Professional Documents
Culture Documents
Ursula K.LeGuin
YERDENZ
BYCSU
Yerdeniz lemesi I
ingilizce'den eviren:
DEM ERKAL PEK
METS YAYINLARI
Sz
sessizlikte,
k
karanlkta,
yaam lrken;
bombo
gkyznde
uarken parlar atmaca.
-Ea'nn Yaradl
SSTEK SAVAILAR
BASINI,
12
Ogion ok kibar ama kesin bir tarzda konuuyordu; dikkafah tunustas btn sylediklerim kabul etti.
Olann on yam doldurduu gn, daha parlak yapraklar
aalarn dallarndan dmeden, sonbaharn gzelliklerinin yeni yeni
yaanmaya balad gnlerde, Ogion Gont Da'ndaki ge-zilerinden,
kye geri dnd; bylece Gei treni yapld. Cad olandan,
annesinin ona bir bebekken vermi olduu Duny ismi-ni geri ald.
ocuk isimsiz ve plak olarak yksek uurumlarn dibinden fkran
Ar'n souk kaynaklarna girdi. O suya girerken, gnein nnden su
bulutlar geti ve glckte ocuun etrafndaki sularn zerinde byk
glgeler kayp oynat. ocuk bu canl ve ivi gibi suda, souktan
titrese de, davranmas gerektii gibi, yavaa ve dimdik yryerek
kar kyya geti. Kyya gelince, kendisini beklemekte olan Ogion
elini uzatt ve olan kolundan kavrayarak ona gerek ismini fsldad:
Ged.
Bylece ad, glerin kullanm konusunda ok zeki olan birisi
tarafndan taklm oldu.
Daha elentilerin bitmesine ok varken; daha btn kyller bol
yiyecek ve iecek bira ile Vadi'den gelen bir okuyucunun syledii
Ejderha Efendilerinin Kahramanlklar trklerim dinleyerek
elenirken, byc alak sesle Ged'e "Haydi olum. Ky halkyla
vedala, brak onlar elensinler," dedi.
Ged, babasnm kendisi iin yapt tun bak, sepicinin ka-nsnn
ona gre diktii deri bir kaban ve teyzesinin onun iin tl-smlad
akaaatan bir bastondan ibaret olan eyasn ald. Pantolonu ve
gmleinden baka, btn sahip olduu eyler bunlard. Hepsiyle
vedalat; dnyada tanm olduu tm insanlarla. Nehrin
kaynaklarnn yukarsnda, uurumun altma dalm kye bir kez
bakt. Sonra yeni ustasyla, bu dalk adann dik ormanlar, aydnlk
sonbaharn yapraklar ve glgeleri ara-sndan yola koyuldu.
19
11 GLGE
GED,
nuz?"
"ar bys."
"llerin ruhlarm da, sana gelmeleri iin arabilir misin?"
Ged, kz bu soruyu sorunca, ahin tam anlamyla onun arma
itaat etmedii iin, kendisiyle elendiim dnd. Kzn kendisiyle
elenmesine izin veremezdi. "Dilersem arabilirim," dedi sakin bir
sesle.
"Ruhlar armak zor ve tehlikeli deil midir?"
"Zor olmasna zor. Tehlikeli mi, bilemem." Omuzlarm silk-ti.
Bu kez kzn gzlerinde bir takdir izi olduuna, hemen hemen
emindi. "Bir ak efsunu yapabilir misin?"
"O ustalk isteyen bir ey deil ki."
"Doru," dedi kz " her ky cads bunu yapabilir. Dnm
byleri yapabilir misin peki? Byclerin grntlerim deitirdiklerim sylyorlar, sen de yapabilir misin?"
Bir kez daha kzn, soruyu alay etmek iin sorup sormad-na
emin olamad; bir kez daha, "dilersem yaparm," diye cevap verdi.
Kz, kendisini diledii herhangi bir eye evirmesi iin -ister bir
ahine, ister bir boaya, ister atee, isterse de bir aaca-yalvarmaya
balad. Kz ustasnm kulland, ksa, gizemli szlerle atlatt; fakat
kz onu tatl szlerle kandrnca, aka reddetmeyi bilemedi. Ayrca
kendisi de atp tuttuklarna inanp inanmadm pek bilemiyordu.
Ustas bycnn onu evde beklediim syleyerek kzdan ayrld ve
ertesi gn ayra gitmedi. Fakat bir gn sonra kendi kendine, aan
ieklerden biraz daha toplamas gerektiin! syleyerek, bir kez daha
gitti. Kz oraday-d; birlikte kutsal beyaz tomurcuklar toplayarak
amurlu imlerin zerinde yalnayak kotular. lkbahar gnei
parlyor, kz da onunla eski kyndeki bir kei oban kadar nee
iinde konuuyordu. Kz tekrar sihirbazlk hakknda sorular sordu ve
Ged'in anlatt hereyi gzlerini falta gibi aarak dinledi; bylece
olan tekrar bbrlenmeye balad. Derken kz ona bir Dnm
25
Ged sustu.
Ogion diz kp ocaktaki atei yakt; ev soumuta. Sonra, hala
dizlerinin zerindeyken sakin bir sesle, "Ged, benim gen ahinim, sen
bana veya benim hizmetime baml deilsin. Sen bana gelmedin, ben
sana geldim. Sen bu seimi yapmak iin ok gensin ama yine de ben
senin yerine karar veremem. Eer ister-sen seni, btn yksek
sanatlarn retildii Roke Adasi'na yollarm. istediin hereyi
renebilirsin, senin ok byk bir gcn var. Hatta gururundan da
byk; umarm. Seni burada tutmak isterim nk sende olmayan ey
bende var; ama seni iste-inin dnda burada tutamam. imdi, Re Albi
ile Roke arasnda bir seim yap," dedi.
Ged sesini karmadan durdu, ok au-mt. Onu tek bir
dokunuuyla iyiletiren, iinde hi kzgnlk olmayan bu adam
sevmeye balamt. Onu sevdiim bu ana kadar fark etmemiti.
indeki parlaklkla, karanlktaki ktl nasl yaktm hatr-layarak
bacann kenarna dayanm olan mee asaya baknca, iinde Ogion'la
kalp, onunla ormanda uzun ve uzak yollara gitmek ve sessiz olmay
renmek iin bir istek duydu. Ama yine de, iinde, bastramad
baka arzular da vard; zafere duyulan istek, bir eyler baarma niyeti
gibi. Deniz rzgarlarnn sayesin-de, dosdoru Deniz'e, havann
byyle prl prl parlad ve Babyc'nn akl almaz mucizelerin
arasnda gezindii Bilgeler Adasi'na gitmek varken, Ogion'un yolu,
ustala giden uzun bir yol gibi grnyordu; yava ilerlenen, dolayl
bir yol.
"Usta," dedi, "ben Roke'a gideceim."
Bylece birka gn sonra, gneli bir bahar sabahnda Ogion,
Gont'un Byk Limam'ndan on be mil uzakta olan Over-feli'den
aaya giden dik yolda, Ged'in yannda uzun admlaryla yrd.
