile dnyaya bakmak dier bir grtr, dier bir anlaytr,
insan, bu duygunun, ruhun, dnya tesi ocan ilikisinin zirvesinde eitiyor.
Ama ne yazk ki akl, ada let, iktisat temeline dayanan hayat ise duruyor.
Hseyniye-i Irad'n Ilm ve Din Aratrma Dersleri Dizisinden
YEDNC DERS
(13 Tirmah/1350 Cuma) Temmuz 1971 Cuma
"Sizden, iyilie aran, doruluu emreden ve ktlkten meneden bir cemaat
olsun..."
Rahman ve Rahm olan Allah'n adyla.
.NT
... imdi Hint konusuna geldik. Hint ve Hint dinlerinin dik katli ekilde
tannmas iin srar ediyoruz. Anlattklarm, Hint'te srar ediimizin delilidir.
Hint Dinlerini Tanma Gereinin Ilk Sebebi
Bu hayret verici, byk ve derin kltrde, incelik duygusu ve tefekkr hayali
gryoruz. "Atina"dan "Benars"a, M.. be, drt, ve ikinci asrlardaki
Yunan'n -Sokrat, Efltun, Aristo vb.'inin dneminden- Hind'e, Efltun
Cumhuriyetinden
DINLER TAR I H I
235
"Ved"ya, Upaniadlara geldiimiz zaman kendimizi yksek bir uuta
gryoruz. Lise dneminden yksek renim dnemi tesine getiimizi
hissediyoruz. yle ki, ben, genliimin filo-zofik ve bilginlik demlerinden;
birdenbire btn varlk lemini kuatan hayretler dolu bir ruha varmtm.
imdi yle bir duyguya sahibim: Sartre ve Camus'un soh betleri ve iittiim
szlerini brakp "Tagor" ve "Radha Kriye-nan'la hemhal olma frsatn elde
ettiim zaman, deta bir tale benin huzurundan byk bir stadn huzuruna
ulatm his sediyorum. Bu yklm, geri kalm dou, imdi bile irfan, ruhan,
dhiler yaratyor.
Hint Dinlerini Tanma Gereinin Ikinci Sebebi
Makina, madd yaant, dnya burjuvazisinin tketimci kltr, insan iktisad
bir hayvana dntrmtr. Insanl ilm ve teknik kudretinin zirvesinde ii
bo, kuru, yzeysel yap mtr. Insanlar gl, kurnaz, fakat ok aalk ve
hakir kl mtr. Ahlk ve ruh adan ok zayflatmtr. Bugnk insan, kendine
hazrlad madd yaantya kar isyan ettirmitir. Ticar kltre, sna kltre
ve tketim toplumuna kar isyan ettirmitir.
Bu yzden bugnk Amerika, Fransa ve Ingiltere'de ferd isyan ruhu douya
ilgi duymutur (Dou, yani Hint).
imdi aydn, bilinli batl gencin arzusu, sanayi hayat, ha va kirlilii, kuru,
monoton ritimli, ruhsuz ve gl tketim ha yatna kar isyan etme ve
kurtulu bulmaktr. Kendini ruhani-yet, ak ve maneviyatla dolu bir atmosfere
ekmektir. -Bunun Hint olduuna inanyor- Byk sanayi binalarndan kurtulup,
binlerce esrarengiz mesaj tayan, insana huzur veren sakin ma betlerde
sknet bulmak istiyor.
Bu iddetli "arkzedelik" vesvesesi batya; bunun gibi "garp-zedelik" vesvesesi
de douya hakimdir.
GarpzedelIimizde baty tanmadmz gibi, irkinlemi bir anlaytan doan
bir tr olumlu ve ileri unsurlardan yarar-
236
DINLER TARIHI
lanmay aratrmadan, bat medeniyetini iktibas ediyoruz. Batl gen ise, ar
ruhanlie, manev zahitlie, insan inceliin zir vesindeki insan, irfan ve din
duyguya iddetle ihtiya hisset mektedir.) Batl gen, dnyann smrlmesi,
istismar, kor kun cinayetler ve btn insanln yamalanmasnn bedeli olan,
babalarnn efendi hayatna tahamml edemiyor. Bt nnden geiyor,
dnyann bu tarafna douya geliyor ki maneviyat, ruhanyet ve Hind'in irfan
ve din ekollerinden il ham alsn. nk douyu -ona duyduu btn ihtiyala-
tan myor. Bizim baty tanmadan ona ihtiya duymamz gibi, ok ileri bir olgu
olarak grd doudan faydalanmak yerine, ace mice ilerle uramaktadr.
Hind'i tanmak, byk bir milletin tarih ve dinlerini tany mza veya salt
Islm' tanmadan bize yardmc olmakla kal mayp, onun yapc unsurlarndan
biri olan irfan ve irak duy gu ile zel irfan ruhanyeti de iimize yaryor.
Edebiyat, kltr ve tarihimiz, baskn bir tarzda Hint'ten ilham aldndan, Hint
irfan mektebinin etkisi altnda olduundan edebiyat, kltr ve tarihimizi
tanmakta da yardmc olmaktadr. Belki bugn de tanmamza yardmc
olabilmektedir. nk batdaki, dou ir fan ve kltrne olan yneli, gayret ve
hassasiyeti tanmamza ve bulmamza yardmc olmaktadr.
O halde Hint'i tanmak, ayn zamanda batnn sanayi ruh ve ehresinde
meydana km olan son yeni akmlar ve bu asr ta nmaktr.
YAZ TATL
"Dinler TarihI'nde" imdilik Hint konusuna geldik. Bu bl mn nemini
derslerimizden anladk. Hint dinleri ile ilgili bu girii sona erdirip dersin aslna
girii gelecek renim yl ba langcna brakmay uygun gryoruz. Eer byle
devam ederse scaklarn yksek olduu dnemde dersimiz de derinliinin
sonuna ciddiyet, hassasiyet ve karmaklna kavumu olur.
DINLER TARIHI
237
Bugnler ile ve krsal yrelerdeki baz rencilerin tatil nede niyle mecburen
memleketlerine gittikleri bir dnemdir. Onlarn bu snfla iliki kurmalarnn tek
yolu olarak fotokopi ve teksir leri okumak kalyor. Bu da asla derste anlatlanlar
kadar ak ol mayacaktr. Dersin asln dinleyemezsek, bir nokta ve virgln ne
veya sonraya alnmas bile bir yanla sebebiyet verebilir, cmlenin anlamn
kaydrabilir. Dersi grmediimiz iin de bu yanl dzeltemeyiz. Konunun asln
anlamaktan ciz kalrz.
Bu yzden bu girii sona erdirmekle, ders iin gerekli olan girii renim ylnn
balangcna brakm oluruz.
Hind'i Tanmak Iin En nemli Sebep
Batdaki batl ruh, douya iddetli bir yneli halindedir. Maddiyata kar isyan
vardr. Douda doulu aydn maneviyat ve irfana kar isyan etmitir. Maddiyata
ve tketimci madd ha yata iddetli bir yneli halindedir.
17, 18 ve 19. asrlarda maddyat, tketimci hayat, madd kudret ve
yeryznden faydalanma taraftar olan batl, zafer ve tam bir doyumdan bir
mddet sonra imdi, elde etme yolunda iddetli aba gsterdii eylere kar
isyan etmitir. Biz o aama dan asr geriyiz. imdi 17, 18 ve 19. asrlardaki
Avrupa'nn iddetli etkisi altndayz. Maneviyat ve din atmosferinden gittik e
uzaklayoruz, zdelie yneli maddecilik, felsef materya lizm ve burjuvazi
tketimcilii tarafna gidiyoruz.
Bu maddecilie yneli, yce ve irfan anlamyla bizdeki din ruhu kurutup,
zayflatyor veya terk ettiriyor.
Okumak iin Avrupa'da bulunduum zaman ruhumun git tike kuruduunu
hissediyordum. O, kendine zg, dou at mosferini dolduran doulu ruhum...
Kalbimin zerine glge dyor, bir k bulamyor, eksiklik hissediyordum.
aresiz olarak eksiklii irfan eserleri okumakla dolduruyordum. Hal buki
burada byle bir ihtiya hissetmiyorum. Hatta rencileri ar tasavvufa ve
ar sofilie yneliten vazgeirmeye al yorum.
238
DINLER TARIH I
Orada madd unsur olduka kuvvetli idi. Daha kuvvetli tepkiyi, tesirsiz klmak
gerekir. Bu yzden btn bo gnlerim de Mesnevi, Tasavvuf erhi Keuful-
Mahcub, Upaniadlar, Vedlar ve bu ze yakn kitaplar okuyordum ki
direnebileyim.
Kendi Islm kltrm/, dnda Hint ve Hint mektepleri bana kudret veren
unsurlardan birisiydi. Bu sayede batnn t-ketimci maddiyatnn veya felsef
maddeciliinin saldrsna kar direniyordum. Daima kendimi dou ve bat
arasndaki s nrda korudum.
Bu yzden, bu kadar nemli, hassas, zellikle anlalmas zor konular, batan
savma ortaya konulup geilemez. Derste ha zr bulunanlarn farkl yerlerden
olduklar ve hazr bulunmalar nn doru olmad bir yazda, bu konular
geitirilemez. O hal de ortaya bir sz getiriyoruz ki ne konumadr, ne de
dersin -ki yaptm her iin ders veya konuma olmasn taahht etme dim-
uygulanmas icabeden bir programdr. Bildiim szleri sylyorum. Sonralar
ald ekle gre ismini siz seersiniz.
Islm, insan, sosyal meseleler, kltr, medeniyet ve tarih hakknda, benim fikri
sahamda olan btn meseleler hakknda grm ortaya koymuumdur.
Btn bu sylediklerim, hepsini bildiimin ve her birinde ihtisas sahibi
olduumun delili deildir. Belki, kendime zg gr ve snrl bilgimle eitli
meseleleri incelediimi gsterir. Bu yzden bir defa daha diyorum: Eer "Islm-
inas" (Isl-moloji) dersi veriyorsam, bu, btn Islm dilini, ideolojisini, Islm
ilimleri tanyorum demek deildir. Btn nakl ve ak ilimlerin toplamna sahip
olduum anlamnda da deildir -ki takriben her ikisine de sahip deilim- Belki
kendime zg gr ve bilgimin snrl sahasnda Islm' tanyorum,
tantyorum.
SZ ve ,KRLERN AR+ITIL(ASI
Gnmzde szleri, fikirleri arptmak iin doal ve doal olmayan etkenler
vardr.
DINLER TARIHI
239
Sz ve Fikirlerin arptlmasnda Doal Etkenler
Doal etkenler olduka sadedir ve tahamml edilmesi mmkndr. nk
dnyada daima tekrarlanyor. Haliyle in san da onu bekliyor. phesiz her yeni
sz, her yeni fikir, her yeni adm gelenekilerin direnii ile karlanr. Geleneki
genel likle, ".. nk bu gelenektir, gemite byle olmutur da ondan himaye
ediyorum" veya gelenek, yeniye muhalefet ederken, "bunlar bizden ncekilerin
masallardr, biz putperest olan ec datlarmz gibi putlarmzla ilgiliyiz" diyen
insafl(!) Kurey mrikleri gibi demez. Belki Kureyli mriklerin ilm insafn
bile tamakszn diyor ki: "Bunlar, olduu ekliyle vahiydir... Bu elbiseyi giymen
gerekir... Byle konuasn, byle i yapasn byle yle syleyesin, byle anlam
veresin..." Bu manta gre, kavmi detlerin irsin ve rfn bir paras olan
herey, ilh vah yin bir paras oluyor. Eer bir dieri zevk ve tabiat iin iine
sokarsa, kfir, necis ve reddedilmi oluyor, bann kesilmesi ge rekiyor!
Bir yerde grmtm, yle yazyordu: "Bazlar ii yle bir yere vardrdlar ki
Peygamber (s.a.v.)'in minberi yerine tribn koyuyorlar! Bu hitir; tribnn
zerinden su da geiriyorlar!" Eer bunun yerine Kurey mrii olsayd yle
derdi: "Ecdad mz tribnn zerinden su geirmiyordu. Biz grmedik, det
edinemedik, houmuza gitmiyor" Ama bu; "Islm'n bir paras, temel usuldr,
tribnn zerinden suyun gememesi gerekir!" diyor.
Her haliyle bu da doaldr. Yeni bir sze sahip olann, yeni bir adm atann, yeni
bir programa sahip olann btn bu szle rin i yan vcuduna srmesi
gerekir.
Yeni szleri olan ok sayda aydnlar olmutur, ama bir i yapmaya cr'etleri
olmamtr. Direnme ve tahamml gleri ol mamtr.
Bu nedenle hedeflerine gerekten iman edenlerden; dayak yemeye, kfr
iitmeye, iftiraya uramaya tahamml gc olanlar, ancak bunlar bir hizmet
yapabilirler. Bu, nefis ile ciha dn bir rneidir.
240
DINLER TARIHI
Sz ve Fikirlerin arptlmasnda Yapay Etkenler
Doal etkenlerin sade ve kolayl orannda bunlar da zor ve etindir. Geleneki
detler ile ilgili direniini kendi kryor ve direniini sebepsiz ve beyhude
gryor. Muvafakat kapsndan dar kyorlar. Mesel, "Mehed'de Harem'e
(Imam Rza'nn trbesi) ilk defa imek dtnde m'minlerden bir grup; "al
kol yaklyor Bu da Harem'i pis ediyor" deyip kandilleri krdlar. Sonra "donmu
yala yanan kandille" baa klamayacan an ladlar, elektrik de dndkleri
gibi deildi ve sonunda bu ie rza gsterdiler.
Gelenekiler, yeni birey geldii zaman balangta kar kyorlar, barp
aryorlar, feryad ediyorlar sonra da ihtiya olduunu, gerekli olduunu,
ktlnn de olmadn gr dkleri zaman ylesine kabul edip rza
gsteriyorlar ki, bu, semav kitaplarda da vard diyorlar."
Ama bunlar kolay uyanmyorlar. Bir ingiliz atasz diyor ki: "Uyuyan kimse
uyandnlabilir, ama uykuya arplm olan birini kimse uyandramaz." Bunlar
kendiliinden uykuzede olanlardr.
Bunlar daha mkemmel olan eyi, sz ve fikirleri arptmak iin kstahlk ve
kzgnlkla ayaklanyorlar- Mesel diyorlar ki:
"Falan konuyu, falan adam bir kitabnda yazmtr", "bir ko numasnda
sylemitir." -En azndan bastonunun ucunu yerin merkezi olarak gren ve
kabul etmeyen herkese "inanmyorsan l", diyen- Molla Nasreddin gibi
demiyor; ta ki kolaylkla red dedilmesin! Falan kitap! dese, mesel yz yl
nce yazlm bir kitap deil ki kitaplarda bulunmasn. Belki herkesin elinde
olan yeni yaynlanm bir kitaptr. Yakndaki bir kitapdan te min edilebilir.
O zaman hayatta olan yazara ve elindeki kitaba kastl ola rak kaynan
belirtmedii yle birey isnad ediyor ki bu isnad, yazarn inanlarnn tam aksi,
hatta onun kendi taassuplarnn bir parasdr.
Bu kstah yalanclar maalesef oktur. Birden farkna var yorsun ki zel bir
gnde, her yerde yle bir kanaat yer edinmi.
DINLER TARIHI
241
Sonra her evreye ve her ehre gittiin zaman bu konunun orta ya konduunu
gryorsun. Mesel falanca ayn, sz gelii Pa zartesi gn aratrmaya
oturmular, bir kitaptan veya bir ko numadan zel bir konu ele almlar.
Gittiin her yerde herkes o sayfadan o kitaptan ve o konudan bahsediyor.
Bir rivayetin, tek kaynaktan btn zihinlerde ba aa edil dii belli oluyor. Bu
hal btn kylere kadar yaylyor. Bunlar, bu lokmann nereden azlarna
verildiini bile bilmeden bilin li bilinsiz tekrar ediyorlar.
"Sen kendin okudun mu?" diye soruyoruz. "Hayr", diyor. "Okumadysan, nasl
bu kadar kt kitap diyorsun?" Diyor ki; "Bu, arkadalardan birinin sz- Bana
kitab getirmeye sz verdi ama henz getirmedi. Bylece messese birden
kuruna tutul mu oluyor. Tabi: olarak nce ani a yamyorsun, nk bir hadise
ortaya kmamtr. Eer iyi, kt veya bozuksa bile o balang tan beri
byleydi. Nasl oluyor da bir anda bu kadar kt olu yor? Halbuki bir saat nce,
o eser btn gzelliklere sahipti!
Bunlar ieceklerdeki zevklerimizi deitirenlerdir. Elbise giyimindeki zevkimizi
deitirenlerdir. Mimaride, mefruatta, mobilyada, satn allarda ve iktisad
tketimlerde zevklerimizi deitirenlerdir. Biz ise kendimiz beendik sanyoruz.
Bunlar fabrika sahibidir, makina retiyorlar. Mal ve yeni bir rn retiyorlar.
Bunlar sosyolog, tarihi, din bilici, antropolog sahibidirler. Yeni inanlar retip
beyinlerimize sokuyorlar.
Kesin olarak halkmzn uur 1 anmasndan korkan kimseler dir bunlar. Dnyada
Islm milletlerinin uyanndan korkuya kaplanlardr. O ok kuvvetli, bilgili,
kurnaz, uyank unsurlar ve evreler, dnyay idare edenler, dnya lkelerindeki
gidiatlar evirenler, dalm olan Islm toplumunun birbirine yabanc eitli
zmrelerinin birliinden korkuya kaplyorlar.
Bunlar uyutan tekrarlarn, telkinlerin yerine, halk uyand racak bir dncenin,
fikrin, dinin ortaya konulmasn iste mezler.
Bunlar en kk bir amele, monoton ve tekrarlanan gelene in, bir iki asrlk
zahmetin neticesi olan hareketsizlikle atm ol-
242
DINLER TARI H I
duu adma kar, skt ederek oturmuyorlar. Hibir ekilde halk affetmiyorlar.
Geleneklerin krlmasna, arlatrlm ve uyutucu geleneklerine kar yapan
en kk tepkiye bile asla kaytsz kalmyorlar.
Zeki kalemlerin, lisan bilen iyi yazarlarn halkla, halkn dili ile tanp, Islm'n
hizmetine girmesini engelliyorlar. Bugnk mantk, bilgi ve aratrmann dinin
hizmetinde olmasn engelli yorlar. Bugn durgun kalm olan byk ve gl
din maddesi nin serbest braklmasn, ondan sonu karlmasn; hareket, uur,
sorumluluk, bilgi Icad edilmesini engelliyorlar.
Afrika'nn kuzeyinden Fars krfezine, dier taraftan Uzak-douya kadar uzanan
ayn iman ve kltrle rd bulmu, bin senelik ortak bir tarihe sahip bir millet
harekete geerse ve Islm topraklarnda -ki bu topraklar dnyann btn
servetlerini ken disinde gizlemitir- tanma, anlama ve birlik oluursa, o za
man islm kltrnde bulunan blinlendirici ve uyan sala yan unsurlar, bu
hurafe kllerinin, telkinlerin ve sapm gele neklerin altndan kacak ve
kvlcm alacak, karanlk Islm dn yasn aydnlatacaktr. Zamann, beyin
ykama ile karlk bir uykuya gtrd bu mslmanlar, gerek Islm'n
yoluna g trecektir. O Islm ki dnyada hareket maydana getirdi, bir
yumrukla bedevi ve medeniyetsiz Arab'a byk bir medeniyet kurdurdu.
Dnyann byk glerini dize getirdi.
Hatta Avrupa, yirminci asra kadar -1910 ve 1912 yllarna kadar- bile, Islm'n
binlerce tecrbesinden, Islm'n ve Islm mcahidlerinin cihadndan, Islm
dncelerden, Asya ve Afri-ka'daki Avrupa smrsn sarsan Seyyid
Cemaleddin Esedbdi gibi, Lahorlu Ikbal gibi bir adamdan, byle binlerce
tecrbeden haberdardr. Lahorlu Ikbal, ok sayda hurafeye bu lam, yklm,
zelil olmu -18,19 ve 20. asrn balangcnda ze lil durumlar sren- Hint
mslmanlar iin kendi dncesi sathnda islm' gndeme getirdi. Avrupa,
byle bir Islm ve mslmandan korkuya kaplmt.
Smrye kar olan bu en byk ideolojiyle ve smrnn egemenlik ve
asayiine kar kan kzgn mslmanlarla mca-
DINLER TARIHI
243
dele etmek iin batnn taktii u oldu: "Bunlarn rezil edilmesi gerekir. Mahkm
edilmeleri gerekir. Tannmalar iin aba gs terilmelidir. Eer tannrlarsa da,
halk bunlarn ulam ve irkinlemi simalar ile kar karya getirmeye
mecburuz. yle ki halk bunlardan kasn ve halk zerinde bir etki
brakmasnlar."
Bunlar, ak olarak, ok mahir, kurnaz ve zeki dmann dersleridir.
Dncelerimizin derinliklerinde tahribat yapan; ev lerimizin kelerini viran
eden, tahrip eden iler yapyor. Bunlar btn duygu ve zevke ait ilikilerimize
girmilerdir.
Bunlara kar hassas ve uyank olmamak olmaz. ounlu un okuma yazmas
olmayanlardan olutuu bir toplumda, eer siz de bu meseleyi anlamazsanz, o
halde kimin anlamas gerekir? Bu ilgiden dolay siz, renci eklinde ders
okumaya ve dinlemeye oturmusunuz. aba gsteriyorsunuz, kendinizi yksek
bilince gtryorsunuz. Insan dzeyde karar veriyor sunuz k, tarihin bu
faciasnn sorumluluunu hissediyorsunuz ve Islm toplumunun kaderi
gslerinizde arlk yapyor.
Geleneksel ve uyumu toplumda, bilinsiz halkn btn yk aydnn
omuzundadr. Ilerlemi toplumda aydnn, bir fert olarak bireysel sorumluu
vardr. Ama geri kalm fikr adan uursuz, durgunlua mahkm olmu
toplumda; genel cehaletin ve durgunluun sorumluluu, hicvedilmi malm
dini, bylece ileri ve mehul kalm dinin sorumluluunu aydn kendi omu-
zunda hissetmektedir. O zaman btn sorumlulukla; byk bir fedakrlk ve
btn hayatn bu yola adamay gerektirmektedir.
(T&ARLI)IN ZR&ESNDE
rencilerimden biri: "Islm'dan bahsettiin ve yazdn zaman mutaassp
olmamak iin kalemin, akl yrtme, ilim ve aratrmadan uzaklamasn diye
niin iddetli bir taassupla a ba gsteriyorsun? Isyan etmeyesin, duygularna
mahkm olmayasn diye aba gsteriyorsun. Daima insafl, tarafsz ve mutaas
sp olmayan bir aratrmac kalmaya alyorsun -ve kalyor-
244
DINLER TARIH I
sun-, bu her yerde tam olarak bellidir. Ama Ali (a.s.) konusuna vardn her
yerde, hepsini unutuyorsun, kelimeler ak ve taa-suptan bir yol zerinde
kouyorlar," diye bana itiraz etti (ne g zel bir itiraz).
Doru sylediini grdm. O zaman u itham yaptklarn gryoruz:
Falancann velayeti doru deildir! Dorusu ok tu haf, daima kendim ile
yaptm mcadele ve gsterdiim aba Ali (a.s.) hakknda mbalaaya
mahkm olmak ve Islm'n ta yin ettii snrda kalmak olmutur. Bilgi ve uur
ile konutuum zaman hep byledir. Ama duygularm isyan ettii zaman (dai
ma ruh ve duygunun isyanndan korkmuumdur ve korkuyo rum) kendimi ve
iliiimi kaybediyorum. yle ki byle bir du rumda mbalaaya kaplm olmam
bile ihtimal dahilindedir.
Balangta bu ithamlar iittiim zaman zlyordum, ga liba gerekten
ocua itham ediyorlar! Ama sonra memnun ol dum. ok memnun ve mitvar
oldum. Muhtemelen bu teselliyi (Ali (a.s.) kendisi bana verdi.) nk mitsizlik
ile kendime so ruyordum: Benim gibi bir adam bu toplumda birey yapabilir
mi? Sahip olduum fikir tarz ile hangi kimselerle, hangi grupla, hangi zmre ve
tiple i yapabilirim? Benim gibi aykr biri, bir uygunluk kurabilir mi?
Soruyordum; mitsizdim, ama imdi ok mitliyim. yle ki btn hayatm
boyunca bu kadar mutmain ve mitvar olma mtm. Bunun sebebi aydnlarn
dersime ve kitaplarma ynel meleri deildir. Benim iin byk bir iftihar ve
mit belki iitmi olduum ve iitiyor olduum kfrlerdir.
Burada, bu ite, hakkn ak olarak benimle olduunu ve sa hip olduum
inanlarn hak olduunu anladm. nk insann daima sarslmas gerekir ki
dnce ve akaidi gevek ve btl ol masn. nk biz vahye smsk yapm
deiliz, noksan akl mzla btn bu karlklarn, perianlklarn, bu birbirine
girmi karanlk tarihi derinliinden hakikati karmamz gerekir bu da olduka
zordur.
Insan, doru olmamann korkusundan sarslyor, gerekten dnyada ve hirette
kendinden ve Allah'tan baka hi kimseden
DINLER TARI HI
245
korkmamas gerekir. nk kendi kendine dmanlk yapmas, kendini ayak alt
etmesi ve yok etmesi ihtimali vardr. Yoksa dnyada korku unsuru unvanyla,
hibir insan ve unsur yoktur.
Bu yzden kendimden korkuyordum, doru olmamann endiesiyle
sarslyordum ki kfrler bana deta emin olma ve mitvarlkbalad.
Biriyle savatn zaman, saldrr, yedi kurun atar, bak eker, ta atar, kapn
krar, seni yere arpar. Ama saldrmaya gnl olmad ve silah olmad zaman
kfretmeye balyor. Azna gelen hereyi sylyor ve bu ekilde kendi
yer.ilgisini ve o fiili ithama urayan kimsenin galibiyetini iln ediyor.
Siz diyorsunuz: "Bu konuda inancm budur. Toplum konu sundaki inancm bu,
yolum bu." O, szlerinizin yanl olduu konusunda bin delil getirebilir ve
sznzn delillerinin yalan olduu konusunda yz rnek verebilir. Tahsilinizin
olmadna, yanl yaptnza, yanl anladnza binlerce delil getirebili yor.
Bunun hepsini bir makale ve kitap eklinde yazabilir, delile dayanan konumalar
eklinde syleyebilir.
Ama delile dayanan ve doru mcadele yerine, vermi ol duunuz tez ile
oturuyor ve diyor ki: "Bu beyefendi ok pinti dir!"
Islm tarihinde ne gzel tekrarlanmtr; hi kimse Ali'ye (k.v.) ithamda
bulunamyor. Kim ne diyebilir?
Amr bin As ve Muaviye, hazreti ezmek istiyorlar; undan baka ellerinde birey
yoktur: "Ali ok aka yapyor! aka syl yor, bu hilafet iin iyi deildir!"
Bu, Ali'nin sz dorultusundaki bir tenkid deil. O "iddia bu," diyor.
"Programm bu. Yolunuz, i ekliniz yanl ve Islm'a aykrdr. u yoldan
gitmek gerekir. Bu, Islam'n anlamdr, Peygamber bunun iin gelmitir."
O zaman dman diyor ki: "Sen ok aka yapyorsun!" Bu nun mesele ile ne
alkas var? Seninle benim aramdaki ihtilafla ne alkas var?
Dmann hedefi "amur atp rezil edeyim ki fel olsun" ol duu zaman, artk
elinden bir iin gelmedii belli oluyor.
246
DINLER TARIHI
Seyyid Cemal (Cemaleddin Afgan) feryat ediyor (o, hayat n feryadnda
zetlemitir) ki, btn Asya ve Afrika'da Ingiliz, Fransz, italyan, Portekiz ve
Ispanyol kolonisi ve klesi olan Mslmanlar hrriyete kavusunlar,
kurtulsunlar, Islm ve Kur'n'a dnsnler.
Cihad Islm'na geri dnelim, diye feryad ediyor. Dnelim ki bu zillet ve
talihsizlikten kurtulalm. Dualar, virdler, zikirler ve yemek yerine, halka Islm
uur veriyor. Kur'n' tekrar tek rar anz, okuyunuz, szkonusu yapp ortaya
koyunuz, sm ry eziniz, diyor.
O, yaral bir ruh misli Hint'te, Avrupa'da, Iran'da, Trki ye'de dolap, feryad
ediyor, uykular karyor, uyuyanlar uyandryor.
Klelik, smr, zillet yk altnda lm bekleyen uyu mu Msr'a yle
ayaa kaldryor ki Ingiltere bir gnde birka defa kabine toplants yapmak
zorunda kalyor.
"Seyyid Cemaleddin" sadece Islm bir slahat olarak de il, belki esir
dnyada smrye kar devrimci bir ehre olarak ayaa kalkt ve feryad etti.
O, ayn zamanda Ortaa'daki Islm', ilk Islm'a dn ha reketi ve Islm
rnesans sloganyla, yeni asrda, zamann mede niyet dncesi ve bu neslin
dzeyinde ortaya koyan ilk ahs idi. Hem de dine, zellikle Islm'a dayanarak
nc dnyada smrye kar hrriyeti kurtulu hareketini balatan ilk
ahs tr. Bu, din iin, zellikle Islm iin, byk bir iftihar ve zafer idi.
Smrye kar olan mcadeleyi Islm'n ssnden iln et mesi, bu yolla
dine/Islm, hayat ruhu, hareket, ciddi sorumlu luk ve ileri bir yn balar.
Hem de zgrlk isteyenleri, ay dnlar ve smrye kar olan zgrlk
grleri, byk din gcn ve Islm', douda, smrnn iktisad, siyas ve
fikri hcumuna kar gnll olarak seferber eder.
O zaman dman, btn hayat ak olan bu "hr" ve hrri-yet adamna ne
syleyebilir? Halkn maln kendi zimmetine ge irmi ve yemi mi desin?
DINLER TARIHI
247
ocuklarn halkn parasyla besliyor mu desin? Halkn ma ln kardeinin,
kzkardeinin, halasnn zimmetine geiriyor mu desin? Yabanc bir casus mu
desin? Tahsili yok mu desin? Biri nin uadr m desin? Ne desin?
undan baka hibir ey diyemiyor: "Yeni aratrmalar ol mu. Seyyid
Cemaleddin'i yakndan tanm olanlar, onun aile sine gidip gelmi olanlar,
kklnde onunla beraber by m olanlar, tandm gvenilir bir adama
demiler ki, "Seyyid Cemaleddin snnet edilmemi!" phesiz, insann bu irkin
ifti ray zorunlu da olsa aktarmas gzel deildir. Affedersiniz!
Seyyid Cemaleddin bat smrs ile (Avrupa'da Islm'a amur ve iftira atan
smr), dnyada dini yok etmi olan fikri ve kltrel smr ile, Islm
Peygamberi aleyhine devaml k fr ve zehir sama ile megul olan kiliseye
bal bilginler ile, yntem olarak Allah'a tapcln kkn kazmaya alan ma
teryalistler ile tek bana amansz bir mcadeleye giriiyor ve en byk Islm
savunucusu oluyor. Ama arkadan hanerleniyor. Kovuluyor. Tek bana kalyor.
Islm'dan bahsediyor; Msl manlar ve Islm limleri onu tek bana
brakyorlar ve onu tek fir ediyorlar. nk dman, kfr, itham ve iftira silah
ile sah neye geliyor. Silahtan tecrit olduu ve kfrden baka silahnn olmad
belli oluyor.
O zaman da 30, 40 sene sonra feryad zirveye ulayor; gs termi olduu yeni
yol alm oluyor. Btn Islm lkelerinde asla snmeyen hareketler meydana
getiriyor.
-Cezayirli byk devrimci Sider "Ferhat Abbas "La Nuit Coloniale" adl eserde
yle diyor: "Kuzey Afrika'daki zgrlk hareketi (bu cmleden olmak zere
Cezayir) Seyyid Cemaled-din'in, Abduh'u oraya gnderdii zaman balad.
Kur'n'a geri dn hareketini iln etti.
Cezayir devriminin ilk gn, "Abduh'un Seyyid Cemaled-din'in dncesini
Afrika'ya getirdii gndr. Iran Merutiyet Devriminin Ilk kvlcmlar, Seyyid
Cemaleddin'in ba kaldrd srada balyor."
248
DINLER TARIHI
Altm, yetmi sene nce Trkiye'de, Msr'da, Afrika ve As ya'da zgrlk
hareketi ayaa kalkmtr ve asla snmeyecektir.
Bu, Seyyid Cemaleddin'in dnce ve fikirlerinin onun ha yatndan sonra elde
ettii zaferlerdir. Ama o gn dman, kut sal kken, gelenek ve din isteme
adyla, halk ahmaklatrmak, aydndan korkutmak, o dar snrda aptalca bir
sevgide brak mak ve onlar samak iin, Seyyid Cemaleddin'e yle ithamlar da
bulunuyordu.
Burada artk belli oluyor ki o yol, i ve dnce tarz lm tr. Islm
dmann ithamlarna ve kfrlerine ilgi duymadan yolunu seiyor. Seiyor ki
ayaa kalkt.
Her halkrda, bugn adilii olan ey udur: niversiteler de, derslerde,
kitaplarda sylediim itikad usulden olanlarn veya henz ortaya
koymadklarmn bir fihristini vereyim (inan dm esaslarn, ynteminin toplam
ile ilgili bir fihrist veya inandm tezlerle ilgili-), ki yllarca ortaya koyduum ve
ortaya koymak istediim usul-
Baz unsurlar var. bunlar sonralar bu fikirleri itham ediyor-laf. Eer bu
irkinletirilen ve tahrif edilenleri bir metin haline getirirsek, grp okuyup ak
olarak anlarlar ve nelerle dezen fekte yoluyla mcadele ettiklerini grrler.
Halk ile aydn, halk ile renci arasna ihtilaf sokmak iste yen unsurlar, bu yolla
yeni dnce akmna, bu durgun dn ce atmosferinde yolu kapamak
istiyorlar. Btn zmreleri bir birlerine kar karamsar yapmak istiyorlar. Bu
yolla Islm yo lunda bir hizmet yapmak isteyen herkesi yle ezmek istiyorlar
ki, artk bir daha asla byle bir ie heveslenmesin. Dierleri de ibret alsnlar ve
bu yola gelmesinler.
O halde bu itikad usul elverdiince daha ok tefsir etmek, genel bir alkanlk
halindeki, fikirlerini, itikatlarn zerine sa lan ila ve zehirlere kar bir eit
fikri mcadele olur. Ama bu mcadele ferdi savunmak iin deildir. nk fertte
bir deer yoktur. Deerli olan ve savunulmas gereken fikirdir.
Savunulmas gereken ben deilim. Ne tahlil edilecek, ne de bana muhalefet
etmelerine sebep olacak bir ahsiyete sahibim;
DINLER TARIH I
249
savunulmas gereken belki bir fikir ve itikattr. Mesele, ahs bir mesele deildir.
Mesele dmanlarn ona kar ayaa kalkt bir fikir, bir kutup ve itikad bir
yndr.
Bu yzden lgat problemlerinin tekrar ve zlmeye al lmas olan bir szlk
gibi, son yllardan imdiye kadar ortaya koyduum kavram ve deyimlerin bir
fihristini yapmak istiyo rum. Kullandm her kavramn snr ve anlamnn ak
ve sarih olaca tarzda bir fihrist.
Eer bunu fihrist olarak deil de hepsini ders sresi iinde sylemek istersek,
bu iki sene srer. Bu srede de zihinler dai ma kartrlm olacaktr. nk
onlarn hereyleri var. Btn aralar, sosyal iletiim ve propoganda aralar
onlarn hizmetin dedir. Biz bunlara sahip deiliz. Imknlar asndan kendiliin
den onlara kar zayfz. Bize gcmz veren tek ey, itikad takvamz ve
ihlsmzdr.
Eer burada olan sizler itikad usul ve ortaya konulan tez leri mahhas,
dikkatli bir ders gibi anlarsanz, idrk ederseniz, byk bir fikr saf oluacaktr.
Sadece bu tezleri savunmak iin deil, belki toplumumuzda balam olan fikr
temeli savunmak iin bir saf oluacaktr.
NSAN
Insan boyuta sahiptir; uur, hrriyet, seme ve yaratclk.
1- uur
Insann bir boyutu uurdur. Tabii varlklardan sadece ve sa dece insan
uurludur. Hem kendinin, hem de dnyann bilin cindedir. O halde insann en
byk yeteneklerinden biri bu ilh yetenektir. Dnyada ve varlk leminde
sadece Allah "bilen"dir. Insan da snrl dereceleri ve eidi ile "kendini bilen" ve
"dnya y bilen "dir. Bu iki sfat, Allah ve insana zgdr.
250
DINLER TARIHI
"Ilhi" tamamen bir dou kavramdr. (Allah'n ahlk ile ahlklannz).
Dolaysyla insan huy ve karakteri, Allah'n sfat larndan bir sfata ait klarak,
tam olarak doulu bir i yapm oluruz.
2- Hrriyet
Bu, bugn varoluuluun szkonusu ettii bir kelimedir. Gemite ise "Cebir
ve irade" kavram szkonusuydu.
"Hrriyet", yani btn dnya, sebepler ve sonular silsilesi esasna
dayanmaktadr, bu gidiata gre idare edilmektedir. ne kan her grnm,
her belirtiyi cebr bir sebep n plana getirmitir. Ayn belirtinin kendisi de dier
bir sonu iin sebep olmakta. O halde ortaya kan her iin bir sebebi vardr. Bu
i tekrar dier bir sonu iin sebep olmaktadr. Mesel lambann iindeki
gazya, aydnlk ve scaklk iin bir sebeptir. O halde aydnlk ve scaklk
gazyamn yanmasndan cebren meydana gelmilerdir. Kaynayan su iin sebep
olan scakln kendisi gazyann sonucu idi.
O halde btn ortaya kanlar cebren meydana geliyor. Ta bii ve madd bir
grnt olan insan da, el ele veren tabii unsur larn etkisiyle meydana geliyor.
Ama insan, kendini cebrin bo yunduruundan kurtarma iradesine sahiptir.
Sebep ve sonucun cebr basamaklar dizisinin gidi yolundan kurtulup, kendisi
se bebin roln oynayabilir.
Mesel btn doal, fiziksel, kimyasal, biyolojik, rk ve kan la ilgili unsurlar,
bende alk sonucunu ortaya karmlardr. (Btn hayvanlarda al ortaya
kardklar gibi). Alk, cebri olarak bende yiyecek aramay ortaya karyor.
Yemek arama, bende yemek bulmak ve yapmak iin birka adm ve faaliyet
meydana getiriyor. Sonra yemek, sonra hazmetmek...
Bende ortaya kan bu fiil ve etkiler cebridir. Cebri sebep ve sonular, beni
yemek yemeye doru srklyorlar.
Ama bu sebep ve sonu cebr dnda bende bir yetenek var; yemeyebilirim.
itiraz iin, din bir grevi -oru- yerine getirmek
DINLER TARIHI
251
iin, grev iin, din bir merasim veya tbb gda rejimi iin on saat, yirmi saat,
yirmi gn yiyecek yemeyebilirim.
Bu durum, insann iradesinden kaynaklanmakta. Insann hrriyeti ilm ve madd
dnyann sebep ve sonu zincirinin s nr landrmalaryla beraber insana
yklenmitir.
"Yapyorum" "yapmyorum", "seiyorum" "semiyorum" diyebildii lde
insandr. Onda bu yetenek zayfladka "daha az insan"dr. Burada, insan aka
grn veriyor.
Insan, bir sfat ve sevgi olarak vardr. Tabii ilimler asndan insan saylan kimse
beer ilimler asndan insan olmayabilir.
"Sartre" diyor ki: "Hatta, hasta bir anne ve babadan doan felli biri bile,
kahraman olmazsa sorumlusu kendidir. nk insan yle yeteneklere sahiptir
ki fel olmasna ramen yani do al etkenlere ramen bu yetenekler onu bir
kahraman yapabilir. ok kuvvetli ve pehlivan ailelerden, yaamlarnda salk
kurallarna riayet etmelerine ve gzel yemelerine ramen zayf, hasta kiilerin
yetimesi gibi.
Herkesin, kahraman olmamasnn sorumlusu kendisidir. Ne soyaekim, ne
evre, ne de iktisad ve tarih etkenlerdir.
Elbette bunlar hepten etkisiz deildir. Ama insan, bu etken leri kendinde
bertaraf edebilecek bir iradeye sahiptir. Bu yzden insan kendi aln yazsn
hazrlayabilir. Eer kendisi hazrlamaz sa tabiat hazrlar. Tpk bitkilerin ve
hayvanlarn aln yazs gibi; k eritii zaman yapraklar kuruyup dklyor.
nk evre nin doal etkenlerine kar direnemiyor. Ama insan, k kendi ne
baml yapabiliyor, hayatnda bahar ve sonbahar artlarn meydana
getirebiliyor. Tabiatn cebrinin kaydndan kurtuluyor. nk irade ve seme
yeteneine sahiptir.
Bu adam, sosyal meselelerde, terbiyev meselelerde ve ken di aln yazsn
yapmada bu yetenei meydana karabilir. n k hrriyet ve irade sahibidir,
bu sebeple de sorumludur. n k sadece hr insan sorumludur."
252 DNLERTARIHI
3- Yaratclk
Insan yaratclk gcne sahiptir. Yce Allah'n, yere, ge, dalara ve btn
mevcutlara sunduu ve kabul etmedikleri, insann kabul ettii emanetin bir
anlamnn da "yaratclk kudreti" olmas mmkndr. Allah'n elindeydi;
(tabiattakilerden hibiri almad, insan ald.
Yani insann 'zel yetenei udur: Yapabiliyor. Bu yzden, mevcutlar arasnda
sadece insann alet yapabildiini gryoruz. yle ki baz bilginler insann
tarifinden "alet yapan insan" di yorlar. Bazlar da "alet yapcl"n insann
ihtiyacnn bir sonu cu olarak kabul etmilerdir. ok gzel, o halde tilki aataki
ho rozu almak iin neden merdivene ihtiya duymad ve merdiven yapmad?..
Insann btn tekml boyunca bu yetenek o kadar gelii yor ki, insann
"kendini eitmesi" aamasna ulayor. Bu en y ce aamadr. Insan merdiven
yapyor, ev yapyor, alet yapyor, elbise yapyor, kitap meydana getiriyor,
sanatkr oluyor. Bilaha re yle bir yere ulayor ki kendini eitiyor. Yani kendi
insan mahiyetini kendi yaratyor. Insan "nasl olu"unu kendi tayin ediyor,
olmas gereken insan kendi seiyor.
Bu yzden Heiddegger'in deyimiyle insanlar iki dzeyde dir. Bazlar toplum ve
evreleri tarafndan yaplmtr toplu mun eseridirler. Karpuz, meyve vs. tabiat
mahsulleri ve etkenle ri gibi. Her evrede, her su ve havada, o evrenin zellik,
renk, tad, su ve havasna sahiptirler. Atmosfer ve ortam etkenleri on lar
semitir. Byle adamlar da bu ekildedir. Bu toplumda bu renktedirler, o
toplumda o renktedirler. Bu dnemde byledir-ler, o dnemde yledirler. nk
evrenin deimesiyle bunlar da deiiyorlar. ounluk da bunlardr.
yle bir aamaya ulayor ki, tarihin ve toplumun yapt insan, kendi tarih ve
toplumunun yapcs oluyor. Yaplan yapa na dnyor.
DINLER TARIHI
253
NSANIN TAR, ETRA,INDA
Insan ve tarifi zerinde bu kadar duruum, sonraki btn mes'elelerin insann
tannmas temeline dayanyor oluundan-dr. Eer insan tanmazsak, dinden,
toplumdan, medeniyetten ve sanattan bahsedemeyiz. Yerine ulamayan btn
szlerin nnde u engeli gryorum: Insan tanmadan onu iin ideoloji ve
ekol oluturmak istiyoruz. Kim olduunu bilmediimiz biri iin ev yapmak ve
onun hayat eklini tayin etmek nasl mm kn olabilir?
Bu yzden insann kmil bir tarifini size takdim etmek isti yorum. Son derece
dikkat ediniz. nk bu tarifin her kelimesi bir dnceden seilmitir. Insan
hakknda ok sayda tarifler yaplmtr. Bunlarn en zelil ve aalk olan ise,
"insan, konu an hayvandr" diyen tariftir. nk konuan varlklar oktur, ama
insan deillerdir. Insanlarn da ou konuur, ama insan deillerdir.
Bazlar "insan ideal yapan bir hayvandr." "Insan, zihinsel ekil yapan bir
hayvandr", demilerdir Ve bu gibi tarifler yap mlardr.
Ama ben, u veya bu varlktr demiyorum. nk "insan... bir varlktr" diyen
hemen balangta hata yapyor. "Insan bir "mevcut" deildir" olabilirlii ise
eitli imknlarn toplamdr. Biz, icat halindeyiz; henz mevcut olmamz,
olma halindeyiz; henz oluyoruz.
Bu nedenle insann yaratl tamamlanmamtr. Insan he nz yaratlyor- Nasl?
ekli henz tamam deildir.
Tarihin tamam (gemiin ve gelecein tarihi) insann onda oluma "tekin"
bulduu bir kabdr. Dolaysyla mevcut deildir.
Isyanc sonsuz elikili iradeyi, "olandan ka" demi yorum; "gerekten
ka", istedii eyin tarafna veya olmas ge rekenin tarafna ynelii
kastediyorum. Insann daima kaa te mayl vardr.
Oturup insann gzel bir tarifini yapmak isteyen filozoflarn yerine, ben, tarih
boyunca btn kltrler, medeniyetler, dinler,
254
DINLER TARIHI
btn byk tarih olaylar, edebiyat ve sanatta bilgi sahibi oldu um lde
insann ortak zelliklerini aldm. Bu nedenle bunlar btn dnemlerde, btn
edebiyatlarda, kltrlerde, sanatlar da, insann ortak zellikleridir. Sonu
olarak, imdi bunlar tek tek aklamam iin frsat yok ama, konu kendi iinde
aa ka vuuyor. Sadece sylyorum ve iaret ederek geiyorum.
NSANIN K-(L BR TAR,
Insan; isyanc, sonsuz elikileri olan bir irade, olandan ka an, ideal isteyen,
mutlak olan talep eden, kendini ve dnyay bilen, mutaassp (taassubu
olmayan, insan deildir, yle ki ok lar mutaassp olduklar gibi insan
deildirler. Fakat o taassup olarak isimlendirdikleri baka bireydir. Sylenmesi
bile gzel deildir) seici yaratc, gelecee ynelen, tapan...
Bu tapma, felsef ve kelam sebeplerle deildir, gereki ve objektif bir delildir.
Yani btn tarih boyunca, btn devirler den imdiye kadar sadece baz
dinlerin tasavvufunda tanrnn mevcut olmadn gryoruz. Ama u anda
tasavvur ettiimiz anlamda tapma vardr.
Bazen bir ksm kssalarda din yoktur, ama tapma vardr. Tapma ebed ve daim
bir ekilde vardr. Tanr kaldrlnca, tan ry kaldranlarn halka taptn
gryoruz. Konfys'n ken disine taptlar. Buda, tanrlarla iiniz olmasn
kendisine ulan, dedi. Sonra Buda'nn kendisine taptlar. Btn tapmalar orta
dan kaldrdklar bugn, hangi insanlara tapyorlar?
Rusya'da Stalin zamannda manev meseleleri ortadan kal drp, yeni neslin
ilgisini teknik meselelere, maddyata, daha ok retim vb. konulara celbetmeyi
ok istediler. Bunun iin yazar lardan birinin ii program ve genelgeye uygun
olarak roman yazmakt. "Le culte de Ciment" isimli bir kitap yazar. Yani "i
mentoya tapmak"!., Bugn imento asrdr, imentoya tapnz. O halde
dediimiz tapma bu anlamda mevcuttur.
DINLER TARI H I
255
NSAN/ ZELLK OLARAK BEKLEY &E SORU(LULUK
teyi arayan: Maksadm udur insan daima sahip olduu eylerin tesi iin
kayg duymaktadr. Felsefe ve ilmin btn ilerlemesi de insann teyi arayna
delildir.
Doyumsuzluk: Her ihtiya karlanp giderildike birka ih tiya daha doruyor;
bunlar karlannca, yeni ihtiyalara hisse diyorsunuz.
Belirsizlik: Boyutlar somut ve belirli olan btn varlklarn aksine, insann tarifi,
Ortaa'da yaplan tariften ayrdr. Insann mevcut gerek zellikleri farkldr.
Bunlar, beden boyutlar deil, imknlar ve yeteneklerdir.
Sorumluluk: Sorumluluk, hrriyetten domutur. Insan hr olduu iin
sorumludur, inanldr. Aslnda insan, inanan bir canldr. Inanc iin kolayca
cann verebilen, sadece insandr.
Gariplik: Gurbet duygusu btn dinlerde, edebiyat ve sa natta, insan duyguda
vardr. Dnya gariplii.
Muzdariplik: Insann uuru ve bilgisi st dzeye ktka dnya ve hayattaki
zdirab daha ok artyor. Bu yzden diyor lar ki, Ali (a.s.), bazen dnyadan yle
korkma ve sarslma duy gusuna kaplyordu ki kendinden geip baylyordu.
Meseleleri kendi beyinlerinin anda dnenler diyorlar ki: rnein, bu nun
iin Fedek'i ondan almlardr. Veya baka eyler iin. Ama bu, insann uur ve
duygusu st dzeye ktka bu erevede sakin kalamad belli olan bir
grnmdr. Sakin kalamamak yce insann zelliklerindendir.
nclk ve siyaslik - Efltun diyor ki: "Insan siyas, politik bir hayvandr."
Bizim limlerimiz politik kelimesini sosyal ola rak tercme etmilerdir. Halbuki
siyasden maksat diplomatik deildir; aresiz olarak itima demilerdir. Ama
siyaslik insana zgdr. Yani toplumda yaayan insan, iinde olduu topluma
ve fertlere ballk hisseder. Tanr, hisseder; o uura ve bilgiye
256
DINLER TARIHI
sahiptir. Btn bunlara karn taahht ve sorumluluk hisset mektedir.
Bu duygu ve yetenein toplamndan dolay insana siyas demilerdir. Toplumun
ziyaretinde, ziyareti Imam'a diyor ki: "Sizlere selm olsun... Ki kullarn,
siyaslerin ve ehirlerin temel dayanaklarsnz." Bu nedenle siyas dediimizde
bunu syle mek istiyoruz.
Insan balangtan bu yana, daima olma halindedir. Kendi mahiyet ve
alnyazsnn yapcsdr.
Kendi kaderini yapan ve ona mdahale eden insandr, Al lah'n elde takdir ettii
budur.
Bu insann temel tarifidir. Bu tarif esas zerinde din, Islm, tarih, medeniyet,
edebiyat, sanat ve hereyi inceliyoruz. Bu, anahtardr.
NSANIN YARATILII
eitli dinlerin yaratl kssalarnn toplamnda, zellikle Adem'in yaratl ile
ilgili Kur'n ve Tevrat'taki kssalarda Adem'in yaratl. Cennet, eytan ve
Havva kssas ve antropo loji ile ilgili en mehur, en aklanm rivayetlerden
kardm sonu benim iin ok hayret verici ve sonsuz derecede derindir. Yer
yer iaret ettim, ama ortaya koyamamtm. imdi bu ok ileri ve mantk
"hmanizm"in anahtarlarn sylyorum.
Baz yetlere gre Allah, yeryznde bir halife yaratmak is tiyor; melekler,
"tekrar yeryznde kan dkecek birini mi yarat mak istiyorsun?" diye tenkit
ediyorlar. Bu girite Adem'in yara tl iin bir kvrm belli oluyor. Meleklerin,
dem'e gre bir gemii vardr. Ihtimalen dem ilk dem deildir. Belki fiili
insann ve fiili insan cinsinin balangcdr, mutlak nev'ini ba langc anlamnda
deil.
Imam Sdk'a (r.a.), "Adem'den nce kim vard?" diye sordular. "dem!" diye
buyurdu. "dem'den nce?" "dem!" "On-
DINLER TARIHI
257
da nce?" "dem!" "dem'den nce kim vard?" diye sordular. "Ne zamana
kadar sorarsanz, dem" dedi.
Allah, meleklerin onlarn korkusundan ve endiesinden kaynaklanan szn,
inkr etmiyor ki yle desin: "Korku ve endieniz bounadr ve bu insan byle
deildir." Bilkis yle diyor: "Ben sizin bilmediinizi biliyorum." Yani meleklerin
tah mini aynen kmakla beraber, Allah amurdan, -hamain mes-nun- pis
kokulu kokmu amurdan veya selin brakt kuru mlek gibi, atlak atlak
olan kelek lyihalarndan ve Kendi Ruhu'ndan Insan yaratyor.
O halde dem'in yapsnn forml aktr. Allah'n Ru-hu'nun eklenmesiyle
amur!.. Pis kokulu kokmu amur ve bu na eklenen Allah'n Ruhu!.. Bunlar
elbette asl ve gizli sr anla myla alnz, arkn dibindeki amur anlamnda deil.
amurdan anlalan mn, fesat ve kokumuluktur. Bizim lisanmzda fe sat ve
kokumuluu gsteren en aalk ey, amurdur.
"O, insan pimi amur gibi kurubalktan yaratmtr." (Rahmn/14). "Pimi
amur gibi kuru balk" insandan bir unsurdur. Bu nereye hareket ettirir? Bu,
amurlama ve tala maya ynelii, kalmaya ynelii oluturur. Dier taraftan
ise Al lah'n ruhu- Insann seebilecei en yce kelime. Onu, ycelik, kutsallk,
gzellik ve mutlak olan ulatracak olan Allah'tr. Cis me, maddiyata ve
aala kar Allah'tan baka, azamet ve y celie ulatran kelime ruhtur.
(Gizli sr anlamyla almamz gerekir, demem undandr. Eer bunun dnda
birey yaparsak, Allah'n ruhu bir anlam bulmam olur. Bu mmkn olmayan
bir kartrma ve anlam szlk olur.)
O halde insann forml; (sonsuz eksi) + (sonsuz art) olu yor. "En aalk
aa" ve "en stn stn" dem ile eittir. In san byledir. Kinatn en pis ve
en aalk hayvanlarndan daha pis ve daha aalk kimseler oktur. afi gibi
byk, y ce, ayn zamanda afi Mezhebi'nin imam olan bir ahs, yle diyor:
"afi lyor, kendi yetitiricisi ve terbiye edicisinin Allah m Ali mi olduunu
bilmiyor."
258
DINLER TARIH
DINLER TARIHI
259
Birisi Neron oluyor. Roma'y atee veriyor. Atein alevlerini seyretmekten,
ocuklarn, kadnlar, ehir sakinlerinin alama inleme ve feryatlarn
dinlemekten zevk alp, iir sylyor, re sim yapyor.
Dieri zgrlk bir insan. Gelip kendisini kurtarmamas iin polisin gznden
uzak bir yerde, arkadandan bana ben zin dkmesini istiyor, kibrit akp
kendini atein alevlerin teslim ediyor. Bylece bir milleti, bir insan, bir insan
korumu ola bilsin.
Sonralar bu olayn filmini seyrettiimde adamn iki dizi zerinde oturmu
olduunu ve yanan atein merkezi haline gel diini grdm. Her an daha
iddetlenen alevlerin arasnda bir hayalet olarak grnyordu.
Hi kmldamadan, atein kalbinde oturmutu. Kller d-klnceye dek hafif de
olsa kmldamad.
Farkn nereye kadar olduunu gryorsunuz!.. O, bir ehri; kadnlar ve saysz
ocuklar zevk almak iin atee veriyor. Bu ise bir ehri, bir lkeyi, bir dnyay,
kadnlar ve ocuklar lmden kurtarmak iin kendini atee atyor.
En kt atn ve en iyi atn fark, szgelimi ikibin tmendir. Kt dediimiz at,
arabaclk veya su ekme iine yarayabiliyor! En iyi atn , drtbin tmenden
fazla deeri yoktur. Btn g zelliine ramen bisiklet veya motorsikletle
rekabet edemiyor! Ama bu taraftaki insan ile o taraftaki insan arasndaki
mesafe nin tasavvuru mmkn deildir. Mesafe amurdan, Allah'a ka dardr.
E8ne!
Emanet ile ilgili eitli yorumlar yaplmtr. Tasavvuf, ema net, "ak'tr diyor.
Mevlna gibi bazlar ise iradedir diyor.
Alimlerden bazlar emaneti, "ilim" olarak bilmilerdir. Baz lar "velayet" olarak.
Bir grup da emanetten maksadn Hz. Ali (a.s.) olduuna inanyor.
Ama Kur'n'n kendisi bu kelimeyi niin mahhas olarak aklamtr? nk
bu, Kur'n'n mucizevari lisannn zellii dir. yle bir kelime seiyor ki, onun
eitli boyutlarndan muh telif kelimeler karlabilir. yle ki hibiri doru
deildir, ayn zamanda hepsi de dorudur. nk emanet, Allah'ta olan (onun
dzeyinde deil) ve dier mevcutlarda olmayan btn imknlardr, insana zg
imknlardr; beer stnln fazileti ve iaretidir.
Emanet, birbirine karm ve ekil alm olan btn bunla rn toplamdr.
Bunlar, "emanet" adyla insana teslim edilmi lerdir.
Dolaysyla emanet ile ilgili yaplm olan btn nitelemeler dorudur, ama tam
deildir:
Emanet, Adem'in vcuduna girmi olan maddeden ibaret tir. Onu yce ve
mutlak snra, dnyada tasavvuru mmkn tekmle ulatrabilir. O halde
irade, seme, bilgi, uur, kudret, yaratclk, ak, marifet, hikmet... btn
bunlar ve bizim henz tanmadmz dier pek ok eyler; gelecek insanda
gereklee bilecek ve zuhur edecek eyler "emanet"in parasdr.
All4' i:i8leri A@e80e 5re!!i
Allah, Adem'e isimleri retti. O zaman dem ve melekler imtihana "oturdular".
Soru isimlerin kavramlar idi. Adem hep sine cevap verdi. Ama melekler, "bize
verdiinden bakasn bilmiyoruz", dediler. dem galip geldi.
"Ve Adem'e btn isimleri retti, sonra eyaya meleklere gsterdi. "Eer
sznzde samimi iseniz bunlarn isimlerini ba na syleyin" dedi. Cevap
verdiler "Sen mnezzehsin, rettiin den baka bizim bir bilgimiz yoktur.
phesiz sen hem bilensin hem Hakim'sin." Allah, "ey dem onlara isimlerini
syle" dedi. Adem isimlerini syleyince, Allah, "ben gkler ve yerde g
rnmeyeni biliyorum, sizin akladnz ve gizlemekte olduu nuzu bilirim diye,
size sylememi miydim?" dedi." (Bakara: 31 ile 33).
I
260
DINLER TARIHI
O halde insan melekten stndr. Dindar zihinler byk insanlar yceltmek
iin onlar vdkleri zaman, melek eklinde olduklarn iddia ederler.
Bu yaratl felsefesini, meleklerin insandan aa olduunu bilmiyorlar.
Melekler Insanln yardmc ve temsilcileridir.
Allah isimleri insana retti; ama insan kendisine ilk reti len hakikatlarn
esas zerine Allah'a cevap verebildi. Eer bun dan farkl olsayd, yani sorular
dem'e sorsayd, melee sor mam olsayd, imtihan zor olurdu.
Insan, kendine zg yeteneinden faydalanarak hakikatlar syledi. Melekler
syleyenmediler. Melekler sadece yaratlm ol duklar istikamette i
yapabilirler. Ama insan, istedii ve tehis ettii ekilde i yapabilir. Bu farkllk
vardr. Insann stnl, sorumluluu da budur.
Allah, Meleklerden dem'e Secde Etmelerini Istedi
Meleklerin dem'e secde etmesinden eitli anlamlarna uy gun olarak benim
hissettiim, btn tabiat ve tabiat tesi -bizim hissettiimiz- kuvvetlerin insan
isimli yce varla teslimidir. Ama "dem olan insana", "demoullar olan
insana" deil. Olabilen insana.
Yasak Meyve Nedir?
Allah, dem ve Havva'y Cennet'te serbest brakt. Hibir i yapmakszn neyi
isterlerse yiyip iebiliyorlard. Onlar sadece, bir meyveyi yemekten men
edilmilerdi-
Tevrat'n ak olarak syledii ve Kur'n'n iaret ettii gibi, bu meyve,
"gr"tr. nk Kur'n yetlerine gre, Allah, dem ve Havva'ya nida ediyor,
onlar da plaklktan utanmak-szn Allah'a cevap veriyorlard. Ama yasak
meyveyi yedikten sonra, plaklklarndan utandlar ve gizlendiler.
nceki gnler hi utanmakszn, Allah'la gryorlard ve bugn, meyveyi
yedikten sonra plaklklarndan utanyorlar d!.. Sebep? nk daha dne
kadar plaklk hakknda "gr"
DINLER TARIHI
261
sahibi deillerdi. Bugn yasak meyveyi yemekle gr kazan mlardr. O halde
yasak aa, "gr aac "dr.
n:n =Bl1!=r
ncelikle unu sylemek istiyorum: plaklk, elbisesizlIk anlamnda deil,
hakirlik ve bilgisizlii idrk etme anlamnda dr. Insan, uur ve bilgiye
ulamad zamana kadar kendini, lemin merkezi bilir ve byklk duygusuna
kaplr. Hepsin den daha yksek olduunu dnr. Ama kendisini anlayp
kendisi hakknda belli bir uura varnca kendi hakirliini idrk eder. Azamet ve
bykln anlamm kavraynca da kendini plak grr ve kendinden utanr.
"dem" budur! Kendisi ve evresiyle ilgili haber ve bilgisi yoktur. Yasak
meyveyi yiyip bilgi, uur ve gr edilince Al lah'a kar kendi plaklndan
utan duyuyor.
Allah Insann Yasak Meyveyi Yemesini Istiyor muydu, Istemiyor muydu?
Bunu beeri destanlar gibi alglamamak gerekir: Mesel, Al lah, dem'in yasak
meyveyi yemesini istememitir ve bu i Al lah'n houna gitmemitir, eklinde.
nk insann iradesi, Al lah'n iradesine kar bir irade deildir ve "O" neyi
isterse olur.
O halde Allah, insann meyve yemesini istemitir, nk meyveyi yemeksizin
"insan olma" szkonusu olmuyor. Bu, Al lah'n tanzim ettii bir plan ve tasardr.
Bylece, insan meydana gelsin diye. "Olan insan" ve btn tarih boyunca
"olmakta olan insan."
Batl Destanlarda ve Uzak Dou Dinlerinde Yasak Meyve
Bundan nce, "Prometheus" destannda ve "dem'in varisi Imam Hseyin
(a.s.)" eserinde sylediim gibi Yunan efsanele rinde ate, insann sahip
olmaktan men edildii bireydir. Pro metheus onu tanrlardan alp, insana
balamtr. Buna kar-
262
DINLER TARIHI
lk kendisi esarete, zincir ve ebed ikenceye mahkm olmutur. nk atei
(bilgi ve gr) insana verme suunu ilemiti.
"Ym","Ym" (Uzak Dou'nun ve Japonya'nn dem ve Havva's) birlikte
yatmaktan men edilmilerdir. Ym (Havva), Ym'dan (Adem) onunla
yatmasn ister. Ama Ym der ki: "Bizi aktan men ettiler." Ym buna kar
"bu, ak oyunu deil, neslin devam ettirilmesi ve ebedlik iin bir itir." "Ym"
raz olur. O halde bu dinlerde yasak meyve aktr. Ebedlik ve daimlik
anlamnda ak.
Adem ve Havva destannda eytan, Adem'e ne kadar nfuz etmek istiyorsa da
baaramyor. aresiz kalp, mecburen Hav va'nn peine dyor.
Kadnn Belirdii Kiilik: Havva
Burada Havva, kadnln belirdii kiiliktir. Kur'n, Havva Adem'den
yaratlmtr diyerek, kadn ve erkein rksal tarihin deki birliini iln ediyor.
Halbuki daha 19. asrda bile baz bil-ginlerce kadn bir rktan, erkek dier bir
rktan biliniyordu. Bu konuda ihtilaf ettilerse de sonra uzlatlar! Halen de
bazlar, ka dnn kaburga kemiklerinin erkekten bir tane daha az olduuna
Inanyorlar. Halbuki erkein bir kaburga kemiinin eksik olmas gerekirdi!
nk ondan kadn yaratlmt! Ama Kur'n bu iti katlarn aksine kadn ve
erkein eit bir rktan ve ftrattan oldu unu iln ediyor. Her ikisi ayn lde
insandr, eer kadn "za vall" "zayf" ve "noksan akll" olmusa bu, erkein
suudur.
Bu eitlikten maksat, sosyal artlarn ve sosyal anlaylarda-ki eitliliin eit
klnmamas deil. Irksal eitlik ve rksal bera berliktir.
.vv: A$1=n Belir@i5i Ki$ili1
Dier taraftan "Havva", akn belirdii kiiliktir. eytan ise akln belirdii kiilik.
Akl tek bana Adem'in yol bulmasn salayamyor, ak da tek bana bir i
yapamamt. Bu yzden akl (eytan), akn yardmyla (Havva) uyan ve
gr meyve-
DINLER TARIHI
263
sini yemesi iin dem'e veriyor. Yani dem'de grn meyda na gelmesi iin,
ak ve akln her ikisinin birlikte el ele iin iinde olmas gerekir.
Alexis Carrel yle diyor: "Akl otomobilin lambasdr, ak ise onun motorudur.
Hicretin gereklemesi iin, her ikisinin birlikte i yapmas gerekir. Eer motor
hareket edip, lamba ol mazsa hareket, yok olua gtrr. Eer motor almaz
da lam ba yanarsa, durma ve sknet srer gider."
Dante, "Ilh Komedi'de Cehennem'den Berzah'a, Ber-zah'tan Cennet'e kadar
olan yolculuunda balangta hidayet ve Virjin'in akln belirdii kii yol
arkadalndan faydalanyor. Virjirt, Dante'yi Cehennem'den, Berzah'a gtrr-
Berzah'tan da Cennet'in snrna kadar. Ama burada yle der: Bundan tesi
benim iim deil. O zaman "Beatrice" (Dante'nin kz ve sevgili sinin ad)
Dante'nin klavuzluunu ve yol arkadaln stlenir.
Bu unu gsteriyor, bir insann Cehennem'den Cennet'e ka dar dolamas
(hayatn aalk merhalesinden insan tekmle ulamas), akn ve akln elele
vermesiyle gerekleiyor. Ilkel menzilleri, iin balangcn akl, son menzili ise
ak arnlyor.
Bizim irfan ve kitaplarmzda limler diyorlar ki, Peygam ber (s.a.v.), miracnda
Sidret'l-Mnteh'ya ulatnda Cebrail ona: "Eer ben daha ileriye gelirsem
yanarm" diyor.
Buras artk akln durduu aamadr. Bundan sonra, dier bir duygunun, insann
umasnn veya son sraynn gerek lemesi gereken yerdir.
Allah Niin Insan Uyan Meyvesini Yemekten Men Ediyor?
Allah insan bilgi ve gr meyvesini yemekten men ediyor. nk btn
dertler bilgi ve uurdan kaynaklanmaktadr. Bil meyen ve grmeyen, ne eziyet
ne de zdrap sahibidir. Ne sorum luluk, ne lmden sonras iin ne de hesap,
kitap ve azaptan korkusu vardr. I yapan bir cihaz gibi, sadece tketicidir.
264
DINLER TARIHI
Dnyann btn arln insann om uz una ykleyen uur dur. Yunan pehlivan
Atlas gibi, bilgili ve uurlu olmann kefa retini, dnmeye mptela olmak ve
dnyann ar ykn omuzlamakla dyor.
Bilgisizlik^ uursuzluk rahatlktr. nk ynsz filozofla rn bulma telanda
olduklar mutlulua sahip olmak, sadece bireyi gerektirmektedir: Ahmaklk!
Insan, Allah'n tm varlk lara vermi olduu fakat kimsenin almad nimeti,
keke alma sayd. Kimseye verilmeyen, keke Insana da verilmeseydi!
Insan uura ulamakla, gzlerini amak ve grmekle Rahat lk Cennet'inden
srlm oluyor. Hayat eziyet ve telaa bula-nyor.
Kim, eziyet ve telala hayat geirir? Insan... Lay-Tsu"nun deyimiyle, u bitkilere
baknz. Baharda nasl yeeriyor, iek vermeye balyor, yazn meyve verip,
sonbaharda sararmaya balyor, kn ise uykuya ekiliyorlar. Asla zdrap,
perianlk, mitsizlik ve skntya duar olmazlar. Ne bir emanet yklen mi, ne
omuzlarnda bir sorumluluk arlk yapyor, ne de tek rar isteniyorlar. nk
tabiatn iinde bir bilye gibi yapld tarzda yaamlarn srdryorlar.
"Sartre"nin deyimiyle; insan, uur sahibidir. Bu da ona dai ma ikenceli bir
korku vermekte. Insanlat lde aclar, ezi yetleri, geri kalma ve yklma
korkusu artmakta. Sapma ve zaaf korkusundan, tekmlden, geri kalma
korkusundan omuzuna yklenen sorumluluklarda art meydana gelmekte.
uursuz insan, sorumluluk duymaz, mesuttur. Ama uuru st dzeye kt
lde ocuuna, ailesine, ehrine, memleke tine, bir blgeye, nc dnyaya
smrye uram dnyaya kar; insan cinsine kar sorumluluk hissi duyar.
yle ki deta btn insanlarn aln yazs ve yeryznde olan her faciann
Sorumluluu ona aitmi gibi omuzunda arlk hisseder. Eziyeti yalnz bugnk
eziyet deil nceki ve gelecek asrlarn eziyetidir.
DINLER TARIHI
265
-@e80in Cenne!i &@ E@ilen Cenne!!en A7r=@=r
Adem'in Cenneti Tevrat'n corafik genilik ve uzunluunu dikkatlice yazd bir
badan ibarettir.
Gerekten byle olmutur, demek istemiyorum. Demek is tediim, Islm
ulemasnn zihninde ve baz rivayetlerde nakle dilen ve kitaplarmzda, Ibrahim
dinlerin limlerinin zihninde olan bu Cennet'in, vaad edilen Cennet'ten ayr
olduudur.
Insann tela ve abalarnn sonucu verilen Cennet. Insan aln yazsnn
geliiminin yardmcs olan Cennet. Bu, o kapallk anlamnda olan Cennet'in
aksinedir. Tpk mecnunu, akl kapa l/rtl insan anlamnda olmas gibi,
cinnetle e anlamldr. Kapal aa ve ot skmldr, yani ok aal badr.
O halde dem istedii hereyi zahmet ekmeden elde ettii bir yerde
yaamtr. Yasak meyveyi yeyince byle yeil ve mut lu baheden mahrum
kalyor. Eziyet, tela, sorumluluk dolu vahi bir le srlyor.
O aamada insan, Cennet'te oturmaktadr: Ne bir uur ve bilgiye sahiptir, ne de
bir dert hissetmektedir. nk ne birey biliyor ne bir yer grmtr. Gzn
atndan beri orada ol mu, onlar grmtr; o kk evresinin btn varlk
lemi olduunu dnmtr. Sahip olduu eyin ideal olduunu dnmtr.
Cennetinde beslenmitir, korku, dert ve gurbetle ilgili bir ey bilmemitir.
Mesel bizim "Sebzvr" halk diyor ki: "Siz bu kadar gezdi niz, ou yerleri
grdnz, Sebzvr gibi gn nimet ve bere ketinin yad bir ehir grdnz
m?" (Halbuki imek iin ay ranlar bile bulunmuyor.)
Tandm birini dertli grdm; "ne oldu diye sordum. Kalbin mi miden mi,
neren aryor?"
"Halkn gz ve nazarndan aman! Birbirimizi ok sevdii miz amcamn olunun
evlad iyalinden tasarruf ettii ikiyz-seksen tmeni, gzne harcadn
duydum!" dedi.
266
DINLER TARIHI
Gkten "Sebzvrlarna bereket yaan byle adamlar iin, tasarruf edilen 280
tmenin harcanmas amca olunun kskan ln tahrik ediyor. Dnya, bunlar
iin bir Cennet'tir ve hibir noksanl yoktur!
Ama "Camus" yle diyor: "Dnyada bir tebessm kadar bi le deeri olan,
hibir ey yoktur." Buda ise yle diyor: "Insann btn abas, bal olduu
hereyle olan balln kesmek ol maldr. Zira hibir eye gnl balamann
deeri yoktur. Kalp btn dnyadan daha byktr."
Burada bunlarn syledii hereyi tasdik etmiyorum. Belki aradaki mesafeyi
belirtmek istiyorum.
Bu snrla dzeyde dnen, anlayan, yaayan tpk bir bitki gibi kendini
Cennet'te buluyor. Bu, yemeler, imeler, problemsizlikler ve eitli lezzetleriyle
insan hayvanlar ve kular toplululuunda rahat klan Cennet. Insann uurdan
nceki Cenne tinde, ne noksanl vard, ne de perianlk korkusu hissi.
Insan yasak meyve yiyince bilgi ve uura ulayor. Gzellik ve mkemmelliin
kayna olan Allah'a kar, utanma hissedi yor. Cennet btn o lezzet ve saadet
dolu haliyle eziyet, ac ve aaya inie dnyor. nk gr, Adem'de
madd hayatta olmayan ihtiyalar meydana getiriyor. uursuz insanda olma yan
aclar eziyetler, karamsarlklar, sorumluluklar oluturuyor. Allah Kur'n'da yle
buyuruyor: "Dorusu Biz, sorumluluu gklere, yere, dalara sunmuuzdur da
onlar bunu yklenmekten e kinmiler ve ondan korkup tremilerdir, pek
zlim ve ok cahil olan Insan ise onu yklenmitir." (Ahzb/72).
+e1 ZAli8 ve >1 C4il Oln n:n
Insan zlimdir, nk yasak meyveyi yemekle kendini ra hatlk ve lezzet
cennetinden, eziyetsizlikten alp, bela, korku ve zdraba mptel etti. Dnya
sorumluluunun arln ve ezi yetini Yunan pehlivan Atlas gibi omuzna ald.
Cahildir; nk uyan ve grn sonularnn ne kadar ok eziyet verici
olduunu bilmiyordu.
DINLER TARIHI
267
imdi bile henz cennette yaayanO), dem'le yeryzne gelmeyen ve yasak
meyve yememi olan kimseler oktur. Yasak meyveyi yiyerek, dem ile
dnyann zdrap ykn omuzuna alm olanlar ok azdr.
En Y23e ve En leri An!r>B>l>Ci1 Di7le1!i1
Avamdan olan dindarlarn ve dine kar olan aydnlarn d ndklerinin aksine
(her ikisi de yzeysel dnyorlar, ikisi nin dncesi de brdir, derinlik ve
anlamdan uzaktrlar) yarat l destannda hikmet ve anlam dnyas vardr.
Rumuzlarn ve iaretlerinin altnda, antropolojnin en ileri meseleleri gizlenmi
tir. Eer bir tezat gryorsak diyalektik tezattr. "Allah" ve "a mur" elikisidir.
Yaratl destannda "sorumluluk" anlam kaza nr. Ak ve akln her ikisinin
birlikte i banda olmas gerekir ki dem uyank olsun ve gre ulasn.
Insann bilinci, insann kendi plaklndan; madd tketimci hayatnn fakir
oluun dan utanyor.
u hakikat gerei, Allah tepeden trnaa Adem'e bakyor. Buyuruyor: "Sonra
nutfeyi kan phtsna evirdik, kan phtsn bir inemlik et yaptk, bir inemlik
etten kemikler yarattk, kemiklere de et giydirdik. Sonra onu baka bir yaratk
yaptk: "Yaratanlarn en g zeli olan Allah ne uludur!" (M'minn/14).
Yaratanlarn en gze li Allah'tr. Baka kim byle yaratabilir?
Hi kimsenin bugn ortaya koymad ve aydnlarn muha lif olduu yaratl
kssas... Inanan taraftarlar da yle diyor: "nk aydnlar alay ediyorlar,
ortaya konulmasnda bir yarar yoktur!" Meseleyi daha iyi ve doru olarak
ortaya koymaktan te mesel yle diyorlar: "Allah bir testi yapt. Krk bin yl
Adem'in toprak heykelinin gnete durmas iin "Necid" top raklarna brakt..."
Nihayet bunlar da sz oldu galiba!
Sadece bir kssa deil, ilm ve felsef bir mekteptir. Insan, alnyazs, insann
sorumluluklaryla ilgili hakikatlardr. Onu ta nmak iin bir yoldur.
I
268
DINLER TARIHI
Eer dem kssasn, Yunan hmanizmi, Sartre hmanizmi, Heiddegger
hmanizmi, Egzistansiyalizm, 19. asr veya 20. asr hmanizmi ile mukayese
etme frsat olsayd, o zaman bunlara kar bu kssann deeri belli olurdu.
n:n=n Tri4i
dem'den bahsedildiinden bundan maksat, insandr; yani genel olarak insan
cinsdir. Insan tarihi dediimizde de maksat "Habil" ve "Kabil"dir. Habil,
hayvanclk ve toplum fertlerinin madd nimetlerde ve retim kaynaklarnda
genel katlmlarnn olduu dnem insann belirdii kiiliktir (hayvanclk
retimi). Kabil, zel mlkiyet dneminin ve insanda tekelciliin balad
dnemin insandr. Kabil, snfsal sava, mahrumiyet, faydalan ma, halkn
smrs, uzaklk, hakimiyet, mahkmiyet, zulmn balangc, maneviyat ve
din sapmas dneminin insandr. Bun larn her ikisi (Habil ve Kabil) tarihin
balangcdr.
.Dl ve KDil
Habil, Kabil eliyle ldrlnce adalet ve genel eitlik esas na dayanan ilk ortak
katlm dnemi yok oluyor. Tekelci mlki yetler, smrc dnemi, daima
topluma hakim olan dnem balyor. nk HabIl iftidir. iftilik, btn tarih
boyunca in sanlk toplumunun kendi tarih deimelerinde, retim kaynak
larnda, ilk komn dneminden veya ilk itirak dneminden, retim
kaynaklarnda tekelcilik istei veya zel mlkiyet dne mine, sonra klelik,
servaj (serflik), feodalite, burjuvazi ve di erlerine dnt dnemdir.
RK (ESELES
irk, dinsizlik deildir. eitli isim ve lkaplarla resm ekli de beer toplumlara
egemen olmu bir dindir.
irk, ok tanrclktan ibarettir (iki tanrclktan sonsuz tanr cla kadar). Bu
tanrlarn birok put, birok ruh veya tabiat tesi birka g olmas
mmkndr.
DINLER TARIHI
269
Bu birka ynl din mabutlar, ok snfl ve ok gruplu top lumlar yapmlardr
ki mevcut durumu din adyla aklasnlar.
irk, birka tanrya ve birok gce dayanan dnya gr dr. eitli ve birka
snfa dayanan toplum grne, tabi, ezeli deimez, ebed kutsal bir ehre
vermek iindir.
Her tanr, bir rkn temsilcisi olmutur. yle ki "Zeus" "Ye-hova", "Baal" veya
"Vinu"nun her biri, rksal asaletin zuhur etti i yer ve bu asaletin
destekleyicileri olmulardr. Her rk, dieT rkn zdd olmutur.
Tanrlar birbirleriyle sava halindedir; onlara tbi olanlar (rklar) da ekime ve
dmanlk halindedir. Bu ekilde rksal eliki aklanm oluyor.
O halde irk rksal irki aklamak iin yontulmu bir inantr.
Dnyada her tanr, bir rkn yardmcs ve belirdii kiilik tir. Millette her tanr,
bIr ailenin temsilcisidir. Toplumda her tan r bIr snfn belirdii varlktr.
Bylece, rksal, ailev ve snfsal asaletler korunmu olur. Irklar, aileler
birbirlerine karmam olur. Bir snfn dier snfa tecavz yolu bulmamas ve
tecavz etmemesi gerekir.
Tanrlar ezel ve ebed olduu iin rklarn, ailelerin ve snf larn ihtilaflar da
ezel ve ebeddir. Bylece hibir snf deitir me ve dier snf yok etme
dncesine kaplmam olur.Sosyal irk, tanrsal irkten bir yansmadr. irk,
ok tanrclk dinidir. Birok rksal birok snfl, birok aileli dzeni aklamak
iin, btn bunlar kutsallatrma ve dinselletirmedir. Kutsal ve din-selleince
artk ne tenkit, ne de itiraz edilebilir. Ne de deiime uramasn tasavvur
etmek mmkndr.
irk, btn tarih boyunca egemen snfn elinde bir alet ol mutur. Irksal,
snfsal ve ailev eliki ile milletler ve kabileler arasndaki elikiyi frsat bilip
daima halka kar kullanm lardr.
270
DINLER TARIH
ir1in e$i!leri
irk, bazen ak ve sarihtir. Mrik, resmen birka tanrya veya birka puta
inanr. Onun dinindeki eitli tanrlar somut tur. Bu irk ile mcadele kolaydr.
Islm Peygamberinin bu irk le savap galip gelmesi gibi.
Dier irk mzmindir (gizli irk). Tevhid elbisesi iinde din irke bulatrarak
yapacan yapyor- Bu irk ile mcadele ok-zordur. Ali'nin (a.s.) savap
yenilgiye uramas gibi.
Tevhid dinleri, daima ortaya koyduklaryla bir balang yapm olduklarndan
bata muzaffer oluyorlard. Bir nesil son ra, tevhid peygamberinin getirdii
dinin resm ballar ve dinin resm tebligcileri adyla bir snf kudreti ile
alyordu. Bunlar ya egemen snfa balyd veya kendileri egemendi. Dinin
temsilci leri, dine inananlar, kiliselerin veya o dinin tapnaklarnn idare cileri
adyla, sosyal irki tevhid maskesi altnda tapnaklarnn idarecileri adyla,
tevhid mabetlerinde icra ediyorlard. Bylece egemenliklerini devam
ettiriyorlard. "Mzmin" irk, ak irk dininden ok daha iyidir, ok daha gl
olarak Islm, Hristi yan ve Yahudi tarihinde vardr.
Musa, Firavun'un irkine kar "tevhid" ile savat. Ama da ha sonra onun
yerine geenler (Yahudi dininin ruhanleri), sos yal irki Firavun dzeni,
Musa'nn tevhidi maskesi altnda ye niliyorlar. Bir tek tanr obn"Yehova",
Firavun tanrlarnn fonk siyonlarn yklenir.
Mesih (Hz. Is) gelip dini, din satan dkknlar am olan, din ve kutsal
eyalar satan, din tacirlerinin esaretinden kurtarr. Ilk defa "tevhid"i batya iln
etti; dnyay (zellikle Rum ve Yu nan dnyasn) tevhid ile tantrd. Ama
sonra, onun varisleri egemen snfn boyutlu olmasn aklayabilmek iin
onun ki tabnn, mesajlarnn metninden tanrclk kardlar.
Zerdt dininin temsilcileri ve ruhanler, bir olan Ahura-mazda'y atee
dntryorlar: ehzadelerin Ahuramazda atei, Ruhanlerin Ahuramazd
atei, iftilerin Ahuramazda atei.
DINLER TARIHI
271
TE&.D
Tevhid, bir anlamda, varlk lemine, insan zihnine birlik ba layan, lemdeki
btn eliik kutuplar atan; paralayan zih ne sadece bir Allah; bir varln
hakimiyeti, bir hedef, bir irade, bir ruh koyan dnya grnden ibarettir.
"La havle vel kuvvete illa billah" anlam dolu bir sz ve devrimci bir slogandr.
Ne yazk ki bugn, bir vird ekline d nmtr. Ama dn, Allah'tan baka
hereyi ve herkesi red ediyordu...
Ilkel dinlerde, baz tabii eyada "mn"nn olduunu syle dim. Baz habis
ruhlardaki gizli kudret, baz yldzlarda, baz yi yeceklerde, baz hayvanlarda
olan, insann kaderine, hayatna etki eden bir kuvvet.
"La havle vel kuvvete illa billah" btn bu bedevi dn celeri (yldzlar, eya,
ahslar, byk ve kk ahsiyetler, yiye cekler, elbiseler, renkler ve seslerdeki
"mn" isimli insan haya tna olumlu veya olumsuz etki eden gizli gc)
reddediyor.
