You are on page 1of 211

Giri

Dr. Sultan Tarlac www.KuantumBeyin.com


Serbeste da!tlabilir, ki$isel kullanm iindir....
I

nsz

Son on y!ldan daha fazla zamand!r, kuantum mekani"inin bilin/zihin teorisinde ilevi
olabilece"i veya olamayaca"! konusunda tart!malar artarak keskinlemektedir. Bu
tart!man!n bir taraf!nda geleneksel sinir bilimciler yer al!r ve beyin biliminin anlamak
iin sinir hcrelerine bak!lmas! gerekti"ini iddia ederler. Di"er yandaki belli fizikiler
bilin/zihin dinamiklerinde kuantum mekani"ini kurallar!n!n etkisi olabilece"ini ne
srerler. Bununla birlikte, bilin ve zihin maddeden ayr!lamaz. %nsan beyninin mikroskop
alt! dnyas! bilinci, zihni do"urur. Zihin ve madde aras!nda keskin bir ayr!m! asla
yapmay!z. Sonuta maddeden ayr!labilecek zihin ve zihinden ayr!labilecek
madde yoktur.
Beyin kar!!k bir fiziksel sistem olarak Makroskobik sinir hcresi sistemi ve ek bir
mikroskobik sistemden oluur. %lki, sinir ak!m! yollar!ndan oluur (akson gibi). %kincisi,
Makroskobik sinir hcresi sistemi ile etkileen kuantum mekanik ok parac!kl! sistemdir.
Beyinde byle ok parac!kl! sistemler vard!r. Genel grelilik ve kuantum mekani"i teorisi
bizim bilimsel dnyaya bak!!m!z ve fizi"in temel dire"idir. Bilim tarihi iinde, baka hi
bir teori bu derece gl deneysel olarak do"rulanmam!t!r. Birok kuantum fizikisi,
kuantum teorisi ve bilin aras!nda s!k! benzerlikler oldu"unu ne srmtr. Bu
benzetmeler, kuantum fizi"i ve sinir biliminin kurucu babalar taraf!ndan ok erken
dnemde ne srlmt. Bunlar aras!nda Fizikiler David Bohm (1951), Niels Bohr
(1958), John von Neumann (1955), Roger Penrose (1989 ve 1994) ve sinir bilimci John
Eccles (1986) say!labilir.

Kognitif Sinir Bilim Yeterli midir?
Gnmzde beynin iinde ne oluyor sorunsunun yan!t!n! anlamaya al!an kognitif sinir
bilim ya da bilisel sinir bilimdir (cognitive neuroscience). Hem kognitif sinir bilim hem de
rock 'n' roll tarihi birbirine paralel seyreder. ncelikle her ikisi de ayn! yatad!r. Her ikisi
de 1950lerde Amerikada ortaya !km! ve oradan tm dnyaya yay!lm!t!r. Zamanla en
geeli yakla!mlardan biri haline gelmilerdir. zellikle, 19501990 aras!nda mzik en
ok dinlenen, kognitif bilim ise psikolojide en s!k zerinde durulan alan haline gelmitir.
Genel olarak bak!ld!"!nda, zaman ierisinde rock 'n' rollda kullan!lan mzik aletlerindeki
de"iim gibi, kognitif bilimin kulland!"! tan!sal yntemler de (manyetik rezonans
grntleme, pozitron emisyon tomografisi gibi) zaman ierisinde de"imitir. Bugne
egemen olan kognitif sinir bilim, psikanaliz ve davran!!l!"! takiben ortaya !km!t!r.
Davran!!l!k bilinci reddederek sadece d!ar!dan izlenen davran!lar! dikkate ald!. Di"er
yandan psikanaliz bilinalt! srelere daha ok nem verdi ve o da bilinci bir kenara
b!rakt!. Bu dnemde canlanan kognitif sinir bilimin bilinci sahiplenece"i dnld
ancak o da bekleneni vermedi.
Bilimsel ekoller ve kavramlar birden bire ortaya !kmaz. Bilimin ve ak!mlar!n
tarihsel seyrine bak!ld!"!nda, bir yeni ak!m daha nceki ak!mlardan ve dnemin bilimsel
ruhundan etkilenerek ortaya !kar. Dnemin ruhunu iyice zmsemi ak!mlar, daha sert
ve kal!c! bir !k! yaparlar ve dnemin ak!mlar!n! bile bask!lar duruma gelirler. Kognitif
sinirbilim dnemin ak!mlar!n!n omuzlar! zerine adeta z!plam! ve 1950lerde ortaya
!km!t!r. Ortaya !kt!"! dnem ve ncesindeki bilimsel ruha da bir gz atal!m. Sinir
bilimsel a!dan, Edgar Douglas Adrian, sinir hcrelerinde hep ya da hi prensibini
ortaya atm! (1913), Hans Berger beynin elektriksel ak!m!n! kaydetmeyi baarm! (1929),
ilk aksiyon potansiyeli sinir hcrelerinden kaydedilebilmi (1929), Hodgin-Huxley-Katz,
voltaja ba"l! iyon ak!m! oldu"unu ortaya koymu (1952) ve W. Penfield ve T. Rasmussen,
beyin kabu"unu haritalamay! baararak (1957), beynin belli alanlar!n!n belli ilevler iin
Giri
Dr. Sultan Tarlac www.KuantumBeyin.com
Serbeste da!tlabilir, ki$isel kullanm iindir....
II
zelleti"i ortaya koymulard!r. Genel bilimsel a!dan ise, Kurt Gdel, Gdel teoremini
yay!nlam! (1933), Alan Turing, hesaplanabilirlik-algoritmalar zerine makalesini
tart!maya am! (1936), ilk bilgisayar ENIAC (1945) yap!lm! ve bundan iki y!l sonra da
(1947) transistor icat edilmitir. Yine ayn! y!l Claude Shannon, bilgi teorisini denklemler
haline getirerek, bilginin hesaplanabilir bir zelli"i oldu"unu ortaya koymutu. Francis
Crick, James D. Watson ve Rosalind Franklin DNA yap!s!n! kefetmesi (1953), biyolojik
canl!lar!nda drtl kod ile programlanabilece"i fikrini glendirdi. Ek olarak Norbert
Wiener, bilginnin tan!m!n! yaparak Sibernetik biliminin do"mas!na ilk ad!mlar! att!
(1961). Btn bu alanlara bak!ld!"!nda, hepsinin ortak temas! ve anahtar kelimeleri
hesaplama, bilgi ileme, bilgisayar ve bilgisayar a"lar!d!r. Bu bilimsel e"ilimler ortas!nda,
bunlar!n do"urdu"u hayal gcnden kognitif sinir bilim canlanm! ve beyni dnemin
ak!mlar!ndan kaynaklanarak bir bilgisayara benzetmekle ie balam!t!r. Buradan kognitif
sinirbilim u deliller zerine kurulur: bilgi ileyen (ard!!k aamalarla davran!!n ortaya
!kt!"!), bu ilemeyi de hesaplama ile yapan bir bilgisayard!r. Beyin bir bilgisayar (!slak
bilgisayar yani hardware de"il wetware), zihin de onun softwaredir. Bu bilgisayar!n temel
birimleri sinir hcreleridir. Her sinir hcresi 0-1 eklinde de"er al!r. T!pk! bir
bilgisayardaki gibi ilem grr. Sinir hcreleri birbirlerine ba"lan!r ve ba"lanma ile oluan
sinir hcresi a"lar! bir araya gelerek beynimizi oluturur. Zihin de bu a"lar zerinde ilem
grr. Ancak bugn kabul edilen ve de"iik delillerle da ortaya konulan udur: beyin bir
bilgisayar gibi al!maz ve en azndan klasik bir bilgisayar de"ildir.


ekil 1. Kognitif sinir bilim, duyusal girdiler, bunlar! alg!lama ve tan!ma, geri a"!rmak zere bellekte
kaydetme, karar verme ve motor (devinimsel) kontrol, iselli"i dil ile aktarmayla ilgilenir. Ancak, bu
sreler esnas!nda ortaya !kan, bilgisayarlarda olmayan, bilin ve dnme ile ok ilgilenmez.

Kognitif sinir bilim, anla!laca"! zere bilgi ileme ile ilgilenir. Bu bilgi ileme aamal!
oluur. Giren bilgi alg!lanarak ve tan!narak, ona uygun bir anlam verilir. Ayn! zamanda bu
girdiler, daha sonra geri a"r!lmak zere depolan!r (bellek). Duruma uygun olarak bu
bilgilerden, gelecekteki durum hakk!nda karar verme ve !kar!m yapma sa"lan!r. Ayn!
zamanda ilenen bu bilgi davran!lar!m!za rehberlik eder (devinimsel kontrol) ve
sonular! bakas!na aktarmay! sa"lar (dil). Bu ilemler esnas!nda da bilin ve dnce
dedi"imiz ey ortaya !kar. Btn bu dng kognitif sinir biliminin temek ilgi alan!d!r
(ekil 1). Buradan da anla!laca"! zere (gnlk yaamda bilgisayar kullan!c!lar!n!n da
fark edece"i gibi) beyin bir bilgi ileyen bilgisayard!r. nk girdi, bunu depolama,
gerekti"inde geri a"!rma, bilgiyi ileme ve !kt! retme gnmz bilgisayarlar!n!n temel
zellikleridir. Ama daha nce syledi"imiz gibi beyin bir klasik bilgisayar de"ildir.
Giri
Dr. Sultan Tarlac www.KuantumBeyin.com
Serbeste da!tlabilir, ki$isel kullanm iindir....
III
Kognitif sinirbilim a!s!ndan, bilin deneyimi olmaks!z!n sinir hcresel olaylar!n
do"as!n! gayet iyi anl!yoruz. Buna rnek aksiyon potansiyeli (sinirsel elektrik ak!m!)
oluumu, iyon de"iimi, enerji kullan!m!, aksonal transport, vezikl sikls, sinir ileticisi
yap!m!, sal!n!m! ve y!k!m!n! gayet iyi anl!yoruz. Ancak, deneyimlerin et beynimizde nas!l
olutu"u ve bilincin, bilinsiz olan maddesel aralardan nas!l do"du"unu anlayam!yoruz.
zellikle iselli"i olan deneyimleri anlamak iin bize sundu"u bir yan!t yoktur. rne"in;
renk, ses, koku, tat, a"r!, grsel imaj! hat!rlama, hayal etme, karar verme, rya, ak,
orgazm
Elime bir i"ne batt!"!nda ya da elim yand!"!nda, serbest sinir ular! yanan yerde
uyar!l!r ve a"r!y! ta!yan sinir liflerinde bir elektriksel ak!m aksiyon potansiyeli) oluur. Bu
aksiyon potansiyelinin nas!l olutu"unu ve beyne nas!l ulat!"!n! biliyoruz. Ama neden
a"r! denen duyumu yaad!"!m!za kognitif bilimin verdi"i yan!t yetersizdir. Bununla ayn!
olarak, mzik dinlerken kula"!m!za ulaan ses dalgalar!n!n belli frekans! ve titreimidir.
Ama mzik deneyiminin ne oldu"u ve nas!l beynimizde mzik deneyimi yaad!"!m!za
yan!t yine yoktur. Bu yan!tlardaki yetersizlikler muhtemelen, kognitif bilimin kulland!"!
yntemlerin yetersizli"inden kaynaklanmaktad!r.


ekil 2. Kognitif bilimin kulland!"! yntemler, kesitsel ve zamansal znrll"ne gre ayr!labilir.
Ancak burada bir a!k alan vard!r. Bu seviye uzay-zamansal olarak mili saniye dzeylerinde ve
dendrit-sinaps alt! bykl" kapsar. Bu alan! al!an bir yntem kognitif bilimin elinde yoktur.
leksel olarak bak!ld!"! zaman bu dzey kuantum mekani"inin dzeyidir (sol alt ii soru iaretli
kutu). PET: pozitron emisyon tomografisi, MRG: manyetik rezonans grntleme, MEG:
manyetoansefalografi, OBP: olaya ba"l! potansiyeller, TMS: sal! deriden beyni manyetik uyar!m.

Kognitif sinir bilimin kulland!"! yntemler, kesitsel ve zamansal znrll"ne gre
ayr!labilir (ekil 2). Zamansal znrlk; bilisel olaylar!n ortaya !kt!"! ve devam etti"i
sreyi gsterir. Elektroansefalografi (EEG), magnetoansefalografi (MEG), beyin kabu"unu
sal! deriden uyarma (TMS) ve tek hcre kay!tlar!n!n milisaniye znrl" vard!r.
Pozitron emisyon tomografisi (PET) ve ilevsel manyetik rezonans (fMRG) dakikalar ve
saniyeler iinde olan olaylar! ortaya koyar. Kesitsel adan (byklk) bak!ld!"!nda ise,
grntleme yntemleri MRG, PET beynin btn hakk!nda bilgi verirken, tek hcre
kay!tlar! tek bir sinir hcresi hakk!nda bilgi verir. Ancak burada bir a!k alan vard!r. Bu
seviye uzay-zamansal olarak mili saniye dzeylerinde ve dendrit-sinaps alt! bykl"
kapsar. Bu alan! al!an bir yntem kognitif bilimin elinde yoktur. leksel olarak
bak!ld!"! zaman bu dzey, hem zamansal olarak hem de kesitsel olarak kuantum
Giri
Dr. Sultan Tarlac www.KuantumBeyin.com
Serbeste da!tlabilir, ki$isel kullanm iindir....
IV
mekani"inin dzeyidir. Kognitif bilimin elinde, en az!ndan bugn iin, bu alan! arat!racak
ya da inceleyecek bir yntem bulunmamaktad!r. Dolay!s! ile bu noktada kuantum
mekani"i/fizi"inin kurallar!ndan yararlanmam!z gerekmektedir. Bu kurallardan
yararlanmayacak olursak, o zaman kognitif bilimi sadece klasik fizik kurallar! iine
s!n!rlam! ve hapsetmi oluruz.

Kuantum Beyin Fazladan Ne sa!lar?
Kuantum mekani"inin zellikleri olan kuantum bit, yerel olmama ve dola!kl!k,
tnelleme, parac!klar aras! etkileimler, Bose-Einstein Yo"unlamas!, maddeye elik
eden dalga ve alanlar bize beyni anlamada yeni ufuklar aabilir. Bir kuantum bit, klasik
bitin sa"lad!"! seenekler olan 0 ve 1den ok ok daha fazlas!n! sa"lar. Bir kuantum biti,
dnyam!z gibi kre olarak dnrsek, sadece tam kuzey ve gney kutuplar! 1 ve 1e
kar!l!k gelir. Dnyan!n Meridyen ve paralelleri gibi, krenin yzeyinde sonsuz olas!l!kta
kesime noktas!na imkan verir. Her kesime noktas! ayr! bir de"er ifade eder. Di"er
yandan, bilgi ilemedeki temel birimler sinir hcreleri (nron) olmayabilece"i ynnde
gl kan!tlar vard!r. Temel ilem birimleri mikrotbler tblinler ya da dendrit
zerindeki dikensi !k!nt!lar!n olabilece"i ynnde kan!tlar vard!r.
1
Di"er yandan, klasik
bilgilere gre, kalsiyum ve potasyum gibi iyonlar kendilerine ait iyon kanallar!ndan seici
olarak geerler. Ve her iyon bir iyon kanal!ndan geer. Ancak, kuantum fiziksel a!dan
bak!ld!"!nda bir iyon sadece bir iyon kanal!ndan geerek etki etmez. Bir iyon bir iyon
kanal!ndan gemesine kar!, di"er komu iyon kanallar! zerinde de belli bir etkide
bulunur. rne"in, kalsiyum iyonunun ap! santimetrenin yz milyarda biridir. Kuantum
belirsizlik ilkesine gre, bir kalsiyum iyonunun belirsizli"i 0,04 cm ya da binde drt
santimetredir. Bu de"ere bak!ld!"!nda, belirsizlik etki alan!, kendi as!l ap!n!n 100 milyon
kat! bir alana yay!l!r. %yon kanallar!n!n mikrometre karede 2000 ile 12 bin aras!nda
oldu"u dnld"nde ve beyinde milyar milyar kalsiyum kanal! gz nne al!nd!"!nda
bu etkinin inan!lmaz oldu"u grlecektir. Ayn! durum sadece iyonlar iin de"il, sinir
ileticileri iin de geerlidir. Bir sinir ileticisi tek bir al!c!s!na (reseptre) ba"lanmakla
beraber, asl!nda yak!n komulu"undaki di"er reseptrlere de etki eder. rne"in, 8
nanometre (nm) ap!ndaki bir sinir ileticisi 63 nm genili"inde bir alanda etki eder. Etki
olay! sadece klasik fizikte oldu"u gibi, bir anahtar!n bir kilit iine girmesi ve kap!y! amas!
eklinde de"ildir.
2
Bir anahtar bir kilit iine girer ama di"er kap!lar!n a!lmas!na da
katk!da bulunur ve hatta katk!dan ok daha etkide bulunur. Bu etki do"rudan klasik
fizikte olan do"rudan temasla kuvvet aktararak gibi de"il, kuantum fizi"i kurallar! iinde
olan, uzaktan etkile!imlerle olur.
Di"er yandan kuantum fizi"inde her bir parac!k ba"!ms!z de"ildir. Uzaktan etki ile
di"er parac!klarla da etkileim iindedir. Bir parac!"!n durumundaki bir de"iiklik
di"erinin durumunu da an!nda belirler. rne"in, n say!da parac!ktan oluan bir
sistemdeki parac!klardan birindeki bir de"iim, 2
n
parac!"!n durumunu an!nda etkiler.
Bu vuduu bys gibidir. Arada bir ba" yoktur ve etkileim uzakl!ktan ba"!ms!zd!r.
Beyindeki sinir ileticileri ve iyonlar ayn! zamanda bu etki alt!ndad!r.
3
Sonuta, her bir iyon
k!sa mesafeli ve mesafeden ba"!ms!z olarak birbiri ile kar!l!kl! ilikidedir.
Bunun yan!nda, kuantum mekani"ine zg olan tnelleme, muhtemelen sinir
ileticilerinin kimyasal ba"lant! noktalar!nda (sinaps) serbest b!rak!lmas!nda
4,5
veya
iyonlar!n hcre zar!ndan geilerinde de devreye girer. Bu tnelleme beyinde srekli olan

1
Hameroff S and Penrose R. Conscious Events as Orchestrated Space-Time Selections. NeuroQuantology 2003;1:10-35
2
Schwartz JM, Stapp HP, Beauregard M. Quantum physics in neuroscience and psychology:
a neurophysical model of mind-brain interaction. Philosophical Transactions R Soc B 2004;1598:1-19.
3
Bernroider, G and Roy, S. Quantum entanglement of K
+
ions, multiple channel states and the role of noise in the brain.
SPIE 2005;5841:29.
4
Eccles JC. A unitary hypothesis of mind-brain interaction in the cerebral cortex. Proc Roy Soc London B 1990;240:433-
451.
5
Beck F. Synaptic Quantum Tunnelling in Brain Activity. NeuroQuantology 2008; In Press.
Giri
Dr. Sultan Tarlac www.KuantumBeyin.com
Serbeste da!tlabilir, ki$isel kullanm iindir....
V
dnce ak!!m!z, elektriksel olarak kaydedilen beyindeki zemin grlts ve minyatr
son plak potansiyeli denen boal!mlardan (20-40 Hz) sorumlu olabilir. Hele hele insan
dahil memelilerde oldu"u gsterilen elektriksel sinir hcreleri aras! ba"lant! blgelerinde
(s!k! ba"lant! blgeleri) byk bir olas!l!kla tnelleme yo"un olarak devreye girmektedir.
6

nk bu s!k! ba"lant! blgelerindeki etkileim do"rudan elektrikseldir. Tnelleme olay!,
beyne btncl olarak bakt!"!m!zda bilincimizi oluturan nemli bir etken olabilir.
7,8
Beynin en nemli zelli"i, btncl beyin al!mas! ve edurum halidir. Bu edurum
halini ve btncl beyin al!mas!n! sadece sinir hcrelerinin oluturdu"u, basit iyon
geileri ile birbirine ba"lanan a"larla a!klamak zor grnmektedir. Normal dnce
h!z!m!z ve ak!!m!z, beynin btncl al!mas!na klasik ynden bak!ld!"!nda ok ok
h!zl!d!r. Bu btnl" ve edurumlu al!may! a!klamak iin klasik anlay!tan daha fazlas!
gerekmektedir. Kuantum mekani"inde olan Bose-Einstein yo"unlamas! bu durumu
a!klamak iin ideal bir yakla!m olabilir. Bose-Einstein yo"unlamas! cans!z maddede
s!kl!kla ortaya konulabilmesine kar!n, biyolojik olan canl!larda da benzer durumun,
d!ar!dan enerji deste"i ile mmkn olabilece"i ne srlmektedir.
9
Bu ekilde
gerekleebilecek bir btncl al!ma; bilin, zihin, dnce, kiilik ve bir btn olarak
hissetti"imiz BENli"i oluturuyor olabilir.
10

Kabaca bak!ld!"!ndan asl!nda her an bedenimizde kuantum mekaniksel olaylar iler.
Kumsalda gnelenirken bronzlama, d! dnyadaki nesneleri grme kuantum
mekaniksel olayd!r. Gne !!nlar! ya da gze (retina tabakas!na) gelen !!nlar kuantum
temel parac!"! olan fotonlard!r ve frekans!n!n, Planck sabiti ile arp!m! kadar enerji
aktar!r. Planck sabiti olan her denklem kuantum mekaniksel bir denklemdir. Di"er
yandan sinir bilimciler taraf!ndan da gz ayr! bir organdan ziyade beynin uzant!s! olarak
kabul edilir (di"er yandan gzler kalbin de"il beynin aynas!d!r). Yine ayn! mekanizma ile
derimizde aktif vitamin D3 oluur. Ek olarak fotosentez de bal! ba!na kuantum mekanik
bir enerji dnmdr. Btn bunlar kuantum fotokimyasal tepkimelerdir.
Bedenlerimizdeki kuantum mekanik olaylar sadece bunlarla s!n!rl! de"ildir: mitokondrial
ve hcresel H iyonu de"iimi, solunum zincirindeki elektron transferleri, hcrede enerji
elde etmek iin al!an Krebs dngsBtn bunlar kuantum mekanikseldir. Beyinde
de olas!l!kla (hcrede enerji retimini ya da grmenin nas!l oldu"unu bilmedi"imiz
zamanlardaki gibi) bir k!s!m kuantum mekaniksel olaylar gereklemekte ve bunlar bizim
belle"i, bilincimizi ya da iimizdeki beni oluturmaktad!r. Bugn iin kan!tlar!m!z sa"lam
olmasa da kan!t!n yoklu"u, olmad!"! anlam!na gelmez!

Kuantum Beyin Yeterli midir?
Kuantum mekani"i, fizik biliminin son aamas! de"ildir. Deneylerle mkemmel uyuan
kesinli"ine ve gvenilirli"ine ra"men zaman ierisinde mutlaka baka kavramlara
dnme ve hatta kuantum fizi"i tesi yeni bir fizi"e dnecek ya da s!rayacakt!r. Bu
bilimin genel yakla!m!d!r. Her teori ne kadar ideal ve gl kabul edilse de zaman
ierisinde mutlaka yerine daha iyileri geecektir. T!pk! gemite ok do"ru kabul etti"imiz
ve art!k baka teoriye gerek yok, bunun kurallar! tm evreni a!klamaya ve hatta
Tanr!n!n akl!ndan ne geti"ini anlamaya yeterlidir dedi"imiz klasik (Newton) fizi"i gibi.
Hkimiyeti 300 y!l ok gl bir inanla srdSonra, inan bir anda ktAsl!nda bu
bilimin do"al seyriydi ama bunu bilmeyen birok kiide derin hayal k!r!kl!klar! yaratt!.
Ard!ndan kuantum mekani"i mucizesi !kt!. Kuantum mekani"inin sinir sistemi ve et
beyinlerimizde devreye girdi"ini ortaya koymak bize birok eyi daha iyi anlama f!rsat!

6
Walker EH. Quantum Mechanical Tunneling in Synaptic and Ephaptic transmission. International Journal of Quantum
Chemistry 1977;11:103-127.
7
Walker EH. Quantum theory of consciousness. Noetic Journal 1991;1:100-1007.
8
Walker EH. The nature of consciousness. Mathematichal Biosciences 1970;7:131-178.
9
Frhlich H. Long-range coherence and energy storage in biological systems. Int J Quantum Chem 1968;2:641-649.
10
Marshall IN. Consciousness and Bose-Einstein Condensates. New Ideas in Psychology 1989;7:1

Giri
Dr. Sultan Tarlac www.KuantumBeyin.com
Serbeste da!tlabilir, ki$isel kullanm iindir....
VI
verecektir. Elimizdeki klasik fizikle anlamakta zorluk ekti"imiz bilin, bilincin birli"i,
bellek, zihin ieri"i (qualia), farkl! bilin durumlar!, iimizdeki ben duygusu,
parapsikolojik fenomenleri ve hatta lmden sonra bilincimize/dncelerimize ne
olaca"!na bir a!klama getirebilir.
Kuantum mekani"i en kt ihtimalle beyin al!mas!nda ie kar!m!yor olabilir! Bunu
kabul etsek bile, bilincimiz ve di"er beyin zelliklerini kuantum mekani"i zellikleri ile bir
araya getirmek, en az!ndan, bize yeni bak! a!lar! ve farkl! dnme ekilleri
kazand!rabilir. En az!ndan, beynimize hibir zarar! olmayacak ekilde bize zihin jimnasti"i
yapt!r!r.
Gelin beraber bir yolculu"a balayal!mBeynin derinliklerine seyahat... Gelece"in
bilgisine, gelecek gelmeden ulaal!m ve hayalini kural!m


Dr. Sultan Tarlaci
Soru ve neriler iin: info@kuantumbeyin.com
www.KuantumBeyin.com
www.NeuroQuantology.com

















Kk Szlk
Kitapta, de"i!ik ksmlarda, genelde do"rudan szlk anlamlar yerine bilimsel kavram iinde a"r!m ve
kullanm yerlerine gre a!a"daki gibi kar!lklar tercih edilmi!tir. zellikle yabanc kaynaklara ba!vuranlar
iin ortak dilin ne oldu"unun anla!lmas iin %ngilizce kelimeler de listeye eklenmi!tir.


A priori, nsel
Aksiyon potansiyeli, Sinir iletimi, iletisi
Akson, Sinir hcresi esas uzant!s!
Ampirizm, Deneycilik
Computation, %lemleme, bilgi ileme
Depolarizasyon, Sinir uyar!lmas!
Determinizm, belirlenimcilik, gerekircilik
Dissipative, Trpleyici, da"!t!c!
Dalizm, %kicilik
Eksitatr, Uyar!c!
Eksponansiel, stel
Entanglement, Dola!kl!k
Epistemioloji, Bilgikuram!, bilgi felsefesi
Faz, Aama-safha
Fenomenoloji, Grngbilim
Fluktuasyon, Dalgalanma
Fonksiyonel, %levsel
Frefrontal, nal!n
Frontal, Al!n
Functionalism, %levselcilik
Halsinasyon, Varsan!m
Unitary, Birimsel
Korrespondenz, Kar!gelim
Particle, Parac!k
Antroposantrik, %nsanmerkezli
$ndeterminist, Belirlenimsiz
$ndeterminizm, Belirlenimsizlik, belirlenemezcilik
$nhibitr, Bask!lay!c!
Koherans, Edurum
Kollaps, Collapse, %ndirgenme, kme
Konsantrasyon, Yo"unluk
Korelasyon, %lgileim, do"rusal kar!l!kl! iliki
Korteks, Beyin kabu"u
Kuasi, Sanki, adeta, neredeyse
Giri
Dr. Sultan Tarlac www.KuantumBeyin.com
Serbeste da!tlabilir, ki$isel kullanm iindir....
VII
Lineer, Do"rusal
Materyalizm, %deoloji kokusu verdi"inden,
maddecilik/zdekilik kullan!ld!
Monizm, Tekilik
Motor, Hareket, devinim
Neokorteks, Yeni beyin kabu"u
Neokortikal, Yeni beyin kabu"u ile ilgili
Nron, Sinir hcresi
Nrotransmitter, Sinir ileticisi
Obje, Nesne
Objektif, Nesnel
Ortodoks, Tutucu, kat!
Paradoks, Amaz
Parietal, Duyusal
Patern, Desen, rnt
Pertubation, Bozucu d! etki, tedirgenme, tedirgi
Pozitivizm, Olguculuk
Repolarizasyon, sinir iletiminde snmleme
Reseptr, Alg!lay!c!
Rlativite, Grelilik
Simetri, Bak!!m
Sinaps, Sinir hcreleri aras! ba"lant!
Stokastik, Rastlant!(sal)
Strange attractor, Tuhaf ekici
Sbjektif, znel
Sperpozisyon, st ste binme
Speriletken, stniletken
Temporal, 'akak
Vektr uzay&, Do"rusal, izgisel uzay
Vezikl, Kesecik

Giri
Dr. Sultan Tarlac www.KuantumBeyin.com
Serbeste da!tlabilir, ki$isel kullanm iindir....
8


Kitapta kullan&lan baz& sembol, i'aretler iin ynlendirmeler ve okunu'lar&
Byk Kk Okunu'u S&kl&kla kullan&lan ifadesi
( * alfa
+ - beta B manyetik alan
. / gamma
0 1 delta nne gelen semboln zamana gre de"iimi (0t gibi)
2 4 epsilon Enerji
5 7 zeta
8 : eta H Hamilton ilemcisi
; < teta A!sal yer de"itirme
= > iota
? A kappa
C D lambda Dalga boyu, kozmolojik sabit
E G mu Mikron, manyetik dipol momenti,
H u nu Frekans
J K xi
L N omikron
P Q pi 3,14159
R T rho Olas!l!k
U V, W sigma U toplam, Parac!k fizi"inde baryon tipi
X Z tau
[ ] upsilon
^ _ phi Alt!n oran: 1,618, manyetik ak!m, dalgan!n faz!
` b chi Uzaysal konum
c d psi Kuantum mekani"indeki dalga fonksiyonu. c konumla birlikte zamana
ba"l! ise, d sadece konuma ba"l! ise. Parapsikolojide psi fenomeni.
e f omega e eklinde Ohm, f a!sal h!z.








Giri
Dr. Sultan Tarlac www.KuantumBeyin.com
Serbeste da!tlabilir, ki$isel kullanm iindir....
9

Di!er semboller ve i'aretler
M Milattan nce
MS Milattan Sonra
arpma (x) iareti yerine kullan!lm!t!r
s spin
Angstrm
sonsuz
exp e de"eri zerine gelecek stel rakamlar! nceler, e=2.718 ve exp(x)=e
x
gr gram
p momentum
t zaman
eV elektron volt
mm milimetre
nm nanometre
msan milisaniye
nsan nanosaniye
san saniye

alef okunur, sonsuz kme
h
h/2pe blnmesi, Dirac sabiti=1,0545716810
-34
Js
h Planck sabiti=6,626069310
-34
Js
u frekans
c !!"!n bolukta yay!lma h!z!


veya
S
Toplama iareti.
%lki srekli nicelikler iin kullan!lan integrallerde, ikincisi ise aa"!daki trden sreksiz terimler
ieren ifadelerde kullan!l!r.
rne"in;
1
'
n
i
i
x de
=
S ( )1
i
x i n dizisinin elemanlar!n!n toplam!
1
n
j
j
E
=
S izgisel uzay (vektr) ailesi toplam!
P
oklu arp!mlar iareti. rne"in;
1
'
n
i
i
x de
=
P ( )1
i
x i n dizisisin tm elemanlar!n!n arp!m!

g veya

karekk
kmeler aras!nda kapsama
kmeye ait olma
: yakla!k eitlik
zdelik
[...] birletirim ya da aral!k

bo kme
(...) birleim




Felsefe ve Bilim
Dr. Sultan Tarlac www.KuantumBeyin.com
Serbeste da!tlabilir, ki$isel kullanm iindir....

1

Felsefe, Bilim, SahteBilim, BilimOlmayan, nBilim,
Bilimnsan", BilimD#man"...


Felsefe szc$n dile sokan Platondur (M yakla#"k 427347). Fakat daha nce Efesli
Herakleitosun (M 535475) filozof szc$n kulland"$" bilinmektedir. Felsefenin isim olarak
olu#mas"na kar#"n, filozof ile felsefe aras"ndaki ba$"n kurulmas" bir yzy"l" gerektirecektir.
1
Platon,
Ruh zerine/Fedon adl" eserinde Sokratesin lme mahkm edilmesi zerine; lecei iin
znt duyan bir insan grdnde, bu onun bilgelii seven (filosofos / jil'*+j+,) deil ama
bedeni seven (filosomatos / j-+*.012+,) biri olduunun yeterli bir belirtisi deil midir? diye
sorarak bilgeli$i seven ile felsefe kelimesinin ilk anlam"n" ortaya koyar.
2
Ve Tanr"larla birlikteli$e
girme izninin bir felsefeci olmam"# ve ar"nmam"# kimseye verilmeyece$ini, yaln"zca bilgiyi
sevenlere verilece$ini syler. Bilgeli$i gerekten sevenler tm bedensel isteklerinden ka"n"rlar,
onlara direnirler ve kendilerini onlara teslim etmezler. Bilgeli$i sevenler, "l"ml" ve yrekli olurlar.
Bunun farkl" bir tan"m"n" ise, Savunmas"nda Sorgulanmayan ya#am, ya#amaya de$mezdir
diyerek ortaya koyar.
Felsefeyi yeniden gerek anlamda #ekillendiren Ren Descartesin (15961650) felsefe
tan"m" ise #yledir: Felsefe szcnden bilgelii inceleme anla#$l$r, bilgelikten anla#$lan da yaln$z
i#lerimizdeki nclk deil, ayn$ zamanda ya#am$m$z$ ynetmek iin olduu kadar sal$$m$z$
koruma ve tm zanaatlar$n yarat$lmas$ iin de insan$n bilebildii tm nesnelerin tam bir bilgisi
anla#$l$r... Bylece bu bilgiyi renme yolunu renmek (i#te as$l felsefe budur) bu ilk nedenleri,
yani ilkeleri aramakla i#e ba#lamak gerekmektedir.
3
Descartesa gre ...tm felsefe bir aa
gibidir: kk, gvde ve dallar. Kkleri fiziktesi, gvdesi fizik ve dallar$ da dier bilimlerdir...
Aalarda meyveler nas$l kk ve gvdelerden toplanmay$p dallardan al$n$rsa, felsefenin yarar$ da
ayn$ biimde en son renilebilen blmlerinden salan$r.
William Jamese gre felsefe henz yan$tlanmam$# sorular iin kullan"lan bir szcktr.
Ve ne zaman ufukta zmler grnse, bilimadamlar" ortaya "kar ve zm sahiplenirler, geriye
kalan yan"tlanmam"# art"klar ise felsefecilerin elinde kal"r.
4
Ard"ndan, bilimin yeni sonular"n"
felsefeciler tekrar ele alarak ya#am"n ba#ka alanlar"yla ili#kisini aramaya ba#larlar. Bu felsefe-
bilim-felsefe zinciri bylece devam eder gider.
Felsefecilerin veri temizleme ve bilgiye giden yoldaki pleri temizleyen vas$fs$z i#i gibi
al"#t"$"n" ne srenlere hak vermek herhalde yanl"# olur. nk felsefe ve felsefeciler bugnn
biliminin temelini olu#turan matematik, fizik, psikoloji, ekonomi, sosyoloji ve politikan"n
do$umunu sa$lam"#lard"r. Ernest Gardner"n dedi$i gibi tm felsefecilerin zerine toplu halde
atom bombas$ d#se ve yok olsalar bunu kimse fark etmezdi, hibir etkisi de olmazd$ demek ya
da bir felsefeci George Lewesin meslekta#lar"n" dolambal$ bir labirentte srekli gezinen ve
kendilerini srekli, ncllerinin daha nce getii ama hibir $k$# bulamad$$ yerlerde bulanlar
olarak tan"mlamas"na kat"lmak, bilimin tarihsel seyrine bak"nca mmkn de$ildir.
Friedrich Hegel (1770-1831) felsefe iin asla yeni bir #ey yaratmaz derken, Martin
Heidegger (1889-1976) btn gerek filozoflar"n temelde ayn$ #eyi ne srdklerini syleyerek
bu yakla#"m" devam ettirmi#tir. Felsefe Nedir? adl" kitab"n (1996) yazarlar" Gilles Deleuze ve Felix
Guattri bunlara kulak asmazlar ve Felsefe nedir? sorusunu, ya#l"l"kta dobra dobra konu#ma
vakti geldi$inde ya da gece yar"s", insan"n soracak bir #eyi kalmad"$" zaman sordu$u bir soru
olarak grrler. Buna verilen klasik yan"t" da; kavramlar olu#turmak, ke#fetmek, retmek sanat"
olarak tan"mlarlar. Ancak bu tek ba#"na yeterli de$ildir. Felsefe, kavramlar yaratmay$ ieren bir

1
Deleuze G ve Guattari F. Felsefe Nedir? YKY. ev: T. Ilgaz. 6.Bask", 2001;82.
2
Platon. Ruh zerine/Fedon. ev: A. Yard"ml", D. Canefe. dea yay, 1997;51.
3
Descartes R. Felsefenin lkeleri. Say Yay. ev: M. Ak"n,1998;33-34.
4
Gjertsen D. Science and Philosophy-Past and Present. Penguin Books, 1989.
Felsefe ve Bilim
Dr. Sultan Tarlac www.KuantumBeyin.com
Serbeste da!tlabilir, ki$isel kullanm iindir....

2
disiplindir. Bu kavramlar Aristotelesin tz, Descartesin cogitosu, Kant"n ko#ulu ve Bergsonun
sresi gibi yap"lard"r. Bu kavramlara zaman iinde bir #eyler eklenerek, "kart"larak ve dzeltilerek
de$i#tirilirler. Kavram yaratmak yaln"zca felsefeye ait olsa da, bilim ve sanat benzerlerini yarat"l"r.
Kavramlar yaratma nceli$i felsefeye bir stnlk vermez. Kavramlar"n birle#tiricileri vard"r ve
onlar arac"l"$"yla tan"mlan"rlar. Kavramlar hi bir #ekilde bilimde yer alan nerme de$ildir.
nermeler iin, bilimsel olarak tan"mlanabilen gzlemciler sz konusudur. nermeler ve
fonksiyonlar bilim iin yeterlidir ve bilim kavramlara gereksinim duymaz. Bilimin i#ini yapmas" iin
felsefeye en ufak bir gereksinimi yoktur.
Deleuze ve Guattri, gz nne al"nmas" gereken felsefi al"#malar"; tek at"ml"k olanlar,
zgn olanlar ve mutlak bir biimde egzantrik olanlar #eklinde ay"r"rlar. Felsefeyi dzlemlerin bir
arada var olmas" olarak tan"mlarlar; sistemlerin art arda dizilmesi de$il. e#itli felsefeler, duvara
as"lm"# resimler ya da gece gkyznde "#"ldayan "#"$" #imdi her zamankinden daha da parlak
olan l y"ld"zlar gibi birbirinin yan" s"ra as"l" dururlar. Deleuze ve Guattriye gre felsefe
d#ncenin formundan biridir ve di$erleri sanat ve bilimdir. Birbirleriyle srekli
iftle#tirilmelerine ra$men bunlar asla birbirleriyle ileti#im kuramazlar. nk dili birbirleriyle
kar#"la#t"r"lmas" mmkn olmayan #ekillerde kullan"rlar. Di$er bir fark da felsefenin kavramlar,
bilimin nermeler ve sanat"n duygular, alg"lamalar zerinde kurulu olmas"d"r. Felsefe, bilim ve
sanat"n tek birle#me noktas" beyindir.
Bilimsel zmde anla#man"n zorlu$u tan"mlanamamas"d"r. Tan"mlama i#ini byk
oranda felsefeciler yaparak, zm iin sorunu uygun #ekle sokarak bilimsel alanlara kayd"r"rlar.
Yani, haz"rlay"c" a#ama grevini felsefe grr. Gerek bilimsel sorunlar uzun y"llar zlmeden
kalabilir ve uzun sre nce zld$ san"lan sorunlar yeniden ortaya "kabilir.
5
zm
bulundu$u noktalarda da yeni dallar verip tekrar felsefecilerin alan"na girerek bilimin felsefesi
yap"l"r ve sorunlar yeniden derlenip toparlan"p bilim adamlar"n"n nlerine srlerek, zmlerinin
zerlerine atlamalar" beklenir. Her ne olursa olsun, David Humeun dedi$i gibi; Bir filozof ol; ama
tm felsefenin aras"nda, yine de bir insan ol.
6


Bilim Nedir?
nsan ak"lc"l"$"n"n en st yans"mas" olan bilim, zerinde, evrensel fikir birli$ine var"labilecek
yarg"lar"n incelenmesidir. Bilim dnya hakk"nda belirtebilece$imiz nesnel ve dizgisel (sistematik)
gereklerin bir birikimiyse, znelli$in varl"$"n"n da, tekiler gibi, bilimsel nesnel gereklik say"lmas"
gerekir. znel bir gerek, bilimin belirli bir tan"m"na ayk"r"ysa, terk etmemiz gereken tan"md"r;
gerek de$il.
7
Di$er bir tan"mda, gzlemleme ve planl" deneye, ele#tirel yorumlamaya,
genellemeye, hipotezlere ve a"klay"c" teorilere gtren tahminlere dayal" karakteristik ynteme
bilim denir. Bu nedenle do$a felsefesinden bilime gei# bir isim de$i#ikli$inden ok daha fazla bir
anlam ifade etmektedir. Herhangi bir speklasyon konusuna ili#kin... dzenli veya yntemsel
gzlemler ya da nermelerin btnn temsil eden bir terim olarak 1725de bilime gndermeler
yap"lm"#t"r. 1867de #u ifade kullan"lmaya ba#lanm"#t"r: Bilim kelimesini... teolojik ve metafizik
anlam"ndan "kar"p fiziksel ve deneysel bilimin ifadesi olarak [kullanaca$"z].
8

Auguste Comte (17981857) pozitivizm tezini toplumsal reformun temeli olarak ortaya
atarak yeni bir dnemin ncl$n yapm"#t"r. Ona gre pozitivizmin ba#l"ca amac" bilimsel
tasavvurlar$m$z$ genelle#tirmek ve toplumsal ya#am sanat$n$ sistematik hale getirmekti. Comte,
bilimsel ruhun insan"n speklatif d#ncesinin doruk noktas"n" temsil etti$ini d#nyordu.
Pozitivizm ile dinbilim-metafizik d"#ar"da tutulmaya ba#lanmas"na ra$men, Comtea gre
pozitivizm yaln"z d#nsel de$il manevi alanda da ilerlemeyi iine al"yordu ve bunun zaman iinde
dinin yerini alaca$"n" iddia ediyordu. Daha sonra, Herbert Spencer sistematik pozitivizmi geli#tirdi.
Buna gre tm bilgiler bilimsel ara#t"rma yoluyla ula#"labilirdir. Pozitivistler tan"m yerine yasa
terimini tercih ediyorlard". Din ile metafizi$in bilimden esasl" ayr"lmas" Ayd"nlanma ile ba#lad" ve
pozitivist bilim a"$a "kt". Pozitivist d#nce bugn de hala etkisini korumaktad"r.


5
Gjertsen D. Science and Philosophy-Past and Present. Penguin Books, 1989.
6
Hume D. nsan Zihni zerine Bir Ara#t"rma. ev: S. $dm. lke Yay. 1.Bask", 1998;11
7
Searle J. Minds, Brains and Sceince.Harvard University Press, 1984; 34-35.
8
Trusted J. Fizik ve Metafizik. Ak"l a$". nsan Yay. 1995, stanbul. s:198
Felsefe ve Bilim
Dr. Sultan Tarlac www.KuantumBeyin.com
Serbeste da!tlabilir, ki$isel kullanm iindir....

3
Teorivarsaymsilindi
Teori-varsay"m Yunanca theoria kelimesinden 15901600 y"llar" aras"nda bilime kat"lm"#t"r.
Bakmak-grmek manas"ndad"r. William Whewell, 1840ta teorilerin tm gzlemlenen
gereklerle tutarl" olmas" ve henz gzlemlenmemi# olgular" da ba#ar"yla a"klamas"
(ngrmesi) gerekti$ini ortaya koymu#tu.
Son iki yz y"ld"r doru$una ula#an bilimde, ya#ad"$"m"z yzy"lda fizik ve biyoloji
yasalar"ndan $rendi$imize gre olu#turulacak yeni teoriler baz" disiplinli zellikler ta#"mal"d"r.
Ama oyunun temel zelli$i, zel bir kural olu#turmak ve sonra da onun szgelerden geip
gemedi$ine bakmakt"r. Genel bir (bilimsel) teori nas"l olmal"d"r? Olanakl" oldu$u srece gerekler
ba$"ms"z bir #ekilde onaylanmal"d"r. E$er varsa, nceki birden fazla teori zerinde durulmal" ve
a"klanacak bir #ey varsa, olas" tm a"klamalar ortaya konulmal"d"r. Bir teoriye gere$inden fazla
ba$lanma yerine, bu bilgiye eri#im yollar"ndan biri olarak d#nlmeli ve di$er alternatiflerle adil
bir #ekilde kar#"la#t"r"lmal"d"r. Byklk, d#ncenin kar#"t"na da dokunabilmek oldu$undan, kar#"t
d#nceler de gzden geirilmelidir. Teoriyi reddetmek iin nedenler aranmal" ve teori
nicelendirilmelidir. Bir teoriyle yeterince uzun zaman aldat"lm"#sak, aldatmacay" ortaya koyan her
trl kan"t" (fark etmeden) ret edebilece$imizi de ak"lda tutmal"y"z. Teorik sonular bir lye,
say"sal de$ere sahipse bu ortaya konulmal"d"r. Bylece di$er teorilerle daha kolay kar#"la#t"r"labilir
hale gelir. E$er teoride savlar zinciri sz konusu ise, zincirin her halkas" - bir k"sm" ya da biro$u
de$il - geerlili$ini kan"tlamak zorundad"r. lke olarak, yan"labilir olup olmad"$" sorgulanmal"d"r.
S"nanmayan, yanl"#lanamayan nermeler pek fazla de$er ta#"mazlar. Bilim, ayn" zamanda
ok kuvvetli ve uzla#maz bir ku#kuculuk gerektirir. Ku#kuculara, deneyleri tekrarlama ve ayn"
sonular" al"p almayacaklar"na bakma #ans"n" vermeliyiz. Ku#kucu ele#tirmenlerin rolleri her
zaman k"s"r veya nemsiz de$ildir. Hibir yere gtrmese de, an az"ndan kimi ynlerinin umut
verici olmad"$"n" a"$a "karabilirler. Kolay inanmaya e$ilimliyseniz, iinizde bir gram bile
ku#kuculuk yoksa umut vaat eden gr#leri de$ersiz olanlardan ay"rt edemezsiniz.
9
Yani, ayn"
anahtar hem cehennemin, hem de cennetin kap"lar"n" aabilir. yi d#ncenin hangisi oldu$una
karar verecek bir otorite olmad"$"ndan, karar" kendi #pheci yakla#"mlar"m"zla vermek
durumunda kal"r"z.
Peki, bir teori olu#turmak iin nereden ba#lanmal"? Yeni bir yasa nas"l aranmal"d"r? Bunu
fiziki Richard Feynman"n (19181988) szlerinden aktarmak daha do$ru olacakt"r: Daha
nceden bilinen ilkelerle ba#lar"m diyebilirsiniz. Ama bilinen ilkelerin hepsi birbiriyle tutars"zsa, o
zaman bir k"sm"n"n d"#lanmas" gerekecektir. Bunun iin, yeni tahminlere yer amak iin bo#luklar
b"rakmak gerekiyor. Neyi al"koyup neyi ataca$"m"z" nas"l bilece$iz? Her #eyi birden atmak biraz
ileri gitmek olur. O zaman stnde al"#"lacak fazla bir #eyimiz olmaz. Bu nedenle semek
gerekte belki bir #ans i#idir; ama yine de beceri gerektirmektedir. stelik teoride yap"lan ok
kk de$i#iklikler, o teorinin evresindeki felsefe ve d#ncelerde ok byk de$i#ikliklere yol
aar. Yeni yasalar ararken, kusursuzlu$un zerine kk kusurlar koyamay"z; yine kusursuz bir #ey
bulmaya al"#mal"y"z. Belirli bir teorinin yanl"# oldu$unu kan"tlama olana$" her zaman vard"r;
ancak do$ru oldu$unu hibir zaman kan"tlayamay"z. yi bir tahmin yapt"$"m"zda, sonular"
hesaplad"$"m"zda ve sonular"n her seferinde deneyle uyumlu olmas" durumunda teori do$ru
mudur? Hay"r; sadece yanl"# oldu$u kan"tlanmam"#t"r. Belki ileride daha kapsaml" al"#malarla
yanl"# oldu$u ortaya konabilir. yi bir teori daha sonra yanl"# oldu$u anla#"lan cesur tahminlerde
bulunur.
Kt bir teori belirsiz tahminlerde bulunur, bunlar" test edemeyece$imizi ngrr. A"k
ve berrak olmayan bir teorinin yanl"# oldu$unun ortaya konmas" zordur. E$er yap"lan tahminler iyi
ifade edilmemi#, berrakl"ktan uzak ise sonular" bulmak iin kulland"$"m"z yntem de a"k ve
berrak olmayacakt"r. Yanl"# oldu$u ortaya konamad"$"ndan, bunun da iyi bir teori oldu$unu
d#nrsnz. Peki, ne zaman do$ru oldu$unu bilece$iz? Yal"n ve gzel bir teori ise erken
dnemde do$rulu$u fark edilebilir. Bu nedenle, gere$in her zaman basit oldu$unu d#np
karma#"k teorilerden uzak durulmal"d"r. Richard Feynman"n dedi$i gibi Bize laz"m olan hayal
gcdr; ama deli gmle$i giydirilmi# hayal gc. Dnyaya yepyeni bir bak"# a"s" bulmam"z
gerek ve bu bilinen #eylerle uyumlu olmal". Ancak tahminler bir yerde bir #eylere ters d#meli;

9
Sagan C. Karanl"k Bir Dnyada Bilimin Mum I#"$". TBTAK yay"nlar". 1998; s168-169, 196, 244.
Felsefe ve Bilim
Dr. Sultan Tarlac www.KuantumBeyin.com
Serbeste da!tlabilir, ki$isel kullanm iindir....

4
yoksa ilgin olmaz. Bununla beraber ters d#t$ konuda da do$a ile uyum iinde olmal"d"r.
10

nk bilim do$ayla diyalo$un olmazsa olmaz (sine qua non) ko#uludur.
11

Teorinin do$rulanabilirli$ine kar#", Karl Popper (19021994) yanl"#lanabilirlik ilkesini
ortaya atm"#t"r. Yanl"#lanabilirlik lt, Popperin bilim kuram"n"n temelidir. Poppera gre
bilimsel teori potansiyel olarak yanl"#lanabilir (falsifiable) olmal"d"r. Popper teorinin do$rulu$u,
onun yanl"#lanabilirlik zelli$inden kaynaklan"r ve teorilerimizi yanl"#lamay" alabildi$ince a"k
b"rakabilmek iin elimizden geldi$i kadar ok anlaml"l"ktan uzak bir biimde formlle#tirmeliyiz
der. Poppera gre ruhbilim sorunlar"n", bilim kuramsal sorunlarla kar"#t"rmaktan ka"nmak
gerekir: Yeni bir d#ncenin insan zihninde nas$l doabildiini bilme sorunu - ister bir mzik
temas$, ister dramatik bir at$#ma, ister bilimsel bir kuram sz konusu olsun - deneyci ruhbilim
bak$m$ndan byk nem ta#$yabilir, ama bilimsel bilginin mant$ksal zmlenmesi anlam$na
gelmez. Poppera gre bilimsel bir yntem, Btn sistemleri en zorlu bir ya#ama sava#"m"ndan
geirerek, sonunda nispeten en elveri#li sistemi semek amac"yla, her trl s"namadan
geirilmesi gereken sistemi yanl"#lamaya tabi tutmaya dayan"r. Buna gre kuramlar, hibir zaman
deneysel olarak do$rulanamaz: E$er olgucu yan"lg"dan ka"nmak istiyorsak [...] deneysel bilim
alan"nda da do$rulanamayan nermelerin varl"$"n" kabul etmemize olanak veren bir lt semek
zorunday"z [...]. Bu d#nceler, s"n"r ekme lt olarak al"nmas" gereken #eyin bir sistemin
do$rulanabilirli$i de$il, yanl"#lanabilirli$i oldu$unu telkin ediyor. Bylece Popper, bir s"n"r ekme
lt olarak yanl"#lanabilirli$i nerir. Ona gre yaln"z deneysel kuramlar yanl"#lanabilir bir nitelik
ta#"r.
Baz" #eyleri a"klayan ama nceden hibir #ey kestiremeyen bir kuram yanl"#lanamaz.
Yanl"#lama k"stas" bilimi, bilim olmayandan ay"rmam"za yard"mc" olur, ama kusursuz de$ildir.
Evrendeki her yasan"n tek bir denklem alt"nda birle#tirilece$ini bekleyen ve bu amala ortaya
"kan Her 3eyin Teorisi (Theory of Everything, ToE) d#ncesi, fizikteki sper sicim kuram"ndan
do$ar ve sz konusu kuram"n tahminleri, yaln"zca evrenin ilk yarat"l"# zaman"nda var olmu#
devasa enerjilerin le$inde sz konusudur. Bu nedenle sper sicim kuram", yanl"#lanabilme
k"stas"na gre s"n"fta kalm"#t"r. Di$er yandan, gemi#te ok ba#ar"l" olmu# kuramsal ilkeler zerine
kuruldu$undan bilimsel de$il d#ncesiyle de kimse kuram" pe atmaya haz"r de$ildir.
zetle bir kuram; mant"ksal eli#ki iermemeli, yanl"#lanabilir olmal" ve somut deneysel
sonular" yeniden retilebilir nitelik ta#"mal"d"r. Bundan daha da te, iyi bir kuram kesin ngrler
de yapabilmelidir. Hi de$ilse, niceliksel (say"ya ve miktara ba$l"), lme ili#kin ngrler
yapabilmelidir. Tutars"z ili#kilerden ar"nma zorunlulu$u ise vazgeilmez bir n ko#uldur. Bilimin
nermeleri ve kuramlar" konusunda as"l nemli olan do$ru olup olmad"klar" de$il, do$ruya do$ru
gidip gitmedi$idir. Bu geli#me yanl"#lar"n ortaya "kmas"yla olabilece$i gibi, gere$in bulunmas"yla
da olabilir.

Bilimsel Yntemin Uygunlu!u
Bilimdeki ilk byk ba#ar"lar tmdengelim yntemiyle kazan"lm"#t"r ve bu yntem Ren
Descartesle ba#lar. Akl$n Ynetimi %in Kurallar adl" eserinde (1628) Kitap yazanlar, ne zaman
kr krne bir konuya saplan$p kalsalar, o zaman bizi de en ince kan$tlarla kendi sonular$na
doru srklemek isterler... demekteydi. ncelemek istedi$imiz #eylerde, a"ka grlen
gerekleri aramak gerekti$ini belirtmi#ti. Daha sonra da, e$er nesnelerin gerekli$ini
ara#t"rmam"z gerekiyorsa, bu durumda bir ynteme gereksinim duyuyoruz demekte ve kendi
yntemini d#ndklerimi dzgn bir biimde ynlendirerek, bilinen en basit ve en kolay
anla#"labilecek nesnelerle i#e ba#lamak ve sonra da ad"m ad"m ykselerek en karma#"k olan"n
bilgisine ula#mak olarak belirtmektedir.
Tmdengelim farkl" anlamlarda Spinoza ve Leibnizle de devam etti. Gl "kar"mlar"
vard". nk tmdengelim; ilk olarak mutlak de$i#mez nerileri ieriyordu. Yani, a"k nermeler
ve ku#ku gtrmez ilkeler kullan"ld"$"nda ula#"lan sonu da ku#ku gtrmez olur. %kincisi,
tmdengelimci gerekler nesneldir. Herkes taraf"ndan s"nanabilir ya da masaya yat"r"labilirler.
ncs, zgn ve etkili gerekleri saptarlar. Ama zaman zaman gerekler tuhaf ve al"#"lmad"k
olabilir. Tmdengelim bir ke#fi kolayla#t"rmak iin kullan"lmaktan ziyade, ba#ka zeminlerde

10
Feynman R. Fizik Yasalar" zerine. Yeni yasalar aray"#". TBTAK Yay"nlar". 11. Bas"m, 1999;186-207.
11
Stengers I, Prigogine I. The End of Certainty: Time, Chaos, and the New Laws of Nature. Free Press, 1997;149.
Felsefe ve Bilim
Dr. Sultan Tarlac www.KuantumBeyin.com
Serbeste da!tlabilir, ki$isel kullanm iindir....

5
nceden saptanm"# gr#lerin gerekli$ini s"namak iin kullan"lm"#t"r. Dolay"s"yla, sonu
varsay"mlar ilk d#ncelerin do$rulu$u ile yak"ndan ili#kilidir.
12

Bugn iin, bilimsel yntemlerin uygulanmas"nda belli basamaklar vard"r. Bu
basamaklar"n ilki sorunu tan"mlamakt"r. %kincisinde, sorunla ilgili yaz"l" kaynaklar gzden geirilip
de$erlendirilerek, veriler mevcut kavray"# dzeyimize gre dzenlenip analiz edilir. Bu #ekilde
verilerin, yeni bir #eye i#aret edip etmedi$i tespit edilir. ncs, mant"ksal hipotezlerin formle
edilmesidir. Bu a#amada yeterli ipular" elde edilince, en kolay, estetik ve doyurucu grnen teori
seilmelidir. Drdncs, seilen teoriden "kan e#itli sonular belirlenir ve geerlili$ini s"namak
iin gzlemler ve deneyler tasarlan"r. E$er teori, hibir istisnaya yer vermeyecek kadar ba#ar"l" ise,
art"k yasa olarak kabul edilmelidir. Yasa, yeni bir gzlemi veya deneyi a"klayamaz durumda
olmad"$" srece do$ru kabul edilecektir. E$er a"klayamad"$" gzlem ve deneyler olursa, ba#a
dnlp yeni teoriler aranmal"d"r.
13
Kuram"n sonutaki yararl"l"$", ka tane bilinen olguyu
a"klayabildi$i ve ne kadar yeni #ey syleyebildi$inde yatmaktad"r.

SahteBilim (PseudoScience), BilimOlmayan (NonScience) ve nBilim (ProtoScience)
SahteBilim ve BilimOlmayan farkl" kavramlard"r. SahteBilim, bilimle k"smen desteklenen ve ancak
bilimsel yntemlerle do$rulanamayan bir bilgi trdr. Her ikisinin ayr"m"nda, Popper"n bak"#
a"s" en nemli kriterdir. SahteBilim, genellikle bilimin tan"m"nda ve ynteminde gerekli olan
ltleri tam olarak kar#"lamaz.
A#a$"daki zelliklerden birka"n" ierir.
Deneysel kan"tlar olmaks"z"n ne srlrler,
Deneysel olarak elde edilen sonularla at"#an bir yan" yoktur,
Deneysel olarak tekrarlanabilir olma olas"l"$" yoktur,
Yalanlanabilirilik ya da yanl"#lanabilirli$i yoktur,
Occam"n Usturas" ile at"#"r; yani en basit a"klama seilmekten ziyade en karma#"$"
seilir.
Yukar"daki SahteBilim ltlerine bak"ld"$"nda, gerek bilimsel bilgi alan" iinde incelenen
arkeoloji ve kendilerinin bilim yapt"$"n" syleyen arkeologlar ne yapacak peki? Arkeoloji gerek
bir bilim midir? diye bir soru akla geliyor. Kendisi karbon tarihlemesi gibi bir bilimsel yntem
kullanmas"na kar#"n, elde edilen bilgiler tekrarlanamaz, gzlemlere dayanmaz, deneysel de$ildir.
Buna gre arkeoloji ve bununla da ili#kili fosilbiliminin de bilimsel ltlerden uzak olabilece$i
akla gelir. Oysa her ikisi de geerli bir bilim dal" olarak kabul edilir.
Daubert Merrell Dow, bilimin SahteBilimden ayr"m" iin baz" ltler ne srm#tr
(1993):
1. Yntem, geerli gncel bilimsel topluluk iinde kabul edilebilir olmal"d"r
2. Yntem tercihen hakemli dergilerde yay"mlanmal"d"r
3. Sonular" de$erlendirirken hatalar"n bilinen oran" (hangi yan"lg" pay"nda ya da gven
aral"$"nda sonular"n de$erlendirildi$i) olmal"d"r
4.Test edilebilir tahminlerde bulunmal"d"r ve yanl"#lanabilir olmal"d"r.
Ancak, Dowun bak"# a"s" ile 2. basama$a ula#mak iin 1.basama$"n geilmesi gerekir. E$er
herkesten farkl" d#np yeni ve var olan bilimsel toplulu$un gr#leri ile at"#an bir fikir ne
srerseniz 2. basama$a asla ula#amazs"n"z. Bunun rnekleri bilim tarihinde ok s"k ortaya
"kmamakla beraber, Kuhnun devrim yaratan tm bilimsel geli#meleri genellikle bu ac" sonla
kar#"la#m"#lard"r. T"pk", Einstein"n 1901 y"l"nda, grelilik teorisinin Zrih niversitesi taraf"ndan
reddedilmesi, ard"ndan yine 1905 y"l"nda da "srar" zerine anla#"lmaz/garip yan"t"n"n verilmesi
buna rnektir. 1919 y"l"nda ise grelilik teorisini dnyada anlayanlar"n, Einstein"n ifadesi ile 12
ki#i olmas", ok #eyler anlat"r. Daha ba#ka rneklerde de oldu$u gibi, bunu #iirlerle ya da ba#ka
gzya#" na$meleri ile d"#avururlar. Bunun en dramatik rne$i #yle ifade edilir:

Bir #eyi, herkesten nce d#nene glnr,
Y$llarca denilir: Aptal!
Sonunda serilince herkesin nne,

12
Gjertsen D. Science and Philosophy-Past and Present. Penguin Books. 1989;136-152
13
Hodbhoy P. slam ve Bilim. Cep Kitaplar", 2.bask", 1993; 17:28-29.
Felsefe ve Bilim
Dr. Sultan Tarlac www.KuantumBeyin.com
Serbeste da!tlabilir, ki$isel kullanm iindir....

6
Bu kez buyurulur: Ne kadar doal!

Ya da Daniel de Foenun (16601731) szleri ile daha "l"ml" olarak Bir adam$n: Benden ba#ka
herkes aldan$yor demesi g #phesiz, ama gerekten herkes aldan$yorsa o ne yaps$n. Benzer
#ekilde kar#" "k"#lar Einstein" (18791955) dahi kendi akl"ndan #pheye d#rr:
Ya#ar gibiyim ryada,
Derim gerekler ba#ka,
Yine de sorar$m, acaba?
Onlar ak$ll$, deli ben miyim yoksa?

Yine Dowun 2. kriteri olan yntem tercihen hakemli dergilerde yay"nlanmal"d"r ifadesi
bazen hibir anlam ta#"mayabilir. Buna bir rnek, 1988 y"l"nda, nl Nature dergisinde
yay"mlanan, bellek suyu konusunu ele alan bir makaledir. Bu makale tekrar edilebilirdi,
istatistiksel olarak da gl sonular" vard".
14
Ancak, daha sonra teknik bir heyetle ayn" al"#ma
ortam"nda yap"lan tekrarlarda ayn" sonular bulunamad". Buna benzer ba#ka garip bilimsel
filtreden kaan rnekler de vard"r. rne$in, beyin kabu$unun i#levini ortaya koyan yeni bir test
geli#tirdi$ini; bunu insanlar"n gzlerindeki grme sinirinin ba#lang" yeri olan kr nokta denilen
alan"n ap"n" lerek, kk olan tarafta problem oldu$unu d#nen ve sonra da boyun evirmesi
yaparak bunu dzeltti$ini ne sren ara#t"rmac" gibi.
15
Ara#t"rmac"ya gre, 500 ki#ide deney
yap"lm"#t" ve bu tekrar edilebilir bir al"#mayd". Ancak, tekrar edilebilir olma her zaman geerli
bilim anlam"na gelmez. Benzer olarak, 2005 y"l"nda kk hcreler ve klonlama konusunda Nature
ve Science dergilerinde yay"mlanan, sonradan uydurma oldu$u anla#"lan bir yazara ait makaleler
iptal edildi. Dolay"s" ile hakemli dergi demek, sa$lam bilimsel bilgi demek de$ildir.

Tablo. Felsefe ve modern bilimsel yakla#"mlar"n genel tarihsel dnem ve a#amalar".
$lka! felsefesi M 1000-MS 1000
Ortaa! felsefesi MS 400-MS 1400
Modern felsefe 17. yy Descartes
19. yy Kanta kadar
a!da& felsefe 19. yy Kant sonras"
Bili&sel felsefe 1960
Nrofelsefe
NroKuantoloji
1990 Kurucusu: Patricia ve Paul Churchland
2002 Kurucusu: Sultan Tarlac"

SETI Bilim de Neden UFOloji De!il?
Bu iki alan aras"ndaki ayr"m ciddi bir sorundur, ama zor de$ildir. Bu durumlarda devreye nBilim
(ProtoScience) girer. nBilim, SahteBilimden farkl"d"r. nBilim, baz" durumlarda bilimsel
yntemlerle henz test edilememi# teorileri ifade eder, fakat bu teori var olan bilimsel bilgi ile
uyumludur. Uyumsuz olsa bile belli bir derecesi vard"r ve dnemin bilimi ile tam olarak at"#maz,
yads"namaz. Bugn iin, dnya d"#" ya#am"n ara#t"r"lmas" (SETI), dnya d"#" ya#amla ili#kiye
geilmesi (CETI) ve bu kitab"n kapsam" (NroKuantoloji) nBilim kapsam"ndad"r.
Son bir iki 10 y"lda, dnya d"#" ya#am" ara#t"rmaya ynelik (SETI) yava# ama kararl"
al"#malar yap"ld". SETInin bak"# a"s", dnya d"#"nda bir gezegende evrimsel olarak geli#mi# bir
trn bizimle elektromanyetik dalgalar ile ileti#im kurulabilece$idir. Bu amala sistematik olarak
uzay taranmakta, veriler analiz edilerek anlaml" bir mesaj aranmaktad"r. Yakla#"k, 20 y"lda
Astrofizik veri tabanlar"na kay"tl" dergilerde 600n zerinde hakemli makale yay"mland". 2003
y"l"nda da, SETI Enstits NASAn"n Astrobiyoloji Enstitsnn bir yesi oldu.
Di$er yanda UFOlar"n ara#t"r"lmas" (UFOloji) ise SahteBilim iinde olarak kabul edilir.
Ancak UFOloglar"n da bak"# a"s", evrenin bir ba#ka yerinde ak"ll" bir hayat"n, dnyadaki gibi ya da
daha yksek dzeyde evrimle#ebilece$i ve dnyam"z" #u an ziyaret ettikleri zerindedir. O

14
Davenas E et al., Human basophil degranulation triggered by very dilute antiserum agains IgE. Nature 1988;333:816-
818.
15
Carrick F. Changes in brain function after manipulation of the cervical spine. Journal of Manipulative of Physiological
Therapeutics 1997;20:529-545.
Felsefe ve Bilim
Dr. Sultan Tarlac www.KuantumBeyin.com
Serbeste da!tlabilir, ki$isel kullanm iindir....

7
zaman neden SETI bilim de UFOloji de$il?
16
SETI, astronomi ya da astrobioloji toplulu$unun bir
paras"d"r ve ara#t"rmalar astronomlar, fizikiler, jeofizikiler taraf"ndan yap"l"r. SETInin bilimsel
yntemi - herhangi bir ak"ll" ya#am ke#fedilmez ise dahi - bilimsel sonulara ula#may" mmkn
k"lar. SETInin ara#t"rma amac", sadece evrende di$er ak"ll" ya#amlar" bulmak de$il, evrende
ya#am"n olas"l"$"n", do$as"n" ve kkenini a"klamakt"r. Buna kar#"n, UFOloji astronomi,
astrobiyoloji ve di$er bilimsel disiplinlerin bir paras" de$ildir. Dnya d"#" ya#am"n bize uzay gemisi
ile ula#mas", elektromanyetik bir haberle#me sinyalinin dnyaya ula#t"r"lmas"ndan daha
imkns"zd"r ve var olan bilgilerimizle (Einstein"n genel grelilik denklemleri, "#"k h"z"n"n
s"n"rlamalar", h"z art"nca ktle artmas" gibi) at"#ma halindedir. Bunun yan"nda UFOloglar bilimsel
yntemleri kullanmad"klar"ndan, ula#t"klar" sonular da bilimsel de$ildir. Bunun nemli bir nedeni
de UFOlog olarak kendilerini adland"ran ve bu konuda dernek kurmu#, kitap yazm"# ki#ilerin
bilimsel yntemi bilmemesidir. o$u, ba#lang"ta amatr merak ile bir yola girmi# ve sonunda
i#in uzman" ol(durul)mu#lard"r. Btn bunlara ra$men, bilimin kap"s" her zaman a"kt"r. Elbette
yar"n bir uzay gemisi dnyaya inerse, UFOloji de bilim s"n"f"na dhil olur.

Bilimsel Sona Do!ru mu?
Bilim, srekli kullan"mda olan, ama srekli onar"lan bir bina gibidir; srekli byr ve kendine yeni
eklemeler olur. Thomas Kuhn bilime olan katk"y", normal ve devrimci olarak ikiye ay"r"r.
Normal bilim, bilimsel al"#man"n, kabul edilmi# bir inan ve uygulama btn iinde yrtld$
halde, devrimci bilim Newtonun mekani$inden grelili$e gei# gibi kkten de$i#iklikleri ifade
eder.
17

Hibir teoriye evrensel teori gzyle bak"lamaz. Teoriler sadece gere$e ula#man"n
modellerini olu#turur ve gerek bizden epey uzaktad"r. Gere$e sadece yakla#abiliriz. Kuhna
gre, gemi#in ses getiren kuramlar" bugn nas"l devre d"#" kalm"#sa, elimizde #imdi var olan
do$ruya ili#kin a"klamalar da ayn" sonla kar#"la#acakt"r. Do$rusu, bu d#ncenin anlam"
rktcdr. Yani Nature, Scientific American gibi dergilerde yay"mlanan evren, do$a ve insan ile
ilgili makaleler, uzun zaman nce Aristoteles ve Descartes taraf"ndan yay"mlanan do$a olaylar"n"
tan"mlayanlardan daha gvenilir de$ildir! Kuhnun bu bak"# a"s"yla, Nobel dlleri de bilgiye
yap"lan sahte katk"lar yerine geiyor
18
anlam"na gelse de, btnyle bilimde tam gvensizlik ve
yetersizlikten bahsetmek do$ru olamayacakt"r. Bugnn bilimsel yntemi ve yakla#"m" Aristoteles
dnemindekinden ok ok farkl"yken, Descartes"n dnemindekinden belki ok farkl"d"r.
Gnmzde, bilimsel yakla#"mlarda hata oranlar" daha d#ktr. Yine, bilginin payla#"m"n"n
h"zlanmas"yla, ele#tirisel bak"#la yanl"# nermelerin pe at"lmas" h"zl" olmaktad"r.
Zaman$n K$sa Bir Tarihi adl" kitab"nda Stephen Hawking bilimin nihai hedefinin evrenin
tmn tan"mlayan bir teori geli#tirmek oldu$unu ne srer: Doan$n nihai yasalar$na dair
ara#t$rmam$z$n art$k sonlar$na yakla#t$$m$za ili#kin ihtiyatl$ bir iyimserlik iin yeterli zeminin
olduuna hala inanmaktay$m demekte ve Bilim, durumunu herhangi bir tek zamanda
bildiimizde, bize evrenin zamanla nas$l geli#eceini syleyen bir dizi a$a $km$# yasaya sahip
grnyor... Bu yasalar ba#lang$ta Tanr$ taraf$ndan buyurulmu# olabilir, ama yle grnyor ki
evreni bu yasalar dorultusunda geli#meye terk etmi#tir ve art$k ona mdahale etmemektedir.
19

Ancak, Hawking daha nce yanl$# #afaklar$m$z olduunun da bilincindedir. Bu nedenle de ya
ke#fedebilece$imiz drt ba#" mamur bir teori vard"r ya da nihai bir teori de$il de evreni gitgide
daha eksiksiz tan"mlayacak s"n"rs"z bir dizi teoriler olaca$" d#ncesindedir.
20

Bilimde kesinlik, Descartes"n dinlerden ba$"ms"z btn insanlar"n payla#abilece$i
#phecili$inden kurtulma abas" ile ba#lar ve Newtonun do$a yasalar"nda en son noktas"na
ula#"r. Bu yasalar, yz y"l kadar fizikte model olarak kullan"ld". Yirminci yzy"lda, bilimsel
ara#t"rmalar"n bizi dnyan"n kesin ve doru bir tan"m"na gtrece$ine dair gven art"k yoktur.
Herhangi bir a"klaman"n, nihai gerekler olarak grlmekten ziyade mevcut problemlerin
zmlenmesine en uygun olanlar" olarak kabul edilmesi daha gerekidir.
21
nk do$an"n

16
Moldwin M. Why SETI is science and UFOlogy is not? Skeptical Inquirer 2004;28 (6):40-42.
17
Hodbhoy P. slam ve Bilim. Cep Kitaplar", 2.bask", 1993; 29.
18
Gjertsen D. Science and Philosophy-Past and Present. Penguin Books. 1989.
19
Hawking S. A Berief History of Time. Bantam Press, 1988;10.
20
Hawking S. Ceviz Kabu$undaki Evren. Alfa yay. 2002.
21
Trusted J. Fizik ve Metafizik. Devrim. nsan Yay. S:269-270.
Felsefe ve Bilim
Dr. Sultan Tarlac www.KuantumBeyin.com
Serbeste da!tlabilir, ki$isel kullanm iindir....

8
insandan nce var oldu$unu, ama insan"n da bilimlerden nce var oldu$unu hat"rlamak gerekir.
22

Do$an"n ne kadar tuhaf davrand"$"n" grdke, en basit olay"n bile asl"nda nas"l gerekle#ti$ini
anlatacak bir model geli#tirmek zorla#maktad"r.
23
Dolay"s"yla henz bilim serveninin ba#"nday"z
ve ayr"cal"kl" bir dnem ya#"yoruz. Hatta Yunanl$lar dneminden ya da Galileo a$ndaki bilimsel
d#nce Rnesans$ndan pek farkl$ olmayan ad$r bu.
24


Bilimin En Byk D&man
Kendisi byle tan"mlan"yor:
25
ad" Paul Feyerabend. Bilime kar#" artan genel ku#kuculardan birisi
hatta nde gidenlerindendir. Bilime ba#kald"ranlar aras"nda; kuramlar"n do$rulanamayaca$"n",
yaln"zca yanl"#lanabilece$ini iddia eden Karl Popper, bilimcilerin yanl"#lay"c" kan"tlar" gz ard"
ettiklerini ileri sren mre Lakatos, bilimin bir ak"l i#inden ok siyasal bir sre oldu$unu savunan
Thomas Kuhn ve bir de Feyerebend say"labilir. Fizikiler, gnmzn en byk bilim d#man$
olarak grdkleri Feyerebendin, bu zelli$i nedeniyle di$erlerinden ayr"ld"$"n" ne srerler.
Popper, Lakatos, Kuhn bilimin yetersizliklerini gsterme abas"nda, kendilerine ac" veriyormu# gibi
d#nceli bir havaya brnm#lerken, aksine Feyerabend fikirlerini ne srerken kahkahalar
atmay" ihmal etmez. Modern bilimcileri; tepeden t"rna$a masalc"lar, ozanlar ve saray soytar"lar"
gibi adlarla tan"mlar. Kuhnun normal bilim dedi$i #eye kendisi peri masal" der.
Kuantum mekani$i gibi bilimin kilometre ta#lar"n" skerek, bilimin mant"kla bir ilgisi
olmad"$"n"; kuramlar geli#tirip, onlara s"k" s"k"ya ba$lanmalar"n"n ard"nda sonu olarak znel,
hatta usd"#" nedenler bulundu$unu gstererek, gere$i belirleyecek nesnel bir lt olmad"$"ndan
her #ey serbest der. Bilimi vudu ya da bycl$e, hayvanlar zerinde deney yapanlar" da
Nazilere benzeten Feyerebend, nde gelen entelekteller nesnellik saplant$lar$ yznden birer
canidirler, insanl$$n kurtar$c$lar$ deil der. nsan"n mutlak gerekleri bulma drts ne denli
soylu olursa olsun, pek ok kez akl"n despotizmi ya da kt ak"betle sonulanaca$"n" ne srer.
Daha sonra ba#kalar"n" da kendi yan"na eken bu bilim d#man"n" destekleyenler ona hak verdiler:
Bilime bin y$l sonras$ndan bakabilseydik, Feyerabendin bilim hakk$ndaki gr#lerinin baz$lar$
belki de doru olurdu.





Tablo. Bilimin Farkl Alanlarnn Gvenilirli!i ve Kesinli!i
Fiziksel Dnya Ruhsal-Duygusal Normal D&
nsan D"#"nda Canl" #levleri Zihin, duygulan"m, irade... Parapsikojik
Fizik Biyoloji Psikoloji Duyu d"#" alg"lama
Astronomi Botanik Sosyoloji Psikokinezi
Jeoloji T"p Sosyal bilimler Metafizik
Co$rafya Organik Kimya Davran"# bilimleri Gizli bilimler
Meteoroloji Antropoloji Astroloji
Kimya Genetik UFOloji
Arkeoloji Sinirbilimi
Matematik SETI, CETI Astroloji, fal, by....

22
Hisenberg W. Fizik ve Felsefe. ev: M.Y.ner. stanbul 1993. s:38.
23
Feynman R.QED,The Strange Theory of Light and Matter. Princeton Univ Press. 1988;86
24
Stengers I, Prigogine I. The End of Certainty: Time, Chaos, and the New Laws of Nature. Free Press, 1997;14, 186.
25
Horgan J. Bir portre: Paul Karl Feyerabend. Bilimin En Byk D#man". Scientific American 1994;2:12-13
Felsefe ve Bilim
Dr. Sultan Tarlac www.KuantumBeyin.com
Serbeste da!tlabilir, ki$isel kullanm iindir....

9
Bilimsel gvenirlilik ve kesinlik azalr

Ona gre Bilim her yerde bilimsel olmayan yntem ve sonularla doludur ama bilimin
temel blmleri olarak d#nlen sreler ounlukla belirsizdir ve yan yollara sap$larak ba#ar$l$
olmu#tur. Dolay"s"yla baz" ba#ar"lar kurallar" i$nemeyi gerektirebilir ve bu kurallar" i$neyecek
bilim adamlar"na gereksinim olacakt"r.
26
Belki de sylediklerinin en ilginci #udur:
[Biliminsanlar$n$n] bulduklar$, asl$nda eylemlerine ald$klar$ tek bir zel yan$t ve bunun arkas$ndaki
gereklik ise onlara glyor: K$h, k$h, beni yakalad$klar$n$, ke#fettiklerini san$yorlar.

Feyerabendin Ba&kaldr zeti

1. Rekabet halindeki kuramlar genellikle l#trlemezler; nk onlar"n ayn"
dzlemde de$erlendirilebilece$i ortak bir lt bulunmaz.
2. Bilimsel yntem diye bir #ey yoktur.
3. Bilimde znellikten soyutlanamay"z.
4. Kuhnun ola$an ve devrimci bilimi bak"#" hatal"d"r.
5. Bilimsel ilerleme kuramsal d#ncelerin srekli artmas"na ve e#itlenmesine
ba$l"d"r. Bir konuda ne kadar ok kuram ve farkl" yakla#"m var ise o kadar iyidir.
6. Bilimsel yntem d"#"nda bilgiye ula#mak gereklidir. Bilim sadece bilgiye ula#ma
yollar"ndan biridir.


Bilimde Birle&meye Do!ru
Bilim ba#lang"ta birle#ik bir etkinlikken zaman ierisinde, alt dallara ayr"ld". Ancak, herkesin kabul
edebilece$i gibi, asl"nda ayr" gzken alt dallar yumak gibi birbiri ile ili#kisini daima korumu#tur.
zellikle son y"llarda bilimsel tm alanlar" birle#tirmeye do$ru artan bir e$ilim vard"r. Bilim
dnyan"n resmini olu#turmaya al"#"rken, daha uyumlu ve daha basit bir resim her zaman daha
tercih edilebilirdir. nceden ayr" kulvarlarda yrm# ve geli#mi# alanlar, e#zamanl" olduklar"nda
sorunlara daha ba#ar"l" a"klamalar getirebilirler. Bunun rnekleri oktur; elektrikle manyetik
alan"n ve evrim teorisinin genetikle birle#tirilmesiyle ortaya "kan yeni devrimci bilimsel alanlar
gibi. Hepsinde de birle#tirme ile daha ba#ar"l" yorumlar ortaya "km"#t"r.
27

Sinirbilimleri a"s"ndan bak"ld"$"nda da bilimsel alanlar"n bir araya getirilmesi ynnde
ciddi e$ilimler vard"r. Sinirbilimi ile psikoloji, beyin grntlemesi yntemleri, fizik (kuantum ya
da klasik fizik) kurallar"n"n beyinde i#leyi# sreleri... Sinir sistemi incelemesini biyolojiden ay"rmak
mmkn de$ildir. Di$er yandan da biyolojiyi de kimyasal srelerden ayr" d#nmek imkns"zd"r.
Kimyasal yap"lar d#nld$nde de akla gelen ilk #ey molekler etkile#imler, ba$lar, atomlar,
elektron al"# veri#leri ve enerji seviyeleridir... Yani kuantum fizi$inin ierdi$i kurallard"r.
Kuantum fizi$i byk bir bulmacan"n paras"d"r. Kuantum fizi$inde oldu$u gibi, tm
teorilerin iki paras" vard"r: denklemler ve gzlemle nas"l ba$da#t"r"laca$". Kuantum fizi$i her
ikisine de sahiptir. Temelde denklem ve a"klamalar, bir a$ac"n tepesindeki temel teorilerin
paralar"d"r. Ancak, a#a$"ya do$ru inildike, kelimelerle ve denklemlerle olan a"klama oran"
azal"r. T"p ve sosyolojide hemen hemen ok az denklem bulunur. Farkl" olarak a$ac"n yukar" ve u
dallar"na ula#"ld"$" zaman ileri derecede matematikselle#me olur. Fizi$in kutsal olan nihai amac"
Her 3eyin Teorisini, ToE bulmakt"r. Ve bu denklemde bilim a$ac"n"n en tepesinde yer alacakt"r.
ToE olas"l"kla hibir kavram iermeyecektir. Muhtemelen saf olarak matematiksel bir teori
olacakt"r. A"klamalar" veya postulatlar" olmayacakt"r.
28

Bilimdeki birle#tirme a#amal" olarak sa$lan"r: 1. zlme (dissolution), 2. indirgeme
(reduction), 3. birle#tirme/ekleme (conjunction).
29



26
Gjertsen D. Science and Philosophy-Past and Present. Penguin Books, 1989
27
Karakas S ve Beki B. Zihin-beden ili#kilerini ele alan bilim dallar"n"n do$u#u ve geli#imi. NeuroQuantology 2003; 2:
232-265.
28
Tegmark M ve Wheeler JA. 100 years of the quantum. arXiv: quantu-ph/0101077v1.
29
Ian G ve Stoljar D. A neuron doctrine in the philosophy of neuroscience. Behavioral and Brain Sciences 1999.
Felsefe ve Bilim
Dr. Sultan Tarlac www.KuantumBeyin.com
Serbeste da!tlabilir, ki$isel kullanm iindir....

10
1. zlme: Birle#me olay", aynen s"v"larda oldu$u gibi, birbiri iinde znmeyi gerektirir. Fizikte,
do$adaki drt temel kuvvetin birle#tirilmesi Her 3eyin Teorisi olarak adland"r"l"r ve gelecekte
beklenen bir sonu olarak kabul edilir. Fizi$in bu teoriye ula#abilece$i konusunda ciddi #pheler
vard"r. Ayn" #ey zihin felsefesi a"s"ndan sylendi$inde imkns"z olarak kabul edilir. Bu drt
kuvvetin bir araya getirilmesinden daha kolay olacakt"r.

2. $ndirgeme: Buna teoriler aras" indirgeme olarak da bak"labilir. Herhangi bir a"klama daha
temel bir teori ile tan"mlan"r. Eleyici Materyalizm bunun bir rne$idir. Buna gre zihin bilimi,
nrobiyolojik seviyeye indirgenebilmelidir. E$er indirgemecilik do$ru ise, en temel yap"y" da fizi$e
indirgemek gerekir. Bunun anlam" zihin biliminin nrobiyolojiye de$il de fizi$e indirgenmesidir.
Bunun da tesi kuantum fizi$idir. Sonu olarak indirgemeci bak"# a"s" ile zihnin ya da bilincin
bilimsel teorisi yaln"zca fizik-kuantum fizi$i ile yap"labilir.

3. Birle&tirme/Ekleme: ki teorinin bir araya getirilerek ba$lant"la#mas" ve byk bir teori
olu#turmas"d"r. Ba$lant"la#acak iki teori en az"ndan benzer zellikte olmal"d"r. rne$in;
embriyonun geli#im teorisi ile dnyam"z"n uydusu olan Ay"n geli#im teorisini birle#tiremezsiniz.
Bu durumda da zihnin ba#ar"l" teorisi nrobiyolojik teori ile psikolojinin birle#tirimi olacakt"r.
Nrobiyolojinin indirgenece$i yer yine kuantum mekanik fiziksel etkile#imler ya da srelerdir.

Felsefe ve Bilim
Dr. Sultan Tarlac www.KuantumBeyin.com
Serbeste da!tlabilir, ki$isel kullanm iindir....

11
Her eyin Teorisi (ToE)
Genel
Grelilik
Kuantum
Alan Teorisi
Greli olmayan
KM
ekirdek
Fizi#i
Parac&k
fenemenolojisi
zel
Grelilik
Elektromanyetizma
Klasik
Mekanik
Kat& Hal Fizi#i
'statistiksel
Mekanik
Termodinamik
Hidrodinamik
Kat&lar&n dinami#i
Kat&lar&n Elektriksel
zellikleri
Elektrik
Mhendisli#i
Atom fizi#i
Kimya
Astrofizik
Biyoloji
Yerbilimi
Psikoloji
Sinirbilimi
NroKuantoloji
GENEL TIP
Nrofelsefe
Kuantum
Mekanii
Planck Teorisi
Dalga-Parac&k
ikili#i, Belirsizlik
prensibi
Klasik Fizi#in
Yetersizlikleri
Dalga fonksiyonu
Schrdinger
Denklemi
Kuvvetler ve
Parac&klar
Bilgisayar
Bilimi
Yapay Zek
Kuantum
Bilgisayar
Sinir Hcreleri
Hcresel Bilgi '*leme
Sinaptik Bilgi '*leme
Btncl Beyin al&*mas&
Bilin-znellik-'rade
Biyoelektrik
Manyetik alan
Aksiyon
Potansiyeli
Zar Potansiyeli
Manyetoansefalografi
Elektroansefalografi
stn iletkenlik
Hologram
LASER




Felsefe ve Bilim
Dr. Sultan Tarlac www.KuantumBeyin.com
Serbeste da!tlabilir, ki$isel kullanm iindir....

12
Bilimsel Do!ruluk De!i&ir...
Bilimin devaml" bir de$i#me iinde oldu$u ve bu de$i#imin de bilimin en nemli zelliklerinden
biri oldu$u, bilim tarihine k"sa bir gz at"ld"$"nda hemen grlecektir. Bilim hi bir zaman tam
do$rulara ula#t"$"n" iddia etmez ama sanki do$rulara ula#m"# gibi davran"r. Bir yandan var olan
verilerin do$rulu$unu yeni bilgilerle kar#"la#t"rarak ara#t"r"r. Bilim tarihindeki nemli fikirlerin
o$u genellikle s"rama noktalar" #eklindedir ve bu kkl de$i#imlere birok rnek vard"r: uzun
y"llar devam eden dura$an evren modeli, 2 bin y"ll"k klid geometrisinin yetersizli$i, pe#inden
y"llarca ko#ulan eterin elden uup gitmesi gibi... Bir dnem blnemeyen en alt para olarak
adland"r"lan atomun, asl"nda daha alt parac"klar olan proton, ntron ve elektronlardan
olu#tu$u anla#"ld"$"nda bir irkilme ya#and"... Ard"ndan proton ve ntronlar"n da asl"nda temel yap"
olmad"$", onlar"n da kuarklardan olu#tu$u anla#"ld". Ve bu de$i#im asl"nda bilime hi de yabanc"
olmayan bir tav"rd"r. nk bu bilimin temel zelli$idir.
klid geometrisinden klid d"#" geometriye gemek matematik dnyas"nda 20 yzy"l"
alm"#t"r. klid geometrisi, klidin (M 325265) Elements of Geometry kitab"n" yazmas" ile
ba#lar. 19.yzy"la kadar, klid geometrisinin, alg"lanabilir dnyay" gz nne ald"$" san"l"yor ve
sonular" mutlak do$ru kabul ediliyordu. klid d"#" geometrinin ortaya "kmas", klid
geometrisinin durumunu derinden sarst" ve gerek dnya ile matematiksel nesneler aras"ndaki
ili#kiyi yeniden gndeme getirdi. nsan"n evrensel kesinli$e ula#ma hayalini al"p gtrd. klid d"#"
geometri uzun sre ciddi diren, #iddet ve hatta hakaretle kar#"la#m"#t"r. nk klid d"#"
geometri ortaya at"ld"$"nda, klid geometrisi iki bin ya#"ndayd". Tm beyinler gemi#te klid
geometrisi ile dzenlenmi#ti. Do$aya bak"#"n tek yolu bu geometriydi. Laboevski geometrisi
(1829) klid d"#" bir geometridir ve buna gre klid geometrisinin ok bilinen kimi teoremleri
evrensel olarak do$ru de$ildir. rne$in, bir genin i a"lar" toplam" 180
0
de$ildir. Bu tr
gende, i a"lar toplam" genine gre de$i#ir ama daima 180
0
den kktr. Yine, uzun zaman
direnle kar#"la#an Riemann"n kresel geometrisi de klid d"#" geometrilerdendir. Uzaya e$rilik
ve burulma ekleyen, genel grelilik kavram"n"n ncs olmu#tur. Riemann sadece uzay"n dz
oldu$unu d#nyordu, Einstein ise e$ri olan"n uzay-zaman oldu$unu fark etti. Peki, hangisi
do$ru bilimsel ve matematiksel betimlemedir? Yan"t: hepsi! klid geometrisi kk lekte uzay"n
iyi bir betimlemesini sa$lar. Fakat daha byk leklerde galaksiler aras" - geerli kabul
edilmeyebilir. Bizi evren dzdr diye d#ndren kk lekli yap"lard"r (t"pk" eskiden Dnya
dzdr diye d#nlmesi gibi). Evren kreseldir (bu da kesin de$il, incir ya da armut biiminde de
olabilir) ve bir k"y"s" bile vard"r!
Tablo. klidin Be#incisindeki Sorun...
1.Farkl" herhangi iki noktay" birle#tiren sadece bir tek dz do$ru vard"r ve bu do$ru sz
konusu noktalar aras"ndaki en k"sa uzakl"kt"r.
2.Her dz do$ru sonsuza kadar uzat"labilir.
3.Merkezi herhangi bir nokta olan, herhangi bir yar"apl" ember izilebilir.
4.Btn dik a"lar birbirlerine e#ittir.
5.Bir genin i a$lar$n$n toplam$ 180
0
dir.

19.yzy"l"n ba#lar"nda, evrenin tam bir tan"m"na yakla#"ld"$"na nde gelen bilim
insanlar"nca inan"l"yordu. Uzay"n esir adl", srekli bir ortam ile dolu oldu$u d#nlyordu. I#"k
"#"nlar" ve radyo sinyalleri, sesin bas"n dalgalar"nda oldu$u gibi, bu esir iinde dalga olarak
yay"l"yorlard". Tam bir kuram iin gerekli olan tek #ey, esirin zelliklerini lmekti. Yzy"l"n sonuna
gelindi$inde ise, her taraf" kaplayan esir d#ncesinde ayr"l"klar belirdi. Bir dizi deney sonucunda
esir diye bir #eyin olmad"$" anla#"ld". Esir yoktu!
Bu yzy"l"n ba#lar"nda, do$an"n i#levinin klasik fizik llerinde ok kesin olarak
tan"mlad"$" yarg"s"na var"lm"#t". Ancak, bu seyir ierisinde ortaya "kan kuantum mekani$i, klasik
fizi$in do$ay" tan"mlamada tek ba#"na ciddi yetersizlikleri oldu$unu ortaya koydu. 3imdi bak"lan
noktadan, kuantum teorisinin de baz" eksikliklerinin oldu$u grlmektedir. Sonuta bilimsel
do$ruluk zamanla de$i#ir ve bunu da bilimin kendisi yapar. Hem de hi ac"madan... Bu nedenle de
bilim elimizdeki tek gvenilir arat"r.

Felsefe ve Bilim
Dr. Sultan Tarlac www.KuantumBeyin.com
Serbeste da!tlabilir, ki$isel kullanm iindir....

13
Biliminsan
Ren Decartes Yaln$zca hayvanlar durmaks$z$n vcutlar$n$ besleyecek besini bulmakla ura#$rlar,
...insanlar$n, temel d#ncesi, ruhun gerek besini olan bilgelii aramak olmal$d$r
30
der. Bu
bilgeli$i arayan da biliminsan"d"r. Biliminsanlar", didinip duran i#i kar"nca gibidirler. Dev bir bilgi
hazinesinin olu#mas"na yard"mc" olan birer hizmetkrdan ba#ka bir #ey de$ildirler. Tarihin belli bir
dneminde olu#mu# stoktan al"p, buna biraz da kendilerininkini katarlar. Her biliminsan"n"n abas"
bilgi okyanusuna bir damla mrekkepli su katmak gibidir. ok k"sa bir sre sonra, yapt"klar" i#ler -
bireysel ba#ar"larda hep oldu$u gibi- zmsenir, yerlerine ba#ka #eyler konur ve kaybolur.
Normal bilim ya da devrimci bilim olsun fark etmez. Mutlaka zaman iinde di$er bilgiler iinde
eriyip da$"lacakt"r. Okyanusa at"lan bir damla mrekkepli su gibi.
Bilimin ba#ar"l" olmas"n"n nedenlerinden biri znde bir hata dzeltme mekanizmas" ile
birlikte yap"lanm"# olmas"d"r. yi bir ara#t"rmac", elde etti$i sonular" abartmak yerine mtevaz"
gstermeye dikkat eder. Tabii, ne yaz"k ki baz"lar" sonular" bugn oldu$u gibi yar"n da
abartacakt"r. o$unlukla meslekta#lar" bu hatay" ona gstermede ge kalmaz. Bilim, dnyay"
olmas"n" istedi$imiz gibi de$il, oldu$u #ekliyle kavratmay" amalayan bir dal oldu$undan bilimsel
bulgular her zaman bize anla#"l"r ya da doyurucu gelmeyebilir. Kimi kez akl"m"zda yer etmi# bir
yarg"dan kurtulup yenisini kabullenmek bir para aba gerektirebilir. Bilimsel gerekler yerle#ik
inanlara meydan okuyabilir.
31
Drstlk bizi nereye gtrrse gtrsn tek amac"m"z olmal"d"r:
do$ruya yakla#abilmek, do$ruyu bulmak de$il.
Biliminsan"n"n ne yapmas" gerekti$ini Robert Barany (18761936) #yle zetler:
Ara#t$r$c$n$n al$#mas$ kategoriye blnebilir: %lk olarak; keskin ve net bir alg$lamaya
gerek vard$r, nemli gerekleri daha az nemli olanlardan ay$rt etmeye muktedir
olmal$d$r, keza ba$ms$z d#nme gcnde olmal$d$r. %kinci olarak; ara#t$r$c$, sonular$n$
tm enerjisi ile savunmal$d$r, hatta bunlar iin kavga vermelidir. nemli gereklerin
ihmal edilmekte olduunu ve hatta unutulduunu ok s$kl$kla gzlemliyorum. nk bu
durum gerei bulan ara#t$r$c$n$n bulduklar$n$n arkas$nda yeterince durmam$#
olmas$ndan kaynaklanm$#t$r. Sonu olarak; ara#t$r$c$ kendini izleyenler iin kendi okulunu
kurmaya ynelik maksimum enerjisini kullanmal$d$r, nk tek bir ki#i kendi k$sa hayat
sreci iinde, zmlenmeye muhta problemlerin ancak kk bir blmn inceleyip,
zebilmi#tir.
Halil Cibran"n (18831931) deyi#i ile biliminsan" iin, bilgi soyluluk simgesidir;
renmek, zalimlerin yama edemeyecekleri tek zenginliktir. Bilginin iinizde yanan kandilini
sndrecek tek g lmdr... Eer bilginiz size nesnelerin deerini retmiyor ve sizi maddiyata
ba$ml$l$ktan kurtarm$yorsa, gerekin taht$n$n yamac$na hi bir zaman varamazs$n$z.



















30
Descartes R. Felsefenin lkeleri. Say Yay. ev: M. Ak"n,1998;35.
31
Sagan C. Karanl"k bir dnyada bilimin mum "#"$". TBTAK yay"nlar". 1998; 22-23.
Felsefe ve Bilim
Dr. Sultan Tarlac www.KuantumBeyin.com
Serbeste da!tlabilir, ki$isel kullanm iindir....

14
Antika$dan Gnmze: Bilimin K"sa Tarihi
M 4000 Afyon bitkisinin, duygudurum zerindeki ne#elendirici etkileri Smer kay"tlar"na geti.
M 2700 Shen Nung, akupunkturun ba#lang"c".
M 1700 Sinir sistemi hakk"nda ilk yaz"l" kay"t; Edwin Smith'in cerrahi papirs. Omurilik yaralanmas"
olanlar"n tan" ve tedavisinden bahsedildi. lk olarak beyin kelimesi sembolle#tirildi.
M 500 Crotona'l" Alcmaion duyusal sinirleri keserek inceledi.
M 460 379 - Hippocrates, sara hastal"$"n"n bir beyin bozuklu$u oldu$unu ne srd.
M 387 Platon, beynin zihin i#lemlerinin merkezi oldu$unu ne srd.
M 335 Aristo uyku zerine yaz"lar yazd"; kalbin zihin i#levlerinin merkezi oldu$unu ne srd.
M 335-280 Herophilus, beyin iindeki bo#luklar olan ventrikllerin insan zeks"n"n merkezi oldu$u
fikrini ne srd.

Daha Yakn Zamanlar
1604 Johannes Kepler, gzdeki retina grntnn nesnelere gre ters oldu$unu ne srd
1609 Keplerin gezegenler yasas"
1611 Lazarus Riverius, bilin (!) bozukluklar" zerine tan"mlamalar yapt"
1649 Ren Descartes, pineal bez beden ve ruhun birle#me merkezidir
1662 Ren Descartes, "De homine yay$mland$ (1650de Descartes lm#t)
1665 Robert Hooke, ilk mikroskobun detaylar"
1675 Newton, "#"k parac"klardan olu#ur fikri
1681 Thomas Willis, Nroloji terimini kulland"
Thomas Willis, "Cerebri anatome/Beyin Anatomisi" ngilizce olarak bas"ld"
1687 Newtonun hareket yasalar"
1712 lk buhar makinesi
1717 Antony van Leeuwenhoek, enine kesitte sinir hcrelerini tan"mlad"
1721 "Anestezi" kelimesi ilk olarak bir szl$e girdi (Dictionary Britannicum)
1770 Joseph Priestley, oksijeni hayvanlar"n tketti$ini ve bitkilerin retti$ini ke#fetti
1772 John Walsh, torpedo (elektrik) bal"$" zerinde al"#malar
1773 Joseph Priestley, nitrz oksiti buldu
1774 Franz Anton Mesmer, "animal magnetism" (hipnoz) tan"m"
1800 Alessandro Volta, elektrik kayna$" olarak pil yap"ld"
1808 Franz Joseph Gall, frenoloji zerine al"#malar
1823 Flourens, deneysel olarak beyin k"s"mlar"n" "kard"
1827 Gall, frenoloji d#ncesini ortaya att"
1838 Robert Remak, sinir lifleri ve hcrelerinin ba$lant"l" oldu$unu ne srd
1839 Theordor Schwann, tm organlar"n hcrelerden olu#tu$unu ne srd
1843 James Braid, hipnoz terimi
1846 Bilinci ortadan kald"ran ilk anestezikler kullan"ld"-eter ve gldrc gaz
1847 James Young Simpson, kloroform anestezisi
1849 Hermann von Helmholtz, kurba$a sinirinde ileti h"z"n" lt
1853 William Carpenter, "duyusal ganglion" (talamus) bilincin yerle#im yeri
1861 Broca, konu#ma retim alan"n" ke#fetti
1862 ten yanmal"-patlamal" motor icat edildi
1865 Maxwell, "#"$"n elektromanyetik bir dalga oldu$unu ne srd
Clausius, entropi/dzensizlik art"#" kavram"n" ortaya att"
1870 Hayvanlarda i#itmeye ait beyin blgeleri ke#fedildi
1875 Richard Caton, beyinden elektriksel aktiviteyi kaydetti
1876 Bell telefonu icat etti
1882 Paranormal grngleri ara#t"ran Psi#ik Ara#t"rmalar Derne$i (SPR) kuruldu
1883 Victor Horsley, nitrz oksit anestezisinin bilinci geici olarak kald"rd"$"n" gsterdi
1887 Hertz, bir odadan di$erine radyo dalgalar" gndermeyi ba#ard"
1890 Wilhelm Ostwald, sinir iletimi hcre zar" teorisini ortaya att"
William James, Principles of Psychologyyi yay"mlad"
1891 Wilhelm von Waldeyer, nron/sinir hcresi terimi
1896 Rudolph Albert von Kolliker, sinirin ana uzant"s": akson terimi
1897 Charles Scott Sherrington, sinir hcreleri aras" ba$lant" yeri: sinaps terimi
1888 Ramon Cajal, sinir hcresi yap"s"n" gsterdi
1898 John Newport Langley, otonom sinir sistemi terimi
1900 Max Planck, siyah cisim "#"mas" ve kuantum mekani$inin do$u#u: Planck sabiti
Sigmund Freud, Ryalar"n Yorumu yay"mland"
Felsefe ve Bilim
Dr. Sultan Tarlac www.KuantumBeyin.com
Serbeste da!tlabilir, ki$isel kullanm iindir....

15
1902 Julius Bernstein, hcrelerin zar teorisini ne srd
1903 Ivan Pavlov, 3artl" Refleks terimi
1905 Einstein, foton bir "#"k kuantumu ya da parac"$"d"r, zel grelilik teorisi
Alfred Binet ve Theodore Simon, zek testini geli#tirdiler
1907 John Newport Langley, reseptr molekller fikrini ortaya att"
1909 Korbinian Brodmann, 52 farkl" beyin kabu$u alan"n" tan"mlad"
Harvey Cushing, insan duyusal beyin kabu$unun elektrikle uyar"m"
1911 Eugen Bleuler, #izofreni terimi ve tan"m"
1913 Niels Bohr, atom orbitallerinin kuantum modeli
Ramon y Cajal, alt"n-klorr-civa boyas" ile astrositleri boyad"
Edwin Ellen Goldmann, kan-beyin engeli byk moleklleri geirmez
Edgar Douglas Adrian, sinir hcrelerinde hep ya da hi prensibi
1914 Henry H. Dale, asetilkolini izole etti
1915 Einstein, genel grelilik teorisi
Aspirin reetesiz sat"lmaya ba#land"
1919 Cecile Vogt, 200n zerinde beyin kabu$unun i#levsel alan"n" tan"mlad"
1920 Parapsikoloji terimi do$du
Otto Levi, sinir hcreleri aras" iletimin kimyasal oldu$unu tespit etti
1921 del Rio Hortega, mikroglia hcrelerini tan"mlad"
1923 Louis de Broglie, parac"klar"n dalga do$as"n"n tespiti
1924 Alfred Lotka, zihin kuantum mekaniksel i#liyor olabilir
1926 Erwin Schrdinger, parac"k-dalga denklemi
Max Born, kuantum mekani$inde dalga fonksiyonu olas"l"k yorumu
Paul Dirac, bozon ve fermion ayr"m"
Wolfgang Pauli, e# zamanl" momentum ve yer bilinemez
Werner Hisenberg, belirsizlik ilkesi
1927 Friedrich Hund, kuantum tnelleme
Georges Lemaitre, geni#leyen evren modeli
Kuantum mekani$i Kopenhag modeli
Chester William Darrow, galvanik deri yan"tlar"
1928 Paul Dirac, greceli kuantum mekani$i, kar#"t madde kavram"
1929 Hans Berger, ilk insan beyin kaynakl" elektrik dalgalar" (EEG) zerine makale
1931 Kurt Gdel 24 ya#"ndayken, Gdel Teoremini yay"mlad"
400 kat bytme sa$layan elektron mikroskobu yap"ld"
1932 Walter B. Cannon, homeostasis terimi
Jan Friedrich Tonnies, ok kanall" beyin elektri$i kaydeden (EEG) makine
Edgar Douglas Adrian ve Charles S. Sherrington, sinir hcreleri i#levi zerine Nobel dl
1933 Fritz Zwicky, galaktik kmelerde karanl"k madde d#ncesi
1935 Einstein-Podolsky-Rosen (EPR) deneyi ve yerel olmayan kuantum mekani$i
Erwin Schrdinger, kuantum kedi paradoksu
Robert Watson-Watt, radar ke#fi
1936 Alan Turing, hesaplanabilirlik
Henry Hallett Dale ve Otto Loewi, sinir hcreleri aras"ndaki kimyasal ileti ara#t"rmalar"
nedeniyle Nobel dln payla#t"lar
lk EEG laboratuvar" kuruldu (Massachusetts General Hospital)
Egas Moniz, a$"r #izofrenilerde beyin n lobu cerrahi "kar"m" (lobektomi)
1938 Isador Rabi, Manyetik Resonans"n ke#fi
Albert Hofmann, bir uyu#turucu olan LSDyi sentezledi
1943 Psikokinezi terimi do$du
1945 Schrdinger Ya#am Nedir? adl" kitab"n" yay"mlad"
Robert Oppenheimer ve arkada#lar$, Atom bombas"
lk bilgisayar ENIAC
1947 Transistrn icad"
Psi terimi parapsikolojiye girdi
Claude Shannon, bilgi teorisi ve bilginin llmesi
Denis Gabor, hologram teorisi
1948 John Von Neumann ve Stainslaw Ulam, tek hcreli makineleri tan"mlad"lar
Hendrik Casimir, Ka#imir kuvvetleri teorisi
1949 Fred Hoyle, ilk kez Big Bang/Byk Patlama terimini kulland"
Horace Winchell Magoun, beyin sap" a$s" sistemini tan"mlad"
Giuseppi Moruzzi ve Horace Winchell Magoun, beyin sap" a$s" yap"s" ve uyan"kl"$"n zerinde
Felsefe ve Bilim
Dr. Sultan Tarlac www.KuantumBeyin.com
Serbeste da!tlabilir, ki$isel kullanm iindir....

16
etkisi hakk"nda makale yay"mlad"lar
John Cade, lityumun bipolar bozukluk zerinde tedavi edici etkisi
1950 Elektron mikroskobu ile sinir hcreleri aras" ba$lant" yerleri (sinapslar) grntlendi
Paul Dirac, sicim teorisi
1952 Hodgin-Huxley-Katz, voltaja ba$l" iyon ak"m"n" sinir hcrelerinde gsterdi
1953 Crick ve Watson, DNA ift sarmaldan yap"lm"#t"r
Eugene Aserinski ve Nathaniel Kleitman, uykuda ortaya "kan h"zl" gz hareketlerini (REM)
tan"mlad"
1955 John Wheeler, Planck le$inde uzay-zaman kp$n tan"mlad"
Ilya Prigogine geri dn#msz-tersinmez i#lemlerin termodinami$i
1956 yon mikroskopta, tek tek atomlar"n grntlenmesi
1957 W. Penfield ve T. Rasmussen, devinimsel ve duyusal beyin kabu$unu haritalad"
1960 Kunio Yasue, Gordon Globus ve arkada#lar". Yasue, 1960da Hiroomi Umezawa tarf"ndan
geli#tirilen kuantum alan teorisi (QFT) zerine yeni bir katk" yaparak, sinir hcrelerinden daha
ilkel kortikonlar fikrini ne srd. Umezawa Kuantum Nrofiziki ba#latarak, klasik
dnyan"n, beyindeki kuantum bilgi i#lemesinden nas"l kken alabilece$ini tart"#t". Yasuee gre,
beyin makroskobik bir kuantum sistemidir. zellikle, sinir hcreleri aras"ndaki su
megamoleklleri zerine yo$unla#arak, geni# bir kuantum a$" olu#turabileceklerini ne srd.
Ayr"ca, Frhlich sistemi, sinir hcreleri iindeki mikrotbllerin de kuantum sistemine kat"ld"$"n"
belirtti.
1963 John Carew Eccles, Alan Lloyd Hodgkin ve Andrew Fielding Huxley sinir hcresi zar"n"n al"#ma
mekanizmalar" zerine yapt"klar" ara#t"rmalar"ndan dolay" Nobel dln payla#t"lar
1965 Melzack R ve Wall PD. A$r"n"n olu#umunda ve alg"lanmas"nda Kap" Kontrol Teorisi
Katz B ve Milhedi R, Sinir hcreleri aras" ba$lant" yeri kesecik sal"n"m" Kalsiyum Hipotezi
1966 Bass L ve Moore WJ, Sinir hcreleri aras" ba$lant" yeri kesecik sal"n"m" Termodinamik Teorisi
1967 De Vault ve ark. Biyolojik yap"larda elektron tnellemenin gerekle#me ihtimali
1970 Evan H Walker, sinir sisteminde i#leyebilecek, sinir hcreleri aras" (sinaptik) tnellemenin
kuantum modelini yapt". Ve 1977deki Internatonal Journal of Quantum Chemistryde zor da
olsa yay"mland". 1974de dergiye gnderilen makale, ancak 1976da tekrar gzden geirildikten
sonra kabul edildi ve 1977deki say"s"nda yay"mland"
1971 Pant HC ve Rosenberg B, Yapay biyo molekler lipit zarda kuantum mekaniksel tnelleme
ba#ar"ld" ve zellikleri tan"mland"
Yapay biyo molekler zar"n Zener diyodik davran"#" gsterildi
1972 lk mikroi#lemci retildi
Bilgisayarl" grntlemede (BT) x-"#"nlar" kullan"ld"
1973 Remler MP. Sinir hcreleri aras" ba$lant" yeri kesecik sal"n"m" Zar Bariyer Teorisi
x-"#"nl" bilgisayarl" tomografi yap"ld"
1974 Thomas Nagel Bir yarasa olmak nas"l bir #eydir? argman"n" ve znel bilin deneyimini tart"#t"
Bir fare beyninden Manyetik Rezonans Grnt (MRG) elde edildi
M.E. Phelps, E.J. Hoffman ve M.M.Ter Pogossian, Pozitron Emisyon Tomografisi (PET)
grntlemeyi geli#tirdi
1976 Roman Ingarden, kuantum bilgi teorisini olu#turarak Shannonun bilgi teorisinin do$rudan
kuantum durumuna uygulanamayaca$"n" gsterdi
1981 Richard Feynman, kuantum i#lemlemenin olabilece$ini ve ileride bu tipte al"#an bilgisayarlar"n
ok h"zl" olaca$"n" ortaya att"
1985 David Deutsch, evrensel kuantum bilgisayar" (t"pk" evrensel Turing makinesi gibi) tan"mlad".
Birok farkl" kuantum algoritmas"n"n yap"labilece$ine inanc" glendirdi.
1986 Patricia Churchland, Nrofelsefe kitab"n" yay"mlad"
Herbert Froehlich, Bose-Einstein Yo$unla#mas" (BEC) biyolojik sistemlerde (bitki ve
hayvanlarda) de olu#abilir
John Eccles, beyin kabu$undaki sinir hcreleri aras" ba$lant"lar"n uyar"lara kuantum olas"l"k
kurallar"na gre yan"t verdiklerini, kuantum belirsizli$inin de bir i#lev alabilece$ini ne srd.
Madde olmayan zihnin (psikon), kuantum s"ramalar" yolu ile bedene istendi$inde etki edip,
hareket olu#turabilece$ini ne srd
1987 Stuart Hameroff, Ultimate Computing; Biomolecular Consciousness and nanotechnology
yay"mland"
1988 Video CD (VCD) sat"#a sunuldu
Atiyah, Witten, Topolojik kuantum alan teorisi
1989 Ian Marshall, bilincin ve yo$unla#malar"n holistik zelli$i aras"ndaki benzerli$e dikkat ekti. Ve
bilincin bu tr bir Bose-Einstein Yo$unla#mas"ndan do$abilece$ini ne srd.
Bennett and Brassard, kuantum bilgisayar
Felsefe ve Bilim
Dr. Sultan Tarlac www.KuantumBeyin.com
Serbeste da!tlabilir, ki$isel kullanm iindir....