Byk Liman'n kapsnda ejderha heykellerinin arasnda duran Gont
ehri'nin nbetileri bycy grnce, onu plak kllar ile diz
kp karladlar. Bycy tanyorlard;
Prens'in emri ve kendi istekleri dorultusunda ona sayg gsteriyorlard; nk on yl nce Ogion, ehri zenginlerin kulelerim yerle bir
edecek ve Armed Kayalklar geidin! la kapayacak
28
olan bir zelzeleden kurtarmt. Gont Da ile konuup onu sakinletirmi, Overfeil'in titreyen sarp kayalklarm rkm bir yabani
hayvan yattrr gibi yattrmt. Ged bu konuda sylenenlerden
bazlarm duymutu, imdi ise silahl nbetilerin sessiz ustasmn
nnde diz ktklerim grnce, hereyi hatrlad. Bir zelzeleyi
durduran bu adama korkuyla bakt fakat Ogion'un yz her zamanki
gibi sakindi.
Rhtma gittiler. Liman efi, Ogion'u karlamak ve ona ne gibi bir
yardm dokunabileceim sormak iin onlara yaklat. Byc ne
istediim syler sylemez, o da Ged'in yolculuk yapabilecei,
Deniz'e doru yola kacak olan bir gemi olduu-nu syledi. "Ya da
onu rzgararc olarak alrlar," dedi adam, "eer yle bir hneri
varsa. Gemide iklimci yok."
"Sis konusunda biraz bilgisi var; deniz rzgarlar hakknda bir ey
bilmiyor," dedi byc, elini yavaa Ged'in omuzuna koyarak. "Sakn
deniz ve deniz rzgarlar zerine bir numara yapmaya kalkma evik
Atmaca; sen hala kara adamsn. ef, geminin ismi ne?"
"Glge, Andradeler'den, krk ve fildii ile Hort ehri'ne gidiyor.
yi bir gemidir, Ogion Usta."
Geminin ismini dyunca bycnn yz karard ama "yle
olsun," dedi. "Bu yazy Roke Okulu'nun mdrne ver evik Atmaca.
Rzgarn ak olsun. Gle gle git."
Ogion'un vedas bu kadard. Arkasm dnp byk admlarla
rhtmdan uzaklat. Ged mahzun, ustasmn uzaklamasn seyretti.
"Gel bakalm delikanl," dedi Liman efi olan deniz kena-nna,
Glge'nm yelken amaya hazrland iskeleye gtrrken.
Elli mil enindeki bir adada, denize bakan kayalarn zerine
kurulmu, ebediyen denizi seyreden bir kyde, bir ocuun hi gemiye
adm atmadan veya parmam denize hi sokmadan byyp adam
olmas garip gelebilir ama Ged'in durumu byleydi. Kara adamlar,
iftiler, kei obanlar, inek obanlar, avclar ve zanaatkarlar, denize
kendileri ile hibir ilgisi olmayan, gvenilmez tuzlu bir alem olarak
bakarlard. Kynden iki gnlk
29
35
reler gibi, bir kede duran ot yataktan baka eyas yoktu. "Burada
ok sade bir hayat sryoruz," dedi Jasper, "Ama sanrm bu sizi pek
rahatsz etmez."
"Ben alknm." Kendisinin, bu marur ve kibar genle eit
olduunu gstermeye alarak hemen ekledi: "Herhalde sen ilk
geldiinde buna alk deildin."
Jasper ona bakt, baklar "Sen, Havnor Adasi'ndaki Eolg
lkesi'nin Hkmdar'nn olu olan benim, kim olduumu, nele-re
alk olduumu, ne bilirsin ki?" diyordu. Yksek sesle ise sadece,
"yle byrn," dedi. Onlar yukardayken bir gong al-mt.
Aaya, yemekhanenin Uzun Masa'snda, yzden fazla olan ve
delikanlyla birlikte len yemein! yemeye indiler. Herkes,
yemekhaneye alan ufak pencerelerden alarla akalaarak, pencere
pervazlarndaki duman tten byk kaselerde-ki yemeklerden
tabaklarna alyor. Uzun Masa'da istedii yere oturuyordu. "Diyorlar
ki," dedi Jasper Ged'e, "bu masaya ka kii oturursa otursun, hep bo
bir yer vardr." Gerekten de, hem tantanayla yemek yiyen ve konuan
grltc olanlara, hem de cbbelerinin yakalar gmle
tutturulmu, ya ift ift ya da tek balanna, sanki dnecek ok
eyleri varm gibi ask ve dnceli bir suratla oturan, yaa daha
byk delikanllara yer vard. Jasper Ged'i, Vetch adnda, pek
konukan olmayan fakat byk bir itahla yemeini yiyen yapl bir
ocuun yanma oturttu. Vetch Dou Uyreleri aksanyla
konuuyordu; teni ok koyuydu; Adalar Diyar'ndaki birok insan ve
Ged ile Jasper gibi kzl-kahve deil de, siyahi bir teni vard. Basit bir
insand, davranlar da fazla ince deildi. Yemeyi bitirince, yemekten
ikayet etti, fakat sonra Ged'e dnerek, "En azndan buradaki birok
ey gibi gzba deil, insann iini styor," dedi. Ged Vetch'in ne
demek istediim anlayamad, fakat ona kam kaynad ve yemekten
sonra da yanlarnda kald iin ok memnun oldu.
Ged etraf rensin diye, beraberce kasabaya gittiler. Thwil' in
caddeleri, hem az, hem de ksayd; yksek atl evlerin ara-snda
dolandlar, burada insan rahatlkla yolunu kaybedeblirdi. Garip bir
kasabayd; tm dier kasabalardaki insanlar gibi balk41
dipsiz eitim konusunda, her eyin, her yerin ve her varln gerek
ismini renme iinin, yani elde etmeye alt gcn, kuru bir
kuyunun dibindeki mcevher gibi bir ey olduunu anla-mt. nk
by denen ey bundan oluuyordu, yani bir eyi gerek ismiyle
adlandrmaktan. Bunu Kurremkarmerruk, geldikleri ilk gece, Kule'de
onlara sylemi, bir daha da tekrarlama-mt, ama Ged'in aklndan hi
kmamt. "Birok gl byc," demiti Kurrremkarmerruk, "tm
hayatlarm, bir tek eyin ismini arayarak geirirler; tek bir gizli veya
kaybolmu ismi ara-yarak. Yine de listeler tamamlanm deildir. Ne
de dnyann sonuna kadar tamamlanabilecektir. Dinleyin, o zaman
nedenim anlarsnz. Gne altndaki bu dnyada ve gnein
varolmad dier dnyada, insanla ve insann lisanyla hi ilgisi
olmayan, ok ey vardr. Ve bizim gcmzden baka gler. Fakat
by, gerek by, ancak Yerdeniz'in Hard dilini veya bu dilin tremi
olduu Kadim Lisan konuanlar tarafndan yaplabilir.
"Bu, ejderhalarn konutuu dildir. Ve dnyann adalarm ve
trklerimizin, arklarmzn, bylerimizin, sihirlerimizin ve
dualarmzn dilini yaratan Segoy'un konutuu dildir. Bu dilin
kelimeleri, bizim Hard dilindeki kelimelerin arasna saklanm veya
deitirilmitir. Biz dalgalarn zerindeki kpklere sukien diyoruz; bu
Kadim Lisan'daki iki kelimeden tretilmitir:
suk, yani ty ve inien, yani deniz, kelimelerinden. Denizin ty de
kpk oluyor. Ama kpkleri sukien diyerek byleyemezsi-niz, onun
Kadim Lisan'daki esas adm kullanmanz gerekir: es-sa. Her cad
Kadim Lisan'dan bir iki kelime bilir; bycler ise ok kelime bilir.