Ama bugn, "La havle vel kuvvete illa billah" diyen, sade ce byk din
ahsiyetlerde ve kaderinde etkili olan bir "mn"ya inanmakla kalmyor, belki
bir orbada, ata bile o g cn -mn'nm- varlna Inanyor.
Halbuki tevhid, ayn cinsten bir dnya, bir tarih, sonra ayn cinsten meydana
gelen bir insan tantyor. Tevhid, dnya birlii ni, tarih ve insan birliini, insan
ve dnya birliini... tevhid alt yaps zerine bina ediyor.
Btn tarih boyunca irk dinlerinin hile ve dzenbazlklar nn aldatlm
kurbanlar olan halk, daima rklarn, snflarn, ai lelerin eitliin gereklemesi
iin savamtr. Halk kitlesi, dai ma snfsal, rksal ve ailev irkten eziyet
grmtr. Kan ver mitir, bitkisel hayata girmi, yok olmutur.
Btn tarih boyunca egemen irk snfnn hakimiyetinin yaygnl orannda
halk da ona kar tevhid araclyla diren mi ve daima tevhidin istikrar
arzusunda olmutur. Tevhid
272
DINLER TARIHI
hem kinata egemen byk hakikat olarak, hem de beeri birli in esasna
gre gereklemesi mmkn olan dzenin fikr ve itikad alt yapsdr.
Tev4i@ SE62
Tevhid sz, sadece, kelm ve felsef bir konu deildir. Do laysyla biraraya
gelinip toplanldnda; "u delillerle Allah vardr"; "u delilerle Allah yoktur";
"Eer bir snfta iki ret men, bir memlekette iki padiah olursa yle yle
olur" eklin deki tartmalar yanltr demek de istemiyorum. Bununla sy
lemek istediim, bunlarn yeterli olmaydr. Zaten limlerin yapageldikleri de
budur. Halbuki Bill, bunlar bilmediinden felsef deliller getirmeye de ihtiya
duymuyordu. Bu sebeple karlkl binlerce delil getirmelerin sergilendii
topluluklara girmemiti.
Islm Peygamberi: "La ilahe illallah (Allah'tan baka ilh yoktur)" deyince, niin
kle pazarlar sarslmaya, klelerin fiyat dmeye balyor? nk kleler ve
ezilmiler hereyden nce kurtuluun bu szde olduunu anlyorlar. "Onlara:
"Allah'tan baka tanr yoktur" denildii zaman phesiz bylenirler."
(Safft/35). Kur'n'n deyimiyle -Kurey'in dilinden- halkn re zilleri, halknba-
baldr plaklar, yaln ayakllar niin Pey gamberin ardndan gidiyorlar ve
tevhid szn sylyorlar? Bunlar niin limlerden, bilginlerden ve filozoflardan
daha er ken tevhidi anlyorlar? nk imdilerde szkonusu olan tev hid sz
felsefdir. Felsefe, kelm okumamz gerekir ki anlaya-bilelimO) Ama kleleri ve
yaln ayakllar harekete geiren tev hid, bu dnya hayat ile ilgili bir yn, tarih
ve sosyal bir yn ta mtr. irke kar antitez ve ztlk tamtr. Bylece
sosyal adalete ve tarih boyunca btn insanlarn eitliini salamaya
almtr.
DINLER TARIHI
273
TESLS
Teslis snfsal irkin bir eididir. Daha nce anlattm e killerinden biri.
nemli olan egemen snfn balangta tek bo yutlu iken insanlk tarihi
boyunca tekml ederek boyutlulu a dnmesidir. Biri siyas kudret, biri
din kudret, biri iktisad kudret.
Gelen her peygamber, iktisad ve siyas boyutun yardmyla egemen din g
tarafndan ezilmeye allmtr. Her tevhid peygamberi muzaffer olunca bunlar,
o peygamberi takip eden ler eklinde ortaya kmlar. Sonra da o peygamberin
yerine ge enler unvanyla, halka hkmetmilerdir.
Yahudi hahamlar btn gleriyle Isa (a.s.) ile savatlar. Bunlar daha sonra
Isa'nn keileri kisvesi ile ortaya ktlar. Isa'nn keileri Islm ile yaptklar
mcadelede yenilgiye ura dktan sonra, halifelere bal ruhanlere dntler.
"Hseyin" (a.s.), "Hr" ve dierlerinin aleyhine fetva verenler bunlardr.
Balangta "Kabil" eklinde zuhur eden egemen snf, sonralar gelierek
ehreye brnr. Siyas ehre, din ehre, iktisad ehre. Bunlar Kur'n'da
sembol ile ok gzel ve m ahhas olarak ifade edilirler.
Firavun siyas ehredir, Karun iktisad ehre, Bel'am Bur ruhan ehredir. Her
ayn zellie sahiptir ve bir messese de i yapyorlar. Biri baskda
bulunuyor (Istibdad), biri smr-yor (Istismar), dieri de eekletiriyor
(istihmar)!
Bu Boyuta Bal Peygamberler
Iran, In ve Hind'in peygamber benzeri liderleri, Yunan'n peygamber benzeri
ahlk ve mnevi liderlerinin hepsi, istisna sz baba veya ana tarafndan bu
boyuttan birine baldrlar. Ya anas ya babas, istihmarc veya istismarcdr. Biri
Karun-zdedir, dieri Firavunzdedir veya her ikisidir. Lao-Tsu, Kon-fys,
Buda -Peygamber benzeri Veda liderleri- Zerdt, Maz-
274
DINLER TARIHI
dek, Mni, Sokrat, Efltun ve Aristo bunlarn hepsi st snftan dr, kabilelerin
st snfna baldrlar.
Bunlara kar Ibrahim! Peygamberler ismiyle bir dizi pey gamberimiz var. Islm
Peygamberinin de buyurduu gibi istis nasz hepsi koyun otlatmtr. (Koyun
otlatmam olan hibir peygamber yoktur) Peygamberden maksat O'nun kendi
silsile sinden olan peygamberlerdir; dierlerini peygamber kabul etmemektedir.
Tarihin ak olarak belirttii gibi, bunlar ya obanlar dandrlar veya iftilik
dneminde obanlardan da daha aa olan sanatkrlardandrlar.
imdi de tarm ve ky toplumlarnda, sanat ii ile uraan larn sosyal haysiyet
asndan kylden daha alt dzeyde bir makama sahip olduklarn gryoruz.
yle ki bir kyl kzn mesel asla bir nalbanta vermiyor, (kendisinden daha
zengin ol sa bile yine vermiyor) bir ayakkab tamircisine vermiyor. Alet yapclar
ve sanatkrlar zel bir snftr (ingeneler gibi) feodali te ve iftilik dneminde
sosyal prestijleri srekli darbe yer. B tn bunlarn sebebi sanatn eskiden
bugnk kadar deerli ol mamasdr.
Ibrahim peygamberler oban zmresine baldrlar. Ya sanatkrdrlar veya
bunlara yakn kitleler baldrlar. Yani mah rum snfn en mahrum ve en dip
tortu sudurlar. Bu yzden ba zlar "mm" kelimesinin "mml kura"dan
olduunu dn mler. Mekke'ye mensup olma anlamnda yorumlamlar ve
gerekten ilgin br tanma ulamlardr: "Peygamber Mekke-li'dir."
Dierleriyse okuma yazma bilmemek anlamna almlar dr. Elbette ben okuma
ve yazmas vard demek istemiyorum. Ama Allah'n dedii: "... Onlar
yanlarndaki Tevrat ve Incil'de ya zl bulacaklar mm nebi olan o resule tbi
olanlardr. O kendilerine iyilii emrediyor, onlar ktlkten nehyediyor..."
(A'rf/157) yette mm, yce bir sfattr. "Okuma yazmas olmayan byk eli
miz" anlamnda deil. Yine okuma yazma bilmemek peygambe rin bir
noksanl veya faziletidir de demek istemiyorum. Ama, una dayanlmamaldr:
"Okuma yazmas olmad iin btn bu azamete sahiptir."
DINLER TARIHI
275
"mm", mmettendir. Yani, tarih boyunca kabilelere hk meden, siyas, din ve
iktisad gc ellerinde bulunduranlara kar, halka baldr. Kurban edilmi,
yaral, smrlm halka ve bu Firavun, Karun ve Belam Baur ls
tarafndan kan emilmi mahrum snfa baldr.
Btn tarih boyunca onlar -ibrahim olmayan peygamber ler- smfsal adan o
boyuta baldrlar. Ibrahim peygamber ler ise bu mahrum snfa baldr.
Bunlar mmete baldr ve mmdir. Allm olarak okuma, yazma ve bilgi,
egemen sn fn emride olmutur. Sekreterler, ruhanler ders okumulardr, halk
kitlesinin ise genellikle okuma yazmas olmamtr. Ite bu peygamberler de
kendi snfdalar gibi okuma, aratrma, tah sil, okul, medrese nimetinden
mahrum kalmlardr.
O halde Islm peygamberinin mm olmas, Ibrahim pey gamberlerin btn
tarih boyunca toplumun bu snfna bu mah rum, baskya uram, yaralanm
kutba bal olmasndandr.
-.RETE YNEL(E LE DNYAYA YNEL(E ARASINDA *D+ *ELEN
TO+LU(
Tarih boyunca toplum ile halk, "dnyaya yneli" ile "hirete yneli"in
diyalektik hareketinde, bir sallanma ve gidip gelmehalindedir.
Bir toplum, hirete ynelmi, zhd tarafna veya vehimler, hurafeler tarafna
gitmi. Bir dier toplum ise, dnyaya ynel mi ve madd medeniyet tarafna
gitmitir. Peygamberler, halkn ve toplumun ynelilerinin aksine yn
bulmulardr. Mesel hirete ynelen, zhid ve aslsz eylere tapan, hurafeci
Hint ve in toplumunda, gelmi olan peygamber onlar muhalif olan bir yne,
sosyal hayata, ilim ve madd medeniyete ar mtr.
Grdnz gibi Lao-Tsu halk hirete ynelmeye ve birey cilie ard. Onun
aksine Konfys, halk toplumculua ve dnyaya yneltti.
276
DINLER TARIHI
Roma gibi, dnyaya ynelen bir toplumda -2000 ila 2300 yl nce- toplum
madd hayat, kudret elde etmek ve ehvet peinde koma tarafna ynelmitir.
Isa (a.s.) sosyal sapmaya ramen toplumu zellikle Ahirete ynelmeye, takva,
zhd ve dindarla ard. Sonra toplum, Isa'nn ard gidi yolunda yle
ileri gitti ki Ortaa meydana geldi. O zaman rnesansla bakaldran din veye
ideoloji, Ortaa'a ramen, maddecilie, tketici ve lks hayata ard O
maddeciliin devam imdi de srmek tedir.
Bu nedenle dinler ya hiretidir veya dnyacdr. Bu, dinin gelitii evrenin
toplum yapsna baldr. Eer toplum hireti ise din dnyaya aryor eer
dnyac ise hirete aryor. An cak Islm iki boyuta sahip tek dindir. O
dnyaya yneli ve hirete ynelii, yani toplumu bu birbirine zt iki yne
birden tevik ediyor. Bylece toplumun daima denge halinde olmasn
salamtr.
HATEMIYYET (Son oluluk): Dikkat etmenizi rica ediyo rum, bu kavram
maksatl olarak yanl anlatlan mes'elelerden biridir (Hem uyumu olanlar, hem
de uykuya arplm olanlar iin).
Hatemiyyet u anlamdadr. Tehvid isimli bir mektep mev cuttur. Vahiy
mektebi... Din bir mektebdir, bir medresedir; eit li derslerde farkl
retmenler insan isimli renciyi terbiye et milerdir. Ders ders, snf snf
ykseltmi, sonunda ona doktora ve itihad derecesi verip, sen mtehidsin
demiler.
Mctehidlik, btn ilimleri biliyorsun anlamnda deildir. Belki sen bu
mektepten ve bu mektebin retmenlerinden edin diin eitim ve retim
esasna gre, aratrmalarna devam edebilir, ilme tekml balayabilir, ileri
gidebilirsin anlamn dadr. Dolaysyla hatemiyet, insann vahiy mektebinde
tahsilini tamamlamasdr. Tahsilin tamamlanmas insann hatemiyetten sonra,
yeniden vahye ihtiyacnn olmay demektir. Doktora dan sonra, yeniden snfa
oturmasna gerek yoktur.
Insann artk dine ihtiyac yoktur demek istemiyorum. Diyorum ki: Artk
yeniden vahyin gelmesine ihtiya yoktur. Yani,
DINLER TARIHI
277
insann bu dinin talimat ve mesajyla tanmas iin, yeni bir peygamberin
gelmesine ve insann elinden tutmasna gerek ol mad gibi; yeni problemleri
ve daha nceki dinlerde bulunma yan meseleleri cevaplamak iin de yeniden
vahiy gelmesine ge rek yoktur.
Insan son vahiyle geleni renerek, onunla amel ederek, ona itihad ederek,
sadece adm atyor ve mkemmellik yoluna gidiyor.
Bu yzden insan, yeni bir vahyin gelmesinden bamsz oluyor, tpk benim
falanca niversitede tahsili bitirmi olmam gibi. imdi artk bir snfa ve hocaya,
onun gelip yeni blmler anlatmasna ihtiya olmakszn rendiim esaslara
gre ara trma yapabilir ve bunu devam ettirebilirim.
Hatemiyyet dediim zaman, bu insann tekml artk dur mutur demekte
deildir. Yoksa Mildi yedinci asrda, 1300 yl nce insann tekml m durdu?
Hayr. Daima tekml kaza nyor. Benim niversiteyi bitirmem, u ana kadar ki
ilerlemem, ilerimin ve aratrmalarmn artmas gibi. Acaba artk aratr maya
ihtiyacm kalmad m? Niin olmasn ki, imdi de ihtiya cm var.
Ama nasl bir Ihtiya? Okuduklarm tekrar okumak gibi bir ihtiya deil. Belki
orada sylenenleri daha ok anlamam ve amel etmem gibi bir ihtiya. Onlarn
bilgilerindeki esaslara ve benim kafama eitimle verdikleri usl ve esaslara
gre, dnyay grmeye, yaamaya, kendi sorumluluumu yerine getirmeye ih
tiyacm vardr.
Hatemiyyetin anlam budur. Bylece Islm'a, ia'ya, Kur'n'a, Kur'n'n
zelliklerine, Islm Peygamberi'ne, Ima-met'e, yani ia'ya, onun tarih deer
ve fonksiyonuna, onun kl trel ve fikr fonksiyonuna, ia ideolojisine ulam
oluruz. Sos yolojik adan adaletin anlam hakknda, Imamet rejiminin dier
rejimlerle mukayese edilmesi hakknda, tarihin zorunlu bekleyi i, sorumluluk
ve Mslmann yeni asrdaki aydn fikirlilii gibi meselelere ulam oluruz.
Hseyniye-i Irad'n Ilm ve DIn Aratrma Dersleri Dizisinden
SEKZNC DERS
(25 Tirmah/1350 Cuma) Temmuz 1971 Cuma
"Sizden, iyilie aran, doruluu emreden ve ktlkten meneden bir cemaat
olsun..."
Rahman ve Rahim olan Allah'n adyla.
Son iki oturumu, kullandm en temel kavramlar akla maya ve dikkatli bir
ekilde tarif etmeye tahsis ettim. (Gerek Ir-ad Kurumu'nda yaptm
konumalarda gerek eitli faklte ve niversitelerde yaptm konumalarda,
gerekse yaynlam ve yaynlanmam makale ve kitaplarmda geen
kavramlar)- By lece muhalifler, en azndan neye muhalefet edeceklerini bilsin
ler, itham, iftira, kfr ve yalanla yetinmesinler. Dostlar da itikad snrlarm
daha iyi ve daha dikkatli tansnlar.
imdiye kadar konumalarda, kitaplarda, makalelerde orta ya koyduum
konular, zellikle sosyolojik meseleler, kastl kavramlar, kastl yanl
anlamalar veya kastl olmayan yanl
DINLER TARIHI
279
yorumlar, ithamlar ve kin beslemelerle kar karya kalmtr. Zamanmzn
aydnlar iin, bu kfrlerin, ithamlarn, iftiralarn sahipleri ve aklamalarnda
bylesi kabalk ve irkinlikler ya pan eller gizli deildir. nk bugn, dn
deildir. Halkn, bu lunduu her dzeyde, az veya ok bamsz bir kendi tehisi
vardr.
Bugn eer yalandan, "filan kitapta falan konu var" dersen, halk kolayca ve srf
iitmekle inanmyor (olduka nfuzlu biri olsan bile) okuma yazmalar var,
tehis yetenekleri var. Kitabn ardndan gider ve yalann sana iade ederler.
Ama bu, hakikati aratranlar, dmanlklarnda bile "uur" ve "ereften"
faydalanmlardr. Hakikatin ardndan gidiyorlar ve hereyi, basit bir ekilde
kabul etmiyorlar. Kendileri de, yalan ve ithamla, namerte dmanlkta
bulunmuyorlar.
Az ve deerli olanlar, bu ikisini -"uur" ve "erefi"- bnyele rinde toplam
olanlardr!..
Yaplan bu ithama kar, uurlarndan yardm alyorlar. Okuyup inceleyerek
tanmak istiyor ve sonunda erefli bir h km karyorlar.
Bu yzden, bugn gemiin aksine zel bir sosyal konuma sahip olan fert veya
fertler kolayca ahslar, faaliyetleri veya messeseleri itham ve mahkm
edemiyorlar. Gereklere aykr olan, aslsz ithamlarn kin ve grlerini kolayca
halka benim setemiyorlar.
Ancak insanlarn hepsi, hakk arayan bu aratrma ve takip ten ayn lde
faydalanamyor. Itham edicinin yolunu adm adm izleyemiyor ki doru mu,
yalan m sylediini anlasn. zellikle btn kitle iletiim aralar onlarla
beraberdir, onlara yardm etmekte ve onlar desteklemektedir. Bylece halkn
arasna tefrika sokmaya alyor ve mesafeler arasnda kendileri yaamak
istiyorlar. Cehalet, riya, yalan, smr ve istismar mikrobuna ldrmek iin
daima msait ortam oluturan uur ve uyan nlemek istiyorlar.
280
DINLER TARIHI
Eer bir din, i ve d etkenlerin abasyla uyuturma ve durgunluk faktr
olarak ortaya km, bilahare uurlandrc, uyarc, fikr istikll balayc,
topluma hareket ve tekml ka zandran bir unsur haline dnmse bunun
engellenmesi iin genel uyann yaylmasn nlemeleri yolunda her areye ba
vurmalar gerekiyor. Hatta kaps ak olan, herkesin kolaylkla gidip programn
grp, tehis edebilecei ok resm bir mes seseye bile ithamda bulunarak.
Aralar ok olduu zaman, gl unsurlar ve perde gerisin de i banda olan
destekileri, bunlarn propagandalar kamuo yu zerinde etkisiz (kendiliinden)
kalmayacaktr. Bu yzden kavramlar aydnlatmaya ihtiyacmz var. Bu sayede
mahhas itikad snrlarda dman; yalan, tekfir, iftira ve ithamda bulun ma
imknna daha az sahip olacaktr.
nceki oturumda, Islm dnya grn, tevhid, irk ve onun ksmlarn
peygamberin mm oluunu dinlerin snflara ayrldn anlatmtm.
imdi, aklanmaya, tefsire ve yoruma muhta olan ok sa yda mesele var.
Bunlarn bir listesini hazrladm ama btn ynleriyle burada inceleyemem.
Fakat her birine bir lgat gibi anlam verip fihristli bir ekilde brakyorum. Siz
kendiniz kitap-ve makalelere mracaat etme zahmetine katlanp, daha mkem
mel aklama ve izahatta bulmu olacaksnz. Veya bu snfn nc ksmnda
-Islm inasi, (Islm-Bilim)- aklamalarn yapacamz zaman akla
kavumu olacaklardr.
nceki oturumda "hatemiyet" meselesine ulamtm, islm, kendiliinden bir
din unvanyla tarih bir konuda, tarih felsefesinde, bylece sosyal ve snfla bir
makam ve sde imdi ye kadar ortaya konmu ekliyle ortaya kondu. Bu
ksmda, bu oturumda "Imamet" ve "ia"y aklamaya balyoruz.
88e!
Grevli bir arkadatan, bu son be alt faaliyet senesinde "Hseyniye-i
Irad'da" ortaya konulmu olan konularla ilgili bir
DINLER TARIHI
281
istatistik hazrlamasn istedim. "Irad"da ortaya konmu olan Islm meseleleri
guruplandrrsak "Imamet" ve "ia"nn nemli bir yzdeye sahip meseleler
arasnda olduunu grrz. Din toplantlarda hereyden nce bu nemli
mesele aklanmakta ve buna ilgi duyulmaktadr.
Benim konumalarmda da tafsilatl ve geni olarak birka oturum srm olan
konu, yine bu imamet meselesi olmutur.
uras ilgi ekicidir, kendi karlarnn koruyucusu olan dai ma cehalet ve
dalaletle beslenen zel grevliler, menfaatlar u runa hi acmyor ve bu
kurumun ok kuvvetli ve gl noktas na yani ia ve Imamet'e saldryorlar.
Byle kk ve hakir dmanlara sahip olmak, irad kuru munun anslarndan
biridir. Ayrca fikri azamet ve ykseklie sahip olmalar anlamnda deil, belki
fikri dzey ve ufuklarnn geni olmas anlamnda byk dostlara sahip olmas
da bir di er ansdr. Onlarn anlay ve tefekkrleri ve dnyaya bakla r,
farkl ve bakadr.
Insanlar arasnda, bir ideolojinin, bir plan, bir fikir, bir din bir ahs veya bir
tekilatn deeri, sadece dostlara gre deildir. Bazen dmanlar da bir nimet
eklinde ortaya kyorlar. Ona deer balyorlar. Eer olmazlarsa, byk bir
nimet elden git mi olacaktr.
Yunan filozoflarndan biri lme mahkm edilmiti. Akra balarndan biri
alyordu. Filozof: Niin alyorsun? diye sordu.
nk seni susuz yere ldryorlar, dedi. Beni sulu ola rak ldrmelerini mi
isterdin? diye sordu. Bu aladn benim iin vntr, susuz olarak
ldrlyorum. Eer bundan ba ka birey olsayd, sulu olarak ldrlm
olurdum, bu durum da da ldrlmem gerekirdi. dmanmn bir masum ve g
nahszn katili olmas, zalim olmas, benim iin bir Imtiyazdr. Eer mantkl ve
adil bir dman olsayd, hkm, hak ve adaleti icra etme esasna gre beni
mahkm etseydi benim iin hibir ey kalmazd...
282
DINLER TARIHI
Bizim iin de byle bir niteleme szkonusu. Dmann d manl, kin
beslemesi, anlay ve idrkinin yzeysellii ve cehaletinden kaynaklanmaktadr.
ok anlamsz, yersiz ve tutar sz ithamda bulunmaktadr. yle ki, zerre kadar
uur sahibi olan, azck anlayan bile, o itham edene gler. Bu byk bir ni
mettir, herkesin byle bir hediye iin Allah'a kretmesi gerekir.
"Dmanlarmz ahmaklardan klan Allah'a hamdolsun." Allah'tan dmanlarn
ortadan kaldrmasn ve yok etmesini is temez. Bilkis dmanlarn
ahmaklardan kld iin, Allah'a kreder. nk cahil dman, bilgin dosttan
bile daha deerli dir. nk o, ayn fikri tayanlarda savunma gc ve sorumlu
luk oluturur. Bilgisiz dman, tehlike ve ziyan noktasn gste rir. O, varlyla
bir fikrin mahiyetini, bir ideolojiyi, bir kurumu aydnlatr.
imdiye kadar burada bahsettiimiz en temel meseleler ia'nn kendisidir. Biri
"Ictihad" meselesi, biri "Adalet", biri "Imamet", dieri "Intizar" (bekleyi) ve
"Cebir"dir (Tarihin cebri ve ia felsefe tarihinde devrim cebri.)
Burada ve her yerde ortaya koyduum, koymakta oldu um, herey budur,
bundan baka birey yoktur, anlamnda de ildir. Belki meseleyi, hakkmn
olduu zel bir gr asndan, daha ak, daha uygun ve daha liyakatli bir
ekilde ortaya koy ma hakkna sahip olanlar vardr. Ama onlar baka
boyutlardan greceklerdir. Meseleyi dier br ekilde ortaya koyacaklardr. Ben
ise, kendime zg boyutla...
A
ia, eitli boyutlara sahiptir. Fikr, kelam, felsef, tarih... boyutlar bu
cmledendir. Ama bl ia'y mezhebi adan beer toplumda ve btn Islm
tarihi boyunca meydana gelen, hare ket icad eden, tarih bir fonksiyon ve kader
tayan byk bir hareket olarak gryorum.
DINLER TARIHI
283
ia diye sylediim ey, u anda avamn zihnindeki anla myla ia'nn
aklamas deildir. nk aydn, halkn zihniye tini aklayan onlar biraz fizik,
kimya, Apollo ve modern sz lerle kartrp modern propaganda eklinde
ortaya karan ve onu "bugnn lisanyla dinin teblii" eklinde sunacak kii de
ildir.
Hayr bu metod, benim iim deil. Benim iim asla bu olma m ve
olmayacaktr. Avamn beenecei tarzda sz syleyen, avam aldatandr-
Mehed'de alt-yedi kiinin kar kt onlardan biri ben-denizim bir kitap
yaynlanmt. Yazar "Islm inasi'den bir cmle alm biraz ktleme ve
kfrden ve bu cinsten eyler den sonra, reddetmeye balam.
Ben, "insann mkemmellii ve tekml, Islm'n inand bir asldr demiim.
Hatta Islm Peygamberi'nin mkemmelli in ve hatemiyetin grld yer
olmas bir hakikattir, tek ml byk bir nimet unvanyla Allah'tan istiyor:"..
De ki, Al lah'm dnya ve kendin ile ilgili hayretimi arttr."
Ilim ve hayretinin artmasn isteyen, kendi tekmln ar zuluyor demektir.
Bu sz reddetmi, ama onbe sayfalk bir reddiye ile, Apollo-13'n uzaya
ykseliinin ilm faydalarndan avaz avaz d em vuruyor.
Bunlarn, baz kompleksleri var. Yeni kelimelerden, Latin yazlarndan ve batl
isimlerden faydalanmada arya kaarak, bu kompleksleri telafi etmek
istiyorlar. Veya bu ifadeleriyle din meselelerin geri kalmlk sebebi olduunu
tahayyl edip, bunu telafi etmek istiyorlar. Halbuki geri kalmlk meselesi fikr
bir meseledir. "Einstein"in izafiyetini, suyun zmlenmesi form ln ve
bunlarn benzerlerini dergilerden, ders kitaplarndan alp onlar okumam
olanlara ispatlamak, yenilemek, din gr mz aydnlar cezb edecek ekilde
reforme etmek, i deil dir. Btn Islm ilimlerden ok cz' bir bilgiye sahip
olan bu kfrbaz yazar, kitabnda, sosyolojiyi iyi bilmiyurmuum ve bu
284
DINLER TARIHI
sosyoloji alannda ok hata yapmm diyerek bana saldryor. Bundan da
nemlisi, "bu ne biim termo dinamik yazma?" diye Mhendis Bezergn'a
kzyor. Ona sayn Amid'in lugatmdan termo dinamiin anlamn renmesini,
"dinamik" kelimesine mracaat etmesini tavsiye ediyor! Ama undan
habersizdir; eer bizim dinimiz (Fizik, Kimya, Apollo!.. asndan) geri kal m
grnyorsa, bu ilm adan deil, belki zaman bakmndan bir geri kalmadr.
Zaman, fizik ve kimya demek deildir. Halkn ihtiyac, eziyet, dert ve dnya
gr, bir asrn ve bir toplumun ruhudur.
Peygamber dnemi Islm', Atina ilimleriyle tatbik edilerek mi halk peinden
srkledi? Hayr. O halde yeni meselelerin ortaya konulmas, mesel banka
konusu, hava paras, bisiklete binmek, iki katl otobste oturmak ve bu eitten
meselelerde fakihin hkm vermesi (szgelimi Islm fkhnn durmamas iin)
bu ileri bile yapmayanlara gre geri ileri bir itir. Ama Islm'n uramas
gereken zamann yeni sorunlar bunlar de ildir.
Eer bizim fkhmz hava paras, banka, ortak pazar, kon sorsiyum, kartel, kr
amal taahht irketleri, bono vb. konular iin -ki piyasaya yeni kmlardr-
bir hkm karrsa Islm fkh veya dinin kendisi yenilenmi olmaz. Din yeni
olduu za man, zamanmzn dertleri ve idealleri iin duygu ve dnce mizi
zorlayarak hareket meydana getirir. Bylece yol bulur.
Eer din, uyandrc, sorumluluk kazandran, g veren, ha reket yaratan bir
etken unvanyla kendi toplum ve zamannda bir fonksiyon icra etmezse bu ilim
benzeri sslemelerle, alnyazs deiime uramaz.
Genel tarif asndan Islm tarihine ve toplumuna bakt mz zaman ia, Islm
tarihindeki hakim ve faydalanan snfn Islm'na kar, mahrum ve mahkm
snfn Islm'ndan iba rettir.
DINLER TARIHI
285
rn :lA80 NiFin nn@=<
Islm birinci asrda, Islm ordusunun ilk defa Iran, Msr ve Dou Roma'ya
saldrmas srasnda iranllar'n, Msrllar'n ve Romallar'n niin Islm'a
yneldiklerini incelemek gerekir.
Cahiliyye Arabi, birlie ihtiyac olan bir kabile idi. Islm bu birlii salayabilirdi
(ulusal ve kavimsel birlik). Ama Iranl'nn kavimsel birlie ihtiyac yoktu. Bin
yllk, mahhas milliyete ve oluum kazanm bir medeniyete sahipti. Bu
nedenle Iranl kendi milliyetine birlik kazandrmak iin Islm'a inanmad. Tevhid
tarihteki sosyal ve snfsal fonksiyonunda Arap toplumunu putperestlikten,
Allah'a tapmaya ykseltti. Topluma sray ve geli im balad.
Cahiliyye Arabi iin tevhid putperestlikten Allah'a tapmaya dnmek iin bir
davettir. Bir dnemden daha st bir dneme geitir.
Bu yzden Arap, geie hazrlk iin Islm'a inanyor. Put perestlikten, Allah
perestlie gidiyor. Ama Iranl asrlarca nce tanrperestlik dnemine ulamt.
Zerdt, Iran toplumunu putperestlikten tanrperestlie intikal ettirmeyi
uhdesine alm olan bir liderdi. (Dikkat edelim tanrperestlik, tevhidden ayrdr.
Tevhid ve irk ise sonraki bir konudur.) Geri ben Zerdt'n-phesiz bir
muvahhid olduuna inanyorum. Sonra onun varisleri saneviyyeti (ikicilii)
yapmlardr. Islm'da da yaptklar gibi.
Itikadn asl, nbvvete, vahye, gayba, Kymet'e, Cennet ve Cehennem'e,
hesap ve kitaba, halkn hidayeti iin Allah'n gnderdii eliye iman, Iranllar
iin yeni bir usul deildi ki, Islm onlara yeniden arzetsin. Bunlarn hepsi vard.
Iran ve Roma halkn cezbeden, Islm mead (hIret) deil di. nk hiret
hem Hristiyanlkta vard, hem de Iran'n Zer dt ve Man dinlerinde. O halde
iranllar niin Mslman ol dular?
Burada unu syleyeyim, eer bir millet Mslman veya Hristiyan oluyorsa
veya bugn herhangi bir ideolojiye ynel-
286
DINLER TARIHI
yorsa; kitaplar okumaya, btn dinleri ve mezhepleri inceleme ye aratrmaya,
karlatrmaya gitmiyor ki; "u u sebeplerle bu dini bu mezhebi veya bu
ideolojiyi kabul ediyorum" desin. Belki bir toplum, bir snf, bir rk, bir millet
veya bir sosyal grup bir-eyden ektii izdirap ve eziyet yznden ister istemez
bir ey lere ihtiya duyar. Gidiatnda skntlar oluturan irkinlikler, onu bir
hedef ve maksada doru, onun ihtiyacn sosyal konum ve zamanyla idrak
eder, onun haykrna cevap veren bir dine doru yneltir. Gerekler onu kabul
eder... Bu sosyal grup, o bir boyut veya esas iin dinin btn esaslarn ve
boyutlarn kabul lenir. Krkrne, iyi ve kt olduunu aratrmadan, hakkn
da dnmeden itaat eder.
Sonralar bilginler, itikad esaslarn zerinde teker teker aratrma ve inceleme
yapyorlar. Ama halk kitlesi, zahmet ve akn hatr iin bir dine inanyor. Bir
noksanlktan doan eziyet, bir ideal ve hedefe duyulan ak. Kendi eziyet ve
idealler ile ai na olan bir dini kabul ediyorlar. O dinin veya ideolojinin itikad
esaslarnda kendi cevaplarn buluyorlar.
Sosyal ideolojilerin ilerlemesi de bu ekildedir. Mesel Uzakdou'da, Latin
Amerika'da kyller diyalektiin btn fel sef esaslarn, materyalizmi, tarih
felsefesini, tarih cebri, alinas-yonu, dealinasyonu -vb.- incelemeyIp
okumamlardr ki birini sesinler. Bunlar sadece kapitalizmden eziyet
ekmiler, sm-rlyorlar. Snfsal imtiyazlar ve snfsal smry ezen, snf
sal eitlie aran bir ideoloji Uzak Dou ve Latin Amerika kyllerini
cezbediyor. Kapitalizme, smr ve istismara kar duran bir ideolojiye- bu
ideolojinin itikad ve felsef alt yaps is ter materyalizm ve maddecilik olsun,
ister idealizm ve maneviyat olsun- inanyor. nk zdrabna -snflarn varl
na, smrnn verdii zdraba snfsz eit ve hr topluma ve recei bir cevaba
sahiptir.
Bugnk Afrika'da Islm, halk kitlesine hzla nfuz ediyor, ilerliyor. Tevhidin
felsef kelam adan ortaya konmas veya irk ve dier dinler ile
karlatrlmas sebebiyle yaylmyor. Ve ya yaylmasnn sebepleri
"peygamberlik", "hiret", Kur'n'n fe-
DINLER TARIHI
287
sahat ve belagat vb. sebepler deildir. Afrikal'nn btn tarih boyunca ektii
zdrap sebebiyledir. Asrlardr tahamml ettii ve etmekte olduu hakaret
sebebiyledir. aresiz olarak esaret ve hakaretten kurtulmak iin, benliinde
byle bir yola kar sevgi ortaya kmtr.
Byle bir durumda Islm, insan eitlik, peygamberin kendisinin bizzat
mcadele ettii, lanetleyip mahkm ettii rk sal ayrcalktan nefret sloganyla,
balangtan beri iddetli bir dayanaa sahiptir. Islm, kirli ve vahi bat
rklnn kurban olmu olan Afrika halknn zdrabna ve idealine verecei uy
gun bir cevaba sahiptir.
Bu yzden zenci, iddetli bir ekilde, hzla Islm'a yneli yor. Irklarn hrriyetini
ve rksal ayrcalklardan nefreti bu din de buluyor. Irksal ayrcal benimseyen
veya onlara kar sessiz kalan dinlere kar cephe alyor.
O halde smrye ve rksal ayrcala kar k esas, Afri kal siyah Islm
tarafna ekiyor. Bu dini btn usul ve ayrca lklarn bir yerde kabul ettiriyor.
Bundan sonra bilginleri, eitli meseleleri aratrp, incelemeye balyorlar.
Mild yedinci asrda -Islm Hicri birinci asrda- eer Iranl Islm'a yneliyorsa,
bunun nedeni ilm felsefi ve kelam konu lar, Kur'n'n fesahat ve belagat
deildir. Tahminlerin aksine, hibirini anlamyor veya onlara kar bir hassasiyeti
yoktur.
Kur'n'n fesahat ve belagatn, sadece Hicazllar demesek bile Arapa lisanl
olanlar anlayabiliyorlar di. Farsa lisanl, oku ma yazmas olmayan muzdarip,
Horasanl, Maverannehir ve Kuzey Iranl halk kitlesi deil. Bu halk kitlesi,
elinde ekmek ve hurmayla Medayin sokaklarnda Islm' karlamaya gidiyordu.
Yoksa aydnlar, ileri gelenler, kyller, svariler, ktipler, Iranl bykler (ki
bunlarn ilm, felsef, kelam konular fesahat ve be lagat anlamalar
gerekiyordu ve anlyorlard) Islm'a kar dur dular. Muzdarip Iranl halk kitlesi-
Islm'n bu fikr, edeb, ruh ve irfan... meziyetlerinden birey bilmeden
-mahrumiyetlerin btn tarih ve mrn kaplad halk kitlesi btn bunlarn te
lafisini, btn zdraplardan kurtuluu arzu ediyor. Islm'n me-
288
DINLER TARIHI
sajnda, Zerdt dininde bulamad hrriyet ve kurtuluu bu luyor. Zerdt'n
dininde var olmusa bile, Mbedlerin dininde artk yoktur. Mbedler, Dehgnlar,
Hsrevler yle irkin ve nef ret edici bir doku ryorlar ki artk din, halk
kitlesine kar bir din olmutur. Mbed, Dehgn ve Hsrev'in karlarnn savu
nucusu olmutur.
Byle bir din artk halkn dini olamaz, bu yzden halk kap derhal Islm'n
eteine snyor. Islm', haber olarak -Islm or dusu ve Kur'n metni Iran'a
girmeden nce, Iranl'ya ulatryor. Dicle ve Frat'n o tarafndan Islm
askerinden, Islm hilafetin den, Medine ashabndan ve peygamberin
dostlarndan Muham-med'in (s.a.v.) hayatnn erhinden, komutan ve halk
kitlesinin ilikilerinden, byk adamlardan, Muhacir gibi kk Arap halk
kitlesinden, kuru odun ynna den ate gibi haberler ulayor. Halk saryor,
ilerliyor, sratle her taraf deta atee e kiyor.
Btn rk, gemileri ve halefleri btn tarih boyunca mah rum olmu olan
Iranl, saraya yol bulup padiaha kar durmas veya ona sz syleyebilmesi
veya onun yedii yemeklerden giz lice az da olsa evinde piirmesi gereken
fakat yapamayan Iranl. Iranl yle br dzende yayordu ki, asilzadelerin
bazlar bile, ah'in adm yaknnda duruyorlard, bazlar be adm, baz lar
yedi adm. Bazlar otu rabiliyorlard, bazlarnn ise sadece ayakta durmalar
gerekiyordu! Hepsi de tayin edilmi mesafe lerde. Her aile, sabitlemi sosyal
makamda. Her fert bir snfn, tabakann kapal kalbnda, mebbet olarak
mahsur kalmt. Hepsi irsi, sosyal ve rksal evrede mahpus kalmlard. Kundu
racnn olu dhi bile olsa, yine kunduracdr. Saray ktiplerinin ocuu, bir
asilin olu, erefe yabanc bile olsa yine tekrar sarayktibi ve asildir. Hepsi
daima olduklar snfta mahpustur. Bir snftan dier snfa gei hakkna sahip
deillerdir.
Byle bir toplum ve dzene, Frat ve Dicle'nin o tarafndan kvlcmlar dyor.
Halk galeyana geliyor.
Bu kvlcmlar, Islm'n bina ettii halkn hkmet ekli sos yal dzen ve halkn
yaant ekli hakkndaki haberlerdi. Millet-
DINLER TARIH
289
leri "sosyal adalet" ve "devrimci liderlik" ile mjdeliyordu. Eko nomi ve rksal
snfsal ayrmdan zdrap eken ferd, ailev ve aristokratik rejimlerin zincirinde
esarete dm olan milletler bu davete "Lebbeyk" demekte tereddt
etmediler.
A@le! ve Li@erli1
Islm, hemen balangta "Sosyal adalete" dayanr ve btn peygamberler
"adaletin" istikrar iin gnderildiklerini syler. Btn peygamberlik ve risaletler,
yeryznde ve insann top lum yaamnda adalet meydana getirmek iindir.
Dier taraftan Islm, bir hkmet ekli gsteriyor. Her ne kadar hukuk adan
ou haklar noksanlayorsa da, fakat siyas form asndan, Islm (hicr) yle
heyecanl bir hkmet arzediyor ki iran halk iin bunun tasavvuru bile
mmkn de ildir.
Dnya imparatorluklarnn onun karsnda hakir grnd byk halife
"Medine" ehrinin en fakir halkyla ayn halde yayordu. Byle yayor; baka
bir ekilde yaam hakkna sahip deildir!
Bu Roma ve Iran halk iin ok heyecanl bireydir. Bu iki imparatorlukta
hkmet, halka kar olan; hayat, hrriyet ve halkn faydalanmasna, doal
insan haklarna aykr bir dizi ka ytlarn, dzenlerin halka zoraki
yklenmesinden ibarettir.
Grev, hep i, zdrap ve alktr. Hsrevler, Kayserler onla rn el emeklerini aln
terlerini hazinelerine servet olarak koyu yorlard. Bunlar, halkn zdrap, alk ve
lmleri pahasna, ge uzanm saraylarda hayal ve efsane geceleri
yayorlard. Btn bunlar birden deiiyor. yle bir hkmet i bana geliyor
ki; ne devlet bakannn kendisi dierlerinden fazla en kk bir-pay
dnebiliyor, ne halk, devlet bakannn beytlmal ve hal kn can zerinde
dierlerinden kendisi ve ailesi adna, fazla bir hakka sahip olduu bekleyii
iine giriyor. Ne de byle bir hak kn olduuna inanyor.
Mesele hallolmutur. Islm rejimi imparatorluklar datp e kici bir mknats
gc gibi, btn halkn kalbini kendi tarafna
290
DINLER TARIHI
ekiyor. Bask ve snfsal ayrm yapan hkmetin icraatndan zdrap eken ve
rksal, hukuk, sosyal adan mahrum oluu, ezilii, reddedilii daima hissetmi
olan halk.
Siyas rejimlere ve zalim sosyal dzenlere mahkm millet ler ve mahrum halk
iki sebep ve iki eyin hatr iin Islm taraf na yneldiler: Biri hak hkmeti,
dieri sosyal adalet.
Araplarla savamak iin, neden Horasan ordusu komutan, grevlendiriliyor?
Burada bahsettiim bu konu, byk bir tarih meseledir. "Yezdgerd", "Rstem
Fergzad" Araplarla sava iin grevlendi riyor. Halbuki tehlikeye en uzak
noktann komutan idi. Sasani rejiminin Isfahan, Hemedan ve Khuzistan'da
byk ordular ve asker gc vard.
nk Yezdgerd'in Iran'n batsndaki ve gney batsndaki ordu komutanlarna
gveni yoktu. Niin onlara dayanmad? Halbuki Iran ve Arap sava bu snrlar
kuatmt!
Bu anormal durum, bana gre ok tabiidir. nk Iran'n, bat ve gneybat
snrlar, snrn o tarafnda meydana gelmi olan Islm ve devrimci hareketle
temas halinde olduundan id detli bir ekilde1 Islm'n devrimci arlarnn
etkisi altndayd. Islm' kabul etmeleri iin, msait bir ortam domutu.
Islm fikir ve ideoloji, Iranl halk kitlesi ve Iranl askerlerde iddetli bir ekilde
atlak meydana getirmi, onlar etkilemiti. Bu durum bat, gney bat Iran
halkn ve ordusunu Yezdgerd nazarnda gvenilmez yapmt. Taassup ve
inanla Mbed-ler'in dinini (Mecusilik), Hsrevler'in idaresini korumalar ad na,
bunlarn kurtulu arsnda bulunan bir gle savaabile ceklerine mit bala
yamyordu.
Yamalamak iin geldik demeyen bir orduydu- Sizi, "yerin zillet ve
aalndan, gkyznn hrriyet ve yceliine" din lerin zulmnden,
"Islm'n adaletine" armaya geldik, diyen bir ordu. Sizi "birbirinize
klelikten, Allahnza kullua" ar maya geldik, diyen bir ordu.
Bu arlar iitmi ve bu davete in olmu olan, kendi aln yazsndan zdrap
eken, byle bir daveti bekleyen biri, iyi
DINLER TARIHI
291
savaamaz. Onun derdinden bahseden birinin bana, ar bir tutkuyla kl
vuramaz. Kendi derdinin sebep ve kayna olan kimseyi savunmak iin
kahramanlk yapamaz.
Bu yzden Islm'da en uzak snrdan, Horasan'dan asker, ordu komutan
getiriyorlar. Zihinsel ve fikr evre asndan, tam olarak Islm propagandadan
uzak bir evreden. Uyan tehlikesinden; isyan, mevcut dzeni bozucu, ihlal
edici fikirlerin nfuzundan tamamen korunmu olmas gerekiyor.
Btn bunlardan Iran'n en uzak blgesinde oturanlarn bile kurtulu balayan
Islm mesajn getirenlere yabanc olmadk larn gryoruz. Hibir eyi
korumak adna gnlden ve can dan, Ilm'a kar saldrganca savamak
istemiyorlar. "Kadisiye" ve "Nihavend"de adr kurmu olan bu orduyu Sasan
dman gryorlar, kendi dmanlar deil. Onlarn hatta mabetler ve
Mbedlerle bile bir ii yoktur, sadece egemen dzen ve Yezd gerd'in gc ile
mcadele halindedirler.
Eer Iran halknn hesabn, Sasaniler'in hesabndan ayr mazsak, Iran halk
Arap halkna kar yenilmitir dersek, bu Iran halkna hakaret olur. Iranllar ne
Araplar'dan yenilgiye u radlar, hatta ne de Iskender'den.
Yenilgiye urayanlar hkmet hiyerarisi idi... Dr, Yezd gerd, Harzemah ve
Abbasi halifesini.. Iskender, Sa'd Bin Ebi Vakkas, Cengiz ve Hlag yenilgiye
uratmad, Iran milleti on lar savunmad iin yenilgiye uradlar. Cengiz,
Muhammed Harzemah ve vahi Hatun Trkleri arasndaki savata Iran hal k
mahpus idi. Eski zindanclar ile yeni zindanclar arasnda kavga ktn
gryorlard.
Yezdgerd, "Selsl sava"nda az saydaki yaln ayakl Arap askerlerine kar
kamamalar iin Iranl askerleri zincire vuru yordu! Yani Iran halk bu kadar
savatan kaan ve korkak bir halk myd? Bu hile bile bir dm amaynca
Yezdgerd, Medyin'e geliyor, hazinenin kapsn askerler, iyi savasnlar diye
sonuna kadar ayor! (yani sava Iran asker para iin mi savayordu?!)
Bunlar byk, hakikatperest ve zeki olan bIr mil lete hakarettir! Sasan rejimi
Iranl askerleri zincire balyor ki
292
DINLER TARIH
kamasnlar, para veriyor ki savasnlar. Bu durum, hakim d zenin halk
arasnda hibir dayanak noktas ve ssnn olmad na iaret ediyor. Halkmz
Islm'a kar savata koruyacaklar hibir eye sahip deildi. Hsrev ile halk
arasnda, zincir ile r vet dnda baka hibir iliki yoktur. Bu iki ilikinin
salam bir ballk olmadn gryoruz. Hem zincire vurulan askerler katlar,
hem de hara alnan halk da sonra kendisinden alnm olan paralar yedi.
Araplar'n Medyin'e giriinden nce, kendi leri saraylar dattlar. Toplanm
olan mallar gtrdler! Bun lar bugnk tarihilerin hakaretine urayan halktr.
nk ta rihiler hesaplarn hkmetin hesaplarndan ayrmamlardr. nk
Iran halknn kendisine hakim olan mevcut dzen ve du ruma tutkunluu yoktu.
Kendilerini kurtarmaya olan ihtiyalar nedeniyle, insan arlar tanmak, iman
etmek, snfsz kurtu lu balayan ileri bir ideolojiyi, kardelik, zgrlk,
adalet is teyen bir ideolojiyi tanmak iin bask, ayrcalk ve imtiyaza kar bir
ideoloji olan Islm'a kar Kadisiye, Celula ve N'iha-vend'de savamak
istemedi!
Iranl, korkak, dkn ve zavall deil ki, Arap ordusu kar snda kasn ve
aresiz olarak zincire balansn. Paraperest de il ki, Ye^zgerd midesini mamur
etsin, cebini doldursun ve dmanla savatrsn da, doldurmaynca savamasn!
erefsiz deildi ki ne dini, ne milleti, ne istiklli, ne izzeti, ne zilleti ve ne de
yabanc esaretini anlamasn! Yahudiden de daha aalk deildi ki, vergi
dememek iin -cizye yerine zekt demesi iin- hereye gzn kapasn;
teslim olsun, din deitirsin. Bu, aratrmac benzeri gevi getirenler, byk mil
letimize en kirli kfrleri ediyorlar. Kendi hayallerince bunlar milldir
(ulusalcdr), Iran' sevenler ve yabancya kar olanlar dr.33 Bunlar, Iranl,
bask ve para tahakkm le Islm' kabul edip, boynuna geirdi; kendi rza ve
imanlaryla deil! demek istiyorlar. Bunlar, Iran milletini kendileriyle
kartryorlar. Bun larn kalemleri, dilleri, fikirleri, ilimleri ok rahat, hzl ve
"do-
33- Elbette bunlarn nazarnda Iran milletinin gemiten bugne kadarki dma
n sadece Araplar'dr. Hem de Asr- Saadet dnemindeki Araplar!
DINLER TARIHI
293
al" bir ekilde basknn tellal ve sermayenin esnaf oluyor. Bunlarn din
esaslar her durumda, her dinde iki tanedir: Korku ve agzllk! "Biri, ipekli
kuma", "dieri koyu sar."
Bu ordu Nihavend ve Kadisiye'de birka bin kiilik fakir, yaln ayakl Arap
ordusuna niin bu kadar kolay yeniliyor? Ni in birka yl nce zamann en
byk imparatorluu olan, za mann en modern silahlar ile donanm,
tecrbeli, eitimli Ro ma ordusunu kolaylkla yeniyor? Bu millet, Islm
ordusuna kar btn bu zaaf niin gsteriyor, Isfahan'daki mehur garnizon
bir tek kl bile ekmeden bin kiilik l Arabna teslim olu yor? Birka sene
sonra da, kaplarn ardnda, kasabalarn kale ve hisarlarnn iinde Arab'a kar
niin yle yiite savayor?
Buhara niin defa ardarda katliama uruyor? Her sefe rinde Arap ordusu bir
adm uzaklanca tekrar isyan ediyor?
Nedeni apaktr. Orada mer halifeydi, yardmclar ve ko mutanlar
Peygamberin (s.a.v.) byk sahabeleriydi.34 Burada ise Emeviler gelmiti;
yardmclar ve komutanlar ise vahi Arap yamaclard!
Arap, sava meydannda lkenin resm askeriyle yani Sasan rejimini savunan
g ile, devlet gc ile savayordu. e hirlerde ise halk kendine taraf
gryordu. Iran Kadisiye'de hkmeti savunmak iin savamas gerekiyordu,
savamyor du. ehirlerde kendi evini, ailesini, ehrini beldesini, namusunu,
istikllini savunmak iin savamas gerekiyordu ve iyi sava yordu!
O rezillikleri iin, snrlarda Islm ile arpmada can veren o halk, merkezi
kudretin dalmas dneminde mill istikllin ve resm ordusunun yok olmas,
hilafet kudretinin evrensel bir ikti dar ve istila bulmas dneminde, Iran'n
kuzey batsndaki da-
34- Geri birtakm zaaflar vard; Ali (a.a.) ve Islm deerler ile olan mukayese
de. Ama Sasan ve Roma idarecileri ile mukayese edilmelerinde Roma ve
Sasan dzenlerine mahkm olan gayr mslim halkn nazarnda hrriyet ve
adalet-heykeli idiler. Babamn deyimiyle hain acmasz, smrc Roma
idaresini grm olan anm lalk iin, hatt Muviye bile, sevgili bir "va'd
edilen" biri ola rak tecelli ediyordu.
294
DINLER TARIHI
larda, Azerbaycan'da yirmi sene nasl direndi, birok Arap or dusunu ard arda
nasl yok ettiler?
Yzyl sonra yeni Mslman olmu Horasanl 600 bin kll sava, hilafet
merkezini halifenin bana ykyorlar? Yezdgerd'i yalnz brakan halk, Belh'te bir
deirmenciye snmak zorunda kalan ve bir kiinin bile onu savunmad
halifenin ban kesi yor. Byle mutaassp, kahraman, vefadr, yiit, ad
bilinmeyen, itibarsz, soyu tannmam bir idam! Ebu Mslim Horosan'yi
hazrlyorlar. imdi mer'in ordusunun yz misli artm olan ordusunu bir tilki
srs gibi datmyorlar m? Burada ne ala caklar bir para vard, ne
kaamayacaklar bir zincir vard. Bu millet, ondan sonra niin Araplar
topraklarndan uzaklatrmak iin iki asr kllarn eline almad?
Bu niinlerin cevab udur, Iranl ayn iranl'dr, ama ba langta "Medin"
"Medine" oluyordu, o savamyordu sonra "Medine" "am ve Badat" olunca
savat!
Iranl halk kitlesi Medin'den Medine'ye kotu, Ne istiyor du? Snfsal eitlik,
insan hkmet! Bunu istiyordu.
Yolunun zerinde anszn, Medine yerine Badat belirdi. Muhammed'in (s.a.v.)
idaresini grecei yerde, halifenin esiri oldu. Burada, tevhid felsefesi,
peygamberlie itikat, Kur'n'n kutsallatrlmas, tefsir, hadis, ilm-i rical, ilm-i
fesahat, belagat, Islm bilgi ve hikmet, irfan, derin ahlk, lm ve hiret
konusu, cennet, cehennem, ruh, insann bekas, yaratln esrar, hiretin
menzilleri... hep vard. Badat, Medine'ye kyasla dnyann en byk kudret,
ilim ve medeniyet bakentiydi. Tantanal mescid-lerle doluydu. Islm
niversiteler, retmenler, limler, fakihler, filozoflar, tarihiler, stn zekl
hkimler ile doluydu,..
Ama Iranl kunduraczdenin bunlara bir ihtiyac yoktu; bu eyler iin
gelmemiti. O vahi bir Arap deildi ki, merkez kud rete inanc, hayatn
cellliini, hayatn medeniyet ve azametini tasn- Medin'de btn bunlar
vard. Btn bunlar brakt... O, snfsal ayrmdan kamt; eitlik
arzusundayd. Zulm ve bask hkmetinden kamt; hrriyet aryordu. imdi
Ba dat'ta herey vard, Islm da. Ama bu iki ey yoktu.
DINLER TARIHI
295
Iran erafl gitmi, Arap erafl gelmiti. Iran hkmdar (Hsrev) gitmi
halife gelmiti! Badat'ta Islm vardr. Medine Islm'ndan daha gl ve daha
tantanal bir Islm. Orada (Me dine'de) iki- nshadan fazla Kur'n yoktu,
burada her taraf Kur'n doludur. Ssleme sanatnn en gzel rnekleriyle oal
tlm nshalar. Orada bin metrekarelik amur duvarl hurma dallar ve
yapraklaryla kaplanm bir mescid vard. Burada aza met dolu, gzellik, sanat
ve mimarlk mzesi mescit. O gn Islm ordusunun yz fakir muhaciri vard,
bugn dnyann en byk ve en iyi ordusu. Medine hazinesinin gc, taksim
edilirse kii bana iki hurmadan fazlasna ulamyordu. imdi mescidin
avlusuna o kadar ganimet ylyor ki dier ucunu grmeleri bile mmkn deil.
Problemleri btn bu paray nasl hesaplayp toplamak ve nasl harcamaktr? O
gn Islm limleri birka tane hat yazan kiiydi, bugn ise Islm ilim havzalar
b tn Atina, Iran, Roma, Hristiyanlk, Yahudilik, Zerdtlk... kltrlerinin
varisidir.
Btn bunlar var, ama adaletten (sosyal eitlik), hkmet ten (halkn hak
liderlii olarak) artk bir haber yoktur. Dzen Kayser ve Hsrev'in dzeni gibidir.
Zerdt ve Hristiyanlk di ni yerinde Islm.
Burada, Islm iki ehre kazanyor. Birisi Badat ve am b yk Darl Hilafetinin
yapt Islm. Birisi de "Rebeze"35 de g mlen, Kfe mescidinde kana bulanp
yuvarlanan ve siyah Frat kenarnda snen Islm!..
Birisi renkli Badat ve am saraylarnn sofralaryla "Medyin', "Kuharnak" ve
"Roma" saray sofralar ile rekabet eden Islm. En iyi musikler, yemekler,
cariyeler, medeniyet ve lksn en iyi eserleri ve etkileri. Birisi de bu saraylarn
altndaki zindanlarda zincire vurulmu Islm!..
Birisi Islm hareket ve Islm Peygamberi ile savaan, sonra Islm'n kaderini
eline geiren erafln (aristokrasinin) Islm'. Halife, Peygamberin kiiliine
brnd. Islm'n dnyadaki
35- Ebu Zer-i Gifar'nin ld yw. (ev.l
296
DINLER TARIHI
resm yrtcs, resm mcahidi oldu. Malm halk kitleleri, Arap kleler, Iran
ve Roma halk, Zerdt din adamlarnn al datmasndan Hsrev ve Kayserlerin
tokatlarndan Islm'n ada letine, Islm'n hrriyet ve eitlik rehberliine,
Islm'a geldiler ve veraseti, istibdat Arap saltanatna ve hilafetine tutkun ol
dular, onunla megul oldular. Irksal aristokrasi, ailev snfsal ayrcalklar,
klelik, yama ve katliam dzeni! daha nce sahip olduklar ey. Ama, orada
zindanc ve hakim kendindendi, bu rada yabanclar!
Sosyal adaleti, halk ve hrriyet hkmetini aramak iin Iran hkmdar ve
Zerdt din adamlarnn dzeninden kap Islm'a geldiler. Islm olduunu
grdler ama, hereyden bah seden, adalet ve hrriyetten baka hereye sahip
olan Islm! Medin'in yerine Badat, Hsrev'in yerine halife, Mbed'in ye rine
Molla! Onun iin, ona hrriyet ve adalet balamayan Islm'n dier hibir
dinden fark yoktur, hepsiyle eittir. imdi Medine'ye snmak ve oray aramak
yerine ban Badat'a karmtr! imdi ne yapsn? Hsrev ve Mbed'in
Medan'ine ge ri mi dnsn? veya Badat Islm'n m kabul etsin?
Iran'da Ebu Mslim'den sonra birtakm ahsiyetler km ve Badat ile
savamlardr. Bunlarn slogan: "Islm' Arap eksiltmitir" idi. Halk kitlesi
bunlarn peine dt: Mill kahra manlar! Efin, Merdiviz, Mukn', Alziyar,
emigiryan, Taberis-tan.. halk kahraman Ebu Mslim Horosan'nin sofra talep
eden slogan, halkn kurtuluu iin adalet, hrriyet ve Muhammed'in (s.a.v.)
soyunun hkmeti iin Emevlerle Islm'n zdd olan ci nayet, gasp ve Araplk
hilafeti ile savat. Islm'n yeni d manlarnn ve halkn kurban oldu.
Araplarn zdd ve Araplara kar olan bu kahramann idea li milliyet ve Islm,
idi. Bundan da nemlisi milletin Arap hk meti esaretinden kurtarlmas ve
hak Islm dinine bal kal makt!
Yzyl Sasan zulmnden kam olan Iran halk imdi de Emev ve Abbas
zulmne yakalanmt. Bu mill kahramanlarn peinde Araplarla savat.
DINLER TARIHI
297
Savan kaderi ne oldu?
Bu kahramanlarn hilafet ile anlamalar ve taviz vermeleri! Kendileri iin
halifeden mahall hkmetler aldlar. Badat slm'na geri dnmeyi, kendi
iktidarlar uruna kabul ettiler.
Halk kitlesi anszn gzn at ve bu, Araplara kar olan mill kahramanlarn
Islm'dan nceki mahall idareciler olduk larn anlad. Islm, bunlarn
soylarndan, ailelerinden kudreti geri almt. Bunlarn isyanlar ne halk, ne de
milliyet iindi. Aile ve soylarnn mahall hkmetlerini geri getirmek iindi. Bun
lar, Iran'n eski asilleriydi. Arap asilleri ile savap imdiki duru mu oluturdular!
Bunun neticesi ise Tahir, Sasan, Ziyan... silsi leleri oldu. Bunlar, iki erafln
halk aleyhine yaptklar gayr-meru evliliin ocuklaryd! Iran halk kitlesi
tekrar aldatld! Tekrar ihanet grd.36
imdi bu mill hkmetlerde, iki klfl, iki rtl bir hk metin sultas altnda,
eraflk saltanatnn hakimiyeti ve Arap e raflnn hilafeti altnda mahpus
olduunu gryor. Halk, her ikisinin tebaas! Halk kitlemizin hangi girdapta
ihanet, aldatma, kan ve zulme giriftar olduunu gryorsunuz?
Hrriyet, eitlik arzusuyla kendi aristokrat istibdat ve snf sal dzeninden kat.
Islm'a snd. Emev hilafetinin istibdat ve eitsizliine mahkm oldu.
Emeviler'in rk bedevi saltana tndan kat, Peygamber'in soyuna snd.
Abbasler'In ihanetkr eraflnn tuzana dt. Abbasler'In ihanet ve zul
mnden kat, mill kahramanlarnn eteine snd, onlarn pe inde de kl
sallad, can verdi. imdi de her ikisinin anlamal hkmetlerinin tuzana
dt!
Aradan bir asr geti, durum daha da ktleti. Halife ile el ele olan mill idareci
gitti, yerini vahi Trk saltanat ald: Gaz-neliler, Seluklular, Harzemahllar,
Moollar! imdi ne yapma l? Hassas, en zor ve en karmak bir anda "seim!"
Ne milliyete
36- Bunlardan sadece Babek, doru sylyordu Grdm ki bu mill kahraman
lar Yani Iran'n eski eraz-, onu aldlar, halifenin ayaklar nnde boazlayp
kestiler.
298
DINLER TARIHI
geri dnebiliyor, ne Hsrev-Mbed dzenine, ne egemen gce teslim olabiliyor,
ne halife-molla dzenine, ne mill kahramanla ra. Ne mill hkmetlerinin
gnln ho edebiliyor, ne de Hs-rev-halife dzeninin!
imdi asrlardr savayor; katliamlar, fedakrlklar, iken celer, kahramanlklar,
ahsiyet, milliyet, tarih, kltr, lisan vnmeler, idealler, imanlar ve mukaddes
arzularnn yok edil mesi! Artk hibir eyi yoktur! Adalet ve hrriyet arzusu ile
Islm'a snd. imdikilerin elindeki Islm, onu dmanca dav ranan Trk
saltanatnn ve Arap halifesinin sultas altna ekti. Onun esaret ve zilletinde her
ikisi el eledir! Snfsal ayrm nce kinden daha haindir, siyas istibdat her
zamankinden daha ardr.
imdi tekrar adalet, hak ve hrriyet hkmeti! Bu defa da ha iddetli ve daha
susam bir ihtiya. Halkn anszn zulm ve ayrcala kurban edilii, ondan
daha etini Islam geinen h kmetin zulm ve istibdat! Zulmedilen bu aile,
ne Yezdgerd'in ailesidir, ne Zerdt Mbedleri'nin ailesidir, ne Hristiyan kei
inin, ne Yahudi hahamnn, ne Hint brahmannn, ne de putpe rest ve mrikin
ailesidir. Islm Peygamberi'nin (s.a.v.) ailesidir.
Bu ailenin ocuklar nesilden nesile hep emirullah (Al lah'n kllar) ile
katledildiler ve Islm'n darul hilafetinin zin danlarnda can verdiler!
Hayret! Islm da m Islm' yok eder? Peygamberin yerine geen, Peygamberin
ailesini ve soyunu mu katleder?
Islm mcahidleri, Kur'n'n icra edicileri, Snnet'in muha fzlar, Muhammed'in
(s.a.v.) evini mi viran ederler? Niin? Bu hakim Islm, o mahkm Islm. Katil
Islm-maktl Islm. Ba dat Islm'-Medine Islm'. am Islm'-Kerbela
Islm'. Sffm mslmanlarnn bayrak ve kllarnn ucundaki Kur'n ile Re-
beze lndeki, Kfe mihrabmdaki Kurn'n yoksa birbirinden fark m var?
Btn bu fark niye? Btn bu mesafe niin? Hangi fark:
Adalet ve Imamet! Bu fark! Burada Mslman halk kitlesi snfna ve kaderine
balln, kendi dert ve ihtiyacnn cevab n buluyor.
DINLER TARIHI
299
Peygamber Islm'nn devam olan Islm, balangta syle dii ve halklar
kendine ard o iki slogana bal kald.
Bu ekilde halk kitlesi (halifeyle, mill kahramanlarn Islm' ve Hsrev'in
idaresi dnda) nc bir yol buluyor. Tbi olanlar ve liderleri, Islm'n, ilk
yn istikametine devam etti rilmesini, kendi rislet ve grevleri biliyorlar. Bu
risletin yolun da daima cihad halindedir. Katliama uruyorlar; daima cephe de,
egemen, zalim ve Islm takvay kuanm olan kudrete kar sava halindeler.
"Ya ldryorlar veya zehirleniyorlar."37
"ia"..., O'nun tarih ve fikr ilevi budur. Halkn, ona yne li sebebi budur.
Islm'n bekilii ve Muhammed'in (s.a.v.) Islm'n devam ettirmek iin ayaa
kalkan ia...
iG Ne (e64eB Ne +inH
ocukluumuzdan beri kulaklarmza okuduklar "Islm'n usul: Tevhid,
peygamberlik ve hiret; mezhep usul de "adalet ve imamet" olmak zeri iki
tanedir." demelerinin aksine ia, izaf bir frka deildir. Adalet ve imamet,
ia'nn Islm'a ekledi i iki temel kaide deildir.
Din ve Islm usulnn yannda, mezhep usul anlamsz ve ok kt bir szdr.
Bu, dnyada kendi inancmz, mahkm ve menfur iln etmektir. Islm esasen,
hak hkmeti anlamnda imamet temeline ve insani eitlik anlamnda adalet
temeline da yanmtr. Sen Islm'n usul tanedir diyorsun. Syle, sonra
sus!
Devam edip, "ia mezhebinin usul iki tanedir" dediin za man... Ya Islm
noksan bir dindir ve 3/5'lik bir hakikate sahip tir, noksann ise ia tamamlyor
demek istiyorsun veya ia bir sahteliktir Islm'a iki fazla esas eklenmitir
demek istiyorsun. Sonu olarak 3/5'i Islm'n, 2/5' dier eylerin etkisi olan bir
dindir, demek istiyorsun! Imamet ve adalet, Islm'n iki has asl dr. Tevhid,
peygamberlik, hiret btn dinlerin genel ve ortak esaslardr.
~- "Bu imamlardan katledilmemi ve zehirlenmemi olan hibiri yoktur."
300
DINLER TARIHI
Eer halk, Hristiyanlk dini, Zerdt dini, Buda dini ve Ya hudilik dininden
Islm'a yneliyorsa tevhid, nbvvet ve hiret sebebiyle deildir. nk
bunlarn her dier dinlerde de vard. Islm'da bu esaslar daha derin ekilde
ortaya konmutur, diyeceksiniz. Evet ama, bu konu ulemnn iine geliyor. Ben
haktan bahsediyorum. Tarihin, islm'daki fedakrlklarn, cihtlarn,
ehdetlerini yazd mal ve canlarn feda ettiklerini yazd insanlardan
bahsediyorum. O esaslar nceki dinlerde bozulmutu, diyeceksiniz. Evet; yoksa
Islm'da bozulmad m? Zilletlerden, zdraplardan, zorba yasalardan; insanl
daima felli gibi brakan, halk kitlesini esarete, hakarete, klelie ve fa kirlie
eken snfsal snrlardan kurtulmak istei, halk Islm'a ekiyor. Halk iin
sosyal adaletten, hrriyetten, hak rehberlikten bir mesaj getirmeyen Islm,
dier btn dinlerden ve muhteme len kfrlerden de farkszdr,
O halde bu iki asl -adalet ve imamlk- sadece Islm usul nn bir paras
olmakla kalmyorlar. Belki Islm'n has bir usu ldr. Izdrap ekmi Iran, Roma
halklarn ve Arap klelerini kendine aryor- Ama gidi yolunun deimesi,
"imamet" ve "adalet" asllarnn unutulmasyla ortaya kan Islm, artk halk
larn ihtiyacna cevap veremiyordu. Roma ve iran inmaratorluklar gibi,
milletleri smrmeye balamt.
ia, Islm'n bnyesinde bulunan adalet ve imamet asllar na vefa gstererek,
hkmetin ve snflarn zulmnden zdrap eken halkn emel ve ideallerinin
kanunu oldu. yle oldu ki Iran'n kuzeyindeki Iranllar, hakim Islm'a
inanacaklar yerde "ia'ya" geldiler.
Halk kitleleri daima ia sloganlarnn esasna gre Emevler, Abbasler,
Seluklular, Gazneliler, Moollar, Timurlar ve Ilhanllarla savamlardr.
Adalet ve Imametin Bulunmad Ia
ia, btn Islm tarihi boyunca daima zamann zulmne kar mahkm,
mahrum Islm halknn mezhebidir. ia, bozul malar; Islm gr, ruh ve
akaidin mevcut durumun merula-
DINLER TARI H I
301
trlmas iin irkinletirilmesini, onun snfl dzen ve istibdat saltanat rejmine
tatbik edilmesini, halk kitlesinin uyuturulma sn kabul etmemi olan grubun
Islm'dr.
Bu yzden daima, devrimci, nc ve gelecee ynelen birdurumu olmutur.
Yava yava bu fiili son zamana ulayor. ia kalyor ama adalet ve imametten
arnm bir ia! Ama bu e kilde olur mu?
Muhaldir! Evet muhaldir, ama onu mmkn kldlar. Nasl? ok rahat. Adalet ve
imameti halkn zihninde yle bir anlama getirmiler ki, bu halk iin ne adalettir,
ne imamet!
O halde ia ve Snnliin ihtilaf neyin zerindedir? Tarih meselelerin
zerinde... 1380 yl nce olan seimlerle ilgilidir. O da ylesine inceleniyor ki,
benim ve sizin dnyamzn deil hiretimizin iine yaryor. Yani eer biz
-Sakife'de hakk ayaklar alt edilen- Ali (a.s.) sevgisini kalbimizde tam
olursak lm den sonra Cennete gideriz, dierlerine taraftar olanlar gya Ce-
hennem'e!
Tek fark u ki, biz hepsinden daha talihsiziz. Birden ia'y tarih sevgi ve
nefretler eklinde ortaya kardlar. Sevgi ve nef retler insan ve sosyal hedefler
iin ancak mukaddes birer ara trlar. Asalet kazanacak eyler deildir. Ama
lanet nefret bir h km, resm dinin bir hkm eklinde ortaya kt. Kendisi
asl ve sevap olan eye dntrld! Imamet, bugnk ve yarnki hayatmz
iin bir deer tamadan kutsal bir kelime oldu veya bizim beyin ve
grlerimizde tabiat tesi, gayb bir meselenin etkisi eklinde ortaya kt.
Imam, melek benzeri metafizik bir ahsiyet oldu. Imamete itikat da, ia'nn
dier bir Cebrail'ine inanmak gibi bIrey oldu. I yle br yere vard ki, tarih ve
ferd kinler temel haline geldi... ah Abbas gibi bir adam bile kl ekti ve
Snn ldrmeye balad. airlerden Imamlar vmeleri iin iir sylemelerini
istedi. Btn bunlara ramen kendisi Abbas halifeleri gibi saltanat sryordu.
Cefa ve zulm yneti mine kar bin sene direnen halk, ah Abbas hkmetini
ideal ve erefli bir ynetim olarak kabul etti.
302
DINLER TARIHI
Bin sene zulme kar durmu olanlar niin ah Abbas h kmetini kabul
ettiler? nk Ehl-i Beyt'i sevmektedir. Ali sev gisi vardr, Ali'nin (a.s.) hakkn
gasp edenlere buz etmektedir! Yani ia! Kendisi mer bin Sa'd'den ok kt
bile olsa! Ne diye lim? Muaviye!
Ebu Bekir ve mer hkmetini hakli olarak kabul etmeyen-ve mer b.
Abdulaziz hkmetine de tahamml etmeyen ia! (Ki bunlarn hibiri ia'nn
siyas felsefesi ile uyumuyordu.) O zaman zulm ve bask hkmeti ile bin
yllk bir sava, adalet ve imamet yolunda kahramanlklardan sonra, hilafetin
gasplar ve tarihin daim sultanlar ehre ve ivelerini deitirdiler: Snn
ldrmeyi balattlar. Hem de bin sene nceki sulular dan intikam almak
maksadyla!
Ikincisi, mer ve Ebu Bekir'e kfr ettiler, mer'in vefat ge cesini bayram iln
ettiler, Imam'n matemine aladlar, alnlar na kahkl ektiler. ia tarihi,
konumundan dar kt; halkn gznde daima, zulm ve bask hkmeti
gleriyle gs g-se cihad eden veya kart direni gsteren ia liminin
yn deiti. ah Sultan gitti Hseyin'in kenarnda oturdu. Halk bin hadis,
yet, tarih, kelm, tefsir ve "ehl-i beyt ilimleri" olarak bil medii eylerle (Ehl-i
beytin kendisini de bilmiyorlard!) ikna et ti. Bizim, Sakife seimlerinden
imdiye kadar bulduumuz, Imam- Asr'n gaybndan sonra talep ettiimiz
budur, diye halk ikna etti.
ia limi sosyal konumunu deitirince, ia'nn sosyal yn ve tarih
fonksiyonun da cebren deitiini gryoruz. Bu dei iklik dirensiz ve doal
olarak sonuland Zira ia daha nce byle bir durumu aklamak iin
hazrlam idi. Sevgi ve buz tarihi; birka ahsiyete kar efkat, gemi
hadiselere kar ten kit hkm: Bilhare, lmden sonraki ilk kabir gecesinde,
aln yazsnn gerektirdiince belli olan iman.
Ynetimler, sosyal rejimler ve dzenler, egemen snflar, es ki eraflk bu
ynden daima ia'dan ekmiyorlard. Artk ia ol mamak iin bir sebep
grmediler. Hatta O'na dayanmakla, iile rin ak ve kin dolu kalpleriyle
ayaklarnn altn salamlatr-
DINLER TARIHI
303
yorlard. Bu yzden Emir Timur'un gelini Gherad Hanm'm, Sultan Ebu
Mool, Nadir ah Safev ve Kaar sultanlarnn, yi ne bunlarn torunlarnn da
saltanata devam ettiklerini gryo ruz. Harem'in minaresini ve Imam Rza'nn
trbesini altnla kapladklarn gryoruz. gzel bir mescid yapyorlar, trbele
rin etrafna yz aartc parmaklklar yapyorlar. Hatta Imam Rza'nn (a.s.)
Mehed'deki kabrinin bir defa ziyaret edilmesinin, yedibinyediyzyetmiyedi
byk hacc deerinde olduunu iln ediyorlar.
mer'in vefat gecesinde heykel ve resimlerini sokaklarda yaksalar, kfr
partileri dzenleseler "ravza" (mersiye) okuma ileri bakan tayin etseler en
son tekniklerle sinelerine vursalar, kilit kitleseler, Hz. Hseyin'in ehdetini ve
Kerbel olayn tem sil etseler ve zincir de vursalar... dier merasimleri
yapsalar, ar tk dou Avrupa'da yas tutma merasimleri tertipleseler bile; ii lii
ihya etseler de, bunlarn Iasnn gerek ia ile ilgisi yoktur!
Gerek ia, ilev Islm toplumunda Peygemberin izindeki halkn rehberliini
istikrara kavuturmak olan ia idi. Mevcut olan btn ynetimlerin aksine,
meydana gelmi olan hilafetin aksine, fonksiyonu, yeni bir dzenin yaratlmas
olan ia... Hal ka kar olan btn snfl dzenlerin aksine bir dzen... Btn
tarih boyunca aradan geen asrlardan sonra gemiteki dzen lerin benzeri
olan bir dzene dnt. unun dnda; sadece baz isimlere ters ekilde
dayanlyordu.
Bin yl hilafet ve ayrcalk ile savam olan devrimci ia'nn fikirlerini celbetmek
iin, ah Abbas'n, ayakkablarn karp omzuna atarak Isfahan'dan yaya
olarak Mehed'i (Imam R za'nn trbesini) ziyarete gelmesi ve sonra geri
dnmesi... Me hed'i ziyareti, Kabe'yi ziyaret ve haccul Ekber'den daha stn
iln etmesi yeterliydi! Mehedli'nin lkabn "hac" iln etmesi ve Mehed'i
ziyarete gelen herkesin haclna resmiyet balamas; Nasruddin ah'n yle
buyurmas: "Haremi, Musa; Kelim olan Musa ve Isa ile dolu gryorum" ia
fikirlerini cezbetmek iin yeterliydi! Bylece Ali'nin adalet isteyen devrimci
hkme tine ak olan ia: "Evet, bu, Imam'n gaybiyeti dneminde iste
diimiz kimsedir"(!) desin.
304
DINLER TARIHI
Bylelikle halkn fikirlerini celbederek kolaylkla saraylar yapsn. Salon
pencerelerinin herbiri o asrn musik aletlerinden biri gibi veya o zaman
kadehleri gibi olan saraylar... Veya kay gan mermerlerden hamamlar
olutursun. Kk ve temiz erkek ocuklarndan efsanev haremler yapsn. Gizli
muvakkat nikh evleri yapsn. Halkn yamalanmas, katliam, ikence, deri yz
mesi, gz karlmas, hamam olanlar gibi iler yapp, harem iilerini kullanp
bozduktan sonra, "hkmet" ve "velayet" un vanyla ia halknn srtna binsin.
mer ve Ebu Bekir hkme tinin bozukluundan feryat eden ia liderlerinden,
adalet, ima met, imamn masumiyetinden, Islm'da hkmet ve nbvve tin
ayn cinsten olduundan dem vursun. Onlarn (ii geinen bu sultanlarn)
kitaplarnn girilerinden birka sayfa gsterdi ler. Ben hibir kitapta, hibir
dinde, hibir ilimde hibir Kayseri, Kisra, Firavun, Emevi ve Abbas dzende
byle eyler okuma mtm!
Alev" i:= ve S9ev" i:=
Nasl oldu da uzlama kabul etmez devrimci ia, bu kadar kolay raz oldu? ia
-ia'nn ruhu olan ve uruna o kadar ok-kanlarn dkld ses hedeflerini,
sadece dilde tekrarlanan sloganlar haline getirince, duygular, kalb kinlere
dnnce-hayatta hibir fonksiyonu olmayan lmden sonras iin olan kulluk
meseleleri olarak ortaya karlnca deiti.
ia, dier Islm frkalarn aksine, yeni meydana gelen bir frka deildi. O
Kur'n ve Snnet idi. Eer "soya" (ehli beyte) da dayanyorsa yine Snnet
esasna gredir. -Hepimizin bnyesin de topland- "Safev iasn" demiyorum;
hibirimizin olmad "Alev iasn" sylyorum.
Alev ias, mahkm snfn Islm'yd. Sadece ve sadece insan adalet ve hak
hkmeti istiyordu. Snnlik -u andaki fiili Snnlii demiyorum (imdi onlarn
ou hem pratikte hem de teoride gerek ia'ya bizden de daha yakndrlar)
iilie kar olan o zamann Snnliini sylyorum- hakim snfn Isl-m'ndan
ibaret olmutur hkmetin ss, rk eraflnn, snf-
DINLER TARIHI
305
sal ayrcaln aleti idi. nceki dinlerin de mahrum ettii snf, ayak alt aleti
olmutur.
Adalet
Bu kelimeleri, oundan bir gl gibi iittik. Anlamn kay betmiiz, ne olduklarn
bilmiyoruz demiiz. Ama derinliklerine inince hayrete dyoruz. Bu yzden
doru anlamak iin, bu kelimenin nceki zihni anlamn unutmamz gerekir, unu
yeni bir kavram olarak kabullenmemiz gerekir.
Sosyal adalet, aratrlacak meseleler, sosyal ve hukuk me selelerle ilgili bir
konudur.
Tarihin mahkm snfnn Islm'38 adaleti kendinin mezhe bi, kelam ve itikad
bir usul olarak ortaya koymutur. Tevhid ve nbvvet gibi onda itikad vardr.
Bu durumda ia, adalet ve imameti ilk Islm'n temel esaslarnn bir paras
olarak bilmek tedir. Hakim Islm, onu (imamet ve adaleti) yok etmitir.
Islm'dan bu iki asl karmakla, eski rejimler ve cahil dzenle rin yapt gibi,
Islm' daima siyas kudretlerin ve snfsal imti yazlarnn dayanak yeri
yapamamlardr.
"Ehli Snnet" ve "ia"nin her ikisi de adalete inanyor. "Ehl-i Snnet" asla Allah
adil deildir, demiyor. Birinin Allah'a inan mas, ama adaletine inanmamas gibi
birey mmkn deildir.
O Halde Ihtilaf Hangi Konudadr?
Adaletin kelm ve felsef konular asndan iki aklamas vardr. imdiye kadar
filozoflarn tartmalarnda ortaya kon mutur. Ben bu felsef konularda, kelm
aklamalarnda, dinle rin, Islm'n, mezheplerin, zellikle iann akl
aklamalarnda derin sosyal kkler gryorum. Bu cmleden olmak zere bu
konu:39
38- "Mahkm snfn islm' ia" kavramna hayret etmeyiniz. Zira Islm'n ken
disi de, Insanlk tarihinin mahkm snfnn dinidir. Bu anlamda ia, gereklik
Islim oluyor.
39- Bazlar iin, u izah ve aklamay yapmama Izin veriniz. "Ben" ahs zami
rini, gsteri iin kullanmyorum. Ama bu, kelimeye muhta olmam ve doyuma
ulamam anlamnda deil. Maksadm u, halk bu szn bana ait olduunu, so
rumluluunun da bana ait olduunu bilsin. Islm'n apak ve kesin esaslarn
dan biri olduunu sanmasnlar, veya Islm limlerinin resm grleri, ia'nn
ittifak ettii konu sanmasnlar. Diyorum ki, siz onu kabul etseniz de etmeseniz
de bu benim szmdr.
306
DINLER TARIHI
Ehli snnete bal limler; "Allah'n yapt her i adaletin ayns" olduuna
inanyorlar:
Ama ia diyor ki: "Allah adaletli olmayan hibir i yapmaz." Bu ikisi arasndaki
fark nedir? Fark oktur, o hakim snfn ada letidir, bu mahkm snfn adaletidir.
Allah'n sfat ve ameller ile ilgili fertlerin zihnindeki kavramlarn da, snfsal
erevede snrl olduunu gryoruz. Snfsal, sosyal karlarn ve artla rn
rengine sahiptir.
Eer meseleyi sadece filozofa ortaya koyarsak, mcerret mantk ve kelam bir
mesele olarak, Ehl-i Snnet'in akl yrt mesi gerekten bizim akl
yrtmemizden daha ok kalbe otu ruyor.
unun iin, ia Allah' adaletle balanm klyor. Ehl-i Sn net diyor ki, Allah'
serbest braknz ki, neyi istiyorsa yapsn. Biz adalet hesabna kabulleniyoruz.
Gzel. Bu, Allah'a daha ok tapc ve daha ok beenilenidir. Bu tarifle eer
emr'i Cennet'e, Hseyin'i (a.s.) Cehen-nem'e gtrrse adaletine uygun
hareket etmi olur, ama biz anlamyoruz. Bizim, Allah iin grev
belirlemememiz gerekir. Onunla ilgili hkm vermeyi onun gidiatn kendi
dnd mzde lmemiz gerekir. Kendi zihinsel kavramlarmzda snr
landrmamamz gerekir. Doru da sylyor. O halde niin ben mantk, kelam
ve ilh adan ehli Snnet'in istidlal ve anlay na, ilh adaletteki ia istidlalini
tercih ediyorum? Ayn zaman da onu daha ok mahkm buluyorum, onu
sadece tard edilmi olarak bilmekle kalmyor, belki hilekrca ve haince bir
aklama sayyorum. Ondan korktum! Emevi limlerinin szlerinin amu runu
ondan m tehis ediyorum?
