You are on page 1of 448

KAĞIT FABRİKALARINDA

ELEKTRİK MÜHENDİSLİĞİ
VE

VERİMLİLİK

1/448
2/448
Genişletilmiş ikinci baskı için önsöz

Kitabın birinci baskısı “Koruyucu Eklektrik Bakımı” ismini taşımaktaydı. İnternet


ortamında oldukça revaçta olan bu kitap tüm fabrikalar için önemli bir kaynak teşkil
etmektedir. Özellikle bu alanda Türkçe kaynak bulunmaması kitaba olan talebi
arttırmaktadır.

İkinci kısım ise tasarım kriterlerine ayrılmıştır. Koruyucu bakım yanında, tasarım
kriterlerinin bilinmesi ve arızaların oluşum mekanizmalarının öğrenilmesi, güvenilir
fabrikalar kurulmasına ve dolayısıyla verimliliğe katkı sağlayacaktır. Verimlilik,
elektrikte koruyucu bakım, kaliteli sistem tasarımı, iyi projelendirme ve montajla
doğrudan ilgilidir. Bu kitap işte böyle bir amaç için, kağıt fabrikalarının daha verimli
çalışabilmesi için yazılmıştır.

Kağıt fabrikalarının temel ihtiyaçlarından olan mühendislik uygulama bilgisi açığı


aslında Türkiye’deki tüm sanayi kuruluşlarının ortak sorunudur. SEKA’nın
kapanmasından sonra kağıt fabrikaları için bilgi birikimine katkı sağlayacak hiç bir
kurum kalmamış oldu. Özel sektörde üretilen bilgiler, fabrikaların içe kapanmaları
nedeniyle paylaşılamaz duruma geldi. Oysa fabrikalar arasında sinerji sağlanarak
sağlıklı bilgilerin paylaşılması, kağıt sanayii için verimliliğe katkı sağlayacaktır.
Üniversitelerde araştırma yapan bazı araştırmacıların, kağıt fabrikaları hakkında
kaynak arayışları sorunun derinliğini göstermektedir.

Bu kitap okyanus olmaktan çok kendi çapında bir damla olmayı hedeflemektedir. Bu
damlanın, başka damlalarla buluşması, sonuca olumlu katkı sağlayacaktır. Özellikle
mühendisler arası doküman paylaşımı bilgi birikimini olumlu yönde etkileyecektir.
Aslında daha yukarıda ve geniş bir platformda, kurumsal bir oluşuma ihtiyaç
bulunmasına rağmen, bu tür bir girişimin öncelikle maddi kaynağa ihtiyacı olacaktır.
Belki de bir “Kağıt Sanayii Mühendisleri Birliği” oluşturulması gerekecektir.

Kitabın eklerle ilgili üçüncü bölümünde yararlı olacak bazı bilgiler bulunmaktadır.
Türkiyenin sokağa atılacak parası yoktur ve mühendislerin görevi ekonomi ile
mühendislik bilgilerini birleştirmek, optimize etmektir.

3/448
Bu kapsamıyla kitaba isim vermek oldukça zorlayıcı olmuştur. Bakım ve tasarım
kelimeleri geniş kapsamlı olduklarından mevcut kapsama eklemelerin yapılması
gerekmektedir. Kağıt fabrikaları için Elektrik Mühendisliği El Kitabı olma iddiası ise
daha büyük çalışmalarla mümkündür. Nihayetinde binlerce sayfadan oluşan bir
kitabın hazırlanması yıllarca sürecek bir gayret gerektirmektedir. Her bölümün ayrı
bir kitap haline getirilmesi ise şu an için mümkün görünmemektedir.

Münir Karıncaoğlu
Elektrik Mühendisi

4/448
İÇİNDEKİLER

Birinci Kısım

BÖLÜM 1 KORUYUCU ELEKTRİK BAKIMI NEDİR? 9


BÖLÜM 2 KORUYUCU ELEKTRİK BAKIMININ KAZANDIRACAKLARI 13
BÖLÜM 3 KORUYUCU ELEKTRİK BAKIMI KAVRAMINA GİRİŞ 15
BÖLÜM 4 PLANLANMA VE GELİŞTİRME 19
BÖLÜM 5 ELEKTRİKLİ EKİPMANLARIN BAKIMINA GİRİŞ 32
BÖLÜM 6 ŞALT TESİSLERİNİN BAKIMI (OG ve AG) 37
BÖLÜM 7 GÜÇ VE DAĞITIM TRAFOLARI 61
BÖLÜM 8 KUVVET KABLOLARI 70
BÖLÜM 9 MCC’LER 72
BÖLÜM 10 ELEKTRONİK CİHAZLAR 78
BÖLÜM 11 KOMPAK ŞALTERLER 81
BÖLÜM 12 TOPRAK KAÇAK KORUMA CİHAZLARI 84
BÖLÜM 13 SİGORTALAR 87
BÖLÜM 14 MOTORLAR 91
BÖLÜM 15 AYDINLATMA 97
BÖLÜM 16 FİŞLER, PRİZLER, KONNEKTÖRLER SEYYAR BAĞLANTI ELEMANLARI 100
BÖLÜM 17 ELEKTRİKLİ SEYYAR CİHAZLAR 104
BÖLÜM 18 TESTLER VE TEST YÖNTEMLERİ 107
BÖLÜM 19 UZUN SÜRELİ ÇALIŞMA KOŞULLARI ALTINDA YAPILAN BAKIMLAR 128
BÖLÜM 20 BAKIM AMACIYLA ENERJİNİN KESİLMESİ VE PERSONELİN CAN
GÜVENLİĞİ 142
BÖLÜM 21 KABLO TAVALARI VE BUSBARLAR 146
BÖLÜM 22 KESİNTİSİZ GÜÇ KAYNAKLARI 149

İkinci kısım 155

BÖLÜM 1 GİRİŞ 157


BÖLÜM 2 ENDÜSTRİYEL ELEKTRİĞİN DAĞITIMI İÇİN REHBER 161

5/448
BÖLÜM 3 ELEKTRİK SİSTEMİNDE KAPASİTEYE BAĞLI TASARIM VE İŞLETME
SORUNLARI 183
BÖLÜM 4 SİSTEM MÜHENDİSLİK ETÜDLERİ 203
BÖLÜM 5 ENERJİ KALİTESİ 208
BÖLÜM 6 FABRİKA STANDARTLARI VE STANDARTLARIN OLUŞTURULMASI 230
BÖLÜM 7 ELEKTRİK İŞLERİNDE YATIRIM DÖNEMİ VE SONRASI SÜREÇLER 242
BÖLÜM 8 ELEKTROMANYETİK KİRLİLİK 262
BÖLÜM 9 TOPRAKLAMA 267
BÖLÜM 10 YÜKSEK FREKANS TOPRAKLAMASI, REFERANS TOPRAKLAMASI VE
TOPRAKLAMA TESİSAT HATALARI 289
BÖLÜM 11 STATİK ELEKTRİK VE KORUNMA 297
BÖLÜM 12 AYDINLATMA 302
BÖLÜM 13 MOTORLAR 311
BÖLÜM 14 ELEKTRİK BÖLÜMÜNDE VERİ DENETİMİ 362
BÖLÜM 15 ARIZALAR VE KORUNMA 365
BÖLÜM 16 TİTREŞİM ANALİZİ 385
BÖLÜM 17 KURUTMA KISMINDA TAHRİK GÜÇLERİ VE MOMENTLER 389
BÖLÜM 18 TRAFOLARDAN YAYILAN ISILAR 401

EKLER

Ek. 1 Elektrikte temel emniyet bilgileri 405


Ek. 2 Elektrik montaj malzemelerinin depolanması ve bakımı 410
Ek. 3 Grup Start-Stop işlemlerinin şebekeye ve ekipmanlara etkileri 416
Ek. 4 Elektriksel bağlantılarda sorunlar 420
Ek. 5 Hız kontrol ünitelerinden beslenen motorlarda kablo seçimi ve montajı 424
Ek. 6 Hız kontrol ünitelerinden beslenen motorlarda rulman akımlar 429ı
Ek. 7 Kablo tavalarında gruplandırma şartnamesi örneği 433
Ek. 8 Yönetime bütçeyi kabul ettirme sanatı 436
Ek. 9 Üretim bölümüne elektrik dilinin öğretilmesi 438

Yararlanılan kaynaklar 447

6/448
BİRİNCİ KISIM

KORUYUCU ELEKTRİK

BAKIMI

7/448
8/448
BÖLÜM 1

GİRİŞ

Bu kitabın birinci amacı kağıt fabrikalarında bulunan, sanayi tipi elektrik tesislerindeki
sistem ve cihazların koruyucu bakımlarıyla ilgili bilgi vermek ve tehlikelere karşı can
ve mal güvenliğinin arttırılmasını sağlamaktır. Bu kapsamda kitabın ilk baskısı tüm
sanayiler için koruyucu bakım alanında bir kaynak oluşturmaktaydı. İnternet
üzerinden binlerce kez indirilen ve 5 üzerinden 4.8 ortalamayla reyting alan bu
kitabın kağıt fabrikaları tarafından iyi tanınmadığı anlaşılmıştır.

Bu baskı ise özel olarak kağıt fabrikaları için düzenlenmiştir. Bu düzenleme sırasında
kitaba geniş bir ekleme yapılmıştır. Bu ekleme kitabın ikinci amacını gerçekleştirmek
için düşünülmüştür. Koruyucu bakım konularının bitiminde, ikinci kısımda, kağıt
fabrikalarındaki elektrik tesislerinin daha iyi anlaşılması ve tasarlanabilmesi için,
Erken Ekipman Yönetimi denilen kapsam içine giren konularda önerilerde
bulunulmaktadır. Bu kısım daha çok mühendislik konularını kapsamaktadır. Bu haliyle
kitabın her iki parçası mühendislerin uzun yıllar yararlanabilecekleri bir kaynak kitap
olmaktadır.

Erken Ekipman Yönetimi (EEY) son yıllarda Toplam Verimli Bakım ve Güven Merkezli
Bakım yönetimi uygulamalarında kullanılmaya başlanmış olan bir kavramdır. Onu
kullanan firmalara oldukça katkılar sağlamaktadır. Amacı mevcut sistemlerdeki
hataları görerek daha iyi sistemler edinilmesini sağlamaktır. Bu sayede fabrikalarda
verimlilik ve etkinlik artmaktadır. “Kağıt Fabrikalarında Verimlilik” ve “Kağıt
Fabrikalarında Bakım Yönetimi” adlı kitaplarda ısrarla belirtildiği gibi, yeni ve etkin
yöntemlerin, kağıt fabrikalarında değişim amacıyla uygulanması gerekmektedir.

Birinci kısmın ilk bölümleri, Koruyucu Elektrik Bakımı’nın temel felsefesine (KEB)
ayrılmıştır. Buradaki amaç, Koruyucu Elektrik Bakımı’nın (KEB) mümkün olduğu
kadar iyi anlaşılması ve sonuçlarından yarar sağlanmasıdır. “Kağıt fabrikalarında
Bakım Yönetimi” konusu başka bir kitapta ele alınmıştır.

9/448
KORUYUCU ELEKTRİK BAKIMI NEDİR?

Kağıt fabrikaları gibi büyük miktarda elektrik kullanımının olduğu yerlerde, fabrika
alanı bir elektrik dağıtım merkezi durumuna gelmektedir. İşletmelerin 24 saat
kesintisiz çalışmaları, bakım planlamasını güçleştirmektedir (1. Kısım 19. Bölüm).
Duruşlarda acil işlerin ön plana alınması ise, adam saat olarak planlı bakıma ayıracak
yer bırakmamaktadır. Az bakım daha çok arızaya neden olacağından, bir sonraki
duruş, arıza nedeniyle zorunlu olarak yapılmaktadır. Sonuç olarak arıza nedeniyle
duruşların toplamı artacağından, planlı duruşların yerini arıza duruşları almaya
başlamaktadır.

24 saat çalışan işletmelerde koruyucu Elektrik Bakımı (KEB) uygulamasının sayısız


yararları vardır. Koruyucu Elektrik Bakımı (KEB) üretime yönelik kazançlar
sağlayacağından, yönetimlerce desteklenmesi gereken, iş disiplini kazanılmasına
yönelik işlerden biridir. Programın kalitesi yanında, insanların programa olan ilgisi ve
yaklaşımı çok önemlidir. Bu tür programlarda yönetimin desteği ve bakım ekiplerinin,
üretim ekipleriyle ortaklaşa işleri yeniden paylaşmaları gerekmektedir.

Fabrikalar üretim odaklı çalışmak zorundadır. Ayni zamanda üretimi, üretim


bölümüne ve verimliliği bakım bölümüne bırakmak eksiklik yaratmaktadır. Bunun için
her iki bölümün ortak sorumlulukları bulunmaktadır.

Kağıt üretimiyle uğraşan bir şirkette ekonomik ve ticari bilgilerin yanında, bilimsel ve
teknik bilgilerin kullanılması gerekir. Bunun tersi de doğrudur. Şirket, bu bilgileri
verimli olarak kullanan bir iş merkezi durumundadır. Koruyucu elektrik bakımı,
ekonomik sonuçları olan ve verim üzerinde etkili olan bir yöntemdir. Bir yönetim
dehası olan Peter Drucker’in (The Prcatice of Management) belirttiği gibi, şirketi
yönetenler işleri doğru yapmanın yanında, doğru işleri bulmak ve yapmak zorundadır.

Çalışanlar, işleri doğru şekilde yaparlarken, yöneticilerde doğru işlerin bulunması ve


yapılmasına çalışmalıdır. Koruyucu elektrik bakımı da doğru işlerden biridir. Yani
yöneticilerin, şirketin makro hedeflerine ulaşmasına yardımcı olacak işlerden biridir.
Burada kullanılacak olan temel unsur bilgidir.

Bunun örneği bir elektrik motorunun temizlenmesidir. Burada motorun izolasyon


bozulması nedeniyle yanması yanında duruş nedeniyle oluşacak kayıp yıllar içinde ve

10/448
tüm motorlara yayılacak olursa milyonlarca liralık geri dönüş sağlayacaktır. Temizlikle
ilgili bilgi, ekonomik bir güce dönüştürülmedikçe fayda sağlamaz. Şirket içindeki
masraf merkezi gibi görülen bakım harcamalarını, orta vadede en aza indirmek, ve
sermayenin geri dönüşümünü hızlandırmak koruyucu bakım programı ile mümkün
olabilecektir.

Koruyucu Elektrik Bakımı (KEB) kontratlı bazı bakım anlaşmalarını da gündeme


getirebilir. Bu sayede mevcut bakım ekibinin görev tanımı değişmeye başlayacaktır.
Fabrika bakım ekipleri birer iş avcısı durumuna gelecek ve dedektiflik yaparak
sorunları önceden farkedeceklerdir.

Burada anlatılacak olan bilgiler, ürün kılavuzlarından alınma, basmakalıp bilgiler


değildir. Bu kitap bir arızacılık el kitabı da değildir. Çünkü, bir sorunu çözmek, en
fazla normale geri dönmek demektir. Arızaları kısa zamanda gideren ve arızaya en
kısa sürede yetişen ekipler yerine, çalışanların hedeflerinin olduğu ve işleri planladığı
iş yerleri oluşturmak gerekmektedir. Temel amaç sorun haline dönüşmeden onları
yok etmektir. Birinci kısımda koruyucu bakımla sorunlardan korunma yolları, ikinci
kısımda ise tasarım yoluyla sorunlardan korunma yöntemleri verilecektir.

Bu kitapta, Koruyucu Elektrik Bakımı (KEB) adı altında bir bakım disiplininin
geliştirilmesi öngörülmektedir. Bu çalışmaların sonuç vermesi, yapılacak planlamanın
ısrarla takibine bağlıdır. Aşağıda anlatılacaklar için yapılacak bazı harcamalar varsa,
bunların toplam tutarı, bakım giderlerinin içinde yüzde onu geçmeyecektir. Ancak
getirisi çok daha fazla olacaktır. Hiç bir bakım yöntemi burada anlatılacaklardan daha
fazla getiri sağlayamaz. Bu bir iddia değil uluslararası kabul görmüş ve uygulamalarla
kaıtlanmış bir gerçektir.

Koruyucu Elektrik Bakımı (KEB) elektrikli cihazların ve tesislerin gözlenmesi, test


edilmesi, analize tabi tutulması ve bakımlarının yapılması için hazırlanmış bir
programdır. Amacı, kesinti ve hasara neden olacak elektrik arıza ve cihaz
bozulmalarının önüne geçerek üretimin aksamasını ve emniyetli çalışmayı
sağlamaktır. Koruyucu Elektrik Bakımını yapacak elemanlarda, sistemlerin
operasyonlarını emniyet içinde yürütecek bilgi ve tecrübenin olduğu varsayılmaktadır.

Elektrikli cihazlar deyimiyle, kağıt fabrikaları gibi, elektrik yoğun işletmelerde kurulu
bulunulan komple cihazların yanında, bunların bağlantı parçaları ve alt parçaları da
kastedilmektedir. Daha büyük oranda ise enerji üretim tesislerini, dağıtım

11/448
sistemlerini, şalt tesislerini, yardımcı tesisler ve bunlarla ilgili koruyucu cihazlarla,
kontrol ve izleme cihazlarını kapsamaktadır. Bu geniş kapsam kağıt fabrikalarında
kurulu olan yardımcı tesislerini de içine almaktadır.

12/448
BÖLÜM 2

KEB’in KAZANDIRACAKLARI

Elektrikli cihazların yaşlanmaları veya eskimeye başlamaları, zaman içinde olağan bir
sonuçtur. Cihazlar, çalışmaya başladıkları günden itibaren yaşlanmaya veya eskimeye
başlarlar. Bakımları yapılmadığı takdirde, bu seyir hızlanır ve arıza ile sonuçlanır.
Ancak, arızaların sayıca azaltılması ve hasarların küçültülmesi koruyucu bakımla
mümkündür. Yaşlanma, aşırı yüklenme, zor şartların sık sık tekrarlanması, kötü çevre
koşulları gibi nedenlerle daha da hızlanabilir. Kağıt fabrikalarındaki ortam koşulları
yaşlanma üzerinde etkili olmaktadır. Koruyucu Elektrik Bakımı (KEB) bu faktörleri
tespit ederek, her birini gerek zaman, gerekse önem bakımından ölçümlendirir.

Yaşlanmanın yanında, cihaz arızalarında başka nedenler de bulunabilir. Koruyucu


Elektrik Bakımı (KEB) bu nedenleri tespit ederek düzeltir. Bunlar arasında:

 Tüketim değerlerinde zaman içindeki artışlar,


 Fabrika içinde ve dış dünyada şebeke de meydana gelen değişiklikler,
 Voltaj kademelerindeki değişiklikler,
 Hatalı seçilmiş cihazlar,
 Hatalı yapılmış tesisat montajı,
 Fabrika içinde üretilen harmonikler ve gerilim bozulmaları,
 Geçici darbe gerilimlerinin sık üretilmesi,
 Hatalı seçilmiş koruma ayar değerleri bulunur.

Koruyucu Elektrik Bakımı (KEB) olmaksızın yönetim, büyük elektrik arızalarının riskini
üstlenmiş olmaktadır. Koruyucu Elektrik Bakımı (KEB) riskleri azaltır. Bu çalışma
olmaksızın yapılacak yangın ve hasar sigorta poliçeleri de pahalıya mal olacaktır.
Çünkü sigorta ettirilmesi gereken ekipman sayısı artacak ve sigorta bedelleri yüksek
olacaktır. Ayrıca koruyucu bakım aşağıdaki yararları sağlayacaktır:

13/448
 İyi yönetilen Koruyucu Elektrik Bakımı kazaları azaltacak, can kayıplarını
önleyecek, arıza sonucu oluşacak plansız duruşları azaltacaktır. Olması muhtemel
sorunlar, daha önce çözüldüğü için, pahalı sonuçlarla karşılaşılmadan ekonomik
kazanım sağlar.
 Uygulanacak Koruyucu Elektrik Bakım programının kazancı, doğrudan ölçülebilen
ve ölçülemeyenler olarak iki genel kategoriye ayrılır. Doğrudan ölçülebilenler,
daha çok tamir giderleri ve duruş sürelerindeki azalmalardır. Bu rakamlar
raporlarda kolayca görülebilecektir. Ölçülemeyenler ise daha çok emniyetle ilgili
olanlardır. Önlenmiş bir kazanın, yani olmamış bir olayın kazancını tespit etmek
mümkün değildir. Bu programın yürütülmesinin diğer sonuçları, çalışanların
moralinde düzelme, işçiliklerde iyileşme, verimlilikte artış, devamsızlıklarda
azalma ve üretim kesikliklerinde azalmalardır. Geliştirilmiş moral, katılımcılığı
teşvik ederek, yönetime dolaylı olarak yardımcı olacaktır. İş kazası ve kayıplardaki
azalmalar, sigortalama maliyetlerini azaltacaktır.
 Koruyucu Elektrik Bakımı için yapılacak yatırım miktarı, tamirat giderlerine göre
son derece az olacaktır.
 KEB cihazların ömürlerini uzatacaktır. Planlı olmanın sonucu masraflar
minimuma giderken üretim maksimuma doğru gidecek, yatırımın geri dönüşü
hızlanacaktır.
 Koruyucu Elektrik Bakımı, üst yönetim tarafından, iş ekonomisine girmesi
nedeniyle desteklenmelidir. Çünkü Koruyucu Elektrik Bakımı bir miktar harcama
gerektirecektir. Bu harcamaya onay verecek olan üst yönetimdir. Bakım
harcamalarına yapılan ilave her yük yönetim tarafından genelde gereksiz görülür.
O nedenle programın, yönetime sağlayacağı parasal verilerle anlatılması gerekir.
(Ek. 8 Yönetime bütçeyi kabul ettirme sanatı) Bakım harcamaları, tamir giderleri
ve Koruyucu Elektrik Bakımı giderleri diye iki kaleme ayrılmalı ve takip edilmelidir.
Her iki harcamanın toplamı önemlidir. Koruyucu Elektrik Bakım masrafları
artarken, arıza için harcananlar azalacaktır. Koruyucu Elektrik Bakım (KEB) sıklığı
arttıkça masraflar artacağından optimum harcama noktasını bulmak önemlidir.
 Enerji tasarrufu bu programın getireceği kazançlardan biridir. İyi bakılmış bir
fabrikanın ve ekipmanların harcayacağı enerji daima az olacaktır.
 Zaman içinde işgücü kazancı eleman tasarrufu sağlayacak, bazı alanlarda
sözleşmeliı bakıma zemin hazırlayacaktır.

14/448
BÖLÜM 3

KORUYUCU ELEKTRİK BAKIMI KAVRAMINA GİRİŞ

Koruyucu Elektrik Bakımın (KEB) amacı iş güvenliğinin arttırılması ve tamirat


giderlerinin azaltılmasıdır. Bu programın uygulanması için gerekli şartlar aşağıdadır:

 Eğitimli personel bulundurma,


 Düzenli gözlemler yapma,
 Testleri aksatmama,
 Kaliteli hizmet sağlama,
 Kayıtları düzgün ve güncel tutma .

Kayıtlar ve veriler üzerinde yapılan analiz çalışmaları ve kök neden arayışları o oranda
önemlidir. Bu bölümde, Koruyucu Elektrik Bakımın kapsamı, ana hatlarıyla
incelenecektir. Detaylar ise daha sonraki bölümlerde özel olarak ele alınacaktır. Bu
program elektrik bölümünün temel süreçlerinin başında gelmektedir.

Programa dahil edilecek ekipmanlarla ilgili, temel kıstaslar şunlar olmalıdır:

 İş emniyeti. Ekipmandaki arıza, kişi can güvenliğini ne ölçüde tehdit etmektedir?


Koruyucu bakım yapılmadığı takdirde ortaya çıkan iş güvenliği tehdidi hangi
boyutta olacaktır? Ölüm, ciddi yaralanma, hafif yaralanma vs.
 Ekipman kaybı. Arızalanan ekipmandaki arıza nedeniyle ödenecek tamirat
giderleri hangi boyutta olacaktır?
 Üretim kaybı. Arıza sonucu oluşacak duruş süresi ve duruşun maliyeti ne
olacaktır?

Bu kıstaslar ekipmanın önemini ortaya çıkaracak ve bakım listesindeki yerini ve


bakım sıklığını belirliyecektir. Başarılı bir programın gerçekleştirlmesi için bazı temel
parçaların bir araya getirmeleri gerekir. Bu parçalardan en önemlileri aşağıda
verilmektedir:

15/448
1. Kalifiye ve işten sorumlu bir personel tayin edilmelidir.
Koruyucu Elektrik Bakım programının işletilmesinden Teknik olarak Sorumlu
olacak ve işi yönetecek, mesleki yeterliliği olan bir kişi seçilerek
görevlendirilmelidir. Bu kişi büyük işletmelerde Elektrik bölümünden sorumlu
elektrik mühendisi veya şefi olmalıdır. Bölüm başında bir müdür varsa onun
altında çalışan birisinin sorumluluğu tercih edilmelidir. Bakım ekibinin içinden en
yeteneklisi Test ve Kontrol Elemanı olarak ayrılmalıdır. Gerekirse bu işi yapacak
eleman istihdam edilmelidir.
2. Programın kapsamı belirlenmelidir.
Bir öncelik planı içinde, ekipman veya sistem bazında, yukarıda sıralanan
kıstaslara göre araştırma, inceleme ve analiz yapılması gerekir. Ekipmanlar önem
sırasına göre sıralanmalıdır. Bu listenin ne kadar geniş olduğuna bakılmaksızın,
programın teknik sorumlusu, kapsamın genişliğini, başlama ve bitiş noktalarını
liste üzerinde belirlemelidir. Trafolar, motorlar, kesiciler, şalt elemanları ve
koruma sistemleri gözlenmeli ve geliştirme kapsamına alınmalıdır. Ekipmanın
durumu ve işletme şartları göz önüne alınarak programa dahil edilme zamanı
tespit edilmelidir. İncelemelerde, ekipmanın nominal değerleri içinde çalışıp
çalışmadığı ve koruma ünitelerinin ayarları kontrol edilmelidir. Koruma üniteleri,
sigortalar, devre kesiciler, termik koruyucular ve koruma röleleri gibi önemli
elemanlardır. Bu gibi üniteler iş emniyetini, cihazın korunmasını ve ekonomik
kayıpları önleyeceğinden düzgün çalışıp çalışmayacakları ön bir tespit yapılarak
bilinmelidir.
3. Programa alınan ekipmanlarda periyodik ön kontrollar ve testler uygulanmalıdır.
Ekipmanların daha önceki durumları kayıtlı olmadığından mevcut durumu gösteren
bir kayıt düzenlenmeli ve varsa yapılacak acil bakım işleri belirlenmelidir. Her
ekipmanın ayrı ayrı periyodik bakım süreleri tespit edilerek listeye işlenmelidir.
Yapılacak ön kontrollar ve testler çok dikkatli yapılmalı ve mevcut şartlara
uyulmalıdır. Test ve kontroller için gerekirse duruşlardan yararlanılabilir. Bazı
durumlarda, bazı test işlemleri, işletme ve bakım elemanları arasındaki
koordinasyonla gerçekleşir.
4. Kontrol ve test raporlarının analizleri sonucu düzeltici önlemler ve öneriler
yapılmalıdır.
Ön kontrol olarak yapılan, araştırma inceme ve analizler sonucu, düzeltici
faaliyetler yapılması gerekebilir. Yapılacak olanlar planlanmalı, programlanmalı ve
kayda alınmalıdır.

16/448
5. İşin icrası yapılmalıdır.
Bakım, yenileme ve ayarlar zaten programın ana hedefleridir. Bu nedenle somut
olarak tespit edilenler varsa gerçekleştirilmelidir.
6. Geniş kapsamlı kayıtlar tutulmalıdır.
Kayıtlar doğru olmalı ve tüm hayati bilgileri kapsamalıdır. Anlamsız bilgiler kayıt
tutma amacını engeller.

Programı (KEB) destekleyen yan unsurlar aşağıdadır:

1. Tasarımdan gelen faktörler.


Koruyucu Elektrik Bakımını destekleyen en önemli unsur tasarımdaki kalitedir.
Kitabın ikinci kısmı bu konuda ipuçları vermektedir. Yedekli yapılar, kuplajlı
bağlantılar, yardımcı besleme sistemleri, çekmeceli yapılar, ağır iş şartlarına
uygun seçilmiş ürünler, bakım istemeyen ürünler bakım planlamasını kolaylaştırır
ve minimum duruşla bakım işlerinin yapılmasını sağlar. Bunlar özellikle Şalt ve
MCC yapılandırılmasında önemli özelliklerdir. Erken ekipman yönetimi sayesinde
sistemde gelişme sağlanacaktır. Tasarım kriterlerin dikkate alınmalıdır.
Standardizasyon eğitimi kolaylaştırır ve yedekleme maliyetini düşürür. Çevre
şartlarındaki iyi özellikler bakım sıklığını azaltır. Ekipmanları gruplandırma özeni,
yerleşimdeki rahatlık, erişimi hızlandırır, bakım süresini azaltır. Kullanılan montaj
aksesuarlarının kalitesi erken dökülmeyi ve paslanmaları önler. Montaj kalitesi pek
çok sorunu başlangıçta engeller. İyi bir topraklama tasarımı arıza ve iş güvenliğini
olumlu yönde etkiler. Çok iyi hazırlanmış fabrika standartları ve teknik
şartnamelerle işin gereğine göre alımın yapılması ileriye yönelik kazanç
sağlayacaktır.
2. Eğitim
a) İş güvenliği ile ilgili eğitim sağlanmalıdır
Elektrik tehlikesine maruz kalacak tüm personel, istisnasız olarak elektriğin
tehlikeleri ve elektrikten korunma konusunda eğitilmelidir. Elektrik tehlikesinden
korunmayı sağlayacak prosedürleri öğrenmelidirler. Elektrik kazalarının sonucunda
neler olduğu çok iyi bilmelidir. (Bölüm 20 ve Ek 1 e bakınız) Eğitim sınıfta olacağı
gibi, iş başında da olabilir veya her iki yöntem birlikte uygulanabilir. Eğitimde aşırı
teorik bilgiye kaçmadan temel bilgiler verilmelidir. Elektrik kazalarına uğramış
kişilere yapılacak müdahale ve ilk yardımların uygun şekilde yapılabilmesi

17/448
öğretilmelidir. Çalışanlar ilk yardım, acil yardım ve kabul edilmiş hayata döndürme
işlemleri hakkında sürekli bilgilendirilmelidirler.
b) Teknik eğitim sağlanmalıdır.
Çalışanların teknik eğitimlerinde aşağıdaki kapsam dikkate alınmalıdır:
 Enerji altındaki parçalar üzerinde çalışırken kullanılan teknikler ve bu konuda
beceri kazandırılması
 Enerji altındaki parçalar üzerindeki voltajın tespit edilmesi ve ölçülmesi ile ilgili
teknikler ve bu konularda beceri kazandırılması
 Tehlikelerin büyüklüğünü ve boyutunu tespit edebilme yeteneği kazandırılması
 Görevi başarıyla tamamlamak için gerekli olan iş planlamasının öğretilmesi
 Bir cihazın yapısı ve çalışma prensibinin öğretilmesi
 Bir işe özgü yapılacak işlerin öğretilmesi
 Bir işi yaparken karşılaşılacak bütün risklerin öğretilmesi
 Bir işin yapılabilmesi için uygulanacak yöntemler, kullanılacak iş güvenliği
malzemeleri, ölçü aletleri ve takımların öğretilmesi
Her bakım elemanı için aldığı teknik eğitimle ilgili kayıtlar tutulmalıdır.

Dış destek ihtiyacı,

Bazı işlerin yapılmasında teknik dış destek alınabilir. Bunun kararı ekibin yapısı,
büyüklüğü ve becerisi göz önüne alınarak verilir. Dar kadro ile götürülen iş yerlerinde
ve iş kapsamının çok geniş olduğu büyük işletmelerde, her işi profesyonelce yapacak
elemanların bulunması mümkün olmayabilir. Böyle durumlarda uzmanlaşmış
firmalardan destek alınmalıdır. Kağıt fabrikalarının giderek her konuda daha karmaşık
yapıya bürünmesi dış desteği zorunlu kılmaktadır.

İş sırasında kullanılacak uygun özellikte alet, donanım ve koruyucu malzeme,


programın (KEB) uygulanması için gereklidir. Bunlar hem bakımı kolaylaştırır, hem de
emniyeti arttırırlar. Çok pahalı test ekipmanları özel eğitimli personel gerektirdiğinden
temini için dış kaynaklardan kiralama yapılabilir.

18/448
BÖLÜM 4

PLANLANMA VE GELİŞTİRME

Giriş

Koruyucu Elektrik Bakımı, sanayi tipi elektrik tesis ve cihazlarının, arızaları sonucu
ortaya çıkacak, can ve mal kayıplarını asgariye indirmek için hazırlanmış, sistematik
bir programdır. Daha önceki konularda, bu hasarların ekonomik sonuçları ve
programın hazırlanması için gerekli alt yapı özetlenmişti. Bu kısımda konular daha
geniş ele alınacaktır.

Programın detaylarını geliştirmek için aşağıdaki hazırlıklar tamamlanmalıdır.

 Tesisteki tüm sistem ve ekipmanların bir listesi hazırlanmalıdır. Bu liste en kritik


ve en önemli ekipmanlardan başlayarak sıralanmalıdır. (Sıralama ölçütleri 3.
bölümde verilmiştir.)
 Sistem ve ekipmanlar üzerinde, önem sırasına göre yapılacak işler
listelenmelidir. Bu listeye göre, gereken iş güvenliği eğitimleri ve teknik eğitimler
sağlanmalıdır. (Gerekiyorsa dışarıdan destek için arayışa geçilmelidir)

Programın başarısı onu uygulayacak olan personelin kapasitesine bağlıdır. Aslında bu


başarı programı yürütecek lider kişinin başarısıyla sınırlıdır. O nedenle programdan
sorumlu olacak kişinin, yetkilendirilmesi gereklidir. Programı etkileyecek olan diğer
departman ve şirket organlarıyla işbirliği yapması gerekir. Bu organlar en başta
yönetim ve onun altındaki üretim, satın alma, muhasebe gibi temel departmanlardır.
Bu programdan sorumlu kişiden beklenilen özellikler şunlar olmalıdır:

 Teknik yetenek. Eğitim, öğrenim ve tecrübe olarak elektrik bakımını


götürebilecek yeterlilikte olmalıdır.
 Sevk ve idari yetenek. Uzun vadeli plan ve programları götürebilecek,
sonuçlandırabilecek ve altındaki personeli yönetebilecek yapıda olmalıdır.

19/448
Program sorumlusu gerekirse, elektrik sistemi tasarımcısı, proje müellifi ve teslimatçı
ile görüşerek tasarımdan kaynaklanan sorunların çözümü için yollar aramalıdır.

Çalışma gurup/gurupları kurularak, fabrika, bölge veya alt parçalara ayrılabilir. Her
grupta bulundurulması gereken doküman listesi aşağıdadır:

 O bölge ile ilgili test ve kontrol prosedürlerinin tamamı


 Mevcut raporların ve hesapların birer kopyası
 Tek hat şemaları
 Devre şemaları
 Tüm ekipmanların etiket bilgileri
 Ürün katalogları
 Stoktaki yedek malzeme listesi
 Gerekli matbu formlar
 Dokümanların korunacağı dolaplar

Bunların yanında yeterli alet, edevat, takım, test cihazı, çalışmaları sağlayacak
besleme kaynakları, bunları saklayacak ve koruyacak yerler bulunmalıdır.

Sürekli çalışan iletmelerde, çalışma sırasındaki gözlem ve veriler, üretimin devamlılığı


için hayati önem taşır. Çalışırken yapılacak kontroller, üretimin yapısıyla şekillenir.
Gözlemler, bu işi yapacak olan kişinin becerisi ve çalışma şartlarıyla sınırlıdır. Test
prosedürlerinin gerçekçi ve değişen şartlara göre revize edilmiş olması gerekir.

Her elektrikli ekipman arızası, arızanın, mekanik veya elektrikle ilgili olduğuna
bakılmaksızın, çalışma sırasında tutulmuş olan rapora göre incelenmelidir. Bu arızayı
önceden tespit edebilecek başka bir kontrol yöntemi olup olmadığı araştırılmalıdır.
Yapılmış bir düzeltici faaliyet olduğunda makine operatörü bilgilendirilmeli ve sonuç
paylaşılmalıdır.

Arızaların azalması çok kısa sürede gerçekleşmez. Çünkü sahaya hakimiyet zaman
alacaktır. Bu nedenle kontrol ve kayıt tutulmasından asla vazgeçilmemelidir. İş
emirlerindeki azalma oranı dikkatle izlenmelidir. Programa başlamadan önce birikmiş
işler ve yeni programın getirdiği ön çalışma için harcanan mesai, önce iş yükünde
artış getirebilir.

20/448
ELEKTRİK TESİSİNİN ETÜDÜ

Elektrik tesisinin etüdünden kasıt, fabrika çapında elektrik sistemiyle ilgili tüm verileri
toplamak ve bunları Koruyucu Elektrik Bakım (KEB) programının yararlanacağı hale
getirmektir. Fabrikalarda bulunan ekipmanlar çok olacağından tesis, ya üretim
alanlarına göre, ya da elektrik sisteminin parçalarına göre kısımlara ayrılmalıdır. En
iyi yöntem her ikisini de kullanmaktır.

Organizasyon yapmak için işin büyüklüğüne bakmak gerekir. Mevcut kadro ile etüt
çalışması uzayacaksa, çalışma önemliden başlamak üzere, parçalar haline
getirilmelidir. Her parçaya gene bir öncelik sırası verilmelidir. Fabrika çapındaki tüm
dokümanlar bir araya getirilerek, tasnif edilmeli ve eksik görülen dokümanlar,
kaynağından temin edilme yoluna gidilmelidir. Bazı şemalar son duruma göre yeniden
çizdirilmelidir.

Güncel ve doğru şemalarla çalışmak önemlidir. Şemalar, Koruyucu Elektrik Bakımının


(KEB) başarısında önemli yer tutarlar. Genellikle kullanılan şemalar aşağıda
sıralanmıştır.

 Tek Hat Şemaları Bu şemalar elektrik sistemini ve kullanılan ekipmanları gösterir.


Ekipmanların kapasiteleri belirtilmiştir. Voltaj ve akım değerleri, frekanslar, faz ve
iletken sayıları, normal çalışma pozisyonları işlenmiştir. Kısa devre kesme
kapasiteleri ve kesme güçleri belirtilmiştir. Bulunmayan diğer bilgiler ana
şemalarda verilmiştir.
 Kısa Devre hesapları ve röle koordinasyon çalışmaları Bu çalışma ve hesaplar
projelendirme sırasında yapılmakla birlikte, zaman içindeki değişiklikler nedeniyle
yenilenmek durumundadır. Fabrika dışındaki gelişmeler, hesaplanmış kısa devre
akımının artmasına neden olacaktır. Fabrika içindeki gelişmeler ise röle
koordinasyon çalışmalarının gözden geçirilmesini gerekli kılar. Bu durum periyodik
testler sırasında gözden geçirilmelidir. Termik akım değerleri ve sigorta
büyüklükleri, bu çalışmanın parçasıdır. Kısa devre hesapları kesicilerin, şalterlerin
ve sigortaların seçiminde önemli rol oynar. Sigortalar ve termik ayarlarıyla ilgili
bilgiler kayıt altında tutulmalıdır. Termik ayarları test edilmelidir. Testlerle ilgili
eğitim aralıklarla verilmelidir

21/448
 Kablo hat şemaları, kablo yolları, tava planları Her kablonun taşıdığı gerilim,
kesit alanı ve damar sayısı, kablonun tipi ve etiket numarası, hangi güzergahı
takip ettiği, bilinmelidir.
 Yerleşim Şemaları Kotlarıyla birlikte, elektrikli ekipmanların yerini gösteren tüm
şemalar, buna dahildir. Yerleşim şemalarında tüm trafolar, şalt tesisi, MCC ve
kontrol panoları, ana hat ve fiderleri görülmelidir. Voltaj seviyesi ve nominal akım
değerleri de işlenmelidir.
 Devre şemaları Bu şemalar açık olarak devrenin yapısını gösterir. Buradan
parçanın yerini belirlemek mümkün olmaz. Ancak bu şemalar arıza sırasında çok
kullanışlıdır. Tüm açık ve kapalı kontaklar enerji yokken ki durumlarında
görülürler.
 Bağlantı ve montaj şemaları Bunlar da devre şemalarına benzer fakat parçaların
yerleri gerçek yerlerinde gösterilmiştir. Elektro mekanik ve mekanik parçalar da
gösterilmektedir. Klemens detayları, numaraları ve renk kodları işlenmiştir.
 Üretici ürün Kılavuzları Bakım amaçlı hazırlanmış kılavuzlara her zaman ihtiyaç
duyulur. Koruyucu Elektrik Bakımı (KEB) için kullanılacak kılavuzlarda bulunması
istenen bilgiler şunlardır.
-Montaj bilgileri
-Söküp dağıtma ve yeniden toplama bilgileri
-Bağlantı şemaları
-Çalıştırma, devreye alma ve ayarlama bilgileri
-Parça listesi, tavsiye edilen yedekler ve bakım bilgileri
-Arıza arama rehberi
 Sistem şemaları Bunlar diğer şemaları tamamlayan yardımcı şemalardır.
Aydınlatma şemaları bunlara tipik örnektir. Aydınlatma sisteminin detaylarını
gösterir. Bunlara ikinci örnek havalandırma ve fabrika ısıtma tesisatları ve
yardımcı tesislerin şemalarıdır.
 Topraklama şemaları Fabrika alanındaki topraklama detaylarını gösteren
şemalardır. Topraklama barasının ve dallarının detaylarını, cihazların bağlantı
yerlerini, topraklama ölçümünün yapılacağı klemenslerin yerini gösterir. Arızaların
azaltılması ve iş güvenliği açısından önemlidir.
 P & I Şemaları Proses akışını ve enstrümanların yerlerini gösteren şemalardır.
 Fonksiyon ve lojik şemalar Üretimin yürütülmesi için gerekli işlem basamaklarını
ve bu işleri yapacak mantığı gösterir şemalardır. Klemens numaralarını
bulunduracakları için önemlidir.

22/448
 Şemaların Listesi Şemalara kolay erişim amacıyla gereklidir.
 Yardımcı Listeler Motor listeleri, Ekipman listeleri, Trafo listeleri, Enstrüman
listeleri, termik ayar listeleri gibi günlük kullanılan ve hızlı erişimi sağlayan
yardımcı listelerdir.

Plan, proje ve kablolardaki değişiklikler, ilgili şemalara ve listelere işlenmelidir. Bu


sorumluluk, proje departmanının olmadığı işletmelerde, programı götüren yetkiliye
aittir. Bu tür değişiklikler, işletmelerde çoğunlukla günlük olarak olmaktadır.
Koruyucu Elektrik Bakımın (KEB) uygulandığı yerlerde takibi zorunluluktur.
Dokümanların revizyonu güncellenmesi ve korunması gereklidir. Dokümantasyonu
olmayan veya eksik olan kısımların KEB programına alınmaları mümkün değildir. Bu
konuda ön araştırma ve çalışma yapılması gerekir.

Prosedürler

Enerji keserken, enerji verirken, termik açtığında, sigorta attığında, yangın anında
veya diğer acil durumlarda yapılması gerekenleri sıralayan iş tanımlarıdır. Bu tanımlar
işin emniyeti ve ekonomisi açısından düzenlenmeli ve uygulanmalıdır.

Test ve bakım aletleri ve yardımcı avadanlıklar

Tüm mesleklerde olduğu gibi elektrik bakım elemanlarının da kendilerine has alet ve
cihazları bulunur. Bu cihazların kapsamı işletmenin büyüklüğüne, yapısına ve
yapılacak işlerin periyoduna bağlıdır. Bazı cihazlar kiralanabilir veya ödünç alınabilir.
Bunun kararını işletme verecektir. Aşağıda kullanılan bazı cihazlar verilmiştir.

 AVO metreler
 Pense ampermetreler. Çeşitli boy ve akımda ac, dc, true RMS tip
 Portatif kayıt cihazları. (Akım,gerilim,frekans,harmonik,güç,güç faktörü)
 İzolasyon megerleri (ac ve dc)
 Topraklama megerleri
 İnfrared termometreler
 Devre takip cihazları
 Osiloskoplar
 Empedans ölçerler

23/448
 Özel cihazlar

Elektrikle ilgili olanların yanında, yardımcı türde alet ve avadanlıklar da bulunmalıdır.


Bunların bir listesi aşağıda verilmiştir.

 Yağlama avadanlıkları
 Çeşitli ölçüde anahtarlar
 Lastik ve metal çekiçler
 Çektirmeler
 Kumpaslar, sentiller, mikrometreler
 Takometreler, vibrasyon ölçücüler, gergi ve tansiyon ölçücüler
 Işık kaynakları ve aynalar
 Vakumlu süpürgeler ve üfleme fanları
 Zararsız temizlik sıvıları ve çözücüler
 Temizlik bezleri
 Merdivenler ve seyyar bakım platformları
 Eğe takımları
 Tornavida takımları
 Kablo çekim arabaları
 Kılavuz ve pafta takımları
 Mengeneler
 Testereler
 Kablo penseleri (mekanik veya hidrolik)
 Bıçaklar kablo soyucular ve falçatalar

İş güvenliği ve teknik emniyet malzemeleri

Elektrik işleri yapılırken kullanılacak zorunlu emniyet malzemeleri aşağıdadır.

 Deri eldivenler
 İzole eldivenler
 İzoleli takımlar
 Plastik kasklar ve gözlükler
 İzole tabureler
 İzole, ucu penseli ıstakalar (ışıklı olabilir) ve topraklama iletkenleri

24/448
 İzole çizmeler
 İzole halılar
 Seyyar kablolu lambalar ve çeşitli el fenerleri, akülü seyyar arabalar.

Seyyar lambaların 24 volt izole trafo ile beslenmeleri gerekir.

KRİTİK EKİPMANLARIN TESPİTİ

Kritik ekipman: Çalışma anında bozulduğunda, cana veya mala zarar verecek olan
ekipmanlara kritik ekipman denir. Kritik olma durumu aşağıdaki kriterlere göre seçilir.

1. Üretimi kesintiye sokacak kesilmeler


Üretim sırasında elektrik, buhar, su, hava veya girdilerden birinin, ani kesilmesi
halinde ciddi sorunlar yaşanabilir. Bakımı yapılmamış bazı elektrikli cihazlar ve
ekipmanlar bu tür kesintilere yol açabilir. Bu kesiklikler, sebepleri ve sonuçlarıyla
birlikte tespit edilmelidir. Burada durumun ciddiyetine karar verecek olan kişiler
kararı, birlikte almalıdırlar. Küçük işletmelerde karar almak daha kolaydır. Fakat
büyük işletmelerde ekip, yönetim tarafından tespit edilmelidir. Ekip bütün fabrikayı
dolaşıp, kritik ekipmanları tespit etmeli ve bu ekipmanların kayıplar üzerindeki etkisi
net olarak belirtilmelidir.
2. Emerjens ve yedek sistemler
Doğası gereği kritik ekipman tanımına giren emerjens sistemler olabilir. Bu tür
sistemlerde emerjens enerji, emerjens aydınlatma, yangın alarm sistemi, emerjens
pompalar, yedek donanımlar ve haberleşme sistemleri bulunabilir. Bazı durumlarda
ise sistemin sadece bir parçası kritik ekipman durumundadır.
3. Koruma üniteleri
Diğer taraftan Kritik ekipman tanımı arızayı veya sorunu en kısa sürede izole eden,
onu ortadan kaldıran elemanlar için de yapılır. Termik röleler, sigortalar,otomatik
enversör şalterler, kesiciler gibi.
4. Acil durdurma sistemleri
Acil durdurma sistemleri kritik ekipmanlardır, çünkü tehlike anında kullanılırlar ve
çalışmamaları halinde zararlı olabilir. Emerjens durdurma butonları bu sınıftandır ve
hata halinde işlemlerin gereksiz şekilde yarıda kesilmesine yol açarlar. Elektrik bakım
personeli ile birlikte, işletme elemanları birlikte karar vererek kritik olan sistemleri
belirleyeceklerdir.

25/448
5. Alarm elemanları
Bunlar çok önemli sorunları ihbar edebilecekleri gibi, bilgi amaçlı olabilirler. En
önemlileri seçilerek listelenmelidir. Kritik olanlarına karar verme işi, gene ekip
tarafından yapılmalıdır. Bunların önemi çizimlere, kayıtlara, dokümanlara ve
makinenin üzerine işlenmelidir. Bu alarmlar çok kompleks olmayabilir. Mesela bir
kornanın çalışması çok önemli olabilir. Alarm listesine alınması gereken fakat sesli
alarm vermeyen lambalar gibi sistemler de olabilir. Koruyucu bakım kapsamında
bunların kontrolu hayati derecede önemlidir.

SİSTEMLİ BİR PROGRAMIN OLUŞTURULMASI ve GELİŞTİRİLMESİ

a- Kontrol ve Testlerle gelişme yaratılması


Kontrol ve testlerin amacı:

 Ekipmanın durumunu belirlemek


 Ekipman üzerinde yapılacak işleri tespit etmek
 Daha önce yapılan işlerin başarısını izlemektir.

Kontrol ve testler en iyi, düzenli bakım sayesinde gerçekleşir. Pek çok küçük sorun bu
sayede kolayca düzeltilebilir. Test ve kontrollar sonucu, bir sistemin ayakta tutulması
için gerekenler tedricen geliştirilerek, ilerleme sağlanır.

b- Ortam koşullarının düzeltilmesiyle gelişme yaratılması

Ekipmanın bulunduğu ortamın koşulları, o ekipmanın performansını ve yapılacak


bakımın boyutunu belirler. İdeal bir ortamdaki, hava, temiz veya fitre edilmiş, zararlı
gazlar içermeyen, aşırı rutubetli olmayan havadır. Sıcaklığı 15-30°C arasındadır.
Rutubeti %40-%70 arasındadır. Bu şartlarda bakım ihtiyacı, çevre şartları açısından
minimumdur. Çevre temizliği ve bakımı bu ortamın kalitesine yardımcı olur.

Toz, motorların soğutma kapaklarından, trafoların soğutma peteklerinden ve


şalterlerin havalandırma deliklerinden içeriye doğru girerek havalandırmaya mani
olur. Tozla kaplanan yüzeyde sıcaklık yükselir ve tehlikeli boyuta ulaşarak önce verimi
düşürür, daha sonra izolasyon bozulmasıyla birlikte arızaya, arkadan da yangına yol

26/448
açabilir. Kağıt fabrikalarındaki ortamda ölü elyaf, nişasta tozu, asit buharı gibi
kimyasal kökenli tozlar ve gazlar bulunur ve bunlar oldukça yanıcı hatta patlayıcıdır.
Sıcaklıktaki anormal düşmeler ve yoğun nem, çiğleşmeye neden olur. Yoğuşma
sonucu iletkenlik artacağından çalışma emniyeti azalır. Aşırı ısınma ile birlikte termik
koruma yapan elemanların çalışma değerleri aşağı düşer. Gereksiz açmalar yaşanır.
Korunacak eleman ile koruma elemanı ideal olarak aynı ortam sıcaklığında olmalıdır.

c- Yük şartlarının düzeltilmesi

Ekipmanlar tasarlanırken veya seçilirken çalışma koşullarının özellikleri ve yükün


durumu dikkate alınmalıdır. Makine imalatçıları satın alma aşamasında (pompa, vana,
karıştırıcı, fanlar gibi) verilen teknik özelliklere bazen bir düşük grup ürünle cevap
vermek isterler. Pompa, fan ve karıştırıcılarda küçük motor seçildiği takdirde, kalkışta
sorunlar yaşanacağı gibi uzun sürede daha çabuk hasarlar meydana gelir.

Motorlar ayni güç ve hızda bile olsalar, farklı yapıda olabilirler. Motorun kalkış sıklığı
hesaba katılmamış olabilir. Motorun düşük hızda uzun süre çalışması gerekebilir.
Motorun iyi soğutma yapabilmesi için 1000 metrenin altında çalışması gerekir.
Şalterlerin termik akım değerleri aynı olduğu halde, kısa devre kesme değerleri küçük
seçilmiş olabilir. Ağır çalışma koşulları yerine, hafif koşullar için üretilmiş ürünler satın
alınmış olabilir. Tüm bu faktörler ve benzerleri bakım açısından olumsuzluklar
yaratacaktır.

Ekipmanların çalışma koşulları açısından 5 farklı çalışma gurubu tespit edilmiştir.


Bakım yaparken bu tanımlardan yaralanılacaktır. Bunlar sırasıyla aşağıdadır:

1. Sürekli çalışma: (Continuous Operation) Belirsiz uzun bir süre değişmeyen yükte
çalışma (Pompalar, fanlar)
2. Kesikli çalışma:(Intermittent Operation) Değişken zamanlarla
 Yüklü ve yüksüz çalışma şeklinde kesiklilik (kompresörler, konveyörler,
pulperler )
 Kakma ve durma anlamında kesiklilik ( kompresörler ve konveyörler)
 Yüklü, yüksüz ve durma şeklinde kesiklilik şeklindedir.(konveyörler,
pulperler)

27/448
3. Periyodik çalışma: (Periodic) Bilinen aralıklarla durma ve kalkma (winder, bobin
sevk)
4. Kısa süreli çalışma: (Short-time) Bilinen zamanda kısa süreli, sabit yükte çalışma
(Iskarta bobin parçalama)
5. Değişken çalışma: Gerek yükte gerekse çalışma koşullarında belirli olmayan
aralıklarla çalışma (bazı kimyasal dozajlama ekipmanları)
Bu koşulların belirlenmesinde yardımcı olan elemanlar durdurma kaldırma
numaratörleri, makina üzerindeki çalışma saatleri ve yükü belirleyen kaydedicili
ampermetrelerdir.

Emniyet ve sınır şalterleri ekipmanı koruyan elemanlardır. Bu elemanların düzgün


çalıştıkları düzenli aralıklarla test edilmelidir.Gerekli oldukları an işlerini tam olarak
yapmalıdırlar.

d- Kayıtlarla gelişmenin izlenmesi

Tüm elektrik sisteminin ve ekipmanlarının geçmişleriyle ilgili tarihçeleri bulunmalıdır.


Bu kayıtlar düzgün şekilde tutulup çalışma ve bakım açısından gerçekçi olmalıdır.
Kayıtlar aracılığıyla gelişmenin gidişatı izlenebilir ve ekonomik yedekleme imkanı
doğar. Bu kayıtlarda şu bilgiler bulunmalıdır:

1. Elektrikli ekipmanın cinsi


2. Bağlı olduğu makinanın cinsi ve (akuple) bağlanma şekli. Redüktörle, kayış-
kasnak vs.
3. Etiket bilgileri
4. Montaj tarihi
5. Değiştirilebilir parça listesi
6. Bakım, test ve kontrol tarihleri

e- Bakım periyodunun tespit edilmesi

Kritik görülen ekipmanlar en sık kontrol ve bakımı yapılan elemanlardır. Diğerleri,


önem derecelerine göre bakıma alınmalıdır.

28/448
 Üretici bakım kılavuzları ekipmanların bakım sıklığı konusunda bilgi verirler.
Bu bilgiler daha çok normal çalışma şartlarına göre tespit edilmiştir. Çevre
şartlarına göre süreler ayarlanmalıdır. Çevre şartlarının etkisi kestirilemese bile
bu bilgilerle işe başlamak doğru yaklaşımdır. Daha sonra gerekli düzenleme
yapılmalıdır.
 Çevre şartlarının mükemmel olduğu ortamlarda bakım süreleri % 30
geciktirilebilir. Çok kötü çevre şartlarında ise bu süre %50 ye kadar
azaltılabilir.
 Sürekli düzgün yüklerde çalışan ekipmanlar için normal bakım periyodu %10
ila %20 uzatılabilir. Düzensiz çalışanlarda ise periyot %10-40 kısaltılmalıdır.
Kağıt makinesi ekipmanları (motor, şalt) bakımı ile kompresörler veya winder
ekipmanları bakımı bu konuda örnektir.

Bakım periyotları ekipmanda arıza çıkması durumunda gözden geçirilmelidir. Arıza


çıkması halinde periyot yarıya düşürülmelidir. Arıza nedeniyle duruşun maliyeti
planlı duruş maliyetinden daima fazladır. Periyot ayarlamaları zaman içinde gözden
geçirilerek gerçekçi hale getirilmelidir. Bu zaman uzun tutulmamalıdır.

PROSEDÜRLER VE YÖNTEMLER

Bir ekipmanın sağlıklı çalışması isteniyorsa sadece ünitenin kendisine değil, bağlı
olduğu ekipmanlar gurubuna da ayni mantıkla yaklaşılması gerekir. Acil durdurma
sistemleri, kilitlemeler ve alarmlar sistemin bütününe hitap ettikleri için, kontrol ve
test prosedürleri bunlar için de geliştirilmelidir. Aşağıda uygulanacak yöntem ve
prosedürler verilmektedir.

a- Prosedür formları

Kontrol test ve tamirat için Bakım Onarım Prosedürü adında bir form
hazırlanmalıdır. Bu form, sade, anlaşılabilir, uygulanabilir ve bilgi yüklü olmalıdır.
Sahada alınmış notlar temize çekilmelidir. Bir kopya günlük dosyaya diğer kopya
arşive alınmalıdır. Doldurulan formun amacı, elektrik bakım elemanlarının bunları
kullanmasıdır. İş emri ekine bu form ilştirilmelidir. Dağıtımı gerekmez. Bu formda
aşağıdaki bilgiler bulunmalıdır:

29/448
 O ekipmanın bakımı için gerekli tüm alet, edevat
 İşin yapılması için gerekli tahmini adam-saat
 Ne kadar süre bakımda kalabilir.
 Bakım için yararlanılacak kaynaklar
 Daha önce üzerinde yapılmış işler
 Dikkat edilmesi gereken ilave konular. Sipariş edilmiş veya edilecek parça var mı,
ekipman için özel bir şikayet var mı vs.
 İşi talep eden
 Etkilediği diğer ekipmanlar ve nedenleri

b- Planlama

Bakım periyodunun bilinmesi ve bakım onarım prosedürü formunun hazırlanması


sonrası yapılacak iş planlamadır. Sürekli çalışan fabrikalarda planlamanın yapılması
en önemli handikaplardan biridir. Genellikle uygulama, ekipmanın durdurulup bakıma
alınması şeklindedir. Enerji altındaki pek çok ekipman ancak bu sayede bakıma
alınabilir. Bu nedenle orta gerilim bölümleri ve şalt tesisleri gibi yerlerdeki bakım işleri
ancak tesisin durmasıyla yapılabilir.

Duruş süresini uzatan yer darlığı veya erişim zorluğu gibi tasarım hataları varsa
zaman içinde ortaya çıkacağından giderilmeye çalışılmalıdır.

Yedek parçanın varlığı bakım süresini kısaltır. Bunun yanında, monte edilmiş yedek
donanım planlı bakım için yararlı sonuçlar verir.

Makinenin çok büyük ve tek olduğu fabrikalarda ve özellikle dünyada yeni kurulan
fabrikalarda genel temayül, maliyeti nedeniyle monte edilmiş yedek ekipman
bulundurmamaktır. Bunun yanında amaç ölçülmedik nokta bırakmaksızın, her parçayı
yakından izlemek ve mümkünse bakım periyodunu uzatmaktır. Planlı koruyucu
mekanik bakım işleri ve elek keçe değişimleri ile elektrik koruyucu bakım işleri
birleştirilerek gerekli programlama yapılır. Elektrikte, üretimde veya mekanikte bazı
işlerin öne alınarak, komple bir ekipman bakımına dönüştürülmesi sağlanabilir. Bunun
örneği, bir pres valsinin değiştirilmesi sırasında, pres keçesinin değişimi ve tahrik
grubu elemanlarının komple bakımı ve ayarları gibi çok yönlü bir elden geçirme
uygulamasıdır.

30/448
Planlamada basit takvim yanında bilgisayarlardan yararlanılabilir. Bu programlar
bakım tarihini ihbar etmekle kalmazlar, bakım için gerekli adam saat ve yedek
malzeme ihbarında bulunurlar. Gelecek için yedek siparişi yaparlar ve iş
yapılmadığında uyarırlar.

Planlamada önemli noktalardan biri de duruşun organizasyonudur. İşin organizasyonu


için şunlar dikkate alınmalıdır:

 Görevlendirilecek personel sayısının tespiti


 Görevlendirilecek vardiya sayısı
 Üretim ve mekanik bakımla koordinasyon
 Yönetimle koordinasyon
 İş alanında alet, edevat, yedekler ve her türlü donanımın hazır edilmesi
 Görev dağılımı
 Saatlere göre iş dağılımı
 Satınalma ve satış gibi departmanların katkıları ve koordinasyon
 İş emniyetiyle ilgili alınması gereken tedbirler
 Bakım personelinin iş dışı (molalar vs.) davranışlarının düzenlenmesi
 Bakım sonrası temizliği
 Ekipmanın testleri ve işletmeye teslimi

c- Kayıtların işlenmesi ve analizi

Yeterli düzeyde tutulmuş kayıt, programın gidişatına ışık tutacaktır. Kayıtların


incelenmesi ile fiyat/fayda analizi yapılabilir. Her bir bakımın ve toplam duruşun
maliyeti çıkartılabilir. Sonuçta programın yararı izlenebilir hale gelecektir.

Bu incelemeler sonucu adam-saat tahminleri gerçekçi yapılır. Bitmemiş işler


gündemde tutulur. Planlı duruş takvimi tespit edilebilir. Benzer problemlere benzer
çözüm yöntemleri geliştirilebilir. Eksikler görülebilir ve eğitimler planlanabilir.

31/448
BÖLÜM 5

ELEKTRİKLİ EKİPMANLARIN BAKIMINA GİRİŞ

Hatırlatmalar

a- Genel

Bundan önce anlatılanlar, bakım planlaması ve organizasyonunu tanımlayan


bölümlerdi. Ekipmanların bakımı sırasında yapılması gereken, ekipmana özel işler ve
çalışma yöntemleri verilmemişti. Bu detaylara girmeden önce, işin sağlığı açısından,
uyulması gereken, genel kurallara bir göz atmak ve özetlemek yerinde olacaktır.

 Ekipmanların testleri, kontrolları , tamirleri ve temizlikleri yapılmadan önce


mutlaka enerjileri kesilmelidir. Enerji altında işlem yapılacaksa emniyet açısından
gerekli önlemler alınmalı ve bu işi yapacak personel, özenle seçilmelidir. Verimli
sonuç almanın temel kuralı, enerjinin kesilmesidir. Baraların sıkılması, kesicilerin
bakımı enerji altında yapılamaz.
 Bazı elektrikli ekipmanların kontrolu, enerjili iken yapılmak zorundadır. Trafolarda
sıcaklık kontrolu, korona kontrolu, bara sıcaklık ölçümü (termografik ölçümler)
gibi. Bu kontrollar temas gerektirmeyen uzaktan yapılabilecek işlerdir.
 Sistemin yedekli yapıda kurulması, bakım için harcanacak duruşları azaltır.
 Kompresörler, klimalar, pompalar gibi ekipmanların, yedekli yapıda olmaları, planlı
bakımı kolaylaştırır ve bu ekipmanlar için bakım amaçlı duruş süresini ortadan
kaldırır.
 Kaliteli ve geleceğe yönelik gelişme kapasitesi olan ekipman seçimi, bakım
masraflarını azaltır.
 Aşırı yüklenmiş ve işe uygun yapıda olmayan ekipmanlar seçmek, ekipmanın
ömrünü kısaltır ve bakım maliyetini arttırır.

 Ortam şartlarının kötülüğü ve makine çalışma düzenindeki anormal koşullar


bakım maliyetini arttırır.

32/448
 Tasarım ve montaj sırasında yapılan hatalar, gelecekteki bakım maliyetlerini
arttırır. Bu nedenle başlangıçta yapılacak çalışmalar çok önemlidir.
 Ürünün imalatçıda kabulü sırasında ve devreye alma aşamasında yapılacak testler
ve kontrollar ileriye dönük yararlar sağlar.
 Bakımın planlı ve düzenli yapılmaması, ekipmanların kısa sürede elden çıkmasına
neden olur.
 Ekipmanlar yaşlandıkça bakım sıklığı artar ve işletmeye handikap hale gelir.
Düzenli bakım yenileme zamanını belirler.
 Tasarım sırasında yapılan yük analizleri ve kısa devre hesaplarının doğruluğu ve
ileriye dönük toleransları bakım için olumlu katkılar yapar.

b- Yararlı destekler

 Büyük işletmelerde bakım amacıyla bilgisayarlardan ve hazır programlardan


yararlanılır. Bilgisayar günlük, haftalık ve aylık bakım işlerini, iş emri olarak döker.
Küçük işletmelerde ise, bakım işleri basit listelerle yapılabilir. Hangi yolla yapılırsa
yapılsın, temel amaç planlanan işlerin yerine getirilmesidir.
 Bakımın ikinci plana atıldığı arıza giderme anlayışının hakim olduğu iş yerlerinde,
bakıma harcanan zaman, para ve duruşlar gereksiz gibi görülür. Bu alanda
yapılacak harcamaların genel bütçeyi zora sokacağı düşünülür. Fabrikalar bakım
harcamalarını optimum düzeyde yapmalıdır. Ufak bazı yedekler pek çok alanda
kurtarıcı olur.
 Pek çok fabrika genel tatilleri bakım amacıyla kullanır. Diğer zamanlarda
yapılamayan bakım işleri bu dönemlerde yapılabilir. Yaz ve kış ortasında verilen
genel tatiller pek çok ülkede bakım için kullanılmaktadır. Bakım süresi boyunca
kullanılacak yardımcı enerji kaynakları veya lokal çalışmalar işletmeye yardımcı
olacaktır.
 Test cihazları ve donanımları olan bakım taşeronları kullanılarak bakımın hızlı ve
zamanında yapılması sağlanabilir. Özel ekipmanların servis elemanları uygun
zamanlarda bakım için çağrılmalıdır.

33/448
c- Mal ve can güvenliği önlemleri

 Gerek tasarım aşamasında, gerek işletme sırasında, bakımlarda can ve mal


güvenliği birinci derecede önemlidir. (Bakınız Ek. 1 ve birinci kısım 20. Bölüm) En
büyük hayati tehlike elektrik çarpmalarıdır. Daha sonra gelen tehlikeler elektrik
ark yanıkları ve patlama sonucu yaralanmalardır. Topraklama yönetmeliklerinde
alt sınır olarak verilen 50 voltta bile akımın vücuttan geçme süresi önemlidir.
 Kesicilerin kısa devre anında, kısa devreyi ayırana kadar ortaya çıkan ısı
küçümsenmemelidir. 400 voltta, 70 kA açma kapasiteli bir şalterin açma anında
kontakları arasında meydana gelen ark geriliminin 80 volt civarında olduğu
bilinmektedir. Bu durumda açma süresi bir periyot yani saniye cinsinden 0,02
saniyedir ve açığa çıkan enerji 112 kw saniyedir. Açma süresi 3 periyoda
çıktığında açığa çıkan enerji 336 kw saniye olur.
 Enerji altındaki elektrikli cihazların üzerinde çalışma yapılmamalıdır. Enerji
altındaki ekipmanın çevresinde çalışırken emniyet kurallarına harfiyen uyulmalıdır.
Emniyet malzemelerinin kontrolları periyodik olarak yapılmalıdır.
 Açık olan şalterler kilitlenmelidir. Kilitleyenin adı, şalterin neden açık (off) olduğu
etiketle şaltere yazılmalıdır.
 Koruma cihazlarının ve sigortaların tahribatsız koruma yapması için hassas
olmaları ve titizlikle ayarlanmış ve seçilmiş olmaları gerekir. Bu ünitelerin sağlıklı
çalışmalarının sorumluluğu Koruyucu Elektrik Bakım programı kapsamındadır.

d- Temizlikler

 Çevre şartlarının düzgün olmasına rağmen periyodik temizlik gereklidir. Temizliğin


cinsi temizlenecek maddeye ve işletmenin, sistemin müsaadesine bağlıdır. Bazı
durumlarda temizlik için özel müsaade gerekmez. Temizlik sırasında sökülen
parçalar, kapaklar ve vidalar eksiksiz yerine takılmalıdır.
 Temizlik için aralıklar uygun tutulduğu zaman genellikle basit, pamuklu temiz bir
bez temizlik için yeterli olacaktır.
 Üstüpü gibi elyaf artığı bırakan tekstil artıkları ve kiri emmeyen bezler elektrikli
ekipmanlarda kullanılmamalıdır. Nazik parçaların temizliğinde hasar bırakmama
önemlidir. Bunun için tornavidaya bez sarmak gibi yöntemler kullanılmamalı, onun
yerine, özel uç takılmış vakum süpürgeleri kullanılmalıdır. Basınçlı hava kullanmak
da nazik kısımlar için tehlikeli olabilir. Basınçlı havanın tehlike yaratma inancı

34/448
varsa, kullanılacak hava kuru ve temiz olmalı, kalkan toz ve parçacıkların başka
yerlere kaçması önlenmelidir.
Dikkat: Basınçlı havanın personel güvenliği açısından tehlikeli olduğu
unutulmamalıdır. Kalkan tozların yutulmaması gerekir. Temizleme havasının
basıncı 2 barı geçmemelidir. Mümkünse temizlenecek ekipman açık havaya
götürülmelidir.
 Bazen temizlenecek kısım yağlı olabilir. Bu durumda temizlik için solvent
kullanmak gerekir. Solventin türü alev almayan türde olmalı direk kullanılmamalı
ve sadece bezi nemlendirecek kadar sürülmelidir. Solventlerin çözücü özelliği
olması nedeniyle seçimleri iyi yapılmalı ve ekipmana zarar vermemelidir.
İzolasyonu bozucu türde solventler kullanılmamalıdır. Kimyasal madde olmaları
nedeniyle can güvenliğine de dikkat edilmelidir.

e- Elektrikte kullanılan bazı kimyasal maddeler ve tehlikeleri

 Asbest: Eski şalterlerde iç izolasyon maddesi olarak asbest kullanılmıştır.


Yasaklanmasına rağmen eski güç şalterlerinde bulunabilir.
 PCB (Poli Karbonat Bifenil): Yanmaz olmaları nedeniyle eski trafolarda
kondansatörlerde ve kesicilerde kullanılan izolasyon yağıdır. Askarel gibi tabirlerle
de anılırlar. Son yıllarda yasaklanmışlardır. Eski trafo ve ekipmanlarda
bulunabileceğinden dikkat edilmelidir.
 Madeni yağ: Trafolarda kullanılan izolasyonu yüksek madeni yağlardır.
Trafolardan sızan ve dökülen yağlar temizlenmelidir. Yağ değişimi yapılacaksa
çıkan yağ varillere alınmalı ve başka amaçlar için kullanılmamalıdır.
 Cıva ve fosfor: Flüoresans pil ve cıva buharlı ampullerin içinde bulunur. Atıklar
titizlikle etrafa dağılmadan, toplanıp ayrı olarak çöplüğe gönderilmelidir.
 Radyoaktif maddeler: QCS gibi ölçüm sistemlerinde (ABB, HONEYWELL) sinyal
kaynağı olarak kullanılan radyoaktif maddeler işleri bittiğinde Atom Enerjisi
Kurumuna gönderilmelidir. Bazı seviye transmitterlerinde de (E&H) kaynak olarak
kullanılmaktadır.
 Kuşun: Pil, akü gibi ürünlerde kullanılırlar. Zehirleyici etkileri vardır.
 Sülfürik asit: Akülerde su ile karışık bulunurlar. Son derecede tehlikeli yanıcı ve
yakıcı bir gaz çıkartır. Vücutta ciddi yanıklar oluşur.

35/448
 Kablo izolasyon maddeleri: PVC kılıfları nedeniyle yandıklarında karbon dioksit
ve monoksit gazları, is, su buharı ve halojen (Klor) gazlar yayarlar. Bunlar sadece
insan sağlığı için değil aynı zamanda ekipmanlar için de zararlıdırlar. Halojen
gazlar, sıcak ortamda su buharı ile hidroklorik (HCl) aside dönüşerek,
ekipmanlarda geri dönülmesi imkansız tahribat yaparlar.

Hangi kimyasal madde olursa olsun, gerek yeni iken, gerekse kullanıldıktan sonra
itina ile korunmalı ve birbirlerine karıştırılmamalıdır. Bunların taşınması ve korunması
için özel prosedürlerin geliştirilmesi gerekir. Artıkları geri alan kuruluşlar ve ilgili
kanunlar araştırılarak yok edilmeleri için çeşitli yöntemler geliştirilmelidir.

f- Elektrik meslek bilgisi dışında bilgi ihtiyacı ve geliştirici faaliyetler

Aşağıdaki konularda basit eğitimler düzenlenmelidir.

 Hidrolik
 Pnömatik
 Yağlama bilgileri
 Rulmanlar
 Cıvata tip ve ölçüleri
 Alet ve takım kullanma
 İlk yardım
 Yangın söndürme
 Formların düzenlenmesi
 Davranış geliştirme
 Kimyasal maddelerle çalışma
 Temizlik
 Takım çalışması, yardımlaşma ve senkronizasyon
 Sevk araçlarının kullanılması (Vinç, ceraskal, transportör vs.)
 Prosedürler
 Diğer departmanlarla ilişkiler

36/448
BÖLÜM 6

ŞALT TESİSLERİNİN BAKIMI (OG ve AG)

Şalt tesisleri deyince akla trafolar, gerilim regülatörleri, devre kesiciler, ayırıcılar,
ölçme ve koruma cihazları, kompanzasyon ve filtre gurupları, iletkenler, baralar ve
izolatörler gelir. Bunlar kullanıcının elektriği temin ettiği dış dünya ile kullanıcıya has
tasarlanan MCC ler arasındaki elemanlardır. Genel tesisler oldukları için bakımları her
yere has ortak özellikler gösterirler. Ürün bazında bakım için ise kendi kılavuzları
kullanılmalıdır.

Bakım sıklıkları, tesisin tüm şartlarına bağlı olarak değişir. Açıkta olan harici trafo gibi
kısımları bulunduğundan, temizlik sıklığı çevre şartlarına göre değişir. Deniz kenarı
gibi tuzlu veya karbon gibi iletken tozlarla, yoğun işletme ortamlarında bakım sıklığı 6
haftaya kadar inebilir. Durumu belirleyecek olan, şartların yarattığı sonuçlar ve
insanların kirlilikle ilgili kanaatleridir.

1- İzolatörler ve buşingler

İzolatörler, porselenden veya dökme reçineden yapılırlar. Yüksek gerilim iletkenlerinin


gerilimsiz kısımla temasını keserler. Zemine monte edilenlerine mesnet izolatörleri
denir. Bazıları bölmeden bölmeye geçerken kullanılırlar. Bunlara geçit izolatörü
denir. Trafo uçlarının çıkışında kullanılanlarına buşing adı verilir. İzolatörlerde ve
buşinglerde yüzey temizliği önemlidir. Kirli yüzeyler temiz bezlerle temizlenmelidir.
Tespit edilecek yüzey çatlakları veya kabuk atması varsa, izolatör değiştirilmelidir.
Değiştirme işi için bakım kılavuzlarına uyulmalıdır.

Tesise enerji verildikten sonra, karanlıkta yapılacak gözlem, korona kaçaklarını


gösterir. Korona, buhar veya gaz gibi havanın içindeki maddelerin yarattığı elektrik
deşarjlarıdır. Havanın iletken hale gelmesiyle ve/veya izolatör yüzeyindeki kirin
etkisiyle oluşan bir tür deşarjdır. İzolatör yüzeyinde boşalma izi görülür. Karanlıkta
ışıma yaratır. Ayrıca boşalma sesi hışırtı halinde duyulur. Koronanın ilerlemiş hali
havadaki delinmeler nedeniyle ark boşalmalarına döner. Havadaki oksijenin iyonize

37/448
olması nedeniyle ozon meydana gelir. Ozonun kokusu ayrıca koronanın başka bir
göstergesidir. Korona, yüzeylerde yavaş işleyen bir aşınma yaratır.

2- İletkenler ve baralar

Genellikle bağlantı noktalarının kontrolu önem taşır. Enerji kesildikten sonra bu tür
noktalar kontrol edilmeli ve sıkılmalıdır. İzolatör üzerindeki somunların sıkılmasında,
özellikle trafo üzerindeki buşinglerin kontrolunda, buşingin kırılmamasına dikkat
edilmelidir. Menevişlenme denilen mor renge dönme veya renk değişiklikleri tespit
edilmeli ve önlem alınmalıdır. Enerji altında iken, ısınma tespiti, enfrared
termometrelerle yapılabilir.

Farklı malzemeden yapılmış iletkenlerin birbirleriyle bağlantı noktaları, galvanik


akımların akmasına ve bu (pil etkisi) nedenle zaman içinde aşınmaya yol açar. Böyle
bağlantılardan kaçınılmalıdır. Bazen alüminyum ile bakırın bağlanması zorunlu olabilir.
Böyle durumlarda bağlantı noktası kontrolu daha da önem kazanır. (Bakınız Ek. 4)

3- Ayırıcılar

Ayırıcılar, yüksüz durumlarda ve özellikle bakım amacıyla devrenin kesilmesinde


yardımcı olurlar. Gözle görülebilen bir devre ayırma yöntemidir. Açık tip ve diğer
ucunda enerji taşıdıklarından yaklaşılması tehlikelidir. Enerji taşımadıkları durumlarda
bağlantı noktalarının ve izolatörlerinin bakımları yapılmalıdır. Bir kol aracılığıyla açma
ve kapama yaparlar ve kontaklarının tam açık veya tam kapalı olduklarından emin
olunmalıdır. Özellikle enerji verirken, kontakların tam temas halinde olmaları gerekir.

Enerji ile açma kapama yaptırılan ayırıcılar için, çalıştırma mekanizmaları önemlidir.
Kontrol devresinde olacak sorunlar yüzünden açma işlemi yapılamaz ise, çalışma
mekanizması ayrılarak kontrol devresinin çalışması sağlanmalı ve bakım yapılmalıdır.

Her üreticinin kendi bakım yöntemi uygulanmalı ve aşağıdaki noktalara dikkat


edilmelidir:
 Sınır şalteri ayarlanmalıdır.
 Açma bobini kontrol edilmeli, gerilimi ölçülmeli, rölesine ait kontaklara
bakılmalıdır.

38/448
 Çalışmayı etkileyen başka noktalar var ise kontrol edilmelidir.

Ayırıcının enerjisi kesilip bakılamıyorsa, birkaç kez manuel açma kapama işlemi
yapılmalı ve kapatmanın tam olup olmadığı gözlenmelidir. Daha sonra açma ve
kapama işlemi, enerji bobini ile tekrarlanmalıdır.

Açma ve kapama kontaklarının durumu ve oturma yüzeyleri kontrol edilmeli, yanma


tespit edilen kontaklar değiştirilmelidir. Isınma izi ve oksidasyon varsa, sıfır numara
zımpara ile yüzey temizliği yapılmalıdır. Ark boynuzlarında kararma tespiti yapılmalı,
tahribat varsa, ark boynuzları değiştirilmelidir.

İzolatörler, izolatör bahsindeki kontrola tabi tutulmalıdır. Kumanda kolunun


topraklama bağlantısı ve varsa başka emniyet kilitlemeleri kontrol edilmelidir.

Sistem bir kısa devre olayı yaşamışsa, en kısa zamanda ayırıcı üzerinde tahribat olup
olmadığı kontrol edilmelidir. Böyle durumlarda, aşırı akım kısmen oturmuş kontaklar
üzerinde hasar bırakır. Bu hasarın olup olmadığından emin olunmalıdır. Kontaklarda
hasar veya kaynama varsa kontak değişikliği kaçınılmaz olacaktır.

Şalt topraklaması ve diğer yardımcı donanımlar

Şalt istasyonundaki tüm topraklama noktaları, şase bağlantıları, cihaz topraklama


noktaları gözden geçirilmelidir. Bu noktalarda paslanma ve sıkılık kontrolu
yapılmalıdır. Topraklama testi yapılması zorunlu tutulan ekipman varsa bu testler
yapılmalıdır.

Bu gibi tesislerde bazen koruma amaçlı kafes bölmeler bulunur. Bu bölmelerin insan
veya hayvan geçişine imkan vermemesi için kontrol edilmeleri gerekir. Kapı veya
bölme kilitleri gözle kontrol edilip, anahtarlarının kilidi açıp açmadıkları fiziksel olarak
kontrol edilmelidir. İnsan emniyeti açısından kaçma kapısı gibi geçişlerin kolay açılır
olması gerekir. Bölmeler içinde gereksiz olan eşyalar bulundurulmamalıdır.

Şalt alanlarında tamirat ve bakımlarda kullanılacak iş ve güvenlik malzemelerinin


bulundurulması gerekir. Bu malzemelerin varlığı ve her an kullanıma hazır durumda

39/448
olmaları kontrol edilmelidir. Aydınlatma emerjens ışıkları, soğutucu fanlar, ikaz ışıkları
ve yardımcı göstergelerin düzgün çalıştıklarından emin olunmalıdır.

Şalt grupları

Şalt grupları en başta enerjiyi kesme, ayırma, kontrol etme, ölçme, koruma ve
ayarlama donanımlarına sahip olan, bunları içinde barındıracak yapıda iskelet ve
gövdeye ve iletken baralara sahip dahili ve harici sistemlerdir. Daha başka
aksesuarlarla donatılmış olabilirler.

Şalt grubu genellikle metal bir gövde içine monte edilmiştir. Bu tiplere Metal-Enclosed
adı verilir. Tüm çevresi ve üst kısmı metal sac ile çevrilmiştir. İç kısma erişim
kapılardan veya kapaklardan yapılır. Metal-Clad tipleri hariç, baralar genellikle çıplak
döşenmiştir. Metal-Clad hücrelerde ise bara kaplaması bulunur ve dokunmaya karşı
koruma amacını gütmez. Çünkü sistem enerji altında iken, baraya dokunmak için,
zaten müsaade verilmemiştir.

Alçak gerilim şalt grupları 400V-690V gerilimle beslenirler. Genellikle 1000 V ve altı
olarak düşünülür. Yüksek gerilim grupları ise 1000V tan sonrası olarak alınır.

Şalt grupları modüler yapıda veya sabit tipte yapılırlar. Alçak gerilim dışında, her bir
hücre içinde, bir devre kesici bulunur. Metal gövdeli (Metal-Enclosed) şalt grupları,
enerjilerini trafodan bara veya kablo aracılığıyla alırlar. Duruma göre harici veya
dahili tipte yapılırlar.

Bakım sıklığı

Tüm sistemler için geliştirilmiş, tek tip bir bakım süresi uygulanamaz. Bunun yerine,
her kullanım ortamı ve kullanım şartları için uygulanacak bir program uygun
olacaktır. Hiçbir şartın olmadığı durumlarda, ilk üç yıl için, en az yılda bir kez bakım
uygulaması yapılmalıdır. Bu durum tecrübe ile azaltılıp arttırılabilir. Yeterli bakım
sıklığı verisi oluşana kadar, imalatçı firmalardan gelen verilere ve önerilere göre
bakım sıklığı uygulanmalıdır. Başlangıçta sık bir bakım programı uygulayarak süreyi
zaman içinde ayarlamak daha uygun olacaktır.

40/448
Aşağıdaki faktörler bakım periyodunun tespitinde etkili olan hususlardır.

(a) Programlı duruşların sıklığı


(b) Acil duruşların sayısı
(c) Anormal çalışma sürelerinin tekrarlama periyotları
(d) Sistem arızalarındaki sıklıklar
(e) Sıcaklık, soğukluk, toz, rüzgar, yağmur, kar, sis, duman, kül, tuz, rutubet,
anormal ısı değişimleri, yıldırım gibi atmosferik şartların zorlaması
(f) İlişik ekipmanların bakım planlamaları ve bakım ihtiyaçları

Sistemin tamamında enerji kesmek mümkün olmadığı durumlarda, kısmi bakım


yapılmalıdır. Ana bara enerjili iken, bazı devrelerin sistem dışı bırakılarak bakımlarının
yapılması mümkün olabilir.

Tüm sistemin enerjisinin kesilmesinin mümkün olmadığı durumlarda yapılacak bazı


gözlemler, zorunlu duruş yapılması için karar verilmesi açısından yararlı olacaktır.

DİKKAT: Erişilmesi ve gözlenmesi mümkün olmayan noktalar olduğu ve bu


noktalarda bir olayın gelişmekte olabileceği unutulmamalıdır.

Pano ve Hücre gövdeleri

Pano ve hücrelerin gövdeleri, enerji altındaki kısımların kapatılmasına ve dış etkilere


karşı iç donanımın korunmasına yarar. İyi bir bakım programı bu parçaların
görevlerinin devamını sağlamalıdır.

Güvenlik

Tüm kapılar ve ulaşım kapakları uzun yıllar boyunca iç donanımın güvenliğini


sağlamaya devam etmelidir. Kilitler, menteşeler ve sürgüler yağlanarak görevlerini
yapmalıdırlar.
Sızdırmalar

Dış tesislerde bulunan şalt gruplarında, tavan ve bina duvarlarının sızdırma yapıp
yapmadıkları kontrol edilmeli, sızdırma yapan yerler, o an için bilinemese bile, geride

41/448
bırakacakları, pas ve küf gibi izler takip edilerek tespit edilmelidir. Zeminden
gelebilecek su sızıntıları önlenmelidir. Şaplama derz dolgusu ve diğer tekniklerle
sızdırmalar önlenmelidir.

Nem ve rutubet

Nem ve rutubet sonucu, hücre ve pano içlerinde su damlacıkları oluşabilir. Hava


sıcaklığının düşmesiyle birlikte havadaki nem, çiğ halinde yoğunlaşacaktır. Şalt
gruplarının bulunduğu odalarda, hava çiğleşmesine müsaade edilmemeli ve iç
sıcaklıklar sabit tutulmaya çalışılmalıdır. Oda içine girip çıkan konduit ve tava
boşlukları sızdırmaz hale getirilmeli ve su göllenmesine müsaade edilmemelidir.

Yoğuşmaya neden olan şartlar geçici olabilir ve gözleme anında mevcut olmayabilir.
Bu durumda aşağıda anlatılan şekilde tüm yüzeylerde yoğuşma izi aranmalıdır.

(a) Tozlu zemin üzerinde damla izlerinin tespit edilmesi


(b) Sızıntının sebep olduğu tozlu zemindeki akış yolları
(c) Düz yüzey üzerinde göllenme alanına ait kalan izler.
(d) Metal yüzeylerde paslanma izleri

Yoğuşma sonrası su birikimini önlemenin en iyi yolu, havalandırma ve ısıtma


sistemlerinin çalışmalarının sürekli ve doğru olmasıdır. % 75 yükün üzerinde çalışan
şalt tesislerinde, enerjisiz kumanda bölmeleri hariç, yoğunlaşma doğal olarak
gerçekleşemez. Isıtıcı devresi bulunan hücrelerle, bara bulunan bölmelerde ısınma
etkisi olup olmadığı incelenmeli ve ısı üretiminin devamlılığı kontrol edilmelidir.
Termostat kontrollu ısıtıcılarda termostatın çalışma kontrolu yapılmalıdır. Termostat
set değerlerinin ayarı, yoğunlaşmayı önleyecek düzeyde olmalıdır.

Vantilatörler yeterli havalandırmayı sağlayacak şekilde çalışmalı, önleri hava akımını


rahatça sağlayacak açıklıkta olmalı ve elektriksel ve mekaniksel sorunları
olmamalıdır.

Tesisin tüm aydınlatma armatürleri kullanılabilmelidir. Yedek parçalar ve kaldırma


araçları çalışır vaziyette bulunmalıdır. Kolayca erişilebilecek vaziyette el altında
bulunmalıdır.

42/448
İzolasyon ömrü

İyi bir bakım koşulu yaratıldığında, metal hücreli şalt gruplarındaki yalıtım
malzemelerinin ömrü 20-30 yıl olmaktadır. Bu süre içinde izolasyon
malzemesinde bozucu etkilerin katkısıyla, voltaj yalıtım değerlerinde düşmeler
olacaktır.

Kir ile birleşen rutubet izolasyon için bozucu etkilerin başında gelir. Tamamen kuru
olan kir, zararsız olabilir. Fakat bir miktar rutubetle birleştiğinde, elektrik kaçak
akımına ve akım atlamalarına yol açar. Bakım yönünden izolasyonun durumunu
bilmek önem taşımaktadır. Özellikle çevre ve iklim şartları kötü bölgelerde bulunan
eski tesislerde, bozulmaların miktarı oldukça büyük olabilir.

Temizliğe başlamadan önce izolasyon malzemelerinin durumu kontrol edilmelidir.


İzolatörler üzerinde oluşacak karbon izleri, toz ve kir birikintilerini gizleyebilir.

Elektriksel gerilmeler

Aşağıdaki sıralanan yerlerde elektriksel gerilmeler olabilir. Bu gibi yerlere özel


ihtimam gösterilmelidir.

(a) İki izolatörün bağlanma noktaları


(b) Bir izolatör ve şase arasındaki bağlantı noktası
(c) Üst üste bindirilmiş bağlantı noktaları
(d) Faz-faz arası veya faz-nötr arası izolatör yüzeyleri
(e) Geçmeli bağlantı noktalarının iç yüzeyleri
(f) İzolatörlerin keskin çevreleri

Elektriksel gerilmeler tarafından yapılan hasarlar, izolatörün yüzeyinde mutlaka


korona izi veya atlama izi olarak görülecektir.

43/448
Korona

Eğer korona başlarsa, baranın izolatöre veya izolatörün izolatöre temas ettiği ince
aralık içersinde başlar. Cıvata başları ve keskin köşeler korona için zemin oluşturur.
Korona düşük gerilimlerde görülmez.

Korona başlamış organik yalıtım malzemeleri yüzeyinde, beyaz bir toz tabakası
oluşur. Bu tabaka solventlerle temizlenebilir. Koronanın uzun süre devam etmesi
yüzeyde erozyona neden olur. Yüzeyde erozyon yoksa, solventle temizlik işlemi
bakım için yeterlidir. Bazı yüzeylerde korona öyle etkili olur ki yüzey adeta yanmış
izlenimi verir. Aşırı olmayan korona izleri yüzey tamiratı ile giderilir. Tamir için üretici
firma talimatlarına uyulmalıdır.

Atlama

Bu terim, yalıtım yüzeyinden, elektriksel gerilme sonucu elektrik boşalmasını anlatır.


Bu durum bazen de izolatörlerin içinde meydana gelir. Bu durumda yalıtım malzemesi
patlayarak kullanılamaz duruma gelir.

Isıl tahribat

Uzun süre tasarım değerinin üzerinde ısınan yalıtım malzemelerinde görülür ve


malzeme ömrünü ciddi şekilde azaltır. Bu olaya maruz kalan izolasyon
malzemelerinde, mekanik mukavemetler düşerek malzeme bozulmaları meydana
gelir.

Isınmanın lokal olduğu durumlarda, sıcak noktalar meydana gelse de, sonuçta ortam
sıcaklığı ortalama değerin altında kaldığından tahribat belirgin olmayabilir. Bu durum
genellikle gevşek bağlantı noktalarında yani cıvataların bulunduğu bölgelerde
meydana gelir.

Bu bölgelerin tespiti için aşağıda belirtilen ipuçlarından yararlanılır:


(a) Sıcak noktanın olduğu yerde renk değişimi,
(b) Bu noktalardaki vernik kalkmaları, vernik çatlakları,

44/448
(c) Kablo ve izolasyon sargılarında kırılgan yapı oluşması,
(d) Tabaka atmaları,
(e) Karbonlaşma sonucu siyahlık,
(f) Erime veya şekilde bozulmalar.

Fiziksel olarak tahrip olmuş izolasyon malzemeleri yenilenmelidir. Renk bozulmaları


makul ölçüde ise müsaade edilebilir. Bu tür malzemelerde bakım için temel prensip
TEMİZ ve KURU olmalarıdır.

4- Devre kesiciler

Bu guruba genellikle kesiciler ve yük ayırıcıları girer.

(a) Kuru tip yük ayırıcıları

Kuru tip yük ayırıcıları daha çok orta ve alçak gerilim şalt tesislerinde bulunur.
Herhangi bir bakım işi yapılmadan önce üretici firma kılavuzları okunmalıdır.
Çekmeceli bir yapıda ise yerinden çıkarılarak bakım için daha önceden hazırlanan
tezgahın üzerine alınmalıdır. Yay kurmalı bir çalıştırma mekanizması varsa bakımdan
önce, kurgunun yerinde boşaltılmış olması gerekir.

Sabit tip yük ayırıcılarında bakım, kendi hücresi içinde yapılmalıdır. Bu nedenle
gereken emniyet önlemleri alınmalı ve sistem enerjisi kesilmelidir. Kontrol
devrelerinin enerjisi de kesilmelidir. Yay kurguları boşaltılmış olmalıdır.

İzolasyon: Fazlar arası ark seperatörleri alınarak diğer izolatörlerle birlikte


temizlenmelidir. Temizlik için elektrik süpürgesi veya elyaf kalıntısı bırakmayan bezler
kullanılmalıdır. Çıkartılamayan kirler üretici firmanın önereceği türde solventlerle
temizlenmelidir. Korona izi, atlama veya ısıl hasar izleri yukarıda anlatıldığı gibi
kontrol edilmelidir. Bakımın temel kuralı olarak temiz ve kuru ortam sağlanmalıdır.

Kontaklar: Kuru devre kesicilerdeki en önemli husus kontakların doğru basmasıdır.


Bunlarda genellikle faz başına iki takım kontak tipi bulunur. Ana kontaklar ve ark
kontakları. Bazıları 3. bir ara kontak takımını bulundurur. Bu kontaklar ana
kontaklardan sonra ve ark kontaklarından önce açılır. Yani açılma sırası önce ana

45/448
kontaklar sonra ara kontaklar ve daha sonra ark kontakları şeklindedir. Bu kontak
kapandığında tüm akım ana kontaklar üzerinden geçer. Yüksek değerli akımlar ve
kısa devre akımları açılma kapanma sırasında bunların da üzerinden geçer. Eğer bu
kontakların temas dirençleri yüksek olursa aşırı ısınma meydana gelir. Kontak
yüzeyinde çukurlar oluşur ve yay mekanizması sertliğini kaybeder. Bunun sonucu ark
kontaklarına daha çok akım hücum ederek aşırı ısınma ve yanma yaratır.

Ark kontakları en son açılırlar. Devrenin yüklü olarak açılıp kapanması anında geçici
olarak akım taşımalarına rağmen bu akım kesicinin kesme kapasitesine eşittir. Kısa
devre halinde kapanma sırasında ise kısa devre akım taşıma kapasitelerinin üzerinde
bir akıma maruz kalırlar Kapalı olduklarında temasın çok iyi olması gerekir. Aksi
takdirde ana kontaklarda büyük tahribat meydana gelir. Kesme-kesememe sorunu
yaşanır.

Manyetik üflemeli kesicilerde arkın uzaklaştırılması çok kısa sürede olur. Ark,
manyetik yönlendirme ile ark boynuzlarına gönderilir. Ark kontaklarında zamanla
meydana gelen yanma nedeniyle yenileme yapılmalıdır.

Her tür ayırıcı kontaklarının bakımında aşağıdaki kurallara uyulmalıdır.

(a) Kontaklar temiz, düzgün ve iyi basacak şekilde ayarlanmış olmalıdır.


(b) Basma basıncı üretici tavsiyesine uygun şekilde normal güçte olmalıdır.

Ana kontak yüzeyleri temiz ve parlak olmalıdır. Gümüş kontaklardaki renk


değişmeleri yüzey bozulmaları olmadığı takdirde zararsızdır. Gümüş temizleme
sıvıları ve alkol ile renk değişiklikleri temizlenebilir. Kontak yüzeyinde baskı, kapanma
ve açma nedeniyle oluşmuş bazı izler bulunabilir. Çok az küçük yanma ve ark izlerine
müsaade edilebilir. Sert keçe ile bu izler temizlenmelidir. Yanma ve çevre aksamda
renk değişiklikleri görüldüğü takdirde kontaklar ve baskı takımları değiştirilmelidir.
Değiştirme üretici tavsiyesi doğrultusunda yapılmalıdır.

Yük ayırıcısı daha sonra manuel olarak açılıp kapatılmalıdır. Bu kontrolda kontakların
süpürme temasları, baskı güçleri izlenmeli, senkron açma kapama yaptıkları
gözlenmelidir. Tam açık pozisyonda iken kontakların sabit ve hareketli parçaları
arasındaki mesafeler ölçülmeli, eşit oldukları gözlenmelidir.

46/448
Lamine bakır tabakalarından oluşan eski tip kontak takımlarındaki bozulmalarda,
yerine yeni tip kontak takımları takılmalıdır. Çünkü eski tip kontak takımlarının
tamiratı, birbirlerine kaynadıkları zaman mümkün değildir. Ancak basit hasarlarda
eğeleme ile tamirat mümkün olabilir. Eski ayırıcılarda bulunan karbon kontaklarda
bakım çok az gerekir. Bunlarda baskı miktarı gözlenmeli ve çok kullanım sonucu aşırı
aşınmalara müsaade edilmemelidir.

Çekmeceli tiplerde hareketli ve sabit kontaklarda temizlik ve kontrol işlemleri


yapılmalıdır. Aşırı ısınma, ayarsız baskı, kırık veya zayıf yay parçaları kontrol
edilmelidir. Kontak spreyleri ile kontak sürtünmeleri azaltılmalıdır.

Ark kesiciler

Orta gerilim yük ayırıcılarındaki ark kesicilerin, arka maruz kalan kısımları, inorganik
maddelerden, seramikten yapılırlar. Bu tür malzemeler arkın yüzeyde dağılıp
soğumasına yardımcı olurlar. Ayırma anında izolasyon parçaları tüm gerilimle karşı
karşıyadır. Bu gerilime dayanabilmesi izolasyona yapılan bakıma bağlıdır.

Kesicinin ve tüm parçalarının kuru tutulması başlıca amaç olmalıdır. Seramik


malzemeler rutubeti emerler.

Kontaklar incelenirken ark kesiciler de kontrol edilmelidir. Artık kalmış ark kalıntıları,
kirler veya başka artıklar temiz bir bez veya ince temiz kumla temizlenmelidir. Tel
fırça veya benzeri malzemeler seramik üzerinde iletken izler bırakırlar.

Ark kesicilerin kontrolu yapılırken aşağıdaki noktalara dikkat edilmelidir.

(a) Kırık veya çatlak seramik parçalar. Küçük atık veya çatlaklar önemli
değildir. Büyük kırık ve çatlaklar ark kesicisinin performansını etkiler. Birden
fazla küçük atık nokta veya küçük çatlak varsa veya çatlak-kırık büyükse
seramik blok değiştirilmelidir.
(b) Seramikteki erozyon. Seramik güçlü bir arka maruz kalmışsa seramik
yüzeyde erime izi oluşur. Bu iz parlak, porselenimsi, beyaz bir yapıdadır.
Arkın büyüklüğüne ve tekrarına bağlı olarak seramik yüzeyinde aşınma
meydana gelir. Bu durumda seramik blok değiştirilmelidir.

47/448
(c) Ark kesicisinde kirlilik. Ark yönlendiricinin toz veya başka kirliliklerle
kirlenmesi durumunda, kirlilik, yağlı olmayan toz bezi veya vakumla
temizlenmelidir. Çalışma sonucu ark nedeniyle seramik üzerinde ark
kalıntıları bulunabilir. Sert kalıntılar olduklarından iletken olmayan
aşındırıcılarla temizlikleri yapılmalıdır. Alüminyum oksit kökenli zımpara türü
aşındırıcılar uygun türlerdir. Seramik ark kalkanları kirli görünmelerine
rağmen yeterli koruma görevlerini yapabilirler. Aşağıdaki test yöntemi ark
kalkanının temiz olup olmadığını gösterir. Ark yönlendiriciler ön ve arka ark
boynuzları arasında bir dakika süreyle 50 hz. gerilime dayanmalıdır. Bazı
üreticiler yüzey dielektrik testi önermektedir.

Ark kesicinin arkı, kesici içine üfleyen kısmı kontrol edilmelidir. Bunun için
uygulanacak test bir tuvalet kağıdı parçasını kesicinin hava tahliye kısmına yakın
koymaktır. Kağıtta gözle görülebilen bir hareket işlevin yerine getirildiğini gösterir.

Alçak gerilimdeki ark yönlendiricilerinin çalışma prensibi daha basittir. Ark


yönlendiriciler doğrudan ana kontaklar üzerine monte edilir. Bunun üzerinde de kapak
bulunur. Parçalı plakalardan oluşur. Ark kesme işlemi plakalar üzerinde erozyon
yaratır. Erozyon kapağın iç tarafında da kendini gösterir.

Periyodik kontrollarda ark yönlendiriciler kontrol edilmelidir. Parçalı plakalardaki


erozyon büyük boyutta ise ve temizlikle giderilemiyorsa ark yönlendiriciler
değiştirilmelidir. Basit renk değişiklikleri ve ark artıkları zımparalarla temizlenmelidir.
Değiştirme işi sonuçta görevin kritik olma, risk yüklenme seviyesi ile de ilgilidir.

Çalıştırma mekanizması

Çalıştırma mekanizmasının ana amacı kesici kontaklarının açılıp kapanmasını


sağlamaktır. Bu genellikle enerjili bir solenoid veya elektromıknatıs ve yay
mekanizmaları aracılığıyla olur. Trip açmaları ile bu mekanizma ilişkili değildir. Kapalı
bir sistem trip sinyali sonrası açar.

Çalıştırma mekanizması gevşek, bozuk, eksik parçalar yönünden kontrol edilmelidir.


Uzun sürede aşındıklarından aşınma miktarı çalışmayı engellemeyecek yönde kontrol
edilmelidirler. Aşırı aşınmalar kontak açma kapama sürelerini etkiler. Açma ve

48/448
kapama sürelerindeki farklar gereksiz triplere neden olur. Aşınma büyükse parçalar
yenilenmelidir. Kapama süresi ve trip hareketi çok hızlı olmalıdır. Geç açma, veya
tribe geç tepki verme ayarları düzeltilmelidir. Mekanizma iyi korunmalı ve iyi hareket
etmelidir.

Yardımcı donanımlar

Kapama motoru veya solenoidi, şönt trip, alarm sistemi çalışmaları kontrol
edilmelidir. Yalıtım ve bağlantılar gözden geçirilmelidir.

Açık-kapalı göstergeleri, yay kurgu göstergesi, çalışma düzenleri gözlenmeli, kilit


sistemleri yağlanmalıdır. Çekmeceli tiplerde kızaklar ve oturma kontrolu yapılmalıdır.

Koruma devreleri test pozisyonunda iken test edilmeli, elle koruma kontakları
basılarak koruma devresinin çalışması kontrol edilmelidir.

Alçak gerilimde bulunan trip cihazları elektro mekanik türde olup havalı veya sıvılı
tür zaman gecikmelidir. Çok düşük gerilimli aşırı akım üreten test cihazları ile testleri
yapılmalıdır. Bu testlerde üreticinin akım-zaman açma eğrileri baz alınmalıdır. Bu
eğriler düz çizgiler halindedir. Ancak test cihazı ile noktasal olarak eğri kontrol edilir.
(Short time) akımı trip testi yapılırken test cihazının asimetrik veya senkron olmayan
akım üretme ihtimaline karşı, testlerin simetrik akımla yapılmaları konusuna dikkat
edilmelidir. Bu nedenle üretici tavsiyelerine uyulmalıdır.

Kesici statik bir trip elemanına sahipse zaman eğrilerinin doğruluğu konusunda üretici
firma tavsiyelerine dikkat edilmelidir. (Elektromanyetik tip trip elemanlarının
değiştirilerek daha hassas olmaları nedeniyle statik elemanlar konulması tavsiye
edilmektedir.)

(b) Vakum kesiciler ve SF6 kesiciler

Vakumlu ve SF6 kesiciler orta gerilim şalt tesislerinde bulunurlar ve kuru tip
kesicilerle aralarındaki temel fark ana kontaklarda ve ayırma sistemindedir. Bu
sistemlerde her iki eleman hücre içinde bulunduğundan, bunlar üzerinde bakım

49/448
işlemlerinin yapılması mümkün değildir. Sadece kontak aşınma göstergesi ile aşınma
miktarı izlenir. İmalatçı tarafından verilen aşınma değerleri doğrultusunda kontrolları
ve değişimi yapılır.

Testlerde, vakum ve gaz kontrolu, kontaklar açık iken hücreye gerilim uygulamakla
yapılır. Bu test üretici firma talimatları doğrultusunda yapılmalıdır.

Dikkat: Açık bir kontak üzerine uygulanacak gerilim sonucu x-ray yayılımı söz
konusudur. Yayılım miktarı müsaade edilen maksimum yayılma sınırlarının altında,
çok küçük değerde olmaktadır. Kontaklarda ayarsızlık veya test geriliminin verilen
değerden yüksek çıkması ihtimali göz önüne alınarak, yüksek gerilim testi için
personel çelik bir bariyerin arkasında olmalı ve emniyet açısından yaklaşmamalıdır.
Diğer bakım ve testler, kuru tip kesicilerde anlatıldığı şekilde yapılmalıdır.

(c) Yağlı ve az yağlı kesiciler

Bu tür kesiciler eski sistemlerde bulunmaktadır. Yeni sistemlerde daha çok vakum ve
SF6 kesiciler bulunmaktadır. Kuru tip kesicilerle aynı görevi yapmakla birlikte,
görünüş ve mekanik yapı olarak farklı kesicilerdir. Yalıtım malzemesi olarak hava
yerine yağ bulunmaktadır.

Yalıtım

Buşingleri ayrıca bir yalıtım içine alınmıştır. Harici tip kesicilerde porselen buşing
bulunur. Dahili tip buşinglerde ise hem porselen hem de reçine esaslı ürünler görülür.
Buşinglerin bakımında tahribat ve temizlik kontrolu ön plandadır. Tahribat olduğunda
buşingler değiştirilmelidir. Kirli buşingler ise yüzeyleri temizlenerek bakım yapılırlar.

Yağın amacı arkın söndürülmesidir. Ark söndürme esnasında bir kısım yağ bozuşmaya
uğrar ve kirlilik yağ tarafından emilir. Bu nedenle yağ bakımı, en önemli kalemi
oluşturur. Yağ kalitesindeki düşüş en önemli parametredir. Yağın içinde rutubet,
karbon artıkları ve kıvamlı birikinti oluşur. Aşırı nem yoğunlaşarak yağ tabanına iner,
yağ renginin beyazlaşmasına ve kıvam kazanması neden olur. Karbon siyah renkli
olduğundan, yağ renginin esmerleşmesine yol açar.

50/448
Yağ miktarı yağın bakımı açısından belirleyicidir. Çünkü tam yağlı kesicilerde yağın
dielektrik özelliği test edilir. Test için yağ örneği alma, trafolarda olduğu gibi yapılır.
Test sonucuna göre yağın içindeki nem vakumlu makinelerle alınır.

Az yağlı kesicilerde bu işlemlere gerek yoktur. Belli periyotlarda yağ değişimi yapılır.
Yağ değişiminde üretici firma önerisi dikkate alınmalıdır. Kullanılacak yağın test
değerlerinin uygun olmasına dikkat edilmelidir. Yağ değişimi sırasında yağın nem
almaması önemlidir. Yağ pompa ile konulacaksa temizlik ve neme dikkat edilmelidir.

Kontaklar

Ana kontaklara bakım sırasında erişmek mümkün değildir. Kontaklar kapalı iken
kontak direnci ölçülmelidir. Kontak teması kesilene kadar, kontak mekanizmasının
hareket miktarı ölçülmelidir. Yağın boşaltılarak test işleminin yapılması, olağan bakım
sıklığına göre daha az olmakla birlikte, olağan bir uygulamadır. Bakım ve test sıklığı
kesicinin görevi sırasındaki şartlarla yakından ilgilidir. İşlem sıklığı ve akım yükü
bakım aralığını belirler. Her ne zaman yük altıda açma gerçekleşmişse bakım
yapma gerekir. Kontak basıncı, ve kontak ayarları gözden geçirilmelidir. Tüm
cıvatalar, bağlantı noktaları ve yaylar kontrol edilmelidir.

Ark söndürme mekanizması

Ark kalıntılarına karşı temizlik kontrolu yapılmalıdır. Temizlik için üretici tavsiyelerine
uyulmalıdır.

Çalıştırma mekanizması

Kuru kesicilerdeki ilgili bakım ve test işlemleri uygulanmalıdır.

Kesici yardımcı donanımları

Kuru kesicilerde anlatılan işlemler uygulanır. Diğer yardımcı elemanlar yağ seviye
göstergesi, vanalar, contalar, nefeslik, filtreler kontrol edilmelidir. Yağ seviyesi
düşükse, kesici derhal enerjisi kesilerek bakıma alınır.

51/448
Ayırıcı tür kesiciler

Kesicilerde bulunan kuru tipte ayırıcılar, akımı veren veya kesen elemanlardır. Sabit
montajlı tipleri veya çekmeceli yapıları olabilir. Elle veya elektrikle tahrikli cinsleri
bulunur. Sabit tiplerde erişim kapısıyla kilitlemeli çalışarak, kapalı ayırıcıya erişmeyi
engellerler.

Bakım özellikleri bakımından, ayırıcı kontaklar, hariç kuru tip yük ayırıcılarına
benzerler. Yapılarındaki basitlik nedeniyle bakımları sırasında gözle izlenip yerinde
temizlikleri yapılabilir. Kapalı tipte olmaları halinde, yerlerinden çıkarılarak, üretici
firma talimatları doğrultusunda bakımları yapılmalıdır. Dielektrik testlerine gerek
görülmez ve hava üfleme elemanları yoktur.

5-Diğer şalt yardımcı elemanları

Sigortalar Sigortalar 13. bölümde ele alınacaktır.

Parafudurlar

Parafudurlar yüzey temizliği ve tahribat yönünden kontrol edilirler. Gövdeleri porselen


veya reçineden yapılır. Yüzey akmaları varsa ve temizlikle giderilemiyorsa
değiştirilmelidirler.

Basit ve pratik bir performans test yöntemleri yoktur. Bunun yanında bazı testler
uygulanır. 50 hz gerilimle dayanım, deşarj, enerji tüketimi, izolasyon dirençleri,
sızdırma akımı testleri yapılabilir. Bu testlerde üretici talimatlarına uyulmalıdır.

Kondansatörler

Kondansatörlerle çalışmadan önce deşarj dirençleri veya deşarj elemanları ile


boşalmaları sağlanmalıdır. Yalıtılmış bir kısa devre köprüsü deşarjı sağlamada
kullanılmalıdır. Bu yapılmadan önce devre şeması ve koruyucu elemanlar iyi
bilinmelidir.

52/448
Dikkat : Kondansatör üzerinde deşarj dirençleri bulunsa bile, kalan artık şarjın,
kondansatör uçlarına temas eden bir insanı yaralayabileceği unutulmamalıdır!

Kondansatör gövdesi, buşingler veya bağlantı noktalarındaki kirlilik veya paslanma


temizlenmelidir. Her kondansatör gövdesi kaçak ve renk değişikliği için kontrol
edilmelidir. Kaçak yağ görülen kondansatör değiştirilmelidir.

Güç kondansatörlerinin bazıları iç sigortaya sahiptir. Kondansatör kısa devresi veya


gerilim yükselmesi nedeniyle sigortalardan atanlar olabilir. Atan sigortalar yönünden
kondansatörler kontrol edilmelidir ve üreticinin tavsiye edeceği sigorta tipi
kullanılmalıdır. Sigorta değiştirilirken kondansatörler tamamen boşalmadan elle
temastan kaçınılmalıdır. Kondansatörler fazları dengeli olarak paylaşmalıdır.

Kondansatörler çalışırken ortaya çıkan sıcak havayı uzaklaştırmak için yeterli hava
sirkülasyonu sağlanmalıdır. Hava sirkülasyonunu önleyecek her türlü engel ortadan
kaldırılmalı ve kondansatörler korunmalıdır.

Stasiyoner aküler ve akü şarj cihazları

Stasiyoner aküler kritik devrelerde, enerji santralarında, şalt sistemlerinde, ve kontrol


devrelerinde enerji kaynağı olarak kullanılırlar. Enerjinin olmadığı durumlarda enerji
yedeklemesi yaparlar. Bu uygulamalarda sağlıklı enerji temini ön plandadır. Bu
nedenlerle bakımlarının düzenli ve kaliteli yapılması gerekir. Bakımın niteliği, akünün
cinsine, uygulamanın tipine ve çevre şartlarına bağlıdır.

Kurşun ve asitli aküler iki tiptir. Açık ve tam kapalı tipleri bulunur. Bazı akülerse
nikel-kadmiyum (Ni-Cad) tiptir. Tam kapalı tiplerin bakımı yapılamadığından burada
anlatılmayacaktır.

Akü şarj cihazları akü gerilimini belli bir düzende tuttuğundan akü bakım programını
ciddi biçimde etkiler. Aküler üretici firma bilgileri doğrultusunda şarj edilmelidirler.

Bakım programı periyodik kontrol ve testleri kapsar. Göz kontrolunda asitli su


seviyesi ve kamaraların tortularına bakılır. Genellikle sorunların çoğu göz kontrolu ile

53/448
tespit edilebilir. Testler akü performansını ve sağlam akü ile zamanla ortaya çıkacak
farkları gösterir. Akü imalatçıları bu konuda yeterli bakım önerilerini yaparlar.

Stasiyoner tipte bir akünün zararları konusunda personele uyarıcı bilgi verilmelidir.
Bir akü asit buharı değil fakat hidrojen ve oksijen karışımı bir gaz üreterek çevreye
yayar. Bu gaz karışımı son derece patlayıcı bir ortam yaratır. Patlaması halinde
gözlerde ciddi hasarlar yaratarak körlüğe neden olabilir. Üretilen gerilim elektrik
çarpılmalarına yol açar. Aşağıdaki emniyet kuralları asgari olarak verilmiştir. Daha
ötede tedbirler kullanım ortamına göre gözden geçirilmelidir.

Bakım personeli işi başarıyla bitirebilecek eğitimi almış olmalıdır. Bu eğitim, bakım
personelinin koruyucu malzeme kullanmasını, asitli akü sıvısının nasıl kullanılacağını,
uygun takım kullanılmasını ve imalatçı talimat ve önerilerinin anlaşılmasını
sağlamalıdır.

Akülerin bulunduğu odanın ayrı ve çok iyi havalandırılmış olması gerekir. Uygun
emniyet malzemelerinin, (eldiven, gözlük, iş elbisesi gibi) giyilmesi gerekir. Akü odası
yakınında göz yıkama duşu ve silme bezi gibi malzemenin bulundurulması gerekir.

Tutuşmaya neden olacak kıvılcım, alev, sıcaklık kaynaklarının ortamdan uzak


tutulması gerekir. Hidrojen birikintileri gibi tehlikelere karşı havalandırma
sağlanmalıdır.

Kısa devreye neden olacak izolesiz takımlar kullanılmamalı ve akülerin üzerine kısa
devre yapacak takım bırakılmamalıdır.

Asitli su imali için tam yüzü örtecek koruma maskeleri kullanılmalıdır. Asit ve su
karıştırılırken daima suyun içine asit konmalıdır. Asidin içine su koymak
tehlikelidir.

Akü bulunan bölgelere izinsiz giriş serbestliği olmamalıdır. Bu bölge koruma altına
alınmış olmalıdır.

Akü kabının çatlak olmamasına dikkat edilmelidir. Akü göz kapakları temiz ve eksiksiz
olarak takılı olmalıdır. Kirli kapaklar temiz suyla yıkanıp kurutulmalıdır.

54/448
Akü üzerinde çarpma sonucu veya başka etkilerle meydana gelmiş çarpıklıklar,
eziklikler, bükülmeler olmamalıdır. Renk bozulmaları olmamalı ve hasarlı aküler
değiştirilmelidir.

Şarj ünitesi çalışması düzgün olmalıdır. Bağlantı kabloları ve ara köprü bağlantıları
uygun olmalıdır. Kirlilik, gevşeme, yeşillenme, renk değişimi, aşınma gibi izler dikkate
alınarak temizlenmelidir. Akü rafları passız, sağlam, temiz ve kuru olmalıdır.

Kurşunlu akülerde karbonat eritilmiş su ile asitli su kalıntıları temizlenmelidir. Ni-Cad


akülerde temizlik için borik asitli su kullanılmalıdır.

Akü sıvı seviyesi kontrol edilmelidir. Sıvı rengi bulanık olmamalıdır. Hücrelerin içinde,
tabanda birikinti olmamalı ve gaz kabarcıkları minimum düzeyde olmalıdır. İlave
edilen saf su miktarı kaydedilmelidir. Aşırı su kaybı aşırı şarj anlamına gelir. Kurşun-
antimuan plakalı akülerde aşırı su kaybı ayni zamanda yaşlanmanın bir göstergesidir.
Başka yöntem önerilmediği sürece, her zaman su ilavesi, saf su ile yapılmalıdır.

Dikkat: Akü içine hiçbir zaman takviye amacıyla asit ilave edilmemelidir.

Akü civarındaki hava sirkülasyonu ve elektrikli cihazların çalışma şartları sürekli


kontrol edilmelidir. Elektrik arızası gibi, alev kaynağı yaratacak ihtimaller başta olmak
üzere, yangına neden olacak sebepler bertaraf edilmelidir. Isı kaynaklarına yakın
olma, akü içi hücreler arası sıcaklık farklılığı yaratacağından akü arızalarına sebep
olur.

Ortam sıcaklığı termometre ile ölçülmelidir. Ortam sıcaklığı için en uygun değer 25 Cº
dir. Ni-Cad aküler 25-45 Cº arasında sorunsuz çalışırlar. Yüksek ortam sıcaklığı akü
ömrünü kısaltır. Kurşun plakalı akülerde her 9Cº sıcaklık artışı akü ömrünü % 50
azaltır. Ni-Cad akülerde ise % 20 azaltır. Düşük ortam sıcaklığı akü içindeki kimyasal
reaksiyonu yavaşlatacağından, akü kapasitesini olumsuz etkiler. 9Cº düşük sıcaklıkta
yani 16 Cº de akü kapasitesi % 10 düşer.

Akü için önemli olan ortam sıcaklığı, havalandırma, deprem tedbirleri, dc akım
korumaları, yedek saf su miktarı, topraklama bağlantısı, kablo bağlantıları, ve diğer
koruyucu devre bağlantıları kontrol edilmelidir.

55/448
Klemens bağlantıları, akü kutup başları, köprü bağlantıları, asitli ortam ve pil etkisiyle
korozyona uğrayan noktalar temizlenerek kontrolları yapılmalıdır. Akü kutup başları
ve köprülerde, akü imalatçısı önerisine uygun olarak bakım yapılmalıdır.

Akü yüzeyi elektrik sızdırmasını önlemek amacıyla karbonatlı su ile temizlenmelidir.


Ni-Cad akü yüzeylerindeki kirlilik asit borikli (eczanelerden temin edilebilir.) su ile
temizlenmelidir. Dikkat: Deterjan ve sabun temizlik için kullanılmamalıdır.

Aküler arası köprü bağlantıları yıllık olarak kontrol edilmeli ve tork anahtarıyla
sıkılmalıdır. Alarm röleleri, kornalar, ışıklı ikaz lambaları çalışmaları kontrol
edilmelidir. Akü odası emerjens aydınlatması çalışır durumda olmalıdır. Havalandırma
düzeni çalışır olmalıdır.

Aşırı gaz çıkışı aşırı şarj anlamına gelir. Vibrasyon akü ömrünü azaltır. Akü sıvısı
gerçek oranlarda yapılmışsa -29Cº de donar. Donma kristalleşmesi görüldüğünde akü
tamir edilemez boyutta hasara uğrar.

Sıfıra kadar boşalan ve hemen doldurulmayan akülerde, sıvı içindeki asit serbest
kalacağından (+) ve (-) akü plakalarının kısa devre olmasına neden olur. Akü tahrip
olur. Bu durumda akü sıvısının üzerinde beyaz bir halka görülür.

Aşırı şarj olayı sonucu negatif plakalar süngerleşir ve tabanda çökelme görülür. Taban
çökelmesi arttığında birikim sonucu (+) ve (–) plakalar arasında kısa devre meydana
gelir.

Ortalama aküler % 50 boşalmaya toleranslıdır. Yılda yaşanacak iki kez tam boşalma
olayı akü ömrünü azaltır. Bu nedenle periyodik şarj kontrolu yapılmalıdır.

Akü ölçüm ve test metotları

Testler yapıldıktan sonra alınan kayıtlar akü ömrü hakkında fikir verir. Belli bir
sıcaklıkta her akünün bir gözünden alınacak sıvı yoğunluğu ve hücre gerilim ölçümü
kaydedilmelidir. Kurşun-kalsiyum plakalı akülerde hücre gerilimi 2,2-2,3 V, kurşun-
antimuan akülerde 2,17-2,21 V , Ni-Cad akülerde 1,42 V olarak okunmalıdır.

56/448
Kurşun ve asitli akülerde sıvı yoğunluklar ölçülerek kaydedilmelidir. Bu işlem her üç
ayda bir her akünün her gözü için yapılır. Ölçüm sırasında ortam sıcaklığı geçmiş
ölçüme göre farklı ise sıcaklık düzeltme faktörü kullanılmalıdır. Sıvı yoğunluğu bome-
metre ile kontrol edilmeli ve imalatçı tarafında verilen aralıkta olmalıdır. Su veya asitli
sıvı ilavesi yapıldıktan sonra yeni değer almak için 72 saat beklenmelidir. Ni-Cad
akülerde sıvı yoğunluğuna bakılmaz.

İlk iki yıl içinde mutlaka şönt test aleti ile akım üretme kapasitesi testi yapılmalıdır.
Daha sonra her 2 yılda bir test tekrarlanmalıdır. Akü, imalatçı tarafından verilen
ömrünü % 85 tamamladıktan sonra testler yıllık bazda yapılmalıdır. Kapasitesinin %
20 altına düşen akü değiştirilmelidir.

