You are on page 1of 101

YERALTNDAN NOTLAR

FYODOR MHAOLOV DOSTOYEVSK


11 Kasm 1821 tarihinde Moskova'da dodu. Babas Yoksullar Hastanesi'nde alan eski bir ordu
cerrah, annesi de bir tccarn kzyd. Dostoyevski'nin ocukluu, zorba ve sarho bir babayla
hasta bir anne arasnda geti. Dostoyevski, annesinin yardmyla evde balad renimini zel
bir okulda srdrd. On alt yandayken annesini kaybetti. 1837 ylnda Petersburg Askeri
Mhendislik Okulu'na girdi. O sralarda zellikle iddet ve cinayet konularn ileyen kitaplar
okumaya balad. Okulu bitirdikten bir sre sonra, edebiyatla uraabilmek iin askerlikten ayrld.
Daha sonra babas, kyller tarafndan ldrld. Bu srada paraszlk, sefalet ve sara nbetleri
iinde buhranl bir hayat srd. 1846'da ilk roman nsancklar yaymland.
Dostoyevski, Rusya'daki arlk idaresine kar faaliyetlerde bulunan bir grubun srdrd gizli
toplantlarda yer almt. 1849'da arlk ynetimi, bu grup yelerinin tutuklanmasn emretti. inde
Dostoyevski'nin de bulunduu 21 kiinin kuruna dizilmesine karar verildi. Hkmn uygulanaca
srada arlk ferman akland ve Dostoyevski'ye verilen ceza, Sibirya'nn Omsk blgesinde drt
yl ar hapse ve er rtbesiyle drt yl askerlik hizmetine evrildi. Sibirya'daki drt yllk
mahkmiyet hayat, byk ikence ve eziyetle yaptrlan ar ilerde almakla geti.
Mahkmiyetinin son yllarn bir askeri inzibat taburunda geirdikten sonra 1857'de ocuklu dul bir
kadnla evlendi; ancak bu evlilik mutluluk getirmedi. Dostoyevski'nin srgn hayat, ruhu zerinde
derin izler brakt. 1862 ylnda yaymlanan l Evinden Hatralar, gerekte onun hapishane
yaantsnn canl bir anlatmdr. Bu arada kardei ile birlikte nce Vremya, sonra da Epoha adl
dergileri kard. Tm yaptlarnn anahtar olan Yeraltndan Notlar (Zapiski iz Podpolya), 1864
ylnda yaymland. Su ve Ceza (Prestupleni i Nakazani/1866), Kumarbaz (grok/1867), Budala
(dioM868), Ebedi Koca (Ven muzh/1870), Ecinniler (Besi/1872) gibi bayaptlar birbirini izledi.
lk karsnn lmnden yl sonra 1867'de evlendi. Kumar tutkusu nedeniyle karsyla
lkesinden ayrlarak Avrupa'nn kumarhanelerini dolat. Bir kz oldu, ama ld. Bu lm, onu
deliliin eiine kadar getirdi. 1875'te Delikanl (Podrostok), 1876'da Bir Yazarn Gnl
(Dnevnik pisatelja) ve 18798C'de Karamazov Kardeler (Brat'ja Karamazov) adl yaptlar
yaymland 9 ubat 1881'de Petersburg'da ld.
Dostoyevski, psikolojik roman akmnn en byk temsilcisidir. O, romanlarnda evresini ve bu
evrede geen olaylar tasvir etmekten ok, eitli insanlarn dncelerini, ruh derinliklerini
ilemi; bunlarn psikolojik, fizyolojik sorunlarn konu olarak ele almtr. Bu yzden romanlarnda
hasta, sulu, isyankr, sadist tiplemelere sk rastlanr.
SUNU
Fransz edebiyat Andre' Gide, Yeraltndan Notlar', Dostoyevski'nin yazarlk hayatnn zirvesine
ulat, onun btn eserlerinin kilit ta olarak grr. Dostoyevski, aslnda uzun bir monolog olan
bu yaptnda, bize bir yanda dkn, alakgnll (bu alakgnlll, irenlik bataklna
gmlp bundan zevk almaya vardracak kadar), br yanda da kibirli (kibri, hayat mahvetmeye
vardracak kadar) hasta ruhlu, kart duygular iinde gidip gelen bir insann yksn anlatr.
Roman kahramannn patolojik halleriyle Dostoyevski'nin hayat arasnda baz paralellikler vardr.
Srgn hayat srerken, kardeine yazd mektupta yle diyecektir Dostoyevski: "... Mia,
bunun iin kzma bana sakn, dn ki yapayalnzm, frlatlp atlm bir ta parasym sanki.
Otedenberi karamsar, hasta, alngan huyluyumdur. Btn bunlar dn ve szlanlarm haksz,
aklma gelenler de sama ise bala beni." Kart duygular iinde mekik dokuyan roman
kahramanndan szederken, bylesi bir zellie imkn veren eyin, Dostoyevski'nin zverisi ve
boyun eii olduunu belirtmeliyiz; onu eine az rastlanr klan da, iinde tad o olaanst
aykrlklarn bolluudur zaten. Bunu, Ecinniler'deki gnlk'n yazar diliyle Dostoyevski, yle
ifade edecektir: "Bu kart duygularn byle birarada varolularn
aklamaya kalkacak deilim." Delikanl'da ise bu durum, "Kart duygulardan meydana gelen
kasrga, zihnimi altst ediyordu. Bunun tam anlamyla bir delilik hali olduunu sanmyorum,"
eklinde dile getirilecektir. Kitabn kahraman, ar hn duyduu zaman sevgiye, ar sevgi
duyduu zaman da hnca ok yaklar. Dostoyevski'nin romanlarnda bize sunduu ift
karakterlilik ise farkl bir eydir. Bunlarn, olduka sk grlen o patolojik hallerle genelde hibir
ilgisi yoktur ya da ok az ilgisi vardr. Bu gibi hallerde, z benliin zerine yerleen ikinci kiilik,
zaman zaman onun yerini alr. ki ayr kiilik, ayn bedende iki ayr konuk vardr karmzda.
Bunlar, yerlerini pepee birbirlerine brakrlar; birbirlerinden habersiz srayla ortaya karlar. Asl

artc olan, tm bunlarn ayn zamanda oluu; herkesin kendine ait birbirini tutmaz
davranlarnn ve ikili benliinin farknda bulunuudur. Dostoyevski'nin, bu romannda olduu gibi
dier romanlarnda da bir dncesini akladktan sonra, bunun tersini savunduu, sk sk
grlr.
Dnceleri mutlak deildir Dostoyevski'nin; hemen hemen bunlar aklayan kiilerle ilintili
kalrlar. Olaylar, birbirlerine karp dmlenirler; ahlaksal, psikolojik ve d unsurlarn birbiri
iinde kaybolup yeniden bulutuklar girdaplardr bunlar. Hibir yalnlatrma, izgide hibir artma
grmeyiz onda. Karmaklktan holanr, onu korur. Duygular, dnceler, tutkular an halde ortaya
kmazlar...
Yeraltndan Notlar, bu balamda bir benlik zmlemesidir. Dostoyevski, bu eserinde de kendini
ve kendi gibi hafakanlar iinde bouan ruhlarn yksn kaleme alyor.
Bu notlar ve yazar tmyle bir hayal rndr. Bununla birlikte, etrafmza yle bir baktmzda,
bu notlarn yazar gibi olanlarn aramzda yaamasnn yalnzca mmkn deil, ayn zamanda
gerekli olduunu kabul ederiz. Ben, yalnzca yakn bir gemiin ska rastlanlan tiplerinden birini
okuyucularma tantmak istedim. Bu tip, hl yaamakta olan bir kuan temsilcisidir. "Yeralt"
adn tayan bu blmde, bu kii kendisini ve dncelerini anlatrken, toplumumuzda neden
bulunduunu, bulunmasnn niin kanlmaz olduunu sanki aklamak ister gibidir, ikinci blm
ise bu kiinin yaamndaki baz olaylar anlatan gerek anlardr.
F. Dostoyevski
uleYERALTINDAN NOTLARBRNC BLM YERALTI
Ben, hasta bir adamm... i fkeyle dolu, ekilmez bir adamm ben. Sanrm, karacierimden de
rahatszm. Dorusu, hastalmn ne olduunu, hatta neremin ardn bile bilmiyorum. Tbba,
doktorlara sayg duyduum halde tedavi olmak iin hibir ey yapmadm. Dahas, bo inanlara
bal olan biriyim; hem de tbba sayg duyacak kadar. (ok iyi bir renim grdm; bunlara
inanmamam gerekir ama inanyorum ite.) Srf inadmdan tedavi olmak istemiyorum. Siz, buna bir
anlam veremiyorsunuzdur herhalde. Ama ben ok iyi anlyorum. Huysuzluumla kimin cann
yakacamdan bahsetmeyeceim elbette; nk bunu ben de bilmiyorum. Bildiim tek ey, byle
hareket etmekle sadece kendime zarar vereceimdir. Bunu bilmeme ramen, srf inadmdan
tedavi olmuyorum.
11
Karacierim anyormu, varsn daha beter arsn!
Uzun bir sredir byle yayorum, belki yirmi yldr. u an krk yandaym. Eskiden alrdm,
imdi ii braktm. Aksi bir memurdum, kabaydm; byle davranmak, bana haz verirdi. Rvet
almadm iin kaba davranma hakkn kendimde buluyor, bylece avunuyordum. (Kt bir espri
ama karalamayacam zerini. Yazarken gzel olacan sanmtm; u anda bunun byle
olmadn ve szlerimin irkin bir bbrlenmeden teye gemediim gayet iyi biliyorum. Byle
olduunu bildiim halde, yine de zerini karalamayacam!)
lerini yaptrmak zere masama gelenlerle dilerimi gcrdatarak konuur, birinin cann sktm m,
byk bir haz duyardm. Bunda da ou zaman baanl olurdum. Byleleri, genellikle psrk olur.
Sadece kendini beenmi bir subaydan nefret ederdim. Bir trl yola gelmek bilmez, klcn
akrdatarak karmda dikilirdi. Onunla klc yznden tam bir buuk yl mcadele ettim. Sonunda
kazanan taraf ben oldum ve o da klcn akrdatmaktan vazgeti. Geri bu, genliimde olmu
bir olay...
Ama sevgili okuyucularm, benim asl ktlmn nereden geldiini biliyor musunuz? Ben, bu
kepazeliimi her anmda, hatta en hrn olduum anlarda bile hissetmekten kendimi
alamyordum. Aslna baklrsa, ne kt, ne de hrn biriydim. Btn hareketlerim, elence olsun
diye yaptm samalklardan ibaretti. fkemden azm kprmken biraz olsun gleryz
gsterip, nme ekerli bir bardak ay srld m yumuayverirdim. stelik duygulanrdm da...
Ama sonradan kendime kzar, utancmdan aylarca uyuyamazdm. Huyum byleydi ite.
Biraz nce aksi bir memur olduumu sylemitim ya, yalan! Hncmdan yle syledim. lerini
yaptrmak
12
f
iin gelenlere de, subaya da i olsun diye diklenirdim; gerekte hibir zaman aksi biri olamadm.
imde her an bunlarn tam tersi olan duygularn varln hissediyordum. Bu duygularn yaamm
boyunca beni brakmadklarn, dan tamak iin firsat kolladklarn biliyordum. Fakat buna izin

vermezdim; bile bile engel olurdum. Bu yzden utantan yerin dibine giriyor, fkemden patlayacak
hale geliyordum. Sonunda ylesine bir bezginlik verdiler ki, anlatamam! Bunlar yazarken sanki
pimanmm, zr diliyormuum gibi bir halim mi var baylar?.. Eminim, yle dnyorsunuzdur.
Ama inann bana, sizin ne dndnz umurumda bile deil.
Ben, kt bir adam deildim; daha dorusu, hibir ey olamadm ben: Ne aksi ne iyi, ne alak ne
namuslu, ne kahraman ne de korkak. imdi, kendi keme ekilmi, akll olanlarn hayatta bir i
tutturamayacaklar, tutturanlarn ise aptal olduklar gibi kin dolu ve sama sapan avuntularla
mrm geiriyorum. Evet, ondokuzuncu yzyl insan en bata iradesiz olmaldr, byle olmak
onun iin bir zorunluluktur. alkan, iradeli bir adam, dar kafaldr. Krk yllk bir yaamdan sonra
bu sonuca ulatm. u an krk yandaym ve krk yllk uzun bir yaam, ihtiyarln ta kendisidir.
Krk yldan fazla yaamak ayptr, aalk bir ey ve ahlkszlktr. Bana ak yreklilikle, erefiniz
zerine, kimin krkndan fazla yaadn syler misiniz? sterseniz, bunlarn kimler olduunu size
ben syleyeyim: Aptallar ve namussuzlar... Bunu, btn o ak sal ve gzel kokular srnm
saygdeer ihtiyarlarn yzne bile sylerim! Dahas, dan kp tm dnyaya haykrrm bunu!
Buna hakkm var, nk ben de altm yana kadar yaayacam. Hatta yetmii, sekseni
bulacam!.. Durun, izin verin de biraz soluk alaym...
Baylar, belki de sizi gldrmek istediimi zannedi
13yorsunuz. Bunda da yanldnz. Ben, sizin tahmin ettiiniz veya edebileceiniz gibi akac biri
deilim. Yaptm bu gevezeliklere kzarak (ki kzdnz hissediyorum) benim nasl bir adam
olduumu sorarsanz size vereceim cevap, "sradan bir memurum"dan ibaret olacaktr. Sadece
karnm doyurmak iin (srf bunun iin) altm; geen yl akrabalarmdan biri bana alt bin ruble
miras braknca istifa ettim .ve hemen ardndan oturduum u keye yerletim. Eskiden de
burada otururdum ama imdi iyiden iyiye yerletim. Buras, ehrin kysnda ve berbat bir oda.
Hizmetim, ahmakl yznden alabildiine hrn, yal bir kyl kadnyd; stelik ondan yaylan
iren koku, midemi bulandryordu. Bazlar, Petersburg'un havasnn salm bozduunu,
ufack gelirimle bakentte yaamann ok zor olduunu sylyorlar. Btn bunlar ok iyi biliyor ve
bunlar syleyen tm tecrbeli, akll tlerle yol gsterenleri iyi tanyorum. Ama yine de
Petersburg'da kalacam: buradan bir adm bile atacak deilim! Neden mi?.. Hi... Zaten gitmek
ya da gitmemek arasnda bir fark yok benim iin.
Akl banda bir adamn bahsini etmekten haz duyaca konunun ne olduunu bilir misiniz?
Cevap, kiinin ta kendisidir.
O halde, ben de kendimden bahsedeceim.
14
II
Sevgili okuyucularm, sizin dinlemek isteyip istemediinizi bilmem ama, imdi size niin bir bcek
bile olamadm anlatmak istiyorum. Size, unu tm itenliim ve ciddiyetimle syleyeyim ki,
ou zaman bcek olmay ok istedim. Ama ne yazk ki, buna bile layk olamadm. Sevgili
okuyucularm, yemin ederim, her eyin tam anlamyla farknda olmak bir hastalktr; hem de
tmyle gerek bir hastalk. nsan iin, gndelik hayata dair daha yalnkat bir anlama gc, u
ondokuzuncu yzyl aydnnn payna den anlayn yars, hatta drtte biri bile yeterlidir. Hele
bu insanlar, yeryznn en umursamaz, en frsat kentlerinden biri olan Petersburg'da yaamak
gibi bir felakete uramlarsa... (yle ya, kentlerin de frsat olanlar ve olmayanlar vardr.) Buna
gre insanlar, sradan kiilerin ve becerikli olanlarn anlay gleriyle yetinmeliydiler. Bahse
girerim, btn bunlar, gsteri iin, belki de klcn akrdatan subaymz gibi kaba bir
bbrlenme ve i adamlarm kmsemek iin yazdm dnyorsunuz. Fakat sevgili
okuyucularm, siz hi hastalklaryla gurur duyanlar, stelik bunlarla gsteri
15yapmaya kalkanlar grdnz m?
Ama byle eyler de oluyor ite... stelik bunu herkes yapyor; hastalklaryla gurur duyuyorlar,
belki herkesten ok ben yapyorum bunu. Bo yere tartmayalm; sylediim eyin anlamsz
olduunun farkndaym. Ama una olduka inanyorum ki, anlay gcnn sadece fazlal deil,
kendisi bile hastalktr. Bence yledir. Bu konuyu u an iin bir yana brakalm da siz, bana unu
syleyin: Baz zamanlar, hem de nasl sylesem, eskilerin deyimiyle, "btn gzel, yce eylerin
inceliini anlamaya hazr olduum srada, evet tam o srada, bunlar hissedeceime, sama
sapan hareketler yapyorum. Sylemeye altm u ki, belki de herkesin yapabilecei bu
biimsiz hareketleri, hem de yaplmamas gerektiini anladm anlarda neden yapyordum?
Neden "gzel ve yce eyler" zerine anlaym .derinletike daha ok bataa saplanyor ve

boulacak gibi oluyordum? stelik bu, rastlant deil, kanlmaz bir hal olarak meydana gelmeye
balamt bende. Bu durum bir rahatszlk, bir dengesizlik deil, sanki benim olaan halim
gibiydi. Sonradan, bu hale kar koyma isteimin olmadn farkettim. Artk yaratlmn bir
paras olduuna inanmak zereydim. (Belki de oktan inanmtm.) Bu zihinsel sanclar ilk
balarda beni olduka zmt. Dier insanlarn benim yaadklarmla hi karlamadklarn
dndmden, bunlar hep iimde sakladm. Utanyordum. (Belki bu utan hl devam ediyor.)
Petersburg'da geirdiim o rezil gecelerin sonunda eve dnnce, yaptklarmn dzeltilemeyecek
hatalar ve kepazeliklerle dolu olduunu grr, yine de iten ie garip bir haz duyardm. Dier
taraftan, farknda olmadan kendimi ypratyordum. Bu ypranma, nceleri ac ektirmesine
ramen, sonradan byk bir haz vermeye balad. Evet, gerekten, tam anlamyla haz
duyuyordum. Dier insanlarn da bunu yaayp yaamadk
16
larn anlamak iin bu konuyu onlara atm.
yle aklayaym size: Kldnz anlamada varlabilecek en st snra varmann verdii bir
hazdr bu. inde bulunduunuz kt duruma ramen, bundan kurtulup deiemeyeceinizi, hatta
yeterli vaktiniz ve inancnz olsa bile, bu deiimi aslnda sizin istemediinizi bilmenin tadna
doyum olur mu? stelik deimek isteseniz ne olurdu ki, zaten sizin iin hibir k yolu yoktu.
Burada en nemli nokta, btn bunlarn, stn anlayn doal ve temel yasalar gerei, bu
yasalara bal olarak kendiliklerinden ortaya kmasdr. stn anlay kanununa gre aalk bir
herif, ahlkszln farkederek bo eylerle kendini kandrmakta ve birtakm haklar
kazanmaktadr. Of, yeter artk!.. O kadar laf ettim, buna karn bir ey aklayabildim mi? Bu iin
zevkini nasl aklayacam? Ben bunun stesinden gelip, baladm ii sonuna dek
gtreceim. Zaten kalemi de bunun iin aldm elime.
Onurlu bir adamm ben. Bir kambur, bir cce kadar kuruntulu ve alngan biriyim. Buna ramen,
birisi beni tokatladnda sevin duyduum zamanlarm olmutur. Doru sylyorum, bunda
bambaka zevkler bulabiliyordum sanrm. Hi phe yok ki bu, kederden doan, kederin artmas
ve insann durumunun glemesi orannda oalan bir zevktir. Tokad yiyen insann ruh dnyas
sarslr, pestil gibi ezilir. Beni en ok sarsan, bir doa kanununa uyar gibi, her zaman her yerde,
hakl veya haksz olsam da herkesten nce kendimi sulu grmemdi. Bu, ncelikle, etrafmdaki
dier insanlardan daha akll olmamdan kaynaklanyor. (Ben kendimi, etrafmdaki insanlardan
daha akll gryor, hatta inanr msnz, bu nedenle byk bir utan duyuyordum. Zaten
hayatmda kimsenin yzne dorudan bakamaz, daima baklarm karrdm.) stelik bir suum
daha vard: yiliksever biri deildim. Byle olmay beceremiyordum. yiliksever biri
17
lolsam da bundan faydalanamayacam bildiimden daha ok ac ekecektim. Bu zelliimi
yerinde kullanamaz, adamn yapt doa kanununa uygundur diye dnp, onu affetmezdim.
Bir davrann doa kanunu olmas, onu affettirmemeli ve unutturmamak; nk doa kanunu
olmas, verdii acy hibir ekilde azaltmaz. Dier taraftan, iyiliksever deilim diye hakaret
edenlerden almak istesem, bunu yapabilir miydim? Zannetmem, nk yapabilecek cesaretim
yok. Neden mi cesaretim yok? Sizlere bu konuda bir iki sz sylemek istiyorum.
18
III
almay ya da hayata kar kendisini korumay bilen insan bunu nasl yapar dersiniz? Bu
insanlar, almay en byk ama haline getirdiklerinde, varlklarndaki her eyi yok ederler.
Kudurmu boalarn yapt gibi boynuzlann ne eer ve hzla hedefe koarlar; onlan bu
durumda durduracak tek ey, karlarna kacak bir duvardr. (lerinden geldii gibi hareket
edenlerle i g sahibi adamlar, byle bir duvarla karlanca znk diye duruverirler. Bu insanlara
gre duvar, daima dnen fikir adanlan, yani bizim iindir; bununla birlikte, kesinlikle bizi
durduracak bir bahane deildir. Bu bahanenin ciddiliine hibirimiz inanmadmz halde, drt elle
sarlmaktan da geri durmayz. Hayr, dierlerinin vazgeileri kesinlikle itendir. insanlar iin
duvar, yattrc, huzur veren, hatta bir yerde mistik bir anlam tamaktadr. Neyse, duvar
konusuna sonra dneriz.)
te ben, iten olan insan, tabiat anann sevgiyle, zenerek yaratt gerek ve normal insan
olarak dnrm. Byle bir insan da delicesine kskanrm. An dere
19cede ahmaktr bu insan, bunun tersim savunacak deilim. Ama normal bir insann ayn
zamanda ahmak da olamayacam nereden bilebiliriz? Belki bunun, kendince gzel bir taraf

vardr. Fakat benim bu konuda baz tereddtlerim var. imdi tabiat anann yaratt normal
adamn karsna, laboratuar imbiinden geirilmi, stn anlayl bir adam koyalm. (Bunda da
mistik bir hava var gibi baylar, ama ben pek emin deilim.) Bu stn anlayl insan, normal
insanlarn nnde bazen yle bir zlr ki, btn stn zelliklerine ramen byk bir itenlikle
kendisini bir fare gibi grmekten alkoyamaz. Evet, gayet stn anlayldr ama sonuta bir fare
olmutur. Karsnda ise kendisinden farkl bir varlk, bir insan vardr. Burada en nemli mesele,
kimsenin ondan byle bir ey istememesine ramen, onun kendim bir fare olarak grmesidir.
imdi bu farenin neler yaptna bir bakalm. Diyelim ki, fareyi kzdran bir olay var; (bu, ok sk
rastlanlan bir durumdur) ve fare almak istemektedir. inde I'homme de la nature et de la
verite 'den ok daha fazla kin besler belki de. Kendisine ktlk yapp kzdrana ktlkle karlk
vermek iin duyduu iren, alaka istek, I'homme de la nature et de la verite'den daha fazla
onun iini kemirir. nk dieri doutan ahmaktr ve almay kendisine verilmi bir hak olarak
dnr; ama fare, stn anlayndan dolay bunu kabul etmez. Sonunda sra asl ie, yani
almaya gelir. Zavall fare, ilk kzgnlnn stne o kadar ok soru ve yeni kzgnlklar eklemitir
ki, iinde bulunduu durum iyice glemitir. Her yann, phelerden, heyecanlardan, kendisiyle
acmaszca alay eden i adam ve yarg klna girmi ii d bir insanlarn tkrklerinden
oluan pis, kokumu, bulank bir amur yn kaplamtr. Bu durumda farenin izleyecei tek yol,
her eyi bir kenara braka
(*) Doa ve gereklik adam (Franszca). 20
rak, kendisinin de inanmad sahte bir glle utana skla delikiine kamak olacaktr. Pislik ve
le kokan o iren yerde fare, kzdrlmann ve aalanmann etkisiyle sonsuz bir nefrete
brnr. Daha sonra, krk yl boyunca, urad aalanmay en kk ayrntsna kadar
hatrlayacak, hatta zerine utan verici birok uydurma an katarak kendisini yiyip bitirecektir. Bir
taraftan dncelerinden utanrken, dier taraftan olanlar hatrlayp en ince ayrntsna kadar
kurcalayarak, "olabilirdi" deyip yeni uydurma anlar ekler, balamak aklnn kesinden bile
gemezdi. Hatta almaya bile kalkr; fakat bunu, miskin ve sinsice, byle bir hakk ve becerisi
olmadna inanarak yapar. Dier taraftan, ta bandan beri bilir ki, almak istedii kiinin kl
kprdamayaca halde kendisi ondan yz kat fazla zlecektir. Her geen gn artarak daha da
byyen bir kinle bunlar lm deinde bir kez daha hatrlayacak ve...
Btn bunlar, az nce szn ettiim o anlalmaz zevkin ruhunu yanstmaktadr. Souk, irkin
bir yar mitsizlik ve yar inanla, krk yllk bilinli bir gmlme, zorlamayla oluturulan
durumunun aslnda iinden klabilir olmas, iindeki doyurulamayan arzular ve verilmi kesin
kararlarn hemen ardndan gelen pimanlklar arasndaki hummal gelip gitmeler... te bu zevk
ylesine ince, anlalmas o kadar zor bir duygudur ki, dar kafal, hatta sinirleri ok salam olanlar
bile bundan en kk bir fayda salayamazlar. Siz, imdi pis pis srtarak, "Belki tokat yemeyenler
de anlamaz," diyecek ve kibar bir ekilde, eer tokat yedimse, benim de bu konuda uzman
olduumu ima edeceksiniz. Bunu aklnzdan geirdiinize bahse girerim. Merak etmeyin baylar,
hi tokat yemedim; zaten bu konuda ne dndnz de beni ilgilendirmiyor. Hatta unu
syleyebilirim ki, hayatm boyunca karma pek tokat atma frsat kmad iin zlyorum. He
21
pinizi fazlaca ilgilendiren bu konuyu burada keseyim de sizlere, sinirleri fazlaca salam olan fakat
bunun yannda, birok zevkin inceliim kavrayamayanlardan bahsedeyim. Bu insanlar, yeri
gelince bir kz gibi brerek boazlarn yrtarlar; geri bu durum, onlar insanlar iinde
ykseltebilir ama kk bir zorlukla karlatklarnda ise hemen bir keye siniverirler. Zorluk, bir
ta duvar demektir. imdi, "Hangi ta duvar?" diyeceksiniz. Elbette, doa kanunlarndan, doa
bilimlerinden, matematikten oluan bir ta duvar. Mesela biri kp, "Senin atalarn maymundur,"
dese ve bunu ispat etse, ister istemez kabul etmek zorundasn. Vcudundaki bir tek ya
damlasnn, senin iin, dier yz binlerce insannkinden deerli olmas gerektii; erdemlerin,
sorumluluklarn, inanlarn ve dier btn safsatalarn hep bu sonuca kt ispat edilirse yine
itiraz edemezsin. Matematiin "iki kere iki drt eder" kesin sonucu vardr bunlarda ve itiraz
etmeye kalktnz an savunmaya geerler:
Aman efendim, nasl olur da itiraz edersiniz? Bu konu, iki kere ikinin drt ettii gibi kesindir.
Doa size danmaz, beenmemeniz ya da kiisel istekleriniz onun umurunda deildir. Doay
btn her eyiyle olduu gibi kabul etmek zorundasnz. Duvar duvardr ve buna benzer bir yn
laf...
Aman Tanrm, ya doa kanunlar ve iki kere ikinin drt etmesi houma gitmiyorsa? Bana ne, doa

kanunlarndan, matematikten... Duvar ykmaya gcm yetmiyorsa, kendimi paralayacak deilim


elbette. Ama nmde duvar var diye boyun emeyi de kabullenemem.
Ta duvarlarn, iki kere ikinin drt etmesi kesinliinde evreni etkileyeceini dnmek, byk bir
samalktr. Dier yandan, btn imknszlklar ve ta duvarlar grp anlayabilmek de gzel
eydir dorusu. Btn
22
bunlara boyun emek size tiksinti veriyorsa, yalnz kalmak, mantn deimez kurallarna uyarak,
tersim bildiiniz halde, ta duvarlar karsnda kendinizi sulayacak kadar irkin sonulara varmak
ve aresizliinizden bir keye ekilip dilerinizi gcrdatmak ok gzel bir ey olsa gerek deil
mi? Kzacanz birisi olmad ve hi olmayacan bildiinizden aresizlik iinde ehvet
baygnlklar geirirsiniz. Aldatmaca, gz boyama ve el abukluklarndan bulank bir dnya
yarattnz bile bile, kime, niin kzdnz bilmeden, tm bu aldatmacalar ve karklklar iinde
yreiniz szlar; bilmedikleriniz arttka szlarnz da bir o kadar oalr.
23IV
Hah, hah, hah!.. Gleyim bari... yleyse sizin iin di arsnn da bir zevki vardr! diyeceksiniz.
Elbette! Di arsnn da bambaka bir zevki vardr. Bir ay boyunca bu ary ektiimden ok iyi
biliyorum. Hi phesiz bu fke, da yansmayan bir fke deildir; sancl ve iniltili olur. Ama
bunlar, iten olmayan sinsi iniltilerdir. Sorun da burada zaten. Ac eken insan, inlemekten byk
bir zevk duyar; eer duymasayd, inlemesini rahatlkla durdurabilirdi. Bu gerekten harika,
zerinde durulmaya deer bir rnek. Btn bu inlemelerle, ektiiniz aclarn amaszlndan
dolay kk dtnz ifade eder, kl bile kprdamadan sizi bu kadar hrpalayan
inanmadnz doa yasalarndan ikyet edersiniz. Karnzda bir dman yoktur ama sizi zen
byk bir ac vardr. Wagenheim'm btn uralarna ramen dilerinizin klesi olmaktan
kurtulamazsnz; sizin dnzda bir kuvvet isterse, di arnz hemen bitebilir ya da ay
ekmeye devam edersiniz. Eer boyun bkmyor ve isyannza hl devam ediyorsanz
yapacanz ey, ya kendinizi krbalatmak ya da duvarnz yumruklamak olacaktr. Nereden
geldii belli olmayan ama iten ie hissettii
24
niz bu alaylar ve aalanmalardan duyulan haz, bazen zevkin doruklarna ykselir.
Rica ederim deerli okuyucularm, ondokuzuncu yzyl aydnnn, di ars ektiinin ikinci ya da
nc gn inlemelerini dinleyiniz. Bu iniltiler, ilk gndeki gibi sadece di arsndan gelen, kaba
bir kylnn iniltileri deildir; imdikilerin dedikleri gibi "topraktan ve halkn znden" syrlp,
uygarlktan ve Avrupa kltrnden birok ey alabilmi insana yakan iniltilerdir. Bu inlemeler
gittike irkinleir ve pis bir hrnla dnerek gnlerce, gecelerce devam eder. nlemelerinin
hibir'fayda salamadn, bunun yannda, hem kendisini, hem de etrafndakiler! gereksiz yere
rahatsz ettiim ok iyi bilmektedir. nnde yrtnd insanlarn, yani ailesinin, bu inlemelerden
bktn, onun imdikinin tam tersine yapmacksz, grltsz, marmadan inleyebileceim
dndklerini ok iyi bilir. inde bulunduu bu yz kzartc durum, ona zevklerin en byn
tattrr. "Nasl, sizi rahatsz ediyor, iinizi paralyor, kendi evinizde uyku uyutmuyorum ya!
Uyumayn, dilerimin arsn her an siz de hissedin. Artk karnzda daha nce grnmeye
alt gibi bir kahraman deil, tembel ve irret bir adam var. Tamam, yle olsun. Gerei ortaya
karmanza sevindim dorusu. Pis pis szlanmalarm hounuza gitmiyor deil mi? yle olsun,
imdi sesimi deitirip daha berbat bir tonla konuaym da grn gnnz..." Hl anlamadnz
m deerli okuyucularm? Zannederim, bu zevkin btn inceliklerini anlayabilmek iin daha geni
dnmeli, daha derin bir anlaya sahip olabilmeliyiz. Fakat siz, bunlar anlamyor ve
glyorsunuz deil mi? ok sevindim. akalarmn zevksiz ve karmakark olduunu, iinde
gvensizlik bulunduunu biliyorum; bu, benim kendime sayg duymadm gsterir. Her eyi
anlayabilen bir adam kendine sayg duyabilir mi?
25
V
Kk drlmekten zevk almaya alan bir adamn kendisine sayg duyduu sylenebilir mi?
mitsizlikle dolu bir pimanlkla sylemiyorum bunu. Kendimi bildim bileli, "Balayn babacm,
bir daha yapmayacam," demekten nefret etmiimdir. Bunlar sylemek bana hi de zor
gelmiyor, aksine ok kolay sylyorum. En kts de, hi suum olmad halde bilerek
yakalanmamd. Byle zamanlarda da duygulanr, pimanlk duyar, alardm; kukusuz bunlar da
kendimi kandrmak iindi. Aslnda hibir ktlk yapmadm halde, iimde bunun tohumlarn

tayordum. Doa kanunlar hayatm boyunca beni her eyden ok ypratt halde, bu kez onu da
sulayamazdm. u anda bunlar dnmek ruhuma sknt veriyor; o zamanlar da bunu
hissederdim zaten. Aradan bir dakika bile gemeden, btn o duygusallklarn, pimanlklarn,
deieceime dair verdiim szlerin yalan, hem de ok kt birer yalan olduunu anlyordum.
Durup dururken kendimi neden bu skntlara soktuumu soracak olursanz, bo durmaktan bkp,
canm skld iin kendime oyalanacak iler karrdm, diye cevap vereceim.
26
Gerekten de yle. Sevgili okuyucularm, kendinizi yle bir yokladnzda, bana hak
vereceinizden eminim. Yaadm anlamak iin maceralar uydurur, bir tr yaam oyunu
oynardm. Ka kere, ortada hibir sebep yokken gcenmeyi denemiimdir. Sonunda, ylesine
bytrdm ki bu meseleyi, her eyin koca bir yalandan ibaret olduunu bildiim halde gerekten
gcenirdim. Bu oyunu o kadar ilerletmitim ki, sonunda kendime hakim olamaz duruma geldim.
Ak olmay denedim, hem de bir deil iki defa; inanr msnz, korkun aclar ektim. Ruhumun
derinliklerinde ektiim acyla alay eden bir ses iittiini halde ac ekmeye devam eder, stelik
delicesine akmm gibi kskanlk krizleri geirirdim. Btn bunlarn sebebi can skntsyd
baylar, kesinlikle can sknts... inde bulunduum tembelliin verdii sknt, beni haylazla
itiyordu. Zaten haylazlk, bilin altndaki tembellikten baka bir ey deildir. Daha nce
bahsetmitim, imdi yine tekrarlyorum: lerinden geldii gibi davrananlarla i g sahibi adamlar,
dar kafal olduklarndan ok alkandrlar. Bu konuyu yle aklayabilirim: Bu dar kafal
insanlarn akllan pek az olduundan, karlatklar bir meselenin ilk sebeplerini aratrmadan,
nlerindeki ikinci dereceden sebeplere sarlrlar. leri rahattr, nk kendilerince en doru
hareketi yapmlardr. En nemli mesele de bu zaten. nsan, herhangi bir ie girimeden nce,
btn tereddtlerden syrlarak bir i huzuru salamaldr. Peki ama kendimi nasl kandracam?
Bana destek olacak balang noktalarn, ilk sebepleri nereden bulacam? Karma kan her
meselede, grdm ilk sebebin hemen ardndan bir nceki sebep geliyor ve bu, bylece srp
gidiyordu. Btn bunlar, stn anlayn ve derin dncenin temelidir. Burada, yle grnyor ki,
doa kanunlaryla tekrar karlayoruz. Size almaktan bahsetmitim az nce, hatrlyor
musunuz? (Belki bunu anlamamtnz.) nsann, hak yerini bulsun diye ald sy
27lenir. Bu durumda ilk sebebin "adalet" olduunu syleyebiliriz. nsan, iinde bir huzur
hissettikten sonra doruluuna inanarak rahat bir ekilde alabilir. Ben, alma duygusunda ne
adalet ne de erdemlilik gremiyorum; insan, huysuzluundan dolay alr sadece. Kafamdaki
btn sorular ortadan kaldracak bir ey olmadndan, huysuzluumla temel sebep boluunu
doldurabilirdim. Ama u var ki ben, kzgnlk bile duyamyorum. (Az nce baladm konu da
buydu zaten.) Huysuzluum, hep o uursuz doa kanunlar yznden kimyasal analizlerden
geiyor. Bakarsnz ki, asl madde umu, sebeplerin hepsi buhar olmutur; hakaret, artk
kimsenin suunun olmad di ars gibi masum bir hale gelmitir. Bu durumda yaplacak tek
ey, duvar daha iddetli yumruklamaktr. Asl sebebi bulamaynca da her eye bo verir, byk
bir bkknlk hissedersiniz. Bir defack da akln bir keye brakarak, ilk ve asl nedenleri
aramadan, derinlemesine dnmeden, sadece bir eyler yapm olmak iin sev ya da nefret et.
Sonuta koca bir sabun kp ve her zamanki tembelliin kacaktr karna.
Deerli okuyucularm, kendimi bu kadar akll grmem, belki de, yaamm boyunca baladm
hibir ii bitiremememden kaynaklanyor. Herkes gibi ben de geveze, ekilmez bir boboaz
olsaydm ne olurdu? Btn akll insanlarn kaderinde, geveze olmas, yani baka bir deyile,
havanda su dvmesi yazldr.
28
VI
Btn bu haylazlklarm, tembelliimden ileri gelseydi keke. Tanrm, ne byk sayg duyardm o
zaman kendime. Tembellik de olsa, benim de bir zelliim olur ve bu, kendime sayg duymam
salard. Birisi beni, "Kim bu adam" diye sorduunda, "Tembelin biri" yantn alrd. Ben ise bunu
duyduumda ok mutlu olacaktm. Artk benim de bilinen bir zelliim, insanlarn hakkmda
syledii szler olacakt. Ne diyorsunuz siz, "tembel" bir aka deildir; bir unvan, bir makam hatta
koca bir gelecektir. Alay etmeyin benimle, bu gerekten byledir. Bu durumda, en gzde
derneklerden birine ye olurdum, yaptm tek i de kendimi beenmek olurdu. Tandm birisi
vard, adam hayat boyunca Lafitte arabnn uzman olmasyla vnd durdu. Bu zelliinden
dolay, hibir phe duymadan, kendisini erdemli bir insan olarak kabul ediyordu. lrken, byk
bir i huzuruyla beraber, zafer kazanm insanlarn o esiz mutluluunu da tatmt. Elbette,

bunda yerden ge kadar haklyd. Tembel olabilseydim, buna bir de oburluk eklerdim. Ama yle
sradan bir tembel obur deil. Btn gzel ve yce eylere ilgi duyan
29tembel oburlardan olurdum ben. Uzun zamandan beridir bunu hayal ediyorum. Bu "gzel ve
yce eyler" krk yamdayken bana hayli sknt verdiler; ama krk yamdayken oldu btn
bunlar. Bir de o sralarda, ah, genlik yllarmdayken kacaklard ki karma. O zaman ok abuk
bir i de bulurdum kendime ve btn o gzel ve yce eyler erefine ierdim. Kadehime nce bir
damla gzya aktmak, daha sonra onu btn gzel ve yce eylerin erefine kaldrmak iin
hibir frsat karmazdm. Dnyadaki her eye gzellik ve ycelik penceresinden bakar, en kt,
en irkin eylerin bile gzel ve yce olan taraflarn grrdm. Bunun yannda, istediim an,
sulugzl bir insan olurdum. Bir ressam, Ghe (*) ayarnda bir resim yapt diyelim; hemen
ressamn salna ve erefine kadehimi kaldrrdm, nk btn gzel ve yce eyleri seven
birisiydim ben. Bir yazar, "Cannz nasl isterse" diye bir eser mi yazd, hemen "Cannz nasl
isterse" iin kadehimi kaldrrdm. Size syledim ya, "gzel ve yce" ne varsa hepsini severim.
Bununla beraber, insanlarn bana sayg duymasn bekler, istediim saygy gstermeyenlerin
yakasna yaprdm. Huzur iinde yaayp, gsterile lmekten daha gzel ne olabilir!
Byttm gbeimi, kat olmu gerdanm ve kepazece yukarda tuttuum burnumu
grenler: "u kalantor herife bakn! nsan olacaksa byle olmal," derlerdi. Ne olursa olsun deerli
okuyucularm, yaadmz u olumsuz zamanda bu tr gzel szleri kim duymak istemez ki?
(*) Ghe, 19. yy. tannm Rus ressamlarndan. 30
VII
Ama btn bunlar, gzel hayallerden baka nedir ki? Ltfen syler misiniz, insanlarn karlarnn
nerede olduunu bilmemelerinden dolay ktlk yaptn ilk kez kim ortaya atmtr? Szgelimi,
kafas aydnlanan, gerek karlarn grebilen insan, kirli ilerden uzak durarak, bir anda asil
ruhlu biri olabilirmi. Bilinli olarak kendi karlarnn tersine hareket eden hi kimse olmayaca
iin kalan tek yol, iyilik yapmak olacakm... Hey gidi ocuk; saf, temiz yrekli bebek! Dnya
kurulduundan beri insanlarn sadece kendi karlarn dnerek hareket ettikleri hi grlm
m? u halde gz gre gre, yani gerek karlarnn neler olduunu bildii halde bunu
nemsemeden, baka tehlikeli yollara atlan milyonlarca insana ne demeli? Bu insanlar bu
ekilde hareket etmeye iten bir tek sebep yoktu; sanki kaderin onlar iin izdii yoldan yrmek
istememi, inatla, bakaldrarak, karanlklar iindeki yeni, zorlu ve kark yollara girmilerdi.
Dikkafallk, kiisel karlardan daha tatl grnmtr onlar iin. kar!.. kar da neymi? Kesin
bir ekilde, insanlarn karlarnn nerede olduunu syleyebilir misi
31niz? nsan, bazen kendisi iin iyi olan deil de kt olan isteyebiliyor, hatta yapmak zorunda
bile kalabiliyor; ya buna ne demeli? Bu durum, teki kuraln deerini ortadan kaldryor. Sizce
buna imkn var mdr? Demek glyorsunuz, gln ama nce u soruma cevap verin ltfen:
nsanlann karlar tek tek saylabilir mi? lerinde hibir snflandrmaya sokamayacaklarmz yok
mudur? Bildiim kadaryla deerli okuyucularm, siz, insan karlarn, istatistik bilgilerinden ve
ekonomik formllerden karmsnz. Size gre insan karlar refah, zenginlik, zgrlk ve
rahatlktan oluur. Btn bunlara kendi isteiyle, aka srt eviren bir insana siz de, ben de
cahil, deli adam gzyle bakmaz myz? Btn istatistikiler ve bilginler, insanlarla ilgili birtakm
hesaplar yaparken, insanlarn karlarndan birini daima gzden karrlar. Hatta bu karn nasl
kullanlmas gerektii zerinde bile durmazlar; oysa tm hesaplar ona kmaktadr. Ne olur sanki,
bu kan da listemize alsak? u var ki, en kt durum, bu karn hibir snflandrmada, hibir
listede bulunmamasdr.
Benim bir dostum var baylar... stelik o, sadece benim deil, sizin de dostunuzdur; onunla dost
olmayan yoktur zaten. Bu dost, bir ie balamadan nce akl, mantk kurallarna gre nasl
hareket edilmesi gerektiini ak, gzel ve tatl bir dille ifade eder. Btn bunlarn ardndan
gerek, normal bir insann karlarndan heyecanl, tutkulu bir ekilde bahsederek, aslnda ne
kendi karlarn ne de erdemlilii anlamayan miyoplarla alay eder. Hemen ardndan, bir eyrek
saat sonra, gerekte hibir sebep yokken, btn karlarn hie sayan bir igdyle bambaka bir
yol izler; yani az nce sylediklerinin tam tersini sylemeye balar: Akln ve mantn kurallarn,
insanlarn karlarn hie sayar. unu da belirteyim: "Dostum" diyerek genel bir anlam belirttiim
iin btn
32
suu ona yklemek biraz zordur. Deerli okuyucularm, zerinde durulmas gereken en nemli
konu udur: nsana en stn karlarndan daha stn gelen bir ey ya da (mantn snrlar

iinde kalmak iin) son derece faydal (az nce hibir listeye girmediini sylediim) baka bir
kar yok mudur? nsanlar, gereini hissedince, bu kar uruna akl, eref, huzur, refah gibi btn
gzel ve faydal eylere kar gelebilirler. Bunlar, en deerli, en kkl, en yararl olarak grdkleri
bir kar iin yaparlar.
Demek ortada bir kar var yine! diye szm keseceksiniz. Size her eyi anlatmama izin
verin. Laf cambazl deil mesele; bahsettiim kar, tm snflandrmalarmz, kiilerin
mutluluu iin uraan insanseverlerin kurduu sistemleri parampara etmektedir. Szn ksas,
bu kar, her eye engel olmaktadr. Ama sizlere bunun adn sylemeden nce, kendi aleyhime
hareket edecek olsam da, birka sz sylemek istiyorum. Bence tm bu sistemler, insanla
gerek, normal karlarnn ne olduunun sylenmesi ve bu karlarn salanmasyla herkesin
hemen iyi ve soylu olaca fikri, imdilik sadece varsaymdan ibarettir. Evet baylar, yalnzca bir
varsaym... Aslna bakarsanz, insanln gelimesinde kiisel karlara dayanm olan bir sistemi
temel kabul etmek, Buckle'n (*) uygarln insanlarn yumuatt, bu nedenle onlar da daha az
vahi, savamaya daha az yatkn duruma getirdiini savunmasna benzer bence. Bu ekilde bir
mantk yrtlerek byle bir sonuca ulalabilir. Fakat insanlar sistemlere, baz soyut kavramlara
o denli baldrlar ki, sadece mantklarn hakl karmak iin gerekleri gz gre gre
deitirmeye, gzlerini kapayp kulaklarn tkamaya razdrlar. Bu, ok anlalabilir bir rnek
olduu iin ele aldm. yle bir bakn evrenize, kan gvdeyi gtryor; stelik ampanya gibi
keyifli bir ekilde.
(*) Henry Thomas Buckle: ngiliz tarihisi, 18211862.
33te size, Buckle'n da yaad ondokuzuncu yzyl! te, byk Napoleon ve bugnk
Napoleon! te, sonsuz Kuzey Amerika Birlii! te size, bir karikatre benzeyen
SchlezwigHolstein Prenslii!.. Uygarlk bizi nasl yumuatm, grelim. nsanlarn duygu
eitliliini artrmaktan baka ie yaramaz uygarlk. Duygular eitlendike insan, kan dkmekten
zevk almaya balar hale geliyor. Buna birok rnek gsterebiliriz; en ustalkla ilenen cinayetlerin,
ou kez kltrl, aydn insanlar tarafndan yapldna dikkat ettiniz mi? Attila'larn, Stenka
Razin'lerin (*) ustalkta geemeyecekleri bu adamlar, eer onlar kadar dikkat ekmiyorlarsa
bunun tek sebebi, ok sk rastlanmalarndan dolay alkanlk haline gelmeleridir. Uygarlkla
beraber insanlar, daha ok kan dkmeseler de, daha kt, daha iren birer cani olmulardr.
Eskiden hak iin kan dklr ve bu, byk bir rahatlkla, i huzuruyla yaplrd. Zamanmzda ise,
insan ldrmek su sayld halde, cinayetlerin ard arkas kesilmiyor, stelik eskiye oranla daha
da fazla. Kleopatra, (Roma tarihinden rnek verdiim iin balayn beni) cariyelerinin
memelerine altn ineler batrr, onlarn lklarndan, ac iinde kvranmalarndan byk zevk
duyarm. imdi siz, bunlarn, eski barbarlk dnemlerinde yapldn syleyeceksiniz. Mecazi
anlamda insanlarn imdi de birbirlerini inelediklerini dnerek, yaadmz an da bir
barbarlk dnemi olduunu syleyebiliriz. Barbarlk alarna gre gnmz insan, daha stn
grl olmakla beraber, henz mantn ve bilimin gereklerini yerine getirmeyi renememitir.
Bunun yannda, eski ve kt alkanlklar ortadan kaldrnca, ngr ve bilimin, insann
zelliklerini tamamen deitireceine, doru yollara ileteceine inanyorsunuz. O zaman
insanlarn kendi istekleriyle yanl yoldan gitmeyeceklerine ve iradeleri
(*) Stenka Razin: ar'a kar isyan eden Don kazaklarnn nl isyancs, 16691671.
34
nin, karlarnn tersine davranmakta onlara engel olacana da inancnz vardr. Bunun yannda,
bilimin insana birok ey kazandraca, (ki bu, byk bir lkstr) insann aslnda iradesinin ve
kaprislerinin olmad, belki sadece bir piyano tuu ya da bir org civatas kadar deerli olduu
inanandasnz. nsanlar, yeryznde doa kanunlar olduunu ve btn hareketlerinin kendi
kiisel istekleriyle deil de doa kanunlaryla meydana geldiini anlayacaklardr. imdi
karmzdaki tek sorun, bu doa kanunlarn kefetmektir. Bylece insan, hareketlerinden sorumlu
olmayacak ve hayat, onun iin kolay hale gelecek. Daha sonra, insann btn hareketleri,
matematiksel olarak yz binlik logaritma cetvelleri haline getirilecek; bununla da kalmayp,
gnmzn ansiklopedik szlklerine benzer yararl yaynlar kacaktr. Bu yaynlarn iinde her
ey kesin bir ekilde hesaplanmtr ve artk ne su ne de macera denen ey kalmayacaktr.
te o zaman (btn bunlar, sizin szleriniz, benim deil) yeni, her eyiyle matematiin kesinliiyle
meydana getirilmi bir ekonomik dzen kurulacak dnyada. Soru denen bir ey olmayacak
ortada; nk cevaplar ok nceden hazr olacak. Sonra, sradan bir saray yaplacak; bunun
zerine Anka kuu uup gelecek. Fakat u da var ki, (imdi bunlar ben sylyorum) bu hayat

skc deildir diye sz veremem. (Her ey matematiksel olarak hesaplannca insana yaplacak ne
kalr ki?) Bunun yannda, bir tek yanl hareket bile grlemez; insan bu durumda can
skntsndan neler neler uydurmaz ki? Altn ineler de bu can sknts yznden batrlyor zaten.
En kts, (bunu da ben sylyorum) altn ineleri biz de ok sevmeye balarz. nk insan,
inanlmaz derecede ahmak bir varlktr. Daha dorusu, ahmak deil de, bir eine daha
rastlanamayacak kadar nankrdr. Btn bu mantk dzeni ierisinde, bayal yznden
anlalan bir adam
35ortaya kp, elini beline dayayarak, "Ne dersiniz, u matematiksel hayat boverip,
logaritmaclar cehenneme yollasak da biz, eslsi gibi ahmaka, canmzn istedii ekilde
yaasak, nasl olur?" derse, inann bana hi armam. O adamn byle barmas ok da nemli
deil, nemli olan, peinden gidecek insan yn... nsann yaratl byledir ite! Bunlarn hepsi
ne kadar kk ve basit bir sebepten ortaya kyor; insan her zaman ve her yerde, aklnn ve
karnn gsterdii deil de, cannn istedii yoldan yrmeyi sever. karlarmzn tam tersi
eyler de isteyebiliriz, hatta bazen kesinlikle byle olmaldr. (Bu, benim kiisel dncem.) zgr,
smrlanamayan isteklerimiz, kaprislerimiz, ou zaman lgnla kadar gtren hayallerimiz...
Snflandrmalarn hibirine girmeyen, btn sistemleri ve dzenleri cehenneme yollayan, daima
unutulduu halde, karlar listesinin en stnde bulunmas gereken kar bu ite! Baz bilginler,
insanlara doal, erdemli isteklerin yeteceini nereden biliyorlar? Neden bizim, mantk ve kar
kurallarna uygun olan istememiz gerektiini savunurlar? nsanlara gereken tek ey, nerede
sonlanaca bilinmeyen, hr, babo istektir. Bu istek denen ey de...
36
VIII
Hah, hah, hah!.. Fakat istek diye bir ey yok ki, diye szm keseceksiniz. Bilim, insan
ylesine gzel netlie kavuturdu ki, hepimizin bildii istek, hr irade denilen ey...
Durun biraz baylar, zaten sz bunlara getirecektim ben de; ama dorusunu sylemek gerekirse
cesaret edememitim. Az daha, isteklerimizin kimbilir hangi eytann kontrolnde bulunduunu,
bunun da ne kadar iyi olabileceini syleyecektim. Tam o srada bilim aklma geldi ve sustum.
Zaten o anda da bu konuyu siz atnz. Gerekten, bir gn btn istek ve kaprislerimizin forml
bulunsa, baka bir deyile, isteklerimizin nereden kaynakland, hangi kurallara gre meydana
geldii, nasl gelitii, farkl durumlarda nasl ekil aldklarna dair kesin matematiksel formller
ortaya karlsa... Bu durumda insanlar, eminim ki, tm isteklerinden vazgeeceklerdir. Listeye
bakarak istemek ne tat verir ki? Sonra da insan, insan olmaktan ok, bir org civatas ya da ona
benzer bir eye benzeyecektir. nk istei ve iradesi olmayan
37
insann org silindirindeki civatadan ne fark kalr ki? Siz ne dersiniz? Btn olaslklar gznnde
bulundurarak, bunun olup olmayacam bir dnelim.
Hmm, diyeceksiniz. karlarmzn neler olduunu bilemediimizden, ne istediimizi de ou
zaman anlayamayz. Bu nedenle, kendimizce uygun grdmz bir kar elde edebilmek iin en
ksa yolu seeceiz diye, aptallmzdan bir sr samalk yaparz. Belki btn bunlar
hesaplanp kada dklnce (bu, olanaksz deildir; nk gelecekte insanlarn doa kanunlarm
renemeyeceklerini dnmek, ok irkin ve anlamsz olur) iimizde istek denen ey
kalmayacaktr. steklerimiz ve mantmz gnn birinde karlarlarsa biz, hibir eye istek
duymayp sadece aklmzn sesini dinleyeceiz; nk mantmz ve aklmz n plandayken,
sama sapan eyler isteyerek kendimize ktlk yapamayz. Kiisel isteklerimizi dzenleyip bir
liste haline getirdiklerinde, (aka bir yana) btn isteklerimizi bu listelere gre belirleyeceiz.
Diyelim ki, gnn birinde, birisine nanik yaptm; btn o hesaplar ve listeler, benim bu hareketi
yapmam, stelik ben hangi parmaklarm kullanmsam onlarla yapmam yazyorlarsa, benim
kiisel zgrlm nerede kalr? Bunun stne bir de okumu, bilgili biriysem?.. O zaman, otuz
yl ilerisine kadar hayatmda neler olacan hesaplayabilirim; sonu olarak, btn bu anlatlanlar
gerekleirse, yaayacam her eyi nceden bileceimden, bana yaplacak hibir ey kalmaz.
Doa, neyi, ne zaman yapacan ancak kendi bilir; bizler, onu kafamzda oluturduumuz gibi
deil, gerekte olduu ekilde kabul etmeliyiz. te yandan bir liste, bir forml, hatta bir kimyager
imbii istiyorsak, btn bunlar kabullenmekten baka aremiz yoktur. Biz istemesek de o, kendini
kabullendirir zaten.
Buraya kadar her ey gzel, ama ben imdi takl
38

verdim. Felsefeye daldm biliyorum, ama krk yllk yeralt hayat geirdim, dile kolay! Biraz da
hayal kurmama izin verin. Mantn ne kadar nemli bir zellik olduunu biliyorum, ama insann
dnme ihtiyacn gidermekten baka ie yaramaz; fakat istek, hayatn tm anlamdr, stelik en
kk bir hareketten yce manta kadar. u da var ki, dizginleri isteklerin eline verilmi bir hayat,
lgnca yaanan bir hayattr; ama yine de hayattr, karekk almak deil. Diyelim ki ben, sadece
mantm kullanp da hayatmn ancak yzde yirmisinden faydalanmak deil, yaam gcmn
tmn kullanmak istiyorum. Aklm nereye kadar gidebilir? Akl ancak renebildiini bilir. (Baz
eyleri hibir zaman renemeyecektir belki de... Bizi avutmasa da, bu gerei neden
gizleyeyim?) nsan hayat ise bilerek ya da bilmeyerek birok aldanmalarla devam eder. Biliyorum
ki, bana acyarak bakyorsunuz deerli okuyucular; bilgili, aydn, ksacas gelecein insannn
kendi isteiyle karlarnn zdd bir ey istemeyeceini, bunun matematiksel bir kesinlik
kazandn sylyorsunuz. Size katlyorum. Ama yznc kez size unu syleyeyim ki, insann
bilinli olarak zararl, anlamsz, son derece budalaca bir istee kapld yalnz bir durum vardr:
Sadece akla uygun eyler isteme zorunluluu olmayp, en aptalcasndan bile olsa, istemek
hakkna sahip olmak. Bu sama, aptalca olan istek, bazen dnyadaki btn nimetlerden deerli
olabilir bizim iin. Baz zamanlar bize aka zarar verdii, karlarmzla ilgili akla en yatkn olana
ters dt halde bu istekler, dierlerinden daha ok yarar salayabilir. nk, bizim iin en
deerli olan eyi, kiiliimizi korumaktadr. Baz insanlar bunun, bizim en deerli yanmz
olduunu sylerler. stein bazen aklla bir noktada birletii de olur; akl ktye kullanmayp,
gerektiinde ondan faydalanabilirsek, bu birleme ok yararl sonular verebilir. Ama u da var ki,
istein aklla ciddi bir ekimeye girdii zamanlar vardr
39ve... ve... bilir misiniz, bu durum hem ok yararl, hem de vnlecek bir durumdur.
imdi, bir an iin insanlarn aptal olmadm dnelim. (Aslna bakarsanz u sebepten,
insanlarn gerekten aptal olduklarm syleyemeyiz: Btn insanlara aptal dersek, kime akll
diyeceiz?) nsanlar aptal olmasalar bile, unu syleyeyim ki, dehetli nankrdrler. Evet, hem de
ei bulunmaz bir nankr. Bana kalrsa insan, iki ayakl nankr yaratk diye tarif edebiliriz. Bu
kadarla yetinirsek, en nemli kusuru unutmu oluruz. nsann en byk kusuru, Nuh Tufan'ndan
balayp SchlezwigHolstein dnemine dek sren erdemsizliidir. Erdemsizlik ve bunun
sonucunda lszlk. nsanlk tarihine yle bir gz gezdirin, ne greceksiniz, ihtiam m? Belki
bunun iin Rodos heykeli bile yeter! Anayevski, kimilerinin bu heykeli insanlarn yaptn,
kimilerinin de doa tarafndan yaratldn ileri srdklerini bouna sylemiyor ya! Gzalclk m?
O da olabilir. Yzyllar boyunca her milletin askerinin, sivilinin, yalnzca trenlerde giydikleri
niformalara bakarsak, bunlarn karsnda armayacak bir tek tarihi yoktur. Tekdzelik mi? Bu
da olabilir. Hep dvyorlar; eskiden de, imdi de, her zaman dvtler ve dvecekler.
Tekdzelie bir tek rnein yetmeyeceini hepiniz kabul edersiniz. Szn ksas, insanlk tarihine
birok ey, hasta bir hayal gcnn uydurabilecei her ey yaktrlr da, arballk
yaktrlamaz. Daha sze bile balamadan, lafnz tkarlar aznza.
Hayat, karnza erdemli, arbal, ll, sanki bu ekilde de yaanabileceini gstermek ister
gibi, etraflarna k saan bilge insanlar da karr. "Eee, sonra?" diyeceksiniz. Sonras belli: Bu
gsteri dkn insanlar, hayatlarnn sonlarna doru tamamen deierek akla gelmedik
lgnlklar yaparlar. Sorarm imdi size: Byle garip zellikleri olan adamlardan baka ne
beklenir? Byle
40
bir insann nne btn dnya nimetlerini serin, mutluluk denizine, ba kaybolana, hatta su
stnde kabarcklar kana kadar gmn; geim sknts ekmeyecek kadar da zenginlik verin.
Ball kaymaklar yiyip, yan gelip yatsn; bunun yannda insan neslinin tkenmemesine de
alsn... Btn bunlara ramen bu insan, nankrl yznden inanlmaz rezillikler yapar. Bal
kayma gz grmez; bilinli olarak en zararl, kendi karna en ters den hareketleri yapar.
Bunun tek nedeni, mantkl yaamaktan bkp en tehlikeli eylere kaan hayal gcn, her iine
sokmak istemesidir. lgnca hayallerini, en beter aptallklarn brakmak istemez; nk bir
piyano tuu deil de insan olduunu ispat etmek derdindedir. (Buna sanki ok ihtiyac varm
gibi.) Aslnda tulara basp piyanoyu alan doa kanunlardr; ama bu al srasnda kimse liste
dnda bir istekte bulunamayacaktr. stelik bu adama, fen bilimleri ve matematiksel sonularla,
gerekten bir piyano tuu olduu ispat edilse bile o akllanmaz, sadece benim isteklerim olacak
diye olmadk rezillikler yapar. Eer bunlara gc yetmezse, kendi kafasnda karklklar, korkun
frtnalar yaratarak ac duymaya balar ve en sonunda isteini elde eder. Dnyann her tarafna

lanetler saar. Lanet etmek, yalnz insana ait bir zellik olduundan (bu, insan dier canllardan
ayran en nemli zelliktir), bu yolla isteklerini elde eder. Bir piyano tuu deil de insan olduuna
kesin olarak inanr. imdi siz, btn bu karkln, karanln, lanetlerin listelerde nceden
hesaplanp nlenebileceini, bylece de mantn ar basacan syleyeceksiniz. Byle bir
durumda da insan, isteinin yaplmas iin deli taklidi yapar. Buna kesinlikle inanyorum ve doru
olduuna da eminim. nsanlarn en nemli ii, sanrm, bir civata ya da piyano tuu deil de insan
olduunu kendisine ispat etmektir. Bu nedenle ba belaya girse de, maara adamlarna dnse
de onun iin farketmez. Gel de gnaha girme
41
imdi: Henz bu duruma gelmediimize, iradenin kimbilir hangi eytann emrinde olmasna
ramen, en azndan varolduuna sevinme. Eer bana barma ltfunda bulunursanz, irademin
zgr olduunu, onun yalnzca normal karlarma, doa kanunlarna ve matematie uygun
olmas iin alldn syleyeceksiniz.
Hadi efendim, i listelerle matematie dayanp iki kere ikinin drt etmesinden baka ey
olmazsa irade nerede kalr? radem karmasa da iki kere iki drt ediyor. Bu, irade demek midir?
IX
42
Sizlere aka yapyorum deerli okuyucularm ve akalarmn da ne kadar tatsz olduunu
biliyorum. Ama sylediim her eyi aka olarak anlamak da doru deil. Dilerimi gcrdatarak
taklyorum belki size. Ne olur baylar, iimi kemiren baz sorularn cevabn verin bana. rnein
siz, insan, eski alkanlklarndan kurtarmak, iradesini bilimle ve ngryle uygunluk gsterecek
bir ekle sokmak istiyorsunuz. Ama insanlarn bu deiimi geirmelerinin sadece "mmkn" deil,
ayn zamanda "zorunlu" olduunu nereden biliyorsunuz? nsan iradesinin bu denli dzeltilmeye
muhta olduu kararn neye gre veriyorsunuz? Szn ksas, btn bu dzeltmelerin insana
fayda salayaca sonucuna nasl ulayorsunuz? Ak konumak gerekirse, akln ve matematiin
destekledii, normal olarak grlen karlara uygun hareket etmemenin, insanlar iin bir kanun
bile saylacana nasl bu kadar kesin bir ekilde inanyorsunuz? Bunlar, sizin tahminleriniz
olmaktan teye geemez imdilik. Bir mantk kural olduunu kabul etsek de bunlar, btn
insanlar iin geerli olmayabilir. Belki de benim deli olduumu d
43sunuyorsunuz; izin verirseniz size aklayacam. nsann doduu andan itibaren yapcla,
hedefine ulatracak bir mhendislie, szn ksas, ne yne olursa olsun, kendine bir yol
amakla sorumlu olduunu dnyorum. Kimbilir, belki de byle bir yol ama mecburiyeti, onda
kaamak yapma istei uyandryordun ten olan insanlar, ne kadar ahmaka hareket ediyor da
olsalar, atklar yolun bir yerlere gittiinin bilincindelerdir. Burada nemli olan, yolun nereye gittii
deil, yolun var olmasdr ve akll, uslu ocuklarn mhendislik sanatn gzard etmemeleridir.
nk hepinizin bildii gibi "Tembellik, btn kusurlarn anasdr."
nsan yapcdr, retmeyi ve yeni hedefler edinmeyi sever; bu, bilinen bir gerektir. te yandan
insan, neden her eyi ykmaya, parampara etmeye dkndr, sorarm size. Hadi cevap verin,
neden? Bu konuda syleyecek birka szm daha var. nsanlar amalarna ulamaktan,
yapmaya altklar yapy bitirmekten korktuklar iin ykmay, paralamay bu denli seviyor
olmasnlar? Belki de insan, kurulan yapy uzaktan seyretmeyi seviyordur. stelik, bu binay
sadece yapmay seviyor; iinde oturmay istemedii gibi sonunda da karncalar, koyunlar gibi
animaux domestiques'e (*) brakmay dnyor. Karncalarn ev konusunda ok farkl
dnceleri vardr; onlar, dibi sonsuzlua giden muhteem, salam yaplar kurarlar.
Saygdeer karncalarn hayatlar, yuvalarnda balar ve orada da biter; bu kararl ve inat
tavrlaryla ok onurlu bir hayat srerler. Buna karn insan, gelip geici hevesleri olan, tutarsz bir
varlktr ve tpk satran oyuncular gibi hedefe ulamay deil de hedefe giden yollar daha ok
sever. Emin olamayz elbette, ama insann ula
(*) Evcil hayvanlar (Franszca). 44
mak iin abalad ey, hedefe giden bu yol olabilir; o da hayatn ta kendisidir zaten. Aslna
baklrsa hedef, iki kere iki drttr yani bir formldr; ama bu forml, hayatn deil, lmn
balangcdr. nsan, daima iki kere ikinin drt etmesinden az da olsa bir korku duymutur; tpk
benim duyduum gibi. nsann urunda denizler at, hayatn tkettii hedefi, iki kere iki drttr;
ama te yandan insann korkusu, bu hedefe ulamaktr. nk ulat an hedefsiz kalacann
bilincindedir. lerini bitirip paralann alan iilerin gidecei yer meyhanedir, oradan da karakola
derler nasl olsa. Aln size, en az bir hafta srecek ura. Peki ama, bizler nereye gideceiz?