Fakat yine de daha fazla kelime vardr, bazlar yzyllar iinde
kaybolmutur, bazlar gizlenmitir ve bazlarm da sadece ejderhalar
ve Dnya'nn Kadim Gleri bilir; bazlar ise hibir canl tarafndan
bilinmez, bu kelimeleri de hibir insan bulamaz. nk bu dilin bir
sonu yoktur.
"Nedeni ise u: Denizin ismi mien'dir, pekala. Ama bizim Deniz
dediimiz denizin, Kadim Lisan'da baka bir ismi var. Hibir varln
iki ismi olamayacana gre, demek ki inien Deniz dndaki btn
denizler anlamma geliyor. Ve tabii ki, as49
53
bayram, birbirini izleyen gecelere denk gelmiti, bu her elli iki ylda
bir byle olurdu. Yln en ksa dolunaynn olduu ilk gece boyunca
krlarda fltler alnd. Thwil'in dar sokaklar davul sesleri ve
mealelerle doldu. ark nameleri Roke Krfezi'nin mehtapl
sularmn zerine yayld. Ertesi gn gne doarken, Roke'un
okuyucular, Havnor'un beyaz kulelerinin nasl yapldm ve ErrethAkbe'nin, Eski Ada Ea'dan balayarak, tm Adalar Diyar'm ve
Uyreler'i gezdikten sonra en nihayet Ak De-niz'in kenarndaki Bat
Uyreleri'nin sonunda, ejderha Orm ile karlat yere kadar yapm
olduu yolculuu anlatan Erreth-Akbe'nin Kahramanlklar adl uzun
arky sylemeye balad. arknn anlattna gre, Erreth-Akbe'nin
kemikleri, Selidor'un ssz sahilinde, ejderhann kemiklerinin arasnda
bulunmaktadr;
fakat Havnor kulesinin tepesine saplanm olan klc, gne
Deniz'in zerinden batarken, kpkzl yanar. ark bilince Uzun Dans
balad. Kasaba halk. Ustalar, renciler ve iftiler; kadn erkek hep
beraber, akam karanlnda, davullarn, fltlerin ve gaydalarn
eliinde, Roke'un tozlu yollarndan deniz kysndaki kumsallara
kadar dans ettiler. Dans ede ede denizin iine kadar girdiler; bylece
gece mehtapta eridi; mzik sesi sahile vurup krlan dalgalarn sesleri
iinde yitti. Dou maya balaynca sahilden ve yollardan geri
geldiler; bu kez davullar vurmuyor fakat fltler yumuak ve tiz
sesleriyle almaya devam ediyordu. Adalar Diyan'nn her y annda bu
byle olmutu o gece: Denizin ayrd karalar tek bir dans, tek bir
mzik birbirine balamt.
Uzun Dans birince insanlarn ou, akam beraberce yemek ve
imek iin, gn uyuyarak geirdiler. raklar ve sihirbazlardan oluan
bir grup gen. Byk Ev'in avlusunda ayr bir elenti dzenlemek iin
yemeklerim yemekhaneden alp dar km-lard. Kule'den bayramn
erefine izin alp gelmi. ve hatta bu bayram iin Kurremkarmerruk'u
bile kartp buraya getirmeyi baarm olan yedi sekiz ocuk ile
Vetch, Jasper ve Ged den oluan bir gruptu bu. Ayn kral
ziyafetlerindeki gibi^-yiyorlar, iiyorlar ve elence olsun diye
sihirbazlk numaralar yapyorlard. Olanlardan biri avluyu yzlerce
tlsm yldzyla donatm57
Vetch ona bakt, ama eskisi gibi deil. Daha az sevgiyle deil, ama
belki, daha bir byc edasyla. Kibarca, "Sonsuza kadar Roke'ta
kalmayacaksn," dedi.
"ey... belki Kule'de Usta'yla alrm, kitaplar ve yldzlar
arasnda, kaybolmu isimleri arayanlardan biri olurum... pek bir ie
yaramasam da, zararm da olmaz, diye dnmtm..."
"Belki," dedi Vetch, "ben gelecei gremem. Fakat senin nnde
odalar ve kitaplar deil, uzak denizleri, ejderhalarn ate kusan
soluklarm, ehirlerin kulelerim ve atmacann ykseklerde ve
uzaklarda uarken grd eyleri gryorum."
"Ya ardmda... ardmda neler gryorsun?" diye sordu Ged ve
konuurken ayaa kalkt. Tepelerinde, tam aralarnda duran tlsm,
Ged'in glgesini arkadaki duvara ve yere dryordu. Sonra bam
yana evirip kekeleyerek, "Yine de bana nereye gideceini, ne
yapacam anlat," dedi.
"Eve gidip olan kardelerimi ve szn sk sk ettiim kzkardeimi greceim. Ayrldmda kzkardeim daha bir bebekli.
Yaknda smi taklacak... dnmesi bile garip geliyor insana! Sonra da
kk adalarn birinde, kendime byc olarak bir i bulacam. Ah,
senle oturup uzun uzun konumak isterdim ama oturamam. Gemim bu
gece ayrlyor ve deniz ykselmeye balad bile. evik Atmaca, eer
yolun Dou'ya derse, mutlaka bana ura. Ve, eer bana ihtiyacm
olursa, beni ar, beni admla a-r: Estarriol."
Bunu duyan Ged yaral yzn kaldrp arkadayla gzgze
geldi.
"Estarriol," dedi, "benim adm Ged."
Sonra sessizce vedalatlar. Vetch arkasn dnerek ta kori-riardan
inip gitti; Roke'tan ayrld.
Ljir sre, ok gzel bir haber alm da haberi sindirmek yanmak
isteyen biri gibi hareketsiz kald. Vetch'in ^n, gerek ismini
ona sylemesi, ok byk
kh
Aradan aylar geti ve nihayet bir bahar gn Ged Byk iv'e geri
dnd. Bundan sonra ondan ne isteyeceklerine dair ibir fikri yoktu.
Roke Tepesi'nin bayrlarna doru alan bir .apda, yal bir adam
onu karlad. Ged'i kapnn aznda bek-[yordu. lk bata Ged onu
tanyamad. Sonra iyice dnnce, nn, be yl nce, Okul'a ilk
geldii gn, kendisin! ieriye alan dam olduunu kartt.
Yal adam glmseyerek onu adyla karlad ve sordu:
Benim kim olduumu biliyor musun?"
O anda Ged, hep Roke'un Dokuz Ustas dendii halde, sade-e
sekizinin ismini bildiim hatrlad: Yelanahtar, El, ifac, kuyucu.
Dnm, ar, simci ve ekillendirici. Ona hep, .abyc'den,
dokuzuncu Usta diye sz ediyorlarm gibi gel-liti. Ama yeni
Babyc seilecei zaman, Dokuz Usta top-np yapmt seimi.
"Sanrm siz Kapc Ustasnz," dedi Ged.
"yleyim. Ged, sen kendi ismini syleyerek Roke'a girmeye ak
kazanmm. imdi de benim ismimi syleyerek, buradan ;rbest
kalmaya hak kazanabilirsin." Byle dedi glmseyen asl adam ve
bekledi. Ged sustu kald.