Her üç ayda bir akülerin % 25 inin bağlantıları kontrol edilmelidir. Akü hücreleri ve
bağlantı noktaları infra-red termometre ile uzaktan ölçülmelidir. Bu ölçüm aşırı ısınan
bir hücrenin veya bağlantı noktasının habercisidir.

Test sonuçları gelecek açısından önemlidir. Bu testlerin yanında alınacak notlar ve


gözlem sonuçları gelecekte yararlı olacaktır.

Ölçü trafoları

Ölçü trafoları genellikle kuru tip ve döküm reçine ile kapatılmışlardır. Bağlantı uçları
dışarıdadır. Bakımları için baz alınacak öneriler şalt izolatörleri için verilen önerilerle
aynıdır. Temel felsefe kuru ve temiz tutulmaları üzerinedir.

Yağlı tip ölçü trafolarında bakım için, yağlı trafolar konusuna bakılmalıdır.

Alarmlar ve göstergeler

Alarmlar, kesicinin açtığını, trafo yağ sıcaklığını, Bucholz rölesinden gelen gaz
basıncını ve sistemle ilgili diğer çalışma şartlarını bildiren sinyallerdir. Düzgün
çalıştıkları periyodik olarak kontrol edilmelidir.

57/448
Göstergeler ise kesicinin konumu gibi durum bildiren cihazlardır. Bakım sırasında
çalışmaları kontrol edilmelidir. Topraksız sistemlerin toprak göstergeleri düzgün
çalışmaları bakımından günlük veya haftalık izlenmelidir. Alarm sisteminde olduğu
gibi tüm göstergeli noktalarda gösterge değerleri gerçek değerle uyumlu olup
olmadıkları görülmelidir.

Koruma röleleri, sayaçlar, ve cihazlar

İkaz: Koruma rölelerine ait akım trafolarının sekonder sargıları açık devre olarak
bırakılmamalıdır. Devreden akım çekilmesi halinde açık kalan bir trafo sekonderinde
ölümcül yüksek gerilimler meydana gelir. Bunu önlemek için çalışan sistemlerde trafo
sekonderinin uçları önce kısa devre yapılarak cihaz bağlantı uçları açılır. Bazı cihazlar
bu durumu önlemek amacıyla kısa devre anahtarına sahiptir. Testler bittikten sonra,
trafo uçları cihaza bağlanarak kısa devre köprüsü alınır.

Koruma röleleri ve buna bağlı cihazlar can ve mal güvenliği açısından birinci sırada
öneme haiz olduklarından bakım amacıyla kritik ekipmanlar listesinin başında yer
alırlar. Anormal bir durum karşısında çalışmaları beklendiğinden bakımları geniş
kapsamlı ve detaylı olmalıdır.

Sayaçların, göstergelerin, koruma rölelerinin hareketli parçaları, serbestçe


sürtünmesiz çalışabilmelidir. Bağlantılarda gevşeklik kontrolu yapılmalıdır.
Kontaklarda meme oluşması ve aşınmalar kontrol edilmelidir. Solenoid bobinleri ve
röle bobinleri aşırı ısınma nedeniyle bozulacaklarından, gözle ısıl bozulma kontrolu
yapılmalıdır. Çatlak plastik veya cam koruma parçaları değiştirilmelidir.

Emniyet ve kilitleme cihazları

Emniyet ve kilitleme cihazları hiçbir zaman by-pass yapılmamalı, düzgün ve düzenli


çalışmaları sağlanmalıdır. Fonksiyon bakımından bu cihazların düzgün çalışmaları için
aşağıdaki tedbirler alınmalıdır.

a) Bu cihazların ayar ve çalışma mekanizmaları şu şekilde kontrol edilmelidir.

58/448
 Çekmeceli sistemlerde, çekmece kilitleri sistem devrede iken çekmecenin
sökülüp takılmasını önlemek amacıyla bulunur.
 Emniyet kapakları otomatik olarak kapanarak enerjili noktaları emniyete
alır.
 Motorla çalışan mekanizmalarda, limit-sviçler hareketin emniyet sınırları
içinde kalmasına yarar.

b) Ana kilitleme mantığı doğru sıralama ile çalışmalı ve doğru eylemi yapmalıdır.
Bunun için gerekli ayarlar ve yağlamalar yapılmalıdır. Yılda bir kez veya
emerjens durumlarında kullanılan işlemlerle, karmaşık işlemler bir not haline
getirilerek operasyon noktasına asılmalıdır.

c) Yedek anahtarlar süpervizorün nezaretinde bir yerde saklanmalıdır.

d) Emniyet amacıyla kullanılan topraklama ve deşarj bağlantı iletkeni ve buna


bağlı ayırma-kapama anahtarı nemsiz ve tozsuz bir ortamda saklanmalıdır.

Ekipman topraklama devreleri

Ekipman topraklama devreleri sürekli akım geçişine elverişli monte edilmelerine


rağmen akım göstergeleri bulunmaz. Bu nedenle gerekli olduğunda, akımı iletme
özelliğine sahip olup olmadıkları tespit edilemez. Periyodik kontrol esnasında bu
özelliklerinin devam etmesi şartı göz önüne alınır.

Ekipman topraklamasının yeterliliği, bağlantı noktalarının sıkılarak, göz kontrolu


yapılması ve ulaşılamayan bağlantı noktaları olacağı göz önüne alınarak empedans
testiyle yapılır.

Topraklama klemens noktaları ve köprülerin oksitlenme ve gevşemeleri kontrol


edilmelidir. Kırılmış, zayıflamış köprü ve iletken parçaları değiştirilmelidir. Topraklama
amacıyla kullanılan metal aksam varsa, iletme işinin devamlı olup olmadığı görülmeli
ve bağlantılar ayni şekilde kontrol edilmelidir.

59/448
Toprak kaçağı dedektörleri

İşletme topraklamasının olmadığı veya nötr direnci bulunan alçak gerilim sistemlerde
toprak kaçak dedektörleri bulunur. Dedektör faz-toprak arasına bağlı lambalardan
ibaret olabilir. Toprak kaçağı olan fazda lamba diğer fazlara göre sönük yanacaktır.

Daha gelişmiş dedektörlerde hem ses hem de gösterge ile toprak kaçağı izlenir.
Toprak kaçağı tespit edildiğinde yeri bulunarak gerekli düzeltici önlem yapılmalıdır.
Aksi takdirde başka bir toprak kaçağı fazlar arası kısa devreye neden olur. Toprak
kaçağı giderilene kadar ilgili kısım devre dışı edilmelidir. Bu nedenle toprak kaçağının
olduğu yeri tespit eden cihazlar kullanılarak en kısa zamanda sorun giderilmelidir.

Toprak kaçak dedektörlerinin bakım ve kontrolu ilgili devre elemanları olan lamba,
korna gibi elemanların fonksiyon testleri ile yapılır. Kablolama gevşek veya kötü
iletim için kontrol edilmelidir.

Özetle şalt elemanları kuru, temiz, sürtünme ve pasa karşı yağlanmış olarak
tutulmalıdır.

60/448
BÖLÜM 7

GÜÇ VE DAĞITIM TRAFOLARI

Trafolar gerilim değerlerini değiştiren ve genellikle düşüren ekipmanlardır. Demir bir


nüve üzerine sarılmış iki veya daha fazla sargı demetinden oluşurlar. Endüstriyel
tesislerde, trafolar genellikle gerilimin yüksek değerden aşağıya düşürülmesinde
kullanılırlar. Kullanılmaları zorunlu ve bunun yanında güvenilirlikleri oldukça yüksek
cihazlardır. Aşırı yüklenmedikleri sürece, ömürleri son derece uzundur. Fakat
arızalandıklarında ortaya çıkacak sorun, yedek gibi bir çözüm bulunmadıkça, aylarca
süren bir zaman içinde çözülebilir. Bu durum trafolarda yapılacak koruyucu bakımının
önemini ortaya koymaktadır. Kağıt fabrikalarında mutlaka birden fazla trafo bulunur.
Trafolardaki bakım işleri işletme için birinci sınıf önceliklidir.

Güç trafoları 500 kva üzerindeki ve güçleri çok yüksek değerlere kadar çıkabilen,
gerilim kademeleri oldukça değişen ve enerjinin bir yerden bir yere iletilmesini
sağlayan trafolara verilen genel addır. Genellikle üretim santrallarında ve indirim
merkezlerinde kurulur.

3200 kva ve altındaki güçlerde, çıkış gerilimleri direk olarak kullanılan ve genellikle
400 volt olan trafolara ise dağıtım trafoları adı verilir. Bu isimlendirme trafoların
teknik prensipleriyle değil, kullanımına yönelik bir ayırımdır.

Bir kağıt fabrikasında dağıtım trafoları bulunur. Her iki trafo gurubu düzenli ve
ihtimamlı bir bakımla uzun süre hizmet verirler. Bakım süreleri ve bakım sıklıkları,
trafoların büyüklüklerine göre değişir. Kritik yükleri besleyen trafoların önemleri,
diğer trafolardan fazladır. Komple enerji kesintisine neden olabilecek küçük trafolar
olabilir. Bakım konusunda, bakımın seviyesi ve süresi yapılacak işin niteliği ile
belirlenir.

Trafolar, yapı olarak yağlı trafolar ve kuru trafolar olarak iki grup altında incelenir.
Her birinin detaylarda farklı çeşitli bakım prosedürleri bulunur. Genellikle bakım

61/448
amaçlı yapılan testler, izolasyon direnç testi, güç faktörü testi, sargı dönüşüm
oranları testli ve uyartım akımı testleridir. Yağlı trafolarda ise, yağ izolasyon testi ek
olarak yapılır.

YAĞLI TRAFOLAR

Yağlı trafolarda, hem nüve, hem de bobinler yağ içinde bulunurlar. Yağın iki amacı
bulunur. Birinci amacı gerilime karşı izole bir ortam yaratmaktır. İkinci amacı trafodan
yayılan sıcaklık için radyatör içinde soğutma görevi yapan bir ortam yaratmaktır.

Yağ olarak madeni yağlar kullanılır. Bunun yanında silikon esaslı farklı yağlar da
kullanılmaktadır. Kullanılan yağ cinsi her ne ise, diğer cins yağlarla karıştırılmamalı ve
yağ konusunda trafo imalatçı firma önerilerine uyulmalıdır.

Dikkat: Askarel veya Poly Chlorine Biphenil (PCB) kimyasal, zehirli bir
maddedir. Bu madde bazı trafolarda bulunabileceğinden dikkatli olunmalı ve imalatçı
firma önerileri uygulanmalıdır.

Yağlı trafoların yağ bölmeleri, yapı itibariyle farklılıklar gösterebilir. Aşağıda bazı yapı
tipleri verilmektedir.

1. Atmosfere açık tipler


2. Atmosferle trafo üzerindeki nefeslik üzerinden temasta olan tipler
3. Atmosfere trafoya ait genleşme tankı üzerindeki nefeslikten temasta olan tipler.
Bunlar çoğunluktadır.
4. Sızdırmaz kapalı tipler
5. Yağın gazla yardımcı tankta temas ettiği tipler
6. Azot gibi basınçlı soy gazlarla temasta olan tipler

Genellikle kullanılan türü 3 numarada belirtilen atmosfere genleşme tankı üzerindeki


nefeslikten temasta olan tiplerdir.

Soğutma anlamında gövde yapıları ise aşağıdaki tiplerden olabilir.

1. Kendi kendine gövde petekleri veya kanalları aracılığıyla soğuyan tipler (ON/AN)

62/448
2. Cebri olarak gövdeye fan aracılığıyla hava üflemesiyle soğuyan tipler(ON/AF)
3. Hem gövdesi, hem de yağı cebri soğutmalı tipler (OF/AF)
4. Su soğutma sistemli tipler

Fabrikalarda ON/AN tip trafolar kullanılmakta ve bunlar yaygın olarak


bulunabilmektedir.

Olağan kontrollar

Trafolar düzenli aralıklarla kontrol edilirler. Kontrol sıklığı için trafonun önemi,
çalışma ortamı koşulları ve yüklenme miktarı baz alınır.

Bu kontrollarda şunlara bakılır:

 Primer ve sekonder faz akımları


 Primer ve sekonder faz gerilimleri
 Yağ seviyesi
 Yağ sıcaklığı
 Sargı sıcaklığı
 Çevre sıcaklığı
 Yağ kaçakları
 Genel şartlar

Maksimum ve minimum güç tüketimi için yukarıdaki değerler kaydedilir. Bu tür


kayıtların saklanması ve ölçüm sonrası eski kayıtlarla mukayese edilmesi gerekir.

Akım ve gerilim okumaları

Yüklü iken okunan akım değerleri, trafo kontrolunda önemli bir yer tutar. Etiket
değerinin üzerine çıkan akım değerleri görüldüğünde, trafo sıcaklığı sınırı aşmışsa yük
düşülmesi gerekir. Aşırı gerilim yükselmeleri ve düşük gerilimler trafo ve ona bağlı
olan yük açısından zararlı olabilir. Bu durumu yaratan sebepler bulunarak gerilim
normale getirilmeli ve sorun çözülmelidir.

63/448
Sıcaklık okumaları

Çevre sıcaklığı aşılmaksızın, trafonun etiketinde yazılan yüke kadar yüklenebilmesi ve


burada sürekli çalışabilmesi gerekir. Trafonun üzerindeki plakada bununla ilgili akım,
sıcaklık ve süre açısından rakamlar bulunur. (30 Cº çevre sıcaklığında, 65 Cº(K) sargı
sıcaklığı artışı için 24 saat çalışabilir gibi.)

Trafo üzerinde genellikle yağ sıcaklığını gösteren termometre bulunur. Termometre


okunarak sıcaklıklar kaydedilmelidir. Bazı termometrelerde kırmızı bir ibre, erişilen
maksimum noktaya doğru hareket eder. Her okuma sonrası bu ibre resetlenerek
aşağı çekilmelidir. Böylece daha sonraki okuma için erişilecek yeni maksimum değeri
görme imkanı sağlanır. Göstergeden tespit edilen aşırı sıcaklık, aşırı yük veya
soğutma sorununa işaret eder. Aşırı ısınma durumunun sürmesi, yağ ömrünün ve
izolasyon ömrünün azalmasına neden olur. Arıza riski artar. Bu durumu engellemek
için kontaklı termometre kullanılmalı ve termometre kontakları ve devresi
kontrollarda test edilmelidir.

Yağ seviye göstergesi, nefeslik ve Bucholz rölesi

Sıvı seviyesi düzenli kontrolların bir parçasıdır ve özellikle trafonun en soğuk olduğu
düşük yük değerlerinde izlenmelidir. Çünkü soğuyan yağ seviyesi düşer. Yağ seviye
göstergesinde yağ seviyesi minimumun altına inmişse yağ ilavesi yapılmalıdır.

Trafo çalışma kalitesini gösteren bir başka ünite Bucholz rölesidir. Bu rölenin
çalışması, trafo içinde nem veya izolasyon bozulmasından dolayı gaz çıkışının
başlaması anlamına gelir. Röle içindeki gaz boşaltılarak ilk fırsatta yağ izolasyon
kontrolu yapılmalıdır.

Nefesliğin içi, silikajel denilen rutubet emici bir madde ile doludur ve camdan yapılmış
bir kaptır. Trafo ısındığında yağ genleşerek seviye kazanır. Trafo içindeki serbest
hava, nefeslikten dışarı çıkarak tahliye olur. Trafo soğuduğunda, yağ hacmi azalır ve
dışarıdan rutubetli hava trafoya doğru dolar. Bu esnada nefeslikten geçerken
silikajele rutubetini bırakır. Kuru ve kullanışlı silikajel mavi renklidir. Rutubet alma
kabiliyetini rengi bozulunca kaybeder. Renk bozulması olduğunda silikajel 100
derecelik bir sıcaklıkta, mesela bir fırın içinde kurutularak rejenere edilir.

64/448
Kurutulduğunda, yani rejenere işlemi sonrasında rengi mavileşmiyorsa, nem alma
özelliğini kaybettiğinden dolayı değiştirilmelidir.

Nefeslik hava girişi serbest olmalıdır. Silikajel rengi mavi olmalıdır. Silikajeli serbest
havanın rutubetinden korumak için nefesliğin altında bulunan camlı küçük yağ
bölmesi, seviye çizgisine kadar yağla dolu olmalıdır. Silikajele yağ bulaşmamalıdır.

Özel kontrol ve bakımlar

Dikkat: Gözle yapılacak kontrol işlemlerinde, trafonun topraklama bağlantısının


güvenilir olduğundan emin oluncaya kadar, trafoya temas can güvenliği açısında
tehlikeli olarak kabul edilir. Bu işlem ötesinde yapılacak işler için, trafo enerjisi
kesilmelidir.

Enerji kesimi sonrası beklenmedik enerjilendirme olabileceği varsayımı ile, trafo, mal
ve can güvenliği açısından, kilitler ve uyarıcı ikaz levhaları ile emniyete alınmalıdır.
Enerjinin kesik olduğu mutlaka test edilmelidir. Trafo test sonrasında mutlaka
topraklanmalıdır. (Bakınız bölüm 20)

Tüm bağlantı noktaları aşırı ısınma ve oksidasyon açısından kontrol edilmelidir.


İzolatörler ve buşing yüzeylerinde atlama ve çatlak izleri aranmalı, conta kaçak
kontrolu yapılmalıdır. İzolasyon yüzeyleri kire karşı temizlenmeli ve hasarlı izolatörler
değiştirilmelidir. Yağ kaçakları giderilmelidir.

Tüm tank yüzeyi, soğutma radyatörleri, kademe değiştirici, yağ kaçakları, kir,
oksidasyon açısından kontrol edilmelidir. Gerekli görüldüğünde trafo boya ve
tamiratlar için bakıma alınmalıdır.

Trafo taban sacı çürüme açısından kontrol edilmelidir. Topraklama elektrodu direnç
testi yapılmalıdır. (Bakınız: Bölüm 18)

Soğutma fanları ve varsa sirkülasyon pompaları ve koruma amaçlı tüm koruma


röleleri, fonksiyon açısından kontrol edilmeli ve imalatçı önerileri doğrultusunda test
edilmelidir.

65/448
Yağın bozulmaması için gerekli özen gösterilmelidir. Trafonun yağı ile ilgili bakım
anında, hava rutubeti yüksekse ve bakım zorunlu ise yağın rutubet almaması için her
tür tedbir alınmalıdır.

İlave yağ konması halinde, ilave yağın izolasyon testi yapılmış olmalıdır. İlave
edilecek yağın sıcaklığı ile tanktaki yağ sıcaklığı ayni olmalıdır. İlave edilecek yağın
çok olması halinde yağ ilavesinin mümkün olduğu kadar hava kabarcığı
çıkarmamasına dikkat edilmeli ve enerji vermeden önce, 12 saat havanın atılması için
beklenmelidir.

Yağ bakımı ve yağ analizi

İzolasyon yağı üzerinde yapılacak testler

 Delinme testi
 Asit tespiti
 Renk ölçümü
 İzolasyon yağı güç faktörü testi
 Göz kontroludur

Bu testler için 18. bölüme bakınız.

Yağ örneği, zorunlu olmadıkça, trafo enerjisi kesildikten sonra alınmalıdır. Yağ örneği,
ancak trafo altındaki vanadan alınabilir. Altta yağ alma vanası yerine kör tapa olabilir.
Bu tapa sökülerek yerine uydun bir vana takılmalıdır. Trafo satın alınırken
imalatçıdan vana takılı olması istenmelidir. Alınacak örnek, testleri tamamlayacak
miktarda olmalıdır. Bu konuda testi yapacak kuruluş ile görüşülmelidir.

Yağ kalitesinin düzeltilmesi ve yağ yenilemesi

Testler sonucu yağ örneğinde, olumsuz bir test değeri görülürse, yağın, tesviyesi,
düzeltilmesi ya da yenilenmesi söz konusu olur. Yağ tesviyesinde yağ içindeki
nem ve katı parçacıklar alınır. Bu işlemler filtreleme ve vakum altında su
buharlaştırılması ile olur. Yağın düzeltilmesi ise asidik ve çökeltili maddelerin
ortamdan alınması işlemidir. Bu işlemde zararlı maddeyi emici kimyasallar veya

66/448
alüminyum-silikat türü toprağımsı maddeler kullanılır. Tüm bu işlemler sonunda yağ
değerleri düzelmişse yağ kullanılmaya devam edilir. Aksi takdirde yağın tamamı
boşaltılarak, trafoya yeni yağ doldurulur.

Diğer testler

Yağ testleri dışında, izolasyon dayanım değerleriyle ilgili, diğer trafo elemanları da
test edilmelidir. Bu testler izolasyon direnci testi ve dielektrik emme testidir. Güç
faktörü testi, izolasyon şarlarındaki gidişatı belirler ve gelecek için kayda alınmalıdır.
Bunlar tahribatsız test yöntemleridir ve izolasyona zarar vermezler. (Bakınız 18.
Bölüm)

Tur sayıları oran testi ve Kutup testi

Primer ve sekonder sargı turlarının testinde, bir primer sargıdaki tur sayısının, ayni
faza karşı gelen sekonder sargıdaki tur sayısıyla mukayesesi yapılır. Bu test sadece
bakım için gerekli bir test değil, ayni zamanda trafo kabul testleri arasındadır. Kutup
testi ise trafo kutuplarının vektörel dizilişini belirler. Sadece kabul testi olarak yapılır.

Tur sayıları oranı için test aleti bulunamadığında kaliteli bir voltmetre (Tam skalada
0,25 doğruluk) ile primer ve sekonder gerilimler ölçülerek oran bulunabilir.

Tur sayıları oran testinde, trafonun yüksüz kademelerinin her biri ölçülmelidir. Yükte
kademe değiştirici varsa, değiştiricinin her kademe değeri için test yapılmalıdır. Eğer
hem yükte değiştirici, hem de yüksüz değiştirici varsa yüksüz değiştiricinin her
kademesi için, yüklü değiştiricinin tüm kademeleri teker teker ölçülmelidir.

Bu testler, bir trafonun sargılarında olabilecek spir kısa devrelerini veya bağlantı
sorunlarını haber verirler.

KURU TRAFOLAR

Kuru trafolar ya atmosfer altında ya da gaz içinde çalışırlar. Kuru trafolar genellikle
vernik emdirilmiş ve dökme reçine ile örtülmüş trafolardır. Gazlı türler, genellikle azot
gazı içinde hapsolunmuştur. İzolasyon sınıfları 80 Cº, 115 Cº, 150 Cº olarak imal

67/448
edilirler. Yağlı trafolara yapılan olağan kontrollar, yağla ilgili kısımlar hariç, bunlarda
da geçerlidir.

Ayni şekilde akım ve gerilim okumaları, sıcaklık kayıtları benzerdir. Tüm değerler
imalatçı firma değerleriyle mukayese edilmelidir.

Kuru tip trafoların cebri soğutulanlarında bulunan soğutma yüzeyleri temiz ve


kanallar açık olmalıdır. Kuru tip dahili trafolar genellikle oda içinde olduklarında, oda
sıcaklığı sürekli olarak kaydedilmelidir. Havalandırma koşulları trafo için önemli
olduğundan sürekli olarak izlenmelidir. Fan soğutmalı bir odada hava hareket hızı
dakikada 122 metreyi geçmemelidir.

Aşırı sıcaklık termostatı ve alarm devresi kontrol edilmelidir. Dış şasede kir ve
korozyona izin verilmemelidir. Oda su sızıntılarından korunmalıdır. Trafo sesindeki
değişme, gevşek sargı turu, bağlantı veya kötü tesisat gibi bir problemin habercisidir.

Tamir ve bakımlar

Dikkat: Gözle yapılacak kontrol işlemlerinde, trafonun topraklama bağlantısının


güvenilir olduğundan emin oluncaya kadar, trafoya temas can güvenliği açısında
tehlikeli olarak kabul edilir. Bu işlem ötesinde yapılacak işler için, trafo enerjisi
kesilmelidir.

Enerji kesimi sonrası beklenmedik enerjilendirme olabileceği varsayımı ile, trafo, mal
ve can güvenliği açısından, kilitler ve uyarıcı ikaz levhaları ile emniyete alınmalıdır.
Enerjinin kesik olduğu mutlaka test edilmelidir. Trafo test sonrasında mutlaka
topraklanmalıdır. (Bakınız konu 20)

Trafo koruma kapakları açılırken dikkatli davranılmalıdır. Trafoda yapılacak gözlemler


aşağıdadır.

(a) Sargılar, izolatörler üzerindeki kir birikimi


(b) Aşırı ısınmanın yol açtığı renk değişiklikleri
(c) Atlama ve karbon izleri
(d) Kırık veya çatlak izolatörler

68/448
(e) Gevşek izolatörler, kelepçeler veya bobin seperatörleri
(f) Çürümüş veya gevşek elektriksel bağlantılar,

Buna ilaveten topraklama bağlantısının gevşek veya oksitlenme kontrolu yapılmalıdır.


Topraklama direnci ölçümü yapılmalıdır. (Bakınız: konu 18)

Kirlenme ve toz elektrik süpürgesi ile temizlenmelidir. Temiz ve kuru bir hava ile
düşük basınçta temizlik yapılmalıdır. Varsa havalandırma delikleri temizlenmelidir.
Temizlik için izolasyona zararı olmayan temizlik sıvıları kullanılabilir.

En iyi koruma trafonun ortam sıcaklığında yüksek bir sıcaklıkta durmasıdır. Bu


durumda trafo ortamdaki rutubetten etkilenmez. Trafonun enerjili beklemesi daha
uygun olur. Eğer trafo uzun süre enerjisiz bekletilecekse, devreye almadan önce özel
olarak ısıtılarak, kurutma işlemine tabi tutulur. Kurutma işlemi için imalatçı
önerilerine uyulmalıdır.

Tam sızdırmaz, kuru trafoların açılıp kapatılmaları için özel prosedür uygulanır. Bu
işlerin profesyonel ekiplerce yapılması uygun olur.

İzolasyon testi için yağlı tip trafolarda uygulanan yöntemler geçerlidir.

69/448
BÖLÜM 8

KUVVET KABLOLARI

Kablo tesisatının güvenilir kalması açısından, koruyucu bakım işlemleri yapılması


doğrudur. Göz kontrolu ve izolasyon testleri bakımın temelini teşkil eder. Fakat her
şeyden önemlisi, ne yapılırsa yapılsın kötü montaj ve montaj sırasında verilen
izolasyon ezilmesi gibi zararlar koruyucu bakımla kapatılamaz.

Göz kontrolu

Göz kontrolu, adından da anlaşılacağı üzere gözle yapılan kontroldur. Kabloya temas
gerekiyorsa ve kablo hareket ettirilecekse mutlaka enerji kesilmelidir. Kablo kanal ve
galerilerinde, kabloların keskin köşelere dayanıp, baskı görmesi, gerilmesi, ekranının
kopması, bağlarının kopması, taşıyıcılarının çürümesi, kılıfının deforme olması, yangın
durudurucu geçiş dolgularının yıkılması gibi durumlar araştırılmalı ve fiziksel hasar
görmemeleri sağlanmalıdır. Topraklama iletkenlerinin açık devre olmamaları gerekir.
Paslanma ve gevşemeler kontrol edilmelidir.

Kablo başlıkları, pabuçları ve uçları kontrol edilmelidir. Kabloların sürtünen ve


dayanan alt kısımlarının hasarlı olmamasına dikkat edilmelidir.

Kablo galerilerinde dökülen sıva ve tavan betonları olmamalıdır. Zaman zaman galeri
içinin yıkanabilmesi için su gideri yapılmalıdır. Galeriye girmeden önce yıkama
yapılabilir. Zehirli veya boğucu gaz birikimi olabileceği düşünülerek, galeri içine
girmeden önce şartlardan emin olunmalıdır. Galeriye girecek ekip, en az iki kişi olmalı
ve bir kişi nöbetçi olarak dışarıda kalmalıdır.

Bağlantı noktalarında bulunan klemens ve izolatör gibi parçalar, temizlik yönünden


kontrol edilmeli ve gevşeme ve çatlak kontrolu yapılmalıdır.

70/448
Kablo etiketleri okunabilir şekilde kalmalı ve hasarlı etiketler yenilenmelidir. Tüm
kablo kontrol işlemlerinin bakım aralığı bir yıl veya daha üzerinde olmakla birlikte,
bakım kayıtları tutularak geleceğe ışık tutulmalı ve mukayese imkanı yaratılmalıdır.
Kablo testleri kılıf izolasyon direnci ve dc yüksek gerilim testi olarak uygulanır.
Çalışma sırasında termal ısı ölçümleri kablo yüklenmesi hakkında bilgi verir.

Hava hatlarının bakımı

Havai hatlar, iletken askı parçalarının kontrolu, vibrasyon sonucu oluşan mekanik
hasarların kontrolu, Supportların sağlamlık kontrolu yönünden bakıma alınırlar.
Nihayet direkleri üzerindeki iletkenlerin, kırılma ihtimali bulunur. Bağlantı klemensleri
kontrol edilmelidir.

71/448
BÖLÜM 9

MCC’LER

Motor kontrol merkezleri (MCC), motor yol vericilerinin bulunduğu panolardır. Bu tip
panoların, sadece kendileri değil, motorlara yol verme tipleri ve şalt sistemleri de
farklılıklar gösterir. Fakat bakım için yapılacak önerilerin genel yapısı değişmez.

Gövde bakımları

Temiz, kuru ve korozyona karşı önlemlerin alındığı odalardaki panoların gövdelerinde


genellikle bakım gerekmez. Bununla birlikte pano içinde bulunan alet ve parçaların
bakım ve servise alınmaları gerekir.

Sınırlı kirlenmenin olduğu yerlerde periyodik bakım ihtiyacı doğar. Atmosferin kirlilik
miktarı bakım sıklığını belirler. Toz birikintileri periyodik bakım sırasında elektrik
süpürgesi ile temizlenir.

Çürümeye maruz kalmış gövdelerin temizlenmesi, onarımı veya yenilenmesi gerekir.

MCC kabin kapıları açılırken dikkatli olunmalıdır. Kabin üzerinde bulunan toz, aletler,
pislikler ve başka tür malzemeler pano içine düşmemeleri açısından alınmalıdır.

Kabinin açıldıktan sonra iç kısım toz, kirlilik, rutubet veya başka tür kirlilikler
açısından kontrol edilmelidir. Görülen bu kirlilikler temizlenmelidir. İçeride görülecek
kirlilikler pano gövdesinin durumunu veya çevre şartlarının kötüleştiğini gösterir.

Havalandırma kanalı delikleri engelleme olmaması için kontrol edilir. Sıcaklık kontrolu
varsa çalışması kontrol edilmelidir.

Klima türü cihazların çalışmaları, ilk devreye alındıklarındaki durum ile karşılaştırılır.
Bu sistemle ilgili sıcaklık değeri, hava basınç ve kalite değeri, eşanjörler, fanlar,
pompalar, filtreler ve besleme üniteleri kontrol edilmelidir. Kompresörlü bir soğutma

72/448
sistemi pozitif basınç yaratmak üzere tasarlanır. Kontrol sırasında yapılacak basit bir
filtre, damper, hava sirkülasyonu kontrolu çalışma koşullarını normal halde tutar.

Temizlik 5 . konuda anlatılan önlemler altında yapılmalıdır.

Baralar ve izolatörler

Herhangi bir gevşekliğin sonucu ısınma veya arızadır. Topraklama iletkenindeki


gevşeklik, emniyet yönünden sorun yaratır. Aşırı ısınma gözle görülecek iz bıraksa da
çoğu kez tamiri mümkün olmayan sonuçlar yaratır.

Isınan bir bara, bara sisteminin ve buna bağlı olan kablo, akım trafoları, koruma
röleleri gibi donanımın tahrip olması sonucunu yaratır. Alüminyum bara ve parçaların
zımpara ile temizlenmeleri doğru değildir.

Bara ve bağlı iletkenlerin tüm bağlantı noktalarının sıkılıkları periyodik kontrollarda


bakılmalıdır. Sıkma torku, her cıvata büyüklüğüne, cıvata ve rondela cinsine ve bara
cinsine bağlı olarak değişir. Tork değerleri pek çok kaynaktan, imalatçıdan ve
kılavuzlardan bulunabilir. Sıkılan bir cıvatanın sonsuza kadar sıkı kalacağı ve
gevşemeyeceği asla düşünülmemelidir. Enfrared termometreler veya termal
kameralarla bu gevşemeler kontrol edilmelidir. (Bakınız, Bölüm 18 ve Ek. 4).

Not: Gevşemelerin temelinde titreşim ve ısınma/soğumalar yatar. Bu nedenle


titreşim düzeyi yüksek ve ısınma soğuma periyodu sık yerlerde gevşemeler
artacağından, böyle şartlarda periyodik bakım sıklığı arttırılmalı ve torklamaya daha
fazla özen gösterilmelidir. Kağıt fabrikalarında özellikle hamur hazırlama gibi
bölgelerde sık durup kalkma ve aşırı titreşim gevşemeleri arttırır. (Bakınız Ek. 3)

Bara izolatörleri kirlilik yönünden kontrol edilmelidir. Yüzeyleri kırık olmamalı ve


elektriksel akma izleri bulunmamalıdır. Arızalı parçalar değiştirilmeli ve gevşek
izolatörler varsa sıkılmalıdır.

73/448
Güç ve kumanda kabloları

Kablo izolasyonlarında deformasyon ve ısıl izler aranmalıdır. Arızalı iletkenler


değiştirilmeli veya tamir edilmelidir. Değiştirme işi aslına uygun yapılmalı ve montaj
özellikleri bozulmamalıdır. Çalıştırma sırasında yapılmış geçici düzeltici bağlantılar
kalıcı hale getirilmelidir.

Kontaklı ayırıcılar ve kuvvet bağlantıları

Çekmeceli yapılarda, baradan elektrik alınması kontaklı ayırıcılarla olur. Kontak


yerlerindeki kontrolların yapılması için, kaynak tarafındaki enerji kesilmeli ve kazayı
engelleyecek önlemler olarak, asma kilitle kilitleme yapılmalı, çalışma yapıldığını
gösteren levha asılmalıdır. Devreye bağlı olan alternatif durumundaki kaynak veya
kondansatörler devre dışı edilmelidir. Çekmece üzerinde bulunan sviç türü anahtarlar,
masa üzerinde test edilmelidir.

Göstergesinde açık görünen bir kontak mekanizmasının kontakları tam olarak


ayırmayabileceği ihtimali olduğundan iş emniyetine dikkat edilmelidir. 5. konuda
işlenen emniyet önlemleri dikkate alınmalı ve mutlaka emniyet iki kez alınmalıdır.

Temizlik açısından rutin bakım işlemi yapılmalı ve kirlilikler temizlenmelidir. (5.


bölüm)

Kontaklı ayırma parçalarının gevşemesi durumunda aşırı ısı yayılması olacaktır. Bu


durumda komple hasarlar oluşur. İmalatçı firma önerileri uygulanarak torklama
yapılmalı ve gevşek bağlantılar sıkılmalıdır. Karbonlaşan parçalar yenilenmelidir. Aşırı
ısınarak eriyen, yapışan veya çapaklanan kontaklarda tamirat belli ölçülerden sonra
yerini değiştirmeye bırakmalıdır.

Mekanizmalar

Çalışmayı sağlayan mekanizmalarda elle çalışma kontrolları yapılmalıdır.


Fabrikalardan yağlanarak çıkan ürünlerin bir süre sonra yağlı kısımları kurur.
Yağlama, imalatçı firma önerileri doğrultusunda yapılmalıdır.

74/448
Sigortalar

Sigortaların ve ilgili kaidelerinin bakımı 13. konuda anlatılmaktadır.

Kontaktörler

Kontaktörler çalışan parçalar olduklarında en çok aşınan kısımlardır. Kontaktörlerin


kontak parçaları ve ark hücreleri bakım yapılacak kısımlardır.

Kontaklar ve ark hücreleri aşırı ısı nedeniyle yanabilir, eriyebilir veya kontaklarda
deformasyon olabilir. Kontak yüzeylerinde meydana gelecek tabii aşınmalar ve
yukarıda anlatılan türde gelişen olaylarda mümkünse kontak yenileme işlemi
yapılmalıdır. Bu işlem için imalatçı bakım kılavuzlarında belirtilen hususlara dikkat
edilmelidir. Kontak yay parçaları ısınma ile basma özelliğini kaybedebilir. Kontakların
yenilenmesinde düzensiz baskı oluşmaması için tüm kontaklar ve parçaları birlikte
değiştirilmelidir. Kontak zımparalama işlemi imalatçı tarafından önerilmedikçe
yapılmamalıdır. Ark söndürme hücrelerinde derin yanıklar oluşmuşsa veya
parçalanma söz konusu ise yenilenmelidir. İzole parçalarda zımparalama işlemi
yapılmamalıdır.

Bobinler

Gürültülü çalışan bir kontaktör veya rölede nüve oturma problemi veya kırık bir nüve
kısa devre halkası bulunabilir. Bobin yanmadan önce gerekli düzeltme işi yapılmalıdır.
Aşırı ısınma sonucu yanan bobinler yenilenmelidir. Bobinden akan izolasyon reçinesi
ve kalıntılar temizlenmelidir.

Termik röleler

Aşırı akım röleleri motor koruma devrelerinde hayati öneme sahip elemanlardır. En
çok kullanılan aşırı akım röle türü, motorun çektiği akım miktarını ısıya çeviren termik
rölelerdir. Isı miktarı istenilen değeri aştığında termik röle kontağı kontrol devresini
açar. Bunun sonucu kuvvet devresi açılarak motor enerjisiz kalır. En çok kullanılan
termik röle tipi bimetal olanlardır. (ikinci kısım 13. bölüm)

75/448
Termik röleler reset edilerek tekrar devreyi tamamlarlar. Reset işlemi öncesi aşırı
akıma neden olan etki bulunarak bertaraf edilmelidir. Termik tür rölelerde ortam
sıcaklığı ayar üzerinde etkili olduğundan termik röle ayar değerleri sağlıklı yapılmalı
ve termik ayarları değiştirilecekse, tüm veriler değerlendirildikten sonra
değiştirilmelidir.

Aşırı akım termik röle ayarında motorun etiket değerlerinden yararlanılmalıdır. Tüm
motorlar için düzenlenecek ortak tabloda motor etiket akımları ve termik ayar
aralıkları gösterilmeli ve bakım dosyasında bulundurulmalıdır. Böyle bir bilginin motor
yol verme panosu içinde saklı olması daha uygun olur. Ancak bunun yangına sebep
olmayacak düzende pano kapağına yapışık olması gerekir.

Rölelerin periyodik bakımları sırasında gevşek uç bakımından kontrolları yapılmalıdır.


Aşırı akım karbon izi bırakacağından röle üzerinde iz aranmalıdır. Aşırı akım röle
bimetali üzerinde de metal deformasyonu yaratacağından röle ayar değeri değişebilir.
Aşrı akım rölelerinin üretici tarafından verilen akım zaman eğrilerine uygun olup
olmadıkları test sonucu ortaya çıkar. Bu test için uygun düzenek hazırlanmalıdır.
Üretici firma spesifikasyonuna uymayan ve üzerinde aşırı akım sonucu değişiklik
oluşan röleler değiştirilmelidir.

Kontrol devresi elemanları ve yardımcı aksesuarlar

Bunlar genellikle butonlar, sinyal lambaları, seçici anahtarlar, zaman röleleri ve


yardımcı rölelerdir. Rutin bakım işleri aşağıda sıralanmıştır.

(a) Gevşek bağlantıların kontrol edilmesi


(b) Mekanik düzenlerinin ve kontak mekanizmalarının kontrol edilmesi
(c) Kontakların kontrol edilmesi
(d) Aşırı ısınmalardan kalan izlerin araştırılması
(e) Yanmayan lambaların çalışır hale getirilmesi

Yardımcı kontaklar

Kontaktörler ve rölelerin yardımcı kontakları kilitleme devrelerinde kullanılır. Bu


kontakların bakım için aşağıdaki işlemler yapılmalıdır.

76/448
(a) Bağlantılardaki gevşemeler kontrol edilmelidir.
(b) Mekanik düzenlerinin ve kontak mekanizmalarının kontrol edilmesi
(c) Kontakların kontrol edilmesi

Mekanik kilitlemeler

Mekanik kilitlemelerin iki amacı bulunur. Emniyeti sağlarlar ve bir işle


görevlendirilmişlerdir. Emniyet kilitlemeleri makine operatörünün kazalara karşı
güvenliğinin sağlanmasıdır. İşle görevlendirilen kilitlemelerde sağ-sol dönüşlü motor
kontaktörlerinde olduğu gibi bir kontaktör mekanik olarak açılmadan diğer
kontaktörün kapanmasını önlerler. Aşırı deformasyon gösteren veya eskiyen
kontaktörler yenilenmelidir. Kilitleme özelliklerinden bazıları aşağıdadır.

(a) Kapı üzerinden ana devreye hükmeden kilitleme: Kapı kapatılmadıkça ana
devre “ON” pozisyonuna getirilemez.
(b) Asma kilitle tahrik edilen tür kilitleme: Asma kilit takılarak sistemin devre
dışı olması sağlanır.
(c) Kapı açılması istendiğinde, ayırma pozisyonerinin “ON” durumunda olması
koşulunu arayan kilitleme
(d) Çekmeceli yol vericilerde çekmecenin yerine oturmasını sağlayan kilitleme.
Bu kilitleme açılarak çekmece dışarı alınır. Genellikle bakım istemez.

77/448
BÖLÜM 10

ELEKTRONİK CİHAZLAR

Elektronik cihazların özel bakımları cihazın cinsine göre değişiklikler gösterebilir. Özel
bakım prosedürleri direk olarak imalatçı firmadan istenebilir veya cihazla birlikte
sunulan kılavuzlarından sağlanabilir. Bazı durumlarda, imalatçının bakım servisi
aracılığıyla özel eğitimli personel bakımı üstlenir.

Elektronik cihazlarda bakımın amacı aşağıdaki hususları önlemeye yöneliktir.

(a) Cihazı ısı, toz, nem ve diğer kirliliklere karşı korumak,


(b) Cihazdan yararlanma süresini uzatmak ve arıza süresini azaltmak,
(c) Cihazın ömrünü uzatmak,
(d) Ortaya çıkabilecek sorunları önceden görmek ve önlemek,

Bu cihazlarda bakım işini aşırıya götürmemek gerekir. Cihazdan beklenen görev, işini
aksatmadan, kullanıldığı amaca hizmet etmesidir. Bakımı yapılmamış cihazlardan
güvenli çalışma beklenemez.

Cihazın bakımından sorumlu kişi/kişilerin işin gerekliliğine inanmaları ve bakımın


cihaz için önemini kavramış ve yerine getirmiş olmalarıdır.

Özel önlemler

Koruyucu bakım öncesi özel iş emniyeti tedbirleri alınmalıdır. Servise alınırken


enerjinin kesilmiş olmasın çok önemlidir. Cihaz içindeki enerji birikimi için, imalatçının
önerilerine uyulmalıdır. Enerji birikimi, hem insana, hem de cihaza zarar verebilir.
Kondansatörler direnç üzerinden boşaltıldıktan sonra direk kısa devre edilerek, boş
oldukları görülmelidir. Bazı cihazlarda toprak ile izolasyon olduğundan, toprak iletkeni
üzerinden, kondansatörlerin boşaltılması mümkün olmaz. Bazı cihazlarda da enerji

78/448
kesildikten sonra sıcak kısımlar olabileceğinden yanıklara yol açmamak için
soğutulmaları gerekir.

Nadiren de olsa, bazı cihazlar, enerjili iken arıza aramaya müsaittir. Bu durumda test
için kullanılan ölçü aletlerinin, izolasyon değeri cihaza uygun, sağlam proplarla
yapılması gerekir. Cihazın topraklaması izole ise, şase teması sonucu oluşacak
tehlikeye karşı korunmalıdır.

Tüm tedbirlerin ötesinde, elektronik cihazların statik elektrik boşalmasına karşı


korumasız olduğu düşünülmelidir.

Koruyucu bakım işlemleri

Koruyucu bakım işlemleri aşağıda sıralanmıştır.

(a) Göz kontrolu


(b) Temizlik
(c) Ayar işlemleri
(d) Test işlemleri
(e) Bakım işlemleri

(a) Göz kontrolu:

Göz kontrolu bakım programındaki en önemli unsurdur. Cihaz çalışma performansı,


küçük sorunlarda ortaya çıkmayabilir. Fakat normalden sapmalar varsa, az da olsa
tespit edilmelidir. Sorunlar büyümeden alınacak küçük önlemler, büyük sorunların
ortaya çıkmasını engeller. Göz kontrolunda cihaz üzerinde bir dizi gözlem
yapılmalıdır. Bunlar renklerindeki değişim, yer değiştirmeler, cihaz içinin temizliği vs
dir. Göz kontrolunda temel alınacak kontrol başlıkları aşağıda verilmiştir.

 Gözle tespit edilebilen ısı kaynaklı renk değişimleri


 Kabloların aç kapa hareketiyle veya ısı etkisiyle uzaması sonucu yer
değiştirmeleri ve bu hareketlerin sonucu meydana gelen sürtünme
aşınmaları
 Kirlilikte görülen birikme noktaları, paslanma başlangıcı

79/448
 Sıkılıklardaki azalmalar çekerek yapılacak gevşeme kontrolları

(b) Temizlik

Cihazın içinin ve dışının temizliği, düzgün çalışması açısından önemlidir. Tozlanma,


kaçak akımların artmasına, daha sonra arızaya yol açacak, yüzey akımları oluşmasına
neden olur. Bu tür tozlar, elektrikli süpürge ile veya duruş sırasındaki bakımlarda
temizlenmelidir. Cihaza ait filtreler varsa temizlenmeli, tıkanan veya yırtılanları
değiştirilmelidir. Baskılı devre temizliklerinde, solvent kullanılmamalıdır.

(c) Ayarlar

Ayarlar, performansa yönelik olarak, normal çalışma koşullarındaki değerleri


yakalamak için yapılmalıdır. Özel ayarlamalar, cihazın kılavuzunda verilmekte ve her
cihaz için değişmektedir. Cihazlardaki ayarlamalar belli aralıklarla programa alınmalı
ve ayarlama süreleri için prosesin veya çalışma koşullarının durumu göz önüne
alınmalıdır.

(d) Testler

Cihaz imalatçılarının önerilerine göre yapılmalıdır.

(e) Bakım

Cihazların tamirat bakımları, imalatçı önerileri doğrultusunda yapılır. Profesyonel


servis elemanlarının veya şirketlerin kullanılması bir yöntemdir. Cihaz tamiratında
hasarın giderilmesi esastır. Cihaz için olumsuzluk teşkil edecek her türlü yaklaşım
sakıncalıdır. Gözle görülecek kablo gerilmeleri, bağlantı sorunları giderilmelidir.
(Bakınız birinci kısım 21. Bölüm)

80/448
BÖLÜM 11

KOMPAK ŞALTERLER

Kompak şalterler üretici firma tarafından son derece yoğun test ve kalibrasyon
işlemlerine tabi tutulurlar. Bu testler belli standartlara göre düzenlenir. Dolayısıyla
mühürü açılmamış bir şalterin, bu standartları sağlaması beklenir. Açılmış bir mühür,
bu güvencenin kalktığı anlamına gelir. Dolayısıyla bakım amacıyla yapılacak işler, son
derecede sınırlı kalmaktadır.

Kompak şalterler, üzerlerinden, ayarlı akım değerini aşan akım geçtiğinde devreyi
keserler. Kötü bağlantı gibi durumlarda ortaya çıkan ısı, şalterin içinde açma
mekanizmasına kadar yansır. Bu durumda şalterin orijinal özellikleri değişir. Pano
içinde kullanılacak Kompak kesicilerin akım taşıma kapasiteleri % 100 olmasına
rağmen % 80 akım çekilirken, bu durumun saatler sürmemesi gerekir. Yani şalter
tam yükün %80i üzerine çıkılmamalıdır.

Bir Kompak şalter, hem kısa devre akımlarını, hem de, aşırı yük akımlarını kesecek
özelliktedir. Kısa devre akım zamana göre ters işler yani ne kadar akım fazla ise
açma süresi o kadar kısa sürer. Aşırı yük akımlarında ise şalter, aşırı akıma mümkün
olduğunca tolerans göstererek motor koruma termikleri gibi çalışır. Ciddi akımlar
meydana geldiğinde şalter sadece altındaki elemanı değil, tüm donanımı koruyacak
kadar hızlı açma yapar. Yüksek hata akımlarında şalter manyetik açma yapar, yük
akımlarında ise termik açma özelliği devrededir.

Normal Kompak şalterlerde toprak kaçak akım tespit özelliği yoktur. Bu nedenle
küçük toprak kaçak akımları oluştuğunda termik özellik nedeniyle devredeki hatayı
tespit edemez. Bu tür hatalar büyük hasarlar yaratır. Gerekli görülmesi halinde özel
toprak kaçak rölesi kullanılması gerekir. (Birinci kısım, 12. Bölüm)

Hata açtırma kısmı bakımında Kompak şalterler 3 sınıfa ayrılır.

1. Trip ünitesi değiştirilemeyen şalterler

81/448
2. Trip ünitesi değiştirilebilen şalterler
3. Elektronik trip üniteli şalterler.

Genellikle 1. sıradaki şalter uygulaması yaygındır.

Bakımın şekli

Bakımın niteliği mekanik ve elektrik diye iki kısma ayrılır. Mekanik bakım,

 Panosundaki montajdan gelen şartlara,


 Bağlantıların kalitesine
 Manuel operasyonlar gibi ortam şartlarına bağlıdır.

Elektrik bakımı testlerden ibarettir. Testler 18. konuda işlenmiştir.

Göz kontrolu ve temizlik

Kompak şalterlerin temiz tutulması, şalterden yayılacak ısının yayılmasına yardımcı


olur. Temiz bir gövde, ayni zamanda fazlar arası ve faz toprak arası oluşacak
atlamaları önler. Kısa devre anında, gövde mekaniksel olarak kısa devre akımının
yarattığı mekanik kuvvetlere dayanmalıdır. Bu nedenle göz kontrolu sırasında,
gövdede çatlak olup olmadığı gözlenmelidir.

Şalter gövdesinde meydana gelen ısınmanın yarattığı etki, hatalı açma ve


muhtemelen ardından bir arıza demektir. Gevşek bağlantılar aşırı ısınmada en ön
plandadır. Periyodik bakım sırasında gövde üzerinde aşırı akım etkisi ve gevşeklik
kontrol edilmelidir. Gevşek uçlar şalter imalatçısının önerisi doğrultusunda tork
anahtarı ile sıkılmalıdır.

Şalterin mekanik yapısı

Şalter iki temel kısımdan oluşur. Birinci kısımda kontaklar bulunur. Bu kısım devrenin
fiziksel olarak ayrıldığı yerdir. Ayırma mekanizması da bu kısımdadır. İkinci kısım trip
ünitesidir. Bu kısımda da algılama ve trip mekanizması yer alır.

82/448
Hareketli kısımların, periyodik olarak açma, kapama yaptıkları kontrol edilmelidir.
Uzun süre çalışmayan diğer elemanlar gibi, şalter mekanizmaları da sorun çıkarabilir.
Şalterin elle çalışma kontrolu, kontakları temizler. Fakat trip mekanizmasına yardımcı
olmaz. Bazı şalterlerde elle trip özelliği bulunur. Bu tip şalterlerde trip kontrolu bu
yolla yapılabilir.

83/448
BÖLÜM 12

TOPRAK KAÇAK KORUMA CİHAZLARI

Toprak kaçak koruma cihazları, insan hayatını ve sistemi koruduklarından, var olan
iki ayrı tipin iyice öğrenilmesi ve aradaki farkların bilinmesi gerekir.

Toprak kaçak akım devre kesicisi

Bu cihazlar bir insanın temas sonucu, canlı uç ile toprak iletkeni arsında kalarak
ölmesinin önüne geçmek için yapılmışlardır. Toprağa daha önce bilinen bir akım
değerine eşit veya daha fazla akım geçmesi halinde, devreyi keserler. Bu akım, mili
amper seviyelerindedir. Vücut tarafından hissedilen taban değer 0,5 miliamperdir.
Bunun eksik tarafı faz-faz arası kısa devre halindeki teması algılamamasıdır. Tipik
olarak evlerde kullanımı yaygındır.

Toprak kaçağı koruma rölesi

Bu röle canlı uçla toprak arasında meydana gelen bir kısa devrede sistemdeki
tahribatı önlemek veya azaltmak için kullanılır. Bu koruma tipinde de daha önceden
tespit edilen akım değeri veya daha üstündeki akımlar için devre kesme işlemi olur.
Fakat burada sözü edilen akımlar oldukça yüksek değerdeki akımlardır. İnsan
yaşamını elektrik çarpılmasından kurtarma özelliği yoktur. Dengeli akım çekilen
yerlerde örneğin motorlarda kullanılır.

Toprak kaçak akım devre kesicilerinin bakımları açısından fabrikasyon mühürlü


olmaları nedeniyle son derece kısıtlı işlem söz konusudur. Kendi ünitesi üzerinde test
butonu bulunan cihazlar için test işlemi verilen frekansta yapılır. Yapılan test işleminin
sonuçları tarihi ile birlikte kaydedilmelidir.

Ayrıca özel test cihazları bulunmaktadır. Bunun için önerilen kabul görmüş test
cihazları kullanılmalıdır. Farklı test cihazları hayati öneme haiz işler için

84/448
kullanılmamalıdır. Test işlemi sırasında koruma cihazının açması test cihazının
açmadığını göstermesi uç karışıklıklarının ve açık toprak bağlantısının belirtisidir.

Toprak kaçağı akım devre kesicilerinin birden fazla çeşidi bulunur.

1. Anahtarlı devre kesici tip


2. Priz tip
3. Seyyar tip
4. Sabit tip

1. Anahtarlı tipler hem kısa devre akım korumasına ve termik korumasına sahip
hem de toprak kaçak akım korumasına sahip ve çok yaygın kullanılan tiplerdir.
Kompak şalterlerde belirtilen bakım kuralları bunlar için de geçerlidir.
2. Priz tipte olanları kısa devre ve yük akımlarına karşı koruma yapmazlar.
Yapıları itibariyle sabit montajlıdırlar. 16 konudaki prizler kısmında bakımla ilgili
bilgiler bulunmaktadır.
3. Seyyar tipler gene prizlerden enerji alınırken kullanılan bir tür seyyar fiş priz
kombinasyonudurlar. 16 ve 17. konularda bakımla ilgili bilgiler bulunmaktadır.
4. Sabit tipler pano içinde veya direk üzerinde kullanılmak üzere tasarlanmış
özel tiplerdir. Bakımlarındaki en önemli husus bağlantı sıkılığı ve temizliktir.
Tamiratları için imalatçı önerilerine uyulmalıdır.

Torak kaçak akım röleleri topraklı sistemlerde kullanılırlar. Sensör, röle ve açma
ünitesi denilen üç kısımdan oluşurlar. Montajlarından önce kabul testi yaptırılması
önerilir.

Toprak kaçak akımının algılanması, ya toprak iletkeni üzerine monte edilen akım
algılayıcısı ile, ya da fazlar üzerindeki akım algılayıcıları aracılığı ile olur. Akım
algılayıcıları genellikle akım trafolarıdır. Röle uzakta monte edilerek trafolardan çıkan
bağlantılar röleye getirilir.

Açma ünitesine ait mekanizma kesici ile entegre durumdadır. Bu mekanizmanın


bakımı 11. bölümde anlatılmıştı. Akım trafolarının bakımları ise, 6. bölümde
aktarılmıştı. Akım trafolarında bağlantı sıkılığı ve temizlik önemlidir. Tamiratlar
imalatçı firmalarca yapılmalıdır.

85/448
Diğer bağlantılarda meydana gelecek kusurlar, 5. bölümde anlatılan tedbirler alınarak
giderilmelidir. Eğer sistem panosunda test özelliği varsa, düzenli bakım programı ile
testler yapılmalıdır. Eğer test imkanı yoksa imalatçı firmadan test için gerekli bilgi
alınmalıdır.

86/448
BÖLÜM 13

SİGORTALAR

1000 V ve altındaki sigortalar

Sigortaların çıkarılması ve takılması sırasında enerjinin kesik olması şarttır. Fakat


enerjinin kesilmesi mümkün değilse, bu durumda gerekli önlemler alınmalıdır.

Sigorta metal kısımlarının ve sigorta gövdesinin yaylarının renkleri, ısıdan dolayı


değişeceğinden, gözle kontrol edilmelidir. Isınmanın erken tespiti, en iyi şekilde,
sigorta üzerinden akım çekilirken, enfrared termometre ile yapılır. Isınma varsa
gerekli düzeltme işi yapılmalıdır.

Sigorta kaidesinin, enerjisi kesilerek tüm cıvataları tork anahtarıyla sıkılmalıdır.


Tutucu yayları gevşek olmamalıdır. Gevşek yaylı altlıklar, değiştirilmelidir.
Oksitlenmiş tutucu ve sigorta bıçakları temizlenmelidir. Bu kısımlar, gümüş kaplı
olduklarından temizleme işlemi zımpara ile yapılmamalıdır. Kontak yüzeyleri, anti-
oksidan tip temizlik sıvılarıyla ve bezle temizlenmelidir. Renk değişikliği yerini
deformasyona bırakmışsa ve hasar bırakmışsa sigorta ve/veya altlığı yenilenmelidir.

Pek çok çeşit kuvvet sigortası tipi mevcuttur. Özellikle açma eğrisi, açma hızı akım
değeri ve gövde büyüklüğü bakımından farklar bulunur. Değiştirilirken, sigortanın
eskisiyle aynı özellikte olması gerekir. Sorun yaşamamak için, özellikle nadir bulunan
sigortaların, mutlaka yeterli miktarda yedeklenmeleri gerekir. En yaygın sigorta türü
bıçaklı NH 00, NH 0, NH1, NH2, NH3… boy ve üzeri sigortalardır. Sigorta altlıkları da
ayni boyu kabul eder. Bu nedenle akım taşıma kapasiteleri aynı olsa bile, farklı
büyüklüklerdeki sigortalar birbirlerinin yerine kullanılmamalıdır.

Sigortaların seçiminde 5 ayrı kriter vardır.

1. Kısa devre kesme akımı kapasitesi


2. Gerilim

87/448
3. Akım değeri
4. Açma zamanı
5. Akım sınırlama özelliği

Kısa devre kesme akımı kapasitesi

Sigorta, oluşacak kısa devre akımından daha yüksek bir akıma dayanabilmelidir. Bu
değer iyi seçilmemişse, kısa devre anında oluşan akım, sigortanın dayanma akımının
üstünde olacağından, sigorta gövdesi ve kaidesi parçalanır. Sigortadan 100 000 A ve
üzerinde bir dayanım beklenir. Ana şalt panosu kısa devre dayanım değeri 70-80 ka
olacağından bu tür yerlerde 3 ka veya 6 ka lık otomatik sigorta kullanımı sakıncalıdır.
Onun yerine porselen sigortalar kullanılmalıdır.

Gerilim

Sigortanın üzerinde yazan gerilim en azından işletme gerilimine eşit ve genellikle


daha büyük olmalıdır.

Akım

Sigorta akımı ondan beklenen korumayı sağlayacak değerde olmalıdır. Çünkü bu akım
seviyesi, altında bulunan tüm kontaktör, termik, kablo, yük ve tesisatı koruyacak
düzeyde olmalıdır. Devre tasarımı yapılırken akım tespiti yapıldığından, yeni bir
durum ortaya çıkmadıkça, akım değişikliğine gidilmemelidir.

Zaman gecikmesi

Sigortalar imal edilirken, ya motor devreleri gibi kalkış akımlarının ve kondansatörler


gibi, çullanma akımlarının olduğu devrelerde kullanılmak üzere tasarlanırlar, yada
normal olarak zaman gerektirmeyecek şekilde tasarlanırlar. Her iki durumda da açma
akımları aynı, ama açma süreleri farklıdır. Sigorta seçiminde imalatçı tarafından
verilen açma karakteristikleri dikkate alınır. Gecikmeli bir sigorta, normal sigorta
yerine kullanılabilir. Fakat normal sigorta, gecikmeli bir devrede hemen atacağından
kullanılmamalıdır.

88/448
Akım sınırlamalı sigortalar

Sigortalar, genellikle alçak gerilim kuvvet tesislerinde, akım sınırlandırmalı olarak


kullanılmazlar. Fakat orta gerilim veya elektronik devre gibi, bazı durumlarda akımın
sınırlandırılması gerekir. Bu sayede Sigorta anma akımı, akım sınırlamasız sigortalara
göre çok daha düşük tespit edilir. Akımın sınırlanmasının hem gecikme üzerine, hem
de tahribat üzerine olumlu etkisi olur. Sigorta, kalite onayını veren TSE gibi bir
kuruluşun onay belgesine sahip olmalıdır. Bu onay sigortanın laboratuarda hem a.c.
hem de d.c. akım altında test edildiğinin onayıdır. Sigorta seçiminde, duruma en
uygun sigortanın seçilmesi esastır.

Özel sigortalar

Elektronik kuvvet devrelerinde, doğrultucular, hız kontrol üniteleri gibi devrelerde


özel amaçlı sigortalar kullanılırlar. Yüksek açma hızlı veya yarı iletken esaslı sigortalar
bu sınıftandır. Bu sigortaların toleransları olmadığından, kullanım yerinin ihtiyacına
göre aynı tip sigorta kullanılmalıdır.

1000 Voltun üzerindeki sigortalar

Bu sigortalarda gövde büyüklüğü nedeniyle sigorta gövdesi de, sigortanın ana


bölümlerinden biridir. Bu sigortalar akım sınırlamalı ve akım sınırlamasız, kumlu veya
yağlı olarak üretilirler. Akım sınırlama özelliği, orta gerilimde daha düşük akım seçme
işine yarar. Bakım sıklığı kullanıcının ihtiyaç hissettiği sıklığa göre yapılır. Sigortanın
sökülmesi ve takılması için mutlaka enerji kesilmelidir. Sigorta çevresinde enerji
olmamalıdır. Sigorta yalıtım malzemesinde kırık çatlak olmamalıdır. Gövde üzerinde
toz birikintisi, atlama izi, anormal görünecek şeyler olmamalıdır. Bu tür kirlilik
temizlenerek giderilmelidir.

Metal kısımlarda karıncalanma, yanma, deformasyon olmamalıdır. Varsa yenisi ile


değiştirilmelidir. Sigorta gövdesi üzerinde, benzer izler aranmalı ve temizlenmelidir.
Temizliği yapılamayanlar yenilenmelidir. Cıvata, somun, rondela ve pim gibi aksesuar
parçalar kontrol edilmeli ve sağlam ve sıkı olduklar gözlenmelidir. Atmış sigorta
tüpleri, özellikle orta gerilim sigortaları için, imalatçı tarafından yenilenebilir.

89/448
Bazı sigorta tüplerinde, atma sırasında ortaya çıkan gazları deşarj edecek eksoz
bulunur. Eksozun dışarıdan içeriye hava geçirmemesi için sızdırmazlığının kontrol
edilmesi gerekir. Kaçak tespit edildiğinde, sigorta değiştirilmelidir.

90/448
BÖLÜM 14

MOTORLAR

Motorların bakımları, motorların çeşitliliği kadar farklılıklar göstermez. Uyulması


gereken tavsiyeler, genel nitelikte olup, gerek büyüklük, gerekse özellikler olarak,
fazla detayları kapsamaz.

İşletmedeki motorların tam bir listesinin olması, bu motorların üstlendikleri görevler


ve geçmiş zamana ait hikayeleri, bakım planlamasında temel unsurlardır. Kontrol
sıklığının tespitinde, motorun çalıştığı ortam koşulları, devrede kaldığı saat toplamı,
çalışma şekli önemlidir. Periyodik kontrol ve uygun bakım, motorun çalışmasını
sürekli kılar. Bazı durumlarda sökülerek, komple bakıma alınması ve tamir edilmesi
gerekir.

Emniyet tedbirleri

Aşağıdaki emniyet önlemleri alınmalıdır.

a) Bir makina, üzerinde bakım yapılabilmesi için, mekanik ve elektriksel olarak,


pasif, yani enerjisiz hale getirilmeli ve bilinçsizce enerji verilmesine karşı
koruma altına alınmalıdır.
b) Solventlerle temizlik yapılırken, eldiven, gözlük, önlük ve maske gibi,
koruyucu personel giysileri giyilmelidir.
c) Solventlerin yapılan işe uygun olmaları gerekir.
d) Temizlik solventlerini kullanılırken, yangın, patlama veya zehirlenme
tehlikesine karşı, yeterli hava sirkülasyonu sağlanmalıdır.
e) Yüksek gerilim test aparatlarını ve cihazlarını bağlarken ve çalıştırırken izole
lastik eldiven giyilmelidir.
f) Testler yapıldıktan sonra bobinler üzerinde depolanan statik elektrik
boşaltılmalıdır. Test uçları daha sonra çıkarılmalıdır.

91/448
Stator ve rotor sargıları

Sargının ömrü, onu uzun süre orijinal halinde tutarak uzatılır. İzolasyon arızaları
ömrü sonlandırır. Aşağıdaki hususlara dikkat edilerek ve kontrollar sırasında düzeltici
önlemler alınarak arızaların meydana gelmesi önlenir.

Sargıların üzerinde her zaman için, birikmiş kirlilik ve toz görülmesi mümkündür.
Bazı toz cinslerinin iletken olduğu, sargılarda kısa devreye yol açacağı, bunlar olmasa
bile, ısı iletimini bozacağı unutulmamalıdır.

Rutubet veya yağ birikintileri görüldüğünde not edilmeli ve sargılar solventle


temizlenmelidir. Solventle temizlik sonrası, sargı izolasyon direncinin düşeceği
düşünülerek sargılar kurutulmalıdır. İzolasyon ölçümü kurutma sonrasında
yapılmalıdır.

Sargıların oluklar içinde hareket etmemesi istendiğinden, sıkılık kontrolu yapılmalı ve


sargı uçlarının durumu kontrol edilmelidir. Çalışma sırasında vibrasyona dayalı bir
sargı oynaması motor için tehdit edici bir durumdur. Bunun çözümü sargılar
arasındaki boşlukların vernikle doldurularak, motorun fırınlanmasıdır. Böylece
kuruyup sıkışan vernik, sargıların hareketsiz kalmasını sağlar.

İzolasyon yüzeyleri, çatlak, dökülme, atma gibi belirtiler gösteriyorsa, yenilenmelidir.


Bu durumda sargılar oluk içinde sıkı oturuyorsa bir veya iki kat havada kuruyan cins
vernik atılarak izolasyon tamiri yapılır.

Olukların dışında kalan bobin kısımlarındaki sağlamlık kontrol edilmeli, gevşeklik


aranmalı, cam elyafı şerit ve iplerle bağlı kenar sargılar izlenmelidir.

Sincap kafes motorlarda, rotor çubuklarının ve rotor kısa devre yerlerinde, üzerinde
ısı etkisiyle oluşmuş renk bozulmaları aranmalı, rotor çubuğundaki düzensizlik ve
rotor kafesi eklerindeki çatlağın rotor direncini arttıracağı unutulmamalıdır. Direnç
artışları motorun kalkış süresinde uzama ve momentte azalma şeklinde ortaya çıkar.
Rotor üzerinde yapılacak taşlama, kaynak, çubuk tamiratı ve yenileme işlerinin
kalifiye personel tarafından yapılması doğrudur. (Kaynak ve tamirat bilgisi yanında
motor bilgisi de gereklidir.)

92/448
Fırçalar, bilezikler ve komütatörler (kolektörler)

Motor veya jeneratör (mümkünse) çalışırken izlenmelidir. Çalışırken duyulan sesler,


çıkan kıvılcım, temizlikle ilgili tespitler not edilerek, tamirat için gerekli ön kontrollar
yapılmalıdır.

Fırçalar. Fırçaların sorunsuz çalışmasındaki en önemli unsur, fırçanın kolektöre


uygun seçimidir. Fırçaların yuvalarına uygun ölçüde ve serbest oturması gerekir. Fırça
sonuna kadar aşınmışsa, yenilenmelidir.

Fırça bağlantıları gevşeklik yönünden kontrol edilmeli, gevşeyenler sıkılmalıdır. Fırça


yüzeyi ve kolektör yüzeyi patin tabakası incelenmeli kırık, ısıl yanma gibi tespitler
yapılarak gerekli değiştirme yapılmalıdır.

Fırça yay basınçları aşınma ve ısıl etki sonucu değişeceğinden kontrol edilmelidir. Yay
güçleri ölçülmeli, yay baskıları imalatçı firma talimatlarına uygun olarak
ayarlanmalıdır.

Fırça köprü bağlantıları kontrol edilerek fırça ve fırça tutucusuna sıkıca bağlı olduğu
gözlenmelidir.

Makinenin çalışmasında değişme seziliyorsa aşağıdaki kontrollar yapılmalıdır.

a) Fırça basma açıları kontrol edilmelidir.


b) Fırçaların komple montaj takımının yer düzlemi ile açısı kontrol edilmelidir.
c) Kolektör üzerindeki dizilimleri kontrol edilmelidir.
d) Fırça tutucuların dizilişleri kontrol edilmelidir.
e) Fırça tutucuları kolektöre olan uzaklıkları kontrol edilmelidir.
f) Fırçanın tip uygunluğu kontrol edilmelidir.

Bilezikler. Bilezik çevresinin dairesel ve motor mili ile aynı merkezli olması, düzgün
çalışma için gerekli şartlardandır. Rotor mili ile bilezik arasındaki izolasyon direnci
ölçülmeli ve kırık buşing aranmalıdır.

93/448
Bilezik, fırça ve solventle temizlenmelidir. Bilezik üzerinde derin izler araştırılmalıdır.
İzler derin veya dairesellik kaybolmuşsa Bilezik tornalanmalıdır.

Komütatörler (kolektörler)

Komütasyon bozukluğu, akımın doğru aktarılamamasından veya hatalı çalışma


koşullarından kaynaklanır. Komütatör çevresi dairesel ve motor mili ile aynı merkezli
olmalı ve dairesellik ölçülmelidir. Hızlı makinelerde 1/1000 mm doğrulukta kadranlı
bir komparator ölçüm için yeterlidir. Aynı toleranslar yavaş makinelerde sorun
yaratmayabilir.

Komütatör yüzeyi, çizikler, yarıklar ve pürüzler açısından kontrol edilmelidir. Hafif


bozulmalar el taşlaması ile düzeltilmelidir. Daha fazla bozulmalarda tornaya
bağlanmalıdır.

Seperatör mikaları gözlenmelidir. Komütatör bakırına göre aşınma miktarları daha az


olduğunda çıkıntılar meydana gelir. Mikalar aşındırılarak aynı seviyeye getirilmelidir.

Üzerinde işlem yapılmış bir komütatör çok iyi temizlenmelidir. Bakır karbon veya toz
kalıntıları alınmalıdır.

Rulmanlar ve yağlama

Tüm elektrikli ekipmanların rulmanlarına, ekipman ömrünü uzatma açısından


periyodik ve uygun bakım teknikleriyle bakılmalıdır. Bakım periyodu çalışma
koşullarıyla belirlenir.

Eski tip açık yataklı rulmanlarda her yıl eski rulman yağı tahliye edilmek suretiyle
temizlenerek yenisi konulmaktaydı. Yeni tip kapalı (Z veya ZZ rulmanlar) rulmanlarda
ise yılda bir kez veya imalatçı önerileri doğrultusunda verilen periyotlarla ve
miktarda yağ basılır.

Rulman boşlukları sentille ölçülerek kontrol edilmelidir. Boşluğun artması rulman


akımlarının artmasına ve rotorun statora sürterek sac paketi bozmasına yol açar.
Büyük makinelerde boşluk ölçümü için rulman 90º aralıklarla döndürülerek tüm

94/448
çevrede, 4 nokta için ölçüm alınır. Alınan değerler bakım kayıtlarına işlenerek genel
gidişat izlenir.

Büyük makinelerde rulman üzerinden akımlar geçer ve bu akımların zararlı etkileri


olur. Zararlı etkiler, izole rulmanlarla ortadan kaldırılır. Rulman akımlarının yok
edilmesi şaft ve rulmanın bozulmasını önler. Bakım sırasında izolasyonun devam edip
etmediği kontrol edilmelidir.

Rulman kontrolu için, ses ve ısı kontrolu yapılır. Atölye kontrolunda ise yataklar
açılarak, rulmanın ve yağın kontrolu yapılır. Eski yağ temizlenerek yeni yağ konulur.

Makine imalatçısı tarafından önerilen yağ tipi belirtilmişse, aynı yağdan belirlenen
miktarda yenileme yapılır. Yağlama kuralları ve yağ tipi sıkı kurallarla belirlenmiştir.

Temizleme ve kurutma

Bölüm 5 de ekipman temizliği ile ilgili temel bilgiler verilmişti. Temizlik için
kullanılacak yöntemde aşağıdaki kurallara uyulmalıdır.

Toz ve yağ tarafından çamurlaşarak tıkanmaya yol açan kirliliklerde, 1,5-2 barı
geçmeyen su ile temizlik yapılmalıdır. Temizlik sonrası kalan su ve rutubet,
izolasyonu bozmaması için ortamdan uzaklaştırılmalıdır.

Silikonun izolasyon olarak kullanıldığı sargılarda imalatçı önerilerine uyulmalıdır.


Temizlik ve su uzaklaştırma işlemi sonucu izolasyon düşüklüğü görülürse kurutma
işlemi uygulanmalıdır. Kurutma işlerinde harici ve dahili olarak iki yöntem kullanılır.

En iyi yöntem emniyetli olduğu için, harici kurutma yöntemidir. Kurutma, düşük
basınçlı, buhar serpantinleriyle veya sıcak hava üflemesiyle yapılabilir. Sıcak hava
üflemesi daha zor ve pahalı bir yöntemdir. İzolasyonu bozmadan uygulanacak çubuk
ısıtıcı veya infrared lambalar kullanılabilir.

Dahili kurutma yönteminde sargıdan akım geçirilir. Kurutma için eğitimli ve dikkatli
personel gerekir.

95/448
Senkron motorlarda armatür sargılarını kısa devre yaparak ve alan tahrik akımını,
nominal değerin altında rotoru döndürecek kadar vererek kurutma yöntemi
uygulanabilir.

Göz kontrolu sonucunda makinenin atölyeye alınması uygun bulunduğunda, temizlik,


kurutma, izolasyon tamiri, yağ değişimi mutlaka yapılmalıdır. Sargı yenilenmesine bu
durumdaki testler sonucu karar verilmelidir.

Testler

Testler için 18. bölüme bakınız

Kayıtlar

Kayıtlar tüm koruyucu bakım çalışmalarında olduğu gibi sağlıklı ve güncel olmalıdır.

(Motorlarla ilgili diğer bilgiler, İkinci kısım 13. Bölümde bulunmaktadır.)

96/448
BÖLÜM 15

AYDINLATMA

Aydınlatma tesisatı tasarımı ve bu konuda önerilen tavsiyelerle, planlı bakım


programının yakın ilişkisi bulunmaktadır. (Bakınız İkinci kısım 12. Bölüm) Planlı
bakım, kurulu bulunan aydınlatma sisteminin ilk tasarımdaki kapasitede aydınlatma
yapmasını sağlamak amacını güder. Kirlilik ve yaşlanma aydınlatma verimini en çok
etkileyen iki unsurdur.

Armatürlerin lambaları, reflektörleri, kapak camları düzenli olarak temizlenmelidir.


Temizleme periyodu kirlilik miktarına ve armatür tipine bağlıdır. Aydınlatma seviye
ölçümü yapılmalı ve seviyede % 15 veya % 20 düşme olduğunda, aydınlatma
armatür temizliği yapılmalıdır. Temizlik, belli bir grup için, ampul değişimi ile birlikte
hedeflenerek yapılırsa ekonomik olabilir. Çok kirli ortamlarda, ara temizlik yapılabilir.
Tek tek yapılan bakımlarda armatür temizliği yapılmalı, fakat grup temizliği bilahare
yapılmalıdır.

Yıkama yöntemi silmeye göre daha etkilidir. Temizlik için armatür imalatçısı
talimatlarına uyulmalıdır. Güçlü temizleyicilerden kaçınılmalıdır.

Ampul ömrü uzadıkça verimi düşer. Ampullerin tipine göre ömürleri değişir. Bu
nedenle değişim süresi de değişmektedir.

Ampul değişiminde, ya tek ampul değişimi, yada grup değişimi yöntem olarak
kullanılır. Tek değişim ampulün ömrüyle ilgilidir. Grup değişimi, ampul verimi % 70-
80 değerine düştüğünde veya aydınlatma seviyesi istenen değerin altına indiğinde
yapılır. Armatür temizliği ile grup değişimi birlikte ekonomik olmaktadır. Bu esnada
bağlantılar, armatür kapakları, askı takımları kontrol edilmelidir. Ampul ve balast
değişiminde marka ve tip ihtiyaçları veya imalatçı önerileri dikkate alınmalıdır.

97/448
Lamba, ışık rengi, gücü, ve gerilimi yeni takılacak ampul ile aynı olmalıdır. Enerji
tasarrufu amacıyla yapılan değişimlerde aydınlatma şiddeti, ışık kalitesi gibi tasarım
bilgileri unutulmamalıdır.

Enerji tasarrufu armatür ve ampul tipinin değiştirilmesi ile sağlanabilir. Bu konuda


armatür üreticilerinin önerileri dinlenmelidir.

Gerilim

Ampul ve balast ömrü ve aydınlatma seviyesi verilen gerilim değerinde geçerlidir.


Akkor Flamanlı lambalarda gerilimin % 5 yükselmesi ışık şiddetini % 18 arttırmakla
birlikte, ampul ömrünü % 50 azaltır. Gerilimdeki % 5 düşme ise ışık şiddetini % 18
azaltırken, ampul ömrünü % 195 arttırır.

Flüoresan lambalarda balast akımları sınırlamaya, gerilimi düşürmeye yarar. Gerilimin


yükselmesi balast ve ampul ömrünü azaltır. Sık açma kapama lamba ömrünü azaltır.

Cıva buharlı bazı balastlarda, çıkış gerilimi için kademeli uçlar bırakılmıştır. Balast ve
ampul ömrü gerilim arttıkça düşer. Düşük gerilimde ise lamba sönmeleri yaşanır.

Lambalar ve balastlar

Flüoresan lambaların sık yakılması lamba ömrünü azaltır ve balast arızalarına yol
açar. Lamba yanıp sönmeye başlayınca değiştirilmelidir. Bu sorunu çözmez ise balast
yenilenmelidir.

Flüoresans armatürlerde sigorta akımları balasta uygun seçilmelidir.

Metal Halide lambalar

Bu lambalarda iki cam tüp iç içedir. İç tüp kuartz camdan mamuldür. Bu tüpte
sıcaklığı 1100º C yi bulan ark meydana gelir. Bakım sırasında el izi bırakılmamalıdır.
İç basınçları oldukça yüksektir. Sıcaklık ve basınç nedeniyle el izi bırakılması ve yanlış

98/448
kullanım sonucu çatlamalar meydana gelebilir. Devamlı yanan bölgelerde haftada bir
kez ampul söndürülmez ise çatlama olayları artar.

Armatür tipi kullanım bölgesine göre değişir. Sökülen ampullerin atılmasında özel
çevre kurallarının olup olmadığı araştırılmalıdır.

99/448
BÖLÜM 16

FİŞLER, PRİZLER, KONNEKTÖRLER, SEYYAR BAĞLANTI


ELEMANLARI

Alçak gerilim işlerinde kullanılan fiş, priz, ara kabloları ve muhtelif bağlantı elemanları
bu gruba girmektedir. 200 A ve 400 voltun altındaki elemanlardır.

Farklı değerlerdeki bağlantı elemanlarının bulunmasına rağmen uygun değerde


olmayan bağlantı elemanlarının kullanılması tehlikeli ve mal güvenliğini tehdit
edicidir. Mutlaka uygun değer ve özellikteki malzeme kullanılmalıdır.

Bu malzemeler cihazların bağlanmasında ve sökülmesinde esneklik sağlarlar. Sökme


ve takma sırasında yük altında olmamalarına dikkat edilmelidir. Gerekli yük kesiciler
sistemde bulunmalı ve kullanılmalıdır.

Kaynak kablosu pensleri gibi maşalı bağlantı elemanlarının yaylarının sıkılığı ve kablo
dış kılıfının sağlam olduğu görülmelidir.

Kablo pens ve soketlerindeki kablo bağlantılarının izole halde, koruma altında olmaları
gerekir. Uçlardaki aşırı ısınma, bağlantı noktasındaki gevşemeyi, cihaz arızasını veya
aşırı akım çekildiğini gösterir. Klemens bağlantılarının periyodik kontrolu gerekir.
Bağlantılar sıkı olmalıdır. Lehim ile bağlantılar ısınmaya yol açar.

Fişlerin ve prizlerin üzerinde görülecek çatlak, kırık, eksik parça bulunması halinde
yenileme yapılmalıdır. Çalışma şartları göz önüne alınarak kullanılacak malzemenin
tipi belirlenmelidir. Tozlu, asidik, rutubetli ortamlar için ayrı özelliklerde bağlantı
elemanları kullanılmalıdır.

Fişlerin prize tam oturması gerekmektedir. Sürekli hizmet beklenen noktalarda kilitli
tiplerin kullanılması gerekir. Bağlantı için uçların karıştırılmaması nötr ve toprak
bağlantılarının iyi belirlenmesi gerekir. Prizlerin metal aksamı topraklanmalıdır.

100/448
Trifaze Güç Prizleri

Prizlerde kullanım sonucu aşınmalar varsa, kırık, çatlak veya kutuplar temasa açık
hale gelmişse, priz değiştirilmelidir. Priz kontakları fişi iyi kavramalı ve onu tutmalıdır.
Sık sık, fişin prizden çıkması gibi bir problem yaşanıyorsa, priz değiştirilmelidir. Fişin
çıkmaması için, kilitli tip bir fiş-priz yapısı seçilmelidir.

Fiş ve prizlerde bağlantı için uygun olan yöntem ve doğru kutuplandırmanın yapılması
gerekir. Ekipmanın toprağı ile bağlantı uygun olmalıdır. Topraksız prizler topraklı
prizlerle değiştirilirken, toprak iletkeni ilave edilerek toprağa bağlanmalıdır.

Priz gövdesinde aşırı ısınma tespit edilirse, gevşek uç aranmalı ve gevşeme


giderilmelidir. Aşırı ısınma nedeniyle yüzeyde bozulma veya ark izi bulunduğunda priz
yenilenmelidir.

Fiş ve priz arasında kullanılacak her tür adaptör parçanın özellikleri fiş ve prize,
sadece ölçü olarak değil, hem kutup sayısı olarak, hem de akım taşıma kapasitesi
olarak uymalıdır.

Trifaze Güç fişleri

Prizlerde olduğu gibi gövdedeki aşırı ısınma fişin içindeki bağlantı gevşemesini, aşırı
yüklenmeyi veya zorlu çevre faktörünü gösterir. İzolasyon ve kontaklardaki renk
değişiklikleri gözlenmelidir. Renk değişikliği durumunda tüm parçalar kontrol
edilmelidir. Kablo iletken damarları teker teker incelenmelidir. Kablo uçlarının bağlantı
noktasına lehimle bağlanması ısınmaya yol açar. Bunun yerine sıkıca vida bağlantısı
yapılmalıdır.

Fiş üzerinde meydana gelmiş kırık, çatlak, ayak bükülmesi, renk bozukluğu ve eksik
parça bulunması halinde yenilenmelidir. Yedek parça temini mümkünse yenileme
parçaların değişimi ile yapılmalıdır.

Fiş ayakları prize iyi oturmalıdır. Paslanmış ve deforme olmuş fiş ayakları
kullanılmamalıdır. Bağlantıların kutuplandırma açısından kontrolu yapılmalıdır. Toprak
ve nötr karışıklıklarının elektronik cihazlara zarar vereceği unutulmamalıdır.

101/448
Fiş ve priz birlikte ısınma yapıyorsa aradaki temasın gevşek olduğu, cihaz arızası veya
yükün fazla olduğu düşünülmelidir. Ark izleri bulunan kırık ve çatlak f,işler
kullanılmamalıdır.

Trifaze Şalter ve anahtarlar

Bu üniteler alternatif akım için aydınlatma veya motor gibi farklı endüktif yüklerde
çalışabileceğinden seçilirken kapasitesine dikkat edilmelidir. Hem alternatif akım hem
de doğru akımda çalışacak şalterler ve anahtarlar seçilmemelidir. Flüoresans
lambalarda ve motorlarda kalkış akımları yüzünden şalter anma akım değeri düşük
kalabilir. Alternatif akımda kullanılan şalterler seçilerek en fazla aydınlatma için %
100, motorlar için % 80 yükleme yapılmalıdır.

Eğer anahtar veya şalter kırıksa veya mekanizması iyi çalışmıyorsa değiştirilmelidir.
Bu sorunun tekrarlaması durumunda şalterin ya yeri ya da tipi değiştirilmelidir.
Anahtar zemine çok sıkı sabitlenmelidir. Gövdedeki aşırı ısınma uç gevşemesine işaret
ettiğinden gerekli bakım veya yenileme yapılmalıdır.

Trifaze priz ve anahtar kasaları

Tüm anahtar ve prizler ortam şartları göz önüne alınarak duvara kasa veya kutu ile
sıva üstü ve sıva altı olarak monte edilirler. Sıva altı tesisatta anahtar kapağı kontrol
edilerek gerekli yenileme ve bakım işleri yapılmalıdır.

Sıva üstü tesisat için duvarda sağlam bir montaj gerekir. Kasanın duvarda
sabitlenmesi yanında kapak vidalarının ve konduit bağlantılarının sıkılığı
önemlidir.İletkenlerin kasa içinde ve konduitle olan temasları düzgün olmalıdır.
Kasalar korunaklı yerlere monte edilmeli, gerekli yerlerde koruma amacıyla muhafaza
kutusu yapılmalıdır.

Çok kutuplu makine fiş ve prizleri

400 amper ve 400 volta kadar yapılabilen bu türler ağır ortam koşulları için özel
olarak imal edilirler. Farklı akım, gerilim ve frekanstaki bağlantıları tek bir gövde

102/448
içinde ve emniyetli şekilde birbirine atlama yapmaksızın bağlamak amacıyla yapılırlar.
Bu bağlantıların birbirlerine karıştırılmamaları önemlidir.

Bağlantıların karışmamasının iki yolu vardır. Birinci yol kontakların büyüklüğü ve akım
taşıma kapasitelerine göre yerleştirilmeleri, ikinci yol da fiş ve priz gövdelerinde
bırakılacak ve birbirlerine uyum sağlayacak özel girinti ve çıkıntılardır.

Bağlantılar için hazırlanacak bir plan olmalı ve bu plana göre bağlantılar


gruplandırılmalıdır. Bu tür bağlama elemanlarının bulunması makinenin bağlantılarının
kolayca ve karıştırılmadan yapılmasını sağlar. Makine yeri değimlerini hızlandırır.

Pek çoğu yük altında veya motor yol alırken makineyi ayırtabilme özelliğine sahiptir.
Kullanımın amacına göre böyle durumlar gerekliyse, tip kontrolu yapılmalı ve fiş-priz
değişikliğine gidilmelidir.

Küçük güçler için monofaze fiş ve prizler

Seyyar bağlantı elemanları olarak en çok kullanılan tür genellikle monofaze fiş ve
prizlerdir. Daha önce anlatılan tüm bilgiler bu elemanlar için de gereklidir. Bağlantının
açılmaması için kilitli tür bağlantı elemanları kullanılmalıdır.

Kullanılacak elemanların ortama göre seçilmesi gerekmektedir. Patlayıcı ve korozyona


açık bölgelerde kullanılacak elemanlar önem kazanmaktadır. Yüzeylerinde biriken
veya bulaşan toz, yağ ve diğer kirler temizlenmelidir. İşe uygun tür oldukları
konusunda gerekli araştırma mutlaka yapılamalıdır.

103/448
BÖLÜM 17

ELEKTRİKLİ SEYYAR CİHAZLAR

Bir fabrikada elektrikli seyyar cihazların kullanımı arttıkça, bunların güvenilir ve uzun
ömürlü olmaları önemli hale gelmektedir. Fabrika demirbaşları arasında bulunan
elektrikli portatif cihazların üretim kalitesine ve verime yönelik katkıları, onların planlı
ve periyodik olarak kontrol Ve bakımlarını gerektirir.

Cihazlardaki çeşitlilik kadar, sorunlarındaki çeşitlilik de fazladır. Bu nedenle


bakımlarıyla ilgili olan konular, genel tavsiyeler şeklinde olmak durumundadır.
Çeşitlilik, cihazın türüne ve kullanım yerine göre değişmektedir. Uygulanabilecek en
iyi yöntem imalatçı kataloglarında verilen bilgilere ve bakım önerilerine sıkı sıkıya
uymak olmalıdır.

Pratik elektrik testlerinin pek çok sorunu önceden tespit ettiği unutulmamalıdır. Tespit
sonucu ortaya çıkan sorunların daha fazla büyümeden giderilmesi, ileride çıkacak
pahalı tamir masraflarını önleyecektir. Test ve bakımlar sistematik bir şekilde
yapılmalıdır. Her kullanımdan önce ve sonra, özel muhafaza kabından çıkarılırken ve
yerine yerleştirilirken göz kontrolu yapılmalıdır.

Elemanların eğitimi

Seyyar elektrikli cihazların kullanımı ve korunmalarıyla ilgili olarak yapılacak personel


eğitimi, koruyucu bakımın gerektirdiği işlerdir. Personele yapacağı işle ilgili uygun
aleti seçmesi öğretilmelidir. İşe göre zayıf bir aletin veya cihazın seçilip kullanılması
aşırı yüklenmeye neden olur.

Çalışanlar kırık, çatlak, zayıf bir cihaz fişinin nelere yol açacağını öğrenmeli ve bu tür
sorunları kolayca tespit edebilmelidirler. Bu tür problemli cihaz ve aletlerin rapor
edilmesi öğretilmelidir.

104/448
Çalışanlar kaçak yapan bir cihazın kaçağın küçüklüğüne bakmaksızın rapor edilmesi
ve kullanılmaması gerektiğini bilmelidirler.

Bakım

Aşağıdakiler genel amaçlı önerilerdir. En iyi bakım kaynağı üreticinin kendisidir.

a) Aşınan noktaların periyodik kontrolu: Fırça ve kolektör gibi aşınan parçaların


kontrolları yapılmalıdır. % 50 aşınmış kömürler değiştirilmelidir. Bir kömürün
değiştirilmesi durumunda yeni kömürün orijinal kömür olması sağlanmalıdır.
b) Aşırı toz birikimi: Tüm motorlarda soğutma amacıyla soğutma fanı bulunur. Filtre
edilmiş hava üflemesi varsa havanın bir kısmı filtreden geçer. Aşırı toz birikimi,
fırçanın çalışmasını bozar ve motorun soğumasını engeller. Gerekli olduğunda alet
düşük basınçlı kuru hava ile temizlenmelidir. Ortamdaki havanın iletken ve
aşındırıcılar yönünden zengin olması durumunda, bakım daha özel yöntemlerle
yapılmalıdır.
c) Az veya düzensiz yağlama: Mekanik parçaların aşınmasını önlemenin yolu yeterli
miktarda ve düzgün aralıkla yağlama yapılmasıdır. Önceden kalan kirli yağ
temizlenmelidir. Yağ değişiminde kullanılacak yağ imalatçının önerisi
doğrultusunda seçilmelidir. Muadili yağ kullanımında gerçekten eşdeğerde yağ
temin edilmeli ve başka tip yağların garantiyi kaldırdığı unutulmamalıdır. Çok
miktarda yağ basılması ısınma, yağlama kabı basıncında artma ve
sızdırmazlıklarda hasar gibi ciddi sorunlar yaratır. Az yağ basılması aşınmayı
arttırır.
d) Kablo ve fiş bakımı: Elektrik kablosu cihazın can damarıdır. Lastik yalıtkan yağ ve
gres gibi kalıntılardan etkileneceğinden temiz tutulmalıdır. Düğümlenme ve keskin
köşelerden etkilenme önlenmelidir. Kablo bir askı teli gibi kullanılmamalıdır.
e) Emniyet: Tüm elektrikli cihazlar kablolarının içindeki topraklama iletkeni
aracılığıyla topraklanırlar. Bu iletkenin insan canına yönelik önemi olması
nedeniyle cihazın kullanılması öncesi gözle kontrolu yapılmalıdır. Topraksız
prizlerde kullanabilmek için zaman zaman topraklama iletkeninin kesildiği görülür.
Bu uygulamaya müsaade edilmemelidir. Kopuk, kırık kablo, hasarlı fiş, topraksız
bağlantı gibi kusurlar görüldüğünde alet hizmetten kaldırılmalı ve tamir
edilmelidir. Kablo ve fiş değişiminde kablo kesitine ve akım taşıma kapasitesine
dikkat edilmelidir. Topraklama iletkeni başka amaçlar için kullanılmamalıdır.

105/448
Uzatma kabloları

Uzatma kablolarını yaparken veya hizmete ilk kez alırken kablo bağlantısına dikkat
edilmelidir. Kutuplar düzgün ve topraklama iletkeni uygun bağlanmış olmalıdır.
Uzatma kablolarının boyları uzadıkça gerilim düşümü artacağından, bu konu kablo
kesitini seçerken veya yük değişimde dikkate alınmalıdır. Uzunlukla ilgili olarak
gerilim düşümü tabloları kullanılmalıdır.

Tamiratlar

Önemli tamiratlar imalatçı servisleri tarafından yapılmalıdır. Cihaz ve aletler kaçak


akımlara karşı test edilmelidir.

106/448
BÖLÜM 18

TESTLER VE TEST YÖNTEMLERİ

Bu bölüm, elektrik tesislerinde bulunan çeşitli cihaz ve ekipmanın testleriyle ilgili


bilgileri kapsamaktadır. Testler sonucu elde edilen veriler, aşağıda belirtilen amaçlar
için temel teşkil eder.

a) Yenileme dahil, düzeltici bir bakım işlemi yapılması kararını belirlemek,


b) Cihaz veya ekipmanın performansının, ilk tasarımındaki hali kadar iyi olduğundan
emin olmak,
c) Çalıştığı süre içindeki yaşlanma seyrini yakalamak.

Aşağıda testlerle ilgili genel görüşler sunulmaktadır. Bu görüşlerden sonra genel ve


özel amaçlı testler sırasıyla işlenecektir.

TANIMLAR

1. Kabul testleri

Kabul testleri, yeni bir ekipmanda, alım esnasında veya genellikle montaj sonrasında
enerjilendirilmeden önceki testlerdir. Bu testler, ekipmanın satın alma şartnamesinde
belirtilen ve projelendirme amacındaki kıstaslara uyup uymadığını belirlemek için
yapılır. Bu testlerde elde edilecek değerler, ekipmanın gelecekteki performansı için
başvuru niteliği taşır. Bunlara ilaveten, yapılan testler, nakliye ve montaj sırasında
meydana gelmiş olası hasarların ortaya çıkarılmasına da yarar.

Testlerin yanında, kabul sırasında göz kontrolları ve devrelerin fonksiyon denemeleri


de yapılır.

107/448
2. Rutin bakım testleri

Bu testler ekipmanın ömrünü boyunca düzenli aralıklarla yapılan bakım amaçlı


testlerdir. Koruyucu bakımın bir parçası olarak yapılırlar

3. Özel bakım testleri

Bu testler cihazların veya ekipmanın arızalanması halinde yapılacak testlerdir. Bu


duruma ilaveten, cihazın maruz kaldığı şartlardan ötürü çalışma düzeninde veya
performansında beklenen etkinin araştırılması özel testler grubuna girer. (Kısa devre
sonrası, kablodaki kısa devre test noktasının tespiti veya kesicinin durumu gibi).

4. Test öncesi analizi

Bir test işlemine başlamadan önce, test edilecek devre üzerinde, test sonuçlarından
alınacak neticelere ait değerlendirmede bulunulması gerekir. Yapılacak testlerde
nelerin ölçüleceği planlanmalıdır.

5. Ön test (As-Found test)

Ekipmanda yapılacak bakım işlemlerinden önce, ekipmanın durdurulduğu veya teslim


alındığı haliyle yapılan bakım öncesi testlerdir.

6. Son test (As-Left test)

Bakım sonrası devreye almadan önce yapılan testlerdir.

Bakım testleri

Ekipmanlar bakıma alındıklarında, bakım öncesi ve bakım sonrası testlerin her ikisi de
gerekebilir. Ön testlerde, ekipmanda, en son bakım tarihinden bu güne meydana
gelmiş olan olası arızalar araştırılır. Koruyucu bakımın etkinliği ve gerekli düzeltici
bakım işlemlerine ihtiyaç olup olmayacağı tespit edilir. Son testlerde ise yapılan

108/448
bakım işlerinin etkinliği araştırılır. Bu göstergeler gelecek bakım dönemi için kıstas
olarak kullanılır.

Testlerin sıklığı

Testlerin en iyi yapılacağı dönem koruyucu bakımın yapıldığı dönemdir. Bir duruş tüm
işlemlerin yapılmasını sağlar. Bu nedenle testlerin sıklığı koruyucu bakımın sıklığına
ayarlanmalıdır. En uygun test aralığı ekipmanın kullanımı, işletme ve çevre şartlarının
durumuna bağlıdır. Genellikle bu aralık yukarıda belirtilen şartlara göre 6 ay ile 3 yıl
arasındadır.

Dikkat “Duruş fırsatı yakalamanın zorluğu bakım sıklığını etkilememelidir.”

Durdurulması zor olan bir ekipman, elektrik sisteminin çalışmasındaki en hayati


ekipmandır. Sonuç olarak bu ekipmanın arızası başarıyla çalışan pek çok ekipman için
sorun olacaktır. Rutin testlerin yanında, ekipmanın proje değerlerinde çalışmasına
engel olacak her durum ve şartta bakım ve testleri yapılmalıdır.

Özel önlemler ve iş emniyeti

Elektrik sistemlerinde yapılacak testlerin pek çoğu tehlikeli gerilim ve akım


değerleriyle yapılır. Tehlikeler yalnız insan hayatı ile değil fakat ekipmanın hasarıyla
da ilgilidir.Testler sırasında uygulanacak yeterlilikte, testi yapan ekip elemanlarını
tehlikeye atmayacak, emniyet kuralları geliştirilmelidir. Keza testler sırasında test
yapılan ekipman ve test aletlerinin zarar görmemelerini sağlayacak tedbirler
alınmalıdır.

Yüksek gerilim ve aşırı gerilim izolasyon kontrolu amaçlı ve normal gerilimin


üstündeki gerilimlerdir. Testin amacı anahtarlama sırasında veya yıldırım düşmesi
anında meydana gelecek aşırı gerilim yükselmesi gibi durumlar için, izolasyonun
dayanmasını görmek ve çalışan ekipmanların bozulmamasını sağlamaktır. Doğru
gerilimle yapılacak yüksek gerilim testleri kontrollu ve hasarsız olduğu için, test
marjinal izolasyon düşüklüğü olsa bile yapılabilir. Önemli izolasyon düşüklüğünde bile
hasar verilmeden test yapılması mümkün olmaktadır. Bazı izolasyon testleri sırasında
izolasyon delinmesi olabilir, bu ihtimal göz önüne alınarak tedbir alınmalıdır.

109/448
Alçak gerilimdeki izolasyon testi planlı bakımın başında yapılmalıdır. Şayet
izolasyonda bir delinme söz konusu olursa, planlana sürede bakımın bitirilebilmesi ve
bu arada izolasyon sorununun giderilmesi düşünülmelidir. Kirli veya ıslak bir
ekipmanda yüksek gerilimle izolasyon testi yapılmadan önce ekipman temizlenerek
kurutulmalıdır.

Çok yüksek açma kapasitesine sahip alçak gerilim şalterlerinde, akım sınırlamalı
sigortalar bulunabilir. Aşırı akım veya aşırı yük testi yapılmadan önce sigortalar
çıkarılmalı veya kısa devre edilmelidir.

Test elemanlarının kalitesi

Bir test planlamasında, testin anlamlı bir şekilde sonuçlanabilmesi için, testi yapan
kişinin, testi etkileyecek tüm şartlara uyması ve testin uygunluğu sağlanmalıdır. Test
elemanı test cihazlarını iyi tanımalı ve test değerlerindeki cihaz anormalliklerini veya
şüpheli değerleri tecrübesiyle anlayabilmelidir.

Test cihazı

Testlerin başarısında uygun cihaz seçimi önemlidir. Test cihazı, test altındaki cihazdan
en az iki kat daha hassas olmalıdır. Test cihazı uygun ortamda saklanmalı ve kalifiye
elemanlar tarafından kullanılmalıdır. Her test cihazı belirli aralıklarla kalibre edilmeli
ve doğruluğuna emin olunmalıdır. Geçerli test sonuçlarına ulaşmak için cihazın
besleme gerilimi ve frekansı kaliteli olmalıdır

Formlar

Eğer testlerden ve koruyucu bakım programından beklenen yararın sağlanması


isteniyorsa, tüm test sonuçları ve bakım işlemleri test devrelerinin ve bakım
formlarının üzerine geniş bir şekilde işlenmelidir.

Genellikle hem test değerlerini hem de bakım işlemlerini aynı form üzerine işlemek
daha doğrudur. Bir dosyalama sistemi ile kolayca bakım ve test işlemleri başından

110/448
beri izlenebilir hale gelir. İyi planlanmış bir form ayni zamanda yapılacak işler için bir
liste durumundadır. Bu konuda hazırlanmış bir örnek eklerde sunulmaktadır.

Buraya kadar anlatılanlar testlerle ilgili genel konulardı. Aşağıda elektrik tesislerinin
bakımında baş vurulan genel ve özel testler anlatılmaktadır.

TESTLER

A. İZOLASYON TESTİ

İzolasyon iki farklı gerilimdeki bölgenin arasına konulan ve elektrik akımının akmasına
engel olan yalıtkan bir maddedir. Gaz, sıvı veya katı olabilirler. Vakum da izolasyon
amacıyla kullanılabilir. İzolasyon sisteminde meydana gelecek bir sorun elektrikli
ekipmanlarda sıkça karşılaşılan problemlerdendir. Alçak veya yüksek gerilim
sistemlerinde karşılaşılabilir. Elektrikli ekipmanın testleri, izolasyonun durumunu veya
izolasyonun kalitesini ölçmeye yöneliktir. Testlerde alternatif akım veya doğru akım
kullanılır.

İzolasyonun bozulma sebebi

Sıvı veya katı izolasyon malzemeleri organik olduklarından yaşlanma kaçınılmaz olur.
Bu doğal bozulma, aşırı sıcaklık ve nemle hızlanır. Isı, nem ve kirlenme izolasyon
bozulmalarının başında gelir. Diğer izolasyon bozulma nedenleri kimyasal ataklar,
mekanik hasarlar, güneş ışığı ve aşırı gerilimlerdir.

Doğru akım ile test ve test akımı bileşenleri

Bir izolasyon malzemesi üzerine d.a. gerilimi uygulandığında izolasyon içinden geçen
elektrik akımının bir çok bileşenleri olduğu görülür.

a) Kapasitif şarj akımı


b) Dielektrik emilme akımı
c) Yüzey kaçakları akımı
d) Korona akımı

111/448
e) Hacimsel kaçak akım

Kapasitif şarj akımı ve dielektrik emilme akımı, uygulanan gerilimin süresine bağlı
olarak giderek azalan türde akımlardır. Test sırasında direnç ve akım okuması için bu
akımların azalıp, etkisini kaybetmesi beklenmelidir. Test geriliminin uygulanması ile
okumanın yapıldığı zaman uzunluğu testin bir parçası olarak not edilmelidir.

Yüzey kaçak akımları yüzeyden toprak iletkenine doğru akan akımlardır. Test
sırasında akmaları arzu edilmez. Bu nedenle, ilk test dışında izolatör yüzeyi iyice
temizlenerek, kuru olması sağlanmalıdır. Korona akımları çok yüksek gerilimlere
çıkıldığında havanın iyonize olmasıyla iletkenlerin keskin köşelerinde meydana
gelirler. Bunlar da test sırasında istenmeyen akımlar olduklarından, keskin köşelerin
özel yöntemlerle koruma altına alınması gerekir.

Hacimsel kaçak akım, asıl ölçülmesi gereken ve izolasyon malzemesinin durumunu


tespit edecek olan akımdır.

İzolasyon direncinin ölçülmesi

Sabit bir gerilimden 100 ile 5000 volt arasında bir test gerilimi üretebilen bir kaynak
gereklidir. Bu gerilim izolatör uçları arasına uygulanır. Genellikle megaohmmetre
denilen portatif bir el aleti kullanılır. İzolasyon direnci doğrudan sıkaladan megaohm
mertebesinde okunabilir. İzolasyon kalitesi, izolasyon direncine bağlı bir değerdir.

İzolasyon direnci sıcaklığa bağlı olar değişebileceğinden testlerin her zaman aynı
sıcaklıkta yapılması uygun olur. Bu mümkün olmadığında düzeltme faktörü tabloları
ile ölçüm hatası düzeltilir.

İzolasyonun hacimsel anlamda direnç değerinin okunması, hacmin dikkate alınmasını


gerektirir. 300 metrelik kablo ile 30 metrelik kablonun izolasyon direnci aynı olamaz.
Uzun kablonun direnci kısa kabloya göre, diğer şartlar değişmez ise, onda bir
oranında az olacaktır.

112/448
İzolasyon testi oldukça kolay uygulanabilen ve son derece yararlı bir testtir. Periyodik
kontrolların yapıldığı değerler kayda alınmalı ve malzemenin durumu zaman içinde
izlenmelidir.

Dielektrik emilme testi

İzolasyon direnç testinin çok üzerinde bir gerilimle, 5-15 dakika arasında yapılan bu
test, izolasyonun iyi olduğu bilindiğinde yapılmalıdır. Sıcaklığa ve hacme bağımlı
değildir. Test süresince izolasyon direnci büyür.

Polarizasyon endeksi

Dielektrik emilme testinin özel bir şeklidir. Genellikle trafolara, döner makinelere ve
kablolara uygulanır. İki kez test yapılır. Birinci test 10 dakika ve ikinci test 1 dakika
sürer. İki ölçümün direnç değerlerinin, birbirine bölünmesiyle ortaya bir endeks
rakamı çıkar. Bu rakam 1 den küçükse ekipmanın bakıma alınması gerekir. Çeşitli
ekipmanlar için, polarizasyon endekslerini gösteren referans tablolar bulunmaktadır.

Yüksek gerilim testleri

Bu testler, izolasyon malzemesini iki ucu arasında 50 hz gerilimin tepe noktası


büyüklüğünde bir gerilimle (a.a. veya d.a.) yapılır. Ya dielektrik emilme testi gibi
veya basamak gerimi uygulanarak yapılır.

Dielektrik emilme testi

Bu test, gerilim 60-90 saniye arasında yavaş yavaş arttırılmak suretiyle yapılır.
Maksimum gerilime gelindiğinde 5 dakika bu gerilimde tutulur. Her dakika başı kaçak
akım değerleri ölçülerek kayda alınır. Kaçak akım değerlerinin değişmemesi gerekir.

Basamak gerilimi testi

Kademeli şekilde gerilim uygulanarak yapılan testte, eşit değerlerde ve eşit zaman
aralıklarıyla basamak gerilimi arttırılır. Basamak sayısı 8 in altında değildir. Her

113/448
basamak uygulaması bir veya iki dakikanın altında tutulmaz. Kaçak akımın
sabitlenmesi beklenir ve okunarak kayda alınır. Sonra başka kademeye geçilir. Her
kademe sonunda kaçak akım sabitlenirken düzenli olarak bir önceki basamağa göre
artar.Uygulanan test gerilime karşı kaçak akım değerleri grafiğe dökülür. Grafiğin
lineer olması beklenir. Lineer olmayan ve gerilimle daha büyük değişen kaçak akım
eğrisi, bir arızanın habercisidir. Bu durumda test durdurulur ve devam edilmez. Grafik
lineer gittiği süre içinde teste devam edilir. Maksimum gerilime gelindiğinde, burada 5
dakika beklenir.

Gerilimin boşaltılması

Her testin sonunda, test ekipmanı gerilimi sıfıra döndürülmelidir ve gerilim


gözlenmelidir. Gerilim maksimum değerin %20 sine düştüğünde, metalik kısımlar
topraklanarak, kalan gerilim topraklama yöntemiyle 30 dakika boyunca
sıfırlanmalıdır.

Test öncesi düzenleme

Teste başlamadan önce ekipman temizlenmeli, göz kontrolu yapılmalı varsa tamirat
yapılarak kaçak akımlar minimize edilmelidir. Kablo bağlantılarında aynı uygulama
yapılmalıdır. Parafudurların bağlantıları alınmalıdır.

Kablo testlerinde, trafolar, ayırıcılar, sigortalar, ve şalt bağlantıları ayrılmalıdır.


Böylece büyük kaçak akımların okunması durumunda, tüm değerin kablodan
kaynaklandığı ortaya çıkacaktır. Bağlantıların ayrılmasının imkansız olduğu
durumlarda, test tepe eğeri düşük tutularak diğer yerlere zarar verilmemelidir.

Kablolarda okunacak yüksek kaçak akımlar, montaj sırsında yapılan ve uygun


olmayan kablo başlıklarından gelebilir.

Kablo kabul testlerindeki gerilimler

Bu değerler standartlar ve imalatçılar tarafından verilmişlerdir. Bakım amacıyla


yapılacak testlerde bu gerilim değerlerinin % 75 i alınmalıdır.

114/448
Kablo bakım testlerindeki gerilimler

Kabloların bakım amaçlı testlerinde uygulanacak olan gerilim değeri önem


taşımaktadır. Çok az uygulanan gerilim zayıf noktaların tespitine yaramaz. Fazla
uygulanan gerilim ise izolasyonu bozar.

Basamaklı gerilim uygulaması ile:

a) İzolasyon geriliminin mutlak değeri


b) Gerilime karşı direnç eğrisi
c) Eğri üzerinde bir kırılma noktası izlenebilir.

Alternatif akım ile yapılan testler

Yüksek gerilim testi

Alternatif akımla yapılan testlerde, gerilim, şebeke geriliminin üstünde bir değerde
tutularak, bir dakika süre ile uygulanır. Uygulanacak test geriliminin büyüklüğü,
cihazın alçak gerilim veya yüksek gerilimde kullanılmasına, kontrol devresi veya ana
devre üzerinde olup olmamasına, testin sahada veya laboratuarda yapılmasına
bağlıdır. Gerçek değerler için üretici talimatları ve standartlar kullanılmalıdır.

İzolasyon güç faktörü testi

Bir yalıtım malzemesindeki güç faktörü, İzolasyon malzemesi üzerine uygulanan a.a.
test gerilimi ile, izolasyon içinde akacak şarj akımı arasındaki açının kosinüs cinsinden
ifadesidir. Bir anlamda izolasyon malzemesinin şarj akımı ile depolayacağı enerjinin
ifadesidir. İzolasyon güç faktörü testi ile bu değer bulunmaya çalışılır. Bu test,
trafolarda, kesicilerde, kablolarda, döner makinelerde izolasyonun durumunu ve
kalitesini anlatan bir değerdir. Düşük değerlerdeki güç faktörü varsa, yayılma faktörü
ile güç faktörü aynı değerlerdedir. Cihaz sistemden tamamen ayrılarak, izolatör ve
buşingleri temizlenerek kurutulur. Test için %70 rutubetin altı ve sıfır derece
sıcaklığın üstü bir ortam seçilir. Bu değerlerin dışı test için uygun değildir.

115/448
Test aletleri

Test aletleri, şarj gerilim ve akımları ile dielektrik kayıpların ayrı ayrı okunabilmesini
sağlamalıdır. Buradan bir oran hesaplanabilir. Test cihazı elektromanyetik bağışıklığı
olan ve enerji dağıtım sistemi içinde çalışabilecek türde bir cihaz olmalıdır. 50- 60
Hz.de yapılacak testlerde düzgün bir sinüs gerilimi ile test yapma imkanı vermelidir.
(Harmonik bozulmada güç faktörü değişir.). Gerilim ve akım kapasitesi test için
yeterli olmalıdır.

Trafo testi

Trafo testlerinde her sargının toprağa göre ve her sargının diğer sargıya göre güç
faktörü ölçülmelidir. Her buşing için ayrı test yapılmalıdır.

Kesici testi

Kesici açıkken, giriş ve çıkış tarafındaki aksamın sabit kontaklar dahil testi
yapılmalıdır. Kesici kapalı iken, her kutbun testti yapılmalıdır. Buşingler için de testler
yapılmalıdır. Havalı kesicilerde ark şutlu ve ark şutsuz test yapılmalıdır.

Döner makinelerde testler

Stator üzerindeki nötr bağlantısı açılarak, her sargının toprağa ve diğer sargılara göre
testi yapılmalıdır.

Kablo testi

Her damarın toprağa göre testi ve her kablo başlığının testi yapılmalıdır.

Geliştirme: Verilerin geliştirilmesi

a) Test edilen ekipmanın endüstri standartları ile desteklenmesi


b) Test sonuçlarının benzer cihazların test sonuçlarıyla mukayesesi

116/448
c) Test sonuçlarının ayni cihaz için önceki test sonuçlarıyla mukayese edilmesi
yoluyla olur.

KORUYUCU CİHAZLARIN TESTLERİ

Sigortalar

Sigortalar atık olup olmadıklarına göre iletim testine tabi tutulurlar. Dirençleri 4 telli
Kelvin köprüsü veya mikro-ohm metre ile ölçülür. Sigorta iç iletken direnci üretici
firma değeri ile karşılaştırılır. Bu değerler bilinmiyorsa, yeni sigorta direnç
değerlerinden % 50 yi geçmeyen değerde olanlar sağlam kabul edilir.

Alçak gerilim şalterleri

Alçak gerilim şalterleri endüstriyel tasarımlarına göre iki sınıfa ayrılır.

a) Dökme gövdeli tipler (Moulded Case type)


b) Alçak gerilim güç şalterleri

Saha testleri

Bu şalterlerin testlerinde durumları ve çalışmalarının kontrolu ön plandadır.


Laboratuar testlerinin yapılması amaçlanmaz. Sahada tamir işlemleri yapılmamalıdır.
Testlerin laboratuar bazında veya sahada özel anlamda yapılması uzmanlık işidir.
Şalterin fabrikasına gönderilmesi daha doğrudur. Bu iş için prosedürler
bulunmaktadır.

Özel testlere ihtiyaç duyulması halinde, özel test düzenekleri bulunması gerekir.
Elektronik tip trip ünitelerinin testi, akım trafosunun sekonder akımı kullanıldığından
daha kolaydır. Bu testler daha hassas olarak yapılabilirler. Özel test kitleri ve test
prosedürleri imalatçıdan temin edilebilir. Bazı şalterlerin bu tür testler için kendi
üzerinde sabit test düzenekleri bulunur.

117/448
Kompak şalterler

Şalter olarak en yaygın kullanılan tiplerdir. Akım taşıma kapasiteleri 10 amperden


4000 ampere kadar çıkabilir. Açma sistemleri 11. konuda anlatıldığı gibidir. Testleri,
açma ünitelerinin tipine göre düzenlenir.

 Termik Manyetik testler: Bu testler 3 kademede yapılır.

1. % 300 fazla akım geçirilerek her kutbun test edilmesi


2. Test işleminin doğrulanması
3. Üretici firma verilerinin doğrulanması

Üretici firmalardan test prosedürleri temin edilebilir.

 Aşırı akım testleri: Bu testler % 300 akımda yapılır. Bu değere gösterilen tepki
süresi bütün aşırı akım skalası boyunca bir gösterge teşkil eder. Bu değer baz
olarak alınacak olursa sahada da kolayca uygulanabilir. Uygulama sırasında bu
kutupta üretilen ısı diğer aktif olmayan kutuplardaki ısıya göre yeterince büyük
olduğundan, test sonuçları diğer kutuplarda etkilenmeyeceğinden, doğru olarak
tespit edilir.

Alçak gerilim güç şalterleri

Aşırı akımda açma mekanizması

Alçak gerilim güç şalterlerini kompak şalterlerde ayıran önemli özellik, çeşitli aşırı
akım olaylarına farklı tepki vermesidir.Bu şalterler elektronik veya elektro-mekanik
olabilirler. Fakat açma için iki veya üç mekanizmayı ayni anda bulundururlar.
Görevleri son derece önemli olan bu elemanlar aşağıda verilmiştir.

a. Uzun sürede açan elemanlar: Bu elemanlar aşırı yüke karşı görev yaparlar.
Aşırı akım ayarı, genellikle yükün durumuna göre % 80 ile % 160 arasında
ayarlanabilir. Açma süreleri saniyeler hatta dakikalarla ifade edilir.

118/448
b. Kısa sürede açan elemanlar: Küçük çaplı kısa devre ve hata akımlarına karşı
açmaları için kullanılırlar. Açma süreleri bir saniye ve altında periyotlarla ifade
edilir. Anma akımının % 250 ile % 1000 üzerindeki aralıkta çalışırlar.
c. Ani açan elemanlar: Bu elemanlarda zaman söz konusu değildir. Çünkü
açmalarındaki hedef Çok yüksek kısa devre akımı yaratacak durumunun
derhal ortadan kaldırılmasıdır. Çalışma aralıkları, anma akımının %500 ile %
1500 arasındadır.
d. Toprak kaçak akım elemanları: Bu elemanlar elektronik ünitelerdir. Toprağa
doğru, ayar değerlerinin üzerinde kaçak akım olduğunda çalışırlar. Daha çok
topraklamaya güvenilmediği durumlarda veya izole güç sistemlerinde
yaralanılır.

Testler

Özel test düzenekleri isteyen bu şalterlerin testinde, gerekli akımı istenilen büyüklük
ve periyotta verebilecek, zamanı ve akım değerini hassas olarak kaydedebilecek
cihazlar gerekir. Bu nedenle kendi üzerinde test yapmaya yarayan düzeneği olan güç
şalterleri bulunmaktadır. Bu yoksa uzun gecikme için anma akımının % 300 üzerinde
test düzeneği hazırlanmalıdır. Kısa açma süresi için anma akımının % 150-200 arası
bir akım seçilmeli. Ani açma testinde de %90-110 arası akım değeri seçilmelidir. Kısa
devrelerde meydana gelen akımın yapısı asimetrik olduğundan, test sırasında
asimetrik akım üretmek mümkün değildir. Bu nedenle ani açma testinde simetrik
akım yapısı kullanılmalıdır. Ayar değişikliklerinde ön ve son testler yapılmalıdır.

Koruma röleleri

Orta gerilim kesicileri ile birlikte kullanılan koruma röleleri, anormal koşullar
oluştuğunda, elektrik sisteminin en az etkilenmesi ve tahribatın önlenmesi amacıyla
kullanılırlar. Bu anormallikler gerilim, akım, frekans, faz açısı, akım veya güç yönünün
değişmesi gibi durumlardır. Her anormallik için kullanım yerinin şartlarına has seçim
yapılır.

Çok yaygın olan tip elektro-mekanik olarak çalışan tiplerdir. Elektrik sistemindeki
anormallik, bir disk veya pimi harekete geçirerek koruma devresini çalıştırır. İlk

119/448
kuruluşta fabrika testleri ile devreye alınır. Daha sonra kullanım durumuna göre
testleri yapılır. Bir sanayi tesisinde periyodik test süresi 2 yıldır.

Testlerde dikkat edilecek önemli noktalar şunlardır.

 Teknisyenler, koruma rölelerinin yapısını, çalışma mekanizmalarını ve testlerini


iyi anlamalıdırlar,
 İmalatçı tarafından hazırlanmış test prosedürü mevcut olmalıdır,
 Testte kullanılacak değerler ve test noktaları teknisyenlerce bilinmelidir,
 Gerekli olan test donanımı hazır olmalıdır,
 Pek çok koruma rölesi işletme anında test edilebilir. Fakat kesicinin açması
gerektiğinden, sonucun işlerliliği görülmelidir.

Göz testleri

Her röle, göz kontrolu ve temizlik için yerinden çıkarılmalıdır. Sistem devrede ise
kontrollar teker teker yapılmalı tüm sistem komple korumasız bırakılmamalıdır.
Kontrol edilecek noktalar imalatçı kılavuzlarında verilmiştir. İşlemler genellikle gevşek
vidalar, aşınan sürtünmeli parçalar, demir tozları, diğer gevşemelerdir. Gümüş
kontaklar parlatılarak temizlenmelidir.

Ayarlar

Kararlaştırılan değerler röleye uygulanmalıdır. Daha önceki ayarlar geçerli ise


bunların doğru değerde olduklarına emin olunmalıdır.

Kontak kavrama testi

Bir aşırı akım rölesinin kontakları,uygulanan aşırı akım değeriyle orantılı olarak
kavrama yapar. Ayni zamanda kavrama miktarı ayar yayı ile ayarlanır. Gerilim
rölesinde de benzer bir yapı bulunur.

120/448
Zaman testi

Aşırı akım zaman testi 2 ile 10 kez arası tekrarlanmak suretiyle yapılır. Röle test
ayarına ayarlanır. Test sırasında röle yerinden çıkarılmaz.Bu konuda çeşitli akıllı
üniteler bulunmakta ve test sinyallerini kendileri üretebilmektedirler. Aksi takdirde
imalatçı prosedürleri uygulanmalıdır.

Ani akım testi

Bazı koruma cihazlarında ilave olarak bu ayar değeri olabilir. Zaman testinde olduğu
gibi imalatçı test prosedürüne uyulmalıdır.

Kesici açma testleri

Yukarıdaki testler doğrultusunda kesicinin açması izlenmelidir.

TEMAS DİRENCİ TESTLERİ

Bu testler kontağı olan tüm şalter ve kesicilerde uygulanır. Bu amaçla mikro ohm
mertebesinde direnç ölçen cihazlar kullanılır. İkinci bir yöntemde kontaklardan doğru
akım geçirerek kontaklar arasında meydana gelen doğru gerilimi ölçmektir. Ölçülen
akım ve gerilim değerlerinden direnç hesabı yapılır. 10 mikro ohmun altında ölçülen
direnç değerleri uygun değerlerdir.