Bu nedenle hedefe her varta bir huzursuzluk duyulur. nsan, hedefe ilerlemeyi sever, ulamay
deil; phesiz ok gln bir durumdur bu. in en ho taraf, insann daha doduunda gln
olmasndadr. ki kere iki drt forml, yine de dayanlmaz ey dorusu. Bana kalrsa iki kere iki
drt, byk bir kstahlktr ve etrafa tkrkler saan, elleri belinde, yol kesen bir klhanbeyinin ta
kendisidir. ki kere iki drdn mkemmelliine inanyorum; fakat ondan daha stn olduuna
inandm ey, iki kere ikinin be etmesidir.
Peki ama siz, nasl oluyor da sadece olumlu, normal durumlarn, yani refahn, insan karlarna
uygun olduunu bu kadar kendinizden emin, hatta vnerek syleyebiliyorsunuz? Aklnzn kar
konusunda hata yapabileceini dnmediniz mi? nsann sevdii ey, sadece refah deil, ektii
aclar da olabilir. nsann ektii aclarn, refahn salad mutluluktan daha yararl olmas da
mmkndr. Bazen tutkuya varan bir sevgiyle acy sevdiimiz de bir gerektir. Bunlar anlamak
iin dnya tarihini incelemeye hi gerek yok; hayat az da olsa yaayan bir insann kendine
sormas yeter. Ben, yalnzca refah sevmenin, ayn zamanda ayp olduunu dnyorum.
45yiye mi ktye mi gtrr bilmem ama, bir eyleri krp dkmek, bazen byk bir keyif verir. Bu
nedenle ben, ne yalnzca refah ne de yalnzca ac peindeyim. Ben, sadece kaprislerimden ve
istediimde onu tatmin edebilmekten yanaym. Sra sarayda ac ekmek ise ok uygunsuz olur;
nk ac, kuku demektir. inizde kukular oluturan bir sra saray, nasl olurdu sizce?
Ben una inanyorum ki insan, olay karmaktan, krp dkmekten hibir zaman kendini
alamayacaktr. Anlamann tek kayna, ac duymaktr. Notlarmn banda anlamann, insann ba
belas olduunu sylemitim; ama insann bunu sevdiini, hibir zevke deimeyeceini de
biliyorum. Anlama, iki kere iki ile karlatrlamayacak kadar stndr. ki kere ikiden sonra,
yapacak deil, renecek bir ey kalmamtr artk. Ancak be duyunuzu krletirerek derin
dncelere dalabilirsiniz. Aslnda anlama da insan ayn sonuca ulatrr; ama hi deilse
kendinizi yumruklayarak biraz toparlanrsnz. lkel bir davran olmasna ramen hi yoktan iyidir.
46
X
Siz, sonsuza dek varln srdrecek bir sra saraya inanyorsunuz; gizlice de olsa dil karp
nanik yapamayacanz bir saray... Bense sonsuz olduundan, sradan olduundan ve
gnlmce hi nanik yapamayacamdan dolay korkarm bu saraydan.
Yamur yaarken saray yerine bir tavuk kmesi grsem, slanmamak iin oraya girerim belki;
ama kmesi de, beni yamurdan koruduu iin saray olarak gremem. imdi glerek, byle bir
durumda sarayla kmes arasnda bir fark olmayacan sylyorsunuz. Evet, eer yaam
gayemiz slanmamak olsayd, size katlrdm.
Ben, yaadktan sonra, hayatnn saraylarda gemesini isteyenlerdenim; aslnda yaamn bundan
ibaret olmadn bildiim halde. Benim istediim ey budur artk. Bu istekten kurtulmam
istiyorsanz, benim hedefimi deitirmelisiniz. Kabul ediyorum, isteimi deitirip gzm baka
eylerle kamatrn, baka bir hedef gsterin bana. Ama bunlar yapana kadar da kmesi saray
olarak grmeyi beklemeyin benden. Sra saray uydurma olabi
47lir; doa kanunlarna uymayan bu hayali, aptallmdan, insanlara zg eskimi, sama
alkanlklara uyarak ben uydurmu olabilirim. Sra sarayn gerekte olup olmamas beni
ilgilendirmiyor. Kiisel isteklerimde onu buluyorsam, daha dorusu isteklerim varolduka o da
varsa, gerisi nemli deil benim iin. stediiniz kadar gln; ben alaylara katlanrm da, aken
"karnm tok" diyemem. Ben, doa kanunlarnda varolduunu bildiim ksr dngyle
yetinemeyeceimi ve uyuamayacam biliyorum. Yoksul kiraclarla bin yllk szleme yaplm,
kapsnda her ihtimale kar Wagenheim'n tabelas bulunan bir binay, biricik hedefim olarak
gremem elbette. steklerimi yok ettiiniz, ideallerimi deitirdiiniz ve bana daha iyi hedefler
gsterdiiniz zaman peinizden gelirim ancak. "zerinde durmaya demez" dediiniz an, ben de
size ayn cevab veririm. Ben sizinle nemli meseleler konuurken, siz beni dikkate almyorsanz,
yle olsun, yalvaracak deilim. Benim yeraltm bana yeter.
Kendi isteklerimle yaayabildiim srece, kurduunuz yapya tek bir tula koyarsam kahrolaym.
Az nce, nanik yapamadm iin sra saray reddettiime bakmayn siz. Nanik yapmaya
bayldm iin sylemedim bunu. Belki de, bir tek nanik yapacak yapnz olmamas beni
kzdrmt. Dil kartlmayacak ekilde evreyi dzeltin, o zaman kran duygularm belirtmek
iin dilimi bile keserim. nsanlarn nerelerde oturduundan ve bu evlerin yapsndan bana ne?
Neden byle isteklerle yaratlmm ben? Acaba yaratl sebebim, var lmnbir yalandan ibaret
olduunu anlamak mdr? Btn amacm bu mu? nanmam.

Size unu syleyeyim ki, benim gibi yeralt adamlarn sk kontrol etmek gerek. Krk yl yeraltnda
sesimizi karmayz da, bir frsatn bulur yeryzne karsak, kimse daha susturamaz bizi.
48
XI
Ulatmz sonu u, deerli okuyucularm: En iyisi hibir ey yapmamak! En iyi ey, bir keye
ekilip seyirci kalmaktr. Bu nedenle diyorum ki, yaasn yeralt! Az nce yeryznde yaayan
insanlar lesiye kskandm sylemitim, ama yine de onlarn yerinde olmak istemem.
(Kskanmaktan hibir zaman vazgemeyeceim elbette, ama hayr, hayr, ne olursa olsun yeralt
daha kazanl!) Hi olmazsa orada insan... Eeeh! imdi bile yalan sylyorum. Yalan, nk iyi
olann yeralt deil, zlemini ektiim baka bir ey olduunu iki kere ikinin drt etmesi gibi
biliyorum. Yeraltnn cehenneme kadar yolu var!
Ah! uraya yazdklarma bir inansam! Baylar, yejmin ederim, bunlarn tek kelimesine bile
inanmyorum. in asl, belki inanyorum, fakat bir taraftan da szlerimin yalan olduunu
hissediyorum nedense ve meraklar j ierisinde kvranyorum.
Madem yle, neden yazyorsun bunlan? diyecek
siniz.
49 Hibir iiniz olmadan sizi yeraltna sokup, krk yl sonra "Ne durumdasnz?" diye sormaya
gelsem, siz ne cevap verirdiniz? Hi insan, isiz bir ekilde, krk yl, tek bana braklr m?
Belki de, beni kmser bir ekilde banz sallayarak,
Bunlar ne kadar ayp, kltc davranlar! diyeceksiniz. Yaama derdini ektiiniz halde,
karmak mantk yollaryla yaam tartyorsunuz. Srnak ve kstah olduunuz halde, bir o
kadar da korkaksnz. Samaladnz zaman keyfiniz yerindedir, ama kstahlk yaptnz m rkp,
etrafa zrler yadryorsunuz. Hem korkmadnz sylyor, hem de bize yaltaklanmaktan geri
durmuyorsunuz. Bizi, fkeden dilerinizin gcrdadna inandrmaya alrken, dier taraftan da
gldrmek iin nkteler savuruyorsunuz. ok skc nkteler yaptnz biliyorsunuz, ama edebi
deerleri olmalar da hounuza gitmiyor deil. Gerekten de ac ekmi olabilirsiniz, ama
aclarnza hi de sayg duymuyorsunuz. Samimisiniz, bununla beraber efendilik eksik sizde;
gururunuz yznden ufack bir eyi mesele yapp iinizdeki gerei ortaya karyor, deerini
dryorsunuz. Sylemek istediiniz bir eyler var, ama korkudan son szlerinizi kekeleyip
duruyorsunuz. Ak konuacak kadar kararl deilsiniz, utanmazca bir korkaklk var sizde.
Anlaynzla vnyorsunuz, bir taraftan da tereddtler tayorsunuz; nk mantnz alt
halde yreiniz ktlkten kararm. u var ki, kalbi temiz olmayann anlay da olamaz. Hele o
kstahlnz, srnamalarnz, krtmalarnz! Yalan, yalan, yalan...
Yukardaki szler de benim uydurmalarm phesiz. Onlar da yeraltnn rnleri. Krk yl boyunca
deliimde oturarak konumalarnz dinledim. Kafam bunlar
50
la dolu olduu iin, uydurmak da kolay oluyor. Bunlar ezberleyerek edebi bir ekil vermem
olduka normaldir.
Eer bunlar yaymlayp, bir de size okutacam dnyorsanz aarm size. Neden sizlere,
"Baylar, deerli okuyucularm" diye hitap ettiimi de bilmiyorum. Yazacam itiraflar ne
yaymlanabilir, ne de birilerine okutulabilir. En azndan ben, kendimde byle bir cesaret
grmyorum ya da buna gerek duymuyorum. Fakat iimde kar koyulamayacak bir istek var; ben
de buna uymaya karar verdim. Mesele u:
Her insann, herkese syleyemeyecei, sadece dostlarna aabilecei zel anlan vardr. Hatta
dostlara bile alamayacak, insann ancak kendisine itiraf edebilecei srlar da vardr. Bunun
yannda, kendimize bile aamayacamz eyler vardr. En erefli insann bile hafzasnda bunlar
epey kabarktr. Daha dorusu, insan onurlu olabildike bunlarn saylar artar. Getiimiz
gnlerde, eski maceralarm kafamda toparlamaya karar verdiim halde imdi bir trl yapamyor,
tedirginlik duyarak geitirmeye alyorum. Sadece hatrlamak deil, bir de yazmaya karar
verdiim u anda bir deneme yapmak istiyorum. nsan, kendi kendisine tmyle iten olabiliyor
mu? Heine (*) otobiyografi yazmann neredeyse imknsz olduunu, insann kendisine asla
drst davranamayacan ileri srer. Heine'ye gre Rousseau, itiraflarnda birok yalan sylemi,
bunlar da gururu nedeniyle bilerek yapmtr. Ben, Heine'n hakl olduuna inanyorum. nsan,
sadece gururu yznden, kendisini cinayete kadar gtrebilecek yalanlara bulaabilir; byle bir
gururu da ben ok iyi biliyorum. Ne var ki Heine, itiraflarn topluma sunan birinden bahsediyordu.
Fakat ben, sadece kendim iin yazyorum. Okuyuculara hitap etmem, bunun

(*) Heinrich Heine (17971856): nl Alman air.


51daha basit bir yazm ekli olmasndan kaynaklanyor; bunu aka belirtirim. Btn mesele,
sadece ekilden ibarettir, yoksa yazdklarm hi kimse okuyacak deil elbette. Bunu sylemitim
zaten.
Notlarm dzenli yazmak iin uramayacam, aklma geldii gibi kada aktaracam.
imdi szlerime taklarak, "Gerekten okuyucularnz olmayacana gre neden kendi kendinize,
stelik de kat stnde baz artlar ileri sryor, dzenli deil de aklnza geldii gibi
yazacanz sylyorsunuz? Neden byle bir aklama yapp, zr diliyorsunuz?" diyeceksiniz.
Btn bunlara,
Ne bileyim ben! diye cevap vereceim.
Bu, tamamen psikolojik bir sorundur. Byle davranmamn nedeni, korkak olmamdr belki de. Ya
da, yazarken ciddi olabilmek iin gzmn nne okuyucular getiriyorum, birok sebep olabilir.
nemli bir nokta daha var: Neden bu notlar yazyorum ki? Okuyucular iin yazmadma gre,
anlarm kada aktarmann ne anlam var? Aklmda tutamaz mym?
Doru elbette, ama notlarm kat zerinde daha bir ihtiaml duruyor. Bylece etkisi artacak ve
kiiliim stnde daha doru bir karara varabileceim; bir de buna slup gzellii eklenecek.
Belki de iimi kada dkerek rahatlayacam. Yeri gelmiken syleyeyim, eski bir anm var ve u
aralar ok canm skyor. Geenlerde takld kafama ve o zamandan bu yana hznl bir mzik
gibi aklmdan kmyor bir trl. Fakat kurtulmam gerek ondan. Buna benzer yzlerce anm var
benim. Arada srada
bunlardan biri canlanarak beni ezmeye alr. Yazarak bunlardan kurtulacam dnyorum,
denemekten ne kar ki?
stelik, isiz gsz oturmaktan da ok skldm. An yazmak da bir i deil midir? alan
insann iyi ve namuslu olacan sylerler, benim iin bu da bir ans...
Kar yayor bugn; daha dorusu san, bulank bir sulusepken. Dn de, daha nceki gnlerde de
yad. Beni rahat brakmayan o olay da, yaan bu sulusepken yznden hatrlam olmalym.
yleyse bu, sulusepkene dair bir an olsun.
52
53KNC BLM SULUSEPKENE DAR
Yanl yolun karanlndan Kandrp ateli szlerimle Alalm ruhunu kurtardmda Derinden ac
ekerek Seni saran utanc ,Lanetledin pimanlk iinde. Unutkan yreini Cezalandrmak iin
anlarla Benden nce olup biteni Anlatrken bana bir bir Aniden yzn kapadn ellerinle Ruhunda
balayan isyanla Utanla ve dehet iinde sarslarak Gzyalarna bouldun.
N.A. Nekrasov'un bir iirinden.
O sralar yirmi drt yandaydm ancak. O zamanlar bile, danklyla ruhumu skan yabani bir
hayatm vard, insanlarla grp konumaktan kanyor, zamanla daha fazla iime
kapanyordum. altm yerde, kimsenin yzne bakmamaya gayret gsteriyordum. alma
arkadalarm hissettiim kadaryla beni garip bir adam olarak grmekle kalmyor, ayn zamanda
tiksinti
55duyuyorlard. Benden baka insanlar, neden kendilerine tiksintiyle bakldn hissetmiyorlar,
diye dndm oluyordu. Memurlardan birinin iren yara izleriyle dolu, haydut suratna benzer
bir yz vard. Ben, byle iren bir surata sahip olsaydm, sanyorum kimseye bakamazdm. Bir
dierinin giysisi ylesine kirliydi ki, kokudan yanna yaklaamyorduk. Yine de ne klklarndan, ne
iren suratlarndan, ne de psikolojik sorunlarndan ekinmiyorlard. Kendilerine tiksintiyle
baklmas umurlarnda bile deildi, yeter ki amirleri byle bakmasn...
Sonsuz gururum ve an titizliim nedeniyle kendime kar irenme derecesinde bir nefret
duyuyordum; sadece bununla kalmyor, bakalarnn da bana ayn gzle baktn dnyordum.
Mesela, yzm ok irkin bu luyor, ahmaka bir ifadesi olduundan pheleniyordum. Bu
sebeple ie her gidiimde, ahmaklm grmesinler diye bir sr skntya girerek, rahat
davranmaya alyor, yzme soylu bir anlam vermek iin urayordum. "Yzm gzel
olmayabilir; soylu, anlaml ve ok zeki grnsn yeter!" diye dnyordum. Btn bunlar
istiyordum, ama bir taraftan da, bunun hibir zaman olmayacam ac duyarak hissediyordum.
Aslnda benim tek istediim, yzmn zeki grnmesiydi. Yzm zeki bulmalar artyla,
ahmaka grnmeye bile razydm.
En knden en byne kadar iyerindeki herkesten nefret ediyor, onlar hem kmsyor,
hem de biraz korkuyordum. Bazen de onlar kendimden ok stn olarak gryordum. Bunlar,

kendiliinden oluyordu: Ya kk ya da stn gryordum. Gururlu insan, ancak kendini bilen ve


kendim byk bir titizlikle sorgulayp kmseyen insandr. Fakat u da var ki, insanlar
kmserken de, stn grrken de, birisini grdmde baklarm hemen yere indiriyordum.
"Acaba, u adamn baklarna dayanabilecek miyim?" diye denemeler yapar,
56
sonuta gzlerini ilk karan da ben olurdum. Kahrolacak derecede zlyordum buna. Bir
yandan da gln duruma dmekten korkuyordum; bu nedenle greneklere uyarak, ounlua
gre hareket ediyordum. Hareketlerimin dier insanlarnkinden farkl olmas, beni ylesine
korkutuyordu ki! Farkl olmaya kim dayanabilirdi ki! Zamanmzn aydnlar gibi duygusallm
hastalk derecesine ulamt. Bu aydnlar, bir srnn koyunlar gibi ayn, birbirinden miskin
insanlardr. Belki de iyerimizdekilerden sadece ben aydn olduum iin, kendini korkak, kle
ruhlu hisseden de yalnz bendim. Bu, sadece bir his deildi; ben, gerekten korkak ve kle ruhlu
bir insandm. Hi ekinmeden sylyorum: Zamanmzda akll her insan, ayn zamanda korkak
ve kle ruhludur; bu, byle olmahdr zaten. Bu, onlar iin ok olaan bir durumdur; hatta benim
dnceme gre, yaratlma nedenleri de budur. Akll adamlann ayn zamanda korkak ve kle
ruhlu olular, zamanmzda grlen baz tesadflerle aklanamaz; bu, her zaman byledir. Bu
doa kanunundan nasiplenmemi hibir akll adam yoktur. Bir yerde kabadaylk edip vnenler,
sakn ok sevinmesinler; nk baka bir yerde mutlaka pes edeceklerdir. Hibir zaman
deimeyecek, kanlmaz bir sonutur bu. Kabadaylkta srar edenler, sadece eekler ve
melezlerdir; onlar da bir yere kadar dayanabilirler. Hibir deeri olmayan bu yaratklar
nemsememek daha iyidir.
O sralar beni zen bir durum daha vard: Ne ben birine benziyordum, ne de bana benzeyen birisi
vard. "Onlar beraberler, ben ise farklym," diye derin derin dnrdm.
Bunlar da gsteriyor ki, o zamanlar ok toydum. Bazen de tam tersi hareket ederdim. e
gitmekten son derece yorulur, eve hasta olarak dnerdim. Bunun arkasndan, kendiliinden bir
duraklama, kaytszlk nbeti
57balar (zaten her ey bende nbetler eklinde oluurdu); kskanlm ve huysuzluumla alay
ederek, kendimi romantik olmakla sulardm. yerindekilerle hi konumak istemezken, baz
zamanlar, konumay brak, dostluk kurmak iin urardm. Onlarla aramdaki soukluk aniden
ortadan kalkard. Kimbilir, belki de bu soukluklar, bende olmayan, kitaplardan edindiim
zelliklerdir. Bu, imdiye kadar zemediim bir sorunumdur. yerindekilerle dostluu bir ara
ylesine ilerlettim ki, evlerine gitmeye, kat oynamaya, iki imeye, zel meselelerimi
konumaya baladm. imdi, izninizle konuyu biraz deitirmek istiyorum.
Kularda genel olarak ba yldzlara ulaan Fransz ve Alman romantiklerini bulamazsnz. Hele
u Franszlar; btn Franszlar barikatlarda can verse, nezaket gerei bile olsa deimeden,
yldzlarn arksn sylemeye devam ederler. Bizim Rus topraklarnda saf, ba yldzlarda
hayalciler yoktur ve bizi Almanlardan ayran da budur zaten. Akllarn Kostancolular ve Piyotr
vanovi amcalarla (*) bozarak, onlarda idealimizi arama ahmakln gsteren zamanmzn
eletirmen ve yazarlardr ki, bizim romantiklerimizi, Almanlarn ve Franszlarn balan yldzlarda
romantikleriyle bir tutmaya kalkmlardr. Halbuki bizim romantiklerimizle Avrupa romantiklerinin
zellikleri birbirlerine ok zttr ve hibir Avrupa ls bizimle kyaslanamaz.
(zin verirseniz, u eski, saygdeer, byk "romantik" szcn kullanmak istiyorum.) Bizim
romantiklerin zellii, her eyi anlamak, ou zaman bizim en stn zeklarmzdan bile daha iyi
grmek, hi kimseye boyun ememek, bunun yannda kimseyi de gcendirmemektir. r Bunlar,
politik davranp dolambal yollardan geerek loj
man, emeklilik hakk, nianla dllendirilme gibi baz karlarn gzlerinin nnde bulundurarak,
hedeflerine ulamak iin birtakm cokulan, duygulu iir kitaplarn bile kullanmay adet haline
getirmilerdir. Dier taraftan hayatlan boyunca "gzel ve yce eyler"i ilerinde saklarlar, bu
nedenle deerli bir mcevher gibi kendilerini de koruma altna alrlar. Romantiklerimiz zengin
adamlardr, ayn zamanda da korkun dzenbazdrlar. Bunlar hayat tecrbeme dayanarak
sylyorum. Bu, romantiklerimizin zeksna baldr elbette. Aman, ben neler sylyorum! Bizim
romantiklerimiz her zaman zekidir; benim bahsini etmek istediklerim, u ahmak romantikler, en
iyisi onlar hesaba katmamak. Bunlar, en verimli dnemlerinde Almanlamlar ve hatta bazlar,
cevherlerini koruyabilmek iin Weimar'a ya da Schwarzwald'a yerlemilerdir.
Ben, iyerindeki grevimi ok kmsyordum; ama ne var ki, orada altm, geimimi
saladm iin aka ktleyemiyordum. Sonuta ktlemiyordum ya, siz ona bakn! Bizim

romantiklerimiz akllarn oynatsalar da nlerinde baka bir i seenei yoksa, seslerini asla
karmazlar. Dier yandan, "spanya Krall" (*) hayalleri delilik derecesine varp akl hastanesine
gnderilinceye kadar da kap dar edilmezler. Bizde aklm oynatanlar ancak zayf, soluk yzl
sarnlardr. Romantiklerin ou, zamanla ok nemli yerlere gelirler. alacak derecede bir
duygu bolluu ve zt hisler tarlar. O zamanlar bu dncelerle kendimi avuturdum, fikirlerim u
anda da ayndr. Dlerinin son basamanda bile ideallerini brakmayan "geni yaratklar"n,
bizde bu kadar ok olma nedeni budur. dealleri uruna kllarn bile kprdatmazlar, azl birer
haydut, hrsz gibi davranrlar; fakat ilk
(*) Gogol'n l Canlar'ndan iki tip. 58
(*) Gogol'n Bir Delinin Hatra Defteri'ndeki kahramannn samalkla
59ideallerine duyduklan sayg hi kaybolmaz, ok namuslu bir ruha sahiptirler. Evet, sadece bizim
lkemizde en aalk, en adi insanlar ayn zamanda ok namuslu olabilirler. unu tekrar
belirteyim ki, bizim romantiklerimiz iinde iini bilen dzenbazlar (dzenbaz kelimesini iltifat
olsun'diye kullanyorum) ylesine oktur ki... Bu insanlar ylesine gereki ve becerikli
olabiliyorlar ki, amirleri akna dyor, evresindekilerin hayretten azlar ak kalyor.
alacak bir ruh eitlilii bu; artk gelecekte nasl gelieceini, bizim iin nasl sonular
douracan Tanr bilir! Ne de olsa elimizdekiler ok kymetli eyler... Bunu gln, kokumu bir
milliyetilik erevesinde sylemiyorum. Eminim ki, yine alay ettiimi dnyorsunuz. Ya da tam
tersi, bunlarn gerek dncelerim olduunu kabul ediyorsunuz. unu syleyeyim ki baylar, her
iki dnce de beni ok memnun edecek ve byk bir onur verecektir. Ltfen, konu dna
ktm iin balayn beni.
Hibir zaman dostluklarm srdreniyor, hemen aray soutuyordum; stelik bu soukluu,
toyluum nedeniyle selam kesecek kadar ileri gtryordum. Bunun yannda, byle bir dostluk
sadece bir kez oldu; geri kalan zamanlarda hep yalnzdm.
Evde en ok kitap okuyarak vakit geiriyordum. Bylelikle, iimdeki duygular d etkenlerle
bastrmaya alyordum. Yapabildiim tek ey, sadece okumakt. Kitaplar, byk cokular,
zevkler, aclar veriyordu bana; bu nedenle onlardan ok faydalandm syleyebilirim. Son
derece bkknlk hissettiim zamanlar da oluyordu. Doal olarak hareket etme ihtiyac
duyuyordum; o zamanlar karanlk, irkin, koyu bir hovardalk bile denemeyecek hovardalk peine
dyordum. Her zamanki hrnlm yznden tutkularm ok keskin ve yakcyd. Gzyaslar
60
ve rpnmalarla gelen, isteri nbetlerine benzer bunalmlarm vard. Okumaktan baka
yapacam bir i olmad gibi, gideceim bir yer de yoktu. Etrafmda beni kendisine ekecek,
sayg duyabileceim bir i de bulamyordum. imdeki o korkun can sknts bende aykrlklara,
elikilere kar byk bir istek uyandryor, her trl rezillii yapabilecek hale geliyordum.
Laf bu kadar uzatp da kendimi hakl gstermeye altm sanmayn. Bu doru deil! Bakn,
yalan syledim yine; aslnda tek istediim, kendimi hakl karmakt. Yalan sylememeliyim,
kendime bunun iin sz vermitim.
Hovardalklarm geceleri gizlice, korkarak ve yalnz yapardm; hemen sonra byk bir utan
duymaya, lanetler yadrmaya balyordum. O zamanlar bile yeraltn ruhumda tayordum. Gece
hovardalklarm yaparken, beni grecek ve tanyacaklar diye dm patlard. Bu nedenle hep
karanlk, izbe yerlerde dolayordum.
Bir gece kt bir meyhanenin nnden geerken, aydnlk bir pencereden, ierideki adamlarn
bilardo masas etrafnda istekalarla dvtklerini grdm. Daha sonra, adamn biri pencereden
darya atld. Baka zaman, bunu ok kt bir davran olarak grrdm; ama o anda dayak
yiyen ve pencereden atlan adam ok kskandm. Daha da ileri giderek, "Belki ben de biriyle
kavga ederim ve darya atlrm," diye dnp, meyhaneye daldm.
Sarho olmadm halde, sadece can skntsndan bu ie giritim. Ne yazk ki, beklediklerim
olmad. Pencereden atlacak cinste bir adam olmadm anlald ve kavga edemeden oradan
uzaklatm.
Oysa, daha meyhaneye girdiim an bir subay az
61mm payn vermiti. Bilardo masasnn yannda yolu kapatyormuum, subay da oradan
gemek istiyormu; insan ne istediini sylemeli, deil mi? Fakat o, hibir ey sylemeden beni
omuzlarmdan tuttu ve bir kenara iteledi. Sonra da, hibir ey olmam gibi yryp gitti. Dayak
atmasn balayabilirdim, ama beni adam yerine koymayp itelemesi ok gcme gitti.
Aramzda geleneklere uygun, edebi, gerek bir kavga olmas iin neler vermezdim! Onlar iin bir

sinek kadar bile deerim yoktu. Subayn boyu neredeyse on veroktu (*); ben ise onun karsnda
ufak tefek, clz birisi kalyordum. Elbette ki kavga karabilirdim ve adama vurduum an beni
pencereden darya atard. Ama ben vazgetim ve iimdeki btn hncma ramen bir keye
ekildim.
Meyhaneden olduka heyecanl ve akn bir ekilde kp eve doru yol aldm. Ertesi gn bu
acnacak hovardalma daha rkek, daha miskin, daha zntl, neredeyse alayarak devam
ettim. Devam ettim ya, siz ona bakn!
Subaydan korktuum iin onunla kavga etmediimi dnebilirsiniz, ama yle deil; ben, korkak
bir adam deilim, sadece baz durumlarda ok ekingen oluyorum, o kadar. Yine glyorsunuz
herhalde, ama size aklayacam bunu. unu ok iyi bilin ki, aklayamayacam hibir mesele
yoktur.
Ne olurdu sanki, u subay delloyu tercih edenlerden olsayd! Fakat o, bilardo istekalarm
kullanmay veya Gogol'n Temen Pirogov'u (**) gibi st makamlara ikyet etmeyi
sevenlerdendi. Bu tipler, dellodan ho
(*) Arnn (71 cm.) 16'da biridir. Boy llerinde 2 arn sylenmeyip,
fazlas verok olarak belirtiliyordu. (**) Gogol'n Evlenme'sinden bir kahraman.
62
lanmazlar; bununla birlikte, bizim gibilerle kavga etmeyi de kendileri iin kltc bir hareket
olarak grrler. Onlar, delloyu sama bir dnce hrriyeti, Fransz buluu bir ahmaklk olarak
gryorlard. Byle dndkleri halde, boylar on verok oldu mu, saa sola satamaktan da geri
durmazlar.
Subaya kar olan ekingenliim, korkaklmn deil, iimdeki sonsuz gururun eseriydi. unu
syleyeyim ki ben, subayn iri yapsndan da, yiyeceim dayaktan da, j pencereden atlmaktan da
korkmu deildim. Onunla dfvebilirdim elbette; bunu yapacak kadar cesaretim vardi. Fakat
beni korkutan asl ey, byle bir olayn ruhum zerinde brakaca olumsuz etkiydi; ite sadece
buna cesaretim yoktu. Beni o subayla dvmekten alkoyan dier bir neden de, bilardo saylarn
yazan iren heriften tutun da, ilk bakta tiksinti uyandran, yakas bir kar ya balam, surat
sivilceli, pasakl, ylk bir memura kadar oradaki herkesin, benim karlk verirken kullanacam
edebi dili anlamayarak, beni alaya almalaryd. nk biz, insann erefi ile ilgili konulan (point
d'honneur) sadece edebi bir dille konuuruz. "eref meseleleri", gnlk konuma diliyle
konuulmaz. (ok romantik bir adam olmama ramen, hayatmda fazla gereklik vardr.) Subayn
beni normal bir ekilde deil de, arkamdan tekmeleyerek bilardo masas etrafnda evireceini,
sonra acyarak belki de pencereden darya frlatacan, btn bunlar olurken de oradaki
adamlarn glmekten katlacaklarn ok iyi biliyordum.
Bu olay elbette ki bylece bitmeyecekti. Subayla sokakta ok sk karlatmzdan onu iyice
tandm. Onun beni tanyp tanmadn bilmiyorum, ama baz hareketleriyle, tanmad
ynndeki dncelerimi kuvvetlendiriyordu. Daha sonraki birka yl boyunca onu nefret ve fke
ile izledim. Yllar getike iimdeki kin de fazlalayor
63du. lk nce bu subay hakknda gizli bir ekilde bilgi toplamaya baladm; fakat tandm hi
kimse olmadndan baarl olamyordum. Bir gn sokakta yrrken adamn birisi ona soyadyla
seslendi ve bylece soyadn renmi oldum. Baka bir gn de onu evine kadar izleyerek,
kapcsndan hangi dairede, yalnz m, birileriyle mi oturduunu bir kapcdan renilebilecek her
eyi tam bir grevennik ^ vererek rendim. Bir sabah, aslnda hi(*) edebiyatla uramadm
halde, bu adamn karikatrize edilmi bir yksn yazmak ve btn pisliklerini ortaya karmak
geldi aklma. Subayn meyhanede yaptklarn, biraz da yalan katarak byk bir zevkle yazdm.
Adamn soyadn, okunduunda hemen farkedilecek ekilde yazmtm; fakat sonradan iyice
dnp, bunu deitirmeye karar verdim. ykde deiiklikler yaptktan sonra "Yurt Hatralarna
(**) (Otetchestvenniya Zapiski) gnderdim. ykm baslmad; nk o zamanlar bu trden
yazlara allmamt. Canm ok sklyor, kzgnlktan atlayacak gibi oluyordum. Sonunda
dayanamadm ve adam delloya davet etmeye karar verdim. Adama gayet gzel bir mektup
yazarak, benden zr dilemesini istiyor, bunu yapmad takdirde delloya davet ediyordum.
Subay, eer "gzel ve yce eyler"in ne olduunu bilse, koarak boynuma sarlr ve benimle dost
olmak isterdi; ite bylesine gzel yazmtm mektubu. Byle bir dostluk ne kadar da iyi olurdu! O,
beni gcyle korurdu; ben de onu bilgilerim ve dncelerimle yceltirdim. Kimbilir, daha neler
olurdu?
Adamn bana hakaret etmesinin zerinden neredeyse iki yl gemiti. Mektubumda bu zaman

ok iyi anlattm halde, bu durumda dello istemek ok uygunsuz olacakt. Ne var ki, (bunun iin
Tanr'ya krediyorum)
mektubu gndermemitim. Mektubu gndermi olsaydm kimbilir neler olacakt, hatrladka iim
rperir... Daha sonra birdenbire, ok kolay ve akllca bir ekilde cm aldm.
Baz tatil gnlerinde leden sonralar Nevskiy'e kar, caddenin gneli tarafnda yrrdm.
Bunun, pek de keyifli bir yry olduu da sylenemezdi. Kk drlmekten gelen byk
aclarla kendimi yer bitirirdim; belki de asl istediim buydu. Kalabaln ayaklar arasnda hzlca
dolap, durmadan generallere, subaylara ya da hanmefendilere yol veriyordum. Grnmn
irenliini, fldr fldr dnen vcudumun bayaln dndke her tarafmdan terler boanr,
kalbimin duracan sanrdm. nsanlardan daha zeki, daha kltrl, daha soylu olduum halde,
onlarn karsnda ezilmekten, hor grlmekten, kk drlmekten iren bir sinek haline
geldiimi hissediyordum. Bu hissettiklerim, bana ok byk skntlar veriyor, beni kahrediyordu.
Btn bunlara ramen, neden Nevskiy'e gidip bu ikenceye katlanyordum, bilmiyorum. Sanki,
beni oraya eken bir kuvvet vard.
Birinci blmde sizlere bahsettiim zevki, o zamanlar tatmaya balamtm. Subayla aramzda
olanlardan sonra onu en ok orada grdmden Nevskiy'e daha sk gider oldum. O, daha ok
tatil gnlerinde geliyordu. O da benim gibi st rtbeli generallere yol veriyor, aralarnda kuyruunu
kstrm gibi dolayordu da benim gibilerle, hatta daha iri yarlarla karlanca grmezden
geliyordu. Sanki bo bir yolda yryormu gibi insann zerine geliyor ve kimseye yol vermiyordu.
Ona olan nefretimden kendimi yiyip bitiriyordum; buna ramen onunla karlanca, btn
fkemle kenara ekilip ona yol veriyor
(*) Bir gravennik: On kapik. (**) Byk bir edebiyat dergisi.
(*) Petersburg'un byk caddelerinden biri.
64
65dum. Bu adamla sokakta bile eit olmamak, beni ileden kanyordu. Bazen gecenin ne
doru uyanyor, sinirlenerek kendimi azarlyordum: "Neden her defasnda sadece sen yol
veriyorsun? Bunda yazl bir kural var m? Kibar insanlarn yapt gibi, kar karya geldiinizde
bir adm o, bir adm sen geri ekilip, saygl bir ekilde yolunuza devam etmelisiniz." Fakat bu,
hibir zaman olmuyordu; hep ben yana ekiliyordum, subay ise bunu farketmeden yoluna devam
ediyordu. Gnn birinde zihnime, "O subayla karlamamzda ona yol vermesem ve sonuta
arpacak olsak hile kenara ekilmesem ne olur?" eklinde harika bir fikir geldi. Bu fikir, beni yle
megul ediyordu ki, geceleri uyuyamaz hale gelmitim. Srekli bu meseleyi dnyor, kafamda
nasl davranacama dair planlar yapmak iin sk sk Nevskiy'e gidiyordum. Bu fikir, zamanla
daha ok aKma yatmaya, beni daha ok heyecanlandrmaya balad. Hissettiim sevin, beni
ona kar yumuak davranmaya itiyordu. "Ona ok hzl arpmamalym. Kibar insanlar gibi,
cann yakmadan, hafif bir ekilde omuzlarmz birbirine deer sadece. Hatta, ancak onun bana
vuraca kadar vurmalym," diye dnyordum. Kesin kararm vermitim sonunda, ama
hazrlanman ok zaman ald. ncelikle kyafetlerimin dzgn olmas gerekiyordu. Caddede,
aramzda bir sorun kt takdirde orada bulunanlara kar (ki bu insanlar, ok asil
tabakadandrlar; kontesler, Prens D.'ler, edebiyatlar...} berbat kyafetimden tr rezil
olmamalydm. Giyindiiniz kyafetler, insanlarn gznde deerinizi arttrabilir; hatta sosyeteden
insanlar, sizi kendileriyle ayn seviyede grebilirler.
Bu nedenle aylmn tamamn vaktinden nce aldm. urkin maazasna giderek bir ift siyah
eldivenle gzel bir apka satn aldm. Daha nceleri almay dndm sar eldivene gre siyah
eldivenler, daha ar, da
66
la kibar grnyorlard. "Bu eldivenlerin rengi ok canl, sanki dikkatleri ekmek iin taklm gibi,"
diye dnerek sar eldivenleri almaktan vazgetim. Kemikten kol dmeleri olan beyaz bir
gmleim vard; ama beni asl oyalayan, palto bulmak olmutu. Aslnda paltom kt deildi,
stelik ok scak tutuyordu ama ii pamuk, yakas da rakundand; bununla birlikte uaklarn
paltosu gibi grnyordu. Paltonun yakasn deitirmeli, subaylarmki gibi kunduzdan bir yaka
satn almalydm. Bu nedenle birka kez Gostinniy Dvor'a (*J gittim ve epeyce uratktan sonra
ucuz bir Alman kunduzu almaya karar verdim. Aslnda Alman kunduzlar yeniyken gzeldirler;
ama eskidiklerinde ok kt grnyorlard. Geri bana da bir kere lazm olacakt ya. Fiyat da
epey yksekti. yice dndkten sonra, rakun yakam satmaya karar verdim; geriye kalan benim
iin fazla saylabilecek paray da efim Anton Antonovi Setokin'den isteyecektim. Anton

Antonovi, arbal, olduka sakin bir adamd; kimseye dn para verdii de grlmemitir.
Beni ie yerletiren hatr saylr kii, beni ona epeyce vmt geri, ama yi' ne de ok canm
skyordu bu mesele. Ondan para isteyecek olmak, beni ok rahatsz ediyordu. Bu yzden
uykusuz kaldm geceler oldu, zaten o sralar uyuyamyor, geceleri ateli nbetler geiriyordum.
Birden lecek gibi oluyordum, sonra kalbim yerinden frlayacak gibi hzl arpmaya balyordu.
Anton Antonovi, istediim paray verdi; nce ard, uzunca bir dnd ve sonra cebinden
paray karp bana uzatt. Bunun yannda, verdii paray iki hafta sonra aylmdan keseceine
dair bir sesnet imzalatt bana. Her ey tamamlanm oldu bylece;kunduz yaka, o berbat rakunun
yerine konuldu ve ben, derhal harekete getim. Dnmeden, birdenbire yapamazdm bu ii,
yava
(*) Petersburg'un en byk ars.
67yava ve akllca davranmam gerekiyordu. unu ak yreklilikle syleyeyim ki, bir iki
denemeden sonra neredeyse vazgeiyordum. Omuzlarmz arpmyordu bir trl. Btn
hazrlklarm yaptktan sonra, tam arpacamz anda, ben hzlca kenara ekiliyordum. Subay
ise beni hi farketmeden yoluna devam ediyordu. Tann bana g versin diye dualar ederek
adama yaklayordum. Hatta bir defasnda, ok kararlydm ve birbirimize iyice yaklamtk, ama
ben son anda korktum ve adamn ayaklarna dolaverdim. Subay yoluna devam etti, ben de bir
top gibi ne doru frladm. O gece hastalandm ve ateli nbetler geirdim. Sonra btn bunlar
iyi bir ekilde sonuland, hem de hi beklenmedik bir biimde.
Olaydan bir gn nce, bu fikrimden vazgeerek her eyi olduu gibi brakmaya karar vermitim;
bu dnceyle Nevskiy'e son bir defa kmtm. Nasl olduunu bilmiyorum, aniden subay
karma kt, aramzda adm kalmt ve kararm deitirerek yrmeye devam ettim, sonra
omuz omuza gelerek arptk! Yerimden az da olsa kmldamadan, onun yapt gibi yrmeye
devam ettim. Adam dnp bakmad bile. Eminim ki, beni grd halde grmezlikten gelmiti. u
anda bile byle dnyorum. Subay benden daha iri yar olduu iin arpmada sarslmtm,
ama bundan ne kar! Ben, amacma ulam, bir adm bile gerilemeden, herkese onunla eit
olduumu kantlamtm.
Kazandm zaferin sevinci iinde talyan aryalar sylyordum. Sonraki gn iinde ne
durumda olduumdan bahsetmeyeceim, nk "Yeralt"n okuduysanz anlayabilirsiniz. Daha
sonra bizim subay baka bir yere atadlar. Tam on drt yldr grmyorum onu. Kimbilir hangi
rtbededir ve kimleri tekmeliyordur?
II
Hovardalklarm sona erdiinde iimi mthi bir sknt kaplyor, mide bulantlar geiriyordum.
imdeki pimanlk duygusu yava yava azalyor, uysallamaya, durumumu olduu gibi kabul
etmeye balyordum. Sonunda kendimi oyalayacak bir ey buldum: "Gzel ve yce eyler"le
megul olmak. Bir keye ekilir ve tam ay boyunca hayaller kurardm. Bu zamanlarda,
yakasna kunduz diktiren o korkaktan tamamen uzaklardm. ylesine kahraman kesiliyordum ki,
ziyaretime iri yar bir temen bile gelmi olsa, odama sokmazdm. Daha sonralar onu hayal
edemez olmutum. Nelerin hayalini kurduumu ve bunlarn bana ne gibi zevkler verdiini belki
imdi syleyemem, ama o zamanlar bu hayallerle doluydum. Hatta imdi bile bunu yaptm
oluyor.
Hovardalk gnlerimin sonunda daha fazla hayaller ierisine gmlr, pimanlk, gzyalar,
lanetler ve sevinlerle dolard yreim. Baz zamanlar, bu sarholuk ve her yanm kuatan
mutluluk, bana kendimle alay etmeyi unuttururdu. Neredeyse damarlarmda dolard umut,
68
69
inan ve sevgi. O zamanlar dardan gelecek bir mucizeyle nmdeki her eyin ferahlayacana,
iyi, gzel ve kusursuz bir alma ufkunun beni beklediine inanrdm. (Bu almann ne
olduunu tam olarak bilmiyordum, ama benim iin kusursuzdu.) Hayallerimde neredeyse, beyaz
bir at srtnda, bamda defne dal eksik bir vaziyette gkten yeryzne inecektim. Ortalarda bir
yerlerde olmay hibir ekilde kabul edemezdim; bu nedenle gerek hayatta da en alt tabakaya
hi itirazsz giriyordum. Ya byk bir kahraman olacak ya da amura batacaktm; ikisinin ortas
olmam mmkn deildi. Beni en ok zen ey ise amurda debelenirken aslnda bir kahraman
olduumu dnmemdi. Sadece kahramanlar amura batabilir, dier insanlarn buna hakk
yoktur, diye dnrdm. Bir kahraman, amura ne kadar batsa da amurlanmaz; bir kahramann
amuru affettirmesi iin yce insan olmas gerekir.

in en garip yan, bu "gzel ve yce eyler"in hovardalk dnemlerimde de iimde olmasyd. En


iren kepazeliklerim esnasnda gelerek, iimde iddetli patlamalar yapp hovardalma hi de
zarar vermeden ekip gitmesi, beni ok artyordu. Yaadm bu ztlklardan doan acyla
orantl olarak aldm zevk de artyordu. Hissettiim aclar, iinde bulunduum elikiler ve ruh
tahlilleri, bana bu zevki veriyordu. Bu zdraplar ve zdrapklar, hovardalm daha bir zevkli
klyor, bir bakma tuzu biberi oluyordu.
Elbette ki btn bunlarn bir derinlii vard. Sradan insanlarn gittii yerlere giderek, amura
batmamn bir anlam olmalyd zaten. Beni eken bir yan olmasayd, hi geceleri hovardala
kar mydm? Asil bir taraf olmayan hibir davranta bulunmazdm ben. Tanrm! Ne aklar
yaadm hayallarimde, "gzel ve yce eyler"e dalarak. Bunlar, yeryznde asla bulunmayan,
hayali sevgi
70
lerdi; ama bana yetiyor ve sonradan gerek bir sevgi duymama da ihtiya brakmyordu. Her eyi
tatl bir tembellikle sanata balyordum. Sadan soldan, airlerden, romanclardan kaptm
mkemmel yaam sahnelerini, istediim gibi deitirerek hayallerimde ben de yayordum. Her
defasnda kahraman bendim ve yenilenler bunu mecburen kabul ediyorlard; ben de onlan bir
rpda affediyordum. nl bir air, bir mabeyinci olur ve sonra da ak olurdum. Sahip olduum
byk serveti insanlar iin harcardm. Sonra, herkesin gz nnde btn gnahlarm
aklardm; elbette bunlar, iinde "gzel ve yce eylerden fazlasyla bulunan Manfredvari
gnahlard. BJ tn herkes alayarak bana sarlyordu (yapmadklar takdirde ne kadar budala
olduklarm gstereceklerdi); ben ise ayaklarm plak, karnm a bir ekilde yeni fikirler yaymak
iin yollara derek, geri dncelileri Austerlitz'de ortadan kaldryordum. Bundan sonra genel bir
af ilan edilir ve her yanda marlar alard; Papa, Roma'y brakp Brezilya'ya gitmeyi kabul ederdi.
Daha sonra btn talya halk onuruna Korno gl kenarndaki Bargez kknde byk bir balo
verilirdi. (Bunun iin Korno gl Roma'ya getirilecekti elbette.) O anda kkn bahesinde baz
olaylar olurdu. Bunun gibi birok hikye, anlyorsunuz beni deil mi?
imdi, bu hayallerimi, bu ekilde ortala sermemin hi de iyi bir davran olmadn
syleyeceksiniz; hem de bunca itiraf, coku ve gzyandan sonra... Neden iyi bir davran
olmuyormu? Yoksa bunlarn, sizin yaadklarnzdan daha aptalca ve utan verici olduunu mu
dnyorsunuz? Aslnda bazlar ok iyi tasarlanm hayallerdi; stelik hepsi de Komo gl
etrafnda gemiyordu. Evet, siz haklsnz... Bu yaptklarm ok alaka ve baya eylerdi; ama
asl alaka olan, kendimi size hakl gstermeye almamdr. imdi de kendimi ktlemem, her
eyi
71daha berbat yapyor. Artk bu kadar yeter, nk gittike amura batyor, buna ramen
anlatmak istediklerimi de anlatamyorum.
Hayal dnyasnda yaamaya aydan fazla dayanamyor, sonunda insanlara karmak iin
byk bir istek duyuyordum. Benim iin insanlara karmak, efim Anton Antonovi Setokin'in
evine gitmekten ibaretti. Hayatmda en fazla anlacak ey, mrm boyunca sadece o adamla
grmemdir. Setokin'e de ancak arada bir, iimde byk cokular hissettiim zamanlar
giderdim. Hayallerim, insanlarla kucaklamak isteyecek kadar mutluluk verdiinde, bir insanla
konuma ihtiyac duyarak ona gidiyordum.
Anton Antonovi'e sadece sal gnleri gidebildiimden, insanlarla grme isteimin bu gnlere
denk gelmesi gerekiyordu. Pyati Uglov civarndaki bir apartmann drdnc katnda oturuyordu
Anton Antonovi. Drt odal, bask tavanl, duvarlar sarya boyanm bir evi vard ve onlara ancak
yetiyordu. ok az eyas vard ve onlarn rengi de sarya alyordu. ki kz vard Setokin'in ve bir
de misafirlere ay ikram eden kzkardei. Ksa boylu ve yass burunlu olan kzlardan biri on ,
dieri on drt yandayd. Aralarnda her zaman fsltyla konuup gltkleri iin onlardan
ekinirdim. Ev sahibi, her zamanki gibi, alma odasnda bulunan yaz masasnn arkasndaki
deri koltukta oturur, yannda da ya bizden ya da baka bir bakanlktan kr sal bir memur olurdu.
Konuklar, hi deimeyen birka kiiden ibaretti. Konuulan eyler ise vergiler, meclisteki
toplantlar, aylklar, atamalar, Ekselans ve insanlarn gzne girme sanat olurdu her zaman. Sze
katlacak cesareti bulamazdm kendimde ve onlar saatlerce aptal aptal dinler, herkes gidene
kadar da otururdum. zerime bir sersemlik ker, her yanm terle.meye ve tutulmaya balard.
Bunlar, ok yararl ziyaret
72
ilerdi; nk eve dndmde, insanlarla grme isteim bir sreliine ortadan kalkyordu.

Dostum diyebileceim bir dier kii de Simonov l adnda eski bir okul arkadamd. Aslnda
Petersburg'da birok okul arkadam vard; fakat ben, bunlarla grJmez, yolda karlaacak
olsam bile selam vermezdim. Dama nceki iimden ayrlp bu ie girmemin nedeni de, oIcukluk
arkadalarm grmeyerek gemiimle ilgimi kesimekti. Bitirdiim okula ve orada geen ac dolu
yllara laInet olsun! Ksaca, zgrle kavutuum an okul arkaIdalarmla da ilgimi kestim.
Karlatmda selam verdiklerimin says ikiyi veya gemiyordu. Simonov da onlardan
biriydi; okuldayken sessiz, sakin birisiydi. Buna ramen ben, onun karakter sahibi, drst biri
olduunu anlamtm. Dar kafal birisi olmadndan da emindim. ok gzel zamanlar
geirimsizdir beraber; ama bunlar pek uzun srmemi, aramz bozulmaya yz tutmutu.
Anladm kadaryla Simonov, okul hatralarndan holanmyor ve benim bunlar
hatrlatacamdan endie ediyordu. Bazen benden pek holanmadn dnyordum, ama
bundan emin olmadm iin onu ziyarete devam Sederdim.
Bir perembe gnyd ve yalnzlk dayanlmaz bir hale gelmiti. Anton Antonovi'e
gidemeyeceim iin Simonov'a gitmeye karar verdim. Merdivenlerden beinci kata karken, bu
adamn benden holanmadn, gitme|inin hi doru olmadn dnyordum. Her zaman
olSduu gibi bu dnceler, beni iyice phelerin kucana Batyordu. Kararm verdim ve
Simonov'un kapsn alIdm. Onunla grmeyeli neredeyse bir yl olmutu.
73
lIV
Simonov'un evinde iki okul arkadam daha vard. nemli bir ey zerine konuuyor gibiydiler.
in en garip taraf ise, yllardr birbirimizi grmediimiz halde, benim geliime aldrmamalaryd.
Onlarn yannda kendimi bir sinek kadar deersiz hissettim. Okulda da pek sevilmediimi
syleyebilirim, ama bu kadar kk grldm bilmezdim. simdeki baarszlmn,
bovermiliimin ve kt grnl olmamn, beni insanlarn gznde klttn biliyorum;
onlara gre btn bunlar, benim beceriksizliimin ve deersizliimin gstergesiydi. Ne olursa
olsun, bylesine kk dmeyi beklemiyordum. Geliim, Simonov'u ok artmt. Zaten daha
nceki ziyaretlerime de bir trl anlam veremezdi. Oturdum, byk bir can sknts ve znt
iinde konutuklarm dinlemeye baladm.
ok ciddi ve byk bir heyecanla zerinde konutuklar ey, bir sonraki gn baka bir ehre
gidecek olan subay arkadalar Zverkov iin dzenleyecekleri veda partisiydi. Bay Zverkov, benim
de okul arkadamd; oku
74
lun son snflarnda ondan iyice nefret eder hale gelmitim. lk snflardayken herkes tarafndan
sevilen, sevimli, afacan bir ocuktu. Ben de, bu zelliklerinden dolay kskanyordum onu. Hi
baanl deildi derslerinde ve gitgide daha da kt oluyordu; fakat okul idaresi tarafndan
kayrld iin okulu baaryla bitirdi. Son snfta okurken, iki yz kiilik bir ky miras kalmt ona;
sonra bizi kmsemeye balad, nk biz fakir aile ocuklarydk. Zverkov, aalk bir insand;
ama bize tepeden bakarken bile houmuza gidecek yanlan oluyordu. ocuklarn birou, onur ve
eref zerine onca laf ettikten sonra, Zverkov azdka ona daha ok yaklayorlard. Btn bunlan
da ondan bir kar umarak yapmyorlard; Zverkov'un doutan ansl olduunu dnyorlard.
Bunun yannda, kabiliyetli oluu ve naziklii ile tannrd. Zverkov... Beni ileden karan da buydu
zaten. Kendine gvenen sert ses tonu ve ok aptalca olmasna ramen herkesin beendii
esprileri, ona olan nefretimi daha da arttryordu. Anlaml yzmle rahatlkla deitireceim gzel
ve aptalca bir ifadesi olan suratndan, son dnem subaylarnda oka rastlanan akac
tavrlarndan nefret ediyordum. apknlk yapamyordu, nk subay apoletlerim takmamt
henz. Fakat gelecekte kadnlarla olan ilikilerinde ne kadar baarl olaca ve yapaca
dellolar zerine o kadar ok ey anlatmt ki, artk midemi bulandnyordu.
Hep hatrlarm, daima sessiz sedasz olduum halde, bir gn Zverkov'la kapmtm. imizin
olmad bir zamanda, gelecekte yapaca apknlklardan bahsediyordu arkadalarna. Sonra
birden keyiflenerek, kynde beraber olmayaca bir tek kz brakmayacan, bunun droit de
seigneur (*) olacam sylemez mi? Buna itiraz eden kylleri hem dayaktan geirecek, hem de
vergilerini iki kat arttracakm. Bizim ocuklar da onu alklamazlar
(*) Bey hakk (Franszca).
75m? Hemen araya girdim. Aslnda ne o kzlara, ne de babalarna acmyordum; beni
sinirlendiren, bu adi adamn alklanmasyd. Onu orada rezil ettim; ama Zeverkov, aptallnn
yannda ok da pervaszd ve bir kahkaha patlatarak lafm grltye getirdi. Sonra o beni zor

durumlara sokmaya balad ve bunlar hi kzmadan, ylesine yapyormu gibiydi. Bu tr


hareketlerini cevapsz brakmn nedeni, ona duyduum byk nefretti. Okulun bitmesine az bir
zaman kala bana yaknlk gstermeye balamt; doruyu sylemek gerekirse, bu davran
houma gitmi, bu nedenle fazla da nazlanmamtm. Fakat bu durum fazla uzun srmedi, aramz
tekrar ald.
Zverkov temen olduktan sonra, etraftan onun apknlkta ne kadar baarl olduunu duymaya
baladm. Bir sre sonra iindeki baarlar da konuulmaya baland. Sokakta karlatmz
zaman bana selam vermiyordu Zverkov; herhalde benim gibi birine selam vermenin onu kk
dreceinden ekiniyordu. Bir gn tiyatroda grdm onu, omuzunda yaver kordonu vard.
nc srada oturmu, yal bir generalin kzlarna ylyordu. Zverkov, eskiden olduu gibi
yakkl ve evik grnyordu, ama biraz bolam olsa gerek ki, hafif kilo almt. Herhalde otuz
yana geldiinde iyice imanlayacakt.
Arkadalarn veda partisi vermek iin bir araya geldikleri Zverkov buydu ite... Kendilerinin
Zverkov'la eit durumda olmadklarn bildikleri halde yldr onunla arkadalk ediyorlard.
Simonov'un konuklarndan biri de Ferfikin adnda bir Rus Alnanyd. Ufak tefek, surat maymuna
benzeyen, adi, ukala birisiydi Ferfikin. Okuldayken benim en byk dmanmd. ok korkak biri
olmasna ramen hep yksekten atp, insanlar kk grrd. Bor para
76
alabildii iin Zverkov'un etrafndan ayrlmayanlardan biri de oydu.
Simonov'un dier konuu Trudolyubov, pek de nemsenecek biri deildi. ri yar, souk biriydi ve
okulu bitirince o da subay olmutu. Drst biriydi Trudolyubov, baarl insanlarn nnde eilirdi
daima. Fakat rtbe elde etmekten baka bir eye da kafas almazd. Size aptalca gelebilir ama
Zverkov'la uzaktan akraba oluu, Trudolyubov'un deerini arttryordu aramzda. Karlatmz
zaman benimle zorlama ile de olsa konuurdu, ama hibir zaman adam yerine koymazd.
Trudolyubov, konumasna devam ederek:
yi ya... dedi. Her birimiz yedier ruble versek, kii olduumuzdan toplam yirmi bir papel
olur. Bu parayla iyi bir ziyafet ekeriz. Zverkov'dan da para alacak deiliz ya!..
Elbette, onu biz aryoruz nk, diye dorulad Simonov.
General olan efendisinin omuzlarndaki yldzlaryla vnen uaklar gibi atld Ferfikin:
yi de, Zverkov masraflarn hepsini bizim karlamamz kabul eder mi acaba? Diyelim, bir
incelik gstererek kabul etti, ya sonra yarm dzine ampanya atrrsa bize?
Sadece "yarm dzine" aklnda kalan Trudolyubov:
Acaba ne oluruz yarm dzineyi iince? dedi. Partinin dzenlemesini zerine alan Simonov:
yleyse elimizdeki yirmi bir rubleyle kii biz, bir de Zverkov Hotel de Paris'te yarn akam
bete buluuyoruz, tamam m?
77Ben heyecanla, biraz da alngan bir tavrla:
Ne yirmi biri, benimle beraber yirmi sekiz olur, dedim.
Bu teklifi hibiri beklemiyordu; ok sevineceklerini hatta bana hayranlkla bakacaklarn
dnyordum.
Fakat Simonov, yzme bile bakmadan:
Siz de mi katlmak istiyorsunuz? diye sordu.
Beni ok iyi tanyordu ve bu da beni hep rahatsz etmitir.
Neden, ben de arkadanz deil miyim? Beni unutmanza gcendim dorusu! derken
Ferfikin, her zamanki kabalyla szm kesti:
yi ama nereden bulacaktk sizi? Trudolyubov da ask bir suratla:
Sizin Zverkov'la aranz bozuk deil miydi?
Ben, bu konuda kendime ok gveniyordum, belki de bu yzden sesim titreyerek:
Bu mesele benden bakasn ilgilendirmez. Belki sadece eski problemlerimiz yznden
katlmak istiyorum!
Trudolyubov, alayl bir gl frlatarak:
u sizin ince meseleleriniz de... Sizi anlayabilene bravo dorusu.
Simonov, kararl bir ekilde:
Tamam, siz de katln; yarn Hotel de Paris'te bete buluuyoruz, unutmayn! dedi.
Ferfikin, bayla beni gstererek, Simonov'a:
78
Eee, para ne olacak? dedi. Fakat Simonov'un kzgn baklarn grnce lafn yanda kesti.