17
Roger Penrose, The Emperor's New Mind: Kral"n Yeni Usunu yay"mlad"
1990 Beyin On Y"l" ilan edildi
1992 #levsel manyetik rezonans beyin grntlenmesi (fMRI) gerekle#tirildi
1993 Bili#sel y"k"m ve istemsiz hareketlerle karakterize olan Huntington hastal"$"n"n sorumlu geni
gsterildi
1994 Daha ok, beyinde kuantum fizi$inin i#leyi# teorilerinin konu edildi$i; Toward a Scientific Basis
for Consciousness "Tucson I" ilk toplant"s" yap"ld"
Roger Penrose, Shadows of the Mind: A Search for the Missing Science of Consciousness
John C. Eccles, How the Self Controls Its Brain yay"nland"
Peter Shor, kuantum algoritmas"n" geli#tirdi. Daha sonra kuantum hata dzeltme #emas"n"
tan"mlad". Bylece evreden kaynaklanan etkiler, hata dzeltme ile en aza indirildi ve byk
lekli kuantum bilgisayarlar yapman"n yolu a"ld"
1995 GENESIS bilgisayar program" ile gereki sinir a$lar" modellemesi yap"ld"
Cornell, Wieman, Anderson, atomik gazda Bose-Einstein yo$unla#mas"n" ba#ard"
DVD (Digital Versatile Disc) sat"#a sunuldu
1996 David Chalmers, zor ve kolay bilin sorular"n" s"ralad"
Steven Lamoreaux, Casimir kuvvetinin llmesi
Lov Grover, kuantum veritaban" arama algoritmas"n" geli#tirerek, ok iler h"zlarda aramak
mmkn hale geldi
1997 Tek kubitli (1-qubit) manyetik rezonans bilgisayarlar ba#ar"ld"
1998 ki kubitli (2-qubit) manyetik rezonans bilgisayarlar ba#ar"ld"
1999 kubitli (3-qubit) manyetik rezonans bilgisayarlar ba#ar"ld"
2000 Be# kubitli (5-qubit) manyetik rezonans bilgisayarlar ba#ar"ld"
Arvid Carlsson, Paul Greengard ve Eric Kandel, sinir sisteminde uyar" iletimi-bellek konusunda
yapt"klar" al"#malar nedeni ile Nobel dln payla#t"lar.
2001 Yedi kubitli (7-qubit), her biri yedi atom ieren, 10
18
benzer molekl kullan"larak, Shor algoritmi
ile al"#an, manyetik rezonans molekler bilgisayar olu#turuldu
2003 Sinir sisteminde kuantum fizi$inin i#leyi# teorilerini ele alan, NeuroQuantology dergisi (An
Interdisciplinary Journal of Neuroscience and Quantum Physics) yay"mlanmaya ba#lad".
2003 Bilin, kuantum fizi$i ve beynin ele al"nd"$", Kuantum Zihin 2.kongresi yap"ld"
2004 Kuantum Zihin toplant"lar"n"n 3. yap"ld"
Oda "s"s"nda stn iletkenli$e imkn verecek, Fermionik yo$unla#ma, maddenin yeni bir hali
olu#turuldu.
113 ve 114. element yapay olarak olu#turuldu
2007 Salzburg, Kuantum Zihin Konferans"n"n 4. yap"ld".
2008 NeuroQuantology dergisi, uluslararas" indekslere (SCI) kabul edildi.





Dr. Sultan Tarlac www.KuantumBeyin.com
Serbeste da!tlabilir, ki$isel kullanm iindir....

1
Felsefe ve Bilim Kimin "i Olarak Ortaya
#km#"t#r?




Felsefe bir Yunan i"i olarak d"nlebilir mi ya da d"nlmeli midir? Felsefe bir
geofelsefe olmas#na kar"#n, co$rafya sadece fizik ve insan co$rafyas# de$ildir. Zihinsel bir
co$rafyay# da beraberinde ta"#r. Asl#nda Yunanl# felsefeciler yurtlar#ndan kopmu"
yabanc#lar olmas#na ra$men felsefeyi byten Yunanl#d#r.
1
Felsefenin Yunan Mucizesi
oldu$u gr" tarihsel sreklilik olgusu ile eli"ir. Frans#z tarihi Emile Brehier, lk Yunan
felsefecilerinin gerekte bir "ey icat etmek zorunda kalmad#klar#n# Mezopotamyal#lara
ait yarat#l#" efsaneleri gibi metinlerin kopyaland#$#n# syler. Bertrand Russelda
Tarihte Yunan uygarl#$#n#n birdenbire do$u"unu a#klamak kadar g ve "a"#rt#c# bir i"
yoktur der. Yunan medeniyetinin kkeninde M#s#r ve Mezopotamya oldu$unu belirtir.
Farabi de Eskiden Irak halk# olan Kildanilerde ortaya #km#"; oradan M#s#r halk#na
ula"m#"; sonradan Yunanl#lara, onlardan da Sryanilere gemi" ve bylece Araplara
ula"m#"t#r tespitini yapar.

Felsefe ve Bilim Yunan "i midir?
Uzun bir zaman boyunca, a$da" uygarl#$#n Roma ve Grek uygarl#klar#n#n hediyesi
oldu$una inan#ld#. 1799da M#s#r hiyegrolif yaz#s#n#n de"ifre edilmesi ve bunu izleyen
arkeolojik u$ra"lar, Yunan uygarl#$#ndan ok nceleri M#s#rda var olmu" daha yksek bir
uygarl#$#n varl#$#n# ortaya koydu. M 3000lere uzanan bu uygarl#k, Helen uygarl#$#ndan
2000 y#l daha eskiydi. Sonraki dnemlerde yap#lan arkeolojik kaz#lar, Hititler gibi ba"ka
uygarl#klar#n da varl#$#n# ortaya koydu ve anla"#ld# ki, M 5. yzy#lda, olgunlu$una eri"en
Yunan d"ncesi kkenini daha eskilerden al#yordu: M#s#r, Anadolu (Kk Asya) ve
Mezopotamya.
nsano$lu yrmeye ba"layal# beri co$rafyada yer de$i"tirmi" ve kar"#l#kl#
ili"kilere girmi"tir. Bu ili"ki do$rudan ziyaret, ticaret ya da sava"la i"gal "eklinde
olmu"tur. Trkiyede, Ka" a#klar#nda bulunan Uluburun bat#$# bir ticaret gemisiydi;
modern analiz yntemleri ile M 1400 y#llar#na tarihlenmektedir. Yap#ld#$# malzeme ve
ta"#d#$# yke bak#ld#$#nda, Akdeniz evresinde ya"am#" uygarl#klar#n ok yak#n ili"ki iinde
olduklar#na dair kan#tlar ok a#k olarak grlr. Yap#lan incelemelerle, geminin en az
yedi uygarl#$#n rnlerini ta"#d#$# anla"#ld#: Mikenler (Yunanistan), Kenanl#lar (Suriye-
Filistin k#y#lar#), K#br#sl#lar, M#s#rl#lar, Kassitler (Babil), Asurlular, Nbyeliler. Bylesi s#k#
ticaret ili"kisi, mutlaka bilim-sanat-felsefe ili"kisini de beraberinde ta"#yacakt#.
2

M 560-527 y#llar# aras#nda Homerosun eserlerinin, Yunan yar#madas#na geti$i
ve Atinada festivallerde belli bir s#ra ile okunmaya ba"land#$# anla"#lm#"t#r. yon bilinci,
Anadoluda geli"tikten ancak yzy#l sonra Yunanistana geti. Herodot Homeros ile
Hesiodos Grek tanr#lar hanedan#n# kurdular, onlara adlar#n# takt#lar, grevlerini ve
sanatlar#n# tayin ettiler diye yazar ve bu i"in, kendi gnnden (M 430) drt yzy#l nce
oldu$unu belirtir.
3
Elbette ki kltr ak#"#n#n nedeni sadece ticari gei"ler de$ildi. "gal ve
sava"lar da dolayl# olarak kltr ve bilim gei"ine neden oluyordu. Bu olaydan ok daha
nce, M 490 y#l#nda Yunanistan# Persler i"gal etmi"ti. Beraberlerinde do$u kltr ve
d"ncesini de gtrm"lerdi. Makedonyal# Byk skenderin M 300lerde Hindistana

1
Deleuze G ve Guattari F. Felsefe Nedir? YKY. ev: T. Ilgaz. 6.Bask#, 2001;81-92.
2
Bass GF. Tun a$#n#n ihti"am#. National Geographic Trkye. Kas#m 2001;79
3
Halikarnas Bal#k#s#. Anadolu Tanr#lar#. Bilgi yay. 1985;22.

Dr. Sultan Tarlac www.KuantumBeyin.com
Serbeste da!tlabilir, ki$isel kullanm iindir....

2
kadar gitti$i d"nld$nde, etkile"imlerin ka#n#lmaz oldu$u daha kolay anla"#l#r
olacakt#r.



Yunan felsefesinin etki alt#na kald#$#, co$rafyaya ini de eklemek gerekir. Yaz#l#
kaynaklar olmamas#na kar"#n, in felsefesinin gemi"i epey eskidir. in felsefesi, M 6.
yzy#lda ortaya #km#"t#r. Bu dnemde gezgin filozoflar arac#l#$#yla, d"nceler szl
olarak yay#lm#"t#r. lk biimsel temsilcisi konfyusuluk, son temsilcisi ise Taoizm
olmu"tur. Daha sonralar#, nc nemli okul olan Budizm de in felsefesine dahil
olmu"tur. Konfyusuluk insan yolunu $retirken, Taoizm do$an#n yolunu $retir.
Konfcyusculuk, mistik-metafizik a#klamalar# iermez, politiktir. Taoizm ise geni" lde
mistik-metafizikseldir. Bu iki ak#m daha ok birbirini tamamlar niteliktedir. Daha
sonralar# bu iki ak#ma Budizm eklenmi"tir. Bu ak#m#n etkisi do$rudan de$il, inin
co$rafi olarak daha bat#s#ndaki kltrler arac#l#$# ile olmu"tur.
M 322de skenderiyenin kurulu"undan nce, M#s#r kaynaklar# hakk#nda hibir
"ey hayatta kalmam#" denilebilir. E$er Yunan felsefecilerinin M#s#r d"ncesinden s#k#
s#k#ya etkilendi$ini ne sreceksek, buna ait paralel yaz#lar veya do$rudan yans#malar#
grmemiz gerekir. Yunan felsefesi zaman#nda bunu bulamay#z. Basit olarak, M#s#rdaki
bilgelik/ak#l kaynaklar# Aristoteles ve Platon felsefi yaz#lar#ndan farkl#d#r. Bunun yan#nda
Yunan felsefesine benzeyen bir M#s#r felsefesi de yoktur. Dolayl# yoldan elde edilen,
Yunan felsefesi zerinde M#s#r etkisi bilgileri de az de$ildir. rne$in, Platonun
Timaeus ve Critias adl# eserinde, Atlantis yksnden bahseder ve atalar# olan
Solonun bu bilgiyi, Firavun II. Amasisi (M 569) ziyareti s#ras#nda M#s#rl# bir rahipten
$rendi$ini belirtir. Platonun eserlerinde M#s#rla ilgili bilgilerin olmas#, M#s#ra gitti$i
anlam#na gelmez. nk Platon hibir eserinde M#s#rda bulundu$unu yazmaz. Platona
kaynakl#k eden Solon bir ticaret adam# oldu$undan, lke lke dola"mas# me"hurdur.
Atinal# Solon, M 6. yzy#lda ya"am#"t#r ve Yunan kltrnn ilk temsilcisi say#l#r.
Anadoluya yapt#$# seyahatleri sonras#nda yaz# yazmas#n# $rendi ve sosyal kurumlar#
grd. Anadoluda $rendi$i yon lehesi ile "iirler yazd#.
Yunanl#lar#n, M#s#rdan ald#klar#, d"nselden ziyade bilimsel do$adaki bilgidir.
Thalesin (M 6. yy) ilk element olarak belirtti$i su, Babil efsanelerinden gelir. Bunun
yan#nda, Pisagorun M#s#r# ziyaret etti$i ne srlr. Pisagorun lmnden yzy#l sonra
Herodot ruhlar#n gei"i fikrini Pisagora ba$lar. Bunun erken Yunan d"ncesinden
ziyade, M#s#r kkeni vard#r. Pisagorun bir sre M#s#rda kald#$# ve M#s#r dini zerine
al#"malar yapt#$#, astronomi ve geometri $rendi$i konusunda iddialar da vard#r. Ancak,
M#s#ra gitmeden nce, Suriyeye gidip by konusunda al#"malar yapt#$# ne srlr.
Pisagor gibi Demokritusun da (M 5.yy) M#s#rda be" y#l astroloji ve Nilin ykselme
nedenleri zerine al#"t#$# ne srlr. Birok Yunan felsefecisi, Nil ile ilgilenmi"tir ve bu
Eski Msr
Frigya-Smer-Hitit
in Felsefesi Hint Felsefesi
Grek ve Roma Felsefesi
slam Felsefesi
Erken Modern Avrupa
Felsefesi
Modern
Felsefe

Dr. Sultan Tarlac www.KuantumBeyin.com
Serbeste da!tlabilir, ki$isel kullanm iindir....

3
da, M#s#r# ziyaret ettikleri kan#s#n# glendirir. Di$er bir felsefeci Exodusun da (M 4.yy)
astroloji ve geometriyi M#s#rda $rendi$i konusunda kan#tlar vard#r.
4



Kk Asya (Anadolu) felsefeci ve d"nrleri.
5

ADI YA#ADI$I YER
M 9 ve 5. yzy&l aras&
Thales
Anaksimandros
Anaksimenes
Pisagor
Ksenophanes
Herakleitos
Hekataios
Kadmon
Anakharis
Milet
Milet
Milet
Sisam adas#
Kolophon
Efes
Milet
Milet
Trakya
M 5. ve 4. yzy&l aras&
Anaksagoras
Herodot
Hipokrat
Protagoras
Skylaks
Epikr
Diojen
Demokritos
Leukippos
Ktesisas
Kleantes
Herakleidis
Theophrastos
Ephoros
Theopompos
Kilizman
Halikarnas
stanky
Trakya
Mu$la
Sisam
Sinop
Trakya
Trakya
Knidos
Ayval#k
Ere$li
Midilli
andarl#
Sak#z
Helenistik devir ve Roma devri
Diphilos
Pausanias
Strabon
Galen
Arrianos
Cassius Dio
Epiktetos
Dionysios
Sinop
Salihli
Amasya
Bergama
Bursa
znik
Hierapolis
Halikarnas

Btn bunlara kar"#n, Yunanl#lar#n, felsefelerini M#s#rdan ald#klar#na dair kesin
kan#t ne srlemez. Sonuta, kom"ular# olan Hititler, Fenikeliler, Medlerle ticari-sosyal
ili"kiye getiler. Ancak, bu ili"ki yakla"#k, M 2000 ile M 600 y#llar# aras#nda, Yunan
felsefesi zerinde M#s#r etkisini do$urdu. Yunan uygarl#$#n#n ald#klar#na ve nceki
esinlenmelerine k#saca gz atacak olursak:
6

1. Eski Greke, yeni Greke ve Latince temel olarak Kenan ve Fenike alfabesinden
gelmektedir. Anadoludan Yunanistana geen nemli "eylerden biri Fenike alfabesidir.
Bu fonetik alfabe, ilk olarak Anadoluda kullan#lm#"t#r.
2. Yunan tanr#lar#n#n kkeni Anadoluya kadar uzanmaktad#r. Zeus Giritten,
Afrodit K#br#stan, Poseidon Anadoludan al#nm#"t#. Biraz daha uza$a gidildi$inde
Smerlerin efsane kahramanlar#na Yunan mitolojisinde s#ka rastlan#r: lleri yeralt#
nehrinde kay#kla gtren Charon, yeralt# nehri olan Styx, Zeus ve Poseidonun
karde"i olan yeralt# kral# Hades (Smerde Kur). Hepsi yer de$i"tirmi" d"nce
rndr.

4
Patter R. Black Athena, Afro-Centrism, and the History of Science. Lefkowitz MR ve Ropers GM (Editr). Black Athena
Revisited. Chapel Hill, NC: University of North Carolina Press, 1996.
5
Halikarnas Bal#k#s#. Anadolu Tanr#lar#. Bilgi yay. 1985;34.
6
Halikarnas Bal#k#s#. Anadolu Efsaneleri ve Anadolu Tanr#lar#. Bilgi yay. 1985.

Dr. Sultan Tarlac www.KuantumBeyin.com
Serbeste da!tlabilir, ki$isel kullanm iindir....

4
3. Anadoludaki Hitit uygarl#$#n#n efsanelerinin o$unun temelinde Smerlerin
efsaneleri bulunabilir. Mezopotomyadaki Smer ve Akadlar ile Anadoludaki Hititler
aras#nda Hurriler ya"#yordu. Hurrilerin varl#$# Bat# Anadoluya kadar uzanmaktayd#.
Bununla ba$lant#l# olarak Yunan mitolojilerindeki Heraklesin kkeni Smerlilerin
G#lgam#" efsanesinde bulunabilir. Heraklesin evlendi$i Hebenin de Hitit tanr#as# Hepa
oldu$u ykye bak#ld#$#nda grlmektedir..
4. Yunan astronomi bilgisinin kayna$#, Mezopotamya blgesindeki Kalde'dir;
de$i"mez bir "ekilde, daha nceki dnemdeki Kaldeliler kendilerini izleyen halklardan
ok daha fazla ve ok daha do$ru bilgiye sahip olmu"lard#r. Kadim dnyan#n her yerinde,
nesiller boyunca "Kaldeli" ad# "y#ld#z gzleyen", yani gkbilimci ile e"anlaml# olmu"tu.
Smer miras#ndan ciddi "ekilde yararlanm#"lard#.
1922 y#l#nda Uluslararas# Astronomi Derne$i kkenini Yunanl#lardan alan 88 tak#my#ld#z#
kabul etti. Kkenleri Yunanl#lara atfedilmesine ra$men, tak#my#ld#zlar#n sembolize
edilmesi ve adland#r#lmas#, Yunan kltrnden ok daha nce, M 1700lerdeki
Mezopotamya kltrne kadar uzan#r. M 1300lerde yaln#zca birka tak#my#ld#z#
tan#mlanm#"ken, M 1100lerde Smer tabletlerinde tan#mlanan tak#my#ld#z# say#s#
30dan fazlad#r. Bu dnemde Mezopotamya izlemlerinin o$u 33-36 derece enlem
aras#nda yap#lm#"t#r. Btn bunlar MUL.APIN denilen tabletlerde kay#tlanm#"t#r.
Yunanl#lar toplam 20 tak#my#ld#z ve ad#n# do$rudan Smerlerden alm#"lar, di$er 10unun
ise y#ld#zlar# ayn# olmas#na kar"#n isimlerini de$i"tirmi"lerdir. Peki, en eski Yunan
kaynaklar#nda tak#my#ld#zlarla ilgili veri yok muydu? Homerin (M 8. yy) ve Hesiodun
yaz#lar#nda sadece iki tak#my#ld#z (Orion ve Byk Ay#) ve iki y#ld#z kmesinden (Yedi
K#zkarde" ve Hyades), iki y#ld#zdan (Sirius ve Acturus) bahsedilir. Bundan daha fazlas#
yoktur. Yakla"#k M 500den nceki di$er tm Yunan kaynaklar# y#ld#zlar hakk#nda bir
"eyden bahsetmezler. Yakla"#k M 400lerde Smer-Babil zodiyak sistemi Yunanistana
geer.
7


7
Schaefer BE. The origin of the Grek constelleations. SciAm Kas#m 2006;70-75.
Atom denilen ey
Dr. Sultan Tarlac www.KuantumBeyin.com
Serbeste da!tlabilir, ki$isel kullanm iindir....

1

Res extensa: Atom Denilen ey



!lk bak#$ta dnya, iki tr olgudan olu$uyor gibi grnr: zihinsel deneyimler ve fiziksel nesneler.
Ren Descartes (15961650) bu iki kategoriye res cogitans (d$nen $ey) ve res extensa (yer
kaplayan $ey) adlar#n# vermi$ti. lkeler adl# eserinde, sanki bugnk anlamda kabul edilen her
$eyin ayn# atomlardan yap#ld#%#n# (beynimizdeki ve bu k%#ttaki karbon atomu aras#nda hibir fark
yok) ve hatta maddenin son yap# ta$lar#n#n (kuark gibi) ayn# oldu%unu ifade edercesine btn
evrende var olan madde birdir ve ayn#d#r diye yazar.
1

Res extensa uzayda bir yer i$gal eden ve uzam, ktle, elektrik yk gibi nitelikleri olan maddi
nesneler taraf#ndan meydana getirilir. Farkl# olarak, zihinsel dnya, maddi olmayan nesnelerden
bir araya gelmi$tir. Sadece d$ncelerden olu$ur. Uzayda belli bir yer kaplamaz ve res
extensadan do%ar. Yani, d$nce evreni fiziksel evrenden yal#t#lamaz ve gl bir biimde ona
ba%l#d#r. Fiziksel dnya yeni d$ncelerin kayna%# olarak da i$ grr. Zihinsel d$nceler ise,
evremizdeki maddi nesneleri yeniden dzenleme iin ara olarak bedenimizi kullan#r.

Bu konudan ama, maddenin temel yap#s#n# basite anlayabilmek ve bu maddenin temel
yap# ta$lar#n#n-belki de son yap# ta$lar#n#n-sinir hcrelerinin fiziksel yap#s#n#n bir paras#n#
olu$turdu%unu bilmek, burada geerli olan kurallar#n sinir hcresi ya da onlar#n olu$turduklar#,
sinirsel a%lar ve beyin zerine nas#l etki edebileceklerini kavramaktan ibarettir. Madde denilen
$ey asl#nda ayn#d#r. Y#ld#zlar# olu$turan atom yap#lar# ile beynimizi olu$turan atom yap#s# ve
canl#larla cans#zlardaki atomlar da ayn# oldu%una gre konuya k#sa da olsa de%inmek gerekir.
Kurba%alar, ta$larla ayn# grup atomlardan yap#lm#$lard#r, ancak dzenleni$leri farkl#d#r.
Bedenimizdeki her demir atomu ve dnyam#zdaki her lityum atomu y#ld#zlar#n iindeki
reaksiyonlar#n art#k rnleridir. Buradan bak#ld#%#nda, beynimiz de ayn# atomlardan olu$maktad#r.
Eski Yunan felsefecilerinin ortaya att#klar# atom varsay#m#, Demokritus (M 450 y#llar#) ve
Leukippos taraf#ndan ba$lat#ld#. M 1. yyda Lucretius (M 9449) Do"an%n Niteli"i adl#
eserinde atomlardan grnmedikleri halde varl#klar#n# kabul etmek zorunda oldu%umuz
nesneler olarak bahsediyordu. Atomlar#n blnemez en kk yap# oldu%u varsay#m#, tart#$mal#
dnemlerden getiyse de uzun as#rlar etkinli%ini korudu. Ancak 19. yyda, Joseph Thomsonun
(18561940) elektronu ke$fi (1897) ile atomun blnmezli%ine ili$kin yzy#llarca var olan gr$
sars#ld#. Bu durumda atom bile$ik bir cisim ve elektron da atomun bile$enlerinden biri kabul
ediliyordu. Buna gre, atom eksi ykl elektron yan#nda art# ykler de ta$#mal#yd#. Bylece
protonlar ortaya #kt#. Ard#ndan Ernest Rutherford (18711937) bu proton ve ntronlar#n,
atomdan 10
4
kez daha kk blgeye s#k#$t#%#n# ve atomun asl#nda bo$ oldu%unu ne srd.
Bylece, 1910lu y#llarda ortada kk bir alana s#k#$m#$ ekirdek ve ok uza%#nda bulunan
elektronlar nedeniyle, gezegen sistemine benzeyen Rutherford atomu denen atom modeli

1
Herbert N. Temel Bilin: #nsan Bilinci Ve Yeni Fizik. Ayna Yay&nevi. #stanbul. Kas&m 1999; 23.
Atom denilen ey
Dr. Sultan Tarlac www.KuantumBeyin.com
Serbeste da!tlabilir, ki$isel kullanm iindir....

2
ortaya #kt#. ok gemeden, bu modelin yetersizlikleri deneysel al#$malarda do%ruland#. Modele
gre elektronlar art# ykl ekirdek zerine d$meliydi. Oysa d$myorlard#.
Elektronun 1897deki ke$finden 14 y#l sonra, 1839 kat daha a%#r olan proton ke$fedildi. Bir
21 y#l sonra ise yksz ekirdek eleman# olan ntronun varl#%# ortaya konuldu. Bu ntronlar ve
protonlar merkezdeki ekirde%i olu$turuyordu. Atomun yar#ap# 10
-8
cm, ekirde%in yar#ap# ise
10
-12
cm kadar oldu%undan, ekirde%in hacmi, atomun hacminin 10 milyarda birini te$kil
ediyordu. yle ki, ekirde%in 10
-13
cm olan ap# ile, atomun 10
-8
cm olan ap#n# k#yaslad#%#m#zda
$yle bir sonu ortaya #kar: Atomu bir kre $eklinde kabul ederek bu kreyi tamamen ekirdekle
doldurmak istedi%imiz takdirde bu i$ iin 10
15
atom ekirde%i gerekecektir. Boyutlar# atomun 10
milyarda biri olmas#na ra%men, ekirde%in ktlesi atomun ktlesinin %99.95'ini olu$turmaktad#r.
Yani, atomun tm ktlesi ekirdekte toplanm#$t#r.
2
Bu ekirdek, merkezi siyasi idare gibi atomun
sosyal ve politik tm zelli%ini belirler.
1932ye kadar elektron, proton ve ntronun varl#%# tm atom ve parac#k fizi%ini a#klamak
iin yeterliydi. Ancak daha sonra atom alt# parac#klar adeta uzaydan ya%mur gibi ya%d#. Zamanla
parac#klar o kadar artt# ki, baz# bilimadamlar# yeni parac#klar#n tespit edildi%ini duyunca bunu
kim #smarlad# bile demeye ba$lad#. Bugn iin yakla$#k olarak 200den fazla atom alt# parac#k
bilinmektedir.

Tablo 1. Maddenin temel yap# ta$lar# fermionlar olan lepton ve kuarklardan olu$ur.
Her lepton ve kuark#n kendine ait belirleyici zellikleri vard#r. Tabloda, simgeleri, a#k
adlar# ve spinleri gsterilmi$tir.
Kuvvet
Ta!y!c!lar!
e
n
elektron ntrinosu
0

v
Mon ntrinosu
0
v
t

tau ntrinosu
0
g
foton
L
e
p
t
o
n
l
a
r

e
Elektron
-1

Muon
-1
t
Tau
-1
g
gluon
u
Yukar#
c
Cazibeli
t
st

Z
0
bozonu
K
u
a
r
k
l
a
r

d
A$a%#
+2/3
s
Acaip
+2/3
b
Alt
+2/3
W
bozonu

Ba$lang#ta fizikiler ktlelerine gre onlar# iki gruba ay#rd#lar: Mezonlar ve baryonlar
olarak. Mezonlar#n (orta) a%#rl#klar# elektronlardan fazla, fakat protonlardan daha hafifti.
Baryonlar#n (a"%r) a%#rl#%# protondan fazlayd#. Bugn modern s#n#flama parac#klar#n a%#rl#klar#na
gre de%il, spinlerine gre yap#lmaktad#r. Spin, bir parac#%#n i a#sal momentumudur ve birimi &
ile gsterilir (&=1,055x10
-34
Js). Mezonlar tam, baryonlar ise yar#m spinlidirler. Tam ve yar#m spin
Planck#n sabiti (&) biriminde llr ve &=h/2(ye blnerek hesaplan#r.
Spin, ktle ve yk gibi parac#klar#n i, zgn zelli%idir. Kuantum kuram#n#n zorunlu bir
sonucudur. Parac#k ve parac#k sistemlerinin kuantum durumlar#n#n tam olarak belirlenebilmesi
iin di%er kuantum say#lar# ile birlikte spin kuantum say#lar#n#n da belirlenmesi gerekir. Kuantum
mekani%indeki spin a#sal momentumu, klasik mekanikteki kat# cisimlerin spin a#sal momentumu
ile ayn# $eyi ifade etmez. Kat# cisimler bir simetri ekseni etraf#nda dn$lerinden dolay# klasik spin
ve yrnge hareketlerinden dolay# da yrngesel a#sal momentuma sahiptirler. rne%in, dnya
kendi ekseni etraf#nda dnmesi ile spin ve Gne$ etraf#nda dnmesi ile de yrngesel a#sal
momentuma sahiptir. Kuantum mekaniksel spin iin byle bir benzetme yap#lmaz. Spin parac#%#n
kendi ekseni etraf#nda dnmesi ile ba%da$maz. Spin a#sal momentumun klasik fizikte bir kar$#l#%#
yoktur.
3
Kuantum mekani%inde, klasik mekanikteki gibi yrnge kavram# zaten bulunmaz. nk
sistem sonlu veya tm uzaya da%#lm#$ dalga fonksiyonu ile betimlenir.
Spin, belirli trden parac#klar iin daima ayn#d#r. Spin, Planck sabiti denen bir birimle
llr. Yaln#zca tam ve buuklu de%erler olabilir. Elektron, ntron ve protonun spini daima
)/2dir. Spini )/2nin tek tam say# kat# (yani &/2, 3&/2) olan parac#klara fermion ad# verilir. Geriye

2
Hooft G. Maddenin Son Yap&talar&. TB#TAK. 1999; 8
3
Dereli T, Verin A. Kuantum Mekani'i, METU Press, Cilt 2, 2000;16-21
Atom denilen ey
Dr. Sultan Tarlac www.KuantumBeyin.com
Serbeste da!tlabilir, ki$isel kullanm iindir....

3
kalan parac#klar &/2nin tam say# katlar#d#r (0, &, 2&, 3&) bunlara ise bozon ad# verilir. Spinlerin
yukar#-a$a%# olmas#yla sa%a-sola olmas# aras#nda herhangi bir uzaysal fark yoktur. Spini olan birok
parac#k spinlerinin ynne ba%l# olarak uzayda manyetik bir alan olu$turur. Bu anlamda bu
parac#klar kk, iki kutuplu bir m#knat#s olarak d$nlebilir. Her parac#k mmkn kutuplanma
s#n#flar#ndan birinde bulunmal#d#r.

Tablo 2. Hadronlar kuarklardan olu$ur ve baryon-mezon olarak iki alt s#n#f#
vard#r. Baryon ve mezonlar#n iyap#lar#, yk ve spinleri. Baryonlar , mezonlar
iki kuark birle$iminden olu$ur.
A!k ad! Kuarklar! Ykleri Spini
BARYONLAR
p Proton uud +1
p
-
Antiproton anti u,u, d -1
n Ntron udd 0
*
0
Lambda uds 0
+
-
Omega sss -1
3/2
-
0
Sigma-c uuc +2
MEZONLAR
p
+
Pion u, anti d +1 0
k
-
Pion s, anti u -1 0
k
0
Kaon d, anti s 0 0
r
+
Rho u, anti d +1 1
D
+
D c, anti d +1 0
h
c
Eta-c c, anti c 0 0

Mezonlar ve baryonlar birlikte hadronlar (gl-kuvvetli) olarak adland#r#l#rlar. nk bu
parac#klar#n tm do%an#n gl kuvvetini hissederler. Bu kuvvet atom alt# parac#klar# bir arada
tutar. Gl kuvvet d$ncesi proton ve ntronlar#n 1930larda bir arada d$nlmesi ile ortaya
#kt#. Ancak, kavranmas#n#n zorlu%undan dolay# uzun y#llar tart#$ma konusu oldu. 1961de Murray
Gell-Mann ve Yuval Neman taraf#ndan tart#$ma sonland#r#ld#
4
ve atom alt# parac#klar#n belirli bir
matematik simetriye gre grupland#%# ortaya konuldu. Ayn# spinli sekiz mezon ya da ayn# spinli
sekiz baryon ok gzel $ekilde s#n#fland#r#ld#. Buna kar$#l#k gelen matematiksel yap# spersimetri-3,
SU(3) olarak adland#r#ld#. Gell-Mann, Budistlerin Nirvanaya ula$mas# iin #k#lmas# gereken sekiz
do%ru a$amadan (do%ru grmek-niyet-konu$ma-eylem-ya$ama-aba-d$nceli olma-
yo%unla$ma) esinlenerek bunu sekiz katl# yol (eightfold way) olarak adland#rd#.
Gell-Mann ve George Zweig, birbirinden ba%#ms#z olarak bilinen hadronlar#n alt temel
parac#%#n bir araya gelmesinden olu$tu%unu fikrini ne srdler. Gell-Mann alt temel
parac#klara da, James Joyceun (18821941) Finnegans Wake adl# kitab#ndaki bir ifadeden
esinlenerek (Muster Marka Kuark!) Kuark ad#n# verdi. Bu teorik kuarklar di%er parac#klar gibi
de%ildiler. Bir arada bulunmay# seviyorlard#. farkl# e$nide bulunuyorlard#: yukar#-a$a%#-acayip
(up-down-strange). Yeni bak#$ a#s#na gre baryonlar er kuark, mezonlar ise bir kuark ve
antikuark iftinden meydana geliyordu. Di%er parac#klar gibi, kuarklar#n da ktleleri ve spinleri
olmas#na ra%men, bunlardan farkl# olarak kesirli elektrik ykleri ta$#yorlard#. rne%in; proton, iki
yukar# ve bir a$a%# kuarktan olu$uyordu ve toplam elektrik yk 2/3+2/3-1/3=1, ntronlar, iki
a$a%# kuark ve bir yukar#dan olu$uyor ve toplam elektrik yk 1/31/3+2/3=0 oluyordu.

Joyce ve Finnegans Wake

Joyce, akl#n konu$tu%u gibi, karma$#k bir dzen iinde, kesintilerle,
tamamlanmam#$ d$ncelerle, yar#m kalm#$ szcklerle ak#p giden bir anlat#m
tekni%i olan bilin ak%m% tekni"ini geli$tirdi. Bu tekni%i, tren istasyonunda sat#n ald#%#
bir Frans#z romanc#s# E. Dujoardinin Les lauriers sont coupssinden yola #karak
geli$tirdi%ini sylemi$ ve bilin ak#m#n# Freudun psikanalitik bilinalt# kuram#ndan
ald#%#n# syleyenlere kar$# #km#$t#r. Finnegans Wake, 19221939 y#llar# aras#nda
yazd#%#, o dnemin ruhunun bir paras#yd#. Bir gece d$ diliyle yaz#lm#$t#r. Kitapta
Dublinli bir birahane sahibinin d$$n anlat#r. Ama Finnegans Wake ad#n#

4
Feynman RP.QED,The Strange Theory of Light and Matter. Princeton Univ Press. 1988;135
Atom denilen ey
Dr. Sultan Tarlac www.KuantumBeyin.com
Serbeste da!tlabilir, ki$isel kullanm iindir....

4
vermesi !rlanda-Amerikan balad#ndan kaynaklan#r. Baladda viskiye d$kn Tim
Finnegan adl# bir duvarc#n#n ba$#na gelenler anlat#l#r. Tim bir gn merdivenden
d$p kafas#n# k#rar. Arkada$lar# onu gmmeden nce eski bir !rlanda gelene%ine
uyarak lsnn ba$#nda iki ierler. !kiler su gibi ak#nca kavga #kar. Bu arada
Timin stne viski dklr ve Tim uyan#r, Dkece%inize bana da versenize, burada
l m var? der. Bu d$p lme, d$$-uyku-lm-yeniden dirilme ile insanl#k
tarihine uymaktad#r (Norris D, Flint C. izgilerle Joyce. Milliyet Yay%nlar%, 1994.)

Gell-Mann ve Zweigin temel teorisi, hadronlar# olu$turan kuarklar#n atomun son yap#
ta$lar# oldu%u ynndeydi. Zamanla kuark teorisi g kazanmaya devam etti ve atom alt# yap#
daha anla$#l#r hale gelmeye ba$lad#. 1974de charm (cazibeli), 1976da bottom (alt) kuark ve
1995te top (st) bu listeye eklendi. Bu kuarklar#n her biri kendisinin bir antisine sahipti ve
bylece toplam 12 kuark ortaya #kt#.
Gell-Mann daha sonra yeni bir d$nce renk yk fikrini ne srd. Ve genellikle do%ada
oldu%u gibi ana renkle adland#rma yap#ld#: k#rm#z#, ye$il ve mavi. Ancak, deneylerde hibir
zaman renk gzlenmedi%ini de belirtmek gerekir. Bunlar sadece benzetmelerdir. Do%adaki
kuarklar renksizdir. Kuarklar tek ba$lar#na grlemediklerinden, kuark bir araya gelerek,
k#rm#z#+ye$il+mavi=beyaz olu$turur. Yani, renksiz hale gelirler. Buna kuarklar#n kapatmas# denir.
Antikuarklar ise e$lenik renklere sahiptirler (magenta, kar$#t k#rm#z# gibi).

Protonlar, ntronlar ve di%er baryonlar farkl# renkte kuarktan olu$ur. Bu renkler
televizyon ekran#ndaki fosforlar gibi bir araya gelerek renk birle$imleri olu$tururlar. Pionlar,
kaonlar ve di%er mezonlar bir renk ieren kuarktan meydana gelir ve antikuark# ile bir arada
olmak zorunluluklar# vard#r. Antikuark#, onun anti-ren%ini olu$turur. Bu teori 1972de kuantum
kromodinami"i (QCD) olarak adland#r#ld#.
5

Renk kurallar# koyma nemli kolayl#klar sa%layarak kuarklar#n nas#l bir arada yap#$t#%#
sorusuna zm getirdi. Proton ve elektron aras#nda elektromanyetik kuvvetler egemendi ve bir
arada durman#n foton de%i$imi ile sa%land#%# d$nld. Fotonlar#n ktleleri ve ykleri yoktur,
sadece enerji ve spinleri vard#r. Bundan dolay# bu parac#klar elektromanyetik kuvvetin
ta$#y#c#lar#d#r. Bu, sadece elektron ve protonlar#n elektrik yklerini a#klamak iin yeterli olmad#.
Bu bysel kuvvet bir matematiksel yolla elde edilerek gauging (ayar) olarak adland#r#ld#.

Leptonlar
Alt# e$it lepton vard#r. En iyi bilineni elektrondur. Bunlar#n tanesi elektrik ykne sahipken,
tanesinin yk yoktur. Ykszler ntrinolard#r. S#f#r ya da ok kk ktleleri vard#r. Bu alt#
leptonun her biri iin e$it ktleli ve z#t ykl antileptonlar# vard#r. Leptonlar, kuarklardan farkl#
olarak tek ba$lar#na bulunabilirler. Leptonlar#n bir iyap#lar# oldu%una dair kan#t yoktur.

Kuarklar
Alt# adet kuark#n her birinin farkl# renk zelli%i oldu%u d$nld%nde 3x6=18 farkl# ve normal
trden kuark, bunlar#n antikuarklar# da gz nne alacak olursak 18+18=36 kuark olur. Kuarklar
birbirlerinden asla kopamazlar. Tek olarak gzlenememelerinin nedeni, kuarklar#n birbirine ok
s#k# $ekilde, 14 tonluk bir kuvvetle ba%lanmas#yla ili$kilidir. Aralar#nda sicim $eklinde, do%rusal bir
ekim vard#r. Sicimin bir ucunda kuark, di%erinde antikuark bulunur ve aradaki sicim gluon alan#na
kar$#l#k gelir. !kisinin olmad#%#, a#k ulu bir sicim yoktur. Bir kuarkla bir antikuark birbirinden
uzakla$t#r#l#rsa, kuarklar aras#ndaki kuvvet daha da artar ve sonunda kuark-antikuark ifti tekrar
olu$ur.
10
Kuarklar#n bykl% hayret vericidir: 10
-18
metre. Ama byklk demek ne kadar
do%rudur. Kuarklar birbirlerinde ayr#lamaz ve serbest olarak gzlenemezler. Belki parac#k bile
de%il hayalete benzer $eylerdir. Bir zamanlar onlar#n sadece matematiksel sonular oldu%u iddia
edilmi$ti.
Kuarklar varl#k ve yokluk aras#nda gidip gelirler. Kuarklar#n sahip olduklar# ykler normal
elektrik yklerinden daha kar#$#kt#r. Kuarklar, 1 elektron yk ya da +1 proton yknden farkl#
olarak kesirli yklere sahiptirler (2/3 ya da 1/3 gibi). Bu ykler birbirlerini ntrle$tirir. Daima iftli
ya da l bile$imler halinde bulunurlar. Kuarklar asla ve asla tek olarak bulunamazlar.


5
Feynman RP. QED,The Strange Theory of Light and Matter. Princeton Univ. Press. 1988.
Atom denilen ey
Dr. Sultan Tarlac www.KuantumBeyin.com
Serbeste da!tlabilir, ki$isel kullanm iindir....

5

"ekil. Proton, ntron ve piyonun i kuark yap#lar#n#n $ematik gsterimi.

Hadronlar
Hadronlar kuarklardan olu$ur ve iki s#n#f# vard#r: Baryonlar ve mezonlar olarak ktle fark#na gre
s#n#flan#rlar. Ancak, ktle bu parac#klar#n do%as#n# tam olarak ifade etmedi%inden spinlerine de
bakmak gerekir. Spin tam say# ise parac#k mezon, spin tam say# art# yar#m ise bu takdirde
baryondur. Hadronlar gl kuvvet etkisindedirler. Leptonlardan ok byktrler. !lgin olarak,
hadronlar#n ktlesi kendisini olu$turan kuarklar#n ktlesine e$it de%ildir. Baryonlar kuark
birle$iminden olu$urlar. Mezonlar ise bir kuark ve bir antikuark birle$iminden olu$urlar.
6

Parac#klar spinlerine gre iki gruba ayr#l#r: yar#m tam say# spinli fermionlar ve tam say#
spinli bozonlar. Temel yap# ta$lar# fermionlar, kuvvet ta$#yan parac#klar ise bozonlard#r.
Fermionlar, bozonlardan olduka farkl# davran#rlar. Kendi kk uzaylar#nda bulunmay# isterler.
T#pk# da%lardaki avc# kurtlara benzerler (bozonlar ise koyun gibidirler, bir araya toplanmay#
severler). Bu ilkeye gre, iki benzer parac#k ayn# kuantum durumuma sahip olamaz, yani
belirsizlik ilkesinin tan#mlad#%# s#n#rlar iinde hem ayn# konumda, hem de ayn# h#zda bulunamazlar.
Bunun iin herhangi bir kuvvet gerekmez. Fermionlar#n her birinin de%i$ik bir durumda bulunma
zelli%ine Pauli D%'arlama lkesi denir. Atomlar#n hepsi belli say#da elektronla foton al#$veri$i
yapan ayn# say#daki protondan olu$mu$tur. Protonlar#n ve elektronlar#n birle$me dzenleri
metalleri, yal#tkanlar#, gazlar#, kristalleri olu$turur. Bu e$itlilik d#$arlama ilkesi ile olu$ur. Yani
grd%mz dnya, ok say#da foton al#$ veri$i ve giri$imin yaratt#%# muazzam bir yumaktan
olu$ur.
7
Elektronlar da fermiondur. Elektronlar fermion olmasayd# tm atomlar ayn# apta veya
boyda olurdu. Atom bu elektron bulutu ile evrili oldu%undan, iki atom birbirine yakla$t#%#nda, bu
bulut birbiri iine girmemek iin birbirini iter. !ki elimizi birbirine vurdu%umuzda, atom bo$luklar#
aras#ndan iki elimizin i ie gememesi bu nedenledir. Ya da oturdu%unuz koltu%un iine
gmlmemeniz bu fermionlar#n varl#%#ndan kaynaklan#r. Fermionlar#n aksine (yaln#z avlanan
kurtlar gibi), bozonlar ortak hareket ederler ve ayn# yerlerde, toplu halde bulunmay# severler
(koyun srleri gibi). Zay#f kuvveti ta$#yan W ve Z parac#klar# bozondur. Lazer #$#%#n# olu$turan
fotonlar#n uyum iinde hareket etmesi ve stnak#$kan helyum bozonlar#n bu zelli%inden
kaynaklan#r.
Btn bu bilgilerden sonra, beynimizin ve evrenin tm yap# ta$#n# olu$turan temel
parac#klara bir bakal#m. Evrende grnen tm madde parac#ktan meydana gelir:
Evrendeki Tm Madde =st ve alt kuark+elektronlar.


6
Dzierba AR, Mayer CA ve Swanson ES. The Search for QCD Exotics. American Scientist, 2000;88:406-415
7
Feynman RP. QED,The Strange Theory of Light and Matter. Princeton Univ Press. 1988;117
MADDE
Fermionlar Bozonlar
Leptonlar Kuarklar Kuvvet
Antileptonlar Antikuarklar
Proton
uud

Ntron
udd

p
+
piyonu
Anti-d ve u
Atom denilen ey
Dr. Sultan Tarlac www.KuantumBeyin.com
Serbeste da!tlabilir, ki$isel kullanm iindir....

6
Proton ve ntronlar l olarak bir araya gelen a$a%# ve yukar# kuarklardan olu$ur. Hibir
parac#k, di%erinden daha fazla temel eleman zelli%i ta$#maz (ancak elektronlar#n evrende temel
yap# oldu%u konusunda bir gr$ de vard#r). Ntrinolar ise maddenin yap#s#na kat#lmadan evrenin
iinde, her $eyi delip geerek hareket eder. Bunlar#n d#$#ndaki parac#klar karars#zd#rlar. Evrenin
tmn olu$turan kararl# parac#klara bozunurlar. Alt# e$it kuark ve 6 e$it lepton oldu%una gre,
evrendeki tm kararl# maddeler yaln#zca iki ktleli st-alt kuark ile bir lepton olan elektrondan
olu$mu$tur.

Argandda Kuantum Hesaplama

spinli bir parac#k iin spin, Hilbert uzay# gibi iki boyutludur. Mikroevrensel
nesnelerin tan#mland#%# matematik uzay Hilbert Uzay% olarak adland#r#l#r. Hilbert
uzay#ndaki uzay kelimesinin, etraf#m#zdaki bildi%imiz uzayla ve bilinen 4-boyuta ek
boyutlar eklemekle ili$kisi yoktur. Hilbert uzay# son derece soyuttur. Kuantum
mekani%inde bir tak#m zel matematik i$lemleri incelemenin bir yolu olarak
geli$tirilmi$tir. !ki kuantum durumundan olu$an bir yap# ortaya #kar: | - yukar# ve
| a$a%# do%rultuda spini ifade eder. Ayn# spinler | J ve | L $eklinde
gsterilebilir. Her iki spin durumu birbirine diktir ve | -|
2
+| |
2
=1dir. Ynlerin
yukar# ya da a$a%# olmas#n#n bir nemi yoktur. Herhangi bir ynde de olabilirler:
| ve | gibi. Bu durumda | =| -+| ve | =| --| olur. Yani parac#k
spinlerinin herhangi bir durumu, dik spinlerinin izgisel birle$tirimidir. Bunun yerine
geli$i gzel bir yn seecek olursak: | =w| - +z| karma$#k birle$imine e$ittir.
| de%eri geometrik olarak Argand dzleminde yer al#r.

A ve B seeneklerinin
hangisinin meydana gelece%ini
bilmedi%imiz klasik bir durum
d$nelim. Bu durumda
seenekler a%#rl#kl# toplamlar#d#r,
yani; pA+qB=1dir. Yani p, A
olay#n#n olas#l#%# ve q, B olay#n#n
olas#l#%#d#r. Ancak, A ve Bden
ba$ka seenekler de varsa A ile B
seene%inin toplam# 1den kk
olacakt#r. A ve B olay#n#n olu$ma
olas#l#klar# p/(p+q) ve q/(p+q)
olur. Kuantum mekani%inde de
benzer uygulama yap#l#r. P ve q
karma$#k say#lar (a+bi gibi, a gerek k#sm#, bi sanal k#sm#d#r) oldu%undan onlar#n
yerine . ve b (veya w ve z) kullan#labilir. Kuantum mekani%inde .A+bB denildi%inde,
bunlar ola%an olas#l#klar ya da olas#l#k oranlar# de%ildirler. Bunlar olas#l#k genlikleri
olarak adland#r#l#rlar. !$lem kurallar# klasik i$lem ile ayn#d#r. Ancak, klasik olas#l#%#
elde etmek iin karma$#k de%erli kuantum genliklerinin mutlak de%er karesi al#n#r.
Mutlak de%er karesi almak, z gibi bir karma$#k say#y# | z|
2
veya .-b iin | .| ve | b|
$eklinde yazmak demektir. Bu z taraf#ndan tan#mlanan bir noktan#n, Argand
dzlemindeki dairenin merkezden uzakl#%#d#r. Yani 0-merkez noktas#na olan
uzakl#%#d#r. Argand dzleminde, z noktas# ile temsil edilen olas#l#k genli%i iin
merkezden uzakl#%#n karesi | z|
2
, etkilerin klasik dzeye bytlebilmesi halinde
gerek olas#l#k haline gelir.



Dr. Sultan Tarlac www.KuantumBeyin.com
Serbeste da!tlabilir, ki$isel kullanm iindir....

1
Dnyay, olay, tepkiyi sen olu!turuyorsun, hepsi varlklar iin sana ba$l... Sen
yaratmadan hibir !ey olu!maz, hibir !ey meydana gelmez. Bir olay ya da ki!i
seni nasl kontrol edebilir ki? Onlar sen meydana getiriyor, onlara kendinden fazla
g yklyorsun ve bu gc onlardan alabilirsin, nk onlar sana ait. Her !ey
senin istencinden do$uyor.
Irvin Yalom, Her Gn Biraz Daha Yakn

Zihin belki kendi fenomeninin btnn gzlemleyebilir. Gzleyen ve gzlenen
organ burada birbirinin ayndr; bu yzden onun faaliyeti saf ve do$al olamaz. 'u
an gzlemek istedi$imiz faaliyeti gzleyebilmek iin idrakinizin bu faaliyete ara
vermesi gerekir. E$er, bunu ba!aramazsanz, gzlem yapamazsnz, ba!aracak
olursanz, bu durumda gzlemleyecek bir !ey kalmam! demektir. Byle bir
yntemin sonular, ancak samalktan ibarettir.
Auguste Comte, 1830




lme Sorunu: Bir kedinin ba!na gelenler...




Makroskobik dnyamza kuantum teorisinin uygulanmas, Erwin Schrdingerin 1935de
ne srd$ kedi d!nce deneyi (Gedanken)
1
ile ortaya konulmu!tur.
2
Tpk daha
nce Newtonun mekanik fizi$inin benzer simgesi olan Pavlovun !artl refleksi $renen
kpe$inin belirlenimci gr! temsil etmesi gibi. Kedi hayvan olarak kuantum
mekani$inin (KM) simgesi haline gelmi!tir. D!nce deneyleri fizikte sk yaplan bir
uygulamadr. Her !eyden nce, deneyin hi de$ilse ilke bakmndan gerekle!ir olup
olmad$ nemlidir ve ilgili deneyde uygulanacak teknik ok kar!k olsa bile bir nemi
yoktur.
3
nk sadece bir tasar ve d!nce deneyi vardr ortada. Hayal gc ve
malzeme de snrszdr ama tek snrlayc olan matematik ve fizi$in kurallarna
uymaktr. Kediye zlrseniz, Einsteinn nerdi$i gibi bomba ieren bir kutu, foton,
elektron ya da oyun kartlarnn kullanld$ deneyi tercih edebilirsiniz.
Kuantum kuramnn tanmlar, alternatif olaslklar arasndaki enerji farklar ok
kk dzeyde kald$ srece, yalnzca molekl, atom veya atom alt paracklar
dzeyinde de$il, daha byk leklerde de uygulanabilmektedir.
4
Mikroskobik kuantum
ve makroskobik=makroevrensel klasik dnya arasndaki snr, 1980lere do$ru
keskinle!meye ba!lad. 1983te evreden yeterince uygun !ekilde korunabilirse
makroskobik sistemlerin de kuantum sistemleri gibi davranabilece$i gsterilmi!tir.
5

Newtonun klasik fizi$ine gre, herhangi bir dzene$in ba!lang durumu belli
ise, daha sonraki btn durumlar byk bir do$rulukla nceden tanmlanabilir. Bu
belirlenimci (determinist) d!ncedir ve buna gre btn sonular mutlaka sebepler
tarafndan belirlenir. Bu belirlenme de nceden tahmin edilebilir. Newton fizi$inin
etkisi, nropsikoloji alannda da kar!l$n bulmu! ve Pavlovun kpe$i ve !artl refleks
deneyi ile ortaya konulmu!tur. Bu deneyde, bir kpek zil sesinden sonra beslenmeye
al!trlr. Zil almasnn ardndan beslenmeye !artlandrlr. Bu yeterince tekrar
edildikten sonra (nce zil ve ardndan beslenme), zil sesinin arkasndan yiyecek
verilmese de kpekte mide asidi salgsnda art! olur. Bu deney, nedenselli$in kar!

1
Zeilinger A.The quantum centennial. Nature 2000;408, 639 - 641.
2
Blatter G. Schrdingers cat is now fat. Nature 2000;406:25-26.
3
Heisenberg W. Fizik ve Felsefe. ev: M.Y.ner. )stanbul 1993. s:18
4
Penrose R. Kraln Yeni Usu-II. Fizi$in Gizemi. TB)TAK yay. 1999;182
5
Cadderia AO and Leggertt AJ. Ann Phys 1983;149:374-456.

Dr. Sultan Tarlac www.KuantumBeyin.com
Serbeste da!tlabilir, ki$isel kullanm iindir....

2
konulamaz ekicili$inin psikolojideki !artl refleksle temsilidir. Her !ey nceden tespit
edilebilir!

Tablo. Klasik fizik ve kuantum mekani$inin baz farkllklar.
Klasik Mekanik
Makroevrensel=Makroskobik
Kuantum Mekani!i
Mikroevrensel=Mikroskobik
Belirlenimci/determinist: Gemi!e
bakp gelecekte olabilecek
de$i!iklikler nceden tespit
edilebilir. zgr iradeye imkn
vermez.
Olaslk: zgr irade seimlere imkn
verir.
)nsan d!ndaki dnyada ne
oldu$unu tanmlar: Orada ne oldu?
)nsann d!ncelerini de ieren d!
dnyay tanmlar: Burada ne oldu?
Zihin/bilin/gzlemin lmler ve
deneyler zerinde herhangi bir etkisi
yoktur.
Zihin/bilin/gzlemci deney ve
sonularn etkiler.
Yerel ve seilmi! bir alan iinde
de$erlendirmeyi ierir.
Btncl/holistik: Sadece seilen
alanda (yerel) de$il uzak yerlerde
yaplan lmn sonularnn etkisi
olur.
Benzetme olarak Pavlovun kpe$i
kullanlr ve !artl refleksle mide
asidi salnm olur.
Schrdingerin kedisi ayn anda hem
l hem de diri durumda bulunur.
Tek ba!na do$ay aklamada
yetersizidir.
Hala tam ve yeterli de$ildir. Yeni bir
fizi$e gerek duyuldu$u ynnde
tart!malar vardr.
Zihin/bilin pasiftir ve metafizi$in
bir parasdr, fizi$in de$il.
Zihin/bilin bilimin bir inceleme
alandr ve bilin aktiftir.

Kuantum mekani$i ise, btn sistemlerin sonuta istatistik olarak tasvir
edilebilece$ini ne srer. Yani, evrenin grnrdeki nedenselli$i ok kk
sistemlerden daha byk olanlara kadar ihtimal toplamnn 1e e!it olmasna ba$ldr.
Bylece, nedensel evren anlay!mz, Schrdingerin dalga fonksiyonu denklemiyle
olaslklar evrenine do$ru yer de$i!tirir
6
ve insan merkezli hal alr. Bylece, gzlemcinin
oynad$ rolle kar! kar!ya kalnr. Sonuta evren hakkndaki fizik yasalar nesnel bilgi
ile dile getirilir ve bilgi ancak gzlemler aracl$ ile elde edilir. Gzlemler ise yalnzca
lme sreci ile gerekle!tirilebilir. Bu nedenle de gzlem bir anlamda lme ile e!
anlamldr.
lmenin yorumu, biri di$erini tamamlayan ontolojik-epistemolojik bir
yorumlama olmak zorundadr. Ontik yorum, lmenin, fizik evrendeki yerini ve ampirik
(deneye dayal) ieri$ini belirler. Epistemik yorum ise, lme ile elde edilen bilginin
yapsn ve bu bilginin teori ile ne anlama geldi$ini, fiziksel gerekli$in hangi $elerini
betimledi$ini de irdeleyerek ara!trr. Epistemik hal betimlemesi ile matematiksel hal
betimlemesi tam olarak ayn de$ildir. Felsefe tarihine bakld$nda, felsefeciler en
azndan farkl belirlilik kavram zerinde dururlar. Bu nedenle kuantum mekani$inin
hangi anlamda belirlenimcilik oldu$unu anlamak iin bunlara bir gz atmak gerekir.
Epistemik belirlenimcilik, fiziksel nesnelerin belli bir zamandaki fiziksel durumunun
bilgisinden, sonraki bir zamandaki durum bilgisinin tretilebilece$ini ifade eder. Kozal
belirlenimcilik ise, evrensel sre yasalar olu!turarak fiziksel nesnelerin belli bir
zamandaki durumunun sonraki bir zamandaki durumunu belirledi$ini ileri srer. Ontik
belirlenimcilik, fiziksel nesnelerin !imdi var olmalarna dayanarak gelecekte de var
olacaklarn kabul etmek anlamndadr.
Kuantum mekani$i yorumcular belirlenimcilik ifadesini de farkl anlamlarda
kullanm!lardr. Niels Bohr, nedensellikle belirlenimcilik ifadesini ayn anlamda
kullanlrken, ayn zamanda da epistemik belirlenimcilik zerine de vurgulama
yapm!tr. Max Born ise belirlenimcilik ifadesini, ayr zamanlardaki fiziksel olaylarn,
gelecek ve gemi!teki bir fiziksel durumun kestirimini yapabilecek biimde, bir di$eri
ile olan ba$ll$n ortaya koymak anlamnda kullanm!tr. David Bohm ise, nedensel
belirlenimcilikten bahseder: ...bir nedenin verili!i, bir etkinin retili!indeki e$ilim...

6
Talbot M. Mistik D!nce ve yeni Fizik. )nsan yay. 1995; 28-35.

Dr. Sultan Tarlac www.KuantumBeyin.com
Serbeste da!tlabilir, ki$isel kullanm iindir....

3
Btn bunlara ba$l olarak da kuantum mekani$inde sk belirlenimcilik ve gev!ek
belirlenimcilik gibi ifadeler de vardr.
7

Klasik fizik ile kuantum mekani$i ayrmlarndan en nemlisi, kuantum
mekani$inde belirlenemezci durum betimlemesinin yer almasdr. Bu belirlenemezci
durumun nereden kaynakland$n en iyi Heisenberg ifade eder: ...e$er, !imdiyi kesin
olarak biliyorsak, gelece$i hesaplayabiliriz... Yanl! olan sonu de$il, ncldr. Prensip
olarak, !imdiyi belirleyen her bile!eni bulmak mmkn de$ildir.

Schrdinger'in Bahtsz Kedisi
Schrdinger'in tasarlad$ deneyde, bir kedi evreden mkemmel biimde yaltlm! bir
kutunun iinde, yar mr 10 dakika kadar olan bir radyoaktif atom ile beraber konur.
Schrdinger, radyoaktif atomun kendili$inden st ste gelme durumuna girdi$i
bilgisinden yararlanarak makroskobik olan kediyi de st ste sokabilece$ini d!nerek
bu deney tasarlanm!tr.
Radyoaktif bir atomu yalnz ba!na (gzlemci olmadan) brakrsanz, bozunmu!
ve bozunmam! durumlarn st ste gelmesiyle olu!an bir duruma girer. Yar mr 10
dakika olan Azot13 ekirde$ini alp 10 dakikann sonunda durumunun ne oldu$una
bakacak olursanz, sonu ya bozunmu! ya da bozunmam! olacaktr. Yani her bir
seene$in olasl$ %50dir. st ste gelmi! durumda, bozunmu! ve bozunmam!
durumun olasl$ e!it olur. Kedi deneyine gelince; kutu iinde bir alglayc, ekirdek
bozundu$unda kan !may alglar alglamaz, ba$l bulundu$u dzene$i harekete
geirir ve !i!edeki zehirli gaz serbest brakr. Bu gazdan etkilenen kedi lr. Kedi
!anslysa, atom bozunmaz ve alglayc uyarlmad$ndan kedi hayatta kalr. Ancak kutu
alana ve iine baklana kadar, tpk bozunan ekirdek gibi kedi de canl ya da l
oldu$u durumlarn st ste binmesi ile olu!an bir duruma girer. On dakika sonra kedi ne
haldedir? l, diri ya da hem l hem de diri!
8

Schrdingerin kedisi deneyini oyun kartlar kullanarak da yapabiliriz.
9
Bir oyun
kart ok ideal !ekilde dik denge durumda brakld$nda, klasik fizi$e gre evreden bir
etki olmazsa sonsuza kadar bu !ekilde kalr. Schrdingerin kedisi deneyi ya da kuantum
mekani$ine gre d!nld$nde kart birka saniye sonra d!ecektir. Ancak, ok iyi
dengelenmi! ise iki yne d!ecektir: sa$a ya da sola. Yani, d!meden nce bu ynler
st ste binme durumundadr.
Kuantum mekani$indeki bu l+diri kedi durumu ciddi bir sorun do$urmu! ve bu
lme sorunu olarak adlandrlm!tr. lmeyi yapan gzlemci (insan-beyin-bilin-zihin-
akl) deneye ya da dzene$e katld$nda daha karma!k sorunlara neden olmaktadr. Bu
soruna de$i!ik okullar ve nde gelen biliminsanlar tarafndan farkl yantlar
olu!turulmu!tur. Ve halen de olu!turulmaktadr. 'imdi kedinin hem l hem de diri
olarak bir arada oldu$u durum zerine yaplan yorumlar gzden geirelim.


7
Ko Y. Teorik Fizik Monografileri. Cilt 1. )st nv Yay, 1983;16.
8
Zeilinger A.The quantum centennial. Nature 2000;408, 639 - 641.
9
Tegmark M, Wheeler JA. 100 years of Quantum Mysteries. Scientific American Feb 2001;54-61.

Dr. Sultan Tarlac www.KuantumBeyin.com
Serbeste da!tlabilir, ki$isel kullanm iindir....

4

ekil. Schrdinger kedisi deneyinin deney dzene"i. A: Deney kutusu, B:radyoaktif madde,
C: Geiger sayac!, radyoaktif madde sal!n!m yap!nca lm yapar, D: eki tutan ve Geiger
sayac!ndan gelen uyaranla hareket eden dzenek, E; %inde zehirli uucu madde olan cam
ie, F: Zavall! kedi ve G: Gzlemci, deneyci ya da fiziki.

1. Kopenhag Yorumu
Kedinin ayn anda hem l hem de diri oldu$u nasl anla!lr? D!arda olan, (bilinli) bir
deneyci sonucu grmek iin kapa$ at$nda olan olur! Niels Bohr ve David Bohmun
nclk etti$i Kopenhag yorumuna gre (Ortodoks yorumu da denir), kapa$ ama ile
kedinin grlmesi lme i!lemidir. Her fiziksel sistemin durumu gzlem ile bir e!it
kmeye u$rar. lme i!lemi, oklu konumlarn st ste binmesiyle yani iki seene$in
bir arada olmasyla (superposition=l+diri) olu!an durumu kedinin tek bir durumuna
km!tr (l ya da diri). Kedi, d!ardaki gzlemcinin etkisinden dolay canl ya da l
oldu$u duruma gre kme ya!ar. Dolaysyla, deneyci kediyi gnlk ya!amdan al!k
oldu$u alglama duruma gre canl ya da l grr. Gzlemci hi bir zaman, st ste
binmi! canl+l kedi durumu gremez. Peki, deneyci kedinin st ste gelmi! durumunu
anlayabilir ya da alglayabilir mi? Yani, kapa$ ap bakmadan kedinin sonu hakknda bir
fikri olabilir mi?
10

Kuantum mekani$inin ba!lca sorunlarndan biri, sonucun gzlemci tarafndan
$renilmesinden sonra m, yoksa cihaz tarafndan kaydedilmesinden sonra m lmenin
tamamlanm! kabul edilece$idir. Daha sonra da grlece$i gibi, kuantum mekani$inin
Kopenhag yorumuna gre, lmn yaplm! oldu$unun bilinmesi, gzlemcinin
lmeden nce var olan bilgisel halinde de$i!iklik yapar. Yani, bilgi azalmasna neden
olur. Gzlemcinin bilgisel halini, gzlemcinin lm sreci sonunda edinmi! oldu$u
deneye dayal bilgi belirler. Bu bilgi halleri, gzlemcinin bilgisel haline (znel) ba$ldr.
Bahsedilen ili!kiden dolay, fiziksel gereklikte gerekle!mi! bir hal ile gerekle!ece$i
ileri srlen hal arasna znel gzlemci faktr yerle!tirilir. Bu znellikten kurtulmak
mmkn de$ildir.
Dnya iki paraya ayrlr: kuantum varlklar (olaslk dalgalar) ve klasik lm
aralar olan gerek nesneler. Gerek nesnelerle, sadece bir lm sonucu bulunanlar
gerek kabul edilebilir. Bunun d!nda gerek hakknda hibir !ey sylenemez. Elimize
deney yapmak iin bir atom ald$mzda ve bir sre sonra deneyi yapacaksak, atomun
hazrlanmasyla deneyin yaplmas arasnda geen srede, atom hakknda, !u ya da bu
do$rudur demek mmkn de$ildir. Sadece atomu do$rudan gzlemledi$imiz/lm
yapt$mz zaman annda sistemde kme olu!tu$undan, ancak o durumdan sonra
gereklikten bahsedebiliriz.

10
Turgut '. Bilim ve Teknik, Schrdinger'in kedisi deneyi, TB)TAK, A$ustos 2000, s:28-31

Dr. Sultan Tarlac www.KuantumBeyin.com
Serbeste da!tlabilir, ki$isel kullanm iindir....

5
Kopenhag yorumu, mikroevrensel
kuantum sistemleri ve makroevrensel lm
aletlerini ayrr. Ba!langtaki olay veya
cisim (elektronun yarktan gei!i, foton ve
ya atom) klasik kayt aletleriyle lm
gerekle!en zincirleme reaksiyonla sonu
sabitlenir, yani dalga fonksiyonu geri
dn!msz olarak ker. Gzlemle ya da
lmle grlen !ey rastgele seimlerin
sonucudur. Olacak !eyler seilemez.
Olaslklar ve ona ba$l belirsizlikler do$ann
zn olu!turur. Kuantum genlikleri farkl
sonularn olaslklarn verir ve ne olaca$
gzlem yapld$ anda sabitlenir.
11
Gelecek,
gemi!teki belirli, belirlenimci kurallar
tarafndan tayin edilmez.
Heisenberge gre, Kopenhag
yorumunda, gzlemci de olaya dahil
olmu!tur. Gzlemcinin fonksiyonu daha ok
uzay ve zaman iindeki olaylar kaydetmek,
yani karara ba$lamak ya da kesin yargya
varmaktr ki, burada gzlemcinin bir alet
veya herhangi bir canl olmas nemli
de$ildir. Dolaysyla fizikiye kendisinin
yaratmam! oldu$u ve onsuz da var olabilen bir evreni incelemek zorunda oldu$unu
hatrlatr.
12

Kuantum fizi$i asndan byle bir sistemin dalga fonksiyonu !u !ekilde
yazlabilir:
|,
toplam
= W|l kedi|Mpatlama + z|kedi diri|patlama yok

Veya oyun ka$tlar ile !u !ekildedir:

|,
toplam
= W|ST|evre + z|ALT|evre

Patlama olmas ve olmamas (radyoaktif maddenin yarlanmas, !i!enin iindeki zehirli
gazn kmas gibi) evre durumlardr. Oyun k$dnn resimli yz zerine ya da srt
zerine d!mesi, evre ko!ullarn olu!turan fotonlar, hava molekllerinin arpmasyla
ynlendiriliyor olabilir. John Bellin tm pratik ama iin tanmlamasna gre:
|,
toplam
= w|kartn yz yukar|?|+ z|kartn yz a!a$|?|
yazlabilir. Burada ? lmn d!nda, evrede olan etkileri sembolize eder. Kuantum
mekani$inin Kopenhag yorumuna gre, denklem ikiye blnd$nden temsili uzaylardan
birinde kntye u$rar ve denklem tek bir sonuca iner. Bu nedenle, denklemin
indeterminist oldu$unu ne srlr.
Kopenhag okuluna gre, mikroevrensel bir durumdan makroevrenin klasik
terimleri ile sz edilmesi gerekir. Bu durum ancak, lme aygt, llen tanecik ve
ikisi arasndaki etkile!imi birlikte kullanmakla mmkn olabilir. Kopenhag Okulu,
taneci$in lme aygt zerindeki dinamik etkilerinin nemli olmad$n kabul etmesine
kar!n, gzlemci ve lme aygtndan ba$msz ele alnmasna izin vermez.

Kopenhag okulunun lm sreci sembolik olarak !yle gsterilebilir.
Herhangi bir t zamannda
lm
Gzlemci bilgi hali
SUBJEKT)F=ZNEL
t zaman sonra gerekle!ece$i
ileri srlen fiziksel hal
SUBJEKT)F+OBJEKT)F
(NESNEL)
lm
mt
r
t
lm
(rt)(t+T)



11
Gilmore R. Bir Kuantum Fizi$i Alegorisi. Alice Kuantum Diyarnda. Gncel Yay. 2000;79
12
Heisenberg W. Fizik ve Felsefe. ev: M.Y.ner. )stanbul 1993. s.127, 133

$ekil. Bir gzlemci ile elektron dalga
fonksiyonunun kmesinin !ematik
gsterimi.

Dr. Sultan Tarlac www.KuantumBeyin.com
Serbeste da!tlabilir, ki$isel kullanm iindir....

6
lm
mt
ifadesinden yola klarak, gerekle!ece$i ne srlen fiziksel halin
teorik bilgisi lm
(rt)(t+T)
ile sembolize edilebilir. Ancak bu teorik bilgi, gzlemcinin
bilgisel haline, r
t
ba$mldr. Bilgisel hal znel bir kavramdr. Gerekle!ece$i ne
srlen halin gzlemcinin lme ile edinmi! oldu$u deneye dayal bilgiye dayandrlmas
nedeni ile kestirim srecinin gzlemci bilgi halinden kaynaklanan znel bir yan
vardr. Bu nedenle, kuantum mekani$inin Kopenhag yorumu yaplrken, yalnzca
Gzlemci kesin bir znel gzlem yapm!tr ifadesi geerli olabilir. Kopenhag
yorumunda znelli$in dozu biraz artm!tr. nk gzlemci lm yaptktan sonra,
sistemin halini ,M yerine ,Mx olarak betimler. Bu hal indirgenmesi olarak bilinen
lm srecidir ve gzlemcinin bilgisel halindeki de$i!iklik olarak da adlandrlabilir.
Bir kuantum olayn, lme aleti, llen tanecik ve ikisi arasndaki
etkile!me srecini kullanmakszn tanmlamak mmkn de$ildir. lm srecinde
len ve llen !eylerin grevlerini ayr ayr tanmlamak mmkn olmad$ndan,
Kopenhag yorumuna gre neyin len, neyin llen oldu$unu ayrmak imknszdr. Bir
nesne (llen) zne (len) kar!m meydana getirir. Bu bir anlamda, zellikleri
renilen !ey (llen-nesne) ile bu dinamik zellikleri renen !eyin (len-zne)
birbirine kar!masdr.
13
Bu durum Berkeleyin idealizminin modern yansmas gibidir.




2. Psikofiziksel Paralellik
Gzlemi yapan ki!inin aygt zincirinin (lm aletilen gzlemci) sonunda yer
ald$n kabul edecek olsak da, aygt zincirinin insandaki fizyolojik paralar iinde
nerede bitti$ini sorgulamak gerekir (gzretinadaki !$a hassas alclargrme
siniribeyindeki grme kabu$ubilinli alglama...). E$er bu fizyolojik beyin
ksmlarndan birisinde lmenin sonlanaca$na karar verilir ise, sonlanm yerinin
fizyolojik de$i!kenlerinin, kuantum mekaniksel olarak tanmlanmas gerekir. Bu
nrofizyoloji ve kuantum mekani$i asndan ciddi bir sorun olarak grnmektedir.
Halen bu konuya bir aklk getirilebildi$i sylenemez.
Buradan yola kan John von Neumann (1903-1957), sorunu psikofiziksel
paralellik ilkesini ne srerek zmeye al!m!tr. Von Neumann matematik ve fizik
alanndaki dhilerdendir ve daha 23 ya!ndayken Kuantum Mekaniinin Matematik
Temelleri adl eserini yaymlam!tr. Von Neumannn fikrine gre, gerek gzlemci ile

13
Ko Y. Teorik Fizik Monografileri. Cilt 1. )st niv Yay, 1983;139
Durum 'ndirgemesi
Epistemik Belirlenemezcilik
(indeterminizm)
KOPENHAG OKULU
Kuantum mekani!i fiziksel
gerekli!in tamamlanm! bir
betimlemesidir.
PAR'S OKULU (de Broglie)
Kuantum mekani!i fiziksel
gerekli!in tamamlanmam! bir
betimlemesini verir.
Gizlik Dinamik de!i$kenlerin
varl!n ne srme
Epistemik belirlenemezcili!in
reddi
Tamamlayclk prensibi
Epistemik belirlenemezcilik

Gizli de!i$kenlerin formle
edilmesi: Epistemik
belirlenimci kuantum
mekani!i

Dr. Sultan Tarlac www.KuantumBeyin.com
Serbeste da!tlabilir, ki$isel kullanm iindir....

7
lm aygt arasnda bir snr-kesim d!nlrse, bu snr gzlemcinin fizyolojisi iinde
herhangi bir yere denk getirmek mmkndr. Von Neumann, gzlemcinin bilincini,
gerek gzlemci olarak kabul eder. Ancak durum bu kadar basit de$ildir. E$er, biz
fizyolojik sreleri mekanik ve tam olarak indirgeyebilir veya tanmlayabilirsek sorun
yoktur. Ancak, herkesin kabul edebilece$i gibi beyindeki ya da gzdeki fizyolojik
srelerin tam kar!l$na sahip de$iliz.
Von Neumann, Kopenhag yorumunun dnyay gzlemci ve gzlenen sistem/aygt
olarak ikiye ayrmasna kar! km!tr. Bunlarn gerekte tek oldu$unu ve dalga
fonksiyonunun kmesi iin yeni bir fizik yasasnn devreye girmesi gerekti$ini ne
srm!tr. Bu gerekte var olan ve fiziksel olmayan bir !ey olmalyd. Sonunda
Neumann bunun bilin olmas gerekti$i kansnda varr.
14

Mikroevrensel bir sistemde, herhangi bir lme yaplmad$nda sistemin evrimi
kendili$indendir. Oysa herhangi bir zelli$i lld$nde (hz, konum gibi...) sistem ile
lme aygt arasnda, fiziksel zellikleri tanmlanm! bir etkile!im gerekle!ir. Bylece
mikroevrensel nesnenin llp llmedi$ine gre iki ayr yol var demektir. Bunlar Von
Neumannn ifadesiyle !u !ekillerde sembolize edilebilir: UU
t
gibi bir srecin (t
zamansal ilerleme durumunu ifade eder) nedensel, belirlenimci ve gzlemcisiz bir
sreken, di$er yandan UU* nedensel ve gzleme, lme dayanan bir sretir.
Termodinamik terimlerle d!nld$nde, nedensel bir srecin tersinir ya da geri
dn!l bir sre oldu$u kabul edilir. Nedensel olmayan bir sre ise tersinmez
sretir. Buna gre, UU
t
nedensel sreci, do$ada gerekten var olan, UU* sreci
do$ann gzlenmesi ile var olan betimler. Von Neumanna gre, bu iki durum
birle!tirilmedi$i srece kuantum mekani$indeki gzlemci sorunu daima var olacaktr.


3. oklu Dnyalar/Zihinler
Hugh Everettin 1957de doktora tezinde ne srd$ oklu dnyalar (DY) yorumu
15

kuantum mekani$inde lme sorununun ba!ka bir zm !eklidir! Bazlarnca oklu
zihinler yorumu olarak da adlandrlr. oklu zihinler ifadesi, farkl beyinlerdeki
blnm! zihinsel durumlar ifade eder. Hesaplamalarda len ve llen
nesnelerin durumunu betimleyen dalga fonksiyonunu kullanmak yerine, bahsedilen
nesnelerin iinde yer aldklar ve evrenin btnn betimleyen bir dalga fonksiyonu
kullanm!tr. Ancak, Everettin evren ifadesi ile mikroevrenin btnn m, yoksa
mikro ve makroevrenin iinde yer ald$ evrenin tmn m ifade etmek istedi$i ak
de$ildir. Evren dalga fonksiyonu, evrenin nesnel dalga fonksiyonunu ifade eder. Rlatif
dalga fonksiyonu ise, evrenin alt blmlerinin znel bilgisini ifade eder. Bu nedenle,
evrensel dalga fonksiyonu belirlenimci=gerekirci=determinist bir teoriyken, znel
bakmdan sreklilik gstermedi$inden belirlenimsizdir=indeterminist. znel durum
fonksiyonlarn, nesnel evrensel dalga fonksiyonundan tretmek mmkndr.
ncelikle oklu dnyalar ile ne ifade edildi$ine bakalm: Kar!lkl etkile!im
halinde olan, karma!k, nedensel ba$lantl alt sistemlerden olu!mu! ksmen veya
tamamen kapal kmedir. Dnyalar, Everettin kendi tanm ile evrensel dalga
fonksiyonunun birbirleriyle etkile!meyen st ste binmi! elemanlardr. Everettin
lmeden anlad$ ise; bir alt sistemin bir niteli$inin de$eri ile di$er alt sistemin
ili!kilendirilmesidir. Bu tersinmez, geri dn! olmayan bir etkile!imdir. Bu etkile!im
nesnede ya da alt sistemde bir ykseltme srecini harekete geirerek, ayn sistemde -
ya da nesnede - yksek de$erli bir de$i!im meydana getirir. Bilinli ve farknda olan bir
beyne sahip ki!iyi gerektirmez.
Hugh Everettin oklu zihin yorumu, gzlenmeyen atomun kuantum
konumlarnn sadece olaslk de$il, gerek oldu$unu syler. Bu ilgin teoride, olaslk
durumlarndan her biri farkl evrenlerde gerek olarak bulunur. Everette gre, olas
her !ey dev bir evren iinde kk olaslk evrenleri olarak bulunur. Olaslk
durumlarndan her birini gzlemleyen insanlar birok alt evrende bulunur. Ancak, bu
insanlarn birbirlerinden haberi olmaz. Btn olaylar ise bu dnyada gerekle!ir. Bu
modelde olaslktan gere$e gzlemcilerle yaratlan gereklik gei!leri yoktur.
16


14
Herbert N. Temel Bilin. Ayna yay. 1999;148.159-160.
15
Zeilinger A.The quantum centennial. Nature 2000;408:639-641.
16
Herbert H. Temel Bilin. Ayna yay. 1999;154-155.

Dr. Sultan Tarlac www.KuantumBeyin.com
Serbeste da!tlabilir, ki$isel kullanm iindir....

8
Daha teknik bir ifade kullanlacak olursa; ,-psi fonksiyonunun, ,=Sa
i
,
i

superpozisyonu (burada a lmler, , dalga fonksiyonlar toplam) olarak d!nlmesi
halinde, ,
i
zfonksiyonunun (eigenfunction) ayn anda var olan ve bir di$eri ile
etkile!meyen farkl dnyalar betimledi$ini ne srer. Buna ba$l olarak, , ile
betimlenen tek bir fiziksel gereklik, birok mmkn dnyaya blnm! olur. Ancak,
bahsedilen mmkn dnyalar betimleyen , zfonksiyonlar, ki!inin znel (nesnel de$il)
durumu ile ili!kili durum fonksiyonlardr. Bu nedenle ,,
i
indirgenmesi, yalnzca
znel olarak mmkndr.
17
Yani, dnyalar tamamen ki!iye zel, znel ve zihinsel
karakterdedir.
Everettin yorumuna gre, evrensel dalga fonksiyonu daima
belirlenimci/determinist yola girer. Yani Tanr zar atar. Hem de zar tutarak atar. Buna
gre, saysz olaslklarn btn sonular farkl paralel evrenlerde vardr ve hepsi
gerektir. Evren alternatif sonularn says kadar paralel gereklere blnr. Gzlemci
btn sonular grr ve gzlemci de farkl durumlarn bir sperpozisyonu iindedir.
lmle kme yerine, mikroskobik st ste binmeler hzla makroskobik st ste
binmelere dn!r.
18

Kuantum mekani$inin oklu dnyalar/zihinler gr!ne gre, evre gz ard
edilerek kedinin durumu:
W|l kedi|biliyorum kedi l + z|kedi diri |biliyorum kedi diri
!eklinde betimlenebilir. Burada bilme, deneycinin iinde bulundu$u znel
bilinli durumu yanstr. Everettin ne srd$ne bazen ok fazlas ilave edilmi!tir.
Everett, izole sistemlerin tmnn Schrdinger denklemine gre evrimle!ti$ini ve dalga
fonksiyonu kmesinin olmad$n ne srer. Nasl? Spini olan bir sistemi gz nne
alalm. Bir ekseni boyunca, spini yukar | ve a!a$ | olabilir. E$er spini yukar ise
gzlemciyi mutlu |J , a!a$ grrse mutsuz |L olarak ele alalm. lmeden nceki
durumu da |K olarak gsterelim. lm Schrdingerin zamana ba$l uniter i!lemcisi
ile:
/ iH
U e
t -
=
h
ile tanmlanr. Sisteme uyguland$nda,
- = - U K J ve = U K L !eklinde de yazlabilir.
DYdaki rastlantsal olmayan durumu anlamak iin dnyann isel grnm
ve d!sal grnmn ne anlama geldi$ini anlamak gerekir. D!sal grnm,
matematiksel bir yoldur (dalga fonksiyonu gibi). )sel grnm ise gzlemcinin bak!
asndan, znel olarak, beyin ile alglanr. )sel bak! ise birbirinin kar!t iki lm ile
alglanr: |J ve |L . Ancak gzlenmeden nce, gzlemcinin zihninde |K !eklindedir.
)sel bak! ile gzlemci, sperpozisyonlarn ula!t$ rastlantsal ard!kl$ yukar ve a!a$
spinler olarak tanmlayacaktr. Her sonu iin olaslk 0,5 olur. Bu nedenle DY, isel
bak! ile ok ak !ekilde rastlantsal/olaslk olmasna kar!n, d!sal bak! ile kat bir
nedensellik sergiler.
Peki neden sperpozisyonlar alglayamayz? Bu soruya uygun cevap verememesi
DYnun zayf yn kabul edilir. Burada evrenin neden oldu$u dekoherans
(e!durumdan karma, sperpozisyonun yklmas) ne srlr. Makrosperpozisyonlar
isel bak! as ile yklr. Bu gzlemciye bak! as Kopenhag yorumundan farkllk
gsterir. D!sal bak! as (matematiksel yap) fiziksel olarak gerektir. )sel bak!mz
ve dilsel yaplarmz, bizim znel alglarmz tanmlamak iin kullan!l bir yol olarak
grlr. Buna gre tm fizik, sonuta matematiksel bir problemdir. Di$er yanda sadece
zihinlerimizde olan isel bak!mz fiziksel olarak gerekse; d!a bak! ve onun tm
matematiksel dili sadece kullanl!l bir yakla!m temsil eder. Bu nedenlerle, DY isel
ve d!sal bak! as arasndaki nemli bir fark ortaya koyar.
19

Blnm! oklu olan dnyalar aras ili!ki kurulabilir mi? DY gre, her blnme
termodinamik olarak geri dn!mszdr. Zihnimizdeki olaylar da geri dn!mszdr.
Normalde bu blnme, bizler tarafndan fark edilmez. Semek ve fark etmek iin geri
dn!l bir zihne sahip olmamz gerekir. Genel inan!a gre, geri dn!l bir zihin ile
di$er dnyalar tespit edebiliriz. Dnyalar blnyorsa, di$er dnyalar nerededir? Niin
di$er dnyalarn farknda de$iliz? Neden sadece, daima bir dnyay deneyimleriz? Bu

17
Ko Y. Teorik Fizik Monografileri. Cilt 1. )st niv Yay, 1983;175
18
Gilmore R. Bir Kuantum Fizi$i Alegorisi. Alice Kuantum Diyarnda. Gncel Yay. 2000;82
19
Tegmark M. The interpretation of quantum mechanics: many worlds or many words? Quant-ph/9709032v1,
1997.

Dr. Sultan Tarlac www.KuantumBeyin.com
Serbeste da!tlabilir, ki$isel kullanm iindir....

9
sorularn yant ok ak de$ildir. Paul Davies, Dier Dnyalar adl kitabnda
Everettin oklu evrenleri hakknda !unlar yazar;
...hayat iin uygun olmay#p, fark#na bile var#lmazlar. Everett teorisinde
btn bu dier dnyalar, gerekten bizimle birlikte var olurlar. Daha
geleneksel teoriye gre bunlar, byk bir $ans eseri var olmam#$ olan olas#
dnyalard#r; buna ramen uzak gelecekte veya evrenin dier k#sm#nda var
olabilirler. Belki de bizim minik, a$#r# derecede dzenli dnyam#z, bask#n
$ekilde kaotik olan kozmosta sadece noktasal bir #l#ml#l#k kabarc##d#r. Yaln#z
bizim taraf#m#zdan grlmesinin sebebi de, varolu$umuzun buradaki yumu$ak
huylu $artlara bal# bulunmas#ndand#r.
Fred Alan Wolf ise paralel evrenlerde insanlar olabilece$inden bahseder: Paralel
evrende yaln#zca dier insanlar var olmakla kalmamal#d#r; ayn# zamanda belki
de bu insanlar, bizlerin kopyas# olabilir ve yaln#zca kuantum fizii kavramlar#
kullan#larak anla$#labilecek mekanizmalar arac#l##yla bizlere bal#d#rlar
Ve ilgin bir bak! as da sa$layarak paralel evrenlerin yaknl$ ve psikiyatrik hastalk
durumlaryla olabilecek ili!kisine de dikkat eker:
20

Paralel evren deneyleri laboratuvar#, Jules Verne tarz# bir zaman makinesinde
deil de iki kula#m#z aras#nda var olabilir. Eer greliliin paralel evrenleri,
kuantum teorisindekiyle ayn# ise, paralel evrenlerin bizlere ok yak#n olma
ihtimali vard#r; bu yak#nl#k belki yaln#zca atomik boyutlara, belki de uzay#n
yksek boyutlar#na, yani fizikilerin speruzay [Speruzay: ilerinde ten
fazla boyut bulunan durumlar tasavvur eden hayali matematiksel yaplar.
Grelilik ve Kuantum mekani$inin ortak bir yndr. Bu uzaydaki her nokta
btn evreni ierebilir] diye adland#rd#klar# $eye kadar uzanmaktad#r. Modern
sinirbilimler, dei$mi$ fark#ndal#k durumlar#, $izofreni ve rya grme
konusunda yapt## ara$t#rmalarla, belki de paralel dnyalar#n bizimkine
yak#nl##n# gstermektedir.
DYda olaslk kelimesinin kullanm olmad$ gibi, bilgi yoklu$unun bir
gstergesi olan belirsizlik de yoktur, belirlenimcidir. Farkl olarak Kopenhag
yorumunda gzlemci devreye girene kadar belirlenimcidir, dalgann kmesiyle
belirlenimsiz/indeterminist yap ortaya kar. Everettin dnyay ikiye blmesi daha
sonra asla etkile!medi$ini anlamna gelmez. Bu hem yanl! anlamadr hem de Everettin
ne srdkleriyle uyumsuzdur. DYa gre, daima tek bir dalga fonksiyonu vardr ve var
olacaktr. Alglanan paralel gerekliklerden her biri ise e!it olarak gerektir.
21

Schrdinger denklemini kabul eden ve hibir olasl$n kmeye u$ramad$
evrenimizdeki her bir kedi iin di$er bir evrende de olas sonular iin bir kedi bulunur.
Kediyi l gren gzlemci ve l kedisi olan bir evren, canl gren ki!i ve kedinin canl
oldu$u evrenler olmak zere iki evren olu!ur. Bu iki evren daha byk bir evrenin
iindedir. Her bir gzlemcinin bilin durumu ve zihni ikiye ayrlr kabul edildi$ine
gre her bir gzlemci iki kez var olacak, her var olu!unda farkl deneyimler edinecektir.
Gzlemcinin iinde ya!ad$ tm evren, her lmnde iki (veya daha fazla) paralel
evrenlere ayrlr. Sonuta evrenin dallar lgnca kol budak salmaya ba!lar.
Gerekte, her olaslk seene$i hep bir arada var olacaktr. Ancak her biri di$erinin
varl$ndan habersizdir. DY, neden bilinli bir varl$n seeneklerden sadece birinin
bilincinde olmas gerekti$ini aklamaz ve beraberinde birok sorun getirir. Ayrca, ok
savurgan bir teoridir. Dnyann tm kumsallarndaki kadar evren olmasn gerektirir.
Oysa biliyoruz ki, evrendeki toplam enerji sonludur. DYuna gre her seim
yapld$nda yeni st ste binmeler ortaya kar ve bu sonsuza kadar uzayp gidebilir.
Buna gre, kendi kendisi ile ayn olan sonsuz sayda gerek kopyalarla dolu bir evren
d!nmek gerekecektir. Dolays ile sonlu bir enerji ieren evrenin, yeni olu!umlarla
sonsuz sayda evrene kaynaklk etmesi mmkn gzkmemektedir. Tabi, her an var
olu! olmuyorsa!
Fantezi olarak grlmesine ra$men, 1997de yaplan bir uluslararas fizik
toplantsnda, lme probleminin zm konusunda katlmclara hangi bak! asn
uygun grdkleri soruldu$unda, Kopenhag yorumu birinci srada yer alrken DY ikinci

20
Wolf FA. Parallel Universe. Bodley Head Ltd. London, 1988;21
21
Tegmark M, Wheeler JA. 100 years of Quantum Mysteries. Scientific American Feb 2001;54-61.

Dr. Sultan Tarlac www.KuantumBeyin.com
Serbeste da!tlabilir, ki$isel kullanm iindir....

10
srada yer alm!tr.
22
Stephen Hawking, Murray Gell-Mann ve Richard Feynman DYu
hakknda evet, gerek olaca$n d!nyorum !eklinde yantlam!lardr. Sadece Roger
Penrose DY kabul etmiyorum demi!tir.

4. E'durumdan kma (Dekoherans)
Everettin teorisi iki soruya cevap veremez. Birincisi, dnya e$er makroskopik st ste
binmeleri ieriyor ise niin onlar alglayamad$mz; )kincisi ise, hangi fiziksel
mekanizmalarn klasik son durumlar seti$idir.
Bilincin fiziksel bir arka plan ve temeli vardr ve bu, fizik terimleri ile ortaya
konulabilir oldu$unu gsterir. E!durumdan kma ya da st ste durumun evresel
nedenle tek bir sonuca ula!mas (decoherans) gerek bir fiziksel olaydr ve fizik
laboratuvarlarnda incelenebilmi!tir. Kuantum belirsizli$inden klasik gereklik
dzeyine gei!, kuantum lm esnasnda olur ve llen nesne zerinde d!sal
etkilerle bunun olabilece$i ne srlr. llen nesne ak bir kuantum sistemidir.
Ak sistemlerin nasl davranacaklarn evre ile olan etkile!imleri belirler. Herhangi bir
gzlem(ciy)e gerek duyulmaz.
23

E!durumdan kmay anlamann en kolay yollarndan biri dalga fonksiyonunun
yo$unluk matrisi ile yola kmaktr. Her dalga fonksiyonu iin bir yo$unluk matrisi
vardr ve bu matrislerin de Schrdinger dalga denkleminde bir kar!l$ vardr. rne$in;
dik olarak kenar zerine durdurulmu! kuantum oyun k$tlarnn st ste binme
durumundaki yo$unluk matrisi (YM) !u !ekildedir:
*
a c
YM
c b



=

burada, a ve b simgeleri, bir oyun kartnda oldu$u gibi resimli (a) ve resimsiz (b)
yzlerini temsil eder. Her ikisi de e!it de$erdedir (c ve c*). Sonuta yo$unluk matrisi
!una dner:
0
0
a
b





Ve bu bilenen klasik son durumdur; kart dik brakrsanz, bir tarafa (a) ya da di$er
tarafa (b) mutlaka d!er. Fakat, hangi tarafa d!ece$ini bilemeyiz. Matrisin sfr ile
gsterilen bo! k!eleri, st ste binmelerin kuantum belirsizli$ini (0) yanstr. Klasik
kahvehane oyun kartlar hava hareketi, kahve kapsnn almas, rzgr, nefes ile bir
yne do$ru d!ebilir. Ayn olay kuantum oyun kartlar iin de geerlidir ve evresel
kuantum etkileri ile st ste bulunma durumu (0), resimli yz ya da kartn arka ksm
!eklinde bir d!! yapacaktr. Asla iki yz zerine (a+b) ayn anda d!emez. Ya biri
(a) ya da di$eri (b) arasnda bir seimle d!me olacaktr.


22
Tegmark M. The interpretation of quantum mechanics: many worlds or many words? Quant-ph/9709032v1,
1997.
23
Dugic M, Cirkovic MM, Rakovic D. On a possible physical metatheory of consciousness. Open Sys and
Information Dyn 2002;9:153-166.

Dr. Sultan Tarlac www.KuantumBeyin.com
Serbeste da!tlabilir, ki$isel kullanm iindir....

11


E!durumdan kmann esas aklamas, nesne ve evrenin nasl bir etkile!ime
girerek, st ste binme durumlarn (0) nasl bizim gzlemledi$imiz klasik son duruma
(a veya b) evirdi$idir. E$er bir arkada!nz size sylemeden karta bakarsa, Kopenhag
gr!ne gre kme ile cler de$i!ir. E!durumdan kma fikrine gre ise bu etki iin
insan gzlemcisine gerek yoktur. Bilinli beyine sahip bir gzlemci olmadan da st ste
binme durumu evrede bulunan fotonlar, hava molekllerinin arpmas ile klasik son
duruma dner. Bu etrafmzda neden st ste binmeleri gremedi$imizi aklar.
Sonuta, makroevrensel nesneler olan kahvehane oyun kartlar ve kedilerin st ste
binme durumunda olmamas iin evreden izole edilmeleri imknszdr. Mikroevrensel
nesneler ise kolaylkla evrelerinden izole edilebilirler ve kuantum davran!
sergilerler.
Everettin yant veremedi$i ikinci soru olan klasik sonucun nasl seildi$ine,
e!durumdan kma teorisinde aklama vardr. E!durumdan kma, bo! k!egen matris
elamanlarndan daha fazlasn etkiler ve bir tarafa d!en kart iin yo$unluk matrisi
1 0
0 0





durumunda olursa, kartn durumu kesin olarak resimli yz yukar durumdadr. Yine
de tam e!durumdan kma anndaki durumu

1
0
2
1
0
2







!eklinde bir yo$unluk matrisi olu!turur. E$er kartn hangi durumda oldu$unu lmeye
kalkarsak, rastlantsal bir sonuca ula!rz.
E!durumdan kma teorisine gre, evren temel paraya ayrlr. Ayrlan
paralarn her biri bir serbestlik derecesini ifade eder. Klasik istatistiksel mekanikte
evren; gzlem altnda olan nesne ve etrafndaki her !ey (evre) olarak ikiye ayrlr.
E!durumdan kma teorisinde bu ikiliye nc bir eleman olan zne eklenir. Bu
durumda yaplacak uygulamada, her alt sistemin isel dinamikleri ve birbiriyle
etkile!imleri Schrdinger denklemine gre tanmlanr ve btnle olan ili!kisi ortaya
konur.


$ekil. stte dalga fonksiyonunun
yo$unluk matrislerinin grafiksel
gsterimi grlmektedir. stte soldaki
1-1-1-1 olarak ele alnrken, sa$
stteki 1-0-1-0 !eklinde bir matris
olarak d!nlebilir. Sol altta ise
Schrdingerin kedisinin yo$unluk
matrisi ve l-canl durumu
grlmektedir.

Dr. Sultan Tarlac www.KuantumBeyin.com
Serbeste da!tlabilir, ki$isel kullanm iindir....

12
Nesnenin dinamikleri en nemlilerinden biridir. Oyun kartlarn d!necek
olursak, st ste durumdan sa$a ya da sola d!ebilir. Gzlemci karta bakt$ zaman,
zne-nesne etkile!imi ile zihinsel durum st ste binme durumuna gelecek ve kartn
hangi tarafa d!ece$i zerine girilen bahis iin ya kazanacak ya da kaybedecektir. Yine
de, asla zihindeki !izofrenik, ikili st ste binme durumunun farknda olamayacaktr.
Hzla e!durumdan kma olu!acak ve st ste binme gzlenemez olacaktr. Normal bir
beyinde, algsal bilgi i!leme sresi 10
-3
saniyedir. Hesaplamalara gre, e!durumdan
kma sresi ise yakla!k 10
-20
saniyedir. Dolays ile, e!durumdan kma sresi,
alglama sresinden ok ok daha ksadr. Bu nedenle, garip st ste binmeleri
alglayamayz.


E'durumdan kma: Dekoherans

Pratik uygulamada alt sistemler arasnda etkile!im genellikle sfr
dzeyinde de$ildir. Bu etkile!im de$i!ik nedenlerden kaynaklanr:
1.Dalgalanma-ykselip alalma (fluktuasyon)
2.Da$lma (dissipasyon)
3.Bilgi de$i!imi
4.E!durumdan kma (dekoherans).
Bunlardan, 1 ve 2 alt sistemler arasnda enerji aktarmnda etkilidir. 3 ve
4 ise bilgi de$i!imi ltleridir. 1-2-3 klasik fizikte ortaya kabildi$i
halde, 4 yani e!durumdan kma yalnzca kuantum fizi$inde izlenir.
Alt sistemler aras makroskobik bir etkile!imi ortaya koymak iin
rnek vermek gerekirse; bir kavanoz su ierisine (alt sistem-1) ince
kolloid tanelerinin (alt sistem-2) konuldu$unu d!nelim. Su
molekllerinin kolloid taneciklerine arpmas, kolloidin ktle merkezi
zerine etkisi ile alalma ve ykselme !eklinde dalgalanmalara (Brownian
hareket) neden olur. Bu fluktuasyon olaydr. E$er ba!lang hz yksek
ise, suyun s dengesine ula!ana kadar srtnme ile ortama da$tlacaktr.
Bu olayda dissipasyon olarak adlandrlr. Ba!lang enerjisinin yarsnn
kaybedildi$i sre, da$lma zaman olarak (t
diss
) adlandrlr. )ki alt
sistemin etkile!imi ve arasndaki bilgi de$i!iminin birimi bit ile llr.
Bilgi de$i!imi miktar, her iki alt sistemin entropisinin toplamnn, tm
sistemin entropisinden farknn alnmas ile elde edilebilir (bilgi
bit
12
S
1
+S
2
-S). Ortak bilgi sfr ise, iki sistemin durumu ba$msz ve
ili!kisizdir. Bilgi de$i!imi olsa bile, sistemin toplam entropisi daima sabit
kalr. Alt sistemde entropinin art!, ileri do$ru akan zaman oku ile
ili!kilidir ve bu termodinami$in ikinci kanunudur.


$ekil. e!itli sistemlerdeki, dissipasyon (da$lm) ve e!durumdan kmann
(dekoherans), birbirleri ile olan ili!kileri. Klasik fizik makroskobik =
makroevrensel) ve kuantum fizi$i (mikroskobik = mikroevrensel) kurallarnn
i!ledi$i snrlar da bu grafikte grmek mmkndr. Ancak bu snrlar izildi$i
kadar keskin de$ildir.

Dr. Sultan Tarlac www.KuantumBeyin.com
Serbeste da!tlabilir, ki$isel kullanm iindir....

13

E!durumdan kma, sadece kuantum sistemlerinde gzlenir ve
alt sistemlerde uzun sreli st ste binme durumlarn engeller. E$er
kolloid, iki ayr yerde 1 cm kadar uzaklkta st ste binmi! durumda ise,
bu makroskopik st ste binme, bir su moleklnn arpmas ile
yklacaktr. Yani, e!durumdan kma zaman (t
dec
), arp!ma etkisi ile
kuantum st ste binme durumu yalnzca, su molekllerinin de Broglie
dalga geni!li$inin etkisi altndaki leklerde var olabilecektir. Bunun
anlam !udur; t
diss
/t
dec
zamanlarnn birbirine oran yakla!k kolloid
ktlesinin su moleklleri ktlesine olan oranna yakndr. Bu, ayn
zamanda !u anlamada gelir, makroskobik nesneler iin e!durumdan kma
da$lmadan ok daha hzl gerekle!ir.
Bir alt sistemin dinamik zaman le$i (t
dyn
), onun isel
dinamiklerinin bir zelli$idir. Bir sistemin nicel davran!, yukardaki
!ekilde gsterilen zaman lekleri oranna ba$ldr. E$er t
dyn
<<t
dec
ise
gerek bir kuantum sistemi zellikleri gsterir ve st ste binmeler yeteri
kadar uzun sre devam edebilir. Mikroskobik sistemlerde t
dec
~t
diss
ve
makroskobik sistemlerde ise t
dec
<<t
diss
!eklinde ili!ki vardr.



Nesne
Duyulardan en az biri ile alglanan, uzay-zaman iinde somut varl$ bulunan, bilincin
ayrt edip tand$, d!nen zneye kar! d!nlen !eydir. znenin kar!sndaki
btn evren aslnda bir nesneler alan olu!turur. D!nme eyleminden dolay, znenin
kendi stnde d!nd$ her durumda zne de geici bir sre nesne haline gelebilir.
Nesnel olanla, gerek olan birbirlerinden farkldr (uan at gibi). De$i!ik nesne !ekilleri
vardr:
1. 'deal nesne: D!nme sonucu olarak salt bilinte bulunan, d!nce olmadan var
olmayandr.
2. Gerek nesne: zneden, bilinten ya da d!nceden ba$msz olarak d! dnyada var
olan, biz olmasak da var olan nesne
3. Soyut nesne: Saylar, geometrik !ekillerdir ve bunlar uzay-zamanda yer almazlar.
Kantn nesne yorumu farkldr. Kant !ey (ding), kar!da duran (gegenstand)
ve nesne lsn olu!turur. Eylemleri kendine yklenebilen zne iken, !ey eylem
dhil kendisine hibir !ey yklenemeyendir. Deneyimin nesneleri, bilginin nesneleri
olduklar zaman nesneler haline gelirler. Gegenstand, tamalg ile nesne haline gelir.
Tamalg ise, alglama durumunun farknda olunmasdr. Kant, bunu gr ile anlama
arasndaki fark anlatmada kullanr. Gr, tm d!ncelerden nce var olan temsildir,
ancak bir d!neni olmadan anlam yoktur.
Husserla gre, bilincin do$as gere$i ynelmi!lik zelli$i vardr. Bilincine
varlan ile bilincine varan arasndaki ili!kinin (zne-nesne) asla birinin di$erine
indirgenmesi yoluyla kavranamayaca$n ne srer. Husserla gre, her bilin yle ya da
byle ynelinen bir nesnenin bilinci oldu$u gibi, her ynelinen nesne de ona ynelen
belli bir bilincin nesnesidir. Bunu Marleau-Ponty de destekler ve !eyler (nesne) ile bilin
(zne) arasnda bir ayrm yaplmas gerekti$ini ifade eder: var olan her !ey ya !ey
olarak vardr ya da bilin olarak, bunlarn d!nda bir nc durumun, bir orta noktann
olmas sz konusu bile olamaz.

Dr. Sultan Tarlac www.KuantumBeyin.com
Serbeste da!tlabilir, ki$isel kullanm iindir....

14

$ekil. E!durumdan kma ile ili!kili olarak zne-nesne ve evre ili!kisini
sistemler asndan ele almak gerekir. zne, gzlemcinin znel alglamas ile
sisteme katlr. zne alglamalar derken, d!nceler, duygulanmlar ve
gzlemcinin alglama durumunun znelli$i anlatlr. Nesne, gzlemcinin
ilgilendi$i sistemin parasdr. evre ise, nesne ve znenin d!nda kalan her
!eyi ierir.

$ekil. zne, nesne ve evrenin birbirleri ile etkile!imleri. zne ve nesne tek
bir serbestlik derecesinde kabul edilirse, zne iin 3 de$er, nesne iin 2 de$er
alnabilir. znenin isel durumunu; mutlu |J , tarafsz |K ve zgn |J |L
!eklinde gsterelim. Nesnenin durumu ise spin yukar |- veya a!a$ | olarak
gsterecek olursak, zne ve nesne sistemi birle!tirildi$inde 6 temel durum
ortaya kar. Bunlar; |K-, |K, |J -, |J , |L -, |L . rne$in, ki!inin eline
st kapatlm! bir resim verelim ve e kadar sayp hzla aarak,
glmsedi$ini ya da ka!larn att$n-zgn grecek olsun. Bu durumda resmi
grene kadar st ste binme durumundadr; U|K=(|J +|J )/2.


5. Wignerin Arkada'
Eugene Wigner (1902-1995), Schrdingerin kedisi deneyinde, kediyi ve ekici
birbirinden ayrt ettirici ya da belirleyici zelli$in ne oldu$unu sorarak bu fark bulmaya
al!r. Gzlemci (deneyci), kedi ve eki arasndaki farkn, fiziksel bir fark olmas
mmkn de$ildir. Her de makro nesnedir ve ayn maddeden olu!mu!lardr. Yalnzca
maddelerin bile!imi farkldr. Kuantum mekani$i, gzlemci ve kedi biyokimyasn
ierdi$inden, temelde ekiten de bir fark olmad$ sylenebilir. Fark kimdedir o
zaman? Wignere gre fark bilinli ve bilerek gzlem yapan gzlemcidedir. Kedi,
eki ve radyoaktif madde bilinten yoksundur. Bilinli bir gzlem gerekle!tirildi$i
anda, bu gzlemin sonucu st ste binmenin ierdi$i tm olanakl ve olas durumlardan
yalnzca birini gereklik olarak bize sunar.

Dr. Sultan Tarlac www.KuantumBeyin.com
Serbeste da!tlabilir, ki$isel kullanm iindir....

15
Nobel dll (1961) fiziki Eugene Wigner, bilincin kendisinin belki
ke!fedilmemi! gizli de$i!ken oldu$unu ne srer. Wignere gre; Kuantum
kuram#n#n yasalar#n#, bilinlilie at#fta bulunmadan tutarl# bir biimde a#klamak
hemen hemen imkns#z gibidir. Ona gre, insan bilincinin de dile getirildi$i bir kuram
mutlaka olu!turulmaldr. Neye bakarsak bakalm (veya gzlemleyelim), bilinli
gzlemimizin eylemleri nedeniyle, bakt$mz !ey, daha nce byle yapm! olsun
olmasn, seeneklerine ayr!r.
7

Bu yorumda Wignerin hayali bir arkada! vardr. Schrdingerin kedisini
bulunduran kafesi elinde tutmaktadr. Kafesi elinde tutan Wignerin arkada! da bir oda
iinde bulunur. Sonucun ne oldu$unu grmek iin kafesin iine bakmaya karar
verebilecek ki!i Wignerin arkada!dr. Sonuta, kedi l m yoksa diri mi !eklinde bir
karar verecektir. E$er Wigner, arkada! kediye bakm! olmasna ra$men, durumu
bildirmemi! olsa; arkada!nn kediyi canl grmesi durumunda mutlu mu yoksa kediyi l
grmesi durumunda zntl m oldu$unu bilemez. Kopenhag kuramna gre, Wigner
bakncaya kadar, arkada!nn durumu konusunda karar verilemez. oklu dnyalar-
zihinler gr!ne gre ise, arkada! ve kedi iki de$i!ik evrende vardrlar.
24


6. Gzlemleyici Kuram
Evan Harris Walker ilkesel olarak, Wignerin fikrini ele alp lmde gzlemciye ve
nrofizyolojik srelere belirleyici bir a$rlk verir. Ancak, bu arada KMnin gizli
de$i!kenler d!ncesinden de yararlanr. Gizli de$i!kenler bizzat bilintir ve yerel
de$ildir. Yani konum ve zamandan ba$mszdr. Bu ba$mszlktan dolay, gzlemleyenin
beynindeki nrofizyolojik srelerin, d!arda yer alan kuantum mekani$i sreleriyle
ili!kilendirilmesi imkan do$ar. Buna dayanarak, sinir hcreleri aras aktarma (sinaps)
i!levlerinin fiziki ko!ullarnn byklk bakmndan kuantum mekani$i sreleriyle ayn
dzeyde yer ald$n ne srer. Bilin ile beynin bilgiyi i!leyen sreleri arasndaki
ba$layc halkann bu ili!kide bulundu$unu belirtir.
Walker, grme sinirinin (N. opticus) ta!d$ bilgiyi hesaplayarak, gzlemleyici
ki!inin bilincinden belirli bir miktar bilgi ak! gerekle!ti$ini ne srer. Bunun ok az
bir blm (10 bit/san) yerel olmayan, gizli parametreler zerinden d! kuantum
sreleriyle ba$lant iindedir. Bu bilgi miktarnn, gzlemleyen ve gzlemlenen
nesnenin, gzlemleme srasnda iine girdikleri durumlarn st ste binme durumunda
gizlenmi! oldu$unu sylemek de olasdr. Ancak, Walkern modelinde sadece grme
sinirinin bilgi ta!ma miktar gz nne alnd$ndan, ta!nan bilginin anlam ve nemi
hakknda model pek bir !ey sylemez.
25


7.Ynlendirilmi' Nesnel )ndirgenme
Peki, alglarmz neden makroskobik st ste binmeleri alglamamza izin vermiyor?
Kk leklerde kalnd$ srece kuantum kuram belirlenicidir ve hassas bir kesinli$e
sahiptir. Schrdinger denkleminin kullanmn gerektirir ve belirlenicilik ilkesine
dayanr. Kuantum seviyesindeki bu belirlenicilik U (unitary) olarak adlandrlr. Unun
en nemli zelli$i do$rusal (lineer) olmasdr. Belirlenicilik yalnzca lm yapld$
srada ortadan kalkar ve kuantum seviyesinden klasik seviyeye kar.
26

Roger Penrose, kuantum mekani$inin eksik oldu$unu ve standart kurallarna !u
anda elimizde olmayan bir !ey eklememiz gerekti$ini ne srmekte ve dalga
fonksiyonunun nesnel indirgenmesi, OR (Objectif Reduction/Nesnel 'ndirgenme) adn
verdi$i !eyin bu a$ kapataca$n ne srmektedir. Bu ifade Trkede veya olarak
da alglanabilir. OR iin veya hem anlamsal hem de ifade etmek istedi$i ieri$e
uygundur. st ste binmelerin biri veya di$erinin nesnele!mesini seimle sa$lar. OR
sreci durum vektrnn indirgenmesi ya da dalga fonksiyonunun kmesi demektir.
OR, lm ya da gzlemle seeneklerden yalnz birisi ayakta kalr. Yalnzca bu
a!amada, kuantum kuramnn belirleyici olmamas devreye girer ve st ste binme
uzay-zaman seviyesinde ortaya kar. Bu Planck uzunlu$u-zaman seviyesidir. )ki uzay-
zaman (l veya diri kedi) ayr!r. Planck le$inde bir uzay-zaman ayr!mas
durumunda, kk bir uzaysal ayr!ma uzun bir zamana denk gelirken byk uzaysal

24
Wolf FA. Parallel Universe. Bodley Head Ltd. Londra 1988;50-51.
25
von Lucadou W. Ruh ve Kaos. ev: V.Atayman. Say Yaynlar, )stanbul 2000; 127-128.
26
Penrose R. Byk, kk ve insan zihni. Sarmal Yaynevi. 1998; 24.

Dr. Sultan Tarlac www.KuantumBeyin.com
Serbeste da!tlabilir, ki$isel kullanm iindir....

16
ayr!ma daha ksa bir zamana kar!lk gelir. Do$a iki seene$in uzay-zamann
ayr!trrken bir takm kurallara uyar.
Peki, ne kadar srede ayr!ma olur? Planck zaman (10
-43
san) kadar bir srede
st ste binme iki durumdan birine bozunur. Planck uzunlu$unda (10
-33
cm) ve Planck
zamannda bu durumun ikisinden birine indirgenmesi/klasik seviyeye kmas iin
gereken zaman T=-/Edir. T gereken zaman ve E ise ktle ekim enerjisini ifade eder.
Bu denkleme gre, st ste binmenin kme zaman bir atom ekirde$i iin 10
8
yl iken,
proton iin birka milyon yl, 10
-5
cm byklk iin 2 saat, 10
-4
cm iin 1/10 san, 10
-3
cm
iin kme 10
-6
sandir.
27
Yani, ktle arttka indirgenme zaman ksalr. Bu nedenle
makroskobik nesneleri st ste binme durumunda gremeyiz.