Zira burada adalet konusu mcerret, felsefi ve metafizik bir konu deildir.
Sosyal bir meseledir. Onu ders sahasndan, limlerin, filozoflarn konular
sahasndan darya karnz. Toplumda, sosyal dzenin iinde, tarih harekette
uygulamaya koyunuz ki nasl bir i olduunu gresiniz? Ve ne diyor?
Ne diyor? "Allah'n yapt her ey adalete uygundur!" "Olan herey, Allah'n
iidir," "Olan ve olmakta olan herey ada lete uygundur!"
DINLER TARIHI
307
O halde sonulanm olana, olmakta olana ve olacak olana itiraz hakkna sahip
deiliz. nk Allah'n yapt herey ada lete uygundur. Sen zlim olan
kimseyi ezme hakkna sahip de ilsin, dier birini adil olarak sevmezsin.
Hak ve btl, zulm ve adalet, kt ve iyiyi Allah tayin edi yor, kul deil!
Hereyi ve herkesi hayra hamletmek gerekir.
Btn Mslmanlar ve btn ashabn amelini muteber ve kabul edilmi
saymak gerekir. Onunla ilgili olarak, hesap g nnde Allah hkm versin. Ayn
zamanda ciz, ksr, cahil ku lun gayb olan ameli ilh hkm ve levh-i
mahfuzdaki hkm, Kyamet terazisini bu dnyada kendi aklyla tahmin
etmemesi ve belirlememesi gerekir!
Islm dnrlerinden olan Mrcie mensuplar yle diyor lard: Sizler Ali'yi hak
sahibi, Muviye'yi gasp olarak grmekle evvel Allah'a itiraz etmi
oluyorsunuz, nk ortaya kan ey Allah'n iradesindendir. Onun yapt
herey adalettir, biz anla myoruz. Ikincisi Allah'a hakaret etmi oluyorsunuz.
nk onun bu ikisi hakknda hkm vermesinden nce siz hkm verdiniz.
ayet Allah Muviye'nin iyiliini almaz veya onu ba larsa, o zaman sizin
btn bu tekfir etme ve fask saymalar nz hangi cezaya arptrlacaktr?
Aristo, mevcut mertebeler dizisini adilce biliyor, Her mda haleyi dengenin
bozulmas, toplumun hastalk ve yok olmasnn sebebi olarak biliyor. Zira
egemen snfn, mevcut mertebeler di zisinin savunucusudur. Daima bu
silsilenin tepesinde olan, iyi yere dm olan snf iin mevcut durum gzeldir,
adalet ve dengedir. Ama bu dzenin ar yk altnda ezilen kimse, bunu adalet
olarak bilmiyor. Diyor ki, Allah bile byle bir i yapm olsa adalete uygun
deildir. Dier taraftan benim tandm Al lah'n byle bir i yapmas mmkn
deildir-
Bu zalimce dzeni yapm olanlar sizlersiniz. Zalim zalim dir, adil adildir, Allah'n
adil olmamas mmkn deildir. O halde zulm, zalimin iidir- Allah'n ii deil.
nk Allah zul me raz olmaz. Bu dzeni ba aa etmede, bana yardm
ediyor. nk Allah en adil olandr. Zulme teslim olmay, uursuz zul-
308
DINLER TARIHI
me ortak olmak ve zalimle el ele olmak sayyor. nk Allah adalet dnda i
yapmyor. Onun nazarnda btn zalimler mahkmdur. Btn adil olanlar ve
adalet isteyenler, onun sev diklerdir. Allah'n bir snfnn, bir rkn zararna, bir
aznln faydasna i yapmas mmkn deildir. Sen diyorsun ki eer byle
yaparsa adalettir; ben, zulmdr diyorum. Dolaysyla yapmyor. Egemen snfn
adaleti mevcut durumdur, olan her-eydir. Mahkm snfn adaletiyse mevcut
olan zalim durumu yok etmektir, insan ve sosyal ilikilerden muayyen bir ekli
adalettir. O gereklemeyen kadar dier her ekil her durum za limce
ilikilerdir. Allah da o adil olan ekle uygun olarak amel ediyor, dier ekilde
amel etmesi mmkn deildir- Hem onla rn, hem bizlerin adalete inandmz
gryoruz. Ama onlarn adaleti, hakim snfn adaletidir, bizim adaletimiz
mahkm sn fn adaletidir.
ia'da adaletin, yapay bir dzen, hukuk ve anlamaya da yanan birey
olmadn gryoruz. Byle birey deil ki, top lumda bir snf ve zel bir grup
onu yaratsn ve va'z etsin. Belki adalet Allah'n ve Allah'n ztnn sfatlarndan
bir sfattr. Byle adaleti ia Allah'a ait adalet biliyor. Onu srf mcerret bir
kelm, felsefe ve ilahiyat konusu olarak telakki etmiyor. (yle ki, zihinde;
yani, bugn byledir.) Belki adaleti mutlak vcut ve vcudun mutlakl
sathnda ortaya koymak istiyor. Adaleti varln kaim olduu bir dzende
grmek istiyor. Zira bu, b tn lemin zerine dayand binadr. Zira btn
vcut Allah'n tecellisi ve onun sfatnn tecellisidir. Zira btn kinat ona
tbidir. Zira yaratl onun sarndandr ve o adildir. Zira, dn ya, insan,
gezegenler, toprak zerreleri ve hereyle hakim olan kanunlar o koymutur ve
adalet zerine koymutur. Adalet zerine olmayan i yapmyor.
Adalet konusunu Allah'a dayandrlmakla, burada ia'nn onu kendine zg
sosyal bir ekilde, grup ilikileri geni bir "dnya gr" eklinde ortaya
koymak istediini gryoruz. Sosyal adalete, evrensel bir alt yap ve byk bir
dnya gr vermek istiyor. Inansn ki, yerlemesi, hakim olmas iin mca-
D I NLER TARI H I
309
dele ettiimiz asl, beeri dnyada Allah'n sfatlarndan birinin tahakkukudur.
Sosyal ilikilerde snfsal dzende, yararls na musunun yerlemesidir. Bu ftrat
ve vcudun doal gereidir. yle demek istiyor: Adalet sadece mazlum snfn
istei deil dir. zel rksal veya iktisad bir grubun ideali deildir. Bizim sa dece
snfsal karlarmza binaen talep ettiimiz ve va'z ettii miz birey deildir.
Allah'n adaleti byle bir yaratl gerektiri yor ve byle istiyor.
ia zulm u ekilde ezmek istiyor; ben ve sen iki frka de iliz, birbirimizle
savaan iki hkmet dzeniyiz.
Sen zalim bir dzensin, yaratl dzeninin ve Allah'n ira desinin aksine,
insanla (zoraki) bir dzen ykledin.
Ben, varlk lemini egemen dzen ismiyle adaleti insan topluma ve hayata
yerletirmeye alan bir mektebin taraftar ym.
Allah adildir. Yani adalet, kutsaldr, ilhidir, ebeddir. Istik rar ve yerlemesi
cebri ve kesindir. Siyasetinin, bir mektebin ve ideolojinin, sosyal bir plann, bir
teorinin buluu deildIr. Bir snfn, bir milletin ve rkn menfaatlarn temin
etmek iin hukuk bir teori, zoraki ve sahte bir slogan deildir. Adalet var lk
leminde ve bu cmleden olmak zere toplumda doaldr. Eer olmadn
gryorsak, bu geicidir. Bu bir bozulmadr, zalimin ve zalim dzenin iidir. Ilh
dzene, varla, ilme, ahlka zt olan dzenin iidir. O halde hem Allah'n
nazarnda hem tabiatn namusu nazarnda, hem de tarih ve toplumun na musu
nazarnda yok olmaya mahkmdur.
Bylesi adalet, Ilh bir hakikat, ilm, mukaddes ve ebed oluyor. Mazlum olan,
kendisinden faydalanlan herkesin snfsal veya bireysel menfaatlarnm gerei
olarak deil. Belki Allah'a inanan herkesin, bal olduu her snfta ve olduu
her durum da adaleti isteyen biri olmas gerekir!
Allah byle adildir, zalimi mahkm klyor.
310
DINLER TARIHI
A@Ale!IK=:!
Kur'n ve hadislerde u iki kelime var, biri "kist" dieri "adalet" "Kist", "zulmn"
kartdr, "adalet ise "cevr" (cefa) keli mesinin kartdr. Her ikisi genellikle e
anlaml olarak kullan yorlar: Zulm ve cevr, kist ve adalet. Halbuki mesele ok
dik katli ve incedir. "Kist", snfsal sosyoloji bakmdan ok ok has sastr ve
benim inancma gre hereydir, yani hereyin alt yapsdr!
"Adalet", sosyal gruplar ve fertler arasndaki sosyal ilikile rin, tannm olan
bireysel ve grupsal hukukun yasal eklinden Ibarettir.
"Ks(" (hisse), herkesin veya her grubun, madd ve manev nimetlerden, sosyal
imknlardan, toplumda yetkisine ald fonksiyona gre, gerek payndan
ibarettir.
Yani eer ben, seni gnde yirmi tmene altrdysam, g nn sonunda senin
anlama gerei olan cretini dediysem, hakkn vermisem adalet yerine
gelmitir. Eer cretinden be tmen eksik verdiyem evir, cefa etmiim ve
adalet yerine gel memitir. Eer sen adliyeye bavurup be tmeni geri alrsan,
adalet icra edilmitir ve mesele halledilmitir. Ii de iinden ve ya i saatinden
alarsa, i sahibine zulm yapmtr. O da adalet mercilerine adliyeye,
mahkemeye veya idarecilere ikyet edilir. Adaletin yetkilisi kimdir? Bir
toplumun adl kuvvetleri ve ad liye...
O halde eer doru, insan, hukuk ve ceza kanunlara, e refli ve cesur olarak
adaleti icra eden kurumlara sahip olursak, kimse kimseye zulmetmez. Adalet
yerine getirilir. Herkes kendi servetinin, hukuk imknlarnn ve menfaatlarnn
sahibidir, hi bir kudret ona tecavz edemez.
Bir i iin mesel yirmi tmen kararlatrdmz zaman, c retli, kt
grmeksizin bir tokat yer, kfr iitir de buna ramen rzasyla iini yerine
getirirse, cretini tamam olarak alnca ada-
DINLER TARIHI
311
let icra edilmitir. cretli dier hibir hakka sahip deildir. Eer mahkemeye
mracaat edip, "cretimin gerek deeri yirmi t menden fazladr, ben aresiz
olarak kabul etmitim; nk resm cret bu idi" derse, hkim ve mahkeme
ikyeti olan paylar, ivereni deil. nk adalet, resm, yasa!, tayin edilmi
hukuku incelemektedir. Ama "kist" dier bir konudur. Diyor ki: "Sizin sekiz saat
sreli ie yirmi tmen cret kararlatrdnz dorudur. Anlama gerei olan
creti dediin de dorudur, memleketteki teknik bir iinin creti de yirmi
tmendir, yasal creti de yirmi tmendir. Ama, pay bu deildir."
Iinin "fiyat" yirmi tmendir, ama onun "deeri" elli t mendir. Yasal hakkn
dedin, ama gerek hakkn yedin. Iin resm fiyat yirmi tmendir, ama onun
gerek fiyat elli tmen dir. Adaleti yerine getirdin; cretini dedin, boynunda
yasal bir hakk yoktur, ama iinin otuz tmenlik hakkn ne yaptn?" Bu nu
soran "kist "tr. Adaletin suskun ve honut olduu zaman ks tn itirazc ve fkeli
olduunu gryoruz! Kist; hisse, pay anla mndadr. Anlama gerei olan yirmi
tmenin denmesi ile ada let icra edilmi bilinebilir. Ama, "kst'n cevab
verilmemitir.
Dolaysyla "adalet", "cevr "in kartdr. Herkesin ittifakla benimsedii hukukun
esasna gre va'z edilmitir. Ama "kist", iktisad alt yapdr, bir ferdin toplumda
sahip olduu pay esas na dayanmaktadr.
Adalet, st yapyla ilgili bir meseledir, kist ise alt yapyla il gilidir. Adalet, va'z
edilmi kanunlarn esasna gre fertler ara sndaki Ilikide ortaya konuluyor.
Mlkiyet, iktisad ve snfsal dzen aslnda ise kist.
Bu yzden, mesel Ingiltere'de, dogru ve drst adl nite, bamsz, adli bir
adl icradan faydalanlyor. Hatta ouna gre adalet ok fazla icra edilmektedir.
Falanca geri kalm lkede ise (birinin klahn alr veya dolandrrlarsa,
klahm!-, deme cr'etine sahip deildir, nk cbbesini de almalarndan kork
maktadr) adalet yoktur.
ingiltere'de adalet vardr, o geri kalm lkede yoktur. Ama her ikisi bireyde
ortaktr. O da her ikisinin "kist" a sahip olma-
312
DINLER TARIHI
masdr. Zira "kst'n adaleti icra etme ve adelet birimi ile bir ilgisi yoktur.
Mlkiyet dzeni ve iktisad alt yap ile ball vardr. Bu her Iki lkede snfsal
dzen ve ferd mlkiyet vardr.
Bu dzende, hakim snfa bal bir fert, asil bir aile, lordlar soyu, prensler ile
akraba olanlar kendiliinden, olandan daha ok hak icad etmitir. Toplumdan
bir hisse alp gtryorlar. Bunun kendisi unu Ispatlyor, dieri bu slere ve
zmrelere bal olmad iin gerek hakkndan daha az pay gtrecektir. Zira
kendi yaratt hisseden daha fazlasn gtren herkes, di er birinin hakkndan
almtr. Russe'n deyimiyle: Sayn Lord "Siz btn bu servet ve mlke sahip
olmak iin doum zdrab dnda hangi zahmeti ektiniz?"
ia mezhebinde "Kyam bilkst ve kaim bilkst" esasna, gl bir ekilde
dayanlmaktadr, Kur'n'da tekrarlanarak gel mitir. Hem Allah'n iidir, hem
O'nun peygamberlerinin risleti, hem de Islm mmeti ve imamnn esas rislet
ve ilevidir. Adalet; herkese yasal hakkna gre, toplumda dedik leri ekilde
demektir. Kist: toplumda herkese, gerek payna uygun olarak deme
yaplmasdr. Toplumun herkes gerek pa yna uygun olarak denmesi
gerekendir.
Adalet ile beraber kst'n olmamas mmkndr. Adalet, alt yapsz, yalan ve
geicidir, fertlere baldr ama kist mevcut ol duu zaman, adaletin olmamas
mmkn deildir. Alt yap hak esas zerinde olduu zaman, st yap
kendiliinden kalyor. Bu anlam ile adalet, Avrupa lisanlarnda "Sustrese"nin
muadili dir. Kst'n bu dikkat, derinlik ve dopdolu olan stlah anlam mevcut
deildir. Az bir izahatla kolaylamas iin "egalite", eit lik anlamnda mn
vermek gerekir. Ama bu, toplumdaki btn fertlerin eitlii anlamnda deildir.
Bu hem imknszdr, hem de insafn aksinedir. Belki ferdin toplumda yerine
getirdii ile, toplumun dedii hakkn eitliidir. Yasal hakkn eitlii (cret ile
gerek hak) herkesin pay.
Adalete sahip olmak iin adliyeyi slah etmek gerekir. Kist iin, iktisad alt yapy
deitirmek gerekir. Kist sadece mlkiyet dzeninde sosyal bir devrimle
mmkndr. Kst'n asl, Mark-
DINLER TARIH
313
sistlerin dndkleri, sosyolojide kefettikleri ve sosyalizmin iddia ettiklerinin
aynsdr! Kstn byle kkl bir din kuruma sahip olduunu gryoruz. Onun
yrrle konmas ilh ira denin gerei, btn byk peygamberlerin risleti,
imametin vazifesi, hatta mmetin dnya apnda insan toplumdaki so
rumluluudur. Bizim, kltrleri tercme edilmilere dayanan aydnlarmz, onun
da materyalizme, Allah' ve dini inkr etme ve btn inanlar terk etme
artlarna bal olarak dnm lerdir.
Geri onlar da aynen dindarlar gibi dnyorlar. Dindarlarn zihninde imdIi
olduu kadar. Aslnda bu konularda cid di dndkleri yok. Belki zihinlerinde
dnyor veya din hayatn o tarafna; lme intikal ettirilmilerdir. Hatta
adalet, kist ve imamet gibi meseleleri de bir derde deva olmayacak e kilde
metafizik yapmlardr.
Imamet
"Imam", "mmet" ve "mm" kelimesi ile ayn kktendir. "mmet", Islm' bina
etmek isteyen toplumun addr. "mm" Islm Peygamberinin sekin bir
sfatdr.
mm'nin Islm Peygamberinin sfatnda, hakim snfa kar halklara bal
olmak anlamnda olduunu syledim-
"Imam", "mm" ve "mmete" yapm bir (mmetle i ie) makamn sfatdr.
Bir iinin teriminde Imam, daima canldr; daima halkn rneidir. Bu anlamda
Imam, idealdir. Itikad ve zihinsel meselelerin olduu gibi canlanmasdr. Din
bir mekte bin insanlk toplumuna verdii aziz bir rnektir ki insan nesil lerin
yapsna bir model ve numune olsun.
Bu nedenle imam, bir maket, bir fabrikann numunesi, bir mektebin ayn
gerek canlanmas anlamndadr. Yani Islm'n hayat, i, mcadele, ruh, insan
ilikiler ile ilgili itikad usul, ete ve kemie brnm kazanm ve Imam'n
vcudunda canlan mtr.
Kur'n: Kelime ile yaplm olan bir imamdr. Imam, insan unsurlar tayan bir
Kur'n. (Daima canl olmas anlamnda)
314
DINLER TARIHI
Imamn ii ve fonksiyonu "yolun iaretleri" olmaktr. -Baz rivayet ve
dualardak- yol iaretleri, yani klavuzluun al metleri.
- Hristiyan veya Zerdt olan ben, halk ve hak hkmetini bulmak iin Islm'a
gelmiim. Birden karmda "erih': Hk met, banda Peygamberin sar.
Ama sarn altnda ktl n grld ve uyuduu yer. Ktln destekisi
hilafet eklinde. Kur'n yetinin gerei olan o cihatlar yapan kllar, birden
Ali'nin ba zerinde parlyor. Puthaneleri viran eden ve beni evke getiren
grzleri -ki bu, tevhidin kudretidir- imdi, kirlilik, kfr ve irk heykelleri olan
kimselerin elinde gr yoruz.
Yolumu Kaybettim, Ne Yapaym?
Kur'n'a mracaat etmek istiyorum, yedinci asrda Islm'a girmi bu Iranl'ya
(bana) yol gsterelim.
Ama Kur'n' Badat'tan karyorlar. Badatl hrsz da, oraya tefsir yapmaya
getiriyorlar, Rivayeti de belediye fiyatyla! -bir dinar- olarak tayin ediyorlar.
Islm'a yeni girmi olan benim, Kur'n ve din esaslar on dan renmem
gerekir. Daru'l-hilafetin bir genelgesi ile yle deniyor: "Falan yet
"Zekeriya'dan bahsetmiyor. Veliahd Me'mundan bahsediyor."
Sonra btn Belh, Buhara, Horasan, Nibur minberlerinde hepsinin genelgeyi
okuduklarn gryoruz: "Onlara bir evlad verdik..." mealindeki yet, Zekeriya
hakknda deil, olu Me'mun'u kendine veliahd yapan Harun hakkndadr!
diyorlar.
O halde ben byle hakim snfn elindeki Islm'n reddinde nereye geleyim?
Minberler bunlarn elindedir. Namaz kldran lar, tefsircileri, hadisileri bunlar
tayin ediyorlar. Kitaplarn, Kurn'n yayncs bunlardr. Yeni Islm'a girmi olan
Iranl ben, hi kimsenin adn azna almaya cesaret edemedii ve fikirleri ni
ortaya koyamad "Seyyid"in nerede yaadn, nasl anlayaym? Sokakta m?
O halde Medine sokaklarnda m? Badat
DINLER TARIHI
315
sokaklarnda m? Veya btn mrn geirdii zindanlarda m, hcrelerde mi?
Dorusunu, yle bir adamm olduunu nereden anlayalm? O'nu nasl bulaym?
Bu yzden onun kar kna yetiemiyorum. yle bir yere varyorum ki Islm
ve beni Islm'a eken btn idealler, hilafe tin faydasna benim istismarm iin
bir ara oluyor.
"Yol iaretleri", yani bu koyu kinlerin, siyas ehvetlerin, s nfsal garazlarn,
paraya tapma, para dostluu, rvetilik, ha dis sar, haber yapm, Kur'n
tefsirinde sahtekrlk yapma, ithamlar, yalanlar furyasnda, Hakim Islm'n
balatt bu kor kun tufan ve devrimde, yolu onun vcuduyla bulabileceim
"yol iaretleri."
Mslmann nasl bir insan olduunu nasl anlayaym? e killenmi olan
gzmle grmem gerekir. Ama ekillenmi ve gerei gsteren bi
&ESAYET
Vesayette iki mesele vardr. Ayn zamanda seme deildir, tayin etme deildir,
nerme deildir, veraset deildir; bir gere i gstermektir. Herkesten daha iyi
tanyabilen kimse tarafn dan halka bir gerein gsterilmesidir, ayn zamanda
tavsiyedir.
Tavsiye ne demek? Yani ben size tayin etmiyorum, siz onu seiniz. imdi biz
seince, acaba dier birini seme hakkna sa hip miyiz? Hayr, nk seimle
olan bir makam deildi. Siz en yksek ruha daha stn liyakata, hakka sahip
olan, en hakl so rumlusunuz. Onu hem daha iyi tandma inanyorsunuz, hem
de onun hakknda daha fazla gr sahibiyim; aresiz seecek siniz.
Bu nedenle vesayette seim ekli halka hitaptr, ki Imama kudret vermenin
kaynadr ve Imam' tanmaktr. Ama seici ayn zamanda, ona kar dier
herkesi seme hakkna sahip de ildir. Zira mesele onun ztmdaki bir gerektir,
bunun kefedil mesi gerekir. Gerek seim, gerekse tayin ekliyle belirlememek
gerekir.
Vesayet meselesi, siyas bir dzen unvanyla, seime bal bir meseledir,
imamet ise bir siyas felsefe unvanyla d ir... (Bu konuyu dier bir frsatta
anlatp, bitireceim.)
DOKUZUNCU DERS
"Sizden, iyilie aran, doruluu emreden ve ktlkten meneden bir cemaat
olsun..."
Rahman ve Rahim olan Allah'n adyla.
Hint ruh ve uurunu tanmak sadece insanlk tarihinin de rin dopdolu ve
maneviyat kaynayan ocaklarndan birini tan mak deil, belki insan cinsinin en
esasl ve en derin boyutlarn dan birini de tanmaktr.
Genel anlamyla "maneviyata ve ruha ynelme" olarak isim-lendirilebilen Hint
dncesi zellikle yeni ada daha ok nem ve deer kazanmtr.
Rnesanstan imdiye kadar insanlk asla bugnk kadar "ruhtan/dinden"
uzaklamam ve insan ftratnn derinliindeki gizli cazibeye bu kadar
yabanclama-mtr.
Bugnk insann ve yaamnn hzla ruhtan, insann ftra-tndaki bu maverai
boyutundan uzaklamas ve yabanclamas yle bir noktaya ulat ki, buna
tepki olarak Bat'nn gen nesli nin ve hatta gnmzn birok bilgin ve
dahisinin HInt dn cesine yneldiini grmekteyiz. Bu tepki, kendiliinden,
gn mz Bat yaam ve medeniyetinin yneldii temellerin tam ak sinedir.
Bu nedenle, biz konuyu bir dinler tarihi retmeninin yn temine ters decek
bir tarzda sunuyoruz. nk nceden soy-
DINLER TARIHI
325
lediim ve iyice anladnz gibi, buraya dinlerle ilgili bildiim tarih incelemeleri
veya u kitaptan, bu eserden yaptm alnt lar tekrarlamaya gelmedim.
nk bu, sizin de yapabileceiniz bir itir; aratrma iin yeterli kitap da
vardr... Ancak mesele, dinleri derin bir incelemeyle, doru, ilm ve tarafsz
olarak anla mak, onlar gnmze aktararak tahlil etmektir- Bununla da b yk
dinleri gerekten tanmak ve Islm' kavrayabilmek iin fay dal olabilecek bir
ortam hazrlamaktr.
Sylediim gibi; kii ak olarak dier dinleri tanmadan Islm' tanyamayaca
gibi, dier dinleri de reddedip aleyhle rinde bulunamaz; yeteri kadar batl ve
kfr sayamaz. nk, ancak kendi dininin deerlerini tanyabildii oranda
dier din lerin deerlerini tam olarak tanyabilir. Bu nedenle kendi dinini gerek
ve bilimsel olarak tandmdan emin olmas gerekir.
Benim esas dersim byle bir ynteme dayanmaktadr. Eer bir eksiklik olursa
bu, yntemimden deil benden kaynaklanm olacaktr.
Hint ruhunu/dinini ve srrn tanmak iin, ters ynden ba lamamz gerekir.
Yani, ncelikle biz40 asrmz insannn ruhunu cokuyla, tutuarak ve akla Hint
tarafna ynelten etkenleri ta nrsak Hint sr ve duyumlarn tanmak iin
kendiliinden bir ortam oluturmu oluruz.
A1=l ve Re94
Gnmz yaants, kltrn temeli olan akln ve hayatn temeli olan refahn
stnlne dayanmaktadr. Yani btn ilimler, felsefeler, sanatlar, ahlk,
hareket tarz ve dnya gr anlamnda amz kltrn oluturan mantk
ve analize da yanan akl yrtme yntemlerinin tm, insann dnce tan-
yabilme yetkilerinin esas kayna olan akla dayanmaktadr.
40- Buradaki "biz", bugnk asr ve medeniyetin ruhuyla yaayan kimse anla
mndadr. Kendi anda yaayamayanlar anlamnda deil.
326
DINLER TARI HI
Bugn, dnya kltrne kuru, kaba ve ruhsuz bir rasyona lizm hakimdir. Her
ne kadar gnmz medeniyeti birok baar ve ilerlemesini akln stnlne
borlu ise de gnmz dnyasnn nimetlerinden, gemi insan kitlelerinin
faydalana-mad da bir gerektir. Buna ramen tabiat ve etkin glerine,
sosyal yaama, sosyal yapnn yenilenmesine, kurumlara, eko nomiye, siyas
dzene, hukuk sistemine ve benzerlerine hkme debilmek, gnmzde akln
hayata ve bilgiye egemen olmasna baldr.
Ama bir yerde akl, eksiklik ve yetersizlik hissedince, had dini ap
saldrganlar. Bu saldrlarnn kurban da, insann varlk ve hayatnn en
deerli, en aziz sermayeleri ve insan ru hunun en yce boyutlar olmaktadr.
amzda akln gl bir egemenlik elde edii, ada in sana da genel olarak
"tanma/bilme" ve "g yetirebilme" diye ifade edilebilecek iki byk yetenek
kazandrmtr. Fakat akln saldrganl yle konular kurban etmitir ki, insan
hayat bu gn onlarsz kald iin felsefesini, ruhunu, hedefini ve anlam n
yitirmitir. nk hayata anlam ve hedef kazandran sadece tabiatta varolan
akl, ilim ve teknolojinin insana sunabildii ey lerden Istifade etmek deildir.
Belki insan hayatnn ou, dier deerlere, mantk olarak incelenmeleri
mmkn olmayan ey lere baldr: srlar, yneliler, ltuflar, gayretler gayr-
mantk deerler ve ihtiyalar...
Gayr- mantk dediimiz gryorsunuz; mantn zdddr demiyorum. Birey
mantk "Logque" olur, birey "Illogque" (mantn zdd), dier birey de
"Analogque" (mantksz) olabi lir. Bu Paretto'nun gruplandrmasdr.
O halde mantkszlk, mantn zdd olmaktan baka bir-eydir. Mesel
menfaatlarn mkfat istemeksizin baka birine veya dierlerine feda eden
birinin yapt i, mantk olmayan bir i olur ama mantn zdd deildir.
Mantksz oluu, mantk ile tahlil edilmeyi kabul etmeyii, akln onu
aklayamayn-dandr. Ortada bir gerek vardr ve ayrca akla ve manta da
yanmamakla beraber aslsz ve yanl da deildir. Fedakrlk ve
DINLER TARIHI
327
cmertlik, bakalarn veya bir dierini sevmek (insann muhta olduklarndan
daha yukars veya kendisine ihtiya duyulma dan, bir yarar ve bir mkfat
beklemeden olan eyler) sevgi ve tapma gibi eylerin hepsi mantk olmayan
eyler olmakla bera ber mantn zdd da deildirler.
Diyeceksiniz ki "sevmek" de bir anlamda mantksal bir y nelmedir. nk
menfaat, maslahat ve cinsellik gzard edilme den sevgi gevme duygusuna
kendilerini feda ederler. Sevenin zevk almas sadece bunun mantksal
dayanadr.
imdi size soruyorum; menfaat, maslahat, cinsiyet, huzur, selmet salk ve
hatta hayatn bile kurban edildii "sevgi", nasl olur da zevk verebilir? stelik
bunlarn tm zevk etkenleri ol duklar halde byle bir durumda onlar da
lmektedirler!.. Bu zevk deil, zdraptr!
Diyeceksiniz ki, evet bu zdraplardan dost adna zevk aln yor. "Mantk
olmayan" bir gerei tanmak iin, tam ve ak bir rnek bulduk: "Izdraptan
zevk almak" dorudur ve bu yce bir zevktir. Zevkler st bir zevk... Lezzetler
st bir lezzet... Lez zeti terk etme lezzeti... Ama manta smyor. Duygu,
ak ve doru bulduunu itiraf etmekte, ancak akl, bu duruma baka kalmakta
ve bu gerek karsnda susup durmaktadr.
Insan hayat bu abalar, deerler ve akl tesi inceliklerle daha bir ruh, hedef
ve deer kazanmaktadr. Bunlar olmadan hayat gl ama deersizdir. Insan
bilgin ama kuru, sanat ma hir ama kof, ilim her trl araca sahip ancak abesle
itigal et mektedir. Insan yryebilme yeteneine sahiptir ama nereye gi
deceini bilmez bir akn gibi olmutur.
Akln balatt hamlelerden biri, insann mukaddesatlarna ve onun hayatnn
yce deerlerine bir hamleydi. Deerleri tah lil edip"fayda" halinde sunmak
istedi.41 Ama insan hayatndaki ou deerlerin menfaata dntrlmesi
mmkn deildi. Bu deerler insann sevgi besledii, ak olduu, sayg
gsterdii,
41- Bu konuyla ilgili olarak,Tahran Edebiyat Fakltesinde verdiim "Deerler de
Devrim" konulu konferansa mracaat edebilirsiniz.
328
DINLER TARIHI
tapt, hatta hayatn feda ettii deerlerdi. Ancak kazanl, krl olmayp
sadece kendilerinde stnlk vard.
Akl onlar mantkl ekilde tahlil etmek istiyordu. nk mantk, fayda bilgisi
dnda bir bilgiye dayanmamaktayd. Bu yzden akl tmne saldrd, onlar
inkr edip alaya ald ve so nuta hepsini etkisi altna ald. Nihayet bugnk
akll ve man tkl insan nesline ulat. Bugnk insann akl ve mantk yrt-
mesiyle bugnn ruhuna egemen nesil... Bugnk nesil, dnya nn
hereyinden faydalanmakta ve her dnemdeki insanlardan daha iyi koullarda
yaamaktadr. Ama niin ve nasl yaamas gerektiini gemiteki her nesilden
gelen insanlardan daha az bilmekte.
Bu yzden kkl sapmalar szkonusu oldu. Insann tabiata olan hakimiyeti ve
tabiattan yararlanmas arttka, i gdleri doyduka masrafta art olmakta,
bundan sonra sorunlar daha cidd boyutlara ulamaktadr.
"Varlk"n mutlu eiine ulamz
Ancak "varlk"n kendisi niindir?
Ilm, teknik, retim, cinsel zgrlkler;
Ahlk geleneklerden, din kaytlardan kurtulu
Hayatn btn yollarnn sonuna ulatrmtr.
O zaman ne?
Insan tabiata emretmekte
Hayat doymu
Akl dnyay tanm
Insan aklam
ve btn istekleri temin etmitir.
Hibir sr kalmam. Hibir beklenti bizi kendisiyle
uratrmamakta
Ak ilk defa hayatmzdan srlm ve Efsanelere, destanlara gitmi,
unutulmu, kamtr. Iman, bir ate gibi kervandan geri kalm, soumaya
ynelmi
DINLER TARIHI
329
Kervan k ve geceye doru hzla gitmekte
Sanki hayatn btn yollarnn sonuna varmz
Ihtiyalarn artk bir cazibesi yok.
mit ve intizar, insan kalbinde yol hazrln yapm
Varlk, srsz, aksz, idealsiz, imansz, hareketsiz,
Beklentisiz, sevgisiz, beyhude, abes, bo!
Tabiat irdelemek, tabiata hakim olmak, btn tabi kuvvet leri hizmetine
koturmak iin insann elinde ok etkin gler bu lunmaktadr. Ama insan bu
gleri nerede kullanacan ve em rindeki bu etkili malzemelerle hangi binay
yapacan bilme mektedir!..
Dnyann hereyi yava yava akla kavutu. Ilim ve il min rnleri
araclyla srlan ald. Hayat, birka ilm ve tek nik formle dnd. Insan,
btn dertleri, ihtiyalar, srlar, he defleri ve "varlk" felsefesi, tam analiz
edilen bir olgu durumuna geldi. Fizyoloji ve biyoloji ona "ne olduunu" ekonomi
ve tekno loji ona "nasl yaamas gerektiini" ilim de dnyann "nasl" ol
duunu sylyor.
Herey aa kavuunca daha balangta "bo" ve "beyhu de" olduu anlalr.
nk gnlk hayatn birok probleminde muhta duruma giren bir insann
hedefi, bu ihtiyalarn gider mek olur. Bu ihtiyalarn giderdiinde, artk bunlar
kendisine hedef olmaktan kar ve zmlenmi sorunlar zerinde durmaz.
"Ne iin"ler tekrar szkonusu oldu. Ilim ve akl artk bunla ra cevap
veremiyordu. Teknoloji, artk, tabiatta bulunmayan in sann zel ihtiyalarna
cevap veremiyordu. O ihtiyalar, kayg lar, aklar, imanlar, yce tapmalar gibi,
insanda mevcut olan eylere...
Gemite btn bunlara din cevap veriyordu. Ama bugn aklamas yetersiz ve
sesi kslmtr. Bir de felsefe cevap vere biliyordu. Ama bugnk felsefe ilm
kargaalarn esiridir. Ilim, fenomenlerinin irtibatlar ile kendini
snrlandrmtr... Insan; dnya, yaamn ve varln en son hedefinin
hakikatlerini ak-
330
DINLER TARIHI
layamyor. Insann ve dnyann anlamszl, hayatn boluu, yava yava
bugnk dnya gr ve felsefesinin esas ol mutur.
Medeniyet, sadece cinsel drtler, cinsel zgrlkler, ileti im ve ulam gibi
konularda tabiata g yetirebilme bakmn dan genlii doyurabilir ve istedii
eyleri emrine verebilir. An cak daha ok bilgi edindike gnlk lezzetlere
ball hayflan dndan insann iindeki hareketlilik ve birikimlere cevap ver
memekte.
Cevap bulamayan insan isyan etmekte (bir eit varoluu luk), bu isyan,
asrmzn dervilii saylabilecek "hippilik" ek linde ortaya kmakta veya daha
deiik ekillerde de grne-bilmektedir. Akla dayanan ekonomik dzene kar
isyan... T ketim ve refah dzenine kar isyan... rnein, refahtan bunal m
olan ve babalarnn gerek ihtiyalarn karlamakszn sa dece refah
balayan dzenlerine kar bakaldran genliin bu isyan, kr krne,
hedefsiz, dnsz ve sonusuz bir is yandr. Veya bir hakikati aramada
Hinduizm'e ynelitir.
Bugnk insann yaamnn dayana (akl ve refah), insan hereyden ok akl-
st gerei aramaya tevik ederken, refah tan daha ciddi bir hedefe, bir
yaam felsefesine yneltmektedir.
Hayatn sadece yarsna sahip olan bu isyan iin, Hinduizm iyi bir cevaptr. Zira
Hinduizm, sadece ve sadece manev ihtiya ca, insann ruhuna, ruhsal yapsna
hitabeder. Ve esasen madd hayat, toplumu ve bu dnyadaki ilikiler sorununu
yaad mz dzeyde ele almadndan, ada insan, kendiliinden maddeden
ibaret olan yaamdan kap salt ruhtan ibaret olan bir yere snr.
Hinduizm tamamen akln zdd, tketiminin ve refahn zd d bir dindir. Yani
gnmz medeniyetinin tersyz edilmi ha lidir.
Aslnda Hint dnya gr, zel bir bilgi edinme yntemi ne dayanr. Ve
Hinduizmin btn kurallar insanda bu yntemi gelitirmeye yneliktir. Bu
yntem akl, sanatsal, bilimsel, tek nik ve hatta ideolojik bir yntem deildir.
Daha ok, olaylarn
DINLER TARIHI
331
arkasn grebilme yntemi ve insann felsefi olarak kendini ta nmasdr. Bunu
da kavramak olduka zordur. zellikle akldan baka l tanmayanlarn
kavramas ise tamamen imkn-szdr.
Veda
Bu gr, tany ve zel bilgi yntemine "Veda" ad verilir. Buna kutsal akl,
gerek aydnlk gr, ilme kar irfan, hikmet ve Yunanllarn "Sophia" dedikleri
ey de denilebilir. Daha nce de sylediimiz gibi byk dinler ve felsef ekoller,
yani btn beeriyet srekli akl, ilim, teknik, kltr, sanat ve edebiyatn
kazandrd bilgi edinme yntemi dnda ve ondan daha stn bir yntem
bulma abas iinde olmutur. nk insan eitli ilimlerin kendisini bir noktaya
kadar gtrp ileriye gtremediini anlamtr. Ayn zamanda elde ettiinde
duygu perdeleri ni bir kenara itip tesindeki stn, gizemli, yce ve mutlak ha
kikati elde etmesine yardmc olacak daha st bir yntemin var ln da
renmitir.
Ite bu yntem sayesinde insan, ebediyeti anlayabilir, mut lak olan
kavrayabilir, sonsuzluu tanyabilir, vcudun gizli "sr"rn ve srekli bilmeye
aba sarfettii "gayb" bulabilir. Ama bu bilgiler snrl bir erevede mahpustur.
Ite bunun iin Sok-rat "Sophia"yi (yani ilim ve felsefe tesi hikmeti) aramaya
k makta ve yle demektedir: "Sophia"yi elde eden asla srmez.
Sokrat'n Sophia 'dan kast ise ilim ve felsefe deil, hik mettir.
Islm ve Kur'n'dan, peygamberlerin insanla kitap, hik met ve adalet
vermeye geldiklerini duyuyoruz. Gryoruz ki, bizim kltrmzde
peygamberlerin asl mesajlar, o zel bilgi yntemini o "Prometheus atei"ni,
"zel aydmlk" insana ver mek ve hediye etmektir.
Bu da ilim deildir. nk bizim peygamberlerimizin hepsi mmdir. Hibiri lim
ve filozof olarak tannmamtr. O halde o bilgi gayr-i ilm, gayr-i felsef ve gayr-
i teknik bir bilintir, bilgi dir, yani "hikmef'tir.
332
DINLER TARIHI
Maalesef bizim kltrmzde hikmet, felsefe mnsnda tercme edilmitir-
Halbuki (Pisagor'un verdii) ilk anlamnda felsefe, "hikmeti sevmek"
anlamndadr. Filozof, hikmeti arar "veda" ise hikmetin ta kendisidir ve gerek
ilimdir.
"Ved"dan baka, btn ilimler aslszdr. Bunlar, hakikati anlayamayan veya
hakikatin yanl anlalmasna sebep olup, sapkla dren ilimlerdir. Hatta
doru olan ilim bile, sapkl a drr. nk insan, daha uzak bir beldenin
yokuudur. Ilimler insan yolun yarsnda brakrlar. Bu ise bizzat bir eit
sapmadr. Bu nedenle akl drst klavuzluk yapar. Ama insan niha hedefine
ulatramaz; onu yar yolda ortada brakr. Ken disi ciz olduundan insan
sapkla drmesi kanlmazdr. Bu nedenle btn Hind din ve frkalarnn
abas, bilincin o kay nan berraklatirmak ve batil ilimlerin stne perde
ektii in san ftratnn derinliklerinde bulunan gayb srlarn hakikatini elde
etmek olmutur.42
&e@ ve Di5er li8ler
"Veda" veya "Videy" Farsa'daki "diden" (grmek), "bine" (keskin zeka,
vukuf, grg) ve "bina" (gr) kelimeleriyle Franszca'da ki "voire" kelimesi
(Sanskrit kkenli olduklarndan) ayn kkten gelmekte ve hakikati dorudan
alglayan bir tr ba k ve derun basiret anlamna gelmektedir,
Bergson'un dedii gibi; ilimler, insann hakikat ile temasn salar. Ama irak,
hakikati dorudan insann duyularna yerle tirir. Bu, yerleik hazr ilim,
dorudan ve kesintisiz bir ilimdir.
Ite veda veya videy bylesi bir ilimdir. Mesel, insann, ekerin tatl olmasna
ilikin bilgisi dorudan olmayan dolayl bir bilgidir- Lkin ekeri dilinizle
tattnzda elde ettiiniz bilgi farkldr. Bunun neticesinde tatllk ile alkal
bilginiz vastasz, dorudan, annda hissettiiniz bir bilgi olur. Bu, olgudan
haber dar olmann tesinde, hissetmektir.
42- Kavramlarnn benzeri oluunu tabii karlamaliyiz. nk Islm tasavvuf
(Mslmanlarn tasavvufu) ile Hind ekolleri arasnda birok benzerlikler var dr,
DINLER TARIHI
333
Bilgin, ak tanyp ondan dikkatli ve mantkl olarak sz eder. Ama ak onu
kendinde bulur. O'nun ak ile ilgili bilinci, kendisiyle ilgili uur ve bilgisidir. Bu,
hazr bilgi (duyumsanan, tm duyularla hissedilen bilgi)dir. Tpk, derimize
vastasz de diinde yakan ve stveren ate gibi. Bylelikle de hakikat, bi zim
anlay ve kavraymzda somutlar. Bizim anlaymzn bir paras oluverir.
Biz de hakikatin bir paras oluruz. Bu konu irfanmzda ak, mauk ve ak
birlii; kltrmzde akl, akle-dilen ve bilenle bilinenin birlii eklindedir.
Kurtulu Yolu
Bu nedenle, akla kar tek kurtulu yolu, "Videya"y, muhte melen Videya'nn
tercmesi olan irfan ve gerek marifeti bul maktr. Hristiyanlkta kurtulu yolu,
"fedakrlk ve bakalarn "sevmek", Zerdt dininde "doru gr, doru sz
ve doru amel", Buda dininde 'ihtiyacn reddiyle doan sknet" ve Islm'da
sadece "rTevhid"dir. Tevhid esasna dayandklar md dete kurtulua neden
tekil ettiklerinden Hristiyanln, Bu dizm'in ve Zerdt dininin dayand bu
etkenlere Islm da belli oranda dayanr.
Bireysel bir zellik tamalar, igdsel olmalar, mantksal bir aklamalarnn
bulunmay ve balayc nitelikte birer se bep olamaylar yznden, srf
bakalarn sevmek, ahlk do ruluk, drstlk ve hatta yalnzca marifet bile
kurtulu iin bir neden tekil etmezler.
Irak
Insana gerek hakikati gsteren ve anlamay salayan, akla ramen akim
tesindeki bir faktrdr. Irak (Intition) dediimiz bu faktr, hakikati
tanmamza ve hissetmemize yardmc ol maktadr.
Irak, tasavvufumuzda gnl olarak anlamlandrlan ey dir. Gnl, akln
anlamaktan ciz olduu byk hakikatlar ko laylkla anlar.
334
DINLER TARIHI
"Aklclarn ayaklar aatandr, "akl hakirdir", "akln aya krktr", "gnlle
umak ve miraca kmak gerekir" gibi kav ramlar Veda dininin temel
dncelerini akla kavuturan unsurlardr.
Bunun iindir ki beyin "gnl'e kar akl da irak'a kar yer almaktadr- Akl ve
beyin aalanm olup, yolu bir yere vardramadklar gibi, madd hayatta da
snrldrlar. Irak ve gnl bu his ve duyu perdelerini yarabilir, mutlak ve
ebediyete el uzatabilir ve hakikatin zn bulabilir.
Kur'n- Kerm'de "fuad" ve "lbb" olarak da geen "kalb" ve "akl" kavramlar
arasnda herhangi bir eliki szkonusu olma yp, ayn anlam ifade eden bir tek
kavramdan ibarettirler. Haki katin anlalmasna yardmc olurlar.
Beyin ve gnl ayn anlamda kullanlmtr. u var ki, Kur'n- Kerim
hakikatlarn anlalmasnda akln temel etken ol duunu nemle
vurgulamaktadr. Elbette bu akln, "Aristo", "Kant" veya"Descartes" gibilerin
taraftar olduklar "raison" ve "ration"un aynsdr demek istemiyorum.
Dolaysyla Kur an, in san iin bir tek idrk ve anlama kuvvetinden bakasn
kabullen miyor. Ki o da hakikati, Allah'a giden yolu bulmann ve ayn za manda
maddenin esrarn ve kanunlarn kefetmenin arac olan akldr. Yani hem
tabiat, hem tabiat tesi, hem eyann mahiyeti ni anlamak, hem de Allah'
tanmak, akl yrtmeyle mm kndr.
Ama tasavvufa gre, akldan ziyade esas olan iraktr. Yeni ada, Descartes ve
Kant'a kar, Pascal ve Bergson'un ileri sr d de budur.
"Ben"
Hinduizm konusunda anlalmas gereken meselelerden bi ri "ben" (Lemoi)dir.
Felsef anlamda, "bakalar deil", yalnzca (Individu) fert anlamna gelen ve
kendimizi onunla idrk ettii miz "ben", dilbilgisinde olduu gibi psikoloji
alannda da nem li bir yer tutmaktadr. Bu "ben"in ilk defa Hint "Veda" dininde
DINLER TARIHI
335
derince tahlil edildiini gryoruz. Heiddegger gibi ahslarn
egzistansiyalizmde gndeme getirdikleri meselelerin ok daha derin ve ok
daha olgun ekli, bin yl nce Hint'te ortaya kon mutur.
Hinduizmin "Ved"snda "ben", kiinin bakalaryla iliki ve irtibatlar srasnda
hissettikleri ve bulduklarnn topla mndan ibaretse de aslnda bu hissettikleri,
gerek olmayan, yalanc "ben"dir. Bundan tr "ben" gerek bir olgu deildir.
nk dierlerinden yzlerce ba, fertte bir araya gelmi ve d mler
oluturmulardr. yle dmler meydana gelmi ki, yalanc bir duygu halinde
beliren bu dm veya dmleri, herkes kendi "ben"i olarak hissetmektedir.
Bir aynann karsnda durup kendi "ben"inizi tekil eden btn unsurlar
ayrtrn. Sonunda sizin iin neyin kaldn grn. Dierleriyle; e, akraba,
sevgili, dman, reis, taife, kom u; tarih, ilm, edeb, felsef ahsiyetler;
sevdiiniz ve nefret etti iniz eya ve ahslar; sizin fikirlerinizde,
duygularnzda olan lar; genel olarak tandnz herkes ve hereyle olan btn
ilgile rinizi koparrsanz, bIrey kalmadn anlarsnz. O halde im diye kadar,
"ben" dediimiz ey, dierlerinin toplamnn "hi" aynasna ("ben" bile olsam)
yansyan dr. Yansmalarn, ref lekslerin ve itibar balarn bir toplamdr.
Burada dmlenmi olan "ben" olarak hayal etmiiz. Eer "ben", bu
"mikrofon" gibi bir hakikat olsayd, (eer bunu gren, sesini iiten ve hisseden
btn fertler olmasa bile yine olduu gibi var olacakt) dierleri nin somut
varl olmadan da olmas gerekirdi.
O halde, o hareket ve tasvirlerin toplam, hakiki bir varlk deildir. Eer kendini
bilen biri, yaianc bir ayna veya "videy"ya sahip olsa, imdi toplumun
karsnda kendini gr yor gibi, "videya" aamaya (kendini bilme aamasna)
ularsa kendi adyla grd btn bunlarn ve kendi "ben'i olarak ta nd
hereyin yalan olduunu grrd. "Ben" olarak tanmla d eylerin baka
eyler olduunu anlard. Eer onlarla olan bu balar keserse, bir hi
billrlamas olur. Renksiz, ekilsiz, kiiliksiz, hareketsiz, anlamsz ve boyutsuz
bir billr. "Ben" He-
336
DINLER TARIHI
Heiddegger'in "gerek vcud'a kar "mecaz vcud" olarak adlan drd eyin
ta kendisidir.
l1 2B4e
Buradan hareketle idrk ve hayat ruhunun en hassas, en de rin, en mphem
noktas olana ve Descartes pheciliinden (septisizm'den) daha byk olan
Hint pheciliine ularz.
Hereyi ona gre deerlendirdiimiz, onun iin istediimiz; Descartes'in
deyimiyle; kendisi bizzat pheci olduu iin her-eyden phe etmemize
ramen kendisinden asla phe etme diimiz "ben", bu durumda ilk phe
edilen ey olmaktadr. Ama neyinden? Sadece varlndan deil, hakikatinden
ve anla yndan da phe edilmektedir.
Aslnda "ben" dediim zaman, maksadm, herkesin "kendi" olarak hissettii
"ben"dir; "ten", "benden" olarak hissettii deil. Bu "ben" ferdin ahs
(perssone) veya ahsiyetini (personnalit'e) kendine farkl klmaktadr. Herkes
sekin, belirgin beden izgi lerini dierlerine kar seip alr. Fert Ondividu)
"ben" anlamn dadr. Sosyolojide de "fert, toplumu oluturur, dedikleri zaman
da "ben" anlamndadr. Anne ve babann oluturduklar bir "be den" anlamnda
deil.
"Ben"in Reddi
O halde, "ben"e, bu byk yalan kar olmas gereken ilk is yan insann isyan
olmaldr. Ama hangi vastayla? Nasl? "videy" ile mi? Videy, bizi hakikat ve
kinatn esrarna ulat rabilecei gibi, byk yalanlara kar da bilinli ve
haberdar k labilir.
Btn ilimler "ben"den sz ederler. Ancak sadece videy, "ben"in yalan
oluunu, bo oluunu ispat etmi, "ben"in altnda gml olan ben-tesi
hakikati ortaya karmtr.
Heiddegger diyor ki: Tandnz herey, sizin zihin, duygu ve tanmanza nfuz
ederek varlk bulma boyutlarnzdan biri oluverir. u andaki varlnz, tanma
ve bilmenizin toplamn-
DINLER TARIHI
337
dan ibaret olan "mecaz varlk"tr. Ancak onu Inkr etmekle ha kiki varlnz
(authentique existence) kefeder ve kendinizi his setmi olursunuz. "Veda"da
sylenenler bu szlerin aynsdr.
Bu nedenle eer "ben"43 burada bir arada olan birbirine ka ran ve bir grup
oluturan eya ve ahslar ile ballk dizisinin toplamndan ibaretse bu
durumda yalanc bir varlktr ve hibir zaman da var olmamtr. Iplik yuma ve
dmdr; baka birey deil. O halde bu "ben"i, bu byk yalan ve aldatc
v cudu yok etmek gerekir. Bu iplik dmlerini amak ve geride hibir eyin
kalmadn grmek gerekir. Bunu grdkten sonra hakikate ulamak
mmkndr. Bu hakikat, yalanc "ben"in vu-rulmasyla ortaya kar. Hafz'm;
"Sen kendin, kendine hicabsn /Hafz' ortadan kaldr!" derken kastettii buydu.
Insann kendi hakikatna ulamas, kendinin hi olmad" gereine ula mak!"
arapsz ieden iesiz arab iste!".
Tasavvufumuzda, zellikle de "vahdet-i vcud" konusunda geen "innyet",
"enniyet" ve "menyet" yani "benlik" mes'elesinin tm kendinden uzaklap
hakiki varlk ve varlk gereine ulama abasndan baka birey deildir.
"Ben"i Nasl Yok Edelim?
Videy, ben olgusunu kefedip ortaya karnca ve "ben"in aslnda bakalaryla
ilikiler birikimi olduunu anladmzda bu yalanc "ben" ve balardan
kurtulmamz iin bu ilikileri kes memiz yeterli olacaktr. Bunun gereklemesi
iinse riyazet dev reye girer.
Ri76e!
Riyazet, seni senden alan herey ve herkesle olan tm ba larn kesmenden
ibarettir. Sen eya ve ahslarn yannda yer alan parlak bir aynasn. Bu yalan
tasvir ve hayaller ortadan kalkmadka seni ekillerin ve renklerin toplamndan
ibaret sa-
43- "islm inas; Tevhidin Temdi" adl kitabta "Hangi Ben?" makalesini oku
yabilirsiniz.
338
DINLER TARIHI
yan bu karanlk dnceler srp gidecektir. Grntnn ay dnlanmas ve
suyun berraklamas iin bu hayaletlerin su ve ayna ile ilikisini kesip ortadan
kaldrmam gerekir. Bu nedenle riyazet makas "ben"i yok edebilir. "Cuki" ya da
dier bir ifadey le "yoga", riyazetin iddetli yntemlerinden biridir. En sade ek
liyle; uzun sre tutulan orular, bedensel alkanlklar (uzun s re sabit bir
noktaya bakmak, suskun durmak, yememek-imemek, konumamak ve
benzerleri) gibi riyazetler, insan gl klarlar. Bylelikle de insan, bir
bakasna baml klan tm is tek ve ihtiyalarn esaretinden kurtarrlar.
Mesel, beni srekli, her an darya balayan unsurlardan biri aldm nefestir.
Yaamm iin gerekli olan nefesi asgariye indirebilirim. Ancak bunu nasl
gerekletirebilirim? Btn ha yallerimi, fikirlerimi, hatralarm ve zihnimde
koruduum de erleri yok edip kendimde ldrdkten sonra sadece ve sadece
nefes almay dnmek suretiyle.
Beynin gcn br noktada younlatrmak yoga yntemle rinden biridir. Nefes
almay dndm zaman, btn kuvve timi, tm bilin ve duyularm nefes
almda topladmda, ne fes alm kontrol altna alabilirim. Bu kontrol altnda
tutmay yle tekrarlamalym ki, nefes alp vermeyi dzenli bir program lamaya
tbi tutabileyim. Bu altrma sonucunda birka saniye hatta birka dakika
durabilirim. Ayn ekilde bu altrmay gnden gne, aydan aya ve yldan yla
oaltarak sonuta yle bir g elde ederim ki, gn toprak altnda nefessiz
kalsam yi ne de canllm srdrebilirim.
Bunlar imdi de var olan gereklerdir. Beni darya bala-yan daim balardan
birinin nefes olduu apaktr. Her saniye ve her dakika evin kapsna gelen
kapy vuran, kapy yzne atm ve fakat beni srekli oyalayp duran,
rahatsz eden bir varlkt. Onu bamdan savnca artk haftada sadece bir-iki
defa peimden geldiini gryorum.
Bu ekilde ben, her an, her taraf dolaan apknlarn ba bo bak ve
hevesleri eklindeki, hibir eyde karar klmayan
DINLER TARI H I
339
daima beni, bakasna/bakalarna; eyaya ve boyutlara ynel ten gzm de
kontrol altna alabilirim.
Bada kurup oturuyorum, bakm sadece en yakn grme noktas olan
burnumun ucuna dikiyorum (En yakn yer ve en zor bak tarz). Buna o kadar
devam ediyorum ki bakm, tp k eitilmi bir ku gibi, kendime esir hale
getiriyorum. Bir yere taklmak veya bakmak istiyorsa o an iin benden izin
almak zorundadr. Artk durum, benim onun msaadesine bal ol mamdan
kmtr.
Yine, bunun gibi, sa ayam sol kalamn, sol ayam sa kalamn altna
koyup ellerimi apraz olarak st ste koyabili rim. Bu oturmaya devam edip,
birinci gn saat, dier gn be saat; yava yava bir gn, bir gn bir gece
bir ay, iki ay ve mr mn sonuna kadar devam edebilirim.
Srekli beni para para edip yutan, bende birey brakma yan doal etkenleri,
btn insan, sosyal ve tketim etkenlerini etrafmdan datp, kendimi ykayp,
okyanusun barmdaki z grln sembol olan kuru bir ada, bir "Upa"
yapabilirim. Hi bir ynden, hibir taraftan yolu olmayan bir ada. Yarm adalarn
aksine baka tarafa ulamaya yol aramyor, buna ihtiyac da yok. Dierleri ona
muhtatr. Ona doru kpr kurarlar. Insan da bu hale gelince, bakalar ona
ihtiya duyar. nk yarm in sanlar da baka yerlerle balantl yarmadalara
benzerler. Yoga kelimesi Farsa'daki "Yu" (boyunduruk) kelimesi ile ayn kk
tendir. Bedeni boyunduruk altndan karmakla, kendini seyret mekle, gcn
bir noktada toplamakla, iddetli riyazet (veya skunet) sayesinde rlm olan
balar makaslayp kesiyo rum. Veya en azndan gevetiyorum. Yalanc "ben"i
oluturan Il gileri kesiyorum ki kendimi zgr klaym. Kurtulup bir adaya
dnnce gzlerimi kapatp i lemimi seyre dalyorum. Artk bak am
deimitir.
Toplumun bireyi olan "ben" durumundaki adam, daima d arya bakar. Eer bir
gn evine kapatlsa, bir kede mahpus, bir caddede yalnz kalsa, korkuya
kaplr. nk bo olduunu
340
DINLER TARIH
er
kendi gzyle grr. Yalnzlk, bo oluunu kendine gsteren en byk
unsurdur. Bu yzden bo insan, daima kendini toplu mun izdihamnda
kaybeder. Varl dierlerine baldr. E dierleri olmazsa o yoktur. Zira onun
"ben"i dierlerinin ayn sidir.
Baz kiiler, bakalarnn varlna yerlemi zellikler gibi bakalarnn
kiiliklerinde varlklarn srdrrler. Eer o ban kalar yok olursa kendileri de
ortadan kalkarlar. Tpk kkn den kesilip masa olarak kullanlan bir aa gibi
bakalarnn isteklerine boyun emilerdir- Artk bunlarn varl bir mn ifade
etmez.
Veda irfan, yoga ve riyazetle hrriyet ve kurtulua eren kimse, kendi iine
baknca anszn acayip, hayrette brakan ve tahmin edilmesi mmkn olmayan
bir hakikate ular. imdi hep beraber izliyoruz: Kanser gibi hereyi ve varln
btn ha kikatini ortadan kaldrm, kaybetmi ve kendinde eritmi olan yalanc
"ben"i ortadan kaldrdmzda bir gne gibi iimizde doan o hakikati
bulmamz ve gizli olan hakikatimizin gerek mahiyetini idrk etmemiz mmkn
olur. Ancak imdi gryo ruz ki ortada hibir ey yok.
Bundan nce i derinlie baktmzda "ben" isimli bir kii lik hissediyorduk,
ama imdi byle bir varln olmadn gr yoruz. Yalanc bir kiilikti. Ortadan
kalknca haliyle yeri bo kal d. "Ben"in duvarlar kt!.. "Ben", "atman" oldu.
A!8n
"Atman", btn "ben"lerdeki (yani btn yalanc "benzer deki hakiki "ben"dir.
Bu yalanc "ben"Ierin altnda "ben'lerin be ni"; "gerek ben" gmldr.
O halde kendimde yalanc "ben"imi yok ettiimde anlyo rum ki ben "o"yum.
"O" Kimdir?
"O" gerek varlktr. Kendi bana vardr. Varl bakasna bal olmad gibi
bakasndan dolay da deildir. "O" gerei, btn insanlarn varlk znde
mevcuttur.
DINLER TARI H I
341
Burada "ben"de bir devrim meydana geliyor. Bundan nce kendimde ferdiyet
ve baka eylerden ayr olmay hissettim. (ahsiyet, yani beni dierlerinden
ayran, belirleyen eylerdir. Bu ahsiyet ve yalanc ben imdi rengini kaybetmi,
ortadan kalkmtr. Artk kendi varlm hissediyorum). Gemiin aksi ne.
Gemite kendimi dnyadan, btn fertlerden bamsz gr dmden,
"dierlerini" "ben"de buluyordum. Oysa imdi kendimi "dierleri"nde
buluyorum.
Gemite sahip olduum btn zahiri tutkularla ferdiyet halindeyim. Hereyden
kopuk ve ayr idim. imdi zahir ba lantlarm kesmiim. Bundan sonra btn
insan ferdine (beer cinsine) girebilirim. Borlu bir kale ve kaln duvarl bir
hisar gibi beni iine hapsedip dier evlerden, topraklardan ve kalelerden ayran
btn duvarlar yktm. O an ben, duvarlar yklan kale gibi yeryzyle ayn
seviyeye geldim. Yeryzne balandm. Giderek yeryznn kendisi oldum;
yeryznden bir para de il, btn yeryz oluverdim.
Gryoruz ki burada, bu byk i srayla bu ahs hicret le "Atman"a
ulayoruz. Ferdin artk kendisi iin birey isteme dii yere ulayoruz. nk
hereye hrSla sarlan ve bakalar na cephe alan "ben", imdi herkesle yaknlk
ve beraberlik hisse derek btn insanlara, btn rklara, btn renklere
akrabalk ve ahs ak besleyecek duruma gelmitir.
imdi ben, btn "ben"lerdeki ortak "ben"den baka birey deilim.
Ariflerimizin deyimiyle (bir tebihle gzelce aklan yor) ben, denizde hayvanm
biriktirdii bir kabarck idim, kendi mi "ben" hissediyordum. imdi hava ile
ilgimi kesince kendim den kurtulmuum ve artk denizdeki kabarck deilim.
Nehir, kendi tal-akll yatanda, kendi ad ve sanyla akt srece zdrap,
perianlk ve heyecana mahkmdur. nk rmaktr, deniz deil. Yani "dier
rmaklar deil", ani hi... n k denize kavuunca artk rmak falan deildir.
Kendini inkr edip denizleiyor. "Irmak beni" yok olup "deniz beni" ortaya k-
yor. Kendini artk rmak deil su olarak hissediyor. Bu da b tn rmaklarn
gerek "ben'ldir. Tasavvufumuzun da dedii u-
342
DINLER TARIHI
dur: "Beka yok olmadadr". Fenafillah (Allah'ta yok olmak), bekbillah (Allah'ta
baki olmak)... Denize giren bir rmak gibi, Tanr'nn varlna karyorum.
O'nda fni olup kendimi inkr ediyorum. Bu ekilde "ben" oluumuz ortadan
kalkyor, denizin bir paras, Tanr'nn bir paras oluyoruz. ahsiyet ve ahslik
kayboluyor, kendini de kaybedip fanileiyor, denizin bakiliin-den denizle
beraber bakileiyoruz.
Hakikati tanyp doru bilgi (ved)yi elde ettikten sonra nefsi riyazet ve
yoga'yla eitmek suretiyle yalanc ben'ine hakim olabilen insan "byk ben"in
"genel ben "in /"benlerin beni'nin ve Atman"n sahiline yaklaabilir. Hatta ona
girebilir, onda lp, yaayabilir. Bundan sonra fert, hayret verici bir kudret ka
zanmaktadr. Kck bir darbeyle mizac, hayat, haklar ve di er zellikleri
altst olan adam, bir de bakyorsunuz ki insan dehete dren bir g
edinmitir. Artk onun varlnda g gsteren "byk ben"dir, "yalanc ben"
deil...
Eer dnce bir yere ulaamyorsa, evresi ile olan ilikile rinde ve balarnda
eksiklik ve yzeysellik egemen olan "yalan c ben" dnyor demektir. Fakat
"byk ben", Atman'a ula m bu zayf ferdin davranlarna nfuz etmise
onda dnen (akl- kll) genel akln ta kendisidir. Bu byk uyanklk, yalanc
benden deil bizzat Atman'a ulamaktandr...
Atman, menzillerin balangcna doru hareket etmektedir ve mutlak snrsz,
ebed hakikat gnei varlna doduu za man atman son miracnda tesine
snr bulunmayan bir snra ve mekan tesi bir mekana, yani Brahman'a ular.
Br48n
Brahman, mutlak hakikattir. Hereyin ruhudur; dnyann ruhu, varlk leminin
ezel ve ebed ruhu; "Atman", "Brah-man"n hakiki vcuduna kar, bir yalanc
ben'dir. "Ben"in "At-man"n hakiki vcuduna kar bir yalan olmas gibi.
Burada insan, Atman'a varm, oradan da Brahman'n usuz bucaksz
okyanusuna girmitir. Orada insan, sadece kendini tek para bir insan olarak
hissetmek ve insan birlie ulamakla kal-
DINLER TARIHI
343
myor, belki btn evrene karp dnyann ruhuyla birleerek btn varlkla
birlie ulayor. Btn bu ekillere, zdraplara, deiimlere ve dnya
geometrisinde grdmz eitli boyut lara bir genel "birlik hkmediyor. Artk
ne "ben" var ne de "at man"; herey "Brahman"dr. Artk hereyin "o" olduu
nokta bu rasdr. Insan Brahman'a ynelik bu seyr- seferinde, Brah man'la
ayn amac, ayn yolu, ayn gidiat ve bilahare ayn gidi tarzn, ayn niyeti ve
ayn sefer ahengini paylar.
Atman'in Zirvesi; Brahman
Ben'den Atman'a, Atman dan Brahman'a doru sralanan bu aamalar varln
doruklarna ve ruhun fiziktesine doru ykselen en son ve en byk miratr.
"Atman" lkesini katetti-im anda, Brahman'n byk ve ebed okyanusuna
karrm. Burada "Krina" yani bir ve tek olan Tanr kadar byk, Atman ve
Brahman'n birlemesiyle oluan ve ayn zamanda mutlak hakikat olan byk
bir birlik grnm.
Hallac'n "ben Tanr'ym; benim elbisem altnda O'ndan ba kas yoktur." dedii
hal budur. Bu hale; "ben"den geip "At-man"dan "Brahman'a, "Brahman"dan
da sonsuzluk zirvesine ("Krina" yani Byk Tanr'ya ve Vahdet-i Vcud'a
ulamak) iin aadaki aamalardan gemek gerekir.
Krem, Samsara ve Nirvana Aamalar
Kurtulu ve dorulua ermek iin, bu aamalardan gemek gerekir. Ama nasl
ve niin?.. Tanmakla... Ama neyi tanmak la?.. Zindan ve ondan ka
yolunu... Ama bu zindan hangi zin dandr?.. "Krem" ve "Samsara"...
Samsara
Samsara, grnen yani yalanc, baml, zgn olmayan ve bakasnn
yansmas olan cihan demektir. Kendi bana bir var la sahip deil. Herey
hayal, herey snrl ve bamldr. Bi zim edebiyatmzda ebed olmayan,
aknlk ve zdraptan Iba-
344
DINLER TARIHI
DINLER TARIH I
345
ret bir dnyann tercmesidir. "Samsara". yle bir dnya ki, orada hibir ey
srekli deildir. nk hibir eyin gerek anlamda bir varl szkonusu deil.
Bu dnya ebed deildi. Bir deniz gibi kalc olmayp, ol-mak-olmamak, varlk-
yokluk, lm-doum gibi yalanc varlk lar arasnda gidip gelen dalgalar ve
kabarcklar gibidir. Insan tm bu dalga ve kabarcklar arasnda kendisi gibi ii
havayla dolu bir kabarck zerine oturmu bo bir hayata duar ol mutur.
Bu nedenle, sknet, gzellik ve mutlak ebediyet olup gei cilik, yklmlk,
lm ve srekli deikenlik olmayan "haki-kat'e ulamak iin Samsara'dan
kurtulmak gerekir.
Samsara'dan Kurtulu Yolu
Insan Samsara'dan nasl kurtulabilir? "Videy" ile; "z"n yok oluu, "Ben"in
ldrl ve "riyazet" ile... Insan bunlarla Samsara'dan nasl kurtulabilir?
Daire gibi srekli dnen bir gir daba giriftar olduunu ve bu bo dnten
kurtulmak gerektii ni bilmekle...
KAre8A
Insann tutkun olduu bu girdap nedir? Krem'dr, tena-sh'tr. Yani bu zorun
mahpusu olan sen -her fert olarak-, geli men, zdrap ekmen, aba
gstermen, kin ve ak beslemen, mahrumiyetleri grmen, yaaman,
ihtiyarlaman ve lmen gere kir. Tekrar bu dairevri hareketin balamas
gerekir. Tekrar ba ka bir insann veya hayvann bedeninde dnyaya gelip,
hayatn bu etin ve zdrap dolu aamalarn geirmen gerekir. Doume-vinden
ihtiyarln zirvesine gidip, lmn alt mevkiine d men gerekir. Tekrar ikinci
defa, nc defa, drdnc defa... Bylece ebede kadar. Tpk Zeus'un
derghndan kovulan ve onun emriyle bir kayay dan tepesine karmakla
grevlendiri len Yunan kahr man Sizin gibi!... Ta tam tepeye brakaca s
rada ta elinden kayar ve yeni batan ta zirveye karmaya a balar!...
Bu, hepimizin alnyazsdr. Sabahtan akama kadar bir ta yukar gtryoruz,
tekrar aa kayyor, ertesi gn yeni-den-.-Tpk "Meselhm kemeseli-t thn"
gibi.
Krem, sadece gnlk hayatta deil, belki hayatn tm fel sefesinde
szkonusu edilen bir anlaytr.
Sen, douyorsun, zdrap ekiyorsun, yayorsun.. Btn mahrumiyetlere,
kopukluklara, ballklara, galibiyetlere, yenil gilere, aclara, tatllklara
tahamml ediyor ve lyorsun. Bu tekrarlanp duruyor... Bu dnen dolabn ad
"Karem"dr. Sen, sonsuza kadar srekli bu daire iinde dnmeye mahkm edil
misin. Bu dolabn esiri ve bu zorlamann mahkmu olduun mddete
kurtulman imknszdr. Halbuki bu "Krem" deni len ksr dngden kurtulman
gerekir.
.in! Dinin@e1i S=n=9lr=n AF=1ln8:=
Hint dininde kurtuluun, kelimenin tam anlamyla bu tena sh dngsnden
kurtulmak olduu apaktr.
Tenash: Elli-altm yllk hayatmda geirdiim bir ksm sosyo-psikolojik
evreler yznden olgunlam olmam veya bo zulmam mmkn. lp yeniden
dirildiimde bu ilk yaamm dan ikinci yaamma etkiler tarm. Birinci
yaamma gre, mutlu veya mutsuz, alak veya stn, efendi veya uak
olmam veyahut bey ya da kle olmak zorunda kalmam olaydr te nash.
Eer nceki hayatta bir tekaml gsterebilmisem bir kle eklinde deil, belki
bir beyefendi ve aziz eklinde doarm. Eer gemi yaammda bozgunculuk
yaamsam zelil bir kle olarak doar ve burada cezasn grrm. "Hint"
cennet ve ce hennemi bir sonraki "Krem"dr. Yani sonraki dolap ve sonraki
hayat, nceki hayatmn ceza ve mkfatn vermektedir.
Maalesef bu korkun bir felsefedir. Hint toplumunda, hayli utan verici ve
vahiyane olan bu felsefe, Hint'teki snf ve kast sistemini binlerce yldr ayakta
tutan ve koruyan, byk ve en temel beton direktir. nk tenash, asaleti
douma balyor,
I
346
DINLER TARIHI
insann yaptklarn deil. Yani kle, uak, efendi, ketery ve raca, klelik ve
beyefendilik zelliklerine nceki hayatlarndan dolay sahiptiler. Eer kle ise
baka birey olmad iin kle dir. Eer efendi ise bu onun nceki hayatnn
kesin neticesidir. Hint ve dier toplumlara egemen olan snfsal dzenle bir ilgisi
olduundan deil. Bugn "raca" olan nceki hayrndan dolay "raca"dr. Eer u
an ktyse lmden sonra kle olmas mm kndr. Ama lmeyene dek,
hakkmz ondan istemek hakkna sahip deiliz.
Buna gre, klelerin ve zdrap ekenlerin yenilgiye ura mas gerekir;
efendilerin ve zalimlerin deil. nk nceki ha yatlarnda fesat karm ve
bozgunculuk yapmlar; bugnk fesat da o hayatn neticesidir.
O halde soylu domak, nereden ve hangi snftan domu olmakla alkaldr?
Buna gre, soyluluk aile ve snflara aittir. Birini bir snfa dahil etmek veya bir
snftan karmak mmkn deil ve olma mas da gerekir.
Bu, sonraki kremlarda ve sonraki dnemlerde tenashle sonulanmas
gereken bir itir. Herkesin iinde bulunduu du rum daha nceki hayatnn
doal sonucu olduundan bir sonra ki hayattaki sorumluluu belli olana kadar
u anda iinde bu lunduu snfta olmas gerekir.
Ama Islm: "Her doan, ftrat [selim ve ayn yaratl] zeri ne doar" diyor.
Konuyu bu felsef ve kelam erevede incele yen bizler iin, bu konularn insan
deerleri azd. Yani benzer sfatlar; zellikler, yetenek ve imknlarda doan her
insana, kan, rk, soy, ne birey balar, ne de ondan birey alabilir. Hepsi
benzer bir ftratn (yaratln) sahibidir; bu dnyaya ilk defa gelmilerdir. Eer
birinin zelil, birinin aziz; birinin efendi, biri nin kle; birinin lim, birinin cahil;
birinin faydalanan, birinin mahrum olduunu gryorsak, bunun sebebi,
egemen olan sos yal dzendir. Onu bir snftan dier bir snfa gtrecek olan
ey, onun kendi sorumluluudur, daha nceki bir dnemin amelleri deil.
Cemiine ait bir ameli yoktur ki...
DINLER TARIH
347
Ve ite, Hint'te hakim olan snfl kast dzeninin devam iin, tenashn ne
kadar byk ve derin bir fonksiyona sahip olduunu grm olduk.
Hint Dzeninde Snflar
Ilk snf: Airet dzeninde, gller, bilei gl olanlar, kuvvetliler, airete
egemen ve nc oluyorlard. Mlkiyet d nemi meydana geldikten sonra bu
gller mlik ve zengin olurlar. En gzel arazileri ellerine geirirler.
Ekonominin asl ol duuna insan felsefesinin aksine, balangta "zor" mlkiyet
do uruyor, mlkiyet "zor"u deil.
Mlkiyet dzeni meydana gelince de mlkiyetin kendisi zor ve g etkeni
olmuyor, bilkis g mlkiyet meydana getir meye devam ediyor.
Bu yzden kabile dzeninde stnlk, sonradan mlkiyet ve ziraat toplumuna
egemen olan "zor"undur.
Gller, dmanlarna ve karlatklar olaylara kar on lar koruduklarndan
kabilelere egemen oluyorlar. Ite bu ege menlerdir ki nesiller boyu Kaeterya
snfn, yani eraf, ahlar ve ehzadeler snfn oluturmulardr.
IkIncI snf: Kabile fertlerinden kt ruhlar ve cinleri uzak latran kimselerdir.
Bunlar din ordusuydu ve yanlarnda Brah-manlar vard.
nc snf: Zira hayat idare edenler ve iftiler.
Drdnc snf: Sanatkrlar, iiler ve kleler.
Beinci snf: Pis olanlar. Bunlar bir tek ynden kirliydiler. Arya deillerdi.
Aryalerin Hint'e gelmesinden nce Hint'te ya yorlard. Sular ise ryalerden
daha eski olmalardr.
Bu kirliler, alanlard. cretlerini alma srasnda ise efen dilerin ellerinin onlara
deip bulamamas iin, ellerine bir tas almalar gerekenlerdi. imdi de
byledir. Ancak bin ksur yl dan sonra Gandi bunlar da Allah'n kullar olarak
isimlendire-biliyordu. O kadar ki, gnmz toplumundaki "din kardei",
"m'min kardei", "Allah'n kulu" anlamnda... Bu kardeliin de
348
DINLER TARIHI
hibir fiiliyat yoktur, eitlik anlamnda ise hi deildir. Yalan iltifatlardan biri
yani...
Ka Yolu
Bizi bir sonraki kremya tekrar eken ne?..
Biz eksiiz ve bu dnen dolapta olgunlamamz gerekiyor. O halde Veda din
hkmleri, riyazet ve takva ile insann Sam sara ile ilikisini kesip yaamn
herhangi bir dneminde teka ml ve uur bulabilecei ikinci defa dne; bir
daha dnya k resinde ortaya kmasna gerek brakmayacak bir vaziyete geti
rebilir.
Bu dnyadaki hayatta skunet, ihtiyaszlk ve ahs bam szla ulatmz
zaman lmden sonra "Krem" dolabnn dna kar, tekrar bu dolaba
dnmekten kurtuluruz.
Peki bundan sonra nereye varacaz?
Krem tesine., daima dnen ve hereyi hayat ve lm, lm ve hayat, tekrar
hayat ve lm dairesi iinde dndren bu ksr dngnn tesinde kurtulua
varrz. Artk "Nirvna"ya ulamz demektir.
NirvAn
Nirvna'nn eitli anlamlar vardr: Hi kimse onun asl mnsn doru olarak
anlam deildir. (Bu benim szm deil, bu dinin byk lim ve filozoflarnn
szdr). Ama onu, sn m ate, sakin akl, sknet, esmesi olmayan rzgr
ve uzaya benzetmek mmkndr-
"Nirvna"ya genel olarak, sknet denilebilir. Yani "Samsa-ra"nn artk olmad
dnem.
Bu kabarcklar icad edip yalanc hayat, dnyay ve yalanc "ben'leri oluturan
samsaradr. Tm bu ihtiyalar, dertler, kay glar ve zaaflar bizi yaammzda
srekli saa-sola ekip eviri yor ve lmden sonra tekrar bu hayata dnp
imtihan vermeye
I
DINLER TARIHI
349
zorluyor. Ama d dnya ile olan balar kesmekten doan o byk sknet,
ved uur, nefsin yok edilmesiyle kazandan g bizi darya balayan btn
etkenlerin ldrlmesi aracl yla elde edildii zaman, artk dolabn dna
km oluruz. Tahsili bitirmi, cihana hakim, mutlak gereklikte bulunan
sknete kavumuuz demektir. nk bu dnyann sonsuzlu u ve mutlak
hareketlilii szkonusu deildir. Bizim kelm-clarn dedii gibi, her deiken ve
hareketli varlk hareket et meye ihtiya duyar. Dolaysyla olmak istedii fakat
bulunama d tarafa ynelmeyi arzuladndan ve olmas gereken her yer de
olduu ve bylece ulamas gereken ve bulunamaz olduu bir nokta da
szkonusu olmadndan hareketlilik ve deiken lik yeteneini kaybeder. Ite
buras tabii durum, kendine zg ve mutlak hakikat olan "Nirvna'dr. Orada
fert, "krem" dola bnn dna; yalan, rk ve yaantnn bo zdraplaryla
dolu "Samsara" hayatndan "Nirvna"ya ulayor.
Yoga'nn zel bir stlaha sahip olduunu ve riyazet yapt n gryoruz.
Hayvann boynuna vurulan "yo" (boyunduruk) ile ayn kkten gelen "Yoga" ve
"coki" ayn zamanda kurtulu etkenle rinden olduunu grdmz bu kelime
biraz daha aklanma ya muhtatr.
Deniyor ki, "krem"dan, "samsara"dan kurtulup, "nirv-na"ya ulamak iin
mutlak hrriyet ve hereye kar isyan iin "yo" altna girmemiz gerekir.
Bunun, itaatla (ama yalnzca itaatla) isyan edilebilir, itaatla kurtulu bulunabilir,
zgrle ulalabilir, diyen ilerici dn cenin ayns olduunu gryoruz.
Hangi itaatla? Eilimlere itaat, zora ve altna itaat hayatta insana hakim olan ve
insan zindana eken her gce itaat bir, esaret olduundan ayaklanarak isyan
edip, hrriyeti elde etmek gerekir... Ama nasl? Itaat ile... Ama hangi itaat?
Boyunduruk al tna girmekle... Insan; boyunduruklarn tahakkmnden kurtu
labilir. Hangi boyundurukla? Hangi itaat ile? Mutlak hakikatn
350
DINLER TARIHI
hkmlerine, ebedliin yasasna itaat. Alnyazsna, dnyaya egemen
kudretten doan kanunlara.
O kanunlarn kefi, o iradeye itaat ve zhd; insan "samsara-dan ve
"krem"dan (yani dierlerine kulluktan) kurtaryor. Bu yzden insan (bu
yalanc ben) bu aamalarda vcuda hakim olarak ebed hakikata ulaabilir,
dnya btnnde bir para ola bilir. Bu byk mirac, iinde gerekletirebilir.
Yani fert kendi iinde varlk lemi lsnde byklk bulabilir.
Bu ihtiya duyulan ilatr ki, baty srekli kendine ek mitir. Oysa bat btn
bu gleri elde etmitir. Fakat znde karanlk, pislik ve kokumuluu tamak
suretiyle...
ONUNCU DERS
"Sizden, iyilie aran, doruluu emreden ve ktlkten meneden bir cemaat
olsun..."
Rahman ve Rahm olan Allah'n adyla.
nceki oturumda Veda dininin ok genel esaslar hakknda konumutum.
Genel esaslar deyiim, Veda dininin birok me selesini henz anlatmam
olmamdandr. Anlatmaym ise bundan sonra (yani "Buda"dan sz ettiimizde)
kendiliinden o meseleleri ayrntlaryla ele alacamzdandr. nk Buda Veda
dininde bir reformcudur. Yani Buda Hint'te yeni bir din kurmu deil, daha ok
Hint'te bir slahat ve reformcu konu mundadr. Kendi ekoln, Hint dininin,
Ved'nn temel ilkeleri ne balca emirlerine dayandrr. Ved'y tanmak ister
istemez bizi veda dininin temel esaslarn irdelemeye gtrecektir.
Veda dinini de alrken, bu dinin dayand temel savlar an latmakla yetinmem
bu yzdendi. Yine de bu temel esaslarn herbirini zetle anlatmtk.
Buday tanma, son derece nemsediim, duyarl olduum bir konudur. Daima
byk bir dnce, aknlk ve heyecan iinde olmu, hep kendimle
elimiimdir bu konuda. nk duygularm ar bir ekilde "Buda"nn
sylediklerinin etkisinde kalm, aklm ise tam tersine iddetle ona kar
kmtr. Bu ynden kendi kendimle srekli sava halindeyim...
352
DINLER TARIHI
Budann dnyasna dalmadan nce, u anda sunmak istedi im birka nemli
tez vardr.
Bunlar, dinler tarihine, belki genel anlamyla insann d nce tarihine, hatta
insan hayatnn deiim tarihine ilikin so runlarn temelini oluturmaktadrlar.
Bu, iki senedir niver sitede dinler tarihi konusunda verdiim dersler
sonucunda var dm bir dncedir. Ancak sizler bunu yeni bir teori olarak al
glamalsnz; "budur, bundan bakas deil" trnden bir inan olarak deil.
nk "budur, bundan bakas deil" anlamna ge len szler genellikle pek
salam deildiler. nk, herkesin syledii her gr ve anlad herey iin,
"budur, bundan ba kas deildir" demeye hakk yoktur. Ancak, gayb kaynana
balanm ve szlerini o kaynaktan alan kimseler byle szler syleyebilirler.
Kesinlikle ve yakinen unu diyebilirler: "Budur bundan bakas deildir." yle
ki, peygamberler byle szler sylemiler ve hibir peygamber; ben byle
dnyorum..." "Bylesi de doru olabilir..." "u anda byle dnyorum;
iler de bir geree ya da daha iyi bir teoriye rastlayabilirim de" gibi szler
sarfetmemitir. Evet, filozoflar byle syler, peygamber ler deil.
Peygamberlerden baka, hakka uygun olarak, airlerin, bil ginlerin, fikir
sahiplerinin, yazarlarn, dnr ve limlerin hep sinin bu tarzda, bu anlamda
sz sylemeleri gerekir.