Elbette ki insanlarn ve varlklarn isimlerim bulmak iin bin-;rce
yol, hner ve ara biliyordu; bu tr hnerler, Roke'ta ren-[i
eylerin bir parasyd, nk onlar olmadan, yaplacak b-iilerin ok
az ie yarard. Fakat bir bycnn veya Usta'nn imi bulabilmek,
tamamen ayr bir meseleydi. nk bir by-inn ismi, denizdeki
balktan daha iyi saklanr, ejderhalarn linden daha iyi korunurdu.
Aratrma iin yaplacak bir by, ha kuvvetli bir byyle karlar;
kurnazca yaplm oyunlar, asa kar; dolambal soruturmalar,
dolambal yoldan engelle-r; zorla kullanlan kuvvet de, ykc bir
ekilde geri teperdi.
"ok dar bir kapya bekilik yapyorsunuz Usta," dedi somda Ged.
"Sanrm burada, krlarda, biraz oturup oru tutmal-m ki bu dar
kapdan sabileyim."
"istediin kadar kalabilirsin orada," dedi Kapc glmseye-sk.
74
75
v
PENDOR EJDERHAS1
ROKE'UN
Efendisi denir. Ged tek bir eyden emindi: Ejderha doruyu sylyorsa
bile -Ged'e gerekten o glge eyin doasm ve adm syleyebilir ve
Ged'in ona kar stnlk elde etmesini salaya-bilirdi de- yle olsa
bile, bunu kendi karlar iin yapacakt.
"Ejderhalarn," dedi sonunda gen adam, "insanlar iin bir iyilik
yapmak istemelerine pek ender rastlanr."
"Ama ldrmeden nce," dedi ejderha, "kedilerin farelerle
oynamas ok yaygndr."
"Ama ben buraya oynamak veya oynanmak iin gelmedim.
Seninle bir pazarlk yapmaya geldim."
Ejderhann bir kl kadar keskin ama bir kltan be kez daha
uzun olan kuyruunun ucu, akrep misali, zrhla kapl srlnn zerinden
ve kulenin tepesinden aarak havaya kalkt. nceden inceye alay ederek
konutu: "Ben pazarla oturmam. Ala-cam alrm, istediim zaman
senden alamayacam, neyin var ki?"
"Gvenlik. Senin gvenliin. Bana Pendor'un dousuna doru
umayacana yemin et, ben de sana bir zarar vermeden gideceime
yemin edeyim."
Ejderhann boazndan, bir veya dalarn arasnda yuvarlanan
talarn sesini andran bir gcrt sesi ykseldi. atall dilinde alevler
oynat. Harabelerin zerinde biraz daha ykselerek tm hametiyle
durdu. "Bana gvenlik neriyorsun! Beni tehdit ediyorsun! Ne ile?"
"smin ile, Yevaud."
ismi sylerken Ged'in sesi titredi ama yine de net bir ekilde ve
yksek sesle syledi, smini dyunca yal ejderha kalakald, ta
kesildi. Bir dakika geti, sonra bir dakika daha; Ged, alkalanmakta
olan minik kaynda durmu, glmsyordu. Bu tehlikeli ii ve kendi
hayatm, Roke'ta okumu olduu eski ejderha tarihi kitaplarndan yola
karak yrtt bir tahmine dayana-rak riske atmt. Pendor
Ejderhasi'nn, Morred ile Eifarran'n yaad devirde yaam olan,
Osskiil'in batm yamalayan ve Osskill'den Elt adnda, isim bulma
konusunda becerikli bir byc tarafndan uzaklatrlan ejderhayla,
ayn ejderha olduunu
91
ralyor, daralyordu.
Ged tekrar konutu: "Yevaud! Senin ve oullarmn, bir daha
Adalar Diyar'na hi gelmeyeceinize dair yemin et."
Birdenbire, ejderha azndan alevler kusmaya balad ve "Adm
zerine yemin ederim ki gelmeyeceiz!" dedi.
O zaman aday bir sessizlik kaplad.
Yevaud kocaman basn nne edi. Bam tekrar kaldrp
baktnda byc gitmiti. Dou ynne, i denizlerin zengin ve
bereketli adalanna doru yol almakta olan teknenin yelkeni, dalgalar
zerinde beyaz bir benek gibi kalmt. O zaman kple-re binmi olan
yal Pendor Ejderhas, vcudunun darbeleri ve uzunluu kasabann
boyu kadar olan kanatlarnn rpnmasyla, kuleyi ykarak doruldu.
Fakat ettii yemin onu balyordu; o yzden, ne o gn, ne de bir daha.
Adalar Diyar'na doru hi umad.
93
VI
Av
P E N DO R arkasnda, ufukta gzden kaybolduktan sonra dou-ya
bakan Ged, gnlne yeniden glgenin korkusunun dstn hissetti;
ejderhalarn aydnlk tehlikelerinden, ekilsiz ve mitsiz bir dehete
dnmek ok zordu. Byrzgarn durdurdu, dnyann rzgaryla
gitmeye balad nk artk iinde hz yapma ar-zusu yoktu. Ne
yapmas gerektiine dair bir plan bile yoktu. Ejderhann da demi
olduu gibi kamas gerekiyordu; ama nere-ye? Roke'a, diye dnd,
en azmdan orada korunuyordu; sonra orada bilgelere danabilirdi.
Fakat nce, bir kez daha Aa Toming'e gidip olanlar ada
halkma anlatmas gerekiyordu. Gittiinin beinci gn, dnd
haberi yaylnca adallar ve kazada yaayan insanlarn yar kayklaryla, koarak geldiler, etrafm aldlar, onu seyrettiler ve
dinlediler. Ged yksn anlatt; adamlardan biri, "Ama bu kat94
dik, beyim."
Ged rzgarla konutu. Rzgar daha yava esti, bir sre iin
olduka iyi yol kaydettiler. Derken, gneyden, slk ala ala byk bir
bora geldi. Bu borayla karlanca, tekrar batya doru geri
srklendiler. Bulutlar gkyznde kaynayordu; kaptan hiddetle
kkredi: "Bu soytar rzgar, ayn anda her yandan esiyor! Bizi bu
havadan ancak byrzgar kurtarr efendim."
Ged bu neriyi ask yzle karlad, fakat gemi ve adamlar onun
yznden tehlikeye girmilerdi, o nedenle yelkenleri by-rzgaryla
doldurdu. Gemi hemen douya doru friaynca kaptann yz yeniden
glmeye balad. Fakat, yava yava, Ged tlsma devam ettii halde,
byrzgar iddetim kayberek, gemi bir an iin, tm o kemekein
iinde yelkenleri dp, dalgalarn zerinde hareketsizce asl
kalncaya kadar zayflad. Sonra, byk bir gmbrtyle seren dnd
ve gemi de rkm bir kedi gibi kuzeye doru zplayarak
srklenmeye balad.
Gemi hemen hemen yan yatm olduu iin, Ged payandaya
yaparak bard, "Kaptan, Serd'e geri don!"
Kaptan lanet okudu ve bararak geri dnmeyecein! syledi:
"Gemide bir byc olsun, ben de meslein en iyi gemicisi olaym, bu
da bugne kadar srdm en iyi gemi olsun da, ben geriye dneyim
ha?"
Sonra geminin omurgas bir girdaba kaplm gibi tekrar d-nnce,
kaptan da denize dmemek iin payandaya zor tutundu. Ged ona,
"Beni Serd'e brak, sonra nereye istersen git. Bu rzgar senin gemine
kar esmiyor, bana kar esiyor," dedi.