Kontaklar üzerinde düşecek gerilim değeri bulunmak istendiğinde anma akımı baz
alınarak gerilim düşümü bu değere çevrilir. Kontak direnci veya geriliminin
ölçülmesindeki amaç şalt merkezlerinde yayılan ısı miktarının düşürülmesidir. Bu
sayede hem şalterin kendisi hem de komşu ekipmanların ömrü uzatılmış olur.

EKİPMAN TOPRAK EMPEDANSI TESTLERİ

Bu testin amacı, ölçümü yapılacak uç nokta ile trafo şaltı arasındaki toprak iletkeninin
bütünlüğünü görmektir. Kısa devre anında topraklama iletkeni üzerinden kaynağa
doğru kısa devre akımı akar. Düşük empedanslı bir geri dönüş hattı, topraklamaya

121/448
bağlı olan diğer sistemlerin topraklama noktalarında sıfır gerilim olmasını sağlar. Bu
esnada koruma cihazı hata akımının büyüklüğü ile orantılı bir zamanda kısa devre
olan bölümü ayıracaktır.

Topraklama iletkeninin empedansını ölçecek cihazlar bulunmaktadır. Yüksek olan bir


direnç her zaman bir sorunun habercisi olmakla birlikte, düşük olan bir direnç, her
zaman topraklamanın yeterli olduğunu göstermez. Çünkü bu iletkenin meydana
gelecek kısa devre akımlarını taşıyabilmesi de önemlidir. Bu hattın kısa devre akım
değeri ve iletken kesiti mutlaka doğru tespit edilmiş olmalıdır.

Ölçüm sırasında iletkene paralel bağlı başka iletkenlerin olmadığına emin olunmalıdır.
Bazen kablo konduitleri ve ekipmanları birbirine bağlıyan diğer metal kısımlar
bulunabilir. Bu durum doğru ölçüm yapmayı engeller. Düşük akımlarla yapılan
testlerde daha yüksek empedans değerleri ölçülür. Fakat bu durum test sonuçlarının
doğruluğuna ters bir durum değildir. Sonuçlar kabul edilebilir sonuçlardır.

İŞLETME TOPRAKLAMASI TESTİ

Bu test işletme yani trafo nötr noktası topraklama sisteminin bütünlüğünü ve verimini
görmek için yapılır.

Bu sistemin amacı

 Yıldırım için bir deşarj yolu sağlamak


 İndüklenmiş gerilimlerin toprağa gönderilmesini sağlamak
 Sıfır referans noktası sağlayarak cihazları emniyete almak
 Yıldız bağlı trafolardan 2 farklı gerilim elde edilmesini sağlamak

Testler toprak direncindeki değişimleri görmek ve topraklama elektrotlarının


durumunun izlemek için yapılır. Test sırasında trafo gerilimi kesilir ve elektrotlardan
akım gönderilerek gerilim düşümüne bakılır. Cihaz toprak direncini direk olarak
gösterir.

122/448
KESİCİ AÇMA SÜRESİ TESTİ

Bu test orta gerilim kesicilerini açma komutu geldikten sonra açmaları için gerekli
zaman aralığının tespiti için yapılır. Bu düzenek ancak imalatçının önereceği bir cihaz
ve yöntemle yapılır. Test sırasında gerekli emniyet tedbirleri alınmalıdır. Açma ve
kapama işlemi kesiciye bağlı bir kaydedici aracılığıyla yapılır.

İNFRARED ÖLÇÜMLER VE GÖZLEMLER

İnfrared ölçüm, gerilim altındaki elektrik sistemlerinin, uzaktan veya kameralarla


yaklaşık sıcaklıklarını ölçmeyi hedefler. Bu sayede pahalı ve kötü sonuçlar yaratacak,
beklenmedik olayların önüne geçilmiş olur.

Ölçümü yapacak olan personelin:

 İnfrared konusunda bilgili olması


 Elektrik sistemleri bakımında bilgili olması
 Emniyet tedbirleri konusunda bilgili olması gerekir.

Doğru teşhis ve acil önlem alınması, kaza ve kayıpların az olmasını sağlar. İnfrared
ölçüm cihazlarının ölçüm noktasının önceki durumunu gösterir yapıda tarayıcı
özellikte olması faydalıdır. Bu cihazlar ölçülen alanda bulunan yüksek sıcaklıktaki
noktaların, resmini gösterir.

İnfrared ölçümü için serbest çalışan firmalarla anlaşma yapılabilir. Zaten dünyadaki
uygulamalarında, ölçümler, sözleşmeli bakım firmaları tarafından kalifiye elemanlar
aracılığıyla, yapılmaktadır. Yükün hafif olduğu veya yüksüz durumlarda göz kontrolu
geçerli bir yöntem olarak kullanılır.

İnfrared ölçümün avantajları

 Üretimi aksayacağı, enerjinin kesilmesinin istenmediği yerlerde kullanılır.


 Bakılacak noktaların sayısını azaltarak, bakım süresini kısaltır.
 Uzun süreli güvenli olarak işletmede kalmayı sağlar.

123/448
 Ölçüm sonuçları doğru olduğundan, hataya sebebiyet vermez.
 İşlevine göre ekonomik bir seçenektir.
 Yeni kurulan tesislerde, sistemin montaj kusurlarının görülmesine yardımcı
olurlar ve sistemin gelişmesini sağlarlar.
 Periyodik bakım programının revize edilerek bakım sürelerinin yeniden tespitini
sağlarlar.

İnfrared ölçümün dezavantajları

 İnfrared cihazlar pahalıdır.


 İnfrared cihazları kullanacak personel özel eğitimli olmalıdır.
 Özel analiz ve ölçü kıstasları vardır. Bu kıstaslar emniyet açısından
değerlendirildiğinde ölçüm noktalarına erişim ve ölçüm zorlukları yaratır.
 Açık havada hava şartları ve ışınlar ölçümü olumsuz etkiler.
 Ölçüm genellikle gece yapılmalıdır. Bu durum sistemin yüklenmesinde
değişiklik yaratabilir.

İyi bir ölçüm için koşullar

 Cihaz portatif olmalıdır.


 Çalışma ortamı koşullarına uygun olmalıdır.
 Görüntü için ekran büyük çözünülürlülük yüksek olmalıdır.
 Görüntü ve fotoğraflar renkli olmalıdır.
 Sıcaklık algılaması doğru olmalıdır.
 Çeşitli sıcaklık kaynakları ile testler yapılıp ölçüm doğrulanmalıdır.
 Yük % 40 ın altında olmamalıdır.

Ölçüm sıklığı

Yılda bir kez duruştan önce yapılmalıdır.Daha sık ölçüm, yük değişimleri ve sistem
değişiklikleri sonucu ve ayrıca gerekli görüldüğü takdirde yapılmalıdır. Ölçüm
noktalarının listesi hazırlanmalıdır. Ölçümlerde azami yüklenmeye dikkat edilmelidir.
İç sıcaklıkların yüzey sıcaklıklarından yüksek olduğu bilinmelidir.

124/448
Ölçüm değerleri mutlaka saklanmalıdır. Eski ile yeni ölçüm karşılaştırılmalıdır. 1-3 Cº
lik ısı farkı dikkate alınmaz. 4-15Cº ısı farkı izlenmelidir. 16 º nin üzerindeki ısı
farkları, derhal çözüm gerektirir.

DÖNER MAKİNALARDA İZOLASYON TESTİ

İzolasyon direnci testi

Döner makinaların izolasyon testleri belirli aralıklarla ve sürekli 60 saniye için yapılır.
Bunun amacı sürekli ayni şartların sağlanması ve zaman içinde makinanın izolasyon
direncindeki değeri izlemektir. Bu durum mukayese yapmaya imkan tanır. Bu amaçla
izolasyon değerlerinde tavsiye edilen ve izolasyonun tatminkar olduğunu belirt4en
değerler bulunmaktadır.

1000 volt ve altındaki makinalarda izolasyon direnci 2 megaohm olmalıdır. 1000


voltun üzerinde ise, izolasyon direnci her 1000 volt için 1 megaohm ve ilave olarak
artı bir megaohm olmalıdır. Bu değerler zaman içinde yukarıda belirtildiği gibi doğal
olarak düşebilir. Düşme trendi izolasyon yenilenmesi için bir bilgi oluşturur.

Dielektrik emilim testi

Test gerilimi uygulama süresinin 10 dakikaya kadar çıkarılması kirlenme ve nem gibi
faktörlerin tespitine yarar. Zamana karşı yalıtım direnci eğrisi çizilmesiyle izolasyon
durumu hakkında bilgi edinilir. İzolasyon zaman ile artıyorsa izolasyonun durumu çok
iyi demektir. İzolasyon direnci kısa sürede bir değere çıkıp düz bir çizgi çizerek sabit
gidiyorsa kaçak akımlar nedeniyle izolasyon direnci yükselemiyor demektir. 10.
dakikadaki izolasyon direncine, birinci dakikadaki izolasyon direnci bölünürse çıkan
sonuç izolasyonu yorumlamak için kullanılabilir. İyi bir izolasyon direnci zaman içinde
yükselme göstereceğinden çıkan sonuç birden büyük olmalıdır.

125/448
10./1. dakika testlerinden çıkan sonuç İzolasyonun durumu için yorum
1 den küçük İzolasyon tehlikeli durumda
1-1,5 arası İzolasyon kötü
1,5-2 arası İzolasyon incelenmeli
2-3 arası İzolasyon iyi
3-4 arası İzolasyon çok iyi
4 den büyük İzolasyon mükemmel

Aşırı gerilim testi

Normal bakım işlemleri sonucunda aşırı gerilim testi yapılır. İzolasyonun gerçekten iyi
olup olmadığını test etmek amacıyla makinaya ve sisteme yüksek gerilim uygulanır.
Alternatif akım veya doğru akım uygulanarak yapılır. Her iki uygulama da birbirine
üstünlük sağlamaz. Fakat makinanın alternatif veya doğru akımda çalışmasına göre
tercih bunlardan birine yapılabilir. Doğru akım test cihazlarının el tipi olanları ucuz,
kulanımı kolay ve yaygın olduğundan tercih bu yönde yapılabilir.

Testler sırasında makina izolasyonunda bozulma olmamasına dikkat edilerek test


gerilimi seçilmelidir. Seçilecek test gerilimi mutlaka cihaza uygun olmalıdır. 1000
voltun altındaki yeni makinaların izolasyon testinde anma gerilimini iki katı ve ilave
olarak 1000 volt kullanılabilir. (400 volt için 1800 volt) Eski makinalarda bu değer %
50 -60 a düşülür.

Bu test sonucunda test için yorum yapmak zordur. Neyin kabul edilebilir olduğunu
bilmek gerekir. Bu test yerine izolasyon direnci testi daha uygundur.

NÖTR AKIMI TESTİ

Nötr akımının zaman zaman yükseldiği olur. Bunun nedeni fazların dengesiz
yükselmesi veya harmoniklerdir. Bazen her ikisi birlikte ortaya çıkar. Ayrıca
şebekeden dengeli akım çektiği halde asimetrik akım yapısı nedeniyle nötrü
üzerinden akım geçen hız kontrol üniteleri, UPS ler gibi elektronik üniteler vardır.

Tüm bu sayılanlar nötr akımının yükselmesine, nötr ile topraklama iletkenleri


arasında gerilim yükselmesine ( Common Mode Noise) ve nötr iletkeninin ısınmasına

126/448
neden olurlar. Isınmanın etkisi ile nötr iletkeni izolasyonunda bozulma meydana gelir.
Isınma etkisi ile yangın ve cihaz bozulmaları yaşanır.

RMS ölçüm özellikli bir pens ampermetre ile nötr akımı kaba olarak ölçülmelidir. Bu
ölçümde okunacak akımın tüm harmonik frekansları taşıdığı unutulmamalıdır. Bu
nedenle ölçüm için spektrum analizörü kullanılması sonucun doğru olmasını
garantiler.

127/448
BÖLÜM 19

UZUN SÜRELİ ÇALIŞMA KOŞULLARI ALTINDA YAPILAN


BAKIMLAR

Durması Mümkün olmayan ve 24 saat çalışan kağıt fabrikalarda, elektrik


sitemlerindeki arızalar ağır hasarlara neden olur. Bu nedenle elektrik tesisatının
bakımının, uzun süreli üretim periyotları sonunda yapılması, elektrik bakım
anlayışında farklılıklar getirir. Kontrolların ve bakımın periyodu emniyet koşulları,
işletmenin çalışma şartları ve bakım hizmetinin niteliği göz önüne alınarak yapılır.

Böyle yerlerde meydana gelecek elektrik arızaları ve ekipman kusurları, genellikle


elektrik tesisatında mal kaybına yol açar. Ayrıca üretim kaybı gibi ilave sonuçları da
bulunur. İlave denilen üretim kayıpları, genlikle elektrik ekipmanlarındaki kusurlardan
daha büyük olabilir.

Elektrik sistemi ve tesisatındaki bakımların yanında projelendirme ve tasarımla ilgili


konular önem kazanmaya başlar. Böyle işletmelerde emniyet ve bakıma yönelik
tedbirler işin başında alınarak ilk yatırım maliyetleri yükselir. Fakat daha sonra
ekonomik kazanımlarla geri alınır.

Bakımın genel koşulları

Bir elektrik sisteminin mühendisliği, tasarımı ve montajı iyi yapılmadığı sürece, bakım
ne kadar özenli yapılırsa yapılsın, çalışma güvenliği bulunmaz. Bu nedenle aşağıda
sıralanacak olan tedbir ve önerilerin, sistem tasarımı açısından çok önemli oldukları
ve uzun aralıklarla duran işletmelerde dikkate alınmaları gerekir.

 Tasarım ve mühendislik, bakım için enerji kesilmesini gerektirmeyecek şekilde


yapılmalıdır. Rutin veya acil bakım sırasında enerji kaynağının alternatifli olması
ve duruşa yol açmaması gerekir. Arızalı bir kaynaktan, sağlıklı diğer kaynağa
geçiş, minimum süre içinde gerçekleştirilebilmelidir.

128/448
 Yüksek kaliteli ekipmanlar seçilerek işletme sırasında gerekli gözlem yapılabilmeli
ve kapasiteleri yüksek olmalıdır. Gözetleme delikleri ve pencereleri ile koruma
altına alınmış olan özel bölmeler görülebilmelidir. Enerjisi kesilmiş bir hücre içinde,
enerjili yan hücrelerden bağımsız olarak çalışma yapılabilmelidir.
 Mutlaka fabrika kabul testleri yapılmalıdır. Alınan ekipmanların şartname ve
standartlarda belirtilen kıstaslara uyup uymadığı FAT (Fabrika kabul testleri)
sırasında incelenmelidir.
 Montaj talimat ve prosedürlerine sıkı sıkıya uyulmalıdır.
 Montajın her aşaması denetim altında tutulmalıdır. Bu aşamada kablo ve diğer
montaj malzemelerinin ezilme ve deforme olma gibi muamelelere maruz
kalmamaları gerekir.
 Mutlaka montaj kabul testleri yapılmalıdır. Bu testlerde ekipman üzerinde
fonksiyon kontrolu yapılmalıdır. Bu durum montajın, nakliyenin ve diğer olası dış
etkilerin ekipman üzerinde bırakacağı kötü muamelelerin tümünü ortaya
çıkaracaktır. Bu kontrolun bir başka yararı, daha sonraki kontrol ve testler için baz
teşkil edecek değer ve bilgilerin ortaya çıkarılmasıdır.

Yukarıda anlatılan noktalardan başarıyla çıkılması planlı bakım için iyi bir başlangıç
noktası olacaktır. Sistem planlı bakım yapılarak, uzun süre güvenilir bir şekilde
hizmet verecektir.

Bu sistemlerdeki bakım, test ve kontrol yöntemleri bakımın sık yapılabildiği


sistemlerdeki ile aynıdır. Fakat burada dikkate alınması gereken nokta, bakım
işlerinin daha dikkatli yapılmasıdır.

Uzun aralıkla bakım yapılan elektrik sistemlerinde


bakıma etki eden faktörler

 Tüm elektrik bakım ve işletme elemanlarının sistemle ilgili bilgiye sahip olmaları
gerekir. Duvara asılı şema ve prosedürlerle, alınan önlemler personelin bilgisini
taze olarak tutmasına yardım eder.
 Büyük tüketici yüklerin tüketici olarak sisteme etkileri, bakımlarındaki kalitenin
sistemin devamına yapacağı katkının bilinmesi çalışanlar açısından önemlidir.

129/448
 Planlı duruşların arasında geçen sürenin uzunluğu, prosesin sisteme ola etkileri ve
ortam şartları bakım ihtiyacını etkiler.
 Kısmi test ve bakım yapılan bölgelerde, bakım yapılan kısımlar listelenmelidir. Bu
durum bakım için birden fazla duruşa neden olur.
 Duruş süresinde bakım için ayrılan sürenin miktarı bakım kalitesini etkiler.
 Elektrik sistemine ait parçaların tanınması bakım ve işletme bilgileri, ilgili personel
tarafından ne kadar iyi anlaşılmışsa bakım sonuçları o derecede iyi olur.
 Ekipmana etkisi olan nem, toz, vibrasyon gibi çevre koşullarının bilinmesi gerekir.
 Anormal durumları ve bunların işaretlerini (koku, renk, ses gibi) tanıyabilme
becerisi önemlidir.
 Bakım prosedürlerine uyulması önemli bir etkendir.
 Kontratlı bakım sözleşmeleri ile alınacak hizmetler bakıma olumlu katkıda bulunur.
Bu kapsama röle ayar testleri, kesici koruma cihaz ayarları ve testleri, yüksek
gerilim testleri, yağ izolasyon testleri ve yağ temizlenmesi, şalt sisteminin bakımı
ve testleri, Elektronik cihazların bakım ve testleri ile infrared ölçümler girerler.

İşletme ve bakım kadrolarının sayısı, kalifikasyonu ve eldeki test donanımının yeterli


olmadığı tespit edildiğinde, kontratlı bakım planlaması yapılmalıdır. Bunu yanında
işletme bakım kadroları kontrollük görevini üstlenerek, denetimlerini yapacak
düzeyde bilgi sahibi olmalıdır. Kontratlı bakım firmasına sadece bir ekipmanın
bakımının yapılacağını söylemek eksik bir tanımdır. Daha sonra bu konuda emniyetle
ilgili sorunlar yaşanabilir. Bu durum tıpkı işletme bakım elemanlarına eksik bilgi
aktarmak gibi sonuçlar yaratır. Sistemle ilgili gerekli işletme özellikleri bildirilmelidir.

Bir arıza olduğunda parçanın sadece değiştirilmesi yeterli değildir. Komple bir analiz
ile olayın nedeni incelemeli ve tekrarlamaması için düzeltici önlem alınmalıdır.

Aşağıdaki listede, bakım kontrol ve test işlemleri için hazırlanmış rehber tabloların
asılı olması gereken mahaller verilmektedir. Bu tablodaki bilgiler genel ve bakımı
yapılacak ekipmanla uyumlu, sağlıklı bilgiler olmalıdır. Bakım periyodu bu tabloda
görülmelidir.

 Orta gerilim ekipmanları


o Kablolar, klemens ve bağlantı bilgileri
o Yağlı trafolar

130/448
o Kuru trafolar
o Metal-Clad şalt ekipmanları
o Devre kesiciler
o Metal muhafazalı şalt ekipmanları
o Bara kanalları
o Koruma röleleri ve sigortalar
o Otomatik transfer panoları
o Kompanzasyon panoları
o Parafudurlar
o Havai hatlar
 Alçak gerilim ekipmanları
o Kablo be bağlantılar
o Kuru tip trafolar
o Şalt ekipmanları
o Çekmeceli güç şalterleri
o Baralar ve busbarlar
o Her tür panolar
o Koruma röleleri, sigortalar
o Otomatik transfer panoları
o Devre kesiciler
o Parafudurlar

Enerji kullanımı

Enerjinin sanayide kullanımı, mekanik amaçlı işlemler, aydınlatma, ısıtma ve soğutma


gibi alanlardadır. Burada sözü edilen bakım işlemleri, enerjinin kullanımına yönelik
alanlardadır. Enerjinin kullanımı derken 400 volt ve altındaki gerilimler
kastedilmektedir.

4. ve 5. bölümlerde koruyucu bakım için planlama ve geliştirmeye giriş yapılmıştı.


Uzun dönemlerle bakım yapılabilen işletmeler için, ekipmanlarda, bakıma yaklaşım
özellik arz etmektedir. Ekipmanın işlevi ve teknik emniyet şartları titizlikle dikkate
alınmalıdır. Tasarım aşamasında, bakım amacıyla ekipmana kolay erişim imkanı ve
infrared kontrol ve gözlemler için düşünülmüş yaklaşım alanları ve kapakları
bırakılmalıdır. Tasarım sırasında, bakım personeli gözüyle olaya yaklaşılmalıdır.

131/448
Kayıtlar ve gözlem amaçlı turlar

Uzun süreli bakıma alınamayan ekipmanlarda, kayıtlar sık bakılan ekipmanlardan


daha önemli hale gelir. Kablo tesisatındaki değişiklikler, değişen parçalar ve her tür
değişiklik doğru olarak kayıt altında olmalıdır.

Periyodik gözlemler için düzenlenmiş tablolar hazırlanmalıdır. Tabloda işlenen bilgiler


ekipmandaki olumsuz gidişat olup olmadığını söyleyecektir. Kontrol edecek personel
değiştiğinde daha öncesine ait bilgiler bu kayıtlarda görülebilecektir. Aydınlatma ve
güç panolarına ait kayıt ve yönergeler güncel ve doğru olmalıdır.

Güç dağıtım panoları

Güç dağıtım panolarının üzerinde grup isim etiketleri bulunmalıdır. Bu panolarda


enerji nadiren kesilir. Enerji kesilmesi değişiklik sonucu olur. Panolar enerjili iken
yapılabilecek işler son derece sınırlı olduğundan panolarda yapılacak işler için
enerjinin kesilmesi tavsiye edilir. Çalışma sırasında panolardan yayılacak ısı ve sıcak
noktalar tespit edilmelidir. Bu tespitler belirli aralıklarla yapılmalıdır. Sorunlu olan
bölgelerde unutmamak amacıyla sorunlu olan noktalar için kayıt tutulmalıdır.

Duruş anında enerji kesildiğinde tüm cıvatalı bağlantı noktalarında sıkılık kontrolları
ve renk değiştirme araması yapılmalıdır. Renk değiştiren noktalardaki parçalar
yenilenmelidir.

Aydınlatma panoları

Aydınlatma panolarındaki problemler de güç panolarındakine benzer. İlaveten


yüklenme sorunları ve beraberinde ısınma olayları yaşanır. Bu panolardaki sorunlar
çok kısa sürede giderilmelidir.

Kablolar

8. bölümde bu konuda bakım işlemleri anlatılmıştı. Bakım aralığı tecrübe ve devrenin


önemine göre değişir. Çok önemli hatlarda kablo izolasyon testleri uygulanmalıdır.

132/448
Elektrik makinaları

Programsız duruşlarda kaçınmanın yolu elektrik makinalarında düzgün bakım


yapılmasıdır. Elektrik makinalarındaki en önemli arıza kaynağı rulmanlardır. Yağın
miktarı, yağlama sıklığı, yağın özellikleri ve yağın uygulanış şekli önemli konulardır.
Yağın özelliğini kaybetmeden uzun süre dayanması beklenir. Motorun çalışma sınıfı
yani çalıştığı sıcaklık yağın tipini belirler. Motor imalatçısı tarafından önerilen yağ tipi
kullanılmalıdır. Muadili yağlar kullanılacaksa seçim dikkatle yapılmalıdır.

Kullanılacak gres yağı miktarı rulmanlar için hayati önem taşır. Hem aşırı yağlama
hem de az yağlama problem yaratır. Aşırı yağ motorun sargıları arasına giderek
soğumayı engeller ve sargı izolasyonunu bozar. Yağ tipi ve miktarı doğru seçildiğinde,
90 kw’a kadar olan motorlarda yıllık yağ yenilenmesi yeterli olur. Daha büyük
motorlarda 6 ayda bir yapılmalıdır. Yağlamalar mevsimlik veya yıllık bir duruşta
yapılabilir.

Motor rulmanına gres yağı basmak için bir yöntem

Gres basma memesi ve tahliyesi bulunan bir motorda, aşağıdaki yöntem uygulanarak
basınçsız gres tabancası ile yağ değişimi yapılır.

a) Gres tabancası ve gres memesi üzerindeki kurumuş kötü yağ temizlenmelidir.


b) Tahliye tapası açılarak, yağın atılması için kurumuş gres alınmalı ve çıkış
serbest bırakılmalıdır.
c) Gres yağı motor dururken sıkılmalı ve tahliyeden temiz yağın çıktığı görülene
kadar basılmalıdır. Duran motorda yağın motor içine kaçması önlenmiş olur.
d) Motor 10 dakika çalıştırılarak aşırı yağın çıkıştan atılmasına müsaade
edilmelidir.
e) Tahliye tapası temizlenerek yerine takılmalıdır.

Bu yöntem tam kapalı motorlarda motorun ön rulmanında uygulanır. Arka rulman için
motor fanı yağ dolumuna engel olduğundan, yağ tahliyesi için bir boru monte
edilmiştir. Yağ değişiminde bu boru sökülerek temizlenmeli ve yerine öyle
takılmalıdır. Yağın bu boruya geldiği anda yağ basımı kesilmeli ve borunun temiz ve
boş olduğu görülüp yerine takılmalıdır. Boş olan bu boru fazla olan yağı alacaktır.

133/448
Bazı dik motorlarda ve özel motorlarda rulman yatağına erişen yağlama boruları
monte edilmiştir. Yukarıdaki yöntem bu tür motorlar için de geçerlidir. Kapalı
rulmanları olan motorlarda yağlama yapılmaz.

Küçük bazı motorlarda gres memesi bulunmadığından, bu motorlarda rulman kapağı


açılarak yağlama yapılır. Eski yağ alınarak yatağın dörtte bir boş kalacak şekilde yağ
doldurulur. Bazı yataklarda otomatik gresörlük bulunur.

Yağ değişimde eski yağın kabaca uzaklaştırılması gerekir. Bazı bakım işlemleri
sırasında yatak tamamen sökülmüşse, rulman üzerindeki yağ, yağ çözücü solventle
temizlenir. Rulman sökümü rulmanda hasar bırakacağından, bu tür yıkamalar nadiren
yapılmalıdır. Sökülen rulman temizlikten sonra çok iyi kurutulmalı ve dörtte bir boşluk
kalacak şekilde yağla doldurulmalıdır. Temizlenen rulman, kurutulmak için hava ile
döndürülmemeli ve söküm sırasında dış bileziğe kuvvet uygulamamalıdır. Bunlar
yapılmışsa rulman kullanılmamalıdır.

Sıvı yağlar

Konik rulmanlarda sıvı yağla yağlama sistemleri bulunur. Yağ viskozitesi çalışma
sıcaklığı ve motorun hızı ile ilgilidir.Bu konularda kullanıcı imalatçı önerilerine
uymalıdır.

Motorlarda kontrollar

Göz kontrolları periyodik olarak, mekanik veya yağlama ile ilgili sorunları gözlemek
için yapılır. Bunun yanında ısı yükselmesi, rulman sesi, aşırı vibrasyon, yağlama
kaçaklarını görmek hedeflenir.
Vibrasyon testleri ve vibrasyon analizi

Bir rulman ömrü, rulmanın arıza sinyali verene kadar, belli bir sabit hızda kaç saat
çalışacağı ve kaç tur döneceği ile belirlenir. Bakım ile ilgili şartlar ve çalışma koşulları
iyi olduğu takdirde rulman kendi malzemesinin dayanımı kadar süre çalışır. Rulman
arızasının temel nedeni kendi malzemesinden kopan parçacıkların yüzündendir. Yağ
filmi ortadan kalktığında aşınma başlar. Arıza ani gelişir ve önceden tahmin edilemez.

134/448
Vibrasyon analizi, rulmandaki arızaların tespiti başta olmak üzere, titreşimli
çalışmanın başladığını belirlemek amacıyla yapılır.Vibrasyonun kaynağını belirler ve
düzgün montaj yapılmasını sağlar.

Vibrasyon analiz cihazları çok kullanışlı ve olayları önceden görerek beklenmedik


duruşları önleyen cihazladır. Cihazlar en basitinden başlayarak sürekli izleme ve kayıt
yapanlarına kadar, muhtelif özelliklerdedir. Özellikle hızlı ekipmanlarda sürekli izleme
yararlıdır. Grafiklerdeki eğilim bakım için uyarıcı bilgiler verir. İkinci kısım 16.
bölümde vibrasyon konusu işlenmiştir. En basit vibrasyon cihazı bile önemli işler
yapar.

Kirlilik

Döner makinalarda kirlenmenin boyutu bakım periyodunu belirler.Motorlarda


yanmaların nedenleri arasında soğutamama gibi sorunlar da vardır. Özellikle motor
pervane kapağı deliklerindeki kapanmalar, soğutmayı engeller. Soğutma kanallarının
ve kapak deliklerinin temiz olmalarına dikkat edilmelidir. Motor yüzeyi üzerindeki kir
tabakası motoru havadan izole ederek soğumasını engeller.Temizliklerin sık
yapılamaması veya aşırı kir birikiminin sık yaşanması, motorlarda izolasyon
ölçümlerinin yapılmasını gerektirir. İzolasyon testinde görülecek kaçak akımlar
motorda kirlenmeyi gösterir.

Döner makinalarda yol vericilerin kontrolu

Motor yol vericileri veya makinaları kontrol eden panolar bu kapsamdadır. 9. Bölümde
bu konuda bilgi bulunmaktadır.

Uzun süreli çalışacak sistemlerde bakım programında bazı değişiklikler yapılmalıdır.


Panolar göz kontrolu amacıyla enerjili iken açılmalıdır. Bu panolarda gerilim altındaki
kısımlar şeffaf kapak ve örtüler altında ve gözle görülebilir, biçimde olmalıdır.
Klemensler ve bağlantı noktalarına bakılmalıdır. Pano soğutması ve havalandırma
delikleri kontrol edilmelidir. Pano kapak contaları tam ve sağlam olmalıdır. Pano içine
kirli hava girmemelidir. Mümkünse kontak aşınmaları gözlenmelidir.

135/448
Monte edilmiş yedek

Bu tür yedekler, acil durumlarda işletmeyi durdurmadan, çalışmanın devamını


sağlarlar. Bu tesisat tasarım aşamasında yapılırsa daha iyi olur. Bakım arızaya yol
açmadan yapılacağından, maliyetlerde azalma olur. Yedek sistemler bakım için
çözümdür.

Isıtma üniteleri

Çalışmaları sırasında sıcak olacakları için, bakımlarının yapılması nerdeyse mümkün


değildir. Termostatla kontrolda olduğu gibi, on-off kontrol sonucu, ısınma ve
soğumanın ekipman üzerinde yaratacağı etki, bağlantı noktalarında gevşemelerdir.
Bu amaçla gevşemeyecek tarzda somun ve rondela kullanılması uygun olacaktır.
Çalışma sırasında yapılabilecek gözlem, bağlantı noktalarındaki gevşemelerin
tespitine yönelik olacaktır. Bu noktalarda ısınma veya ark izi aranmalıdır. Kablolarda
da uzama ve kısalma sonucu, rakor delikleri içinde ve diğer geçiş noktalarında
sürtünmeler meydana gelebilir. Bu bölgelerde izolasyon kontrolu yapılmalıdır.

Elektrostatik boşalmalar

Döner makinalarda meydana gelen dönüş hareketi sürtünme yaratacağından, elektrik


yükleri meydana gelecektir. Bu yükler, başka yüksüz aksama hatta insanlara
atlayabilir. Topraklama sistemine yükleri boşaltması için bağlı olan bu ekipmanların
topraklama ile bağlantılarının doğruluğu kontrol edilmelidir.

Statik yükler boşaltılmadıkları zaman birkaç bin volt gibi değerlere yükselebilir.
Makinalar direk olarak topraklanmalıdırlar. Bazı parçalar birbirine bağlı olduğundan,
dolaylı olarak toprağa bağlıdırlar. Boyası çıkarak paslanmış kısımlarda iletkenlik
kaybolur. Bu kısımlar temizlenmeli ve paslanmaları önlenmelidir. Kablo parçaları ile
birbirine bağlanma sağlanmalıdır. Kablolar kablo pabuçları ile bağlanmalı ve bağlantı
yerlerinde boya kullanılmamalıdır. Bağlantılar daima temiz tutulmalıdır. Paslanmayı
önleyen sıvılarla muhafaza düşünüldüğünde, topraklama bağlantısının gerekli düşük
dirençte olduğundan emin olunmalıdır. Düşük devirli makinalarda rulmanlar bağlantıyı

136/448
sağlayacak teması verirler. Fakat hızlı makinalarda topraklama bağlantısı fırça gibi
parçalarla yapılabilir. Bu konuda çeşitli iletken şeritler geliştirilmiştir.

Yeterli statik topraklama için öneriler

 Statik akımların bir mikro amperi aştığı nadiren görülür. Bu nedenle bir mikro
amper kaçak akımı olan bir sistemde tehlikeli statik elektrik birikmesi
olmayacaktır.
 Bir iletkenle topraklama arasında 10 000 mega ohm kaçak direnç varsa yeterli
statik topraklama var demektir. Hızlı gelişen bir statik elektrik birikimi için 1
mega ohm kaçak direnç yeterlidir.
 Yeterli statik birikim için gerekli olan kaçak direnç değeri, çeşitli işler için
değişir ve uzman bir kişi tarafından tanımlanabilir. Veri yokluğunda alınacak
baz rakam 1 mega ohm direnç değerini aşmamalıdır.
 Statik elektrik için iletken kesiti sınırlaması yoktur. Fakat iletken aynı zamanda
koruma topraklaması olarak kullanılacaksa, bu durumda topraklama
yönetmeliği rakamları baz alınmalıdır.
 Statik topraklama iletkeni izoleli olmak zorunda değildir.
 Koruma topraklama iletken kesitleri statik topraklama için fazlasıyla yeterlidir.

Kontrol ve bakım

Topraklama sistemindeki kontrol ve bakım işlemleri koruyucu elektrik bakımının


parçalarıdır ve tamamen konusunu bilen personel tarafından gerçekleştirilmelidir.
Kontrollarda bakılacak noktalar direnç ölçümleri ve göz kontrollarıdır. Aşağıda bu
konuda bir kısım bulunmaktadır. Düzeltici önlem olarak direnç değerlerinin istenilen
seviyeye indirilmesi gerekir. Göz kontrollarında bağlantısı ayrılan, kopan, ezilen
iletkenler araştırılır. Bu kusurlar yerinde giderilir.

Gözlemler tüm yeni sistemlerde ve değişiklik olan bölgelerde yapılmalıdır. Ekipman


tamirat için sökülmüşse geldiğinde bağlantılar tekrar yapılmalıdır. Gözlemler
periyodik olarak yapılmalıdır. Gözlem sıklığı tecrübeye bağlıdır. Çevre şartlarının kötü
olduğu yerlerde bakım sık yapılmalıdır.

137/448
Topraklama direnci ve toprak megerleri

Açık devre olarak 500 volt verebilen ve kısa devre olduğunda 5 mili amperi
sağlayabilen kalibrasyonu tam megerler topraklama için kullanılırlar.

Yapılan ölçümlerin ve kontrolların sonuçları ve varsa düzeltici önlemler kayıtlarda


görülmelidir. Bu ölçümler ayni zamanda zayıf olan ve değiştirilmesi gereken yerleri de
gösterirler. Patlayıcı gaz ortamında çalışma bazı önlemler alınmasını gerektirir.

 Bakım ve kontrolu yapacak personel iyi topraklanmış olmalıdır.


 Çalışma için gerekli takımların kıvılcıma neden olmayan türde olmaları gerekir.
 Bu çalışmalarda aksamdan kıvılcım çıkartılmamaya dikkat edilir.

Bu bölgelerde statik boşalmalar tehlike yaratacağından topraklama önem kazanır.


Kontrol edilecek noktaların bir listesi olmalıdır. Aşağıdaki kontrol noktaları tipik
yerlerdir.

 Topraklama bağlantıları
 Seyyar ekipmanların geçici olarak bağlanmış topraklama bağlantıları
 Metal hortum kaplinleri ve kelepçeleri
 İletken ve yalıtkan yerleri bağlayan cıvata ve somunlar
 Metal boru ve kanal bağlantıları
 Döner parçalar ve şaftlar
 Döner (basınçlı ve basınçsız) elekler
 Vanaların kolları ve simitleri
 Hareket halindeki tüm dönen parçalar

Otomasyon ve enstrümanlar

Bölüm 5 de genel bakım yaklaşımı verilmişti. Bu tür donanımda sistemin çalışmasını


etkileyecek cihazlar olabilir. Bunların tasarımın başında yedeklenmesi düşünülmelidir.
Fakat yapılmamışsa daha sonra ilave edilebilir. Bu tür yedeklemelere örnek güç
kaynaklarıdır.

 Kritik ekipmanlarda alarm cihazları çift düşünülmelidir.

138/448
 Alınacak cihazlar ağır çalışma koşulları göz önüne alınarak yapılmalıdır.
 Kontrol kartları ve I/O modülleri soketli tip olmalıdır.
 Alınacak enstrümanlar on-line test imkanı vermelidir.
 Kuvvetli akım kısımlarında bakıma elverişli birbirinden bağımsız bölümleri olan
kabinler olmalıdır. Bir parçanın değişiminde tüm sistem etkilenmemelidir.

Güç kaynakları

Güç kaynakları asıl ve yedek kaynaklar olarak ayrılırlar Asıl kaynaklar sürekli olarak
enerjinin sağlandığı kaynaklardır. Yedek kaynaklar ise stand-by veya emerjens
sistemler olarak kullanılırlar. Sürekli hizmette olan kısımların düzenli bakım periyotları
olmalıdır. Bu bakımlarda dikkate alınacak hususlar aşağıdadır.

 Düzenli olarak okunan ölçüm değerlerindeki sapmalar anormalliklerin


göstergeleridir.
 Toprak kaçak cihazları, kaçakları bildirirler. Bunlardan gelen değerler
okunmalıdır.
 Alarmlarla, açma(trip) arasında ilişki olduğundan, alarmlara önem verilmelidir.
 Akülerin şarj durumu tespit edilmelidir.
 Redresörlerin akım sağlama değerleri ile yüklerin gerilim ve akımları uyumlu
olmalıdır.
 Akım taşıyan parçalarda ısınma izi aranmalıdır.
 Çevre koşullarındaki değişimler izlenerek olumsuzluk yaratacak olanlar
düzeltilmelidir.

Bakım sıklığı günlük, haftalık veya aylık olabilir. Bu şartlara bağlıdır. Günlük
kontrollarda alarmlar ve ölçüm değerlerine bakılmalıdır.

Yedekleme olan yerlerde, cihazların kontrolları doğrudan temas ve gözlemle


yapılmalıdır. İlk bakım periyodu olarak imalatçı değerleri baz alınmalıdır. Daha
sonraki bakımlarda bakım sonuçlarına göre periyot tayin edilmelidir.

Yedek veya stand-by sistemlerde bakım ekipmanın kontrol için çalıştırılmasına kadar
sürdürülmelidir. Emerjens jeneratörlerde deneme çalıştırmaları yapılmalıdır. Ayda bir
deneme yeteceği gibi gerekli görülen önemli noktalarda günlük denemeler yapılabilir.

139/448
Kilitlemeli sistemler

Kablo bağlantılı kilitlemeli sistemlerde kontrollar gözle yapılır. Bazı işletmelerde veya
aralıklı çalışan bazı ünitelerde kilitlemeli yapılar bizzat fiziksel olarak deneme
çalıştırması ile yapılır. Yangın riski gibi sorunlar yaratacak olan kısımlarda haftalık
deneme testleri yapılabilir.

Sensörler

Emniyet amaçlı konulmuş sensörlerin kontrolu önem taşır.Bunlardan işletme sırasında


sorun yaratmayacak olanlar mümkün olduğu kadar test edilmelidir. Diğer sensörlerin
kontrolu duruşa bırakılmalıdır.

İşletme personeli de bazı kusurları üretim anında tespit edecektir. Bu gibi cihazlarda
gözle kontrol, gevşeme, vibrasyon gibi nedenlerin aranması için yapılır. Cihazın
ölçeceği ortamla bir teması vardır. Göz kontrolu gerek bağlantıların gerekse diğer
kirlilik gibi anormalliklerin aranması ile yapılır. Ortamdan kaynaklanan sorunlarda
sensörün tipi üzerinde durulmalıdır.

Bu grupta cihazlara seviye, basınç, sıcaklık ölçümü gibi cihazlar girer. Emniyet amaçlı
cihazlarda bakım ve kontrol dikkatle yapılmalıdır. Duruşa neden olanlar varsa bakım
periyotları şartlara göre düzenlenmelidir.

Bazı testler işletme personeli tarafından yapılabilir. Örnek basınçlı bir tankta blöf
yapılarak basınç düşmesi ve alarm bilgisi kontrol edilebilir.

Alarm sistemleri

Alarm devrelerinde lamba testi ile lambaların sağlamlığı kontrol edilir. Bunlar
önemi,ne göre her vardiyada veya her gün kontrol edilmelidirler. İletme personeli
tarafından kolaylıkla yapılabilirler. Gerektiğinde bakım personeli ile birlikte
çalışılmalıdır.

140/448
Alarm ve alarm sonucunda kişi hayatına veya mala zarar söz konusu olduğu
durumlarda, kontrolların düzenli yapılması gerekir. Alarmların kontrolu yapılırken,
fiziksel olarak alarmın aktif edilmesi veya proses aracılığıyla alarmın yaratılması daha
emniyetli sonuçlar verecektir. Buna fonksiyon testi demek daha doğru olur. Bazı
alarmlarla (yangın alarmı gibi) birlikte personelin alarma karşı davranışları da
gözlenebilir.

141/448
BÖLÜM 20

BAKIM AMACIYLA ENERJİNİN KESİLMESİ VE PERSONELİN


CAN GÜVENLİĞİ

Enerjisi kesilmiş tesisatta çalışan bakım personeli için en önemli tehlike enerjinin bir
nedenle yeniden verilmesidir. Bu tehlikenin elektrik şoklarından ölüme kadar giden
sonuçları vardır. Mevcut koruma sistemleri yanında özel bazı tedbirlerin daha alınması
akıllıca olacaktır. Özel tedbirler ilave talimatlarla desteklenmelidir. Azami koruma
sağlanmalıdır. Özellikle orta gerilim tesisatında tedbirler çok yüksek seviyede
olmalıdır. Düşük gerilimli uç bölgelerde koruma tedbirleri asgari düzeyde de olsa
uygulanmalıdır. Ara bölgelerde tedbirler her iki uç noktaya göre düzenlenmelidir.

Korumanın düzeyini belirlemek amacıyla aşağıdaki durumlar göz önüne alınmalıdır.

 Gerilim altındaki diğer ekipmanlardan indükleme yoluyla üretilecek gerilimlere


karşı önlem alınmalıdır. Özellikle oluşacak hata akımlarında bu gerilimlerin
boyutu çok büyük olacaktır.
 Yeniden enerji verilirken yapılacak hatalı operasyonlardan kaçınılmalıdır.
 Enerjili bir iletkenin, enerjisiz kısımlara temasından kaçınılmalıdır.
 Yıldırımlar sonucu oluşacak yüksek gerilime karşı tedbirli alınmalıdır.
 Yüklü olan kondansatör ve akü gibi ünitelerdeki artık gerilimlere karşı önlem
alınmalıdır.

Koruma için alınacak önlemler aşağıdakilerle sınırlı olmamak kaydıyla yerine


getirilmelidir.

 Cihazın enerjisi uygun şekilde kesilmelidir. Güncel şemalar kullanılarak


uygulanacak enerji kesimi sağlanmalı ve alternatif kaynaklardan gelecek diğer
canlı kaynaklar tespit edilmelidir. Her kaynaktan gelen kesici ve ayırıcılar
kullanılarak sistem enerjisiz bırakılmalıdır. Bıçaklı ayırıcıların olduğu yerlerde,
bıçakların fiziksel olarak ayrıldıkları görülmelidir. Çekmeceli yapılarda,
çekmeceler, tam olarak ayrık oldukları konuma getirilmelidir. Otomatik olarak

142/448
ayrılan ve kontrol edilen kısımların, devreyi ayırdıkları personel güvenliği
açısından kabul edilmemelidir.
 Kazaen enerji beslemesine karşı önlem alınmalıdır. Açılan ayırıcı kolları asma
kilitle kapatılmamaları için kilitlenmelidir. Üzerine çalışıldığını gösteren tabela
asılmalıdır. Ekipmanı enerjisiz bırakmak amacıyla sökülmüş olan sigortaların,
yerlerine hata ile takılmalarını önleyecek tedbirler alınmalıdır. Kilit ve tabela
asılması temel önlemlerden biridir.
 Devre tüm iletkenleri enerjisiz kalacak şekilde kontrol edilmelidir. Bu test
özellikle kontakların gözle görülemediği ve ayırma işleminden emin
olunamayan kısımlarda yapılmalıdır. Gerilimin varlığını gösteren gerilim
detektörleri ile gerilimin sıfır olduğu görülmelidir. Bu detektörün çalıştığından
fiziksel olarak yapılacak bir gözlemle emin olunmalıdır.
 Topraklanana kadar iletkenlerin enerjili oldukları düşünülerek
dokunulmamalıdır. Test yapıldıktan sonra uygun bir prosedürle iletkenler
topraklanmalıdır. İletkenlerin topraklanmasındaki amaç personelin güvenliği
olduğu için topraklama enerjinin verilmesini engellemelidir. Kondansatörlerle
çalışılacaksa, Kondansatörler topraklanarak ve kısa devre edilerek yükleri
boşaltılmalıdır.
 İşle görevli her personelin alınan önlemlerden ve güvenlikle ilgili yapılan
işlerden tam olarak tatmin olması gerekir.

Tüm alınan güvenlik önlemlerine rağmen sisteme enerji gelebilir. Bu durumda tek
güvence yapılmış olan topraklamadır. Bu nedenle topraklama bağlantısının yeterli
sağlamlıkta ve güvenli olduğuna emin olunmalıdır. Geçmişte sistemler küçük olduğu
için kullanılan topraklama iletkeni kesiti önem taşımıyordu. Sistemlerin büyümesi ile
kullanılacak topraklama iletkeni üzerinden binlerce amper akacağından iletkenin
buharlaşması mümkündür. Bu durumda devrenin kesilmesine kadar tehlikeli
gerilimler, metal buharı solunması, arka bağlı yanıklar meydana gelir. Yeterli
topraklama yapılması bu tür hayati tehlikelere karşı alınmış bir tedbirdir.

Emniyet topraklaması, geçici topraklama veya personel topraklaması gibi terimler,


enerji tesislerinde bakım sırasında kullanılan enerjisiz işlem yapma amacıyla ortaya
atılmışlardır. Aşağıda kullanılacak topraklama terimi, bilinen topraklama kavramı
yerine bunları anlatan bir terim olarak kullanılacaktır.

143/448
Topraklama ekipmanı, özel ağır ortam koşulları için yapılmış maşalardan ve bunlara
bağlı yeterli kesitteki kablolardan meydana gelir. Meydana gelen kısa devre 100000
amperi bulabileceğinden koruma cihazının devreyi kesmesi için gereken zaman
aralığında dayanabilmelidir. Anlamsız kalın ve taşınamaz hale gelen iletkenlere de
gerek yoktur.

Emniyet topraklaması için gerekli ekipmandan beklenen özellikler

 Topraklama maşaları ile iletkenlerin bağlanabilmeleri için hatta ve birbirlerine göre


kesitleri uygun olmalıdır. Yetersiz bir maşa kısa devrede eriyebilir.
 Topraklama iletkenleri yeterli kesitte olmalıdır. Gerekirse iki veya üç iletken
paralel bağlanmalıdır. İletkenlerin kesitleri eriyemeyecek kapasitede olmalı, düşük
dirençli olmalı ve sağlam olmalıdır.
 Topraklama iletkeni ile hat iletkeni metal metale bağlantı gerektirdiğinden,
iletkenlerdeki boya veya oksit tabakasını aşabilmek için, maşalarda dişli bir yapı
olmalıdır. Dişli maşa iletken üzerinde bir tur döndürülerek boya veya oksit
tabakasına işlemeli ve sonra sıkılaştırılmalıdır. Üzerinde sıkma vidası bulunmalıdır.
 Topraklama kablosu mümkün olduğu kadar kısa olmalı ve direnci düşük olmalıdır.
Kablo yığıntısı yaratılmamalıdır. Enerji istemeden gelecek olursa gevşek serili
kablo kısa devre akımı etkisiyle savrularak personele zarar verecektir. Uzun
bırakılmış topraklama kablosu personel emniyeti açısından sakıncalıdır.
 Topraklama kablosu, çalışma bölgesindeki gerilim düşümünü, minimumda tutmak
için, fazlar ve toprak iletkeni ve işletme nötr noktası arasına bağlanmalıdır.

Ayakları yere ve elleri faz barasına temas eden bir kişinin (gövde direnci = 500 ohm)
korunması için çekilen topraklama kablosu iç direnci 0,001 ohm dur. Bu durumda
topraklama kablosu üzerinden akacak 1 000 amperlik kısa devre akımı 1 volt gerilim
düşümü yaratır. Yani kişi 1 voltluk bir gerilime yakalanır. Kısa devre akımının 10 000
amper olması durumunda kişi üzerinde 10 volt gerilim düşer. Kişi üzerinde düşecek
gerilim için emniyet sınırının azami 50 volt olduğu düşünülürse tehlike sınırında
gerilime yakalanmak için 50 000 amperlik kısa devre akımı meydana gelmelidir.

Burada gösterilmeye çalışılan temel nokta, topraklama kablo direncinin küçük olması
gerektiği ve bağlama yönteminin, kişi can güvenliği üzerindeki etkisidir. Kişi daima
faz ve toprak arasında kendisine paralel ve çok kısa olarak uzanan bir iletkenle

144/448
birlikte kalmalıdır. Bağlantı noktasındaki direnci küçültmek için çok iyi sıkılmış bir
bağlantı yapısı tercih edilmelidir. 50 000 amperlik bir kısa devrede, bağlantı noktası
ile birlikte 0,002 ohm direnci olan bir topraklama kablosu üzerinde 100 volt
düşeceğinden tehlike meydana gelir.

Çalışma sonunda topraklama kablosunun sökülmesinin ayrı bir önemi bulunmaktadır.


Eğer unutulan bir topraklama bağlantısı varsa, koruma sistemleri aracılığıyla kısa
devre açması yaşanır. Bu arada kontak erimeleri ve sigorta patlamaları meydana
gelir. Topraklama kablosunun geriye toplanması için aşağıdaki yöntem kullanılabilir.

 Topraklama amacıyla sistemde kullanılan topraklama setleri için bir etiket


numarası verilmelidir. Sökülen her set listeden kontrol edilerek ayrılmalıdır.
 Topraklama kablosunun bağlı olduğu bölümde kapılar açık tutulmalıdır. Kapıda
topraklamanın yapıldığına dair bir uyarı levhası bulunmalıdır. Enerji vermeden
önce sitem dolaşılarak gözle kontrol yapılmalıdır.
 Enerji vermeden önce sistemde empedans

145/448
BÖLÜM 21

KABLO TAVALARI VE BUSBARLAR

Kablo tavaları ve merdivenleri

Kablo tava sistemi pek çok parçanın, bağlantı parçalarıyla birleştirilmesiyle meydana
gelmiş, esnek olmayan bir yapıdır. Kablo sistemleri, şaftlara ve kanallara giren kablo
merdivenleri veya tam kapalı kablo tavaları gibi benzer yapılardan oluşur. (Ek. 7)

Sistemin bakımında, monte edildiği bölgenin çevre koşulları önemlidir. Ağır çalışma
şartlarının olduğu durumlarda, sahil kesimlerinde ve rutubetli bölgelerde bakım sıklığı
arttırılmalıdır.

Üzerine serilmiş bulunan kabloların izolasyonlarında hasar olup olmadığı kontrol


edilmelidir. Kabloya hasar veren sebeplerin başında, sert köşeler, kablo sistemindeki
ağırlaşma ve sarkma, titreşimler ve ısıl genleşmeler gelir. Kablo izolasyonu kontrolu
8. konuda verilmiştir.

Kablo tavalarında, bir tavanın içindeki kabloların sayısı, kesitleri ve gerilim seviyeleri
tesisat yönetmeliklerinde müsaade edilen sınırları geçmemelidir. Komünikasyon
kabloları tava içinde kuvvet kabloları ile yan yana gitmemelidir.

Kablo tavaları, boru sistemleri veya diğer donanımlar ile yan yana iseler, kabloya
zarar vermemeleri için önlem alınmalıdır. Toz birikintilerinin veya muhtelif imalat
döküntülerinin tavanın üzerini kaplamasına izin verilmemeli ve yangın gibi olaylara
yol açılmamalıdır.

Tavaların cıvata bağlantılarında paslanma gözlenmeli cıvatalar, belirli aralıklarla


sıkılmalıdır. Bazı atmosfer koşulları hızlı kötüleşme yaratacağından tavaların askıları,
destekleri, bağlantı cıvatalarının eksiksiz ve sağlam olmaları önem kazanır. Gerek
görülmesi halinde bunlar yenilenmelidir.

146/448
Kablo tavalarının topraklama bağlantılarının eksiksiz ve sağlam olmalarına dikkat
edilmelidir. Geçiş yerlerindeki bağlantılar kontrol edilmelidir. Kablo tavası kapakları
kontrol edilerek açık ve eksik olanlar kapatılmalıdır. Bozuk ve bükülmüş olanlar
yenilenmelidir.

Alçak gerilim busbarları

Busbarlar montajları fabrikalarda yapılmış ve çıplak bara iletkenlerinin metal


muhafazaya alındığı, muhafazası topraklanmış elemanlardır. Cıvatalarının sıkılığı
kontrol edilmelidir. Rondelaları kontrol edilerek cıvatalar tork anahtarı ile sıkılmalıdır.

Baranın akım geçtiğinde ısınması ve soğuduktan sonra kısalması söz konusu


olduğundan bağlantı kontrolu önemlidir. Yaylı rondelaların düzleşmesi aşırı zorlama
işareti olduğundan, cıvataların sıkılmasında imalatçı firmanın vereceği değerler
kullanılmalıdır.

Dış gövde: bağlantı kapaklarının bulunduğu kısımlarda göz kontrolu yapılmalıdır.


Açık bir kapak kazaya neden olabilir. Ayrıca kapakların bir görevi de topraklamanın
bütünlüğünün sağlanmasıdır.

Kül, parlayıcı ve patlayıcı gazlar ve diğer zararlı maddeler bara sisteminden


uzaklaştırılmalıdır. Dahili ortamda baranın üzerine sıvı damlamamalıdır. Ya sıvı
kaynağı izole edilmelidir, ya da bara sistemi koruma altına alınmalıdır.

Harici tip bara sistemlerinde drenaj tapalarının alınmış olmaları gerekir. Kullanımda
ise, bu deliklerin açık olduklarından emin olmak için, kontrolları yapılmalıdır.

Gövdeyi destekleyen destek ve askı sistemlerinde göz kontrolları yapılarak, busbar


sisteminin tamamı kontrol edilmeli ve gerekli düzeltme işlemleri yapılmalıdır.

Almaçlar: Busbardan, kullanım amacıyla, almaçlar çıkması durumunda, bunların


düzgün çalıştıklarından emin olunmalıdır. Almaç çıkışlarında askı sisteminin denetimi
yapılmalıdır.

147/448
Testler: İzolasyon testleri 18. konuda verilmiştir. İzolasyon testi sonunda, izolasyon
zayıflığı tespit edilmiş ise, Yüksek gerilim testi uygulanmalıdır. Montaj sonrası ve
periyodik aralıklarla infrared sıcaklık ölçümleri yapılmalı ve sorunlu noktalar tespit
edilmelidir.

Orta gerilim busbarları

Bağlantı noktalarındaki cıvata kontrolları ve infrared kontrollar, bunlar için de aynen


geçerlidir. Bunlara ilaveten bara mesnetleri kir ve atlama kontroluna tabi tutulmalıdır.
Kirli mesnetler temizlenmeli ve atlama izi görülen mesnetler değiştirilmelidir.

Bara gövdesi içindeki ısıtıcıların çalışıp çalışmadıklarına bakılmalıdır. Kapakların


kontrolları yapılmalı, Trafo veya şalt bağlantılarında gevşeme kontrolu yapılmalıdır.

Testler: 18. konuda testlerle ilgili bilgi verilmiştir. Testlerde izolasyon dayanım
geriliminin altında bir gerilim seçilmeli, dayanım geriliminin %75 i hedef alınmalıdır.
Bu değerde 1 dakika süre ile test yapılmalıdır.

148/448
BÖLÜM 22

KESİNTİSİZ GÜÇ KAYNAKLARI

Kesintisiz güç kaynaklarının temel görevi beslediği cihazın enerjisinin kesilmesini


önlemektir. Bilgisayar ve diğer hassas cihazların beslendiği durumlarda, UPS lerin
çoğu şebekede meydana gelecek elektrik salınımlarını ve diğer kirlilikleri önlerler. UPS
ler önemli bir yatırım maliyeti getirirler. Bu nedenle bakımları önem kazanır.

Bu bölümde yapılacak bakım tavsiyeleri genel olacağından tüm UPS ler için geçerlidir.
UPS sistemleri besledikleri ekipmana göre tasarlandıklarından, çok özel tasarlanmış
olabilirler. Bu nedenle imalatçı önerileri mutlaka dikkatle okunmalı ve uygulanmalıdır.

Bakım planlaması, garanti süresini göz önüne alarak yapılmalıdır. Çünkü bu dönemde
bakımı servis tarafından sağlanacağından, bakım programına alınması önlenmiş olur.
Diğer taraftan garanti süresinin doluşu, UPS nin bakım programa dahil edilmesini
gerektirir.

Bakım zamanı için, en az kritik olan zaman seçilmelidir. Bakıma başlanması öncesinde
kullanıcılar uyarılmalıdır. UPS bakımı için gerekli test düzenekleri olan kalifiye
elemanlar kullanılmalıdır.

UPS tipleri

Statik ve döner mekanizmalı olmak üzere iki farklı UPS tipi bulunur. Döner
sistemlerde motor-jeneratör düzeneği kullanılır. Böylece şebekeden kesin bir
soyutlama söz konusudur. Enerji kesildiğinde döner bir teker ataletiyle dönmeye
devam ederek enerji üretilmesini sağlar. Bunlar daha çok kısa süreli kesintilerde ve
gerilim çöküntülerinde kullanmaya elverişlidir.

Statik tiplerde ise şebeke gerilimi önce doğrultulur, sonra da tekrar alternatif akım
üretilerek yük beslenir. Bir akü sistemi ile, enerji kesildiğinde besleme devam ettirilir.

149/448
Bir UPS modülü dendiğinde izolasyon trafosu, doğrultucu, çevirici ve koruma
üniteleri akla gelir. Bir UPS sisteminde ise bir veya daha fazla modül bulunabilir.

Bakımı yapılacak parçalar

Tüm UPS sistemlerinde şu parçalar bulunur.

 By-pass sviçleri
 Transfer sviçleri
 Koruyucu cihazlar
 Güç şalterleri
 Kompak şalterler
 Hızlı sigortalar

UPS in tipine göre izolasyon trafoları, aküler akü şarj üniteleri, doğrultucu-çevirici
üniteleri, motor jeneratör setleri de bulunur. Sistem bir stand-by jeneratörle
desteklenebilir. Bu durumda sürekli çalışma şansı yakalanır.

Genel sistem bakım prosedürü

Bu kitabın çeşitli bölümlerinde her bir UPS parçası için bakım prosedürü
bulunmaktadır. Buna ilave olarak bakımı yapılacak UPS lerde son derce dikkatli
olunmalı, her an programsız enerji kesintisi olabileceği düşünülerek davranılmalıdır.

By-pass sviçleri, transfer sviçleri, şalterler, koruma cihazları, aküler, stand-by


jeneratörler için kitaptaki ilgili bölümlerden gerekli prosedürler ve imalatçı
prosedürleri uygulanmalıdır.

Stand-by jeneratörler için ayda en az iki saat tam yükte test yapılmalıdır. Jeneratörün
devreye girmesi, yükün transferi, yüklenmenin kalitesi, yükün düşülmesi ve devreden
çıkma yılda en az iki kez izlenmelidir.

150/448
UPS havalandırma ve soğutması

Havalandırma amaçlı filtreler düzenli bakım gerektirir. Bakım sıklığı ve filtre değişim
süresi ortam koşullarına bağlıdır. Bu sıklık bir hafta ile 6 ay arasında değişebilir.

UPS bakım kayıtlarının tutulması

UPS bakım kayıtlarının düzenli olarak tutulmaları gerekir. Bu kayıtlar aşağıdaki


bilgileri kapsamalıdır:

 Sistemin düzgün çalışması için gerekli olan set ve ayar değerleri


 Hem girişteki, hem de çıkıştaki Volt-metre, amper-metre, frekans-metre
değerleri (haftada bir kez)
 Anormal çalışma koşulları, düzeltici faaliyetler ve arızalar gibi genel kayıtlar
 Tarih sırasına göre bakımla ilgili yapılan işlerin dökümü

Bu kayıt sisteminde UPS ile ilgili zaman içindeki gözlemler ve varsa değişimler
görülebilmelidir. Zaman içinde yaşlanma özlenmeli ve varsa ayar değerlerinde
değişiklikler yapılmalıdır.

Bu kayıtlar ve şemalar, bakım manuelleri, yönergeler, işletme kılavuzları, yedek


parça listeleri, arıza bulma kılavuzları ve diğer ilgili dokümanlar kolayca erişilebilecek
şekilde UPS in bulunduğu mekanda olmalıdır.

Rutin Bakım işlemleri

Her altı ayda bir, elektrik süpürgesi ile kabin içi temizliği yapılmalıdır. Bağlantı
yerlerindeki cıvatalar sıkılmalıdır. Yılda bir kez bağlantı cıvataları ve ek yerlerinde
infrared algılayıcı ile tarama yapılmalıdır. Bu mümkün değilse düşük omaj ölçen bir
ohm-metre ile omaj kontrolu yapılmalıdır. ( Bakınız 18. kısım). Tespiti yapılan
gevşeklikler giderilmeli ve paslanmış cıvatalar yenilenmelidir.

151/448
Sistemle ilgili alarmlar ve sinyal lambalarının çalışmaları kontrol edilmelidir. 3 ayda
bir ısınma izi ve paslanma durumu gözle kontrol dilmelidir. UPS in yüklenme durumu
gözlenerek koruma ve koordinasyon ayarları, gerekiyorsa yapılmalıdır.

UPS in bulunduğu odadaki ısıtma, soğutma, havalandırma, klima üniteleri gibi


ekipmanların kontrolu yapılmalı, hava sirkülasyonunu önleyen tıkanmalar için
havalandırma kanallarına bakılmalı ve odadaki nesnelerin yerleri değiştirilmelidir.
Sistemden gelen anormal ses, koku gibi sinyaller bir sorunun başlangıcı olabilir.

Topraklama sisteminin kontrolu kurallarına göre yapılmalıdır. TN-S sistemlerinde


işletme topraklaması, yani nötr topraklamasının durumu önemlidir. Nötrden geçen
akım her üç ayda bir ölçülerek nötrün akım doygunluğu araştırılmalıdır. Bu ölçüm
True-RMS metre ile yapılmalıdır. Nötr iletkeninin akım taşıma kapasitesi doymuş
olmamalıdır. Şayet akım kapasitesi doymuşsa, sistemde harmonikler vardır.

Statik UPS sistemlerinin elektronik aksamı

10. kısımdaki elektronik cihazların bakımları ile ilgili kısımlarda anlatılanlar burada da
geçerlidir.

6 ayda bir elektronik ünite içinde bulunan kondansatörlerde yağ kaçağı, renk
değişimi, kontrolü yapılmalıdır. Transistor soğutma bloklarında ve trafo yüzeylerinde
renk değişimi kontrolü yapılmalıdır.

Sistemde yapılan değişiklikler

Sistem üzerinde yapılan tüm değişiklikler kayıtlarda işlenmelidir.Arızalar ve düzeltici


faaliyetler bu dokümanlara işlenmelidir. İmalatçıdan yeni modellerle ilgili bilgiler ve
olası değişiklik önerileri her iki yılda bir alınabilir.

UPS testleri

Periyodik olarak sistemin amacına uygun işlevi yerine getirip getirmediği testler
yoluyla tespit edilebilir. İmalatçıdan ilk teslim sonrası gerekli test ve kalite

152/448
dokümanları alınmalıdır. Aküler zaman içinde şarj tutmamaya başlarlar. Transfer
sistemi amanla transientler üretmeye başlar veya anlık kesintilere neden olur.
Problemlerin teşhis ve giderilmesi için aşağıdaki önerilere uyulmalıdır. Bu testlerde
imalatçı kriterleri ve uyarıları dikkate alınmalıdır.

Ön kontrollar

 Testler başlamadan önce, UPS girişindeki ve çıkışındaki tüm ölçülebilen


değerleri ölçülmeli ve ayar değerleriyle birlikte kaydedilmelidir. (Gerilim, akım,
frekans)
 Testler yük altında akülerin durumunu ve kapasitesini ölçmeye yönelik
yapılmalıdır.
 UPS ve akülerin infrared taraması yapılmalıdır. Bu taramada şebeke ayrılmalı
ve akü sistemi beslemelidir.
 Ünitenin kapakları açıkken asla yük çekilmemelidir. Bu durum soğumanın
etkisini yok eder.
 Teste başlamadan önce görülebilen her tür aksaklık giderilmelidir.

 Tüm UPS testlerinde test öncesi akülerin tam şarj olmaları gerekir.

Sistemin testi

Bazı sistem testleri UPS sisteminin çalışma performansını ölçmek için yapılır. Bu tür
testler performans garantisi amaçlı veya bakım süresi geçen durumlarda yapılır. Bu
test türü her iki yılda bir mutlaka yapılmalıdır. Bu test pek çok cihaz ve düzeneği
gerektirdiğinden ve komplike olduğundan kontratlı firmalarla işlem yürütülmelidir.
Testler sırasında, sistemin tam yükle devreye alınması gerekeceğinden ilave yük
devreleri gerekebilir.

Yük testinde kritik yükler sistemden by-pasla alınarak başka bir kaynağa
bağlanmalıdır. Tüm alarm ve emerjens duruş görevleri doğru şekilde yerine
gelmelidir. Elle veya otomatik olarak yüklerin transferi yapılabilmelidir. Çoklu UPS
sistemlerinde, her bir UPS in tam kapasitede çalışması kontrol edilmelidir.

153/448
Özel testler

Ayni anda hem giriş hem de çıkış gerilimleri, akımları ve frekansları kaydedilmelidir.
UPS in transient gerilime ve yüke olan davranışı bir osiloskopla izlenmelidir.

Ani bir yük değişimi için, yüksüzden % 50 yüke, % 25 yükten % 75 yüke, % 50


yükten % 100 yüke, 0 yükten %100 yüke çıkılarak ve tersine düşülerek sonuç
izlenmelidir. Gerilim ve frekansın kararlı ve sabit olması gözlenmelidir. % 100 yükün
üstüne çıkılarak sistem korumaları çalıştırılmalıdır.

% 100 yükte iken şebeke gerilimi kesilmelidir. Akülerin boşalması izlenmelidir. Bu


süre içinde gerilim, akım ve frekans değişimleri izlenmeli ve kaydedilmelidir. Tekrar
enerji verildiğinde akülerin dolmasındaki düzen izlenmelidir. Aküler tam dolunca,
sistemin asıl yüke bağlanması öncesinde, test sırasında gözlenen anormallikler
giderilmelidir.

154/448
İKİNCİ KISIM
ERKEN EKİPMAN YÖNETİMİ

PROJE-TASARIM KRİTERLERİ

VE TANIMLAR

155/448
156/448
BÖLÜM 1

GİRİŞ

Kağıt fabrikalarında elektrik tesisatının projelendirilmesi yeterince bilinmemektedir.


Bunun yanında, yatırımcı tarafından ciddi tercih hataları yapılmaktadır. Bilgisizlik ve
hataların temel nedenleri aşağıda verilmektedir:

 SEKA kağıt fabrikalarının yurt dışından projeler getirtilerek yapılması bilgi


birikimini önlemiştir. Ayrıca gelen projelerin 40 yıl öncesine ait olmaları mevcut
bilgiyi geçersiz kılmıştır.
 Sanayi tesislerinin projelendirilmesi konusunda tüm sektörlerde genel olarak
yeterli güncel mühendislik tecrübesi ve bilgi birikimi olamamıştır. Bilgiler hızla
değişmekte ve yapılan tesislerde proje kriterleri günümüzü yansıtmamaktadır.
 Türkiye’deki projecilerin kağıt fabrikalarının proje ölçütlerini ve yaşam kültürünü
bilmemesi projecilik açısından olumsuzluk yaratmaktadır. Elektrik bilgisi, kağıt
işletmeciliği ile bütünleşmelidir.
 Yatırımcı tarafından elektrik konusunun pano yaptırmak ve kablo çektirmek gibi
basite indirgenmiş olması, proje ne demektir bilmemesi kaliteli hizmet alımını
engellemektedir.
 Yatırımın ileri safhalarında, çekirdek kadroların geç dönemde işbaşı yaptırılması
nedeniyle ortaya bilgi açığı çıkmakta ve denetimler eksik yapılmaktadır.
 Yapıya ilişkin projeler, bürokratik talepler nedeniyle göstermelik olarak birkaç gün
içinde hazırlanmaktadır. Göstermelik proje çizimi proje ofislerinde kalitesiz hizmet
üretimine ve fikir tembelliğine neden olmaktadır. Projeler şablonlaşmaktadır. Oysa
proje tarifeleri oldukça yüksek tutulmaktadır. Bunun nedeni projelerde deyatların
verilmesi için zaman harcanacağının düşünülmesidir. Sonuçta projeler yüksek
tarifeye rağmen birkaç paftayla geçiştirilmekte ve uygulama bilgileri, sahadaki
montaj firmasının elektrik bile okumamış tesisat teknisyenlerine kalmaktadır.
 Proje denetleyen hiçbir kurum ve kuruluş bulunmamaktadır. Yapı denetim
firmaları proje hatalarından sorumlu olmakla birlikte, yapılmış projelerin
uygulanmasını sağlarlar, proje hatalarını ve eksiklerini düzeltmezler. Elektrik
Mühendisleri odası onayı proje müellifinin diplomasını, yani kanuni yetkinliğini ve
odaya olan borcunu sorgulamak içindir. Tedaş gibi kurumlar, yatırımın fabrika

157/448
dışındaki şebekeyi olumsuz etkilememesi için, orta gerilim trafolarından
başlayarak, kompanzasyon tesisine kadar projeyi değerlendirirler. Bu mühendisler
motor nedir ve şebekeyi nasıl etkiler konusunu bilmezler. İlgilendikleri alan
aysbergin su üstünde kalan küçük parçasıdır. Proje bu kavramların ötesindedir.
Kısaca proje kontrolu sahipsizdir.
 İnşaat alanında elektrik tesislerine yeterli ve özenli elektrik alanları
bırakılmamaktadır. Çoğunlukla seçimler ve tercihler inşaat ve mimari projeleri
hazırlayanlara bırakılmaktadır. Yatırımın başında veri olmaması nedeniyle tahmini
bilgiler kullanılmaktadır. Örneğin kağıt fabrikası kapalı alanına sahip bir tekstil
firmasında 1200 kw lık kurulu güç, fazla bile gelirken en küçük kağıt fabrikasında
bu rakam 10000 kw civarındadır. İnşaat ve mimari proje hazırlayıcıları, ortada veri
yoksa elektrik için parmak hesabıyla alanlar bırakırlar.
 Makina alımlarının, parçalara bölünerek son saniyeye bırakılması, proje
yapacaklara sağlıklı veri konusunda belirsizlik yaratır. Bunun sonucu % 50 hatalı
projeler ortaya çıkar. Büyük bir fabrikada gücün 20000 kw veya 40000 kw olması
gibi ciddi hatalar yapılır.
 Yurtdışı proje hizmet bedellerinin yüksek maliyeti nedeniyle, makina alımlarında
kontrat kapsamından çıkarılırlar. Çıkarılan şeyin içeriğinin ne olduğu işletme
kökenli kişler tarafından bilinmemektedir. Buna karşılık yatırım liderinin, bir ofisin
binlerce saatını alacak proje hizmetlerini, ekonomik olacağı için, kendi
kadrosundaki bir mühendise veya bilindik bir şahsa havale etmesi yaygın yapılan
hatalardandır. Daha sonra bu açık kapatılamayacaktır.
 Kontratlarda belirtilen makina imalatçısının vermeyi taahhüt ettiği “Basic Projects
veya Bacic Engineering” kelimelerinin projeye başlamak için ön bilgiler olduğu
bilinmemektedir. Kontrattaki teknik dili anlayamamak ciddi handikaplardandır.
Basic Engineerin kapsamındaki bilgilerin kontratta verileceğinin söylenmesi, proje
satın alındığı gibi yanlış anlamayla sonuçlanmaktadır. Bu dosyalarla yatırımın ve
montajın tamamlanması imkansızdır.
 Proje koordinasyonu yatırımlarda yapılmamaktadır. Yatırımlar iç içe pek çok
projenin uyum içinde olmasını gerektirir. Sadece elektrik projelerinin kendi
aralarındaki koordinasyonu değil, elektrik projeleri ile borulama projelerinin ve
havalandırma/klima projelerinin elektrik projeleri ile koordinasyonu da önemlidir.
Bu ise büyük bir proje bürosu ile ve pek çok vilayet ve ülkeyi kapsayacak geniş
katılımlı toplantılarla sağlanabilir.

158/448
 Proje liderlerinin, amir tavrıyla her konuya teknik çözüm üretmeleri yatırım
projelerini yanlış şekillendirmektedir. Onların temel görevi, gerekli kaynakların
zamanında temini ve aralarındaki koordinasyonun sağlanması olmalıdır.
 Yanlış bilgilerle projecinin yanıltılması sıkça yapılan hatalardandır.
 Kontrolluk yapacak mühendislerin proje kriterlerini bilmemeleri.

Yukarıda belirtilen gerekçelerin genellikle tamamı bir yatırımda görülebilmektedir.


Bunların birinin bile tek başına, proje yapımını olumsuz etkilemesi söz konusuyken,
tamamının birlikte bir yatırımda görülebilmesi felaket anlamına gelmektedir. Durum
böyle olunca, daha doğum öncesinden hatalarla işe başlanılması, ortaya sakat
sonuçlar çıkarmaktadır. Sakat doğumlar ömür boyu kalıcı olmakta ve fabrikaların
performansını engellemektedir. Yatırımdan perormans bekleyen yatırımcının öncelikle
sağlıklı bir yapı kurması gerekir. Bacaksız doğan bir çocuktan ileride koşması
beklenmemelidir. Yürümesi mucizedir.

Yatırımcılar sıkça “benim elektrikçim var, benim projecim var” gibi cümleler
kullanırlar. Bu sözlerin içeriği tamamen boştur. Bir tekstil fabrikasına 800 kva trafo
fazla gelmektedir. Motor güçleri 5,5-7,5 kw gibi komik güçlerdir. Tekstil yatırımı
yapmış CEO ların şalt alanlarını şekillendirmesi, kablo cinsini belirlemesi, tahrik
sistemi şatnamesi hazırlaması ve satınalması alması sıkça görülen örneklerdir. Kağıt
fabrikasında tahrik sistemindeki motorlara ekonomik olacağı düşüncesiyle aluminyum
kablo satın aldıran CEO lar bulunmaktadır. Bu CEO’lar kendi ayaklarına kurşun
sıkmaktadırlar.

Kağıt fabrikasında tek başına 2000 kw motor olabilmekte ve bununla ilgili tecrübeler
piyasada bulunmamaktadır. Makina teslimatçısı “basic engineering” adıyla sadece
2000 kw bir motor olduğunu bir satırla söyler, motorun satınalma kriterlerini, motora
nasıl yol verileceğini, motora yol verecek trafodan beklenen özellikleri, kablodan
yayılacak gürültülerin otomasyon sistemi üzerinene etkilerini, gerilim çökmeleri dahil
olmak üzere şebekede nelerin olacağını, montaj kaidesinin nasıl yapılması gerektiğini,
kaplin seçimini, çevreye atılan ısı etkisinin nasıl yok edileceğini, motordan çıkan sesin
nasıl absorbe edileceğini, bakım ve kullanım kolaylıklarının nasıl sağlanacağını
belirtmez. Bunlar bir kişinin bile aylarca zamanını alacak, yüzlerce temas gerektirecek
konulardır.

159/448
Milyon dolarlar harcanarak yapılan elektrik tesisleri, değersiz hatta zararlı yatırımlar
olarak yatırımcıya ömür boyu yük olacaklardır. Üstelik yarattıkları olumsuzluklar ve
verimsizlikler nedeniyle işletme her yıl, ilave milyon dolarlar kaybedecektir. Çıkan
ürünler ise kalitesiz olacak ve daima rakiplerinden daha düşük fiyata satılacaktır.
Böylesine vahim bir konunun, tüm yönleriyle atlanması kader olmamalı ve gerekenler
yapılmalıdır.

Böyle kurulmuş tesislerin bakımı ise daima risklerle doludur. Bu bölüm bu


handikapları önlemek için düşünülmüştür. Proje öncesi çalışmalar ve hazırlıklar
yapılarak verimli tesis kurulması “Erken Ekipman Yönetimi” denilen
kavramın yanlızca bir parçasıdır. Burada sadece projeler değil ekipmanların
alımında da ön çalışmaların yapılması gerekir. Bu konunun yıllar içinde daha iyi
anlaşılacağını düşünüyorum. Hataların farkına bazen çok geç varılmaktadır. Konuya
TAPPI nin bu konuda hazırlamış olduğu proje ölçütleriyle başlamak sağlıklı olacaktır.
Projeciye nelere dikkat etmesi gerektiğini anlatmaktadır.

“Kağıt Fabrikalarında Verimlilik” adlı kitapta sözü geçen konulardan olan bakım,
proje, montaj ve tasarım konuları bu kitapta geniş olarak verilmeye çalışılmaktadır.
Konuya yardımcı olacak açıklamalar ve tanımlar da bazı bölümlerde bulunmaktadır.

160/448
BÖLÜM 2

ENDÜSTRİYEL ELEKTRİĞİN DAĞITIMI İÇİN REHBER

(TAPPI TIS 0406-13)

(Çevirenin notu: TAPPI tarafından hazırlandığı için ABD standartları ve ölçüleri sıkça
geçmektedir. Ölçülerin ve standartların kalitesi kuşkusuzdur. Burada asıl amaç,
standardın ölçü birimleri değil, sözü edilen konunun önemini vurgulamaktır. Parantez
içinde, Türkiye için baz alınabilecek değerler verilmeye çalışılmıştır.)

Amaçlar ve sınırlar

Bu listeyi kullanacak kişiler, listenin amacını ve onu hazırlayan mühendislerin


hedeflerini iyi anlamalıdırlar. Bu listenin temel amacı, planlamayı kolaylaştırmak ve
önemli noktaların atlanmasını önlemektir. Ciltler dolusu tutacak bilgilerin birkaç
sayfada verilmesi gibi bir iddiası yoktur. Her şeye rağmen mevcut kural ve
yönetmeliklere uyulmalıdır. Bu liste, mühendise kontrol edeceği ve dikkate alacağı
konularda uyarılarda bulunur.

Genel düşünceler

1) Amaç: Bu liste, enerjinin yoğun kullanıldığı, selüloz ve kağıt fabrikalarının


kullanımı için hazırlanmıştır. Ticari binalarla, özel sanayi dalları için
hazırlanmamıştır.
2) Emniyet ve güvenlik her hangi bir elektrik dağıtım sisteminde ön plandadır.
Bu şartlara en kolay, sistem yapısının basit tutulmasıyla ulaşılır.
3) Özel yük şartları: Emerjens durumunda, kritik yüklerin sorunsuz çalışması
için, gerekli önlemler alınmalıdır.
4) Gelecekteki ilave yükler: Sistem, gelecekte genişlemeyi sağlayacak yapıda
olmalıdır.
5) Bakım: Sistem tasarımı, bakım sırasında, üretim süresini minimum kesintiye
uğratacak şekilde yapılmalıdır.

161/448
6) Fabrikanın ihtiyaçları: Enerji sisteminin tasarımında, yardımcı tesisler ve
teçhizatlarla ilgili bilgiler gerekir. Başka fabrikalardan alınacak benzer bilgiler
yararlı olacaktır.
7) İşletme tecrübesi: Başka işletmelerde edinilmiş mevcut bilgiler, sistem
tasarımında rehber olarak kullanılmalıdır.
8) Sistem fiyatları mukayese tablosu: Nihai sistem seçiminde karar verilirken
farklı sistemler tablo haline getirilip karşılaştırılmalıdır.
9) Kritik yükler: Üretimde kesintilerin önüne geçmek için, enerji kaynaklarının
yedeklenmesi sağlanabilir. Bilgisayar ve emniyet sistemleri gibi kritik yükler,
kesintisiz güç kaynakları ile beslenebilir.
10) Dağıtım trafolarının güçlerinin ekonomik olarak seçilmesi:
Dağıtım trafoları, özel yer ve yükler için ekonomik boyutta seçilmelidir. Küçük
veya büyük seçimi pahalı olabilir.
11) Yedeklemenin düşünülmesi: Yedek kurulu ekipman, yedek parça
ihtiyacını azaltır.
12) Aşındırıcı ve paslandırıcı gazlar: Bu gazlar trafo istasyonu yer
seçiminde önemlidir. Bu durum özellikle harici tip trafo istasyonları için
geçerlidir. Bazı durumlarda yüksek veya özel kaplamalı izolasyon ve periyodik
temizlik gerekir.
13) Atmosferik şartlar: Tüm buşingler, üzerlerinde birikmeyi önleyecek
şekilde muhafaza edilmeliler veya üzerleri birikinti yaratmayacak ve kolay
temizlenecek şekilde kaplanmalıdırlar. Bu günkü eğilim şalt odalarının, kontrol
odalarının, MCC odalarının ve frekans değiştiricilerin bulunduğu odaların ayrı ve
iyi havalandırılmış veya klimalı olması yönündedir.
14) Talep ve diversite faktörleri: Enerji sistemi tasarımı yapılmadan önce
tespit edilmelidirler.
15) Çalışma esnasında yapılacak araştırmalar: Enerji(güç), gerilim, güç
faktörü ve koruma değerleri sürekli ölçümlerle kayıt altına alınmalıdır.
16) Montaj sırasındaki kontrollar: Devreye almadan önce, imalatçı firma
tarafından verilen spesifikasyona göre gerekli kontrollar yapılmalıdır.
17) Büyütme ve modernizasyon çalışmaları: Fabrikanın yatırım
sonrasında, minimum sürede yeniden çalıştırılması için, çok iyi planlama
yapılmalıdır.

162/448
18) Yedek devreye giriş enerjisi: Kendi enerjisini üreten fabrikalarda, dış
hattan bağlantı yoksa, duruş sonrasında, kazanın devreye alınıp buhar
üretebilmesi için, yedek bir ilk kalkış enerjisine ihtiyaç vardır.
19) Enerji tasarrufu: Sistemde enerji tasarrufu sağlayacak ekipmanlar
kullanılmalıdır. Motorlar, tam yükte verimleri maksimum olan ve yüksek güç
faktörü olanlar arasından seçilmelidir.
20) Yeterli gerilim seviyesi: Tüm yük değerlerinde, gerilim seviyesinin
istenilen değerde kalması, dağıtım trafolarının aracılığıyla sağlanır. Trafolar
ayni zamanda kısa devre akımlarının büyüklüğünü de istenilen seviyelerde
tutar.

Mühendislik çalışmaları

1. Sistem planlaması: En güvenilir ve en ekonomik enerji tesisi yaratmak,


planlama gerektirir.
2. Tek hat şemaları: Enerji dağıtımı, sisteminin tasarlanmasında ilk adımdır.
Sistemin bir bütün olarak görülmesini sağlar.
3. Bilgisayar programları: Değişen yük şartlarında, sistemin performansıyla
ilgili sorulara çabuk cevaplar verilmesine yarar. Örnek; Bir noktada meydana
gelen kısa devrede, sistemin davranışı ne olacak veya ilave yük geldiğinde
sistemin zayıf noktaları nereleridir gibi.
4. Empedans şemalarının hazırlanması: Sistemde önemli noktalardaki
empedansların kolayca görülmelerini sağlar.
5. Yük çalışmaları: Sitemdeki tüm elemanların anma değerlerini belirler. Şu anki
yük ve gelecekteki yüklerin, maksimum ve averaj yük şartlarındaki durumuna
göre yapılır.
6. Kısa devre hesapları: Kısa devre hesabı kesici, sigortalar, ve diğer devre
elemanlarının kısa devre anında gerekli olan korumayı yapıp yapmayacaklarını
tespit etmek için gereklidir.
7. Röle Koordinasyon hesapları: Kısa devre anında, kısa devre olan bölüm
dışında sistemin diğer yerlerinin enerjisiz kalmaması için yapılır. Bu durum
küçümsenmemelidir.
8. Kararlılık hesapları: Büyük motorların, birbirine bağlı yüklerin veya
jeneratörlerin bulunduğu yerlerde böyle bir çalışma tüm şartlar altında sistemin
kararlılığını belirleyecektir.

163/448
9. Gerilim ayarı hesapları: Kademe değiştirici veya kondansatör gruplarının
yerlerinin doğru seçilmesini sağlar. Trafo ve hat empedanslarının seçiminde
faydalı olur.
10. Güç faktörü hesapları: Reaktif güç yüzünden bedel ödenmesini önler
ve kondansatörlerin konacağı yerin ve büyüklüğünün belirlenmesine yarar
11. Topraklama hesapları: İşletme ve koruma topraklama hesapları iş
emniyeti açısından can ve mal güvenliğinin sağlanmasına yarar.
12. Motor yol verme hesapları: Hangi güçteki motorun, hangi tip yol verici
ile kaldırılacağının belirlenmesini sağlar.
13. Enerji firması ile koordinasyon: Yukarıdaki çalışmalarla ilgili, enerji
dağıtım firması ile tam bir fikir birliği gerekmektedir.

Gerilim seviyelerinin tespit edilmesi

1. Gerilim seçimi: Fabrikanın muhtelif kısımlarında kullanılacak gerilim


seviyelerinin değerleri, titiz tespitlere dayanmalıdır. Fabrikanın toplam yükü,
enerjinin dağıtılacağı alanın özellikleri, standartların belirlediği kurallar,
ekonomi ve kişi emniyeti ön plandadır. Gerilim seçiminde:
a. Üretim ve iletim gerilim seviyelerinin seçilmesi
b. Dağıtım gerilim seviyelerinin seçilmesi
c. Kullanım gerilim seviyelerinin seçilmesi
2. Güç trafoları: Enerji kullanımında, standart gerilim seviyeleri, ekonomik trafo
seçimi için idealdir.
3. Motor besleme gerilimleri: Motorların beslenmeleri için mevcut motorların
gerilimleri, motor yol verici gerilimleri olarak kullanılır.
4. Motor yol vericilerinin seçimi: Motor besleme gerilimi belirleyicidir. Kısa
devre kesme akımı ve çalışma koşulları dikkate alınmalıdır.
5. Kesiciler, ayırıcılar, ve sigortalar: ANSI ve NEMA standartları dikkate
alınmalıdır. Çünkü gerilim seviyeleri bu standartlar tarafından belirlenmektedir.
(IEC)
6. Kablolar ve baralar: Kablo ve baralar için bol seçenek bulunmaktadır.
7. Parafudurlar: Nötr direnci üzerinden topraklı sistemlerde, gerilim seviyesi,
fazlar arası gerilime göre seçilir. Özel koşullar için standartlar uygulanmalıdır.
8. İzolasyon dayanma seviyesinin seçimi: İzolasyon dayanma gerilimi, trafo
ve diğer ekipmanların, gerilim yükselmesi sonucu dayanabileceği maksimum

164/448
gerilimi belirtir. Kuru trafolar, yağlı trafoların % 50 altında dayanıma gerilimine
sahiptir. Bu nedenle bu trafolarda test sırasında hata olmaması için özel uyarı
bulunmalıdır.
9. Trafolar: Yıldırıma maruz kalma söz konusu ise, izolasyon açısından uygun
koruma sağlanmalıdır.
10. Yeterli esneklik: Trafonun değiştirilmesi söz konusu olduğunda, diğer
ekipmanların etkilenmemesi için gerekli (gerilim aralığı için) hareket alanı
bırakılmalıdır.
11. Standart gerilim değerleri: ANSI ve IEEE standartları en ekonomik
gerilim seviyelerini vermektedir. (IEC)
12. 480 ve 600 volt sistemler: Genellikle pek çok fabrikada 480 volt ve
600 Volt seviyeleri kullanım için uygundur. (Türkiye için 400 ve 690 Volt , 690
volt=1,73x400)
13. 2400-15000 volt sistemler: Enerjinin dağıtımı için uygun olan gerilim
seviyeleridir. Bir çok fabrikada 3 gerilim seviyesi bulunur. 480 Volt, 2400 veya
4150 volt ve 13800 volt. (Türkiye’de üç gerilim seviyesi için şöyle bir sıralama
yapılabilir. Fabrikaya gelen gerilim seviyesi 31,5-34,5 kV , trafoların ve orta
gerilim motorlarının beslenmesi için fabrika içi enerji dağıtım seviyesi 3 veya
6,3 kV, ve motorların beslenmeleri için 400/230 volt olarak ekonomik çözüm
sağlanır. 6,3 kV ayni zamanda, hem bazı motorların beslenmeleri açısından
kullanım için, hem de trafo istasyonlarının beslenmesinde, dağıtım için ortak
bir ara değerdir. )

Gerilimin düzeltilmesi

1. Ana besleme geriliminin düzeltilmesi: Eğer gerilim değişmeleri, fabrikada


kullanım noktasında, ciddi değişimler gösteriyorsa, gerilimin düzeltilmesi
kaçınılmaz olur.
2. Aydınlatma ve özel güçler için gerilimin düzeltilmesi: Motorlar için
gerilim seviyesinde sorun yoksa, aydınlatma ve özel güçler için gerilimin
düzeltilmesi düşünülebilir.
3. Jeneratörler için gerilimin düzeltilmesi: Jeneratörler kullanılıyorsa, gerilim
düzeltilmesi jeneratörün kendi regülatöründen sağlanır. Fakat kompanzasyon
ünitesi aracılığıyla takviye gerekebilir.

165/448
4. Gerilim düzeltme aralığı: Maksimum ve minimum gerilim arasındaki farka
düzeltme aralığı denir ve bağlı bulunan cihaz ve ekipmanın tolerans sınırlarını
aşmamalıdır. Gerilim değişim grafiği gerçek gerilim değişimlerinin durumunu
belirler.
5. Gerilim oynamaları: Gerilimdeki ani iniş çıkışları gösteren grafikler gerilimin
düzeltilmesi için kullanılabilecek yararlı bilgilerdir.
6. Trafolardaki gerilim düşümü: Gerilim düşümlerindeki en önemli kaynak
trafoların sargıları nedeniyle kendileridir. Güç faktörünün düzeltilmesi, yani
çekilen akımın düşürülmesiyle önemli ölçüde azaltılabilir.
7. Kablo ve baralardaki gerilim düşümü: Kablo ve baralardaki gerilim
düşümü, trafolara göre daha az olmakla birlikte, uzun hatlarda gerilim düşümü
önemli ölçüde artmaktadır. Üç fazlı devrelerde ve kesit değeri iyi seçilmiş kablo
ve baralarda gerilim düşümü minimuma düşürülür.
8. Büyük motorların devreye girerken yarattıkları gerilim düşümü: Trafo
reaktansı ve hat empedansının seçiminde temel parametre olarak alınan ve
ciddiyetle incelenmesi gereken bir konudur. Enerji dağıtım şirketinden,
çekilebilecek en yüksek akım konusunda müsaade alınmalıdır. Kalkış
akımlarının lokal jeneratörler üzerindeki etkisi dikkate alınmalıdır.
9. Kondansatörler: Bobin devreleri akımın gerilime göre geriden gelmesine ve
akımın büyümesine neden olurlar. Akım boyutunun büyümesi, gerilim
düşümünü olumsuz etkiler. Kondansatörler akımı geriye doğru çekerek
büyüklüğünü de azaltırlar.
10. Akım sınırlayıcı reaktörler üzerinde gerilim düşümü: Bobin
devresinin reaktansı yüzünden, üzerinden geçen akımla gerilim düşümü
meydana gelir. Her hal ve şartta, seçimi ve kullanımı dikkatli yapılmalıdır.
11. Kritik elektronik ekipmanlar: Bilgisayar gibi, işletmede kritik görevi
olan ekipmanların istedikleri gerilim, frekans ve dalga şekli düzgün ve düzenli
olmalıdır.
12. Gerilim yükselmesi: Duruş ve bakım zamanlarında olduğu gibi, düşük
yükler çekilirken, trafo çıkışında gerilim yükselmesi olur ve sonuçları açısından
kabul edilmez bir gerilim seviyesi ortaya çıkar. Böyle şartlarda, kademe
değiştirici ile gerilim eski değerine çekilir.
13. Motor momentleri: Senkron motorlar ve sincap kafesli motorlar
devreye girerken, kalkış momenti ve devirme momenti, besleme geriliminin
karesi ile doğru orantılı olarak değişir. Senkron motorlarda, alan besleme

166/448
gerilimi ayni kaynaktan besleniyorsa, gerilimin değişmesiyle, motorun
verebileceği moment de değişecektir.
14. Gerilimdeki balans bozukluğu: Uzun hatlarda ve tek fazla beslenen
yüklerin bulunduğu şebekelerde, gerilimin vektörel özelliği, fazlara göre
değişir. Elektrik motorlarında gerilim dengesizliği, özellikle rotor üzerinde,
sıcak noktaların oluşmasına yol açar.
15. Akım Sınırlayıcı reaktörler kısa devre akımının düşürülmesine
yararlar. Fakat hat üzerinde seri olarak bağlandıklarından gerilim kaybına yol
açarlar.

Enerji dağıtım sistemlerinin tipleri

1. Radyal dağıtım sistemi: Düşük maliyet ve basitliği nedeniyle en çok tercih


edilen dağıtım sistemdir. Pek çok fabrikada enerji Radyal olarak dağıtılır.
Bakımı ve işletmeciliği diğer sistemlere göre kolaydır. Enerjinin dağıtımı
seçeneksiz olduğundan, arıza karşısında alternatif sunmaz.
2. Sekonder seçmeli dağıtım sistemleri: Bakım ve arıza sırasında bazı gerekli
ekipmanları beslemek açısından ikinci besleme kaynağı kullanan sistemlerdir.
3. Primer seçmeli dağıtım sistemleri: Her trafonun, iki ayrı kaynaktan seçmeli
olarak beslenebileceği sistemlerdir.
4. Yukarıdaki sistemlerin bileşimi: Pek çok fabrikada yukarıda sayılan
sistemlerden türetilmiş besleme sistemleri kullanılmaktadır. Fakat temelde
tümü Radyal dağıtım sistemini baz alarak geliştirilmiş sistemlerdir.
5. Motor ve aydınlatma enerjisinin birleştirildiği sistemler: Çok ekonomik
ve başarılı örnekleri vardır. 480/277 volt (Türkiye’de 400/231Volt) trafolarla
yapılan dağıtım sistemidir.

Üretim merkezi ve dağıtım barası sistemleri

1. Senkronlama barası: Hata akımlarını azaltmak amacıyla birden fazla


jeneratörün veya kaynağın bağlanacağı bara sistemidir. Diğer sistemlerden
daha esnek yapısı vardır.
2. Bus-tie reaktör sistemi:
3. Çift bara sistemi:

167/448
Trafo seçimi

1. Gerilim değerinin seçimi: Fiyat ve temin süresi açısından, standart üretilmiş


trafoların seçilmesi yararlıdır. Aynı gerekçe trafo kademe seçiminde
yapılmalıdır.
2. Güç değerinin seçimi: Trafo güçleri çok çeşitlidir. Büyük trafolar üç faz
olarak kullanılmaktadır. Trafo gücünde, yedek bir miktarın bırakılması uygun
olur.
3. Trafo tipinin seçimi: Paket tip standart trafoların seçimi fabrikalar için uygun
olur.
4. Primer ve sekonder bağlantı tipinin seçimi: Primeri üçgen, sekonderi yıldız
bağlı dağıtım trafoları tercih edilmelidir. (Bu kural girişe konacak ana trafo
içinde geçerlidir. Nötr noktası topraklanmalıdır.)
5. Trafo kademelerinin seçimi: Standart kademelerin seçilmesi uygun olur. (±
%2,5 vs.)
6. Trafo empedanslarının seçimi: Standart tip gerilim düşümlü trafolar tercih
edilmelidir.(1600 kva ve 2000 kva için % 6 gibi) Bir alt ve bir üst empedanslar
gerekli olduğunda kullanılmalıdır.
7. Kuru tip Trafolar: Dahili kullanımda kuru tip trafolar tercih edilmelidir. Bu
trafoların tam açık, kapalı ve sızdırmaz olanları vardır.
8. Çift çıkışlı trafolar: Çift çıkışlı trafolar özellikle güçlerin büyük olduğu
durumlarda kullanılır. Yağ soğutmalı trafolardır.
9. Oto trafolar: Sisteme bağlantısı açısından ve gerilim açısından, seçimlerinde
ve kullanımlarında dikkatli olunmalıdır. (Zorunluluk olmadıkça
kullanılmamalıdır.)
10. Topraklama trafoları: Belirli bir dirençle birlikte, topraklama noktasının
bulunmadığı şartlarda kullanılır. Standart direnç ve trafo değerlerinin seçilmesi
uygun olur.
11. Aşırı akım koruması: ANSI standartları ve NEC standartları
doğrultusunda seçilmelidirler. (IEC)
12. Havalandırma: Dahili trafolarda yeterli soğutma havası sağlanmalıdır.
Bazı durumlarda cebri soğutma gerekebilir.

168/448
Motor gerilimi seçimi

1. Monofaze küçük güçlü motorlar: Genellikle 115/230 volt motorlardır.


Dağıtım sisteminin tasarımı ve kullanımını etkilemezler. Fakat korunmaları
açısından, önemli ekipmanlarda gerekli MCC şartları yerine getirilmelidir.
2. Alçak gerilim motorları: 200hp-150kw ve altındaki motorlardır. Genellikle
480 voltla beslenirler. (Türkiye için 132 kw/400 volt. 160 kw ve üstündeki
güçlerde kalkış akımları şebekeyi olumsuz etkiler.)
3. Büyük Motorlar: 200 hp. ve üstündeki motorlardır. Gücüne göre, genellikle
2300, 4000, veya 13200 voltla beslenirler. (Türkiye’de 3000- 6300 volt seçim
uygun olur. Yumuşak kalkış yapan elektronik yol vericiler 315 kw’a kadar
kullanılabilir.)

Orta gerilim motorları için yol vericiler

1. Standart gerilim değerleri: Mümkün olduğu kadar standart motor besleme


gerilim değerleri kullanılmalıdır. Gerilim ve akım değerleri için imalatçı firma
kataloglarına ve imalatçılara direk danışılmalıdır.
2. Dahili ve harici yol vericiler: Çeşitli tipte her tür yol verici bulunmaktadır.
3. Korozyon ve patlayıcı ortamlar: Seçim sırasında değerlendirilecek
konulardır.
4. Motor kontrol devreleri için aküler: Akü ve redresörü için özel
havalandırmalı bir oda düşünülmelidir.

600 Volt ve altı alçak gerilim şalt panoları

1. Çekmeceli şalt panosu: Genellikle yer, emniyet, ekonomi, bakım gibi


nedenlerle 600 volt ve altında yaygın olarak kullanılırlar. (Türkiye için 1000
volt ve altı)
2. Sigorta-devre kesici kombinasyonları: Koordinasyon ve selektivite
açısından seçimlerinde özen gösterilmelidir. ( Türkiye’de motor devrelerinde
sigorta kullanılması eski sistemler hariç yaygın değildir. Motor koruma
şalterleri çok daha etkili koruma yaparlar. Şalt panolarında gerilim okuma

169/448
amacıyla ana baraya bağlanırken kısa devreye karşı koruma amacı dışında
kullanılmamalıdır.)

Motor yol vericilerinin seçimi

1. Motor ve yol verici birlikte fiyatları: Motor ve yol verici fiyatları genellikle
birlikte dikkate alınmalıdır. Çünkü büyük ve yüksek gerimle beslemeli motor
yol vericilerinin fiyatları, motor fiyatını geçer.
2. MCC: 600 volt ve altındaki ve 200 hp.nin altındaki motorların yol verilmesinde
kullanılan merkezileşmiş üniteler ve bunların donanımlarından meydana gelir.
Büyük veya uzaktaki motorlar için bireysel paneller kullanılır. (Direk kalkış için
sistemin tolere edebileceği güç veya azami 132kw ve yumuşak kalkış için 315
kw’a kadar ayrı bölmede olmak kaydıyla)
3. Metal-Clad şalt sistemi: 2300 volt ve üzerindeki motorlar için kullanılacak
panolardır. Uygulamanın yapısına göre sigortalı yol vericiler de kullanılabilir.
4. Direk kaldırma yöntemi: Kalkınma akımının veya gerilim düşümü
değerlerinin elverdiği ölçüde kullanılırlar. Bu değerler için enerji satan firmanın
veya besleme jeneratörünün müsaade edeceği değerler dikkate alınmalıdır.

Kablo seçimi

1. Akım taşıma kapasitesi: Kablo akım taşıma kapasiteleri kablonun yapısına,


kablonun ısınmasındaki etkisine ve çevre sıcaklığına bağlıdır.
2. İletken cinsi: Kablo yapıları bakır ve alüminyum iletkenlerde, çeşitli formlarda
imal edilirler. Sert ve som, esnek ve bükülgen, koaksiyel, parçalı veya
iletkenleri farklı geometrik kesitte üretilirler. Kablo pabuçları ve uçları kablo
yapısına uygun olarak seçilmelidir.
3. Kablo kılıfı: Kablo kılıfları gerilim seviyesine uygun olarak seçilirler. Her bir tip
kılıf değişik yerde kullanılır. Seçim sırasında kullanım yeri göz önüne
alınmalıdır. Tipik izolasyon cinsleri PVC, XLPE , EP, silikon+ PVC, naylon+PVC,
Mineral+ PVC gibi çeşitlilik gösterir.
4. Kablo izolasyon seviyesi: Topraklı sistemlerde bir dakikanın altında kısa
süreli kısa devrelerde kullanılacak izolasyon sınıfı % 100 gerilim seviyesinde
olmalıdır. Topraksız sistemlerde hata akımının 1 saatin altında akabileceği
düşünülerek izolasyon sınıfı % 133 olmalıdır. Hata akımının kesilmemesi

170/448
durumunda izolasyon sınıfının % 173 alınması uygundur. 15000 voltun
altındaki gerilimlerde izolasyon sınıfının % 133 olarak alınması, küçük fiyat
farkına rağmen yaygınlaşmaktadır. İlave bedel güvenlik açısından ilave
emniyet sağlamaktadır.
5. Kablo tip seçimi: Akım taşıma kapasitesi kadar fabrika yerleşim planı ve
yapısı tarafından belirlenir. Kabloların montaj sırasında, kolayca montajlarının
yapılmasına olanak vermesi gerekir. Son araştırmalar montaj zorluğu olan,
zırhlı ve komple konduit içinden kablo montajının gerekmediğini
göstermektedir.
6. Ekranlı kablolar: 400 volt ve üzerindeki kabloların zırhlı olmaları gerekir.
(Türkiye için zorunluluğu kullanım yeri ve durumu belirler.)
7. Paslandırıcı ortam koşulları: Ortam koşullarına uygun kablo tipi seçilmelidir.
8. Metal-Clad kablolar: Kullanım kolaylığı nedeniyle yaygın kullanım alanları
vardır. (Bu tanıma ayni metal kılıf içinden giden birden fazla yalıtılmış iletken
ve topraklama iletkeni girmektedir. Bir tür döşeme altı veya sıva altı sortiye
karşılık gelmektedir.)
9. Kablo pabuçları ve uçları: Çalışma sırasındaki emniyet şartlarını, tekniğine
göre monte edilmiş pabuç ve uçlar sağlar.
10. Havai hatlar: Fabrikalara elektriğin taşınması amacıyla tesis edilirler.
11. Yıldırımdan koruma: Yıldırım tehlikesine karşı tüm iletkenlerin
korunmaları gerekir.
12. Mekanik koruma: Açık şartlara maruz iletkenlerde, iletkenin konduit,
zırh, veya koruma altına alınması gerekir.
13. Kesit seçimi: Kesit seçiminde en büyük kesit, kablonun montajı
bakımından, en küçük kesit ise kısa devre akım kapasitesi yönünden tayin
edilir.
14. Kablo uçlarının işlenmesi: Kabloların korunması için kablo uçlarının
işlenmesi uygun şekilde yapılmalıdır.
15. Metal korumalı kablolarda metal kılıfta elektrolizin önlenmesi:
Katodik koruma yöntemleriyle kablo kılıfındaki aşınma minimize edilir.
16. Kablo hata yeri tespiti: Hata tespitinde cihazlardan yararlanılır. Kablo
yer altı kablosu ise uygun ölçüm cihazı seçilmelidir.

171/448
Kontrol devreleri

1. Yeterli izolasyon: Kontrol devrelerinde yeterli izolasyon değeri sağlanmalıdır.


İzolasyon 600 voltun altında olmamalıdır.
2. Sarımlı damar yapısı: Uzun kontrol hatlarında kullanılacak kablolar ikili
bükülmüş kablolardan seçilmelidir. Bu durum diğer devreler üzerindeki gerilim
indüklemesini önler.
3. Kontrol devreleri: 150 metre ve üzeri kumanda hatlarında kapasitif akımların
artması nedeniyle küçük rölelerde ve kontaktörlerde kumanda sorunu yaşanır.
Bu nedenle kumanda geriliminin yapısına dikkat edilmelidir. Uzun hatlarda
gerilim doğru akım ve düşük gerilim olmalıdır.

Hava ve yer altı enerji taşıma sistemleri

1. Klasik hava hatları: Elektrik enerjisinin taşınması için en ucuz yöntemdir.


Fakat çok fazla miktarda yıldırım ve diğer tehlikelere maruz kalır.
2. Hava hatlarında topraklama: Hava hatlarının yıldırımdan korunmaları için
her bir direğin uygun şekilde topraklanması gerekir. Bazı toprak koşullarında
takviye gerekebilir
3. Hava hatlarının güzergahı: Üzerine yabancı cisim düşmesi engellenmeli ve
altında bakım için yol bulunmalıdır.
4. Yer altı dağıtım sistemleri: Yer altı kablo güzergahı olarak kablo kanalı,
tünel veya konduit yıldırım ve fiziksel koruma açısından emniyetli
yöntemlerdir. Fakat diğer sistemlerden pahalı olabilir.

Kapalı bara seçimi

1. Dahili ve harici baralar: Kapalı bara sistemleri dahili ve harici sistemlerde


çeşitli akım ve gerilimlerde bulunur. 15000 volt civarında olanları standarttır.
Daha yüksek gerilimlerde olanları özel tiplerdir.
2. Alçak gerilim baraları: Alçak gerilimde kullanılan tipleri enerji dağıtımında
esnek yapıları nedeniyle avantaj sağlarlar.
3. Alçak ve yüksek empedanslı baralar:

172/448
Kondansatörler ve güç faktörünün düzeltilmesi

1. Kondansatörlerin yer seçimi: Kondansatörler alçak gerilim tarafında ve


düşük güç faktörü olan yerde kullanılmalıdır. Motorla beraber devreye girenleri
bu tanıma en yakındır. Harmonik akımlar yüzünden hız kontrol ünitelerine
bağlanmaları rezonans yaratacağından buralarda kullanılmamamlıdır.
2. Güç faktörü hesapları: Bu hesaplar ne gibi bir değerde kompanzasyon
gerektiği ve hangi değere erişmenin daha ekonomik olacağı yönündedir.
3. Sistem kapasitesinin kondansatörle arttırılması: Güç faktörü çalışması ile
gelişme sağlanır.
4. Kondansatörlerin güçleri: Kondansatörün kapasitesi gerilimin karesi ile
doğru orantılıdır. % 10 gerilim artması kondansatör kvar kapasitesini % 21
arttırır. Gerilim düşümünün azaltılması açısından kondansatörlerin önemli bir
değeri vardır.
5. Motor ve kondansatörlerin birlikte devreye girmeleri: Aşırı gerilim
oluşmasını yol açmamak için, motorla birlikte devreye girecek kondansatör
değeri iyi hesaplanmalıdır. Kondansatör değerleri için motor imalatçı
kataloglarından veya doğrudan motor firmasından bilgi alınmalıdır.
6. Senkron motorlar: Hem motor, hem de kompanzasyonun düzeltilmesi için
kullanılırlar. Fiyat yönünden, motor ve kondansatör toplam fiyatına göre daha
ucuz olabilirler.
7. Az yüklü asenkron motorların etkisi: Güç faktörünün düşmesinde önemli
payları vardır. Bu nedenle güç faktörünün iyileştirilmesinde ilk faktör olarak
motor büyüklükleri düşünülmelidir. Trafolarda yüksüzken çekilen akımlar için
de ayni etki söz konusudur.

Enerji üreten ve satan firmalar ile paralel çalışma

1. Lokal jeneratörler: Enerji ana barasına bağlı iken oluşacak şebeke kaybı
veya yük çekimine karşı koruma amacıyla uygun koruma röleleri ile korunma
yapılmalıdır.
2. Reaktif enerjinin uygun şekilde paylaşılması: Bu durum kademeli gerilim
ayarı ihtiyacı getirebilir.
3. Yük atma operasyonları: Şebeke barasında şebekenin kaybolması sonucu
mevcut jeneratörlerin aşırı yüklenmesini önlemek için fabrikanın çeşitli

173/448
bölgelerinin enerjisi kesilebilir. Bu işlem otomatik olarak daha az önemli
yüklerin şebeke enerjisi gelene kadar devreden çıkarılmasıyla olur.
4. Otomatik kontrol: Aktif ve reaktif güç akışının otomatik olarak kontrol
edilmesi gereklidir.

Otomatik yük aktarımı

1. Hızlı yük aktarımı: Enerji kaynağının otomatik kapatma işlemi 15-30 periyot
içinde hızlı bir şekilde gerçekleştiğinde çevre motor ve jeneratör milleri
üzerinde aşırı transient momentler meydana gelir. Bu nedenle hızlı kapama
tavsiye edilmemektedir.
2. Yavaş yük aktarımı: Enerji kaynağının kapama hızının otomasyonla
yavaşlatılmasının avantajları vardır. Eğer kapama hızı 1 veya iki saniyeden
yavaşsa, senkron motorların, jeneratörlerin ve diğer motorların korunmaları
kolaylaşır. Koruyucu cihazların seçiminde enerji dağıtım firması ile
koordinasyon sağlanması gerekir.

Özel durumlar

1. Emerjens jeneratör bulunması: Bazı kritik yüklerin beslenmesinde


yedekleme olarak veya kazanın ilk ateşlenmesinde (soğut kalkışta) kaynak
olarak kullanılmaları uygun olur.
2. Yedek hücre ve bara imkanları: Kritik yükler için çalışmayı durdurmadan
ilave yapılmasını sağlarlar. Bu yerler, yedek kesicilerin saklanmasına imkan
verir.
3. Otomatik yük atma cihazları: Kritik yüklerin devamı açısından diğer yüklerin
atılmasına yardımcı olan cihazlardır. Zaman röleleri, butonlar veya benzerleri
kullanılmaktadır.

Aşırı akım için koordinasyon

1. Aşırı akım korumasının önemi: Aşırı akım koruması küçümsenmemelidir. İyi


çalışan bir sistem, iyi röle koordinasyonu ve selektivite ile sağlanır.

174/448
2. Koordinasyon ve selektivite hesapları: Bu hesaplar yapılırken, aşırı akım
koruma elemanlarının zaman-akım eğrileri, azami ve asgari kısa devre
akımları, kesicilerin açma süreleri ve sigortaların erime ve arızayı silme süreleri
göz önüne alınır. (Bakınız 1. Bölüm A.19 Selektivite sorunu)
3. Grafik yoluyla koordinasyon ve selektivite çalışması: Bir enerji dağıtım
sistemindeki koruma koordinasyonu için en iyi yöntem grafiklerin kullanılarak
işe başlanmasıdır. Bu çalışma hızlı bir selektivite uygunluğu veya olumsuzluğu
göstergesidir.
4. İmalatçılardan alınacak karakteristik eğrilerle çalışma: Her aşırı akım
koruma cihazına ait koruma eğrisi temin edilmelidir. Grafiklerin basitleştirilmesi
için logaritmik kağıtlar kullanılır. Röle set değerlerinin doğruluğu açısından test
cihazları temin edilmesi uygun olur.
5. Koordinasyon veya selektivite çalışmalarının önemi: Tüm cihazların
aralarındaki koordinasyonun kalitesi, tasarım mühendisin kafasındaki en üst
aşamadır.
6. Trafo aşırı akım koruması için: Trafo aşırı akım koruma cihazlarının seçimi
NEC kriterlerine göre yapılmalıdır.
7. Aşırı akım ve diferansiyel röle koruması için: IEEE standartlarına
uyulmalıdır. Standart no. 141 (RED BOOK)
8. Elektronik tip koruma röleleri: Pek çok uygulama için uygun röle bulmak
mümkündür.

Metal-Clad yapıda ekipmanlar

1. Fabrika montajlı üniteler: MCC, şalt, ve benzeri ekipmanların, ekonomik ve


kullanışlı çözümler üretmesi açısından, fabrikasyon imalatlılardan seçilmesi
tavsiye edilir. Bu ürünler emniyet ve az yer kaplamaları açısından cazip ve çok
çeşitli tiplerde imal edilirler.
2. Korozyon: Panoların içleri, şerit ısıtıcılarla ısıtılarak, rutubet sonucu çürümeleri
azaltılır. Isıtıcılar, yüksek rutubet olan her ortamda, harici ve dahili sistemlerde
koruyucu olarak kullanılmalıdır. Uygun havalandırma koşullarının sağlanması
panolar için gereklidir.

175/448
Topraklama

1. Referans yayınlar: Aşağıdaki konularda, IEEE Std. 141 (RED BOOK) ve IEEE
Std. 142 (GREEN BOOK) adlı yayınlarda esaslı bilgiye ulaşmak mümkündür.

 Topraklama direnci
 Ekipman topraklaması
 Nötr topraklaması
 Parafudur topraklaması
 Sistem topraklaması tipleri
a) Doğrudan topraklama
b) Düşük dirençli topraklama
c) Yüksek dirençli topraklama

Yıldırım ve aşırı gerilimler

1. Etkili ekranlama ve uygun parafudur: Etkili topraklama ve uygun parafudur


seçimi elektrik tesisatını ve cihazları korumanın esasıdır.
2. Aşırı gerilim: Faz toprak kısa devrelerinde, uygun topraklama sistemi ve
koruma rölesi uygulaması, aşırı gerilime karşı koruma sağlar
3. Anahtarlama sonucu gelişen aşırı gerilimler: Kesicilerin bakımları,
seçimleri ve ayarları yoluyla anahtarlama sırasında meydana gelen aşırı gerilim
yükselmelerinin önüne geçilebilir. Kondansatör yol vericilerinin anma değerleri
kapasitif akımların kesilmesini sağlayacak ölçüde olmalıdır. Parafudur ve
koruma kondansatörleri, motor, jeneratör gibi ekipmanları yüksek gerilime
karşı korurlar.

Yıldırım ve aşırı gerilim koruma donanımı seçimi

1. Parafudurlar: Parafudurlar, faz ve toprak arasında bağlanırlar. Uygun seçim,


maksimum çalışma gerilimi ve sistem topraklaması çalışmasıyla sağlanır. ANSI
Standard C62.1 ve C62.2 uygulama prosedürleri ve parafudur seçimi, için
rehberdir. Ayrıca imalatçıların kılavuzları kullanılmalıdır.

176/448
2. Uygun parafudur uygulaması: Seçim için aşağıdaki parametrelere dikkat
edilir.
a) Anma değerlerinin tespiti
b) Tip seçimi (Sabit tip, geçit tipi, dağıtım tipi)
c) Parafudur yerinin tespiti

3. Aşırı gerilim koruma kondansatörleri: Faz-toprak veya 3 fazlı sistemlerde


fazlar arasına bağlanarak işletme gerilimi üzerindeki gerilimlere karşı sistemi
korurlar.

Elektrik standartları ve yönetmelikler

1. OSHA kuralları: Kullanılmalıdır


2. NEC: Asgari düzeyde uyulması gereken kabul görmüş pratik ve prosedürleri
anlatır.
3. Eyalet yasaları: Bazı eyaletlerde NEC yerine kendi kuralları uygulanmaktadır.
4. Şehir yasaları: NEC kuralları yanında bazı istisna ve ilaveler bulunmaktadır.
5. ANSI ve NEMA Standartları: Elektrik cihazlarının tasarımında kullanılan
genel kabul görmüş standartlardır.
6. IEEE Standartları ve tavsiyeleri: Pek çok değerli bilginin kaynağı
durumundaki pratik uygulamalardır.

Ölçü cihazları

1. Yeterli ölçüm: Enerji sisteminin verimini gösterecek ve maliyeti ortaya


koyacak ölçümlemedir. Her mühendislik çalışması, test için gerekli cihazları ve
ölçüm cihazlarının alternatiflerini tespit için başlı başına ele alınmalıdır.
Cihazların temini montaj aşamasında yapılırsa güç faktörü ve yük çalışmaları
izlenebilir. Fabrikaların büyüklüğü ve çeşitliliği nedeniyle, ihtiyaçlar çeşitli
olacağından ölçüm cihazları konusu çok çeşitlilik gösterir. Bu rehber liste özel
ihtiyaçları için gerekli cihazları kapsamamaktadır.
2. Toplayıcı sayaçlar: Lokal veya uzaktan izlenebilen, tüm fabrikanın veya farklı
bölgelerinin kullanabilecekleri türde, istenilen değerleri gösterecek ve
toplayacak sayaçlar bulunmaktadır.

177/448
3. Akım Trafosu kapasite değerleri: Akım trafosundan uzak bir yerde akım
değerinin sağlıklı okunması için, akım trafosu kapasite değerlerinin doğru
seçilmesi gerekir.

Aydınlatma ve servis elektriği

1. Aydınlatma yükleri: Aydınlatma yüklerinin, toplam yüke göre oranı


değişkendir ve fabrikanın yapısına göre değişir. Eğilim, 480/277 (380/220) volt
beslemeye doğrudur. IES standartları aydınlatma seviyelerinin seçiminde
kullanılmalıdır. Enerji tüketimi tasarımda dikkate alınmalıdır.
2. Can güvenliği: Aydınlatma devre planlamasında geçici ve uygun olmayan
bağlantılar can güvenliği açısından son derece önemlidir. Bakım için 120 volt
üzeri ara kablosu çekilmemelidir.
3. Yedek çıkışlar: Aydınlatma panolarında bakım amaçlı portatif matkap ve
kaynak makinalarına çıkış bırakılmalıdır. Priz çıkışları yerleri kullanım ve
gelecek için düşünülmelidir. Topraklama kurallarına uyulmalıdır.

Harmonikler

1. Harmonik gerilimler: Enerji sisteminden çekilen bozulmuş sinüs benzeri


akımlar harmonikleri yaratır. Bunlar daha çok hız kontrol ünitelerinden ve
doymuş manyetik nüvelerden kaynaklanır. DC devrelerindeki güç konvertörleri
daha çok birinci sırada yer alır.
2. Harmonik akımlar: Güç kompanzasyonunda kullanılan kondansatörler ve
devredeki bobinler harmonik frekanslardan biriyle rezonans devresi meydana
getirirler. Sonuçta sigorta atması, haberleşme devrelerinde gürültü ve
gerilimde bozulma görülür. Kompanzasyon panosu eşliğinde kullanılacak belli
frekansa tasarlanmış filtreler harmonik akımları kontrol eder.

DC güç üniteleri

1. Çok küçük güçler: Bunlar küçük akü redresör besleme kaynaklarıyla sağlanır.
Eski yöntemle, motor jeneratör ile üretilen güç kaynakları hala (ABD için
geçerli) bulunmaktadır.

178/448
Emniyet

1. Emerjens aydınlatma: Her fabrikada olması gerekir. Farklı enerji kaynakları


aracılığıyla sağlanabilir.
2. Kesintisiz güç kaynakları: Üretimin sürekliliği açısından kesintisiz güç
kaynakları önemlidir.
3. Can güvenliği: Enerji dağıtım sisteminin tasarımında, en önemli parametredir.
Bakım ve değiştirmeler sırasında kullanılan, koruyucu cihaz ve donanımın
çalışır vaziyette olması ve bakımın sonuna kadar koruyucu özelliklerini devam
ettirerek böyle kalmaları gerekir.
4. Mal güvenliği: Enerji dağıtım sisteminin tasarımında önemli kriterlerden
biridir. Aydınlatma ve yangın söndürme sistemi güvenilir olmalıdır. Uzaktaki
yangın pompaları için, besleme devrelerinin ayrı olması dikkate alınmalıdır.
5. Emniyet yönetmelikleri ve tavsiyeler:
 National Electrical Safety Code
 Underwriter Laboratories, Inc. Publication
 National Safety Council Safe Practices Pamphlets
 American Safety Standards
 Bureau of Standards Publications
 National Fire Protection Assosiation Codes And Standards
 Insurance Company Bulletins
 IEEE publications
 OSHA

Test cihazları

1. Devre kesiciler: Kesicilerin görevlerini düzgün şekilde yapabilmeleri için


periyodik bakımları yapılmalıdır. Son sistemlerde kesicilere az iş düşmektedir.
2. Koruma röleleri: Koruma röleleri mevcut test düzenekleriyle kontrol
edilmelidir. Fabrikada bu röleler üzerine önemli görev düşmesi nedeniyle
testleri aksatılmamalıdır. Test aralığı iki yılı geçmemelidir.
3. Trafo ve diğer ekipmanlar: Trafolar sürekli kontrol altında tutulmalıdırlar.
Trafo yükleme ve enerji tüketim rakamları kontrol edilmelidir.
4. Yüksek gerilim test düzenekleri ve megerler: Yüksek gerilimde, yağlı
trafoların testiyle, motor ve kabloların izolasyon testinde gerekir.