Anatole France'n bir sz var, hibir zaman onu unutma mak gerekir!.. "Biz
gayb kaynayla iliki kurmu kiiler deiliz" der. Yine diyor ki: lim, "ben
biliyorum" ile "ben sanyorum" arasndaki fark bilen kimsedir. Dikkat edin, bu
ok nce bir tbirdir. Evet lim "biliyorum" ile "sanyorum" arasndaki fark bilen
kiidir. Bu l lim ile cahil arasndaki fark da belirler. Cahil hep yle der:
"Bu konu byle deildir, yledir". "Bu k t, o gzeldir; bu hak, o btldr". "Bu
kt adam, o iyi adam dr". Bu cahilin aklama ve izah tarzdr.
Ama lim yle der: "Bir noktadan, bir adan bu konu by ledir. Dier adan
ise yledir." "Bu itibarla falan konu hakkn-
DINLER TARIHI
353
da yle bir hkm karlabilir. Ama dier bir itibarla, baka bir hkm."
Baremler, "bu adan ve o adan, bu sebepten ve o sebep ten", "bu itibarla ve
u itibarla" eklinde inip kar, veya Anatole France'n deyimiyle "sanyorum"u
"biliyorunV'un yerine kullan mak ancak insanca yorumun ifade biimi olduu
gibi bilgin ol mann gstergesidir de.
Allm insanlar arasnda sadece cahiller, mutlak, snrl ve donuk kafaldrlar.
Cahil iin herey daima, "budur, bundan baka birey deildir" olmutur.
Zihniyetleri genellikle, muhak kak, belli ve kesindir. nk mr boyunca hibir
zaman kendi grn yenileme durumu olmamtr, kulana yeni bir sz
ulamamtr. Kendisinde yeni bir fikir de n plana kmamtr. Hibir zaman da
kmayacaktr. Zira tefekkr, tedbir, fikri de ime, gr deiimi, bilahare
yeniden gzden geirme, her gn yeni bir sze sahip olma, her zaman eski
szleri yeniden de erlendirme, iyi veya kt yapma gibi eyler hareketli, canl
ve yapc beynin zelliklerindendir.
Donmu beyin, sabit kalp ve sabit kapsamlarla doludur. mrnn sonuna
kadar da onlarla megul olup sarho gezer. Sonunda da onlarla lr. Zaten
onlarla domutur.
renciyken snfta bir konferans hazrlamtm. Sosyolog larn "sosyal snf"
konusuyla ilgili topladm grlerini aktar mtm. Bu nedenle birka teoride
de sosyolojinin dnya apn da byk ahsiyetlerinden biri olan stad
Gurvich'in dncele rine dayanmtm. Konferansn bitiminde: "Bu anlamlarla
ve bu ibarelerle naklettiin teoriler kimindir" diye sordu. Ben "Hayret, sizin
kendinizin" dedim. "Hayr, benim deil" dedi. Ben akn lkla kark bir
sevinle dedim ki: "Ben onlar sizin kitabnzn u u... sayfalarndan not
almtm, (kendi kendime, "yalanm, herhalde onlar unutmu" diye
dndm). Tekrar sordu: "Han gi tarihli basksndan?" dedi. 1947-48 yl". "Biz
imdi hangi yl dayz?". "60-61" dedim. Dedi ki: "Ben imdi 60-61 ylnda
yayo-rum ve sen hl bu szlerin bana ait olduunu sylyorsun. Bil-
354
DINLER TARIHI
DINLER TARIHI
355
men gerekir ki onlar benim 47-48 yllarndaki grlerim. Ben u anda 47-48
yllarnn Gurvich'i deil 60-61 ylnn Gurvich'iyim. O yllardaki sylediklerim
artk benim szm de il. Ben bu 13-14 yl zarfnda lmedim ve yaadm. Eer
tekrar o yllardaki szleri sylersem o zaman imdiye kadar bouna ya amm
demektir."
Bu, bir toplumda, bir zihinde, ilm bir evrede fikir hareketi nin gstergesidir. Ve
bu durumla da ancak vnlr.
Bu tuhaf hatrlatmadan sonra, ben onun hareketli bir lim ve canl bir dnr
olduunu renmi oldum. Halbuki tala m ve donmu bir toplumdan biri:
"Benim yirmi yl nce bir te orim vard, ama imdi o teorimin doru olmadnn
farkna vardm" derse, onun bu sylediklerini elden ele, azdan aza
dolatrrlar.
Bir gn konumalarm arasnda bir konudan bahsediyorken bir hatrlatmada
bulundum. Dedim ki: Falanca konuyla ilgili yazdm kitab yeniden gzden
geirip grlerimi yenilemek istiyorum. nk o konu hakknda olduka yeni
syleyecekle rim var. Daha evvel yazdklarmn ounu artk eski sayyorum.
ok gemeden, bu szleri iiten bazlarnn el ve ayaklar tutu tu. Kendi i
glerini bir kenara brakarak mehur deyimiyle "ayakkab ve klahlarna
yaptlar"44 Onun bunun yanna gitti ler; "Ne oturuyorsunuz?! Falanca yle
yle konumu emin olunuz ki bunu kendisi sylemi" dediler. Evet ben
syledim. Ancak sylediklerim fikirlerimden herhangi biriydi. Daha nce leri
sizin de duyduunuz dier szlerim gibi! Bu ne demektir? Bu, dier her insan
gibi ve bakaca herkesin yapabildii gibi ben de etd ediyor, okuyor,
dnyorum demektir. Hakikati elde etmek iin aratrma ve okumada
yetersiz davranmyorum. Her yerden ve her dinden ve herkesin dilinden asla
taassuba dn vermeden; kavim ve frka veya din taassubu nedeniyle bir hak
k, hakszlk haline getirmiyorum. Bir gruba veya bir toplulua
44- Farsa bir deyim olan bu ifade, haber merakllarnn duyduklarn
bakalarna ulatrmak iin aceleyle yerlerinden frlaylarn anlatr. (Redakie
eden)
balanma adna, haksz ne geirmiyorum. Ama hata ve sr menin
grlebildii her zayf insan gibi, ben de kendiliimden bireyi anladmda
haliyle bu bir kuram lsnde olacaktr... "Sanyorum", "tahmin ediyorum",
"var sayyorum", "ihtimal veriyorum" lsnde. Bu adan sylediim her
hereye "kuv vetli bir ihtimal veriyorum", "kesine yakn bir ihtimalle byle dir"
diyorum. Sonunda, sylediim eyin kabul edilmesinde bundan fazlasn da
beklemiyorum: Bu durumda itiraz edilmesi de mmkndr. "Mmkn ve
muhtemel bIr nazariyenin ne fay das vardr?" veya, "sonradan yanl iln
edilmesi ihtimali olan eyleri niin renelim?" denilebilir. Cevabm yle:
Insanln takip etmek zorunda olduu tek yol budur... Hatta vahiy keli meleri
zerinde aratrmalarda bulunurken de bu yntemi kul lanmak gerekir. ZIra biz
Vahiy Kitab'nn (Kur'n) yetlerini, "budur, bundan bakas deildir"in kayna
olarak anlarken yi ne kendi anladmz lde "sanyorum ki bu yetin anlam
bu dur" demek gerekir. "Bu ekilde anlamann doru olduunu sa nyorum."
"Benim nazarma gre Kur'n byle birey demitir" demek gerekir. Dolaysyla
Kur'n'n kendisinde, onu anlama nn shhati ve aratrmac insann hakikatlar
kavramas ynn den, anladklarn tekrar bazen anlaylarla dikkatlice
karlatr mak iin "ben sanyorum", "var sayyorum", "grm budur"
neticesine gtrecek hkm ve hikmetler oktur.
Adamn biri bir kitap yazmt. O kadar bo ve faydasz bir kitapt ki, gerekten
eer bo laf yazma iin Nobel dl konul sayd, bu kitap birden birka dl
alrd(!) Adam kitabn yaz dktan sonra kendisine vgl takdimler yazsnlar
diye ona bu na verirdi(!)
Bu tarz kitaplarn sregelen bir alkanlkla genelde nemli ahslarn
vglerine ihtiyalar vardr. Bazlar vg ve takdim yazmaya, cmerte
methiyelerde bulunmaya nceden hazrdr lar. Sadece yazar ve kitabn ismi,
hazrlam olduklar metinde bo olarak duruyor. Hazr vg metnine yazarn ve
kitabn ad n yazarak konuyu hallediyorlar. Bu, amala ona mracaat ettik
lerinde de problem annda zmlenmi olmakta(!)
356
DINLER TARIH!
Tesadfen arkadalardan biri bu maksatla kendi kitabn getirmiti. Ona dedim
ki: "Benim grme gre ok kt!" K zarak dedi ki: "Beyefendi, ne
diyorsun? Bu kitapta ok sayda ri vayet var, hadis var, Kur'n yeti var!" Baka
bir arkadam cevap vermeme frsat vermeden ona dedi ki: "Ktl de bu
ya! nk bu yetler ve rivayetler kitap metninin dnda kendi balarna zaten
iyidirler. Ancak sen onlar burada kt bir du rumda sergilemisin. Eer btn
kitap kendi szlerin olsayd, daha fazla tahamml edilebilirdi..." Bylece,
herkes bir sz sy ler de sonra onunla beraber birka yet ve rivayet sralarsa
sy ledikleri dorulanm olmayacaktr. Bu tr eyler, doruluuna kesinlik
kazandran ller oluturmaz. Her ne kadar bu kyasa gre yet ve rivayetler
getirsek bile yetleri de rivayetleri de doru anlamamz gerekir.
Bu ite, daima hata ve yanl ihtimali vardr. Bunun iin ia mezhebinde (Ali'nin
ias'nda) u esas byk bir ilm kuraldr: "Isabet eden iin iki sevap, hata
eden iin bir sevap vardr." Din iinde aratrma yapan aratrmac, eer
hakikata ularsa ona iki sevap vardr; hataya der ve yntemi yanl olursa
yine mkfat olarak ona bir sevap vardr.
Eer doru sylerse iki mkfat: Biri fikr eziyet, dnce ve aratrmaya sayg
iin, biri de sonuta hakikata vard iin. Aratrmac olup eziyet ekmi,
dnm fakat yanl sonu al m olan da yine bir mkfat vardr.
Aratrmann kendisi iin bir mkfat; velev ki syledii yanl bile olsa.
Bu gr, "Falancalarn sz yanl olduu iin, yeryzn den silinip yok
edilmelidir", diyen kimselerin grlerinden ok farkldr. Byle diyen gr,
Islm ve ii gr deildir. Syle diim ve burada da geen anlay btn
insanlk tarihinin orta ya koyduu bir neticedir. Bu gerei tamamen izah
edemezsem de yzde yz doru olduuna eminim.
Gemiteki konumalarmn birinde bu konunun son derece hassas ve derin
oluundan sz etmi olmamla beraber burada yeniden bir ders atmosferi iinde
irdelememiz yerinde olacaktr
sanrm.
DINLER TARIH
357
Insanlk tarihini incelediimizde "sembollerin birbirine yak lamas" isimli
sosyolojik bir konunu varln grmekteyiz. zellikle Durkheim iddialarnda da
bu kanuna ska bavur maktadr.
Sosyolojide genel olarak kanun ne tr bir yntemle ka rlr?
Durkheim diyor ki: "Kanunlarn ortaya k" semboller arasndaki yaknlama"
esasna gredir. Esasen fizikte de, tabii ilimlerde de durum byledir." Ne demek
yani? Szgelimi, zn t ve sknt hali, srekli yz kzarmas, gzlerde durum
dei mesi, adalelerin kaslmas, yzde knt veya yumuama ile i iedir.
Bu drt-be iaret birbirinin benzeridir. yle ki beten drd bir arada
grndnde, "beinci iaret de oluup ortaya kar" eklindeki bir sonuca
kolayca varabiliriz. Yani bizim veya baka birinin karsnda duran ve halinde
knt olan bir kim senin sesi anszn hafifleir, yz yumuar ve mahcup olur,
ba ne der, gzleri zel bir hale brnr, surat da kzarrsa biz de tm
bunlardan yola karak bir bilinmeze doru iz srebilir, netice olarak da bir
hkme varabiliriz. Bu hkm de u olur: Korku veya utanma.. Bu, drt
almetten bellidir. Bu drt iaret, artk bizce bilindi mi, beinciye iz
srdrebiliriz. Bu bizim iin bir bilinmezken onu "yaklama kanunu" esasna
gre kefedebi liriz. nk bu be iaret, daima birlikte olduklarndan veya
drt tanesini bir arada grdmzde drdnc veya beinciyi de
tanmlayabiliriz.
Tarihin gzyle grdmz, tandmz her toplum dai ma belli bir aamaya
ulanca lksperestlie; debdebeye, israfa, ayyala ynelmekte; gnn gn
etmek suretiyle arlk yolu na dmektedir. Bu kanun dorultusunda Yunan,
Roma, in, Hint ve Islm topluma kadar btn toplumlar incelediimizde ar
lks, israf ve savurganlktan sonra onlar bekleyen akibetin yklma,
paralanma, k ve dalma olduunu gryoruz. Buna gre, tarih boyunca,
lks ve yklma birbirini takip eden iki hakikat olagelmitir. Bu ekilde,
toplumlarn hayatlarnda lks ile bozulma arasnda bir kanlmazlk olduu yani
birinin
358
DINLER TARIHI
dierini dourduu gerei sosyolojik bir kanun olarak ortaya km oluyor. Bu
kanuna gre lkse dknln ilgi grmeye balad her toplumda
durgunluk, yklma ve dalma an yak lam demektir. Hatta tanmadmz ve
durumunu bilmedi imiz bir toplum hakknda durgunluk ve yklmann
grlmeye baladn duyarsak bu kanun gereince ad geen toplumda lkse
ar dknln, ayyaln yaygn olduunu bilimsel bir gr olarak ileri
srebiliriz. Zira lks ve yklma birbirinin ayrlmaz parasdrlar- Bu iaretler
birbirine baldrlar; birbiri ne yakm olarak ortaya karlar. Bu sonuca vardktan
sonra bir likte ortaya kp, birlikte yok olan iki iaretin nasl yok oldukla rna
dair baka bir kanunun varln farkediyoruz. Sonra ar lks sonucu
durgunluk ve dalmaya ya da durgunluk ve dal ma sonucu an lkse dr
olmu toplumun yerine beraberin de bir uyan, bir devrim ve yeniden
yaplanmay getiren yepye ni bir toplumun meydana geldiini gryoruz. Bu
merhalede, toplum, ykselme, ilerleme, kuvvetlenme, genileme ve genle
me halindedir. Burada artk lkse ve sse dknlk, ayyalk, gnn gn
etme yoktur. rm elence batakhaneleri yok tur; sadece alma, zahmet
ekme, zahitlik, tm fertler arasnda fedakrla ynelme vardr. Hatta zengin
ve servet sahibi kim seler bile zahidlie ve sade yaamaya ilgi gsterirler. Bu
durum lkse dknlk ile yklma, sade yaama ile ykselme arasnda bir
ilikinin olduunu gsteriyor. Ne tr bir iliki? Sebep ve so nu ilikisi (Biri
sebep dieri sonu). Neticede her ikisi, birbiri nin sebep ve sonucudur.
Birbirlerini etkilemekte ve birbirlerin den etkilenmektedirler. O halde iki veya
daha fazla almet ara sndaki sebep ve sonu ilikisinin toplumda, her zaman
birlikte ortaya kp birlikte ortadan kalktklarn syleyebiliriz ve biz, bunlardan
birinden veya ikisinden yola karak kanlmaz so nular olan bir sonraki
iarete varabilir veya onun meydana ge leceini nceden grebiliriz.
u andaki konumuz olan dinler tarihinde, dier konulardan ok bu konuyu,
genel bir varsaym eklinde aklamak iin ge rek bir ders olarak gerekse btn
dinlere bir giri olmas bak mndan rnek sadedinde anlatyorum.
DINLER TARIHI
359
Tarihte bedevi dinler dnemini atktan sonra (ki bunlardan geen derslerde
zet olarak bahsetmitim) byk toplumlarn ve kltrlerin tarihinde ok
nemli bir dnemin ve "byk doular"n yaklatn grrz.
Bu anlamda in'de iki byk peygamberin kna ahit oluyoruz.45
Aralarnda bir nesillik sre kadar zaman fark vard. Biri "ferdiyeti" olan Lao-
Tsu dieri de kendi selefinin aksine "top lumcu" olan Konfys'tr.
Tarihin yazdklarna gre Konfys, mrnn son demle-rindeki Lao-Tsu'nun
hizmeti ile merref oldu. Bu, onlar arasn da bir nesillik, yani otuz sene kadar
bir zaman farknn olduu nu gsteriyor. Lao-Tsu M.O. yedinci, Konfys ise
altnc asr da yaam. Hint'te de, dnya apndaki en yaygn dinlerden bi-
45- Tarih, sosyolojik kavramyla peygamber; Islmi kavramyla deil. Islm s
tlahta Adem (a.s.)'den Halem'l Enbiya Hz. Muhammed (s.a.v.)'e kadar olan
ilhi elilere peygamber ad verilmektedir. Bu unvan, Halil Ibrahim (a.s.)'den
nceki ve sonraki Enbiya silsilesine tahsis eder. Bu yzden Islm terminolojide
bunlar "nebi", dier dinlerin kurucularn da "mtenebib" olarak isimlendirmi
lerdir. "Huda"nn (Hallar anlamnda deil) "Allah" anlamnda olmas gibi bura
da o dersle ilgili sosyolojik kavranlan kullandm zaman u noktann daima
hatrda tutulmas gerekir. Mesel; "Hint Tanrlar? dediim zaman bunun deva
m udur: "Ben o tanrlara inanmyorum!" Ama her defasnda da "Ben o tanrla
ra inanmyorum" diyerek hatrlatmada bulunursam bu hem bo bir telkin, hem
de beyhude ve gln bir i olur! Bylece her zaman Hint, in, Iran peygamber
leri dersem, beraberinde "Bendeniz onlarn dininden deilim!" gereceini de
sylemi oluyorum Bu konu daima parantez iinde, aklama ve dipnot eklin
de vardr, artk onu her defasnda tekrarlamann bir anlam yok! Bazlar "Tanr
lar" deyimini kullanmamam gerekir, diyerek beni tenkit etmiler: "nk (H
da) Tanr bir tanedir, btln mabutlar ise Tanr (Hda) deildir." Halbuki Fars a
asndan "Huda", "Ilah" anlamndadr, Islm anlayndaki bandaki harf-i
tarifle (elif-lam) "esiz ve benzersiz ilah" anlamna gelen "Allah" anlamnda de
il. Hem tm dinler asndan da Kur'n'da da (lihe) olarak geen kelime "Tan
rlar "Hudayan"la eanlaml kullanlmtr.
Esasen, bir kltre, dine, tarihe ve efsaneye zg bir kelime veya kavram
kullanmak ona inanldnn delili deildir. Mesela biz daima hayaletten sz ede
riz. Konumu?, ona inancn nasl ortaya ktdr. Bu kavram nedir, inananlarn
zihninde nasl ekillenmitir? Hangi zelliklere sahiptir? Bu sz, bizim hayalet'e
inandmzn delili deildir. Belki bu, ilm ve tarih bir konudur. Bunu defalarca
syledim, bir defa daha sylyorum Zararsz ilerde btn bu vesveseler niye?
Eer tm din sorumluluklarda bu hassasiyetler gsterilseydi, Imam- Azam'n
zuhuruna asla ihtiya kalmazd. Niin sadece bedava, masraf sz ve tehlikesiz
ilerde hassasiyet gsteriliyor? Birinin ocuu lmt sordu; E, benim imdi
ne yapmam gerekir? Demilerdi ki: "Ya yemek yedir veya hatim indir'" "Gzel!
Yz hatim de indiririm!" dedi.
360
DINLER TARIHI
rinin kurucusu olan Buda M.. altnc asrda yaamtr. Altnc asrn sonlar,
beinci asrn balar (u anda Buda'y takip eden ler, herhangi bir dine bal
olanlar arasnda en byk grubu olutururlar).
Iran'da bilinen bir dinin kurucusu olan Zerdt de M.. ye dinci asrn balarnda
yaamtr. Uzak Dou'da (yani in'den balayp Hint'e, oradan Iran'a
vardmzda) dounun ok n fuzlu ve etkin dinlerinin kurucusu olan btn
peygamberlerin M.. altnc ve yedinci asrlarda ortaya ktklarn grrz.
Bunlar yirmi-otuz sene aralkla, gerekte birbirlerine ada ola rak ortaya
kmlar ve Eski Dnya'nn btn dinlerini kur mular.
Dier bir hamleyle, Iran'dan Yunan'a geiyoruz. Yunan'da peygamber
benzerlerini, bilgeleri ve Yunanllar yannda doulu peygamberlerin itibar ve
haysiyetine sahip ve onlarn takipisi durumundaki ahlak ve hikmet
retmenlerini gryoruz. Sok-rat ve dier filozoflar, yedi bilgiler; drt, be, alt
ve yedinci asr larda Yunan'da yaamlardr. Yani Buda, Konfys, Zerdt ve
Lao-Tsu'nun ortaya klarndan bir iki asr sonra. nk Yunan medeniyeti,
birka asrlk ksa bir mesafe ve gecikmeyle Hint, in ve Iran medeniyetinden
sonradr. Sokrat ve benzerle rinin Dou peygamberlerine gre bir veya iki asr
gecikmeyle ortaya kmalar bu mesafeyi izah edebilir. (Bu mesafe karmak
istediimiz genel kuralla elimez). Bylece de dnyann en b yk din ve
ahlk ekollerinin kurucularndan Dou'da, Bat'da ve byk medeniyetlerde
birbiriyle ada olduklar ortaya k maktadr. Bu yaknlama bir tesadf
olamaz. nk, dnyann btn din, felsef ve ahlk ekollerini incelediimizde
(bir istis nadan baka; daha sonra bu istisnay anlatp inceleyeceiz) sahip
olduumuz be, alt onbin senelik dnce ve anlay tarihi boyunca ilk
kurucularn Dou ve Bat'da ve birbirleriyle klt rel ilikiler bulunmayan
toplumlarda birka sene, en fazla bir asr aralkla ortaya kmalar tesadf
olamaz. Niin? Bunun bir sebebinin olmas gerekmez mi? Kanaatimce dnyann
bu nem li fikr ve din lider ve kurucularnn ortaya klarn aklayan
DINLER TARIHI
361
tek ey, derin ve byk bir sosyal olgu olabilir. Bu dnemlerde hem dou
toplumu, hem bat toplumu kendi sosyal deiimle rinde aldklar yolla bu
sosyal olguya ve bu kanlmaz srece gelmilerdir. Sonra bu sosyal olguyla bu
zel tarih sreci arasn da, bu byk din bi'setlerin olmas bir yaknlamaya
neden olmutur. Dolaysyla btn bunlar arasnda bir sebep ve sonu ilikisinin
varlndan sz edebiliriz. Benim anladm fakat im dilik aklamaya imkn
bulamadm konu budur. Bu konu ta rih boyunca dnyann katettii ekonomik
deiim sreci konu sudur. nk tamamen mstakil olan bu konunun
aklanmas iin en az birka geni oturuma ihtiya vardr. Bu sosyal olgu ve
kanlmaz sre tarih boyunca, sosyal dzen ve ekonomik sis temin temel alt
yaps, esas etkeni ve beer medeniyetin dei mesinin sebebi olup her
ynyle kltr, maneviyat, ahlk ve ta rihe ekil vermitir.
O halde bilimsel tarih felsefesi'nin belirttii ve ekonomik sistemin derinliklerine
kk salmam ekonomik, sosyal ve tarih sel bir kaynaktan teye dayanan ve
sosyolojide ele alnmayan bir hareket dnda btn dinlerin ve toplumsal
uyanlarn eko nomik sistem esasna gre yorumu yaplabilir. Onlar arasnda
sebep ve sonu ilikisi farkedilebilir.
Bir toplum iinden gelip, bir ekol, bir ideoloji, bir din geti ren, bir liderlii
yklenen kimseler, sosyal dzenin ekonomik temeline dayanmak zorundadr.
Ancak, baka bir kaynaktan; madde tesi yasalardan beslenen, dnya, tarih ve
ekonomik sis tem tesinde bir mesaj tayan birinin, bu lye gre deerlen
dirilmesi mmkn deildir.
Gemite ve gnmzde mlkiyet, snfsal ve ekonomik de iimler tarihinde
byk bir olaya tank olmaktayz gemite birden bire ortaya kp insanl
kendine balayan, tm insan ilikileri; toplumun eklini tamamen deitirerek
alt yap ve st yapsn tamamen bakalatran bir olay... Bakalatrd insan
l sonuta blen, ilikileri insanca veya kabile yaamna zg olmaktan karp
ekonomik rekabet ve dmanla dayal klan; aldatma, fesat, eliki, hrs,
alma, smr, istibdat, klelik,
362
DINLER TARIHI
tuyan, isyan, yalan, uyuturma, bilimsel hileler ve aslsz felse feler uydurma
ve madd kar salamak iin sahte dinlere zemin hazrlayan bu olay tarihin
zel mlkiyet aamasna vard ve zel mlkiyetin olutuu dnemlere denk
gelmektedir.
zel mlkiyet, tabiatn eteinde tek para olarak, birlik halinde, hr ve
mreffeh yaayan kabilelerden oluan insan top lumlarnn iki dman kutuba
dnmesine neden oldu. Kabile geleneinde herkesin ortak olduu sosyal
alandaki zel mlki yete ilikin katlmc tavr, kurt ile kuzunun ilikisine
benzeyen iki zt kutbun ilikisine dnt. Artk biri dierini kleletirme ye,
dieri de ondan intikam alma urasna tututu. Bu iki gru bun dmanca
ilikilerini takiben, her iki grupta ahlk hastalk lar ve binlerce fesat mikrobu
ortaya kt; zayf ve mahrum ka lan grup intikamc, yrtc, hrsz, asi,
dalkavuk, meddah, hizmetkr, kle veya uak oldu.
Kuvvetli grup ise zalim, aldatc, yalanc, halk ve insanlk dman, gz
doymaz ve hrsl "para biriktiren fare" haline gel di. Gitgide yeni zevklerin
peine dt. Daha ok mal ve altn biriktirmek iin her frsata drt elle yapt,
ihtiya duymad halde o kadar mal biriktirip yamalad ki, bunlar yaam
boyun ca kendisi iin yeterli olduu gibi, kendisinden sonra gelecek nesillere de
yeter de artar oldu. Sonra bunlar arasnda paragz-lk, altn, yama hrs,
zorbalk ve bir tr sadizm olan halka ezi yet etme ve onlara zulmetme hastal
belirdi.
Gryoruz ki, insan zel mlkiyet aamasna gelmekle e likiler,
paralanmalar, savalar, ahlak bozukluklar, utanmaz lklar,, acmaszlklar,
katliamlar, aldatmalar, alaklklar, kurtla malar, koyunlamalar ve tilkilemeleri
de dourmutur.
Toplumlarn deiimi srecinde, medeniyetin gelimesi orannda kltr seviyesi,
glenme ve tabiata egemen olma d zeyi ykseliyor, mlkiyet kuvvetlendii
oranda da insan grup lar arasndaki elikiler ve ahlk bozulma artyordu.
Nitekim gnmzdeki meden lkelerde ahlk bozulma, geri kalm l
kelerden; ehirlerdeki, kylerden; kylerdeki cra airetlerden daha fazladr.
Airetlerde de koyun srlerinden daha fazladr.
DINLER TARIHI
363
Sonra, bu kanun ve llerin aklanmasyla herbiri dierini zorunlu klan iki
olayn meydana geli sreci de belli olmakta dr. Birinci olay; ze mlkiyet
dzeninin gelimesidir. Bu, elbet te medeniyet ve hakimiyeti arttrarak rekabeti
oluturdu ve in sann haddinden fazla telalanmasna neden oldu. Daha nce
insann btn serveti ormandan ve denizlerdendi. Gnde bir defa ava gider; bir
av avlayp gelirdi. Bunun dnda baka bir ii yoktu. Ama imdi, zel mlkiyet,
sen/et yma hrs ve altn tutkunluu oluunca, gece-gndz abalamaya,
daha ok ret menin yollarm aramaya, aratrmalar yapmaya balad. Sonu
ta da bakalarn iinde altrmay becerdi. Bylece, g arttk a servet de
artm oldu. Ancak bir de bunlarn zorunlu bir so nucu olan baka bir olay
meydana geldi. Bu da, ahlkn bozul mas, sapklk, kaypak ilikilerin olumas
ve insanlar arasnda dmanca yntemlerle adalet, eitlik, kardelik ve
sevginin orta dan kalkmasyd. Toplumlar, bu iddetli sapma aamasna ula
nca, insan trn zeval ve knt ile tehdit eden iddetli ruhsal hastalklar
onlar kendiliinden vahi varlklara dn trmeye balad. Bunun sonucunda
baka bir durum meydana geldi; toplum hzla bir oluuma, bir devrime, bir
ideolojiye ve yeni bir hidyete ihtiya duymaya balad. Toplumun bu yeni
ihtiyac, toplumun zel mlkiyet aamasna girdii anda ortaya kmaktayd.
Ahlk fesat da, onunla ayn zamanda belirip zir veye varmt, insan ve sosyal
ilikilerin en kts olan ahlkn bozulmas, kendiliinden iddetli bir tepkiyi
dourur. Bu tepki sosyal ilikilerin slah, ahlkn slah ve srekli hayvan
aama da duran insanlar kurtarmak iin, "lonesco"nun deyimiyle ger gedana
dnen veya "Kafka'nn ifadesiyle "deimi insan"lan kurtarmak iindir...
Bu tepki, azk tayan, soylu bir merkep eklindeki bir varl , insanlktan uzak
zayf bir kuzuyu, yrtc bir kurdu, src bir ylan, paraya tapan, ona ihtiyac
olmad halde onu yp bi riktirmekten zevk alan fareyi kurtarmak iin
gereklidir...
Gryoruz ki bu ar sapma ve zdrapl hastalklar, bu aa madan sonra anszn
insanln canna musallat olup bu olum-
364
DINLER TARIHI
suzluklar meydana getirmitir. Bunlar da toplumun yeni bir devrime, yeni bir
hidayete, yeni bir ideolojiye olan ihtiyacn da ha da hzlandrmtr. Dolaysyla
byle bir ihtiyatan doan is tek ve tepki, byk din ve ahlk mekteplerin
kurucularnn ve byk liderlerin ortaya kt dnemlere rastlar.
Bu nedenle meden in, Hint ve Iran toplumlar dier top lumlardan daha erken
mlkiyet aamasna ulatklarndan ve mlkiyetin kendisi de deimenin ve
imdiki medeniyetin olu masnn ayn zamanda ahlk bozulma, dmanlk,
tecavz, bu nalm ve insan ilikilerde sapmann balca faktr olduundan
(sava faktr gibi) tamamen snfsal medeniyetten doan sos yal ve ahlk
bunalma, yani zel mlkiyetin sonularna mahkm olup byk bir slah ve
ahlk ayaklanmaya gebe ol dular. Bu toplumlarn tarihindeki byk din
mekteplerin orta ya k ite bu dnemlere rastlamaktadr.
Ama Yunan toplumu, iki asrlk gecikmeyle medeniyetin bu aamasna ve
mlkiyet buhranna ulamtr. Zira medeniyet M.O. yedinci, altnc asrlarda
henz, Yunan'a gitmemi ve F rat'la Dicle arasndaki Mezopotamya ile Msr
snrlar iindedir. Sonralar Girit adas ve dierleri yoluyla Yunan'a da gemi ve
o lkenin hayat dzenini, medeniyet ve kltrn, st dzeye karmtr. Iki
asr sonra da, ilerlemi Iran, in ve Hint seviyesine ulamtr. Ite bu devrede
ahlk hareketleri ve douya benzer fikr, felsef doular bekleyebiliriz. Bu
ekilde byk Yunan felsefe ve ahlk okullarnn, Yedi Hekimler'in ve Sokrat'n
dine dayal olmayan bir temel zerinde kurulmu okulu gibi insanl n ok
byk ahlk okullarna ulayoruz. Aristo, Efltun, Re-vaqi ekol ve Epikrc
ekol... Tm bu dnemde; M.. drdn c ve nc asr civarnda doudaki
byk din ekollerinden iki asr sonra ortaya kmlardr.
Burada dier bir gerekle karlayoruz. O da, mlkiyet, medeniyet ve ideoloji
gibi sembol arasnda sebep ve sonu ilikisinin varldr. Bu da mlkiyet,
snfsal dzen, sosyal snf lar dizisi, geni kullanm alanlar, bedava i gleri,
halk kitlele ri, kleler, retim gc, rekabet, sava, alet yapm, dnce,
teknik... ve madd g rabetini ortaya karr. Bunlar birlikte
DINLER TARIHI
365
medeniyeti olutururlar (Medeniyetten kastm olmu ve u ana olandr. Olmas
gereken deil). Bunalm, sapklklar, dertler, ih tiyalar, irkinlikler ve yeni
elikiler ortaya karan medeniyet, zorunlu olarak ahlk ve slah hareketler
iin msait bir ortam hazrlar. Doulu ve Batl ruh ve dnce tarzna bal bu
hare ketler, in, Hint ve Iran'da dine dayal, Yunan'da ise felsefik ka rakterde
belirdi. Ancak her ikisi de ahlk hedeflerde reformun temel ilkelerinde, sosyal
ilikilerde, yaklak olarak ortak veya en azndan birbirlerine benziyorlardr.
Sokrat, Eflatun ve Epiku-ros (tanttklar Epikrcln akine) Revakler, Lao-
Tsu, Kon-fys, Buda, Zerdt, dou tasavvufu ve zhde ynelme ara sndaki
benzerlik buradan kaynaklanmaktadr.
Insanlk tarihinde byle bir durum bir defa daha belirir. O da mlkiyet gibi
makinann ortaya kmasdr. Makinann ege menliindeki yaam, smrnn
iddetlenmesini, zdd, snfsal sava, ahlk bunalmn gerektirir. Insan gcne
olan ihtiya ve zorunluu en aza indirir. aresiz olarak az veya ok sayda ii yi
isiz brakr. Vahi bir ekilde kapitalist dzenin temel kuru mu, rekabete,
retimde hzlla dntrr. Byk retim sel lerinin eritilmesi Iin tketimi
hzlandrr. Ardndan dnyev ve insan ilikilerde gemite grlmemi bIr
bunalm ortaya ka rr. Ilk olarak "dnya smrsn" meydana getirir. Btn
mil letleri ve halklar iki zt kutba blp toplumda snflar uyumaz l,
ykselen snf sava olarak sunar. Zarar ykl bir etken ha linde sonunda,
toplumun smren ve smrlen diye iki safa, insann smren ve smrlen
diye iki bloka dnmesine se bep olur. Esnaf ve tccar her zamankinden daha
iddetli, daha geni ve daha bir kapitalistleIr. Artk her hkmetin siyas g c
onun aleti ve oyuncadr, hem de bilimin olaanst gc. Kyl, ii ve
sanatkrn hepsi "proleter"e dnr ve artk hi bir eye sahip de deildir. Ne
i aralarna, ne iradeye, ne de semeye. Sadece I yapan kollar vardr.
aresiz olarak onu da satmas gerekir. Hem de satn alann belirledii bir fiyata!
Iki kutuplu yeni toplum: Sermayedar hereyin sahibidir, i inin hibir eyi
bulunmamaktadr, hepsi bu kadar!
366
DINLER TARIHI
Btn bunlardan sonra geni iktisad, ahlk, fikr ve itikad buhranlar meydana
gelir. Bu bunalm ve kaoslar insan makina-zede yapar. Kendinden gemi,
sava arzulusu yapar. Bir maki-nann cvatas ve uursuz bir bilyesi haline
getirip bir idarenin, eanlaml numaralar ekline sokar. Insanl "tketim iin
re tim ve retim iin tketim" ksr dngsne tutkun eder. Deii me uratr;
cani, hastalkl idealsiz ve imansz yapar. Bu yzden insann tekrar yeni bir
ekole, yeni bir hidayete ve yeni bir gr e ihtiyac ortaya kmtr. Bu sebeple
M.. alt, be ve drdn c asrlardaki ekol sahibi byk liderlerin hret ve
aknlk dneminden sonra artk dnya apndaki hareketlerden bir ses
kmamtr. Anszn ideolojilerin ard arda ortaya kt ondo-kuzuncu asra
kadar... Bu asrda inan ve felsefe okullar, ekono mik ve sosyal dzenler, siyas
rejimler, liderlie dayanan rejim ler ve yeni ahlk ekiller meydana gelmitir.
Bu nedenle bu konudan alnacak genel bir sonu bizi una inandryor:
Evvela; btn tarih boyunca iki benzer dnem vardr: Biri, "mlkiyef'ten
domu dinlerin dnemi, dieri de "makina"dan domu ideolojilerin dnemi!
ikinci olarak; gerek tm bu inan kurumlan gerekse de b yk din, felsef,
ahlk hareketlerin tm, toplumsal yapnn, toplumun ekonomik altyapsnn
ve evrenin kanlmaz sonu lardrlar. Bu gerek, ayn zamanda genel bir ilm
kaidedir.
Ancak bu konuda daha nce iaret edilen bir istisna vardr: Bu kanun "Ibrahim
hareketler" konusunda geerli deildir. Ibrahimi hareketlerden maksadm,
Ibrahim'in kurucusu Tevhidi Hareket'den kastm, kendine zg olup
kurucusunun Ibrahim, devam ettiricilerinin de Musa, Isa ve Muhammed
(aleyhims-selm) olduu harekettir.
Kur'n'n aka anlatmasna gre, btn insanlk tarihi bo yunca, bir tek "din"
vardr, o da Islm'dr. Hz. dem'den (insan trnn fiili balangc) itibaren
Muhammed bin Abdullah'a (s.a.v.) kadar eitli peygamberler, dnemlerine
uygun; kendi asr ve kavimleri, kendilerine zg sosyal yaama ve evrelerine
DINLER TARIH
567
uygun olarak Islm hkmlerde, kanunlarda, kitapta yeni yeni yorumlamalarla
birbirlerini takip etmilerdir. Bylece tarihteki vahiy ve nbvvet asrnn sona
erdii iln edildii, mkemmel liin nihayetine vard dnya sathnda ortaya
konuncaya dek...
Dr4i8
Tarihin ve din kssalarn dediine, Tevrat ve Kur'n'da apa k aklandna
gre Ibrahim, sosyal dzenin kabilev yaam artlarna tbi olduu bir
dnemde yaamtr. Kendisi de Arm kabilelerinden bir kabileye mensub olup
daima g hati-de yaamtr. Bu yzden Ibrahim'i bazen Smer'de, bazen Ba-
bil'de, bazen Harran'da, bir zaman Msr'da dier bir zaman da Arabistan'da
gryoruz. nk kendisi obandr ve l dola an, hayvanclkla uraan bir
kabileye mensuptur. Kabilesi he nz ehir yaamna ve yerleik dzen
aamasna ulamamtr. Baz tarihiler yle yazmlardr: "ibrahim ilk olarak
kendi top lumunu (Mezopotamya'da kabileler aamasndan yerleik d zen
aamasna) medeniyetin balangcna intikal ettirmitir.
Bu nedenle Ibrahim, kabile hayat dneminde yaamtr. Sosyoloji asndan
O'nun toplumu, fetiizm, ruhperestlik (ani mizm) ya da tabiat glerine ve
grnmlerine tapma (yldz, ay, gne vs.) aamasndan "ideolatrie" yani
putperestlik (en ge limi irk dini) aamasna ykselten bir dinin kurucusu
veya bu dorultuda etkileyen biri olmas gerekirdi.
Halbuki ekonomik alt yapnn, sosyal dzenin ve kabile aamasndaki
toplumunun tarihsel srecinin aksine O, evrensel Tevhid Dini'nIn kurucusu
olarak bilinir.
Sonralar, Musa gelir, ardndan Isa ve en sonunda da son peygamber. Her ne
kadar, herbiri yeni bir kitap getirmi olsa bi le, hibiri yeni bir dinin kurucusu
olmamtr. Kitap, dinden ayrdr. Kitap yeni bir eriat getirir, yeni bir din deil.
Islm'n na zarnda birden fazla din yoktur. Revata olan "dinler" kavram ve
deyimi doru deildir. Zira din; tektir, birka tane deil. Pey gamberler, kitaplar,
hkmler, eriatlar eitlyse de din tektir. Hanif din; Islm, balangta
insanla Allah'a tapma, iyilik ve
368
DINLER TARI HI
hakk ilham etmi, her asr ve kavimde, byk ve kk pey gamberler
insanlar bu dine davet etmilerdir. Ibrahim bu dini, tarihte byk bir hareket
olarak somutlatrrken Muhammed bin Abdullah (a.s.), evrensel ve en son
ekliyle zamanlar st ve belli bir kavme has olmaktan te bir zellikle
olgunlua erdir mitir.
Ibrahim'i, sosyolojinin bu tahlili esasna gre, 3900 yl nce ki bir
Mezopotamyal bir ahsiyet olarak grmemiz gerekir. Bel ki bundan 2 bin veya
2500 yl ncesinde grmek gerekir. Hem de kabile dzeninden ve hayvanclk
retiminden doum olarak deil. Belki bir imparatorluk dzenine, byk
medeniyete, kabi le st ve kavim st bir topluma bal olarak.
ibrahim, toplumun irkten tevhide dnmesinde, btn peygamberlerden
daha ndedir. Hem tannm in, Hint ve Iran peygamberlerinden, hem de
tannm byk Yunan hekim ve filozoflarndan. Halbuki kltrlerin deiimi ve
medeniyetin gelimesi asndan hepsinden daha geri bir tarihtedir.
3200 yl kadar nce (milattan binyz yl nce ve Ibra him'den yediyz yl
kadar sonra) Musa geliyor. Fakat sadece Israiloullar'nn kurtarcsdr ve
Yahudiler'e zg bir peygam berdir. O, insanln kurtuluu iin gelmedi, belki
kendi kavmi ni (Israiloullar'n) Firavun'un basksndan kurtarmaya; Filis tin'e
gtrmeye geldi ve gtrd de.
Bundan baka da birey yapmad.
Musa'nn ardndan, sra Va'dedilmi Kurtarc Isa'da yani Yahudilerin
Mesihindedir. yleki, tarihilerin sylediklerine gre balangta davetini
sadece Yahudiler'e yapmt. Sonra Ya hudilerin szlerine kulak vermediklerini
grnce davetini tm insanla yaymay yeledi. Daha sonralar ise evrensel bir
hvi yet edindi.
Hem sonra, bunlarn hibiri (Musa ve Isa) din kurucusu de iller. Kald ki
Ibrahim okulunun en son peygamberi (Hz. Mu hammed), Zerdt'ten,
Puda'dan, Lao-Tsu ve Konfys'ten bin yl sonra kyam etmi. Toplumu da
sosyoloji asndan sadece
DINLER TARIHI
369
medeniyet ve kltr aamasna deil, kabile yaamnn olgun luk aamasna
bile ulamamtr.
KDile Y$8=n=n Ol?#nl#1 A$8:=
Kabilenin olgunlat dnem, kabilenin siyas ve sosyal g cnn bir reis veya
nderde somutlat dnemdir. Sosyal hu kuka, gl siyas hakimiyete sahip
ve kiilere i yaptran bir re is ve lider. Bu durum, bu toplumda hkmet ve
liderliin ileri ve somut sosyal kurumlar ekilde ortaya km olduunun ia
retidir. Toplumda sosyal statler, ynetim ve liderliin asl, sos yal br dzen
halinde grlmtr. Bu kabilede "Han"n olduu dnemdir. Halbuki ilkel
aamalarda, yani daha bedevi kabileler arasndaki sosyal ilikiler, piramitvar bir
dzen; bir "ba"a, bir eksen veya siyas ve idari merkeze bal olma eklinde
deildi. Belki namus, komuluk ve aile veya birbirlerine anlamalarla baml
olan ayr ayr fertlerin, gruplarn ilikileri eklindeydi. Bir veya birka sakal
aarm yal, toplumun gvenini kazan m ve kabilenin grnen yz
olagelmilerdir. Bunu da ilerle mi yalarndan te muhtemelen aile erefinden,
zel ahlk de erlerden, vnlecek olaylarla dolu olan bir gemiten veya
daha ok temkinli olmalarndan dolay edinmilerdir. Bu aa mada kabilede
"pir" (yal) vardr- Bu da henz "Han" edinme aamasna gelinmediinin
iaretidir!
"Han", itaat olunan, kabilenin btn fertlerine hakim, gl bir otoritedir.
Halbuki eyh, yal, muhterem bir insan snrlarn aamaz. Cahiliyye
dnemindeki Arap kabilelerinin Islm'n zu huru eiinde "eyh"i vard. Bu
anlamda bir kabile mensubu sa kal daha beyaz olan herkesi yrenin itimat
edilenleri gibi eyh olarak seebiliyorken, hi kimse de eyhe itaate
zorlanmazd. Zi ra o, sadece ikayet iin meclise davet edilen ve ba keye
otu ran, azlarndan daha ar szler kan yallar gibi bIr yalyd. Bu
yallar, syleyeceklerini tamamladktan sonra darya bu yur ederlerdi.
Halbuki kabile airet aamasna ulamasyla bir likte bir han tarafndan idare
edilir. Han da btn fertlere gre gl ve hakim bir komutandr. Hkmet,
ekseriya verasetledir
370
DINLER TARIHI
veya seimle olsa bile bu belli bir aile ile snrldr. Hkmet, soyluluk ve eref
onda toplanmtr.46
Bu dzenden, anszn evrensel ve rklar st tevhidi bir kaynayn ortaya
ktn gryoruz. Oysa toplumun deiimi ve sosyolojik incelemelere gre
onu kltrel adan olduka ge limi ve kkl, bilimsel ve felsef aamann
eiinde ya da tarih ve toplum srelerine gre Iran'da Hahameni, Rom a'da
sez ar lar rneinde olduu gibi ulusal birlii salam bir imparator luk
aamasnda grmemiz gerekirdi.
Bu iki silsile arasndaki ok belirgin dier bir farka, (Islm Bilim) "Islm
inasi"de iaret ettim. (Hint, in, Iran peygamber-feri silsilesi ile Ibrahim
peygamberler silsileleri arasndaki bu belirgin fark, sosyal kken ve onlarn
snfsal ballklardr.)
in peygamberleri (her ikisi) Buda, Mehavira, Nanek, Veda dini ve Buda dininin
btn reformcular; yine bunun gibi Iranl peygamber, Zerdt, Mni ve de
Mazdek (Komnizm yanls ve planlaycs), btn byk Yunan bilge ve
filozoflar (Sokrat, Eflatun, Aristo...) istisnasz st snfa, yani erafa, sultanlara,
zenginlere, feodallara, mecusilere baldrlar ve byk ruha nlerdir. Bunlarn
aksine hem tarihin rivayeti, hem Islm Pey-gamberi'nin kendi ahs beyan ile
Ibrahim silsiledeki peygam berler halk kitlesinden seilmi ve gnderilmilerdir.
Yani, do ulu peygamberlerin snfna ve batl filozoflarn snfna kar olan bir
snftan. Bu gerek bizim muteber metin ve kaynaklar mzda (bu cmleden
olmak zere Ibn-i Hiam'n Sireti"ni hatrl yorum) kaydedilmitir.
Peygamberimizin kendisi de te'kid et-
46- Elbette ahlk bakmdan ve bugnk aydnn gryle hann tayin ve vera
sete dayanan dzeninin, eyhin seim sisteminden daha ok gelimi olduunu
kabul etmek zordur. Ancak'dkkat etmek gerekir ki burada sz, siyas rejimlerin
mukayese edilmesi hakknda deildir. Tarih aamadan, sosyal kurumlarn ge
limesinden sz edilmektedir, eyhin olduu aamada, toplumda henz hk
met kurumu, siyaset meselesi ve toplumun idaresi ortaya kmamtr. Han aa
masnda, bu kurumlarn gelimi bir biimde ve merkeze baml/merkeziyeti
olarak gerekletikleri grlr.
Sosyal dzenin gelime meselesi, siyas rejimler meselesinden ayrdr. Hatta
ahlaki meselelerden bile. yle ki; klelik donemi ilk ortak yaam dneminden
(ilkel kominal dnemden! gelimitir. Daha ok gelimi olmak, "daha iyi" ol
maktan ayr bireydir.
DINLER TARIHI
371
mitir: "Hibir peygamber yoktur ki obanlk yapmam olsun." Bu, btn
ibrahim peygamberlerin toplumun en mahrum snfn dan olduunun
tekrarlanma sidir. Bunlar mahrum snfn da en mahrum zmresi olan
obanlardandrlar. Tarihin naklettii gibi bunlarn birou bizzat obanlk yapm
olmakla beraber, dier birtakm mesleklerde de mehur olmulardr. Onlardan
biri Ib rahim'dir. oban olmakla beraber, babasnn47 (veya amcasnn) emri
altnda sade bir ii gibi puthanede almtr. Onlardan dier biri de Nuh'tur
ki, marangoz ve gemi yapmcsyd. Arya dillerinin tmnde (Sanskrite, Farsa
ve Avrupa dillerinde) birbirine yakn emarelerle "Nuh" kelimesi, dilbilimde ayn
kk tendir. Naval (gemi ve denize mensup, deniz gc), Navagiati-on
(gemicilik, denizcilik), Noyer (suda batmak), Farsa'da "nv" kelimesi "gemi"
anlamndadr. Bunun aynsndan olan "Nu" ke limesi de "Nuh" anlammda
gelerek, marangoz ve gemi yapmc s anlamndadr. Davut, zrh yapmcs ve
hasrcdr. Hazret-i Emir (Hz. Ali) Nehcul Belaa'da kssaya iaret ediyor:
"Davud" peygamber zrh yapyordu, eliyle bann zerine koyuyor, pa zara
gtryordu. "Bunlar satn aln, buna ihtiyacm var!" di yordu. Maksad onlar
satmakla ekmek yemek ve aln gider mekti." Mesih (Hz. Isa) ise
Kzldeniz'in sahillerinde bir balk idi. Geriye kalanlar ise en mahrum snftan
kan obanlardr. Bu sebeple btn mahrumlar, daima onlarn etrafnda toplan
mlard. Onlarn mcadelelerinin yn, st snflara kar ol mutur.
Bundan nceki bir anlatmmda "mm"nIn bu anlamda ol duunu aklayarak
"okuma yazmas olmayan" anlamnda de ildir demitim. Kur'n "mm"yi
Peygamber iin, ok ak bir sfat gibi resul mesabesinde kullanyor. Yani bizim
halktan olan bu elimiz, halk kitlesinden, bu snftandr. Ezilen mahrum, ve
muhtalar snfndan (kurtulua, bamszla ve adalet muhta
47- Kur'Sn'da (ve rivayetlerde) Azerin Ibrahim'in babas olduu vardr. Tefsir
lerde ise buradaki babadan maksat, amcadr denilmitir! ok gzel, amca! O
amcanm emri altnda alyordu. Amcasnn ii put yapmcldr ve Ibra him'in
ii de putlar pazara gtrmek ve satmak.
372
DINLER TARIHI
olan snftan). ereflerini daima halk kitlesini smrmekten alan eraf
snfndan deil.43
;&rl=1; ve ;.iFli1; ili$1i:i
Varlkl olma ve hilik arasndaki iliki, bugnk dnyaya egemen olan bir
felsefedir. "Camus", "Bact", "Sartre"nIn takip et tikleri "absordite" felsefesidir.
"Hilik sanat", "hilik tiyatrosu", "manaszlk felsefesi", "hi lik sosyal dzeni"...
Bugnn en modern ve en yaygn konular. imdi Iran'da oklar hiliin
propagandasn yapmaktalar. Bo-unayz, bizi daha ok hiletirmek istiyorlar.
Baka ne kara lm; hiten hi!
"Varlkl olma" ile "hilik" arasndaki iliki, Insan ruhunun kanunudur. Refah,
boluk, abes ve isyan ardarda gelen drt sembol! Tasavvuf, irfan, zahitlik ve
dnyay hakir grme, dinin ii deildir. O anlamda tefekkrn de ii deildir.
Refah, hilik .ve isyan bollukta yaam insann yapageldiidir. Tasavvuf ve
zahidlik ise mreffeh yaam ve ekonomik bolluun yaamn bolua ekmi
olduu insann bir tepkisidir. Hayatn boluu, onu yaama kar kkrtmtr.
Yaama kar isyan, yani tasavvufa yneli, zahitlik ve dn yann hakir
grlmesi genel bir kanundur. Srekli dnyay k-tleyen, ondan faydalanma
gnlerini geride brakm olan kim sedir. zdrap ve zorluu arzulayan, bolluk
iinde, rahat, yumu ak, nazik, ince ve zarif yatakta yaam olan kimsedir.
l ar zulayan, gzleri tamamen alm, yeillii, hurmal, tazelii grm
olan kimsedir. Btn bunlar kalbine vurmu etin ve plak l aramaya
balamtr. Tatldan bkan kii tatly ye-
48- Bu meselenin ortaya konmasyla baz adamlar hsnniyetle itiraz ettiler;
Peygamberi niin halk kitlesinden olarak tanttn? Halbuki eraftandr! dediler.
Baka bir yerde dedim ki, Islm hkmetinin Medine'nin cahiliye toplumu ze
rindeki ynetiminden on sene sonra bile henz cahiliye kkleri ve eraflk kk
leri vard. Halk bakan olarak eraf ve eyhlerin peinden gidiyordu. Eraf da
birer birer tanttm, yine bir grup itiraz etmeye balad: una bak' dediler. Kim
leri eraftan saym -Eraf erefli adamlar anlamnda sanmlard- Dedim ki:
Amerikan filmlerine kovboy filmlerine gidin ki erifin ne olduunu anlayasnz?
Ne yapsak da bir itiraz noktas bulsak diye her iin ve szn bir tarafn e
riltmek istiyorlar.
DINLER TARIHI
373
memi olan veya azn azck tatlandrm olan deildir. Belki boazna kadar
doymu ve bkm olan kimsedir. Yoksa yeme mi olan tarafszdr. Az yemi
olan tatly seven biridir. Joyce'un baz kahramanlarna baknz, nasl ikence,
zorluk ve eziyet ar zuluyorlar. nk rahatlk dnda birey grmemilerdir. Ja
mes Joyce'un hikyelerinden birinin kahraman olan, u anda adn
hatrlayamadn hanma baknz. Kocasnn, annesinin ve etrafmdakilerin
ilgilerinden ikyet etmekte. Niin slatp, kuru tup, penceresine koyuyorlar?
Daima iiriyorlar diye isyan edi yor. Ve hemen yaln ayak sokaa frlayp le
kayor. Talarn ve dikenlerin zerinde "koarken ayaklarnda oluan yaralarn
acsndan ise zevk alyor. Bu, ar varlkl olmaya bir tepkidir, bu refah onu
isyana tevik etmitir. Bu, insan ruhunun bir kanu nudur; az sahip olduu
eyler ve eriilmez grd kimseler onun iin hedef olurlar; eksikleri bulmann
peindedir. Ancak byle bir durumda hayat "bo" grmez, bo saymaz, kendini
bireyi bulma ve onu elde etme ile sorumlu tutar. Bulunca, ele geirip
faydalannca, dier bir elenceye ve zevke ynelir. Lez zetin artk olmad yere
kadar. Asla hibir zevkte duramaz, eer durmusa lm veya delirmi
demektir. Otomobil, kk, mreffeh yaam, cinsel zevk... hereye sahip
olduundan artk hibir eyin peinde deildir. O zaman da yapay heyecanlar
oluturur. Bat'daki burjuvazi sanat, aristokrasi gecekondular bu eit
eylerdendir. Mesel halkn yarsnn hayatna musallat olup onlara hkmeden
falanca eraf, bir maskeli balo ile herke sin alay konusu olmakla btn bunlar
unutuyor. Halbuki o da kendisiyle alay edenlerin hepsiyle alay ediyor. nk
kendisi deil, eek klyla ortaya kan grntsdr. (Her ne kadar bu birka
saatte eek grnmnde olan kendisiyse de!) Balo sonuna doru boynuz ve
kulaklarn karyor, herkes maskara olan adamn falanca muhterem ve
mehuru) senatr veya b yk kapitalist olduunu anlyor. Birden
heyecanlanyorlar; kar s diyor ki, drt saat benimle konutu kocam olduunu
anlaya madm. Herkes bir eit yalanla yapay bir heyecan ve grltye
kaptrmlardr kendilerini. Gecenin veya toplantnn sununda da "ok gzel
geti" diyorlar.
374
DINLER TARIHI
Gazneli Mesut, Turul ile savaa gidiyor. Yolda yetmi ka deh (bardak deil)
arap Iiyor ve namaza duruyor. Bir dieri ise, restorantn yedinci katnn
penceresinde duruyor, arap i meye balyor. Hepsi decek mi dmeyecek
mi? dye heyeca na kaplyor. Dierinin evresindekiler ise kfr edecek mi et
meyecek mi?! diye bekleiyorlar. Temel ey imdi heyecandr. nk artk
baka birey, baka hedef, maksad ve amalar yok tur.*
49- Hereyi olan bir tandm vard. Yeryz onun iin bir cennet, Paris ise cen
netin merkezi idi. O, merkezde rahat ve mutluydu. Iran bykelisi dostuydu.
Istedii hereyi alyordu. nk paras vard ve itibar da geniti. Gzel bir tip
ti, gzel de dans ederdi Riyazetlere ekilmiti: Bylelikle Wr av takip etmeye
ve Avrupal kurtlarn penesinden kurtulmaya g getiremeyendi. Btn bun
larla beraber ok dertliydi ki, daima alama nbetleri geiriyordu. Beni grme
ye geliyor, iinde bulunduu iz rd iraplarn dan bahsediyordu. Artk lmden
baka yol tanmyor, inliyordu:"Kendi ehrimizden raz deildim, hicrandan yo
rulmutum! diyordu. Tahrana gideyim dedim,geldim. Aradma ulamtm.
"Gnn kadn', "Bu hafta" vb. Sergiler medeniyetin bana ne olduunu gster
diler. Lbnan yoluna dtm, sylediklerinin gerek olduunu ve asl dnya nn
baka bir dnya olduunu grdm. Ama o da bir sre sonra tamamland. Artk
hep ayn cadde, hep ayn kaldrm ve ayn ehreler. Paris, dnya ehirleri nin
gelinidir, dedim ve buraya geldim. Bir senedir meguldm; imdi tekrar iz giyi
atm. Gndzleri leden sonra saat 6'da uyanmak, sandvi yemek, kaba reye
gitmek. Her kabareye yz defa gitmiimdir, hepsini tanyorum", diyordu.
Devamla: "Srekli ayn ehreleri grmek, grmemi ve bu ileri yapmam olan
lar iin yeni birey olabilir. (nceleri benim Iin de yle olduu gibi). Ama ark
benim iin deil. Oyuncunun kim olduunu, ne olduunu ve hangi zevk verdi
ini biliyorum; devam ettii srece! Aldatc bir kahve ile henz ele gememi
olan tamamdr, azn anca le gibi kokuyor. Ne bir fikri ve dncesi vardr,
ne de bir sz ve hissi kalmtr. Sevmiyor ve sevginin ne olduunu da bilmi
yor. Le kokusu veren az, ondan bakasna hibir zevk vermemekte Senin
emsallerin bu kabarelerin ve lambalarn arkasndan geince, hayalinizden, bura
larda nasl zevkler bekliyor diye dlyorsunuz. Oradakilerse ancak cretli kz
lar, hile, kurnazlk ve yalanla soyup plaklatrmaktan zevk almaktadrlar. Bu
na ramen eer hibir zevk almadan bu ie devam ettiimi gryorsan bu, bu
nun dnda bir i bilmediim iindir. Ne felsefe biliyorum, ne de edebiyattan
zevk alyorum; Ne ilgim var ne de din duygularm. imdi hayata Isyan etmeyip
de ne yapaym?'' dedi. Bu, zevklerden kanma, sahte heyecanlardan doan ya
lanc refah, maskeli balolar ve benzerleri de onu memnun etmeye yetmiyor.
Sos yal dzene kar isyan edip madd hayat reddetmekte ve dnya hayatini;
dn ya nimetlerini hep aalamaktadr. Hilik ilanyla ortaya kan byle bir
kimse, yeryznde bouna yaad duygusuna kaplyordur. Btn tarih
boyunca ta savvuf, ruhbaniyet, iednuklk, dnya hayatndan ve halk ile
yaamaktan bk ma, ekonomi ve maddiyat hakir grme ve onlardan nefret;
yalnzlk ve riyazet le urama, kendini olduundan daha ok dnyaya
bulatrma veya uzaklatr ma, i duygular, aklara, ruhlara ve mnevi i
meselelere snma, srekli m reffeh bir hayat yaam olan insanlarn
kaama olmutur. Btn yollarn sonuna varmlar, artk isyan ediyorlar. Tok,
dolu ve scak yalam olan heves ate ini sndrmek iin "nirvna'ya
aramaktadr. A, bo ve souk yaam olansa "nirvna'y deil, "ate"i aryor ki
yaksn da ate de kendisine scaklk ve aydn lk balasn.
DINLER TARIHI
375
Bunun iin, tabiatn ve ftr yaamn gerei olarak, in, Hint, Iran ve Yunan'n
eraf tabakasna mensup peygamberleri, zhd, irfan ve ie ynelmeye tevik
etmi, bunun yannda o banlar silsilesine bal peygamberler Ibrahim izgiden
olup mmet sahibi ve mm olan bu peygamberler halkn arasndan ve
toplumun en yoksul katmanndan seilmilerdir. Ruhbanla ve ie kapankla
kar kmlardr.
Gryoruz ki, ibrahim'in daveti yapc ve yaratc bir davet tir. -Zahidlie yneli
szkonusu deildir- Toplumsalla ve kentlemeye ynelik bir davettir. Ayn
zamanda "Hacer", kk itibaryla "kent" ve "uygarlk" anlamndadr, ibrahim ve
kars tarihin yazd en byk gmenlerdir. Darya ynelik bir g, ie
yneli anlamnda deil... Yani parampara kabileler aracl ile yeryznde
toplumsal ve madd bir uygarlk oluturma hareketi... Ite bu yzden Ibrahim,
Mezopotamya uygarlnn kurucusu saylr.
Gryoruz ki Musa'nn ilk kyam, klelikten kurtarmak, kleleri Fir'avun ve
Karun'un dzeninden kurtarmak; Samiri byclerinin sapk sihir ve byclk
diniyle, Karun'un hazi-neperestleriyle, Fir'avun'un zorba ve kleci dzeniyle
mcadele etmek olmutur.
Isa'nn ilk bakaldrs -Roma soylularnn uydurduklar Isa deil- emperyalist
Roma imparatorluk dzenine kar olmutur. Islm Peygamberi'nin ilk
aklamas, putuluu, soyluluu ve kle alp satmn reddetmek olmutur.
Diyor ki: "Bana gre en Iren i insan alm satmdr, en byk ibadet kle
azad etme veya bir klenin azad edilmesine katkda bulunmaktr."
Bu dzen, Ibrahim dzendir. Maneviyata giri olarak madd dzeni ve hayat
dzenleyen bir sistemdir. Realizm d zenidir. Dnyay mamur etme dzeni;
dnyay, mal ve mlkle, madd retimle sslemedir. Allah'a ulama yolunun,
gzel bir yarma ulamann, geim yolundan hiret'e gitmenin addr. Ya ni
dnya, hiretin alt yapsdr. Bunun aksine Dou dzeninde, (Ibrahim olmayan
Doulu ruhunda) zahidlik ve i leme ynel me, mal hakir grme dncesi
vardr. Bu yneli, daha sonra-
376
DINLER TARIHI
lar mslmanlarm zihinlerine girer; bizim kltrmz kllen-dirip,
hastalandrr.
Irfan zahidlik, sofilik ve eraflk, Seluklu Trkleri ve Gaz-neliler'den sonra
yolda oldular. Tarih erafln ve tasavvufun, daima el ele olduuna tank
olmutur.
Ibrahim olmayan dinlerin kurucularnn oluturduu dinin, zahidlik ve serveti
hakir grmeye ynelik olduunu g ryoruz. Halbuki Kur'n, servet ve paray
'hayr' olarak isimlen diriyor. Bu, servet iin en byk vgdr. Islm
Peygamberi di yor ki: "Halkn mal 'hayr' sevmelerini severim." Mal sevmek,
altn biriktirmekten, smrc ve tekelci ferdi mlkiyetten ayr bireydir. nk
tekelci ferdi mlkiyet (Roma ekliyle), Roma hukukunda vardr. Islm
hukukunda deil. Bu, genel mlkiyeti, genel serveti ve mal sevmekten
bakadr. Mal sevmek btn halka zgdr. Ama Proudhon'un deyimiyle ferdi
mlkiyet herkes iin mmkn deildir; zira bu, mlkiyete aykrdr. Eer
mlkiyet kutsal ise herkes iin kutsal olmas gerekir.
"Ma'ruf" kavram Kur'n'da, servet anlamndadr ve Al lah'n fazl, her yerde
madd servet anlamna da gelmektedir. Hz. Ali diyor ki: "Ekmei olmayann dini
(de) yoktur" "Men I mee lehu l miade lehu" "Geimi olmayann hireti de
yoktur." Peygamber diyor ki: "EI-Fakru fahri" -"fakirlik iftiharmdr"- y le ki
irfan din, aklkta ve fakirliktedir. Ama peygamberin ifti har ettii fakirlik,
sorumlu devrimci zahidliktir. Yoksa halkn ekmek bulamamas eklindeki sosyal
bir hastalk deil. Bunlarn ikisi birbirinden farkl deil birbirlerinin zdddrlar.
Yani bu toplumdan sorumlu olan, halkn yolunda aba gsteren ben, fa kir ve
a kalmaktaym. Halkm maln, kendi midemi doldur mak Iin toplamyorum ve
bu fakirliimle iftihar ediyorum. nk toplumun sorumlusu ve lideriyim. Ama
a ve dilenci bir toplumun yesi olan ben, eer halk yiyecek bir ekmek bulam-
yorsa bu durumda fakirliimle vnmem artk bir utantr.
Liderlerin ve yneticilerin fakir olduu bir toplum, varlkl ve mesut bir
toplumdur. Fakir toplum ise, kapitalist zengin li derleri, sorumlular olan, ama
halk fakir ve bireyi olmayan
DINLER TARIH I
377
toplumdur. O halde, Peygamber'in "fakirlikten" maksad, sosyal sorumluluu
olan insann zahidligidir, genel bir alk durumu deil. Dolaysyla irfan alk,
Islm alktan ayr olup bir irade altrmasndan ibarettir. Bu da toplum
yolunda, insan zorluk lara kar dayankl klmada ok etkin bir eitimdir. Tabii
ki bo orular deil! Insanlar ounlukla dindar deilse de sosyal so
rumluluklar vardr, almalarnda yararlar salayabilecek bir ze sahip
olabilmek iin de kendilerini orula ykml klmak-talar. Hz. Ali'nin taraftar
olduu zahidlik, Mekke ve Medine'nin etrafndaki dalarn bir kesinde ibadete
oturan bir adamn za hidlii deildir. Belki Medine'nin etrafndaki talklarda,
elleriy le su kanal een, bir ii gibi saatlerce hurmalkta alan bir adamn
zahidlii trnden bir zahidliktir. Fakirdir ve hanm ve ocuklaryla byle
yaamakta ama, elleriyle Medine'de birka hurmalk ve sulama kanal
oluturabiliyor. mrnn sonunda varlkl olabilmitir; ancak vasiyetine bakn,
elleriyle yetitirdii balar ve hurmalklar Medine fakirlerine nasl baladn
greceksiniz. O, Islm zahidliini byle yorumluyordu.
Bugn beatlizm, hippiizm ve egzistansiyalizm, madd ha yat, elbise, lks ve
tketimin reddinde birinci derecede Amerikan genci, ikinci derecede Ingiliz
genci, nc derecede Fransz ve Italyan genci, drdnc derecede Ispanyol
genci ve beinci de recede dou Avrupa genci bulunmaktadr. nk refah bak
mndan Amerika nde gelir, sonra Ingiltere, sonra Fransa ve Italya, sonra
Ispanya, son olarak da Dou Avrupa gelir. Yani Bat toplumu, ekonomik bollua
ulat lde insan; abes ve hilie kouyor, toplumuna kar isyan edip
madd hayat red detmek iin ayaklanyor. Bu duruma imdi hepimiz de ahidiz
ki ortada bir eit tasavvufuluk ve "yeni Sofizm" vardr. Adem'in mesut olarak
yaad cennetteki {bu va'ad edilen Cen netten ayrdr) isyann benzeri bir
isyan. Hereye sahip ve her ne isterse hazr buluyordu. dem ise btn bunlar
istemiyor, zdrapszla kar isyan ediyordu.
Biz Adem'in ahsnda mutluluk cennetinde isyan ettik ve srldk. Madd ve
tketimci cennet, bizi dar srd. Bu ne-
378
DINLER TARIHI
denle Adem'in insann kaderinde, refaha ulanca isyan etmesi bir kanundur.
nk refah, insan hayatn anlamsz ve abesle-tirmekte. Artk hibir eyde
heyecan, mit, beklenti ve gelecek brakmamakta. I leme ynelme, zhd,
sofuluk, riyazet, i kence, tketimi reddetmeyle uratrarak isyan ettiriyor.
"Buda", byle bir insan yanstr. O kendi hayatnn cenneti ne kar isyan
etmektedir. Bugnk Bat insannn ulat da budur. Tmyle madd olan;
kendisine hi maneviyat, mektep ve imam olmayan, refah ve salt yararlanma
dzenine kar is yan etmektedir. Kaderi, sadece madd hayat, madde ve tketi
min stnl esasna gre, hayatn cennet yapmak isteyen in sann kaderidir
ve sonunda vard yer, boluk, isyan ve tke-timci hayatn tahrip edilmesidir.
Bugnk Bat'nn ve Buda'nn kaderi de budur.
Bu yzden Buda, bugnk batda btn peygamberlerden daha ok ilgi
grmektedir. {Tketim ve i, i ve tketim, ahmak lk ve btl snrlarda
genleri dolatran Bat dzeni). Amerikal ve Avrupal genlik seli, Hint tarafna
doru ba aa akmakta dr. O halde Buda'y ve onun kaderini tanmak,
tketim dnya sn ve batnn kaderini tanmak demektir.
B#@0n=n .7!=
Buda, Benars'tan bir ehzadedir. Babas o lkenin padiah ve Racas'dr. Annesi
hamile kalnca, baba ok sayda Brahman ve khin arr. Derler ki: "Bu ocuk,
uyarc ve uyank bir Buda olacak, dnyay deitirecek ve byk bir rahip
olacaktr." Lk se dkn olan babas bir tek ocuu da olunca korkmaya ba
lar. Buda doduunda, O'nu yapay artlarn iine koyar. O'nun iin acaip,
mreffeh ve snrl bir hayat hazrlar ki rahipler, top lumun sekinler kesimi ve
sosyal hayatla bir ilikisi olmasn. (Ki sonra srer, hayat reddetmeye, sonunda
da saltanat kaybet meye ve ruhbaniyete mecbur olur). Bu yzden O'nun iin
ren garenk balar, byk havuzlar yapar. Her havuzda, deiik renkten bir
nilfer. Bir havuz krmz nilferli, bir havuz mavi, bir havuz beyaz. Dnyadaki
iyi gzelliklerle sslenmi hametli
DINLER TARIHI
379
saraylar. Dnyann en iyi mzisyenleri, danslar, sanatkrlar O'nun
hizmetindeydi. O'nu ipek bir adrn iine koymulard, zerine asla gne
domuyordu. O'na asla scak, souk, toz ulamyordu; etkilerini hissetmiyordu.
Asla ac bir sz iit miyordu. Bylesi bir sknette. En iyi ve en gzel kzlar,
yelpa zeyle onu serinletiyorlard. Bedenini dnyann en iyi yalaryla
svazlyorlard. Ksacas ehzadeyi yle bir terbiye etmeleri gere kir ki hayatn
mutluluunu tatsn, bu madd hayatn lezzeti onu irfan kaygdan, zhd ve
brahmanhktan gafil klsn!
Buda, 16-17 yalarna ulanca; bir gn sevdii arabacsna: "Gel beni gezmeye
gtr" der. Arabac onu gezmeye gtrr.
"Arabac, bu kim?"
Bu bir ihtiyardr, deyince:
"Ihtiyar kimdIr?" diye sorar. Der ki:
"Yalanm, senin ve benim gibi bir adam."
"Yallk nedir?" diye sorar.
"Herkesin varmas gereken bir aama," der. Sonra:
"Bendemi?" Oda:
"Siz bile." Buda der ki:
"Ben henz bu yallktan gememi miyim?"
"Hayr," der.
"Benim de mi ondan gemem gerekir?"
"Evet," deyince:
"Bugnk gezme benim iin yeterli" der.
Kke dner. Ama dncelidir. Tm gece boyunca ve erte si gn boyunca hep
yall dnmektedir. {O'nun da dr olmas gereken bu korkun durum!}
Birka gn sonra der ki:
"Arabac, beni gezmeye gtr."
Gezmeye giderler. Gzleri ak, duda sarkm, kurumu, az ak kalm,
bakalam, ekli deimi bir adam grr.
"Bu kimdir?" diye sorar.
"Hastadr."
"O nedir?" diye sorar. Der ki:
380
DINLER TARIHI
"Hasta, hastaln kendisini felkete uratrcasna arpt kimsedir."
"Hastalk kimi felkete uram gibi yapar?" diye sorar.
Der k::
"Hastalk seim yapmaz, herkesi!"
"Beni demi?"
"Evet, hatta seni bile."
"Benim de bunun gibi hasta olmam mmkn m?" der.
"Evet!.." Buda der ki:
"Bugnk gezme benim iin yeterli beni kke gtr!"
Bu iki grnt, O'nu birka gne kadar dnce ve suskun lua srkler. Baka
bir gn, tekrar rica eder ve karlar. Deiik elbiseler giyinmi ve birinin bana
toplanm insanlar grr.
"Beni onlara yaklatr" der. Yaklatrr. Sorar:
"Bu kimdir?"
"l" der.
"l" nasl biridir?" der. Der ki:
"Ol, bu duruma mahkm olan btn insanlardr."
"Ben de mi?" diye sorar:
"Sen de."
"Nasl ortaya kar? diye sorar." Der ki:
"yle bir ortaya kar ki, o ahs tek bana gider. Ne anne, ne baba, ne e, ne
de evlt onu artk tanmazlar. O da artk bun lar gremez. Onlar iin artk yle
biri yoktur."
Titremeye balar.
Beni kke gtr, der.
Kke dner. Artk getirdikleri en iyi yiyecekler bile azna bir tat vermez olur.
En Iyi nameler onu heyecanlandrmaz olur. En iyi lezzetler ve gzellikler,
dudanda asla en kk bir te bessm bile meydana getirmez. Her de;
kendisini bekleyen lm korkusu yallk ve hastalk her eyi onun gznde
anlam sz, geici, bo yalan ve aldatc klmtr. Daha sonralar der ki:
DINLER TARIHI
381
"Arabac, beni gtr. Artk bu kkte dayanamyorum." Er tesi gn onu gtrr.
Sar elbise giymi bir adam grr. Ba tra edilmi, deta bir da skneti ile
oturuyor. Sorar:
"Arabac bu kim?" Der ki:
"Bu rahiptir; zahid ve riyazet yapandr."
"Rahip, zahid ve riyazet yapan kimdir?" Der ki:
"Dervi (riyazet ehli olan} asla ve asla hayata, hayatn zevk lerine nefsini,
vcudunu kaptrmam, tmn terketmi olan kimsedir."
"Ne i yapar, nasl bir yol tutturmu da hereye giden yolu kesmi ve bylesi
sknete ulam?" "Onunla sohbet etmek isti yorum," der.
Gider ve:
"Adam, sen nasl byle bir azamet ve mutlak sknete ula tn? Hibir ey, seni
ne heyecanlandryor ne de korkutuyor? Sen de benim gibi ihtiyar, hasta ve l
grdn m?" Der ki:
"Evet grdm. Hatta saraylarnz, zevklerinizi, mavi, beyaz nilferlerle
sslenmi havuzlarnzn hepsini grmm; imdi de bu yolu semiim..."
Sorar:
"Bu hangi yoldur?"
"Ev-barkszlk yolu! Ev-barkszhk yolu!"
"Arabac beni geri gtr," der. Geri gtrr.
Gece yarsdr, esrarengiz ve frtna dolu bir gece (Dnya ve Buda'nn ii frtna
dolu) odasna gelir. I taraftaki odada Hint prenseslerinden birinin kz ve
Hint'in en gzel kzlarndan biri olan ei, efsanevi gzellikteki karyolalarnda
uyumulard. Si malarndan gzellik, masumiyet ve sevgi seziliyordu. Saltanat
hanedannn gz aydnl olan birka gnlk ocuk, beyaz bir elbisenin iinde,
anne kucanda uykuya dalmt. Buda bu manzaraya hayran kalr; hayatnn
balangc bu yeni akdr. Der ki, bunlar daha iyi grebilmek iin (eer daha
yakna gider sem) eimin ve evladmn uyanmas mmkn. Eimin baknn
bana ynelmesi de mmkn. O zaman da aramzdaki ba daha
382
DINLER TARIHI
bir glenebilir. O zaman onlarla vedalamak benim iin daha bir zor olacak. Bu
yzden burada, kalbimde onlarla vedalayorum. iinden veda edip atna biner,
sonunda usuz bucaksz or manlara, tek bana dalar, kaybolur.
eitli riyazet, ikence, zorluk, byk olaylara tahamml, byk dervilerin
mektebinde ders ve sonra, dervilerin hayat n da red aamas.
Kt bir durumda bir aacn altnda istirahat ediyorken an szn, tanmann
aydnl, hakikatin yolu kalbinde alyor; "Bu da" olup uyankla ular [Buda:
Uyank, uyanm anlamna ge lir.] ehzadeleri olarak terk ettii Benars halkn,
imdi mesaj ge tiren bir dervi sfatyla uyarmaya gitmek iin ayaa kalkar.
Buda'nn ulat uur ve tanma tek bir esastan ibarettir. O, yle der: "Ey
insan! Ne lmden sonraki kaygy ta, ne lm den nceki kaygy. Ne riyazet
ek, ne de lezzete esir ol! Belki sadece tan. Neyi? Bireyi:
"Insan, bir unsurdan yaplmtr. Oda:
Izdrap!... Izdraptan ibarettir." Byle olunca da bir hedefin olmas gerekir:
"Izdraptan kurtulu." Bu i iin, drt byk hakikati tan mak gerekir. Birincisi:
"Izdrap nedir? Izdrabn tannmas." Ikin cisi: "Izdrabn olduu yeri tanmak."
ncs: "Izdraptan kurtulma."
Drdncs: "Izdraptan kurtulu yolu ve nirvna sknetine ulamak". Buda
mektebinin can damar olan, byk esas tanmak.
Bu esas: "Insann, zdrabn nereden kaynaklandn bilme si gerekir:
Ihtiyatan, lezzetten ve susamlktan."
Balanmak zevk vericidir, ama zdrap dourur. nk her ballk bittiinde ac
verir. nk her kavuma daha sonra hic reti getirmektedir. Tokluk, zdrap
kaynadr. nk her tok luktan sonra tekrar bir alk gelmekte. Suya kanmak
zdrap kaynadr. Heves zdrap kaynadr. nk her hevesten son ra
bkknlk gelir. Tanklk, zdrap kaynadr. nk her ta-
DINLER TARIHI
383
nmadan sonra dmanlk gelir. Dostluk zdrap kaynadr. nk her
dostluktan sonra ayrlk gelir.
O halde zdrabn btn yollar tannabilir. Zira btn zd rap yollar lezzetten
haz duymaktan geer. Tek kurtulu yolu nun, ihtiya, eilim ve lezzetin getii
btn yollar terketmek-tir. Bylece ruh, bunlarla oluan btn kayglardan
kurtulur. O zaman her "ey" bir ada olur. Kendinde sakin, byk, ebed, sonsuz,
ihtiyasz bir kahraman gibi, yeryznde daima tek ba na seyahat eden bir
gergedan azametinde. Hrsl, istekli bir kahraman gibi. Kpeklerin, akallarn
ulumas seni etkilemez. Arzu ve istei, bir bcek gibi ayaklarnn altnda
ezersin. Arzu lara, davetlere balanmakszn, kadn ve evlt kaygs olmadan,
yalnz bir gergedan gibi, sefere k. Vahi boalar ve filler gibi. Herhangi birinde
anszn bir hastalk belirince onlarn; fillerin ve boalarn kalabalndan ayrlp
kenara ekilirler. Ormann bir kesine giderler. Kendi ilerinde ve
dncelerinde gizli bir skta dalarlar. Sen de hayatn bu gnlk
kavgalarndan dar k. Kendini bataklktan kurtar, bir gergedan gibi tek
bana se-yahata k! Itikad usuln toplamndan verdiim "derme" ile, orada
sana uyulmas gereken doru bir hkm ve ailesiz bir se fer retilmitir. Btn
yollarn sonsuzluuna ulamak, "derme" de denizin sknetine balanmak.
("Derme" Buda dininin bir il kesidir).
ONBRNC DERS
"Sizden, iyilie aran, doruluu emreden ve ktlkten meneden bir cemaat
olsun..."
*R
(Hseyniye-i Irad) Kurumunun umumi ve kapsnn her kese ak olmasndan
olacak ki byle snfta ders vermeyi vaaz ve hitabe oturumlaryla bir tutuyorlar.
Bylelikle bir derse kat lnca da hkm ve kararlarn belirtebiliyorlar. u
noktay hatr latmak gerekir ki ders, vaaz ve hitabe deildir. Ki, bir oturumda
sz tamamlansn ve neticesi akla kavusun. Mantk silsile-sindeki ini ve
klarla; kusurlar tesbit ve tahlillerle iyi veya kt fikirler belirlenerek ancak
bir yere ulalabilir.
Dier bir konu da; szgelimi, Hseyniye-i Irad gibi Islm bir kurumda, niin
Buda'dan bahsediliyor? dediklerini iittim. Bizim bunlarla bir szmz yok.
nk Islm'da ve ia'da en deerli ilerin, tefekkr, ilimle ilgili konular ve ilm
tartmalar olduunu bilmiyorlar. Bu, beyefendinin bir kede oturmas ve
Nasruddin ah'n deyimiyle, fikir ve hayaller buyurmas(!) anla mna gelmez.
Bilkis ilm meseleler, fikirler, inanlar, ideolojiler, hayatla ilgili akmlar, kendi
kaderi ve kendi insan toplumuyla ilgili konularda dnmeye balamas
demektir. Bilinli kii doru dnceyi elde edebilir (ancak ilm ve ince bir
bilinle), islm, dnmeye o kadar deer vermi ki, yle diyor: "Bir saatlik
tefekkr altm senelik ibadetten daha hayrldr."
DINLER TARIHI
385
Islm'da ibadetten daha stn olan tefekkr; bilimsel, meto-dik, etkin ve
yararl sonular dourandr. Imam'dan 'eer biri nin lmne br saat kalmsa
ne yapsn?' sorusuna cevaben u nu iitiyorlar: O son saatini ilim elde etmekle
ve ilm tartmayla geirsin!
Byle bir fetva verdii iin alageldiimiz din bir nder deil de deta bir
filozof veya Siyonist olduunu sanrsn. Bu ri vayetler bizim toplumumuzda da
naklediliyor. Tabii kabul ve onunla amel etmek iin deil, belki rivayeti
nakletmekle sevap elde etmek iin! nk rivayeti nakletmenin sevab vardr.
Ra mazan ve Muharrem ay boyunca "Islm'da ilmin faydalarn" anlatmak
amacyla minbere kyor, ilim ve retimin deeri hakknda yzlerce rivayet
naklediyor. Diyor ki, Peygamber y le buyurdu: "in'de bile olsa ilm talep
ediniz." Birisi ilmi elde etmek iin bir adm atmak istediinde ise hemen basyor
ferya d. Deil bir inli'den dnyev ilmin, hatta ii olmayan bir Ms-lmandan
Kur'n'n tecvid ve kraat ilminin alnmasna bile ta hamml edemiyor!