Tablo. Kuantum mekani$inde lme sorunu iin nerilen farkl zmler ve zellikleri
Yorumu Avantaj Sorunu
Kopenhag
Okulu
Niels Bohr ve
David Bohm
Gzlemci, dalga
fonksiyonu olasl$yla
rastlantsal sonular
grr
Gzlem ile e!le!en
tek bir sonu ortaya
kar
Dalga fonksiyonunda kmeye
gerek duyar. Olaslklar dalga
fonksiyonu ile belirlenir.
Rastlantsaldrlar.
Schrdinger denklemini
bozar.
Psikofizik
paralelcilik
John von
Neumann
Nedensel-belirlenimci
ve gzlemcisiz bir
srele, nedensel-
gzleme ve lme
dayal sreci ayr ele
almak gerekir
Do$ada gerekte ve
olan ile do$ann
gzlenmesi ile var
olan ayrr.
Her iki durumun nasl
ili!kilendirilece$i belirsizdir.
oklu
Dnyalar/
Zihinler
Hugh Everett

st ste durumlar
onlar izleyenlerle
birlikte ayr
dnyalarda bulunur
Schrdinger
denklemi daima
i!ler. Dalga
fonksiyonu asla
kme gstermez.
Kabul edilmesi zor bir iddia.
Her gzlemde artan oranda
paralel dnya ve gzleyen
ki!iler olu!ur.
Dekoherans
(E'durumdan
kma)
Max Tegmark
Objenin etrafndaki
evre ile etkile!imiyle
st ste binmeler
hzla da$lr.
Deneysel olarak test
edilebilir. Niin
herkesin, dnyay
kuantum yerine
klasik grd$n
aklar.
Kopenhag ve oklu dnyalar
yorumunu ortadan kaldrmaz.
Wignerin
Arkada'
Eugene Wigner
Bilinli gzlemciyi,
kedi-alet ve di$er
elemanlardan ayr
tutar. Ayrca ikinci bir
gzlemciyi (arkada!)
devreye sokar.
Bilinci de denklemler
iinde ele alr.
Bilinli gzlemciye
ayr bir nem verir.
Bilin de$i!kenini fizik
denklemleri iine sokmak
lazm ama nasl?

Walkern
Gzlemleyici
Kuram
Evan Harris
Walker



Bilin kuantum
mekani$indeki eksik
gizli de$i!kendir.
Gzlemlenen,
gzleyen ve sinir
sistemini bir arada
ele alr.
Sadece grme sinirinin bilgi
ta!masn ele ald$ndan
yeterli bilgi vermez.
Ynlendirilmi'
Nesnel
)ndirgenme
Roger Penrose
Enerji ve ktle ile
ilgili indirgenme
zamann hesaplama
Beyindeki temel yap
ta!larna
uygulanabilir ve
makro-mikro
ayrmn ortaya
koyabilir.
Dalga fonksiyonunun kmesi
iin bilince gerek olmad$n
ne srer. Di$er birok fiziki
nesnel indirgenme denilen
kuantum mekani$i yamasn
kabul etmez.
Poincar
Rezonanslar
Ilya Prigogine
Kuantum mekani$inde
kendisi ile at!an bir
durum var ve bu
Poincar rezoananslar
ile a!labilir.
Kuantum
mekani$indeki dalga
fonksiyonu yerine
yo$unluk matrisi
olasl$n ele alr.
Yaygn kabul gren bir
yakla!m sunamam!tr.

27
Hawking S, Penrose R. Uzay ve zamann do$as. Sarmal yaynevi. ev: Dalbelge U.Ekim 1996.

Dr. Sultan Tarlac www.KuantumBeyin.com
Serbeste da!tlabilir, ki$isel kullanm iindir....

17

8. Poincar Rezonanslar
Ilya Prigogine, evreden gelen ola$an kar!klklar, dalgalanmalar sistemin kuantal
zelliklerini bozacak ve bylece lmden sorumlu tutulacaktr. Ancak, evre kavram
neyi ifade ediyor? Bir nesne ve evresi ayrmn kim yapyor? diyerek lme sorununa
getirilen farkl zm yakla!mlarn tatmin edici bulmaz.
Prigogineye gre dalga fonksiyonu terimlerinde bireysel bir betimleme ve
olaslk da$lm terimleriyle istatistiksel bir betimleme vardr. Dalga fonksiyonunu
belirleyen Newton denklemi gibi belirlenimci ve tersinir (simetrik) olan Schrdinger
denklemi bir yanda dururken, di$er yanda lme srecine ba$l, tersinmez dalga
fonksiyonu kmesi ifade edilir. Bu tuhaf bir yapdr. Bu nedenle, bir yenilik
getirilmelidir ve lme srecinin znde tersinmezlik iermesinden dolay, KM ile
at!r. nk, KMde tersinmez srelere yer verilmez. Bu nedenle durum klasik
mekani$e benzer. Prigogine, KMe Poincar rezonanslarna ba$l kararszl$n
uygulanmasnn bir zm olaca$n ne srer. Bu durumda KMnin temel nesnesi artk ,
dalga fonksiyonu de$il, klasik mekanikteki . (KMde yo$unluk matrisi de denir)
olasl$ olur. .(q,p,t) olaslk da$lm hem uzaysal konumlara (q) hem de
momentumlara (p) ba$ldr. Prigogine, konumlar ,
(q)
ya da momentumlar ,
(p)
!eklinde
yazabilece$imizi belirtir. Ancak, KMde temel bir kural olan belirsizlik prensibi ayn
anda ikisinin hassasiyetle kullanmn engeller. , kuantum durumu, olaslk genli$i
gsterir ve olaslk genliklerinden tam anlamyla olaslklara gei! sa$lanabilir. KMdeki
lm sorunu bylece ortadan kalkar, dalga fonksiyonunun indirgenmesine gerek
kalmaz. Gzlemci hibir zel rol oynamaz. Temel byklk olaslk genli$i de$il, bizzat
olasl$n kendisi olur ve lm arac bozulmu! bir zamansal simetri gsterir.
28


Dalga Fonksiyonunun Bilinsiz kmesi
Kuantum kme sadece insan varl$n da m gerekle!ir? Retinaya bilgi ula!madan
nce mi, retinaya lme bilgisi ula!tktan sonra m? Gzdeki retinada omak
hcreleri, rodopsin olarak adlandrlan fotona duyarl iki pigment ierirler. )lki
hcre zarna ba$l proteini olan opsindir ve ikincisi olan 11-cis retinale kovalent
olarak ba$ldr.
29
11-cis retinal molekl, 6 adet tekli ve iftli ba$lanm!, uzun
bir doymam! elektron a$ ierir. Bir rodopsin moleklnn a$rl$ 410
4
nukleon
(ntron+proton says) ve ap yakla!k 410
-7
cmdir.
30
11-cis retinalin aktif yeri
ise 40 kadar atomdan olu!an, 10 Angstrm bykl$nde bir yapdr.
31
Bu yapya
(gze) gelen !nlar ya da kuantum mekaniksel !k fotonlar gelince ne olur?
Foton retinal moleklde, 11. ve 12. karbon atomlar arasndaki ba$ tarafndan
emilir ve ardndan en st orbitalden bir elektron uyarlarak / durumundan /*
durumuna gei! yapar. Elektronun uyarlm! olmas (/*), bu ba$ evresinde
karbonu C
11
ve C
12
arasnda serbeste dnmesine imkan verir. Bu yapsal
de$i!iklik, cisten transa dn!m olarak adlandrlr ve olay 200 femto saniye
(fs) srer. Bu dn!mle opsin molekl ayrlr ve bir dizi de$i!ikliklere neden
olur. omak hcre zarlarndaki Na
+
kanallar kapanr. Bu olaydan nce Na+ akm
serbest olarak devam ederken, bu yolla omak hcre ii daha d!k potansiyele
ula!r. Na
+
kanallar kapand$nda, byk bir potansiyel fark olu!ur (hcre ii
daha negatif, hcre d! daha pozitif olur). Bu potansiyel fark elektrik akmna
dn!r. Bu !ekilde, bir foton rodopsin molekln uyard$nda, 10
6
Na
+
iyonu
veya yk, omak ierisine giremez, 1 pAlik, yakla!k 200 msan sren elektriksel
akm olu!ur.
32
Bu, Na iyonu ba!na ayn zamanda 210
-13
ile 1,610
-19
Coulomb
yke e!de$erdir. Bunun anlam !udur: bilgi mikroskobik seviyeden orta derecede
makroskobik (mesoskopik) seviyeye karlr. Ardndan optik sinirde 2-3 aksiyon
potansiyeli olu!turur. Hatta daha da glendirilerek makroskobik veya klasik
dnyaya ula!trlr.

28
Stengers I, Prigogine I. The End of Certainty. Free Press, 1997;48:129.
29
Wald G. The molecular basis of visual excitation. Nature 1968;219:800-807.
30
Adler S. Lower and upper bounds on CSL parameters from latent image formation and IGM heating. 2006, quant-
ph/0605072.
31
Mathies RA. Photons, femtoseconds and dipolar interactions: A molecular picture of the primary events in vision.
Rhodopsin and Phototransduction. John Wiley and Sons, N.Y. 1999.
32
Rieke F and Baylor D. Single-photon detection by rod cells of the retina. Rev Mod Phys 1998;70:1027-1036

Dr. Sultan Tarlac www.KuantumBeyin.com
Serbeste da!tlabilir, ki$isel kullanm iindir....

18
$ekil. Fotonun etkisi ile cisten transa dn!m.

Aslnda retinaya arpan bir fotonla kuantum mekaniksel fotoelektrik etki
arasnda herhangi bir fark yoktur. Foton enerjisini emen bir atom ya da
molekln, herhangi bir orbital elektronunu d!ar samas fotoelektrik etkidir.
Bu etki fotonun dalga fonksiyonunun kmesidir. 11-cis retinalin kk yaps
dolays ile retinada olan olay tam olarak kuantum mekanikseldir. Bu a!amadaki
olay, glendirilerek makroskobik seviyeye ula!trlr. Bu dn!m sadece insan
gznde olmaz. Gzler olmadan da tek hcreli olan ve !$ alglayabilen
glenalarda ya da siyanobakterilerde de olur olu!ur. Bu !u anlama gelebilir:
dalga fonksiyonu kmesi (bilinli) insan olmadan da olabilir.

Sonu
Btn bu yakla!mlardan anla!laca$ zere, KMde, henz son noktann konmad$ bir
lme sorunu vardr. 'imdiki ve gemi!teki tart!malara bakld$nda bu yapay
olu!turulmu! bir sorun de$ildir. Bu sorun ierisine, gzlemciyi ve gzleyenin bilincini
katmadan, denklemlere bilin de$i!kenini eklemeden zlemeyecek grnmektedir.
Bu denklemleri geli!tirdi$imiz ve anlad$mz zaman da evren anlay!mz devrimci bir
!ekilde, kkten de$i!ecektir.


Dr. Sultan Tarlac www.KuantumBeyin.com
Serbeste da!tlabilir, ki$isel kullanm iindir....

1

Peki, Sorun Nerede?


Bilimsel yntemin ekillenmesi, 16. yy Avrupas#nda balam# ve ard#ndan muazzam bir
devrimle gereklemitir. Evren, gizemli ve insan akl#n#n tesinde olmaktan #karak,
mekanik ve dzenli bir nitelikle anla#lmaya balanm#t#r. Kopernikin gelitirdi$i
kuram#n ard#ndan, Gne-Dnya ve insan#n art#k evrenin merkezi de$il, sadece birok
gezegenden biri ve galaksimizin bir kesinde, kendi blgesinde dnen, olduka
gsterisiz bir blge oldu$u anla#lm#t#r. 'nsan merkezli evren ortadan kalkm# ve byk
bir hayal k#r#kl#$# yaratm#t#. Ama a$#m#z#n fizik bilimi insan# tekrar evrenin tam
merkezine yerletirdi. Uzun y#llar, bir deneydeki ayn# balang# koullar#n#n her zaman
ayn# sonucu verece$i, deneycinin nemli olmad#$# ve fiziksel dnyan#n fiziksel bir
gerekli$e sahip oldu$u kabul edilmitir.
1
Oysa 1900lerde gelien KM, bu bak# a#s#n#n
tamamen kar#s#ndad#r. Ola$andan ve al##lagelenden ok farkl# eyler sylemektedir.
Bu nedenle lme ile ilgili ortaya #kan sorular ok fazlad#r. *imdiye kadar
bilimin esas temelini oluturan, bilimsel soruturma yntemlerini terk etmemiz mi
gerekiyor? Sistemi, st ste olma durumundan #kart#p, nihai bir gerekli$e indirgeyen
nedir? Wignerin arkada# m#? Kedi mi? E$er bu bilinli beynin bu sonucu ise, kedinin
bilinli olmad#$#n# nereden biliyoruz? Ya da kutunun iinde kedi ile birlikte eki mi
nihai sonuca ulamay# sa$l#yor? Hibir insan#n olmad#$# bir ormanda bir a$ac#n y#k#lmas#
ses #kar#r m#? Kimse bakmad#$#nda Ay orada m#d#r? Apa#k olmayan ilkelerden #kar#lan
sonular#n hibirisinin apa#k olmamas# nedeni ile temel ilkelerimizde mi bir sorun var?
Do$ru ilkelerimiz oldu$unda ve onlar#n ard#ndan gitti$imizde, bir gn gelip mutlaka
baka gereklerle kar# kar#ya kalacaksak o gerek nerededir? Descartesin 17. yyda
dedi$i gibi bir sorunla m# kar# kar#yay#z?
Bylece, felsefeyi incelemek ve bildiimiz tm gerekleri s#k#ca ortaya
#karmak istiyorsak, ilk nce nyarg#lardan kurtulmam#z ve eskiden
doruluuna inand##m#z tm d$nceleri ya da kan#lar#, yeniden gzden
geirinceye dein, yanl#$ kabul etmemiz gerekmektedir. Bundan sonra
zihnimizdeki kavramlar# yeniba$tan incelemek []
2

Bu ifadeyi dikkate alarak, daha nceki felsefi dncelerimizden tam olarak
s#yr#lamad#$#m#zdan m# kuantum mekani$inin felsefi yorumunu uygun ekilde
yapam#yoruz? O zaman, bir ekilde zihnimizin derinliklerinde var olan eski dnceleri
bir kenara koymak iin beynimizi elimize al#p bir snger gibi s#kman#n zaman# geldi
galiba. Eski felsefeye ba$l# olmak, adeta bir ayak ba$# gibi. Kuantum mekani$inin
do$urdu$u yeni dnceleri anlamam#z nnde bir engel gibi durmakta. Akl#m#z#
gerekti$i ekilde kulland#$#m#zda, do$ru dnmeye ve en stn bilgiye kavumaya
yetenekli oldu$una gre, bu sorunu zmemek iin bir neden yoktur.
Paul Davies, Fiziksel bilimin amac#, bu ki$ile$tirilmi$ ve yar# znel dnya
gr$nden kurtulmak ve gzlemciden ba#ms#z olan bir gereklik modeli in$a
etmektir. Bu amac# elde edebilmek iin kullan#lan geleneksel yntemler;
tekrarlanabilir deneyleri makine ile lm, matematik denklemlerdir. Bilim taraf#ndan
sunulan bu nesnel model ne kadar ba$ar#l#d#r? Onu alg#layan insanlardan ba#ms#z
olarak var olan bir dnya gerekten tarif edilebilir mi? diye sorar.
3
Tarif edilirse de
nas#l tarif edilebilir. Stephen Hawking Evreni olduu $ekilde grrz, nk var#z
diyerek bir yan#t verir. Hi kimsenin olmad#$# bir ormanda, uzun sreli bir ses kayd#
yapsak ve daha sonra bunlar# dinlesek, e$er y#k#larak ses #karan bir a$a varsa onu
duymayacak m#y#z? Ya da ormandaki ku seslerini kaydedemeyecek miyiz? Mant#ksal
a#dan elbette ki duyaca$#z ve kaydedece$iz!
Kuantum mekani$indeki lme sorununun alt#ndan kalkmak iin, nce sorunun
temelinin nereden kaynakland#$#n# anlamaya al#mak gerekir. Sorunun kaynakland#$#
noktay# bulmak hemen hemen sorunu zmekle eanlaml# gibidir. Dolay#s# ile olas# sorun
noktalar#n# gzden geirelim.

1
Hodbhoy P. 'slam ve Bilim. Cep Kitaplar#, 2.bask#, 1993; 35.
2
Descartes R. Felsefenin 'lkeleri. Say Yay. ev: M. Ak#n,1998;107.
3
Davies P. Other Worlds. JM Dent ve Sons Ltd. Londra 1981.

Dr. Sultan Tarlac www.KuantumBeyin.com
Serbeste da!tlabilir, ki$isel kullanm iindir....

2

1. Kullanlan Dilin Yetersizli!i
Bilim dilini, bilimden ve dilden ayr# dnmek mmkn de$ildir. Bilim dilinin en nemli
bileenleri, terimlerdir: Terimler, genel olarak, sanat, bilim alanlar#nda kavramlar#n
nesne, olay ya da durumlar#n kar#l#$# olan, kesin, tek, zel anlaml# szcklerdir. Bilimin
dnemin dilinden de ba$#ms#z olmad#$#n# gz ard# etmemek gerekir. Bilim de dahil her
tr duygu ve dnce ifadesini dilde bulur, dolay#s#yla gerek bir dnce etkinli$i
ancak yksek olgunlu$a erien dillerle var olur. Bilgilerimizin bilimsel bir nitelik
kazanmas#, ancak ortak anlat#m arac# olan dilde ifade edilmesi ile mmkndr.
Szckler, gerekte eylere yap#t#r#lm# birer etikettir. Ne var ki szckler ve eyler
aras#nda bire bir eletirme gerekte mmkn de$ildir, nk evrendeki her eye ayr#
bir isim bulunup kullan#lamaz. Bylelikle eylere, onlar#n ortak zelliklerinden
yararlan#p ortak olmayan zellikleri gz ard# edilerek adlar verilmitir.
Kavram, szck ve nesne ilikisine bakt#$#m#zda, kavram ile szck aras#ndaki
ilikinin, szc$n kavrama ait bir etiket oluu nedeniyle tan#msal oldu$unu, kavram ile
nesne aras#ndaki ilikinin ise gzlemden kaynaklanan ve bizim d##m#zda oluan
nedensellik ta#d#$#n# grrz. Nesne ile szck ise, kavram arac#l#$#yla birbirlerine
ba$lan#r ve buradaki iliki de uzla#msald#r, ortak olarak kabul edilmeye ve kullan#m
al#kanl#$#na ba$l#d#r. Szck, kavram#n ad#d#r ve kavram da szc$e verilen anlamd#r.
4





Werner Heisenberg, Gzlemlediimiz $ey, doan#n kendisi deildir; doan#n,
ynelttiimiz soruya verdii cevapt#r der. lme dzene$i gzlemci taraf#ndan
yap#lm# bir eydir. Gzlemini yapt#$# ey de, do$an#n kendisi de$il, soruyu
biimlendirme tarz#ndan etkilenmi do$ad#r. Bohrun ifadesine kat#larak hem seyirci
hem de oyuncu oldu$umuzu tekrarlar.
5
Heisenberg, belki do$rudan bilincin kendisini
kastetmemiti, ama bir anlamda bir deneyden #kan sonucun gzlemcinin bilincine ve
bir tak#m nrofizyolojik dzeneklere ba$l# oldu$unu ne srmt.
Heisenbergin belirsizlik ilkesi, makro ve mikro ayr#m#na bir s#n#rlama getirir. ,-
psi fonksiyonu, uzay ve momentum gibi iki ba$lant#l# dinamik de$ikene ayn# anda
ba$#ml# olamaz. Bu ilke, mikroevrensel nesnelerin fiziksel halini betimlemek iin seilen
baz# niceliklerin birlikte kullan#lmamas# gibi bir s#n#rlama getirmitir. Bu s#n#rlamaya
ilave olarak, mikroevrensel nesnelerin halini betimlemek iin de makroevrensel
nesnelerin zelliklerini dile getiren dilsel ifadeler kullan#lmaktad#r. Dilin kullan#m#ndaki
bir uyumsuzluk udur: nas#l olur da kuantum mekani$ine gre genelletirilmesi daha az
olan klasik fizi$in terimleri ile mikroevrenden sz edilmesi mmkn olabilir?
Mikroevreni, makroevrenin dilsel ifadeleri ile betimlemek mmkn mdr?
(Mikroevreni, makroevrenin dilsel ifadelerini kullanarak betimlemek, Kopenhag bak#
a#s#n#n ilkelerindendir).
6

Gzlemlemedeki as#l sorunlardan biri de kuantum mekani$inde kullan#lan
dildir. Bu nedenle, belirli ilkeler zerinde kaskat# direnmek yanl#t#r. Dilin kendi

4
Yalg#n . Trke ve Bilim. Ayd#nlanma 1923 Dergisi. 2004;51:43-48
5
Heisenberg W. Fizik ve Felsefe. ev: M.Y. ner. 'stanbul 1993. s:39
6
Ko Y. Teorik Fizik Monografileri. Cilt 1. 'st niv Yay. 1983
Szck Nesne
Kavram
Nedensel
'li$ki
Tanmsal
ili$ki
Uzla#msal 'liki
$ekil. Dilde kavram ve szck-nesne
ilikisinin gsterimi.

Dr. Sultan Tarlac www.KuantumBeyin.com
Serbeste da!tlabilir, ki$isel kullanm iindir....

3
kendine gelimesini ve yeni durumlara zamanla kendili$inden uymas# beklenebilir. Bunu
daha nce Genel ve zel Grelilik teorilerinde de yaad#k. Ama zaman ierisinde sorun
zld. Ancak, btn bunlar#n iinde en zor dil sorunu, kuantum mekani$indedir ve
zm o kadar kolay olamayacakt#r. nk, S#radan gnlk dil kavramlar# atomun
yap#s#na uygulanacak trden de$ildir ve dildeki kavramlar# matematik sembollerle
ba$dalat#rmak iin elimizde bir k#lavuz da bulunmamaktad#r.
Descartes#n y#llar nce kullan#lan dil hakk#nda dikkat ekti$inden ok farkl#
durumda de$iliz:
Kavramlar# kendi az#m#zla belirtmek iin baz# szlere bal#yoruz ve
$eylerden ok, o szleri an#ms#yoruz. Bunun iin, kavrad##m#z $eyi, onu
belirtmek iin seilen szlerden tmden ay#r#nca, hibir $eyi kolay ve a#k
anlayamay#z. Bylece insanlar#n ou, dikkatlerini $eylerden ok szlere verir;
bu nedenle, ou zaman anlamad#klar# kavramlara inan#r, anlamay# pek
anlamazlar.
7

Heisenberg dile zg bir yasa olan ncnn olmazl##/tertium non datur
yasas#n#n de$imesi gerekti$ini belirtir. nk, klasik mant#$#n kabul etti$i zere, ileri
srlen sav, bir anlam ta#yacaksa ya bu sav#n kendisi ya da onun olumsuz biimi do$ru
olmak zorundad#r. Yani nmde bir kitap var ve nmde bir kitap yok ifadelerinden
ya birincisi ya da ikincisi do$rudur. nc bir imkn yoktur. Bu tnelleme olay# iin de
geerlidir. Nesne ya soldad#r ya da sa$da, nc bir durum yoktur. Ya da bir top ya
gridir ya da de$ildir. Di$er bir deyile, nesne bir zelli$e ya sahiptir ya da de$ildir. Ama
KMde nc bir durum vard#r: st ste binme hali. Elimizde bir k#rm#z#, bir de mavi
top var. Ama KM st ste binme durumunun oluturdu$u ve hi kimsenin grme ans#
olmad#$# gri topun var oldu$unu ne srer. Richard Feynman da ayn# konuya de$inerek
Kuantum dilinde, birletirilerek do$adaki olaylar#n hemen hepsini anlatabilecek
kelimeler ve cmlelerin yaz#labilece$i sonlu say#da harf var m# acaba? diye sorar.
8

Anla#ld#$# zere, KM iin yeni bir dil oluturmal# ve sa$duyumuza kar# gelen
at#malar# ortadan kald#rmak iin yeni dili kullanmal#y#z. Ancak bu nas#l olacak? Bunun
iinde aba gsteren fizikiler ve felsefeciler olmutur.

Yeni Bir Dil Olu'turma abas
Modern mikrofiziksel aralar yard#m# ile atomlar# ve onlar# oluturan $eleri detayl#
olarak gzlemleyebilmekteyiz. Ancak, byle bir gzlem tecrbesini gnlk yaam
tecrbesi ile kar#lat#ramay#z. Bu durumda elde edilen bilgiler, do$rudan duyusal
alg#laman#n bir sonucu de$ildirler. Aslan duyular#m#z#n dnyas#na dayanan gnlk
konuma dilimiz ve kelimelerimiz, atom alt# fenomenleri ve gzlemleri a#klamakta
yetersiz kal#r. Bu be duyunun d##nda olan bir gzlemdir. Elde edilen yap#
matematikseldir ve bunlar# ifade edebilecek ve a#klayabilecek kar#l#klar normal
gnlk dilin iinde bulunmaz. O zaman ne yapmal# Buna uygun bir dil oluturmal#y#z.
Fiziki David Bohm (1917-1992), felsefi ve psikolojik bak# a#s# ile alternatif
bir dil iin giriimde bulunmu ve k#smen dikkat ekmitir (1980).
9
Bohmun fikri,
modern dillerde kullan#lan zne-fiil-nesne cmle yap#s#na dayan#r. Bu klasik yap#ya ek
geili fiil, zne ve nesne aras#ndaki bolu$u aprazlar. Baz# eski dillerde, rne$in,
'branicede klasik dillerdeki cmle yap#s#n#n aksine fiil cmlenin ba#nda yer al#r. Asl#nda
Bohmun yapmaya al#t#$# yeni dil zelli$i bir dereceye kadar Arapada vard#r.
Bohm bu yeni dilin geliimine rheomode (rheo--den, akmak) der ve dilde yeni
bir yap# gelitirir: Bizim dncelerimizdeki birincil hareket dilin yap#s#na sokulur ve
birincil rol oynayan isimden ziyade fiil yap#s#na girer der. Bundan yola #karak, farkl#
anlamlar# olan kelimeler retir. Bu yeni dilin kullan#m#, kuantum mekani$i, bilisel
durumlar ve bilin ve gere$in lkesine girmek iin bir yoldur. Bohmun dili alg#sal ve
bilisel aktivitelerle ilgilidir. Bu rheomode kelimelerden her biri bilincin hareketine
bir bak# olarak zelleir. Ancak, e$er gere$in tm bu ise, eyler, dnceler ve
kelimelerle toplam#n# ifade edebilir miyiz?


7
Descartes R. Felsefenin 'lkeleri. Say Yay. ev: M. Ak#n,1998;106.
8
Feynman RP.QED,The Strange Theory of Light and Matter. Princeton Univ Press. 1988;86.
9
Bohm D. Wholeness and implicate order. Routledge and Kegan Paul Publs., 1980.

Dr. Sultan Tarlac www.KuantumBeyin.com
Serbeste da!tlabilir, ki$isel kullanm iindir....

4
Tablo. David Bohmun oluturdu$u yeni dilden (rheomode) baz# kelimeler ve anlamlar#
10

to levate Dikkati kendili$inden ve s#n#rs#z olarak ne olursa olsun zerine ynlendirmek.
to re-levate Belli ieri$i tekrar dikkat dzeyine #karmak, ...dnce ve dilde... n ek re-
to levatein yeni bir ortaya #k##n# ima eder. Tekrar ortaya #kma ayn#
eylerin tekrar# anlam#na gelmez.
re-levation Dikkatin ieri$ine tekrar ve tekrar dikkat verme devaml#l#$#
to vidate 'ngilizcedeki seeing kelimesinden tretir. Kendili$inden ve s#n#rs#z olarak
dikkati bir eyin zerine vermek anlam#na gelir. Sadece nedir? ile s#n#rl#
de$il, kelimenin kendisinin de ilevini a$#r#r. Bu kelime ile Bohmun
oluturdu$u dildeki alg#lama (perception) ve dikkat (attention) iki ayr# ey
de$ildir. 'kisi tamamlay#c#d#r.
to di-vidate 'ngilizcedeki to divide veya to see separate=ayr# olarak grmek
kelimesinden tretir. Kendili$inden dikkat ile eyleri ayr# olarak grmek...
sadece ayr#klar#n ieri$ini de$il; ayr#klar#n ilevini de bilmek, ilevini de
tan#mlayabilmeyi ierir.
to structate 'ngilizcedeki structure, structuringden oluturur. Esas anlam# Latince
Struereden gelir ve ina, byme ve de$iimi gsterir. Latince ek olan
ura bir eyi yapma hareketi anlam#n# verir. Bu nedenle Bohm bunun
rheomode kar#l#$#n# to structate=yapmak ve yap#lar#na ayr#t#rmak (dissolve)
olarak verir.

Yeni bir dil oluturma abas# Bohmdan nce Jacques Derrida (1930-2004)
taraf#ndan da yap#lm#t#r. Martin Heideggerden (1889-1976) etkilenerek, dilin insana
ait bir ey olmad#$#, aksine insan#n dile ait bir ey oldu$u fikrine kat#l#r. Bu anlamda dil
asl#nda insanla konuuyordur ve dil dnceyi belirler. Bu zeminde fikrini gelitiren
Derrida, Bat# felsefecilerinin, dncelerin dile ne kadar ba$#ml# oldu$unu
anlayamad#klar#n# ne srer. Derrida, konuma ve yaz# dili aras#nda da bir ayr#ma kar#
#kar. Konuma do$rudan do$ruya dncenin bedenlemesiyken, yaz# konuman#n
ikincil gstergesidir. Ve Derridaya gre tm dnceleri ifade edebilecek ideal bir dil
yoktur.
Yeni bir dili yapay olarak oluturma abas# bir bak#ma bir paradokstur.
Dncelerimizi ve bilgilerimizi birbirimize aktarmay# sa$layan dil, milyonlarca y#l#n ve
milyonlarca insan#n gelitirdi$i bir birikimdir. Bu birikimin zerinden atlayarak,
dnceleri ve kavramlar# daha iyi anlatan bir dil gelitirme abas# daha ok insan#n
kendi glgesi zerinden z#plamas#na benzer bir durumdur. 'nsan kendi glgesi zerinden
z#playabilir mi? Z#playamaz ise de e$ilip bklerek ya da yn de$itirerek glgesinin
eklini ve bykl$n de$itirebilir. Dolay#s# ile yapay yeni bir dil yaratma abas# ilk
bak#ta anlams#z grnmektedir.

2. Sistemin Bilgisi (Enformasyonu)
lmenin anlam# enformasyon/bilgidir. Yaln#zca sinir biliminde de$il, bilimin di$er
birok dal#nda da bilgi kullan#l#r. Bilgi teknolojisi, biyolojik bilgi ileme, kuantum
bilgi... Her kavram ayn# anlamdad#r. Bilgi bir anlamda da entropinin di$er bir ifadesidir.
Bilginin bizim iin anlam# vard#r. Bu ak#ll# bir olu taraf#ndan verilen kavram iinde
anlam#n#n ortaya #kt#$#n# gsterir. st ste binme durumlar#, fizik iin anlam ve nem
ta#yan bilgiler ierir. Bilgi, anlam ve nem ynyle kendini len lme ayg#t#na
ba$#ml#yken, sistemin btnn oluturan gzlemci, gzlenene de ba$l#d#r. Bir bilginin
anlam#, bir dilin sz dizimi ya da dil bilgisi ile ortaya konulamaz. Bilgi st ste binme
konumunda oldu$u gibi, btnseldir ve an#nda de$iebilir. T#pk#, ayn# anda iki biimli
olabilen resimler gibi. Heisenbergin belirsizli$i de bir eit bilgi ierir. Bu ilke, ayn#
anda hem h#z# hem de konumun bilgisine ulamam#z# engeller. Birinin bilgisini elde
etti$imiz lde di$erinden fedakrl#k yapt#rt#r bize.
11

Klasik fizik ve kuantum mekani$i aras#ndaki en nemli farkl#l#klardan birisi
bilgi/enformasyon kayb#d#r. Bir klasik sistem, bir kuantum sisteminde olandan ok
daha fazla bilgi ierir. nk klasik de$ikenler herhangi bir de$er alabilirler. Ancak,
kuantum sistemi ayr#k de$erler al#r. Klasik bir sistemi, kuantum sistemine
dntrmek iin bilgi kayb# olmal#d#r. Bu nedenle do$a ok seviyede klasik davranmay#
tercih eder. Entropisini art#rmaya e$ilimlidir.

10
Stamenov MI. The rheomode of language of David Bohm as a way to re-construct the access to physical
reality. Chapter 9, In Brain and Being. Ed. Globus G. 2004;147-164.
11
von Lucadou W. Ruh ve Kaos. ev:V.Atayman. Say Yay#nlar#, 'stanbul 2000;159-1164.

Dr. Sultan Tarlac www.KuantumBeyin.com
Serbeste da!tlabilir, ki$isel kullanm iindir....

5


Resim. Rosetta ta#n#n zerinde farkl# dilde
(Eski M#s#r, Grek ve M#s#r demotik) yaz#lm# ayn#
ifadeler bulunur. Bilgi de$eri, sadece resimden
bak#ld#$#nda anla#lan, ta, k#r#k ve ekil-
resim yaz#s#d#r. Yunanca ya da hiyegrolif
yaz#s#n# okumay# biliyor olsayd#k, bilgi de$eri
bizim iin kar#lat#r#lamayacak kadar fazla
olurdu. T#pk# Yunanca bilen birinin, bu dilden
yararlanarak hiyegrolif yaz#s#n# okumay#
baarmas# gibi.

Bilginin anlam# ile bilgi miktar# birbirinden farkl#d#r. T#pk# bir dil gibi. Claude
Shannonun (1916-2001) gelitirdi$i bilgi bak# a#s# anlam# de$erlendirme a#s#ndan
elverisizdir. Sadece bilgi miktar#n# bit cinsinden niceler. Bu durumda bykl$ 950
Kbayt olan bir veri ne anlama gelir? O zaman bilginin anlam# nas#l belli olur? Anlam, yol
at#$# tepki ve sonularda ifadesini bulur. Byle bilgiye Pragmatik Enformasyon (Yararc#
Bilgi, PE) denir. Bize ulaan bir bilginin (telefon konumas#, gazete haberi) anlam# bizim
zerimizde yapt#$# tepkisel de$iikliklerle kendini belli eder. Miktar olarak (bit) ayn#
byklkte bilgi olmas#na ra$men, anlam# ve ona kar# verilen tepki ok farkl# olabilir.
'nternetten indirilen 950 Kbaytl#k bir resmin anlam#n#n ne oldu$u ve sizde nas#l bir
tepki oluturaca$# ieri$inin ne oldu$una ba$l#d#r: bir mzik mp3, mpegi olabilece$i
gibi bir jpeg resmi de olabilir. Her durumda ayn# miktarda bilgi olmas#na kar#n, ieri$i
ve anlam# farkl#d#r. Her ikisine duygusal a#dan verece$imiz tepki ok farkl# olacakt#r.
Ernst Weizacker, PEnin iki zelli$ini ortaya koymak iin ilk-kezlik ve
do$rulama eklinde bir iliki ortaya att#. Ona gre, PE ilk-kezlik ta#mal# ve
do$rulanm# olmal#d#r. PE bu iki bykl$n bir rndr. Bilmedi$imiz dille yaz#lm# bir
gazete, bizim iin ilk-kezlik ta#r ve bizim iin hibir anlam ifade etmez (PE iermez).
Bir gn nce okudu$umuz kendi dilimizde bir gazete iin ilk-kezlik sz konusu de$ildir,
sadece gazeteye bakarak h#zla geeriz ve bir nceki gn okudu$umuz sayfalar#n bilgisini
h#zla do$rular#z. PE, ilk-kezlik ve do$rulaman#n orta dzeyde (%50+%50) oldu$u
koullarda en st dzeydedir. 'lk-kezlik ve do$rulama birbiriyle ters ilikilidir. 'lk-kezlik
art#nca do$rulama oran# azal#r, do$rulama oran# art#nca ilk-kezlik azal#r.



Dr. Sultan Tarlac www.KuantumBeyin.com
Serbeste da!tlabilir, ki$isel kullanm iindir....

6



Canl#lar#n davran# zelliklerini belirlemede kullan#lan zerklik ve
gvenirlilik kavramlar# PE ile ilikilidir. zerk davranmak, zgr irade durumunu
kazanmak demektir. zerk olmak, sistem hakk#nda bilgi dzeyimizi azalt#r,
bilgisizli$imizi art#r#r, nceden ne yapaca$# ya da nas#l davran#laca$#n# tahmin etmemizi
engelleyerek belirsizlik lsn art#r#r. Gvenilirlik ise sistemin nas#l davranaca$#n#
tespit edebilme derecesidir, tahmin edilenin d##na #kma olmaz. Bu nedenle belirsizlik
dzeyini azalt#r. Dolay#s#yla, zerklik ve gvenirlilik aras#nda btnleyici bir iliki
vard#r. Bir sistemin zerkli$i art#nca gvenilirli$i azal#r, gvenilirli$i azal#rsa zerkli$i
artar. Her ikisi sistemin davran#lar# ile ilgili kavramlard#r. zerklik ve gvenilirlik
gzlenen sistemin (iten) tan#mlanmas#nda kullan#lan de$erlerdir. 'lk-kezlik ve
do$rulanabilirlik ise sistemi d#tan tan#mlar. 'ten ve d#tan yap#lan bu tan#mlama
birbirini tamamlar. Dolay#s#yla PE a#s#ndan bak#ld#$#nda; PE=Gvenirlilikzerklik ve
PE=Do$rulanabilirlik'lk-kezlik denklemi yaz#labilir veya her ikisi bir araya getirilebilir.


Pragmatik
Enformasyon
Miktar
0 100
Do!rulama
$lk-kezlik
'ekil. Pragmatik
enformasyonun,
do!rulama ve ilk-kezlik
ile olan ili$kisi

Dr. Sultan Tarlac www.KuantumBeyin.com
Serbeste da!tlabilir, ki$isel kullanm iindir....

7
$ekil. Alg#lamam#z bize kesikli yan#lsamalar yaparak,
resmi bazen yal# ve sakall# bir adam, bezen sokakta yan
yana duran bir kad#n-erkek ve kpek olarak
alg#lamam#za neden olur. Resmin genel yap#s#
de$imedi$i halde, her durumda ald#$#m#z bilgi de$eri
de$iir.

KMde yap#lan gzleme PEde dahil edilmelidir. Sonuta yap#lan gzlemle elde
edilen bir bilgi vard#r. Gzlem ncesi, dalga fonksiyonu zgr ve ba$#ms#z bir
durumdad#r. Gzlenmemi olan nesne gibi belli bir yere konumlanmak yerine, ayn# anda
mmkn olan birok yerde bulunur. Ayn# anda her yerde ve hibir yerdedir. Bu durum,
zerklik ve gvenilirli$in belirli oranlarda kar##m#n# temsil eder. Ama sistem gzlenmek
iin deney dzene$ine sokuldu$unda, ba$#ms#zl#$# s#n#rlan#r ve nas#l davran#lar
sergileyece$i konusunda gvenilirli$i artar. Ancak, ayn# oranda zerkli$i de azal#r ve
sistemde zorunlu bir de$iiklik ortaya #kar. Gzlendi$i/bak#ld#$# zaman, birok
olas#l#ktan birine nesnelleir. Kk bir nesne olarak donar. Bu geiler esnas#nda,
zerklik-gvenilirlik parametrelerinde de$iiklik olur. Sistemin PE de$erinin hem miktar#
(nicel) hem de anlam# de$iir. Dolay#s#yla PEyi gzleyen ve gzlenen sisteme dahil
etmek gerekir.
Bu durum, bir kargan#n de$erlendirilmesi benzetmesiyle a#klanabilir. Bir
kargay# kendi do$al ortam#nda davran#lar# ynyle de$erlendirmek isterseniz zerkli$i
artar. E$er onu bir kafese koyarsan#z zerkli$i azal#r. Davranmas# gerekti$i gibi
davranmaz. Gvenilirli$i de azal#r. te yandan, kargan#n anatomisini incelemek iin onu
bir deney tahtas#na ba$lar ve organlar#n# #karak incelerseniz, elde etti$iniz gzlemin
gvenilirli$i en st dzeyde olur, ama zerkli$inden bir ey kalmaz. Hibir davran#
sergilemez.
12
O zaman, gzlemci ve deneyci olarak da bizler, beklentilerimize gre
oluturdu$umuz deney dzenekleriyle sonular# ve dolay#s# ile PE de$itiririz.


Bilginin llmesi: Bit

Programlar bilgisayar#n al#mas# ve belli konutlar# yerine getirmesi iin
insanlar taraf#ndan yap#lan mant#k algoritmalar#d#r. Programlardaki komut
dizileri, ikili say# sistemine gre kodlan#rlar: 11 00 01 10 11 01 00 11 gibi.
Bu ikili sistem mant#k devrelerinde 0 yanl#, 1 do$ru ya da bir elektrik
devresinde 0 elektrik ak#m# yok, 1 ak#m var manas#na gelebilir. Sinir
sisteminde ise 0 aksiyon potansiyeli yok, 1 var anlam#na gelebilir. 0 ve
1 ile bilgi sembolize edilir.
Bilgisayarlarda verilerin llmesinde farkl# terimler kullan#l#r. Bit,
en kk veri eleman#d#r. Esas olarak ikili say# sistemindeki rakamlard#r.
Yaln#zca 0 ve 1 de$erini al#rlar. Byte ise say#sal kodlamada kullan#lan ve
anlaml# bilgi ierebilen en kk parad#r. Her bir byte 8 bitten oluur.
rne$in, S harfi 0011 0011 ile temsil edilir. 1 kilobyte 1024 byte, 1 Mega
byte 10241024 byte ve 1 Giga byte 102410241024 byta kar#l#k gelir.

Rakam 0 1 2 3 4 5 6 7 8 9
Bit 0000 0001 0010 0011 0100 0101 0110 0111 1000 1001

Bilginin llmesini daha iyi anlamak iin rnekle al#al#m. a
kadar iareti olan bir alfabe dnelim (ikili sistemdeki 0,1 veya 29 harfli
Trk alfabesi gibi) ve iinde L kadar iaret bulunan bir M mesaj#n# ele
alal#m. Burada mesaj (M), N=a
L
forml ile ifade edilen bir N mesajlar
toplulu$unun paras#n# tekil eder. 'kili sistemde meydana getirilen
mesajlar#n uzunlu$unu belirlemek iin L yerine I kullan#l#r. Dolay#s#yla N=2
I

=a
L
yaz#labilir. Buradan, I=L.Log
a
/Log
2
sonucu #kar. I, mesaj#n bilgi de$erini
bildirmekte yani ls olmaktad#r. Bu nedenle, bir bilginin miktar#n# ikili
sistemle kar#lat#rarak lebiliriz. rnek verecek olursak; sinir hcresi
sadece bir uyar# ald#$#nda aksiyon potansiyeli oluturabilmekte (1) ya da
ei$i geemedi$inde oluturamamaktad#r (0). Burada a=2, yani de$ikenler
0 ve 1dir. I=L.Log
a
/Log
2
ve buradan da I=L.Log 2/Log 2 hesaplan#r. Sonuta,
I= bilginin miktar# 1 bit olarak bulunur.
Bu ikili iareti (0 ve 1), ikili tekrarlarsak 2
2
=4 rakam, iki iareti 3

12
von Lucadou W. Ruh ve Kaos. ev: V. Atayman. Say Yay#nlar#, 'stanbul 2000;170.

Dr. Sultan Tarlac www.KuantumBeyin.com
Serbeste da!tlabilir, ki$isel kullanm iindir....

8
kere yan yana tekrarlasak 2
3
=8 rakam elde edebiliriz. L kadar tekrarlasak 2
L

kadar rakam# ifade edebiliriz. Bu ne demektir? Beynimizde kabaca 10 milyar
sinir hcresi oldu$unu kabul edersek ve her birinin ikili sistemle (0, 1) bilgi
kaydetti$i dnlecek olursa, beynimiz iin bilgi kapasitesi 2
10.000.000.000
gibi
dev bir rakam olurdu.
13

Bilgi byklkleri ve yakla$#k kar$#l#klar#
1 bit Tek bir karakter (0 veya 1)
10 bit Bir iki kelime
100 bit Bir cmle
10 kb Bir sayfa
100 kb Orta byklkte bir foto$raf
1 MegaBayt K#sa bir roman
1 GigaBayt Kk kamyonet dolusu kitap
1 TeraBayt 50 bin a$adan yap#lan k$#d#n bilgisi
10 TeraBayt Birleik Devletler Kongre Ktphanesi



Uyarana zg Bilgi
Uyarana zg bilgi (stimulus specific information, SSI); zel uyaran#n varl#$#nda
oluturulan yan#t#n ortalama zgl bilgisidir. zgl bilgi, zel bir uyaranla birlikte olan
bilginin miktar#n#n niyetlenilen lsdr. Uyarana zg bilgi, yan#t#n gzlemi ile
uyarandaki belirsizli$i azalt#r. zgl bilgi, hem zel uyarana hem de yan#ta
uygulanabilir. nk bilgi lmnde, uyar# ve yan#t aras#nda bak##m (simetri) vard#r.
E$er uyar# ve yan#t#n aras#nda bir bak##ms#zl#k (asimetri) varsa, nedenselli$i (yani
uyar#lar yan#ta neden olur) dndrr. Uyarana zg bilgi (SSI), zgl bilgi zerine
kuruludur. Uyaranlar (U) ve yan#tlardan (Y) oluan, ikili bir sistem bir arada ele al#n#r.
Bilgi ile entropi aras#nda iliki vard#r ve entropi, olas#l#k da$#l#m#ndaki belirsizli$in bir
lmdr. Entropi ayn# zamanda sistemin enerjisinin dzensizli$inin bir lsdr.
Dzensizlik derecesi ne kadar yksekse, entropi o kadar yksektir. Sistem en yksek
entropi durumuna ulat#$# yerde, dzensizlik de en st dzeye ulam# demektir. Bu
durumda tam bir denge oluur. D#ar#dan etki olmad#$# srece de o ekilde sonsuza dek
kalabilir. Bu nedenle, zgl bilgi uyaran da$#l#m# entropisinin bir gstergesidir ve
uyaran#n balang# belirsizli$inin miktar#n# yans#t#r. Yan#t#n gzlenmesi ile azal#r. zgl
bilgi bir anlamda lmle $renilen bilginin do$rudan lmdr. Kar#l#kl# bilgi ise tm
olas# yan#tlar#n ortalamalar# lmyle $renilen miktard#r. Yksek zgl bilgili yan#tlar,
uyaranlar#n belirsizli$ini azalt#rlar.
14


Uyarana zg Bilgi rne!i
rnek olarak p(u,y) gibi basit bir olas#l#k da$#l#m#n# ele alal#m. Burada yaln#zca, iki
uyaran (u) ve iki yan#t (y) olsun. Her uyar#-yan#t ikilisinin olas#l#$# u ekilde yaz#labilir:

U1 0
U2
Y1 Y2

Bir lm olmaks#z#n; birinci uyaran#n olas#l#$# U1=3/4, ikincinin ise U2=1/4tr.
Yani, nceki da$#l#m P(u)=(3/4+1/4), entropisi ise

[ ]
2
3
2 3 0, 81
4
H u Log = - = bittir.

Bu sistemde her yan#t eit olas#l#kl#d#r. Fakat, uyaranlar hakk#nda bilginin farkl#
miktarlar#n# ta#r. 'lk yan#t#n (Y1) gzlenmesi ikili bir durum gsterir.

13
Songar A. Sibernetik. Yeni Asya yay#nlar# 1983;21:48-51
14
Butts DA. How much information is associated with a particular stimulus? Network: Computation in Neural
Systems 2003;14:177-187.

Dr. Sultan Tarlac www.KuantumBeyin.com
Serbeste da!tlabilir, ki$isel kullanm iindir....

9
Birinci yan#t (Y1) iin;

1 1
1 1
( ) { , }: [ ] 1
2 2
P u y H u y = = bit.

'kinci yant# (Y2) iin ise,

2 2
( ) {1, 0}: [ ] 0 P u y H u y = = bit de$eri elde edilir.

Her yan#t#n bilgi ieri$i, onun zgl bilgisini yans#t#r:
zgl Bilgi (Yan#t-1)= -0,19 bit (bilgi yok)
zgl Bilgi (Yan#t-2)= 0,81 bit.
Toplam kar#l#kl# bilgi, yan#t grubunun a$#rl#kl# ortalamas# ile hesaplanabilir.
Bilgi [Yan#t, Uyar#]= 0,31 bit.
zgl Bilgi (Uyar#-1)= 0,08 bit
zgl Bilgi

(Uyar#-2)= 1 bit olur.
Burada, yan#tlar#n uyaranlar hakk#nda bilgi kodlad#$# (tersi do$ru de$ildir)
hat#rlanmal#d#r. ok bilgi ieren uyaranlar, ok bilgili yan#tlara neden olur. Uyarana
zg bilgi ise (SSI), yaln#zca uyar# ile birlikte olan bilginin lmdr. Ve Uyarana zg
bilgi, yukar#daki sistem iin;
zgl Bilgi (Uyar#-1)= 0,48 bit
zgl Bilgi (Uyar#-2)= -0,19 bit eklindedir.


3. Deney Dzene!inin Sorunu
Wener Heisenberge gre, gzlemcinin lme etki etmesi ok garip bir sonutur. Bu
bak#, gzlemin kendisinin, olayda kesinleyici bir rol oynad#$#n#, hatta gere$in
kendisinin, bizim onu gzlemleyip gzlemlemedi$imize ba$l# olarak farkl#lat#$#n#, farkl#
tutumlar sundu$unu gstermektedir. Kuantum mekani$ine znel grnm kazand#ran ve
tart#malara yol aan, kuantum kuram#n#n do$rudan kendisidir.
15
Heisenbergin
szlerine bakacak olursak:
16

Bir deneyin teorik yorumu iki ad#mla ba$lar. 'lk ad#mda, deneyin dzenini,
duruma gre daha birinci gzleme bal# olarak klasik fizik kavramlar# cinsinden
tan#mlamal#y#z ve bu tan#m# olas#l#k fonksiyonu diline evirmeliyiz... 'kinci
ad#mda ise fonksiyonun zaman boyunca srekli dei$imi ba$lang# ko$ullar#ndan
hareketle hesaplanabilmektedir. Bylece olas#l#k fonksiyonu znel eleri ve
objektif, yani znenin d#$#nda, kar$#s#ndaki eleri birle$tirmektedir... Bu
ifadeler tamam#yla objektif olup her hangi bir gzlemciye, yani gzlem yapan
zneye ba#ml# deildir. stelik olas#l#k fonksiyonu, bizim sistem hakk#ndaki
bilgimizle ilgili olan ve elbette znel nitelik ta$#yan ve gzlemciden gzlemciye
dei$ebilen ifadeleri iermektedir der.

Ard#ndan da insan#n keyfi olarak bir ayr#m yapt#$#n# syler:
Gerekten de kuantum teorisinin asl#nda hibir znel yn yoktur. Fizikinin
ne ak#l ne de bilincini atom olay#n#n bir paras# olarak i$e kar#$t#rmamaktad#r.
*u var ki, kuantum teorisi evreni gzlenen nesne ve evrenin geri kalan k#sm#
olarak ikiye ay#rmakla ve de bu geri kalan blm klasik kavramlar cinsinden
a#klamakla i$e ba$lamaktad#r.
17


Peter Janich, do$a bilimleri alan#nda yap#lan deneyleri, gzlemcinin eylemleri
a#s#ndan de$erlendirir. Janiche gre her bir deneyin ak# emas# u ekildedir;
S
0
aS
1
PS
2
E. Bunlar#n tmn bulunmas# zorunlu bilgi olarak adland#r#r.
Burada; her eylem ve deney, balang# koulu olan S
0
ile balar. Deneyci eylemi olan a
sayesinde, S
1
olan deney dzene$i, sistemin kendi dinami$i sayesinde S
2
durumunda son

15
Stengers I, Prigogine I. The End of Certainty: Time, Chaos, and the New Laws of Nature. Free Press,
1997;12.
16
Heisenberg W. Fizik ve Felsefe. ev: M.Y. ner. 'stanbul 1993. s:33-34
17
Heisenberg W. Fizik ve Felsefe. ev: M.Y. ner. 'stanbul 1993. s:37

Dr. Sultan Tarlac www.KuantumBeyin.com
Serbeste da!tlabilir, ki$isel kullanm iindir....

10
bulur. S
2
deneysel verileri E sonucunu ierir. retilen E (enformasyon/bilgi), ilke olarak
S
2
sisteminin bir paras#d#r. S
1
deki en kk bir de$iiklik sistemin geri kalan k#sm#
zerinde etkide bulunur. Deneycinin beklentileri, deneye bu ak# emas# iinde etkide
bulunabilir. Buradaki a, belirli bir pragmatik (faydac#) bilgiyi temsil eder.
Klasik fizik ve kuantum mekani$inde makroskobik evre, iki temel k#s#mdan
oluan bir sistemdir. Birincisi, lme ayg#t#n#n d##nda kalan ve taneci$in durumunu
lme ayg#t#ndan ba$#ms#z olarak belirleyen makroskobik koullard#r. 'kincisi ise lme
ayg#t#d#r. Makroskobik koullar, lme esnas#nda enerji-momentum al# verii ile
etkilenmezler. Oysa, lme ayg#t# iin ayn# ey sz konusu de$ildir. Mikroevrensel
taneci$in, makroevrene ta#nan zellikleri (konum, h#z, momentum gibi) ile etkileime
girer ve lmleri kaydeder.
Heisenbergin belirsizlik ilkesi, zorunlu olarak, uzay-zaman (x, t) ile
momentum- enerjinin (p, E) bir arada llebilmesini mmkn k#lar. Bu nedenle,
kuantum lme ayg#tlar#n# iki s#n#fa ay#rmak gerekir: 1. uzay-zaman lme ayg#tlar# ve
2. enerji-momentum lme ayg#tlar#. rnek vermek gerekirse, Aq ile gsterilen bir
uzay-zaman lme ayg#t#, (q) eklinde uzay#n bir noktas#ndaki konuma kar#l#k gelir.
Ap ile llen momentum-enerji lme ayg#t# ise (p) momentumunu ler. Kuantum
mekaniksel bir lm aletinin (p,q) eklinde bir lm yapmas#, Heisenbergin
belirsizlik prensibi nedeni ile imkns#zd#r. lme ayg#tlar#n#n ikiye ayr#lmas#,
makroskobik evrenin de ikiye ayr#lmas#na neden olur:
18


Makroskobik evre (Konum-Zaman)

= Makroskobik koullar+Aq(x,t)
Makroskobik evre (Enerji-Momentum) = Makroskobik koullar+Ap(p,E)

Kuantum mekani$i gerekten ziyade bilinebilir olaylardan bahseder.
Heisenberg, bilinebiliri kuantum bilgi alan# olarak tarifler. Konum ve momentumun
niceliksel byklkleri spektral bir genili$in uzan#m#n# temsil ederler. Kesin anlamda
gerek veya tam do$ru olarak dnlemezler. Bir parac#k iin byklklerin bir
arada lld$nde (uzay ve momentum [x, p], enerji ve zaman [E, t] gibi), birinin
bykl$nn tam olarak llmesi di$er byklklerin sonsuz yay#l#m#na (belirsizlik
art##na) yol aar. Di$er bir ifade ile bir parac#$#n tam olarak ortaya konulmu
gerek bir momentumu durumunda (Dp=0, burada momentum de$iim miktar#
s#f#rd#r, yani de$eri tam olarak bellidir), belirsizlik ilkesine gre uzaysal boyutta konum
olarak (x) sonsuz bir yer edinir (Dx), yani parac#k ayn# anda her yerdedir. Di$er
yandan, sistemin enerjisi tam llebilmi ise (DE=0), sonsuz zamansal bir yay#l#m
gsterir (Dt). Daha nce de belirtildi$i gibi, momentum de$iimi Dp ile konum
de$iikli$inin Dx arp#m# Planck sabitidir. Burada belirsizli$in alt s#n#r# Planck
sabitidir. Fiziksel gereklik, bilinebilir durumlar#n tesinde belirsizlik s#n#rlar# ve
uzan#mlardan gelir ki bunu bilinli olarak alg#lamam#z imkns#zd#r. Yine, fiziksel
durumlar st ste durumda bulunabilir ve bu da alg#lamam#z d##ndad#r.
19

Bunlarla ilikili olarak zihinsel benzeri zellikleri (Dt ve Dp=0) veya
madde benzeri zellikleri (Dx ve DE=0) ayr# olarak deneyimleriz. 'kisi bir arada
asla olamaz. Gerek yaamda da bizler, hem madde hem de zihinselli$imizi ayr# olarak
de$il, ayn# yap# iinde btn olarak deneyimleriz. Btn deneyimlerimiz uzay-zaman
iinde devam eder. Ve da$#l#mlar# eanl# olarak s#f#r olmaz. Uzay#n konumsal olarak
tespiti artt#ka, belirsizlik uyar#nca zaman gizlenir.


18
Ko Y. Teorik Fizik Monografileri. Cilt 1. 'st nv Yay. 1983;128
19
Bernroider G. Quantum-neurodynamics and the relation to conscious experience. NeuroQuantology 2003; 2:
163-168


Dr. Sultan Tarlac www.KuantumBeyin.com
Serbeste da!tlabilir, ki$isel kullanm iindir....

11

$ekil. Beyin fiziksel olarak, iki farkl# durum iindedir: maddesel beyin ve zihin. Yaad#$#m#z her
deneyim bir uzay-zaman iinde edinilir. Fiziksel da$#l#mlar ve onlar#n uzan#mlar# ekilde
grlmektedir. Zihnin kar#s#nda beyin yer al#r. Gei alan#, sonsuz uzan#m iinde Dj (bilinebilir)
fiziksel beyni oluturur. Bu s#f#r ile sonsuz aras#ndad#r: 0<Dj<. Zihin ve maddenin her iki yan#nda
birbiri ile uyumlu byklkler grlr. Uyumsuz byklkler (momentuma kar#n konum, enerjiye
kar# zaman) ise kegenlerdedir. Bu uyumsuz byklkler (apraz, kegen oklar), zihin ve
maddenin isel zelliklerinin kar##m#n# meydana getirirler.




$ekil. Bu ekil bir ad#m daha ileri gtrlebilir. Beyin uzay-zaman-enerji-momentum drtlsne
gre katlanabilir. Katlanma ile bilinebilir ve gerek birbirine eit hale getirilebilir. Uyumsuz
byklkler tek boyutta birbirine yakla#rlar. Beyin durumu, bu iki uygun durum aras#nda
geiler yapar. Bilin ise yaln#zca bir yn ile birliktelik gsterir: E pden x tye do$ru.


4. Gzlemci mi Katlmc myz?
Apa#k sylenebilecek tek ey, gzlemci ile gzlemlenen srei kapsayan ve
sistemin karma#kl#$#na iaret eden bir ilikiler yuma$#yla, di$er bir deyile bir
ba$#nt#yla kar# kar#yay#z. Btn alternatif yorumlardan anla#lan, bilinli olsun ya da
olmas#n bir gzlemciyi gz ard# etmenin mmkn olmad#$#d#r. Gzlemciyi de iin iine
katan bir kuantum mekani$i bu iin alt#ndan sadece kuantum kuramc#lar#yla
kalkamayacakt#r. Uygun bir zm iin, bilimin eitli alanlar#n#n ortaklaa bir
giriimine gerek olacakt#r.
John Wheeler olay# gzlemci yerine kat#l#mc# tabirini kullanmay# uygun
grerek
20
, bilincin etkisini a#r# ve farkl# bir uca do$ru gtrr: Neler oldu$unu

20
Capra F. Fizi$in Taosu. Ar#tan Yay#nevi. ev. KH kten. 1991;200.
DE, Dp
Dx, Dt
x
t
p
E
x
p
t E
Yer-Uzay
Dp=
Zaman, t ve
DE=
Momentum
p ve Dx=
Enerji
Dt=
Madde uyumlu
0<Dj<
Zihin uyumlu

Dr. Sultan Tarlac www.KuantumBeyin.com
Serbeste da!tlabilir, ki$isel kullanm iindir....

12
anlatabilmek iin eski gzlemci kelimesinin zeri izilip yerine yeni kelimenin, yani
kat#l#mc#n#n konmas# laz#m. Tuhaf ama bir bak#ma evren kat#l#mc# bir evren
demekte. Jack Safratti ise fikri daha da ileri gtrerek, kat#l#mc# kavram#n#n, baka
olgular# a#klamada kullan#labilece$ini belirtir. Brownian harekette, yani s#v# ya da
gazdaki parac#klar#n deli gibi bir o yana bir bu yana gitmelerine de bilincin-zihnin
etkisi oldu$unu ne srer.

Polenlerde Brownian Hareket

S#v# ya da gaz iinde as#lt# halinde bulunan, boyutlar# birka
mikrometreden kk parac#klar#n yapt#$# dzensiz devinime Brownian
hareket denir. 1827de botaniki olan Robert Brownun, su iinde kat#
as#lt# halinde bulunan iektozu parac#klar#nda, mikroskopta
gzlemlemesi ile bu kavram ortaya #kar. 19. yy balar#nda P. Langevin,
M. Smoluchowski ve Einstein, birbirinden ba$#ms#z olarak Brown
devinimine nicel bir a#klama getirdiler. Einstein, hareket gzlemleriyle
Avagadro say#s#n#n hesaplanabilece$ini, yani s#v#n#n bir tek moleklnn
bile tart#labilece$ini gsterdi. J. Perrin bu olaya ilikin deneyleri yapt# ve
Langevin kuram# daha da gelitirdi. Bu al#malar#n tm 'statistiksel
mekani$in do$uuna nclk etti. Gaz molekllerine benzer hareket
yapan s#v# moleklleri, kat# as#lt# halindeki parac#klar#n arp#ma say#s#n#n
(saniyede 10
20
) ok ykselmesine yol aar. Bu arp#malar#n etkisiyle,
as#lt# halinde bulunan m ktleli parac#klar btn do$rultularda hareket
yaparlar: bunlar#n h#z vektrlerinin ortalama de$eri s#f#rd#r, ama
2
V h#z#n#n ortalama de$eri s#f#r de$ildir ve enerjinin e da$#l#m#
teoremini gsteren u denklemle gsterilir:
2
1 3
2 2
mv kT = g g
Burada k Boltzmann sabiti, T mutlak s#cakl#kt#r. Parac#klar#n
ktlesi byk oldu$unda ortalama kare h#z dktr ve tamamen
hareketsiz gibi grnrler. Buna kar#n 1 mikrometre kadar byk boyutlu
parac#klar rastlant#sal hareket yaparlar.
21


Henry Stapp, Gzlemlenen sistem, tan#mlanabilmek iin yal#t#lmal#d#r. Fakat
ayn# anda da gzlemlenebilmek iin belirli bir etkileime u$ramal#d#r diyerek deney
ayg#t# ve gzlemcinin ayr#lamazl#$#ndan bahseder. Gzlemi gerekletiren ayg#t ister
fiziksel bir dzenek isterse insana ait duyumsal bir dzenek olsun, klasik dinami$in ya
da kuantum dinami$inin kapsaml# yasalar#n# izlemek zorundad#r. Wolfgang Pauli de
(1900-1958) benzer bir ifade kullan#r Bir $ey gerekten, ancak gzlem yap#ld## zaman
ve gzlemle balant#l# olarak olu$ur... entropi artar. Gzlemlemelerin aras#nda hibir
$ey meydana gelmez.
KMnin birok zorlu$u endofizik (i fizik) ve egzofizik (d# fizik) eklinde yap#lan
ayr#mdan kaynaklan#r. ' ve d# fizikte, gzlemleyicinin, gzlemlenen dnyan#n bir
paras# oldu$unu, ama insan onu gzlemlesin ya da gzlemlemesin, dnyan#n var
oldu$unu hepimiz kabul ederiz. D#sal bak# a#s#, gzlemleyici ile gzlemleneni
birbirinden ayr# tutar. 'sel bak# a#s# gzlemleyiciyi de sisteme dahil eder. ' fiziksel
kavramda, gzlemleyen ile gzlemlenen s#k# s#k#ya ilikidedir. Normalde do$an#n bir
paras# oldu$umuz halde, do$ay# tan#mlarken onu bizim nesnemiz kabul ederiz. Bu
bak#mdan, do$a nispeten hareketsiz dururken, gzlemleme (soru sorma ile) ile onu
rahats#z ederiz:
Gzlemleyicisi olmayan, tamamen kapal# bir sistem, i sistemdir. Bu i
sistemin bir gzlemleyen bir de gzlemlenen paralara blnmesi durumunda,
d#$ fizik ile betimleme yap#yoruz demektir. Bu durumda gzlemleyicinin ve
onun sahip olduu ileti$im aralar#n#n dnyas#, d#$ sistem olarak tan#mlan#r...
Kuantum d#$ fizii, kuantum kuram#n#n varl#ksal (ontolojik) yan#na, kuantum
i fizii ise kuantum kuram#n#n bilgisel (epistemik) yan#yla ili$kilidir. ' fizik
evrensel yasalara uyar ve nesnel var olan#, yani insandan ve onun gzleminden
ba#ms#z olan# betimler; d#$ fizik ise alg#lamaya, gzleme, lme ve
deerlendirmeye bal# olarak kendini ele verir. D#$ fizik... bir deneycinin,

21
Dictionary of Physics. Ed. W. Illingworth. Penguin Books. Second edition. 1991. S:46.

Dr. Sultan Tarlac www.KuantumBeyin.com
Serbeste da!tlabilir, ki$isel kullanm iindir....

13
gzlemleyicinin ve lme deerlendirme sisteminin varl##n# ko$ul olarak arar.
Oysa, kuantum i fiziinde, bunun tersine, zne-nesne ayr#m# diye bir $ey
bulunmamaktad#r, dolay#s#yla da i fizik lme deerlendirme ile ilgili deil de
var olmayla ili$kilidir... ' dnya, biz onu gzlemleyip deerlendirmeden nce,
kendini nesneye ve lme ayg#t#na bir btn olarak sunar.
E$er gzlemci bu kadar etkiliyse, gzlemciyi devreden #karsak ne olur? Kedi
deneyini, birinci s#rada gzlemci olmadan foto$raf plakalar# kayd#yla yapsak ne olur?
Yani, bir bilinli insan# hi devreye sokmadan yapabilir miyiz? 'ki yar#kl# bir levham#z
olsun. Yar#klardan birinden ya da di$erinden geen elektronun foto$raf#n#n otomatik bir
sistemle ekildi$ini dnelim. Foto$raf filminin bilinli bir zihni yoktur ve dalga ilevini
gzleyerek/alg#layarak indirgeyemeyecektir. Bu nedenle film zerinde iki farkl#
grntnn bir sperpozisyonu oluur. Bu filmi bilinli bir kii grmeden, kopyalar#n#
oluturup, iki farkl# kiiye postalayal#m. Mektubu alanlardan birisi, a#p filme ilk
bakt#$#nda, sperpozisyon seeneklerinden birisine indirgenmi bir grnt olumas#na -
kmeye- neden olur. Di$er mektubu alan kiinin elindeki st ste binmelerin tm o
anda kaybolur. Burada uzakl#k nemli de$ildir. Biri Ayda biri Dnyada olsa bile sonu
de$imez (kuantum dola#kl#k nedeni ile).
22
Ancak, mikroevrensel srelerin, yukar#da
bahsedildi$i gibi, her zaman bir gzlemcinin denetiminde makroevrene ta#nd#klar#n#
sylemek do$ru de$ildir. Do$ada kendili$inden balayan ve etkileri gzlemciden
ba$#ms#z olarak makroevrene ta#nan kendili$inden radyoaktif bozunum olaylar# vard#r.
Bu durum tamamen gzlemciden ba$#ms#zd#r. Gzlemci olsun ya da olmas#n bu sre
kendili$inden iler. T#pk# insan varl#k olarak daha gezegenimizde yokken bile ileyen
radyoaktif bozunma sreleri gibi.

5. Kuantum Mekani!inde Seim
Do$an#n, canl#lar# da ieren klasik fizik teorisi, Newtonun 1687de 'lkeler
al#mas#ndan kken al#r. Daha sonra James Maxwell ve Albert Einstein#n al#malar# ile
bir ad#m daha ileri gtrlmtr. Newton, teorisini Johannes Keplerin al#malar#
zerinde kurmutu. Kepler, gezegenlerin basit matematiksel kurallara gre hareket
etti$ini ve di$er nesneler ile olan ilikilerine gre hareketlerinin belirlendi$ini ortaya
koydu. Bu hareketler, insan gzlemlerinden ba$#ms#zd#. Klasik fizi$in bak## bylece
belirlenimci=determinist olarak ortaya #kt#. Buna gre herhangi bir zamandaki durum,
herhangi bir daha nceki durumun belirlenmesi ile ileriye ynelik tahmin edilebilir.
Klasik Newton fizi$ini kullanarak; gezegenlerin yrngelerini, uydumuz olan Ay#n
ileriye ynelik grnmn, y#ld#zlar#n gn ve mevsimlere gre gkyzndeki
durumunu, dnyay# s#y#r#p geen asteroitlerin ne kadar uzakl#ktan geece$ini art#k saati
saatine hesap edebiliyoruz.
Temel olarak hepimiz iin geerli olan ve zgr seimlerimizle
de$itiremeyece$imiz hayat izgimiz vard#r. Do$du$umuz yer, anne ve babam#z, do$um
zaman#m#z gibi. Bunlar birincil olarak bizlerin seimlerinin sonucu de$ildirler, ama
istemli ya da istem d## olarak anne-babam#z#n kendi istenleri bunlar zerinde etkilidir.
Yine, belli lde belirlenimci olan evrensel kurallar da nceden kestirilebilir.
23
Bu
Newton fizi$inin yans#mas#d#r. Newton fizi$inde, herhangi bir andaki durumu bilirsek,
sonraki durumlar# oldu$u gibi nceki durumlar# da hesaplayabiliriz. Kuantum fizi$inde
ise, herhangi bir zamanda mikroevrensel bir nesnenin durumu ,(x,t) ile betimlenebilir.
x ve t de$ikenlerdir. U durumdaki dinamik sistemin halini bilmek, fiziksel niceliklerin
ald#$# say#sal de$erleri bilmek anlam#na gelir. Sonraki herhangi bir zamanda alaca$#
say#sal de$erler sadece tahmini ve kestirilebilirdir.
Kuantum mekani$ini, zgr irade iine sokmak baz#lar#nca eletirilmitir. Onlara
gre, zihnin, alternatifler aras#nda seim yapmas# herhangi bir d#sal nesnel kan#t
zerine ina edilmemitir. Daha ziyade, bizim isel znel deneyimlerimizden
kaynaklanan bir #kar#md#r.
24
Ancak kuantum mekani$inin nclerinden Bohra gre
fizik eninde sonunda, bizim deneyimlerimizin fizik kar#l#$#n# bulacakt#r. Ve
gelitirilecek matematiksel denklemler, deneyimlerimizin belli trlerini nceden

22
Gilmore R. Bir Kuantum Fizi$i Alegorisi. Alice Kuantum Diyar#nda. Gncel Yay. 2000;80
23
Stengers I, Prigogine I. The End of Certainty: Time, Chaos, and the New Laws of Nature. Free Press,
1997;17.
24
Stenger VJ. Mystical physics: Has secience found the path to the ultimate? Free Inquiry 1996;16 (3).


Dr. Sultan Tarlac www.KuantumBeyin.com
Serbeste da!tlabilir, ki$isel kullanm iindir....

14
hesaplamam#za yard#m edecektir. Ancak, henz hesaplama kurallar#n#n matematik
denklemleri madde benzeri yap#lar#n tan#m# zerindedir. Davran#lar ve iselli$imiz
iin ise zaman gerekmektedir. Beyinlerimizdeki znel deneyimlerimiz ile materyal
dnyas#n#n nesnel deneyleri aras#nda geni bir boluk vard#r.
David Bohm (1952), kuantum sistemine birbirini tamamlayan parac#k benzeri
ve dalga benzeri yap# olarak bakar. Ancak bu bak# a#s#, ak#lda kar##kl#$a neden
olur: parac#klar herhangi bir kk blgeden geerken (giriim deneyinde oldu$u gibi)
dalgalar gibi yay#l#rlar. Buradaki ikici durum basit bir zihin/madde ikicili$i (dualism)
gibidir. Bohmun bak# a#s#ndan dalga fonksiyonunun dallar# dncesi ortaya #kar.
rne$in; bir havuz hayal edin ve bu havuzun belli #kt#lar#, boaltma kanallar# olsun.
Ortaya bir dalga kayna$# yerletirildi$inde, boaltma kanallar#ndan ##k gibi yay#lacakt#r.
Ancak, bu yzey yaln#zca iki boyutludur. Kuantum mekani$indeki dalga iki yerine ok
boyutludur ve N parac#k iin, 3-boyutlu uzayda ayn# yay#l#m gerekleir. Bu durumda,
her boaltma kanal#nda bir lm yap#ld#$#nda, havuzun ortas#nda oluan dalgan#n bir
k#sm# tan#mlanacakt#r. Bylece tm dallar, bir deneyimin ortaya #kmas# iin yaln#zca
bir olas#l#$# temsil edecektir.


Bohm, 3-boyutlu uzayda bir srfy hayal ederek bir uyarlama ya da ilevsel
benzetme yapar. 3N-boyutlu dalga belirlenen ynde hareket eder. Srf, havuzun
d##na #k# iin bir seim yapma durumunda ise, seenekleri bellidir veya birine ya da
di$erine girecektir. Seim sonras# her dal olas# bir deneyim ile sonulanacakt#r. Bu bak#
a#s# ile Bohmun belirlenimci modeli, bizim neyi seece$imiz ve deneyimledi$imiz
konusunda, istatistiksel tahmin yrtmeyi sa$layacakt#r. Ancak, srfnn semedi$i ya
da gitmedi$i dallar, klasik dnyay# asla etkilemeyecektir. Bu seimde bilin nedensel bir
rol oynamaz. Balang#ta havuz ortas#ndaki dalga, tm olas# deneyimleri oluturmas#na
kar#n, srf taraf#ndan birisi seilir ve seme deneyimi ortaya #kar. Bohmun bak#
as# ok kullan#l#l# olmas#na kar#n, birok sorunu da beraberinde getirir. ncelikle,
birok bo dal oluur. Srf birini seti$inde di$er tm alternatif deneyimler ilikisiz
hale gelir. Bo dallar ebediyete kadar devam eder ve herhangi birinin deneyimi
zerinde bir etkisi olmaz.
Werner Heisenbergin (1958) teorisi, Bohmunki gibi ok ve bo dall# de$ildir. 'ki
dnceden oluan gerekleri ierir. Dncenin iki paras# gerek olaylar ve
olaylar#n ortaya #kmas# iin nesnel e$ilimlerdir. Nesnel e$ilimler, 3-boyutlu havuzda
dalga ile temsil edilebilirler. Gerek olaylar ise, bu dalgada ani veya h#zl# de$iikliklere
kar#l#k gelir. Ani de$iikliklerin her biri, onun dallar#n#n her birinde dalga kmesi
oluturur. Bylece, Bohmun srfs, dallar aras#ndan birini seer ve bu seim
gerek olay# ortaya #kar#r. Bohmun srfs zamanda geriye do$ru bir etkide
bulunamamas#na kar#n, Heisenbergin gerek olaylar# biri hari tmn engeller. Tek
sorun bu gerek olaylar#n nas#l ortaya #kt#$#n# a#klamadaki yetersizliktir.
Sy y
1

y
2

y
3

y
4

$ekil. 'ki boyutlu bir havuzda
havuzun ortas#ndaki toplam
deneyimin (Sy) dallara
ayr#lmas#; y
1
,y
2
, y
3
, y
4
. Srf
bunlardan birini seebilir.

Dr. Sultan Tarlac www.KuantumBeyin.com
Serbeste da!tlabilir, ki$isel kullanm iindir....

15
Eugene Wigner ve Von Neumann#n her ikisine gre, seme olaylar# bilin
devreye girdi$inde ortaya #kar. Fiziksel beyin olaylar#, yani dalga fonksiyonunun
kmesi ve beyindeki deneyim birbiri ile paraleldir. rne$in; psikolojik deneyim olarak
kolunu kald#rmaya niyetlenmeyi gere$e dntrerek kolu kald#rmaya e$ilimi
ortaya #kar#r. Ya da baka bir ifade ile psikolojik olarak zgr irade ile xe
niyetlenmek, fiziksel olan xe e$ilime eittir. Burada deneyim lme cihaz# bilintir.
Hugh Everettin bak# a#s# ise di$erlerinden ok farkl#d#r. Dalga fonksiyonunun
kmesi sz konusu de$ildir. Evren, seenekler oran#nda dallara ayr#l#r ve tm dallar var
olmaya devam eder. Dallar devam etti$inden, her dalda ieri$i ile ilgili bilin durumu
da devam eder. Har dal bir di$erinden ba$#ms#z olarak 3-boyutlu uzayda var olur. Her
dal#n ayr#ca kendi fiziksel bellek yap#s# vard#r ve di$er dallardaki beyin aktivitesi ile
etkileimi olmaz. Bundan dolay# her farkl# dal kendi ba#na farkl# bir benlik veya
ruh olarak dnlebilir. Birinin di$erine bir fark#ndal#$# yoktur. zgr iradenin kar#
kar#ya kald#$# her seimde, bu kiiliklerin her biri tekrar tekrar dallanarak blnmeye
devam eder.

Kuantum Ya'amda Kalma

Basit bir organizman#n sinir sistemi bile znel a$r# deneyimine yan#t
verir. rnek olarak, basit sinir sistemli bir bal#k dnlebilir. Bal#$#n
bir elektrik kablosuna dokundu$unu ve bu durumda kuantum mekaniksel
bir st ste binme durumu yaad#$#n# ne srebiliriz. Bal#k yan#t olarak
iki duruma ayr##r
25
:
K [ka#nma], a$r# olmadan
D [dokunma] a$r# oldu$u halde
Her iki durumun olas#l#$# balang#ta 0,5 ya da %50dir. Olas#l#k
genliklerinin znel etkileri ile yaln#zca bir kama durumu yaamda
kalmay# sa$layacakt#r. Evrim a#s#ndan, e$er K hayatta kalmak iin iyi
bir strateji ise K [a$r# olmadan] ve D [a$r# durumunda] tr
koruyacakt#r. Di$er yandan ise K [a$r#] ve D [a$r# yok] trn
sonlanmas#na neden olacakt#r. Buradaki znel deneyimler kama ya da
dokunma d##nda haz/a$r# veya di$er znel deneyimlerden herhangi biri
olabilir. E$er, A gibi znel bir deneyim, kama davran##n#n olas#l#k
genli$ini art#r#rsa ve e$er B gibi znel deneyim olas#l#k genli$ini
azalt#rsa, hayat# tehdit edici durum oluturabilir. A yaamda kalmay#
sa$layan bir ka# ise B yaam# tehdit edip, kama yetersizli$ine neden
olabilir:

[ ](0.5) [ ](1.0)
0
[ var](0.5) 2
K Ar#yok K Ar#yok
Bal#k
D Ar# Sinir
sistemi
Kama Dokunma
N

+


Yaayan bir trn znel yaam#, onun deneyimlerinin bir
yans#mas#d#r. rne$in, evre artlar# ile zorlanan iki tercihin (e1 ve e2)
st ste binme durumu (yani bir seme durumu ncesi) varsa, her ikisi
de eit olas#l#kl#d#r. Bu iki seme durumu, bir canl#n#n sinir sistemi ile
etkileime girer ise, indirgenme durumu olmadan nce, st ste binme
olarak ifade edilen bir bilin durumu olur. Yani henz seime karar
verilmemitir ve ya biri ya da di$erini seme eit olas#l#kl#d#r:
1
2
'
1 1 ( 0.5) 1 1
2 2 ( 0.5) 2 2
(0.5)
(0.5)
( ) [ ] ( ) [ ]( :0.5)
0 ( ) [ ] ( ) [ ]( :0.5)
i
i
e e
e
e eN Bilincin etkisiX eN X Sonu
eN Bilincin etkisiX eN X Sonu
Sinir
Sistemi
evre N
Ko$ullar#
f
f
-
-








Denklemdeki f, faz a#s#d#r.


25
Mould R. Quantum consciousness. Quant-ph/9908077v1, 24 Aug 1999.

Dr. Sultan Tarlac www.KuantumBeyin.com
Serbeste da!tlabilir, ki$isel kullanm iindir....

16




6. KM Tamamlanm' ve Do!ru Teori midir?
Keplerden balayan klasik fizik onun devam# olan klasik istatistiksel mekanik, Maxwell
denklemleri ile son ekline ulaan klasik elektromanyetik teorilerinin a#klayamad#$#
do$a olaylar#, kuantum mekani$i ile a#klanabilmitir. Bununla da kalmam#, birok yeni
gelimenin de habercisi ve kayna$# olmutur. Sonradan yap#lan deneyler ve gzlemlerle
kuantum mekani$inin do$ru bir teori oldu$u ispatlanm#t#r. Do$ru olmas#na ilave
olarak, isel tutarl#l#$# olan bir teoridir. Yani bu teoriden, bir di$eri ile elien iki
nerme retmek mmkn de$ildir.
Kuantum teorisinin eksik oldu$u ve isel bir tutars#zl#k ta#d#$# Einstein-
Podolsky-Rosen (EPR) taraf#ndan ne srlmt (1935). Doan#n Kuantum Mekaniksel
Betimlemesi Tamamlanm#$ Kabul Edilebilir mi? adl# makalede, mikroevrensel
nesnelerin dalga fonksiyonunu belirten ,-fonksiyonunun, tamamlanm# bir betimleme
olmad#$# sonucuna varm#lard#. Nesnel fiziksel gerekli$i betimleyen, yani dile getirilen
herhangi bir fizik teorisinin do$ru ya da tamamlanm# olup olmad#$#n# anlamak iin
iki ifadeyi anlamak gerekir. Teorinin doru olmas#, teoriden #kart#lan sonular ile
deney sonular#n#n uyumas#na ba$l#d#r. EPR bu anlamda kuantum mekani$inin do$ru
oldu$unu kabul etmektedir. Bir teorinin tamamlanm#$ kabul edilmesi iin, tan#mlanan
nesnel gerekli$in her bir eleman#n#n bu teoride dile getirilmesi, fiziksel gerekli$in her
bir eleman#n#n kar#l#$#n#n teoride olmas# gerekir. Nesnel fiziksel gerekli$in
elemanlar#n#n da ne oldu$unun a#k olarak ortaya konulabilmesi gerekir. Bu
yap#ld#$#nda, gerekli$i tan#mlayan teorinin tamamlanm# olup olmad#$#na karar vermek
mmkn olur. EPR, tamamlanmam#l#k tan#m# zerinde durur ve tamamlanmam# oldu$u
yarg#s#na var#r. nk do$ru olan bir teorinin ayn# zamanda tamamlanm# olma
zorunlulu$u yoktur.
26

Tamamlanmam#l#k yle bir rnekle izah edilebilir: -fonksiyonu ile
tan#mlanan tanecik veya parac#k dnelim. Taneci$in momentumu konumu (P
0
) olarak
kesin olarak gsterilmi ise, taneci$in konum olarak nerede oldu$unu belirtecek, uzay
koordinat# (x) de$erini kestirmek mmkn de$ildir. Her yerde olma olas#l#$# eit
derecededir. Uzaysal konumunun kesin llmesi durumunda ise, momentum de$eri
bilgisi gerekten var olan bir momentum de$erine kar#l#k gelmez. Momentum de$eri
kesin olarak biliniyorsa, ayn# durum iin uzay koordinat#n#n fiziksel bak#mdan gerek
olmad#$# sonucu #kar. Birinin kesin bilgisinin $renilmesi durumunda, di$erinin bilgisi
sa$la(na)mad#$# iin ,-fonksiyonu fiziksel gerekli$in tamamlanm# bir betimlemesini
vermez. Kuantum mekani$indeki bu eksikli$i grmek, baz# yeni de$ikenlerin devreye
sokulmas# ile tamamlanm# bir teori haline getirebilece$i anlam#na da gelir.
Kuantum mekani$inin evrensel geerlili$i konusunda nde gelen baz# bilim
insanlar# phecidirler. Bunlar#n ba#nda fiziki Roger Penrose bulunur. Schrdinger
dalga denkleminin yeniden dzenlenmesi gerekti$ini ne srer:
KMnin mevcut ve geleneksel formlasyonu konusunda ok derin bir
tatminsizlik var; formlasyon tamamen ayr# iki adet model bar#nd#r#yor: Biri
Schrdingerin denklemine gre tamamen belirlenimci, dieri ise olas#l#a
dayanan bir k$. Geleneksel teorinin en byk zay#fl##, ki$iye, bir evrimsel
$eklin bir dierine muhtemelen ne zaman yol aaca#n# sylemiyor olmas#d#r.
Tek syledii, bir gzlem yap#lmazdan nce, olu$acak olmas#d#r... Eer
hakl#ysam, o zaman Schrdingerin denklemi bir $ekilde dzeltilmelidir.
Penrose, bu sorunu amak iin, ktle ekiminin dalga fonksiyonu
indirgenmesinde bir rol oynad#$# konusuna tamamen yeni bir yakla#m getirir.

7. Matematik Do!ay Tanmlamada Yeterli midir?
Eski Yunan dneminden Ortaa$a kadar, yakla#k 16 yzy#l matemati$in fizikten stn
bir bilim dal# oldu$u dnld. nk, matematik daha sa$lam temeller zerine ina
edilmiti ve sadece ka$#t-kalemle her ey halledilebiliyordu. Halbuki fizik, kar##k
deneyler yap#yor ve lm hatalar#n# ieren kesin olmayan cevaplar ortaya koyuyordu.
Deney yapman#n nemi anla#l#r anla#lmaz, matematik ve fizik ibirli$i yaparak, tek

26
Ko Y. Teorik Fizik Monografileri. Cilt 1. 'st nv Yay, 1983;145-146.

Dr. Sultan Tarlac www.KuantumBeyin.com
Serbeste da!tlabilir, ki$isel kullanm iindir....

17
ba#na yapabileceklerinden daha fazlas#n# yapmaya balad#. Matemati$in ya# 2500 y#l
olmas#na kar#n, bu birliktelikle zellikle son elli y#lda btn dnemlerden daha ok ey
yarat#ld#.
Galileo Galilei (1564-1642) matematik evrensel bir dil gibidir ve ancak bu dil
evrenin yaz#l# olduu harfleri okumay# salayabilir demiti. Descartesda ayn# trden
bir ifade kullan#r, ama her zamanki phecili$ine bir soru ekleyerek: Bu dnya bir
bilmece gibidir. Matematik bunun anahtar#n# veriyor bize, ya da dnya $ifreli bir
yaz#yla yaz#lm#$t#r, bu $ifreyi de matematik veriyor. Ancak bu gerek bir $ifre midir?
27

Bertrand Russel (1872-1970) matemati$i kesin kusursuzluk ve yce bir gzellik olarak
betimler. nk matematik, airlerin kulland#$# mecaz (analoji) diline benzer. Tek
fark#, kulland#klar# rakamlar ve sembollerdir.
Matemati$in al#ma ekli asl#nda basittir. rnek vermek gerekirse; gerek bir
dnya paras#n# ele alal#m. Bu bilimsel olarak anlatmak istedi$imiz gerek dnya
probleminin kendisidir. nce sembolik bir benzetme (metafor) gelitirilir. Arat#r#lan
gerek dnya paras# iin matematiksel bir model ina edilerek, gerek dnyan#n
paras# art#k matematiksel dnyada soyut bir kopya haline gelir. Matematiksel modeli
meydana getirme sreci, bu soyutlama srecidir. Art#k zerinde al##lacak olan bu
kopyad#r. Mant#k ve matemati$in yasalar# ile ondan yeni, daha nce bilmedi$imiz
zellikler #kar#l#r. Bylece, matematiksel olarak soyutlanan alan adeta imanlat#l#r.
Bu arada, analiz yolu ile tekrar yeni bilgiler elde edilir. Ancak, bu yeni bilgiler gerek
dnyada de$il, tamamen matematiksel dnyada yaar ve gerek dnyada kar#l#$#n#n
olmas# zorunlulu$u yoktur. Soyutlama ve imanlatma s#ras#nda hatalar yap#labilir.
Ortaya #kan gereklerle, beklenen gerekler ve gerek dnya gzlemleri
uyumayabilir. Bu nedenle matemati$in kesin sonular vermesini beklememeliyiz.
Sadece bir yaklat#rmad#r.
28

Matematik temel olarak ikiye ayr#l#r: saf ve uygulamal# matematik. Saf
matematik zihinde oynanan bir oyundur. o$u zaman bir k$#t zerinde birbirine
kar#m# semboller ve benzetmelerden oluur. Bu aamada yeni dnsel nesneler
yarat#r. Balang#taki aksiyomlar, kabullerin gerekli$inden uzakla#l#r. Saf matematik,
matemati$in kendisi iin yap#l#r ve dnyada pratik kullan#m# yoktur. Di$eri ise,
uygulamal# matematiktir ve baka bir ey iin yap#l#r. Baka bir ey, her zaman
gere$in ve nesnelli$in bir yan#d#r. Bununla ilikili olarak da matematikiler iin, iki ayr#
dnya vard#r. Birincisi, gerek veya duyusal deneyimlerin dnyas#d#r. 'kincisi
matematiksel dnya ya da ideler dnyas#d#r. Bu dnyay# say#lar, analitik fonksiyonlar,
matrisler, diferansiyel denklemler, diziler, topolojik uzaylar gibi matematiksel hayali
nesneler oluturur. Matematiksel dnya, matematikinin kafas#n#n iinde, gerek dnya
ise d#ar#s#ndad#r.
Matematiksel bir nermenin gerekli$i yaln#zca ve yaln#zca, dnceler
aras#ndaki ilikiler zerine, belli simgelerin anlam#na ba$#ml#d#r ve deneyimden hibir
do$rulamaya gerek duymaz. 4+3=7 demek, var olan eylere ilikin bir ey sylyor
olmak demek de$ildir: nermenin gerekli$i yaln#zca terimlerin anlamlar# zerine
ba$#ml#d#r. Ama, do$ada hibir zaman bir daire ya da gen olmam# olsa bile, klid
taraf#ndan kan#tlanan gereklikler kesinlik ve a#kl#klar#n# sonsuza dek
srdreceklerdir. Di$er bilim dallar#n#n tersine, matematik hibir zaman deneyerek
do$rulayal#m demez. rne$in, sonsuz kme hesaplar# toplam# konusunda, matemati$in
kabul etti$i u durum nas#l gereklik olarak yorumlanabilir (alef ya da elif )?

0
+
0
=2
0
+
0
=
0
ve
0
x
0
=
0
2
=
0

Yani sonsuzla sonsuzun toplam# 2 sonsuz (2
0
) ve fazladan bir sonsuz daha
yap#yor. arp#m# ise beklenildi$i gibi sonsuzun karesine eit, ama ayn# zamanda da bir
sonsuza eit oluyor! Matematiksel olarak oluturulan#n, fiziksel bak#mdan da var olma
zorunlulu$u yoktur. Yani, matematiksel mmknlk ile fiziksel mmknlk ayr# ayr#
kavramlard#r ve birbirlerine denk de$ildirler. 'fade edilmeleri kolay olan matematik
kavramlar#n ispatlar#n#n mutlaka kolay ve anla#l#r olmas# gerekmez. Buna rnek olarak,
Dirac d (delta) fonksiyonu gsterilebilir. Bu fonksiyon fiziksel gereklikte elle tutulur

27
Descartes R. Felsefenin 'lkeleri. Say Yay. ev: M. Ak#n,1998;25-26.
28
King JP. Matematik Sanat#. TB'TAK, 1997;83-93.

Dr. Sultan Tarlac www.KuantumBeyin.com
Serbeste da!tlabilir, ki$isel kullanm iindir....

18
herhangi bir eye kar#l#k gelmez. Tamamen matematiksel bir kurgudur. Fiziksel
gzlem(deney)ler hibir zaman bu matematiksel tan#ma tam uymaz; fakat yakla#k
olarak benzeyebilir. Oysa, varl#$# matematiksel olarak kabul edilmitir. Dirac d
fonksiyonu, teorik ve deneysel fizikte ve hatta elektronik sinyal analizinde s#k kullan#lan
bir kavramd#r. Yani, matematiksel bir hal betimlemesi olarak Dirac d fonksiyonu vard#r;
ancak, bu betimlemenin dile getirdi$i hali fiziksel gereklikte kar#l#k olarak bulmak
mmkn de$ildir.
29

Matematikte yeni bir kavram ortaya #kt#$#nda, aamal# bir evrim geirir.
Balang#ta fazla soyut bulunan bir kavram (,-psi gibi) reddedilirse, do$aya ayk#r#
olarak de$erlendirilebilir. Ancak, zamanla uygulamalarda yararl#l#$# ve kullan#l#l#$#
grlnce kabul edilmeye balan#r. Matematikteki negatif ve karma#k say#lar buna
rnektir. Bu say#sal adland#rmalar ve kullan#mlar uzun sre kelime oyunu ya da samal#k
olarak de$erlendirilmitir. Fakat zamanla, kullan#l#rl#klar# grlnce matematikilerin
vazgeilmezlerinden olmulard#r. Bu yzy#ldaki matematiksel d gcnn yarat#lar#n#n
tamam# modern bilime uygulanabilmi de$ildir. Belki bunun iin zamana ihtiyac#m#z
vard#r.


$ekil. stte tam say#lar negatif ve pozitif olarak gsterilmektedir. Baz#lar#na gre bu
say#lar#, Tanr# yaratm#ken, geri kalan tm say#lar insan#n eseridir. Pisagorun takipilerine
gre ise, bu say#lar Tanr#n#n kendisidir. Karma#k (kompleks) say#lar ise, normalden farkl#
olarak i harfini ierirler. Her karma#k say# bir gerek say# ikilisi (x, y) oldu$u iin bu
say#lar bir dzlem zerindeki noktalara bire bir kar#l#k gelirler. (0, 1) karma#k say#s# i
harfi ile gsterilir. i=-1dir. Kompleks say#lar byklklerine gre s#ralanamazlar.
Matemati$in be sabiti vard#r ve e, i, p, 1 ve 0. Bunlar#n ilikisi e
ip
+1=0dir. (e: 2,718,
p=3,14)

Do$a bizden nesnelerin etkilerinin tamam#yla ba$l# bulundu$u kuvvetleri ve
ilkeleri saklarken, bizi bu gizin tmnden olduka uzakta tutar ve onlar#n sadece bir ka
yzeysel niteli$inin bilgisini verir.
30
Baz# fizikilerin grne gre, fizik biliminin
grevi, deney ve hesaplamalar ile nesnel fiziksel gerekli$i a#klamak de$ildir. Fizik
yaln#zca deneye dayal# olarak mmkn olan deneyleri konu edinerek, sonular#n#
bulmaya al##r. Ancak bu ekilde, fizikten metafizik temizlenebilir.
Kuantum mekani$indeki hal betimlemesi olan y-psi, matematiksel zellikleri iyi
tan#mlanm# bir fonksiyonla temsil edilir. Fiziksel nesnenin zellikleri, matematiksel
soyut bir uzayda, matematiksel nesnelerle temsil edilmektedir. Ancak, ,-psinin
fiziksel gereklikte neye kar#l#k geldi$i, neyi temsil etti$i a#k de$ildir. Hal terimini
fiziksel nesne olarak yorumlamak mmkn de$ildir. Fiziksel nesnenin halinin
anlat#lmas#, nesnenin belli baz# dinamik zelliklerinin niceliksel olarak dile
getirilmesidir. ,-psi mikroevrensel dalga olarak yorumlansa bile, fiziksel gerekli$i
eksik temsil eder.
31

Bilim ve/veya fizi$in temel amac#, fiziksel gerekli$i ve sreleri dile
getirmektir. Bunu yapabilmek iin semboller ve matematiksel nesneler kullan#r. Fiziksel

29
Ko Y. Teorik Fizik Monografileri. Cilt 1. 'st nv Yay. 1983;118
30
Hume, D. 'nsan Zihni zerine Bir Arat#rma. ev: S.$dm. 'lke yay. 1.Bask#, 1998;37
31
Ko Y. Teorik Fizik Monografileri. Cilt 1. 'st nv Yay. 1983;55-62.

Dr. Sultan Tarlac www.KuantumBeyin.com
Serbeste da!tlabilir, ki$isel kullanm iindir....

19
bak#mdan var olana, fiziksel gereklikte olup-bitene, sembolik kar#l#klar matematiksel
olarak bulunur. Fiziksel gereklikle, onu temsil eden matematiksel semboller aras#nda
tam bir eleme olmayabilir. Kuantum mekaniksel ilemler-denklemler sadece
matematiksel statleri olan kavramlard#r. Elde edilen zde$erler (eigenvalue), insandan
ba$#ms#z bir evren oldu$unun kabul edilmesi durumunda bile, bu evrende gerekten var
olan bir eye kar#l#k gelmezler. Dinamik de$ikenler (h#z, konum, momentum, enerji)
maddesel sistemlerin elle tutulur zelliklerinin soyut temsilcileridir. zde$erler ise elle
tutulur zelliklerin bir lme srecinde alabilecekleri say#sal de$erleri gsterirler.
Ancak, bunun tersi bir durum da olabilir. T#pk# Heinrich Hertzin (1857-1894)
matematiksel teori olarak varl#$#n# ne srd$, hi grmedi$i elektromanyetik
dalgalar# do$rudan do$ruya fiziksel evren iinde bulmas# (1888) gibi.
Buradan #kan temel soru udur: matematik insan zihnince mi yarat#ld#, yoksa
do$adan m# ke$fedildi? Platonik bak# a#s# ile matematiksel do$rular ve matematik
daima bir yerlerde vard#r. Matematikiler ise onlar# kefederler. Yani matematik, insan
zihninin bir yarat#s# de$ildir. Di$er yandan, akla daha uygun olan# evrensel dzenin belli
ilkeler zerinde oldu$u ve matematiksel ilikilerin de bu ilkelerin iinde yer ald#$#d#r.
Yani do$ada bir kurallar, diziler, ilikiler zinciri vard#r ve bu belli bir bilimsel dille
(matematik) ifade edilebilirdir. rne$in, Fibonacci dizileri olan 1, 1, 2, 3, 5, 8, 13, 21,
34, 55, 89, 144.... sonsuza giden dizisi matematiksel iliki zinciridir. Her bir say# bir
nceki ikisinin toplam#d#r. Yani matematiksel dille, ninci say#y# F
n
ile yazacak olursak,
F
n
=F
n-1
+F
n-2
ifade edilir. Her Fibonacci say#s#n# bir sonraki komusuna blecek olursak,
yakla#k sabit bir alt#n oran elde edilir: 0,618033989. Fibonacci dizisi matematiksel bir
ifade olmas#na kar#n, do$ada bu diziye uyan birok fiziksel kar#l#k vard#r: papatya
yapraklar#, ayie$inde ekirdek dzenlenii, am a$ac# kozalaklar#. Fibonacci ile
uyumsuz kozalak bulma ans# ok dktr. Evrimsel olarak do$ada Fibonacci dizileri
hakimdir. Di$er yandan Lucas say#lar# olan 1, 3, 4, 7, 11, 18, 29, 47, 76, 123, 199,
322... bazen do$ada grnrler. Ancak, bizim grmememiz do$ada bu ilikinin bir
yerlere olmad#$# anlam#na gelmez. Demek ki matematik do$ada var ve biz bunun
sembolik kar#l#klar#n# buluyoruz.
Matemati$e en byk darbe, 1931 y#l#nda Kurt Gdel (1906-1978) taraf#ndan
indirilmitir. Bu eksiklik (incompleteness) teoremidir. Buna gre matematikte ne do$ru
ne de yanl# olduklar# kan#tlanamayacak ifadeler bulunur. Gdel matemati$in var oluu
iin gereken tek ltn kendi iinde mant#ksal tutarl#l#k oldu$unu ileri sren kuralc#
felsefeyi ciddi ekilde eletirdi. Gdel teoremi, birok matematiki taraf#ndan,
matemati$in temellerine indirilmi bir darbe, parampara edici, btn al#malar#n
zerine su ak#tma ya da mant#$#n temellerini sarsma olarak de$erlendirildi. Bu
teoremdeki zeka ve derinli$i ok kiiyi etkilemesine ra$men matematikteki sorunlar#n
zmne (olumlu ya da olumsuz) hibir etkide bulunmad#$# da savunulur.
Kurt Gdel, nce bizim her zamanki matemati$imizi kapsayacak kadar geni
herhangi mant#ksal bir sistemin zorunlu olarak eksik olaca$#n# saptad#. Gdel,
matematiksel do$rulu$un insan akl#n#n yarat#s# olmad#$#na, gerekten de var olan bir
ey hakk#ndaki nesnel do$ruluk oldu$una inan#yordu. Do$rulu$u ya da yanl#l#$# asla
gsterilemeyecek olan bunun gibi matematiksel ya da mant#ksal bir sistemde dile
getirilebilecek yarg#lar her zaman olacakt#. Sonra da, bu sistemin mant#ksal olarak
kendi iinde tutarl# oldu$unun kan#tlanmas#n#n asla mmkn olamayaca$#n# gsterdi.
E$er matematiksel bir sistem tutarl# ise, o zaman do$ruluk kavram#n#n sistem iinde
tan#mlanamayaca$#n# gsterdi. Daha byk bir sistem kullan#larak bunlar her zaman iin
tan#mlanabilir, ama bu yaln#zca daha byk bir sistem iinde tan#mlanmas# daha g
kavramlar yaratmak pahas#na olabilir.
32


8. Gelecek Ne Vaat Ediyor?
Gerekli$i neyin oluturdu$una ilikin yap#lan tan#mlamalar fazlas#yla karma#k olunca,
insan kendi gerekli$inden de phe eder hale geliyor. Gerekli$ini fark etmesi iin
kendini imdikleyip, ben gere$im dncesine ulamak istiyor. Ama KM gerektir.
Somut ve sa$lam temeller zerine oturdu$u konusunda hi bir phe yoktur. Bir gn
olas#l#kla yerini, daha iyi olan ama yine bugnk KMnin z yap#s#ndan kaynaklanan yeni
bir bak# a#s# alacakt#r. Bu daha az tart#mal# olacak ve daha kesin yorumlara
ulaacakt#r. Ancak, fiziksel dnya ile ilgili bildiklerimizi reddetmeyecektir. Gei t#pk#

32
Barrow JD. Gkteki Pi. Beyaz yay. 2001;162; 172

Dr. Sultan Tarlac www.KuantumBeyin.com
Serbeste da!tlabilir, ki$isel kullanm iindir....

20
Newton mekani$inden Einstein#n Grelili$ine gei gibi olacakt#r. Einstein, Newtonun
mekani$ini reddetmemi onu geniletip gelitirmitir.
Bir zm buldu$umuza inanabiliriz, ama nceden tahmin edemedi$imiz ya da
gremedi$imiz ok kk nemli bir nokta, daha nceki fikirlerimize etki ederek batan
de$erlendirmemize yol aar. Yeni felsefi kavramlar ortaya #kar#r ve dolay#s#yla
beraberinde yeri sorular da getirir. Ancak, iyi bir ekilde sorulmu ve ortaya konmu bir
sorunun zlm bir sorun oldu$unu da dnmek do$ru bir yakla#md#r.




Psikokinezi
Dr. Sultan Tarlac www.KuantumBeyin.com
Ki!isel kullanm iindir, serbeste da$tlabilir....
1


Zihin Maddeye Etki Eder Mi?



Parapsikoloji bilimsel yntemi ve uygulamas tart!lan birok konuyu inceler. Bu alanda
biliminsanlarndan ok !arlatanlarn sesi kar. Toplum nnde genellikle popler
olmalar nedeniyle !arlatanlar bulunur. Biliminsanlarnn sesinin az kmasndan dolay
yantlardan ok sorulardan olu!an bir konudur. Parapsikoloji, tpk metafizik gibi
kenarda olan ve tam bilim olarak olgunla!mam! bir al!ma alandr. Kelime anlam
olarak psikolojinin tesinde, ardnda, kenarnda bulunan manasndadr.
Parapsikoloji ba!l$ altnda, durugr (clairvoyance), telepati, psikokinezi,
ngr (precognition), bedensiz l ruhlarla ba$lant kurma (spiritalizm), ruh g
(reenkarnasyon) saylabilir. Bunlar iinde durugr; farkl zaman ve meknlarda olu!an
olaylarla ilgili bilgiyi, normal insanlardan farkl olarak bilebilmek, hissedebilmedir.
Telepati, toplumda daha iyi bilinen bir kavramdr ve d!nce ileti!imi, bir zihinden
di$erine do$rudan isel deneyime ait bilgi iletimi olarak tanmlanr. ngr ise,
gelecekte olabilecek olaylar, zaman gelmeden nce, belli bir e$ri iinde kalarak
gerekle!me zamann da do$ru olarak tahmin edebilmektir. Bu nedenselli$e kar! kar
ve etkinin, nedeninden nce oldu$u anlamna gelir. Retrokognisyon, uzak
gemi!teki bir olayn alglanmas olarak aklanr.

Parapsikoloji Neden Bilim Olamyor?
Birok bilimci ve felsefeci, ak ve net bir !ekilde parapsikolojiyi bilim olarak kabul
etmezler. Bilim olarak kabul edilmemesinin nedeni; belirli temel bilimsel varsaymlar
ihlal etmesi, tekrarlanabilir deneyler retememesi, deney retse bile ortaya kan
sonularn bilimin di$er temel ilkeleriyle eli!mesi, ortaya kan etkilerin nasl ya da
niin ortaya kt$na dair tutarl bir teori olu!turulamamas ve belki de en nemlisi
gizli bilim ile ili!kili olmasdr.
1
Bunlara ek olarak da, maddi destek di$er bilim
dallarna gre parapsikoloji alannda ok azdr. Daha ok bireysel aba ile yrtlen
ara!trmalarla desteklenir. Yine, bu alandaki aktif ara!trmaclarn %20sinden daha az
akademik e$itim alm!tr.
Bu konuda ciddi e$itim veren akademik kurumlarn says da azdr. E$itim veren
yerler arasnda; Rhine Ara!trma Merkezi, ABDde bu konu zerinde e$itim vermektedir.
Yine Utrecht niversitesinde on-line parapsikoloji kursu verilmektedir. Baz
niversitelerde ise parapsikoloji e$itimi di$er bilim dallar ierisinde, semeli olarak yer
almaktadr. rne$in, Franklin Pierce Koleji (New Hampshire) psikoloji $rencileri
isterlerse bu konuda semeli ders alabilmektedirler. 'ngilterede en azndan be!
niversite bu konuyu psikoloji e$itiminin bir paras haline getirmi!tir. Bu niversiteler
arasnda Edinburgh niversitesi (Arthur Koestler Parapsikoloji Blm), Liverpool Hope
ve John Moores niversitesi, Northampton ve Coventry niversitesi saylabilir. Baz
di$er 'ngiliz niversiteleri ise di$er paranormal olaylar konusunda e$itim
vermektedirler; Goldsmiths Koleji psikoloji blm, Londra ve Huddersfield niversitesi
davran! bilimleri blm gibi. ABDde Californiada Palo Altoda Transpersonal
Psikoloji Enstitsnde parapsikoloji konusunda kurs verilmektedir. San Franciscoda
Saybrook Enstitsnde de uzaktan e$itimin bir paras olarak parapsikoloji e$itimi
verilmektedir.
2


Zihnin Maddeye Etkisi
Psikokinezi (PK) hareketsiz bir cismi belli bir uzaklktan d!nme gcyle hareket
ettirebilmedir. Tm normal tesi ya da parapsikolojik olaylar tanmlamak iin Psi (y),
1946dan beri kullanlmaktadr. Ancak bu psi kuantum mekani$inde Schrdingerin

1
Griffin DR. Parapsikoloji ve Felsefe: Postmodern Bir Perspektif. ev:Y.Tokatl. Ruh ve Madde Yay. 'st
1998;10.
2
Smith MD. Educating Parapsychologists. The Journal of Parapsychology 1999;63:235-246.
Psikokinezi
Dr. Sultan Tarlac www.KuantumBeyin.com
Ki!isel kullanm iindir, serbeste da$tlabilir....
2
dalga fonksiyonu iin kullanlan y ile ayn harf olmasna kar!n anlam asndan ayn !eyi
ifade etmez. Bu psiyi hekimler reetelerinin ba!nda R
y
!eklinde kullanrlar. Zamanla
de$i!erek Rj haline gelmi!tir. Kabaca al ve uygula anlamna gelir. Psinin iki temel
tipi vardr: alc psi ve verici-ifadeci psi. Verici-'fadeci psi, bir zihin uzaktan nedensel
tesir uygulad$nda olu!ur. Bu ba!lk altnda PK d!nda ba!ka parapsikolojik ba!lklar da
bulunur.


!ekil. Alc ve verici psiler. Psinin kendi iinde de farkl alt gruplar vardr.
lmden sonra hayat ya da ruhun bedenden ayr var olma kapasitesinin
kantlar psi-teta, sradan PK psi-kappa, materyalizasyon (cisim olu!turma)
ve demateryalizasyon (cisimleri yok etme) !eklinde olan etkiler de psi-
epsilon olarak adlandrlr.

Psi-etkisi, bir enerji tr ya da klasik bir sinyal de$il, zaman ve mekn
uzakl$ndan etkilenmeyen (yerel olmayan) ve ancak psi kayna$ olan insan, etkilenen
nesneyi ve tm o sreleri kapsayan sistem iinde varl$n olu!turan ya da belli eden
!ey olarak tanmlanr.
3
Basit olarak ki!inin d! nesne ya da srelere etki etmesi
demektir. Yaygn olarak d!nce gcyle, bedensel uzuvlar kullanmadan cisimler
zerine etkide bulunmadr. Bu masalarn, sandalyelerin, kalemlerin, vazolarn
havalanmas ya da yer de$i!tirmesi !eklinde olabilece$i gibi vakum saydam !i!eler
iinde pusula ibrelerini hareket ettirme, mzik aletlerinin kendili$inden almas, atal-
ka!k bkme !eklinde de olabilir. *arlatanlar ve hayalciler bir kenara brakld$nda, bu
alanda yaplm! ciddi ve akademik al!malar vardr.

Uzaktan Etki Olabilir mi?
E$er zihin, sinir hcrelerini d!nce ile ate!leyebiliyorsa ve bir tr elektrik akm olan
aksiyon potansiyeli olu!turabiliyorsa, neden ka!klar bkmesin? E$er beden, zihni
etkileyebiliyorsa, aksinin de do$ru olmas gerekmez mi? Ktle ekimi uzaktan
etkiyebiliyorsa beyin neden etkilemesin? rne$in, Newtonun ekim yasas aslnda ok
uuk ve tuhaf bir fikirdir. Herhangi iki nesne birbirine ekici bir kuvvet uyguluyor ve bu
kuvvet her naslsa, usuz bucaksz bo! uzay a!arak Gne! ve Aydan Dnyaya,
yldzdan yldza ve galaksiden galaksiye ula!yor. Zamann birok nl biliminsan bunu
byclk fizi$i sayarak dikkate almam!t. Aslnda, Newtonun kendisi de buna pek
inanmam!t. Btn yapt$, matematiksel e!itlikleri ortaya koymakt. Ama ortaya kan
sonu aracsz uzaktan etkiydi.
Kuantum mekani$inde gzlemcinin bir !ekilde katlmc olmas kabul edilebilir
bir !ey ise bunun farkl yansmalarnn da ortaya konulabilmesi gerekir. a$da! ve akll,
Nobel dll fizikilerin ortaya att$, akla ve sa$duyuya kar! gelen, sa$duyumuzu
trpleyen kuantum mekani$i gr!leri d!nld$nde, PKyi akld! ve mantksz
olarak niteleyip bir kenara brakmak anlamszdr.
Parapsikolojinin ve alt dal olan PKnin mantksz grnmesinin ve bilim d!
kabul edilmesinin nedeni sihir kokusu ta!masdr. Di$er bir korku da parapsikolojiye
verilecek bilimsel deste$in bilim kar!t tavr te!vik edece$i d!ncesidir. Ancak,
Michael Faradyn zihinsel gle tek bir saman p bile hareket ettirilebilse, evrene

3
von Lucadou W. Ruh ve Kaos. Kuramlar ve Modeller Aray!nda Parapsikoloji. ev:V. Atayman. Say Yaynlar,
'stanbul 2000; 11.
Psikokinezi
Dr. Sultan Tarlac www.KuantumBeyin.com
Ki!isel kullanm iindir, serbeste da$tlabilir....
3
ili!kin bak! ve anlay!mz de$i!tirmemiz gerekir dedi$i d!nld$nde, bu konuda
kk de olsa elle tutulur bir !ey varsa fizi$in ve sinirbilimlerini yeniden gzden
geirilmesi gerekebilir.



Psikokinezi do$rulanrsa ne olur?