Trudolyubov, ayaa kalkarak:


yi yleyse. ok istiyorsa o da gelsin. Ferfikin, kzgn bir ekilde apkasn alarak:
Resmi bir toplant yapmyoruz, birka arkada bir araya geleceiz... Belki de sizi aramzda
grmek istemiyoruz...
Sonra gittiler; giderken Ferfikin vedalamad benimle, Trudolyubov ise yzme bile bakmadan
bayla selam verdi sadece. Onlar gidince Simonov, bana garip garip bakmaya balad, belli ki
can sklmt. Ayakta duruyordu ve bana da oturmam sylemiyordu.
Hmm... Evet... Demek yarn. Paray imdi mi vereceksiniz?
Sonra da hemen yz kzararak:
Bunu, geleceinizden emin olmak iin soruyorum, dedi.
fkeden kpkrmz kesilmitim ki, o anda, ona ne zamandr vermediim be ruble olan borcum
aklma geldi. Bu borcu hi unutmamtm, ama demiyordum da.
Byle bir ey olaca hi aklma gelmemiti buraya gelirken... zgnm Simonov, yanmda o
kadar para yok, dedim.
Peki peki, nemli deil. Yarn verirsiniz, ben renmek iin sormutum sadece... imdi siz...
Lafn yarda kesti ve fkeli bir ekilde dolamaya balad. Topuklarna basarak yrdnden
ok grlt kanyordu.
79Ksa bir sessizlik anndan sonra:
Sizi rahatsz etmiyorum ya? diye sordum. Birden irkilen Simonov:
Hayr, hayr... Aslnda evet... ey, bir yere uramam gerekiyor da, hemen urackta, yakn bir
yer...
Yapt kabalktan dolay zr dileyen bir ses tonuyla konuuyordu sanki.
alacak bir rahatlkla ayaa kalkarak apkam aldm ve:
Aman Tanrm! diye bardm. Neden daha nce sylemediniz bunu?
Simonov, kapya kadar geirdi beni ve ona hi de yakmayan heyecanl bir sesle:
Uzakta deil... urada, biraz ileride! diye tekrarlyordu.
Merdivenlere ktmda da arkamdan:
yleyse yarn tam bete! diye bard.
Beni gnderebildii iin seviniyor olmalyd. Korkun sinirlenmitim. Kzgnlktan dilerimi
gcrdatarak:
eytan drtt sanki! Zverkov denen domuzun dl iin deer mi yani? Gitmesem ne olur? Bir
ey olmaz elbette! Beni zorlayan m var sanki? Yarn mektupla Simonov'a bildiririm...
Sonunda oraya gideceimi biliyordum, zaten beni fkelendiren de buydu. Gitmem ok
garipsenecekti, fakat bu yzden daha istekli gidecektim. stelik, gitmemem iin "paraszlk" gibi
ok nemli bir sebep varken. Sadece dokuz rublem kalmt. Bundan yedi rubleyi, uam
80
Apollon'a verecektim yarn. Yeme ime masraflar kendisine ait, ayda yedi rubleye alyordu
Apollon.
Apollon gibi birinin parasn vermemek hi mmkn m? Sizlere baka bir zaman anlatrm bu
aalk herifi.
Btn bunlara ramen, o herifin parasn vermeyip partiye gideceimi adm gibi biliyordum.
ok berbat ryalar grdm o gece. Akam boyunca en kt okul hatralarm dnrsem, baka
trls beklenemezdi herhalde.
Bakmm stlenen uzak akrabalarm vermilerdi beni o okula; imdi onlarn nerede olduklarn
bile bilmiyorum. Benim gibi ksz bir ocuu balarndan savmlard; nk azarlamalarndan
dolay kt dnceli, sessiz, etrafa bo baklar frlatan birisi olmutum. Arkadalarmn hepsi,
onlara benzemediimden benimle korkun alay ediyorlard. Bu alaylara ise asla
dayanamyordum. Dierleri gibi insanlarla kolay iliki kuran birisi deildim. Daha ilk gn
hepsinden nefret etmeye baladm ve iimde korkak, hastalkl bir gurur ba gsterdi.
Kabalklarm kabullenemiyordum bir trl. Yzmle ve vcudumun biimsizliiyle alay ediyorlard.
Halbuki kendilerinin suratlar daha aptalcayd. stelik, okula gelenlerin yzlerindeki anlaml ifade
zamanla kayboluyordu ve hibir ey kalmyordu. Bakmaya bile duyamayacanz ocuklar, birka
yl iinde deiip sevimsiz insanlar haline geliyorlard. Yam henz on alt olmutu, ama ben
oktan iime kapanm, aknlkla onlan seyrediyordum. Daha o zamanlar dar kafalar, anlamsz
uralar, sama sapan oyunlar ve konumalar beni hayrete drmt. Kendimi onlardan
stn grmeye balamtm; nk ok nemli olaylardan habersiz kalyor, insann hayatn

etkileyen konulara kar duyarsz oluyorlard. stelik bunlar, inci


81nen gururumun eseri hi deildi. Tanr akna, ne olur, "Sen hayal dnyasnda dolarken, onlar
yaamn gerek yzn anlamlard," gibi beylik laflar etmeyin bana. Gerek yaama dair hibir
eyi anlamyordu onlar. Zaten en ok kzdm ey de buydu! Hatta diyebilirim ki, en basit, en
olaan gerekleri karlarken bile inanlmaz bir aptallk gsteriyorlard. Daha o yalardayken
gl ve baarl insanlara kle olmulard. Ne kadar doru da olsa nemsenmeyen, ufak bir ey,
onlarn iddetli alaylarndan kurtulamyordu. Tek uralan, bir rtbeye ulamakt ve daha o
yalarda oturacaklar koltuklardan bahsediyorlard. Bunun sebebi, aklszlklarnda olduu gibi
hayatlar boyunca evrelerinde grdkleri kt rneklerde de aranabilir. ok berbat bir ahlka
sahiptiler. Ahlkszlklar bile sahteydi ve gsteri doluydu; buna ramen arasra krpe
ocukluklar ortaya ksa da, o da ho gzkmyordu. Onlardan tm gcmle nefret ediyordum,
fakat ben daha aalktm; o, baka bir konu. Bana kar olan davranlar, benim onlara kar
olan davranlarmn aynsyd; stelik onlar, benden tiksindiklerini gizlemiyorlard. Onlardan sevgi
beklemiyordum zaten; tek uram, onlar kk drmekti.
Arkadalarmn alaylarndan kurtulmak iin byk bir hrsla derslerime altm. Sonunda baarl
renciler arasna girebildim. Yava yava sayglarn kazanyordum; stelik onlarn okuyamad
kitaplar okuduumu, ders programlarmzda bulunmayan konularda bilgi sahibi olduumu da
anlamaya balamlard. Bana hl alayl bir ekilde bakyorlard, ama aklca onlardan stn
olduumu kabullenmilerdi artk. retmenlerin ilgisini zerime toplaynca her ey iyice deiti;
artk alay etmiyorlard ama dmanlmz eskisi gibi kald. Aramzdaki ilikiler, son derece souk
ve gergindi. Sonunda yine dayanamadm buna; zaman getike insanlarla yakn iliki
82
ler kurup dost edinmek ihtiyac duydum. Bu konuda baz giriimlerim oldu ama hi doal
olamadmdan baarl olamyordum. Sonunda bir arkadam oldu; ama o zamanlar da iimde
bulunan zorbalk hissiyle, arkadam kendime kle etmek istedim. O iren arkadalaryla btn
balann koparmasn istedim ondan. Dostluumun iddetine dayanamayp gzyalan iinde sinir
bunalmlar geirdi. Teslimiyete hazr, saf bir ocuktu; bana iyice balandktan sonra da ondan
nefret etmeye ve kendimden uzaklatrmaya baladm. Btn amacm, ona galip olmak ve bana
balandn grmekti sanki. Dierlerim deil, onu yenmitim; nk o, hibirine benzemeyen,
farkl biriydi. Okul bitince ilk yaptm ey, onca yl urap elde ettiim mesleimi bir kenara
brakmak oldu. Gemiimi ve onunla ilgili btn ilikilerimi kesip, lanetler okuyarak mezara
gndermek istiyordum. Btn bunlardan sonra Simonov'a gitmem olacak i deildi dorusu...
Sabah erkenden yatamdan kalktm, sanki her ey birazdan oluverecekmi gibi. O gn yle bir
olay yaayacaktm ki, hayatm tmyle deitirecekti; buna kesinlikle inanyordum. Byle eylere
alkn olmadmdan galiba, dardan gelecek byle kk bir etkinin bile hayatm tamamen
deitireceine inanmmdr her zaman. Her gn yaptm gibi iime gittim ve parti hazrl iin
de iki saat erken ayrldm.
Bu parti iin ok sevindiimi sanmasnlar diye herkesten nce gitmemeye alacaktm. zerinde
durulacak yle ok ey vard ki, dndke sinirden atlyordum. Kendi ellerimle bir kez daha
ayakkablarm boyadm; Apollon'a sylemi olsaydm asla yapmazd. Gnde iki kere ayakkab
boyamak, onun inanlarna ok tersti. O grmesin diye antreden fray gizlice aldm ve iimi
bitirdim. Sonra da giyeceklerimi kontrol ettim, hepsi de ok eski ve ypranmt. Son zamanlarda
kendimi iyice sal
83vermitim. Resmi kyafetim gayet iyiydi ama onunla da yemee gidilmezdi. En kts de,
pantolonun dizlerinden birinin tam stnde koca bir leke olmasyd. Yalnz bu leke, deerimin
onda dokuzunu kaybettirecekti. Byle dnerek kendimi klttm de biliyordum. "imdi
dnmenin zaman deil, gerek olduu gibi karnda," diye dnerek, gvenimi iyice
yitiriyordum. Tm bu meseleleri gereinden fazla byttmn farknda olduum halde,
stmallar gibi titremekten kendimi alamyordum.
"Alak" Zverkov, bana yukardan bakarak souk bir ekilde karlayacak; Trudolyubv, tm
miskinlii ve bn baklaryla beni kmseyecek; aalk Ferfikin de Zverkov'a ho grnmek
iin benimle alay edip duracakt. Tm bunlar dndke delirecek gibi oluyordum. Elbette,
btn bunlar Simonov farkedecek ve korkaklm yznden beni kk grecekti. En kts de
hibir edebi taraf olmayan, basit, adi bir ekilde sona erecekti her ey.
Oraya gitmemem, en iyi ey olurdu. Ama bunu yapmam mmkn deildi. Aklma koyduum bir
eyi sonuna kadar gtrmek huyumdu nk. Eer bunu yapamazsam hayatm boyunca, "Nasl

da korktun deil mi? Gereklerden korktun!" diye kendimi yer bitirirdim. Zannettiim kadar korkak
olmadm ispat etmek iin, o insanlarn arasna girmeliydim stelik. Korkudan tir tir titrerken, bir
taraftan da onlar etkileyip "yksek fikirlerim ve yabana atlamaz esprilerim"le beni sevmelerinin
hayalini kuruyordum. Herkes benimle ilgilenip Zverkov'u unutacakt; o da utancndan sus pus olup
bir keye ekilecekti. Zverkov'u bu ekilde alt ettikten sonra, ona elimi uzatp, dostluumuz
erefine kadeh kaldrrdm. Fakat en kts de neydi biliyor musunuz? Onlar alt edip ezmek ve
kendime balamak, aslnda hi de istemediim eylerdi. Btn bunlar yapm olsam bile benim
iin hibir deeri ol
84
mayacakt. Bunlar bilmek, beni iyice sinirlendiriyordu...
Ah! Tanr'ya ne kadar yalvardm, o gnn bir an nce bitmesi iin. Tarif edilemez bir hznle
pencereye yaklatm, cam ap sulusepkenin derinliine kendimi brakverdim.
Sonunda bei vurdu, benim klstr duvar saatim. . apkam aldm ve sabahtan beri ayln
bekleyen, aptallndan laf ilk olarak amak istemeyen Apollon'a bakmamaya alarak kapya
doru ilerledim. Zaten batacam kadar battm diyerek lks bir araba tuttum ve Hotel de Paris'e
tam bir beyefendi gibi gittim.
85l
IV
Veda partisine ilk gelenin ben olacam bir gn nceden beri biliyordum. Ama bunun bir nemi
kalmamt artk.
Dierleri henz gelmedii gibi, bize ayrlan salonu bulmakta da glk ektim. Sofra
hazrlanmamt ve garsonlarla uzunca bir konuma yaptktan sonra, yemein bete deil altda
olacan rendim. Daha sonra bfedekiler de ayn eyleri syledi, sorduuma bin piman
olmutum. Saat henz bei yirmi be geiyordu; yemek saatini deitirdiklerinde, bunu bana da
bildirmeleri gerekmiyor muydu? Posta denen ey ne ie yaryordu? Beni garsonlara, daha da
nemlisi, kendime kar rezil duruma sokmulard. Yine de masaya oturdum. Garson sofray
hazrlamaya balamt ama ben onun yannda daha bir utan duyuyordum. Salonda lambalar
yand halde saat altya doru masaya mumlar getirdiler. Acaba bunlar, ben geldiimde neden
getirilmemiti?
Yan salonda suskun, ask suratlarndan fke akan iki adam yemek yiyorlard. Uzaktaki bir
salondan ok faz
86
la grlt geliyordu. Kahkahalar, Franszca birtakm lklar ve haykrmalar, orada kadnl erkekli
bir grup olduunu gsteriyordu. Korkun derecede sklmtm; hayatm boyunca byle anlar ok
az olmu olacak ki, saat altda herkes geldiinde, kurtarclarm grm gibi sevindim.
Neredeyse, onlara olan kzgnlm gstermeyi unutuyordum.
Zverkov, her zamanki gibi grubun ba olarak nde girdi ieriye. Zverkov, beni masada oturuyor
grnce, yava admlarla yaklat ve biraz eilerek krtr gibi elini uzatt. Generallere yakr bir
incelik ve sevimlilikle yapmt bunu; dier yandan bir tehlikeye kar kendini korur gibi bir hali de
vard. Bense Zverkov'un ieriye girer girmez crtlak bir kahkaha patlatacan, yemek boyunca da
bayat esprilerini ve souk akalann yapacan zannediyordum. Dorusu ben, kendimi bu ekil
bir Zverkov'a ayarlamtm, tepeden bakan ince ruhlu Zverkov, beni aknla uratt. Anladm
kadaryla Zverkov, kendisini benden stn gryordu. "Generaller gibi davranarak beni kk
dreceini sanyorsa aldanyor, onun aznn payn vermesini bilirim," diye dnyordum.
Peki ya kk grmek niyetinde deil de, sadece bana tepeden bakacana ve beni korur gibi
konuabileceine inanyorsa? Btn bunlar dndke boulacak gibi oluyordum.
Zverkov, son zamanlarn modasna uyup, szcklere neredeyse slk aldrarak, uzata uzata:
Sizin de yemee katlacanz duyduumda ok ardm! dedi. Epeydir gremiyorduk
sizinle. Bizden hep uzak duruyorsunuz, ama biz dndnz gibi kt insanlar deiliz. Neyse,
dostluumuzu yenilediimiz iin mutluluk duyuyorum.
Daha sonra, hi nemsemeyen bir tavrla arkasn dnd ve apkasn pencerenin nne brakt.
87Trudolyubov:
ok beklediniz mi? diye sordu. Sinirden titreyen, sert bir sesle:
Dn bana sylendii gibi tam bete buradaydm, dedim.
Trudolyubov, akn akn Simonpv'a bakt ve:
Yemek saatinin deitiini bildirmediniz mi?

Yoo, hayr. Unutmuum.


Bunlar syledikten sonra, zr bile dilemeden mezelere bakmaya gitti Simonov.
Durumumu komik bulmu olacak ki Zverkov, glerek:
Vah vah!.. Demek bir saattir buradasnz! diye bard.
Arkasndan da Ferfikin denen aalk herif, sokak kpeklerinin havlamasn andran bir sesle
glmeye balad. Halimi ok komik bulmutu herhalde.
Bunda glnecek ne var! diye bardm. Bu, tamamen sizin suunuzdur. Bana haber veremez
miydiniz? Bu... Bu... Bu, koca bir samalktan ibaret.
Trudolyubov, kt bir niyet tamakszn bana arka kt:
Sadece samalk deil bu, siz ok naziksiniz. Buna aka kstahlk denir. Neyse ki bir art
niyet yok. Nasl oldu da Simonov... Hmm...
Ferfikin, sze kararak:
Bunu bana yapm olsalard, ben... demiti ki,
88
Zverkov szn keserek:
Keke bizi beklemeden, bir eyler getirtip balasaydnz yemee! dedi.
fkeli bir ses tonuyla:
Bunu sizin izniniz olmadan da yapabilirdim elbette. Eer beklemisem...
Simonov, ieriye girerek:
Baylar, yemek hazr! diye bard. Her ey hazr ve ampanyalar da buz gibi sd.
Daha sonra aniden bana dnd ve nceki gibi yzme bakmadan:
dedi.
Adresinizi bilmiyordum ki, nasl bulacaktm sizi?
Benim iin pek de iyi eyler dnmedii belliydi. yle grnyordu ki, dn olanlardan sonra
benim hakkmda epey kafa patlatmt.
Hep beraber oturduk. Masa yuvarlakt. Solumda Trudolyubov, samda da Simonov vard. Tam
karmda Zverkov oturuyordu, Ferfikin de Trudolyubov'la onun arasnda kalmt.
Zverkov, benimle konumay srdrmek iin:
Siz hl "X" bakanlnda m alyorsunuz? diye sordu.
Skldm anlamt ve konuarak beni rahatlatacan dnyordu aklnca. Byk bir fke
duyarak, "Galiba u ieyi kafasna geirmemi istiyor," diye dndm. Hi sevmediim
konumalard bunlar ve bu yzden abuk sinirleniyordum.
89Gzlerimi nmdeki tabaktan ayrmayarak kaba bir sesle:
Hayr, 'Y' bakanlna getim! diye yant verdim.
yle mi!.. Yeni iinizden memnun musunuz bari? Eski iinizi neden brakmtnz?
Hibir neden yoktu, canm istedi ve ayrldm.
Kendimi kontrol edemiyordum; heceleri Zverkov'dan daha fazla uzatarak konuuyordum.
Ferfikin, glmemek iin kendini zor tutuyordu. Simonov, alay eder gibi yzme bakyordu.
Trudolyubov ise yemeini brakm, ilgiyle izliyordu beni.
Zverkov, anlamamazhktan gelmiti ama sylediklerime alnd ok akt.
Eee, sylesenize, ne kadar alyorsunuz?
Ne gibi?
Yani, aylnz ne kadar demek istiyorum.
Yoksa beni sorguya m ekiyorsunuz?
Daha sonra pancar gibi kzarm bir yzle ne kadar aylk aldm syledim.
Zverkov, dudan bkerek:
ok almyormusunuz, dedi. Ferfikin, o iren ylmasyla:
Siz, bu aylkla lks lokantalarda yemek de yiyemezsiniz! diye atld ortaya.
Trudolyubov, ciddi bir ses tonuyla:
Bu fakirliin resmidir bence, dedi.
90
Zverkov, bana kmser bir gzle bakarak, ineleyici bir tavrla:
Grmeyeli epey zayflam, deimisiniz! dedi. Ferfikin, pis pis glerek:
Brakn canm, utandrmayn ocuu! dedi. Daha fazla kendimi tutamadm ve patlayverdim:
Bunda hi de utanlacak bir ey yok beyefendi! Anlayabiliyor musunuz? unu iyice kafanza
sokun ki Bay Ferfikin, bu lks lokantada bakasnn deil, sadece kendi paramla yemek yiyorum.

Ne dediniz siz? Bakasnn parasyla yemek yiyen kimmi?


Ferfikin, epey fkelenmiti, ok ileri gittiimi farkederek:
Benim sylemek istediim o deildi! stelik neden daha doru dzgn bir konuya gemiyoruz?
Zeknz gstermek istiyorsunuz galiba.
Endie etmeyin, bunun yeri buras deil zaten.
Eee, siz de ok ileri gittiniz. Bakanln ileriyle urarken aklnz m oynattnz yoksa?
Zverkov, emir verir gibi:
Yeter artk, kesin u zrlty! diye bard. Simonov:
Sama, sama! diye syleniyordu. Trudolyubov, sadece bana bakarak, serte:
Evet, sama! Sevdiimiz bir arkadamz yolcu
91ederken gzel bir parti verelim dedik, siz de eski yaralan deiyorsunuz. Dn bize katlmak iin
dil dken sizdiniz, rahat durun bari...
Zverkov da bir taraftan baryordu:
Durun yahu! Yeter artk! Kesin u drlty, hi yakmyor size... Bakn size bamdan geen bir
olay anlataym. ki gn nce az kalsn evleniyordum!..
Daha sonra da Zverkov, iki gn nce evlilikten nasl kurtulduunu ak sak bir dille anlatmaya
balad. Konumasnn ierisinde bir tek evlilik laf gemiyor, srekli generallerin, albaylarn,
mabeyincilerin isimleri tekrarlanyordu. Anlattna gre, ilerinde en nemli insan da Zverkov'un
ta kendisiydi.
Neredeyse, glmekten kendilerinden geeceklerdi. Ferfikin, ince ve sesli kahkahalar
savuruyordu. Beni farketmiyorlard bile; ben de bir kede yenilmi, onurum krlm bir ekilde
sus pus oturuyordum. "Aman Tanrm, buras benim yerim olabilir mi?" diye dnyordum.
"Ahmaka hareket ettim. u Ferfikin'e de gereinden fazla yz verdim. Salaklar, beni masalarna
davet ederek bana onur verdiklerini dnyorlar. Aslnda varlmla ben onlara onur veriyorum.
(Zayflamm... Giysilerim eskiymi...) Lanet pantolon!.. Zverkov, biraz nce dizimin zerindeki
lekeyi grd... Ne var yani? imdi kalkp apkam alr ve tek kelime bile etmeden buradan
kabilirim. Onlar hi de nemsemediimi anlarlar. Eer isterlerse yarn dello bile yaparm.
Lanet olsun, yedi rubleye acyacak deilim ya! Onlar, bunu dnrler herhalde... Acmyorum
ite! Hemen imdi gidiyorum."
Elbette ki, oturduum yerden kalkamadm. Sinirimi bastrmak iin Lafitte ve Keres araplanndan
bardak bardak iiyordum. kiye pek alk deildim, o nedenle
hemen bam dnmeye balad. Sarholuum arttka zntm de artyordu. Aniden iimde bir
istek belirdi; hepsini ok kt bir biimde aalayp kalkp gitmek... O zaman "Evet, ok
glnecek bir tipi var, ama zeks harika," diyeceklerdi. Sonra... Aman, canlan cehenneme...
Baygn baklarmla, hi de utanmadan hepsini yle bir gzden geirdim. Beni tamamen
unutmulard. Birbirleriyle yksek sesle konuuyor, akalar yapp duruyorlard. Srekli konuan
kii Zverkov'du. Sylediklerini dinlemeye baladm. Kendisine deliler gibi ak olan gzel bir
kadndan bahsediyordu Zverkov. Her halinden yalan syledii anlalyordu. Bu meselede
kendisine, bine yakn kyls olan, ok yakn dostu, Prens Kolya denen bir hassa subay
yardm etmiti.
Birden, lafa kanarak:
Peki ama, bin kyls olan dostunuz Kolya, veda partinize gelmedi! dedim.
Hepsi sustular. Daha sonra Trudolyubov, kmseyen gzlerle bana bakarak:
Siz, imdiden sarho olmusunuz! dedi.
Zverkov da tpk bir bcee bakar gibi bakyordu bana. Baklarm yere evirdim. Simonov
kalkarak bardaklara arap doldurmaya balad.
nce Trudolyubov, ardndan da dierleri kadehlerini kaldrdlar. Ben ylece oturuyordum.
Trudolyubov, Zverkov'a dnerek:
yi yolculuklar dileiyle salna iiyoruz! diye bard. Eski gnlerimiz ve geleceimiz iin
baylar... Varolun!
Herkes kadehini dikip araplarn iti ve Zverkov'a
92
93sarlp ptler. Ben hl kmldamyordum. Kadehim nmde dolu duruyordu.
Trudolyubov, fkeyle bana dnd. Sabrnn tkendii anlalyordu.
Siz imeyecek misiniz?
Ben kendi adma bir konuma yaptktan sonra ieceim, Bay Trudolyubov.

Kendini beenmi, sen de! diye sylendi Simonov.


Sandalyeden hzlca kalkarak kadehi elime aldm. Benim iin ok olaanst bir olayd bu, ama
aklma sylenecek hibir ey gelmiyordu.
Ferfikin:
Silence. (*) Akl hazinemizin kaplan aralanyor.
Zverkov, anlamt olacaklar ve ciddi bir ekilde bana bakyordu.
Sayn Temen Zverkov! unu bilmenizi isterim ki, gsterili laflardan ve bunlar edenlerden,
birilerinin elini eteini pmeye alanlardan hi de holanmam. Bu bir... kincisi...
Herkes homurdanarak kmldamaya balad.
kincisi, zamparalktan ve bunu yapanlardan nefret ederim. ncs de, ak olmay,
drstl ve doru szll severim.
ok seri bir ekilde konuuyordum. Sylediklerimi dnnce de her tarafm buz kesiliyordu.
Dnmeyi seviyorum Bay Zverkov! Eit artlar
(*) Silence: Susalm! 94
da sren arkadalklar seviyorum... Eee... Daha ne diyecektim! Sevdiim dier bir ey de... ey...
Laf daha fazla uzatmayaym... Salnza bay Zverkov! Gittiinizde erkez kzlarm bylemeyi
ihmal etmeyin. Dmanlarmza acmayn ve... Neyse... Salnza bay Zverkov!
Zverkov, sandalyesinden kalkp beni eilerek selamlad. Bana ok kzd anlalyordu, yz
bembeyaz olmutu.
Trudolyubov, masaya bir yumruk geirerek:
Lanet olsun! diye bard. Ferfikin, lk atarak:
Bunun can tokat istiyor anlalan! diyordu. Simonov ise:
Kovalm bu herifi buradan! diye sylendi.
Neredeyse fkeyle zerime yryeceklerdi ki Zverkov, onlar durdurarak:
Susun baylar! Yerinize oturun! Sizlere teekkr ederim, ama bu beyin szlerine verdiim
deeri kendim de gsterebilirim.
Ferfikin'e dndm, kaslarak ve yksek sesle:
Bay Ferfikin! u anda sylediiniz szlerin hesabn yarn vereceksiniz!
Dello mu demek istiyorsunuz! Hay hay!
Ferfikin'i delloya arrken halim ok komik olmalyd ki, hepsi glmekten yere yattlar.
Trudolyubov, tiksinerek bakarak:
Brakn artk unu! Grmyor musunuz, ktk
95gibi sarho!
Simonov, yine homurdanarak:
Onu aramza aldmz iin kendimi affetmeyeceim!
"u ieyi alp kafalarna geirmeliyim," diye dndm ve ieyi hzlca alarak kadehimi
doldurdum.
"Hayr, hayr... Sonuna kadar oturacam burada. Siz, kalkp gitmemi bekliyorsunuz, deil mi?
Ama gitmeyeceim. Burada oturarak size en ufak bir deer bile vermediimi gstereceim.
Buras bir lokanta ve ben de yediklerimin karln veriyorum. Sizleri, satran oyunundaki piyon
olarak gryorum, stelik oyun d braklm piyonlar. Bu nedenle canmn istedii kadar
ieceim. Bana kimse karamaz... stersem ark da sylerim... Bu, benim hakkm... Hmm..."
eklinde dncelerim devam ediyordu.
Fakat ark sylemedim. Masadakilerin hibirine bakmamaya gayret ediyordum. Sakin olmaya
alarak, ilk nce onlarn benimle konumasn beklemeye baladm. Ne yazk ki, tek kii
benimle konumad. O zaman, onlarla barmay ok istedim. Saat sekiz oldu, sonra da dokuz...
Masadan kalkm ve yan taraftaki koltuklara oturmulard. Zverkov, koltua uzanm, bir ayan
da kk, yuvarlak bir sehpann stne koymutu. araplar da yanlarna almlard. Gerekten
de Zverkov, tam ie ampanya smarlamt. Doal olarak beni armadlar yanlarna.
Zverkov'un etrafn evirmi, kendilerinden gemi gibi onu dinliyorlard. Bu adam ok sevdikleri
anlalyordu.
"Anlamyorum! Anlamyorum!" diye sylenip duruyordum. Arada bir coarak, sarholara ait
ylklkla birbirlerine sarlp pyorlard. Kafkasya'dan, gerek ak
96
lardan, kahramanlktan, grevlerindeki baarlarndan szediyorlard. Hi de tanmadklar
Podhorjevski denen bir hassa subaynn yllk gelirinden bahsedip, byle bir zenginlie sahip

olmann kendilerini ne kadar sevindireceinden szediyorlard. Sonra, yine hibirinin yakndan


grmedii Prenses D'nin gzelliini ve kibarlm anlata anlata bitiremiyorlard. Daha sonra laf,
dnp dolap Shakespeare'in lmszlne geldi.
Koltuklarn karsndaki duvar boyunca, soba ile masa arasnda yryor, konuulanlar
glmseyerek dinliyordum. Kendi bama, onlarsz elenebileceimi kant layarak, gl
olduumu gsterecektim. Srf onlara inat, ayakkablarmn topuklarna basp grlt karyordum.
Fakat bouna urayordum. Dnp bana bakmamlard bile. Ama ben bu ekilde, masa ile soba
arasnda gidip gelerek, sekizden on bire kadar vakit geirebilirdim. "Canm bunu istiyor, yasak
deil ya!" diye dnyordum. Garsonun biri, salona girip kyordu, birka kere durup yzme
bakt. Gidip gelmekten bam dnmeye balamt. Bazen durduum yeri karmak iin
dakikalarca dndm oluyordu. Geirdiim bu saat boyunca terden kez srlsklam
oldum ve kurudum. Arasra iimde korkun bir ac hissediyor ve bu berbat, gln, korkun anlar
on yl, yirmi yl, hatta krk yl gese de unutamayacam dnyordum. Bir daha asla kendimi
bu kadar alaltmayacaktm, stelik kendi ellerimle. Artk her eyi ak bir ekilde grebiliyordum,
ama yine de masa ile soba arasndaki yrym durduramyordum.
Koltuklarda oturan dmanlarmla konuur gibi, "Ah, siz benim neleri dnp anlayabilecek
kabiliyette olduumu, kltr seviyemi bir bilseniz!" diye dnyordum. Ama onlar, beni
grmyorlard bile... Sadece bir kere, Zverkov Shakespeare'den bahsederken, alayl alayl
glmtm ve hepsi dnp bana bakmt. ok yapmack
97
ve iren bir glm vard; bunun zerine konumalarn kesip, onlar adam yerine koymadan
masa ile soba arasndaki hzl yrym seyrettiler byk bir aknlkla... Bu da bir sonu
vermedi, yine kimse konumamt benimle. ki dakika sonra yine beni grmez oldular.
Saat on bir olmutu. Zverkov, ayaa kalkarak:
Baylar, imdi hedefimiz oras! diye bard. Dierleri de hemen kabul ederek:
Elbette, nasl istersen! dediler.
Doruca Zverkov'a dndm. Kendimi ok yorgun ve halsiz hissediyordum ve bu durumdan
kurtulmak iin lmeyi bile gze alabilirdim. Ateler ierisinde yanyordum; terden slanan salarm
kuruyunca alnma ve akaklarma yapmt. Kararl ve kaba bir ses tonuyla:
Zverkov! dedim. zr diliyorum sizden. Bay Ferfikin, sizden de. Sizleri gcendirdiysem
baylar, hepinizden zr diliyorum!
Ferfikin, crtlak bir sesle ve alay ederek:
te yola gelin byle! Dello, herkesin yapabilecei bir ey deil.
Birden, fkeden patlayacak gibi oldum.
Hayr, benim dellodan korktuum yok Bay Ferfikin! Hemen yarn sizinle dello etmeye
hazrm. stelik bunu ok istiyorum, siz de gelmek zorundasnz. Size dellodan korkup
korkmadm gstereceim. lk ate eden siz olacaksnz ve ben de silahm havaya
boaltacam.
Bu adam kendince eleniyor! dedi Simonov.
98
Trudolyubov ise:
Tamamen samalad! diye karlk verdi. Zverkov, beni kmseyerek:
ekilin nmzden, izin verin de geelim! Daha ne istiyorsunuz! dedi.
Onlar da ok imilerdi ve hepsinin suratlar krmz, gzleri parlakt.
Zverkov, sizinle dost olmak istiyorum. Biliyorum, sizi kk drdm, ama...
Siz mi beni kk drdnz? Siz... Beni... unu iyice kafanza sokun beyefendi, siz beni
asla kk dremezsiniz!
Zverkov'dan sonra Trudolyubov lafa kanarak:
Yeter artk, haydi ekil nmzden! Hadi gidelim arkadalar...
Zverkov:
imdiden anlaalm baylar, Olympia benim! dedi.
Dierleri glerek:
Sen istediini al, bizim gzmz yok! dediler.
Sanki yzme tkrmlerdi... ylece kalakaldm. Hepsi grltyle ktlar odadan. Trudolyubov,
aptalca bir ark sylyordu. Simonov, garsonun bahiini vermek iin geride kalmt. Ona doru
ilerledim, umutsuz ama kararl bir sesle:

Simonov, bana alt ruble verin! dedim. Simonov armt ve bana aptal aptal bakmaya
99
balad. ok sarhotu.
imdi siz, oraya da m geleceksiniz bizimle?
Evet!
Param yok! dedi ve alay eder gibi glerek paltosunu alp dar kt.
Paltosundan tuttum, sanki kbus gryordum.
Simonov! Paranzn olduunu grdm, neden bana vermek istemiyorsunuz? Beni bu kadar
nemsiz mi gryorsunuz? Ne olur, beni geri evirmeyin! Sizden neden bu paray istediimi bir
bilseniz!.. Geleceim ve tm planlarm buna bal...
Simonov, paray kard ve frlatr gibi nme att.
Bu kadar yzszseniz, buyurun! dedi ve arkadalarnn arkasndan komaya balad.
Aa yukar bir dakika kadar yalnz kaldm. Darmadan olmu bir masa, yemek artklar, yerde
krk bir kadeh ve sigara izmaritleri vard. Kafam bir acayip olmutu, iimde byk bir eziklik
hissediyordum. stne stlk, btn olanlara ahit olan ve bana bakan bir de garson varken...
Oraya! diye bardm. "Ya hepsi piman olup ayaklarma kapanacak, ya da... ya da Zverkov'u
tokatlayacam..."
100
Koa koa merdivenlerden inerken:
Nihayet isteine ulatn! Karndaki gerein ta kendisi! Artk Roma'y brakp Brezilya'ya
yerleen Papa da, Korno glndeki balo da yok karnda. Tam ortasnda bulunuyorsun yaamn!
diye kendi kendime syleniyordum.
Birden, "Btn bu yaadklarna glecek kadar alaldn sen," diye dndm.
Sonra kendi kendimi susturarak:
yle olsun, ne yapaym! Zaten hibir eyim kalmad! dedim.
oktan gitmilerdi bizimkiler, fakat nereye gideceklerini bildiim iin, bunun nemi yoktu.
Lokantann nnde sadece bir kzak srcs vard. Gece alanlardan olmalyd. zerindeki
paltonun omuzlan, yaan sulusepkenden dolay grnmez hale gelmiti. nsan fazlaca bunaltan,
nemli bir hava vard. Adamn at, fazla iri olmayan, alacal, uzun tyl bir att; o da
101karn altnda uzun sre kalmt ve durmadan tksryordu. Bu anlattklarm ylesine iyi
hatrlyorum ki...
Kzaa binerken, birdenbire Simonov'un para verii geldi gzlerimin nne ve ylece ylverdim
kzaa, dizlerim tutmaz olmutu.
Tamamen pisliin iine battm, bunu bu gece ya deitiririm ya da geberirim! diye bardm.
Hadi yr!..
Yola ktk, fakat benim kafamn iinde yle ok ey vard ki, dnceler byk bir hzla geip
gidiyordu.
O adamlar, benimle dost olmak iin asla nmde yalvarmazlar. Bu da tpk Korno gl
kenarndaki balo gibi adi, romantik, aptalca bir hayalden ibaret. Zverkov'u tokatlamaktan baka bir
seeneim kalmad artk. Tamam, kararm verdim, Zverkov'u tokatlamaya gidiyorum. Arabac!
Hadi sr...
Arabac, dizginleri daha hzl sallamaya balad.
Onu grdm an tokat indireceim suratna! Yoksa, nce birka laf syleyip, ondan sonra
m vursam? Yok, yok... Grr grmez vurmalym. Hepsi oradadr, Zverkov da Olympia ile birlikte
bir koltukta oturuyordur. Kahrolas Olympia, bir keresinde beni kmseyerek suratmla alay
etmitin... Olympia'y salarndan, Zverkov'u da kulaklarndan tutarm ve srklerim onlar
ylece!.. Hayr, hayr... En gzeli, tek kulandan tutup gtrmek! Dierleri de zerime yryecek,
beni dvp dar atacaklardr. Eminim, byle yapacaklardr. Olsun!.. lk ben vurmu olacam ya!
nsanlarn gznde Zverkov kt bir ne sahip olacak ve bunu da beni dvmesi deil, ancak
dello temizleyecek! Sonunda benimle dvmek zorunda... stedikleri kadar dvebilirler imdi
beni!.. Adi herif
102
ler!.. Trudolyubov, ilerinde en gl olandr ve en ok da o stme gelecektir. Ferfikin,
yanlardan saldrarak salarma yapr, eminim. Umurumda bile deil. Btn bunlara hazrlkl
gidiyorum ben. En sonunda o kk kafalarna sokabilecekler gerei, benim iin zerre kadar
deerleri olmadn haykracam!

Arabac hadi, hzl sr! diye bardm.


ok yksek sesle barm olmalym ki, arabac birdenbire irkildi ve krbacn aklatmaya
balad.
Gne doarken dvrz, kararlym... imden de vazgetim. Ferfikin, "bakanlk" diyerek
iimle alay etti kendince. yi de silahlan nereden bulacam? Tamam! Aylm imdi ekerim,
mesele kapanr. Peki ya barutla kurun? Bir de tank lazm. Hi arkadam da yok ki... Ama bunu
da halledebilirim... Yolda karma kacak sradan birisi, nasl boulurken hayatm kurtarmak
zorundaysa, bana tanklk da etmek zorundadr. Byle eylerde durumun nasl olduunun nemi
yoktur. stelik, iyerinden mdrme rica etsem, o bile bana tanklk yapacaktr; hem de bunu
herkesten gizleyerek. efim Anton Antonovi ise...
Birdenbire olaylar farkl bir adan kt karma ve dndklerimin ne kadar aptalca olduunu
anladm. Ama yine de...
Arabac, daha hzl sr! demekten kendimi alamadm.
Aman beyefendi!
Birden, yzme souk bir rzgar arpt.
Acaba hemen eve mi dnsem? Tanrm! Bu partiye gelmek iin neden bu kadar srar ettim ki
sanki? Bir trl inanamyorum. Hele o masa ile soba arasndaki
103
saatlik gidip gelme... Bunun sorumlusu onlar ve cezasn onlar ekecek. Daha hzl arabac!..
Peki ya karakola gidersem?.. Buna cesaret edemez onlar... Rezil olmaktan korkarlar. Belki de
Zverkov, benimle dello etmeyi kabul etmeyecek; kendisi iin alaltc bulacaktr bunu. Eminim ki,
byle olacak... Ama ben, ne yapacam biliyorum. Zverkov'un yola kaca posta merkezine
gider, tam arabaya binmek zereyken stne atlarm; hzlca ayaklarndan tutarm ve kaputunu
eker alrm srtndan. O da ie yaramazsa ellerini srrm. (Kzgn bir insann neler yapabileceini
anlasnlar...) sterse Zverkov kafama, dierleri de srtma yumruklarn indirsin! Ben de oradaki
herkese:
Bakn u hergeleye!.. Yznde benim tkrmle gidip de erkez kzlarn batan
karacak!., diye barrm.
Elbette ki bu, benim sonumu getirir. imden kovulurum, yakalanp yarglanr ve hapsi boylarm...
Sonra da Sibirya'ya, srgne gnderilirim. Hibiri umurumda deil!.. On on be yl srgn
hayatndan sonra, sersefil bir dilenci bile olsam, yine onun peini brakmam. Herhalde uzak bir
ehirde evlenmi, bir yuva kurmu olurdu. Bir de yetikin kz olurdu... Ona yle barrdm o
zaman:
Gaddar herif!.. u km avurtlarma, zerimdeki yrtk elbiselere bak! imi, mutluluumu,
sanat, bilimi, sevdiim kadn... Her eyimi kaybettim senin yznden. te silahlar!.. Ben,
silahm boaltyor ve seni affediyorum!
Sonra da havaya ate edip, ortadan kaybolacak
tm...
Tm bu anlattklarmn Silvio (*) ve Lermontov'un
(*) Pukin'in bir yks.
104
Maskarad'ndan olduunu bildiim halde, gzlerimin yaarmasna engel olamadm. Sonra
kendimden utanmaya baladm. Kza durdurdum ve aa indim. Yolun ortasnda ylece
kalakalmtm, arabac da akn gzlerle bana bakyordu.
Ne yapacam imdi!.. Oraya gitmem de, gitmemem de byk aptallk olacakt. Ama, Tanrm!
Gitmemezlik olur mu? stelik btn aalamalardan sonra!..
Hayr, olmaz! diye bararak tekrar kzaa atla
dm.
Bunu yapmak zorundaym! Arabac, oraya!..
ylesine sabrszlanmtm ki, arabacnn ensesine bir yumruk geiriverdim. Arabac:
Ne oluyor beyefendi, neden vuruyorsun? diye bard. Yine de ata hzl bir krba indirdi ve
hayvan ifte atmaya balad.
Sulu kar, lapa lapa yayordu; ama umurumda deildi bu ve ben paltomun yakasn amtm.
Etrafmdaki her eyden uzaklamtm. Zverkov'u tokatlamaya kesin kararlydm. stelik bu iin
hemen imdi olacam, hibir kuvvetin de bunu durduramayacan hissediyordum. Kar bulutlan
arasnda sokak fenerlerini zar zor seiyordum; bunlar, bana cenaze alayndaki mealeleri

hatrlatt. Paltomun, ceketimin, hatta atkmn iine kadar girmiti kar. Fakat bunlara aldrdm
yoktu benim. Ne de olsa batm bir adamdm ben.
Sonunda geldik. Kzaktan hzlca indim ve kendimde olmayarak ktm merdivenleri. Ellerimle ve
ayaklarmla kapy tekmeliyordum. Ayakta duracak halim kalmamt. Geleceimden
haberdarlarm gibi kapy hemen atlar. Simonov, ieridekilere birisinin daha geleceini
105sylemiti. Buraya ancak haberli gelinir ve ok dikkatli olunurdu. Polislerin ne zamandr
ortadan kaldrmaya alt "moda maazalarndan biriydi bu ev. Gndzleri maazayd
gerekten, ama geceleri randevulu konuklar alnrd.
Hzl hzl yryerek dkkan getim ve salona girdim. Birden, aknlktan kalakaldm ylece...
Salonda bir tane mum yanyordu sadece ve hi kimsecikler yoktu.
Neredeler? diye sordum.
Karmda duran kadn, evin sahibiydi; benden sz edilmi olmalyd ki, yzme srtarak
bakyordu. Biraz sonra bir kap ald ve ieriye birisi girdi.
Hi kimseyi umursamadan salonda bir aa bir yukar dolayordum, bir taraftan da kendi
kendime konuuyordum. lmden dnm gibi seviniyordum. Tm benliimi kaplamt bu
sevin. nk, kesinlikle tokat atacam biliyordum. Ama kimse yoktu artk, her ey tamamen
deimiti. Etrafa akn akn bakyordum. Kendime gelememitim, ieriye giren bir kza takld
birden gzlerim: Gen, soluk yzl bir kz duruyordu karmda. Dzgn kara kalar vard kzn ve
akn bir ifadeyle bana bakyordu. Bu bak ok sevdim, eer srtarak baksayd ondan nefret
edecektim. Hl kendime gelememitim ve kzn yzne dikkatli bakmaya alyordum. Kzn
yznde saflk, yumuaklk ve fazlaca ciddiyet okunuyordu. Bu yz ifadesiyle ok eyini yitirmi
olmalyd burada; nk bizimkilerden hibirinin onu grmediklerinden eminim. Uzun boyu, biimli
bir vcudu, salkl bir grnts vard; ama yine de gzel saylamazd. ok sade bir giysi vard
zerinde. Pek de ho olmayan bir igdyle kza doru yanatm.
Birdenbire duvardaki aynaya takld gzlerim. B
106
tn akam boyunca yaadklarmdan sonra solgun, bitkin, fkeli suratm ve darmadan
salarmla ok berbat grnyordum. "Aman, bana ne... Beni ok irkin bulursa daha fazla
sevinirim," diye dndm.
107VI
...Duvarn dier tarafndan bir saatin sesi geldi; sanki birisi hrlyormu gibi kmt ses. Bu garip
saat sesini, crtlak an sesleri takip etti. Saat ikiydi. Kendime geldim sonra, birdenbire... Aslnda
uyumuyordum, sadece biraz dalmtm.
ok byk bir elbise dolab, etrafta bir sr kutu ve kuma paralan vard; vr zvr birok eyayla
dolu olan bu salon ok bask, dar ve karanlkt. Salonun dier bir kesinde, masann zerinde
snmek zere olan bir mum vard; arasra parlyor sonra yine azalyordu. Birazdan tamamen
karanlk olacakt bu salon.
Pek uzun srmedi kendime geliim. Btn her ey, sanki zerime saldrmak iin bekliyorlarm
gibi, aniden ktlar karma. Her eyi unutmuken bile, dlerimin etrafnda dnp durduu bir
nokta vard zihnimde. En garip ey de, ayldktan sonra, o gn olup bitenlerin benimle hibir ilgisi
yokmu gibi, kendi dmda olarak hatrlamam.
108
Kafam sersem gibiydi. Sanki havada uan bir ey stme geliyor ve beni rahatsz edip duruyordu.
ok korkun bir kzgnlk hissediyordum iimde ve bunu boaltacak frsat kolluyordum. Birdenbire
yanmda bir ift kocaman gz grdm, dikkatle bana bakyordu. ok souk, hznl, umursamaz
ve yabanc baklard bunlar; altnda ezildiimi hissediyordum.
Birden, beynimde bir dnce olutu... Rutubetli ve karanlk yeraltna girilerimde de ayn sknty
yaardm. Karmdaki siyah, iri gzlerin beni bylesine incelemesi hi de normal bir ey deildi.
Kzn yannda neredeyse iki saat hi konumadan yattm, herhalde ihtiya hissetmedim... Sonra,
bunu dnnce de glmek geldi iimden. Fuhuun anlamszln ve bir akrep kadar irenilecek
bir ey olduunu dnnce, irkildim birden. Gerek akn bittii yerde balyordu fuhu; btn
rezillii ve kabalyla... Uzun uzun baktk kzla; gzlerini karmad gibi baklarndaki anlam
da deitirmemiti. Sonunda korkmaya baladm ve bu ii sonlandrmak iin:
Adn ne senin? diye sordum, pek duyulmayan sesimle.
Liza.
Sanki fsldar gibi sylemi ve hemen gzlerini yere indirmiti; ok rahatsz edici bir hali vard.

Konumadm. Sonra ellerimi bamn altna koyup srtst yattm; ok skntl bir ekilde tavan
seyrediyordum.
Kar yayor... Hava bugn... berbat! dedim. Kz, hibir cevap vermedi. Daha fazla sklmtm...
Bir sre sonra ona doru dnp, sinirlenmi gibi:
109 Bural msn? diye sordum.
Hayr.
Nerelisin?
Riga'lym... Kz, zoraki konuuyordu.
Alman msn?
Hayr, Rus'um.
Ne kadar oldu buraya geleli?
Nereye?
Bu eve.
ki hafta.
Gittike yavalyordu konumas. Dier yandan da mum snmt, kzn yzn gremiyordum.
Annenbaban var m?
Evet... Hayr...Var.
Onlar nerede?
Onlar... Riga'dalar.
Ne i yapyorlar?
Hi... ylesine...
Ne demek "hi, ylesine..." Neciler, neyle urar
lar?
Esnaflar.
Onlarn yannda m oturuyordun?
Evet.
Ka yandasn?
110
Yirmi.
Neden ayrldn onlardan?
yle ite...
yle ite, "yeter artk, sktn" demek oluyordu. kimiz de sustuk.
Niin kalkp gitmiyordum, bilmiyorum! Skntdan boulacak gibi oluyordum. Gn boyunca
yaadklarm, zihnime hcum ediyorlard. Birdenbire aklma, sabah ie giderken grdm bir ey
geldi. Aslnda konumak istemiyordum ama yine de:
Bugn bir tabutu gtrrken, neredeyse dryorlard! dedim.
Tabutu mu?
Evet, Sennaya sokanda bir bodrumdan karlyordu.
Bodrum mu?
Yok, yok... Bodrum katndan... Bilirsin yle yerleri... Kt bir evdi... Pislik ierisindeydi her
taraf... pler, kabuklar... ren kokuyordu...
Yine sustuk. Buna bir son vermek iin:
Bugn hi de l gmecek gn deil dorusu! de
dim.
Neden?
Neden mi? Her taraf kar, amur... (Esnedim) Kz, bir suskunluk an geirdikten sonra:
Ne deiir ki? dedi.
Yoo, her ey deiir!.. (Tekrar esnedim.) Mezarc
111lar kardan slandka kfr edip duruyorlardr, stelik mezarn ii de vck vck su olur.
Mezarda suyun ne ii var ki?
Kz, bunu sert bir sesle, yava ve merakl bir tonda sormutu. Bu srada iimden bir eyler beni
drtklemeye balamt.
Ne ii mi var? Alt verok su birikir dipte. Zaten Volkov'da kuru bir tek mezar kazlamaz.
Neden?
Neden mi? Oras ok sulak bir blgedir. Her taraf bataklklarla doludur. Resmen suyun iine
gmerler ly. Ka kez gzlerimle grdm.

(Dorusunu sylemek gerekirse, hi byle bir ey grmemi, Volkov mezarlna admm bile
atmamtm. Bunlar, hep bakalarndan duyduum eylerdi.)
lmekten korkar msn?
Kz, kendim koruyacakm gibi irkilerek:
Neden lecek misim? dedi.
nnde sonunda sen de leceksin! stelik, bahsettiim kz gibi!.. Onun da kimsesi yoktu,
senin gibi!.. Veremden lm.
Keke hastanede lseydi, zavall...
(len kza bylesine acmas, onu tand yolunda pheler uyandrd bende.)
Konumay uzattka uzatyordum.
Patronuna borcu varm. Veremli olduu halde o evde almaya devam etmi. Kz tanyan
arabac ve askerlerin konumalarn duydum. Meyhaneye gidip onun
112
hatrasna ieceklerdi... (Anlattklarmn ou yaland.)
Uzun bir sessizlik an geirdik. Kz ylece, hi kmldamadan yatyordu.
Sen hastanede lmeyi mi tercih edersin? diye sordum.
kisi de ayn ey deil mi? Sonra da sinirlenerek:
stelik, neden lyormuum ki? dedi.
imdi olmasa da, bir gn leceksin ya!
Onu o zaman dnrm.
Tamam, u anda gen, gzel, tazesin; deerin de buna gre... Ama bir sene sonra gr
bakalm, ne kadar ypranacaksn.
Bir senede mi?
Bir senede mutlaka deerin decektir. O zaman, buradan daha kt bir eve dersin. Alt
yedi sene sonra da hibir eyin kalmaz ve Sennaya sokanda bir bodrumda bulursun kendini.
Bununla da kalmaz, bir de hastalanrsn. eit eit hastalk var. Srecein hayatla hibir
hastalktan kurtulamazsn. Sonra da lr gider
sin!..
Birden hrmlat ve ac dolu bir sesle:
lrsem leyim! dedi.
Yazk olmaz m?
Kime?
Sana, genliine...
Tekrar bir sessizlik an geirdik.
113 Hi nianlandn m sen?
Size ne bundan?
stersen syleme, sana srar etmem. stelik neden kzyorsun ki? Senin birok sknt
ekebileceim dndm ve acdm sadece... Yoksa beni ilgilendirmiyor.
Kime acdnz?
Sana...
Kz silkinerek, daha ksk bir sesle:
Acmanza demez!., dedi.
Bunu duyunca ok sinirlendim. Ben ona acyacam ve o beni...
Ne zannediyorsun, iyi bir i yaptn m?
Hibir ey...
Bu daha kt... Fazla zaman kaybetmeden toparla kendini... ok zamann olacak daha;
gensin, mutlaka birisini sever, evlenir ve mutlu olursun.
Kz, her zamanki sertliiyle szm kesip:
Evlenen herkes mutlu mu?
Haklsn, evlenen herkes mutlu olmaz, ama burada yaadklarnla llemeyecek kadar iyi bir
hayat yaarsn. Sen sevdikten sonra mutlu olman nemli deildir. Bazen hayatn ektirdii aclar
da gzeldir. Ama buras, iren bir pislik yuvasndan ibaret...
Tiksinir gibi bam dier tarafa evirdim. ylesine konumuyordum artk, ne sylediimin
bilincindeydim. Yllardr oturduum kede depoladm dnceleri birisine dkmek iin byk
bir arzu duyuyordum. Sanki iimde bir yangn balamt ve nmde bir hedef belirmiti.
114

Sen burada olduuma bakma benim, sana rnek olamam ben. Belki senden de kt bir
insanmdr...
Bunlan syledikten sonra, birdenbire kendimi temize karma istei duydum ve:
Ho, ben sarho olduum iin geldim buraya, dedim. Hem de kadnla erkek arasnda ok fark
vardr. Ben buraya gelip her eyi yapar, sonra da eker giderim; nk buraya tutsak deilim. Bir
silkinmeyle btn pisliklerimden temizlenirim. Fakat sen yapamazsn bunu. Eli kolu balanm bir
tutsaksn sen. Burada vcudunu ve ruhunu satyorsun. Zamanla, seni balayan zincirleri krmak
isteyeceksin, fakat sen uratka daha da skacak zincirler seni. Ben, o zincirlerin ne bela
olduunu biliyorum. Sana bu kadarn syleyeyim imdilik, fazlasn anlayamazsn hem de. imdi
anlat bakalm, borcun var m patrona? Bak, nasl da anlyorum...
Kz, soruma bile cevap vermedi, beni can kulayla dinliyordu.
yle bir zincirdir ki bu, kurtulana bravo dorusu. Zaten hep byle olur. ldnde ancak
kurtulabilirsin. stelik, nereden biliyorsun benim senden daha mutsuz olmadm?
Mutsuzluumdan kendimi pisliin ierisine atm olabilirim. nsanlar zlnce ier, deil mi? Ben
de zntmden buraya geldim. Sylesene, bunun neresinde iyilik var? Az nce... Seninle...
Beraber olduk... Tek kelime konumadk seninle. Sonra da iki yabanc gibi konumaya baladk...
Sevimek bu mudur? nsanlar, byle mi beraber olmal? Bu, kepazelikten baka bir ey deildir.
Kz, sert bir sesle ve heyecanla:
Evet! diyerek bana hak verdi.
115"Evet" demesi, beni olduka artmt. Demek ki az nce beni dinlerken, o da ayn eyleri
dnyordu. Bu durumda, bu kzn baz eyleri anlama yetenei vard. "Gerekten de nemli bir
benzerlik" diye dnrken neredeyse sevinten ellerimi ovuturacaktm. Bylesine taze bir ruha
sahip olmak pek de zor olmayacakt benim iin.
Benim iin bir oyundu bu ve.iyice kaptrmtm kendimi.
Kz, ban bana doru iyice yaklatrd; grmyordum, sadece dirseklerine dayandn
seebiliyordum karanlkta. Beni inceliyor olabilirdi. Gzlerini grebilmeyi ok isterdim. Derin derin
nefes alyordu.
ncekinden daha sert konumaya baladm:
Evini brakp da neden buralara geldin?
yle ite.
Baba evi baka olur... Karnn tok, kafan rahat olurdu... Ne de olsa doup bydn yer...
Ya bunun tam tersiyse?
O anda aklmdan, "Brak u duygusal laflan da, kzn anlayaca dilden konu... Sonra abalarn
boa gider," diye geirdim.
Ama bunlar, sadece aklmdan gemiti. Bu kz beni ok etkiliyordu. Sinirlerim de boalmt ve
kendimi iyice kaptrvermitim. Ayrca, temiz duygular tarken de kolaylkla konuabilir insan.
Derhal toparlandm ve:
Sen de hakl olabilirsin, dedim. Yaanan baz eyleri anlamak zordur. Bak, sana ne diyeceim.
Birileri seni zm olabilir, belki sen de onlar zdn; ama onlar,
116
senden daha fazla suludurlar. Neler yaadn bilmiyorum, ama unu syleyebilirim ki, senin
gibi birisi buraya kendi isteiyle dmez.
Ben nasl bir kzm ki?
ok ksk bir sesle sylemiti bunlar ve glkle duyabilmitim.
imden, 'Th be, imdi tatl szler sylemek zorundaym. Ne kadar da kt... Ama, belki de
iyidir," diye geiriyordum. Kz susuyordu.
Bak Liza! dedim. Kendimi yle bir dnyorum da, neler neler geliyor aklma.
ocukluumda bir ailem olsayd eer, u an bambaka biri olurdum herhalde. Ne kadar kt de
olsa, bir aile her zaman iyidir; anne baba, insann ktln istemez hibir zaman. Senede bir
kere de olsa sevgilerini gsterirler. Bir yuvan olduunu bilirsin her zaman. Benim ailem olmad hi
yanmda, belki de bu yzden duygusuz bir adam oldum.
Uzun bir sre bekledim.
"Acaba sylediklerimi anlamyor mu? Ben de tutmu akl hocal yapyorum, ne gln!" diye
geiriyordum iimden.
Ben baba olursam, bir de kzm olursa, onu oullarmdan daha fazla sever, ilgi gsterirdim.
Byle syleyerek onun dikkatini ekmek dncesindeydim. Fakat unu belirtmeliyim ki bu szleri

sylemek, yzm kzartmt.