Ben, sradan bir retmen olarak, eitli dinlerde, ahlk hatta materyalist
ekollerde derinletike Islm' anlaym daha da kkl, din deerlerim daha da
aydnlanm oluyOr. .Sizler de, bu duyguyu kendiliinden seveceksiniz. Bu
dersleri adm adm takip edenler, bu iddiann tanklardr. Eer, esasl bir so nu
almaya henz ulamamlarsa bile, Islm grleri mutlaka daha
derinlemitir. Daha nceleri ounlukla inandklar dinin dnda baka bir
dinden bahsedilseydi, din asndan kalpleri sakinlesin diye ona hakaret
etmeleri, onu irkef gstermeleri, deersiz ve kk grmeleri gerektiine
inanrlard. Ama, bu aratrma ve incelemeden sonra anlalmtr ki, hakir
grmek ve basit saymak ilim asndan sadece nakletmeye ve dnme ye
ihanet etmek deil, belki bizim dinimize de ihanet etmek de mektir. Bu konuyla
ilgili olarak Ernest Renan yle der: "Her di ni azameti, onu takip edenlerin
dncesinin azametine ve duygunun zirvesine varmalarna baldr." Yani o
dine, duygu, akl ve kalpleriyle inanan kimselerin. Herkes akl, duygu ve bilgisi
nin azl orannda dini kavram ve ahsiyetlerini (nder kiilik-
386
DINLER TARI HI
lerini) hakir ve sfli olarak dnr. Yani anlay ve duygular kapasitesince.
Safa ve kin gtmeden inandklar, kabullendikle ri Peygamber'in (s-a.v.) Ali'nin
(a.s.), Ftma'nn (a.s.), Kur'n'n.. ak ve meftunu olduklarn grrsn. Ama
anlay dzeyleri dk, dnya ve dinlerle alkal bilgi ve tanmlar ksr olduu
iin o byklere isnad ettikleri fazilet ve zellikler de kendi kav ray ve uurlar
oranndadr. Ali'nin tm o hayretler uyandrc azamet ve esrarl boyuttaki her
antropolog, O'nun yaratlnda-ki bu ynn insanla ve tarihe
kazandrdklarna hayran kalm tr, onlarn kk zihinlerinde, sadece klcnn
ekli, zrhnn cinsi... yemek yemesindeki ll davran yer etmekte; dier
tm zelliklerinden nce hatrlamaktadrlar. nk basit bellek lerinde, dar
zihinlerinde bundan bakasn da canlandramyorlar.50
50- Peygamberin vefat konusunda "Muntehiyul A'mal"a baknz1.. -Revata
olan bir kitaptr. Yazan da muttaki ve ihlas sahibi olarak tannan biridir-... "Pey
gamberin ba armaya balad. Bak kabristanna gitti; dnd; lme hazrlan
mt.. Hazreti Emir'in evine geldi.." Burada herkesin kalbi heyecanla atmakta.
Peygamberin hayatnn sonunda, Ali (a.s.) gibi bir ahsiyete vasiyet ne
olacakt? Hayran bakan bir azamette olan bu iki ahsiyetin konumas basit
deildi!" De di ki: Ey Ali! Vefatmdan sonra; ruhum dar knca, avucuna al ve
yzne sr. Ikincisi de, kimsenin baklarnn avret mahallime kaymasna izin
verme; kr olur. "Sonra evine dnd!" Bu tasvir takva sahibi, ak hatta lim
bir m'min dindar toplumumuzun son dnem bilginlerinden birinin zihnindeki;
Hristiyan bir doktor olan Dr. George Jordake'n anlayndaki Ali'nin tasviridir:
"Ey za man! Ne olurdu btn g ve yeteneklerini bir araya toplasaydn da bir
sefer daha Ali dosayd; bugnn insan O'na yle muhta ki!
Ve ingiliz yazar Caryle'in, Peygamber ile Ali'nin grmesinin tasviri: "Bi'setin
balang anlarnda, Peygamber'in akrabalar O'nun davetini hep kin ve alayla
reddettiler. Sekiz veya on yalarnda bir ocuk olan Ali, O'na biat etti: O kk
el bu elle birleti ve insanlk tarihinin akn deitirdi" ("Kahramanlara vg"
kitabndan). Bu yzden yine tekrar ediyorum: "Tanmak" ve "Tekrar tekrar tan
mak!" Iman ve ak sonra gelir. Ancak telkin ve miras yoluyla deil, tanmaktan
doan ak ve iman!..
Ali gibi bu adam tanmak iin, anlay kapasitemizi, uur ve bilgi sermayemizi,
grmz geniletip en st noktaya karalm ki, bylece dinimizi de yksek
bir seviyede tanyabilelim. rendikten sonra, o bykleri "grme" sanatn, ri
sale S ve fonksiyonlarn grelim.
Byk ekolleri ve dinleri, mmkn olduu kadar insafla inceleyelim Deerleri
ni, byklklerini, faziletlerini daha ok tanyalm. Doru veya eri, hak veya
batl taraflarn daha etraflca anlayalm ki islam'n daha stn ve daha mkem
mel olduu bizim iin akla kavusun. Szgelimi, Buda'y tanmakla -benim
nazarmda (sosyolojik anlamyla) kt bir peygamber, ama ok byk bir air
ve filozoftur-veya Mehavira Zerdt, Konfys, Lao-Tsu ve Sokra t,.. Ruh
leminde, insann maneviyatnda, i leminde btn o kudret, akamet ve derin
lii elde etmi olan kiiler, zihnimizde birden Ali'nin (a.s.) ahsiyetini artr-
DINLER TARIHI
387
B#@
Buda, "Kaaterya"dan bir adamdr. Kaaterya, Hint'te eh zadeleri, eraf ve
soylular kapsayan bir snftr. Yunan'da soy lulara, asillere ve imtiyazllara
(idareciler, devlet bykleri ve eraf bunlardand); "Aristo" (Aristokrat) olarak
isimlendirilen bu snfa Hint'te "Kaaterya" denildiini gryoruz.
Byk ruhanilerin tmnn; genelde, Budizm'in kurucular ve "Veda" dininin
ruhanilerinden birounun Hint'in eraf ve ehzadeler snfna bal olduklarn
syledim. Yine mreffeh s nfta yaayan insann ruhunun nasl bolua ve
hilie vardn da anlattm. Boluk isyana, isyan dnyadan bkmaya, hayat
hakir grmeye, igdlerin kafaya vurmasna neden olmakta dr. Zevk, bir eit
zel felsef veya din zahidlie meyletme (Gazneli ve Seluklu Trkleri dnemi),
tasavvufun gemesi, de rebeylik ve feodalitenin ortaya kmas, dnrlerin,
gen nes lin isyan; bir eit dind zahidlie yneli, kapitalizm ve refah
dneminde olan bugnk Bat'da madd hayat reddeden, ken dine zg
egzistansiyalizm hep bundandr. Btn Hint, in, Iran, o gnk Avrupa
dinlerinin btn dnrleri, byk din mekteplerin kurucular, bu snfa
baldrlar. Yunan'da "Sokra-tes", "Aristotales", "Platon", "Demokritos",
"Lousibus"; Iran'da "Mani", "Mazdek", "Zerdt"; in'de "Konfys","Lao-Tsu",
Hint'te "Mehavira, "Buda" Erafa, Mubetler, Mean (Zerdt ve Mecusi din
adamlar) snfna veya Kaaterya snfna balyd lar.
maktalar. Bunlara karn Atinin stnl kistin i ve faziletlerini anyor ve onlarn
tmnn sahip olduklarna, O'nun tek bana sahip olduunu gryoruz. Ite
bu anlay deerlidir; bizim m'minkrin birka halifeyle yaptklar mukayese
den sonraki anlaylar deil. Ali'yi ikincilerle kyaslamalarnda ise onlar, yle
sine kltyorlar ki, bununla da kendilerince Ali'nin bykln ispatlam
oluyorlar!!) Peki, Ali'den geriye ne kalyor? Demavend tepesini, Hilton otelivle
tartyorsun. stelik hem dan tepesine gitmedin, hem de dnyada bu binadan
byk binalar tanmyorsun. Tahran'n dna kmamsn. Bununla beraber
Tahran'daki Hilton otelinin bykln de taassup ve dar grllnle G
ney Tahran'daki bir kk kulbe gibi tantyorsun; sonra, evk, ak, iftihar
hatla tahrif ve taassupla bu kulbe, Demavend tepesinden daha yksektir, dive
ispal-lyorsun(i) Teekkrleri!) Eer biri: Hayr beyefendi, Hilton oteli kk bir
kul be deil, Tahrann en byk binasdr; ama Demavend da karsnda
hibir eydir; o binadr, bu ise dadr, derse; banp kfrediyorsun. Diyorsun ki:
O, Mevl'nn velayetine sahip deildir! Teekkrler!
388
DINLER TARIHI
"Refah"n hilie, hiliin isyana, isyann zhd ve sofice ir fana; idealizme, ie
dnkle, zihniyetperestlie ve ar ahiret-ilie dntne ilikin snfsal
psikolojik temel, "Buda" iin de geerlidir.
Ilk Devrim
"Sidarata", Brahmanlarn tahminine gre evsiz barksz der vi ve zahid olarak
lks dnya hayatn ve saltanat bolayacak bir prenstir. Babas bu tehlikeyi
nlemek iin ona mevsimlik kkler (bahar kk, sonbahar kk, k kk)
yaptrr. Ha vuzlar, balar, ok gzel av yerleri, cennetvari elencelerle dop dolu
bir hayat iin gerekli tm vastalar hazrlayarak bu kk ve yaam iinde tutsak
kalmasna alr. Ama dem'in Cennet te isyan etmesi(!) gibi, Buda da
babasnn hazrlad debdebeli hayata isyan eder, btn o nimetlerden kaar.
Buda'nn Hind'in en gzel kzyla evlendii dn gecesin de, en iyi
mzisyenler, danslar, arkclar, en debdebeli Hint bahelerinde; Buda'nn
babasnn en son ev ve en salam ipini Buda'nn ayaklarna balamak iin bir
araya toplanmlard. Hizmetiler, retmenler, Buda'nn babas korku ve
endie iin de Buda'nn denetleyicisiydiler. Btn bu gzellii nasl telakki
ettiini grmek istiyorlard. Olduka mera ki andna bir durumu vard. nk
hepsi grlt ve heyecann esiri bir lemin zirve sinde olduklar, gzellik ve
lezzete battklar bir anda, Buda, (kendi deyimiyle) hasta bir fil gibi bazen
kalabalktan uzakla yor, bir pencerenin kenarnda duruyor, dakikalarca gizli bir
sktla, nitelendirilmesi mmkn olmayan bir ekilde dalyor du. Babas ve
dierleri de, onu bu durumdan kurtarmak ve ha yata dndrmek iin seferber
olmulard. Her halkrda ona te bessmlerde bulunuyorlard. Ama o azck bir
frsat bulunca, kendi yalnzlna geri dnyordu. Btn bunlar, gencin iinde
baka bir dnyann dou halinde olduuna iaretti. Ruhu bir devrim iindeydi!
Sonra bir ocuu olur. Kaderi her gn bir ivi ile hayat ve varln yere akyor,
bylece kopmas ve sefere kmas daha
DINLER TARIHI
389
bir zorlayordu. Bu durum, bakalarnn girmesi yasak olan al tn kafesinden ilk
defa dar adm atmasna kadar srer. Drt iaret ve drt kelime ile karlar
ve hayat yorumlar...51
Yallk: Ilk admda "yallk" ile karlar. Krlm, buru mu, pejmrde bir
halde. Bunun, herkesin kaderi olduunu iit ti. Her gen, hayatn bu mevsimine
ulamaktadr. Kim ve ne olursa olsun, bundan ka yoktur.
Hastalk: Ikinci admda, hastal tanr. Kederli, rahatsz, kansz. Her salam
olann bu aamaya ulatn duyar. Hastal a yakalanan, pejmrde bir hale
gelmektedir. Kim, ne olursa olursan ol, bu kederden kaman mmkn deil.
lm; nc admda, kaderin son kelimesi ile karlar. "lm" duygusuz ve
hareketsiz bir cesette gzler. Sorar;
- Bu kimdir? Derler ki: -l.
l kimdir? diye sorunca:
- Olmayan kimsedir. yle br hal ki, her hayatn durduu ve sona erdii bir
durumdur. Bunun zerine:
Benim hayatm da m? diye sorar ve cevabn kesin ifadeler le alr:
- Senin hayatn da. lm, btn bu kale ve hisarlardan ge ip senin peinden
de gelecek.
O zaman ocukluundan beri ruhunda varolan gizli endie ve dine ait duygular,
vicdannn derinliklerine ve iliklerine dek ileyen bu iaret ile isyan eder. Bir
soru, anmda, nutfe olu turmaya balamtr: Hayat nedir? ister darda ister
ierde, is terse sarayda veya dada, her kim olursan ol, her snfta ve her
ekilde "yallk, hastalk ve lm" seni tehdit etmektedir. Bu y-
51- Evliyann hayat, Buda'nn hayatnn benzeridir. Mucizeler ve kerametler, ta
savvuf ahsiy etleri vle ilgilidir, imamlarla deil. Imamlar, btn bu mucizelere
sahip deildir. Buda'mn yaamna benzer ynler bunlarn ounun hayatnda
tekrarlanmtr. Bu Buda'nn biyografisinin, evliyann hayatnda etkili olduu
nun iaretidir. Mesela, Ibrahim Ethem, Belhli b'ir ehzadedir, nimet ve zevke
gark olmutur. Daima av partilerindedir. Bir gn tek bana avn peindeyken,
anszn bir ses yakasna yapr ve haykrr; nereve gidiyorsun? Bu uyarc vur
gu haz ve nimetle yaayan dertsiz ehzadeyi Ibrahim Ethem yapar
390
DINLER TARIHI
nyle yzyze gelmeye aresiz bu kesin kaderle karlamaya mahkmsun.
Genlie gnl baladk, yallkla sonuland; Shhatli, sa lkl olmaya gnl
baladk, hastalk yakalad; hayatmz, lm le sonuland O halde nasl
yaayalm ki bu nden kurtulabi-lelim?
Buda, btn bunlarn cevabn son grmesinde bulur. Bir adam grd; ne
yal, ne hasta ne de lme giriftardr. Ne lezze tin zirvesinde, ne kudret
arabalarnda ve altn kklerdedir. Ne muhta, ne hasta. Silahsz, elbisesiz. Ne
altn, ne ba, ne zengin lik... Ihtiyasz, sevin, sknet ve kudretin zirvesinde,
topran zerine diz bkp oturmakta. Sanki varln ve lemin tepesine
km. Hibir gce sahip olmayan yle bir insan, bylesine bir kudreti nasl
bulabilmitir? Buda sorar:
- Sen kimsin?
- Brahmanm, cevabn alr. Sorar:
Btn bu kudret, bu sknet, safa, emin olma ve gzlerin deki bu hkimiyet
parlakl nerden kaynaklanyor? Bu zaaftaki btn bu g, bu mucize
kimdendir? Fakirlikte saltanat, bo el de bu doluluk! Bylesi hayat ve shhati
nereden getirdin? Ce vap alr:
- Ailesiz yaamdan! Soruyor:
- Ailesiz yaam nedir? Sorusuna karlk unu duyar:
- Akllln renmi olan insann yaamdr: Izdrapszl-a ve ihtiyaszla
ulatm. nk btn zaaflar, zilletler, endi eler, zntler, muhta olmaktan
kayna klanmaktadr. Eer, "Istemezsen" hi kimse seni zillet ve klelie
ekemez. Eer sa hip olmazan, hi kimse seni korkutamaz. Bu insan hayatnn
iki esasdr. (Elbette bu cmleler, metinden deil. Belki olayn yoru mu ve
Brahman gr dorultusunda ben sylyorum.) Bu nedenle, bu adam kudret
ve servete sahip deildir ki, onu koru mak iin muhafz ve dalkavuk olsun,
vesvesesiz ve endiesiz bir an geirmez olsun, onu kazanmak iin her ie
bulamak istesin.
"Buda", kurtulu yolunu bulmutur. Saraylarn, yalanc ge niliinin kendi
zindannn darl olduunu anlyor. Kk, ka-
DINLER TARIHI
391
dn ve evlat, zgr ve hafif kanatl umas gereken gvercinin ayaklarna bir
badr.
Bir gece yatak odasna gider, (ihtiyaszln, ailesizliin ve muhta olmamann
eiine vard gece). Karsn, ipek bir ya takta, efsanevi bir odada kl bir
atmosfere garkolmu olarak gzelliin ve genliin zirvesinde grr.
Dinlenmekte ve uyu maktadr. Kucanda yeni domu ocuu. Byle bir
durumda kapnn eiinde durup, kendi kendine: Sizde grdm btn bu
gzellik, kendimde grdm btn bu sevgi ve efkat, ii mi zorlatryor.
Biliyorum, eer vedalamak iin sizi uyandrr-sam, ykm daha da
arlaacak, yolculuum daha da zor ola caktr! Bu yzden sizi uykuda
brakyorum, vedalamakszn si zi terk ediyorum.
Atna atlayp ormana doru srer. Bir rmaa ulap suyun dan geer ve gemi
hayatndan kalan btn zevk ve lezzetleri bu suyla ykanm ve hayatn
bulatrd pisliklerden temizlen mi olarak; at (gemiteki soylu yaamnn
son hatras, dnya ile son ba, hibir yere ulatrmayan bineklerden olan bu
son binei) rman tarafnda brakr. Yaya olarak gr ormann de rinliinde
kaybolur. Be byk Brahman'a balanr ve Buda ol maya balar.
K#r!#l#$ Y>l# J(#1:4K
Daha nce de sylediim gibi. Buda dininde kurtulu yolu, "riyazet" ve hayatla
olan balar kesmektir. Nefsin hayatla olan balarn kesme ve bizim "nefsi
ldrme"52 dediimiz bu olayn rarlama olmadan gereklemesi mmkn
deil. Nefsi zorlamak
52- "Nefsi ldrme" kavramnn Hint kltrnden geldiini ve daha sonralar
dilimizde ve din fikrimizde yer edinmi olduunu tahmin ediyorum. Yoksa ilk
islm! metinlerde, "ldrme nin yerine "terbiye etme" deyimi varo la gel mistir.
Hatta Kur'n nefse yemin ederek onun iin "bir tohum gibi" deyimini kullan
yor. Bir ziraat gibi ona su vermek, onu salam olaraklcorumak, yarlmasn,
eitilmesini renmek ve ondan mahsul almak gerekir:
"Nefse ve onu ekillendirene; ona takvasn ve fcurunu (iyilik ve ktlk kabi
liyeti) ilham edene and olsun ki: Nefsini tezyike eden kurtulmutur ve onu r
ten kaybetmitir." (ems 7, 8, 9,10) "Nefs iezkiyesi"ni, tefsircilerimi?. ve
teblici-lerimiz, "nefsin pislik ve bula klklardan artlmas ve temizlenmesi"
olarak yo-
392
DINLER TARIHI
iin ok etin bir program dorultusunda gl bir iradeyle ona gem vurmak
gerekir. Bu i iin kendini bu "yoga" ayinine (Veda dinine zg riyazete) vermek
gerekir.
"Buda", riyazette yle bir makama ulat ki, Brahmanlar onun hakknda mitvar
olmaya, Ona tevessl etmeye balad lar. nk riyazet srasnda gsterdii
stn yetenekleri ve i-
rumlamlardr. Bunun daha ok ruhban grn etkisi altnda olmas muhte
meldir. Nefsi ldme riyazetine yneliin hedefini, din ve ahlk terbiye asn
dan "temiz olmak" olarak alglyorlar. "Eflaha"y da kurtulmak ile aklyorlar;
bu, insann mahpus olmas, tabiata, maddiyata ve igdlere giriftar olmasn
artrmaktadr. Dou tasavvufundaki lezzet ve tabiata kar duyulan ktm
serlikle benzerlik tekil etmektedir. Halbuki "eflaha", "zekk"', "hbe", "dess"
drt kavram arasndaki manev uygunluk birinci yet ile onun izdd olan ikinci
yet arasndaki tezat; insann sorumluluundan bahsedildiine iaret etmekte
dir. Nefsle beraber sorumluluk, kurtulutur. Eer tohum, filizlenirse iindeki
gler ve yetenekler beslenir ve slah edilirse muradna ermi, (eflaha]
faydalan m olur- eer, o topran altnda sizli braklr (dess) ve gmlr, su
ve hava dan mahrum edilirse ziyan olur. Muradna ermemi olur. Bu iki tarz
yorum; iki ahlak gr ve eitli antropolojik grleri aklyor. Birincide;
insa'nn risale-ti (ilevi), hayatta temiz kalmaktr. Ikincisinde, insann risaleti
gelimektedir, Bi rincide insan, saknandr. Ikincisinde insan, iyilik yapandr.
Kt i yapmayan adam ile iyi i yapan insan arasnda fark vardr. Biri
olumsuzdur, dieri olumlu. Tezkiyenin byle olumsuzlukla yorumlanmas,
maalesef halkn zelliksiz, men fi ve isiz tiplerin peinden gitmesine sebep
olmutur. Sadece bulamayan, d rst kalan, insanlarn peinden. Halbuki
temizlik, uur ile eitildii, byk bir duygu, bilgi, irade, liyakat ve yapclk ile
i ie olduu zaman deer kazanr, yoksa bir hitir. Bir insan, btn mrn
saknma ve perhiz karlkla geirse de gnahszlk ve temizlikte "aldanbir
heykel"e, "kardan bir adam'a veya bir "cenaze"ye ulaamaz!
Diyecekler ki Takva? Evet takva! Ama bir uursuzun, kabiliyetsizin ve aylakn
takvasnn ne anlam var? Takva, kendini sapmalardan, pisliklerden, Ihanetler
den korumaktr. Sapma, pislik ve ihanet faktrlerini, hatta onun eitlerini bile
tanmayan, onlar anlamayan bir adam, nasl takva sahibi olarak kalabilir? Ali
{a.s.)'a kar savaan Hariciler'in kusuru takvaszlk deildi, uursuzluktu.
Ikincisi, bir elini hibir eye (siya ha-beyaza vurmadan) dokundurmadan elleri
temiz kalyorsa, bunda vnlecek ne vardr? Siyas, fikr, iktisad, sosyal kar-
galaalarn kalbinde aba gsteren, sorumluluk yklenen ve temiz ve saknm
olarak kalan, kendini satmayan, zaaf gstermeyen, zorluklara tahamml eden,
ahs heveslere kar srmeyen, kaymayan insann takvas takvadr. Zamann,
durum ve vaziyetleriyle iice olanla, zamann durum ve vaziyetlerinden bhaber
olan bir midir? Hayatnn bir ksmn (bakalarnn) emin kld kimse nin ii de
temiz kalmaktr; bu, hangi takvadr? Deneme ve tehir alanlarnda yer almas
gerekir. Kendisini korumas gerekir ki, takva sahibi olsun. Acaba "Baba Kuhi'nin
ingilizlerle olan smr anlamasnn hibirinde imzasn grmyor sak, bu
onun vatan satmayan, takva sahibi biri olduuna m iarettir? Kebi' Efendi,
Hazret-i Emir'in hkmeti zamannda btn o kargaalardan kenara e kiliyor,
gelip Mehed yaknlarnda kendisine bir kabir yapyor orada ibadetle megul
oluyor. Mnker ve Nekir'in soraca sorularla ilgili soru cevap temrinle rinde
bulunuyordu! Bu ise takva deildir! Takva, Malik E ter'in kidir; kargaa,
tehlike, para, kudret ve Ben meyye'nin vesveselerinin zirvede olduu bir or
tamda alyor ve temiz kalabiliyordu.
DINLER TARIHI
393
kenceler karsndaki kahramanca direncinden sonra, hepsinden nce
Nirvna'ya ulaaca akt.
Bu yzden Brahmanlarn mit kayna oldu. Yzyllk bir yolu arnlad. Alk ve
zaaf (ikence, riyazet, kendine eziyet) programlarnn etkisiyle yle bir snra
ulat ki kendinden geti, Brahmanlar etrafnda toplandlar, ldne kesin
karar verdi ler. Bu baygnlk, kendinden geme ve takatsizlikten sonra, ye niden
kendine geldi. Bu durum, bir deri ve kemik kalana kadar tekrar tekrar srd.
deta bir hayalete dnmtr, babas bile grse tanyamazd.
Riyazet, yani "demir", yani kendini silah, makas ve bakla temizleyerek
bakalatrmak. Seni sen yapan zelliklerini ylesi ne temizlemelisin ki,
dostlarnn hibiri artk seni tanyamasn. Sevgilin seni grnce, eski dostu
olabileceini hissedemesin. Annen ve baban seni grnce artk onlarla aranda
bir akrabalk bann olamayacan anlasnlar. Zira ylesine yabancsn ki
gemiinle olan tm ilgini kesiyorsun. Yeni doum budur. Yani bIr kez daha
kendinde douyorsun. O zaman, nceki kendin rm ve kokmu bir cenin
gibi senden d vermektedir. u ta bir, Bayezid-i Bestam'nindir. Diyor ki:
"Ben Bayezidlik'ten, deri sinden kan bir ylan gibi, dar kmm." Cneyd-i
Badad diyor ki: "Nur'a baktm; kendimde de nur olana kadar otuz yl
bakmaya devam ettim." Yani, artk "Cneyd" deil.
Buda, byle bir aamaya ulanca baarnn zirvesine, Nirvan'ya nail olmann
da eiine geldi. Bu durum, sesi tm Hint'te; byk Brahmanlar, zahid Hint
ruhanileri arasnda do lat ana kadar devam etti. (Buda artk ak ve kemlin
en son derecelerini arnlamaktadr) Ite Buda, bu noktada anszn f kelenip
apayr bir halete brnd.
B#@0n=n .7!=n=n i1in3i Devri8i
Sidrat, buraya ulancaya kadar byk bir "Brahman" ma kamna, bundan
sonra da "Buda" makamna kavumutur. Artk Brahmanizm dininin byk bir
brahmani olmakla beraber, O'nu snrsz byklkteki makamlara erdirecek,
hayretengiz bir his dnyasna ulamtr.
394
DINLER TARIHI
A1l=n !e:i ve A1l=n A$5=:=
Dikkat edelim; aklla direk alkal olmayan konular iki yn temle zme
kavuturulur. Bunlardan bir akl tesi olan konu lar olup akl da (bunlar)
anlamak iin ban yukarda tutmas gerektiini hisseder Dieriyse, basit
dzeyde olan meselelerdir ve akl da bunlar kolaylkla idrak etmektedir.
Bunlarn faydasz olduunu bilir ve bu bilgisinin doruluu hakknda hibir te
reddd de yoktur.
Sz konusu olan meseleler ise tamamen akl tesidir. Bu ne denle, akln
rtecek, irfan duygularnz glendirerek ne karmanz gerekecektir.
Bylece Mevlan'nn Buda'nm yaam nn bu en st ann nasl nitelediini
anlayabilesiniz.
Elbette Mevlan'nn anlatm tamamen sofiyane ve Budac bir anlatmdr; Islm
deil. nk Islm, baka bir tarzda anlatmaktadr:
Ne9:in Al@!8:=
Otuz yl sava meydanlarnda savam olan bir mcahid, bir kenara snm,
batini safl elde etmek ve nefsini ldrmek iin riya zete oturmutu. Gnlerce
gecelerce kendi yalnzlnda riyazet yap yor, kendine eziyet ediyor, ibadetle
urayordu, "el-cihad! el-cihad! davulu sokakta, caddede, pazarda nlayana
kadar. ehirde cihad ba lamt. Mcahidleri, genleri savaa aryorlard.
Kede kendi yalnzlnda oturan mcahid, nefsini ldrmeyle, uzun ibadetler
ve ar orularla urayordu. Birden tand bu sesle Irkildi, ruhu canland,
ald. Kendinde, mcahidlere katlmaya ve ci had sahnelerinde ilerlemeye
iddetli bir arzu buldu. Kahramanlk ev ki, Allah yolunda sava, ehadet
arzusu, onu harekete geirdi. evkle harb elbisesini giyerken anszn kendine
geldi ve dedi ki: "Ey nefsi Yi ne beni aldatmak m istiyorsun? Sava
meydanlarndan, evimin selmetine sen davet etmedin mi? Kadn, ocuk ve
sorumluluktan bah setmedin mi? Kadn ve ocuun hakkn vermenin ne kadar
sevap ol duuna dair rivayetler okumadn m? Falanca duann ecri ehidinkin-
den yetmi misli daha fazladr, demedin mi? Krmz bir nar yedikten sonra, Iki
rekt namaz klmann, Bedr'in krk ehidinin ecri kadar ecri
DINLER TARI H
395
vardr, demedin mi? Bu ekilde, kolay gsterileri, ok krl yolu gs termedin
mi?
"nk, nasihatlarna kulak vermiyordum, diyordum ki: "Iki rekt namazla elde
edilen krk ehit sevabn istemiyorum. Kendi ca nmla, kendimi ve ailemi yok
etmekle, sadece krk deil hatta bir ehdete karlk bin sevab elde etmeyi
istiyorum!
"Sen, sava meydannda da beni brakmyordun, varolan becerile rimi
fsldyordun. lmek iin ok sayda insan var; ama benim gibiler azdr, kendimi
dierleri iin koruyaym, istiyordun. Yine szn din lemiyor, saldryordum.
Sen bu sefer, pehlivanlar himaye bahanesiyle geride arkadan saldrya
uramasnlar diye koruyucular olmam isti yordun, ben de oluyordum. Hep
kendimi koruyaym diye urayor dun.
"imdi ne olmu ki, cengaverlerin davul ve ksnn sesiyle bir zerlik otu gibi
ateimin zerine atlyorsun ve byle bir iddetle beni sava meydanna
gnderiyorsun? Ahlk, yaam tarz ve inan deiik lii neren sen deil
misin?"
"imdi anlyorum ki, bedenin korunmas ve kalbn zevk almas iin, seni sava
meydanna gtryormuum. Btn bencilliklerin ve ideallerin karlk bulsun
dye. Kee oturmam glyordun. imdi kt mptela olduunu grnce
-nk sessiz ve yalnzlktasn kimse grmeden-, zerre zerre beni bouyor,
skyor, ldryorsun. Kendi kendini ldryorsun, sonra diyorsun ki: Ben
ldrlmekteyim. Ma dem leceim, bu habersiz yalnzlk yerine, beni ehit
sayacaklar bir yerde leyim. Birka kii grsn, byk cengaverlerden
olduumu ha trlasnlar. Eer canm kaybedeceksen en azndan isim, haysiyet
ve vg edinebileyim istiyorsun."
"Sana teklif ettiim eyi gryorsun; sessiz, Itibarsz ve isimsiz bir lm.
Bunun iin beni cihada gnderiyorsun ki, haysiyet, isim ve toplumsal bir hret
kazanasn."
Buda da, byle bir ana ulayor ve yle diyor: "yle bir ma kama ulatm ki,
Hind'in btn Brahmanlar' benim zahidliim, din darlm, takvam,
mkemmelliim ve ruhaniliimden bahsediyorlar. Halkn hepsi, beni kutsamaya
duruyorlar. Birden u hakikati anlyo rum ki, kendime yklediim btn bu
iddetli ikenceler, uzun oru-
396
DINLER TARIHI
lar, ok zor ibadetler, birka haftada sadece birka tane pirin ve birka damla
su ile yetinmeler, korkun ve acaip bir hevesperesstliktir. Btn bunlar, isim
yceltme ve kutsallatrma hedefine ulamak iindir. Bir yar izgisine dtm.
Gryorum ki, btn bu zorluk, oru ve i kencelerden haydyorsam da
holanyorum. deta lezzet ocandan ve btn madd igdlerimin ifa
bulmasnn tesine kyorum. Tevfik, kudret, hedefe ulama ve olgunluu
hissediyorum. Kalbimin hibir kalbin kudretinde olmayan bir g ve esrarengiz
tecellilerin zuhur et tii yer olduunu dnyorum.
Btn bunlar, gurur, baar, itibar, lezzet ve hevesperestlikten baka birey
deildir..."
Byle bir anlay, psikoloji asndan da dorudur. Mazo izm, zayf ekliyle
hepsinde vardr. Kuvvetli ekli sadizmdir, tedavi edilmesi gerekir. "Sadizm"
dierlerini eziyet ekmesin den zevk almaktr. Mazoizm (mazohizm) kendine
eziyetten zevk almaktr. Hevesperest ve bencilce bir riyazettir. Diyorlar ki; bir
ocuk byk bir evk ve zevkle annesine yle diyordu: "Dn gece ryamda bir
kleyi bana baladklarn grdm, ben sevincin iddetinden kendimi
paraladm." Annesi cevaben; "Yars dorudur!" dedi.
"Fesencan"m (et ve cevizle piirilen erkez tavuuna benze yen bir yemek)
adyla irkilip hayli bir an skt eden, obur bir insann "Yoga" vastasyla derisi o
kadar incelir, kemikleri gr nr. Eti ve i ya ylesine erir ki, adamn i
organlar ve bar saklar gzle grlr hale gelir. Bundan sonra, reflekslerine
ve vcut sistemine, igdlerine hakim bir adam haline gelir. Hat ta hayatnn
doal kanunlarn elde eder. Birka gn nefes alma yabiliyor, haftalarca
yemeyebiliyor, yllarca bir yerde durup ha reket etmeyebiliyor. "Bihr Baba" gibi
yarm asrlk bir skt gs terebiliyor. Sktu evvelki sene krld, elli senelik
sktun sona ermesinden sonra, yarm asr szn bekleyenlere sadece dedi ki,
"insanlar? Kendi iinize dikkat ediniz, herey ieridedir?" Bu ya rm asrlk
sktu lmedir.
Btn bunlar dorudur, byle riyazetlere bedeni vermek byk g ve yetenek
ister. Ama bununla beraber, Buda'nn de-
DINLER TARIHI
397
yimiyle: "I, ylece karanlk kalyor" Zahidin riyazetilii, kulu gurura mptela
eder. (Eer frsatm olsayd Islm ahlk kitapla rnda ve dualarn metninde bu
meselelerin ne kadar derin ve faydal olarak -saptanm olarak deil- ortaya
konulduunu gsterirdim. Bu namazlar, dualar ve takdisi meslek edinen
kimselerin en byk facialar, gururdu. Bu gurur, btn zah metlerini heder
eder. Gurur ktdr. Tm bu imknlarn, baa rlarn elde edilmesi ve Allah'a
yaklamann vermi olduu gu ruru, btn igdlere ve heveslere galip
gelebildii ve dierle ri kendisi gibi olamadndan dindarlk ve takvada ne
getii iin dier herkesi kendinden daha aa, daha kirli ve daha kt grr.)
Kiinin nefsinde riyazet, ruhun, sapk zahidlikler netice sinde elde ettii
pisliklerden ibarettir.
Bu yzden "zhd iin zhd" byk bir insan ve ilh felsefe tamakszn
insann sapma faktrdr. ok korkun ahlk hastalklarn mikroplarnn
ekildii bir ocaktr. Bu nedenle za-hidlerde (zellikle Budizm dininde ve
Hristiyanlkta) geni sap malar gryoruz. Mesel zhdle igdlerini
ldrm, apkn ln nlemi olan kimse, hl pisboazlk yapabilmektedir.
Bu, tpk bir cepten alp dier cebe koymak gibi bireydir. Azaltmak veya
oaltmak deildir.
Bu yzden Bertnard Russell diyor ki: Bir Ingiliz atasz var; "Ayyalklarnz
devlet bykleri ve subaylarla yapnz, yiye ceklerinizi zahidler ve dindarlarla
yiyiniz." nk onlarn he vesleri dans ve mzik pistlerindedir, yiyecee nem
vermezler. Ama bunlar saatte bir yerler, iki saat de yemekler konusunda
konuurlar. Dier vakitleriyse, yedikleri yemein banda heder olup gitmekte.
Yani o fsltlar, akane konumalar ve cins zevklerle geirmeleri gereken
zaman bu ekilde telfi edi yorlar."
Bu ekildeki zahidliin yars dorudur. O da bedenin baz isteklerinin krlmas
ve doal insan igdlerin zayflatlmasdr. Ama bu amel, kiide irak
uyandrmyor. (Bu meselenin bu ekilde karmda bulunularak aklanmas
Islm'daki anla myla ok gzel anlalm olur. Buda'nn red ve intikal duru-
398
DINLER TARIHI
mu, Islm'da esasl bir meseledir. Ama Buda'nn sonraki, ispat ynleri ve
zm yolunu gstermesi baarl deildir). Fakirlik ve olanla yetinme, insana
Igdsel lezzet veren hereyle bal ln olmay, ruha saflk, berraklk
vermez ve hakikat ol masn salamaz. Ruha hafiflik vermiyor ki, miraca
gitsin; madd hayatn pis bataklklarndan kurtulabilsin. Hayr! Hayr! Ruh,
bedenin ikencesiyle, bedenin imanlamamasyla eitim ve terbiye
kazanmamakta, belki ylece zayf kalmaktadr.
Bu "Buda"nn sylediklerinin esasdr. Gnl (Gnl; kalp deil), hissedilenlerin
ve madd hayat tesi esrarengiz hakikatlarn Idrak oca ve merkezi
anlamndadr. Gnl, i yann eri yip su almas, derinin incelmesi, kemiklerin
yumuamas ve mi denin boalmasyla gelimeyecek; ondan teye ve
ebediyete olan pencereler almayacaktr,
Cuki'yle (Yoga ve riyazetle), bedenin zayflatlarak ruhun terbiye edilip eitildii
eklindeki iddia doru deildir. Bu ru hun terbiye ve eitim iin bedeni
zayflatmak deil, ruhun ei tilmesi gerekir.
Btn Hristiyan, hatta Mslman, Hint ve in sofi mek teplerinde ve kabile
yaamnda baka ekilde de olsa ounluk la ruh ve beden arasnda dorudan
olmayan bir iliki mevcut tur. Tm iin tek bir rnek vermek yanl olur.
Hint'te ilk olarak Buda; "Hakikata ulamak iin ruhu bede ne kar bir kenara
brakmamz ne yeterlidir, ne de gereklidir" dedi. Btn aynasn cilalamak iin,
zahir reddetmemek gerekir. Belki, btn aynasn cilalamann yolunu bulmak
gerekir. Ruhu terbiye etmek iin ruh ilmini ve ruh terbiyesini geniletmek ge
rekir. Bu ikisi {ilim ve pratik) bir deildir.
O Halde Ne Yapmak Gerekir?
Buda, "riyazetin" bedeni yok etme dnda baka bireyle sonulanmadn
anlad. Tam nirvna ve kendi tekmlnn eiinde olduu, azamet, riyazet,
veda ruhanileri arasnda manev ve ruhan nden zirveye ulat anda, birden
bu siste min tmn ykp viran etti.
DINLER TARIHI
399
imanlar, doru bildiklerinin yolunda canlarndan geenler oktur. Ama kendi
isim, itibar ve erefinden de geecek olanlar ok azdr.
Buda, btn o hret ve itibardan geti, geri dnd. Mrid Brahmanlar ondan
mitlerini kestiler. Umutlarn tamamen yiti rince onu braktlar. O, ikinci defa
tek bana kald ve hicrete balad. Ama bu defa artk vcudu mutlak
mitsizlikle doluy du. Yllarca riyazet; avarelik, ailesizlik, irfan ve marifet dersi
renmek, ona sadece zayf ve gsz bir beden balamt Su iti, yemek
yedi, et yedi canland, kilo ald; oka kaybettiini o zaman anlad. Vcudunda
aydnlktan en kk bir k olmad halde nceden de pek birey getirmedii
bir meydanda ye nilmek.
Btn bunlara ramen "Buda" mitsizlie dmedi: "Bu ha yat dersidir, sadece
baar ihtimalinin olduu zaman hakikat iin aba gstermemek gerekir. Belki
hakikatin kendisi iin i yapmak gerekir. Hatta zerre kadar zafer midi olmasa
bile. Eer yapmaz da durursa, batla teslim olmu, rml kabulle nip
boynuna geirmitir."
Aydnlk Yolcusu
En kk bir midi bile olmakszn, yola dt. Ikinci bir-hicreti balatt. Ne hrs
ve istek tanrlarnn savana gitti, ne de bask ve sermaye tahakkm
tanrlarnn savana (tm bunlar hakikat deildi). Aydnlk yokuuydu. Nur
tarafna doru gidi yordu; "Bodhi" aacnn dibinde "Buda"la ulat. lene
veya bulana kadar orada kalmaya kesin karar verdi.
Bodhi
Bodhi, Budh uyanmak, uurlu olmak, dikkat etme, tanmak kknden gelip
aydnlanmak, uyan ve irak (ilham) anlamn dadr. "Bo" (koku) aac,
cennetteki meyvesi yasak aaca (Tev rat'n niteledii ekilde) benzemiyor
deil.
dem, yasak meyveyi yemekle gr kazanr. Buda da "Bo" aacnn dibinde
gre ular, hakikati ve yolunu bulur.
400
DINLER TARI H
"Buda" yllarca "Bo" aacnn dibinde kalr. Hayat, ehir, hret ve ehvetinin
ektii btn emellere ve heveslere kar zafere ulap kurtulur. Sonra "gr"e
ulap "Buda" makamna kavuur.
"Buda", Yunan kavramyla "Sophia" (hikmet) sahibidir artk. Veda mektebinde
izah ettiim ilim, teknik tesi bir tanmann sahibi.
Bylece bu aacn altnda, yllarca eziyet ve gayretten sonra, bol nimet iinde
yetimi ehzade Sidrat, brahmanln riya zetine ve ruhaniliin en st
makamna ermi ve tm bunlardan da vazgeip kurtularak baboluk ve
bilimsizlikte "Bodhi"ye ulap "Buda"lamtr.
"Buda", Uyan ars
Buda, Hint dncesinde, her dnem gayb leminden gelip, kurtulu ruhu
balayan biridir. Celiyor ve uyanklk arsn da bulunuyor. Amac halk
kurtarmaktr. Halk yer cehennemin den kurtulmaya armaktadr. Bir grup
onu kabullenip kurtu lua eriyor; ounluk ise kabullenmiyor ve helak oluyorlar.
"Buda", tanmadklar biridir. Ancak halkn kendilerini kur tarmaya gelmesini
bekledikleri bir nevi Hintli Mesih'tir- nceki dnemlerde de birok defa, eitli
grnmlerde ve muntaza man gelmiti. Bir defasnda bir ku grnmnde
Hint orman larndan ve btn dnya ormanlarndan yle haykrmt:
"Ey yeryz ormanlarnn btn kular! Uunuz! Bu "utan ca bulam, ama
ynleri ehir, ba ve mrana ynelik olan" ye il ormanlar braknz. Bu hayat
braknz! imdi yangn kapya varacak, btn ormanlar yanacaktr. Ateten
sadece, ge yk selmi olan kular kurtulacaktr."
Kulardan bir grup, kendi Buda'larnn arsn kabullendi ler ve kurtulua
erdiler. Yaamn zevkinden, ormanda kendin den gemi olanlar, ormann yeil
dallar zerinde ark okuyup cvldaanlar, arya cevap vermediler;
kurtulamadlar ve yan gnn ortasnda kalp yandlar.
DINLER TARIHI
401
Hint'te kularn bu kadar ehemmiyet tamas (Kelile ve Dimne'ye ve genel Hint
edebiyatna baknz; kularn nasl insan bir kiilie brndrldn
greceksiniz), kularn ve hayvanlar leminde insann irfan ve kurtulu lemine
ait bir dnya olarak kabullenilmesindendir.
Eer Isteseydi Geri Dnmeyebilirdi
Sadece mkemmel olmayan ruhlarn lmden sonra geri dnmeye mecbur
olduklarn syledim. Ama mkemmel ruhla rn byle bir mecburiyeti yoktur-
"Buda", Nirvna'ya, akl tesi uura ulam bir insand, hakikati anlamt.
Nirvna'ya ulaan kimse, artk zdrap dolu hayata, insanlarn arama geri
dnm yor ve ebediyette daim kalyor.
Buda, "Bo" aacnn dibinde Nirvna'ya ulanca, o lemde dinlenebilir ve bir
daha bu "Karema" hayat arkna ve "Samsara" hayata geri dnmeyebilirdi.
Ama dinlenmedi, geri dnd Kendisini, toprak hayatnn kvlcmlar arasna att.
Mesh'in kendini kurban etmesi ve Adem'in gnahndan ykan mas gibi.
Barlanmasyla, insanlarn, cennetin yolunu tutabil melerini salad
Yeryznde srlmeye ve durmaya mahkm olmalarn nledi.
Mkemmel olmayan ruhlar, bir kalptan dier bir kalba git mektedirler. Bu
durum tekml eden kadar devam ediyor. Ama "Buda", Karemi halkasndan
dar km, kurtulmu ve sakin ebediyete ulamt; dnmeyebilirdi. Insann
kurtuluundan (hayat grnden) bir mesaj getirmek ve onlara hrriyet ba
lamak iin geri dnd.
Tanrlar ve Kurban
Hint, tanrlarla dopduludur. Her grnmde bir tanr; say sz grnmde
saysz tanrlar bulunabilir. Ama asrlar boyunca gelimenin etkisiyle saylar
azalm, drt be bine inmitir!
402
DINLER TARIHI
Burada dikkat edelim; "tanr"dan maksat byk tanr deil dir. Kur'n'n "Ilahe"
veya "Alihe" dedii tanrdr. Bunun oulunun kullanlmasnda bir saknca
yoktur.53
Tanrlar ok sayda ve ok masrafldrlar. Herbiri bir kurban istemektedir.
Islm'n aksine; alar doyurmak Iin yaplan kur ban, bu dinlerde halk iin
deil, tamamen tanrlar iindir.
Bu yzden kurban yakyorlar, (Yahudi dininde de kurban kestiklerinde
yakyorlar) ki tanrlar dumann kokusunu ala bilsin.
Bir taraftan da Buda, yle feryad ediyordu: "Btn bu ne zirleri, kurbanlar,
dilekleri brakn! Riyazet yolundaki bu tanr lardan dnyada bolca var ve
ormanlarn derinlikleri bunlarla tamaktadr. Onlarla bizim bir iimiz yok,
onlarn da bizimle bir ii yoktur. Onlarn hayatlar kendilerine, bizim hayatmz
da bi ze. Kendi yaammzn gereklerini temin edip dzenleyelim."
Bu byk bir ardr. yle ki, byk Veda mabudlarnm ehresine ve Hint
Brahmanlar snfnn otoritesine byk bir darbedir. nk Buda'nn bu
davetiyle btn gelirler yok ol makta, Veda dininden geriye sadece ve sadece
karmak dualar ve ok acaip ayinler kalmaktadr. Bunlarn da logaritma cetve-
liyle bile halledilmesi mmkn deildir.
Tnr=lr ve Ar3=lr
Dier taraftan "Buda'nn feryad, hep halk, araclarn gc ne kar isyan
ettirmenin peindedir. Dine ait en kk bir ame lin bile, Brahmanlar vastasyla
sonulandrlmas gerekiyordu.
53- Hint halknn, vakit, g, evk, mit, ak, iman, hatta servetinin nemli bir
miktar Brahmanlar (Veda dinnin ruhanileri) araclyla srf tanrlarn memnun
edilmesi, onlarn ilgilerinin ekilmesi veya erlerinin defedilmesi iin kullanl
yordu. Zira, onlara birey ulamaynca, eziyet ediyorlard. Bazen de eer birey
vermeseydin unutuyorlard. Halk ile tanrlar arasnda, i bitirici araclar halkn
ilerini yoluna koyuyorlard. Mesel ok sayda nezirler, kurbanlar buular ve
buharlar yapyorlard ki, gkteki ilahlarn yanlarna vardnda insann ihtiyac
na cevap verebilsinler. Sonra kanun yoldan veya kanun olmayan yoldan teeb
bs etsinler. Araclarn says, fazlayd Neticede kendileri de harcamak iin para
sahibi oluyorlard. Vedlarda herkesin Brehmen'e bir inek vermesi szkonusu-
dur. (Yani, deere dnme. Bir sryle sevap balatma). Bir sr veren her
kes, dnyann tamamn balam gibidir. Bu lde sevab vardr.
DINLER TARIHI"
403
Brahmanlarn mdahalesi olmadan yaplan kurban ve namaz sadece deersiz
olmakla kalmyor, belki byk bir gnah da sa ylyordu. Bu korkun din
smrs, bu snfa sreklilik sal yordu. Ama hakimiyetlerinin ve onlarn
halkla olan irtibatlar nn reddedilmesiyle, Brahmanlarn ayaklarnn alt
oyulmu ol du. Btn o kudret saray ykld. Tm gelir kaynaklar kurudu.
Brahmanlar bu yzden. Buda dininin Hint'te yaylmasn engellemek iin,
herkesten daha ok aba harcadlar. Hint'te do an Buda dinini, in, Vietnam
ve Kamboya'ya srene kadar, onun aleyhinde altlar. yle ki, bugn
Hint'teki Budistler k k bir aznlktan fazla birey deildir.
Insann Tanrlar'dan (Tanr'dan Deil) Kendine Geri Dn
Buda, tanrlarn gcn ve araclarnn gcn reddetti. In san, kendi
benliinde varolan kuvvetlere yneltti.
O halde, Avrupal din aratrmac ve reticilerinin aksine (bunlar Buda'y ateist
ve Allah' inkr eden biri olarak tanyor lar) Buda, "tanrlar"a inanmyordu,
onlar ve onlarn araclarn reddediyordu. "Buda", Veda dininin saysz
tanrlaryla kapt. Onlarn varl yle bir faciayd ki, Hint toplumundaki para
lanma ve smrnn mehur Hint uyuukluunun, yle bir ya amdan ve her
trl sorumluluktan yoksun braktran ve Brah-manlarca srdrlegelen aslsz
ilikilerin oluturduu ve fert ler arasndaki yaamaktan ve her trl sorumluluk
yklenmek ten yoksun braktran temelsiz ibadetler silsilesinin ve uydurma
tanrlarn varlklarn oluturduu korku ve endienin tek sebe biydiler.
Buda, halk aslsz tanrlardan ve daha da aslsz olan korku ve kuruntulardan
kurtard. Onlarn danklklar ve ihtilaflaryla, insanln smrsn,
eekletirilmesini, para para edil mesini aklyordu. Bu, "Tevhidin
reddedilmesi deildir, "irk"in reddedilmesidir. Eer Avrupal sosyologlar bu
ikisini bir tutuyorlarsa, undan olabilir ki, onlar hatta dindar olanlar bile "irk"
ile "tevhid" arasnda bir fark grmyorlar, ikisini bir
404
DINLER TARIHI
DINLER TARIHI
405
sayyorlar. Halbuki bu ikisi sadece birbirine benzememekle kal myor, ayn
zamanda birbirlerine tamamen karttrlar. Srekli bir sava iindedirler. Bu
nedenle, Buda'nn Veda dinindeki Hint tanrlarn inkr etmekle yapt i,
insann kendi insan so rumluluklarna ve glerine geri gnderilmesi, irk
dinine ve irk tanrperestliine bir darbe idi.
Tanrsz Bir Din
Sosyologlar (daha ok materyalistler) "Buda" dinini tanrsz bir din olarak
biliyorlar. nk iki dindeki (tevhid dini, irk di ni) tanr kavram arasnda bir
fark tanmyorlar. Bir ksm ise sa dece, tabiat tesini ve din duygusunu inkr
etmek iin her yerde bir eser ve iaret bulmaya alyor, bulabildiklerini de
byte rek, te'vil ederek veya ynn deitirerek dine bir darbe vura bilmenin
abasn gsteriyorlar. Dier bir ksm da bu meseleleri hi anlamyorlar. Gel gr
ki bunlar orta yere belli belirsiz teori ler sryorlar, biz de yediimiz yemekler
gibi onlar tketiyo ruz. Buda, irk dininin inkarn iln ediyor. irk dinini, insan
zayflatan, aslsz glere kar zillete dren bir faktr olarak gryor. Konu
budur, Tevhid'deki tanrperestlik deildir.
"Buda"nn dier ilerinden biri de, riyazetlerle mcadelesi ve snflar
reddetmesidir.
Snf Dzeni
Veda dininde iaret edildii gibi, Hint'te "Kaaterya" snf, Brahmanlar snf,
iiler snf, en son ve en fakir snf, Arya ol mayan ve "pis" saylan yerliler
snf vardr. Byle bir snflandr ma mevcuttur, nk uni, irk dinidir ve
tanrlar, semboller, heykeller, snf saysn ve snfsal dzeni aklayan bayrak
lardr.
Gerek u ki, tevhid felsef hakikatperestlik'ten ayr olarak insan birlii, rk ve
snf birlii ve varln birliini aklamak iin yapc bir sosyal etkendir. Varlk
leminin birlii yani dn yann uyumu, btn unsurlarn yaknl, yoldal,
insann
ynde oluu ve tabiattesi kuvvetlerin birbiriyle ynde oluu. Tevhidin anlam
budur.
Buda, tanrlar red etmekle snfl dzeni de kendiliinden reddetmektedir. Yani
onun dininden ieri girmekle herkes, onun talimatlaryla "Nirvna"ya ulaabilir.
Halbuki "Veda" di ninden herkes, kendi snfnda daimi olarak esirdir. Eer dier
bir dnyaya yol bulabilse bile, kk ve snf deitiremez. Geri dnnce yine
kendi snfnda douvermekte.
.1i1! ve A1=l
Buda'nn yapt dier kar klardan biri de, hakikatin aranmasnda ve
bulunmasnda akl gcnn reddidir. Bu, son asrda "Bergson'un, imdi de
"Rene Guenon'un yapt bir itir. Ariflerimiz de gemite byle yapyorlard.
Hatta imamlarm zn da iidir. zellikle Imam Sadk'tan (a.s.) sonra, (ilk Islm
g rnn devam olan) ia mektebi durgunlasn, uyusun, kapal kalsn ve
kenara ekilsin diye, felsef konular ortaya atlyordu.
Abbasiler zamanndaki felsefe ve akla ilgi, tercme yayn; Yunan felsef
metinlerinin yaylmas, Hint sofuluunun etkileri, ii gr zayflatmak iindi.
Islm grn asil devam olan, ayn zamanda Ilk Yol'un zerinde ii imamlar
tarafndan devam ettirilen ii gr, Abbasiler tarafndan meden lkelerin
gl kltrleri vastasyla bir kenara braklmak isteniyordu. Emevi-ler ise
byle bir iin uurunda deillerdi. Abbasiler, bunda b yk lde baarl da
oldular.
Hint'te, Hintli hekimler kinatn problemlerini ve vcudun bilinmeyen ynlerini
halletmek yoluyla, hakikati bulmak isti yorlard. Biz de buna mahkm olduk.
Ulemadan ou, hatta Imam Cafer Sadk'n mektebine bal ulemann
ounluu, do ulu irfan mektebin duygularnn iddetle etkisi altndayd. Ve ya
dolayl olarak, Yunan felsef dnce metodunun ve gr nn etkisine
mahkm oldular. Bunlar bizim ii kltrmze nfuz etti. Maalesef o ilk ruh ve
yn zayflad. Sonraki asrlar da da kalmad.
406
DINLER TARIHI
HInd filozoflar u meselelerde tartyorlard; "tanrlarn dnya ile ilikisi
nedir?", "ruh nedir?", "nce ruh, sonra cisim mi meydana gelmitir? Yoksa nce
cisim, sonra ruh mu meydana gelmitir?" "lmden sonra hangi menziller
katediliyor? Hangi ekiller meydana geliyor?" "Insann alnyazlar nasl
olacaktr?" Hatta lmden sonrasnn zelliklerini ayrntl olarak aklyor lard.
Btn unsurlar hatta varln yaratld anlar bile ince liyorlar, hakknda gr
beyan ediyorlard. Fikr, zihn, mantk, Aristocu, felsef konular ve tartmalar
(dnyann her eit felsef problemlerinden oluan bir mektep idi- imdi de
vardr), Buda vesilesiyle iddetli bir darbe yedi.
Buda, "akl ve felsefe yoluyla bir yere ulalamaz" dedi. "Ru hun ne olduunu
ve nasl olduunu anlayamazsn. Eer anlasan da bounadr. Ruh ve cisim, ruh
ve dnya, madde ve mn, do al ve gayb glerin ilikisi, filozoflarn
halledebilecei mesele ler deildir. Btn bunlar brak, kendini tanmaya al.
Bu hem faydal hem de mmkndr. Onlar ise ne faydal ne de mm kndr."
Kendini Tan!
Buda'nn bir takipisinin uramas ve dnmesi gereken tek mesele budur.
Ama filozofa deil. Mesel: Benlik, cisim mi dir, ruh mudur, buhar eklinde
midir, sv mdr veya gayb mi dir?.. (Her halkrda "ben"ini duyumsar, "ben"
diye bir varla inanrsn). Onu eitebilirsin; zdrap, perianlk ve pislikten kur
tarabilirsin. Bu yapabilecein faydal bir itir. O halde, dnyann bilinmezliklerini
halletmeyi brak. Hissedilmeyen glerin, insa nn ulamasndan uzak
faktrlerin korku ve kuruntulardan, tan rlardan; onlara yaklama ve tevessl
etmenin korku ve kayg snda kendini kurtar. Bunlarn hayat korku ve dehetle
dolu dur. Seni korku ve dehet dolu bir dnyaya atmlar. lmden sonra ne
olacak, hangi aamalar olacak, lmden ncesi nedir? gibi kayglardan, aslnda
olmayan korku ve veseveselerden kur tul. Hayatnn ve bedeninin btn
kuvvetlerini eriten, sana bir fayda salamayan riyazetlerden el ek. Sadece
"kendini" anla.
DINLER TARIHI
407
Ulatn "ben"liini... Onun sorumlusu sensin, alnyazna da mdahale etmen
mmkndr.
Benliimizi Nasl Anlayalm?
Tanmakla, adaletle. Budist anlamyla adalet; bizim zihni mizde olan anlamyla
deil. Kendini, igdlerini, ballklar nn ihtiyalarn tanmakla, kendine
gelime frsat bala. Bu, adalet ve itidalin gelime iaretidir. Adalet, hayatta
belirli bir ahlk temeline ve balangca sahip olmamz anlamndadr. His
sedilmeyen, felsef ve zihn meseleleri, riyazetleri brakalm. Sa dece ahlk iin
bir temel oluturalm. Ahlk nedir? Olmann ve amel etmenin keyfiyeti. Bu
ahlk esas neye dayanmaktadr? Adalete.
A@le! Ne De8e1?
Adalet, yani igdler, balantlar, emeller ve ihtiyalardan herbirine, tabilikleri
lsnde yaam gc balamak. Btn bunlar arasnda uygun ve adil bir
ilikiyi hakim klmak; tek keli meyle, itidal ve orta yollu olma.
Benim inancma gre, Efltun da, ahlk ve saadetin temelini eitli kuvvetler
(kin, fke) arasndaki uygun olacak orta hal ola rak kabulleniliyor. Diyor ki:
"Bunlar eitli ruhsal kuvvetlerdir. Bunlar arasnda uygunluk oluturmak, ruhun
selmetini mey dana getirir. Bedende de, insann mizacn yapan drt unsur
-kan, balgam, mide salgs, safra- arasnda adilane bir ilikinin ve ortalama bir
ynetimin olmas gerektii gibi. nk madd ha yatta itidal ile salkl bir
iktisad elde ediyoruz. Manev kuvvet ler arasndaki itidal ile, salkl bir ruha
ulayoruz. O, "madd hayat", bu Ise "ahlk"tr."
Buda da byle bir inanca sahiptir. Ahlk btn zellikleri ortak olan on esas
zerine bina ediyor:
1- Hayvanlar ldrmemek,
2- Bakasnn mallarna dokunmamak,
3- Pislikten ve iffetsizlikten uzak durmak,
408
DINLER TARIHI
4- Aldatmaktan uzak durmak,
5- Mideyi tka-basa doldurmaktan saknmak, (zellikle leden sonralar),
6- ikiden, sarholuktan uzak durmak,
7- Dans-mzik, ark, enlik, faydasz i ve oyundan sakn mak,
8- Aletlerin ssn, ziynetleri ve grnr gzellikleri red detmek,
9- Yumuak yataktan ayrlmak (aile ve ocak anlamnda, salt yatak anlamnda
deil),
10- Altn ve gm reddetmek.
Bu on esasa bakld zaman, gze arpan ilk ey, on esasn menf olduudur.
Bu bizzat Buda'nn yznn sert izgisidir. Eer yzn resmetmek istersek,
sert izgilerinin ifadesi "ha-yr"dr ve dini de "hayr" dini.
Buda Dininin Amel ve Ayinleri
Ayin ve ameller ok sadedirler. Karmak, zor ve teknikleri olan Veda dini ayin
ve amellerinin aksine herkes, tek bana on lar yerine getirebilir:
1- Sar elbise giymek bir eit ihramdr; zdrap iaretidir. Bu renk, modern
ressamlkta da bu anlamdadr ve insann ya am semboldr.
2- Sa ve sakal tra etmek.
3- Sknet, dnme ve i murakabe (bizim tasavvufumuz da kef, hud
veya cezbe olarak adlandrlan ey), ie bakma, yani her gn birka saat iten
sonra, kendi iine sahip, kendi ii nin sahrasnda yanan durumlar, olaylar,
esrar ve meltem dal galarn dnmek. Elbette insanlar eitlidir, meltemler
de farkldr.
4- Hkmlerden bir dieri de dervilik kekldr.54 Buda, riyazeti reddettii
zaman, iki defa dervilik kekl n eline alr. Bu, onun yolculuunun
balangcdr. Kekl iki
54- Dervilerin kullandklar Hindistan cevizi veya abanozdan yaplm kab di-
I en d kab.
DINLER TARIHI
409
anlamn semboldr. Birincisi; kekln gzlerdeki ikyetleri krp bizi kendine
yneltmesidir. Hakir grlme ve aalan mayla gnl tokluuna, ihtiyaszla
ve azamete ulayoruz. Zelil adamlar, daima dierlerinin gznde ne deer
tadklarn bilmek isterler. Onun-bunun zihninde, hangi ekil tadklarn
bilmek isterler. Bu, hepsine muhta olduklarnn gstergesidir. Ama dervilik
kekln ele alan, hepsine muhta olmad gi bi, tmnden bizar olmaktadr.
Dierlerinin ltuf, kahr, nefret ve aferin demeleri onun iin birdir.
Ikincisi; dervilik kekl ile; "Ben artk riyazeti deilim, tm ihtiyaszlmla
beraber, yeme, ime ve uyumaya muhta cm. Ihtiya sebebiyle dilencilik tasn
almm... der.
O halde kekl, iki zt anlamn semboldr. Muhta olmak ve muhta
olamamak.
Hem ferd gurur reddediyor, hem de vedai riyazeti redde diyor. evki
reddediyor; sende olan her evki. Ey ben! Sende olan, seni olduun eyden
kurtaryor, istediinin tarafna doru seni ekiyor. "Kendi"nden, "ideal"ine olan
bu yolculukta kendin ile yabanclayorsun. Kendini sslemenin yerine, evk ve
iti yak ile yolda olup idealini dnyorsun. Sen, arzunda kurban oluyorsun.
(Bu insann ynelilerinde "aline olmas" anlamnda dr. Heidegger
egzistansiyalizminde ok derin olarak, 19. asr daki Alman ahlk sosyalizminde
de ok ilm bir ekilde ortaya konmutur.) Eer, kendini zdraplardan
kurtarmak, adalete da yanan ahlk bir dzenin esasna ve Budac esaslara
gre kendi ni ina etmek istiyorsan, ideal, hedef, ak ve evkinin "kendin"
olmas gerekir. O da, "kendi" gsteriin iin deil, belki kendini bina etmek iin
daima "kendini bilme halinde" olman gerekir. nk kendini dar vurduun
durumda kendini gsteriyor sun. Kendini bir dierinin gz ve bakna feda
ediyorsun. Bu, deta insann kendi iinde yapt bir aldatmadr.
Benciller, gsteriiler ve riyakrlar, mtevazilerden nce yalnzla, sakinlie,
kendilerine bakmaya ve kendilerine yne lie muhtatrlar. Kendilerini ayak alt
ve kurban etmilerdir. Mehul ve terkedilmi brakmlardr.
410
DINLER TARIH
Bunlar bakalarnn anlay, sz ve kurallaryla yklmlar dr. Kendilerini bir
ahsiyet, bir varlk ve kendileriyle var olan bir zat olarak grmemekteler.
Kelimenin ruh ve mnevi anla myla adam deillerdir, sadece d grntlerden
ibarettirler.55
Bu yzden bir kap alp kapanr da yalnz kalrlarsa kendi lerini bir hi olarak
grecektirler. Kendi lmlerinin korkusuna gark olmulardr. Bunlar yalnzlktan
korkarlar. Srekli kuru grlt ve kargaalklarla kendi varlklarn hissettirmeye
aba larlar. Szkonusu edilmedikleri zaman, varlklarna inanmyor lar
(Heidegger'in deyimiyle, gerek vcudlar yok). O halde ger ek varl
aryorlarsa "gsteri" ve "gsteri merakls" olmann yerine "sadakat"i
semeleri gerekir. Gsteri yapan insan, yapt ile kendini inkr etmekte;
gizlemektedir. Bylece bambaka birey olarak kalmakta ve kendi benliini
unutup kim ve nerede olduunu bilmez bir hale gelmektedir.
Insan, bamllklar, ar istek ve arzular, bakalarna olan ihtiyalar arasna
dp hilemekte. Daha sonra da kendini toplamaya kalkmakta ve kendini
bulmaktadr. "Kendi'si olun ca da "ben"lik kazanmaktadr ve okyanusun
ortasndaki bir "ada"dr artk... Bir "Upa"...
"Upa", okyanus ortasnda bir adadr. Insan, yaamn orta snda onun gibi
olabilir. Nilfer gibi, temiz ve dindar. Nasl ve niin nilfer gibi? Havuzun
dibindeki baln iinden ve suyun derinliinden ba kaldrp suyun stne
kabilen tek iek ol duundan. Deniz yzeyinde geliir ve btn vcudunu
gnein altna serer. Suyun ve okyanusun ortasnda alm olmasna ramen
kuru ve denizden nem almadan "Kendi" olabilir.
Insan, madd hayatn pisliklerinden ve aalklarndan; kir liliklerden,
yalanlardan kurtulmu ve alm bir nilfer olabilir. Olan eyden
uzaklamadan; uzlete ekilmeden, fakat btn bunlardan da temiz kalarak
gnlk hayatn galiz pisliinde bir
55- Gsterii ve kendini ssleyip duran kiinin varlm, bakalarnn anlay,
duygu ve kararlarndadr. Eer, btn gzlerin kapandn ve onu grmedikle
rim hissederse, kendisini yoklukta bulur.
DINLER TARIHI
411
nilfer gibi ban gnee doru uzatabilir, gneten hissesini alabilir.
Bu da, byle bir bakaldr iin, tanmann gereine inan makta ve tanmay da
esasa dayal olarak kabul etmektedir:
1- Dnya, Ebed Olmayanlarn Bir Toplamdr
Dnya, ebed olmayanlarn ve geiciliklerin bir toplamdr. Hi iinde hi,
tamamen bo. "Emel kk; etin, gevek olarak kurulmutur." Dnya, hep
rzgrn stnde. Bunlar hep Budist fikirler ve dnya grdr. Felsef ya da
din dnya grn de dnya; anlaml ve salam bir dzendir veya tanr veya
tanr larn hkmettii grnen ve grnmeyen lemlerin birleimidir. Veyahutta
"olan" ve "grlen"den kurulu bir adrdr. Ancak "Buda"nn ilk dersi u
olmutur; z/cevher nazarnda, araz sfat ve olaylar, hakikatlar ve konumlar
itibariyle geicidirler; "lmek" ve "domak"la snrldrlar. Bu nedenle, herey
bo ve temelsiz dir. Hibir ey kalc deildir. O halde hibir eye vefa gsterme
mek lzm (gsterilmez de). nk "vefa" ve "vefakrlk"n ken disi bile
deikendir.
2- "Ben" Yalandr
Buda, burada bolua, "hilie" varyor, ondan sonra da "ben"e. Ama "ben" de
dnyadan br iaret ve gerekliktir. Onun nisbi terkip toplamn, fert bir z
olarak hissetmektedir. Halbuki "ben", cisimden, duygudan, anlaytan, cz'
akldan ve selim akldan bir terkiptir. Bu birka unsurun toplamn, kendi
"ben"imiz olarak hissediyoruz. Bu unsurlar, ne birbirinin hem cinsidirler ne de
birbirleriyle bir irtibatlar vardr. Daima dei im, doum ve lm halindedirler.
O halde, "ben" yalandr. Ya lanc benim altnda (Jaspers'm deyimiyle) "gerek
ben"in atman'n meydana geldiine inanan "Ved"nn aksine "Buda"nn
inancna gre, bir atman yoktur. "Ben", zat olarak hissettiim unsurlardan bir
terkiptir. O da hem, hep kabarck, gsteri gl ge, hata, ebed olmayan ve yok
olmaya mahkm olan bir dn yadan.
412
DINLER TARIHI
3- Hayat Izdraptr
Hayat, yani dnyada olan "ben'In hayat, sadece ve sadece bir unsurdan
yaplmtr; zdrap... Insann risaleti, hep bir kur tulu yolu bulmaktr- O da
akl, felsefe ve beyinsel dnme ile deil; irak, sezgi ve riyazetle deil;
maddetesi eitli kuvvetle re tevessl ederek deil; din ile deil; belki sadece
ve sadece "kendi"nde akllca dnme ile. Izdrabn nereden doduunu
anlamak gerekir. Izdrap nedir? Izdraptan, eziyetten kurtulu yolu hangisidir?
Eer buna ularsak, zdraptan kurtulmu olu ruz ve gerek kuvvetlere
(zdrapszhk haline) ulam oluruz. O halde insann dnyadaki tek hedefi,
zdrap ve zahmet ekme mektir.
Buda dnya grnn, byklk, derinlik ve azametin zirvesinden ok kaygan
bir eriden baaa dn gryo ruz. nk dnyada hibir hakikat ve
sabit bir yn olmad za man (dnya) kendiliinden bo olur. Dostoyevsk'nin
deyimiyle (Sartre da bu deyimle ok ilgilenmekte, bu yzden devaml tek
rarlamaktadr): "Eer Allah olmasa herey caizdir." Niin? Sartre cevap veriyor;
"yle bir durumda herey eittir. Neyin eitlii? Hi olan eitlik! nk
dnyann bana ve benim yaptklarma kar bir tepkisi olmazsa, varlk
yaptklarm idrak etmezse, bu durumda benim iyi ve kt iim eittir."
Sezgi ve tepkiyi anlama yoluyla, ameller iyi ve kt, irkin ve gzel, faydal ve
zararl olarak gruplandrlr. Tepki olmad zaman, hepsi birbirinin benzeridir ve
her i caizdir.
Albert Camus da (Veba adl eserinde) bu noktaya varyor. Hilie, ganimet
anna. nk, dnya anlamsz, uursuz, sahip siz olduundan, insan, uurlu,
anlaml ve mutlu olamaz. Dn yay anlamsz ve uursuz bilenler, ayn zamanda
hayat, saadet ve insann hakikatndan bahsedenler, Jean Eyzule'nin deyimiyle
unu istemekteler: Zehirli bir okyanusun iinden tatl ve lezzetli bir tas su
almak istiyorlar. Byle birey mmkn deildir. n-
DINLER TARIHI
413
k insan her ne kadar varlk cinsinden yce de olsa varlk leminde ve bu
insan durumdadr. Bu nedenle ayr bir hesaba sahip olmas mmkn deildir.
nk varlk leminde ve alt yapda gereksiz yere, kendi kendine domu hi
ve anlamsz bir grntdr.
Buda, iinde bulunulan an ganimet sayanlarn, yarn gelmeyecek
saydklarndan deersiz kabul edenlerin, insan ve hereyi l sayanlarn, kt
ve gzeli eit grenlerin, tepkisiz ve suskun grenlerin aksine zevk
dknln kabul etmez ve "aslolan zevktir" gibi tannm ve bilinen
Epikrvari ve Hay-yamvari yalanlara kanmaz. Bunlar, dnyann boluuna ve
an lamszlna inanan bir kimsenin grdr. "Buda" ise buna ramen zevkin
asllna inanandan daha aklldr.
"Buda", btn insan zdrabn zevk biliyor; hayat tanmay, zdrab tanmak
olarak biliyor: "Izdrab tanma"nn ilk dersi, "izdrabn balad yer"dir. Izdrap,
nereden douyor ki haya tn tm saylyor? Susuzluktan. Susamlktan,
ihtiya sahibi olmaktr ki, bizi de fenala ekmektedir. Bu bir tarafa ekilmi
olmak, ulamak, almak, imek ve lezzet ismin tamaktadr. O halde lezzet,
hayatn bizim susuzluumuza verdii cevaptr; bu zdrabn anasdr. Zira
susamlmz ve ballmz insan, koparmaya, ayrmaya mahkm klyor. Bu,
insann byk zd-rabdr. Evlat zevktir, lm Ise bizim zdrabmzdr. Doyma
zevktir, alk zdrabmzdr. Kavumak zevktir, ayrlk zdrap verir. Ttnn
zevki, gurbetin zdrabm; tandn zevki, uzak ln zdrabn; salk, hastal;
kudret, zaaf; isim, isimsizlii; genlik, ihtiyarl; sevgi, kin ve ayrl giderip
hafifletir.
Boazdan aa inen her lezzet lokmas, bir izdrabn abna sebep oluyor. Hibir
zaman zevkten zevk alamazsnz. nk zevk tohumunun meyvesi zdraptr.
Bu yzden, alayan ve yrei yanan bir kadn, Byk Bu-da'ya: "Olum ld,
imdi onun lmne tahamml etmek be-
414
DINLER TARIHI
nim Iin zor, bana sknet ver!" dedii zaman. Buda cevap ver di: "Benars'n
btn adamlar, senin evlatlarn olmad iin Allah'a kret. Sen, bir ocuktan
bakasna sahip olmann zevkine erememisin! Aksi halde btn bunlarn
lmnn lzdrabna tahamml etmen gerekirdi."
Bu szlerin, (iki sene nce radyodan iittim, nereden nakle dildiini
bilmiyorum), Budizmle ne kadar derin bir ekilde ka rtna baknz: ".. Kimin
mal yoksa, haysiyeti de yoktur. Ki min evlad yoksa, gz nuru da yoktur. Kim ki
bunlarn hibirine sahip deilse gam yoktur."
ONKNC DERS
"Sizden, iyilie aran, doruluu emreden ve ktlkten meneden bir cemaat
olsun..."
S>n T4lil@e .in@#i68
imdiye kadar "Veda" ve "Buda" dinlerinin inan esaslarn tanm olduk. Fakat
bu, "Veda" veya "Buda" dinlerini tanmak iin sadece bir giri olabilir.
Dinin tannmasndaki problemlerden biri, dier ilm konu larn aksine, (eitli
ilimlerin bahsettii konularn) sadece akl delillerle istidlal, zmleme, tahlil ve
ilm analizle bir dini tan yacamza emin olunamayacadr. Jeoolji, tp, zooloji,
botanik ve astronomide; yer, beden, hayvan, bitki ilmin konusudur. Ikti sad,
yeri, hayvan, bitkiyi veya yldz tanmak iin bu ilmin ve ya bu mektebin
dayand usul bilmek kefetmek ve mantkl bir tarif elde etmek gerekir.
Sonra bu okulda veya ilm konuda szkonusu olan meseleleri tahlil -analiz-
etmek gerekir. Bu iten sonra, btn giriimlerden ve ilmin konusunu
kefedebilmek iin kullanlacak yntemlerin yeterliliinden emin olunabilir. Ama
bu ilimlerin aksine, dinin metodu, lim iin yanltcdr. yle ki; lim, dini, tarih
gibi insan ilimlerde veya beden gibi tabii ilimlerde ilim konusu olarak
kararlatrmakta ve onu tan mak iin, yntem ve usul belirlemeye
balamaktadr.
416
DINLER TARIHI
Sonra, konuyla ilgili problemleri meydana getiren faktrleri tahlil edip tanmak
iin dnmeye balamakta. Halbuki din limleri din bilimcileri, din sosyologlar
ve hem de dine inanan halk -herbiri-, mesel bir dinin usul ve fru'unu
tanmakla, o dini tanm olduklarn sanyorlar, ki bu noktada hata edi yorlar.
Mesel, Islm konusunda daha iyi tandnz br din olarak din bilimci bir lm
bir ruhaninin mollann aksine, dini dier branlar gibi ilm metod yoluyla
aratrr. Islm dininin ahkmnn usul ve fru'una ulamakla, sonunda yanltc
bir sezgiyle Islm' tandn sanabilir. Halbuki Islm, dier her din gibi
inanlarn, grevlerin, sosyal ilikilerin ve ahlak deerlerin toplamndan
ibarettir. Ama bunlar, bu mektebi tekil eden un surlar, paralar halinde
deerlendirmeye alrlar. Halbuki bu paralar toplu olarak canl bir bedeni
oluturup kendine zg ruh, gidiat, gr ve zelliklere sahiptir. Gerek Islm,
bu ruh, bu gr ve sfattr. Bu yzden allm olarak dini ulema, din bilimciler
veya bir dine inananlar, dini canl bir varlk olarak de il belki "organik" bir
toplam (eitli vcut ve hcrelerden olu an organizma) olarak aratrma ve
analiz parmaklar altnda ayr ayr inceleme konusu yapmaktadrlar. Bedenlerin
ve para larn birer birer incelenmesi ilmi ve dikkatli olunduu oranda doru bir
neticeye de ular. Bununla beraber, bunlarn tm yi ne de dinin hakikati
deildir. Birinin deney ve analiz masasna yatrlmas ve btn unsurlarnn ve
paralarnn dikkatli bir e kilde aklanmas gibi btn incelemeleriniz doru
olsa da yine onu tanmamsnz. Ancak o tannabildiinde de, unsurlarn
toplamn organik ve canl terkibi halinde karnza alnz, onun la tannz, fikri
deiim yapnz; baka bir ruh, hayat ve davra n olan bedenin toplamn ve
muhteva ile tahlil konusu yapnz.
Her din, bir beden ve ayn zamanda bir ruh sahibidir. Din aratrclarnn
ounluu, bedeni tanmay, dinin kendisini ta nnmas olarak alyorlar; ite bu
noktadan, gafil olmayalm.
Ben hemen balangta, daha ok, dinin ruhuna dayanyo rum, eer bedene
iaret ediyorsam, o da rneklendirme iindir.
DINLER TARIHI
417
Bedenin tannmas ve aklanmasn ise kitaplara havale ediyo rum. nk
kitaplar din iin alma gayretinde daha fazla hiz met etmitir.
.in@#i68 A@=n@ Cnl= Bir &rl=1
Hinduizmin ruhu, "Hindu dini" ismiyle davran, kiilik ve kiisel zelliklerden
ibarettir. Beden ve organlar, namazlarn k smlar, orular, ameller ve Hindu
eriatna gre yerine getirilen hkmlerden Ibarettir. Beden ve organlar, din
ruhunun kesin ve kat' olarak tannmasnda bize yardm edemezler. Bu yzden,
bazen bedenin her zamankinden daha ok korunmu olduunu ve gelitiini
gryoruz. Kendi toplumumuzda olduu gibi. Ama toplam olarak, canl ve
uyum halinde bir terkibe sahip de ildir. Bu sebeple hem vardr, hem de yoktur.
imdi Hint dininin -ki Budizm ve Veda bu dinin iki byk ekoln oluturur-
itikad temellerini birer birer incelemekten vazgeiyoruz. Hint'ten dar
kyoruz.50
imdi Hint'ten dar kyoruz; memleketinden ayrlan biri gibi; Hint giri
kapsnn nnde duruyoruz. Sonra o braktm yere tekrar bakyorum, son
defa olarak genel bir bakla, "sur-vol" diye adlandrlan ilm bakla tekrar
bakyorum.
De!7l= B1=$ ve *enel B1=$
"Survol"un anlamnn aydnlanmas iin u rnei akla mak zorundaym: Siz
sokak sokak, mahalle mahalle, cadde cad de, Tahran' grmsnz; dikkatli
bir istatistik karm, nisbe-ten bir tanma ulamz. Ama bunun mkemmel
bir tanma ol madn biliyorsunuz. imdi, uaktan Tahran' seyrediyorsu nuz;
bu defa daha genel olarak bakyorsunuz. Ite bu,"survol" baktr ve nceki
bakn tamamlaycsdr. Nitekim o bak da,
56- Dier dinlerinin hepsi, "Veda" ve"Buda" dinlerinden, zellikle ana din olan
"Veda dininden ayrlmlardr. "Buda", "Veda" dininin devrimci bir slahats idi.
Fakat "Veda" dininin itikad usulnden ok uzaklat. Mstakil bir din orta ya
kard.
418
DINLER TARIHI
bu baka temel olma grevini yklendiinden, bu bakn tamamlaycsdir.
Eer paralar tanrsanz ama btnln gr mezseniz Tahran isimli bir
ehrin ehresini tamamen grmemi siniz demektir. Bunun gibi; bir ekoln
veya dinin tm paralar n bilmelerine ramen o ekoln ya da dinin btnne
ilikin d nceden habersiz uzmanlarn ou tam olarak ona yabancdr lar
veya avamca dnyorlardr veyahut aksine; sadece ve sa dece survol bir
gre sahip olan ve bir dinin paralarn incele-meyenler, zihinsel nyarglara
mptela olurlar. Aydnlarmzn (ve dnya aydnlarnn) mptela olduklar gibi;
sabahtan aka ma kadar toplumun hissedilen gereklerinden ve retimden
bahsederler, halbuki toplumun hissedilen gerekleriyle asla dorudan br
ilikileri olmamtr. Btn mrleri boyunca re time bir katk ve mdahaleleri
olmad halde, retimden bah sederler. Veya halktan, halkn arasndan, snfsal
elikilerden, fakirlikten., bahsederler, halbuki bir an bile bunlar hissetme
milerdir. Belki sadece okuma, aratrma, bilimsel tartmalar dan istifade
ederek bu zihinsel ifadelerle konumaya balam lardr.
Ilm ve metodik ilerde ister kendi dinimiz hakknda olsun, ister dier bir dinin,
ister bizim ideolojimiz, istersa dier bir ide oloji hakknda olsun iki baka, yani
genel ve paralara ait bak a sahip olmamz gerekir. Konuyu bu iki bakla
grmemiz ge rekir ki hem paralar ve ayrntya taklp kalmayalm, hem de
genel mnsndan, hakikat ve istikametten geri kalmayalm.
.in@0e T>Bl# B1=$
imdi bu yksek giri kapsndan Hind'e toplu bir ekilde gz atyoruz ki, tam
bir tasvir elde edelim de dier memleketle rin dinleri ve felsef ekolleriyle kar
la sarabilelim. Bu karlatr mayla da mkemmel bir bilgiye ulalabilir.
Beer ilimlerde, en byk aratrma ve tanma yntemle rinden biri,
karlatrmadr. Eer biz din ve insan meselelerde karlatrma yapsaydk
tanmamz hem seviye hem de derinlik asndan bu var olandan daha parlak
olurdu. nk karlatr-
DINLER TARIHI
419
mada, tanmamzn doruluunu kantl olarak anlyoruz. Mesle Ebu Zer-i
Gffari'nin Peygamber'in sahabesi olduunu, Islm'a nasl girdiini,
Mslmanlndan nce neler yaptn ve Mslmanlnda neler yaptn,
Peygamberden sonra neler ektiini, halifelere ve Osman'a kar hangi fikirlere
sahip oldu unu, "Rabze"de ldn, biliyoruz. Ebu Zerr hakknda, zih ne
sahip olduumuz bu para para bilgilerle Ebu Zerr'in port resini izebiliriz, ama
i bitmemitir. Gerek kiiliini tand mz zaman; biyografisi ile ilgili tm
bilgileri bir araya topladk tan, senet ve kaynaklar dikkatli bir tahlilden sonra,
Ebu Zerr'in kaynaklara dayanan tarih ehresini doru drst tasvir edebili riz.
(Islm, dini veya tarih kiilik olarak) bu ehreyi anlayabili riz ve bylece
"Sokrat", "Efltun", "Buda", "Spartaks", "Napol-yon", "Jean Joriss" ve (adalet
ve snfsal eitlik iin, snflara kar mcadeleye girien ve Ebu Zerr ile
karlatrlmalar mmkn olan) 18. ve 19. asrlarn ideolojik liderleriyle
karlatrp karar verebiliriz. Kalben Allah' tanm ve Ebu Zerr'in yapt iin
bir benzerini yapm olan "Pascal" ile (zel mlkiyete, hazine ve servet
biriktirmeye iddetle saldran Proudhon ile) Ebu Zerr'in ehresi, tandmz bu
insanlarn ahsnda iyice belirginleir. Bu sayede Ebu Zerr'in bilinmeyen
birtakm zellikleri ortaya ka bilir.