Olaslkla ya!ammzda ok fazla de$i!iklik olacaktr. ncelikle zihin-beyin
etkile!imini ve zihin-evre etkile!imini ok daha iyi anlar hale gelece$iz.
1. Marvin Minskyin ne srd$ bilgisayar temelli zihin modelleri artk
tart!lmaz ve bilincin basit mekanik modellerini rtr.
4
Bilinli robotlar
yaplp yaplamayaca$ bir daha tart!ma konusu bile olmaz.
2. Bilincin-zihnin dereceleri ve miktar gibi llebilir bir niceliksel kavram
olu!turulabilir.
3. Kuantum mekani$indeki gzlemci sorununa zm ortaya konulabilir.
Ancak, daha ncede belirtti$imiz gibi, bu genel olarak tm bilime, fizi$e
bak! amz de$i!tirir.
4. Cisimlere etki edebildi$imiz ortaya konulabilirse, ba!ka beyinlere de etki
edebilece$imiz (ve etki alabilece$imiz) d!ncesi iyice !ekillenir. Bir adm
ileri gidilerek beyinler/zihinler aras ili!kiyi sa$layacak telepati konusuna
da bak! de$i!ir. Ek olarak, PK yetene$ini ortaya karmak ya da bu
yetene$i olanlarn gcn artrmak iin yeni yntemler aray!
ba!layacaktr.
5. Parapsikoloji bilim dal olarak kabul edilmeye ba!lanr. Parapsikoloji
ara!trmalarna yaplan yatrmlarda art! olur.
6. lkelerin askeri kurumlar da olaslkla bu konuya ilgi gsterecek ve
yatrmlar yapacaklardr.
7. Dnyaya ve insana olan bak!mz, hatta insand! canllara olan
bak!mz kkten de$i!ir.
8. Kumarhanelerde de olaslkla, PK yetene$i olanlar elemek iin kap
giri!lerine detektrler yerle!tirilecektir. Ya da rulet, zar gibi d!ardan
ynlendirilecek !ans oyunlar ortadan kalkacak ve PK oyunlar haline
gelecektir.

PKden !phe edebiliriz. Tpk bilimin ilk kez sylediklerinden daima !phe
edildi$i gibi. Ancak, fanatik !phecilik de a!r saflk kadar mantkszdr. Ama, artk
parapsikoloji metafizik denilen fizikten teki i!ler ba!l$ndan karlmal ve yeniden
bilim ba!l$ altnda incelenmelidir. Kuantum mekani$inin sylemleriyle (Schrdingerin
kedisi ve EPR deneyi, vakum, tnelleme gibi) parapsikolojinin sylemleri arasnda sihir
kokmas, gariplik ve sa$duyuya aykrlk asndan ok da bir fark yoktur. Hatta kuantum
mekani$i daha garip sylemlerde bulunur ve baz alardan daha ok sihir kokar.
Gnmzde simyann bir samalk oldu$unu herkes bilmektedir. Filozof Ta! gibi
bir !ey olamayaca$ gibi, tenekeyi altna dn!trmenin basit bir yolu da yoktur
(nkleer fzyonla yaplabilir). Ancak, kimyann ekirde$i olan simya gerekten nemli
sonular do$urmu!tur. Simyaclar, maddeleri kar!trma sanatn, asit ve alkalilerin
zelliklerini, baz elementlerin di$erleriyle ili!kisini ortaya koyarak modern kimyay
olu!turmu!lardr. Kimyann simyadan, astronominin astrolojiden, tbbin do$al
tedavilerden ayrlmas gibi parapsikoloji de kendine uygun bir yer bulacaktr. Ama bu
di$er bilimlerdeki de$i!me gz nne alnd$nda zaman alacaktr.
Beynin cisimler zerinde etkisi olabilece$i konusunda Itzhak Bentov !unlar
syler:
5

Bir an iin d!ncelerin, e!ya ve insanlar zerindeki etkilerine bakalm.
D!nce bir enerjidir ve beyindeki sinir hcrelerinin belirli bir !ekilde
ate!lenmesine sebep olur. Bu do$al olarak beyin kabu$unda kk akmlar
retir ve bunlar kafatasnn yzeyindeki elektrotlar aracl$yla, duyarl
aralarla anla!labilirler. Ba!ka bir deyimle, bir d!nce; kk bir hareket
olarak ba!lamasna ra$men, en sonunda tam olgunla!m! bir d!nce !ekline
dn!r ve beyin kabu$unda, en azndan 70 miliVolt gcnde bir gerilim retir.

4
Herbert N. Temel Bilin: 'nsan Bilinci ve Yeni Fizik. Ayna Yaynlar, ev: M.Andrn, 1993; 196.
5
Bentov I. Stalking The Wild Pendulum. Fontana/Collins. Londra 1977; 100.
Psikokinezi
Dr. Sultan Tarlac www.KuantumBeyin.com
Ki!isel kullanm iindir, serbeste da$tlabilir....
4
'lk sinir hcresini ate!ler ve bu sinir hcresi de srayla di$er sinir hcrelerinin
belirli aralklarla ate!lenmesine sebep olur. Oysa, bu evren iinde hi bir
enerji yok olmaz. D!nce tarafndan retilen akm kafamzn d!nda
yakalayabilirsek bunun anlam !u olur: D!nce enerjisi, elektromanyetik
dalgalar !eklindeki bir yayndr ve bulundu$umuz evre iinde ve nihai olarak
kozmos iinde !k hzna sahiptir.

Belki de bizim d!ncenin cisimler zerine etki etmesi kavramnn arkasnda,
hayali ok soyut-sanal bir !ey varm! gibi alglamaktayz. Bentovun da dedi$i gibi,
d!nme esnasnda beynimizde birok yerel ve yaygn iyonik elektriksel akm ve
manyetik alan de$i!iklikleri ortaya kar. Bunlar beyin yzeyinden EEG
(ElektroEnsefaloGram) ve MEG (ManyetoEnsafaloGram) gibi tekniklerle yerel ve btn
beyin alan olarak kaydedilmektedir.
D!nceler kendi bedenimiz zerine de etki eder. Bu daha ok bilinen bir
konudur. Biofeedback (canlsal geri besleme) ile nabz skl$, beyin dalgalar, derinin
elektriksel direnci, vcut ss iradi olarak de$i!tirilebilmektedir. Canlsal geri besleme
sistemlerinde, ki!inin etkilemesi istenen beden sinyalleri daha nceden kaydedilerek,
glendirilerek, ki!iye de$i!ik !ekillerde geri besleme aygtlaryla gsterilerek bunlar
irade ile de$i!tirmesi istenir. Belli durumlarda psi yeteneklerinin daha iyi ve belirgin
oldu$u ne srlr.



Tablo. Psi yetene$inin belli deneyler ile ve/veya belli ki!iler ile ortaya kt$
ve alt kadar zelli$in psi yetene$ine yardmc olabilece$i kabul edilir.
6

1. Fiziksel gev!eme
2. Azalm! fiziksel uyanklk veya aktivasyon
3. Duyusal girdi ve bilgi i!lemede azalma
4. Alc mod/ sa$ hemisfer i!levi (etki/hareket modu sol beyin i!levi)
5. 'sel i!leme, hisler ve hayallere kar! artm! farkndalk
6. Dnyann do$asna bak! de$i!ikli$i. rne$in; olasdan ziyade daha
do$rudan hisleri bilme olasl$na inanmak







6
Brand WG. Psiconducive states. Journal of Communication, 1975; 25: 142 152
Psikokinezi
Dr. Sultan Tarlac www.KuantumBeyin.com
Ki!isel kullanm iindir, serbeste da$tlabilir....
5
Uzaktan Etkiye Kuantum Mekaniksel Bak'
Uri Gellerin psikokinetik metal bkmesi, al!an saatleri durdurmas ya da bozuk
saatleri al!trmas televizyon numaras olarak bir yana braklacak bir olay de$ildir. Bu
bilimsel olarak ele alnmas gereken bir olaydr. Bilimin esas i!i, insanlarn de$er
anlay!larna burnunu sokmak olmasa da, bilim e$er yleyse o zaman trnden
nermeler yapmaldr. Ancak PK deneyleri de hobi ara!trmaclarn elinden kmal ve
modern laboratuvarlara girmelidir. Daha sonra da grlece$i zere PK etkisi ok zayf
bir etkidir. PKnin fiziksel srelere etkisi, rastlant ortalamasnda kk bir krlma,
sapma kadardr. Ancak, atom alt paracklarn davran!larnn tespit edildi$i mikrofizik
teknolojilerine ra$men neden PK etkisinin llemedi$i ilgin bir sorudur. 'yi bir kuram
fenomenleri aklamaldr. Oysa, PK ile ilgili elimizde iyi bir kurammz !u ana kadar
yoktur.
PK, yere-zamana ve mekansal uzakl$a ba$l olmayan bir etkidir. Bilindi$i
zere, bunlar ayn zamanda kuantum mekani$inin de zellikleridir. Bu zellikler,
zellikle Einstein-Podolski-Rosen deneyi ile ortaya konulmu!tur. Bir sistemi olu!turan
paralardan biri zerinde yaplan bir lm, di$er paras zerinde, uzaklktan ve
zamandan ba$msz etki yapar. Aradaki uzaklk santim ya da !k yllar uzakl$nda
olabilir. 1935den sonraki dnemlerde gizli de$i!kenler kuram daha belirgin bir stn
gven kazandysa da, John Bell (1964) ve Alain Aspect (1982) bu d!nceyi
matematiksel ifadelerle snrlamayp (Bell e!itsizli$i) deneylerle de bu uzaktan etkiyi
do$ruladlar. Bu etkile!im atom alt paracklar iin kesin olarak ortaya konulmu!sa da
makroskobik olan ka!k ve beyin iin nasl bir etki olu!aca$ belirsizdir. Kesin olarak
bildi$imiz kuantum dzeyi, molekl, atom, atom alt paracklarn dzeyidir. Ancak,
kuantum sonular, metrelerce ve hatta !k yllar boyunca yaylabilirdir.
Di$er yandan kuantum mekani$inde bir sistemi olu!turan gzlemci ile
gzlemlenen (bklen ka!k) birbirinden ayrlamaz. Kuantum mekani$inin gzlemciye
ykledi$i bu i!lev, kuramn kendisinden gelir. Dolays ile gzlemci saysnn ard!k
arttrld$ d!nld$nde, sreci etkileyecek nihai (son) gzlemcinin kim olaca$
belirsizdir. Belki de, deneycinin deneyin sonularna ynelik beklentisi deneyi
etkilemektedir. Klasik fizik dnyay iki ksma ayrr ve ayn gelenek kuantum
mekani$inde de devam eder. Buna gre bir i fizik bir de d! fizik vardr. D!tan
bakld$nda gzlemleyici ile gzlemlenen ayr tutulur. Gzlemleyicisi olmayan kapal
bir sistem, i sistemdir. Bir i sistemi gzlemlenen + gzlemleyen paralarna ayrrsak
d! fiziksel bir betimleme iindeyi anlamna gelir. D! fizik, kuantum mekani$inin
ontolojik (varlkbilimsel), i fiziksel ise epistemik (bilgisel) yann yanstr. D! fizik,
lmeye, gzlemlemeye ve alglarmza ba$mldr. Bu nedenle de zneldir. Mutlaka bir
gzlemleyicisi vardr. Oysa, i fizikte, lme ve de$erlendirme yoktur ve zne-nesne
ayrm da yoktur. Ba!langta olu!an evrensel kural ne ise odur, varlksaldr. ' fizik
durup duruken d!ardan gzlemleyici ile rahatsz edilir. Dolays ile PKnin hangi fizikle
de ili!kili oldu$unu ortaya koymak gerekir.
19. yzylda Newton (klasik) fizi$in yasalar ideal, nesnel ve eksiksiz bir bilginin
ifadesi olarak kabul ediliyordu. Ancak, bugn klasik fizikteki bilgilerle PK aklamak
imkanszdr. Dolays ile bizim imdadmza ko!acak tek !ey, en azndan bugn iin,
kuantum mekani$i ya da fizi$idir. Kuantum tanmlamalar, al!ageldi$imiz klasik
kuramlardan kkten farkl olmalarna kar!n ok kesindirler. Kuantum mekani$i, nesnel,
makine benzeri bir al!madan ziyade, znellik ve bilinci gz nne alr. Kuantum
mekani$inin, PK ile ilgisinin olabilece$ine dair ilk giri!im 1974te dzenlenen bir
parapsikoloji konferansnda ba!lam!tr. Burada, Evan H. Walker (1935-2006) ve Helmut
Schmidt PK aklamaya al!an bir kuramsal model ne srdler. Bu daha ok Eugene
Wignerin kuantum mekani$indeki lme sorununa nerdi$i zme benziyordu.
Kuantum mekani$ini parapsikolojiye ilk uygulayan Evan H. Walkerdir. Walker,
temel olarak, Wignerin fikrini ele alr ve gzlemciyi n plana karr. Bilinci bir gizli
parametre olarak hesaba katar. Bilin ve di$er parametreler (de$i!kenler), yer-zaman
ve uzaklktan ba$msz olduklarndan, gzlemci beynindeki (nrofizyolojik) sreler,
d!sal kuantum mekanik srelerle ili!kilendirilebilir. Walkerin kuram ok kabul
grmememsine kar!n, ilk olmas asndan ok de$erlidir. Ancak, daha sonralar birok
ba!ka yakla!mlar nerilmi!se de, bugne kadar kabul edilir bir teori ne srlmemi!tir.
Ancak, PK yaplabilecek bilimsel bir aklamann da kuntum mekani$inden gelece$i
Psikokinezi
Dr. Sultan Tarlac www.KuantumBeyin.com
Ki!isel kullanm iindir, serbeste da$tlabilir....
6
kesin gibidir. En azndan bu ynde olumlu beklentiler vardr. Ancak, elimizde henz
sa$lam bir teori yoktur.

Uzaktan Etki (Psikokinezi) Deneyleri
Bilimsel yakla!m hareketi 1848de ABDde ba!lad. Parapsikoloji alannda sistematik
al!malarn ba!lamas ise, 1882de 'ngilterede, Psi!ik Ara!trmalar Derne$inin
(Society for Psychical Research) kurulmasyla ba!lar. ok gemeden, 1887deki yeleri
arasnda dnemin saygn bilimadamlar da bulunur hale geldi. Bunlar arasnda fiziki
J.J.Thomson, Madam Curie ve Lord Rayleight, felsefeci Henri Bergson, William
McDougal, nropsikiyarist William James, biyolog Alfred Russell Wallace, William
Crookes, Gilbert Murray gibi dahiler saylabilir.
Uzun dnem birok biliminsann da bnyesinde bulunduran parapsikoloji a$da!
anlamda bilim olma ve deneysel hale gelme yoluna, Joseph B. Rhinenin (1895-1980)
yapt$ al!malarla girdi. Parapsikolojiyi bir niversite disiplini haline getirmeye al!t.
1954 ylnda Freiburg niversitesinde Hans Benderin (1907-1991), Psikolojinin Snr
Blgeleri ad altnda bir krs kurmasna izin verildi. Krs bugn de Psikoloji ve
Psikolojinin Snr Blgeleri ad altnda ya!amaktadr. Ardndan 1985te Edinburgh
niversitesinde Arthur Koestler Parapsikoloji Krss kuruldu.
7
Daha sonra ba!ka
niversitelerde de bu konu ile ilgili krsler kuruldu.

Rhine Deneyleri
Joseph B. Rhine, 1930lu yllarn ba!larnda Duke niversitesinde bir dizi ara!trma
ba!latt. PK deneyini planlarken irade gcyle istemli olarak, rastlantsal atlan bir zar
zerine etki edilip edilemeyece$ini ara!trd. Deneyde, bir dizi zar, e$ik bir dzleme
olas hileleri (zar tutma) engellemek iin otomatik frlatma aletiyle frlatlr. 'steyerek
al!maya katlan ve PK etkisi olu!turmaya al!an ki!i, zar sonularn gryordu. Kendi
iste$ini kullanarak, daha nceden belirlenmi! bir zar yzeyinin ste gelmesi iin etki
etmesi syleniyordu. Ama zar etkileyerek, genel ortalamann d!na ta!an bir tahmin
tutturmakt.
Uzun yllar bu metotla al!an Rhine, 1934-1942 arasnda yapt$ PK deneyleri
al!malarn de$erlendirdi
8
ve bir azalma, isabet orannda d!! etkisi (decline-
effect) buldu. Bu isabet oranlarnn, oturumun ikinci yarsnda, ilk yarya gre
d!t$n ifade eder. Rhine bu durumu, PK etkisi uygulamaya al!an ki!inin
yorulmasna ba$layarak, psikolojik ko!ullar ile zarn belli oranda sapma olu!turdu$unu
kantlad$n ne srd! 1943te al!malarnn sonucunda !yle yazm!tr: Demek ki
ruh, maddeyi etkileyebilen bir gce sahiptir... Maddeye istatistik ynden
lebilece$imiz bir etki yapabilmektedir. PK, fiziksel ortamda, fizi$in tand$ hibir
etkenle, hibir enerjiyle aklanamayacak sonulara yol amaktadr.
Rhine al!malaryla, PKyi niceliksel istatistiksel lm nesnesi haline getirmeyi
ba!arm!t, ama vard$ sonular, elde ettiklerine gre epey abartl ve farkl yndeydi.
stelik deneyde olaslkla kontrol edilemeyen nedenlerle ortaya kan bias/e$ilimler
belirgin olarak d!arda braklamam!t. Daha sonralar Rhinea birok a$r ele!tiri
yneltildi. PK etkisinin, bir dizi psikolojik de$i!kenin etkisiyle ortaya kt$ ve bu
de$i!kenin bulunmad$ yerde, PKnin gerekle!medi$i kantlanncaya kadar byle bir
etkiye inanmann anlamsz olaca$ ileri srld.

Schmidt Deneyleri
Fiziki Helmut Schmidtin geli!tirdi$i PK deney aygtlar gnmzdeki en nemli deney
aygtlardr ve adna atfen Schmidt Makineleri olarak anlrlar. Rhine deneylerinde
kullanlan rastlant reteci olan zar yerine radyoaktif elementlerin paralanma
mekanizmalarndaki rastlantlardan yararlanrlar.
Radyoaktif paralanmalar, kuantum mekani$i asndan tam olarak
rastlantsaldr. Kripton85 gibi bir atom
85
Kr
85
Rb+b
-
+g !eklinde bozunuma u$rayarak,
kararl olan ve radyoaktif olmayan rubidyuma dner. Bu esnada beta (elektron frlatma)
ve gamma !nlar karr. Bu olay tamamen rastlantsaldr. Radyoaktivite, do$ann

7
von Lucadou W. Ruh ve Kaos. Kuramlar ve Modeller Aray!nda Parapsikoloji. ev: V. Atayman. Say Yay.
'stanbul 2000; 25-54.
8
Rhine LE and Rhine JB. The Psychokinetic Effect. Journal of Parapsychology 1943;7:20-43.
Psikokinezi
Dr. Sultan Tarlac www.KuantumBeyin.com
Ki!isel kullanm iindir, serbeste da$tlabilir....
7
kendi zar gibi al!r. Bir bozunum oldu$unda, sonraki bozunumun ne zaman olaca$
bilinemez. Ortaya kan gamma !n, temelde bir foton olmasna ra$men TVnin
yayd$ fotona gre ok fazla enerji ierir (10 bin eVa kar!lk 687 bin eV). Bu !nlar
olaslk hesaplar dahilinde, tnelleme ile atomdan ayrlrlar. Yarlanma mr ise, bir
radyoaktif maddenin %50sinin tnelleme ile kaybedilmesi zamandr. Bir atomun bu
!ekilde paralanmas ok ksa bir sre alabilece$i gibi ok uzun yllar iinde de olabilir.
Sodyum35 iin milisaniye llerinde olmasna kar!n, iridyum-115 iin 4,410
14
milyon
yldr. Kripton85 iinse 10,7 yldr.
Di$er nemli bir zellik de, radyoaktif bir maddenin tamamen kendi ba!na
davranmas ve hibir d! etkiye ak olmamasdr. Paralanma oran d!sal etkilerle
hibir !ekilde de$i!mez. Schmidte gre, e$er PK etkisi ile saf rastlantsal sre olan
radyoaktif paralanma zerine etki olu!turulabilirse, bu kesin olarak PK varl$n ortaya
koyar.
Schmidt makinesinin di$er paralar, Geiger-Mller sayacna ba$lantl olan
radyoaktif stronsiyum90 ieren bir dzenekten olu!ur. Geiger-Mller sayac,
paralanma ile ortaya kan etkileri elektrik sinyaline evirerek alglanabilir hale
getirir. Bu sinyal 0-bozunum yok ve 1-bozunum var !ekline veya lamba yanmas,
yanmamas !eklinde ki!inin grebilece$i hale getirilir. Bazen de gsterge dzene$i halka
!eklinde sralanm! lambalardan olu!ur. Bu lambalarda yanp snen !k rastlant
yry! yapar. 0da !k bir nceki lambann gerisindeki !$ yakarken, 1de bir
sonraki lambay yakarak, saat ynnde hareket eder. Dene$in bu !ekilde sonular
grmesi (geri besleme) ve nceden belirlenmi! bir yne do$ru lambalar yakmay
d!nmesi istenir. Bu !ekildeki dzenekte, PK etkisi olu!turmaya al!an ki!i lambalar
saat ynnde ya da tersi ynde yakmaya al!r. Bu sapma deneklerin yoklu$unda
kaydedilen ortalamalarla kar!la!trlr. E$er farkllk varsa, istatistiki anlamda dene$in
etki etti$i ya da PK olu!turdu$u anlamna gelir.
Schmidt yapt$ deneylerinin sonucunda, kendinde byle bir g bulunmad$n
d!nen deneklerin ok arpc bir !ekilde negatif etki olu!turduklar, PK yetene$i
oldu$unu d!nen ki!ilerin ise belirgin pozitif sapma (isabet saysnda artma)
olu!turdu$unu tespit etmi!tir. Ancak, birok ki!i de deneylerde ba!arsz olmu!tur.
Belirli denekler, ortaya kan sonular !ans olarak nitelendirilemeyecek kadar
etkilemi!lerdir.
9
Fakat bu sonular olumsuz yorumlayan fizikiler de vardr:
Radyoaktif alfa parac$ bozunumu gzlemcinin zihin durumu veya ilgisinden
ba$msz bulunmu! ve bir etki tespit edilmemi!tir.
10

1976 ylnda Schmidt, nceden kaydedilmi! hedefler kulland. Bu deneyler PK
asndan geli!tirilmi! en zeki deneyler olarak kabul edilirler. Deneyde ilke olarak,
gzlemciye deney dzene$inin gstergesinden bir rastlant ak! gsterilir. Bu
rastlantlar zinciri, hem denek ki!inin hem de deneyi yapan ki!inin bilgisi olmadan (ift-
kr deney), deneye katlmayan ki!iler tarafndan bir rastlant reteci tarafndan
retilerek nceden kaydedilmi!lerdir. Bu deneyler sonucunda, dikkate de$er !ekilde PK
etkisi oldu$u ortaya km!tr.
11
Ama nasl olabilirdi? Akla aykr bu zor deney ko!ullarna
kar!, psi etkisi nceden kaydedilmi! veriler zerinde de ortaya km!t. Bu zamana
gre, geriye do$ru bir PK olup olmad$ sorusunu da beraberinde getirmektedir. Ya da
sezgisel ve ngr yoluyla nceden kaydedilmi! verilere ki!iler ula!m!t ve do$ru
tahmin, PK etkisi olarak grlm!t.

Princeton Deneyleri
Princeton niversitesinde fiziki Robert Jahn ve Brenda Dunne denetiminde, Helmut
Schmidtin radyoaktif rastlant retecinden farkl olu!turulmu! bir rastlant reteci
kullandlar. Bu deneylerde, geli!igzel say olu!turma testleri yaplm!tr.
Denek ki!iler, rastlant reticiyi nce + ynde, sonra da - ynde saptrmaya
al!m!lardr. Ayrca kontrol denekleri de kullanlarak, bu deneklerden rastlant
reticiye etki etmemeleri istenmi!tir. Bu deneyde de anlaml bir PK etkisi ortaya
km!tr. Etki normallere gre ok kk bir etki olarak grlmektedir ve toplam etki

9
Herbert N. Temel Bilin: 'nsan Bilinci ve Yeni Fizik. Ayna Yaynlar, ev:M. Andrn, 1993; 197.
10
Hall J, Kim C, McElroy B, Shimony A. Found Phys 1977;7:759.
11
von Lucadou W. Ruh ve Kaos. Kuramlar ve Modeller Aray!nda Parapsikoloji.ev:V.Atayman. Say Yaynlar,
'stanbul 2000; 134.
Psikokinezi
Dr. Sultan Tarlac www.KuantumBeyin.com
Ki!isel kullanm iindir, serbeste da$tlabilir....
8
denilen, hem + ynde hem de - ynde olan sapmalarn toplanmasdr. Kontrol
olarak kullanlan ve rastlant reticiye hibir etki etmemeleri istenen denekler ise ne
+ ne de - ynde bir sapma olu!turmam!lardr.
Sonuta, hem seilen denekler, hem de btn denekler birle!tirilip ortalama
sonu alnd$nda, !ans dzeyinin ok stnde olan sonular elde ederek, Schmidt
deneylerini do$rulam!lardr. stn derecede PK yetene$i oldu$u d!nlen birka ki!i
ise, istenilen ynde ok belirgin (drt standart sapma) yksek de$erler elde ettiler.
12
Bu
deneylerin sonular da olumsuz ynde ele!tirilerek, istatistiksel ynden yanl!lklar
ierdi$i ne srlm!tr.

Metafaz Daktilo
1974te, Metafaz daktilo kuantum-tesadf sistemi denilen, geli!igzel olaylar nceden
alnm! kodlara gre tekrar yorumlayan bir ara yz ve insanlara anlam ifade eden bir
kt cihazndan olu!an bir dzenek yapld. Temelde Schmidt cihazna benzemekteydi.
Metafaz daktilonun merkezinde, bir radyoaktif madde olan Talyum204 bulunuyordu
(talyum beta !nlar yayarak kur!un-204e dn!r). Bu esnada ortaya kan beta
!nlar bir Geiger sayacnda belirlenir ve zaman iinde bir dizi elektronik at! retir.
Beta !nlarnn ortaya k! Poisson da$lm denilen bir e$riye evrildi. Daha sonra
'ngiliz dilinde harflerin kullanm skl$ tespit edildi. 'ngilizcede en ok kullanlan harf
e harfidir ve ardndan; a,o,i,d,h,n,r,s,t,u,y,c,f,g,l,m,w,b,k,p,q,x,z, !eklinde
sralanrlar.
13
Poisson da$lm noktasna gre belirli harfler kodland. Da$lmn en st
noktas e olarak kodland ve di$er harflerde kullanl! sklklarna gre sralandlar. Bu
arada alete ekran, ses aygt ve bir yazcdan olu!an kt birimleri de eklendi.
PK etkisiyle metin olu!turmak iin, PK konusunda yetene$i oldu$unu belirten iki
medyum kullanld. Daha sonra ayr zamanlarda, belirli hazr ksa kelimeler verilerek,
medyumlarn metin olu!turucuyu etkilemeye al!mas istendi. Ancak, kayda de$er bir
etki olu!turulamad.
14


Uzaktan )yile'tirme al'malar
Son yllarda alternatif tedavi yntemleri arasnda saylmaya ba!lanan uzaktan
iyile!tirme bir e!it, uzaktan etkileme yntemidir. Uzaktan iyile!tirme, bilinli olarak
bir ki!i tarafndan, ba!ka bir ki!inin fiziksel veya duygusal iyilik halinin sa$lanmas iin
yaplan giri!im olarak tanmlanr. Uzaktan iyile!tirme durumlarnda duac denen
birisi kullanlr. Duac bazen hastann resmine bakarak, bazen de yo$un bakmda
uzaktan hastay grerek iyi dileklerde bulunur.
Uzaktan iyile!tirmenin etkisini ortaya koymak iin yaplan ara!trmalarn tm
!ekilleri ileri derecede tart!maldr. Bu ele!tiriler ierisinde plasebo etkisi en iyi
ele!tiri, sahtecilik ve uydurma en kt olandr.
15
Yaplan uzaktan iyile!tirme
al!malar 100den fazla olmasna kar!n, randomize-plasebo (veya hastann kr
oldu$u) kontroll olan ve hakemli dergilerde yaymlanan, deneyselden ziyade insanlar
kapsayan klinik al!malarn says azdr. Kaliteli al!malarn gzden geirildi$i bir
makalede uzaktan iyile!tirmenin etkisi de$erlendirilmi! ve ilgin sonulara
ula!lm!tr.
16


Tablo. Uzaktan iyiletirme al!malar!n!n zeti.
al!mac Yntem ve say Sonu
Joyce-Welldon
(1965)
17

Psikolojik veya romatizmal
hastal!"! olan 48 hastaya, 6 ay
boyunca, her gn 15 saat dua
edildi.
Belirgin etki yok

12
Herbert N. Temel Bilin: 'nsan Bilinci ve Yeni Fizik. Ayna Yaynlar, ev: M. Andrn, 1993; 198.
13
Gamow G. 1-2-3 Sonsuz. Evrim yay. ev: C. Kapkn, 1995;205-206.
14
Herbert N. Temel Bilin: 'nsan Bilinci ve Yeni Fizik. Ayna Yaynlar, ev: M. Andrn, 1993; 207-209.
15
Roggla G, Fortunat S. Is there enough rationale in randomised controlled trials on distant healing? Wien Klin
Wochenschr. 2003 Sep 15;115(15-16):607
16
Astin JA, Harkness E, Ernst E. The efficacy of Distant Healing: A Systematic Review of randomised Trials.
Ann Intern Med 2000;132:903-910.
17
Joyce CR, Welldon RM. The objective efficacy of prayer: a double-blind clinical trial. J Chronic Dis
1965;18:367-77.
Psikokinezi
Dr. Sultan Tarlac www.KuantumBeyin.com
Ki!isel kullanm iindir, serbeste da$tlabilir....
9
Collipp (1969)
18
Lsemili 18 ocuk iin 15 ay
boyunca gnlk dua edildi.
Dua edilen grupta daha az lm oran!.
Ancak, istatistiki anlaml! etki yok
Byrd (1988)
19
Kalp krizi nedeni ile hastaneye
yatan 393 hasta al!maya
al!nd!. Hastaneden taburcu
edilene kadar, hasta ba!na 3-7
kez dua yap!ld!.
Dua edilen grupta daha az solunum
cihaz! deste"i, antibiyotik ihtiyac! veya
daha az idrar sktrc ila ihtiyac!
Sicher (1998)
20
%leri AIDS hastal!"! olan 40
hasta iin 10 hafta boyunca
dua edildi.
6 ay sonra daha az enfeksiyon, doktor
ziyareti, daha az hastaneye yatma,
yatanlarda ise daha k!sa hastanede
kalma sresi, duygu durumunda daha
belirgin iyi hissetme.
Walker (1997)
21
Alkol ba"!ml!l!"! nedeni ile
tedavi edilen 40 hasta iin, 6 ay
sre ile dua edildi.
Belirgin etki yok
Harris (1999)
22
Kalp krizi geiren ve yo"un
bak!mda yatan 999 hasta iin,
28 gn boyunca dua edildi.
Belirgin yarar var, ancak hastanede
kalma sresi de"imedi.
Harkness (2000)
23
Deri yaralanmas! olan 84 hasta,
plasebo ve tedavi grubuna
ayr!ld!. Alt! hafta sre ile 10
deneyimli iyiletirici plasebo
grubu d!!ndakilere dua etti.
Belirgin bir etki yok
Ebneter (2002) 14 diyabet hastas! iin,
deneyimli be kii taraf!ndan, 4
ard!!k hafta dua edildi.
Dua dneminde kanda fruktozamin
seviyelerinde dme, dua sonras!
ykselme ve k!smen daha iyi kan
ekeri kontrol

Uzaktan iyile!tirme al!malarndan kan genel sonular !unlardr: 1. Bu
a!mada kesin bir etki ortaya konulmam!tr, 2. Genellikle, pozitif sonu/olumlu dua
etkisi bulunan al!malarn yaymlanmasna bir e$ilim vardr, 3. Yaplan bilimsel
al!malar; plasebo kontroll-randomize olarak grupland$nda ve al!malar
kalitelerine gre de$erlendirildi$inde, daha kaliteli ve planl al!malarda, tedavi edici
etkinin daha az oldu$u grlmektedir, 4. Genel olarak, uzaktan iyile!tirme
al!malarna bakld$nda %57 olumlu-pozitif bir etki ortaya kmaktadr, 5. Uzaktan
iyile!tirmeye kar!n, d!ardan dokunmadan, bir nevi 3-5 cmden el gezdirilerek
yaplan iyile!tirme al!malar da vardr ve olumlu etki benzer olarak %63tr.

Sorun nerede?
1. Tekrar sorunu
Bilimde, bir olgu e!itli ara!trmalarda tekrar tekrar gsterilmedike do$rulanm! kabul
edilmez. Dolaysyla, parapsikolojiye yneltilen en nemli ele!tiri, ba!ka
ara!trmaclarla ortaya konulabilecek nemli bir psi kant bulunamamasdr. Bu soruya
yant parapsikoloji, meta analiz tekni$iyle verdi. Bu istatistik tekni$i, belirli bir olguyla
ili!kili birikmi! ara!trmalar tek bir deney olarak, her ara!trmay ise tek bir gzlem
olarak de$erlendirir. Bylece, pozitif ynde sonular sa$layan her bir ara!trma gz ard
edilecek yerde, olgunun geerlili$ine ve gvenilirli$ine katkda bulunur. 1989 ylnda
Foundations of Physics dergisinde Dean Radin ve Roger Nelsonun kaleme aldklar bir
meta analizde, 1959-1987 aras yaplan 597 PK deneyi de$erlendirilmi! ve deneylerin

18
Collipp PJ. The efficacy of prayer: a triple-blind study. Med Times 1969;97:201-4.
19
Byrd RC. Positive therapeutic effects of intercessory prayer in a coronary care unit population. South Med J
1988;81:826-9.
20
Sicher F, Targ E, Moore D 2d, Smith HS. A randomized double-blind study of the effect of distant healing in
a population with advanced AIDS. Report of a small scale study. West J Med 1998;169:356-63.
21
Walker SR, Tonigan JS, Miller WR, Corner S, Kahlich L. Intercessory prayer in the treatment of alcohol
abuse and dependence: a pilot investigation. Altern Ther Health Med 1997;3:79-86.
22
Harris WS, Gowda M, Kolb JW, Strychacz CP, Vacek JL, Jones PG, et al. A randomized, controlled trial of
the effects of remote, intercessory prayer on outcomes in patients admitted to the coronary care unit. Arch
Intern Med 1999;159:2273-8.
23
Harkness EF, Abbot NC, Ernst E. A randomized trial of distant healing for skin warts. Am J Med
2000;108:448-52.
Psikokinezi
Dr. Sultan Tarlac www.KuantumBeyin.com
Ki!isel kullanm iindir, serbeste da$tlabilir....
10
bilimsel adan eksiksiz yapld$ iddia edilmi!tir.
24
Radin ve Nelson, ortalama bykl$
%0,02 olan bir PK etkisinin var oldu$unu ve bunun olumsuz deneyler veya yetersiz deney
tasarm ile aklanamayaca$n ne srdler. zellikle, Princeton deneylerinde, btn
deneklerden elde edilen sonulardan ula!lan PK etkisinin, !ans sonucu ortaya kma
ihtimalinin milyonda bir oldu$unu ne srdler.

2. Yetersiz denetim
Parapsikolojik ara!trmalara yaplan ikinci ele!tiri, deneylerin her zaman de$ilse de
sklkla yetersiz denetim ve koruma ko!ullarnda yaplmasdr. Yntemsel yetersizlikler
tm bilimlerin en nemli sorunudur. Ancak, parapsikolojinin tarihi, ele!tirisel olarak
incelendi$inde ken sonularla doludur. Parapsikolojiye yneltilen ele!tiri, yetersiz bir
biimde denetlenen ara!trmalarn genellikle olumlu sonular verdi$i, ancak daha iyi
denetim ve koruma sa$lanr sa$lanmaz bu sonularn ortadan kalkt$dr. Bir deneyde
kusur tespit edildi$inde, bu deneyin pozitif bir sonucun ortaya kmasna katkda
bulunmad$n ne srmek ikna edici olmaz. Tek are, deneyi do$ru ko!ullarda
tekrarlamaktr.

3. Dosyalama sorunu
Yaplan deneylerde gerek bir etki olmasa bile, rastlantsal olarak pozitif bir sonu elde
etme ihtimal dhilindedir. Bu pozitif sonu, daha nemli ve ilgi ekici olaca$ndan bilim
dnyasna ula!trlmak iin yaymlanacaktr. Ancak, beklenen sonular elde
edilmedi$inde bunlar yaymlanmayacaktr. Dolaysyla bu konuda ara!trma yapan
insanlar negatif sonular veren ara!trmalardan habersiz kalacaktr. Bilinen
ara!trmalarn veri tabanlar, pozitif ara!trmalar yaymlama ynelik ciddi bir e$ilim
ta!r. Bu, bilimin her alannda geerlidir ve buna bilim dnyasnda dosyalama sorunu
denir. Bu sorunu zmek gerekten zordur. nk bilinmeyen, dergilere
yaymlanmas iin gnderilmeyen veya gnderildi$i halde negatif sonular oldu$undan
yaymlanmayan ara!trmalarn ne kadarnn dosyalar halinde terk edildi$ini bilmek
olanakszdr. Bu durum kabaca !una benzer, lotoda kazanaca$n syledikten sonra
kazanan ki!i basnda ne karlr. Benzer nsezilere kaplp da kazanamayan binlerce
ki!inin durumu bilinmez ve bunlar dosyalarda kalr.

Sonu
Toplumsal d!ncede psi bulgular ki!isel deneyimler ve anekdotlardan ibarettir. Bu
trden bulgular bilim asndan ikna edici de$ildir. Deneylere toplu halde bakld$nda,
hepsini kar!la!trp ortak bir sonuca varmak zordur. Biliminsanlarnn o$u, ola$and!
iddialarn ola$and! kantlar gerektirdi$ine inanr. Ola$and!lk ise bir derece
sorunudur. D!nce ileti!imi ya da aktarm (telepati) o$umuza psikokineziden daha az
ola$and! grnr, nk uzaklklar aras bilgi ileti!imi bize daha bildik gelir.
Televizyonun grntleri odamza nasl getirdi$ini bilmesek de, bunun gerekli$ine
inanrz.
Her ne olursa olsun parapsikoloji zerine yaplan al!malar, bilim felsefesi,
zihin felsefesi ve bilincin do$asnn anla!lmasna yardm edecektir ve ya!ad$mz evre
ile ili!kimizi ortaya koyacaktr. Belki de evrene bak! amz de$i!tirecektir. Ancak,
ncelikle bu al!malarn hobi al!maclarn elinden alnp, bilimsel zemin iine
konmas gerekir.


24
Radin D ve Nelson R. Evidence for consciousness-related anomalies in random physical systems. Foundations
of Physics 1989;19:1499-1514.
Biyolojide Kuantum
Dr. Sultan Tarlac www.KuantumBeyin.com
Ki!isel kullanm iindir, serbeste da$tlabilir....

1


Biyolojik Yaplarda Kuantum Mekaniksel Olaylar



Biyolojik canl varlklar gz nne alnd!nda, $yle bir sralama daima gze arpar;
Biyoloji organizma organlar dokular biyokimya fizik klasik mekanik +
kuantum mekani!i. Grlece!i zere, daha alt yaplara indirgenmenin oldu!u, temelde
bunun molekller ve atom gibi paracklar dzeyine kadar ula$trlabilece!i anla$lr.
Fiziko-kimyasal dzeye inildi!inde, canllarda birok kuantum mekaniksel olaylarn
gerekle$ti!i grlebilir ve bunlar neredeyse sradan reaksiyonlardr.
Biyolojik yaplarda sadece kuantum mekani!ine zg olan tnellemenin
olu$tu!u birok al$ma ile gsterilmi$tir.
1
Protein i$levlerinde baz aminoasitler
arasnda sklkla elektron (veya proton) aktarmnn yapld! tespit edilmi$tir.
Geleneksel bak$ asna gre, proteinlerde elektron tnelleme olmas iin mesafenin 1
nm altnda olmas gerekir. Bu genellikle iyonik serbest ortamlar iindir ve proteinler
ortamdaki tnellemeyi kolayla$trabilir ve 2 nm veya daha uza!a tnellemeye frsat
verirler rne!in, Snf-I ribonkleaz redktaz enzimi, 3,5 nm uzaklktan tirozin
aminoasitinden sisteine elektron veya proton aktarm yapar.
2
Protein iindeki triptofan
aminoasidinden de DNA'ya elektron aktarm gsterilmi$tir.
3,4,5
Aminoasitlerden
triptofan ve tirozin, ileri derecede polarize halkasal yaplar nedeni ile elektron
aktarm iin depo grevi grrler. Aromatik aminoasitlerden tirozin, triptofan,
fenilalanin ve histidin halkasal yaplara sahiptirler ve elektronlar mobildir. Hcrelerde
yer alan mikrotbllerin evresinde ve zarlarda, triptofandan di!er aminoasitlere foton
aktarm yapld! gsterilmi$tir.
Biyolojik ya da canllarda en tipik elektron ta$yclarndan biri sitokromlardr.
HEM denilen bir ekirdekten olu$urlar. HEMin merkezinde 2. ykseltgenme
derecesinden 3. dereceye geebilen bir demir atomu bulunur ve bu atom, her derece
de!i$iminde bir elektron aktarm yapar.
6
Bu yapnn evresinde do!rudan i$lev
grmeyen bir aminoasit zinciri bulunur. Aslnda bu zincir, elektron aktarmnda seimsel
zellikler kazandrr ve solunum zinciri denen yapya katlr. Solunum zincirine,
elektron iletim sistemi dendi!ini de burada hatrlatmak gerekir. Aerobik (oksijenli)
solunumun elektron ta$yc zincirinde be$ zel sitokrom oldu!u bilinir, bunlar; sitokrom
b, c1, c, a ve a3 dr. Elektron ta$nmasnn sras bu dzende olur. Sitokrom a + a3
sitokom oksidaz enzimini yaparlar. Sitokrom oksidaz enzimi elektron ta$yc zincirin son
elemandr. Sadece sitokrom oksidaz molekler oksijenle reaksiyona girebilir ve
elektronlarn oksijene ta$nmasyla yeniden oksitlenir. zellikle enzimin sitokrom a3
eleman elektronlar do!rudan molekler oksijene ta$r. Sitokromlarn elektron
ta$nmasnda yaplarnda bulunan demirin oksitlenmi$ ve indirgenmi$ $ekle
dn$mnde rol oynar.



1
Wan C, Fiebig T et al., Femtosecond Dynamics of DNA-Mediated Electron Transfer. PNAS 1999; 96:6014
2
Kelley SO and Barton JK. Electron Transfer Between Bases in Double Helical DNA. Science 1999;283: 375.
3
DeVault D. Nature 1967;215:642
4
Rajski SR, Kumar S, Roberts RJ, Barton JK. Protein-Modulated DNA Electron Transfer. J Am Chem Soc
1999;121:5615.
5
Barton JK et al., DNA-Mediated Electron Transfer: Chemistry at a Distance. Pure and Applied Chemistry
1998;70:873.
6
Miyashita O, Okamura MY, Onuchic YN. Long-Range Electron Transfer Special Feature: Interprotein electron
transfer from cytochrome c2 to photosynthetic reaction center: Tunneling across an aqueous interface. PNAS
2005;102:3558

Biyolojide Kuantum
Dr. Sultan Tarlac www.KuantumBeyin.com
Ki!isel kullanm iindir, serbeste da$tlabilir....

2


ekil. Solda; Sitokrom C2 yaps (Rhodobacter capsulatustan). Ortada
demir ekirdek ve etrafnda Hem halkas grlmektedir. Etrafn saran
aminoasit halkas grlmektedir. Sa!da; ortadaki HEM halkasnn ak
gsterimi.

Geli$mi$ canllar glikoz (C
6
H
12
O
6
) gibi moleklleri paralarlar. Paralamadan elde
edilen kimyasal enerji ba$ka hcresel tepkimelerde kullanlr. Bu yolla 180 gr glikozun
karbondioksite dn$mesi, 2800 kiloJul (kJ) retir. Bu aslnda korkun bir enerjidir. Bir
anda byle bir enerji a!a ksa, 10 litre suyu ya da sizin bedeninizi 67 santigrat
dereceye kadar stabilir. 'yi ki bu enerji 60 kJluk birimler halinde a!a kar ve ATP
olu$umunda kullanlr. Olu$an ATP, ADPye paralanrken/dn$rken her seferinde
34.5 kJ enerji verir. Buna kar$n hcreler bu enerjiyi entropiye kar$ koymak (kendi
isel dengelerini sa!lamak) iin kullanrlar.
6CO
2
+6H
2
Oglikoz+6O
2
reaksiyonu ise bitkilerde olu$ur ve 2800 kJ/mol enerji
gerektirir. Bu enerji de Gne$imizden alnan fotonlardan, E=h.v dn$m ile elde
edilir. Fotosentez denilen bu olay bitkilerde olur ve hayvanlarn yedi!i bitkilerle de
enerji aktarm olur. Dng basittir; Gne$te nkleer fzyon foton/$k enerji
aktarm (E=h.v) fotosentez bitkilerde byme ve $eker retimi hayvan ve insan
beslenmesi.

Fotokimyasal Tepkimeler
'nsan bedeninde ve baz canllarda kuantum mekaniksel terimlerle aklanabilen
fotokimyasal reaksiyonlar gerekle$ir. Fotokimya, $!n so!urulmas ile - emilme -
olu$an kimyasal reaksiyonlarla ilgilenir. Bu sre, moleklleri uyarlm$ duruma, yani
normalden daha yksek enerjili duruma getirir. Uyarlan molekl, genelde enerjisini d$
ortama s veya $k olarak yayar. I$k flor$ (fluoresans) veya fosfor$ (fosforesans)
$eklinde olur. Bazen de $k, s etkisi ile olu$amayacak kimyasal dn$mlere imkn
verir.
Foton temel bir paracktr ve yk yoktur, kendili!inden bozunuma u!ramaz.
Fotonlar dalgaboyu ve frekanslar ile ili$kili enerji ta$rlar:
hc
E hv w
l
= = = h
Burada h Planck sabiti, c $!n bo$luktaki hz, * dalgaboyu, + asal frekanstr. Yine
fotonun bir momentumu da vardr:
E hv h
P
c c l
= = =
Bu zelliklere sahip fotonlar, bir molekle arpt!nda, $artlar uygun ise yapsal
de!i$ikli!e neden olabilirler. Bir molekl genelde bir fotonu emerek, enerjisini alr ve
uyarlm$ duruma geer. Uyarlm$ yeni durumda, molekln $ekli ve elektronlarnn
da!lm de!i$ebilir. Fotokimyasal uyarmlar, s ile olu$an uyarmlara gre daha d$k
enerjilerde gerekle$irler. rne!in, 500 nmlik dalgaboyunda bir foton (krmz $k) 2,5
eVluk (elektron volt) bir enerji do!ururken, ayn sonucu s ile elde etmek iin 2030
bin derece scaklk gerekir.
Bir molekln foton so!urmas iin, $madaki dalgaboyunun bir so!urma
blgesine gelmesi zorunludur. Byle bir durumda molekl, kuantum mekani!indeki
Biyolojide Kuantum
Dr. Sultan Tarlac www.KuantumBeyin.com
Ki!isel kullanm iindir, serbeste da$tlabilir....

3
temel bir denklemle ili$kili olarak enerji dn$m gsterir; ,E=hc/l denklemine gre
,Elik bir enerji kazanr (,, enerji de!i$imini gsterir. c, $k hz; l, dalgaboyu; h,
Planck sabitidir). Bu denkleme gre mortesi ve gamma blgesindeki $malar daha
yksek enerjilidirler.

Tablo. Farkl dalgaboyundaki $nlar ve enerjileri
I#%k Tipi Dalgaboyu (cm) Foton enerjisi (eV)
Radyo (VHFye kadar) >10 <0.00001
Mikrodalga 0,01-10 0,00001-0,01
K%z%l tesi 0,0001-0,01 0,01-1
Grnr %#%k 2-10
-5
ile 10
-4
1-6
Mortesi 10
-7
ile 2-10
-5
6-1000
x-%#%nlar% 10
-9
-10
-7
1000-10.000
&-%#%nlar% <10
-9
100.000
1 eV=1,602 17653(14)-10
.19
Joule denktir. eV, E=mc
2
denkleminden ktleye de evrilebilir.
Sonuta 1 eV/c=1,783-10
.36
kga denk gelir.

Fotokimyasal bir olay, elektron hareketi ile ilgili oldu!undan ok ksa srer.
Sresi 10-15 saniye olan $! so!urma sresi boyunca elektronlarn yapsnda yeni bir
dzenleme gerekle$ir ve moleklleri olu$turan atom ekirdekleri sabit kalr. De!i$ik
fotokimyasal reaksiyonlar olmasna kar$n burada ele alnacak olanlar $unlardr:
1.Grme (fotoizomerle$me)
2. Fotosentez
3. Ate$ bce!inde kimyasal $ldama
4. Bilirubin ve Porfirin $k reaksiyonlar
5. Bronzla$ma, deride melanin sentezi ve vitamin-D retimi
6. $!a ba!l DNA krlmalar

Grme
Canllardaki grme tam olarak fotokimyasal bir olaydr ve en bunun iyi rne!idir.
Grme, gz kresi iini kaplayan retina denilen blgede ba$lar. Retina, sinirsel retina
ve pigment epitelinden olu$an iki tabakal bir yapdr. Sinirsel retina, $k alglayclar
olan fotoreseptrler ($!a duyarl alclar) aracl! ile $! hisseder. Fotoreseptrler
foton enerjisini elektrik enerjisine evirir. Bir araya gelen retina hcreleri $kla ilgili
bilgilerin ilk i$leme tabi tutuldu!u yerdir. Fotoreseptrler omaklar ve koniler olmak
zere iki gruba ayrlr. Genel olarak birbirlerine benzerler ve d$ ksmlarnda
gerekle$en kimyasal dn$mlerle fotonlar elektrik sinyallerine evirirler. Retinada
yer alan kimyasal maddelerin yapsal $ekli fotonlarn etkisi ile de!i$ir (izomerle$me). Bu
de!i$iklik hcrede bir dizi metabolik olay uyararak foton enerjisi elektrik akmna
dn$trr ve beyne ula$an elektriksel akmlar ile grme sa!lanr.
I$k etkisinin olu$tu!u yer gzde retinadr. Retina gz kresinin i ksmnn
%72sini kaplayan 0,5 mm kalnl!nda bir tabakadr. Bu tabaka $!a duyarl hcrelerin
st ste dizilmesinden olu$ur. Retinada toplam 125 milyon $!a duyarl alc hcre
bulunur, bunlar, grme sinirini olu$turan 1 milyon uzant ile beynin ilgili alanlarna
ula$rlar.
7
I$k retinann i tabakalarndan geer ve ardndan en derin tabakadaki $!a
duyarl hcrelere ula$r. Sonra bir dizi kimyasal basamakla grme sa!lanr.
omaklar biyolojik yapdaki hcrelerdir ve protein, lipid, karbonhidrat, sudan
olu$urlar. omaklarn ileri rodopsinle doludur ve zarsal disk kmelerini ieren silindirik
yaplardr. Geni$likleri 6,0-6,5 nm'dir.
8
Gece bakt!mz snk bir yldz $! (10
-2
foton
m
-2
san
-1
) ile gndz bakt!mz parlak Gne$imizin $! (10
8
foton m
-2
san
-1
) aral!nda
grmeyi sa!larlar. I$!n fotonlarnn rodopsine arpmas transdsin denilen bir G-
proteini ile birlikte fosfodiesteraz adl enzimi uyarr. Fosfodiesteraz da siklik adenozin
guanozin monofosfatn (cGMP) hcre iindeki seviyesini d$rr. Karanlkta cGMP
dzeyi ykselir. Bu, oma!n d$ ksmlarnda ak sodyum (Na
+
) iyon kanallarndan
srekli akm sa!lar ve yksek istirahat potansiyeli olu$turur. cGMP seviyesi d$t!nde
ya da kalsiyum iyonu (Ca
++
) artt! zaman Na
+
kanallar kapanr. Bu alp kapanmalar

7
Stryer L. Vision: From photon to perception. PNAS 1996;93:557-559
8
Hargrave PA and McDowell JH. Rhodopsin and phototransduction. International Review of Cytology
1992;137B:4997.
Biyolojide Kuantum
Dr. Sultan Tarlac www.KuantumBeyin.com
Ki!isel kullanm iindir, serbeste da$tlabilir....

4
srasnda, olu$an iyon de!i$iklikleri ile elektrik akm do!ar. Fotonla uyarlan rodopsinin
her bir izomerizasyonunda 10
5
katyonun (pozitif ykl iyonun) hcreye girmesi
engellenir.
9
Sinir hcreleri aracl! ile elektriksel akmlar beyne ula$trlr.
Koniler ise renkli grmeyi sa!larlar ve zamansal-uzaysal znrlkleri fazladr.
So!urduklar $!n dalgaboyuna gre tip koni vardr. S koniler ksa, Mler orta ve
Ller uzun dalgaboyundaki $! so!ururlar. Bu tip sras ile mavi, ye$il ve krmzy
so!urur. Di!er bir ifade ile bu tip koninin en yksek dzeyde uyarldklar $!n dalga
boylar farkldr. Bu renk pigmentleri genlerle kodlanr ve ye$il-krmzy so!uran
proteinler X kromozumu zerinde kodlanrlar. Krmz ise bir otozom kromozomu
zerinde kodlanr. Her tipte de 11-cis retinal bulunur. I$!n so!urulmasndan sonra,
11-cis-retinal'in 11-trans retinal'e dnmesi 200 femtosaniyelik bir olaydr ve bu bilinen
en hzl fotokimyasal reaksiyonlardandr. Yksek parlak $kta, bu biyolojik
mekanizmalarn geri dnebilmesi iin 2-5 saniye kadar sren toparlanma dnemine
gerek duyulur.

ekil. I$!a ba!l geli$en 11-cis-retinalden 11-trans-retinale izomerizasyon ile dn$m. Kuantum
mekaniksel E=hv ile ba$layan reaksiyon, 200 femto (fs) saniye srer. Daha sonraki admlarn sresi
pikosaniye (ps), nanosaniye (ns), mikrosaniye (s), milisaniye (ms) ve dakika (min) olarak
gsterilmi$tir. Rodopsin 500 nm dalgaboyuna duyarlyken, dn$en kimyasallar farkl
dalgaboylarna duyarldr. Meta: metarodopsin, bathorhodopsin (batho), lumirhodopsin (lumi),
blue-shifted intermediate (BSI).


Tek Foton Alg%lanabilir mi?
Tm makinelerde ve biyolojik yaplarda, herhangi bir uyaran olmadan de!i$ik
nedenlerle, zemin grlts denilen anormal, ama d$k genlikli ktlar olu$ur.
Grlt, birok aletin sorunudur ve retinadaki omaklar da bunun d$nda de!ildir.
'nsanda ve gzde de hibir foton uyarm gelmeden, s nedeni ile kimyasal de!i$iklikler
olu$ur ve sanki foton uyars varm$ gibi yantlar gzlenir. Karanlktaki zemin grlts,
herhangi bir uyaran olmadan, istirahat halinde, yapdaki dalgalanmalar ve evresel
nedenlerle ortaya kan parazitler olarak d$nlebilir. zellikle sya ba!l (foton ile
de!il) 11-cis-retinal izomerizasyonu (yani atom says ve kimyasal forml de!i$meden
uzaysal $eklinde de!i$me) gsterilmi$tir. Bu ok nadirdir ve gzde 420-470 ylda (baz
al$malara gre 2000) bir kez olabilece!i hesaplanm$tr.
10
Koniler, omaklara gre
daha istirahat durumunda grltldrler. Kendili!inden sya ba!l izomerizasyon oran
ve ihtimali ok az oldu!undan, sya kar$ dayankll!n ok fazla oldu!u sylenebilir.
Bylece, birok molekl hcrede bozunmadan paketlenmi$ kalr ve $! yakalama

9
Baylor D. How photons start vision. PNAS USA 1996;93:560-565.
10
Baylor DA. Photoreceptor signals and vision. Proctor lecture. Invest Ophthalmol Vis Sci 1987;28:34-49
Biyolojide Kuantum
Dr. Sultan Tarlac www.KuantumBeyin.com
Ki!isel kullanm iindir, serbeste da$tlabilir....

5
yetene!i artar. Tek fotonun etkisinin snn neden oldu!u zaman grlts ile kar$ma
ihtimali azalr.
11

omaklar karanlkta grmeyi sa!lar ve karanl!a uyum sa!lam$ birisinin 5-7
fotonu seebilece!i tespit edilmi$tir.
12
Baz ara$trmaclar ise, insanlarda $! seme
e$i!inin 2 foton oldu!unu ne srm$tr.
13
Semender gznden alnan ve yapay ortamda
desteklenen tek bir oma!n, belli olaslklar dahilinde, tek fotona yant verdi!i
gsterilmi$tir.
14
Baz al$maclar da, beynin 1, 2 ve 3 fotonu ayrabilece!ini ne
srm$tr.
15
Tek fotona verilen yant konilerde omaklara gre 10-100 kat daha zayf ve
ksa srelidir. Tek fotonun tek omak zerine etkisi ile 10
7
katyonun hcre iine giri$ini
engelledi!i gsterilmi$tir.
16


Fotonlara Ba'l% Beyin-Beden Kimyas% De'i#imleri
Gze gelen foton enerjisinin bir ksm grme yollar ile grme beyin kabu!una giderken,
bir ksm da hipotalamustaki supra-kiazmatik ekirde!e gider. Bu blge isel saatimizi
ayarlamamz sa!lar. Bu isel ayarlama vcut ss, reme dngs, beslenme,
duygudurum, uyku-uyanklk dngsn ierir. Btn bu dngler beyindeki baz
alanlarda kimyasal maddelerin miktarnda de!i$imlerle ile birliktelik gsterir. zellikle
byme hormonu, tiroit uyarc hormon, prolaktin, kortizon ve melatonin dzeyi
de!i$ir. Bu de!i$iklikler grnr $k ile olu$ur. Retinaya ula$an fotonlar, kimyasal
dn$mler ardndan sinir ileticisi dopamin, serotonin ve GABA salnmnda art$a neden
olur, ama melatonini basklar. Fotonla uyarlan, serotonini melatonine eviren N-
asetiltransferaz enzimi al$amaz duruma getirilir. Serotonin ve dopaminin insan
davran$lar zerinde birok etkisi vardr. I$k azalmas ile melatonin, nor-epinefrin ve
asetilkolin salnmnda art$ olur.


ekil. 'nsan (grnr $k), alt memeliler ve primatlarda
alglanan $k dalgaboylar. Ksaltmalar: NM: nanometre, UV:
utraviole C, B, A. Yeni Dnya maymunlar biri uzun dalgaboyu
di!eri de mavi olmak zere iki koni pigmentine sahipken, Eski
Dnya primatlar mavi, ye$il ve krmz koni pigmentlerine
sahiptir.

Alt hayvanlarda, UV-A, UV-B ve grnr $k, hayvanlarn lens ve kornealarndan
rahatlkla geebildi!inden filtre edilmez. 'nsanlar da ieren primatlarda, kornea 295
nm altndaki dalgaboylarnn gei$ine izin vermez. Lens ise 295-400 nm $! filtreler.
Bylece insanlar sadece 400-700 nm aral!ndaki $! grrler. Ya$ art$ ile beraber
insanlarda gzn filtreleme zellikleri de!i$ir. ocuklarda retinaya 320 nm ula$rken
(bunun ne yarar oldu!unu bilemiyoruz), ergenlikte bu UV $n filtre edilir. Ya$llarda
mavi $!n o!unun retinaya ula$mas engellenir (400-450 nm). Bu muhtemelen, ya$la
azalan savunma dzenekleri nedeni ile (glutatyon, antioksidanlar) $!a ba!l
geli$ebilecek retina zedelenmesini engellemek iindir.
Derimize gelen 400 nm zerindeki $nlar do!rudan derinin d$ tabakalarn
geip, kanda dola$an ba!$klk hcreleri zerinde etki ederler. I$kgzbeyin ve
$kderikan etkisi ise salnan nrokimyasallar ba!$klk sisteminin yantn ve

11
Burns ME, Baylor DA. Activation, deactivation, and adaptation in vertebrate photoreceptor cells. Annual
Review Neuroscience 2001;24:779-805.
12
Hecht S, Shlaer S ve Pirenne M. Energy, quanta and vision, J Gen Physiol 1942;25:819840
13
van der Velden HA. The number of quanta necessary for the perception of light in the human eye.
Ophthalmologica 1946;111:321331.
14
Rieke F. Single-photon detection by rod cells of the retina. Reviews of Modern Physics 1998;70:1027-1036.
15
Sakitt B. Counting every quantum. J Physiol (London) 1972;223:131150.
16
Menon ST ve ark. Rhodopsin: Structural Basis of Molecular Physiology. Physiol Rev 2001;81:1659-1688
Biyolojide Kuantum
Dr. Sultan Tarlac www.KuantumBeyin.com
Ki!isel kullanm iindir, serbeste da$tlabilir....

6
davran$larmz de!i$tir. Deri yolu ile ba!$klk sistemine etkiyi ksa dalgaboyundaki UV
$nlar yapar. Grnr $!n etkisi deri zerinde ok zayftr.
17

UV $nlar ksma ayrlabilir: UV-C (200-290 nm), UV-B (290-315 nm) ve UV-A
(315-400 nm). Her de farkl yollarla ba!$klk sistemini basklar. Buna ba!l alerjik
dermatitler azalr, kanser olu$umuna e!ilim artar. I$k do!rudan deri aracl! ile
yardmc T4 hcrelerinin uyarlmasn engellerken, basklayc T8 hcrelerini uyarr. UV
$! (200-400 nm) T4 lenfosit saysn azaltrken, T8 lenfositleri artrr. IL-2 ve gamma
IFN dzeyleri ise kanda azalr.
18


Fotosentez
Gne$in so!urulan $k enerjisi bitkilerde karbon indirgenmesine yol aar. Fotosentez
organik moleklleri kullanarak, $k yardm ile besin elde etme yoludur. Bitkiler $! bir
do!al boya maddesi olan ye$il klorofil aracl! ile yakalar. Bitkilerde, klorofil tm ye$il
ksmlarda olmasna kar$n, en fazla yapraklarda bulunur. Gerekle$en reaksiyon basite
$yledir ve olu$an $eker sellloz ya da enerji kayna! olarak kullanlr:
6H
2
O+6CO
2
+I$k/fotonlarC
6
H
12
O
6
(glikoz/$eker)+6O
2



ekil. Fotosentez basamaklar. Fotosentez, $!n bir klorofil molekln iyonize
etmesiyle ba$lar. 'yonize edici enerji, temel kuantum mekanik ,E=hc/l denklemine
gre ,E kadar enerji kazanr. 'yonizasyon ile iki elektron salnr ve elektron transport
zinciri denilen yol ile ta$nr. Fotofosforilasyonda kullanlan bu elektronlar, hcrelerde
enerji yakt olarak kullanlan ATPyi (adenozin trifosfat) meydana getirir. Fotosistem
Ide (PS I), elektronlar klorofile dner. Fotosistem II (PS II) ise daha karma$k bir
yapdr. NADP: nikotin amid adenin dinkleotid fosfat, H
+
: hidrojen atomu, e
-
elektron.

Fotosentez, belli dalgaboyundaki $ktan yararlanlarak yaplr. Bitkilerde
fotosentez iini iki ayr sistem vardr. Fotosentezde genelde 680-700 nm
dalgaboylarndaki $k kullanlr. Fotosentez, $!n foton enerjisi ile bir klorofil
molekln iyonize etmesiyle ba$lar. 'yonize edici enerji, temel kuantum mekani!i
denklemine gre olur ,E=hc/l ve buna gre ,Elik bir enerji kazanr. 'yonizasyonla iki
elektron salnr ve elektron transport zinciri denilen yol ile ta$nr. Fotofosforilasyonda
kullanlan bu elektronlar, hcrelerde enerji yakt olarak kullanlan ATPyi (adenozin
trifosfat) meydana getirmede kullanlr. Fotosistem Ide, elektronlar klorofile dner.
Fotosistem II ise daha karma$k bir yapdr, 17 polipeptidden ve 45 binin zerinde
atomdan olu$ur.
19
I$k a$a!daki reaksiyona neden olur:


17
Roberts JE. Light and Immunomodulation. ANAS 2000;917:435-445
18
Roberts, JE. Visible light induced changes in the immune response through an eye-brain mechanism
(Photoneuroimmunology). J Photochem Photobiol B, Biology 1995;29:3-15
19
Jordan et al. 3D Structure of Cyanobacterial Photosystem I. Nature 2001; 411:896
Biyolojide Kuantum
Dr. Sultan Tarlac www.KuantumBeyin.com
Ki!isel kullanm iindir, serbeste da$tlabilir....

7
NADP
+
+H
+
+2e
-
NADPH
NADP: nikotin amid adenin dinkleotid fosfat
H: hidrojen atomu

NADPH, hcredeki esas indirgenmi$ ajandr ve ok nemli bir enzim yardmcsdr
(koenzim). Di!er reaksiyonlar iin elektron kayna! olarak kullanlr. Bitkilerde ve
yosunlarda, elektronlarn yoklu!unda sudan yararlanlarak da elektronlar elde edilebilir
ve stelik ortama oksijen salnr:
2H
2
OO
2
+4H
+
+4e
-
Olu$an elektronlar da di!er hcresel reaksiyonlarda kullanlr.

Ate#bce'i ve Biyolojik I#%ldama
Ate$bcekleri, baz derin deniz balklar, planktonlar ve mantarlar $k yayar. Bu
kimyasal $ldama ile olur. Ate$bce!i, Lampyridae (ate$bcekleri) familyasn olu$turan
bahar ve yaz aylarnda geceleri uarken yanp snen $klar ile tannan knkanatllar
takmndandr. Erkekleri kanatl iken, di$ileri kanatsz olup larvalarna benzerler. Baz
e$itlerinde erkek, di$i ve larvalar da $k retir. Bu zelliklerinden dolay, di$ilere ve
larvalara yldz kurdu ad verilir. Her trn kendisine zg sinyal $ifresi vardr. I$k
retim organlar karn blmnn son ksmnda bulunur. Saydam bir ktkla tabakas
ile rtldr. ' ksm fotojenik hcreler ve otomobil farlar gibi $! yanstc bir
tabakadan olu$ur. I$k organnda retilen ya!a benzer lsiferin maddesi lsiferinaz
enziminin yardm ile kademeli olarak oksijenle yaklr. Bu kimyasal olayda $k ya da
foton salnm olur. Havadaki oksijeninin kontroll tketimine ba!l olarak $k zaman
zaman yanp sner. Bu yanp snmeler e$lerin birbiriyle haberle$mesini sa!lar.
Ate$bce!inin retti!i $k, yava$ yava$ meydana gelen oksitlenme sonucu kimyasal
enerjinin $!a dn$mesidir. kan $k tamamen so!uktur. Is kayb yoktur. Bu
reaksiyonlardaki kimyasal enerjiden $k-foton olu$turulur. Genellikle so!uk kimyasal
reaksiyonlardr ve $u $ekilde gerekle$irler:

Oksijen (O2) + Lsiferin Oksilsiferin + Karbondioksit (CO
2
) + foton salnm (hv)
Fotoprotein + Ca
++
Protein-koelentirmid + Karbondioksit (CO
2
) + foton salnm (hv)

Bu tepkimenin kuantum verimi (kimyasal tepkimeye giren $k ba$na
yaymlanan foton says) hem do!ada hem de insan yapm yapay durumlardan ok
stndr.
20
Kuantum verimi % 88 olarak hesaplanm$tr.

Foton ve DNA K%r%klar%
UV $nlarnn dalgaboylar grnr $ktan daha ksadr. Aslnda UV-A ve Bnin tm
deride kollajen ykmna ve DNA krklarna neden olarak kansere neden olabilirler. UV-
A, karanlk $k olarak bilinir. Daha geni$ bir dalgaboyu vardr. Derinin derinliklerine,
UV-Bden daha fazla geer. UV-C ise en yksek enerjili UV $!dr ve en tehlikelisidir.
I$!a ba!l DNA krklar en nemli olumsuz etkilerdendir. UV $!na maruz kalan bir
hcrede 2 primidin (timin bazlar) arasnda kovalen ba!larda krlma olabilir. Bunun
sonucunda olu$an timin dimerleri DNAnn replikasyonunu engelleyebilir. Ancak, UVye
zg endonkleaz, bozuk olan dimeri tanr ve fosfodiesteraz ba!n krar. Bazen de
zedelenmi$ DNA ksm karlr. Xeroderma pigmentosum adl hastalkta, zedelenmi$
DNAlar, genetik olarak eksik dzeltme mekanizmalar nedeniyle onarlamaz. Bunun
sonucunda sk sk $kla tetiklenen deri kanserleri olu$ur.

Aktif D Vitamini Olu#umu
D Vitamini ya!da eriyen vitaminlerdendir. Daha ok iki $ekilde bulunur. Bunlardan aktif
ergosterol, kalsiferol ve D2 vitamini gibi adlarla da bilinen ergokalsiferol $nlanm$
mayalarda bulunur. Aktif 7-dehidrokolesterol ve D3 vitamini gibi adlarla da anlan

20
JHastings W. Biological diversity, chemical mechanisms, and the evolutionary origins of bioluminescent
systems. Journal of Molecular Evolution 1983;19:309-321.

Biyolojide Kuantum
Dr. Sultan Tarlac www.KuantumBeyin.com
Ki!isel kullanm iindir, serbeste da$tlabilir....

8
kolesalsiferol ise insan derisinde gne$ $! ile temas sonucu meydana gelir ve daha ok
balk ya!nda ve yumurta sarsnda bulunur. Isya kar$ direnli ve pi$irilmeye
dayankldr. 290-310 nm dalgaboyundaki UV $! deride vitamin-Dnin yapmna katkda
bulunur. Kolekalsiferol, UV $! ile deride 7-dehidrokolesterolden yaplr ve bu
bedenimizdeki D vitamini retiminin tek kayna!dr.
Bunun yannda $k, renksiz olan roporfirinojen-III maddesine etki ederek onu
renkli olan roporfirin-IIIe evirir. Bunlarn d$nda bedende birok kuantum
mekaniksel reaksiyonlar solunum zincirinde ve hcresel enerji retimi srasnda ortaya
kar.


ekil. Ultraviole B $!nn aktif vitamin (D3) olu$umundaki etkisi. 7-dehidrokolesterol
provitamin D3e evirir. Provitamin D3 ise s etkisi ile aktif D3e dn$r.








Beyinde Kuantum Mekanii
Dr. Sultan Tarlac www.KuantumBeyin.com
Ki!isel kullanm iindir, serbeste da$tlabilir....

1

#nsan beyni onu anlayabileceimiz kadar basit olsayd&, onu
anlayamayacak kadar aptal olurduk"
Jostein Gaarder - Sofinin Dnyas

Bir insan&n yeni 'eyler duyduunu fark etmesinin kolay bir
'ey olmad&&n& biliyorum. Eski szlere o kadar al&'m&'&zd&r
ki... Uzun sre nce yeni bir 'eyler olabileceini de mit
etmek ve buna inanmaktan vazgetik. Yeni fikirlerin
mmkn ve gerekli olduunu fark etmenin g bir i' olduu
dorudur ve btn al&'&lageldik deerlerin yeniden
deerlendirilmesi zaman gerektirir.
Peter Ouspensky (1878-1947)




Beyinde Kuantum Mekanii #'ler mi?
Geli'en teknoloji ve deneysel tekniklerle, zelle'mi' alt disiplinler de teorik bak&'
a&m&z ileriye doru gitmektedir. Zaman ierisinde bili'sel psikoloji molekler
sinirbilime doru gei' yapt&. Gnmzde, i'levsel beyin grntlemeleri 1 mm kadar
ayr&nt&l& biyolojik deerlendirmeye f&rsat vermektedir. Ancak, tam resmi grmek iin
epey zamana ihtiyac&m&z var grnmektedir. Sinirsel aktiviteyi hcre alt& molekler
mekanizmaya ve zihnin tmn beyne balayan yap&'t&r&c&n&n (glue) ne olduunu
bilmiyoruz. Oysa fizikte, maddeyi bir arada tutan yap&'t&r&c&lar&n (gluonlar) az ok ne
olduunu biliyoruz.
Fiziin sinirbilime uygulanmas& yeni bir olay deildir. Kant, daha 1787de, insan
deneyimlerinin Newton fiziinin belli zelliklerine benzediini ne srm't. Ancak
insan deneyiminin Newtonian olmayan ynleri de vard&r ve a&klayacak olan kuantum
mekaniidir. Kant bugn ya'asayd&, elbette ayn& fikirde olurdu. Daha yak&n dnemde ise
Hodgkin-Huxley ve Katz (1952), mrekkepbal&& sinir hcresi ana uzant&s&nda (akson)
potasyum iletimini fizik denklemleri ile tan&mlad&lar. Bu denklemle sinir iletisinin
elektriksel zelliklerinin yapay olarak modellenebilecei anla'&ld&. 1959da Rall,
dendritik dallanmalar kablo modelini geli'tirdi. 1995 y&l&nda doal gereki sinir alar&
olu'turan GENESIS bilgisayar program& yap&ld&. 1988de ise st kollikulustaki sinir
hcrelerinden yap&lan kay&tlar&n vektr ortalamalar& ile gz hareketlerinin genlii ve
yn nceden tespit edilebildi. #leri matematiksel modellerle Apostolos Georgopoulos
(1986), devinimsel beyin kabuu sinir hcrelerinden yapt&klar& kay&tlamalar&n
ortalamalar&n& alarak, el ve kol hareketlerini nceden tahmin edebildi.
1
Bu i'lemsel
sinirbiliminin (computational neuroscience) nemli bir a'amas&yd&. Yani, fizik ve
matematik biz istesek de istemesek de sinirbilim alan&na el atmaktad&r.

Ksa Tarihe
Bugn iin beynin biyolojik tan&m&, Newton fizii, yani klasik fizik temellidir. Ancak,
biliyoruz ki, Newton fiziinin baz& s&n&rl&l&klar& vard&r. Newton fizii, Descartes&n evreni
ikiye blen d'ncesinin (res cogitans/zihin ve res extensa/madde) sadece res extensa
ile ilgilenir. Bunun yan&nda, nrobiyologlar, beyin ve paralar&n&n klasik nesneler gibi
davrand&&n& kabul ederler ve daha kk seviyelere gidildiinde ise, kuantum mekanii
etkisini nemsemezler. Bylece, klasik fizik zihinsiz ve bilinsiz kal&r.
Kuantum mekaniinin 1900lerde ykselmesi ile fiziin iinde, maddenin
yan&nda ba'ka bir 'eye de yer aranmaya ba'land& ve bu aramay& yapanlar, ne yaz&k ki
sinirbilimciler deil kuantum fizikileri oldu. Ba'lang&ta kuantum fiziinin felsefi
yorumlar& iine giren bilin, zaman ierisinde fizik denklemleri iine dahil edilir oldu.
#nsanlardaki zgr irade d'ncesi ile eli'en klasik fizii, rastlant&sal seimler yapan
kuantum mekanii ile balant&l& olabilecek bir 'eyler arand&.

1
Georgopoulos A et al., Neuronal Population Coding of Movement Direction. Science 1986.

Beyinde Kuantum Mekanii
Dr. Sultan Tarlac www.KuantumBeyin.com
Ki!isel kullanm iindir, serbeste da$tlabilir....

2
Beyinde kuantum mekaniinin i'leyebileceinin ilk gerek ka'ifi biyolog Alfred
Lotkad&r (1880-1949). Lotka zellikle poplasyon dinamikleri zerinde nemli
al&'malar yapm&'t&. Beyindeki kuantum mekaniinin yeri hakk&ndaki fikirlerini Elements
of Physical Biology adl& kitab&nda (1924) ne srd. Lotkaya gre zihin beyni, tam
olarak rastlant&sal dzende ortaya &kan kuantum s&ramalar& ile kontrol ediyordu.
Lotkan&n bu fikirlerinden bir y&l sonra (1925), Bose-Einstein Younla'mas& (BEY)
teorik olarak ne srld ve ancak 1995 y&l&nda deneysel olarak ba'ar&ld&. BEYe gre,
btn olu'turan birimler baz& 'artlar alt&nda e'durumlu ve ayn& olarak davranabilirler.
LASER de asl&nda bir BEYdir ve e'durumlu hale geen LASER &'&&n& olu'turan
fotonlard&r. Fotonlardan daha byk olan atomlar da belli 'artlar alt&nda (ok d'k &s&)
e'durumlu olarak davranabilirler. Hepsi ayn& davran&'& sergilerler. T&pk& bir dans
topluluu gibi hepsi hareketlerinde ayn& ritme uyar. Elemanlar bireyselliklerini
kaybeder. Beynin btncl al&'mas&na benzeyen bu fiziksel sistemin, bir lde
beyinde de olabilecei tart&'&lmaya ba'land&.

Tablo. Kuantum beyin teorileri, ne srldkleri ki'iler ve tarihler
1. Sinapslarda elektron tnellemesi - Walker, 1970
2. Dendritik alar Holografik beyin modeli- Pribram, 1971
3. Sinir hcresi suyu-kuantum alan dzenleni'i- Stuart, Takahashi ve Umezawa, 1978
4. Sinapslardaki mikro tnellenen yerler- Psikonlar- Eccles, 1986
5. Sinir hcresi zar& Bose-Einstein Younla'mas& - Marshall, 1989
6. Beyin durumlar&n&n alg&lanmas& - Lockwood, 1989
7. Sinaps ncesi kesecik sal&n&m& Kuantum belirsizlik- Beck/Eccles, 1992
8. Sinir hcresi proteinleri- Conrad, 1992
9. Mikrotbller Kuantum e'durum - Hameroff, 1994
10. Dzenlenmi' su - Superradians - Jibu/Yasue, 1994
11. Kalsiyum iyonlar& Dalga fonksiyonu kmesi - Stapp, 1994
12. Mikrotbller Kuantum hesaplama/nesnel indirgenme-Penrose/Hameroff, 1995
13. Dendritik alar Kuantum bellek-Yasue, 1995
14. Kuantum bili'sellik ve kuantum duyusal girdi- Globus, 1995
15. Hcre zar& lipitleri- Kuantum giri'im - Wallace, 1996
16. Hcreler aras& s&k& balant&larda (Gap Junction) tnelleme - Hameroff, 1998
17. Mikrotbller- Biofoton emisyonu - Hagan, 1998


1963te bilgisayar bilimci James Culbertson, bilincin, uzay-zaman&n greceli bir
bulgusu olduunu ve her nesnenin bir dereceye kadar bilinli olabileceini ne srd.
Grelilie gre, bizim ya'am&m&z uzay-zaman blgesindedir. Beynimiz ise zamanda
dei'en bir maddenin filmini bize gsterir. Tm uzay-zaman olaylar& bilintir ve dier
uzay-zaman olaylar&n&n bilincindedir. Bir uzay-zaman deneyimi duraand&r, uzay-zaman
olay&n&n donmu' an&d&r. Tm znel deneyimler psiko-uzayda yer al&r. Gzlemci, uzay-
zaman blgesinin nesnel bulgular&ndan var olur. Beynimizdeki zelle'mi' yerler zaman&n
akt&& duygusunu yarat&rlar. Bir olay&n bellei, uzay zaman olay&n&n yeniden
deneyimlenmesidir. Culbertsona gre, bilinli bellek beyinde deil, uzay-zaman iinde
yer al&r. Bununla ilgili olarak da, bir sistemin isel ya'am& yani benlii, onun uzay-
zaman hikyesidir. Bunun iin Culbertson ilgin bir rnek de verir; bir robot yap&l&r ve
Almanca renir. Sonra ayn&s&ndan bir ba'ka robot daha yap&l&r. #kinci robot birincisinin
ayn&s& olduu halde, Almanca konu'amaz. nk onlar&n uzay-zaman hikayeleri
farkl&d&r.
1970 y&l&na gelindiinde, fiziki Ewan Harris Walker, sinir hcreleri aras&
sinaptik tnelleme modelini ortaya att&. Buna gre, elektronlar sinir hcrelerinin birbiri
ile balant&ya getii sinaptik yar&klarda kuantum fiziine zg olan tnelleme
yap&yordu. Bu konudaki gr'lerinin fizik dergilerinde yay&mlanmas& iin kabul edilmesi
yakla'&k drt y&l ald&. Bilim dnyas&nda her yeni ve farkl& d'nceye kar'& diren
olduundan, Walkerda bundan nasibini ald&. #lk 1974te dergiye gnderilen makale,
ancak 1976da tekrar gzden geirildikten sonra kabul edildi ve Internatonal Journal of
Quantum Chemistry 1977de yay&mland&.
1970lerin sonlar&nda, beyin cerrah& Karl Pribram (Bilin ve Beyin, 1976) ve
fiziki David Bohm (Kuantum Teorisi ve tesi, 1971) beynin bir hologram olarak
al&'t&&n& ne srdler. Hologramlar, fiziksel nesnelerdir ve bir nesnenin boyutlu
grntsn bar&nd&r&rlar. Olu'an kay&t grntsnn her bir paras&, btnn tm
Beyinde Kuantum Mekanii
Dr. Sultan Tarlac www.KuantumBeyin.com
Ki!isel kullanm iindir, serbeste da$tlabilir....

3
zelliklerini ierir. Bizim a&k alg&lanan dnyam&z& Bohm vitrin olarak adland&r&r. Tm
bilincimiz; gemi' bilgimiz ile 'u andaki alg&sal verilerin kayna't&& bir vitrindir. Ama
paralar&n ve ego yap&s&n&n alt&nda, evrensel olan zaman ve mekan& olmayan bir haf&za
bulunur. Hologram&n iinde doar&z ve daha sonra kendi beynimizde bir hologram haline
gelir.
2
Bellein tm beyinde da&ld&&n& ve bu da&lman&n da holografi prensiplerine gre
olduu ne srlm'tr. Buna gre, yayg&n anlay&'&n tersine bellek sinir hcrelerinde
deil, daha ziyade bir giri'im rnts dalgas& olarak (wave interference pattern) tm
beyinde kaydedilir. Pribrama gre, duyusal bir alg&, bir beyin dalgas& halinde, bir
elektromanyetik aktivasyon gibi beyin ierisinde yay&l&r. Farkl& dalgalar beyinde
yay&l&rken birbirleriyle etkile'irler. Dalgasal etkile'im de kuantum mekaniksel
etkile'imlerin bir sonucudur. Bu yakla'&m&, 1920lerde Karl Lashleyin yapt&& deneylerle
uyumluydu. Lashley, hayvan beyinlerinde byk hasarlar yapt&&nda belleklerinin
kaybolmad&&n&, byk oranda korunduunu tespit etmi'ti. Dolay&s&yla, bellek beynin bir
yerinde deil, her yerinde ayn& 'ekildeydi. Bu yakla'&m ayn& zamanda s&n&rs&z bir beyin
bellek kapasitesinin nas&l olabileceine de zm oldu. Pribrama gre, bilin temel
olarak dendritik-dendritik bilgi i'lemenin sonucunda ortaya &karken, bilinsiz-otomatik
hareketler aksonal ate'lemelerin bir sonucu olabilir.
1986 y&l&nda fiziki Herbert Frhlich, Bose-Einstein Younla'malar&n&n biyolojik
sistemlerde de (bitki ve hayvanlarda) olabileceini, zellikle biyolojik sal&n&mlar&n
(osilatrler) kkeninde bu tr e'durumlu davran&'lar&n olabilecei belirtti. Bu y&l
ierisinde sinirbilimci John Carew Eccles, beyin kabuundaki sinir hcreleri aras&
blgelerin kuantum mekaniksel olarak al&'&yor olabileceini ne srd. Ecclesa gre
madde olmayan zihin (ya da kendi ifadesi ile Psikonlar) kuantum s&ramalar&
(tnelleme) ile sinirleri uyar&yor ve bedensel hareketleri meydan getiriyordu.
Uzun dnem, dei'ik zamanlarda bilim felsefecisi Karl Popper ile birlikte al&'an
Eccles, zaman ierisinde zihnin alternatif bir teorisini geli'tirdi. Bu teori ikici (dalist)
etkile'im olarak bilinmektedir. Onun temel felsefi &k&' noktas&, din bilimcilerin btn
gnlnce kabul ettii bir 'eydi: ddia ediyorum ki, bilimsel indirgemecilik taraf#ndan
insan gizemi inan#lmaz $ekilde kltlm$tr. Maddecilik amac#yla ruhsal dnyan#n
tm sinirsel aktivite kal#b# terimleriyle ili$kilendirilmi$tir. Bu inan bir hurafe olarak
s#n#fland#r#lmal#d#r... Bedenler ve beyinlerin olu$turdu'u materyal dnyan#n varl#'#
gibi, ruhlardan olu$an ruhsal bir dnyan#n varl#'#n# kabul ediyoruz der. Ancak, bu
ruhsal dnya varl&&n& kabul etmesi, Descartes&n dalist yakla'&m&n&n bir paras& olan,
zihnin bir e'it madde olduu d'ncesinden farkl&d&r.
Eccles klasik fiziin d&'&na &karak, kuantum fizikisi Friedrich Beckin de
yard&m&yla
3
zihin-beyin etkile'imini a&klamaya al&'t&. Teoride, beyin kabuunun ince
temel yap&s& ile kuantum mekaniini birle'tirildi. Ecclesa gre beyin kabuunun esas
temel birimi dendronlard&r. Dendronlar maddesel beynin temsilcileridir ve bu
dendronlar&n kar'&l&& psikon (psychon) denen, bilinli deneyimin birliini temsil eden,
zihinsel birimlerle balant&l&d&r. #stemli hareket niyeti ve d'ncesi ile psikonlar
dendronlar zerine etki eder ve seilen sinir hcrelerinin ate'lenme olas&l&&n& art&r&r.
Bylece, kolumuzu kald&rmaya niyetlendiimizde, beyindeki kol blgesinde sinir
hcreleri ate'leme yapar ve kolumuzun kaslar&na uyar& gndererek kolumuzu kald&r&r&z.
Psikonlar&n aras&ndaki etkile'im bizim zihnimizin i dnyas&n& ve alg&lar&m&z&n birliini
olu'turur.
1989 y&l&nda fiziki Ian Marshall, Bose-Einstein younla'malar&n btncl
zellikleri ve bilin aras&nda benzerlikler olduunu gsterdi. Bilincin BEY gibi bir
uyar&mdan kaynaklanabileceini ne srd. Marshall&n teorisi de Frhlich benzeri
younla'malar ieriyordu ve elektrik alanla uyar&l&r uyar&lmaz bilinli deneyim ortaya
&k&yordu. Teoriye gre, beyin, alttaki kuantum dola'&kl&k ile devaml& dinamik bir ili'ki
halinde bulunuyordu.
Felsefeci Michael Lockwood, kuantum mekaniinden Betrand Russell&n
fikirlerine kadar geni' bir pencere at& (1989). Bilin teorisini, beyin durumunun
alg&lanmas& i'lemi olarak ne srd. Lockwooda gre hisler beynin fiziksel durumlar&n&n

2
Griffin DR. Parapsikoloji ve Felsefe: Postmodern Bir Perspektif. Holografik model ve normal tesi olaylarn baz yanlar.
ev: Y.Tokatl. Ruh ve Madde Yay. !st 1998;149-150.
3
Beck F and Eccles JC. Quantum aspect of the brain activity and the role of consciousness. PNAS 1992; 89:11357-361

Beyinde Kuantum Mekanii
Dr. Sultan Tarlac www.KuantumBeyin.com
Ki!isel kullanm iindir, serbeste da$tlabilir....

4
isel zellikleridir. Kuantum mekanii a&s&ndan her his, beynin bir gzlemi ile ili'kilidir.
Bilin, beyni tarayarak hislere bakar. Onlar& olu'turmaz, onlar& olur olmaz grr.
Roger Penrose, zihin ile kuantum mekanii aras&ndaki balant&y& Kral&n Yeni
Usu adl& eserinde ne srd (1989). Bu kitapta, bilincin beyin hcrelerinde yer alan
kuantum mekaniksel i'lemlerle, nesnel indirgenme/objectif reduction yolu ile
olu'tuunu iddia etti. Penrosea gre, beyinde kuantum mekanik i'lemin olabilecei
yer, sinir hcrelerinde youn olarak bulunan mikrotbller ya da mikrotpklerdir.
#lgin olarak, Penroseun bu iddias&na sinir bilimlerinin nde gelen dergilerinde hi bir
at&f yap&lmaz ve dikkat ekilmezken, bu Stuart Hameroffun dikkatini ekti. Hameroff,
sonraki 10 y&l iinde nemli bir zaman&n&, mikrotbllerin, beyin hcreleri iinde bir
bilgisayar a& gibi nas&l al&'abileceinizi anlamaya adad&. Daha nce her sinir hcresi
bir anahtar olarak grlrken, Hameroffa gre sinir hcreleri iindeki mikrotbl
elemanlar& anahtar grevi gryordu. Penroseun eserlerinde olduu gbi, Hameroffun
fikirleri de sinirbilimlerinde al&'anlar&n pek dikkatini ekmedi. Hameroff,
mikrotbllere uygulayabilecei bir bilin teorisi olmas&na kar'&n, bunu hangi kuantum
mekanik olaylar& temelinde ortaya koyaca&n& bilmiyordu. Penroseda ise bir kuantum
mekanik bilin teorisi vard&, ancak beyinde bunu ortaya koyabilecei uygun bir biyolojik
yap& elinde yoktu. 1992de Hameroff, Penrose ile yaz&'arak Londrada bir gr'me
ayarlad&. #ki saatlik konu'madan sonra, bilincin kuantum mekaniksel olarak sinir
hcrelerinde yer alan mikrotbllerden nas&l doabilecei sorusunun yan&t& ortaya &kt&.
Ve Penrose ve Hameroff teorisi kuantum mekaniksel bilin teorilerinin en gl tabana
oturmu'lar&ndan biri oldu. Penrose bu teorileri iin, %90 eminim ki bu iddialar temel
olarak dorudur... #yi bir tahminle belki %80 doru olabilir demektedir.
1993 y&l&nda, fiziki Nick Herbert, kuantum mekaniinin bilinle olan yak&n
benzerliklerine dikkat ekti. Herbert, kuantum animizm d'ncesini ne srerek,
bilincin doan&n vazgeilmez bir zellii olduunu belirtti. Zihni, evreni olu'turan
yap&lar&n (parac&k ve glerin) temel eleman& olarak ele ald&.
Fiziki Henry Stapp, klasik fiziin, btnn paralar&n&n toplam&ndan nas&l daha
fazla olabileceini a&klayamad&&n&, bilinci a&klamada yetersiz kald&&n& ne srerek,
kuantum mekaniinin bunu a&klayabildiini ne srd (1993). Kuantum mekaniinde
paralar aras& ili'ki ve paralar&n olu'turduu btnn tan&m& tamamen birbirinden
farkl&d&r. Stapp, Heisenbergin kuantum mekanik yorumunu temel alarak bilincin
kuantum teorisini geli'tirdi. Stappin kuantum bilin modeli bacakl&d&r.
1.Schrdinger i'lemi, mekanik, belirlemecidir ve sistemin durumunu tahmin eder,
2.Heisenberg i'lemi, bilinli yap&lan bir seimdir. Kuantum mekanik teoriye gre, bir
'eyi doaya bir soru sorduumuzda biliriz. Soruya bal& olarak evrenin durumunu
etkileriz. 3.Dirac i'lemi, bizim sorduumuz sorumuza yan&t verilmesidir. Yan&t tam
olarak rastlant&sald&r.
Fiziki Kunio Yasue ve Gordon Globus, 1995 y&l&nda beyni kuantum alan& olarak
yorumlad&lar. Yasue, 1960larda fiziki Hiroomi Umezawa ile birlikte, kuantum alan
teorisini ya da kuantum nrofizik d'ncesini geli'tirmi'ti. Onun kavram&
kortikonlar idi ve bunlar sinir hcrelerinden daha basit yap&lard&. Yasueye gre, sinir
hcrelerinin balant& kurarak organize olmalar&n&n bir nemi yoktu, nk beynin birok
alt birimi kuantum i'lemlemesi iin ev sahiplii yapabilirdi. Yasueya gre beyin
makroskopik bir kuantum sistemidir. Sinir hcreleri aras& bo'lukta, su ve dier
molekller zerinde younla'arak bu blgelerde kuantum hadiselerinin
gerekle'ebilecei zerinde durur. Frhlich younla'mas&ndan da yola &karak, sinir
hcresi zar&nda baz& zel molekllerin kuantum alan& olu'turabileceini ne srer.
Mikrotbllere de dikkati eken Yasue, kuantum mekaniksel etkilerle bellek kayd&nda
grev alabileceklerini, elektromanyetik alan&n su ve protein moleklleri ile etkile'erek
bilinci ortaya &kard&&n& kan&tlamaya al&'t&.

Evet: Beyinde Kuantum Mekanii #lkeleri #'ler
Klasik fizik bak&'&na gre, bizler tam anlam&yla mekanik otomatlar&z. Bizim her fiziksel
hareketimiz, bizi olu'turan zihinsiz temellerin aras&ndaki mekanik etkile'imlerle tam
olarak nceden tahmin edilebilirdir. Kuantum mekanii ise insan& otomattan zihinli bir
ki'ilie dn'trr. Ama bunu btn kuantum fizikileri yapmaz. ounluu
parac#klar#n iine d$tklerinden, btnden haberdar deillerdir. Klasik fizik iin
pasif olan bilin (ve gzlemci) metafiziin konusu olmaktan &kar ve bilimsel alan olan
Beyinde Kuantum Mekanii
Dr. Sultan Tarlac www.KuantumBeyin.com
Ki!isel kullanm iindir, serbeste da$tlabilir....

5
kuantum mekaniinin iine girer. #nsan aktif kat&l&mc& grevi stlenir ve doan&n bir
paras& haline gelir. Her beklenen veya niyetlenilen hareket, deneyimsel bir yan&t veya
geri bildirim meydana getirir.
Kuantum mekanii ile Newtonun nereye gidecei nceden bilinebilen bilardo
toplar&, beraberinde dalgan&n e'lik ettii ve olas&l&kla nereye gidebilecei bilinebilen
toplar haline geldi. Ve modern fizikte bilinlilik sorunu, atomsal fenomenlerin
gzlemlenmeleri ile iyice kendini ortaya koydu.
4
Elbette her 'eyi fizikle a&klamaya
al&'mak ve Ahlaki ve siyasi yanl#$l#klar#n bile fizik yasalar#n# bilmemekten
kaynakland#'#n# ileri srmek kadar a'&r&ya kaabilir ve samal&k olarak grlebilir. En
az&ndan kesin olan bir 'ey varsa, E=mc
2
denkleminin ifade ettii ktlenin enerjiye e'it
olmas&ndan fizikle beynimizin bir ili'kisi vard&r diye d'nebiliriz!
Sinirbilimcilerin ounluu, beynin bilinle olan ili'kisini ortaya koymada klasik
fiziin yeterli olduunu d'nrler. Bu bak&' a&s&, kuantum mekanii
temellendirilmeden nce doru olabilirdi; fakat bugn iin geerlilii tart&'mal&d&r.
Beynin al&'mas& ve insan davran&'lar&, iyonik sinir ileticileri ve atomik i'lemlere bal&
olduundan, kuantum mekanii de i'in iine girmelidir. rnein; sinirsel elektrik
uyar&s&, sinir hcreleri aras& kav'ak yerine var&nca, kalsiyum iyonlar& hcre iine girer ve
sinir ileticisinin sal&n&m&na neden olur. #yonlar ve iyon kanallar& ok kk
boyutludurlar. Kanallar&n a&lmas& ve iyon hareketi durumunda kuantum mekanii
kurallar&, t&pk& dier ortamlardaki iyonik atomlar&n hareketinde devreye girdii gibi,
kuantum mekaniksel bir olayd&r. Ard&ndan, ieri giren iyonlar sinir ileticileri ieren
keseciklerden sal&n&ma neden olurlar (ya da olmayabilir). Sal&nan sinir ileticileri,
alg&lay&c&lara etki edebilir (ya da etmeyebilirler). Bu davran&'lar kuantum olas&l&k
yntemleri ile belirlenebilir. Tek bir sinir sonlanmas&nda olabilecek byle bir kuantum
etkisi nemsenmeyebilir, ancak 10
15
sinir hcresi aras& balant& (sinaps) ieren bir
beyinde bu durum gerekle'tiinde, klasik fizik bunun ne anlama geldiini a&klamada
yetersiz kal&r. zel bir fiziksel sreci kendinde bar&nd&rmayan bir varl&&n, bir bilincinin
olmas& imkns&z grnmektedir ve bunun araman&n yolu da daha derinlere inmektir.

Benzerlikler
David Bohma gre kuantum mekanii ile bizim isel deneyimlerimiz ve d'nce
srelerimiz aras&nda s&k& bir benzerlik vard&r. Bu nedenle, kuantum mekanii zihin
al&'mas&nda nemli rol alabilir. Bu benzerlikler aras&nda, dil ve d'ncelerin
kelimelerden olu'mas& gibi, dnyay& olu'turan klasik fizik daha alt alan ve
parac&klardan olu'ur. D'nce ve dil, temel yap&lar&n analizi ile incelenebilir. Bunun
yan&nda dil btncldr (holistik). Kavram ve kelimeleri bireysel olarak ele alamay&z.
Ayn& 'ey d'nce iin de geerlidir. Kuantum mekaniinde tm evren, d'nceler gibi,
tek ve blnemez bir btndr. Her madde alt& parac&&n bireysel zellikleri vard&r.
Kelimelerin de kendine ait zellikleri vard&r.
D'nce i'lemleri ve kuantum teorisi klasik limiti aras&nda da benzerlik vard&r.
Kuantum seviyesindeki hareketler kesiklidir, oysa klasikte devaml&d&r. Her gn
ya'ad&&m&z d'nceler gibi kuantum teorisindeki dnya da blnemezdir. Bireysel
kuantumlar&n tahmin edilemez davran&'lar&, sigorta 'irketlerinin kulland&& istatistiklere
benzer. Birok kuantum ele al&nd&&nda, olas&l&k hemen hemen kesin olarak hesaplan&r.
Bu ayn&, sigorta 'irketlerinin yapt&&na benzer. Byk bir grup iinde, bir ki'inin
ortalama ya'am sresi hesaplanabilir, ama tek bir ki'inin ya'am sresini tespit etmek
imkans&zd&r.
Mant&ksal d'nce i'lemleri ve klasik fizik mant&& aras&nda da benzerlikler
vard&r. Herhangi bir mant&ksal i'lem paralara ayr&larak analiz edilemez. Paralara
ay&rmak anlam&n& dei'tirir veya bozar. Bu, mant&ksal d'nceler iin de geerlidir.
Mant&ksal d'nme olmaks&z&n, bizim d'ncelerimizin sonular&n& aktarmak mmkn
olamazd& ve gerekliklerini kontrol edemezdik. T&pk& kuantum teorisinin sonular&n&n
klasik bir limitle ifadesine benzer. Ancak, temel baz& d'nce i'lemleri mant&ksal olarak
tan&mlanamaz. Bu nedenle, ilham denilen 'ey bir anda gelir. Genellikle uzun ve
ba'ar&s&z ara't&rma ard&ndan ortaya &kar. Bu durumda, s&radan mant&ksal d'nme
sreleri kullan&lmaz. Bu kuantum s&ramas& ile benzerlik gsterir. David Bohma gre,
yeni fikirlerin ke'fi, kuantum benzeri genel d'nme (blnemez mant&ksal ad&mlar) ile

4
Capra F. Fizi#in Taosu. Artan Yaynevi. ev. Kaan H.kten. 1991;410.
Beyinde Kuantum Mekanii
Dr. Sultan Tarlac www.KuantumBeyin.com
Ki!isel kullanm iindir, serbeste da$tlabilir....

6
olur. Genel d'nme mant&ksal d'nme a'amalar& kullan&r. Temel ya da basit d'nme
ise iyi tan&mlanm&' kavramsal terimleri kullan&r.
Genel olarak bak&ld&&nda, beyindeki fiziksel aktivitenin iki seviyesi vard&r:
klasik ve kuantum seviyesi. Bu d'nce srelerimize benzer. Mant&ksal ifadelerle ve
nrofizyolojik terimlerle tan&mlanabilen klasik fizik seviyesi (iyon ak&m&, aksiyon
potansiyeli, sinir ileticisi olu'umu, sal&n&m&) ve temel d'nme srelerini
(deneyimler, ar&-ac&, ho'luk hissi, tat gibi) olu'turan kuantum mekanii seviyesi. Zihnin
tipik bir durumu her ikisini de bir arada ierir. Zihnin farkl& durumlar&, bu iki seviyenin
farkl& al&'ma a&rl&klar& ile ili'kili olabilir. Zihin ve madde aras&nda asla keskin bir ayr&m
yapamay&z. Sonuta, ne maddeden ayr&labilecek bir zihin vard&r ne de zihinden
ayr&labilecek bir madde vard&r.
Kuantum mekanii ile d'nce i'lemleri aras&ndaki benzerlik, kuantum teorisini
anlamam&z& salayabilir (bu &kar&m fizikinin bak&' a&s& ve ihtiyac&d&r, sinirbilimci iin
nemsizdir). Sinirbilimcilere laz&m olan ise benzerliin d'nce srelerini douran
beyni anlamam&z& salamas&d&r. Dier bir kuantum mekanii ve sinir sistemi ili'kisi
nedeni, zihni ve beyni anlama a&nda bir de Kuantum Rnesans# olmas&d&r. Kuantum
mekanii zihnin nemsemediimiz zelliklerini anlamam&za yard&m edebilir. Beyni ve
zihni anlamak iin, klasik fizik yakla'&m&m&za kuantum mekaniini ekleyecek olursak +1
puan daha nde olabiliriz.
5

Fizik ve kimya yasalar&n&n doruluunu kontrol edebildiimiz her yerde bu
yasalar&n canl&lar iin de geerli olmas& gerekir. Canl& organizmalar& birer fiziksel ve
kimyasal sistem olarak kabul ettiimizde, onlar&n da bu sistemlerin kurallar& dahilinde
davranmalar& beklenebilir. Niels Bohr, Erwin Schrdinger, Walter Heitler ve Max
Delbrck gibi nemli fizikiler biyolojik srelerin ancak kuantum kuram& modeline gre
tan&mlanabileceini ileri srm'lerdi. Ancak, bu anlay&' biyoloji alan&nda bir trl
yanda' bulamam&'t&.
6
Y&ld&zlardaki atomlarda i'leyen fiziko-kimyasal kurallar ve
kabuller ne ise, beynimizi olu'turan atomlar iin de ayn& kurallar geerlidir. Y&ld&z
tozlar&n&n art&klar&ndan olu'an bizim bedensel yap&m&z ve sinir sistemimiz farkl&
kurallara tabi deildir. Mineraller, bitkiler ve hayvanlarda ayn& maddeden yap&lm&'t&r ve
ayn& kurallar iindedirler. Biyologlar hayata ili'kin her 'eyi ellerinden geldii kadar
kimyaya balamaya al&'maktad&rlar; kimyan&n ard&ndaki kuram da kuantum kuram& ve
elektrodinamiidir. Kuantum kuram&, kimyan&n tmn ve nesnelerin e'itli zelliklerini
a&klayabilmesinden dolay& ok ba'ar&l& kabul edilir.
7

Bu benzerlikler tesadf mdr? Genel olarak bak&ld&&nda olu' ve i'leyi' aras&
bu 3+1 boyutlu evrende ciddi farklar yoktur. Dolay&s& ile benzerlie ok 'a'&rmamak
gerekir, ama bir anlam aramak gerekip gerekmedii esas sorudur. Evrenin i'leyi'inde,
var olu'unda ba'layan kuantum mekanik kanunlar& neden iinde var olan maddesel
beyinler iin geerli olmas&n ki? Ancak, canl& organizman&n ve sinir sisteminin kendine
zg karma'&kl&& ylesine cesaret k&r&c&d&r ki, fizik ve kimyan&n sinir sistemini tam
olarak tan&mlay&p tan&mlayamayaca& sorununu ortaya &kmaktad&r. Bohrun belirttii
gibi, canl& organizmalar&, fiziki a&s&ndan mkemmel yorumlayabilecek bir tan&m belki
hibir zaman mmkn olmayacakt&r. Ancak, maddenin iyap&s&ndan yukar& doru
gidildiinde cisimler fiziine, kimyaya ve sonunda da biyolojiye var&r&z. Tersi ynde
gidince atomun i parac&klar&na ula'&r&z.
8

Beynin kendisine fiziko-kimyasal bir mekanizma gibi davranacak olursak,
btnlnden daha derinlerine bakmam&z gerekecektir. Klasik fizikten bahsederken,
sanki bizden tamam&yla ayr& olan bir 'eyden sz eder gibi davranmam&za ramen,
kuantum mekaniinin girdii sistemde ise, insandan bahsederken, bizden ayr& deil de
bizim de iinde olduumuz bir sistemden bahsederiz. Oysa, gerekte insan ve beyni ayn&
olmas&na ramen, klasik ve kuantum mekaniksel yakla'&mlar& gz nne ald&&m&zda
farkl& bak&' a&lar&na geeriz.
Fiziin sonular& deneysel ve kuramsal bak&mdan olduka gvenilir biimde
salama al&nm&'t&r. Geleneksel fiziin nesneleri e'it e'it, kar&'&k ve dzensiz bir
grnm sunsalar da, kaotik sistemlerin ifade ettii anlamda karma'&kl&k gstermezler,

5
Pylkkanen P. Can quantum analogies help us to understand the process of thought? Chapter 10. In, Ed. Globus GG,
Pribram K, Vitiello G. Brain and Being: At the boundary between science, philosophy, language and arts. 2004.
6
Lucadou W. Ruh ve Kaos. Kuramlar ve Modeller Aray&nda Parapsikoloji. ev: V.Atayman. Say Yay. !stanbul 2000;171.
7
Feynman R.QED,The Strange Theory of Light and Matter. Princeton Univ Press. 1988;15, 17, 126
8
Heisenberg W. Fizik ve Felsefe. ev: M.Y.ner. !stanbul 1993. s:90
Beyinde Kuantum Mekanii
Dr. Sultan Tarlac www.KuantumBeyin.com
Ki!isel kullanm iindir, serbeste da$tlabilir....

7
k&smen daha basit bir durum sunarlar. Bugn iin beynin al&'mas&n& ve bilinci
a&klayabilmek iin yeni molekller ve beyin yap&lar& bulmay& ummaktan ziyade,
molekllerin etkile'iminde yeni d'nceler bize daha ok yard&mc& olacakt&r. Bu
anlamda kuantum mekaniksel yakla'&m yeni bir yol aabilir.
Beynimizde ta'&d&&m&z atomlar&n asl&nda y&ld&zlarda olanlardan bir fark&
olmad&&n& ya da onlar&n y&ld&z tozlar&n&n kal&nt&lar&ndan olu'tuunu d'nrsek, ister
istemez fizik kurallar&na bal& doan&n, ayn& kanunlar& beyin iin de i'lettiini
d'nrz. Sinir sistemindeki haberle'me, kimyasal sinir ileticilerinin, hcreler aras&
balant& noktalar&nda (sinaps) hareketi ile ortaya &kar. Bu sinaptik yap&lar
makroskobiktirler. Kimyasal ileticilerin de %95i peptid yap&s&ndaki makroskobik
yap&lard&r. Mini proteinler 100 aminoasit kadar yap&dan olu'ur ve en fazla 10 bin atomik
ktle a&rl&&ndad&rlar. ounun boyutlar& ise 10 nm kadard&r. Heisenbergin belirsizlik
ilkesi d'nldnde, bir peptidin yeri *s=*v.*t=0,63 mmdir. Bu deer, peptidin etki
edecei alg&lay&c&s&na (reseptr) gre ok geni' bir mesafedir. Bu nedenle, kuantum
belirsizlik ilkesi sinir ileticilerinin alg&lay&c&lar&na etki etmesinde gz nne al&nabilir.
Yine peptidlerin st ste binmesi de (kuantum st ste binme=sperpozisyon) olabilir.
Ayr&ca, sinir ileticileri davran&'lar&m&z ve karar vermelerimizde etkisi olduundan,
kuantum belirsizlik/olas&l&k ilkelerinin devreye giriyor olmas& mmkndr.
Sinir hcreleri zar&nda yer alan x-ap&ndaki bir kanaldan, kalsiyum iyonu sinir
sonlan&'&na (pre-sinaptik blge) girdiinde, Heisenbergin belirsizlik ilkesine gre,
momentumu */x, h&z& (*/x)/m olarak ifade edilebilir. Uzaysal yay&lma zaman&, t=200
mikrosaniye (bu kanal a&lmas& ile sinir ileticisi sal&n&m& aras&ndaki sredir) ve yay&l&m
mesafesi x=1 nm al&nd&&nda dalga fonksiyonu 0,04 cm (dier ifade ile binde 4 cm)
bulunur. Bu kalsiyum iyonunun ap& olan santimetrenin yz milyarda birine gre
(1/100.000.000 cm) hayli byk bir deerdir. Bu deer kalsiyum iyon ap&n&n 100 milyon
kat& geni' bir blgeye etki edebilir anlam&na gelir. Yani, bir kalsiyum iyonu kendi etki
blgesinin d&'&ndaki kanallar zerine de olas& bir etki gsterir. Bir kalsiyum iyonu iin
bunun bir nemi olmayabilir ama trilyonlarca kalsiyum iyonu d'nldnde bu
btncl ve birbiri ile s&k& ili'ki iinde bir beyin al&'mas& olu'turabilir. Anla'&laca&
zere, beynin al&'ma mekanizmas&nda kuantum mekaniinin devreye girmesi
yads&namaz.

Resim. Kuantum mekaniksel olarak, her iyon kanal& tek bir kanal olarak ele
al&namaz. Bir iyon seici olarak bir kanaldan gese de, asl&nda birok kanal bir
arada beyinde btncl etki olu'turur. Kuantum dola'&kl&k + yerel olmama
+belirsizlik bir arada etki eder.

Birok ila bedenimizde, peptidlerle ve sinir ileticileri ile yar&'arak, onlar&n etki
edecei alg&lay&c&lara etki eder. #la molekllerinin birou, yap&lar&n&n ok kk
olmas&na kar'&n, ok byk kuantum mekanik konum belirsizlii gsterebilirler. rnein,
Beyinde Kuantum Mekanii
Dr. Sultan Tarlac www.KuantumBeyin.com
Ki!isel kullanm iindir, serbeste da$tlabilir....

8
endorfinler vcutta retilen morfin benzeri ar& gidericilerdir ve peptid
yap&s&ndad&rlar.
9
Naloksan ise endorfinlerle ayn& yere etki eden kar'&t bir ilat&r.
Endorfinler ar& giderirken, naloksan ar&y& geri getirir. Her ikisi aras&nda kuantum st
ste binmeli bir yar&' olabilir ve sonuta ar& veya haz (ar& yok) gibi znel deneyimler
a&rl&klar&na gre olu'abilir.
Eer sinir hcreleri aras&ndaki (sinaps) sinir ileticileri sal&n&m&n& kuantum
mekaniksel olarak tan&mlayabilirsek, beyindeki sinaptik olaylar&n toplam& btncl
beyin dalga fonksiyonunu verebilir. Zaman&n herhangi bir an&nda, gzlemlenen
olaylar&n olas& durumlar&n&n st ste binmesi sz konusu olabilir. Yani, beyinde,
herhangi bir zamanda alternatif seimlerin tm bir arada bulunur. Uygun uyar&c&
geldiinde, alternatiflerden biri seilir. Beyinde bir btn olarak sinirsel kuantum
aktivite rnts olu'abilir. Bilinli alg&lama ise bunlar&n hissedilmesi olabilir. Bylesi
bir model zgr irade ve seim kavram&n& ok rahatl&kla a&klayabilir.
Ancak, beyinde kuantum mekaniinin i'lemesi iin baz& fiziksel 'artlar&n olmas&
gerektii ne srlr. Kuantum mekaniinin i'leyebilecei yap&lar; 1. uzak mesafelere
yay&labilmeli, 2. evreden iyi yal&t&lm&' olmal&, 3. ok k&sa srede kuantum durumlar&n&n
ortaya &kmas&na izin verebilmeli, 4. btn beyin sinir hcrelerinde bulunan bir
zellikte olmal&d&r. Elimizde, bunlar&n bir k&sm&n& kar'&layan kuantum beyin teorileri
vard&r.






Tablo. Beyinde neden kuantum mekanii gereklidir?

9
Fries DS. Opioid Analgesics. In: Williams DA, Lemke TL. Foye's Principles of Medicinal Chemistry (5 ed). Philadelphia:
Lippincott Williams and Wilkins. 2002.
Beyinde Kuantum Mekanii
Dr. Sultan Tarlac www.KuantumBeyin.com
Ki!isel kullanm iindir, serbeste da$tlabilir....