179/448
5. Pens ampermetreler: Çok çeşitli alternatifleri bulunabilmektedir. Her fabrika
kendi ihtiyacına uygun kombinasyonda ölçü aleti ve kaydediciyi
bulundurmalıdır.
6. Doble testi ve dc testleri: Döner makine ve kabloların arızalanmadan önce
durumlarının tespit edilmesi önemli yararlar sağlar.

Kontrol ve bakım

1. Değişiklik ve ilaveler: Ekipmanın yeri değiştirilirken ve bazı değişiklikler


üzerinde yapılırken devrelerin enerjisiz olmalarına dikkat edilmelidir.
2. Koruyucu bakım programları: Tüm imalatçılar tarafından önerilen bakım
programları, zamanı geldiğinde çok dikkatli bir şekilde sağlanmalıdır.
3. Yeterli yedek parça stoklaması: Önemli bir konudur ve yedek miktarları
düzenli olarak kontrol altında tutulmalıdır.
4. Düzgün boyama: Harici ünitelerde boya işlerinin ve kontrolların düzenli bir
şekilde yapılması bakım işlerini azaltır. Dış ünitelerde boya kalitesi ve ortam
özellikleri dikkate alınmalıdır.
5. Kalifiye personel: Elemanların bakım amacıyla kalitesi bakım ve sistem
üzerinde etkilidir.
6. Otomasyon: Otomasyon çağı işletme personelinin ve bakım personelinin
üzerine katı görevler yüklemiştir. Çok geniş ve kesin prosedürlerin hazırlanıp,
işletmenin erken dönemlerinde uygulamaya başlanması, kablolama sistemi ve
kayıtlarının tutularak saklanmasını gerektirir.

Elektrik bölümü

1. Yeterli çalışma alanı: Yeterli ve özel çalışma alanı sağlanması iyi bir bakım
bölümü için gereklidir. Bir masa, bir dosyalama sistemi, çizimlerin saklandığı
yer sağlanmalı ve diğer işlerden alan olarak ayrılmalıdır.
2. Dosyalama ve saklama: Teknik dokümanları ve yayınları saklayacak bir alan
gereklidir. Bilgi birikimi açısından data ve dokümantasyon toplanması
cesaretlendirilmelidir.
3. Çizimler ve markalama: Çizimlerin dikkatli saklanmaları gerekir. Enerji
sistemi tek hat şeması güncellenmiş olarak saklanmalıdır.

180/448
4. Tamir ve bakım atölyesi: Parça stok alanı ve alet ve edevat için minimum
gereksinmelerdir. Motor sarımları, dışarıda yaptırılması halinde, ekonomik
olmaktadır.

Yangına karşı önlemler

1. Elektrik yangınlarına karşı önlemler: Yangın önlemleri ve cihazları tüm


fabrikanın yangın sisteminin bir parçasıdır. Fakat elektrik ekipmanlarının
korunması açısından elektrik mühendislerinin yapacakları çalışmalar çoktur.
2. Çarpılmalar: Yangın söndürme cihazlarının seçiminde çarpılmalar karşı tedbir
geliştirilmiş olması gerekir.
3. Otomatik Yangın söndürme: Bazı bölgeler için otomatik yangın söndürücüler
düşünülmelidir.
4. Yangın Senaryoları: Yangın bölgesindeki elektrikli cihazların enerjilerinin
yangın söndürme ekiplerinin korunması için kesilmesi planlanmalı ve
görevlilerce bilinmesi sağlanmalıdır.
5. Yangın söndürme elemanlarının seçimi: Yangın söndürme cihazlarının
seçimi uzman mühendisler tarafından yapılmalıdır.
6. Yangına karşı sigorta: Yangınla mücadelede ve cihaz seçiminde ana hedef
can ve mal kaybının önlenmesidir. Bu durum sigorta maliyetlerini azaltmak için
kullanılmalıdır.

Mühendislik Desteği

1. Sınırlarınızı bilme: En iyi elektrik mühendisleri bile, bazı olaylarda tecrübe


yetersizliği ile karşılaşırlar. Eğitimli elektrik mühendislerinin bulunmadığı
fabrikalarda ise kararlar makine mühendisi veya elektrik teknisyenleri
tarafından alınır. Sonuç olarak profesyonel yardım gereken yerlerde durumu
değerlendirerek davranmak gerekir.
2. Danışman mühendisler: Gerçekte çok fazla profesyonel danışman
bulunmamaktadır veya o an için arada kontratlı anlaşma yoksa spot olarak
danışman temini mümkün olmayabilir. Geniş tecrübeli ve kapasiteli mühendis
danışmanlar pratik çözümler için uygun şartlarda çalışmaktadır.
3. Ürün mühendisleri: Pratik olarak tüm imalatçılar ürünleri ile ilgili bilgileri ve
tavsiyeleri yaparlar.

181/448
4. Sigorta şirketleri: Sigorta şirketleri cihazların ve personelin emniyeti için
uzmanlaşmışlardır. Fakat emniyet öyle farklı parametrelerden meydana gelir ki
emniyetli montaj, ekonomi ve verimle ilgilidir. Sigorta mühendislerinin önerileri
dinlenmelidir. Onların amacı sadece müşterilerine yardımcı olmak değil ama bu
işten para kazanmayı hedeflemektir.
5. Teknik yayınlar: Pratik cevapların çoğu bir yerde yayınlanmıştır. Her fabrika
mühendisinin mesleği ile ilgili manuel ve “Handbook” ları olmalıdır.
6. Yazılı doküman kullanımında dikkat: Yazılı makalelerin elektrik konusunda
uzman kişilerce hazırlanması nedeniyle, akademik dilin anlaşılamaması
mümkündür. Böyle durumlarda mühendislerin konuyu danışman mühendislere
danışma ihtiyacı doğar.

182/448
BÖLÜM 3

ELEKTRİK SİSTEMİNDE KAPASİTEYE BAĞLI


TASARIM VE İŞLETME SORUNLARI

Kağıt makinelerinin kapasiteleri ile ilgili gelişmeler, elektrik ve otomasyon


sistemlerindeki gelişmelerle birleşerek, bilgi değişimi yaratmaktadır. Bu durum,
kapasitesi düşük eski kağıt makinelerinde kullanılan tasarım ve işletme esaslarını
radikal ölçüde değiştirmektedir. Değişim dikkate alındığında, kağıt üretimi ile ilgili
tüm branşlardaki gelişmelerin takip edilmesi zorunlu olmaktadır.

Makine kapasitelerindeki artışın ve teknolojik değişikliklerin doğrudan elektrik, tahrik


ve otomasyon sistemlerini değiştirdiği bir gerçektir. Bu değişiklikler dönerek üretim
biçimini şekillendirmekte, değişim karşılıklı olarak etkileşime neden olmaktadır.
Eskinin opertörlük ve bakımcılık kavramı giderek değişmektedir.

Geneldeki toplam değişim, konusunda ihtisas yapmış bir uzmanın bile, ilgi ve
algılama alanının ötesine geçmektedir. Çünkü tahrik tasarımı, otomasyon tasarımı,
elektrik kuvvet sistemi tasarımı ve topraklama tasarımı birbirleriyle mesleki açıdan
ilişkili, ama birbirlerinden farklı detaylara sahiptir. Bunların birbirleriyle çelişmeleri söz
konusudur.

Sadece topraklama konusu bile, hepsi için ortak bir konu gibi görünmekle birlikte,
aynı mesleğin branşları tarafından farklı değerlendirilmektedir. Yönetmelikleri takip
etmek gerekli olmakla birlikte yetersiz kalmaktadır.

Kağıt üretimi için çalışanlar, konularının yoğunluğu nedeniyle, kendilerini direk olarak
ilgilendiren gelişmeleri izlerken, diğer gelişmelerden hızla uzaklaşmaktadırlar. Esasen
bu gelişmeler ihtisaslaşma açısından doğru yönde ilerlemektedir. Fakat iyi kağıt
üretme bilgi ve becerisi, artık bir bütün olarak sistemin detaylarını kavramaya
yetmemektedir. İşin, elektrik, mekanik, kimya ve endüstri mühendisliği bacakları
bulunmakta ve tamamı sistemin doğru çalışmasında kullanılmaktadır.

183/448
Elektrik sistemleri hakkında bilgi edinmeden kağıt üretmek mümkün değildir.
Karşılığında elektrik sisteminin amaca uygun olarak projelendirilmesine çalışanlar,
kağıt üretimi ile ilgili kritik ve can alıcı noktaları kavramak zorundadırlar. Aksi
takdirde yaptıkları tasarımlar ilelebet işletmeye ayak bağı olacaktır. Yönetim, tüm bu
konularda doğru işleri doğru zamanda yapmak, yani kaynakları iyi yönetmek
durumundadır.

Kağıt üretebilmek için aynı hedefe yönelik, farklı ihtisas alanına sahip kişilerin, kendi
branşı dışındaki, önemli konuları, yeterince algılayamamaları veya farklı algılamaları,
kompleks bir sistem olan kağıt tesisinin bütünlüğünü ve geleceğe dönük hedeflerini
negatif yönde etkilemektedir. Her aşamasında ekip çalışması gerektiren kağıt
fabrikalarında, ortak algılamanın sağlanamaması, direk olarak maliyetlere, kapasiteye
ve kaliteye yansıyacaktır. Bu durumdan müşteri ve yatırımcıda paylarını alacaktır.
Kapasitesi çok büyük işletmelerde, etkilerin ve zararların büyük olacağı ortadadır.
Ortaya çıkacak problemler karşısında, çözüm arayan, kalitesi tartışılmayacak
uzmanların, bireysel anlamda aciz kalması söz konusu olacaktır. Sorunlar para ile
çözülemez duruma gelecektir.

Anahtar teslimi yatırımlarda bile yaşanabilecek tasarım ve işletme sorunları, daha


fizibilite ve kontrat aşamasından itibaren ortaya çıkmaktadır. Aynı kontratı okuyan ve
onaylayan farklı branşlardaki kişilerin, teknik konuları ve bunlara ait detayları farklı
şekilde algılamaları söz konusudur. Bu durum daha sonraki aşamalarda montaj ve
işletme sürecini de olumsuz olarak etkileyecektir. Buna, takım üyelerinin, zamanı
algılama ve kullanmadaki farklılıkları ekleneceğinden, büyük yatırımlar için, bilgi ve
tecrübe birikiminin önemi kaçınılmaz olmaktadır. Büyük işletmelerde en büyük sorun
projelerde, ekiplerde sistemlerde ve kişilerde senkronizasyon bozukluğu ve etkileşim
olmaktadır. Bunları aşmanın yolu doğru koordinasyon yapılmasıdır.

Bu durumda, çözüme katkıda bulunabilecek kişi, sistemin her detayını bilen değil,
sistemi bir bütün olarak gören proje lideri/liderleridir. Proje lideri her detaya çözüm
üretme yeteneğinde olmak durumunda değildir. Fakat bir konu kendisine
aktarıldığında, o konunun önemini kavrayacak ve zamanında gereğini yapacak ve
yaptıracak düzeyde ve niyette olmalıdır. Konunun tüm açılım ve uzantılarını gerekli
bilgiyi aldıktan sonra kavrayabilmelidir. Bu da proje liderinin, öncelikle proje ekiplerini
ve onlardan gelecek verileri dinleme niyetiyle ilgilidir. Bu bilgileri tarafsız bir gözle

184/448
değerlendirebilmelidir. Kazanılacak başarı, bilgi akışı kanallarının açık tutulmasına ve
verilerin zamanında değerlendirilmesine bağlıdır.

Sağlıklı bir işletme yapısı için gerekli olan bilginin temini büyük yatırımlarda
profesyonel bazda olmalıdır. Çünkü bilgi birikimi daha kısa yoldan sağlıklı olan
tercihlere yönelmeyi getirir. Büyük sistemlerde deneme ve yanılma yöntemleri son
derecede tehlikeli olmaktadır.

Aşağıda, kağıt fabrikalarında yeni kurulacak elektrik, tahrik ve otomasyon


sistemlerinin kağıt üretim tesisinin karşısına ne gibi sorunlar çıkarabileceği ve
önlem olarak nelerin yapılması gerektiği verilmektedir. Bir önceki konuda proje
tasarımınında TAPPI’ nin önerileri bulunmaktaydı. Bu bölümde Türkiye tecrübesinin
getirdiği aksama noktaları verilmektedir.

Büyük oranda, eski ve küçük tesisler için geçerli olan uygulamalar ile yeni
uygulamalar, mukayese edilerek önemli farklılıklar ve sorunlar ortaya konulmaya
çalışılmıştır. Bu farklılıklar ve sorunlar, kaba hatlarıyla verilmektedir. Konuların ince
detayları, küçük bir yazıya sığmayacağından ve asıl amacın, soruna dikkat çekmek
olmasından dolayı, aşağıdaki özetleme yolu tercih edilmiştir. Bazı mesleki terimler,
konuları anlaşılmaz hale getirmiş olabilir. Fakat sorunların neler olduğu ve nasıl
ortaya çıktıklarının bilinmesinin, çözüm için bir başlangıç olacağı açıktır. Proje
yapacak kişlere fikir vermesi bile bazı önlemlerin zamanında alınmasını sağlayacaktır.

Aşağıda işaret edilen konuların proje yapımı aşamasında dikkate alınması, projenin
tamamlanmasından sonra düzeltilmesinden daha kolay olacaktır. Ne kadar önce
hatalardan dönülürse sonuçlar o oranda kolay ve ekonomik çözülecektir. Aslolan
problemli duruma düşmemektir. Erken Ekipman Yönetiminin amacı budur. Aksi
takdirde düzeltici faaliyetlerle düzeltilemeyecek temel sorunlar haline geleceklerdir.

Kapasite artışının elektrik sistemi üzerine etkileri

Kağıt makinelerinde birim üretim başına düşen elektrik tüketimi, kapasite artışı ile
birlikte düşmektedir. Fakat genel olarak toplam elektrik sarfiyatı, üretim miktarı
toplamına bağlı olarak artmaktadır. Son kurulan makinelerde, üretim kapasiteleri
yüksek olduğundan, kağıt fabrikalarındaki elektrik ve enerji dağıtım sistemi, radikal

185/448
biçimde büyümektedir. 50-100 megavat gibi kurulu güçler bir anadolu şehrinin
tükettiği elektrikten fazla büyüklüktedir. Kaldıki şehrin yerleşim alanı yanında
fabrikanın yerleşim alanı çok küçük kalmaktadır. Böylesine dar bir alanda elektrik
tesisatının kurulması, yeni fabrikalarda aşağıdaki sorunlara yol açmaktadır:

1. Kağıt üretimi ve elektrik tesisinin iç içe olması sorunu : Kağıt fabrikasının


içinde önemli miktarda elektrik enerjisi tüketilmekte ve fabrikanın içi, hem alçak
gerilim, hem de orta gerilim dağıtım sistemini içinde barındıran bir güç merkezi
durumuna dönmektedir. Mutlaka esaslı bir enerji dağıtım planlaması yapılmalı, bu
planlamada gelecekteki ilaveler de göz önüne alınarak, yer seçimleri ve mekan
ölçüleri belirlenmelidir. Trafolar, şalt panoları, filtre ve kompanzasyon panoları,
MCC panoları, tahrik panoları ve kablo galerileriyle ilgili mekanlar titizlikle seçilmeli
ve ölçümlendirilmelidir. Kapı büyüklükleri ve zemin üzerine gelecek yükler
küçümsenmemelidir. Fabrika içinde dağıtılacak orta gerilim otomasyon sistemine
olumsuz etkilerde bulunmamalıdır. Panoları bir odaya toplamı sona ermiştir. Bu
elemanların arasındaki koordinasyon planları yapılmalı ve bus-bar ve kablo tipleri
belirlenmelidir. Her bir iletim hattı güzergahı, diğerini engellememeli ve en kısa
yoldan olmalıdır.

2. Elektrik tesisatının üreteceği ısı ve ortaya çıkan sorunlar : Elektrik tesisatını


içinde bulunduran mekanlarda elektrik sistemi tarafından üretilecek ısılar,
belirlenmeli ve bu ısı miktarlarına uygun klima ve havalandırma düzenleri
kurulmalıdır. Sistemin büyümesi ile birlikte sistemin üreteceği atık ısı miktarı
önemli ölçüde artmaktadır. Sadece şalt ekipmanlarından değil, bara ve
kablolardan yayılacak ısılar da dikkate alınmalıdır. Tüketilen enerji toplamında %3
miktarındaki genel kayıp, 50 MVA lık bir sistemde 1500 KW civarında olmakta ve
eski sistemlerde pencere fanları ile yapılabilen ve birkaç kilovatı geçmeyen
soğutma işi, klima santralleri gibi ciddi ekipmanlarla bile zor yapılır hale
gelmektedir. 1500 kw ısı, büyük klima santrallarıyla emilebilir ve bunun için
toplamda 750 kw klima gücü gerekir. İlk yatırım maliyeti yanında, soğutma
maliyeti yıllık bir milyon lira civarında olacaktır. Bu bedelin yıllar boyunca
ödenmesi verimsizlik demektir. Ayrıca klima sistemlerine bağımlı olmak fabrikanın
geleceğini riske etmektedir. Sistemin az kayıplı seçilmesi ve seçilecek elemanların
kapasitelerine özen gösterilmesi gerekmektedir. Mekanın bu anlamda da büyük
tutularak, çok yönlü ulaşım ve erişimin kolaylaştırılması sağlanmalıdır. Kurulacak

186/448
soğutma üniteleri ve hava kanalları, sistemin yer ihtiyacını olumsuz yönde
etkilemektedir. Bara kanalları, kablo kanalları ve havalandırma kanalları aynı
mekanda çözümler, hatta çözümsüzlükler yaratacaktır. Bu nedenle tasarımın
başında soğutma politikası yapılmalı ve proje ilerledikçe hesaplar gözden
geçirilmelidir. İklimsel ısının zorlu olmadığı yerlerde taze hava ile soğutma tercih
edilmelidir.

3. Yangın riskinin artması: Küçük sistemlerde, basit yangın tüpleri ile korunabilen
MCC odaları gibi mekanlar, yangın esnasında ortaya çıkan enerjinin büyüklüğü
nedeniyle, yeterli kapasitede otomatik yangın söndürme sistemi ile donatılmalıdır.
Yangın söndürme sisteminin kurulabilmesi için gerekli olan alan, işletme içinde
yaratılmalıdır. Yangın ihbar sistemi ve yangın söndürme sisteminin tasarımı,
profesyonel firmalara bırakılmalıdır. Bu nedenle tasarım, yatırımın çok başlarında,
doğru verilerle yapılmalıdır. Buradaki sorun işin başında doğru verilerin
eksikliğidir. Genellikle yatırımın başlarındaki veri yetersizliği bu tür sistemlerin
seçimini ertelemekte ve daha sonra çözüm arandığında yer sorunları ortaya
çıkmaktadır. Yangının yayılmaması için, belirli bölgeler (zonlar) oluşturulmalı ve
yangının söndürülmesi için gerekli otomasyon ve donanım sağlanmalıdır. Yangın
anında personelin davranışı için eğitim verilmelidir. Yangınla ilgili çeşitli senaryolar
düşünülmeli ve senaryolara uygun çözümler üretilmelidir. Burada inşaat ekibi,
yangın danışmanı, elektrik bölümü, şalt ekipmanlarını temin edecek firma
yetkilileri, soğutma sistemini kuracak ekipler, birlikte çalışmalıdır. Yangın anında
hava fanlarının ne yapması gerektiği belirlenmeli ve buna uygun otomasyon
yazılımları edinilmelidir.

4. Ortamın özelliklerinden kaynaklanan sorunlar: Büyük kağıt fabrikalarında


kurulacak sistemlerde, fabrika içinde çevresel özellikleri farklı bölgeler
oluşmaktadır. Bölgelere göre değişiklik gösteren ortamın özellikleri belirlenmeli,
rutubet, toz, nişasta, sıcaklık ve kimyasal madde buharı gibi etkiler göz ardı
edilmemelidir. Sistemdeki tüm elemanların ortamdan etkilenme durumları tespit
edilmelidir. Toza karşı, neme karşı, ısıya karşı ve kimyasal patlamaya karşı
önlemler, farklı yapıda ekipman ihtiyacı yaratır ve bu sistemler farklı tasarım
parametrelerine, tecrübe birikimleri sonucunda konulmuş özel kurallara ve
ekipmanlara sahiptirler. Standart ekipmanlar sorunlara çözüm olmayacağı gibi ek
sorunlar yaratacaktır.

187/448
5. Kağıt fabrikalarının enerjiyi kirletmesi sorunu: Büyük sistemlerde akacak
elektrik akımlarının büyüklüğü, gerilimlerinin büyüklüğü ve şekilsel farklılığı
(sinüsten farklı), yaydıkları elektromanyetik alanlar, gerek şebeke geriliminin
kalitesini, gerekse elektromanyetik yayılma sonucu tüm donanımları olumsuz
yönde etkilerler. Bu konu birinci kısım 24 nolu bölümde işlenmiştir. Sistemdeki
tüm ekipman ve elemanların sistemi etkileme ve sistemden etkilenme durumları
tespit edilmelidir. Çünkü bu etkiler, ciddi boyutlara ulaşmakta ve cihazlarda ve
ekipmanlarda arızalara yol açmaktadır. Bu kirlilik kaynakları tasarım ve montaj
aşamasında minimum düzeyde tutulmadıkları takdirde, başlangıçta basit
çözümlerle düzeltilebilecekken, artık düzeltilmesi özel çaba, bilgi ve yatırım
gerektiren konular durumuna gelirler.

6. Güç kompanzasyonunun yetersiz kalması: Küçük sistemlerde alçak gerilim


şalt kısmında yapılacak filtreli kompanzasyon panoları yeterli olurken, büyük
sistemlerde orta gerilim motorlarının ilave olmasıyla kompanzasyon yetersizliği
ortaya çıkar. O.G. tarafında yapılacak filtreli kompanzasyon veya senkron motor
uygulaması gibi farklı yöntemlerle sorun giderilmelidir.

7. Enerji tasarrufu sorunu: Enerji tasarrufu konusu, küçük sistemlere kolay hakim
olunabilmesi nedeniyle başarılabilmekteydi. Bu durumda bile tasarruf için özen
gerekmekteydi. Büyük sistemlerde enerjinin verimli kullanılmasındaki kıstaslar
değişmektedir. Ekipmanların verimli türlerden seçiminden, makine parkı seçimine
ve DCS işletme mantığından, prosesin seçimine kadar pek çok konu tasarrufun
içinde yer almaktadır. Bu konularda tasarım aşamasında hata yapıldığı takdirde,
işletme döneminde klasik enerji tasarrufu çalışmaları ile verimli çalışma
sağlanamaz. Tasarruflu çalışma alışkanlığı olsa bile verimsizliğin boyutları yapılan
çalışmaların etkisini yok edecek boyuta ulaşabilir. Özellikle düşük katma değerli
kağıtların imalatında, makine parkının ve ürün çeşitlemesinin minimumda
tutulması zorunluluktur. Tedbirli olmak adına yedek olarak alınan fakat
vardiyalarda gerekli görülerek sürekli kullanımda tutulan ekipmanların sayısal
çokluğu işletme maliyetlerini ve ürün fiyatını yükseltecektir. Bu tür ekipmanların
gereksiz kullanımları otomasyon üzerinden engellenmeli, kişlerin insiyatifine
bırakılmamalıdır.

188/448
8. Montaj malzemelerinin özenli seçimi ve stok yönetimi: Kablo ve bus-bar için
taşıyıcı konsollar ve kablo tavaları, kanallar, yükseltilmiş döşemeler, montaj sarf
malzemeleri ve kullanılacak aksesuarlar özenle seçilmeli, seçimler ayaküstü
bilgilere değil, araştırmalara dayanmalıdır. Eski sistemlerin kurulması sırasında
kullanılan basit çözümler ve pazarda kolayca bulunabilen malzemeler, büyük
sistemlerde kısa sürede iflas etmekte ve sorun yaratmaktadır. Kullanılacak
aksesuarlar yıllarca hizmet edecek ağır çalışma şartlarına uygun tiplerden
olmalıdır. Yatırım için sahaya gelen tüm malzemelerin iyi muhafaza edilmesi
montaj sırasında ve sonrasında güvenli çalışma sağlayacaktır. Bakınız (Ek. 2)

9. Montajın dokümantasyonla detaylandırılması ve detay dokümantasyon


üretimi : Uygulanacak tüm detaylar yazıya dökülmeli ve detay çizimlerle
yapılacak iş tanımlanmalıdır. Daha önce tecrübeli usta düzeyinde çözülen montaj
detayları, kağıda aktarılmadan uygulanmaktaydı. Yapılacak hatalar çizim
sayesinde önceden görülebilir hale gelecektir. Fabrikanın her köşesinde aynı ve
doğru detayın uygulanmasının yararları ve avantajları bulunmaktadır. Büyük
yatırımlarda aynı türde işi, örneğin motor bağlantısını, birden fazla montaj elemanı
farklı ünitelerde farklı olarak yapmaktadır. Bu sorun bir proje ofisi aracılığıyla
uygulamaya dönük dokümanlar üretilmesini gerektirir. Yüzlerce detay üretilerek
matbu hale getirilip kullanılmalıdır.

10. Diğer montaj işleri ile koordinasyon sorunu: Borulama ve ekipman


yerleşimi ile koordinasyon sağlanmalıdır. Kablo miktarının artması ve çeşitlerinin
çoğalması sonucu, kablo tavaları kablolara göre ayrılmak ve belirlenen mesafeleri
koruyarak monte edilmek durumundadır. Bu çeşitlilik sonucu, çoğunlukla kablo
tavaları dolmakta ve yeni tavalara yer kalmamaktadır. Burada proje
koordinasyonu önemli hale gelmektedir. Boru tesisatı ile tavalar ciddi boyutlarda
birbirini etkiler duruma gelmektedir. Koordinasyonun yapılmaması durumunda,
boru tesisatı esnek olmaması nedeniyle önceliğe alınacağından, kablo tavaları son
derece kısıtlı alan içine sıkıştırılarak monte edilecek ve tesisat yönetmeliklerine
aykırı durumlar ortaya çıkacaktır. Konunun yönetmeliklere aykırılığı ve kablo
metrajlarını değiştirmesi yanında, uzun vadeli kullanımda işletmeye yaratacağı
sorunlar ve sonuçları olacaktır. Kablo tavalarına ilave kablo gelmemesi ve diğer
çakışmalar tüm proje hazırlıklarının zamanında yapılmasıyla çözülebilir. Türkiye’de

189/448
yatırımlarda proje hazırlıkları iflas ettiğinden sonunda as built projeler
hazırlanmaktadır.

11. Proje ve tasarım sorunu: Yatırım aşamasında büyük sistemlerin ciddi şekilde
projelendirilmeleri gerekir. Projelendirmede en önemli parametre can ve mal
güvenliğinin sağlanması olmalıdır. Mahalli destekle çözülebilen küçük kağıt
yatırımları eski projelendirme geleneğiyle tasarlanmışlardır ve işlev üzerine kurulu
basit tasarım kriterlerine sahiptir. Burada kastedilen karmaşık sistemler kurarak
çözüme gitmek değildir. Sistemler büyük oldukları için zaten yeterince karmaşık
olmaktadırlar. Önemli olan nokta, yeni tasarım kriterlerinin eski sistemlerdeki
kriterlere göre farklı temele dayanıyor olmalarıdır. Kısa devre kapasiteleri, kısa
devreye dayanım süreleri, işletmede kullanılacak gerilim kademelerinin sayısı ve
seçimi, kabloların uzunlukları ve tipleri, topraklama gibi pek çok konu bu kapsama
girer. Elektrik tesisatına ait yapının, ağır çalışma koşullarına uygun tasarlanması
ve tam güçte, günde 24 saat, haftada 7 gün, ayda 30 gün ve en az 6 ay
durmadan çalışabilecek sistemler kurulması hedeflenmelidir. Sistemin
büyümesiyle akımların büyüyeceği ve kısa devre anında hata akımlarının çok daha
büyük tahrip gücüne sahip olacağı bilinmelidir. Büyük akımlar karşısında görevini
yerine getiremeyecek kadar zayıf seçildiği için tahrip olan bir koruma elemanı
yüzünden ortaya çıkacak sonuçların, vahim olacağı açıktır. Bu konuda birinci
bölümdeki mühendislik etüdleri bölümüne bakılmalıdır.

12. Bakım sorunları: Bakım anlayışının, eski sistemlerden edinilmiş bazı


alışkanlıklardan arındırılması ve yerine farklı bir yaklaşımın yerleştirilmesi
gerekmektedir. Koruyucu elektrik bakımı gibi programlar büyük sistemler için
hayati koşul olmaktadır. Elektrik bakım programı arıza üzerine duruş mantığından
ziyade koruyucu elektrik bakım mantığı üzerine kurulmalıdır. Arıza olmamalıdır
veya minimum olmalıdır. Çünkü büyük sistemlerde arızaların bedeli çok ağır
olmakta can ve mal kayıpları olağanüstü boyutlara ulaşmaktadır. Büyük
ekipmanların bakım için sökülmesi ve toplanması, bakım duruşlarının süresini
arttırmaktadır. Programsız duruşlarda, ekiplerin ve takımların hazırlanması ve iş
programının yapılması, işe başlamadan önce saatlerin geçmesine neden olur.
Arızalar, taşeron bakım elemanlarının yapabileceği rutin işler olmadığından dış
destek alınması da zorlaşır. Halbuki koruyucu bakım daha kolay sağlanabilir.
Kontratlı bakım sözleşmeleri için, yapılacak bazı rutin bakım işlerinin kapsamı

190/448
belirlenmeli ve dış hizmet desteği sağlanmalıdır. Bu çalışma biçimi, fabrika bakım
personelinin çalışma tanımını değiştirmekte ve onlara farklı görevler
yüklemektedir. Artık fabrika bakım elemanları çevresini tarayan dedektifler
olmaktadır. Personelin iş tanımı, yeniden yapılmalıdır. Koruyucu bakım
programının içinde kestirimci bakım teknikleri bulunmaktadır. Kestirimci bakım bir
kağıt fabrikası için lüks değil bir zorunluluktur. Bu konuda elektrikle ilgili koruyucu
bakım için birinci kısımdan yararlanılmalıdır. Mekanik konularda ise Kağıt
Fabrikalarında Bakım Yönetimi kitabı yararlı olacaktır.

13. Personel eğitimi veya eğitimli personel sorunu: Büyük sistemlerde


çalışacak kalifiye personelin temini oldukça zordur. Yetiştirilecek personelin eğitimi
mutlaka profesyonel ortamlarda yapılmalıdır. Sık personel değişimi tercih
edilmemelidir. İsteksiz ve yorgun personel son derece büyük risk altında
kalacağından, sistemi de risk altına sokar. (Ek. 1 ) Kalifiye olmayan veya
eğitimsiz personel iş ve can emniyeti açısından tehlike yaratır.

14. Yedek parçaların çeşitliliği ve temini sorunu: Büyük sistemlerde, yedek


parçaların sayısı ve stok maliyetleri çok kabaracağından, tüm parçaların temin
süreleri ve önem sıralaması çıkartılarak yedek parça çalışması yapılmalıdır.
Kullanılan ekipmanlar cins, kapasite ve kalite yönünden farklı ve özel olacağından,
arızalanmaları durumunda geçici de olsa yerlerini doldurmak mümkün
olmayacaktır. Ekonomik olarak parça sorununu çözmenin ilk yolu tasarım
aşamasıdır. Büyük sistemlerde parça stokunu arttıran diğer etken, fabrika
ekipmanlarının çok çeşitli kaynaklardan temin edilmiş olmasıdır. Standardizasyon
sağlanabilmesi açısından cins ve tiplerin sayısının son derece azaltılması
gerekmektedir. Buna Erken Ekipman Yönetimi de denilmektedir. İşletme dönemi
için kritik ekipmanları tanımlayarak, önemine göre üniteleri sınıflandırmak gerekir.
Bu konu ayni zamanda koruyucu bakım konusunun bir parçasıdır. Alım
aşamasında tüm satıcı firmalara dikte ettirilecek ortak genel standartlar ile
standardizasyon sağlanmalıdır.

15. Gerekli test ve ölçü aletiyle uygun bakım aletlerine sahip olmak: Büyük
sistemlerde, pense ve tornavida dışında, özel test ve bakım alet ve edevatı
kullanımı gerekmektedir. Personel eğitiminde bu konulara yer verilmelidir. Büyük
sistemler sürekli gözetim altında tutulmalıdır. Bu amaçla izlemeye yönelik kayıt

191/448
cihazlarının ve DCS gibi sistemlerin etkili olarak kullanılması gerekir. Diagnostik
bilgilerin mümkün olduğunca çok üretilerek personelin kullanımına sunulması
yararlıdır. Özel test düzenekleri ve cihazları olan kontratlı çalışacak bakım firmaları
bulunabilir. Test konusu birinci kısım 18. Bölüm’de incelenmiştir.

16. Prosesin gereği olarak ortaya çıkan sorunlar: Büyük sistemlerde, gerek
motor güçleri, gerekse ekipman sayıları artmaktadır. Bunun sonucu şebekeden
çekilen kısa süreli büyük akımlar, gerilim düşümü başta olmak üzere enerjinin
temin edildiği kaynağa ağır ciddi etkilerde bulunur. Enerji kirliliği ortaya çıkar.
Orta gerilim motorları kalkış anında tek başlarına şebekede büyük gerilim
düşmelerine yol açarlar. Bunun yanında diğer ekipmanlar devreye alınırken grup
halinde DCS üzerinden yönlendirilirler. (grup start-stop) (Ek.3) Kalkış
sırasında, motorların start alması için, her motora has bir bekleme süresi olsa da,
prosesin gereği olarak bu süre bazen bir iki saniyeye kadar düşebilir. Bu şekilde
yol alan 30 adetlik bir grup motor 2 veya 3 dakika için, şebekeyi ciddi biçimde
etkiler. Bu nedenle elektrik sisteminin mekanik ve elektriksel sağlamlığı yanında,
topraklama sisteminin ve montajın yapısı önemli hale gelir. Çok güçlü ve güvenilir
bir elektrik alt yapısına sahip olmadıkça, sebebi bilinen veya sebebi tespit
edilemeyen bazı sorunlar aralıklarla ortaya çıkacaktır. Alt yapı bu tür etkilere karşı
dayanıklı olmak durumundadır. Aksi takdirde üretim ve tamirat giderleri çok
yüksek olacaktır.

17. Sistem ve alt sistemlerden oluşan yapının büyüklüğü: Büyük kapasiteli


sistemlerde, sisteme yardımcı olan pek çok alt sistem bulunur. Kompresörlere
bağlı farklı hava temini sistemleri, aydınlatma sistemleri, DCS ve PLC gibi
otomasyon sistemleri, yangın alarm sistemleri, güvenlik sistemleri, haberleşme
sistemleri, çeşitli özellikte su sistemleri, ısıtma havalandırma sistemleri, klima
tesisleri, kesintisiz güç kaynakları gibi, tüm ana sisteme hizmet eden pek çok
yardımcı alt sistem sayılabilir. Bu sistemlerin bazılarının duruşlarda kapatılmaları
mümkün olabilir. Fakat elektrik sistemindeki ortak bakım amacıyla, bir bölgedeki
tüm sistemlerin ayni anda durdurulmaları, işletme açısından mümkün değildir. Bu
nedenle, bakım için bir ünitede enerjinin kesilmesi istense bile, bazı proses
pompalarının, klimaların, havalandırma fanlarının, atık su pompalarının,
karıştırıcıların çalışmaları, DCS’in, aydınlatmanın, haberleşmenin ve güvenlikle
ilgili sistemlerin devrede olması istenebilir. Sistemin büyüklüğü nedeniyle geçici

192/448
olarak alternatif kaynaklardan beslemek de mümkün olmayabilir. Bu şartlar
altında, elektrik sisteminin enerjisinin kesilmesi ve bakımı imkansız hale gelir. Bazı
ünitelerin, üretim hattı trafosundan ayrılarak, yardımcı tesisler trafolarından
beslenmeleri gerekebilir. Böyle bir trafo bile bazen sorunu çözemez. Çünkü
mutlaka kendi bakımının da yapılması gerekecektir. Bu şartlarda duruş, ancak
merkezi fakat katılımcı bir yöntemle, yani tüm bölüm amirlerinin katılacağı genel
koordinasyonla sağlanabilir.

18. Topraklama sorunu: Büyük sistemlerde topraklama iletkenleri büyük


mesafeleri kat ederek fabrika içini dolaşırlar. Motorların büyüklükleri ile ilgili olarak
bu iletkenlerin kesitleri büyür. 100.000 ampere yaklaşan kısa devre akımına
dayanım açısından bu gereklidir. Fabrika içinde işletme topraklaması, yıldırımlık
topraklaması, koruma topraklaması, statik boşalma iletkenleri ve potansiyel
dengeleme gibi amaçlarla birden fazla ve farklı özellikte topraklama iletkenleri
dolaşır. Bunların koordinasyonlarının yapılamaması durumunda arızalara açık bir
yapı ortaya çıkar. Gerek mal güvenliği, gerek can güvenliği sorunu yaşanır.
Alışılmış uygulamada kullanılan bir iletken bu işler için yeterli iken çok farklı
kesitler ve çözümler ortaya çıkar. Tahrik sistemlerinde alternatif akımın
kullanılmasıyla, toprak iletkeninde yüksek frekanslar dolaşacağından, bunların
kablo kesiti arttırılarak uzaklaştırılması imkansız hale gelir. Topraklama iletkeninin
tüm frekansları geçirebilen bir yapıda olması zorunluluk haline gelir. Bu durumda
eskiye ait tüm topraklama bilgileri yetersiz hale gelmeye başlar. Topraklama
sisteminde güvenli olduğu düşünülerek baz alınan eski kriterler, ana yapıyı ve
genel sistemi tehdit eden bir duruma gelir. Bu sorun topraklama sisteminin ciddi
olarak ve farklı bir gözle ele alınmasını gerektirir. Bu konuda Türkiye çok
geridedir. Konunun çözümü ihtisaslaşmış tecrübeli kişlerin teknik desteğindedir.

19. Koruma sistemlerinde selektivite sorunu: Sistemin büyümesi ve dağıtım


ve gerilimin kademelendirilmesi koruma amacıyla kullanılan röle ve koruma
şalterlerin ardışık sıralanmalarına neden olur. Birbiri ardına bağlanmış trafo ve
şalter zinciri büyür. Bu durumda uç noktalardan birinde oluşan kısa devrede hata
akımı geçerken, o noktayı koruyan şalterin hatayı görüp enerjiyi kesmesi
beklenir. Şalterler arasında koordinasyon sağlanamaması durumunda, korumayı
yapacak şalterle birlikte, daha yukarıda başka bazı koruma şalterlerinin ayarları
devreye girerek, gereksiz yere başka bölgelerin enerjisiz kalmasına neden olur ve

193/448
belki de tüm üretimi durduracak sonuçlar doğar. Röle koordinasyonu adı da
verilen bu çalışmalar, bu anlamda yararlı olacak mühendislik konularıdır.

20. Teknik emniyet ve iş güvenliği sorunu: Küçük sistemlerde akılda


kalabilecek bilgiler, sistemlerin büyümesiyle akılda tutulamayacak büyüklüğe
ulaşır. Arıza takibinde ve bakım sırasında, dokümansız çalışma yapmak imkansız
hale gelir. Sistemin büyüklüğü nedeniyle gerekli iş emniyeti ve detay bilgiler
gözden kaçabilir. Hem sistemin tüm detayları, hem de tüm aktiviteler kayıt altında
ve kolay erişilebilir olmalıdır. (Bilgisayarlı Bakım Yönetim Sistemleri) Sistem,
kişilerin algılamalarını kolaylaştıracak tüm bilgi birikimini kolay erişilebilir ve
işlenebilir halde tutmalıdır. Montaj ve start-up ile ilgili detaylar da sürekli
başvurulacak kaynaklar arasında olmalıdır. Sistemlerin çalışması, çalışan
elemanlara çok iyi öğretilmelidir.

21. Yönetim ve koordinasyon sorunu: Fabrika makina holünden yönetime


dayanan tek merkezli bir durumdan çok merkezli bir yapıya geçtiğinden sorunlar
makine holü üzerinde kontrol edilebilir olmaktan çıkmaktadır. Haberleşme, bakım,
duruşlar ve diğer aktiviteler sıkı koordinasyonu gerektirir. Geçmiş alışkanlıkların
yerini yeni davranış biçimleri almalıdır. Yeni prosedürler ve kurallar takım olarak
kullanılabilir, uygulanabilir olacak şekilde benimsenmelidir. Görev ve yetki dağılımı
kesinleştirilmeli, teknik ve idari anlamda tanımsız iş kalmamalı, sorunlar sahipsiz
bırakılmamalıdır.

22. Yatırım bütçesinde ve süresinde artışa eğilim vardır: Bütçe için ayrılacak
yatırım rakamları eski tasarım kriterleri üzerinden yapılacak olursa yatırımcı için,
ileriki aşamalarda sürpriz bütçe ve süre artışları ortaya çıkacaktır. Çünkü yerel
eski standartlar kullanılamayacağından tahminler sapacaktır. Bu durum çok iyi
düzenlenmiş, genel fabrika standartları, teknik şartnamelerle ve proje
çalışmalarıyla işin başında netleştirilmelidir.

Kapasite artışının otomasyon sistemi üzerinde yarattığı sorunlar

Otomasyon sistemi üretimin yapıldığı ve prosesin kontrol edildiği bilgisayar ve onun


bilgi aldığı ve bilgi gönderdiği, kontrol ettiği tüm cihaz ve ekipmanları kapsar. Bu

194/448
tanım, motorlar dahil pek çok ekipmanın da birer cihaz gibi görünmesine yol
açmaktadır. DCS sistemi diye adlandırılan otomasyon sistemi, zayıf akım ve kuvvetli
akım sistemlerini kontrol ettiğinden, işletmecilik anlamında zayıf akım ve kuvvetli
akım kavramları birbirine karışır. Küçük sistemlerde mahallinden kontrol edilen ve
mantığı teknisyen tarafından düzenlenen ve sadece proses odaklı iş akışı, sistem
büyüdükçe karmaşık hale gelmektedir. Üretim sırasında yapılacak işlem
basamaklarındaki sıralama hataları üretimde verimsizliğe yol açar. Aşırı miktardaki
kumanda elemanları ve kabloları ise sistemin bakım ve işletimini olumsuz etkiler. Bu
karmaşıklığı durdurması düşünülen DCS’in devreye girmesiyle, sorun bir açıdan
düzelmiş, fakat sistemlerin uyum içinde çalışamaması gibi başka problemlerin
çıkmasına engel olunamamıştır. (System Tuning)

1. Kablo sorunu: Prosesin otomasyonla daha kolay kontrol edilebilmesi, sistemde


otomasyona bağlanması gereken noktaların sayısını arttırmıştır. Eski sistemlerde,
çok önemli noktalarda yapılan proses kontrolu, ölçüm cihazlarındaki çeşitlilik ve
ucuzlamayla fabrika alanına yayılmıştır. Bunun sonucunda önce PLC sistemleri
ortaya çıkmış arkasından çok çıkışlı kontrolörler gelişmiştir. Gene lokal olarak
başlayan PLC veya çok çıkışlı kontrolör yöntemi, yetersiz kaldığından beklenen
eleman tasarrufunu sağlamamıştır. Bu nedenle daha büyük çaplı otomasyon
kavramını gelişmiştir. Bu nedenler otomasyon kablo sayısını ciddi biçimde
arttırarak, yeniden başa dönülmesine neden olmuştur. İnce ve çok damarlı
kablolarla, lokal klemens kutuları yaratılarak yeni bir çözüm yolu aranmıştır.
Sistemlerin çok büyümesi bunun da çözüm olmadığını kanıtlamıştır. Kablo
tasarrufu amacıyla sisteme ait bazı üniteler kullanım bölgesine taşınmışlardır.
Daha ileri bir yöntemle, bus kablosu tipinde kablolarla, smart cihazlar üzerinden
dolaşılarak, iletişim sağlanması yöntemi yaygınlaşmaktadır. Halen otomasyon
sistemleri yüzlerce kilometre kablo ihtiyacı yaratmaktadır. Bu durum ekonomi
açısından özel çalışma gerektirmektedir.

2. Sistemin geniş alana yayılması sorunu: Büyük fabrikalarda büyük otomasyon


sistemleri gerekmekte ve sistemlerin I/O sayıları her geçen gün artmaktadır.
Kablo miktarından tasarruf amacıyla sistem parçalarının kullanım bölgelerinin çok
yakınına getirilmesi, sistem elemanlarının fabrikanın her köşesine dağılmasına
neden olmuştur. Bu gelişme, haberleşme kablolarında veri kayıpları gibi çeşitli
sorunlara yol açmaktadır. Tasarım ve montajda dikkat gerekmektedir.

195/448
3. Sistemin gürültü sinyallerinden etkilenmesi: Çok güçlü elektrik motorlarının
ve tahrik sistemlerinin olduğu yerlerde, havada ve iletkenlerde elektromanyetik
kirlenme olmaktadır. Bu kirlenme türü, çok özenli sistem montajı ve montaj
tasarımı ile azaltılabilir. Ekranlı ve bükülmüş damarlı kablo kullanımı analog ve
dijital sinyal kabloları için çözüm olmaktadır. Haberleşme kablolarında durum farklı
değildir. Elektriksel (kapasitif) özellikli indükleme, uzun kablo ekranı tarafından
yakalanmaktadır. Yok edilmesi ise özel bazı montaj yöntemlerin uygulanmasına
bağlıdır. Yok edilememesi durumunda yüksek gerilimler nedeniyle veri kesintileri
ve yavaşlama gibi yazılımı etkileyen sorunlar yaşanır.

4. Topraklama sorunu: Montajın ve kablo tipinin kalitesi topraklama sorununu


çözmemektedir. Topraklama sistemi ana prensip olarak arıza anında akım taşıması
gerekirken, çalışan ekipmanlardan atılan akım ve indüklenen gerilimler yüzünden
sürekli tahliye görevi görmektedir. Atılan sinyallerin frekanslarının çok farklı
olmaları nedeniyle topraklama sistemi her yerinde ayni empedansa sahip değildir.
Bu durum topraklama iletkeni üzerinde farklı potansiyelde gerilimlerin doğmasına
neden olur. Eş potansiyel olarak adlandırılan ve her yerinde sıfır volt olması
gereken toprak iletkeni, artık bu özelliği sağlayamaz. Kablo ekranlarının bağlı
olduğu topraklama sisteminin, büyük fabrika alanlarında, çok geniş alana
yayılması sonucu, her üretim bölgesinde farklı toprak gerilimi görülmesine neden
olur. Üzerinde farklı gerilimler bulunan toprak iletkenine farklı noktalardan
bağlanan (besleme ve data kablosu toprak iletkenlerinin aynı cihaz üzerinde
birleşmesi gibi), cihazlar üzerinde sistem topraklaması ve data kablosu
topraklaması birleşerek birbirlerine akan akımlar oluşturur. Hele topraklama
sistemleri, baştan ortak kurulmamışsa yani ayrılmışsa sorun daha da büyük
olmaktadır. Bunun çözümü sanıldığının aksine tek topraklama sistemi kurulması
ve ilave olarak elektronik topraklama ve referans topraklama yöntemlerinin
lokal olarak yapılıp, topraklamaya bağlanması gerekir.

5. Yazılım sorunu: Büyük sistemlerde her gün sisteme ilave yeni ekipmanlar katılır
ve sistemden bazı ekipmanlar iptal edilir. Sistem sürekli kendini yenileyen bir
yapıdadır. Bu durum gerek yazılım gerekse donanım üzerinde her gün bazı
mühendislik hizmetlerinin yapılmasını, yani mühendislik hizmetlerine

196/448
bağımlılık getirir. Sistem ilaveleri, sistemi durdurmadan yapılabilmeli ve yazılım
kolay olarak yapılabilmelidir. Fabrika bu şartlara adapte olmalıdır.

6. Arıza bakımcılığı ve bakımcılık kavramlarında değişme: Otomasyona bağlı


cihaz ve uç noktaların sayısal olarak artması arıza kaynaklarını arttırmaktadır.
Arıza teşhisinde, otomasyon sisteminden izleme ve yararlanma gerekeceğinden bu
konuda problem çözme amaçlı günlük çalışmalar gerekmektedir. Kestirimci bakım
eskiden olduğu gibi sadece titreşim analizi yaparak teşhiste bulunmaktan
vazgeçmiş ve buna ilave olarak süreç parametrelerini de izlemeye başlamıştır.
Süreç parametrelerini bilmek üretim ve enstruman elemanları kadar mekanik
bakım elemanlarınında ilgi alanına girmektedir. Bu nedenle arızaların teşhisi
amacıyla yetiştirilmiş personel bulundurmak zorunlu olmaktadır. Bunun yanında
bakımcıların tümü, arızaların sayıca azaltılması için otomasyona bağlı olmayan
noktalarda veri toplama görevi yüklenmek durumundadırlar.

7. Sistem yazılımlarında çeşitlilik sorunu: Büyük fabrikalarda çok farklı


otomasyon sistemleri olabilir. Yangın sistemi, güvenlik sistemleri, SCADA
sistemleri ve muhtelif PLC kökenli lokal sistemler gibi sistemler, yaygın olabilir.
Bunların mümkün olduğu kadar tek bir yapı, eğer olamıyorsa tek bir marka veya
minimum çeşitlilik altına alınmaları, yazılım ve donanım farklılıklarını önler. Aksi
takdirde yedekleme maliyetleri, mühendislik hizmetleri için yapılacak harcamalar,
dışa bağımlılık ve personel ihtiyacı artacaktır. Her yazılımı bilen kişiler çalıştırmak
istense bile fiziksel olarak mümkün değildir. Bu durumda dış destek ihtiyacı ortaya
çıkar ve basit sorunlar büyük kayıplara yol açmaya başlar. Tek bir yazılım türünde
bile ciddi eğitimlerin alınmasında fayda bulunmaktadır.

8. Enstrüman çeşitliliği sorunu: Çok fazla ölçüm noktasının ve kontrol noktasının


bulunması özetle I/O sayısı kablo, cihaz, kart gibi sisteme bağlı olan tüm
elemanlarda çeşitlenmeyi arttırmaktadır. Besleme gerilimlerindeki farklılıklardan,
bağlantı tiplerine kadar pek çok parçanın yedeklenmesi gerekir. Bakım stoklarını
azaltmanın bir yolu çeşitliliği sınırlandırmaktır. Fabrika bakım elemanları,
kapasitelerinin üzerinde bilgi edinme sorunu yaşarlar. Bu konular, başta yapılacak
tercihlerle sınırlandırılmalıdır. Sistemler satın alınırken sadece fiyatlarına
bakılmamalı, işletmeye olan ömür boyu maliyetleri dikkate alınmalıdır. Kağıt
fabrikaları teknoloji çöplüğü haline getirilmemelidir. Elemanların mutlaka

197/448
profesyonel eğitim almaları sağlanmalıdır. Bu çalışmalar, kalibrasyon konusunda
da son derece olumlu sonuçlar yaratır. Her cihaz için ayrı test düzeneği
hazırlanması işin başka bir olumsuz yönüdür.

9. Start-up sorunu: Eski sistemlerde devreye alma süreci, kablo bağlantılarının


bitmesi ve motorların ve cihazların besleme geriliminin verilmesi ile birlikte kısa
sürede tamamlanırdı. PLC, DCS gibi otomasyon sistemlerinin üzerinden yapılacak
devreye alma çalışmalarının başlayabilmesi için, bir grup ekipmanın tesisatının
tamamlanması yetmemektedir. Tüm sistemde tesisat tamamlanarak, soğuk testler
(kablolarda bağlantı doğruluğu) yapılmadan, DCS sisteminin enerjilendirilmesi
sakıncalı olmaktadır. DCS‘e enerji verildikten sonra, her I/O için özel loop-testi
işleminin yapılması gerekmektedir. Ekipman fonksiyon testi, bu işlemlerden sonra
yapılabilmektedir. Bundan sonra da sıcak testlere başlanacaktır. Sistemin tuning
işlemi ise en sona kalmaktadır.10.000 I/O lu bir sistemde 10.000 noktada tek tek
kablo ve fonsiyon denetimi yapılması 4 ekiple aylarca sürecek iş demektir. Bu işin
zamanlaması montajın bittiği gün başlar. O nedenle fabrikaların alışık olmadığı bir
bekleme süresi yaşanır. Yatırımcı montaj biitiğinde makinanın dönmesini bekler.
Oysa bekleme süresi tüm montaj ekiplerini bağlayacak ve sahaya hapsedecektir.
Burada süpervizörlerin kontratta yazan süreleri dolacağından ilave ücret talepleri
olacaktır. Bu sürecin düşünülmemesi bir tür hatalı yatırım takvimi üretilmesine yol
açmaktadır. Start-up zamanı belirlenirken, takvim buna göre belirlenmelidir.
Testler için sahada yeterli eleman ve ölçü aleti bulundurulmalıdır.
10. Sistem Tuning kavramının bilinmemesi: Tüm otomasyon sisteminin çalışır
vaziyete getirilmesi ve üretimin başlaması işverenin sona gelindiği izlemi
edinmesine yol açar. Oysa fabrikanın ekonomik ve sorunsuz çalışması söz
konusudur. Bir kontrol devresinin kurulup çalışması görünürde yanıltıcıdır. Kağıt
fabrikalarında binlerce kontrol devresi bulunur. Her devrenin tek başına çalışması
yanında senkron olarak tüm devrelerin birbirlerinin çalışmasını bozmadan işlemleri
yapıyor olmaları gerekir. 400 mm çapında bir pnömatik vananın otomasyon
sisteminden komut alarak açması ve önündeki pompanın beraberinde devreye
girmesi zamanlama gerektirir. Hangi süre bu işe en uygundur? Vana geç açılırsa
pompanın emişinin çalışırken boş olması pompada kavitasyona yol açacaktır. Aynı
zamanda öndeki bütede seviye şişerek taşma yaşanacaktır. Vananın erken
açılması fiziksel olarak mümkün değilse alınacak önlemler nelerdir? Bu konu
birisinin otomasyoncuya gerekli doğru bilgiyi aktarmasını gerektirmektedir.

198/448
Otomasyon ekranına oturan kişi bunu yazılım üzerinden çözemeyecektir. Buna
benzer örnekleri arttırmak mümkündür. Debi kontrolu ile bütr kontrolları bir
birlerini etkişlerler. Tüm bunların sahada çözülmesi gerekecektir. Havbede
otomasyon sistemiyle havalandırma yapılması başka bir verimsizlik örneği olabilir.
Kağıdın iyi kuruması ve kontrol devrelerinin otomatikte olması ekonomik
çalışıldığını göstermez. Buna benzer konuların kimin tarafından düzeltileceği
boşlukta kalmaktadır. Bir bütün olarak sistemdeki tüm kontrol devrelerinin tuning
işleminden geçirilmesi söz konusudur.

Kapasite artışının tahrik sistemi ve donanımı üzerinde etkileri

Büyük kapasiteli fabrikalarda, kapasiteye bağlı olarak yapısı büyüyen ve


karmaşıklaşan diğer bir sistem makine tahrik sistemidir. Kapasite artışı ve teknolojik
gelişmeler, öncelikle tahrik sistemlerinin yapısını, doğru akımdan alternatif akıma
çevirmiştir. Bu değişim daha hızlı makine imalatını teşvik etmiştir. Giderek daha hızlı
makine imal etmek, daha büyük ve güçlü tahrik sistemleri yapılması
gerektirmektedir. Tahrik sistemlerinin büyümesiyle birlikte elektronik, kuvvetli akımın
bir branşı haline gelmiştir. Bu konu otomasyon, güç elektriği, güç elektroniği ve
makina mühendisliği konularının bir karışımıdır. Büyük sistemlerin bakımını yapacak
olan kişlerin bu çapta bilgi sahibi olmaları mümkün değildir. Tahrik sistemlerin
büyüklükleri nedeniyle yaratacakları yeni sorunlar çözümlerini de birlikte
getirmektedir.

1. Elektromanyetik kirlilik: Alternatif akımda hız kontrolu, gerilimin yeniden


şekillendirilmesi ile sağlanır. Yeni şekillendirilen gerilimin iki özelliği
bulunmaktadır. Birinci özelliği asimetrik akım ile motor beslemesi yapılması, ikinci
özelliği ise besleme gerilimini elektromanyetik dalga olarak motora göndermesidir.
Bu iki özellik, birlikte topraklama iletkeni üzerinde ciddi akım ve gerilimlerin
doğmasına neden olur. Sistem tasarımı yanında, montajla ilgili bazı kurallar,
sorunların önemli ölçüde yok edilmesini sağlar. Eski montaj teknikleri veya bilgileri
ile yapılacak tesisatlarda, sorunların boyutu tehdit edici oranda büyür. Hatalar
sadece tahrik sistemini değil tüm sistemi tehdit eder hale gelir. Tahrik sisteminin
seçimi de bu tehditleri azaltacak veya arttıracaktır. Aşağıda hız kontrolu yapılan
bir motorun 4 ayrık damarla beslenmiş olduğu görülmektedir. Bu bir kağıt

199/448
fabrikasında çekilmiştir ve cinayet olarak adlandırılmaktadır. Basit gibi göründe de
bir proje hatası olarak ilgili her mühendise aktarılmalıdır. (Ek.5 e bakınız)

2. Rulman akımları: Asimetrik akımların ve elektromanyetik etkinin varlığı


nedeniyle, motorların gövdelerinden, rulman üzerinden rotora elektrik akımı
akmaya başlar. (Ek.6) Motor rulmanı bir süre sonra, elektrik akımının etkisiyle
bozulacaktır. Sadece tahrik sisteminin alımında değil, buna bağlanacak motorların
alımında, montaj sırasında, kablo seçiminde ve periyodik bakımlarda uyulması
gereken bir dizi kurallar sayesinde, rulman akımları etkisini kaybeder. Bu
sistemlerde, klasik elektrikçilik mantığı ile sorunları çözmek mümkün
olmamaktadır. Mutlaka detaylı bilgi sahibi olunması gerekmektedir.

3. Motor izolasyonunda bozulma ve hızlı yaşlanma sorunu: Motor besleme


gerilimleri motorların büyümeleri sonucu 400 V yerine 690 V seviyesine
yükselmiştir. Bu gerilim kademesinde motor klemensleri arasında 2000 V gibi bir
gerilimin okunması son derece normaldir. Kullanılacak motorun sıradan bir alçak
gerilim motoru olması durumunda izolasyon bozulmaları yaşanacaktır. Motor
alımında kullanılan teknik şartnameler, genellikle bu soruna temas etmemektedir.
Bu nedenle tahrik motorlarının teknik şartnamesinin ve fabrika genel
standartlarının günün koşullarına göre düzenlenmesi uygun olur.

4. Montaj bilgisi sorunu: Kablo pabuçlarından, kablo ekranlarının topraklama


detayına kadar, kablo tavalarının düzenlenmesinden, güzergah seçimine kadar
tüm detaylar, bu işi bilen kişiler tarafından düzenlenmeli ve kontrol edilmelidir.
(Ek.7) Klasik montaj yöntemlerinin geçerliliğini kaybettiği bu tesislerde, periyodik

200/448
aralıklarla koruyucu bakım kapsamında bazı kontrollar yapılmalı ve sistem gözetim
altında tutulmalıdır.

5. Mekanik kökenli sorunlar: Büyük motorlarla donatılan sistemlerde, makine


vibrasyonu, inşaat, mekanik ve elektrik tesisatı üzerinde ciddi araştırma
yapılmasını gerektirir. Her sistemin, hatta binaların bile doğal vibrasyonla
salındıkları bilinmektedir. Binanın salınım frekansı ile tahrik sisteminde üretilen bir
harmonik frekans ve ana makinenin salım frekanslarından en az ikisi
uyuştuğunda, rezonans denilen olay meydana gelmekte ve makine şaftları
parçalanmakta, ekipman hasarları ortaya çıkmaktadır. Özellikle makine doğal
salınım frekansının, çalışma sırasında, tahrik sisteminin ürettiği çeşitli
frekanslardan biriyle çakışma ihtimali ortaya çıkar. Her bir sistemin parametreleri
ve doğal salınım frekansları çok iyi bilinmelidir. Çalışma sırasında tahrik yol
vericileri bu frekansları hızla geçmelidir. Ayrıca tahribat olmaması için vibrasyon
ölçü sensörleriyle donatılmış bir tahrik sisteminin, özellikle kalender, elek ve
presler gibi güçlü motorların bulunduğu yerlerde denetim altında tutulması
kaçınılmazdır. Bunların yanında dişlilerde ve kasnaklarda boşluk tabir edilen ölü
bant aralıkları makine hızıyla birlikte önemli hale gelir. Makine alımında vibrasyon
analizine imkan verecek özel makine bilgilerinin imalatçıdan talep edilmesi yararlı
olur. Makine hızının yüksekliği, grup hızları arasındaki hassasiyetin yüksek
olmasını gerektirir.

6. Hızlı makinalarda işletme sorunları: Çok hızlı makinalarda, özellikle elekte


kaymalar yaşanabilir. Hızlı makinelerde basit kaymaların bile konfeksiyonda
bozulmaya neden olduğu bilinmektedir. Eleğin tipi ile kayma azaltılabilirse de,
makine temizliğini, valslerin yüzeylerini ve valslerle eleğin yapacağı açıları
unutmamak gerekir. Makine alımında ve işletilmesinde bu konuların üzerinde
durulmalıdır. Hız koordinasyonu bakımından, kayma önemli bir sorun kaynağıdır.
Benzer bir olayda preslerde, ayrı tahrikli valslerin birbirlerine basarak
çalışmalarında ortaya çıkar. Senkron bozukluğu kağıt kopması yanında vals
yüzeyinde bozulmalar yaratır. Tüm bunlar çok hızlı geliştiği için tahribatlar ciddi
sonuçlar yaratır. Tahrik sisteminin kontrol açısından güvenilir yapıda olması ve
yazılımlarda koruyucu tedbirlerin alınmış olması gerekir.

201/448
7. Ekipmanların limitlerine doğru gelmeleri nedeniyle ortaya çıkacak
sorunlar: Kapasite artışları makine eninin ve hızının artmasıyla sağlanır. Winder
gibi makinelerde, hız 3000 metre/dakikanın üzerine çıkartılabilmesine rağmen, set
değişimi, ivmelenme süresi ve frenleme süresi toplamı ciddi boyutlara ulaşarak
makine kapasitesi karşısında handikap haline gelir. Bu durum winder gibi
ünitelerin sayısının artmasına, istemeden de olsa birden fazla motorlu olmasına
neden olabilir. Yardımcı tüm donanım kapasiteye bağlı olarak artar. Hızlı
makinelerde bakım ihtiyacı ve kapsamı artarken, bakıma ayrılan süreler en aza
düşer. Bunun sonucunda koruma cihazları sayısı emniyet tedbirleri son derece
önemli hale gelir. Gözlenen noktaların sayısı artar. Diyagnostik bilgi ihtiyacı artar.
Yazılım ve donanım önemli hale gelir. Bu da maliyetleri arttıracağından
ekipmanları daha pahalı hale getirir.

8. Elektronik ünitelerin soğutulması sorunu: Büyük kağıt makinelerinde tahrik


ünitelerinin yol vericilerinden yayılan ısının büyüklüğü pano içi ve dışı soğutma
sistemlerini hayati kılar. Diğer yol vericilere göre kayıpları daha yüksek olan
elektronik yol vericilerde klima hesabı gerçekçi yapılmalıdır. İmalatçının vereceği
atık ısı miktarı yanında, kablolardan yayılacak ısı miktarı ve emniyet katsayıları
göz önüne alınmalıdır. Toz sorunu yaşanmaması için tam kapalı klima sistemi
kurulmalı ve soğutma sistemi yedekli yapıda olmalıdır. Pano yerleşimi ve oda
büyüklüğü, panoyu temin eden imalatçının önerilerinin altında olmamalı, odalar
veriler doğrultusunda ölçümlendirilmelidir. Pano yerleşimindeki sıkışıklık
nedeniyle bir pano tarafından atılan ısı, diğer pano tarafından emilmemelidir. Pano
odalarında alan ve hacimden asla taviz verilmemelidir.

9. Kablo kesitleri ve kablo cinsinin önemi: Tahrik sistemlerinde, bilinen kablo


seçim kriterlerinin yerine farklı kriterler kullanılmaktadır. Bu kriterler dikkate
alınmalı ve vazgeçilmez olanlar ısrarla talep edilmelidir. Türkiye’de firma
kataloglarında bulunmayan kablo türleri ortaya çıkmaktadır. Özellikle 4 damarlı,
simetrik damar dizilimine sahip, metal-clad kablolar Türkiye’de bulunmamaktadır.
Tahrik motorları için kullanılacak kablo kesitleri de, standart motorlarda kullanılan
hesaplama yöntemiyle seçilemezler. Daha büyük kablo kesitleri kullanılmalıdır.
(Ek. 5)

202/448
BÖLÜM 4

SİSTEM MÜHENDİSLİK ETÜTLERİ

Elektrik sistemlerinin, tasarımında, kullanılmasında ve bakımları sırasında elektrik


sistem mühendisliği etütleri önemli yer tutar. Mühendislik etütleri 4 ana grupta
yapılır.

1) Kısa devre etütleri


2) Koordinasyon etütleri
3) Yük akış etütleri
4) Güvenilirlilik etütleri

Tesise enerji veren dağıtım firmasının elinde, tek hat şemaları ve mühendislik etütleri
bulunmalıdır. İşletmenin verimli ve emniyetli çalışabilmesi için bakım ekibinin elinde
sistemin doğru bir tek hat şemasının bulunması ve değişiklikler yapılacaksa, bunu
dağıtım firmasına veya kendi danışman mühendisleriyle tartışmaları gereklidir.
Bunun yanında sistem etütleri, dış desteğe ihtiyaç gerektiren ve ihtisaslaşma konusu
işlerdir.

a) Kısa devre etütleri

Kısa devre veya hata akımları, anormal koşullar altında meydan gelen ve yıkıcı, tahrip
edici sonuçları olan, büyük enerjilerin açığa çıktığı olaylardır. Normal çalışma
koşullarında, elektrik enerjisi son derece yararlı ve kolay kontrol edilebilen bir özellik
gösterir. Bunun yanında, hata anında büyük kısa devre akımları geçeceğinden,
elektrikli ekipmanlarda tahribat ve insanlar için can güvenliği sorunu yaratır. Hata
akımları birkaç yüz kilo-ampere kadar çıkabilir.

Kısa devre anında, ısı enerjisi ve manyetik kuvvetler açığa çıkar. Isı enerjisi izolasyon
ve iletken erimelerine yol açar ve beraberinde patlama meydana gelecek olursa
çevredeki ekipmanlarda tahribat yaratır. Manyetik kuvvetler baraları bükerek
iletkenlerin yerinden sökülmesine yol açar. Bu şartlar, elektrik sistemi ve personel

203/448
için istenmeyen sonuçlar yaratır. Elektrik sistemlerinin kısa devreye karşı korunmaları
için gerekli şartlar tesisat yönetmeliklerinde yer alır.

Kısa devre etütleri sistem tasarımı sırasında yapılır. Her beş yılda bir veya önemli
değişikliklerden sonra mutlaka yeniden yapılmalıdır. Aşağıda kısa devre etüdünün
tekrar yapılmasını gerektirecek proje tadilatları sıralanmıştır.

a) Enerji üretim tesisindeki bir değişiklik


b) Sistem içinde sistemin dağılımında yapılacak bir değişiklik
c) Trafo değişikliği
d) Hat kesit ve metrajlarında değişiklik
e) Sisteme bağlanan yüklerde bir değişiklik

Periyodik kontrollarda, sistem değerleri, kayıtlardaki değerlerle karşılaştırılmalıdır.


Sistemdeki tip ve sayılar dışında ekipmandaki fiziksel değişmelere de dikkat
edilmelidir. Önemli görülen farklılıklar, danışman mühendise, dağıtım firmasına veya
bakım departmanı üst birimlerine veya alternatifi kurum ve kuruluşlara bildirilmelidir.

Kısa devre akımlarının mühendislik etütleri ve tahribatının düzeltilmesi, bu yazının


ilgisi dışındadır. Bunun yanında bir trafonun çıkışında meydana gelebilecek azami kısa
devre akımını tespit edecek basit bir yöntem bulunmakta ve aşağıda verilmektedir.
Bu yöntem basit olduğu kadar doğru bir yöntemdir.

Örnek kısa devre hesabı

Ik (kısa devre akımı) = trafo etiket akımı / (trafo empedansı (%) X 100)= kiloamper

1600 KVA Trafo için gerilim düşümü yüzdesi veya empedans yüzdesi = % 6

Trafo sekonder akımı 2200 A

Ik= 2200/ 6 x 100= 36,66 kilo amper .

Bu trafo için 40 kilo amperlik kısa devre dayanımına sahip, bir alçak gerilim şalt
sistemi yeterlidir.

204/448
Kısa devre akımı 2000 kva lık bir trafo için

Ik= 2750/6X100=45,8 kilo amper olur. Bu durumda kısa devre dayanımı 50


kiloamper olan bir şalt sistemi yeterlidir.

Sistemde trafo değişmesi gibi bir durum olduğunda, yukarıdaki örneklerde olduğu gibi
kısa devreye dayanım akımı yetersiz kalabilir. Bu durumda şalt sisteminde, nelerin
yeterli olacağı veya olmayacağı tesisatın incelenmesi ile ortaya çıkar. Bu konuların
çözümü ve sorumluluğu danışman mühendisten veya alternatifi kişi veya kuruluştan
beklenmelidir.

b) Koordinasyon etütleri

Koordinasyon etütlerine, röle koordinasyon çalışması veya selektivite ayarları gibi


isimler de verilir. Kuvvet tesisatının doğru çalışmasını sağlar. Koordinasyonu düzgün
bir sistemde, bir kısa devre meydana geldiğinde, ilk koruma rölesi devreye girmeli,
kısa devre olan kısmı şebekeden derhal ayırmalı ve onun üstündeki sistem, güvenlik
içinde çalışmasına devam edebilmelidir. Koordinasyonu bozuk bir sistemde ise,
gereksiz bir şekilde, pek çok yer enerjisiz kalabilir. Bir bölgede meydana gelen
arızada, arıza olmayan bölgelerin enerjisiz kalması bunun tipik örneğidir. Bu durum
üretim kayıplarına ve istenmeyen bazı sonuçlara neden olabilir.

Elektrik sisteminin tasarlanması sırasında bu çalışma yapılmalıdır. Bu çalışma daha


sonra bakım için kullanılmak üzere saklanmalıdır.

Aşağıdaki koşullardan biri olduğunda, koordinasyon etüdü gözden geçirilmelidir.

1) Kısa devre akımlarının değişmesi,


2) Aşırı akım koruma cihazlarından birinin başka değer ve tipteki bir başka cihazla
değiştirilmesi,
3) Şalter veya koruma rölelerinden birinin akım set değerlerinin değiştirilmesi,
4) Elektrik sisteminin konfigürasyonunda yapılacak bir değişiklik,
5) Bakım, test ve ayar işlemleri yetersiz yapılıyorsa,

205/448
Enerji temini sistemi sürekli ve periyodik olarak gözlenmelidir. Her tür değişiklik
anında işlenerek yenilenmelidir. Koruma cihazlarının performansına yönelik
tereddütler varsa danışman mühendise bildirilerek gözden geçirilmelidir.

Akım zaman eğrilerini gösteren grafiklerin yeni ve cihazı temsil eden olmaları
sağlanmalıdır. Bu bilgi ve belgeler, bakım ve danışmanlık elemanlarınca
paylaşılmalıdır.

c) Yük akış etütleri

Yük akış etüdü bir kaynaktan çıkan enerjinin tüm sistemde nasıl paylaşıldığını
gösteren etüttür. Bu çalışma ile bir noktadaki akım, gerilim, aktif güç, reaktif güç,
güç faktörü gibi parametreler görülebilir.

Bu etüt sayesinde yapılacak değişiklikler öncesi, çalışma şartlarının durumu tespit


edilir. Sistemdeki kaçaklar varsa, tespiti yapılır. Tasarım aşamasında yapılacak bu
çalışma temel kabul edilir. Elektrik sistemindeki değişikliklerde bu etüt gözden
geçirilerek, gerekli değişiklikler yapılır.

Yük akış etüdünün gözden geçirilmesi gereken durumlar aşağıda sıralanmıştır.

1) Motor güçlerinde ve yüklerde değişiklik


2) Trafo gücünde veya empedansında değişiklik
3) Tasarım sırasında düşünülmemiş çalışma koşulları
4) Kompanzasyonda yapılacak değişiklikler

Yük akış etüdü sırasında tek hat şemaları ve seçenekli besleme kaynakları göz
önünde bulundurulmalıdır.

Bazı koşullar da yük akış etüdü incelenmelidir.

1) Dengesiz gerilimler
2) Ekipman geriliminden farklı gerilimler
3) Motor kalkış sürelerinde aşmalar
4) Motorun nedensiz durması

206/448
5) Kötü kompanzasyon
6) Emerjens durumundayken aşırı yüklenme

Değişikliklerin kayda alınması ve tüm dokümanlara işlenmesi sağlanmalıdır.

d) Güvenilirlilik etütleri

Bu çalışma sistemde plansız duruşlara neden olabilecek ekipman ve bağlantı yapısının


tespiti amacıyla yapılır. Çalışama ihtimaller göz önüne alınarak yapılır. Farklı
konfigürasyonların mukayesesi yapılır. Böylece ekonomik olan seçenek tespit
edilmeye çalışılır. Bütçe için de bir çalışma anlamına gelir. Bir tür değer mühendisliği
çalışması olarak ta adlandırılabilir. Fakat sistem güvenliği ön plandadır.

Bir sistemin güvenilirliliği aşağıdaki nedenlere bağlıdır.

1. Sistemin tasarımı
2. Enerji kaynağının güvenilirliliği
3. Ekipman seçimi
4. Bakım kalitesi
5. Ekipmanın yaşı
6. Çevre şartları
7. Yedek parça temini

Sistem kurulmuşsa ve ekipmanlar seçilmişse, genellikle sistemin tasarımında önemli


değişiklikler yapılamaz. Güvenilirliliği arttırmanın yolu diğer parametrelerin iyi
olmasıyla sağlanabilir. Ekipmanın yaşı ve çevre koşulları ekipman güvenilirliliği
üzerinde önemlidir. Yedek parçaların temin edilebiliyor olması bakım açısından son
derce önemlidir.

Sistem güvenilirliliği açısından bir dizi geçmiş olay örneklemesi yapılır. Bu olayların
sıklığı ve sonuçları listelenir. Bu olaylarla ilgili farklı senaryolar yaratılır. Bir olayın
farklı boyutlarda gelişimi listelenir. Duruş süresi hesapları ile her senaryonun duruş
için getireceği maliyet bulunur. Bu senaryolar farklı sistem konfigürasyonları için
tekrarlanır. Sistem konfigürasyonu seçimi en az duruş süresini sağlamalı veya en az
maliyetli duruş olmalıdır.

207/448
BÖLÜM 5

ENERJİ KALİTESİ

Enerji kalitesi kısaca, ideal güç kaynağının sağladığı enerjinin, kesinti ve sapmalar
sonucu orijinalliğinden uzaklaşması anlamına gelir. Alternatif akım, kullanım sırasında
sinüs dalgası özelliğini kaybederek, büyüklüğünü ve şeklini değiştirir.

Pek çok cihaz belirli ölçüde bozulmuş olan gerilimle çalışabilir. Fakat elektronik
özellikteki pek çok cihaz da, enerji kalitesindeki bozulmalardan etkilenir. Bunun
yanında kaliteyi bozan anahtarlamalı besleme kaynakları, ark ile çalışan flüoresans
lambalar, hız kontrol üniteleri gibi yükler bulunmaktadır. Bunlara lineer olmayan
yükler denir. Bu yükler için, gerilimdeki her bir birime karşılık gelen değişiklik,
akımda bir birimden farklı değişim yaratır.

Enerji kalitesi çoğunlukla kullanıcının kendisi tarafından düşürülür. Nadiren iletişim


hatları, jeneratörler ve dağıtım sistemi tarafından katkıda bulunulur. Bunun yanında
komşu kullanıcılar, atmosferik olaylar ve çevre koşulları, enerji kalitesini etkiler.

Düşük enerji kalitesi:

 Elektrik arızalarına,
 Çeşitli vahim sonuçlara,
 Kişi can güvenliği sorununa,
 Hasarlara,
 Cihazların ömürlerinin kısalmasına,
 Yangın tehlikesine,
 Verim ve performans kaybına,
 Haberleşmede kesiklik ve bilgi kaybına yol açar.

Bu sorunlar, bakım personeli tarafından teşhis edilmekte, fakat çözümleri kolay


olmamaktadır. Çözülebilmeleri, elektrik mühendisliği bilgilerine, saha testlerine, özel

208/448
ekipmanlara ve çeşitli tedbirlere dayanmaktadır. Çözüm sadece tamirat, yenileme ve
değiştirmeye dayanmaz bunu yanında mühendislik çalışmaları gerektirir.

Enerji kalitesi sorunları aşağıda sıralanmıştır:

1. Harmonikler
2. Darbe gerilimleri (Transients, surges, spikes)
3. Gerilim çökme ve gerilim şişmeleri
4. Uzun süreli gerilim düşmeleri ve yükselmeleri
5. Dengesiz faz gerilimleri ve tek faz kesilmeleri
6. Yetersiz veya hatalı topraklamalar
7. Elektrik gürültü sinyalleri
8. Ara harmonikler ve alt harmonikler

1. HARMONİKLER

Ana frekans, 50 hz’in katları olan frekanslardaki akım ve gerilimlerdir. 50 Hz, şebeke
frekansı kullanıcı için, bir şebekede, değişmemesi gereken sabit bir değer olmalıdır.
Harmonik frekansın adı, şebeke frekansının katı olarak ifade edilir. 5. harmonik 250
hz deki bir sinüs akım veya gerilimini anlatır. 7. gerilim harmoniği, 350 hz deki bir
gerilimdir. Şebekede harmonikler varsa, 50 hz deki şebeke geriliminin şekli ve
büyüklüğü bozuktur.

Harmoniklerin büyüklüğü şebeke geriliminin veya akımının büyüklüğüne oranlanarak,


yüzde ile ifade edilirler. 5. harmonik gerilimi % 5 demek 250 hz ve ( 230 volta göre )
11,5 volttaki bir sinüs gerilimi demektir. Toplam harmonik bozulmayı ifade için
kullanılan THD (THD= Total Harmonic Distortion) ifadesi şebekedeki tüm
harmoniklerin şebeke gerilimine göre toplam büyüklüğünü anlatmak için kullanılır ve
aşağıdaki formülle yüzde olarak hesaplanır.

THD= (100 x Vh )² / Vş % olarak

V h = Harmonik gerilimin büyüklüğü (RMS olarak)


V ş = Şebek geriliminin büyüklüğü (RMS olarak)

209/448
Harmonik bozulmalarda, THD nin yüzdesel büyüklüğü, belirli bir değere kadar, kabul
görür. Gerilimdeki % 3 harmonik bozulma ( % 3 THD) üst limit olarak alınmalıdır. Bu
rakam için % 5 rakamı telaffuz edilse de, bu değer kullanımda sorunlar yaşanmasına
yol açar.

Harmonik bozulmanın bir başka türü, sinüs dalgası üzerinde, osiloskopta bakıldığında
görülecek çizgi şeklindeki çentiklerdir. Bu çentikler anahtarlama ile çalışan
ünitelerdeki, açma kapama olayından kaynaklanır. Gerilim o anda sürekliliğini
kaybettiğinden sinüs dalgası üzerinde anlık çöküntüler görülür. Osiloskopta
görülebilen ve bunun karşıtı olan sinüs dalgası üzerindeki kılçıksı darbe çıkıntılarıyla
karıştırılmamalıdır. O tür çıkıntılar transient adı verilen geçici kökenli darbe
gerilimleridir. Harmonikler ise süreklilik arz ederler.

Harmoniklerin teşhis edilmesi ve sistemdeki etkileri

Harmonikler lineer olmayan yükler tarafından üretilirler ve çekilen akım ile besleme
gerilimi, lineer devrelerde olduğu gibi birbirleriyle oransal ilişkide değildir. Bazı
durumlarda harmoniklerin teşhis edilmesi zorlaşır. Bir motorun ısınması bunun tipik
örneğidir. Isınma pek çok nedenle olabileceğinden, karar kolayca verilemez.

Harmonikler tarafından yaratılan sorunlardan bazıları aşağıda sıralanmıştır:

 Nötr akımlarının aşırı yükselmesi


 Motorlarda trafolarda, jeneratörlerde ve tüm sargılı birimlerde aşırı ısınma
 Kompanzasyon gruplarının sigortalarında atma
 Koruma cihazlarının gereksiz açması
 Kulakla duyulabilecek seslerin sistem tarafından üretilmesi
 Gerilim ve akım dalga şeklinin bozulması nedeniyle, elektronik cihazlarda hatalı
çalışma gözlenmesi
 Telefon hatlarında gürültü
 Bilgisayar sistemlerinde bilgi kaybı
 Hatalı çalışan saat gibi üniteler
 UPS sistemlerinde sorunlar yaşanması
 Motorlarda rulman arızaları

210/448
3 faz ve 1 nötr den ibaret olan sistemlerde, harmoniğe bağlı problemler yaygındır.
Her üç faz belli açı (120º) ile dizilmişlerdir. Eğer yük dengeli ise simetrik durum
dengededir ve harmonikler meydana gelmez. Bu durumda vektörel bileşke toplamı
sıfır olacağından nötrden akım geçmez.

Tek Triplen akımlar

3 ve 3 ün katlarından olan ve tamamı tek sayılar olan 3. 9. 15. 21. 27 şeklinde seri
olarak dizilen harmonik akımlar, tek triplen akımlardır. Dengesiz yüklenmelerde
ortaya çıkan asimetri triplen akımları yaratır. 100 amper çekilen bir devrede 30
amper triplen akım bulunması demek, sonuçta nötrden 90 amper geçmesi anlamına
gelir. Çünkü triplen akımların her harmoniği, nötr üzerine ilave olarak, yani
toplanarak akar. Gerilimdeki balans bozukluğu nötr akımlarının artmasına neden olur.
Kağıt fabrikalarında yüklerin dengeli olması triplen akımları azaltır. Fakat
aydınlatmanın sağlandığı yardımcı trafolarda bu soruna dikkat edilmesi gerekir.

Kondansatörler

Kondansatörler direk olarak harmonik akımları yaratmazlar. Fakat kondansatörlerden


bazılarında sigorta atması görüldüğünde, harmoniklerin varlığından şüphe edilmelidir.
Çünkü harmonik frekanslardan biri, kondansatörlerde rezonansa ve yüksek gerilime
neden olmuştur. Hemen hemen tüm harmonik rezonans olayları 5. ve 7. harmonikler
yüzünden meydana gelir. Bunları 3 fazdan beslenen 6-pulse hız kontrol üniteleri
yaratır. Çünkü bu harmonikler, büyüklükleri yönünden ciddi tehdit oluştururlar ve
kendilerine kompanzasyon grubunda uygun değerde kondansatör bulurlar. Bunları
önlemenin yolu trafolardaki yüklerin % 20 den daha azının hız kontrollu olarak
seçilmeleri ve pasif filtrelerle kompanzasyonun yapılmasıdır.

Lineer olmayan yükler büyüdükçe 11. ve 13. harmoniklerde de harmonik bozulma


büyür ve etkili olmaya başlar. 6 fazla beslenen 12-pulse hız kontrol ünitelerinde 11.
ve 13. Harmonikler üretilir. Harmonik akımların bulunması, kondansatör grupları
tarafından güçlendirilerek, olayların abarmasına yol açarlar. Bu nedenle harmonik
akımların bulunduğu yerlerde kompanzasyon gruplarının harmoniğe uygun filtreli
olması istenir.

211/448
Trafo gibi sargılı üniteler

Harmonikler motorlar, jeneratörler, kontaktör bobinleri gibi ünitelerde aşırı ısınmaya


neden olurlar. Aşırı ısınma, I² R gibi bobin devresinin direnciyle ilgili olan kayıptır.
Buna, histerisiz kayıpları gibi, tüm demir ve bakır kayıpları eklenmelidir. Trafo
sekonderindeki 3. harmonik akımı nüve üzerinden delta bağlı primer tarafa geçer ve
orada primer sargının kapalı yapısında dolaşır.

Empedansı yüksek olan trafolarda harmonik akımlar, aşırı gerilim yükselmesi ve


nüvede doymaya yol açar. Yüksek gerilimler trafoda aşırı iniltiliye yol açar.
Harmoniklerin bulunduğu yerlerde, ölçümlerin true-RMS metre ile yapılması
ölçümlerin doğruluğu açısından önemlidir. Özellikle, aşırı akım kontrolu için, pens
ampermetre ile yapılan, faz akımlarının ölçülmesi isteniyorsa bu durum önemlidir.

Motorlarda, besleme gerilimindeki balans bozuklukları, negatif moment ve gerilimlerin


üretilmesine, sonuçta aşırı ısınmaya yol açar.

Jeneratörler için durum farklı değildir. Jeneratörlerde bulunan elektronik kontrol


üniteleri harmonik akımlar nedeniyle düzensiz çalışırlar. Özellikle sıfır geçişli
düzenekler bu durumdan etkilenirler. (Zero Croosing Sensing Elements= Bir
devreden bir başka devreye yük altında geçerken sorun yaşanmaması için, sinüzoidal
bir gerilimin, sıfır üzerine geldiğini algılayıp o anda sorunsuz geçişi sağlayan cihazlar).
Jeneratörler yapıları itibariyle harmonik üretirler. Çünkü komütatörlerindeki dilimler
arası adım aralığının, dilimden dilime geçiş anında yarattığı etki harmoniklerin
üremesine neden olur. Bu konu yukarıda komütasyon sorunu olarak anlatılmıştı.
Paralel çalışan jeneratörlerde adım aralıklarının eşit olması harmonikleri minimumda
tutar. Paralel çalışan ve ortak nötre sahip jeneratörlerde 3. harmonik akımları
jeneratörler arasında dolaşarak jeneratörün ısınmasına neden olur. Yüksek dirençli
topraklama bu durumda harmonik akımların dolaşımını engeller.

Ayrıca solenoid valfler, ferro-manyetik balastlar gibi bobinli devrelerde harmonikler


yüzünden ısınma meydana gelir. Endüksiyon bobinli ölçü aletlerinde harmonikler
yüzünden hatalı okumalar tespit edilir.

212/448
Aşırı nötr akımları bara ve nötr iletkenlerinde aşırı ısınmalara yol açar. Böyle
durumlarda renk değişikliği kendisini gösterir. İletkenlerde izolasyon bozulmaları ve
korona kaçakları oluşur.

Ölçü trafolarında primer taraftan sekonder tarafa harmonik transferi olacağından


ölçüm hataları ortaya çıkar.

Bilgisayar ve bilgisayarlı PLC gibi sistemleri de, harmonik bozulmalardan etkilenirler.


Bu gibi cihazlarda nötr ile toprak iletkeni arasında gerilim 1 voltun üzerine çıkar. Bu
tip cihazlarda harmonikler data kayıplarına, operasyon sırasında bozulmalara,
otomatik işlemlerde düzensiz çalışmalara, hatta arızalara yol açarlar.

Harmonikler telefon hatlarında gürültü üremesine yol açarlar. Haberleşmenin


bozulmasına neden olurlar.

Harmonik bozulmanın nedenleri

Komşu kullanıcılar tarafından üretilen harmonikler, iletim hattı üzerinden taşınırlar.


Trafolar gibi tam yükte çalışan ekipmanlarda, demir nüvedeki doyuma ulaşma,
harmoniklerin üremesine neden olur. Çünkü bu durumda sinüs dalgasının tepesi
basılmaya başlar. Bu durum motor ve jeneratör gibi demir nüveli tüm ekipmanlarda
kendini gösterir. Hangi harmoniklerin ürediği, ekipmanın tipiyle değişir.

Fabrikalarda kullanılan elektronik yol vericiler, harmonik kirlilik kaynaklarındandır. Bu


ekipmanlar, elektrikte sinüs dalgası üzerinde çeşitli işlemler yaparak, yeni gerilimler
üretirler. Ayrıca harmonikleri yaratan ekipmanlar, kaynak makinaları, akü şarj
cihazları, ac. ve dc. hız kontrol üniteleri, elektronik balastlar, UPS ler, bilgisayarlar,
printerler, PLC lerdir.

Ark fırınları gibi deşarj özellikli kullanımda harmonik üretimi önemli yer tutar. Deşarj
özellikli lambalarda da benzer olaylar görülür.

213/448
Harmoniklerin araştırılması

Harmonikler yüzünden sorun yaşandığına inanılan yerlerde, harmoniklerin


büyüklükleri ve frekansları ile toplam harmonik bozulma miktarı (THD, %)
araştırılmalıdır. Bu durum harmoniklerin yapısı ve çözüm yolları hakkında sağlıklı bilgi
verecektir.

Bu bilgiler ışığında, araştırmanın boyutları da tespit edilebilir. En basit test yöntemi,


sıradan bir ampermetre ve true-RMS ölçen ampermetrenin birlikte kullanımıdır.
Aralarında okunan akım değerlerinde fark olması, harmoniklerin göstergesidir.
Harmoniklerin olduğu bir sistemde sıradan pens ampermetre akımları True-RMS
metreye göre farklı ölçecektir. Bu nedenle termik ayarlarının True-RMS tipi pens
ampermetreleri ile yapılması önerilir.

Tek triplen harmoniklerin varlığı, işletme topraklama iletkenindeki akımların, True-


RMS metre ile ölçülmesiyle bulunur. İşletme topraklaması ile topraklama iletkenleri
arasında, bir voltun üzerinde gerilimler okunması da, bu harmoniklerin varlığına
işaret eder. Bu ölçümler sadece var veya yok anlamındaki ön tespitlerdir. Gerçek
büyüklükler, harmonik analiz sonucu ortaya çıkarlar.

Osiloskopla yapılacak ölçümler, gerilimdeki bozulmanın bir görüntüsünü verir. Bu


görüntüde şekil bozuklukları ve sinüs eğrisindeki çöküntü oluşumu fark edilebilir.

Not: Osiloskobun şasesi ile problardan biri ayni noktaya bağlı olduğundan, probun
ölçüm amacıyla şebekeye doğrudan bağlanması yerine, şebeke ile osiloskop arasında
izolasyon trafosu kullanılmalıdır.

Harmonik analizör, harmonik akım ve gerilimleri çok yüksek frekanslara kadar


hesaplayıp toplam bozulma miktarını gösterebilir. Bunlara ilave olarak çekilen aktif ve
reaktif güçler ve güç faktörü gibi bazı değerler de ölçülebilir. Spektrum analizörü
bunların en gelişmiş tipidir.

Toplam harmonik bozulma yükün büyüklüğü ile değişir. Bu nedenle okumaların


değişik yüklerde yapılmasında fayda bulunur. Ölçümlerde ölçüm yapılan noktanın ve
harmoniklerin büyüklüklerinin tespiti gerekir. Fazlara göre dağılım önemlidir.

214/448
Alçak gerilim üzerinde ölçüm yapmak oldukça kolaydır. Orta gerilim tarafında ise,
ölçü gerilim trafoları tipinde, fakat bu iş için özel konulacak ölçü trafolarından
yararlanılmalıdır. Bu konuda takılacak ölçü trafoları ile ilgili imalatçı önerilerine
uyulmalıdır.

Her sistemin harmoniklere karşı hassasiyeti farklıdır. Bu nedenle sistemin tanınması


ve varsa kendine has % THD rakamları bilinmelidir. Kağıt fabrikalarında % 3 THD
değeri hedeflenmelidir.

Harmonik sorunlarına karşı önerilen çözümler

Harmonik sorunu olduğu tespit edildiğinde, çözüm önerileri de birlikte düşünülmelidir.


Aşağıdaki önerilerden bazıları veya tamamı kullanılabilir.

 Ekipmanlar, harmoniklerin ısıl etkileri dikkate alınarak incelenmelidir.


 Yeni alımlarda akım kapasitesi yüksek donanıma geçilmelidir.
 Monofaze yüklerden kaçınılmalı ve 3 faz dengeli sistem tasarımı yapılmalıdır.
 Harmonik akımlara dayanımlı olduğu bilinen donanım kullanılmalıdır.
 Düşük harmonik üreten ekipman seçilmelidir
 Koruyucu cihazların ve ölçü cihazlarının kullanımında ve seçiminde dikkat
edilmelidir.
 RMS özellikte ölçü ve koruyucu cihazlar seçilmelidir.
 Tek fazlı doğrultucular yerine 3 fazlı doğrultucular kullanılmalıdır.
 Kompanzasyon sistemi çok sıkı denetim altında tutulmalıdır.
 İletkenler ve elektronik cihazlar metal muhafaza içinde olmalıdır.
 Harmoniklere hassas cihazlarda özel yalıtım sağlanmalıdır.
 Harmonik filtreleri kullanılmalıdır..
 Periyodik harmonik incelemeleri yapılmalıdır.
 Nötr iletken kesitleri büyük seçilmelidir.
 Motor ve jeneratörlerde izole edilmiş rulmanlar kullanılmalıdır.

215/448
2. DARBE GERİLİMLERİ, Transientler (=Surge, Spike, impulse),

Bunlar sinüs dalgası üzerine bindirilmiş çok kısa süreli darbe gerilimleri ve akımlarıdır.
Süreleri bir mikro saniyeden birkaç mili saniyeye kadardır. Pozitif veya negatif yönde
olabilirler. Büyüklükleri birkaç bin volta kadar çıkabilir.

Transient gerilim, sistemin veya devrenin empedansına bağlı olarak, transient akım
olarak akar. Sistem empedansının, kaynağın empedansı ve transient empedans
olarak toplam bir değeri vardır. Transientlere karşı koruma amacıyla kullanılan
cihazlar seçilirken, akacak transient enerji miktarı önemlidir. Bu değer Jul olarak
veya eşdeğeri vat-saniye olarak belirtilir.

Darbe gerilimlerinin (Transientlerin) teşhisi ve sisteme etkileri

Darbe gerilimlerinin sisteme olan etkileri, büyüklüklerine, sürelerine ve frekanslarına


bağlıdır. Küçük enerji yüklü darbeler, ekipmanlarda hatalı çalışmalara neden olur.
Darbe gerilimlerine hassas veya darbe gerilimlerinden etkilenen ekipmanların,
devreye alınmasından sonra daha önce yaşanmamış olaylar meydana gelmeye
başlar. Darbe gerilimi üreten bir ekipman darbe gerilimine hassas bir ekipmana yakın
monte edilmişse, olaylar bariz bir biçimde artar.

Darbe gerilimlerine karşı koruyucu önlem alınmamışsa, darbe gerilimlerinin etkisi,


sistemdeki hava aralıklarındaki atlamalar yoluyla sınırlanır. Bu aralıklarda gerilim
atlamaları olur ve gerilim boşalır. 1000 volta kadar olan, alçak gerilim sistemlerinde,
önlem alınmadığı takdirde darbe geriliminin büyüklüğü 6000 voltu bulur. Darbe
koruması yapılmışsa bu değer daha da aşağıda kalır.

Darbe gerilimlerinin yarattığı sorunlar aşağıda listelenmiştir.

 İzolasyon delinmesi yoluyla, alışılmadık türde ekipman arızaları olur. Koruyucu


bakım yapılsa bile, yüzeyden ark atlamaları yaşanır.
 Yüksek gerilime dayanamayan elektronik cihazlarda arızalar meydana gelir.
 Mikroprosesör kökenli cihazlarda kilitlenmeler ve hatalı operasyonlar gözlenir.

216/448
Darbe gerilimlerini yaratan nedenler

Alçak gerilim sistemlerinde darbe gerilimlerini genellikle yıldırım düşmeleri ve açma


kapama operasyonları yaratır. Yıldırım darbeleri, çok yüksek gerilim ve akım değerine
sahip olduklarından ciddi darbe gerilimleri yaratırlar. Yıldırım darbesi ya direk olarak
elektrik devresine girer, ya da devre üzerinde indüklenir. Bu durumda aynı darbe
gerilimi topraklamada da kopyalanarak görülür.

Endüktif veya kapasitif yüklerin anahtarlama yoluyla devreye alınmaları veya


çıkartılmaları sırasında darbe gerilimleri oluşur. Kondansatörler, trafolar, büyük
motorlar, ark ile çalışan kontaklar da darbe gerilimleri üretir. Bir röle bobinine dc
enerji veren kabloya, enerji verildiğinde darbe gerilimi etkisi oluşur ve komşu paralel
kablolarda da bu etki görülür.

Darbe gerilimleri tesisteki, kısa devre gibi anormal çalışma koşulları yüzünden de
meydana gelebilir.

Darbe gerilimlerini izlemek

Darbe gerilimlerinin izlenmesi, darbe gerilimlerinin varlığını tespit etmek amacıyla


yapılır. Bu amaçla osiloskoplardan yararlanılır. Hafızası olan ve yüksek gerilimde
kullanılabilen tipte, geniş frekans bantlı osiloskoplar bu işte idealdir. Fakat asıl cihaz,
bu tip darbeleri ve diğer geçici durumları incelemede kullanılan enerji kalitesi için
tasarlanmış analizörlerdir. Analizörlerle yeterli süre içinde geçici olaylar incelenir.
Çünkü olayların ne zaman olacağı bilinmemekte ve operasyonların zamanlaması daha
çok işletme koşullarına bağlıdır.

İnceleme amacıyla, bu tür darbelere hassas olan bölgeler ve ekipmanlar seçilmelidir.


Enerji analizörünün kendisi de bu tür darbelere karşı bağışık olmalı ve ölçüm değerleri
darbelerden etkilenmemelidir. Gerekli görüldüğünde temiz bir dış besleme kaynağı
kullanılmalıdır. İzleme faz-faz arası, faz-toprak arası, faz-nötr arası, ve nötr-toprak
arası yapılmalıdır.

217/448
Geçici darbe gerilimlerine karşı önerilen çözümler.

Aşağıdaki cihazlar darbe gerilimlerinin yok etmek için kullanılırlar.

 Parafudurlar
 Darbe kondansatörleri
 Darbe koruyucular
 Darbe bastırıcılar

Topraklamalarda aranan iyi topraklama koşulu, bu cihazların doğru çalışmaları içindir.


İmalatçının montaj önerileri doğru olarak uygulanmalı ve doğru mühendislik
tasarımıyla kapasiteleri belirlenmelidir.

 Parafudurlar, ilk girişte darbe gerilimlerini topraklayarak veya deşarj ederek


yok etmek için kullanılırlar. Genellikle büyük olan yıldırım darbelerine karşı
etkindirler.
 Darbe kondansatörleri, darbe geriliminin dik olarak yükselen ön kısmını, daha
düşük eğimli hale getirmek için (dV/dt de t zamanını uzatmak için) kullanılırlar.
Zamanın uzaması, malzeme üzerine gelen elektrik stresinin azaltılmasına
yarar.
 Darbe koruyucular 1000 voltun altında kullanılan gazlı tüplerdir. Yüksek darbe
gerilimi, gaz içinde deşarj olarak koruma sağlar.
 Darbe gerilim yok edicileri (TVSS= Transient Voltage Surge Suppressors) ana
koruma cihazının yük tarafındaki çıkışında kullanılırlar. 400 volta kadar alçak
gerilimde kullanılırlar. Bunlar varistörler, avalanş diyotları ve gaz tüpleri gibi
çeşitli şekillerde imal edilirler. Amaçları darbe gerilimi ve darbe akımlarını
sınırlamaktadır. Bunların içinde EMI filtreleri bulunabilir.

Yukarıda sayılan darbe önleyici elemanlar bina girişlerinde, pano girişlerinde,


bilgisayar odalarındaki besleme girişlerinde kullanılabilir.

218/448
3. GERİLİM ÇÖKME VE ŞİŞMELERİ

Enerji kalitesindeki önemli olaylardan ikisi, gerilimde meydana gelen çökmeler ve


şişmelerdir. Her yıl bu iki olay nedeniyle ciddi ekonomik kayıplar meydana
gelmektedir. Bu olayların nedenleri anlaşıldığında çözüm yolları kolayca
bulunabilecektir.

Gerilim çökmesi ve şişmesi ne demektir.

Çeşitli ülkelerde gerilimin belirli aralıkta değişmesi standartlarda belirtilmiştir. (Bu


rakam en yüksek % 10 ABD ve % 5 EU olarak alınır.) Gerilimin bu aralığın altına veya
üstüne çıkması enerji kalitesi sorunudur. Gerilim çökmesinde, gerilim, anma
değerinin % 90 (95) ile % 10 u arasında bir değere yarım periyot ile 1 dakika arası
düşer. Örnek verilecekse 400 volt olan şebeke gerilimi 360 (380) voltun altına ve 40
volta kadar düşer. Bunun altındaki değerlere gerilim kesilmesi denir.

Gerilim şişmesinde ise, gerilim, anma değerinin % 5 in üzeri ile % 180 üzerine yarım
periyot ile 1 dakika arası çıkar.

Bu tanımlarda gerilimdeki değişim süresi yarım periyot ile 1 dakika arası alınmıştır.
Aslında bu aralık çok geniş olduğundan olayları sınıflandırmakta kullanılamaz. Bu
nedenle aralık 3 farklı dilime ayrılmalıdır.

I. 0,5-30 periyot arası


II. 30 periyot- 3 saniye arası
III. 3 saniye- 1 dakika arası

Dilimlerdeki farklılık daha sonra aşağıda açıklanacaktır. Gerilim çökmeleri, gerilim


şişmelerine göre daha yaygın olan enerji kalitesi bozukluğudur.

Gerilim çökmeleri ve şişmelerinin tespiti

Gerilim çökmeleri gerilim şişmelerine göre daha kolay fark edilirler. Gerilim
çökmesinde süre 3 periyottan uzun ise aydınlatmada hissedilir. Kısa olan kesintiler
gözle hissedilemezler. Ancak bilgisayar sistemlerinde veri kaybı veya kilitlenme olur.

219/448
Bazı motor kontaktörlerinde anlık gerilim kaybı sonucu açma meydana gelir. Tüm
kontaktörlerde aynı anda, aynı etki görülmez. Bu durum bir motorda bile olsa
kiltleme nedeniyle tüm hattı durdurabilir.

Sanayi tesislerinde sistem yapısı karmaşık olduğundan, ekipman sayısı fazladır.


Mutlaka gerilim çökmesine hassas olan bir ekipman bulunacağından üretim sırasında
kayıplar meydana gelir. Enerji çökmeleri hafızalı ünitelerde bilgi kaybına yol açar.

Motor kontaktörlerinin açması yanında, ateşlemeli aydınlatma armatürlerinde sönme


görülür. PLC gibi sistemlerde I/O sinyalleri değişeceğinden (düşeceğinden) program
sapmaları yaşanır.

Gerilim şişmelerinde elektronik kartların üzerindeki parçalarda fiziksel tahribatlar


meydana gelir. Aşırı gerilim besleme kısımlarında arızaya yol açar.

Gerilim çökme ve şişmelerinin sebepleri

Elektriğin, nakli, dağıtımı ve kullanımında gerilim çökmeleri ve şişmeleri yaşanır.


Bu üç alan da güç akışında meydana gelen ani değişimler, çökme ve şişmelerin
kaynağıdır.

Gerilim çökmeleri

Hava koşullarının ağır ve yıldırımlı olduğu zamanlarda, iş kazalarında, kuşlar gibi


hayvanların nakil hatlarına teması yüzünden kısa devreler meydana gelir. Bu olaylar
çok kısa süreli olaylardır. Süre olarak birinci gruba girerler (0,5-30 periyot arası).
Koruma cihazları olayların süresini kısıtlar. Başka bir özellikleri genellikle kullanıcıya
uzak yerlerde meydana gelmeleridir.

Ağaçların dallarının tellere değmesi ve sürücü kazaları sonucu direklere çarpma ile
oluşan gerilim çökmeleri görülür. Bu olaylar 3 fazda, faz-faz kısa devresi veya faz-
toprak kısa devresi yaratırlar. Sanayi tesislerinde ise daha çok faz-toprak kısa devresi
görülür. Bu olay, gerilimde tek fazda çökme yaratırken diğer fazlarda da çökmeye
neden olur.

220/448
Dağıtım sisteminde meydana gelen çökmeler de birinci gruba girerler. Yani azami 20
periyoda kadar devam ederler. Arıza üzerine kapatma yapıldığında çökme olayı bir
kez daha yaşanır ve tesisatta önemli gerilmeler yaşanır.

Motorlar gibi büyük yüklerin devreye girmesiyle, akımda ani talep yükselmesi yaşanır.
Bu durum motorun normal akımına düşmesine kadar sürer. Bir fabrikada yaşanan
gerilim çökmelerinin çok büyük bölümü bu tür kalkış akımları ile ilgilidir. Büyük
motorlarda gerilim çökmesi 30 periyoda kadardır. Görüleceği gibi bu olayda 1. grup
çöküntü sınıfındandır.

Yukarıda sıralanan çöküntü olayları içinde kısa devreler en ciddi çöküntü türleridir.
Hem değer olarak hem de süre olarak sistemi tehdit ederler.

Gerilim şişmeleri

Gerilim şişmeleri çökmelere oranla daha az görülürler. Fakat bu az oldukları anlamına


gelmez. Oluş nedenleri arasında kısa devreler görülür. Fazlardan birinde kısa devre
olması halinde diğer fazlarda gerilim yükselmesi görülebilir.

Buna ilave olarak ani yük atmalarında gerilim şişmeleri yaşanır. Büyük kondansatör
gruplarının özellikle O.G kısmındaki kompanzasyonlarda otomatik devreye girme ve
çıkmaları gerilim şişmelerine yol açar. Ani akım değişiklikleri (di/dt) devre
empedansına bağlı olarak gerilim şişmesi yaratır.

Gerilim çökmeleri ve şişmelerinin izlenmesi

Çökme ve şişmeleri izlemek için çeşitli cihazlar bulunmaktadır. Olayın olduğunu


bildiren cihazlardan başlayarak onları grafiğe dökenlerine kadar pek çok cihaz
bulunmaktadır. Bazıları tepeden tepeye değerleri zamanının belirterek grafiğe
kaydetmektedir. Çökme anının ve büyüklüğünü belirten cihazların olayın kaynağını
teşhiste önemli rolleri bulunur. Eğer çökme öncesi yük akımında değişiklik
görülmüyorsa çöküntü nedeni kaynağın kendisidir. Eğer çökme çok ani ise kaynağın
devre dışı olması söz konusudur. Büyük bir kondansatör grubunun devreye girmesi
salınıma neden olabilir.

221/448
Mevcut sistem içinde sonuç alınamamışsa, enerji kaynağının işletmeye girdiği
noktada ölçüm yapılmalıdır. Mevcut sistem içinde kaynak araması yapılacaksa bu
bölgesel olmalıdır.

Gerilim çökme ve şişmelerine karşı önlemler

Trafolarda gerilim kademelerinde otomatik ayar regülatörleri kullanılabilir.Otomatik


elektronik kademe değiştiriciler 3 periyoda kadar gerilim düşümlerinde etkili olurlar.
Δ-Δ trafolar Δ–Ү trafolara göre gerilim düşmesine daha çok karşı korlar.

Yük değişimlerinde ve kondansatör gruplarının devreye girip çıkmalarında sıfır geçiş


algılayıcıları kullanılabilir.Yüksek kapasiteli parafudurlar konulması durumunda gerilim
yükselmeleri önlenebilir.

Kullanım noktalarında şebekeden bağımsız çıkış gerilimi olan UPS türü kaynaklar
kullanılabilir. Statik transfer sviçleri ile yarım periyotta başka bir kaynağa geçilebilir.

4. UZUN SÜRELİ GERİLİM DÜŞMELERİ ve GERİLİM YÜKSELMELERİ

Şebekede gerilim değişmesinin sebebi şebekenin yükü ile ilgilidir. Cihazların ve


ekipmanları besleme gerilimleri belirli bir aralıkta kabul edilebilir değerler olarak
alınır. Çoğunlukla standartlar tarafından belirlenmiştir. Sistem tasarımı yapılırken bu
standartlar göz önüne alınır. Kullanıcı bu değerleri bilerek kullanım sırasında gerilimi
istenilen değer aralıklarında tutmaya çalışır. Enerji satıcısı bu limitleri takip etmek
zorundadır.

Çekilen enerjiye göre santral gerilim ayarını düzenlemeye çalışır. Gerilimin


yükselmesi durumunda enerji santralı gerekli düzenlemeyi yapar. Bu arada gerilim
belirli bir süre için yüksek olarak verilir. Tersi durumda da düşük gerilim düzenleme
yapılana kadar düşük gider.

Uzun süreli düşük gerilim

1 dakikanın üzerinde, gerilimin % 95 seviyesinin altına düşmesine düşük gerilim


denir. Düşük gerilim kolayca algılanamayabilir. Süresine ve gerilim düşmesine bağlı

222/448
olarak beslenen ekipmanlarda hasara yol açar. Motorlarda ısınma ve bilgisayarlı
sistemlerde hatalı çalışmalar gözlenir. Gerilim düşümünün % 5 in altına inmesi
durumunda, gerilim kesilmesinden söz edilmelidir. Bu durumda gerilim olsa bile devre
mutlaka kesilmelidir.

Uzun süreli düşük gerilimin nedenleri

Uzun süreli düşük gerilim enerji santralından veya işletmenin kendisinden


kaynaklanabilir. Enerji santralında kaynaklanıyorsa, kapasiteye yönelik bir sınırlama
söz konusudur. İşletmeden kaynaklanıyorsa gerekli sağlıklı enerji geliyor fakat
kullanım sonucu aşırı yüklenme söz konusudur.

İzlenmesi

Düşük gerilim gerekli görülen yerlerde yapılacak gerilim ölçümleri ile tespit edilebilir.
Önemli noktalarda sürekli ölçüm ve kayıt sistemi düşünülmelidir.

İzleme sisteminde alarm devreleri kullanılabilir. Bazı durumlarda düşük gerilim


röleleri ile koruma yoluna gidilir.

Çözümler

Hassas ekipmanları düşük gerilimli dönemlerde devre dışı edilmesi düşünülmelidir.


Devre dışı etmek işletme açısından mümkün değilse alternatif enerji kaynakları
kullanılmalıdır.

5. DENGESİZ FAZ GERİLİMLERİ ve TEK FAZ KESİLMELERİ

Dengesiz gerilim, 3 fazlı sistemlerde, fazlardaki gerilim değerlerinin eşit olmaması


anlamına gelir. 3 fazlı sistemlerde faz dengesizliklerinin motorlar, trafolar, ve diğer
endüktif ekipmanlar için son derece büyük zararları vardır. Tek fazın olmaması faz
dengesizliğinde en kötü durumdur.

223/448
Motorlar için faz gerilimlerindeki dengesizlik için baz alınacak rakam ortalama % 1 ve
altı olmalıdır. Bu durum bir örnekle açıklanmalıdır.

Örnek: 400 volt beslenecek bir motorda faz gerilimleri 395, 403, 396 volttur.

Ortalama gerilim= (395+403+396) / 3 = 398 Volt Averajdan sapma maksimum için


5 volttur.

Sapma yüzdesi= (5/398) x 100 = % 1,26 Bu durumda gerilim farklılığı kabul


edilemez değerdedir.

Faz gerilimdeki dengesizliklerin kaynağı ve teşhis edilmesi

Faz gerilimlerindeki farklılık her fazın yüklenmesi veya empedansı ile ilgilidir. Çünkü
sistemde her fazdan çekilen akımlar farklı gerilim düşümleri yaratır.

 Akım taşıyan iletkenlerin empedanslarında farklılık varsa, eşit akımlar çekilse bile
değişik gerilim düşümüne neden olur.
 Aydınlatma gibi tek fazdan anormal yüklerin çekildiği durumlarda faz gerilimleri
farklı olabilir.
 Tek fazda çalışan büyük kaynak makinaları etkili olur.
 Şebekeden farklı geliyor olabilir.
 Trafo gerilim kademelerinde farklı faz kademeleri olabilir.
 3fazlı bir sistemde faz kesikliği olabilir.
 Kondansatör gruplarında sigortası atık bir kondansatör olabilir.

Teşhis edilmesi

Elektrik motorları, trafolar, jeneratörler ve kablolarda kendisini gösterir. % 1


gerilimdeki faz dengesizliği motordan çekilecek faz akımlarında 6 ile 10 katı olarak
ortaya çıkar. Yani 100 amperlik bir motorda % 2 gerilim dengesizliği motor faz
akımlarının 12 ile 20 amper arasında farklı olması demektir. Bu durum motorda
yanmayı beraberinde getirir. Motorun momenti ve hızı azalır. Motorun nominal
sıcaklığından her 10 derece fazla ısınması izolasyon ömrünü yarıya indirir.

224/448
Motor dengesiz faz gerilimi ile çalışabilir. Fakat verimi düşecektir. Verimdeki
düşmenin nedeni sargıların ve rotor çubuklarının ısınması demektir. Gerek akımdaki
yükselme gerek direnç değerlerindeki artış. I² R kayıplarını daha da arttırır. Isınma
daha da ısınmayla sonuçlanır. Bu olay motorun ısı nedeniyle yanmasıyla sonuçlanır.
Termik koruma çalışmaz.

En kötü durum olan tek fazın kaybı motorlarda aşırı ısınmayı getirir. Motor yükü
etiket değerine yakınsa motor mili kilitlenerek dönemez duruma gelir. Çünkü motor
artık yükü kaldıracak momente sahip değildir. Tek faz kesikliği sigorta ile korumalı
motorlarda yaygındır. Tek faz kesikliği termikten geçecek aşırı akım nedeniyle
hissedilir. Fakat en önemli cihaz faz koruma röleleridir.

Fazlar arası gerilim motor klemenslerinde okunmalıdır. Fakat klemens kutusunu


açmak ve ölçüm için klemens uçlarına erişmek zor olabilir. Bu durumda kontaktör
kutupları üzerinde ölçüm yapılır. Motor akımları da birlikte ölçülmelidir.

Motor kalkmadığı durumlarda faz eksikliğinden şüphelenilir. Motor gerilimi ölçülür.


Eğer motor dönüyorsa motor akımları ölçülerek faz akımları dengesine bakılır. Motor
besleme geriliminde % 1 üzerindeki farklılıklarda motor gücü ve verimi
etkilendiğinden, motor anma gücü ciddi düşüşler gösterir. Motor değiştirilmek
istenmiyorsa, motor etiket akımı, en yüksek faz akımı ile mukayese edilmeli ve
çekilen akım etiket akımını geçmemelidir.

Faz dengesizliği sistemde varsa yüklerin dengeli dağıtımı gözden geçirilmelidir.


Kompanzasyon gruplarında atık sigorta aranmalıdır. Negatif sekuens röleleri faz
dengesizliklerini görür. Dengesizlik trafodan kaynaklanıyorsa yüklü veya yüksüz
kademe değiştirme kısmında sorun araştırılmalıdır. Gerekli görüldüğünde trafo
değiştirilmelidir.

6. TOPRAKLAMA

Topraklama ile ilgili aşağıdaki tanımlamalar Elektrik tesislerinde topraklamalar


yönetmeliğinden alınmıştır.

225/448
Tanımlamalar

Topraklama yönetmeliğindeki tanımlar burada tekrarlanmamıştır.

Topraklama ile ilgili sorunların teşhisi

TN sistemlerde koruma topraklaması ve nötr topraklaması birleştirilir. Bu birleşme


olmamışsa gürültü gerilimleri oluşur. Topraklama iletkeni bu tür gürültüleri yok etmek
için bağlanmış olmalıdır. Topraklama sisteminde yapılacak kapalı gözler bu tür
gürültüler sinyallerinin akmasına neden olur ve istenmezler.

Topraklama sisteminde ölçüm 3 elektrotlu yöntemle yapılır. Cihazı bağlayan


topraklama iletkeni ile topraklama sitemi arasındaki bağlantıların çok düşük dirençli
olması gerekir. Bir ekipman için aşağıdaki kontrollar yapılmalıdır.

 Topraklama ile ilgili bağlantılar gözle kontrol edilerek görevlerini yerine getirecek
sağlamlıkta olduklarına emin olunmalıdır.
 Topraklama iletkeninin empedansı ölçülmelidir.
 Nötr iletkeni ile topraklama iletkeni arasındaki gerilim okunmalıdır.
 Ekipmanın toprak iletkeninden geçen bir akım olup olmadığı kontrol edilmelidir.

Gürültü

Elektrik ve elektronik devrelerde, istenmeyen elektrik sinyallerine gürültü denir.


Gürültü geçici veya sürekli olabilir. Gürültünün gerilim büyüklüğü ve frekansı da,
herhangi bir değerde olabilir. Gerilim kaynaklarının çokluğu ile ortay çıkar ve
cihazlarda çalışma bozukluklarına ve veri kayıplarına neden olur.

Common Mode Noise

Topraklama iletkeni ile, diğer iletkenler arasında meydana gelen gürültü sinyalleridir.
3 fazlı bir sistemde, gerek büyüklük ve gerekse açısal olarak, toprak iletkeni ile faz ve
nötr iletkenleri arasında görülür. Toprak iletkeni ve nötr iletkenleri arasında gerilim
farkı yaratır ve gürültü akımı meydana gelir.

226/448
Normal mode ve differential mode Noise

Bunlar bir ekipmanda, besleme iletkenlerinin kendi aralarında görülür. 3 fazlı bir
sistemde fazlar ve nötr iletkenleri arasında aynı büyüklük ve açılarda görülürler.

Elektromanyetik bulaşma (EMI=Elektromagnetic Interference)

Elektromanyetik sinyallerin havadan kuplaj yoluyla iletkenler üzerinde


indüklenmesidir. Kapasitif olarak bulaşmanın örneği radyo dalgalarıdır.
Elektromanyetik dalgalar iletkenler üzerinde Common Mode Noise olarak görülürler.

Teşhisi

Gürültü neredeyse kaçınılmaz olarak tüm iletkenlerde görülür. Bazen sorun yaratmaz.
Enerji kalitesine etki eden diğer nedenlere göre, sonuçları biraz farklıdır. Şalterlerde
açma yaratmazlar. Gerilim çökme ve şişmelerindeki gibi tahribat yapmazlar. Gürültü
kendisini hatalı çalışan cihazlar, açıklanamayan işlem hataları gibi sorunlar yaratarak
gösterir. Telefon sisteminde gürültü işitilir. Ekranlarda görüntü bozukluğu ve
bilgisayarlı sistemlerde hafıza kaybı, kilitlenme görülür.

Nedenleri

Elektrikli cihazların çalışmaları sonucu gürültü oluşur. Gürültünün kaynakları ve tipleri


farklı ve çok çeşitlidir.

 Trafolar elektromanyetik alan yaratarak yakın devreler üzerinde gürültü


yaratırlar.
 Uzun kablolar radyo sinyallerini toplayarak kirlenirler.
 Anahtarlama mantığı ile çalışan tüm ekipmanlar havaya ve topraklama
sistemine gürültü verirler.
 Kötü elektrik tesisatı gürültü yaratır. Bağlantı noktalarındaki atlamalar
gürültüye neden olur.

227/448
İzleme ve testler

Kaynağın tespiti ve gürültü sinyallerinin elektriksel özelliklerini tespit edebilmek


oldukça güç ve zaman alıcıdır. Kaynakların çok olması, araştırmaları zorlaştırır.
Büyüklüğün ve frekansın tespiti kaynak hakkında fikir verebilir. Test cihazlarının
sayısı fazla olmalıdır. Bu cihazlardan bazıları şunlardır.

 Spektrum analizörü Frekans aralığı çok geniş olmalıdır. (0-300 MHz)


 İletkenlere bağlanacak türde RFI/EMI kayıt cihazları
 Havadan ölçecek türde RFI/EMI kayıt cihazları
 Uzun süre hafızalı osiloskop ve izole güç kaynağı
 Enerji kalite analizörü

Çözümler

Gürültü kaynağının tespiti ve gürültünün tipi bulunduktan sonra, gürültünün izole


edilmesi ve kaynağında yok edilmesi sağlanmalıdır. Fakat çoğunlukla saldırgan
kaynağın bulunması ve alınacak tedbirler zor olabilir. Böyle durumlarda gürültünün
azaltılmasına çalışılır.

a. Referans topraklama ağı

Özel bir topraklama çeşididir. Kullanıldığı yerler bilgi işlem merkezleri ve bu cihazların
yoğun olduğu alanlardır. Çok geniş bantta, çeşitli frekansların topraklanması,
topraklama direncinin küçüklüğünden ziyade, bu frekanslardaki empedansın
küçüklüğüne bağlıdır. Topraklama ağı tüm bilgi işlem cihazlarındaki topraklama
empedansını mümkün olduğunca küçülterek, sıfıra yakın ortak bir topraklama
gerilimde tutar.

b. İzolasyon trafoları

Çok katlı ekranlarla gürültü sinyalleri azaltılır.

c. Filtreler

228/448
Frekansı ve büyüklüğü tespit edilen gürültü sinyallerine karşı özel tasarlanmış ve ilgili
sinyali filtre eden filtreler kullanılabilir. Bu filtreler ilgili sinyallere ayarlanmıştır ve
onları süzerler.

d. Sinyal kabloları

Ekranlı ve çift sarımlı kablolar gürültüden az etkilenirler.

e. Ekranla koruma

Duvarların, döşemelerin düz sac plakalarla kaplanması ve topraklanması ile kaliteli bir
gürültü azalması sağlanabilir,

7. ARA HARMONİKLER

Elektrik sisteminde görülen tüm harmonikler 50 hz’ in katları değildir. Bazı yükler ana
frekans olan 50 hz dışında frekansla çalışırlar. Bu frekanslara ara harmonikler denilir.
Bu harmoniklerin özel bir çeşidi 50 hz den düşük olan alt harmoniklerdir.