Dinde de byledir. Iaret ettiim gibi metodik olarak Islm'm, bir mezhep
olarak ia veya mezhebimizin nde gelen ahsiyetleri, din ahsiyetler, hatta
dinimizden inandmz baz szleri, inanlar ve hkmleri, benzer dinlerle
karlatrabili riz. Karlatrld zaman aratrma yapmak isteyen bizler iin
yeni deerler kefedilmi olur. Karlatrmasz, eer Islm ilimlerle 60 sene
urasak bile asla o deerleri elde edemeyiz. Bunun gibi, "Buda" ve "Ved"y
tandktan sonra Hint dinlerinin ortak ruhunu ortaklklarn "Hintli olmayan''
dinler, ekoller ve ideolojilerle karlatrmada birden Hint ekolnn ok parlak
ve olumlu noktalarn buluruz. Fakat bu arada ok korkun zaaf noktalaryla da
karlarz.
420 DINLER TA R I H I
.NT DNLERNN ZELLKLER
1- Hint'te Sanat, Felsefe, Ahlk ve Dinin Birlii
Hind dini ruhunun zelliklerinden biri udur: Hint'te felse fe, din, ilim ve ahlk
hatta sanat, birbirlerinden ayr olmamlar dr. Bugn de ayr deillerdir. nk
Brahmanizm dini, veda dini, hatta Budizm dini eliik olan eitli kavramlar iin
geni lik arzedip bunlar kabullenmektedirler. yle ki, bazen birbiri ne zt eitli
ahlk, gr ve yaam biimine sahip fertler btn ihrilaflaryla Veda dininden
olabiliyorlar.
Bu genilik ve kabul, felsefe, din, sanat ve ahlkn drt usul drt boyut, drt
ehre eklinde deil, bilkis bir duygu ve d-ce olarak kendine zg yapsyla
Hint dnya grnde yan ya na ve i ie barn ab i Im itir. Bu yzden Hint'te
filozof, dindir ve ayn zamanda byk bir Vedc dnrdr. Filozof, rnek bir
ahsiyet, din ve ahlk adam; sanatkr ve ayn zamanda byk bir sanat
bilimcidir. Bu gereklik Tagor gibi zamanmzdaki adamlarda bile aka
grlmektedir. Tagor, hem byk bir din ahsiyet,.hem mehur bir filozof, hem
de ahlk adan dnyada mahhas bIr simadr. Bu ahs ayn zamanda byk
bir musik bilgini, ressam, tiyatro ve ok sekin romanlarn yazardr.
imdi de, Hint sanat festivallerinde veya uluslararas festi vallerde Hint
sanatkrlarn, dier sanatkrlar arasnda ok be lirgin olarak grebilmekteyiz.
Hintli sanatkr, sanatnda din tekrarlamaktadr. Halbuki dier lkelerin
sanatkrlarnn dinle alkalar yoktur, dini dayanaklarla ilgilerini tamamen
kesmi lerdir. Hatta halk dindar veya ynetimi resmen dine dayal kelerdeki
sanatkrlarn kendileri dindar, fakat sanatlar dinden uzaktr. Ama Hint'te
musik, dans, resim sadece din olmakla kalmyor, ayn zamanda dinin ayrlmaz
bir paras durumunda dr. Eski dinlerde musik, dans ve benzeri sanatlarn din
ibadet ayinlerinin bir paras olular gibi Hint'te, henz bir ibadet bii mi, bir
yakar ve bir merasim eklindedir.
Bu yzden gnmz dnyas, bo ve ieriksiz, lkin gzel ve lks hem de ok
ilerlemi burjuvazi sanatnda ve kukla duru-
DINLER TARIHI
421
mundaki her sanattan iddetle kap Hint sanatna ynelip ilgi lenir olmutur.
Avrupal byk sanatkrlar, elenceye, duygu ve igdlerin tahrikine ynelik
ve ekonomik kayglarla sslen mi sanattan yz evirmektedirler. Insann
srlarn, gizli ynle rini yorumlamak iin yeni bir vasta aramaktadrlar. Sanat
din ve felsefe kaynaklarndan beslenen, musiksi dinden bir ses, din
duygusunun lisan ve henz felsefenin hizmetinde ve ahlkla ball olan
sanatkra yaknlk ve ilgi duyuyorlar. Bu, Hint di ninin zelliklerinden biridir.
Halbuki Yunan ve Roma'da sanatn 2300 yl nce dinden ayrlm olduunu
grmekteyiz.
2- Hind'in Mkemmellie ve Ykselmeye Ynelii
Hintli ruhun en takdir edilen yn ve deeri, mkemmelli e ve ykselmeye
yneliidir. Hind'in sosyal yklma faktr de budur. nk bilimsel meselelerde,
asla tek almetle, mutlak mnda bir hkm verilemez. nk her almet ve
iaret nisbdir. Yani bir gr asndan olumlu, dier gr asndan
olumsuzdur. Tarafsz ve ilme vefal kalabilen kimsenin, mesele leri bir ynden
grmeye, tek ynden hkm vermeye mahkm olmamas gerekir.
Hint dnya gr, alglanan, dnya asndan olumsuz bir esasa
dayanmaktadr. Kavramlar, tasavvufumuzda ok sayda olan kavramlarla
ayndr. Bu kavramlar, enbiya mektebinin imamlar ve ashabtan sonraki
dnemde dou ve bat kltrleri nin, Islm'a saldrmasndan ve ulemann da
hkmetme gc ka zanmasndan sonra, ahlk, Islm ve din hikmet adyla,
ahlk ve felsefeye, hatta Mslmanlarn din ile ilgili anlay ve kavra ylarna
nfuz ettiler, mehur oldular. yle ki bugn bol mik tarda Budist, Vedist ve
Lao-Tsuist kavramlar edebiyat, kltr, hatta ahlkyatmzda bile grebiliyoruz.
Bugnk Hintli dnrler: "Radha Kriyenan" ve "Tagor" gibi Hint dinini
korumak ve alglanan dnyaya ilikin olumsuz grn savunmak iin,
durumu aklamakla uramlardr. Ama biliyoruz ki, daima zaaf noktas
tayan btn dinlerin ve ekollerin limleri ve dnrleri, halkn aydnlanmas
ve bilin-
422
DINLER TARIHI
lenmesiyle, zaaf noktalarn Inkar etmeye veya yorumlamaya balyorlar ki, din
ve ekollerini aa kar savunabilsinler. Fakat kant ve belgeler her zaman
yorumlardan daha ok eyler sy lerler.
Mesel Avesta'da, Zerdt dininde, kz kardele evlenme nin sadece caiz
olduunu ak olarak okumakla kalmyoruz, s telik bu evlilik gnahlarn
balanmasna sebep olur diye yaz dn ve mekked mstehablarndan
olduunu da gryoruz. "Mahrem olanlarla evlenmek" bu dinin tarih
ahsiyetlerinin syledii vglerdendir. Ama sonradan ahlk vicdan deiin ce,
mahrem olanlarla evlenmek, nefret edilen bir i olarak telak ki edilir; din
limleri bir are arama fikrine kaplrlar. Aklama lar yapmaya ve inkra
balarlar. Bu rnein benzerleri oktur. Hintliler'in olumsuz tutumlar ve
bugnk Hint limlerinin sa vunmas da bu cmledendir.
Temelde Budist gr ve Hint gr, alglanan dnyann bo olduuna
dayanmaktadr ki, Avrupa bugn bu gre ula tn iddia etmektedir. Oysa
Hintliler'in bu gre, binyl n ce ulatndan haberleri yoktur. Onlarn bo
dedii bizim bildi imiz dnyadr ve Islm'n szn ettii dnyadan farkldr.
islm'da "dnya", sadece iinde yaadmz yerkre deil dir. Belki aa,
madd, bencilce ve kendine yakn olan herey-dir. Ama bizim zihnimizde olan
"dnya" kavram, "Augusten gelenei"nin etkisi altnda meydana gelmitir. lk
defa dnya ve varlk lemini, dnya ve hirete (birbirine zt, iki iklim ve iki
coraf blge anlamnda) bld: lmden sonrasn ve gayb ola n hiret olarak
isimlendirdi. Olana ve lmden ncekine de dnya dedi. lmden sonra olan,
yce-mukaddes olarak bildi; lmden nce olan hereyi ise aalk ve kt.
Zihinlerimizde olan kavramyla dnya olarak hissedilen madd hayat Hint'te
"Maya" olarak isimlendiriliyor. -Bizim ede biyatmzda olduu gibi- mahkm ve
ebed olmayan cihandan ibarettir. "Maya" dnyas, "grnen" dnyadr. Ak,
gzlenebi len ve bizzat bir gereklie sahip deildir. Grlen eyalar gayb bir
hakikatin glgeleridir. "Gsteri"lerdir, "olma"lar deil.
DINLER TARIHI
423
Gayblikle kaim olan hayaletlerdir. O gayb, hakik varlktr ve ellerimizin
uzanamayaca kadar uzaktr. Bu nedenle varlk leminde grdmz herey
yoktur, "maya"dr.
O halde dnya, aslnda varl szkonusu olmayan eyann toplamndan
ibarettir. Biz onlarn yalan varln tasavvur edi yoruz. nk hissetmelerimiz
de yalandr ve hissin kendisi ve "ben'in o gerek ben de -ki hissediyor ve
tanyor- dnyann ve "Maya"nn cinsindendir. Deimeye, yok olmaya
mahkmdu. Bu nedenle mutlak ebed hakikati kendiliinden alglayamaz. Bu
yzden sadece kendi cinsinin benzeri olan eyleri alglayabi lir. Yani bizzat bir
gereklikleri olmayan, ebed olmayan, hayal ve yalanc eyleri daim olma yan
"ben "i, zatiliin d olarak his sediyoruz. Var olduklarm zannediyoruz; halbuki
yokturlar.
"Maya", ebed olmayan bir lemdir. "Ebed olmayana gnl balamak
yakmaz." Sadi'nin bu sz, Upaniadlarn hereyi daimi olmayan ve btn
eyay yalan grmeleri esasna daya nan dnya grn belirten cmlesinin
aynsdr. Bu dnya grnde herey, kendiliinden yalandr ve insann yalan
ey lerinden biridir. -Vardr, ama vcud sahibi deildir(!) Bizzat kavrayan akln
kendisi, idrkin kendisi, hissetmenin kendisi, yaptmz akl yrtmelerin
kendisi, mehullerden kendilerine doru yneldiimiz bilinenlerin kendisi, beni
bilinenden bilin meyene gtren delillerin kendisi... Btn bunlara dayanlmas
ve inanlmas mmkn deildir. Hibiri insan kesine ulatrm yor. Bunun iin
benim d dnya ve ilikim olan hissetme, mantk ve akl yrtmem, yalancdr.
Bunun gibi d dnyayla ilgili olan "ben"in ilim ve duyumu da daim deildir;
yalancdr ve d bir vcuda sahip deildir. airimizin deyimiyle: "Dnya ve
hayat; sarhoa grlen perian bir uykudur."
Bu, "maya" esasna dayanan dnya grdr. Yani bu di nin, insan ile varlk
lemi arasndaki ilikiyle ilgili anlayna da yanan dnya grdr. Avrupal
egzistansiyalistler iin, en ca zibeli ey, budur. Realizm ad verilen felsefeye
karn dnyay ve hayat "bo tasavvur etme" esasna dayanan bir gr. Rea
lizm, darda hissedileni gerek tasavvur etme esasna dayan maktadr.
424
DINLER TARIHI
Realizm
Realizm, "realite" kelmesindendir. "Realite"ye inanan ekol dr. "Realite" yani
gereklie sahip olan ey, gerek olan. Bizim yozlam dilimizde revata
olduunun aksine bu, "hakikat'ten ayrdr. (Bu iki kelimeyi birbirlerinin muadili
veya e anlamls olarak kullanyorlar. Halbuki bunlar, birbirlerinden ayr iki kav
ramdr- Asla, birbirleriyle bir ilikileri yoktur.) Gerek, darda vardr ve onu
alglyoruz. Mesel hoparlrn ekli, arlk ve cinsini hissediyoruz. Kk
gereklerden yaplm olan byk bir gerektir.
"Realizm","gerein" "hakikat" olduuna inanr. "Hakikat", bizim verdiimiz
hkmle dardan aldmz hkm arasn daki ilikiden ibarettir. Bu ilikide
bazen hakikat, bazen btl vardr. Hakikat, olmas gereken gibi olan eydir.
Halbuki "ger ek", olan eydir; gereklii olan eydir. Bazen birey vardr ve
gerektir; ama hakikat ve hak deildir belki btldr.
Cinayet, fuhu ve ktlk, toplumda bir realite ve gerektir, ama hakikat
deildir. ou eyler insan hakikattir ama realiteli-i yoktur ve toplumda
yoktur. Realizm, felsefe ve ilimde (edebi yatta), d dnya ve eya, insann
grd, hissettii, tecrbe et tii ekilde ylece hakikattir, diyen bir ekoldr.
Realist edebiyat; olan, olmu olan veya olabilecek insanlardan bahsetmektedir.
Romantizm, idealizm ve d bir gereklik tamayan veya ta mayacak olan
fantezi hikyelerin aksine olmu hadiselerden ve ya olmas mmkn
olanlardan.
Realist edebiyatta iir, resim, heykel... reel ve gerek olan ahslar ve eyay
tasvir etmektedir. Picasso gibi bir adam ise, bir kibrit izer; yarasaya benzeyen,
gece yarasa oan kibrit... Tek gzl olan bir adam resimler... Szgelimi, san
renkli bir gky zn resimleyebilmektedir. Bunlar "reel" deildir ve "realite"de
gereklikleri yoktur, ama ressm izmektedir. nk realist de ildir.
DINLER TARI H
425
Idealizm
Idealizm, realizmin aksine, "reel" lemin hakiki bir gerekli e sahip olmadna
inanr. D lemi dnen ve tahayyl eden, bizim zihnimizdir. "Ide" asldr,
"Realite" deil. Yani zihni miz olmakszn d gerekliin varl szkonusu
deildir. Eer zihnimiz olmazsa, o da hi yoktur.
Idealizm, mutlak anlamda "d dnya olduu gibi insan zihninin eseridir"
esasna dayanmaktadr. Gz, renkleri olann aksine grmekte. Alglanan sertlik
ve yumuaklk, varolan bIT-ey deildir. Arlk, scaklk, soukluk d dnyada
olmakszn alglanyorlar. Eyann ekli ve tasavvuru da byledir. O halde d
dnyay, zihni olan biz insanlar yapmaktayz.
Realizm, bunun tam aksine insann kendisinin d lemde en kk bir
etkinliinin olmadna inanr. D dnya grld gibidir. Mesel bir aa, d
dnyada da gzle grld gi bidir. D dnya asldr, zihnim ise ona uyandr
ve sadece d e yaya kar bir aynadr.
Bu, materyalist ve naturalist grtr ki bu realizmin dalla ra ayrlm
mektepleridir. Btn dnyay madde bilen materya listler, btn dnyay enerji
bilen enerjistler, canl tabiat here-yin hatta insann yapcs olarak tanyan
natura listler, hep realist grten blnm ve dallara ayrlm dncelerdir.
Btn bunlardan maksadm udur; medeniyet, kltr, hatta batl antropoloji,
Sokrat ve Aristo zamanndaki Yunan'dan im diye kadarki rnesanstan sonraki
ilmi ve medeniyet zaman; Einstein, Max Plank vb.nin dnemi realizm esasna
gre hareket etmektedir. Bu realist grle bat tabiata hakim olmutur.
Batl'ya, hayatta ve sosyal gereklerde iktidar balamtr. nk bat ve
batl "realite"nin asl olduuna karar verdi ve tasvir etti. Doulu, "realite"
lemini, deersiz ve yalanc tasavvurlar olarak tand Hayat ve tabiat ad verilen
yalanlarn tesinde gizli srlar ve gerekleri aramaya koyuldu; ki, bunlar bo ve
anlamsz reali tenin arkasnda bekler durumdayd. Bu yzden batl, tabiat ve
realiste zerinde hakimiyet, kudret ve bilgi sahibidir. nk dnsel ekol,
daha oluum dneminden beri realitenin zeri-
426
DINLER TARIHI
ne kurulmutur, tabiatn ekil deitirmesine ayak uydurabil mektedir. Byle
yapt gibi, medeniyet, toplum ve geleneini de zmleyip, tahlil ederek
deiik, bambaka yapabilmekte dir. Otomobilini deitirmekle, son derece
kolay bir ekilde eko nomik ve sosyal ilikilerini de deitirebilmekte. Halbuki
dou lu, ilikilerini ve sosyal geleneklerini ezel, ebed ve deimez olarak
dnr. Bunlarn evren ve dem'den nce, Allah tara fndan kendisine egemen
klndn zanneder. Deimesini imknsz olarak grr. Bylesi doulu gr,
tabiat aklanmas mmkn olmayan, aslsz bir mehul olarak grr. Hint
"my's bu grn semboldr.
Batl, 2600 senelik tarihi boyunca fizyokratlar dneminden imdiye dek realist
bir yaklamla dnyay asl ve zgn olarak grmtr. Insan dnyaya tbi ve
madd dnyann sembolle rinden bir sembol olarak grmtr. Bu, onu dnyaya
hakim klm, tabiat hakir grerek daima kendini tabiata kar ciz, ya banc ve
yalnz hissederken batl da tabiat zerinde olan kudret ve egemenliine
ramen dnce yzeyselliinden, felsef ola rak dar ve ruhsuz, kksz
grlle mahkm olmaktan ken dini kurtaramamtr. Halbuki dou
felsefeleri, dinleri, hatta sa nat, btn hissedilenlerin stnde bir sr olarak ve
yce bir ha kikat olarak hikye etmekte.
Bu din bakn esasna gre Hint, tarih sahnesinde kendi iinde derin, tabiata
kar zayf ve aresiz insanlar; Bat ise tabi atta kuvvetli, kendi iindeyse
karanlk ve donmu insanlar sun mutur. Bu kural dier btn meseleler iin de
-sanat, edebiyat, iir, felsefe gibi- genelletirilebilir. Hatta (batnn) zt ekollerin
de; burjuvazinin zdd olan Marksizm'de de bu byledir. Ge mite de gl bir
irfan gr sahibi olan Efltun ile gl bir realist olan Aristo arasnda bylesi
bir ortak taraf vardr. (Efltun'un irfan, Dou'dan alnma bir irfandr. Yunan'n
dn ald bir irfan...)
Yunan Aklclna Kar Hint Ruhanilii Hintli ruhanilik, igdlerin ve gnlk
hayatn tesinde dert, ihtiya ve endie demektir. Hint ruhu srekli bunun
DINLER TARIHI
427
huzursuzluu iinde olmutur. Hint felsefe ve sanatnn btn gzellii de
buradadr.
Din, felsef ve sanatsal Hint ekollerinin tmnde, bu ikibin ksur yl boyunca
daima "Muk-a" kaygs vardr. "Muk-a" ya ni kurtulu, felah ve selmet. Bu
durum Hintli ruhun yaamda, tabiatta daima kendini yabanc ve yalnz
hissetiini gstermek tedir. Insan, "bilmedii yer"den dnya ve tabiata atlm
olarak kabullenmitir. Ruhunda daima gurbeti hissetmi. Kendini bilii ve uuru
glendike, rk, soy ve erefe vakf olmu, dnya ile olan gurbet, yalnzlk ve
yabancl daha iddetli, daha koyu ve daha kederli olmutur.
Ama aklc bat gr (bat rasyonalizmi) Sokrat zamann dan imdiye kadar,
daima insan madd tabiatla ayn anda do mu ve tabiata yakn olarak telakki
etmitir. Insan, akln kulla narak kinat ve tabiatla olan ilikilerini
dzenleyebilir. Akl kul lanma gcyle tabiatn esrarn kefedebilir. Insann
tabiattan edindii teknik" ve sanat gcyle btn insan ihtiyalarn (hep si
tabii ihtiyalardr) tabiatta arayp bulabilir.
Ama Hintli, tekml ettii lde, onu tabiata ve tabiat e yalarna cezbeden
ihtiyalarn (yeme, ime vb.) sun, zoraki yklenen ve lzumsuz ihtiyalar
olduunu hisseder. Ltuf ve iyilik etmek, bulduu imknlar lsnde, ftratnn
derinliin de yeni ihtiyalar olarak kaynar; tabiat bunlar cevaplandra-maz.
Buradan da, daim ahk, susuzluk bulur -tabiatn kendisi ne hediye ettii
sulardan ve sofralardan mstanidir- Bu yz den insan uyana ulap, gr
sahibi olduka daim bir susuz luk ve al ve yolda olan gurbetle yalnzl,
daha ok hisset mektedir. Tabiat ve dnya ile, ayn anda domadn, tek ba
na meydana geldiini anlar- Vatan endiesi, ilk kaynaa dn istei,
yalnzln sonucudur. Sonra "kurtulu" arzusu, sonra ahlk (insan kurtulua
yaklatran amellerin toplam), sonra din (insan o mit kaynana ve bu
dnyann dna ak olan o k k delie eken yol), sanat; insann vatan
olmu olan, "bilme diim yer"deki hatralarndan irin bir terennmdr. imdi
ona muhtatr ve onu bulmay, onu terennm ediyor. Bu tpk
428
DINLER TARIHI
Mevlna'nn "susam adam ve su" hikyesi gibidir. Diyor ki: "Cevizci olan
adamn biri susamt. Bir kuyunun kenarna vard. Ku yuda su olup olmadn
anlamak iin, kuyuya bir ceviz att, su sesi geldi. Su almak iin bir kab yoktu.
Vakit getike susuzluu, suya olan Ihtiyacn arttryordu. ihtiyacn hatrladka
kuyuya bir ceviz atyor ve su sesi, yine ceviz ve su sesi. Daha ok susuzluk,
daha ok heyecan. Suya ihtiya daha iddetli, susama ihtiyac daha bir fazla;
su sesini iitmenin evki, daha kuvvetli; gittike daha kuvvetli. Tekrar su
suzluuna cevap verecek bir ara olmad iin, sadece tekrar suya bir ceviz
atp, su sesini iitme imkn vard-" Bu dnyada, tabiatta ol mayan sularn
susam ve tabiatta olmayan sofralarn alaryz. Bizi o sofraya ulatrmak iin
tabiat dnda din bize yol gsteri yor. Ahlk kalbin, bu pis kokulu sulardan,
murdardan nasl ko runacan, gaybn o ho kokulu berrak sularna nasl
varlaca n, o sularn vcudumuzda nasl kr krne dolamayacan
gsterir. Sanat, suyun sesidir. Tabiatta olmayan, ama sesi daima kulamzda
olan su. Servet ve sahip olduklarmz, kalbimize ve canmza tutunmu olan
eylerin tm kuyuya atmamz gere ken cevizlerdir. Bylece suyun sesini
iitebilelim. Suyun sesi, fedakrla "lebbeyk" demektir, kurtulu mjdesidir.
"Su sesiyim susamlarn kulana ben Yamur gibi ularm gkyznden Uyan
ey ak, brak zdrap ekmeyi Hi su sesi gelirken susuz kii uyur mu?"
Bu, Hintli ruhun dncesidir: Hayatta her trl zillet ve meskenete denin
erefi, byk yoksunluun aalk varlkl hale feda edenin erefinden daha
stndr. Bu yzden iddetli alk ve susuzluklarda lmek, ihtiyacn kirli gda
ve tatsz sular la gidermekten daha stn kabul edilir.
Halbuki bat "rasyonalizm"! Buda'dan beri Hind'in geride brakt btn dnem
boyunca akl yrtmelerle dncesini gelitirmi "biz tabiattan bir parayz ve
onun yaknyz" ilkesine dayanmtr. Bu, "tabiata akraba olan insan"n
grdr. Hereyi bu kltrel blgede halletmekte. Tpk insan tabiatta
DINLER TARIH I
429
yalnz kabullenen felsefeyi, ahlk ve din aydnlatan Hintli g r gibi.
O halde, insann kendinde hissettii btn zaruretlerin tabi atn onun bedenine
ve ruhuna koyduu ihtiyalar olduu orta ya kmaktadr. Bizde mevcut olan
btn bilgi ve yetenekler ih tiyalarmz gidermekte bize yetmektedir.
Kukusuz tabiat, her dzeydeki ihtiyalarmza cevap verebilir. Halbuki Hint'te,
ba langtan beri u karamsarlk vardr; yer seviyesinden bir adm ykselirsek,
tabiat bizi doyurmaktan ciz kalacaktr. Az da olsa hayat uykusundan uyanm
bir insann dudanda honutluk tan, tokluktan ve bolluktan kaynaklanan bir
tebessm grmek mmkn olmayacaktr.
Orada herey zeminidir; ak, hissedilen ve tannan. Burada herey, ruhan ve
ilhdir. Hint'te madd eya da ilh ve ruhandir. Yunan'da tanrlar bile
madddir; ehname'nin kahra manlar ve pehlivanlar gibidir. "Zeus" gibi byk
tanrlarda; anlamalarn ihanetlerin, ehvetlerin, bencilliklerin, kinlerin, te
cavzlerin, dolandrclklarn, dier tanrlar kda getirme nin, rekabetlerin
iindedirler. Aslnda bunlar tanrlarn ahsnda somutlaan Yunanllarn
kendileridir.
Yunan'n tabiattesi ve gayb lemi, Atina "site"si ile kap komusudur. Tabiat ile
tabiattesi arasnda nfuz edilmesi mmkn, ok ince ipekten bir duvar vardr,
insanlar o tarafa gitmekte ve kahramanlara dnuvermektedirler. Tanrlar bu
tarafa gelip sradan adama, hatta basit insandan da aa bir adam
dnyorlar Bu Yunan'n tabiattesi gnn, ne kadar alak olduunu
gsteriyor. Ama Hint felsefesinde tabIattesinden bahsedildii zaman, sz uzak
ve elin ulaamad "bilmedi im yer" hakkndadr. Sadece tabiat hayatna
benzememekle kalmyor, belki insann kuruntu ve hayalinde ekil alacak eye
bile yabancdr.
Mutluluk
Hint'te mutluluk, hayret edilecek derecede mucizevari bir durumdur. Insan
mutlulua ulat zaman, yokluk sahrasndan geiyor. Ftratnda kaynayan
btn gayretleri, kadn, evlat, ak-
430
DINLER TARI HI
raba, vatan, hatta ilim, hrriyet, ak, sevgi, du etmeye ynelten etkenleri bir
insann ihtiya duyduu btn zaruretleri kesmesi ve bunlar kendinde
ldrmesi gerekir.
Bu Hint felsefesinde mutluluun tarifini o kadar zorlatr yor ki, filozoflar ve
byk airler iin bile neredeyse imknsz bir durumdadr. Ama Yunanda bir
filozof ok sade ve ak ola rak diyor ki: "Mutluluk iki eydedir; baar ve
hret", dier bir filozof ise mutluluu, mreffeh hayatta; gzel evlat, salam
be den ve sosyal prestijde aramaktadr. Tpk bizim be parmak doymulukla
ilgili felsefemiz!...
Iki anlay arasnda, ne kadar fark olduunu gryoruz. Hint'te Veda grle
dnyaya bakan ve "Bodhi"ye ermi olan kimse bir damla ide (o, hakiki
gaybtan bir yapran zerine damlam olan gzyadr), bir terennmde, bir
mrltda, hatta kaba ve byk bir tan aa yuvarlanmasnda gaybtan ve
Allah'dan bir iaret grebiliyor, ilham alabiliyor. yle ki, onun ku lana bir
melein fsldadn sanrsn. Ondan bakasnn da bu sesi iitmeye hakk
yoktur. Ama Yunan'da "rasyonalizm"in bakyla dnyaya bakan, sadece kendini
ve insan madde ola rak grmekle kalmamakta, belki tanrlar bile, onun
gznde yeryzl ve madddirler.
"Iten kurtulua ermek" Hint'in zelliklerindendir. "Dar dan kurtulua ermek"
Sam, Ibrahim, Aram ve Avrupal'ya z gdr. Bunlar, dardan bir kurtarc
arama konusunda srekli ortaktrlar.
Sami dinleri (ki biz de bu gruba dahiliz) daima dardan kurtulu balayan bir
beklentinin iindedirler. Ya tanrdr ve ya tanrnn gnderdikleridir; gelip elimizi
tutmakta, bize kurtu lu ve selmet balamaktadr. Veya kurtarmas gerekir.
O hal de kurtulu retmeni, dardan gelen biridir ve yabancdr.
Bu nedenle Hintli olmayan dinlerin zelliklerinden biri, d ardan intizardr.
Kurtulu, retim ve selmet iin bekleyi... Tekml ettike gz, dtan ieriye
ekilmektedir; bu, Hintli'nin zelliklerinden biridir. Darda zuhur eden
kurtarcy bekle meye balamaktadr.
DINLER TARI H i
431
Hint Dinlerinde Tanr
Hint dinlerindeki tanr kavram dier dinlerdeki (bu cmle den olmak zere
ibrahim dinlerdeki) tanr kavramndan farkl dr. Bu farkllk, Avrupal
sosyologlar hataya drmtr. Bylece Hint dinlerinde, Buda dininde (veya
in dinlerinde) tanr yoktur diye hkme varmlardr. nk sosyologlarn tan r
hakknda zihinlerinde kendilerine zg bir kavramlar olu mutur. Hint
dinlerinin ise apayr bir kavram vardr. Bunlar, bu dinlerde tanr duygusu veya
tanrya imann olmadn sanm lardr. Bu hep tanmamann iaretidir. Hint
dinlerindeki tanr kavramn ve onun dier dinlerle olan farkn anlamak iin,
ok dikkat etmek gerekir. nk bu, oka derindir; ylesine sarsc ve incedir
ki bilginleri bile kolayca yanla gtrebilir.
Ben, bir Mslman, bir Hristiyan, Ibrahim'in dinine men sup bir kii olarak
Allah'a inanrm. O;
1) Benim yaratcm,
2) Rab; benim tanrm anlamnda. Sahibim, mlikim.
-Rab, sahip anlamndadr, Tanr anlamnda deil, bu; "Rab"bm zmn anlamdr-
3) Tandm yce mutlak zt. Mutlak mkemmellik, ebed, daim ve mnhasr.
Allah ayn zamanda benim dnyamn sahibi ve idarecisidir. Ayn zamanda yce
zt anlamndadr. Yce zt, yani tek, bizzat hakiki vcut. En stndr, keml-i
mutlaktr. Din tanmak, Al lah' tanmay gerektirmektedir. Din, bizi O"nu
sevmeye, O'na yaklamaya, mmkn olduka O'na daha ok yakn olmaya da
vet ediyor. Bu aa dnyalk kiilii, ilh zta dntrelim diyor:
"Allah'n ahlk ile ahlklannz."
Bu nedenle geliim seyrimizde mutlak mkemmelliin zir vesine yaklarsak,
Allah'a yakn olmak hi anlamsz olur mu? Allah iin uzak ve yakn szkonusu
deildir. Bize kendimizden ve ahdamarmzdan daha yakndr. Allah'a
yaklamay u kav rayla anlayalm:
432
DINLER TARIHI
"Bu, amellerle mkemmellik tarafna doru ykselebilme dir. Bu, insann Allah
tarafna daim miracdr. Dier taraftan Allah, benim kurtarcmdr. Beni
aalktan, nefsimin zaafndan kurtarandr. nk O, mkemmel zttr, yce ve
ldir"
Hint'te ise bunun aksi dorudur: Diyor ki: "Tanr'y stn ve yce zt zelliiyle
tanmak -delil, almet ve sebep-sonu yntemiyle- senin alalm kiiliine asa
olgunluk balayc bir etki yapmaz. yle ki, atei ve onun yakc kudretini
tan mak, souk alm, karda ve buzda donmu olan beni stmyor. O halde
insana etkisi olmayan ve insan kurtaramayan birine nasl olur da ibadet etmek,
yalvarp yakarmak, onunla konu mak ve onu sevmek istiyorsun? Bu mmkn
deildir. Kurtulu iin, kendi y.t ve ftratnda deimen ve tamamen
bakalaman, yce bir zt haline donebilmen gerekir. Yani, eer srekli
ateten bahseder, atee gz diker, atein btn nitelik ve nicelik lerini tanr,
ilh de okursan yine snamyorsun, (snmak iin te peden trnaa kadar souk
alm, scakln kaybetmi, titreme ye balam bir adam iten
alevlendirirsen, mukaddes ilh ate i onun kendi ftratnn derinliinde
parlatyorsun demektir. O zaman, iten snm ve aydnlanmsn demektir.
Atein varl n ispat etmeye yarayacak bir delil edinmeksizin aydnlanyor sun;
edinmene gerek de yoktur. nk onlardan bir bilginin de yimiyle; "Atee iaret
ettiin srece ateten uzaksn. Ama atei gznle grdn ve eline almak
istediin zaman parman kaldryorsan; ate, senin iinde hemen yol bulur,
vcudundaki ate ykselir. O halde, atee iaret etmen; Istidlal ve atein adre
sini gstermek iin bir iarette bulunman, makamn ve sfatn gstermen iin
aba harcaman anlamszdr."
O halde, Allah'a ulamak iin gl bir kartaln gelip seni yerinden alp gklerde
uurmasn bekleme. Byle bir uma ne doru ne de mmkndr. aba gster
ki, uman iin kollarnda kanatlar filizlensin. Git ve aba gster ki, seni yere
bylesine ve fal klan btn bu i yan ve ar kemiklerini hafifletsin ve kendi
kirini temizleyebilesin. O zaman "srnmek" yerine, ua caksn!
DINLER TARIHI
433
Bunun dnda bir yol yoktur. Bir kuun gelip seni uurma sn bekleme. Ku
olmak iin aba gster; bu ise, insan esaret zindanlarndan dar kmaktr.
Brahman, Veda, Buda dinleri nin en byk deeri 17. asrdan 20. asra kadar
beer dnyaya hakim olan ilm, ideolojik ekollere kar bu zindanlar tanmak
iin gayret gstermeleri ve bu zindanlardan k iin yol arama lardr. "Kendini
tan ki, Allah' tanyasn" deyimi veya "Allah, uur sahiplerin kalbindedir"
cmlesi burada dikkate deerdir. Veya Hfz'n dikkate deer u iiri:
"Yllarca, kalb bizden cam- cemi istiyordu,
Oysa sahip olduuna yabanc olarak temenni ediyordu-"
Bu iirin bir dereceye kadar, bu ekoln etkisi altnda oldu unu tahmin
ediyorum. Veya:
"Ey esrarl szler syleyen Tti, Sakn gagandan kr eksik etme Imli sz
syledin, muhaliflerinle Allah 'im bu muammadan perdeyi kaldr Yzmze
serp, glsuyu kadehinden, Ki uykuya bulamz, ey uyank baht."
Bu esrarl szleri syleyen Tt, Hintli dnrn sembol dr.
O halde Allah' aramann bir yolu vardr; kanat aramak ve bulmak; uma
gcn elde ederek bu zindann yksek duvarla rndan umak. Bakasn
bulma, "piri ve grn te'yid etmek:
Dn gece derdimi mecusilerin pirine gtrdm
Ki o, gr salamlyla muammay hallediyordu.
"Gr salaml" hazr ilimdir. Veda, onun peindedir. Hissetme ilmi, kendine
bulma ve "kendi" olma ilmidir; (Gster mek, delil getirmek, ve aklamak ilmi
deil), rendiimiz eyler bize izafe edilen bilgilerdir. "D eyann zihnimizde
bu lunan eklidir." Bu, eski filozoflarn deyimiyle ilmin tarifidir.
434
DINLER TARI HI
Ama bu hazr ilim, hakikattir; fikrimizde, yalanc kiiliimiz ve vcudumuzda,
"olma" ilmi ve deiime uramaktr. Kendi iin de devrim balatmaktr. Bilgileri
vcuda ykleme ilmi; allame ve fazl olma; yaz tahtas, defter, kitap ve yazl
metin ilmi de ildir. Dert ve yara ilmidir ve gittike alevlenmektedir. Bu, "ma
ya" dnyas iinde baka bir dnya yapmann ilmidir.
Insann Gerek Kiiliinin Kkleri
"Yalanc ben", ykld zaman, "hakiki ben" (Atman) do makta. Bu "ben'in
belirgin zellii vardr. Bu yeni boyutu kendinizde hissettiiniz her an, biliniz
ki sizde yeni bir "siz" domutur. Anne ve babanzn eseri olan "irsi ben"den
mesafe almsnz (uzaklamsnz) ve kendi eseriniz olan "ben"e ula msnz
demektir. Ben'in bu zelliine gelince:
1- "Fet", ykselme anlamndadr: Insann yce vcudu, yce ben, ben
zerindeki ben.
2- "Ket", uyanklk anlamndadr.
3- "Anende" (Anend), kurtulu anlamndadr.
imdi, bunlarn , bizde gml ve gizlenmi durumda dr. Eer bazen
kurtulu hissi duyuyorsak, bu kurtulu deil, yeni bir gnl isteine tutkun
olmuuzdur. Tatlln esaretiyle donanp yeni bir kurtulua erdiimizi sanyoruz.
A)DA NSANIN DEOLO%LER
Kltr, felsefe, ideoloji sanatlarda -hatta ilimde- hakim olan Ideolojilerin tm
unlar olup, bunlarn dnda pek birey yok tur. nk bugnn insanna
sadece bunlar inandrlm, be nimsetilmitir:
Radikalizm
Insan ahlkn, insan yaantsn dine ait grevlere dayan drmak yerine,
insann tabii yaratlnda ve vicdannda bulunan kanaat ve zelliklere
dayandran akmdr- Yani Allah'n buyru-
DINLER TARIHI
435
unu takip etme yerine Cennet midi, cehennem korkusu ahlk ve dinin
gerektirdiklerinin yerine, insan ftratnn ilkeleri do rultusunda yrmek...
Yaratltan gelen baz deerlere sahip olan insann bu tabii yetenek ve n
kabullerine gre hareket edip, bunlar takip edebiliriz. Bunlar, radikal (kk)
olarak isim lendiriyorlar. Insanlarn yaantsn, bunlara gre iyiye ynelte
biliriz.
Radikallerin bildirisi 1800 ylnda yaynland. Bu, Avru pa'da byk ve gl bir
akmn balangcyd. Btn Avrupa eitim ve retimini etkiledi. yle ki resm
genelgelerle okullar da artk ocuklara Allah'tan ve ahlktan bahsedilmemesini
iste diler -Allah ve ahlkn destekisi dindir-; Sadece iyilik ve kt lkten; o da
yalnzca iyilik ve ktlk olarak bahsetmelerini is tediler. nk eer kendisine
zg bir ahlk ihtiva eden insan ftrat uyanr ve eitilirse bu, shhatli bir toplum
iin yeterli ola cakt.
Ama radikalizmin zerinden henz otuz sene gemiti ki, Fransa eitim ve
retiminde yle korkun, sarsc bir bozukluk ve tahribat meydana getirdi ki,
maarif dairesinin daha nce bu bildiriyi imzalam olan baz mensuplar ahlkn
yarar adna geri dnp dncelerinden vazgetiler: "imdi vakit erken, za
man gelince tekrar balatrz!" dediler.
Demek ki radikalizm, insann yapsnda bulunan ayrdedici melekelere dayanan
fikr ve ahlk esaslar dorultusundaki ya am tarzdr.
.28ni68 J.#8ni:ineK
Hmanizm, d deerleri bir tarafa atmamz gerekir, de mektedir (din, Allah,
tabiat, ilm hakikat, akl yararlar olarak sylenegelen tm deerler). Buna gre
nemli olan insann ken disi ve onun yap tarzdr.
yle ki, insan dnyann en gzel ve en ll organik ya psdr. Tabiat veya
Allah, en yce ruhsal yapy da onun vcu dunda meydana getirmitir. Hak ve
btln, iyi ve ktnn, ha-
436
DINLER TARIHI
yr ve errin ihtiya ve gerekliliklerin, insan bedeninin ve ruhu nun en byk
delili ve asl insandr.
Ahlk ve terbiyev metodlar, dardan bu bedene ve ruha yklemeyelim.
Serbest brakalm ki hr gidesiniz; nk insan, mevcut en gzel canl cinsdir.
Tabiatn en gzel mucizesidir. Ol mas gereken ekilde yeermelidir.
Hmanizm u anlama gelmektedir: Gerek fizyolojik/beden yapsnda ve
gerekse psikolojik/ruh yapsnda varolan alkan lk ve adi isteklerle veya
ahlkla bir iimiz yoktur; temel eksen bizzat insanndr ve ondan baka herey
ikinci derecedeki ayrn tlardr.
Reli68
Realist, insann hayatn, hissedilen ve dokunulan eyin esasna dayandrmas
gerektiine inanr; zdraplara ideallere, ge rekliliklere ve "reel" olmayan,
duygululuklara deil, ister haki kat pay tasnlar ister tamasnlar. nk
sadece insann di ihtiyalar bellidir. Insann kendi sahip olaca herey asl ve
re-eldir (insann elinin ulat, onda dierleriyle ortak da olsa). Bunlardan
baka anormal ve reel olmayan herey, ister kutsal, ister zelil olsun farketmez.
(!er7li68
Materyalist, dnyann esasn maddeye dayal olarak bil mekte. Malum, madde
de atom zerreleridir.
Bugnk materyalizm, 19. asrn bir akmdr. Yirminci asra ait bir materyalizm
szkonusu deildir.
"Feurbach" materyalizmi var, Marks ve Engels materyaliz mi var -diyalektik ile
tehiz edilmi olarak- Her halkrda 19-asr rndr. Ayrca bir de klasik
materyalizm var. Bu mater yalizm eski Yunan ve Fizyokratlar dnemindendir.
Her halkrda u anda varolan materyalizm, stnlk ve nceliin maddenin
kendisiyle snrl ve ayn zamanda insann, tabiatn... hereyin temel ta olmas
anlamndadr. 19. asr ilm ve sosyal akmlarna tbi olanlar, bu anlamda
materyalisttirler.
DINLER TARIH
43?
N!2rli68
Natralizm, materyalizmin aksine maddenin ztn asl ola rak almamakta.
(Ondokuzuncu asrn fizii, atom olmasna ra men). Tabiat isimli canl, hareket
ve hayat sahibi bir grnmn toplamn esas alyor. Tabiat retir, varlklarn
lm ve hayat onun emrindedir. Ilerinde bir bilin hissederiz, nk ona bir
dzen hakimdir. Tabiat, genel olarak dnya isimli byk bir makmadr.
Natralizm; tabiat, asl olarak kabul ederken natralist iin konu, ister atom
zerreleri tekil etmi olsun, isterse enerjiler tekil etmi olsun tabiatn hangi
eyden yaplm oldu u nemli deildir. nemli olan tabiat lemi isimli canl bir
d zenin szkonusu olmasdr. Bu yzden ocuun en iyi ocuk yu valarnda,
eitim yerlerinde, en iyi elbiselerle ve yemeklerle ei tilmesini tabiatn zdd
olarak kabul ediyorlar. Tabiatn annenin eteine drd gibi, ocuu orada
eitmek istiyorlar. Bun dan baka birey yapan ve ocuu anneden alacak olan
her sos yal dzen, tabiata aykr i yapmtr. Bu nedenle natralizm, in sann
tmyle tabii gereksinimlere; tabii yiyeceklere ve ilikile re, hatta tabii yemek
yemeye dnmesidir.
+:i1>l>Ci68
Psikolojist'in ruhun, bedenin, dnya felsefesinin hakikati ve hibir eyle ii
yoktur. O, iinde, ruhunda tecrbe ve duyumsanan olarak szkonusu olabilen
d fenomenlerin grld yer leri, insan gereinin eserleri olarak kabul
etmektedir. Diyor k: "Insan hakknda bundan fazla felsefe yapmayacam.
Bunun d nda insan hitir. Insan gerei, d ruhsal grntlerle ruh
doktorunun deney konusu olabilecek ruhsal eserler olarak zet lenir. Bu,
insanm gerekliidir."
EBi12ri68
Epikrizm, zevkin ncelii felsefesine (Epikros'un inanc nn aksine) ve zaman
ganimet bilmeye inanmaktr. Ama zevk ten, lezzetten faydalanmann en iyi ey
olduundan deil! Bilkis zevkin dnda herey anlamsz olduundandr. nk
438
DINLER TARIHI
DINLER TARIHI
439
hayatn bir anlam, dnyann bir ruh ve hedefi yoktur. Dnyaya egemen olan
ilikiler, akl ve bilince dayal deildir. Hak ve btl, iyi ve kt iin bir temel
dayanak veya yntem de yoktur. Sonunda da zeval ve daim lm vardr. O
halde imdi btn yaplanlar eitse, iyi ve kt, emanet ve ihanet, pislik ve
temizlik hep birdir. Yalnzca bir asl vardr ki, o da, "zaman ganimettir." Asl olan
zaman zevkle geirmektir. Ayn zamanda bu, Albert Camus'nun da birdenbire
ulat felsefedir.
Btn bu akmlarda, insann adileip, kepazeletini gr yoruz. Tm iin
insan sadece tabiat grntlerinden bir nesne dir. Ya maddedir veya belirsiz ve
dilsizdir.
"Hmanizm", "Radikalizm", "Psikolojizm", "Epikrizm"... "Insann hakikati
nedir?" sorusuna ya cevap vermiyorlar ya da geici zm yollarndan,
anlatklar sahteliklerinden baka hibir ey sylemiyorlar. "Materyalizm" ve
"natralizm" bu ger ekliin tanmn aydnlatyorlar ama onlara gre bu
tamamen bir atom veya madd bir doal grnt dzeyindedir. Insan y le bir
alt derekeye indiriyorlar ki artk sr, derinlik, fazilet ve kendine zg bir zellii
kalmamakta dr.
Bu nedenle, beer medeniyetin en yksek aamasndaki akmlar, bedevi
dinlerin tmnden daha fazla insan aalatm ve onurunu krmlardr. Kendi
kendilerine iman ettirmilerdir. Onuru krlm ve kendine gveni sarslm
insan temel alarak adalet, fazilet, insaniyet ve ahlk esaslarna yaslanan bir
dzene sahip olamayz. Byle birey mmkn deildir. nk bir insan olarak
imanmz kaybettiimiz zaman hereyi kaybetmiiz de mektir; o zaman artk
bizde, din, Allah ve ahlktan bir eser kal mamtr. Btn bu faziletleri
korumann alt yaps kendine inanmaktr. Gerek insan cinsinin geneli anlamnda
olsun, ge rekse tek bir fert anlamnda.
;BEN0N ZNDANLARI
S>:7li68
Sosyalizm, insann toplumun eseri olduuna inanr. Top lum bir tarladr -veya
su ve havadr- ve onda "ben"/"fert"/"in san" isimli bir mahsl yeermektedir.
Tat, renk ve zelliini, sosyal dzen tayin etmekte ve ona yklemekte.
O halde "ben"i toplum oluturmaktadr.
Tri4:el3ili1 J.i:!>ri68K
History, tarih anlamndadr. "Historisme", tarih felsefesini esas alan bir
retidir. Diyalektik materyalizm ve Marksizm bir eit"historizm"dir. Sartre'n
egzistansiyalizmi de sonu olarak, olduka ileri ve gl bir 'historizm'dir. Hegel
de historist bir fi lozoftur.
Historizmde insan, bir "mmkn'dr. Insan, yzyllarca deiken bir dizi olay
iinde, kesintisiz bir evrimle, yani tarihin gidi yolunda kendini
gerekletirmektedir. Nasl m? Tarihin zorlayc kanunlarnn gerektirdii
dorultuda. Eer ben dindar isem; bunun temelinde yatan, tarihimin dine
dayal bir akm ta kip etmesidir. Eer Mslman isem; Mslmanlarn Iran' fet-
hetmesindendir. Eer Farsa konuuyorsam; asrlar nce mahall hkmetlerin
Deri Farsa'sn ulusal dile dntrmele-rindendir. Eer Pehlevice
konumuyorsam; birka asr nce, Araplarn Pehlevi lisann etkisiz klm
olmalarndandr. Ifade tarzm da; yzyl nceki olaylar nedeniyle Avrupa ile
iletiim kurulmu ve kltrel, meden ve fikr iletiim Ise, o tarihten yzyl
sonra u anda beni byle dnmeye zorlamas sonucu olumutur.
Demek ki sanatkrsam, Farsa konuuyorsam, dindarsam, ii isem veya dine
ve Islm'a karysam her kim ve her ne isem 'btn gerekletirme biimleri'ni
bana tarih kazandrmtr; yani benliimi tarih belirlemi ve oluturmutur.
440
DINLER TARIHI
Ben, tarihin emrinde olan hi'ten ibaretim. Tarih, beni kendi istedii ekilde
biimlendiriyor. yle ki, eer ben Iran ve Islm tarihinin peinden gitme
yerine tarihin son halkasnda Fransa tarihine, Kuzey Afrika veya Gney Afrika
tarihine tbi olsay dm; baka birey olurdum. O halde, eer ben byleysem,
ben uzak gemi zamanlardaki akmlarn ve olaylarn ben'iyim, da ha dorusu
tarihimde toparlanp beni oluturmalar ve benim d yapm sslemi olmalar
nedeniyle niteliklerin ve zellikle rin bir toplamym. yleyse, herkes,
gemiinin tuttuu beyaz bir defterden ibarettir.
N!2ri68 ve7 N!2rli68
Felsef adan "natrizm" veya "natralizm" tabiatlktr. Yani bir ehirde belirli
bir renk ve tattaki bir meyvenin dier bir ehirde baka bir renk ve tatta olmas
gibi; insan da bu blgede ve bu byk tabiat dzeninde yeermitir. Tat, renk
ve kokuyu tabiattan almtr. Eer byle bir rk, byle bir deri rengi ve ruh
tayorsa, bunda tabiat ve yeerdii yerin zellikleri vardr. Bu yzden dada
doanlar ile ova veya lde doanlar birbirlerin den farkl kiiliklere sahiptir.
Nitekim ehirlilerin kendilerine zg zellikleri, sahilde yerlemi olanlarn da
ayr zellikleri vardr.
O halde ben, tabiatn oluturduu ve biimlendirdii bir va rolu tarzna
mahkmum.
+:i1>l>Ci68
Drdnc zindan, psikolojizm veya biyolojizmdir. Ikisinin toplamna psiko-
biyolojizm demek mmkndr. Pek ok esere dayal ve birok eden olumu
bir ekoldr.
Psikolojizm, insann hayat bilim ve psikoloji niteliklerinin ncelii temeline
dayal olarak insan tanmlamaktan ibarettir.
Gnmz tm ilm mekteplerin sz burada sona ermekte. Bugnk dnya
kltr, medeniyet ve ilminin burada sz t kenmektedir. Btn ideolojiler ve
felsefeler susuyorlar, ama insan da artk tamamdr! uurlu ve zgr bir varlk
olarak "ben"
DINLER TARIHI
441
irade sahibidir, seme hakk sahibidir, sorumludur. Bu gerek gznne alnarak
konuya bakldnda u ortaya kar; bu ekollerde insan yalnz bana
anlamszdr.
nk her ekliyle "ben" ya toplum zorunun eseridir, sos yalizmde olduu gibi;
ya tarih zorunun eseridir, historizm de olduu gibi; ya tabiat zorunun eseridir,
natrizmde olduu gibi; ya da drt zindann birden veya tek bir zindann.
Kendini tanmaz ve bilinsiz olarak domu olan "ben", "ben olmayandr". Ve
insann hakikati da anlam ve kavramn yitirmitir, botur. Bu yzden bugnk
insan, her taraftan bo lua ulayor.
Ama Hintli ruh, insan "ben"in tabiat, veraset, sosyal evre ve tarihten domu
olmasnn bilincinde olmakla beraber, ayn-zamanda bu "ben"n, "ben"in
kabristan olduuna da inanyor. "Ben"in ruhu bir tohum gibi "ben"in iinde
gml ve gizlidir. Eer bilgili ve gayretli br iftinin uuruyla, onu besleyip
eit meye balar, onu kendi iinde filizlendirir, kendi toprandan geirir ve
kendi rtne sararsan, o zaman kendi hayatnn mey vesini elde etmi olursun.
Yok eer onu, byle topran iinde gizleyip brakr, onu yetitirmede hibir
aba gstermezsen; mahrum, perian ve zararda olursun. Bunun dnda hibir
ey elde edemezsin.
"Nefse ve onu temizleyip ar-duru yapana; dorultana, biimlen dirip d
grnn svazlayarak dzeltip gzelletirene ve ktlk yapmasn ve
ktlk yapmaktan saknmasn ona ilham eden ona bu iki yolda imkan
tanyana yemin olsun." (ems, 7-8).
Kur'n'n bu yeti u anlamdadr; Allah insan seme orta mnda; 'fsk-fcur' ve
'takva' arasnda seme hakkna haiz olarak brakmtr. "Kendini artan, saadete
ermitir. Fenalklara dalan kii de ziyana uramtr." (ems, 9-10).
Burada "artan saadete ermitir", sz bir ilke ve slogandr. Bunun zdd da
udur, fenalklara dalan kimse de ziyana ura mtr. Desise, gizli i yapmaktr.
Topran altnda kvrlan hay vanlar, aydnlk, gne ve hr atmosferden
korkuyorlar; srekli toprak iinde yayorlar, bunlara "desise" diyorlar. "Habe",
i ya-
442
DINLER TARIH
pp bir sonu almayan, mitsiz ve muradna ermemi kimsedir. "Efleha", ayn
zamanda kurtulu ve selmet anlamndadr. Kur tuluu, semeresini vermi ve
mahsuln elde etmi kimse anla mna da gelir. Hepsinden nemlisi, "zekkh"
kelimesidir; tezki ye, gelime, olgunlama ve yeerme anlamndadr. Zekt da
bu anlamdadr. Binenaleyh eer Kur'n nefse yemin ediyorsa bu nefs ahlk
literatrndeki nefs-i emmare ve nefs-i levvame anla mnda olmad gibi
emirle ldrlecek nefis de deildir. n k onun ldrlmesi byk bir itir.
Onu ldrmekle, kendimi zi ldrrz. Kur'n- Kerim baka bir nefse yemin
etmi olsa gerektir.
Nefse yemin olsun ki, ona dosdoru bir biim veren ve onu dorultan, "ve gad
eflaha" kuralnca, yapt iin meyvesini al m ve abasnn rnn toplam
demektir. O, nefsini bir to hum tanesi gibi topra yararak karp besleyen,
terbiye eden ve semeresini alan kimsedir. Hbe, bo olmaktr, boluktur, an
lamszlktr. Bu kategoriye giren kii, hibir ey elde edememi ve muradna
erememi olup, "kendi'ni kendi iinde gizleyen, onu oraya gmen ve orada
tutan kiidir. O halde "ben"i "ken-di'nde gmldr ve "kendi" tabiatn eseridir.
Sosyolojinin eseri de "kendi"dir, psikolojinin eseri de "kendi", drt duvar ve drt
surdan oluan bir zindann ortasndadr. Insan Allah Azze'nin yeryzndeki
halifesi olmak risaleti, bu zindan kendi adna kolkanat gererek beslemek deil;
belki bu risalet, tamamen ken di zindann oluturan duvarlarn zerine
ullanarak onlar da tp o tohum tanesini yani "hakiki ben"i, "yalanc ben"in
olu turduu bu toprak ortamndan kararak beslemek ve olgunla trmaktr.
Btn Bat ekollerine karn Hind ekolnn -ta Sokrat ve Aristo'dan imdiye
dek- insan iin en yce deerleri ve en ulu gzellikleri koruduunu ve onlara bir
hviyet kazandrdn gryor, an yce olan zt'a doru ykselmekte olan
insann en byk yceliini ve risaletini tanmakta olduuna tank oluyo ruz.
Insann kendine zg nedenlerle kendi trnn deiimi, kendi beer i
leminin derinliklerinde yce Zt'n domas ve frsatlar ele geirip baarlar
kazanmak iin srekli bir korku ve
DINLER TARIHI
443
zihin bulankl gstermesi, duyularnn dnda, duyu tesi bir olaydr. Bu ekol,
insana zg erefleri dnyada tek bana ol makta gryor. Srekli bir tela, bir
susamlk ve aratrmayla dnyann, bir anlamda iinde yaad zindann, kap
ve duvar larnda darya alan bir k bulmak ya da bir delik amak iin
srekli olarak trmalamay insan trnn en yce misyonu olarak tanyor. Oysa,
bu ekollerin hemen hemen hepsi bilimsel ya da maddeci olan bu felsefi
sistemlerden birinin oluturduu bir gediin edeeri olarak insan ulat
aamalardan srekli aalara doru ekmekteler.
Ite bu tutum, Hind'in en yce aamas ve tm Hind dinler-nin temelini
oluturan felsefe, ruh, ahlk ve yaklamdr. Ne var ki orada akl almaz bir
durumda domklatrlmtr. nk ilim yalnzca "kendini bulmak"tr. Tabiat
donuklatrlmtr. Zi ra tabiat "My"dr; ki yollarn ap serbest brakmak ve
srekli onun telerinde olup biten (doa tesi) olgular aratrmak gere kir.
"Yaamak" mahkm olmaktr. Bu, bir bakma "kendi" kendi sinin rts ve
gerek insan "ben"idir.
Ii bu ynyle ele alnca gryoruz ki; insann iki yarsn dan biri
donuklatrlmtr. Orda, yani Bat'da akln bir yars zerine kudret, gerekilik,
yaama, mutluluk, refah, ilerleme (nderlik), ilim ve mantk bina edilmi
insann deerleri yce likleri, srlar ve ycelme kayg ve korkular, insann
ierisinde ldrlmtr. Hind ise, insann ycelme kayg ve korkular ve insan
ruhunun srekli ykselii zerinde duyarl kurumlarla deerli temelleri olan
rehberlikler kuruyor. Ahlk, felsefe ve dinsel duyarllk gibi yce, temiz ve
maddetesi kavramlar n ce oluturuyor; ne yazk ki bunlarn dndaki
hususlarda insan donuklatryor.
Biz, yalnzca kanatlarnn biri dierini engelleyen iki kanat-lk adna deil de
kanatlar, insan olgunlua ve 'mutlak zt'a doru uarak ykselmeye yardm
eden ve her iki kanatla ahenkli olarak uabilecek insanl oluturan her iki
kesime de muhtacz.
ONNC DERS
"Sizden, iyilie aran, doruluu emreden ve ktlkten meneden bir cemaat
olsun..."
RAN0A *R
Hint'ten sonra, Iran'a geldiimizde Iran'n kendine zg ru-haniyetiyle
karlayoruz; yle ki, Iran'daki ruhaniyetin Hint'te tandmza tamamen
aykr olduunu syleyebiliriz. nk Hint ruhaniyeti, ok derin ve yce; ama
karamsar ve geree ya bancdr. Iran ruhaniyeti ise, yzeysel ve sradan, fakat
gereki ve iyimserdir.
Bu iki ruhaniyetin genel bir karlatrmayla iyi ve kt ynlerinin dkmn
yapabiliriz. Bu arada bir dinin, bir kitabn veya bir ahsn incelenmesinde
zaaflarn ve gl ynlerini or taya koymay, tanmay ve bu ilemleri
tekrarlamay da ren mi olacaz. Sadece bir zaaf noktasn ele alarak
genelletirme ye gidilmemeli ve bylece olumlu noktalarna da rt ekilme-
melidir. Ayrca kudretine kaplp, btn zaaflarn grmemez-likten gelme
durumuna da drmemelidir. Bu derste renece imiz aratrma yapmann
ilk ilkesi budur.
rn0@ Dinin B$ln?=3=
Iran'da dinle, ilk olarak Aryalerin tarihi iinde karla yoruz. ryalerden nce
Iran'da yerli kavimler yayorlard. Hint'te olduu gibi toplum, varlkllar snf ile
sefiller snfndan
DINLER TARIHI
445
oluuyordu. Bazlarnca sefiller denince zenciler anlalmakta dr. Islm'dan
sonra da bunlarn ou, gney blgelerde ya yorlard. Bylelikle Afrika ile
ilikilerinin kolayca var olduunu da rivayet edebilmektedirler.
Aryalerin igalinden nce her halkrda Iran'da yerli ka vimlerin
yaadklarndan phe edilemez. Kirman civarnda hl yerli kavimlerin
torunlar olan aileler yaamaktadr: Irksal zellikleri, bunlarn Aryaler olmayan
yerli bir rk olduunu gstermekte ve btn veriler, yerli kavimlerden gelen
nesiller olduklarn ortaya koymaktadr.
rnl= Yerliler ve Dinleri
Iranl bedevi kavimler hakknda hibir bilgimiz yok. Bu ne denle tahmine ve
zanna dayanarak bir hkme varyoruz-Mesel, bedevi olduklar iin fetiizm
veya animizme inanyor lard, diyemiyoruz. Veya gelimi ekliyle puta
tapyorlard ve ya tabiat glerine tapyorlard da diyemiyoruz. Dorudan ve
kesin olarak bir hkm verilmez. nk km bir kavimdir ler. Bedevlik
yznden de ileri br dine sahip olduklar sylene-memektedir. nk Aryaler,
gl, sava, ok faal, istidatl ve gelimi bir toplumdu. Aryalerin
hcumunda srlp, bir ksm yok edildi.
Aryaler Iran ve Hind'in igalinden sonra byk kltrler, medeniyetler, sosyal
ve siyas dzenler kurdular. Neticede tari he byk dinler baladlar. Hint'te
Veda, Buda dinleri; Iran'da Mitra, Zerdt, Mni, Mazdek dinleri tarihe
ryaler'den kal mtr.
Hint ve Iran Aryaleri bir rktandrlar. Tahminen ayn za manda bu iki lkeye
yukardan aaya doru indiler. Hint'te birtakm dinler kurmulard. Bu dinler,
onlarn Iran'daki kar delerinin kurduu dinlerin mukabili ve onlara kart olma
zel likleri tayorlard. Iran ryalerinin ortaya koyduu kltr ve medeniyet
ise, kardelerinin Hint'te kurduklar kltr ve me deniyete aykrdr. Btn bu
ihtilaf ve farkllklarn sebebi neydi?
446
DINLER TARIHI
ryaler, Hind'e girdikleri zaman verimli ve bereketli bir memleketle
karlatlar. Sk ormanlarla kapl, bol rnl arazi ler, geni ve su dolu rmaklar
kendilerini bekliyordu. Ama iran'a varnca kuru ve az sulak bir memleketle,
yakc gnele, etin, zor bir ziraatle karlamlard.
Shpengler, "medeniyet, sadece sakinlerinin fikr ve beden gayretle etin bir
mcadele sonucu yemek yedikleri ve yaaya bildikleri yerde ortaya kyor"
demekte.
Insan, hibir i yapmadan ve aba gstermeden istedii her-eyi elde edebildii
bir memlekete varrsa, asla byk bir mede niyeti kuramayacaktr. Aksine; ok
almak zorunda kald ve iinin yol almadn grd bir toprakta gzlerini
aarsa da byk bir medeniyete sahip olmayacaktr. Hibir i yapmaks zn
hereyi elde ettii, are dnmeye, alet yapmaya, ev yap maya, teknie
ihtiya duymadan hereye sahip olabildii yere rnek olarak Kuzey Avrupa ve
Amerika'y gsterebiliriz. Avru pa'nn ve Amerika'nn kuzeyinde asrlarca
yaand, ama asla b yk bir medeniyet oluturulamad. Dier bir rnei de
Kuzey Kutbu'nda ve Sibirya'da yaayanlardr. Gemi asrlarda bir me deniyet
kurmay baarmad bu blgedeki toplumlar.
Bu coraf farkllk ve dourduu sonular, bir lde Iran'da ve Hint'te de
yaanmtr. Bir rkn, byle ikili, farkl din yaratmalarna sebep olduu da
sylenebilir... Hint ryaleri ok verimli topraklar ve ok rahat bir hayatla kar
karya idiler, iktisad adan mkemmel bir refahn iinde olan bir insan gibi,
isiz ve zahmetsiz olarak ekmek elde ediyor, kendiliinden iir, musik, sanat;
ok ince duygular, sapk hayaller veya gzel d lerin peine dyor; varln
verdii imknlarla rahata haya tn gncel, iktisad ve madd gereklerinden,
rahatlk ve refahla en yksek edeb eserleri, en ince airane duygular; en gzel
musikleri ve sanatlar; en zarif mimari eserleri meydana getir me imkn
buluyorlard. Ayrca en derin irfan hazineleri; sofuca ve aka incelikler,
ycelerde aan idealler ve insan dler Hint kltrnde doal olarak
kendiliinden meydana geli yordu. Bunun rneklerini Buda'nn hayatnda ve
Veda mekte binde grdk.
DINLER TARIHI
447
Iran ryaleri, ok direnli, etin, susuz, otsuz bir memleke te varmlard- Bu
artlarda i dnyalarndaki yaantlarn ge litirme imknlar yoktu. Rahat bir
an bulamyorlard. Bu ne denle de sanat, zerafet ve irfandan uzaktlar.
Irn Ar7"l erinin Kv8" F?eni
ryaler Iran'da byk kavme blnyorlar. Bir ksm, douda Horasan'da-
yerlemeyi seerek "Partiler "i oluturdular. Dier bir ksm kuzey batda
yerlemeye karar verip, mehur "Madlar" oluturdular. nc ksm da, Fars
eyaleti etrafnda, merkez ve gneyde kaldlar; bunlar da'Parsler" olarak
isimlendirildiler
Ilk hanedanl ve imparatorluu Madlar kurdular. Pars Kure, ana tarafndan
Mdlardand. Md hanedann ykt, h kmetin Pars kavmine gemesini
salad. Heanmenler soy ynnden Parslere bal bir slle idi.
Parsler, Makedonyal Iskender'in saldrsyla yenilgiye u radlar, bir sre Iran
hkmet bakanl Iskender'in yerine ge en Selukiye'nin elinde kald. Ilk
defa, Ek ve Tirdd gibi Parti kahramanlar Selukiyeler'e kar isyan ediyorlar,
Yunan sm rsnn Iran'daki kkn kazyorlar ve Eknler hkmetini
kuruyorlard.
Eknler hkmeti, ne "Mdlar"dan, ne de "Parsler"d en dir. Onlara doudan,
yani Partilerdendi diyebiliriz. Partiler, Zerdt dinini, Md ve Pars dini
vastasyla renmilerdi. nk Zerdt dini Vitaseb vastasyla Iran'da ilgi
toplamt. Vitaseb, Heamenili "Dr"nn babasyd. Mbedleri (Zerdtlerin
din adamlan) ve halka hakim ruhanleri saltanata ve He-ameni kudretine
bal gryorlard. Zerdt dinine, zellikle Zerdt Mbedleri hizmette
bulunuyorlard. Ekan hkmeti--ne kar iddetle mcadele veriyorlard. Din
adna halk, Eknlere kar isyan ettiriyorlard. Ekanlere kar olan hare ket
Iran'da yava yava yk salyordu- Bu hareketin merkezi Pars'dayd. Pars,
Zerdt ruhanyetinin ve Heameni kavminin merkeziydi.
445
DINLER TARIHI
;+r!i; Ale74!r= .re1e!
Eknlere kar olan hareket, Zerdt mabedlerinin propa gandasyla
balamt. Hareket her geen gn yaylyor, genile dike de zorluklar daha da
byyordu. nceleri partilerin suu, "kt dinli" olularyd. imdi de dman,
yabanc ve Turanl olular su saylyordu.
Sasaniler, Pars halknn ve mbedlerin nclyle iktidar ele geirmilerdi.
Sasaniler de her yeni iktidara geenler gibi kendilerinden ncekileri karalyor,
kusurlu buluyor, idarecile-riyle de alay ediyorlard. Partileri, yabanc ve kt
dinli saymak taydlar. Nasl Heameniler, son "Md" padiahn zalim bir-
ahsiyet olarak grmler ve gln bulmularsa, Sasaniler de bunu
yapyorlard.
"Sasan Hutayi" oullar -Estehr Tapma'nn mubedi, byk mft ve o
zamanki Iran'n byk ruhanisi mbedlerin ve Zer dt dinine inananlarnn
yardmyla bir hareket balattlar. Zer dt dinini canlandrmak ve
Ahuramazda'nn temsilcileri olan Mbedlerin gcn ihya etmek dorultusunda
bir hareket orta ya koymaktaydlar. Heamenilerin vndkleri ahsiyetleri
deerlendirmekle Partilerin tamamen ezmeye baladlar.
Sasani hkmeti, mill ve din bir hkmettir. Bu hkmet ile Safev hkmeti
arasnda her ynden tuhaf bir benzerlik var d. Safev hareket ("Alevi ias ve
Safevi ias"nda bahsettiim gi bi) "milliyet ve din" esasna dayanyordu.
Sasaniler de bu iki ia ra dayanarak ayaklanyorlard. Safevi padiahlar byk
ruhan eyn Safiyuddin Erdebil'nin oullardr. Sasaniler de Sasan Hu-tayi'nin
oullardr. Estehr Mabed'nin Mfts de btn Iran ruhanilerinin lideridir.
Zerdt dininin Heameniler dneminde bir nfuzu yok tu. Bence o dnemde
bir aznlk diniydi. Ekniler de mbedleri ciddiye almyorlard. Sasaniler
zamannda gleri genilemi, din gelenekler yeniden ihya edilmitir. ok
sayda mabetler ba ekiyor; kutsal ateler parlyor, ok sayda mlkler
mabetler vakfediliyordu. Hatta Iran'n zira arazilerinin bete biri vakfedilmiti.
DINLER TARIHI
449
B>$ ve 2r282$ Bir Din
Tapnaklarn ve mbedlerin Sasani sultanlar tarafndan te'yid edilmesi, din-
siyas dokuda bir iktidar, yani "Sasaniler-Mbedler" iktidarn ortaya
karyordu. Zerdt dinini kudret ve hakimiyetinin zirvesine ulatran bir
iktidard bu. Ayn za manda iinden, mn ynnden, hakikat, ruh ve asl
ynden ok yklm ve talam bir iktidar. Tpk Safeviler dneminde ia'nn
bana gelenler gibi.
nk Safeviler, ia'nn gcn, kendi siyasetlerinin aleti ve kendi kudretlerini
aklama arac yaptlar. -Halk kitlelerinin arzusu olan yzlerce yllk tarihi
mcadele, cihad, ehdet ve hrriyet olan ia'y kendi emellerine alet ettiler-
D yzyle ii mezhebinin ruhaniyet ve mukaddesatna dayandlar, tahlile
baladlar. Gerekte ise, baskya takva ve ia kutsall elbisesini giydirdiler.
"Radha Krieynan"n deyimiyle; en byk facia, bas k takva ve kutsallk
elbisesini giydii zamandr. Zor ve bask, hakikatin yannda yer alrsa bu bask
bir gve gibi hakikati iten ie yer, zn rtr. Bu durumda artk ne
tannabilir, ne de mcadele iin ayaa kalkabilir; hakikat ve din tannmaz
olurlar.
Sasaniler, Zerdt dinini bu ekilde ve bu tertiple bo, r m, talam ve
sapm bir duruma getirdiler. Mbedlerin ruhan ve Sasanilerin de siyas
iktidarlarn sergileyebilmek iin, bir g grnts halinde Zerdt dinini
mbedlere teslim et tiler.
Bu yzden Zerdt dininin ii, boalm ve rmt. Oy sa Zerdt dini
karsnda yeni din olarak Mni ve Mazdek ha reketleri, halk kitlesinin scak
ilgisini ekiyor ve kabul gryor du. Sonunda rm ve bo "SasanI-Mbed"
yaps, Islm'n ilk tekmesi ile ykld. Ykld zaman kof grntsnn zirve-
sindedir. Islm da gelmeseydi, Iranllar zorunlu olarak Mni ve Mazdek dinlerine
snacaklard. Mazdek ve Mni dinleri, halk ve aydnlar arasnda gelimeseydi,
kukusuz Iran Islm'dan n ce Hristiyanln kucana derdi. nk Zerdt
dininin ikti darda kalmas, artk mmkn deildi. Islm'dan nce Medaim
Zerdt dini iktidarnn ve Sasani siyas rejiminin bakentinin
450
DINLER TARIHI
Hristiyanlk dnyasnn din merkezi olduu gznne alnrsa szkonusu sonu
kanlmazd. Islm, Hristiyanln yaylmas- \ n durdurmasayd Hristiyanlk,
Zerdt Iran' da yutard.
l1 rn ve .in! -r7" Dinlerinin Y1=nl=5=
Iran Aryaleri Ile, Hint ryalerinin birbirinden ok farkl coraf zellikleri olan
topraklarla karlatn syledim. Az su, kuraklk, zorluk ve topran kabuu,
alma, bilim ve tek nik karsnda halledilemeyecek kadar etin problemler
deildi. Bu yzden Iran Aryaler Iran topraklarna varp yerleince, Iran
tarihinde krsal yerleimi ve kentsel yerleimi oluturmulard. Ilk Iran ve Hint
Aryaleri arasnda, balangta her ikisinin bu iki lkeye girilerinde benzerlikler
bulursak, bu alacak birey deildir. Her ikisi ayn kktendir, ayn yerden
gelmilerdir ve farkl topraklara varmlardr; Topran imkanlarnn ayr oluu,
onlar sonradan deitirmiyor. Din, felsefe ve sanatlarna farkl ekiller
kazandryor, yalnzca.
Tarih, Hint ilhlar takm toplamnn Veda dininde Mitra-izm dinindeki ilhlarn
toplamyla benzer olduunu gsteriyor. Hint'te "Mitra" ilhtr. Iran'da "Mehr".
Orada da dev tanr, bura da da; "Varuna" her ikisinde de tanrdr.
Ilk dinin btn tanrlar, rnein Hint'te Veda dini, Iran'da Mehrperestlik
(gneteki Tanr'ya tapclk) veya Mitraizm, u itikada dayanmaktadr: "Mehr"
byk tanrdr, dier tanrlar ondan daha kktr.57
Mitraizm, atee tapma; rzgr, tufan, yeillik, bahar, gky z, da, orman,
gece... gibi tabiat kuvvetlerine tapma; sihir ve by ile sslenmekten ibarettir.
Bu tabiat kuvvetlerine tapma, dnyada i banda olan kt ve iyi ruhlara
inanmann gere idir.
57- Hint'in aksine orada Varuna gk tanrsdr. "Varuna" ters, ba aa kelime-
sindendir. Asl, aslm anlamna gelir Byk tanrdr. Iran'da "Mehr" (Hint'te de
tanrlardan biridir) sayg ile yceltilmekte ve byk tanrya dnmektedir.
DINLER TARIHI
451
Sihir ve by, insann kt ruhlarn errinden kurtulmak ve iyi ruhlar
cezbetmek iin yapt amellerin toplamndan ibaret tir. Iyi ve kt ruhlardan
kamak veya onlar cezbetmek iin en nemli i, kurban, nezir, hatta ok
sayda cinayettir. Sihir ve b y, cinayetle daima birlikte grlmtr;
birbirlerine yolda ol mulardr. Hatta Ortaa'da, krkn karmam krk
bebein cesedi, Versay'da, kilisenin mihrabnda terk edilmi olarak bu lundu.
Bu, sihir ve bynn cinayetkrlna bir delildir. Sosyo lojinin iddiasnn
(mesel Durkheim gibilerinin) aksine sihir, b y ve din arasnda hibir
benzerlik yoktur. Sihir ve bynn, bi reysel, topluma ters bir yn vardr. Din
ise sosyal ve bireycili in zdd olan bir boyuta sahiptir. Bu yzden by
(kovulmu din, kovulmu eriat ve genel vicdan), gizlilikle beraber, sapma
iinde ve gnah iinde yayor. Halbuki din, daima sosyaldir ve bundan sonra
da sosyal olacaktr.
(i!ri68in Te8eli: B272
Mitraizm'in bugn bylesine yceltilmesinin esaslarndan biri, sihir ve
bycdr. nk halden uzaklam, gemie balanarak azamet kazanmtr.
Tpk uzak, gzel ve debdebeli grnen bir ky gibi. Ama iine girildii zaman,
pislik dolu ve berbat kokulu, nceden yaplm olan grnm pislie bula yor
ve btn bunlardan geilmiyor.
Mitraizm, ate ve Mehr'e tapma esasna dayanmaktadr: "Mehr" gnete
yaayan bir tanrdr; gnein kendisi deildir. Mitraizm'in stnl, bycden
gelmektedir. Bir toplumda bycln olup da bycnn olmamas
imknszdr. Fazla ca zevk, zek ve yetenek sahibi olan, sadece ilmi ve okuma
ne deniyle bycnn yerine konamaz. Eski dinlerde byclk irsi, resm bir
tekilat eklinde idare ediliyordu. Bycler, din ilerin mtevellileriydi. Tanr
ve insann rabta ve aracsydlar. (Yaratc ile mahlk arasndaki perdeyi
kaldrmas, irs dzeni paralayp yenilgiye uratmas Islm'n iftihar duyulan
zellik-lerindendir her bycnn makamnn deeri, takva ve ilimle
belirlenmiyordu. Deeri irs olarak ald kannda ve ztn-
452
DINLER TARIHI
dayd. Evldna da bunu miras brakyordu. Dier insanlar iin de bazlar daha
zeki ve daha stn de olsalar, byle br maka ma ulamalar mmkn deildi.
Mitraizmde asalet, Mecus ruhanilerine ve Mehrperestlik dinine bal ruhanilere
aitti. (Brahmanizm'de asaletin Brah man'da olmas gibi). Din ileri yerine
getirmeleri iin, olduka fazla gleri vard. Halk, onlarn faziletine ve
ahsiyetlerine inanmad halde, mecburen onlar taklid ediyordu, onlara tbi
oluyordu. nk din ileri, sadece Mecus ruhanlerin tekelin deydi. Mecus
ruhanleri, din tekellerinde bulundurduklar iin kendi karlarna yorumlayp
tefsir edebiliyorlard. Mesel, gelir kaynaklarndan birisi kurban idi. (Veda
dininde de olduu gibi. Buda bunu lavetti) Kurban yaygnd; en byk geim
kaynak larndan biriydi. Islm'n aksine, kurban halk iin deildi. Tanr'nn
kendisi iindi. Kurban merasimini icra eden, kurban ta yan Tanr'nn
nezdinde(!) Mecus ruhansinden (Mo) baka bir-kimse olamazd.
Yahudilik dininde de byle bir durum vard. Tevrat'n ye dinci babnda, sadece
Harun'un ocuklarnn, yani hahamlarn btn merasimleri yerine getirebilecek
kimseler olduunu gr yoruz. Bu yzden her i iin ar, karmak kanunlar
konmu tur. Mesel Tevrat'n yetmiten fazla sayfas kurban kesmenin teknii,
yntemleri ve kurban tabutuyla ilgilidir. O kadar zor ve anlalmas imknszdr
ki sadece hahamlar gerekletirebilirler. Dierleri gerekletiremezler ve buna
haklar da yoktur.
Mehrperestlik dininde de Molar (ruhaniler) veya "kar-ran'lar Arya kabilelere
hakim olan en byk kuvvet idiler. B ycnn bugn bedevi kabilelere hakim
olmas (mesel Dou Afrika'da). Hatta kabilenin han bile onun inancnn
esiridir ve ona muhtatr.
:lA80@ ve Di5er Dinler@e K#rDn
Islm'da kurban, tamamen kendine has bir zellik arzeder. Kurbann olduu
dier dinlerdeki ekillerle tamamen zttr. Kur'n haccdan bahsettii zaman, iki
defa ak ve net olarak kurbann amacn da ifade ediyor; eer kurban
kesiliyorsa fakir
DINLER TARIHI
453
ve miskinin yemesi iindir, diyor. Islm'n kurban konusundaki tavr dier
dInlerinki gibi deil. Dier dinlerde kurban etinin yenmesi haramdr. Hatta bir
lokmas bile insann hissesi ola myor.
;.L8; ve7 ;.L8A;
zel bir bitkidir, Mehrperestler ve Zerdtiler zn kay natyorlard; ondan "Mi
veya Ming" isimli bir iki yapyorlard. (Bu stlah Farsada imdi de var. Mesel,
"falan adam mong ol mu" derler, bunam sersemlemi, sersemletilmi
anlamnda kullanlr. Yani "sarho olmu" veya "sarho etmiler" demek is tenir.
Bu ikiyi imekle, ruhannin cezbesinden kurtulduklarna ve gayb esrarn
kendilerini ilham edildiine inanyorlard.
Bu iki Veda dininde de var, "Suma" olarak isimlendiriliyor. Bu Mehr "Huma"s
veya Veda "Suma"s, sonralar Zerdt dini ne giriyor. Ondan sonra Mesih'in
dininde (Hristiyanlkta) "Kut sal arap" adn alyor. "Messe" duas,
merasiminde kei vasta syla datlp, sunuluyor. Onun iinde Mesih'in
ruhunun oldu una inanyorlar, imekle, kendilerini kutsallatrdna inan
yorlar.
"Suma" veya "Huma" Mitraizm dininden Veda dinine, ora dan da Katolik
Hristiyanlna gidiyor. Sonra da bizim edebiya tmza giriyor.58
Ak, irfan, cezbe, sarholuk, kendinden geme, baylma, maddiyattan el etek
ekme, ycelme(0 olarak yerleiyor. Sofiy-ye'nin arap ierek ulatklar
derecelere benziyor bu da.
Yeni Din ve E:1i R#4ni7e!
Demek ki Mehrperestlik dininin tarih kklerini sihir ve b yye iman
oluturmaktadr. Molarn asaletine iman ve hakimi yetini zlemek de tarih
kklerdendi. Oysa Molar ok pis, ykl m ve mal yiyen insanlard. Zerdt'n
iddetli bir saldrsna
58- "Mey", "Meyhane", "Mo" ve "Moe" edebiyatmzda o kadar ok kullanl
mtr ki bu nokta, unu da hatrlatmaktadr ki; birka asr ncesine kadar bile
meyhaneleri Zerdtiler idare ediyordu.
454
DINLER TARIH
maruz kalmlard. u husus btn peygamberlerin kesin kade ridir:
Peygamberlik Iin ayaa kalktklar zaman karlarnda duran en byk g
nceki dinlerin ruhaniyetidir. Kur'n'n ruhban ve ehbara (hahamlara) yapt
iddetli eletiriyi hatrla yalm: "Ey insanlar1 Hahamlar ve rahiplerin ou
insanlarn mallar n hakszlkla yerler, Allah yolundan alkoyarlar. Altn ve
gm bi riktirip Allah yolunda sarf etmeyenlere can yakc bir azab mjdele."
(Tevbe/34) Hz. Isa'nn Ferisiler'e (o zamanki Yahudi ruhanyeti) saldrs, bu
gerein rnekleridir.59
Zerdt'n Kyamnn Zaruri Olduuna Dair BIr Sebep
Zerdt (M.O.) 660 ylnda anszn kyam ediyor. Zer dt'n isyan deiik
sebeplere dayanyordu. Sebeplerden biri, medeniyet ve mlkiyet dzeninin
insanln bana yeni dertler ve ihtiyalar amasdr. Sonra baz slahatlara,
zm yollar nermeye balyor. Konfys, Lao-Tsu, Buda, Zerdt, Yunan
filozoflar ve Yedi Hekimler'inin hepsi ayn asrda yaamlar dr. Bu da
Zerdt'n o zamanki Iran'n yeni dertlerine ve ihti yalarna bir cevap
olduunu gstermektedi.
Dier Bir Sebep
Aryaler, Iran'a ve Hind'e olmak zere iki farkl lkeye da lnca, coraf artlar
farkl; toprak, su ve hava imknlar farkl olmasna ramen ayn kkten
gelmeleri sebebiyle ortak yeni artlarla karlanca tedricen yeni ihtiyalar da
ortaya kt, ku kusuz.
Hint AryalerI, kabile hayatnda kaldlar. Iran ryaleri, ift ilik hayat tarzna
girdiler. Hayat artlarnn, sosyal dzenin, sosyal ahlk duygusunun
deimesiyle artk Mitraizm ve Zer-dtten nceki ilkel dinler (Arya kabileleri,
vahi Iranl ve Hint li dn ve yaay ekli dzeyinde kalmt) Iran'n yeni
ihti-
59- Bu I gsteriyor ki yeni din, durumun slah ve dinin slah iin geliyor, ege
men dzene kar kendiliinden cephe alyor. nceki dini hak idiyse tahrif edip
bozmu olan, eer btl idiyse halkn ve menfaatlarnn aleyhine byk bir alet
.larak kullanm ve egemen glerin faydasna teslim etmi olan dzen..