"Size kar m? Roke'lu bir bycye kar m?"
"Hi Roke-rzgarn duymu muydunuz kaptan?"
"Evet, kt gleri Bilgeler Adasi'ndan uzak tutan rzgar. Ama
bunun sizle, bir ejderha terbiyecisiyle ne ilgisi olabilir ki?"
"Bu glgemle benim aramda olan bir ey," diye kestirip att Ged
her bycnn yapaca gibi. Sabit bir rzgarla, almakta olan
gkyznn altnda, deniz zerinden hzla Serd'e doru gi-derken,
baka bir ey de sylemedi.
Serd'in nhtmndan giderken, iinde bir arlk, bir endie
97
yabanc limanlara girdiklerinde, cbbesine sarnp uyumaya hazrlanrken, o kadar yorgunluunun iinde, uyuyup uyanp rya
gryordu; uyandnda hatrlayamad kt ryalar. Ama grd
ryalar sanki gemide ve gemideki insanlarn zerine asl kalyordu; o
yzden Ged gemidekilerin her birinden kukulanyordu.
Osskilli btn zgr adamlar, bellerinde uzun baklar tayorlard. Bir gn, Ged'lerin grubu len yemeini yerken, adamlardan
biri Ged'e sordu: "Sen kle misin, yoksa yemininden dnm biri
misin, Kelub?"
"Hibiri."
"Niye ban yok o zaman? Dvmeye mi korkuyorsun?" dedi
ad Skiorh olan adam, alayla.
"Hayr."
"Senin yerine kk kpein mi dvyor?"
"Otak," dedi, onlar dinlemekte olan baka biri. "Kpek deil, bir
otak o." Sonra Skiorh'un kalarm atp dnmesine neden olan bir ey
syledi Osskil dilinde. Tam dnerken, Ged, Skiorh'un yznde bir
deiiklik grd: sanki bir an iin onu bir ey deitirmi, kullanm
ve yan gzle de onun gzlerini kulla-narak Ged'e bakm gibi;
ehresinde bir bulanklk, bir deiiklik. Buna ramen Ged, hemen
ardndan adamn yzn nden grdnde, bir deiiklik fark
etmedi. Bu yzden Ged, kendi kendine, grm olduu eyin kendi
korkusundan kaynaklandm, kendi endiesinin bir bakasmn
gzlerine yansdm, dnd. Fakat o gece, Esen limannda
konakladklarnda, bir rya grd; ryasnda Skiorh dolayordu. Bu
olaydan sonra, Ged dinden geldii kadar adamla karlamamaya
alt; sanki Skiorh da ondan kanyordu; bir daha da aralarnda
hibir konuma gemedi.
Havnor'un kar kapl dalar arkalarnda, gneyde, kn ilk
gnlerinin pusu altnda bulanklaarak, gzden kayboldu. Yllar nce
Eifarran'n boulmu olduu Ea Denizi'nin azndan, En-lad'n
yamndan getiler, ki gn sreyle, efsanelerle dolu En-lad'n batsnda,
krfezin zerinden bembeyaz ykselen bir li104
"ok deil."
Fakat sesi bir insan sesinden ok, konumaya alan kaba ve
dudaksz bir hayvann sesine benziyordu.
Ged durdu. Etrafnda, akam alacakaranlnda, bombo tepeler
uzanyordu. Tek tuk kar attnyordu. "Skiorh!" deyince dieri de
durdu ve dnd. Sivri kaponun iinde, bir insan yz yoktu.
Daha Ged bir by okuyup gcn toplayamadan gebbet konutu.
O kaba sesiyle "Ged!" dedi.
Gen adam kendini baka bireye dntremedi; kendi gerek
benliinde kilitlendi kald. Gebbetle byle savunmasz bir ekilde
karlamak zorundayd. Kimseyi ve hibir eyi tanmad bu yabanc
topraklarda, yardm da aramyordu; arsa da kimse arma
cevap vermezdi. Tek basma duruyordu. Dman ile arasnda ise
sadece, sa elinde tuttuu porsukaacndan yaplm asa vard.
Skiorh'un aklm yutan ve tenine sahip olan ey, vcuda, Ged'e
doru bir adm attrd. Kollar Ged'e doru uzanmt. fkeli bir dehet
sard Ged'i; elindeki asay havada savurdu, asa slk alarak glgeyz saklamakta olan kaponun zerine indi. Cbbe ve kapon,
sanki iinde havadan baka bir ey yokmu gibi yere ylr gibi oldu.
Sonra tekrar kvrla bkle ayaa kalkt. Gebbetin bedeni gerek
cisminden km, insan grnl bir kabuk veya bir buhar haline
gelmiti: Gerek glgeyi kaplayan, etten kemikten, gerekd bir klf.
Glge, sanki rzgardan etkileniyormu gibi silkinip dalgalanarak,
kollarm uza-tp Ged'e doru ilerledi; Ged'i Roke Tepesi'nde eline
geirmi olduu gibi yakalamaya alt. Eer bunu baarrsa
Skiorh'un kabuunu atacak ve Ged'e sahip olarak iine girecekti. Tm
amac buydu zaten. Ged bir kez daha, ar ve dumanlar tten asasyla
vurdu ve savurdu glgeyi; ama o yine geri geldi. Ged bir daha vurdu;
sonra eli yannca, iin iin yanp alevlenen asay elinden drd. Geri
geri gitti; sonra arkasn dnd ve koma-ya balad.
Ged kotu; gebbet ise ona ne yetiebiliyor, ne de geride kal707
108
VII
AHNN
Uuu
709
adam sana konumad m? O bir haberci, Terrenon'un bir hizmetkaryd. O adam da, bir zamanlar bycyd ama byclerinkinden ok daha byk bir gce hizmet edebilmek iin, asas-n att.
Ve sen Osskil'e geldin; bataklkta elindeki asayla bir glge ile
dvsmeye altn. Neredeyse biz bile seni kurtaramaya-caktk; seni
izleyen ey bizim tahmin ettiimizden daha kurnaz kt ve zaten senin
gcnn olduka fazla bir miktarm da ek-miti... Glgelerle ancak
glgeler savaabilir. Sadece karanlklar karanl yok edebilir. Dinle
evik Atmaca! Seni bu duvarlarn dnda bekleyen o glgeyi altetmek
iin, ne istiyorsun o halde?"
"Bilemediim eyi istiyorum, smini."
"Tm doumlar, lmleri, lmden nceki ve sonraki tm
varlklar, domamlar, lmeyenleri, aydnlk dnyay, karanlk
dnyay bilen Terrenon, sana o ismi de syleyecektir."
"Peki ya bedeli?"
"Bedeli medeli yok. Sana sylyorum, o sana boyun eecek, sana
klenmi gibi hizmet edecek."
Sarslan ve can sklan Ged, cevap vermedi. imdi gen kadn,
Ged'in elini avularnn iine alm, yzne bakyordu. Gne, ufku
donuklatran sisin iine dmt; havann kendisi de donuklamt
fakat kadnn yz, Ged'i izleyip onun kararszla dtn
grdke, zafer ve kranla aydnlanmaya balad. Yavaa fsldad:
"Sen tm insanlardan daha kudretli olacaksn, tm insanlarn kral
olacaksn. Sen, yneteceksin ve ben de se-ninle birlikte
yneteceim..."