9
1. Beyin yerel deildir, btncldr. Kuantum mekanii (KM) de yerel deildir.
2. #nsanlar ya'ad&klar& dnemin fizik bilgisinden yararlanarak beyni anlamaya al&'m&'lard&r.
Gemi'te, bu Newton fiziinin hakim olduu zaman uygulanm&'t&r. +imdi hakim olan KM
dneminde neden uygulanmas&n
3. KMde dalga-parac&k ikilii, ruh-beden, zihin-beyin ikiliine benzerlik olu'tur
4. Her 'eyin teorisine doru bir gidi' olduu ve fizikle-sinirbilimlerini de, i dnyas& olan
insanla d&' dnyay& olu'turan uzay aras&ndan bir balant& noktas& olabilecei d'ncesi
5. Bilin a&klanamaz, KM de a&klanamaz. O zaman iki a&klanamaz ili'kili olabilir!
6. T&p biyoloji organizma organlar dokular biyokimya fizik klasik + kuantum
mekanii 'eklinde bir indirgenmenin olduu ve temelde bu indirgenmenin parac&klar
dzeyine kadar ula't&r&labilecei kesindir.
7. Sinir hcreleri aras& ileti'imi salayan sinir ileticilerinin, klasik fizik kurallar& ile nas&l
davrand&klar& a&klanabilir. Ancak, bu a&klama yknn tamam&n& anlatmada yetersizdir.
Daha ayr&nt&ya gerek vard&r ve ayr&nt& da KMnin elindedir.
8. Bilimi, geli'en bilgimizle ileri derecede alt dallara ay&rd&k. Nropsikiyatriyi, nroloji ve
psikiyatri olarak ay&rd&k. Her ikisi de ayn& sinir ileticilerinin farkl& blgelerdeki
dengesizliinin neden olduu iki hastal&kt&r. Birisi Parkinson hastal&& dieri 'izofrenidir.
Parkinson hastal&& ile nroloji ilgilenirken, 'izofreni ile psikiyatri ilgilenir. Biri Parkinson
devinimsel=motor, 'izofreni davran&'sal bir bozukluk olarak yans&r. #kisi aras&ndaki bu
ayr&m doru mudur? O zaman bilimde birle'meye doru gitmek gerekir. KM ile de sinir
sistemi pekala bir arada ele al&nabilir.
9. Zihin-beyin, bilin sorununa 'imdiye kadar uygun bir a&klama getirilememesi ve KMnin
bunu a&klayabilecei umudu vard&r.
10. Madde (Temel parac&klar) ya da a&k ifade ile beyintemel parac&klar&n toplam&na
denktir. Y&ld&zlar& olu'turan temel parac&klar iin KM geerliyken neden insan kafatas&
iindeki ktle iin geerli olmas&n? O zaman bu temel parac&klar& deerlendiren kuantum
fizii beyne de uygulanabilir olmal&d&r.
11. Klasik mekanik a&dan, Emc
2
den, beynin bir ktlesi vard&r ve bu ktlen kendine ait en
az&ndan bir enerjiye denktir.
12. Yine biliyoruz ki, klasik Emc
2
deeri kuantum mekaniksel yakla'&ma Emc
2
ve E=-.=hv
(Planck sabitiFrekans) ile dn'trlebilir. Dolay&s& ile kuantum mekanii ile de bir
balant&s&n&n olmas& gerekir.
13. Zihin ve bilin metafiziksel ya da mistik bir konu deildir. Bilimin kurallar& iinde ele
al&nmal&d&r.



Hay&r: Beyinde Kuantum Mekanii #'lemez
1970li y&llardan beridir, pek ok yazar Zen gibi dou mistisizminin kuantum
mekaniinde kullan&lan kavramlarla yak&n ili'kisini ne srm'lerdir. Ancak, bunlar&n
ou hayalidir ve bilimsel tabandan yoksundur. zellikle, kuantum mekanii ve
kuantum ad& birok para getirecek i'in nne nemli bir s&fat olarak eklenmektedir.
Kuantum NLP, Kuantum D'nce Teknii, Kuantum #' Ynetimi, Kuantum Tantra-Seks,
Kuantum Cilt Bak&m&, Kuantum T&p, Kuantum Reform gibi samal&klar olarak... Hemen
her yeni 'eyden ekici bir kuantum kokusu yay&lmaya ba'lar. nk kuantum kelimesi
ba'l& ba'&na gizemlidir ve ou kimse ne ifade ettiini anlamaz.
Kuantum mekaniinin temel zelliklerini anlatan bir fizik kitab&n&
incelediinizde, rastlant&sal olarak elinize alaca&n&z sinirbilimler zerine yaz&lm&' bir
kitaptan daha ok gzlemci, bilin, gzleyen gibi terimlerle kar'&la'&rs&n&z. Buna
kar'&l&k, sinirbilimleriyle ilgili bir akademik kitab& incelediinizde, kuantum mekaniinin
bahsettii temel iddialardan hibirini gremezsiniz. rnek mi? Baz& popler fizik
kitaplar&ndaki konu ba'l&klar&na bir gz atal&m: Roger Penroseun Kral#n Yeni Usu adl&
eseri: Beyin gerekte neye benzer?, Bilincin yeri nerede?, Ayr&k beyin deneyleri, Kr
nokta, beyin faaliyetlerinde kuantum mekaniinin rol var m&d&r?, Usun fizii nerede yer
al&r? Dier bir kitab&nda ise (Byk, Kk ve nsan Zihni); Fizik ve Zihin, zihinsel
etkinlik ve kuantum mekanii ba'l&klar& yer al&r. Dier tan&nan fiziki olan Paul Daviesin
Tanr# ve Yeni Fizik adl& eserinde, zgr irade ve belirlenimcilik/zihin ve ruh/benlik...
Btn bunlara ilave olarak, son on y&lda fizik alan&nda uzman biliminsanlar&n&n kuantum
mekanii ve beyin konusunda yazd&& birok kitap vard&r.
Oysa, kuantum mekanii maddeyi temel seviyede tan&mlayan en byk teoridir.
Ancak baz&lar& onun bundan daha fazlas&n& yapt&&na inan&r. Bilincin temeline kuantum
Beyinde Kuantum Mekanii
Dr. Sultan Tarlac www.KuantumBeyin.com
Ki!isel kullanm iindir, serbeste da$tlabilir....

10
mekaniini yerle'tirirler. Kuantum mekanii beyindeki atomlar& anlamak iin gereklidir.
Ayn& durum bir ta'taki atomlar& anlamak iin de gereklidir. Ancak, ta'&n bilinci hakk&nda
kuantum mekanii ile bir &kar&m yap&lmas& gerekmez. Dolay&s& ile bilincin doas&n&
anlamada kuantum fizii doru bir ba'lang& deildir.
Baz& yazarlar, kuantum mekaniinin grnmez gizinin bir hayli eli'kiye neden
olduu, ciltleri a'an anlams&z iddialar&n oald&&n&, akl& ba'&nda bir fizikinin bunlara
yan&t vermek iin nereden ba'layaca&n& bile kestiremez hale geldiini ne srerler.
Kimileri, yeryzndeki hayat&n bir kuantum s&ramas&yla ba'lad&&n&n, zgr
iradenin ve bilincin kuantum mekaniinden ileri geldiinin iddia edilmesine
ba'kald&r&r. Bunlar&n alt&nda yatan d'nce, anla'&lmaz olaylar&, yine anla'&lmaz
nedenle kuantum mekaniine balama giri'imidir. Ancak, kuantum mekanii hi de
anla'&lmaz deildir. Fakat ok 'a'&rt&c&d&r.
10,11

Alwyn Scott (1996), kuantum teorisinin beyin ve bilin aras&ndaki ili'kiyi
anlamada nemli rol olduu fikrine kar'& &kar. Ona gre, dorusal olmayan (non-
linear) klasik fizik, bilincin fiziksel temelini anlamak iin yeterli ve daha nemlidir.
Scotta gre s&v& su temel olarak gaz hidrojen ve oksijenden farkl& deildir. Bu
farkl&l&k kuantum alan teorisine gredir. Kuantum alan teorisi genelde dorusal olmayan
alan e'itlikleridir ve daima belli istatistiksel deerler iin dorusal dalga fonksiyonu
denklemleridir. Dorusal olmama, dalga fonksiyonu denkleminin dorusall&& ile
engellenemez.
12


Kaos ve Non-Lineerlik


Bir sistemin karma'&k olma zelliini hak edebilmesi iin nemli
miktarda bile'enden olu'mas& gerekir. Bir sistem kendinden hareketle,
bir d&' ve bir i yani yal&t&lm&'l&& salayan bir d&'-yzey s&n&r blgesi
kurabiliyorsa, o sistem tam anlam&yla karma'&kt&r. Grece ok basit
sistemler bile hareketlerinin ve geli'melerinin nceden
kestirilemeyecei 'ekilde kaotik davranabilirler.
Kaotik davran&', hesaplanamazl&&n herhangi bir 'ekilde
kontrol edilebilecei trde, bir davran&' biimi deildir. Ba'lang&
durumunun tan&mlanabilecei doruluk deerinin bir s&n&r& olduu iin,
sistemin son durumu, ba'lang& durumuna bal& olarak hesaplanamaz.
Gelecee ynelik davran&'a yarars&z, rasgele bir eleman kat&l&r. Kaotik
davran&' hesap edilemezlik deil nceden tahmin edilemezliktir.
13

Kaos ounlukla deterministtir. Gerekten kaotik sistem
denklemleri, Newton yasalar& gibi deterministtir. Bununla birlikte kesin
olmayan davran&'lar sergilerler.
14
Determinist kaos bize ancak, dnyan&n
durumunu sonsuz bir kesinlikte bilindiinde, gelecei inceden
bildirebileceini gsterir.
15
Ama bu gelecein kesin olarak belirlenmi'
olduu anlam&nda deildir. Kaotik determinist yap&, gelecein de
kesinlikle nceden bilinebilecei anlay&'&n& zorunlu olarak
iermemektedir. Sistemin uzak gelecekteki durumunu tahmin etme,
yak&n gelecei tahmin etmeye gre daha da zordur.
16

Ilya Prigogine kaos kuram&na ba'vurarak, kaosun her durumda
mutlak bir kar&'&kl&k anlam&na gelmediini, bu mutlak dzensizlikten,
yine kendiliinden, hi bir d&'sal kuvvetin etkisi ve katk&s& olmaks&z&n,
bir st dzlemde dzenin doduunu gstermi'tir. D&'tan herhangi bir
kuvvetin i'in iine kar&'mad&&n& ya da sisteme etkimediini sylemek,
sistemdeki her molekln d&'tan herhangi bir enformasyon alarak, nas&l
davranmas& gerektiini renmesi gibi bir durumun sz konusu olmad&&
anlam&na gelmektedir. D&' zorlama yoktur. Sistem kendiliinden
dei'iklikler gstermektedir. Kaostan doan bu dzene
dissipatif/trpleyici/da&t&c& yap& ad& verilir.
Francisco Varela, karma'&k sistemlerin davran&'lar&n&
tan&mlamak amac&yla organizasyona bal& kapal&l&k (organizational

10
Gerardt Hooft. Maddenin Son Yapta&lar. TB!TAK. 1999; 21
11
Hawking S, Penrose R. Uzay ve zamann do#as. Sarmal yaynevi. ev: U. Dalbelge. Ekim 1996.
12
Scott A. On the quantum theories of the mind. Journal of Consciousness Studies 1996;6 (5-6):484-491.
13
Karaln Yeni Usu-II. Fizi#in Gizemi. TB!TAK yay. 1999;32
14
Isabelle Stengers, Ilya Prigogine. The End of Certainty: Time, Chaos, and the New Laws of Nature. Free Press, 1997;29.
15
Isabelle Stengers, Ilya Prigogine. The End of Certainty. Free Press, 1997;36.
16
Walter von Lucadou. Ruh ve Kaos. Kuramlar ve Modeller Aray&nda Parapsikoloji.ev:V.Atayman. Say Yaynlar, !stanbul
2000; 184.
Beyinde Kuantum Mekanii
Dr. Sultan Tarlac www.KuantumBeyin.com
Ki!isel kullanm iindir, serbeste da$tlabilir....

11
closure) kavram&n& nermi'tir. Bu kavram& anlayabilmek iin
matematikte olan yinelgen i'levleri tan&mlamak gerekir. Kendi
deerlerini ad&m ad&m kendileri reten bir fonksiyonlar s&n&f& yinelgen
i$levler olarak tan&mlan&r. Yani; son hesaplar&n sonucunu al ve yeni
hesaplaman&n ba'lang& deeri olarak kullan. #lgin bir yinelgen i'lev,
z(i+1)=z(i)*z(i)+cdir. Burada c ve z karma'&k say&lard&r. cye verilen
karma'&k say& deerine gre ne olur? Bir ka i'len sonunda cye verilen
belirli deerler iin fonksiyon deerinin artt&&n& ya da azald&&n&
grrz. Fonksiyon iki u aras&nda adeta sal&n&m yapar, gider-gelir. Bu
sal&n&m gittike daralan bir yap&dad&r. Elde ettiimiz 'ekil, Mandelbrot
kmesidir. Sistemin yeni bir zelliini, belirli bir deerin evresinde
dne dne ona yakla'ma zelliini devreye soktuktan sonra, bu basit
sistem birden a&lmaya ve geli'meye ba'lar. Mandelbrot kmesi,
matematiksel bir mekan iinde yerel olmayan, zaman ve mekandan
ba&ms&z kar'&l&kl& ili'kiyi temsil eder. Varelan&n organizasyona bal&
kapal& sistemleri, yinelgen i'levlerdir. Bir a 'ebekesi sistemi retirler ve
d&'ar&dan bak&ld&&nda, kendini reten dzlemden kopup, o dzlemle
kendisi aras&na bir mesafe koyar. Sistemin bir gzlemleyicisi bulunur.
Schrdinger denklemi de yinelgen bir sistemin matematiksel yap&s&na
sahiptir.
17


Kuantum mekaniini kullanarak insan bilincini ve beyninin al&'mas&n&
a&klamaya al&'mak, yeni bir efsane ve modern d$ncenin bir oyunudur.
18
Bu oyun,
insan zihninin merkezine kuantum mekaniini yerle'tirir. Konu ile ilgili birok yaz& ve
kitap bulunmas& srpriz deildir. Ancak, geleneksel efsanelerin aksine, kuantum
mekaniini zihin/bilin ile ili'kilendirenler, kendi alanlar&nda uzman ki'ilerdir. Bu bak&'
a&s& ile 17. yyda Newton fizii ile devreye giren indirgemeci maddeci bak&' ortadan
kald&r&lmaya al&'&lmaktad&r. Bugn maddeciliin yerini ruhsalc&l&k, indirgemeciliin
yerini holistik bak&' a&s& alm&'t&r. Holistik evren anlay&'&nda, her 'ey dieri ile ili'kilidir.
Oysa, kuantum mekanii iine bilin kat&lmadan da ba'ar&l&d&r; tm gzlemler ve fiziin
olu'turulmu' prensipleri ile uyumludur. Ancak, ne yaz&k ki, popler yay&nlarda bu gz
ard& edilir. nk mistik hezeyanlar& desteklemezler.
19

Beyinde kuantum fiziinin ya da kuantum lme sorununda insan bilincinin
yerinin olamayaca&n&n nde gelen kar'&tlar&ndan biri Victor Stengerdir. Stengere
gre, kuantum bilin teorileri ve d'ncesi, bir zamanlar&n eter teorisi kadar ilgin ve
etkileyicidir. Bu teoride, &'&& ta'&yan eter d'ncesinin yerini, kuantlar&n ald&&n& ne
srer. Asl&nda, bu inanc&n kklerinin daha da eskilere uzand&&na da dikkati ekerek,
Yunanl&larda eterin Olymposlu tanr&larca solunduunu, Aristoteleste ise cennetin
maddesi olarak ne srldn syler. Newton ise, ktle ekimini a&klayarak,
grlmeyen eter ile bu kuvvetin getiini ne srd. Daha da ileri giderek; elektrik,
manyetizma, &'&k, &s& yay&l&m& ile eteri ili'kilendirir. Bugn eter yerine, bilimsel temeli
olmayan chi, ki, prana ve psi'ik enerji gemi'tir. Kuantum mekaniinin kuantlar&n& da
yukar&dakilere benzetir. 19. yyda matematiksel kavramlar geli'tirilince, madde, &'&k ve
ekimin zellikleri tan&mlam&'t&r. Michelson ve Morley, eterin deneysel kan&t&n&
ara't&rd&lar ama hayal k&r&kl&& ile eteri bulamad&lar. K&sa bir sre sonra, 1905te,
Einstein grelilik teorisini geli'tirdi ve eter d'ncesinin Maxwellin elektromanyetizma
denklemleri ile uyumsuzluunu ortaya koydu. Bylece eter, bir hayal olmaktan teye
geemedi. Stengere gre 'imdiki kuantum mekanii ve beyin/bilin-zihin ili'kisi de
ayn& sonla kar'&la'acakt&r.
Ba'tan beri kuantum mekaniinden ho'lanmayan Einstein- Podolski-Rosen (EPR)
bir d'nce deneyi ne srerek, hibir 'eyin &'&ktan h&zl& gidemeyeceini ve kuantum
mekaniinin tamamlanmam&' olduunu 1935 y&l&nda iddia etmi'lerdi. Ancak, bu konu
John Bellin deneysel al&'malar&na kadar bir merak olarak kald& (1965). Bell teoremine
gre, ancak hayal ettiimiz matematiksel denklemler/yarat&lar ve kuantum dalga
fonksiyonu &'&ktan h&zl& hareket edebilir. Bunun d&'&nda hi bir uyar& &'&ktan h&zl& hareket
edemez ve bilgi ta'&yamaz. Bylece, kuantum mekanii ve grelilik at&'mas& ortadan
kalkar. Kuantum mekaniine gre, btncl bir yakla'&mla, evrendeki her 'ey, zihin ve

17
Walter von Lucadou. Ruh ve Kaos. Kuramlar ve Modeller Aray&nda Parapsikoloji.ev:V.Atayman. Say Yaynlar, !stanbul
2000; 172-175.
18
Stenger VJ. The myth of quantum conciousness. Humanist May-June 1993;53:13-16.
19
Stenger VJ. Mystical physics: Has science found the path to the ultimate? Free Inquiry 1996;16 (3).
Beyinde Kuantum Mekanii
Dr. Sultan Tarlac www.KuantumBeyin.com
Ki!isel kullanm iindir, serbeste da$tlabilir....

12
evren, uzakl&k gz nne al&nmaks&z&n birbiri ile balant& iindedir. Oysa, grelilik
d'ncesi tam tersini savunur: parac&klar ancak herhangi bir etkile'imle dorudan
balant&ya girebilirler. Eer, kuantum mekaniindeki evrensel balant&y& eter gibi
evrensel kozmik bir alan sal&yorsa bu grelilik teorisi ile at&'&r. nk grelilik, 1905
y&l&ndan beri her deneysel testi gemi'tir.
Stenger, kuantum mekaniinde Bohr, Heisenberg ve dierlerinin kulland&& dilin
bir yanl&' &kar&m&ndan dolay& evrensel bir ili'kinin ne srldn ifade eder.
Gzleyen (zne/beyin/bilin) ve neyin gzlendii (nesne) aras&ndaki etkile'imi
tan&mlamak iin bir dil gerekir. Bu tabloya ister istemez insan bilinci ve gzlemci
girmi'tir. Bohr ve Heisenbergin cans&z aletlerle yapt&klar& lmler hakk&nda
konu'malar&, kuantum ve zihin aras&na bir bilinli gzlemci yerle'tirmeyi gerektirmez.
Kuantum mekaniindeki hibir 'ey, insan&n devreye girmesine gerek duymaz. #nsanl&k
bir gn ortadan kalksa da, kuantum mekanii kendi kurallar&n& i'letmeye devam
edecektir. Dolay&s& ile kuantum bilin efsanelerini fantezi eserlerin iine koymak
gerekir der.
Stenger, beynin i'levleri kimyasal i'lemlerle ili'kilidir, bundan dolay& kuantum
mekaniinin uygulanmas&na uygundur sav&n& ele'tirir; bu mant&a gre Newtonun
mekaniini uzaya at&lan bir ta'a uygulayamay&z, nk ta' kimyasal elementlerden
olu'mu'tur der. zellikle, hcreler aras& sinaptik balant& yerleri zerine kurulan
kuantum tnelleme bilin teorilerini de ele'tiren Stenger, kuantum belirsizliklerinin
bu blgede nemsiz olduunu ne srer. stelik sinir hcrelerinin ve onlar&n
paralar&n&n makroskobik nesneler olduunu, &s&lar&n&n kuantum srelerinin i'lemesi
iin ok yksek olduuna dikkati eker. Bu nedenle, soutulmu' makroskobik deneysel
kuantum sistemlerine gre (stniletkenler) daha ok rastlant&sal parac&k hareketleri
ortaya &kar. Dolay&s&yla, kuantum mekanii st ste binme durumu beyinde
gerekle'mez.
Beyindeki sinir hcreleri, organeller ve reseptrler ne yeteri kadar kk ne de
kuantum st ste binme durumu meydana getirmek iin yeterince souktur. Beyin &slak
ve s&cakt&r. Belki Sibirya souunda ya'ayanlar&n beyinlerinde kuantum mekaniksel
olaylar gerekle'ebilir! Kuantum olaylar& dorusald&r. Sinir sistemi ise tm seviyelerde
dorusal olmayan davran&'lar gsterir. Dorusal olmayan davran&'lar& dorusal
denklemlerle a&klamak mmkn deildir.
20
Ayn& yanl&' beynin kapal& bir sistem olarak
ele al&nmas&nda da gze arpar. Beyin, enerji ve bilgiyi ieren bir kapal& sistem deil,
anlam ve d'nceyle ili'kili a&k bir sistemdir. Bu nedenle, hepimizin anlamland&rmas&
(znelliimiz/zihin ieriimiz/qualia) farkl&d&r.
Kuantum mekaniinin matematiksel sembollerinin, fiziksel dnyan&n bir
yans&mas& olduu kabul edilemez.
21
Kuantum mekaniinin matematik denklemleri
olas&l&k lmlerini bize verir ve olas& lmlerle olas& sonular& hesaplar. Tm yapt&&
budur. Kalan& metafiziktir. Matematik semboller durum vektr ya da dalga
fonksiyonu olarak bilinir ve metafizik olarak nemsizdir. Fakat olas&l&k lm, lme
problemi olarak sunulur ve sahtedir. nk, bir fiziksel durumdan dierine gei'ler
tahmin edilemez deildir.
Yalanc& sorular ve yalanc& problemler bilimde s&ka kullan&l&r ve bilincin devreye
sokulmas& bunun bir rneidir. Kuantum fizikileri lm sorununa a&klama
getiremediklerinden kuantum bilin teorileri ortaya &kar. Bunun ba'ka nedenleri de
vard&r. 1. Kuantum mekanii zerinde al&'an fizikiler, s&kl&kla lmden
bahsettiklerinde gzlemden bahsederler. Dolay&s& ile llen 'eyler gzlemlenirler.
Bilin teorisyenleri de hemen buradaki bilinli gzlemcinin stne atlarlar. 2.
Kuantum mekanii olas&l&k fikrini ne srer. Klasik mekaniinin belirlenimci dnyas&nda
olabilirlikler daima zneldir. Ancak, kuantum mekaniindeki olabilirlikler hem znel
hem de nesnel olabilirler. znel olmas& bilin teorisyenlerine yer aar.
lme sorunu olarak adland&r&lan 'eyin zm iin bilincin devreye sokulmas&
yalanc& sorulara verilen yalanc& yan&tlard&r. Bir yanda yap&lm&' lmler ve onlar&n
sonular&, dier yanda yap&lmam&' lmler ve olas& sonular&n& ay&rmak gerekir.
Yap&lm&' lmler biri taraf&ndan bilinir. Yap&lm&' ve yap&lmam&' lmler aras&ndaki
fark, sonucun bilinli birisi/gzlemci taraf&ndan bilinmesi deildir. Yap&lmam&'

20
Freeman WJ. Three centuries of category errors in studies of the neural basis of consciousness and intentionality.
Neural Networks 1997;10:1175-1183.
21
Mohrhoff U. Quantum mechanics and consciousness. arXiv=quant-ph/0102047v1, 9 Feb 2001.
Beyinde Kuantum Mekanii
Dr. Sultan Tarlac www.KuantumBeyin.com
Ki!isel kullanm iindir, serbeste da$tlabilir....

13
lmlerin farkl&l&& yap&lmamas&d&r! Ana izgi burada kuantum mekaniinin iine
bilincin sokulmas&d&r ve bu gereksiz bir oaltmad&r. Ama i' bu oaltma ile de bitmez.
Bundan sonra da yalanc& sorulara yan&tlar olu'turularak, bilincin yeri salama al&n&r.
Oysa, kuantum mekanii, bilincin madde ile nas&l ili'kili olduu konusunda hibir 'ey
sylemez.
Beyinde kuantum mekaniinin i'leyebileceine dier bir savunma, eer bilin
kuantum mekaniini anlamam&za yard&m etmez ise, belki kuantum mekanii bilinci
anlamam&za yard&m eder 'eklindedir. Bu tam anlam&yla gizemin kltlmesi kanunu
olarak adland&r&r. Bilin gizemlidir ve kuantum mekanii de gizemlidir, belki bu iki
gizem ortak bir kaynaa sahiptir. Oysa, esas sorun bu deildir. Esas sorun, bilincin
madde/materyal dnyas& ile nas&l ili'kide olduudur.
22

Stengere gre, kuantum mekaniini bilin-beyin iine sokmaya al&'anlar&n
ne srdkleri fikirlerinde ideolojik-dini gr'lerinin de etkisi vard&r. Yeni a gurular&
iin holistik felsefenin harika bir saplant& olduunu ne srer ve holistikler Dnyan&n
problemlerini zmek iin sevgi ile ura'&rlar. Oysa, indirgemeci klasik fizik (maddeciler
ve ateistler) ki'ileri bencil yapmaz. #nsanlar indirgemeci klasik fizikten ok nce de
bencillerdi. Yeni kuantum holizmi, bizim saplant&lar&m&z& besler ve cans&z kozmik zihnin
bir paras& olduumuzu bize syler. Bylece, geleneksel dinlerin modern 'ekilleri bugn
ya'an&r. Mistik fizik, genel olarak Hinduizm ve Budizm felsefesinin yanl&'
uygulamalar&d&r. Bu yakla'&m&n dier bir nedeni de, insan& yine evrenin merkezi haline
getirmektir. Drt yz y&l nce, Kopernik evrenin merkezinde olmad&&m&za dair gl
kan&tlar ne srd. Geen zaman ierisinde evrenin merkezinde olmad&&m& daha kesin
kan&tlarla anlar olduk. Bu, insan olarak bizde seilmemi', s&radan varl&k hissi ile
byk bir hayal k&r&kl&& yaratt&. Dolay&s& ile kuantum mekaniindeki lm sorununa
zm olarak insan bilincini olaya katmak, insan& tekrar ayr&cal&kl& olarak evrenin
merkezine yerle'tirme gayretinin bir paras&d&r.

22
Chalmers DJ. Facing up to the problem of consciousness. Journal of Consciousness Studies 1995;2/3:200-219.
Eccles Teorisi
Dr. Sultan Tarlac www.KuantumBeyin.com
Ki!isel kullanm iindir, serbeste da$tlabilir....

1

Ecclesn Dendron ve Psikonlarnda Tnelleme

Fiziki Friedrich Beck ve sinirbilimci John Carew Ecclesn (1903-1997) ortak teorileri,
kuantum mekani!inin beyinde hangi a$amada devreye girdi!i ve zihin-beyin ili$kisinin
hangi seviyede oldu!u konusuna de!i$ik bir bak$ as getirmi$tir. Eccles ve Becke
gre, halen geerli olan ve ra!bet gren teoriye gre, zihinsel durumlar beynin
fizikokimyasal durumlarnn do!rudan yansmasdr ve bu zdelik
teorisi/maddecilik/materyalizm olarak adlandrlr. Buna gre, beynimiz sper
karma$k bir bilgisayardr ve beyin kabu!undaki bilgi i$leme d$nceler ve hisleri
meydana getirir. Bu maddeci teoriyi kabul edenlere gre zihin beynin yazlmdr
(software) ve zihin, ekibin sanal kaptann olu$turur. Sanal kaptan normalde bizler
benlik/ki$ilik olarak tanmlarz ve bu beynimizin sinir a!larnn kresel etkisi ile
meydana gelen bir yanlsamadr.

John Carew Ecclesn Ksa Biyografisi


John Carew Eccles (1903-1997), bir asra yakla$an mrnde 400n
zerinde eser vermi$tir. Tp e!itimine ba$lad! yllarda bile zihin-beyin
sorunu ile me$guld. 1943ten sonra felsefeci Karl Poppern yazlar ile
ilgilenmeye ba$lad. zellikle yapt! al$malarla, merkezi sinir
sisteminde sinir hcreleri aras iletinin kimyasal oldu!unu ortaya
koymu$ ve iki kez Nobel dl alm$tr. 1957den sonra !renme, bellek
ve bilinli deneyim konularnda yazlar yazd. 1960larn ortasnda zihin-
beden sorunu zerinde uluslararas bir konferansa ev sahipli!i yapmak
iin Papay ikna etti. Sinirbilimcilerin ve felsefecilerin katld! bu
toplant sonucunda Beyin ve Bilinli Deneyim adl kitap ortaya kt.
Daha sonra da, zihin-beyin zerine olan ki$isel felsefi ilgisi artarak
devam etti ve bir dizi kitap yaymlad; Zihnin Nrofizyolojik Temeli
(1953), Kiilik ve Onun Beyni (Karl Popper ile 1977), #nsan&n Gizemi
(1979), #nsan Ruhu (1980), #nsan Olman&n Harikal&'&: Beynimiz,
Zihnimiz (1984), Beynin Evrimi: Kiili'in Yarat&l&& (1989). Son rn,
beyinde kuantum mekani!inin i$ledi!i yeri ve insan ruhunu aramak
olmu$tur.

Ecclesa gre yukarda bahsedilen, tmyle yanl$tr ve sylenenler belli belirsiz
$eylerin nne asla geemez. Maddecilerin d$ncesine gre bu sorun beynin nasl
al$t!nn tam olarak anla$lmasyla belki 100 yl sonra zlecektir. Bu beklentiyi
Eccles, beklentili piman maddecilik olarak adlandrr. Ecclesa gre bo$ ve
uydurulmu$ teori, insan benli'inin ve onun ruhsal de'erlerini, yarat&c&l&'&n& ve bizim
her birimizin ayr&cal&'&n&, gizem ve harikal&'&n& aklamaya yetersizdir.
1

'nsan zgr iradesi iin maddeci teorinin gerek bir bak$ as olamayaca!n
ne sren Eccles, maddeci teorinin yetersiz kald!n d$nr. Deneysel al$malarla,
dikkat ve niyetlenmenin zihinsel hareketleri beyin kabu!unun uygun blgelerinden
kaydedilebilmektedir. rne!in, hareket etme niyeti esnasnda, istemli hareketten 200
mili saniye nce ilgili beyin kabu!u blgesinde sinir hcrelerinde ate$leme ortaya kar.
E!er zihin beyin ise (zihin=beyin) bu gecikmenin anlam ya beynin bir parasnn
al$yor olu$udur ya da herhangi bir neden olmakszn beynin zel blgesinin
kendili!inden al$yor olu$udur. Dolaysyla, bu teorinin zgr iradeyi aklamas
beklenemez.
Bilim felsefecisi Karl Popper ile de birlikte al$an Eccles, maddecili!in
aklayamadklarn grnce, zihin ve beynin alternatif bir teorisini geli$tirdi. Bu teori
ikici (dalist) etkileim olarak bilinmektedir. Onun temel felsefi k$ noktas, din
bilimcilerin btn gnlnce kabul etti!i bir $eydi: #ddia ediyorum ki, bilimsel
indirgemecilik taraf&ndan insan gizemi inan&lmaz ekilde kltlmtr. Piman

1
Watson D and Williams B. Eccles' Model of the Self Controlling Its Brain. NeuroQuantology 2003; 1: 119-128
Eccles Teorisi
Dr. Sultan Tarlac www.KuantumBeyin.com
Ki!isel kullanm iindir, serbeste da$tlabilir....

2
olmas& beklenen maddecilik amac&yla ruhsal dnyan&n tm sinirsel aktivite kal&b&
terimleriyle ilikilendirilmitir. Bu inan bir hurafe olarak s&n&fland&r&lmal&d&r...
Bedenler ve beyinlerin oluturdu'u maddesel dnyan&n varl&'& gibi, ruhlardan oluan
ruhsal bir dnyan&n varl&'&n& kabul ediyoruz der. Ancak, bu ruhsal dnya varl!n
kabul etmesi, Descartesn dalist yakla$mnn bir paras olan, zihnin bir e$it madde
oldu!u (substance) d$ncesinden farkldr. Madde kavram, zihne maddeci bir bak$a
yol aabilir. Herhangi bir madde zelli!ini anmadan benli!in ruhsal var olu$undan
bahsediyorum. Byk sorun Benlik Beyni Nas&l Kontrol Eder?dir. Bu dalisttir, fakat iki
maddenin ifadesi de!ildir. Onun yerine Popperin iki dnyas ile ili$kilidir. Dolaysyla
Ecclesn dalist yakla$m Descartesinkinden farkldr.
2


Filojiston ve !kicilik

Descartes zamannda, yanabilir $eylerin iki etkile$en maddeden olu$tu!u
kabul ediliyordu: filojiston ve kl. Bunlarn her ikisi bir araya gelerek,
rne!in, odunu olu$turuyordu. Odun yannca filojiston ve kl ayrlyordu,
bu arada da s ortaya kyordu. Daha sonra ise oksijenin yanma nedeni
oldu!u anla$lnca filojiston diye bir $eyin olmad! ortaya kt. Dolaysyla,
ikici/dalist yakla$mn zihinsel substans& bu teoriden de etkilenmi$tir.

Ecclesa gre, sahip oldu!umuz maddi olmayan zihin veya benlik bizim maddi
beyinlerimiz tarafndan etkilenebilir. Fiziksel dnyaya ek olarak, bir zihinsel dnya
vardr ve de ikisi etkile$im iindedir. Yine de Eccles, Descartesin dalizminde oldu!u
gibi, zihni fiziksel olmayan bir madde tipi olarak kabul etmez. Fakat, bizim zihnimiz
olmadka var olan dnyann bir hilik olaca!n syler.
Eccles klasik fizi!in d$na karak, fiziki Frierich Beckin yardmyla, zihin-
beyin etkile$imini aklamaya al$t. Teorisinde, beyin kabu!unun ince temel yaps ile
kuantum fizi!ini birle$tirdi. Ecclesa gre beyin kabu!unun esas temel birimi
dendrondur. Dendronlar maddesel beynin temsilcileridir ve dendronlarn kar$l! olarak
zihinsel temsilciler olan psikon(psychon)lardr. 'stemli hareket niyeti ve d$ncesi ile
psikonlar dendronlar zerine etki eder ve seilen sinir hcrelerinin ate$lenme olasl!n
artrr. Bylece, kolumuzu kaldrmaya niyetlendi!imizde, beyindeki kol blgesinde sinir
hcreleri ate$leme yapar ve kolumuzun kaslarna uyar gndererek kolumuzu kaldrrz.
Psikonlar arasndaki etkile$im, bizim zihnimizin i dnyasn ve alglarmzn birli!ini
olu$turur. Ecclesa gre, zihin-beyin arasndaki etkile$im, Enerji ile de!il, bir bilginin
ak$nda oldu!u gibidir. Zihin sinirsel olaylarn e$i!ini de!i$tirebilirse, ok byk
olaslkla bu kuantum veya kuantum alt seviyelerde etkilidir. Termodinami!in birinci
kanununa gre, kapal yani evre ile madde ve enerji de!i$imi yapmayan sistemlerin
toplam enerjisi sabittir. Maddecilik teorisinde, fiziksel dnyann tm kapal bir
sistemdir ve madde-enerji miktar kesinlikle ayndr. Ama, Eccles kuantum
mekani!inden yararlanr. Kuantum mekani!inin Ortodoks yorumuna gre, enerji
kuantum vakumdan saniyenin ok az bir ksm sresinde geriye denmek zere bor
alnabilir.
3

Eccles, kpek, kedi, atlar, maymunlar gibi memeliler ve olaslkla da ku$larn da
bilinli varlklar oldu!unu ne srer. Daha alt omurgallar ve omurgaszlarda (balk,
amfibiler ve kemirgenler) bilinli deneyim yoktur. Ona gre, zihinsel veya psikon dnya
ve bu nedenle de bilinli deneyim, memeli yenibeyin kabu!unun (neokorteks) karma$k
geli$imin nihai bir sonucudur. Alt trlerde bu tr organizasyon yoklu!u, igdsel ve
!renilmi$ davran$lar olu$turur. Yenibeyin kabu!unun olu$umu, do!al seilimin bir
sonucudur. Duyusal girdilerin artan karma$kl!n i$leyebilir hale gelir ve ya$amda
kalmak iin bir avantaj sa!lar: Yksek seviyeli bilin deneyimi insans& evriminin nihai
bir sonucudur... Bilin Darwinci evrimin daha tesinde bir mucize olarak kabul
edilmelidir. Yani bilincin varl! Darwinci evrimle aklanamaz. Buradan anla$lan;
Ecclesa gre bilin yksek memelilere zg bir deneyimdir. Bu deneyim ilahi bir

2
Eccles JC. A unitary hypothesis of mind-brain interaction in the cerebral cortex. Proc Roy Soc London B
1990;240:433-451.
3
Watson D and Williams BO. Eccles' Model of the Self Controlling Its Brain: The Irrelevance of
Dualist-Interactionism. NeuroQuantology 2003;1:119-128.

Eccles Teorisi
Dr. Sultan Tarlac www.KuantumBeyin.com
Ki!isel kullanm iindir, serbeste da$tlabilir....

3
varl!n ltfdr. Dolays ile canllarla snrldr. Eccles her maddede olan ruhu
(panp$isizm) kabul etmez ve modern fizi!in temel paracklara bellek veya ki$ilik
vermedi!ini syler:
Maddeci zmler, bizim deneyimledi'imiz benzersizli'imizi a&klamada
yetersizdir. Kiilik veya ruhun benzersizli'inin do'ast ruhsal yarat&l&&n sonucu
oldu'unu kabul etmeye zorlan&yorum. Dinsel terimlerle a&klayacak olursak; her
ruh ilahi bir yarat&l&t&r, ki dllenme ve do'um aras&nda bir zamanda byyen
fetse geer.
lmden sonra ne olaca! konusunda ise zihnin beyinsiz olarak da var
olabilece!ini ifade ederek $yle der:
Beynin ve bedenin lmne bizim ikicil (dalist) var oluumuzun znmesi
gzyle bakabiliriz. mit verici olarak, serbest kalan ruh baka bir gelecekte
daha derin anlaml& ve ok byleyici deneyimler bulacakt&r, belki de yeniden
bedensel var olularla kendini d&a vuracakt&r...

Memeli Beyin Kabu$u
Tm memelilerde bizimkine benzeyen bir beyin kabu!u bulunur. Beyin kabu!u sinir
hcrelerinin haberle$mesi, anatomik ve i$levsel mikro zellikleri klasik fizik kapsamnda
kabul edilirse, zihin-beyin ili$kisini aklamada yetersiz kalr.
Memeli beyin kabu!undaki her sinir hcresinin (piramidal) bir tepe knts
(dendrit) vardr. Bu tepe knts zerinde binlerce uyarc dikensi sinir hcresi
ba!lants (sinapslar) bulunur. Sinapslarn her birinde sinaps ncesi kesecik zgaras
bulunur. Izgarada, ii sinir ileticisi ile dolu 30-50 kesecikten olu$an bir yap vardr. Her
kesecik bo$altma (ekzositoz) ile sinir ileticilerini salmak zere zar zerinde yer alr.
Bo$altma, beyin kabu!undaki temel birimsel aktivitedir. Kk uyarc sinaps sonras
potansiyele (EPSP) neden olur. Bunlarn binlercesinin bir araya gelmesi ile sinir iletimi
olan aksiyon potansiyeli ortaya kar. Sinir hcresi ana uzants (akson) boyunca
ilerleyen aksiyon potansiyeli birok sinaps etkileyerek gcn artrr. Bu durum, klasik
fizik ve sinir hcreleri a! teorisi ile kolaylkla aklanabilir.

Dendron ve Psikonlar
Ecclesa gre, zihinsel olaylarn, beyinde nasl sinirsel-elektriksel olaylar meydana
getirdi!i konusunda farkl bir teori gerekmektedir. Zihinsel olaylarn sonucunda, zihinsel
olaya ba!l olarak farkl beyin blgelerinde kan akm art$ ve $eker kullanmnda art$
meydana gelir. Btn bu sonular temelde keseciklerden sinir ileticisi bo$almnn bir
yansmasdr. Sinaps ncesi (presinaptik) blgeye ula$an sinir uyars, son d!m
uyararak, kalsiyum iyonlarnn ieri girmesine neden olur ve ardndan kesecik ieri!inin
bo$alm ortaya kar. Bu bo$alm ilgili beyin kabu!u blgelerinde kan akm art$ olarak
gsterilebilir. Ancak eksik bir halka vardr. D$nceler (ncel neden) nasl beyinde belli
blgelerin aktivitesini, al$masn ve enerji kullanmn (sonu) artrabilir?
Beyin kabu!u, sinir hcrelerinden olu$an en i$levsel bir tabakadr. Kabuktaki
sinir hcrelerinin yerle$imi ve birbiriyle ili$kisi kaotik de!ildir. Sinir hcreleri i$levsel
birimler halinde organize olurlar. Bu i$levsel birimler, Lorente de No tarafndan tespit
edilen (1938) dik silindirik yaplardr ve ministun (MiS) olarak adlandrlrlar.
Genellikle 80-100 sinir hcresinden olu$urlar. Beyin kabu!unun anatomik ve fizyolojik
temel birimleridir. Beyin kabu!unun her yerinde bulunurlar ve belli alanlarla snrl
de!ildirler. MiSlarn 60-80 tanesi bir araya gelip makrostunlar (grme beyin
kabu!unda bunlara hiperstun denir) meydana getirirler. MiSlar beyin kabu!una
diklemesine yerle$iktirler ve tabaka II-VI arasndan uzanrlar. Her ministun,
diklemesine belirgin daha az hcre bulunduran ara blgelerle bir birinden ayrlr.
'nsanlarda MiSlarn ap 35-60 mmdir. Aralklar ise ortalama 80 mmdir.
Beyin kabu!u tabakas V, III ve IIdeki piramidal hcrelerin tepe dendritleri bir
araya gelerek tabaka Ie ykselir. Bylece beyin kabu!undaki sinirsel alglayc birimler,
yakla$k 100 tepe dendritten ve onlarn dallarndan olu$an, dendron olarak adlandrlan
yaplardan olu$ur. Ecclesa gre bu dendronlarn her biri iin bir zihinsel birim olan
psikonlar vardr (*ekil 1). Zihin-beyin etkile$imi tam olarak bu dendron-psikon
birimlerinde ortaya kar ve kuantum mekani!i kurallarna gre etkile$im olu$ur.

Eccles Teorisi
Dr. Sultan Tarlac www.KuantumBeyin.com
Ki!isel kullanm iindir, serbeste da$tlabilir....

4
Neden Ministunlar Vardr?

1. Beyin kabu!undaki a! kavram gnmzde yerini yava$ yava$ i$levsel
birimlerine brakmaktadr. Bir ministun (MiS), genelde bir tek ve ok
karma$k sinir hcresi kntsn andrr. Stunlar, ileri derecede yerel ve
yo!un ba!lantlar ierir. 'erisindeki bir tek sinir hcresinin kendi ba$na
davran$ engellenir. kt, MiSnin ortak kts $eklinde olur.

2. Beyin yarkrelerinin birbirine gnderdi!i (kallozal) lif says 200-250
milyon arasndadr. MiSlarin bir yarar kallozal lif saysn azaltmaktr. 60-80
hcre bir araya gelerek olu$turduklar MiSler ile ortak ba!lant kurarlar.
Bylece her hcrenin kendi ba$na kuraca! ba!lant yk azalr.
4


3. Beyin kabu!u hcreleri beyin kabu!u d$ hcrelerine gre (omurilik gibi)
daha az bireyseldirler. Bu nedenle, beyin kabu!u daha plastik zellik
gsterir. Omurilikte yer alan hcreler do!rudan bir di!eri ile ba!lantldr ve
i$levsel kts do!rudan bir tek hcre ile ili$kilidir. Yalnzca birka omurilik
n ksmnda sinir hcresi kayb, kas kontrolnde yetersizlikle sonulanabilir.
Ayn sayda sinir hcresinin beyin kabu!unda kayb, MiS yapsndan dolay
hibir olumsuz etki gstermez. Ancak, MiSun hasar grmesi tm
makrostunun i$levini belirgin olarak engelleyebilir.

4. Biyolojik olaylarn tm, uzay oldu!u gibi zaman boyutu iinde de
yrtlr. Bu zamansal sre hcreleri, ileti yollarn ve hcreler aras
ilgilendirir. Sinirsel aktivitenin zamansal uyumu olmaz ise beyin karga$a iine
girer, MiS ve makrostun ili$kisi alt st olur. Diklemesine i$levsellik, yatay
olana gre daha az sabittir. Bununla ili$kili olarak da bir makrostun iindeki
MiSler farkl i$levler gsterebilirler (uyarma ya da basklama). Bu nedenle
diklemesine yerle$ik stunlarn birimleri zamansal olarak farkl i$levlerde
grev alabilirler.
5
rne!in, nceden basklanan stn 10 adet ise, ardndan
basklanmas ortadan kalkarak, sonraki 10 hcre basklanr duruma gelebilir.

5. Primat beyin evrimi iin yenibeyin kabu!unun (neokorteks) bymesi en
nemli yndr. Evrim, beyin kabu!u veya kabuk alan art$ndan ziyade
MiSlerin art$ ile ili$kili olabilir.
6
Makrostunlarn yksek primatlarda baz
alanlarda o!alabilece!i ne srlm$tr. Bu nedenle, beyin kabu!unun
genel bykl! de!il, mini ve makrostnlarn yo!unlu!u, says evrimsel
geli$me ile ili$kilidir diye d$nlmektedir.

6. MiSler beyinde sadece dikey de!il, yatay zellikler de gsterir. '$itme
beyin kabu!unda, sol beyinde sa!a gre daha geni$ MiS ve stn aralklar
(nropil) bulunur.
7
Ayn beyin kabu!u blgelerine bakld!nda, $empanzede
(Pan troglodytes) ve rhesus (Macaca mulatta) maymununda sa! ve sol
arasnda bir fark yoktur. Tre zg, zel beyin kabu!u blgelerinde, MiS
farkll! ve yaps, insan beynini insan d$ primatlardan ayrr.
8
Bu farkllk,
insan beyninde evrimsel farklla$mann nereye etki etti!ini de gsterir.
9


7. MiSlerin kendi iyaplar ileri derecede farkllk gsterir. Biri di!erine
benzemez. MiSlerin farkll! evresel etkilerden kaynaklanr, hcre ve
liflerinin da!lmnda farkllklara neden olur. MiSler trler arasnda da
anatomik ve belki de bilmedi!imiz i$levsel farkllklar gsterirler. Rhesus
maymunlarnda kedilere gre daha byk beyin bulunmasna ra!men,
kedilere gre grme beyin kabu!u MiSleri daha kktr.
10
Ancak,

4
Cook ND. Homotopic callosal inhibition. Brain Lang 1984; 23: 11625
5
Duong TQ, Kim DS, Ugurbil K, Kim SG. Spatiotemporal dynamics of the BOLD fMRI signals: toward mapping
submillimeter cortical columns using the early negative response. Magn Reson Med 2000; 44: 23142
6
Rakic P. Principles of neural cell migration. Experientia 1990;46: 88291
7
Buxhoeveden CP, Casanova MF. The minicolumn hypothesis in neuroscience. Brain 2002;125:935-952.
8
Anderson B, Southern BD, Powers RE. Anatomic asymmetries of the posterior superior temporal lobes: a
postmortem study. Neuropsychiatry Neuropsychol Behav Neurol 1999; 12: 24754
9
Seldon HL. Structure of human auditory cortex. I. Cytoarchitectonics and dendritic distributions. Brain Res
1981a; 229: 27794
10
Peters A, Yilmaz E. Neuronal organization in area 17 of cat visual cortex. Cereb Cortex 1993; 3: 4968.
Eccles Teorisi
Dr. Sultan Tarlac www.KuantumBeyin.com
Ki!isel kullanm iindir, serbeste da$tlabilir....

5
maymunun hcre stn daha kk olmasna kar$n, nispi olarak daha ok
hcre ierir ve daha karma$k bir yap sergiler. Bu nedenle, kedilere gre
bilgi giri$ini daha fazla de!erlendirirler.
11


8. Baz al$malardan elde edilen verilerde otizm, Down sendromu ve
$izofrenide beyin kabu!unun stunsal dzenleni$inde farkllklar
gsterilmi$tir.
12
Ancak bu farklla$mann neden mi yoksa sonu mu oldu!u
belirsizdir.




'ekil. Solda, Tepe dendritleri ile birlikte dendronlarn grnm. Piramidal sinir hcrelerinin tepe
dendritleri tabaka Ite yumak $eklinde sonlanrlar. Hcre gvdeleri ise tabaka Vde bulunur. Psikonlar ise
bo$, dolu kareler ve dolu daireler $eklinde gsterilmi$tir. Her dendron bir psikon ile ili$ki iindedir. Sa'da,
Tabaka Ideki uzantlar sa!daki $ekil Adaki gibi kmelenirler. Bu kmelenme beyin kabu!undaki temel
anatomik birimi olu$turur. Bu temel birimler tm memelilerde tespit edilmi$tir. Dendritlerden
olu$tuklarndan dendron olarak adlandrlrlar. Piramidal sinir hcrelerinin tepe dendritleri zerinde ba!lant
yapan dikensi sinapslar bulunur. Beck F and Eccles JC. PNAS -USA, 1992; 89:11357-361. Yazar&n izni ile.

Beynin Evrimi ve Bilin
'ncelenmi$ tm memelilerde, dendronlarda sinir hcrelerinin tepe dendritlerinin
dzenleni$inin ayn oldu!u gsterilmi$tir. 'nsan beyin kabu!unda 40 milyondan daha
fazla dendron vardr. Ancak, birok ilkel memeli beyin kabu!unda bu say olaslkla 200
binden fazla de!ildir.
13

Evrim teorisine gre, zaman ierisinde, tepe dendritlerinde dendronlarn
olu$mas ya da daha sonraki evrimsel a$amada psikonlarn ortaya kmas gerekir.
Ecclesa gre, her ikisinin bir araya gelmesi bilin olu$umu iin yeterlidir. Bu d$nce
ile bilin sadece beyin kabu!unun varl!na ba!ldr. znel deneyimler, bellek, his
zihinsel dnyann psikonlar ile ya$anr. Yine dendron-psikon etkile$imi znel
deneyimlerimiz (felsefecilerin qualia dedikleri) ile ili$kilidir. Her psikon, bilincin
birimsel deneyimini olu$turur.

11
Preuss TM, Qi H, Kaas JH. Distinctive compartmental organization of human primary visual cortex. PNAS
1999; 96: 116016
12
Buxhoeveden CP, Casanova MF. The minicolumn hypothesis in neuroscience. Brain 2002;125:935-952.
13
Eccles JC. Evoluation of consciousness. PNAS-USA 1992;89: 7320-24

Eccles Teorisi
Dr. Sultan Tarlac www.KuantumBeyin.com
Ki!isel kullanm iindir, serbeste da$tlabilir....

6
Peki, psikonlarn beyin kabu!undaki dendronlarla ili$kisi memeli ya da canllar
toplulu!unun hangi geli$im a$amasnda ortaya km$tr? E!er tm memelilerde bilinli
deneyim oldu!unu kabul edersek, bunun 200 milyon yl nce oldu!unu syleyebiliriz.
Srngenlerin nbeyinlerinde (frontal blge) belirgin bir beyin kabu!u geli$imi
grlmez. Bu, birok memeli beyin kabu!una gre nemli bir farkllktr. Yani,
srngenlerin beyinleri, henz ilkel memelilerin beyin kabuklar kadar
evrimle$memi$tir. Di!er bir ifade ile srngenlerin beyin kabu!undaki dendron-psikon
etkile$imi, bilin ortaya karmak iin yeterince evrimle$memi$tir. Bilin, memelilerin
sahneye k$ ile zihinsiz bir dnyada ortaya kar. Ve Ecclesa gre, hayvanlar, memeli
beyin kabu!undaki dendron-psikon a$amasn ieren bir yapya sahip olmadka bilincin
$!n ya$ayamazlar. Bu d$nce ile ayn zamanda, zihin ile beyin arasndaki felsefi
ba'lant& problemi zlm$ olur.

Kuantum Tnelleme Modeli
Sinaps ncesi blgesinde, presinaptik kesecik zgaras (PKI) denilen al bir yap
bulunur. Kresel kesecikler 50-60 angstrm apndadrlar (*ekil 2). Sinir hcresinden
ilerleyen elektriksel ya da iyonik elektrokimyasal uyar, aksonun ucundaki sinaps ncesi
blgeye ula$t!nda, bo$altma (ekzositoz) olarak adlandrlan, keseciklerden sinir
ileticilerinin salnmna neden olur. Sinir uyarlarnn o!u, bir PKIdan tek bir kesecik
bo$almna neden olur. Bu snrlama olaslkla, parakristalin PKIda keseci!in gmlm$
olmasndan kaynaklanr (*ekil 2, B ve E). Sinir ileticilerin bo$altm, beyin kabu!undaki
temel birimsel aktivitedir. Her hep-ya da hi bo$altm ile sinir ileticilerin
serbestle$i$i, ksa sreli uyarc sinaps sonras potansiyele (USSP) neden olur. Bir sinir
hcresine yeterli byklkte bir uyar olu$turabilmek iin (10-20 mili volt), kk
USSPlerin binlercesinin bir arada etki gstermesi gerekir.


Eccles Teorisi
Dr. Sultan Tarlac www.KuantumBeyin.com
Ki!isel kullanm iindir, serbeste da$tlabilir....

7

'ekil. stte, gerek elektron mikroskobik iki sinaps (S1 ve S2)
grnm ve hcre sonlanmlarnda sinir ileticisi ieren
kesecikler grnmekte (At1 ve At2). Altta, sinaps ncesi
(presinaptik) kesecik zgarasnn $ematik grn$ ve
keseciklerin yerle$imi. Sinaptik kesecikler alt k$eli olarak
dizilirler ve aktif blge denen yerler ierirler. SV: sinaptik
kesecik, AZ: bo$alma hazr kesecik, VAS: kesecik yap$ma yeri.
Beck F. NeuroQuantology 2008; Bask&da

Sinaps ncesi blge, gelen elektrokimyasal uyar ile uyarld!nda, bo$altma
olasl! 1den daha az olan bir erevede ortaya kar. Bu termodinamik ya da kuantum
mekani!indeki istatistiksel kavram akla getirir. Her dendritteki sinapslar zerinde
dikensi kntlarn binlercesinin olu$turdu!u yerel USSPlerin ba!msz istatistiksel
toplam, sonu USSPyi olu$turur. Bo$altma, temel olarak PKIda bir kanaln almasna
ve sinaptik aral!a kesecikteki sinir ileticisi salnmna ba!ldr. Bu klasik fizi!in
kurallarn kapsayan mekanik i$lemdir. Olaslk salnmnda, kuantum mekani!i roln
incelemek iin, kalsiyum iyonu etkisi de devreye sokulmaldr. Beck ve Ecclesa gre bu
durumda, serbestlik derecesi 1 ile tek parac!n (sinir ileticisinin) hareketi bir bariyer
zerinde modellenebilir. Bu modelleme kuantum mekani!i tnelleme i$leminin
benzeridir (*ekil 3).

Zihinsel Olaylarla Sinirsel Olaylarn Olu*umu
Saf d$nce, herhangi devam eden duyusal uyaran ya da hareketsel aktivite yokken
olu$an bili$sel olaylar olarak tanmlanr. Karma$k el hareketlerinin d$nlmesi,
beyinde her iki (suplemanter) hareket alannda aktivite art$ olu$turur.
Motor hazrlk potansiyeli, suplemanter hareket alan zerinde birok beyin
dalgasnn ortalama kaydnn alnmas ile elde edilen elektriksel bir kayddr. Bu yolla
bilinli karar verilen hareketten 200 milisaniye nce beyin aktivitesi olu$tu!u tespit
edilmi$tir. Bu gzlemler kuantum mekani!i ile birle$tirildi!inde, istemli niyetin seilmi$
beyin kabu!u alanlarnda sinir ileticilerinin bo$altma olasl!n artrd! kabul
edilebilir. Kuantum olaslk genlikleri dendronlarda binlerce bo$alma (USSP) neden
olarak beyinde btncl bir e$durum (coherent) olu$ur. Bu e$durum grnen (hareket,
konu$ma) ve grnmez (d$nme, hayal etme) ktlara neden olur.
Eccles ve Becke gre, beyin kabu!u dikkatle de!erlendirildi!inde anahtar
mekanizmann sinir ileticisi bo$altm oldu!u grlecektir. Zihinsel abann yoklu!unda
olaslk genlikleri birbirinden ba!msz olarak etki ederler. Zihinsel yo!unla$ma ile bir
dendronda, tam bir btnlk iinde sinir ileticilerinin bo$alma olasl! artar. Bu yolla
ok sayda olaslk genliklerinin bir araya gelmesi, e$durumlu bir beyin meydana
getirecektir.

Eccles Teorisi
Dr. Sultan Tarlac www.KuantumBeyin.com
Ki!isel kullanm iindir, serbeste da$tlabilir....

8
Ayrnt: Dendronlarda Kuantum Tnelleme
14

Ayrnt olmasna kar!n bir model olarak sinaptik kuantum tnellemeden bahsetmekte
yarar vardr. A!a"daki !ekil gz nne alnarak, durum iki enerji ile ortaya konulabilir:

'ekil. Bir parac!n enerji bariyerinde
kuantum mekaniksel tnellemesi. V(
q
):
Kolektif potansiyel, E
o
: Tek bir parac!n
bo$almn tetikleyen enerji, a-b engelin
geni$li!ini (ya da hcre zarnn kalnl!n)
ifade eder. E
o
enerjisi olan bir parack,
enerjisi bariyerin enerjisinden d$k olsa bile
SOLdan SA,a geebilir. Bu gei$ tnelleme
ile olur. Beck F, NeuroQuantology 2008;
Bask&da.

1.Is enerjisi (Eth):
Iss T olan bir evre ierisinde, serbestlik derecesi 1 olan parac"mzn termal enerjisi
1
2
th
E kB T = g [Denklem 1] ile hesaplanabilir.
Burada; T: s, B: Boltzmann sabiti, k: sabittir. Di"er enerji ise
2.Kuantum mekanik sfr nokta enerjisidir (Eo):
Dq kadar uzaklkta yerle!ik, M ktleli bir parac"n enerjisidir. Heisenbergin belirsizlik
ilkesini gz nne alrsak; %p%q&2'h olur. Bunu alt snrna uyarlarsak;
( )
2 2
0
2 1
2 2
p
E
M q M
p
D
=

D

h
; [Denklem 2]
elde edilir. Bylece klasik fizik ile kuantum mekani"i arasndaki snr tespit edebiliriz:
E0=Eth, E0>>Eth kuantal ve Eth>>E0 termal uygulamasdr. Sabit tutulan bir T ve %q iin
snr e!itlik bir kritik kitleyi (Mc) ortaya koyar. Bir tek parac" etkileyen dinamik olay,
klasik uygulama ile ortaya kan Mcden ok daha byktr. Oysaki M<<Mc durumu iin
kuantal uygulama yaplr. T=300 Kelvin ve %q=1 angstrm olarak alrsak, Mc=10
-23
=6MH,
yani bir hidrojen atomunun ktlesinin alt kat (6MH) elde edilir. Buradan kan sonu,
bo!altm iin kuantum mekanik tetiklemenin atomik dzeyde kalmas gerekti"idir.
Bir potansiyel enerji (Vq) ile karakterize hareket, I. ksmda ((ekil 3) pozitif bir
de"er alabilir. Sinir ileticilerinin bo!altmndan nce, yer de"i!tirebilir duruma gre, daha
sonra II. ksmda maksimuma ula!r ve ardndan sfra d!er (IV). Zamana ba"l bo!altma
bir boyutlu Schrdinger denklemi ile dalga fonksiyonu iin ( ; ) q t y olarak tanmlanabilir:
( ) ( ) ( )
2 2
2
; ; ( ) ;
2
i q t q t V q q t
t M q
y y y

= +

h
h g [Denklem 3]
Bo!altmann ba!lad", t=0 an iin bir dalga paketi potansiyel bariyerinin
solunda (ya da sinaptik zgarann sinaps ncesi ksmnda) yer alr. Bir boyutlu
Schrdinger denklemi, t zaman sonras dalga fonksiyonunu bize verir ve bunun bir
ksmnn enerji bariyerinin soluna, di"er ksmnn ise sa"na geti"ini bize syler.
*
1
( ) ( ; ) ( ; )
solda
P t q t q t dq y y

sinir ileticilerinin bo!altm yok [Denklem 4]


*
2
( ) ( ; ) ( ; )
sada
P t q t q t dq y y

sinir ileticilerinin bo!altm var [Denklem 5]



14
Beck F and Eccles JC. Quantum aspect of the brain activity and the role of consciousness. PNAS -USA 1992;
89:11357-361

Eccles Teorisi
Dr. Sultan Tarlac www.KuantumBeyin.com
Ki!isel kullanm iindir, serbeste da$tlabilir....

9
P1de, zamana ba"l olaslk olarak bo!altma ortaya kmayacak ya da P2ye gre
tetikleme ile sinir ileticilerinin bo!altm ortaya kacaktr. Her iki olasl"n toplam 1e
e!ittir.
P1(t)+P2(t) =1 yani
1 2
1 p p y = + = !ekli ba!ka bir ifadesidir.
Bariyeri ya da sinaptik zgaray gei! probleminin yakla!k bir zm Wentzel-
Krames-Brillouin metodundan elde edilir. Buna gre; bir parac"n yaylma katsays T,
ktlesi M ve enerjisi E ise;
[ ] 2 ( )
2
b
a
M V q E
dq
T e

-

-

=
h
[Denklem 6]
burada a ve b, engelin (enerji bariyeri ya da sinaptik zgara kalnl"n) klasik n ve arka
noktalarn gsterir ((ekil 3). Zaman birimi ba!na engeli geme olasl" (W), engele
ula!anlarn saysn ()0) ile elde edebiliriz. Burada T, engelin yaylma katsaysdr.
0
dp
W T
dt
w = = g
denkleminde Bohrun benzerlik prensibine gre de;
0 0
E w = hg oldu"undan her iki e!itlik
!u hale gelir:
2 0
( ) P T t t w t w = = g g g [Denklem 7].
Bu a!amada anlaml rakamlar elde edebiliriz. rne"in; ba!lang durumunda
enerji E=E0 olsun. Bu durumda, dalga paketi engelin sol yanna yerle!iktir. Yakla!k
olarak atomik boyutlarda %q=1 angstrmdr. Ktleyi (M) de bir hidrojen atomunun
ktlesi olan M=1,710
-24
gr alalm. Buradan Denklem 2yi kullanarak, E0=8,310
-2
eV elde
ederiz. Bu bir frekansa neden olur
0 0
E w = hg ve
14 1
0
1, 3 10 san w
-
; g bulunur.
Yer de"i!tirme kararszl" zaman *+10
-13
ile 10
-14
saniye aras ve denklem 7den
de P2(*)+10gT ile 100gT aras de"er elde edilir. Gzlemlenen P2 yakla!k 0,25
oldu"undan, engeli gei! faktr T=410
-2
ile 410
-3
makul aral" elde edilir.
Bu modele gre, !imdiye kadar yaplan hesaplarla sinaps ncesi blgeye yerle!ik
tek bir keseci"in salnm/bo!altm gz nne alnd. Parakristalin yapda yakla!k 40
kesecik bir aradadr fakat bir sinir uyarm geldi"i zaman bir kesecik sinaptik aral"a
ieri"ini brakr. Bu durum zgaraya yerle!ik keseciklerin birisi salnd"nda, di"erlerinin
bo!altmnn engellendi"i anlamna gelebilir. Bu engelleme femtosaniye civarndadr.
Bu gzlemler e!li"inde, kesecik zgarasndan olan bo!altmaya ok boyutlu
yakla!alm. Izgaralardaki her keseci"i iki durumda farz edebiliriz: ,0 ve ,1. Burada ,0
bo!almadan nce, ,1 bo!almadan sonraki durumu tanmlar. Farkl kesecikleri bir btn
olarak paracklar !eklinde kabul edebiliriz. Bylece, N keseci"in dalga fonksiyonu !yle
bir durumla temsil edilebilir:
( )
1 2
(1) (2) ( )
1,......, ...... ;
n
N
i i i
N y y y Y = g ij={0,1} [Denklem 8].
Sinir ileticilerini bo!altmadan nce dalga fonksiyonu !u !ekildedir:
( )
(1) ( )
0 0 0
1,......, ......
N
N y y Y = [Denklem 9]
yani hi bir kesecikte bo!altma gerekle!memi!.
Bir uyarya yant olarak bir keseci"in ieri"inin aral"a bo!altmas gzleminden,
uygun dalga fonksiyonu denklemi bo!altma sonras !u !ekle gelir:
( )
(1) (2) ( ) (1) (2) (3) ( ) (1) ( 1) ( )
1 1 0 0 0 1 0 0 0 0 1
1
1, ......, ...... ..... ..... ..... .
N N N N
N
N
y y y y y y y y y y
-
Y = + + +

g g g g
[Denklem 10].
N-cisimli dalga fonksiyonundan bo!altma olasl"nn hesaplanmasndan [Denklem 9 ve
10], bir keseci"in engeli gemesi zmnn ayns elde edilir. N kadar olaslk olmasna
ra"men, tetiklenme yalnzca bir keseci"in durumunu de"i!tirebilir. Bu da sinaptik
Eccles Teorisi
Dr. Sultan Tarlac www.KuantumBeyin.com
Ki!isel kullanm iindir, serbeste da$tlabilir....

10
birle!me yerlerinde (ya da sinaptik dikensi kntlarda) makroskobik gzlemlenebilir
de"i!ikliklere neden olur.
Walker
Dr. Sultan Tarlac www.KuantumBeyin.com
Ki!isel kullanm iindir, serbeste da$tlabilir....

1

Walkerin Kuantum Sinaptik Tnellemesi


Evan Harris Walker (1936-Austos 2006), beynin al#$mas#nda ve bilincin olu$umunda
kuantum teorisinin yerinin olabileceini 1970 y#l#nda ne srm$tr.
1
Daha sonra bu
teoriyi daha da ileri gtrm$tr.
2
Walker, son 4 yzy#ld#r felsefenin konusu olmas#na
ramen bilin konusuna belirgin katk# yap#lmad##n#n fark#ndayd#. Bilinci tam olarak
fiziksel veya i$levsel terimlerle a#klamaya al#$t#. Kendi d$ncesi, sinir hcreleri
aras#nda balant#n#n saland## yerde (sinapslar) kuantum mekaniinin devreye girdii
ynndedir. Walker, iki n fikir ne srer: 1. Bilin gerektir fakat fiziksel deildir.
Buna gre, bilin ikici (dalist) yakla$#m gibi ele al#n#r. Bilincin, fiziksel yap# ile ili$kisi
vard#r. Ancak kar$#l#kl# etkile$imin, ne $ekilde ve hangi seviyede olduu a#k deildir; 2.
Bilin, fiziksel bir temel arac#l## ile fiziksel gereklikle (beyin ile) balant#l#d#r.
Bu iki n fikir zerinden, kuantum mekaniksel bilin teorisini olu$turur.
3

Walkera gre bilin a$a#dakilerden biri ile birlikte olmal#d#r: 1. Ktle, 2. Uzay ve/veya
zaman, 3. Tek tek temel parac#klar, 4. Drt temel kuvvetten biri (ktle ekimi,
elektromanyetik, nkleer ve zay#f kuvvet), 5. Kuantum mekaniindeki dalga fonksiyonu,
6. Fizikteki temel denklemlerin tmnn toplam#. Bunlar ierisinde kuantum
mekaniindeki durum vektrnn ya da dalga fonksiyonunun indirgenmesinin
dierlerine gre daha mant#kl# seim olaca#n# ne srer. Kuantum mekaniinde lm
sorununu zme yolunun, sinapslardaki kuantum mekaniksel olaylar#n incelenmesi ile
bulunabileceini ne srer.
Walkera gre, sinir iletiminde ne srlen kalsiyuma bal# sinir ileticisi sal#n#m#
teorisi, birok nrofizyoloun fizik bilmemesi nedeni ile kuantum mekanii ile
bada$t#r#lmaz. Klasik anlay#$a gre, herhangi bir sinir uyar#m#n#n (aksiyon potansiyeli)
sinir hcresi sonlan#m#na ula$mas# (presinaptik blge), iyonize kalsiyum arac#l## ile
iinde sinir ileticileri bulunan keselerin a#lmas#na neden olur. Sal#n#m olas#l## (p) ve
keseciklerin a#lmas# dei$ik faktrlere bal#d#r, p=0,01-0,9 aras#nda dei$ir. Yksek p
deerli sinapslarda, baz# kalsiyum balanma yerleri, uyaran gelmeden nce kalsiyum ile
doldurulmu$tur. Bu haz#r balanmadan dolay# daha k#sa srede daha fazla sal#n#m olur.
Baz# proteinler sal#n#ma yard#m eder, sinir ileticisi sal#n#m#nda devreye girerler:
sinaptotagmin-I ve II, munc-13, sintaksin, sinaptobrevin (VMAP), SNAP-25 gibi.
Bunlardan sinaptotagminler kalsiyum duyargalar#d#r ve hassasiyetlerinin 2 kat artmas#
sinir ileticilerinin bo$alt#lmas# olas#l##n# 16 kat art#r#r. Yine sistein sicim proteinleri,
sal#n#m esnas#nda kalsiyum kanallar#n#n a#lmas#n# tetiklerler. 'ki yz kadar kalsiyum
iyonu, tek bir kalsiyum kanal#n#n a#lmas# ile sal#n#m# ba$latabilir. Sal#n#m#n art#$#,
gelen sinir ak#m#n#n sresiyle doru orant#l#d#r.
4

Walker, sinir hcresi son k#sm#nda (presinaptik blge) kesecik sal#n#m#na neden
olan kalsiyumun enerjisinin sonuta elektronlardan geldiini belirtir (Ca
++
iyon yap#s#
nedeni ile). Genelde ne srlen fikir, presinaptik blgeye kalsiyum iyonunun deneysel
olarak verilmesi, kesecik bo$al#m# ile ate$lenmeye neden olur $eklindedir. Herhangi bir
teorinin, sinir hcreleri aras# balant# yerinin (sinaps) neden zel yap#da olduunu
a#klamas#n#n gerektiini, ancak kalsiyum teorisinin bunu yapamad##n# ne srer.
Walker, geleneksel bak#$ a#s#ndan farkl# olarak kalsiyumun sinaptik gei$te ikincil bir
grevi olduunu d$nr.

Klasik Fizik Bak!: Sinir ileticisi salnm olasl$
5

Sinir ileticileri kk paketikler halinde sal#n#rlar ve dolay#s#yla her paketik
(kuantum) belli bir byklkte sinaptik potansiyel olu$turur. Buna kuantal sinaptik

1
Walker EH. The nature of consciousness. Mathematichal Biosciences 1970;7:131-178.
2
Walker EH. Quantum Mechanical Tunneling in Synaptic and Ephaptic transmission. International Journal of Quantum
Chemistry 1977;11:103-127.
3
Walker EH. Quantum theory of consciousness. Noetic Journal 1991;1:100-1007.
4
Thomson AM. Facilitation, augmentation and potentiation at central synapses. Trends Neursci 2000;23:305.
5
Kandel ER, Schwartz JH, Jessell TM. Principles of Neural science. 2000;261
Walker
Dr. Sultan Tarlac www.KuantumBeyin.com
Ki!isel kullanm iindir, serbeste da$tlabilir....

2
potansiyel denir. Her ne kadar kuantum mekaniini ar#$t#ran kuantal sinaptik
potansiyel ifadesi kullan#lsa da kuantum mekaniksel durumlar#n ele al#nmas# sz konusu
deildir. Ele al#$ tamamen klasik fizik kurallar# ierisindedir.
Sinaptik potansiyeller sinir hcreleri aras#nda olu$abildii gibi sinir hcresi-kas
birle$me noktalar#nda da olu$urlar. Kolay olmas# bak#m#ndan al#$ma modelleri olarak
sinir hcresi-kas birle$me noktalar# al#$#l#r. Sinir-kas birle$me yerinde kendiliinden,
hibir elektriksel uyar#m olmadan sinir ileticileri bo$al#m# olu$ur. Bu durum dinlenme
halindeki bir kasta hibir kas#lma yokken kolayl#kla kaydedilebilir. Buna minyatr son
plak potansiyeli (miniature end plate potentials, MEEP) denir. Bo$al#mlar herhangi bir
sinir iletisi olmadan olu$tuklar#ndan, genlikleri kktr ve bu nedenle minyatr olarak
adland#r#l#rlar. Sinir ileticisi olan, sinir kas kav$a#nda devreye giren asetilkolinin (ACh)
tek bir alg#lay#c# kanal#ndan (reseptr) geen ak#m, yakla$#k 0,3 mV kadard#r ve
minyatr son plak potansiyeli olu$mas# yakla$#k 2000 benzer kanal#n a#lmas#n#
gerektirir. Sal#nan baz# ACh molekllerinin sinir hcresi-kas birle$me yerinde kar$#
tarafa ula$amayaca#n# da d$nrsek, bir minyatr son plak potansiyeli iin en az 5000
asetilkolin molekl gerekir. Hcre d#$# Ca
++
younluu normalse, presinaptik
sonlanmadaki bir sinir uyar#m# (aksiyon potansiyeli, AP), her biri 0,5 mV genliinde olan
yakla$#k 150 kuantum salar ve byk bir son plak potansiyeli dourur. Eer herhangi bir
sinir uyar#m# yoksa, saniyede ortalama bir kuantum sal#n#r. Sinir iletimi ile presinaptik
sonlanmaya Ca
++
girince, kuantal sal#n#m 100 bin kat artar ve 1-2 milisaniye iinde 150
kuantum e$zamanl# sal#n#r.
Bir kuantal sinir ileticisi sal#nmas# rastlant#sal (random) bir olayd#r. Bir
aksiyon potansiyeline yan#t olarak kuantumun sal#nmas#na ili$kin iki olas#l#k vard#r:
sal#nma veya sal#nmama. Bir kuantumun sinir iletimi ile sal#nmas# dier kuantlar#n ne
olaca#ndan ba#ms#zd#r. Her uyar#mda sal#nabilecek kuantumlar#n hesaplanmas#, birok
ba#ms#z binomial denemeye benzer (ok say#da yaz#-tura at#lmas# gibi).
Binomial da#l#mda:
p = ortalama ba$ar# yzdesi (belli bir kuantumun sal#nma olas#l##)
q veya (1-p) = ortalama ba$ar#s#zl#k
n = sal#nma olas#l## olan toplam kuantum miktar#n# gsterir.
p ve nnin sabit olduu kabul edilir! (nk her uyarandan sonra sinir sonlanmas#ndaki
depolarda azalma hemen yerine konur.)
pn=m (kuantal ierik veya kuantal #kt# ya da son plak potansiyelini olu$turacak
ortalama kuantum say#s#d#r)
rneklerle bunu grelim; bir sinir sonlan#m yerinde n=5 ve p=0,1 ise, q=0,9
olacakt#r. Bu durumda her sinir uyar#m#nda ka kuantum sal#naca# veya ka ba$ar#s#z
uyar#lma olaca# olas#l#klar#n# hesaplayabiliriz. Mevcut 5 kuantumdan hibirinin
sal#nmama olas#l## (ba$ar#s#zl#k) her kuantum iin olan olas#l#klar#n arp#m#d#r:
q
5
=(0,9)
5
=0,59. Bu $u anlama gelir: 100 denemede 59 ba$ar#s#zl#k ya da sal#nmama
durumu olabilir. Benzer $ekilde 0, 1, 2, 3, 4, 5 kuantumun sal#nma olas#l#klar#n#
hesaplayabiliriz:

(q+p)
5
=q
5
(ba$ar#s#zl#k)+5q
4
p(1 kuantum)+10q
3
p
2
(2 kuantum)+10q
2
p
3
(3
kuantum)+5qp
4
(4 kuantum)+p
5
(5 kuantum)

Buna gre, 100 denemede 33 tek, 7 ift, 1 l, 0 drtl ve be$li kuantum sal#nmas#
olas#d#r. m deeri 100-300 (omurgal# sinir-kas kav$a#, mrekkep bal## dev sinir hcresi
ana uzant#s#, Aplasia sinapslar#nda) ile 1-4 (omurilik) aras#nda dei$ir. p deeri 0,7
(kurbaa sinir-kas kav$a#) veya 0,9 (yenge sinir-kas kav$a#) kadar yksek deerlerden
baz# merkezi sinapslarda 0,1e kadar d$er. n deerinin ise 1 ile 1000 aras#nda
dei$ebildii hesaplanm#$t#r. Ancak, biyolojik yap#larda n ve p gibi istatistiksel
terimlerin temsil ettikleri fiziksel sreler tam bilinmez. nk, durum tam olarak
yaz#-tura atmaya benzemez. n belki sal#nabilecek kuantum say#s#ndan ok sinaps ncesi
aktif sal#n#m blgelerini tan#ml#yor olabilir. Sal#nma blgelerinin say#s# sabit olarak
d$nlmekteyse de keseciklerle ili$kili olanlar#n oran# dei$ken olabilir. p en az iki
dei$kenle ili$kilidir: keseciin sal#nma blgesine balanma ve sinir uyar#m#n#n
balanm#$ kesecii bo$altma olas#l#klar#, pnin ayn# zamanda sinir uyar#m# s#ras#nda
sinaps ncesi blgeye Ca
++
giri$ine bal# olduu d$nlmektedir.

Walker
Dr. Sultan Tarlac www.KuantumBeyin.com
Ki!isel kullanm iindir, serbeste da$tlabilir....

3
Kuantum Sinaptik Tnelleme
Sinapslarda elektrik sinyaller kimyasal sinyallerle dier bir hcreye ula$t#r#l#r. Ula$an
sinyaller, bir dizi i$lem ard#ndan tekrar elektriksel sinyale dn$trlr. Yani elektriksel
iyonik sinir uyar#m# kimyasal sinir ileticisi sal#n#m# tekrar elektriksel sinir uyar#m#na
dn$m $eklinde gei$ olur. Walkera gre, kuantum mekaniinin sinir sisteminde
devreye girdii yer, hcreler aras# balant# yeri olan sinaptik yar#k ya da aral#kt#r.
Kimyasal arac# kullanan balant#lara ek olarak, kimyasal arac# kullanmayan, elektriksel
sinapslar da vard#r. Elektriksel sinapslar#n ounluu ilkel organizmalarda bulunur ve
balant# aral## (sinaptik bo$luk) yakla$#k 150 ile daha dard#r. Baz# canl#larda
elektriksel+kimyasal iletim bir arada bulunur. Kimyasal sinapslarda ise 150-180 ile
biraz daha geni$tir (omurgal#lar#n sinir hcresi-kas blgesinde 500 a kadar #kar).
Ancak, her iki tipte de sinir ileticisi ieren kesecikler bulunur. Kuantum mekaniksel
tnelleme iin uygun yap#lard#r. Biyolojik yap#larda elektron tnellemenin ortaya #kt##
dei$ik al#$mac#larla gsterilmi$tir.
6
Yapay biyomolekler yadan yap#lm#$ zarlarda da
tnelleme gzlenmi$tir.
7
Bu gibi zarlar Zener-Diyodik davran#$ da sergilerler.
8
Sinapslar
ve diyotlar aras#ndaki bu yap#sal ve i$levsel benzerlikleri dikkate alan Walker
matematiksel bir model geli$tirir.

Angstrm ve Zener-Diyotlar

1 Angstrm, zerinde $apka ile gsterilir, 1 =10
*10
metre, 0,1
nanometre veya 100 pikometredir. Atom byklkleri 0,25-3,0
aras#ndayken, kimyasal balar#n molekllerdeki geni$lii 1-2
dur.
Zener-Diyotlar yakla$#k 10 voltluk bir e$ikten sonra ak#m
geirirler. Diyot bir p-n balant#s#, transistor ise n-p-n veya p-n-
p balant#s#d#r. Diyot aral#klar#nda kuantum tnelleme olur ve
aral## 150 dur

Kuantum mekaniine zg olan tnelleme ilgin bir fenomendir. Klasik fizie
gre bir duvara (ya da enerji bariyerine) at#lan bir top duvar# delmeden dier tarafa
geemez. Klasik fizikte, E enerjili bir parac#k, bir enerji potansiyel duvar#n#n iinde
bulunduu zaman, eer enerji, duvar# geme enerjisinden d$k ise sonsuza kadar
orada kal#r. Ancak enerjisi, duvar#n enerjisinden yksek ise, parac#k bariyeri a$#p d#$ar#
kaabilir. Bu klasik fizi#n bak#$ a#s#d#r. Fakat, kuantum mekaniinde bir enerji
duvar#/engelini a$mak iin yeterli enerjisi olmayan parac#k engeli a$ma, tnelleyerek
geme olas#l##na sahiptir. Engel kal#n ya da ince olsun fark etmez. Buna arp#c#
benzetme, eer evinizdeki bir odadaki duvar#n yan#nda bir milyon y#l beklerseniz, bir an
iin duvardan dier odaya geme olas#l##n#z vard#r ve bu gerekle$ebilir.
Bir kare $eklindeki potansiyel (enerji, zar) bariyerini tnelleyerek geme
olas#l## $yle yaz#l#r:

( )
0
16exp( 2 2 ( /
0 2
0
E V E
p L m v E
olaslk
v
-
= - - h

Burada, bariyerin ykseklii V
0
, parac#k enerjisi E, ktlesi m, bariyerin geni$lii L,
bariyeri geme olas#l## pdir.

6
DeVault D. Nature 1967;215:642 ve Wei LY. Math Biophys 1967;29:411
7
Pant HC ve Rosenberg B. Biochem Biophys Acta 1971;225:379 ve Karvaly B. Nature 1973;244:25-26.
8
Rosenberg B. Disc Faraday Soc 1971;51:190
Walker
Dr. Sultan Tarlac www.KuantumBeyin.com
Ki!isel kullanm iindir, serbeste da$tlabilir....

4

'ekil: Kimyasal veya elektriksel hcreler aras# balant# yerinde (sinaps)
bir elektronun enerji diyagram# ve kuantum tnelleme modeli. Sinaps
sonras# (postsinaptik) 0,07 eVluk enerji ta$#r. Potansiyel engelinin
ykseklii ya da sinaptik zar# geme enerjisi V
0
=0,118 eVtur ve deneysel
verilerden elde edilmi$tir. Uyar# iin, V
1
kadar daha enerji gerekir. V
1
=0
olduunda engel kare $eklindedir.

Bilinli deneyim, birbiri ile ili$kili bir btndr. Beyinde da#n#k durumdaki
sinapslar#n bir arada al#$mas# btnsellii olu$turur. Walker, herhangi bir anda bu
btnsellii temsil eden bir dalga fonksiyonu olmas# gerektiini ne srer. Kuantum
mekanii bireysel olarak tm sinapslarda devreye girer. Bilin btn bunlar#n
toplam#n#n bir sonucu olabilir. Oysa, geleneksel olarak ne srlen, sinirsel alar,
bilinli bir btn a#klamada yetersizdir. Sinir hcreleri alar# Hodgkin-Huxley teorisi
iinde olurken, kuantum mekanii devreye girdiinde durum vektr ya da dalga
fonksiyonu ile tan#mlanan olas#l#klar sz konusu olur. Aktif bir sinapstaki ate$leme
0,3-3 milisaniye srer ve kuantum mekanik tnelleme ile uzak sinapslara yay#labilir. Bu
nedenle ok say#da ve k#sa sreli tnelleme olmas# gerekir. Walkerin hesaplamalar#na
gre, sinaptik aral#kta tnelleyerek s#rama bir ka pikosaniye (10
-12
) srer.
Karakteristik tnelleyerek s#rama zaman# 8,410
-12
saniyedir. Bu sinir iletimi sresi
olan 0,3 saniyede binlerce kez olu$ur. Ayn# srede tnelleyen bir elektron, beynin her
yerine ula$acak $ekilde yer dei$tirebilir. Elektronun sahip olduu ve ortaya #kard##
enerji, yakla$#k 0,07 eVtur. Bu enerji, keseciklerden sinir ileticisi sal#n#m#n# salayacak
byk protein molekllerini harekete geirebilir.
'nsan beyninde 2,3510
13
sinaps olduunu kabul ederek, yakla$#k n=200 bin
byk molekl elektron vericisi olarak katk#da bulunabilir. Bu katk#lar ayn# sinaps ya da
uzak blgelerden olabilir. zellikle, hcre iinde znm$ halde bulunan RNA
(ribonkleik asit) elektronlar#n#n s#rayarak yer dei$tirmesinin nemli olduunu ne
srer. Adeta RNAlar bir s#rama ta$#d#r. RNA molekllerinin, k#sa sreli elektron
tutmalar#n#n dier molekllere gre daha uygun olduunu ne srer. Beynimizde
yakla$#k 31 gram znm$ RNA bulunur. Sinapstan dier bir sinapsa gei$in, RNA
elektronlar#n#n s#ramas# ile mmkn olabileceini ve evrendeki her elektronun
kuantum dola$#kl##n#n bir paras# olduunu belirtir. Ayr#ca, sinir hcrelerinde
bulunan mikrotbllerin de elektron ta$#nmas#nda etkin olabileceine, ancak RNAlar#n
daha avantajl# olduuna dikkati eker.
Walker bir elektronun bir sinaptik ate$lemesi iin $u denklemi elde eder:

2
1
Nf
Nt
Mt
>

Walker
Dr. Sultan Tarlac www.KuantumBeyin.com
Ki!isel kullanm iindir, serbeste da$tlabilir....

5
Burada, N hcreler aras# balant# (sinaps) say#s#, t tnelleyerek s#rama zaman#,
M=7,4510
20
sabit, t sinaps#n aktif kalma sresi, f ise tipik bir sinaps#n ate$leme
frekans#d#r. Uyan#kken f=0,027 ve uykuda f=0,009 saniyedir. Minimum ate$leme
frekans#;
min 2
M
f
nNt
t
=

denklemiyle elde edilir ve bilincin ortaya #kt## deerdir. Buradan hesaplanan deer de
f
min
=0,014 saniyedir.
Francis Crick, beynin trafo merkezi olan talamus ile beyin kabuu aras#ndaki
ortalama 40 Hz (35-75 Hz) e$zamanl# titre$imin bilinli durumun kar$#l## olduunu ne
srer (1994). Walker kendi teoremi ve hesaplamalar#ndan elde edilen f=0,028-0,013
saniyelik titre$imin 35-70 Hze kar$#l#k geldiine de dikkati eker.
9
Bu, uyan#kl#k
durumunda elde edilen f=0,027 deeri ile uyumludur.

Tablo. Beyin dalgalar#n#n farkl# frekanslara gre adland#r#lmas# ve frekans aral#klar#. A$a#daki
kar$#l#kl# gsterimde de frekanslar#n birbirine evrilmesi grlmekte.
10

Delta
Teta
Alfa
Sigma
Beta 1
Beta 2
Gamma
Omega
0,5-2,5 Hz
2,5-7,5 Hz
7,5-12,0 Hz
12-14 Hz
14-20 Hz
20-35 Hz
35-45 Hz
45-125 Hz
1 kilohertz (kHz) = 10
3
Hz = 1,000 Hz
1 megahertz (MHz) = 10
6
Hz = 1.000.000 Hz
1 gigahertz (GHz) = 10
9
Hz = 1.000.000.000 Hz
1 terahertz (THz) = 10
12
Hz = 1.000.000.000.000 Hz
1 petahertz (PHz) = 10
15
Hz = 1.000.000.000.000.000 Hz
1 exahertz (EHz) = 10
18
Hz = 1.000.000.000.000.000.000 Hz

Kesecik bo$al#m#nda, Brownian rastlant#sal da#lma (difzyon) da etkilidir ve
tnellemeye kadar sinir ileticileri ba$#bo$ Brownian hareket yaparlar. Einstein#n
difzyon denklemine gre; difzyon zaman# t, yay#lma mesafesi x (x=180 ), kesecik
ap# R (250 ), s#cakl#k T (300 Kelvin), Boltzmann sabiti k (5,67010
*8
Js
*1
m
*2
K
*4
),
ak#$kanl#k/viskozite v (5 cp) olarak al#nd##nda $u denklem elde edilecektir:

2
3
difzyon
R x
t
kT
n
=

Bu denklemden difzyon zaman# t=0,3 mili saniye bulunur ve sinir hcresi iin herhangi
bir d#$sal uyar#ma yan#t verilemeyen, direnli (refrakter) yani ikinci bir uyar#n#n etki
edemeyecei dnemdir.

Elektriksel Sinapslar
Buraya kadar bahsedilenler kimyasal sinaptik aral#klarda olabilecek olaylar# anlatmaya
ynelikti. Sinir sisteminde, kimyasal sinapslara ek olarak elektriksel sinapslarda
bulunur. Bu trdeki sinapslarda arac# olarak kimyasal ileticiler (sinir ileticileri)
kullan#lmaz. Elektriksel iyonik ak#m dorudan bir yerden dierine geer. Bu tr
sinapslar, memeli (ve insan) beyninde ve retinas#nda bulunur. Bu sinapslar birbirine 3,5
nm kadar yak#n olabilirler (kimyasallar 20-40 nm aral#kl#d#r). Kimyasal bir sinapsta ileti
gecikmesi 2 msan iken elektriksel bir sinapsta bu sre 0,2 msan ile ok ok daha k#sad#r.

9
Mel BW. In the brain, the model is the goal. Nature Neuroscience. Suppl 200;3:1183
10
Perlis ML. Et al. J Sleep Res 2001;10:93-104.
Walker
Dr. Sultan Tarlac www.KuantumBeyin.com
Ki!isel kullanm iindir, serbeste da$tlabilir....

6
Dolay#s# ile elektriksel sinapslar ok h#zl#d#rlar.
11
Bu h#zdan ve s#k# balant#
zelliklerinden, kuantum tnelleme iin olduklar# kadar btncl beyin al#$mas#
(e$zamanl# nronal bo$al#m) iinde en nemli yerdir. Peki, elektriksel olan sinaptik
aral#klarda uyar# gei$i nas#l olur? Sinaptik gei$ iin elektrik ak#m# denklemi $u $ekilde
verilir;
g MEPP
I en f a =
Burada a molekl ba$#na tnelleyen elektron say#s#, n
g
bir kesecik kap#s# molekl say#s#,
e elektronun yk, f
MEPP
motor son plak minyatr potansiyel (MEEP) bo$al#m frekans#n#
temsil eder. 50 milivoltta, 50 m alanda elektrik ak#m# 1,910
-12
amper bulunur. Bu
diren olarak R
j
=1,310
4
OhmCm
2
ye denktir (Ohm; amper ve Wattdan elde edilen bir
diren deeridir. R=V/I denkleminden elde edilir. Diren (R)=Volt(V)/Amper(I). Ancak,
elektriksel sinapslarda aral#k daha dar olduundan, 50 milivoltta, 150 luk aral#kta
R
j
=220 OhmCm
2
iken, 120 da ise R
j
=3,7 OhmCm
2
olur. Bu deerler tnelleme iin
yeterlidir ve temel olarak, sinir hcreleri aras# elektriksel ve kimyasal balant#lar
aras#nda ciddi fark olmad## anlam#na gelir.


'ekil. stte. Elektriksel bir sinaps#n $ematizasyonu. Sinir hcreleri aras#ndaki s#k# balant# (gap
junction) blgelerinde, normal sinir hcreleri aras#ndaki kimyasal gei$in tersine, gei$
elektrikseldir. Aral#k normalden farkl# olarak daha dar ve s#k#d#r. nm: nanometre. Zarlar aras#
kanallar bulunur ve 1,2-2,0 nm ap#ndad#rlar. Bu kanallar iyon ak#m# kk molekllerin gei$ine
izin verir. Aradaki kanallar konnekson olarak adland#r#l#r. Her konnekson, alt# adet, birbirine
bal#, 7,5 nm byklnde protein yap#s#ndan (konneksin) olu$ur. Altta, nanometre leinde
mikroskobik grntleme, soldaki st bytmede a#k-sada ise kapal# kanal grlmekte.




11
Bennett MV, Zukin RS. Electrical coupling and neuronal synchronization in the mammalian brain. Neuron. 2004 Feb
19;41(4):495-511
Walker
Dr. Sultan Tarlac www.KuantumBeyin.com
Ki!isel kullanm iindir, serbeste da$tlabilir....

7
Minyatr Motor Son Plak Potansiyelleri (MEPP)
Paul Fatt ve Bernard Katz, kurbaa sinir-kas sinaps#ndan kay#t yaparken, presinaptik
uyar#lma olmaks#z#n 0,5 mVluk kendiliinden postsinaptik potansiyeller olduunu ve
bunlar#n aktif blgeden uzakla$t#ka kldn ke$fettiler. Bu bulgu daha sonra
memelilerde ve beyindeki sinapslarda da kan#tland#. Fatt ve Katz#n bu spontan
potansiyellere minyatr son plak potansiyelleri ad#n# verdi. Bu potansiyeller, sinir-kas
kav$a#nda fizostigmin ile (AChE inhibitr) kuvvetlenir, ACh (asetilkolin) reseptr
blokerleri ile inhibe olurlar. Minyatr son plak potansiyelinin bykl ~0,5 mV ile
genelde sabittir. Tek bir AChR kanal#ndan geen ak#m sadece 0,3 mV kadar potansiyel
retir. Bu durumda tek bir kendiliinden MEPP olu$umu iin ~2000 asetilkolinin
sal#nmas# gerekir.
Minyatr motor son plak potansiyelleri, herhangi bir sinir uyar#m# olmadan, sinir
sonlan#m yerlerinden kaynaklanan, tamamen rastlant#sal olduu d$nlen
potansiyellerdir. Bunlar motor son plak grlts ya da dikenleri $eklinde
olabilirler. Grlt olarak tan#mlananlar, d$k genlikli ve dzensiz sal#n#mlard#r (20-40
Hz). Dikenler de dzensizdirler ve yakla$#k 50 Hz sal#n#m yaparlar. Bu iki potansiyelin
kayna# klasik fizik ya da sinir bilimi a#s#ndan bak#ld##nda tart#$mal#d#r.


'ekil. Minyatr son plak potansiyelleri ve arada iki tane olarak gzken
minyatr son plak dikenleri. Zemindeki dalgal# yap# rastlant#sal, hibir uyar#m
olmadan sal#nan sinir ileticilerinden doar. Bu potansiyellerin, sinir hcrelerinin
bile$im yerindeki, presinaptik blgede sinir ileticilerinin kuantum tnellemeden
kaynaklanabilecei ne srlr (potansiyel kayd, S.Tarlac).


Walkera gre bu sal#n#mlar kuantum mekaniksel tnellemenin sonucudur. Minyatr
motor son plak potansiyellerinin sal#n#m frekans#/s#kl##n# elde edebileceimiz bir
denklem de ne srer. Yap#sal dei$iklie neden olabilecek gei$ yerlerinde molekl
ba$#na d$en elektron say#s# a, bir sinir ileticisi ieren kesecik kap#s#nda molekllerin
say#s# n
g
, gei$ yeri ba$#na sinaps sonras#na geen sinir ileticilerinin say#s# n
t
,
sinapslardaki toplam kanal-kap# say#s# N ile gsterildiinde, kuantum mekanik tnelleme
ile
*
t
MEPP
g
v Nn
f
n a
=
denklemi yaz#labilir. Tek ba$#na, uyar#lma enerjisi (E), kesecik kap#s#n# amas# iin
yeterli deildir. Is#ya (termal) bal# uyar#lma da kap#lar#n a#lmas#na neden olabilir ya
da kendiliinden kuantal sinir ileticisi sal#n#m# olu$abilir. Herhangi bir zamanda,
kendili!inden sya ba!l olan sinir ileticisi sal#n#m olas#l##; olas#l#k p, uyar#lma enerjisi
R FDI Ulnar C8-T1
1.87
1.88
100ms 100V
1.89
Walker
Dr. Sultan Tarlac www.KuantumBeyin.com
Ki!isel kullanm iindir, serbeste da$tlabilir....

8
E, Boltzmann sabiti k, e elektron yk (1,610
-19
Columb), #s# T olarak al#nd##nda $u
$ekildedir:
/ E kT
p e
-
=
Benzer olarak, #s#ya bal# sinir ileticisi sal#n#m s#kl## iin ba$ka denklemler de ne
srlm$tr
12

/ U kT
sya
ba!l
f e
-
=


Unun deeri, deneysel olarak kedi sinaps#nda 0,54 eV, kurbaada 0,79 eV bulunmu$tur.
Bu son iki denkleme ramen, kesecik sal#n#m#n#n #s#ya bal# zellikleri ok daha
karma$#kt#r. Toplam tnelleme s#kl## (frekans#) iki denklemin toplam# $eklinde
yaz#labilir:
Toplam MEPP ISI
f f f = +


Bilinli Veri Oran
Walker sinaptik tnellemeye ek olarak, bilince giren veri oran kavram#n# da ortaya
atar. Bilinli veri oran# (C):
2
.
tNf
M
C i n = ile gsterilir.

Burada, i sinaps#n ate$leme ya da ate$lememe bilgi miktar#n# yani aktivasyon ba$#na
bilgi bitini temsil eder. inin deerini tespit etmenin zorluuna dikkati eker ve deeri
yakla$#k 0,293 olarak al#r. Bylece Cnin deeri 47,5 MilyonBit (MegaBit)/saniye olarak
hesaplan#r. Ancak, bu verinin ou bilinli olarak alg#lanamaz. Yaln#zca, tm beyin
aktivitesinin ok az bir k#sm# bilinli olarak deneyimlenir.

Sonu
Evan Walker, yapt## al#$malar# ok taraftar bulmam#$ olsa da konu zerinde ciddi
olarak younla$m#$ ve sinir sistemine kuantum mekaniksel denklemleri ilk uygulayan ki$i
olmu$tur. Onun yapt## bu konudaki ilk ve en ciddi uygulamad#r. Bu nedenle kuantum
beyin teorisyenleri aras#nda Walker#n sayg#n bir yeri vard#r. Onun ba$latt## yol dier
kuramc#lara da cesaret vermi$tir. 1970lerde ba$latt## kendi kuram#n#n etkileri
gnmzde halen devam etmektedir. zellikle yak#n zamanlarda bilinle ili$kilendirilen
e$durumlu gamma beyin dalgalar#n#n, Walkerin denklemleri ile uyumu olmas# dikkat
ekicidir.


12
Bass B, Moore WJ. Proc Nat Acad Sci USA 1966;55:1214.
OrchOR
Dr. Sultan Tarlac www.KuantumBeyin.com
Ki!isel kullanm iindir, serbeste da$tlabilir....

1

Penrose ve Hameroffun Kuantum Nesnel ndirgenmesi

Roger Penrose, gen ya#lar&ndan beri amatr olarak psikoloji, felsefe ve matematik
bulmacalarla u'ra#&yordu. K&sa bir sre bilgisayar bilimi ile de u'ra#t& ve ard&ndan fizi'e
geri dnd. Bu dnemde kuantum mekani'i ve genel grelilik zerinde yo'unla#t&. Btn bu
a#amalar esnas&nda, bir yerlerden zihnin ucundan tutmaya al&#t&. zellikle, bir bilgisayar&n
bilinten ba#ka her #eye sahip olabilece'i zerinde durdu. Birok bilgisayar uzman&,
bilgisayarlar&n da bir gn bilinli olaca'&n&, ancak #imdilik insan beyni ok karma#&k
oldu'undan, yeterli taklit yap&lamad&'&n& ve ileride ba#ar&laca'&n& ne srer. Penrose ise bu
gr# yetersiz bularak, Bilincin bir programdan baka bir ey olmad#$#n# ne srecek
olursak, niin yapay zek arat#rmac#lar#n#n bilincin bir paras#n# elde edemediklerini
sorar. Bundan dolay&, #lemsel olarak bilincin taklit edilemeyece'ini syler. Bundan yola
&karak, E$er bilin hesaplanamaz ise, bununla ilikili olarak bilinci oluturan beyin
ilevleri de hesaplanamaz olmal#d#r der. Ayr&ca, beynin bilinen fizik kanunlar&ndan
fazlas&n& ierdi'ini ne srer. Ona gre, bilin yeni fizi'in kkenidir ve bu henz
ke#fedilmemi# veya formle edilmemi#tir. Olas&l&kla da bu fizik, kuantum mekani'inin
alt&nda ya da yak&n&nda bir yerlerde bulunacakt&r.
Di'er yandan, ayn& dnemlerde Stuart Hameroff, bilincin gizemi ile ilgileniyor ve
anestezik maddelerin beynin durumunu bozmadan, geri dn#l olarak, bilinci nas&l
off/kapal# durumuna getirdi'ini anlamaya al&#&yordu. Hameroffa gre, bu etki sinir
hcreleri iinde bulunan mikrotbller zerindeki elektron ak&#&n& geici olarak
engelleyerek ortaya &k&yordu. Bu nedenle, mikrotbllerin do'rudan bilinle ili#kili
oldu'unu d#nyordu. Titre#en bir mikrotbln, titre#imlerinin ayn& hcre iinde
yay&ld&'&, bununla da kalmay&p, bu titre#imlerin di'er sinir hcrelerine de ula#abilece'ini ve
beyinde byk bir e#durum (koherans) yaratabilece'ini ne srd.
1
Bununda bilincin
kayna'& olabilece'ini d#nd.
Penrose ve Hameroff bir araya gelerek bilincin, kuantum mekaniksel modelini
ortaya att&lar. Bu teori bugne kadar kuantum mekani'i zerine in#a edilmi# en gl bilin
teorisidir. Penrosea gre bilin bir kuantum fenomeni olmal&d&r. Sinir hcreleri iinde yer
alan minik tpkler (mikrotbller) bilincin kuantum mekaniksel yeridir. Mikrotblleri
i#lemci olarak kullanmak bir bak&ma ultra-indirgemeciliktir. Buna gre sinir hcreleri basit
i#lemciler de'il, daha karma#&k bilgisayarlard&r. Standart bak&# a&s&na gre, insan beyninde
10
11
sinir hcresi vard&r ve her biri zerinde 10
4
ba'lant& oldu'u d#nlrse, saniyede 10
18

i#lem yap&labilir. Oysa, mikrotbllere indirgenen kuantum hesaplama ile saniyede 10
27

i#lem yap&labilir (beyinde 10
11
sinir hcresi ve her sinir hcresinde mikrotblleri olu#turan
10
7
tblin bulunur).
Penrose, kuantum mekani'inde tart&#ma konusu olan, znel ve nesnel indirgenme
aras&nda da bir ayr&m getirir. znel indirgenme iin bilinen a&klamay& yapar. Bir kuantum
sisteminde ne oldu'u gzlenene kadar herhangi bir zel durumda de'ildir. Gzlem,

1 Freedman DH. Quantum Consciousness. Discover 1994;15:88-94.
OrchOR
Dr. Sultan Tarlac www.KuantumBeyin.com
Ki!isel kullanm iindir, serbeste da$tlabilir....

2
sistemde bir indirgenme/kme/kollapsa neden olur. Bu geleneksel kuantum teorisinin
bak&# a&lar&ndan biridir. Nesnel indirgenme (objectif reduction) ise Penroseun bir ke#fidir
ve grelilik ile kuantum mekani'ini birle#tirme giri#iminden kaynaklan&r. Nesnel
indirgenmeyi, kuantum mekaniksel bilin teorisinin iine katar.
st ste binme durumlar&n&n her birinin kendi uzay-zaman geometrisi vard&r. zel
durumlar alt&nda, mikrotbllerde de st ste binme gerekle#ir ve sonuta bir seim
gerekle#tirilir. Nesnel indirgenme, bir seim yap&ld&'&nda (farkl& uzay-zaman geometrileri
aras&nda) dalga fonksiyonunun kmesidir. evresel proteinler bir dereceye kadar nesnel
indirgenmenin ayarlanmas&n& ynetirler (orchestrated). Penrose ve Hameroffa gre n-
bilin bilgisi, temel Planck le'inde, uzay-zaman geometrisinde kodlan&r. Bu lekteki
olaylar bilin durumlar& ile sonulan&r. Platonik bir bak&# a&s& da yakalayan Penrose, bilin
durumlar&n&n kendi dnyalar&nda bulundu'unu ve bizim zihinlerimizin oraya ula#t&'&n& ne
srer.
Roger Penrose, kuantum mekani'i problemlerinin, yle ya da byle, bilinci anlama
ynnde kar#&la#&lan problemlerle belli ynlerden ili#kili oldu'unu ne srer. Kuantum
olgular&n&n, beynin i#leyi#i ynnden nemli olabilece'ine inan&r.
2
Yerel olmama olgusu ve
kuantum e#durumu, ilke olarak, beynin geni# blgelerinin e#durumlu bir i#leyi#i
gerekle#tirme usullerine i#aret etmektedir:
Kuantum fizi$i, birok kar##k ve gizemli davran# biimini ierir. Bunlar#n o$u
(yerel olmay#) kuantum ba$lant#l#d#r ve geni bir ekilde ayr#lm# mesafeler
aras#nda gerekletirilebilirler. Bana yle geliyor ki, byle eylerin bilin ve
dnce biimlerinde rol oynamas# kesin bir olas#l#kt#r. Kuantum ba$lant#lar#n#n,
beynin geni alanlar#nda belirleyici bir rol oynad#klar#n# nermek belki de o kadar
sama de$ildir. Fark#ndal#k hali ve beyindeki hayli tutarl# kuantum durumu
aras#nda her hangi bir iliki var m#d#r acaba? Bilincin bir zelli$i olarak grnen
teklik veya kresellik bununla ilikili midir acaba? Byle oldu$una inanmak daha
tutarl# galiba.

Nesnel ndirgenme
Kuantum durumu indirgenmesi (reduction, R), rastlant&sald&r ve fizikiler taraf&ndan
kuantum lme probleminden uyarlanm&#t&r. Do'ada gerek bir i#lem olarak kabul edilen
nesnel indirgenme (objective reduction, OR) ile ilgilidir. evrenin etkisi OR zerinde
bask&nd&r ve rastlant&sal Rden ayr&lmas& mmkn de'ildir. evreden iyi korunmu# (izole)
durumda OR devreye girer. Teori, kuantum spin a'lar& teorisini de iine al&r. Spin a'lar&
teorisine gre tm evren asl&nda uzay-zamansal geometrik birimlerden olu#ur. Geometrik
birimler alanlar ve hacimlerdir. En kk birimleri ise Planck alan& ve hacmidir.
Penrose ve Hameroff teorisine gre, bilin, organize bir kuantum sisteminde, uzay-
zaman&n ayr&lmas& iin gerekli e#ik a#&lana kadar st ste binme durumunda kal&r.
Kendili'inden indirgenir ve bilinlili'in ortaya &kmas& iin kendili'inden indirgenme esast&r.
Buna kar#&n R hesaplanabilirdir ve sistemin rastlant&sal evresi taraf&ndan indirgenir.
3
Bu
teoriye gre, yaln&zca ok zel durumlar& bilin burumunu destekleyebilir: 1. leri derecede
e#durumda ve st ste binme bulunan bir sistem, 2. Kendili'inden durum indirgenmesi (OR)

2 Karaln Yeni Usu-II. Fizi!in Gizemi. TB$TAK yay. 1999;2
3 Hameroff S&Penrose R. Conscious Events as Orchestrated Space-Time Selections. NeuroQuantology 2003;1:10-35
OrchOR
Dr. Sultan Tarlac www.KuantumBeyin.com
Ki!isel kullanm iindir, serbeste da$tlabilir....

3
olana kadar, grlt-parazit evreden bir sreli'ine ayr& kalabilmesi (izole) gerekir. Bu
ayr& kalma, rastlant&sal indirgenmeyi engellemek iin gereklidir. Herhangi evresel bir kitle,
kuantum dola#&kl&k nedeni ile kuantum durumu zerine etki edebilir. 3. OR sreci bir bilin
ak&#&/zaman&n ard&#&kl&'&na neden olur ve bir ya#am sreci boyunca inan&lmaz say&da
tekrarlar. Zaman&n ak&#&n& zihnimizde olu#turarak, anlar& ya#ar&z.
Kuantum ktle ekimi e#i'ine ykseldi'inde, uzay-zaman geometrisi zerinde etki
eder. Normal boyutlarda kuantum ktle ekiminin ok kk etkisi vard&r. Ancak, sinir
hcreleri iinde yo'un bulunan mikrotbler yap&da OR i#leyebilir. zellikle miktotbllere
e#lik eden proteinler (microtubule-associated proteins, MAP) ORye neden olan kuantum
dalgalanmalar&na ince ayar yapar ve bu nedenle teorilerini, ynetilmi# nesnel
indirgenme veya OrchOR olarak adland&r&rlar.

Tablo. U, R, SR, OR ve OrchOR zellikleri
Kuram kme nedeni Tan#mlama
Kuantum e#durumlu
st ste binme

kme yok Dalga fonksiyonunun
evrimi (Schrdinger
denklemi)
Kopenhag d#ncesi evresel dola#&kl&k, lm ve
bilinli gzlem
znel kme
Penroseun Yeni
Fiziki
Kuantum ktle ekimine ba'l&
kendili'inden kme
Nesnel kme
Penrose ve
Hameroff

Kendili'inden kme,
mikrotbllerde MAPlerle
kuantum ktle ekimi etkisi
Ynetilmi# nesnel
kme

Kuantum mekani'inde, bir sistem dalga fonksiyonu ile tan&mlan&r. Dalga fonksiyonu,
zaman iinde, belirlenimci ve hesaplanabilirdir. Kuantum kuram& hesaplanamaz hi bir
#eyin olmad&'&n& syler. Bu durum, U (unitary) ile gsterir. Newtonun klasik fizi'ini,
Maxwellin elektromanyetik alan davran&#&n& ve Einstein&n teorilerini C ile gsterelim.
Temel olarak C belirlenimci ve hesaplanabilirdir. Bylece, U ve Cnin her ikisi hesaplanabilir
kabul edilir. Ancak, U ve C aras&nda eksik bir yer vard&r. Penrose, kuantum mekani'inde
dalga fonksiyonu kmesi ya da indirgenmesindeki eksik yeri R ile gsterir. Sonuta,
gnmzdeki kuantum dnyas&nda nesnelerin o'unlukla hesaplanabilir bir #ekilde
davrand&klar&, ancak bazen zerlerinde lm/gzlem yap&ld&'&nda, sistemin rastlant&sal
davrand&'&n& syler. Rastlant&sal olan durum ise hesaplanamazd&r.
Penrose, Bilinli beyin eylemlerini, ancak Gdenin syledi'i trdeki hesaplanmaz
ilkelerle a&klayabiliriz sav&n& temel alarak kuantum bilin teorisinin iine katar. Bylece
Gdelin hesaplanamaz sreleri de dikkate al&r. Gdel teorisi esasen; bir insan&n bir konuyu
matematik yolu ile kavrama etkinli'inin, yaln&zca bilinen ve tm ile inan&lan bir dizi
hesaplama kural&na indirgenemeyece'ini ne srer. Penrose bilinen fizik yasalar&na
bakarak, hesaplanabilir olmayan davran&#& bulmaya al&#&r. E'er bilinen yasalarla bunu
ba#aramazsa, hesaplanamaz sreleri a&klamak iin eldeki fizik yasalar&n&n tesine gemek
gerekti'ini ne srer.
Penrose kuantum dzeyi ile klasik dzey aras&nda, fizi'in gznden kaan bir bo#luk
oldu'unu (U ve C aras&nda) ne srer. Bu bo#lu'un kuantum kuram& ile Einstein&n ktle
ekim kuram&n&n birle#mesi ile kapat&laca'&na inan&r. Normalde ktleekimini Gne# gibi
byk cisimlerde gzleriz. rne'in, Gne#in yan&ndan geen bir ba#ka y&ld&z&n &#&'& e'rilir.
Penrose, bu ktleekimim mikroevrensel dnyada da geerli oldu'undan yola &kar. Bu a&'&
OrchOR
Dr. Sultan Tarlac www.KuantumBeyin.com
Ki!isel kullanm iindir, serbeste da$tlabilir....