Neden sylediniz bunu?
Bu soru, beni dinlediini gsteriyordu.
Bilmem... Birisim tanrdm Liza; adamn yzn
117de somurtan bir ifade vard her zaman. Buna karn kzlarn ok sever, her isteklerini yerine
getirirdi, neredeyse ellerini ayaklarn perdi. Baloda kz dans ederken onu ayakta bekler ve
gzlerini bir an ayrmazd. Kz iin deli oluyordu neredeyse... Kz yorgun dp uyuyunca babas
kalkar, onu per, koklard. Kendisi ok kt giyinirdi, biraz da cimriydi, ama kz iin neredeyse
tm parasn harcard. Kzna birok hediye alrd, eer bunlar beenilirse o zaman keyfine
diyecek olmazd. Bence babalar, annelerden daha fazla dkndr kzlarna; bu nedenle kz,
baba evinde mutludur... Benim bir kzm olsa, herhalde onu hi evlendirmezdim.
Liza glmseyerek:
Neden? dedi.
Kskanlktan lrm. Elin adamn ptn, onu benden daha fazla sevdiini dnnce
kudururum. Dnnce bile kt oluyorum. Elbette samalyorum ben, sonunda her insan alr.
Fakat unu syleyeyim ki, kzm evlenene kadar ok yorulurdum. nk onu isteyenleri
ktlemek iin elimden geleni yapardm. Sonunda da istedii birine verirdim onu elbette. u bir
gerektir ki bir baba, kznn sevdii adamdan hep nefret eder. Hep byledir bu. Zaten kavgalar da
bu yzden kar.
Liza aniden:
Fakat baz aileler de kzlarn tertemiz evlendirmek yerine satmak iin urarlar, dedi.
Yaa! Mesele buydu demek ki!
Byle eyleri ancak, Tanr tanmayan, sevgi fukaras aileler yapar; bunlann ortadan kalkmalar
gerekir, Liza! diye bardm. Akl, sevginin olmad yerde aranmamaldr. Bu tr aileler mutlaka
var, fakat benim s
zm onlara deil. Sen de pek iyi eyler yaamadn herhalde evinde. Anlalan sen de
talihsizlerdensin. Bunlarn hepsi fakirlikten ileri geliyor.
Sadece zenginler mi iyi yaarlar? Namuslu insanlar, fakirken de iyi bir hayat srebilirler.
Hmm... Belki haklsn. Fakat u da var ki Liza, insan, mutluluunu pek grmez, nedense
hayatn hep zntleri, skntlar grnr ona. Fakat bir an olsun gerei grebilsek, aslnda
mutlu olacak birok nedenin olduunu grrz. Bence mutluluk; her eyin yolunda gittii, kocann
seni ok sevdii, koruduu, bir an bile ayr kalmak istemedii bir ailede vardr. Skntl gnleri
olsa bile, karkoca mutludurlar. Sknt ekmeyen insan yoktur zaten. Eer evlenirsen bir gn,
bunu sen de anlarsn... Bir de sevdiin bir adamla evlenirsen, evliliinin ilk yllar rya gibi geer.
Birbirini seven karkoca arasndaki kavgalar, her zaman tatlya balanr. Hatta baz kadnlar,
kocalarn sevdikleri lde, ok kavga ederler. Ben tandm byle birisini. Kocasna, "Seni
sevdiimden kavga ediyorum, yanl anlama sakn," derdi. nsann sevdii kiiye eziyet ettiini hi
duymu muydun?
Kadnlardan daha ok kar byle tipler. Eziyet ederken, "Bu skntya katlansn ki, ben onu
birazdan sevip okayacam," diye dnrler. Evin tm neesi bu kadnlardr. nan bana, ok
namuslu, huzur ve mutluluk dolu bir hayattr bu... Bunun yannda ok kskan kadnlar da vardr.
Byle bir kadn da tandm. Kocas dar kt an hemen bir merak sarar onu, "acaba nereye,
hangi kadna gitti" diye. Sonra da kocasnn peine dp gizli gizli takip eder. Yaptnn hi de
ho bir davran olmadn kendisi de bildii halde, kendisini durduramyordu. Btn bunlar
yapmasnn nedeni, kocasn ok sevmesiydi. Kavgalardan sonraki barmalar, (affederek
118
119
tya da zr dileyerek farketmez) tadlacak en gzel hazdr. ylesine mutlu eder ki karkocay bu
durum, sanki yeni tanm ya da evlenmi gibi hissederler kendilerini. En nemli noktalardan biri
de udur ki, kankocann sevimelerinden hi kimsenin haberi olmamal, bu konular kimseye
anlatlmamaldr. Skntlarn z annelerinden bile gizlemeli, aralarnda hakem olmasn
istememelidirler. Karkocann en iyi hakemi ancak kendileri olabilir. Akn bir kutsall vardr, bunu
sarsmamak iin tm yabanc baklardan saknmak gerekir. Bylece akn kutsall daha da
artacak ve tam anlamyla mutluluk yaanacaktr. Sonuta karkoca arasndaki sayg da
pekiecektir; evliliin temeli de saygdr zaten. Eer severek evlenmilerse, bunu neden
sndrsnler ki?.. Akn devamnn bir yolu yok mudur? Ben, olmadn zannetmiyorum. Adam,

ok onurlu ve iyi bir insansa akn tketmez. Evliliin ilk yllarnda yaanan ateli ak, yerini gl
bir sevgiye brakacaktr elbette. Zaman getike karkoca arasndaki iliki daha da kuvvetlenir, her
eylerini beraber ve birbirlerine danarak yaparlar. Bir de ocuklar oldu mu, en kt gnleri bile
mutlu geer onlarn. Yeter ki sevgilerinde ve gvenlerinde azalma olmasn. ocuklar iin
almak, fedakrlkta bulunmak da byk bir zevktir. Gelecekte de btn bu yaplanlar iin
ocuklar sana sevgi duyacaklardr. Yani gelecek iin sevgi yatrmnda bulunuyorsun sen.
ocuklar bydke seni kendilerine rnek ve yaslanacaklar bir kuvvet olarak grrler. Sonra,
unu da hissedersin ki, ldnde senin duygularn ve fikirlerinle beraber olacaklardr onlar.
nk kendilerine seni rnek almlardr. ocuk sahibi olmak, gerekten de kutsal bir grevdir.
Anne ile babay birbirine yaklatran en nemli unsurlardandr. Bazlar da ocuk yetitirmenin zor
olduunu syler. Bence bylesine kutsal bir greve laf sylenmemek'.
120
Liza! Kk ocuklar sever raisin? Ben baylrm. Dnsene; kck, pembe yanakl bir olun
var ve memeni emip duruyor. Erkeklerden hibirinin, kucanda ocuk olan bir kadna kt gzle
bakacam zannetmiyorum. Pembe yanakl bebek oynadka, minicik ellerini, ayaklarn hareket
ettirdike insann glesi gelir. Bir de insana uzun uzun, her eyden anlar gibi bakmalar vardr.
Meme emerken elleriyle skar, Kendince baz oyunlar oynar. Babas yanlarna geldiinde meme
emmeyi brakr, bam arkaya atarak babasna gler" glecek bir ey varm gibi... Sonra
dorularak tekrar meme emmeye devam eder. Dileri ktnda ise annesinin memesini srr,
sonra da "Bak, nasl srdm?" der gibi bir bak frlatr. ocuk, bir ailenin mutluluk kaynadr
Hayr, hayr Liza! nsan, ancak yaam rendikten sonra bakalarn eletirebilir.
Sustum. Meer byle duygusal tablolar izmek gerekiyormu bu kza diye dnrken bir yandan
da ok iten olduuma inanyordum. Sonra aniden aklma, "Peki imdi bir kahkaha patlatverirse
ne yaparm?" diye bir dnce geldi. Bunu dndm an, fkeden kpkrmz olmutum.
zellikle konumamn sonlarnda iyice kendimi kaybetmitim. imdi ise gururumu kryordu bu
durum. Sessizlik iyice uzamt. Bir ara kz drtmek geldi iimden. Tam o anda:
Siz neden yle... dedi ve sustu.
Bu szleri, bana her eyi anlatmt. ncekiler gibi sert ve kaba deil, ince ve utanga bir ses
tonu vard. ylesine titrek bir sesti ki, kendimi sulu hissetmeye baladm.
Cana yakn bir ekilde:
Ne demek istiyordunuz? diye sordum.
121
ey... Siz...
Evet!
ey... Sanki kitap okur gibi konuuyorsunuz.
Bunlar sylerken de sesinde alay eden bir ton farkettim. Byle bir ey yapacam getirmemitim
aklma ve hayli zd bu durum beni. Liza da alay ediyordu. Hoyrata ruhlarna girmeye
alanlara kar, duygulu ve saf insanlarn yapt gibi bir tr gururlulukla kendini saklyordu.
Birka kez daha alay edecei ynnde hisler uyandrmt bende, en sonunda da etti ite. Fakat
bu kez anlayamamtm. Kendime sitem edeceim halde tutmu kza sinirleniyordum.
"Ben sana haddini bildiririm," dedim iimden.
122
VII
Keser misin Liza! Hangi kitaptan bahsediyorsun? Hi de umurumda olmad halde, senin u
halin sinirimi bozuyor. Dorusu, hi umurumda deil de diyemem ama, imdiye kadar ki
sylediklerim hep iimden gelen eylerdi. Syler misin, bu hayat skmyor mu seni? Doru, artk
alm olmalsn... Alkanlklarn insan hangi yollara ittii belli olmaz. Hi dnmyor musun?
Bir gn yalanacaksn, irkinleeceksin ve o zaman seni burada tutmayacaklar. Sana burann
irenliinden daha fazla bahsetmeyeceim. Sadece unu syleyeyim ki gen, gzel, alml, iyi
bir kzsn... Fakat sarholuun etkisi zerimden gittiinde, burada olmama kar duyduum
pimanl gideremedi bu. Anladm ki, aykken buraya asla gelmem ben.
Dnyorum da seninle baka bir yerde karlasaydk ve sen de namusunla alyor olsaydn,
senden holanmak deil, ak olurdum. Senin bir tek lafn, bakn beni deli eder, belki evinin
nnde diz kerek sana yalvanrdm. Nianlm olarak grrdm seni ve byk bir
123
mutluluk verirdi bu bana. Asla senin iin kt eyler dnmezdim. Fakat, imdi ne istesem

yapmak zorundasn, sen istemesen bile... Kyller, uaklk yapmaya giderken, bunun her zaman
byle olmayacan, bir gn serbest kalacaklarn bilir. Sylesene, sen ne zaman serbest
kalacaksn? stelik neyini satyor ve kiralyorsun burada, farknda msn? Bedenin deil sadece,
ruhun da kullanlyor...
Sarhoun biri geliyor ve senin akn deersizletiriyor. Sen de bunu kabul ediyorsun. Ama ak...
Ak her eydir... Ak, bir gen kz iin yle deerlidir ki, dnyadaki tm elmaslarla bile llemez.
Bu ak uruna her eyini feda edecek, hayatn ortaya koyabilecek ok erkek vardr. Peki, senin
akn ne kadar deerli? Her eyinle satlksn sen; ruhunla ve bedeninle... Seni elde edebilmek
iin senin sevginin olmasna hi gerek yok. Daha rezil bir durum olacan zannetmiyorum, yani
bir gen kz iin.
Duyduum kadaryla, patronlarnz sizi memnun etmek iin birer dostunuz olmasna gz
yumuyorlarm. Byle yaparak sizinle alay ediyorlar, tabii siz de kanyorsunuz. "Dost" denen
adam, gerekten seviyor mu sizi? mkn yok! Seven bir adam, sevgilisini baka biriyle asla
paylamaz. Eer sevebiliyorsa midesiz bir erkektir. Bir erkein size sayg duymas mmkn
deildir. Hibir ynnz uyumaz. Bir erkein seni sevmesi nasl olur, biliyor musun? Seni
rlplak soyar ve sonra da karna geerek alay eder... stelik dayak atmadna da
kretmelisiniz. Eer bir dostun varsa Liza, bir gn sor, "Benimle evlenir misin?" diye. Yzne
tkrp evire evire dvmezse eer, bir kahkaha patlatp geecektir. stelik hi de ie yaramayan
bir adamdr bu. Hayatn niin tkettiini anlayabiliyor musun? Neden sizi yedirip, iiliyorlar?
Dndn m hi? Namuslu bir kz burada her eyi farkedecei iin bir lokma bile boazndan
geirmez. Hayat
124
mz boyunca buraya borlu kalacaksnz.
Eer mterileriniz sizden bkarsa, patronlarnza olan borcunuz da sona erecektir. u anda gen
ve gzel olabilirsin, ama bu fazla da uzun srmeyecek. Zaman yle abuk geer ki, birden
kendini kapnn nnde bulursun. Elbette ki bu bahsettiklerim birdenbire olmaz, nce yaptklar
her eyi senin burnundan getirirler; azarlarlar, seni ezerler...
Yaptn her ey unutulur ve genliini, gzelliini onlar iin harcadn grlmedii gibi, onlar
soyup soana evirmisin, be parasz kap dar etmisin gibi davranrlar. Eer arkadalarnn
sana arka kacan sanyorsan ok yanlyorsun, hepsi seni dlayacaklardr. Patronlarna iyi
grnmek iin her eyi yaparlar. Vicdanszdr bu insanlar, kimseye acmazlar. yle sefil bir hayat
sryorsunuz ki, sizin kfrleriniz, hele aalayp kk grmeniz kadar iren bir ey olamaz.
Sahip olduunuz her eyi; salnz, genliinizi, hayallerinizi, ksaca tm varlnz vermek
zorunda kalrsnz ya da elinizden alrlar. Yirmi iki yandayken otuz belik kan gibi grnrsnz.
Tanr'ya kredin ki, bir de bulac bir hastalnz yok. Ar bir i yapmyorum diye dnebilirsin,
belki bu rahatlatyordur seni; ama unu syleyeyim ki bu i kadar ar, ypratc bir i olamaz.
Dndke zntden kahroluyorum. Bir gn mutlaka kovulacaksn buradan; sen de hibir ey
yapamayacak ve aresizlik iinde eyalarn toplayp gideceksin. Baka bir ev bulursun, sonra
baka bir ev... En sonunda Sennaya sokanda bulursun kendini. Orada hi durmadan dverler
seni. Oradaki insanlarn okamalar byledir nk. Yoksa Sennaya soka iin anlattklarma
inanmyor musun? Oraya git ve kendi gzlerinle gr. Bir keresinde, bir ylba sabah, byle bir
evin kapsnn nnde bir kadn grdm. Kadn ok alad iin, souktan donsun diye dar
atmlar,
125stne de kapy kilitlemiler. Sonra da onun bu haliyle eleniyorlard. Sabahn dokuzunda
sarhotu kadn. Salar dank, st ba perian bir haldeydi. Yedii dayaklardan dolay her
taraf ezikler ve rklerle doluydu. Aznn ve burnunun kenarndan kanlar szyordu. Bir arabac
iyi benzetmiti anlalan. Kadn, elinde tuzlu bir balkla merdivenlere oturmu, hem bal
merdiven basamana vuruyor, hem de kt kaderinden ikyet ediyordu. Kapnn nnde bir
sr sarho arabac ve asker birikmi, onunla alay ediyorlard. Bir gn gelecek sen de yle
olacaksn; bana inanmyor musun? Biliyor musun, ben de inanmak istemiyorum... Ama
dnyorum, belki o kadn da uzak bir yerlerden buraya gelmiti, o da saf bir kzd ve
konuurken utancndan yanaklar kzaryordu... O da senin gibiydi belki, gururlu ve alngan... Ar
hareketler edip bir kralie gibi davranrd. Bir gn sevecei adamn ne kadar da mutlu olacan
dnrd. Ama bak!.. imdi ne halde? Salar dank, st ba hrpalanm bu sarho kadn,
bal merdivenlere vururken babasnn evinde geirdii gnleri dnmemi midir acaba? Okula
gidiyordu belki ve komularnn olu, onun yolunu gzler, ateli ak yeminleri eder, tm varln

onun uruna feda edeceini sylerdi... Sevgileri hi bitmeyecek ve byr bymez de


evleneceklerdi... Hayr Liza, hayr... Sen de demin anlattm veremli kz gibi bir bodrum
kesinde leceksin. Hastaneye gtreceklerini sylyorsun, keke yle olsa... Patronun gtrr
m acaba? Verem, humma gibi bir hastalk deildir; son nefesine kadar salkl olduunu
sanrsn. Patronun da zaten bundan ok honut olacaktr. Artk lmn iyice yaklanca da herkes
srtn evirecek ve senden uzaklaacaktr. Neden mi? Artk sen onlarn iine yaramayacaksn da
ondan. lmediin ve hl yer igal ettiin iin sana bir sr de kzarlar. Su istediin zaman
kfrederek verir, "Gebermedi kahpe! niltileri uyutmuyor bizi, mteriler de rahatsz oluyor," diye
sylenir
126
ler. Doru sylyorum, bu laflan kulaklarmla duydum. Sonra da seni bodruma atarlar. Karanlk,
nemli, iren kokulu bir yerde dnmek iin ok frsatn olur. ldnde de hemen gtrrler
seni, arkandan ne bir alayan, ne de dua eden olur. Alelacele bir tabuta koyar ve alr gtrrler
seni... Sonra da doruca meyhaneye giderler. Mezar, azna kadar su doludur; sulusepkenle
beraber buz gibi de bir ayaz vardr. O havada sana tren yapacak deiller ya!.. "Hadi Vanyuha,
indir!.. Kahpenin iine bak be, burada bile bacaklar havada... Sk tut u ipi, ahmak herif...
Brakma sakn..." "Bu da byle olsa ne olur?" "Olur mu canm, yan duruyor, ne de olsa insan
ls... Tamam tamam, hadi topra at!" Senin iin uzunca bir kavgay bile ok grrler. Senin
zerim mavimsi bir amurla ylesine kapadktan sonra meyhaneye doru yollanrlar. ok
gemeden adn bile unutulmu olur. Dier mezarlarn banda ocuklar, babalar, eler... Onlar iin
dua edip alayan o kadar insan varken, senin mezarna bir tek insan gelmez. Sanki hi
yaamamsn, Liza isminde biri hi olmam gibi unutulursun. Geceleri mezarlkta hortlaklar
knca, tabutuna vur vurabildiin kadar... "Ne olur, brakn beni!.. Ltfen, dnyaya dnp biraz
daha yaayaym. Dnyay tanyamadm, hayatn kymetini anlayamadm... Sennaya
genelevlerinde tkettim kendimi! Ne olur, izin verin dnyay doyasya yaayaym!" diye bar
barabildiin kadar.
Konumaya kendimi ylesine kaptrmtm ki, boazm kupkuru olmu ve sesim kslmaya
balamt. Neden bilmiyorum, birden konumam kestim ve korkuyla sradm. Bam yana
doru eerek dinlemeye baladm. Korkuyla sramam gerektirecek eyler grmtm.
Liza'nn ruhu zerine ar darbeler indirdiimi, yreini sarstm epeydir hissediyordum.
Hedefime daha fazla yaklatm hissederek tm gcmle abalyordum.
127Kendimi ok kaptrmtm bu oyuna... Ama bir oyun muydu bu acaba?
Zorlama, yapmack, kitap gibi bir konumam olduunu biliyordum. Ama kitap gibi konumaktan
baka seeneim de yoktu. Bu yaptm, hibir sknt vermedii gibi iime geldii iin ok da
houma gidiyordu. Buna ramen konumamn Liza zerindeki etkisini grnce korktum dorusu.
unu syleyebilirim ki, hayatm boyunca hi bylesine mitsiz bir insan grmemitim.
Liza, yzst uzanm ve yzn smsk sarld yastn iine gmmt. Hkrklarndan
gsnn parampara olacan zannettim. Dipdiri vcudu titriyordu. Gsnde biriken
hkrklarn tutamyor ve lklar, haykrmalar eklinde dar vurabiliyordu ancak. O zamanlar
ban yasta iyice gmyordu. zntsn ve gzyalarn evdeki tek bir insann bile grmesini
istemiyordu anlalan. Srekli yast sryor, bazen de kanatrcasna ellerini snyordu. (Elbette,
bunu sonradan farkettim.) Parmaklarm dalm salarna daldryor, arada bir dilerim skarak
nefessiz nbetler geiriyordu. Onu sakinletirecek, rahatlatacak bir eyler sylemek istedim ama
yapamadm. Srtmda souk bir rperti hissediyordum; stm bam giyinip oradan gitmek iin
karanlkta el yordamyla ayaa kalktm. ylesine karanlkt ki ierisi, bir trl giyinemiyordum.
Karanlkta elime bir kibrit kutusu geti ve yannda iinde mum olan bir amdan vard. Liza, oda
aydnlanr aydnlanmaz yataktan srayarak doruldu. Yz bir garip grnyordu, dudaklarnda
da delice bir gl vard. Bo bo bana bakyordu. Yanna oturup ellerim tuttum. Birdenbire
kendine gelerek bana doru atld. Sarlmak istiyordu, ama cesaret edemedi ve ban sessizce
nne doru edi.
Liza, yavrum... Yapmamalydm, beni affet! de
dim.
Parmaklarm yle kuvvetli skt ki, konumamn ok gereksiz olduunu dnerek sustum.
Al, bu benim adresim. Gel bana Liza! Yzme bakmadan, kesin bir tarzda:
Gelirim... diye fsldad.
Ben gidiyorum... Hoakal, beklerim...

O da benimle beraber ayaa kalkt, kalkar kalkmaz yz kpkrmz oldu, bir titreme nbeti
geirerek bir atk ald ve boynuna sard. Atky enesine kadar sarnd, sonra da ackl bir glle
bana bakt. Surat kpkrmzyd ve bana ok garip bakyordu. imde bir eziklik hissettim, oradan
bir an nce uzaklamak istedim.
Salonun kapsna yaklatmda birden paltomdan tuttu ve:
Durun biraz! dedi. Elinde tuttuu amdan masann zerine hzlca brakarak ieriye doru
kotu.
Bir ey unutmutu ya da bana gstermek istedii bir ey vard. eriye giderken yz iyice
kzarmt ve gzleri ldyordu. Dudaklarnda da hl o glmseme vard. Acaba neden
bekletiyordu beni? Mecburen bekledim.
ok gemeden geldi, yznde balanmak ister gibi bir ifade vard. Karmda kukulu, surat
ask, inat o kz yoktu artk, yalvarr bir tarzda bakyordu; yumuak, sevgi dolu, gven veren bir
bak vard. Sanki bir ocuun, bir eyler isteyecei zamanlar bakt gibi bakyordu. Sevgiyle
beraber nefreti de hissettiren canl, bal rengi gzleri vard.
128
129Her eyi anlayabilecek, ok stn bir varlkmm gibi hibir aklama yapmadan bir kat
uzatt bana. O srada yznde ocuksu bir zafer mutluluu okunuyordu. Kad atm. Bir tp
fakltesi rencisinin ya da onun gibi bir rencinin mektubuydu. Gsterili, ok ssl, bunun
yannda da alabildiine saygl, Liza'ya yazlm olan bir ak mektubuydu. Kullanlan szckleri
pek hatrlamyorum ama ok iten ve samimi ifadeler vard ierisinde. Mektubu bitirdiim an,
karmda Liza'nn sabrsz ve merakl baklarn buldum. Gzlerini benden ayrmyor ve
syleyeceklerimi bekliyordu. ok hzl bir ekilde, bu genle bir aile toplantsnda tantklarn
anlatt. Tantklar evin sahibi olan aile ok iyiymi. Onun hakknda da hibir ey bilmiyorlarm.
Bu eve daha yeni gelmi Liza. Burada kalmay hi dnmyormu, borcunu deyip hemen
gidecekmi. O gen renci de o toplantdaym; btn gece beraber dans etmi ve konumular.
Sonra bir de bakmlar ki, birbirlerini ocukluklarndan, Riga'dan tanyorlarm. Hatta beraber
oyunlar oynarlarm. ocuk, onun tm ailesini tanyormu, fakat u anki durumu hakknda hibir
ey bilmiyormu. Byle bir eyi dnmesi bile imknszm... Toplantdan sonraki gn (bundan
gn nce) mektubu bir kz arkadayla gndermi...
Liza'nn anlatacaklar bitince, utanla baklarn nne evirdi.
Kzcaz, bu mektubu en deerli mcevheri gibi saklam; bir erkein onu iten bir sevgiyle,
stelik saygl bir ekilde sevdiini renmem iin bu mcevherini bana gstermiti. Byk
ihtimalle bu mektup ekmecede kalmaktan ileriye gidemeyecekti. yle olsa bile Liza, mektubu
hayatnn sonuna kadar sevildiine dair bir belge olarak saklayacakt. imdi de byle bir geceden
sonra, kendine bir deer kazandrmak ister gibi, belki de gurur duyarak mektubu bana getirmiti.
Hibir ey syleme
130
dim, elini sktm ve ktm. Oradan uzaklamak iin aceleci davramyordum. Darda sulusepken
vard hl, ama ben yine de eve kadar yrdm. Yorgun, perian, ezik bir halim vard. inde
bulunduum aknlktan hl kurtulamamtm. Buna ramen gerek de gn yzne kmaya
balamt. stelik, olanca irkinliiyle...
131l
VIII
Gerei bir trl kabul edemedim. Birka saat uyuduktan sonra uyandm ve bir gn nce olanlar,
Liza'ya sylediim o duygusal laflan, izdiim o acmakl, hznl tablolar dndmde ok
ardm. "Yuh sana! Bunalml karlardan hi farkn kalmyor bazen..." diye dndm. "Ne
demeye adresimi verdim o kza, anlamyorum. Bir de gelirse ne yapacam ben? Gelirse gelsin,
ne olacak sanki..." Aslnda zerinde durulacak konu bu deildi. En ksa zamanda, Zverkov'la
Simonov'un karsnda krlan onurumu tamir etmeliydim. En byk problem buydu... Bunca
sknt arasnda Liza aklma bile gelmemiti dorusu.
Bir an nce, dn Simonov'dan aldm paray geri vermeliydim. Benim iin en umutsuz yntemi
denemeye karar verdim. Anton Antonovi'ten on be ruble bor isteyecektim. Tanr'ya krler
olsun ki iyi bir gnne rastgeldim, Anton Antonovi paray hemen verdi. yle sevinmitim ki bu
duruma, bor senedini imzalarken bir taraftan da, ok nemsiz bir eyden bahseder gibi, "Dn
Hotel
de Paris'teydik. Bir arkadamz iin veda partisi dzenlemitik. Arkadam, ocukluktan beri

tandm yakn bir dostumdur; asil bir aileden, ok zengin, iinde ok baarl, akac, ho ve
fazlaca apkn birisi... u bilinen kadnlarla apknlklarnn haddi hesab yoktur. Dn de
neredeyse yarm dzineden fazla kardk..." ve daha birok ey...
Bunlar anlatrken ok rahat, kendimden emin ve halimden memnun grnyordum.
Eve dner dnmez, Simonov'a bir mektup yazdm. Mektup, efendilere yakr bir tarzda ak ve
samimi bir dille yazlmt; imdi bile aklma geldike gurur duyarm. ok byk bir beceriyle,
olduka nazik ve laf uzatmadan tm suun bende olduunu yazyordum. Eer kusurumu
sylememe izin verilirse, saat beten altya kadar itiim iki kadehle sarho olduumu
sylyordum. Mektupta Simonov'dan zr diliyor, bu zrn dierlerine, zellikle Zverkov'a
iletilmesini istiyordum. "Tam olarak hatrlayamyorum, ama galiba Zverkov'u kk drdm,"
dedikten sonra, "Bamn ars olmasa, ondan da nemlisi utanmasam kendim gelecektim," diye
devam ettim. Mektup ok rahat bir ifadeyle ve nezaket kurallarnn dna kmadan yazld iin
ok memnundum. nceki akam yaanan rezil olaylar, belki de hibir aklamann
beceremeyecei bir tarzda nemsemediimi belirtiyordum. Kendisine sayg duyan, akll bir
efendiye yakr bir biimde olaylara baktm belirtiyor, aslnda beylerin dnd gibi yerin
dibine gemediimi sylyordum. unu unutmamalar gerekir ki, "insan hatasz olmaz."
Sonra mektubu batan tekrar okudum. yle dnyordum: "Bunlar ancak soylu bir insan
yazm olabilir. Ne de olsa okumu bir aydnm ben. u iinde bulunduum durumdan baka birisi
kesinlikle kurtulamazd. Ben
132
133ok rahat bir ekilde kurtulduum gibi imdi bu durumla alay ediyorum, nk zamann
okumu aydnlarndanm. arap, tm bu olanlarn nedeni olabilir mi? Hayr, kesinlikle hayr...
Akam bele alt aras bir damla bile imedim. Simonov'a yalan syledim, stelik hi de
utanmadan. Geri, imdi de utanmyorum ya... Aman, bover bunlar! Kurtuldun ya bu dertten,
ona bak sen!..."
Alt rubleyi de iine koyup, Apollon'u mektubu Simonov'a gtrmesi iin ayarladm. Apollon, iinde
para olduunu renince garip bir saygyla mektubu gtrmeyi kabul etti.
Akama doru biraz dolamak iin dar ktm. Hl ban aryor ve midem bulanyordu.
Ortala karanlk ktke dncelerim ve duygularm deimeye, birbiri iine girmeye balad.
Ruhumun derinliklerinde bir eyler beni olduka skyor, iimi daraltyordu.
Her zaman ehrin en kalabalk semtlerinde; Sdovaya caddesinde, Yusupov parknda ve
Meanskaya sokaklarnda dolamay severdim. Akam karanlnda, ilerinden kp evlerine
giden iilerin o hrn ifadeleriyle, be kuru iin gsterdikleri basitlikleri seyretmek ok
houma giderdi. Bu akam ise, bu kalabalk sinirlerimi bozuyordu. Bir trl zihnimi
toparlayamyordum. Sanki bir cinayet ilemiim gibi ruhumda byk bir sz duyarak eve dndm.
zntm, Liza'nn gelebileceini dndke daha da artyordu, fin garip olan da dn
yaadklarm iinde Liza'nn farkl bir konumda olmasyd. Dier olup bitenleri oktan unutmutum,
yalnzca Simonov'a yazdm mektubun sevinci vard zerimde. Fakat Liza'ya gelince, tm
sevincim ortadan kalkyordu. Sanki beni zen tek sebep oydu. "Ya gelirse, ne yaparm?" diye
dnyordum. Sonra da, "Gelirse gelsin, ne yapaym!" diyordum. Ama gelir
134
se u halimi grecek. Dn bir kahraman gibi davrandm ona, peki ya bugn... Bu kadar ileri
gitmemeliydim. u evin haline bak!.. stelik u klkla veda partisine de gittim. Bir de iinden
krpntlar dklen u eski kanepe var. Hele u sabahlk, hi kusurumu kapatamayacak bir halde.
Geldiinde, bunlar yetmiyormu gibi Apollon'u da grecek. O herif kz tersleyecektir mutlaka, srf
bana saygszlk etmek iin. Ben de her zamanki gibi sama sapan hareketler yaparak bir yandan
srtp, bir yandan da sabahlmn nn ilikleyeceim. Bu arada da alabildiine yalan sylerim.
Aman Tanrm, ne kadar aalk bir herifim ben. Ama, asl kt olan bu deil. Bundan daha
kts, yine o yalan maskesini takacam kendime. Asl kt olan da bu ite!.."
Bunlar dnnce fkeden patlayacak gibi oldum:
Utanacak ne var ki? Dn ok iten konutum, Liza'nn da baz duygular hissetmesini
istemitim. Alamas onun iin iyi oldu, biraz kendine gelir...
Ne yaparsam yapaym, kafamdaki dnceleri atamyordum. Her ey karmakarkt.
O gece eve dndkten sonra saat epey ilerlemi olmasna ramen, Liza'nn gelemeyeceim
bildiim halde o hep gzmn nndeydi. stelik, hep o ayn duruuyla. Dn geceden aklmda
kalan tek grnt, kibriti aktm anda yzndeki ac dolu buruukluk ve hznl baklard.

Yzndeki o delice gl, ok yapmack ve ac doluydu. Hi aklma gelmezdi, on be sene sonra


bile, Liza'y o garip glmsemesi ve buulu baklaryla hatrlayacam.
Kendimi, ertesi gn, bu yaadklarm sinirlerimin bozukluundan uydurulmu hikyeler olarak
grmeye hazrlamtm. Yaadm olaylar byle grmek, benim
135
en byk zaafmd. "Her eyi ylesine bytyorum ki, bu yzden ilerim hep aksi gidiyor," diye
dnyordum; stelik bu dncenin bana korku verdii de oluyordu. O gnlerde btn
dncelerim, "Liza gelecek, kesinlikle gelecek," teraneleriyle sonlanyordu. Bu fikirler, beni
ldrtacak hale geliyordu bazen. "Gelecek, kesinlikle gelecek," diye bararak odann bir ucundan
dier ucuna yryp duruyordum. "Bugn gelmese de yarn gelir, bak grrsn, gelecek... Temiz
kalpli insanlarn bu romantikliini Tanr kahretsin! u iren ruhlarn ahmaklna, kabalna,
kklne lanet olsun!.. Hepinizin canlan cehenneme! Neden anlamyorlar, neden?.."
Dncelerimde tam bu noktaya geldiimde aknlktan olduum yerde kalakalyordum.
"Bir insann hayatm ekillendirmek iin bu kadar az ve yapmack sz, (stelik kitaplardan alnt)
bir iki iten hareket yetti! Bakir bir ruh ve ilenmemi bir maden bu ite..." diye dnyordum.
Bazen Liza'ya gitmeyi ve her eyi anlatp bana gelmemesi konusunda onu ikna etmeyi
dnyordum. Sonra da ok byk bir fke duyuyor ve Liza yanmda olsayd yzne tkrr,
aalar ve ldresiye dverdim, diye iimden geiriyordum.
Aradan birka gn geip de Liza hl gelmeyince biraz rahatlamtm. Hele akamlar vakit iyice
ilerleyince keyfime diyecek olmuyordu. Bazen gzel hayallere daldm da oluyordu. Liza, bana
gelip gitmeye balyor ve ben, onu konumalarmla doru yola sevkediyordum. Okuyup, bir eyler
renmesine yardmc oluyordum, sonra da Liza'nn bana delicesine ak olduunu anlyordum
ama anlamamazlktan geliyordum. (Neden byle anlamamazlktan geldiimi bilmiyorum, galiba
bylesi daha hotu.) Sonra Liza, daha fazla dayanamayp ayaklarma ka
136
panyor ve beni ne ok sevdiini itiraf ediyordu. Ben de akn bir eda ile: "Liza, benim de seni
sevdiimi anlamyor musun?" diyordum. "Senin beni sevdiini elbette ki biliyordum, ama ilk senin
sylemeni bekliyordum. Senin zerinde etkili olduumdan, kran duygularnla beraber, beni
sevmek iin kendim zorlamandan korkuyordum. Byle bir kabal asla yapamam. (Daha sonra
da George Sand tarznda Avrupa romantizmi zerine birok laf ediyordum...) Sen, tm safln ve
gzelliinle benim eserimsin, benim biricik karmsn!.."
"Evime ban dimdik ve korkmadan, Evimin kadn olarak gir!.."(*)
Sonra da bizim iin mutlu gnler balyor, uzun seyahatler dzenliyorduk... Daha bunun gibi
birok hayal... Btn bunlardan sonra, byle hayaller kurduum iin kendimden utanyor ve alay
ediyordum.
Daha sonra kendi kendime, "zin vermezler o kahpeye, onlar istedikleri zaman dar brakmazlar
zaten, hele akam vakti hi olmaz!.." diye syleniyordum. (Neden bilmiyorum ama, hep Liza'nn
bana akam saat yedide geleceini dnyordum.) Ama oraya bal olmadn, zel bir
anlama yaptn, borcunu deyince ayrlacan sylemiti bana... Eminim, kesinlikle gelecek...
Tanr'ya krler olsun ki, o aralar Apollon iyice kabalamt ve bu, beni oyalyordu. Artk ona
sabredemeyecek duruma gelmitim. Tanr'nn benim iin yaratt bir cezayd bu herif ve mrm
yiyip bitiriyordu. zellikle son yllarda iyice bozulmutu aramz ve ondan nefret ediyordum artk.
Hele baz zamanlar iimdeki nefret ylesine kabarrd ki, ancak Tanr bilir bunu. Aslnda oturakl,
yal bir heriftir Apollon. Elinden diki dikmek bile ge
(*) Pukin'in bir iirinden.
137lir. Bilmem neden, o da bana hep yukardan bakar, deer vermezdi. Sadece bana d.eil,
herkese kar ayn ekilde davranyordu. Briyantinleyip tarad dz san salarna, alnndaki
peremine, "V" eklinde kapanan koca azna baknca, kendine ok fazla gvenen bir insan
bulurdunuz karnzda.
nanlmaz derecede bilgi bir insandr Apollon, hayatm boyunca onun gibisini grmedim. Sanki
Byk skender karnzdadr, kendisini o kadar pahalya satar. Adam, neredeyse elbiselerinin
dmelerine, trnaklarna bile akt. Buna ramen sertlii de elden brakmazd; bana kar her
zaman yksekten, alayc bir bakla bakard, bu da beni ileden karrd. Bana byk bir ltufta
bulunuyormu gibi hizmet ederdi. Doru dzgn i yapt da pek sylenemez geri, hibir grevi
stne alnmazd nk. Beni, her ay parasn ald, bu nedenle yannda bulundurmak zorunda
olduu bir salak olarak gryordu. Ayda yedi rubleye benim evimde keyif atmay zoraki kabul

etmi gibi bir hal vard zerinde. Zannediyorum ki, gnahlarmn ou, bu adamn ektirdikleriyle
ortadan kalkmtr.
Herif, yryyle bile benim sinirlerimi bozuyordu. Konumas da peltekti ve bu, cinlerimi iyice
tepeme topluyordu. Dili azna o kadar byk geliyordu ki, slk sesleri kararak, aprtl aprth
konuurdu. Bir de bu iren konumasyla marifet yaptn sanrd. Ellerini arkasna balar,
gzlerini yere indirir ve konuurken hecelerin zerinde tek tek dururdu. Tm bunlarn yannda,
beni sinir eden baka bir ey de, kendi odasnda Zebur okumasyd. Ah! Bilseniz ne skntlar
ekmiimdir onun Zebur okumalarndan. Geceleri ok monoton bir ekilde, szcklerin hepsini
uzata uzata, tpk bir lnn banda dua ediyormu gibi okurdu Zebur'u. Hatta Zebur okuma iini
o kadar ilerletti ki, imdi para karl llere oku
138
yor. Bununla da kalmayp fare ldrme ve ayakkab boyacl ileri de yapyor.
O dnemler benimle ok kuvvetli balar kurmutu. Onu kovamyordum bir trl, zaten kovsam da
o gitmezdi. Dorusu ben de bu saatten sonra pansiyon kelerinde yaayamazdm. Yaadm
bu ev, beni insanlardan saklayan ve koruyan bir kabuk gibiydi. Apollon da artk bu evin bir paras
olmutu, bu nedenle onu yedi yldr kovamyordum.
Apollon'un ayln birka gn bile olsa asla geciktiremezdim. Beni ylesine sktrrd ki, kaacak
delik arardm. O gnlerdeki kzgnlm, Apollon'un ayln iki hafta geciktirerek karmak geldi
aklma. Byle bir eyi uzun bir sredir, neredeyse iki yldr istiyordum zaten. Amacm, bana
istedii gibi kar koyamayacan, istediim an onun ayln kesebileceimi kantlamakt. Para
konusunda da tek kelime etmeyecek ve yzszlk ederek onun benden istemesini
bekleyecektim. Sonra da ekmeceyi ap yedi rubleyi alacak ve sadece vermek istemediim iin
vermeyeceimi syleyecektim. Vermiyordum, nk canm byle istiyordu; nk ben efendiydim,
o da saygsz bir uakt. Eer ayln nazik bir dille isterse, muhtemelen hemen yumuayp
verirdim. Byle yapmad takdirde haftalarca, belki de btn bir ay parasn bekleyecekti.
Tm kzgnlma ramen Apollon'a drt gn sonra yenik dtm. Bilinen yntemini kulland yine.
(Daha nceleri de ayn eyi yapmay denemitim, o nedenle nasl tepki vereceini tahmin
edebiliyordum.) Yapt ey uydu: Ben ie giderken ya da gelirken, evin giriinde durup bana dik
dik bakard uzun sre. Eer bu baklar beni caydrmaz, etkili olmazsa baka yntemler denerdi.
Kendi odamda kitap okurken ya da zerimi giyinirken sessizce
139
gelir ve kapda dikilirdi. Bir ayan ileri atar, bir elini arkasna alr ve bana aalayc, kmser
bir ekilde bakmaya balard. Ne istediini sorduumda ise hibir karlk vermez, bir sre
baklarna devam eder, sonra da garip bir tarzda dudaklarn bkerek odasna doru yollanrd.
Aradan bir iki saat ancak geerdi ki, Apollon yine dikilirdi karmda. Bazen ylesine sinirlenirdim
ki, ne istiyor diye sormazdm bile. Ben de ona sert, emir verir gibi bakardm. Bu bakmalar birka
dakika srdkten sonra Apollon, tekrar odasna dnerdi, tabii birka saatliine...
Ben parasn vermemekte ne kadar srar edersem, Apollon da o uzun baklarnda ve i
geirmelerinde o kadar srar ederdi. Byle i geirerek ruhumun ne kadar alaldn lyordu
sanki. En sonunda artk dayanamayacak hale gelirdim. nce bir gzel barr arr, sonra da
parasn karp verirdim.
Apollon, her zamanki "sert bak" uygulamasna gemiti ki, dayanamayp zerine saldrdm.
Sinirden atacak birini aryordum zaten. Bir elini arkasna alm, ar admlarla odasna
gidecekken arkasndan bardm:
Dur!.. Buraya gel!.. Sana gel diyorum!..
Galiba ok fazlaca barmtm ki Apollon, derhal dnd ve bana akn gzlerle bakmaya
balad. Buna ramen konumuyordu, bu da iyice ileden karyordu beni.
Hangi cesaretle ben armadan odama girebiliyorsun? Yzme byle dik dik bakabiliyorsun?
Cevap ver bana!., diye bardm.
Herifin umurunda bile deildi, hl baklarn ekmemiti zerimden. Sonra da odasna gitmek
zere yrmeye balad.
140
Sinirimden ne yaptm bilmiyordum.
Dur!., diye haykrdm. Sakn kmldama! Tamam ite, imdi odama neden girdiim anlat
bakalm...
Hi tnmyordu... Ban ve kalarn kaldrarak, hi duyulamayacak bir sesle, yava yava:

Benden bir ey istersiniz diye geldim, ne de olsa benim iim bu, dedi.
Sinirimden titremeye balamtm.
Bunu sormadm sana canavar herif!., dedim. Neden mi buraya geliyorsun? Ayln
vermiyorum ve sen de istemeyi gururuna yediremeyip bana hibir ey sylemiyorsun. ren
baklarnla da beni cezalandracan zannediyorsun. ylesine aptalca, sama sapan bir
davran ki bu, ancak senin gibi canavarlar yapabilir, canavar!.. Apollon ayn sakinlikle odamdan
kmaya yeltenmiti ki, yakasna yaptm.
Bana bak!.. Paran burada ite, grdn m? (Bu arada ekmeceden paray kararak
gsterdim.) Hepsi yedi ruble. Ama saygl bir biimde benden zr dilemediin srece tek
kuruunu alamazsn, anladn m?
yle ey olur mu hi?., dedi hayretle.
Olur elbette, olacak da!..
Btn o barmalarm hi etki etmemi gibi o sakin sesiyle cevap verdi:
Sizden zr dilememi gerektirecek hibir sebep yok!.. Canavar diye baran sizsiniz. stelik
bana hakaret ettiiniz iin gidip sizi karakola ikyet edebilirim.
Ne duruyorsun yleyse, gidip ikyet etsene!.. Hemen, imdi, u anda... Ne istersen yap, ama
sen bir ca
141
navar olmaktan asla kurtulamayacaksn!.. Canavar!..
Bana bir bak frlatarak, hi umursamadan ba nnde kt odamdan.
Apollon ktktan sonra, btn bu olanlarn Liza'nn yznden olduunu dnmeye baladm.
Eer o olmasayd bunlar yaanmayacakt. Bir sre sonra tm ciddiyetimi taknarak Apollon'un
odasna doru yrdm. Kalbim ok hzl atyordu. ok yava konuuyordum:
Apollon!.. dedim. Derhal karakola git, buraya bir polis gndersinler.
Apollon, masaya oturmu, gzl gzlerinde, bir eyler dikiyordu. Sylediklerimi duyunca
glmesi gelmiti.
Hemen imdi gidiyorsun. Yoksa ok piman ederim seni bilmi ol!..
Ban kaldrmadan elindeki ineye iplik geirmeye alyordu. Bu arada ksk bir sesle:
Galiba keileri kardnz. Hi insan kendi kendini ikyet eder mi? Beni korkutmak istiyorsanz
bouna uramayn. Hibir ey yapamazsnz.
Omuzlanndan yakaladm ve lk la bardm:
Hadi git!..
Suratna bir yumruk patlatmama ramak kalmt.
Tam o anda giri kapsnn sessizce aldn, ieriye birisinin girdiini ve olanlar seyrettiini
farkettim. Bam evirip de gelenin kim olduunu grnce, utan iinde odama doru kotum.
Salarm avuladm, duvara yaslandm ve bir l gibi ylece kalakaldm.
Bir sre sonra Apollon'un ayak sesleri duyuldu. 142
Kzgn bir bak vard:
Bir kadn sizinle grmek istiyor, dedi. Sonra da yana doru ekilip Liza'ya yol verdi. Odadan
kmyor ve alayc bir ifadeyle bizi szyordu.
Kzgn bir ifadeyle:
k dar, k!., diye bardm.
O anda duvar saatimden horultuya benzer bir ses kt: Saat yediyi vuruyordu.
143
IX
"Evime ban dimdik ve korkmadan, Evimin kadn olarak gir."
Liza tam karmda duruyordu ve ben aknlktan perian bir haldeydim. Bir taraftan
glmsemeye alyor, dier taraftan da nceleri skntl bir anmda dndm gibi eski
psk sabahlmn dmelerini ilikliyordum. Apollon, bir sre bamzda bekledikten sonra
nihayet gitti, ama onun gidii bile beni rahatlatmad. Liza'nn akn, karmda ne yapacan
bilemez hali daha da ktletiriyordu bu durumu. Belli ki kz, beni bu ekilde grmeyi
beklemiyordu.
Bir rpda:
Otur!., dedim.
Masann yanndaki sandalyeyi Liza'ya doru ittim, ben de kanepeye kendimi atar gibi oturdum.
Liza ylece oturuyor, sanki benden bir eyler bekliyordu. Liza'daki bu ocuksu grnm iyice

sinirlerimi bozmutu, ama kendi


144
mi tutabildim.
Az nce olanlar ok normal eylermi, ya da hibirini grmemi gibi davranabilirdi pekl... Ama
o... Bu davrann ona pahalya detecektim, emin deildim ama hissediyordum bunu.
Kekeler gibi, ksk bir sesle:
Beni ok garip bir halde buldun Liza! dedim.
Kzcaz, birden kzarverdi. Keke lafma bu ekilde balamasaydm, diye dndm ve devam
ettim:
Sakn yanl anlama!.. Fakirliimden utandm da sanma sakn!.. Tam aksi, ben bununla
vn duyarm. Fakir bir soyluyum ben. Elbette ki insan, fakir ve ayn zamanda soylu olabilir.
Eee... ay ier misin Liza?..
Hayr.
Biraz bekler misin?
Odamdan kp Apollon'un yanna gittim. Neresi olduu nemli deil, oradan uzaklamam
gerekiyordu. Avucumun iinde sktm yedi rubleyi nne doru frlatarak ksk bir sesle ve hzl
hzl konutum:
Apollon!.. te aylm veriyorum. Ama sen de bana yardm etmelisin. Hemen git ve biraz ayla
on tane rek al. Eer gitmezsen her eyi berbat etmi olacaksn. Bu kadn tanmyorsun!.. O...
O, benim en deerli eyimdir. Belki de kt eyler dnyorsun, ama bilmiyorsun onun nasl bir
kadn olduunu!
Apollon gzln takm, dikile urayordu. Kafasn kaldrmadan yan gzlerle paraya bakt ve
iine devam etti.
Tpk Napoleon gibi kollarm nmde, bir iki dakika
145kadar bekledim. akaklarmdan ter boanmaya balamt ve suratmn sapsan kesildiim
hissediyordum. Zannediyorum, Apollon halime acmt. neye iplii geirdikten sonra yavaa
ayaa kalkt, sandalyesini masaya doru itti, gzlklerini kard ve bana ayn ne 'kadar
alnacan sorduktan sonra yava yava odadan kt.
Liza'nn yanna dnerken, yle garip bir halim vard ki, zerimdeki sabahlkla dar kmay ve
sokaklarda ylece komay istedim. Ne olursa olsun!..
Tekrar koltua oturdum. Liza, akn bir vaziyette bana bakyordu. Birka dakika hi konumadan
ylece oturduk.
Birdenbire masaya bir yumruk indirdim ve:
Geberteceim ala!., diye bardm.
Masaya ok kuvvetli vurmu olmalym ki, zerindeki mrekkep hokkasndan mrekkepler sald
ortala.
Liza srayarak:
Aman Tanrm! Neler oluyor? dedi.
Ben ise Liza'nn aknl karsnda, "Geberteceim o ala, geberteceim..." diyerek masay
yumrukluyordum. O anda da yaptklarmn ne kadar aptalca olduunun farkndaydm.
Ah Liza! Bilemezsin, ne canavar bir heriftir o! Bir katilden de beterdir!.. imdi rek almaya
gitti.
Konuurken birdenbire alamaya baladm. Bu gzyalar bana ok byk utan veriyordu ama
elimde deildi, kendimi tutamyordum.
Liza, olanlardan korkmu, etrafmda dnp dolayordu.
146
Neler oldu size? Neyiniz var? diye sorular soruyordu.
Bana biraz su ver, su! te urada!..
Gerekten bir sinir krizi geiriyordum, rol yapmyordum. Fakat su imeye ihtiyacm da yoktu.
Liza'nn yznde ok akn bir ifade vard. Tam o srada Apollon da ay getirmiti. Sonra
Apollon'un getirdii ayn ne kadar kalitesiz olduunu dnnce bunun, biraz evvel olanlardan
ok daha utandrc olacan anladm ve yzm kzard. Apollon, ay brakt ve kp gitti.
Liza'nn gzlerinin iine bakarak:
Beni kmsyorsun, yle deil mi? diye sordum.
Neler dndn ylesine merak ediyordum ki, bu merak beni titretmeye balamt. Liza ise
utanm ve tek kelime laf etmemiti.

fkeli bir sesle:


ayn isene!.. dedim.
Aslnda kzdm tek kii kendimdi, ama Liza'dan karmak istiyordum acsn. ylesine fkeyle
dolmutum ki, sanki o anda ldrebilirdim Liza'y. Onunla tek kelime konumamaya karar verdim,
nk her eye onun sebep olduunu dnyordum.
Be dakika getii halde ne konumu, ne de ay imitik. Srf Liza'y zor duruma sokmak iin
ay imeme karar almtm. Kzcaz ilk hareketi yapmaya cesaret edemiyordu. Birka kez
yzme dikkatlice bakt. fadesinde aknlk ve znt vard. Bense hl konumuyordum.
Yaptm btn bu hareketler, bana ok ac ektiriyordu; ama buna ramen byle davranmaktan
kendimi
147alamyordum.
Kz, bu sessizlie bir son vererek:
ey... Ben... Oradan tamamen ayrlmak istiyorum, dedi.
Zavall Liza!... Byle bir anda, benim gibi bir adama sylenmemesi gereken tek eyi sylemiti.
Liza'daki bu acemilik ve gereksiz itenlik, benim bile iimi szlatmt. Fakat iimde baka bir ses
ykselmi ve bu hisleri altst ederek ktlk yapmam iin beni itelemeye balamt. Bu
dncelerle hi konumadan tam be dakika geti.
Liza, sandalyesinden kalkarak, korkak bir sesle:
Sizi daha fazla rahatsz etmeyeyim, dedi.
ncinmi onurunun verdii ilk tepkiydi bu, ama beni iyice fkelendirmiti. nce bir titreme
geirdim, sonra da fkeden ne dediimi bilmez bir halde konumaya baladm.
Neden geldin buraya? Sylesene, neden?
Kendimi kontrol edemiyordum, konumaktan tkanacak hale gelmitim. Ne sylediimi bile
bilmeden hzl hzl konuuyor, bir an nce her eyi bitirmek istiyordum.
Neden geldin buraya, neden? Sylesene!.. Ben sana syleyeyim neden geldiini; o gn
seninle gzel birka laf ettim diye geldin. ok houna gitti ve imdi o laflan yine duymak
istiyorsun, yle deil mi? unu iyice anla ki, o zaman alay etmitim seninle, imdi de ediyorum!..
Neden titriyorsun? Evet, alay ettim! Benden nce evinize gelenler, o gece beni kk
drmlerdi ve onlardan birini dvmek iin gelmitim oraya. Ama gitmilerdi, yapamadm. O
anda da sen ktn karma; tm cm senden almak, seninle alay etmek istedim. Onlar benimle
alay et
148
tiler, ben de seninle ettim. Gl olduumu ispatlamak istedim. te her ey byle... Sen de, oraya
seni kurtarmaya geldiimi dndn, deil mi?
Liza'nn, sylediklerimin hepsini anlayamayacan biliyordum ama en azndan gerei
farkederdi. Aynen dndm gibi oldu. Liza'nn yz sapsar kesildi, konumak istiyor ama
konuamyordu. Sandalyeye ylverdi, az ak kalm, baklar donuklam, ylece
dinliyordu. Sarfettiim o iren laflar altnda ezildiini gryordum. Hzlca ayaa kalktm ve
odann iinde hzl hzl yrmeye baladm. Bara bara:
Kurtarmak ha!.. Sylesene, nasl kurtaracam seni? Senden daha kt bir durumdaym. O
gn sana onca beylik laflar ederken neden, "Madem yle, sen neden buradasn?" "Trnan varsa
kendi kafan ka" demedin? O gn birilerine gcm ispatlamam gerekiyordu ve ben de seni
alatp, zerek bunu gerekletirdim. ylesine yufka yrekli bir adamm ki ben, fazla
dayanamayp sana adresimi verdim. Bu yzden, daha eve gelmeden kendi kendime kzmaya
balamtm. Benim yapmak istediim ey, gzel szler syleyip, hayaller kurmakt; yoksa
senden bana ne? Cannz cehenneme hepinizin!.. Kafam dinlemek istiyorum ben! Bunun iin
elimden gelen her eyi yaparm, hem de hi dnmeden. nmde, ya dnya yok olacak ya da
sen aysz kalacaksn diye iki seenek olsa, ben ay imeyi tercih ederim, biliyor musun? Ben
alak, be para etmez, sadece kendini dnen bir herifim. Tam gndr, buraya geleceksin
diye dm patlyordu. Beni en ok dndren neydi biliyor musun? Buraya geldiinde karnda
bir kahraman deil de sefalet ve pislik iinde yzen bir herif grmendi. Az nce fakirliimin utan
vesilesi olmadm sylemitim ya, yaland!.. En ok utandm eydir bu; belki bir hrsz olsaydm
bile bu kadar utanmazdm. ok gururlu bir insanm ben, ama u halim
149le kendimi plak gibi hissediyorum ve kck bir hava deiimi bile beni mahvediyor... u
eski psk, iren kyafetlerle beni grdn iin seni asla affetmeyeceimi anlam olman
gerekirdi. Kurtarcn olarak grdn adam, tpk sokak kpekleri gibi uann zerine saldryor,

ua ise onunla alay ediyor!.. Karnda karlar gibi aladn iin seni hi affetmeyeceim ve
bunun cezasn ektireceim. Her ey senin yznden oldu. nk ben, dnyadaki solucanlarn
en aptal, en rezili, en tembeli, en kskancym... Solucanlarla aramda hibir fark yok, sadece
onlar utanmann ne olduunu bilmiyorlar. Bense... Herkesin kmsedii biriyim. Ne yapaym,
byleyim ite... Senin orada geberip gitmen de hi umurumda deil. Hi aklna gelmiyor mu,
buraya gelip beni dinlediin iin senden tiksineceim? nsan, hayat boyunca yalnz bir defa
iindekileri boaltr, bunun iin de iyice bunalma girmesi gerekir. Daha ne istiyorsun benden?
Btn olanlardan sonra karmda nasl durabiliyorsun? Hadi ek git buradan, hadi!..
Tam o srada ok tuhaf bir ey oldu.
Her eyi kitaplardaki gibi kafamda oluturup planladm iin bu olayn tuhafl beni ok artt.
Rezil ettiim ve kmsediini Liza, beni ylesine iyi anlamt ki... Seven bir kadnn, kocasnn
yznde hemen farkedecei eyi, mutsuzluumu anlamt.
Yzndeki ekingen, alngan ifade kaybolmu, acmayla beraber bir hayret belirmiti. Kendime
alak, namussuz gibi szler sarfedince ve alaynca, (ki, konuma boyunca alamaya devam
ettim) Liza da ac iinde yzn buruturuyordu. Bir iki defa yerinden kalkarak beni susturmaya
alt. Szlerimin sonunda, "Hadi git, ek git..!" diye bardm halde, buna aldrmam gibi
grnyordu. ok gariptir ki, bana kzmamt; kendisini ben
150

den aa grmesine ve gururunun bu kadar krlmasna ramen.


indeki hislerin tamasn engelleyemeyecek bir hale gelmi olacak ki, ayaa frlad ve bana
doru atld; ama sonra ekingenliinden, sadece bana doru ellerim uzatt. Bunlar olup biterken
yreimin szladn, yzmn kzardn hissettim. Liza ise boynuma sarlm, sessizce
alyordu. Ben de dizginleri braktm elden ve hkra hkra alamaya baladm.
zin vermiyorlar... yi olamyorum... diyebildim sadece.
Sonra kendimi kanepeye attm hzlca ve sinir krizleri geirerek, yaklak on be dakika alamam
srdrdm. Liza da yanma oturmu ve kollaryla bana sarlmt.
Bu sinir krizi elbette ki bitecekti. (Sizlere utan verici bir ey anlatacam imdi.) Yzm eski deri
bir yasta gmlm durumda yatarken, iimde baz eylerin harekete getiini hissettim. Bam
kaldrp da Liza'ya bakmak bana ok zor geliyordu, utanyordum. Neden bilmiyorum, sadece
utanyordum. Duygularm darmadan olmutu ve unlar dnyordum: "Artk her ey deiti.
imdi Liza kahraman oldu. Sen de drt gn nce karnda utantan kvranan kzn yerindesin..."
Bunlarn hepsi, kanepede yatarken zihnimden geen eylerdi.
Aman Tannm, Liza'y kskanyor muydum yoksa?
Bu soruya hl cevap bulamadm, o zaman da stnkr gemitim. Hayatmn tek gayesi,
birilerini ezmek ve smrmek olmutu. Fakat dncelerle bir eyleri anlatmak ok zordur. O
nedenle en iyisi, zerinde durmamaktr.
151Kendimi zorlayarak sonunda kafam kaldrabildim, nnde sonunda yapacaktm bunu.
Yzne bakmaya utandm halde, o anda Liza'ya sahip olmak duygusu alevlendi iimde.
Gzlerim ehvetle bakmaya balad ve Liza'nn ellerini smsk tuttum. Ondan nefret ettiim gibi
onu deliler gibi arzuluyordum. Bu iki his birbirine kartka hrnlm daha da artyordu. Liza,
nce korkulu bir aknlk an geirdi, ama ksa sreli oldu bu. Sonra byk bir istekle sarld
bana.
152
Yaklak on be dakika sonra, odamda bir aa bir yukar dolarken, arada bir paravana
yaklaarak Liza'ya bakyordum. Yerde oturmu, ban da yasta dayamt. yle zannediyorum
ki, alyordu. ok fazla sklmtm. Neden kalkp gitmiyordu ki bu kz?
Her eyi anlamt artk. Korkun bir biimde aalamtm onu. Ama bunlar anlatmamn ne
gerei var ki? Az nceki ehvet anlarnn onu tekrar aalamay amaladn, iimdeki nefrete
artk bir yenisinin daha eklendiini anlyordu. Dorusu u ki, onu delice kskandm iin ondan bu
denli nefret ediyordum. Buna ramen onun her eyi bu netlikte grebildiinden pek emin deilim.
Fakat, benim ne kadar alak bir herif olduumu ve hibir zaman onu sevemeyeceimi kesinlikle
anlamtr.
undan eminim ki, benim kadar alak ve namussuz bir herifin, dnyada bir einin daha
bulunmadn syleyecekler. Bununla da kalmayp Liza'y sevmenin veya sevgisini
kabullenmenin benim iin neredeyse zorunluluk olduunu syleyecekler. Ben de, "Neden
olmazm?" diye

153kar kacam onlara. Ya sevmesi imknsz olan bir insansan ve sevgiyi manevi stnlk
olarak grp, bask arac olduunu dnrsen? Ben, hayatm boyunca baka bir sevgi olduunu
dnmedim. u anda da sevgiyi, seven insann kendisini esir etmesi olarak kabul ediyorum.
Yeralt hayallerimde dahi sevgi, hep hayat kavgasnn iindeydi. Kurduum hayallerde hep
nefretle balamtr sevgi, sonra da bir manevi zaferle sonulanmtr. Buna ramen sevdiim
kadn ele geirdikten sonra bir trl ne yapacam bilemem. O kadar garipsenecek bir ey deil
bu. Ruhen ylesine kmm ki, Liza'nn benden duygusal laflar dinlemek iin deil, beni
sevdii iin geldiini farkedememitim. Kzcaz da bu nedenle utandrmaya alm, kk
drmtm. Liza'y iinde bulunduu pislikten kurtaracak, onu hayatla bartracak tek ey
sevgiydi...
Odamda hzl hzl dolap, arada bir paravann arkasndaki Liza'y szerken, ondan pek de nefret
etmiyordum aslnda. Beni en fazla skan ey, onun burada bulunmasyd. Hi vakit geirmeden
buradan uzaklamasn istiyordum. Sonra da yeraltmda huzuru yakalayabilecektim. Gerek
hayata hi alamamtm ve boulacak derecede bunaltyordu beni.
Dakikalar gemiti, ama Liza ayn ekilde baygnm gibi yatyordu. ylesine sabrszlanmtm
ki, sonunda gidip paravann kapsn tklattm. Aniden yerinden frlad; atksn, apkasn ve
mantosunu aramaya balad. Galiba o da hemen uzaklamak dncesindeydi.'Bir iki dakika
gememiti ki, yava yava paravann arkasndan kt, hareketsiz baklarn zerime dikti.
Dudamn ucuyla glmsedim Liza'ya. Zorlama, srf kibarlk olsun diye yaplan bir glt bu.
Sonra da kafam dier tarafa evirdim.
154
Liza, kapya doru ilerledi ve:
Hoakal! dedi.
Yanna kotum hemen, elini tutup avularn atm, sonra iine bir eyler sktrp tekrar kapadm.
Yzn grmemek iin hzla arkam dndm ve odama doru ilerledim.
imdi bile, btn bu yaptklarm yalanlayacak, aslnda bunlar istemeden, zoraki yaptm
syleyecektim. Fakat yalan sylemek istemiyorum artk... tiraf ediyorum ki, onun avucunu ap
iine bir eyler koymay, srf ac eksin diye planlamtm. Btn bunlar da Liza paravann
arkasnda yatarken, ben de odamda dolap dururken kararlatrmtm. Fakat u da var ki, tm
bunlar, iimden gelerek yaptn eyler deildi; srf huysuzluk etmek iin yapmtm. ylesine
yapmack, hayal rn, kitaptan alnma bir huysuzluktu ki bu, ben bile fazla dayanamadm. Az
nce yzn grmemek iin odama kamtm, ama imdi onu grmek iin sabrszlanyordum.
Giri kapsna yaklap kulam dayadm. rkek bir sesle:
Liza!.. Liza!.. diye fsldadm.
Cevap gelmedi. Aa katlardan ayak sesleri duyar gibi oldum ve sesimi ykselterek:
Liza!.. diye bardm.
Yine cevap gelmedi. O anda aadaki caml sokak kapsnn yava yava ald, sonra da
serte kapand sesi geldi kulaklarma. Merdiven aralndan bir uultu ykselmeye balamt.
Gitmiti. Dalgn bir vaziyette odama dndmde skntdan boulacak hale gelmitim.
155Masann nnde, Liza'nn az nce oturduu sandalyenin yannda oturmu, anlamsz
baklarm, ylesine yere dikmitim. Bir sre byle kaldktan sonra, birden srayverdim.
Masann zerinde, az nce Liza'nn avucuna sktrdm mavi, buruuk be ruble duruyordu. Bu,
o be rublelikti. Evde aynndan baka yoktu. Ben odama doru hzla ilerlerken Liza da bu paray
masaya frlatmt demekki.
Onun byle bir ey yapacan tahmin etmeliydim. Ama hi de dnemedim byle bir eyi...
ylesine bencil bir insan olmutum ki, insanlar nemsememem yznden, Liza'nn byle bir ey
yapabileceini hi de dnememitim. Buna tahamml edemedim. Telala zerimi giyinmeye
baladm ve sonra da kendimi darda buldum birden. Liza, en fazla iki yz adm uzakta
olabilirdi.
Cadde ok sessizdi. Dimdik den kar taneleri, yollan ve kaldrmlar bir yorgan gibi rtyordu.
Tek bir insan bile grnmyordu, ses namna da hibir ey yoktu. Sokak fenerleri bo yere,
zntl bir ekilde gz krpyorlard. Byk kavaa kadar hzl admlarla yrdkten sonra
birden durdum. Acaba ne tarafa gitmiti? stelik, ben neden peinden kouyordum?
Neden? Ayaklarna kapanp alayacak, affetmesini mi isteyecektim? O anda gerekten de bunlar
yapmak istiyordum. Yreim szlyordu. O an hatrladka, imdi bile ayn eyleri hissediyordum.
"Fakat ne ie yarar ki?" diye dnmeye baladm sonra. Ayaklarna kapanp yalvardn iin

ertesi gn ondan nefret etmeye balayacaktm. Onu mutlu edebilecek miydim? Neredeyse
yznc defa, nasl bir insan olduumu anladm. Kzcazn hayatn zehir edecektim.
Yamaya devam eden karn altnda, gzlerimi
156
uzaklara dikmi, bunlar dnyordum.
ok gememiti ki, kendime yeni dler bulmutum bile ve bunlar da acm hafifletiyordu.
"Aalanm bir ekilde gitmesi daha iyi oldu. Aalanma gibi bir duygunun, insann ruhuna ac
ektirdii gibi ereflendireceini de kim kabullenmez? Ksa sre sonra zaten kalbini kracaktm.
Fakat bu durumda, kalbindeki bu ac hi silinmeyecek, iine dt pislik ne olursa olsun onu
kurtaracak ve kini ruhunu temizleyecektir. Peki ama, bu ne ie yarar ki?"
Burada yle bir soru geliyor aklma: Ucuz bir mutluluk mu, yoksa insann ruhunu ycelten ac m
daha iyidir? Evet, hangisi iyidir?
Btn bu dnceler, o gece zerime ullanmlard; yorgun, bkkn ve usan dolu o gecede.
Hayatm boyunca hi bylesine ac hissetmemitim. Evden hzlca kp Liza'ya doru koarken,
yar yoldan geri dneceimi dnememi miydim?
Liza'y bir daha hi grmedim. Daha sonra neler yapt bilmiyorum. unu belirtmeden
geemeyeceim: O gnlerde zntden neredeyse hasta olup yataklara decekken,
aalanma ve nefret duygusunun insana kazandrdklarn dnerek teselli buldum.
Btn bu yaananla rnzerinden ok fazla zaman geti; ama hl ruhumdaki izleri silinmedi.
Gemie dair birok an yor zihnime ama... Ama, bu kadar yeterlidir diye dnyorum.
yle sanyorum ki, bu notlar yazmakla da byk hata iledim. En azndan bu hikyeyi yazarken,
byk bir utan duydum. Bu durumda benim yaptm edebiyat deil, sadece gnahnn bedelini
demek.
Darack dnyamda, insanlardan kopuk, manevi ola
157rak rm, yeraltnda kinimle babaa nasl boutuumu anlatmak pek de ho olmasa
gerek. stelik romanlarn bir kahraman olur, bense bir kahramann tamamas gereken tm
zellikleri tayorum. Bizim gibi insanlar anlamann en kolay yolu budur. Bizler, yaama
yabanclam, zorla yryen insanlar olduumuzdan dolay bu yazdklarm etkili olacaktr. stelik
gerek hayata ylesine yabanclamz ki, adn bile duymak istemeyiz. Bunda da o kadar ileri
gideriz ki, gerek hayat ancak kitaplardan renebileceimize inanrz.
Peki ama, neden bazen olmadk hareketler yapp, aptalca arzular peinde kotururuz? Bunun
nedenini biz bile bilmiyoruz. stelik, bu olmadk isteklerimiz gerekletiinde en ok zarar
grecek olan da bizizdir. Srf denemek iin iimizden birinin balarn zp, esaretim kaldrarak
zgrle kavutursanz bile, o yine esaret altna girmek isteyecektir. Eminim ki, bu yazdklarm
okuduunuzda kzgnlktan ayaklarmz yerlere vuracak ve:
Siz, kendi rezil hayatnzdan, kendi yeraltnzdan bahsedin. Hepimizi kartrmayn bu ie! diye
baracaksnz.
Hepinizi bu iin iine katarak kendimi kurtarmaya alyorum. Ben, sizlerin yarm yamalak
brakt eyleri sonuna kadar gtrdm. Sizler, korkaklnza "ll davran" klfn geirip,
onunla teselli buluyorsunuz. u halde, sizlerden daha gerek bir hayat sryorum ben.
yle bir dnn bakalm, bizler "canl"nn nerede olduunu, nasl bir ey olduunu, nasl ifade
edildiini bile bilmiyoruz. Kitaplarmz elimizden alsalar, ylece ortada kalakalacaz. Sonra da
kimi sevip kime kzacamz, kimden uzaklap kime yaklaacamz, hibir eyi bilemeyiz.
Etiyle, kemiiyle gerek bir insan olmak, bizim iin o kadar zordur ki!.. Utanyor, ayp kabul
ediyoruz bunu. "Ortalama insan" denebilecek, belirsiz bir tip olmaya alyoruz. Gerekte,
bizlerin yaadn sylemek pek mmkn deil, uzun bir zamandan beri canl olmayan
babalardan meydana geliyoruz ve bunu zamanla sevmeye de balyoruz. yle ki, eer
baarabilsek, dncelerden domay bile kabul ederiz.
Bu kadar yeter artk. Bir daha "Yeralt"ndan bir ey yazmay dnmyorum.
Fakat elikilerle dolu, hasta ruhlu bu insann notlan bu kadar deil elbette. Daha fazla
dayanamad iin yazmt bunlan. Biz ise artk burada bir nokta koymalyz sanrm.
158
159
FYODOR MHAOLOV DOSTOYEVSK
11 Kasm 1821 tarihinde Moskova'da dodu. Babas Yoksullar Hastanesi'nde alan eski bir ordu
cerrah, annesi de bir tccarn kzyd. Dostoyevski'nin ocukluu, zorba ve sarho bir babayla