Ged aniden ayaa kalkp ileri doru bir adm atnca, Terrenon
Lordu'nun, uzun salonun erisinin hemen ardnda, yznde hafif bir
tebessmle, kapnn yannda durup onlar dinlediim grd.
Birdenbire Ged'in gz ald; akl da. Serret'e bakt. "Karanl
yok eden ktr," dedi kekeleyerek, "k."
Konutuka, buraya gerekten de nasl ekildiim, bir yemin
peinden nasl buraya geldiim, onu ynlendirmek iin kor-kusunu
nasl kullandklarm ve bir kez ellerine geirdiklerinde, onu nasl
ellerinde tutacak olduklarm, kendi szckleri nnde119
130
VIII
AVCI
G E D, gne domadan nce, k karanlnda, Re Albi'den aa
doru yola koyulmu ve leden nce Gont Limani'na var-mt.
Ogion, Ged'e, ssl Osskil giysileri yerine, temiz Gont tozluklar,
gmlei, deri yelei ve keten amarlar vermiti ama Ged yine de,
kenar pellawi krk kapl, o soylulara yarar cb-besini, k
yolculuu iin saklamt. Srtnda bu cbbeyle, elinde yalnzca boyu
kadar kara bir asa, ehir Kapsi'na geldi. Kabartma ejderhalara
dayanm aylak aylak duran askerlerin, Ged'in bir byc olduunu
anlamas iin pek akll olmalarna gerek yoktu. Mzraklarm yana
ekerek, soru bile sormadan Ged'i ieri aldlar. Caddeden yryp
giderken de arkasndan baktlar.
Rhtmda ve Denizciler Loncas Evi'nde, kuzeye veya batya,
Enlad'a, Andrad'a veya Oranea'ya giden gemi olup olmadm sordu
Ged. Herkes ona, Gndnm'ne ok az kald iin, o
131
149
IX
FFSH
GED,
Gontlu akgz balknn tersine, bu yal adam Ged'in byclnden ekindii ve ona hayran olduu iin, kay bedava
verecekti. Ama Ged, sihirbaz usul yapt demesin!; adamn gzlerini
kr eden kataraktm iyiletirerek. Buna ok sevinen adam, Ged'e, "Biz
tekneye Deniz ulluu derdik, ama sen ona Ufkabakan de ve
bumunun iki yanma gz resimleri iz. Benim minnettarlm o kr
tahtalardan seni gzetecektir; seni denizin stndeki ve altndaki
kayalardan koruyacaktr. Dnyann ne kadar aydnlk olduunu, sen
bana gstermceye kadar unutmu-tum," dedi.
Ged, El Adasndaki dik ormann altna kurulmu olan kyde, gc
yerine geldike, baka iler de yapt. Burann halk, Ged'in
ocukluunda, Gont'taki Kuzey Vadisi'nde tand in-sanlara
benziyordu. Bunlar, onlardan bile fakirdi. Onlarn yann-da, kendisini,
zenginlerin saraylarndakinden ok daha rahat hissediyor; daha onlar
istemeden, neye gereksinim duyduklarm biliyordu. Hastalkl ve
sakat ocuklara iyiletirme ve koruma byleri, kyllerin zayf
koyun ve kei srlerine bereket tlsm yapt. Ona getirdikleri ilere
ve dokuma tezgahlarna, teknelerin kreklerine ve tuntan yaplm
aletlerine, talarna Simn Rn iledi. Kulbelerinin damlarna da
evleri ve ev halkm yangndan, rzgardan ve delilikten koruyan Pirr
Rn yazd.
Teknesi Ufkabakan su ve kurutulmu balkla iyice doldurulup
hazr olduunda bile Ged, kyn gen okuyucusuna Mor-red'in
Kahramanlklar ve Havnor Ezgisi'ni retmek iin bir gece daha
kyde kald. El Adalar'na, Adalar Diyar'nn gemileri ok ender
urard; bir asr nce kartlan arklar bile bu ky halkna yeni
geliyor, kahramanlar hakknda bir eyler duymak iin yanp
tutuuyorlard. Eer Ged'in basnda bu bela olmasayd, orada seve
seve bir hafta veya bir ay daha kalp bildii btn arklar onlara
sylerdi; bylece bu byk arklar, yeni bir adada daha renilmi
olurdu. Fakat zgr deildi; ertesi gn yelken aarak Uyre'nin
engin denizlerinden dosdoru gneye doru gitmeye balad. nk
glge gneye doru gitmiti. Bunu anlamak iin arama-efsunu
yapmasna gerek yoktu. Bunu
151
kakma dokuma tezgah duruyordu. Burada Vetch, tm alakgnlllne ramen, hem gl bir byc hem de evinin efendisiydi. Evde, evle birlikte yalanan bir iki yal hizmetkar, Vetch'in
nee dolu olan kardei, bir de kk bir balk kadar seri ve sessiz
olan Civanperemi yayordu. Civanperemi, akam yemeinde iki
arkadaa hizmet edip konumalarm dinleye-rek onlarla birlikte
yedikten sonra, kendi odasna ekildi. Herey salam, huzur dolu ve
kesindi: Ged, ate yla aydnlanm odaya gz gezdirerek, "te,
insan byle yaamal," dedi ve i geirdi.
"Yollardan biri bu," dedi Vetch, "ama baka yollar da var. imdi
arkada, eer mmknse, son konutuumuzdan beri, yani iki yldan
bu y ana basndan geen olaylar anlat bana. Syle bana, bu ktn
yolculuk neyin nesidir; nk bu kez bizlerle fazla kalmayacam ok
iyi gryorum."
Ged, Vetch'e anlatt; szn bitirdiinde, Vetch uzun bir sre
derin derin dnd. Sonra, "Ben de seninle geleceim Ged," dedi.
"Hayr."
"Sanrm geleceim."
"Hayr, Estarriol. Bu ne senin iin, ne de senin felaketin. Bu kt
yolculua tek bama atldm, tek bama da bitireceim. Bir
bakasnn bu yzden ac ekmesini istemiyorum, zellikle de senin;
beni ilk bata bu kt davranta bulunmamam iin durdurmaya
alan sendin, Estarriol..."
"Gurur hep senin aklnn efendisi olmutur zaten," dedi arkada
glmseyerek; sanki ikisini de pek az ilgilendiren bir konu zerinde
konuuyorlarm gibi. "imdi dn: Tamam, bu senin avm; peki ama
baarl olamazsan, orada bir bakasnn bu-lunup Adalar Diyar'n
uyarabilmesi, doru olmaz m sence? nk o zaman, glge korkun
bir gce sahip olacaktr. Veya, diyelim ki baarl oldun, o zaman orada
olanlar Adalar Diya-r'nda anlatacak birinin bulunmas, bylece bu
Kahramanln duyulmas ve arklarnn sylenmesi, doru olmaz
m? Sana hibir yardmmn dokunamayacam biliyorum; yine de
seninle
157
zeki ve akgz bir insand. "Bu karamsar bir dnce; stelik bence,
yanl da. Tam aksine, baladm grdm eyin, sonu-nu da
grebilirim. Sen onun doasm, varlm, ne olduunu, yle veya
byle, anlayacak ve onu eline geirip balayacak ve altedeceksin. Ama
zor bir soru bu: nedir karmzdaki? Beni dndren tek bir ey var,
bunu bir trl anlayamyorum. Grnen o ki, glge u sralar senin
biiminde geziyor; ya da en azn-dan sana benzemeye balad. Onu
Vemish'te de byle grmler, ben ffish'te de byle grdm. Bu nasl
olabilir, veya neden byle olabilir, veya neden Adalar Diyar'nda byle
olmamt?"