DINLER TARIHI
455
yaIarna cevap veremiyordu. Yeni artlara, sosyal, iktisad ve ahlk ihtiyalara
hitap etmesi gereken ve mevcut durumu ak layabilecek bir din gerekiyordu.
Mesel daha nce hayvanclk yapanlar, artk kabile eklinde yayorlard, bu
nedenle tanr iin kolayca kurban kesebiliyorlard. Kurban, etinden istifadeyi
dnmeden tanrnn yolunda yakabiliyorlard. Fakat bunlar iftilik dnemine
getiler; bylece ehir hayatna ve ky hayat na girdiler. iftilik dzeninde
kurban kesmenin zararlarn g rebiliyorlard. Hayvanclkla uramayanlar iin
kurban kes mek, artk iyice zorlamtr. O halde nceki hayvanclk dne minde
ok kolayca gerekletirilen bir gelenek, artk zor ve ger ekletirilmesi
imknsz bir olay oluyor. Byle bir gelenee, or taya kan glk nedeniyle ilgi
azalr ve tanr ile iliki de ken diliinden terkedilmi olur.
Burada Zerdt kyam ediyor. Tanr'ya balanma iin bir din iln ediyor. Sihir ve
byye olan ihtiyac inkr ediyor. Kur bana da Molara da toplumun ihtiyac
olmadn bildiriyor.
Byy iptal edip kurban reddederek Karpanlarn Mola-rn karsnda en
byk mcadeleyi balatyor. Hepsinden nemlisi, nceki dinlerin btn
putlarn, eitli ilhlarnn heykellerini datp kryor, mabetlerden dar atyor.
(Geri sonra Mbedler yeni aklamalarla tekrar geri getiriyorlard). Zerdt
bedevi dinin reformuyla yeni bir din kuruyor. Bu din, iftiliin ve ziraatn
iddetli etkisi altndadr; Iran'n yeni hayatnn ak-laycsdr.
Zerdt dininde inek, ok muhteremdir. Bu nedenle byk tanrlardan biri olan
"Vehumen" aslnda inek tanrsdr. Zer dt'n kendisinin ad da "Zoreaster"
veya "Zerdter", yani de ve zenginidir. Bu da kabilevi dneme ballk
iaretidir. Fakat Hind'in aksine Iran'da inek sadece muhteremdir, kendisine ta
plmaz ve kutsal saylmaz. Inein yerine, yeralt su geidi, su yolu ve su,
kutsaldr. Hayvanclk dneminde inek, hayvancl n ve iktisad hayatn
kaynan gsteren bir imge olurken ift ilik dneminde su, zira ve iktisad
hayatn kaynan gsteren bir imgedir; bu yzden deerlidir. Dolaysyla
Zerdt dininde
455
DINLER TARIHI
su inein yerine gemekte ve kendisine taplan kutsal addedil mektedir.
Dinler tarihi asndan Zerdt'n en byk hizmeti, tevhi di olmayan btn
dinlerin grn, dinlerin esas olan tapma y ve dini, tevhide yaklatrm
olmasdr.
Zerdt'n Tanr Inanc Monoteist mi, Dalist m?
Zerdt'n tanr inanc monoteist mi, dalist mi meselesin de iki gr vardr
Biri, klasik teoridir. Sradan Zerdtlerin (meseleleri tefsir ve te'vil edenler;
aydnlar deil) ve taklitilerin kabul ettikleri grtr. Bu gr asndan
Zerdt dini, da list tanr inancna sahip bir dindir. "Ahira"nn dini ve "Ehri-
men"in dini. "Engermeyi now" dini ve "Spentamei-yi now" dini, iki kiilik;
"hayr" ve "er".
Kt olan herkes ve herey, "engermei-yi now"un bir para sdr. Eer iyi olursa
"Spentamei-yi now"un bir parasdr. Bu iki zt daima sava halindeler. O halde
Zerdt'n dinine inan, Zt'n dnyadaki ikiliine inantr.
Ikinci gr ise, yeni tarihilere ve yazarlara ait olan gr tr. Bunlar Zerdt
dinini ihya etme ve bu dine sayg gsterme abas ierisindeler; bugnk dnya
anlaynn tevhidi tand n, vdn, tevhide taptn gryorlar. Hatta
dinsizler bi le mukayese yaptklar zaman tevhidin, dini grn en geli mi
ekli olduunu itiraf ediyorlar. (Bu, apak ve tereddt edil mesi imknsz
bireydir). Bunlar ilgi duyduklar dinlere tevhidi bir ehre kazandrmak iin aba
gsteriyorlar. Dini tefekkr a sndan bugnk dnyaca takdir edilenlerden biri
olan derin ve byk yazar "Radha Krieynan" bu yaklamla Hindu dinine (bir
dzine tanrs olmasna ramen) tevhidi bir ehre naket mek ve izmek istiyor.
Onun abas vgye deerdir, fakat irk dinini tevhid dini gibi gstermesi ve
onu sevimliletirmesi de knanacak bir durumdur. Eer kendisi yeni bir dindar
olarak inanlarn tekrarlayp yeniden syleseydi, kendisinden daha ok
memnun olurduk. Btn gereklere, kaynaklara ve belgele re ramen yanl
aklamalara girimesinden byle bir tavr da-
DINLER TARI H I
457
ha iyi olurdu. Geri aydn nasl isterse, hkm o ekilde kara bilir ya!
Merhum "Dr. Muin" de, ok iyi bir insand, byk bir adamd.60
(Btn korkum udur: iyiler ve bykler, hata edip doru olmayan bir sz
syler ve yazarlarsa, kendilerine gsterilen des tek ve gveni, byklkleriyle
kantrrlarsa, kt bir sonu or taya kar. Yoksa, "Mirza Mlkm Han" gibi
piyangoyu iki yer de satp, dolandrclkla kazandklarn yiyen bir adam, eer
bir yalan sylerse, kolaylkla kkten reddedilebilir!) Bu grlerin etkisi altnda
kald, Zerdt dinini saf bir tevhid dini, olarak ni telemeye kalkt. Halbuki
Zerdt dini sade bir irk dinidir. Tpk Veda ve Mitraizm dini gibi irk esasna
dayanr. Bu dinde Ahuramazda var, Ehrimen var. Bu ikisi arasnda ezelden
ebede kadar bir mcadele var. Binlerce melek ve tanr; emaspend ve krpan
arasnda dnyada sava ve arpma halindedir. Ahura ve ehrimen gler
arasnda olan daim bir mcadele szkonu-sudur.
Avesta'nn ba tarafnda "Gase" veya"Gatlar" adyla birka iir ve ilh var.
Makam, yani ahenk anlamna gelmektedir bun lar da. "Damesteter" gibi
filologlar, bu ksmlarn Zerdt'n kendi diline, dier ksmlardan daha yakn
olduuna inanyor lar. Veda kitaplarnn yazlm olduu lisanla karlatrma ya
parak varyorlar bu sonuca. O halde bunlar ikibinyz, ikibin-drtyz, hatta
ikibinbeyz yl nceydi denilebilir. Bazlar bu ilhlerin Zerdt'n kendi
tanrsna hitaben mnacaatlar olma snn muhtemel olduuna inanyorlar. Her
halkrda ister Zer dt'n kendisinin olsun, isterse ondan sonra oluturulmu
ol sunlar, Zerdt'n asrna ok yakn olduklar ortada. Zerdt'n
60- Ben iyi adamlardan daima korkmuumdur. nk onlar hata yaptklar za
man bunun ok korkun sonular; eserlerin ve zihinlerin zerinde ok kt
tepkileri olmaktadr. Sonra onunla mcadele etmek de mmkn olmuyor n
k bu sapm fikrin gerisinde kutsal bir ehre gizlenmitir. Herkesin inand bir
ehre; temiz, dindar ve iyi bir insan, geride byle saptrc bir fikir, kt bir
kitap brakt zaman, pekok nesil onun kt etkilerine kaplyor. Eer herkes
onunla ztlarsa bu sefer de kendini tahrip etmi ve en kk bir etki brakma
m olur.
458
DINLER TARIHI
ilk dneminden kalan kaynak kitaplar olarak grebilir ve tahmi nen onlara
dayanabiliriz.
Gatlar'n son yetlerinde Zerdt tanrsna yle diyor: "Ey Ahuramazda, sen
karanl yarattn, nuru yarattn gibi,." bu cm leden hareketle ilk Zerdt
inancnda (yani Mazdapereslikte) iyilik ve ktln yaratcs, nr ve n,
irkinlik ve gzelli in ve hereyin yaracs Ahuramazda olmutur.
Zerdt gelince "Moperestlik/Mecusi" tanrlaryla ve Hint li ilhlarla (Iranllar
ve Hintliler dinlerinde ortak idiler) kavgaya tututu.
Hintliler ve Molar "Deyas", "Dey" veya "Diyu"yu dnya tanrlar olarak
biliyorlard. Zerdt ise bunlar, kt heyulalar, devler olarak isimlendirdi.
"Mehrperestlik" dininde ve "Veda" dininde "Varuna" byk tanryd. "Aura"
veya "Ahura" er, ihanet ve karanlk tanrsyd. Zerdt "Varuna"y ehvet ve
irretlik tanrs olarak iln etti. Hint ve Iran'n hesabn ayrmak iin byle yapt.
Tpk Iranl ve Hintli'nin ayr olmas gibi. Iranl ruh, sosyal, kltrel ve ruhsal
bamszlk kazanmt Dinin de bamsz olmas gerekiyordu. Zerdt "Aura"
veya "Ahura"y "Mezda" iin en byk lkap olarak seti. "Mezda" Hintli, Iranl
veya Avrupallarn ilh larndan biriydi. "Ahuramazda"daki mezda, dnce ve
akl an lamnda; "Ahura" ise rab, tanr ve sahip anlamndadr. "Ahura mazda";
temiz ve byk akl sahibi. Yani Ahuramazda'y "Mehr" ve "Mitra"dan daha
byk olarak kabul etti. Dier btn tanrlardan byk olduunu syledi. Btn
dnyann ilh ve hayr tanrs kld.
"Ahuramazda" ve Dnya'nn Yaratl
Zerdt, "Ahuramazda"y ezel, ebed, akll, kadir ve lim olarak biliyor.
Dnyay yaratmak isteyince, ilk nce "Vehumen" adyla, ebed ve mutlak bir
ruh yaratt. Vehumen, mene, zihin, fikir ve iyi dnce anlamndayd.
"Vehumen"den sonra dnya nn btn sembollerini, almetlerini yaratt.
DINLER TARIHI
459
Zerdt Dninde ve Islm Felsefesinde Dnyann Yaratl
Byle bir itikat, Islm felsefesinde de var. nk Allah, ezel vcib, mutlak ve
yce zttr. Dnyann cinsinden deildir, kadimdi. Kadim olmayan hadis icat
edemez. O zaman felsefe, Tanr iin nplana kan bu problemi yani felsefenin
rettii problemi kendi giderir. nk Allah kadimdir ve felsefeye gre kadim
olmayan dorudan yaratamaz. nk kadimden, hdise (kadim olmayana)
urarsa, muhtemelen bu hadis, kadimin ken disinde sonradan olmu olur. nce
"ilk heyl" (hereyin asl) dye bir mevcut yaratyor {veya heyula-i a). Bu
varlk, bir ta raftan zat- Kadimle alkaldr, dier taraftan da zt- hadisle -yani
bizimle-. O ayn zamanda aynlik esas zerine mmkn ve hadisledir -madd
dnyayladr-; dnyay yaratyor. "Akl- ev vel", (Allah'n ilk yarat) bu akldr.
Bu Zerdt'n ve Islm felsefesinin Tanr iin oluturduu problemlerdir ve
kendileri izale ediyorlar. Ancak bizzat Islm'da Allah tasavvuru iin byle
problemler yoktur. Hadis, o Kadim Zat'dan kmaktadr ve bunda da hibir
problem yoktur. Eer sen anlamyorsan, anlama! Anlamadndandr! irk o e
kilde kmyor; irk yle bireydir ki, imdiki yaantmz gibi!
"Engerme-y Now" ve "Spentame-yi Now"
Zerdt inancnda, dnyada iki tanrsal dzen; kt zt "Engerme-yi now" ve
iyi zt "Spentame-yi now" mevcuttur. "Enger" er anlamnda, "Spenta" da
mukaddes, hayr anlamn dadr. "Me-yi now" ise "ben", "huy" "mantalite"
anlamlarna gel mekte. Bunlarn hepsi tek kelimedir; fikir, dnce, akl ve hik
metle e anlaml olarak. "Engermen" ve "Spentanen" (kr zt ve iyi zt)
daima sava halindedirler. Herbirinin yardmclar ve melekleri
vardr."Spentame-yi Now"un Dostlar
Alt melek veya yakn tanr, dnyadaki 'iyi zt'n dostlar dr. Bunlar
"Spentame-yi Now" ile hayr dnyasn idare edi yorlar. "Engerme-yi Now" ve
yardmclaryla savayorlar. Bu alt emaspend (daim, ezel ve ebed ruh)
unlardan ibarettirler:
460
DINLER TARIHI
(Pehlevce deyimini sylemiyorum. nk bunlar sylemeye gerek yok.
Farsa'sn sylyorum ki, bunlar dilimizde kullanl makta olan isimlerdir) 1-
Brahman: "Brah" iyi, gzel ve hayr an lamndadr. "Men", huy, tabiat
anlamndadr. Yani iyi tabiatl melektir. 2- Obdibehet: Doruluk ve adalet. 3-
ehriver: Kudret melei veya onlarn kendi deyimiyle "Kudret Tanrs". 4-
Hurtat: Faydalanma, mutluluk, afiyet. 5- Spendarmez (Espendarmez):
"Spend", mukaddes anlamndadr. Nitekim Zerdt'n sfatla rndan biri de
"Spendmen"dir. Yani kutsal huy sahibi (men-i spend). Espendamez, "Esfend"
kelimesinin e anlamlsdr. Bere ket, ak ve sevgi tanrs. 6- Mordd veya
Emertat: Daim olma ve ebedlik tanrs.
Bu alt "emaspend" "Spentame--yi Now"un liderlii altn da, yedi kiilik grubu
tekil ediyorlar. Bunlar "Ahuramazda"nn iradesini yrtrler. er ile mcadele
ediyorlar ve "Ahuramaz-da"nn yolunda olan Insanlara yardm ediyorlar.
Bunlara kar alt tane de er melei vardr. (Bunlara deyim uygunsa azap
melekleri de denebilir.) Bunlar "Entegerme-yi Now"la beraberdir. Yedi kiilik
kt ruh grubunu tekil edi yorlar.
"Spentame-yi Now", "Engerme-yi now" ve dostlar, varlk leminde hayr ve
er saflarnda yer almaktadrlar. Bu arada in san, seme hakkna sahiptir.
Elbette bunlardan baka melekler de vardr. (Mesel, Soru itaat anlamndadr;
bizim dinimizdeki Cebrail gibi).
Zerdt dininin, metafizik itikad sisteminin toplam budur. Bu inan sistemi,
ayn zamanda Zerdt dnya grn de simgeliyor.
Burada, u noktaya dikkatleri ekmek Istiyorum: Eer "Engerme-yi now" (er
tanrs ve dostlar) "Ahuramazda"nn yaratklar olurlarsa, bu itikad sistem,
bizim itikad sistemimize benzerlik arzeder. Tevhid inancndaki esaslara
yaklam olur. nk Tevhd itikadnda da eytan Allah'n mahlkudur. Ayr ca
Tevhid mutlaktr; errin de Allah'n mahlku olmas gerekir. Ama eer
"Engerme-yi now" er tanrs olursa ve "Ahuramaz-
DINLER TARIHl
461
da" da hayr tanrs olarak gzkrse ve her ikisi arasnda da a tma
szkonusuysa, o zaman iki zat, bizzat ezel tanr saylm olur ki, bu ikilie
tapmak da irk olur; tevhid deil. Ne Zerdt inan (bizzat olan Tanr'ya
inanyor) ne de bugnk aydnlarn akidesi Islam gr esasna gre; tevhid
bIr yorumla bir Zerdt oluturmak istiyorlar) dorudur. nk tevhid, (u
anda) halkn zihninde irkten tamamen ayrlm, mahhas olarak du ran bir
fikir deildir. Aynen fetiizm ve animizm aamasndaki irki, en yce evrensel
tevhid ekline karmak istemeleri gibi. Halbuki tevhid, bir tr manev gr,
ok yce ve gzel bir dnya grdr.
Btn ruh, fikri ve kltrel deiime paralel olarak, dine ait inan esaslar da,
medeniyetlerin deiim tarihleri boyunca insanln zihninde eitli ekillere
brnmtr. Aslnda o y ce ve mavera anlamyla tevhidi anlamak Islm'da
ve Kur'n'da tantlan ekliyle tanmak en kk bir tereddt ve phe ol
makszn tevhide inanan ve Kur'n'n yolunda olan oumuz iin de kolay
deildir. Zihnimize ve anlaymza yerlemesi ko lay olmuyor. Insanmzn
kapasitesi yeterli gelmiyor. Eer zihni mizi ap Iine bakan olursa, inancmzda
ok sayda irk lekesi ni ve tevhid inancna karm irk unsurlarn grrler.
Tevhid, "Allah, birdir, deildir" demekle basit bir ekilde yorumlanamaz. Tevhid
bu kadar basit deildir. Eer byle ol sayd, zengine saygnn, her tehlike
etkeninden korkmann tev hid inancna halel getirmemesini ve zihni megul
etmemesi ge rekirdi. Ama byle deildir: "Kim zenginlie sayg gsterirse, di
nin te birini kaybetmitir" veya "Herhangi bir tehlike kaynan dan
korkarsan, artk muvahhid deilsin" denilmitir. Bu yzdendir ki tevhidin
anlam, basit olarak sadece "Allah birdir, iki deil dir" olsayd, menfa atlk tan
doan korku ve saygnn tevhidle ne ikisi olurdu?
Byk ve aydn lim eyh Cafer uteri istihza ve aka lisa nyla bizim yalanc
muvahhidliimizle alay ediyor: "Btn pey gamberler ve ulema yle demeye
geldiler: "Ey insanlar! Paraya, baskya, kudrete, kavme, kendinize, topraa,
ahs ve puta tapmay-
462
DINLER TARIHI
nz!Allah 'a ibadet ediniz." Ama ben diyorum ki; "btn bu tapma lar arasnda
Allah iin de bir yer anz. Btn bunlara tapyorsunuz Allah'a da tapnz1."
diyordu.
Tevhidi anlamak (hatta felsef dnya gr ve ahlk duyu bakmndan),
insan, yce bir ruh tekml gerektiriyor. Hi phesiz, berrak, mutlak ve
yce ekliyle tevhid, Zerdt dinn de gereklemi ve tecelli etmi olamaz.
Zerdt "Engerme-yi now"unda da "Ahuramazda" gibi ezel ve ebed olup
olmadn veya "Ahuramazda'nn yarat olup olmadn akla
kavuturmuyor. Eer akla kavu-tursayd, mrik mi, muvahhid mi olduu
belli olurdu. u anda sahip olduumuz kaynak ve belgelerde bu durum ak
deildir. "Engerme-yi now"un resmen "Ahuramazda"ya kar bir zat olup
olmad ak deildir. Eer Ahuramazda'ya olursa, bu gerek ve kesin bir
irktir. Bunu ise, ben, kaybolmu bir halka olarak biliyorum. Zerdt' irk ile
tevhid arasnda bir eikte gryorum. Zerdt'n dinini, tevhide en yakn olan
tevhid ol mayan bir din, "irk dini" olarak kabul ediyorum. Bu hkme, sa hip
olduumuz kaynak ve bilgilere dayanarak varyorum.
Zerdt dininde en yksek makam, "Ahuramazda"ya aittir; tek ve biriciktir,
hibir gcn onunla mukayesesi mmkn de ildir. Ondan aa makamda iki
g vardr; "Spentame-yi now" ve "Engerme-yi now". Bunlar hayr tanrs ve
er tanrs-dr. nc makam ise "Spentame-yi Now"un yardmclar olan alt
"emaspend"e ve "Engerme-yi now"un alt yardmcs na aittir.
Demek ki bunlar, dnyada kar karya kalm olan iki gtr. Birbirleriyle
savamaktadrlar. "Gtlar"da da grld gibi, bu ik g birbirleriyle kar
karya dr. (Ahuramazda ise bunlarn stndedir.) Mbedlerin dedii,
"Ahuramazda"-"Ehri men" g dengesi eklinde deil. Btn bunlara ramen
Zerdt dini, berrak bir tevhide sahip deildir. nk "Gtlar" ve Avesta'nn sair
blmleri, tam olarak gvenilebilecek bir kaynak deildir. nk Mild nc
ve drdnc asrlarda -Sasaniler zamannda, meydana kmlardr. Bunlara
dayan-
DINLER TARIHI
463
mak, tpk son ikiyz, yz yl nce meydana gelmi olan eser lerle, Hz.
Peygamber dnemindeki itikad usul izmeye al mamza benzer. Hz.
Peygamber zamannn itikad usuln an lamak iin Kur'n ve Nehcul-Belag'ya
dayanmak gerekir. Son ikiyz, yz yl nceki eserlere deil.
Zerdt'n dini tevhid ve irki bnyesinde barndrmas aka belil deildir.
nk sadece "Gatlar" gibi kaynaklarda ve baka belgelerde ak ekilde
belirgin olmayndan deil; bunu, Zerdt dininin ilk hareketinde de
grememekteyiz. Tevhid'in kiilerde belirmesi ve hasssasiyet oluturmas
sadece ibrahim dinlerde vardr. nk Ibrahim silsilenin bu ilerlemi dinlerin
de tevhid, tam olarak ak ve mahhastr. Eer sonradan insan lar yanl
anlasalar da, kt bir amel sergileseler de bu, dier dinlerden ve bakalarndan
kaynaklanyordu; Ibrahim dinlerin zelliinden deil. Dier dinler, kukusuz
irke tevhid elbisesi giydirmeye alyorlard. Bu, metinlerinin ak
olmamasndan deil; nk metinleri apaktr.
Islm'da da, Zerdt dininde olduu gibi, "eytan" vardr; ama Allah'a kar
deil, insana kar savayor. Insan ve eytan birbiriyle savayor, eytanla
Allah deil. Islm'da ahlk dzle minde hayr ve er de vard. Fakat bu atma
sadece insan ha yatnda ve dnyasnda gereklemektedir. Fakat evren, batan
baa mutlak hayrdr. Evrenin bir varl, bir yolu ve bir yn vardr. Evrene
mutlak hakim bir kudret ve bir tedbir hkme diyor.
Zerdt Dini: Dalizm Dini
Zerdt dinini, gerek tevhid bir din olduu asndan ele alalm {"Engerme-yi
now", "Ahuramazda"nn mahlkudur di yelim) gerekse irk ve dualizm
esaslarna dayal bir din olarak ele alalm. ("Engermeyinow" "Ahuramazda" ile
ayn zamanda mevcut olmutur diyelim), her iki durumda da dualist zelliini
korumaktadr. Muvahhid Zerdt'n tevhidi de aslnda da-lizmdir. nk btn
varlk lemini iki esasa indirgiyor. Hayr ve er, karanlk ve nr olarak. Kt,
irkin ve er olan herey
464
DINLER TARIHI
"Engerme-yi now"un safndadr. Gzel, iyi, hayr olan herey ise, "Sentame-yi
now"un safndadr. Bu nedenle Zerdt dininin dnya gr; insanst, btn
zerrelerin vcutlarna hakim iki hayr ve er g arasndaki evrensel bir savaa
dayanmakta dr. Bu ikili dnya gr, bylece tabiat ve varlk lemini ikiye
ayrd gibi, insan ve dnyay da iki zt kutba blyor.
(LDe@lerin Zer@2$!02
Buraya kadar bahsedilenler ilk dnemdeki Zerdt'n ve dininin zellikleriyle
ilgiliydi. Bundan sonra Mbedlerin inan dklar Zerdt', Mbedlerin
menfaatleryla ve savunulmasyla grevlendirilen din ele almaya alacaz.
Bu ekilde sonu al ma ve karlatrma yapmak mmkn olacaktr.
Zerdt dini, su, aa ve yeillik dinidir. Balangta, zira hayatn zelliklerine
dayanmaktadr: "Yeraltnda gizli bir su yolu bulan herkes Cennet'e gider." Bu
yzden Horasan yaknlarnda Gonabd'da suya ulamak iin elli il yz metre
yer etiklerini gryoruz. ok sayda insan abite i yapm bu iin yer altn
daki kanallardan Cennet'e bir yol bulabilmek urunda can ver milerdi.
Imandan baka, hibir g, insan bu kadar altra maz, hibir bilek -hatta
tekniin bilei bile- iman bileine sahip olamaz.
Suyun, inein, kzn, su yolunun, aa ve yeilliin kut sallatrlmas u
gerei gstermektedir: Zerdt din (hayvan clk dnemi dini olan Mitraizmin
aksine) tamamen zira karak tere sahiptir.
Zer@2$! Dini: *erFe1Fili5e YEneli$ Dini
Dnyay zdrap olarak bilen, hayat da bir tek unsurdan yani zdraptan ibaret
olarak gren; her ballk ve ihtiyac zillet, eziyet ve yklma unsuru olarak
tanyan; dnya, tabiat ve insan ktmser bir bak asyla gren Buda dininin
aksine, Zerdt dini iyimserlik ve gerekilik dinidir. retimi ve ziraati iddetle
tevik ediyor. Ziraat hakknda, pek ok sevaplar sayyor. Hayat,
DINLER TARI H I
465
evlilik ve komulara yardm etmeye deer veriyor. Zerdt di ninde ahlk,
aslnda pratik zira ilikilere gredir. Madd hayat reddetme, i dnyay ssleme
ve iten tap tabiattesine daya nan Budizm ahlknn aksine, Zerdt dininin
ruhuna, iddetli bir realizm hakimdir.
Zerdt Dini: Olumlu Tarih Felsefesi Dini
Zerdt inancnda, btn tarih dneme taksim ediliyor. Her dnem drtbin
yldr. Tarihinin her dneminin sonunda ta rih dnyor ve bir "Suyant" zuhur
ediyor. En son "Suiyant" (va'd edilen Zerdt kurtarc) bu dnemin sonunda
gelecektir, ondan sonra kyamet kopacaktr. Hayrn mutlak galibiyeti ola cak ve
insann pislikten kurtuluu gerekleecektir.
Dne, lmden sonra dirilie inanmak Zerdt dininde de vardr. ia ve dier
slmi mezheplerde olduu gibi.
"dem'in Varisi Hseyin'in "Intizar: Itiraz Mezhebi" bl mnde ia'nn dnle
ilgili intizarnn hangi anlamda olduu nu gsterdim. Zerdt, kyametten nce
"Suiyant''larn geldii ne ve hakikat esasna gre insan kurtardklarna,
dnyada ada let ve iyilik hkmetini kurduklarna inanyor.
Zerdt dini, Ibrahim dinlerin dnda kyameti mahhas olarak tasvir eden ilk
dindir. Dnya ve insann lmnden son ra, byk kyamet oluyor, ller ayaa
kalkyor, "hesab"a duru yorlar. Terazi ve adalet parlam; "Ahuramazda" teraziyi
ele al yor ve gnahlar tartyor. Gnah daha fazla olan, cehennem'e, gnah
daha az olan -veya hi olmayan- Cennet'e gidiyor!
"Cennet", gzel, iyi olan yer; Cehennem, yani kt olan yer, "ktlk kalesi"
gibidir, "kt yer'dir.
inevat (inevat) Kprs
"inevat" kprs, Zerdt dinine zg bir kprdr. Bi zim avam kitlemizin
arasna da nfuz etmitir. Mslmanlar arasnda da vardr. Cennet ile
Cehennem arasnda kurulmutur. Teraziden geen herkesin, ister kurtulmu
olsun, ister mahkm
466
DINLER TARIHI
olsun, ister gazaba uram olsun, ister balanm olsun, ine-vat
kprsnden gemesi gerekir. Orada, Zerdt geliyor tanr larn ve
emaspendlerin yardmyla, "Spentame-yi now"n elin de olanlar Cennet'e
gtryor. Cehennemlik olanlar ise arada Cehennem'e atyor. nk kpr
Cehennemden geiyor. Bu, halkmzn inancnda Srat kprsdr. Srat Arap
dilinden al mlardr:
"Bizi doru yola ilet; kendilerine nimet verdiklerinin yoluna, ga zaba
urayanlarn ve sapmlarnkine deil." (Fatiha, 5/7).
Yani "Allah'm bizi doru yola ilet!". Ama bu ifade de dier birok kavram gibi
anlamndan saptrlmtr. "Allah'm, lm den sonra bizi doru yola ilet, yani
imdi nerede olduunuzu ve nere ye gideceimizi biliyoruz, o halde sizin
klavuzluunuza muhta dei liz, lmden sonra kprye vardmzda bize
hidyet buyur!" gibi bir anlam vermiler. Halbuki undan gafildirler; burada
hidyet edilmesi gerekir ki, oradaki hidyet kendisine nasip olsun. Bu rada ne
olursa olsun, orada hidyet edip yolunu gstersinler an lamnda deil. Neyin
hatr iin ve niin gstersinler?
lmden nceki btn el dememi meseleleri, bylece lmden sonraya
nakletmilerdir- Kendilerini ve oklarn ra hatlatmlardr!
Zerdt Dni: Olumlu, Fakat Yzeysel ve Ruhsuz Bir DIn
Buda ve Veda dinlerini hzla geip, ksaca anlattm zaman herkes konunun
etkisi altnda kald. Isnan, hareket eden ve co kulu bir din heyecan kazanan
herkes, derin bir efkat, hayal g zellii ve duygu ile doldu. (Hint dininin btn
karamsarlna ramen). imdi Zerdt' anlatnca hi kimsede, hibir hareket
ve kprdanma hissedilmedi- Bir "arpm tablosu" syledim zannedersiniz! Bu,
Zerdt dinin kendine has zelliidir. nk ruhsuz bir dindir. Tm gcyle akl
ve mantn kullanmaya ve sosyal hayata dayanan bir dindir. Yapc, mutlu,
iyimser bir din dir. Ama ar yzeysel; allm ve di. Bu y-zden eski tarihte
kudret, debdebe, geni ve byk bir medeniyet sahibi olduunu gryoruz.
Fakat zerfetten, derin insan sanattan, yce ve g-
DINLER TARIHI
467
zel bir ahlktan (Islm ahlk gibi bir ahlktan) ne bir haber ne de bir eser
vardr.
Eer "Louvre" mzesini grmeye giderseniz Iran'la ilgili k smda azametler
grrsnz. ok tantanal ve debdebeli kap stleri, pars, parti... adamlarn
heykellerini grrsnz. Oysa o mzede (Islm kltr gibi) derin kltrden,
Hint'te olduu gi bi zarif ve ok derin irfan duygudan, Yunan dneminde
olduu gibi ok karmak felsef hikmetten bir iaret bulamazsnz.
Zerdt Dininin Facias
Zerdtlerin besleyip yetitirdikleri facia, Islm'a "cebr"i getirmeleriydi. Geri
Zerdt, insan hayr ve er arasnda serbest brakyordu ve ikisinden birini
seme hakkna sahip gr yordu. Ama dnyay, "Enger" (er) ve "Spenta"
(hayr) diye iki zt kuvvete blmeleri, erre bir stlk balad. Halbuki
Islm'da errin, ne cevher ne de ariz bir yn vardr. Allah ve tabiat erri icad
etmemitir. erli insan erri ortaya karmtr. Bylece, konunun anlalmas
iin bunu ona yklemek gerekir. Ama dalist dnya grnde er, tpk hayr
gibi dnyada bir alt yapya sahiptir. lemin tabii bir boyutudur. Varl, mantk,
ezel ve metafizikdir. Yine varl tabii, adi ve ayn zamanda k t adamn
sorumluluk, seme ve iradesinin tesindedir.
Dier bir konu; ben "Hayr" ve "err"i seebilecek zgr bir . irade sahibiyim.
Ama bizzat seebilme iradesine sahip olan ben, ya "Engerme-yi now" veya
"Spentame now"un bir parasym. Bu nedenle hayr ve erri seebilen ve
zgr bir irade sahibi olan ben yaratlm gerei ahura veya ehrimenyim, yani
engereilii veya spentalii seiyorum.
Zerdt'n deyimiyle dnya "hayr ve errin birikintisidir." Bu ikisi, karanlk ve
aydnlk gibi sava halindedir. Ahura, Spenta zttan olanlarn iyilie eilimi
vardr, iyilik dnda bir-eyi semiyorlar. O halde ayn zamanda seici, tercih
edici olan ben, ftratma uygun olandan bakasn seemem.
Bu yzden Zerdt irade ve seme, bu kolayl ve hzla ceb re dnyor. Ve bu
Islm'a giriyor. Emevler bunu geniletip
468
DINLER TARIHI
yapyorlar. Mbedlerin ve Sasanilerin ald neticeyi almak iin yapyorlar bunu.
Halka, talihsizlik ve mahrumiyetlerinin, varlk leminin, kinatn dzeninin
temel yasasna dayandn gster mek istiyorlar. Mbed ve idarecinin
menfaatperestlik ve smrsnn neticesi olduuna inanmamalar iin
yapyorlar.
Emevler, "cebr'e ilgi toplaynca halka yle diyebilmilerdir: "Eer Ali yenilip,
mezhebi yok olduysa; biz i bana gelmisek, siz Islm 'dan nceki gibi
talihsiz bir duruma dtyseniz, bu ne sizin, ne de bizim gnahmzdr; ilh
irade gereidir; hibir kimsenin kabahati nin sonucu deildir, Ilh iradeye
kimse kar kamaz." Bu hileyle halkn elini balyor, bylelikle yapageldiklerini
fark etmesinler diye onlar uyutuyorlard.
Bu cebir, bu facia Zerdt dininin ve Mbedlerin, Islm kl trne ve
mslmanlar arasna getirdikleri beladr. Bu nedenle Hz. Peygamber (s.a.v.)
yle buyurmutur: "Kaderiyye bu mme tin Mecusleridir." Gerekten
cebirciler, Islm mmetinin Mecusleri, Mbedleri ve Zerdtleridir.
ONDRDNC DERS
"Sizden, iyilie aran, doruluu emreden ve ktlkten meneden bir cemaat
olsun..."
Asl konumuza gemeden nce bir soruya cevap vermeyi gerekli gryorum.
Sizin de zihninize gelmi olmas mmkn dr. Zaman zaman hissetmisinizdir.
SDi!li1' De5i$i8 KD#l E!8e8e' Yni D>n8 ve T$l$8
Biz Islm'n esas temellerinin, ruh ynnn sabit olduuna inanyoruz. Acaba
bu sabitlii aklamak iin itikad delil arayp ortaya koymamz gerekir mi? Her
eit yenilik, deime ve tekmlle mcadele etmek iin herhangi bir silah
hazrlamamz gerekir mi?
Hi phesiz gerek byle deildir. Tabiat, sabit bir gerek tir? Kur'n ve Islm
da, tabiat gibi bir hakikat ve gerektir. Biz insanlar, btn tarih boyunca
tabiatta, tabiatla Ilikide ve tabiat anlamada tekml kazanmz. Bir
Mslman olarak da sabit bir gerek olan "Islm" ve "Kur'n"la irtibatta,
telakki, anlay ve kendi zamannn Ihtiyalaryla intibaklarnda deiim
kazanp, tekml etmemiz gerekir. Her tekml ve deiimin gerei, de iimin
asln kabul etmektir. Eskileri (ya deimilerdir veya
470
DINLER TARIHI
yanltrlar) dkmek ve brakmaktr. Daha doru olan, imdiki fiili ihtiyacmza
uygun olan almak ve eski harabelerin stne bina etmek gerekir; deiimin
mns budur.
Bir meslektam vard. Benimle aras iyi deildi. nk y le dediimi
duymutu: "Ilim, deime ve dnme halindedir. Her yl, bir nceki yln
szlerini tekrarlamamak gerekir." Beni eletirerek diyordu ki: "Tarihin eskilii ve
yenilii yoktur; ge mite olup bitmi olan olaylardr. Daima daha nce
syledikleri mi tekrarlamak zorundaym. Mesel, tarihte "Safevi hkmdar ah
Ismail attan dt ve ld"yazyorsa yirminci asrda yaad mz, ah Ismail'in
jeti infilak etti ve Atlas Okyanusu'na dt" dememiz mi gerekir?"
Meslekdamm tenkidinin, ok da uygunsuz olmadn g ryorsunuz. Eer
deime ve dnmeden anladm onun d nd gibi olursa, sznde
hakllk pay bulabiliriz. Fakat o en kk bir neticeyi, byk bir netice iin
yanl bir ekilde ele alp sralyor; bu yanltan daha byk bir yanla dyor:
"Tarih, sabit tarihi gereklerdir, deitirilemez" diyor. Oysa tarihi, tarih uzman,
tarih aratrmacs ve okuyucusu olarak ben, her yl tarihi anlamada,
zmleme ve tarih meselelerin tahlilde, zamann hareket kanunlarn keifte,
deiip tekml kazan mam gerekir. Eer geen yln tarihileri "ah Ismail
attan d m ve lmtr" demise, ben bu sene onu deitirmiyorum. Jetten
veya fzeden atmyorum ki lsn! Byle szleri meddah lar kahvelerde
sylyorlar, bu da tarih deildir. unu aydnlat mak iin oturuyorum: ah Ismail
isimli ahs kimdir? Onun gibi gen bir delikanl, milliyet gcn ve mezhep
gcn nasl kul lanyor ve byle bir hareketi meydana getirebiliyor? Onun hare
keti Iran toplumunun deimesinde ve ada Iran tarihinde hangi fonksiyonu
tamtr, imdiki dini dncelerde hangi i levi grmtr ve hangi etkiyi
brakmtr?
Bu, tarih bilincindeki deimedir. Tarih gerekleri ve olay lar zamana uygun
olarak ve gnn modasna gre deitirelim anlamnda deil. Bilkis u
gereedir ilgi: Sabit geree kar,
DINLER TARIH
471
insan olan "ben", deien bir gereim. Deien ben'de, sabitlik her an renk ve
anlam kazanyor, baka bir cilvesini sunuyor.
Gemite toplumumuz kapal bir toplumdu. Kapal toplu mun, kapal dnya
gr ve kapal tarihi vardr. Dnyas k k, kapal ve snrldr. Din, Allah ve
btn mukaddesatn zih ninde belirgin bir biime sokuyor; kk ve snrl bir
dnyada. Tpk elow kebap kaplar gibi, kapal kk ve snrl; ba ve dibi
basit bir belirginlikte. Zaten onun Mslman veya Hristi yan, Budist veya gayr
Budist, kfir ya da m'min olmas, kapal veya ak, dar veya geni dnya
gr bakmndan hibir den gesizlik arz etmez,
Dnya grmzn kapal olduu yz-iki yl ncesi ge mi zamanda
dnyann merkezini kendi lkemiz ve komu bir ka lke olarak gryor,
mitolojilerimizin, efsanelerimizin ve hayallerimizin merkezi olan Hindistan' da
dnyann son snr olarak kabul ediyorduk. Kendi mitolojik kahramanlarn bir
ba ka dnyaya, fizik tesine tamak isteyen destan okuyucular yzlerini
Hindistan'a evirirlerdi.
"Kapal dnya gr" bak asndan tarih de kapalyd: Adem'den balyordu
Nasih'ut Tevarih'in deyimiyle; yedibin yl nce! Ve kendi zamanlarnda sona
eriyor. imdi de kapal adamlarn zihninde tarih budur. Adem'den kendisine
kadar ge len byle derli toplu bir silsileye sahiptiler. Tek tek ismen zikre
debiliyorlar! Onlarn, dnyalarnn merkezi de Ortadou'nun evresidir. Bunlarn
Islm tarihi ve ia tarihi de kapaldr. Sz gelimi, halkmzn zihninde, tarihin,
Muharremin balangcn dan ve Imam Hseyin'in Medine'den hareketinden
baladn gryoruz. Aurann ikindi vaktinde tarih sonra eriyor. Gerisi ise hep
alama, alama; baka hibir olay yoktur. ldrlenler, kutsal sandukalar
eklinde zihnimizdeler. Oldrlmeyenler (Drdnc Imam ve Hazreti Zeynep
gibi) ve sa kalanlar ise Kerbala'dan hareket ediyorlar; ancak kimse onlarn
peinden gitmiyor. Eer btn mrlerini Hz. Zeynep iin alamakla ge
irenlere (Zeynep iin alamak onlarn mesleidir), "Aura gn ikindiden
sonra otuz-krk gnlk trajik bir hadiseden baka,
472
DINLER TARIH
Zeynep hakknda bir sz yoktur. Ondan sonra, artk tarihte baka haber yok.
Ne bir olay meydana geliyor, ne bir hareket, ne de hibir deiim.
Bir e4ir@en D4 Dr Bir D2n7
Dnya da budur; bu topraklarn, bu ahsiyetlerin ve olaylarn dndakiler,
kfiristan ve karanlktr.
Bu kapal bir dnya grdr. Tahran'da, bu dnya gr nden daha
kapalsn bile gryoruz: Barp aryoruz; dnya byledir, yledir diyoruz;
yirminci asrn insan, Ikinci Dnya Sava'ndan sonra yeni bir insan tipi ortaya
karyor. Ye ni bir deime, ruh, kltr ve medeniyet bu son on, onbe ylda
meydana getiriyor... Ve o, tm bunlara karn neler sylediime aknlkla
bakyor. nk dnya gr, Tahran'n geniliin de bile deildir. Eer
Cevadiye'de, Selsebil'de ve Pazar'da ya yorsa, Emirabd'dan ve Taht'
Cemid'ten habersizdir. Oralarda, neler olup bittiini, kimlerin; nasl insanlarn
yaadn bilmi yor. niversiteyi tanmyor, zaman zaman ocuunun gidip gel
diini gryor ama; nerede olduunu, niin gittiini bilmiyor. Orada nasl
dndklerini, hangi meseleleri grtklerini bil-miyor. Bulunduu blgenin
veya mahallesinin iki kilometre yu karsnda dnyas bitiyor. Falanca yerlerde
din tamamen unutu luyor; baz gler btn inanlarmza kar silahlanm,
dnya nn byk gleriyle el ele vermiler, sahip olduun hereyi or tadan
kaldrmak istiyorlar; biraz hareketlen! dersek, arp ba kmyor ve uykudan
yeni uyanmn mahmurluuyla yle Iti razda bulunuyor; "Niin aslsz, belirsiz
ithamda bulunuyorsun? Mescit mamur ve bakml... Aabeyimle babamn
zamanlarnda da yleymi, bendenizin zamannda da byle. stelik u farkla,
benim param ve gelirim daha fazla. Babam eziyetle, zorlukla ek mek temin
edebilmi, biz imdi ehitlerin Efendisi'nin bereke-tiyle ekmek ve tavuk bile
yiyebiliyoruz! Hangi ey ortadan kalk m? Iffet, namus ve drstlk m?
Halkn hepsi m'min. Genler aurada sine vurmaya geliyorlar, a yiyorlar,
duygularn ifa de ediyorlar. Bence neyin sarsld asla belli deildir. Bunlar ge
reksiz yere halk korkutmak istiyor!"
DINLER TARIHI
473
Tanr, Fakat Sadece Samiler'in Tanrs
Bu, genel, dar ve kapal dnya grdr. imdi fikri a dan st dzeyde
olanlar, ilm ve din adan daha byk ve da ha geni bir dnyada yaayanlar,
yle dnyorlar: Btn dnya ve insanlk, nesilden nesile Mezopotamya'da
ve etrafnda yaam insanlardr. Allah'n elilerinin de sadece Mezopotam ya'da
ve etrafndaki blgelerde zuhur ettiine inanyorlar. Isim leri belli olan
peygamberler ve Allah Resl'nn sadece Sami kavimleri iin gnderildiine,
Allah ile halkn ilikisinin snrl olduuna, Samiler'in Allah'la olan ilikileri
dnda dier btn peygamberlerin yalan olduuna inanyorlar. Dier
milletlerin daha geni, daha gl, daha byk ve daha eski kltr, tarih ve
medeniyetleriyle semalardan itaatsiz iln edildiini sanyor lar. Vahiy kaplar
onlarn yzlerine kapaldr, Allah onlar ken di hallerinde brakmtr diye
inanyorlar.
O halde aklmz bamza alalm, Iran, Hint, in veya dier herhangi bir yer
tarihinden bahsedince, bin, drtbin, bebin yl tarih, medeniyet, kltr ve din
sahibi olan miletlerden, onla rn rehberlerinden, kurucularndan, dinlerinden
bahsettiimiz zaman (bunlara gre) "la'netukhi aleyhim ecma'in" (Allah'n
laneti onlarn hepsinin zerine olsun) demeyi unutmayalm! nk byle
dnenlerin inancna gre sadece ve sadece Sami peygamberler Allah-'in
elilerdir. Allah tarafndan seilmi olan ve Allah'n muhatab olan milletler
ancak Samiler'dir! (Gerek ferd ve toplum ve gerekse btn "insanlk"
anlamnda)...
Evren:el Din :lA8
Islm peygamberi (s.a.v.), phesiz zel bir kabileden, mil let ve rktandr, ama
risaleti btn insanlara ve btn milletlere dir. Hemen balangta, sadece
Kurey ve Araplar iin veya sa dece Samiler ve doulular iin gelmediini,
btn insanlk iin gnderildiini iln ediyor.
Balangta "O, insan bir kan phtsndan yaratt." (Alak/2) diyor. Kur'n insan
cinsinin yaratl, Yaratan ve yaratlan ili kisi, kalem ise Allah'n insan eitim
vesilesidir. Ilk mesajnda:
474
DINLER TARIHI
"Ey Araplar, Ey Kurey, Ey Samiler!" demiyor. Bilkis: "Ey in sanlar!" diyor.
Dnya'ya ve dnya halkna bir mesaj, zel bir memlekete ve zel bir halka
deil: "Ey insanlar! Dorusu biz siz leri bir erkekle bir diiden yarattk. Sizi
milletler ve kabileler kldk ki kolayca birbirinize tanasnz..." (Hucurt/13)
Ama nceki peygamberlerin, byle evrensel bir risletleri yoktu. Mesih,
Yahudilerin vaad edilenidir, dier milletlerin va-ad edileni deil- Musa
Israiloullar'n Firavun ve Kptilerin esa retinden kurtarmak, onlar va'd edilen
topraa getirmek ve ora da hr bir toplum kurmak iin gnderilmitir. Risleti
balad, onun yerine getirdi, sonulandrd. Onun dnda bir i yapma d. Musa,
asla dnyann btn insanlarn esaretten kurtarmak gibi bir rislete sahip
deildi. Belli bir zamanda, belli ve snrl bir mekanda, snrl bir sava alannda
Kpt'ye kar bir zt. Tevrat'n kendisi, Yehd kavminin kitab olduunu
gsteriyor, onlarn ihtiyalar esasna gre nazil olmutur.
Hz. Muhammed dndaki peygamberlerin hibiri, resmen btn insanlar
kurtarmak iin gnderilmemitir. Bu doal bir-eydir. nk gemiteki
.toplumlar imdinin aksine snrl ve kapaldr. imdiki sosyal ilikiler, dnya
kltr, snflar, evren sel ilikiler, milletleri ve kavimleri byk bir millet haline
getir mitir. Tabiatyla bugnk dnyann bir kesinde bir hareket meydana
gelince dalgalar daha geni olarak yaylmaktadr. Bu nedenle fikir, kitap, eitim
ve retimin yaylma asrnda evren sel bir rslet var olmu olabiliyor. Btn
insanlar ve btn rk lar iin bir rislet
islm Peygamberinden ncesi, medeniyetlerin snrl ve ka pal olduu bir
dnemdir. Her toplum, komusunu sadece tan mamakla kalmyor, belki onu
kendi devi eklinde gryor. eh-name'ye baknz; uzak milletleri {Bat'da,
Kuzey Kutbu'nda ve Afrika'da yaayanlar) sadece yabanc grmekle kalmyor;
b tn kuzeylileri sadece Iranl saymamakla beraber o insanlarn cinslerini de
tanmyor. 'Gil ve Mazend' devleri olarak isim lendiriyor. Rstem, Mazenderan'n
byk kahramanlarna kar savaa gidince, "beyaz devle savaa gitti", diyor.
Onlarn da sn-
DINLER TARIHI
475
rn bu tarafndaki Iranllar', byle grdkleri bellidir; bundan bile daha kt
grm olmalar muhtemeldir. Byle bir asrda peygamberlerin risletlerinin
kendi kapal toplumlaryla ve ka pal dnyalaryla snrl olmas doaldr.
Kendilerine zg art lar ve istekleri varolup, dierlerinin art ve
konumlarndan farkldr.
Peygamberin Risleti ve Filozof
Bir filozof (mesel, Aristo) iin filozofluunun bir milletin iine yarayp
yaramad nemli deildir. Halkn onu anlayp anlamad onun iin fark
etmiyor. Diyor ki, bugn anlamazlarsa yzyl sonra anlayacaklar, Yunanllar
anlamazlarsa dier mil letler anlarlar. Ben filozofum, halkla ne iim var?
Ama peygamberin halkla ii vardr. O, evrensel hakikatlar istedii ekilde
aklayamaz. Kavminin yakasn (olduu her dzeyde, uur ve hayat asndan
tutmak, onu hareket geir mek, anlamasn salamak ve onu kurtarmakla
grevlidir. Bu nun iin henz evrensel bir toplumun olmad dnemlerde risale
tinin yerli olmas gerekir.
Bu yzden Islm Peygamberi {Onun risleti evrenseldir. Evrensellii, hemen
balangtaki ilnndan, sznn farkll ndan bellidir) dnda hepsi geici ve
kendi zel kavimlerine zgdrler. Hepsi vardr ve dorudurlar. Ama kapal ve
dar dncelerde, btn kavimler Sami kavimleri ile snrldr, Sami
peygamberleri dnda doru peygamber yoktur. Sanki Allah, dier milletlere
darlm, onlar kurtarma ve onlara hidyet et me dncesinde deil. Yoksa
nasl olur da Allah Israiloullar iin onlarn iecei kadar peygamber gnderir;
o kadar ki sa bahki birka dakikadan fazla olmayan yalanc dou iinde yet
mi peygamberi ekip ldryorlar ve hemen de ilerinin ba na geliyorlar.
Biz de Kur'n'dan gafil olarak, Hz. Peygamber ve Kur'n'n dier kavimler iin
niteledikleri derde mptela olduk. Kendi ki taplarn unutmulard, ardndan
girmiyorlard. Dnce ve fikirlerini liderlerinden, kuvvetlilerinden, ilgi duyulan
nfuzlu
476
DINLER TARIHI
ahsiyetlerinden alyorlard. Kur'n'n metnini ve rivayetleri unuttuk. Halbuki
Kur'n, btn dnya kavimlerinin ayn rislete, peygamberlere ve kitaplara
sahip olduklarn belirtmi yor mu? Bu hakikata gz yumuyorlar. Byle dar ve
kapal dn yada yaayp, snrl bir dzeyde mutaasspa din ve fikr ha
yatlarn idame ettiriyorlar. Sadece bunlarn peygamberleri var dr, bunlarn
dndakilerin peygamberleri yoktur. Sadece bun lar peygamberdir, bunlarn
dndakiler kfir ve yalancdr gibi bir inan tamak, bizi yle bir noktaya
vardryor ki, biraz tarih ve corafya okuyup gemii ve medeniyetleri
tandktan, ok sa yda baka yerlerin olduunu anladktan, byk milletlerin,
d ncelerin ve medeniyetlerin olduunu kavradktan sonra, tari hin seyri
iindeki risletin aslndan ve nbvvetten, peygamber ler tarihinden ve bu
mekteplerin nderliinden de phelene rek, zihni karamsarla kaplyoruz. Bu
tavr, Islm'n ve Kur'n'n ruhuna aykrdr. nk mesele, sadece bir rk eklin
de sunulmu ve sadece bu kavmin bylesi bir dete sahip oldu unu dnmek
zorunda kalyoruz. Tamamen mahall ve kav mi bir anlayla Allah ile insann
ilikisindeki genel ve insan y n kaybetmi oluyoruz. Halbuki bu asl,
Kur'n'da tekrarlana rak zikredilmitir: "phesiz Biz seni, mjdeci ve uyarc
olarak, gerekle gnderdik. Gemi her mmet iinde de mutlaka bir uyarc
buluna gelmitir." (Fatr/24) "Inkr edenler: "Rabbinden ona bir mucize
indirilmeli deil miydi?" derler. Sen ancak bir uyarcsn. Her milletin bir yol
gstereni vardr." (Ra'd/7). Nehcu'I-Belaa'da Sa mi olmayan peygamberlerin
risleti ve semav kitaplar hakkn da ok ak, dikkatli ve kesin bir hutbe var.
Kur'n ve Hz. Ali'den daha ak bir lisan nereden bulalm? Acaba Kur'n dier
milletlerin tarihlerinin bana buyruk zorba larna, gaddarlarna, haydutlarna
"yol gsteren" mi diyor? Asla. u metin, Nehcu'l-Belaa'nn metninin aynsdr.
Aklamaclarn, te'vilcilerin bile btn maharetleri (ki yetleri acaip ve tuhaf ve
bir ekilde te'vil edip aklyorlar) bu hutbenin aklamasn da, ie yara ma
maktadr.
Allah, halkn (sadece Sami kavmini deil) babo brakma mtr" Neden? "Min
nebiyyi mrsel" gnderilmi peygamberler-
DINLER TARIHI
477
den, "Evkitabun munezzilun" yahut gnderilmi kitaptan. "Ev hccetti lazmehu
ev muhaccetu kaimehu" -Muhacce, salam ve doru yol anlamndadr. Hccet,
bir delil anlamndadr. Gn mzde de (bu kavramlar) var. Bunlar fertlerin
hidyeti iin ge rekli olan ldr. -Kendisinin hibir milletini ve halkn ba bo
brakmamtr. Gerekli hcceti, salam ve doru yolu, indi rilmi kitab,
gnderilmi bir peygamberi, onlar iin gnder mitir.
"Resuln l tukassint bihim, kletnadeduhum ve l kesretul-mukezzibine."
Yahut tbi olanlarnn zayflatmad ve ounlu un yalanlamad
peygamberler yoktur." Min sabk summiye le-hu min ba'dihi ev biri urfihi min
kablihi ala zalike snnet'ul-Ku-run" (Bu tarihin bir snneti (yasas)dr, nesilden
nesile, asrdan asra insanlk tarihi byle gemitir.) "Ve mediyetu'd-Dhur"
(Zamanlar gemitir)- Baknz bu, ne kadar byk bir insan ve tarih dnya
gr. Bunda rk hakknda hibir sz yoktur.-"Babalar gittiler, yerlerine oullar
geldiler." Byle tarih bir ya sayla, bu risletler btn kavimlerde, btn asrlar
ve nesiller boyunca meydana geldi. Kitaplar nazil oldu, hareketler Allah ta
rafndan aikr edildi. Her millette, her nesilde ve her asrda ta rih, byle geti.
Zaman byle geti. Ta "ila en be'asellahu subhane-hu" -Baknz, hatemiyeti, ne
kadar byk bir tarih atmosferde; zel bir Sami silsilesi dnda, nasl ortaya
koyuyor-: "Muham-medun Reslullah la necaz iddetehu ve itmamu
nbuvvetehu." "Muhammed Bin Abdullah' gnderene kadar; btn halkn
hidyeti iin olan va'deyi, insan iin son va'd edileni gnderene kadar, RisletI
if etsin ve nbvvet mektebinin hareketini ta mamlasn."
Bu anlay, tarih vb. deildir, metindir. O halde, Islm Pey gamberi Sami
silsilesinin son peygamberi deil, btn insan ka vimlerinin, eitli milletlerin,
rklarn, asrlarn, nesillerin, dou nun ve batnn en son peygamberidir. Bu
hareketin aralarnda meydana gelmedii bir millet bulamayacamz kesindir.
Hatimiyet, Sami peygamberler silsilesinde deil, btn insanlk ta rihinde,
nbvvet ve risletin sona erdii anlamndadr.
475
DINLER TARIHI
Bir arkada tanyordum bir makale yazmt. Yazsnda hali felerden birine kfr
ediyordu. O halifeye, benim bu yazardan daha fazla kinim vard. Yazarn kini
sadece din inancndan kay naklanyordu. Benimse her ynden derin bir kinim
vard, btn bunlara ramen sordum: Halifeye doru olmayan eylerden do lay
niin kfretmisin? Dedi ki: Kendileri yazmlar, Ehl-i sn-net'ten biri yazm.
Artk doru ve yanl olmasyla ne iim var? Dedim ki: Olsun, kitap senet
deildir. Kendilerinin yazd da olsa senet deildir. Salaml, rkl belli
deildir. Bu ha liyle de ondan istifade etmeye almamalyz. Birinin kendi
mezhebinden olanlara saldrp onlar ezdiini grdmzde bizim de onlardan
istifade etmemiz ve onu senet olarak alma mz doru deildir.
Sadece bir Budist'in, Buda haknda bir kitap yazmas, bir Brahman'n, Veda
diniyle ilgili bir kitap yazmas, bir keiin fiz. Isa veya Hristiyanlkla ilgili kitap
yazmas veya bir Snni'nin halifeyle ilgili... mantksz, tarihe ve senetlere aykr
olarak kitap yazmas nedeniyle onu belge olarak almamz ve saldrmaya ba
lamamz doru deildir. Byle bir ite grupsal ve ruhsal inan lar asndan
doyuma ulamamz mmkndr; ama ilm adan sadece ilme ihanet deil,
belki inandmz ve uruna bu kadar canlarla, mekteplerle, ahsiyetlerle
mcadele ettiimiz hakikata ihanettir.
Mezhebini savunabilecek insan, kendi mezhebinin muhalif lerine veya itikat
konusu olan ahsiyetlere saldrd zaman mantkl olabilen, istidlale gre
hareket edebilen kimsedir. Ali'nin senede, shhate, dorulua, mantka
dayanmayan bir sa vunmaya ne ihtiyac olabilir? Hak ve btl endiesi olmayan
bir savunmaya ihtiyac yoktur. Ne de dier bir dnceye. Sadece dncesini
geniletip yaymay dnr. AlI, byle bir savun maya sadece muhta olmad
gibi, byle biri, ayn zamanda Ali'nin en byk dmandr.
Byle saldrlarla ve savunmalarla dnyada ve dncelerin arpmasnda bir
ahsiyet veya bir hakikat korunamaz. zellik le bu tarz mantk ve istidlal sahibi
olan bir mektebin; btn bu
DINLER TARIHI
479
senet ve iftiharn, sahteliklere ne ihtiyac vardr. Dmann, tarih ve mantk
adan btl oluu ispatland halde sadece meselenin ekli ve iddialarda
bulunma, btn mezhebimizi te melden sallam m olur?
Mesel, ben "Vendidad' (Avesta kitabnn bir blmdr) seebilirdim, burada
para para nakledebilirdim; dinler tarihi yerine bir"ov" icra edebilirdim.
nk bu blm ar derecede gln ve komiktir. Artk mcadele,
cevaplandrma ve muhale fet iin bir yer brakmyor. Ama eer byle bir ie
giriseydIm, retmen olarak retim ve ve ilme sadece ihanet etmekle kal
m olmazdm, belki savunmam gereken bir hakikate de ihanet etmi olurdum.
nk benim mezhebimi de tenkit etmek iste yen aydnn Tahran pazarna, din
ve mezhep bakentine gitme si, resm ktphanelere gitmesi; eklen Islm ve
din olan kitap lar tedarik etmesi Islm dininin Alev ias'nn resm savunucu
lar ve teblicileri olan yazarlarn kitaplarn kendi toplumlarna gtrmeleri,
halkn yksek sesle kkr kkr glmelerini sala malar iin yeterlidir. Eer ben;
bunlar sahtedir, asl deildir. Islm'a ve ia'ya sonralar byle konular
eklemiler, dersem ve o da bana cevaben yle derse hakldr. Dier dinleri ve
mez hepleri tenkit ettiin zaman, asl-fru', hak-btl, sahih ve sahih olmayanla
niin senin iin olmuyor, hibir kaide ve dstrun ol muyor da sadece "Gatlar"a
glyorsun? Btn o gzellie ra men, "Vendidad"n peinden gidiyorsun?
Halbuki aratrmac lar diyorlar ki, "bu Vendidad -Sasaniler dneminde Medler
va stasyla Avesta'ya ilave edilmitir.- Kaynak zellii yoktur; dili bile
Avesta'nn dili deildir. Gr ve akaidi Zerdt dininin ruh ve fikrine aykrdrr."
"Buna ramen sen diyorsun ki "Bunlar la iim yok, resm nbedler yazmlar,
bu benim iin yeterlidir. Zerdt'e ait bir metin olarak okurum, alay ederim."
Bunun alay, kamuoyunu tahrik etmek, propaganda, mrit toplamak ve topluluk
oluturulmas iin uygun olmas mmkndr. Ancak ilm ve mantk bir i olarak
doru deildir.
O halde eer ben, dier dinler konusunda byle bir i yap myorsam, dine kar
olan bir aydnn, din ile muhalefette byle
480
DINLER TAR I H
bir ie el uzatmamas iindir. Gidip, zahiren din ahsiyetlerden saylan
yazarlarn yeni yazlm bir kitabn temin edip, bu yaza rn halkn zihinlerinde
olan ve kendi Istedii eyleri toplayp, Kur'n'n aslna, ruhuna, nesir ve
nazmna aykr olarak hazrla d kitaptan o din aleyhine istifade etmesin,
diyedir.
Eer byle bir i yaparsa, yle bir eserden Islm bir i ola rak istifade ederse,
bu metni kendimiz yazdk, ama bizim kendi mize aykrdr diye itiraz edebilirim.
Bu eklin dna, bu giri ten almak istediimiz neticeyi alamam.
Bylece nceki oturumda, Zerdt adyla Hint, Iran ve Av rupa'da yaynlanm
ve tercme edilmi metinlerden faydalana rak Zerdt'n simasn izmeye
altm. Sonra u tereddt an na vardm: Acaba Zerdt tek tanrc mdr?
Yoksa iki tanrc mdr? Dalist midir? Muvahhid midir? nk bir yerde tek
tanrdan bahsediliyor, dier" bir yerde "Ahuramazda", "Vehumen"i yapyor,
"Vehumen" yaratklar yapyor, Islm yaratl felsefesinde ise, Allah "heyl"y
(hereyin asl) yapyor. Heyl dier mahlklarn menei oluyor. Bu iki dinin
"Buda" diniyle olan farklarna ve benzerliklerine ulatm.
Btn bunlar, elinizde olan Pelevi Zerdti metinlerin esa sna gre syledim.
Bu tereddd de, bu metinlerin incelenme sinden domutur. Acaba imdi bu
metinlerin esasna gre hk medebilir miyim?
Acaba Yahudilik, Hristiyanlk adyla insanln elinde olan kitaplarn esasna
gre bu dinlerin mrik oluuna hkmedile bilir mi? Eer sadece bu kitaplara
dayanrsak olur.
Yahudi kitaplarnda, Allah oul sahibidir. ("Uzeyr", "Yehova"nn oludur). O
halde Yahudi dini, irk dinidir. (Olu ve kz olan Zeus gibi). Mesih bir tanedir ve
tanedir. Balangta br hakikatin, ehresidir. Ama sonra zta
dnyor dier ztlardan ayrlm temel zt; Baba, oul, Ruhu'l-Kuds,
yani tanr. O halde teslis dinidir.
Islm'da (son tevhid dini ve onlardan daha mkemmel dini) Allah'n tebih ve
tecessm meydana geliyor. Mcessime ve Mebbihe gibi ou frkalar vardr
ki, bunlar zahiren ve ek-
DIN LER TARIHI
481
len Mslman'dr. Ama inanlarnda irk dalgalanyor. ia'nn ou sapk
kollarnda imam, ezel ve ebed bir zt grnm alyor. Tanrnn halefi ve vekili
oluyor, "Emaspend" gibi. Tabiat tesi, beer olmayan kiiler oluyorlar; dier bir
lemdendirler. Gne lkesi ve harikulade lem gibi bir alemin ztlar.
irk dinlerinde, tanrlarn tanrs olduu gibi, tabiat unsur larnn ve varlklarn
herbirinin kk bir tanrs vardr. Bu tan rlar, byk tanrnn ferman ve iradesi
altndadr. Bizim byk Islm ahsiyetlerimiz bile, sapm ve irke bulam
dinlerin et kisi altnda, ilhnn yerine geen ahsiyete dnyorlar. Insann
yaratlnda ve dnyann idare edilmesinde i banda olu yorlar. Byle bir dinin
ad da, Islm'dr. Sorduun zaman, itiraz ettiin zaman, yle bir aklamada
bulunuyorlar: Sadece Allah birdir, ama Allah'n izniyle ve onun izni altnda
bunlar yaratl ve idare iinin iinde olup, i bandadrlar.
Bu dnceler irktir: Tanrlardan biriktirilmi irk. Merte be ve makamlar
silsilesiyle bazs temsilcidir. Bazs genel m dr. Bazs reistir, bazs bakan.
Zerdt Doru Olarak Tanmada Akl Karineler
Avesta'nn metnine baktmz zaman; ou yetlerin ak olarak
Ahuramazda'y, hereyin, herkesin, iyi ve ktnn, ay dnlk ve karanln
yaratcs olarak grdn farkediyoruz. Ezel ve ebed bir varlk olarak
aratrdmz "Spentamei-yi now" ve "Engermei-yi now"u ak olarak
Ahuramazda'nn yara tklar olarak kabul ediyor. Bu lisan ve dncede, tevhidi
bulu yoruz. Ama Avesta'nm dier blmlerini ve geleneklerini ara trdmz
zaman, Ahuramazda'nn Ehrimen'e kar olduunu, her ikisinin ezel ve ebed
olduunu gryoruz. Buras da irk kokusu veriyor.
Zerdt gibi filozof, dnr ve byk bir ahsiyetin, bir ki tapta hem
muvahhid hem de mrik olmas mmkn deildir.
O halde bu ikisinden biri dorudur; her ikisi deil. Bu ko nuyu anlamak iin en
eski metinlere mracaat ediyoruz: Eer
482
DINLER TARIHI
eski metinlerde tevhidi yetler bulursak, bu irk yetlerinin top lumun mrik
glerinin fazladan bir ilvesi olduuna delil ol mu olur. Bu gler, kudret
sahipleri, eekletirenler ve istibdat-lardr. nk tevhid daima, bu
tefrikaclarn, grupularn, rk larn, snflarn zararna olmutur. yle ki, din,
ilkin dinin berrak olduu uurlu bir hareket eklinde byk bir devrimci
kurucunun zihninde olduu zaman kadar tevhiddir. Sonra resm hkmetlerin,
gruplarn, ruhaniyetin vb.nin eline dn ce, tamamen bir gelenee dnyor.
Sapkla ynelmi olup, irk onda yer ve yol ediniyor. Bunlar akl karinelerdir.
Nakli ka rineleri ise, daha aktr.
Zerdt' Doru Olarak Tanmada Nakl Karineler Avesta kitab, alt blmdr.
Eer balangtan sona kadar sayfalar gzden geirirsek yledir: Eski
zamandan yeniye do ru gelmi oluruz, iki blm "Gatlar"d. Benvenist gibi
byk fi lologlarn inancna gre Gatlar, Zerdt'n kendi eseridir; "din ilhler"
adyla Ahuramazda'ya hitap edilerek sylenmitir. Filo loglar bu ilhlerin dilini
en eski dil olarak kabul ediyorlar ki, bi zim aramzda da mevcut kavramlar
asndan bu byledir.
Gatlar'a baz ilhler eklemiler. Bunlar Gatlar'n toplamn ve fazlalklar olan,
"Yisna"y oluturuyorlar. Bunlar adalet ve tanrya tapmayla ilgili ilhlerdir.
Gatlar'a eklenmi olanlarn, yen bir lisan var. Filoloji asndan Heameni
dnemiyle ilgili dir. Sonra "Vesperd" ve "Vendidad" blmlerine varyoruz, filo
loji asndan bu blmler Sasanilerin son dnemiyle ilgilidir. -Ne Ekaniler ve
Heameniler dnemi ne de Sasanilerin ilk d nemleriyle ilgili deildir-.
O halde zaman bakmndan Avesta, Zerdt zamanndan balyor -Gatlar-
Sasani dneminin sonuna (Enuirvan zaman) ve Islm'n douunun eiine
kadar varyor.
Bu, kitabn biraraya toplanmas, kitabn yaratlmas ve te'lif yllar
bakmndandr. Tevhid bakmndan, bu kitaba gelince:
DINLER TARIHI
433
Avesta'da Tevhidin Seyri
Avesta'nn mtalaasnda, Gatlar'dan uzaklatka, bir ve yegne olan
"Ahuramazda"nn tevhid ve ahenginden, Ahura mazda'ya hereyin -In,
karanln, iyilik ve ktln, ir kinlik ve gzelliin- yaratcs olarak hitap
eden Zerdt'ten uzaklayoruz. Kitabn sonlarna vardmz zaman, ak bir e
kilde dnya ikiye ayrlyor. Iki lke, iki snr, iki rk, iki reis orta ya karyor. Her
ikisi de ayn seviyede ve ayn gtedir. Kar karyadrlar. Bir taraf
Ahuramazda, dier taraf Ehrimen'dir. Yani eytan ve yezdan, hayr ve erri
yaratan tanryd. Kendisi dm ve iki yarya ayrlmtr. -Hayr olan yar, er
olan yar-Kendisi, kt olan yarsna kar durmutur. Bunun seneviyyet ve ikiye
tapma olduu ortaya kmtr.
Bu nedenle eski Avesta, tevhid din bir metindir. Ileriye doru gittike,
Sasanilerin zamanna yaklatka ok belirgin olarak iki tanrya tapclk esasna
dayanan bir irkle karlayo ruz. O kadar aktr ki, bunun baka ekilde
aklanmas ve yo rumlanmas mmkn deildir.
T4ri9!en K>r#n8#$ K#!:l Ki!B: K#r0An
Tevhid dmanlar, sadece Avesta'ya deil, btn kitaplara kar bu muameleyi
yaptlar. Tahrif ettiler ki, istismarc dostlar na yol asnlar. Ama Kur'n'n
harimine yol bulamadlar. Kur'n'daki Islm tevhidini irke bulatramadlar.
nk Kur'n Mild 610 ylnda nazil olmutur. Bu, byk Iran, Roma, Yunan,
in, Hint, Msr medeniyetlerinin meydana gelmi oldu u bir dnemdir.
yle ki, Kur'n'n muhafzlar sadece zulm grm, ya malanm br aznlk
deildir. Belki dnyann alnyazsn tayin eden kuvvetliler idi. Bu kitabn bir
satrn bile deitiremediler.
Kur'n, dnyann en yeni din kitabdr. Islm Peygamberi, tarih ahsiyeti,
kaytlara gemi tek peygamberdir; bunda tereddt edilmesi imknszdr. Hatta
Zerdt, Musa ve Isa'nn varlndan bazlar tereddt edememitir. nk
tarihin ak
484
DINLER TARIHI
dnemindedir. Ondan hemen sonra, onun kitabnn Kur'n esa sna gre dnya
apnda bir eitim ve retim ortaya kmtr.
Avesta, meydana geliinin balangcndan, Sasanilerin son zamanlarna kadar,
sadece ve sadece birka nshadr. Herbiri bir kede ve mabette korunuyor.
Ama Kur'n, mabedin, kilise nin, mihrabn, mollann ve zel bir hkmetin
tekelinde deil dir; herkes ona ulaabiliyor ve herkes onu seebiliyor. Her aile,
en azndan bir nshaya sahiptir, herkes srekli okuyup inceli yor. Dier dinlerin
aksine Islm'da eitim ve retim, ruhaniye-tin tekelinde olmamtr. Her kyl
ocuu, ln barndan en byk ilm havzalara ve en yksek okullara
gelebilmitir. Tari hin on byk stadlarnm huzurunda ders okuyabilmitir. N
fus czdanna, makamna, isim yazmaya, kopyaya ve benzer eylere ihtiya
duymadan okuyabilmitir.
Bu yzden ders okumu ve tahsil grm bir kavim arasn da Kur'n hzla
oalyor ve yaylyor. Btn bu yaygnlna ramen Kur'n'n harimine zerre
kadar tecavz edemiyorlar. Ama Mslmanlar'm gr ve dnce tarzlarnda,
tevhid ve mektepleriyle ilgili dncelerinde yol aryorlar. Bunun netice sinde,
kitap deitirilememise de bir kenara braklm. Din nderlerini tany
tarzlar, vgleri, hatta tapma konusunda r nek kabul ettikleri de deiiyor;
yle ki artk onlarla gerek ara snda hibir ilgi kalmyor. Bu yzdendedir ki pek
ok toplum, dinlerinin, byk tarihlerinin oluturduu byk olaylar unut
mulardr.
Yani zel gruplar ve aldatclar, sermaye ve bask gleri, d dman, haset ve
i dmanlklar... Hepsi birlemi; ak, ay dnlk bir kitab, mahhas bir tarihi,
herkesin kolaylkla ap okuyabilecei eserleri, btn dnyann tand
ahsiyetleri, bylelikle korkun bir tarzda irkinletiriyorlar ve
irkinletirmelerdir. imdi acaba bu irkinlemi ve korkunlatrlm si malar
esas alp islm' tanmas ve tantmas insafa sar m?
Yine acaba sahtekr Sasanilerin ve Sasanilerle el ele olan Mbedlerin meydana
getirdikleri Zerdt'n Avesta'sna ilave ettikleri eserlere binen, Zerdt dinini
muhakeme etmemiz ve hakknda bir hkme varmamz insafa sar m?
DINLER TARIH
485
Safeviler ve onlarn hkmetine bal ruhaniler, Islm, tev hid, imamet, Ali,
intizar ve Ehl-I Beyt mektebinden simalar byle gsterince, Islm'n belirgin
tarihini, belirgin lider ve li derlerini bu kadar tahrif ettikleri zaman, (Avrupallar
Islm li derlerini bizden daha iyi tanyorlar, yazdklar eserler bizim eserlerden
daha iyidirler) artk yaz ve kitabetin olmad bir d nemde, dinin egemen
gler tarafndan btn boyutlaryla nasl tahrif edilebilecei belli olmutur.
Sasaniler (eskinin bir eit Sa-fevileri) ve Mbed'ler, bir dini nasl salam
brakm olabilirler? Sasani mbedlerinin eserlerinden Zerdt nasl tannabilir?
Ve hakknda nasl hkm verilebilir. Acaba bu bir eit kendini ve bakalarn
aldatmak, var olan bir hakikate ihanet etmek deil midir? zellikle Vendidad'n
glnlne ve korkunluuna ramen. Mbedler vastasyla yazlm olan
Zerdt dinindeki kelm kitaplar da glntr. Gatlar'da, berrak bir tevhidden
damarlar, ok yce bir tapma duygusu, kendi asrna, zamannn yklm dinine
kar ve halka zoraki ykledikleri bir irkle dn yaya kar isyan eden bir ruh
grlyor.
Resm Ruhaniler: Eski Dni Metinlerin Hafzlar
Msteriklerden birinin deyimiyle, aslnda Smer ve Akad'dan baka, yani
Mezopotamya'nn gneyinde, Orta As ya'da, hatta Iran ve Hint'te, din kitaplar
ve byk din eserler yazlmyor. deta resm ruhanlerin kutsal belgeleri ve
metinleri korumalar, onlar din ayinlerde, iir trenlerinde ve namazlar da
okumalar eklindeydi. Bu yzden ezberleme, ruhanlere z g yeteneklerden
biriydi. Ilm, din ve ruhan bir ahsiyetin en byk almeti, kutsal metinleri
ezberlemesi, ezberden okuyabil-mesiydi. En byk gnah, bir metnin, bir
ksmnn da olsa yan l okunmasyd. nk kutsal metinleri, Tanr'nn ztndan
bili yorlard. Diyorlard ki; kim yanl okursa Allah'n ztna ihanet etmitir. Eer
biri Kur'n' yanl okursa -szgelimi- ona bir krba vurulmas gerektiine
inanrlar. Ite bu, insanlarn krba yememek iin, okumaktan kamasna sebep
olmutur.
486
DINLER TARIHI
Iie Girmi Gelenekler
Bunlar Islm'dan nceki atalarmzdan mirasla aldmz geleneklerdir. Bunlar,
Islm inanlarmza da serpitirmiiz. Bu sapk malarn eceresini bulmak iin,
halk arasnda Zerdti inanlarn ocanda, Islm kltrne girmi sapk
inanlar, ce sur, korkusuz ve gereki bir ekilde tespit edebilecek kiilerin
olmas gerekir. Bu yedi sefer kaynam macun arasndan o b yk ve deerli
insan incileri dar karmas gerekir; onlar kur tarmas gerekir, bizi
kurtarmas gerekir.
islm'n aratrlmasnda, berrak kaynaktan uzaklatka, bi rinci derecedeki
dayanaklarmzdan ayrldka gayr Islm inanlarn girii azalacana artyor
ve kuvvetleri oalyor. nk balangta bir rivayet nakletmek istediin
zaman, ravi zincirini belirtmen gerekiyordu. Byk bir mctehid ve tarihi den
icazet aldn zaman bir hadis nakledebiliyordun. Fakat bu gn ofrlk iin
ehliyet lzmken hadisleri, din inanlar, mu kaddesat ve benzerlerini
nakletmek iin, sadece biraz dekora-trlk yetenei yeterli grlyor.
Memnuniyetle syleyelim ki Avesta'nn en muteber ksm mevcuttur. Eer
"memnuniyetle" diyorsam, var olan inancmn, her bakmdan daha yksek
olduuna inandmdandr. O halde inancm, baka bir inancn baka bir inancn
karsnda yer alrsa niin korkaym? Aydn topluluu iin henz cazibesi olan
dinin bir metnini, temel olan ve itikatla alkal olan tarafna dayan makla; onu
zmleyip, tahlil etmek ve bir karlatrmay ele vermek iin, niin memnun
olmayaym? Inanyorum ki tart malarla vakit harcama yerine aratrma,
mtallar yapma ve fa lanca frkay ciltler dolusu kitapla reddetme yerine, o
frkann asli, gerek konularn kendi dilmiz ve imknlarmzla basp ya
ynlamamz gerekir. O zaman, kitab temin etmi olan herkes, konuyu ilk elden
okumu olur. Bylece, herkes, "meyve ve yu murta bile olsa Horasan'dan her
ne ularsa, haramdr" gibi eylerle karlarsa bylesi bir kitaba inanmak iin
deli olmas gerektiini anlar. Ama kitabn yaynlanmasn nlediimiz za man,
onun propagandaclar, sekin yerlerini alp halka syl-
DINLER TARIHI
487
yorlar ve bazlarn inandryorlar. Tpk imdiki aydnlarmz kendi din ve
gruplarn seme etkisi altnda braktklar gibi.
Feryat edip, dediler ki: "Yazk! Mslmanlar geldiler, btn ktphaneleri
ortadan kaldrdlar. Btn kitaplarmz yok oldu. Hatta isimleri bile kalmad!"
Dnya apnda beyin ykadlar. Ne kadar dnrsek dnelim "Bozorgmehr-
Hakim "den baka s hatrmza gelmiyor! Memnuniyet verici olan taraf u ki:
Av rupallar, onsekizinci asrda mevcut olan btn eserler (zellikle Pehlevi,
Avestai ve Zerdt kltrleriyle ilgili olanlar) toplad lar, hepsini dikkatlice
tashih ve tercme ettiler. Avestai, Pehlevi, Ekani ve Sasani kitaplarn
dikkatlice okudular; Franszca, Ingi lizce, Almanca ve Hollanda diline tercme
ettiler. imdi btn onlar, Farsa'ya tercme edilmitir. Bunun neticesi:
Hasretimiz, daha nceleri "niin ortadan kalkt" idi- imdi de hasretimiz, "ni in
kaldlar"dr.61
Her halkrda temel metinleri ve sahte metinleri mevcut tur. zmleyip tahlil
edebiliriz; karlatrabiliriz. Ben sadece bu kltrn toplamndan ortaya kan
temel unsurlar ana ba lklaryla zikrediyorum. Diyorum ki: Ibadetlerinin
teferruatn, amellerini ve itikatlarnn toplamn sylemiyorum, onlarn ki
taplarnda grebilirsiniz.
Zerdt Dini ve Zerdtlk Dini
ia nasl iki eitse; Alevi ias, Safevi ias diye, Zerdt di ni de Zerdt dini
ve Zerdtlk dini olarak iki eittir. Bir Zer dt'n getirdii din, dieri de
Zerdt'n yerine geenlerin -idarecilerin ve mbedlerin- yapt dindir.
Avrupal mste rikler, bu ikilii anlamlardr. Bazen "ZerasterIzm" diyorlar.
Bundan amalar, Zerdtilik dinidir. Bazen de "Zerat steriz m"
61- "Ferverdin Ay ve Hardad Gn" isimli bir risale var; ayet okursanz syle
dediini greceksinizfinek (kz) bizimle ayn anda domutur -dnyadaki en
stn Arya rkyz- inekle ayn anda dnyaya g?lmiix, inek bizim kardeimz-
dir." Ayn grup btn dinlerin bana getirdii bely Zerdt dininden bana da
getirdi. Sonu olarak daha kt ve daha korkun oldu. nk Zerdt,
Islm'dan daha eskidir.
438
DINLER TARIH
veya Zerdt dini diyorlar ki bunlar, aratrmaclar iin Zer dt'n gerek
ehresine yaklatrabilecek belgeler toplamdr. "Zerasterizm" ise"Avesta"
kitabnn toplamdr. -Bu mevcut ek liyle- Avesta ve "Dinkerd"in ilavesiyle,
Islm'dan nce, hatta Islm'dan sonra, btn tarih boyunca, be, altnc
asrlardan, do kuzuncu asra kadar Zerdtiliin dier kitaplar mbedlerin eliyle
yazlmtr.
Zerdt'ten ve onun asl simasndan, sylediimden baka birey bilmiyorum.
Bundan te sylediim ise Zerdtilik dini ile ilgilidir.
S=n=9lr=n A:le!i
Veda dini konusunda unu dedim ki; asalet, snflara da yanmaktadr, tanrlar
da sosyal snflarn esasna gre taksim olunuyorlar. Snflar ise tenash esasna
gre din ve felsef bir anlam buluyorlar. Zerdtilik dininde de snflar, dinin alt
yap sn oluturuyorlar.
"irk sosyolojisi" blmnde (Tahran Edebiyat ve Beer Ilimier Fakltesi'nde
yaptm bir konumada ve Hseyniye-i Irad'da "Ibrahim'le Randevu"
sohbetinde ye sylemitim: irk sosyolojisinde ok tanrclk, sosyal alt
yapy tanmlayabil mek iin fikri alt yap olmutur. Yani ok tanrclk udur: Top
lumda ka grup, ka rk, ka snf gryorsa, tabii, ilh, ezel, deimez ve
evrensel bir iarettirler. nk tanrlarn, aa yu kar, byk ve kk diye
taksim edilmesine ilh bir aklama olmaktadrlar. irkle mcadele birka putla
mcadele etmek de ildir. Bir grup, tanrlara sapklklarndan byle inanyorlar.
G ze!! imdilerde mtefekkir bir adam, putlar tanr deildir diye kafalarna bir
anlay sokmu da artk kimse byle hayal etmi yor. Oysa Ibrahimvari bir
ekilde, irk fikrinin alt yapsyla sa vamak gerekir.
Zerdtilik dininde snflar, Veda dini kadar fazlaca b lnmemilerdir, ama her
durumda sosyal snflandrma, ilh bir alt yap bulmutur.
DINLER TARIH
489
Hintli ve Iranl dinlerde -ayr lkelere dnmelerinden n ce- iki tanr
mevcuttur: Biri gk tanrs "Varuna", biri sevgi, rah met, ay ve yer tanrs
"Mitra"dr. Varuna, hkmette, toplumda ki etkin glerde tecellisini bulur.