Teşhis edilmeleri

Elektrik lambalarında gözle görülen kırpışmalar 24 hz ve altındaki alt ara


harmoniklerin eseridir. Hatalı çalışmalara neden olurlar. Trafolarda ısınma etkisi
yaratırlar. Ekranda kırpışmalı çalışmaya neden olurlar. Filtre gruplarında ısınma
yaratırlar. Gürültülü haberleşmeye neden olurlar. Ölçü trafolarında doyuma neden
olarak hatalı ölçüme sebep olurlar.

Nedenleri

Hız kontrolu yapılan motorlarda, 50 hz in altında motor beslemesi olur. Ark fırınları
bunun başka örneğidir. Bu gibi durumlarda alt harmonikler görülür.

İzlenmesi Osiloskop ve harmonik analizörleri ile olur.

229/448
BÖLÜM 6

FABRİKA STANDARTLARI ve STANDARTLARIN


OLUŞTURULMASI

Kağıt fabrikaları kurulurken, özellikle ikinci el makinalar ve anahtar teslimi olmayan


yatırımlar için, çeşitli kaynaklardan ekipmanlar ve makinalar satın alınır. Bunların bir
bütün oluşturabilmeleri için belirli çalışmaların yapılması ve bu çalışmaların
projelendirme ile başlayıp, satın alma şartnameleriyle devam ettirilmesi ve montaj
sırasında yapılacak düzenlemelerle standartlaştırılmaları gerekir. Daha sonra işletme
aşamasında yapılacak çalışmalarla standardizasyon tamamlanmalıdır.

Özellikle elektrikle ilgili, orta gerilim ekipmanları, alçak gerilim şalt sistemi,
otomasyon sistemi, enstrümanlar ve tahrik sistemleri ekipmanlarında çok farklı ürün
yelpazesi bulunur. Projelendirmede ve ekipman alımlarında temel prensipler, yani
kullanıcı standartları yoksa, alınacak ekipmanların birbirleriyle uyumu güçleşir. Başka
ara elemanlara ihtiyaç duyulabilir. Her eleman, ilave maliyet anlamına geleceğinden
satın alma kararları sağlıklı verilmemiş olur. Projelendirme, satın alma ve montaj
sürecinin sağlıklı yapılması, bazı standartların oluşturulması ile sağlanır. Bunlara
fabrika standartları veya genel standartlar demek daha doğrudur. Bu yazının asıl
amacı standartlaşma fikrini açıklamanın yanında, çok gerekli olan genel standartların
oluşturulmasına yardımcı olmaktır.

Bunun yanında oluşturulması gereken başka standartlar da bulunmaktadır. Her


ekipman grubu için özel standartlar oluşturulmalıdır. Bunlar kullanım, bakım ve
güvenlik amaçlı standartlarla, satın alma standartlarıdır. İşletme döneminde
kullanılacaklardır. Bunların temel çıkış noktası belirli bir iş disiplini edinilmesine
yardımcı olmaktır.

Oluşturulacak standartların bütününe fabrika standartları adı verilmektedir. Bilindiği


gibi standart tanımı TSE, IEC veya ANSI gibi kuruluşlarca yapılmaktadır. Ayrıca çeşitli
kanun ve yönetmelikler, çeşitli kuralları empoze etmektedir. Fabrika standartları,
bunlardan birini veya birkaçını baz alabilir. Uluslar arası standartların adı, fabrika
standartlarında kullanılabilir. Hiçbirinin adını vermeden de, bazı kurallar

230/448
oluşturulabileceği gibi, tüm standartların kabul ettiği bir ürün fabrika standardı
tarafından kalite dışı bırakılabilir.

Örnek: fabrikadaki tüm motorlar IP 55 koruma sınıfında olacaktır diye bir standart
oluşturulmuşsa, bu kural IP 54 koruma sınıfının kötü olduğu anlamını değil, sadece o
fabrika için kullanılmasının doğru olmayacağı anlamını taşır. Satıcılar bu kurallara
yani standartlara saygı göstermek zorundadır. Büyük satıcı firmaların büyüklüğü
standartlara uymalarını engellememelidir. Mühendislerin bir görevi de oluşturulan
standartları deldirmemektir.

Neden standartlara ihtiyaç var?

Öncelikle tüm standartları tecrübeler yaratır. Oluşmuş birikimlerden yararlanılmalıdır.


Kağıt fabrikaları kendine has birikimleri olan alanlardır. Bir fabrikanın, test ve deneme
alanı olarak görülmemesi gerekir. Standartlar geliştirlerek erken ekipman yönetimi
gerçekleştirirlir.

Standartların yararları aşağıda özet olarak sıralanmıştır:

 Sistemin tasarımında baz olarak kullanılırlar.


 Malzemelerin alımında baz olarak kullanılırlar.
 Montaj sırasında baz olarak kullanılırlar.
 Yedek parça ihtiyacını çok önceden sınırlarlar.
 Sistemin yapısını basitleştirirler.
 Çalışma sırasında sistemin güvenli olmasını sağlarlar.
 Uyumlu bir yapı oluşmasını sağlarlar.
 Yapının, işletme ve bakım elemanlarınca kolaylıkla anlaşılmasına yardımcı olurlar.
 Bakım ve işletme sırasında ortaya çıkacak sorunları ve hataları baştan azaltırlar.
(Erken Ekipman Yönetimi)
 Her revizyonda, ve yatırımda, kişilerin sınırlı amatör tecrübe ve tercihleri yerine,
baz alınacak profesyonel kalıcı bir kaynak olarak kullanılırlar.
 Genel olarak, uzun vadede işletme için ekonomi sağlayacak olan araçlardır.

231/448
Standartlar nasıl oluşturulmalı?

1. Standartlar son derece katı olmalıdır. Örnek standart : Fabrika çapında


kullanılacak trafolar kuru tip (veya tercihe göre yağlı tip) olmalıdır. İlk tasarım
aşamasında konulmuş bu kural fabrikanın yaşamı boyunca kullanacağı temel bir
kural olmalıdır. Ne zaman trafo alınsa, hem fabrika, hem de satıcı bu kurala
uymalıdır. Çünkü bu kural bakım, işletmecilik ve yer temini açısından bir
standardizasyon getirmektedir. Daha sonra teknolojinin veya çağın değişmesi
gerekçe gösterilerek yapılacak kural değişiklikleri olacaktır. Bu değişiklikler özel
eğitim, farklı yedek parça bulundurmak gibi sorunlar ortaya çıkaracaktır. Tek
başına bir trafo için bakıldığında, değişikliğin yapılması önemsiz gibi
görünmektedir. Fakat uzun vadede, değişikliklerin artması, sistemi yapısal olarak
deforme edecek ve bir süre sonra karmaşık bir yapı ortaya çıkacaktır. Her
vazgeçilen kural, gelecekte ilave bir maliyet getirecektir. Buna rağmen standartlar
hatalı ise değiştirilir.

2. Standartlar doğru oluşturulmalıdır. Yukarıdaki trafo örneğinde olduğu gibi


seçeneklerden her ikisi de ilk bakışta geçerli görülecektir. Aralarında küçük farklar
vardır. Az bakımlı olmaları nedeniyle, işletmecilik açısından kuru trafolar yaygın
olarak kullanılmaktadırlar. Periyodik bakım duruşu yapan işletmelerde, bakım
trafo tipi seçim tercihi güçleştirir. İthal kuru trafolar veya kolay bulunan yağlı
trafolar gibi tercihler sık sık tereddütler yaratır. Tecrübeler ve dünyadaki genel
trend, tereddüdü ortadan kaldıracaktır. Bazen seçeneklerden biri, en doğru
tercihtir. Kağıt fabrikalarında bir MCC panosunun çekmeceli veya sabit tip olması
seçeneklerinde olduğu gibi, doğru tercih ne olacaktır? Konuya yakın olmayan birisi
için, her iki seçenek de kabul edilebilir olacaktır. Özellikle aradaki fiyat farkı
görüldüğünde tercih sabit tip panoya yönelecektir. Çünkü her iki seçenekte de
motor yol alacaktır. Fakat mukayese sadece bir motora yol verme olarak
algılanmamalıdır. 30 adetlik bir motor grubunun ayni anda grup start alması
halinde pano yapısı çok önem kazanır. Çekmeceli panolar fabrikasyon ve test
sertifikalı olduklarından atölye imalatına karşı üstündürler. Bu amaçla, tercihler
eski uygulamalara göre değil, yeni gelişmelere uygun olmalı ve yıllarca
kullanılabilmelidir.

232/448
3. Standartlar, limitleri ve bazı değerleri belirlemelidir. Örnek standart: Dağıtım
trafoları 2000 KVA’ gücünde (veya her ne kabul edilmişse) olacaktır.
Projelendirme aşamasında dikkate alınan bu kural, sistemin kısa devre akım
değerini belirlemektedir. Sistemin kısa devre akım değeri, tüm şalt ekipmanlarının
her birinin özelliğini belirlemektedir. Sistem bu kurala göre kurulmuş ise, daha
sonra 2500 KVA’ ya değiştirilecek bir trafo ile sistemin kısa devre akım değeri
büyüyeceğinden, başka özellikte şalt ekipmanları ve yedekler gerekecektir. En
iyimser sonuçla, standart ürün kullanımı kalkacağından, sadece o trafo ve şalt
ekipmanlarını ilgilendiren ürünler de yedeklenmeye başlayacaktır. Bu nedenle kısa
devre hesabında dış dünya sonsuz büyüklükte ve kağıt fabrikasının bitişiğinde
olarak düşünülmelidir. Bu durum hat empedansının sıfır olarak hesaba katılması
demektir. Kısa devre hesabı genellikle şişirilerek çok küçük hesaplanır ve alınacak
şalt sistemi sözde ucuzlatılır. Bu tuzağa düşülmemelidir.

4. Standart, çeşit sayısını azaltmalıdır. Örnek standart: 110 Kw gücüne kadar olan
motorlara direk olarak yol verilecektir. Bu standart, yıldız-üçgen yol verme
yöntemini ortadan kaldıracağından çeşitlilik azalacaktır. Bu durum pano tasarımını
etkileyerek çekmece tiplerinde standardizasyon sağlayacak ve malzeme
çeşitlemesini azaltacaktır. Ayrıca teknik olarak doğru bir yol verme yöntemi
kullanılmış olacaktır.

5. Standart bir başka standartla uyumlu olmalıdır. Örnek standart: Alçak gerilim
motorlarının besleme gerilimleri 400 volt olacaktır. 380 volt besleme gerimi
isteyen bir motor bu kuralı bozacaktır. Bu değişim yedek motorların gözden
geçirilmesini gerektireceği gibi uygun olmayan bir gerilimle motorların beslenmesi
gündeme gelecektir. Çünkü trafo çıkış gerilimleri değiştirilemeyeceğinden motor
standardı, trafo standardı ile çelişecektir. Ayrıca 380 volt ve 400 voltta, aynı güçte
iki motor için iki farklı akım değeri olacağından, elde edilecek motor moment
değerleri ve motor termik akım değerleri değişecektir, bu ise MCC standardına da
ters bir durum yaratır. Hatalı ayarlar nedeniyle arızalar oluşabilir.

6. Standart içindeki yazılanlar, kanunlar ve yönetmeliklerle uyum içinde olmalıdır.


Örnek standart: Koruma topraklama direnç değeri 2 Ω un üzerinde olamaz. Bu
değer yönetmeliklerle belirlendiği için tolerans gösterilmesi veya değiştirilmesi
mümkün değildir. Zaman zaman kanunlarda ve kurallarda değişiklikler olmaktadır.

233/448
Geçmişte işletme topraklama değeri 5 Ω olarak hesaplanmaktaydı. Asgari değerler
ve bazı temel kıstaslar değişebilir. Bu değişiklikler, fabrika standartlarında da
değiştirilmelidir. Değişikliğin sisteme etkisi mutlaka irdelenmeli ve olası sonuçları
rapor edilmelidir.

7. İş ve işçi güvenliği ile ilgili katı kurallar olmalıdır. Ekipmanların can güvenliği
açısından yeterli koruma elemanlarıyla donatılmış olmaları gerekir. Örnek
standart: MCC panolarında kuvvet devresinde koruma amacıyla asla sigorta
kullanılmayacaktır. Bu kural emniyeti ortadan kaldırdığından yerine neyin
kullanılması gerektiği net olarak belirtilmelidir. Yani standart şöyle devam
etmelidir. “ Sigorta yerine motor koruma şalteri kullanılacaktır ve şalterle ilgili
özellikler aşağıda belirtilmiştir.” gibi bir ifade olmalıdır.

8. Standart bir markayı temsil etmemelidir. Örnek standart: AG şalt panolarında


kullanılacak sac (xxxxxxxx) malzemesinden yapılmış olmalıdır. Bu özel alaşımlı bir
malzeme ise ve sadece bir firma tarafından kullanılmakta ise diğer tüm üreticileri
ihale dışı bırakır. Üstelik bu kuralın fabrika için hiçbir yararı bulunmaz Burada
standart, amacın ötesine geçmiştir. İşletme istediği takdirde direk olarak o marka
ürünü o firmadan elbette temin edebilir. Bu durumda diğer firmalar indirim
sağlama amacıyla kullanılmamalıdır. ( İş prensiplerinin ve iş ahlakının da fabrika
standartlarından olduğu unutulmamalıdır.)

Yukarıdaki kural ve örneklerde görüldüğü gibi standartlar, işe disiplinli bir yaklaşım
getirmekte ve firmanın kuralları olarak sürekli kullanılmaktadır. Bunun dışındaki
yöntem veya yöntemsizlik ise, standart üretmeden, farklılıkları küçümseyerek
satıcının sunduklarını kabullenmektir. Kuralsızlık bir kural olmamalıdır.

Elektrik tasarımında kullanılabilecek standartlar

Fabrika standartlarında, gerek Türkiye için gerekse diğer ülkeler için konulmuş
standartlardan istenilenler gösterilmelidir.

Elektrik tasarımı, cihaz ve kablo işçiliği aşağıdaki listede gösterilen standartlara uygun
olmalıdır. Bu standartlarda adı geçmeyen diğer standartlar için, standardın en az
mevcut standartlara eşit veya ondan daha yüksek olması istenir.

234/448
IEC International Electrotecnical Comission
BS British Standards
VDE Verband Deutch Electrotechniker E.V.
NFPA National Fire Protection Association
ANSI American National Standards Assosiation
NEMA National Electrical Manufacturers Assosiation
IEEE Institute of Electrical and Electronics Engineering
UL Underwriters Laboratories
TSE Türk Standarlar Enstitüsü

Elektrik tasarımında standart olarak kullanılabilecek yönetmelik ve


şartnameler:

Aşağıda adı geçen yönetmeliklerden kanunlardan ve şartnamelerden biri veya birkaçı


veya çelişmeyen kurallarla, hepsi fabrika standartlarında baz olarak alınabilir.

 Kuvvetli akım tesisleri yönetmeliği,


 Zayıf akım tesisleri yönetmeliğ
 Elektrik tesislerinde topraklamalar yönetmeliği
 İç tesisat yönetmeliği
 İş kanunu işçi ve iş güvenliği kuralları
 NEC gibi yönetmelikler
 TAPPI nin koyduğu teknik (TIS) kurallar

Elektrik tasarımında standart olarak kullanılabilecek projeler:

Aşağıda adı geçen projeler, fabrika standartları olarak kullanılmalı ve projelerin


kapsamı, antedi, ebadı, numaralandırılması gibi belli kural ve formatlar
geliştirilmelidir. Bu projeler bir bütün olarak birbirini tamamlamalıdır

 İmalatçılardan gelen projeler. (avan ve detay projeler, Basic, Detail Engineering)


 İnşaat ruhsatı için gerekli projeler, (aydınlatma projeleri ve tesisat )

235/448
 TEDAŞ’ a onaylatılacak projeler. (O.G ve A.G. tek hat şemaları, enerji temini
projeleri)
 Uygulama için çizilecek yerleşim projeleri
 Montaj firması tarafından çizilecek montaj detay projeleri (shop drawingler)
 Topraklama ve yıldırımlık projeleri
 Koordinasyon projeleri (Tüm projeleri bütünleyen ve koordinasyonunu sağlayan
projeler)
 Kablo yerleşim projeleri

Malzeme alımında kullanılacak standartlar ve teknik şartnameler

Bir malzemenin alımında malzeme küçük bile olsa, kendine özel bir teknik şartnamesi
olmalıdır. Bu şartname her seferinde matbu olarak kullanılmalıdır. Şartname içinde
standardı bozmayan bazı maddelerin değişmesi sakıncalı değildir. Fakat daha önce
hazırlanmış bulunan bir şartnamenin zorunlu herhangi bir nedenle değiştirilmesi
gerekiyorsa, bu konuda ileride karşılaşılacak tüm olasılıklar baştan bilinmelidir.

Teknik şartnamelerde can alıcı noktalar ön planda olmalıdır. Yapıyı ve yedeklemeyi


değiştirmeyen bazı standartlardan fedakarlık yapılabilir. Bir panonun boyası için
konulmuş bir standart, imalatçının kendi standardı ile çelişebilir. Bu durum estetik bir
sorundur. Fakat bazen önemsiz gibi görünse de mimarinin ön planda olduğu bir
ortamda hayati değer taşıyabilir. Bunun kararını yatırımcı vermelidir.

Malın özellikleri yanında nakli, ambalajı, kabulü ve testleri gibi konular standardın
konularıdır. Standart dışı malzeme reddedilmelidir. Örnek olarak, motor standardı
motor besleme gerilimini 400 volt olarak belirtmişse ve yeni alınan ekipman üzerinde
380 volt motor gelmişse ürün reddedilmelidir. Ürün ithal olduğu için değişimi zor ve
kullanılması acilen gerekebilir. Standart daha önce imalatçıya verilmiş olacağından,
fabrikanın red talebi haklıdır. Motorun değiştirilmesi için talepte bulunulmalı ve ortaya
çıkan tüm zararlar toplamı imalatçı tarafından karşılanmalıdır. Standart dışı ürünle
kullanım geçici olarak sağlanabilir.

Ürününle ilgili kalite ve test belgeleri, ürün bilgileri, arıza kitapçıkları, teknik resimler
bir ürünün alımından önce istenmelidir.

236/448
Fabrika elektrik bakım elemanları tarafından kullanılacak standartlar

Bu standartlar iş güvenliği, iş emniyeti ve iş planlaması açısından gerekmektedir. Bir


trafo bakımı için alınması gereken tedbirler sıralanacağı gibi, uygulanacak testler ve
prosedürler de standartların içine girmektedir. Bu standart ve prosedürlerin, ilave
olarak aşağıdaki yararları bulunmaktadır.

 İnsan hatalarını minimuma indirmek


 Ekipmanın bakımı için gerekli tüm alet, edevatın dökümünü işin başında
vermek
 İşin yapılması için gerekli tahmini adam-saat miktarını vermek
 Uzun duruşlar için, bakıma ayrılacak azami süreyi belirtmek
 Bakım için yararlanılacak diğer kaynakları belirtmek
 Ekipman için kayıt tutulmasını sağlamak
 Etkilediği diğer ekipmanlar ve nedenlerini ortaya koymak
 Testler için prosedür yaratmak

Fabrika işletme ve elektrik bakım elamanları tarafından kullanılacak


ortak standartlar

İş ve işçi güvenliği açısından işletme sırasında hem bakımcı, hem de işletmeci


tarafından ortak kullanılacak, belli standartların bulunması gerekmektedir. İş
müsaadesi, Kaynak müsaadesi, emin giriş müsaadesi, kazı müsaadesi gibi bir
işin yapılmasında kullanılacak standartların bulunması gerekir.

Bir hamur bütesinin içinde yapılacak kaynak işi için gereken kaynak müsaadesi’ nde
alınacak önlemler sıralanmalıdır. Hangi önlemin kimin tarafından alınacağı
bilinmelidir. Örnek standart: “Elektrikçi havalandırma amacıyla tank üstündeki
vantilatöre elektrik bağlantısını yapacaktır”, “Kaynakçı/elektrikçi toprak bağlantısı
için, toprak pensinin bağlantı noktasını belirlemelidir.” “Elektrikçi tank üzerindeki
enstrüman bağlantı uçlarını sökmelidir.” “İşletmeci tank içi temizliğini kaynak öncesi
yapmalıdır.” “Kaynakçı kaynak ekipmanlarını ve iskelesini duruş öncesi hazırlamalıdır”
gibi.

237/448
İçinde kimyasal gaz buharı veya boğucu gazlar bulunan bir tankın içine, temizlik
amacıyla girmeden önce, ortamın emniyetli olup olmadığı bilinmelidir (Emin giriş
müsaadesi). Temizlik sonrası kaynak yapılacaksa, ayrıca kaynak müsaadesi
düzenlenmelidir. Fabrika yakınında yapılacak bir yer altı çalışmasının, yer altı
tesisatına zarar vermemesi ve kazıyı yapanın can güvenliği açısından, kazı alanının
önceden keşfinin yapılması gerekmektedir. Keşif ,bir elektrik mühendisi, bir makine
mühendisi ve ilgili alandan sorumlu bir işletme mühendisi tarafından yapılmalı ve
kazı müsaadesi verilmelidir.

İş emniyeti ile ilgili, işletmenin özelliğine göre değişen, diğer iş müsaade standartları
oluşturulmalıdır.

Başlangıçta kullanılabilecek genel standartlar

Aşağıda kısa da olsa genel bir standart örneği bulunmaktadır. Tüm standartlarda
kullanılacak ortak bazı kuralları kapsamaktadır. Bu örnek fabrikalar tarafından
geliştirilmeye müsait bir başlangıç noktasıdır. Hayati bazı önermelerde
bulunmaktadır. Geliştirildikçe zenginlik kazanacaktır. Standartlar uluslar arası
alımlarda kullanıldığında, yaygın bir dil olan İngilizce’ ye tercüme edilebilir. Bu durum
zaman içinde ve farklı firmalar tarafından yanlış tercümelerin önüne geçecektir.

Başlangıç aşamasında, bütün şartnamelerin ortaya konması için henüz zaman erken
olabilir. Bu dönemde işin genel prensipleri ortaya konmalıdır. Bundan sonraki
aşamalarda çok daha detaylı özel şartnameler gerekecektir. Bir mühendislik firması
ile çalışılması halinde, şartname ve standartların tamamının bu aşamada sağlanması
mümkün olabilir. Bu mühendislik firmasının kağıt konusunda tecrübesi şarttır. Kendi
kaynaklarını kullanarak şartname hazırlayacak kağıt fabrikalarının, işin tamamı ile
ilgili dokümanları kısa sürede, eksiksiz olarak hazırlamaları oldukça güçtür.

Farklı kaynaklardan elde edilecek şartname örneklerinin birbirleriyle çelişmeleri söz


konusudur. Bu konu, şartname hazırlanmasında ciddi hata kaynaklarından biridir.
Birbirine yapıştırılmış, uyumsuz ve çelişkili standartları içinde bulunduran
dokümanlardan kaçınılmalıdır. Bu yöntemle standart oluşturmadaki amaca
ulaşılmadığı gibi sonuçları itibariyle bedeli ağır olabilir.

238/448
Genel standartlara örnekler

Trafolar

 Dağıtım trafoları dahili ve kuru tip olacaktır


 Primer gerilimleri 6300 volt ∆ ve sekonderleri 400 volt yüksüz, 380 volt tam
yükte Y bağlı olacaktır.
 Bağlantı grupları Dyn 11 olacaktır. Nötr noktaları doğrudan topraklı olacaktır.
 Gerilim düşümü % 6 olarak alınacaktır.
 Tabii soğumalı ve 40 C° ortam sıcaklığında 2000 KVA sürekli yüklenecek güçte
olacaktır.

OG şalt panoları

 6300 volt gerilimde 40 KA (sistem belirleyecektir) kısa devre dayanımında


seçilecektir.
 Panolar metal-clad yapıda olacaktır. Metal-enclosed kabul edilmeyecektir.
 Kesiciler çekmeceli yapıda olacaktır.
 Kesiciler vakumlu/SF6 olacaktır.

AG şalt panoları

 420 volt gerilimde çalışacaklardır.


 Şalterler çekmeceli olacaktır
 Tüm şalterler motorlu tip olacaktır.
 Nötr ve toprak baraları ayrı ve % 100 kesitte olacaktır.
 Kısa devre akımı 80 KA olacaktır.

MCC panoları

 Çekmeceli yapıda olacaktır.


 Motor koruma şalteri ile koruma yapılacaktır.
 110 kw’ a kadar motorlar direk yol alacaktır.
 315 kw ‘ a kadar soft-starter kullanılacaktır.

239/448
 Daha büyük motorlar 6000 volt, vakum kontaktörlü ve direk olarak yol
alacaktır.
 Hız kontrol üniteleri ayrı trafoda toplanacaktır.
 Tüm motorlarda akımları okuyabilmek için 4-20 ma çevirici bulunacaktır.
 Toprak ve nötr baraları ayrı ve % 100 kesitte olacaktır.

Kompanzasyon panoları

 Her trafo çıkışında pasif filtreli kompanzasyon yapılacaktır.


 Kompanzasyon 80 kvarlık gruplarla, 14 kademeli olacaktır.
 Trafo için 50 kvar, sabit filtre grubu bağlanacaktır.

Motorlar

 AG motorları ∆ bağlı ve 380 volt beslemeli olacaktır. Y bağlantı kabul


edilmeyecektir.
 Klemens kutuları büyük olacak ve içinde topraklama cıvatası bulunacaktır.
 Tüm motorlar IP 55 koruma sınıfında olacaktır.
 Motorlar F izolasyon sınıfında ve B sıcaklık sınıfında ( B temperature rise class)
bulunacaktır.
 Tüm motorlar kendi fanları ile soğutulacaktır.
 Tüm motorlarda termistör bulunacaktır.
 Hız kontrolü için kullanılacak motorlar “inverter duty” tip olacaktır.

Kablolar

 Kablolar 4x10 mm² ye kadar esnek kablo olacaktır.


 Bu kesitten sonra NYY kablo olacaktır.
 Hız kontrollü motorlarda ekranlı, simetrik damarlı kablo kullanılacaktır.
 Orta gerilim motorları ve dağıtım trafo kabloları 7/10 kv ve XLPE olacaktır.
 Potansiyel dengeleme iletkenleri esnek ve izoleli olacaktır.

Kumanda, enstrüman ve DCS gerilimleri

 DCS dijital sinyalleri +24 volt DC olacaktır.

240/448
 DCS Analog sinyallerİ 4-20 mA olacaktır.
 Enstrüman besleme gerilimleri +24 volt DC olacaktır.
 Dijital çıkışlı sviçler 2-wire yani (loop powered=enerji ve sinyal kablosu ortak)
olacaktır.
 Bazı cihazlarda istisnai olarak 230 volt ac besleme kabul edilebilir.
 230 volt besleme gerilimi için izole trafo verilecektir.

241/448
BÖLÜM 7

ELEKTRİK İŞLERİNDE YATIRIM DÖNEMİ

VE SONRASI SÜREÇLER

GİRİŞ

Bu yazının bütünlüğü içinde yüksek kapasiteli kağıt makinalarında işletme ve yatırım


dönemi süreci, elektrik mühendisliği açısından irdelenecektir. Elektrifikasyon tanımı,
zayıf ve kuvvetli akımı kapsamakta, otomasyon, tahrik sistemi, QCS, enstrümanlar,
bu ekipmanların montajları gibi kalemleri de içine almaktadır. Yatırım dönemi ve
sonrası ortaya çıkan genel sorunların neler olduğu, işletmeye maliyeti ve çözüm
önerileri yapılacaktır. Özellikle yatırım dönemi ile ilgili tespitler daha yoğunluktadır.
Çoğunlukla bir kez yaşanan ve sonra tekrarlanmayan bu süreç, işletmenin hayatı
boyunca kaderi olmaktadır.

Kapalı ekonomi döneminin kendine has felsefesi içinde kurulan pek çok kağıt
işletmesi, çalıştıkları dönemde Türkiye ekonomisine hizmet vermişler ve kağıt
ihtiyacını karşılamışlardır. Kapasiteleri ve kağıt kaliteleri yerel ihtiyaca uygun olan bu
makinelerin, bu gün gelinen noktada, benzerlerinin kurulması rasyonel olmamaktadır.

Kağıt imalatı, dünyanın her yerinde kendine has belli işletme kuralları olan ve bilinen
bir imalat alanıdır. Farklı ideolojik fikirler veya farklı dünya görüşüne sahip ülkeler için
bile, kağıt işletmesi, bakım onarımı, pazarlaması ve montajı için gerekli bilgiler,
personel ihtiyaçları, ve sorunları, benzer yapılardadır. Bilimsel gelişmeler ve pazar,
davranış biçimlerini şekillendirmektedir.

Gelinen noktada, dünya örneklerinde olduğu gibi, bilgi birikimi ve uygun yapılanma,
işin temel çıkış noktasıdır. Ülkemizdeki eski fabrikalar tarafından uygulanan
yapılanma modeli, o günün ihtiyaçlarına uygun olmasına rağmen, üretim kapasitesi
yüksek gelişmiş işletmeler için geçerli değildir. Eski davranış biçimlerinin terk
edilerek, yeni oluşumlara yer verilmesi imkansız değil, ama mevcut yapılar ve
alışkanlıklar içinde oldukça güçtür. Edinilmiş lokal tecrübelerin yanında, daha rasyonel

242/448
doğruların olabileceği kabul edilerek, kalıplaşmış bilgilerin tekrar sorgulanması
gerekmektedir. Yeni davranış biçimleri sergilemek, yatırımcıdan çok profesyonel
yöneticilerin temel amacı olmalıdır. Sürekli değişen bir dünyada değişim, temel bir
kural olmaktadır.

Dışa açılmanın gösterdiği tespitlerden biri, Türkiye’deki mevcut makinelerin


kapasitelerinin dünya makinelerine göre küçük kaldığı ve onlarla rekabet imkanının
bulunmadığıdır. Bu durum ürünün katma değerine bağlı olarak değişebilir. Ancak
Türkiye’deki uygulama düşük katma değerli ürünlere yönelmiştir. Bu nedenle,
yapılacak yatırımların, kârlılık açısından daha dikkatli planlanması gerekmektedir.
Doğru veriler üzerine kurulu olmayan, fizibilite raporu gerçekçi olmayan,
yatırımlardan kaçınılmalıdır.

Makine için yatırım yapacak firmaların ürün ve ham madde seçiminde gösterecekleri
hassasiyet, bununla sınırlı kalmayacaktır. Kağıt tipine bağlı olarak, vasıflı kağıt
ürünleri ile düşük katma değerli kağıt ürünlerinde bile, yapılanma açısından farklılıklar
olmalıdır. Bir makinede tür değişiminin getirisi kadar götürüsü de hesaplanmalıdır.
Özellikle yüksek kapasitelerde üretimde istikrar ekonomiyi getirmektedir.

Daha önceki yıllarda, toplamda birkaç mühendisle dışa kapalı bir yapıda çalıştırılan
fabrikalar, gelişmiş makineler için geçerliliğini kaybetmiştir. Özellikle bilgisayar
alanındaki ve teknolojideki gelişmeler, daha önceki üretim yöntem ve tekniklerini,
bakım onarımı ve en önemlisi, fabrika tasarımına bakış açısını farklı bir yere
getirmiştir.

Makinelerin ve işlem basamaklarının seçimi, enerji maliyetleri açısından önemlidir.


Fazla alınmış ekipmanlar, ürün üzerinde fazladan yapılan işlemler hem yatırım
maliyetini, hem de işletme masraflarını arttırmaktadır. Ekipman sayısı ve çeşidi
minimize edilirken, ekipman ve eleman kalitesi arttırılarak, makinenin yıllık işletmede
kalma süresi uzatılmalı (availability), bakım süreleri tasarım aşamasındaki tercihlerle
baştan azaltılmalıdır. Bunun adına erken ekipman yçnetimi denilmektedir. Halen hiç
bir fabrikada bir program olarak uygulanmamaktadır. Erken Ekipman Yönetiminin
işletmelere kazandırılması verimliliği doğrudan arttıracaktır.

243/448
Elektrik sistem tasarımı, yeniden şekillendirilmesi gereken açık noktalardan biridir.
Asli işi, proje üretmek olan, mühendislik büroları bile, bürokratik ruhsat aşamalarını
aşmak için proje üretmektedir. Aydınlatma gibi en basit tesisat projeleri, ruhsat
alımının ötesinde, kullanılamamakta, hatta bütçe çalışmalarında bile kullanılmaları
hatalı olmakta, bütçe sapmalarına neden olmaktadırlar.

Makine salonu aydınlatması, sadece aydınlatma tekniği bilgisine ihtiyaç göstermez.


Tavandan elek veya pres üzerine düşecek en küçük parçanın makinada yaratacağı
etkiyi, veya havbe içinde meydana gelecek bir yangını proje müellifi veya montaj
firması önceden tasavvur bile edemeyecektir. Hazırlanan ve önemli miktarda bedel
ödenen projeler maalesef avan projeden öteye geçmemektedir.

Durum böyle olunca yeni dünya standartlarında makine alan yatırımcı firmalar için,
elektrik sistemi tasarımı ve kendi arasındaki teknik koordinasyonu tamamen açık
kalmaktadır. Anahtar teslimi alınacak bir fabrika ile yatırımcının kendisinin tasarımını
üstlendiği bir fabrikanın maliyeti arasında ciddi fiyat farkları bulunmaktadır. Lokal
çözüm istenildiğinde sistemin, çağdaş tasarımdan çok, birbirini bütünlemeyen,
mevcut alışkanlıklara göre şekillenmiş ve seçilmiş, pahalı fakat işlevi amaca uymayan
malzemelerden oluşma riski doğmaktadır. Proje bürolarının yaptığı projeler ve ekleri
olan şartnameler, konusuna hakim kişilerce detaylandırılmalı ve detaylar
denetlenmelidir.

Bu konuda deprem gibi çok farklı bir nedenle, boşluğu doldurması için ortaya atılan
yapı denetim firmalarının kuruluşu yenidir. Bu firmalar, elektrik mühendisleri odası,
hatta tüm mühendis odalarının işlevini kanunen yüklenmiştir. Fakat bu firmalar,
henüz bu hizmeti vermekten uzaktır. Çünkü bu firmalardaki kontrollük hizmetleri için
istihdam edilen mühendisler, tecrübeli olsalar bile, daha çok inşaat elektrik işleri ile
yıllanmış kişilerdir. Kağıt elektrifikasyonu gibi proses ağırlıklı kompleks bir konuda
ülke çapında denetim yapabilecek ne bir firma, ne de kuruluş bulunmaktadır. Bu
durum yüksek maliyetli yatırımları, baştan denetim dışı bırakmaktadır.

Sanayi ve proses elektriği konusu ve işletmecilik sorunları kağıt, çelik, çimento gibi
sektörlerde bile, ayrı tecrübe ve birikime dayanır. Bu konuda sadece kağıt fabrikası
yatırımlarında kullanılmak üzere hazırlanmış TAPPI tarafında önerilen, elektrikle ilgili
liste 2. Kısım 2. Bölümde verilmektedir. Bu liste konunun kapsamını ve önemini

244/448
anlatmak için iyi bir örnektir. İşin boyutunu gösterecek ikinci örnek, IEEE tarafından
yayınlanmış “IEEE Standard 141-1993, Recommended Practice for Electric
Power Distribution for Industrial Plants” kitabıdır.

Aşağıdaki bir yatırımın aşamaları liste olarak verilmekte ve bunlara ilaveler ve


çıkarmalar yapılabilir:

YATIRIMIN AŞAMALARI

Yatırım aşağıdaki aşamalardan meydana gelir.

 Proje yöneticisinin atanması


 Fizibilite çalışmaları
 Yatırım bölgesinin ve arazinin seçimi
 Bütçe çalışmaları ve bütçe tekliflerinin toplanması
 Personel alımlarının başlatılması(Üst düzey işletme-Makine-Elektrik, inşaat)
 Arazi ve alt yapı çalışmaları (elektrik, su, iklim, jeolojik şartlar)
 Gerekli izin ve müsaade girişimlerinin başlatılması
 Tasarım tercihlerinin belirlenmesi, proje ve şartnamenin hazırlanması
 Makine imalatçısının/imalatçılarının seçimi
 Şantiye teşkilatının yerinde kurulması ve alt yapının oluşması
 Mühendis düzeyinde eleman alımının başlatılması
 Makine imalatçıları ile teknik taleplerin tespiti ve yatırım takviminin belirlenmesi
 İnşaat projelerinin hazırlanması İnşaat firmasının belirlenmesi ve inşaatın
başlatılması
 Yardımcı ekipman ve donanım alımlarının başlatılması
 Yardımcı tesislerin belirlenmesi
 Mekanik montaj firmasının belirlenmesi
 Elektrik ve otomasyon montaj firmasının belirlenmesi
 Teknisyen alımlarının başlatılması
 Montaj dönemi
 Üretim malzemelerinin alımı
 Devreye alma (Start-up) dönemi
 Üretim dönemi ve kabule hazırlık

245/448
 Sistem geliştirme

Bu listeye daha başka ilaveler yapılabilir veya sıralama önceliği değiştirilebilir. Amaç,
yatırım olayının çok sayıda aşaması olduğunun görülmesi ve bu aşamaların
profesyonel pek çok kişi ve kuruluşa ihtiyaç göstermesidir. Bu süreçte, dış
kaynaklarla ilişki ve bu kaynaklara olan ihtiyaç büyük ağırlıktadır.

YATIRIMIN BÜTÇESİ

Yatırım planlamasının profesyonelce yapılmadığı ve fakat yatırıma başlandığı


durumlarda özellikle ikinci el makinelerde, yatırım bütçesinin saptığı bilinmektedir. İş
tanımı ve planı olmadığı için, yatırım beklenen sürelerin çok üstüne çıkmaktadır. Bu
durum yatırımcıyı yıpratmakta ve onu zor duruma sokmaktadır. Yatırım yapacak
firmalar bazen yatırım kararlarını özel nedenlerle dar bir insan çevresinde tutma
ihtiyacı duymaktadır. Elektrik alt yapısı bütçesi de konunun detayları erken aşamada
tespit edilemediğinden bütçe sapmalarında önemli rol oynamaktadır.

Yatırımın bütçesi yapıldıktan sonra, yatırımda görev alan tüm teknik personel,
kendisini ilgilendiren bütçe kalemlerini ve toplam yatırım bedelini bilmelidir. Her
aşamada bütçe kontrol ve revizyonları yapılmalıdır. Bütçe sapmaları mutlaka
gerekçeli olarak açıklanmalıdır. Bütçe rakamı, tıpkı yatırımın bitiriliş tarihi gibi, hedef
olmalıdır. Bütçe rakamları basit nedenlerle, kolayca değiştirilmemelidir. Fakat bütçe
rakamının tespitinde hayati hatalar yapılmışsa, yapılan hatadan hızla dönülmeli, bütçe
revizyonu yapılarak, yatırımın düşük kalitede tamamlanmasına müsaade
edilmemelidir.

Bütçe sapmalarının sebepleri:

1 İkinci el makinelerde proje koordinasyonu ve yönlendirme, yatırımcının kendi


imkanlarına kaldığı için, mevcut personelin tecrübesi ve iyi niyeti oranında yatırım
götürülmektedir. Çoğunlukla bütçe, yatırımcı dışında bilinmemektedir. Teknik
kapsamın detayları da yatırımcı tarafından bilinmemektedir. Bu yüzden eski
makinelerde bütçe sürprizleri daha çok yaşanmaktadır.

246/448
2 Birinci el makinelerde ise bütçe sapmalarının temelinde alımların parçalara
ayrılması nedeniyle teknik detayların net olmaması yatmaktadır. Alınacak
ürünlerin aksesuarlarının kapsamı, yapacakları hizmet ve teknik spesifikasyonları
bilinmemektedir. Sıkı pazarlık yapılması bu aşamada bilinmeyen kapsam
daralmaları yaratır. Kontratta sıralanan veya var olduğuna inanılan pek çok
hizmetin boyutu yeterince anlaşılmamakta, bazı hizmetler, alınması
düşünülmediği için alınamamaktadır. Eksiklikler en iyimser tahminle, yatırımın
ileri bir aşamasında fark edilmekte ve bu kez maliyeti daha yüksek olarak, yani
acil olarak temin edilmektedir. Üstelik zaman kaybı da bunların üstüne
eklenmektedir. Alınmayan veya alınamayan ürünler sonraya kalmaktadır. Büyük
çaplı makinelerde bütçe sapma oranı yüzde olarak az olmakla birlikte, toplam
bedeli çok daha büyük olmaktadır.

3 Bütçe sapmalarına yol açan noktalardan biri, yabancı dille veya teknik terimlerle
hazırlanmış kontrat ve eklerine yeterince hakim olunamamasıdır. Kontratta geçen
genel ifadelerin kapsamı özel olarak listelenmeli ve anlaşılır hale getirilmelidir.
(Engineering=Mühendislik hizmeti, Comissioning=Devreye alma hazırlıkları, gibi
içeriği değişken kavramlar). Yatırımcı firma mutlaka kendi hedefini iyi belirlemeli
ve işin detaylarını çok iyi bilmelidir. Teknolojik gelişmelerin sonucu kullanılan
teknik dil de sürekli değişim geçirmektedir. Özellikle elektrik ve otomasyonla ilgili
terimlere sürekli yenileri eklenmektedir. 5 veya 10 yıl arayla yapılan işlerde 10
yıl önceki teknik dilin aynen geçerliliği söz konusu değildir. Bu gelişmeler
yakından sürekli takip edilmediği sürece detaylarda atlamalar olacaktır.

4 Bütçe hatalarında başka bir neden de koordinasyon eksikliğidir. Bir ekipman


ilavesinin, inşaat, otomasyon, enerji gibi diğer branşlara etkisi ve maliyeti
unutulmakta veya küçümsenmektedir. Olayı dar çerçevede görmek, sıkça yapılan
hatalardan biridir. Yatırım mümkün olduğu kadar alt dallara doğru
detaylandırılmalı ve bütçe parçalara ayrılmalıdır.

5 İşlerin danışmanlara havale edilerek denetimsiz bir sürece girilmesi, yatırım


döneminde bir başka bütçe hatası kaynağı olabilir. Bu durum çözümü en zor olan
handikaptır. Çünkü yatırımcı profesyonel bir destek ihtiyacı içinde gerekli gördüğü
profesyonel dış desteği sağlamıştır. Desteğin iyi yönde kullanılması ne kadar
yararlı ise, kötü yönde kullanılma olasılığı da o oranda olası ve tehlikelidir. Çünkü

247/448
profesyonel desteğin doğru yönde kullanıldığını yatırımcının değerlendirmesi
mümkün değildir. Kağıt imalatını hedef alan bir firmanın elektrik, otomasyon,
tahrik, topraklama gibi kendi branşı dışında bilgi yoğun ve farklı bir teknolojik
alanda yönetim ve denetim yapması adeta imkansızdır. Proje tasarımcılarının
bağımsız çalışmaya yatkınlıkları ve denetime olan mukavemetleri bu denetimleri
daha da zorlaştırır.

Sonsuz ölçekte bir bütçe ile yatırıma girilmediği gibi, eksik bütçe rakamlarıyla
yatırıma girilmesi de son derece sakıncalıdır. Bu konu özellikle keşiflerin yapılmadığı,
ya da eksik yapıldığı yatırımlarda kendini gösterir. Bütçe hazırlanırken belli bir
tolerans düşünülebilir. Fakat şişirilmiş bütçe, büyük hatalar yapılabileceğini baştan
kabul etmektir.

Bütçe mali bir konu olmakla birlikte, yatırımcının teknik hedeflerini tam belirlediği
yerlerde başarıya ulaşır. Sonuç olarak hedefin belirlenmesinde, işin başında, tasarım
ve teknik tercihlerin doğru olarak ortaya konması yatar. Çok yoğun olan bilgi ve
teknik detayların atlandığı yerlerde, başarı kazanılamaz.

YATIRIM DÖNEMİNİN ve İŞLETME DÖNEMİNİN SÜREÇSEL ÖZELLİKLERİ

Yatırım dönemini işletme döneminden ayıran özellikler aşağıda sıralanmıştır.

1. Yatırım dönemini işletme döneminden ayıran temel farklılık süreçteki özelliklerdir.


Yatırımlarda süreçsellik bulunmaz. Yatırım dönemi işletme personeli için istisnai bir
olaydır. İçeride biriken bilgi yerine, dış kaynakların bilgi ve düşünceleri organize
edilecektir. Diyalogun yanında güncel ve evrensel bilgi bir kereliğine gerekecektir.
İşletmede ise eski bile olsa geçerliliği her gün denenen, alışılmış bilgiler
kullanılmaktadır. Her fabrikanın işletme şartları kendine özeldir. Kullanılan su,
hava şartları, hammadde parametreleri, personel kaynakları özgünlük gösterir.
Sistemde şartlara göre bir denge ve bu dengeyi sabit tutan bir yapı oluşmuştur.
Değişimlere karşı dirençli bir yapı bulunmaktadır. Yatırım dönemi ise her tür
dengenin, yeniden kurulacağı değişim dönemidir.
2. İkinci farklılık enformasyon patlamasında yaşanır. Seri şekilde dokümanı
denetlemek ve üretmek zorunluluğu vardır. Bilgisayarla yazışma ve proje

248/448
takibinde, sadece bilgisayarın bulunması yetmez buna paralel olarak yazılımların
bulunması ve etkili kullanımı gerekir. Ekibin yazılı ve sözlü haberleşmeye,
kontratta belirtilen dilde ve sürede, hızlı tepki vermesi beklenir. Gelen proje ve
dokümanlar incelenerek farklar ve talepler ortaya konmalı, gerekli uyarılar ve
sorular zamanında üretilmelidir. Kontrat ile projeler arasında, bazı farklılıklar
bulunabilir. Modern bir makinenin istediği yardımcı donanım ve aksesuarları çok
iyi bilinmelidir. Kontrata uymayan proje ve detayları tespit edilmelidir. Paket
alımlarda özellikle pazarlıklarda fiyatı, detaylar belirler. Sıkı pazarlık yapıldığına
inanılan alımlarda detaylarda belirsizlik olmamalıdır. Mühendislik çalışmaları
kapsamında olan yazılım ve donanım özellikleri ve mühendislik desteği, eksik
alınmamalıdır. Makine alınırken kontratta ince detaylar bulunmalı, yoksa da ilave
edilmelidir. Aksi takdirde, daha sonraki aşamalarda yeterli miktarda hizmeti ve
ürünü, bedelsiz olarak talep etmek mümkün değildir. En iyimser gelişme daha
sonraki aşamalarda eksiklerin ortaya çıkarılmasıdır. Bu aşamada eksik görülen
hizmet ve malzeme ilave edilmek istendiğinde büyük maliyetlerle karşılaşılır.
Genellikle eksikler, işletmeye girildikten çok sonra, başka fabrikaların ziyaretleri
sırasında veya kendisini ihtiyaç hissettirdiğinde ortaya çıkmaktadır.
3. Üçüncü temel farklılık zamanın kullanılma biçiminde yatar. İşletmede yıllarca
çalışmış personelin zaman kavramı ile yüklenici firmaların zaman kavramı farklıdır.
Aynı farklılık kavramı bütçenin tutturulması, alımların zamanlaması ve nakit
akışında yatar. Bir takım nedenlerle, ekipman alımlarının kapsamı veya detayları
belli olmadığı için, sonraya bırakılmasının, yatırıma maliyeti ise bambaşka bir
konudur. Tasarım başta yapılması gereken bir iştir. Sistemin yapısını temelden
değiştirebilen bu tür gecikmeler, tasarım aşamasından sonraya kaldığı için, bizzat
tasarımın kendisinde ciddi bozulmalara yol açar. Tasarımdaki hatalar, stratejik
hataların en büyüklerindendir. Daha sonra ortadan kaldırılmaları nerede ise
mümkün değildir. Gecikmenin elektrifikasyona olan etkisi aşağıda sıralanmıştır.

 Varsayımlarla yatırımın yapılmasına yol açar. Düşünülmeden acil kararlar


verilmesine neden olur
 O an için piyasada var olanla yetinme sonucunu getirir. Maliyeti azaltmak
yerine arttırır. Standardizasyonu bozarak marka, tip ve standardizasyon
tercihlerini değiştirir.
 Başlangıçta iyi bir tasarım yapılsa bile ilavelerin çokluğu nedeniyle kötü bir
sistem ortaya çıkar.

249/448
 Bütçe zorlamaları yaratır. Bazı alınmış esaslı kararları etkiler.
 Yatırımın aşamalarını bozarak, ayni anda eski ve yeni farklı pek çok konuyu
gündemde tutar. İlgi dağılmasına ve başka hatalara yol açar.
 İlave otomasyon ihtiyacı yaratır. Yazılım ve donanımın hazırlanması için zaman
ihtiyacı doğurur.
 İnşaatta yer, klima ve havalandırma limitleri aşılır.
 Montaj sırasında, malzemenin mekana olan uyumunu ve görüntüyü bozar.
 İşletme sırasında kullanım zorlukları yaratır.
 Yeni güç ihtiyacı yaratarak eski hesaplanan güç dağılımını etkiler. Sistemi
zorlamaya sokar.
 MCC ve tava koordinasyonunu bozarak, zararlı gürültü sinyallerinin olumsuz
etkisini kuvvetlendirir. Kablo ısınmalarına ve verim kayıplarına yol açar.
 Sürpriz arızalara zemin hazırlar.
 Start-up dönemi ile montaj dönemi iç içe gireceğinden can ve mal güvenliği
azalır.
4. Dördüncü farklılık, yatırım döneminin farklı aşamaları olduğu, üretim dönemininse
birbirini tekrarlayan işlemler dizisindenyani süreçten ibaret olmasıdır. Yatırım
döneminin her aşaması farklı davranış biçimleri sergilenmesini gerektirir.
Aşamaların geçilebilmesi için tüm ekiplerin bir bütünlük içinde davranması gerekir.
Üretim işlemleri ise, sürekli tekrarlardan ibarettir. Tekrarlarla performans
yükseltilmeye çalışılır. Yatırım döneminde ise hataya ve düzeltilmesi için tekrara
yer yoktur.
5. Beşinci farklılık yatırımın toleransı olmayan bir hedef tarihinin olmasıdır.
İşletmelerde takvimler siparişlerle sınırlıdır. Zaman sonsuza doğru akmaktadır.
Var olan kısa vadeli hedeflere kişisel ve küçük adımlarla erişilir (Kaizen). Yatırımda
ise adımlar büyük olmalıdır. Yatırımda zaman orta vadeli olmakla birlikte bitiş
noktası önemlidir ve hedefin tutturulabilmesi için pek çok kişi ve kuruluş aynı
hedefe birlikte odaklanmalıdır.
6. Altıncı farklılık yatırım faaliyetlerinin özgün ve karmaşık olmasıdır. Bu karmaşık
yapıda toplam aktivite, her firmanın aktivitesi ve farklı yönetim parametrelerin
toplamından oluşan özel bir bileşkedir ve kontratlarla belirlenmiştir. İşletme ise
tek merkezli ve daha sade bir yönetim biçimine ihtiyaç duyar.
7. Yedinci farklılık paranın değerindedir. Yatırımda zaman paradır. Yatırım
harcamaları miktar olarak işletme sırasındaki harcamalardan çok büyüktür.
İşletme kökenli kişler karar vermede zorlanır. İşletme döneminde siparişi

250/448
yapılacak bir ihtiyaç için aylarca beklenebilir. Nakit akışı müsaade etmedikçe alım
yapılamaz. Fakat yatırım döneminde alım kararı anlık verilir. İhtiyaç varsa
beklenmesi yanlıştır.

İşin organizasyonunu yakından ilgilendiren yukarıdaki konular, işin başında doğru


oturtulmalıdır. Konular iyi irdelenip anlaşıldığında sorunlar kolay aşılacaktır. İşin
yapısı zamanın kullanılması, nitelikli profesyonel desteği ve planlamadan
geçmektedir.

5- YATIRIM PERSONELİNDEN BEKLENEN ÖZELLİKLER

Yatırım başlamadan önce planlanması gereken konuların başında personel ihtiyacı


gelmelidir. Kağıt yatırımının başlangıcında alınacak personelin, gereksiz yere bütçeyi
zorladığı düşünüldüğünden personel alımları da ekipman alımları gibi en sona
bırakılmaktadır.

Başlangıçta bu personeli barındıracak mekan olmaması, donanım eksikliği, taşıma ve


yemek gibi hizmetlerin sağlanamaması bu kararın ertelenmesinde önemli yer tutar.
Başlangıçta meydana gelen kısıtlamalar daha sonra alışkanlığa dönüşür. Personel
giderinin görünen bir faturası vardır. Fakat personelsizliğin faturası olmadığından
bedeli hesaplanamaz. Aşağıda fabrikanın eleman alırken elemandan beklediği
özellikler sıralanmaktadır. Bu liste konunun önemini anlatmak açısından ve ne ile
karşı karşıya olunduğunu göstermek için yapılmıştır.

İşverenin alacağı elektrik mühendisinden beklediği konularının listesi:

Sadece elektrik ve otomasyon birimlerinin bilmeleri istenilen konular mesleki olarak


sıralanmıştır.

 Orta gerilim Dağıtım hatları ve sistemleri, seçimi tasarımı, çalıştırılması, şarname


hazırlanması,
 Trafoların seçimi, şartname hazırlanması, montaj bilgileri,
 Motorların seçilmesi, kullanılması, montaj bilgileri, testler,
 Aydınlatma kriterleri, armatür seçimi, montaj bilgileri,

251/448
 Enstrüman-Proses Kontrol konuları, cihaz seçimleri, bakımları, montajları
 DCS-PLC-QCS, bilgisayar gibi zayıf akım branşlarıyla ilgili her konu
 Yazılımları kullanabilme yanında düzeltmeleri yapabilme
 Drive sistemlerini seçebilme, şartname hazırlama, yazılımlarını anlama,
 MCC ve yol verme teknikleri, kullanımı, şartname hazırlanması,
 Bobinaj
 Topraklama
 Paratonerler
 Harmonik filtre gurupları ve kompanzasyon
 Haberleşme
 Kablo mühendisliği
 Elektro-mekanik tasarım
 Sistem mühendisliği
 HVAC
 Enerji kalitesi

Bu liste anlaşılmadan mühendisi sadece elektronik veya elektrik diploması içinde


genellemek son derece yanlış olacaktır. Bu tanım eskide kalmıştır. Bu dalların pek azı
okullarda aynı branş gurubu içindedir. Genellikle ya farklı bölümlerde ya da farklı
ihtisas alanlarında öğretilmektedir. Ticari anlamda yukarıdaki her iş, ayrı bir işyeri
tarafından yapılmaktadır.

Sadece kuvvetli akım olarak bilinen “Power Engineering” kavramı bile onlarca alt
başlığı içine almaktadır. Böylesine ihtisaslaşmanın olduğu bir alanda her şeyi bilen
mühendis arayışı, aşırı zorlama bir istektir. Geçmişte her şeyin fabrika bünyesinde
yapıldığı dönem geride kalmıştır.

Buna rağmen bir mühendisin tek başına her şeyi bilecek ve yapabilecek kadar
uzmanlaşması imkansızlaşmaktadır. Bunun farklı şirketlerde çalışma, tecrübe, eğitim
ve kişisel arzu gibi zaman ve zemin gerektiren unsurları bulunduğundan, bu bilgi ve
tecrübe toplamını edinecek insanların bulunması ve düşük ve sürekli sabit ücretlerle
çalıştırılmaları oldukça güçtür.

252/448
İşverenin alacağı mühendisten yapmasını beklediği konuların listesi:

Şimdi de yapılacak işlerin niteliklerini gösteren tabloya bakılmalıdır.

 Proje tasarımı ve koordinasyonu


 Bütçe hazırlama
 Fabrika standartlarının oluşturulması
 Teknik şartname hazırlama
 Teklif değerlendirme
 Kabul ve kabul testleri yapma
 Montaj bilgisi ve kontrollük
 Programcılık-software bilgisi
 Network mühendisliği
 Start-up elemanı olma
 Süpervizörlük yapma
 Hakedişlerin incelenmesi
 Testlerin yapılması
 Montaj imalatı tasarımı, detayları üretme (elektriğe yönelik)
 Ar-ge çalışmaları (elektriğe yönelik)
 İnşaat işleri (elektriğe yönelik)
 Piyasa, malzeme ve pazar araştırmaları
 Tuning ve ayar işlemleri
 Atölye oluşturma
 Arşiv kurulması
 Yedek parça ve ambarlama
 İşletme elektrikçiliği ve arızacılık
 Planlı bakım bilgisi ve disiplini
 Altındakileri yönetme
 Kendini eğitme
 Altındakileri eğitme
 Ekonomi bilgisi
 İnsan kaynakları bilgisi
 Toplantı yapma becerisi
 Yazışma ve bürokrasiye olan yatkınlık

253/448
 Yabancı dil bilgisi ve yabancı süpervizörlere tercümanlık
 Doküman hazırlama
 Dış kuruluşlarla sözlü ve yazılı temas yeteneği
 Yatay, dikey iletişim.

Yukarıdaki tabloda da, her iş ayrı bir yetenek ve uzmanlık alanı olarak ortaya
çıkmaktadır. Çoğu kez her iş, ayrı elemanlar tarafından yapılmaktadır. Bu listedeki
işler de birer meslek haline gelmiştir.

İşverenin alacağı mühendisten bakmasını istediği ekipmanların listesi:

Konuya birde yardımcı ekipmanların çeşitlerini listeleyerek bakmalıdır.

 Vinçler
 Kompresörler
 Klimalar-Havalandırma üniteleri, HVAC
 Kazanlar
 Laboratuar cihazları
 Kantarlar
 Pompalar
 Vanalar
 Bobin makineleri
 Ambalaj makineleri
 Telefon santralleri
 Telsizler
 Yangın söndürme ve ihbar sistemleri
 Görüntülü kamera sistemleri
 UPS ve akü sistemleri
 Jeneratörler ve elektrik santralleri
 Kaynak makineleri
 Ofis donanımları
 Elektrikli iş makineleri, taşıma araçları
 Proses ekipmanları
 Pnömatik ekipmanlar

254/448
 Hidrolik ekipmanlar
 Şalt ekipmanları
 Her tür cihaz

Yukarıdaki ekipmanlar da işletmelerde bulunan ve ayrı iş faaliyetleri olarak meslek


edinilmiş işlerdir. Çeşitli firmalar tarafından yapılmakta ve servisi için nitelikli teknik
eleman gerektiren işlerdir.

Üretim ve faaliyet alanı kağıt olan bir iş yerinin kendisine yukarıdaki sayılan işleri
yapacak, ilgili branş ve niteliklere uygun eleman araması mümkünse de, bu işlerin
tamamını bir iki mühendis ve teknisyen gurubundan beklemesi pratik olarak
imkansızdır. Bu beklenti ayrıca mühendise yapılan ciddi bir haksızlıktır. Bu sorunun
mutlaka bir çözümü bulunmaktadır. Bu karmaşık manzara yeni dünya düzeni
tarafından yaratılmış ve çözülmüştür. Modern dünya bu makineleri yaratırken
çözümleri de birlikte yaratmıştır.

Avrupa’da kurulu makinelerde çalışan işçi sayıları son derecede sınırlı tutulmakta ve
az personelle üretim yapmak firmalar için kıvanç konusu olmaktadır. Ne var ki her
işin, hem mali hem de adam saat bazında minimum bir karşılığı bulunmaktadır. Bu
değerin altında yapılan çalışmalar mutlaka sorunla geriye dönmektedir. Bu ülkelerde
hizmetlerin aksamadan yürüyor olması, bütçeden ve adam saat çalışmadan fedakarlık
yapılmadığını göstermektedir. O zaman, az elemanla işletmenin yürütülüyor
olmasının izahını, organizasyon yapılarında aramak gerekir. Özellikle sözleşmeli
hizmet alımları önem arz etmektedir.

İŞLETMELERİN GÖREVLERİ

Kağıt fabrikası, kağıt üretimine odaklanmış bir yerdir. Türkiye uygulaması ise
abartılarla doludur. Çoğu kez motor sarımından, pano imaline kadar, pek çok
müteahhitlik hizmeti fabrika personeli tarafından yapılmakta ve her işten anlayan
eleman ihtiyacı ortaya çıkmaktadır. Kendi imkan ve kaynaklarını, her işe koşan
firmalar bir süre sonra ilgilerini, kağıt üretiminden kaydırmaya başlamaktadır. Başka
fabrikaların valslerini taşlamak için tornasına müşteri arayan işletme müdürleri
bulunmaktadır.

255/448
Yemek imalatı, personel taşımacılığı, güvenlik işleri, itfaiye gibi daha pek çok iş,
fabrika yönetiminin günlük konusu haline gelmemelidir. Bunun yanında vana,
paslanmaz boru ve dirsek imal etmek, elektronik kart tamiratı veya imalatı yapmak,
yazılım üzerine çalışmak gibi daha özel konulara kadar çeşitli profesyonel faaliyetlere
zaman harcamak, kağıt imalat firmalarının görevi dışında olmalıdır.

Başka şirketler aracılığıyla yapılacak bu faaliyetlerin sürdürülmesi, ciddi ve ekonomik


çalışan şirketlerin ortaya çıkmasını ve yaşamasını engellemektedir. Bu model KİT’ler
tarafından bir zamanlar zorunlu olarak uygulanmış olan ekonomik yapının bir uzantısı
veya benzeridir. Başlangıçta, yerel hizmet sağlayan şirketlerin yokluğu ile başlayan
bu davranış biçimi, maddi imkansızlıklarla pekişerek, sektörü ve sonuçta kendi
kendini baltalar hale gelmiştir.

Kullanılan alet, edevat, takım, ölçü aleti gibi yardımcı aletlerin nitelikleri ve nicelikleri
işlerin yapılma sürelerini belirlemektedir. Bu tür donanımlar giderek gelişmekte,
yaygınlaşmakta ve evrenselleşmektedir. Amaç araçları şekillendirmektedir. İçine
kapanık fabrikalar için evrensel bilgi birikimi sağlanamamakta, yerini geleneksel
alışkanlıklar almaktadır. Amaçlar saptığı için kullanılan araçlarda da sapma
olmaktadır. Bunun sonucu evrensel genel bilgi ve kültür akışı kesilmekte ve çağın
gerisine düşülmektedir.

Kişisel gelişimin bir yolu, mesleki eğitim ve seminerlere katılmaktır. Kağıt sektöründe
satıcı firmalar tarafından düzenlenen eğitim ve seminerler kişisel gelişimi
sağlamaktan uzaktır. Bu seminerlere ya hep aynı isimler gönderilmekte ya da bazı
firmalar bunu gereksiz görerek eleman göndermemektedirler. Seminerlere katılanlar
da seminerden çok dinlenme amacını gütmektedir. Ayrıca bu seminerler elektrik ve
otomasyon konusundaki teknik gelişmelerin detaylarını değil, firmaların kendi
tanıtımlarını hedeflemektedir.

Örneğin trafo, motor, DCS, tahrik, topraklama, enerji kalitesi, bakım yöntemleri,
sözleşmeli bakım uygulamaları, elektrikte gürültü gibi son yıllardaki gelişmeler ve
detayları kağıt sektörü tarafından bilinmemektedir. Pulper motoru ve yol vericisi nasıl
seçilir veya O.G. Kesicisi için dünyaca kabul görmüş bir bakım prosedürü nasıl
hazırlanmalıdır gibi bir yüzlerce konu için, genel yüzeysel bilgi dışında tatminkar
cevap almak mümkün değildir.

256/448
İşe ve üretime yaklaşım biçimi, dünyaya göre farklılaşmakta, doğru yol ve yöntemler
yerini lokal çözümlere bırakarak, hatta bu çözümler evrenselmiş gibi başka firmalara
taşınarak, sonuçta tüm sektörde verimsiz çalışma koşulları yaratılmaktadır. Öğrenme
için gerekli alt yapı olan, diplomaya esas eğitim unutulmakta, yeni üretilen bilginin
fabrikaya ulaşması ve algılanması zorlaşmaktadır.

Planlı duruş ve bakımlar, makinelerin belirli dönemlerde profesyonel çalışan uzman ve


donanımlı ellere bırakılmasını sağlayabilir. Bu gibi ortamların oluşturulması arıza
duruşlarını önleyeceği gibi bakım personeli sayısını azaltacaktır. En azından klimalar,
vinçler gibi yardımcı ekipmanların bakımları sözleşmeli hale getirilebilir. Periyodik
bakım anlaşmaları (parça garantili veya yalnız bakım sözleşmesi gibi) yapılarak
mühendislerin görevi makine ve üretim üzerinde yapılacak araştırmaya
yoğunlaştırılmalıdır.

Sözleşmeli bakım uygulaması yıllardır dünyada uygulanmaktadır. Kendi personelini


taşeronlaştırmak sözleşmeli bakım uygulaması ile aynı şey değildir. Çünkü bu durum
ayni insanların, ayni işleri, ayni zaman aralığında ve en fazla ayni bilgi ve kalite ile
yapıyor olmaları sonucunu yaratır. Halbuki hedef, daha kaliteliyi daha ucuza almaktır.

Taşeron firma, ayakları üzerinde duran rekabetçi piyasanın bir parçası olmalıdır.
Gerekli bakım donanımına sahip olmalıdır. Aksi takdirde taşeron firma, ana firma
tarafından işten çıkarılmış kişilerden kurulu, demirbaşları ana firma tarafından verilen
ve zarar etmesine rağmen destekle ayakta tutulan, zararını kalitesiz işçi takviyesi ile
kapatmaya çalışan bir kuruluş durumundan kurtulamaz.

TÜRKİYENİN MEVCUT ALTYAPISI

Türkiye henüz alt yapısını tamamlamamış bir ülke durumundadır. Her branş için
diplomalı eleman bulunmakla birlikte, bunların organize hale geldiği ihtisaslaşmış
mühendislik firmaları maalesef bulunmamaktadır. Türkiye’de bakım ofisi bulunan
yabancı firma sayısı hem azdır, hem de bu firmalar hizmette yeterince hızlı ve çözücü
davranamamaktadır. Bunun sebebi gene istihdamı besleyecek iş kapasitesi
yokluğudur. Kapasite darlığı hizmeti sınırlamakta, hizmet sınırlı olduğu sürece
kapasite gelişememektedir. Kalite düşmekte, maliyetler yukarıda kalmaktadır.

257/448
Teknoloji girişi ve yatırımlar son derece az olduğundan temsilciliklerde, bir branşta
özel eğitim almış mühendis, bu eğitimini yeterli sıklıkta kullanamadığı için bir süre
sonra bildiklerini unutmakta ve ihtiyaca cevap vermekten uzaklaşmaktadır. Sonuçta
arızalar için yurtdışından destek ve eleman istenmektedir. Çoğu zaman da lokal ofisin
hedefi günlük masrafları çıkartacak malzeme pazarlamasına doğru kaymaktadır.
Ofisin ve personelin harcamaları, yedek parça fiyatlarının üzerine yansıtılarak
çözülmektedir.

Diğer sanayi kuruluşları gibi, kağıt fabrikaları üretim toplam kapasitesi olarak
gelişmiş ülkelerin çok altındadır. Bir şehir veya kasabada birden fazla kağıt
fabrikasının bulunması hizmetlerin özel kuruluşlara verilmesinde yardımcı olacaktır.
Fakat bu güne kadar ki Türkiye uygulaması, teknolojisini yenileyemeyen küçük
kapasiteli, içine kapanık fabrikalar yaratmıştır. Bu model, ne fabrikaların kendilerinin
uzman yetiştirmesine imkan tanımış, ne de mühendislik firmalarının oluşumuna
katkıda bulunmuştur.

Globalleşme, standartların yeniden gözden geçirilmesi gerektiğini ortaya çıkarmıştır.


Bunların başında kapasitelerin büyümesi gelir. Kapasite büyüklüğü ve firma çokluğu
doyurucu ve ucuz iş alanları açacaktır. Özellikle kaliteli mühendislik firmalarına ihtiyaç
vardır.

YATIRIM AŞAMALARINDA DESTEK UNSURLAR

a- Yatırım programı

Yatırımın süresi tutturulması gereken temel hedeflerden birisidir. Yatırım pek çok dış
faktöre bağlı olduğu için yatırım programı ve takvimi hazırlanmalıdır. Her işte adam
saat hesaplandığı gibi yatırım süresinde de adam saat hesabı dikkate alınarak
program yapılmalıdır. Bir firmanın gecikmesinin tüm yatırım süresini değiştirebileceği
unutulmamalıdır. İş programı senkronizasyonu sağlayacak yegane araçtır. Yatırım
programı ile iş programı uyum içinde olmalıdır. Yatırımın koordinasyonu koordinasyon
toplantıları ile sağlanır. Toplantı yapma alışkanlığı olmayan veya toplanmaktan iş
yapamayan firmalar bulunmaktadır. Toplantı sonrası toplantı notları taraflara
dağıtılarak bilgi aktarılmalıdır.

258/448
Departman bazında ise yapılan toplantılar yararlı olacaktır. Bu toplantılar
süpervizörlerle, montaj firmalarıyla, firma içi departmanlar arasında, tedarikçi
firmalarla ve danışman firmalarla olabilir. Bu toplantılardan diğer bölümlerin ve ilgili
dış firmaların yararlanması sağlanmalıdır.

b- Süpervizörler

Makine imalatçılarının yatırım sırasında, çeşitli aşamalarda gönderdikleri elemanlara


süpervizör denir. Bu kişiler işi bilen elemanlar diye gönderilir. Yatırım aşamasında
verecekleri hizmet, yatırımcı firmanın hizmeti alma gayreti ile doğru orantılıdır.
Başıboş bırakılan süpervizörün, yaptığı denetlenemez ve ciddi maliyeti olan bu
hizmetin karşılığı alınamaz. Montaj aşamasında gelen süpervizörlerle, danışmanların
daha çok ilgilenmesi gerekir. Fakat devreye alma çalışmalarında eğitimden dönen
mühendisler start-up süpervizörleri ile çalışmalıdır. Bu dönem makinenin
döndürülmeye başlayacağı andır. Pek çok temel problem ve kritik olaylar bu dönemde
yaşanır ve ciddi tecrübe bu dönemde kazanılır.

Mühendislerin yabancı dil konusunda sorunları olmaması ve hem konuşma, hem de


yazma becerisinde olması gerekir. Kendilerine özel bilgisayarları ile sisteme bağlanıp
program üzerinden arıza takibini son derece rahat yapar hale gelmelidirler.
Süpervizörlerin düzenleyecekleri saha eğitimlerini organize etmeli ve gerekirse
tercümanlık yapmalıdırlar.

Süpervizörler çok çeşitli milletlerden ve karakterlerden olabilirler. Onlarla diyalog


kurulması ve üst seviyede verim alınabilmesi için mühendislerle süpervizörlerin çok
iyi anlaşmaları gerekir. Böyle bir ilişkiden yararlı çıkacak olan müessesedir. İlişkinin
satıcı alıcı çelişkisi nedeniyle savaşa döndürülmesi ve zıtlaşmalar yanlıştır. Bu çelişki
daha çok üst yöneticiler arasında kalmalı aşağıda mühendisler mertebesine
indirilmemelidir.

259/448
İşletme dönemi

Koruyucu elektrik bakım programı uygulanması

Koruyucu Elektrik Bakımın (KEB) amacı iş emniyetinin arttırılması ve tamirat


giderlerinin azaltılmasıdır. Bu programın uygulanması için gerekli alt parçalar:

 Eğitimli personel
 Düzenli gözlem
 Aksatılmayan testler
 Kaliteli hizmet
 Düzgün kayıttır

Programın işlemesinden Teknik olarak Sorumlu olacak ve işi yönetecek mesleki


yeterliliği olan bir kişi seçilerek görevlendirilmelidir. Bu kişi büyük işletmelerde
elektrik bölümünden sorumlu, elektrik mühendisi veya şefi olmalıdır. Bakım ekibinin
içinden teknisyenlerin en yeteneklisi Test ve Kontrol Elemanı olarak ayrılmalıdır.
Gerekirse bu işi yapacak eleman istihdam edilmelidir.

Elektrik tehlikesine maruz kalacak tüm elemanlar, istisnasız elektriğin tehlikeleri ve


elektrikten korunma konusunda eğitilmelidir. Elektrik tehlikesinden korunmayı
sağlayacak prosedürleri öğrenmelidirler. Elektrik kazalarının sonucunda neler olduğu
çok iyi öğretilmelidir.

Eğitim sınıfta olacağı gibi, iş başında da olabilir veya her iki yöntem birlikte
uygulanabilir. Eğitimde aşırı bilgiye kaçmadan temel bilgiler verilmelidir. Elektrik
kazalarına uğramış kişilere yapılacak müdahale ve ilk yardımların uygun şekilde
yapılabilmesi öğretilmelidir. Çalışanlar ilk yardım, acil yardım ve kabul edilmiş hayata
döndürme işlemleri hakkında sürekli bilgilendirilmelidirler.

Bir öncelik planı içinde, ekipman veya sistem bazında, önem sırasına göre araştırma,
inceleme ve analiz yapılması gerekir. Tasarlanan programın ne kadar geniş olduğuna
bakmaksızın, program teknik sorumlusu kapsamın genişliğini, başlama ve bitiş
noktalarını belirlemelidir.

260/448
Ekipmanın durumunu gösteren bir kayıt düzenlenmeli ve varsa yapılacak bakım
belirlenmelidir. Her ekipmanın ayrı ayrı periyodik bakım süreleri tespit edilmelidir.
Yapılacak kontrol ve testler çok dikkatli yapılmalı ve mevcut şartlara uyulmalıdır. Test
ve kontroller için gerekirse planlı duruşlardan yararlanılabilir. Bazı durumlarda, bazı
test işlemleri, işletme ve bakım elemanları arasındaki koordinasyonla gerçekleşir.

Araştırma inceleme ve analizler, düzeltici faaliyetin yapılmasını gerektirebilir.


Yapılacak olanlar planlanmalı ve kayda alınmalıdır. Bakım, yenileme ve ayarlar zaten
programın ana hedefleridir. Bu nedenle somut olarak tespit edilenler
gerçekleştirilmelidir.

İşletme dönemi personel kalifikasyonu

Otomasyonun yoğun olduğu fabrikalarda çalışacak personelin kalifikasyonu yüksek


olmak durumundadır. Ayrıca farklı branşlarda kaliteli eleman çalıştırmak söz
konusudur. Kalite ve farklılık idari yönden yönetim sorunlarını beraberinde getirir.
Kalitesi yüksek personelin bağımsız çalışma arzusu yüksektir.

Personel eğitimi sürdürülmesi gereken bir durumdur. İmkan oldukça teknik


personelin farklı konularda eğitime gönderilmesi gerekir. Elektrik ve elektronik
mühendisleri için eğitimler, yerel veya yurt dışında, meslek odaları veya profesyonel
eğitim kurumları tarafından yapılması halinde yarlı olacaktır. Mühendislerin belli kitap
ve dergi bedelleri karşılanabilir. Eğitim harcamaları için bütçeye belli rakamlar
konulmalıdır. Eğitimleri teknisyen düzeyine kadar indirmek gerekmektedir.

261/448
BÖLÜM 8

ELEKTROMANYETİK KİRLİLİK

İletkenler içinden akım geçtiğinde, yakın çevrelerindeki iletkenler ve devreler


üzerinde bazı olumsuz etkiler yaratırlar. Bu olaya basit tabiri ile indükleme veya
kuplaj adı verilir. Etkiyi yaratan kaynak saldırgan, ve etki altında kalan iletken veya
devre kurban durumundadır. Etkinin yayıldığı ortam, serbest havadır. Kağıt
fabrikalarında enerjinin kullanımı çok yaygın ve kablo miktarı çok fazladır. Kullanılan
enerji miktarı yanında, enerji kalitesindeki bozulma son derece fazladır. Bu durum
saldırgan kaynak sayısını ve kurban iletken sayısını da arttırmaktadır.

Bozulmanın oluş mekanizması ortaya çıkartılmadıkça, çözüm üretilmesi mümkün


olmaz. Bu nedenle öncelikle bozulmaların nasıl meydana geldiği anlaşılmalıdır.

Serbest hava içinde, elektrik kuvvet çizgileri (E), indükleme yoluyla gürültü
gerilimlerini yaratır. Benzer şekilde manyetik alan çizgileri (H) ise, indükleme
yoluyla gürültü akımlarını yaratır.

Dikkat “Elektrik alanı yüksek empedanslı bir gerilim kaynağıdır.”

Dikkat: “Manyetik alan düşük empedanslı bir akım kaynağı durumundadır.”

Bunlara ilave olarak bir de elektromanyetik (E,H) yayılım söz konusudur. Bu dalgalar,
yatay ve düşey polarize düzlem üzerinde ve birbirlerine 90º açı ile bulunurlar.
Elektrik, manyetik ve elektromanyetik etkilerin tamamına Elektromanyetik kirlilik
(EMI=Elektromagnetic Interference) adı verilir. Aşağıda her üç kuplajın oluşum
mekanizması verilmektedir:

Manyetik kuplaj

Yıldırım düşmesinde olduğu gibi, kaynağa yakın, fakat onunla temas halinde
bulunmayan elektronik devrelerde, direk olarak, yıldırım akımı devrenin üzerinden

262/448
geçmemesine rağmen, cihazda arızalanma olabilir. Saldırgan yıldırım iletkeni, içinden
geçen akımın büyüklüğü oranında, yakınındaki kurban devreyi, manyetik alanın etkisi
altında bırakarak etkiler. Klasik arızacılık bilgisi besleme kaynağı enerjili olmayan bir
kartın arızalanmayacağını söyler. Fakat durum böyle değildir.

Yıldırımlık iletkeni örneğinde elektrik akımı, bir bobinden veya gerilim kaynağından
değil, kurbana paralel uzanan saldırgan iletkenden akmaktadır. Yani ortamda bir
akım kaynağı bulunmaktadır. Bu akım kaynağı, son derecede büyük ve büyüklüğü
hızla değişen bir akım üretmektedir.

Yıldırım geçici bir olaydır. Geçici olaylar arasında, anahtarlama tabir edilen kesici ve
şalterlerin operasyonları, kondansatörlerin devreye girmeleriyle oluşan gerilim
yükselmeleri, ani yüklenme ve yük düşmeleri gibi şebekeden çekilen akımdaki ani
değişiklikler gibi örnekler bulunur. Röle bobinlerinde olduğu gibi, bobinlere enerji
verilmesi sırasında, anlık manyetik alan üretimi olur. Bu tür geçici sinyallere darbe
gerilimi, transient veya surge denir. Bunların bastırılması veya yok edilmeleri
gerekir. (Surge suppression, surge protection)

Sonuç olarak saldırgan akım, karşı devre üzerinde gerilim indüklenmesine sebep
olur. Anlık geçici olaylarda, saldırgan iletkenden geçen akımın değişim hızı di / dt, ne
kadar büyükse kurban devre ve iletken üzerinde indüklenecek gerilim de o kadar
büyük olur. İşte bu nedenle besleme gerilimi olmayan bir kartta endüklenen gerilim
kart içinde akarak arızaya neden olur.

Özetlemek gerekirse indüklenen gerilimin büyüklüğü aşağıdaki şartlara bağlıdır.

a) Saldırgan iletken ve bu iletkene paralel konumdaki, kurban devrenin toplam


alanı
b) Devrenin alanını etkileyecek açısal dönmeler
c) Saldırgan iletkene olan uzaklık
d) Saldırgan iletkenden geçen akımdaki değişim hızının büyüklüğü di / dt

Not: Kurban devrenin iç empedansı gerilimin büyüklüğünde etkili değildir.

263/448
Çok damarlı bir kabloda, iletkenlerden birinde, elektromanyetik (EMI,
Elektromanyetik gürültü) kökenli bir saldırgan sinyalin bulunması halinde, bu
iletkendeki saldırgan sinyal, diğer damar iletkenleri üzerinde de görülecektir. Toprak
ve nötr iletkenleri de bu bulaşmadan etkilenir.

Yakın kurban iletkenler üzerinde meydana gelecek etki, uzaklığın küpü ile ters orantılı
olacağından, EMI taşıyan bir kablo iletkeninin, en çok kendi iletkenlerini ve daha
sonra, ayni tava içindeki komşu iletkenleri etkilemesi kaçınılmazdır. Uzaklık yeterince
arttığında EMI etkisi uzaklığın karesi ile ters orantılı olmaktadır. Bu nedenle farklı tava
içindeki iletkenlerin birbirleri üzerindeki etkileri uzaklığın karesi ile ters orantılıdır.
Otomasyon kablo tavaları diğerlerinden mümkün olduğu kadar uzakta olmalıdır.
(Ek. 7 de bir kablo tavası düzeni şartname örneği olarak verilmiştir.)

Yukarıda, komşu kurban devre ile ortak alanın büyümesi, EMI için olumsuz olarak
verilmişti. Tava içinde giden bir kurban kablonun veya topraklama iletkeninin,
saldırgan kablo ile uzun bir mesafe birlikte gitmeleri halinde kuplaj yoluyla ciddi bir
etkileşim olacağı açıktır. EMI nin minimum olması için kabloların ayrı tavalarda
olmaları ve yakın geçişlerde iletkenlerin birbirlerini 90 º kesmeleri gerekir.

İndükleme gerilimi, kurban devre empedansının büyük veya küçük olmasıyla


değişmez. Kurban devrenin empedansının küçük olması halinde indüklenen gerilim
sabit olduğundan, devre üzerinden geçecek akım büyür ve kurban devrenin (surge
protection) koruması yoksa tehlikeli olur.

E= I*Z (E sabit ve Z küçükse I büyük olacaktır)

Gerilimin küçük boyutlarda kalması durumunda parafudur kullanmak işe yaramaz.


Fakat büyük gerilimler için parafudurlar etkilidir. İşletmelerde kısa sürede büyük akım
değişimlerine mümkün olduğu oranda müsaade edilmemelidir. Şok bobini türü
bobinler akımları sınırlama özellikleri ve akımın zamana göre değişim
oranına karşı koymaları nedeniyle kullanılabilirler. Büyük motorların kalkış
akımları bir şekilde sınırlandırılmalıdır. Bu konuda büyük motorlarda yumuşak yol
vericiler kullanılmalıdır. Ayrıca grup halinde motor kalkışlarında motorların kalkışları
için zaman aralıkları dikkatli seçilmelidir. (Ek. 3 ve Sistem Tuning konusuna
bakılmalıdır.)

264/448
Kapasitif kuplaj

Elektromanyetik dalgaların kapasitif yolla indüklenmeleri, bir tür statik elektriklenme


benzeri bir olaydır. Kapasitif kuplaj birbirinden izolasyonla ayrılmış bulunan
iletkenlerin veya metallerin arasında meydana gelir. Bu tanım kondansatörlerin
(kapasitörlerin) yapısına benzer. Bu nedenle adı kapasitif kuplaj olarak adlandırılır. Bu
iletkenler, kablolarda olduğu gibi bazen yalıtkan plastik maddelerle, bazen de
topraklama iletkenlerinde olduğu gibi hava ile birbirlerinden ayrılmış olabilirler.
Yalıtkan tabakanın dielektrik geçirgenliği önemlidir. Gerilim nedeniyle, iletkenler
arasındaki yalıtkan malzeme üzerinde bir tür şarj akımı akar. Bu durumda elde bir
gerilim kaynağı bulunmakta ve etrafa elektrik akımı akarak etki etmektedir. Gerilimin
yüksek olduğu durumlarda daha büyük etkiler oluşur.

Saldırgan iletkenle kurbanı arasındaki bu olay, basit ekranlama ile


giderilebilir. Topraklanmış metal ekranlar kuplajı keserler. İnce metal ekranların
amacı akım taşımak değildir. Ekranlama iletken boyunca tam kapalı olmalıdır.
Otomasyon kablolarının metal ekranları bu amaçla yapılır ve ekran örgüsünün sıklığı
önemlidir. Bu nedenle aluminyum kaplı plastik ekranlar geliştirilmiştir. Topraklama
bağlantısının yapılmasında fiziksel temasın sağlandığına dikkate edilmelidir.

Kapasitif kuplaj, elektrik alanı tarafından üretilmektedir. Kuplajın etkisi, gerilimin


büyüklüğüne ve gerilimdeki değişimin dv/dt büyüklüğüne bağlı olarak artar. Ayrıca
saldırgan ve kurban iletken arasındaki kaçak kapasite değeri C önemlidir. Yukarıda
anlatılan manyetik kuplajda, kurban devrenin iç empedansı önemli olmamaktaydı.
Kapasitif kuplajda ise, iç empedans önemli hale gelir. Küçük empedanslı
devreler, büyük empedanslı devrelere göre daha az etkilenirler. Kapasitif kuplajda
devre empedansı büyüdüğünde, indüklenen gerilim de oransal olarak büyür.

Q= C.E olduğundan kaçak kapasitesi C ve gerilim E nin büyümesi Q şarjı ve şarj


akımını artırır.

E= Z . I Z=X c =1/ 2 f C

eşitliklerinden görüleceği gibi kapasitif empedans, frekansla ters orantılıdır. Frekans


arttıkça kaçak empedans düşeceğinden kurban devre ve saldırgan devre arasında

265/448
daha fazla EMI akımı meydana gelecektir. Fakat bu akım statik bir elektrik
boşalmasında olduğu gibi ark boşalması şeklinde görülmeyecektir. Bir tür kaçak
sızıntı şeklinde olacaktır.

Genellikle orta gerilim kablolarında bulunan gerilimin etrafa olan etkisi kapasitif
kuplajla açıklanabilir. Bu tür kablolar tava içinde bir sistem olarak döşenmelidir.
Tavaları tavana yakın ve en üstte olmalı ve kablo merdiveni kullanılmamalıdır. (Ek.7)
Kısa mesafelerde üstleri kapanabilir. Fakat uzun hatlarda, sızıntı nedeniyle tam kapalı
olmaları tavaların ısınmalarına neden olur. Buralarda gözenekli yapıda tavalar
kullanılmalıdır.

Elektromanyetik kuplaj

Kurban devreler, elektromanyetik dalgaları birer anten gibi yakalarlar.


Elektromanyetik dalgalar hem elektrik (E) hem de manyetik (H) alanın 90º açıyla
birleşmeleriyle meydana gelir.

Bir EMI kaynağı, radyo frekansı gibi elektromanyetik sinyal olmakla birlikte, anten
aracılığıyla yayılmıyorsa, etkin değildir. Kurban devre üzerinde EMI akım ve
gerilimleri, elektromanyetik alanın şiddetiyle artar.

EMI’ ye bağışık olmayan bir devre, antene sahip olmasa bile şebekede EMI gerilim ve
akımları varsa bundan etkilenecektir. Çünkü şebeke iletkenleri ve topraklama
iletkenleri, armatür gövdeleri EMI akım ve gerilimlerini bir anten gibi alarak sistemde
taşırlar. EMI sinyalleri çok yüksek frekanslı olduklarından, boyu çok kısa olan kablo
parçaları bile anten olarak görev yapabilirler. (12,5 cm-100cm)

266/448
BÖLÜM 9

TOPRAKLAMA

Enerji sisteminin tasarımında, en az üzerine durulanı topraklamadır. Topraklama


sisteminin proje, montaj ve bakım kalitesindeki bozukluk, hem insan hayatına, hem
de maddi zararlara yol açarak, işletmeyi sürekli tehdit altında bırakır.

Topraklama projesi, en kaliteli projeciler tarafından hazırlanmış olsa bile, bazı


detaylar sahada, elektrik tesisatçısının bilgi ve beceri sınırları içinde çözülmektedir.
Sonuçta yatırımcı tarafından, masraftan kaçınılmamasına rağmen, istenilen kaliteli
sonuç elde edilememektedir. Öncelikle konu kolay gibi görünmektedir. Buna ek olarak
işin detayları bilinmemekte ve kurallar tüm dünyada sıklıkla değişmektedir.
Topraklama her gün yeniden öğrenilmesi gereken bir konu olmaktadır. Bu nedenle
kişisel tecrübe birikimi zaman içinde değerini kaybetmektedir. İnşaatla paralel giden
kısımlarda ve tesisat montajı sırasında yapılan işçilik hatalarıyla, hepten amaçtan
uzaklaşılmaktadır.

Topraklama sisteminin hatalarla dolu olduğu, projeci, montajcı ve işletmeci


tarafından, çalışan sistemlerde kolayca görülemez ve bilinemez. Hele elde uygulama
projesi yoksa konu takip edilemez hale gelmektedir. Bazı arıza sorunlarının nedenleri
arasında topraklama sorunu veya iyi topraklayamama yatmaktadır. Elektrikte bir
arıza olduğunda, birden fazla olay iç içe yaşandığından, hangisinin sebep, hangisinin
sonuç olduğu, genellikle karıştırılmaktadır. Kağıt fabrikaları gibi, topraklama
sistemine, çeşitli atıkların bırakıldığı yerlerde, topraklama sistemi tasarımı bir ekip
işidir. Tıpkı kanalizasyonsuz bir bölgede çok çeşitli mikrobik hastalıkların ortaya
çıkması gibi, topraklamanın hatalı olduğu yerlerde elektriksel hastalıklar görülecektir.
Hastalıkların tedavisi yerine kaliteli alt yapı kurulması zorunludur. Topraklamayla ilgili
ekip projeci, montajcı, fabrika mühendisi ve teknisyenlerinden kurulu olmalı ve her
dakika yapım aşaması denetlenmelidir.

Elektrik tesislerinde topraklamalar yönetmeliği 21.08.2001 tarihinde yürürlüğe


girmiştir. Bir önceki yönetmeliğe göre oldukça gelişme göstermiştir. Bu yönetmeliğe

267/448
uygun, uygulama kitapları da piyasada bulunmaktadır. Topraklama yönetmeliği,
topraklama ile ilgili tanımlamaları ve limitleri vermektedir. Rehber olarak alınacak bu
limitler, tasarımın yapılmasında başlangıç noktasını oluşturur. İyi bir projenin
uygulanması için, topraklamalarla ilgili yönetmelik bilgileri yeterli olmamaktadır.

Bir sistem kurulurken, yönetmeliklerde belirtilen genel kural ve kaideler elbette


geçerli olacaktır. Kurulacak sistem analiz edilerek, uygulama detayları
hazırlanmalıdır. Hataların oluşmasında asıl neden, genel kuralların, özel
şartlara adapte edilememesidir. Ayrıca yönetmelik, kişi can güvenliğini ön plana
çıkardığından, mikro düzeyde meydana gelen ve mal zayiatına yol açan diğer
olayların oluşma mekanizmasına ve çözümüne yer vermemektedir. Bunların başında,
kablolardan kablolara aktarılan ve sistemden atılamayan, sonuçları verimsizlik ve mal
kaybına yol açan gürültü sinyalleri bulunmaktadır.

Olayların gözle görülür olmamaları ve meydana geliş mekanizmalarının karmaşıklığı


nedeniyle, ortaya çıkan sorunlar da anlaşılamamaktadır. Dolayısıyla tedbir
alınmamakta veya alınamamaktadır. 8. Bölüm’de EMI ile ilgili oluşum mekanizmaları
açıklanmıştı.

Bir hız kontrol ünitesi şebekeyi ve topraklamayı nasıl kirletir? Hangi frekansta
sinyaller ve neden topraklamaya atılır. Havadan yayılan ve tüm iletkenler üzerinde
etkili olan sinyaller nelerdir ve ne gibi etkileri olur? Bu sinyaller elektronik kartlara
nasıl hasar verirler? Bu sorulara, yönetmeliklerde çözüm aramak mümkün değildir.
Topraklama konusu ne zaman gündeme gelse, mühendisler arasında ortak noktaların
son derece az olduğu görülür. Konunun zorluğu her zaman bilinmeyen bir noktanın
ortaya çıkmasıdır.

Topraklama yönetmeliklerinde yeterince yer almayan başka konular da


bulunmaktadır. Elektroniğin her alana girdiği günümüzde bir panonun içinde elektrik,
mekanik, hidrolik, ve pnömatik çoğu zaman birleşmektedir. Buna ek olarak akıllı
cihazlar, DCS’ler, PLC’ ler, sensörler, frekans çeviricileri, akıllı MCC’ ler ve akıllı orta
gerilim panoları sistemlerde sıkça kullanılmaktadır. Hidrolik valfler elektronik kartlarla
sürülmekte, SCADA sistemleri şalt sahalarını kontrol etmektedir. Böyle karmaşık
durumlarda topraklama bağlantı detayları kolay cevaplandırılamaz.

268/448
Konuyu bir bütün olarak her yönüyle ele alabilmek zorlaşmaktadır. Birbiriyle ilişkili
olan bu sistemlerin biri için geçerli olan kural diğer için hatalı olmaktadır. Bu açıdan
tüm tesisin, sağlıklı montaj bilgileriyle kurulması son derecede zorlaşmaktadır.

Burada verilmeye çalışılan bilgiler bir toptaklama projesi yaparken dikkate alınması
gereken bazı kritik bilgiler olacaktır. Amaç bir topraklama projesi detaylandırmak
değildir. Bu ayrı bir kitabın konusudur. Bu nedenle aşağıda, ana başlıklar halinde
konunun bazı yönleri irdelemektedir. Bir kağıt fabrikası topraklama projesinin
yüzlerce paftadan oluşan detaylı bir çalışma olması gerektiği muhakkaktır. Bu bölüm
proje yapacakların bazı noktaları dikkate almaları için rehber olacak, fakat proje
müellifi hesaplamaları doğru yapmak ve yönetmelikleri uygulamak durumundadır.

TOPRAKLAMA SİSTEMİNİN GEREKLİLİĞİ

Topraklamanın olmaması veya hatalı olması durumunda aşağıdaki sorunlardan biri


veya birden fazlası ortaya çıkar:

1. Sistemi koruyan cihazların ve can güvenliği için konulan koruma rölelerinin


çalışmalarında aksamalara yol açar.
2. Kısa devre akımlarının ve elektriksel diğer atıkların en kısa yoldan kaynağına
ulaşabilme imkanı kalmadığından akabilecekleri her tür yolu kullanmalarına, bu
yol üzerindeki cihazların arızalarına ve ekipman bozulmalarına yol açar. Bu
arızaların yeri, büyüklüğü ve zamanı bilinemeyeceğinden çalışma istikrarını ve
sistemin kuruluş amacının dışına çıkılmasına neden olur.
3. Elektromanyetik dalgaların ortamdan uzaklaştırılamamasıyla oluşacak etkiler
artar. Bu etkiler, kullanılan diğer düzgün sinyallere bulaşarak onları bozar ve
uzun vadede sadece cihazları değil, insan sağlığını da etkiler.
4. Montaj hataları nedeniyle bilinmeyen yerlerde oluşan kapalı çevrimler varsa,
farklı noktalardaki farklı gerilimler nedeniyle, çevrim içi akımlar dolaşmaya
başlayacağından 2. maddede belirtilen sonuçlara benzer olaylar yaşanacaktır.
Bunlardan bazıları yangınla sonuçlanabilir.
5. Sürtünme ile oluşacak statik elektriğin birikmesi ve boşalmasıyla meydana
gelen gerilim atlamaları ve izolasyon bozulmalarının ve buna bağlı kısa devre
akımlarının etkisiyle yangın, yaralanma, patlama gibi sonuçlar doğar.
6. İnsanların temas sonucu ölümüne ve yaralanmasına yol açar.

269/448
7. Doğrudan kısa devre akımlarının koruma olmadığı için kesilmemesi nedeniyle
ısınma başlar, bir süre sonra ısınan noktada tutuşma olacağından yangın çıkma
tehlikesi vardır.

ÇEŞİTLİ TOPRAKLAMA SİSTEMLERİ

1. TN-S TOPRAKLAMA SİSTEMİ

Fabrikalarda topraklama sistemlerinde en çok kullanılan tip TN-S sistemidir. Bu


nedenle iyi anlaşılması gerekir. Kağıt fabrikaları için özellikle bu sistem uygun
düşmektedir. Sistemin iyi anlaşılması topraklama sisteminin kuruluşu ve kontrolunda
çok yararlı olacaktır. Yönetmelikler hangi sistemin nerede kullanılacağını
anlatmamakta, sınırlamalar getirerek çözümü projeciye bırakmaktadır.

T= Terra, Toprak anlamındadır. Burada trafonun nötr noktasının doğrudan veya bir
direnç üzerinden topraklandığı belirtilir.
N= Nötr iletkeni anlamındadır, nötr iletkeninin enerjinin kullanım noktasına kadar
taşındığını ve geriye dönecek akım için bu yolun kullanılacağını belirtir. Nötr iletkeni
bu anlamda canlı bir işletme ucudur.

S= Koruma topraklama iletkeninin, yani topraklama iletkeninin nötr iletkeni yanında,


kullanım noktasına kadar (Separate) ayrı olarak taşındığını belirtir. Bu hat koruma
topraklamasında hata akımlarına güvenli bir geri dönüş yolu sağlar. Hata akımı
dışında üzerinden hiç bir zaman akım akmaz. Bu nedenle güvenli bir sıfır noktasıdır.

Nötr iletkeni yani barası ve topraklama barası genellikle trafonun hemen çıkışında,
alçak gerilim şalt panosu içinde birbirine bağlanır. Bu iki iletken tüm kullanım
noktalarına kadar ayrı olarak götürülür ve asla bir daha birbiriyle temas ettirilmez. Bu
nedenle toprak kaçak akımını gören elemanlar yardımcı olarak kullanılırlar.

Üzerinden akım akan nötr iletkeni ile üzerinden akım akmayan koruma iletkeni
arasında bir voltu geçmeyecek bir gerilim oluşabilir. Gerilim ne kadar düşükse sistem
emniyeti o kadar iyidir. Gerilimin yüksek olması nötr akımlarının çokluğuna veya nötr
topraklamasının kötülüğüne işarettir.

270/448
2. TN-C TOPRAKLAMA SİSTEMİ

Bu sistem bir genel kültür bilgisi olarak bilinmelidir. Kağıt fabrikalarında uygulaması
bulunmaz. TN-C sisteminde, nötr iletkeni ile toprak iletkeni aynı iletkendir. Sistem 3
faz ve bir nötr-toprak iletkeni olarak döşenir. Ayrıca topraklama iletkeni
döşenmez.Topraklama ve nötr iletkeni ortak olduğundan, tesisatın muhtelif yelerinde
birbirlerinin yerine kullanılır. (Connected) sözcüğü her ikisinin birbirinin yerine,
istenildiğinde bağlanabileceğini ifade eder. Bu durum yukarıda anlatılan TN-S
sistemine göre topraklama iletkeninden ve topraklama elektrotları gibi elemanlardan
tasarruf sağlasa da, işletme açısından avantajlı değildir, potansiyel farklılıkları yok
edemez. Çünkü nötr iletkeninden sürekli olarak akacak akımlar, daima bu iletken
üzerinde değişken bir gerilim düşümüne neden olur. Bu durumda toprak bağlantısının
yapıldığı şase üzerinde de, toprağa göre gerilim görülmesine yol açar. Nötr veya
toprak iletkenlerinin üzerinde, bağlantı haritasına göre farklı bölgelerde farklı
gerilimler meydana gelir.

3. TN-C-S TOPRAKLAMA SİSTEMİ

Bu sistem de bir genel kültür bilgisinden öteye geçmez. TN-C-S tipi topraklamada
kimi yüklere 5 iletken, kimi yüklere 4 iletken çekilir. Genellikle küçük cihazlara ve
aydınlatmalara topraklama iletkenleri çekilmez, bu bağlantı nötr üzerinden
yapılmaktadır. Sistem kimi yerde TN-S, kim yerde TN-C özelliği gösterir. Montaj
dikkatsizliklerinde TN-S sistemi kolayca TN-C-S sistemine dönüşebilir. Bu durumda
da topraklama sisteminin çeşitli bölgelerinde sürekli akımlar dolaşacağından gerilim
dağılımı bozulacaktır. Nötr iletkeni ile toprak iletkenlerinin birbirine temas etmeleri
nedeniyle aralarında kontrol amaçlı gerilim okunduğunda yanıltıcı olarak sıfır değeri
okunabilir.

4. TT TOPRAKLAMA SİSTEMİ

T=Trafo nötr noktası topraklanmış


T=Nötr iletkeni cihaza kadar taşınmamış ve cihaz bulunduğu yerde topraklanmış

Daha çok hava hatlarında kullanılan bu sistem fabrikalara uygun değildir. Çünkü
toprağa doğru meydana gelecek bir hata akımında, akım, nötr noktasına toprak

271/448
üzerinden akarak dönmek isteyecektir. Bu nedenle toprak, bir iletken olarak kullanılır
ve toprak direnci hata akımını sınırlayan elemandır.

IT TOPRAKLAMA SİSTEMİ

Nötr noktasının tam olarak izole edildiği sistemdir. Bu noktanın toprakla temasının
olmaması, gerilimlerin uzayda yüzmesi anlamına gelir. Hangi faz toprağa temas
ederse, o noktadaki gerilim toprak seviyesine doğru iner. Bu nedenle toprağa bir
akım akmaz. 12 kutuplu tahrik sistemlerindeki yıldız bağlantılar, ameliyathaneler ve
özel imalathaneler gibi yerlerde kullanılır. Toprakla sistemin ilşikisi olmadığı için
toprağa kaçak olduğunu anlamak faz gerilimlerindeki kaymayı ölçerek bulunabilir. O
nedenle koruma amaçlı açma işlemi toprağa karşı omajı ölçen röleler aracılığıyla
yapılır. Kaçak bulunarak besleme tekrar verilir.

Kağıt fabrikalarında tahrik sistemlerinde harmonikleri azaltmanın en iyi yolu 12 pulse


doğrultuculardan beslenen invertörlerdir. Bu durumda aynı güçlerde iki trafo
kullanılır. Trafoların sekonderleri birinde delta birinde yıldız bağlıdır. Böylelikle 6
kutuplu bir trafo elde edilmiş olur. Birlikte besledikleri doğrultucu çıkışı doğru gerilime
çok yaklaşır. Bunlar harmonikleri 11. harmoniğe kadar ortadan kaldırırlar ve bu
harmonikten sonra harmonik gerilimlerin toplamı ve büyüklükleri önemini kaybeder.
Yıldız çıkışlı trafoda nötr noktası toprağa bağlanmadığından, fazlardan birindeki kısa
devre, dengesiz faz gerilimleri yaratır. Bu nedenle yukarıda belirtilen yöntemle
toprağa karşı direç ölçümüyle korunma sağlanır.

I= Nötr noktası izole edilmiş


T=Cihaz topraklanmış

Sonuç: Özetle yukarıda anlatılan topraklama sistemleri içinde TN-S sistemi kağıt
fabrikalarının felsefe olarak kullanması gereken sistem olup, 12 kutuplu tahrik
sistemleri olan tahrik sistemlerinde lokal olarak IT sistem kullanılır. Diğer sistemler
ise bir genel kültür olarak bilinmelidir.

TOPRAKLAMA SİSTEMİNİ OLUŞTURAN ALT PARÇALAR

Gerçekte bir topraklama sistemi aşağıdaki altı unsurun birleşiminden meydana gelir:

272/448
A. İşletme topraklaması (AG-OG). Nötrden toprağa bağlantı.
B. Koruma topraklaması (AG-OG). Ekipmandan toprağa bağlantı.
C. Toprak altı ağı, Toprağın oluştrulması
D. Yıldırımlık tesisatı. Gökyüzünden toprağa bağlantı.
E. Yüksek frekans topraklaması. Elektromanyetik dalgaların topraklanması.
F. Statik elektriğe karşı topraklama

Bu altı topraklama unsuru bir bütün olarak kağıt fabrikasının alt yapısını
oluşturmaktadır. Bu sistemler topraklama ana barasında birleştirilmelidir.

TOPRAKLAMA SİSTEMİNİN BÜTÜNLÜĞÜ VE GLOBAL TOPRAKLAMA SİSTEMİ

Bilgisayarlarda sorunlar çıktığında konuşulan hatalı görüşlerden biri bağımsız


topraklama sistemi kurulmasıdır. Bu görüş aslında topraklama sisteminin tasarımı ve
tesisi sırasında yapılan hatalar yüzünden ortaya atılmaktadır. Bu fikir ortaya
atılırken, konunun bir bütün olarak detayları bilinmediğinden başka bir hataya
düşülmektedir. Topraklamanın iyi yapıldığı yerlerde, sistemden soyutlanmış,
bağımsız topraklama sistemleri tesis edilmesi, bilgisayarlar ve diğer
elektronik sistemler için son derece zararlıdır. Ayrı bile yapılmış olsalar bağımsız
topraklama sistemleri birbirleriyle sadece bir noktada ilişkilendirilmelidir. Tıpkı işletme
topraklaması ile koruma topraklamasının birleştirilmesi gibi, referans toraklama ağı
ve temel altı topraklama ağı biebiriyle birleşik olmalıdır. Farklı bölgelerde iki noktadan
birleştirmeler göz oluşturacağı için istenmemektedir.

Özetle, topraklama tesiatı bir bütün olarak çalışır ve fabrikadaki tüm topraklama
sistemlerini, ekipmanları, mekanik aksamı içine alır. Topraklama sistemlerinin adı ne
olursa olsun birbirlerine bağlanmasına birleştirme (bonding) denilmektedir.
Birleşme yeri topraklama ana barasıdır.

Birleştirme yapılmasının nedeni topraklama sistemine ait herhangi bir noktada


meydana gelen gerilim yükselmesi veya farklılığını, tesisin her yerinde eşit olarak
hissedilmelidir. Aksi takdirde topraklama iletkenleri arasında ciddi akımlar oluşacaktır.
Bazı yerlerde gerilim atlamaları oluşacaktır. Sonuç olarak amaç eş potansiyel bir
topraklama sistemi kurmaktır.

273/448
Topraklama sistemi ekipmanla toprak arasındaki gerilim farkını düşürmeye
çalışırken, birleştirme ekipmanlar arasında oluşacak gerilim farkını
düşürmeye yarar.

Kağıt fabrikaları birden fazla binadan oluşacağından ve bu binalarda kuvvet ve


otomasyon sistemleri ortak olabileceğinden global topraklama sistemi
oluşturulmasında yarar bulunmaktadır (Şekil 1). Merkezi otomasyon sistemlerinde
oluşan topraklama hataları ikinci kısım 7. Bölümde verilmektedir. Bu hatalardan
kurtulmanın yollarından biri global topraklama ağı ve birleştirmedir.

Şekil 1. Fabrika binalarının toprak altı ağlarının birbirine bağlanması (Global


topraklama sistemi)

A. SİSTEM TOPRAKLAMASI

Bu tanım, trafo sekonderinin nötrünün, yani yıldız noktasının topraklanması için


yapılmaktadır. Sistem topraklamasının çeşitli yararları ve yarattığı fırsatlar bulunur.
Aşağıda bu konudaki yararlar verilmektedir.

1 Voltaj kademesi yaratmak

Sekonderi yıldız bağlı trafolar, alçak gerilim uygulamasında 400/231 V gibi farklı iki
voltaj kademesi yartırlar. Nötr noktasının yalıtılması, bu imkanı ortadan kaldırır.
Aydınlatma sistemleri ve tek fazlı kullanıcılar 220 voltta çalışmaktadır.

274/448
2 Asimetrik akımların sürekli olarak geriye dönüşü için bir yol yaratmak

Yük nedeniyle meydana gelecek her türlü faz akımlarındaki dengesizlik, nötr
iletkeninden toprağa doğru bir akım akmasına neden olur. İşletme topraklaması
üzerinden, sürekli akım akabileceği ve bu noktadaki topraklama bağlantısı üzerinde,
bir gerilim olabileceği düşünülerek, ciddi bir işletme topraklama projesi
oluşturulmalıdır. İşletme topraklaması toprağa karşı 2 Ω olmak durumundadır. Özetle
işletme topraklaması canlı ve üzerinden akım geçen bir iletkendir. İşletme
topraklamasını koruma topraklamasından ayıran temel fark budur. Nötr üzerinden
geçen akım dengeli yüklenme ile sıfıra doğru azaltılabilir, fakat yok edilemez. Bu
nedenle topraklama direnci ne kadar düşük olursa nötr noktasındaki gerilim o kadar
düşük olacaktır. Kağıt fabrikalarında dengeli yüklerin fazlalığı şebeke açısından olumlu
bir durumdur.

3 Gerilimi sabit tutmak

Son olarak sistem topraklamasının olmaması veya zayıf olması, faz gerilimlerindeki
kararlı büyüklükleri vektörel olarak bozar ve gerilim büyüklüğünde ve açısında
sapmalar ortaya çıkar. Çünkü nötr bağlantısı yokluğunda sistemdeki gerilimler,
uzayda topraktan soyutlanmış olarak durmaktadırlar. Bu durum fazlardan birinde kısa
devre olması hatta tam yükle yüklenmesi halinde, diğer fazlarda kaymalara,
yüzmelere yol açar ve daima gerilim yükselmesi görülür. En kötü durumda, 230
voltun 400 volta çıktığı görülür.

Bu nedenle nötr noktası topraklaması orta gerilimde daha çok, sistemin dengesinin
sağlanması amacını güder. Nötr noktasının topraklanması hayati derecede önemlidir.
Faz gerilimlerinde % 1 lik bir gerilim farkı bile motor çalışmasına olumsuz yansır. Ters
yöne dönen momentler oluşur ve (negative sequence voltages) motor yükü
kaldıramaz hale gelir. (İkinci kısım, Bölüm 13)

Orta gerilim sistemlerindeki iletim hatlarına ait trafo merkezlerinde, trafolara ait nötr
noktası, genellikle bir direnç üzerinden topraklanır. Bunun nedeni büyük sistemlerin,
büyük kısa devre akımı sağlayabilmeleridir. Konulacak direnç trafodan sonraki şalt
tesislerinin kısa devre seçim değerini düşürür. (Kısa devre hesabı için ikinci kısım 4.
bölümde mühendislik etüdleri konusuna bakınız.)

275/448
B. KORUMA TOPRAKLAMASI

Koruma topraklamasında temel amaç insan ve malın korunması için, sigorta, termik
manyetik şalter gibi bir kısa devre koruma elemanlarının çalışmasına yardımcı olacak
topraklama tesisatı yapılmasıdır. Burada kağıt fabrikalarında kaçınılmaz olarak
kullanılan TN-S sistemi verilecektir. Daima pano veya motor klemensi gibi kapalı bir
ortamda hatta cihazların içinde bu tür topraklama için, özel bir bağlantı klemensi
bulunur. Panolarda izole bir nötr barası ve şaseyle temas eden bir toprak barası
bulunur. Bu bara koruma topraklaması için düşünülmüştür. Panoyu veya motoru
besleyen kablonun 5. İletkeni olarak kendisini besleyen bir üst panoya bağlanır.
Buradaki toprak barası da en baştaki şalt panosunun toprak barasına bağlanmaktadır.
Trafodan başlayarak bir silsile halinde en son kullanıcıya kadar 5. İletken olarak ve
nötr iletkeni kesitinde taşınır. Bu konuda uygulama daha deyatlı verilecektir.
Bilinmesi gereken temel kural, trafodan başlayarak bir ağaç yapısı oluşturmaktır.
Aşağıda bu silsile prensip olarak gösterilmektedir.

MCC veya Motorlar


Trafo Şalt panosu aydınlatma veya
panosu prizler

Şekil 2: Koruma topraklaması bağlantı zinciri

Koruma topraklamasında temel felsefe her kullanıcıdan trafoya kadar uzanan bir
zincirle koruma iletkenini devam ettirmektir. Yağlı tarafolarda trafo çıkışındaki şalt
panosunda bulunan topraklama barası, nötr barasıyla önce birleştirilir. Daha sonra
altındaki MCC veya aydınlatma panosuna nötr ve toprak iletkenleri ayrı ayrı çekilir.
Motora veya prizlere de aynı mantıkla kablolar devam ettirilir. Koruma topraklama
kablosunun kesiti daima besleme kablosu nötr iletkeni ile eşit kesittedir.

C. TOPRAK ALTI AĞI VE TOPRAĞIN OLUŞTURULMASI

Potansiyel dengeleme ağı fabrika binalarının oturduğu alanın altına oturtulan ve


genellikle galvaniz şerit veya çıplak bakır iletkenlerden oluşan bir ağdır. Kağıt
fabrikası yapılırken, inşaat çukuru açıldığında, önce düz ve sert bir toprak zemin
oluşturulur ve bu zeminin üzerine temel altı betonu veya diğer adıyla tesviye betonu

276/448
atılır. Buna grobeton da denir. Bu betonun üzerine bakır iletkenlerle veya galvaniz
şeritlerden ağ yapılmalıdır. Ağın göz ölçüleri 10 metredir. Ağ gözünün her köşesi
sağlıklı bir şekilde bağlanmalıdır. En dış çerçeve bina dışında kalacak şekilde
elektrotlar çakılmalıdır.

Bina ölçülerine göre topraklama ağı hesaplanmalı, monte edilmeli ve montajın hemen
sonrası ölçülmelidir. Tesisatın eskime nedeniyle direncinde artış olacağı düşünülerek
topraklama direnci 2 Ω un altında tutulmalarıdır. Birden fazla binadan oluşan
yapılarda her yapının altına bu ağ yapılarak daha sonra birbirlerine birleştirilmelidir.
(Şekil 1.) Topraklama direnci yüksekse ağın alanı büyütülebilir, fakat alanın daha
küçülmesine ekonomi adına müsaade edilmemelidir. Onun yerine elektrot sayıları
azaltılabilir.

Bu ağ tüm fabrika alanını kapsaması nedeniyle eş potansiyel topraklama ağı olarak


da kullanılacaktır. Bina içi topraklama sistemine bağlanabilmesi için uçlar çıkarılmalı
ve bir uç ayni zamanda test klemensi olarak da kullanılmalıdır. (Şekil. 3)

Topraklama ağının çok sayıda iç topraklama sistemine bağlanması test sırasında


toprak direncinin doğru okunmasını önler. Test klemensi sistemden ayrılarak ölçüm
yapılacağından bu klemens açıldığında topraklama ağı toprak direnci sağlıklı olarak
okunabilmelidir. Bu konuda gerekli önlem proje aşamasında alınmalıdır. Tüm
elektrotların olduğu noktalarda bağlantı noktasına küçük erişim rögarları yapılmalıdır.

Şekil 3. Temel altı ağının küçültülmüş bir görünüşü

277/448
D. YILDIRIMLIK TESİSATI

Bu tesisat bina yapısına uygun olarak binayı kafes içine alacak şekilde yapılır. Aşağıda
basitleştirilmiş bir şema verilmektedir.

E. YÜKSEK FREKANS TOPRAKLAMASI

Yukarıda tek bir topraklama şebekesinden söz edilmişti. 50 Hz. lik şebekenin
gürültüsü yüksek frekanslı elektronik cihazlardan çıkan gürültü yanında
önemsenemeyecek durumdadır. Sorun, topraklama ağının 30-100 MHz.’ lere ulaşan
bu gürültüleri toprağa nasıl aktaracağıdır. Sorun, topraklamada 2 Ω luk omik direncin
yakalanması sorunu olmaktan çıkmış, topraklama empedansına dönüşmüştür.
Üretilen gürültüler ve atık sinyaller toprağa ulaşamamaktadır.

Topraklama sisteminin yüksek frekansları yutabilecek bir desteğe ihtiyacı


bulunmaktadır. Frekans yükseldikçe elektrik akımı, elektrik sinyaline dönüşür ve
iletken yüzeyine yakın akmaya başlar. Çok yüksek frekanslar ise tamamen iletkenin
yüzeyini tercih eder. Şimdiye kadar kesit üzerinden yapılan hesaplar, tamamen düşük
frekanslı hata akımlarını baz almaktaydı. Halbuki mevcut topraklama şebekesi yüksek
frekansları akıtabilmek için yüzey yönünden çok fakir kalmaktadır.

Bilgisayarların bulunduğu odaların ve elektronik ağırlıklı sürücü panellerinin


bulunduğu odaların altındaki yükseltilmiş döşemelerin ve galerilerin tavanları, beton
içindeki hasır çelikler, bu destek topraklama yüzeyinin kurulabileceği ideal yerlerdir.
Son derece ince bakır folyolardan satranç tahtası benzeri ağ yapılarak özel olarak
galeri içine tutturulmalıdır. Ağ için bakır folyo şeridin eni 10 cm ve ağın gözleri 50

278/448
cmx50cm olmalıdır. Ağın büyüklüğü oda tabanını kaplamalıdır. Bu sistem aslında
FARADAY kafesinin gözlerden oluşmuş özel bir şeklidir. 50 cm ölçüsü yüksek
frekansın dalga boyu ile ilgili olarak tespit edilmiştir. Düğüm yerleri sarı kaynak veya
lehimle birleştirilmelidir.

Meydana gelen bu ağ, bir tarafından en kısa yoldan pano topraklamasına, diğer
taraftan topraklama iletkeni arcılığıyla topraklama elektrotlarına kaynakla
birleştirilmelidir . Yüksek frekans taşıyan veya haberleşme için kullanılan kablolar bu
ağın üzerine yatırılmalıdır. Yapı yüzeyden akımların akmasına yardımcı olduğu gibi
yüksek frekanslı akımların gözlerin çevresinden dolaşarak kırışımlar yoluyla
sönümlenmesine de yol açar. Bir sonraki bölümde bu konu ve bazı topraklama
hatraları verilmektedir.

KORUMA TOPRAKLAMASINA DEVAM

Sistem topraklamasının nötr noktası topraklanması olduğu yukarıda verilmişti.


Koruma topraklamasının iyice anlaşılması için bu konuya dönmek gerekecektir.

Topraklama yönetmeliği dokunma gerilimini azami 50 volt ve açma süresini 5 saniye


ile sınırlandırmıştır. Şöyle düşünelim 1000 amper gibi bir kısa devre akımı 5 saniye
boyunca bir iletkenden aksın. Unutulmamalıdır ki 200 amperle ark kaynağı
yapılmakta ve 400 amper metali kesmek için kullanılmaktadır. Bu kurala uygun olan
bir topraklama sistemi kağıt fabrikası için uygun değildir.

Topraklama yapıldığı iddasıyla 200 kw bir motorun ayağı bir iletkenle, direnci 2 Ω
olan bir topraklama hattına bağlansın. Motor şase yaptığında koruma topraklaması
olmadığı için aşağıda belirtilen olaylar gelişir. Motorun etiket akım 400 amper olarak
okunmakta ve motora yıldız üçgen yol verilmektedir. Motorun korunması amacıyla
350 amperlik sigortalar veya 400 A motor koruma şalteri kullanılmaktadır. Termik
ayarı 232 amperdir. Gelişen olaylar şöyledir:

 Motor durur. Motor iki faza kaldığı için yükü deviremeyecek ve duracaktır.
 Sigortalar faz faz kısa devresi olana kadar atmaz. Belirli bir süre sonra termik
açacaktır.

279/448
 Faz faz kısa devresi oluşmazsa yangın çıkana kadar hata akımı akmaya devam
eder.
 Şaseye temas eden bir kişi varsa, motor üzerindeki gerilim 380 voltun altına
düşmeyeceğinden ölüm yaşanır.

Sigortalar açmayacaktır. Çünkü, toprak direncinin 2 Ω olması durumunda meydana


gelecek bir şase kaçağı;

V= I X R I=V/R= 230 / 2 = 115 Amperle sınırlıdır.

Topraklama direnci 1 Ω a düştüğünde bile kısa devre akımı 230 ampere çıkar.
Görüldüğü gibi topraklama direnci koruma için ciddi bir parametre olarak etkin olur.
230 amperin üzerinde set edilen, koruma cihazlarının, sigortaların, manyetik
şalterlerin açması mümkün olmaz, yani koruma sağlanamaz.

Bu durumda kısa devre süresi de sonsuza kadar uzayabilir. Toprak iletkeni ve şase
üzerinde ve komşu metal parçalar üzerinde uzun süreli 50 voltun üzerinde ölümcül
gerilimlerin düşmesi söz konusudur. Gövdenin ısınması sonucu sağlam olan motor
bobinlerinin izolasyonu eriyene kadar faz faz kısa devresi oluşmayacaktır. Hata akımı
süresi bilinmeyen olarak kalmaktadır. Şasenin MCC panosu barasında meydana
geldiği düşünülürse örneğin 2000 Amperlik şalteri olan panonun 115 amperi duyması
münkün değildir. Bu durumda 2 Ω olan ve yönetmeliğe uygun olan topraklama
bağlantısı işlevini yapmamış olacaktır.

Sonuç1: Motor ayakları veya pano gövdeleri, 2 Ω luk topraklama hatlarına doğrudan

bağlanarak topraklama yapılamaz.

Bu bağlantı türü kağıt fabrikalarında sıklıkla yapılan hatalardandır. Gövdeye bu tür


topraklama bağlantıları yapılması yerine daha köklü çözümler üretilmesi gerekir. İşte
koruma topraklaması akım değeri yüksek olan yerlerde bu amaçla kullanılmaktadır.
Koruma elemanlarının işlevini yapabilmesi için hata akımını büyütmek ve hata
akımına gideceği bir yer göstermek gerekir.

280/448
Özetle: Hata akımı, bizim istediğimiz yere, bizim göstereceğimiz yoldan ve bizim
istediğimiz süre içinde gitmelidir. TN-S sistemi bu konuya çözüm getirmektedir. Bu
nedenle çok iyi anlaşılması gerekir.

Sonuç2: Hata akımlarının gideceği yer daima akımı sağlayan kaynak


olmalıdır.