hasta bir anne arasnda geti. Dostoyevski, annesinin yardmyla evde balad renimini zel
bir okulda srdrd. On alt yandayken annesini kaybetti. 1837 ylnda Petersburg Askeri
Mhendislik Okulu'na girdi. O sralarda zellikle iddet ve cinayet konularn ileyen kitaplar
okumaya balad. Okulu bitirdikten bir sre sonra, edebiyatla uraabilmek iin askerlikten ayrld.
Daha sonra babas, kyller tarafndan ldrld. Bu srada paraszlk, sefalet ve sara nbetleri
iinde buhranl bir hayat srd. 1846'da ilk roman nsancklar yaymland.
Dostoyevski, Rusya'daki arlk idaresine kar faaliyetlerde bulunan bir grubun srdrd gizli
toplantlarda yer almt. 1849'da arlk ynetimi, bu grup yelerinin tutuklanmasn emretti. inde
Dostoyevski'nin de bulunduu 21 kiinin kuruna dizilmesine karar verildi. Hkmn uygulanaca
srada arlk ferman akland ve Dostoyevski'ye verilen ceza, Sibirya'nn Omsk blgesinde drt
yl ar hapse ve er rtbesiyle drt yl askerlik hizmetine evrildi. Sibirya'daki drt yllk
mahkmiyet hayat, byk ikence ve eziyetle yaptrlan ar ilerde almakla geti.
Mahkmiyetinin son yllarn bir askeri inzibat taburunda geirdikten sonra 1857'de ocuklu dul bir
kadnla evlendi; ancak bu evlilik mutluluk getirmedi. Dostoyevski'nin srgn hayat, ruhu zerinde
derin izler brakt. 1862 ylnda yaymlanan l Evinden Hatralar, gerekte onun hapishane
yaantsnn canl bir anlatmdr. Bu arada kardei ile birlikte nce Vremya, sonra da Epoha adl
dergileri kard. Tm yaptlarnn anahtar olan Yeraltndan Notlar (Zapiski iz Podpolya), 1864
ylnda yaymland. Su ve Ceza (Prestupleni i Nakazani/1866), Kumarbaz (grok/1867), Budala
(dioM868), Ebedi Koca (Ven muzh/1870), Ecinniler (Besi/1872) gibi bayaptlar birbirini izledi.
lk karsnn lmnden yl sonra 1867'de evlendi. Kumar tutkusu nedeniyle karsyla
lkesinden ayrlarak Avrupa'nn kumarhanelerini dolat. Bir kz oldu, ama ld. Bu lm, onu
deliliin eiine kadar getirdi. 1875'te Delikanl (Podrostok), 1876'da Bir Yazarn Gnl
(Dnevnik pisatelja) ve 18798C'de Karamazov Kardeler (Brat'ja Karamazov) adl yaptlar
yaymland 9 ubat 1881'de Petersburg'da ld.
Dostoyevski, psikolojik roman akmnn en byk temsilcisidir. O, romanlarnda evresini ve bu
evrede geen olaylar tasvir etmekten ok, eitli insanlarn dncelerini, ruh derinliklerini
ilemi; bunlarn psikolojik, fizyolojik sorunlarn konu olarak ele almtr. Bu yzden romanlarnda
hasta, sulu, isyankr, sadist tiplemelere sk rastlanr.ule Yaynlan: 50 Edebiyat/Dnya Klasikleri:
7
Orijinal smi Zapiski iz Podpolya
ngilizce evirisi Notes From The Underground
Editr A.Ali Ural
RedaksiyonTashih Tarkan Kaba
DizgiSayfa Dzeni Yener Turan
Kapak Ramazan Erkut
Montaj Hasan Kurt
Bask Burak Matbaas
Cilt stanbul Mcellithanesi
ule Yaynlan
Piyerloti Cd. Dostlukyurdu Sk. No: 1/3 Yeil Ap. emberlita/STANBUL Tel: (0212) 516 82 93
638 32 91 638 57 54 Faks: (0212) 516 23 36
DOSTOYEVSK
YERALTINDAN NOTLAR
Trkesi Sha Girgin
ULE YAYINLARI 1997SUNU
Fransz edebiyat Andre' Gide, Yeraltndan Notlar', Dostoyevski'nin yazarlk hayatnn zirvesine
ulat, onun btn eserlerinin kilit ta olarak grr. Dostoyevski, aslnda uzun bir monolog olan
bu yaptnda, bize bir yanda dkn, alakgnll (bu alakgnlll, irenlik bataklna
gmlp bundan zevk almaya vardracak kadar), br yanda da kibirli (kibri, hayat mahvetmeye
vardracak kadar) hasta ruhlu, kart duygular iinde gidip gelen bir insann yksn anlatr.
Roman kahramannn patolojik halleriyle Dostoyevski'nin hayat arasnda baz paralellikler vardr.
Srgn hayat srerken, kardeine yazd mektupta yle diyecektir Dostoyevski: "... Mia,
bunun iin kzma bana sakn, dn ki yapayalnzm, frlatlp atlm bir ta parasym sanki.
Otedenberi karamsar, hasta, alngan huyluyumdur. Btn bunlar dn ve szlanlarm haksz,
aklma gelenler de sama ise bala beni." Kart duygular iinde mekik dokuyan roman

kahramanndan szederken, bylesi bir zellie imkn veren eyin, Dostoyevski'nin zverisi ve
boyun eii olduunu belirtmeliyiz; onu eine az rastlanr klan da, iinde tad o olaanst
aykrlklarn bolluudur zaten. Bunu, Ecinniler'deki gnlk'n yazar diliyle Dostoyevski, yle
ifade edecektir: "Bu kart duygularn byle birarada varolularn
aklamaya kalkacak deilim." Delikanl'da ise bu durum, "Kart duygulardan meydana gelen
kasrga, zihnimi altst ediyordu. Bunun tam anlamyla bir delilik hali olduunu sanmyorum,"
eklinde dile getirilecektir. Kitabn kahraman, ar hn duyduu zaman sevgiye, ar sevgi
duyduu zaman da hnca ok yaklar. Dostoyevski'nin romanlarnda bize sunduu ift
karakterlilik ise farkl bir eydir. Bunlarn, olduka sk grlen o patolojik hallerle genelde hibir
ilgisi yoktur ya da ok az ilgisi vardr. Bu gibi hallerde, z benliin zerine yerleen ikinci kiilik,
zaman zaman onun yerini alr. ki ayr kiilik, ayn bedende iki ayr konuk vardr karmzda.
Bunlar, yerlerini pepee birbirlerine brakrlar; birbirlerinden habersiz srayla ortaya karlar. Asl
artc olan, tm bunlarn ayn zamanda oluu; herkesin kendine ait birbirini tutmaz
davranlarnn ve ikili benliinin farknda bulunuudur. Dostoyevski'nin, bu romannda olduu gibi
dier romanlarnda da bir dncesini akladktan sonra, bunun tersini savunduu, sk sk
grlr.
Dnceleri mutlak deildir Dostoyevski'nin; hemen hemen bunlar aklayan kiilerle ilintili
kalrlar. Olaylar, birbirlerine karp dmlenirler; ahlaksal, psikolojik ve d unsurlarn birbiri
iinde kaybolup yeniden bulutuklar girdaplardr bunlar. Hibir yalnlatrma, izgide hibir artma
grmeyiz onda. Karmaklktan holanr, onu korur. Duygular, dnceler, tutkular an halde ortaya
kmazlar...
Yeraltndan Notlar, bu balamda bir benlik zmlemesidir. Dostoyevski, bu eserinde de kendini
ve kendi gibi hafakanlar iinde bouan ruhlarn yksn kaleme alyor.
Bu notlar ve yazar tmyle bir hayal rndr. Bununla birlikte, etrafmza yle bir baktmzda,
bu notlarn yazar gibi olanlarn aramzda yaamasnn yalnzca mmkn deil, ayn zamanda
gerekli olduunu kabul ederiz. Ben, yalnzca yakn bir gemiin ska rastlanlan tiplerinden birini
okuyucularma tantmak istedim. Bu tip, hl yaamakta olan bir kuan temsilcisidir. "Yeralt"
adn tayan bu blmde, bu kii kendisini ve dncelerini anlatrken, toplumumuzda neden
bulunduunu, bulunmasnn niin kanlmaz olduunu sanki aklamak ister gibidir, ikinci blm
ise bu kiinin yaamndaki baz olaylar anlatan gerek anlardr.
F. Dostoyevski
uleYERALTINDAN NOTLARBRNC BLM YERALTI
Ben, hasta bir adamm... i fkeyle dolu, ekilmez bir adamm ben. Sanrm, karacierimden de
rahatszm. Dorusu, hastalmn ne olduunu, hatta neremin ardn bile bilmiyorum. Tbba,
doktorlara sayg duyduum halde tedavi olmak iin hibir ey yapmadm. Dahas, bo inanlara
bal olan biriyim; hem de tbba sayg duyacak kadar. (ok iyi bir renim grdm; bunlara
inanmamam gerekir ama inanyorum ite.) Srf inadmdan tedavi olmak istemiyorum. Siz, buna bir
anlam veremiyorsunuzdur herhalde. Ama ben ok iyi anlyorum. Huysuzluumla kimin cann
yakacamdan bahsetmeyeceim elbette; nk bunu ben de bilmiyorum. Bildiim tek ey, byle
hareket etmekle sadece kendime zarar vereceimdir. Bunu bilmeme ramen, srf inadmdan
tedavi olmuyorum.
11
Karacierim anyormu, varsn daha beter arsn!
Uzun bir sredir byle yayorum, belki yirmi yldr. u an krk yandaym. Eskiden alrdm,
imdi ii braktm. Aksi bir memurdum, kabaydm; byle davranmak, bana haz verirdi. Rvet
almadm iin kaba davranma hakkn kendimde buluyor, bylece avunuyordum. (Kt bir espri
ama karalamayacam zerini. Yazarken gzel olacan sanmtm; u anda bunun byle
olmadn ve szlerimin irkin bir bbrlenmeden teye gemediim gayet iyi biliyorum. Byle
olduunu bildiim halde, yine de zerini karalamayacam!)
lerini yaptrmak zere masama gelenlerle dilerimi gcrdatarak konuur, birinin cann sktm m,
byk bir haz duyardm. Bunda da ou zaman baanl olurdum. Byleleri, genellikle psrk olur.
Sadece kendini beenmi bir subaydan nefret ederdim. Bir trl yola gelmek bilmez, klcn
akrdatarak karmda dikilirdi. Onunla klc yznden tam bir buuk yl mcadele ettim. Sonunda
kazanan taraf ben oldum ve o da klcn akrdatmaktan vazgeti. Geri bu, genliimde olmu
bir olay...
Ama sevgili okuyucularm, benim asl ktlmn nereden geldiini biliyor musunuz? Ben, bu

kepazeliimi her anmda, hatta en hrn olduum anlarda bile hissetmekten kendimi
alamyordum. Aslna baklrsa, ne kt, ne de hrn biriydim. Btn hareketlerim, elence olsun
diye yaptm samalklardan ibaretti. fkemden azm kprmken biraz olsun gleryz
gsterip, nme ekerli bir bardak ay srld m yumuayverirdim. stelik duygulanrdm da...
Ama sonradan kendime kzar, utancmdan aylarca uyuyamazdm. Huyum byleydi ite.
Biraz nce aksi bir memur olduumu sylemitim ya, yalan! Hncmdan yle syledim. lerini
yaptrmak
12
f
iin gelenlere de, subaya da i olsun diye diklenirdim; gerekte hibir zaman aksi biri olamadm.
imde her an bunlarn tam tersi olan duygularn varln hissediyordum. Bu duygularn yaamm
boyunca beni brakmadklarn, dan tamak iin firsat kolladklarn biliyordum. Fakat buna izin
vermezdim; bile bile engel olurdum. Bu yzden utantan yerin dibine giriyor, fkemden patlayacak
hale geliyordum. Sonunda ylesine bir bezginlik verdiler ki, anlatamam! Bunlar yazarken sanki
pimanmm, zr diliyormuum gibi bir halim mi var baylar?.. Eminim, yle dnyorsunuzdur.
Ama inann bana, sizin ne dndnz umurumda bile deil.
Ben, kt bir adam deildim; daha dorusu, hibir ey olamadm ben: Ne aksi ne iyi, ne alak ne
namuslu, ne kahraman ne de korkak. imdi, kendi keme ekilmi, akll olanlarn hayatta bir i
tutturamayacaklar, tutturanlarn ise aptal olduklar gibi kin dolu ve sama sapan avuntularla
mrm geiriyorum. Evet, ondokuzuncu yzyl insan en bata iradesiz olmaldr, byle olmak
onun iin bir zorunluluktur. alkan, iradeli bir adam, dar kafaldr. Krk yllk bir yaamdan sonra
bu sonuca ulatm. u an krk yandaym ve krk yllk uzun bir yaam, ihtiyarln ta kendisidir.
Krk yldan fazla yaamak ayptr, aalk bir ey ve ahlkszlktr. Bana ak yreklilikle, erefiniz
zerine, kimin krkndan fazla yaadn syler misiniz? sterseniz, bunlarn kimler olduunu size
ben syleyeyim: Aptallar ve namussuzlar... Bunu, btn o ak sal ve gzel kokular srnm
saygdeer ihtiyarlarn yzne bile sylerim! Dahas, dan kp tm dnyaya haykrrm bunu!
Buna hakkm var, nk ben de altm yana kadar yaayacam. Hatta yetmii, sekseni
bulacam!.. Durun, izin verin de biraz soluk alaym...
Baylar, belki de sizi gldrmek istediimi zannedi
13yorsunuz. Bunda da yanldnz. Ben, sizin tahmin ettiiniz veya edebileceiniz gibi akac biri
deilim. Yaptm bu gevezeliklere kzarak (ki kzdnz hissediyorum) benim nasl bir adam
olduumu sorarsanz size vereceim cevap, "sradan bir memurum"dan ibaret olacaktr. Sadece
karnm doyurmak iin (srf bunun iin) altm; geen yl akrabalarmdan biri bana alt bin ruble
miras braknca istifa ettim .ve hemen ardndan oturduum u keye yerletim. Eskiden de
burada otururdum ama imdi iyiden iyiye yerletim. Buras, ehrin kysnda ve berbat bir oda.
Hizmetim, ahmakl yznden alabildiine hrn, yal bir kyl kadnyd; stelik ondan yaylan
iren koku, midemi bulandryordu. Bazlar, Petersburg'un havasnn salm bozduunu,
ufack gelirimle bakentte yaamann ok zor olduunu sylyorlar. Btn bunlar ok iyi biliyor ve
bunlar syleyen tm tecrbeli, akll tlerle yol gsterenleri iyi tanyorum. Ama yine de
Petersburg'da kalacam: buradan bir adm bile atacak deilim! Neden mi?.. Hi... Zaten gitmek
ya da gitmemek arasnda bir fark yok benim iin.
Akl banda bir adamn bahsini etmekten haz duyaca konunun ne olduunu bilir misiniz?
Cevap, kiinin ta kendisidir.
O halde, ben de kendimden bahsedeceim.
14
II
Sevgili okuyucularm, sizin dinlemek isteyip istemediinizi bilmem ama, imdi size niin bir bcek
bile olamadm anlatmak istiyorum. Size, unu tm itenliim ve ciddiyetimle syleyeyim ki,
ou zaman bcek olmay ok istedim. Ama ne yazk ki, buna bile layk olamadm. Sevgili
okuyucularm, yemin ederim, her eyin tam anlamyla farknda olmak bir hastalktr; hem de
tmyle gerek bir hastalk. nsan iin, gndelik hayata dair daha yalnkat bir anlama gc, u
ondokuzuncu yzyl aydnnn payna den anlayn yars, hatta drtte biri bile yeterlidir. Hele
bu insanlar, yeryznn en umursamaz, en frsat kentlerinden biri olan Petersburg'da yaamak
gibi bir felakete uramlarsa... (yle ya, kentlerin de frsat olanlar ve olmayanlar vardr.) Buna
gre insanlar, sradan kiilerin ve becerikli olanlarn anlay gleriyle yetinmeliydiler. Bahse
girerim, btn bunlar, gsteri iin, belki de klcn akrdatan subaymz gibi kaba bir

bbrlenme ve i adamlarm kmsemek iin yazdm dnyorsunuz. Fakat sevgili


okuyucularm, siz hi hastalklaryla gurur duyanlar, stelik bunlarla gsteri
15yapmaya kalkanlar grdnz m?
Ama byle eyler de oluyor ite... stelik bunu herkes yapyor; hastalklaryla gurur duyuyorlar,
belki herkesten ok ben yapyorum bunu. Bo yere tartmayalm; sylediim eyin anlamsz
olduunun farkndaym. Ama una olduka inanyorum ki, anlay gcnn sadece fazlal deil,
kendisi bile hastalktr. Bence yledir. Bu konuyu u an iin bir yana brakalm da siz, bana unu
syleyin: Baz zamanlar, hem de nasl sylesem, eskilerin deyimiyle, "btn gzel, yce eylerin
inceliini anlamaya hazr olduum srada, evet tam o srada, bunlar hissedeceime, sama
sapan hareketler yapyorum. Sylemeye altm u ki, belki de herkesin yapabilecei bu
biimsiz hareketleri, hem de yaplmamas gerektiini anladm anlarda neden yapyordum?
Neden "gzel ve yce eyler" zerine anlaym .derinletike daha ok bataa saplanyor ve
boulacak gibi oluyordum? stelik bu, rastlant deil, kanlmaz bir hal olarak meydana gelmeye
balamt bende. Bu durum bir rahatszlk, bir dengesizlik deil, sanki benim olaan halim
gibiydi. Sonradan, bu hale kar koyma isteimin olmadn farkettim. Artk yaratlmn bir
paras olduuna inanmak zereydim. (Belki de oktan inanmtm.) Bu zihinsel sanclar ilk
balarda beni olduka zmt. Dier insanlarn benim yaadklarmla hi karlamadklarn
dndmden, bunlar hep iimde sakladm. Utanyordum. (Belki bu utan hl devam ediyor.)
Petersburg'da geirdiim o rezil gecelerin sonunda eve dnnce, yaptklarmn dzeltilemeyecek
hatalar ve kepazeliklerle dolu olduunu grr, yine de iten ie garip bir haz duyardm. Dier
taraftan, farknda olmadan kendimi ypratyordum. Bu ypranma, nceleri ac ektirmesine
ramen, sonradan byk bir haz vermeye balad. Evet, gerekten, tam anlamyla haz
duyuyordum. Dier insanlarn da bunu yaayp yaamadk
16
larn anlamak iin bu konuyu onlara atm.
yle aklayaym size: Kldnz anlamada varlabilecek en st snra varmann verdii bir
hazdr bu. inde bulunduunuz kt duruma ramen, bundan kurtulup deiemeyeceinizi, hatta
yeterli vaktiniz ve inancnz olsa bile, bu deiimi aslnda sizin istemediinizi bilmenin tadna
doyum olur mu? stelik deimek isteseniz ne olurdu ki, zaten sizin iin hibir k yolu yoktu.
Burada en nemli nokta, btn bunlarn, stn anlayn doal ve temel yasalar gerei, bu
yasalara bal olarak kendiliklerinden ortaya kmasdr. stn anlay kanununa gre aalk bir
herif, ahlkszln farkederek bo eylerle kendini kandrmakta ve birtakm haklar
kazanmaktadr. Of, yeter artk!.. O kadar laf ettim, buna karn bir ey aklayabildim mi? Bu iin
zevkini nasl aklayacam? Ben bunun stesinden gelip, baladm ii sonuna dek
gtreceim. Zaten kalemi de bunun iin aldm elime.
Onurlu bir adamm ben. Bir kambur, bir cce kadar kuruntulu ve alngan biriyim. Buna ramen,
birisi beni tokatladnda sevin duyduum zamanlarm olmutur. Doru sylyorum, bunda
bambaka zevkler bulabiliyordum sanrm. Hi phe yok ki bu, kederden doan, kederin artmas
ve insann durumunun glemesi orannda oalan bir zevktir. Tokad yiyen insann ruh dnyas
sarslr, pestil gibi ezilir. Beni en ok sarsan, bir doa kanununa uyar gibi, her zaman her yerde,
hakl veya haksz olsam da herkesten nce kendimi sulu grmemdi. Bu, ncelikle, etrafmdaki
dier insanlardan daha akll olmamdan kaynaklanyor. (Ben kendimi, etrafmdaki insanlardan
daha akll gryor, hatta inanr msnz, bu nedenle byk bir utan duyuyordum. Zaten
hayatmda kimsenin yzne dorudan bakamaz, daima baklarm karrdm.) stelik bir suum
daha vard: yiliksever biri deildim. Byle olmay beceremiyordum. yiliksever biri
17
lolsam da bundan faydalanamayacam bildiimden daha ok ac ekecektim. Bu zelliimi
yerinde kullanamaz, adamn yapt doa kanununa uygundur diye dnp, onu affetmezdim.
Bir davrann doa kanunu olmas, onu affettirmemeli ve unutturmamak; nk doa kanunu
olmas, verdii acy hibir ekilde azaltmaz. Dier taraftan, iyiliksever deilim diye hakaret
edenlerden almak istesem, bunu yapabilir miydim? Zannetmem, nk yapabilecek cesaretim
yok. Neden mi cesaretim yok? Sizlere bu konuda bir iki sz sylemek istiyorum.
18
III
almay ya da hayata kar kendisini korumay bilen insan bunu nasl yapar dersiniz? Bu
insanlar, almay en byk ama haline getirdiklerinde, varlklarndaki her eyi yok ederler.

Kudurmu boalarn yapt gibi boynuzlann ne eer ve hzla hedefe koarlar; onlan bu
durumda durduracak tek ey, karlarna kacak bir duvardr. (lerinden geldii gibi hareket
edenlerle i g sahibi adamlar, byle bir duvarla karlanca znk diye duruverirler. Bu insanlara
gre duvar, daima dnen fikir adanlan, yani bizim iindir; bununla birlikte, kesinlikle bizi
durduracak bir bahane deildir. Bu bahanenin ciddiliine hibirimiz inanmadmz halde, drt elle
sarlmaktan da geri durmayz. Hayr, dierlerinin vazgeileri kesinlikle itendir. insanlar iin
duvar, yattrc, huzur veren, hatta bir yerde mistik bir anlam tamaktadr. Neyse, duvar
konusuna sonra dneriz.)
te ben, iten olan insan, tabiat anann sevgiyle, zenerek yaratt gerek ve normal insan
olarak dnrm. Byle bir insan da delicesine kskanrm. An dere
19cede ahmaktr bu insan, bunun tersim savunacak deilim. Ama normal bir insann ayn
zamanda ahmak da olamayacam nereden bilebiliriz? Belki bunun, kendince gzel bir taraf
vardr. Fakat benim bu konuda baz tereddtlerim var. imdi tabiat anann yaratt normal
adamn karsna, laboratuar imbiinden geirilmi, stn anlayl bir adam koyalm. (Bunda da
mistik bir hava var gibi baylar, ama ben pek emin deilim.) Bu stn anlayl insan, normal
insanlarn nnde bazen yle bir zlr ki, btn stn zelliklerine ramen byk bir itenlikle
kendisini bir fare gibi grmekten alkoyamaz. Evet, gayet stn anlayldr ama sonuta bir fare
olmutur. Karsnda ise kendisinden farkl bir varlk, bir insan vardr. Burada en nemli mesele,
kimsenin ondan byle bir ey istememesine ramen, onun kendim bir fare olarak grmesidir.
imdi bu farenin neler yaptna bir bakalm. Diyelim ki, fareyi kzdran bir olay var; (bu, ok sk
rastlanlan bir durumdur) ve fare almak istemektedir. inde I'homme de la nature et de la
verite 'den ok daha fazla kin besler belki de. Kendisine ktlk yapp kzdrana ktlkle karlk
vermek iin duyduu iren, alaka istek, I'homme de la nature et de la verite'den daha fazla
onun iini kemirir. nk dieri doutan ahmaktr ve almay kendisine verilmi bir hak olarak
dnr; ama fare, stn anlayndan dolay bunu kabul etmez. Sonunda sra asl ie, yani
almaya gelir. Zavall fare, ilk kzgnlnn stne o kadar ok soru ve yeni kzgnlklar eklemitir
ki, iinde bulunduu durum iyice glemitir. Her yann, phelerden, heyecanlardan, kendisiyle
acmaszca alay eden i adam ve yarg klna girmi ii d bir insanlarn tkrklerinden
oluan pis, kokumu, bulank bir amur yn kaplamtr. Bu durumda farenin izleyecei tek yol,
her eyi bir kenara braka
(*) Doa ve gereklik adam (Franszca). 20
rak, kendisinin de inanmad sahte bir glle utana skla delikiine kamak olacaktr. Pislik ve
le kokan o iren yerde fare, kzdrlmann ve aalanmann etkisiyle sonsuz bir nefrete
brnr. Daha sonra, krk yl boyunca, urad aalanmay en kk ayrntsna kadar
hatrlayacak, hatta zerine utan verici birok uydurma an katarak kendisini yiyip bitirecektir. Bir
taraftan dncelerinden utanrken, dier taraftan olanlar hatrlayp en ince ayrntsna kadar
kurcalayarak, "olabilirdi" deyip yeni uydurma anlar ekler, balamak aklnn kesinden bile
gemezdi. Hatta almaya bile kalkr; fakat bunu, miskin ve sinsice, byle bir hakk ve becerisi
olmadna inanarak yapar. Dier taraftan, ta bandan beri bilir ki, almak istedii kiinin kl
kprdamayaca halde kendisi ondan yz kat fazla zlecektir. Her geen gn artarak daha da
byyen bir kinle bunlar lm deinde bir kez daha hatrlayacak ve...
Btn bunlar, az nce szn ettiim o anlalmaz zevkin ruhunu yanstmaktadr. Souk, irkin
bir yar mitsizlik ve yar inanla, krk yllk bilinli bir gmlme, zorlamayla oluturulan
durumunun aslnda iinden klabilir olmas, iindeki doyurulamayan arzular ve verilmi kesin
kararlarn hemen ardndan gelen pimanlklar arasndaki hummal gelip gitmeler... te bu zevk
ylesine ince, anlalmas o kadar zor bir duygudur ki, dar kafal, hatta sinirleri ok salam olanlar
bile bundan en kk bir fayda salayamazlar. Siz, imdi pis pis srtarak, "Belki tokat yemeyenler
de anlamaz," diyecek ve kibar bir ekilde, eer tokat yedimse, benim de bu konuda uzman
olduumu ima edeceksiniz. Bunu aklnzdan geirdiinize bahse girerim. Merak etmeyin baylar,
hi tokat yemedim; zaten bu konuda ne dndnz de beni ilgilendirmiyor. Hatta unu
syleyebilirim ki, hayatm boyunca karma pek tokat atma frsat kmad iin zlyorum. He
21
pinizi fazlaca ilgilendiren bu konuyu burada keseyim de sizlere, sinirleri fazlaca salam olan fakat
bunun yannda, birok zevkin inceliim kavrayamayanlardan bahsedeyim. Bu insanlar, yeri
gelince bir kz gibi brerek boazlarn yrtarlar; geri bu durum, onlar insanlar iinde
ykseltebilir ama kk bir zorlukla karlatklarnda ise hemen bir keye siniverirler. Zorluk, bir

ta duvar demektir. imdi, "Hangi ta duvar?" diyeceksiniz. Elbette, doa kanunlarndan, doa
bilimlerinden, matematikten oluan bir ta duvar. Mesela biri kp, "Senin atalarn maymundur,"
dese ve bunu ispat etse, ister istemez kabul etmek zorundasn. Vcudundaki bir tek ya
damlasnn, senin iin, dier yz binlerce insannkinden deerli olmas gerektii; erdemlerin,
sorumluluklarn, inanlarn ve dier btn safsatalarn hep bu sonuca kt ispat edilirse yine
itiraz edemezsin. Matematiin "iki kere iki drt eder" kesin sonucu vardr bunlarda ve itiraz
etmeye kalktnz an savunmaya geerler:
Aman efendim, nasl olur da itiraz edersiniz? Bu konu, iki kere ikinin drt ettii gibi kesindir.
Doa size danmaz, beenmemeniz ya da kiisel istekleriniz onun umurunda deildir. Doay
btn her eyiyle olduu gibi kabul etmek zorundasnz. Duvar duvardr ve buna benzer bir yn
laf...
Aman Tanrm, ya doa kanunlar ve iki kere ikinin drt etmesi houma gitmiyorsa? Bana ne, doa
kanunlarndan, matematikten... Duvar ykmaya gcm yetmiyorsa, kendimi paralayacak deilim
elbette. Ama nmde duvar var diye boyun emeyi de kabullenemem.
Ta duvarlarn, iki kere ikinin drt etmesi kesinliinde evreni etkileyeceini dnmek, byk bir
samalktr. Dier yandan, btn imknszlklar ve ta duvarlar grp anlayabilmek de gzel
eydir dorusu. Btn
22
bunlara boyun emek size tiksinti veriyorsa, yalnz kalmak, mantn deimez kurallarna uyarak,
tersim bildiiniz halde, ta duvarlar karsnda kendinizi sulayacak kadar irkin sonulara varmak
ve aresizliinizden bir keye ekilip dilerinizi gcrdatmak ok gzel bir ey olsa gerek deil
mi? Kzacanz birisi olmad ve hi olmayacan bildiinizden aresizlik iinde ehvet
baygnlklar geirirsiniz. Aldatmaca, gz boyama ve el abukluklarndan bulank bir dnya
yarattnz bile bile, kime, niin kzdnz bilmeden, tm bu aldatmacalar ve karklklar iinde
yreiniz szlar; bilmedikleriniz arttka szlarnz da bir o kadar oalr.
23IV
Hah, hah, hah!.. Gleyim bari... yleyse sizin iin di arsnn da bir zevki vardr! diyeceksiniz.
Elbette! Di arsnn da bambaka bir zevki vardr. Bir ay boyunca bu ary ektiimden ok iyi
biliyorum. Hi phesiz bu fke, da yansmayan bir fke deildir; sancl ve iniltili olur. Ama
bunlar, iten olmayan sinsi iniltilerdir. Sorun da burada zaten. Ac eken insan, inlemekten byk
bir zevk duyar; eer duymasayd, inlemesini rahatlkla durdurabilirdi. Bu gerekten harika,
zerinde durulmaya deer bir rnek. Btn bu inlemelerle, ektiiniz aclarn amaszlndan
dolay kk dtnz ifade eder, kl bile kprdamadan sizi bu kadar hrpalayan
inanmadnz doa yasalarndan ikyet edersiniz. Karnzda bir dman yoktur ama sizi zen
byk bir ac vardr. Wagenheim'm btn uralarna ramen dilerinizin klesi olmaktan
kurtulamazsnz; sizin dnzda bir kuvvet isterse, di arnz hemen bitebilir ya da ay
ekmeye devam edersiniz. Eer boyun bkmyor ve isyannza hl devam ediyorsanz
yapacanz ey, ya kendinizi krbalatmak ya da duvarnz yumruklamak olacaktr. Nereden
geldii belli olmayan ama iten ie hissettii
24
niz bu alaylar ve aalanmalardan duyulan haz, bazen zevkin doruklarna ykselir.
Rica ederim deerli okuyucularm, ondokuzuncu yzyl aydnnn, di ars ektiinin ikinci ya da
nc gn inlemelerini dinleyiniz. Bu iniltiler, ilk gndeki gibi sadece di arsndan gelen, kaba
bir kylnn iniltileri deildir; imdikilerin dedikleri gibi "topraktan ve halkn znden" syrlp,
uygarlktan ve Avrupa kltrnden birok ey alabilmi insana yakan iniltilerdir. Bu inlemeler
gittike irkinleir ve pis bir hrnla dnerek gnlerce, gecelerce devam eder. nlemelerinin
hibir'fayda salamadn, bunun yannda, hem kendisini, hem de etrafndakiler! gereksiz yere
rahatsz ettiim ok iyi bilmektedir. nnde yrtnd insanlarn, yani ailesinin, bu inlemelerden
bktn, onun imdikinin tam tersine yapmacksz, grltsz, marmadan inleyebileceim
dndklerini ok iyi bilir. inde bulunduu bu yz kzartc durum, ona zevklerin en byn
tattrr. "Nasl, sizi rahatsz ediyor, iinizi paralyor, kendi evinizde uyku uyutmuyorum ya!
Uyumayn, dilerimin arsn her an siz de hissedin. Artk karnzda daha nce grnmeye
alt gibi bir kahraman deil, tembel ve irret bir adam var. Tamam, yle olsun. Gerei ortaya
karmanza sevindim dorusu. Pis pis szlanmalarm hounuza gitmiyor deil mi? yle olsun,
imdi sesimi deitirip daha berbat bir tonla konuaym da grn gnnz..." Hl anlamadnz
m deerli okuyucularm? Zannederim, bu zevkin btn inceliklerini anlayabilmek iin daha geni

dnmeli, daha derin bir anlaya sahip olabilmeliyiz. Fakat siz, bunlar anlamyor ve
glyorsunuz deil mi? ok sevindim. akalarmn zevksiz ve karmakark olduunu, iinde
gvensizlik bulunduunu biliyorum; bu, benim kendime sayg duymadm gsterir. Her eyi
anlayabilen bir adam kendine sayg duyabilir mi?
25
V
Kk drlmekten zevk almaya alan bir adamn kendisine sayg duyduu sylenebilir mi?
mitsizlikle dolu bir pimanlkla sylemiyorum bunu. Kendimi bildim bileli, "Balayn babacm,
bir daha yapmayacam," demekten nefret etmiimdir. Bunlar sylemek bana hi de zor
gelmiyor, aksine ok kolay sylyorum. En kts de, hi suum olmad halde bilerek
yakalanmamd. Byle zamanlarda da duygulanr, pimanlk duyar, alardm; kukusuz bunlar da
kendimi kandrmak iindi. Aslnda hibir ktlk yapmadm halde, iimde bunun tohumlarn
tayordum. Doa kanunlar hayatm boyunca beni her eyden ok ypratt halde, bu kez onu da
sulayamazdm. u anda bunlar dnmek ruhuma sknt veriyor; o zamanlar da bunu
hissederdim zaten. Aradan bir dakika bile gemeden, btn o duygusallklarn, pimanlklarn,
deieceime dair verdiim szlerin yalan, hem de ok kt birer yalan olduunu anlyordum.
Durup dururken kendimi neden bu skntlara soktuumu soracak olursanz, bo durmaktan bkp,
canm skld iin kendime oyalanacak iler karrdm, diye cevap vereceim.
26
Gerekten de yle. Sevgili okuyucularm, kendinizi yle bir yokladnzda, bana hak
vereceinizden eminim. Yaadm anlamak iin maceralar uydurur, bir tr yaam oyunu
oynardm. Ka kere, ortada hibir sebep yokken gcenmeyi denemiimdir. Sonunda, ylesine
bytrdm ki bu meseleyi, her eyin koca bir yalandan ibaret olduunu bildiim halde gerekten
gcenirdim. Bu oyunu o kadar ilerletmitim ki, sonunda kendime hakim olamaz duruma geldim.
Ak olmay denedim, hem de bir deil iki defa; inanr msnz, korkun aclar ektim. Ruhumun
derinliklerinde ektiim acyla alay eden bir ses iittiini halde ac ekmeye devam eder, stelik
delicesine akmm gibi kskanlk krizleri geirirdim. Btn bunlarn sebebi can skntsyd
baylar, kesinlikle can sknts... inde bulunduum tembelliin verdii sknt, beni haylazla
itiyordu. Zaten haylazlk, bilin altndaki tembellikten baka bir ey deildir. Daha nce
bahsetmitim, imdi yine tekrarlyorum: lerinden geldii gibi davrananlarla i g sahibi adamlar,
dar kafal olduklarndan ok alkandrlar. Bu konuyu yle aklayabilirim: Bu dar kafal
insanlarn akllan pek az olduundan, karlatklar bir meselenin ilk sebeplerini aratrmadan,
nlerindeki ikinci dereceden sebeplere sarlrlar. leri rahattr, nk kendilerince en doru
hareketi yapmlardr. En nemli mesele de bu zaten. nsan, herhangi bir ie girimeden nce,
btn tereddtlerden syrlarak bir i huzuru salamaldr. Peki ama kendimi nasl kandracam?
Bana destek olacak balang noktalarn, ilk sebepleri nereden bulacam? Karma kan her
meselede, grdm ilk sebebin hemen ardndan bir nceki sebep geliyor ve bu, bylece srp
gidiyordu. Btn bunlar, stn anlayn ve derin dncenin temelidir. Burada, yle grnyor ki,
doa kanunlaryla tekrar karlayoruz. Size almaktan bahsetmitim az nce, hatrlyor
musunuz? (Belki bunu anlamamtnz.) nsann, hak yerini bulsun diye ald sy
27lenir. Bu durumda ilk sebebin "adalet" olduunu syleyebiliriz. nsan, iinde bir huzur
hissettikten sonra doruluuna inanarak rahat bir ekilde alabilir. Ben, alma duygusunda ne
adalet ne de erdemlilik gremiyorum; insan, huysuzluundan dolay alr sadece. Kafamdaki
btn sorular ortadan kaldracak bir ey olmadndan, huysuzluumla temel sebep boluunu
doldurabilirdim. Ama u var ki ben, kzgnlk bile duyamyorum. (Az nce baladm konu da
buydu zaten.) Huysuzluum, hep o uursuz doa kanunlar yznden kimyasal analizlerden
geiyor. Bakarsnz ki, asl madde umu, sebeplerin hepsi buhar olmutur; hakaret, artk
kimsenin suunun olmad di ars gibi masum bir hale gelmitir. Bu durumda yaplacak tek
ey, duvar daha iddetli yumruklamaktr. Asl sebebi bulamaynca da her eye bo verir, byk
bir bkknlk hissedersiniz. Bir defack da akln bir keye brakarak, ilk ve asl nedenleri
aramadan, derinlemesine dnmeden, sadece bir eyler yapm olmak iin sev ya da nefret et.
Sonuta koca bir sabun kp ve her zamanki tembelliin kacaktr karna.
Deerli okuyucularm, kendimi bu kadar akll grmem, belki de, yaamm boyunca baladm
hibir ii bitiremememden kaynaklanyor. Herkes gibi ben de geveze, ekilmez bir boboaz
olsaydm ne olurdu? Btn akll insanlarn kaderinde, geveze olmas, yani baka bir deyile,
havanda su dvmesi yazldr.

28
VI
Btn bu haylazlklarm, tembelliimden ileri gelseydi keke. Tanrm, ne byk sayg duyardm o
zaman kendime. Tembellik de olsa, benim de bir zelliim olur ve bu, kendime sayg duymam
salard. Birisi beni, "Kim bu adam" diye sorduunda, "Tembelin biri" yantn alrd. Ben ise bunu
duyduumda ok mutlu olacaktm. Artk benim de bilinen bir zelliim, insanlarn hakkmda
syledii szler olacakt. Ne diyorsunuz siz, "tembel" bir aka deildir; bir unvan, bir makam hatta
koca bir gelecektir. Alay etmeyin benimle, bu gerekten byledir. Bu durumda, en gzde
derneklerden birine ye olurdum, yaptm tek i de kendimi beenmek olurdu. Tandm birisi
vard, adam hayat boyunca Lafitte arabnn uzman olmasyla vnd durdu. Bu zelliinden
dolay, hibir phe duymadan, kendisini erdemli bir insan olarak kabul ediyordu. lrken, byk
bir i huzuruyla beraber, zafer kazanm insanlarn o esiz mutluluunu da tatmt. Elbette,
bunda yerden ge kadar haklyd. Tembel olabilseydim, buna bir de oburluk eklerdim. Ama yle
sradan bir tembel obur deil. Btn gzel ve yce eylere ilgi duyan
29tembel oburlardan olurdum ben. Uzun zamandan beridir bunu hayal ediyorum. Bu "gzel ve
yce eyler" krk yamdayken bana hayli sknt verdiler; ama krk yamdayken oldu btn
bunlar. Bir de o sralarda, ah, genlik yllarmdayken kacaklard ki karma. O zaman ok abuk
bir i de bulurdum kendime ve btn o gzel ve yce eyler erefine ierdim. Kadehime nce bir
damla gzya aktmak, daha sonra onu btn gzel ve yce eylerin erefine kaldrmak iin
hibir frsat karmazdm. Dnyadaki her eye gzellik ve ycelik penceresinden bakar, en kt,
en irkin eylerin bile gzel ve yce olan taraflarn grrdm. Bunun yannda, istediim an,
sulugzl bir insan olurdum. Bir ressam, Ghe (*) ayarnda bir resim yapt diyelim; hemen
ressamn salna ve erefine kadehimi kaldrrdm, nk btn gzel ve yce eyleri seven
birisiydim ben. Bir yazar, "Cannz nasl isterse" diye bir eser mi yazd, hemen "Cannz nasl
isterse" iin kadehimi kaldrrdm. Size syledim ya, "gzel ve yce" ne varsa hepsini severim.
Bununla beraber, insanlarn bana sayg duymasn bekler, istediim saygy gstermeyenlerin
yakasna yaprdm. Huzur iinde yaayp, gsterile lmekten daha gzel ne olabilir!
Byttm gbeimi, kat olmu gerdanm ve kepazece yukarda tuttuum burnumu
grenler: "u kalantor herife bakn! nsan olacaksa byle olmal," derlerdi. Ne olursa olsun deerli
okuyucularm, yaadmz u olumsuz zamanda bu tr gzel szleri kim duymak istemez ki?
(*) Ghe, 19. yy. tannm Rus ressamlarndan. 30
VII
Ama btn bunlar, gzel hayallerden baka nedir ki? Ltfen syler misiniz, insanlarn karlarnn
nerede olduunu bilmemelerinden dolay ktlk yaptn ilk kez kim ortaya atmtr? Szgelimi,
kafas aydnlanan, gerek karlarn grebilen insan, kirli ilerden uzak durarak, bir anda asil
ruhlu biri olabilirmi. Bilinli olarak kendi karlarnn tersine hareket eden hi kimse olmayaca
iin kalan tek yol, iyilik yapmak olacakm... Hey gidi ocuk; saf, temiz yrekli bebek! Dnya
kurulduundan beri insanlarn sadece kendi karlarn dnerek hareket ettikleri hi grlm
m? u halde gz gre gre, yani gerek karlarnn neler olduunu bildii halde bunu
nemsemeden, baka tehlikeli yollara atlan milyonlarca insana ne demeli? Bu insanlar bu
ekilde hareket etmeye iten bir tek sebep yoktu; sanki kaderin onlar iin izdii yoldan yrmek
istememi, inatla, bakaldrarak, karanlklar iindeki yeni, zorlu ve kark yollara girmilerdi.
Dikkafallk, kiisel karlardan daha tatl grnmtr onlar iin. kar!.. kar da neymi? Kesin
bir ekilde, insanlarn karlarnn nerede olduunu syleyebilir misi
31niz? nsan, bazen kendisi iin iyi olan deil de kt olan isteyebiliyor, hatta yapmak zorunda
bile kalabiliyor; ya buna ne demeli? Bu durum, teki kuraln deerini ortadan kaldryor. Sizce
buna imkn var mdr? Demek glyorsunuz, gln ama nce u soruma cevap verin ltfen:
nsanlann karlar tek tek saylabilir mi? lerinde hibir snflandrmaya sokamayacaklarmz yok
mudur? Bildiim kadaryla deerli okuyucularm, siz, insan karlarn, istatistik bilgilerinden ve
ekonomik formllerden karmsnz. Size gre insan karlar refah, zenginlik, zgrlk ve
rahatlktan oluur. Btn bunlara kendi isteiyle, aka srt eviren bir insana siz de, ben de
cahil, deli adam gzyle bakmaz myz? Btn istatistikiler ve bilginler, insanlarla ilgili birtakm
hesaplar yaparken, insanlarn karlarndan birini daima gzden karrlar. Hatta bu karn nasl
kullanlmas gerektii zerinde bile durmazlar; oysa tm hesaplar ona kmaktadr. Ne olur sanki,
bu kan da listemize alsak? u var ki, en kt durum, bu karn hibir snflandrmada, hibir
listede bulunmamasdr.

Benim bir dostum var baylar... stelik o, sadece benim deil, sizin de dostunuzdur; onunla dost
olmayan yoktur zaten. Bu dost, bir ie balamadan nce akl, mantk kurallarna gre nasl
hareket edilmesi gerektiini ak, gzel ve tatl bir dille ifade eder. Btn bunlarn ardndan
gerek, normal bir insann karlarndan heyecanl, tutkulu bir ekilde bahsederek, aslnda ne
kendi karlarn ne de erdemlilii anlamayan miyoplarla alay eder. Hemen ardndan, bir eyrek
saat sonra, gerekte hibir sebep yokken, btn karlarn hie sayan bir igdyle bambaka bir
yol izler; yani az nce sylediklerinin tam tersini sylemeye balar: Akln ve mantn kurallarn,
insanlarn karlarn hie sayar. unu da belirteyim: "Dostum" diyerek genel bir anlam belirttiim
iin btn
32
suu ona yklemek biraz zordur. Deerli okuyucularm, zerinde durulmas gereken en nemli
konu udur: nsana en stn karlarndan daha stn gelen bir ey ya da (mantn snrlar
iinde kalmak iin) son derece faydal (az nce hibir listeye girmediini sylediim) baka bir
kar yok mudur? nsanlar, gereini hissedince, bu kar uruna akl, eref, huzur, refah gibi btn
gzel ve faydal eylere kar gelebilirler. Bunlar, en deerli, en kkl, en yararl olarak grdkleri
bir kar iin yaparlar.
Demek ortada bir kar var yine! diye szm keseceksiniz. Size her eyi anlatmama izin
verin. Laf cambazl deil mesele; bahsettiim kar, tm snflandrmalarmz, kiilerin
mutluluu iin uraan insanseverlerin kurduu sistemleri parampara etmektedir. Szn ksas,
bu kar, her eye engel olmaktadr. Ama sizlere bunun adn sylemeden nce, kendi aleyhime
hareket edecek olsam da, birka sz sylemek istiyorum. Bence tm bu sistemler, insanla
gerek, normal karlarnn ne olduunun sylenmesi ve bu karlarn salanmasyla herkesin
hemen iyi ve soylu olaca fikri, imdilik sadece varsaymdan ibarettir. Evet baylar, yalnzca bir
varsaym... Aslna bakarsanz, insanln gelimesinde kiisel karlara dayanm olan bir sistemi
temel kabul etmek, Buckle'n (*) uygarln insanlarn yumuatt, bu nedenle onlar da daha az
vahi, savamaya daha az yatkn duruma getirdiini savunmasna benzer bence. Bu ekilde bir
mantk yrtlerek byle bir sonuca ulalabilir. Fakat insanlar sistemlere, baz soyut kavramlara
o denli baldrlar ki, sadece mantklarn hakl karmak iin gerekleri gz gre gre
deitirmeye, gzlerini kapayp kulaklarn tkamaya razdrlar. Bu, ok anlalabilir bir rnek
olduu iin ele aldm. yle bir bakn evrenize, kan gvdeyi gtryor; stelik ampanya gibi
keyifli bir ekilde.
(*) Henry Thomas Buckle: ngiliz tarihisi, 18211862.
33te size, Buckle'n da yaad ondokuzuncu yzyl! te, byk Napoleon ve bugnk
Napoleon! te, sonsuz Kuzey Amerika Birlii! te size, bir karikatre benzeyen
SchlezwigHolstein Prenslii!.. Uygarlk bizi nasl yumuatm, grelim. nsanlarn duygu
eitliliini artrmaktan baka ie yaramaz uygarlk. Duygular eitlendike insan, kan dkmekten
zevk almaya balar hale geliyor. Buna birok rnek gsterebiliriz; en ustalkla ilenen cinayetlerin,
ou kez kltrl, aydn insanlar tarafndan yapldna dikkat ettiniz mi? Attila'larn, Stenka
Razin'lerin (*) ustalkta geemeyecekleri bu adamlar, eer onlar kadar dikkat ekmiyorlarsa
bunun tek sebebi, ok sk rastlanmalarndan dolay alkanlk haline gelmeleridir. Uygarlkla
beraber insanlar, daha ok kan dkmeseler de, daha kt, daha iren birer cani olmulardr.
Eskiden hak iin kan dklr ve bu, byk bir rahatlkla, i huzuruyla yaplrd. Zamanmzda ise,
insan ldrmek su sayld halde, cinayetlerin ard arkas kesilmiyor, stelik eskiye oranla daha
da fazla. Kleopatra, (Roma tarihinden rnek verdiim iin balayn beni) cariyelerinin
memelerine altn ineler batrr, onlarn lklarndan, ac iinde kvranmalarndan byk zevk
duyarm. imdi siz, bunlarn, eski barbarlk dnemlerinde yapldn syleyeceksiniz. Mecazi
anlamda insanlarn imdi de birbirlerini inelediklerini dnerek, yaadmz an da bir
barbarlk dnemi olduunu syleyebiliriz. Barbarlk alarna gre gnmz insan, daha stn
grl olmakla beraber, henz mantn ve bilimin gereklerini yerine getirmeyi renememitir.
Bunun yannda, eski ve kt alkanlklar ortadan kaldrnca, ngr ve bilimin, insann
zelliklerini tamamen deitireceine, doru yollara ileteceine inanyorsunuz. O zaman
insanlarn kendi istekleriyle yanl yoldan gitmeyeceklerine ve iradeleri
(*) Stenka Razin: ar'a kar isyan eden Don kazaklarnn nl isyancs, 16691671.
34
nin, karlarnn tersine davranmakta onlara engel olacana da inancnz vardr. Bunun yannda,
bilimin insana birok ey kazandraca, (ki bu, byk bir lkstr) insann aslnda iradesinin ve

kaprislerinin olmad, belki sadece bir piyano tuu ya da bir org civatas kadar deerli olduu
inanandasnz. nsanlar, yeryznde doa kanunlar olduunu ve btn hareketlerinin kendi
kiisel istekleriyle deil de doa kanunlaryla meydana geldiini anlayacaklardr. imdi
karmzdaki tek sorun, bu doa kanunlarn kefetmektir. Bylece insan, hareketlerinden sorumlu
olmayacak ve hayat, onun iin kolay hale gelecek. Daha sonra, insann btn hareketleri,
matematiksel olarak yz binlik logaritma cetvelleri haline getirilecek; bununla da kalmayp,
gnmzn ansiklopedik szlklerine benzer yararl yaynlar kacaktr. Bu yaynlarn iinde her
ey kesin bir ekilde hesaplanmtr ve artk ne su ne de macera denen ey kalmayacaktr.
te o zaman (btn bunlar, sizin szleriniz, benim deil) yeni, her eyiyle matematiin kesinliiyle
meydana getirilmi bir ekonomik dzen kurulacak dnyada. Soru denen bir ey olmayacak
ortada; nk cevaplar ok nceden hazr olacak. Sonra, sradan bir saray yaplacak; bunun
zerine Anka kuu uup gelecek. Fakat u da var ki, (imdi bunlar ben sylyorum) bu hayat
skc deildir diye sz veremem. (Her ey matematiksel olarak hesaplannca insana yaplacak ne
kalr ki?) Bunun yannda, bir tek yanl hareket bile grlemez; insan bu durumda can
skntsndan neler neler uydurmaz ki? Altn ineler de bu can sknts yznden batrlyor zaten.
En kts, (bunu da ben sylyorum) altn ineleri biz de ok sevmeye balarz. nk insan,
inanlmaz derecede ahmak bir varlktr. Daha dorusu, ahmak deil de, bir eine daha
rastlanamayacak kadar nankrdr. Btn bu mantk dzeni ierisinde, bayal yznden
anlalan bir adam
35ortaya kp, elini beline dayayarak, "Ne dersiniz, u matematiksel hayat boverip,
logaritmaclar cehenneme yollasak da biz, eslsi gibi ahmaka, canmzn istedii ekilde
yaasak, nasl olur?" derse, inann bana hi armam. O adamn byle barmas ok da nemli
deil, nemli olan, peinden gidecek insan yn... nsann yaratl byledir ite! Bunlarn hepsi
ne kadar kk ve basit bir sebepten ortaya kyor; insan her zaman ve her yerde, aklnn ve
karnn gsterdii deil de, cannn istedii yoldan yrmeyi sever. karlarmzn tam tersi
eyler de isteyebiliriz, hatta bazen kesinlikle byle olmaldr. (Bu, benim kiisel dncem.) zgr,
smrlanamayan isteklerimiz, kaprislerimiz, ou zaman lgnla kadar gtren hayallerimiz...
Snflandrmalarn hibirine girmeyen, btn sistemleri ve dzenleri cehenneme yollayan, daima
unutulduu halde, karlar listesinin en stnde bulunmas gereken kar bu ite! Baz bilginler,
insanlara doal, erdemli isteklerin yeteceini nereden biliyorlar? Neden bizim, mantk ve kar
kurallarna uygun olan istememiz gerektiini savunurlar? nsanlara gereken tek ey, nerede
sonlanaca bilinmeyen, hr, babo istektir. Bu istek denen ey de...
36
VIII
Hah, hah, hah!.. Fakat istek diye bir ey yok ki, diye szm keseceksiniz. Bilim, insan
ylesine gzel netlie kavuturdu ki, hepimizin bildii istek, hr irade denilen ey...
Durun biraz baylar, zaten sz bunlara getirecektim ben de; ama dorusunu sylemek gerekirse
cesaret edememitim. Az daha, isteklerimizin kimbilir hangi eytann kontrolnde bulunduunu,
bunun da ne kadar iyi olabileceini syleyecektim. Tam o srada bilim aklma geldi ve sustum.
Zaten o anda da bu konuyu siz atnz. Gerekten, bir gn btn istek ve kaprislerimizin forml
bulunsa, baka bir deyile, isteklerimizin nereden kaynakland, hangi kurallara gre meydana
geldii, nasl gelitii, farkl durumlarda nasl ekil aldklarna dair kesin matematiksel formller
ortaya karlsa... Bu durumda insanlar, eminim ki, tm isteklerinden vazgeeceklerdir. Listeye
bakarak istemek ne tat verir ki? Sonra da insan, insan olmaktan ok, bir org civatas ya da ona
benzer bir eye benzeyecektir. nk istei ve iradesi olmayan
37
insann org silindirindeki civatadan ne fark kalr ki? Siz ne dersiniz? Btn olaslklar gznnde
bulundurarak, bunun olup olmayacam bir dnelim.
Hmm, diyeceksiniz. karlarmzn neler olduunu bilemediimizden, ne istediimizi de ou
zaman anlayamayz. Bu nedenle, kendimizce uygun grdmz bir kar elde edebilmek iin en
ksa yolu seeceiz diye, aptallmzdan bir sr samalk yaparz. Belki btn bunlar
hesaplanp kada dklnce (bu, olanaksz deildir; nk gelecekte insanlarn doa kanunlarm
renemeyeceklerini dnmek, ok irkin ve anlamsz olur) iimizde istek denen ey
kalmayacaktr. steklerimiz ve mantmz gnn birinde karlarlarsa biz, hibir eye istek
duymayp sadece aklmzn sesini dinleyeceiz; nk mantmz ve aklmz n plandayken,
sama sapan eyler isteyerek kendimize ktlk yapamayz. Kiisel isteklerimizi dzenleyip bir

liste haline getirdiklerinde, (aka bir yana) btn isteklerimizi bu listelere gre belirleyeceiz.
Diyelim ki, gnn birinde, birisine nanik yaptm; btn o hesaplar ve listeler, benim bu hareketi
yapmam, stelik ben hangi parmaklarm kullanmsam onlarla yapmam yazyorlarsa, benim
kiisel zgrlm nerede kalr? Bunun stne bir de okumu, bilgili biriysem?.. O zaman, otuz
yl ilerisine kadar hayatmda neler olacan hesaplayabilirim; sonu olarak, btn bu anlatlanlar
gerekleirse, yaayacam her eyi nceden bileceimden, bana yaplacak hibir ey kalmaz.
Doa, neyi, ne zaman yapacan ancak kendi bilir; bizler, onu kafamzda oluturduumuz gibi
deil, gerekte olduu ekilde kabul etmeliyiz. te yandan bir liste, bir forml, hatta bir kimyager
imbii istiyorsak, btn bunlar kabullenmekten baka aremiz yoktur. Biz istemesek de o, kendini
kabullendirir zaten.
Buraya kadar her ey gzel, ama ben imdi takl
38
verdim. Felsefeye daldm biliyorum, ama krk yllk yeralt hayat geirdim, dile kolay! Biraz da
hayal kurmama izin verin. Mantn ne kadar nemli bir zellik olduunu biliyorum, ama insann
dnme ihtiyacn gidermekten baka ie yaramaz; fakat istek, hayatn tm anlamdr, stelik en
kk bir hareketten yce manta kadar. u da var ki, dizginleri isteklerin eline verilmi bir hayat,
lgnca yaanan bir hayattr; ama yine de hayattr, karekk almak deil. Diyelim ki ben, sadece
mantm kullanp da hayatmn ancak yzde yirmisinden faydalanmak deil, yaam gcmn
tmn kullanmak istiyorum. Aklm nereye kadar gidebilir? Akl ancak renebildiini bilir. (Baz
eyleri hibir zaman renemeyecektir belki de... Bizi avutmasa da, bu gerei neden
gizleyeyim?) nsan hayat ise bilerek ya da bilmeyerek birok aldanmalarla devam eder. Biliyorum
ki, bana acyarak bakyorsunuz deerli okuyucular; bilgili, aydn, ksacas gelecein insannn
kendi isteiyle karlarnn zdd bir ey istemeyeceini, bunun matematiksel bir kesinlik
kazandn sylyorsunuz. Size katlyorum. Ama yznc kez size unu syleyeyim ki, insann
bilinli olarak zararl, anlamsz, son derece budalaca bir istee kapld yalnz bir durum vardr:
Sadece akla uygun eyler isteme zorunluluu olmayp, en aptalcasndan bile olsa, istemek
hakkna sahip olmak. Bu sama, aptalca olan istek, bazen dnyadaki btn nimetlerden deerli
olabilir bizim iin. Baz zamanlar bize aka zarar verdii, karlarmzla ilgili akla en yatkn olana
ters dt halde bu istekler, dierlerinden daha ok yarar salayabilir. nk, bizim iin en
deerli olan eyi, kiiliimizi korumaktadr. Baz insanlar bunun, bizim en deerli yanmz
olduunu sylerler. stein bazen aklla bir noktada birletii de olur; akl ktye kullanmayp,
gerektiinde ondan faydalanabilirsek, bu birleme ok yararl sonular verebilir. Ama u da var ki,
istein aklla ciddi bir ekimeye girdii zamanlar vardr
39ve... ve... bilir misiniz, bu durum hem ok yararl, hem de vnlecek bir durumdur.
imdi, bir an iin insanlarn aptal olmadm dnelim. (Aslna bakarsanz u sebepten,
insanlarn gerekten aptal olduklarm syleyemeyiz: Btn insanlara aptal dersek, kime akll
diyeceiz?) nsanlar aptal olmasalar bile, unu syleyeyim ki, dehetli nankrdrler. Evet, hem de
ei bulunmaz bir nankr. Bana kalrsa insan, iki ayakl nankr yaratk diye tarif edebiliriz. Bu
kadarla yetinirsek, en nemli kusuru unutmu oluruz. nsann en byk kusuru, Nuh Tufan'ndan
balayp SchlezwigHolstein dnemine dek sren erdemsizliidir. Erdemsizlik ve bunun
sonucunda lszlk. nsanlk tarihine yle bir gz gezdirin, ne greceksiniz, ihtiam m? Belki
bunun iin Rodos heykeli bile yeter! Anayevski, kimilerinin bu heykeli insanlarn yaptn,
kimilerinin de doa tarafndan yaratldn ileri srdklerini bouna sylemiyor ya! Gzalclk m?
O da olabilir. Yzyllar boyunca her milletin askerinin, sivilinin, yalnzca trenlerde giydikleri
niformalara bakarsak, bunlarn karsnda armayacak bir tek tarihi yoktur. Tekdzelik mi? Bu
da olabilir. Hep dvyorlar; eskiden de, imdi de, her zaman dvtler ve dvecekler.
Tekdzelie bir tek rnein yetmeyeceini hepiniz kabul edersiniz. Szn ksas, insanlk tarihine
birok ey, hasta bir hayal gcnn uydurabilecei her ey yaktrlr da, arballk
yaktrlamaz. Daha sze bile balamadan, lafnz tkarlar aznza.
Hayat, karnza erdemli, arbal, ll, sanki bu ekilde de yaanabileceini gstermek ister
gibi, etraflarna k saan bilge insanlar da karr. "Eee, sonra?" diyeceksiniz. Sonras belli: Bu
gsteri dkn insanlar, hayatlarnn sonlarna doru tamamen deierek akla gelmedik
lgnlklar yaparlar. Sorarm imdi size: Byle garip zellikleri olan adamlardan baka ne
beklenir? Byle
40
bir insann nne btn dnya nimetlerini serin, mutluluk denizine, ba kaybolana, hatta su

stnde kabarcklar kana kadar gmn; geim sknts ekmeyecek kadar da zenginlik verin.
Ball kaymaklar yiyip, yan gelip yatsn; bunun yannda insan neslinin tkenmemesine de
alsn... Btn bunlara ramen bu insan, nankrl yznden inanlmaz rezillikler yapar. Bal
kayma gz grmez; bilinli olarak en zararl, kendi karna en ters den hareketleri yapar.
Bunun tek nedeni, mantkl yaamaktan bkp en tehlikeli eylere kaan hayal gcn, her iine
sokmak istemesidir. lgnca hayallerini, en beter aptallklarn brakmak istemez; nk bir
piyano tuu deil de insan olduunu ispat etmek derdindedir. (Buna sanki ok ihtiyac varm
gibi.) Aslnda tulara basp piyanoyu alan doa kanunlardr; ama bu al srasnda kimse liste
dnda bir istekte bulunamayacaktr. stelik bu adama, fen bilimleri ve matematiksel sonularla,
gerekten bir piyano tuu olduu ispat edilse bile o akllanmaz, sadece benim isteklerim olacak
diye olmadk rezillikler yapar. Eer bunlara gc yetmezse, kendi kafasnda karklklar, korkun
frtnalar yaratarak ac duymaya balar ve en sonunda isteini elde eder. Dnyann her tarafna
lanetler saar. Lanet etmek, yalnz insana ait bir zellik olduundan (bu, insan dier canllardan
ayran en nemli zelliktir), bu yolla isteklerini elde eder. Bir piyano tuu deil de insan olduuna
kesin olarak inanr. imdi siz, btn bu karkln, karanln, lanetlerin listelerde nceden
hesaplanp nlenebileceini, bylece de mantn ar basacan syleyeceksiniz. Byle bir
durumda da insan, isteinin yaplmas iin deli taklidi yapar. Buna kesinlikle inanyorum ve doru
olduuna da eminim. nsanlarn en nemli ii, sanrm, bir civata ya da piyano tuu deil de insan
olduunu kendisine ispat etmektir. Bu nedenle ba belaya girse de, maara adamlarna dnse
de onun iin farketmez. Gel de gnaha girme
41
imdi: Henz bu duruma gelmediimize, iradenin kimbilir hangi eytann emrinde olmasna
ramen, en azndan varolduuna sevinme. Eer bana barma ltfunda bulunursanz, irademin
zgr olduunu, onun yalnzca normal karlarma, doa kanunlarna ve matematie uygun
olmas iin alldn syleyeceksiniz.
Hadi efendim, i listelerle matematie dayanp iki kere ikinin drt etmesinden baka ey
olmazsa irade nerede kalr? radem karmasa da iki kere iki drt ediyor. Bu, irade demek midir?
IX
42
Sizlere aka yapyorum deerli okuyucularm ve akalarmn da ne kadar tatsz olduunu
biliyorum. Ama sylediim her eyi aka olarak anlamak da doru deil. Dilerimi gcrdatarak
taklyorum belki size. Ne olur baylar, iimi kemiren baz sorularn cevabn verin bana. rnein
siz, insan, eski alkanlklarndan kurtarmak, iradesini bilimle ve ngryle uygunluk gsterecek
bir ekle sokmak istiyorsunuz. Ama insanlarn bu deiimi geirmelerinin sadece "mmkn" deil,
ayn zamanda "zorunlu" olduunu nereden biliyorsunuz? nsan iradesinin bu denli dzeltilmeye
muhta olduu kararn neye gre veriyorsunuz? Szn ksas, btn bu dzeltmelerin insana
fayda salayaca sonucuna nasl ulayorsunuz? Ak konumak gerekirse, akln ve matematiin
destekledii, normal olarak grlen karlara uygun hareket etmemenin, insanlar iin bir kanun
bile saylacana nasl bu kadar kesin bir ekilde inanyorsunuz? Bunlar, sizin tahminleriniz
olmaktan teye geemez imdilik. Bir mantk kural olduunu kabul etsek de bunlar, btn
insanlar iin geerli olmayabilir. Belki de benim deli olduumu d
43sunuyorsunuz; izin verirseniz size aklayacam. nsann doduu andan itibaren yapcla,
hedefine ulatracak bir mhendislie, szn ksas, ne yne olursa olsun, kendine bir yol
amakla sorumlu olduunu dnyorum. Kimbilir, belki de byle bir yol ama mecburiyeti, onda
kaamak yapma istei uyandryordun ten olan insanlar, ne kadar ahmaka hareket ediyor da
olsalar, atklar yolun bir yerlere gittiinin bilincindelerdir. Burada nemli olan, yolun nereye gittii
deil, yolun var olmasdr ve akll, uslu ocuklarn mhendislik sanatn gzard etmemeleridir.
nk hepinizin bildii gibi "Tembellik, btn kusurlarn anasdr."
nsan yapcdr, retmeyi ve yeni hedefler edinmeyi sever; bu, bilinen bir gerektir. te yandan
insan, neden her eyi ykmaya, parampara etmeye dkndr, sorarm size. Hadi cevap verin,
neden? Bu konuda syleyecek birka szm daha var. nsanlar amalarna ulamaktan,
yapmaya altklar yapy bitirmekten korktuklar iin ykmay, paralamay bu denli seviyor
olmasnlar? Belki de insan, kurulan yapy uzaktan seyretmeyi seviyordur. stelik, bu binay
sadece yapmay seviyor; iinde oturmay istemedii gibi sonunda da karncalar, koyunlar gibi
animaux domestiques'e (*) brakmay dnyor. Karncalarn ev konusunda ok farkl
dnceleri vardr; onlar, dibi sonsuzlua giden muhteem, salam yaplar kurarlar.