4
kapatacak teorinin hangi dzeyde etkili olaca'&n& bulmak iin st ste binme durumunu
rnek verir. st ste binmeden ayr&#ma, alttaki uzay zaman e'rili'inde ayr&#maya
e#de'erdir. st ste binme durumunda olan iki kat& madde paras&n&n ayr&#arak, iki farkl&
konumdan birisini temsil eden duruma kmesi zaman&n& tahmin iin gereken enerjinin (E)
nemli oldu'unu belirtir. Burada yaln&zca kat& madde paras&n& olu#turan paralardan
birinin di'eri zerindeki ktle ekimsel etkisini hesaba katar. E'er madde paras&n&n sert
olarak hareket etti'i kabul edilirse, E, paran&n iki konumunda olu#an ktle ekimi alanlar&
aras&ndaki fark&n zenerjilerine e#it olur. Esasen cismin ktlesi taraf&ndan E belirlenir.
Buradan yola &kan Penrose, st ste binmenin bozunarak bir tanesini temsil eden duruma
kmesi iin geen yar&lanma sresini T ile gstererek,
/ T E = h
denklemine ula#&r. Burada; hPlanck sabiti (h) bl 2p de'erine e#ittir. rne'in, ap& 1
fermi (10
-15
metre) olan tek bir atom alt& parac&k d#nelim. Denklemden, kme sresi
T=10
7
y&l bulunur. Ancak, bu de'erler bahsedilen maddenin evreden tam olarak yal&t&lm&#
olmas& durumunda geerlidir. Gerekte, do'ada evresel etkiler ok fazlad&r ve bu nedenle
kme sresi ok daha h&zl&d&r. Burada, sistemin kendi iinde (kendili'inden) kmesi
hesaplanabilir, ancak evrenin etkisi hesaplanamaz ve rastlant&sald&r. Sistem evre ile
dola#&kl&k iinde oldu'undan, kendi iinde hesaplanabilir olmas&, evre etkisi ile maskelenir.
nk, d&#ar&dan rastlant&sal etkilerin ne yapaca'& ve ne zaman etki edece'i hesaplanamaz.
Dolay&s& ile kmeyi as&l denetleyen evre ile olan dola#&kl&'&n rastlant&sal etkileridir.

Tablo. De'i#ik ktlelerin nesnel indirgenme ya da kme zaman&. T de'eri evreden
izole kabul edilerek hesaplanm&#t&r.
Ktle (m) Zaman (T)
Atom ekirde'i 10
7
y&l
Berilyum iyonu 10
6
y&l
Su damlac&'&-farkl& byklklerde
10
-5
cm ap&nda Saatler
10
-4
cm ap&nda 1/20 san
10
-3
cm ap&nda 10
-3
san
Schrdingerin kedisi (1 kg, 10 cm) 10
-37
san

Bugn kabul etti'imiz modern anlay&#a gre, toplam 4-boyuttan olu#an uzay-zaman
iinde ya#amaktay&z (3 boyut uzay + 1 boyut zaman. Bu arada, sicim teorisine gre,
gremeyece'imiz #ekilde kendi zerine katlanm&# di'er 7-boyutu da unutmamak gerekir:
7+4=11 boyut). Einstein&n genel grelili'ine gre, bu uzay-zaman hafif e'ridir ve e'rilik
ktlenin da'&l&m& ile ili#kilidir. Bu klasik fizi$in standart tablosudur. Kuantum mekani$inde
ise, ktlenin neden oldu'u ekimden kaynaklanan ok zay&f uzay-zaman e'rilikleri hi
hesaba kat&lmaz. Bu durumda, Einstein&n genel grelili'i ile kuantum mekani'i aras&nda bir
uyumsuzluk ortaya &kar. nk, kuantum sistemlerinde uzay-zamandaki kk e'rilik
farkl&l&klar& byk etkilere neden olabilir. st ste binmi# durumlardaki kuantum
sistemlerinin kmesi sonras& uzay-zaman geometrileri farkl&la#&r. Ve hatta kmeye uzay-
zaman geometrisinin ekim ile farkl&la#mas& neden olabilir. Bu kuantum nesnel indirgenme
ya da kmedir (OR).
4


4 Penrose R. Shadows of the Mind, Oxford Press, Oxford, U.K. 1994.
OrchOR
Dr. Sultan Tarlac www.KuantumBeyin.com
Ki!isel kullanm iindir, serbeste da$tlabilir....

5

$ekil. Solda; Kuantum e#durum st ste binme uzay-zaman&n ayr&#mas& olarak
gsterilebilir. stte iki ayr& uzay zaman geometrisi birle#erek tek bir uzay-zaman #eklini
al&r (st ste binme durumu) ve iki alternatifi ierir. stteki ayr&#malar, alternatiflerden
biri ya da di'erini do'urur (Penrose, 1994 - s.338). Her kitle da'&l&m& ayr&k uzay-zamana
neden olur ve ikisinin e'rilikleri farkl&d&r. e ya da d&#a e'rilikleri vard&r. Uzaysal yer
de'i#tirme zamanla birlikte olur. Seim sonras& birisi kaybolur, di'eri fiziksel gereklikte
kendini devam ettirir. Sa'da; #ematize uzay-zaman ayr&#mas&n&n tblinlerin elektron
transferi ile alfa-beta yap&s& aras&nda dn#m. Bu durumdaki alfa ve beta tblinler
kuantum hesaplamadaki kubitler gibi 0 ve 1 olarak da d#nlebilir (NeuroQuantology
2003;1:10-35).

Penrose ve Hameroff beyinde, kuantum e#durumu st ste binmesinin
gerekle#ebilece'i (OR) ve bilinci do'abilece'i en uygun yer aranmas&nda baz& ltler
kulland&lar. Bunlar: 1. S&k bulunmas&, 2. #levsel olarak sinir hcreleri aras&ndaki ba'lant&da
ve hcre yap&s&n&n devaml&l&'&nda yer almas&, 3. Periyodik ve kristal benzeri yap&da olmas&,
4. D&# evreden etkilenmemesi iin kendini izole edebilmeli, 5. #levsel olarak kuantum
seviyesi olaylar& ile ili#kilendirilebilmeli, 6. Tpk veya silindirik olmal&, 7. Bilgi i#lemeye
elveri#li olmal&d&r. Btn bu zellikler k&sm& olarak hcre zarlar&nda, DNAda, zar
proteinlerinde ve sinapslarda vard&r. Ancak bu zelliklerin tm sinir hcreleri iindeki
mikrotbllerde (MT) vard&r.
OrchOR
Dr. Sultan Tarlac www.KuantumBeyin.com
Ki!isel kullanm iindir, serbeste da$tlabilir....

6

ekil. Penroseun bir iziminden mikrotbllerin hcre iindeki yerleimi ve yap!s!

Mikrotbller (MT)
Beyin ve di'er hcrelerde, uzaysal ve dinamik olarak kendili'inden organize olmu# protein
a'lar& vard&r. Bunlar hcresel iskelet olarak adland&r&l&r. Sinir hcrelerinde, iskelet
hcrenin at&s&n& sa'lad&'& gibi sinir hcrelerini birbirlerine ba'layan yerlerin (sinaps)
al&#mas&n& da dzenler. Birok tipi olmas&na kar#&n, en byk k&sm&n&, kk ii bo#
silindirler #eklinde, tblin proteinlerinden MTler olu#ur. MTler ve hcresel iskelet makro
molekler iken, tblinler molekler yap&lard&r. MTler birbirlerine mikrotble e#lik eden
proteinlerle (MAP) ba'lan&rlar. Bu ba'lanma, hcre iinde iskeletsel bir a' olu#turur. MT'ler
tm blnebilen hcrelerde bulunan polimerlerdir. Hcre blnmesi esnas&nda, MT'lerde bir
dzenlenme olu#ur. Kromozomlar&n blnmesi ve yeni olu#an hcreler aras&nda payla#&m&na
yard&m ederler (mitoz i'cikleri ad&n& al&rlar). Blnmeyen hcrelerde ise yap&sal eleman
olarak kullan&l&rlar. Asl&nda onlara hcresel iskelet denmesi yanl&# bir ifadedir, nk sabit
bir yap&da olmay&p, ileri derecede dinamiktirler.
5

i bo# silindir #eklindeki MTler 25 nm ap&ndad&r ve uzunluklar& ok farkl& olabilir.
Bazen bir akson uzunlu'unda olabilirler ve akson uzunlu'u 70 cme ula#abilir. Uzunlamas&na
dzenlenmi# protofilament denilen 13 uzun zincirin bir araya gelmesiyle, ii bo# silindirler
olu#ur. Protofilamentler tblin dimerlerinden olu#ur. Her dimer 8 nmdir ve hafife farkl&
4 nmlik alfa ve beta monomerlerinden meydana gelir. Tblin dimerleri iki kutupludur

5 Arshad Desai and Timothy J. Mitchison. Microtubule polymerization dynamics. Annu Rev Cell Dev Biol 1997; 13:83-117.
OrchOR
Dr. Sultan Tarlac www.KuantumBeyin.com
Ki!isel kullanm iindir, serbeste da$tlabilir....

7
(dipol) ve negatif ykleri monomerlere do'ru yerle#iktir. Her mikrotbl, d&# k&sm& su
taraf&ndan izole edilen bir nanotpe benzer. Yap&daki enerji herhangi bir da'&l&ma
u'ramadan yay&l&r.
6
Tblinler, MT yap&s&nda heksagonal #ekilde, hafif dnk olarak
dizilirler. Buna ba'l& olarak dnm# zincir yap&s& 3, 5, 8...de bir tekrarlar ve bu Fibonacci
dizilerine denk gelir: 0, 1, 1, 2, 3, 5, 8, 13.

Nanometre
1 nanometre 10
-9
metredir. $nsan sann 80 binde 1'i ya da yakla&k hidrojen atomunun
apnn 10 kat, DNA sarmalnn yars kalnl!na denktir.

MT'leri olu#turan alfa ve beta tblin monomerlerinin yakla#&k %50'si aminoasit
seviyesinde ayn& yap&dad&r. Her birinin molekl a'&rl&'& yakla#&k 50.000'dir. MT'leri
uzunlamas&na olu#turan protofilament say&s&, insan sinir hcrelerinde 10-15 aras&nda de'i#ir.
o'unlu'u 14 uzun zincirden olu#ur. Hcre blnmesinde kullan&lanlar genelde 13 uzun
zincir ierirler. Bu protofilament zincir say&s&, beta tblinin zel bir #ekli taraf&ndan
belirlenir. MT'ler polar yani + ve - ykl yap&lard&r ve ba#-kuyruk k&sm& ile iki kutupludur.
Her iki utaki farkl& polimerizasyon oranlar& kutuplanmaya neden olur. Kinesin adl& MT
motor proteini iin bu polarite ok nemlidir. ATP'yi enerji kayna'& olarak kullanarak,
polarite yard&m& ile tek ynl olarak MT zerinde kayarak hareket eder. MTlerin her birini
ba'layan mikrotble e#lik eden proteinler (MAP) vard&r. Sinir hcrelerindeki MAP'ler daha
ok bir MT'yi di'erine ba'lar. Bu MAP'ler MT'lere ba'lanma oran& 1:4 veya 1:10 kadard&r. Bu
apraz ba'lant&lar, alt birimlerin ayr&#mas&n& engeller.

Mikrotble E'lik Eden Proteinler (MAP)
Canl& trlerinde ok farkl& MAPler vard&r. Bunlar kendi aralar&nda bir tak&m
farkl&l&klar gsterirler. MAP-1B zellikle sinir hcrelerinin geli#iminde, akson
uzamas& ve yap&lanmas& s&ras&nda nemli grev al&r. MAP-1B yap&sal olarak, MAP-2, 4
ve MAP-tau proteininden farkl&d&r. MAP-4, sinir hcresi d&#&ndaki hcrelerde de
bulunur. MAP-1B'nin MT'le ba'lanma yeri kktr. MT'e di'erlerine gre daha zay&f
ba'lan&r. Hcresel iskelete ok kat&lmaz ve daha ok hcre iinde da'&n&kt&r ve
hcre zar& ile ba'lant& durumu daha fazlad&r.
7
Daha ok hcre zar& proteini gibi
davran&r. MAP-1B'nin GABA alg&lay&c&lar&na ba'land&'& gsterilmi#tir.
8

MAP-4 evrimsel olarak sirkesine'inden (Drosophila) insana kadar, sinir
hcrelerinde ve di'er hcrelerde bulunur. X-MAP-215 insan d&#&ndaki canl&larda
bulunmas&na kar#&n, benzeri insanda da tespit edilmi#tir. Protofilamentlerin
polimerizasyonu artar. MTdeki tblinlere ba'lanma oran& ok d#ktr (1 adet X-
MAP-215 iin ve 20 tblin). MAP'lar&n MTlere ba'lanmas& a'&rl&kl& olarak
elektrostatiktir ve hem alfa hem de beta tblinin asidik C-terminal k&sm&na
ba'lan&rlar. Fosforilasyon ba'lanmaya olan bu e'ilimi azalt&r ve MAP y&k&m-yap&m&n&
canland&r&r.


6 Mavromatos NE. Cell microtubules as cavites: Quantum coherence and energy transfer. arXiv:quant-ph/0009089, 21 sep
2000
7 Hanley J. G., Koulen P., Bedford F., Gordon-Weeks P. R., and Moss S. J. The protein MAP-1B links GABA(C) receptors to the
cytoskeleton at retinal synapses. Nature 1999; 397, 66-69
8 Sandra L Tanner ve ark. Evidence for Expression of Some Microtubule-Associated Protein 1B in Neurons as a Plasma
Membrane Glycoprotein Journal of Neurochemistry 2000;75:553-562
OrchOR
Dr. Sultan Tarlac www.KuantumBeyin.com
Ki!isel kullanm iindir, serbeste da$tlabilir....

8
Penrose ve Hameroff bu #ekilde dzenlenmi# MTlerin bilgi i#lemede etkili
olabilecekleri ne srer. Teorik ve modelleme al&#malar& ile tblinlerdeki yap&
de'i#ikli'inin MT iinde yay&ld&'& ve di'er MTlere de yay&larak hcresel otomat
olu#turdu'u gsterilmi#tir. MTler bu #ekilde bilincin ulta-indirgenen yeri olur. MT zerine
bulunan MAPler kuantum titre#imlerini ayarlar ve kuantum kmesini ynetirler
(OrchOR). Bylece, nesnel indirgenme MAPlerin ba'land&'& MTlerde kendili'inden ortaya
&kar ve bilin olu#umunu sa'lar. Uzay-zaman ierisinde ortaya &kan OrchORden kaynakl&
bilin deneyimi, bilincin zor problemine de zm getirir.


$ekil. Mikrotbllerde, klasik ve kuantum mekanik i#leme modelinin
tblinler zerinde gsterimi. Kuantum mekanik i#lemede her tblin alfa
ve beta yap&s& ile bir kubit (kuantum mekani'inde bitin kar#&l&'&) olarak
ele al&n&r. Buna gre; bir tblin alfa, beta ve hem alfa hem de beta (st
ste binme) yap&s&nda bulunabilir. Klasik i#leme rne'i 1. ad&mda
grlmekte. Siyah-beyaz tblin resimleri, tblinlerin alfa-beta #eklini
sembolize eder. Her nanosaniyede, dalgasal tarzda tblinler alfadan beta
yap&s&na dner. Bu dnme elektron yer de'i#tirimi ya da transferi ile olur.
#leme rntl (patern) hareket eder ve yeni bir rntye dn#r. Bu
ad&m ard&ndan, kuantum e#durumlu st ste binme durumuna dner (2-6).
Gri olan #ekiller e#durumlu rnt titre#imi gsterir. 6. #ekilde tam bir
e#durum olur ve kuantum ktle ekimi etkisi ile kendili'inden nesnel
indirgenme iin kritik e#i'e ula#&l&r (OrchOR). Bu geri dn#msz ad&md&r.
Bilin, 6-7. ad&m gei#inde ortaya &kar. Bu srete #imdi hissi olur. 7.
ad&mda klasik i#leme otomat&n&n hcresel i#levleri dzenlemesi iin
zdurumlar& (eigenstate) gsterir. 8. ad&mda tekrar kuantum e#durumu
ba#lar. Bu ard&#&kl&k bilin veya zaman&n ak&#&na neden olur
(NeuroQuantology 2003; 1: 10-35).

OrchOR
Dr. Sultan Tarlac www.KuantumBeyin.com
Ki!isel kullanm iindir, serbeste da$tlabilir....

9

$ekil. *ematik olarak kuantum e#duruma (tblinlerin say&s&) kar#&l&k zaman&n
gsterimi. 500 msan Benjamin Libetin al&#malar&ndan &kan, bilin ncesi ya
da bilince ula#ana kadar geen zamand&r. E'ri alt&ndaki alan ktle ekimsel
OR ile uyumlu kme/indirgenme zaman& ile ktle-enerji fark& ili#kisini
gstermektedir (NeuroQuantology 2003;1:10-35). E'ri alt&ndaki alanda enerji
E, kme zaman& T olarak E= h/T denkleminden elde edilir. E de'eri Nt ile
ifade edilebilir ve bu sembol, Tnin kendili'inden kmesi (ya da uzay-
zaman&n ayr&#mas& iin) gereken tblin say&s&d&r. T=25 msan olmas& iin (40
Hz beyin dalgas&na denk gelir) Nt=210
10
tblin gerekir.
9


Penrose ve Hameroff, st ste bulunma ya da e#durumun ne kadar devam etti'i
zaman&n&, T de'erinden hesaplayarak 500 msan olarak verirler. Bu, Benjamin Libet
taraf&ndan 1979da tespit edilen
10
, bilin ncesi 500 msan ile uyumludur. E de'eri
hesaplanarak MT tblin say&s&, 500 msan iin 10
9
tblin olarak bulunur. Bu bilinli olmak
iin e#durumlu al&#mas& gereken en az tblin say&s&d&r. Tipik bir sinir hcresinde 10
7

tblin ierir.
11
E'er, her sinir hcresindeki tblinlerin %10unun kuantum e#durumunda
bulundu'unu kabul edersek, 1000 (=10
3
) sinir hcresi 500 msan e#durum ve bilinlilik
yaratmak iin yeterlidir.
Hameroff hesaplamalar&n& daha da ileri gtrerek, bilincin farkl& durumlar& (koma,
anestezi, uyku...) ve yksek bilin hallerini (meditasyon) temellendirmeye al&#&r. Budist
Sarvaastiaadinsin bilin hareketi s&kl&'&, 24 saatte 6.480.000 harekettir ifadesine at&f
yaparak
12
, msan ba#&na 13,3 tek hareket olarak hesaplar. OrchOR ile ba'lant& kurar ve bilin
ncesi 13,3 msanlik bir dnemin 410
10
tbline denk geldi'ine ne srer.
Seimler ve zgr iradeler a&s&ndan bak&ld&'&nda ok basit bir zm sunar.
rne'in, sabah kahvalt&s&nda kahve ve ay seene'imiz var diyelim. Bilin ncesi dnemde

9 Hameroff S. Consciousness, the brain, and spacetime geometry. Annals of The New York Academy of Sciences 2001;929:74-
1004.
10 Libet B, Wright EW Jr, Feinstein B and Pearl DK. Subjective referral of the timing for a conscious sensory experience. Brain
1979;102:193-224.
11 Yu W and Baas PW. Changes in microtubule number and length during axon differentiation. J Neuroscience
1994;14(5):2818-2829.
12 von Rospatt A. The Buddhist Doctrine of Momentariness: A survey of the origins and early phase of this doctrine up to
Vasubandhu (Stuttgart: Franz Steiner Verlag). 1995.
OrchOR
Dr. Sultan Tarlac www.KuantumBeyin.com
Ki!isel kullanm iindir, serbeste da$tlabilir....

10
(yakla#&k 25 msan), kahve+ay MTlerde st ste binme durumundayken, nesnel indirgenme
oldu'unda ay ya da kahve tercihimize karar vermi# oluruz.

Tablo. / T E = h denkleminden yararlan&larak elde edilen, e#durumdan &kma
zaman& (T), gerekli tblin ve sinir hcresi say&s&
Olay T zaman# Tubulin ve Hcre say#s#
Budistlerin fark&ndal&'& 13 ms 410
10
tblin/hcre, 40 bin hcre
40 Hz e#durum 25 ms 210
10
tblin/hcre, 20 bin hcre
EEGde 8-12 Hz alfa ritmi 100 ms 510
9
tblin/hcre, 5000 hcre
Libetin bilin e#i'i 500 ms 10
9
tblin/hcre, 1000 sinir hcresi

OrchOR modeli birok konuya a#kl#k getirir;
1. Sinir hcresi al&#mas&n& kontrol etme ve dzenleme
2. Bilin ncesinden bilinli duruma geme
3. Hesap edilemezlik
4. Nedensellik
5. *imdi ierisinde farkl& st ste binmelere ba'lant& (zamansal ve uzaysal)
6. Zaman&n ve bilincin ak&#&, ard&#&kl&'&
7. zgr irade
8. Ba'lant& sorununu zme: zihin-beyin nerede ili#kilidir

Anestezi ve Mikrotbller
Anestezikler bilinci geici olarak ortadan kald&ran kimyasallard&r. Bugne kadar
anesteziklerin bu etkiyi nas&l yapt&'& tam olarak anla#&lamam&#t&r. Genel olarak, bir
anestezik madde, 1. bilinci ortadan kald&r&r, 2. anestezi alt&ndaki sreyi hat&rlamay&
engeller (amnezi), 3. a'r&y& alg&lamay& engeller. Bunlar iinde en nemli etkisi bilincin
geici olarak ortadan kalkmas&d&r. Hameroff, bu konuyu da mikrotbllerde bilgi i#leme
yn ile ele alm&#t&r.
13

Anestezik etki ile anestezik maddenin ya'da znlrl' aras&nda do'rusal bir
ili#ki vard&r. Son y&llarda yap&lan al&#malarla, anesteziklerin hedeflerindeki proteinler
zerinde hidrofilik (ya'& seven, suyu sevmeyen) blgelere etki ettikleri ne srlm#tr. Bu
etkinin, polar olmayan aminoasitler (yani yksz, + ve yk olmayan) ve anestezik madde
aras&ndaki zay&f van der Waals (London) kuvvetleri arac&l&'& ile oldu'u gr#
savunulmu#tur.
Bedenimizdeki proteinlerin i#levi uzaysal #ekillerine ba'l&d&r. Her protein bir
aminoasit zincirinden olu#ur ve daha sonra katlanarak, 3-boyutlu bir yap& kazan&r. Bu yap&,
protein zincirindeki aminoasitlerin gruplar&na ve kuvvetlere ba'l&d&r. Esas katlanmay&
sa'layan yksz, polar olmayan aminoasit gruplar&n&n birbirine ba'lanmas&d&r. Bunlara
hidrofobik (suyu sevmeyen) gruplar denir ve van der Waals kuvvetleri ile birbirlerine
ba'lanmay& sa'larlar. Proteinlerdeki aminoasitler aras&ndaki ykl ba'lar. Etkile#imler ise
iyon ve hidrojen ba'lar& ile olur. Protein iindeki hidrofobik aminoasitler, polar olmayan,
ama gerekti'inde polarize olabilen lsin, izolsin, fenilalanin, triptofan, tirozin ve valindir.
Bu hidrofobik paketlerin hacimleri, 400 , kp ya da toplam protein hacminin 1/30 ile
1/250si aras&ndad&r. Bunlar&n znme zellikleri bildi'imiz zeytinya'&na benzer.

13 Hameroff S. Anesthesia, consiousness and hydrophobic pockets-A unitary quantumhypothesis of anesthetic action.
www.consciousness.arizona.edu
OrchOR
Dr. Sultan Tarlac www.KuantumBeyin.com
Ki!isel kullanm iindir, serbeste da$tlabilir....

11
Hidrofobik paketlerdeki van der Waals kuvvetleri, katlanma esnas&nda protein yap&s&n&
#ekillendirir. Hidrofobik paketlerin de van der Waals kuvetleri ile bilin zerinde de etkisi
oldu'u, Hameroff taraf&ndan ne srlm#tr. Buna gre, anestezikler hidrofobik paketler
aras&ndaki van der Waals kuvvetlerini etkisiz hale getirir ve geici olarak bilinci ortadan
kald&r&rlar. Ek olarak anesteziklerin elektron hareketini engelledi'i ynndeki al&#malar&
dikkate alarak, kuantum st ste binmenin engellenmesinin de bilinci ortadan kald&rmada
bir arac& oldu'unu belirtir.

Bilinci Kald#rmak
MT'ler zerine olumsuz ve zedeleyici etki eden baz& ilalar vard&r. Bu ilalar aras&nda
taksol, vinblastin ve kol#isin say&labilir. Acaba bunlar bilin durumunu de'i#tirirler mi?
nsanlarda klinik olarak byle bir etkileri yoktur. Bu belki de tam olarak MTye etki
etmemelerinden kaynaklan&r. Bahsedilen ilalar MT olu#turan tblinlere ba'lan&rlar.
lalar MT dzenlenmesini bozarak (vinblastin ve kol#isin) veya MT de'i#kenli'ini azaltarak
(taxol) etki ederler. Bu farkl& etkilere ra'men, esas etkileri, hcre blnmesini esnas&nda
mitozu engellemektir.
14
Ancak, baz& ara#t&rmac&lar fareler zerinde yap&lan al&#malarda,
kol#isinin 'renme ve bellek zerine olumsuz etki etti'i, farelerin beyinleri inceledi'inde
t&pk& Alzheimer hastalar&n&nkine benzer bozulmalar olu#turdu'u gsterilmi#tir. Bunun MTler
zerindeki olumsuz etkisinden kaynakland&'& ne srlr.
15


Hayvanlarda Bilin
Evrimsel a&dan bak&ld&'&nda, i#levsel hcresel iskelet ekirdekli tm hcrelerde bulunur.
Alfa ve beta tblinlerin tm ekirdekli hcrelerde bulunmas&, ok hcreliler ortaya
&kmadan daha nce bile var oldu'unu d#ndrmektedir.
Yakla#&k 3,5 milyar y&l nce, ya#am Dnyam&z zerinde yava#a geli#meye ba#lad&.
nce yaln&zca tek hcreliler ve basit ok hcreliler ortada vard&. Bu dnemin ilk 2 milyar
y&l&nda yosunlar ve bakteri benzeri ekirdeksiz hcreliler dnya zerine egemendi. Yakla#&k
1,5 milyar y&l nce ekirdekli ve organelleri (mitokondri) olan hcreler ortaya &kt&. Bu
dnemdeki hcrelerde belirgin hcre ii iskelet yap&s& vard&. Yava# giden bu olu#lar,
yakla#&k 540 milyon y&l nce ani bir s&rama yapt& (Kambriyen biyolojik patlamas&). Ard&ndan
bugnn hayvanlar& ve trleri ortaya &kt&. Bu biyolojik Byk Patlamaya neyin neden
olu#tu'u tam a&k de'ildir. Hameroffa gre, bu dnemden hemen nce ortaya &kan
hcresel MT yap&s& bilinci do'urmu# ve ortaya &kan bilin, trlerin e#itlili'i iin bir
avantaj olmu#tur. Yani, Kambriyen biyolojik patlamas&n&n nedeni, bilincin evrimsel avantaj
sa'lamas&d&r. Yani, MTler bir #ekilde zihne katk&da bulunabilir. Gnmzdeki trlerde
yap&lan al&#malarla bunu destekleyen sonulara ula#&lm&#t&r. rne'in, civcivler 'renmeye
ba#lad&'&nda ve fareler gzlerini ilk at&klar&nda beyinlerinde MT ncs tblinlerin
olu#umunda belirgin art&# oldu'u gsterilmi#tir.
16

Hcresel iskelet, hareketi sa'lad&'& gibi hcrenin blnmesine de yard&m eder. Baz&
tek hcrelerde de, hcresel grme sa'lar: tan&ma, uyum ve k&z&ltesi &#&'a ynsel yan&t.

14 Nogales E. Structural insights into microtubule function. Annu Rev Biochem 2000;69:277-302.
15 Bensimon G, Chermat R. Microtubule disruption and cognitive defects: effect of colchicine on learning behavior in rats.
Pharmacol Biochem Behav 1991;38(1):141-5
16 Mileusnic R, Rose SP, Tillson P. Passive avoidance learning results in region-specific changes in concentration of and
incorporation into colchicine-binding proteins in the chick forebrain. J Neurochem 1980 Apr;34(4):1007-15.
OrchOR
Dr. Sultan Tarlac www.KuantumBeyin.com
Ki!isel kullanm iindir, serbeste da$tlabilir....

12
Bunlar&n mikrotbller ve etraf&ndaki dzenli yap& olu#turan su e#durumundan
kaynakland&'& ne srlr.
17
Hameroff, tek hcreli olan Parameciumun (terliksi hayvan),
yap&s&na gre belirgin derecede ak&ll& davrand&'& ve bunun gvdesinin d&#&nda bulunan silia
uzant&lar&ndaki MT iskeletten kaynakland&'&n& ne srer. Terliksi hayvan 50-300 m
bykl'ndedir. zellikle durgun tatl& sularda bulunur. Bir terliksi hayvan&n, bir sinir
hcresi gibi 10
7
tblin ierdi'i d#nlrse, OrchOR gerekle#ebilmesi iin, bunlar&n
%100nn e#durumda bulunmas& gerekir. Bu mmkn olmad&'&ndan, terliksi hayvanda
bilin oldu'u d#nlemez. Ancak, terliksi hayvan yiyecek arar, bulur, kaar ve kendi tr
ile genetik materyalini de'i#tirmeyi becerir. Daha da ilginci, terliksi hayvan&n 'renme
yetene'i oldu'una dair kan&tlar vard&r.
18
Herhangi bir sinir hcresi ve sinirsel a'a sahip
olmayan terliksi hayvan&n, 'renmeyi hcresel iskeletle yapabilece'i ne srlr.
Amipler de tek hcrelidirler ve hcre iindeki sol-jel de'i#imi ile hcresel iskelet
yard&m&yla &#&'a yan&t verirler. glenada MT tabanl& flagellium denen yap&n&n bir merkezi
bulunur. Merkezindeki gz lekesi &#&'a yan&t verir ve &#&'a do'ru ynelir. gleneda da
herhangi bir sinir hcresi yoktur. Ancak, &#&'& de'erlendirir ve hareketsel bir yan&t olu#turur.
Bunu MT hcresel iskeleti ile yapt&'& ne srlr.
19


$ekil. Tek hcreliler olan bakteri, amip, terliksi hayvan (Paramecium) ve glenan&n grnm.

Bir solucan tr olan C. elegans&n terliksi hayvandan farkl& olarak sinir sistemi
vard&r. Sinir sistemi toplam 302 sinir hcresinden olu#ur ve yakla#&k 310
9
tblin ierir. 500
msan st ste binme iin te birinin devreye girmesi gerekir. Bu da mmkn
olmad&'&ndan, bilinli olduklar& sylenemez. Ancak, bilincin eser miktarda varl&'& (ilkel
bilin) belki ne srlebilir.


17 Albrecht-Buehler G. Rudimentary form of "cellular vision" Cell Biol 1992;89: 8288-8292
18 Gelber B. Retention in paramecium aurelia. J Comp Physiol Psych 1958;51:110-115.
19 Hameroff S. Did consciousness cause the Cambrian evolutionary explosion? Toward a Science of Consciousness II. Tucson
discussions and debates. 1996. MIT Press, Cambridge MA 1998, s:421-437.
OrchOR
Dr. Sultan Tarlac www.KuantumBeyin.com
Ki!isel kullanm iindir, serbeste da$tlabilir....

13

$ekil. Terliksi hayvan&n grnm ve i-d&# yap&s&. D&# k&sm&n& saran MTlerden olu#an silia denilen
alg&lay&c&lar ve i organsal yap&s& grlmekte.

Bitkilerde Bilin
Hameroff ve Penrose bitkilerin bilin durumu hakk&nda a&klama yapmaz. Mikrotbller
bitkilerde de bulunur ve ya#amlar&nda dinamik bir rol al&rlar. Hem kendi i dzenleni#leri
hem de evreye yan&tlar&n& kontrol ederler. Bitkilerdeki MTler, hayvanlardakinden farkl&
#ekillerde dzenlenir ve organize olurlar. MTlerin baz& isel dinamik zellikleri, ierdikleri
alfa ve beta tblinlerce belirlenir. Di'er nemli dzenleyici de mikrotbllere e#lik eden
proteinlerdir (MAP). Bunlar mekano-kimyasal motorlard&r ve mikrotbller zerinde hareket
ederler. zellikle bitkilerdeki baz& MAPler, hayvanlardakinden yap&sal olarak ok farkl&d&r
(NtMAP 65-1 gibi). Yine MAP-ba'layan tblin yerleri bitkilerde hayvanlardan farkl&d&r.
20
Bu
farkl&l&'&n bitkilerde nas&l farkl& bir bilin durumu do'uraca'& bugn iin belirsizdir.

Bilin, Hastal#klar ve Mikrotbller

Mikrotble e#lik eden protein-tau (MAP-tau) sinir sisteminin birok
hastal&'&nda temel ta#t&r. Normal bir MAP-tau proteinin i#i, MTlerin korunmas&
ve sa'lam tutulmas&d&r. Eri#kin insan beyninde, MAP-tau proteinin alt& tipi
bulunur ve birok beyin hastal&'&nda fosforlan&r. Sinir hcreleri iine ker.
Alzheimer, Niemann-Pick hastal&'&, fronto-temporal demans, progresif
suprankleer paralizi, Parkinson hastal&'&nda MAP-tau proteini ve MTde
de'i#ikliklere rastlan&r.
Aral&kl& bilinte bozulmalar, bellek kayb& ve dikkatte azalma ile
seyreden Alzheimer hastal&'&nda MAP-tau proteininde anormallikler tespit
edilmi#tir. MAP-tau proteinini kodlayan genler 17. kromozom zerindedir.
21

MAP-tau proteinleri, normal durumda MTleri zerine yerle#ik ve ba'lant&
halindedirler (istikrarl& MAP-tau ve MT birle#imi). MAP-tau proteini MT yap&s&n&

20
Sue W. Plant microtubules meet their MAPs and mimics. Nature Cell Biology 2000;2:E204-206.
21
Pasquier F, Delacourta A. Current Opinion in Neurology 1998;11:417-427.
OrchOR
Dr. Sultan Tarlac www.KuantumBeyin.com
Ki!isel kullanm iindir, serbeste da$tlabilir....

14
korur. Apoproteinler Elerin (ApoE) insanlarda serum kolesteroln kanda
ta#&mak gibi bir grevi vard&r. ApoEleri kodlayan gen 19. kromozomda
yerle#iktir. De'i#ik alt birimleri bulunur, E2, E3, E4. MT zerine ba'l& MAP-tau
proteinlerini ApoE2 ve E3ler koruma alt&na al&r ve MAP-tau hiperfosforilasyonu
engellenir. Tersine al&#an ApoE4, fosfor ekleyen enzimlerle (fosfataz)
hiperfosforilasyona neden olur (PO
4
-
) ve MTden MAP-tau proteinlerini kopar&r.
Ayr&lan tau proteinleri, di'er taularla birle#ir, ift sarmallar olu#turur ve sinir
hcreleri iine kerek nrofibriler yumak denilen, sinir hcresinin normal
i#levini yerine getirmesini engelleyen yap&lar haline dnerler. Sinir hcrelerinin
ya#am sresi k&sal&r. Hcreler lr ve buna ba'l& klinik Alzheimer belirtileri
ortaya &kar. Bu srece MT kayb&n&n e#lik etmesine kar#&n, MAP-tau proteini
yumaklanmalar& kadar n planda de'ildir.
*izofreni hastal&'& tamamen ayr& bir bilin durumu ile seyreder;
#izofrenik hastalarda MAP art&#&na dair kan&tlar tespit edilmi#tir. Di'er bir
geli#imsel d#nce nronlar&n beyin kabu'u o'alma alan& ve sonraki kabuk
tabakala#mas&n&n dzgn olarak olu#amamas&d&r. nbeyin kabu'unda ve kabuk
alt& ak maddede, NADPH-diaforaz-pozitif sinir hcresi yo'unlu'unda art&#
tespit etmi#lerdir. Bu al&#ma nbeyindeki ak maddede mikrotble-e#lik eden
proteinlerde (MAP) bir art&# oldu'u gzlemiyle uyumludur.
22



Kar'# #k#'lar
Sinir Hcresi Ate'lemesi ve E'durumdan #kma
zellikle, OrchOR teorisinin beyinde i#lemesinin mmkn olamayaca'& konusunda, fiziki
Max Tegmark, Stephan Hawking ve Abner Shimony ciddi ele#tiriler yapm&#t&r.
23
Bunun
d&#&nda MTlerde kuantum mekaniksel olay&n kan&t&n&n olmad&'& de'i#ik ki#ilerce ne
srlm#tr.
24
nsan beynindeki yakla#&k 10
11
sinir hcresi karma#&k bir a' yapar ve
birbirleri ile do'rusal olmayan (non-linear) #ekilde ili#ki iindedirler. Baz& a'lar bizim znel
deneyimlerimizi olu#tururlar. Bu durumda ki#i, zne veya zne-nesne ili#kisi #eklinde ifade
edilebilecek iki zihinsel durumdan birinde bulunabilir. Olay gerekle#irken de baz& sinir
hcreleri ate#leme yapacak, baz&lar& ise yapmayacakt&r. Tegmark, beyindeki MT'lerde
kuantum i#lemlemenin olamayaca'&n& ne srer ve bunu beyin ortam&nda e#durumdan
&kma zaman&n& 10
-13
saniye olarak hesaplamas&na dayand&r&r.
Normal #artlarda, sinir hcrelerinin i k&s&mlar& istirahat negatifli'i gsterirler.
Potansiyel fark& akson zar&nda yakla#&k -0,07 volttur (U
0
). E'er voltaj daha da negatif ise,
voltaja ba'l& sodyum kanallar&, akson zar&nda a&l&r ve sodyum ieri girer. Bu giri# bir
elektrik ak&ma dn#r (elektrotonik) ve akson boyunca ortalama 100 m/san h&z&nda
ilerler. Potansiyel fark& +0,03 volta &kar (U
1
). Yakla#&k 1 msan sonra sodyum kanallar&
kapan&r ve potasyum kanallar& a&l&r. Tekrar istirahat potansiyeline geri dnlr (U
0
). Enerji
kayna'& olarak ATPyi kullanan iyon pompalar&, tekrar i-d&# sodyum ve potasyum dengesini
sa'layarak, sinir hcrelerinin tekrar ate#leme durumuna haz&r hale gelmesi sa'lan&r.

22
Anderson SA, Volk DW, Lewis DA. Increased density of microtubule associated protein 2-immunoreactive neurons in the
prefrontal white matter of schizophrenic subjects. Schizophrenia Res 1996,19:111-119.
23 Tegmark, M. The importance of quantum decoherence in brain processes. Phys Rev E 2000;61: 4194
24
Nedelec FJ, Surrey T, Maggs AC ve ark. Self-organization of microtubules and motors. Nature 1997;389:305-308.
OrchOR
Dr. Sultan Tarlac www.KuantumBeyin.com
Ki!isel kullanm iindir, serbeste da$tlabilir....

15

Bir akson zar&n&n kk bir paras&n& dikkate alacak olursak; zar kal&nl&'&n& h,
geni#li'ini L, ap&n& d, miyelinsiz &plak yzey alan&n& f, iyon ykn q (elektron ykne
e#de'erdir: qe=q), iyon yklerinin zar iinde ve d&#&nda birikimini de G ile gsterelim.
Gauss kanununa gre G=e
0
/Edir. Bunlardan yararlan&larak toplam aktif yzey alan&
A=p.d.L.f olarak yaz&labilir. Sodyum iyonlar&n&n ate#leme esnas&nda toplam yer de'i#tirimi
ise
0 0 1
( ) dLf U U
AG
N
q qh
p e -
= = ile gsterilebilir.

Tipik bir merkezi sinir sistemi sinir hcresi ana uzant&s& olan aksonu gz nne
alacak olursak, yap&sal olarak yukar&da belirtilen zellikleri;
h=8 mm f=10
-3

d=10 m U
0
=-0,07 V
L=10 cm U
1
=+0,03 V civar&ndad&r.
Bu de'erlerle N10
6
iyon olarak hesaplan&r. Bu #u anlama gelir, tek sinir
hcresinde, istirahat ve ate#leme durumunda 1 milyon iyon (10
6
) akson zar& iinde ya da
d&# k&sm&nda uzaysal st ste binme durumundad&r ve ayr&m& 10 nm kadar olan zar kal&nl&'&
yapar. Bu st ste binmeler evre ile etkile#imle e#durumdan &karlar. yonlar&n
e#durumdan &kmas& iin #unlar& gz nne almak gerekir: di'er iyonlarla, su moleklleri
ile olan arp&#malar, ok uzak iyonlarla olan Coulomb yk etkile#imleri.
Tegmark&n hesaplar&na gre, de Broglie dalga geni#li'i tek bir sodyum iyonunu iin
(p) ktlesinin 23 kat&, bir su molekl iin ktlesinin 18 kat& geni#li'indedir. Hesaplanan bu
dalgaboyu zar kal&nl&'&ndan daha kktr. st ste binmeler iyon-iyon etkile#imlerinden
dolay& yakla#&k 10
-20
sande y&k&l&r ve e#durumdan &k&l&r. yon-su etkile#imi iin bu de'er
yine ayn&yken, uzak iyonlardaki yklere ba'l& etkile#imlerle ise yakla#&k 10
-19
sande st
ste binmeler y&k&l&r. En yak&n iyon ile MTdeki tblin dimerleri aras&nda yakla#&k 26
OrchOR
Dr. Sultan Tarlac www.KuantumBeyin.com
Ki!isel kullanm iindir, serbeste da$tlabilir....

16
nmden daha az bir mesafe vard&r. Oysa kendi ap& 24 nmdir. MTi evreleyen s&v&da,
iyonlar aras& bo#luk yakla#&k 2 nmdir. En yak&n iyonla yaln&z ba#&na e#durumdan &kma
zaman& 10
-13
sandir. Bu hesaplama iin:
3
0
2
4
e
a mkT
Nq s
pe
t @

denklemini kullan&r. Burada - e#durumdan &kma (dekoherans) zaman&,
0
e dielektrik
geirgenlik (1 ile 100 aras&nda), a MT kuantum durumundan en yak&n e#durumdan &kan
iyona olan mesafe, m e#durumdan &kan iyonun ktlesi, k Boltzmann sabiti, q elektron
yk, N st ste binen tblinlerin elementer ykleri, s ayr&#ma yani st ste binme
durumunda ayr&#ma iin gereken pozisyon, T beyin &s&s&d&r (37 santigrat derece).

Bu hesaplara gre, kar#&la#t&rma yap&labilir.
Nesne evre Dekoherans zaman#

Sinir hcresi arpan iyon 10
-20
san
Sinir hcresi arpan su 10
-20
san
Sinir hcresi Kom#u iyon 10
-19
san
Mikrotbl Uzak iyon 10
-13
san

Sonuta, Tegmarka gre, insan znesi evre ile s&k& bir ili#ki iindedir. zne iin,
znenin evresinin (H

) etkisi, zneden (H

) daha h&zl&d&r. Dolay&s& ile teorik olan st ste


binmeleri hibir zaman gremeyiz ya da alg&layamay&z. nk, duyusal girdilerin duyusal
sinirler boyunca beyne ula#mas& daha uzun zaman al&r. Dolay&s& ile, zne olarak beyin bir
kuantum sistemi de'ildir. Ancak, basit bir klasik sistem olarak da ele al&namaz.
Stephen Hawking, biyoloji yasalar&n&n kimya yasalar&na ve kimya yasalar&n&n da
fizi'in yasalar&na indirgenebilece'ine inan&r ve DNAn&n ke#fedilmesini buna rnek verir.
Ancak, kuramsal fizikilerin bilinten sz etmesinden rahats&zl&k duydu'unu belirtir. Beynin
i#leyi#ini a&klamak iin Schrdingerin kedisi ya da kuantum ktle ekimine gerek
olmad&'&n& ne srer. Nesnel indirgenme, mikrotbllerdeki e#durum ve Gdel teoreminin
bilin ve fark&ndal&'& anlamada kullan&lmas&na kar#& &kar. Dalga fonksiyonunun nesnel
indirgenmesine kar#& &karak, fizi'in bilin teorisi hakk&nda anlatacak ok #eyi oldu'unu
reddeder. Gzlemlerimizde, diri+l ve diri-l de'il de, sadece diri ya da l eksenlerini
seen nedir? diye sorar ve belirsizli'in, zde'erlerin (eigenvalue) tam e#it oldu'unda
ortaya &kt&'&n&, asla ikisinin do'rusal birle#tirimi olarak grlemeyece'ini ve bunun
kuantum mekani'in bir sonucu oldu'unu ne srer. Fizik kuramlar&n&n, bizim in#a etti'imiz
matematik modellerden ibaret oldu'unu, gereklikle ili#kisini araman&n anlams&zl&'&na
inan&r.
25
Penroseun nesnel indirgemesini #iddetle ele#tirir. Dalga fonksiyonunun nesnel
indirgenmesinin, e#durumdan &kman&n bir e#idi oldu'unu ve nesnel indirgenmenin ne
zaman olaca'&n& ortaya koyan ayr&nt&l& bir hesaplama ortaya koyamad&'&m&z& ne srer.
Nesnel indirgemenin varsa bile, ok zay&f bir etki oldu'unu ve bu nedenle ortamla
etkile#ece'inden, bunu ay&rt etmenin imkans&zl&'&ndan bahseder. Beyin evresinden
yeterince yal&t&lm&# olmad&'&ndan, mikrotbller ierisinde bir kuantum e#durumu olmas&n&n
mmkn olmad&'&na dikkat eker.

25
Penrose R. Byk, kk ve insan zihni. Sarmal Yaynevi. 1998;197
OrchOR
Dr. Sultan Tarlac www.KuantumBeyin.com
Ki!isel kullanm iindir, serbeste da$tlabilir....

17
Mikrotbllerin ve Penroseun nesnel indirgenmesinin canl& davran&#& iin gerekli
olmad&'&na rnekler oktur. E. coli bakterisi tek hcrelidir ve sinir sistemi yoktur. De'i#ik
davran&#lar sergiler ve bu davran&#lar& kimyasal temellidir. Dolay&s& ile, bilinen kimyasal
reaksiyonlarla bilginin nas&l i#lenece'i, kuantum mekani'ine ba#vurmadan da a&klanabilir.
26

Stephan Hawking, bilincin llebilen nitelikleri olmad&'&n&, dolay&s& ile llebilen
zek ile konu#man&n daha do'ru olaca'&n&, zekan&n da bilgisayarlarda taklit edilebilece'ini,
ancak henz zaman&n&n gelmedi'ini belirtir. Btn bunlara Penroseun yan&t&; Baz#
insanlar#n iine gelmiyor diye, do$ru oldu$una inand#$#m bir kan#tlamadan vazgeemem.
[...benim teorim] btn yan#tlar# vermese de, bilincin alt#nda ne tr bir fizik yatt#$#na
dair nemli bir ipucu sunar. [...] Mikrotbller grnd$nden ok daha fazlas#na
sahiptirler. Baz#lar#nca bu teori, di$er modellerden ok daha ayr#nt#l#d#r ve deneylerle
s#nanabilir #eklindedir.
Abner Shimony ise Roger Penroseun zihinsel etkinli'in bilimsel yolla
incelenebilece'i fikrine kat&l&r ancak yanl&# tepeye t&rmanmaya al&#m&# bir da'c&
oldu'unu ne srer. Penrose da yan&t olarak; Henz do$ru zirveye ynelik esasl# bir
giriimde bulunmad#$#n# kabul eder. Ama, birine t#rman#rsak ve onu aabilirsek, gerek
zirveye giden yolu daha iyi grebilmemiz mmkn olacakt#r der. Penrosea gre, zihinsel
etkinlikte hibir bilgisayar&n ula#amayaca'& bir taraf vard&r ve algoritmik de'ildir, yani
bilgisayarlar&n al&#ma sisteminin d&#&ndad&r. Zihinsel kavramlar&n a&k olarak fiziksel
kavramlara indirgenmesi mmkn de'ildir. *ayet zihin-bilin, fizik bedenin d&#&nda kalan
bir #ey ise, ona ait bunca zelli'in ne diye fiziksel bir beyne ait zelliklerle bu derece yak&n
bir birliktelik sa'lad&'&n& anlaman&n g oldu'unu ne srer.
Victor Stengere gre, Roger Penroseun ne srd' bir yeni fizik ihtiyac&n&n neden
kuantum ktle ekimi oldu'u belirsizdir. stelik, kuantum ktle ekimi 10
-33
cmde etkili
bir gtr. Penroseun teorisini zerine yerle#tirdi'i mikrotbller makroskobik nesnelerdir.
Penrose matematik yakla#&m a&s&ndan bir Platoncudur. Yani, matematiksel gerekler
grnenin nndeki gerekliklerdir. Asl& ba#ka bir yerlerdedir. Bunu Penrose Mistisizmi
olarak adland&r&r.
Henry Stapp, kuantum mekani'indeki kme/indirgenme teorilerinin hemen
hepsinin, "bilinsiz klasik fizik" etkisinden dolay&, temelde mekanik zellikler ierdi'ini
belirtir. Penrose bilinci algoritmik olmayan Gdelci yakla#&m #eklinde devreye sokar (1994).
Ancak, Hillary Putnam (1994) gibi birok uzman buna kar#& &km&#t&r. Olay&n ortaya &k&#&
(evet, hay&r) algoritmik olmas&na kar#&n, i#lemin kendisi algoritmik de'ildir!

Savunma
Biyolojik Yap#larda E'durum
Beyin "&slak, s&cak ve grltl" bir ortam oldu'undan, kuantum teorilerinin beyinde
i#leyemeyece'i ne srlr. Beyin s&cakt&r. Oda &s&s&nda 37 santigrat derece. Sibirya
k&#lar&nda biraz daha so'uk olabilir.
27
OrchOR modelinde, biyokimyasal enerji ve &s&n&n
tblin dimerleri ile evredeki suya da'&t&ld&'& kabul edilir. Bu nedenle, al&#mas& s&ras&nda
&s& reten teknolojik kuantum cihazlar& aksine &s&y& da'&t&r.

26
Spier E ve Thomas A. Reply to Hameroff. Trends in Cognitive Neurosciences 1998;2:127.
27 Seife C. Cold numbers unmake the quantummind. Science 2000;287:791
OrchOR
Dr. Sultan Tarlac www.KuantumBeyin.com
Ki!isel kullanm iindir, serbeste da$tlabilir....

18

$ekil. MT evresindeki su
molekllerinin dzenleni#i, evresel
etkilerden yal&t&m sa'layarak
kuantum e#durumun devaml&l&'&n&
sa'layabilir. Bunun yan&nda, MTlerin
ba#l& ba#&na ii bo# tpk #eklinde
olmas& (nanotpler gibi) da
e#durumdan &kmay& engelleyebilir.
MT evresini yakla#&k 7-8
kal&nl&'&nda su ve iyonlar tabaka
olarak sarar. Benzer bir sarma ite
de olabilir. Bu sarma iin
tblinlerdeki e#le#memi#
elektronlar nemlidir. evre ile
etkile#imde elektrostatik etkile#im
enerjisi termal (s&cakl&k)
enerjisinden daha bask&nd&r.
evredeki &s&dan korunan MT iinde,
LASER &#&'& gibi foton dalgas&
hareketine imkn verebilir
(superradiance).
28


Islakl&'a gelince, beyin ve tm vcut asl&nda &slakt&r. Ancak, hcre iinde bulunan su
normal &rmak suyundan farkl&d&r. Su, sadece bir dolgu maddesi de'il, hcrenin bir
paras&d&r. Beynimizin %60'i sudur. Fakat hcre ii ve hcre d&#&ndaki bu suyun s&v& hal
(solsyon, sol) ve kat& hal (jel) aras&nda gei#ler yapt&'&, OrchOR modelinde kabul edilir. Jel
halindeki kat& su, hcresel iskelet proteini olan aktini polimerize eder. Aktin jelinin zelli'i,
aktin apraz ba'lar& ile ili#kilidir. Dn#ml jel olu#umu h&zl&d&r, rne'in saniyede 40 kez
sol-jel dn#m olu#abilir (40 Hz).
29

Sinir hcreleri aras&ndaki s&k& ba'lant& blgeleri (gap junction) ya da di'er ad&yla
elektriksel sinapslar 4 nm geni#li'indedir ve geen ak&m elektriksel oldu'undan, birbirlerine
ba'lanan sinir hcreleri dev bir akson (ana sinir uzant&s&) gibi davran&rlar (hipernron).
30
Bu
s&k& ba'lant&lar, kimyasal ba'lant&lara gre daha ilkel kabul edilirler. Ancak, eri#kin
insanlarda da aktif al&#an s&k& ba'lant& blgeleri vard&r. Son y&llarda 40 Hz e#durumlu
titre#imin, beyin kabu'undaki ara sinir hcreleri (internron) ili#kisi ile ortaya &kabilece'i
ve bilincin nedeni olabilece'i ne srlm#tr. Bunun yan&nda, sinir hcrelerinde, aktin jel
olu#umunun sinir ileticisi sal&n&m& ile ili#kili oldu'u gsterilmi#tir.
31

Hcre iindeki sol/s&v& haldeki su ise, gerek anlamda s&v& de'ildir. Su, bir arka plan
maddesi olmaktan ziyade aktif bir hcre ii elemand&r. Su hcresel iskelet evresinde,
kendi kimyasal zellikleri nedeni ile adeta bir tabaka yapar ve iskeletin paras& gibi
davran&r. Kuantum alan teorisyenleri de, hcre ii suyun "kendili$inden simetri k#r#lmas#"na
neden olarak bozon ve fotonlar&n olu#umunu sa'lad&klar&n& ne srlr.
32
Bu konu ayr&nt&s&

28 Mershin A ve ark. QuantumBrain arXiv:quant-ph/0007088v1, 24 Jul 2000.
29 Wachsstock DH, Schwarz WH & Pollard TD. Cross-linker dynamics determine the mechanical properties of actin gels.
Biophys J 1994;66:801-809.
30 Kandel ER, Siegelbaum SA, Schwartz JH. Synaptic transmission. Principles of Neural Acience. 2000, s:121-134.
31 Muallem S, Kwiatkowska K, Xu X & Yin HL. Actin filament disassembly is a sufficient final trigger for exocytosis in
nonexcitable cells. J Cell Biol 1995;128: 589-598.
32Jibu M, Hagan S, Hameroff SR, Pribram KM & Yasue K. Quantumoptical coherence in cytoskeletal microtubules:
OrchOR
Dr. Sultan Tarlac www.KuantumBeyin.com
Ki!isel kullanm iindir, serbeste da$tlabilir....

19
ile bir sonraki konuda ele al&nacakt&r.
Kuantum hata dzeltme (quantum error correction), e#durumu koruman&n ve
devam ettirmenin bir yoludur. MT'lerde protofilamentlerin olu#turdu'u sarmal bir yap&
vard&r ve dzenleni#i Fibonacci dizisi tarz&ndad&r (3, 5, 8, 13, 21 gibi). Bu yap& dolay&s& ile
MT'ler yerel e#durumdan &kmaya direnlidirler. Penrose'a gre, Fibonacci dizisi rnts,
hata dzeltmesi iin en ideal yap&y& sa'lar.
33
Bu yap& sayesinde, alfa ve beta yap&s&ndaki
tblin kubitleri (0, 1 ve her ikisi) e#durumu devam ettirebilirler. Bunun yan&nda
protofilament ve tblinlerin zel geometrik dzenlenmesinin do'urdu'u, K-kodu (13, 2
6
,
5) denen bir zellik ile kuantum hata dzeltmeyi k&smen sa'layaca'& ne srlmektedir.
34

Tegmarka gre, zellikle uzun mesafeli elektromanyetik iyonik etkiler e#durumu
bozar. Hameroff bu ele#tiriye kar#& &karak, Tegmark'&n hesaplamalar&ndaki s'nin
(Mikrotbller boyunca hareket eden solitonlar) klasik anlamda ele al&nd&'&n&, oysa OrchOR
modelinde s'nin ayr&#mas& her tblin iinde atomik seviyede oldu'unu belirtir. Bu nedenle
s femtometredir (Tegmark'ta 24 nm ya da 10
-18
metre). Ek olarak, Hameroff'a gre Tegmark
bir yanl&#l&k daha yapar: mikrotblleri dipollerden (iki kutuplu) ziyade, ykl izgiler
olarak ele al&r. Yine Tegmark'&n denklemindeki a>3, yani kuantum durumundan en yak&n
e#durumdan &kan iyon aras& mesafesini (e#durumdan &kma serbest blgesi) 24 nm al&r,
oysa OrchOR'da bu de'er mikrotbl yzeyinden 12 nm uzaktad&r. Bu hesaplama
e#durumdan &kma zaman&n&n sonucu zerinde ciddi etki eder. MT'lerde e#durumdan
&kman&n engellenmesi, silindir yap&lar& iinde olu#turduklar& boyutla da sa'lan&r.
Dolay&s& ile MT'ler bir avantaj ierirler.
35


Sonu
Mikrotbllerin kuantum bilgi i#lemenin yeri olabilece'i ve bilincin kayna'&n&
olu#turabilece'i kuantum fizikileri aras&nda uzun uzad&ya de'i#ik ynlerden tart&#&lmaya
devam etmektedir. Penrose ve Hameroff bu teorileri ile bilinci ve beyni kuantum
mekani'ine bir ad&m daha yakla#t&rmay& ba#latm&#lard&r. Temel yakla#&m&, yerekiminin
(ktle ekimi) dalga fonksiyonunu ktrmesi ya da indirgemesidir. Di'er bir anlamda,
kuantum lme sorununun anahtar&n& yerekimi elinde tutar. Y&llarca yer ekiminin beyin
i#levleri ile ili#kisiz oldu'u d#nld. nk beyin, yerekiminden 10
38
kadar daha kuvvetli
bir elektrik gc ile al&#&yordu. Ama, bu ekim uzakl&'&n karesi ile ili#kili oldu'undan ba#ka
sorular& da akla getirdi (bak&n&z, spin arac#l# bilin teorisi). Di'er yandan bu teori, di'er
kuantum fizikilerinin dikkatlerini tekrar sinir sistemi zerine ekmeyi ba#arm&#t&r. Zaman
ierisinde teorinin gerekli'ini ya da yalanlamas&n& grece'iz. Ama grnen o ki, beyne
bak&#&m&z& (daha ok da kuantum fizikilerinin bak&#&n&, sinirbilimcilerin vurdumduymazl&'&
aynen devam ediyor nk) bu teori ciddi #ekilde de'i#tirmi#tir.


implications for brain function. BioSystems 1995;32: 195-209.
33 Samsonovich A, Scott A ve Hameroff S. Acousto-conformational transitions in cytoskeletal microtubules: implications for
intracellular information processing. Nanobiology 1992;1: 457-468.
34 Mershin A ve ark. QuantumBrain. arXiv:quant-ph/0007088v1, 24 Jul 2000.
35 Hameroff S. Consciousness, the brain, and spacetime geometry. Annals of The New York Academy of Sciences 2001;929:74-
1004.
QFT
Dr. Sultan Tarlac www.KuantumBeyin.com
Ki!isel kullanm iindir... Serbeste da$tlabilir...
1


Beyinde Kuantum Alan Teorisi

Kuantum alan teorisinin (quantum field theory, QFT) beynin ileyiinde devreye
girebilece#i Hiroomi Umezawan&n 1967-1979 y&llar& aras&ndaki makalesinde ne
srlm ve gnmzde de#iik a&l&mlar& yap&lm&t&r. 1960-70 y&llar& aras&nda birok
sinirbilimci, geleneksel olan sinir hcresi doktrinini destekliyordu. Buna gre, beyin
al&mas&nda esas birim sinir hcreleriydi. Umezawan&n bak&& geleneksel olan bu
bak&tan bir hayli farkl&yd& ve beynin al&mas&na disiplinler aras& ortak bir yorum
katm&t&. Umezawan&n fikirlerine gre beynimizde QFT ile iliki olan iki nemli ilev
vard&r: bellek ve bilin. 'lk makaleyi Luigi Ricciardi ile yazd& (1967).
1
'kinci (1978) ve
nc (1979) makale Iain Stuart ve Yasushi Takahashi ile birlikte yay&mland&.
2
Stuart
daha ok kuantum teorisindeki lme probleminin bilinle ilikisi zerinde durdu.
Ard&ndan Mari Jibu, Kunio Yasuenin (1995) ve sonra bu teorinin holografik beyin modeli
ile ba#lant&l& olabilece#ini anlayan Karl Pribram&n (1996) da katk&lar& oldu. Daha yak&n
dnemde (2000) Giusepe Vitiello dissipatif beyin kavram&n& teoriye ekledi.
3

Byk bir sistem ok say&da alt birimden oluur ve makroevrensel sistemin
davran&&, onu oluturan alt birimlerin davran&&ndan tamamen farkl& olur. Bu, alt
birimlerin dzenlenmesinin ve kolektif al&mas&n&n bir sonucudur. Umezawa, beyni alt
birimlerden oluan bir sistem olarak ele ald&. Bu sistemdeki yarat&l& (creation) ve yok
edili (annihilation) dinamikleri ile kolektif davran& oluur. Bu sistemin rn olan
bilin ve belle#in yerel olmamas&n& (non-locality) QFT alt&nda inceler. Bilin ve bellek
olay&n& tek bir sinir hcresinin d&&na kadar uzat&r. Buradan btn beyin hcrelerini de
kapsayacak ekilde geniletir. Bellek ilikisine girmeden nce, temel konulardan
bahsetmek, daha sonraki ne srmelerin anla&lmas&n& kolaylat&racakt&r.

Dendritik Alar
Umezawan&n QFTsinde sinir hcresi a#lar&na ek olarak, dendritik a#lar nemli yer
tutar. Dendritik a#lar mikroskobik bir yap&d&r ve birok sinir hcresinin dendritik
uzant&lar&n&n bir di#eri ile ba#lant& kurmas& (aksonlarla veya aksonsuz) durumudur.
Dendritik a#lar sinir hcreleri ve glia hcreleri ile sar&l&rlar. Uzun dendritleri
aksonlardan ay&rmak, hem ilev hem de grnm olarak bazen gtr. Dendritlerin u
k&s&mlar&nda, ancak elektron mikroskobunda grlen dikensi &k&nt&lar (spine) bulunur.
Kimyasal sinapslar&n biro#u bu dikensi &k&nt&lar zerindedir. Bu kimyasal sinapslara ek
olarak elektriksel sinapslar da dendritler zerinde bulunur. Bu ba#lant& blgeleri
sinirileticisi, iyon ve elektrik ak&m&na duyarl&d&r. Dendritik a#lar sinir a#lar& ile d&ar&dan
gelen duyusal girdilerden etkilenir.
Dendritik a#lar, sinir a#lar&na gre daha incelikli yap&lard&r. Sinir a#lar&nda her
sinir hcresi bir anahtar gibi davran&rken (0, 1), dendritik a#larda her dikensi &k&nt& bir
anahtar gibi davran&r. Sinir hcrelerinde binlerce dikensi &k&nt& oldu#u
dnld#nde, dendritik a#lar&n stnl# tart&&lmaz. Ancak, sibernetik bak&
a&s&ndan her iki a# tipi aras&nda ciddi bir farkl&l&k yoktur. Sadece, daha ok ba#lant& ve
anahtarla sinir hcreleri birbirlerine daha yo#un ba#lan&rlar.
Canl& madde gibi beynimiz de biyomolekllerden oluur. Molekller genelde
birok hidrojen, oksijen, karbon, azot, slfr, fosfor, demir atomundan oluur. Bu
biyomolekllerin pozitif ykl kutuplar&, dendritik zar&n i yzeyi zerine dizilirler.
Negatif ykl iyonlarla etkileime girerler. Negatif ykler d& yzeydedir ve pozitif
iyonlarla etkileirler. 'ki blgedeki pozitif ve negatif ykl birimler, dendritik zarda
elektromanyetik yolla etkileirler. Bu etkileimin ortaya &kt&#& blgeler Debye
tabakalar&, biyoplazma tabakalar& olarak adland&r&l&r. Hcre zar&ndaki i-d& yk
farkl&l&#& (transmembran potansiyeli) zardaki biyomolekllerin yap&s&n& etkiler, onlar&n

1
Riccicardi LM and Umezawa H. Brain and physics of many body problems. Kybernetik 1967;4:44-48.
2
Stuart CIJM, Takahashi Y and Umezawa H. On the stability and non-local properties of memory. Journal of Theoretical
Biology 1978;71:605-618.
3
Vitiello G. Quantum Dissipation and Information: A Route to Consciousness Modeling.
NeuroQuantology 2003;1:266-279
QFT
Dr. Sultan Tarlac www.KuantumBeyin.com
Ki!isel kullanm iindir... Serbeste da$tlabilir...
2
yklerini de#itirir ve zar evresi blgede elektrik ak&m& meydana getirir. Tm dendritik
a# evresinde bir elektromanyetik alan oluturur.

Sitoplazma ve Zar
Hayat iin vazgeilmez olan su zgn bir maddedir. Su, sinir hcreleri, destek hcreleri
(glia) ve di#er hcrelerin fosfolipidden oluan zar& ile evrilen yap&s&n&n iini doldurur.
Buna hcre sitoplazmas& denir. Sitoplazma suyun, proteinlerin ve di#er molekllerin bir
eit kar&&m&d&r. Elektron mikroskobu ile bak&ld&#&nda, sitoplazman&n ve hcrenin
s&n&r&n& oluturan zarda, uzun, ince ve iplikik (filament) eklinde zincir gibi sarmal
yap&lar bulundurur. Bunlar protein yap&s&ndad&r ve aktin proteinidir. Aktin iplikikleri
birbirlerine ba#l&d&r ve yo#un bir a# yap&s& olutururlar. Ayn& zamanda zardaki
proteinlere de ba#lan&rlar. Hcre zar&n&n uzaysal ekli, bu yo#un iplikik a#lar& ve
ba#lant&lar& olmazsa sa#lanamaz.


#ekil. Hcre zar& basit bir ya# ve
protein kar&&m& olmas&na kar&n,
i ve d& k&sm&nda yayg&n iplikik
a#lar& ierir. Bunlar hcre zar&n&
mekanik olarak sa#lamlat&r&r ve
ayn& zamanda ilevlerine de
kat&lan dinamik bir yap&d&r. '
k&s&mdaki bu yap&, hcre iskeleti
olarak adland&r&l&r. *ekilde farkl&
tipte kollajen a#lar&
grlmektedir. D&ta yer alan yap&
ise matris olarak adland&r&l&r.


Frhlichin Dzenli Titre&imleri

Herbert Frhlich taraf&ndan (1968), hidrofobik paketler ierisinde kuantum
dipol osilasyonlar& (dzenli titreimler) gsterilmitir.
4
Bu titreimlerin
frekans& 10
9
ile 10
11
(Giga) Hz aras&ndad&r. Frhlich bunlar& acousto-
conformational transitions veya edurumlu phonon olarak adland&r&r.
Frhlich uyar&mlar& MTler iindeki tblinlerde alfadan betaya ya da tersi
durumda elektron geiine neden olur. Her tblindeki iki monomer
hidrofobik paket iinde bir hareketli elektron payla&r. Bu elektron
alfabeta tblin aras&nda gei yapabilir. Bu durumda yap&sal de#iiklik
oluur. Her tblinin etraf&nda alt& komusu oldu#u dnlrse, net
elektrostatik kuvvet (f
net
)
6 2
3
1
4
net
i
i
e Yi
f
r pe
=
=



denklemi ile hesaplanabilir. Burada Y
i
ve r
i
tblinler aras& mesafe, e
elektron yk, epsilon ortalama protein geirgenli#idir. Dalgalar bir dimer
genili#indeki ad&m& 10
-9
(nano) ile 10
-11
(piko) saniyede al&rlar ve bu
yakla&k saniyede 8-800 metre h&za denk gelir. Bu h&z sinir iletimi olan
aksiyon potansiyelinin iletim h&z& ile uyumludur.
Frhlich, hcre zar&na yak&n (perimembranz) blgede aktin
iplikikleri boyunca yksek elektrik dipol momentli biyomolekller teorisini
ne srmtr. Bu elektrik dipol titreimler her iplikik boyunca, &s& kayb&
olmaks&z&n yay&l&r ve edurumlu bir yay&l&m gsterir. Yay&l&m t&pk&
speriletken ortamdaki gibidir. Her ipliki#in protein molekl zincirleri
boyunca hareket eden elektronlar, elektrik dipol titreimlerinin kayna#&d&r.
Bu edurumlu dalga Frhlich dalgas& olarak adland&r&l&r. Frhlichin

4 Frhlich H. Long-range coherence and energy storage in biological systems. Int J Quantum Chem 1968;2:641-649.
QFT
Dr. Sultan Tarlac www.KuantumBeyin.com
Ki!isel kullanm iindir... Serbeste da$tlabilir...
3
hesaplamalar&na gre, saniyedeki titreim s&kl&#& 10
11
ile 10
12
Hz aras&ndad&r
ve bu de#erlere Frhlich frekans& denir.
5
Frhlich dalgalar&,
elektromanyetik alanda foton oluu ve yok edilmesi ile oluan enerji
de#iimi ile yay&l&rlar. Frhlich dalgalar&n&n kan&tlar& mikrodalga ve
k&z&ltesi foton spektroskopi ile tespit edilmitir.
6

Frhlich dalgalar&, kalsiyum iyonlar& taraf&ndan kontrol edilen zel
zar protein yerlerinde ATP molekllerindeki ykler veya enerji ile meydana
gelir. Bu elektrik dipol titreimleri; elektrik ve iyon ykne hassas, zar
zerindeki kanallarla ilikili iplikilere etki eder. Frhlich dalgalar&ndan
etkilenen iyon kanallar&, iyonik yay&lma ve giriim ile mikroskobik fiziksel
ilemleri ve makroskobik sinir iletilerini etkiler. Sonuta, Frhlich
dalgalar&n&n bir arada etkisi ile sinir hcresinin makroskobik dinamik yap&s&
etkilenir ve hcre zar&nda elektrik potansiyeli fark& do#ar.
Hcre zar&, sandvi eklinde iki katl& ya# tabakas&ndan oluur.
Makroskobik speriletken ile molekler titreim alanlar&n& ay&r&r. Bu
speriletken blge ve ay&r&c& ya# tabakas&, teknolojik cihazlardaki
diyotlarda Josephson kava#& olarak adland&r&l&r. Biyolojik yap&daki bu
kavaklar, biyokavak olarak adland&r&l&r.

Sper/stniletkenlik
ok dk s&cakl&klarda elektronlar iftler oluturmak zere birleirler. Bilindi#i gibi
kat& cisimler iinden elektrik (elektron) ak&m& geirildi#inde &s&n&rlar. Bu elektronlar&n
geti#i maddedeki iyonlara arpmas&ndan yani direnten dolay&d&r. Ocaklar ve ekmek
k&zartma makineleri artm& diren rnekleridir. S&cakl&k dt#nde elektronun
nndeki diren azal&r. Kritik bir s&cakl&k alt&nda diren yok olur ve cisim
speriletken/stniletken olur. Elektrik ak&m&, speriletkende srtnmeden ak&p gider.
Speriletkenlerin bir zelli#i de manyetize edilmemeleridir. 'ine at&ld&klar& manyetik
alandan ba#&ms&z davran&rlar. Elektromanyetik alana ba#lanan fotonlar&n speriletkene
s&zmas& s&ras&nda ktle kazand&klar& ne srlr. Bu ktle, fotonlara elektron
iftlerine ba#lanan skaler alan taraf&ndan verilir. Normalde elektromanyetik alanda
foton oluturmak sorun yaratmaz. nk ktlesi yoktur. dn al&nan enerji ile
yap&labilir. Ancak dn al&nan enerji ne kadar ok ise, o kadar k&sa srede, yok olu ile
geri iade edilmelidir. Foton iin bor enerji miktar& dk oldu#undan, uzun sre var
olabilir.

Solitonlar
Hcresel iskeletteki, protein molekllerinin ipliksi yap&s& boyunca ortaya &kan
speriletken tarz&ndaki elektrik ak&m&, zel soliter bir dalgad&r. Bu dalga soliton olarak
adland&r&l&r. Cans&z maddelerde iki tipi ortaya konulmutur. Kristallerde fononlar ve
ferromanyetikte magnonlar deneysel olarak ortaya konulmutur. Solitonlar alttaki
zemin zerinden do#rusal olmayan etkilerden do#ar. Di#er solitonlar ile etkileebilirler
ve ok uzak mesafelere enerjilerini kaybetmeden yay&labilirler. 1979 y&l&nda, Davydov
taraf&ndan tek boyutlu protein moleklleri boyunca edurumlu dipolar soliter dalgan&n
ilerleyebilece#i gsterilmitir.
7
QFTde edurumlu soliter dalgalar, enerjisini
kaybetmeden ta&r ve Davydov soliton veya dipolar soliton olarak adland&r&l&r.
Canl&larda, dipolar soliton her protein ipliki#inde (filament) oluabilir.

H
2
O: Sadece Su mu?
Su evrensel bir zcdr ve mineralleri, organik maddeleri (aminoasitleri) zer.
Suyun canl& hcrelerde nemi, tam olarak anla&lamam& ya da yeterince
nemsenmemitir. Stuart, Takahashi ve Umezawa beyinde ileyen QFTsine gre su
bilin ve bellek oluumunda ok esasl& bir arat&r.
Bilim tarihinde, canl& hcre iinde suyun varl&#&n&n unutuldu#u en ilgin rnek,
DNAn&n yap&s&n& modellenme al&mas&d&r. ift sarmal yap&daki DNAn&n nas&l bir arada
tutuldu#u nemli sorun oluturmu ve bunun hidrojen ba#lar& ile olabilece#i ne

5 Frhlich, H. (1968). Long range coherence and energy storage in biological systems. International Journal of Quantum
Chemistry 2, 641-649.
6 Webb SJ. Laser Raman spectroscopy of living cells. Physics Reports 1980;60:201-224.
7
Davydov AS. Solitons in molecular systems. Physica Scripta 1979;20:387-394
QFT
Dr. Sultan Tarlac www.KuantumBeyin.com
Ki!isel kullanm iindir... Serbeste da$tlabilir...
4
srlmtr. Ama bu ispatlanamam&t&. Trk fiziki Oktay Sinano#lu, DNA yap&s&n&
kefeden Crick ve Kochun nemli bir hata yaparak, DNAy& hcre iinde adeta susuz ve
bo bir ortamda b&rakt&klar&n& fark etti. Suyu hi dikkate almam&lard&. Sinano#luna
gre evredeki su DNAy& kararl& halde tutuyordu
8
ve bu suyun yzey geriliminden
kaynaklan&yordu. Bu konuda hakl&yd&. 'lgin olan, her zaman yap&ld&#& gibi SUyun
ilevinin unutulmas&yd&.
Su donarken genleir. Suyun bu zellikleri molekler yap&s&ndan kaynaklan&r. Su
iki hidrojen (H
2
) ve bir oksijenden (O) oluur. 2H ve O bir araya geldi#inde, geometrik
yap& a&sald&r ve sabit bir dipol momentinin varl&#&na yol aan, yk dengesizli#i
sergiler. Su moleklnn birok serbestlik derecesi (durumu belirleyen de#iken say&s&)
vard&r: serbest olarak bolukta hareket edebilir, kendi ekseni etraf&nda dnebilir,
molekler titreim yapar. Su moleklnn nemli bir zelli#i, simetri ekseni boyunca
kendi evresinde dnebilmesidir. Bu dnme bir bak&ma sabit elektrik dipol momenti ile
kuantum mekanik spin gibidir. Bundan dolay& daha yksek elektrik dipol momentli biyo
molekllerin titreimsel (vibrasyonel) alanlar& ile etkileime girer ve ortaklaa davran&a
kat&l&r.
Su molekllerinin de, t&pk& atomlar gibi farkl& durumlarda ortaya &kan enerjileri
vard&r: Titreim (vibrasyonel), dnme (rotasyonel) ve uyar&lma eklinde enerji. Btn
bu enerjiler kesikli ya da kuantumludur. Molekllerin titreimleri genelde harmonik bir
hareket gibidir. Harmonik harekete benzetme, bir yay&n ucuna ba#lanm& a#&r bir topla
sark&t&lmas& gibi ayn& ekilde tekrarlanan bir sal&n&m&n temsilidir. Bu titreim hareketinin
kuantum say&s&n& v ile gsterecek olursak, harmonik titretiricinin enerji denkleminden
yararlan&larak, molekln titreim hareketi iin enerji:


1
( )
2
v
E v w = + h , v =0, 1, 2, 3 eklinde yaz&l&r.

Dnme hareketi iin, molekl iindeki atomlar birbirlerine kat& bir ubukla ba#l&
kabul edilir ve bu ikili sistem ktle merkezi etraf&nda ortak bir a&sal h&zla (w ) dner.
Ktle merkezine gre eylemsizlik momenti, I=m
1
r
1
2
+m
2
r
1
2
olup dnme enerjisi olmak
zere;


2 2
2
1 ( )
2 2 2
r
L I
E I
I I
w
w = = = olarak yaz&l&r.

Bylece bir su moleklnde elektronik uyar&m E
e
, titreimi E
v
ve dnme E
r

enerjilerinden sz edilebilir. Bir molekl herhangi bir etki alt&ndayken bu enerjilerin
biri, birka& ya da hepsi sz konusu olabilir. Molekldeki toplam enerji: E
toplam
=E
e
+E
v
+E
r

kadard&r. Genelde su ve di#er molekllerde E
e
>E
v
>E
r
ilikisi vard&r. S&f&r nokta enerjisi
(zero-point energy) denilen mutlak s&f&r s&cakl&k durumunda (T=0), molekln dnme
hareketi durdu#u halde (E
r
=0), titreim hareketi durmaz ve
0
1
,
2
T
E titreim w
=
= h geerli olur.


8
Sinanolu O. Trk Ayn#tayn$. %# Bankas$ yay. 2001
QFT
Dr. Sultan Tarlac www.KuantumBeyin.com
Ki!isel kullanm iindir... Serbeste da$tlabilir...
5


#ekil. Solda, ortak 2 elektron kullanan ve bu nedenle kovalent ba# olarak
adland&r&lan su moleklnn Bohr atom modeli. Sa#da, su moleklleri bir araya
geldi#inde hemen hidrojen ba#& ile ba#lan&rlar ve dev bir su molekl a#& yaparlar
(A). Uzun zincir yap&s&ndaki bir ya# molekl etraf&n& saran ve dzenlenmi su
moleklleri (C). Hidrofilik k&s&m (B).

#ekil. Su moleklnn hidrojenleri
ve oksijeni aras&ndaki dipol do#uran
a&sal ilikisi. H
2
O iin yukar& do#ru
vektrsel bir dipol olmas& molekler
yap&n&n bir zelli#idir. Ayn& dipol
zelli#i, CO
2
te birbirlerini toplamda
yok eden vektrler nedeni ile s&f&rd&r
(yukar&+aa#&). Oksijen ve hidrojen
atomunun bir araya gelmesi kovalent
ba# ile oldu#undan ortak elektronlar
kullan&rlar. Kovalent ba#&n sonucu
olarak, elektronlar&n bulunma yer
olas&l&klar&na gre molekl belli
blgelerde pozitif, belli blgelerde
negatif yk kazan&r. Bu dipol ya da
kutuplanmad&r.

S&v& veya kat& suda bir molekln hidrojen atomlar&, bir di#er molekln oksijen
atomu ile birleir. Birlemeye zellikle oksijen atomundaki serbest elektron iftleri
neden olur. Oluan hidrojen ba#& ortak de#erlilik ba#&d&r OH eklinde gsterilerek
ay&rt edilir. Hidrojen ba#& suyun ola#anst zelliklerinden o#unu a&klamaya
yeterlidir. Bu ba#, suya ek bir yap&ma gc kazand&r&r ve gizli buharlama &s&s&n&n
ykselmesine neden olur. Ayr&ca, hidrojen ba#& tek ynldr; bu ba# H-O-HO-H
2
ile
gsterilir. Kaba bir benzetme ile su, gezegenimizdeki en byk molekl olarak
dnlebilir. Sudaki tm oksijen ve hidrojen atomlar& birbirlerine hidrojen ba#lar& ile
ba#lan&rlar. Yan yana gelen iki su molekl mutlaka birbirlerine hidrojen ba#& atarlar!
Suyun molekler a#&rl&#& 18,01508 Daltondur ve bunun anlam& ayn& zamanda
suyun ktlesinin 18,01508 gram oldu#udur. 1 gram su N/18,01508,3,342810
22
molekl
ierir. N simgesi,

Avagadro say&s&d&r ve 6,02210
23
ede#erdir. Suyun isel manyetik
momenti olmad&#&ndan, su dimanyetiktir. Yani gl manyetik alanlardan zay&f
etkilenir. Oda &s&s&nda su (H
2
O) ve a#&r suyun (D
2
O)un 293 Kelvindeki kar&&m&nda,
komu protonlar aras&nda (deutoronlar) kuantum dola&kl&k olabildi#i gsterilmitir.
9


Van der Waals Kuvvetleri
Van der Waals kuvveti, molekller aras&ndaki elektrostatik ekim kuvvetidir. Bu kuvvet
de#iik ekillerde olabilir: elektron bulutu da#&l&m&na (London kuvvetleri), dnme
(Debye kuvvetleri) veya sabit a&l& kutuplanmalara (Keesom kuvvetleri) ba#l& olabilir.
Atom ekirde#in pozitif yk, ekirdek evresinde bir bulut oluturan
elektronlar&n negatif ykleri ile denkleti#inden, atomlar ve molekller elektriksel

9
Chatzidimitriou-Dreismann AC, Abdul Redah T ve ark. Anomalous Deep Inelastic Neutron Scattering from Liquid H2O-
D2O: Evidence of Nuclear Quantum Entanglement. Phys Rev Lett 1997;79:2839.
QFT
Dr. Sultan Tarlac www.KuantumBeyin.com
Ki!isel kullanm iindir... Serbeste da$tlabilir...
6
olarak ykszdrler. Pozitif ve negatif ykler ayn& yerde olmad&#&ndan molekller bir
elektrik dipol oluturabilirler. Su molekl gibi simetrik olmayan molekllerde, negatif
yklerin a#&rl&k merkezi ortalama olarak pozitif yklerin a#&rl&k merkezi ile ak&&r ve
kal&c& dipole izin vermez (rne#in, karbondioksit molekl, CO
2
). Bununla birlikte belirli
bir anda, elektronlar&n konumundaki dalgalanmalar nedeni ile yklerin a#&rl&k
merkezleri tam olarak ak&maz ve molekl evresindeki uzayda bir elektrik alan&
yaratan bir dipol (kutuplama + ve -) ortaya &kar.
'ki elektrik dipol birbirine birtak&m kuvvetler uygular (dipol-dipol etkileimi).
Kal&c& dipolleri olmayan iki atom ya da molekl aras&ndaki dipol etkileim kuvvetinin,
zaman iindeki ortalama de#erine van der Waals kuvveti ad& verilir. Van der Waals
kuvvetleri ekimsel kuvvetlerdir ve molekller aras& uzakl&k (r) ile ok abuk de#iirler
(1/r
7
oran& ile de#iim). Zay&f olmalar&na kar&n van der Waals kuvvetleri s&v&lar&n ve
suyun ak&kanl&#&n& (kohezyon) sa#lar. Suyun dipol momenti nispeten yksektir ve
oksijen atomunun byk oranda kutuplanabilmesi, suyun kolayca birleen bir madde
olmas&n& sa#lar.

Casimir Kuvveti
Burada k&saca Casimir kuvvetinden de bahsetmekte yarar vard&r. London-van der Waals
kuvveti, dielektrik ortamda Casimir etkisi ile ilikilidir. Casimir etkisi 1948 y&l&nda
ortaya konulmutur. Fiziki Hendrik Casimir, o dnemde ykl olmayan iki paralel
metal plakan&n birbirine ok yaklat&r&ld&klar&nda bir kuvvet uygulayabileceklerini ne
srd. Bu kuvvet ancak, aradaki mesafe ileri derecede kk oldu#unda (birka atomik
ap) llebilirdir. Bu etki Casimir etkisi olarak adland&r&l&r.
10
Bu etki 1997 y&l&nda
deneysel olarak llebilmitir.
Casimir etkisi, bolu#u dolduran vakum dalgalanmalar&, sanal parac&k-anti-
parac&k iftlerinden kaynaklan&r. Yokluktan parac&klar oluur ve tekrar yok olurlar. 'ki
plaka aras&ndaki bolukta, sanal parac&klar dalgaboylar&ndan dolay& s&n&rlan&r. Bu
nedenle, iki plak aras&nda a&k bir uzaydan daha dk enerji durumu sz konusu olur.
Yani iki plaka aras&nda, hibireyden daha az enerji vard&r! Vakum, s&f&r parac&k
iermesine kar&n, iindeki enerjisi s&f&r de#ildir. D&ar& at&lamayacak tortul bir enerjisi
vard&r. Oluan negatif bas&n ve enerji plakalar& birbirine eker. Aral&#&n daralt&lmas&,
sanal parac&klar&n dalgaboyunun daha ok s&n&rlanmas&na neden olur ve plakalar
aras&ndaki bas&n-enerjiyi artt&r&r. Aral&k geniletildi#inde, uzakl&#&n 4nc kuvveti ile
de etki azal&r. Kk nesnelerde ve birbirine ok yak&n durumlarda etkisi en st
dzeydedir. Molekller aras&ndaki etkileimlerde (geici dipolun neden oldu#u Van der
Waals kuvvetleri) ve di#er kk lekli etkileimlerde ciddi etkileri vard&r.
Casimir kuvveti ve enerjisi, plakalar aras&ndaki elektromanyetik alan&n s&f&r
noktas& enerjisinden (zero-point energy) hesaplanabilir. Alan ba&na Casimir kuvveti
F
c
/A, vakumda ideal plakalar aras&nda

2
4
240
c
F c
A d
p
=
h
denklemi ile hesaplan&r.

Burada; hPlanck sabiti (ya da Dirac sabiti olarak da adland&r&l&r), c &&k h&z&, d
iki plaka aras&ndaki uzakl&k, p pi say&s&d&r. Bu denklem Casimir kuvvetinin, birim alan
ba&na ok kk oldu#unu gsterir. Hesaplamalara gre kuvvet plakalar aras&nda
bulunan dalgalar&n toplam say&s&d&r. Aral&ktaki her dalga, kuantum harmonik titreimcisi
gibi davran&r ve temel durum enerji seviyesi / 2 w h ile ifade edilir ( : w titreim s&kl&#&n&
gsterir) ve toplam potansiyel enerjiye katk&da bulunur.

Kuantum Alan Teorisi (QFT)
Klasik fizikte eylemler uzay-zaman ierisinde olur ve eylemlerde fiziksel nesneler
vard&r. Bunlar alanlar ve parac&klard&r. Alanlar elektromanyetik alan ve ktleekimi
alan& olarak ikiye ayr&labilir. Elektrik ykl cisimler elektromanyetik dalgalar
olutururlar. Ktleli ve hareketli cisimler ktleekimi alan& olutururlar. Her ikisi de &&k
h&z&nda yay&l&r ve enerji ta&r. Kuantum mekani#inde ise parac&klar ayn& zamanda
enerji ve alanla ayn& eydir.

10
M. Bordag, U Mohideen, VM. Mostepanenko. New Developments in the Casimir Effect, quant-ph/0106045
QFT
Dr. Sultan Tarlac www.KuantumBeyin.com
Ki!isel kullanm iindir... Serbeste da$tlabilir...
7
Bir kuantum, temel bir enerjiyi belli bir alanda tutan ve bunu yak&ndakilere
aktaran birimdir. Bu enerji kuantumu elektromanyetik alan ve madde aras&nda
serbeste gei yapabilir, toplam enerji dengede kal&r.
11
QFTde, madde ok say&da
madde alan&n&n enerji kuantumundan oluur. rne#in; &&k hem parac&klara zg
terimlerle (foton) hem de vektrsel=izgisel bir alanla yani elektromanyetik alanla
tan&mlanabilir. Evrendeki her parac&k eidinin (foton, elektron, ntrino, kuarklar)
ba#land&#& bir alan vard&r. W, Zler ve gluonlar&n vektrsel alanlar& vard&r. Elektronlar,
ntrinolar ve kuarklar&n spin alanlar& vard&r. Bu alanlar belli bir uzaysal-noktasal
hacimle s&n&rlanmazlar ve uzay&n her yerini kaplarlar.

Dinamik Nedir?

Dinamik terimi kontroll de#iiklikler anlam&nda fizikte oka
kullan&lmaktad&r. Bunun yan&nda, kuvvetlerin hareketli nesneler zerinde
etkisi olarak da kullan&l&r. Bu a&dan bak&ld&#&nda her do#al olay dinamiktir.
Do#al dnyam&z genel olarak iki k&sma ayr&l&r: canl& ve cans&z. Cans&z
maddeyi esas olarak fizik inceler ve fizi#in klasik mekanik,
elektromanyetizma, termodinamik, s&v& dinamikleri konuyla ilgilenir.
Dinamik kavram& bu anlamda canl& ve cans&z nesnelere uygulanabilir. Ayn&
zamanda canl& olan beyin gibi bir yap&ya da uygulanabilir.

Kuantum mekani#i d&&nda (ya da kuantum mekani#ine bavurman&n
gerekmedi#i durumlarda) fiziksel bir sistemi, alanlar, parac&klar&n birleimi olarak ele
almak gerekir. Bu iki kavram, yani alan ve parac&k, srekli-sreksiz bir iftin kutuplar&
gibi bir birine kar&tt&r. rne#in; alan btn bir uzay& kapsarken, parac&k uzay&n
yaln&zca bir noktas&n& doldurur. Parac&k alandan farkl& olarak bir yrnge izler. Alanlar
taneciklerden do#ar, yay&l&rlar ve taneciklere etki ederler. Kuantum kuram&
alan/tanecik (ya da dalga/parac&k) ikilemini ortadan kald&r&r ve ikisinin yerine QFTni
koyar. Kuantum mekani#i ile QFT aras&nda belirgin farkl&l&klar vard&r.

Kuantum Mekanii ve Alan Teorisi Farklar(

1. Kuantum mekani#i sistemi sonlu, sabit parac&k dizilerinden oluur. Sabit
ve yerleiktirler. 'stenilen kesinlikte tm zellikleri llemez. Bu
belirsizli#in bir zorlamas&d&r. S&n&rs&z kesinlik imkns&zd&r. Her temsil
sistemin dinamiklerinin k&smi bir ifadesidir. Belirsizli#in bir sonucu Bose-
Einstein yo#unlamas&d&r. Bu durum uygun koullarda (dk &s&da) ortaya
&kar ve sistemi oluturan tm parac&klar ezamanl& ayn& kuantum
durumundad&rlar. Bireylerin tmnn davran&lar& ayn&d&r (coherent).
2. QFTde ise parac&klardan de#il alanlardan bahsedilir. Alanlar,
parac&klar gibi belli bir hacme yerleik de#ildirler ve sonsuz hacme
yay&lm&lard&r. Bu nedenle, makroskobik ve mikroskobik fenomen aras&nda
kesin bir ayr&m yap&lmas&n& kolaylat&r&rlar. QFT henz tamamlanm& bir
teori de#ildir ve karma&k matematik ierir.
3. QFTde ayn& fiziksel sistemin temsiliyeti farkl& olabilir. Bu durum
sistemin kendisinin farkl& fazlar& olmas&na izin verir. Buna faz de#iimi ya
da geii denir. Kuantum mekani#i faz geiine izin vermez. Bir sistemi iki
farkl& ekilde tan&mlamak mmkn de#ildir.
4. Fizikten de bildi#imiz gibi s&n&rl& say&da sistem, d&ar&dan enerji deste#i
olmadan de#iime direnebilir. D&ar&s& ile ba#lant& halinde olan ve uyar&lar
alan beyindeki bellek buna ra#men istikrarl&d&r. QFTye gre izole olmayan
(yani a&k, evre ile ilikide) bir sistem, enerji kayb& olmaks&z&n istikrarl&
kalabilir. En az dzeyde enerji zde#eri (eigenvalue) olan zdurumundaki
(eigenstate) mikroevrensel alan, vakum uzay& durumu olarak bilinir. Bu
vakum durumu enerji kaybetmez. Vakum durumu QFTde ideal istikrarl&
fiziksel durumu temsil eder.


11
Jibu M ve Yasue M. Quantum brain dynamics and consciousness. An Introduction. Advances in consciousness studies. JB
Publs. 1995.
QFT
Dr. Sultan Tarlac www.KuantumBeyin.com
Ki!isel kullanm iindir... Serbeste da$tlabilir...
8
Hideki Yukawa, 1935te atom ekirdekleri iinde bulunan proton ve ntronlar&n
kendi aralar&ndaki etkileimini a&klamak iin orta ktleli bir parac&k al&veriinde
bulunduklar&n& ne srd. Proton ve ntronlar aras&nda al&p verilen bu parac&klara pi-
mezonlar& ya da pion ad&n& verdi. Yukawan&n mezon teorisinde her proton ve ntron
pion denen parac&klar salar ve ok k&sa sre sonra onu tekrar so#urur. Buna gre,
proton ve ntronlar etraf&nda her an pionlar&n oluturdu#u bir mezon alan& vard&r. Bu
olay t&pk& su moleklndeki iki elektronun iki hidrojen atomu taraf&ndan ortaklaa
kullan&m& sonucu kovalent ba# ile ba#lanmas&na benzemektedir. Benzer bir etkileim,
ykl parac&klar&n birbiri ile etkilemesinin, her ykl parac&#&n etraf&ndaki fotonlar&n
(elektromanyetik alanlar&n) olmas& ve etkilemenin foton al&-verii ile olmas&d&r. Ayn&
ekilde ktleekimi graviton, elektrik ykleri etkileimi foton al&verii, kovalent
ba#lanma elektron al&verii ile oldu#u gibi, atom ekirde#i iinde proton ve ntronlar
pi mezonlar& al&veriinde bulunurlar. Bu ba#lanma sonucu ortaya ekirdek kuvveti
&kar, bu g proton ve ntronlar& bir arada tutar.

Neden Alan Teorisi?
QFT temelde kuantum teorisinin alanlara uygulanmas&d&r. oklu parac&klardan oluan,
oluma ve yok olma durumlar& ile seyreden parac&k ve kat& hal fizi#ine teorik bir
pencere sa#lar. Greli olmayan kuantum alan teorileri speriletkenli#i ve Bardeen-
Cooper-Schrieffer teorisini (dk &s&da metallerde dirensiz elektrik ak&m&) a&klamak
iin gereklidir. Kuantum teorisinde kullan&lan Schrdinger denklemi o#unlukla u
ekilde yaz&l&r:
2
( ) ( ) ( )
2
p
V r t i t
m t
y y

+ =




h


Burada y , ktlesi m olan parac&#&n, V potansiyeli varl&#&nda kuantum durumudur.
Bu denklemde ilk sorun ok say&da parac&k ieren sistemin durumu
hesaplanmaya al&&ld&#&nda ortaya &kar. Parac&klar&n her eyi ile ayn& oldu#u ve
ayr&lamad&#& (bozon) veya anti-simetrik olan fermion gibi oklu parac&k durumlar&nda,
denklem ie yaramaz. ok parac&kl& sistemleri bu denklemle tan&mlamak neredeyse
imkns&zd&r. rne#in, N parac&ktan oluan bir bozon sistemi iin kuantum durumu yle
yaz&labilir:

1 (1) ( )
!
... ...
!
j j
N p p N
p
N
N
f f f f
P
= S


Burada
i
f tek parac&k durumunu, N ise j durumunda bulunan parac&klar&n say&s&n&, p
ise N parac&k birimi zerinde tm olas& etkilerin permtasyonlar&n& gsterir. Genelde,
her birimin N! (N faktrial) toplam&d&r. Kat& hal fizi#inde ok say&da parac&klar s&kl&kla
devreye girer ve parac&klar&n say&s& tipik olarak Avagadro say&s& (10
23
) kadard&r. Ancak,
bu denklem ifadeleri her zaman yeterli midir? Yan&t: hay&r. kinci sorun Schrdinger
denklemi zel grelilikle bir araya getirmeye al&&ld&#&nda ortaya &kar. Einstein&n
bilinen E=mc
2
denklemi, a#&r parac&klar&n ok daha hafif parac&klara bozunmas&na
imkan verir. rne#in, elektron ve pozitron bir araya geldi#inde, fotona dnrler. Bu
durum en iyi ekilde QFT ile a&klanabilir.
QFT bu sorunlara zm getirdi#inden gerekli bir yakla&md&r. Yine kuantum
mekani#indeki gibi her parac&k belirsizlik prensibine tabidir. Alan, uzay-zaman&n her
noktas& iin bir ilemcidir. Bunun yan&nda, olu ve yok olu ilemcileri de devreye girer.
ok parac&kl& sistemde parac&klar oluur ve yok olur. Bu olu ve yok olu ilemcileri
kuantum harmonik osilatrlere benzer.

Kuantum Beyin Dinamikleri
Jibu ve Yasue, Umezawan&n yolundan giderek QED (Kuantum Elektro Dinamik) ve QCD
(Kuantum Kromo Dinamik) alanlar&na QBD (Kuantum Beyin Dinamikleri) kavram&n&
ekleyip bunun yeni bilim oldu#unu ne srerler. Jibu ve Yasueye gre, beynin
QFT
Dr. Sultan Tarlac www.KuantumBeyin.com
Ki!isel kullanm iindir... Serbeste da$tlabilir...
9
al&mas& iin kuantum mekani#i yakla&m& mutlaka gereklidir. Ancak, di#er kuantum
mekaniksel bilin teorilerinin
12
, kuantum mekaniksel olmad&#&n&, sadece QFTnin
modern ve gereki anlamda bunu baarabildi#ini ne srerler.
13

Stuart, Takahashi ve Umezawan&n QFTsinde beyin kabu#u alan&n&n kuantumu
kortikon (corticon) olarak adland&r&l&r. Hem dipolar solitonlar hem de su dipol
kuvvetlerinin her ikisi, protein iplikiklerinde bir arada devreye girer. Bu nedenle,
beyin dokusu bahsedilen ikisinin toplam&n&n oluturdu#u tek bir elektrik dipol alan& ile
tan&mlanabilir. Umezawaya gre, beyin dokusunun temel yap&s&n& sinir hcreleri de#il,
kortikonlar oluturur. Kortikonlar, elektrik dipol alan&n&n (dipolar solitonlar+su dipol
momenti) beyin dokusu uzaysal hacmi iinde arac&s& olarak ele al&nabilir.
QFTde elektrik dipol alanlar& en basit haliyle spinor alan& ile gsterilebilir.
Molekllerin titreimsel (virasyonel) spinor alan& elektrik dipolununkinden daha
temeldir. Bundan dolay& kortikonlar, beyin dokusu uzaysal hacmi iinde su moleklleri
ve protein iplikiklerinin her ikisinin molekler vibrasyonlar&n&n spinor alan& ile
tan&mlanabilir. Kortikonlar&n sistemi, kortikon alan&yla temsil edilebilir. QFTde, vakum
veya en dk enerji durumu, sistemin dinamik durumudur. Her dipolar soliton ve su
moleklnn elektrik dipol momenti ayn& ynde ve ayn& ekilde dzenlenir. Kortikon
alan&n&n vakum durumu, makroskobik dzenlenmi dzenli bir durumdur.
Kortikonlar sinir hcrelerinin hem iinde hem de d&&nda, glial hcreleri de
kapsayacak ekilde bulunurlar. Sadece sinir hcreleri ile s&n&rl& de#ildirler. Kortikonlar,
beyin yap&s&n&n yarat&l& ve yok edili dinamiklerinden do#arlar. Bilindi#i gibi fotonlar ve
elektronlar birbirleri ile yak&n ilikidedir. Elektronlar foton oluturabilir ya da emebilir.
rne#in, Elektron (e
-
) ve pozitron (e
+
) etkileiminde yok olma ve yarat&lma oluabilir:
2 e e g
+ -
+ .
Ters ekilde olan
e e g
+ -
+ ynndeki dnme ift oluum denir.
Foton, bir elektromanyetik dalga paketidir. Tek bir fotona dnm, enerji ve
momentum korunumu yasas&na gre mmkn de#ildir. Ancak, QFT enerji korunumu
prensibi ile at&an k&sa sreli ara kuantal durumlar&n olmas&na izin verir. Bununla ilikili
olarak vakumda parac&klar, ok k&sa sreli oluur ve yok olurlar.
Elektromanyetik alan&n kuantumu foton, Bose alan&n&n kuantumu ise bozondur.
Herhangi iki kortikon aras&nda bozon de#iimi yarat&rken, bir di#eri bozon de#iimini yok
ederek birbirlerine etki eder. Kortikonlardaki kuantum teorik bozon de#iimi ile oluan
yarat&l& ve yok olu dinamikleri bellek ve bilinci oluturur. Kortikonlar&n yap&s&, su
molekllerinin kendi evresinde dnmesinden kaynaklanan serbestlik derecesi ve
elektrik dipol alanlar& ile beyin kabu#u hcre a#lar&na yay&l&r. Umezawa, su
molekllerini kendi evresinde dnmeleri nedeni ile kortikal alanlar iin bir aday olarak
grr. Bir toplulu#un bir arada dnd# uzay blgesi spinor alan olarak adland&r&l&r.
Spinor alan, sinir hcresi a#&n&n yard&m& ile tm beyne yay&l&r. Elektrik dipol ta&d&#& yk
nedeni ile elektromanyetik alanla elemi (ikili) bir birim oluturur. Kortikal alan bu
alanlar&n temsilidir.

Beyinde QFTnin )&lemesinin Temel Kabulleri
14,15


Canl& maddenin mikroskobik yap&s& kuantum istatistiksel olarak de#il,
QFT ile incelenebilir.
Sinir hcreleri temel ilem gren birim de#ildir. Sinir hcreleri sadece
makroskobik birimdir. Buna ilaveten mikroskobik kuantum sistemi de
vard&r.
Kortikon ve bozonlar aras&ndaki etkileim, kuantum beyin dinami#i
olarak adland&r&l&r (QBD)

12
Hagan, S., Hameroff, S.R., and Tuszynski, J.A. Quantum computation in brain microtubules: decoherence and biological
feasibility. Phys Rev E 2002;65:1-11.
13
Jibu, M., and Yasue, K. Quantum Brain Dynamics and Consciousness. Benjamins, Amsterdam, 1995.
14
Brain and Being. Kybernetikden bas$m. Brain and physics of many-body problems. Riccicardi LM, Umezawa H. S:255-
266.
15
Brain and Being. At the boundary between science, philosophy, language and arts. Ed: Globus GG, Pribram KH, Vitiello
G. JB pubs. 2004;267-290.

QFT
Dr. Sultan Tarlac www.KuantumBeyin.com
Ki!isel kullanm iindir... Serbeste da$tlabilir...
10
Bellek tm beyine da#&n&kt&r
Beyin dinamiktir
Beyin d& dnya ile ilikili a&k sistemdir
Beyinde a# iinde a#lar vard&r
Glial destek hcreleri de bilincin oluumu iin nemlidir
Beyinde mikroskobik sistemin temel elemanlar& olan kortikonlar
bulunur. Yerleimleri hcre zar&n&n iki yan&ndad&r. Tm beyie
da#&n&kt&rlar.
Bellek kayd&, vakumda kuantum faz geii ile olur
Kuantum tnelleme, olas&l&k hesaplar& dahilinde vakumlarda bozucu
etki yapar.
Goldstone bozonlar& vakumlar& dzeltir ve hat&rlamada grev al&rlar

E&durumlu Vakumlar
Umezawa ve arkadalar&na gre, su moleklleri yakla&k 50 ap&nda vakum blgeleri
oluturur. Bylece beyindeki su, her biri 50 hacimle ayr&lan birok blge oluturur. Bu
blgelerde, su molekllerinin elektrik dipol moment vektrleri edurumludur, hepsi
ayn& yndedir. Her vakum ayr& bir edurumlu vektre sahiptir. Tek bir vakumdaki su
molekllerinin topluca davran&& tek biimlidir. Her su molekl, senkronize yzme
tak&m& gibi ayn& ynde yzer. Her vakum alan&, di#er vakum alanlar& ile kuantum yerel
olmama (non-locality) ilikisi halindedir. Birbiri ile ilikili vakumlarda makroskobik bir
dzenlenme oluur.


#ekil. Beyindeki kuantum vakum alanlar&n&n ematik gsterilmesi. aplar&n&n yakla&k 50 kadar
oldu#u ne srlmtr. Her bir ok bir su molekln temsil etmektedir. Her vakumdaki su
molekllerinin dn ayn& yndedir. Her biri belli bir ynde vektre sahiptir. Aralar&nda,
kuantum yerel olmamadan kaynaklanan uzun mesafeli bir iliki vard&r.

Nambu-Goldstone Bozonlar(
QFTdeki Nambu-Goldstone teoremi, vakumlar&n yap&s&n& gayet iyi ekilde a&klar.
Nambu-Goldstone bozonlar& (NGB) denen, ktleleri s&f&ra ok yak&n zel bozonlard&r.
Temelde ok kk enerji, NGB&n& yaratmak iin yeterlidir (bu &kar&m m=E/c
2
den
yap&labilir). Bunlar ktlesiz Bose-Einstein kuantumu olarak, su moleklnn kendi
ekseni etraf&nda dnmesine etkisi olan yeni bir de#ikendir (serbestlik derecesi).
QFTde Nambu-Goldstone teorisi, herhangi bir yo#un ve devaml& simetrinin
kendili#inden k&r&lmas& sonucu (dnme simetrisi gibi), ktlesiz bir kuantum olan NGB
oluumuna imkn verir. Vakumlarda ayn& ynde olan dzenlenmeden sapma, bir
moleklden di#erine ard&&k olarak, adeta dalga yay&lmas& gibi aktar&l&r ve iliki iindeki
vakumlarda kendili#inden simetri k&r&lmas& yapar. Bu ayn& zamanda bir eit kuantum
enerjisi olarak da dnlebilir.
50
QFT
Dr. Sultan Tarlac www.KuantumBeyin.com
Ki!isel kullanm iindir... Serbeste da$tlabilir...
11
NGB, makroskobik dzenlenmi vakumlar&n zelli#idir. Dzenlenmi su
molekllerinin elektrik dipollerin dk frekansl& dalgalar&, dk frekansl&
elektromanyetik dalgalar oluturlar. Sonuta, NGBler, ileri derecede dk frekansl&
elektromanyetik dalga (ta&y&c& parac&#& foton) olarak dnlebilir. Vakumda k&r&lm&
simetri, NGBnin yarat&lmas& ile yeniden dzeltilir.
NGBler, parac&ktan daha ok dalga gibi davran&rlar. Tm sistem ierisinde
bunlar da#&ld&#&nda uzun mesafeli ayn& biimli davran&&n& sa#larlar (long-range
correlation). Byle bir sistemin makroskobik dzenleni ve davran&& "bir btn"
eklindedir. Yerel zellikler gzlenemez ve bireysellikler btncl zelliklerin iine
kar&&r. Bir blgede simetrinin kendili#inden k&r&lmas& mmkn oldu#undan, birok
vakum veya zemin durumu tamamen farkl& olur (birimsel eitsizlik, benzersizlik).
Standart kuantum mekani#inde, tm vakumlar fiziksel olarak ayn&d&r ve simetri k&r&lmas&
ortaya &kmaz. D& dnyadan gelen uyaranlar&n beyne kaydedilmesi, simetri k&r&lmas& ile
oluan NGBlerin edurumlu yo#unlamas& sonucu oluur. Sonsuz hacmin limitinde,
NGBler ktlesiz olduklar&ndan, vakumda yo#unlamalar& herhangi bir enerji
eklenmesine neden olmaz. Yo#unlam& Goldstone bozonu ieren vakum durumu
dzenlenmi bir yap&dad&r ve yani sistem en dk enerji seviyesindedir. Bu nedenle,
dzenlenmi durumun enerjisinin de#imeden kalmas& sa#lan&r.
16

Klasik fizi#in ok parac&#& ele alan, yerel olmayan, btncl ve edurumlu
davran&& tan&mlamas& mmkn de#ildir. 'leri derecede etkilenmeden kalma ve geni
lekli uyum durumu, termodinamik kanunlar&na gre gl enerji girdisinin yoklu#unda
mmkn de#ildir. Oysa kristaller, speriletkenler ve ferromanyetikler d&ar&dan enerji
kayna#& olmadan yap&lar&n& bozulmadan devam ettirirler. Bu maddelerin bunu nas&l
yapt&#& ancak QFT ile a&klanabilir. Bellek iin de ayn& ey geerlidir. Uzun sreli
kal&c&l&#&n& devam ettirebilen ve tm beyne geni lekli olarak yay&labilen bellek,
zelli#ini QFT'nin kurallar&n& iletmesinden al&r. D&ar&dan gelen uyaranlar, e#er beynin
zemin durumunda herhangi bir de#iiklik yapmadan, ktlesiz NGB oluturursa, bilin
olumadan bellek oluur (rtk/bilinsiz bellek).
Sonsuz bir hacimde bozonlar ktlesiz olduklar&ndan, en kk bir enerji uyar&ma
neden olabilir. Buna kar&n sonlu bir hacimde, NGBler s&f&rdan daha byk ktle
kazan&rlar. Uyar&m enerjisi belli bir ei#in zerine ykseldi#inde, belle#in bilinli
kaydedilmesi gerekleir. Bu uyar&lma durumlar&n&n belli sreleri vard&r ve gnlk
yaam&m&zda deneyimledi#imiz "hat&rlama", "uyan&kl&k", "fark&ndal&k" ve "dikkat"
odaklamada ayn& durum devam eder. Ancak zemin durumdan uyar&lman&n daima bir
sresi vard&r. T&pk& yaan&lan deneyimlerin bir sre devam etmesi gibi. K&sa sreli bellek
de benzer ekilde ele al&n&r. K&sa sreli belle#in farkl& trlerinde, beyindeki farkl&
uyar&lma seviyeleri devreye girer.

Simetri K(r(lmas(
Simetri ya da bak&&ma gzel bir rnek, akam yeme#inde aile yelerinin bir araya
geldi#i, yuvarlak masa yeme#idir. Yemek masas&na her kii iin bir tabak, b&ak ve atal
konur. atal her taba#&n soluna ve b&ak sa#&na konur. Ancak, aile bireyleri masaya
oturdu#unda afacan bir ocuk hemen yeme#e balar ve sa#daki atal& kullan&r.
Normalde herkes, sol atal& ve sa# b&a#& ald&#&nda simetri varken, afacan ocuk
simetriyi k&rar. Simetrinin k&r&ld&#& yerde masa ikiye ayr&l&r: atal& sa#dan alanlar ve
soldan alanlar. Her iki grup aras&nda kusurlu alanlar oluur. Baz&lar&n&n atal& olmaz,
baz&lar&na ise iki tane der.


16
Pessa E, Vitiello G. Quantum Noise, Entanglement and Chaos in the Quantum Field Theory of Mind/Brain States. Mind
and Matter 2003;1(1): 59-79
QFT
Dr. Sultan Tarlac www.KuantumBeyin.com
Ki!isel kullanm iindir... Serbeste da$tlabilir...
12

#ekil. Bir masaya yerletirilmi tabak, atal ve b&akta de#ime ile simetri k&r&lmas&.