Bir motorda şase olduğunda, ayağa bağlı bir topraklama iletkeni varsa, hata akımı
ayaktan tüm sisteme doğru akar ve bir kısmı toprağa ulaşır. Bir kısmı da motor
kablosu içindeki toprak iletkeni üzerinden kaynağına geri döner. Birden fazla trafonun
bulunduğu sistemlerde hata akımı diğer trafo nötrlerine doğru da akabilir. Bu tür
akım kayıpları bazı hatalar oluşmasına yol açar. Bunlar sırasıyla aşağıda
verilmektedir:

 Koruma topraklaması da varsa hata akımı beklenen değerin altında kaynağa


ulaşacağından koruma elemanının açma süresi uzayacaktır.
 Bu aynı zamanda toprak geriliminin daha uzun süre yüksek değerde kalmasına
neden olur. Bu da ölümcül olabilir.
 Hata akımı bulduğu her kolay yolu kullanacağından tüm topraklama iletkenlerinde
akım dolaşır.
 Topraklama yapılan cihazların toprak noktalarında gerilim yükselmesi olacağından
arızalar oluşacaktır.
 Geri dönen akımlar diğer trafo nötr noktalarını da etkileyecek ve fabrika çapında
bir darbe yaşanacaktır.
 Kaynaktan kopartılan ve kaynağa iade edilmeyen her parça, gerilimde bozulmaya
yol açar. Transient denilen darbe gerilimi oluşur. Sinüs şeklindeki her bozulma
şebekeden beslenen her elemanı etkileyecektir.

Her tür hata akımının kaynağına geri iade edilmesi kuralı daha sonra tahrik
sistemlerinin topraklamasında bir kez daha gündeme gelecektir.

281/448
Trafo sekonderi yıldız bağlı

Şekil.4: TN-S topraklama sisteminde motorda hata akımının kaynağa dönüşü

Yukarıda Şekil 4 de TN-S sistemindeki bağlantı yapısı verilmektedir. Bu resimde


topraklama iletkeni ve nötr iletkenlerinin trafo çıkşında bağlandıkları görülmektedir.
Bu bağlantı trafo çıkışında şalt panosu içinde barayla bir kez yapılır ve her iki iletken
bir daha birbirleriyle asla temas ettirilmez. Motorda fazlardan birinden şaseye doğru
bir hata akımı olduğunda kablonun 4. Damarı akımı topraklama iletkeninden trafonun
nötr noktasına taşıyacaktır. Fazdan toprağa doğru olan hata akımı, bilerek faz nötr
hatasına dönüştürülmüş olur. Dönüş hattının direnci 0,01 Ω gibi çok düşük değerde
olacağından hata akımı yükselecek ve koruma elamanı bu akımı görecektir.

V= I X R

I=V/R= 230 / 0,01 = 23.000 A.

Bu akım mili saniyeler içinde koruma elemanı çalıştıracaktır. Bu nedenle koruma


elemanının kısa devre dayanım değeri 23.000 amperin üzerinde seçilmelidir. Bu
değer tek fazdan şase kaçağı ve 0,01 Ω olarak alınan geri dönüş iletkeni direnci
varsayımı için geçerli olan değerdir.

282/448
Yukarıda verilen örnekteki motorun yıldız üçgen beslendiği bilindiğine göre kablo
kesiti 2 adet 3X120+95 NYY olacaktır. Altı adet faz iletkeni motor beslemesinde, nötr
iletkenlerinden biri yıldız bağlantısında, biri de koruma topraklama iletkeni olarak
kullanılacaktır. Bu durumda kablonun 23.000 amper hata akımına dayanımı kontrol
edilmelidir. Kablo firmalarından alınan bir tabloda, 95 mm² kesitli bir iletkenin,
25.000 ampere 200 mili saniye dayanacağı belirtilmektedir. Bu değerde bir akımı bir
kaç milisaniyede açacak manyetik koruma üniteli motor koruma şalterleri Türkiye’de
bulunmaktadır.

Bir fabrikada pek çok marka ve tip motor alınmakta, pek çok motor, özellikle küçük
motorlar, yıldız bağlantılı gelmektedir. Motor alımında üçgen bağlantı, teknik
zorunluluk dışında her zaman tercih edilmelidir. (110 veya 132 kw lara kadar olan
motorlara drek yol verme yöntemi kullanılmaktadır.) Üçgen bağlantılı motorda nötr
ihtiyacı olmadığından, kabloda bulunan 4. damarın koruma topraklaması için
kullanılması düşünülmelidir. Aksi takdirde kablonun 5 damarlı satın alınması
gerekecektir. Fakat bu durum trafonun nötr noktasından vazgeçilmesini gerektirmez.
Çünkü nötr noktası topraklaması gerilim için bir denge noktası, aydınlatma için bir
zorunluluktur. Motorların yıldız üçgen yol verilmeleri durumunda bile 8 damardan 7 si
kullanılmaktadır. Sekizinci damar koruma topraklaması olarak bağlanmalıdır.

Tüm bunlara karşın trafoların nötr noktalarının, toprak iletkenine olan bağlantıları,
daha küçük kesitte iletkenlerle yapılmaktadır. (2x240 mm² gibi) Çünkü kısa devre
koruma topraklaması nötrde toprağa akım geçmesini sınırlamaktadır. Ayrıca nötr
noktasından toprağa asimetrik yükler nedeniyle akım akar. Nötr noktası iyi
topraklanmışsa, faz gerilimlerinde dengesizlik yaratılması çok güç olur.

Özetlenecek olursa: Motor kablosu içinde bulunan nötr ve/veya toprak damarları
gerek motor klemens kutusunda, gerekse MCC’ de kendilerine ayrılan noktalara
koruma iletkeni olarak bağlanmalıdır. Sağlıklı TN-S sistemi bunu gerektirir.

Burada bir başka noktaya değinmek yerinde olacaktır. Pratik nedenlerle bu kitabın
çeşitli yerlerinde verilen bir kısa devre hesabını tekrarlamakta yarar olacaktır. Daima
geri dönüş iletkeninin direnci sıfır olarak düşünülmelidir. Çünkü hatanın nerde olacağı
bilinmemektedir. Bu durumda şase kaçağına direnç gösterecek tek unsur besleme

283/448
kaynağı olan trafonun iç direnci olacaktır. Trafo iç direnci trafonun üzerinde yazan ve
gerilim düşümü olarak da ifade edilen değerdir. Bir kısa devre halinde trafo aşağıdaki
formüle göre akım sağlar:

Ik= Ia/(% V)

Trafo 2500 Kva, anma akımı 3500 A ve % gerilim düşümü % 6,6 (0,066) ise
Ik= 3500/0,066 = 53.000 amper çıkacaktır.

Bu gerçeği düşünerek böyle bir trafodan beslenen Bir MCC besleme şalteri 80 Ka ve
tüm motor koruma şalterleri minimum 50.000 A kısa devre dayanımına sahip
olmalıdır. Şasenin kablonun motor tarafında değilde MCC beslemesinde hemen ilk
çışında olabileceği varsayılmalıdır. Bunun anlamı parasal olmakla birlikte kağıt
fabrikalarının uzun soluklu işletmeler olması bu tür seçimlere bağlıdır. Aşağıdaki
örnek bir kağıt fabrikasından alınmadır. Proje yapılmış ve her tür onaydan geçmiştir.

Yukarıda paralel bağlanmış iki adet 2000 kva trafo görülmektedir. Trafo çıkış
şalterlerinin kısa devreye dayanım akımı 65.000 amperdir. İki trafo birlikte toplam
6400 Amper verebilmektedir. Gerimi düşümü % 6,6 (0,066)dır.
Ik= 6400/0.066= 98.484 amperdir. Burada koruma yapacak şalter yanacağı için
koruma yapamayacaktır.

TAHRİK SİSTEMLERİNDE TOPRAKLAMA

Tahrik sistemlerinin topraklamasında dikkat edilecek bazı noktalar bulunmaktadır.


Ana topraklama sistemi, her noktasında eşit gerilimi sağlayabilecek özellikte
yapılmıştır. Ne var ki tahrik sistemlerinde yüksek frekanslar toprağa atıldığından,

284/448
topraklama iletkeni üzerinde eşit gerilim dağılımı görmek mümkün olmamaktadır. Bu
konuda yüksek frekans topraklaması konusu gündeme gelmektedir.

Tahrik sistemlerinde motor besleme kablosu ekranlı ve simetrik kablo olmalıdır.


Simetrik kablo, faz akımlarını taşıyan damarların aralarındaki mesafelerin eşit olması
demektir.Tahrik ünitesinden daima asimetrik akımlar akacağından kablo yapısındaki
asimetri, kaçak akımları daha da arttırmaktadır. Bu nedenle simetrik yapılı kablo
kullanılması gerekmektedir. (Ek. 5) Simetrik kablo yapısına sahip kablolarda bile
simetri sağlanmasına rağmen, tahrik sistemlerinde asimetri kendiliğinden
oluşacağından, geriye akım dönmesi gerekir. Bu akımlar diğer üç damara zırh
oluşturan 4. damardan atılacaktır. Bu nedenle tahrik motorlarının besleme kabloları
seçilirken bu özelliğe dikkat etmeli ve her iki uçtan son derecede sağlam şekilde
topraklanma noktalarına bağlanmalıdır. Burada püf noktası her iki uçtan, en kısa
yoldan toprağa bağlamadır.Yol verici ile motor arasındaki kablo eksiz olmalıdır.

Tahrik panolarında topraklama

Not: Tahrik sistemlerinde ekransız, asimetrik damar yapısındaki kabloları


kullanmak hatalı olduğundan asimetrik yapılı NYY kablolar kullanılamaz.

Kablo ekranının iletkenliğinin düşük olması, yüksek frekanslı akımları daha iyi
söndürecektir. Ancak bu tür kablolar ekranlı yeraltı kabloları türünde olacağından,
montaja yönelik bağlantı zorlukları açısından kullanışlı değildir.

285/448
Bir motor için birden fazla (Örnek: 2x(3x240+120 gibi)) besleme kablosunun
kullanıldığı yerlerde her ekran bir diğerine mutlaka bağlanarak topraklanmalıdır.

Tahrik sisteminin 12 pulse besleme istemesi durumunda, tahrik besleme trafosunun 6


kutuplu olması söz konusudur. 3 sargı delta ve diğer 3 sargı yıldız olacaktır. Bu
durumda, yıldız noktasının topraklanması istenmediğinden, yıldız noktası izole edilmiş
bir yapı ortaya çıkar. Koruma tamamen toprağa olan direnç büyüklüğü ölçülerek bir
röle aracılığıyla yapılır (Bender röleler). Nötr noktası topraklamasının olmaması,
elektronik tahrik panosunun topraklamasını önemli bir hale getirir. Bu durumda pano
topraklama barası kendi kesitinde bir iletkenle ana topraklama barasına
bağlanmalıdır. Dolayısıyla fabrika içinde dolaşan ana topraklama barası tahrik
sistemini koruma amacıyla kullanılmaktadır.

Tahrik panolarının bulunduğu odalarda pano odasının tabanında yüksek ferekans


topraklaması yapılmalı ve panolar buraya çok noktadan bağlanmalıdır.

TANKLARDA BORULARDA VE MAKİNELERDE STATİK ELEKTRİĞE KARŞI


KORUMA

TN-S sistemlerinde, bu topraklama türü daha çok statik elektriğe karşı yapılmalıdır.
Sistemdeki her yerde, aynı gerilimin bulunması elektrik deşarjlarını önleyecektir.
Tanklara karıştırıcılar ve pompalar bağlı bulunmaktadır. Hareket halindeki sıvı
moleküllerinin sürtünmesi, sürekli elektrik şarjlarının birikmesine neden olur. Bu
nedenle sistemde oluşan elektrik, biriktirilmeden sürekli toprağa verilmelidir. (Statik
elektrik konusu ikinci kısım 9. Bölüm’de verilmektedir.)

Tüm tanklar, fanlar ve flanşla bağlı her boru parçası, lokal baralarda birleştirilerek eş
potansiyel topraklama barasına en yakın yerden esnek topraklama iletkenleriyle
topraklanmalıdır. Montaj sırasında tank gövdelerine kaynatılacak parçalara
topraklama iletkeni pabuçla bağlanmalıdır. Tankların çapına göre kapasiteleri
artacağından bağlantı kesiti ve sayısıı arttırılmalıdır.

Boru topraklamalarında da, tanklarda olduğu gibi boru gövdesine kaynatılacak


parçalardan yararlanılır. Bağlantı aralarında kullanılan sızdırmazlık contaları iletkenliği

286/448
bozar. Bu nedenle conta bulunan her noktada iletkenlik, kablo atlamaları ile devam
ettirilmelidir.

ÖZEL KABLOLARDA TOPRAKLAMA

Enstrüman kabloları çoğunlukla analog sinyalleri taşıyan kablolardır. Genellikle iki


damarın birbiri üzerine sarılmasıyla (TP=Twisted Pair) ve yan yana benzer çiftlerden
meydana gelir. İçinde her çiftin üzerine sarılı ekran bulunur (STP=Shilded Twisted
Pair) . Tüm çiftlerden oluşan demetin üzerinde ayrıca topraklama ekranı bulunur.

Sensörler’de sinyaller, genellikle dijital yapıdadır. Bu tür anahtarlama yaparak çalışan


devrelerde anahtarlama sırasında, çevreye gürültü yayılır. Bu nedenle gürültünün
çevreye yayılması ancak ekranlı kablolarla önlenir. Kablonun çift sarımlı (Twisted
Pair) ve ekranlı olması gerekir. Dijital sinyallerle analog sinyaller, ayni kablo
demetinden gönderilirlerse, analog sinyaller üzerinde voltaj impulsları meydana gelir.
Bu nedenle hatları, bağlantı kutularını, ve klemens dizilerini ayırmak gerekir. Bu konu
Ek. 7 de verilmektedir.

Topraklama yapılırken cihazın manuelinde belirtilen bağlantı şemasına uyulmalıdır.


İmalatçı firmaların önerdikleri kablo tipleri kullanılmalıdır. Kablo tipi ve bağlantı
noktası belirtilmişse mutlaka buna uyulmalıdır. Yukarıdaki kablo seçimi için öneriler,
genel doğrular üzerine kuruludur. Topraklama için önerilen bağlantı noktası cihaz
üzerinde ise, ekran kablosu bu noktaya bağlanmalı ve diğer uçtaki ekran boş
bırakılmalıdır. Temel felsefe aksi belirtilmemişse topraklama ekranının yalnız bir
ucunun, genellikle panosundaki ucun, en kısa yoldan toprağa bağlanmasıdır.

Her iki ucu toprağa bağlandığında kapalı devre akımları dolaşacağından tercih
edilmez. Özellikle referans topraklaması yapılmamış yerlerde, bu akımlar büyük
boyutlara çıkarak yangın ihtimalini arttırırlar. Bu sayede gereksiz düşük frekanslı
akımların cihaz üzerinden dolaşması önlenmiş olur. Bunun yanında iki taraftan
topraklama bağlantısı özel şartlarda önerilmektedir. Taşınan sinyal 1 Mhz in üzerinde
ise ekran her iki tarafından topraklanmalıdır. Bu tip bağlantılarda uçlardan biri (
yüksek frekans üretim noktasına yakın olan uç ) kapasitör ile toprağa bağlanmalıdır.

287/448
Takometre (encoders) ve kablosu kaçak akımları almamaları için motor tarafında,
gövdeye karşı, çok iyi izole edilmiş olmalıdır. Bu nedenle takometre, elektriksel olarak
yalıtılmış bir kaplinle akuple edilmelidir. İzole edilmiş kaplin yapısı yoksa, kablo ekranı
takometre gövdesine temas etmemelidir. Metal kablo rakoru yerine plastik fakat
mekanik olarak sağlam yapıya sahip özel parçalar kullanılmalıdır. Bu kablolar,
enkoderler için çift ekranlı kablo olmalı, analog takometrelerde ise tek ekranlı kablo
kullanılabilir.

ARK KAYNAK MAKİNELERİNİ KULLANIRKEN TOPRAKLAMA

Kaynak makinesi ile kaynak yapılırken kaynakçının dikkat etmesi gereken en önemli
konu topraklamadır. Kaynakçı için önemsiz gibi görünen, toprak pensesinin
bağlanacağı nokta, arızalar açısından önemlidir. Ark kaynağında kaynak makinesi
uçları kısa devre edilerek kaynak yapılır.

Kaynakçı topraklama ucunu kaynak yapacağı yere en yakın noktadan almalıdır.


Bazen bu nokta fiziksel nedenlerle veya ihmal sonucu kaynak yapılacak noktanın
uzağında kalır. Kaynak sırasında kaynak kısa devre akımı uzun bir yol kat ederek kısa
devreyi tamamlar ve kaynak işlemi yapılır. Bu arada topraklama iletkenlerini
kullanarak, cihazlar üzerinden atlayarak, motor ve pompa rulmanları üzerinden
akarak yoluna devam eder. Bu durum cihaz yanmalarına ve rulmanlarda gelecekte
ortaya çıkacak bozulmalara yol açar.

Kaynak işlemi sırasında mümkünse bu bölgeye yakın elektronik cihazların enerjileri


kesilmelidir veya cihazlar sökülmelidir. Kaynak toprak kablosu son derece kısa
tutulmalıdır

288/448
BÖLÜM 10

YÜKSEK FREKANS TOPRAKLAMASI, REFERANS


TOPRAKLAMASI VE TOPRAKLAMA TESİSAT HATALARI

REFERANS TOPRAKLAMASI

Elektrik ve elektronik cihazları besleyen kuvvet hattındaki topraklamalar ile bu


cihazlara bağlı sinyal hatlarının topraklamalarının birbirine bağlanabilecekleri bir
sisteme ihtiyaç bulunmaktadır. Bu sisteme pano gövdeleri ve elektronik panolar
bağlanabilmelidir. Bu sistem, ayni zamanda alternatif akım, doğru akım veya zayıf
akım devrelerinden atılan elektrik deşarjları için yapılmış topraklama sisteminin bir
parçası durumundadır. Bunun adına refereans topraklama ağı denilmektedir.
Otomasyon panolarının bulunduğu odaların altında ve tahrik panosu odasının altında
oluşturulmasının yararları bulunmaktadır.

Bu sistemin, elektrik sistemine ait hata akımı ve koruma topraklaması sisteminden


soyutlanması düşünülemez. Bu nedenle topraklama ana barasına bağlanması gerekir.

Referans topraklama ağının yapılış amaçları şunlardır:

1. Çok büyük bir frekans bandı aralığında meydana gelecek gürültülerin


azaltılarak cihazlar arasındaki sinyal-data transferinin iyileştirilmesi.

2. Cihazların topraklamalarının birbirleriyle düşük bir empedans üzerinden


bağlanmaları sonucu, verimli bir topraklama tesisi meydana getirmek ve cihaz
arızalarını önlemek.

3. Enerji sisteminde meydana gelecek bir toprak kaçağında, cihaz beslemesi ve


sinyal devresi üzerinde hasarın meydana gelmesini önlemek veya hasarın
boyutunu küçültmek.

289/448
Dijital sistemlerle analog sistemlerde topraklama sorunları farklıdır. Dijital sistemlerde
sinyalin süresi çok kısa ve gerilimin değişim oranı (dV/dt) çok büyüktür. Bu nedenle
kapasitif indükleme veya kapasitif kuplaj denilen komşu iletkenlerin veya topraklama
iletkeninin üzerinde etkiler meydana gelir. Bu iletkenler içinde

a) Enerji sistemine ait koruma topraklaması iletkenleri ve


b) Sahada monte edilen herhangi bir topraklama iletkeni veya cihazları birbirine
bağlayan köprü atkı iletkenleri bulunmaktadır.

Bu iki topraklama iletkeni türünde de 10 Khz üzerindeki yüksek frekansların akması


mümkün değildir. Bu nedenle güvenilmez ve düzeltilemez bir yapı ortaya çıkar. Bu
topraklama sistemlerindeki sınırlamalar yüksek frekanslara karşı, çok yüksek
empedanslar meydana gelir ve köprü atkı bağlantılarındaki empedansın yükselmesi
sonucu frekans kayıpları artar. Topraklama iletkeni bu durumda atık sinyal transferini
yapamayan bir iletken durumunda olacaktır.

Sinyal transferinin optik kablolarla yapılması ve izolasyon trafosu kullanımı sonucu


referans topraklaması ihtiyacı azalacaktır.

Referans topraklamasına bağlanma ihtiyacı aşağıdaki durumlardan biri olduğu zaman


gereklidir.

a) Anahtarlama ile çalışan beslenme devrelerine sahip cihazlarda topraklama ucu


şaseye bağlanmışsa
b) Cihazın topraklama noktası galvanik olarak yalıtılmış ve özel bir topraklama
iletkeni bağlantısı için yer gösterilmişse
c) Bir cihazda performansla ilgili sorunlar yaşanıyorsa.

Topraklama iletkenlerindeki frekansların büyüklüğü birkaç kHz mertebesine


ulaştığında topraklama iletkeninin empedansı yükselir. Atık sinyalin frekansına bağlı
olarak empedans da değişir (1). Bu durumda her cihazdan atılan ve farklı değerdeki
yüksek frekanslar, cihaza bağlı topraklama iletkeninin çeşitli yerlerinde farklı gerilim
oluşumuna neden olur.

Z= R+jX X=wL+1/wC w=2 f (1)

290/448
Frekans büyüdükçe X değeri büyüyerek toplam empedansı (Z) arttırır ve toprak
iletkeninin yüksek frekansları geçirmesi zorlaşır.

Bu nedenle referans topraklaması tasarımında iletkenin her yerinde bütün


frekanslarda ( 30 MHz e kadar) eşit bir gerilim dağılımı meydana gelmelidir. Bu
gerilim dağılımını eşit ve küçük değerde tutmanın yolu pano odasının altına referans
topraklama ağı olarak, küçük gözlerden oluşan bir ağ kurmaktır. 10 cm eninde bakır
şeritlerden oluşmaktadır. Bu gözler modern telekomünikasyon cihazlarının
frekanslarına uyacak şekilde 50cm X 50cm ebadında olmalıdır. Çünkü bu rakam
yayılan elektromanyetik dalganın, dalga boyuna göre şekillenmektedir. Havada
yayılan elektromanyetik dalganın boyu λ ve yayılma hızı V ise:

λ=V /f ( V=hız m/san. f =yayılan dalganın frekansı hz.)

λ=300.000.000/30.000.000=10 m

Topraklama sisteminde ve metal aksamda havaya bırakılan bu dalgalar indükleme ve


kopyalama yoluyla görülecektir. Yapılacak topraklama sistemi koruma topraklaması
kurallarına ters düşmemektedir. Aşağıda referans topraklama ağı şematik olarak
verilmiştir. Bu ağın bir ucu topraklama ana barasına bağlanmalıdır.

Şekil 1: Döşeme altı Referans Topraklama Ağı

291/448
TOPRAKLAMA TESİSAT HATALARI

Topraklama konusunda işletme (sistem, nötr) topraklaması ve koruma topraklaması,


kuvvet tesisatının parçası olması nedeniyle can ve mal güvenliğini ilgilendirdiğinden,
daha çok bilinmekte ve daha az hata yapılmaktadır. Yapılan hatalar, vahim sonuçlar
yaratacağından, hataların yapılması durumunda kolayca teşhis edilebilmektedirler. Bu
konu bir önceki bölümde verilmişti. Fakat hatırlamak için kısaca özetlenmeldir.

İşletme ve koruma topraklamasının kısaca temel görevleri aşağıdadır.

1. Hata akımları meydana geldiğinde, koruma rölesinin derhal harekete geçmesi


için, hata akımının düşük dirençli bir dönüş hattı ile devreyi tamamlamasını
sağlamak
2. Temas sonucu can güvenliğini tehlikeye sokmamak için, düşük gerilimli bir
temas sağlamak.
3. Nötr noktasını topraklayarak, faz gerilimlerinin aşırı yükselmesini önlemektir.

Kağıt fabrikaları gibi enerjinin ve otomasyonun yoğun olduğu ortamlarda işletme ve


koruma topraklaması için TN-S topraklama sisteminin seçilmesi uygun olmaktadır.
İşletme topraklaması ve koruma topraklaması yanında, referans topraklaması denilen
ve tüm işletme içinde, bir tür, ayni gerilime sahip referans ağı yaratılması gereklidir.
Referans topraklaması öteden beri eş potansiyel topraklama diye yapıla gelmektedir.

Referans topraklaması ve eş potansiyel topraklamada yapılan hatalar

Bu topraklama sistemi, işletme ve koruma topraklaması kadar iyi bilinmemektedir.


Yapılan hataların neler olduğu ve arızalardaki payı, daha az bilinmektedir. Özellikle
montaj döneminde yapılan bağlantı hataları, uygulama projelerinin olmaması ve daha
önemlisi nasıl yapılacağının iyi tanımlanamaması gibi nedenler, konuyu
zorlaştırmaktadır.

Küçük alanlarda montaj ve denetim kolay olmaktadır. Büyük alanlarda, aşağıda


sıralanan tesisatta, bilinçli veya bilinçsiz olarak ciddi hatalar yapılmaktadır.

292/448
1. Grup tesisat: Bir sistemin, ayrı bölgelerde bulunan ve enerjisi ayrı
kaynaklardan beslenen alt üniteleri bulunması durumu. Ayrı bölgelerde
üniteleri bulunan otomasyon sistemine ait üniteler gibi.
2. Grup tesisat: Bir cihaza, ayrı sistemlerden yapılan bağlantılar. Bir faks
makinesine bağlı data ve besleme kablosu bağlantıları gibi.
3. Grup tesisat: Farklı sistemler olmalarına rağmen, diğer ekipmanlarla ortak
topraklama hattını kullanan üniteler.

Yukarıda sayılan tesisat tipleri büyük işletmelerde kaçınılmaz olarak bulunmaktadır.


Kağıt fabrikalarında da, her üç örneğe rastlamak mümkündür. Bu üç örnek, cihazların
çalışma performansını etkileyecek, hasara neden olacak hataların sıkça yapıldığı
durumlardır. Önemli olan nokta her üç örnek için, işin doğrusunun tespit edilmesidir.

1. Grup tesisat hataları

Yangın sistemleri, DCS sistemleri, güvenlik sistemleri, yönetim sistemleri, aydınlatma


ve bina otomasyonları gibi sistemler, çalışma alanlarının tamamına hizmet vermek
için tesis edilmek zorundadırlar. Büyük alanlarda, bu sistemlerin üniteleri, çeşitli
bölgelere dağılmış ve önemli mesafelerle, data kablo çekimleri yapılmaktadır.
Besleme gerilimleri binanın çeşitli yerlerinden alınmakta veya hatlar uzatılmaktadır.
Topraklama sistemi aynı sistem olmasına rağmen bağlantı noktaları arasında mesafe
bulunmaktadır.

Bu düzende, data kablosunun topraklamasında yapılacak hata, gerilim


indüklenmesine yol açabilir. Çeşitli bölgelerde yapılacak topraklama bağlantıları
arasında gerilim farklılıkları olabilir. Uzun bir RS 232 kablosunun veya koaksiyel bir
kablonun, iki tarafındaki topraklama noktaları farklı gerilimlerde olabilir.

Bir yazıcı PC üzerinden kendi kablosu ile toprağa bağlıdır. Aynı yazıcı işletme
topraklamasına da kuvvet kablosu üzerinden bağlıdır. Yazıcının sinyal kablosu ekranı
iki uçtan topraklandığında, topraklamadaki gerilim farklılıkları nedeniyle, ekran
iletkeni üzerinden bir akım akacaktır. Ucun biri açık bırakıldığında ciddi gerilim
indüklemesi olacaktır.

293/448
Hangi durumda olursa olsun data transferinde problem yaşanacaktır. Data kesikliği,
data transferinde gecikme, kilitlenme veya I/O kartlarında yanma olacaktır. Olayın
boyutu cihazın bağışıklığı ile değişmektedir.

Problemin kaynağı aşağıdaki nedenlere dayanmaktadır.

a) 8 metreden uzun RS-232 kablosu, 30 metreden uzun koaksiyel veya


bükümlü kablo.
b) Güç devresinden uzakta kalarak, farklı pano hatta daha kötüsü farklı
kaynaktan beslenme.
c) Yakında transient yaratacak saldırgan kaynakların bulunması nedeniyle, iki
ucu topraklı ekran iletkeninde akım transientlerine ve tek ucu topraklı
ekran iletkenlerinde, gerilim transientlerine maruz kalma.

2. Grup tesisat hataları

Bir üniteye ayrı sistemlerden yapılan bağlantılar için verilebilecek en iyi örnekler PC,
faks, modem gibi cihazlardır. Bunların her biri, bir taraftan işletme içinde bir besleme
kaynağına bağlı iken, diğer taraftan dış dünyadan gelen bir zayıf akım sistemine
bağlıdırlar. Sistemlerin kendi aralarında transient akım ve gerilimlere maruz kalması
kaçınılmazdır. İki farklı topraklama sistemi bir cihazda birleşmiştir.

Elektrik kuvvet hatları, telefon hatları, kablolu televizyon hatları, LAN bağlantıları
bunlara örnektir. Bu sistemlerin kendi topraklamaları ayrı olarak bulunmakta ve ayni
toprak gerilimine sahip olmaları beklenmemelidir. Özellikle besleme kaynağı ile sinyal
kablosunun binaya giriş noktalarının birbirinden çok uzak olması durumu zorlaştırır.
Sinyal kablosunun binaya girdiği yerdeki bir kutuya veya panoya bağlanma söz
konusu ise her iki kutu veya panonun topraklamaları arasında mesafe olacağından,
bu şartlar altında çalışma kalitesinin bozulması ve transient gerilimin yaratacağı
arızalar kaçınılmaz olacaktır. Tipik sorunlar, data transferinin yavaşlaması,
tekrarlama, kilitlenme, I/O ünitelerinin bozulması gibi sorunlardır.

Transient aşırı gerilim sorununu belirleyen etkiler şunlardır.

294/448
a) Binaya giriş noktasının ve şebekeye bağlandığı yerdeki toprak bağlantılarının
birbirine olan uzaklıkları
b) Farklı sistemlerin referans topraklamalarının birbirlerine bağlanmalarındaki durum.

Faks makinesinin enerji besleme tarafında meydana gelen bir transient gerilimi,
telefon girişi ve besleme tarafı arasında gerilim olarak görülecektir. Bu durum sinyal
bozulması veya tüner arızası ile sonuçlanacaktır. Bir an için lokal topraklama ile
izolasyon sağlandığı düşünülse bile, Bu durum her iki besleme tarafında gerilimi
eşitlemeyecektir. Lokal topraklama tam tersine durumu daha da abartacaktır.

Telefon hattına modem bağlanması durumunda transient gerilim oluşumu ve arızalar


sona ermez. Telefon kablosu modeme bağlandığı anda iki farklı sistem birbirine
bağlanmış demektir. Bu nedenle farklı topraklamalı sistemlerde, potansiyel
dengeleme, referans topraklaması yoluyla giderilir.

3. Grup tesisat hataları

Farklı sistemlerin, bazı üniteleri, ortak kullanmaları ile ilgili olarak ortaya çıkarlar. Bir
bilgisayar, bir yazıcı, bir server, veya bir ağ gibi örnekler sıralanabilir. Fiziksel olarak
birbirlerinden ayrı cihazlardır. Data kablosu ile birbirlerine bağlanırlar ve aynı elektrik
sisteminin, farklı branşmanlarından beslenirler.

Enerji hattındaki veya data kablosundaki topraklamada, kaçak sinyallere açık bir yapı
ortaya çıkar. Kuvvet devresi toprağından veya data kablosu ekran toprağından
sisteme karışırlar.

RS-232 kablosu ekran toprağının iki uçtan topraklanması bir örnektir. İkinci örnek
enerji kablosunun toprak iletkeninin, panoda genel topraklamaya bağlantı noktası ile
kullanım noktasındaki topraklamaya bağlantı noktası arasıdır. Her iki örnekte de iki
uçtan topraklama sonucu meydana gelebilecek ve topraklama iletkeni üzerinden
akacak bir akım söz konusudur.

Bu akımlara veya faz iletkenleri ile toprak iletkeni arasındaki gürültülere (Common
Mode Noise) sahip farklı cihazlar arasında, gerilim farklılıkları veya EMI oluşabilir. Bu

295/448
tür akımların meydana gelmesi çok kolay ve kontrol edilmesi oldukça zordur.
Belirtileri rasgele oluşan ve daha çok dijital sistemleri etkileyen, data kesintileridir.

Topraklama iletkeninden, iki uç arasındaki gerilim farkı nedeniyle akan akımları,


toprak kaçağı akımlarından ayıran özellik akımın büyüklüğüdür. Toprak kaçağı
akımları mA mertebesinde olmalarına rağmen gerilim farkından doğan akımlar daha
büyük değerlerde olur. Bu nedenle topraklama iletkeninin direnci nedeniyle iletken
üzerinde ciddi gerilim meydana gelir.

Bu akımların ikinci özelliği, elektrostatik bir boşalmada olduğu gibi veya kapasitif
kuplajda olduğu gibi geçici türde darbe şeklinde (transient) olmalarıdır.
Enerjilendirilen bir ekipmanın yaratacağı anahtarlama akımı veya elektrik kablo
montajında yapılacak bağlantı hataları, bu akımların üretilmesinde başlıca
kaynaklardır.

Kablo montajında yapılan diğer bağlantı hataları

a) İç tesisatta nötr ve topraklama iletkenlerinin birleştirilmesi


b) İç tesisatta toprak ve nötr iletkenlerinin birbirinin yerine kullanılması
c) Cihaz üzerinde toprak ve nötr iletkenlerinin birleştirilmesi

296/448
BÖLÜM 11

STATİK ELEKTRİK VE KORUNMA

Bir elektrik kavramı olan statik elektrik, ondan yararlanma kavramından çok tehlikeyi
ifade eder ve iyi bir planlamayla önlenebilir. Tüm maddeler proton (pozitif
parçacıklar) , nötron (yüksüz parçacıklar) ve elektronlardan (negatif parçacıklar)
meydana gelmişlerdir. Elektronlar ve protonların eşit olmasıyla elektriksel olarak
dengede bir madde yapısı ortaya çıkar. Bir maddeye enerji uygulanmasıyla serbest
kalan elektronlar serbest halde kalırlar. Miktarına bakmaksızın elektron sayısında
eksiklik elektrik yükü yaratır.

Birbirine temas eden iki cismin temas yüzeyinden birbirlerine doğru elektron akışı
olur. Aniden cisimlerden biri diğerinden ayrılırsa elektronlar geriye kaynağına dönmek
isterler. Cisimlerden en az biri yalıtılırsa bu mümkün olmaz. Elektronlar cismin
yüzeyinde kaçmak üzere hapsedilmiş olarak kalırlar. Elektron eksikliği veya fazlalığı
yükün durumunu belirler. Buna statik yük denir. Yüklü haldeki cismin gerilimi,
aşağıdaki eşitlikle hesaplanabilir:

V=Q/C

Burada V voltaj cinsinden gerilimi, Q kulomb cinsinden yükü ve C Faraday cinsinden


cismin yük kapasitesini ifade eder. Yük zaman içinde sızmaya çalışır. Şayet yeni yük
katılımı sızıntıdan fazlaysa cismi hapseden izolasyon bozulur ve en yakın cisme
atlama meydana gelir. Buna statik elektriğin boşalması denir.

Yükün birikme mekanizmaları

Statik elektrik yükü, bazı etkenlerin katkısıyla birikir ve büyür. Aşağıda bu etkenler
verilmektedir:

297/448
Maddelerin cinsi. Statik elektriğin birikimi için iki farklı madde gerekir. Bunlardan
en azından birinin üzeri yalıtkan olmalıdır.

Maddelerin büyük temas yüzeyi. Elektron akışı için temas yüzeyinin mümkün
olduğu kadar geniş olması gerekir.

Maddelerin birbirlerinden ayrılma hızı. İki cisim birbirinden ne kadar hızlı


ayrılıyorsa elektronların geri dönüşü zorlaşır ve yük birikimi artar.

Temas eden yüzeylerinin sürtünme hareketi. Hareket öncelikle sürtünme ve


ısınma demektir. Bunun anlamı elektronların kaçma isteğinin artmasıdır. İkinci olarak
sürtünme yoluyla en küçük noktalar bile daha iyi temas eder.

Atmosfer şartları. Nem kaçakları artıran bir etkendir. Bu nedenle yük birikimini
azaltır. Hava kurudukça yük birikimi artar.

Kağıt fabrikalarında statik elektrik örnekleri çoktur. Kağıdın olmadığı sırada sıcak
kurutma keçelerinde yük birikmeleri olur. Keçelerin yapıldığı maddeler sentetik
olduklarından ve yüzeylerin büyük olması nedeniyle yük birikimi yıldırım yaratacak
kadar artar. Bunu iyi bir topraklama sistemi engellese de bağlantılar nedeniyle
elektrik birikimi sıfırlanamaz. Aşağıda diğer örnekler bulunmaktadır.

 Toz akışının bulunduğu nişasta silolarında ve borularında yük birikmeleri olur.


 Bobin makinalarında kesim bıçakları gibi döner parçalardaki atlamalar yangına ve
rulman arızalarına yol açar.
 Benzer örnekler arzani makaslarda (sheeter) görülür. Statik elektrik birikmeleri
fotokopi kağıtlarında birbirine yapışma, ayrılmama gibi, yazıcılarda sorunlar
yaratır.
 Bir başka örnek kayış kasnak sistemlerinde görülür. Sürtünme nedeniyle gerilim
birikmeleri, yaşanır.
 Basımevlerinde kağıtta oluşan statik elektriğin atlaması, uçucu mürekkep buharını
tutuşturabilir. Kağıt toz çekeceğinden baskı kalitesi bozulur.

Aşağıda Tablo. 1 de, ekipmanlarda biriken gerilim büyüklükleri verilmektedir.

298/448
Ekipman Gerilim birikimi (Volt)
Kayış/kasnak sistemleri 60-100
Kağıt makinası 5-100
Silolar <25
Belt konveyörler <45

Tablo. 1 Bazı ekipmanlarda biriken gerilim miktarı

Biriken elektriğin hangi mesafeden atlama yapacağı aşağıda Tablo. 2 de


verilmektedir. Tablodan çıkartılacak sonuç atlamalar sivri uçları sevmektedir.

Atlama Sivri bir uçtan Düz bir yüzeyden


mesafesi mm atlama gerilimi Volt atlama gerilimi Volt
5 6.000 11.000
10 16.000 18.000
15 20.000 29.000
20 25.000 39.000
30 36.000 57.000
40 42.000 71.000
50 50.000 86.000
60 54.000 96.000
70 60.000 112.000
80 63.000 124.000
90 67.000 140.000

Tablo.2 Atlama mesafesine göre atlama gerilimleri

Statik birikmede biriken enerji miktarı

Biriken yükün enerjisi aşağıdaki eşitlikle bulunabilir. The energy of spark discharge
can be calculated using the formula:

E = (C·V² × 10-9 )/2

C yüklü cismin kapasitesini pF (pikofarad) cinsinden, V oluşan gerilimi volt cinsinden


ve E enerjiyi miliJoule cinsinden ifade eder.

299/448
Bazı cisimlerin kapasiteleri şöyledir:

 İnsan vücüdu 100–400 pF


 Tanker 1000 pF
 Kavuçuk astarlı tanklar 100 000 pF

Yanma veya patlamayı yaratacak tutuşturma enerjisi miktarı cisme göre değişir. Çok
zengin karışımlar (araçların dolu depoları gibi) kolay alev almazlar.

Statik elektrik birikiminin yaratacağı tehlikeler

Statik elektrik aşağıdaki tehlikeleri yaratır:

 Yangın veya patlama tehlikesi


 Elektronik cihazlarda hasarlanma
 Elektrik şokları
 Rulmanlarda hasarlanma
 Ürün kalitesinde düşüklük (Fotokopi kağıtları)

Statik elektriğin kontrol altına alınması

1. Topraklama ve birleştirme (bonding)

Yüzeylerin izole edilmesinin elektrik yükünü arttırdığı yukarıda belirtilmişti. Bu tür


yüzeylerin birleştirlmesi yük birikimini azaltacaktır. Buna birleştirme denir ve iletken
kablolarla yapılır. Statik elektrik bulunan nokta en kısa yoldan topraklama ana
barasına bağlanmalıdır. Elektrik akımının miktarı bağlantı iletkeninin kesitine yani
direncine bağlıdır.

Döner parçalarda iletken topraklama fırçaları kullanılır. Şaft rulmanlarının iç bilezikleri


ile dış bilezikleri arasında yağ nedeniyle izolasyon oluşur. Biriken yük zaman zaman
atlama yoluyla boşalarak rulman çekirdeğini bozar. Şaseye doğrudan temas eden
yerlerde bağlantı iletkenine gerek bulunmaz. Topraklama her durumda, nişasta
yığınları gibi özellikle yığın oluşturan malzemelerde çözüm olmaz. Buralarda iletkenlik
bozuk yapıdadır.

300/448
2. Nemin kontrol edilmesi

Kağıt, kurutma keçeleri, kumaşlar gibi maddelerde nem bulunur. Bunlara su teması
olmasa bile havanın nemini alırlar. Havada % 50 oranındaki nemin üzerine
çıkıldığında cisimlerin üzerindeki yüklerde kaçaklar oluşmaya başlamaktadır. Bunun
atlamaları azaltıcı etkisi vardır. % 30 nemin altında ise kuruma nedeniyle yük
birikimleri başlar. Nemin % 60-70 arasında tutulması statik elektrik sorunlarını
azaltır. Makina salonlarında bu değerlere dikkat edilmelidir.

3. İyonlaşma

Elektrik uygulayarak zorla elektronların havadan ayrılmasına iyonlaşma denir.


İyonlaşan hava iletken hale gelir ve temas ettiği cisimlerin yükünü boşaltma özelliği
kazanır. Pozitif ve negatif yükler nötrleşirler.

İyonlaşmayı yüksek gerilim, ultraviyole ışınlar ve alevler sağlar. Ticari olarak


iyonlaşma yaratan yüksek gerilimli cihazlar satılmaktadır. İş güvenliği sağlanmış bu
cihazlar kağıt işleyen yerlerde kullanılmaktadır. Bunların patlayıcı ortamlarda
kullanılması sakıncalıdır.

Basit bir alet olan statik tarak elektrik kullanmamaktadır. Metal bir çubuk ve buna
bağlı dişlerden oluşmakta ve toprağa bağlanmaktadır. Bu tarağın dişleri yüklü bir
yüzeye temas ettirildiğinde iyonlaşmaya neden olur ve elektrik yükü dişlerin ucundan
yakalanarak topraklanır. Ekipmanlarda bu tür taraklar kullanılmaktadır.

4. Anti-statik (iletken) malzemeleri kullanma

Yük birikimi için cisimlerden birinin yalıtılmış olması gerektiği yukarıda belirtilmişti.
İzolasyona bir miktar iletkenlik katıldığında yük birikimi olmayacaktır. Örneğin, kayış
kasnak sistemlerinde kayış yüzeyinin bir miktar iletken tabakayla kaplanması yük
birikimini önler. Döşeme kaplamalarında da benzer bir uygulama yapılarak antistatik
zeminler oluşturulur. Ayakkabı ve elbiselerde antistatik uygulamalar yapılmaktadır.
Statik biriki kağıt fabrikalarında cihazlarda hasarlar bırakır. Cihazlarda antistatik
korumalı olnalar tercih edilmelidir.

301/448
BÖLÜM 12

AYDINLATMA

HAVBE İÇİ AYDINLATMA

Havbe tanımlaması, kağıt makinesinin kurutma kısımlarını kapatan kapalı


mekana/mekanlara verilen addır. Havbe iç sıcaklığı aydınlatma bölgelerinde 100
dereceyi bulmakta ve hatta geçmektedir. Havbe içi rutubet oranı ise oldukça yüksek
ve yoğuşmaya temayüllüdür. Bu nedenle aydınlatmada sorun yaşanacak önemli
yerlerden biridir. Makina yeni alınıyorsa, imalatçı havbe aydınlatma projesini ve
malzemelerini sağlamak durumunda olabilir. Ne var ki bu konu boşlukta ise
aydınlatma projesine ihtiyaç olacaktır.

Havbe aydınlatmasından beklenti, operatörün makine içindeki kağıdın hareketi ve


konfeksiyonun durumunu izleyebilmektir. Bu nedenle salon tarafında havbe,
pencerelerle donatılmıştır. Armatürleri yerleştirmek için en uygun yerler havbenin
hareketli kısımları aydınlatacak iç duvarlarıdır. Bu proje inşaatla ilgili olmadığından
proje olması gerekir, fakat proje onayı gerektirmez. Ancak teknik anlamda
mühendislik ve iş güvenliği açısından önemli bir konudur. Kötü tasarlanması halinde
yangına ve iş kazalarına neden olabilecek ve iş verimini etkileyecek bir konudur.

Armatür olarak, genelde alüminyum döküm gövdeli, ısıya dayanıklı cam kapaklı,
cıva buharlı, balastlı armatürler kullanılır. Armatürler 125 Watt endüstriyel tip
olmalıdır. Ampul, yapısı gereği oldukça yüksek sıcaklıklarda çalışabilir. Balast, ortam
sıcaklığına dayanamayacağından, gerilim düşümüne müsaade edecek uzaklıkta,
havbe dışında tutulmalıdır. Ampulün duy kısmı porselen izolatörlü olmalı iç kabloları
silikonlu kablodan yapılmış olmalıdır.

Havalandırması iyi olan bir pano (kutu) içine birden fazla balast yerleştirilerek balast
panosu yapılmalıdır. Bu pano aydınlatma armatürlerinin monte edildiği kısmın
yakınına veya havbe üstüne monte edilir. Panoya ulaşım ve bakım kolay

302/448
yapılabilmelidir. Kullanılacak kablolar gerek havbe içinde gerekse pano içinde,
mutlaka silikon izolasyonlu olmalıdır. Makine üzerine veya havbe içine çekilecek
kabloların metal muhafaza borusu içine alınması gerekir. Bu konuda paslanmaz
borudan konduitler bulunmaktadır. Muhafaza borusu uçları kablo kesilmelerine karşı
rakorlu olmalıdır.

Balast ile armatür arası uzaklığı son derece kısa tutulmalı, gerekiyorsa kutuların
(panoların) sayısı arttırılmalıdır. Uzun tutulan kablolarda gerilim düşümü nedeniyle
ateşleme sorunları yaşanabilir. Panoların topraklaması genel makine topraklamasına
en kısa yoldan bağlanmalıdır.

Aydınlatma kontrolu elle veya DCS üzerinden yapılabilir. Elle çalışma yapılacaksa
lokal pano veya anahtarlar kullanılarak sorun çözülür. Kontrol DCS üzerinden
yapılacaksa panonun MCC panosu mantığı içinde düzenlenmesi ve DCS haberleşmesi
için uygun hale getirilmesi gerekir. İster elle olsun ister DCS üzerinden çalıştırmada
aydınlatma enerjisi kontaktör üzerinden verilmelidir. Bilindiği gibi cıva buharlı veya
metal halid lambalar için uzun süreli aşırı akımlar söz konusudur. Böylece hem
emniyetli bir yapı kurulur hem de her armatür farklı bir fazdan beslenerek bir kerede
daha fazla armatür enerjilendirilebilir.

Aydınlatılması her an için gerekmeyen bölgeler ayrılarak, ayrı besleme devreleri


kurulmalı ve tasarruf sağlanmalıdır. Armatür sayısı ihtiyaca göre tespit edilmelidir.
Her 5-6 metrede bir armatür yerleşimi oldukça iyi sonuçlar verir. Yüksek havbelerde
iki katlı armatür yerleşimi daha uygun olur.

Havbe altı aydınlatmasında durum daha kolaydır. Bu bölgede IP 65 etanj flüoresans


armatürler balastlarıyla tam takım sorunsuz çalışır. Çünkü bu bölge fazla sıcak olmaz.
Aydınlatma şiddeti keçe değişimlerine ve yağlama ünitelerine bakım olanağı
sağlayacak düzeyde olmalıdır. İki farklı an için farklı aydınlatma şiddeti düşünülmeli
ve armatür beslemeleri buna göre düzenlenmelidir. Ekipmanların kontrolü için
armatür yerleşimi dağıtılmalı ve her ekipman grubu için mahallinden çalıştırma
sağlanmalıdır. Çalıştırma anahtarları havbe dış duvarına takılmalıdır.

Bu armatürlerin tamamı duruşlarda hava ile temizlenmeli ve üzerlerine biriken yağ


tabakası temizlenmelidir. Yağ ile elyaf birikimi havbe yangınlarına neden olur.

303/448
Havbe içinde kapaksız armatür bırakılmamalı, kapaklardaki yağlanma duruş
zamanlarında ve zorunlu durumlarda çalışırken havbe dışında, sabunlu sıcak su ile
yıkanmalıdır. İş emniyeti açısından yanmayan lamba olmamalıdır. Armatürlerin
montajında kolayca takılıp sökülebilen montaj sistemleri uygulanmalıdır.

Havbe içinde sevk valslerinin yataklarından düşmesi gibi olağan dışı durumlara ve
yataklardan damlayacak yağ sızıntılarına karşı armatür montaj yeri ayarlanmalıdır.
Gerekli ve zorunlu durumlarda yağa karşı, armatür üzerine çatı monte edilmelidir.

Kablolar için kullanılacak muhafaza borularında işletme katında paslanmaz muhafaza


borusu kullanılması ideal bir durumdur. Havbe altında galvaniz veya alüminyum boru
kullanılabilir. Boru montajında boru kelepçeleri makine gövdesine metrik kılavuzla diş
açılarak yapılmalıdır. Tahrik redüktörleri gibi yağ ile dolu aksam üzerinden boru
montajı yapılmamalıdır. Titreşim nedeniyle düşecek montaj civataları ve kelepçeler
silindirler ve mekanik döner parçalar üzerine düşmemelidir. Havbe içini karşıdan
karşıya geçen yatay boru montajlarında, borunun bir süre sonunda yerinden çıkıp
düşmesi önlenmelidir. Düşebilecek cıvata, kelepçe gibi parçaların bulunduğu yerlerde,
kurutma keçesinin altta olmaması gerekir.

Armatürlerin havbe duvarına monte edilmelerinde, kaynak kullanılmamalıdır. Özel


hazırlanmış plakalar üzerine dışarıda kaynak yapılarak deve boynu gibi parçalar
civatalarla sabitlenebilir. Havbe içindeki yürüme yolları, sökülmesi gereken aksam ve
korkulukların üzerine hiçbir elektrik tesisatı monte edilmemelidir.

Operatör (salon) tarafından bakıldığında, göz kamaştıracak ve bakanların gözüne


gelecek bir ışık görünmemelidir. Bu kısımda aydınlatma endirek olarak sağlanmalı,
ışık kaynağı perdelenmelidir. Operatörün kullanacağı kağıt çektirme kancalarının,
armatüre çarpmaması için, armatür montajında, kancalı sopaların hareket alanı
dikkate alınmalıdır. Çoğu kez metal olmaları nedeniyle armatüre çarpmaları halinde,
elektrik akımına çarpılma olayları yaşanabilir.

Armatür montajında başka bir faktör motorlu havbe kapıları olabilir. Genelde havbe
dışında hareket etmelerine rağmen, kasıntılarda havbe duvarını sarsacaklarından,
armatür montajının mekanik olarak çok sağlam olması gerekir.

304/448
Periyodik koruyucu bakımlarda, havbe içindeki aydınlatma sisteminin;

1. Mekanik montaj yönünden


2. Kirlilik yönünden
3. Armatürlerin kapakları yönünden
4. Fonksiyonel olarak, kontrol edilmeleri gerekir.

Tamiratların minimuma inmesi periyodik kontrollara bağlıdır. Kontratlı bakım


planlamasına alınabilecek türde bir iştir.

MAKİNA SALONUNUN AYDINLATILMASI VE ARMATÜR SEÇİMİ

Makine salonunun yapısı

Kağıt fabrikalarında, makine salonu enine ve boyuna olarak kolonlarla çevrilmiştir.


Enine olarak kolonların arasına tavan kısmında makaslar konulur. Boyuna olarak ise
kolonları birbirine tavan vinci kirişleri bağlar. Makine salonu yükseklikleri, sıfır kotuna
göre 18-21 metre, makinenin bulunduğu kata göre 12-15 metre arasındadır. Salonun
eni ise makinenin büyüklüğüne göre, 15-30 metre arasında değişir. Salon uzunlukları
100 metre ile 300 metre arasındadır.

Salon denildiği zaman kağıt makinesinin oturduğu mekan ve kat akla gelir. Zemin
katlar ve ayrı olarak yapılan bölümlerin hiç biri bunun içine girmez. Salonda bulunan
odaların aydınlatılması ayrı olarak düşünülmelidir. Salon kısmı, gerek misafirlerin ilk
ziyaret noktası gerekse işletmenin asıl parçası olduğu için aydınlatmasının özellik
taşıması gerekir.

Daha farklı ölçülerde makine salonları bulunabilir, ancak ölçüler ne kadar değişirse
değişsin yapısındaki mimari görüntü pek değişmeyecektir. Bu nedenle farklı ölçüler
için uygulanacak aydınlatma yöntemleri aslında birbirine benzeyecektir. Makine
salonlarında makine 5-7 metre katında oturur, ve üzerinde havbe, tavan vinci ve bazı
kanallar dışında başka ekipman bulunmaz. Çatı altına bazen asma tavan monte
edilmiştir. Asma tavanın bulunması armatür hesaplarında ve armatür tipinin
seçiminde etken değildir.

305/448
Makine salonunun bazı bölgelerinde ofisler, kontrol odası, MCC odaları, laboratuar gibi
farklı özellikte ve alçak tavanlı, kapalı mekanlar bulunsa da tavan armatürleri tüm
salonu aydınlatacak şekilde dizilir.

Salon armatürleri, aydınlatma enerjisinin tüketiminde baş sırayı alır. Salon, mümkün
olduğu kadar az sayıda ve yüksek güçlü armatürle, gölge yapmadan aydınlatılmalı ve
kontrol imkanları kolay olmalıdır.

Salon aydınlatmasında 150-200 lüks aydınlık düzeyi yeterli olacaktır. Makine salonu
dışındaki, yüksek tavanlı olmayan bölgelerdeki aydınlatma, genellikle flüoresans
armatürlerle, 3 metre yükseklikte duvara veya kolonlara monte edilerek çözülebilir.

Armatür tipinin seçimi

Salon aydınlatmasında kullanılacak armatürler için seçenek neredeyse tek tiptir.


Metal-Halide gazlı ampullerin takıldığı armatürler, verimleri, dayanımları ve ışık
kaliteleri yönünden, cıva buharlılardan daha üstündür. Bu armatürlerin dahili olarak
250 W, 400W ve 1000W türleri mevcuttur. Armatür gücünü ve armatür sayısını daha
çok salonun büyüklüğü (klasik aydınlatma hesabıyla) belirleyecektir. Genellikle 250 W
ve 400 W tipleri gölgesiz aydınlatma için idealdir.

Armatürler kapaklı IP 65 koruma sınıfından, alüminyum gövdeli, balastlı, ateşleyici


kitli, ve kondansatörlü olmalıdır. Dar açılı armatürler yüksek tavanlı mekanlarda
kullanılmakla birlikte makine salonlarında geniş açılı armatür kullanılması mekanın
tamamında daha iyi sonuç vermektedir. Yatık gövdeli endüstriyel armatürler askı
zinciri istemediklerinden, hava hareketleri nedeniyle oluşacak sarsıntılardan
etkilenmezler.

Isı kayıpları yüzünden pencere yapılmamış binalarda, aydınlatma sürekli


yanacağından aydınlatma kalitesi ve verimi son derecede önemlidir. Bu nedenle yan
duvarlardan flüoresans armatürlerle aydınlatmanın takviye edilmesi yanlıştır. Ne var
ki az sayıda konulacak flüoresans armatür kısa süreli enerji kesintileri olduğunda
halojen armatürlerin soğuyup tekrar devreye girmeleri için geçecek zamanda işe
yarayacaktır. Metal Halide armatürlerin içinde acil lamba ilave edilmiş olanları tercih
edilirse bu sorun da olmayacaktır. Fakat flüoresans armatür kullanılacaksa armatür

306/448
sayısı abartılmadan acil durumlardaki ihtiyaca göre konulmalıdır. Bu amaçla
konulacak ilave flüoresans armatür gücü salon toplamının yüzde beşini geçmemelidir.
Flüoresans armatürlerin dahili etanj tip (U tipi) olması gerekmektedir.

Armatür sayıları

Tavan armatürlerinin sayısı projeci tarafından salon ölçülerine göre


hesaplanacaktır. Fakat hesaplamaların yanında, armatürler makas başına 3 veya 4
adet konularak düzgün aydınlatma yapacak şekilde sıralanır. Güçleri aydınlatma
şiddeti ihtiyacına göre değiştirilmelidir.

Armatürlerin montajı

Asma tavan uygulaması yapılacaksa, armatür montajı önce bitirilmelidir. Böylece


armatür gelen yerler asma tavanı monte edecek firma tarafından şekillendirilebilir.
Asma tavanın altına takılacak armatürler tavan vinci tarafından parçalanabilir. Tavan
armatür ilişkisi aşağıda anlatılan montaj şekli ile asgariye indirilebilir. Tavan
aydınlatma montajının yapılabilmesi için en uygun ortam tavan vincinin çalışmaya
başladığı zamandır.

Tavan vinci kullanılamayacak durumda ise, aydınlatma montajını yapacak firmanın,


montajı kendi imkanları ile yapması gerekir. Bu arada makina montaj boşluklarını ve
inşaat faaliyetlerini dikkate alarak iş kazalarına yol açmadan işi götürmesi beklenir.

Tavan armatürlerinin montajında makaslardan yararlanılır. Makaslara delik delmenin


sakıncalı olacağı dikkate alınarak, inşaat firmasının onayı alınmalıdır. İnşaat firması
ile başlangıçta konuşulması halinde beton içine armatür montajına uygun metal
plakalar yerleştirilmesi mümkündür. Bu plakalar makasın yan duvarlarında olmalıdır.
Armatür asıldığında, armatürün alt noktası makasın en alt noktasından 10 cm
civarında yukarıda olmalıdır. Aksi halde tavan vincinin hareketi sırasında armatür
tavan vincine çarpacaktır. 10 cm mesafe her tür sehim için konulmalı ve daha fazla
mesafenin bırakılması halinde, makas tarafından gölgelenme olacağı
unutulmamalıdır.

307/448
Montaj için armatür askı takımları kullanılmalıdır. Yatık gövdeli endüstriyel armatürler
bu askı takımlarına sabitlenmelidir. Sallama tür armatür seçilmemelidir. Çatı kirişleri
armatürlerin asılması için uygun görünse de uzun vadede çatı onarımlarında veya
kiriş kırılmalarında armatürlerin sökülmesini gerektirtir. Makasların kullanılması, asma
tavan yapımına olumsuz etki yapmaz.

Armatürlerin tamiri için işletme sırasında tavan vinci yardımcı olacaktır. Ancak
yukarıda sıcak ve bunaltıcı bir ortamda bakım ve onarım hem zor, hem de, tavan
vincinin bu işte kullanılması zaman gerektireceğinden tamiratın aşağıda yapılmasında
fayda vardır. Kaliteli malzeme arızaları asgariye indirmek için bir başlangıçtır. Bakım
kolaylığı açısından fiş-priz takımı kullanılarak yapılan bağlantı veya buatlı bağlantı en
idealidir.

Tavan armatürlerinin takılacağı yerleri belirlerken, makinenin üzerine gelen yerler


aydınlatma dışı bırakılmalı, makinenin sınırlarından başlayan çizgi ile birlikte montaj
yapılmalıdır. Çünkü hem, makine üzerinin aydınlatılmasının yararı yoktur hem de
vibrasyon gibi dış etkilerle armatürlerden düşecek parçaların makineye zarar vermesi
önlenmiş olur. Havbe üstü ekipmanlar için tavan aydınlatmasından bağımsız lokal
aydınlatma düşünülmelidir.

Montaj için alınacak temel kriterlerden biri de sıva üstü uygulamadır. İnşaatın yapısı
prefabrik veya çelik konstrüksiyon olacağından, sıva altı için uygun zemin bulmak
zordur. Oda ve ofisler yapılırken basit bölmelerle yapıldığından sıva altı, bu yerler için
de söz konusu olmaz. Makine holünden bağımsız ayrı ofis binası düşünüldüğünde sıva
altı çözüm kaçınılmaz hale gelir. Makine hölünde sıva altı uygulaması gelecek için
sınırlayıcı olacaktır.

Aydınlatma amacıyla makine salonunun operatör tarafı ve tahrik tarafı diye iki
koridora ayrılması uygun olur. Makine üzerine gelmeyen yerlerde, salon
ışıklandırması sıralı düzeni korumak açısından, makine üzerindeki sırayı takip
etmelidir. Operatör tarafındaki koridor, bakım sırasında valslerin sökülüp takılabilmesi
için daha geniş bırakılır. Dolayısıyla asimetrik bir armatür montajı ortaya çıkar.
Günlük yaşam için son derece önemli olan operatör tarafı, daha iyi aydınlatılmalıdır.
Tahrik tarafında ekipmanlar nedeniyle tavan aydımlatmasından yararlanılamaz.
Burada montj sonrasında yerine göre armatür yerleşimi daha sağlıklı olacaktır.

308/448
Işık şiddeti baz alındığında aydınlatma çok görünebilir. Fakat dünya standartlarına
göre armatürler seçilmeli ve tesisat yapılmalıdır. Armatürlerin tasarruflu yakılması
işletme sırasında ihtiyaca göre planlanabilir.

Aydınlatma lokal panoları

Lokal panolar, aydınlatılacak mekana en yakın ve armatürlerin bağlandığı, kontrol


edildiği panolardır. Makine salonunda, kontrolu yakından sağlayacak ve kablolamayı
kısaltacak kadar birbirine yakın olmalıdır.

Beslemelerde, koruma için, termik-manyetik özellikli şalterler veya otomatik


sigortalar kullanılmalıdır. Kullanılacak otomatlar gecikmeli türde olmalıdır. Odalar
dışındaki armatür beslemeleri kontaktörlerle yapılmalıdır. Çünkü kontaktörler, hem
yüksek akımlara dayanıklıdır hem de fotosel ve DCS uygulamalarına müsaittir.
Aydınlatma otomasyonu büyük yatırımlarda verimlilik açısından tercih edilmelidir. Bu
sistemler çok ucuz PLC ve yazılımlarla çözülebilir.

Kontaktörler için AC3 sınıfı seçilmelidir. Kontaktör kontrolü, klasik anlamda pako
şalterlerle, veya mandallı butonlarla da yapılabilir. Enerji kesilip geldiğinde
kontaktörler devreye kendileri girmelidir. Aydınlatmada lokal amaçlı operasyonlar için
armatüre yakın yerlerde, panonun üzerinde ve diğer yerlerde anahtarlar
kullanılmalıdır.

Pano tasarımında kullanılacak ideal sistem, her panonun ayrı tasarlanmasıdır. Ancak
bu yöntem tasarımda oldukça uzun zaman gerektirir ve gelişmelere kapalıdır.
Sonradan ilavelerin olacağı kuşkusu varsa kullanılacak kestirme yöntem, tek tip lokal
panolar yaptırılmasıdır. Bu panonun benzerlerinden yeni ilaveler yapmak yatırım
sırasındaki olası değişiklik ve gelişmeleri mümkün kılar. Bakım personeli için arıza
bulmada, kolay çözümler sunar.

Bu panolardan, rahatlıkla kaynak makineleri ve tek fazlı yükler de çalıştırılabilir. Bu


tip panolardan asla bilgisayar gibi cihazlara besleme çekilmemelidir. Gerek
aydınlatmadaki starterler gerekse diğer kullanıcıların çektiği akımlar sinüsü bozucu
niteliktedir. Bu panoların içinde 24 volt seyyar aydınlatmayı sağlayacak 100 W
gücünde trafolar bulunabilir. Böylece makineye en kısa yoldan seyyar kablosu

309/448
uzatılarak yangın riski azaltılır. Fabrikanın her köşesinde 24 volt bulmak
kolaylaşacaktır.

Aydınlatma panolarını, alırken, bu panoların harici tip pano gibi değerlendirilerek


çıkışların alttan olması ve pano şapkası bulunması tercih nedenidir. Bölge ismini
bildiren etiketler kolay erişim sağlayacağından enerji tasarrufunda yardımcı olacaktır.

Pano montajında dikkat edilecek başka bir nokta, panoların dilatasyon kolonlarında
sadece bir kolona tutturulmalardır. Bitişik iki kolonun ikisine de tutturulan panolar
deprem anında hasar görürler.

Burada verilmeye çalışılan önermeler işletmede rahat çalışma amacını taşır. Her
proje için müellifinin kendi tarzı önem taşımakta ise de, yukarıdaki öneriler kağıt
fabrikalarını bilmeyen proje müellifine, montajcıya ve bakım teknisyenlerine ışık
tutacaktır.

310/448
BÖLÜM 13

MOTORLAR

ASENKRON MOTORLAR İÇİN MOTOR KATALOGLARINDA GEÇEN TANIMLAR

Accesorry Conduit box, Yardımcı klemens kutusu: Özellikle orta gerilim


motorlarında motor klemensinin içinde olması istenmeyen kumanda klemensleri için
ayrılmış ilave bir klemens kutusu bulunur. Sıcaklık algılayıcıları, vibrasyon algılayıcısı
gibi ilave donanım için klemensler bulunur.

Air gap, hava boşluğu: Rotor stator arasındaki boşluk. Bu boşluğun düzgün
olmaması asimetrik faz akımları yaratacağından nötrden akım akmasına neden olur.

Air over, harici fanlı: Hava üflemesi yoluyla, kendi tahrik ettikleri yük fanları veya
cebri harici fanla soğutulan motorlar. Bazı fan motorları çalıştıklarında büyük bir hava
debisini motor gövdesi üzerinden geçirdikleri için kendi pervanelerine ve dolayısıyla
enerji kaybına müsaade etmez.

Altitude, Yükseklik: Motorun deniz kenarından kaç metre yukarıda çalıştırılacağı


havalandırma açısından önemlidir. 1000 metrenin altındaki yerleşim yerlerinde, etiket
değerleri geçerlidir. 1000 metrenin üzerinde motor soğutması düşeceğinden, motor
kapasitesi düşmeye başlar. Yükseklik için kapasite düşme faktörü göz önüne
alınmalıdır.

Ambient temperature, çevre sıcaklığı: Motorun çalıştığı ortamdaki çevre


sıcaklığıdır. Pek çok motor için 40 °C de çalışmak üzere tasarım yapılır. 40 °C nin
üzerindeki ortamlar için motor gücü düşeceğinden kapasite düşme faktörü
kullanılmalıdır. Ayrıca çevre sıcaklığı motor izolasyon ömrünü düşürür.

Armature, armatür: Rotor sargısı. Doğru akım motorlarında ve bilezikli motorlarda


rotor iletkenleri sargı şeklinde olmasına rağmen sincap kafesli motorlarda rotor
üzerine yatırılmış hatta gömülmüş çubuklarla oluşan kafes.

311/448
Asynchronous Generator, Asenkron jenerator: Senkron hızının üzerinde
döndürülmeye başlayan ve şaftına dışarıdan kuvvet uygulanan asenkron motor,
elektrik üreten jeneratör haline gelir. Bu durum, tahrik sistemlerinde rejeneratif
frenleme amacıyla kullanılır.

Asynchronous Motor, Asenkron motor: Frekansına ve kutup sayısına karşılık


gelen senkron hız yerine belirli bir kayma (slip) ile etiketindeki asenkron hız da
dönen motorlar. 1000 d/dak. lık motorun 980 d/dak. ile dönmesi gibi. Kaymayı
belirleyen temel neden rotordaki sincap kafes oluşumun direncidir. Direnç ne kadar
büyükse kayma o oranda büyük olur. Bu direnç motorun kalkış akımını da belirler.

Asynchronous Speed, Asenkron Hız: Motorun etiketinde yazan ve tam yükteki


hız. Yüke bağlı olarak motor hızı değişir. Ara yüklerde motorun dönüş hızı etikette
yazan hızın üzerindedir. Senkron hıza dışarıdan bir kuvvet uygulanarak erişildiğinde
motor momenti sıfıra düşmektedir.

Balance limits, Balans toleransları: Motorlar imal edilirken belirli değerler için
balans testleri yapılır. Fakat belli güçlerin üzerinde veya özel uygulamalarda bu
değerler arzu edilmeyebilir. Daha düşük titreşim seviyeleri istenebilir. Motor imalatçısı
bu değerlerin sağlanması için uyarılmalıdır. Belirli bir bedel karşılığı bu hizmet
sağlanacaktır.

Base plate, Taban plakası: Motorun oturduğu, monte edildiği taban plakası.
Motorun ayak ölçülerine göre imal edilir. Bazı motorlarda, özellikle kayış kasnak ile
çalışan motorlarda, bu plaka üzerine kızaklar monte edilerek motor bu kızaklar
üzerine monte edilir. Amaç kolay kayış ayarı yapmaktır.

Bearing, Rulman: Rotorun yataklaması için kullanılan ön ve arka rulmanlar

Bearing housing, Rulman yatağı: Rulmanların oturduğu ön ve arka kapaklar


üzerindeki rulman yuvaları.

Break away Torque, Kalkış momenti: Bakınız: Starting Torque

312/448
Break Down Torque, Devrilme momenti: Motorun verebileceği maksimum
moment. Yük bu momentin altında bir momente sahip olmalıdır. Maksimum
momentin meydana geldiği nokta motorun çalışma hızının altında bir bölgededir.Bu
yükün üzerinde motor sersemleşir ve durur (Stalling).

Cooling, Soğutma: Motorun çalışma sırasında soğumasını sağlayan yöntem.


Motorların soğutmaları için geçmişte su ve azot gazı dahil pek çok yol denenmişti.
Ancak günümüzde kullanılan en verimli motorlar kendi fanı ile soğutulan motorlardır.
Bu amaçla TEFC “Totally Enclosed Fan Cooled” tamamen kapalı tipte ve fan soğutmalı
motorlar kavramı ortaya çıkmıştır. Kağıt makineleri holünde kullanılacak en ideal
motor tipi (IP55) bu tip motorlardır. Çok özel nedenler olmadıkça farklı motor
kullanılması gereksizdir.

D-End, tahrik tarafı (drive end) : Motorun tahrik tarafı, milin bulunduğu taraf.

Drip cover, damlama kapağı: Dik çalışan derin kuyu motorları gibi motorlarda
motorun üzerine takılan koruyucu şemsiye. Özellikle rulman üzerinden motor
gövdesine su girmesini önlemek için yapılmış harici şapka.

Duty Type, Çalışma tipi: İşletme koşullarından dolayı motorun çalışması sırasında
yapacağı duruş zamanını ve duruş sıklığını belirtmek amacıyla konmuştur. Motorun
duruş ve kalkışlarının sıklığı motorun ısınmasına neden olur. Isınma ise yeterli
soğutma kapasitesi ve yeterli soğuma süresi ile giderilir. Bu nedenle alıcı motordan
beklediği çalışma tipini S1-S10 arasındaki seçeneklerden birini seçerek imalatçıya
bildirir. Bu özellik bildirilmediği zaman, motor sürekli çalışacakmış gibi düşünülür ve
S1 olarak belirlenir. Kağıt endüstrisinde kullanılan motorların tamamına yakını, kesikli
çalışan S1 çalışma tipine uygundur. QCS lerde tarama yapan motorlar cebri
soğutmalıdır.

Efficiency, verim: Motor dönerken bazı kayıplar meydana gelir. Rulman sürtünme
kayıpları, bakır kayıpları, demir kayıpları, soğutma fanında harcanan enerji,
yüklendikçe oluşan kaçaklar gibi kayıplar nedeniyle oluşan kayıpların tamamı
toplamda motor verimini etkiler ve motordan alınan iş, verilen enerjiden az olur. Bu
rakam imalatçılar tarafından motor etiketlerinde belirtilirse de doğruluğu şüphe
götürmektedir. Çünkü motor seçiminde çok önemli bir parametredir. 1 kw fazla

313/448
elektrik harcayan bir motor yılda 1000 $’a mal olmaktadır. Saatte 15000 kwh
tüketen bir fabrikada % 1 verimsizliğin maliyeti yılda 150 000 $ tutmaktadır. Bu
konuda motor kalitesi ön plana çıkmaktadır. Farklı markalar için hatta farklı modeller
için verim farklılıkları % 5 in üzerine çıkmaktadır. ABD de (US) 1997 de yürürlüğe
giren Enerji Politikası Yasası (Energy Policy Act) ile verim için her güçteki motora ait,
alt limit belirlenmiştir. Burada alt limitten ziyade üst tarafta oldukça gelişmiş motorlar
bulunmaktadır.

Enclosure, gövde: Motorun gövde yapısını anlatan terimdir. Yaygın tipler:

 Totally Enclosed Fan Cooled : (TEFC) Kağıt fabrikalarındaki genel motorlar bu


tip olmalıdır. Kendi arka fanları ile soğutma yaparlar.
 Totally Enclosed Non-Ventilated : (TENV) Genellikle havbe içi gibi hava
akımının olduğu yerlerde kullanılan fansız motorlardır.
 Totally Enclosed Air Over : (TEAO) Bir fanı yük olarak çevirdiği için havanın
hareketi ile soğuyan ayrıca kendi fanı bulunmayan motorlar.
 Open Drip-proof : (ODP) Motor gövdesi izolasyon sınıfı düşük motorlardır. Su
girişini engellemek için arka kapağa takılan şemsiye.

Field weakening area, Alan zayıflama bölgesi: Manyetik alanın zayıfladığı bölge.
Motor etiketi üzerinde yazan hız ancak verilen frekans için geçerlidir. Bu frekansın
üzerine çıkıldığında frekansa bağlı olan motor momenti, frekansın artmasıyla
azalmaya başlar. Azalma miktarı nominal frekansın yüksek frekansa oranı kadardır.
Yük ise daha hızlı döneceğinden daha fazla moment ihtiyacı duymaya başlar. İşte bu
arada yükün istediği moment ile üretilen moment arasındaki açıklık kapanır ve motor
yükü deviremez (stalling) hale gelir. Hız kontrol üniteleri ile yapılacak hız kontrolünde
tüm frekanslarda özellikle frekansın maksimum olduğu noktada yükün sorunsuz
döndürülmesi hedeflenir. Frekansın daha fazla arttırılması ile manyetik kayıplar da
devreye gireceğinden motordan alınacak verim iyice düşerek motoru kullanılamaz
duruma getirir.

Fractional Motors, küçük motorlar: Daha çok 230 Volt ile beslenen küçük
motorlara verilen genel ad.

314/448
Frame Size, Gövde Büyüklüğü: Motor gücü arttıkça motor gövde büyüklükleri
artmaktadır. Avrupa’da üretilen motorlarda motor gövde büyüklüğünü tarif için
kullanılan ölçü motor mil merkezinin yerden yüksekliğidir. Siparişlerde benzer güçler
için verilen gövde büyüklükleri karşılaştırılmalı ve büyük olan tercih edilmelidir. Küçük
gövde büyüklüğünü bir tasarım üstünlüğü gibi gösteren firmaların sözlerine itibar
edilmemelidir. Bu tür küçük gövdeli motorlar ısıl artış sınıfı farklı motorlardır. Küçük
olan rulmanlarında sorunlar daha sık yaşanacaktır.

Gövde büyüklüğündeki ikinci unsur gövde uzunluğudur. Motor hızları arttıkça gövde
uzamaktadır. Büyük gövdeli motorlarda ısıl stresler daha çok rotorda yoğunlaşırken
küçük gövdeli motorlarda statorda yoğunlaşır. Bu nedenle küçük gövdeli motorlar,
özellikle küçük motorlar kolayca yanmakta ve korumaları yeterli olmamaktadır.
Büyük motorlarda ise rotor çapları büyümekte ve motorun kısa devre çubukları
zamanla merkezkaç kuvvetin etkisiyle açmaya zorlanmakta ve kısa devre yerlerinde
direnç oluşmaktadır. Bu nedenle rotor imalatı motor kalitesinde ayrı önem taşır.

Frequency, Frekans: Motorun etiketinde yazan besleme frekansı. Bu frekans


motorun çalışma hızını belirler. Bu hızda motor tam yükte sorunsuz çalışır. Frekans
arttıkça motor hızı artacağından tam yükte çalışan motorlarda aşırı yüklenmeler olur.
(Bakınız Field Weakening Area). Artan frekansla birlikte motor kayıpları artar.
Frekansın artmasıyla motorun momenti azalır ve yükü deviremez hale gelir. Bunun
açıklaması için tork maddesine bakınız. Frekansın artması güç faktörünü düzeltir.

Grounding Terminals, Topraklama klemensleri: Klemens kutusu içinde ve


dışında motor gövdesini topraklamak için konulmuş klemens noktalarıdır.

Inrush Current, kalkış akımı: Duruş halindeyken start edildiğinde çekilen akım.

Insulated Bearing, izole rulman: Tahrik sistemlerindeki motorların rulmanları


üzerinden, çalışma sırasında kaçak akımlar akacaktır. Bu akımların daha önceleri
sadece düşük frekanslı bir tür statik akım oldukları sanılmaktaydı. Daha sonra, düşük
frekanslı akımlar kadar yüksek frekanslı akımlarında aktığı, hatta bu akımların daha
tehlikeli olduğu bulundu.

315/448
Asenkron motor modeli sekonderi kısa devre edilmiş bir trafo modeline benzer.
Kalkarken kısa devre olarak kalkar. Besleme tarafından statora gönderilen yüksek
frekanslar mevcuttur. Bu frekanslar, rotorun bir rulmanla statora bağlanması
nedeniyle oluşan kapasitif etki ile birlikte (yani şasenin bir kondansatör gibi kapasitif
değere sahip olması) ciddi gerilimlerin doğmasına ve kaçak akımlara yol açar.
Besleme sisteminin doğuştan asimetrik gerilimli olması primerde asimetrik gerilimi
yaratır, asimetrik primer gerilimi ise asimetrik sekonder gerilimini yaratır. Bu
durumda motorun rulmanı üzerinden ciddi sekonder akımları akmaya başlar. Rulman
ömrünü çok kısa sürede tamamlar. Motor gücü ve motor besleme gerilimi arttıkça
kaçak akımlar artar.

Motor besleme kablosunun tipi, montaj hataları rulman yapısı durumu kötüleştirir.
Motor rulmanı rotor ve statoru birbirinden izole etmelidir. Bu nedenle son yıllarda
izole rulman fikri ortaya çıkmıştır. Kaçak akımların en aza indirilmesi için simetrik 3
damarı bulunan ve nötr kablosu bu damarları çevreleyip topraklayan motor besleme
kabloları kullanılmaktadır. Buna rağmen oluşacak kaçak akımlar, pano içinde her
damara geçirilelen ferrit halkalarla azaltılmaktadır.

Sonuçta kaçak rulman akımlarının önlenebilmesi için tek bir yol yeterli olmamakta
özel filtreler dahil pek çok yol birden kullanılmaktadır. Kaçak akımların tahrik
sistemlerindeki motorlarda ölçümü yaptırılmalıdır.

Insulation Class, İzolasyon Sınıfı: İzolasyon sınıfı motora uygulanan gerilim


nedeniyle kullanılan vernik, pres bant, ip gibi malzemelerin kalitesini belirleyen bir
kavramdır. Voltaj yükseldikçe delinme artacağından kullanılan malzemenin kalitesi
artmak zorundadır. Motor besleme geriliminin 380-420 volt arası olduğu yerlerde
izolasyonun güçlendirilmesine gerek yoktur. Bu motorlarda F sınıfı izolasyon
malzemesi yeterlidir. Ancak 660-690 volt arası beslemelerde motor izolasyonunda
güçlendirme gerekir. İzolasyon motorun çalışma şartları nedeniyle zaman içinde
bozulur. Problemsiz motorlarda bile izolasyon ömrü zamana bağımlıdır. Voltajdaki
değişmeler, çevre sıcaklığı, soğutmanın sağlanamaması, motorun aşırı zorlanması,
motor verimsizliği ve seçim hataları nedeniyle izolasyon yaşlanması hızlanır.
Bobinlerden birinde oluşacak basit izolasyon bozulması motor faz akımlarında büyük
değişiklikler yaratır. Sonuçta çok az bir izolasyon bozulması motoru kullanılamaz hale

316/448
getirir. İzolasyon kavramı aşağıdaki ısı artışı sınıfı kavramıyla bazı noktalarda
kesişmekte ise de sonuçta onunla karıştırılmamalıdır.

Inverter Duty Type, İnvertöre uyumlu : Hız kontrolü yapılan yerlerde kullanılacak
motorlar bu tanıma girmektedir. Son yıllarda kullanılmaya başlayan IGBT (Isolated
Gate Bipolar Transistors) modüllerle çalışan, hız kontrol üniteleri, motorlar üzerinde
bazı özelliklerin geliştirilmesini zorunlu kılmıştır. Bunların olumlu özellikleri, olumsuz
özelliklerinin önüne geçmektedir. Çok küçük motorlar için kullanılacak yol vericilerde
bu özellikler aranmayabilir. Ancak büyük motorlar gündeme geldiğinde işletmenin
sürekliliği açısından, motor imalatçılarından özel isteklerde bulunmak veya Inverter
Duty motor istemek gerekmektedir.

Tahrik ünitelerinin bulunduğu yerlerde zorunluluk haline gelen bu ihtiyaç, ciddi


firmalarca özel motorlarla karşılanabilmektedir. Bu tür motorların besleme kabloları
da özenle seçilmelidir.

Bu motorları diğerlerinden ayıran özelliklerin başında izolasyon sağlamlığı gelir. Bu


motorların diğer özellikleri rulmanlarıdır. Inverter Duty motorlar için geliştirilen
fikirlerden biri izole edilmiş rulman kavramıdır. (Isolated bearing). Motorlarda
mutlaka bu tür rulman bulunmalıdır.

Motor gövdeleri ve klemens kutuları yeterince büyük olmalı ve oluşacak aşırı


ısınmaları uzaklaştırabilmelidir. Bu motorlardan beklenen bir başka husus yüksek
kalkınma momentine olan ihtiyaçtır. Motor şaftından beklenen gücü tam olarak verir.

V/f oranının hız kontrolünün yapılacağı tüm frekanslarda eşit olması beklenir. Bu oran
motorun etiket gücü ve verimi üzerinde etkilidir. Rotor tasarımında da gerekli
düzenlemeler yapıldığından rotor direncinin (kesitinin) tüm frekanslara eşit davranışı
gözlenir. Senkronize çalışma koşullarında bu amaca uygun üretilmemiş motorlar
farklı tepkiler vererek senkronizasyonu bozarlar.

Locked Rotor, kilitli rotor: Bazı nedenlerle motor yükü deviremez. Bu nedenlerin
başında salmastra sıkışmaları, bir metalin dönen kısımları sıkıştırması veya
refinerlerde olduğu gibi, bıçakların birbirlerine sürtmeleri gelir. Bu gibi durumlarda

317/448
motor dönemez ve yükü kaldıramaz. Motor koruma devreleri bu gibi olayları tespit
edebilmelidir.

Locked Rotor Current, kalkış akımı: Motor çalışmaya başladığı anda çekilen akım.

Locked Rotor Torque, kalkış momenti: Motorun kalkış anındaki momenti.

Low voltage Motors, alçak gerilim motorları: 220/380-400/690 (Avrupa) volt ile
beslenen 3 fazlı motorlar.

Medium Voltage motors, Orta gerilim motorları: 1000 voltun üzerinde besleme
gerilimi olan motorlar. 600V ve üzeri (USA)

Moment of Inertia (J), atalet momenti kgm²: Atalet momentinin anlamı


momente karşı yükün gösterdiği isteksizliktir. Yükün döndürülme ekseni merkez
alınarak ağırlık merkezi bulunur. Döndürülme ekseni ile ağırlık merkezi arasındaki
mesafe moment ile çarpılarak atalet momenti hesaplanır. Motorda hareketli parça
rotor olduğundan, yüklü durumda rotorda üretilen kuvvet, yükü etiket hızında
döndürebilmek için belli bir zamana ihtiyaç duyar. Kalkış süresini hesaplayabilmek
için rotorun ve yükün toplam atalet momenti bilinmelidir. Atalet momenti her motor
için ayrı olduğundan ve tamamen rotoru ilgilendirdiğinden imalatçı kataloguna rotor
atalet moment değeri yazılır.

Tasarımcı yükün atalet momentini bildiğinden, yükün atalet momenti ile rotorun
atalet momentini toplayarak sistemin toplam atalet momentini bulur. Bu değerden
yola çıkarak sistemin istenilen hızda dönmesi için ne kadar zamana ihtiyaç olduğu
hesaplanır. Kağıt makinesi gibi atalet momenti pek çok parçanın toplamından oluşan
durumlarda, bu değerin bilinmesi son derece önemlidir. Makine imalatçıları kendi
makinelerine ait olan ivmelenme süresini verirler. ( Hesaplama için motorun ve yükün
momentleri bilinmelidir. Bu hesaplama sonucu, ivme için proses gereği sınırlama
varsa motorun gücü ve dolayısıyla momenti yeniden seçilerek yani motor ve drive
güçleri doğru seçerek istenilen kalkış zamanı yakalanır. )

Mounting Arrangements, Montaj bağlantı tipi: Motorun montaj tipini belirleyen


kavramdır. Bazı motorlar ayakları üzerinde yatay(B3), bazıları ayakları üzerinde
düşey(V5), bazıları ise bir flanş(B5) aracılığıyla monte edilir. Bu durumu daha çok

318/448
makine imalatçısı belirler. Motor sipariş ederken makine imalatçısının isteğine
uyulmalıdır. Düşey motorlarda rotor ön rulman üzerine yükleneceğinden, ön rulman
diğer motorların ön rulmanlarından farklı olacaktır.

Motor montajı için yardımcı olacak çeşitli parçalar bulunmaktadır. Bunların en


önemlisi montaj kızaklarıdır. Direk akuple olmayan şartlarda, (kayış kasnaklı motorlar
gibi) motor monte edildiği kaide üzerinde, zamanla ayar amacıyla (kayışın uzaması
veya sökülmesi gibi) belli yönlere hareket ettirilir. Bu durumda motorun ayar hareketi
kızaklar içinde olacaktır. Motorlar ayrıca satın alınacaksa makine imalatçısı ile yapılan
kontrat gereği kızaklar da alınmak zorunda olabilir. Motor imalatçı kataloglarında
kızaklarla ilgili bilgiler bulunacaktır. Kızakların temini motor imalatçısından yapılabilir.
Fakat başka kaynaklardan temini de mümkündür. Kızaklar gibi motor montaj
cıvataları da istenirse imalatçıdan temin edilebilir.

Name plate, Motor etiketi: Motor üreticisi tarafından motor üzerine takılan ve
motorla ilgili bazı bilgilerin yazıldığı plaka.

NEMA (National Electrical Manufacturers Association): Ulusal Elektrik üreticileri


Birliği (US)

NEMA standards, NEMA standartları: Motorların gövde büyüklükleri ve çalışma


koşullarını belirleyen standartlar. Motor siparişlerinde ölçüler dikkate alınarak baz
kabul edilebilir.

N-End, pervane tarafı (non-drive end): Motorun pervane tarafı

Noise, Gürültü: Motorların işletme sırasında çıkardıkları ses düzeyi. Bu sesler


çalışma sırasında motor fanı, rulman, ve bir takım titreşimlerden dolayı mekanik
kökenli olabilirler. Ayrıca elektromagnetik kökenli sesler ise imalat hatası yoksa daha
çok hız kontrol ünitelerinden beslenen motorlarda duyulur. Anahtarlama frekansı
düştükçe gürültü artar. Bazen bu sesler öylesine güçlü gelir ki mekanik kökenli
oldukları kuşkusu doğar. Gürültü seviyeleri imalatçılara göre değişir. Motor büyüklüğü
arttıkça gürültü seviyesi artar. Ayrıca motor hızı arttıkça gürültü artar. Her iki
durumda da soğutma fanının etkisi hissedilir.

319/448
Power, Güç: Motorun etiketinde yazan, motorun etiket değerlerindeki
gerilim,frekans ve çevre şartlarında motor şaftından alınabilecek mekanik güç.
Şebekeden çekilen güç bu değerden fazladır. Aradaki fark verimle ilgili farktır.

Power Factor, Güç Faktörü: Motor etiketinde yazan güç faktörü besleme gerilimi
ile çekilen akımın arasındaki açı farkını belirler. Bu faktör motorun üzerinde yazan
besleme gerilimi şartları gerçekleştiğinde ve etiket gücüne ulaşıldığında ölçülen
değerdir. Motor boşta çalışırken çekilen akım genelde motor etiket akımının (Delta
bağlı) %25 ile % 40 kadarıdır. Bu nedenle boşta %40 akım çeken bir motorda etiket
gücünün %40’ı tüketilmez. Güç faktörü son derece küçük olacağından bazen çekilen
güç watlar mertebesindedir. Yapılan iş sadece kayıplara karşıdır. Güç faktörünün %
10’lara kadar düşmesi normaldir. Bu durumda motor yüklendikçe güç faktörü
düzelecektir. Kompanzasyon açısından akılda tutulmalıdır.

Protection Class, Koruma Sınıfı: Ortamın özelliklerine göre çevreden motora karşı
gelecek tehditler açısından kullanılan kavramdır. Kağıt fabrikalarının kullandığı
koruma sınıfı genellikle IP 55’dir (International Protection). Birinci 5 rakamı, rasgele
dokunmaya karşı tam korunmayı ve zarar verecek tarzda toz birikimine karşı
korunmayı ifade eder. İkinci 5 rakamı ise her hangi bir yönden gelecek püskürtülmüş
suya karşı korumayı ifade eder. Bu nedenle IP 55 ideal koruma sınıfını kağıt için
temsil eder.

Pull-in Torque, kalkış momenti: Sürtünme kuvvetini yenmek için harcanan


moment.

Pull out Torque, Devirme momenti: Break Down Torque. Maksimum moment,
maksimum run tork, devirme momenti.

Pull up Torque, minimum moment: Çalışmaya başladığından maksimum torka


çıkana kadar olan sürede oluşan minimum tork.

Service factor, hizmet faktörü : Bu tanım Birleşik Devletler’de (US) üretilen


motorlar için konulmuş bir tanımdır. NEMA standartlarından biridir. Servis faktörü
(1.0), (1.15), (1.25), (1.35) gibi değerlere sahiptir. Bunun anlamı motorun,
etiketinde yazan gücün bu faktör kadar üzerine çıkılması halinde aşırı ısınmaya maruz
kalmayacağını göstermesidir. Bu anlamda bakıldığında Avrupa motorlardaki ısı artış

320/448
sınıfı kavramına paralellik göstermekte ve fakat daha net ifade edilmektedir. Çünkü
sıcaklık artış sınıfı, sıcaklığın artması halinde motora ne olacağını anlatmamaktadır.
Sıcaklık artış sınıfı kimi imalatçıya göre (örnek B sınıfı için) motorun iç sıcaklığının 130
dereceyi geçmesi halinde izolasyonunun bozulacağını anlatırken başka bir görüşe
göre motorun aslında 155 dereceye dayanacağı ama 40 derecede etiket gücü
çekilirken iç sıcaklığın 130 dereceyi geçmeyeceği şeklinde yorumlanmaktadır.

Slip, Kayma: Asenkron motorun hızındaki kayma miktarı. Bu miktarı belirlemek için
yapılan tanım. Rotordaki sincap kafes in direnci nedeniyle ortaya çıkan hız azalması.
(Bakınız: Asenkron motor ve Bilezikli asenkron motorlar ve rotor dirençleri ile
yol verme). Bu değer etikette yazmaz. Ancak etiket değerlerinden hesaplanabilir.

S=(Senkron hız- asenkron hız) / Senkron hız.

Speed, Hız (rpm): Motorun etiketinde yazan hız(d/dak). Frekansa bakınız.

Squirrel Cage, Sincap Kafes: Rotor üzerindeki demir nüve içine açılmış oyuklara
alüminyum veya bakırdan geçirilmiş lamalardan oluşmuş ve bu lamaların birbirlerine
bağlanmasıyla oluşan sincap kafesini andıran yapı. Bu nedenle rotor yapısına
istinaden asenkron motor lara, sincap kafes asenkron motor adı verilmiştir.

Standard motor, Standart motor: IEC tarafından konulmuş, bir motorun gücüne
göre gövde büyüklüğünü, mil ölçülerini ve mil merkezi yüksekliğini belirten
standartlar ve bu standartlara göre üretilmiş motorlar. Motor kaplini ve motor
şasesini, motoru satın almadan önce bilmek ve işlemek mümkün olmaktadır. Motor
gövdelerini S=kısa, M=orta, L=uzun olarak ayırmaktadır. Bu ayrım motorun ayak
deliklerini belirler. Motor mil merkezinin yerden yüksekliği ise 56 mm - 315 mm
arasında değişmektedir. Bu bilgiler motor etiketlerinde görülebilmektedir. 180 L gibi.
Motordan farklı moment ve ısınma beklentileri olduğunda motor ölçülerinde değişme
beklenmelidir. Ölçülerdeki değişme genede bilinenen bir gövde ölçüsünden diğerine
kayma şeklinde meydana gelir. 180 L den 200 L ye geçiş gibi. Bu durumda yeni
gövde büyülüğü için motor gücü standart motor gücünden farklıdır

Starting Current, kalkış akımı: Asenkron motorlar yapıları itibariyle kalkarken


etiketlerinde yazan akımın 6-7 katı akım çekerler. Kalkış akımı denilen bu akım

321/448
motorun yüklü olup olmadığına bakmaksızın çekilir. Yüklü motorla yüksüz motor
arasındaki fark tamamen kalkış akımının süresini etkiler. Maksimum kalkış süresi
rotor direnci tarafından belirlenir. Bu nedenle kalkış torku büyük olan, fanlar gibi
yükler için, kalkış anında çekilen akımın nominal değere düşme süresi uzayacağından,
seçilecek yol vericiye dikkat edilmelidir. Motor yapısı icabı belirlenen süre içinde yükü
deviremez ise kilitli rotor (Locked rotor) durumu ortaya çıkar. Yol verici bu duruma
dayanabilmeli ve tahrip olmamalıdır.

Starting Time, Kalkış Süresi: Moment of Inertia’ya bakınız.

Starting Torque, Kalkış momenti: Locked rotor Torque. Break away Torque.
Dönmekte olan bir cisme uygulanacak kuvvetle, duruştan hızlandırılacak bir yüke
uygulanacak kuvvet farklıdır. Bu nedenle kalkış için gerekli kuvvet artacağından fazla
tork ihtiyacı doğar. Asenkron motorlar kalkış anında etiketlerinin üzerinde yazan
akımın 6-7 katı akım çekeceklerinden kalkış momentleri (torkları) yüksek olur. Fakat
hiçbir zaman moment artışı 6-7 kat olmaz. Genelde yükün durumuna göre 0,5-1.2
civarında dolaşır.

Stres Cone, stres konisi: Motor klemens kutusuna, motor besleme kablosuna
destek amacıyla takılan konik parçalar. Özellikle büyük motorlarda ve orta gerilim
beslemeli motorlarda kullanılır. Motor alımında talep edilmesi halinde verilir. Kabloyu
güven içinde tutacağından istenmesi yararlı olur.

Synchronous speed, Senkron Hız: Motora verilen besleme gerilimi frekansı (f) ve
motorun kutup sayısıyla (n) orantılı olan hız. Senkron Hız = 120 x f / n İki kutuplu
motorda 3000 d/dak. 4 kutuplu motorda 1500 d/dak. vs..

Temperature Rise Class, Sıcaklık Sınıfı: Aynı güç ve devirdeki motorlar için farklı
gövde büyüklükleri bulunabilir. Bu durumda gövdesi küçük olan motor daha çok
ısınacaktır. Bu durumda kullanılan izolasyon malzemelerinin cinsi yeniden gündeme
gelmektedir. Gövdesi ve mil çapı küçüldüğünden rulman çapı da küçülecek ve motor
mekanik yönden zayıflarken aşırı yüklenmiş görüntüsü verecektir. Bu durumda
motorun gövde sıcaklığı yüksektir. Elektriksel özellikleri aynı olmakla birlikte fiziksel
büyüklükleri farklı olan bu motorların maliyetleri ve satış fiyatları da (düşüktür)
farklıdır. Satın alırken verim kadar önemli olan ikinci nokta bu konudur. Aynı

322/448
harflelerle ifade edilen izolasyon sınıfı ile karıştırılmamalıdır. Genellikle motor Sıcaklık
sınıfları F ve B olmaktadır. İstisnai durumlarda H sınıfı kullanılmaktadır

Avrupa standartlarında 3 farklı ısı artışı sınıfı olan motor bulunmaktadır. 40° C çevre
sıcaklığı baz alındığında ve motor tam yüklendiğinde içindeki sıcaklık 125°C’ ye kadar
(125 K°) ilave olarak artan motorlar H sınıfı motorlardır. Yani iç sıcaklığın 165° C ye
kadar çıkmasına müsaade edilir. İkinci sırada iç sıcaklığı 155° C ye yükselebilen
(105° K) F sınıfı motorlar bulunmaktadır. Üçüncü sırada ise iç sıcaklığı 130° C
yükselebilen (80° K) B sınıfı motorlar bulunur.

Özetle bir motor F izolasyon sınıfında, ama F veya B ısı artış sınıfında üretilmiş
olabilir. B ısı artış sınıfında, iç sıcaklığı 130 dereceyi geçmeyeceğinden, rulmanı az
ısınacak, rulmanı daha büyük olacağından kuvvetlere karşı daha dayanıklı olacak ve
daha rahat şartlarda çalışacaktır. Proses sanayilerinde kullanılacak motor tipi çevre
şartlarının zorluğu nedeniyle F izolasyon sınıfında, fakat B ısı artış sınıfında olmalı ve
bu değerlerde ısrarcı olunmalıdır.

Terminal Box, klemens kutusu: Motor uçlarının bağlandığı ve klemens kutusu


adıyla anılan kutudur. Bazı motorlarda yandan bağlantı veya üstten bağlantı gibi
seçenekler bulunur. Yandan bağlantıda, montaj sırasında kablonun bağlanabilmesi
bazen mümkün olmaz . Klemens kutusu duvar tarafına gelmiş olabilir. Arkada kalan
klemens kutusuna erişim çok zor olur. Bu nedenle üstten bağlantı kullanım kolaylığı
sağlar. Bu tür motorlarda kablo her iki taraftan bağlanabilir. Klemens kutusu her iki
yöne döndürülebilir. Klemens kutusunun büyüklüğü çalışma sıcaklığını ve motor
ömrünü etkileyeceğinden siparişte büyük boy klemens kutusuna sahip motorlar
istenmelidir. Klemens kutusu rakorları isteğe bağlı olarak, kutu üzerine monte edilmiş
olarak gelir. Belirtilmemişse kör delik olarak gelecektir.

Terminal Connections, Klemens Bağlantıları: Motor bağlantısı olarak


klemenslerde motor bobin uçlarının bağlanış şeklini gösterir. Büyük motorlarda
genellikle üçgen, küçük motorlarda ise yıldız bağlantı kullanılır. Amerikan sarımı
motorlarda genellikle sargı sayısı 3 yerine 6 veya 9 dur. Bu durunda motorun
bağlantısı için pek çok alternatif ortaya çıkar. Amerikan standardı motor alınacaksa
bağlantı tipi verilmeli ve bağlantı klemens kutusu içinde klemens üzerinde yapılmış

323/448
olarak istenmelidir. Aksi takdirde motor uçları klemenste bağlanmadan hatta klemens
plakası olmaksızın boşta gelecektir. Gene de standardizasyon açısından motor seçimi
yaparken üçgen bağlı motor seçerek, bağlantı çeşidini minimize etmek ve koruma
toraklaması için pratik yararlar sağlar. Delta bağlantı her ihtiyaca cevap verecek bir
seçimdir.

Torques, Moment: Yükün devrilebilmesi için uygulanan kuvvetin yük çapı ile
çarpımından elde edilen büyüklük. Tipik kuvvet problemlerindeki kuvvet çarpı kuvvet
kolu sonuçta momenti verir. Motorlarda dönme hareketi olduğu için motor mili
tarafından üretilen kuvvet motor miline bağlanacak parçaya kuvvet uygulayarak
döndürmeye çalışacaktır. Bu nedenle yük tarafından belirlenmiş bir tork karşımıza
çıkar. Bu torku yenebilmek için seçilecek motor, motor listelerinde ve kataloglarında
yer alacaktır. Böylelikle motor gücü tespit edilmiş olur. Fakat gücü ve hızı bilinen bir
motorun momentini hesaplamak ta mümkündür.

T=(9550XP)/Asenkron hız. Nm.(Newton metre)

Bu formüle göre motorun gücü arttıkça torku artar, hızı arttıkça torku azalır. Arada
motora akuple olarak kullanılan dişli kutusu (redüktör) varsa ve yükün hızını
azaltıyorsa moment o oranda artacaktır.

Motor momentine etki eden başka bir etken daha vardır. Motorun besleme gerilimi.
Bu değer motor etiket değerinde olmalıdır. Moment, besleme geriliminin karesi ile
doğru orantılı olduğundan besleme geriliminde meydana gelen düşmeler momenti
hızla azaltacaktır. Hız kontrol ünitelerinde kullanılacak kablolar kesit bakımından daha
toleranslı olmak zorundadır. Bu nedenle moment kontrollü yerlerde motorlarve
sürücüler kadar motor kabloları da daha büyük kesitte olmalıdır. Bu ünitelerin
çıkışındaki kablo boyunun uzaması kablo empedansını arttırdığından kayıplar ayrıca
artacaktır. Hız kontrollü motorların besleme kablo boyları limitlendirilmiştir.

Asenkron motorlarda, momentin en fazla üretildiği hız, etiketinde yazan çalışma


hızıdır. Bu hızın altında ve üstünde tork azalır. Asenkron bir motor senkron hızında
sıfır moment üretir. Senkron hızın üzerinde, moment negatif ise, motor şaftına
dışarıdan kuvvet veriliyor demektir. Bu ise motorun jeneratör haline dönüşmesi
demektir.

324/448
Motor momentinin önemli olduğu bir başka nokta da motora yol verme tekniğidir.
Gerilimi azaltarak akımı sınırlandırarak yapılan yol vericiler kağıt endüstrisinde
istenmeyen tür yol vericilerdir. Çünkü gerilimin düşmesi momenti, voltajdaki
azalmanın karesi kadar azalttığından yük altında kalkışa izin vermez ve akımı
azaltmak yerine aksine yüksek akımda kalkış süresini uzatarak yani kalkamayarak
arızalara neden olur. Kullanılacak en iyi teknik direk yol vermedir. Özellikle yıldız-
üçgen yol verme yöntemi son derece hatalıdır.

V/f ratio, Gerilim frekans oranı: Besleme voltajının besleme frekansına oranı. Bu
oran motorun manyetik alanının yoğunluğunu belirler. Hız kontrollü motorlarda, tüm
frekans bandında ve uygun gerilimde, bu oran değişmeden motor sıcaklığının sabit
kalması beklenir. Bu orana dikkat etmek kaydıyla herhangi bir asenkron motor
herhangi bir gerilim ve ve ona uygun frekansla uygun yükte yanmadan çalıştırılabilir.
460 volt NEMA standardı (Amerikan) motorun Türkiye’de çalıştırılabilmesinin sebebi
bu orandır. 460/60=7,66 380/50= 7,6

Voltage, Gerilim: Motorun etiketinde yazan besleme gerilimi. Frekans sabit kalmak
kaydıyla bu değerin %5 üzerine kadar motor sürekli beslenebilir, % 5 ile % 10
arasında ise kısa süreli besleme yapılabilir. Voltajdaki değişmeler motor üzerinde
ısınma, momnet değişimi gibi bir takım etkiler yaratır. Artması veya azalması tam
yükte motorun ısınmasına neden olur.

Değişmesi durumunda V/f oranı değişecektir. Uzun süreli çalışmada izolasyon


bozulması yaşanır. Artan voltaj, güç faktörü nü azaltır. Azalan voltaj ise güç
faktörü nü arttırır. Moment , voltaj değişiminin karesi ile doğru orantılı olarak artar
veya azalır. (Tork, moment tanımına bakınız.) Artan voltaj kaymayı azaltır, azalan
voltaj kaymayı arttırır.

Voltajdaki değişmelerin farklı bir tipi voltaj dengesizlikleridir. % 5 lik bir dengesizlik
akım üzerinde aşırı dengesizlik yaratacağından, motorun kapasitesinde % 25 lik
düşme meydana gelir. Voltajdaki fazlar arası değişiklik negatif yönde dönen bir
gerilim üreteceğinden rotorda aşırı ısınmalara yol açar. Kısa devre çubukları bu
akımları taşıyamaz ve kopmalar yaşanabilir. Benzer bir olay da izolasyon bozulmaları
sonucu faz gerilimlerindeki değişikliklerdir.

325/448
Zero speed switch: Motorun veya yükün dönmediğini tespit eden algılayıcı. Özellikle
DCS veya PLC uygulamalı tasarımda ekranda motorun çalıştığı görülmesine rağmen
besleme geriliminin motora ulaşmaması veya bazen kayış kopması, kaplin
parçalanması gibi nedenlerle yükün dönmemesi durumunda sinyal verecek algılayıcı
ihtiyacı doğar. Bu sinyal DCS’e dijital giriş sinyali olarak döner.

Motorlarda moment kavramları

Moment nedir?

Kısaca yükün döndürülmesi için uygulanan kuvvette moment denir. Motorlarda


dönme hareketi olduğu için motor mili tarafından üretilen kuvvet motor miline
bağlanacak parçaya kuvvet uygulayarak döndürmeye çalışacaktır. Dolayısıyla
döndürme kuvveti açısal bir kuvveti temsil eder. Bu nedenle, dönen yük tarafından
belirlenmiş bir moment karşımıza çıkar. Bu momenti yenebilmek için seçilecek motor,
motor listelerinde ve kataloglarında yer alacaktır. Bilinen moment ve dönüş hızından
motor gücü hesaplanabilir. Fakat tersine, gücü ve dönüş hızı bilinen bir motorun
momentini hesaplamak ta mümkündür.

T=(9550XP)/Motor hızı. Nm.(Newton metre)


P = Motor gücü Kw. cinsinden
Motor hızı= Motor etiketinde yazan hız devir/dakika cinsinden

Bu formüle göre motorun (hızı sabit), gücü arttıkça momenti artar, (gücü sabit) hızı
arttıkça momenti azalır. Arada motora akuple olarak kullanılan dişli kutusu
(redüktör) varsa ve yükün hızını azaltıyorsa hız azalmasından dolayı, yüke
uygulanan moment o oranda artacaktır.

Motor momentine etki eden başka bir etken daha vardır, motorun besleme gerilimi.
Motor besleme gerilimi motor gücünü etkilediğinden momenti etkiler. Motorlarda
besleme gerilimi değeri motor etiketinde yazılan değerde olmalıdır. Moment, besleme
geriliminin karesi ile doğru orantılı olarak arttığından, besleme geriliminde meydana
gelen düşmeler, momenti hızla azaltacaktır. Hız kontrol ünitelerinde ve momentin
kritik olduğu yerlerde kullanılacak kablolar kesit bakımından daha toleranslı olmak

326/448
zorundadır. Bu nedenle moment in gerektiği yerlerde ve kontrol edildiği yerlerde,
motor kabloları daha büyük kesitte olmalıdır.

Asenkron motorlarda, momentin optimum alınabildiği hız, etiketinde yazan çalışma


hızıdır. Bu hızın üstüne çıkıldığında motordan alınan moment azalır. Bu hızın altında
ise istenilen hızdan kayma artar. Asenkron bir motor senkron hızında sıfır moment
üretir. Senkron hızın üzerinde, moment negatif ise, motor şaftına dışarıdan kuvvet
veriliyor demektir. Bu ise motorun jeneratör haline dönüşmesi demektir.

Motordan belirli bir güç için azami anma momentinin alınabilmesi motor kalitesi ile de
ilgilidir. İmalat toleransları olarak - % 15, +% 20 arası tolerans kabul edilebilir
sınırlar olarak düşünülür. Bu rakamlar oldukça büyüktür.

Motor momentinin önemli olduğu bir başka nokta da motora yol verme tekniğidir.
Akımı sınırlandırmak amacıyla gerilimi azaltarak yapılan yol vericiler, kağıt
endüstrisinde istenmeyen yol verici türlerindendir. Çünkü gerilimin düşmesi,
momenti, voltajdaki azalmanın karesi kadar azalttığından yük altında kalkışa izin
vermez ve akımı azaltmak yerine aksine yüksek akımda kalkış süresini uzatarak,
çoğunlukla yükü kaldıramayarak arızalara neden olur. Kullanılacak en iyi teknik, direk
yol vermedir. Özellikle yıldız-üçgen yol verme yöntemi, yüksüz kalkışlar için
kullanılmalıdır.

Momentin yük cinsine göre değişimi

Motorun ürettiği moment, yükün momenti ile ters yöndedir. Motor momenti, yük
momentini karşılayacak büyüklükte olmalıdır. Bu nedenle, yükün kalkış süresi içinde
göstereceği davranış biçimi ve isteyeceği moment önceden bilinmelidir. Aşağıda,
çeşitli yükler için, hıza göre moment ihtiyacı verilmiştir

a- Hızlandıkça momenti düşen yükler ML~nˉ¹

Bu tür yükler kalkışta büyük moment isterler. Hız arttıkça moment azalır. Kağıt
makineleri, Winder ve fan gibi yükler bu türdendir. Yükün hızlanması için gereken
kuvvet giderek azalmakta ve daha sonra dönüşü devam ettirebilmek için son derece
küçük ve sabit bir kuvvet gerekmektedir.

327/448
b- Hıza bağlı olmaksızın sabit momentli yükler ML=n

Asansörler, kaldıraçlar, talaş kaldırma makineleri, hızın ne olduğuna bakmaksızın


yükü sabit kuvvetle çekerler. Yüke yapılacak değişen kuvvet uygulaması ve moment,
yükün salınmasına neden olacağından istenmez.

c- Hız ve momentin çizgisel olarak birlikte arttığı yükler ML~n

Kalenderler bu tanıma girmektedir. Hız ve moment birlikte aynı oranda artıp


azalmaktadır.

d- Momentin, hızın karesi ile arttığı yükler ML~n²

Fanlar, pompalar, karıştırıcılar, pulperler ve kompresörler bu tanıma girer.

Momentle ilgili diğer tanımlar

a- Kalkış Momenti: Starting Torque, Locked rotor Torque, Break away Torque

Asenkron motorlar kalkış anında etiketlerinin üzerinde yazan akımın 6-7 katı akım
çekeceklerinden kalkışta üretebilecekleri momentleri, motor anma momentine göre
yüksek olur. Fakat hiçbir zaman momentteki artış motor akımındaki gibi 6-7 kat
olmaz. Kalkış momenti ile ilgili değerler, motor kataloglarında görülebilir.

b- Anma momenti:

Motorun anma gücü ve etiket hızında verebileceği momenttir. İmalatçı kataloglarında


verilirler. Güç ve hız bilindiği için hesaplanmaları da mümkündür. Yükün momenti bu
bu değerin altında olmalıdır. Maksimum momentten küçük bir değerdedir.

c- Maksimum moment:

Break Down torque, maksimum run torque, Devirme momenti. Motorun verebileceği
maksimum momenttir. Motorun yapısal özelliği tarafından belirlenir. Kalkış

328/448
momentinin anma momentine oranı kataloglarda verilmiştir. Bunun yanında
motorlardan elde edilebilecek maksimum momentler de kataloglarda verilmektedir.

d- Pull out Torque:

Break Down Torque. Maksimum moment, devrilme momenti. Bu momentten büyük


yükler motor tarafından kaldırılamaz.

f- Pull-in Torque:

Moment eğrisinde en alt noktayı, minimum değeri gösteren moment değeri,


sürtünme kuvvetini yenmek için gereken moment.

g- Locked Rotor Torque: (Bakınız: Starting torque)

h- Break away Torque: (Bakınız: Starting Torque)

i- Break Down Torque: (Bakınız Pull Out Torque)

Atalet Momenti, (Moment of Inertia)

Motorda hareketli parça rotor olduğundan, rotora uygulanan kuvvet, rotoru etiket
hızında döndürebilmek için belli bir zamana ihtiyaç duyar. Atalet momenti de kalkışa
karşı mukavemetin bir ölçüsüdür. Kalkış süresini hesaplayabilmek için rotorun atalet
momenti bilinmelidir. Bu değer her motor için ayrı olduğundan ve tamamen rotoru
ilgilendirdiğinden imalatçı, kataloguna atalet momentini yazar.

Tasarımcı yükün atalet momenti ile motorun rotoruna ait atalet momentini toplayarak
sistemin toplam atalet momentini bulur. Bu değerden yola çıkarak yükün istenilen
hıza ulaşması için ne kadar zamana ihtiyaç olduğu hesaplanır. Kağıt makinesi gibi
atalet momenti çok büyük olan durumlarda bu değerin bilinmesi son derece
önemlidir. Makine imalatçıları kendi makinelerine ait olan ivmelenme süresini bilirler
ve bu değeri tahrik sisteminin tasarımı için verirler. Örneğin sıfır hızdan maksimum
çalışma hızına çıkmak için 200-300 saniye gibi değerler belirtilir.

329/448
Pulper gibi yük altında kalkmak zorunda olan yerlerde kalkış süresinin uzunluğu
bilinmektedir. Bu gibi yerlerde kullanılacak yol vericinin uzun kalkış süresine
dayanması ve bu arada motoru ve tesisatı koruma işlemini doğru olarak yerine
getirmesi beklenir. Bunun için yol verici satın alınmadan önce makine imalatçısından,
yükle ilgili moment bilgisi, ve atalet momenti bilgisi istenmelidir. Bu bilgiler, yol verici
firma ile tartışılmalıdır. Büyük atalet momentli yüklerin kaldırılması için motor
alımında mutlaka mühendislik hesapları iyi tetkik edilmelidir.

Alan zayıflama bölgesinde moment

Motor etiketi üzerinde yazan hız ancak verilen şebeke frekansı için geçerlidir. Bu
frekansın üzerine çıkıldığında motor daha hızlı dönecek ve momenti yeni hızın etiket
hızına oranı kadar azalacaktır. Yük ise daha hızlı döneceğinden daha fazla moment
ihtiyacı duymaya başlar. İşte bu arada yükün istediği moment ile motor tarafından
üretilen moment arasındaki fark kapanır ve motor yükü deviremez hale gelir. Hız
kontrol üniteleri ile yapılacak hız kontrolünde tüm frekanslarda özellikle frekansın 50
hz in üzerine çıktığı durumlarda yükün sorunsuz döndürülmesi hedeflenir. Frekansın
daha fazla arttırılması ile manyetik kayıplar da devreye gireceğinden motordan
alınacak verim iyice düşerek motoru kullanılamaz duruma getirir.

Kalkış momentine göre motor seçimi

Motorlar imal edilirken, bazı yüklerin istediği farklı kalkış momenti ihtiyacı göz önüne
alınır. Motor moment eğrilerini belirleyen parametreler motor gücü, motor besleme
gerilimi, motor hızı ve rotor direncidir. Rotor direnci tamamen motorun iç yapısına
bağlı olduğundan, farklı rotor direnci tasarımlarıyla motor moment eğrileri değiştirilir.
Bu özellik kullanıcıya istediği kalkış moment eğrisine sahip motor siparişi yapma
imkanı verir. İmalatçıdan, kullanım gereği olarak A, B, C, D, E tipi moment eğrisine
sahip motorlar, istek üzerine temin edilebilir. Kataloglarda adı geçen standart
motorlar B moment eğrisine sahiptir. Yükün özellikleri bilindiğinde bu seçeneklerden
biri tercih edilebilir. Verimli motorlarda kalkış momenti küçüktür. Kalkış momenti
istenmeyen yerlerde verimli motorlar seçilmelidir. Verimli motorların rotor dirençleri
küçük, kalkış momentleri küçük ve kalkış akımları çok yüksektir. Bu durum pompalar
gibi yerlerde verimli motor kullanımını etkilemez.

330/448
Mometin gerilime olan bağımlılığı

Avrupa standartlarına göre frekans sabit kalmak kaydıyla besleme geriliminin %5


etiket değerinin üzerine çıkması durumunda motorlar sürekli beslenebilir, % 5 ile %
10 arasında ise kısa süreli besleme yapılabilir. Voltajdaki değişmeler motor üzerinde
bir takım etkiler yaratır. Artması veya azalması tam yükte motorun ısınmasına neden
olur. Standart motorlarda motor moment toleransları - % 15 düşük olabileceğinden,
gerilimde düşme de göz önüne alınarak motorların gücünün % 80 yüke göre
seçilmelesi uygun olur.

Moment voltaj değişiminin karesi ile doğru orantılı olarak artar veya azalır. Artan
voltaj motorlarda kaymayı azaltırken, azalan voltaj kaymayı arttırır.

Voltajdaki değişmelerin farklı bir tipi voltaj dengesizlikleridir. % 5 lik bir dengesizlik
akım üzerinde aşırı dengesizlik yaratacağından, motorun kapasitesinde % 25 lik
düşme meydana gelir. Voltajdaki fazlar arası değişiklik ters yöne dönen moment
(negative sequence voltage) üreteceğinden rotorda aşırı ısınmalara yol açar. Kısa
devre çubukları bu akımları taşıyamaz ve kopmalar yaşanabilir. Benzer bir olay da
bobinlerdeki izolasyon bozulmaları sonucu faz akımlarındaki dengesizliklerdir.

MOTORLARIN KORUMASI

Asenkron motorların korunmaları için kullanılan yöntemler ve koruma cinsleri aşağıda


sıralanmıştır. Bu özellikler doğrultusunda motor, MCC, DCS alımı şekillendirilmelidir.
İyi ve sorunsuz tasarımın sağlanabilmesi belirli özelliklere bağlıdır. Bu özelliklerin
anlaşılabilmesi için aşağıda sözü edilen kavramların ve bilgilerin anlaşılması
gerekecektir.

Termik koruma (Long Delay Time): Motor seçimi yüke göre yapıldığından, yükün
fazla gelmesi durumunda fazla akım çeker. Bu amaçla motoru yüke kaşı korumak
için konulan koruma cihazıdır. Motor koruma şalterinin bir parçası olabileceği gibi,
ana kontaktör sonrasına konulan bir ünite ile de koruma sağlanabilir. Yüke bağlı
olarak motorun çekeceği akım sonucu motor ve termik ünite birlikte ısınırlar. Isınma
zamana bağlı bir olaydır. Aşırı yük durumunda motor ve termik sıcaklığı yükselir.

331/448
Termik koruyucu, çekilen akım değerine göre, kendi akım-zaman eğrisini
kullanarak açma yapar.

Bimetal tür termik koruyucularda akım direk olarak bimetal üzerinden akar. Bimetal
sıcaklığı akımla paralel olarak yükselir. Ayar değerine ulaşıldığında termik koruma
açmaz. Açma zamanı sonsuzdur. Bu değerin üzerine çıkıldığında akım zaman eğrisinin
koruma sınırları içine girilir. Her fazla akım değeri için ayrı bir açma zamanı
bulunmaktadır. Akım ne kadar büyükse açma zamanı o kadar kısa olur. Bimetal
soğuduğunda tekrar şekil değiştirerek çalışma imkanı verir. Bu tür koruma, mekanik
mekanizmalar üzerine kuruludur. Mekanik sistemi ne kadar iyi tasarlanmışsa o
oranda iyi çalışır. Çevre sıcaklığına bağımlı olduğundan, hata yapma ihtimali vardır.
Set edildiği değer mekanik, yaylı bir yapıda olduğu ve set değeri için ayarlanan
rakamların aralıkları kesin olmadığından hata yapma ihtimali artar. Bu yüzden motor
yanmalarında termik korumanın hassasiyet payı büyük rol oynar.

Elektronik tür termik koruyucular çalışma özellikleri bakımından farklı yapıdadır.


Ancak temel amaçları bimetal koruyuculardan farklı değildir. Akım bilgisini her fazdan
akım trafoları ile alır. Akım trafolarının ölçüm sınıfı hassasiyeti çok iyi olmalıdır. (0,5
klas veya 1,0 klas) Koruma özellikleri bakımından son derece güvenilir araçlardır.
MCC imalatçısına bu tür koruma için ısrarcı olunmasında fayda bulunmaktadır.

Kısa devre koruması (Manyetik Koruma, Short Delay Time, instant current):
Sistemde hata oluştuktan sonra şebekeden çekilen akımın boyutu büyür. Hatalar
genelde motor yanması, kablonun ezilerek kendi içinde faz-faz şeklinde teması,
şasiye temas ederek faz-nötr/toprak şeklinde teması ve uçlardan birindeki gevşeme
sonucu açarak iki fazda dengesiz akım çekilmesi gibi ortaya çıkar. Çekilen akımın
büyüklüğü binlerce ampere kısa sürede ulaşır. Bu şartlar altında şebeke geriliminin
derhal kesilmesi gerekir. Aksi takdirde kısa devre sonucu yangın çıkma ihtimali
büyüktür. Bu durum önlenmediği, takdirde sadece o motor değil tüm sistem devre
dışı kalabilir.

Kısa devre korumasındaki amaç, koruyucunun altındaki ve üstündeki tüm tesisatı


kablo, motor, kontaktör, termik röle ve çevredeki her şey dahil kısa devre tahribatına
karşı korumaktır. Bu nedenle koruyucunun kısa devre dayanım değeri çok önemlidir.

332/448
Motorun korumasında kullanılan bu özellik motor koruma şalterleri veya sigortalar
aracılığıyla sağlanır. Sigortalar ve motor koruma şalterleri aşağıda açıklanmıştır.