Saygdeer karncalarn hayatlar, yuvalarnda balar ve orada da biter; bu kararl ve inat


tavrlaryla ok onurlu bir hayat srerler. Buna karn insan, gelip geici hevesleri olan, tutarsz bir
varlktr ve tpk satran oyuncular gibi hedefe ulamay deil de hedefe giden yollar daha ok
sever. Emin olamayz elbette, ama insann ula
(*) Evcil hayvanlar (Franszca). 44
mak iin abalad ey, hedefe giden bu yol olabilir; o da hayatn ta kendisidir zaten. Aslna
baklrsa hedef, iki kere iki drttr yani bir formldr; ama bu forml, hayatn deil, lmn
balangcdr. nsan, daima iki kere ikinin drt etmesinden az da olsa bir korku duymutur; tpk
benim duyduum gibi. nsann urunda denizler at, hayatn tkettii hedefi, iki kere iki drttr;
ama te yandan insann korkusu, bu hedefe ulamaktr. nk ulat an hedefsiz kalacann
bilincindedir. lerini bitirip paralann alan iilerin gidecei yer meyhanedir, oradan da karakola
derler nasl olsa. Aln size, en az bir hafta srecek ura. Peki ama, bizler nereye gideceiz?
Bu nedenle hedefe her varta bir huzursuzluk duyulur. nsan, hedefe ilerlemeyi sever, ulamay
deil; phesiz ok gln bir durumdur bu. in en ho taraf, insann daha doduunda gln
olmasndadr. ki kere iki drt forml, yine de dayanlmaz ey dorusu. Bana kalrsa iki kere iki
drt, byk bir kstahlktr ve etrafa tkrkler saan, elleri belinde, yol kesen bir klhanbeyinin ta
kendisidir. ki kere iki drdn mkemmelliine inanyorum; fakat ondan daha stn olduuna
inandm ey, iki kere ikinin be etmesidir.
Peki ama siz, nasl oluyor da sadece olumlu, normal durumlarn, yani refahn, insan karlarna
uygun olduunu bu kadar kendinizden emin, hatta vnerek syleyebiliyorsunuz? Aklnzn kar
konusunda hata yapabileceini dnmediniz mi? nsann sevdii ey, sadece refah deil, ektii
aclar da olabilir. nsann ektii aclarn, refahn salad mutluluktan daha yararl olmas da
mmkndr. Bazen tutkuya varan bir sevgiyle acy sevdiimiz de bir gerektir. Bunlar anlamak
iin dnya tarihini incelemeye hi gerek yok; hayat az da olsa yaayan bir insann kendine
sormas yeter. Ben, yalnzca refah sevmenin, ayn zamanda ayp olduunu dnyorum.
45yiye mi ktye mi gtrr bilmem ama, bir eyleri krp dkmek, bazen byk bir keyif verir. Bu
nedenle ben, ne yalnzca refah ne de yalnzca ac peindeyim. Ben, sadece kaprislerimden ve
istediimde onu tatmin edebilmekten yanaym. Sra sarayda ac ekmek ise ok uygunsuz olur;
nk ac, kuku demektir. inizde kukular oluturan bir sra saray, nasl olurdu sizce?
Ben una inanyorum ki insan, olay karmaktan, krp dkmekten hibir zaman kendini
alamayacaktr. Anlamann tek kayna, ac duymaktr. Notlarmn banda anlamann, insann ba
belas olduunu sylemitim; ama insann bunu sevdiini, hibir zevke deimeyeceini de
biliyorum. Anlama, iki kere iki ile karlatrlamayacak kadar stndr. ki kere ikiden sonra,
yapacak deil, renecek bir ey kalmamtr artk. Ancak be duyunuzu krletirerek derin
dncelere dalabilirsiniz. Aslnda anlama da insan ayn sonuca ulatrr; ama hi deilse
kendinizi yumruklayarak biraz toparlanrsnz. lkel bir davran olmasna ramen hi yoktan iyidir.
46
X
Siz, sonsuza dek varln srdrecek bir sra saraya inanyorsunuz; gizlice de olsa dil karp
nanik yapamayacanz bir saray... Bense sonsuz olduundan, sradan olduundan ve
gnlmce hi nanik yapamayacamdan dolay korkarm bu saraydan.
Yamur yaarken saray yerine bir tavuk kmesi grsem, slanmamak iin oraya girerim belki;
ama kmesi de, beni yamurdan koruduu iin saray olarak gremem. imdi glerek, byle bir
durumda sarayla kmes arasnda bir fark olmayacan sylyorsunuz. Evet, eer yaam
gayemiz slanmamak olsayd, size katlrdm.
Ben, yaadktan sonra, hayatnn saraylarda gemesini isteyenlerdenim; aslnda yaamn bundan
ibaret olmadn bildiim halde. Benim istediim ey budur artk. Bu istekten kurtulmam
istiyorsanz, benim hedefimi deitirmelisiniz. Kabul ediyorum, isteimi deitirip gzm baka
eylerle kamatrn, baka bir hedef gsterin bana. Ama bunlar yapana kadar da kmesi saray
olarak grmeyi beklemeyin benden. Sra saray uydurma olabi
47lir; doa kanunlarna uymayan bu hayali, aptallmdan, insanlara zg eskimi, sama
alkanlklara uyarak ben uydurmu olabilirim. Sra sarayn gerekte olup olmamas beni
ilgilendirmiyor. Kiisel isteklerimde onu buluyorsam, daha dorusu isteklerim varolduka o da
varsa, gerisi nemli deil benim iin. stediiniz kadar gln; ben alaylara katlanrm da, aken
"karnm tok" diyemem. Ben, doa kanunlarnda varolduunu bildiim ksr dngyle
yetinemeyeceimi ve uyuamayacam biliyorum. Yoksul kiraclarla bin yllk szleme yaplm,

kapsnda her ihtimale kar Wagenheim'n tabelas bulunan bir binay, biricik hedefim olarak
gremem elbette. steklerimi yok ettiiniz, ideallerimi deitirdiiniz ve bana daha iyi hedefler
gsterdiiniz zaman peinizden gelirim ancak. "zerinde durmaya demez" dediiniz an, ben de
size ayn cevab veririm. Ben sizinle nemli meseleler konuurken, siz beni dikkate almyorsanz,
yle olsun, yalvaracak deilim. Benim yeraltm bana yeter.
Kendi isteklerimle yaayabildiim srece, kurduunuz yapya tek bir tula koyarsam kahrolaym.
Az nce, nanik yapamadm iin sra saray reddettiime bakmayn siz. Nanik yapmaya
bayldm iin sylemedim bunu. Belki de, bir tek nanik yapacak yapnz olmamas beni
kzdrmt. Dil kartlmayacak ekilde evreyi dzeltin, o zaman kran duygularm belirtmek
iin dilimi bile keserim. nsanlarn nerelerde oturduundan ve bu evlerin yapsndan bana ne?
Neden byle isteklerle yaratlmm ben? Acaba yaratl sebebim, var lmnbir yalandan ibaret
olduunu anlamak mdr? Btn amacm bu mu? nanmam.
Size unu syleyeyim ki, benim gibi yeralt adamlarn sk kontrol etmek gerek. Krk yl yeraltnda
sesimizi karmayz da, bir frsatn bulur yeryzne karsak, kimse daha susturamaz bizi.
48
XI
Ulatmz sonu u, deerli okuyucularm: En iyisi hibir ey yapmamak! En iyi ey, bir keye
ekilip seyirci kalmaktr. Bu nedenle diyorum ki, yaasn yeralt! Az nce yeryznde yaayan
insanlar lesiye kskandm sylemitim, ama yine de onlarn yerinde olmak istemem.
(Kskanmaktan hibir zaman vazgemeyeceim elbette, ama hayr, hayr, ne olursa olsun yeralt
daha kazanl!) Hi olmazsa orada insan... Eeeh! imdi bile yalan sylyorum. Yalan, nk iyi
olann yeralt deil, zlemini ektiim baka bir ey olduunu iki kere ikinin drt etmesi gibi
biliyorum. Yeraltnn cehenneme kadar yolu var!
Ah! uraya yazdklarma bir inansam! Baylar, yejmin ederim, bunlarn tek kelimesine bile
inanmyorum. in asl, belki inanyorum, fakat bir taraftan da szlerimin yalan olduunu
hissediyorum nedense ve meraklar j ierisinde kvranyorum.
Madem yle, neden yazyorsun bunlan? diyecek
siniz.
49 Hibir iiniz olmadan sizi yeraltna sokup, krk yl sonra "Ne durumdasnz?" diye sormaya
gelsem, siz ne cevap verirdiniz? Hi insan, isiz bir ekilde, krk yl, tek bana braklr m?
Belki de, beni kmser bir ekilde banz sallayarak,
Bunlar ne kadar ayp, kltc davranlar! diyeceksiniz. Yaama derdini ektiiniz halde,
karmak mantk yollaryla yaam tartyorsunuz. Srnak ve kstah olduunuz halde, bir o
kadar da korkaksnz. Samaladnz zaman keyfiniz yerindedir, ama kstahlk yaptnz m rkp,
etrafa zrler yadryorsunuz. Hem korkmadnz sylyor, hem de bize yaltaklanmaktan geri
durmuyorsunuz. Bizi, fkeden dilerinizin gcrdadna inandrmaya alrken, dier taraftan da
gldrmek iin nkteler savuruyorsunuz. ok skc nkteler yaptnz biliyorsunuz, ama edebi
deerleri olmalar da hounuza gitmiyor deil. Gerekten de ac ekmi olabilirsiniz, ama
aclarnza hi de sayg duymuyorsunuz. Samimisiniz, bununla beraber efendilik eksik sizde;
gururunuz yznden ufack bir eyi mesele yapp iinizdeki gerei ortaya karyor, deerini
dryorsunuz. Sylemek istediiniz bir eyler var, ama korkudan son szlerinizi kekeleyip
duruyorsunuz. Ak konuacak kadar kararl deilsiniz, utanmazca bir korkaklk var sizde.
Anlaynzla vnyorsunuz, bir taraftan da tereddtler tayorsunuz; nk mantnz alt
halde yreiniz ktlkten kararm. u var ki, kalbi temiz olmayann anlay da olamaz. Hele o
kstahlnz, srnamalarnz, krtmalarnz! Yalan, yalan, yalan...
Yukardaki szler de benim uydurmalarm phesiz. Onlar da yeraltnn rnleri. Krk yl boyunca
deliimde oturarak konumalarnz dinledim. Kafam bunlar
50
la dolu olduu iin, uydurmak da kolay oluyor. Bunlar ezberleyerek edebi bir ekil vermem
olduka normaldir.
Eer bunlar yaymlayp, bir de size okutacam dnyorsanz aarm size. Neden sizlere,
"Baylar, deerli okuyucularm" diye hitap ettiimi de bilmiyorum. Yazacam itiraflar ne
yaymlanabilir, ne de birilerine okutulabilir. En azndan ben, kendimde byle bir cesaret
grmyorum ya da buna gerek duymuyorum. Fakat iimde kar koyulamayacak bir istek var; ben
de buna uymaya karar verdim. Mesele u:
Her insann, herkese syleyemeyecei, sadece dostlarna aabilecei zel anlan vardr. Hatta

dostlara bile alamayacak, insann ancak kendisine itiraf edebilecei srlar da vardr. Bunun
yannda, kendimize bile aamayacamz eyler vardr. En erefli insann bile hafzasnda bunlar
epey kabarktr. Daha dorusu, insan onurlu olabildike bunlarn saylar artar. Getiimiz
gnlerde, eski maceralarm kafamda toparlamaya karar verdiim halde imdi bir trl yapamyor,
tedirginlik duyarak geitirmeye alyorum. Sadece hatrlamak deil, bir de yazmaya karar
verdiim u anda bir deneme yapmak istiyorum. nsan, kendi kendisine tmyle iten olabiliyor
mu? Heine (*) otobiyografi yazmann neredeyse imknsz olduunu, insann kendisine asla
drst davranamayacan ileri srer. Heine'ye gre Rousseau, itiraflarnda birok yalan sylemi,
bunlar da gururu nedeniyle bilerek yapmtr. Ben, Heine'n hakl olduuna inanyorum. nsan,
sadece gururu yznden, kendisini cinayete kadar gtrebilecek yalanlara bulaabilir; byle bir
gururu da ben ok iyi biliyorum. Ne var ki Heine, itiraflarn topluma sunan birinden bahsediyordu.
Fakat ben, sadece kendim iin yazyorum. Okuyuculara hitap etmem, bunun
(*) Heinrich Heine (17971856): nl Alman air.
51daha basit bir yazm ekli olmasndan kaynaklanyor; bunu aka belirtirim. Btn mesele,
sadece ekilden ibarettir, yoksa yazdklarm hi kimse okuyacak deil elbette. Bunu sylemitim
zaten.
Notlarm dzenli yazmak iin uramayacam, aklma geldii gibi kada aktaracam.
imdi szlerime taklarak, "Gerekten okuyucularnz olmayacana gre neden kendi kendinize,
stelik de kat stnde baz artlar ileri sryor, dzenli deil de aklnza geldii gibi
yazacanz sylyorsunuz? Neden byle bir aklama yapp, zr diliyorsunuz?" diyeceksiniz.
Btn bunlara,
Ne bileyim ben! diye cevap vereceim.
Bu, tamamen psikolojik bir sorundur. Byle davranmamn nedeni, korkak olmamdr belki de. Ya
da, yazarken ciddi olabilmek iin gzmn nne okuyucular getiriyorum, birok sebep olabilir.
nemli bir nokta daha var: Neden bu notlar yazyorum ki? Okuyucular iin yazmadma gre,
anlarm kada aktarmann ne anlam var? Aklmda tutamaz mym?
Doru elbette, ama notlarm kat zerinde daha bir ihtiaml duruyor. Bylece etkisi artacak ve
kiiliim stnde daha doru bir karara varabileceim; bir de buna slup gzellii eklenecek.
Belki de iimi kada dkerek rahatlayacam. Yeri gelmiken syleyeyim, eski bir anm var ve u
aralar ok canm skyor. Geenlerde takld kafama ve o zamandan bu yana hznl bir mzik
gibi aklmdan kmyor bir trl. Fakat kurtulmam gerek ondan. Buna benzer yzlerce anm var
benim. Arada srada
bunlardan biri canlanarak beni ezmeye alr. Yazarak bunlardan kurtulacam dnyorum,
denemekten ne kar ki?
stelik, isiz gsz oturmaktan da ok skldm. An yazmak da bir i deil midir? alan
insann iyi ve namuslu olacan sylerler, benim iin bu da bir ans...
Kar yayor bugn; daha dorusu san, bulank bir sulusepken. Dn de, daha nceki gnlerde de
yad. Beni rahat brakmayan o olay da, yaan bu sulusepken yznden hatrlam olmalym.
yleyse bu, sulusepkene dair bir an olsun.
52
53KNC BLM SULUSEPKENE DAR
Yanl yolun karanlndan Kandrp ateli szlerimle Alalm ruhunu kurtardmda Derinden ac
ekerek Seni saran utanc ,Lanetledin pimanlk iinde. Unutkan yreini Cezalandrmak iin
anlarla Benden nce olup biteni Anlatrken bana bir bir Aniden yzn kapadn ellerinle Ruhunda
balayan isyanla Utanla ve dehet iinde sarslarak Gzyalarna bouldun.
N.A. Nekrasov'un bir iirinden.
O sralar yirmi drt yandaydm ancak. O zamanlar bile, danklyla ruhumu skan yabani bir
hayatm vard, insanlarla grp konumaktan kanyor, zamanla daha fazla iime
kapanyordum. altm yerde, kimsenin yzne bakmamaya gayret gsteriyordum. alma
arkadalarm hissettiim kadaryla beni garip bir adam olarak grmekle kalmyor, ayn zamanda
tiksinti
55duyuyorlard. Benden baka insanlar, neden kendilerine tiksintiyle bakldn hissetmiyorlar,
diye dndm oluyordu. Memurlardan birinin iren yara izleriyle dolu, haydut suratna benzer
bir yz vard. Ben, byle iren bir surata sahip olsaydm, sanyorum kimseye bakamazdm. Bir
dierinin giysisi ylesine kirliydi ki, kokudan yanna yaklaamyorduk. Yine de ne klklarndan, ne
iren suratlarndan, ne de psikolojik sorunlarndan ekinmiyorlard. Kendilerine tiksintiyle

baklmas umurlarnda bile deildi, yeter ki amirleri byle bakmasn...


Sonsuz gururum ve an titizliim nedeniyle kendime kar irenme derecesinde bir nefret
duyuyordum; sadece bununla kalmyor, bakalarnn da bana ayn gzle baktn dnyordum.
Mesela, yzm ok irkin bu luyor, ahmaka bir ifadesi olduundan pheleniyordum. Bu
sebeple ie her gidiimde, ahmaklm grmesinler diye bir sr skntya girerek, rahat
davranmaya alyor, yzme soylu bir anlam vermek iin urayordum. "Yzm gzel
olmayabilir; soylu, anlaml ve ok zeki grnsn yeter!" diye dnyordum. Btn bunlar
istiyordum, ama bir taraftan da, bunun hibir zaman olmayacam ac duyarak hissediyordum.
Aslnda benim tek istediim, yzmn zeki grnmesiydi. Yzm zeki bulmalar artyla,
ahmaka grnmeye bile razydm.
En knden en byne kadar iyerindeki herkesten nefret ediyor, onlar hem kmsyor,
hem de biraz korkuyordum. Bazen de onlar kendimden ok stn olarak gryordum. Bunlar,
kendiliinden oluyordu: Ya kk ya da stn gryordum. Gururlu insan, ancak kendini bilen ve
kendim byk bir titizlikle sorgulayp kmseyen insandr. Fakat u da var ki, insanlar
kmserken de, stn grrken de, birisini grdmde baklarm hemen yere indiriyordum.
"Acaba, u adamn baklarna dayanabilecek miyim?" diye denemeler yapar,
56
sonuta gzlerini ilk karan da ben olurdum. Kahrolacak derecede zlyordum buna. Bir
yandan da gln duruma dmekten korkuyordum; bu nedenle greneklere uyarak, ounlua
gre hareket ediyordum. Hareketlerimin dier insanlarnkinden farkl olmas, beni ylesine
korkutuyordu ki! Farkl olmaya kim dayanabilirdi ki! Zamanmzn aydnlar gibi duygusallm
hastalk derecesine ulamt. Bu aydnlar, bir srnn koyunlar gibi ayn, birbirinden miskin
insanlardr. Belki de iyerimizdekilerden sadece ben aydn olduum iin, kendini korkak, kle
ruhlu hisseden de yalnz bendim. Bu, sadece bir his deildi; ben, gerekten korkak ve kle ruhlu
bir insandm. Hi ekinmeden sylyorum: Zamanmzda akll her insan, ayn zamanda korkak
ve kle ruhludur; bu, byle olmahdr zaten. Bu, onlar iin ok olaan bir durumdur; hatta benim
dnceme gre, yaratlma nedenleri de budur. Akll adamlann ayn zamanda korkak ve kle
ruhlu olular, zamanmzda grlen baz tesadflerle aklanamaz; bu, her zaman byledir. Bu
doa kanunundan nasiplenmemi hibir akll adam yoktur. Bir yerde kabadaylk edip vnenler,
sakn ok sevinmesinler; nk baka bir yerde mutlaka pes edeceklerdir. Hibir zaman
deimeyecek, kanlmaz bir sonutur bu. Kabadaylkta srar edenler, sadece eekler ve
melezlerdir; onlar da bir yere kadar dayanabilirler. Hibir deeri olmayan bu yaratklar
nemsememek daha iyidir.
O sralar beni zen bir durum daha vard: Ne ben birine benziyordum, ne de bana benzeyen birisi
vard. "Onlar beraberler, ben ise farklym," diye derin derin dnrdm.
Bunlar da gsteriyor ki, o zamanlar ok toydum. Bazen de tam tersi hareket ederdim. e
gitmekten son derece yorulur, eve hasta olarak dnerdim. Bunun arkasndan, kendiliinden bir
duraklama, kaytszlk nbeti
57balar (zaten her ey bende nbetler eklinde oluurdu); kskanlm ve huysuzluumla alay
ederek, kendimi romantik olmakla sulardm. yerindekilerle hi konumak istemezken, baz
zamanlar, konumay brak, dostluk kurmak iin urardm. Onlarla aramdaki soukluk aniden
ortadan kalkard. Kimbilir, belki de bu soukluklar, bende olmayan, kitaplardan edindiim
zelliklerdir. Bu, imdiye kadar zemediim bir sorunumdur. yerindekilerle dostluu bir ara
ylesine ilerlettim ki, evlerine gitmeye, kat oynamaya, iki imeye, zel meselelerimi
konumaya baladm. imdi, izninizle konuyu biraz deitirmek istiyorum.
Kularda genel olarak ba yldzlara ulaan Fransz ve Alman romantiklerini bulamazsnz. Hele
u Franszlar; btn Franszlar barikatlarda can verse, nezaket gerei bile olsa deimeden,
yldzlarn arksn sylemeye devam ederler. Bizim Rus topraklarnda saf, ba yldzlarda
hayalciler yoktur ve bizi Almanlardan ayran da budur zaten. Akllarn Kostancolular ve Piyotr
vanovi amcalarla (*) bozarak, onlarda idealimizi arama ahmakln gsteren zamanmzn
eletirmen ve yazarlardr ki, bizim romantiklerimizi, Almanlarn ve Franszlarn balan yldzlarda
romantikleriyle bir tutmaya kalkmlardr. Halbuki bizim romantiklerimizle Avrupa romantiklerinin
zellikleri birbirlerine ok zttr ve hibir Avrupa ls bizimle kyaslanamaz.
(zin verirseniz, u eski, saygdeer, byk "romantik" szcn kullanmak istiyorum.) Bizim
romantiklerin zellii, her eyi anlamak, ou zaman bizim en stn zeklarmzdan bile daha iyi
grmek, hi kimseye boyun ememek, bunun yannda kimseyi de gcendirmemektir. r Bunlar,

politik davranp dolambal yollardan geerek loj


man, emeklilik hakk, nianla dllendirilme gibi baz karlarn gzlerinin nnde bulundurarak,
hedeflerine ulamak iin birtakm cokulan, duygulu iir kitaplarn bile kullanmay adet haline
getirmilerdir. Dier taraftan hayatlan boyunca "gzel ve yce eyler"i ilerinde saklarlar, bu
nedenle deerli bir mcevher gibi kendilerini de koruma altna alrlar. Romantiklerimiz zengin
adamlardr, ayn zamanda da korkun dzenbazdrlar. Bunlar hayat tecrbeme dayanarak
sylyorum. Bu, romantiklerimizin zeksna baldr elbette. Aman, ben neler sylyorum! Bizim
romantiklerimiz her zaman zekidir; benim bahsini etmek istediklerim, u ahmak romantikler, en
iyisi onlar hesaba katmamak. Bunlar, en verimli dnemlerinde Almanlamlar ve hatta bazlar,
cevherlerini koruyabilmek iin Weimar'a ya da Schwarzwald'a yerlemilerdir.
Ben, iyerindeki grevimi ok kmsyordum; ama ne var ki, orada altm, geimimi
saladm iin aka ktleyemiyordum. Sonuta ktlemiyordum ya, siz ona bakn! Bizim
romantiklerimiz akllarn oynatsalar da nlerinde baka bir i seenei yoksa, seslerini asla
karmazlar. Dier yandan, "spanya Krall" (*) hayalleri delilik derecesine varp akl hastanesine
gnderilinceye kadar da kap dar edilmezler. Bizde aklm oynatanlar ancak zayf, soluk yzl
sarnlardr. Romantiklerin ou, zamanla ok nemli yerlere gelirler. alacak derecede bir
duygu bolluu ve zt hisler tarlar. O zamanlar bu dncelerle kendimi avuturdum, fikirlerim u
anda da ayndr. Dlerinin son basamanda bile ideallerini brakmayan "geni yaratklar"n,
bizde bu kadar ok olma nedeni budur. dealleri uruna kllarn bile kprdatmazlar, azl birer
haydut, hrsz gibi davranrlar; fakat ilk
(*) Gogol'n l Canlar'ndan iki tip. 58
(*) Gogol'n Bir Delinin Hatra Defteri'ndeki kahramannn samalkla
59ideallerine duyduklan sayg hi kaybolmaz, ok namuslu bir ruha sahiptirler. Evet, sadece bizim
lkemizde en aalk, en adi insanlar ayn zamanda ok namuslu olabilirler. unu tekrar
belirteyim ki, bizim romantiklerimiz iinde iini bilen dzenbazlar (dzenbaz kelimesini iltifat
olsun'diye kullanyorum) ylesine oktur ki... Bu insanlar ylesine gereki ve becerikli
olabiliyorlar ki, amirleri akna dyor, evresindekilerin hayretten azlar ak kalyor.
alacak bir ruh eitlilii bu; artk gelecekte nasl gelieceini, bizim iin nasl sonular
douracan Tanr bilir! Ne de olsa elimizdekiler ok kymetli eyler... Bunu gln, kokumu bir
milliyetilik erevesinde sylemiyorum. Eminim ki, yine alay ettiimi dnyorsunuz. Ya da tam
tersi, bunlarn gerek dncelerim olduunu kabul ediyorsunuz. unu syleyeyim ki baylar, her
iki dnce de beni ok memnun edecek ve byk bir onur verecektir. Ltfen, konu dna
ktm iin balayn beni.
Hibir zaman dostluklarm srdreniyor, hemen aray soutuyordum; stelik bu soukluu,
toyluum nedeniyle selam kesecek kadar ileri gtryordum. Bunun yannda, byle bir dostluk
sadece bir kez oldu; geri kalan zamanlarda hep yalnzdm.
Evde en ok kitap okuyarak vakit geiriyordum. Bylelikle, iimdeki duygular d etkenlerle
bastrmaya alyordum. Yapabildiim tek ey, sadece okumakt. Kitaplar, byk cokular,
zevkler, aclar veriyordu bana; bu nedenle onlardan ok faydalandm syleyebilirim. Son
derece bkknlk hissettiim zamanlar da oluyordu. Doal olarak hareket etme ihtiyac
duyuyordum; o zamanlar karanlk, irkin, koyu bir hovardalk bile denemeyecek hovardalk peine
dyordum. Her zamanki hrnlm yznden tutkularm ok keskin ve yakcyd. Gzyaslar
60
ve rpnmalarla gelen, isteri nbetlerine benzer bunalmlarm vard. Okumaktan baka
yapacam bir i olmad gibi, gideceim bir yer de yoktu. Etrafmda beni kendisine ekecek,
sayg duyabileceim bir i de bulamyordum. imdeki o korkun can sknts bende aykrlklara,
elikilere kar byk bir istek uyandryor, her trl rezillii yapabilecek hale geliyordum.
Laf bu kadar uzatp da kendimi hakl gstermeye altm sanmayn. Bu doru deil! Bakn,
yalan syledim yine; aslnda tek istediim, kendimi hakl karmakt. Yalan sylememeliyim,
kendime bunun iin sz vermitim.
Hovardalklarm geceleri gizlice, korkarak ve yalnz yapardm; hemen sonra byk bir utan
duymaya, lanetler yadrmaya balyordum. O zamanlar bile yeraltn ruhumda tayordum. Gece
hovardalklarm yaparken, beni grecek ve tanyacaklar diye dm patlard. Bu nedenle hep
karanlk, izbe yerlerde dolayordum.
Bir gece kt bir meyhanenin nnden geerken, aydnlk bir pencereden, ierideki adamlarn
bilardo masas etrafnda istekalarla dvtklerini grdm. Daha sonra, adamn biri pencereden

darya atld. Baka zaman, bunu ok kt bir davran olarak grrdm; ama o anda dayak
yiyen ve pencereden atlan adam ok kskandm. Daha da ileri giderek, "Belki ben de biriyle
kavga ederim ve darya atlrm," diye dnp, meyhaneye daldm.
Sarho olmadm halde, sadece can skntsndan bu ie giritim. Ne yazk ki, beklediklerim
olmad. Pencereden atlacak cinste bir adam olmadm anlald ve kavga edemeden oradan
uzaklatm.
Oysa, daha meyhaneye girdiim an bir subay az
61mm payn vermiti. Bilardo masasnn yannda yolu kapatyormuum, subay da oradan
gemek istiyormu; insan ne istediini sylemeli, deil mi? Fakat o, hibir ey sylemeden beni
omuzlarmdan tuttu ve bir kenara iteledi. Sonra da, hibir ey olmam gibi yryp gitti. Dayak
atmasn balayabilirdim, ama beni adam yerine koymayp itelemesi ok gcme gitti.
Aramzda geleneklere uygun, edebi, gerek bir kavga olmas iin neler vermezdim! Onlar iin bir
sinek kadar bile deerim yoktu. Subayn boyu neredeyse on veroktu (*); ben ise onun karsnda
ufak tefek, clz birisi kalyordum. Elbette ki kavga karabilirdim ve adama vurduum an beni
pencereden darya atard. Ama ben vazgetim ve iimdeki btn hncma ramen bir keye
ekildim.
Meyhaneden olduka heyecanl ve akn bir ekilde kp eve doru yol aldm. Ertesi gn bu
acnacak hovardalma daha rkek, daha miskin, daha zntl, neredeyse alayarak devam
ettim. Devam ettim ya, siz ona bakn!
Subaydan korktuum iin onunla kavga etmediimi dnebilirsiniz, ama yle deil; ben, korkak
bir adam deilim, sadece baz durumlarda ok ekingen oluyorum, o kadar. Yine glyorsunuz
herhalde, ama size aklayacam bunu. unu ok iyi bilin ki, aklayamayacam hibir mesele
yoktur.
Ne olurdu sanki, u subay delloyu tercih edenlerden olsayd! Fakat o, bilardo istekalarm
kullanmay veya Gogol'n Temen Pirogov'u (**) gibi st makamlara ikyet etmeyi
sevenlerdendi. Bu tipler, dellodan ho
(*) Arnn (71 cm.) 16'da biridir. Boy llerinde 2 arn sylenmeyip,
fazlas verok olarak belirtiliyordu. (**) Gogol'n Evlenme'sinden bir kahraman.
62
lanmazlar; bununla birlikte, bizim gibilerle kavga etmeyi de kendileri iin kltc bir hareket
olarak grrler. Onlar, delloyu sama bir dnce hrriyeti, Fransz buluu bir ahmaklk olarak
gryorlard. Byle dndkleri halde, boylar on verok oldu mu, saa sola satamaktan da geri
durmazlar.
Subaya kar olan ekingenliim, korkaklmn deil, iimdeki sonsuz gururun eseriydi. unu
syleyeyim ki ben, subayn iri yapsndan da, yiyeceim dayaktan da, j pencereden atlmaktan da
korkmu deildim. Onunla dfvebilirdim elbette; bunu yapacak kadar cesaretim vardi. Fakat
beni korkutan asl ey, byle bir olayn ruhum zerinde brakaca olumsuz etkiydi; ite sadece
buna cesaretim yoktu. Beni o subayla dvmekten alkoyan dier bir neden de, bilardo saylarn
yazan iren heriften tutun da, ilk bakta tiksinti uyandran, yakas bir kar ya balam, surat
sivilceli, pasakl, ylk bir memura kadar oradaki herkesin, benim karlk verirken kullanacam
edebi dili anlamayarak, beni alaya almalaryd. nk biz, insann erefi ile ilgili konulan (point
d'honneur) sadece edebi bir dille konuuruz. "eref meseleleri", gnlk konuma diliyle
konuulmaz. (ok romantik bir adam olmama ramen, hayatmda fazla gereklik vardr.) Subayn
beni normal bir ekilde deil de, arkamdan tekmeleyerek bilardo masas etrafnda evireceini,
sonra acyarak belki de pencereden darya frlatacan, btn bunlar olurken de oradaki
adamlarn glmekten katlacaklarn ok iyi biliyordum.
Bu olay elbette ki bylece bitmeyecekti. Subayla sokakta ok sk karlatmzdan onu iyice
tandm. Onun beni tanyp tanmadn bilmiyorum, ama baz hareketleriyle, tanmad
ynndeki dncelerimi kuvvetlendiriyordu. Daha sonraki birka yl boyunca onu nefret ve fke
ile izledim. Yllar getike iimdeki kin de fazlalayor
63du. lk nce bu subay hakknda gizli bir ekilde bilgi toplamaya baladm; fakat tandm hi
kimse olmadndan baarl olamyordum. Bir gn sokakta yrrken adamn birisi ona soyadyla
seslendi ve bylece soyadn renmi oldum. Baka bir gn de onu evine kadar izleyerek,
kapcsndan hangi dairede, yalnz m, birileriyle mi oturduunu bir kapcdan renilebilecek her
eyi tam bir grevennik ^ vererek rendim. Bir sabah, aslnda hi(*) edebiyatla uramadm
halde, bu adamn karikatrize edilmi bir yksn yazmak ve btn pisliklerini ortaya karmak

geldi aklma. Subayn meyhanede yaptklarn, biraz da yalan katarak byk bir zevkle yazdm.
Adamn soyadn, okunduunda hemen farkedilecek ekilde yazmtm; fakat sonradan iyice
dnp, bunu deitirmeye karar verdim. ykde deiiklikler yaptktan sonra "Yurt Hatralarna
(**) (Otetchestvenniya Zapiski) gnderdim. ykm baslmad; nk o zamanlar bu trden
yazlara allmamt. Canm ok sklyor, kzgnlktan atlayacak gibi oluyordum. Sonunda
dayanamadm ve adam delloya davet etmeye karar verdim. Adama gayet gzel bir mektup
yazarak, benden zr dilemesini istiyor, bunu yapmad takdirde delloya davet ediyordum.
Subay, eer "gzel ve yce eyler"in ne olduunu bilse, koarak boynuma sarlr ve benimle dost
olmak isterdi; ite bylesine gzel yazmtm mektubu. Byle bir dostluk ne kadar da iyi olurdu! O,
beni gcyle korurdu; ben de onu bilgilerim ve dncelerimle yceltirdim. Kimbilir, daha neler
olurdu?
Adamn bana hakaret etmesinin zerinden neredeyse iki yl gemiti. Mektubumda bu zaman
ok iyi anlattm halde, bu durumda dello istemek ok uygunsuz olacakt. Ne var ki, (bunun iin
Tanr'ya krediyorum)
mektubu gndermemitim. Mektubu gndermi olsaydm kimbilir neler olacakt, hatrladka iim
rperir... Daha sonra birdenbire, ok kolay ve akllca bir ekilde cm aldm.
Baz tatil gnlerinde leden sonralar Nevskiy'e kar, caddenin gneli tarafnda yrrdm.
Bunun, pek de keyifli bir yry olduu da sylenemezdi. Kk drlmekten gelen byk
aclarla kendimi yer bitirirdim; belki de asl istediim buydu. Kalabaln ayaklar arasnda hzlca
dolap, durmadan generallere, subaylara ya da hanmefendilere yol veriyordum. Grnmn
irenliini, fldr fldr dnen vcudumun bayaln dndke her tarafmdan terler boanr,
kalbimin duracan sanrdm. nsanlardan daha zeki, daha kltrl, daha soylu olduum halde,
onlarn karsnda ezilmekten, hor grlmekten, kk drlmekten iren bir sinek haline
geldiimi hissediyordum. Bu hissettiklerim, bana ok byk skntlar veriyor, beni kahrediyordu.
Btn bunlara ramen, neden Nevskiy'e gidip bu ikenceye katlanyordum, bilmiyorum. Sanki,
beni oraya eken bir kuvvet vard.
Birinci blmde sizlere bahsettiim zevki, o zamanlar tatmaya balamtm. Subayla aramzda
olanlardan sonra onu en ok orada grdmden Nevskiy'e daha sk gider oldum. O, daha ok
tatil gnlerinde geliyordu. O da benim gibi st rtbeli generallere yol veriyor, aralarnda kuyruunu
kstrm gibi dolayordu da benim gibilerle, hatta daha iri yarlarla karlanca grmezden
geliyordu. Sanki bo bir yolda yryormu gibi insann zerine geliyor ve kimseye yol vermiyordu.
Ona olan nefretimden kendimi yiyip bitiriyordum; buna ramen onunla karlanca, btn
fkemle kenara ekilip ona yol veriyor
(*) Bir gravennik: On kapik. (**) Byk bir edebiyat dergisi.
(*) Petersburg'un byk caddelerinden biri.
64
65dum. Bu adamla sokakta bile eit olmamak, beni ileden kanyordu. Bazen gecenin ne
doru uyanyor, sinirlenerek kendimi azarlyordum: "Neden her defasnda sadece sen yol
veriyorsun? Bunda yazl bir kural var m? Kibar insanlarn yapt gibi, kar karya geldiinizde
bir adm o, bir adm sen geri ekilip, saygl bir ekilde yolunuza devam etmelisiniz." Fakat bu,
hibir zaman olmuyordu; hep ben yana ekiliyordum, subay ise bunu farketmeden yoluna devam
ediyordu. Gnn birinde zihnime, "O subayla karlamamzda ona yol vermesem ve sonuta
arpacak olsak hile kenara ekilmesem ne olur?" eklinde harika bir fikir geldi. Bu fikir, beni yle
megul ediyordu ki, geceleri uyuyamaz hale gelmitim. Srekli bu meseleyi dnyor, kafamda
nasl davranacama dair planlar yapmak iin sk sk Nevskiy'e gidiyordum. Bu fikir, zamanla
daha ok aKma yatmaya, beni daha ok heyecanlandrmaya balad. Hissettiim sevin, beni
ona kar yumuak davranmaya itiyordu. "Ona ok hzl arpmamalym. Kibar insanlar gibi,
cann yakmadan, hafif bir ekilde omuzlarmz birbirine deer sadece. Hatta, ancak onun bana
vuraca kadar vurmalym," diye dnyordum. Kesin kararm vermitim sonunda, ama
hazrlanman ok zaman ald. ncelikle kyafetlerimin dzgn olmas gerekiyordu. Caddede,
aramzda bir sorun kt takdirde orada bulunanlara kar (ki bu insanlar, ok asil
tabakadandrlar; kontesler, Prens D.'ler, edebiyatlar...} berbat kyafetimden tr rezil
olmamalydm. Giyindiiniz kyafetler, insanlarn gznde deerinizi arttrabilir; hatta sosyeteden
insanlar, sizi kendileriyle ayn seviyede grebilirler.
Bu nedenle aylmn tamamn vaktinden nce aldm. urkin maazasna giderek bir ift siyah
eldivenle gzel bir apka satn aldm. Daha nceleri almay dndm sar eldivene gre siyah

eldivenler, daha ar, da


66
la kibar grnyorlard. "Bu eldivenlerin rengi ok canl, sanki dikkatleri ekmek iin taklm gibi,"
diye dnerek sar eldivenleri almaktan vazgetim. Kemikten kol dmeleri olan beyaz bir
gmleim vard; ama beni asl oyalayan, palto bulmak olmutu. Aslnda paltom kt deildi,
stelik ok scak tutuyordu ama ii pamuk, yakas da rakundand; bununla birlikte uaklarn
paltosu gibi grnyordu. Paltonun yakasn deitirmeli, subaylarmki gibi kunduzdan bir yaka
satn almalydm. Bu nedenle birka kez Gostinniy Dvor'a (*J gittim ve epeyce uratktan sonra
ucuz bir Alman kunduzu almaya karar verdim. Aslnda Alman kunduzlar yeniyken gzeldirler;
ama eskidiklerinde ok kt grnyorlard. Geri bana da bir kere lazm olacakt ya. Fiyat da
epey yksekti. yice dndkten sonra, rakun yakam satmaya karar verdim; geriye kalan benim
iin fazla saylabilecek paray da efim Anton Antonovi Setokin'den isteyecektim. Anton
Antonovi, arbal, olduka sakin bir adamd; kimseye dn para verdii de grlmemitir.
Beni ie yerletiren hatr saylr kii, beni ona epeyce vmt geri, ama yi' ne de ok canm
skyordu bu mesele. Ondan para isteyecek olmak, beni ok rahatsz ediyordu. Bu yzden
uykusuz kaldm geceler oldu, zaten o sralar uyuyamyor, geceleri ateli nbetler geiriyordum.
Birden lecek gibi oluyordum, sonra kalbim yerinden frlayacak gibi hzl arpmaya balyordu.
Anton Antonovi, istediim paray verdi; nce ard, uzunca bir dnd ve sonra cebinden
paray karp bana uzatt. Bunun yannda, verdii paray iki hafta sonra aylmdan keseceine
dair bir sesnet imzalatt bana. Her ey tamamlanm oldu bylece;kunduz yaka, o berbat rakunun
yerine konuldu ve ben, derhal harekete getim. Dnmeden, birdenbire yapamazdm bu ii,
yava
(*) Petersburg'un en byk ars.
67yava ve akllca davranmam gerekiyordu. unu ak yreklilikle syleyeyim ki, bir iki
denemeden sonra neredeyse vazgeiyordum. Omuzlarmz arpmyordu bir trl. Btn
hazrlklarm yaptktan sonra, tam arpacamz anda, ben hzlca kenara ekiliyordum. Subay
ise beni hi farketmeden yoluna devam ediyordu. Tann bana g versin diye dualar ederek
adama yaklayordum. Hatta bir defasnda, ok kararlydm ve birbirimize iyice yaklamtk, ama
ben son anda korktum ve adamn ayaklarna dolaverdim. Subay yoluna devam etti, ben de bir
top gibi ne doru frladm. O gece hastalandm ve ateli nbetler geirdim. Sonra btn bunlar
iyi bir ekilde sonuland, hem de hi beklenmedik bir biimde.
Olaydan bir gn nce, bu fikrimden vazgeerek her eyi olduu gibi brakmaya karar vermitim;
bu dnceyle Nevskiy'e son bir defa kmtm. Nasl olduunu bilmiyorum, aniden subay
karma kt, aramzda adm kalmt ve kararm deitirerek yrmeye devam ettim, sonra
omuz omuza gelerek arptk! Yerimden az da olsa kmldamadan, onun yapt gibi yrmeye
devam ettim. Adam dnp bakmad bile. Eminim ki, beni grd halde grmezlikten gelmiti. u
anda bile byle dnyorum. Subay benden daha iri yar olduu iin arpmada sarslmtm,
ama bundan ne kar! Ben, amacma ulam, bir adm bile gerilemeden, herkese onunla eit
olduumu kantlamtm.
Kazandm zaferin sevinci iinde talyan aryalar sylyordum. Sonraki gn iinde ne
durumda olduumdan bahsetmeyeceim, nk "Yeralt"n okuduysanz anlayabilirsiniz. Daha
sonra bizim subay baka bir yere atadlar. Tam on drt yldr grmyorum onu. Kimbilir hangi
rtbededir ve kimleri tekmeliyordur?
II
Hovardalklarm sona erdiinde iimi mthi bir sknt kaplyor, mide bulantlar geiriyordum.
imdeki pimanlk duygusu yava yava azalyor, uysallamaya, durumumu olduu gibi kabul
etmeye balyordum. Sonunda kendimi oyalayacak bir ey buldum: "Gzel ve yce eyler"le
megul olmak. Bir keye ekilir ve tam ay boyunca hayaller kurardm. Bu zamanlarda,
yakasna kunduz diktiren o korkaktan tamamen uzaklardm. ylesine kahraman kesiliyordum ki,
ziyaretime iri yar bir temen bile gelmi olsa, odama sokmazdm. Daha sonralar onu hayal
edemez olmutum. Nelerin hayalini kurduumu ve bunlarn bana ne gibi zevkler verdiini belki
imdi syleyemem, ama o zamanlar bu hayallerle doluydum. Hatta imdi bile bunu yaptm
oluyor.
Hovardalk gnlerimin sonunda daha fazla hayaller ierisine gmlr, pimanlk, gzyalar,
lanetler ve sevinlerle dolard yreim. Baz zamanlar, bu sarholuk ve her yanm kuatan
mutluluk, bana kendimle alay etmeyi unuttururdu. Neredeyse damarlarmda dolard umut,

68
69
inan ve sevgi. O zamanlar dardan gelecek bir mucizeyle nmdeki her eyin ferahlayacana,
iyi, gzel ve kusursuz bir alma ufkunun beni beklediine inanrdm. (Bu almann ne
olduunu tam olarak bilmiyordum, ama benim iin kusursuzdu.) Hayallerimde neredeyse, beyaz
bir at srtnda, bamda defne dal eksik bir vaziyette gkten yeryzne inecektim. Ortalarda bir
yerlerde olmay hibir ekilde kabul edemezdim; bu nedenle gerek hayatta da en alt tabakaya
hi itirazsz giriyordum. Ya byk bir kahraman olacak ya da amura batacaktm; ikisinin ortas
olmam mmkn deildi. Beni en ok zen ey ise amurda debelenirken aslnda bir kahraman
olduumu dnmemdi. Sadece kahramanlar amura batabilir, dier insanlarn buna hakk
yoktur, diye dnrdm. Bir kahraman, amura ne kadar batsa da amurlanmaz; bir kahramann
amuru affettirmesi iin yce insan olmas gerekir.
in en garip yan, bu "gzel ve yce eyler"in hovardalk dnemlerimde de iimde olmasyd. En
iren kepazeliklerim esnasnda gelerek, iimde iddetli patlamalar yapp hovardalma hi de
zarar vermeden ekip gitmesi, beni ok artyordu. Yaadm bu ztlklardan doan acyla
orantl olarak aldm zevk de artyordu. Hissettiim aclar, iinde bulunduum elikiler ve ruh
tahlilleri, bana bu zevki veriyordu. Bu zdraplar ve zdrapklar, hovardalm daha bir zevkli
klyor, bir bakma tuzu biberi oluyordu.
Elbette ki btn bunlarn bir derinlii vard. Sradan insanlarn gittii yerlere giderek, amura
batmamn bir anlam olmalyd zaten. Beni eken bir yan olmasayd, hi geceleri hovardala
kar mydm? Asil bir taraf olmayan hibir davranta bulunmazdm ben. Tanrm! Ne aklar
yaadm hayallarimde, "gzel ve yce eyler"e dalarak. Bunlar, yeryznde asla bulunmayan,
hayali sevgi
70
lerdi; ama bana yetiyor ve sonradan gerek bir sevgi duymama da ihtiya brakmyordu. Her eyi
tatl bir tembellikle sanata balyordum. Sadan soldan, airlerden, romanclardan kaptm
mkemmel yaam sahnelerini, istediim gibi deitirerek hayallerimde ben de yayordum. Her
defasnda kahraman bendim ve yenilenler bunu mecburen kabul ediyorlard; ben de onlan bir
rpda affediyordum. nl bir air, bir mabeyinci olur ve sonra da ak olurdum. Sahip olduum
byk serveti insanlar iin harcardm. Sonra, herkesin gz nnde btn gnahlarm
aklardm; elbette bunlar, iinde "gzel ve yce eylerden fazlasyla bulunan Manfredvari
gnahlard. BJ tn herkes alayarak bana sarlyordu (yapmadklar takdirde ne kadar budala
olduklarm gstereceklerdi); ben ise ayaklarm plak, karnm a bir ekilde yeni fikirler yaymak
iin yollara derek, geri dncelileri Austerlitz'de ortadan kaldryordum. Bundan sonra genel bir
af ilan edilir ve her yanda marlar alard; Papa, Roma'y brakp Brezilya'ya gitmeyi kabul ederdi.
Daha sonra btn talya halk onuruna Korno gl kenarndaki Bargez kknde byk bir balo
verilirdi. (Bunun iin Korno gl Roma'ya getirilecekti elbette.) O anda kkn bahesinde baz
olaylar olurdu. Bunun gibi birok hikye, anlyorsunuz beni deil mi?
imdi, bu hayallerimi, bu ekilde ortala sermemin hi de iyi bir davran olmadn
syleyeceksiniz; hem de bunca itiraf, coku ve gzyandan sonra... Neden iyi bir davran
olmuyormu? Yoksa bunlarn, sizin yaadklarnzdan daha aptalca ve utan verici olduunu mu
dnyorsunuz? Aslnda bazlar ok iyi tasarlanm hayallerdi; stelik hepsi de Komo gl
etrafnda gemiyordu. Evet, siz haklsnz... Bu yaptklarm ok alaka ve baya eylerdi; ama
asl alaka olan, kendimi size hakl gstermeye almamdr. imdi de kendimi ktlemem, her
eyi
71daha berbat yapyor. Artk bu kadar yeter, nk gittike amura batyor, buna ramen
anlatmak istediklerimi de anlatamyorum.
Hayal dnyasnda yaamaya aydan fazla dayanamyor, sonunda insanlara karmak iin
byk bir istek duyuyordum. Benim iin insanlara karmak, efim Anton Antonovi Setokin'in
evine gitmekten ibaretti. Hayatmda en fazla anlacak ey, mrm boyunca sadece o adamla
grmemdir. Setokin'e de ancak arada bir, iimde byk cokular hissettiim zamanlar
giderdim. Hayallerim, insanlarla kucaklamak isteyecek kadar mutluluk verdiinde, bir insanla
konuma ihtiyac duyarak ona gidiyordum.
Anton Antonovi'e sadece sal gnleri gidebildiimden, insanlarla grme isteimin bu gnlere
denk gelmesi gerekiyordu. Pyati Uglov civarndaki bir apartmann drdnc katnda oturuyordu
Anton Antonovi. Drt odal, bask tavanl, duvarlar sarya boyanm bir evi vard ve onlara ancak

yetiyordu. ok az eyas vard ve onlarn rengi de sarya alyordu. ki kz vard Setokin'in ve bir
de misafirlere ay ikram eden kzkardei. Ksa boylu ve yass burunlu olan kzlardan biri on ,
dieri on drt yandayd. Aralarnda her zaman fsltyla konuup gltkleri iin onlardan
ekinirdim. Ev sahibi, her zamanki gibi, alma odasnda bulunan yaz masasnn arkasndaki
deri koltukta oturur, yannda da ya bizden ya da baka bir bakanlktan kr sal bir memur olurdu.
Konuklar, hi deimeyen birka kiiden ibaretti. Konuulan eyler ise vergiler, meclisteki
toplantlar, aylklar, atamalar, Ekselans ve insanlarn gzne girme sanat olurdu her zaman. Sze
katlacak cesareti bulamazdm kendimde ve onlar saatlerce aptal aptal dinler, herkes gidene
kadar da otururdum. zerime bir sersemlik ker, her yanm terle.meye ve tutulmaya balard.
Bunlar, ok yararl ziyaret
72
ilerdi; nk eve dndmde, insanlarla grme isteim bir sreliine ortadan kalkyordu.
Dostum diyebileceim bir dier kii de Simonov l adnda eski bir okul arkadamd. Aslnda
Petersburg'da birok okul arkadam vard; fakat ben, bunlarla grJmez, yolda karlaacak
olsam bile selam vermezdim. Dama nceki iimden ayrlp bu ie girmemin nedeni de, oIcukluk
arkadalarm grmeyerek gemiimle ilgimi kesimekti. Bitirdiim okula ve orada geen ac dolu
yllara laInet olsun! Ksaca, zgrle kavutuum an okul arkaIdalarmla da ilgimi kestim.
Karlatmda selam verdiklerimin says ikiyi veya gemiyordu. Simonov da onlardan
biriydi; okuldayken sessiz, sakin birisiydi. Buna ramen ben, onun karakter sahibi, drst biri
olduunu anlamtm. Dar kafal birisi olmadndan da emindim. ok gzel zamanlar
geirimsizdir beraber; ama bunlar pek uzun srmemi, aramz bozulmaya yz tutmutu.
Anladm kadaryla Simonov, okul hatralarndan holanmyor ve benim bunlar
hatrlatacamdan endie ediyordu. Bazen benden pek holanmadn dnyordum, ama
bundan emin olmadm iin onu ziyarete devam Sederdim.
Bir perembe gnyd ve yalnzlk dayanlmaz bir hale gelmiti. Anton Antonovi'e
gidemeyeceim iin Simonov'a gitmeye karar verdim. Merdivenlerden beinci kata karken, bu
adamn benden holanmadn, gitme|inin hi doru olmadn dnyordum. Her zaman
olSduu gibi bu dnceler, beni iyice phelerin kucana Batyordu. Kararm verdim ve
Simonov'un kapsn alIdm. Onunla grmeyeli neredeyse bir yl olmutu.
73
lIV
Simonov'un evinde iki okul arkadam daha vard. nemli bir ey zerine konuuyor gibiydiler.
in en garip taraf ise, yllardr birbirimizi grmediimiz halde, benim geliime aldrmamalaryd.
Onlarn yannda kendimi bir sinek kadar deersiz hissettim. Okulda da pek sevilmediimi
syleyebilirim, ama bu kadar kk grldm bilmezdim. simdeki baarszlmn,
bovermiliimin ve kt grnl olmamn, beni insanlarn gznde klttn biliyorum;
onlara gre btn bunlar, benim beceriksizliimin ve deersizliimin gstergesiydi. Ne olursa
olsun, bylesine kk dmeyi beklemiyordum. Geliim, Simonov'u ok artmt. Zaten daha
nceki ziyaretlerime de bir trl anlam veremezdi. Oturdum, byk bir can sknts ve znt
iinde konutuklarm dinlemeye baladm.
ok ciddi ve byk bir heyecanla zerinde konutuklar ey, bir sonraki gn baka bir ehre
gidecek olan subay arkadalar Zverkov iin dzenleyecekleri veda partisiydi. Bay Zverkov, benim
de okul arkadamd; oku
74
lun son snflarnda ondan iyice nefret eder hale gelmitim. lk snflardayken herkes tarafndan
sevilen, sevimli, afacan bir ocuktu. Ben de, bu zelliklerinden dolay kskanyordum onu. Hi
baanl deildi derslerinde ve gitgide daha da kt oluyordu; fakat okul idaresi tarafndan
kayrld iin okulu baaryla bitirdi. Son snfta okurken, iki yz kiilik bir ky miras kalmt ona;
sonra bizi kmsemeye balad, nk biz fakir aile ocuklarydk. Zverkov, aalk bir insand;
ama bize tepeden bakarken bile houmuza gidecek yanlan oluyordu. ocuklarn birou, onur ve
eref zerine onca laf ettikten sonra, Zverkov azdka ona daha ok yaklayorlard. Btn bunlan
da ondan bir kar umarak yapmyorlard; Zverkov'un doutan ansl olduunu dnyorlard.
Bunun yannda, kabiliyetli oluu ve naziklii ile tannrd. Zverkov... Beni ileden karan da buydu
zaten. Kendine gvenen sert ses tonu ve ok aptalca olmasna ramen herkesin beendii
esprileri, ona olan nefretimi daha da arttryordu. Anlaml yzmle rahatlkla deitireceim gzel
ve aptalca bir ifadesi olan suratndan, son dnem subaylarnda oka rastlanan akac

tavrlarndan nefret ediyordum. apknlk yapamyordu, nk subay apoletlerim takmamt


henz. Fakat gelecekte kadnlarla olan ilikilerinde ne kadar baarl olaca ve yapaca
dellolar zerine o kadar ok ey anlatmt ki, artk midemi bulandnyordu.
Hep hatrlarm, daima sessiz sedasz olduum halde, bir gn Zverkov'la kapmtm. imizin
olmad bir zamanda, gelecekte yapaca apknlklardan bahsediyordu arkadalarna. Sonra
birden keyiflenerek, kynde beraber olmayaca bir tek kz brakmayacan, bunun droit de
seigneur (*) olacam sylemez mi? Buna itiraz eden kylleri hem dayaktan geirecek, hem de
vergilerini iki kat arttracakm. Bizim ocuklar da onu alklamazlar
(*) Bey hakk (Franszca).
75m? Hemen araya girdim. Aslnda ne o kzlara, ne de babalarna acmyordum; beni
sinirlendiren, bu adi adamn alklanmasyd. Onu orada rezil ettim; ama Zeverkov, aptallnn
yannda ok da pervaszd ve bir kahkaha patlatarak lafm grltye getirdi. Sonra o beni zor
durumlara sokmaya balad ve bunlar hi kzmadan, ylesine yapyormu gibiydi. Bu tr
hareketlerini cevapsz brakmn nedeni, ona duyduum byk nefretti. Okulun bitmesine az bir
zaman kala bana yaknlk gstermeye balamt; doruyu sylemek gerekirse, bu davran
houma gitmi, bu nedenle fazla da nazlanmamtm. Fakat bu durum fazla uzun srmedi, aramz
tekrar ald.
Zverkov temen olduktan sonra, etraftan onun apknlkta ne kadar baarl olduunu duymaya
baladm. Bir sre sonra iindeki baarlar da konuulmaya baland. Sokakta karlatmz
zaman bana selam vermiyordu Zverkov; herhalde benim gibi birine selam vermenin onu kk
dreceinden ekiniyordu. Bir gn tiyatroda grdm onu, omuzunda yaver kordonu vard.
nc srada oturmu, yal bir generalin kzlarna ylyordu. Zverkov, eskiden olduu gibi
yakkl ve evik grnyordu, ama biraz bolam olsa gerek ki, hafif kilo almt. Herhalde otuz
yana geldiinde iyice imanlayacakt.
Arkadalarn veda partisi vermek iin bir araya geldikleri Zverkov buydu ite... Kendilerinin
Zverkov'la eit durumda olmadklarn bildikleri halde yldr onunla arkadalk ediyorlard.
Simonov'un konuklarndan biri de Ferfikin adnda bir Rus Alnanyd. Ufak tefek, surat maymuna
benzeyen, adi, ukala birisiydi Ferfikin. Okuldayken benim en byk dmanmd. ok korkak biri
olmasna ramen hep yksekten atp, insanlar kk grrd. Bor para
76
alabildii iin Zverkov'un etrafndan ayrlmayanlardan biri de oydu.
Simonov'un dier konuu Trudolyubov, pek de nemsenecek biri deildi. ri yar, souk biriydi ve
okulu bitirince o da subay olmutu. Drst biriydi Trudolyubov, baarl insanlarn nnde eilirdi
daima. Fakat rtbe elde etmekten baka bir eye da kafas almazd. Size aptalca gelebilir ama
Zverkov'la uzaktan akraba oluu, Trudolyubov'un deerini arttryordu aramzda. Karlatmz
zaman benimle zorlama ile de olsa konuurdu, ama hibir zaman adam yerine koymazd.
Trudolyubov, konumasna devam ederek:
yi ya... dedi. Her birimiz yedier ruble versek, kii olduumuzdan toplam yirmi bir papel
olur. Bu parayla iyi bir ziyafet ekeriz. Zverkov'dan da para alacak deiliz ya!..
Elbette, onu biz aryoruz nk, diye dorulad Simonov.
General olan efendisinin omuzlarndaki yldzlaryla vnen uaklar gibi atld Ferfikin:
yi de, Zverkov masraflarn hepsini bizim karlamamz kabul eder mi acaba? Diyelim, bir
incelik gstererek kabul etti, ya sonra yarm dzine ampanya atrrsa bize?
Sadece "yarm dzine" aklnda kalan Trudolyubov:
Acaba ne oluruz yarm dzineyi iince? dedi. Partinin dzenlemesini zerine alan Simonov:
yleyse elimizdeki yirmi bir rubleyle kii biz, bir de Zverkov Hotel de Paris'te yarn akam
bete buluuyoruz, tamam m?
77Ben heyecanla, biraz da alngan bir tavrla:
Ne yirmi biri, benimle beraber yirmi sekiz olur, dedim.
Bu teklifi hibiri beklemiyordu; ok sevineceklerini hatta bana hayranlkla bakacaklarn
dnyordum.
Fakat Simonov, yzme bile bakmadan:
Siz de mi katlmak istiyorsunuz? diye sordu.
Beni ok iyi tanyordu ve bu da beni hep rahatsz etmitir.
Neden, ben de arkadanz deil miyim? Beni unutmanza gcendim dorusu! derken
Ferfikin, her zamanki kabalyla szm kesti:

yi ama nereden bulacaktk sizi? Trudolyubov da ask bir suratla:


