Professional Documents
Culture Documents
yokluğun öyle zor ki, ama seni hissedebilmek seni. sensiz geçen günler ömrümden yıllar değil
ömürler götürüyor. gözlerine bakamadığım her ânım sanki bana düşman kesilmiş cellâtlarım.
düştüm, yaralandım, pare pare oldu bedenim ve yüreğim ve her yanım kanlar içinde. yüzüm soldu,
solan güller gibi. nefesim çıkmıyor ciğerlerimden, sesim de öyle. öylece ağlıyorum bir kenarda,
gözlerimden damlalar süzülüyor. yüreğim çok acıyor, yüreğim çok acıyor gülüm. mavi gözlerinin
esiri oldum ben. kölen niyetine sakla beni. yollarda yürüyorum, karanlık ve pis kokulu bir ömür
süreceğim. ellerime ve ayaklarıma prangalar takacağım, sırtıma dikenli zincirler bağlayacağım ki
belki o zaman yüreğimin acısını hissetmem. kendimi bir çölün ortasına attım, hiçbir şey yok ve
burası yokluğun ve boşluğun ta kendisi. burada yağmur yok, sen kokan güller yok, mavi gözlerin
yok. burası gariplerin yurdu ve bizden başkası yok. gidemedim, gidemezdim de. ben buradayım,
olduğum yerde. zamanın bir an önce tükenmesini bekliyorum, bir an evvel bitmesini. gece çöküyor
sonra buraya, ay beliriyor gökte. aydınlanır gibi oluyor soğuk çöl ama hiçbir şey senin yüzün gibi
aydınlatamaz yüzümü. nurunu düşür kalbime, alnıma mührünü vurdun, yüreğime mührünü vurdun,
artık ben bu çölün misafiriyim ölen güne kadar. ağlamaktan bitap düştüm, hayır kalmadı daha
ellerimde, derman kalmadı ayaklarımda. olduğum yerdeyim, gözlerim kan çanağı ve yüzümde kan.
hayran olduğun yârin; bu çölün cellâdına boyun eğdi. kalacak burada, kurtar beni demiyorum çünkü
eğer seni sevmem için verilmişse bu ki ben buna da razıyım. kimse giremez çölüme senden başka.
ağlaşan meleklerin seslerini duyuyorum kimi zaman gökyüzünden. halime bakıp perişan olan adem
evlâtları gelip seyrediyor halimi, anam sesleniyor uzaktan gel diye. gitmem, bu çöl benim ölen güne
kadar. gülüm; bu dünyanın ömrü kısa, fani ve bir gün bitecek. ama sonsuza dek de sürse ben
beklerim seni. gel, eş ol bana cennette. gelmezsen bil ki; cehennemden beter ederim kendime
cennetimi. ki etmişim zaten dünyamı ziyân, sensiz her yer ve her şey ziyândır bana. giydiğim bu
insan postu, takındığım bu maske bir yalan. içerisinde bir hasta var derman arayan. dermanım
sende, vermezsin zira o başka. bir yudum su yâ Rab! Rabbimdir seven bizleri, eğer böyle
buyurduysa vardır bir bildiği. sonsuza dek sürse de bu hasret ve ziyân; ben razıyım gülüm. yeter ki,
yeter ki sevgim yüreğinden gitmesin bir an. eğer giderse gülüm, o gün işte taş olmayı dileyeceğim.
o gün işte öyle bir haykıracağım ki göklere, o gün öyle azaplarda kalacağım ki; taş olmayı
dileyeceğim.