Vakumdaki su molekllerinin yemek masas&ndaki gibi s&raya dizilmesi, alan&n bir
sonucudur. Ancak, tm vakumlarda kusursuz bir yal&t&m elde etmek mmkn de#ildir.
Baz& alanlarda, kuantum tnelleme etkisi ile simetri k&r&lmalar& sonucu, yeni yn ve
dizilimler oluur. Balang&taki simetri bozulur. Bu evreden gelen enerji ile olumaz.
Tamamen sistemin btnnn iinden kaynaklan&r. Bu olaya simetrinin kendili#inden
k&r&lmas& denir.
17
(Di#er yandan, simetri k&r&lmas& evrenin balang&c&nda maddenin
hakim olmas&n& sa#lam&t&r. Byk Parlama sonras& dnemde eit miktarda bulunan
madde-antimadde iftlisi, simetrisinin madde lehine bozulmas& sonucu, maddesel evren
ve iindeki var olabilmitir. Asl&nda, yukar&daki ve a'a#&daki aras&nda kurallar
a&s&ndan fark yoktur!)
Biyolojik yap&lar, ok parac&kl& sistemlerdir. Beyin 10
11
hcre ve bu say&n&n iki
kat& kadar da destek hcresi ierir. 'zole biyolojik sistem yoktur ve olamaz. Canl&l&k
biyolojik yap&n&n bir unsuru oldu#undan, canl&l&k ayn& zamanda evre ile etkileimi de
gerektirir. Canl&l&k ayn& zamanda termodinami#in ikinci kanununun ihlalidir
(negantropi). Beyin d& dnyadan enerji al&r. Duyu organlar&ndan gelen enerji nce sinir
a#lar&na, sonra dendritik a#lara ve ard&ndan hcre zar&n&n iki yan&nda bulunan protein
iplikiklerine ula&r. Enerji, d&ar&dan gelmeden de isel olarak sinir hcresi a#&nda veya
dendritik a#da oluabilir (rya grme, dnme gibi). Yay&l&m yolu ayn& ekildedir.
Enerji de#iimi daima alt birimlerle etkileir. Bu de#ien enerji kortikon ve foton
(=elektromanyetik alan) yaratmak iin yeterli olacakt&r. Oluan bu alan dolayl& yoldan
makroskobik sinir hcrelerini ve dendritik a#&, do#rudan mikroskobik protein
iplikiklerini etkileyecektir. Her ikisi sonucunda, sinir hcreleri gelen uyaranlar& farkl&
beden organlar&na ulat&r&p konuma ve hareket gibi biyolojik de#iikliklere neden
olacakt&r.

zde& ve zde& Olmayan Parac(k Sistemleri

N parac&ktan oluan bir sistemin, g eklindeki gruplarla dzenlenmesi
durumunda, g
N
kadar farkl& eit grup olabilir. Herhangi bir zel
dzenleniin, tek ba&na olas&l&#& g
-N
olur. Olas&l&k hesaplanmas& ise
1 2
!
! !... !
N
MB
i
N
g
n n n
j
-
= eklindedir.
Bu klasik Maxwell-Boltzmann uygulamas&d&r. Yani, ideal bir gazda, durum
de#ikenlerin her birinin olas&l&k de#erleri eittir ve her gaz molekl eit
olas&l&kl& her yerde bulunabilir. E#er -
MB
eit olas&l&kl& durumlar& bozulur
ise, her bir molekl iin alternatif olas&l&klar&n say&s& azal&r. Balang&taki
sistemin -
MB
durumu bozulur. Yeni bir sistem durumu oluur (-
i
). Bu bir
eit simetri k&r&lmas&d&r.
18
Bu var olan durumdaki bozulma ayn& zamanda

17
Reeves H. %lk Saniye. ev: zdoan E. YKY 2000.
18
Takahashi Y, Jibu M. Brain and Being. Brain and quantum field theory. Notes on monumental discussions presenting
quantum field models of brain. Editor: G. Globus, s:291-313

QFT
Dr. Sultan Tarlac www.KuantumBeyin.com
Ki!isel kullanm iindir... Serbeste da$tlabilir...
13
entropi yani dzensizlik art&&d&r. Bu nedenle Entropi, S=kLog-
MB

yaz&labilir. E#er dzenlilik yerine, entropinin bilgisini yazacak olursak
Bilgi, I=S
-1
olur, yani I.S=1 durumuna gelir. Ya da -
i
ile ilgili S
i
eklinde bir
entropi oluur. Orijinal entropi -
MB
; S
orijinal
=S
MB
-S
i
halini al&r.
-
M
ile ilgili Fermi-Dirac (zde olamayan) ve Bose-Einstein (zde
parac&k) durumlar& kar&lat&r&ld&#&nda, simetri k&r&lmas&nda, alternatif
olas&l&klar azal&rken, tersine belli zel durumlarda dzenlenme
olas&l&klar& da artar (.I). Bunu bir rnekle gsterebiliriz. g=5 grup ve N=3
parac&k durumunu hesaplayal&m. Hepsini zde parac&k kabul etti#imizde,
Bose-Einstein modeli kullan&ld&#&ndan;

1
( 1)!
0, 03
( 1)! !
BE BE
g N
g N
j j
-
+ -
= =
-


Parac&klar zde de#ilse Fermi-Dirac modelinden

1
!
0,1
!( )!
FD FD
g
N g N
j j
-
= =
-


Yukar&da bahsedilen Maxwell-Boltzmann denkleminden;

1
0, 05
MB
j
-
= elde edilir.

zel olas&l&kl& dzenlenme art&&, .I
BE
iin=0,05/0,03=1,67 iken .I
FD
iin
0,05/0,1=0,50 eklinde bulunur. Yani, Bose-Einsteinin de#eri 0,03den
1,67e, Fermi-Dirac de#eri 0,1den 0,50e ykselir. Takahashi ve Jibuya
gre, kas&lma ile seyreden (motor) sara nbetleri, beyindeki sinir
hcrelerinde -
BE
durumunda bozulma yaparlar ve sistemin de#erini -
MB
durumuna yaklat&r&rlar.

Bellek
Belle#in nemli bir zelli#i zamana kar& direnli oluu ve yerel olmamas&d&r. Umezawa,
belle#in bir vakum durumu olabilece#ini ne srmtr. Bir vakum durumundan di#er
bir vakum durumuna geme, QFTde vakum faz geii olarak adland&r&l&r. Beyin gibi
bir sistemin #renmesi, giren enerji ile yeni vakum durumlar& olumas&d&r. Bu nedenle
bilin bellek bilin bellek bilin eklinde bir ilem olarak devam eder.
Belle#in geri a#r&lmas& NGB ile ilikiliyken, bellek kay&plar& instanton ile
ilikilendirilir. 'nstanton, hat&rlama esnas&nda ya da belle#i geri a#&rmada devreye
giren bir baka teorik kuantumdur. Sinir hcresi ve dendritik a#a bir enerji gelirse,
mikroskobik iplikik proteinlerine geer. Belli bir ei#i geerse, yeni kortikon ve
fotonlar oluur, bu esnada kiide var olan bilin durumu yeni bilin durumuna de#iir.
Bir vakum faz geii alt&nda bulunan bellek, bir baka duruma geer ve yeni bellek
oluur. Yeni vakum durumu, nceki var olan belle#in ve giren enerji uyaran&n&n
oluturdu#u bilin de#iikli#inin toplam&d&r. Toplam bellek, bilinle devaml& olarak
de#ime halindedir. Bu de#iim en az&ndan 1 foton veya kortikon oluturan enerji ile
sa#lanabilir.
19

Bellek zamana kar& dirense de, biliriz ki yalanma/zaman iinde bellek zay&flar
ve bellek kay&plar& oluur. Beyinde ileyen QFTe gre bunun da bir a&klamas& vard&r.
Vakum durumunda kuantum tnelleme, kuantum mekani#inin bir zelli#i olarak ortaya
&kar. Tnellemeye ba#l& olarak, herhangi bir d&sal uyaran olmadan kendili#inden
vakum faz geileri olur. Bu de#iimler tamamen olas&l&klara ba#l&d&r. Bylece toplam
bellek bozulur. Bu bozulma bilinle kontrol edilemez. QFTde tnellemeye ba#l& vakum
faz geileri s&kl&kla oluur. Bu suyun &s&t&lmas& sonucu, bir k&sm&n&n faz geii ile
buharlamas&na benzer. Rastlant&sal baz& buharlamalar olur. Hangi molekllerin
buharlaaca#& nceden bilinemez. QFTdeki vakum buharlamalar& instantonlar olarak

19
Brain and Being. At the boundary between science, philosophy, language and arts. Ed: Globus GG, Pribram KH, Vitiello
G. JB Pubs 2004;267-290.
QFT
Dr. Sultan Tarlac www.KuantumBeyin.com
Ki!isel kullanm iindir... Serbeste da$tlabilir...
14
adland&r&l&r. Zaman ierisinde ve yala artan instantonlar belle#i zay&flat&r, unutkanl&k
geliir.

#ekil. Belle#in mekanizmas& elektrokimyasal al&an sinirsel-sinaptik aral&k mekanizmalar&ndan
farkl&d&r: Beyin farkl& seviyelerde etkileim iinde olan kar&&k bir sistemdir. Bellek ilemi kuantum
mekanikseldir. Hat&rlama ve unutma belli kuantum alan teorisi zelliklerine gre olur.

Tablo. Beyinde kuantum alan teorisini uygulaman&n a&klayabildi#i bilin-
zihin olaylar(
20


Zihin/bilin-beyin ba#lant& sorunu (binding)
Bilincin birli#i (global-uniter)
Zihin ieri#i, znellik (qualia)
Algoritmik olmayan bilgi ileme
zgr irade
Bellek oluturma, hat&rlama ve unutma
Anestezik maddelerin bilinci geici kald&rmas&




20
Jibu M. Theory of cell membrane organizers and pressure reversal of anesthesia. Medical Hypothesis 2001;56:26-32.
Kortikon ve
Fotonlar
Vakum
Olu! ve yok olu!
dinami$i

Sinir hcresi ve dendritik
a$
Protein 'plikikleri
Makroskobik Mikroskobik
Davran!lar, konu!ma
Hareket
Bilin Bellek
Vakum
Faz gei!i
Bellek
Olu!umu
Rastlantsal
kuantum tnelleme
instantonlar
Unutma
Duyusal
girdiler
-'!itme
-grme
-dokunma
-tat
-koku

'sel
Girdiler
-d!nme
Hatrlama
Goldstone
Bozonlar
Vitiello
Dr. Sultan Tarlac www.KuantumBeyin.com
Ki!isel kullanm iindir. Serbeste da$tlabilir...
1


Ruhun yeri, i ve d! dnyann kar!la!t$ yerdir.
Birbirleri ile rt!tkleri yerde, rt!menin her noktasndadr...
Novalis (1772-1801)


Vitiellonun Da$tc Beyin Modeli


Beyinde kuantum alan teorisi (QFT), zellikle belle$in zamandan etkilenmemesi,
beyinde bir blgeye zellikle yerle!ik olmamas zerine in!a edilmi!tir. Ancak, baz
sorularn yantlar eksiktir. Birisi, bellek kapasitesi ya da "zerine kaydetme" sorunudur.
QFT'ye gre zel bilgi, vakumdaki zel dzenlenme ile kodlanr. Oysa, d!ardan gelen
yeni bilgiler, vakumlar zerine etki ile kaydedilir. Yani, daha nceki vakumlarn
dzenleni!ini de$i!tirerek, ayn vakuma kayt yaparlar. Bu, bir kasetteki ses kaydnn
zerine ba!ka bir ses kaydetmeye benzer. Bylece, nce kaydedilmi! bilgi bozulur,
silinir. Vitiello (1995) QFTye "da$tc/dissipatif" beyin kavramn ekleyerek zm
sunar.
1,2

Giuseppe Vitiello, da$tc beyin teorisi ile bellek de st ste yazma sorununa
de$il, ayn zamanda ba!ka sorunlara da zm getirmi!tir. QFT modelinde, d!sal bir
uyaranla simetrinin (elektrik dipol dnme simetrisi) kendili$inden krlr. Su ve di$er
biyokimyasal aktif maddeler fiziksel ve kimyasal beyin davran!n olu!tururlar. Dipol
dnme simetrisi krld$ anda, zamana-ters simetri de krlr ve bu !ekilde bilgi
kaydedilir. Bilgiyi kaydetme i!leminden nce, snrsz, birimsel ve birbirinin ayn
olmayan vakumlardan herhangi birine kayt yapabilir. Bilgi kaydedildikten sonra, beyin
durumu tam olarak belli ve de$i!mez hale gelir. Bunun deneyimsel ve ruhsal anlam
"')MD) biliyorsun!" hissidir. Bu durumda, yeni bilginin kaydedilmesi ile artk ba!ka bir
ki!i olunur. nce ile ayn ki!i yoktur. Bir kez bilme oldu$unda, zamanda ileriye
gidersiniz. Bilginin beyince yakalanp kaydedilmesi, beyin dinamiklerine "zamann ak!
oklarndan birini" sokar. Zaman iinde olan bu de$i!imle, gemi! ve gelecek arasnda bir
ayrm do$ar. Bu ayrm !imdinin bilgisinden nce yaplamaz. Di$er bir ifade ile da$tc
(dissipatif) yapdan dolay tersinir olmayan, geri dn!msz bir sre olu!ur, beyin
ak bir sistem halini alr.
3

Denge durumundaki kapal bir sistem ile denge durumundan uzakla!trlan ak
bir sistemin arasndaki en nemli fark, kapal sistemde bilginin kaybolmamasdr. Yani,
kapal sistemin davran! tersinebilir, geri dn!ldr. Bu nedenle evre/faz hacimleri
korunur. Ak sitemlerde ise bilgi evreye salr ve sistemin davran! tersinebilir
de$ildir.
Zamansal-ters simetrik da$tc yapdan dolay, zamann ak! tek ynldr.
Zaman ekseni, tekil bir noktadan blnerek, gelecekten gemi!i ayran ba!lang
noktas haline gelir. Bu tekillik noktas !imdiyi olu!turur. Da$tklk olmakszn,
herhangi bir nokta, herhangi bir zaman, zaman ekseninde !imdi olurdu. Tekil bir
ba!lang yoksa !imdi de olmazd. Da$tklk, ne zaman bilgisini belle$e bu yolla
yerle!tirir.
Kuantum sistemi e$er ak, yani evre ile etkile!imde ise, her iki sistem tek bir
kapal sistem olarak ele alnabilir. Ancak evre ile etkile!imde olan bir sistem
de$i!ebilirdir ve durumu lmek zordur. Bir olaslk, evre ile olan etkile!imin
ortalamalarndan yararlanarak "etkili" etkile!imi hesaplamak olabilir. Di$er bir olaslk,
kullanl!l bir vakumu seip evresel etkileri hesaplamak olabilir. Seilen vakum,
kar!lkl etkile!imde olan sistemlerin (beyin-evre) verilen snr durumlar hakknda
fikir verebilir. Sistem-evre etkile!imindeki bir de$i!iklik, sistemdeki vakum durumunda
bir de$i!ikli$e neden olur. Vakumdaki durum de$i!imi, sistem-evre arasndaki

1
Vitiello G. My Double unveiled - The dissipative quantum model of brain. Amsterdam: John Benjamins. 2001.
2
Vitiello G. Dissipation and memory capacity in the quantum brain model. Int J Mod Phys 1995;9:973-989.
3
Pessa E, Vitiello G. Quantum Noise, Entanglement and Chaos in the Quantum Field Theoryof Mind/Brain States. Mind
and Matter 2003;1(1):59-79 ve arXiv:q-bio.OT/0309009 v1 21 Sep 2003
Vitiello
Dr. Sultan Tarlac www.KuantumBeyin.com
Ki!isel kullanm iindir. Serbeste da$tlabilir...
2
al!veri!in bir gstergesidir. Bylece, sistemin zaman iindeki de$i!imini tanmlayan
denklemler evre ile etkile!im hakknda da fikir verir.
4

Ak bir kuantum sistemini tanmlamak iin "birbirinin ayn olamayan" birok
vakum sistemini QFT'de kullanmak gerekir. Buna zaman de$i!kenini de eklemek
lazmdr.
5
nk sistem, zaman iinde "yeni" duruma geer. Bu durum bir film
!eridindeki film karelerine benzetilebilir. Her kare bir anlk foto$raf gsterir. Bu
kareleri zamansal olarak ard!k dizecek olursak bir film elde ederiz. Yani, sistemin,
sistem-evre etkile!imini de ieren de$i!imini ya da evrimini grrz.
6



ekil. evre ile beyin ya da d! dnya ile
i dnya arasndaki dola!klk da"tk
(dissipatif) beyin dinamiklerinin
kanlmaz bir sonucudur. Bu canl bir
beyinde, evre ile beyin arasndaki
ba"lanty kesmenin imknszl"n
gsterir. Etkile!im kar!lkldr.
durumu matematiksel bir uydurma de"il,
gerek bir uyarlma durumudur. Ba"lant
kesilmesi, dola!kl"n ortadan kalkmas
anlamna gelir ki, bu sadece lmle
olabilecek bir !eydir. %ekilde, yuvarlak
olan yaplar vakumlar ve ilerindeki
de"i!ik ynlerdeki izgiler de vakum
kodlarnn farkll"n gstermektedir.
Vakum kodlar beyin iinde
kendili"inden simetri krlmas ile
de"i!ebilece"i gibi, d!ardan gelen
uyaranlarla da olabilir. sl
durumlar, ssz A sisteminde evrenin
modellenmesini temsil eder. Bilin, ve
A arasndaki devaml etkile!imle ortaya
kar.

evre en basit olarak, dengeyi sa$lamak iin enerji ak!na neden olur. Di$er bir
seenek de evrenin "zamansal-ters kopya" olarak temsil edilmesidir. Sistem evreden
enerji kazand$ durumda, enerji "da$tcl$" nedeni ile zamana ters olmaldr. Bu
nedenle evre, matematiksel olarak sistemin, zamanda-ters grnts olarak ele
alnabilir. Yani, sistemde bir e!it "iftle!me/ikile!me olu!ur.
Daha nce Umezawa'nn QFT'sinde bahsedildi$i gibi, dnmeye ba$l elektrik
dipol simetrisinin kendili$inden krlmas esnasnda Nambu-Goldstone bozonlar
olu!uyordu. Vitiello bunu "dipol dalga kuantum, DWQ olarak kabul eder. Bunun
"iftle!me durumu" zamanda-ters ayna grntsdr ve
k
ile gsterir. NA
k
ve N
k
ise

A
k

ve
k
durumlarnn saysn gsterir. Alt de$er olarak yazlan k, uzaysal momentum gibi
kinematik de$i!kenleri veya isel alan de$i!kenlerini, yani serbestlik derecelerini temsil
eder. Buradaki, st i!areti () yani iftle!me, matematiksel bir uydurma de$il, evre ile
etkile!en sistemin gerek uyarlma modudur ve sanki bir parack (quasiparack)
gibidir. s durumu (
k
) ve s olmayan durum (A
k
) arasndaki etkile!me, sistemin
zamansal evrimini kontrol eder. Bu bir arada al!an A
k
,
k
sistem iinde snrlandrlr.
Sistem ve evre arasndaki ili!ki kesilir kesilmez ortadan kaybolurlar.
7


Quasiparac#k-Sankiparac#k

Etkile!en belli parack sistemlerinde parack-benzeri yaplardr.
zellikle, maddenin makroskobik fiziksel zellikleri ile ilgilenen kat hal
fizi$inde nemlidirler ve kuantum mekaniksel ok parackl sistemleri
basitle!tirmeyi sa$larlar. Kuantum mekani$inde, d!k uyarlm! durum iin

4
Alfinito E, Vitiello G. Dissipation and memory domains in the quantum model of brain. arXiv:quant-ph/0006065v1, 2000.
5
Celeghini E, Rasetti M, VitielloG. Quantum dissipation. Annals of Physics 1992;215:156-170.
6
Alfinito E, Vitiello G. Life-time and hierarchy of memory in thne dissipative quantum model of brain. arcXiv:quant-
ph/9912120v1, 1999.
7
Vitiello G. Quantum dissipation and information: a route to consciousness modeling. NeuroQuantology 2003; 2:266-279
Vitiello
Dr. Sultan Tarlac www.KuantumBeyin.com
Ki!isel kullanm iindir. Serbeste da$tlabilir...
3
kullanlr.

Normal bir sistemde sl ve ssz A'larn toplam farknn sfr olmas gerekir:
NA
k
-N
k
=0. Yani sistem ve evre arasndaki enerji de$i!imi dengededir. Bu teori snrsz
sayda vakum durumu (yani bellek) olmasn ngrr ve korkun saydaki bilgi, var olan
vakumlarda kodlanabilir. Da$tk olmayan yaplarn aksine yeni bilgi giri!inde, nceden
kaydedilmi! bilgilerin bozulmas gerekmez. Da$tk durumdaki "beyin zemin durumu"
tm bellek durumlarnn st ste binmesi yani sperpozisyonu durumundadr. Ayn
zamanda beyin ve d! dnya-evre arasnda ayrlamaz bir kuantum dola!kl$ vardr. Bu
beyin-evre dola!kl$ ancak l bir beyinde ortadan kalkar.
Fizik kurallar sadece birinin (A ve ) ba$msz var olmasna imkan vermez. Bu
blnemez iki, birden daha temel bir yapdr (A). Dola!k durum, iki ayr ya da
tekli durumla ifade edilemez. Dolays ile bilincin birinci ki!i znelli$i ile d! dnyann
nesnelli$i arasnda herhangi bir at!ma olmaz. Nesnellik olmakszn, ak bir sistem
olarak beyin olmaz ve bilinte de da$tc yap olmazd. D! dnyann nesnelli$i, bilincin
var olmas iin gereklidir. Beynin evresi ile kar!lkl diyalogu, beynin esnekli$inin de
(plastisite) temel nedendir.

Umezawa ve Vitiellonun Teorilerinin Kar$#la$t#rmal# zeti

1. Bellek kapasitesi ileri derecede kktr. Herhangi bir yeni bellek
olu!umu, daha ncekilerin zerine kaydedilir. Vakum says snrldr.
Oysa, da$tc beyinde snrsz vakum ve st ste kaydetmeden, snrsz
bellek kapasitesi vardr.
2. Umezawann Nambu-Goldstone bozonlar, da$tc modelde dipole
wave quanta (DWQ) olarak adlandrlr. Elektrik dipol dnme simetrisi
krlmasndan kaynaklanr. DWQlerin ktleleri de sfrdr.
3. Da$tc sistem kendi kendini organize eder. )sel uyaranlarla simetri
krlmas kendili$inden olur ve bu faz gei!i yapabilir.
4. Beynin evre ile devaml etkile!iminden dolay, etkile!imi geri
dn!szdr. D! dnyadan giren veri ile beyin dinamikleri geri dn!sz
de$i!ir. Yeni bilgi giri!i olan birisi, asla nceki ki!i de$ildir. Bu,
zamanda ileri akma hissi olu!turur. Bilgi giri!i olmadan zamanda ileri ya
da geri hissi olmaz. Ancak, bilgi giri!inden kanamayz. D! dnyadan
soyutlamann yapld$ bilimsel al!malarda ciddi ruhsal bozukluklar
ortaya km!tr.
5. Kuantum da$tclarn matematik yaps, beyin-evreyi iftle!tirmeyi
gerektirir. Bu iftle!tirme, beyin-evre arasndaki enerji dengesini
sa$lar. evre, beyinde zamanda-ters kopya olarak modellenir (A).

Vitiello'nun da$tc beyin modelinde, sistemin durumu "birok zemin durumu
zerinde ya!am" gibidir; yani, devaml !ekilde vakumlarda faz dn!mleri vardr. ok
kk rastlantsal etkiler bile sistemde gzle grlebilen ve davran!lara yansyan
makroskobik de$i!iklikler olu!turabilir. Farkl kodlanm! vakumlar arasnda de$i!im,
"a$r!msal bellek" durumunu olu!turur. Nambu-Goldstone bozonlar belli bir e!ik
enerjisine ula!t$nda "hatrlama" ya da geri a$rmay sa$larlar. E$er enerji
gereksinimi gerekenden daha az ise, "hatrlamada zorlanma" ortaya kar. Di$er yandan,
bir uyarlma e!i$inin olmas olumlu koruma sistemi olarak ele alnabilir. Bu e!ik ile
istenmeyen ve rahatsz edici (beyinde s art! gibi) uyaranlardan bellek korunur.
rne$in, "sfr e!ik" durumunda, herhangi bir d!k enerjili uyaran beyinde hatrlamay
sa$layaca$ndan, beyin "belle$in devaml akm" iinde bo$ulacakt.
8
Olup olmadk her
!ey, uygun olmayan zamanlarda hatrlanacakt.
Ak bir sistem olan beyin zerinde evre ile etkile!imden kaynaklanan
dalgalanmalar da (fluktuasyon) etkilidir. Baz deneysel al!malarda, sinir hcreleri
seviyesinde grltl/parazitli dalgalanmalarn (noisy fluctuations) beyin aktivitesi

8
Pessa E, Vitiello G. Quantum Noise, Entanglement and Chaos in the Quantum Field Theory of Mind/Brain States. Mind
and Matter 2003;1:59-79.
Vitiello
Dr. Sultan Tarlac www.KuantumBeyin.com
Ki!isel kullanm iindir. Serbeste da$tlabilir...
4
zerinde dengeleyici etki yapt$ ve istenmeyen durumlar ve ekicilerin (attractor)
iine d!meyi engelledikleri gsterilmi!tir. Da$tc yapda, grlt ve kaos do$al ierik
olarak kabul edilir.
9















9
Freeman W.J. Random activity at the microscopic neural level in cortex (noise) sustains and is regulated by low
dimensional dynamics of macroscopic cortical activity. International Journal of Neural Systems 1996;7:473-480.
Da&#t#k (dissipatif) beyin modelinin a#klad#klar#

Bilincin ortaya k!
Snrsz bellek kapasitesi
Ksa ve uzun sreli bellek
Unutma ve a$r!msal bellek
Grlt ve kaos etkilerinden kurtulma
Zihin/bilin-beyin ba$lant sorunu
evre ile etkile!imi aklar
)sel zaman ak!n aklar
Vitiello
Dr. Sultan Tarlac www.KuantumBeyin.com
Ki!isel kullanm iindir. Serbeste da$tlabilir...
1


Ruhun yeri, i ve d! dnyann kar!la!t$ yerdir.
Birbirleri ile rt!tkleri yerde, rt!menin her noktasndadr...
Novalis (1772-1801)


Vitiellonun Da$tc Beyin Modeli


Beyinde kuantum alan teorisi (QFT), zellikle belle$in zamandan etkilenmemesi,
beyinde bir blgeye zellikle yerle!ik olmamas zerine in!a edilmi!tir. Ancak, baz
sorularn yantlar eksiktir. Birisi, bellek kapasitesi ya da "zerine kaydetme" sorunudur.
QFT'ye gre zel bilgi, vakumdaki zel dzenlenme ile kodlanr. Oysa, d!ardan gelen
yeni bilgiler, vakumlar zerine etki ile kaydedilir. Yani, daha nceki vakumlarn
dzenleni!ini de$i!tirerek, ayn vakuma kayt yaparlar. Bu, bir kasetteki ses kaydnn
zerine ba!ka bir ses kaydetmeye benzer. Bylece, nce kaydedilmi! bilgi bozulur,
silinir. Vitiello (1995) QFTye "da$tc/dissipatif" beyin kavramn ekleyerek zm
sunar.
1,2

Giuseppe Vitiello, da$tc beyin teorisi ile bellek de st ste yazma sorununa
de$il, ayn zamanda ba!ka sorunlara da zm getirmi!tir. QFT modelinde, d!sal bir
uyaranla simetrinin (elektrik dipol dnme simetrisi) kendili$inden krlr. Su ve di$er
biyokimyasal aktif maddeler fiziksel ve kimyasal beyin davran!n olu!tururlar. Dipol
dnme simetrisi krld$ anda, zamana-ters simetri de krlr ve bu !ekilde bilgi
kaydedilir. Bilgiyi kaydetme i!leminden nce, snrsz, birimsel ve birbirinin ayn
olmayan vakumlardan herhangi birine kayt yapabilir. Bilgi kaydedildikten sonra, beyin
durumu tam olarak belli ve de$i!mez hale gelir. Bunun deneyimsel ve ruhsal anlam
"')MD) biliyorsun!" hissidir. Bu durumda, yeni bilginin kaydedilmesi ile artk ba!ka bir
ki!i olunur. nce ile ayn ki!i yoktur. Bir kez bilme oldu$unda, zamanda ileriye
gidersiniz. Bilginin beyince yakalanp kaydedilmesi, beyin dinamiklerine "zamann ak!
oklarndan birini" sokar. Zaman iinde olan bu de$i!imle, gemi! ve gelecek arasnda bir
ayrm do$ar. Bu ayrm !imdinin bilgisinden nce yaplamaz. Di$er bir ifade ile da$tc
(dissipatif) yapdan dolay tersinir olmayan, geri dn!msz bir sre olu!ur, beyin
ak bir sistem halini alr.
3

Denge durumundaki kapal bir sistem ile denge durumundan uzakla!trlan ak
bir sistemin arasndaki en nemli fark, kapal sistemde bilginin kaybolmamasdr. Yani,
kapal sistemin davran! tersinebilir, geri dn!ldr. Bu nedenle evre/faz hacimleri
korunur. Ak sitemlerde ise bilgi evreye salr ve sistemin davran! tersinebilir
de$ildir.
Zamansal-ters simetrik da$tc yapdan dolay, zamann ak! tek ynldr.
Zaman ekseni, tekil bir noktadan blnerek, gelecekten gemi!i ayran ba!lang
noktas haline gelir. Bu tekillik noktas !imdiyi olu!turur. Da$tklk olmakszn,
herhangi bir nokta, herhangi bir zaman, zaman ekseninde !imdi olurdu. Tekil bir
ba!lang yoksa !imdi de olmazd. Da$tklk, ne zaman bilgisini belle$e bu yolla
yerle!tirir.
Kuantum sistemi e$er ak, yani evre ile etkile!imde ise, her iki sistem tek bir
kapal sistem olarak ele alnabilir. Ancak evre ile etkile!imde olan bir sistem
de$i!ebilirdir ve durumu lmek zordur. Bir olaslk, evre ile olan etkile!imin
ortalamalarndan yararlanarak "etkili" etkile!imi hesaplamak olabilir. Di$er bir olaslk,
kullanl!l bir vakumu seip evresel etkileri hesaplamak olabilir. Seilen vakum,
kar!lkl etkile!imde olan sistemlerin (beyin-evre) verilen snr durumlar hakknda
fikir verebilir. Sistem-evre etkile!imindeki bir de$i!iklik, sistemdeki vakum durumunda
bir de$i!ikli$e neden olur. Vakumdaki durum de$i!imi, sistem-evre arasndaki

1
Vitiello G. My Double unveiled - The dissipative quantum model of brain. Amsterdam: John Benjamins. 2001.
2
Vitiello G. Dissipation and memory capacity in the quantum brain model. Int J Mod Phys 1995;9:973-989.
3
Pessa E, Vitiello G. Quantum Noise, Entanglement and Chaos in the Quantum Field Theoryof Mind/Brain States. Mind
and Matter 2003;1(1):59-79 ve arXiv:q-bio.OT/0309009 v1 21 Sep 2003
Vitiello
Dr. Sultan Tarlac www.KuantumBeyin.com
Ki!isel kullanm iindir. Serbeste da$tlabilir...
2
al!veri!in bir gstergesidir. Bylece, sistemin zaman iindeki de$i!imini tanmlayan
denklemler evre ile etkile!im hakknda da fikir verir.
4

Ak bir kuantum sistemini tanmlamak iin "birbirinin ayn olamayan" birok
vakum sistemini QFT'de kullanmak gerekir. Buna zaman de$i!kenini de eklemek
lazmdr.
5
nk sistem, zaman iinde "yeni" duruma geer. Bu durum bir film
!eridindeki film karelerine benzetilebilir. Her kare bir anlk foto$raf gsterir. Bu
kareleri zamansal olarak ard!k dizecek olursak bir film elde ederiz. Yani, sistemin,
sistem-evre etkile!imini de ieren de$i!imini ya da evrimini grrz.
6



ekil. evre ile beyin ya da d! dnya ile
i dnya arasndaki dola!klk da"tk
(dissipatif) beyin dinamiklerinin
kanlmaz bir sonucudur. Bu canl bir
beyinde, evre ile beyin arasndaki
ba"lanty kesmenin imknszl"n
gsterir. Etkile!im kar!lkldr.
durumu matematiksel bir uydurma de"il,
gerek bir uyarlma durumudur. Ba"lant
kesilmesi, dola!kl"n ortadan kalkmas
anlamna gelir ki, bu sadece lmle
olabilecek bir !eydir. %ekilde, yuvarlak
olan yaplar vakumlar ve ilerindeki
de"i!ik ynlerdeki izgiler de vakum
kodlarnn farkll"n gstermektedir.
Vakum kodlar beyin iinde
kendili"inden simetri krlmas ile
de"i!ebilece"i gibi, d!ardan gelen
uyaranlarla da olabilir. sl
durumlar, ssz A sisteminde evrenin
modellenmesini temsil eder. Bilin, ve
A arasndaki devaml etkile!imle ortaya
kar.

evre en basit olarak, dengeyi sa$lamak iin enerji ak!na neden olur. Di$er bir
seenek de evrenin "zamansal-ters kopya" olarak temsil edilmesidir. Sistem evreden
enerji kazand$ durumda, enerji "da$tcl$" nedeni ile zamana ters olmaldr. Bu
nedenle evre, matematiksel olarak sistemin, zamanda-ters grnts olarak ele
alnabilir. Yani, sistemde bir e!it "iftle!me/ikile!me olu!ur.
Daha nce Umezawa'nn QFT'sinde bahsedildi$i gibi, dnmeye ba$l elektrik
dipol simetrisinin kendili$inden krlmas esnasnda Nambu-Goldstone bozonlar
olu!uyordu. Vitiello bunu "dipol dalga kuantum, DWQ olarak kabul eder. Bunun
"iftle!me durumu" zamanda-ters ayna grntsdr ve
k
ile gsterir. NA
k
ve N
k
ise

A
k

ve
k
durumlarnn saysn gsterir. Alt de$er olarak yazlan k, uzaysal momentum gibi
kinematik de$i!kenleri veya isel alan de$i!kenlerini, yani serbestlik derecelerini temsil
eder. Buradaki, st i!areti () yani iftle!me, matematiksel bir uydurma de$il, evre ile
etkile!en sistemin gerek uyarlma modudur ve sanki bir parack (quasiparack)
gibidir. s durumu (
k
) ve s olmayan durum (A
k
) arasndaki etkile!me, sistemin
zamansal evrimini kontrol eder. Bu bir arada al!an A
k
,
k
sistem iinde snrlandrlr.
Sistem ve evre arasndaki ili!ki kesilir kesilmez ortadan kaybolurlar.
7


Quasiparac#k-Sankiparac#k

Etkile!en belli parack sistemlerinde parack-benzeri yaplardr.
zellikle, maddenin makroskobik fiziksel zellikleri ile ilgilenen kat hal
fizi$inde nemlidirler ve kuantum mekaniksel ok parackl sistemleri
basitle!tirmeyi sa$larlar. Kuantum mekani$inde, d!k uyarlm! durum iin

4
Alfinito E, Vitiello G. Dissipation and memory domains in the quantum model of brain. arXiv:quant-ph/0006065v1, 2000.
5
Celeghini E, Rasetti M, VitielloG. Quantum dissipation. Annals of Physics 1992;215:156-170.
6
Alfinito E, Vitiello G. Life-time and hierarchy of memory in thne dissipative quantum model of brain. arcXiv:quant-
ph/9912120v1, 1999.
7
Vitiello G. Quantum dissipation and information: a route to consciousness modeling. NeuroQuantology 2003; 2:266-279
Vitiello
Dr. Sultan Tarlac www.KuantumBeyin.com
Ki!isel kullanm iindir. Serbeste da$tlabilir...
3
kullanlr.

Normal bir sistemde sl ve ssz A'larn toplam farknn sfr olmas gerekir:
NA
k
-N
k
=0. Yani sistem ve evre arasndaki enerji de$i!imi dengededir. Bu teori snrsz
sayda vakum durumu (yani bellek) olmasn ngrr ve korkun saydaki bilgi, var olan
vakumlarda kodlanabilir. Da$tk olmayan yaplarn aksine yeni bilgi giri!inde, nceden
kaydedilmi! bilgilerin bozulmas gerekmez. Da$tk durumdaki "beyin zemin durumu"
tm bellek durumlarnn st ste binmesi yani sperpozisyonu durumundadr. Ayn
zamanda beyin ve d! dnya-evre arasnda ayrlamaz bir kuantum dola!kl$ vardr. Bu
beyin-evre dola!kl$ ancak l bir beyinde ortadan kalkar.
Fizik kurallar sadece birinin (A ve ) ba$msz var olmasna imkan vermez. Bu
blnemez iki, birden daha temel bir yapdr (A). Dola!k durum, iki ayr ya da
tekli durumla ifade edilemez. Dolays ile bilincin birinci ki!i znelli$i ile d! dnyann
nesnelli$i arasnda herhangi bir at!ma olmaz. Nesnellik olmakszn, ak bir sistem
olarak beyin olmaz ve bilinte de da$tc yap olmazd. D! dnyann nesnelli$i, bilincin
var olmas iin gereklidir. Beynin evresi ile kar!lkl diyalogu, beynin esnekli$inin de
(plastisite) temel nedendir.

Umezawa ve Vitiellonun Teorilerinin Kar$#la$t#rmal# zeti

1. Bellek kapasitesi ileri derecede kktr. Herhangi bir yeni bellek
olu!umu, daha ncekilerin zerine kaydedilir. Vakum says snrldr.
Oysa, da$tc beyinde snrsz vakum ve st ste kaydetmeden, snrsz
bellek kapasitesi vardr.
2. Umezawann Nambu-Goldstone bozonlar, da$tc modelde dipole
wave quanta (DWQ) olarak adlandrlr. Elektrik dipol dnme simetrisi
krlmasndan kaynaklanr. DWQlerin ktleleri de sfrdr.
3. Da$tc sistem kendi kendini organize eder. )sel uyaranlarla simetri
krlmas kendili$inden olur ve bu faz gei!i yapabilir.
4. Beynin evre ile devaml etkile!iminden dolay, etkile!imi geri
dn!szdr. D! dnyadan giren veri ile beyin dinamikleri geri dn!sz
de$i!ir. Yeni bilgi giri!i olan birisi, asla nceki ki!i de$ildir. Bu,
zamanda ileri akma hissi olu!turur. Bilgi giri!i olmadan zamanda ileri ya
da geri hissi olmaz. Ancak, bilgi giri!inden kanamayz. D! dnyadan
soyutlamann yapld$ bilimsel al!malarda ciddi ruhsal bozukluklar
ortaya km!tr.
5. Kuantum da$tclarn matematik yaps, beyin-evreyi iftle!tirmeyi
gerektirir. Bu iftle!tirme, beyin-evre arasndaki enerji dengesini
sa$lar. evre, beyinde zamanda-ters kopya olarak modellenir (A).

Vitiello'nun da$tc beyin modelinde, sistemin durumu "birok zemin durumu
zerinde ya!am" gibidir; yani, devaml !ekilde vakumlarda faz dn!mleri vardr. ok
kk rastlantsal etkiler bile sistemde gzle grlebilen ve davran!lara yansyan
makroskobik de$i!iklikler olu!turabilir. Farkl kodlanm! vakumlar arasnda de$i!im,
"a$r!msal bellek" durumunu olu!turur. Nambu-Goldstone bozonlar belli bir e!ik
enerjisine ula!t$nda "hatrlama" ya da geri a$rmay sa$larlar. E$er enerji
gereksinimi gerekenden daha az ise, "hatrlamada zorlanma" ortaya kar. Di$er yandan,
bir uyarlma e!i$inin olmas olumlu koruma sistemi olarak ele alnabilir. Bu e!ik ile
istenmeyen ve rahatsz edici (beyinde s art! gibi) uyaranlardan bellek korunur.
rne$in, "sfr e!ik" durumunda, herhangi bir d!k enerjili uyaran beyinde hatrlamay
sa$layaca$ndan, beyin "belle$in devaml akm" iinde bo$ulacakt.
8
Olup olmadk her
!ey, uygun olmayan zamanlarda hatrlanacakt.
Ak bir sistem olan beyin zerinde evre ile etkile!imden kaynaklanan
dalgalanmalar da (fluktuasyon) etkilidir. Baz deneysel al!malarda, sinir hcreleri
seviyesinde grltl/parazitli dalgalanmalarn (noisy fluctuations) beyin aktivitesi

8
Pessa E, Vitiello G. Quantum Noise, Entanglement and Chaos in the Quantum Field Theory of Mind/Brain States. Mind
and Matter 2003;1:59-79.
Vitiello
Dr. Sultan Tarlac www.KuantumBeyin.com
Ki!isel kullanm iindir. Serbeste da$tlabilir...
4
zerinde dengeleyici etki yapt$ ve istenmeyen durumlar ve ekicilerin (attractor)
iine d!meyi engelledikleri gsterilmi!tir. Da$tc yapda, grlt ve kaos do$al ierik
olarak kabul edilir.
9















9
Freeman W.J. Random activity at the microscopic neural level in cortex (noise) sustains and is regulated by low
dimensional dynamics of macroscopic cortical activity. International Journal of Neural Systems 1996;7:473-480.
Da&#t#k (dissipatif) beyin modelinin a#klad#klar#

Bilincin ortaya k!
Snrsz bellek kapasitesi
Ksa ve uzun sreli bellek
Unutma ve a$r!msal bellek
Grlt ve kaos etkilerinden kurtulma
Zihin/bilin-beyin ba$lant sorunu
evre ile etkile!imi aklar
)sel zaman ak!n aklar
Nakagomi
Dr. Sultan Tarlac www.KuantumBeyin.com
Ki!isel kullanm iindir. Serbeste da$tlabilir...

1


Nakagominin Kuantum Monadolojisi



Kuantum monadolojisi, Teruaki Nakagomi tarafndan (1992)
1
, Leibnizin monadolojik
fikirlerinin etkisi ile olu!turulmu!tur.
2
Bir bakma, Leibnizin teorik fikirlerinin kuantum
mekani$i ats altnda matematiksel ifadesidir. Esas amac, di$er kuantum beyin
teorilerinde oldu$u gibi fizik ve bilin arasndaki at!may zmektir.
3
Bu teoriye
Gordon Globus da katklarda bulunmu!tur.
45

Nakagomi ncelikle fizik ve bilin arasndaki bo!lu$a ya da derin be! uuruma
dikkat eker. Bu uurumlarn bilin ile ilgilidir ve fizikte herhangi bir sorun yoktur.
Fizik, bilinci yok sayarsa, bunlar da problem te!kil etmezler. 'ki tanesi ise fizi$in
problemidir:
6

1. Maddenin iyaps: Bilin isel bir deneyimdir. 'ebak! ile bilincimizi deneyimleriz ve
d!tan onu gzlemleyemeyiz. Beyni at$mzda, sinir hcreleri, mikrotbller,
proteinler, molekller ve iyonlardan olu!an yalnzca maddesel bir yap ile kar!la!rz.
Ortada bilin yoktur. E$er bu maddesel yap bir iselli$e sahipse (renkler, koku, a$r...)
nerededir? Fizi$in bu konuda herhangi bir aklayc kavram yoktur. Buna ek olarak
ktle ekimi makroskobik fizi$in zelli$idir. Mikroskobik fizik kitaplarnda ktle
ekimine rastlamaz. Ancak gerekte ktle ekiminin mikroskobik dnyada olmad$n
syleyemeyiz. Mikroskobik dnyada etkili bir kuvvet olabilir ve paracklarn
davran!lar zerinde etkisi olabilir. Ayn !ekilde bilincin karma!k maddesel sistemlerde
oldu$unu ne srecek olursak, daha d!k miktarda bilin basit sistemlerde olamaz m?
2. !imdiki an: Bilin !imdide var olur. *imdi, gelecek veya gemi!in herhangi bir
noktasndadr. Madde iinde, ne gemi! ne de gelecek vardr. *imdi nedir? *imdi,
bilincin var oldu$u durumdaki srete zamansal bir noktadr. Benim ve sizin bilinciniz
ortak bir !imdi zamann payla!rlar. Zaman, fizi$in drt boyutundan biridir. Oysa isel
zaman ve d!ardaki fizik zaman ile ili!kisi hakknda fizik bir !ey sylemez.
3. $rade: Bilin yalnzca duyular d! dnyadan alan edilgen yap de$ildir. Etkin-aktiftir
ve dnya zerinde belirlenimsiz etkisi vardr. Etki !imdide ortaya kar ve gelece$e
devam eder. Gemi! zerine etki edemez. Oysa, fizi$in tepesinde belirlenimcilik yatar.
Bu kuantum mekanik Schrdinger denkleminde de ayndr.
4. lm: Kuantum mekani$inde lm problemi, Schrdinger denkleminden dolay
belirlenimcidir ve lm nedeni ile belirlenimsiz arasnda at!ma vardr. Di$er bir
lm sorunu da neyin neyi lt$dr. Fizikte her !ey maddedir. Bu nedenle madde
yine bir madde olan beyni ler. Ancak, fizik maddeyi iki ksma ayracak bir prensibe
sahip de$ildir. O zaman len nedir, llen nedir?
5. $statistiksel mekanik: Isya ba$l geli!en olaslk farkllklarn henz tam olarak
anlam! de$iliz. Kuantum mekani$i ile biyolojik yapdaki beyinde ne oldu$unu ve tm
olas durumlar de$erlendirmek zordur.
Yukarda bahsedilen problemlerin stesinden gelmek iin fizik d!ndan iki
zm gelmi!tir: materyalizm (maddecilik) ve dalizm (ikicilik). Maddecili$e gre her
!ey maddedir ve irade, bilin gibi !eylerin beynin iinde yeri yoktur. Fizi$in maddeci
bak! as, bilinci sadece yadsr ve isel deneyimleri aklamakta yetersiz kalr.
Dalizm ise, zihin ve maddeyi ayr kabul eder. Bunlar baz mekanizmalarla birbirlerine
ba$ldr. Bilin, zihnin bir grngsdr, fiziksel dnyann d!ndadr, fizik kanunlarna
tabi de$ildir. Zamann ak!ndaki !imdi zihinle birlikte vardr ve bir noktada fizi$in

1
Nakagomi T. Quantum monadology: A world model to interpret quantum mechanics and relativity. Open Sys and
Information Dyn 1992;1:355-378.
2
Kutateladze SS. Leibniz's Definition of Monad. NeuroQuantology 2006;249-251.
3
Nakagomi T. Mathematical formulation of Leibnizian world: a theory of individual-whole or interior-exterior reflective
systems. Biosystems 2003;69(1):15-26
4
Globus G. Quantum Intentionality. NeuroQuantology 2006;4(3):
5
Globus G. The Saltatory Sheaf-Odyssey of a Monadologist. NeuroQuantology 2006;4:222-229.
6
Nakagomi T. Picture of the World As a Quantum Monadistic System. NeuroQuantology 2006;4:241-248.
Nakagomi
Dr. Sultan Tarlac www.KuantumBeyin.com
Ki!isel kullanm iindir. Serbeste da$tlabilir...

2
uzay-zamanndaki sreye ba$ldr. 'radi hareketler fizi$in kanunlarnn d!ndadr.
Belirlenimsizlik, zihin ve madde arasndaki ba$lant ile olu!ur. Dalizm bu adan
avantajl olmasna kar!n, zihin-madde ili!kisinde birok sorun ortaya kar ve
yetersizdir.

Leibnizin Monadlar
Gottfried Wilhelm Leibniz (1646-1716), metafizik ve mant$a yapt$ katklarla, a$nn
nde gelen biliminsanlarndan biridir. Ad Descartes ve Spinozadan sonra anlan, 17.
yydaki bykten biridir. Leibniz, monad kavramn ortaya atm! ve blnmez bir
birlik olan sonsuz saydaki tzlerin her birine monad adn vermi!tir.
7

Monadoloji adl eserinde monad kavramn ortaya atan Leibniz, her !eyin yap
ta! olan yaln tzlerden bahseder. Monadlar daha alt temel paralar olmayan,
blnmez yap ta!lardr. Bir araya gelerek karma!k !eyleri olu!tururlar. Monadlarn
!ekil ve byklkleri yoktur ve her birinin kendine ait zellikleri vardr. Bu zellikler
daha yaratlrlarken belirlenmi!tir. Leibniz buna nceden kurulmu' uyum ilkesi der.
Monadlarn di$er bir ortak zelli$i, fiziksel etkile!imle yaratlmamalar ve yok
edilememeleridir. Her monad evresindeki monad alglar, ancak her monadn alglama
dzeyi ayn de$ildir. Herhangi bir fiziksel de$i!ime u$ramadan, i dzenleri de$i!ebilir.
Her monad de$i!mekte olan di$er monadlar alglar ve buna ba$l olarak kendi de
de$i!ir. Dolays ile bir monadn isel yaps bir bakma btnnn durumunu yanstr.
Leibnizin kendi ifadeleri ile zetleyecek olursak: Monadlarn, ruh gibi, basit
olarak varlklar ortadan kalkmaz. lm durumunda da devam ederler... Ya'amda
bilincin ortaya kmas ile olu'urlar. lrler ama kaybolmazlar... Her monadn dnyas,
kendi bilinlilik aktivitesi ile ya'amn devam ettirir...

Kuantum Monadolojisi
Nakagomiye gre, Leibnizin bak! as ne dalizm ile ne de materyalist bak! as ile
ortaya konulabilir. En uygun yntem kuantum mekani$i ile aklamadr. Aslnda daha
erken dnemde, 1929 ylnda, Alfred Whitehead (1861-1947), kuantum mekani$i ve
Leibnizin monadlar arasndaki benzerli$e dikkat ekmi!ti. Ancak, bu uygulama bir
d!nme yoluydu ve fizi$i yeterince iermiyordu. Nakagominin kuantum mekani$ini
monadlara uygulamas ile Kuantum Monadolojisi do$du.
Kuantum monadolojisinin anla!lmas iin Nakagominin baz n kabullerinden
bahsetmek gerekir:
1. ncelikle, bir otoyolda aralarn gitti$ini d!nn. Nadir durumlar d!nda, aralar
birbirine yakla!r, uzakla!rlar ama arp!mazlar. Fizi$in buna bak!, aralar arasnda
itici bir kuvvet oldu$u !eklindedir. Aralarn ortalama hareketini fizik hesaplar. Ancak,
aralarn bireysel hareketleri hakknda ok ciddi bilgi vermez. Aralarn hareketi,
srclerin zihinleri tarafndan belirlenir. Kararlar, srclerin gemi! deneyim ve
gelecekteki tahmin yapmalarna gre de$i!ir. Kararlar, normal !artlarda di$er
srclerden etkilenemez. Buradan karlacak sonu !udur: kuantum mekani$inde,
paracklarn davran!lar parac$n olu!turdu$u dalga fonksiyonu ile belirlenir, di$er
paracklarn dalga fonksiyonu ile de$il.
2. Hepimizde bir ulus kavram vardr. Ancak fiziksel olarak ulus yoktur, zihinlerimizde
vardr. Ulus kavramna sahip oldu$umuz iin ulus vardr. E$er bireyler farkl bir ulus
kavramna sahipse, ulus devam etmez. Yani, gerekte olmayan !eyler hakknda da
kavramlar olu!turabiliriz.
3. Sizle konu!tu$um zaman, gerekte sizin zihnimdeki hayalinizle konu!urum, fiziksel
bedenle de$il. Bu zihinsel i!lem fiziksel i!leme neden olur (konu!ma) ve sizde zihinsel
(d!nme) i!leme neden olur.
4. Bir bilgisayar a$nda, iki ki!inin oynad$ bir sava! oyununu d!nn. A$da farkl iki
oyuncu ba$lantdadr. Ancak, herhangi bir yerde sava! oyunu yoktur. Ne lenler ne de
silah sesleri. Hepsi sanaldr.

Kuantum Monadik Dnyalar
Nakagomi kuantum monadolojisi iin monad zellikleri karmlar yapar.

7
Leibniz GW. The Monadol ogy. NeuroQuantol ogy 2006;4:S282-290.
Nakagomi
Dr. Sultan Tarlac www.KuantumBeyin.com
Ki!isel kullanm iindir. Serbeste da$tlabilir...

3
1. Dnya monadlar olarak adlandrlan birimlerden olu!ur ve onlardan daha ba!ka alt
birim yoktur.
2. Her monad kendi isel dnyasnda ya!ar. Buradaki ya!am isel durumunun
alglanmas ve etkilenmesidir.
3. Her monadn isel durumu bir di$erinden farkllk gsterir.
4. 'sel durum farkl olmasna kar!n, olas isel durumlarn dzenleni!i ve isel
durumlarn de$i!im kurallar tm monadlarda ayndr.
5. Her monadn isel durumunun birincil ieri$i bir dizi grnt ierir ve bunlar monad
grntleri olarak adlandrlr. zel olan kendi grnts/self-image olarak
adlandrlrken, bunun d!nda kalanlar di)er grntler/other-image olarak
adlandrlr. Monadlar arasnda, kar!lkl grnt-grnt e!le!meleri vardr. Bu
e!le!me iki ynldr. rne$in, A monadndaki bir i grnts, B monadndaki bir j
grnts ile e!le!mi! ise, ayn !ekilde Bdeki j grnts de Adaki i grnts ile bire
bir e!le!ir. E!le!me A ile B monadlarnn ierdi$i tm grnt ierikleri arasnda
olabilir. E$er A, B ve C gibi monad varsa, Adaki i grnts Bdeki j ile ve Bdeki j
grnts ayn zamanda Cdeki k ile e!le!mi! ise, Adaki i do$rudan Cdeki k ile
e!le!mi! olur.
6. Bunun yannda monadlardaki isel grnt says ayndr ve tm monadlara e!ittir. *u
!ekilde sembolize edilebilir; C a iA monadnda, iAa jB monadndaC a jB monad.
Burada A, B, C monadlar ve i, j monad isel grntleridir. Herhangi bir A monad iin
Aa Kendi grntsdr.
7. Bir monad, kendi grnts ile birlikte isel durumunun bir parasna etki ederek
isel durumunu de$i!tirebilir. Bu etki istemli ve belirlenimcidir. Bu isel durumlarn
tercihlerine gre yaplr. Ve burada seimde i!leyen kurallar kuantum mantk
dhilindedir.
8. Tm monadlar ayn kuantum mantk durumuna sahiptir. Tercihlerin a$rlk
durumlarna gre yaplan seimler, monadn isel dnyasnda deneyimlenir ve monadda
isel de$i!ikli$e neden olur. Bu nedenle, tercih edilebileceklerin dizisi, monadn
alglamas ve hisleri olarak ifade edilebilir.
9. Bir monadn seimi di$er tm monadlardaki ilgili e!leniklerine yaylr ve bu a!ama
belirlenimcidir. Yaylm ya da di$er monadlara bilgi ula!mas fiziksel de$ildir ve fiziksel
terimlerle tanmlanamaz.
10. *imdiki isel durum a bir monad tarafndan istemli seim a tm di$er monadlara
yaylan de$i!im haberi a de$erlendirme a seim ve de$erlendirme ile de$i!en tm
monadlarn isel durumu a yeni isel durum !eklindeki de$i!im zamann bir birimini
olu!turur. Bu dngnn tekrar etmesi zaman ak! hissini do$urur.
11. Bo! bir durumdaki monadda hibir durum de$i!ikli$i olmaz. Ancak, di$er isel
grnts olan monadlar tarafndan etkilenip de$i!tirilebilir. Buna ra$men bo! monad
olarak kalr. Monadik isel seviye ile fizik arasnda kar!lkl ba$lantlar vardr.

Tablo. Kuantum monadolojinin temel aklama iddialar. Sa$ ve soldaki veriler birbirini
gerekle!tirir ve birbiri ile ili!kidedirler.
'sel dnya Kuantum durumu ve monad grntleri ile birlikte Lorentz ereveleri
Otomatik de$i!im Tek ynl dn!m kanunu
'rade Kuantum durum indirgenmesi
Bilin Kendi-di$eri ili!kisi (self-other coupling)

Kuantum monadik dnya matematiksel olarak sembolize edilmi!tir. Burada
sonuca ula!ma yollarnn matemati$inin karma!k olmasndan dolay, a$rlkl olarak
sonular verece$iz. Bir kuantum monadik dnya, dizi ve be! i!levle temsil edilir:

( , , , , , , , ) W V F L h r w l b =

Bu denklemde:
V Monad-grntlerinin sonlu dizisi
F 'sel durumlarn dizisi
L Bilincin ieri$inin iskelet-kafes yaps (lattice)
h 'steklerin (appetite) listesi ( ) 0 F y h y a
Nakagomi
Dr. Sultan Tarlac www.KuantumBeyin.com
Ki!isel kullanm iindir. Serbeste da$tlabilir...

4
r Tercihlerin (preferability) haritas ( ) F y r y a g
w Seilebileceklerin listesi ( ) F y w y a
l De$erlendirme durumu ( , ) ( ) ( , ) r V xF r y l y W a , burada W, monad-
grntlerinin (V) simetrik grubudur.
b Durum de$i!ikli$i i!lemcisi ( , ) ( ) LxF F y b y l l
Herhangi bir isel durumlarn dizisinde F y , bu denklemlere gre, en d!k
seim listesi,
( ) ( ) 0 w y r y = = g

sfr de$erini alr yani sememe olabilir ve bu durumda isteklerin listesi ( ) 0 h y = olur.
Seilebileceklerin listesi sfrdan ba!ka de$er olarak;

( )
( ) ( ) 1
w y
w y r y

l
l olabilir.

Yani seilebilecekler listesinden en fazla bir tane seilebilir (ay, kahve ve kola
ierisindensadece kahve gibi). Monadlarn seimi, kendi-di$eri (self-other) ili!ki
durumlarnn kuantum indirgenmesi olarak grlebilir. Tercihler ( r ), olaslk
indirgenmesi ile ili!kilidir. Durum de$i!ikli$i i!lemcisi (,) seimi sa$layandr. Sonuta;
isteklerin listesi (h ), seilebilecekler (w ) zerinden, tercihlerin ( r ) da$lmn verir.

Bilin ve !sel Dnyalar
Her monadn (m), kendi isel dnyas vardr ve isel durumu m Y ile temsil edilir. Yine
de isel dnya, monadn bilinci olarak tanmlanamaz. Bir monad (m), herhangi bir karar
verirken ya da seim yaparken, istemli hareket zerinde istekler ( ) m h Y ve bunlar
arasndan tercihler ( ) m r Y l bir seim listesinin ( ) m w Y etkisi altnda yaplr. Bu
nedenle bu etkene, bir monad bilincini olu!turanlar olarak baklabilir. zellikle
seim listesini olu!turan birimler, bilincin ieri$i olarak kabul edilir. L ieri$i ise bilincin
tm olas ieri$ini olu!turur.
Bilin, kendi-di$eri arasndaki birle!menin bir sonucudur. Bilin, kuantum
monadoloji de Hilbert uzay iinde i!lem grr. Hilbert uzay snrsz-sonsuz boyutlu
oldu$undan, bilincin bir snr olmad$ sylenebilir.

Bo$ ve Aktif Monadlar
E$er ( ) w y = ise bo! kme durumu olarak adlandrlr. Bunun d!ndaki tm
durumlarda monadlar aktif ve doludur. Bo! monadlar seimlerde devreye girmezler ve
monad dnyasnn de$i!imine etki etmez, katlmazlar. E$er bir monad, bo! durumda ise
( ) w y = , bilincin tm olas ieri$inde herhangi bir L l iin tercih durumu
( ) 0 m r Y = l olmaz ve seilebileceklerin listesi de ( ( ) ) m w b Y = l bo! kme olur.
Bu nedenle bo! bir monad, bo! monad olarak kalr. Di$er yandan aktif bir monad, bo!
monada dn!ebilir. E$er tm monadlar bo! olursa, karar verme sreci ve bilinci
olmayan bir zombi haline geliriz.

Zaman Ak$ ve Monadlar
Monadn durum de$eri ( m Y ), her yenileme dngsnde ve de$i!iminde ard!k dizi
olarak yazlabilir. Ba!langtan numaralayarak, [0], [1], [2],....., [ ]
m m m m
s y y y y
zaman ardll$ denklemini elde ederiz. s zamanndaki monadn (m), durumunu [ ]
m
s y
ifadesi temsil eder. Bu zamansal dizilimden dolay nce, sonra gibi zamansal
ard!klklar
m
y e gnderme yaparak belirtebiliriz. Zaman de$i!keni olan s, zaman
ak!n temsil eder ve bu uzay-zamann zaman ekseninde de$ildir. Zamann ak!,
monadlarn istemli hareketi ile ilerletilir.
Kuantum mekani$inde, bir kuantum durumunun zaman iindeki evrimi veya
dn!m
( )
itH
t
e y y
-
=
Nakagomi
Dr. Sultan Tarlac www.KuantumBeyin.com
Ki!isel kullanm iindir. Serbeste da$tlabilir...

5
ile yazlr. Burada H, Hamiltoniandr. y
(t)
nin her de$eri, ard!k olarak zaman ekseni
boyunca, negatif sonsuzdan pozitif sonsuza ( t = - ile +) dizilebilir. Bu monadik
dnyadaki zamansal dizilim denklemine benzer. Ancak nemli bir fark vardr: Kuantum
mekani$i tek ynl ya da do$rusal evrimle!ir ve ard!k bir sralama elde edildi$inde,
tm de$erler t = -ile + arasnda tespit edilebilir. Bu nedenle, sradan kuantum
mekani$indeki de$i!im yeni bir !ey olu!turmaz. De$i!iklik yalnzca grnmdedir.
Monadik zamansal ard!klkta ise gerek de$i!iklik olur.
Di$er yandan, monadik zamansal ard!klk denklemi belirlenimsiz, yani
indeterministtir. Ardllardan bir de$er, di$erlerinin durumunu belirlemez. Dizide her
zaman yeni ortaya k!lar olur. Monadik dn!m fiziksel dn!mle bir araya
getirince !u denklem elde edilir:

( )
[ ] [ ]( )
i t s H
s s t
e
t
y y
- -
=

Burada s ardllarn gstergesini, t ise snin her bir de$eri iin zaman aral$n
t = -dan + a gsterir. 'sel dnyalarn yenilenme dngsnde iki parametre
de$i!ir ve ardllar temsil eden sye yeni bir ardl eklenir (s+1):

( ) ( ( 1))
[ ] [ 1]
i t s H i t s H
s s
e e
t t
y y
- - - - +
+


Bu durum de$i!ikli$i zamann tmnde olur. Ardllarn zamansal ard!k olarak
hissedilmesi ya da zamann ileriye akmas, monadn seim yapmas ile ortaya kar.

Kendi-Di'eri Birle$mesi (Self-Other Coupling)
Bir sistemde anlaml bir lm iin sistemi iki paraya blme ihtiyac duyarz: len ve
llecek olan. Bylece isel dnya, kendi (self) ve di$eri (other) olarak ikiye blnr.
Bu nedenle Hilbert uzay H, vektrel uzayda tensor rnlerine ( ) ayr!r:
H=H
Kendi
H
Di$eri

Kendi-di$erleri arasnda birle!me oldu$u da hatrlanmaldr. Bu ili!ki bilincin ortaya
kmasn sa$lar. Kuantum monadolojideki S dizisi, iki alt gruba ayr!trlabilir: V
kendi
ve
V
di$eri
=V-(Kendi) olarak.

Sonu
Monadlarn bir bilinci ve iradesi vardr. Ancak temel kuantum teorisi seviyesinden, insan
zihni seviyesine karlmas uzun bir yol alacaktr. Ayrca, monad grntlerinin
ya!ad$mz dnyada nasl grnd$ bir sorundur. Kuantum monadolojisi bunu
denklemler seviyesinde tanmlar, ama pratik anlamda ortada kalr. Bu teori, sadece
bak! amza bir analojik renk katmaktan ibaret grnmektedir.

Spin aracl bilin teorisi
Dr. Sultan Tarlac
www.KuantumBeyin.com
Ki!isel kullanm iindir. Serbeste da$tlabilir...

1


Hu ve Wunun Spin Aracl Kuantum Bilin Teorisi


Spin aracl kuantum bilin teorisi, Huping Hu ve Maoxin Wu tarafndan geli!tirilmi!tir. Hu
uzun yllar ekirdek spinleri zerine al!malar yapm! bir fizikidir. zellikle e!le!memi!
serbest elektronlar ve nitrz oksit zerine al!malar yapm!tr. Bu al!malar esnasnda da
Wu ile mesleki ve ailevi olarak evlenmi!tir.
1

Hu, genel anesteziklerin etki mekanizmasnn 1994 ylnda kadar hala
anla!lamamas zerine bu konuya merak salm! ve genel anesteziklerin oksijen yolunda
bozucu (perturbation) etki ile anestezi yapt$n ne srd. Bu fikrini oksijen yolu bozma
teorisi olarak yaymlad.
2
Bu teoriye gre, genel anestezikler, sinir hcresi zar ve
proteinler zerindeki oksijen yollarnda bozucu etkilere neden olarak bilinsizlik durumu
olu!turuyorlard. Bu d!nce, tm bilimsel camiadan destek almad, ancak zaten
anesteziklerin nasl etki etti$i konusunda, 150 yl sonra bile tek ve kabul edilmi! bir teori de
yoktu.
Bu al!ma ardndan bilincin gizemi ile ilgilenmeye ba!lad. Bir ak!am di!lerini
fraladktan sonra yata$na giderken birden aklna bir fikir geldi. Yksek voltajl hcre zar
iindeki e!le!memi! ekirdek spinleri ve/veya elektron spinleri bilin iin esas yerle!im
yerleri olabilirdi. Wuya konuyu at$nda bu d!ncenin mantkl oldu$una karar verdiler.
Bylece 2002 ylnda spin aracl bilin teorisi do$du.
3
Di$er birok yeni teori gibi tahmin
edilece$i zere direnle kar!la!t ve bilin hakknda zelle!mi! dergilerde bile 2004e kadar
yaymlanamad. Daha sonra, 2004 ylnda teorinin ayrntlar yaymland.
4
Bu teori iyi
dzeyde tanmlanm! sinir hcresi al!masn, atom alt seviyeye kadar indirmek manasna
da geliyordu. Dolays ile bu konuda sylenecek her !ey speklasyona akt.

Spin
Spin, ktle ve yk gibi paracklarn i, zgn zelli$idir. Kuantum kuramnn zorunlu bir
sonucudur. Parack ve parack sistemlerinin kuantum durumlarnn tam olarak
belirlenebilmesi iin, di$er kuantum saylar ile birlikte spin kuantum saylarnn da
belirlenmesi gerekir. Kuantum mekani$indeki spin asal momentumu, klasik mekanikteki
kat cisimlerin spin asal momentumu ile ayn !eyi ifade etmez. Kat cisimlerin bir simetri
eksenleri etrafnda dn!lerinden dolay klasik spin ve yrnge hareketlerinden dolay da
yrngesel momentumlar vardr. rne$in, dnya kendi ekseni etrafnda dnmesi ile spin ve

1
NQ Biography. Men Who Made a New Science: Huping Hu and Maoxin Wu. NeuroQuantology 2006; 4(1): 1-3.
2
Hu H and Wu M. Mechanism of anesthetic action: oxygen pathway perturbation hypothesis. Med Hypotheses 2001;
57:619-627
3
Hu H and Wu M. Spin-mediated consciousness theory: possible roles of oxygen unpaired electronic spins and neural
membrane nuclear spin ensemble in memory and consciousness. arXiv quant-ph/0208068, 2002
4
Hu H and Wu M. Action potential modulation of neural spin networks suggests possible role of spin in memory and
consciousness. NeuroQuantology 2004;2:309-317
Spin aracl bilin teorisi
Dr. Sultan Tarlac
www.KuantumBeyin.com
Ki!isel kullanm iindir. Serbeste da$tlabilir...

2
Gne! etrafnda dnmesi ile yrngesel asal momentuma sahiptir. Kuantum mekaniksel
spin iin byle bir benzetme yaplmaz. Spin parac$n kendi ekseni etrafnda dnmesi ile
ba$da!maz. Spin asal momentumun klasik fizikte bir kar!l$ yoktur.
5
Kuantum
mekani$inde, klasik mekanikteki gibi yrnge kavram zaten yoktur. nk sistem sonlu
veya tm uzaya da$lm! dalga fonksiyonu ile betimlenir.

Kuantum Spin Alar# (KSA)
Kuantum spin a$ (quantum spin network) teorisine gre, tm evren hacim ve alanlardan
olu!ur. Bilinen en kk uzunluk Planck uzunlu$udur (10
-33
cm). Bundan yararlanlarak, en
kk alan 10
-66
cm
2
ve en kk hacim 10
-99
cm
3
olarak hesaplanabilir. Byk patlama
ncesi tekilli$in Planck hacmi olan 10
-99
cm
3
oldu$u d!nld$nde, bugn, patlamadan
13,7 milyar yl sonra grnr evrenin hacmi 10
85
cm
3
olarak hesaplanabilir.
KSA teorisinde, bir kuantum Planck alan tek bir hat ile, birden ok kuantum alan ise
birden ok hat ile sembolize edilir. Benzer olarak da, bir kuantum hacmi bir d$m (node)
ile gsterilirken, birden ok hacim birden ok d$mle temsil edilir. Bu d$mler uzayda
herhangi bir zel yerde, ayrk olarak bulunmazlar. Evrendeki madde ve var olan her !ey
d$mler ve hatlardr. Bu nedenle de, aslnda uzayn iindeki her !ey, birbiri ile bu
!ekilde ba$lant ve ili!ki halindedir.
6
Evrenin ba!langcnda, tm evren bir Planck d$m
veya hacmi ile temsil edilebilirken, aradan geen zaman ierisinde, geni!leyen evren ile
tm evrenimizin detayl kuantum spin a$ resmi, gargantuan bir spin a$dr ve yakla!k
10
104
d$mden olu!ur.
Uzayda hareket eden paracklar ve alanlar, grafiklerin ard!k adml izimi ile temsil
edilebilir. Einstein, grelilik teorisinde uzay ve zaman birle!tirir. KSA teorisi ise uzay-zaman
kavramn iine ald$ndan spin kpkleri olarak adlandrlr. Zaman, KSA teorisinde
ard!k ve su gibi akmaz. Ayrk birimler halindedir ve saatin tik-taklar gibi akar. Tik-taklar
aras sre ise Planck zaman kadar, yani 10
-43
saniyedir. Aslnda tk-taklar aras zaman da
yoktur. Tpk iki su molekl arasnda su olmamas gibi.
7




5
Dereli T, Verin A. Kuantum Mekanii, METU press, Cilt 2, 2000;16-21
6
Smolin L. How far are we from the theory of quantum gravity, arxiv.org/hep-th/0303185
7
Smolin L. Atoms and Space and Time. Scientific American, Jan 2004;56-65
Spin aracl bilin teorisi
Dr. Sultan Tarlac
www.KuantumBeyin.com
Ki!isel kullanm iindir. Serbeste da$tlabilir...

3
$ekil. Solda bir kuantum hacmi grlmektedir. Sa$da ise 10 adet d$mden olu!an bir hacim temsil
edilmektedir. Grafiklerin her biri d$m ve kenar, uzayn ileri derecede kk blmn temsil eder.
Bir d$m tipik olarak yakla!k bir Planck hacmini ve bir hat ise bir Planck kare alann temsil eder.
Pratikte bu izimlerin hibir snr yoktur.


Kuantum Dola'#kl##
Kuantum dola!kl$ (entanglement) olarak adlandrlan etki, nesnelerin birbirinden ayr,
ama yine de ileti!im halinde bulunduklar bir duruma kar!lk gelir. Klasik fizikte buna
benzer bir durum sz konusu de$ildir. Yapt$mz bir gzlem-lm bununla ili!kili
olabilecek di$erini uzaklktan ba$msz olarak etkiler. Genelde kuantum dzeyi, kk
lekli paracklarn dzeyi olarak d!nlrse de, kk kavram aslnda fiziksel bir boyutu
bildirmez. Kuantum durumu sonular metrelerce hatta !k yllar boyunca etki eder. Alain
Aspect (1982) d!nceyi sadece matematiksel ifadelerle snrlamayp, deneylerle de ortaya
koymu!tur. Yani, tm nesne ve fenomenler evrensel biimde birbiriyle ili!kilidirler ve bu
atomsal gerekli$in temel bir zelli$idir. Bu matematiksel soyut bir kabul de$ildir.
8
Spin
a$lar teorisine gre de, tm evren birimler halindedir ve birimler birbiriyle ayrlmaz ili!ki
iindedir.

Spin Arac#l# Bilin Teorisi
Spin aracl bilin teorisine gre, kuantum spinleri bilincin beyinde yerle!ti$i yerdir. Bu
blgeler zihin-beyin arasndaki ba$lant noktasdr. Buradaki spin zihin-pikselidir. Piksel
bir benzetmedir ve grntlerinde kullanlan iki boyutlu (2D) en kk grnt birimidir.
boyutlu (3D) grnt birimi ise voksel olarak adlandrlr. Dolays ile piksel olan spinler bir
araya gelerek zihin resminin tamamn olu!tururlar. Buna gre bilin isel olarak spin
i!lemleri ile ba$lantldr ve spin durumlarnn kendili$inden kmesi ile ortaya kar, bilinci
ve zihnin birli$ini, btnl$n olu!turur. Ancak, bu ayr ayr spinlerle olamaz, btn
spinlerin etkinli$i ile olur. Tm spinleri bir araya getiren ve etkile!im iine sokan ise
kuantum dola!kl$dr.
Spin, temel kuantum biti olan kubitin ba!lang noktasdr ve bilgiyi kodlar.
ekirdek spinleri ve muhtemelen e!le!memi! elektron spinleri zihin-pikselleri iin en
olas yerlerdir. Kuantum spin teorisine gre, bilinli beynin al!mas zetle !u !ekildedir:
sinir hcrelerindeki aksiyon potansiyelleri denen iyon de$i!imlerinin neden oldu$u zardaki
iyonik elektriksel akmlar atom ekirde$i spin etkile!imleri ve paramanyetik O
2
(oksijen)/NO
(nitrik oksit) ile ayarlanr. Hcre zar proteinleri iindeki ekirdek spinleri farkl
derecelerde kuantum dola!klklar olu!tururlar. Dola!k durumdaki spinler bir arada etki
ederek, sinir hcreleri a$ makroskobik yapsn etkilerler. Bu etki ile de grnen bedensel
hareketler veya duyumlar meydana gelir.
9

Daha da ayrntya girecek olursak; oksijen molekl iki e!le!memi! elektron ierir ve
bu nedenle gl !ekilde paramanyetiktir. Kendi yaylm boyunca manyetik alanda belirgin
dalgalanmalar meydana getirir. o$u moleklde e!le!memi! elektronun bulunmas ok

8
Josephson BD and Pallikari-Viras F. Biological utilisation of quantum nonlocality. Found Phys 1991;21:197-207
9
Hu H and Wu M. Concerning Spin as Mind-Pixel: How Mind Interacts with the Brain Through Electric Spin Effects.
NeuroQuantology 2008; 6(1): 26-31
Spin aracl bilin teorisi
Dr. Sultan Tarlac
www.KuantumBeyin.com
Ki!isel kullanm iindir. Serbeste da$tlabilir...

4
nadirdir. Oksijen beyinde yo$un olarak bulunur. Ayn zamanda, solunum ve dola!m
sisteminin, beyne ula!trmak iin abalad$, temel kimyasal enerjide kullanlan girdidir.
Oksijen flordan sonra elektronegatifli$i en yksek olan elementtir. Kendisinde bulunan iki
elektronu de$i!ik yollarla alabilir. Sklkla yapsnda bulunan iki e!le!memi! elektronu
kullanarak, ortak de$erlikli iki ba$ meydana getirir (H
2
O gibi). Oksijen iki e!le!memi!
elektron ierdi$inden, toplam spini s=1 ile l durumdadr (triplet state, s=12S+1=3).
D!ardan uygulanan gl bir manyetik alan yoksa l spin durumu yklr:
1 0 1 s a b d = + + - burada
1 1
1
2 2
=
( ) ( )
1 1 1 1 1
0
2 2 2 2 2
= - + -
ve
1 1
1
2 2
- = - - dr.
Benzer olarak, bir sinir ileticisi olan NO toplam spini s=1/2 ile bir e!le!memi!
elektron ierir. Yine gl manyetik alan yoklu$unda spin durumu yklr:
1
2
1
2
s a b = + - .
Spin kuantum says s=1/2 olan paracklarn B
0
d! manyetik alan uyguland$nda
spin uzay dalga fonksiyonu matrisi
1 1
0 2
s a

= =


h ve
0 1
1 2
s b

= =


h !eklinde ifade edilir.
s gl !ekilde fosfolipitler, proteinler ve di$er byk molekllerdeki ekirdek
spinleri ile dipol-dipol etkileri ile etkile!ir. O
2
ve NO hzla sinir hcresi zar ve proteinlerinde
yaylarak durum bilgisi ta!r. Bu durumda |s de$eri, zaman bal# Schrdinger denklemine
gre dn!me u$rar.
Hcre zar ve proteinlerdeki e!le!memi! ekirdek spinleri zihin-pikselleridir. Neden
e!le!memi! fermionik spinler zihin pikselidir? Wu ve Hu'nun yantna gre, fermionlarn
skca dola!k durumda olmas, zihin pikseli olmasna imkan verir:

1 1 1 1 1
0
2 2 2 2 2
s = - - - =




toplam spini sfr olarak verir ve bu sfr manyetik moment demektir. Bu !ekilde di$erleri ile
etkile!ime girerler. Biyolojik olarak oksijen ve NO hcre zar ve proteinlerdeki zihin
piksellerini uyarabilir. Spinler dola!k durumda oldu$undan, birisinin durumunu bilmek
di$erlerinin durumu hakknda da bilgi verebilir. Bu tpk, belle$in hatrlama esnasnda olan
a$r!m zelli$ine benzer.

Spin aracl bilin teorisi
Dr. Sultan Tarlac
www.KuantumBeyin.com
Ki!isel kullanm iindir. Serbeste da$tlabilir...

5

$ekil. Sinir hcresinin zar, di$er zarlar gibi ikili fosfolipit tabakasndan olu!ur.
Hcrede, proton spini olan ve canlda en yo$un bulunan spinli kuantumdur.
Kendi ba!na de$il, hidrojen atomunda veya su moleklnde bulunur. Yerle!im
yeri ise hcre zar veya hcresel proteinlerdir. Hcre zarnda a$rlkl olarak
fosfolipitler, proteinler ve kolesterol bulunur. Her fosfolipit moleklnn ya$
zinciri zerine kmelenmi!, ekirdek spini 1/2 olan 60'dan fazla hidrojen atomu
yer alr.

Sinir hcrelerindeki elektron a$, bilin yannda bellekte olu!umunda da devreye
girebilir. Serbest oksijen ve nitrik oksite ek olarak, hcre zarndaki e!le!memi!
elektronlarn nemli bir kayna$ da metal iyonlar ve byk molekllerdir. Serbest radikaller,
biyokimyasal reaksiyonlar ve isel manyetik alanlardaki oynamalar ile uyarlm! molekl
durumlarn tetikler.
1
H,
13
C ve
31
P gibi spinli ekirdek ta!yan atomlar paramanyetik etkileri
nedeni ile manyetik alanda oynamalara neden olur. O
2
, NO ve
1
Hin ekirde$indeki
e!le!memi! elektronlarn manyetik dipolleri nedeni ile manyetik bir alan meydana gelir.
Elektronun yrnge asal momentumu yannda bir de kendi ekseni etrafnda dnmesinden
kaynaklanan spin asal momentumu vardr. Manyetik dipol momentleri birbirine gre
farkldr. rne$in, e!le!memi! bir elektronun manyetik dipol momenti,
1
H ekirde$ine gre
658 kat daha gldr.
10
Tm dipol manyetik momentlerin etkisi uzaklk arttka azalr:
B=
0
m/4'r
3
, burada
0
serbest uzayda geirgenlik, m ise manyetik dipol momenttir.

Tablo. Oksijen, Nitrik oksit ve Hidrojen atomunun olu!turdu$u manyetik alann
uzaklk (r) ile de$i!imi. Rakamlar Tesladr. : angstrm

Uzakl#k, r, () Oksijen Nitrik Oksit Hidrojen
1 3,713940 1,856970 0,002821
2 0,464243 0,232122 0,000353
3 0,137553 0,068777 0,000104

10
Hu H and Wu M. Action potential modulation of neural spin networks suggests possible role of spin. NeuroQuantology
2004;4:309-317
Spin aracl bilin teorisi
Dr. Sultan Tarlac
www.KuantumBeyin.com
Ki!isel kullanm iindir. Serbeste da$tlabilir...

6
4 0,058030 0,029015 0,000044
5 0,029712 0,014856 0,000023
10 0,003714 0,001857 0,000003

Ek olarak O
2
ve NO hidrofobik, yani suyu sevmeyen molekllerdir. Sinir hcresi
zarndaki yo$unluklar, hcre ii svsna gre ok yksektir.
11
Ortama hzla da$lr ve
znrler. Ksa mesafeli olarak gl ve oynak manyetik alan meydana getirirler. Oksijen,
sinir hcresi zarndaki gl manyetik alann kayna$dr. Manyetik alandaki dalgalanmalar
devaml olarak sinir spin a$nda de$i!imlere neden olur. De$i!imlerin !iddeti beyindeki ve
hcre iindeki O
2
ve NO yo$unlu$una ba$ldr. Dolays ile de$i!imler sadece sinirsel
spinlerle de$il, beyinde ortaya kan sinir hcresi e!durumlu ate!lemesi (aksiyon
potansiyelleri) gibi do$rusal olmayan dinamiklerin de kontrol altndadr.
Sonuta, sinir hcrelerindeki spin a$ hem aksiyon potansiyelleri hem de
mikroevrensel olarak gl isel manyetik alanlar tarafndan etkilenir. Bu kombine etkiler,
beyinde anlaml bilgi olarak ortaya kar. Buna bir benzetme, manyetik rezonans
grntlemede, grnty olu!turan ve makroskobik resmi yapan spin paketleridir. Bir
spin paketi, ayn manyetik alana maruz kalan bir grup protondur. Her spin paketinin
manyetik alan bir manyetizasyon izgisel uzay/vektr ile gsterilir. Spin paketlerinin
manyetizasyon vektrnn toplam ise, net manyetizasyon vektrn verir. Ayn !ekilde,
kuantum spin aracl bilin teorisinde, sinir hcresi zar iindeki ekirdek spinleri bilincin ve
bili!sel i!levlerin temel birimlerini yani zihinsel/bili!sel resmin en kk parasn, pikseli
olu!turur. Piksellerin birbiri ile ili!kisi ise kuantum dola!klk yolu ile sa$lanr ve bu bilince
btnl$n verir.

Spinlerden Manyetik Rezonans Grntlemeye (MRG)
Ba! orta hattan geen bir beyin MR grnts.
Resimde beyin, beyin yarkreleri aras bile!ke,
beyin sap, beyincik, boyun omurlar, burun gayet
net olarak grlmektedir. Bu grnt, dokulardaki
suyun hidrojen atomundaki protonlarn spinlerini
de$i!tirmesi ile elde edilir. MRGde ise grnt elde
etmek iin hcre svs ve lipitler ierisindeki
hidrojen ekirde$inin yo$unlu$unun da$lm ve
ekirde$in hareketi ile ilgili parametreler kullanlr.
MRGde bu yaplarn uyarlmas, sabit manyetik
alandaki blgeye radyo frekans (RF) uyarm
gnderilmesi ile olur. RF uyarm yardmyla
dokulardan elde edilen sinyaller bilgisayar ortamnda
zmlenerek grntye dn!trlr. MRGde
sinyalin merkezi, tek bir protondan olu!an hidrojen
ekirde$idir. Protonun sinyal iin gerekli olan zelli$i
ise spin hareketidir. Spin hareketi sayesinde
protonun etrafnda do$al bir manyetik alan olu!ur;
ancak ekirdekteki nkleonlar (proton ve ntron) ift sayda bulunduklar zaman, birbirinin spin
hareketlerini ortadan kaldracak !ekilde dizildiklerinden, net manyetizasyonu sfr olur. Yani
sadece tek sayda nkleonu bulunan ekirdeklerde do$al manyetizasyon bulunmaktadr. Bu
nedenle, hidrojen atomu tek protonuyla manyetik rezonans grntleme iin nemli bir

11
Marsh D. Polarity and permeation profiles in lipid membranes. PNASUSA 2001; 98:7777-7782
Spin aracl bilin teorisi
Dr. Sultan Tarlac
www.KuantumBeyin.com
Ki!isel kullanm iindir. Serbeste da$tlabilir...

7
elementtir. Spini 1/2 olan ekirdekli atomlar manyetik alanlar iin iyi bir seimdir. Bu !ekilde olan
be! ekirdek vardr:
1
H,
13
C,
14
N,
19
F ve
31
P. Klasik bir MRGde grnt pikselleri hidrojen proton
spinleridir. Dokulardaki protonlar, do$al ortamlarnda birbirinden farkl vektrel konumlara
sahiptir; ancak doku sabit manyetik alana yerle!tirildi$inde protonlarn o$unlu$u manyetik alanla
ayn ynl olacak !ekilde dizilir.



Hidrojen atomundaki protonlarn her biri minik bir mknats olarak d!nlebilir. Her
proton rastlantsal olarak belli bir eksende durur. Solda bu !ekilde duran bir grup hidrojen atomu
(proton) grlmektedir. Da$nk !ekilde duran protonlar d!ardan bir B
0
manyetik alanna maruz
braklrsa, alann !ekline gre ya paralel ya da anti-paralel bir dzenleme iine girerler. Bu srada
bir enerji kazanrlar. Manyetik alan kaldrld$nda ise tekrar eski hallerine dnerler. Bu srada
kazandklar enerjiyi salarlar. Salnan bu enerji ise kaydedilerek bildi$imiz manyetik rezonans
grnts elde edilir.


Konuya daha ayrntl bakalm. Bykl$ B olan bir manyetik alana, n frekansnda bir
foton emen (absorblayan) bir parack yerle!tirildi$inde, frekans (n) giromanyetik orana (g)
ba$ldr: frekans n= gB. Hidrojen atomu iin g=42,58 MHz/T olarak hesaplanabilir. n, MRG
al!malarnda, rezonans frekans ve Larmor frekans olarak adlandrlr. Hidrojen atomunun
e!le!memi! bir protonu vardr ve net spini dir. MRGde, hidrojen ekirde$i protonunu
grntlemek iin n=15-80 MHz radyo frekans dalgas kullanlr ve bu ayn zamanda uyarm yapan
fotonun frekansdr. Uyarm ardndan spin de$i!ir. (ki spin durumu arasndaki de$i!im iin gereken
foton enerjisi E=hgB ile hesaplanr. Burada h Planck sabitidir. Uyarm kesildi$inde ayn miktarda
enerji salnr ve salnan bu enerjiler kaydedilerek, spinlerin bir araya gelmesi ile olu!an spin
gruplar ile makroskobik MR grntleri elde edilir.


Peki, spin uyarmndan nasl bilin do$ar? Wu ve Hu'ya gre bilinlilik durumu zihin
piksellerinin istatistiksel kar!mnn kuantum sonucudur. Her ekirdekteki proton spini bir
kubittir ve O
2
spin ls ileri derecede dola!k durumdadr. D!sal uyaranlar altnda birden
Spin aracl bilin teorisi
Dr. Sultan Tarlac
www.KuantumBeyin.com
Ki!isel kullanm iindir. Serbeste da$tlabilir...

8
fazla ekirdek spinleri molekl iinde e!durumda ve e!durumdan km! olarak st ste
binmi! durumdadr. Buna ek olarak iki ayr yap vardr: spin arac#l# bilinli i!lemler ve klasik
sinirsel aktiviteler. Her ikisi de normal bir uyank ki!ide etkile!im iindedir. Klasik sinirsel
aktivitelerden spin aracl bilince etki oldu$u gibi, spinlerden de klasik sinirsel sinir hcresi
a$lar zerine etkiler vardr. Spin aracl bilinten, klasik sinirsel yapya olan etkiler ise
i!levsel ktlara neden olur (bedensel hareket gibi). Sinir hcresi zar ok ince oldu$undan
(5 nm), sinir iletisinin kk voltajlar bile (50 mV) hcre zar iinde ciddi elektrik alan
meydana getirir. Bu elektrik alan zar ve proteinlerdeki ekirdek spinleri zerine etki
edebilir. Dolays ile, iyon kanallar ve proteinler gibi yaplar ekirdek spinlerinde
de$i!imlere neden olabilirler.

Anestezi ve Spin Teorisi
Hu ve Wu, hem oksijenin hem de genel anesteziklerin, hidrofobik (suyu sevmeyen, ya$
seven) olmas nedeni ile ayn !ekilde etki ettiklerini ne srer. Ve yeni bir teori ortaya
koyarlar: Genel anestezikler hcre zarnda oksijen kullanan yollar ve proteinler zerine etki
ederek bilinci kaldrrlar. Di$er ifade ile, oksijen kullanm yollarn bloke ederler. Bu tpk,
oksijensiz kalnca ortaya kan bilinsizlik durumu gibidir. Anestezinin tek fark, kontroll
yaplmas ve ardndan bilincin, beyinde hibir zedelenme olmadan geri dnebilmesidir.
Genel anestezik olan nitrz oksit (N
2
O), nitrik oksit (NO) ve zehir olan nitrojen dioksit (NO
2
)
ile kar!trlmamaldr. Gldrc anestezik gaz nitrz oksit ile nitrik oksit akrabadrlar.
Nitrz oksit, oksijene benzemekle beraber, e!le!memi! elektron iermez ve reaktif de$ildir.
D!k polaritesi vardr ve bu nedenle su ve ya$da znr. Buna kar!n nitrik oksitte
e!le!memi! elektron vardr ve beyinde ok uzak blgelere rahatlkla yaylabilir. Nitrz oksit,
anestezik olarak uyguland$nda, hcre zarnda oksijen ile yer de$i!tirir ve oksijen
kullanmn engelleyerek anestezik etkisini ortaya karr. Solunumla alnd$nda hzla beyne
ula!r ve ne!e hali, bilin bulankl$, daha yksek dozda ise bilin kayb olu!turur. Bu etki
sadece sinir hcreleri aras ba$lant blgesinde de$il, tm sinir hcresi zar boyunca olu!ur.

Teorinin Geerlilii
Teorik dzeydeki bu d!ncelere di$er ara!trmalardan da destek gelmi!tir. rne$in; oda
sndaki sv kristalde proton spinlerinin uzun sreli dola!k durumda tutularak, molekller
aras kuantum e!durumu sa$lanabilmi!tir.
12
Uzun mesafeli (10 mikron zeri) oklu
molekller aras kuantum e!durumu, molekllerin fiziksel ve kimyasal zellikleri hakknda
bilgi veren nkleer manyetik rezonans (NMR) spektroskopi ile 1990l yllarda ba!arlm!tr.
13

Buna ek olarak, uzun sreli (0,05 milisaniye) iki spinde, oda ssnda dola!klk oldu$u ortaya
konmu!tur.
14
Scak ve slak beyinde, hcre zarlarnda ve proteinlerde geni! lekli kuantum
dola!kl e!durumu olabilece$ini destekleyen deneysel ve teorik birok al!ma vardr.
15

Kafa d!ndan yaplan manyetik uyarmn beyin kabu$u sinir hcrelerinde

12
Khitrin AK, Ermakov VL and Fung BM. NMR molecular photography. J Chem Phys 2002;117:6903-6906
13
Warren WS et al., MR imagingcontrast based on intermolecular zero-quantum Coherence. Science 1998; 281:274-250
14
Julsgaard B, Kozhekin A and Polzik ES. Experimentally long-lived entanglement of two macroscopic objects. Nature
2001;413:400403
15
Khitrin AK et al.,Cluster of dipolar coupled spins as a quantum memory storage. 2002. arxiv.org/pdf/quant-ph/0202035
Spin aracl bilin teorisi
Dr. Sultan Tarlac
www.KuantumBeyin.com
Ki!isel kullanm iindir. Serbeste da$tlabilir...

9
elektriksel akm tetiklemesi klasik bir bak! as olmasna kar!n, bu etki spin dinamiklerini
de$i!tirmesi ile mmkn olabilir. Manyetik uyarmn dilsel yetiyi bozdu$u, baz bilin
durumlarn etkiledi$i gsterilmi!tir
16
Kuantum spin bilin teorisine gre, genel
anesteziklerin bilinsizlik durumu olu!turmas, anesteziklerin hcre zar yapsndaki O
2

yoluna bozucu etki etmeleri ile aklanr. Bununla ili!kili olarak, ksa sreli oksijensiz
kalmalarda (suda bo$ulma ya da kmr sobalarndan zehirlenmelerdeki oksijensizlik) bilin
bulankl$nn, oksijen yollarnn uyarmndaki yetersizlikten kaynakland$ kabul edilir.
Anestezinin beynin tm metabolizmasn yava!latt$ gsterilmi!tir. Bu yava!latma oksijen
yolaklarnda, oksijenin yerini anesteziklerin almas ve oksijen kullanmnn kstlanmas ile
ili!kili olabilir.
Btn bu fikirlere gre, d!sal manyetik alanlarn ya da manyetik alan do$uran
elektrik kablolarnn beyne etki ederek bili!sel i!levleri olumsuz ynde etkilemesi gerekmez
mi? (nsan bedeni ve beyni, a$rlkl olarak ya$ ve sudan olu!ur. Hem ya$ hem de suda ok
sayda hidrojen atomu vardr. Genel olarak, insan bedeninin %63n hidrojen atomu ve
ierdi$i proton olu!turur. Yine beden ve beyindeki her su molekl bir oksijen ve iki
hidrojenden olu!ur. E$er hidrojen atomunun iine bakacak olursak, ekirde$inin bir
protondan olu!tu$unu grrz. Bu proton spine sahiptir. D!ardan beyne uygulanan 60-800
MHz arasndaki bir radyo frekans dalgas, hidrojen protonlarnn spinlerini de$i!tirmeye
yeterli gelir. Peki, d!ardan uygulanan gl manyetik alan spinleri de$i!tirince beyin
i!levini de$i!tirmez mi? Hu ve Wuya gre hayr. evresel manyetik alanlarn bykl$ 10
-4

ile 10
-6
Tesla arasndadr. rne$in, Dnyamzn manyetik alan yakla!k 510
-5
Tesladr.
Sinir hcresi zarndaki mikroevrensel lekte manyetik alan etkileri, evresel olanlara gre
binlerce Tesla daha yksektir. Manyetik alann gc, uzaklkla belirgin olarak azalr. Bylece
d!ardan, makroevrenden gelen manyetik alann gc yksek olsa da, uzaklkla etkisi
azalaca$ndan, hcre iindeki mikroevrensel manyetik alan etkisi baskn olacak ve bozucu
etki olu!turamayacaktr. Manyetik rezonans grntleme cihazlarnn gc, bugn iin en
fazla 8,0-9,0 Tesla civarndadr. Pratikte, gnmz hastanelerinde en ok kullanlanlar
1,0-1,5 Tesladr. Bu de$erler zar iindeki manyetik alandan belirgin olarak daha yksek
manyetik alandr. Bu kadar yksek manyetik alanlar bile, uzaklkla zayflamasndan dolay,
ekirdek spinlerinin net manyetizasyonu sadece milyonda bir iki orannda de$i!tirebilir.
17

Bu nedenle, gl manyetik alanlarn sinir hcresi spin a$lar zerinde ok az etkisi vardr.
Ancak, hi olmad$n da syleyemeyiz. nk, MR ile beyin grntlemeleri esnasnda,
bazen tat duyumu, !k akmalar gibi duyumlar olu!abilmektedir. Di$er yandan, kafa
d!ndan manyetik uyarmlarla beyin uyarlabilmektedir. Bir sonraki konuda, d!ardan
uygulanan manyetik alanlarn beyin zerindeki etkisine ayrnts ile de$inilecektir.



16
Chicurei M. Magnetic mind games. Nature 2002;417:114-116
17
Gershenfeld N, Chuang IL. Bulk spin resonance quantum computation. Science 1997; 275: 350-356

EM bilin teorisi
Dr. Sultan Tarlac www.KuantumBeyin.com
Ki!isel kullanm iindir. Serbeste da$tlabilir...

1


Elektromanyetik Bilin Teorisi


Bilincin et beynimizle olan balant# sorunu, bilin hakk#nda zlmemi$ en nemli
problemlerden biridir. Balant# sorunu (binding problem) bilincimizin nas#l bilgiyi
i$leyerek milyarlarca sinir hcresine da#t#ld## ve bu da#t#mdan nas#l bilincin ortaya
#kt## olarak tan#mlanabilir.
Balant# sorununa dei$ik zmler nerilmesine kar$#n beynin olu$turduu
elektromanyetik alan teorisi bunlar iinde en dikkat ekici olan#d#r.
ElektroEnsefaloGrafi (EEG) yakla$#k bir yzy#ld#r kullan#lmaktad#r. EEG'de beyin
kabuundaki elektrik alan#ndaki dei$imler kafa derisine yerle$tirilen elektrotlarla
kaydedilir. Ancak kafa kemikleri ve derisi, beyin dokusu, beyin omurilik suyu taraf#ndan
elektrik alan zay#flat#l#r. Daha modern yntemlerle beyin zarlar# ya da beynin kendi
dokusu zerinden, ameliyat esnas#nda beyin elektrii kay#tlamalar# yap#labilir. Yap#lan
bu kay#tlamalar hcre d#$#ndaki elektrik ak#mlar#n#n uyaran olmadan kay#tlamas#d#r. ok
iyi uzaysal bir znrll olduu ve milimetre ya da milimetre alt#na kadar inebildii
gsterilmi$tir.
1
Elektrik alan# ayn# zamanda manyetik alan anlam#na gelir ve beyinde
ileri derecede organize bir EMAn#n olduu sylenebilir.

Elektrik ve Elektromanyetik Alan li#kisi
Alanlar yaln#z kuvvetleri tan#mlamada kullan#lmazlar. 1820 y#l#ndan beri, ak#mlar#n
pusula zerinde, m#knat#s benzeri etkisi olduu ve bu nedenle elektrikle manyetiklik
aras#nda bir ba olduu bilinmektedir.
Manyetik alanlar hareket halindeki ykler veya ak#mlar taraf#ndan
olu$turulurlar. Bylece, dorusal bir tel, embersel izgileri tele dik bir dzlem iinde
yer alan bir manyetik alan olu$turur. Ayn# trden ykler bir dorultuda yer
dei$tirdiklerinde bir elektrik ak#m# olu$tururlar. Manyetik alan sembolik olarak B ile
gsterilir. Daha ok manyetik alan ak#m younluu anlam#ndad#r. H=B/ manyetik alan
olarak adland#r#l#r (, manyetik geirgenlii simgeler, 10
-6
ile sabittir). Her iki sembol
de bazen manyetik alan anlam#nda kullan#l#r. B ve H, Tesla (T) ya da metre ba$#na
amper olarak (A/m) ifade edilir. Elektrik alan gibi, manyetik alanlar da meydana
getirdikleri kuvvet ile tan#mlanabilirler. F=qvB=qE denklemi elektrik ve manyetik
kuvvet ili$kisini verir ve buna Lorentz kuvvet denklemi denir. Bu denkleme gre elektrik
kuvveti manyetik kuvvete dn$ebilecei gibi, manyetik kuvvet de elektrik kuvvetine
dn$ebilir. Bu denklemde;
F Newton ile llen kuvvet
E Elektrik kuvveti
arp#m
q Coulomb ile llen elektrik yk
v saniyede metre olarak llen elektrik yknn (q) h#z#
B manyetik alan younluu ve Tesla ile llr
Bir q ykne, biri elektrik, dieri manyetik iki kuvvet etkiyebilir. Manyetik
kuvvet F=qvBden kaynaklanan yerel manyetik alan olan bir B vektrne ve ykn V
vektrne bal#d#r. Kuvvetin dorultusu, V ve B vektrlerinin dorultusuna diktir.
'iddeti qVBsin) ifadesi ile verilir. * iki vektr aras#ndaki a#d#r. Bu kuvvet, ykl
parac#k demetlerini sapt#rmaya imkan verir. TV tpndeki elektron demetleri bu
$ekilde sapt#r#l#r.
Elektrik alan# E izgileri, pozitif yklerden #k#p negatif yklere girmesine
kar$#n, manyetik alan izgileri kendi zerlerine kapan#rlar. Bir manyetik alana (bir
m#knat#sa), kapal# sar#lm#$ bir tel yakla$t#r#l#rsa, bir elektrik ak#m#na neden olur. Alan
ne kadar $iddetli ise, indklenen ak#m o kadar byktr. Elektriksel kuvvet qEnin +
uzunluunda bir sar#lm#$ tel boyunca yapt## i$ qE+ ile gsterilir ve iinde e=E+ kadar

1
Bullock TH et al., EEG coherence has structure in the millimeter domain: Subdural and hippocampal recordings from
epileptic patients. Electroencephalogr Clin Neurophysiol 1995;95:16177.
EM bilin teorisi
Dr. Sultan Tarlac www.KuantumBeyin.com
Ki!isel kullanm iindir. Serbeste da$tlabilir...

2
elektromotor kuvvet indkler (Volt olarak). + ile tel sar#m# iindeki manyetik ak#
aras#nda e=,.
B
/,t ba#nt#s# vard#r. Manyetik indklemenin tersi elektrik indklemesidir
ve biri dierine dn$trlebilir.
Noktasal bir q yknden, r uzakl#kta, E elektrik alan#n#n ak#s# 4/
2
E biiminde
verilir. Burada 4/
2
, r yar#apl# krenin alan#d#r. Ayn# $ekilde, iinden bir i ak#m# geen
bir telin r uzakl##nda, B manyetik alan#n#n dola$#m# 2/rB biiminde yaz#l#r. Burada
2/r, r yar#apl# emberin evre uzunluudur. Dola$#m
0
i biiminde de ifade
edildiinden, B=
0
i/2/r e$itlii sz konusudur.
Dier yandan, beyinlerimiz, dier tm organlar gibi atomlardan olu$ur. Bir
atom, yrngesi evresinde dnen bir elektronu ile, iinden ak#m geen bir bobine
benzer. Asl#nda hem elektronlar hem de protonlar mikroskobik m#knat#st#rlar ve
manyetik zellikleri vard#r. Asl#nda atom leinde her kinetik momente ve hatta
spinlere e$lik eden manyetik bir moment vard#r. Kinetik moment, Planck sabiti
seviyesindedir. E0/m dzeyinde olan manyetik moment, elektronun e yk iin e/m
yakla$#k 10
11
ettiinden, atomun manyetik momenti 10
-23
Am
2
deerini bulur. Bu $u
anlama gelir; bir doru zerine dizilmi$ olan bir mol (610
23
) atomun manyetik moment
deeri, 1 cm
2
yzeyli, iinden 6 amperlik ak#m geen 10 bin sar#ml# bir bobinin
manyetik momentine e$deerdir.



&ekil. Fizikte, bir manyetik alan
elektrik ykleri ya da ak#mlar#n#n
hareketi ile ortaya #kar. Bir
manyetik alan uzaysal izgisel
(vektr) aland#r. Kaynaktan
yay#mlanan bir elektromanyetik
dalga (EMD), uzaysal izgisel yay#l#m
gsterir (B). Buna dik bir elektrik
alan# vard#r (E). Dalgan#n tepecikleri
aras# mesafe, dalga frekans#n# (u)
verir. Saniyedeki tepeler aras# say#
Hz olarak titre$im frekans#d#r. Tm
EMD ve bir dalga olan fotonun (#$#k)
iyap#s# da ayn# $ekildedir.

&ekil. Sa el kural#na gre, elektrik
ak#m# ve manyetik alan ili$kisi.
Manyetik alan elektrik alana diktir ve
ba$parmak elektrik ak#m# (I) ynn
gsterdiinde, buna e$lik eden dier
drt parmak ynnde sarmalayan bir
manyetik alan (B) vard#r.










EM bilin teorisi
Dr. Sultan Tarlac www.KuantumBeyin.com
Ki!isel kullanm iindir. Serbeste da$tlabilir...

3


Tablo. Konunun anla$#lmas# a#s#ndan, baz# elektromanyetizma ile ilgili
birimler ve deerleri
zellik sim Sembol Boyutu
Ak#m Amper A A
Elektrik yk Coulomb C As
Potansiyel fark# Volt V J/C = kgm
2
s
13
A
11

Diren, empedans Ohm 2 V/A = kgm
2
s
13
A
12

Elektrik gc Watt W VA = kgm
2
s
13

Kapasitans Farad F C/V = kg
11
m
12
A
2
s
4

Geirgenlik Metrede Farad F/m kg
11
m
13
A
2
s
4

Manyetik ak#m Weber Wb Vs = kgm
2
s
12
A
11

Manyetik ak#m younluu Tesla T Wb/m
2
= kgs
12
A
11

Manyetik indksiyon Metrede Amper A/m Am
11

Manyetik etkilenirlik Boyutsuz 4 -
1 Tesla=metre karede 10.000 Gauss izgisine e$ittir, 1Tesla=10.000 Gauss,
1=10 miliGauss, T=1Wb/m
2
=1 kgs
2
A
1
Manyetik alana kar$#l#k elektriksel
alan Volt/metre (V/m) ile llr.

Dnyan(n Manyetik Alan(
Dnyan#n manyetik alan# iki kutuplu (dipol) dev bir ubuk m#knat#sa benzer. Manyetik
alan hatlar# gneyden #karak kuzeyden gezegenimizin iine girer. Manyetik ekvator
blgesinde manyetik alan dnya yzeyine paraleldir. Manyetik alan kutuplarda en gl
derecedeyken ekvator blgesinde zay#ft#r. Baz# blgelerde ferromanyetik minerallerin
younla$mas#ndan dolay# manyetik alanda yerel sapmalar olu$ur; ama bu sapmalar %1'in
alt#ndad#r.

Tablo. Doal ve yapay dei$ik manyetik alanlar ve gleri.
P; piko, T; Tesla, ; mikro, n; nano, f; femto
lgili kaynak Tesla (T) olarak g
Kalbin manyetik alan# 10
-10
T
Beynin manyetik alan# 10
-15
T (veya 0,1 pT)
Dnyan#n manyetik alan#
D#$# uzayda 0,1-10 nT (10
-10
ile 10
-8
T)
Ekvatorda 31 T (3.110
-5
T)
50
0
enlemde 20 T (210
-5
T)
Manyetik rezonans grntleme cihaz#nda 4T (deneysel 7T)
Gne$ rzgr#nda 0,2-80 nT
Gne$ lekesinde 1-10 T
Kuantum kritik manyetik alan 4,4 GigaT
Cep telefonu yak#n#nda 100 T
Evdeki elektrik kablosu manyetik alan# 0.1-100 T
Bizim galaksimizin manyetik alan# 0,5 nT
Parac#k h#zland#r#c#s#nda 10 T
Deneysel en yksek olu$turulan 44 T
Beyaz cce y#ld#zda 10
4
T
Ntron y#ld#z#nda 1 ile 100 MegaT (10
6
ile 10
8
T)
Evrende en yksek (Planck) alan 2,210
53
T
En d$k llen (Schumann titre$imi) 1 fT

Hayvanlar Dnya'n#n manyetik alan#ndan yn bulmada yararlan#rlar ve bu iki
$ekilde olur. Birincisi, manyetik alan izgilerini kullanmakt#r. Bu, kuzey veya gney
konusunda fikir verir ve bu ynlere harekete yard#mc# olur. izgiler, omurgas#z olan
yumu$akalar, sinekler, kabuklular taraf#ndan ve omurgal#lar taraf#ndan kullan#l#r. Tek
ba$#na bu izgileri hayvanlar#n kullanmas# yeterli kabul edilmez. rnein, gen ye$il
denizkaplumbaalar# uzun mesafeli g ettiklerinde, Avustralyadaki Melbourne
EM bilin teorisi
Dr. Sultan Tarlac www.KuantumBeyin.com
Ki!isel kullanm iindir. Serbeste da$tlabilir...

4
sahilinden ABD'deki Florida sahillerine ula$#rlar. Kaplumbaalar#n zerlerine
yerle$tirilen manyetik alan lerleri ile manyetik ynleri takip ettikleri gsterilmi$tir.
2

Bu gleri deniz dalgalar# gibi birok nedenle sapt#r#lmas#na kar$#n, yine de doru
hedefe ula$#rlar. kincisi, manyetik alan a#s# ve alan younluunu kullanarak yn
bulmad#r.
3
Baz# ku$lar, deniz kaplumbaalar#, semenderler ve #stakozlar manyetik
alandaki ok kk dei$imleri ay#rt edebilirler.
4

Hayvanlarda Manyetik Alan Duyumu
Davran#$sal deneysel kan#tlara dayan#larak hayvanlar#n bir k#sm#n#n Dnya'n#n manyetik
alan#n# hissedebildikleri ve bu alan# kullanarak uzak veya k#sa mesafeler aras#nda
hareket ettikleri ne srlm$tr. Ancak, bu manyetik alan# tan#ma mekanizmas#
alt#nda yatan sinir hcresel ve biyofiziksel yap#lar# bilmemekteyiz. Birok alg#lay#c#
(reseptr) tan#mlanmas#na kar$#n, manyetik alan alg#lay#c#lar# herhangi bir hayvanda
tespit edilememi$tir.
5

Manyetik alg#lay#c#lar#n tespit edilememesinin birok nedeni vard#r. lki,
manyetik alanlar biyolojik yap#lar# bir yandan dier yana geer. Halbuki, grme ve
koklamada olduu gibi al#c#lar d#$tan gelen uyaranlar# alg#layabilmek iin dokunmatik
ili$kiye girmelidir. Bu s#n#rlamalar manyetik alg#lay#c#lara uygulanamaz. kinci olarak
manyetik alg#lay#c#lar dokular#n byk hacimleri iinde incecik yap#lar# ile da#n#k
olabilirler veya manyetik alan#n etkileri baz# kimyasal dn$mlerle ortaya #kabilir.
Son olarak da, insanlar manyetik alan# bilinli olarak alg#lamaz ve fark etmezler.


2
Lohmann KJ ve ark. Geomagnetic map used in sea-turtle navigation. Nature 2004;428:909.
3
Lohmann, K. J. et al. Long-distance navigation in sea turtles. Ethol Ecol Evol 1999;11: 1.
4
Fischer JH. et al. Evidence for the use of magnetic map information by an amphibian. Anim Behav 2001;62: 110.
5
Johnsen S ve Lohmann KJ. The physics and neurobiology of magnetoreception. Nature Reviews Neuroscience
2005;6:703.
EM bilin teorisi
Dr. Sultan Tarlac www.KuantumBeyin.com
Ki!isel kullanm iindir. Serbeste da$tlabilir...

5


&ekil. Hcre blnmesi olan mitoz s#ras#nda,
kromozomlar#n hcrenin iki yan#na ta$#nmas# esnas#nda
mikrotbllerin (MT) ta$#ma ve ekmesi, bir m#knat#s#n
manyetik alan izgilerine uygun hatlar boyunca olur.


Canl(da Manyetik Alg(lay(c(lar
Manyetik alanlar#n nas#l alg#land## tam bir muamma olmas#na kar$#n son y#llarda fikir
ne srlm$tr.
1. Elektromanyetik indksiyon
Ykl bir parac#k bir manyetik alana maruz b#rak#ld##nda alan#n hareket ve yn ile
ilgili bir kuvvete maruz kal#r. Bu Lorentz kuvvetinin $iddeti manyetik alan bykl,
parac##n yk ve h#z#, alan izgileri ile hareket aras#ndaki sins a#s# ile ili$kilidir. Bu
nedenle, elektriksel iletken bir ubuk, manyetik bir alanda paralelden ba$ka bir ynde
hareket ederse, pozitif ve negatif ykl parac#klar ubuun kar$#t ular#na hareket
eder, gruplan#rlar. Bu sabit bir voltaja neden olur ve bu voltaj manyetik alandaki
ubuun hareket yn ve h#z#na bal#d#r. Bu elektromanyetik indksiyon olarak bilinir
(ayn# yntem baz# dorudan elektrie temas# olmayan, $arj edilebilir aletlerde de
kullan#lmaktad#r. rnein, elektrikli d#$ f#ralar#nda). Bu bak#$ a#s#, kpekbal#klar#n#n
Dnya'n#n manyetik alan#n# nas#l alg#layabildiini a#klamaktad#r. Bal#kta jle k#vam#nda
s#v# dolu olan Lorenzini organ# olarak adland#r#lan k#s#m, uzun m#knat#s ubuuna kar$#l#k
gelir. Ancak, dorudan bir kan#t olmamakla birlikte, kpekbal#klar#n#n ok d$k voltajl#
elektrie ok duyarl# olduklar# bilinmektedir.
6
Bal#klar#n burun k#s#mlar#na yerle$tirilen
m#knat#slarla retilmi$ yn bulmada bozulma olurken, normal bir ubuk yerle$tirme ile
herhangi bir yn bulma kusuru olu$turulamam#$t#r. Bu da, manyetik alan#
alg#layabildiklerini gstermektedir.
7



6
Kalmijn AJ. The electric sense of sharks and rays. J Exp Biol 1971;55:371 .
7
Kirschvink JL et al. Magnetite-based magnetoreception Curr Opin Neurobiol 2001;11: 462.
EM bilin teorisi
Dr. Sultan Tarlac www.KuantumBeyin.com
Ki!isel kullanm iindir. Serbeste da$tlabilir...

6

&ekil. Beyne kafa d#$#ndan
yap#lan manyetik uyar#m#n
etki mekanizmas# ve
etkileri. Kafatas#n#n
d#$#ndan uygulanan
manyetik alan (B), beyin
kabuundaki sinir
hcrelerini uyararak bir
elektrik (E) alan dourur.
Olu$an elektrik ak#m# sinir
hcreleri uzant#lar# olan
aksonlar boyunca yay#larak,
doal sinirsel ak#m (aksiyon
potansiyeli, AP) gibi
davran#r. Bu ak#m
davran#$sal, devinimsel ve
beyinde kan ak#m#
dei$ikliklerine neden olur.