Sizin Zverkov'la aranz bozuk deil miydi?
Ben, bu konuda kendime ok gveniyordum, belki de bu yzden sesim titreyerek:
Bu mesele benden bakasn ilgilendirmez. Belki sadece eski problemlerimiz yznden
katlmak istiyorum!
Trudolyubov, alayl bir gl frlatarak:
u sizin ince meseleleriniz de... Sizi anlayabilene bravo dorusu.
Simonov, kararl bir ekilde:
Tamam, siz de katln; yarn Hotel de Paris'te bete buluuyoruz, unutmayn! dedi.
Ferfikin, bayla beni gstererek, Simonov'a:
78
Eee, para ne olacak? dedi. Fakat Simonov'un kzgn baklarn grnce lafn yanda kesti.
Trudolyubov, ayaa kalkarak:
yi yleyse. ok istiyorsa o da gelsin. Ferfikin, kzgn bir ekilde apkasn alarak:
Resmi bir toplant yapmyoruz, birka arkada bir araya geleceiz... Belki de sizi aramzda
grmek istemiyoruz...
Sonra gittiler; giderken Ferfikin vedalamad benimle, Trudolyubov ise yzme bile bakmadan
bayla selam verdi sadece. Onlar gidince Simonov, bana garip garip bakmaya balad, belli ki
can sklmt. Ayakta duruyordu ve bana da oturmam sylemiyordu.
Hmm... Evet... Demek yarn. Paray imdi mi vereceksiniz?
Sonra da hemen yz kzararak:
Bunu, geleceinizden emin olmak iin soruyorum, dedi.
fkeden kpkrmz kesilmitim ki, o anda, ona ne zamandr vermediim be ruble olan borcum
aklma geldi. Bu borcu hi unutmamtm, ama demiyordum da.
Byle bir ey olaca hi aklma gelmemiti buraya gelirken... zgnm Simonov, yanmda o
kadar para yok, dedim.
Peki peki, nemli deil. Yarn verirsiniz, ben renmek iin sormutum sadece... imdi siz...
Lafn yarda kesti ve fkeli bir ekilde dolamaya balad. Topuklarna basarak yrdnden
ok grlt kanyordu.
79Ksa bir sessizlik anndan sonra:
Sizi rahatsz etmiyorum ya? diye sordum. Birden irkilen Simonov:
Hayr, hayr... Aslnda evet... ey, bir yere uramam gerekiyor da, hemen urackta, yakn bir
yer...
Yapt kabalktan dolay zr dileyen bir ses tonuyla konuuyordu sanki.
alacak bir rahatlkla ayaa kalkarak apkam aldm ve:
Aman Tanrm! diye bardm. Neden daha nce sylemediniz bunu?
Simonov, kapya kadar geirdi beni ve ona hi de yakmayan heyecanl bir sesle:
Uzakta deil... urada, biraz ileride! diye tekrarlyordu.
Merdivenlere ktmda da arkamdan:
yleyse yarn tam bete! diye bard.
Beni gnderebildii iin seviniyor olmalyd. Korkun sinirlenmitim. Kzgnlktan dilerimi
gcrdatarak:
eytan drtt sanki! Zverkov denen domuzun dl iin deer mi yani? Gitmesem ne olur? Bir
ey olmaz elbette! Beni zorlayan m var sanki? Yarn mektupla Simonov'a bildiririm...
Sonunda oraya gideceimi biliyordum, zaten beni fkelendiren de buydu. Gitmem ok
garipsenecekti, fakat bu yzden daha istekli gidecektim. stelik, gitmemem iin "paraszlk" gibi
ok nemli bir sebep varken. Sadece dokuz rublem kalmt. Bundan yedi rubleyi, uam
80
Apollon'a verecektim yarn. Yeme ime masraflar kendisine ait, ayda yedi rubleye alyordu
Apollon.
Apollon gibi birinin parasn vermemek hi mmkn m? Sizlere baka bir zaman anlatrm bu
aalk herifi.
Btn bunlara ramen, o herifin parasn vermeyip partiye gideceimi adm gibi biliyordum.
ok berbat ryalar grdm o gece. Akam boyunca en kt okul hatralarm dnrsem, baka
trls beklenemezdi herhalde.
Bakmm stlenen uzak akrabalarm vermilerdi beni o okula; imdi onlarn nerede olduklarn

bile bilmiyorum. Benim gibi ksz bir ocuu balarndan savmlard; nk azarlamalarndan
dolay kt dnceli, sessiz, etrafa bo baklar frlatan birisi olmutum. Arkadalarmn hepsi,
onlara benzemediimden benimle korkun alay ediyorlard. Bu alaylara ise asla
dayanamyordum. Dierleri gibi insanlarla kolay iliki kuran birisi deildim. Daha ilk gn
hepsinden nefret etmeye baladm ve iimde korkak, hastalkl bir gurur ba gsterdi.
Kabalklarm kabullenemiyordum bir trl. Yzmle ve vcudumun biimsizliiyle alay ediyorlard.
Halbuki kendilerinin suratlar daha aptalcayd. stelik, okula gelenlerin yzlerindeki anlaml ifade
zamanla kayboluyordu ve hibir ey kalmyordu. Bakmaya bile duyamayacanz ocuklar, birka
yl iinde deiip sevimsiz insanlar haline geliyorlard. Yam henz on alt olmutu, ama ben
oktan iime kapanm, aknlkla onlan seyrediyordum. Daha o zamanlar dar kafalar, anlamsz
uralar, sama sapan oyunlar ve konumalar beni hayrete drmt. Kendimi onlardan
stn grmeye balamtm; nk ok nemli olaylardan habersiz kalyor, insann hayatn
etkileyen konulara kar duyarsz oluyorlard. stelik bunlar, inci
81nen gururumun eseri hi deildi. Tanr akna, ne olur, "Sen hayal dnyasnda dolarken, onlar
yaamn gerek yzn anlamlard," gibi beylik laflar etmeyin bana. Gerek yaama dair hibir
eyi anlamyordu onlar. Zaten en ok kzdm ey de buydu! Hatta diyebilirim ki, en basit, en
olaan gerekleri karlarken bile inanlmaz bir aptallk gsteriyorlard. Daha o yalardayken
gl ve baarl insanlara kle olmulard. Ne kadar doru da olsa nemsenmeyen, ufak bir ey,
onlarn iddetli alaylarndan kurtulamyordu. Tek uralan, bir rtbeye ulamakt ve daha o
yalarda oturacaklar koltuklardan bahsediyorlard. Bunun sebebi, aklszlklarnda olduu gibi
hayatlar boyunca evrelerinde grdkleri kt rneklerde de aranabilir. ok berbat bir ahlka
sahiptiler. Ahlkszlklar bile sahteydi ve gsteri doluydu; buna ramen arasra krpe
ocukluklar ortaya ksa da, o da ho gzkmyordu. Onlardan tm gcmle nefret ediyordum,
fakat ben daha aalktm; o, baka bir konu. Bana kar olan davranlar, benim onlara kar
olan davranlarmn aynsyd; stelik onlar, benden tiksindiklerini gizlemiyorlard. Onlardan sevgi
beklemiyordum zaten; tek uram, onlar kk drmekti.
Arkadalarmn alaylarndan kurtulmak iin byk bir hrsla derslerime altm. Sonunda baarl
renciler arasna girebildim. Yava yava sayglarn kazanyordum; stelik onlarn okuyamad
kitaplar okuduumu, ders programlarmzda bulunmayan konularda bilgi sahibi olduumu da
anlamaya balamlard. Bana hl alayl bir ekilde bakyorlard, ama aklca onlardan stn
olduumu kabullenmilerdi artk. retmenlerin ilgisini zerime toplaynca her ey iyice deiti;
artk alay etmiyorlard ama dmanlmz eskisi gibi kald. Aramzdaki ilikiler, son derece souk
ve gergindi. Sonunda yine dayanamadm buna; zaman getike insanlarla yakn iliki
82
ler kurup dost edinmek ihtiyac duydum. Bu konuda baz giriimlerim oldu ama hi doal
olamadmdan baarl olamyordum. Sonunda bir arkadam oldu; ama o zamanlar da iimde
bulunan zorbalk hissiyle, arkadam kendime kle etmek istedim. O iren arkadalaryla btn
balann koparmasn istedim ondan. Dostluumun iddetine dayanamayp gzyalan iinde sinir
bunalmlar geirdi. Teslimiyete hazr, saf bir ocuktu; bana iyice balandktan sonra da ondan
nefret etmeye ve kendimden uzaklatrmaya baladm. Btn amacm, ona galip olmak ve bana
balandn grmekti sanki. Dierlerim deil, onu yenmitim; nk o, hibirine benzemeyen,
farkl biriydi. Okul bitince ilk yaptm ey, onca yl urap elde ettiim mesleimi bir kenara
brakmak oldu. Gemiimi ve onunla ilgili btn ilikilerimi kesip, lanetler okuyarak mezara
gndermek istiyordum. Btn bunlardan sonra Simonov'a gitmem olacak i deildi dorusu...
Sabah erkenden yatamdan kalktm, sanki her ey birazdan oluverecekmi gibi. O gn yle bir
olay yaayacaktm ki, hayatm tmyle deitirecekti; buna kesinlikle inanyordum. Byle eylere
alkn olmadmdan galiba, dardan gelecek byle kk bir etkinin bile hayatm tamamen
deitireceine inanmmdr her zaman. Her gn yaptm gibi iime gittim ve parti hazrl iin
de iki saat erken ayrldm.
Bu parti iin ok sevindiimi sanmasnlar diye herkesten nce gitmemeye alacaktm. zerinde
durulacak yle ok ey vard ki, dndke sinirden atlyordum. Kendi ellerimle bir kez daha
ayakkablarm boyadm; Apollon'a sylemi olsaydm asla yapmazd. Gnde iki kere ayakkab
boyamak, onun inanlarna ok tersti. O grmesin diye antreden fray gizlice aldm ve iimi
bitirdim. Sonra da giyeceklerimi kontrol ettim, hepsi de ok eski ve ypranmt. Son zamanlarda
kendimi iyice sal
83vermitim. Resmi kyafetim gayet iyiydi ama onunla da yemee gidilmezdi. En kts de,

pantolonun dizlerinden birinin tam stnde koca bir leke olmasyd. Yalnz bu leke, deerimin
onda dokuzunu kaybettirecekti. Byle dnerek kendimi klttm de biliyordum. "imdi
dnmenin zaman deil, gerek olduu gibi karnda," diye dnerek, gvenimi iyice
yitiriyordum. Tm bu meseleleri gereinden fazla byttmn farknda olduum halde,
stmallar gibi titremekten kendimi alamyordum.
"Alak" Zverkov, bana yukardan bakarak souk bir ekilde karlayacak; Trudolyubv, tm
miskinlii ve bn baklaryla beni kmseyecek; aalk Ferfikin de Zverkov'a ho grnmek
iin benimle alay edip duracakt. Tm bunlar dndke delirecek gibi oluyordum. Elbette,
btn bunlar Simonov farkedecek ve korkaklm yznden beni kk grecekti. En kts de
hibir edebi taraf olmayan, basit, adi bir ekilde sona erecekti her ey.
Oraya gitmemem, en iyi ey olurdu. Ama bunu yapmam mmkn deildi. Aklma koyduum bir
eyi sonuna kadar gtrmek huyumdu nk. Eer bunu yapamazsam hayatm boyunca, "Nasl
da korktun deil mi? Gereklerden korktun!" diye kendimi yer bitirirdim. Zannettiim kadar korkak
olmadm ispat etmek iin, o insanlarn arasna girmeliydim stelik. Korkudan tir tir titrerken, bir
taraftan da onlar etkileyip "yksek fikirlerim ve yabana atlamaz esprilerim"le beni sevmelerinin
hayalini kuruyordum. Herkes benimle ilgilenip Zverkov'u unutacakt; o da utancndan sus pus olup
bir keye ekilecekti. Zverkov'u bu ekilde alt ettikten sonra, ona elimi uzatp, dostluumuz
erefine kadeh kaldrrdm. Fakat en kts de neydi biliyor musunuz? Onlar alt edip ezmek ve
kendime balamak, aslnda hi de istemediim eylerdi. Btn bunlar yapm olsam bile benim
iin hibir deeri ol
84
mayacakt. Bunlar bilmek, beni iyice sinirlendiriyordu...
Ah! Tanr'ya ne kadar yalvardm, o gnn bir an nce bitmesi iin. Tarif edilemez bir hznle
pencereye yaklatm, cam ap sulusepkenin derinliine kendimi brakverdim.
Sonunda bei vurdu, benim klstr duvar saatim. . apkam aldm ve sabahtan beri ayln
bekleyen, aptallndan laf ilk olarak amak istemeyen Apollon'a bakmamaya alarak kapya
doru ilerledim. Zaten batacam kadar battm diyerek lks bir araba tuttum ve Hotel de Paris'e
tam bir beyefendi gibi gittim.
85l
IV
Veda partisine ilk gelenin ben olacam bir gn nceden beri biliyordum. Ama bunun bir nemi
kalmamt artk.
Dierleri henz gelmedii gibi, bize ayrlan salonu bulmakta da glk ektim. Sofra
hazrlanmamt ve garsonlarla uzunca bir konuma yaptktan sonra, yemein bete deil altda
olacan rendim. Daha sonra bfedekiler de ayn eyleri syledi, sorduuma bin piman
olmutum. Saat henz bei yirmi be geiyordu; yemek saatini deitirdiklerinde, bunu bana da
bildirmeleri gerekmiyor muydu? Posta denen ey ne ie yaryordu? Beni garsonlara, daha da
nemlisi, kendime kar rezil duruma sokmulard. Yine de masaya oturdum. Garson sofray
hazrlamaya balamt ama ben onun yannda daha bir utan duyuyordum. Salonda lambalar
yand halde saat altya doru masaya mumlar getirdiler. Acaba bunlar, ben geldiimde neden
getirilmemiti?
Yan salonda suskun, ask suratlarndan fke akan iki adam yemek yiyorlard. Uzaktaki bir
salondan ok faz
86
la grlt geliyordu. Kahkahalar, Franszca birtakm lklar ve haykrmalar, orada kadnl erkekli
bir grup olduunu gsteriyordu. Korkun derecede sklmtm; hayatm boyunca byle anlar ok
az olmu olacak ki, saat altda herkes geldiinde, kurtarclarm grm gibi sevindim.
Neredeyse, onlara olan kzgnlm gstermeyi unutuyordum.
Zverkov, her zamanki gibi grubun ba olarak nde girdi ieriye. Zverkov, beni masada oturuyor
grnce, yava admlarla yaklat ve biraz eilerek krtr gibi elini uzatt. Generallere yakr bir
incelik ve sevimlilikle yapmt bunu; dier yandan bir tehlikeye kar kendini korur gibi bir hali de
vard. Bense Zverkov'un ieriye girer girmez crtlak bir kahkaha patlatacan, yemek boyunca da
bayat esprilerini ve souk akalann yapacan zannediyordum. Dorusu ben, kendimi bu ekil
bir Zverkov'a ayarlamtm, tepeden bakan ince ruhlu Zverkov, beni aknla uratt. Anladm
kadaryla Zverkov, kendisini benden stn gryordu. "Generaller gibi davranarak beni kk
dreceini sanyorsa aldanyor, onun aznn payn vermesini bilirim," diye dnyordum.

Peki ya kk grmek niyetinde deil de, sadece bana tepeden bakacana ve beni korur gibi
konuabileceine inanyorsa? Btn bunlar dndke boulacak gibi oluyordum.
Zverkov, son zamanlarn modasna uyup, szcklere neredeyse slk aldrarak, uzata uzata:
Sizin de yemee katlacanz duyduumda ok ardm! dedi. Epeydir gremiyorduk
sizinle. Bizden hep uzak duruyorsunuz, ama biz dndnz gibi kt insanlar deiliz. Neyse,
dostluumuzu yenilediimiz iin mutluluk duyuyorum.
Daha sonra, hi nemsemeyen bir tavrla arkasn dnd ve apkasn pencerenin nne brakt.
87Trudolyubov:
ok beklediniz mi? diye sordu. Sinirden titreyen, sert bir sesle:
Dn bana sylendii gibi tam bete buradaydm, dedim.
Trudolyubov, akn akn Simonpv'a bakt ve:
Yemek saatinin deitiini bildirmediniz mi?
Yoo, hayr. Unutmuum.
Bunlar syledikten sonra, zr bile dilemeden mezelere bakmaya gitti Simonov.
Durumumu komik bulmu olacak ki Zverkov, glerek:
Vah vah!.. Demek bir saattir buradasnz! diye bard.
Arkasndan da Ferfikin denen aalk herif, sokak kpeklerinin havlamasn andran bir sesle
glmeye balad. Halimi ok komik bulmutu herhalde.
Bunda glnecek ne var! diye bardm. Bu, tamamen sizin suunuzdur. Bana haber veremez
miydiniz? Bu... Bu... Bu, koca bir samalktan ibaret.
Trudolyubov, kt bir niyet tamakszn bana arka kt:
Sadece samalk deil bu, siz ok naziksiniz. Buna aka kstahlk denir. Neyse ki bir art
niyet yok. Nasl oldu da Simonov... Hmm...
Ferfikin, sze kararak:
Bunu bana yapm olsalard, ben... demiti ki,
88
Zverkov szn keserek:
Keke bizi beklemeden, bir eyler getirtip balasaydnz yemee! dedi.
fkeli bir ses tonuyla:
Bunu sizin izniniz olmadan da yapabilirdim elbette. Eer beklemisem...
Simonov, ieriye girerek:
Baylar, yemek hazr! diye bard. Her ey hazr ve ampanyalar da buz gibi sd.
Daha sonra aniden bana dnd ve nceki gibi yzme bakmadan:
dedi.
Adresinizi bilmiyordum ki, nasl bulacaktm sizi?
Benim iin pek de iyi eyler dnmedii belliydi. yle grnyordu ki, dn olanlardan sonra
benim hakkmda epey kafa patlatmt.
Hep beraber oturduk. Masa yuvarlakt. Solumda Trudolyubov, samda da Simonov vard. Tam
karmda Zverkov oturuyordu, Ferfikin de Trudolyubov'la onun arasnda kalmt.
Zverkov, benimle konumay srdrmek iin:
Siz hl "X" bakanlnda m alyorsunuz? diye sordu.
Skldm anlamt ve konuarak beni rahatlatacan dnyordu aklnca. Byk bir fke
duyarak, "Galiba u ieyi kafasna geirmemi istiyor," diye dndm. Hi sevmediim
konumalard bunlar ve bu yzden abuk sinirleniyordum.
89Gzlerimi nmdeki tabaktan ayrmayarak kaba bir sesle:
Hayr, 'Y' bakanlna getim! diye yant verdim.
yle mi!.. Yeni iinizden memnun musunuz bari? Eski iinizi neden brakmtnz?
Hibir neden yoktu, canm istedi ve ayrldm.
Kendimi kontrol edemiyordum; heceleri Zverkov'dan daha fazla uzatarak konuuyordum.
Ferfikin, glmemek iin kendini zor tutuyordu. Simonov, alay eder gibi yzme bakyordu.
Trudolyubov ise yemeini brakm, ilgiyle izliyordu beni.
Zverkov, anlamamazhktan gelmiti ama sylediklerime alnd ok akt.
Eee, sylesenize, ne kadar alyorsunuz?
Ne gibi?
Yani, aylnz ne kadar demek istiyorum.
Yoksa beni sorguya m ekiyorsunuz?

Daha sonra pancar gibi kzarm bir yzle ne kadar aylk aldm syledim.
Zverkov, dudan bkerek:
ok almyormusunuz, dedi. Ferfikin, o iren ylmasyla:
Siz, bu aylkla lks lokantalarda yemek de yiyemezsiniz! diye atld ortaya.
Trudolyubov, ciddi bir ses tonuyla:
Bu fakirliin resmidir bence, dedi.
90
Zverkov, bana kmser bir gzle bakarak, ineleyici bir tavrla:
Grmeyeli epey zayflam, deimisiniz! dedi. Ferfikin, pis pis glerek:
Brakn canm, utandrmayn ocuu! dedi. Daha fazla kendimi tutamadm ve patlayverdim:
Bunda hi de utanlacak bir ey yok beyefendi! Anlayabiliyor musunuz? unu iyice kafanza
sokun ki Bay Ferfikin, bu lks lokantada bakasnn deil, sadece kendi paramla yemek yiyorum.
Ne dediniz siz? Bakasnn parasyla yemek yiyen kimmi?
Ferfikin, epey fkelenmiti, ok ileri gittiimi farkederek:
Benim sylemek istediim o deildi! stelik neden daha doru dzgn bir konuya gemiyoruz?
Zeknz gstermek istiyorsunuz galiba.
Endie etmeyin, bunun yeri buras deil zaten.
Eee, siz de ok ileri gittiniz. Bakanln ileriyle urarken aklnz m oynattnz yoksa?
Zverkov, emir verir gibi:
Yeter artk, kesin u zrlty! diye bard. Simonov:
Sama, sama! diye syleniyordu. Trudolyubov, sadece bana bakarak, serte:
Evet, sama! Sevdiimiz bir arkadamz yolcu
91ederken gzel bir parti verelim dedik, siz de eski yaralan deiyorsunuz. Dn bize katlmak iin
dil dken sizdiniz, rahat durun bari...
Zverkov da bir taraftan baryordu:
Durun yahu! Yeter artk! Kesin u drlty, hi yakmyor size... Bakn size bamdan geen bir
olay anlataym. ki gn nce az kalsn evleniyordum!..
Daha sonra da Zverkov, iki gn nce evlilikten nasl kurtulduunu ak sak bir dille anlatmaya
balad. Konumasnn ierisinde bir tek evlilik laf gemiyor, srekli generallerin, albaylarn,
mabeyincilerin isimleri tekrarlanyordu. Anlattna gre, ilerinde en nemli insan da Zverkov'un
ta kendisiydi.
Neredeyse, glmekten kendilerinden geeceklerdi. Ferfikin, ince ve sesli kahkahalar
savuruyordu. Beni farketmiyorlard bile; ben de bir kede yenilmi, onurum krlm bir ekilde
sus pus oturuyordum. "Aman Tanrm, buras benim yerim olabilir mi?" diye dnyordum.
"Ahmaka hareket ettim. u Ferfikin'e de gereinden fazla yz verdim. Salaklar, beni masalarna
davet ederek bana onur verdiklerini dnyorlar. Aslnda varlmla ben onlara onur veriyorum.
(Zayflamm... Giysilerim eskiymi...) Lanet pantolon!.. Zverkov, biraz nce dizimin zerindeki
lekeyi grd... Ne var yani? imdi kalkp apkam alr ve tek kelime bile etmeden buradan
kabilirim. Onlar hi de nemsemediimi anlarlar. Eer isterlerse yarn dello bile yaparm.
Lanet olsun, yedi rubleye acyacak deilim ya! Onlar, bunu dnrler herhalde... Acmyorum
ite! Hemen imdi gidiyorum."
Elbette ki, oturduum yerden kalkamadm. Sinirimi bastrmak iin Lafitte ve Keres araplanndan
bardak bardak iiyordum. kiye pek alk deildim, o nedenle
hemen bam dnmeye balad. Sarholuum arttka zntm de artyordu. Aniden iimde bir
istek belirdi; hepsini ok kt bir biimde aalayp kalkp gitmek... O zaman "Evet, ok
glnecek bir tipi var, ama zeks harika," diyeceklerdi. Sonra... Aman, canlan cehenneme...
Baygn baklarmla, hi de utanmadan hepsini yle bir gzden geirdim. Beni tamamen
unutmulard. Birbirleriyle yksek sesle konuuyor, akalar yapp duruyorlard. Srekli konuan
kii Zverkov'du. Sylediklerini dinlemeye baladm. Kendisine deliler gibi ak olan gzel bir
kadndan bahsediyordu Zverkov. Her halinden yalan syledii anlalyordu. Bu meselede
kendisine, bine yakn kyls olan, ok yakn dostu, Prens Kolya denen bir hassa subay
yardm etmiti.
Birden, lafa kanarak:
Peki ama, bin kyls olan dostunuz Kolya, veda partinize gelmedi! dedim.
Hepsi sustular. Daha sonra Trudolyubov, kmseyen gzlerle bana bakarak:
Siz, imdiden sarho olmusunuz! dedi.

Zverkov da tpk bir bcee bakar gibi bakyordu bana. Baklarm yere evirdim. Simonov
kalkarak bardaklara arap doldurmaya balad.
nce Trudolyubov, ardndan da dierleri kadehlerini kaldrdlar. Ben ylece oturuyordum.
Trudolyubov, Zverkov'a dnerek:
yi yolculuklar dileiyle salna iiyoruz! diye bard. Eski gnlerimiz ve geleceimiz iin
baylar... Varolun!
Herkes kadehini dikip araplarn iti ve Zverkov'a
92
93sarlp ptler. Ben hl kmldamyordum. Kadehim nmde dolu duruyordu.
Trudolyubov, fkeyle bana dnd. Sabrnn tkendii anlalyordu.
Siz imeyecek misiniz?
Ben kendi adma bir konuma yaptktan sonra ieceim, Bay Trudolyubov.
Kendini beenmi, sen de! diye sylendi Simonov.
Sandalyeden hzlca kalkarak kadehi elime aldm. Benim iin ok olaanst bir olayd bu, ama
aklma sylenecek hibir ey gelmiyordu.
Ferfikin:
Silence. (*) Akl hazinemizin kaplan aralanyor.
Zverkov, anlamt olacaklar ve ciddi bir ekilde bana bakyordu.
Sayn Temen Zverkov! unu bilmenizi isterim ki, gsterili laflardan ve bunlar edenlerden,
birilerinin elini eteini pmeye alanlardan hi de holanmam. Bu bir... kincisi...
Herkes homurdanarak kmldamaya balad.
kincisi, zamparalktan ve bunu yapanlardan nefret ederim. ncs de, ak olmay,
drstl ve doru szll severim.
ok seri bir ekilde konuuyordum. Sylediklerimi dnnce de her tarafm buz kesiliyordu.
Dnmeyi seviyorum Bay Zverkov! Eit artlar
(*) Silence: Susalm! 94
da sren arkadalklar seviyorum... Eee... Daha ne diyecektim! Sevdiim dier bir ey de... ey...
Laf daha fazla uzatmayaym... Salnza bay Zverkov! Gittiinizde erkez kzlarm bylemeyi
ihmal etmeyin. Dmanlarmza acmayn ve... Neyse... Salnza bay Zverkov!
Zverkov, sandalyesinden kalkp beni eilerek selamlad. Bana ok kzd anlalyordu, yz
bembeyaz olmutu.
Trudolyubov, masaya bir yumruk geirerek:
Lanet olsun! diye bard. Ferfikin, lk atarak:
Bunun can tokat istiyor anlalan! diyordu. Simonov ise:
Kovalm bu herifi buradan! diye sylendi.
Neredeyse fkeyle zerime yryeceklerdi ki Zverkov, onlar durdurarak:
Susun baylar! Yerinize oturun! Sizlere teekkr ederim, ama bu beyin szlerine verdiim
deeri kendim de gsterebilirim.
Ferfikin'e dndm, kaslarak ve yksek sesle:
Bay Ferfikin! u anda sylediiniz szlerin hesabn yarn vereceksiniz!
Dello mu demek istiyorsunuz! Hay hay!
Ferfikin'i delloya arrken halim ok komik olmalyd ki, hepsi glmekten yere yattlar.
Trudolyubov, tiksinerek bakarak:
Brakn artk unu! Grmyor musunuz, ktk
95gibi sarho!
Simonov, yine homurdanarak:
Onu aramza aldmz iin kendimi affetmeyeceim!
"u ieyi alp kafalarna geirmeliyim," diye dndm ve ieyi hzlca alarak kadehimi
doldurdum.
"Hayr, hayr... Sonuna kadar oturacam burada. Siz, kalkp gitmemi bekliyorsunuz, deil mi?
Ama gitmeyeceim. Burada oturarak size en ufak bir deer bile vermediimi gstereceim.
Buras bir lokanta ve ben de yediklerimin karln veriyorum. Sizleri, satran oyunundaki piyon
olarak gryorum, stelik oyun d braklm piyonlar. Bu nedenle canmn istedii kadar
ieceim. Bana kimse karamaz... stersem ark da sylerim... Bu, benim hakkm... Hmm..."
eklinde dncelerim devam ediyordu.
Fakat ark sylemedim. Masadakilerin hibirine bakmamaya gayret ediyordum. Sakin olmaya

alarak, ilk nce onlarn benimle konumasn beklemeye baladm. Ne yazk ki, tek kii
benimle konumad. O zaman, onlarla barmay ok istedim. Saat sekiz oldu, sonra da dokuz...
Masadan kalkm ve yan taraftaki koltuklara oturmulard. Zverkov, koltua uzanm, bir ayan
da kk, yuvarlak bir sehpann stne koymutu. araplar da yanlarna almlard. Gerekten
de Zverkov, tam ie ampanya smarlamt. Doal olarak beni armadlar yanlarna.
Zverkov'un etrafn evirmi, kendilerinden gemi gibi onu dinliyorlard. Bu adam ok sevdikleri
anlalyordu.
"Anlamyorum! Anlamyorum!" diye sylenip duruyordum. Arada bir coarak, sarholara ait
ylklkla birbirlerine sarlp pyorlard. Kafkasya'dan, gerek ak
96
lardan, kahramanlktan, grevlerindeki baarlarndan szediyorlard. Hi de tanmadklar
Podhorjevski denen bir hassa subaynn yllk gelirinden bahsedip, byle bir zenginlie sahip
olmann kendilerini ne kadar sevindireceinden szediyorlard. Sonra, yine hibirinin yakndan
grmedii Prenses D'nin gzelliini ve kibarlm anlata anlata bitiremiyorlard. Daha sonra laf,
dnp dolap Shakespeare'in lmszlne geldi.
Koltuklarn karsndaki duvar boyunca, soba ile masa arasnda yryor, konuulanlar
glmseyerek dinliyordum. Kendi bama, onlarsz elenebileceimi kant layarak, gl
olduumu gsterecektim. Srf onlara inat, ayakkablarmn topuklarna basp grlt karyordum.
Fakat bouna urayordum. Dnp bana bakmamlard bile. Ama ben bu ekilde, masa ile soba
arasnda gidip gelerek, sekizden on bire kadar vakit geirebilirdim. "Canm bunu istiyor, yasak
deil ya!" diye dnyordum. Garsonun biri, salona girip kyordu, birka kere durup yzme
bakt. Gidip gelmekten bam dnmeye balamt. Bazen durduum yeri karmak iin
dakikalarca dndm oluyordu. Geirdiim bu saat boyunca terden kez srlsklam
oldum ve kurudum. Arasra iimde korkun bir ac hissediyor ve bu berbat, gln, korkun anlar
on yl, yirmi yl, hatta krk yl gese de unutamayacam dnyordum. Bir daha asla kendimi
bu kadar alaltmayacaktm, stelik kendi ellerimle. Artk her eyi ak bir ekilde grebiliyordum,
ama yine de masa ile soba arasndaki yrym durduramyordum.
Koltuklarda oturan dmanlarmla konuur gibi, "Ah, siz benim neleri dnp anlayabilecek
kabiliyette olduumu, kltr seviyemi bir bilseniz!" diye dnyordum. Ama onlar, beni
grmyorlard bile... Sadece bir kere, Zverkov Shakespeare'den bahsederken, alayl alayl
glmtm ve hepsi dnp bana bakmt. ok yapmack
97
ve iren bir glm vard; bunun zerine konumalarn kesip, onlar adam yerine koymadan
masa ile soba arasndaki hzl yrym seyrettiler byk bir aknlkla... Bu da bir sonu
vermedi, yine kimse konumamt benimle. ki dakika sonra yine beni grmez oldular.
Saat on bir olmutu. Zverkov, ayaa kalkarak:
Baylar, imdi hedefimiz oras! diye bard. Dierleri de hemen kabul ederek:
Elbette, nasl istersen! dediler.
Doruca Zverkov'a dndm. Kendimi ok yorgun ve halsiz hissediyordum ve bu durumdan
kurtulmak iin lmeyi bile gze alabilirdim. Ateler ierisinde yanyordum; terden slanan salarm
kuruyunca alnma ve akaklarma yapmt. Kararl ve kaba bir ses tonuyla:
Zverkov! dedim. zr diliyorum sizden. Bay Ferfikin, sizden de. Sizleri gcendirdiysem
baylar, hepinizden zr diliyorum!
Ferfikin, crtlak bir sesle ve alay ederek:
te yola gelin byle! Dello, herkesin yapabilecei bir ey deil.
Birden, fkeden patlayacak gibi oldum.
Hayr, benim dellodan korktuum yok Bay Ferfikin! Hemen yarn sizinle dello etmeye
hazrm. stelik bunu ok istiyorum, siz de gelmek zorundasnz. Size dellodan korkup
korkmadm gstereceim. lk ate eden siz olacaksnz ve ben de silahm havaya
boaltacam.
Bu adam kendince eleniyor! dedi Simonov.
98
Trudolyubov ise:
Tamamen samalad! diye karlk verdi. Zverkov, beni kmseyerek:
ekilin nmzden, izin verin de geelim! Daha ne istiyorsunuz! dedi.
Onlar da ok imilerdi ve hepsinin suratlar krmz, gzleri parlakt.

Zverkov, sizinle dost olmak istiyorum. Biliyorum, sizi kk drdm, ama...


Siz mi beni kk drdnz? Siz... Beni... unu iyice kafanza sokun beyefendi, siz beni
asla kk dremezsiniz!
Zverkov'dan sonra Trudolyubov lafa kanarak:
Yeter artk, haydi ekil nmzden! Hadi gidelim arkadalar...
Zverkov:
imdiden anlaalm baylar, Olympia benim! dedi.
Dierleri glerek:
Sen istediini al, bizim gzmz yok! dediler.
Sanki yzme tkrmlerdi... ylece kalakaldm. Hepsi grltyle ktlar odadan. Trudolyubov,
aptalca bir ark sylyordu. Simonov, garsonun bahiini vermek iin geride kalmt. Ona doru
ilerledim, umutsuz ama kararl bir sesle:
Simonov, bana alt ruble verin! dedim. Simonov armt ve bana aptal aptal bakmaya
99
balad. ok sarhotu.
imdi siz, oraya da m geleceksiniz bizimle?
Evet!
Param yok! dedi ve alay eder gibi glerek paltosunu alp dar kt.
Paltosundan tuttum, sanki kbus gryordum.
Simonov! Paranzn olduunu grdm, neden bana vermek istemiyorsunuz? Beni bu kadar
nemsiz mi gryorsunuz? Ne olur, beni geri evirmeyin! Sizden neden bu paray istediimi bir
bilseniz!.. Geleceim ve tm planlarm buna bal...
Simonov, paray kard ve frlatr gibi nme att.
Bu kadar yzszseniz, buyurun! dedi ve arkadalarnn arkasndan komaya balad.
Aa yukar bir dakika kadar yalnz kaldm. Darmadan olmu bir masa, yemek artklar, yerde
krk bir kadeh ve sigara izmaritleri vard. Kafam bir acayip olmutu, iimde byk bir eziklik
hissediyordum. stne stlk, btn olanlara ahit olan ve bana bakan bir de garson varken...
Oraya! diye bardm. "Ya hepsi piman olup ayaklarma kapanacak, ya da... ya da Zverkov'u
tokatlayacam..."
100
Koa koa merdivenlerden inerken:
Nihayet isteine ulatn! Karndaki gerein ta kendisi! Artk Roma'y brakp Brezilya'ya
yerleen Papa da, Korno glndeki balo da yok karnda. Tam ortasnda bulunuyorsun yaamn!
diye kendi kendime syleniyordum.
Birden, "Btn bu yaadklarna glecek kadar alaldn sen," diye dndm.
Sonra kendi kendimi susturarak:
yle olsun, ne yapaym! Zaten hibir eyim kalmad! dedim.
oktan gitmilerdi bizimkiler, fakat nereye gideceklerini bildiim iin, bunun nemi yoktu.
Lokantann nnde sadece bir kzak srcs vard. Gece alanlardan olmalyd. zerindeki
paltonun omuzlan, yaan sulusepkenden dolay grnmez hale gelmiti. nsan fazlaca bunaltan,
nemli bir hava vard. Adamn at, fazla iri olmayan, alacal, uzun tyl bir att; o da
101karn altnda uzun sre kalmt ve durmadan tksryordu. Bu anlattklarm ylesine iyi
hatrlyorum ki...
Kzaa binerken, birdenbire Simonov'un para verii geldi gzlerimin nne ve ylece ylverdim
kzaa, dizlerim tutmaz olmutu.
Tamamen pisliin iine battm, bunu bu gece ya deitiririm ya da geberirim! diye bardm.
Hadi yr!..
Yola ktk, fakat benim kafamn iinde yle ok ey vard ki, dnceler byk bir hzla geip
gidiyordu.
O adamlar, benimle dost olmak iin asla nmde yalvarmazlar. Bu da tpk Korno gl
kenarndaki balo gibi adi, romantik, aptalca bir hayalden ibaret. Zverkov'u tokatlamaktan baka bir
seeneim kalmad artk. Tamam, kararm verdim, Zverkov'u tokatlamaya gidiyorum. Arabac!
Hadi sr...
Arabac, dizginleri daha hzl sallamaya balad.
Onu grdm an tokat indireceim suratna! Yoksa, nce birka laf syleyip, ondan sonra
m vursam? Yok, yok... Grr grmez vurmalym. Hepsi oradadr, Zverkov da Olympia ile birlikte

bir koltukta oturuyordur. Kahrolas Olympia, bir keresinde beni kmseyerek suratmla alay
etmitin... Olympia'y salarndan, Zverkov'u da kulaklarndan tutarm ve srklerim onlar
ylece!.. Hayr, hayr... En gzeli, tek kulandan tutup gtrmek! Dierleri de zerime yryecek,
beni dvp dar atacaklardr. Eminim, byle yapacaklardr. Olsun!.. lk ben vurmu olacam ya!
nsanlarn gznde Zverkov kt bir ne sahip olacak ve bunu da beni dvmesi deil, ancak
dello temizleyecek! Sonunda benimle dvmek zorunda... stedikleri kadar dvebilirler imdi
beni!.. Adi herif
102
ler!.. Trudolyubov, ilerinde en gl olandr ve en ok da o stme gelecektir. Ferfikin,
yanlardan saldrarak salarma yapr, eminim. Umurumda bile deil. Btn bunlara hazrlkl
gidiyorum ben. En sonunda o kk kafalarna sokabilecekler gerei, benim iin zerre kadar
deerleri olmadn haykracam!
Arabac hadi, hzl sr! diye bardm.
ok yksek sesle barm olmalym ki, arabac birdenbire irkildi ve krbacn aklatmaya
balad.
Gne doarken dvrz, kararlym... imden de vazgetim. Ferfikin, "bakanlk" diyerek
iimle alay etti kendince. yi de silahlan nereden bulacam? Tamam! Aylm imdi ekerim,
mesele kapanr. Peki ya barutla kurun? Bir de tank lazm. Hi arkadam da yok ki... Ama bunu
da halledebilirim... Yolda karma kacak sradan birisi, nasl boulurken hayatm kurtarmak
zorundaysa, bana tanklk da etmek zorundadr. Byle eylerde durumun nasl olduunun nemi
yoktur. stelik, iyerinden mdrme rica etsem, o bile bana tanklk yapacaktr; hem de bunu
herkesten gizleyerek. efim Anton Antonovi ise...
Birdenbire olaylar farkl bir adan kt karma ve dndklerimin ne kadar aptalca olduunu
anladm. Ama yine de...
Arabac, daha hzl sr! demekten kendimi alamadm.
Aman beyefendi!
Birden, yzme souk bir rzgar arpt.
Acaba hemen eve mi dnsem? Tanrm! Bu partiye gelmek iin neden bu kadar srar ettim ki
sanki? Bir trl inanamyorum. Hele o masa ile soba arasndaki
103
saatlik gidip gelme... Bunun sorumlusu onlar ve cezasn onlar ekecek. Daha hzl arabac!..
Peki ya karakola gidersem?.. Buna cesaret edemez onlar... Rezil olmaktan korkarlar. Belki de
Zverkov, benimle dello etmeyi kabul etmeyecek; kendisi iin alaltc bulacaktr bunu. Eminim ki,
byle olacak... Ama ben, ne yapacam biliyorum. Zverkov'un yola kaca posta merkezine
gider, tam arabaya binmek zereyken stne atlarm; hzlca ayaklarndan tutarm ve kaputunu
eker alrm srtndan. O da ie yaramazsa ellerini srrm. (Kzgn bir insann neler yapabileceini
anlasnlar...) sterse Zverkov kafama, dierleri de srtma yumruklarn indirsin! Ben de oradaki
herkese:
Bakn u hergeleye!.. Yznde benim tkrmle gidip de erkez kzlarn batan
karacak!., diye barrm.
Elbette ki bu, benim sonumu getirir. imden kovulurum, yakalanp yarglanr ve hapsi boylarm...
Sonra da Sibirya'ya, srgne gnderilirim. Hibiri umurumda deil!.. On on be yl srgn
hayatndan sonra, sersefil bir dilenci bile olsam, yine onun peini brakmam. Herhalde uzak bir
ehirde evlenmi, bir yuva kurmu olurdu. Bir de yetikin kz olurdu... Ona yle barrdm o
zaman:
Gaddar herif!.. u km avurtlarma, zerimdeki yrtk elbiselere bak! imi, mutluluumu,
sanat, bilimi, sevdiim kadn... Her eyimi kaybettim senin yznden. te silahlar!.. Ben,
silahm boaltyor ve seni affediyorum!
Sonra da havaya ate edip, ortadan kaybolacak
tm...
Tm bu anlattklarmn Silvio (*) ve Lermontov'un
(*) Pukin'in bir yks.
104
Maskarad'ndan olduunu bildiim halde, gzlerimin yaarmasna engel olamadm. Sonra
kendimden utanmaya baladm. Kza durdurdum ve aa indim. Yolun ortasnda ylece
kalakalmtm, arabac da akn gzlerle bana bakyordu.

Ne yapacam imdi!.. Oraya gitmem de, gitmemem de byk aptallk olacakt. Ama, Tanrm!
Gitmemezlik olur mu? stelik btn aalamalardan sonra!..
Hayr, olmaz! diye bararak tekrar kzaa atla
dm.
Bunu yapmak zorundaym! Arabac, oraya!..
ylesine sabrszlanmtm ki, arabacnn ensesine bir yumruk geiriverdim. Arabac:
Ne oluyor beyefendi, neden vuruyorsun? diye bard. Yine de ata hzl bir krba indirdi ve
hayvan ifte atmaya balad.
Sulu kar, lapa lapa yayordu; ama umurumda deildi bu ve ben paltomun yakasn amtm.
Etrafmdaki her eyden uzaklamtm. Zverkov'u tokatlamaya kesin kararlydm. stelik bu iin
hemen imdi olacam, hibir kuvvetin de bunu durduramayacan hissediyordum. Kar bulutlan
arasnda sokak fenerlerini zar zor seiyordum; bunlar, bana cenaze alayndaki mealeleri
hatrlatt. Paltomun, ceketimin, hatta atkmn iine kadar girmiti kar. Fakat bunlara aldrdm
yoktu benim. Ne de olsa batm bir adamdm ben.
Sonunda geldik. Kzaktan hzlca indim ve kendimde olmayarak ktm merdivenleri. Ellerimle ve
ayaklarmla kapy tekmeliyordum. Ayakta duracak halim kalmamt. Geleceimden
haberdarlarm gibi kapy hemen atlar. Simonov, ieridekilere birisinin daha geleceini
105sylemiti. Buraya ancak haberli gelinir ve ok dikkatli olunurdu. Polislerin ne zamandr
ortadan kaldrmaya alt "moda maazalarndan biriydi bu ev. Gndzleri maazayd
gerekten, ama geceleri randevulu konuklar alnrd.
Hzl hzl yryerek dkkan getim ve salona girdim. Birden, aknlktan kalakaldm ylece...
Salonda bir tane mum yanyordu sadece ve hi kimsecikler yoktu.
Neredeler? diye sordum.
Karmda duran kadn, evin sahibiydi; benden sz edilmi olmalyd ki, yzme srtarak
bakyordu. Biraz sonra bir kap ald ve ieriye birisi girdi.
Hi kimseyi umursamadan salonda bir aa bir yukar dolayordum, bir taraftan da kendi
kendime konuuyordum. lmden dnm gibi seviniyordum. Tm benliimi kaplamt bu
sevin. nk, kesinlikle tokat atacam biliyordum. Ama kimse yoktu artk, her ey tamamen
deimiti. Etrafa akn akn bakyordum. Kendime gelememitim, ieriye giren bir kza takld
birden gzlerim: Gen, soluk yzl bir kz duruyordu karmda. Dzgn kara kalar vard kzn ve
akn bir ifadeyle bana bakyordu. Bu bak ok sevdim, eer srtarak baksayd ondan nefret
edecektim. Hl kendime gelememitim ve kzn yzne dikkatli bakmaya alyordum. Kzn
yznde saflk, yumuaklk ve fazlaca ciddiyet okunuyordu. Bu yz ifadesiyle ok eyini yitirmi
olmalyd burada; nk bizimkilerden hibirinin onu grmediklerinden eminim. Uzun boyu, biimli
bir vcudu, salkl bir grnts vard; ama yine de gzel saylamazd. ok sade bir giysi vard
zerinde. Pek de ho olmayan bir igdyle kza doru yanatm.
Birdenbire duvardaki aynaya takld gzlerim. B
106
tn akam boyunca yaadklarmdan sonra solgun, bitkin, fkeli suratm ve darmadan
salarmla ok berbat grnyordum. "Aman, bana ne... Beni ok irkin bulursa daha fazla
sevinirim," diye dndm.
107VI
...Duvarn dier tarafndan bir saatin sesi geldi; sanki birisi hrlyormu gibi kmt ses. Bu garip
saat sesini, crtlak an sesleri takip etti. Saat ikiydi. Kendime geldim sonra, birdenbire... Aslnda
uyumuyordum, sadece biraz dalmtm.
ok byk bir elbise dolab, etrafta bir sr kutu ve kuma paralan vard; vr zvr birok eyayla
dolu olan bu salon ok bask, dar ve karanlkt. Salonun dier bir kesinde, masann zerinde
snmek zere olan bir mum vard; arasra parlyor sonra yine azalyordu. Birazdan tamamen
karanlk olacakt bu salon.
Pek uzun srmedi kendime geliim. Btn her ey, sanki zerime saldrmak iin bekliyorlarm
gibi, aniden ktlar karma. Her eyi unutmuken bile, dlerimin etrafnda dnp durduu bir
nokta vard zihnimde. En garip ey de, ayldktan sonra, o gn olup bitenlerin benimle hibir ilgisi
yokmu gibi, kendi dmda olarak hatrlamam.
108
Kafam sersem gibiydi. Sanki havada uan bir ey stme geliyor ve beni rahatsz edip duruyordu.
ok korkun bir kzgnlk hissediyordum iimde ve bunu boaltacak frsat kolluyordum. Birdenbire

yanmda bir ift kocaman gz grdm, dikkatle bana bakyordu. ok souk, hznl, umursamaz
ve yabanc baklard bunlar; altnda ezildiimi hissediyordum.
Birden, beynimde bir dnce olutu... Rutubetli ve karanlk yeraltna girilerimde de ayn sknty
yaardm. Karmdaki siyah, iri gzlerin beni bylesine incelemesi hi de normal bir ey deildi.
Kzn yannda neredeyse iki saat hi konumadan yattm, herhalde ihtiya hissetmedim... Sonra,
bunu dnnce de glmek geldi iimden. Fuhuun anlamszln ve bir akrep kadar irenilecek
bir ey olduunu dnnce, irkildim birden. Gerek akn bittii yerde balyordu fuhu; btn
rezillii ve kabalyla... Uzun uzun baktk kzla; gzlerini karmad gibi baklarndaki anlam
da deitirmemiti. Sonunda korkmaya baladm ve bu ii sonlandrmak iin:
Adn ne senin? diye sordum, pek duyulmayan sesimle.
Liza.
Sanki fsldar gibi sylemi ve hemen gzlerini yere indirmiti; ok rahatsz edici bir hali vard.
Konumadm. Sonra ellerimi bamn altna koyup srtst yattm; ok skntl bir ekilde tavan
seyrediyordum.
Kar yayor... Hava bugn... berbat! dedim. Kz, hibir cevap vermedi. Daha fazla sklmtm...
Bir sre sonra ona doru dnp, sinirlenmi gibi:
109 Bural msn? diye sordum.
Hayr.
Nerelisin?
Riga'lym... Kz, zoraki konuuyordu.
Alman msn?
Hayr, Rus'um.
Ne kadar oldu buraya geleli?
Nereye?
Bu eve.
ki hafta.
Gittike yavalyordu konumas. Dier yandan da mum snmt, kzn yzn gremiyordum.
Annenbaban var m?
Evet... Hayr...Var.
Onlar nerede?
Onlar... Riga'dalar.
Ne i yapyorlar?
Hi... ylesine...
Ne demek "hi, ylesine..." Neciler, neyle urar
lar?
Esnaflar.
Onlarn yannda m oturuyordun?
Evet.
Ka yandasn?
110
Yirmi.
Neden ayrldn onlardan?
yle ite...
yle ite, "yeter artk, sktn" demek oluyordu. kimiz de sustuk.
Niin kalkp gitmiyordum, bilmiyorum! Skntdan boulacak gibi oluyordum. Gn boyunca
yaadklarm, zihnime hcum ediyorlard. Birdenbire aklma, sabah ie giderken grdm bir ey
geldi. Aslnda konumak istemiyordum ama yine de:
Bugn bir tabutu gtrrken, neredeyse dryorlard! dedim.
Tabutu mu?
Evet, Sennaya sokanda bir bodrumdan karlyordu.
Bodrum mu?
Yok, yok... Bodrum katndan... Bilirsin yle yerleri... Kt bir evdi... Pislik ierisindeydi her
taraf... pler, kabuklar... ren kokuyordu...
Yine sustuk. Buna bir son vermek iin:
Bugn hi de l gmecek gn deil dorusu! de
dim.

Neden?
Neden mi? Her taraf kar, amur... (Esnedim) Kz, bir suskunluk an geirdikten sonra:
Ne deiir ki? dedi.
Yoo, her ey deiir!.. (Tekrar esnedim.) Mezarc
111lar kardan slandka kfr edip duruyorlardr, stelik mezarn ii de vck vck su olur.
Mezarda suyun ne ii var ki?
Kz, bunu sert bir sesle, yava ve merakl bir tonda sormutu. Bu srada iimden bir eyler beni
drtklemeye balamt.
Ne ii mi var? Alt verok su birikir dipte. Zaten Volkov'da kuru bir tek mezar kazlamaz.
Neden?
Neden mi? Oras ok sulak bir blgedir. Her taraf bataklklarla doludur. Resmen suyun iine
gmerler ly. Ka kez gzlerimle grdm.
(Dorusunu sylemek gerekirse, hi byle bir ey grmemi, Volkov mezarlna admm bile
atmamtm. Bunlar, hep bakalarndan duyduum eylerdi.)
lmekten korkar msn?
Kz, kendim koruyacakm gibi irkilerek:
Neden lecek misim? dedi.
nnde sonunda sen de leceksin! stelik, bahsettiim kz gibi!.. Onun da kimsesi yoktu,
senin gibi!.. Veremden lm.
Keke hastanede lseydi, zavall...
(len kza bylesine acmas, onu tand yolunda pheler uyandrd bende.)
Konumay uzattka uzatyordum.
Patronuna borcu varm. Veremli olduu halde o evde almaya devam etmi. Kz tanyan
arabac ve askerlerin konumalarn duydum. Meyhaneye gidip onun
112
hatrasna ieceklerdi... (Anlattklarmn ou yaland.)
Uzun bir sessizlik an geirdik. Kz ylece, hi kmldamadan yatyordu.
Sen hastanede lmeyi mi tercih edersin? diye sordum.
kisi de ayn ey deil mi? Sonra da sinirlenerek:
stelik, neden lyormuum ki? dedi.
imdi olmasa da, bir gn leceksin ya!
Onu o zaman dnrm.
Tamam, u anda gen, gzel, tazesin; deerin de buna gre... Ama bir sene sonra gr
bakalm, ne kadar ypranacaksn.
Bir senede mi?
Bir senede mutlaka deerin decektir. O zaman, buradan daha kt bir eve dersin. Alt
yedi sene sonra da hibir eyin kalmaz ve Sennaya sokanda bir bodrumda bulursun kendini.
Bununla da kalmaz, bir de hastalanrsn. eit eit hastalk var. Srecein hayatla hibir
hastalktan kurtulamazsn. Sonra da lr gider
sin!..
Birden hrmlat ve ac dolu bir sesle:
lrsem leyim! dedi.
Yazk olmaz m?
Kime?
Sana, genliine...
Tekrar bir sessizlik an geirdik.
113 Hi nianlandn m sen?
Size ne bundan?
stersen syleme, sana srar etmem. stelik neden kzyorsun ki? Senin birok sknt
ekebileceim dndm ve acdm sadece... Yoksa beni ilgilendirmiyor.
Kime acdnz?
Sana...
Kz silkinerek, daha ksk bir sesle:
Acmanza demez!., dedi.
Bunu duyunca ok sinirlendim. Ben ona acyacam ve o beni...
Ne zannediyorsun, iyi bir i yaptn m?

Hibir ey...
Bu daha kt... Fazla zaman kaybetmeden toparla kendini... ok zamann olacak daha;
gensin, mutlaka birisini sever, evlenir ve mutlu olursun.
Kz, her zamanki sertliiyle szm kesip:
Evlenen herkes mutlu mu?
Haklsn, evlenen herkes mutlu olmaz, ama burada yaadklarnla llemeyecek kadar iyi bir
hayat yaarsn. Sen sevdikten sonra mutlu olman nemli deildir. Bazen hayatn ektirdii aclar
da gzeldir. Ama buras, iren bir pislik yuvasndan ibaret...
Tiksinir gibi bam dier tarafa evirdim. ylesine konumuyordum artk, ne sylediimin
bilincindeydim. Yllardr oturduum kede depoladm dnceleri birisine dkmek iin byk
bir arzu duyuyordum. Sanki iimde bir yangn balamt ve nmde bir hedef belirmiti.
114
Sen burada olduuma bakma benim, sana rnek olamam ben. Belki senden de kt bir
insanmdr...
Bunlan syledikten sonra, birdenbire kendimi temize karma istei duydum ve:
Ho, ben sarho olduum iin geldim buraya, dedim. Hem de kadnla erkek arasnda ok fark
vardr. Ben buraya gelip her eyi yapar, sonra da eker giderim; nk buraya tutsak deilim. Bir
silkinmeyle btn pisliklerimden temizlenirim. Fakat sen yapamazsn bunu. Eli kolu balanm bir
tutsaksn sen. Burada vcudunu ve ruhunu satyorsun. Zamanla, seni balayan zincirleri krmak
isteyeceksin, fakat sen uratka daha da skacak zincirler seni. Ben, o zincirlerin ne bela
olduunu biliyorum. Sana bu kadarn syleyeyim imdilik, fazlasn anlayamazsn hem de. imdi
anlat bakalm, borcun var m patrona? Bak, nasl da anlyorum...
Kz, soruma bile cevap vermedi, beni can kulayla dinliyordu.
yle bir zincirdir ki bu, kurtulana bravo dorusu. Zaten hep byle olur. ldnde ancak
kurtulabilirsin. stelik, nereden biliyorsun benim senden daha mutsuz olmadm?
Mutsuzluumdan kendimi pisliin ierisine atm olabilirim. nsanlar zlnce ier, deil mi? Ben
de zntmden buraya geldim. Sylesene, bunun neresinde iyilik var? Az nce... Seninle...
Beraber olduk... Tek kelime konumadk seninle. Sonra da iki yabanc gibi konumaya baladk...
Sevimek bu mudur? nsanlar, byle mi beraber olmal? Bu, kepazelikten baka bir ey deildir.
Kz, sert bir sesle ve heyecanla:
Evet! diyerek bana hak verdi.
115"Evet" demesi, beni olduka artmt. Demek ki az nce beni dinlerken, o da ayn eyleri
dnyordu. Bu durumda, bu kzn baz eyleri anlama yetenei vard. "Gerekten de nemli bir
benzerlik" diye dnrken neredeyse sevinten ellerimi ovuturacaktm. Bylesine taze bir ruha
sahip olmak pek de zor olmayacakt benim iin.
Benim iin bir oyundu bu ve.iyice kaptrmtm kendimi.
Kz, ban bana doru iyice yaklatrd; grmyordum, sadece dirseklerine dayandn
seebiliyordum karanlkta. Beni inceliyor olabilirdi. Gzlerini grebilmeyi ok isterdim. Derin derin
nefes alyordu.
ncekinden daha sert konumaya baladm:
Evini brakp da neden buralara geldin?
yle ite.
Baba evi baka olur... Karnn tok, kafan rahat olurdu... Ne de olsa doup bydn yer...
Ya bunun tam tersiyse?
O anda aklmdan, "Brak u duygusal laflan da, kzn anlayaca dilden konu... Sonra abalarn
boa gider," diye geirdim.
Ama bunlar, sadece aklmdan gemiti. Bu kz beni ok etkiliyordu. Sinirlerim de boalmt ve
kendimi iyice kaptrvermitim. Ayrca, temiz duygular tarken de kolaylkla konuabilir insan.
Derhal toparlandm ve:
Sen de hakl olabilirsin, dedim. Yaanan baz eyleri anlamak zordur. Bak, sana ne diyeceim.
Birileri seni zm olabilir, belki sen de onlar zdn; ama onlar,
116
senden daha fazla suludurlar. Neler yaadn bilmiyorum, ama unu syleyebilirim ki, senin
gibi birisi buraya kendi isteiyle dmez.
Ben nasl bir kzm ki?
ok ksk bir sesle sylemiti bunlar ve glkle duyabilmitim.