Yol vericilerde kullanılan malzemeler 3kA , 6kA, 16kA, 25kA, 35kA, 50kA, 70kA,
100kA gibi kısa devre akımlarına karşı dayanma özelliklerinde üretilir. Bu değerler
tesisatın imalat fiyatını etkiler. Tesisatta malzeme seçiminde, düşük kısa devre akım
değerli malzeme kullanıldığında, kısa devre anında üzerinden geçen akım, etiketinde
yazan değerden fazla olursa malzeme bozulur.

a. Sigorta türü koruyucular kısa devre akımlarına karşı kullanılırlar. Bu yüzden kısa
devre dayanımları oldukça yüksektir. Motor koruyucusu olarak sigorta kullanma
fikri eski olmakla birlikte kısa devreye karşı çok kesin koruma sağlar. Fakat genel
olarak bazı sorunları da vardır. Tek fazdan çekilecek dengesiz akımda, tek sigorta
atabilir. Bu durumda motor iki fazda çalışmaya devam etmek ister. Akımdaki
dengesizlik tam bozulup diğer sigortalardan biri atana kadar motor devrede kalır
ve bu durum motor izolasyonunda ciddi bozulmalar yaratır. O an sorun çıkmasa
da motorun ileride yanması için gerekli zemin hazırlanmış olur. Bu tür sigorta ve
bimetal termik rölerden kurulu MCC sistemlerde motor yanmalarının sebepleri
çoğu kez bilinemez. Ynmalar aslında geçmişten kalma hataların sonuçlarıdır. Motor
herhangi bir kalkış sırasında, izolasyon delinmesinden yanacaktır. Sigorta kısa
devre bulunduktan ve problem giderildikten sonra değiştirilir.

Sigortaların yarattığı bu olumsuzluğu gidermek ve sigorta maliyetini azaltmak için


geliştirilen otomatik sigortalar çok çeşitlenmiş ve motor koruması amacıyla
gecikmeli türleri yapılmış, kurma kolaylığı açısından anahtar haline getirilmiştir.
Tek sigorta atmasının önüne geçmek için bir mekanizma ile birbirine bağlı 3 fazlı
otomatik sigortalar bulunmaktadır.

b. Bir motorun devre kesicisi olarak da kullanılan motor koruma şalterleri, her
motorun önüne konularak Motor koruma şalterleri olarak kullanılmaktadır. Bu
gelişme sigortanın yarattığı tüm olumsuzlukları gidererek son derece güvenli
çalışma ortamı yaratmıştır. Özellikle motor etiket akımına ayarlandığında,
kalkınma için gereken yüksek akımı dikkate alarak, kısa devre anında son
derecede hızlı çalışan koruma elemanları olmuşlardır. Rotor kilitlenmelerini (yük
momentinin kalkınma momentinden fazla olduğu durum) hissetmekte ve motoru

333/448
aşırı akım altında kalmaktan korumaktadır. Kısa devre anında manyetik özelliği ile
korumayı sağlarlar. Aşırı yükte de termik özelliği ile her iki amaca birden hizmet
eden motor koruması sağlanabilmektedir.

Bazı literatürlerde Long Delay Time ve Short Delay Time ve instant akım diye
adı geçen üç koruma kavramı vardır.

o Long Delay Time, saniyelerle ifade eden aşırı akım süresini, yani termik
korumayı anlatır.
o Short Delay Time ise milisaniyelerle ifade edilen kısa devre aşırı akım süresini
açıklar. Açma zamanı kısalmasına rağmen bir parametredir. Bunun için süre
belirlenmesi gerekir. (0,1 sn veya 0,2 saniye gibi)
o Instant akım ise birkaç periyot içinde akmasına müsaade edilen ve nominal akımın
katları ile ifade edilen bir akımı belirtir. Zaman ile bağıntısı akımın o değere
ulaşmasına bağlıdır. Akımın bu değere ulaşması açmayı tetikler. Bunun sonucu bir
kaç mili saniye içinde açma gerçekleşir. Koruma açısından en güvenilir yöntemdir.
Fakat röle koordinasyonu yapılmazsa gereksiz açmalar baş ağrısı yaratır.

Short delay time ve instant akım, çok yüksek akımı, yani manyetik korumayı farklı
bazlarda anlatır. Motor kalkışı sırasında ilk birkaç periyotta motor kısa devre olmuş
gibi akım çeker. Bu süre içinde ve özellikle ilk periyotta çekilen akımın tepe değeri,
motor nominal akımının 18,3 katı olmaktadır. Bu nedenle instant ayarının olmadığı
durumda, motorlar kalkarken ayarlanacak short delay time ayarı, ya motor etiket
akımının 18,3 katı olmalı, ya da kalkışın ilk birkaç periyodunu hissetmeyecek
hassasiyette olmalıdır.

Ik=(2√2) X 6,5 X In=18,3 In

Ik=kısa devre akımı, In=Motor etiket akımı

Gerçek bir kısa devre olayında ise çekilen akım 18,3 katın üzerine çıkacağından,
gerçek kısa devre akımı çekiliyor demektir. Motor kalkışında, birkaç periyodun
sonunda, motor akımı motor etiket değerinin 6,5 katına düşer. Bu süre içinde short
delay time devrededir oluşan aşırı akıma belirli bir süre göz yumar. Ayar süresine ve
akım değerine göre sistemi korumada tutar.

334/448
Aşağıda bir kısa devre akımı görülmektedir. İlk üç periyotta çekilen akım motor etiket
akımının 18,3 katı olacaktır. Daha sonra motor kalkış akımı RMS değeri olarak
motor etiket akımının 6,5 katına düşer. Bu durumda akımın tepe değeri √2 X 6,5
yani nominal akımın 9,15 i olur. Elektronik termik rölelerin ayar için tepe değerini mi,
yoksa RMS değeri mi gördükleri iyi bilinmelidir. Daha sonra da motorun çektiği akım
yüke bağlı olarak nominal akımına iner. Motor koruma şalteri seçimi için aşağıdaki
kısımlarda bilgi bulunmaktadır.

Şekil: Motorun kalıkışında kısa devre akımının eğrisi

Sargı sıcaklığı koruması Termik korumalar motordan geçen akımı tespit ederek
çalışırlar. Havalandırmanın iyi olmadığı durumlarda veya termiğin güvenilmezliği
yüzünden sargı sıcaklıkları ölçülmelidir. Hız kontrollü motorlar için düşük hızlarda bile
etiket akımı motordan geçebilir. Bu durumda, bakır kayıpları yüzünden motor
ısınacaktır. Her ne kadar hız kontrol üniteleri akıma bakarak motor sıcaklığını hesap
etseler de fiziksel olarak ölçüm yapan sargı içine yerleştirilmiş gerçek koruyuculara
ihtiyaç duyulur. Her faza bir algılayıcı konulur. Bunlar PTC (Positive Temperature
Coefficient) veya termistör türü sıcaklık algılayıcısı dirençlerdir. Direnç değeri

335/448
sıcaklıkla değişeceğinden motor klemens kutusundan bir kablo ile bu değeri MCC deki
elektronik bir röleye veya DCS’ e gönderir. Röle kontağı, ana kontaktör bobini
besleme enerjisini keserek motoru korur. Sarım sırasında algılayıcı tahrip olacağından
yenisi konulmalıdır.

Sadece hız kontrollü motorlar yerine, son yıllarda nerede ise tüm motorlara sıcaklık
algılayıcısı konarak ikinci bir termik emniyet oluşturulmuştur. Siparişlerde sıcaklık
koruyucusu istendiği bildirilmek durumundadır. Ayni talep, (MCC içinde ilave koruma
rölesi gerektirdiğinden) MCC imalatçısı firmaya da yapılmalı ve PTC tipi bildirilmelidir.

Gövde sıcaklığı koruması Özellikle orta gerilim motorlarında sargı arasına konacak
ısı algılayıcısı yerine motor gövdesinden sıcaklık ölçümü yapılır. Bu nedenle gövde
üzerine yerleştirilmiş motor büyüklüğüne bağlı olarak çok sayıda lokal algılayıcı ile
sıcaklık ölçülmekte ve hatta DCS üzerinden izlenebilmektedir. Bu gibi yerlerde PTC ler
den çok, Pt 100 tipi algılayıcılar da kullanılır. Sipariş sırasında bu bilgilerin motor
imalatçısı, MCC imalatçısı ve DCS imalatçısına bildirilmesi gerekir.

Rulman yatağı sıcaklığı koruması Büyük motorlarda çok büyük momentler


üretildiğinden, motor miline büyük kuvvetler uygulanır ve rulman üzerinde ısı üretimi
fazla olur. Fanın soğutmak için direk olarak etki edemediği ön rulman tehdit
altındadır. Yağlama hatası buna eklendiğinde felaket kaçınılmaz olur. Bu yüzden
Rulman sıcaklığını bildiren algılayıcılar istek üzerine konur. Siparişte bildirilmesi
gerekir.

Titreşime karşı koruma Bu tür koruma büyük motorlar ve yükü titreşime müsait
kısımlar için kullanılır. Titreşim algılayıcısı gövde üzerine özel kablosu ile birlikte
monte edilir. Kablo özel olduğundan ve sinyalleri uzağa taşıma özelliği olmadığından
titreşim rölesi motor mahalline yakın bir yere monte edilir. Bu röle kontağı, ya DCS,
ya da MCC paneline motoru durdurmak üzere gönderilir. Motorlar üzerinden taşınacak
her tür sinyal için MCC ve DCS seçeneği mevcutsa da DCS seçeneği her zaman için
daha uygun olan yoldur. (Haberleşme hızına dikkat edilmelidir.) DCS alarmları
yazıcısında motorun durma nedenini görmek mümkünken, MCC panolarında duruş
nedeni için araştırma yapmak gerekir. Bu ise işletme sırasında zaman kaybına yol
açar.

336/448
Toprak kaçağı koruması Bu tür röleler kısa devre akımlarında, olay olmadan
hemen öncesine ait koruma sistemleridir. Topraklama sisteminde akan akımları tespit
ederek bir kontağı çalıştırır. Daha çok tahrik sistemlerinin giriş ünitelerinde ve orta
gerilim sistemlerinde kullanılırlar. Çok özel amaçlı olduklarından üst düzey sistem
tasarımcıları tarafından kullanılırlar.

İzolasyon koruma rölesi Kapasitif ölçümle fazlardan oluşacak kaçak akımları


yakalar. Belli izolasyon direncinin altında koroma rölesi çalışır. Bu koruma şekli de
MCC tasarımlarında, kağıt yatırımcısından daha çok imalatçının ön gördüğü koruma
şeklidir.

Faz koruma rölesi Faz gerilimindeki belli büyüklüğe kadar dengesizlikleri veya faz
eksikliklerini gören rölelerdir. Çıkışı bir kontaktan olmakta ve besleme gerilimini
tamamen kesmeye yönelik çalışmaktadır.

Kilitli rotor koruması (locked rotor, stall protection) Elektronik tip


koruyucularda motora ait rotorun dönmediğini, yani motorun yükü deviremediğini
gösteren koruma sistemi. Özellikle hız kontrol ünitelerinde daha net gerçekleştirilen
bir koruma sistemidir. Büyük güçlü motorlarda mutlaka istenmelidir.

ORTA GERİLİM MOTORLARINDA KULLANILAN KORUMA TÜRLERİ

Bu motorları alçak gerilim motorlarından ayıran bazı özellikler vardır.

 Bunların başında fiziksel büyüklükler gelir. Bu durum rotorun atalet momentini


arttırır.
 İzolasyon seviyeleri gerilimin büyüklüğü oranında yükselir.
 Rotor tasarımları da daha karmaşıktır. Rotor için basit yapı yerine, baralar ile
yapılmış sargı bulunur. Bu baraların sincap kafes bağlantıları son derece önemlidir.
Kısa devre anında bu noktalar 3 saniye süreyle mekanik olarak, kopmadan
dayanabilmelidirler.
 Çalışmadığı zamanlarda, motor içini rutubetten korumak için ısıtıcılar monte
edilmiş olmalıdır. Alçak gerilim motorlarında rutubet önemli değilken bu
motorlarda sorun haline gelir. Motor ısıtıcıları motorun imalatı sırasında monte

337/448
edilirler. Bu ısıtıcılar motor çalıştığında devre dışı olmalıdır. Beslemeleri kendi yol
verici panosundan olmalıdır. Bu tür motorlar devreye alınmadan 24 saat önce
ısıtıcıları devrede olmalı ve ilk start verilmeden önce izolasyon dirençleri ölçülmeli
ve kaydedilmelidir. Bu bilgi daha sonra sıklıkla kullanılacaktır. Start sonrası
boştaki akımları mutlaka ölçülmeli ve kaydedilmelidir. Start öncesi yol vericileri ve
kabloları da izolasyon açısından test edilmelidir.
 Soğutulmaları için farklı tasarımlar olmakla birlikte kağıt fabrikaları için özel bir
tedbir gerekmez. Fan emişi tarafında havayı rahat alabilecek bir ortam ve hacim
olduktan sonra, montaj sorun olmayacaktır.
 Kalkışları direk olmalıdır. 5000 volta kadar hız kontrol üniteleri mevcuttur. MCC
tipi çekmeceli olmalı ve koruma sistemleri elektronik olmalıdır.
 Bu motorların kalkış akımlarına dikkat edilmelidir. Aksi takdirde enerji santralına
getireceği yük anormal olacaktır. Sık sık kesici açma sorunu yaşanabilir. Bunun
önüne geçmek için imalatçıdan, alım görüşmeleri sırasında, kalkış akımını
düşürmesi talep edilebilir. Başka bir yöntemde motorun belli bir rampa ile
kalkması için imalatçıdan talepte bulunulmasıdır. Özel rotor tasarımlarıyla bu istek
gerçekleştirilir. Buna rağmen yol vermede arkasında büyük bir kaynağın olması
arzu edilir. Deneme çalışmalarından önce röle koordinasyonuna dikkat edilmelidir.
 Kalkış sayısı, motor soğukken bir saatte 2-3 ü geçmemelidir. Tam yük sıcaklığında
ise bu rakam iki olmalıdır. Gövde ve her sargı sıcaklığı Pt 100 tipi termometrelerle
ölçülmelidir. Bu ölçümler bir kilitleme ve alarm devresine bağlanmalıdır.
 Orta gerilim motorları alçak gerilim motorlarından daha pahalı oldukları için
korunmalarına gösterilen özen ve imkan daha fazladır. Çoğunlukla elektro
mekanik yöntemler motor korumasında yetersiz kalır Bu nedenle mikroprosesörlü
koruma üniteleri kullanılır. Bu üniteler ayni zamanda pek çok korumayı birlikte
yaparlar. Bu ünitelerdeki bazı özellikler aşağıda sıralanmıştır:

Koruma özellikleri

I² t aşırı yük koruması (Overload)

Motorların aşırı yüklere dayanabilmesi için en kritik yerleri rotorlarıdır. Momenti


sağlayacak rulman ve mil çapı kadar kısa devre rotor direnci nedeniyle yayılan ısı
zayıf noktayı oluşturur. Rotorun ısınmasını ölçen direk bir devre elemanı yoktur. Bu
durum stator sargılarına gönderilen akımın ölçülmesiyle ve hesaplama yöntemiyle

338/448
tespit edilir. Klasik aşırı yük korumasına ilave geliştirilmiş bir yöntemdir. Daha çabuk
açma sağlar. Bu durumda stator akımının doğru ölçülmesi bir zorunluluk haline gelir.
Akım trafolarının kaliteli ve iyi ölçümlendirilmiş olmaları gerekir.

Aşırı akım koruması (Instantaneous Overcurrent)

Fazlarda meydana gelen anlık ve birkaç periyodu geçmeyen sorunlar nedeniyle


devreden çok yüksek akım çekilmesini ifade eder. Sigorta atmadan aşırı akımdan
kurtulmayı sağlar.

Faz dengesizlikleri koruması (Phase Unbalance)

Orta gerilimde faz gerilimleri arasında dengesizlik pek görülmez. Ancak motor
sigortalarından birinin atması halinde motoru iki fazda kalmaktan kurtarmak gerekir.

‘Negative sequence Phase Unbalance’ koruması

Faz dengesizliğinde sadece gerilimin büyüklüğü söz konusu değildir. Ayni zamanda
gerilimin pozitif yönde dönen komponentleri ve negatif yönde dönen komponentleri
de önemlidir. Bunun anlamı 120 derece aralıkla dizilen fakat orijinal gerilim
vektörlerinin dönüş yönünün tersine dönen gerilim vektörleridir. Özellikle negatif
sekuens gerilimin yarattığı akımlar rotor ısınmasını çok süratlendirir. Derhal koruma
sağlanmalıdır. Kağıt fabrikalarında bu tür dengesizlikleri yaratacak tek fazdan
beslemeli büyük yükler bulunmaz ancak şebekenin beslediği komşu firmalarda
yaratılacak bu tür dengesizlikler ve izolasyon bozulması sonucu oluşacak dengesizlikle
için büyük motorlarda koruma gerekecektir.

Toprak kaçağı koruması (Ground Fault)

Toprak kaçağı izolasyonda bozulmayla birlikte başlar. Toprak iletkeninden geçen


akımların ölçülmesiyle tespit edilir. Doğru bir ölçüm devresinin motor yol vericisinde
bulunması gerekir.

339/448
Rotor kilitli koruması (Stall or Jam)

Yük tarafından gelecek bir etkiyle motorun bir an için dönme momentini yenememesi
sonucu durma noktasına gelmesi. Refiner motorlarında bıçakların birbirine dayanması
gibi sorunlar sonucu oluşur.

Düşük yük koruması (Under load)

Kaplin kırılması veya mil kesmesi gibi durumlarda emniyetle durmayı çabuklaştırmak
için kullanılır.

Düşük gerilim koruması

Adından anlaşılacağı gibi şebeke geriliminin belli bir değere düşmesi halinde
momentte değişimler olur. Bu durumda motoru korur.

Start sayısı koruması

Orta gerilim motorları sık sık kaldırılmazlar. Bir saat içinde en çok 2 veya 3 gibi kalkış
yapabilirler. Bu koruma, kalkışı sayarak fazlasına müsaade etmez.

Uzun kalkış süresi müsaadesi

Motorun kalkış süresi atalet momentinin büyümesiyle, özellikle motor büyüdükçe


uzar. Bu durumda rotor kilitli koruması devreye girebilir ve motoru kaldırmak
mümkün olmaz. Bu iş için geliştirilen bir sistem rotorun dönüşünü tespit edip
çalışmasına müsaade etmektir.

Ölçüm özellikleri

 Faz amperlerini gösterme


 Faz gerilimlerini gösterme
 Çekilen aktif gücü (kw ) ve enerjiyi (kwh) gösterme
 Çekilen reaktif gücü (kvar) ve enerjiyi (kvarh) gösterme
 Güç faktörünü gösterme

340/448
 Frekansı gösterme
 Min./max. müsaade edilen değerleri gösterme
 Koruma değerlerini gösterme
 Motor sargı sıcaklıklarını gösterme

İsteğe bağlı olarak haberleşme özellikleri ilave edilebilir. Pek çoğu geçmiş olayları
sıralayabilecek trend grafiklerini yaratma imkanı verir.

MOTORLARIN KALKIŞLARI SIRASINDA MEYDANA GELEN GERİLİM DÜŞÜMÜ

Bir motorun kalkışı sırasında, klemensleri üzerinde okunacak gerilim değerinin, ne


olacağını bulmak hesaplama yöntemi ile mümkündür. Sonucun bulunabilmesi için
gerekli olan bazı bilgiler öncelikle belirlenmelidir. Avrupa standartlarına göre
motorlarda müsaade edilen sürekli gerilim düşümü % 5 den büyük olmamalıdır.
Amerikan standardı ise, sürekli gerilim düşümünü % 10 ile sınırlandırmıştır. Motorlar
bu değerler göre tasarlanmışlardır.

Motorlar devreye girerken klemenslerinde okunacak geçici gerilim düşümü % 5 in


üzerine çıkmaktadır. Motor klemensindeki son gerilim, çıktığı trafodan itibaren, trafo
ve iletkenler üzerindeki toplam gerilim düşümü ile hesaplanarak bulunur. Arada
kullanılan iletkenlerde ve devre elemanlarında meydana gelecek gerilim düşümleri tek
tek dikkate alınmalıdır. Bu nedenle trafo ve sonrası tüm verilerin bilinmesi gerekir.

Motoru besleyen trafo ile ilgili bilgiler, trafo etiketinden alınmıştır.

Trafonun giriş gerilimi : 6300 V


Trafonun çıkış gerilimi :420 V Yüksüz, 400 volt yüklü
Trafonun kVA değeri : 2000 KVA
Trafonun % gerilim düşümü :% 5

Motoru besleyen trafo tesisatı ile ilgili bilgiler, projeden alınmıştır.

Trafonun çıkış iletkeni kesiti : BARA


Trafonun çıkış barası uzunluğu : 10 mt. İhmal edilebilir.

341/448
Motoru besleyen tesisat ile ilgili bilgiler, projeden alınmıştır.

Motor kablosunun kesiti : 3x95+50 mm² 2XY


Motor kablosunun uzunluğu : 100 m, Bir faz için 200 m gidiş+geliş
Kablo empedansı Z=R kısa hat : 0,193 Ω / 1000 m cos ф ihmal edilmiştir.

Motorla ilgili bilgiler, motor etiketinden veya motor listelerinden


okunmuştur.

Motorun kW olarak gücü : 110 kw


Motorun anma gerilimi : 400 V
Motorun anma akımı : 200 A
Motorun kalkış akımı : 200 A X 6,5
Motorun kalkış gücü kVA : 1.73 X Motorun anma gerilimi X Motorun kalkış akımı
= 1.73 X 400 V X 200 A X 6.5 =900 KVA

Yukarıdaki verilere göre boş bir trafoda motor kalkarken meydana gelen gerilim
düşümleri:

a) Kablodaki gerilim düşümü= R X I (Start)= 0,0193 X2 X 200 A X 6,5=


50,18 Volt
b) Trafodaki gerilim düşümü= 900/2000 X 420V X % 5= 9,45 Volt olur. (Trafo
yüksüzken.)
c) Toplam gerilim düşümü= Kablo+trafo= 50,18+9,45= 59,63 Volt

% Gerilim düşümü toplamda= 59,63V/420 V=% 14

Motor klemensindeki gerilim= 360,37 Volt

Yukarıdaki işlemde trafo sekonder gerilimi boştaki trafo için alınmıştır. 420 V yerine o
anki trafo sekonder gerilimi yazılırsa motor klemensindeki gerçek gerilim okunur.

342/448
Motor ve tahrik sisteminde verimlilik

Hız kontrollu bir tahrik sürücüsü ve bir motor seçilirken sistemin toplam verimliliği
önemli hale gelir. Çünkü enerji maliyetleri verimli çalışmayı gerektirmektedir. Motor
ve sürücü firmaları son yıllarda verimliliği öne çıkaran çalışmalar yapmaktadırlar.

Yüksek verimli motorlar ciddi enerji tasarrufu yaparlar. Örnek: Bir kağıt fabrikasında
90 kw lık bir motordaki % 3 verimlilik (2,7 kw-saat) 10 yıllık süre içinde 216.000 kw-
saat enerji tasarrufu demektir. (Bir yıl 8000 saat olarak alınmıştır.) Bunun parasal
boyutunu görmek için bir kw-saat elektriğin 0,1 $ olduğu düşünülürse toplam enerji
tasarrufu 10 yıl için 21.600 $ olmaktadır. Bu sadece bir motor için hesaplanmıştır. Bir
kağıt fabrikasındaki motorların toplam gücünün 10 MVA olması durumunda ortaya
çıkacak rakam yıllık 216.000 $ olmaktadır.

Şimdi bu verimliliğin sadece motorlarda değil kağıt makinasındaki tüm elemanlarda


arzu edildiğini düşünelim. Tahrik sisteminin sürücülerinde, tahrikteki redüktörlerin
ortadan kaldırılmasında ve yataklardaki sürtünmelerin azaltılmasında kazanılacakların
verimliliği ciddi oranda yükselteceği ortadadır. Elektrikte verimlilik basit olarak
aşağıdaki şekliyle tanımlanır.

Verimlilik = Alınan güç/Verilen güç veya yapılan iş/harcanan enerji

Toplam verimlilik ise sitemdeki her parça üzerinde iş yapmadan kaybedilen enerjiler
toplamına bağlıdır. Kaybedilen enerji ısı olarak ortaya çıkar.

Tahrik sisteminde elektrik enerjisi mekanik enerjiye dönüşür. Yani elektrik olarak
harcanan enerji, makinanın döndürür. Bu nedenle toplam verimlilik için hem elektrik
sisteminin hem de mekanik parçaların verimliliklerinin bilinmesi gerekir.

Mekanik güç ihtiyacını yük demektir. Güç yükün momentine ve yükün dönüş hızına
bağlıdır. Yük ne kadar ağır ve çapı büyükse döndürmek için o kadar güç ister ve
dönüş hızı ne kadar fazla ise o kadar güç ihtiyacı ortaya çıkar.

343/448
Motor verimi

Motor verimi, motor kataloglarında 0.70 ile 0.97 arasında verilmektedir. Bu değer
motorun hızına ve büyüklüğüne bağlıdır. Motor verimliliğine etki eden 4 temel
değişken vardır.

 Motor gücü
 Motor nominal hızı
 Motor yükü
 Motorun kontrol tipi

Motorun gücü ile verimlilik arasındaki ilişki

Genellikle 1 kw’ın altındakil küçük motorların verimi büyük motorlara göre daha azdır.
Bunların verimi % 70-80 arasındadır. 100 kw ve üstündeki motor verimleri % 95 ve
üzerindedir.

Motorun hızı ile verimlilik arasındaki ilişki

Motorların hızını kutup sayısı belirler. 2 kutuplu motorlar 3000 devir/dak. ve 4


kutuplu motorlar 1500 devir/dak. ile dönerler. 4 kutuplu motorlar daha verimli
çalışırlar.

Motorun yükü ile verimlilik arasındaki ilişki

Motorlar genellikle % 75 yükte daha verimli çalışırlar. Yükün % 25 e düşmesi


nedeniyle verimlilik % 5 civarında düşer. Motor seçiminde daha önce motorun % 80
güçte seçilmesi belirtilmişti. Bu değer motor seçiminde baz alınmalıdır.

Motorun iç yapısı ile verimlilik arasındaki ilişki

Hız kontrolu yapıldığında motora ilave kayıplar gelir. Bunu anlayabilmek için motor iç
yapısını bilmek gerekir. Bir motorda kayıpları oluşturan 4 etki vardır:

 Sürtünme kayıpları,

344/448
 Statordaki bakır sargıya ait direnç kayıpları,
 Demir nüvedeki frekansa karşı koyma sonucu oluşan kayıplar,
 Rotor çubuklarındaki direnç kayıpları.

Rotor ve statordaki dirençle ilgili kayıplar en önemli kayıplardır. İkinci sıradaki


sürtünme kayıpları toplam kayıpların % 10 u kadardır. Üçüncü sırada ise demir
kayıpları vardır. Bu nedenle direnç kayıpları asıl kayıpları oluşturur.

Harmonik akımların çekildiği hız kontrol devrelerinde harmonik akımlar direnç


kayıplarını % 10 oranında arttırırlar. Bunun sonucu motor verimi % 1 düşer.

Hız Kontrol ünitesinin verimi

Sürücü içindeki transistörlerin verimi 0.97 ile 0.99 arasındadır. Bu değer oldukça iyi
bir rakamdır. Kayıplar sürücü yüksüzken % 10 ‘a düşer, yüklendiğinde % 90 ‘a çıkar.
Kayıplar doğrultucuda ve invertörde meydan gelir.

HIZ KONTROL ÜNİTELERİYLE BESLENEN MOTORLARDA İZOLASYON SORUNU

Yarı iletken üretimindeki gelişmeler nedeniyle, hız kontrol ünitelerinde IGBT (Isolated
Gate Bipolar Transistor) transistorların kullanılması yaygınlaşmıştır. IGBT
transistorların kullanılmasıyla son derece verimli ve hassas alternatif akım motor hız
kontrol üniteleri yapılmaktadır. Düzgün hız veya moment kontrolu elde edebilme
özelliği alternatif akım motorlarının performanslarını, doğru akım motorlarına göre
daha üstün hale getirmiştir. Hız kontrol ünitelerinin kullanımı her geçen gün giderek
de yaygınlaşmaktadır. Bu yazı motor sargılarındaki izolasyonda meydana gelecek
olumsuzlukları ve çözümlerini vermeyi amaçlamaktadır.

İzolasyon neden bozuluyor?

Yeni IGBT transistorlar 0,1 mikro saniye gibi bir hızda anahtarlama
yapabilmektedirler. Hız kontrol ünitelerinde tetikleme gerimi frekansı 19.000 hz. e
çıkabilmektedir. IGBT transistor bir anahtar olarak düşünüldüğünde, gerilim 0
volttan 400 voltun tepe değeri olan 564 volta çıkmaktadır.

345/448
Hız kontrolu için, 3 faz şebeke gerilimi önce doğrultulmaktadır. 400 volt şebeke
gerilimi doğrultulduğunda 564 volt olmaktadır. Sonra IGBT transistörle
anahtarlanarak istenilen frekansta alternatif akıma dönüştürülmektedir. Meydana
gelen gerilim sinüse benzememektedir. Osiloskopta ki görünümü iğne dizisinden
meydana gelen kare dalgalar halindedir. Meydana gelen gerilim, IGBT transistorun bir
saniye içinde binlerce kez açılıp kapanmasıyla elde edilmektedir. Açılıp kapanma
frekansı 1-19 khz arasındadır. Motorun hızı, üretilen kare şeklindeki dalganın
frekansına (0-70 hz.) bağımlı olduğundan, her hız için değişik frekansta gerilim
üretilmekte ve istenilen motor hızı ayarı yapılabilmektedir.

Motorlarda hız, motorun kutup sayısı ve besleme geriliminin frekansına bağımlıdır.

Motor hızı = 120 x motor besleme frekansı / motorun kutup sayısı (1)

İğne dalga dizisinin motora gönderilmesi kablo üzerinden olacağından, gerek


kablonun, gerekse motorun kapasitans (*) değerleri çok önemlidir. Maksimum güç
transferi her iki kablonun empedanslarının eşit olduğu durumdur. Gerçekte ise
farklılıklar hep vardır. Kablo ve motor için farklı değerde kapasite değerleri söz
konusudur. Kapasite değerlerindeki fark, besleme kablolarının uzunluğunu belirler ve
sınırlar.

İğneli gerilim dizisi motor klemensine şebeke geriliminde olduğu şekil ve büyüklükte
ulaşmaz. Yüksek frekanslı, iğneli yapı motora giden gerilimi elektromanyetik dalga
haline getirir. Tüm dalgalarda görülen kırılma, yansıma ve üst üste binmeler,
elektromanyetik dalgalar için de geçerlidir. Motora giden ve motordan yansıyan
gerilim dalgalarının üst üste binmesi nedeniyle motor klemensindeki gerilim
doğrultulmuş gerilimin iki katına, şebeke gerilimininse yaklaşık 3 katına çıkar.

Motor klemensindeki gerilim = 2 x 564 Volt = 1128 Volt olur (2)

Kapasitif etkilerle gerilimin daha büyük okunması mümkündür. Özetle gerilimi


yükselten 3 temel parametre vardır.

346/448
1. Kablonun uzunluğu veya kapasitansının artması nedeniyle iğne dalga gerilim
büyüklüğünün artması.
2. Motorun büyüklüğü ile rezistif sargı direnç değerin küçülmesi ve sonuçta
kapasitif etkinin büyümesiyle gerilim büyüklüğünün artması.
3. Gerilimin birim zamandaki değişim oranı yani dV/dt nin büyümesiyle iğne dalga
gerilim boyunun artması

Kısa süreli ve ardışık gelen iğne dizisi, motorun izolasyonu içinde bir miktar yol alarak
etkisini kaybeder. Gerilimin, izolasyonu delmeye başladığı noktadaki büyüklüğüne
korona başlangıç gerilimi denir. Özellikle motor sargılarının ilk turları darbeye en
çok maruz kalan yerlerdir. Gerilim, bobin içinde ilerledikçe sönümlenir ve normal
büyüklüğüne düşer. Bu durum sürekli tekrarlanacağından bir süre sonra sargı
izolasyonu darbe gördüğü yerlerden, yaşlanarak zayıflamaya başlar. Yaşlanma
öncelikle bobinin ilk turlarında başlar. Yüksek gerilim atlamaları ozon üretimine yol
açarak motor içinde korozyonu ve deşarjın yayılmasını beraberinde getirir. Korona
daha düşük gerilimlerde olmaya başlar. En sonunda motor, ya faz-faz kısa devresi, ya
da faz-toprak kısa devresi yaşayarak yanar.

İzolasyon sorunu nasıl çözülüyor?

Hız kontrol ünitelerinin beslediği motorlarda, motor izolasyonu, standart motorlardan


daha güçlü olmak zorundadır. Fazlar arası izolasyon yüksek olmalıdır. Şasi ile olan
izolasyon gene yüksek olmalıdır. Darbe gerilimleri sargıların ilk turlarında hasar
başlatacağı için sarım sırasında özellikle ilk turların izolasyonu daha güçlü yapılmak
zorundadır. Bu konuda ortaya İnvertör uyumlu motor kavramı çıkmıştır. Standart
motorları hız kontrol üniteleriyle kullanmamak gerekir. Alınacak motorda inverter
uyum sertifikası aranmalıdır.

İnvertör uyumlu (Invertor Duty) motorlar, izolasyonları yönünden yukarıda


belirtilen şartları sağlamak zorundadır. Motor izolasyon sınıfları F olarak imal edilirler.
Ayrıca İnvertör uyumlu motorların daha pek çok farklı yapısal özellikleri
bulunmaktadır. Bu yazıda diğer özelliklere değinilmeyecektir.

İzolasyon bozulmasının önüne geçmek için gerekli olan önlemler aşağıdadır.

347/448
 Devre üzerinde filtre, reaktör veya izolasyon trafosu kullanılması
 Motor besleme kablo tipi ve uzunluğunda imalatçı önerilerine uyulması
 Motorun inventör uyumlu seçilmesi

Motor izolasyonuyla ilgili uyulması gerekenler ise, şunlardır.

 El sarımı bobinajda bobine giren ve çıkan uçlar yan yana yatarlar. Yan yana
iletkenlerde çok yüksek potansiyel farkı bulunması koronayı arttırır. Makine
sarımında ise giren ve çıkan uçlar birbirinden uzaktır.
 İzolasyon için mevcut vernikler yerine, özel vernikler kullanılmalıdır.
 Sarım telleri özel izolasyonlu tellerdir. Motor tamir sarımlarında bu tellerin
kullanılması zorunlu tutulmalıdır.
 Ankuş içine yatırılan presbantlar çok yüksek izolasyona sahip ve yanma sıcaklıkları
çok yüksektir. Tamirat sarımlarında bu konuda özel pres bant temin edilmelidir.
 Sarım telleri inceldikçe izolasyon kalınlıkları azalır. Aynı gücü sağlayan daha kalın
telli bobinlerle sarım yapılmalıdır.
 Bobinaj sonrası vernikleme vakum-basınç uygulamasıyla yapılmalıdır.
 Sarım şartlarının tamamı, sarımın bu işe uygun malzeme ile uygun atölyelerde
yapılmasını zorunlu kılmaktadır.

Başka nelere dikkat etmeli?

Ayrıca hız kontrollu motorların kullanımı ve bakımlarında aşağıdaki konulara özen


gösterilmelidir.

 Korona başlamış motorların izolasyon testi ile yapılan sağlamlık kontrolu


sakıncalıdır. Bakım sırasında bobine verilecek önemsiz gibi görülen darbeler ve
deşarjlar ileride ölümcül olabilir. İzolasyon testi için gerilim tespiti, özenle
yapılmalıdır.
 Motorların çalışma sıcaklıklarının izolasyon üzerindeki olumsuz etkisi
unutulmamalıdır. Bu nedenle montaj sırasında ve kullanım sırasında motorların iyi
soğutma yapabilecekleri ortam sağlanmalı, diğer motorlara göre bakım periyodu
kısa tutulmalıdır.

348/448
 Kapasitans akımların ve harmoniklerin getireceği ilave ısılar iyi bir topraklama ve
havalandırma ile giderilmelidir. Montaj sırasında motorun topraklama iletkeni, hız
kontrol ünitesi montaj talimatına uyacak şekilde yapılmalıdır.
 Kablo tipi önemli olduğundan başka kablolar kullanmaktan kaçınmalıdır.
 Kablonun montajı ve motor klemenslerine bağlanmasında talimatlara uyulmalıdır.
 Motorun PTC (Positive Temperature Coefficient=direnci ısı ile artan) gibi, sargı
sıcaklık algılayıcısı olmalıdır ve bu mutlaka motor kumanda devresine
bağlanmalıdır.Çünkü düşük devirlerde veya ağır yük şartlarında motor ısınabilir.
(DCS ekranından bu tür devre kesilmeleri görülemez. Bu nedenle PTC rölesine ait
yardımcı bir kontak kullanılarak DCS sistemine diyagnostik amaçla gönderilmelidir.
Aksi takdirde MCC fault sinyali görülecek ve MCC içinde arıza aranacaktır.
 Motor üzerinden ilave akımlar akmaması için montaj talimatlarına uyulmalıdır.

(*) Kapasitör (kondansatör) imalatı iki iletken arasına yalıtkan bir madde konarak
yapılmaktadır. Kablo izolasyonu ve motor izolasyonu kendi iletken ve yalıtkanlarıyla
bir kondansatörler grubudur. Kondansatörler frekansları çok iyi geçirirler. Kablo ve
motor, izolasyon üzerinden yüksek frekansları sızdırırlar. Kablo ekranı
sızıntının, çevreye etkisini önlemek için bir ortam oluşturur.

Tahrik ünitelerinin bulunduğu yerlerde zorunluluk haline gelen özel motor ihtiyacı,
motor imalatçıları tarafından özel motorlarla karşılanabilmektedir. Özel motor talebi,
fabrika standartlarının ve teknik şartnamelerin hazırlanmasından, kablo seçimine
kadar bir dizi çalışma yapılmasını gerektirir. Montaj sırasında topraklama ile ilgili
dikkat edilmesi gereken önemli detaylar bulunmaktadır.

Kağıt fabrikalarında son yıllarda özellikle makine tahrik sistemi başta olmak üzere pek
çok alanda hız kontrollu motor uygulaması yaygınlaşmaktadır. Aşağıda bu konuya
açıklık getirebilmek amacıyla, önemli görülen bazı noktalar sıralanmıştır.

Motor rulmanları

Bu motorların diğer özellikleri rulmanlarıdır. Motor rulmanlarının özel yapıda olması


gerekmektedir. Hız kontrolu yapılacak motorlar için geliştirilen fikirlerden biri, izole
edilmiş rulman kavramıdır. (Isolated bearing). “Inverter Duty” motorlarda mutlaka bu
tür rulman bulunmalıdır. Asimetrik gerilimle beslenen bu motorların gövdelerinde

349/448
yüksek frekanslı gerilim bulunur. Bu gerilim rulman üzerinden topraklama sistemine
akacağından, topraklama sisteminin mutlaka üretici firma önerisi doğrultusunda
yapılması gerekmektedir. İzole rulman, gövdedeki akımların rulman üzerinden
akmasına izin vermez.

İmalat toleransları

Hız kontrol ünitelerinde, çıkış gerilimindeki yapıyı ıslah edecek filtre üniteleri
bulunması, sorunu bir ölçüde azaltacaktır. Fakat bu alınacak tedbirlerden sadece bir
tanesidir. Üstelik filtre üzerinde düşecek gerilim motor momentinde azalma
yaratacaktır. Saf sinüs dalgasıyla beslenen motorlarda bile, motorun imalatı
aşamasında yapılabilecek işleme ve tolerans hatalarının bulunması, rulman akımlarını
yaratacağından motor imalatı, standart motorlara göre daha özenli ve küçük
toleranslı yapılmalıdır.

Hız kontrollu motorların rotor ve statorları arasındaki boşluk, son derece küçük
tutulmakta ve motor verimi yüksek olmaktadır.

Bu motorlardan beklenen bir başka husus, üretilen momentten gerektiği gibi


yararlanabilmektir. Standart motorlarda momentler, garanti edilen momente karşılık,
belli fakat büyük imalat toleranslarıyla kabul gördüklerinden + toleranslar geniş
aralıktadır. Kalkış momenti için tolerans sınırları -%15 ile +%25 gibi geniş bir
aralıktadır. Aynı şekilde üretilebilecek maksimum moment -%15 ve minimum
moment -%10 olabilir ve motor testlerden kabul görerek çıkar. Eksi yöndeki
değişimlerde motor yükün moment ihtiyacına cevap veremeyebilir. İnverter uyumlu
motorlarda ise, tam güçte, gerçek moment değerleri yakalanır. Motor alımında
imalatçıdan hız/moment eğrisi istenmelidir.

İmalat malzeme kalitesi

İnverter tarafından motora gönderilen gerilim harmoniklerle yüklü olduğundan,


sıradan motorlarda seçilecek metal malzemedeki akı kayıpları yüzünden, etiket
gücünden % 5 ile %10 arasında azalma beklenir. Inverter Duty motorlarda akı
kayıpları düşük tutulurlar. Motor, kendi şaftından beklenen gücü ve momenti tam
olarak verir.

350/448
V/f oranının hız kontrolünün yapılacağı tüm frekanslarda eşit olması beklenir. Son
yıllarda takometre kullanılmadan, doğrudan hız kontrolu, motor modellemesi yoluyla
yapıldığından motor kalitesi önemli hale gelmiştir. V/f oranı motorun etiket gücü ve
verimi üzerinde etkilidir. Rotor tasarımında da gerekli düzenlemeler yapıldığından
rotor direncinin, yani rotor çubuklarının kesitinin düzgünlüğü tüm frekanslara eşit
davranışı sağlar. Kağıt ve sac imalatında olduğu gibi senkronize çalışma koşullarında
bu amaca uygun üretilmemiş motorlar aynı güçte olsalar bile, aynı uyartıma, farklı
tepkiler vererek senkronizasyonu etkilerler.

Özellikle 50 Hz. üzerinde çalışma sırasında manyetik akıda azalma söz konusu
olduğundan bu bölgeye alan zayıflama bölgesi denir. Bu bölgede akı azaldığından,
motor momenti küçülmeye başlar. Küçülme frekanstaki değişimin karesi ile ters
orantılıdır. Manyetik ortam sac paket içinde düzgün bir dağılım göstermeli ve
minimum kayıpla karşılaşmalıdır. Bu durumda motor momentinin de düşmesi yavaş
ve belli bir eğimle olmalıdır. Birlikte çalışan motorlardaki moment kaybı her güç için
benzeşmelidir. Aksi takdirde rotor direncinde olduğu gibi çok motorlu sistemlerde
senkronizasyon bozukluğu ve yükü çevirememe gibi sorunlar yaşanır. Bu bölgede
motorun kullanma faktörü devreye girer. İmalatçı bu bölgedeki çalışılacak maksimum
kullanım hızı için motor kullanım faktörünü vermelidir. Özetle senkronizasyon için
motor kullanım faktörü tüm motorlar için eşit olmalıdır.

Motor soğutması

Düşük hızlarda bile motor akımı, etiket akımına eşit olacağından iç sıcaklıklar yüksek
olur. Harmonikler de iç sıcaklıkları arttırır. Soğutma fanı yeterli soğutmayı
sağlayabilecek debide hava temin etmek durumundadır. Gövde yapısı da kolay
soğuma sağlayacak tarzda tasarlanmalıdır. Aşırı yağlama, rulman sıcaklıklarını
arttıracağından, yağlama programı ile verilecek yağ miktarı ve sıklığı tayin
edilmelidir. Genellikle yapılan uygulama sık ve az yağlama şeklindedir. Bu konuda da
imalatçı önerilerine uyulmalıdır.

Motor sargıları arasına PTC termistör yerleştirilmesi bir zorunluluktur. Standart


motorlarda talep üzerine termistör uygulaması yapılır. Düşük hızlarda motorun iç
sıcaklığı, her tedbire rağmen yükselecektir. Bazı hız kontrol üniteleri motor gövde

351/448
sıcaklığını çekilen akıma ve motor hızına bakarak hesaplarlar. Bu yöntem motoru
korumaya yetmeyecektir. Mutlaka termistör ile motor sargı sıcaklığı ölçülmelidir.

Motor gövdeleri ve klemens kutuları yeterince büyük olmalı ve oluşacak aşırı


ısınmaları uzaklaştırabilmelidir. Klemens kutusunun büyük seçilme nedenlerinden biri
de hız kontrollü motorlarda kablo kesitlerinin daha büyük seçilmesidir. Büyük kablo
kesiti büyük klemens kutusu ihtiyacı yaratır.

Motorun Gürültüsü

Motorların işletme sırasında çıkardıkları ses düzeyi desibel cinsinden ölçülür. Ses
düzeyini belirleyen, çalışma sırasında motor fanı, rulman, ve bir takım titreşimlerden
dolayı mekanik kökenli olabilirler. Ayrıca elektromanyetik kökenli sesler ise imalat
hatası yoksa, daha çok hız kontrol ünitelerinden beslenen motorlarda duyulur.
Anahtarlama frekansı düştükçe gürültü artar. Bazen bu sesler öylesine güçlü gelir ki,
mekanik kökenli oldukları kuşkusu doğar. Hız kontrolu yapılacak motorların gürültü
seviyeleri mümkün olduğu kadar az olmalıdır. Bu durum da sonuçta motor
tasarımının özel olması sonucunu getirir.

Elektromanyetik uyumluluk (EMC)

Hız Kontrol ünitelerinin motora gönderdiği gerilim, motor klemenslerinde radyo


dalgalarına dönüşür, (Common mode Noise ). Kapasitif etki ile motor gövdesine 30
Mhz. gibi yüksek bir frekansla geçer ve motorun besleme kablosu ekran ve
topraklamasıyla tekrar hız kontrol ünitesine geri döndürülmelidir. Motorun lokalde
topraklanma sistemine bağlanması veya hatalı topraklama bağlantısı nedeniyle,
gövdede indüklenecek yüksek frekanslı gerilimin genel topraklama üzerinden
yayılması kolay hale gelir.

Bu sinyaller hem motorun çalıştığı ortamdaki elektronik cihazlara etki eder hem de
bilgisayar, DCS, PLC gibi ortak topraklama sistemine bağlı olan ekipmanlarda
yazılımların hatalı çalışmasına neden olur. Bu gibi elektronik sistemlerin
topraklamaları, gene de ortak topraklama sistemine, direk olarak toprak altında
yapılmalıdır.

352/448
Toprak iletkenine geçen sinyallerin, motor üzerinden kaynağına eksiksiz
döndürülebilmesi için, motor ile besleme kablosu topraklama iletkeninin
bağlantısında özel EMC uyumlu rakor kullanılması gerekmektedir. Motor imalatçısı
motorun EMC uyumlu olduğunu onaylamak durumundadır.

Yukarıda sayılan nedenlerden ötürü geliştirilen “Inverter Duty” motor kavramı yeni
bir kavram olarak karşımıza çıkmakta ve motor kullanımında maddi hasarları
minimize edebilmek için dikkatli olunması gerektiğini hatırlatmaktadır.

SİNCAP KAFES ASENKRON MOTORLARDA MOTOR KORUMA ŞALTERİ SEÇİMİ

Asenkron sincap kafesli elektrik motorlarında, yol verme yöntemlerinden en yaygın


olanı direk yol vermedir. Direk yol verme yöntemini bu kadar cazip yapan şartlar:

a. Ekonomik bir tercih olmasıdır.


b. Tam yükte kalkışlarda, kalkış momenti yüksek olduğundan yükle baş edilebilir.
c. Panoda az yer kapladığından, yer sınırlaması olan durumlarda avantajlıdır.
d. Kablo tek olacağından ekonomik olacaktır. Tavalarda az yer kaplayacaktır.

Bunun yanında direk yol vermede dikkat edilmesi gereken noktalar:

a. Şebekeden çekilecek kalkış akımları artacağından, şebekenin güçlü olması gerekir.


b. Motorun izolasyonunun kaliteli olması gerekir.
c. Gerilim düşümü nedeniyle diğer cihaz ve ekipmanları etkilemesi önlenmelidir.
d. Çekilen akımın yaratacağı manyetik alan büyük olacaktır.

Direk yol verme sırasında, motor kalkış akımının ne olacağı motor imalatçısı
tarafından verilmektedir. Genel olarak anma akımının 6,5 katı olarak alınan bu değer,
motor yüküne bağlı değildir. Motorun yani rotorun özellikleri tarafından
belirlenmektedir. Verimi yüksek motorlarda bu değer anma akımının 7 katı olabilir.
Bu akımın ne kadar süreceği ise, yüke bağlı olmaktadır.

Gerçekte motor kalkış akımı tabiri belirli bir andaki akımdan ziyade saniyelerle ölçülen
bir süre içindeki akımı anlatmaktadır. Bu süre, birkaç saniyeden 10 saniyeye kadar
uzayabilmektedir (istisnai olarak uygulamanın durumuna göre daha uzun olabilir).

353/448
Standart motorlarda süreyi belirleyen asıl faktörün yük olması nedeniyle, uzun kalkış
süreleri için, yol verici üzerinde bir takım değişikliklerin yapılması gerekir.

Özel rotor direnci tasarımıyla daha uzun süreli ve düşük akımla kalkış yapmak
mümkündür. Bu tür motorlarda kayma yüksektir. Motorlarda ısınma etkisi, çekilen
akımın büyüklüğüne ve süresine bağlı olarak artmaktadır. Bu durumda motordan
beklenen özellik, ısınma etkisiyle tahrip olmamasıdır. Isınma etkisini azaltmanın bir
yolu çekilen akımın sınırlandırılarak zaman kazanılmasıdır. Bu konudaki en iyi yöntem
rotor çubuklarının geometrisinin özel olarak tasarlanmasıdır. Motor hızlandıkça, rotor
iletkenleri, geometrileri gereği her frekansta giderek azalan rotor direnci sergiler.
Bunu yaparken herhangi bir mekanizmayı kullanmaz. Motor, anma hızında en küçük
rotor direnci değeri ile çalışır. Böylece kalkış akımı şebekeyi zorlamadan ve benzer
güçteki diğer motorlardan daha fazla kalkış momenti üreterek yükü kaldırılır.

Bu yöntemin bazı olumsuz yönleri de vardır.

a. Yüksek rotor direnci yüzünden, motor verimi düşüktür. Uzun işletme yılları göz
önüne alındığında ekonomik olmayabilir.
b. Motor çeşitli yüklerde çalışırken, yük değişimine bağlı olarak küçük hız oynamaları
olur. Hız hassasiyeti istenilen yerlerde kullanılamaz.

Bu motorların kullanımı yaygın olmamakla birlikte, kalkış momentinin yüksek olduğu


durumlarda yükle birlikte kalkmak için kullanılabilirler. Kalkış akımları rotor direncine
bağlı olarak, anma akımının 4-5 katı civarında olur.

Yüksek verimli motorlarda ise, rotor direnci son derece düşük tutulmaktadır. Bunun
sonucunda kalkış akımları yükselmekte, motor kalkış momenti düşmekte ve kalış
akımı, motorun anma akımının 7 katına çıkmaktadır.

Motorun hangi yapıda olduğuna bakmaksızın, koruma şalterinin veya koruma


cihazlarının seçimi, motorun anma akımına ve kalkış akımına bağlı olarak yapılır.
Elektronik termik röle kullanılması durumunda bilinen yanlış uygulama manyetik
akımın, motor anma akımının 6.5 katı olarak alınması ve ayarların buna göre
yapılmasıdır. Yapılan birinci hata akımın tepe değerinin değil, averaj değerinin

354/448
alınmasıdır. Akımın tepe değeri efektif değerinin 1,41 katı olması nedeniyle kalkış
akımının ani değeri, anma akımının 9,165 katı olmaktadır.

Yapılan ikinci hata ise kalkış akımının, bir kısa devre şeklinde başladığı, yani ddoğru
akım olduğunun bilinmemesidir. Motorun kalkarken çektiği akımı, iki ayrı zaman
bölgesi aralığında incelemek doğru olacaktır. Birinci bölge motorun çalıştırılmasının
sonrasındaki ilk 3-5 periyot içinde kalan kısımdır. Bu bölgede sinüsün tamamı pozitif
bölgeye kaymış durumdadır. Dalgalı olmasına rağmen, doğru akım şeklindedir. İkinci
bölge ise normal kalkış akımının çekildiği simetrik bölgedir. Bu bölgede sinüs pozitif
ve negatif yapısına geri dönmüştür. Yani 6. periyodun sonunda kısa devre akımı,
anma akımının 9,165 katına düşerek simetrik bir yapıya kavuşur. İlk periyotta doğru
akıma kayma yüzünden, anma akımının tepe değeri olan 9,165 kat akımın iki katı
kısa devre ani akımı olarak görülür. Yani, ani akımın tepeden tepeye değeri 18,33
katı olmaktadır.

Bu değer, 6,5-7 katı olarak yapılan manyetik ayarın, yanlış olduğunu göstermektedir.
Bu durumda motor koruma şalterinin bu görevi yerine getirip getiremeyeceği önem
kazanmaktadır. Bazen kablo empedansı bu ayara müsaade eder fakat çoğunlukla
ayar yetersiz kalır. Gereksiz şalter açmaları olacaktır. Verimsiz motorlarda da iç
direncin yüksekliği nedeniyle bu şikayet olmayabilir. Fakat motorların verimli türde
seçilmesi halinde, direnç azalması kalkış akımını daha da büyüterek, kalkışı vahim
hale getirecektir. Büyük sistemlerde verim ön planda olacağından kalkış akımının
büyümesine göz yumulacaktır.

Bu değerlerden yola çıkarak örnek bir motor koruma şalteri seçimi ve ayar değerleri
aşağıda verilmiştir.

Örnek motor 55 Kw 1500 d/dak.


400 Volt 3faz- Delta bağlantılı

Anma akımı (In ): 104 Amper


Kalkış akımı (Is): 6,5 In

Termik akım ayarı = In = 104 Amper olmalıdır.

355/448
Manyetik akım= 18,33 X 104 A = 1906,32 Amper olmalıdır.

125 amperlik bir şalterin termik akım ayarı 0,832 X 125= 104 A olarak
yapılabilecektir. Bu şalterin manyetik özelliği 10 katı akıma müsaade ediyorsa 1250
ampere ayarlanabilir demektir. Eski ayar düşüncesine göre 104A X 7= 728 A
olacağından şalter kabul görecektir. Halbuki uygulamada kalkış anında şalter
manyetik koruma amacıyla gereksiz yere açabilecektir. Sorunsuz ayarlanabilir şalter
ise 1906 amperi sağlayacak özellikte olması gerektiğinden 10 çarpanı ile 200
amperlik şalter bu iş için uygun olacaktır. Burada kablo empedansı kalkış anında sıfır
ohm olarak alınmıştır. Motor besleme kablosunun uzun olması durumunda 160
amperlik bir şalter uygun olabilir.

Bu durumda motor koruma şalteri 200 amper olmalıdır. Termik ayar için de, 104
rakamına (uç değer olarak alınmamak kaydıyla) ayarlanabilen termik ayar sahası
olmalıdır.

Görüldüğü gibi termik ayar sahası olarak bakıldığında kullanılabilecek bir şalterin
manyetik olarak da kullanılabilmesi için 125 A değil, 200 A seçilmesi doğru tercih
olacaktır. Ya da 16 dan büyük çarpanlı bir 125 amper şalter seçilmelidir. Tasarımda
bu kriter, kullanımı ve fiyatlandırmayı doğrudan etkilemektedir. Şartnamelerin ve
projelerin hazırlanması, ayarların sahada doğru yapılabilmesi ve tekliflerin eşit bazda
değerlendirilmesi için durum dikkate alınmalıdır.

REFINER SİSTEMİNDE YÜK VE MOTORA AİT PARAMETRELER

Kağıt fabrikalarında refinerler enerji tüketiminde kağıt makinası ile birlikte en ön


sırada yer alırlar. Bu boyutta enerji ihtiyacı büyük motor güçleri gerektirir. Motorların
büyümeleri ile birlikte, muhtelif sorulara, mühendislik açısından cevap bulunması
zorunludur. Bu kapsamda, öncelikle bazı tanımların yapılması gerekmektedir. Bu
tanımlar refiner motoru alımında, yol verici seçiminde ve kullanımında konuya bilinçli
yaklaşılmasını sağlayacaktır.

Büyük güç ihtiyacının olduğu yerlerde, yük ile ilgili bilgiler önem taşır. Bu bilgiler,
teorik kökenli olmak yanında ampirik özellikler de gösterir. Motor moment eğrisinin

356/448
yükün kaldırılması (starting), yükle birlikte hızlanmayı (accelerating), maksimum
moment ihtiyacını (pull-out) ve sürekli moment ihtiyacını karşılaması gerekir.

Refiner tiplerinin çeşitliliği kullanım ihtiyacından kaynaklanmaktadır. Çeşitlerin


çokluğu nedeniyle, yük-moment ihtiyaçları çeşitlilik gösterir. Moment üzerine etkide
bulunacak diğer parametreler, besleme gerilimi, kalkarken yükle ilişkisi, motorun
atalet momenti ve refinerin hızıdır. Motor seçiminde, bu bilgiler önemli rol oynar.
Motorların çok çeşitli moment eğrileri ile üretilebildikleri unutulmamalıdır. Bu nedenle
sadece güç ve hız bilgisi yeterli olmayacaktır.

Motor alımında bu bilgilerin yanında, yüklü iken, motor miline gelecek itme kuvveti
önem taşır. Motor milinin ileri geri hareketi olmadığından, bıçak ayarı ve hamur
nedeniyle, refiner milinin motora etki etmesi, motor rulmanında hasar yaratabilir.
Buna benzer bir durum esnek kaplinli motorlarda görülür. Dolayısıyla motor
rulmanının belli ölçüde ileri geri kuvvetlere dayanması istenmelidir.

Aşağıda refiner motoru alınırken tespit edilmesi gereken bilgilerin listesi


bulunmaktadır. Bu listedeki bilgiler, refiner imalatçısından alınacak ve motor
imalatçısına verilecektir. Kullanılan terimler motor imalatçılarının, motor
kataloglarında kullandıkları terimlerle ve Türkçe karşılıklarıyla verilmiştir. Açıklamalar
daha sonra yapılacaktır.

1. Yük momenti, (Load Torque): % 100 Nm olarak kabul edilir.


2. Kalkış momenti, (Starting Torque): Yük momentine göre yüzde olarak Nm
cinsinden.
3. Hızlanma momenti, (Accelerating Torque): Yük momentine göre yüzde olarak, Nm
cinsinden.
4. Azami moment, devrilme momenti, (Maksimum Torque, Pull-out Torque): Yük
momentine göre % olarak Nm cinsinden
5. Refinerin atalet momenti, (Refiner moment of inertia): kgm² cinsinden
6. Refiner milinin motor milini itme veya çekme kuvveti, (Thrust value): kgf
cinsinden

357/448
1. Yükün momenti: M (%100) Nm

Yükün ihtiyacı olan momenttir. Refinerin tam kapasite ile istenilen debi ve kesafette
çalışırken ihtiyacı olan momenttir. Elyaf durumuna göre yükün momenti değişse de
refiner imalatçısı tarafından refiner kapasitesi ve yük momenti belirlenmiştir.

2. Kalkış momenti: (%50 M) Nm

Refinerler çalışmaya alınırlarken, bıçaklarının sonuna kadar açık olmaları gerekir.


Ayrıca çalıştırılmadan hamur geçişine izin verilmez. Bu durum kalkış momentinin çok
küçük çıkmasına neden olur. Bu nedenle çoğunlukla ampirik olarak yük momentinin
% 50 si olarak alınırlar. Bıçakların kapalı olduğu bir durumda veya hamurun içeride
kuruduğu bir durumda, kalkış için moment ihtiyacı sistemi zorlayacak, tahribata yol
açacaktır. Refiner DCS üzerinden kontrola sahip bile olsa, devreye alınırken mutlaka
lokal olarak çalıştırılmalı ve otomasyona sonra geçmelidir. Refiner yol vericisinde
bulunan motor kontrol ve koruma sistemi çok iyi çalışmalı ve ayarları mükemmel
olmalıdır. Belirli süre sonunda akım normale düşmüyorsa sistem devre dışı olmalıdır.

3. Hızlanma sırasındaki moment : (% 50 M)

Kalkış momentinin hemen arkasından, sistemdeki sürtünme kayıpları ve sistemin


atalet momentine bağlı olarak motorun hızı, sıfırdan nominal değere doğru yükselir.
Bu döneme hızlanma veya ivmelenme süresi denir. İvmelenme süresi refinerin tipi,
ve döner parçaların atalet momenti ile ilgili olarak değişir. Sürtünme kayıpları ve
refiner miline bağlı olan çap genişliği atalet momentini etkilediğinden, ivmelenme
süresinde etkili olur. Yüksüz kalkışlarda momentin % 50 değeri aşmadığı
gözlendiğinden, ampirik olarak ivmelenme süresi içinde yükün moment değerinin %
50 olduğu ve sabit kaldığı kabul edilmektedir.

İvmelenme süresi motor açısından farklı bir süreçtir. Kalkış sonrasında motor
moment eğrisinin önce düştüğü sonra yükselmeye başladığı bilinmektedir.
İvmelenme süresi içinde en alt noktanın sağlıklı geçilmesi, ivmelenme süresinin
uzunluğuna ve motorun ürettiği moment değerine bağlıdır. Bilindiği gibi motorun
kalkış ve ivmelenme süreleri içinde direk kaldırmada şebekeden nominal akımının 6,5

358/448
katı akım çekmesi bu süre içinde, motor besleme geriliminde düşmeye neden olur.
Gerilim düşümüne bağlı olarak motor momentinde ayrıca bir düşme meydana gelir.
Gerilime bağlı olarak momentteki azalma, gerilimin karesi ile ters orantılı olduğundan
ciddi rakamlar ortaya çıkar.

Yönetmelikler normal yük koşullarında % 5 e kadar gerilim düşümüne müsaade eder.


Gerilim düşümünün, kalkış anında % 10 olması, momentin % 81 e düşmesi anlamına
gelir. Moment ivmelenme süresi içinde motorun eğrisine bağlı olarak bu bölgede
zaten düşük olduğundan, gerilim düşüklüğü gibi dış bir etki ile ayrıca % 19 aşağı
düşerek, hızlanmada zorluk yaşanmasına neden olur. Momentin minimum olduğu bu
alt noktaya pull-in Torque (minimum moment) noktası denir.

4. Azami moment : (%150 M)

İvmelenme süresinin sonuna doğru motor momenti bir tepe değere doğru tırmanır.
Bu tepe değere maksimum değer veya devrilme momenti adı verilir. Yük hala % 50
moment değerindedir. Motorun çalışma noktası, bu tepe değerin hemen arkasında ve
ona çok yakın bir yerdedir. Bu çalışma noktasında motora yük verilir. Yük momenti ile
motor momenti bir noktada kesişerek kendilerine bir denge noktası bulurlar. Bu
noktada yük momenti % 100 olacaktır. Yükte meydana gelecek anlık sıkışmalar
nedeniyle zaman zaman yük momenti yükselir. Yükselmenin limiti olarak % 150
moment değeri baz alınır. Motorun % 150 yük momentine cevap verebilmesi
beklenir. Bu değerin üstünde moment ihtiyacı olduğunda, bunun daha çok ciddi bir
sıkışma olduğu kabul edilerek motorun koruma cihazı aracılığıyla durması beklenir.

5. Refinerin atalet momenti:

Refinerin atalet momenti makine imalatçısının vereceği bir değerdir. Ayrıca yük
momentinin bilinmesi durumunda, hesaplanması mümkündür.

6. Refinerin motor milini itme/çekme değeri:

Refiner milinin ileri geri hareketi, refinerin yapısı gereğidir. Öğütümün ayarı mile bağlı
bıçağın hareketi ile sağlanır. Normal çalışma koşullarında, refiner mili istenilen bıçak

359/448
aralığında bırakılır. Bu durumda milin motor miline sabit, fakat küçük bir itmesi
(çekme) olur. Çalışma sırasında hamurda bulunan istenmeyen parçalar ve bıçağın
çalışma esnasında hareket ettirilmesi motor miline anlık itme veya çekme yönünde
bir kuvvetin uygulanmasına sebep olur. Bu hareket bir darbe hareketi şeklinde
gelişir. Hareketin itme veya çekme yönünde olması ortaya çıkan kuvvetin
büyüklüğünü değiştirmez. Bunun yanında itme (çekme) kuvvetinin ani itme/çekme ve
sürekli itme/çekme olmak üzere, iki farklı değeri olması gerekir. Bu değerlerin
hesaplanmasında motorun gücüne bağlı bir formül ve ampirik bazı değerler kullanılır.

Kuvveti yaratacak motor gücü, kaplinin çapı, motorun dönüş hızı, kaplinin dönüşteki
sürtünme kat sayısı, ani itme/çekme kuvvetinin bulunmasındaki temel ölçüdür.

F={Motorun gücü X Kaplin sürtünme kat sayısı X 194250 (sabit)} / {Kaplin


çapı (cm) X Motor devri}

Motor gücü: Kw olarak alınacaktır.


Kaplin çapı: Santimetre olarak alınacaktır. (Dişli çapı esas alınmalıdır.)
Motor devri: Devir/ dakika olarak alınacaktır.
Kaplin sürtünme
kat sayısı: 0,23 ( bakımlı dişli kaplinlerde iç ve dış dişlerin kayması)
Sabit sayı: 194250

Ani itme (çekme) kuvveti F Kilogram-kuvvet olarak çıkacaktır. Yukarıdaki formül bir
örnekle açıklanmalıdır.

Motor gücü: 315 Kw


Kaplin çapı: 20 Santimetre
Motor devri: 475 Devir/ dakika
Kaplin sürtünme
kat sayısı: 0,23
Sabit sayı: 194250

F= (315 X 0,23 X 194250) / ( 20 X 475)

F= 1481 kg

360/448
Düzenli itme kuvveti, F* ise ani kuvvete oranla son derece küçük kalmakta ve ani
değerin % 7 si olarak alınmalıdır. Bu durumda örnek probleme göre sürekli itme
kuvveti

F*= F X 0,07

F*= 1481 X 0,07

F*= 104 kg olacaktır.

Bu değerler, motorun ön ve arka rulmanlarının bu kuvvetlere dayanacak şekilde


seçilmesine yardımcı olur.

Formül dikkatle incelendiğinde, kaplin çapında meydana gelen büyümenin ve motor


hızındaki artışın itme kuvvetini azaltacağı, motor gücünü ise arttıracağı ortaya çıkar.
Bu da kaplin seçiminde ayrıca dikkate alınmalıfır.

Not: Hazırlanmasında TAPPI TIS 0406-03 referans alınmıştır.

361/448
BÖLÜM 14

ELEKTRİK BÖLÜMÜNDE VERİ DENETİMİ

Çalışan sistemlerde, kritik ekipmanların tamirinde elde yeterli bilgi olmayabilir. Eldeki
verilerin yeterli olup olmadığı yapılacak bir denetimle ortaya çıkarılır. Yeterli veri
sayesinde arıza süresi ve duruş süresi kısalacaktır. Bir yatırım sonrası elektrikli
cihazlarla ilgili veri eksikliği kendini hemen gösterir. Şifreler gibi basit bilgiler
eksikliğin göstergeleridir. Bunun cevabı yapılacak iç denetimle ortaya çıkar.

Kağıt fabrikaları gibi sistem topluluklarında ekipmanlar ve sistemler pek çok


üreticiden doğrudan alınır. Bir DCS veya PLC programı yazılım demektir. Bir tahrik
sisteminde hız kontrol ünitelerinde oldukça fazla sayıda parametre bulunur.
Bunlardan da ötede mutlaka konfigüre edilecek cihazlar ve enstrumanlar söz
konusudur.

Dokümanlarda ve verilerde eksiklik olmasının pek çok nedenleri vardır. Kaybolmuş,


tarihi geçmiş, biriktirilmemiş veya istenmemiş olabilirler. Bazı kağıt fabrikaları
mekanik bakış açısına sahiptir. Elektrikle ilgili detaylar farkedilemeyebilir. Yeni bir
anlayış veya ekip gelmesiyle durum ortaya çıkacaktır.

Eski bir sisteme yeni ilave edilen ekipman gruplarında sıklıkla veri eksikliği konusunda
sorunlar yaşanır. Verilerdeki eksiklik zaman içinde kendini daha fazla hissettirir.
Kontratlarda ve sözleşmelerde bu konular yeterince belirtilmemişse bakım
personelinin işi oldukça zorlaşır.

Tasarım değişikliklerinde de veri eksikliği ortaya çıkar. Standart olarak hazırlanmış


dokümanlar özel tasarım versiyonlarında kullanılamaz hale gelir. Tasarımda, yapılan
değişikliklerin neler olduğu bilinmiyorsa durum vahim demektir.

Çalışırken yatırım geçiren fabrikalarda sahada iki farklı iş aynı anda götürülmek
durumundadır. Mühendislere çok fazla iş gücü düşer. Yapılan her iki işte de
detaylarda gözden kaçan noktalar olacaktır. Bir gün ilave ekipmanlar devreye

362/448
alınarak sistem bütün halinde çalışmaya başladığında, ciddi bilgisizlik ve veri eksikliği
yaşanır.

Kendi içinde farklı firmalardan temin edilerek bütünlenen toplama yapılarda


çoğunlukla uyumsuzluklar yaşanır. Devreye alma aşamasında uyumsuzluklar ortaya
çıkacaktır. Bu duruma düşmemenin yolu yatırım öncesi veri denetiminden geçer. Veri
denetimi yapılan yerlerde uyumsuzluklar önceden farkedilecektir.

Yazılımlarda ve konfigürasyon amacıyla oluşturulmuş şifreler personel


değişikliklerinde sorun olmaya devam edecektir. Şemaların hem basılı hem de
elektronik ortamda kopyaları olmalıdır. Bunların arşivlenmesi maliyet getirecektir. Her
proje tadilatı büyüklüğüne bakılmaksızın güncellenmelidir. Bazı kağıt makinalarının
ikinci el olması nedeniyle eski orijinal projeler bir anlam ifade etmez. Böyle
durumlarda acilen proje üretimine gidilmesi gerekir.

Denetime başlamanın zamanı yoktur. Hatta derhal başlanılmalıdır. Denetimde ortaya


çıkacak eksikliklerin giderilmesi zaman alacaktır. Bazen elektronik donanımla yazılım
teknolojik gelişmeler nedeniyle zaman içinde uyumsuz hale gelir. Tıpkı BETA veya
VHS videolarda olduğu gibi eldeki dokümanı okumak imkansız hale gelir. Kısa sürede
dinozorlaşan yazılım ve donanımlar veri kullanımının en büyük düşmalarıdır. Veri
denetiminde bu tür durumlar tespit edilerek gerekli önlemler alınacaktır. Bunun
örneği 5 1/4 inçlik sürücülerin ortadan kalkmış olmasıdır, sürücü arızasında disketler
okunamaz hale gelir.

Veri denetimleri düzenli ve belirlenmiş aralıklarla yenilenmelidir. Elde bir veri


listesinin bulunması denetimi kolaylaştıracaktır. Denetimler eğitim açığı olup
olmadığını da gösterecektir. Eğitim konusu her alanda olacağı gibi veri yönetimi ve
veriye ulaşım konusunda da olmalıdır. Yedekleme belirli sürelerde yapılmalı ve
değişikliklerde mutlaka güncellenmelidir.

Herşeye rağmen gözden kaçan veri eksiklikleri olacaktır. Bunlar tespit edildiklerinde
gerekli düzeltici faaliyetler yapılmalıdır. Bu durum veri yönetiminin bir sürece
dönüştürülmesini sağlar.

363/448
Fabrikaların takip edecekleri konulardan biri de, verilerde güvenliğin sağlanmasıdır.
Özellikle yazılımların güvenliği zayıf olmaktadır. Verilerin kopyaları birden fazla
noktada saklanmalıdır. Eski bir yazılımın saklanması son derece yanlış bir
yaklaşımdır. Bu her doküman için geçerlidir. Verilerin özellikle yazılımların tedarikçi
firmada saklanması da hatalı bir yaklaşımdır. Bu veriyi saklamak birisinin görevi
olacaktır. Bu kişinin işten ayrılması veri güvenliğini bozacaktır. Veri denetimleri eski
ve işe yaramaz versiyonların ortaya çıkarılmalarını da sağlar.

Fabrika ölçeğinde sistematik bir yaklaşımla bakım dokümanları ve veriler etkili bir
şekilde veri denetimleriyle sağlanamalıdır.

364/448
BÖLÜM 15

ARIZALAR VE KORUNMA

KÖKEN ANALİZİ

Koruyucu Elektrik Bakım (KEB) tekniği kullanılan yerlerde, elektrikle ilgili arızaların
minimuma indiği bilinmektedir. Bununla birlikte kağıt fabrikalarında elektrikli
ekipmanlar, mekanik bağlantılarla birleşerek kompleks yapılar meydana getirirler.
Arızaya yol açacak noktaların çok olduğu durumlarda, sorunlu noktanın teşhisi,
arızanın kaynağının ve nedeninin tespit edilmesi önem kazanmaktadır. Arıza
kaynağının tespit edilmesi ve gereken önlemin alınması, aynı arızanın tekrarlaması
riskini ortadan kaldırmaktadır. Sadece böyle durumlar için geliştirilecek bir yöntem
belirlenmesi önemli olmakla birlikte, bu yöntemin tüm sorunlar karşısında
kullanılabilmesi ve bir yaşam tarzı haline getirilmesi de önemlidir.

Bütün dünyada Bilimsel yöntem adı ile, pek çok meslek erbabı ve araştırmacı
tarafından sıkça kullanılmakta olan bilimsel düşünme yöntemi, Türkiye’ deki okullarda
öğretilmediği için kağıt fabrikalarında kullanılmamaktadır. Bu yönteme benzer
düşünme sistemi geliştirmiş tecrübeli kimseler, zaman zaman, yöntemin bazı
basamaklarını bilmeden de olsa kullanmaktadırlar. ISO 9000 çalışmaları da aslına bu
yöntemi sıklıkla kullanmaktadır.

Tüm kağıt çalışanlarının yararlanabileceği bu yöntem, elektrikle ilgili sorunlarda


kullanılması amacıyla aşağıda sunulmaktadır. Bu yöntemden yola çıkılarak, sistematik
bir bakım tekniği geliştirilmiştir. Sorunun analizi yoluyla, sorunu ortadan kaldırma
olarak özetlenebilecek bu bakım tekniğine, Köken Analizi demek daha doğru
olacaktır. Bu yöntemde takip edilecek 7 basamak bulunmaktadır.

Basamaklar sırası ile şunlardır:

1. Bilgi toplama aşaması


2. Sorunun önemini kavrama aşaması

365/448
3. Parametreleri kavrama aşaması
4. Problemin kaynağını yakalama aşaması
5. Sorunu giderme aşaması
6. Yapılanların doğrulanması aşaması, (test aşması)
7. Köken analizi yapılması

1. Bilgi toplama aşaması

Bu aşamada çeşitli sorular sorularak bunlara cevaplar aranır. Bu sorular şunlar


olabilir:

 Arızanın oluş hikayesi nedir?


 Arıza öncesi veya sırasında kayda geçmiş ölçüm değerleri ve alarmlar varmıdır?
 Ekipmana ait doküman/dokümanlar varmıdır?
 Ekipmanın geçmişi ile ilgili hikaye bilgileri varmıdır?
 Ekipmanın çalışma şekli nasıldır?
 Daha önce benzeri bir ekipman üzerinde yaşanılmış bir tecrübe varmıdır?

2. Sorunun önemini kavrama aşaması

Sorunun öneminin kavranması, üretimin durmaması açısından önemlidir. Kağıt


fabrikalarında üretimin sürekliliği arzu edilir. Bazı arızalar üretimi durudurmazlar.
Bazıları ise üretimin küçük bir parçasını durdururlar. Fabrikanın tamamını durduracak
arızalar da yaşanabilir. Tüm bu arıza türlerini iyi anlayıp ona göre faaliyet
geliştirilmesi gerekmektedir. Arızalarda ve iş emirlerinin uygulanmasında bu
öncelikler önemli hale gelir.

Bu şartlar altında aşağıdakilere benzer soruların cevaplarının bilinmesi gerekir:

 Sistemin arızaya tahammülü nedir?


 Üretim nasıl yapılacaktır?
 Çalışmayan arızalı kısma nasıl müdahale edilecektir?
 Sorunun kaynağı ne olabilir?

366/448
3. Parametreleri kavrama aşaması

Elektrikle ilgili sorunlar, mekanik sorunlardan farklılıklar gösterirler. Bu iki sorun


tipine ait farklılıklar kısaca aşağıda özetlenmiştir:

 Elektrikle ilgili sorunlarda sorunun kolay teşhis edilememesine sıkça rastlanır.


Çünkü sorunu yaratan sebepler genellikle görsel değildirler. Yani ortada sorun
vardır, fakat sorunlu kısım ile ve nedeni ile ilgili ip uçları nadiren görülür tiptedir.
Bu nedenle sorunu bulmak zaman alır. Sorunu ve nedenini bulduktan sonra
çözüme ulaşmak daha kısa sürede olur.

 Mekanik sorunlarda ise sorunlu parça görülmekte ve sebepler tahmin


edilebilmektedir. Sorunun giderilmesi süreci mekanik parçalardaki tahribatların
büyüklüğü, sökme takma ile ilgili zorluklar, takımların hazırlanması, eleman
ihtiyacının çokluğu gibi nedenlerle uzundur.

Arıza teşhisinde bilimsel yöntemin kullanılmasını gerektiren sebeplerin başında,


sonuca kısa zamanda ulaşmak gelir. Benzer durum, kağıt işletmecisi için de
geçerlidir. Kağıt kalitesindeki düşüklüğün cevabı hemen verilemeyebilir. Bu gibi
durumlar sorunun teşhisi için zaman ihtiyacı yaratır. Sistematik düşünce geliştirilmesi
hantal bir yöntem değil aksine, sonuca doğru ve çabuk ulaşılmasını sağlayacak,
sağlıklı bir yöntemdir.

Sistemi oluşturan parametrelerin bilinmesi sayesinde, ortaya çıkacak seçeneklerin


ayıklanması kolaylaşacaktır.

 Ölçülebilecek parametreler nelerdir?


 Gerekli test aletleri nelerdir, bunlar elde varmıdır?
 Ölçülmek istenilen değerler ölçülebilecekmidir, fiziksel engel varmıdır?
 Ölçülecek değerleri elde etmenin başka bir yöntemi varmıdır?
 Ölçülebilen değerlerden hangileri beklentiler doğrultusundadır?
 Bu sorun ile benzer sonucu yaratacak arızalı başka bir parça olabilirmi?
 İki sorun üstüste gelmiş olabilir mi? Bunların arasında ilişki var mı? Bunlardan
hangisi olayı asıl başlatan durumundadır?

367/448
Sistemi bir bütün olarak algılamak ve alt parçaların görevlerini bilmek, sorunların
giderilmesine yardımcı olacaktır. Bu nedenle diğer zamanlarda eğitim yapılacaksa,
eğitimin kişinin eksiğini kapatmaya yönelik olması arzu edilir. Genel eğitimlerin
yararları oldukça az olmaktadır. Bu nedenle bu bölüm içinde bir eğitim modeli
verilmektedir.

(Not: Bu yöntemin kapsamına, bilimsel olmadığı için girmemekle birlikte, yapılacak


çalışma sırasında, ilk aşamada gözlenecek renk değişimi, koku, ses, sıcaklık gibi
fiziksel bulgulardan yaralanılabilir. Bu veriler tecrübeli kişilerde hızlı sonuca ulaşmayı
sağlar.)

4. Problemin kaynağını yakalama aşaması

Bir ünite üzerinde ortaya çıkan bir sorun, mercek altına alındığında, genellikle birden
fazla kusurlu nokta olduğu görülür. Ünitenin bu şartlar altında şu ana kadar nasıl
çalıştığı bile tartışılır. Bu durum, arızanın kaynağı açısından kafaların karışmasına
neden olur. Şüphesiz her tespit, değerli bir veri olarak alınmak durumundadır. Fakat
gerçek nedenlerin yakalanması için daha ötede birtakım çalışmaların yapılmasını
gerekir.

Bu çalışmalardan biri, sistemin ünitelere bölünerek, olayın/arızanın, sistemin hangi


kısmında olduğunu tespit etmektir. Bu sayede arızalı kısmın bir bütün içinde bir
köşeye sıkıştırılması sağlanmalıdır. (Örnek: Motor, besleme kablosu, MCC arasında
arızanın lokalize edilmesi gibi.)

Alt parçalara doğru arızanın lokalize edilmesi mümkün olduğunca sürdürülmelidir.


Yukarıdaki örnekte, motorda arıza tespiti yapılmışsa, motor üzerindeki araştırmayı
gene sistematik olarak sürdürmek gerekir. 3 nolu basamaktaki sorular, motor için de
tekrarlanmalıdır. Bu aşamada yapılacak test ve gözlemler, yeni verilerin ortaya
çıkmasına katkıda bulunur. Bu testler daha detaylı olmak durumundadır.

(Not: Elektrik ile ilgili sorunlarda problemin kaynağı araştırılırken, bazen iki bulgudan
hangisinin asıl başlatıcı olduğu karışabilir. İçine su girdiği için devre dışı kalan bir
motor ile devre dışı kaldığı için taşma sonucu, içine su giren bir motorun durumu

368/448
buna örnektir. Bu gibi durumlarda köken analizi farklı çözümler önerir. Bu nedenle
problemin kaynağı net olarak ortaya çıkarılmalıdır.)

5. Sorunu giderme aşaması

Arızalı bir ekipmanın üzerinde düzeltici işlem yapılmadan ekipman çalıştırılmamalıdır.


Gerekli düzeltici çalışma bazen basit bir ayar, bazen de arızalı parçanın
yenilenmesidir. Sorunun nedeni bulunduktan sonra, bu soruna yol açan neden de
aranmalıdır. Arızalanan bir kartın bulunup, yerine yedek kartın takılması köken
analizcisi için yeterli değildir. Köken analizi kavramı bu nedenle yeni bir bakım
anlayışı olarak bakımcının karşısına çıkmaktadır.

6. Yapılanların doğrulanması aşaması, (test aşması)

Tamirat sonrası ekipman veya cihaz üzerinde testler ve deneme çalıştırması yapılması
gerekmektedir. Deneme çalıştırmasının sonucunda, ekipmandan beklenen çalışma
performansı istenilen düzeyde olmalıdır. Çalışma tekrarlanarak sonucun alındığına
emin olunmalıdır.

7. Köken analizi yapılması

Köken analizi daha önceki bakım tekniklerine göre bir yenilik olarak gelmektedir.
Arızanın kökeninde neyin yattığı araştırılmalıdır. Kısaca olayın tekrarlamaması
gerekir. En son basamak köken analizi gibi görünmesine rağmen, birinci basamaktan
itibaren köken analizi başlamaktadır.

Motor neden yanmıştır, parça ömrünü tamamlamış mıdır, bu durum standart sapma
içinde midir? Bu sorular olayın hikayesini açığa çıkaran türdendir. Bu sorulara cevap
bulunamadığı takdirde, yapılan işlemler sadece basit bir tamirat olayı olarak
kalacaktır.

Sorun başka bazı olayların bir öncüsü de olabilir. Bu sorundan yola çıkılarak başka
bazı olayların önüne geçmek mümkün olabilecektir. Sorunlara bakış açısını
değiştirecek bu düşünme yöntemi pek çok sorunun önceden tespit edilebilmesine

369/448
yardımcı olacaktır. Erken uyarı almak daima felaketlerin önüne geçilmesine ve
olayların denetim altında tutulmasına yardımcı olacaktır.

Arıza üzerine bakım tekniği en kötü bakım tekniği olmakla birlikte, ne kadar koruyucu
bakım yapılırsa yapılsın, sıfır arıza ile işletmeyi götürmek de imkansız gibidir. En iyi
yöntem, koruyucu bakım uygulamak, arızalardan ders çıkartarak, arıza sayısını
istatistiksel olarak minimuma indirmektir. Köken analizi, arızalardan ders çıkarılması
için geliştirilmiş en uygun yöntem olarak yaygınlaşmaktadır.

Bir olayda çözüm için birden fazla çözüm önerisi ortaya çıkabilir. Bu önerilerden
herbiri, farklı harcama ve duruş süresi gerektirecektir. Çözümün vadesi uzunsa ve
bedeli fazla ise bazen arızanın giderilmesi ile yetinilir. Genellikle duruş süresinin
uzunluğu nedeniyle bir siparişin zamanında yerine getirilememesi gerekçe olarak
gösterilir. Fakat bu durum daha sonrası için olayın tekrarlamasını engellemez ve
başka siprişlerin ertelenmesine de yol açar. Köken analizi, öncelikle olaydan derslerler
çıkarılmasını hedeflemektedir. Bu sayede ekipler hatalardan ders çıkararak kendilerini
geliştirler ve sürekli öğrenen ekipler haline gelirler.

BİR EĞİTİM MODELİ İLE PERSONEL GELİŞİMİ SAĞLANMASI

Eğitim davranışların öğrenme yoluyla değiştirilmesidir. Bu değişikliklerin temelinde,


öğrancinin kapasitesi içinde kalacak, yeni bilgiler edinmesi, görevi ile ilgili formasyon
kazanması, davranışlarını değiştirmesi ve becerilerini arttırması bulunmaktadır.
Eğitimi veren kişinin hedefi ise, en kısa sürede öğrencinin eksiğini azami derecede
kapatmaktır.

Deneme yanılma yolu ile öğrenmenin dezavantajları

Deneme ve yanılma yolu eğitimde tesadüfen öğrenme anlamına gelir. Çok yavaş bir
süreçtir. Gerek zaman açısından gerekse, kişilerin yapacakları hatalar nedeniyle çok
pahalıdır. Pahalı olması yanlış öğrenme ve hatalardan ders çıkaramama gibi
nedenlerle daha da artar.

370/448
Deneme yanılma yöntemi, halen kağıt fabrikalarında kullanılan, hâkim bir yöntemdir.
Bu yöntemin maliyeti ile ilgili örnek olarak, yeni işe başlamış bir elektrikçinin, sorunlu
olduğunu düşündüğü bir motor koruma şalterini sökmeye çalışırken, MCC panosunun
enerjisini kesmesi verilebilir. Bu durumda otomasyon üzerinden pek çok motor birden
durarak, üretim aksaması yaşanır.

Bu olay sadece bu hata ile başlamamıştır. Yeni elektrikçiye bu konuda ne gibi bilgi
verilmiştir? Görev tanımı nedir? Arıza bölgesine giderken yanında ne gibi takımlar
bulunmaktadır? Motor, yük, kayış-kasnak, redüktörler, vanaların tipleri, akışkanların
viskozitesi gibi akım üzerinde etkisi olan süreç ekipmanları ve süreç değişkenleri
hakkında ne kadar bilgi sahibidir?

Yeni elektrikçinin, motor şalterindeki akımı kesmesinin gerçek sebebini buluncaya


kadar yapacağı denemelerin sayısı oldukça fazladır. Sonunda mutlaka sorun
çözülecek ve yeni elektrikçi o gün pek çok doğru veya yanlış bilgi edinecektir. Bu tam
bir deneme yanılma yöntemidir.

Eğer yeni elektrikçi işi ile ilgili eğitimi almış olsa idi, tam bir bilgi ve kendine güvenle
sorunu kısa sürede ve minimum zayiatla çözecekti. Bunun yanında kendisinin ve
mesai arkadaşlarının canını tehlikeye sokmayacaktı.

Planlanmış bir eğitimin yararı, doğrudan öğrenme yolunu kullanarak, deneme yanılma
yöntemi sırasında oluşacak yanlış öğrenmelere yer bırakmamasıdır.

Eğitimin felsefesi

Bir eğitim programının düzenlenmesinde aşağıdaki temel amaçlar hedef alınmalıdır.

1. Stajyere işletme için, onun ihtiyacı olan bilgiyi, yaşanmış deneylerden seçilmiş
örneklerle sunmak
2. Stajyerin öğrenme merakını arttırarak doğru amaca yönlendirmek
3. Stajyerin mevcut tecrübesini ve kapasitesini yakından tanımak
4. Stajyeri ve işletmeyi, gelecekte yaşanacak kötü durumlardan kurtarmak.
5. Stajyeri takımın uyumlu bir parçası haline getirmek

371/448
Eğitimin 4 aşaması

Eğitimde geçerliliği kanıtlanmış 4 aşama bulunmaktadır.

1. Aşama: Hazırlık
2. Aşama: Sunum
3. Aşama: Uygulama
4. Aşama: Gözlem

1. Aşama: Eğitim programı için hazırlık

Yeni bilgi ve becerilerin öğrenciye aktarılması için bir eğitim programı olmalıdır.
Sıralama hatası yapılarak öğretilmiş konular, öğrencinin kafasını karıştıracaktır. Bu
konuda hataya düşmemek için, eğitmen bir eğitim programı hazırlamalıdır. Bilgiler bu
programa göre, kademeler şeklinde verilmelidir.

Bu kademelendirme eğitimin birden fazla eğitmen tarafından verilmesine olanak


sağlar. Çünkü öğretilecek konular farklı dallardan eğitmen ihtiyacı yaratabilir. Yeni
eğitmen yeniden başa dönmeden konuları anlatabilmelidir. Eğitimden azami yararı
sağlamak için eğitmenler bu programı birlikte hazırlayabilirler.

Eğitim kolaydan zora doğru ve daha önemlisi, bilinenden bilinmeyene doğru


olmalıdır. Eğitimin sonunda stajyer bir işi yapabilecek düzeye gelmelidir. Her aşama
net olarak aydınlanmalı ve stajyerin gerekli bilgiyi öğrendiğine emin olunmalıdır.

Eğitimde karşılaşılan problemler eğiticinin bir konuyu eksik anlatması veya


açıklamasıyla ilgilidir. Bu durumda anlatılan konu stajyere bir mana ifade etmez.
Anlatım somut olarak öğrencinin beyninde yer etmemiştir.

Stajyerin eğitime hazırlanması

Stajyer alıcı olmalıdır. Bunu sağlamanın yolu gergin bir ortam yaratmamaktır. En
önemli engel kişilerin eğitim ortamında kendilerini özgüvenden yoksun

372/448
hissetmeleridir. Çünkü bilmedikleri için oradadırlar. Stajyerler, arkadaşça bir ortamda
eğitime katılmakla kazanacakları kişisel gelişimden haberdar edilmelidirler. Eğitimin
sonunda yapılan iş, hem işyerine, hem de stajyere bir yarar sağlamalıdır.

Eğitim süreci stajyerin kapasitesi ve bildikleri ile ilgili bazı tespitlerin yapılabilmesine
olanak sağlar. Bu durumda eğitim sırasında seviye tespiti yapılması, bazı konuların
geçilmesine veya bazı konuların daha güçlü vurgulanmasına yardımcı olur.

Eğitmen kursun kapsamı ile ilgili kısa bir ön bilgi sunmalıdır. Bu sunumda konuların
neleri kapsadığı anlatılmalıdır. Psikolojik olarak öğrencinin işleri yapabilecek şekilde
hazırlanması bu eğitimden beklenen başka bir sonuçtur.

2. Aşama sunum

Başarılı bir sunuş için ana hatlar aşağıdadır.

İşin nasıl yapıldığı gösterilmelidir. Bir işte işlemler doğru bir sıralama ile
gösterilmelidir. İşlemler zor ise 2 veya 3 kez tekrarlanmalıdır. Öğrenmede görsel
yöntemlerin çok etkili olduğu unutulmamalıdır. Daha sonra 3. aşamada öğrenciden
kendisinin yapması istenmelidir.

İşin nasıl yapılacağı anlatılmalıdır. İşin nasıl yapılacağı görüldükten sonra eğitmen işin
nasıl yapıldığını bir kez anlatmalıdır. Böylece stajyer öğrenci bir işin nasıl yapıldığını
önce görecek sonra dinleyecektir.

Bir işin neden ve nasıl yapıldığının anlatılması daha doğrusu öğretilmesi gerekir. Bir
elektrik teknisyeninin neden ve nasıl sorularına cevap olmaksızın, problemleri
sorgulamaksızın, robot gibi iş yapması son derece sakıncalıdır.

Gösterme ve anlatma, mutlaka detayların da anlatılmasıyla desteklenmelidir. Basit ve


kuru bir sunum yerine önemli detayların açıklandığı bir öğretim tarzı seçilmelidir.
Konunun anlatım tarzı olarak, işlemlerin hareketlerle de görselleştirilmesi gerekir.
Bilinen sınıf eğitim araçlarından yararlanılmalıdır. (Tahta, projeksiyon, iş masası gibi)

373/448
3. Aşama uygulama

Uygulama nelerin öğrenildiğinin kontrol edilmesine yarar. Bu aşamada daha önce


öğrenilenler tekrarlanır. İşin, verilen eğitim aracılığıyla yapılması sağlanır. Stajyer
öğrencinin hangi noktalarda takıldığı tespit edilir. Verilen eğitimin hangi ölçüde yararlı
olduğu görülür. İşin yapılması yanında eğitmen stajyer öğrencilere bazı sorular
sormalıdır. Ne, neden ve nasıl soruları burada cevap bulmalıdır.

İşin yapılmasındaki iş sıralamasının doğru olması gerekir. Bu aşamada eğitmen aynı


işin stajyer öğrenci tarafından yapılmasını talep eder. Cesaretlendirme ve başarı
önemli motivasyon kaynaklarındandır. Bu aşamada verilecek, kendine güven duygusu
öğrenciye ilersi için olumlu katkılar sağlar. Stajyer öğrenci işi mümkün olduğunca az
hata ile yapmalıdır. Eğitimi ileride stajyer öğrenciler bir tür asistan olarak
kullanılabilir.

3. aşamada eğitmen bazı detayların anlatılması ve anlaşılması için gerekli çaba


göstermeli ve atlamalarda bulunmamalıdır. Öğrencinin, öğrendiğini varsaymak
yerine, sorularla durum tespit edilmelidir. Öğrencinin anlatımında veya iş yapış
tarzında boşluklar görüldüğünde sorularla bu açıklar kapatılmalıdır.

Düzeltmeler psikolojik olarak pozitif bir yaklaşımla yapılmalı ve


kişiselleştirilmemelidir. Öğretmede aceleci tavırlardan kaçınılmalı ve sabırlı
olunmalıdır. Küçük bile olsa iyi yapılmış işler övülmelidir. Eğitici, gerektiğinde bir işin
yapılmasındaki performansın önemi için, işi bir kez daha göstermelidir.

Sorulan sorulara cevaplar net olmalı ve verilen cevaplar gereksiz yeni sorulara yol
açmamalıdır. Sık yapılan hatalar ile karşılaşıldığında, eğitici, birinci ve ikinci
aşamalara giderek bunun nedenini araştırmalıdır. Bazı noktalarda birden fazla kişinin
hata yapması özellikle birinci ve ikinci aşamalarda hata olduğunu gösterir.

Özetlenecek olursa:

 Hata düzeltmelerde pozitif yaklaşım sergilenmeli


 Kişiselleştirmelerden uzak durulmalı (Ben olsaydım…)
 Hataların sebebi bulunmalı

374/448
 Kişilerin kendi hatalarını bulmasına ve kendilerini eleştirmelerine yardımcı
olunmalı
 Temel sorunlar düzeltilmeli
 Her öğrenci işe katılmalı ve azami pratiği yapmalı

Tüm katılımcıların öğrendiklerinden emin olunduktan sonra, grup son aşamaya hazır
demektir.

4. Aşama Gözlem

Bu aşamada öğrenciden kendini iş ortamında, bakım ekibinden birisi imiş gibi


kanıtlaması beklenir. Pratik olmadan, bir becerinin geliştirilmesi mümkün değildir. 4.
aşama için aşağıdaki faktörler önemlidir:

İş üzerinde öğrenci yakın takibe alınmalıdır. Kalabalık bir eğitim sınıfında yakın takip
imkânsızdır. Fakat az sayı için yakın takip zorunludur. Eğitimin amacı öğretmek
olduğuna göre, amaca ulaşılıp ulaşılmadığı yakın takip ile anlaşılır. Tekniği öğrenmek
için uygulama şarttır. Fakat doğru tekniği öğrenmek için doğru uygulama şarttır.
Öğrenciler kendi başlarına bırakıldıklarında yanlış yöntemler geliştireceklerdir. Yakın
takip bunu önlemenin en iyi yoludur. Öğrencinin takibi mutlaka eğitmenin
sorumluluğunda olmalı ve kısım amiri ile bu sorumluluk ortaklaşa paylaşılmalıdır.

Bakımda çalışacak elektrik personelinin eğitimi son derece önemli ve kabul gören bir
yaklaşımdır. Çalışan bir makinanın veya kurulmakta olan yeni bir makinenin bakım
personeli muhakkak eğitilmelidir. Bu amaçla süpervizör veya bakım mühendislerinin
kullanılması düşünülmelidir. Büyük sistemlerde, gerek kuruluş aşamasında, gerekse
işletme aşamasında bakımda görevlendirilecek mühendislerin de, teknisyenler kadar
eğitime ihtiyacı vardır. Etrafta dolaşarak sistematik bilgi elde edilmesi hem güç, hem
de istenilen sonucu vermez. Bu durum deneme yanılma yönteminin tipik örneğidir.
Her sistem, nihayet kendine has özelliklere sahiptir. Bu nedenle eğitim amacıyla
profesyonel destek alınması gerekir.

Bir ekipman alınırken kontrata konulan, teknik personel eğitiminin yararı


tartışılmalıdır. Çünkü bu eğitim kalabalık gruplara sahada ve iş arasında verilmesi

375/448
yaralı olmayacaktır. Eğitimi alacak personel aslında elindeki iş bırakarak, eğitime
gönderilmiş ve eğitim için bir sınıf düzeni çoğunlukla kurulmamıştır. Kendi dilinde
ders notları yoktur ve ders sırasında tercüme (!) gerekmektedir. Detaylara inilemediği
için soru üretilmemekte ve yukarıda anlatılan eğitim aşamalarına uyulmamaktadır. Bu
durum, eğitimin, sadece görüntüden ibaret kalmasına neden olur.

Bir başka durum eğitimin süresi ve zamanlaması ile ilgilidir. Erken veya geç verilecek
eğitim, karmaşık sistemlerin anlaşılmasını zorlaştırır. Özellikle kontrattaki süre dersin
kapsamını belirlemektedir. Tahrik sistemleri, otomasyon sistemleri ve bobin makinası
elektriği gibi karmaşık konularda eğitimin mükemmel olması gerekir. İyi eğitim almış
mühendislerden, teknisyenlerini yetiştirmeleri beklenebilir. Fakat bilmek ve eğitmek
ayrı özelliklerdir.

Bu eğitimlerden sonra yakın takip işlemini kim yapacaktır? Personelin bilgisini


tartacak bir mekanizma bulunmamaktadır. Bu durumda uygulama için henüz zaman
gelmemiştir. Geleceğe dair bir ipucu halen belirgin değildir. Eğitimin sağlandığını test
edecek bir yöntemde bulunmamaktadır.

Eğitimin yerinde olup olmadığını test etmek geleceğe kalmaktadır. Bu durumda


gelecekte performansın düşük çıkması kişiye değil, eğitimin başarısızlığına
bağlanmalıdır. Neyin yanlış gittiği bilinmedikçe düzeltici önlem alınamaz. Eğitim
sonucu stajyer bakım elemanlarının performansında sorun olması, eğitim programının
gözden geçirilmesini gerektirir.

Başından beri anlatılanlar özetlenecek olursa:

 Eğitim çalışanın performansını, bilgi ve becerisini arttırmaya yönelik bir çalışmadır.


 Eğitimde pek çok teknik ve metot kullanılır. Kâğıt gibi özelliği olan bir sanayi
dalında eğitici, kendi metot ve tekniklerini geliştirmelidir.
 Stajyeri motive etmeyen bir eğitim başarılı değildir.
 Eğitimden, pratik sonuçlar beklenir.
 Eğitimin temel amaçları ve hedefleri vardır.
 Eğitimde katılımcılık çok önemlidir.
 Eğitimin aşamaları vardır. Bu aşamalara uyulmalıdır.

376/448
ELEKTRONİK DONANIMLARDA ARIZALARDAN KORUNMA

Günümüzün kağıt fabrikalarında yeni kontrol ve tahrik sistemleri, üretimde kapasite


artışları sağladıkları için sürekli talep edilmektedirler. Bu sistemler de elektronik
ağırlık artmakta ve kullanıldıkları yerlerde kendilerinden önceki ekipmanlara göre
şebeke sorunlarına, ya daha çok neden olmakta, ya da şebeke sorunlarına daha
hassas hale gelmektedirler.

Genelllikle elektronik cihazlar işletme içinde üretilen veya dışarıdan gelen, şebeke ile
ilgili gürültü sorunları ile karşı karşıyadırlar. Aşağıdaki satırlarda elektronik kökenli
donanımın kötü şebeke koşullarına karşı korunması için geliştirilecek yöntemler
belirtilmektedir.

Kritik donanımın tespiti

İşletmelerde her parçanın görevi son derecede önemli olmakla birlikte kritik
(olmazsa olmaz) donanımın tespit edilmesi gerekir. “Arızalandığında üretim durur
mu?” sorusu bunları tespit etmede işe yarayacaktır.

Tipik olarak PLC ler, DCS ler, elektronik motor hız kontrol üniteleri kritik donanımlar
arasındadır. Bunun yanında sensörler, tarnsmitterler, aktüatörler, arızanın toplam
maliyeti yüksek olan donanımlar da koruma planına alınmalıdır. Basit bir sensör kendi
fiyatı itibariyle çok küçük bir değerde olabilir. İmalatı durdurması onu kritik donanım
sınıfına sokar.

Aşağıda kritik ekipman ve donanımları seçerken 5 kriter bulunmaktadır.

1. Çalışmaması halinde üretimi kesintiye sokacak donanımlar,


2. Birinin yedeği olarak kullanılan sistemler ve emerjens sistemler,
3. Bir ekipmanı veya insanı koruması için kullanılan koruma üniteleri,
4. Tehlike anında kullanılacak acil durdurma sistemleri,
5. Sorunları uyaran alarm devreleri.

377/448
Koruma amaçlı plan geliştirmek

Kritik donanımın listesi belirlendiğinde, ikinci iş bu donanımlarda hangi koruma


tedbirlerinin alınacağı olmalıdır. Öncelikle hasarların ve kusurların farklı olan türleri
bilinmelidir. Çünkü her hasar türüne karşı farklı yaklaşım gerekmektedir.

Hasar ve kusur türleri 3 ayrı sınfta ele alınmalıdır:

1. Ani tahribat
2. Uzun süreli yaşlanma
3. İşlev bozukluğu

Ani tahribat bir donanımın kullanılamaz hale gelmesiyle sonuçlanan donanım


hasarıdır. Bir elektronik ünitenin yüksek gerilime maruz kalması tipik olarak kalıcı
hasar yaratacaktır. Uzun sürede yaşlanma izolasyon bozulmalarını ve malzeme
yorulmalarını beraberinde getirir. İşlev bozukluğu ise genellikle nedeni açıklanamayan
bilgi bozulması, veri kaybı, resetleme gibi sorunlar ve sonuçlar yarattığından, kaynağı
tespit edilemeyen çok önemli kusurlar olarak ortaya çıkar. Bu tür problemlerin
tekrarlamamaları için kök neden araştırılmalı ve düzeltici önlemler alınmalıdır.

Şebekede olan olaylar

Hasar ve kusurlara neden olan şebeke bozulmaları genellikle fabrika içinden ve bazen
de fabrika dışından kaynaklanır. Bunların % 80 i fabrika içindendir. Dışarıdan gelen
sorunlar, şebekedeki kesilmelerin yanında yıldırım düşmeleri sırasında olan geçici
olaylardır. Şebeke sorunları enerji dağıtımı sırasındaki şebeke operasyonları ve O. G.
Kompanzasyonunda meydana gelen anahtarlama işlemleri sonucu oluşur.

Şebeklerde olan enerji kalitesi sorunlarının nadiren bir komşu fabrikadan fakat
genellikle fabrika içinden kaynaklandığı bilinmektedir. Fabrika içi şebeke ve enerji
kalitesi sorunlarını yaratan olaylar genellikle motorların devreye alınması veya devre
dışı bırakılmaları, trafolardaki otomatik kademe değiştirici operasyonları, kaynak
makinalarını kullanırken yapılan hatalar, hız kontrol ünitelerinden yayılan gürültüler,
kötü topraklama tesisatı ve orta gerilim kompanzasyon devresindeki işlemlerdir. Bu

378/448
olaylar, gerilim kesilmeleri, gerilim çökmeleri ve arızaya neden olan geçici gerilim
bozulmaları yaratır.

Enerji kesintisi

En önemli şebeke sorunu enerji kesilmesidir. Bazı fabrikalar için son derece az
olmakla birlikte sonuçları yönünden önemli olaylardır. Eneji kesintisi üretimin durması
demektir.

Enerji kesilmelerinde alternatif enerji kaynaklarına sahip olmak temel


çözümlerdendir. Çözüm fabrika bazında veya donanıma göre şekillendirilir. Bunun için
jeneratör gibi yatırımı yüksek kaynaklar yanında, daha ucuz olacak UPS gibi araçlar
da kullanılır. UPS, kapasitesi yeterli seçildiğinde enerji kesintisinde sistemi aktif halde
tutabilir. Kesinti sırasında sistemin güvenli şekilde kapatılmasına olanak sağlarlar.

Gerilim çökmeleri

Gerilimdeki çökme ve şişmeler şebeke sorunlarının başında gelir. Bunların çoğunluğu


gerilimde çökmelerdir (gerilimin nominal değerinin altına düşmesi). Her elektronik
donanım, bu olaylar karşısında farklı derecelerde etkilenir.

Enerji kesintisinde olduğu gibi, çözüm donanım bazında veya fabrika bazında farklı
uygulamalar gerektirir. Fabrika çapında uygulanacak çözümler arasında yük
dağılımının düzenlenmesi, motorlara yol verme yöntemlerinde seçici davranmak, ana
trafonun seçimi, kablo kesitlerinin büyük tutulması, aşırı yüklenmelerden kaçınma ve
geniş besleme gerilimi aralığı bulunan cihazların seçimi gibi pek çok tasarım
seçenekleri bulunur. Bu çözümlerin hepsinin birlikte uygulanması gerçekten iyi
sonuçlar verecektir. Bunların yanında gerilim çökmelerine karşı yeni yöntemler de
geliştirilmiştir. Bunların başında çöküntü anında akülerden gerilimi düzeltici besleme
yapan dinamik gerilim düzelticiler gelmektedir. (DVR)

Elktronik kontrolörleri korumak için devrenin başına gerilim düzenleyiciler


konulabilir. Bu tür düzenleyiciler her tür iç ve dış kökenli gerlim çökmelerini
düzeltebilirler. Bu tür lokal çözümler fabrika çapında yapılacak pahalı çözümlere göre
daha ekonomik olurlar.

379/448
Gerilim çökmelerine karşı doğrudan alınacak önlemler arasında otomatik kademe
değiştiricili trafolar bulunur. Fakat trafo kademe değiştirme süresi gerilimi düzeltmek
için yeterli olmayabilir. Bunların yanında sabit gerilimli tarafolar ve UPS ler gerilim
çökmelerine karşı daha hızlı tepki verdiklerinden sıklıkla kullanılırlar.

Bu çözümlerin herbirinin kendine has avantaj ve dezavantajları bulunmaktadır.


Geçmişte gerilim çökmelerinde UPS ler olmadığı dönemde sabit gerilim trafoları
uygulanmaktaydı. Günümüzde elektronik cihazların beslemelerinin UPS üzerinden
yapılması oldukça yaygınlaşmaktadır.

Fabrikada yeni enerji ortamı

Günümüzde kontrol sistemleri değişmiştir, işletim sistemleri belirli bir sırayla sitemi
kapatıp açmaktadır. Besleme devreleri anahtarlamalı çalışmaktadır. Yükler
büyüdüğünden gerilim çöküntüleri daha büyük boyutlarda olmaktadır. Fabrikalar
sadece üretim alanları olmaktan çıkmış ve enerji dağıtım alanları haline gelmiştir.
Üretim kapasitesindeki artışlar enerji tüketimini arttırmaktadır. Bu nedenler kaliteli
enerji teminini zorunlu hale getirmektedir. Halen pratik olarak kullanımı ve ilk yatırımı
kolay olan UPS yaygın hale gelmektedir.

Geçici darbe gerilimleri (Transientler)

Büyük tahribatlara yol açmayan geçici darbe gerilimlerinin (transients) yapıları gereği
doğrudan ölçümleri oldukça zordur. Bunlar arasında çok kısa sürenleri en zor tespit
edilenlerdendir ve elektronik cihazları bozarlar. Rastgele olmaları ve yakalanmaları
için özel cihazlara gerek duyulması olayı zorlaştırmaktadır. Ölçülmesi en zor olan
geçici gerilimlerin gelişi güzel hatalara ve kontrol sistemlerinde kilitlenmelere yol
açtığı bilinmektedir.

Geçici gerilimlerin dış dağıtım şebekesinden gelmedikleri fabrika içinde üretildikleri


bilinmektedir. Bu sonuca ulaşılmasındaki ip uçları sadece gözlemlerden
kaynaklanmamaktadır. Ayni zamanda geçici gerilimlerin yapısı ve frekansları
(SPEKTRUMU) dağıtım hatlarının empedansları ile etkileşimleri göstergelerdendir.
Yıldırım olayı bunun tek istisnasıdır, o dış dünyadan gelen bir geçici darbe gerilimi
olayıdır. Geçici gerilimler kontaktörlerin açma kapamaları sırasında, motorların

380/448
çalıştırılmaları sırasında, hız kontrol ünitelerinin bulunduğu yerlerde ve
kondansatörlerin devreye girip çıkmaları sırasında meydana gelirler.

Geçici gerilimler kritik elektronik donanımlara tehdit oldukları halde, her geçici gerilim
olduğunda arıza meydana gelmez. Bunların hangi modda oldukları (modlar aşağıda
açıklancaktır), frekansları, dV/dt değerinin büyüklüğü yaratacağı etkinin büyüklüğünü
belirlemektedir.

Bunların pek çoğu etkisiz oldukları için her olay sonucu arıza yaşanmamaktadır. Fakat
fabrikalarda üretimi sürdürebilmek sorunların sıfıra doğru yaklaştırılmalarıyla
mümkündür. Sistemleri güvenli hale getirebilmek için, her ne zaman olursa olsun bir
darbe gerilimi geldiğinde onun büyüklüğünü ve dV/dt değerini düşürmek başlıca
önlem olmaktadır.

Bu arada geçici darbe gerilimlerini kontrol etmek için elektronik donanımlarda görülen
gürültü sinyallerini anlamaya çalışmak yerinde olacaktır.

Şebekede gürültü

Yukarıda geçici darbe gerilimlerinin tanınmasında modların önemi anlatılmıştı.


Bunlardan bir kısmı bir besleme kablosunda faz ve nötr iletkenlerinin her birinde ayni
anda, ayni şekilde ve ayni frekanslarda görülürler. Bunlara normal modda gürültüler
(Normal Mode Noise) denir. Besleme devresine bağlanacak (TVSS) denilen cihaz ve
filtrelerle giderilebilirler.

Bunların yanında daha zorlu bir gürültü türür bulunmaktadır. Bunlara Ortak modda
gürültüler denir. (Common Mode Noise) Bu durumda, nötr iletkeni ile toprak
iletkenleri arasında her iletkende görülürler. Nötr iletkeni ile toprak iletkenleri TN-S
topraklama sistemlerinde ana girişte bir birleriyle bağlanmışlardır. Bu nedenle her iki
iletken ayni gürültüyü taşır. Bu gürültü her iki iletkende de ortak ve son derece
bozucu etkiye sahiptir. Özellikle toprağa doğru akan akımlar tarafından yaratılır.

Ortak modlu gürültülerin çözümü izolasyon trafoları olmaktadır. Bu trafoların


çıkışlarında nötr ve topraklama iletkenleri yeniden ortak hale getirilmelidir.

381/448
İlave olarak söylenmesi gereken şey gürültü önleyici cihazların kablolarının
montajında alınacak önlemdir. Cihazın besleme girişi kabloları ile çıkış kablolarının
birbirinden uzakta tutulmalarıdır. Birlikte ayni tavaya veya konduite yerleştrilmeleri
halinde beklenilen yarar sağlanamayacaktır.

Sensörün veya transmitterin kontrolör ile ayni besleme ünitesinden beslenmeleri,


kaliteli montaj şartların başında gelir. Topraklama bağlantılarının ayni ortak noktaya
yapılması gerekir. Son olarak haberleşme kablolarının tavaları ve konduitleri ayrı
olmalıdır. Kablolarda tavaya yerleşim için Ek. 7 ye bakılmalıdır.

Haberleşme hatlarındaki sorunlar

Günümüzün kontrol cihazlarında haberleşme özellikleri bulunmaktadır. DeviceNet ve


Profibus gibi bus yapıları yaygınlaşmaktadır. Veri hatları üzerinden fabrika bazında
bilişim sistemleri ve insan-makina arayüzleri (HMI) kullanılmaktadır. Bu hatların
tamamında geçici gerilim darbelerinin bozucu etkileri görülür. RS232 gibi toprağa
bağlantılı yapılarda ortak modda gürültüler son derece etkili olmaktadır.

Haberleşme hatlarının korunmasında verinin tahribatı, veri kaybı ve bozulma dikkate


alınması gereken temel sorunlardır. Bozulma ve veri tahribatı hat üzerine takılacak
hat koruyucuları ile minimuma indirilebilir. (Communication Line Protector, CLP).

Sistem sorunları

Hat koruyucusunun seçiminde (CLP) dikkat edilmesi gereken nokta seçilecek koruma
gerilimi değerinin arızaya neden olacak gerilim değerinin altında, fakat besleme
geriliminin üstünde olmasıdır. Haberleşme hızları arttıkça koruma amaçlı cihazların
yüksek frekansları bozmadan, kayıpsız geçirebilmeleri önemli hale gelir.

Haricen kullanılan hat koruyucuları (CLP) cihazın içinde bir TVSS olsa bile sistem
güvenliğini arttırmaktadır. Geçici darbe gerilimlerinin ve gürültülerin CLP nin
topraklama noktasında tutulmaları bozucu etkisi olan ortak moddaki zararlı
gürültünün tutulması anlamına geldiğinden haberleşme hattını korumuş olacaktır.

382/448
Dış koruma elemanı iç koruma elemanının daha altındaki gerilimlerde görevini
yapmalıdır. Bu nedenle iç koruma elemanına ait değerlerin koordinasyon açısından
biliniyor olması gerekir.

Koordinasyon yanında yapılacak başka önlemler de bulunmaktadır. Bunların ilki


sistemin topraklama sistemine bağlantısında imalatçıların önerilerine uyulmasıdır.
Yapılacak küçük hatalar sorunlu sistemleri yaratır.

İkinci tedbir kablo güzergahının seçimidir. Gürültü kaynaklarına yakın döşenen


kablolarda gerilim endüklemeleri olur. Kuvvet kablolarına paralel döşenen haberleşme
hatlarında sorunlar olacağından bu tür montaj uygulamalarından sakınılmalıdır.
Haberleşme kablolarının kuvvet kablolarıyla 90 derece kesişmeleri sorun yaratmaz.

Topraklama sorunları

Bir cihaza iki farklı yerden topraklama bağlantısı yapılmış olması, topraklama
üzerinden akımların dolaşmasına neden olur.

Toprak bağlantılı haberleşme sistemlerinde ilk toprak iletkeni besleme kablosu ile
cihaza bağlanmaktadır. İkinci toprak iletkeni ise haberleşme kablosunun ekranı
olmaktadır. Yüksek frekanslı gürültülerin ve hata akımlarının topraklama iletkeni
üzerinde akmaları nedeniyle topraklama barasının her noktasında ayrı bir gerilim
okunmaktadır. Topraklama barasının iki farklı noktasında iki farklı gerilim olması,
gerilim farklılığına yol açacağından topraklama iletkeni üzerinde ilave akımlar akmaya
başlar. Bunlar gürültü oluşturur. Haberleşme kablosunu ekranı akım taşımaya
başladığında ciddi bozulmalar oluşur. Özellikle hat koruyucusu olmayan haberleşme
hatlarının bağlandığı cihazlarda bozulma ve tahribat olacaktır.

Topraklama sorunu yaşanan cihazlarda iki tür önlem alınabilir. Birinci önlem
haberleşme hattının tam izolasyonudur. Bu yöntem pahalıdır. Çünkü haberleşme
hattının sonunda yeni bir enerji kaynağı ve sistem izolasyonu için yatırım ve zaman
gerektirir.

Diğer çözüm ise besleme devresinde kullanılacak topraklama iletkenindeki yüksek


frekanslara yüksek empedans gösteren fakat düşük frekansları geçiren filtrelerdir.

383/448
Topraklama devresinde yüksek frekanslara yüksek empedans gösterilmesi
topraklama iletkeninde gerilim olmasını önlediği gibi haberleşme sorunlarını da önler.
Bunlar UPS gibi besleme kaynaklarının içinde bulunabilir.

Güvenilirliliği sağlamak

Yüksek seviyede güvenilirlilik sağlamak için iki aşama gerekmektedir. Bunlardan ilki
endüstriyel ortamda çalışacak donanımın seçilmesidir. Sıcaklığa dayanım ve mekanik
sağlamlık önemli unsurlardandır. Bir kez doğru seçim yapıldıktan sonra, ikinci
aşamada donanımın montajında kurallara uyulması sistemi güvenilir hale gelecektir.
Montaj sırasında gerek imalatçı firmanın önerileri, gerekse yönetmelikler rehber
olmalıdır. İyi koruma yapılmış sistemlerde her kullanım alanı için trafo tabanlı bir
UPS besleme sistemi sağlanmalıdır.

Bunlara ilave olarak haberleşme hattına, uygun değerde seçilmiş hat koruma (CLP)
elemanı monte edilmelidir. Topraklaması olan haberleşme hatları döşendiğinde
topraklama sistemi kalitesi iyi olmalı veya tam yalıtılmış sistemler oluşturulmalıdır.

En son olarak bir sistemi dört dörtlük kurduktan sonra, daha sonraki bir aşamada
sistem üzerinde bozucu değişiklikler yapılması önlenmelidir. Yapılacak bir hatada
sistemin korumasız kalması anormal durumlara yol açacaktır.

384/448
BÖLÜM 16

TİTREŞİM ANALİZİ

Döner aksamlı makinelerin çoğunda, arızaların nedenleri, kötü kaplin ayarı, rulman
arızası, balans bozukluğu veya hatalı montajdır.

Titreşimin ölçülmesi

Tüm makine ve ekipmanlar çalışırlarken titreşim meydana gelir. Aşırı titreşim bir
sorunun habercisidir. Titreşim, balans bozukluğu ve kaplin ayarsızlığında olduğu gibi,
mekanik kaynaklı olabilir. Bunun yanında rotor çubuklarındaki çatlama ve kırılmalar,
rulman akımlarının yarattığı rulman bozulmaları ve doğru akım motorlarında hatalı
besleme geriliminde olduğu gibi elektrik kökenli olabilir.

Titreşimi ölçmenin 3 farklı yolu bulunmaktadır.

1. Salınan parçanın hareket miktarının yani yer değiştirme uzunluğunun tepeden


tepeye milimetre olarak ölçülmesi.
2. Salınan parçanın hareket hızının, mm/saniye cinsinden veya ivmesinin
mm/saniye² cinsinden bulunması.
3. Gram-kuvvet cinsinden vuruntunun ölçülmesi.

Titreşim genellikle rulman yuvasının bulunduğu bölgede ölçülür. Hareket miktarının


ölçülmesi, düşük frekanslarda arızanın boyutunu daha iyi gösterir. Balans sorunu,
kayış veya keçenin yarattığı sorunlar, sürtünmeler gibi.

1000 devir/ dakikada dönen bir makinede, 64 mikronluk yer değiştirme normal kabul
edilir. 3000 devir/dakika için bu rakam 38 mikron olarak verilir.

Daha yüksek frekanslarda ise ivme ölçümüne gidilir. Hız ölçümü tüm frekanslarda
olumlu sonuç verir. Ölçümlerde tüm vibrasyonların toplamı ölçülür. Analiz ile sorunlu

385/448
frekanslar tespit edilir. Ağırlık cinsinden yapılacak ölçüm titreşimin rulmanlar ve
dişliler üzerinde yarattığı kuvvetlerin etkisini görmek bakımından ilave bir yarar
sağlar. İlişikte iki farklı tabloda titrşim değerleri iki ayrı tabloda verilmiştir.

Titreşim ölçüm cihazları

Hareket miktarının ölçülmesi titreşimli parça üzerine sabitlenen ve göstergesi olan bir
cihazla yapılır. Ölçülen değer direk olarak mm veya mikrometre cinsinden
okunmaktadır. Makinede pek çok dişli ve rulman bulunması halinde ivme veya hız
ölçümü daha karmaşık bir duruma gelir. Salınıma neden olan frekansların neler
oldukları (Fourier analiz tekniği) görülerek hızı veya ivmesi büyük olanların tespiti
yapılır. Bu frekansların ait oldukları parça tespit edilmeye çalışılır. Titreşim ölçümleri
için pek çok marka ve cihaz bulunmaktadır.

Rezonans

Tüm makinelerin doğal frekansları bulunur. Makine üzerindeki parçalarda, bu


frekansta veya ona yakın bir frekansta ilave bir salınımın meydana gelmesi
durumunda, her iki etki birbirleriyle birleşerek daha büyük bir salınıma neden olur.

Bu durumda makine rezonansa girmiş demektir. Makine hızı, doğal frekans


değerinden en az % 15 daha farklı bir hızla çalıştırılır. Makine hızı bu frekanslara
geldiğinde, beklemeden hızla bu bölgeyi geçmelidir.

Balans bozuklukları

Statik balans bozukluğu, döner parçanın tek tarafında kendini gösterir. Çözüm olarak
ya ilave bir parça karşı tarafa konularak, ya da ayni miktarda parça diğer taraftan
alınarak denge kurulur. Küçük ekipmanlarda statik balansa bakılır. Dinamik balans
yöntemi ise büyük döner parçalar için gereklidir.