"Uyreler'de kurallar deiir, derler."
"Doru; bence de doru bir sz bu. Roke'ta renmi olduum
ok iyi byler var ki burada ya hi ie yaramyor, ya da ters tepiyor.
Ayrca, Roke'ta renmemi olduum baz sihirler var ki, burada ie
yaryor. Her kara parasnn, kendine ait bir gc var; ve bir ada,
Adalar'dan ne kadar uzaklarsa, insan bu gler ve bu glerin
ynetimleri hakknda, o kadar az tahminde bulunabiliyor. Fakat bence,
glgedeki deiiklie neden olan tek ey bu deil."
"Bence de. Bence, ben ondan kamaktan vazgeip de ona doru
dnnce, benim irademin ona dnmesi ekil ve biim ka-zanmasn
salad; ama ayn eylem benim gcm emmesini de engelledi. Benim
her hareketimin onda bir yansmas var. O, benim yaratm."
"Osskil'de senin ismini syleyerek, ona kar kullanabilecein tm
byclk glerini durdurmu oldu. Peki ama, neden El Adalar'nda
da ayn eyi yapmad?"
"Bilmiyorum. Belki de, konuma gcn sadece benim gszlmden ekip kartabiliyordu. Neredeyse benim azm-dan
konuuyordu: Yoksa benim ismimi nereden bilebilirdi ki? Benim
ismimi nereden bildi? Gont'tan ayrldmdan beri, bu konu zerinde
kafa patlattm ve bir sonuca yaramadm. Belki de kendi biiminde
veya biimsizliinde, hi konuamyordur da, bir gebbet olarak, o
anda, dn bir dille konumutur. Bilmiyo
rum."
159
bi kaynat yer."
"Demek ki, insan Dou'dan ayrlmasn; bizim ejderhalar-mz fare
byklnde. O halde, yiyeceiniz hazr; yeteceine emin misiniz?
Bak imdi, ben bir ey anlamyorum: Hem aabeyim hem de sen ok
kudretli byclersiniz; elinizi sallayp bir iki sz mrldanyorsunuz,
i oluyor. O zaman neden ackyorsunuz? Denizdeyken, yemek zaman
gelince, neden Kymal B-rek\ deyip kymal brek ortaya knca onu
yemiyorsunuz?"
"Aslnda bunu yapabiliriz. Ama, hani derler ya, laf salatas yemek
istemiyoruz. Kymal Brek\ dediin, sadece bir laf salatas... Biz, mis
gibi kokan, son derece lezzetli ve hatta doyurucu bir brek yapabiliriz
ama, o yine de szden baka bir ey olmaz. Mideyi kandrr ama
ackm olan adama g kuvvet vermez."
"Demek ki, byclerden a olmaz," dedi, mutfaktaki atein
yannda, Ged'in karsnda oturmakta olan Karabatak. Tahtadan, bir
kutu kapa oyuyordu; bu konuda ok gayretli olmasa da, meslei
oymaclkt.
"Alardan da byc olmaz, ne yazk ki," dedi, mutfak ocann
tulalarnn zerinde pimekte olan son posta peksimetler kzaryor
mu diye bakmak iin diz km olan Civan-peremi. "Ama ben yine
de anlayamyorum evik Atmaca. Aa-beyimin, hatta rann bile,
tek bir szckle karanlk bir yerde bir k yaktklarm grdm. O k
parlyordu, parlakt; insan nn szle deil, kla grebilir ancak!"
"Doru," diye cevaplad Ged. "Ik, gtr. Byk bir g, bizim
varlmzn kayna; ama bizim gereksinimimiz dnda, kendinden
var olan bir g. Gne ve yldz klar, zamandr;
zaman da ktr. Yaam, gne nda, gnlerde ve yllardadr.
Karanlk bir yerde, yaam, adyla seslenerek arabilir... Fakat
bu, genellikle bir bycnn herhangi bir eyin ortaya kmas iin
ona seslenmesi veya onu armasyla ayn ey deildir. Byc,
kendisinden daha byk olan bir gce seslenmez ve ortaya kan da
sadece bir gzbadr. Orada varolmayan bir eyi armak, ona
gerek ismiyle seslenmek ise ok byk bir ustalk ister ki bu da olur
olmaz kullanlmaz. nsan ackt diye
162
165
AIK DENZ
LMAN artk gzden kaybolmutu; Ufkabakan'm deniz suyuyla
srlsklam olmu gzleri, nnde uzanan, daha engin ve ssz
denizlere evnimiti. Yoldalar iki gn ve gecede, ffish'ten So-ders
Adasi'na gemilerdi; bu, yz millik kt hava koullar ve ters
rzgarlar demekti. Buradaki limanda ok ksa bir sre kaldlar; ancak
su tulumlarm dolduracak ve gvertesi olmayan tek-nelerinin iindeki
takmlarm, yamur ve deniz suyundan korumak iin katran srlm
yelken bezi alacak kadar. Bunlar daha nce salamamlard, nk
normalde bycler byle ufak tefek ileri by ile hallederler; son
derece sradan ve ufak bylerle. Deniz suyunu iilir duruma getirmek
iinse, birazck daha fazla byye gerek vardr. Bylece byclerin
yanlarnda taze su tamalarna gerek kalmaz. Ama Ged, bu konudaki
yeteneim
166
maddeden, yani tahta olduklarndan dolay hayranlkla seyrediyorlard. Adann reisi ok yalyd; halk arasmda bir tek o, daha nce.
Adalar Diyar'nda domu bir adam grmt. Bu yzden, Ged onlara
ok ilgin gelmiti. Adamlar gidip olan ocuklarm, Adalar
Diyar'ndan gelen bu adama bakmalar iin getirdiler; ocuklar
yalandklarnda, Adalar Diyar'ndan gelen birisini grdklerim
anlatabilsinler diye. Gont'u, hi duymamlard; sadece Havnor ile
Ea'y biliyorlard. Ged'i de bir Havnor lordu zannettiler. Ged,
hayatnda hi grmemi olduu beyaz kent ile ilgili sorular, elinden
geldiince cevaplad. Fakat, akam saatleri ilerledike huzursuz
olmaya balad; sonunda, kyn misafirhanesin-deki ate ukurunun
etrafnda, ellerinde bulunan tek yakacak olan kei gbresi ve sprge
allarnm pis kokan scaklnda dizilmi otururken, ky adamlanna
sordu: "Adanzn dousunda ne var?"
Hi kimse konumad; kimisi srtyor, kimisi suratm asyordu.
Yal reis cevap verdi, "Deniz."
"Onun gerisinde baka hi kara yok mu?"
"Buras Sonkara. Buradan sonra baka kara yoktur. Dnyann
kenarna kadar, sudan baka bir ey yok."
"Baba, bunlar bilgili adamlar," dedi daha gen bir adam, "bunlar
denizci, yolcu. Belki onlar, bizim bilmediimiz bir karann varlm
biliyorlardr."
"Bu karann dousunda baka kara yok," dedi yal adam, Ged'e
uzun uzun bakt; bir daha da Ged'le hi konumad.
Yoldalar, o gece misafirhanenin dumanl scaklnda yattlar.
Gne domadan nce Ged arkadam kaldrd, ona, "Estar-riol, uyan.