imden, 'Th be, imdi tatl szler sylemek zorundaym. Ne kadar da kt... Ama, belki de
iyidir," diye geiriyordum. Kz susuyordu.
Bak Liza! dedim. Kendimi yle bir dnyorum da, neler neler geliyor aklma.
ocukluumda bir ailem olsayd eer, u an bambaka biri olurdum herhalde. Ne kadar kt de
olsa, bir aile her zaman iyidir; anne baba, insann ktln istemez hibir zaman. Senede bir
kere de olsa sevgilerini gsterirler. Bir yuvan olduunu bilirsin her zaman. Benim ailem olmad hi
yanmda, belki de bu yzden duygusuz bir adam oldum.
Uzun bir sre bekledim.
"Acaba sylediklerimi anlamyor mu? Ben de tutmu akl hocal yapyorum, ne gln!" diye
geiriyordum iimden.
Ben baba olursam, bir de kzm olursa, onu oullarmdan daha fazla sever, ilgi gsterirdim.
Byle syleyerek onun dikkatini ekmek dncesindeydim. Fakat unu belirtmeliyim ki bu szleri
sylemek, yzm kzartmt.
Neden sylediniz bunu?
Bu soru, beni dinlediini gsteriyordu.
Bilmem... Birisim tanrdm Liza; adamn yzn
117de somurtan bir ifade vard her zaman. Buna karn kzlarn ok sever, her isteklerini yerine
getirirdi, neredeyse ellerini ayaklarn perdi. Baloda kz dans ederken onu ayakta bekler ve
gzlerini bir an ayrmazd. Kz iin deli oluyordu neredeyse... Kz yorgun dp uyuyunca babas
kalkar, onu per, koklard. Kendisi ok kt giyinirdi, biraz da cimriydi, ama kz iin neredeyse
tm parasn harcard. Kzna birok hediye alrd, eer bunlar beenilirse o zaman keyfine
diyecek olmazd. Bence babalar, annelerden daha fazla dkndr kzlarna; bu nedenle kz,
baba evinde mutludur... Benim bir kzm olsa, herhalde onu hi evlendirmezdim.
Liza glmseyerek:
Neden? dedi.
Kskanlktan lrm. Elin adamn ptn, onu benden daha fazla sevdiini dnnce
kudururum. Dnnce bile kt oluyorum. Elbette samalyorum ben, sonunda her insan alr.
Fakat unu syleyeyim ki, kzm evlenene kadar ok yorulurdum. nk onu isteyenleri
ktlemek iin elimden geleni yapardm. Sonunda da istedii birine verirdim onu elbette. u bir
gerektir ki bir baba, kznn sevdii adamdan hep nefret eder. Hep byledir bu. Zaten kavgalar da
bu yzden kar.
Liza aniden:
Fakat baz aileler de kzlarn tertemiz evlendirmek yerine satmak iin urarlar, dedi.
Yaa! Mesele buydu demek ki!
Byle eyleri ancak, Tanr tanmayan, sevgi fukaras aileler yapar; bunlann ortadan kalkmalar
gerekir, Liza! diye bardm. Akl, sevginin olmad yerde aranmamaldr. Bu tr aileler mutlaka
var, fakat benim s
zm onlara deil. Sen de pek iyi eyler yaamadn herhalde evinde. Anlalan sen de
talihsizlerdensin. Bunlarn hepsi fakirlikten ileri geliyor.
Sadece zenginler mi iyi yaarlar? Namuslu insanlar, fakirken de iyi bir hayat srebilirler.
Hmm... Belki haklsn. Fakat u da var ki Liza, insan, mutluluunu pek grmez, nedense
hayatn hep zntleri, skntlar grnr ona. Fakat bir an olsun gerei grebilsek, aslnda
mutlu olacak birok nedenin olduunu grrz. Bence mutluluk; her eyin yolunda gittii, kocann
seni ok sevdii, koruduu, bir an bile ayr kalmak istemedii bir ailede vardr. Skntl gnleri
olsa bile, karkoca mutludurlar. Sknt ekmeyen insan yoktur zaten. Eer evlenirsen bir gn,
bunu sen de anlarsn... Bir de sevdiin bir adamla evlenirsen, evliliinin ilk yllar rya gibi geer.
Birbirini seven karkoca arasndaki kavgalar, her zaman tatlya balanr. Hatta baz kadnlar,
kocalarn sevdikleri lde, ok kavga ederler. Ben tandm byle birisini. Kocasna, "Seni
sevdiimden kavga ediyorum, yanl anlama sakn," derdi. nsann sevdii kiiye eziyet ettiini hi
duymu muydun?
Kadnlardan daha ok kar byle tipler. Eziyet ederken, "Bu skntya katlansn ki, ben onu
birazdan sevip okayacam," diye dnrler. Evin tm neesi bu kadnlardr. nan bana, ok
namuslu, huzur ve mutluluk dolu bir hayattr bu... Bunun yannda ok kskan kadnlar da vardr.
Byle bir kadn da tandm. Kocas dar kt an hemen bir merak sarar onu, "acaba nereye,
hangi kadna gitti" diye. Sonra da kocasnn peine dp gizli gizli takip eder. Yaptnn hi de
ho bir davran olmadn kendisi de bildii halde, kendisini durduramyordu. Btn bunlar

yapmasnn nedeni, kocasn ok sevmesiydi. Kavgalardan sonraki barmalar, (affederek


118
119
tya da zr dileyerek farketmez) tadlacak en gzel hazdr. ylesine mutlu eder ki karkocay bu
durum, sanki yeni tanm ya da evlenmi gibi hissederler kendilerini. En nemli noktalardan biri
de udur ki, kankocann sevimelerinden hi kimsenin haberi olmamal, bu konular kimseye
anlatlmamaldr. Skntlarn z annelerinden bile gizlemeli, aralarnda hakem olmasn
istememelidirler. Karkocann en iyi hakemi ancak kendileri olabilir. Akn bir kutsall vardr, bunu
sarsmamak iin tm yabanc baklardan saknmak gerekir. Bylece akn kutsall daha da
artacak ve tam anlamyla mutluluk yaanacaktr. Sonuta karkoca arasndaki sayg da
pekiecektir; evliliin temeli de saygdr zaten. Eer severek evlenmilerse, bunu neden
sndrsnler ki?.. Akn devamnn bir yolu yok mudur? Ben, olmadn zannetmiyorum. Adam,
ok onurlu ve iyi bir insansa akn tketmez. Evliliin ilk yllarnda yaanan ateli ak, yerini gl
bir sevgiye brakacaktr elbette. Zaman getike karkoca arasndaki iliki daha da kuvvetlenir, her
eylerini beraber ve birbirlerine danarak yaparlar. Bir de ocuklar oldu mu, en kt gnleri bile
mutlu geer onlarn. Yeter ki sevgilerinde ve gvenlerinde azalma olmasn. ocuklar iin
almak, fedakrlkta bulunmak da byk bir zevktir. Gelecekte de btn bu yaplanlar iin
ocuklar sana sevgi duyacaklardr. Yani gelecek iin sevgi yatrmnda bulunuyorsun sen.
ocuklar bydke seni kendilerine rnek ve yaslanacaklar bir kuvvet olarak grrler. Sonra,
unu da hissedersin ki, ldnde senin duygularn ve fikirlerinle beraber olacaklardr onlar.
nk kendilerine seni rnek almlardr. ocuk sahibi olmak, gerekten de kutsal bir grevdir.
Anne ile babay birbirine yaklatran en nemli unsurlardandr. Bazlar da ocuk yetitirmenin zor
olduunu syler. Bence bylesine kutsal bir greve laf sylenmemek'.
120
Liza! Kk ocuklar sever raisin? Ben baylrm. Dnsene; kck, pembe yanakl bir olun
var ve memeni emip duruyor. Erkeklerden hibirinin, kucanda ocuk olan bir kadna kt gzle
bakacam zannetmiyorum. Pembe yanakl bebek oynadka, minicik ellerini, ayaklarn hareket
ettirdike insann glesi gelir. Bir de insana uzun uzun, her eyden anlar gibi bakmalar vardr.
Meme emerken elleriyle skar, Kendince baz oyunlar oynar. Babas yanlarna geldiinde meme
emmeyi brakr, bam arkaya atarak babasna gler" glecek bir ey varm gibi... Sonra
dorularak tekrar meme emmeye devam eder. Dileri ktnda ise annesinin memesini srr,
sonra da "Bak, nasl srdm?" der gibi bir bak frlatr. ocuk, bir ailenin mutluluk kaynadr
Hayr, hayr Liza! nsan, ancak yaam rendikten sonra bakalarn eletirebilir.
Sustum. Meer byle duygusal tablolar izmek gerekiyormu bu kza diye dnrken bir yandan
da ok iten olduuma inanyordum. Sonra aniden aklma, "Peki imdi bir kahkaha patlatverirse
ne yaparm?" diye bir dnce geldi. Bunu dndm an, fkeden kpkrmz olmutum.
zellikle konumamn sonlarnda iyice kendimi kaybetmitim. imdi ise gururumu kryordu bu
durum. Sessizlik iyice uzamt. Bir ara kz drtmek geldi iimden. Tam o anda:
Siz neden yle... dedi ve sustu.
Bu szleri, bana her eyi anlatmt. ncekiler gibi sert ve kaba deil, ince ve utanga bir ses
tonu vard. ylesine titrek bir sesti ki, kendimi sulu hissetmeye baladm.
Cana yakn bir ekilde:
Ne demek istiyordunuz? diye sordum.
121
ey... Siz...
Evet!
ey... Sanki kitap okur gibi konuuyorsunuz.
Bunlar sylerken de sesinde alay eden bir ton farkettim. Byle bir ey yapacam getirmemitim
aklma ve hayli zd bu durum beni. Liza da alay ediyordu. Hoyrata ruhlarna girmeye
alanlara kar, duygulu ve saf insanlarn yapt gibi bir tr gururlulukla kendini saklyordu.
Birka kez daha alay edecei ynnde hisler uyandrmt bende, en sonunda da etti ite. Fakat
bu kez anlayamamtm. Kendime sitem edeceim halde tutmu kza sinirleniyordum.
"Ben sana haddini bildiririm," dedim iimden.
122
VII
Keser misin Liza! Hangi kitaptan bahsediyorsun? Hi de umurumda olmad halde, senin u

halin sinirimi bozuyor. Dorusu, hi umurumda deil de diyemem ama, imdiye kadar ki
sylediklerim hep iimden gelen eylerdi. Syler misin, bu hayat skmyor mu seni? Doru, artk
alm olmalsn... Alkanlklarn insan hangi yollara ittii belli olmaz. Hi dnmyor musun?
Bir gn yalanacaksn, irkinleeceksin ve o zaman seni burada tutmayacaklar. Sana burann
irenliinden daha fazla bahsetmeyeceim. Sadece unu syleyeyim ki gen, gzel, alml, iyi
bir kzsn... Fakat sarholuun etkisi zerimden gittiinde, burada olmama kar duyduum
pimanl gideremedi bu. Anladm ki, aykken buraya asla gelmem ben.
Dnyorum da seninle baka bir yerde karlasaydk ve sen de namusunla alyor olsaydn,
senden holanmak deil, ak olurdum. Senin bir tek lafn, bakn beni deli eder, belki evinin
nnde diz kerek sana yalvanrdm. Nianlm olarak grrdm seni ve byk bir
123
mutluluk verirdi bu bana. Asla senin iin kt eyler dnmezdim. Fakat, imdi ne istesem
yapmak zorundasn, sen istemesen bile... Kyller, uaklk yapmaya giderken, bunun her zaman
byle olmayacan, bir gn serbest kalacaklarn bilir. Sylesene, sen ne zaman serbest
kalacaksn? stelik neyini satyor ve kiralyorsun burada, farknda msn? Bedenin deil sadece,
ruhun da kullanlyor...
Sarhoun biri geliyor ve senin akn deersizletiriyor. Sen de bunu kabul ediyorsun. Ama ak...
Ak her eydir... Ak, bir gen kz iin yle deerlidir ki, dnyadaki tm elmaslarla bile llemez.
Bu ak uruna her eyini feda edecek, hayatn ortaya koyabilecek ok erkek vardr. Peki, senin
akn ne kadar deerli? Her eyinle satlksn sen; ruhunla ve bedeninle... Seni elde edebilmek
iin senin sevginin olmasna hi gerek yok. Daha rezil bir durum olacan zannetmiyorum, yani
bir gen kz iin.
Duyduum kadaryla, patronlarnz sizi memnun etmek iin birer dostunuz olmasna gz
yumuyorlarm. Byle yaparak sizinle alay ediyorlar, tabii siz de kanyorsunuz. "Dost" denen
adam, gerekten seviyor mu sizi? mkn yok! Seven bir adam, sevgilisini baka biriyle asla
paylamaz. Eer sevebiliyorsa midesiz bir erkektir. Bir erkein size sayg duymas mmkn
deildir. Hibir ynnz uyumaz. Bir erkein seni sevmesi nasl olur, biliyor musun? Seni
rlplak soyar ve sonra da karna geerek alay eder... stelik dayak atmadna da
kretmelisiniz. Eer bir dostun varsa Liza, bir gn sor, "Benimle evlenir misin?" diye. Yzne
tkrp evire evire dvmezse eer, bir kahkaha patlatp geecektir. stelik hi de ie yaramayan
bir adamdr bu. Hayatn niin tkettiini anlayabiliyor musun? Neden sizi yedirip, iiliyorlar?
Dndn m hi? Namuslu bir kz burada her eyi farkedecei iin bir lokma bile boazndan
geirmez. Hayat
124
mz boyunca buraya borlu kalacaksnz.
Eer mterileriniz sizden bkarsa, patronlarnza olan borcunuz da sona erecektir. u anda gen
ve gzel olabilirsin, ama bu fazla da uzun srmeyecek. Zaman yle abuk geer ki, birden
kendini kapnn nnde bulursun. Elbette ki bu bahsettiklerim birdenbire olmaz, nce yaptklar
her eyi senin burnundan getirirler; azarlarlar, seni ezerler...
Yaptn her ey unutulur ve genliini, gzelliini onlar iin harcadn grlmedii gibi, onlar
soyup soana evirmisin, be parasz kap dar etmisin gibi davranrlar. Eer arkadalarnn
sana arka kacan sanyorsan ok yanlyorsun, hepsi seni dlayacaklardr. Patronlarna iyi
grnmek iin her eyi yaparlar. Vicdanszdr bu insanlar, kimseye acmazlar. yle sefil bir hayat
sryorsunuz ki, sizin kfrleriniz, hele aalayp kk grmeniz kadar iren bir ey olamaz.
Sahip olduunuz her eyi; salnz, genliinizi, hayallerinizi, ksaca tm varlnz vermek
zorunda kalrsnz ya da elinizden alrlar. Yirmi iki yandayken otuz belik kan gibi grnrsnz.
Tanr'ya kredin ki, bir de bulac bir hastalnz yok. Ar bir i yapmyorum diye dnebilirsin,
belki bu rahatlatyordur seni; ama unu syleyeyim ki bu i kadar ar, ypratc bir i olamaz.
Dndke zntden kahroluyorum. Bir gn mutlaka kovulacaksn buradan; sen de hibir ey
yapamayacak ve aresizlik iinde eyalarn toplayp gideceksin. Baka bir ev bulursun, sonra
baka bir ev... En sonunda Sennaya sokanda bulursun kendini. Orada hi durmadan dverler
seni. Oradaki insanlarn okamalar byledir nk. Yoksa Sennaya soka iin anlattklarma
inanmyor musun? Oraya git ve kendi gzlerinle gr. Bir keresinde, bir ylba sabah, byle bir
evin kapsnn nnde bir kadn grdm. Kadn ok alad iin, souktan donsun diye dar
atmlar,
125stne de kapy kilitlemiler. Sonra da onun bu haliyle eleniyorlard. Sabahn dokuzunda

sarhotu kadn. Salar dank, st ba perian bir haldeydi. Yedii dayaklardan dolay her
taraf ezikler ve rklerle doluydu. Aznn ve burnunun kenarndan kanlar szyordu. Bir arabac
iyi benzetmiti anlalan. Kadn, elinde tuzlu bir balkla merdivenlere oturmu, hem bal
merdiven basamana vuruyor, hem de kt kaderinden ikyet ediyordu. Kapnn nnde bir
sr sarho arabac ve asker birikmi, onunla alay ediyorlard. Bir gn gelecek sen de yle
olacaksn; bana inanmyor musun? Biliyor musun, ben de inanmak istemiyorum... Ama
dnyorum, belki o kadn da uzak bir yerlerden buraya gelmiti, o da saf bir kzd ve
konuurken utancndan yanaklar kzaryordu... O da senin gibiydi belki, gururlu ve alngan... Ar
hareketler edip bir kralie gibi davranrd. Bir gn sevecei adamn ne kadar da mutlu olacan
dnrd. Ama bak!.. imdi ne halde? Salar dank, st ba hrpalanm bu sarho kadn,
bal merdivenlere vururken babasnn evinde geirdii gnleri dnmemi midir acaba? Okula
gidiyordu belki ve komularnn olu, onun yolunu gzler, ateli ak yeminleri eder, tm varln
onun uruna feda edeceini sylerdi... Sevgileri hi bitmeyecek ve byr bymez de
evleneceklerdi... Hayr Liza, hayr... Sen de demin anlattm veremli kz gibi bir bodrum
kesinde leceksin. Hastaneye gtreceklerini sylyorsun, keke yle olsa... Patronun gtrr
m acaba? Verem, humma gibi bir hastalk deildir; son nefesine kadar salkl olduunu
sanrsn. Patronun da zaten bundan ok honut olacaktr. Artk lmn iyice yaklanca da herkes
srtn evirecek ve senden uzaklaacaktr. Neden mi? Artk sen onlarn iine yaramayacaksn da
ondan. lmediin ve hl yer igal ettiin iin sana bir sr de kzarlar. Su istediin zaman
kfrederek verir, "Gebermedi kahpe! niltileri uyutmuyor bizi, mteriler de rahatsz oluyor," diye
sylenir
126
ler. Doru sylyorum, bu laflan kulaklarmla duydum. Sonra da seni bodruma atarlar. Karanlk,
nemli, iren kokulu bir yerde dnmek iin ok frsatn olur. ldnde de hemen gtrrler
seni, arkandan ne bir alayan, ne de dua eden olur. Alelacele bir tabuta koyar ve alr gtrrler
seni... Sonra da doruca meyhaneye giderler. Mezar, azna kadar su doludur; sulusepkenle
beraber buz gibi de bir ayaz vardr. O havada sana tren yapacak deiller ya!.. "Hadi Vanyuha,
indir!.. Kahpenin iine bak be, burada bile bacaklar havada... Sk tut u ipi, ahmak herif...
Brakma sakn..." "Bu da byle olsa ne olur?" "Olur mu canm, yan duruyor, ne de olsa insan
ls... Tamam tamam, hadi topra at!" Senin iin uzunca bir kavgay bile ok grrler. Senin
zerim mavimsi bir amurla ylesine kapadktan sonra meyhaneye doru yollanrlar. ok
gemeden adn bile unutulmu olur. Dier mezarlarn banda ocuklar, babalar, eler... Onlar iin
dua edip alayan o kadar insan varken, senin mezarna bir tek insan gelmez. Sanki hi
yaamamsn, Liza isminde biri hi olmam gibi unutulursun. Geceleri mezarlkta hortlaklar
knca, tabutuna vur vurabildiin kadar... "Ne olur, brakn beni!.. Ltfen, dnyaya dnp biraz
daha yaayaym. Dnyay tanyamadm, hayatn kymetini anlayamadm... Sennaya
genelevlerinde tkettim kendimi! Ne olur, izin verin dnyay doyasya yaayaym!" diye bar
barabildiin kadar.
Konumaya kendimi ylesine kaptrmtm ki, boazm kupkuru olmu ve sesim kslmaya
balamt. Neden bilmiyorum, birden konumam kestim ve korkuyla sradm. Bam yana
doru eerek dinlemeye baladm. Korkuyla sramam gerektirecek eyler grmtm.
Liza'nn ruhu zerine ar darbeler indirdiimi, yreini sarstm epeydir hissediyordum.
Hedefime daha fazla yaklatm hissederek tm gcmle abalyordum.
127Kendimi ok kaptrmtm bu oyuna... Ama bir oyun muydu bu acaba?
Zorlama, yapmack, kitap gibi bir konumam olduunu biliyordum. Ama kitap gibi konumaktan
baka seeneim de yoktu. Bu yaptm, hibir sknt vermedii gibi iime geldii iin ok da
houma gidiyordu. Buna ramen konumamn Liza zerindeki etkisini grnce korktum dorusu.
unu syleyebilirim ki, hayatm boyunca hi bylesine mitsiz bir insan grmemitim.
Liza, yzst uzanm ve yzn smsk sarld yastn iine gmmt. Hkrklarndan
gsnn parampara olacan zannettim. Dipdiri vcudu titriyordu. Gsnde biriken
hkrklarn tutamyor ve lklar, haykrmalar eklinde dar vurabiliyordu ancak. O zamanlar
ban yasta iyice gmyordu. zntsn ve gzyalarn evdeki tek bir insann bile grmesini
istemiyordu anlalan. Srekli yast sryor, bazen de kanatrcasna ellerini snyordu. (Elbette,
bunu sonradan farkettim.) Parmaklarm dalm salarna daldryor, arada bir dilerim skarak
nefessiz nbetler geiriyordu. Onu sakinletirecek, rahatlatacak bir eyler sylemek istedim ama
yapamadm. Srtmda souk bir rperti hissediyordum; stm bam giyinip oradan gitmek iin

karanlkta el yordamyla ayaa kalktm. ylesine karanlkt ki ierisi, bir trl giyinemiyordum.
Karanlkta elime bir kibrit kutusu geti ve yannda iinde mum olan bir amdan vard. Liza, oda
aydnlanr aydnlanmaz yataktan srayarak doruldu. Yz bir garip grnyordu, dudaklarnda
da delice bir gl vard. Bo bo bana bakyordu. Yanna oturup ellerim tuttum. Birdenbire
kendine gelerek bana doru atld. Sarlmak istiyordu, ama cesaret edemedi ve ban sessizce
nne doru edi.
Liza, yavrum... Yapmamalydm, beni affet! de
dim.
Parmaklarm yle kuvvetli skt ki, konumamn ok gereksiz olduunu dnerek sustum.
Al, bu benim adresim. Gel bana Liza! Yzme bakmadan, kesin bir tarzda:
Gelirim... diye fsldad.
Ben gidiyorum... Hoakal, beklerim...
O da benimle beraber ayaa kalkt, kalkar kalkmaz yz kpkrmz oldu, bir titreme nbeti
geirerek bir atk ald ve boynuna sard. Atky enesine kadar sarnd, sonra da ackl bir glle
bana bakt. Surat kpkrmzyd ve bana ok garip bakyordu. imde bir eziklik hissettim, oradan
bir an nce uzaklamak istedim.
Salonun kapsna yaklatmda birden paltomdan tuttu ve:
Durun biraz! dedi. Elinde tuttuu amdan masann zerine hzlca brakarak ieriye doru
kotu.
Bir ey unutmutu ya da bana gstermek istedii bir ey vard. eriye giderken yz iyice
kzarmt ve gzleri ldyordu. Dudaklarnda da hl o glmseme vard. Acaba neden
bekletiyordu beni? Mecburen bekledim.
ok gemeden geldi, yznde balanmak ister gibi bir ifade vard. Karmda kukulu, surat
ask, inat o kz yoktu artk, yalvarr bir tarzda bakyordu; yumuak, sevgi dolu, gven veren bir
bak vard. Sanki bir ocuun, bir eyler isteyecei zamanlar bakt gibi bakyordu. Sevgiyle
beraber nefreti de hissettiren canl, bal rengi gzleri vard.
128
129Her eyi anlayabilecek, ok stn bir varlkmm gibi hibir aklama yapmadan bir kat
uzatt bana. O srada yznde ocuksu bir zafer mutluluu okunuyordu. Kad atm. Bir tp
fakltesi rencisinin ya da onun gibi bir rencinin mektubuydu. Gsterili, ok ssl, bunun
yannda da alabildiine saygl, Liza'ya yazlm olan bir ak mektubuydu. Kullanlan szckleri
pek hatrlamyorum ama ok iten ve samimi ifadeler vard ierisinde. Mektubu bitirdiim an,
karmda Liza'nn sabrsz ve merakl baklarn buldum. Gzlerini benden ayrmyor ve
syleyeceklerimi bekliyordu. ok hzl bir ekilde, bu genle bir aile toplantsnda tantklarn
anlatt. Tantklar evin sahibi olan aile ok iyiymi. Onun hakknda da hibir ey bilmiyorlarm.
Bu eve daha yeni gelmi Liza. Burada kalmay hi dnmyormu, borcunu deyip hemen
gidecekmi. O gen renci de o toplantdaym; btn gece beraber dans etmi ve konumular.
Sonra bir de bakmlar ki, birbirlerini ocukluklarndan, Riga'dan tanyorlarm. Hatta beraber
oyunlar oynarlarm. ocuk, onun tm ailesini tanyormu, fakat u anki durumu hakknda hibir
ey bilmiyormu. Byle bir eyi dnmesi bile imknszm... Toplantdan sonraki gn (bundan
gn nce) mektubu bir kz arkadayla gndermi...
Liza'nn anlatacaklar bitince, utanla baklarn nne evirdi.
Kzcaz, bu mektubu en deerli mcevheri gibi saklam; bir erkein onu iten bir sevgiyle,
stelik saygl bir ekilde sevdiini renmem iin bu mcevherini bana gstermiti. Byk
ihtimalle bu mektup ekmecede kalmaktan ileriye gidemeyecekti. yle olsa bile Liza, mektubu
hayatnn sonuna kadar sevildiine dair bir belge olarak saklayacakt. imdi de byle bir geceden
sonra, kendine bir deer kazandrmak ister gibi, belki de gurur duyarak mektubu bana getirmiti.
Hibir ey syleme
130
dim, elini sktm ve ktm. Oradan uzaklamak iin aceleci davramyordum. Darda sulusepken
vard hl, ama ben yine de eve kadar yrdm. Yorgun, perian, ezik bir halim vard. inde
bulunduum aknlktan hl kurtulamamtm. Buna ramen gerek de gn yzne kmaya
balamt. stelik, olanca irkinliiyle...
131l
VIII
Gerei bir trl kabul edemedim. Birka saat uyuduktan sonra uyandm ve bir gn nce olanlar,

Liza'ya sylediim o duygusal laflan, izdiim o acmakl, hznl tablolar dndmde ok


ardm. "Yuh sana! Bunalml karlardan hi farkn kalmyor bazen..." diye dndm. "Ne
demeye adresimi verdim o kza, anlamyorum. Bir de gelirse ne yapacam ben? Gelirse gelsin,
ne olacak sanki..." Aslnda zerinde durulacak konu bu deildi. En ksa zamanda, Zverkov'la
Simonov'un karsnda krlan onurumu tamir etmeliydim. En byk problem buydu... Bunca
sknt arasnda Liza aklma bile gelmemiti dorusu.
Bir an nce, dn Simonov'dan aldm paray geri vermeliydim. Benim iin en umutsuz yntemi
denemeye karar verdim. Anton Antonovi'ten on be ruble bor isteyecektim. Tanr'ya krler
olsun ki iyi bir gnne rastgeldim, Anton Antonovi paray hemen verdi. yle sevinmitim ki bu
duruma, bor senedini imzalarken bir taraftan da, ok nemsiz bir eyden bahseder gibi, "Dn
Hotel
de Paris'teydik. Bir arkadamz iin veda partisi dzenlemitik. Arkadam, ocukluktan beri
tandm yakn bir dostumdur; asil bir aileden, ok zengin, iinde ok baarl, akac, ho ve
fazlaca apkn birisi... u bilinen kadnlarla apknlklarnn haddi hesab yoktur. Dn de
neredeyse yarm dzineden fazla kardk..." ve daha birok ey...
Bunlar anlatrken ok rahat, kendimden emin ve halimden memnun grnyordum.
Eve dner dnmez, Simonov'a bir mektup yazdm. Mektup, efendilere yakr bir tarzda ak ve
samimi bir dille yazlmt; imdi bile aklma geldike gurur duyarm. ok byk bir beceriyle,
olduka nazik ve laf uzatmadan tm suun bende olduunu yazyordum. Eer kusurumu
sylememe izin verilirse, saat beten altya kadar itiim iki kadehle sarho olduumu
sylyordum. Mektupta Simonov'dan zr diliyor, bu zrn dierlerine, zellikle Zverkov'a
iletilmesini istiyordum. "Tam olarak hatrlayamyorum, ama galiba Zverkov'u kk drdm,"
dedikten sonra, "Bamn ars olmasa, ondan da nemlisi utanmasam kendim gelecektim," diye
devam ettim. Mektup ok rahat bir ifadeyle ve nezaket kurallarnn dna kmadan yazld iin
ok memnundum. nceki akam yaanan rezil olaylar, belki de hibir aklamann
beceremeyecei bir tarzda nemsemediimi belirtiyordum. Kendisine sayg duyan, akll bir
efendiye yakr bir biimde olaylara baktm belirtiyor, aslnda beylerin dnd gibi yerin
dibine gemediimi sylyordum. unu unutmamalar gerekir ki, "insan hatasz olmaz."
Sonra mektubu batan tekrar okudum. yle dnyordum: "Bunlar ancak soylu bir insan
yazm olabilir. Ne de olsa okumu bir aydnm ben. u iinde bulunduum durumdan baka birisi
kesinlikle kurtulamazd. Ben
132
133ok rahat bir ekilde kurtulduum gibi imdi bu durumla alay ediyorum, nk zamann
okumu aydnlarndanm. arap, tm bu olanlarn nedeni olabilir mi? Hayr, kesinlikle hayr...
Akam bele alt aras bir damla bile imedim. Simonov'a yalan syledim, stelik hi de
utanmadan. Geri, imdi de utanmyorum ya... Aman, bover bunlar! Kurtuldun ya bu dertten,
ona bak sen!..."
Alt rubleyi de iine koyup, Apollon'u mektubu Simonov'a gtrmesi iin ayarladm. Apollon, iinde
para olduunu renince garip bir saygyla mektubu gtrmeyi kabul etti.
Akama doru biraz dolamak iin dar ktm. Hl ban aryor ve midem bulanyordu.
Ortala karanlk ktke dncelerim ve duygularm deimeye, birbiri iine girmeye balad.
Ruhumun derinliklerinde bir eyler beni olduka skyor, iimi daraltyordu.
Her zaman ehrin en kalabalk semtlerinde; Sdovaya caddesinde, Yusupov parknda ve
Meanskaya sokaklarnda dolamay severdim. Akam karanlnda, ilerinden kp evlerine
giden iilerin o hrn ifadeleriyle, be kuru iin gsterdikleri basitlikleri seyretmek ok
houma giderdi. Bu akam ise, bu kalabalk sinirlerimi bozuyordu. Bir trl zihnimi
toparlayamyordum. Sanki bir cinayet ilemiim gibi ruhumda byk bir sz duyarak eve dndm.
zntm, Liza'nn gelebileceini dndke daha da artyordu, fin garip olan da dn
yaadklarm iinde Liza'nn farkl bir konumda olmasyd. Dier olup bitenleri oktan unutmutum,
yalnzca Simonov'a yazdm mektubun sevinci vard zerimde. Fakat Liza'ya gelince, tm
sevincim ortadan kalkyordu. Sanki beni zen tek sebep oydu. "Ya gelirse, ne yaparm?" diye
dnyordum. Sonra da, "Gelirse gelsin, ne yapaym!" diyordum. Ama gelir
134
se u halimi grecek. Dn bir kahraman gibi davrandm ona, peki ya bugn... Bu kadar ileri
gitmemeliydim. u evin haline bak!.. stelik u klkla veda partisine de gittim. Bir de iinden
krpntlar dklen u eski kanepe var. Hele u sabahlk, hi kusurumu kapatamayacak bir halde.

Geldiinde, bunlar yetmiyormu gibi Apollon'u da grecek. O herif kz tersleyecektir mutlaka, srf
bana saygszlk etmek iin. Ben de her zamanki gibi sama sapan hareketler yaparak bir yandan
srtp, bir yandan da sabahlmn nn ilikleyeceim. Bu arada da alabildiine yalan sylerim.
Aman Tanrm, ne kadar aalk bir herifim ben. Ama, asl kt olan bu deil. Bundan daha
kts, yine o yalan maskesini takacam kendime. Asl kt olan da bu ite!.."
Bunlar dnnce fkeden patlayacak gibi oldum:
Utanacak ne var ki? Dn ok iten konutum, Liza'nn da baz duygular hissetmesini
istemitim. Alamas onun iin iyi oldu, biraz kendine gelir...
Ne yaparsam yapaym, kafamdaki dnceleri atamyordum. Her ey karmakarkt.
O gece eve dndkten sonra saat epey ilerlemi olmasna ramen, Liza'nn gelemeyeceim
bildiim halde o hep gzmn nndeydi. stelik, hep o ayn duruuyla. Dn geceden aklmda
kalan tek grnt, kibriti aktm anda yzndeki ac dolu buruukluk ve hznl baklard.
Yzndeki o delice gl, ok yapmack ve ac doluydu. Hi aklma gelmezdi, on be sene sonra
bile, Liza'y o garip glmsemesi ve buulu baklaryla hatrlayacam.
Kendimi, ertesi gn, bu yaadklarm sinirlerimin bozukluundan uydurulmu hikyeler olarak
grmeye hazrlamtm. Yaadm olaylar byle grmek, benim
135
en byk zaafmd. "Her eyi ylesine bytyorum ki, bu yzden ilerim hep aksi gidiyor," diye
dnyordum; stelik bu dncenin bana korku verdii de oluyordu. O gnlerde btn
dncelerim, "Liza gelecek, kesinlikle gelecek," teraneleriyle sonlanyordu. Bu fikirler, beni
ldrtacak hale geliyordu bazen. "Gelecek, kesinlikle gelecek," diye bararak odann bir ucundan
dier ucuna yryp duruyordum. "Bugn gelmese de yarn gelir, bak grrsn, gelecek... Temiz
kalpli insanlarn bu romantikliini Tanr kahretsin! u iren ruhlarn ahmaklna, kabalna,
kklne lanet olsun!.. Hepinizin canlan cehenneme! Neden anlamyorlar, neden?.."
Dncelerimde tam bu noktaya geldiimde aknlktan olduum yerde kalakalyordum.
"Bir insann hayatm ekillendirmek iin bu kadar az ve yapmack sz, (stelik kitaplardan alnt)
bir iki iten hareket yetti! Bakir bir ruh ve ilenmemi bir maden bu ite..." diye dnyordum.
Bazen Liza'ya gitmeyi ve her eyi anlatp bana gelmemesi konusunda onu ikna etmeyi
dnyordum. Sonra da ok byk bir fke duyuyor ve Liza yanmda olsayd yzne tkrr,
aalar ve ldresiye dverdim, diye iimden geiriyordum.
Aradan birka gn geip de Liza hl gelmeyince biraz rahatlamtm. Hele akamlar vakit iyice
ilerleyince keyfime diyecek olmuyordu. Bazen gzel hayallere daldm da oluyordu. Liza, bana
gelip gitmeye balyor ve ben, onu konumalarmla doru yola sevkediyordum. Okuyup, bir eyler
renmesine yardmc oluyordum, sonra da Liza'nn bana delicesine ak olduunu anlyordum
ama anlamamazlktan geliyordum. (Neden byle anlamamazlktan geldiimi bilmiyorum, galiba
bylesi daha hotu.) Sonra Liza, daha fazla dayanamayp ayaklarma ka
136
panyor ve beni ne ok sevdiini itiraf ediyordu. Ben de akn bir eda ile: "Liza, benim de seni
sevdiimi anlamyor musun?" diyordum. "Senin beni sevdiini elbette ki biliyordum, ama ilk senin
sylemeni bekliyordum. Senin zerinde etkili olduumdan, kran duygularnla beraber, beni
sevmek iin kendim zorlamandan korkuyordum. Byle bir kabal asla yapamam. (Daha sonra
da George Sand tarznda Avrupa romantizmi zerine birok laf ediyordum...) Sen, tm safln ve
gzelliinle benim eserimsin, benim biricik karmsn!.."
"Evime ban dimdik ve korkmadan, Evimin kadn olarak gir!.."(*)
Sonra da bizim iin mutlu gnler balyor, uzun seyahatler dzenliyorduk... Daha bunun gibi
birok hayal... Btn bunlardan sonra, byle hayaller kurduum iin kendimden utanyor ve alay
ediyordum.
Daha sonra kendi kendime, "zin vermezler o kahpeye, onlar istedikleri zaman dar brakmazlar
zaten, hele akam vakti hi olmaz!.." diye syleniyordum. (Neden bilmiyorum ama, hep Liza'nn
bana akam saat yedide geleceini dnyordum.) Ama oraya bal olmadn, zel bir
anlama yaptn, borcunu deyince ayrlacan sylemiti bana... Eminim, kesinlikle gelecek...
Tanr'ya krler olsun ki, o aralar Apollon iyice kabalamt ve bu, beni oyalyordu. Artk ona
sabredemeyecek duruma gelmitim. Tanr'nn benim iin yaratt bir cezayd bu herif ve mrm
yiyip bitiriyordu. zellikle son yllarda iyice bozulmutu aramz ve ondan nefret ediyordum artk.
Hele baz zamanlar iimdeki nefret ylesine kabarrd ki, ancak Tanr bilir bunu. Aslnda oturakl,
yal bir heriftir Apollon. Elinden diki dikmek bile ge

(*) Pukin'in bir iirinden.


137lir. Bilmem neden, o da bana hep yukardan bakar, deer vermezdi. Sadece bana d.eil,
herkese kar ayn ekilde davranyordu. Briyantinleyip tarad dz san salarna, alnndaki
peremine, "V" eklinde kapanan koca azna baknca, kendine ok fazla gvenen bir insan
bulurdunuz karnzda.
nanlmaz derecede bilgi bir insandr Apollon, hayatm boyunca onun gibisini grmedim. Sanki
Byk skender karnzdadr, kendisini o kadar pahalya satar. Adam, neredeyse elbiselerinin
dmelerine, trnaklarna bile akt. Buna ramen sertlii de elden brakmazd; bana kar her
zaman yksekten, alayc bir bakla bakard, bu da beni ileden karrd. Bana byk bir ltufta
bulunuyormu gibi hizmet ederdi. Doru dzgn i yapt da pek sylenemez geri, hibir grevi
stne alnmazd nk. Beni, her ay parasn ald, bu nedenle yannda bulundurmak zorunda
olduu bir salak olarak gryordu. Ayda yedi rubleye benim evimde keyif atmay zoraki kabul
etmi gibi bir hal vard zerinde. Zannediyorum ki, gnahlarmn ou, bu adamn ektirdikleriyle
ortadan kalkmtr.
Herif, yryyle bile benim sinirlerimi bozuyordu. Konumas da peltekti ve bu, cinlerimi iyice
tepeme topluyordu. Dili azna o kadar byk geliyordu ki, slk sesleri kararak, aprtl aprth
konuurdu. Bir de bu iren konumasyla marifet yaptn sanrd. Ellerini arkasna balar,
gzlerini yere indirir ve konuurken hecelerin zerinde tek tek dururdu. Tm bunlarn yannda,
beni sinir eden baka bir ey de, kendi odasnda Zebur okumasyd. Ah! Bilseniz ne skntlar
ekmiimdir onun Zebur okumalarndan. Geceleri ok monoton bir ekilde, szcklerin hepsini
uzata uzata, tpk bir lnn banda dua ediyormu gibi okurdu Zebur'u. Hatta Zebur okuma iini
o kadar ilerletti ki, imdi para karl llere oku
138
yor. Bununla da kalmayp fare ldrme ve ayakkab boyacl ileri de yapyor.
O dnemler benimle ok kuvvetli balar kurmutu. Onu kovamyordum bir trl, zaten kovsam da
o gitmezdi. Dorusu ben de bu saatten sonra pansiyon kelerinde yaayamazdm. Yaadm
bu ev, beni insanlardan saklayan ve koruyan bir kabuk gibiydi. Apollon da artk bu evin bir paras
olmutu, bu nedenle onu yedi yldr kovamyordum.
Apollon'un ayln birka gn bile olsa asla geciktiremezdim. Beni ylesine sktrrd ki, kaacak
delik arardm. O gnlerdeki kzgnlm, Apollon'un ayln iki hafta geciktirerek karmak geldi
aklma. Byle bir eyi uzun bir sredir, neredeyse iki yldr istiyordum zaten. Amacm, bana
istedii gibi kar koyamayacan, istediim an onun ayln kesebileceimi kantlamakt. Para
konusunda da tek kelime etmeyecek ve yzszlk ederek onun benden istemesini
bekleyecektim. Sonra da ekmeceyi ap yedi rubleyi alacak ve sadece vermek istemediim iin
vermeyeceimi syleyecektim. Vermiyordum, nk canm byle istiyordu; nk ben efendiydim,
o da saygsz bir uakt. Eer ayln nazik bir dille isterse, muhtemelen hemen yumuayp
verirdim. Byle yapmad takdirde haftalarca, belki de btn bir ay parasn bekleyecekti.
Tm kzgnlma ramen Apollon'a drt gn sonra yenik dtm. Bilinen yntemini kulland yine.
(Daha nceleri de ayn eyi yapmay denemitim, o nedenle nasl tepki vereceini tahmin
edebiliyordum.) Yapt ey uydu: Ben ie giderken ya da gelirken, evin giriinde durup bana dik
dik bakard uzun sre. Eer bu baklar beni caydrmaz, etkili olmazsa baka yntemler denerdi.
Kendi odamda kitap okurken ya da zerimi giyinirken sessizce
139
gelir ve kapda dikilirdi. Bir ayan ileri atar, bir elini arkasna alr ve bana aalayc, kmser
bir ekilde bakmaya balard. Ne istediini sorduumda ise hibir karlk vermez, bir sre
baklarna devam eder, sonra da garip bir tarzda dudaklarn bkerek odasna doru yollanrd.
Aradan bir iki saat ancak geerdi ki, Apollon yine dikilirdi karmda. Bazen ylesine sinirlenirdim
ki, ne istiyor diye sormazdm bile. Ben de ona sert, emir verir gibi bakardm. Bu bakmalar birka
dakika srdkten sonra Apollon, tekrar odasna dnerdi, tabii birka saatliine...
Ben parasn vermemekte ne kadar srar edersem, Apollon da o uzun baklarnda ve i
geirmelerinde o kadar srar ederdi. Byle i geirerek ruhumun ne kadar alaldn lyordu
sanki. En sonunda artk dayanamayacak hale gelirdim. nce bir gzel barr arr, sonra da
parasn karp verirdim.
Apollon, her zamanki "sert bak" uygulamasna gemiti ki, dayanamayp zerine saldrdm.
Sinirden atacak birini aryordum zaten. Bir elini arkasna alm, ar admlarla odasna
gidecekken arkasndan bardm:

Dur!.. Buraya gel!.. Sana gel diyorum!..


Galiba ok fazlaca barmtm ki Apollon, derhal dnd ve bana akn gzlerle bakmaya
balad. Buna ramen konumuyordu, bu da iyice ileden karyordu beni.
Hangi cesaretle ben armadan odama girebiliyorsun? Yzme byle dik dik bakabiliyorsun?
Cevap ver bana!., diye bardm.
Herifin umurunda bile deildi, hl baklarn ekmemiti zerimden. Sonra da odasna gitmek
zere yrmeye balad.
140
Sinirimden ne yaptm bilmiyordum.
Dur!., diye haykrdm. Sakn kmldama! Tamam ite, imdi odama neden girdiim anlat
bakalm...
Hi tnmyordu... Ban ve kalarn kaldrarak, hi duyulamayacak bir sesle, yava yava:
Benden bir ey istersiniz diye geldim, ne de olsa benim iim bu, dedi.
Sinirimden titremeye balamtm.
Bunu sormadm sana canavar herif!., dedim. Neden mi buraya geliyorsun? Ayln
vermiyorum ve sen de istemeyi gururuna yediremeyip bana hibir ey sylemiyorsun. ren
baklarnla da beni cezalandracan zannediyorsun. ylesine aptalca, sama sapan bir
davran ki bu, ancak senin gibi canavarlar yapabilir, canavar!.. Apollon ayn sakinlikle odamdan
kmaya yeltenmiti ki, yakasna yaptm.
Bana bak!.. Paran burada ite, grdn m? (Bu arada ekmeceden paray kararak
gsterdim.) Hepsi yedi ruble. Ama saygl bir biimde benden zr dilemediin srece tek
kuruunu alamazsn, anladn m?
yle ey olur mu hi?., dedi hayretle.
Olur elbette, olacak da!..
Btn o barmalarm hi etki etmemi gibi o sakin sesiyle cevap verdi:
Sizden zr dilememi gerektirecek hibir sebep yok!.. Canavar diye baran sizsiniz. stelik
bana hakaret ettiiniz iin gidip sizi karakola ikyet edebilirim.
Ne duruyorsun yleyse, gidip ikyet etsene!.. Hemen, imdi, u anda... Ne istersen yap, ama
sen bir ca
141
navar olmaktan asla kurtulamayacaksn!.. Canavar!..
Bana bir bak frlatarak, hi umursamadan ba nnde kt odamdan.
Apollon ktktan sonra, btn bu olanlarn Liza'nn yznden olduunu dnmeye baladm.
Eer o olmasayd bunlar yaanmayacakt. Bir sre sonra tm ciddiyetimi taknarak Apollon'un
odasna doru yrdm. Kalbim ok hzl atyordu. ok yava konuuyordum:
Apollon!.. dedim. Derhal karakola git, buraya bir polis gndersinler.
Apollon, masaya oturmu, gzl gzlerinde, bir eyler dikiyordu. Sylediklerimi duyunca
glmesi gelmiti.
Hemen imdi gidiyorsun. Yoksa ok piman ederim seni bilmi ol!..
Ban kaldrmadan elindeki ineye iplik geirmeye alyordu. Bu arada ksk bir sesle:
Galiba keileri kardnz. Hi insan kendi kendini ikyet eder mi? Beni korkutmak istiyorsanz
bouna uramayn. Hibir ey yapamazsnz.
Omuzlanndan yakaladm ve lk la bardm:
Hadi git!..
Suratna bir yumruk patlatmama ramak kalmt.
Tam o anda giri kapsnn sessizce aldn, ieriye birisinin girdiini ve olanlar seyrettiini
farkettim. Bam evirip de gelenin kim olduunu grnce, utan iinde odama doru kotum.
Salarm avuladm, duvara yaslandm ve bir l gibi ylece kalakaldm.
Bir sre sonra Apollon'un ayak sesleri duyuldu. 142
Kzgn bir bak vard:
Bir kadn sizinle grmek istiyor, dedi. Sonra da yana doru ekilip Liza'ya yol verdi. Odadan
kmyor ve alayc bir ifadeyle bizi szyordu.
Kzgn bir ifadeyle:
k dar, k!., diye bardm.
O anda duvar saatimden horultuya benzer bir ses kt: Saat yediyi vuruyordu.
143

IX
"Evime ban dimdik ve korkmadan, Evimin kadn olarak gir."
Liza tam karmda duruyordu ve ben aknlktan perian bir haldeydim. Bir taraftan
glmsemeye alyor, dier taraftan da nceleri skntl bir anmda dndm gibi eski
psk sabahlmn dmelerini ilikliyordum. Apollon, bir sre bamzda bekledikten sonra
nihayet gitti, ama onun gidii bile beni rahatlatmad. Liza'nn akn, karmda ne yapacan
bilemez hali daha da ktletiriyordu bu durumu. Belli ki kz, beni bu ekilde grmeyi
beklemiyordu.
Bir rpda:
Otur!., dedim.
Masann yanndaki sandalyeyi Liza'ya doru ittim, ben de kanepeye kendimi atar gibi oturdum.
Liza ylece oturuyor, sanki benden bir eyler bekliyordu. Liza'daki bu ocuksu grnm iyice
sinirlerimi bozmutu, ama kendi
144
mi tutabildim.
Az nce olanlar ok normal eylermi, ya da hibirini grmemi gibi davranabilirdi pekl... Ama
o... Bu davrann ona pahalya detecektim, emin deildim ama hissediyordum bunu.
Kekeler gibi, ksk bir sesle:
Beni ok garip bir halde buldun Liza! dedim.
Kzcaz, birden kzarverdi. Keke lafma bu ekilde balamasaydm, diye dndm ve devam
ettim:
Sakn yanl anlama!.. Fakirliimden utandm da sanma sakn!.. Tam aksi, ben bununla
vn duyarm. Fakir bir soyluyum ben. Elbette ki insan, fakir ve ayn zamanda soylu olabilir.
Eee... ay ier misin Liza?..
Hayr.
Biraz bekler misin?
Odamdan kp Apollon'un yanna gittim. Neresi olduu nemli deil, oradan uzaklamam
gerekiyordu. Avucumun iinde sktm yedi rubleyi nne doru frlatarak ksk bir sesle ve hzl
hzl konutum:
Apollon!.. te aylm veriyorum. Ama sen de bana yardm etmelisin. Hemen git ve biraz ayla
on tane rek al. Eer gitmezsen her eyi berbat etmi olacaksn. Bu kadn tanmyorsun!.. O...
O, benim en deerli eyimdir. Belki de kt eyler dnyorsun, ama bilmiyorsun onun nasl bir
kadn olduunu!
Apollon gzln takm, dikile urayordu. Kafasn kaldrmadan yan gzlerle paraya bakt ve
iine devam etti.
Tpk Napoleon gibi kollarm nmde, bir iki dakika
145kadar bekledim. akaklarmdan ter boanmaya balamt ve suratmn sapsan kesildiim
hissediyordum. Zannediyorum, Apollon halime acmt. neye iplii geirdikten sonra yavaa
ayaa kalkt, sandalyesini masaya doru itti, gzlklerini kard ve bana ayn ne 'kadar
alnacan sorduktan sonra yava yava odadan kt.
Liza'nn yanna dnerken, yle garip bir halim vard ki, zerimdeki sabahlkla dar kmay ve
sokaklarda ylece komay istedim. Ne olursa olsun!..
Tekrar koltua oturdum. Liza, akn bir vaziyette bana bakyordu. Birka dakika hi konumadan
ylece oturduk.
Birdenbire masaya bir yumruk indirdim ve:
Geberteceim ala!., diye bardm.
Masaya ok kuvvetli vurmu olmalym ki, zerindeki mrekkep hokkasndan mrekkepler sald
ortala.
Liza srayarak:
Aman Tanrm! Neler oluyor? dedi.
Ben ise Liza'nn aknl karsnda, "Geberteceim o ala, geberteceim..." diyerek masay
yumrukluyordum. O anda da yaptklarmn ne kadar aptalca olduunun farkndaydm.
Ah Liza! Bilemezsin, ne canavar bir heriftir o! Bir katilden de beterdir!.. imdi rek almaya
gitti.
Konuurken birdenbire alamaya baladm. Bu gzyalar bana ok byk utan veriyordu ama
elimde deildi, kendimi tutamyordum.

Liza, olanlardan korkmu, etrafmda dnp dolayordu.


146
Neler oldu size? Neyiniz var? diye sorular soruyordu.
Bana biraz su ver, su! te urada!..
Gerekten bir sinir krizi geiriyordum, rol yapmyordum. Fakat su imeye ihtiyacm da yoktu.
Liza'nn yznde ok akn bir ifade vard. Tam o srada Apollon da ay getirmiti. Sonra
Apollon'un getirdii ayn ne kadar kalitesiz olduunu dnnce bunun, biraz evvel olanlardan
ok daha utandrc olacan anladm ve yzm kzard. Apollon, ay brakt ve kp gitti.
Liza'nn gzlerinin iine bakarak:
Beni kmsyorsun, yle deil mi? diye sordum.
Neler dndn ylesine merak ediyordum ki, bu merak beni titretmeye balamt. Liza ise
utanm ve tek kelime laf etmemiti.
fkeli bir sesle:
ayn isene!.. dedim.
Aslnda kzdm tek kii kendimdi, ama Liza'dan karmak istiyordum acsn. ylesine fkeyle
dolmutum ki, sanki o anda ldrebilirdim Liza'y. Onunla tek kelime konumamaya karar verdim,
nk her eye onun sebep olduunu dnyordum.
Be dakika getii halde ne konumu, ne de ay imitik. Srf Liza'y zor duruma sokmak iin
ay imeme karar almtm. Kzcaz ilk hareketi yapmaya cesaret edemiyordu. Birka kez
yzme dikkatlice bakt. fadesinde aknlk ve znt vard. Bense hl konumuyordum.
Yaptm btn bu hareketler, bana ok ac ektiriyordu; ama buna ramen byle davranmaktan
kendimi
147alamyordum.
Kz, bu sessizlie bir son vererek:
ey... Ben... Oradan tamamen ayrlmak istiyorum, dedi.
Zavall Liza!... Byle bir anda, benim gibi bir adama sylenmemesi gereken tek eyi sylemiti.
Liza'daki bu acemilik ve gereksiz itenlik, benim bile iimi szlatmt. Fakat iimde baka bir ses
ykselmi ve bu hisleri altst ederek ktlk yapmam iin beni itelemeye balamt. Bu
dncelerle hi konumadan tam be dakika geti.
Liza, sandalyesinden kalkarak, korkak bir sesle:
Sizi daha fazla rahatsz etmeyeyim, dedi.
ncinmi onurunun verdii ilk tepkiydi bu, ama beni iyice fkelendirmiti. nce bir titreme
geirdim, sonra da fkeden ne dediimi bilmez bir halde konumaya baladm.
Neden geldin buraya? Sylesene, neden?
Kendimi kontrol edemiyordum, konumaktan tkanacak hale gelmitim. Ne sylediimi bile
bilmeden hzl hzl konuuyor, bir an nce her eyi bitirmek istiyordum.
Neden geldin buraya, neden? Sylesene!.. Ben sana syleyeyim neden geldiini; o gn
seninle gzel birka laf ettim diye geldin. ok houna gitti ve imdi o laflan yine duymak
istiyorsun, yle deil mi? unu iyice anla ki, o zaman alay etmitim seninle, imdi de ediyorum!..
Neden titriyorsun? Evet, alay ettim! Benden nce evinize gelenler, o gece beni kk
drmlerdi ve onlardan birini dvmek iin gelmitim oraya. Ama gitmilerdi, yapamadm. O
anda da sen ktn karma; tm cm senden almak, seninle alay etmek istedim. Onlar benimle
alay et
148
tiler, ben de seninle ettim. Gl olduumu ispatlamak istedim. te her ey byle... Sen de, oraya
seni kurtarmaya geldiimi dndn, deil mi?
Liza'nn, sylediklerimin hepsini anlayamayacan biliyordum ama en azndan gerei
farkederdi. Aynen dndm gibi oldu. Liza'nn yz sapsar kesildi, konumak istiyor ama
konuamyordu. Sandalyeye ylverdi, az ak kalm, baklar donuklam, ylece
dinliyordu. Sarfettiim o iren laflar altnda ezildiini gryordum. Hzlca ayaa kalktm ve
odann iinde hzl hzl yrmeye baladm. Bara bara:
Kurtarmak ha!.. Sylesene, nasl kurtaracam seni? Senden daha kt bir durumdaym. O
gn sana onca beylik laflar ederken neden, "Madem yle, sen neden buradasn?" "Trnan varsa
kendi kafan ka" demedin? O gn birilerine gcm ispatlamam gerekiyordu ve ben de seni
alatp, zerek bunu gerekletirdim. ylesine yufka yrekli bir adamm ki ben, fazla
dayanamayp sana adresimi verdim. Bu yzden, daha eve gelmeden kendi kendime kzmaya

balamtm. Benim yapmak istediim ey, gzel szler syleyip, hayaller kurmakt; yoksa
senden bana ne? Cannz cehenneme hepinizin!.. Kafam dinlemek istiyorum ben! Bunun iin
elimden gelen her eyi yaparm, hem de hi dnmeden. nmde, ya dnya yok olacak ya da
sen aysz kalacaksn diye iki seenek olsa, ben ay imeyi tercih ederim, biliyor musun? Ben
alak, be para etmez, sadece kendini dnen bir herifim. Tam gndr, buraya geleceksin
diye dm patlyordu. Beni en ok dndren neydi biliyor musun? Buraya geldiinde karnda
bir kahraman deil de sefalet ve pislik iinde yzen bir herif grmendi. Az nce fakirliimin utan
vesilesi olmadm sylemitim ya, yaland!.. En ok utandm eydir bu; belki bir hrsz olsaydm
bile bu kadar utanmazdm. ok gururlu bir insanm ben, ama u halim
149le kendimi plak gibi hissediyorum ve kck bir hava deiimi bile beni mahvediyor... u
eski psk, iren kyafetlerle beni grdn iin seni asla affetmeyeceimi anlam olman
gerekirdi. Kurtarcn olarak grdn adam, tpk sokak kpekleri gibi uann zerine saldryor,
ua ise onunla alay ediyor!.. Karnda karlar gibi aladn iin seni hi affetmeyeceim ve
bunun cezasn ektireceim. Her ey senin yznden oldu. nk ben, dnyadaki solucanlarn
en aptal, en rezili, en tembeli, en kskancym... Solucanlarla aramda hibir fark yok, sadece
onlar utanmann ne olduunu bilmiyorlar. Bense... Herkesin kmsedii biriyim. Ne yapaym,
byleyim ite... Senin orada geberip gitmen de hi umurumda deil. Hi aklna gelmiyor mu,
buraya gelip beni dinlediin iin senden tiksineceim? nsan, hayat boyunca yalnz bir defa
iindekileri boaltr, bunun iin de iyice bunalma girmesi gerekir. Daha ne istiyorsun benden?
Btn olanlardan sonra karmda nasl durabiliyorsun? Hadi ek git buradan, hadi!..
Tam o srada ok tuhaf bir ey oldu.
Her eyi kitaplardaki gibi kafamda oluturup planladm iin bu olayn tuhafl beni ok artt.
Rezil ettiim ve kmsediini Liza, beni ylesine iyi anlamt ki... Seven bir kadnn, kocasnn
yznde hemen farkedecei eyi, mutsuzluumu anlamt.
Yzndeki ekingen, alngan ifade kaybolmu, acmayla beraber bir hayret belirmiti. Kendime
alak, namussuz gibi szler sarfedince ve alaynca, (ki, konuma boyunca alamaya devam
ettim) Liza da ac iinde yzn buruturuyordu. Bir iki defa yerinden kalkarak beni susturmaya
alt. Szlerimin sonunda, "Hadi git, ek git..!" diye bardm halde, buna aldrmam gibi
grnyordu. ok gariptir ki, bana kzmamt; kendisini ben
150

den aa grmesine ve gururunun bu kadar krlmasna ramen.


indeki hislerin tamasn engelleyemeyecek bir hale gelmi olacak ki, ayaa frlad ve bana
doru atld; ama sonra ekingenliinden, sadece bana doru ellerim uzatt. Bunlar olup biterken
yreimin szladn, yzmn kzardn hissettim. Liza ise boynuma sarlm, sessizce
alyordu. Ben de dizginleri braktm elden ve hkra hkra alamaya baladm.
zin vermiyorlar... yi olamyorum... diyebildim sadece.
Sonra kendimi kanepeye attm hzlca ve sinir krizleri geirerek, yaklak on be dakika alamam
srdrdm. Liza da yanma oturmu ve kollaryla bana sarlmt.
Bu sinir krizi elbette ki bitecekti. (Sizlere utan verici bir ey anlatacam imdi.) Yzm eski deri
bir yasta gmlm durumda yatarken, iimde baz eylerin harekete getiini hissettim. Bam
kaldrp da Liza'ya bakmak bana ok zor geliyordu, utanyordum. Neden bilmiyorum, sadece
utanyordum. Duygularm darmadan olmutu ve unlar dnyordum: "Artk her ey deiti.
imdi Liza kahraman oldu. Sen de drt gn nce karnda utantan kvranan kzn yerindesin..."
Bunlarn hepsi, kanepede yatarken zihnimden geen eylerdi.
Aman Tannm, Liza'y kskanyor muydum yoksa?
Bu soruya hl cevap bulamadm, o zaman da stnkr gemitim. Hayatmn tek gayesi,
birilerini ezmek ve smrmek olmutu. Fakat dncelerle bir eyleri anlatmak ok zordur. O
nedenle en iyisi, zerinde durmamaktr.
151Kendimi zorlayarak sonunda kafam kaldrabildim, nnde sonunda yapacaktm bunu.
Yzne bakmaya utandm halde, o anda Liza'ya sahip olmak duygusu alevlendi iimde.
Gzlerim ehvetle bakmaya balad ve Liza'nn ellerini smsk tuttum. Ondan nefret ettiim gibi
onu deliler gibi arzuluyordum. Bu iki his birbirine kartka hrnlm daha da artyordu. Liza,
nce korkulu bir aknlk an geirdi, ama ksa sreli oldu bu. Sonra byk bir istekle sarld
bana.
152
Yaklak on be dakika sonra, odamda bir aa bir yukar dolarken, arada bir paravana

yaklaarak Liza'ya bakyordum. Yerde oturmu, ban da yasta dayamt. yle zannediyorum
ki, alyordu. ok fazla sklmtm. Neden kalkp gitmiyordu ki bu kz?
Her eyi anlamt artk. Korkun bir biimde aalamtm onu. Ama bunlar anlatmamn ne
gerei var ki? Az nceki ehvet anlarnn onu tekrar aalamay amaladn, iimdeki nefrete
artk bir yenisinin daha eklendiini anlyordu. Dorusu u ki, onu delice kskandm iin ondan bu
denli nefret ediyordum. Buna ramen onun her eyi bu netlikte grebildiinden pek emin deilim.
Fakat, benim ne kadar alak bir herif olduumu ve hibir zaman onu sevemeyeceimi kesinlikle
anlamtr.
undan eminim ki, benim kadar alak ve namussuz bir herifin, dnyada bir einin daha
bulunmadn syleyecekler. Bununla da kalmayp Liza'y sevmenin veya sevgisini
kabullenmenin benim iin neredeyse zorunluluk olduunu syleyecekler. Ben de, "Neden
olmazm?" diye
153kar kacam onlara. Ya sevmesi imknsz olan bir insansan ve sevgiyi manevi stnlk
olarak grp, bask arac olduunu dnrsen? Ben, hayatm boyunca baka bir sevgi olduunu
dnmedim. u anda da sevgiyi, seven insann kendisini esir etmesi olarak kabul ediyorum.
Yeralt hayallerimde dahi sevgi, hep hayat kavgasnn iindeydi. Kurduum hayallerde hep
nefretle balamtr sevgi, sonra da bir manevi zaferle sonulanmtr. Buna ramen sevdiim
kadn ele geirdikten sonra bir trl ne yapacam bilemem. O kadar garipsenecek bir ey deil
bu. Ruhen ylesine kmm ki, Liza'nn benden duygusal laflar dinlemek iin deil, beni
sevdii iin geldiini farkedememitim. Kzcaz da bu nedenle utandrmaya alm, kk
drmtm. Liza'y iinde bulunduu pislikten kurtaracak, onu hayatla bartracak tek ey
sevgiydi...
Odamda hzl hzl dolap, arada bir paravann arkasndaki Liza'y szerken, ondan pek de nefret
etmiyordum aslnda. Beni en fazla skan ey, onun burada bulunmasyd. Hi vakit geirmeden
buradan uzaklamasn istiyordum. Sonra da yeraltmda huzuru yakalayabilecektim. Gerek
hayata hi alamamtm ve boulacak derecede bunaltyordu beni.
Dakikalar gemiti, ama Liza ayn ekilde baygnm gibi yatyordu. ylesine sabrszlanmtm
ki, sonunda gidip paravann kapsn tklattm. Aniden yerinden frlad; atksn, apkasn ve
mantosunu aramaya balad. Galiba o da hemen uzaklamak dncesindeydi.'Bir iki dakika
gememiti ki, yava yava paravann arkasndan kt, hareketsiz baklarn zerime dikti.
Dudamn ucuyla glmsedim Liza'ya. Zorlama, srf kibarlk olsun diye yaplan bir glt bu.
Sonra da kafam dier tarafa evirdim.
154
Liza, kapya doru ilerledi ve:
Hoakal! dedi.
Yanna kotum hemen, elini tutup avularn atm, sonra iine bir eyler sktrp tekrar kapadm.
Yzn grmemek iin hzla arkam dndm ve odama doru ilerledim.
imdi bile, btn bu yaptklarm yalanlayacak, aslnda bunlar istemeden, zoraki yaptm
syleyecektim. Fakat yalan sylemek istemiyorum artk... tiraf ediyorum ki, onun avucunu ap
iine bir eyler koymay, srf ac eksin diye planlamtm. Btn bunlar da Liza paravann
arkasnda yatarken, ben de odamda dolap dururken kararlatrmtm. Fakat u da var ki, tm
bunlar, iimden gelerek yaptn eyler deildi; srf huysuzluk etmek iin yapmtm. ylesine
yapmack, hayal rn, kitaptan alnma bir huysuzluktu ki bu, ben bile fazla dayanamadm. Az
nce yzn grmemek iin odama kamtm, ama imdi onu grmek iin sabrszlanyordum.
Giri kapsna yaklap kulam dayadm. rkek bir sesle:
Liza!.. Liza!.. diye fsldadm.
Cevap gelmedi. Aa katlardan ayak sesleri duyar gibi oldum ve sesimi ykselterek:
Liza!.. diye bardm.
Yine cevap gelmedi. O anda aadaki caml sokak kapsnn yava yava ald, sonra da
serte kapand sesi geldi kulaklarma. Merdiven aralndan bir uultu ykselmeye balamt.
Gitmiti. Dalgn bir vaziyette odama dndmde skntdan boulacak hale gelmitim.
155Masann nnde, Liza'nn az nce oturduu sandalyenin yannda oturmu, anlamsz
baklarm, ylesine yere dikmitim. Bir sre byle kaldktan sonra, birden srayverdim.
Masann zerinde, az nce Liza'nn avucuna sktrdm mavi, buruuk be ruble duruyordu. Bu,
o be rublelikti. Evde aynndan baka yoktu. Ben odama doru hzla ilerlerken Liza da bu paray
masaya frlatmt demekki.

Onun byle bir ey yapacan tahmin etmeliydim. Ama hi de dnemedim byle bir eyi...
ylesine bencil bir insan olmutum ki, insanlar nemsememem yznden, Liza'nn byle bir ey
yapabileceini hi de dnememitim. Buna tahamml edemedim. Telala zerimi giyinmeye
baladm ve sonra da kendimi darda buldum birden. Liza, en fazla iki yz adm uzakta
olabilirdi.
Cadde ok sessizdi. Dimdik den kar taneleri, yollan ve kaldrmlar bir yorgan gibi rtyordu.
Tek bir insan bile grnmyordu, ses namna da hibir ey yoktu. Sokak fenerleri bo yere,
zntl bir ekilde gz krpyorlard. Byk kavaa kadar hzl admlarla yrdkten sonra
birden durdum. Acaba ne tarafa gitmiti? stelik, ben neden peinden kouyordum?
Neden? Ayaklarna kapanp alayacak, affetmesini mi isteyecektim? O anda gerekten de bunlar
yapmak istiyordum. Yreim szlyordu. O an hatrladka, imdi bile ayn eyleri hissediyordum.
"Fakat ne ie yarar ki?" diye dnmeye baladm sonra. Ayaklarna kapanp yalvardn iin
ertesi gn ondan nefret etmeye balayacaktm. Onu mutlu edebilecek miydim? Neredeyse
yznc defa, nasl bir insan olduumu anladm. Kzcazn hayatn zehir edecektim.
Yamaya devam eden karn altnda, gzlerimi
156
uzaklara dikmi, bunlar dnyordum.
ok gememiti ki, kendime yeni dler bulmutum bile ve bunlar da acm hafifletiyordu.
"Aalanm bir ekilde gitmesi daha iyi oldu. Aalanma gibi bir duygunun, insann ruhuna ac
ektirdii gibi ereflendireceini de kim kabullenmez? Ksa sre sonra zaten kalbini kracaktm.
Fakat bu durumda, kalbindeki bu ac hi silinmeyecek, iine dt pislik ne olursa olsun onu
kurtaracak ve kini ruhunu temizleyecektir. Peki ama, bu ne ie yarar ki?"
Burada yle bir soru geliyor aklma: Ucuz bir mutluluk mu, yoksa insann ruhunu ycelten ac m
daha iyidir? Evet, hangisi iyidir?
Btn bu dnceler, o gece zerime ullanmlard; yorgun, bkkn ve usan dolu o gecede.
Hayatm boyunca hi bylesine ac hissetmemitim. Evden hzlca kp Liza'ya doru koarken,
yar yoldan geri dneceimi dnememi miydim?
Liza'y bir daha hi grmedim. Daha sonra neler yapt bilmiyorum. unu belirtmeden
geemeyeceim: O gnlerde zntden neredeyse hasta olup yataklara decekken,
aalanma ve nefret duygusunun insana kazandrdklarn dnerek teselli buldum.
Btn bu yaananla rnzerinden ok fazla zaman geti; ama hl ruhumdaki izleri silinmedi.
Gemie dair birok an yor zihnime ama... Ama, bu kadar yeterlidir diye dnyorum.
yle sanyorum ki, bu notlar yazmakla da byk hata iledim. En azndan bu hikyeyi yazarken,
byk bir utan duydum. Bu durumda benim yaptm edebiyat deil, sadece gnahnn bedelini
demek.
Darack dnyamda, insanlardan kopuk, manevi ola
157rak rm, yeraltnda kinimle babaa nasl boutuumu anlatmak pek de ho olmasa
gerek. stelik romanlarn bir kahraman olur, bense bir kahramann tamamas gereken tm
zellikleri tayorum. Bizim gibi insanlar anlamann en kolay yolu budur. Bizler, yaama
yabanclam, zorla yryen insanlar olduumuzdan dolay bu yazdklarm etkili olacaktr. stelik
gerek hayata ylesine yabanclamz ki, adn bile duymak istemeyiz. Bunda da o kadar ileri
gideriz ki, gerek hayat ancak kitaplardan renebileceimize inanrz.
Peki ama, neden bazen olmadk hareketler yapp, aptalca arzular peinde kotururuz? Bunun
nedenini biz bile bilmiyoruz. stelik, bu olmadk isteklerimiz gerekletiinde en ok zarar
grecek olan da bizizdir. Srf denemek iin iimizden birinin balarn zp, esaretim kaldrarak
zgrle kavutursanz bile, o yine esaret altna girmek isteyecektir. Eminim ki, bu yazdklarm
okuduunuzda kzgnlktan ayaklarmz yerlere vuracak ve:
Siz, kendi rezil hayatnzdan, kendi yeraltnzdan bahsedin. Hepimizi kartrmayn bu ie! diye
baracaksnz.
Hepinizi bu iin iine katarak kendimi kurtarmaya alyorum. Ben, sizlerin yarm yamalak
brakt eyleri sonuna kadar gtrdm. Sizler, korkaklnza "ll davran" klfn geirip,
onunla teselli buluyorsunuz. u halde, sizlerden daha gerek bir hayat sryorum ben.
yle bir dnn bakalm, bizler "canl"nn nerede olduunu, nasl bir ey olduunu, nasl ifade
edildiini bile bilmiyoruz. Kitaplarmz elimizden alsalar, ylece ortada kalakalacaz. Sonra da
kimi sevip kime kzacamz, kimden uzaklap kime yaklaacamz, hibir eyi bilemeyiz.
Etiyle, kemiiyle gerek bir insan olmak, bizim iin o kadar zordur ki!.. Utanyor, ayp kabul

ediyoruz bunu. "Ortalama insan" denebilecek, belirsiz bir tip olmaya alyoruz. Gerekte,
bizlerin yaadn sylemek pek mmkn deil, uzun bir zamandan beri canl olmayan
babalardan meydana geliyoruz ve bunu zamanla sevmeye de balyoruz. yle ki, eer
baarabilsek, dncelerden domay bile kabul ederiz.
Bu kadar yeter artk. Bir daha "Yeralt"ndan bir ey yazmay dnmyorum.
Fakat elikilerle dolu, hasta ruhlu bu insann notlar bu kadar deil elbette. Daha fazla
dayanamad iin yazmt bunlan. Biz ise artk burada bir nokta koymalyz sanrm.
158
159

You might also like