386/448
Titreşimi azaltıcı önlemler

1. Mil üzerine geçirilecek rulman ve kaplin gibi parçalar, montajın tahribatsız


yapılması için, ısıtılmalıdırlar.
2. Tüm döner parçalar dinamik olarak toleransları içinde balansa alınmalıdır.
Parça üzerine takılacak kaplin ve diğer aksesuarlar takıldıktan sonra yeniden
dinamik balans işlemi tekrarlanmalıdır.
3. Tüm döner ekipmanlar, monte edilirlerken düzgün bir şekilde kaplin ve diğer
ayarları yapılmalıdır.
4. Komparator veya lazer gibi ayar teknikleri kullanılmalıdır. Sentil türü araçlar
kullanılmamalıdır.
5. Çalışma anındaki ısıl genleşmeler hesaba katılmalıdır.
6. Titreşim sınırları dikkate alınmalıdır.
7. Titreşim değerleri saklanmalı ve ileride kullanılmalıdır. Çünkü titreşim değerleri
zaman içinde artar. Planlı bakım bu tür gelişmeleri önler. 3 veya 6 ayda bir
titreşim ölçülmelidir. Titreşimde artış ekipmanın gözetim altında tutulmasını
gerektirir ve ölçümler sıklaştırılır.

Gürültü

Tüm makineler çalışırken ses çıkarırlar. Ses değerindeki değişmeler makine


çalışmasında sorun olabileceğini gösterir. Aşırı sesin pek çok nedeni olabilir. Bunlar
titreşim emici takozların olmamasından, makinenin bulunduğu yerden veya katı
bağlantı parçalarından olabilir.

Hız kontrollu alternatif akım.motorlarında, düşük anahtarlama frekanslarında gürültü


olur. Daha yüksek anahtarlama frekanslı yol vericilerde ses azalır. Şok bobinli, hat
filtreli veya özel rotor (silindirik olmayan oval yapıda) tasarımlı motorlarda gürültü
daha azdır.

Aşağıdaki tablolarda güce göre (Tablo1) ve hıza göre (Tablo 2) titreşim değerleri
verilmektedir:

387/448
Tablo 1. Hıza göre titreşim değerleri

Hız mm/sn 15 kw a kadar 300 kw a kada 300 Kw ın üstünde 75 kw çelik kaide

0,71 İyi İyi iyi iyi


1,12 kullanılabilir iyi iyi iyi
1,80 kullanılabilir kullanılabilir iyi iyi
2,80 kabul edilebilir kullanılabilir kullanılabilir iyi
4,50 kabul edilebilir kabul edilebilir kullanılabilir kullanılabilir
7,10 kabul edilemez kabul edilebilir kabul edilebilir kullanılabilir
11,20 kabul edilemez kabul edilemez kabul edilebilir kabul edilebilir
18,00 kabul edilemez kabul edilemez kabul edilemez kabul edilebilir
28,00 kabul edilemez kabul edilemez kabul edilemez kabul edilemez

Tablo 2. Yer değiştirmeye göre titreşim değerleri

Makine hızı (devir/dakika) mikron

3000 ve üstü 25
1500-3000 38
1000-1500 51
1000 ve altı 64

388/448
BÖLÜM 17

KURUTMA KISMINDA TAHRİK GÜÇLERİ VE MOMENTLER


(Gregory L. Wedel, Corporate VP Marketing and Technology, Gerald L. Timm, VP
Research and Development, The Johnson Corporation, Three Rivers, Michigan, USA)

Özet

Açık dişli, kapalı dişli veya keçe tahrikli kurutma tahrik sistemlerinde temel parametre
tahrik sisteminin çekeceği güçtür. Tahrik güçleri ile ilgili önceki çalışma, düz
(çubuksuz) silindirlerde döner sifonlarla ilgili güç hesaplamalarını kapsamaktaydı.
Bugün, pek çok makina sabit sifon ve çubuklu (barlı) silindirlerle çalışmaktadır. Bu
yazıda sabit sifonlu ve çubuklu silindirlerden meydana gelen kurutma gruplarındaki
güç hesaplamaları sunulmaktadır. Güç kapasitesinin hesaplanması kadar, gerekli
moment ihtiyacı da modern kurutma gruplarının tasarımında önemli bir yer tutar. Bir
kurutma bölümünde çekilecek güç kurutma silindirleri içindeki kondensat miktarıyla
beraber artış gösterir. Çekilecek güç kondensatın silindir yüzeyine tutunmasıyla
büyük oranda azalır. Silindir içindeki çubuklar (barlar) tutunan Kondensatın dönüş
hızını azalttıklarından, bu dönemde çekilen güç ve moment ihtiyacı azalır. Bununla
ilgili sonuçlar, kurutma silindiri içindeki çeşitli zaman ve şartlarda gözlenerek
sunulmaktadır. Bu bilgiler, kâğıt makinalarının ekonomik çalıştırılmaları amacıyla,
tahrik gücünün ve momentin öngörülmesine yardımcı olacaktır.

Giriş

Kâğıt makinası kurutma bölümünün önemli parçalarından biri tahrik sistemidir. Üç


farklı yapıda tahrik sitemi bulunmaktadır: açık dişli, kapalı dişli ve keçeyle tahrik
edilen sessiz kurutma sistemi. Her üç sistemde de çekilecek güçler önemli tasarım
parametresidir.

Tahrik güçleri ile ilgili genel rehber bilgiler çeşitli yayınlarda mevcuttur, fakat bu
yayınlarda çekilecek güçler tabanda normal kondensat birikimi ve çeperde ince
tabaka oluştuğu düşünülerek, tahmini değerler olarak verilmektedir. Bu tahminler

389/448
aşırı güç çekilmelerini de sağlayacak şekilde verilmelerine rağmen, kondensat
birikiminin havuz oluşturması, çubuklu silindir içi yapısı veya şelale durumundan
tabaka şekline dönüşme gibi özel durumların ihtiyaçlarını sağlayacak bir görüntü
vermemektedirler.

1970 lerin sonunda, Johnson şirketi çeşitli çalışma durumlarını dikkate alarak tahrik
gücünün ölçümlenmesiyle ilgili bir çalışmaya öncülük etmiştir (1). Bu çalışma o
zamanki kurutma gruplarının yapısına göre yapılmıştır. Düz silindirler ve döner
sifonlar dikkate alınmıştır. Bu gün, pek çok kâğıt makinası sabit sifon ve çubuklu
silindirlerle çalışmaktadır. Johnson önceki çalışmasını genişleterek çubuklu
silindirlerin çekilecek güç üzerindeki etkilerini incelemiştir. Burada göreceğiniz
sonuçlar çubuklu tip kurutma silindirleri ile ilgilidir.

Bu çalışma tahrik gücü yanında, tahrikte gereken moment miktarını da vermektedir.


Çekilecek güç yanında moment bilgisi, modern kurutma gruplarının çalıştırılması ve
tasarlanmasında önemli yer tutmaktadır.

Ortaya çıkan sonuçlar kondensatın gözlenen davranışını, çeşitli çalışma koşullarını


dikkate alarak sunmaktadır. Bu bilgiler kâğıt makinasının ekonomik olarak
çalıştırılabilmesi için ortaya çıkacak güç ve moment ihtiyacının anlaşılmasına yardımcı
olacaktır.

Kurutma bölümündeki çalışmaya kısa bir bakış

Buhar enerjisini silindir gövdesine aktardığında yoğuşur. Normal çalışma şartlarında


bu kondensat silindirden sifon aracılığıyla uzaklaştırılır. Silindir içindeki basınç,
kondensatın dışarıya çıkmasını sağlar. Bu basınç aynı zamanda büyük miktarda
buharın da kondensatla birlikte dışarıya kaçmasına neden olur ( yaklaşık buharın
%10–20 si). Buna kaçan buhar adı verilir.

Kâğıdın kuruma hızı doğrudan buhardaki enerjinin kâğıttaki neme aktarılma hızıyla
ilişkilidir. Kâğıttaki nem ile buhar arasında pek çok ısıl direnç bölgeleri bulunur.
Bunlar silindirin iç ve dış yüzeylerindeki kondensat tabakaları, kurutma silindirinin
kendisi, kâğıt ve kurutma yüzeyi arasında sıkışan hava ve kâğıdın dış yüzeyindeki
elyaf tabakasıdır.

390/448
Şekil 1: Isı direnç bölgeleri ve ısı transferi

Şekil 1 de gösterilen ısıl direnç bölgeleri temelde 3 sınıfa ayrılır; Kondensat, silindir
çeperi ve kâğıt. (Diğer bir değişle silindir içi ısıl direnç, silindirin kendi ısıl direnci ve
silindir dışı ısıl direnç) Her üç ısıl direnç te son derece önemlidir. Her üçü kurutma
oranını sınırlamaktadır. Bu çalışma kondensatın ısıl direnciyle ilgilidir.

Silindirlerin içindeki kondensat, ısı transferini önemli ölçüde engellediğinden, yüksek


hızlı makinalarda kondensatın silindirden uzaklaştırılması performans için önemlidir.
Çeşitli sifon tasarımları kondensatın uzaklaştırılması ve silindir içindeki kondensat
birikiminin derinliğinin azaltılmasını sağlar. Çubuklar, çepere tutunan kondensatta
türbülansı arttırarak, buharın metalle buluşmasına yardımcı olur ve ısı transferini
arttırırlar.

Kondensatın davranışı

Son 30 yıldır, kondensat direncini azaltmak adına oldukça büyük miktarda çaba
gösterilmiştir. Bu işi anlamak için, kondensatın silindir içindeki davranışını gözlemek
gerekmektedir. Makina hızına bağlı olarak, kondensat silindir içinde havuz
durumunda, şelale durumunda veya ince tabaka durumunda olabilir. Görünüşler
Şekil 2 de verilmektedir.

391/448
Havuz durumu Şelale durumu Tabaka oluşumu

Şekil 2 Kondensatın silindir içindeki davranışı

Eğer silindir yavaş dönüyorsa, kondensat buhar silindir yüzeyinde yoğuşarak


kenarlardan aşağıya doğru, tabanda su birikintisi yaparak süzülecektir. Bu duruma
havuz durumu denmektedir. Silindirin üst tarafında doymuş buhar olacağından ısı
transferini engelleyen direnç minimum olacaktır. Tabanda az miktarda biriken
kondensat kurutma grubunun çekeceği enerjiyi önemli ölçüde arttırmayacaktır.

Makina hızı bir miktar arttırıldığında ince bir tabaka kondensat silindirin iç yüzeyinde
dönmeye başlayacaktır. Fakat önemli bir miktar kondensat geriye doğru düşerek
çevrede tam tur atamayacaktır. Bu duruma şelale durumu denilmektedir. Şelale 335-
365 m/dakika makina hızında oluşmaktadır.

Isı transfer direnci bu durumda silindirin üstünde kondensat bulunmaması ve diğer


yerlerde kondensatın türbülanslı olması nedeniyle çok düşüktür. Öte yandan şelale
durumunda tahrikte enerji tüketimi çok yüksek olmaktadır. Güç ihtiyacı sadece hıza
bağımlı olarak artmaz, aynı zamanda silindir içindeki kondensat miktarına göre de
artar. Gücün artması yanında güç çekişi düzensizleşir ve şase ve silindirlerde sarsılma
başlar.

Çoğu modern makinalar 400 m/dakika nın üzerinde çalışırlar. Bu hızlarda kondensat
silindir iç yüzeyinde ince bir tabaka oluşturduğundan bu duruma tabaka oluşumu
denilmektedir. İnce kondensat tabakası aşırı türbülanslı değildir. Bu nedenle ısıl
direnç fazladır. Sonuç olarak, buharın ısısı buhardan kondensat tabakasına oradan
silindire aktarılırken, kâğıda ulaşan sıcaklıkta önemli miktarda düşme olur. Isı transfer
direnci makinanın hızı ve artan tabaka kalınlığı ile iyice artar. Tahrik gücü bu

392/448
şartlarda çok düşer. Tahrik gücü sadece makina hızına bağlı olarak artar. Fakat bu
durum aşağıdaki deneyde görüleceği üzere şelale durumuna göre daha düşüktür.

Kurutma silindiri tahrik gücü testleri

Kurutma tahrik gücü ve moment araştırması, Johnson şirketinin, Three Rivers


Michigan araştırma merkezinde, Joco 4000 ve Joco 6000 pilot kurutma silindirlerinde
yapılmıştır. Joco 4000 ve Joco 6000, 1,5m ve 1,8 m çaplarında ticari kâğıt makinası
silindirleridir. Silindir etkin boyları 6.35 m ve 8.76 m uzunluğundadır. 1220 m/dakika
ve 1830 m/dakika hızlarda dönebilmektedirler. Burada Joco 4000 (1,5 m çap) ile ilgili
sonuçlar verilmektedir.

Test sırasında silindir içine ölçülebilen bir su girişi yapılmış ve hız yavaş yavaş
arttırılarak çekilen güç ölçülmüştür. Bu kayıtlar silindirin hızı, çekilen güç ve
silindirdeki kondensat miktarı olarak yapılmış ve sonradan güç ve moment değerleri
grafik hale getirilmiştir.

Testler kurutma silindirlerinin içindeki çubuklarla ve çubuksuz olarak yapılmışlardır.


Burada sunulan bilgiler güç ve moment ihtiyaçlarını çeşitli hızlar için havuz, şelale ve
tabaka oluşturarak sağlanmıştır. Aynı zamanda bu testlerde tabaka oluşumunda
kondensat miktarı değiştirilerek tespitler yapılmıştır. Bu testlerdeki veriler çubuklu ve
çubuksuz olarak verilmektedir.

Silindir tahrik gücü

İlk seri testlerde, kurutma silindiri çubuksuz çalıştırıldı. Silindir içindeki kondensat
(su) miktarı 1,6 mm den 12,7 mm ye kadar değiştirildi

Tahrik gücü şekil 3 de çeşitli kondensat durumuna göre gösterilmektedir. Tahrik gücü
silindirin uzunluğu üzerinden Kw/ metre olarak listelenmiştir. Kondensat miktarı,
silindirin iç yüzeyinde düzgün bir tabaka dağılımı varmış gibi, kalınlık olarak mm
cinsinden verilmektedir.

393/448
Şekil 3: Kurutma tahrik gücünün hıza göre durumu (Çubuksuz)

Silindirin hızı arttıkça kondensat havuz durumundan şelale durumuna ve oradan


tabaka durumuna geçmektedir. Tahrik gücü tabaka oluşumunun başına kadar rampa
şeklinde artmaktadır. Bu noktadan sonra, tahrik gücü çok küçük değere doğru
azalmaya başlamaktadır. Şekil 3 de üç önemli nokta görülebilmektedir. Birincisi,
Şelale durumundan tabaka durumuna geçerken kondensat miktarının artması çekilen
gücü önemli ölçüde arttırmaktadır. İkincisi, gücün en üst değere çıktığı hız değerleri
kondensat miktarına bağlı olarak artmaktadır. Sonuncu olarak kondensat tabaka
oluşturmuşsa çekilen enerji kondensat miktarından önemli ölçüde etkilenmemektedir.
(Hatta 12,7 mm değerde bile)

Genellikle makina hızının her 10 metre/dakikası için ve silindirin uzunluğunun her


metresi için normalize edilmiş bir tahrik faktörü almak yaygın bir uygulamadır. Bunun
İngiliz birimlerindeki karşılığı her 100 feet/dakika makina hızı için ve silindirin her inç
uzunluğu için tahrik faktörü alınmasıdır. Bir kez kondensat tabaka durumuna
geçtiğinde, tahrik faktörü şekil 3 te görüleceği gibi yaklaşık olarak 0.005 hp / 100
fpm / inch olmaktadır. Benzer değerlere pek çok yayında rastlamak mümkündür (4
numaralı referans).

İkinci seride yapılan testlerde silindir çubuklarla çalıştırılmıştır. Silindir içindeki


kondensat gene 1,6 mm ile 12,7 mm arasında değiştirilmiştir. Sonuçlar Şekil 4 te
verilmektedir. Tahrik gücü silindir içindeki 5 farklı kondensat için gösterilmektedir.
Gene kondensat miktarları eşit dağılmış bir tabaka kalınlığı olarak verilmiştir. Tahrik

394/448
gücündeki düşüşe dikkat edilmelidir. Toplam tahrik gücü çubuksuz olanlara göre daha
az olmaktadır.

Şekil 4: Kurutma tahrik gücünün hıza göre durumu (Çubuklu)

Şekil 4 şelale durumundan tabaka durumuna geçişte gerekli gücün silindir içindeki
çubuklara rağmen hala kondensat miktarına bağlı olarak arttığını göstermektedir.
Keza gücün tepe değerine eriştiği hız değeri silindir içindeki kondensata bağlı olarak
artmaktadır. Tabaka durumunda kondensat miktarındaki artış çekilen gücü bir miktar
arttırmaktadır. Hâlbuki çubuksuz testlerde çekilen güç kondensat miktarına bağlı
değildi.

Şekil 3 ile şekil 4 arasındaki fark, çubuklu silindirlerin çubuksuzlara göre tabaka
oluşumunu daha düşük hızlarda yapabilmesidir. Öte yandan tahrik gücü çubuksuzlara
göre oldukça düşmektedir.

Kurutma tahrik momenti

Şelale durumundan tabaka durumuna geçişteki moment değeri de çok önemlidir.


Tahrik frenlerinin mekanik olanlarının yüksek momentlere dayanması kapasite olarak
mümkün değildir. Bunun ötesinde hız kontrolu yapılan motorlarda düşük hızlarda
düşük güçler söz konusudur, motor gücü makina hızıyla orantılı olarak artar. (“Bunun
anlamı küçük motorun frenleme sırasında geriye basılan elektrik gücüne
dayanamamasıdır. Çevirenin notu”) Bu nedenlerle havuz durumundan şelale
durumuna ve oradan tabaka durumuna geçişin dikkate alınması önemlidir.

395/448
Tahrik momenti tahrik gücünden ve buna karşı gelen tahrik hızından hesaplanmıştır.
Şekil 5 te tahrik momenti Newton metre olarak 5 farklı kondensat durumuna göre
verilmektedir. Bu şekil şelale durumundan tabaka durumuna geçişte kondensat
miktarına bağlı olarak momentin attığını göstermektedir. Ayni zamanda momentin
tepe değeri kondensat miktarına bağlı olarak daha yüksek hızlara kaymaktadır.
Tabaka oluştuktan sonra kondensat miktarı momenti etkilememektedir.

Şekil 5: Kurutma silindiri momentinin hıza göre değişimi (Çubuksuz)

Tahrik momenti tahrik gücünden ilgili makina hızına göre hesaplanmaktadır. Şekil 4
deki veriler kullanılmaktadır. Şekil 6 da gösterilen sonuçlar çubuklu bir silindirden
alınmıştır. Momentler Newton-metre olarak kurutma silindirinin her 1 metre uzunluğu
için ve 5 farklı kondensat miktarına göre şekil 4 dikkate alınarak hesaplanmıştır.

Çubuklu kurutma silindiri ile ilgili veriler şekil 6 da gösterilmektedir. Şelale


durumundan tabaka durumuna geçişte gerekli tahrik momenti kurutma silindiri
içindeki kondensat miktarıyla artar. Tepe moment değerinin oluştuğu makina hızı
kondensat artışıyla birlikte artar. Çubuklu silindirlerde kondensattaki artış tabaka
durumuna geçildikten sonra tahrik momentini çok az arttırır.

396/448
Şekil 6: Kurutma silindiri momentinin hıza göre değişimi (Çubuklu)

Şekil 5 ve şekil 6 arasında mukayese yapmak için çubuklu silindirlerde çubuksuz


silindirlere göre daha düşük hızlarda tabaka oluşumuna geçilmektedir. Aynı zamanda
şelale durumundan tabaka durumuna geçişte oluşan moment çubuklu silindirlerde
çubuksuz silindirlere göre daha düşük olmaktadır.

Tabakanın oluştuğu hız

Kondensatın şelale durumundan tabaka durumuna geçerken, çubuklu silindirlerin


çubuksuz silindirlere göre etkinliğini göstermek için, yukarıdan alınan veriler iki ayrı
grafikle aşağıda verilmektedir. Birincisinde çubuksuz silindirler ve ikincisinde çubuklu
silindirler görülecektir.

Şekil 7 de çubuklu ve çubuksuz silindirlerin çekeceği güçler görülmektedir.


Tabakalaşmanın başladığı an olarak gücün (momentin) en üst tepe değere çıktığı an
alınmıştır. Joco 4000 silindiri kapalı devre bir kamera ile içeriden izlenmektedir.
Doğrudan gözlemler de en büyük gücün çekildiği anın geçiş anı olduğunu
doğrulamaktadır. Şekil 7 çubuklu silindirlerde tabaka oluşumunun çubuksuz
silindirlere göre 100-300 m/dakika daha düşük hızlarda meydana geldiğini
göstermektedir.

397/448
Şekil 7:Çubuklu ve çubuksuz silindirlerde tabakalaşmanın oluştuğu hızlar

Düşük tabakalaşma hızı çok önemlidir. Silidir çubukları, çubuksuz silindirlerde


tabakalaşmanın oluşamayacağı hızlarda tabakalaşmayı sağlamaktadır. Bir kez
kondensat tabakalaştığında çubuklar ısı transferini hızlandırmaktadır. Öte yandan
tahrikten çekilen güç önemli ölçüde azalmaktadır.

Tabakalaşma halinde çekilen güç

Şelale durumundan tabaka durumuna geçerken çubukların etkisini göstermek için


yukarıda elde edilen verilere göre ikinci bir grafik sunulmaktadır. Bu grafik çubuklu ve
çubuksuz silindirlerin güç ihtiyacını birlikte göstermektedir. (Şekil 8)

Şekil 8: Çubuklu ve çubuksuz silindirlerin tahrik güçleri

398/448
Bu grafik çubuklu silindirlerin çubuksuz silindirlerden % 50 daha az güç ihtiyacı
olduğunu göstermektedir. Bu durum tahrik gücü küçük olan durumlarda çok
önemlidir. Kalın kondensat tabakalaşmasına rağmen tahrik gücünün düşmesi ayrıca
önem ifade eder.

Kurutma silindirlerinin tabakalaşma durumunda tahrik momenti

Şelale durumundan tabakalaşma durumuna geçerken gerekli moment değerleri


çubuklu ve çubuksuz silindirler için şekil 9 da verilmektedir.

Şekil 9 şelale durumundan tabakalaşmış duruma geçerken çubuklu silindirlerin


çubuksuz silindirlere göre % 20 daha az momente ihtiyaçları olduğunu
göstermektedir. Bu durum düşük momente sahip tahrik sistemlerinde çok önemlidir.

Şekil 9: Çubuklu ve çubuksuz silindirlerin tahrik momentleri


Diğer hususlar

Silindir çubuklarının monte edilmesi silindir içinde kalan kondensatın tabakalaşmasını


arttırır. Eğer kondensat tabakalaşırsa tabaka kalınlığındaki küçük artış çekilen güce
veya momente çok az etki edecektir. Eğer. Silindirler aniden durdurulup sifon
kondensatı atamadan tekrar devreye alınacak olurlarsa, geçiş durumunda çekilen güç
ve moment şekildeki kadar çok büyük olmayacaktır. Bu durum silindir içindeki
kondensat miktarının eşit olmaması ile ilgilidir.

399/448
Tabakalaşma hızının altında çalışan makinalarda çubukların monte edilmesi artan bir
tahrik gücü ve moment ile sonuçlanacaktır. Mesela, 200m/dakika hızla çalışan klasik
bir makinada güç ihtiyacı çeşitli kondensat miktarlarına rağmen 0,15 Kw/m olacaktır
(Bakınız şekil 3). Eğer aynı silindirlere çubuk ilave edilecek olursa, tahrik gücü tahrik
gücü kondensat birikmesi durumunda 0.5 Kw/m gibi çok yüksek bir değere
çıkacaktır. (13 mm tabaka derinliği için).

400 m/dakikanın üzerindeki hızlarda, tahrik gücü ve momenti her zaman çubuklu
silindirlerde daha az olacaktır.

400/448
BÖLÜM 18

TRAFOLARDAN YAYILAN ISILAR

Trafolar bir kağıt fabrikasında, enerjinin temininden dağıtımına kadar, her fırsatta
kullanılan ekipmanlardandır. Kağıt fabrikasının büyüklüğü ile enerji tüketimi doğru
orantılı olarak artmakta ve beraberinde trafo ihtiyacı ve sayısı artmaktadır. Enerjinin
böylesine yoğun olarak kullanılması, trafolardan ısı yoluyla atılan enerji kayıplarını da
doğru orantılı olarak arttırmaktadır.

Yatırımını çok önceden tamamlanmış ve kapasitesi düşük işletmelerde, dikkate dahi


alınmayan ısı kayıpları ve diğer kayıplar, sistem büyüklüğü ile beraber ciddi miktarda
artmaktadır.

Kayıplar konusu, çok yönlü olarak düşünülmelidir.

1. Trafo seçiminde olabildiğince verimli olanlar seçilmelidir. Bu değerleri


imalatçılar vermektedir.
2. Isı yayılımını olumsuz etkileyen sistem tasarımından kaçınılmalıdır
3. Yayılacak ciddi miktarda ısının ortamdan uzaklaştırılması zorunludur.

Yukarıdaki konulara açıklık getirilmesi gerekir.

1. Trafo seçimi.

Tüm özellikleri aynı olan, iki farklı marka trafonun verimlerindeki ve ısı kayıplarındaki
farklılık kastedilmektedir. Trafoların özellikle demir nüveleriyle ilgili özellikleri
farklılıklar gösterecektir. Çünkü her imalatçının kullanacağı sac malzemenin manyetik
geçirgenliği ve sacların paketlenmesi verimi etkilemektedir. Bunun dışında kapasitif
kaçak akımlar yüzünden meydana gelen kayıplar trafo imalatıyla ilgili
parametrelerdir. Histerisiz kayıpları da nüve kesitine bağlı olarak lineer artış özelliği
gösterir.

401/448
2. Enerji sisteminin tasarım parametreleri

Trafoların % gerilim düşümleri trafo üzerindeki kaybın asıl sebebidir. Bu değer bir
trafonun etiketinde belirtilmesi gereken önemli bir değerdir. Standart dağıtım trafoları
için % 4 ile % 6,5 arasında gerilim düşümü kabul edilebilir rakamlardır. Dağıtım
trafolarını besleyen büyük ana besleme trafosu için bu rakam biraz yükselmektedir.
Trafonun gücündeki artış ile, kısa devre akım değerinin artması ve bunu sınırlamak
için, gerilim düşümü yüzdesinin artması beklenir.

Gerilim düşümü talebe göre belirli oranda değiştirilebilir. Bu değerin düşürülmesi, ısı
kaybını azaltırken, kısa devre akımını arttırmaktadır. Kısa devre akımının artması,
seçilecek şalt malzemesinin fiyatını arttırmaktadır. Öte yandan % gerilim düşümü
değeri büyüdükçe gerilimin alt ve üst değerleri arasındaki fark büyümekte, trafo
yüklü iken ve yüksüz iken gerilim oynaması fazla olmaktadır. Ayrıca büyük motorlar
devreye girirken, çekilecek kalkış akımı yüzünden meydana gelen gerilim oynamaları
rahatsızlık verici boyutta olabilir. % gerilim düşümü için optimum seçim önemlidir ve
çok dikkatli karar verilmelidir.

Trafonun soğutulması için kullanılan kendi soğutma radyatörlerinin tasarımı ve ortam


sıcaklığı soğumayı etkilediğinden, trafonun daha sıcak ortamda çalışması bakır
sargılarındaki ısı kaybını arttırmaktadır. Trafo mümkün olduğu kadar iyi ve düzgün
hava dağılımıyla soğutulmalıdır.

Trafoya bağlanacak yüklerin özellikleri trafolardaki kayıpları belirler. Lineer yükleri


besleyen trafolardaki ısı kayıpları, genellikle şebeke geriliminin sargılar üzerindeki
bakır kayıpları ile ilgilidir.

Bu trafolara, lineer olmayan yüklerin bağlanması durumu çok değiştirmektedir. Isı


kayıpları eksponansiyel olarak artmaktadır. Sargılardan geçen toplam harmonik akım,
her harmonik frekanstaki akım büyüklüğüne bağlı olarak ve her harmonik frekanstaki
sargı direncine bağlı olarak I² R kayıplarını belirler.

Ayrıca her harmonik frekansa ait akım, kendi büyüklüğü, kadar manyetik akı yaratır.
Toplam manyetik akı miktarı, her harmonik frekanstaki akımın yarattığı manyetik
akıların toplamına eşittir. 15. harmoniğe kadar manyetik akı nedeniyle meydana

402/448
çıkacak ısı miktarı, nüvenin birim kesit alanının karesi oranında, eksponansiyel olarak
artar. Nüve kesit alanı büyük olan trafolarda ısı üretimi daha fazla olmaktadır.

Yüksek harmonik akımlar için, nüve kayıpları eksponansiyel olmaktan çıkar ve nüve
kesitiyle ters oranlı duruma gelir. 15. harmonik ve yakın üzeri frekanslar için nüve ısı
kayıpları lineer olarak alınabilir.

3. Yayılan ısının ortamdan uzaklaştırılması

Harici tip trafolarda ortam, atmosfer şartları olduğundan 40 ºC çevre sıcaklığı için
seçilen trafoda ayrıca soğutma gerekmez. Fakat tam kapalı odalara konacak dahili tip
trafolarda, oda içi soğutma düşünülmelidir. Bu tip odalarda trafo yangını düşünülerek
odanın yangına en az iki saat dayanması istenir. Bu nedenle kapısının da yangına
dayanıklı olması ve üzerinde panjur bulunmaması istenir. Bu tür ortamlarda trafonun
üzerinde bulunacak fanlar soğutmayı sağlayamaz. Ya klima sistemi ya da yüksek
debili fanlarla soğutma sağlanır. Bir tarafı cepheye bağlı odalarda soğutma kendi
halinde olabilir. Bu odanın, cephesinde havalandırma pencereleri kullanılarak çözüm
sağlanabilir. Trafonun bir kaide üzerinde, alttan yukarıya doğru, doğal bir hava
sirkülasyonu sağlanması da mümkün olabilir.

Trafonun kendi üzerine takılacak cebri fanları bulunabilir. Kullanılan sıcak havanın
ortamdan uzaklaştırılması ve taze hava girişi için odada iki adet yeterli büyüklükte
açıklık bırakılmalıdır.

Tam kapalı mekanlarda soğutma klima veya cebri fan ile olacağından, istenmeyen
sonuçların doğmaması için yedekli yapılar tercih edilmelidir. Bu durumda trafodan
yayılacak ısının büyüklüğü bilinmelidir. İmalatçıdan alınması gereken bu bilgi için,
ampirik bir değer kullanılabilir. Ampirik değer olarak, trafo KVA değerinin % 1’ i
(yüzde bir) alınmalıdır. Yedekli yapıda iki adet yüzde bir gücünde soğutma sistemi
kurulmalıdır. Büyük soğutma ihtiyacı hesaplanması durumunda biri yedek olan 3 adet
ünite kullanılabilir. Bu ekipmanların küçülmesi ve yedeklenmesini sağlar.

Harmonik akımların akacağı trafolarda ısı kaybı daha yüksek olacağından toplam
harmonik bozulma ve harmonik akımın dağılımı önemli hale gelir. Böyle trafolarda
trafo gücü büyütülerek ısınma faktörü (de-rating) dikkate alınmalıdır. Isınma faktörü

403/448
göz önüne alınarak seçilmiş trafolarda, trafonun ilave ısınması zaten dikkate
alındığından, atık ısı değeri diğer trafolardaki gibi düşünülmelidir. Aksi takdirde ısınma
etkisi çekilen akımla eksponansiyel olarak artacağından, trafodan yayılacak ısının özel
olarak hesaplanması gerekir.

404/448
EKLER

Ek. 1: Elektrikte temel emniyet bilgileri

(Aşağıdaki emniyet bilgileri daha güvenli bir ortam oluşmasına katkıda


bulunmayı amaçlamaktadır.)

Yaralanma ve ölümlere yol açan 3 temel olay elektrik şoku, ark parlaması ve ark
patlamasıdır.

Şok: Elekrik insan bedeninde sinirler, kaslar ve yüzey üzerinden akar. 220 voltluk, 40
watlık bir aydınlatma tesisatı ölüm için yeterlidir. 400 volt üzerinde çalışırken
ölenlerin yarısı canlı gerilimde çalıştıklarını bilmelerine rağmen ölmektedirler.
Kazaların büyük çoğunluğu uygun eğitim, düzgün planlama, iş hazırlığını iyi yapma,
talimatlara uyma, ve uygun donanımla önlenebilir.

Ark-parlaması: (Kısa devre anında oldukça yüksek ısıda erimiş metal ve metal
buharının çevresinde yaratacağı etki). Elektrik kazalarının % 80 i bu türde yaralanma
ve yanma olaylarıdır. Kaza anında bazen elbisenin yanması da söz konusudur. Ark
sıcaklığı güneş sıcaklığının 4 katına yani 20.000 Cº ye yükselebilir. Ark parlaması 2.
ve 3. dereceden yanıklara yol açar.

Ark-patlaması: (İletken maddelerin ve gazların ani genleşmeleriyle erimiş madde ve


parçalar tarafından yaratılan basınçlı dalga). Ark patlaması mor renkli bir patlamadır.
Patlama yapıyı tahrip ederken insanları ileriye fırlatarak devirir. Patlama sonucu kulak
zarlarında yırtılma ve ciğerlerde çöküntü meydana gelir.

405/448
1. Eğitim planlaması ve talimatların yazılması

Çalışanları eğitiniz. Şüphesiz elektrik emniyet tedbirleriyle ilgili eğitim önemlidir.


İşçilerin işlerini başarıyla yapabilmeleri için iyi hazırlanmış görev talimatları üzerinde
eğitime ihtiçları vardır (Kilitleme ve yaftalama talimatları gibi).

Her işi planlayınız. Her olasılığı dikkate alan iş planları hazırlamak için zaman
ayırınız. İşe başlamadan önce, potansiyel tehlikeyi ortaya çıkaracak şekilde her
aşamanın üzerinde düşününüz.

Umulmadık sonuçları bile düşününüz. Bir işi düşünürken işi alt parçalara ayırınız.
Yaptığınız planın değişebileceğini düşünerek planda değişikliğe hazır olunuz. Bir işte
çalışan her kişinin aynı planla hareket etmesini sağlayınız. Elektrik tehlikesinin olduğu
her yerde, işi özetleyen yazılı bir plan olmalıdır.

Talimatları bir alet gibi görünüz. Talimatlar işin hazırlanması, yapılması ve


tamamlanması için en iyi araçlardır. Herhangi bir alet gibi kullanılmalı ve
korunmalıdırlar.

Tehlikeyi görünüz. İş planınız tamalandığında, her basamağı gözden geçiriniz.


Ekipmanların düzgün çalıştıklarında emniyetli olduklarını, sorunlu olduklarında
emniyetlerinin olmadıklarını düşününüz. Keza potansiyel tehlike her zaman elektrikle
ilgili olmayabilir.

İnsanların kapasitelerini biliniz. Elektrikle görevlendirilecek her insan kalifiye ve


eğitilmiş olmalıdır. O kişi elektrikteki riskleri görebilmeli bu tehlikelerden sakınmalı ve
alınan önlemlerin önemini kavramalıdır.

2. Elektrik yönünden güvenli iş ortamının yaratılması

İş için doğru aleti seçiniz. Uygun alet ve edevatı seçerek onları erişimi kolay ve iyi
şartlarda saklayınız. Sigorta pensi yerine pense kullanmak, ölçü aleti yerine kontrol
kalemi kullanmak kazaya neden olabilir.

Ekipmanı izole ediniz. Bir kazayı önlemenin en iyi yolu tehlikeyi azaltıcı tedbirler
almaktır. Kapıları kapalı tutunuz. Pano kapaklarını kapalı tutunuz. Akaoruma amaçlı
konulmuş engelleri yerinden oynatmayınız. Koruyucu battaniyelerle canlı kısımları

406/448
izole ediniz. Bakım öncesi ekipmanı emniyetli hale getiriniz. Enerjisini kilitleyerek
kesiniz.

İnsanları koruyunuz. İş için doğru iş güvenliği malzemeleri kullanınız. Bunun içinde


emniyet gözlükleri, kafa koruyucu kasklar, gerilim eldivenleri, izole tabureler,
emniyet kemerleri veya alev koruyucu battaniyeler kullanınız.

Tehlike olasılığını azaltınız. Çalışma ortamını güvenli hale getirmek için, her enerji
kaynağını kapatınız. Enerjisiz bir ekipmanın enerjisinin hata sonucu gelebileceğini
düşünerek tedbir alınız.

Yukarıdaki ilkeleri denetleyiniz. İlkeleri gözden geçiriniz ve gerekiyorsa yenilerini


ilave ediniz.

3. Kilitleme/Yaftalama

Kilitleme/Yaftalama talimatları depolanmış enerjinin boşaltılması, enerjisiz


makinaların aniden çalışmaları gibi nedenlerle ortaya çıkacak yaralanma ve ölümleri
önlemek ve en aza indirmek açısından ortaya atılmışlardır. İşletme şartlarındaki
çalıştırma/durdurma işlemleri bunların dışındadır.

Talimatlar:

1. Kapatmadan önce enerji kaynağını ve ekipmanı tanı.


2. Ekipmanın enerjisini kes.
3. Enerji kaynağını/kaynaklarını izole et.
4. Kilitleme/Yaftalama işlemini yap
5. Uygun teknik ve kişisel koruyucu ekipmanları kullan ve elektriğin kesildiğini
ölçü aleti ile doğrula.
6. Artık enerjiyi boşalt.
7. Gücü/yükü boşalt

Kilit açma/Yafta indirme işlemleri:


1. Makinayı kontrol et.
2. Personeli uyar.
3. Kilidi aç ve yaftayı indir.

407/448
4. IP20 Dokunmaya karşı güvenlik

50 Volt ve üzerindeki gerilimlerde dokunmaya karşı güvenlik önlemi alınmış olmalıdır.


Bakım sonrası gerilim verilmeden önce koruma muhafazaları ve engelleyici parçalari
yerlerine takılmış olmalıdır.

IP 20 genellikle dokunmaya karşı koruma amaçlıdır. Resetleme, ayarlama gibi


işlemler sırasında dokunmaya karşı gerilimli parçaların izole edilmiş olmaları gerekir.

5. Isıya karşı önlem

Elektrik tarafından yayılan ısı öldürebilir veya sakat bırakabilir. Aşağıdakileri dikkate
alınız.

 Dünya üzerinde 20.000 Cº ye dayanacak hiç bir madde yoktur.


 Bakır buharlaştığında hacmi 67.000 kat artar ve akciğerler için ölümcül tahribat
yapar.
 93 Cº lik sıcaklık, saniyenin onda birinde deride 3. derece yanığa neden olur. Ark
parlaması yanıklarının durumunu düşününüz.
 Ciddi ve ölümcül yanıklar ark parlamalarında 3 metre uzaktan bile oluşabilir.

6. Emniyet yönünden elektrik sisteminin tasarımı

Sadece iş ve çalışan üzerindeki önlemler yeterli olmamaktadır. Ekipmanlarda


koruyucu muhafazalar olmak zorundadır. Aşağıdaki önlemlerle iş güvenliği
geliştirilebilir.

Devre izole olmalıdır. Elektrik sistemi koruyucu bakım sırasında kolay erişilebilir
olmalıdır. Kilitleme ve yaftalama işlemleri için kurallar olmalıdır. Ekipman dokunmaya
karşı en az IP 20 sınıfında olmalıdır.

Enerji sınırlandırılmalıdır. Arıza anında oluşacak ark parlaması sınırlandırılmalıdır.


Akım sınırlayıcı sigortaların kullanılması sağlanmalıdır. Bu tür donanımlar hem cihazı
hem de insanları korurlar. Mevcut sigortalardaki özellikler bunları karşılamıyorsa,
akım sınırlayıcı tiplerle değiştiriniz. Bu ölçü ark parlamalarına karşı alınacak başlıca
önlemlerdendir.

408/448
7. İlk yardım

Programınızın bir parçası olarak en yakın yanıkla ilgili sağlık kuruluşunun, adını, yerini
ve telefonunu öğreniniz.

 Elbisesi tutuşmuş bir kurbanın önce alevlerini söndürünüz.


 Alevler sönünce su ile soğutma yapınız.
 Ayakkabı, kemer gibi sınırlayıcı eşyaları çıkartınız.
 Yanık uzuvları şişmemeleri için yukarıda tutunuz.
 Kurbanın kırık kemikleri veya hasarlı omuru olabileceğini düşünerek dikkatli
davranınız.
 Şoka karşı tedavi uygulayınız. Vücut sıcaklığını sabit tutunuz. Ağızdan bir şey
vermeyiniz. Varsa yüksek konsantrasyonlu oksijen veriniz.
 Kurbanı hastaneye kadar ılık ve rahat tutunuz. Temiz bir örtü ile örtünüz. Yaralar
steril veya temiz örtü ile örtülmelidir.
 Doktor ve hemşirelere kaza ile ilgili detaylı bilgi veriniz. Bu bilgiler, sağlık ekibine
yara hakkında çabuk ve doğru teşhis imkanı verir.

409/448
Ek. 2: Elektrik montaj malzemelerinin depolanması ve
bakımı

Montaj amacıyla temin edilmiş ve monte edilmeleri için stokta beklemeleri gereken
elektrik malzemelerinin saklanması, korunması ve gerekiyorsa bakımlarının yapılması
bazen zorunluluk halini alır. Yeni kurulacak fabrikalarda, yapılaşma henüz
tamamlanmamış olabilir. Bu durumda inşaat alanı durumunda bulunan ve henüz üstü
kapanmış veya kapanmakta olan alanlar, maalesef depolama alanı olarak kullanılmak
zorundadır. İnşaatın her tür olumsuz koşulları ve diğer montaj işçilerinin iş alanları
durumundaki depolama alanlarında, sadece doğa şartları değil, insan kusurları da
malzeme için tehdit oluşturur.

Bu amaçla yaptırılan All-Risk sigortası görülebilen hasarlarda işe yaramaktadır. Oysa


ekipmanlar üzerinde görülmeyen, gizli bazı bozulmalar meydana gelir. Bunların bir
kısmı tespit edilebilirken, diğer bazı bozulmalar anında tespit edilemeyeceğinden,
yaptırılan sigorta tam anlamıyla kullanılamayacaktır. Ürün veya ham madde stok
alanlarının, öncelikle tamamlanarak geçici ambar haline getirilmelerinde yarar
bulunur. Geçici gümrükleme alanı olarak ta kullanılabilecek bu alanlar, malzemelerin
korunması için ciddi imkanlar yaratır.

Aşağıda anlatılacak olan bilgiler tavsiye niteliğinde ve genel bilgiler olduklarından,


özel ve yerel bazı farklılıklar yaratılabilir. Yatırım döneminin çok hareketli olması
nedeniyle, bilinmesine rağmen, bazı noktalar atlanabileceğinden, hatırlatma
amacıyla aşağıdaki rehber düzenlenmiştir. Bazı şartlar, yatırım aşamasında adeta
imkansız gibi görünse de işin gereği olduklarından listelenmişlerdir. Şantiye
koşullarında, insanların en basit hijyen şartlarının ve ısınma ihtiyaçlarının bile
karşılanamadığı durumlarda, bazı depolama alanlarının ısıtılması gibi koşulların
garipsenmemesi gerekir. Çünkü bu ekipmanlar, yıllarca işletmeye hizmet etmeleri
düşünülen ve ciddi paralar ödenmiş kritik ekipmanlardır. Aşağıda depolama koşulları
ve diğer yardımcı bilgiler, maddeler halinde sıralanmışlardır.

1. Tüm elektrikli ekipmanlar temiz, kuru ve ısıtılmış bir ortamda fiziksel


tahribat tehdidi olmadan saklanmalıdır. Ekipmana ulaşmak, görmek, kontrol
etmek gibi durumlar için kişisel yetki sınırlamaları yapılmalıdır.

410/448
2. Ekipman geldiğinde, nakliye sırasında meydana gelmiş olabilecek hasarlar
bakımından kontrollar yapılmalıdır. Hasar olmuşsa, nakliye firmasına veya
sigortaya yönelik, hatta nakil aracı oradan ayrılmadan, hasar tutanağı ve
ardından hasar keşfi düzenlenmelidir. Fotoğraf alma iyi yöntemlerden biridir.
3. Bazı durumlarda hasarın boyutu veya tespiti, görülemeyen tahribat
olabileceğinden, anında mümkün olamayabilir ve test yapılması ihtiyacını
gerektirebilir. Bu durumda sigorta şirketine duyuruda bulunarak, gerekli testler
daha sonra yapılmalıdır.
4. Bunun için bir depo sorumlusu tahsis edilmeli ve tüm malzemeler dökümleri ile
birlikte, bu eleman tarafından saklanmalıdır. Depodan montaja gönderilen
malzemeler, kayıtla montaj firması elemanlarına sağlam olarak teslim
edilmelidir.
5. Yukarıdaki koruma şartları yapılamayacak ise, ambalaj önemli hale gelir.
Koruma için sarılacak su geçirmez örtüler, rutubet için de iyi bir koruyucudur.
6. İmalatçının nakliye için kullandığı, ekipmanı üzerine yüklediği ahşap veya
metal taban kızakları ve paletler, son montaj anına kadar, mümkünse
çıkarılmamalıdır. Çünkü montaj amacıyla kullanılacak iş makinalarının
ekipmanlara zarar vermeleri önlenmiş olur. Bu tür ambalaj artıklarının montaj
alanından toplanarak belirlenen noktaya bırakılması ve yapılacak tüm yatay ve
düşey nakliyeler montaj firmasından beklenmelidir.
7. Ekipman geldiğinde izolasyon testleri yapılarak kayda alınmalıdır. Depolama
süresinin uzun olduğu durumlarda, belirli aralıklarla izolasyon testlerinin
tekrarlanması gerekir. En nihayetinde, start-up öncesi, enerji verilmeden önce,
düzeltme için belirli bir zaman payı bırakılarak, test tekrarlanmalıdır.
8. Belirli aralıklarla depolama koşulları ve ekipmanların durumları kontrol
edilmelidir. Koşulların iyileştirilmesi sağlanmalıdır.

Yukarıdaki depolama şartlarının sağlanamadığı durumlarda, dahili ve harici depolama


işlemleri aşağıdaki gibi yapılmalıdır.

1. Metal gövdeli pano tipi şalt malzemeleri, monte edilecekleri konumda yani
düşey konumda tutulmalıdır. Kir, nem, fiziksel darbeler gibi dış etkilerden
uzakta, havalandırması iyi bir çatı altında saklanmalıdır.
2. Panoların içinde sürekli işletme şartlarında kullanılacak pano ısıtıcıları varsa
enerjilendirilerek, bekletilmelidir.Trafolar düşük bir gerilimle beslenerek

411/448
bekletilebilirler. Bu durumda, iş emniyeti için, yangın riskine ve çarpılmalara
karşı gerekli tedbirler alınmalıdır.
3. Panoların içinde kendi ısıtıcıları yoksa, pano içine seyyar bir lamba asılarak
mekan 12 °C nin üzerinde sıcak tutulmaya çalışılmalıdır. Lambanın pano
duvarlarına dayanmaması gerekir.
4. Çok rutubetli yerlerde ekipman sandığından çıkarılarak havalandırma
sağlanmalıdır.
5. Yağlı kesiciler, trafolar gibi boş olarak gelen ekipmanlar, gelir gelmez,
koruyucu yağla doldurularak saklanmalıdır Bu ekipmanların üzerine su gelmesi
önlenmeli, kapalı yerlerde saklanmalıdır. Enerji verilecek bobin ünitelerinin
izolasyon dirençleri her 6 haftada bir ölçülmeli ve gerekiyorsa kurutulmalıdır.

Aşağıda bazı özel ekipmanlar için depolama şartları verilmiştir.

Busbarlar

Busbarların saklanacağı ortam kuru, temiz, havadar ve ısıtılmış olmalıdır. Fiziksel


tahribat olmamalıdır. Bunlar yapılamıyorsa gene temiz ve kuru bir çatı altında gerekli
ısı sağlanarak saklanmalıdır. Açık havada depolanmak zorunluluğu varsa, hava ve
toza karşı üstü örtülmeli ve elektrikli ısıtıcı ile çiğ oluşumu önlenmelidir. Bir metreküp
ortam için 100 vat ısı yeterli olacaktır. Montaj öncesi, busbarların hangi tip
olduklarının saklama ve koruma açısından bir farkı bulunmaz.

Motor ve jeneratörler

Koruma grubu düşük bazı motorlar ve jeneratörler için kapalı depolama yapılmalıdır.
Harici tip, tamamen kapalı tip (IP 55 ve üzeri) veya ex-proof tipler dışarıda
tutulabilirler. Gene de inşaat tozları ve fiziksel darbelere karşı örtülü koruma
yapılmalıdır.

Dışarıda tutulacak motorlar ve motorlu vanalar

Aşağıdaki kontrol ve koruma yöntemleri kullanılmalıdır.

412/448
1. Motor klemens kutuları üzerinde, nakliye için geçici olarak konulan plastik kör
tapalar alınarak, yerlerine orijinal kör rakorlar takılmalıdır. Bu rakorlar su
geçirmez olmalıdır.
2. Tüm motor ve jeneratörler, montaj pozisyonlarında depolanmalıdırlar. Örnek:
Dikey çalışan motorlar şaftları aşağı gelecek şekilde dikey olarak
korunmalıdırlar.
3. Dahili ısıtıcıları olan, orta gerilim motorları gibi motorlarda, geçici olarak
ısıtıcılara uygun değerde enerji verilmelidir.
4. Geldiği andaki orijinal izolasyon dirençleri ölçülerek kayıt altına alınmalıdır. Bu
değer, fabrikada yapılan izolasyon test değerleriyle mukayese edilmelidir.
5. Fırçalı motorların fırçaları alınarak, kuru ve sıcak bir ortamda muhafaza
edilmelidir.

Mekanik montajın tamamlanması sonrası motor ve jeneratörlerin korunması


aşağıdaki gibi yapılmalıdır.

1. Tahliye ve yağlama delik ve boruları çok sıkı kapalı olmalıdır. Kollektörlerin


üzerine uygulanmış koruyucu kaplamalar gerektiği takdirde yenilenmelidir
2. Her 3 ayda bir izolasyon dirençleri ölçülerek kaydedilmelidir. Okuma
sırasındaki hava sıcaklığı ve rutubeti not edilmelidir. Eğer kablolar bağlanmış
ve direnç düşükse kablolar sökülerek test tekrarlanmalıdır. Hala düşük değer
okunuyorsa ve motor iç ısıtıcısı yoksa, bir lamba ile motor gövdesi ısıtılmalıdır.
Bu da çözüm değilse motor gövdesi daha farklı ve kabul görmüş bir yöntemle
ısıtılarak istenilen değer sağlanmalıdır.
3. Devreye almadan 6 hafta önce izolasyon dirençleri ölçülmeli ve sorun
görülüyorsa yukarıdaki yöntemlerle sargılar kurutulmalıdır.
4. Eğer motor sahada 1 yıl ve üzeri beklemişse gres yağı kontrol edilmelidir.
Gözle yapılacak kontrolda, yağ bozulması (sabunlaşma) tespit edilirse, eski
yağ temizlenerek değiştirilmelidir. Rulmanlarda paslanma tespitinde, rulmanlar
da yenilenmelidir.

Start-up’ın hemen öncesi motor ve jeneratörlerde yapılacak işler aşağıda


sıralanmıştır.

1. Kablolar bağlanmış olarak, izolasyon ölçümleri yapılmalı ve kayda alınmalıdır.

413/448
2. Koruma amacıyla uygulanmış koruyucu maddeler kollektörlerin üzerinden
temizlenmelidir.
3. Fırçaların temizliği üretici firma önerilerine göre temizlenmelidir.

Trafolarda yapılacak işler

Aşağıdaki şartlar dışında, trafolar kapalı mekanlarda saklanmalıdır.

1. Harici tip trafolar


2. Yükseltilmiş ve çatı yapılmış koruma alanlarında saklanacak dahili trafolar

Kuru tip trafolar dahili trafo gibi saklanmalıdır. Varil içinde gelmiş trafo yağları için
variller yere yatırılmalı ve büyük tapaları, saat akrebi 4.30 veya 7.30 u gösterecek
şekilde aşağıya doğru yerleştirilmelidir. Bu yerleşim hava almayı ve zeminden varil
içine oluşacak kaçak harici sıvıları önleyecektir.

Yağlı trafolardaki koruma önlemleri

Eğer trafo yağı ile birlikte gelmişse, yağ seviyesi ve hava sıcaklığı ölçülmelidir. Yağ
kaçaklarına dikkat edilmelidir. Periyodik olarak ayda bir yağ seviyesi kontrolu
yapılmalıdır. Üzerinde bulunan koruma cihazlarının darbelere karşı korunması gerekir.

Gazlı trafolardaki koruma yöntemleri

Yağlı trafolardaki gibi, ortam hava sıcaklığı ve iç gaz basıncı kaydedilmelidir. Her ay
basınç kontrol edilmelidir. Gaz kaçakları gözlenmelidir. Kaçaklar için imalatçı görüşü
alınmalıdır.

Kabloların koruma ve saklanması

Makaralarla nakledilen kablolar, mevcut durumları korunarak saklanmalıdırlar. Bunlar


için en önemli tehlike mekanik darbelerdir. Orta gerilim kablolarının kablo uçları neme
karşı yapılmış olan koruyucu bandajları ile saklanmalıdır. Kablo makaraları toprak

414/448
alanda değil, beton alan üzerinde saklanmalıdır. Orta gerilim kabloları mutlaka kapalı
alanda saklanmalıdır.

Akülerin Koruma ve saklanması

Tüm aküler kuru ve kapalı ortamda saklanmalıdır. Kuru ve şarjlı akülerde teslim
anında ambalajın kapalı olmasına dikkat edilmelidir. Açılan ambalaj varsa orijinali gibi
kapatılmalıdır.

Sıvılı akülerde koruma için

1. Sıvı seviyesi kontrol edilmeli ve eksik tamamlanmalıdır.


2. Şarjlı olarak gelmiş aküler varsa, her üç ayda bir şarja bağlanmalıdır.
3. Bazı aküler boş olarak gelirler, ekipman devreye alınmadan hemen önce sıvıları
konularak şarj edilirler. Tüm akülerde, akü içine pislik kaçmaması için
kapaklarının tam kapalı olması gerekir.
4. Diğer tedbirler için imalatçı önerilerine başvurulmalıdır.

415/448
Ek. 3 Grup Start-Stop işlemlerinin şebekeye ve ekipmanlara
etkileri

Grup start kavramı

Bu kavram, tamamen yeni bir kavramdır. DCS sistemlerinin kullanılmasıyla birlikte


ortaya çıkmıştır. Eski çalıştırma sistemlerinde, motorlar operatörler aracılığıyla
sırasıyla çalıştırılırdı. İşletmedeki ekipmanların ve motorların sayılarının artması, hem
işlem sırasının akılda tutulamayacak sayıda olmasına, hem de, bu sıranın oldukça
uzun zamanda gerçekleşmesine neden oldu. Devreye girerken ve devreden çıkarken
çok uzun zamana ihtiyaç olması, kesikli çalışılan bölgelerde ciddi üretim kayıplarına
yol açtı.

Kumanda devrelerinin kablolarla yapıldığı dönemde, kumanda devrelerinin tasarımıyla


kilitlemeler ve zaman röleleri, yardımıyla işlem sıralaması gerçekleştirildi. Kumanda
devresindeki kablo karışıklığı, arıza durumlarında içinden çıkılmaz zaman kayıplarını
getiriyordu. PLC veya DCS ile çalıştırılan iş yerlerinde, kablo sorunları yazılım yoluyla
fiziksel bağlantı yerine programlarla azaltıldı. Yeni yöntemde belli bir gurup
motor, bazen ardışık bazen de hep birlikte DCS tarafından planlanan bir
sıralamayla çalıştırılarak devreye girmektedir.

Devreye giren veya devreden çıkan motorların sayısı, bir dakikadan az bir süre içinde
30 u geçebilir ve güçler toplamı 1500 kw‘tı aşabilir. Bu tarz çalışma şekline grup
çalıştırması denir. Makine çalıştırmada, zaman aralıklarını prosesin kendisi belirler.
Zaman aralıkları uzatıldığında, örneğin her motorun kalkınması için 10-15 saniye
aralık bırakıldığında, vanaların açılma süreleri de buna eklendiğinde, toplam devreye
alma zamanı çok uzar. Tanklarda taşma veya seviye boşalmalarına neden olur. Bu
durumda prosesin ihtiyaçları karşılanamaz. Prosesin sorun çıkarmadan gerçekleşmesi
ise iyi bir zamanlama ve ayarlama işlemi ile sağlanır. (Sistem tuning)

Kaliteli bir işletme zamanlaması, motorların ardışık çalıştırılmalarında, aralarında


zaman bırakılamamasını ve/veya minimum zaman bırakılmasını gerektirebilir. İşletme
için ideal olan bu seçim, grupta motorların devreye girerken çektikleri akımların üst
üste binmesine ve start akımları toplamının ciddi boyutlara ulaşmasına neden olur. Bu
durumda şebekeden çekilen akım artmakta, şebekede aşırı gerilim düşmesine neden

416/448
olmaktadır. Bu süre içinde, gerilimde geçici (transient) şekil bozuklukları olmakta,
şebeke gerilimi çapaklı ve seviyesi düşük bir sinüsle sistemi beslemektedir. Trafo
yükte kademe değiştiricisi, ayar değerine göre 15-20 saniyeyi aşan gerilim
düşümlerinde kademe değiştirerek, başka bir geçici (transient) durum yaratır.

Bunun anlamı, start anında akımın gerilime bağlı olarak, basamak (step) şeklinde
değişmesidir. Ancak gurup start sırasında çekilen akımlar sürekli artıp azalmakta yani
sürekli değişmektedir. Muhtemel sonuç, bir grup start işleminden sonra, trafo
kademe değiştiricisinin, yeniden konum değiştirmesi eski konumuna gelmesidir. Bu
durumda çekilen akım yeniden basamak şeklinde değer değiştirir. Tekrar transient
durumu yaratılmıştır. Hemen ardından da bir sonraki gurubun çalışması
başlamaktadır. Bu işlem tüm ekipmanların devreye girmesine kadar, dakikalarca
sürmektedir.

Ana trafo kademesi bu durumda kademe değiştirse de, değiştirmese de şebeke


gerilimini kontrol edemez. Motorlardan çekilen akım, sadece gerilim değişimine etki
etmemektedir. Bu arada filtre ve kompanzasyon gurubu kademeleri de ayarlanan set
değerlerini sabit tutmak için devreye girmekte ve çekilen akımı ve şebeke gerilimini
etkilemektedir. Filtrelemenin ve kompanzasyonun, bu süre içinde gerçekten sağlıklı
yapıldığını söylemek mümkün değildir. Bol miktarda harmonik ve bol miktarda
transient oluşumu şebekeyi tehdit etmektedir.

Bu dönemde harmonik ve transient üretimi artmakta, şebekedeki gerilim ve akımlar


kompleks bir davranış içine girmektedirler. Şebekeden çekilecek alçak gerilim
tarafında 3000 amperleri bulan akımın, asimetrik yapısı nedeniyle asimetrik gerilim
yaratması ve ters yönlü (negatif sekuens) gerilim üretilmesi sonucu, bazı motorlarda
negatif momentin oluşması kaçınılmazdır. Sonuçta karşılaşılan durum tıpkı çığ
(avalanche) etkisine benzemektedir. Sistem kararlılığı kaybolarak kararsız ve karanlık
bir geçiş sürecine girilmektedir. Her geçici olay başka bir geçici olayı tetiklemektedir.

Start akımlarının yarattığı gerilim oynamaları yanında, binlerce amper tarafından


yaratılan manyetik alanın etkisi göz ardı edilmemelidir. Bu dönem içinde manyetik
alanın, çevre elektronik ünitelerde, iletkenlerde ve devrelerde yarattığı gerilim
indüklenmeleri (EMI) bu elemanlar üzerinde yüksek gerilimler yaratır. İndüklenen
gerilimin büyüklüğü çekilen akımla, elemanın konumuyla, doğru orantılıdır. Çevrede

417/448
elektronik üniteler varsa, bunların üzerinde de gerilim indüklenmesi olur. İndüklenen
gerilimi, start akımının büyüklüğü belirlediğinden, iç empedansı düşük bir devrede,
yüksek bir boşalma akımının devre üzerinden geçmesine ve kart yanmasına neden
olur.

Yüklerden dolayı gerilimde meydana gelecek asimetri nedeniyle, besleme trafosu


nötründen akacak akım, toprak iletkeninde geriliminin yükselmesine neden olur. Nötr
noktası bağlantısının kötü veya topraklama tesisatının hatalı olması kart arızalarına
yol açabilir.

Manyetik alanın yaratacağı diğer etki, kuvvet üretmektir. Bu kuvvetler, ana barayı ve
kabloları yerlerinden sökmek istercesine çekmektedirler. Bu nedenle panoların son
derecede dayanıklı olmaları, imalat sonrası kısa devre testlerinin yapılmış olması ve
kaidelerine sıkıca monte edilmiş olmaları gerekir.

Eş zamanlı devreye giren büyük motorların kontaktörleri de, birlikte açma kapama
yaptıklarından pano üzerine gelen manyetik ve mekanik kuvvetler ciddi artışlar
gösterir. Mekanik kuvvetlerin etkileri, çekiçleme ve vuruntu şeklinde kendisini
gösterir. Bu şartların sürekli yinelenmesi sonucu mekanik bağlantı noktalarında
gevşemeler ortaya çıkar. Bağlantı noktalarında ısıdaki ani değişiklikler gevşemeleri
arttırır. Hamur hazırlama ünitesi gibi kesikli çalışmaya temayüllü yerlerde, grup start
ve stop işlemlerinin şebekeye ve sisteme etkileri ciddi boyutlara ulaşır.

Alınacak tedbirler aşağıda listelenmiştir.

 Topraklama sistemi çok güçlü ve hatasız olmalıdır.


 Açık tip pano yapısı, çekmeceli panolara göre, bu olaylardan daha çok etkilenir.
 Panolarda bağlantı noktaları çok sık kontrol edilmeli ve sistem gözetim altında
tutulmalıdır.
 Saha da montajı yapılacak elektronik ünitelerin, topraklama ve diğer bağlantıları
ve yeterlilikleri incelenmeli ve kılavuzlarına uygun montaj ve ortam şartları
yaratılmalıdır.
 Mühendislik etütleri, gerilim düşümü ve selektivite açısından dikkatli yapılmalıdır.
 Trafo güçleri doğru tespit edilmiş olmalıdır. Trafolar tam yüklenmemelidir.

418/448
 Panonun gücünün arttırılması açısından, hesaplanandan büyük kısa devre
dayanımına sahip panolar seçilmelidir.
 Trafo gerilim ayarları için ,süre ve büyüklük değerleri göz önüne alınmalıdır.
 Kompanzasyon ve filtre grubu ayarları dikkatli yapılmalıdır.
 İşletme zaman ayarları, işletmenin toleransları sınırına kadar genişletilmelidir.
 Gerim düşümü yüzdesi küçük trafolar tercih edilmelidir.
 Panolarda nötr ve toprak iletken kesitlerinin, % 100 ün altında olmaması
gerekir.

Yukarıdaki sorunlar, bilinçli projelendirme, bilinçli montaj ve bilinçli işletmecilik ile


sağlanır. Bu nedenle öncelikle, yapılacak projelerin üretime uygunluğu
araştırılmalıdır.

419/448
Ek. 4 Elektriksel bağlantılarda sorunlar

Koruyucu bakmın temel özelliklerinden biri, belirli dönemlerde yapılacak ve tesisi


uzun süre sorunsuz ayakta tutacak önceden listelenmiş bakım işlerinin yapılmasıdır.
Bunlar arasında temizlikler, göz kontrolları, direnç ölçümleri, bağlantı noktalarında
sıkılık kontrolu gibi işlemler bulunur.

İfrared kameralarla bağlantıların sorunlu olanları tespit edilebilmektedir. Kağıt


fabrikalarında bu yöntem yaklaşık 30 yıldır kullanılmaktadır. Türkiyede bu yöntem
henüz kullanılmamakla birlikte, kullanılabilecek etkili yöntemlerden biri basit el tipi
infrared termometre ile bağlantı noktalarının sıcaklıklarını okumak olmaktadır.

El tipi termometre ile 70 Cº olarak okunulan bir bağlantı noktasında enerji kesilerek
sıkma işlemi yapılmış, fakat sıkma sonrası sıcaklığın 90Cº olduğu tespit edilerek
bağlantı noktasındaki malzemeler yenilenmiştir. Sıcaklığın 35 Cº ye düştüğü
gözlenmiştir. Bu yöntemde hatalı olan taraf, bağlantı noktasının sıkılarak sıcaklığınının
düşürülebileceğinin sanılmasıdır.

El tipi infrared termometrenin olmaması durumunda hatalı tesisatta 2 tür sonuçla


karşılaşmak mümkündür:

1. Ölçüm Yapılmadığında bağlantı noktasında bir süre sonra yanma olacak ve


yangın çıkacaktır.
2. Koruyucu bakım yapmak amacıyla elektriksel bağlantı noktalarının sıkılması
işlemi yapılarak, sistem işletmeye alındığında durum daha vahim hale
geleceğinden yanma derhal olacaktır.

Olaylar bize şunu söylemektedir:

1. İnfrared ölçümler mutlaka yapılmalıdır. Ölçüm yapmadan sadece elektriksel


bağlantılar sıkılarak sorunlar giderilemez.
2. İnfrared ölçümler sonrası sorun olan noktalarda sorunlar bağlantılar sıkılarak
giderilemez.

420/448
Yukarıdaki hikayenin benzeri termal kamerallarla ölçüm yapılan kağıt fabrikalarında
yaşanmaktadır. Sorunlu noktaların % 40 ında bakım sonrasında sorunların
giderilemediği görülmektedir. Hatta bu noktaların bir kısmında sorunun arttığı tespit
edilmektedir.

Çoğunlukla montaj döneminden kalan bu tür anormal bağlantı noktaları her fabrikada
bulunmakta ve yaygılık göstermektedir. Bunların düzeltilememelerinde iki temel
etken bulunmaktadır: Bulunan çözümün yanlış olması veya yanlış noktada işlem
yapılması.

Hata görülen noktada mutlaka gevşeme olduğunun düşünülmesi asıl yanlışlığı


getirmektedir. Gevşeyen nokta sıkılarak hata giderilebilir fakat gevşeme yoksa hata
başka bir nedenle ortaya çıkıyor demektir. Dolayısıyla sıkılarak giderilemez. Hatalı
noktaların sökülüp temizlenerek yeniden bağlantıların yapılması hataların % 92 sinin
kalkmasına neden olmaktadır. Fakat hala % 8 lik düzeltilemeyen bağlantı sorunu
bulunmaktdır. Kaldı ki gevşeme nedeniyle ısınma olsa bile ısınan noktada zaman
içinde oksitlenme olacağından sıkma işlemi sonuç vermeyecektir.

İyi bir temas için bağlantı noktalarının sıkılığı her zaman beklenen sonucu
vermemektedir. Hatta sıkı olan bir noktanın daha sıkı olması, mevcut durumu
kötüleştirmektedir. Bu durumda elde yeterli ölçüm düzenekleri yoksa bağlantı
noktalarının sökülerek tamirata gidilmesi tek yöntemdir.

İyi bir bağlantı için yapılacaklar.

Bunun için iki temel işin yapılması gerekir:

 Bağlantı noktalarında temas yüzeylerinin temizliği


 Bağlantılara doğru kuvvetin uygulanması

Isınan noktalarda gevşeme dışında oksitlenme, paslanma, veya kirli yüzey olabileceği
düşünülmelidir. Civatanın malzemesinin hatalı olabileceği, dişlerin veya kesitin uygun
olmayabileceği, deliğin büyük çaplı olabileceği, kablonon içten hasarlı olabileceği
ihtimaller arasındadır. Bu durmda uygulanacak doğru baskı kuvveti durumu daha
kötü yapabilir.

421/448
Enfrared kontrolların amacı

Elektrik akımı bağlantı noktalarından direnç görmeden akabilmelidir. Isınmanın


gerekçesi de budur. İnfrared okumalar olayları tespit etmek, yerlerini saptamak,
önceliğini görmek ve belgelemek amacını güderler. Gerçekte bakım için hazırlık
yapılmasını sağlarlar.

Bu kontrollar hatanın nerede olduğunu söylerler ne yapılması gerektiğini


söyleyemezler. Enerji kesilip hatalı nokta sökülünce çözüm görülecektir.
Bu kontrolların biri duruştan önce, biri duruştan sonra olmak üzere mutlaka iki kez
yapılmasında fayda vardır. Çünkü:

 Ölçümü yapan kişi veya ölçüm yapılan şartlar hatalı olabilir.


 Bazı ekipmanlar ilk ölçüm sırasında çalışmıyor olabilir.
 Zaman içinde yeni hatalar oluşuyor olabilir.
 İlk ölümden sonraki bakım sırasında bazı noktalar bozulmuş olabilir.

Kağıt fabrikaları 24 saat çalışan yerler olduklarından bu tür çalışmalara gerek


bulunmaktadır. Fakat bazen ortam şartları veya çalışma koşulları ölçümü
engelleyebilir. Bu nedenle ölçüm için birden fazla cihaz ve yöntem uygulanmalıdır.
Hatalı noktaların doğrulanmasında da bu tür ikili kontrol tekniği daha kesin sonuçlar
verecektir. Bir trafo bağlantılarında trafonun kendi sıcaklığı nedeniyle hata yapılması
çok sık rastlanan olaylardandır.

Sonuçlar

Sürekli olarak bağlantı sıkılığının kontrol edilmesi, koruyucu bakım için sakıncalı
olabilir. Çünkü bir bağlantı noktasından beklenen, iki parçanın en az dirençle birbirine
bağlanmasıdır. Bu bağlanmayı civata ve somunlar sağlar Bağlanma sırasında civata
biraz gerilir ve uzamaya çalışır. Tork anahtarıyla yapılacak sıkmalarda bile bağlantılar
arasında % 30 lara varan kuvvet değişiklikleri bulunmaktadır. Tork anahtarsız
uygulamalarda bu değerler hepten bilinememektedir.

Sürekli sıkma işlemi yıllar içinde aşırı sıkılıklara ve civata uzamalarına neden
olacaktır. Civata uzaması gevşeme demektir. Bu nedenle sıkılık kontrolu bırakılarak

422/448
yerine termografik ölçüm tekniklerine dayanan ve anormal olan noktaların tamir ve
bakımı oturtulmalıdır.

423/448
Ek. 5 Hız kontrol ünitelerinden beslenen motorlarda kablo
seçimi ve montajı

Yarı iletken üretimindeki gelişmeler nedeniyle, hız kontrol ünitelerinde IGBT (Isolated
Gate Bipolar Transistor) transistorların kullanılması yaygınlaşmıştır. IGBT
transistorların kullanılmasıyla son derece verimli ve hassas alternatif akım motor hız
kontrol üniteleri yapılmaktadır. Düzgün hız veya Moment kontrolu elde edebilme
özelliği alternatif akım motorlarının performanslarını, doğru akım motorlarına göre
daha üstün hale getirmiştir. Hız kontrol ünitelerinin kullanımı her geçen gün giderek
de yaygınlaşmaktadır. Bu yazı hız kontrol üniteleriyle beslenen motorlar için besleme
kablosu seçiminde göz önünde bulundurulması gereken bilgileri vermeyi
amaçlamaktadır.

Kablonun izolasyonu

Yeni IGBT transistorlar 0,1 mikro saniye gibi bir hızda anahtarlama
yapabilmektedirler. IGBT transistor bir anahtar olarak düşünüldüğünde, gerilim 0
volttan 400 voltun tepe değeri olan 564 volta mikro saniyenin onda biri kadar sürede
çıkabilmektedir.

Hız kontrolu için 3 faz şebeke gerilimi önce doğrultulmaktadır. 400 volt şebeke
gerilimi doğrultulduğunda 564 volt olmaktadır. Sonra anahtarlanarak istenilen
frekansta alternatif akıma dönüştürülmektedir. Meydana gelen gerilim sinüse
benzememektedir, kare dalgalar halindedir. IGBT transistorun bir saniye içinde
binlerce kez açılıp kapanmasıyla elde edilmektedir. Anahtarlama frekansı 1-19 khz
arasındadır.

İğne dalga dizisinin motora gönderilmesi kablo üzerinden olacağından, gerek


kablonun, gerekse motorun kapasitans değerleri çok önemlidir. Kablo ve motor için
farklı değerde kapasite değerleri söz konusudur. Kablonun kapasitans değeri,
kablonun uzunluğunu belirler .

424/448
İğneli gerilim dizisi motor klemensine şebeke geriliminde olduğu şekil ve büyüklükte
ulaşmaz. Yüksek frekanslı, iğneli yapı motora giden gerilimi elektromanyetik dalga
haline getirir. Tüm dalgalarda görülen kırılma, yansıma ve üst üste binmeler,
elektromanyetik dalgalar için de geçerlidir. Motora giden ve motordan yansıyan
gerilim dalgalarının üst üste binmesi nedeniyle motor klemensindeki gerilim
doğrultulmuş gerilimin iki katına, şebeke gerilimininse yaklaşık 3 katına çıkar.

Motor klemensindeki gerilim = 2 x 564 Volt = 1128 Volt olur

Başka kapasitif etkilerle gerilimin daha büyük okunması mümkündür. Özetle gerilimi
yükselten 3 temel parametre vardır.

4. Kablonun uzunluğu veya kapasitansının artması nedeniyle iğne dalga gerilim


büyüklüğünün artması.
5. Motorun büyüklüğü ile rezistif sargı direnç değerin küçülmesi ve sonuçta
kapasitif etkinin büyümesiyle gerilim büyüklüğünün artması.
6. Gerilimin birim zamandaki değişim oranı, yani dV/dt nin büyümesiyle, yani
anahtarlama frekansının artmasıyla iğne dalga gerilim boyunun artması

Kısa süreli ve ardışık gelen iğne dizisi, yukarıdaki nedenlerle büyüdüğünden, motorun
izolasyonu için olduğu kadar kablo izolasyonu için de tehlikeli hale gelir. Kabloların
çekilmeleri sırasında ve uçları işlenirken çok dikkatli olunmalıdır.

Seçilecek kablonun yapısı

Hız kontrol ünitesi ile beslenen bir motorda, öncelikle besleme kablosundaki
damarların imalattaki geometrisi önemlidir. Kablo damarları simetrik ve kablo ilave
toprak iletkenli ve ekranlı olmalıdır. NYY kablolar, asimetrik damar geometrisi, ve
ekransız olması nedeniyle hız kontrolu için istenmeyen bir kablo tipini temsil eder.
Asimetrik kablolarda oluşan asimetrik akımın, kısa zaman birimi içindeki hızlı değişimi
(di/dt), topraklama kablosu ve buna bağlı şase üzerinde indüklenme yaratır. Kablo
toprak iletkensiz ise, asimetrik akım motor milinden rulmanlara ve şase üzerinden
toprağa doğru akar. Bu hatanın olduğu yerlerde, motor ömrü haftalarla sınırlıdır.
Seçilecek kablo simetrik yapıda ve ilave toprak iletkenli olmak zorundadır.

425/448
Halen Türkiye’de hız kontrollu motorlar için özel kablo üretilmediğinden, yukarıdaki
tanıma en uygun olan NYCY kablo kullanılmaktadır.

Uyarı: Asla tek damarlı kablo sistemi uygulanmamalıdır.

Kablonun Kesiti

Kablo kesitinde baz alınacak kriter kablonun faz damarlarının akım taşıma kapasitesi
değildir. Ekran olarak da kullanılan, topraklama amaçlı 4. iletkenin kesiti ve kablo
uzunluğudur.

4. damar, faz iletkenlerinin üzerini kapatan, fakat kesit olarak faz iletkenlerinin yarısı
(NYCY) ebadında bir kablodur. Hız kontrolundan beslenen yıldız bağlı motorlarda,
asimetrik akımlar nedeniyle toprağa doğru faz akımının 1,73 katı büyüklüğünde bir
akım akar. Bu durumda nötr iletkeni faz iletkeninden büyük olmak durumundadır. 7,5
kw motor için, 14,5 amper etiket değeri varsa, nötr iletkeninden 25 amper
geçecektir. Kablo nötr iletkeni 6 hatta 10 mm² olmak durumundadır. Bu durum
kablonun 4*6 veya 4*10 olmasını gerektirir.

Kablo boyunun uzaması kablo kapasitans değerini arttırdığından, besleme


noktasından uzaklaşıldıkça, empedans arttırmakta ve beraberinde harmonik
bozulmalar artmaktadır. Bu konuda hız kontrol ünitesi üreten firmanın kablo uzunluğu
sınırlamaları dikkate alınmalıdır. Kablo empedansı kablo kesitinin büyük tutulmasıyla
giderilebilir. Bu nedenle büyük kesitli kablo kullanılması yarar sağlamaktadır. Gerilim
düşümü hesaplarında bulunan kesitlerin yerine bunların iki katı kesit alınması daha
doğru olacaktır.

Kablonun bağlanması

iletkenin (toprak veya nötr) iletkeninin, hem klemens kutusu içinde motor gövdesine,
hem de hız kontrol ünitesinin içinde, ilgili topraklama noktasına en kısa yoldan
bağlanması gerekir. Sanılanın aksine uçlardan biri açık bırakılmamalıdır. Bu
iletkenin dışında ayrıca ekranlama folyosu varsa ve kablo boyunca 4. iletkenle temas
halinde ise, bağlantı noktalarında birbirlerine sarılarak pabuçlanmalı ve her iki uçta
toprağa bağlantısı yapılmalıdır. Kablo pabuçlarının kesitleri için titiz davranılmalı, ayni

426/448
kablo kesiti için bakır kesiti büyük olan (et kalınlığı fazla olan) kablo pabucu tercih
edilmelidir. Kablo uçları tork anahtarı ile sıkılmalıdır.

Kabloların tava içinde döşenmesi

Hız kontrolu için çekilen kablolar gerek güzergahları açısından gerekse diğer
kablolardan ayrı tavalar içine monte edilmelidirler.

Kablodan geçen iğne dizisi gerilimin her elemanı, motor bobininden şaseye kapasitif
bir kuplajla geçer. Şasede her iğne darbenin yarattığı transient akım, 5khz.-30 Mhz.
arasında sönümlen bir sinyale döner. (Common Mode Current, Common Mode
Noise, Common Mode Voltage)

Motorun şasesinde ve bağlı olduğu topraklamasında görülen frekanslar, ayni zamanda


hız kontrol ünitesinden çıkan besleme uçlarında da görülür. Kablo toprak iletkeni
transient akımın tamamını hız kontrol ünitesine geri götürmesi gerekir. Fakat
transient akımın bir kısmı topraklamadan başka kısımlara taşınıp geriye dönemez ise,
topraklama iletkeni ve faz iletkenlerinde gürültü meydana gelir. Gürültü sinyallerinin
diğer kablolara indükleme yoluyla bulaşmasının önlenmesi için, motor kablo
bağlantıların düzgün yapılması gerekir.

Kablodan çevreye kapasitif etkilerle indüklenen gürültülerin bulaşmasının önlenmesi


için de ayrı tava sistemleri gerekmektedir. Tavaların tam kapalı ve sık sık
topraklanmış olmaları önemlidir. Bu topraklama uçları toprak ana barasına kısa
yoldan bağlanmalıdır.

Türkiye’de hız kontrollu motorlar için besleme kablosu üretilmemesi nedeniyle mevcut
kabloların yaratacakları sorunlar olacaktır. Montaj sırasında hata yapılması
durumunda, sorunların boyutu vahim hale geleceğinden, dikkatli montaj uygulaması
gerekmektedir.

Aşağıda simetrik olan ve olmayan kablo tiplerine örnekler verilmektedir:

427/448
Simetrik damarlı NYCY kablo örneği

Simetrik damarlı bir başka kablo örneği

Asimetrik damarlı bir kablo örneği (NYY)

428/448
Ek. 6 Hız kontrol ünitelerinden beslenen motorlarda rulman
akımları

Hız kontrol ünitelerinden beslenen motorlarda rulmanlarda görülen arızalar geçmişte


kalmış bir tartışmanın yeniden gözden geçirilmesine neden oldu. Rulman arızalarının
nedenleri bu sefer motorların yapısal kusurlarının dışında başka nedenlere
dayanıyordu. Aşağıda hem şebekeden beslenen motorlar için hem de hız kontrol
ünitelerinden beslenen motorlar için rulman akımlarının nedenleri verilmektedir.
Rulman akımlarından korunmanın önerileri sunulmaktadır.

1. Şebekeden beslenen motorlar

Öteden beri düzgün sinüs gerilimi ile beslenen motorlarda, rulmanlar üzerinden
akımların geçtiği bilinmekte idi. Düzgün şebeke gerilimi ile beslenen motorlar için
rulman akımlarının nedenleri, genellikle motorların kendi yapısal kusurlarıyla ilgilidir.
Aşağıda, rulman akımlarını yaratan kusurlardan bazıları verilmiştir:

 Kırık bir rotor çubuğu


 Rotor ile stator arasındaki boşlukta bulunan imalat tolerans kusuru
 Manyetik alanın rotor ve statorun çelik nüvesindeki düzensiz dağılımı
 Motor milinin balansı nedeniyle olan salınımlar
 Ön ve arka rulmanlardaki boşluk farklılıkları ve aşınmalar
 Rulman yuvalarındaki işleme boşluk kusurları
 Motor milindeki momente dayalı burkulma kusurları vs.
 Motor gövdesi büyüdükçe, küçük kusurların toplanarak ortaya çıkması

Yukarıda sayılan kusurlar nedeniyle, asimetrik bir manyetik alanın oluşması, motorun
mili üzerinden rulman aracılığıyla statora ve tekrar karşı rulmandan motor miline,
sürekli dolaşan bir akım yaratır. Dengesiz manyetik alanın yarattığı 0,5 voltluk bir
gerilim kaynağının oluşması sonucu, 20 amperi bulan akımlar akmaya başlar.

Şebekedeki asimetrik gerilim nedeniyle de manyetik alandaki simetri bozulabilir. Bu


durumda rulman üzerinden gene akım akacaktır. Fakat tüm yukarıdaki nedenler
sonucu oluşan akımlar düşük frekanslıdır. (50-100 hz.) Ayni zamanda hepsi

429/448
vibrasyona neden olduklarından vibrasyon analizlerinde frekansları nedeniyle
yakalanırlar.

Olumsuzluk yaratan parametreler iyi bilindiğinden, motor imalatları daha özenle


yapılmaktadır. Ne var ki hız kontrol ünitelerinin yaygınlaşmasıyla rulman akımları
konusu tekrar gündeme gelmiş ve önem kazanmıştır. Topraklama tasarımının önemi
ve yüksek frekans topraklaması kavramı da, birlikte önem kazanmıştır. Pratikte basit
ve kötü sonuçları olan konunun teorik açıklamaları bulunmakta ve mümkün
olduğunca anlatım basit tutulmaya çalışılacaktır.

2. Hız kontrol ünitelerinden beslenen motorlar

a) Seçilen kablonun etkisi

Hız kontrol ünitesi ile beslenen bir motorda, öncelikle besleme kablosundaki
damarların imalattaki geometrisi önemlidir. Kablo damarları simetrik ve kablo ilave
toprak iletkenli ve ekranlı olmalıdır. NYY kablolar, asimetrik damar geometrisi, ve
ekransız olması nedeniyle hız kontrolu için istenmeyen bir kablo tipini temsil eder.
Asimetrik kablolarda oluşan asimetrik akımın, kısa zaman birimi içindeki hızlı değişimi
(di/dt), topraklama kablosu ve buna bağlı şase üzerinde indüklenme yaratır. Kablo
toprak iletkensiz ise, asimetrik akım motor milinden rulmanlara ve şase üzerinden
toprağa doğru akar. Bu hatanın olduğu yerlerde, motor ömrü haftalarla sınırlıdır.
Seçilecek kablo simetrik yapıda ve ilave toprak iletkenli olmak zorundadır.

b) Hız kontrol ünitesinin ürettiği yüksek frekans akımlarının etkisi

Hız kontrol ünitelerinin motorlara gönderdiği besleme gerilimi, yapısal olarak bir iğne
gerilimi dizisinden ibarettir (1khz.-19 khz.). Motorların bobinleri ile metal şaseleri
arasında kapasitif bir yapı oluşur. Oluşan kapasite, yüksek frekansların motor
bobininden şaseye akmasına yardımcı olur. İğne dizisinin her elemanı, motor
bobininden şaseye kapasitif bir kuplajla geçer. Şasede her iğne darbenin yarattığı
transient akım, 5khz.-30 Mhz. arasında sönümlen bir sinyale döner. (Common Mode
Current, Common Mode Noise, Common Mode Voltage)

430/448
Motorun şasesinde ve bağlı olduğu topraklamasında görülen frekanslar, ayni zamanda
hız kontrol ünitesinin besleme uçlarında da görülür. Kablo toprak iletkeni transient
akımın tamamını hız kontrol ünitesine geri götürebildiği takdirde rulman akımı sorunu
yaşanmaz. Fakat transient akımın bir kısmı topraklamadan başka kısımlara taşınıp
geriye dönemez ise aşağıdaki olaylar gelişir.

Rotor ile stator arasındaki karşılıklı endüktans ( Mutual inductance ) nedeniyle


rotorun iki ucu arasında yüksek frekanslı voltaj indüklenir. Rotor iki ucu arasında
yüksek frekans jeneratörüne dönüşür. 1 numaralı başlıkta incelenen tipte fakat daha
yüksek frekansta akımlar rulmanlar üzerinden, döngü içinde sürekli dolaşmaya
başlar. Üretilen gerilimin büyüklüğü 10-40 volt arasında, akımın boyutu ise 10-100
amper arasındadır. Üretilen akımın boyutu, motor şase büyüklüğüne, motor gücüne
ve besleme gerilimi büyüklüğüne göre artar. Yüksek frekanslı akımların içinde en
tehlikelisi budur. Bu tehlikenin önüne geçmenin yolu kablonun montajının ve
topraklamasının imalatçı talimatına uygun yapmaktır.

c) Topraklamanın zayıf olması

Transient akımlar, motor gövdesinden kablonun toprak iletkenine ve oradan toprağa


akarken, zaman içinde toprak gerilimi yükselebilir. Böyle durumlarda akımın bir kısmı
rulman üzerinden geçerek toprağa ulaşır. Topraklama direncinin ve empedansının
olduğunca düşük tutulmasında fayda bulunmaktadır. Özel olarak seçilmiş besleme
kablosunun ilave toprak iletkeni, meydana gelen akımları topraklamak için
kullanılacak en uygun iletkendir. Hız kontrollu motor kablolarının kesitlerinin normal
motora göre yüksek tutulmasında yarar vardır. Bu durum hem kablo ısınmasının hem
de toprak iletken kesitinin büyük olması anlamına gelir. Hız kontrol ünitesini üreten
firmanın tavsiyesi doğrultusunda yapılacak bağlantılar rulman akımlarını minimize
eder.

d) Başka faktörler

Stator bir kondansatör ve rotor başka bir kondansatör durumunda iken, rulman arada
iletken bir durumdadır. Rulman yağının yapacağı izolasyon, her iki kondansatörün
farklı şarjla dolmasına neden olur. Zaman zaman izolasyon delinerek bir
kondansatörden diğerine boşalmalar görülür. Boşalma rulman üzerinden olur.

431/448
Yukarıda anlatılan nedenlerle rulman üzerinden akımlar geçer. Akımın boyutunu
sınırlayan rulmanın elektriksel direncidir. Bu direnç yağın yapısına, rulman
sıcaklığına,dönüş hızına rulmana binen yüke ve daha pek çok çevresel etkiye bağlıdır.
Rulmanın bozulması besleme gerilim darbelerinin frekansı ile artar. Hız kontrol
ünitesinden beslenen motorların yağlama ve periyodik bakımları standart motorlara
göre daha sık yapılmalıdır. Az, fakat kısa periyotlu yağlama önerilir. Bu durum
ısınmaların önüne geçeceği gibi, rulman yağının değişen izolasyon etkisinin bir
parametre oluşturmasını önler.

İzoleli rulman uygulaması

Hız kontrol ünitesinden beslenen motorların invertör uyumlu olmaları


gerekmektedir. İnvertör uyumlu motorlarda, rulmanlar rotor ve statoru birbirinden
izole ederler. (Isolated Roller Bearing). Dolayısıyla oluşan akımların rulman üzerinden
geçmeleri engellenmiştir. Ayrıca bu motorlarda imalat toleranslarına çok dikkat edilir.
Rotor ve stator arası boşluklar minimize edildiğinden rulman akımları azalır. Hız
kontrol ünitelerinden beslenen motorların sadece seçimi değil ama kablosu montajı,
çevre koşulları ve her tür kullanım talimatı çok iyi okunarak gerçekleştirilmelidir.

432/448
Ek. 7 Kablo tavalarında gruplandırma şartnamesi örneği

Kablolar aşağıdaki gibi gruplandırılarak tava içine döşenmelidir. Bu


gruplandırmalardan hiç birine girmeyen kablo türleri mutlaka danışılarak, gruplardan
birine dahil edilecektir. Montaj firması gruplara uymak ve montajı, bu kurallara göre
yapmak zorundadır. Elektrik gürültü seviyeleri mikroprosesörlü kontrol cihazlarının
çalışmasını olumsuz etkilediğinden, tava gruplandırması zorunluluk olmaktadır.
Gruplandırmalar kablolarda taşınan elektrik sinyal ve gerilimleri göz önüne alınarak
yapılmıştır..

1. GRUP KABLOLAR

Bu kablo türleri düşük sinyal seviyelerinde çalışmaktadır. Kablolar ekranlı ve çift


sarımlı (TWISTED PAIR) olmalıdır. Kablo tavaları kapalı olarak monte edilmelidir.
Kablo tavasından sonra, kablolar metal konduit içinde götürülmelidir. Cihaza metal
rakorla bağlanmalıdır. Konduit ile rakor bütünleşmeli, ve toprağa bağlanmalıdır.
Kablonun kendi ekran damarı sadece bir uçtan topraklanmalıdır.

1.1 0-50 Volt arası d.c ANALOG sinyalleri taşıyan kablolar,


1.2 4-20 mili-amper taşıyan analog sinyal kabloları,
1.3 24 Voltun altındaki tüm a.c. gerilimler.
1.4 50 mili-volt ve altındaki transmitter sinyallerini taşıyan kablolar (TERMOKUPL
GİBİ)
1.5 + 15 Volta kadar olan d.c.besleme gerilim kabloları
1.6 Haberleşme ve telefon kabloları
1.7 Network bus kabloları

2. GRUP KABLOLAR

Bu kablo türleri orta seviyede sinyalleri taşımaktadır. Bu kablolar ekranlı ve çift


sarımlı olmalıdır. 1. grup kablolarla 2. grup kablolar ancak pano içinde bir arada
döşenebilirler. Tavaları ayrı olmak durumundadır. 1. ve 2. grup kabloların tavaları 3.
ve 4. grup tavalardan 30 cm aralıklı olacaktır. 5. grup kablo tavaları ile paralel
gitmeyecektir. Ancak bu tavaları 90º ile geçebilir. Paralel hareket zorunluluğu halinde

433/448
aradaki mesafe yatay veya düşey eksende 1 metre olmalıdır. Bu kablolar için kablo
merdiveni kullanılamaz. Kablo tavaları kapaklı olarak kullanılmalıdır. Tavadan çıkan
tek kablo metal konduit içine alınmalıdır. Kablo rakorları metal olmalı ve metal
konduitle bütünleşerek topraklanmış olmalıdır. Kablo ekranı sadece bir uçtan
topraklanmalıdır.

2.1 50 Voltun üzerindeki d.c. analog sinyallerini taşıyan kablolar.


2.2 24 Volt d.c.ile çalışan tüm I/O sinyal kabloları
2.3 24 Volt d.c. ile çalışan tüm besleme gerilimlerinin kabloları (Sinyal
lambaları,cihazlar gibi)
2.4 24 Volt d.c. ile çalışan tüm röle, solenoid ve anahtarlama sinyal kabloları
2.5 Analog takometre kabloları

3. GRUP KABLOLAR

Bu kablo türleri yüksek seviyede sinyalleri taşırlar.

3.1 24 Voltun üzerindeki tüm besleme ve anahtarlama sinyali taşıyan


kablolar.
3.2 20 Ampere kadar 230 volt gerilimli kablolar.
3.3 110 Volt ve üzeri d.c. ve 250 volta kadar röle, kontaktör bobinleri
besleme kabloları.
3.4 Toprak kaçak akım kabloları
3.5 Alarm amaçlı lambalı uyarı devrelerine ait kablolar.
3.6 24 Volt a.c. makina aydınlatma kabloları
3.7 230 voltla beslenen transmitter besleme kabloları

4. GRUP KABLOLAR

Bunlar enerji taşımaya yönelik kablolardır. 0-690 Volta kadar besleme gerilimlerini
taşımaları için kullanılırlar. Taşıdıkları akımlar 20 amperin üzerindedir.

4.1 Motor besleme kablolarının tamamı (Hız kontrollu motorlar hariç)


4.2 İzolasyon trafoları besleme kabloları (5 KVA nın üzeri)
4.3 Aydınlatma panoları besleme ve linye kabloları

434/448
4.4 Motor ve jeneratöre ait alan besleme kabloları

5. GRUP KABLOLAR

Bu kablolar kendileri açısından sistem bazında değerlendirilmelidir. Her madde için


sistem kabloları gruplanarak ayrı tava içinde çekilmelidir. Tavadan etrafa elektro
manyetik yayılım çok olacağından her tava parçası diğer parçaya mutlaka kablo
takviyesi yapılarak bağlanmalı ve koruma topraklaması için en kalın sistem nötrü
kadar bir kablo ile toprak barasına farklı noktalarından bağlanmalıdır.

5.1 10 kv ya kadar olan dahili orta gerilim kabloları


5.2 Hız kontrolu yapılan motorlar için ekranlı motor kabloları
5.3 Trafo çıkışındaki ve MCC beslemelerinde kullanılan tek damarlı kablo
sistemleri
5.4 34,5 KV hariçten gelen orta gerilim kabloları
5.5 Busbarlar
5.6 UPS besleme ve çıkış kabloları

435/448
Ek. 8 Yönetime bütçeyi kabul ettirme sanatı

Bakım bölümü bazı önerilerini yönetime kabul ettirememekten şikayet eder. Oysa
üst yönetime kabul ettirilecek o kadar çok şey bulunmaktadır ki. Burada bakım
bölümü çalışanlarına bazı önerilerde bulunulacaktır.

Problemi ifade ediş şeklini değiştirmek

Bakımda çalışanlara, bakım kelimesi arıza gidermekten öte daha geniş bir anlam
ifade eder. Halbuki daha az bilgisi olan kişiler bakım denildiğinde tamirat türü işleri
anlarlar.

Bakım bölümünün üreteceği ürün üretime hizmet etmek veya tamir etmek değildir.
Etkili bir bakım bölümünün ürünü, ekipmanın güvenilir olarak tutulmasıdır. Arada
ciddi farklar bulunmaktadır. Durum böyle olunca planlamak ve programa almak
gerekliliği ortaya çıkar. Örneğin yağlamada filtre edilecek parçacık büyüklüğü 3
mikronun üzeridir gibi detaylar söz konusu olmaya başlar. Arızalarda ise sadece işi
kısa sürede yapmak önemlidir.

O zaman birinci öneri “ekipman güvenilirliliğini” üst yönetime nasıl anlatmalı sorusu
önemli hale gelir.

Bakım bütçesiyle işe başlamak

Kağıt fabrikalarının çoğunda bakım bütçesi bakım bölümü tarafından bilinmez. Bu


durum bütçeyi kabul ettirme sorununun ortadan kaldırır. Fakat bakım bütçesi yapanı
kuruluşlarda, üst yönetim her yıl bakımda iyileşme beklediği için bütçenin de
azalmasını bekler. Bütçede azaltma gerçek veriler ve ihtiyaçlar dikkate alınarak
yapılmaz. Azaltma beklentiden kaynaklanmaktadır. Bakım bölümü yöneticisi de bu
konuda farklı bir görüş ileri süremez.

Oysa her bakım yöneticisinin beş yıllık planı olmalı ve burada büyük kalem tutacak
bakım işlerinin yıllara göre düzenlenmiş listesi ve maliyetleri olmalı ve bu plan üst
yönetime ve diğer yöneticilere sunulmuş olmalıdır. Eğer güvenilirlilik iyi yönetilirse,

436/448
bakım bütçesi bir yıl öncekine göre değil, her yıl farklı olacaktır. Bazen fazla, bazende
az olacaktır. Fakat genel eğilim güvenilirliliğin iyileşmesi sayesinde düşme yönünde
olacaktır. Her yıl bakım bütçesini, detayları çok iyi bilinen, fabrikanın ihtiyaçları
belirlemelidir.

Açık ve net olmak

Eğer bakımı daha az bilen birisiyle konuşuyorsanız, çok açık ve net olmaya dikkat
ediniz. Bu yöntem sizin daha iyi anlaşılmanızı sağlar. Bir bakım yöneticisinin üretimde
çalışanlara veya yönetime motorların üzerinin temiz tutulmasının motor ömrünü
uzatacağını söylemesi sonuç için bir anlam ifade etmez. Bu görüş kabul edilir, fakat
eylem yapılmaz. Bakımın görüşü doğru fakat belirsizlik taşımaktadır.

Bunun yerine temizliğin iyi yapıldığı durumla, temizlik yapılmayan bir motorun 10
yıllık maliyet verileri ortaya konacak olursa, temizliğin ne anlama geldiği kolayca
anlaşılacaktır. 10 yıl boyunca arızadan kaynaklanan duruşların ve sarım bedelinin
yüzbinlerce liralık fatura getireceği, anlaşılır bir tablo yaratır.

Örnek açık ve net olarak sonucu vermektedir. Fabrika çapına yayıldığında milyonlarca
lira demektir. Yönetim temizlik talebinin arkasında duracak ve takip edecektir.
Temizlik konusunda hiçbirşey yapmamanın bedeli ağır görünmektedir. Taleplerinizde
daima maliyet unsurunu örnekleyerek kullanınız.

Güvenilirliliğin maliyetini öğrenmek ve öğretmek

Eğer güvenilirliliği bir olayla gösterecekseniz, basit parasal konular seçiniz ve


potansiyel sonuçlarını sıralayarak yönetimi cesaretlendiriniz. Kağıt makinasının
duruşu nedeniyle ciddi parasal zarar söz konusudur. Bunun getireceği maliyet duruş
sayısıyla çarpılınca ortaya ciddi sonuçlar çıkar. Bazı fabrikalarda duruş maliyeti
bilinmez veya hesaplanması zor gelir. Fakat bu iş mutlaka belirlenmeli ve her yönetici
tarafından bilinir hale getirilmelidir.
Madem ki bakımın ürünü güvenilirliliktir, ürünün bedeli olmalıdır. Bakım yöneticisi
ürünün bedelini öğrenmeli ve öğretmelidir.

437/448
Ek. 9 Üretim bölümüne elektrik dilinin öğretilmesi

Kâğıt fabrikalarında üretim sırasında bazı geçici olaylar üretimin kesilmesine yol
açarlar. Literatüre “Minor Stoppage” ikincil duruş veya “fault” hata olarak giren bir
terim bulunmaktadır. Bu terim, küçük temizlik sorunlarını ve bazı hat tıkanmaları
sırasındaki duruşları ve diğer tanımlanması gereken ve aşağıda açıklanan bazı
duruşları anlatmaktadır. Bu tür duruşlarda ekipmanın tamir edilmesi gibi bir kavram
bulunmamaktadır. Operatör, duruş sonrasında tamirat gibi, bakımcı gerektirecek bir
durumla karşılaşmadan işine devam eder. Bu nedenle arıza olarak adlandırılmaları
söz konusu değildir.

Arıza kavramında elektrik veya bakım elemanlarının sorunu gidermek için düzeltici
bazı faaliyetlerde bulunması söz konusudur. Bu çalışmalar ve gerekli düzeltici
faaliyetler yapılmadan, parça onarılmadan veya yenilenmeden makina devreye
alınamaz. Makinanın bu şekilde çalıştırılmasında ısrar edilmesi durumunda kötü bir
felaketin olması veya üretimim durması beklenmelidir. Hat tıkanmalarında da
düzeltici faaliyet söz konusudur. Fakat bu durumda ekipman arızasından veya parça
değişiminden söz etmek gene mümkün değildir. Çünkü bu tür olayların önlenmesi
bakım planlaması veya faaliyetleri yaparak mümkün olamamaktadır.

Kâğıt fabrikalarındaki arıza dışında meydana gelen küçük duruşlar kirlenme veya
tıkanmalarla sınırlı değildir. Bunlar genellikle operatörün mantığı ile algılayabileceği
türde olaylardır. Gözle, hatta bazen mevcut cihazlarla algılanmaları mümkün
olmayan, fakat üretimde kesikliklere neden olabilecek başka olaylar söz konusudur.
Çoğunlukla üretimi aksatmayan türde küçük boyutlu olanlarının, üretimi kesmedikleri
için, farkına varılamamakta, olayın, boyutları büyüdüğünde işletmelerde kendilerini
hissettirerek performans üzerinde etkili olmaktadır.

Bu tür olaylar elektrik sisteminde, mekanik sistemde ve prosesin kendisinde sıklıkla


olmaktadır. Elektrik şebekelerinde meydana gelen türlerine “transient” geçici durum
adı verilmektedir. Proseste meydana gelen türlerine ise “Disturbance” bozucu etki
denilmektedir. Mekanik sistemlerde ise belirli frekanslarda periyodik olmayan
düzensiz titreşim (vibrasyon) şeklinde ortaya çıkar. Nihayetinde münferit bazı olaylar

438/448
da (kirliliğin pompada yarattığı sorunlar veya silindirlerde kondens birikiminin neden
olduğu hatalar gibi) geçici durumlar yaratır.

Sonuçları itibariyle üretimi aksattıkları durumlarda, üretim raporlarında nasıl ifade


edilmeleri gerektiği bilinemeyebilir. Departman mantığıyla klasik şekilde yönetilen
fabrikalarda, departmanlar arası iletişim kopukluğu ve konunun iyi anlaşılamaması
nedeniyle, üretim raporlarına arıza olarak geçtiklerinden üretim ve bakım bölümleri
arasında gereksiz tartışmalara neden olurlar. Bu nedenle duruş türlerinin temizlik
duruşları, arıza duruşları, planlı duruşlar, nedeni bilinemeyen duruşlar ve ikincil
nedenlerle hata duruşları olarak ayrılmasında yarar bulunmaktadır. Bu tür geçici
etkilere dikkat edilmemesi durumunda, zamanla ortaya ciddi sorunlar
çıkabileceğinden ve arkasından tamirat gerektirecek sonuçlar yaratacaklarından,
adlarının iyi konması iyi tanımlanması ve sonuçları birbirine benzeyen bazı başka
problemlerle karıştırılmamaları gerekir. Sebeplerle sonuçların karıştırılmaları yaygın
algılama hatalarındandır. Sebepler bilinmedikçe, sonuçlar sebep gibi görülürler.

Aynı noktada, dört faraklı nedenle minor stopaj yaşanması halinde, görünüşte “gene
makina durudu, aynısı oldu” gibi ifadelerin kullanılması yanılgılara yol açarak
raporlara yanlış şekilde yansıtılacaktır. Bunların iyi anlaşılabilmesi, sonuçlarının
irdelenmesi, doğru rapor edilebilmesi ve doğru çözümlerin üretilmesi için teker teker
incelenmelerinde yarar bulunmaktadır. Bu yazının amacı bu tür olayları işletmelerde
çalışan teknik elemanların dikkatine sunmak ve onların bilgilenmelerini,
düşünmelerini sağlamaktır.

Elektrik şebekelerindeki Transientler'in incelenmesi

Elektrik, enerji santralarında üretilerek kullanıcılara dağıtılır. Kötü bir elektrik


şebekesinden söz edilmesine rağmen, kötü bir elektrik üretimi genellikle söz konusu
değildir. Elektrik, çoğunlukla nakli ve kullanımı sırasında, tıpkı kaynak sularında
olduğu gibi çeşitli nedenlerle bozulmaya uğrar. Kâğıt fabrikalarının kendisi, kullanım
nedeniyle elektrik sisteminde ciddi bozulmalara neden olur. Elektrik dışarıdan alınsa
bile elektrik sistemindeki bozucu sorunların % 80 i fabrikaların kendi bünyesinden
kaynaklanmaktadır. Kalan % 20 etki kötü iletim hatlarından ve diğer komşu
kullanıcılardan gelir. Burada Pareto kuralı çalışmaktadır. Pareto kuralını südürecek
olursak sorunların % 80 i fabrika içindeki makinaların % 20 sinden

439/448
kaynaklanmaktadır. Kendi santrallerini kullanan kağıt fabrikalarında enerji
kalitesindeki bozulmaların yok edilememesi bu yüzdendir.

Kâğıt fabrikalarında, ekipmanlarda kullanılan enerjinin, şebeke üzerindeki etkileri çok


fazla sayıda olduğundan, sadece transient kökenli yani geçici olanlardan söz
edilecektir. Bunlardan birinci sırada olanı, güçlü motorların veya yüklerin devreye
girip çıkmaları sırasında yarattıkları gerilim çöküntüleridir. Sincap kafes asenkron
motorlar, rotor kısa devresiyle kalktıklarından birkaç periyot içinde şebekede kısa
devre arızasında görülen etkiler yaratırlar.

Özellikle otomasyon sistemlerinin kurulmasıyla “grup start” kavramı yaşama


girmiştir. Birden fazla motor ardışık olarak devreye girerek şebekede gerilim
oynamalarına ve sinüs eğrisinde bozulmalara neden olurlar. Gerilim çöküntüsü,
fabriha içindeki bir başka noktada, konuyla ilgisiz bir ekipmanın gerilim düşmesi
nedeniyle durmasına neden olabilir. Tüm kontaktörlerin ve yol vericilerin aynı
boyuttaki etkiye, aynı tepkiyi vermeleri beklenmemelidir. Böyle durumlarda münferit
bir ekipman veya ekipmanlar grubu duruşa geçer. Operatör duran
ekipmanı/ekipmanları tekrar devreye aldığında sorunla karşılaşmayacaktır. Ekipman
durması bir arızanın sonucu değil, geçici bir olay nedeniyle olmaktadır.

Bu tür olaylarda devreye giren büyük yüklerin devreye giriş zamanları ve birden fazla
ekipmanın etkilenip etkilenmediği incelenmelidir. Uç gevşemesi gibi nedenlerle
ekipmanın/ekipmanların zaman zaman durması ve gevşeyen yerin bulunamaması gibi
benzer sorunlar yaşanabilir. Sonuçlar benzer olmakla birlikte nedenler farklıdır. Birinci
türde olanlar, hata grubunda sınıflandırılırken, uç gevşemesi türünde olanlar, ancak
elektrik bakım elemanlarının müdahalesi sonucu düzeltileceklerinden arıza sınıfına
girerler. Birincisini koruyucu bakım faaliyetleri önleyemzken, ikinci grup olaylar bakım
faaliyetleri ile önlenebilir.

Bu durumda yol verme yöntemleri, trafoların doluluk oranı, trafonun gerilim düşüm
yüzdelerinin kontrol edilmesi, yüklerin dağılımı, grup start işleminde verilen zaman
aralıklarının gözden geçirilmesi gibi çeşitli önlemlerin alınması gerekecektir. Sorun
aslında sistem tasarımıyla ve işin karakteritik yapısı ile ilgili olduğundan çoğunlukla
elektrik bakım elemanlarının çözüm üretme yeteneklerinden çok, sistemin çözüme
müsait olup olmamasıyla ilgili olarak ele alınabilirler. Sistem tasarımının ekipman

440/448
verimliliğine yapacağı olumsuz etkiye örnek bir durumdur. Bu nedenle, sistem
tasarımının kötü olması, genetik bir kusur gibi ortaya çıkar. Gerilim düşümü
fabrikalarda, sürekli olmasına rağmen hiç kimse şebekedeki olanları etkileri
büyümeden ve ekipman duruşu olmadığı sürece farkına varmayacaktır.

“Transient” olaylardan bir başkası, devreye giren bir motorun çektiği akım nedeniyle,
motor ve kablosu çevresinde bulunan enstrümanların manyetik alandan etkilenerek
sapma göstermesidir;

Bunun sonucu proseste “disturbance” varmış gibi yalancı ve geçici bir etki görülür.
Prosesteki gerçek “disturbance” olayı daha sonra açıklanacaktır. Bu etkinin büyüklüğü
nedeniyle, ölçülen proses değerindeki değişim nedeniyle, otomasyon sisteminde bir
sınırlama ve bu sınırlamayla ilgili bir kilitleme varsa, duruş kaçınılmazdır. Sorun
yaratmayan küçük etkileşimler her an zaten sistemde olagelmektedir. Sorunu yaratan
kaynak bilinse bile, çözüme giden yollar karmaşıktır. Operatör gene sistemi bakımcı
ihtiyacı olmadan devreye alabilecektir. Bu sorun sistem tasarımı, kablo seçimi ve
montaj ile ilgili olduğundan, her şeyi yeni baştan ele almak mümkün olmayabilir.
Ayrıca çözüm üretmek imkansız da olabilir.

Kompanzasyon gruplarının devreye giriş ve çıkışlarında transinet'ler oluşmaktadır.


Kompanzasyon gruplarının % 98 gibi bir değerde tutulmaları yönetmeliklerle
istendiğinden, zaman zaman kapasitif bölgede kalmak neredeyse kaçınılmaz
olmaktadır. Bu durumda devreye giren her yük, büyüklüğüne bakmaksızın şebekede
“transient” yaratacaktır. Her transientin neleri ne kadar etkileyeceği ve ne zaman
sorun yaratacağı aslında pek bilinememektedir. Tıpkı fabrika dışından gelen bir
gerilim çöküntüsünün zamanlamasının bilinmemesi ve tüm fabrikayı veya bir kısmını
durdurması gibi bu transientler bazen ekipman duruşlarına neden olabilirler. Duran
ekipmanın yeniden devreye alınması sırasında sorun yaşanmayacaktır. Çünkü sorun
zaten geçmiştir.

Bu tür olayların sistem tasarımı, iyi işletmecilik ve kaliteli montajla önlenmesi


mümkündür. Üretimdeki aksama performansı düşüreceğinden, konuya aşina
olmayanlarda duruş, arıza olduğu kanısı uyandıracaktır. Arızadaki kriter yeniden
devreye girmek için herhangi bir düzeltici faaliyetin yapılması, yapılmadığı takdirde,
tekrar devreye girilemeyeceğidir. Bu tür olaylarda herhangi bir işlem yapılmadan

441/448
sistem çalışmasına devam eder. Arıza bakımcılığı anlamında yapılacak işler gerçekte
yoktur ve yapılanlarla sorun çözülmeyecektir. Müdahale yapılsa bile, olay ortadan
kalktığından, yapılan müdahalenin sorunu düzelttiği veya ortadan kaldırdığı izlenimi
hataların en büyüğüdür.

Şebekede olan olayların tespit edilmeleri pahalı bazı analizör ve “data logger” larla
olmaktadır. Kaynağı bulmak işin çözümüne her zaman yardımcı olmaz. Bu tür
sorunların baştan yaratılmamaları, kaynağın başta ortadan kaldırılması daha akılcı bir
yöntemdir. Bir kez yaratılmışlarsa düzeltilmeleri birden fazla yöntem kullanılarak
zaman ve para harcanarak belki giderilebilir.

Yıldırım düşmeleri sırasında benzer sonuçlar ortaya çıkar. Boyutları ciddi büyüklüğe
ulaşanlar, alt yapının yetersizliğiyle birleşince arızalara yol açarlar. Burada arıza bir
sonuçtur. Üretime maliyeti üretim aksaması, bakıma maliyeti arızalı ekipmanlar ve
işletmeye maliyeti, hem üretim kaybı hem de tamirat giderleridir. Bu durumda olay
arızaya dönüştüğünden, bakım elemanlarının çalışması gerekecektir. Üretim,
arızalanan cihaz nedeniyle mi durmuştur, yoksa yıldırımlık tesisatının kusuru
nedeniyle mi durmuştur? Bir problemi çözme için mutlaka nedenini iyi anlamak
gerekir.

Bir başka geçici olay türü haberleşme kabloları üzerinde meydana gelen sinyal
bozulmalarıdır. Gerilimin yüksek hatların uzun olduğu yerlerde basit röle kontağı
açılıp kapanmaları sorunlara neden olur. Tasarım, malzeme kalitesi veya montaj
kökenli olduklarından arıza bakımcılığı olarak yapılacak fazla işlem bulunmamaktadır.
Otomasyon sisteminin yeniden enerjilendirilmesi ile sorun ortadan kalkacaktır.

Proseste meydana gelen bozucu etkilerin incelenmesi “disturbance”

Proseste yani üretim sırasındaki süreç değişkenlerinde de bazı bozucu ve geçici


olaylar olmaktadır. Bu nedenle önce disturbance=(bozucu etki) kelimesi iyi
anlaşılmalıdır. Daha sonra kontrol edilemeyen bazı disturbance olayları açıklanacaktır.
Bir büteye gelen mal miktarı anlık olarak artabilir. Bu bir bozucu etkidir. Büte seviye
kontrolu bu amaçla konmuştur. Kontrol devrelerinin amacı proseste meydana gelen
değişimleri kontrol altında tutması ve işletmede sürekliliğin sağlanmasıdır.

442/448
Fakat bazen proseste çok büyük anlık bozucu etkilerle değişimler olabilmektedir. Bu
durumda kontrol sistemi bozucu etki ile başa çıkamaz. Bir büteye iki farklı kaynaktan
hamur akışı olabilir. Birinci hat hamurun sürekli ve kontrollu olarak gelmesi gereken
hat ve ikici hat bir taşkan olabilir. Taşkan, kontrol edilmesi mümkün olmayan bir
hamur akışıdır. Miktarı itibariyle veya bütenin boş olması durumuna göre çoğunlukla
sorun da yaratmayabilir. Büte seviye kontrolu bununla başa çıkabilecektir. Fakat aşırı
gelen bir taşkan büte seviyesini maksimum seviyenin üstüne yükselteceğinden,
bütede seviye kontrolu bir anlam ifade etmez. Bu durumda büte karıştırıcısı da termik
açabilir. Hatta geriye doğru başka sorunlar da ortaya çıkabilir. Bu durum otomasyon
üzerinden kilitlemeli sistemlerde alarmların üretilmesine, hatta yazılımın özelliğine
göre hattın devre dışı kalmasına neden olabilir. Termik açtığı için mi üretim
durmuştur, yoksa bozucu etki karıştırıcı motorunu zorlamış mıdır?

Böyle durumlarda motorun termik açması veya ekipmanın durması, ekipmanı


koruma amaçlı olduğundan, görevini başarıyla yapan bir kontrol sistemi
yargılanmaktadır. Sonuçta sistemin durması üretim aksamasına neden olacaktır. Bu
durumda ortada arızalanmak yerine, başarıyla çalışan, fakat durduğu için sorunlu
görünen bir termik bulunmaktadır. Proses şartları uygun hale geldiğinde sistem tekrar
çalışmaya başlar. Performansı düzeltme adına kilitlemelerin otomasyon sisteminden
kaldırılması ileride daha vahim sonuçlara neden olabilir. Elektrikteki transientlerde
olduğu gibi düzeltme için sistemin tasarımı üzerinde çalışılması gerekir.

Bir başka örnek kurutma silindirlerinde kondens birikiminin sonucu aşırı akım
nedeniyle motor ve sürücü grubundaki korumaların çalışmasıdır. Bu durumda gene
görevini başarıyla yapan bir elektrik sistemi söz konusudur. Fakat termik korumaların
yarattığı açmaları arıza olarak görenler çözümün kaynağını yakalayamazlar ve
makinanın durmasındaki gerçeği göremezler. Böyle olayların termik arıza şeklinde
ifade edilmesi kasıtlı değilse bile cahilcedir.

Böyle durumlarda Termik açma ve hattın durması kayıtlara arıza olarak


geçirilmemelidir. Bu olayın başka türleri de olabilir. Büte içinde veya duvarlarında
çeşitli nedenlerle tutunumlar olabilir. Bu kütlelerin bir an için, büte içine düşerek
pompayı sıkıştırması ve termik açtırması, benzer şekilde duruşa neden olabilir.
Pompa yeniden denendiğinde sorunla karşılaşılmayacaktır. Bu olay elektrikteki bazı
transientler gibi gözle görülür bir olay değildir. Nedeni bilinmeyen bir duruş olarak

443/448
kayda geçirilmesi gerekir. Arıza olarak kayda geçmesi yanlıştır. Çünkü bir olayın arıza
olabilmesi için mutlaka ekipman üzerinde onarıcı veya düzeltici işlemler yapılmış
olması gerekir.

Bu tür olayların miktarının fazla olabileceği düşünüldüğünden, her olasılığın


belirtilmesi ve irdelenmesi mümkün değildir. İşletme içinde bu tür olayların
benzerlerini bulup listelemek gerekir. Bu listelerde adı belirlenen olayların üretim
raporlarında net olarak adlandırılmaları, performansın arttırılması çalışmalarına katkısı
olacaktır.

Tahrik sistemlerinde ekran üzerinden çekiş miktarlarının ayarlanması gerekir. Çekiş


ayarının iyi olmadığı durumlarda kâğıt kopmalarıyla karşılaşılır. Kâğıt kopmasının,
kağıt parametrelerinden mi, hız kontrol sürücülerinden mi yoksa çekiş ayarsızlığından
mı kaynaklandığı tartışılabilir. Unutulmamalıdır ki ayarsızlık sorunu doğru ayar değeri
ekrana girilerek giderilirken, sürücü hatası sürücünün veya motor enkoderinin
değiştirilmesi ile giderilebilir. Kağıt parametreleri ise tarayıcılarla görülebilmektedir.
Hiçbir tamirat ve parça değişimi yapılmadan üretimin sürdürülebilmesi durumunda,
olayın çeşitli kusur ve hatalardan veya ayarsızlıktan kaynaklandığı sonucuna varılır.
Burada arıza tanımının kullanılması çözümü gizleyecektir.

Bazı durumlarda işletme ve bakım ekiplerinin tecrübelerindeki eksiklikler nedeniyle


geçici olaylar olur. Bakım ekiplerinin parça değiştirdiği veya diğer başka işlemleri
yapıldığı görülür. Aslında olay geçici olduğundan herhangi bir müdahale
gerekmeyecektir. Parça değişiminden sonra sistemin sorunsuz devreye alınması,
problemin doğru çözüldüğü anlamına gelmez. Gereksiz zaman kaybı yaşanmış ve
üretim aksatılmıştır. Gerçek problem sistemi tanımamak olduğundan, o konuda
ekiplere özel eğitimler verilmelidir.

Yazılım üzerinden koruma sağlanan durumlarda, makinanın gelen doğru bir sinyal
üzerine sistemi koruma amacıyla durması, bazen operatörler tarafından yanlış
algılanır. İşini gerektiği gibi yapan bir koruma sisteminin yargılandığı görülür.
Debisi arttığı için termik açan pompa motorunda debi pompa çıkışındaki vanadan
ayarlandıktan sonra termik açması ortadan kalkmaktadır. İşletme kayıtlarına termik
koruma yerine, termik arızası olarak geçen bu türden pek çok olay bulunmaktadır.
Halbuki arızalı bir termik yenisiyle değiştirilmedikçe sistem yeniden devreye giremez.

444/448
Böyle durumlarda iyi niyet yanında olayın doğuştan genetik kökenli olduğunun
vurgulanması gerekir. Konuyu anlayamama yanında konu hakkında yanlış yorumlarda
bulunulması yapılmaması gereken bir davranış biçimidir, çünkü çözüme hiç bir katkısı
yoktur. Sorun benden kaynaklanmıyor, bakımdan kaynaklanıyor mesajı verilmeye
çalışılmaktadır. Oysa çözüm bakım yapılarak ortadan kaldırılamayacağı için
çözümsüzlük ve belirsizlik yaratacak bir durum ortaya çıkar.

Ayni şekilde herhangi bir transmitterden gelen ve operatörü ilgilenmesi için uyaran
sıcaklık yükselmesi gibi alarmların, basınç transmitteri arızası, çekişlerdeki hız
kaymalarının, senkronizasyon bozulması nedeniyle, sürücü arızası gibi nedenlerle
bakımcılara yönlendirilmesi yaygın yapılan hatalardandır. Bu tür alarmlarda
transmitterde arıza olabileceği ihtimali bulunmakla birlikte, unutmamalıdır ki arızalar
kalıcıdır. Alarmlar uyarı niteliğindedir ve proses uygunsa, geçici durum ortadan
kaldırıldığında, ekran üzerinden resetlenerek çalışmaya devam edilmelidir.

445/448
446/448
Yararlanılan kaynaklar

1. Practical Guide to Electrical Grounding, 1st-Edition, W.Keith Switze, 1999


2. Practical Grounding Bonding Shielding and Surge Protection, Elsevier, 2004
3. IEEE Std 142-2007 (Revision of IEEE Std 142-1991), IEEE Recommended
Practice for Grounding of Industrial and Commercial Power Systems
4. Electrical Power Equipment Maintenance and Testing, Paul Gill, CRC 2009
5. Kağıt Fabrikalarında Verimlilik, Münir Karıncaoğlu, 2008
6. Koruyucu Elektrik Bakımı, Münir Karıncaoğlu, 2007
7. NFPA 70B Recommended Practice for Electrical Equipment Maintenance, 1998
8. TAPPI Tecnical Information Sheets

9. IEEE Red Book Recommended Practice for Electric Power Distribution for
Industrial Plants, 1993
10.IEEE Brown Book, Recommended Practice for Industrial and Commercial Power
Systems Analysis, 1997
11.IEEE Gold Book, Recommended Practice for the Design of Reliable Industrial &
Commercial Power Systems

447/448
448/448

You might also like