Burada oyalanamayz, hemen gitmemiz gerek," diye fsldayarak.
"Niye bu kadar erken?" diye sordu Vetch, uykulu uykulu.
"Erken deil... ge. ok yava izledim. Benden kamann yolunu
buldu; bylece beni kt bir sona mahkum etti. Benden kamamas
gerek. Ne kadar uzaa giderse gitsin, onu izlemem lazm. Eer onu
kaybedersem, ben de kaybolurum."
173
trmanr gibi bir hamle yaparak trmanmak zorunda kalyordu. Bir sre
iin dalga tepesinde asl kaldktan sonra da birdenbire suya dalyordu;
sonra tekrar bir sonraki dalgaya trmanyor, sonra tekrar trmanyor,
sonra tekrar, tekrar; hi durmadan devam ediyordu.
O gnn akamnda Vetch, uzun sessizliklerini bozarak konutu.
"Arkadam," dedi, "bir keresinde, bir karaya gelecei-mizden
eminmisin gibi konumutun. Senin grn hakknda hi phem
yok ama bu bir numara olabilir; izlemekte olduun ey tarafndan,
seni okyanusta insanlarn ulaamayacaklar kadar uzak bir yere
ekmek iin hazrlanm bir aldatmaca olabilir. Glerimiz, yabanc
denizlerde deiebilir veya azalabilir. Glge yorulmuyor, ackmyor
veya boulmuyor."
Teknede yan yana oturuyorlard, ama Ged ona uzaklardan, geni
bir uurumun tesinden bakyor gibiydi. Gzleri dertliydi ve cevap
verirken ardan alyordu.
Sonunda, "Estarriol, iyice yaklatk," dedi.
Bu szleri duyan arkada, doru yolda olduklarm anlad. O
zaman korktu. Ama elim Ged'in omuzuna koyarak, sadece, "yi o
halde; bu ok iyi," dedi.
O gece tekrar Ged nbet tuttu; nk karanlkta uyuyam-yordu.
Ne de nc gn geldiinde uyuyabildi. Hala, deniz zerindeki o
aralksz, evik ve korkun hzla ilerlemeye devam ediyorlard. Vetch,
saatler ve saatler boyunca bu kadar kuvvetli bir byrzgarn devam
ettirebildii iin, Ged'in gcne hayret ediyordu; stelik burada. Ak
Deniz'de, Vetch'in kendi gcnn zayfladm ve yolunu ardm
hissettii bu yerde. Yol-larna devam ettiler, ta ki Vetch, Ged'in
sylemi olduklarnn doru ktm, denizin kaynaklarnn ve gn
nn kapsmn ardna gittiklerim dnmeye balayncaya kadar.
Ged teknenin bumunda duruyor ve her zamanki gibi ileriyi
gzlyordu. Ama artk okyanusa bakmyordu; veya Vetch'in grmekte
olduu okyanusu, gkyznn kenanna doru kabarmakta olan
bombo su ktlesini grmyordu. Ged'in gzleri, gri denizin ve gri gn stne binen ve onlar rten karanlk bir grnty algl176
konusmadi. Bitmis, sinlsiklam olmu ve tir tir titrer bir halde, yelkeni
a^ip kuzeydogu ruzgarini yakalayan Vetch'e hi9 bakma-dan, diregin
yanina buziistii. Ileride, yollarmin iizerinde, giines batip da gokyiizu
kararana, mavi bir isik denizi i^indeki uzun bulutlarm arasmdan,
karanliklar okyanusu iizerinde bir fildisi yiizuk veya bir boynuzun
kenari gibi parlayarak giinesin isinlari-m yansitan yeni ay doguncaya
kadar, Ged'in diinya ile hiq ilgisi olmadi.
Ged basuu kaldu-arak, batida, uzakta parlayan yeni aya uzun uzun
bakti.
Uzun bir sure bakmaya devam ettikten sonra, asasim bir savas9inin kilicim tuttugu gibi iki eliyle kavrayarak, dimdik ayaga
kalkti. Gokyiiziine, denize, iizerlerindeki riizgaria ien kahve-rengi
yelkene ve arkadamm yuziine bakti.
"Estarriol," dedi, "bak, bitti. Bitti artik." Kahkaha atti. "Yara
iyileti," dedi, "artik biitunum, ozguriim." Sonra egilerek, baim
kollarma dayadi ve bir 9ocuk gibi agladi.
0 ana kadar Vetch, korku dolu bir endiseyle Ged'i izliyordu,
cunku karanlik topraklarda neler oldugunu g6rememiti. Tekne-de
yanmda duranm Ged oldugundan emin olamadigmdan, Yer-deniz
limanlarina Ged'in gonintusu ve bi^imine burunmu olabi-lecek bu
kotii eyi goturmektense, tahtalan kirarak, delik a9ip tekneyi denizin
dibine yollamak icin, elini saatlerdir demirin iizerinde tutuyordu. Ama
imdi arkadami goriip onun konutu-gunu duyunca, butiin
tereddiitleri kayboldu. Ve Vetch, gercegi gormeye baladi: Ged, ne
kaybetmi ne de kazanmiti, ama ken-di olumiinun golgesini, kendi
ismiyle adiandirarak, kendisini bii-tunlemiti; tarn bir insan olmutu:
Turn kiiliginin bilincinde olan, kendisinden baska hi^bir gu9
tarafindan kullanilamayacak veya ele ge9irilemeyecek, o yuzden de
hayatini hayattan yana yasayacak, hi9bir zaman yikim, aci, nefret ve
karanligm hizme-tine girmeyecek bir insan. En eski arki olan Ea'mn
Yaradih-Si'nda, "Soz sessizlikte, isik karanlikta, yasam oliirken;
bombos gokyiizunde u9arken parlar atmaca," denir. A9ik Deniz'in
engin-lerinden esen kis gecesinin riizgari, arkalanndan gelip tekneyi
181
Iffish'li Estarriol sozunti tutup Ged'in ilk biiyiik kahramanliginm sarkisim yaktiysa bile, bu arki kaybolmu demektir.
Dogu Ucyoreleri'nde, sahillerden gunlerce uzaklikta, okyanus
ucurumunun otesinde bir yerde, kuru topraklara cikan bir tekne-nin
oykiisu aniatilir. Iffish'te, tekneyi kullananm Estarriol oldu-gu
soylenir; fakat Tok'da, bir firtma yuziinden A9ik Deniz'e sii-ruklenen
iki balik^i oldugunu soylerier; Holp'ta ise oykii, Holplu bir balik^inin
bamdan ge9mitir. Adam, teknesini, oturdugu g6-riinmeyen
kumlardan kurtaramadigi i9in, hala oralarda gezmek-teymi. Boylece,
Golge'nin sarkismdan geriye, uzun yillar bo-yunca, adadan adaya
suriiklenen bir tahta par^asi gibi, birka^ destan kirmtisi kalmitir
ancak. Fakat Ged'in Kahramanliklan adii arkida, Ged'in Ejderhalar
Yolu'nda yara almadan yaptigi yolculuktan veya Erreth-Akbe'nin
Halkasi'm Atuan Mezarla-n'ndan alip Havnor'a geri goturmesinden
veya Roke'a son kez, diinyanin tiim adalannm Babuyiicusu olarak
geri donmesinden once yapmis oldugu bu yolculuktan ve golge ile
karsilasmasm-dan hi^ soz edilmez.
EGER