Onlarn yardmcsdr. Mitra ise, ruhanyetin, mbedlerin, molarn (mecus
ruhanlerin), bra limanlarn tanrsdr. Bu iki tanr, Mbed ve Hsrev'in iliki si
-veya Hint'te "Raca" ve "Brahman" ilikisi- din nfuz ve siyas g sahibini
aklamaktadr.
Birinci yerde "Ageni" vardr. Ate Tanrs anlamnda. Ate Tanrsndan iki tanr
yaplmtr. Biri Mehr veya Mitra, dieri Varuna'dr. O halde din ve siyas iki
kudretin, ayn yerden ay rldklar ve blnm olduklar belli oluyor.
Dier bir yerde Mitra ile Varuna dnyann idaresinde bir likte ve el eledir
denilecei yerde "Mitravaruna" veya "Varuna-mitra" denilmitir. Her ikisi
birbiriyle kaynamtr, deta birdir ler. Bu irtibat ve ayn cinsten olma, hatta
ayn zttan olma, ayn kaderi paylama, hakim iki siyasi ve din kudretin ayn
kkene balandklarn aklyor.
nc tanr ise; "Indra"dr. Indra, sava tanrsdr. Kahra manlarn,
pehlivanlarn, zorbalarn, askerlerin ve erafn (at ve kl sahiplerinin)
tanrsdr.
Dnyann nasl bilinli bir ekilde taksim edildiine bak nz! Mitra, yeri; Varuna,
g bir egemen g olarak idare edi yor. Indra yer ile gk arasnda gidip
gelme halindedir. Yani aris tokrasinin kl gc iki resm kutup, din ve dnya
arasnda, din adyla hkmetmi gcn -mbedler, brahmanlar veya ne varsa-
veya siyaset, iktisat gc olan her ekliyle tezahr etmitir. Ba zen bunun
elinde, bazen onun elinde alet olmutur. Bir zaman bunu, dier bir zaman onu
kendi elinde alet yapmtr.
Drdnc tanr ise, kyllerin ve iftilerin tanrsdr, dn yadaki yeillikleri
yaratmaktadr.
Ratu
Mitra ve Varuna, "Ratu"nun muhafzlardr. "Ratu" yani kinatn dzen ve
namusu- Yani dzen. Tarihte dzen ve inti zam, din adyla kutsiyet kazanm
sosyal ilikilerden ibaret ol-
490
DINLER TARIHI
mutur. Herkes, o dzende iinin hesabn grr. Herkes her s nf, sosyal
hayattaki yerini tanr ve sarslmamas iin urar.
Dzen (veya kanun, adalet, itidal ya da genel anlamyla tan r "Raf'nun
destekleyicisi olduu ey), toplumun, gruplarn, in san Snflarnn, bir eit a
gibi rlmesidir. Bu ebekelendirme-nin muhafzlar, Ratu, Mehr tanrs ve tanr
Varuna'dr. Olma yan bu yalan tanrlarn, ne kadar doru ve var olduklarn,
ara trma iine yaradklarn gryorsunuz.
Tanrlarn bu gruplandrlmas ve snflandrlmas -ki sos yal snflandrmann
aklanmadr- Sasaniler zamannda baka bir ekildeydi. Zerdt, btn
tanrlar dar atmt ve bir tanr dan, bir "Ahuramazda"dan bahsetmiti.
Demiti ki; biriciktir, zengin ve fakirin, mbed'in, mbed olmayann, herkesin
tanrs sadece bir tanrdr: Ahuramazda. Ama mubedler, Zerdt'n bi ricik
tanrsna teslis (l) bir zellik verdiler: "Zerdt yle buyurmutur: "Ate,
melekuti, Ahurai lemden bir iaret ve semboldr; atei kutsallatrmak
gerekir, atee hrmet etmek gerekir." dediler.
Bylece mubedler atei (Ahurai iaret ve sembol) ksma ayrdlar ve
ate yaptlar: Biri Estehr mabedindeki (Fars eya letinde) ate; ruhanlerin,
mbedlerin atei idi. Biri, Azerbay can'dayd; ehzadelerin ve savalarn
ateiydi. ncs, de Ry'end"dIr. Kyllerin ve iftilerin ateiydi.
Mubedler, Zerdt'n tevhidini, irkin bir alt yaps eklin de ortaya kardlar.
Dorusu bu hayret edilecek bir maharettir. Hz. Peygamber, irki yok etmiti.
Buna kar irk, tevhid elbise sine brnerek ortaya kmt. Fakat o zaman
birey yapamad. Daha sonra bu montajl durum karsnda, Ali yenilgiye ura
m ve kurban edilmiti. irk ile mcadelede zaaf hisseden b tn liderler ikinci
cenahtandr. nk irk ile mcadele cidden zor olup yenilgi ve mitsizlik
oluturabilir.
R#4n"7e!in A:l=
Mbetlik makam, mirasla geen bir makamd. Mbedzade (Zerdt ruhannin
olu) ister kt, ister iyi olsun, babasnn yerine geiyordu. Sadece kanunlar,
hareketleri ve gelenekleri
DINLER TARIHI
491
biraz renmesi yeterlidir. Mbed olmak ve Zerdti elbisesiyle ortaya kmak
iin, dini tanma ilmi lzm deildi. Sadece kar mak nezir ve kurban
merasimini, genel terifat bilmesi ve dualar ezberlemesi yeterlidir. Sadece bu
yeterliydi.
Bu yzden bu dinde veya Budizm, Yahudilik, Hristiyan lk... dinlerinde mbed,
kei, Brahman, moin, kendi dinlerini br dnya gr, bir ideoloji, bir felsefe
olarak tanyan kimseler deillerdi. Hakikat ve geree ve dinlerinin ynne
nIsbetle olan uurlar fazladr. Belki el ve ayaklar hafif olan ruhan-lerdir(!).
Ama okuma yazmalar yoktur -bu mphem deildir! Herifin deyimiyle, gerisine
sahiptir! O halde yirmi verme, on-dokuz ver!- Buras, Islm'n deeriyle
mukayese yapld za man durdurulmas gereken bir noktadr, islm,
ruhanyetin ye rine, ilm gsteriyor. Kuran din zerinde dnmeyi te'kid edi
yor. Bilgi, aydnlk, uur kazanmak, dini doru tanmak, fkh yani dni tanma
(din bilim), sadece gelenekleri, hkmleri, ka nunlar, merasimleri ve din
amelleri renmek (mesel, miras kurban veya eitli namazlarn...
hkmlerini renmek) deil dir. Bunlar herkes tertipli bir ekilde renebilir.
Ama o kendini bilme duygusu, uur, doru ekilde dini anlay, dinin dayand
esas yn tanma ve onu gsterme, fkh adn tamaktadr ve herkesin ii de
deildir.
Zerdt dininde, her snf zel bir tanrya sahiptir; ruhanler ruhan tanrsna!
Eer ben dier bir smftan isem, ne snfmdan kma gcne sahibim, ne de
dier bir snfa girme yoluna sahi bim. Tevhid, bu snfsal, grupsal, kan ve
topraa dayanan du varlarn yklmasdr.
Doru Peygamber Zerdt, Semavi Kitap Avesta
Bazlar, tevhid ilhisi olan Yetler'i Zerdt'n kendisi sy lemitir diyorlar?
Bazlar bu kelimeyi Kur'n'daki "Yasin" keli mesiyle bir olarak bilmilerdir.
nk bu kelimenin eitli kra-
492
DINLER TARIHI
DINLER TARIHI
493
atlar var; "Yeim", "Yeema", "Yesin", "Yesina"... eklinde de ya zlmtr.62
"Bihardan ve biraz da, muhterem bir zt, olan sayn Tabata-bai'den (el-Mizan
tefsirinden) baz rivayetler topladm. Hazreti Emir'den (Hz. Ali a.s.) sordular;
"Mecusiler Ehl-i Kitap mdr? Deil midir?" Ak olarak yle cevap veriyor:
"Mecusiler Ehl-i Kitap'tr, bir peygamberleri vard; ldrdler. Yaktklar bir ki
taplar vard..."
Hazreti Emir'den (a.s.) baka rivayetler de naklediyorlar: "Zerdt'n kitab, on
ikibin inek derisi zerinde yazlm idi." Msterikler ve Zerdt tarihi de byle
yazyor: Bir padiah bir gnah iledi, Mbedler ve gerek din bilginleri itiraz
ettiler. O da karar ald ve o kitab yok etti. Zerdt dininin ahkm ve ka
nunlarn deitirdi ve imdiki ekle getirdi..." Burada Hz. Ali (a.s.) Zerdt
dininin sapmasn yle tahlil ediyor: Kitap ve rislet sahibi hak bir din
olmutur. Agzl gllerin ve zorba l destekleyicilerin elleriyle, zamanla
tahrif edilmitir.
Yemen'in gneyindeki Hicr, Iranl Zerdtilerin yerletii bir blgeydi. Yemen'in
Mslmanlar tarafndan fethinden sonra Hz. Peygamberin emriyle Hicr
Mecusileri'yle, Zerdtilerine Ehl-i Kitap muamelesi yaptlar ve onlardan cizye
aldlar. Biliyo ruz ki, Islm sadece, muvahhidden ehli kitap olandan (velev ki
sapm bile olsa), gerek tevhidi dine sahip olan kimselerden ciz ye alyor.
Binenaleyh Hz. Peygamber, Mecusi irkini, Yahudi lik ve Hristiyanln irkiyle
ayn cinsten telakki ediyor. Zer dt dinini, irk dinli mrik mecusilerin yapt
din olarak de il, Zerdt'n dini olarak telakki ediyor.
Ahuramazda: Uzak ve Sevilmeyen Tanr
Zerdtilik dininde Ahuramazda ok byk bir tanrdr, allm sradan
insanlarn ona ulamas mmkn deildir. Ona yaklalamaz ve bir ie tevessl
edilemez, taplamaz, birey iste-
62- Yeller. tanrlarn {Izedan) vgisyle ilgili ilhler ve dualardr "Izedan".
"YezcI" kkind^ndir. "Yjsona", "Yet", "Yezdan" hepsi ortak Yo?.d kkndendir,
vg ve tapma anlamndadr.
nemez. Kk tanrlar el altnda olup, halkn ihtiyalarna cevap verirler. Bu
yzden mabetleri "Soru", "Ageni", "Nahiyed", "Mehr" ve "Mitra" ile doluydu.
Yksek dalarda, gnee kar Allah'a yalvar, yakar iin durulduu
dorudur. Ama bir mabet yapdklar zaman tanrlar la doluydu, "Ahuramazda"
ile deil.
Y1=n lA4 All4: i8@i Ne K@r @ U61 ...
Halkmz Zerdtilik dininden etkilenmi ki, onlarn is tek, duygu, yakar ve
gidi yolu zerinde Allah'tan ziyade din nderleri vardr. Mehed yaknlarna
"Murad Efendi" diye biri gml olup, nasl biri olduu belli deildir. Bazlar
imamn hizmetisi diyorlar, bazlar arkada ve mridi diyorlar. Bazlar halifenin
memuru ve casusuydu; imamn katli iinde eli vard, diyorlar. Dindar
Mehedli'nin ihtiyac olduunda, birey talep ettiinde cuma geceleri ve kutsal
gnlerde kilometrelerce yol alyor, toz-duman yiyor, Murad Efendi'nin ziyaretine
gidiyor. Ne istiyorsa, ondan talep ediyor. Halbuki evden kp, Hz. Imam
Rza'nn (a.s.) kabrinin eiine varmas iin, birka adm yrmesi yeterlidir.
Bundan da nemlisi, grecek gze sahip ol mas Islm'n "Allah"n, kendi
evinde, kendinde grmesi iin yeterlidir. Ama ne yapsn, eraflk dzeni, din
grnde de te celli etmitir. Debdebe ve yceliin eiinde, Tavas topraklar
nn sultan Sultan Ali bin Musa el-Rza'nn medar velayeti kar snda..."
Kendisine ait tm makamlarn raiyyeye ait olarak g ryor. O saraya br yol mu
bulamyor? O halde reis ve mdrn peinden gitmek yerine memur, odac ve
hademenin peinden gidiyor, Allah yerine "Murad Efendi"nin peinden gidiyor.
Hal buki Islm'la Allah dost idi, lkab refik/dost idi. Kur'n'da hal ka hitap eden
bir dost, insann dostudur sanrsn. Yardm etmen gerekir ki o da sana yardm
etsin. Emrederken, "Yehova" gibi, git! gitme! yap! yapma!'..." demek yerine,
yntem sunuyor; hik metini sylyor, faydalarn sayyor, hangi sonular
olduunu sylyor. Bu durum nihayette ii Allah ve halkn yaknlna
ulatryor; dncelerimizde mertebeler oluturuyor. Evvelki ler ise Islm'a
giren, Islm'dan nceki grlerdir.
494
DINLER TARIHI
*26el Oln .er TB8' All40 TB8 De5il@ir
Islm'da tapma Allah'a mahsustur. "Yalnz, sana ibadet ede riz, yalnz senden
yardm isteriz" (Ftiha/4). O biriciktir ve biz muvahhidiz. Ama Zerdt dininde,
Tanr bir olmakla beraber yardm isteme ve tapma ona mahsus deildir. Belki
gzel iyi ve yce olan hereye kaplyor. Btn "Yetler"in tamam hep gzel ve
Ahurai olan eylerin, hatta inek ve atein vgsyle ilgili b lmlerdir.
Gatlar'da, grdmz gibi Ordibehet, Hordad, Espend, (Emaspendlerin
isimleri) Ahuramazda'nn sfatlardr, zel isimler deil. Ama sonraki
dnemlerde bu sfatlar nitelenenden soyutlanyorlar, Ahura'nn ztndan
ayrlyorlar. Tanrya yakn melekler ve tanrlar (izedan) ekilde ortaya kyorlar.
Bunlar vacibu'l-vcudun ezel ve ebed ztn -yani Allah'n- sfatlar ol duklar
iin ayrldklar zaman, mstakil melekler eklinde orta ya kyorlar. ylece
ebedliklerini korumulardr; bu ise, artk irktir.
Di5er Tnr=lr
Zerdt dininde Emaspend'den baka tanrlar da vardr.
1- Soru: Insann itaat, takva ve kulluunun tecelli ettii yerdir. Yeryznde
tanrya ibadeti, itaati tebli eden ruhanlerin yardmcsdr.
2- Fere-i izedi: Kutsal ruhtur; bereket ve kutsallk kad et mekte. Girdii her ruh
ve canda baar salamakta; afiyet, selmet, saltanat, makam ve kudrete
ulatrmaktadr. Dnya ve hirette kurtulua erimektedir.
Ahuramazda'ya yalvar ve tapmayla kutsal ruhu bulabilir. Kutsal ruh eer bir
ruha girerse, o ruhun sahibi bahtiyar olmak ta; yoksa zalim ve aki
kalmaktadr.
3- Menter: Bu kelime bugn de kullanlmaktadr. "Bylen mi" diyoruz, yani
"Onu bylemiler."
"Menter" (by), kutsal kelimelerden, virdlerden; dil, ayak, elbise, el ve az...
temiz, okunmu olan dualardan veya baz
DINLER TARIHI
495
durumlardan, zel din ve ruhan merasimlerden ibaret olup resm mubed
vastasyla, zel bir kraat ve ahenkle aklanp tel kin ediliyordu.
Bu kelimeler, srl ahurai kelimeler gibi telakki ediliyorlard, ilerinde "mn",
gayb ve gizli ruh mevcuttu. nk kulak yo luyla dinleyicinin ruh ve kalbine
giriyordu. Hristiyanln rabbani akam yemeindeki kutsal arap ve ekmein
yapt ii yapyordu.
Bu kutsal, gizli, esrarl kelimelerin tekrar sevaptr ve deer lidir. Hatta bir
anlam olmasa bile. Bu vird kelimelerinin okun mas -anlamak iin okunan bir
metin olarak deil- etki balay cdr. Gayb ve esrarl bir kutsall vardr,
insana (dnyada ve hirette) lyk olduundan fazla mkfatlar veriyor.
Bizim du kitaplarmzn haiyelerinin yazd sevaplara ne kadar ok
benzediini gryorsunuz deil mi? Halbuki Kur'n'n kendisi ve Islm dualar o
kadar ok deerlidir ki ba ka sevaba ihtiya yoktur. Mesel "Ziyaret" ve "Irs"i
okuyan her adam, onurlanp uur, dnya gr ve tarih bir felsefe bulu yor ve
yle bir g elde ediyor ki, artk hereyi anlyor. O za man, bu insan uur
kanadn kazanmakla yle diyor: Bu duay gnde defa kbleye ynelerek
okuyan herkesin yanna birden yetmibin huri konulur! (Bunlarn hepsini ne
yapacam ki?) ve ya gnahndan da temizleniyor -denizin kp veya ln
kumlar kadar olsa bile- (Allah-u Ekber! Eer adamn Hz. Nuh kadar mr olsa
ve gnah ilemedii bir an bile olmasa yine bu kadar gnah ileyemez; daha
az gnah olur!) Artk bu kelime lerin hangi byl etkisi var ki, kinatta ve
hayatta bu kadar acaip etki brakyorlar, Allah' iin iinden karyorlar!
Zer@2$! Dinin@e K=78e!
Zerdt diniyle ilgili elimizde olan ilk kaynaklarda, Kymet'e inan yoktur.
Sasani dnemindeki kaynaklarda (ve bu son sllenin iktidarnn zamanlarnda)
ortaya kmakta. Kyamet meselesi dnyann "Gt" ve "Mn" -yani dnya lemi
ve hiret- diye taksim edilmesi, sonra terazi, cehennem, cennet
496
DINLER TARIHI
veya yaknlarla evlenmenin haram klnmas konusu eski Zer dt dininde
mevcut olmu olan meseleler olabilir. -Geri Zer dt dininde olmamas
mmkndr- Ama sonralar Israil ve Arya kltrleriyle ilikisinde-
Mezopotamya'da ve Islam kl trle karlamasnda tedricen meydana gelmi
olmas mm kndr. Bu, dorudan acaip hokkabazlklarla Zerdt'n do um
tarihini M.. 329 ila 600 yllar arasndan M. 6000 yllar na hatta Iskender'in
saldrsndan 6000 yl ncesine gtrerek bununla da rk bir sonu almak
isteyen msteriklerin gerek d szlerine benziyor. nk Avrupal (hangi din
ve ideolojiye mensup oursa olsun) bir eit egosantrizimle (kendini btn
evrenin merkezi olarak grme eilimi, ben iincilik, kendine ta-pclk) kendini
her din, ideoloji ve felsefenin varlk sebebi gr yor. Bu yzden ocuklar iin
-hatta bizim niversitelerimiz iin-yazdklar kitaplarda btn ilimler, felsefeler,
dnceler, ahlklar, dahiler ve btn sanatlar, Yunan ve Atina'dan bal yor,
Paris ve Londra'da (Msterik Avrupa'nn neresinden olur sa olsun) sona eriyor.
Baz msteriklerin, mesel Ebu Ali Sina zerinde alp; o byk bir dahidir,
demelerine veya, ilk olarak Islm falanca b yk meseleyi halletmitir, alkol
Razi kefetmitir, n krl masn ilk defa Ibni Heysem kefetmitir, cebir ve
karlatrma y Hayyam yaratmtr demeleri karsnda aldanmaymz. n k
bunlar Avrupa'daki resm ders kitaplarnda yoktur. niver site hocalar,
propagandaclar, konumaclar ve yazarlar byle eyler sylemiyorlar. Belki
niversitelerden, niversite hocala rndan, resm eitim retim ve kltrden
uzak insanlardan ka an Avrupa'daki baz msterikler bunlar sylyorlar.
-Bazen bir niversite veya bir lkede birka kiiden fazla deillerdir-Bunlar da
kendilerine zg zel gayret ve abalar sonucu elde ettiklerinin etkisi
altndadrlar. Bazlar, insafl olarak dounun, doulu felsefe, din, ahlk... ve
sanatn etkisi altndadr. Bazlar nn ise, "koltuun altna karpuz koymak" gibi
bir amac var. (Onlardan fazla emin olmamak gerekir!) Ama Avrupal'nn ge nel
kltr (gerek Hegel olsun, gerek Ernest Renan olsun, ge-
DINLER TARIHI
497
rekse Sigmund Freud olsun...) kendi eksenci (egosantrist) ve kendine tapcdr.
Gerek Yunan' asl olarak grmek, dierlerini barbar ve vahi grmek eklinde,
gerekse Avrupa'y asl olarak tanyan, insanlk medeniyetini Avrupal gren;
gerisini yerli, doulu ve duygusal kabul eden imdiki ekliyle olsun; Avrupal'y
geri bildikleri her yerde, riyakrca bir srayla ileri sryorlar, daha nce o
toplumda ileride olanlar geriye ekiyorlar.
Ama tevhid meselesinde, orta yeri bir zorluun ktn g ryorsunuz. (Tevhid,
dinler tarihi ve insan dncenin dei mesi tarihinin en byk iftiharlarndan
biridir):
Avrupallar bat karsnda douyu, hakir gryorlar. Bu ekilde hem Samilere,
hem Aramilere, hem Araplara, hem Trk lere, hem Moollara, hem inli ve
hem de Hintli'ye hakaret edil mi oluyor. Onlarn nazarnda hepimiz, ikinci snf
rk olarak hakarete uram oluyoruz.
Bugnk bat dnya gr, ondokuzuncu asr dnya g rnden ayrdr. Dar
bir dnya gr olup dnyay Avru-pa'dan-Yunan'a, Yunan'dan, Avrupa'ya
kadar bilmekte. Zira Avrupal niversite rencisi, Iran, Islm ve Hind'e varnca
g ryor ki kendi ecdatlarnn kuyruu bile dmemiken burada byk
medeniyetlere ve kltre sahip olmular.
Irklar tarihine baknz. ryaler, Iranllar olsun Hintliler ol sun Mezopotamyal
Sami ve Aramiler'den sonra tevhide ula mlardr. Soylu, asil, insanln
bandaki gl olan Aryailer, "Hegel'in deyimiyle "hatta tanrnn bile kendini
bilmek ve uur-lanmak iin ihtiya duyduu" rk, daha aa bir rktr (Avrupa
llara gre). Zira ryaler arasnda muvahhid saylabilecek en byk Peygamber
(sosyolojik anlamyla) Zerdt'tr. Ama sa rih, ak tevhid mektebinin
kurucusu, baltay alp mabetlerdeki putlar tek tek kran Ibrahim'dir. Ibrahim
milattan 1800 yl nce dir, yani Zerdt'n doumundan 1200 yl ncedir.
(Konfys, Buda, MehavIra, Nanek de muvahhid olarak kabul edilemez.
Sadece Zerdt rksal adan onlarn karsna konulabilir ve muvahhid olarak
tannabilir). Ibrahim'den sonra, Musa, Isa ve
498
DINLER TARIHI
Islm peygamberi bu silsileden gelmilerdir. Ibrahim ve Musa, Zerdt'ten
ncedir.
O halde ne yapmal? Zerdt iin, daha nceki tarihlerden doum tarihi almak
(uydurmak) gerekir. Bu nedenle onu sekiz-binikiyz yl geriye gtrdler ki
tevhidi Sami rkndan alp, Arya rkna balasnlar!
SORU &EE&A+LAR
Soru: Acaba kle sahiplii ve kle ticareti fesad (Islm'da haram klnan) iki
kadar nemli deil miydi ki Islm resmen ta nd?
Cevap: "Resmen tand" sz yanltr. Bir zaman vardr ki bir devrim, dzen,
din, mektep, ideoloji ve rejim sosyal bir du rumu resmen tanyor; bazen de ona
katlanyor. Bunun ikisi bir deildir. Bir sosyal durumun resmen tannmas u
anlama gelir; bu dzen, bu (bu sosyal meseleyi), salam olarak kabul ediyor.
Ama katlanmak, tahamml etmek ise udur: Fikr ve itikad ba kmdan onu
mahkm ve kt olarak biliyor, kabul etmiyor. Ama sosyal yararlar ve sebepler
bu almete geici olarak katlan masna, tahamml etmesine sebep olurlar.
Ekseriya yaptklar knamalardan biri udur; falan kitabn yaynlanmasna, falan
s zn sylenmesine, falan ahsn sa kalmasna niin izin veriyor lar? diyorlar.
Bu izin verme deildir. Bazen birini, bu szleri sylesin diye davet ediyorlarken
bazen, bu szleri sylesin diye izin veriyorlar. Bazen de o, szlerini sylyor,
onlar da ona ta hamml ediyorlar. Btn bunlar, ayn eyler deildir.
Ama devrimci sosyolojide yer alan ou dier sosyal du rumlar gibi, klelik
meselesine bu dzenlemeye gre tahamml edilmitir. yle ki, devrimci
dzenler imdi de benzer mesele ler ve eylere tahamml ediyorlar. rnek
olarak; hibir sosyal dzende "fahielik" diye bir meseleye izin verilmemitir,
resmen asla tannmamtr. Ama katlanp, tahamml edilmitir. unun iin; bu
mevcut sosyal olay -fikr bakmdan mahkmdur, kt-lenmitir- iki duruma
sahiptir: Va iddetli bir eki'de onunla
DINLER TARIHI
499
mcadele etmemiz, onu yok etmemiz, ona toplumda zuhur ve grnme izni
vermememiz gerekir. Veya tahamml edilmesi gerekir. Bu sosyal durumun
meydana geli kklerinin, bu olayn meydana gelmesine sebep olan iktisad ve
sosyal etkenleri ku rutmamz gerekir. Avrupa burjuvazisi dzenlerinde de -ki
ou insan ve hukuk meseleleri (fahielii) kabul etmiyorlar, fakat ona
tahamml ediyorlar. Sosyal bir gerek olduu iin, onu, kontrol , zayflatlmas
ve aratrlmas mmkn, zel, snrl bir ortamda brakmlar. Ancak imdi
toplumlarnn btn be denine yaylm ve her yere bulamtr. yle bir hale
gelmi ki, artk kontrol asla mmkn deildir. Bir realist ile idealist (dev rimci
bile olsalar) arasndaki fark budur. Idealist bir devrimci di yor ki, toplumda
fahieliin olmamas gerekir. Kudreti ele geir dii zaman "kt isimli
mahalleyi" (fuhu yuvalarn) tamamen kapatp yok ediyor, ortadan kaldryor.
"Bu "utan vericilik" top lumdan kaldrld iin mutludur! Sonra bu utan verici
leke nin, her yere yayldn gryor, onunla nasl mcadele edecei ni
bilmiyor. O idealist gibi, bu grnme muhalif olan bir realist byle yzeysel,
ekli ve yasal bir mcadele yapmak yerine, ince leyip aratryor; byle bir olay
meydana getiren sosyal, ruhsal ve hukuksal etkenlerin ne olduunu reniyor;
etkenlerle mca dele ediyor. Bu kabul etmek deildir; bu olaya /gereklie zahi
ren tahamml etmektir. Bir, mddet sonra byle kt bir olay meydana getiren
etkenleri kurutabilirse, byle bir faciay sadece yzeysel bir ekilde ezen ve yok
eden kimse, bu grnty sa dece halkn nazarnda ezmitir. Ancak etkenleri
kalyor, sosyal gereklik asndan ise onu kuvvetlendirmitir bile.
Kba dzeninde devrim olduu zaman, sorunlarndan biri uydu, bu lke btn
Amerika ktasnn kumarhanesi olmutu. yle ki seyyar kumarhaneler bile
vard. zel otomobiller eitli drt yollara geliyorlard, o yerin genleri iki veya
saatliine kumar oynuyorlard. Sonra otomobil baka bir mahallede duru
yordu. Binyediyz ksr eit piyango vard, ekili yapyorlar d. Her Kbal
gen, sabahtan gece yarsna kadar cafelerde, te leksle gelen yarma ve
piyango ekililerinin sonularn bekli yordu. Btn halk bunu alkanlk
edinmiti. Binlerce insan, bu
500
DINLER TARIHI
yoldan geiniyordu. Birey asndan, toplumun iktisad kurum larndan biri
olmutu. Fidel Castro iktidar ele geirince, sosya list dzen ak olarak kumara
kar olduundan bir genelgeyle, zorla kumarhaneleri kapatmak yerine kumar
ve piyangonun meydana gelmesine sebep olan Iktisad sebeplerle mcadele
etti. Bir sre sonra orada usulen kumarn meydana gelmemesini sa lad. ok
az gruplarn dnda toplumdaki kk kaznd. Daha nce bu yolla ekmek yiyen
kimselerin, geim yollar deiti. Ku mar douran iktisad dzen deiti, olumlu
bir retim dzeni ne dnt. Sonra trlerinden birini, piyangolarn bir eidini
mill dzeyde braktlar; ortadan kaldrmadlar. unun iin; pi yangonun
meydana geliini salayan kklerden birini korumak la, sonradan meydana
gelen boluun baka bir ekilde sapm olarak ortaya kmasn nlemek
istediler. Demek ki, tedricen kkn kazyabilmek iin, birini braktlar. O bir
taneyi de u ekilde kardlar; mesel herkes, tmen verebilip bir piyan go
bileti alabilsin (bir biletten fazla da deil, o da haftada yalnz bir defa). Sonra
eer kazanamazsa (ki, ounlukla kimse kazan myor) o biletler boa gitmezdi.
Bu bo biletler ayrca belli bir deere sahip olduundan, taksitler, kymetli
evraklar ve kat para eklinde halk iin yaplan tekilatlara, konut yapan genel
sandklara denebiliyordu. Yani yle bir ekil ald ki, kumar ve piyango
katlmalar, kumar ve piyangonun anlam ve muhtevas yava yava ortadan
kalkt. Piyango formuna tahamml edip, sonra mcadele ederek kk ve
temelde, bylesi hastalklar meydana getiren iktisad alt yapyla mcadele
ettikten bir md det sonra onun da kkn kazdlar. Toplumda hibir hareket,
kmldan ve rahatszlk meydana gelmeksizin kkn kaz dlar.
Kleliin, iktisad alt yapnn, sosyal ilikilerin bir paras ve bir grubun ahlk63
olduu toplumlarda, devrimci bir dzen
63- Hatta imdilerde bile yle adamlar gryoruz ki, eer onlar odann ba k
esindeki sedirin zerine oturtup "efendi" yapsak bile, yine cahalsz olurlar. Ka
pnn eiine aidip, el pene durmak isterler. Daima eilme (rk) halinde ol
mak isterler. Dalkavukluk ve meddahlk yapmadan asla yaayamazlar! Ahlk
dzen bu ekilde ortaya km. Iktisad dzenin, usuln onurlarndan biri kle
lik olurken sosyal ilikilerin temellerinden biri, klelik olmutur.
DINLER TARIHI
501
geldii zaman, eer klelii bir genelgeyle lavetmek isterse, onu kkletirmi
olur, stelik yasal olmayan bir ekilde.
Bu, yzde yz kleliin hzlanmas ve genilemesine doru gtrr; u anda
ou lkelerde olduu gibi. Geri kalm top lumlarda devlet, eklen klelii ve
kz ocuklarnn alm satm n yasaklamtr. Fakat yasal olduu zaman da
kontroln grn dnden daha ok gerektiini gryoruz. imdi bir baba bile
kzn kk yata bir aileye satyor; parasn alyor, sonra by ynce ona
veriyor. Bu aile sahtekrlk yapp bu k/m parasn vermezse, sonra onu bir kle
olarak alrsa, mahkemeye bavur mak imknsz olmakta. nk kle kaak bir
cins durumuna gelmitir! Alt yapsn yok etmeden klelii ortadan kaldrrsan,
yasal formunu ortadan kaldrrsan kaak ekilde ortaya kacak tr. Gizli klelik
daha ok geniler ve kontrol mmkn olmaz.
Islm'da Islm peygamberinin ve Islm liderlerinin ilk d nemlerde, klelie
kar yaptklar iddetli saldrlarla ilgili ka nunlar var. yle ki, Allah nezdinde
hibir i insan alm satm kadar nefret edilen bir i deildir. Veya insan satan
kle tccar dnda Allah'n herkesi affetmesi mmkndr. -Hem de her e it
keffareti, her eit sosyal ameli veya her eit sevab kleleri azad etmekle
tartarak.64 Bir de sosyal kanunlar ve iktisad d zen bakmndan, sonradan
belli oldu ki; Islm ekle geici olarak tahamml etti. Kleliin kkn, iktisad
dzeni deitirmekle, ahlk deerlerini deimesiyle yle bir biimde deitirdi
ve bambaka yapt ki, bu sorunun tamamen ortadan kalkmasn salayacak
ekilde davrand. Fakat ortadan kalkmadn gr dk: Islm'n sahip olduu
programn esasna gre on yirmi se ne zarfnda kleliin mutlak reddine
ulayorsunuz. Ancak programnn uygulanmas tamamlanmad. Iin ortasnda
eraf lk ve kle tccar o efendiler, Peygamberin yerine geme adna, hakim
oldular; sonra klelik fkhn oluturdular. Fkh bir ekle
sun) ......_........ ,------------
sin. Ne kadar azamete sahip olduunu anlayamazsn. Nedir? udur: bir insann
klelikten .zad edilmesinde senin elin (katkn) olsun.
502
DINLER TARI HI
brndrmelerinden sonra, i Islm bir kanun olarak ortaya kt. Hl tarif
ediliyor, "brakm" deiller! Bir klenin yars, mescidin maldr. Bir gn
mescidde, bir gn efendisinin yann da almas, Cuma gn de tatil yapmas
gerekir. Cuma gn ne efendisine, ne de mescide aittir. O gn, biri onun bana
bir ta atp ban kanatrsa, kan pahasn demek gerekir. imdi bi le bu "ilm"
br konudur. Verdiim bu kan bedeli, mescide mi gi diyor? (Bu konuda) fikr
ihtilaf fazladr! Ulemdan bazlar efen dinin, diyorlar; bazlar da mescidin;
yle ki Allah kuldan daha hakldr. Bazlar, efendinin maldr, diyorlar; nk
efendi yarsn mescide vakfetmitir. Bazlar da kendi maldr, diyorlar. Bazlar
da yars efendinin yars Allah'a ait; bylece ihtilaf orta dan kalkmaktadr!
Sanki u anda Islm toplumunun btn me seleleri hal olmu, derdi, zdrab
sadece bu konunun halledil mesidir.
Bu yzden eer, sonralar kleliin ortadan kalkmadn gryorsak, koyduklar
kurumlarn ve giriimde bulunduklar eyin asla olmad yrmedii iin
deildi. yleyse niin byle oluyordu? Bundan sonra da kleliin, Avrupa'nn
aksine, reti min bir etkeni olduunu grdk. -Avrupa feodalitesinde kle ler,
kyllerin ve iilerin bir paras olarak blk blk i diler.-Islm'da erafln
galip gelmesiyle, bu programlarn tamamen ortadan kalktn gryordu.
Sloganlarn dnda herey dei ti, alt yap oradan kalkt Bununla beraber,
Islm'n klelie kar iktisad adan at sava, kleliin Islm
toplumlarnda fii len ortadan kalkmasna neden oldu. Fakat (domestique) uak
klelik eklinde kald.65
Halbuki Avrupa'da klelik, retim klelii eklindeydi. Ya ni bir snf
-milyonlarca kle- daima retime katlyorlard. Bu yzden Islm, klelii bu
ekilde resmen tanmad. Dier baka eyleri de, resmen tanmad gibi. Ona
tahamml etti, bu kr kurumun etkenlerinin kkn kazmak iin onunla
mcadele
65- Domestik klelik, klelerin retiminde almad bir kleliktir. Baz aileler
"ss", "gsteri|", kudret ve asalet... iareti olarak ev Ii iin bir iki tane kleyi
evde brakyorlar, alp satyorlard. Bu sslenme klelii, sembolik veya
domestik kleliktir (yani hizmetiliktir.)
DINLER TARIHI
503
etti. Bu programm yenilgiye uramasna ramen, bu mcadele bat dzenlere
gre baarl oldu.
Sonra: Zerdt'n iki zellii zerinde durdunuz. O da uy du: Muvahhid idi ve
Ahuramazda'y getirmitir. O halde btn bu tanrlar, talimatlar neden
olmutur? Eer ilave edilmise Zer dt ne demitir? Bu kii dnda ne
oluturmutur? Siz zmnen Avesta'daki btn bu tanrlarnm ismini sylediniz.
Sonra yle buyurdunuz; Zerdt geldi; Ahuramazda byk tanrdr, dedi.
Acaba bunlar Zerdt'ten nce miydiler? -ki Zerdt, Ahura-mazda'y onlarn
yerine geirmitir- yoksa sonradan m meyda na geldiler?
Cevap: Btn bu tanrlar, Zerdt'ten nce vard. Ama her-biri bamsz birer
kiilie sahip tanrlar idiler ve kk-byk diye sralanyorlard. Zerdt'n
yapt i uydu; yaratc ola rak bir tanrya karar verdi, -Ahuramazda- dier
Arya tanrlarn tevhid dzenine aykr olmayacak ekilde ortaya kard. Nasl?
Bu tanrlarn bazlarnn zat gerekliklerini, fiili varlklarn inkrla reddetti.
Bunlar yoktur (varlklar yoktur), belki Ahura mazda'nn sfatlardr dedi. Mesel
imdi, bizim Allah inancmz var, sonra "Rahman", "Rahim", "Cebbar", "Rezzak"
diyoruz. Es kiden -Zerdt'ten nce- Rezzak, rzkla grevli bir tanryd.
Rahman, rahmetle grevli; Halik, yaratmaya grevli baka bir tanryd. Tanr,
byk mabud anlamnda biriydi. Ama Zerdt geldi ve "Ahuramazda birdir"
dedi. "Rezzak" dedi. Yaratc isim li bir vekil, grevli yok. Yaratclk
Ahuramazda'nn kendi sfat dr. O halde Emaspendler-Hordad, Ordibehet,
Ferverdin ve... Humen olsalar- melekler ve tanrlar Ahuramazda'dan bamsz
deildirler; Ahuramazda'nn sfatlardrlar.
Ikincisi tanrlard. Zerdt'ten nce onlar da Ahuramaz da'nn yanndaki
tanrlard. Ama Zerdt, Ahuramazda'nn daha st dzeyde olduuna karar
verdi. Btn bu tanrlarn b yk tanr Ahuramazda'nn yaratklar ve ona ibadet
edenler ol duunu syledi. Bu ekilde O nceki Arya dinin eitli ilhlarn kabul
etmekle tanrlar arasndaki ilikileri ve silsileyi deitirmekle tevhidi bina etti.
yle ki, imdi bizim tevhid ina-
504
DINLER TARIHI
ncmzda da melekler var, her biri dnyadaki bir iin grevlisi dir -fakat Allah'n
yaratklardr, O'nun iradesini yerine getiri yorlar. Kendiliklerinden bir irade
sahibi deillerdir.- Tevhide darbe vurmuyor. Eer yine Islm lisanla sohbet
etmek istersek, Zerdt Arya tanrlar, Ahuramazda'nn yannda meleklere d
ntrd. Ahuramazda'nn emrinde olan melekler.
Soru: Siz baz yazlarnzda Sami peygamberler halk arasn da gnderilmi,
obanlk yapm olan mm peygamberlerdir, dediniz. Ama Sami olmayan
peygamberler eraf kkenli pey gamberlerdi. Zerdt'n babas Mo (Mecus
ruhansi) idi. An ne tarafndan da dehgan -yani feodal-dr. Buda, byle; Lao-Tsu
byle;... Mehavira da byle midir?
Cevap: Bunlar eraf snfna bal olduklar iin yalancdr demek istemiyorum.
Szm bu anlamda deildir. Byle bir so nu almak istemiyorum. Bu
gruplandrmay sadece ve sadece s nfsal bir tahlil, bunlarn bir sosyal dzende
kendi snflarna ballklarn gstermek iin yaptm. Onlar, mutlaka btl ze-
rindedirler -srf halkn bir paras olmamalarndan-, bunlar da mutlaka hak
zerindedirler, demek iin gruplandrma yapma dm. Bu anlamda deildir.
"Sima-yi Muhammed" (Muhammed'in simas Dr. eriati'nin "Islm enasi"
isimli eserinin bir blm) -veya baka bir yerde-Ibrahim peygamberler halkn
bir parasdr, daima halkn fay dasna, gllere kar zafere ermilerdir. rya,
inli hatta Yu nanl hekimler, filozoflar eraftandrlar. Bu nedenle onlarn eko l
ve rehberlikleri sekinlerin faydasnadr -halkn faydasna de ildir.- Bu,
dorudan doruya u anlama gelir ki; onlar Allah'n halis elileri olarak kabul
ediyosun, diyerek beni knayabilirler.
Bunun cevabn vermek istiyorum -eer doru olarak dik kat ederseniz- ben
asla yle demedim: Zerdt veya benzeri dier peygamberlerin hibir Allah'n
hak peygamberidir, deme dim. Asla onlar hokkabaz yalanclardr da
dememiimdir. Bun larn ikisinden hibirini sylemedim. Bugn veya nceki
hafta sylediim ey udur; Zerdt'n, kitabndan anlald kada ryla irk ile
tevhid arasnda bir konumu vardr. Tevhid eiin-
DINLER TARIHI
505
de, tekml etmi bir irk veya irkin eiinde tekml etmemi bir tevhide
sahiptir. Bugn sylediim ey, u iki meseledir -eer siz byle sonuca
vardysanz artk bu size aittir.- Biri, hak peygamberler sadece Sami
peygamberlerdir, dier byk mil letlerin peygamberleri yoktur diyenlerin sz
Kur'n'n nass'na, Ali'nin ak ve sarih szne aykrdr. Bizim tarih dnya gr
mz udur; btn miletler fikr uyan ve nbvvete sahip ol mulardr
(btn milletlere peygamber gnderilmitir). Iran l'nn mutlaka peygamber
olmutur, Hintli'nin mutlaka pey gamberi olmutur. Konunun birisi bu. Dier
mesele de udur; Buda, Lao-Tsu, Mehavira, Zerdt veya Mani konusunda- de
dim ki; onlar dinsiz ve tanrszm gibi grp byle tahlil edi yorlar- bunlar
kesin olarak Allah tarafndan gnderilmilerdir diye bir hkm vermedim. Yine
bunun gibi kesin olarak Allah tarafndan gnderilmemilerdir dye de bir hkm
vermedim. Ama Iranl'nn bir peygamberi olmutur dediim zaman, dier
bireyi ispatlamak istiyorum. Acaba konuma srasnda, Zer dt de tevhid
sahibidir, dediimde bu; Zerdt Iranl'nn pey gamberidir anlamna m gelir?
-Ali'nin deyimiyle, Iranl'nn pey gamberi olmutur- Mutlaka da bir
peygamberinin olmas gere kir, -Kur'n'n deyimiyle-. Ancak bu kesin olarak
Zerdt m dr? Bunu bilmiyorum.
Veda dininin peygamberi veya peygamberleri hi tannma mlardr. Veda dini,
en byk Hint dinidir. Buda ise bu dinin reformcusudur ve Buda dini aznlktr.
phesiz Veda dininde ve Upaniadlar'da yle damarlar var ki bunlar sahte bir
zihnin eseri olamazlar. Hatta bir filozof, hekim veya air byle eyler
syleyemez. Insan deta baka yerlerden olduunu hissediyor. Ben imdi Incil,
Tevrat ve Upaniadlar tarafsz olarak -inanla rmzn esaslarna gre deil-
okuduum zaman, hangisinin Tevrat, hangisinin Incil, hangisinin Musa'dan
hangisinin Isa'dan, hangisinin Mehavira'dan ve Upaniadlar'n mehul ya
zarlarndan olduunu tanmasam, Upaniadlar'n bu dier iki tanesinden daha
fazla vahiy ve hakikate yakn olduuna inan yorum. Burada, zaman zaman
byk bir sze varyorum yle ki oras yce dncelerle doludur.
506
DINLER TARIHI
Ama Zerdt'le ilgili szm udur; ne yzde yz peygam ber olduuna
inanyorum ne de yalanc olduuna. Kur'n'n bahsettii peygamberin -ki
Iran'da da gelmi olmas gerekir- ne yzde yz Zerdt olduuna inanyorum
ne de o deildir diyo rum. Bunlarn hibirine cevap vermiyorum. unun iin;
verdi im cevabn akl, mantk, nakl veya nassa dayanan bir temelin zerinde
olmas gerektii konusunda taassubum var. Geri halk, meselenin abuk
halledilmesini, bir sonucu ulamasn se ver. Ekseriya diyorlar ki; "Sen hibir
netice almadn, meseleyi muallakta braktn!"
Biz yle bir alkanlk edindik ki bir meseleyi, bir konuma da, bir derste veya
bir kitapta hallederek elimize bir netice ver mesini, istiyoruz. Nereye vardmz
ve faydasnn ne olduunu bilelim istiyoruz. (Bu adet ve isteklerimizi) yok
etmemiz gerekir ki aratrma dosyasn ak brakalm,
... ("Evet Byleyde Ey Birader" de) Ben tarih aratrmacs deilim, kelmc
deilim, filozof deilim, sosyolog deilim, hi birey deilim, ben kleyim.
Benim artk sununla iim yok; eer insan, Gatlar'i incelerse baz yerlerde eski
filozofiye rastlar ve bununla da orada tevhidin olduunu grr. Ancak Vendidad,
Visperd ve Vitler'e bakarsa... Beyefendi; klenin Visperd'le bir ii yoktur.
Btn tarih boyunca kurtuluuma yardm etmi ol duunu grdm ey
benim iin hak'tr. Bana yardm etmedi ini ve beni hatrlamadn grdm
eyle -hak olsun btl ol sun- asla bir iim yoktur! Bu yzden o kuyunun
kenarna zaval lca oturan ben, kle unvanyla konutum -aratrmac, tefsirci,
kelmc, filozof ve ve tarihi olarak deil-. Kleyim. Sadece ken di kurtuluumu
ve ailemi dnyorum ve btn tarih boyun ca snfm gryorum. Orada,
kendi derdim olaraktan dem vuruyorum, bir Mslman gibi deil. Eer bir
Mslman gibi konuursam hangi ii yapmam gerekir? Orada Musa, Isa ve Hz.
Peygamber'i alp hepsini birbirinin safna koymam gerekir! Yok sa byle deil
midir?
Ben yle karar vermiyorum; burada bir kle olduumu g ryorum; bebin
yllk tarih boyunca, Hz. Isa gelmi, hem de Al lah tarafndan gnderilmi
(bazen kendisi tanr oluyor -tanr ya-
DINLER TARIHI
507
plyor- bundan daha te bir ey yok!), ama diyor ki; "bar ya pn, birbirinizin
yzn pn, salavat getirin!" Efendi! Hangi salavat getireyim? Kle, Filistinli
ve bu rktan olan benim, b tn bu bebin yllk tarih boyunca kanm
emmiler; imdi, ge mite ve gelecekte kanm emen kimseye nasl salavat
getireyim, birbirimizi nasl sevebiliriz?
Allah tarafndan gelmi olsa da benim iime ve derdime ya ramyor! Ben
kleyim, kurtulmak istiyorum. Bu Spartaks ki, kledir; sadece Allah tarafndan
gnderilmemi olmakla kalm yor, belki okuma yazmas bile yoktur, ondan sz
ediyorum; li der olarak tarihte onu kabulleniyorum. Ama Israiloulllar'nn
"yetmibin peygamber'i bizimle ilgili deiller; onlar baka bir ekoln mal. Bu
ise bir baka "kk cep defteri"nin maldr. Bu nun tasdikinin doru olup
olmad bizi ilgilendirmez! Orada Ali'yi de nasl takdim etmi olduumu
gryorsunuz: Tarihte daima yenilmi olduumuzu gryoruz! Bir defa Allah
yolunda savaman gerekir demiler, bir defa Fir'avun'un yolunda... Ben onlar
artk anlamyorum. Herkesin gelip srekli yeni bir hare keti ibana getirdiini
gryoruz, bizi uyutmular! Sadece efendiler deimi. Zindana saldranlar
beni kurtarmaya gelmi-yorlard. Zindancy kovup, onun yerine gemek iin
geliyorlar d. O gelenin, iyi veya kt olmasyla benim ne iim var! Bu yzden
Ali konusunda eer yle diyorsam: "Karde, bebin yl dan sonra gelmiim ve
"Ali'nin ias" olmuum. Tekrar kle ola rak Ali'nin ias olmuum; Ali, bu Ali de
olsa ve hak vasi de ol sa. Ama tandm Mesih gibi, birbirinizin yznz
pnz, salavat getiriniz de dese, ben yine kleyim. Gerek hakiki Me sih'in
kim olduunu, ben biliyorum. Ben aratrmac deilim ki! Ben iki bin yldr
dnyada olmu (ve olan) Mesih'i tanyorum. Ben Mesih'i ilm aratmalardaki
simasndan tanmyorum, ke ilerin yznde tanyorum. Bu keilerin bizi
daima soymu ol duklarn gryorum. Tpk Romallar gibi bu beyefendi nce
Sezar'd; bizi kamlam, vurmu ve ldrmt. Asker edip savaa
gndermiti. Bu beyefendi bugn papa olmu, Sezar'n senatrleriyse kardinal
olmu. Gzel! Benim iin ne farketti? O altn ayakkablar giymiti, imdiyse
balk ayakkablar giyiyor. plak ayakl olan ben iin ne deiti?
508
DINLER TARIHI
Ben, Ali'nin o irfan makamlarn, manev makamlarn ve azametlerini
anlamyorum. Gryorum ki, O benden nce gelip, bu sapmaya kurban edilen
bir adamd. Sonra, kl adam oldu unu gryorum. Kan, toprak ve
kudretlerin hizmetinde olan kahramanlar gibi deildir. Sz adamdr (hatiptir),
ama Demos-tenes gibi kendi hakknn gereklemesi iin alan, Bousoui gi bi
Lui'ye kar hatiplik yapan biri deildi. Soyluluun ve sosyal haysiyetin
adamdr, ama bir amele gibidir, benim gibi i yap yor. Hanm tarihin ve kendi
kavminin en byk ahsiyetinin kzdr. Ama senin kle kzkardein, benim kle
kzkardeim gi bi i yapyor. Ala katlanyor, dert ve zdrap ekiyor, mah
rumdur, yoksuldur. Bu yzden klesiyim diyorum. Bu, eitli dinlerde ve
milletlerde eitli aratrmalar yapp, sonra ia'nn daha iyi olduunu grdm
demek deildir. Ben onlar anlam yorum; nk ben kleyim,66
Eer ben burada felsef, kelm ve din tartmalar yapsay dm, bu konular
anlatsaydm, kle olmayan benim enemle k le olan kardeimle konusaydm,
bu onun iine yaramazd; bir klenin lisanyla konumam gerekir.
Orada enbiya ve evliyann yolundan Ali'ye gelmedim. Zehire bulanm tarihi
almyazmn yolundan, bebin yl boyunca birinin evine geldim. Dierlerinin bir
dinin yolundan ona ula tklarn gryorum. Benimle klavuzum aratrmalarm,
kitap larm, mantk istidlalim olmamtr ki Ali'yi gstersin.
"Kardee mektup"ta demitim ki, "Karde; bu bebin ylda sen yoksun..." Zira
peygamberler, hekimler, filozoflar... hep be bin yl nce len kardeimden
sonra geldiler; onun bundan ha beri yoktur. Btn bunlar iki-bin yl nce
gelmitir. O bunla rn hepsinden nce lmt. Bunun iin ben imdi ona rapor
ve-
66- Muhammed Ali Afganinin "Ahu Hanmn Kocas" kitabn grdnz m,
grmediniz mi? ok deerli bir kitaptr Son yllarda gerekten ilk defa byle bir
roman sahip oluyoruz.
-Nowel vard.. Ama birinci derecedeki roman bu "Ahu Hanm'n Koca.s'dr.
Orada mesel gryoruz "Recep Ali"den bahsettii zaman, zel bir tip olduu
bellidir, nasl konumas gerektii bellidir Sonra T>e ye fendin in azndan"
Sokrat. Eflatun .- Heidegger'in szlerini iitiyoruz. Felsef tartmalar yapyor.
Bu yanlt; simin edebiyat, tarih veya dierlerinde gsterdiimiz tipleriyle, bu 1
Vfendinin" suratna arpmas gerekir.
DINLER TARI H I
509
riyorum. Rapordaki haberlerden biri u: "Karde ben bir yerde sallanp titredim.
Dediler ki; Azerbaycan'da bir peygamber k m, nr ve karanlktan
bahsediyor; nr ve karanlktan, ktlk ve iyiliin savandan, er ve hayrn
savandan gndz ve ge cenin savandan. Aydnlk yanmza gelmi dedim.
Iktan, kut sal Ahurai Azer'den bahsediyor. Dedim ki, bebin yllk bu ka ranlk
gecemizde ayaklarmzn nnde temiz ule parlam, Ahura'nn bir ulesi.
Halbuki hayatmzdaki btn uleler kza-rp parlyordu. Nemrudi bir uleydi.
Izimizden gelip haberimizi sormasn bekliyordum. Baktm ki Azerbaycan'dan
Belh'e (hare ket edip) Vitaseb ah'n yannda yola dm. Bir kzn Camseb
Han'a verdi. Camseb Han'n kzn da kendi ald! Sa dece ve sadece iki tarafn
faydasna!
imdi siz diyorsunuz ki: "Sen, bu peygamber muvahhidmi -Gatlar'da-
diyorsun..." Hakla beraber olduu, sonrakilerin bir hokkabazlk yaptklar belli
oluyor. Dzenbazlk yapp, erafl getirdiler ve bu Mezdisna'yla kartrdlar..."
Ben onlar nerden bilirim? Aratrmac deilim ki! Ben ne bileyim ki; o
balangta iyiymi, sonra bozulmu Onun hayatm etkilemediini gr dm.
Klelikte, Mesih benim iime yaramamtr, dediin za man -O ki artk hviyeti
bellidir!- siz kalkm Zerdt'ten bekli yorsunuz?
Soru: Hz. Ibrahim'in mcadele ettii irk, hem snfsal ihti laf dourmaktayd
ve hem de mevcut ihtilaf aklamaktayd. Biz Mslmanlar'n bu mcadele
hakknda bildiimiz ey, o malum putlarla olan mcadelesidir. Hepsini krd ve
grz b yk putun eline verdi. Biz bundan baka birey bilmiyoruz, eer
bundan ayrysa, nereden bilelim?
Cevap: Adamn biri, bir grup ve snf hakknda; "Bunlarn tm kt,
mezhepsiz, dinsiz, uursuzdurlar!... diye kfrediyor du. Arkada yle dedi:
"Hepsini bir kenara attn bu adamla rn arasnda, menfaatiler da var, Iyi
adam da var." teki: "Birini syle" dedi. "Hi tanmadklarmz olamaz m?
Senin tanmadk larn, benim syleyemediklerim ok mudur sence?! Bylece
mutlaka aralarnda bulunabilecek iyi adamlarn da olduklar belli oldu. Byle
olmasayd sen ve ben mutlaka bilirdik! Eer
510
DINLER TARIHI
bizler kimlerin, neyin ve hangi etkenlerin fikren yklmamza se bep olduklarn
renebilsek,67 bu etkenlerin girilerini tarih ve corafyadan anlayabilsek;
toplumsal veya din asndan eekle-tirmenin etkenlerini bulur ve bylece
irkle mcadele kendili inden belli bir dzeye ulam olurduk. Ite uurlanma
budur. Ibrahim ve irk meselesini, akladmz gibi sadece putlar ve krma
olay oluturmamaktadr. Kendimden birka rnek vermek mecburiyetindeyim:
Birincisi, dinlerdeki putlarn ve tanrlarn okunup aratrlmasdr. Orada irk
sosyolojisi hak knda bir eyin yazlmam olduunu yeni anlam bulunuyo
rum. rnein bugnk ve dier konumalarda da sylediim gibi; btn tarih
boyunca irk dinindeki tanrlar, putlar ve ortak komalar, sosyal ve tarih bir
fonksiyon tamlardr. Bu ekil deki bir anlayla incelerseniz tanrlar veya
eitli tanrlara tap mann sosyal snflar, sosyal sapma ve insan -sosyal eliki
a sndan hangi fonksiyona sahip olduklarn inceleyebilirsiniz. Bunu tandmz
ve irkin fonksiyonunu toplumda tek tek bul duumuz zaman, inanyorum ki bu
esasa gre gerek tevhidi bize retebilecek en byk faktr irktir.08
Hz. Ibrahim'in, irkin tecelli kaynaklarn reddetmek ve ez mek suretiyle yapt
iin deeri sadece felsef, metafizik bir ko nu deildir. Belki insanlk toplumda
yaylm bir hareket olarak tarihin tarihi deime srecinde, snfsal dzenlerin
esasna gre smr, istibdat ve toplumsal irkin tam olarak mahhas ol
masn salayarak O'nun iinin ne kadar "pratik", "aleni" ve canl olduunu
gsteriyor. Tarih ve gemile ilgili bir hatra deil.
Iaret ettiim gibi, bu konu hakknda Tahran Edebiyat ve Beer Ilimler
Fakltesi'nde "irk Sosyolojisi" isimli bir konuma yaptm. Elbette br mddet
iin o konuma deerlendirilebilir. Ama btn ierii bu deildir. Aslnda konu
yle zetlenebilir:
67- Diyorlar ki: "imdiye kadar hep konuuyoruz. Sen hep dertlerden sz edi
yorsun. Derman olacak hibir ey sylemiyorsun" Hayr! Asla! Biz imdiye ka
dar dertten bahsetmiyorduk. Belki dertten inleyip szlyorduk. Dertten inltyip,
szlamak "dertten bahsetmek'ten ayr bir eydir.
68- Eer irki anlamazsak, tevhidi anlamamz mmkn deildir. Meer bu tek
rarladmz "Allah birdir, birden fazla deildir" dememiz de "bir snfta iki
retmen olamaz"a bir dayanak oluu gibidir. Gzel, eer yle kalsayd tevhidi
miz de ortadan kalkard.
DINLER TARIHI
511
irk sosyoljisi ve kart tevhid sosyolojsi ayn konudan bahset mektedir.
Ikincisi "Adem'in Varisi Hseyin" isimli bir yazm var. Bazlarnn onu okumu
olmalar, orada ne sylediimi an lam olmalar mmkndr. Biri de bu Irad
kurumunda verdi im "ibrahim ile Randevu" isimli drt konferanstr. Orada, iki
konumaya sadece, sosyoloji, tarih felsefesi bakmndan Ibra him'in iine, onun
beeri sosyal dzen zerindeki etkisine ve ii nin pratik olduuna ayrdm. Birisi
de Ibrahim dinlerde tarih felsefesidir. Bu konuyu da yine burada konferans
olarak verdim.
Soru: Kur'n yle buyuruyor: "Iyi bilin ki Allah'n dostlar na korku yoktur.
Onlar zlmeyeceklerdir" (Yunus/62). Defalarca ilim ehlinden iittim; efendimiz
Ali (a.s.) tarih rivayetlere gre Allah'tan ok korkard, dierlerini de Allah'tan
korkmaya tevik ederdi. Acaba velayet istidlali zerine bu yetten istifade edile
bilir mi? Edilemez mi?
Cevap: Kur'n'da, Allah'n evliyasna, Allah tarafndan korkma, rkme
verilmedii belirtilmitir. Allah'n veli kullarna ne bir korku, ne de gam vardr.
Halbuki Hz. Ali (a.s.) tarih rivayetlere gre Allah'tan herkesten daha ok
korkuyordu. p hesiz bu; u iki anlam ve kavram ortaya koymaktadr: Insan,
st aamaya ulat zaman, artk onun iin Allah'tan bir korku ve gam yoktur.
Dieri de aksine insan Allah' tanma ve bilmede st dzeye kt lde
Allah'a yaklamak ynnden ruhsal gelime kazanyor, korkusu daha
fazlalayor. Bu nedenle de sa dece bilginler Allah'dan korkuyorlar.
Farsa'da bu iki korku arasndaki fark iin, maalesef bir ke lime yok: Biri,
"Hayef'dir. Ruhsal tekml artann, Allah'a da ha ok yaklaann, Allah'a kar
duyduu korku da artyor. Di eri de"havf"dr. Kfr, sapklk, pislik, gnah ve
cinayetten el ekip bu yola ve dine inanan kimse iin artk bir korku ve rk me
yoktur. Bu iki kelime, iki ayr kavramdr. Farsa'da her ikisi ne "ters" korku
diyoruz. Tpk Farsa'da takvaya da Allah'tan korkmak dediimiz gibi...
"Ittekullah" "Allah'tan korkunuz" de diimiz gibi, "Hayetullah'a da Allah'tan
korkma diyoruz. "Sonra kalpleriniz yine katlat, ta gibi; hatta daha da kat
oldu. Ni-
512
DINLER TARIH
tekim talar arasnda kendisinden rmaklar fkranlar vardr, yarlp su kan
vardr; Allah korkusundan yuvarlananlar vardr. Allah yap tklarnz bilmez
deildir." (Bakara/74) Havf, ayn zamanda kor ku anlamndadr! Halbuki havf ve
gam, sapma kaygsndan in sann sarslmasdr. Bu yzden deniyor ki, yola
geldin mi, artk korku ve havf yoktur. Kur'n, bu korkunun ve gamn olmayn
sadece evliya iin demiyor. Belki Ehl-i Kitap'tan (Yahudiler, H ristiyanlar,
Sabiiler) ve Mslmanlardan iyi i yapp, Allah'a ve kyamete inanp yola
gelenlere u yeti sylyor: "phesiz, ina nanlar, Yahudi olanlar, Hristiyanlar
ve Sabiilerden Allah'a ve Ahiret gnne inanp yararl i yapanlarn ecirleri
Rableri'nin katndadr. Onlar iin artk korku yoktur. Onlar artk
zlmeyeceklerdir de." (Bakara/62). Allah'tan korkmak, O'nun azameti
karsnda ken dimizi hakir grmemiz anlamndadr. Kendine zg bir insan
duygudur bu. Mutlak ycelik ve azamet karsnda ebediyeti hissettii, kendini
korku halinde grd bir durumdur. Bu sa ptmaktan korkmak deildir, belki
heyecan, hayret, aknlk ve bir acizin mutlak bir azamete ve gzellie kar
titremesidir.
Kukusuz insann idrk ve ihsas ne kadar gelimi olursa, mutlak ebediyet ve
azameti daha ok tanyor, anlyor, hissedi yor. Onun karsnda daha fazla
titriyor; idrk ve ihsas k ldke, kreldike gnl daha bir geni ve daha
rahattr. Ben falanca ii yaptm, artk rahat ve temizim diyen adam, ite yle
sine rahattr. Aslnda hi de rahat deil! Tpk ilim konusunda grld gibi;
ilim cahillii, bilmeme cahilliinden farkldr. Tahsili ve bilgin adamn ilmi
gelitike "bilmiyorum'lar daha ok artar.y
Islm'da takva, daha nceleri zihnimizde varolan anlamyla karmtr. Bu
nereden bellidir? Tercmesinden... Takvann geT-
69- Bir renci vard. Fizii yirmi idi. retmenin ise fizii sfr idi. Dnyaya
bakt zaman, artk baka problemi kalmyordu. (Yeni fizik, dnyann btn
iaretlerini halletmiti.) Gkyzne bakt zaman, hem bulutu tanyor, hem yl
dzlar, hem de uzay biliyordu. Niin mavi olduunu biliyor, bunlardan baka da
bir problem olamazd. Ama Mav Plank veya Enstein gibi bir adam gkyz ne
bakt zaman mehulden boanan bir soru yamuru gryor. Gkyznden
yaan soru yamurlar... "Adam'1 yle diyordu: "Ben drt temel unsur biliyo
rum. Dior teferruta ait eyler in var; bunlarn dnda bireyin olmas da mm
kn deildir."
DINLER TARIHI
513
ek anlamnn tam aksi olarak tercme ediliyor: Takvaya, "perhizkri" veya
"perhizgri" (ktlklerden kanma, sakn ma) diyoruz. "Perhizi artk ok tatl!
Beyefendi! Iiniz gcnz ne? Saknyoruz, ktlklerden kanyoruz. (nk
"kr" ve "gr" ekleri, benzer sfatlar olutururlar. Yani aslnda meslek sa hibi
olan kimse). Iim sadece bu, korunma ve saknmadr! Bu, artk tuhaf
bireydir.70 Gerekte saknma ve korunma diye bir i olmaynca, artk hibir
zaman bir i yapmayan kimse... Byle ol masna ramen hangi kt ii
yapmtr? Sorumluluk tayan in san, hayatn kargaas ve mcadelenin
ortasnda olan kimse, ama srmyor, kendini satmyor, leke kabul etmiyor,
temiz ve soylu kalyorsa bu adam, deer sahibidir elbette. Onun bu ii,
korunma, saknma deil midir?
Saknma ii, Mehed'deki Rebi' Efendi'nin iidir. Hazreti Ali, onu Kazvin'e bir
isyan yattrmaya gnderdi. Hrszlar Huzistan'a geldiler, kendisini de soydular.
Bu olay zerine "bu isyan yattrmak da ne itir?" dedi. "Zahmet sebepleri
zerinde hccetin tamamlanmad, cahilce ve uursuzca isyan etmi bir
adamn, gnaha tutkunluu ve onu slah etmemiz de nasl bir itir?" Albert
CamuS'un deyimiyle; "eer i yaparsak cellat olu yoruz, eer i yapmazsak
ryoruz; o halde ne yapalm? Sonra Hz. Ali'nin emrini yerine getirip cihad
edeceine, Kazvin yerine, Mehed yaknlarna geldi. O zamanlar, henz Imam
Rza yoktu. Mehed'de Hakan kavun -bir cins kavun- vard! Orada bir kabir
hazrlad "Re'petition" programna, lmden sonra Mnker ve Nekir'in soraca
sorulara ve verecei cevaplara hazrland! Ora ya gittiklerinde altrma yapm
olarak hazr olsunlar, el ve ayaklar birbirine dolanmasn, dilleri kekemelik
yapmasn ve ne sylediklerini anlasnlar diye. Onun ii buydu. Sonra sekizli za-
hidlerin (Zahhad's-Semaniye) bir paras oldu. Saknd, korun du, baka hibir
i yapmad. Gerekten de temiz kald; ama te miz olmasnn ne deeri var? Bu
perhizkrdr (saknandr, kt lklerden korunandr.) Fakat muttaki deildir.
Takva "vikaye" kelimesinden gelmektedir; saklamak, tutmak, alkoymak anla
mna gelir. Korunmak, saknmak anlamnda deil. Takva,
70- Birinden sordular: Ne i yapyor, nerede alyorsun? Dedi ki: Iyiliksever
biriyleyim. Peki, o iyiliksever ne i yapar? Dedi ki hibir i!...
514
DINLER TARIHI
Mlik, Eter'in yapt eydir: Hz. Ali ile Muviye'nin mcadele sinin zirvesinde,
paralarn reddedildii veya bedel olduu bir durumun zirvesinde. Beni meyye
casus tezghlarn, Hz. Ali'nin en iyi subaylarn vesveseye drmeye
altklar, bu tr ifsada giritikleri bir dnemde saf aklszlar ununla aldat
yorlar: "Ali, ihtilafa sebep olmutur." Kurnazlar ise parayla al datyorlard; Hz.
Ali'nin etrafn boaltmalarn istiyorlard. Byle bir ortamda; herkesi
aldattklar, komplolarn zirvesinde, Hz. Al'ye kar zihinleri kartrdklar, bir
kargaa ortamnda, sade ve cahil halkn imann sarstklar, halkn kesin kararn
bozduk lar, sonra Hz. Ali'yi yalnz braktklar yetmiyormu gibi, halkn
nazarnda pheli ve tehis edilmesi mmkn olmayan bir sima olarak
gsterdiler, ona binlerce ithamda bulundular. Hatta "din sizlik" ithamnda bile
bulunduklar, sonra da iten her taraftan Talha, Zbeyr ve Haricilerin,
darbelerini dzenledikleri, dar dan ard arda Beni meyyeyi balarna
gndererek Medine top raklarna geldiler. Hz. Ali hkmetinin namusunu talan
ettiler, sattlar. Bylece tam mansyla bir kargaa iindeyken, Mlik, bir subay
olarak kalyor; komutanl kabul ediyor, olaylarn tam ortasna, fikirlerin
kartrld, tutkularn daim olmad, karanlk bir gelecein olduu, Hz. Ali'nin
baar ve galibiyet ansnn olmad bir durumda, Mlik, Eter, duruyor; sava
yor, kendini satmyor, aldanmyor, vefadkar kalyor. Vikaye (takva) budur,
kendi insanln korumutur. Bu, deer sahibi dir ve muttakidir. Eer biri
rzgr, hava, toz, toprak yemesin di ye etrafn camla kaplarsa, yle temiz
kalr! En iyi korunmu olanlar ve saknanlar, ceninden noksan olarak gelen l
ocuk lardr. Onlar alkoln iinde koruyorlar!
Insann dnce ve yaayn, tarihi Karl Marx, iktisad et kene veya toplumsal
etkenlere indiriyor: "Ben sonucum, ekono mik ve toplumsal artlar beni
yapyor, benim onda bIr etkim yok," diyor.71
71- Kari Marx, zihnin -veya ide'nin- ve insann, iradeyle, fikirle ve duygularla
ayn anlama geldiine inanr.
DINLER TARIHI
515
Max Weber bunun aksine, dnce, dnce tarz ve "ben"in iradesinin
toplumu yaptna, sosyal ve iktisad dzeni deitirdiine inanyor. Ben ne
Marx'n sylediine inanyorum, ne de Max Weber'e inanyorum. Fakat ikisinin
de katldm ynleri var. Max VVeber'e inanyorum, yani gereklik ve zihniyet
arasnda72 fert ile toplum arasnda, evre ile insan arasnda, de vaml ve
karlkl bir sebep ve sonu ilikisi ve etkileim mev cuttur.
Toplum ve sosyal evre d sebeptir, "ben"i yapyor ve de itiriyor. "Ben"in
deimesi de bir sebep oluyor ve sosyal ev reyi deitiriyor. Sosyal evre
tekrar ikinci defa benim zerimde etki brakyor, sonra yine benlik, sosyal evre
zerinde etkide bulunuyor. Tpk birbirlerine kar duran karlkl aynalar gibi.
Toplumla benim aramda daima karlkl sebep, sonu, illiyet ilikisi vardr.
Devaml bir gel-git halindedir. Bu bir eit "causa-lite"dir; bir eit daim sebep
ve sonu olmadr. Yani benliim evrenin sonucu olduu durumda, ayn
zamanda evrenin sebe bi de oluyor. evre de benim sebebim olduu gibi, ayn
zaman da sonucum olmaktadr. Karlkl illet ve malullk etkisi.
Tpk bir airin toplumla ilikisi gibidir. Toplum-snf, top-lum-akam-iir). Bu
toplum, airlerin toplamndan tekil olmu tur. Ben bir air unvanyla orada
durmuum, aramzda bir iliki yoktur; sebep ve sonu ilikisi yoktur. Ben bir iir
okuyorum; toplulukta heyecan oluuyor. Topluluun heyecana gelmesi, ferd
olan "ben"in etkisidir. Sonra benim yaptm evrede, heye can olutu, bu
benim iin etki sebebi oluyor, zerimde etki brakyor. iir okumann zerinde
ses tonu, setiim iirler, syledi im szler, dnce tarzm, ruhumda ve
duygumda etki brak yor. Bende meydana gelen deimeler, tekrar evre
zerinde karlkl etkiye sahiptir. Ben, air olarak orada iir okuduum, siz de
dinleyici olarak dinlediiniz srece, evremi oluturuyor sunuz. Benimle sizin
aramzda daim bir sebep ve sonu etkisi vardr. Ben, evre iin sebebim, evre
de benim iin bir sebeptir.
72- "Objektive", yani toplum, dar, evre ve tabiat; "Subjektive", yani ben, be
nim iin, benim dnce tarzm.
516
DINLER TARIH I
Ben evrenin sonucuyum. evre de benim sonucumdur. Byle bir ilikiye
inanyorum. Byle bir ilikide, geri evre beni olu turuyor, ancak ben evrenin
sebebi de olabiliyorum. -Bu konu daki VVeber'in sylediklerini yarsyla- beni
evre zerinde olumlu bir sebep olmaktan saptrmak ve evre zerinde olum
suz bir sebep eklinde ortaya karmak isteyen eye kar, kendi mi korumakla
sorumluyum. Burada semekle sorumlu oldu umdan sosyal fonksiyonumun
sorumlusuyum. Sebep adyla toplumda rol ifa ediyorum, sebep olduum o
yaryla sorumlu yum. Toplumun sonucu olan o yanda, etkileyici olmadm iin,
yleyse sorunlu da deilim. Toplumda sebep fonksiyonu if et tiim srece,
takva da fonksiyon sahibidir. Ama saknma ve ko runmann asla hibir
fonksiyonu yoktur.
EKLER
Aadaki konu -Muhtemelen bir soruya cevap olarak bir akla madr. Onikinci
dersin verilmesinden sonra ehid retmen Dr. Ali eriati tarafndan yaplm
bir konumadr. Dersin metniyle doru dan bir ilikisinin olmamasna ramen
nemine binam burada veri yoruz:
... Hseyniye-i Irad'daki konumalarda, teksirlerde, kitap larda, notlarda
ortaya konmu ve yaynlanm olan ey iyi veya kt, doru veya yanl
tartma ve tenkidi tahrik eden bir fak tr olmutur. Bu yzden iimizin hibir
faydas olmamsa bile, bu geleneksel miras, monoton toplumda, bu fikr
hareketlilik hakikatin anlalmas iin dncelerin arpmasn salamsa,
byk ve deerli bir ilevi yerine getirmitir.
Yeni bir hareket veya meseleler sergilemi olan bu sorular, kendiliinden
toplumda iddetli veya gzel tenkitler meydana getirmitir. Hatta bazen,
tenkitlerden bile daha iddetli knama lar ortaya kmtr. Elbette bu tenkidler,
gruplandrlabilir.
Eletirilerden bazlar doaldr; herkes yeni bir sz iitir. Bu yeni sz, bir
bilinmeyeni hallederken, okuyucunun zihninde var olan bakaca yz meseleyle
karlayor; haliyle bunlarn halle dilmesi gerekIr. Eer bu sorular, tabii ve ilm
olarak ortaya ko-
DINLER TARI HI
517
mlmazsa, ilmiliin henz ekillenmediini gsterir. O zaman belki sadece
tekrar edilen ve sevabnn Ahiret'te bizlere nasip ol mas gereken bir merasim
yerine getirilmi olur! Halbuki din merasimin bu dnyada bir deer ve etki
tamas gerekir. hirette de etki ve sevap tayabilmesi iin bu arttr, Burada
ie yaramayan birey, orada da bir ie yaramayacaktr! Burada kr olan kimse,
orada da kr olarak ayaa kalkar. (Kr, kendini bil meyen, uursuz anlamnda).
Yaptmz her ite, uurlu olma mz gerekir. Her halkrda ekserisi hakikata
kar garazsz, dost, mtecanis ve toplumumuzun en iyi ve deerli dnrleri
olan fikirda ve aydnlarmzn zihninde bu eletiriler ve mp-hemlikler vardr.
Tenkitlerin birisi, bu eittendir.
ikinci grup, temalar olmad iin, havadan hkm veren gruptur. Tpk Tahran
caddelerinde yol yrdmz zaman bir kusurumuz olmad ve bu gazlarn
nerede retildiini bil mediimiz halde havadaki gazlar, kirli havay teneffs
etme miz gibi. Bazlar da havadan hkm veriyorlar, gr ve inan
ediniyorlar! Bu onlarn akidesinin bir paras oluyor, sonra evde naklediyorlar;
bunlar hkm vermeyi havadan alan tiplerdir. nk aratrma ile temas
detleri azdr. Biz hemen balangta dikte ile bymz. (Bilmem Said beyin
"Dikte ve Zaviye" isimli piyesini okudunuz mu?) Bu dikte, ocukluktan beri be
yinlerimizi zrl klm: retmen dikte etmi, dzen, mdr, anne, baba,
Allah, havuz suyu... Hepsi ve hepsini dikte etmiler dir, nasihat etmilerdir.
Herkes birinin yakasndan tutup nasihat ediyor. Nasihati, hatta hkm vermeyi
bile daima bakalarn dan almak bizim detimiz olmu, kendimiz aratrma,
dikkat, mtalaa ve hkm vermekten kayoruz. Akas kklkten itibaren
dikte altndayz. "Diktatrlk" de bu dikteden geliyor: Kkl lgat bakmndan
ayndr.
Bu yle bir tiptir ki, inalah fikr temaslar, tanmalar, d ncenin arpmas
(mcadelesi anlama) akla kavuma da ha ok inceleme ve okumalardan
sonra, havadan ve dikteden hkm verme says azalacaktr. Hkm vermeyi,
okumak, ve incelemekten alan kimselerin says artacaktr. Bir toplum bu
yoldan hareket ederek geliir.
518
DINLER TARIHI
nc bir grup daha var. Bunlar fikr atmosferlerinin ve fikr dzeylerinin snrl
olmas nedeniyle ithamda bulunmaya mahkmdurlar. Mesel, bir adam, bir
yerde diyor ki: "Falan ki tab okumayn, o kitap ok kt, dine aykrdr!" ok
gzel! Eer bundan sonra dine uygundur deseler de byle bir adam okumuyor.
Zavallnn okuma ve yazmas yoktur! Ama hkm u oluyor; falanca yerde bir
kitap yaynlanm isminin ne oldu unu bilmiyorum, ama dine aykrdr! O,
sadece kitabn yazar n dinsiz bir olarak tanyor ve bu inanc kalbinde saklyor.
By lelikle de herhangi bir zamanda "dine hizmet "e koabilsin. Ona
bavurulduunda, yapacak pek bireyi yoktur ve onu byklere gndermek
gerekecektir!
Bir de bu hava hkm vermeleri, fikr, ilm... ve din ayia lar yapan, reten
ve dierlerinin almas iin fezada yayan bir grup var. Onlarla da br i
yaplamaz. Bir Frenk atasz yle diyor: "Uyumu olan kimse uyandrlabilir,
ama kendini uyku-zede yapan kii uyandrlamaz."
Birinci Cildin Eki 1
Beinci Ders:
Sone Acaba Hazreti Peygamber'in (s.a.v) mrnn en son anlarnda mescidi
iaret edip, belli kaplar dnda, btn kap lar kapatmalarn istedii zaman
ak kalmasn istedii kap Ali'nin kaps myd? Yoksa Ebu Bekir'in kaps myd?
Cevap: "Islm inasi" kitabnn Mehed basks "Peygamber Oluyor" blmnde
u noktaya varlyordu: "Peygamber kendi evinde can verme halindeydi, son
szlerini sylyordu. Szle rinden biri uydu: Ebu Bekir'in odasnn -veya
evinin- kaps d nda mescide alan btn kaplar kapatnz. Bu, "Islm ina-
si"de yaptm hatalardan biridir, -ayet bu eserimin bir deeri varsa, bu hata
onun deerini rzgra savurmutur. Yani gerisini anlamsz ve okunmaz,
yapmtr! Elbette bu yaplmas gereken bir tenkittir, iimden bir yerde cevap
vermek geiyordu. Elbette, kendi ahsma yaplan tenkitleri sevmem, ama tabii
ki cevap ve reyim ki, yava yava, herey akla kavusun. Eer ben bir
DINLER TARIHI
519
hata yapm olsam bile -ki yapmam imkn ve ihtimali fazladr-eserde bu
tenkitleri tashih ediyorum. Eer toplum kt anlam-sa bile, bilhare, gzel
anlayacaktr. imdilik problem udur, ek seriya beni tenkit ediyorlar. "O kitapta
yazdm nedir? Nere de?" diye soruyorum. Sonun da okumadn gryorum.
Bu mesele, aslnda gereksiz olarak ortaya atlmtr. Sebebi de u;
Peygamber'in lm durumu, evre durumlar, vaziyetler, Ali'nin evinde, Ebu
BekIr'in evinde ve bu szlerin anlam...
"Devrilmi ve arpk" olarak anlalmtr. Bunlar u fikirde dirler: "Ali'ye kar
bu kadar ball olan Peygamber, nasl l mek istiyor? Ebu Bekir'in evinin ak
kalmasn istiyor. Ama Ali'nin evinin kapsn sylemiyor? O halde bu sz
yanltr! Ne olmas gerekirdi? Ali'nin kapsnn ak kalmas gerekirdi."
Hayr beyefendi! Usul olarak iin iinde Ali ve Ebu Bekir ile ilgili bir konuma
yoktur. Bunun fazileti, onun fazileti szkonu-su deildir. Birka sayfa nce
Ali'nin faziletinden ve Ebu Bekir ve mer ile ilgisinden bahsetmitim. Artk
burada da bahset mem gerekmez. Burada olay tarihidir. u anlamda; usul
olarak bir evi gznne alnz. Peygamber'in evi, mescide varan birka odadan
ibaret idi. Yani avlusunun sahas, mescid olan bir ev. Bu Peygamber'in evidir.
Yani Peygamber'in kadnlarnn evidir. Kendisinin ahs evi yoktu, bu,
kadnlarndan birinin evi idi. Bu ekilde, mescidin kblesinde, mescidin
batsnda, Aye, Hafsa ve mm'l-M'min'in evleri vard ki, bunlar
Peygamber'in hanm lar idi. Aye'nin bir odas vard, Peygamber orada lm
halin deydi, can veriyordu. Bu sz de orada sylemiti ve imdi ora da
medfundur. Yani o deriden yaplm sediri kaldrp, Peygam-ber'i oraya
gmdler.
Halk, Peygamber'in kabrini ziyarete ok geliyordu ve Ay e'yi rahatsz
ediyorlard. nk o, orada yaayan bir kadnd. Odasnn ortasna duvar ekti.
Yani onu bld; yars Peygam-ber'in kabrine dier yars ise kendisine kald.
lnceye kadar orada oturdu. Ama bu konumann olduu zaman o duvar
mevcut deildi, Peygamber'in lmnden ncedir. Bu odada Peygamber, lm
deine dmt ve can verme halinde ko nuuyordu. Bu odann bitiiinde
bir duvar ihtilafyla -u anda
520
DINLER TARIHI
da vardr, giden herkes grmtr- Ali ve Fatma'nn evi vard, kaps mescid
tarafmdayd. (Peygamber'in evi gibi) Ieride Aye ile Fatma'nn evi -yani Ali'nin
evi arasnda bir pencere vard. Bunlarn avlusunun sahas da Peygamber'in
mescididir. 60'a, 60 zer, 100'e 100 zer'dr. Mescid'in dnda, evler veya
odalar var d. Bunlar Peygamber'in baz sahabelerine ait di. O odalarn,
Mescid'in iine alan yollar vard. Dou ksmnda Mescid'in d nda Ebu
Bekir'in odas vard. Yolu Peygamber'in mescidine alyordu.
Peygamber, eitli sahabelerinin evlerinden Mescid'e alan btn kaplar
kapatn, sadece Ebu Bekir'in evinin kapsn ak brakn, diye buyurdu. Ali'nin
evinin kapsn demiyor. Zira Ali'nin evi bu evin aynsdr, kapsnn kapal veya
ak olmas nn bir anlam yoktur! Eer Ali'nin kaps kapl olsayd, orann kaps
ortadan kalkard! Nihayet her ikisi bir binada yayorlar, dier bir kaps yoktur
ki, hangi kapy kapatsnlar?
"Ebu Bekir'in evinin kaps" dedii zaman, Ali'nin evinin kapsnn ak veya
kapal olmas asla Sozkormsu deildir, ikinci olarak Ali, Peygamber'in kendi
yannda oturuyordu. Peygam ber'in ba onun dizinin zerindeydi. Ali'nin evinin
kapsn ka-patsalar ne olur, kapatmasalar ne olur?! Aslnda, bunlar szko-nusu
mudur? Eer kapatrlarsa bunlar ieri giremezler, eer ie ride olsalar dar
kmazlar, hepsi bir yerdedir. Ama niin Ebu Bekir'in evinin kaps ak olsun,
diyor? Onu dier ashabtan -Ali'den deil- istisna ediyor? nk Peygamber,
imdi Ebu Be kir'in kznn evinde hastadr ve lm yatana dmtr. y le
demek istiyor: Eer dier sahabelerin, mescide olan kaplar ak olursa,
gelirler, halbuki ben hanmlarmn yanndaym, Ay e'nin odasnda lmek
zereyim, onlar kabul edebilecek du rumda deilim. Onlar yabancdr, rahatsz
olurlar. Ama Ebu Be kir, benim hanmmn babasdr, -Ali'nin ise evinin giri ve
k burdadr- gelebilir. Byle deil mi?

You might also like