2. Manyetik alana ba#l& kimyasal reaksiyonlar
Dnya'n#n manyetik alan#n#n baz# kimyasal reaksiyonlara neden olarak etki ettii ne
srlmektedir. Manyetik alan#n elektron orbitallerinin seviyesini dei$tirdii ne
srlmektedir. Buna kar$#l#k fizyolojik #s#larda biyolojik molekllerin kinetik enerjisi
Dnya'n#n manyetik alan#ndan 210
11
kat daha gldr. Bu farkl#l#k manyetik alan
etkilerini silebilir. Ancak, zay#f manyetik alanlar#n bile baz# durumlar alt#nda kimyasal
reaksiyonlara neden olabilecei bilinmektedir. Dnya'n#n manyetik alan#n#n e$le$mi$ kk
iyonlar zerinde etkisi olabilir.
8
Kklerdeki serbest elektronlar#n kendi manyetik spinleri
(dn$leri) vard#r ve bu Dnya'n#n manyetik alan# taraf#ndan etkilenebilir. Ancak, bu
durumun gerekle$mesi iin; yeterince uzun sreli etki olmal#d#r (en az#ndan 100
nsan).
9
Bu bak#$ a#s# ok muhtemel grnmemektedir.
Ku$larda, grme sisteminden beyne giden uzant#lar#n manyetik alan
dei$ikliine duyarl# olduu gsterilmi$tir. Domuzlardaki bazal optik kk, gzdeki
ganglion hcrelerinden uzant#lar al#r, manyetik alandaki dei$ikliklere belirgin yan#t
verir.
10
Ancak, yan#t#n genlii gze giren #$##n dalgaboyu ile de ili$kilidir. Manyetik
alana verilen bu yan#t grme sinirleri kesildiinde ortadan kalkar.
11

Pineal bez ile manyetik alg#lama aras#nda da birok al#$ma ile balant#
kurulmu$tur.
12
Domuzlarda pineal bezden yap#lan kay#tlamalarla, Dnya'n#n manyetik
alan#ndaki dei$imlere yan#t verebildii tespit edilmi$tir. Beze gelen dier yolaklar
kesildiinde, pineal bezin manyetik alan dei$imine verdii yan#t azal#r, ancak tam
olarak ortadan kalkmaz. Bu nedenle manyetik duyarl#l##n bezin dorudan kendisinden
kaynakland## ne srlr.
13



8
Ritz T et al. A model for vision-based magnetoreception in birds. Biophys J 2000;78:707.
9
Eveson RW et al. The effects of weak magnetic fields on radical recombination reactions in micelles. Int J Rad Biol
2000;76:1509.
10
Semm P. et al. Neural basis of the magnetic compass: interactions of visual, magnetic and vestibular inputs in the
pigeon's brain. J Comp Physiol A 1984;155:283.
11
Semm P ve Demaine C. Neurophysiological properties of magnetic cells in the pigeon's visual system. J Comp Physiol A
1986;159:619.
12
Deutschlander ME et al. Extraocular magnetic compass in newts. Nature 1999;400:324.
13
Demaine C & Semm P. The avian pineal gland as an independent magnetic sensor. Neurosci Lett 1985;62: 119.
EM bilin teorisi
Dr. Sultan Tarlac www.KuantumBeyin.com
Ki!isel kullanm iindir. Serbeste da$tlabilir...

7

&ekil. Ku$larda, kriptokrom manyetik yn bulmada etkili olarak kabul edilir. Bunlar bitkilerde
bulunduu gibi hayvanlarda retinada bulunurlar. Foton uyar#m#na duyarl# bu yap# ayn# zamanda
manyetik alana da duyarl#d#r. Kriptokromdaki triptofan (Trp) ve protonla birle$mi$ flavin adenin
dinkleotid (FADH) aras#ndaki kk dei$imi zerinde manyetik alan#n etkisi grlmektedir.
E$le$memi$ elektron spinleri (S1 ve S2), yerel manyetik alan ve d#$sal manyetik alanla (B)
dei$ime urar. 5ki kk (radikal) zerindeki ekirdek spinlerinden de (I1 ve I2) etki olu$ur. Spin
$ekli, bu etkilerle tekli (singlet; spin durumu s=02s+1=1) durumdan l (s=12s+1=3)
duruma dner. Triptofandan FADHye geri elektron aktar#m#, kriptokromun aktif durumunu
ortadan kald#r#r. Bu dn$mler nanosaniyeler h#z#nda olu$ur.

3. Biyojenik m&knat&sl&k
Baz# bakteriler ve tek hcreli yosunlar#n hareketlerinin manyetik hatlar boyunca olduu
gsterilmi$tir. zellikle manyetik mineral kristalleri olan magnetit (Fe
3
O
4
) ve gerigit
(Fe
3
S
2
) farkl# hayvanlarda olduu gsterilmi$tir. Bal ar#lar#nda, ku$larda, somon
bal#klar#nda, denizkaplumbaalar#nda tespit edilmi$lerdir. Bu kristaller yakla$#k 50 nm
ap#ndad#r, herhangi bir manyetik alan olmadan da (B=0) manyetik zellik gsterirler ve
Dnya'n#n manyetik alan# izgisi ile ili$kili olarak hareket ederler. Eer d#$sal bir
manyetik alan varsa, serbest olarak dnme hareketi yaparlar. Buna ek olarak,
sperparamanyetik kristaller de vard#r ve bunlar#n kendiliinden bir manyetik alan#
yoktur. Ancak, bir manyetik alana yakalan#rlarsa, etkilenirler. Domuzlarda, sinir
hcreleri zar#na yerle$ik olarak sperparamanyetikler bulunmu$tur.
14

Biyolojik manyetikleri aramada, ounlukla domuz ve alabal#klardan
yararlan#lm#$t#r. Alabal#klar#n koku sinirinde ve burun k#sm#nda manyetik kristaller
olduu gsterilmi$tir.
15
Burun k#sm# duyular# trigeminal sinir taraf#ndan al#nmaktad#r. Bu
sinirden yap#lan kay#tlamalar manyetik alan uyar#m#na yan#t#n sinirde olu$tuunu
desteklemektedir. Domuzlar#n st burun k#sm#nda sperparamanyetik kristaller tespit
edilmi$ ve kristallerin sinir sonlan#m blgelerine, hcre zar# boyunca kmelendikleri
gsterilmi$tir.
16
Bu sperparamanyetiklerin k#sa sreli manyetik vurulardan (bunlar ayn#
zamanda daha byk elektrik alan olu$tururlar) bile etkilendii, domuzlar#n yn
kaybettikleri gsterilmi$tir.
Ku$larda st gaga k#sm#nda demir-3 (Fe
3
) $eklindeki manyetit tespit edilmi$tir.
17

Ayn# zamanda, bal#klarda da ku$lar#n st gagas#na benzer anatomik blgede manyetitler
tespit edilmi$tir. Bu blge, trigeminal sinirin oftalmik paras# taraf#ndan
sinirlendirilmektedir.
18
Bu sinirden yap#lan kay#tlamalar, ku$lar#n Dnya'n#n manyetik
alan#ndaki %0,5'lik dei$ime bile yan#t verdiklerini ortaya koymu$tur.
19
Yumu$akalar#n

14
Davila AF et al. A new model for a magnetoreceptor in homing pigeons based on interacting clusters of
superparamagnetic magnetite. Phys Chem Earth 2003;28:647.
15
Diebel CE et al. Magnetite defines a vertebrate magnetoreceptor. Nature 2000;406:299.
16
Fleissner GE et al. Ultrastructural analysis of a putative magnetoreceptor in the beak of homing pigeons. J Comp Neurol
2003;458:350.
17
Winklhofer ME. et al. Clusters of superparamagnetic magnetite particles in the upper-beak tissue of homing pigeons:
evidence of a magnetoreceptor. Eur J Mineral 2001;13:659.
18
Walker MM et al. Structure and function of the vertebrate magnetic sense. Nature 1997;390:371376.
19
Semm P & Beason RC. Responses to small magnetic variations by the trigeminal system of the bobolink. Brain Res Bull
1990; 25:735.
EM bilin teorisi
Dr. Sultan Tarlac www.KuantumBeyin.com
Ki!isel kullanm iindir. Serbeste da$tlabilir...

8
sinir hcrelerinde yap#lan al#$malarla, yakla$#k 45 Tesla manyetik alanlara yan#t
verebildikleri gsterilmi$tir ve bu manyetik alan, sinir hcresi elektrik alan#nda 0,26
mV/m dei$iklie neden olur.
20


Elektron Manyetik Dipol Momenti
21


Atom ekirdei evresinde dolanan elektronlar#n da bir manyetik dipol
momentleri vard#r. Bunun iin, r yar#apl# embersel bir yrngede, sabit
v h#z# ile ve T=2/r/v periyodu ile dola$an m ktleli ve q ykl bir parac##
ele alal#m. Bu sistemin manyetik dipol momenti
2
2 2
qv q
r L
rc mc
p
p
= =
olarak yaz#l#r. Burada L=mvr, hareket dzlemine dik, L
ur
yrngesel a#sal
momentum bykldr. e temel yk, ' Planck sabiti, c #$#k h#z# olmak
zere q=-e olan elektron iin
21
9, 272 10
2
L
e
e L

m c
-
= - @
ur
uur
h
g
h
erg/Gauss bulunur.
Elektron gibi, eksi ykl parac#klar iin
L

uur
ile L
ur
anti paraleldir.
Elektronlar#n buna ek olarak spin a#sal momentumu olduundan, spin
manyetik dipol momentleri de (
s

uur
) vard#r. Toplam manyetik dipol
momenti
L

uur
ve
s

uur
toplam#d#r.


Beyindeki Manyetik Alan(n(n Kayna)(
Beyindeki isel elektromanyetik alan (EMA) sinir hcrelerinin ate$lemesinin, iyonlar#n
hcre iine ve d#$#na doru hareketinin bir sonucu olarak ortaya #kar. Beyinde iyonlar#n
ak#m#ndan kaynaklanan bir elektrik alan, her sinir hcresi uzant#s# (aksonu) zerinde
zaten vard#r. 5leti bu iyon ak#m# ile salan#r. Elektrik ak#m#n#n olduu her yerde, elektrik
ak#m#na a#sal olarak dik bir manyetik alan da olu$ur. Gnlk ya$am#m#zda bunu bobinli
motor ve m#knat#slarda kullan#r#z. Daha belirgin olarak da, beyin grntlemesi olan
MRG cihaz#nda benzer bir etkiden yararlan#l#r. Beyindeki sinir hcreleri rastlant#sal
da#ld#klar#ndan, olu$turduklar# alan#n toplam# s#f#rd#r. Ancak, yenibeyin kabuunda
(neokorteks), hipokampustaki tabakal# paralel sinir hcresi yerle$imleri yerel EMA'lar#
byltr.
Beyinden kaynaklanan (endojen) elektrik alanlar birka yolla ortaya #kabilir.
Sinir hcresi fizyolojisinden kaynaklanan, iyonlar#n#n ieri-d#$ar# hareketi bu alana
katk#da bulunur. Ek olarak s#k# balant# yerleri (gap junction) elektromanyetik alana
hassast#rlar. 5nsan beyninde az oranda olan bu blgeler, hayvanlarda daha s#k olarak
bulunur. Bu blgelerin insan beynindeki i$levleri tam anla$#lamam#$t#r. Beyin
elektromanyetik alan#n#n en karakteristik etkili yeri, sinir hcresi zarlar#nda bulunan ve
bilgi i$leme yapan voltaja bal# iyon kanallar#d#r. Bunun yan#nda manyetizmaya hassas
kimyasal reaksiyonlar da ba$ka bir etki yeri olabilir.
22

Duyular# alan sinir hcrelerinin uyar#lmas# birok faktre bal#d#r. 5nsan beyin
kabuu mm
2
'de 10
4
sinir hcresi ierir. Bu alan hacminde yakla$#k 200 kom$u sinir
hcresi bulunur. Bir sinir hcresinin ate$leme yapmas# birok sinir hcresini etkisi alt#na
almas#na yeter. Bu etki, tabi ki, hcrelerin geometrik yerle$imi ve elektriksel
uyar#labilirlikleri ile de ilgilidir. Elektrik alanlar i ie girdii gibi elektrik alanlardan
doan manyetik alanlar da st ste biner. Bu st ste binme, beynin manyetik alan#n#n
daha belirgin olmas#n# salamakla kalmaz, ayn# zamanda uzak beyin blgeleri aras#nda

20
Lohmann KJ et al. An identifiable molluscan neuron responds to changes in earth-strength magnetic fields. J Exp Biol
1991;161:124.
21
Dereli T, Verin A. Kuantum Mekani!i , Cilt 1, s:21-25.
22
Weaver JC et al. Biological sensing of small field differences by magnetically sensitive chemical reactions. Nature
2000;405:7079.
EM bilin teorisi
Dr. Sultan Tarlac www.KuantumBeyin.com
Ki!isel kullanm iindir. Serbeste da$tlabilir...

9
e$durumlu bir ba olu$ur. Bir blgedeki elektrik ve manyetik alan dei$iklii beynin ok
uzak blgelerine kolayca yay#labilir.
E$durumlu ate$leme hayvan ve insan beyinlerinde gsterilmi$tir. Bu ate$leme
ile yerel bir alanda ba$layan e$durum tm beyne yay#l#r.
23
Sinir hcrelerinin e$zamanl#
ate$lemesi zerinde birok al#$ma yap#lm#$t#r. zellikle belli frekanslardaki e$zamanl#
ate$lemelerin, bilin durumu ve dikkatle ili$kili olduu ortaya konulmu$tur. 40-80 Hz
aras#ndaki (gamma) titre$imlerin dikkat ve alg#lama ile ili$kisi gsterilmi$tir. Ancak, tm
beyinde ve dei$ik alanlarda gerekle$en e$zamanl# ate$lemeye neyin kaynakl#k ettii
a#k deildir. Beyindeki EMAn#n bu e$zamanl#l#a katk#da bulunduu ya da neden
olduunu ne srenler vard#r. Dolay#s# ile, e$zamanl# ate$leme bilinli olaylarla birlikte
olduundan, beyindeki EMA ile bilincin ili$kisi zerinde durulmaya ba$lanm#$t#r. Baz#
ara$t#rmac#lar da "bilincin oturduu yerin EMA olduunu ne srm$lerdir.
,24,25,26,27

Ancak, EMA ve bilin teorisine ciddi ele$tiriler de yap#lm#$t#r.
28,29


D(#sal EMA ve Beyin zerine Etkileri
Son y#llarda elde edilen kan#tlar doal ya da yapay manyetik alanlar#n insan ve hayvan
fizyolojisini etkilediini gstermektedir. 5nsanlarda kafa d#$#ndan yap#lan manyetik
uyar#mlarla (TMS) anla$#ld##na gre, beyin d$k $iddetteki manyetik uyar#mlara bile
duyarl#d#r. TMS'de sal# deri zerinden kafaya verilen bir manyetik alan uyar#m#, kemii
geip beyin dokusuna ya da kabuuna ula$arak sinir hcrelerinde elektrik ak#m#na yol
aar. Beyinde ili$kili blgelere manyetik uyar#m verildiinde gz nnde #$#k akmalar#,
konu$ma durmas#, gz hareketlerinde dei$me, kaslarda hareket ve duygudurum
dei$iklikleri ortaya #kar.
30
Tek bir manyetik uyar#m#n bile beyin elektrik aktivitesini
dei$tirdii ve bunun sonras# birka milisaniye daha etkisinin devam ettii
gsterilmi$tir.
31
D#$ar#dan verilen bu manyetik uyar#lar#n beyni etkilemesi gibi beynin
kendisinden kaynaklanan, isel manyetik dei$iklikler de, beyin zerine etki etmelidir.
5leri derecede d$k frekansl# EMA'lar (16 Hz ya da 28,9 Tesla) beyinde elektrik alanda
0,1 mV/m dei$iklik doururlar.
32

EMAlar#n sadece zararl# deil, yararl# etkileri olduu gsterilmi$tir. 5-20 Hz
EMAn#n kafa d#$#ndan $akak k#sm#na uygulanmas#, insanlarda hat#rlamay# kolayla$t#r#r.
D#$sal manyetik alan#n insanlar taraf#ndan alg#lanabilecei ve bunun yeni bir duyu
olduu da ne srlm$tr.
33
Baz# al#$malarda ise, duyu d#$# alg#laman#n (ESP),
Dnyan#n manyetik alan#nda byk d$meler olduunda daha belirgin olarak ortaya
#kt##na dikkat ekilmi$tir.
34

Farkl# EMA frekanslar#n#n farkl# etkileri tespit edilmi$ olsa da, tek bir yan#tla
olumsuz demek zordur. Cep telefonlar#n#n kafaya yak#n 20-40 saniye tutulmas#, beyinde
2,5-6,0 Hz yava( dalgalara neden olur ve telefonun uzakla$t#r#lmas# ile bu dalgalar
normale dner.
35
Yava$ dalgalar beynin anormal rettii dalgalar#d#r. Fareler zerinde
yap#lan al#$malarda ise yksek frekansl# cep telefonu EMA'#n#n yava$ dalgalara neden

23
Bullock TH et al. Temporal fluctuations in coherence of brain waves. PNAS U S A, 1995;92:1156872.
24
Singer, W. Consciousness and the structure of neuronal representations. Philos Trans R Soc Lond B Biol Sci
1998;353:1829.
25
McFadden, J. Synchronous firing and its influence on the brains electromagnetic field: Evidence for an electromagnetic
theory of consciousness, JCS 2002;9:23.
26
Smith WL. The Human Electromagnetic Energy Field: Its Relationship to Interpersonal Communication. Journal of
Theoretics Vol.4-2
27
Cherry NJ. Human intelligence: the brain, an electromagnetic system synchronised by the Schumann Resonance signal.
Med Hypotheses 2003 ;60:843.
28
Pockett S. Difficulties with the electromagnetic field theory of consciousness. Journal of Consciousness Studies
2002;9:51.
29
Pockett S. Difficulties with the Electromagnetic Field Theory of Consciousness: An Update. NeuroQuantology 2008; 5(3):
271-275.
30
Hallett M. Transcranial magnetic stimulation and the human brain. Nature 2000;406:14750.
31
Ilmoniemi RJ ve ark. Neuronal responses to magnetic stimulation reveal cortical reactivity and connectivity.
Neuroreport 1997;8:353740.
32
Jenrow KA et al. Weak ELF magnetic field effects on hippocampal rhythmic slow activity. Exp Neurol 1998;53:32834.
33
Persinger MA, Makarec K. Possible learned detection of exogenous brain frequency electromagnetic fields: a case
study. Percept Mot Skills 1987;65(2):444-6.
34
Radin DI ve ark. Geomagnetism and psi in the ganzfeld. Journal of the Society for Psychical Research 1994; 59
(834):352-363.
35
Kramarenko AV, Tan U. Effects of high-frequency electromagnetic fields on human EEG: a brain mapping study. Int J
Neurosci 2003;113(7):1007-19
EM bilin teorisi
Dr. Sultan Tarlac www.KuantumBeyin.com
Ki!isel kullanm iindir. Serbeste da$tlabilir...

10
olduu ve bunun zedelenme a#s#ndan risk olu$turduu tespit edilmi$tir.
36
Gece uykusu
esnas#nda 60 Hz manyetik alana maruz kalman#n ciddi EEG bozulmas# yapt##
gsterilmi$tir. Yine, 900 MHz EMA'a maruz b#rak#lan farelerin beyinlerinde, destek
hcreleri olan glial hcrelerde hasar olu$tuu gsterilmi$tir. Ayn# frekans#n, GABA ve N-
metil D-aspartat adl# sinir ileticisi (NMDA) alg#lay#c#lar#nda etkilenme yaratt##,
37
6 Hz
EMA ile fare beyninde bir k#s#m sinir ileticilerini y#kan monoamino oksidaz A (MAO-A)
enziminin aktivitesini art#rd## gsterilmi$tir.
38
150-175 MHz'in fare beyinlerinde glikoz
aminoglikanlar# belirgin oranda azaltt##, ancak 3000 MHz'in herhangi bir etki
gstermedii ortaya konmu$tur.
39

Sinir sisteminin salg#lad## endorfin ve enkefalinlerin manyetik alandan
etkilendii ve bunun da ar# ve davran#$lar zerinde etkileri olduu ne srlm$tr.
EMA'n#n opioid peptidleri zerinde bask#lay#c# etkisi tespit edilmi$tir.
40,41

Epilepsi nbetlerinin genellikle rastlant#sal ve kaotik olarak ortaya #kt#klar#
kabul edilmekle birlikte, gne$ lekeleri ya da patlamalar#n#n art#$#ndan kaynaklanan
Dnyan#n manyetik alan#ndaki dei$imlerin nbetleri tetikledii ne srlm$tr. Yerel
olarak yerin manyetik alan#ndaki dei$imlerin (50 nanoTesla'dan daha yksek) epilepsi
hastalar#nda grlen ani-a#klanamayan gece lm ile ili$kili olduunu destekleyen
kan#tlar vard#r. Manyetik alan#n gece nbetini engelleyen melatonini bask#lad## ve kalp
ritim bozukluklar#na neden olarak lme yol at## ne srlmektedir.
42
Ancak ba$ka
al#$malarda anlaml# bir ili$ki tespit edilememi$tir.
43


Elektromanyetik Alan ve Su
Su, insan bedeninin olduu gibi beyin yap#s#n#n da yakla$#k %60-70'ini olu$turur ve
nemli k#sm# sinir hcreleri ierisinde bulunur. Su bipolar yap#dad#r ve elektrik alanda
k#smen yeniden bir dzenlenme iine girer. 5leri derecede yksek elektrik alanda (510
9
V/m) donma engellenebilir.
44
D$k manyetik alanda ise (0,2T) monomer su
molekllerinin say#s# artar.
45
Manyetik alan, su moleklleri aras#ndaki Van der Waals
balar#n# zay#flat#r. Bu zay#flama ile hidrojen balar# daha da gerilir. Kaynama noktas#
manyetik alan alt#nda ykselir (6T'da 5,6 mK). Bu, suyun manyetik alan etkisi ile daha
gl bir dzenleni$ (daha az entropi) gsterdiinin kan#t#d#r. Manyetik alan#n sudaki
proton spin relaksasyonunu art#rd## ve proton transferi ile al#$an reaksiyonlar#
h#zland#rd## gsterilmi$tir.
46

Daha az hidrojen ba# olan ve kmelenmemi$ olan su, evre ile daha ok
reaksiyona girme eilimindedir. ok hidrojen bal# as# yap#l# suyun ak#$kanl##, da#lma
yetenei azal#r ve dier molekllerle daha az etkile$ir. Elektrik alan# gibi, su-su
hidrojen ba#n# zay#flatan nedenler reaksiyona girmeyi tetikler. Rastlant#sal olu$sa da,
su molekl kmeleri her ynde a$a#-yukar# e$it hidrojen ba# ierirler. Elektrik veya
elektromanyetik alanlar#n su molekl kmelerine yeniden dzenleme yapmas#, baz#
hidrojen balar#n# k#rar. Suyun manyetik alanda artan birle$me yetenei, jel $ekline
dnmesine neden olur. Daha kararl# bir hal al#r.


36
Barcal J et al. Effect of whole-body exposure to high-frequency electromagnetic field on the brain electrogeny in
neurodefective and healthy mice. Prague Med Rep 2005;106(1):91-100.
37
Mausset-Bonnefont AL ve ark. Acute exposure to GSM 900-MHz electromagnetic fields induces glial reactivity and
biochemical modifications in the rat brain. Neurobiol Dis 2004;17:445-54.
38
Dolgacheva LP ve ark. The effect of electromagnetic radiation on the monoamine oxidase A activity in the rat brain.
Radiats Biol Radioecol 2000;40(4):429-32.
39
Matych S. Glycosaminoglycans in the brain of rats subjected to electromagnetic field action. Med Pr 1981;32:393-402.
40
Kavaliers M et al. Magnetic fields abolish the enhanced nocturnal analgesic response to morphine in mice. Physiol Belier
1984;32:261-264
41
Betancur C et al. Magnetic field effects on stress-induced analgesia in mice: modulated by light. Neurosci Lett
1984;182:147-150
42
Persinger MA, Psych C. Sudden unexpected death in epileptics following sudden, intense, increases in geomagnetic
activity: prevalence of effect and potential mechanisms. Int J Biometeorol 1995;38:180187.
43
Schnabel R et al. Is geomagnetic activity a risk factor for sudden unexplined death in epilepsies? Neurology
2000;54:903-908.
44
Schevkunov SV and Vegiri A. Electric field induced transitions in water clusters. J Mol Struct (Theochem) 2002;593:19
45
Zhou KX et al. Monte Carlo simulation of liquid water in a magnetic field. J App Phys 2000;88:1802
46
Madsen HL. Crystallization of calcium carbonate in magnetic field in ordinary and heavy water. J Crystal Growth
2004;267:251
EM bilin teorisi
Dr. Sultan Tarlac www.KuantumBeyin.com
Ki!isel kullanm iindir. Serbeste da$tlabilir...

11
Aharonov-Bohm Olay(

Beyindeki elektriksel ak#m, temelde ykl iyon hareketlerinden
kaynaklanan elektrotonik elektriksel bir ak#md#r. Genel olarak bak#ld##nda,
ana sinir hcresi uzat#s# olan akson zerindeki iyonik elektriksel iletim hem
de sinir hcreleri aras# balant# noktas# olan sinapslarda, kuantum
mekaniksel bir etki olan Aharonov-Bohm olay# unutulmu$tur. AB olay#,
ykl parac#klar#n giremedii bir blgede bulunan elektromanyetik
alanlar#n, bu blgenin d#$#nda, elektromanyetik alan#n s#f#r olduu blgede
hareket eden ykl parac#klar#n kuantum mekaniksel davran#$lar#nda
gzlenebilir etkiler olu$turmas# olay#d#r. Bu durum klasik fizikte kar$#l##
olmayan kuantum mekanik etkidir.


Bilincin EMA Teorisi
Beyinde EMA, sinir hcresi ate$lemesinde olduu gibi s#radan ve normal bir aktivitedir.
Bilinci anlamak iin uzun y#llar, sinir hcresi ate$lemesi ve sinaptik ileti zerine
al#$#lm#$, ancak elektrik ak#m#n#n olduu her yerde olu$an EMA gz ard# edilmi$tir.
Einstein#n denklemine gre madde ve enerji birbirinin farkl# trleridir. Herhangi bir n
kabulle (a priori) bilinci, sinir hcreleri aras#ndaki veya iindeki EMA'dan ziyade, madde
kaynakl# kabul etmemiz iin hibir gereke yoktur. Sinir hcrelerindeki bilgi i$leme
dijital, ayr#k ve uzaysal olarak yerle$iktir. Oysa, EMA btncldr ve bu ynyle de
bilincin zelliklerini ta$#r. Bu nedenle, beynin EMA'n#n#n bilin olduu iddia edilir. Bu
bak#$ a#s# doru kabul edilerek baz# savlar ne srlm$tr:
47,48


1. Bilinli fark&ndal&k a(amas&na ula(an uyaranlar EMA'da de#i(imlere neden olmal&d&r
ve devinimsel hcrelere de etki etmelidir.
Duyusal ve devinimsel bilgi sinir hcrelerinde bir ate$lemeye neden olur ve bunun
aritmetik bir ls vard#r. EMA bir dalga yap#s#nda olduundan, bykl ile
e$durumunda ate$leme yapan sinir hcresi say#s# aras#nda bir balant# vard#r. Yani EMA
teorisine gre, bilinli fark#ndal#k sinir hcresi ate$lemesi say#s# ile dorudan orant#l#
deildir. 5li$kili olduu $ey, sinir hcresi ate$lemesindeki e$durumun yayg#nl##d#r.
Bununla ili$kili olarak, birok al#$ma ile sinir hcresi ate$leme rntsnn tek ba$#na
fark#ndal#kla dorusal ili$kisi olmad## gsterilmi$tir. Ancak, dei$ik al#$malarla, beynin
uzak blgelerinden ayn# anda yap#lan kay#tlamalarla, e$durumlu ate$lemenin
fark#ndal#kla ili$kili olduu gsterilmi$tir.
49
Hatta bu e$durumlu ate$lemesinin
kesilmesinin uyaranlara fark#ndal## azaltt## gsterilmi$tir.
50
Dolay#s# ile e$durumlu
ate$leme bir epifenomen deildir ve bilgi i$lemede nemli i$lev grr. 5nsanlarda da
e$durumlu sinir hcresi ate$lemesinin fark#ndal#k ve dikkat ile ili$kili olduu
gsterilmi$tir.
51
Sonu olarak, insan ve hayvanlardaki fark#ndal#k ve dikkat, bunlarla
ili$kili olarak da insanlarda bilin durumu, sinir hcrelerinin e$durumlu ate$lemesinden
kaynaklanan EMA'n#n dei$imi ile birliktedir.

2. Bilinli fark&ndal&k seviyesine ula(mayan uyaranlar EMA'da de#i(ikli#e neden
olmadan devinimsel sinir hcresi ate(lemesi yapmal&d&r.
Birok al#$ma ile tekrarlayan uyaranlarla ortaya #kan adaptasyon=al#$ma durumunda,
ManyetoEnsefaloGrafide (MEG) uyaranlarla ili$kili genliklerde d$me olur. Fark#ndal#k
azalmas# durumu beyin EMA azalmas# ile dorusal ili$kili bulunmu$tur.
52
Beynin EMA
teorisine gre, beyin sap#, grme beyin kabuu ve gzdeki retina gibi "bilinsiz" sinir

47
McFadden J. Synchronous Firing and Its Influence on the Brains Electromagnetic Field. Evidence for an Electromagnetic
Field Theory of Consciousness Journal of Consciousness Studies 2002;9:2350
48
McFadden J. The Conscious Electromagnetic Information (Cemi) Field Theory.The Hard Problem Made Easy? Journal of
Consciousness Studies 2002;9:4560.
49
Kreiter AK and Singer W. Stimulus-dependent synchronization of neuronal responses in the
visual cortex of the awake macaque monkey. J Neurosci 1996;16:2381.
50
Stopfer M ve ark. Impaired odour discrimination on desynchronization of odour-encoding neural assemblies. Nature
1997;390:704.
51
Srinivasan R ve ark. Increased synchronization of neuromagnetic responses during conscious perception. J Neurosci
1999;19:543548.
52
Anninos PA ve ark. Biomagnetic measurements using squids. Int J Neurosci 1987;37:14968.
EM bilin teorisi
Dr. Sultan Tarlac www.KuantumBeyin.com
Ki!isel kullanm iindir. Serbeste da$tlabilir...

12
hcresi al#$mas#n#n olduu alanlarda da bilin ncesi bilgi i$leme esnas#nda EMA olu$ur;
ancak devinimsel sinir hcreleri zerinde bir etkisi olmaz.

3. Buna gre beynin EMA iindeki bilgi ak&(& bilintir. Bu nedenle, bilinlilik durumunda
ykselme ve karma(&kl&k art&(&, beynin EMA'n&ndaki karma(&kl&k art&(& ile do#rusal art&(
ili(kisi gstermelidir.
Yap#lan al#$malarla, yarat#c#l##n n planda olduu bili$sel durumlarda EEG'deki fraktal
boyutta art#$ olduu ve EMA ile ili$kili olduu gsterilmi$tir. Ayn# durum koma ya da
h#zl# gz hareketlerinin olduu uyku dneminde grlmez.

Fraktal ve Boyutu


1960l# y#llarda biliminsanlar# doal sistemler olan havan#n zamanla nas#l
yer dei$tirdiini anlamaya al#$t#lar. Havan#n davran#$#n# kaotik olarak
d$ndler. 1970li y#llarda ise Benoit Mandelbrot taraf#ndan kaotik
bile$enleri a#klamaya yard#m eden Fraktal Matematii ke$fedildi. Ve
Latince k#r#k kelimesinin kar$#l##ndan (fractus), fraktal kelimesi
dodu.

&ekil. Bir Purkinje sinir hcresinin fraktal modeli ve gerek grnts.
Sinir hcreleri yap#sal olarak fraktal boyutlar#na uyarlar.

Fraktaller, kendine benzerlik gsterirler. Yani herhangi bir
bytme ile kendilerine benzer yap#lar ortaya #kar. Kendine benzerlik
iki nedenle olu$ur: #srarl#l#k ve istatistik. Fraktallerle olu$an yapay bir
aa #srarl# bir tekrar sergiler ve bu farkl# bytmelerde de ayn#d#r.
Gerek bir aata ise rnt (patern) #srarl# tekrar etmez.
Fraktaller iin esas bir zellik fraktal boyutu kavram#d#r ve
D ile gsterilir. D, farkl# bytmelerde grlen rntler aras#ndaki
lek ili$kisinin deeridir. Karma$#kl## gsterir ve bir say# deildir,
bunun yerine kesirlidirler. rnein, dz olan, izgisel bir hat herhangi
bir fraktal iermediinden Dnin deeri 1dir. Tam olarak dolu, kare gibi
bir alan iin 2 deerini al#r. Bu nedenle D, 1 ve 2 aras#nda deerler al#r.
Karma$#kl#k artt#ka Dnin deeri 2e yakla$#r. Ancak D=2 ve D=1 fraktal
deildir. Bir fraktaldan kesit al#narak bytlmesi ile Dnin deerinde bir
dei$iklik olmaz. Buna gre, bulutlar#n Dsi 1,3tr.
53




53
Taylor RP. Order in Pollocks Chaos. Scientific American 2002; 287:84-89.
EM bilin teorisi
Dr. Sultan Tarlac www.KuantumBeyin.com
Ki!isel kullanm iindir. Serbeste da$tlabilir...

13
4. Beynin EMAs& ve sinir hcreleri aras&ndaki ba#lant&y& bozan ajanlar bilinsizlik
durumu meydana getirmelidir.
Anestezik maddeler uyaranlara fark#ndal## azaltarak e$durumlu beyin ate$lemesini
bozarlar.
54
Bu, ayn# zamanda sinir hcresi ate$lemesindeki EMA'n#n etkisinin azald##
anlam#na da gelir. Bilinsizliin ortaya #kt## solunum durmalar# ve anestezi alt#nda,
EEG sinyallerinin genlikleri azal#r, e$durumlu ate$leme bozularak beynin kendisinden
kaynaklanan manyetik alan zay#flar.

5. Uyan&kl&k ve fark&ndal&k durumu EMA oynamalar&yla do#rusal bir ili(ki gstermelidir.
Ayn& ili(ki sinir hcreleri zerine etkiden dolay& da sinir hcrelerinde grlmelidir.
Bilincin EMA teorisine gre, uyan#kl##n seviyesi artt#ka, beyin EMA# ve sinir hcreleri
aras#ndaki e$le$mede daha bir glenme ortaya #kmal#d#r. 5nsanlarda, EEG ile llen
uyar#lm#$ beyin dalgalar#n#n genliklerinde uyku
55
ve koma
56
esnas#nda belirgin d$me
olur. Seici dikkat verilmesi veya uyan#kl#k halinde ise tam tersi olur.
57
EEG rntsnde
grlen uzaysal e$durum - ki bu alttaki isel EMA'n#n da e$durumu yans#t#r - dikkat ve
fark#ndal#k ile dorudan ili$kilidir. EEG'deki e$durumun problem zme iin gereken
yarat#c#l#k seviyesi ile dorusal ili$kili olduu tespit edilmi$tir.
58
Meditasyon esnas#nda
da e$durumda art#$# grlm$tr.
59
AIDS'e bal# bili$sel y#k#m# olan hastalarda ise
e$durumda bozulma tespit edilmi$tir.
60


6. Beynin EMAn&, normal evre iindeki EMA'lardaki bozucu etkilerden (pertubation)
ayr&(t&r&lmal&d&r.
Beyin iindeki beyin-omurilik s#v#s#, bo$luklar#n (ventrikller) iinde h#zl# $ekilde akarak
dolan#r. Bu adeta bir Faraday kafesi olu$turarak beyni d#$ar#dan gelecek manyetik
alanlardan koruyabilir. Beyin evresindeki sabit elektrik alanlar beyin zerine dorudan
bir etki olu$turmaz. Elektrik kablolar# ve cep telefonlar#n#n alternatif ak#mlar# (AC)
dei$ken alan meydana getirirler, ancak $iddetleri ok zay#ft#r. rnein; 60 Hz ve 1000
V/m elektrik alan (evdeki bir kablodaki elektrik alan#) kafa ierisinde 40 V/m alan
meydana getirir.
61
Bu EMA, hem beynin kendinden hem de beynin #s#s#ndan kaynaklanan
grltnn (thermal noise) olu$turduu alandan daha zay#ft#r.
Manyetik alanlar dokular#n iine ok rahatl#kla ula$#r. Doadaki manyetik
alanlara maruz kalmam#za ramen, manyetik rezonans grntleme (MRG) esnas#nda da
yksek yapay manyetik alan iine gireriz (1,5-3,0 T). Bu manyetik alan kafatas# iine
geerek elektrik alan tetiklemeleri yapabilir.

7. Hayvanlarda bilincin evrimi ile ili(kili olarak, beynin EMA ve sinir hcreleri
aras&ndaki etkile(imde de do#rusal ili(ki olmal&d&r.
Genellikle kabul edilen, hayvanlarda, fark#ndal#k d#$#nda genel bilincin ve karar verme
mekanizmas#n#n insandaki gibi olmad##d#r. Yaln#zca, insanlarda bilin davran#$ zerinde
belirgin olarak etki eder. Dolay#s# ile alt trler ve insanlar#n beyin EMAlar# aras#nda
bilinlerinde olduu gibi ciddi farkl#l#klar olmas# gerekir.

8. Bilin, EMA seviyesindeki dinamik de#i(kenlerle birlikte, matematiksel olarak ortaya
konulabilmelidir.

54
Whittington MA ve ark. Morphine disrupts long-range synchrony of gamma oscillations in hippocampal slices. PNAS
USA 1998;95:5807.
55
Wesensten NJ and Badia P. The P300 component in sleep. Physiol Behav 1998;44:215
56
De Giorgio CM ve ark. Predictive value of P300 event-related potentials compared with EEG and somatosensory evoked
potentials in non-traumatic coma. Acta Neurol Scand 1993;87:423
57
Coull JT. Neural correlates of attention and arousal: insights from electrophysiology, functional neuroimaging and
psychopharmacology. Prog Neurobiol 1998;55:343
58
Jausovec N and Jausovec K. EEG activity during the performance of complex mental problems. Int J Psychophysiol
2000;36:73.
59
Travis F andWallace RK. Autonomic and EEG patterns during eyes-closed rest and transcendental meditation (TM)
practice: The basis for a neural model of TM practice. Conscious Cogn 1999;8:302
60
Fletcher DJ, Raz J and Fein G. Intra-hemispheric alpha coherence decreases with increasing cognitive impairment in HIV
patients, Electroencephalogr Clin Neurophysiol 1997;102:286
61
Adair RK. Constraints on biological effects of weak extremely-low-frequency electromagnetic fields. Physical Review A
1991;43:1039.
EM bilin teorisi
Dr. Sultan Tarlac www.KuantumBeyin.com
Ki!isel kullanm iindir. Serbeste da$tlabilir...

14
ncelikle, EMA teorisinin dalga-mekaniksel yap#s#, klasik sinir hcresi yap#s#ndan ayr#
olarak teorize edilebilmelidir. Sinir hcreleri ve onlar taraf#ndan olu$turulan manyetik
alan ayn# bilgiyi ta$#mas#na kar$#n, bilginin $ekli e$it deildir. Bu nedenle, sinir
hcresinin ate$lemesinin tam tan#m#, gerek anlamda bir alan# tan#mlayabilir. Ama bir
alan tan#m# geriye doru sinir hcresi ate$lemesi tan#m#n# vermeyebilir. nk herhangi
bir EMA karma$#k dalgas# birok dalgan#n st ste binmesi $eklinde olabilir (bilincin
farkl# durumlar#nda) ve bu birok farkl# sinir hcresi ate$lemesinin rndr. Birden
fazla sinir hcresi ayn# EMAy# olu$turursa, bu alanlar#n ayr#m# yap#lamaz.
Buna ek olarak EMA'lar#n dalga mekaniksel zellikleri nedeni ile "giri$im etkisi"
ortaya #kar. Giri$im etkisi hayvanlarda dikkat al#$malar#nda ne srlm$tr.
62
Ancak
bu etkinin genelde sinaptik ayarlamada devreye girdii kabul edilir.
Belki beynin EMAn#, bilincin bir epifenomenidir (alttaki dinamikleri yans&tan
bir grng). Ancak, bunun tam tersine, beynin EMA ve bilin aras#nda bir etkile$im ve
bilin zerinde ayarlay#c# etkide bulunabilir. Beyin EMA'# bilgi ta$#y#c#s# olabilir. Bizler,
gnlk ya$am#m#zda ok karma$#k kodlanm#$ EMA bilgilerini televizyon ve radyolarda
zerek ses ve grnt aktarabilmekteyiz. Benzer olarak, beyindeki sinirsel bilgi
elektromanyetik olarak temsil edilebilir. Bu bilgi, amal# hareketler ya da zgr irade
olarak kendini gsterebilir. Sinir hcreleri ve EMA aras#ndaki geri dn$l bu halka,
bilincin temel elemanlar#ndan da biridir. Benlik olarak, ne yapt##m#z ya da fark#nda
olduumuzun fark#nda olmay# bu halka sal#yor olabilir. Sinir hcrelerinde e$durumlu
ate$leme, bilginin sinir hcrelerinden EMA gei$ine imkan verebilir. Ancak buradaki
nemli konu e$durum (veya EMA bykl) deil, e$durumlu ate$leme ile bilgi
aktar#m#d#r. rnein, a$#r# sinir hcresel e$durumlu ate$lemenin hastal#kl# bir rnei
olan epilepsi durumunda, sinir hcresel ate$leme engellenir, EMA'n#n ierii azal#r ve
bilin (dikkat ve uyan#kl#k) kayb# olur. Kk kmeler halinde e$durumlu sinir hcreleri
ate$lemeleri, EEG'de genlikte artmaya neden olur ve baz# al#$malarda "bilinli
d$nme" esnas#nda da ayn# EEG bulgular#na rastlanm#$t#r.
63

Johnjoe McFadden taraf#ndan EMA bilin teorisinin, bilin-beyin (zihin-beyin)
probleminin nemli sorunlar#n# zdn ne srmektedir.
64
Ayn# zamanda da, bilin-
beyin ili$kisini anlamada bize yeni ufuklar aar. Bilincin elektromanyetik alan teorisi
bizim nmzde duran ve kognitif bilimin henz yan#t vermede zorland##, a$a#da yer
alan sorulara tatmin edici yan#tlar verir.

1. Bilinli ve bilinsiz bilgi i(leme aras&ndaki fark& a&klar
Bilinli ve bilinsiz bilgi i$leme aras#nda nemli farklar olduu ne srlm$tr. Bilinli
bilgi i$leme, bilinsiz olandan ay#rmak iin "yksek seviyeli" i$leme olarak
adland#r#lm#$t#r. Ancak, yksek seviyeli bilinle d$k seviyeli bilin ayr#m#n#n nas#l
olduu net deildir. Buna en s#k verilen rnek, ki$inin bildii bir yolda otomobil
srmesidir. Her gn gidilen bir yolda birok $ey olur, ama fark#nda olmay#z. Trafik
#$#klar# yanar sner, vites dei$tiririz, insanlar yrr, maaza vitrinleri dei$ir, arabada
h#zlan#r#z ya da yava$lar#z... Ancak, tehlikeli bir durumla kar$#la$#rsak - yola bir ocuk
atlarsa - hemen yolda ocuk olduunun fark#nda oluruz. Daha sonra yava$lar#z ve daha
bilinli bir kontrol ile ara sreriz. Ancak, hangi sinirsel yap#lar#n ara srmeyi "daha
bilinli kontrol" alt#nda yapmay# salad## belirsizdir. EMA teorisine gre, bilinsiz ara
srme esnas#nda, duyusal ve motor sistem sinir hcresi ate$lemesi kritik bir e$ikle ara
srmeyi salar, ama beyin bu durumda EMA'a duyarl# deildir. Yeni ve beklenmedik bir
uyaran geldii zaman, bu bilgi sinir hcrelerinin e$durumlu ate$lemesi ile EMA'a etki
ederek, bilinli fark#ndal#k dzeyine ula$#r. Bizim bilinli "niyetimiz", devinimsel sinir
hcreleri zerine olan EMA'#n etkilerin deneyimlenmesidir. znel deneyimlerimiz, ancak
"bilinli kararlar" arac#l## ile olu$ur ve bilinsiz zihinsel durumlar "zihni" olu$turamaz.
Her sinir hcresi ate$lemesi EMA olu$turmas#na kar$#n, her EMA olu$umu bilin zerinde
etki etmez. Uyar#lm#$ potansiyellerde, bilincin ortaya #kmas# iin +250 msanye gerek
duymas#, EMA'n#n yeterli genlie ula$mas#ndan sonra sinir hcresi ate$lemesini
etkilemesinin dolayl# bir gstergesi olabilir. McFadden'a gre, EMA ve bilinte esas olan,
EMA varl## deil, devinimsel sinir hcrelerine EMA'#n etki ederek bilgi aktarmas#d#r.
Devinimsel sinir hcrelerine ve ayn# zamanda d#$ dnyaya olan bu aktar#m oransal

62
Barinaga M. Listening in on the brain [news]. Science 1998;280:376.
63
Molle M et al., Enhanced dynamic complexity in the human EEG during creative thinking. Neurosci Lett 1996;208:614.
64
MacFadden J. Conscious Electromagnetic (CEMI) Field Theory. NeuroQuantology 2007; 5(3):262-270.
EM bilin teorisi
Dr. Sultan Tarlac www.KuantumBeyin.com
Ki!isel kullanm iindir. Serbeste da$tlabilir...

15
olarak d$ktr. Dolay#s# ile bilincin, devaml#l##ndan ziyade, kesikli bilinsiz
dnemlerle ayr#lm#$ olmas# sz konusudur. Bunu salayan mekanizmalardan biri sinir
hcrelerinin tmnn EMAa, belli bir e$ik alt#nda duyarl# olmamas#d#r. Ancak, birlikten
kuvvet domas# gibi, ok say#da sinir hcresi e$durumlu ate$leme yaparsa, EMA
dei$iklie neden olup, devinimsel sinir hcrelerini uyar#r ve davran#$sal dei$iklikler ya
da niyetlenmeler ortaya #kar.
EMA bilin teorisine gre, paralel bilinsiz sistem zerine kurulu, seri bir
bilin sistem vard#r. Bilinsiz birok hareketin otomatik olarak yap#ld## gsterilmi$tir.
Gnlk ya$amdaki davran#$lar#m#z# gzlediimizde de bunu rahatl#kla grebiliriz. Bilin
seri al#$#r ve bir arada birok bilinli i$lem yap#l#r. Her i$lem birok sinirsel yolda
kar$#l#kl# bir uyuma gerek duyacak $ekilde (paralel) yap#larak, i$lenen bilgi tm EMAa
yay#l#r.

2. Bellekte bilincin i(levi
Bilinli uyan#kl#k veya dikkatin uzun sreli bellek olu$umu iin gerekli olduu Uzun
zamand#r bilinmektedir (ancak bilinsiz renmeler de mmkndr!). EMA'#n beyin (ve
bilin) zerindeki etkileri ile devinimsel i$ler zerine etki yap#l#r. Sinir hcreleri
EMA'dan etkilenerek, renme ile yeni balant#lar kurarlar. Tekrarlayan EMA etkileri ile
bilinli devinimsel hareketler art#k EMA etkisinden ba#ms#z yap#l#r olur. Bu aktivite
"renilir" ve "bilinsiz" yerine getirilebilir. zetle, bilinsiz olarak herhangi bir hareketi
otomatik olu$turma, EMA'dan ba#ms#z sinir hcreleri a# ile yap#l#r. EMA'#n renme ve
bellek zerindeki etkisini ortaya koymak zordur. 5yonize olmayan EM dalgalar#n
renme zerine etkisi gsterilmi$tir. Dalgaya maruz kalan ki$ilerde reaksiyon
zamanlar#nda k#salma tespit edilmi$tir.
65


3. zgr rade
EMA bilin teorisine gre, zgr irade, devinimsel sinir hcreleri zerine olan EMA
etkisinin znel olarak deneyimlenmesidir. Farkl# olarak, bilinsiz (veya otomatik)
yapt##m#z hareketlerde bu etki yoktur. EMA etkisi, daha ok nedenseldir. Bizim
isteklerimiz ve istemelerimiz (ya da EMA'#n sinir hcresi alar# zerine olan ate$leyici
etkisi) tam olarak "zgr" deildir. nk bir fiziksel nedeni vard#r. Belirlenimcidir,
ancak tam olarak otomatlar deilizdir. nk, hareketlerimizin fark#nday#zd#r. Bizim
fark#ndal##m#z (ya da btncl EMA) bizim bilinli hareketlerimizde nedensel bir rol
oynar.

4. Zihin eri#i (qualia) veya znellik
Zihin ierii/znellik, David Chalmers'#n belirttii gibi "bilincin zor problemleri"nden
biridir. Bu, ayn# zamanda, beyindeki maddenin dzenleni$inin bilin ve fark#ndal#k gibi
grngsel bak#$a (qualia) nas#l neden olduu sorusudur. Maddeci bak#$ a#s# ile, eer
beynimizin silikon bir kopyas#n# yapabilseydik, bilinli ve fark#nda olabilecekti anlam#na
gelir. EMA teorisine gre, bilgi hem beyindeki sinir hcreleri a#nda hem de olu$an
btncl EMA'da bulunur. Herhangi bir alan, tm alanla nedensel ili$kilidir. Oysa, sinir
hcrelerindeki bilgi da#n#k deildir ve yereldir. Bu nedenle fark#ndal#k, beynin EMA'#nda
yer al#r. Zihin ieriine fark#ndal#k iin de ayn# $ey geerlidir. Bilinli olmak, EMA'#n
ierdii bilginin "fark#nda" olarak, zel ve znel bir zihin durumunu "hissetmektir".
K#rm#z# rengin hissedilmesi, gzden giren k#rm#z# #$##n beyindeki bir grup sinir hcresi
zerinde etkisinin, beyin EMA'da dalgalanmalar (pertubasyon) olu$turmas# sonucudur.
EMA teorisine gre, i$levsel olarak insan beynine e$it yapay robot beyinleri
yap#labilir. Ancak, EMA devreye girmedike asla znel deneyimleri olmayacakt#r.

5.Ba#lant& Sorunu
Maddesel olan "et beynimizin" bilinle ya da zihnimizle nas#l balant#l# olduu konusu,
bilincin zor problemlerinden biridir. EMA ve sinir hcresi alar#n#n etkile$meleri, bu
derin soruya zm getirir niteliktedir. Balant#y# salayan EMAd#r.

65
Preece AW ve ark. Efect of a 915-MHz simulated mobile phone signal on cognitive function in man. Int J Radiat Biol
1998;75:447.

Bilinci ve beyni kopyalamak
Dr. Sultan Tarlac www.KuantumBeyin.com
Ki!isel kullanm iindir. Serbeste da$tlabilir...

1

Bilinci ve Beyni Kopyalamak

Felsefeci William Occam (1285-1349), varlklar gerekmedike o!altlmamaldr demiti.
Bunu elbette genetik o#altma iin sylememiti ama bu uyar&ya ra#men, 1997 y&l&nda Dolly
adl& koyunun bedensel hcrelerinden yararlan&larak kuzu (kopya yavru) Dolly elde edildi.
Byk tart&malara neden oldu ve arkas&ndan fare, inek, kei ve maymun kopyalamas&
yap&ld&. Bunlar yap&l&rken de s&k s&k insan kopyalamas&na at&f yap&ld&. Yasal ve etik ynleri
tart&&ld&. Ama, daha sonra anla&ld& ki, Dolly ikiziyle t&pat&p ayn& de#ildi ve baz& ynlerden
ikiziyle farkl&l&klar gsteriyordu.
1


X-Change
X-Change/De!i$im adl& film (Ynetmen: Allan Moyle, Oyuncular: Stephen
Baldwin, Senaryo: Christopher Pelham, 2000) New Yorktan San Franciscoya
i orta#&n&n cenazesine yetimek iin 1 saati kalan kiinin, h&zl& seyahat iin
zihin-bilin aktar&m&n& konu al&r. New Yorkta bulunan kii, bu ii yapan bir
irkete gider ve kendisinin zihin-bilincini San Franciscoya, 3000 km uza#a
anlamal& bir kiiye aktar&r. Bu zihin aktar&m& yolculu#u dnyan&n en gvenli
yolculu#u olmas&na ra#men, filmin kahraman& iin yle olmaz. Kendi bedeni
kt iler yapan bir konak&n&n eline geer. Filmin kahraman&n&n bedeniyle,
yz grnmyle, ama katil adam&n bilinci ile cinayetler iler.
Bu arada, filmin kahraman&, geici olarak edindi#i katil bedenini
koruyaca#&, yanl& amalar iin kullanmayaca#&na dair bir szleme
imzalam&t&r. Tabi, yeni bedeninin ile#e kar& alerjisi oldu#u da hat&rlat&l&r
ve ilek yememesi ynnde uyar&l&r. Yeni bedenin hastal&klar& ve
al&kanl&klar&yla (hor kullan&lm& katil bedeni), yeni bir zihin ve bilin (kendi
bilinci, zihni) bir araya gelir. Normalde sigara imedi#i halde sigara ime
iste#i do#uran bir bedeni olur. Ancak, dn verdi#i kendi bedenine hi de
yle davran&lmaz. Her ey beklenildi#i gibi gitmez.
Bunlar da yetmez ve geriye, kendi orijinal bedenine dn zaman&
geldi#inde, dn ald&#& katil olan beden sahibi ortada yoktur. Konak& olan
katil, asl&nda bir beden h&rs&z&d&r. 'ine girdi#i bedenlerle, cinayet ilemekle
meguldr. Beden bulunamad&#&ndan, yasalar gere#i, bedeni bulunana kadar
kahraman&m&z&n zihin-bilinci geici bir sre bir robota aktar&l&r. Bu arada
kendi bedenini aramaya koyulur. Ama ortada baka bir sorun daha vard&r.
Geici olarak zihninin-bilincinin aktar&ld&#& robotlar en ok 7 saat
yaayabilmektedir. Bu sre sonunda zihin-bilin gerek bedenine geri
aktar&lamazsa, zihni-bilinci ortadan geri dnmsz ekilde kalkacakt&r
stelik bu ii yapan irketin de ok umurunda de#ildir

Bugnlerde insan kopyalanmas&ndan s&ka bahsedilmekte ve bu bilimsel/dinsel
evrelerde tart&malara neden olmaktad&r. Baz& lkelerde bu konuda yasaklar balam&t&r.
2

Peki, bir insan beyni ve bilinci tam olarak kopyalanabilir mi? Kopyalan&rsa eski beynin
bilinci ne olur?
3
Yoksa iki ayn& bilinli kii mi olacakt&r? E#er aktar&labilirse, o zaman beynin
tm atomsal dizilimlerinin ortaya &kard&#& bilin, benzer elektronik yap&lar&n haz&rlanmas&
bilinli olmay& sa#lamayacak m&d&r? 'nsanlardan al&nan bilinler bu elektronik yap&lara
aktar&labilecek midir? Fizik ve kuantum mekani#i buna izin verir mi? Beynin sinir hcreleri,
sinir hcreleri a#&ndan, daha da alt yap& olarak atomlar ve onlar&n etkileiminden
kaynaklanan bir yap& oldu#u dnld#nde, beyin iin de fizik kurallar& geerli olmal&d&r.
Ktle, yk ve spin gibi btn gzlenebilir i, zgn zellikleri ayn&, bu zellikleri ile
birbirinden ay&rt edilemeyen parac&klara zde parac&klar denir. Sistemin fiziksel
zelliklerinde hibir de#iikli#e yol amadan birbiri ile de#i-toku edilebilen zde

1
Cohen P. Dollys mixture. New Scientist. 4 Sept 1999.
2
Green RM. Your Bionic Future: I, Clone. Scientific American. September 1999.
3
Wolciech H. Zurek. Quantum cloning. Schrdingers sheep. Nature 2000;404:130-131
Bilinci ve beyni kopyalamak
Dr. Sultan Tarlac www.KuantumBeyin.com
Ki!isel kullanm iindir. Serbeste da$tlabilir...

2
parac&klardan oluan sistemlere zde parac&k sistemi denir. Klasik fizikteki
makroevrensel parac&klar (tenis toplar&, misketler) zde olsalar bile, onlar&
numaralayabilir ve hareketlerini izleyerek herhangi bir anda onlar& ay&rt edebiliriz.
Mikroevrensel parac&klar ise o#u durumda ay&rt edilemezler. Kuantum mekani#indeki
hareket denklemi, tek bir parac&k iin de#il, gz nne al&nan tm sistem iin yaz&lan
Schrdinger dalga denklemidir. Beyin anla&laca#& gibi zde parac&klardan olumaz. zde
olan ve olmayan, makroevrensel ve mikroevrensel parac&klardan oluur.

Kuantum Kopyalama
Atomlar&n evresindeki her elektron zdetir. Bu ilke herhangi bir proton ya da baka
parac&klar iin de geerlidir. 'nsan beynindeki bir elektron bir tu#ladaki ile de#itirilse,
sistem bir btn olarak ncekinden farkl& olmaz. Ayn& durum, atomlar ve molekller iin de
geerlidir. Bir insana zelli#ini veren ve bilinli olmas&n& sa#layan bireysel parac&klar de#il,
parac&klar&n tmnn diziliinin ortaya &kard&#& biim ve etkileimlerdir. O zaman, beyni
oluturan ayn& atom ve atom alt& dzeni oluturan bir kopya ile bilinleri ikileyebiliriz,
istedi#imiz kadar o#altabiliriz! Ancak, Wootters ve Zurekin ortaya koydu#u kuantum
mekanik hesaplamaya gre, bilinmeyen kuantum durumlar&n&n silinmesi yasakt&r. Bu
kuantum mekani#inin do!rusal olmas&ndan kaynaklan&r. Bu nedenle kopyalama mmkn
de#ildir.
4
Kuantum ilemleri, daha nce de s&kl&kla bahsedildi#i zere, Hilbert uzay&nda
tensor rnleri olarak ele al&n&r. Klonlay&c&n&n kendisi H
x
, kopyalanacak girdi H
a
ve bo
kopya da H
b
ile sembolize edilebilir. Girdi kubiti keyfi olarak

0 1
a
a a
a y b = +

eklinde yaz&l&rken, bo kubit balang&ta daima 0
b
eklindedir. Kopyalamay& yapacak kii
balang& durumunu
x
Q olarak kabul eder. 'deal bir kopyalay&c& unu yapar:

'
0
a b x a b
x
Q Q y y y Denklem 1

E#er kopyalay&c& herhangi balang& durumunu o#altmak isterse, a&ka temel durumu her
eyiyle kopyalamal&d&r. Bunun kuantum hesaplamada anlam& udur:

0
1
0 0 0 0
1 0 1 1
a b x a b x
a b x a b x
Q Q
Q Q

Denklem 2

Bu denklemler herhangi bir girdi durumunun, lineer (do#rusal) dnmn gsterir.

0 1
0 0 0 1 1
a b x a b x a b x
Q Q Q y a b + Denklem 3

Denklem 1 ve 3 kar&lat&r&ld&#&nda u grlr: denklemlerdeki sa# yanlardaki a ve
b de#erlerinin tm eit de#ildir. Dolay&s& ile ideal ya da mkemmel klonlama olamaz.
Peki, neden bilinemeyen kuantum durumunun bir kopyas&n& silemiyoruz? Kuantum
iki bit sistemi (kubit, Q-bit, |0 ve |1) klasik ilemden belirgin farkl&d&r. Kubit st ste
binme durumu oluturabilir yani; st ste binme, kubitin ayn& anda hem 1 hem de 0 oldu#u
bir durumdur. Bu durum;|s=*|0+b|1 eklinde yaz&labilir. Burada * ve b karma&k
say&lard&r ve |*|
2
+|b|
2
=1e eittir. Kuantum C-NOT (kontroll de#il kaps&s&) kopya ve asl&n&n
sadece belli durumlar&nda klasik C-NOT ile benzerlik gsterir. Klasik bir bitin (C-bit)
kopyas&n&n silinmesi (asl& bulunurken bir kopyas& &karabilir ve iki ayn& kopya olur) mant&ksal
olarak geri dnldr ve termodinamik olarak bir fiyat& yoktur. 0 bitin kopyas&n& batan

4
Wootters WK and Zurek WH, A Single Quantum Cannot be Cloned, Nature 1982;299:802-803.
Bilinci ve beyni kopyalamak
Dr. Sultan Tarlac www.KuantumBeyin.com
Ki!isel kullanm iindir. Serbeste da$tlabilir...

3
kurmak iin koullu mant&ksal ilem operatr olarak C-NOT kullan&l&r. C-NOT kap&s&, bir
girdinin durumunun kontrolnden dolay& &kt&y& ters evirir. Kuantum C-NOT kap&s&, klasik
ede#erine gre kuantum st ste binmeden dolay& ok yn bir kap&d&r. C-NOT belli
kuantum durumlar&n&n st ste binmesine uyguland&#&nda kopyalamay& ya da silmeyi
engeller.
Mant&ksal durumlar&n her paras& iin |asl& ve |kopyas&n& gz nne alarak C-NOT
ilemcisi:

|0|0 |0|0, |0|1 |0|1
|1|0 |1|1, |1|1 |1|0 olarak yaz&labilir.
5


Kubitlerin iftler halinde belirtildiklerinde, genel |s|0 durumunda, kuantum C-NOT
asl&n&n bir kopyas&n& yaln&zca st ste binme olan |s, hem |0 hem de |1 oldu#u durumda
oluturacakt&r. Genel |s durumunda bu C-NOT asl& ve kopyas& ile dola&kl&k oluturacak ve
(*|0+b|1)|0(*|0|0+b|1|1) meydana getirecektir. Bu kopyalama, orijinalinin t&pk&
kopyas& de#ildir. zellikle, |=(|0b|1) gibi tamamlay&c& asl& ve kopya durumu ile
baland&#&nda asl& silinecektir!
6

Roger Penrose da ayn& gr ne srer ve orijinal durumu ortadan kald&rmadan
bilincin bir kopyas&n& &karmam&za kuantum kuram&n&n izin vermedi#ini belirtir.
7
nk,
ilk durumu bozmadan bir kuantum durumunun kopyas&n& &karmak olanaks&zd&r. Bir
elektronun spin durumunun kopyas&n& &kard&#&m&z& var sayal&m. Bunu bir kez yapabilirsek
tekrar tekrar yapabiliriz. Sonuta ortaya &kan sistem, Heisenberg belirsizlik ilkesine gre;
konumu ok iyi tan&mlanm& (x), ama ayn& oranda da byk bir a&sal momentumu (p) olan
bir durumdur. Dolay&s& ile orijinalini yok etmeye haz&rsak, ancak o zaman bir kuantum
durumunun kopyas&n& elde edebiliriz.
Kuantum silme ya da kopyalama problemi, st ste binme durumunu tekrar
dnmemiz gerekti#ini syler. Bilinmeyen klasik bir durum, 0 ve 1 bitlerinin farkl&
alternatifleri durumunda olabilir. Bilinmeyen bir kuantum durumu ise bu alternatiflerin st
ste binmesi durumunda bulunabilir. Klasik bilgiden farkl& olarak, bir kopyalama veya
silinme durumunda, st ste binme durumunu biliriz. Fakat, st ste binme bilinmezse,
uygun geri dn seilemez. Seilemedi#i iin de, bilinmeyen kuantum durumu llemez.
Nesnel bir lm, gerekte kuantum durumunun bir kopyas&n& ieren kopya ya da
kopyalama meydana getirir. Dolay&s& ile kopya veya silme iin durumu bilmeye gerek
duyar&z. Durumun lmn (bu ayn& zamanda bir klondur) yapmad&ka da, kuantum
durumunu bilemeyiz.
O halde, Dolly nas&l kopyaland&? Dolly asl&nda tam anlam&yla bir kopya ve ayn&
zamanda da kuantum nesnesi de#ildir. DNAn&n atomlar&ndan olmu olmas&, cevap
oluturmaz. Burada, klasik dnya ile kuantum dnyas& fark&, Schrdingerin kedisi gibi
tekrar devreye girer. DNA ift sarmal&n&n herhangi bir yerinde, hem 0 hem de 1lerden
sorumlu kk molekller vard&r ve asla iki farkl& molekl, kuantum st ste binme
durumlar&nda bulunmazlar. st ste binme durumu olsa bile, sistem ve evrenin
etkilemesiyle (decoherance) hemen engellenir. Ayn& zamanda genetik bilgi, DNAda st
ste binme durumunda kodlanmad&#&ndan gvenle kopya edilebilir. Harika kopyalama
mmkn olmamakla birlikte, zaman&n en iyi ve yakla&k kopyalamas&, asl&n& ortadan
kald&rmadan, silmeden oluturulabilir. Tam bir kopyalamadan (t&pk&s&n&n ayn&s&) ziyade
yap&lan bir genetik ikizi oluturmakt&r. Bilindi#i zere, tek yumurta ikizleri ayn& bilin
durumunda de#ildir.
zetle, ilk durumunu bozmadan bir kuantum durumunun (bilinci oluturan beynin
olas& tm kuantum durumlar&) kopyas&n& &karmak imkans&zd&r. Ancak, orijinalini yok etmeye
haz&rsak, bir kuantum durumunun kopyas&n& elde edebiliriz. E#er bilin kuantum mekaniksel
bir rnse kopyalanamaz. En az&ndan u an elimizde olan kuantum kuram& buna izin
vermez.


5
Fuji K. A Lecture on Quantum Logic Gates. arXiv: quant- ph/ 0101054 v1 13 Jan 2001
6
Zurek WH. Quantum cloning. Schrdingers sheep. Nature 2000;404:130-131
7
Penrose R. Kraln Yeni Usu-II. Fizi!in Gizemi. TB$TAK yay. 1999;148.
Bilinci ve beyni kopyalamak
Dr. Sultan Tarlac www.KuantumBeyin.com
Ki!isel kullanm iindir. Serbeste da$tlabilir...

4
Nanoteknoloji ile Bilinci Download Etmek!
Bilimin uzun tarihi gz nne al&nd&#&nda, insan bedeninin mikroskobik hcrelerden
olutu#unu daha 1839 y&l&nda #rendik. Daha sonralar& gelien teknolojilerle bu hcreler
grntlendi ve tipik olarak byklklerinin 10 m oldu#u tespit edildi. Ancak bilim
insanlar&ndaki kar& konulamaz merak duygusu devam etti ve daha derine olan ilgi nedeni
ile hcreleri oluturan daha kk organc&klar, di#er yap& elemanlar& tespit edildi. Bylece
balang&ta mikrometre dzeyinde olan lmler nanometre (1 nanometre, nm =1 metrenin
milyarda biri) dzeyine indi. Nanometreyi anlamak iin sa telinin 800 bin, insan k&rm&z&
kan hcresinin ise 7000 nm bykl#nde oldu#unu hat&rlatmakta yarar vard&r. Gelien
teknoloji ile art&k bir hcrenin hemen her yerinin lmlerini bilebiliyoruz. Art&k bugn bir
amino asitin 0,42-0,67 nm, nkleotidlerin 0,81-0,87 nm, monosakkaritlerin boyutunun 1 nm
oldu#unu biliyoruz. Buna ra#men al&nacak yol uzundur. nk insan bedeni yakla&k 100 bin
farkl& molekl ierir. Bedenimizi anlamak iin, her birinin zelliklerini ve birbiri ile olan
etkileimlerini ortaya koymak durumunday&z.
Gelien teknolojinin t&bba yans&mas& daima ok belirgin olmutur. Grntleme
cihazlar& (tomografi, manyetik rezonans grntleme), daha iyi grntler elde etmek iin
kullan&lan kontrast maddeler, cerrahilerde kullan&lan yard&mc& aralar, yapay solunum
cihazlar&n&n ideale yak&n al&&r olmas& teknolojinin yans&malar&d&r. Gnmzde yeni ufuklar
aaca#& dnlen nanoteknolojinin de t&bb& uygulamalara etkisi ok gemeden balam&t&r.
Buna ek olarak da uzun dnemde gereki ya da hayal &kar&mlar yap&l&r olmutur.
Nanoteknolojinin oluturdu#u nano materyallerin t&pta kullan&lmas& biyomedikal
nanoteknoloji, nanot&p, biyonanoteknoloji ya da nano-biyoteknoloji olarak yerleik dile
gemeye balam&t&r. Nanot&p sadece bir bilimsel alan&n ya da lkenin rn de#ildir. Birok
bilimsel disiplinin, matematik, mhendislik, biyoloji, kimya ve fizi#in bir arada al&mas&n&n
rnleridir. Nanot&p a&s&ndan bak&ld&#&nda, nano-biyoteknoloji henz ocukluk a#&nda ve
hatta belki yeni do#an dneminde bir bilimdir.
Biyolojik materyallerle nanomateryellar aras&nda s&k& bir benzerlik olmas& her
ikisinin bir birinin yerini tutabilece#i dncesini do#urmutur. rne#in, kendi kendini
dzenleyen DNA bir eit nanotp sper molekler yap&d&r ve nanotplere yap&sal olarak
birok benzerli#i vard&r. Ancak, bu benzerlik daha ok yap&sald&r ve ilevsel olarak ayn&
zellikleri elde etmekten ok uzaktay&z. Dolay&s& ile her yap&sal benzerli#i ilevsel benzerlik
olarak yorumlamamak gerekir. Nanomateryaller, ad&n&n da a#r&t&rd&#& gibi nano
lektedirler. Bu materyaller tek boyutlu (ince bir film tabakas& gibi), iki boyutlu
(nanotpler ve teller) ve boyutlu (nanoparac&klar ve kreler) olarak yap&labilirler.
Biyomimetikler, bedendeki bir doku, hcre yap&s& ya da paras&n&n benzerinin
nanoteknoloji ile yap&l&p, onun yerine kullan&lmas&d&r. Nanoteknoloji ile sadece mhendislik
k&sm& yap&lmas&na kar&n, devreye giren nano-biyoteknoloji ile de ilevsel olarak da ayn&
grevi yapmas& sa#lan&r. Son zamanlarda zerinde al&&lan yapay kan bunlardan biridir.
Yapay kan hcreleri henz teorik olarak vard&r ve respirosit (respirocyte) olarak
isimlendirilmilerdir. Respirositler 1 mikron ap&nda kegen yap&lard&r ve normal k&rm&z&
kan hcrelerinden 236 kez daha fazla oksijeni dokulara ta&rlar. Yap& olarak 18 milyar
atomdan oluurlar. Atomlar&n dizilimi elmastaki gibi tabakal&d&r ve atomlar da genelde
karbon atomlar&d&r. Bu yap&s& ile 9 milyar oksijen ve karbondioksit molekl ta&r. %50si
respirositten oluan 5 ml s&v&n&n ta&yaca#& oksijen ve karbondioksit, bedenimizde bulunan
5500 ml kan&n ta&d&#& ile ede#erdir. Kan&m&z&n bir litresini e#er respirositlerle de#itirecek
olsak, ta&d&#& oksijenin ok fazla olmas& nedeni ile nefes al&p veremeden yakla&k 4 saat
solu#umuzu tutabiliriz. Respirositler normal kan ihtiyac&n&n oldu#u her durumda
kullan&labilece#i gibi, uzun dnemli insan dondurma durumlar&nda (cryonics) damar ii s&v&
ve kan& de#itirmede de kullan&labilirler.
Btn bunlara ek olarak insano#lunun esas istedi#i uzun yaamak ve belki de
lmszl#e ulamakt&r. Nano-biyoteknoloji ile yalanan ve eskiyen organ ve dokular&m&z&n
yerini yapay olarak yap&lm& yenileri almaya balayacaksa, lmszlk ok uzak de#il
demektir. Yap&lan nano-biyoteknolojik bu yap&lar zaman&n nne set ekebilir.

Bilinci ve beyni kopyalamak
Dr. Sultan Tarlac www.KuantumBeyin.com
Ki!isel kullanm iindir. Serbeste da$tlabilir...

5

ekil. Sinir hcrelerinde bulunan mikrotbllerin ayrntl yaps. stte !ematik (C-D), altta gerek
elektron mikroskobik grntler (A-B). Her mikrotbl 25 nanometre apndadr ve tblin denilen
daha alt paracklarn uzunlamasna dizildi"i, 13 zincirden olu!ur. Uzunlu"unca tipik bir nano tp
andrr. Bunlar bilincimizin do"du"u yerler ise nanoteknoloji bilinli makineler olu!mas iin atlan ilk
admlardr.

E#er lmszlk bir gn gerek olacak ise, bunun alt yap&s& nano-biyoteknoloji ile
at&lacakt&r. O zaman kiilerin zihin-bilin, duygu durum ve tm kiilik zellikleri, nano-
biyoteknolojik yap&lara yklenebilir (download) hale gelecektir. Bylece yalanan
bedenlerdeki tm kiilik zellikleri yeni bir nano-biyolojik bedene aktar&labilir. Bunu
yapmak iin hi ilgisiz bir alandan veriler gelmeye balad& bile. Roger Penrose ve Stuart
Hameroffa gre insanda bilincin ortaya &kt&#& yer sinir hcreleri iindeki bu nanotp
yap&s&ndaki mikrotbllerdir (geleneksel anlay&a gre sinir hcrelerinin oluturdu#u a#
yap&s&). Bu yap&lar hcresel iskelet olarak adland&r&l&r. 'i bo silindir eklindeki bu
nanotpler 25 nm ap&ndad&r ve uzunluklar& ok farkl& olabilir. Her mikrotbl, d& k&sm& su
taraf&ndan izole edilen bir nanotpe benzer. Uzunlamas&na dzenlenmi 13 ipliksel yap&n&n
bir araya gelmesiyle oluur. Her ipliksel yap& da tblin dimeri denilen daha alt nanometrik
yap&lardan oluur. Her tblin 8 nmdir ve birbirinden ok az fark& olan 4 nmlik alfa ve
beta yap&s&ndan meydana gelir. Penrose ve Hameroffa gre bu nano tplerin zerinde
bulunan tblin denen kk yap&lar kuantum nesnel indirgenme veya bir eit kuantum
bilgi ileme/hesaplama ile bilinci do#ururlar. Yani bizi bilinli yaparlar. Gelien nano-
biyoteknoloji ile bu tpklerin benzerlerini yapabiliriz. O zaman nano-biyoteknoloji
yard&m& ile bunlar&n kullan&lmas& ile yap&labilecek bilinli makineler ve hatta download
edebilece#imiz zihinler ya da bilinler ok uzakta say&lmaz. Ancak nano-biyoteknoloji
arat&rmalar&nda Tanr&y& oynarken dikkatli olmal&y&z. Kendimizi kaybedebiliriz!

Beinci boyut: bilin
Dr. Sultan Tarlac www.KuantumBeyin.com
Ki!isel kullanm iindir. Serbeste da$tlabilir...

1
Zaman# lmeye kalkarsan#z onu lsz ve llemeyen
olarak bulursunuz. Zaman# #rmak yapar
ve ba#nda oturup ak##n# seyrederiz.
Halil Cibran

Dn hat#ra, yar#n hayal, bugn ne? $ki renk aras# bir izgicik pay.
N.F. Ksakrek

Kendi tecrbelerimizin yaratt#'# srekli var oluta ya#yoruz.
Kendi ba#na zaman yoktur.
Lucretius, M 95



4. Boyut Zaman ve 5. Boyut Bilin ile $likisi


Evrenin do'um sanc#s# 13,7 milyar y#l kadar nce, byk patlama ile balad#'#nda,
zaman da ortaya #kt#. Zaman#n byk patlama ile balamad#'#n# ne srenler de
vard#r. Ilya Prigigone ve Stephen Hawkinge gre byk patlamadan nce zaman#n
olmad#'# konusunda bir yorumda bulunamay#z. Hatta Prigigonea gre patlamadan nce
de olas#l#kla zaman vard#r ve byk patlama bu zaman iinde olumutur. Modern
bilimden nce de benzer ifadeler kullan#lm#t#r. Augustine (MS 354-430) Evrenin
zamanda de'il, ama zamanla ezamanl# olarak yarat#ld#'#n# yazar ve Zaman, aynen
bir #rmak gibi oluan olaylardan yap#lm#t#r ve ak#nt#s# gldr; bir eyin grnmesiyle
srklenmesi birdir der. Thomas Aquinas zaman#, nce ve sonra iinde olan hareket
ve art ardal#klar#n say#lmas#, llmesidir diye tan#mlar ve zaman# yarat#l#la
balatarak, balang#c# oldu'unu sylemekle zaman#n sonu oldu'unu dile getirir.
1

Genel grelilik, uzay-zaman oluturmak zere, zaman boyutunu uzay#n
boyutu ile birletirir. Bu kuram, uzaydaki madde ve enerji da'#l#m#n#n, uzay-zaman#
bkt'n, bu nedenle uzay-zaman#n dz olmad#'#n# syler ve ktle ekim etkisini de
iine al#r. Uzay ve zaman ayr#lmaz bir btn oldu'undan, byk patlamadan hemen
sonra uzay#n oluumu ile beraberinde zaman da ortaya #km# oldu. Gemie do'ru
bak#ld#'#nda ve gidildi'inde madde yo'unlu'un sonsuz oldu'u tekilli'e gidilir ve
zaman kaybolur. Augustine, Tanr#n#n yarat#l#tan nce ne yapt#'# soruldu'unda, yan#t
olarak zamann kendisinin Tanrnn yaratl!nn bir paras olarak olu!tu$unu, bu
nedenle basite nce olmad$n belirtir. Baz#lar# ise i!ine fazla kar!anlar iin
cehennemi hazrlyordu ifadesini ona mal ederler.
Neden ve etki, zamana ait kavramlard#r ve zaman#n var olmad#'# durumda
uygulanamazlar. Zaman daima, sebep olunmu olan eyden nce var olmal#d#r.
2
Evren
var olmasa da, var olaca'# kabul edilen zaman#n sonu ve balang#c# yoktur. izgisel ve
srekli bir niteli'i vard#r. Zaman#n byk patlamayla balad#'# bir speklasyondur ve
byk patlaman#n zaman#n de'il, evrenin balang# noktas# oldu'u, ncesinde olan
karars#zl#k ortam#nda zaman diye bir kavram#n olamayaca'# ne srlr. O dnemde
zaman olsun ya da olmas#n, bilinli bir beyin olmad#'#ndan, belki zaman alg#s# nemli
de'ildi. Bilinli bir insan beyninin ortaya #k## ile birlikte zaman#n gerekten var
oldu'u hissedildi.
Uzay ve zaman, btn fiziksel olaylar#n ortak sahnesidir. Olaylar bir zaman ve
uzay koordinat#yla sembolize edilerek zmlenirler. Yani evren, geometrik yap#dan
ziyade uzay-zamansal yani kronogeometrikdir. Bu nedenle, zaman uzaydan farkl#
olarak ele al#namaz. Sadece zaman ya da uzay ifadesinden ziyade uzay-zamandan
bahsetmek gerekir. Bu hem fizik hem de beyin iin geerlidir. Zaman genileyebilir,
bklebilir, durabilir. Bunlar# uzayla ilikisiyle oluturur. Uzay-zaman#n kar#l#kl#
ilikisine bak#ld#'#nda, zaman#n her saniyesi, uzay#n 180 bin mili de'erindedir.

1
en AK. Ortaa' Felsefesinde Zaman Kavram#. Felsefe Dnyas# Dergisi 1996;20: 78-79.
2
Davies P. Tanr# ve Yeni Fizik. $m yay#nlar#, 1995:61;94;96
Beinci boyut: bilin
Dr. Sultan Tarlac www.KuantumBeyin.com
Ki!isel kullanm iindir. Serbeste da$tlabilir...

2
Stephen Hawking ise de'iik zaman okunun varl#'#ndan bahseder;
3
1.
Termodinamik; entropinin artt#'# zaman yn, 2. Psikolojik; bizim zaman#n geti'ini
hissetti'imiz yn, 3. Kozmik; evrende srekli artan zaman oku. Ancak, grelilik
teorisine gre, zaman kiiden kiiye farkl# olabilir. $ki eyin ayn# anda oldu'unu
dnyorsan#z, bu sizin kan#n#zd#r; baka birisi olaylardan birinin di'erinden nce
oldu'u sonucunu #karabilir. Bu nedenle, ayn anda olma durumu, znel bir
izlenimdir. Evrensel olarak, imdiki zaman kavram# yoktur. $nsan beyninin imdiki
konumu ile bir anlam ifade edebilirlerse de, evrendeki her yere bu imdi
uygulanamaz.
'kizler paradoksu zaman#n hem nesnel hem de znel olarak nas#l farkl# ak#
gsterdi'ini anlamak a#s#ndan ilgintir. Yksek h#zlarda giderken sadece saatler
yavalamaz, ayn# zamanda canl# ya da cans#z tm sreler ##k h#z#na yakla#ld#'#nda
yavalar. Yani kalbimiz ve biyolojik saatlerimiz de yavalar. Bir ikizimiz oldu'unu ve
onu ##k h#z#na yak#n h#zda uzay#n derinliklerine seyahate gnderdi'imizi dnelim.
Geri dnd'nde kardeinden daha gen olacakt#r. Sahip oldu'u tm saatler (kalp
at#mlar#, kan dola#m#, beyin dalgalar#...) dnyadaki gzlemci kardeine gre gezi
s#ras#nda yavalam# gzkecek, fakat geziye #kan kii hibir ola'an st durum
hissetmeyecektir. Ancak, dnyaya dnd'nde ikizinin kendinden daha fazla
yaland#'#n# grecektir.
I#k h#z#n#n %80i h#z#nda hareket eden bir parac#k, yava hareket eden
ikiz kardeine gre 1,7 kat daha uzun yaar. I#k h#z#n#n %99u kadar h#zda hareket
eden parac#k ise, di'erlerinden yakla#k 7 kat daha uzun yaamda kal#r. Ancak, burada
parac#klar#n isel mr srelerinde bir de'ime olmaz. Parac#k a#s#ndan bak#lacak
olursa, sahip oldu'u mr sresi yine ayn# olacakt#r. Ama d#sal gzlemci, parac#'#n
isel saatinin yavalad#'#n# ve mrnn uzad#'#n# tespit eder.


!ekil. $kizler paradoksu hem nesnel
hem de znel zaman#n farkl# akt#'#n#n
bir gstergesidir. Hareket halindeki
gzlemci ile hareket halinde olmayan
kii aras#nda da zaman genlemesi
ortaya #kar. A ve B gzlemcisi
dnelim. A hareketsiz ve B hareket
halinde ise, B taraf#ndan llen t
o
zaman aral#'#nda ve A gzlemcisine
gre
1
2
2
0 2
1 v
t t
c
-
=




kadar zaman fark# oluur. Burada t
0

balang#taki ortak zaman, c ##k h#z#,
t ##k h#z#na yak#n seyredilen h#zda
oluan zaman fark#d#r. Seyahate giden
ikizi (solda-h#zl#) ##k h#z#n#n %75i ile
seyahat edip 37. ya gnnde dnyaya
geri dnse kardeini 57 ya#nda bulur
(sa'da- dnyada kalanda yalanma).


Bilin ve Zaman
Gnlk hayat#m#zda, dncelerimiz ve eylemlerimiz byk oranda zaman alg#s#na
ba'#ml#d#r. Hayat#m#z# oluturan olaylar dizisini bir s#raya sahipmi gibi hissederiz.
Do'ar#z; bebeklik, ocukluk, erikinlik ve yal#l#k dnemi yaar#z. Bu ak# ynnden

3
Hawking S. A Brief History of Time, s:145
Beinci boyut: bilin
Dr. Sultan Tarlac www.KuantumBeyin.com
Ki!isel kullanm iindir. Serbeste da$tlabilir...

3
dolay# do'rusal bir zaman yaad#'#m#z gibi mant#kl# bir sonuca ula#r#z. Zaman#n okunu
ruhsal yap#m#zda hissederiz.
evremizdeki nesne ve olaylar# bir dzene sokmak iin uzay ve zaman
tasar#mlar#m#z do'an#n anla#lmas#nda hayati neme sahiptir. Bir birey olmak ve
benlikten bahsedebilmek iin yaant#n#n sreklili'i artt#r. Sreklilik, dncelerimizi
oluturur ya da tersi. Bu zaman cetveli, kiiden kiiye de'iir ve sreklilik zaman#n var
olmas#d#r. Dncelerimiz ise dnen ve bilinli bir beynin varl#'#n# gerektirir. Yani,
bilinli bir insan beyninin varl#'#, bir lde zaman#n ve di'er boyutlar#n varl#'#n#
anlaml# hale getirir. Di'erlerinin yan#nda olmazsa olmaz gibi durur. Baz#lar#n#n iddia
etti'i gibi zaman 5. boyutu oluturur.



Doktorlar her gn hastalarla konuurken onlar#n yklerini, u ana kadar olan
gemi olaylar#, o an muayene bulgular#na bakarak imdiyi de'erlendirir ve gelece'e
ynelik n tahmin ve n tan#lara var#r. Hastan#n durumu bir bak#ma uzay-zaman ilikisi
iinde de'erlendirilir. Zamana uyumun bozuklu'u baz# hastal#klarda s#k olarak
kar#m#za #kar ve nrolojik grelilik olarak de'erlendirilebilir. Bilinli varl#klarda,
uzay-zaman#n var olmas# byk oranda sinir sistemi ve beynin alg#lamas#na ba'l#d#r.
William Goddynin deyiiyle; Beyin uzay ve zaman#n eitli'i iin bir organ olarak
grlebilir, bu nedenle uzay-zaman#n var oluu iin esas mekanizma sinir sistemidir.
4

Carl Jung da bu ilikiden bahseder: Psiik varl#'#m#z#n en az#ndan bir paras#n#n, uzay
ve zaman#n grelili'i taraf#ndan tan#mland#'# dncesindeyim.
Ryalar#m#zda zamans#zl#k yaar#z. Oysa, ayn# ryan#n gerek dnyada
gereklemesi birka saati al#r. Uyku esnas#nda hem gemie hem gelece'e erimemize
izin veren zamans#zl#k ve mekans#zl#'# deneyimleriz. Uykuya, zaman# ve uzay# yan#m#za
almadan gireriz. Hem zaman# hem de uzay# tam olarak beynimizin d##nda b#rak#r#z.
Uyand#'#m#zda ise gnlk zaman ak## iine gireriz ve ryam#z# bu zaman ak## iinde bir
noktaya yerletiririz. Ama, grd'mz rya, gnlk zaman ak## iinde bir blgede
s#k#t#r#lm# bir ryad#r. nk ieri'ini, normal gnlk yaamda deneyimlemek saatler
ya da gnler alabilir.
Zaman ve bilin aras#ndaki en nemli iliki, zaman#n ne lde bilinli
yarat#klar#n varl#'#na ba'l# oldu'udur. Birinin imdi sznden bahsetmesi, olay#n
kiinin bilincinin u andaki durumuyla ya da bu szn sylendi'i an ile ezamanl#
oldu'unu belirtmek anlam#na gelir. Bylece, bilinli varl#klar#n yoklu'unda gemi,
imdiki ve gelecek zaman kavram# yoktur. Zaman alg#s# her zaman yaanan zaman#
kapsar. Kii gemie dnp ya da gelece'e gidip, yaanm# ya da yaanacak olaylar#n
zaman# alg#lanamaz.

4
Handbook of Clinical Neurorology. Ed. PJ Winken, GW Bruyn. Disorders of Higher Nervous System Activity.
Chapter: William Goddy. Disorders of the time sense. Vol:3. North-Holland Pub Co. 1969;229-250.
Beinci boyut: bilin
Dr. Sultan Tarlac www.KuantumBeyin.com
Ki!isel kullanm iindir. Serbeste da$tlabilir...

4
Farkl# ruhsal durumlar alt#nda zaman ak## farkl# alg#lanabilir. Kiinin yapmaya
istekli olmad#'# i, gerekte oldu'undan daha uzun sreli alg#lanabilir. Einstein#n
deyimi ile k#zg#n bir soban#n stnde geen iki dakika ile sevgilinin yan#nda geen iki
saat ayn# de'ildir. Uyan#kl#k durumuna gre, uyku ve anestezi alt#nda zaman daha k#sa
alg#lan#r. Uyaranlar#n azalmas# durumunda yaanan olaylardaki de'iiklik dzeyi son
derece dk oldu'undan, zaman duygusu ve alg#s# bask#lan#r. Yani, zaman ak## alg#s#
h#z# tam olarak zneldir.
Do'rusal zaman, yaam#m#z#n byk bir blmn kapsad#'# iin, zaman#n
baka biimde var olaca'#n# kavramak olduka gtr.
5
Zaman ak##n# hissetmek bilinli
fark#ndal#'#n sonucudur. Normal bilin biiminde zaman do'rusald#r. Zaman asl#nda
do'rusal akmaz. $inde dura'an olaylar#n yerleti'i, sabit bir uzay zamana sahibiz.
Alg#lar#m#zdan dolay# zaman# akar alg#lar#z. Akan sadece bizim dncelerimiz ve
bilincimizdir. S#ralama, znelli'imizle zorla kabul etti'imiz bir eydir.
6
Bu ak# zihnin
varl#'#na ba'l#d#r. Btn gnlk dncelerimiz, umutlar#m#z, korkular#m#z,
inanlar#m#z imdi ve gelecek zerinde ekillenir.
Bilinli duyular#m#zdan belki de en nemlisi, zaman#n ilerleyiini
duyumsayarak, u an, gemi ve gelecek beklentimizin olmas#d#r.
7,8
Gemie ait
bilgimiz daha nceki deneyimlerimizi imgelememizden kaynaklan#r ve gemie ait bu
imgeler, gemi bir yaamda u an# oluturan beynimize kay#tlanm# imgelerdir. *u
an# yaayarak olutururuz ve onu gemi dedi'imiz dosyalaraan#lar#m#za kaydederiz.
*imdiki zaman#, geip giden zaman olarak srekli yaar#z. Yani, hep imdi iindeyizdir.
Geen her anla imdi, gemi olur ve gelecekle yer de'itirir. Gemii, imdiyi ve
gelece'i ierir ve birbirini izleyen olaylar#n ard##kl#'#ndan oluur.

Gemi$
Gemi, gelecek ve u an#n kal#nt#lar#d#r. Zaman, imdiki zaman olarak ak#p gider ve bu
ak#p gitmili'e gemi deriz. Gemi zaman dedi'imizde, hakk#nda bir ey bildi'imiz ve
bilebilece'imiz olaylar# dnrz. Gemiin ve beraberinde zaman#n varl#'# tamamen
belle'imize ba'l#d#r. Bir anda tm belle'imizin silindi'ini dnrsek gemiimiz ve
gemi zaman kavram# da ortadan kalkar. Gemiimiz ve deneyimlerimizin ortadan
kalkmas#yla ben olma duygumuzu kaybederiz. Gemiin bir yerlerde oldu'unu srekli
olarak duyumsar#z. Ama bu duyumsama yle gldr ki, gelece'in de bir yerlerde var
oldu'unu dndrterek, bizde kader inanc# oluturur. Zaman#n gemie ak##
tamamen zihindedir. E'er, anlar#m#z# ard##k deneyimlerle kaydetmemi olsayd#k, bir
zaman ak##ndan bahsedemeyecektik. *u anki ya#m#zda oldu'umuzu
dnemeyecektik. Gemi, gemitir ve art#k onun zerinde bir etki oluturamay#z.
Uzak ve yak#n gemi birbirinden farkl#d#r. Her ikisi, yapt#klar#m#z ve seimlerimizi
nedensel a#dan ayn# derecede etkilemez. Yak#n gemi, uzak gemiin yapamayaca'#
kadar zorlay#c# tesir oluturur.

!imdi
Gerekli'in u anki an#d#r. Yani, eski dilde lahzad#r. Asl#nda imdi ok kk bir
zamand#r. Beynimizin anl#k fark#ndal#'#d#r. Evrensel bir imdi yoktur. *u an bu sat#rlar#
okurken Gnete neler oluyor derken, dncelerimizdeki imdiki zamanla, Gnete
olan olaylar ezamanl#d#r. Ama e'er benim imdiki zaman#mda Gne patlamayla yok
olsayd#, Gnein imdisiyle benim imdim alg#sal olarak, benim imdimden 8 dakika
sonra ortaya #kacakt#. Ya da daha uzak Andromeda galaksisindeki bir patlamay# u an
dnm olsayd#m, bundan drt y#l sonra haberim olacakt#. Oysa, ben onun yok
oldu'unu grd'mde o zaten drt y#l nce yok olmutu. *imdi, gelece'e do'ru
ilerleyebilir, ama gelecek de geriye do'ru, imdiye akabilir. *imdi bazen ok
yavalayarak, gelece'e ak## a'#r ekim haline sokar ya da gelece'in imdiye
ulamas#n#n nnde diren oluturur. rne'in, ok ac# ekerken yaad#'#m#z imdi
alg#lamas#n# dnn. Bir de sevgilinin yan#ndayken yaad#'#m#z imdi alg#s#n# ve
gelece'in imdiye do'ru akmas#n#. *imdileri k#sa sreli belleklerimizde kaydederek,

5
Ornstein RE. Yeni Bir Psikoloji. $nsan Yay. $st. 1990.
6
Penrose R. Kral#n Yeni Usu, Fizi'in Gizemi. TB$TAK yay. 1999.
7
Cook JE. Correlated activity in the CNS: A role on every time scale? Trends Neurosci 1991;14:397
8
Brown JW. Psychology of time awareness. Brain Cognit 1990;14:144-164.
Beinci boyut: bilin
Dr. Sultan Tarlac www.KuantumBeyin.com
Ki!isel kullanm iindir. Serbeste da$tlabilir...

5
daha sonraki imdiler geldi'inde onlar# uzun sreli belleklerimize aktararak gemii
olutururuz. Dncelerimiz ve var olan benimiz, byk oranda kaydetti'imiz
gemilerimizle var olan imdilerimizle oluur.

Gelecek
*imdiye kadar herhangi bir ekle girmemi zamand#r. Onu de'itirebilece'imizi ve
etkileyebilece'imizi dnrz. Ama ondan bahsederken bile imdiye dahil olur ve
gemie do'ru yolculu'una devam eder. Gelecek, gemi ve u anla bir aradad#r. Yar#n
gelir ve bugn olarak adland#r#l#r. Bugn de dn halini al#r. Gelecek, imdi iinde
ekillenerek, beynimizdeki sinir hcresi a'lar#nda deneyim olarak kaydedilir, gemie
b#rak#l#r. *u anki isel durumlar#m#z, beklentilerimiz ve haz#rl#klar#m#zla gelecek
zaman#n nas#l olaca'#n# k#smen tahmin edebiliriz. Ama, benim gelece'im, bakas#n#n
gemii olabilir. T#pk# Andromedada olan bir patlamay# drt y#l sonra alg#lamak gibi.
Gelecek nceden bilinmez olmas#na ra'men, kurallar# olan sistemlerde gelecek
durumlarla ilgili sa'l#kl# #kar#mlar yap#labilir. rne'in, gezegenimiz, Ay ve Gne,
balang#ta belirlenen fizik kurallar# gere'ince, belli bir h#z ve yne do'ru hareket
ederler. Biz bu hareketlerin kurallar#n# tespit ederek gelecekte (ve gemite)
olabilecekleri durumu nceden bilebiliriz. Bu belli llerde evrenin belirlenimci
olmas#ndan kaynaklan#r.

Kronobiyoloji
Bilinli alg#lama ve zaman aras#ndaki iliki 1920lerde sinirbilimciler taraf#ndan
literatrde ilenmeye baland#. Bilginin zaman ak## iine yerletirme yetene'i bilincin
oluumu iin bir n ihtiya olarak grld. Zaman alg#s#nda de'iikliklerin ortaya #kt#'#
farkl# beyin hastal#klar#nda gzlenmiti. A. Gruenbaum (1929), bir hastas#nda 30 y#l#n 3
y#la s#k#t#r#ld#'#, ancak olaylar#n ard##kl#'#n#n bozulma gstermedi'ini tespit etti.
Sadece normal zamanla kar#lat#r#ld#'#nda, kronoloji 10 kat azalm#t#. Yine 1932deki
bir makalede E. Grnthal bir hastan#n zaman alg#s#n# hissetmedi'ini ve saate bakmadan
zaman# bilemedi'ini bildirdi. Bu olgular#n baz#lar#nda parietal korteks etkilenmiken,
baz#lar#nda beynin trafo merkezi olan talamus hasarlar# neden olarak grnyordu.
Hastalar#n gn ya da y#l# bilmesi imkns#zd#. Bu durum chronotaxis olarak
adland#r#lm#t#.
9
Yine o dnemlerde, a#r# alkol kullan#m#na ba'l# beyni yozlam#
Korsakoff hastalar#ndan elde edilen bilgilerle, hastalar#n zaman#n paralar#na sahip
oldu'u ve olaylar# do'ru olarak zamansal s#ralayamad#klar# ortaya konuldu. Oysa, bu
hastalar uyan#k ve evrelerinin tam olarak fark#ndayd#lar.
$nsanlarda biyolojik ve mekanik farkl# zamansal lmler vard#r. Henri Bergson,
d##m#zdaki fiziksel zaman ile isel zaman hissimiz aras#nda fark oldu'unu erken fark
edenlerdendir (1889). $sel saatimiz saatlerin lt'nden farkl#d#r. Bergson bunu
dur olarak adland#r#r ve imdi, imdiki zaman#n zde'eridir (eigenvalue).
lkelerin kulland#'#, gnlk aktivitelerin uyum iinde yap#lmas#n# amalayan ve
kolumuzdaki saatle temsil edilen bir saat ve kiisel olarak iimizde bulunan isel
saat ya da biyolojik saatimiz vard#r. lke zaman# (Z), di'er zamanlar#n
de'erlendirimi iin referans olarak al#n#r ve dzenlidir. Kiisel zaman (KZ) ya da
biyolojik isel saatimiz ise o kadar dzenli de'ildir. Gnlk kaymalar gsterir ve kiiden
kiiye de farkl# olabilir. Bundan dolay# Zna gerek duyulur.
10

Bedenlerimizde ritmik olarak al#an sinir sistemine ait ve sinir sistemi d##
birok olay vard#r. Sinir sistemi bal# ba#na bir saat olarak al##r. Bunu en basitinden
aksiyon potansiyelinin hep ya da hi prensibine gre al#mas# ve uyar#lamaz bir
dnem iermesiyle rnekleyebiliriz. Bunun yan#nda hareketsel ve duyusal ilemler
tamamen zaman boyutunda ilenerek ilikilendirilir ve iimizdeki saatin tik-taklar# ile
oluan, 25 saatlik gnlk ritmimiz buna gzel bir rnek tekil eder. Ancak, bu ritim her
gn yakla#k bir saat ileri kayar. $sel saatin 25 saati ile lkesel 24 saat birbirine yak#n
olmas#na kar#n, bu yak#nl#k bazen ileri derecede kaymalar gsterebilir. Bu kaymalar
de'iik ekillerde olabilir:
1. KZ ve Znin her ikisinde de bozulmalar oluabilir (koma durumunda)

9
Markowitsch HJ. Cerebral bases of consciousness: A historical view. Neuropsychologica 1995;33:1181-1192.
10
Handbook of Clinical Neurorology. Ed. PJ Winken, GW Bruyn. Disorders of Higher Nervous System Activity.
Chapter: William Goddy. Disorders of the time sense. Vol: 3. North-Holland Pub Co. 1969;229-250.
Beinci boyut: bilin
Dr. Sultan Tarlac www.KuantumBeyin.com
Ki!isel kullanm iindir. Serbeste da$tlabilir...

6
2. Znin fark#nda olunmaz, KZ normal kal#r
3. Z h#zl# akar ama KZnin yava ya da dura'an oldu'u hissedilir (ileri bunama
durumlar#nda)
4. KZ yava akar ve Z belirgin olarak yava/dura'an kal#r (depresyon
durumunda)
5. KZ h#zl# geer ve Z yava/dura'an akar (bunama durumlar#nda)
6. KZ yava akt#'#n# hisseder ve Zda yava akar (depresyon, Parkinson
hastal#'#).
A#r# nee hali ve bu durumun hastal#kl# hali olan manik atak durumlar#nda,
uykuda, mutluluk anlar#nda ve cinsel iliki esnas#nda KZ h#zl#d#r. Bu durumda, Z
yavalam# hissedilir. Hibernasyon, yorgunluk, kendini iyi hissetmeme durumlar#, a'r#,
korku ya da tiroit bezinin az al#mas# (hipotiroidi) durumlar#nda ise davran#larda ve
kiisel zaman ak##nda belirgin yavalama ortaya #kar. KZ daha yava akar. Bu nedenle
KZ, Zye eittir veya Z daha h#zl# akar. Bunamada (demans) ise KZ ve Z de'iebilir.
Yokluk (absans) ve tm bedeni etkileyen byk sara nbetleri, hem KZ hem de Z
hakk#ndaki fark#ndal#'# ortadan kald#r#r. Uyku felci denilen durumda adeta zaman
durur. Bu esnada kii ne konuabilir, ne hareket edebilir, ne de #'l#k atabilir. Kii,
bilinci yerinde olmas#na kar#n bir trl hareket edemez ve tam bir fel hali vard#r.
Korku ile birlikte zaman durur... Kendine geldi'inde sanki saatler gemitir. Ama geen
30-50 saniyedir. Bellek kayb# olan amnezide ise, kiisel ve lke zaman# hissi ve bellek
kaybolur. *izofrenide zamansal kar##kl#k ve zamanda s#k#ma ortaya #kar. Bu
durumlarda pozitif ya da negatif ynde KZ ile Z aras#nda farkl#l#klar grlr.
Baz# hastal#klar ise, y#l#n belli dnemlerinde ve hatta belli saatlerinde ortaya
#karlar. Klein-Levin sendromu (a#r# uyuma, a#r# yeme ve a#r# seksel dnceler ile
seyreden bir hastal#k), gndz uyku ataklar# ile seyreden narkolepsi, kme ba a'r#s#n#n
isel biyolojik saat bozuklu'undan kaynaklan#r. Kme ba a'r#l# hastalar#n
o'unlu'unda, y#lda bir veya iki kme devri vard#r. Her biri bir- ay aras#nda srer.
Kme devirlerinde s#kl#kla, kesin bir y#ll#k 24 saatlik dngsel ritim grlr. Bazen a'r#
neredeyse gnn belli saatlerinde, rne'in gece 22:00de veya sabah 09:15te ortaya
#kar. Genelde a'r# dnemleri y#l#n ayn# aylar#nda-mevsimlerinde ortaya #kar.
*izofreni hastalar#nda genelde imdiki zamanda uzama ve genileme hissi
olurken (zaman#n durmas# gibi), nevrotik durumlarda zaman#n yap#s#n#n sa'lam
kalmas#na kar#n, yaln#zca gemi ya da gelecek zerine a#r# bir odaklanma oluur.
Gemi zerine a#r# odaklanma genellikle sululuk duygular# ile birlikteyken, a'#r
depresyonda gelece'in btnyle yitmesi grlr. Mani hastalar#nda ise daha ok
gemiin kayb# olur ve zaman oldu'undan h#zl# akar.

Zaman Algsnn Sinirsel Temeli
Zaman alg#s# beynin birok alan#n# ilgilendirir. Olaylar#n ard##k s#raland#'# bellek k#sm#,
karar vermelerin yap#ld#'# nbeyin (prefrontal) blgesi, olaylar#n ard##k yap#lmas#n#
sa'layan beyincik Beyni at#'#m#zda iinde do'rudan bir saat bulamay#z. Hepsi bir
btn halinde al#an ilgili beyin alanlar#, d# dnyan#n dngleri yard#m#yla da kendi
isel zamanlar#nda ince ayarlar yaparlar. Son y#llarda yap#lan al#malarda, al#n ve
parietal lob, beyincik ve derin beyin yap#lar#n#n (bazal ganglion) zaman alg#s# iin
nemli oldu'u tespit edilmitir. Derin beyin ekirdekleri ve beyincik ard##k zamansal
birimleri kodlamas#na kar#n, nbeyin ve parietal lob al#an bellekte znel zaman#n
sreklili'i ile dikkati srdrmeyi sa'lar. nbeyin zaman#n alg#lanmas#na ek olarak,
zaman aral#klar#n#n kar#lat#r#lmas#n# da sa'lar.
11
Baz# al#mac#larca, al#an belle'in
drdnc boyutu olarak da kabul edilir.
12
Literatrde zaman aral#klar#n#n alg#lanmas# ve
de'erlendirmesinin bozuldu'u beyin hasar# olan vakalar bildirilmitir. Genellikle bu
hastalarda sa' beyin yar#kresinde, nbeyin blgesinin arka k#sm#nda (dorsolateral
prefrontal, alan BA 46/9) hasarlar tespit edilmitir.
13
Bu blge beyincik, derin beyin

11
Mangels JA, Ivry RB, Shimuzu N. Dissociable contributions of the prefrontal and neocerebellar cortex to
time perception. Cogn Brain Res 1998; 7:15-39.
12
Harrington DL et al. Cortical networking underlying mechanism of time perception. J Neurosci
1998;18:1085-1095.
13
Koch G et al. Selective deficit of the time perception in a patient with right prefrontal cortex lesion.
Neurology 2002;59:1658-1659.
Beinci boyut: bilin
Dr. Sultan Tarlac www.KuantumBeyin.com
Ki!isel kullanm iindir. Serbeste da$tlabilir...

7
yap#lar#ndan s#k# ba'lant#lar al#r. Ancak, zaman alg#lamadaki bozulman#n, bu blgenin
saat gibi al#mas#ndan ziyade, dikkat vermedeki zay#flama ile ilikili olabilir.
nbeyin kabu'u ba'lant#s# olan medial talamusta meydana gelen bir hasar, ayn#
zamanda an#lara ayr#lan yer-zaman a#s#ndan da hatalara yol aar. O an konuulan ve
dnlen eylerle ilgisiz olan an#lar, yerli yersiz, ba'lam d## ortaya #kabilir. nbeyin
kabu'unun, belli bir anda ve yerde meydana gelen olaylar# an#msaman#n yan# s#ra,
muhtemelen benzer bir zamanda ya da yerde meydana gelen ilikili olaylarla
ba'dat#r#lmas# zerinde de etkili oldu'u san#lmaktad#r. Bu nedenle, nbeyin
hasarlar#nda, bellek korunmas#na ra'men, olaylar#n meydana geldi'i yer ve zaman
ilikisi kopar. E'er nbeyin kabu'u, olaylara ilikin bellekte yer-zaman a#s#ndan gerekli
ise, olaylara ilikin belle'in bu tr, di'er hayvanlarla k#yaslanamayacak kadar byk
olan nbeyin kabu'u olan biz insanlarda zellikle belirgin olacakt#r. Tersi olarak da,
hayvanlarda olaylarla ba'lant#l# yer ve zaman ilikisi daha zay#f olacakt#r. Onlar iin
daha ok gemiten ziyade u an durumu sz konusudur.
14

Beyincik, denge ve koordinasyon d##nda 'renmede de grev al#r. Uzaysal yer
konum kodlama, grsel ayr#m ve grsel dikkatte grev al#r. Son y#llarda yap#lan
al#malarla zaman alg#s# zerinde de etkili oldu'u gsterilmitir.
15
Beyincik hasar# olan
kiilerde; iitilen seslerin aralar#ndaki bolu'u ay#rma
16
, alg#lama h#z#
17
ve alg#sal
zamanlamada bozulma olur. Beyincik yan blgelerinde hasar zamanlama ilerinde
eksikli'e neden olurken, orta k#s#mlardaki hasarlarda ise zaman uygun alg#lamas#na
ra'men, istenilen zamanda cevap oluturulamaz.
18


14
Greenfield S. $nsan Beyni. Varl#k yay#nlar#. 2000;134-136.
15
Nichelli P et al. Perceptual timing in cerebellar degenration. Neuropsychologia 1996;34:863-871.
16
Ivry RB, Keele SW. Timing functions of the cerebellum. J Cogn neurosci 1989;1:136 152
17
Ivry RB, Diener HC. Impaired velocity perception in patients with lesion of the cerebellum. J Cogn Neurosci
1991;3:355366
18
Ivry RB, Keele SW, Diener HC. Dissociation of the lateral and medial cerebellum in movement timing and
movement execution. Exp Brain Res 1988; 73: 167 180
Jungun Yanlgs
Dr. Sultan Tarlac www.KuantumBeyin.com
Ki!isel kullanm iindir. Serbeste da$tlabilir...

1


Jungun Yanlgs: E!zamanllk


Carl G. Jung (1875-1961), a$da! psikiyatrinin kurucularndadr. Sadece psikiyatri ile de$il
fizik, mitler ve efsanelerle de ilgilenmi!tir. Fizikiler Albert Einstein (1879-1955) ve
Wolfgang Pauli (1900-1958) ile yapt$ tart!malar sonrasnda, e!zamanllk kavramn ortaya
atm!tr. E!zamanll$n altnda yatan, bugn de yo$un !ekilde inanlan ar!etiplere
ba$lam!tr. Ancak, bu trdeki olaylarn grlece$i gibi daha basit aklamalar da vardr.
Jungun al!malarnn asl blm a$da! psikoloji tarafndan kabul grmemi!tir. Jungun
d!nceleri 1970lerde ve 1980lerde mistik ieri$inden dolay halkn byk ilgisi ile
kar!la!m!tr.
1

Bu ilkeyi Jung kendi bulu!u olan Trke e!zamanllk, Almanca synchronizitt,
'ngilizce synchronicity szc$ ile ifade eder. E!zamanllk; ksaca nedensel olmayan bir
ba$nt ilkesidir. Jungun e!zamanllk (EZ) kelimesini semesinin nedeni; anlaml fakat
nedensel ba$lants olmayan iki ayr olayn EZ olu!umudur. Dolays ile EZ, ayn ya da
benzer kavram ieren ve nedensel ili!kileri bulunmayan iki ya da daha ok olayn zamanda
rastla!masn ifade etmede kullanr.


ekil. Jung ve Pauli, klasik fiziin
geleneksel lemesine, yani uzay-zaman-
nedensellik ilkesine, bir drtl olu#turacak
ve nedenselliin kar#$s$nda yer alacak
#ekilde e#zamanl$l$k terimini yerle#tirdiler.
Pauli bu srecin metafizik bir neden
olduuna inan$yordu. nk e#zamanl$
olaylar, arkalar$nda ki#isel, fakat daha
byk bir gcn faaliyette bulunduu
duygusunu verirler.


Junga gre EZ olaylar ar!etiplerle (ilk rneklerle) ili!kilidir. Ar!etipler, bizim
davran! rntlerimizi etkileyen bilind!, toplum belle$inde ve geneti$inde yer alan,
evrimsel yolla aktarlan bilgilerdir. Bunlar hepimizin ortak varlklardr ve Noosfer denilen
ortak d!nce atmosferinin rnleridir. Jung, EZ olaynn, hem fiziksel hem de var olu! iin
ortak bir zemin olu!turan bir gereklik dzeyini, tek dnyay (unus mundus) kantlad$n
ne srer ve anlaml rastlantlar, daha derin, btnle!mi! bir gerekli$in sadece yzey
etkileri kabul eder. EZ alt yaplarnn ar!etip formlar, en azndan iki olay ba$lantla!trr:
endop!i!ik ve ekzop!i!ik alan. EZ durumu, nedenin etkiden nce geldi$i zaman ak!na
ba$ml de$ildir. Fiziksel bir olay ruhta (psyche) isel bir imge deneyimi olarak ayn
zamanda veya bu deneyimlerden hemen sonra ortaya kar. Uzaysal gstergelere de

1
Schultz DP, Schultz SE. Modern Psikoloji Tarihi. ev: Aslay Y. Kakns Yay. 2001;491
Ezamanl#l#k Nedensellik
Uzay
Zaman
Jungun Yanlgs
Dr. Sultan Tarlac www.KuantumBeyin.com
Ki!isel kullanm iindir. Serbeste da$tlabilir...

2
ba$ml de$ildir (ancak, bilindi$i gibi uzay ve zaman kavram modern fizikte ayrlamaz,
uzay ve zaman yoktur, yalnzca uzay-zaman vardr). Jung, EZ deneyimini, uzay-zaman
grelili$inin ifadesi kabul eder.

Ezamanl#l#k rnekleri

[Keli parantezler yazar#n yorumudur]
1. Bir kadn e!inin do$um gnnde ona bir pipo hediye eder. Adam ayn gn
parka gider ve a$alarn altnda, ayn pipo ile sigara ien bir adamn yanna
oturur. Ve her ikisinin de vaftiz isimlerinin ayn oldu$unu $renir. Adam pipoyu
kendisine e!inin do$um gn hediyesi olarak verdi$ini syler. Yannda oturdu$u
adam bana da der. Konu!unca, ikisinin de do$um tarihlerinin ayn oldu$unu
$renirler.
2. Bu EZ rne$i bu teorinin kurucusu ve yazar olarak bana ait. RLS (Huzursuz
bacaklar sendromu) adl hastalk toplumda yakla!k %5-15 arasnda olmasna
kar!n, hastalarn polikliniklere ba!vurusu nadirdir. '!te bir tesadfler zincirinin
olu!turdu$u e!zamanllk; sabah poliklinikte hasta muayenesine ba!lad$mda
ilk hastama RLS tans koydum. Ardndan gelen ikinci hastada benzer
!ikyetlerle gelir ve ayn tany alr. Bundan sonra ise, poliklinik odasndan
ktm ve yakla!k 1 saat sonra geri geldi$imde, masamda 2 ayda bir kan,
abone oldu$um Practical Neurology dergisini buldum. Aslnda dergi bir haftadr
sekreterlikte beklemekteydi. Bugn sekreterin aklna dergiyi bana vermek
gelmi!tir. Dergide ilgin olan, drt kapak konusundan birisiydi: RLS hastal$.
Ardndan, iki saat kadar sonra ise e-posta ile bir hasta soru sordu; RLS tanl
bir hastaym, !ikyetlerim yo$un ne yapmalym? Bu !ekilde art arda drtleme
e!zamanllk olu!tu. Bu e!zamanllklarn olu!mas, bende bu teorinin
do$masna neden oldu.
3. Carl Jung, bir hastas ile gr!rken, hasta altn renkli, Msr bokbce$i ile
ilgili ryasn anlatrken olan EZ olayna dikkat eker: Bana bu ryay
anlatrken, arkam kapal pencereye vermi! oturuyordum. Aniden, arkamda
hafif vuru! gibi bir ses i!ittim. Dndm ve d!ardan pencerenin erevesine
arpan, uan bir bcek grdm. Pencereyi atm ve uarken bce$i havada
yakaladm Altn renkli bokbce$inin en yakn benzeriydi. [Jungun bir
sembol olarak bce$i yorumlamas# ilgintir: Bcek M#s#r mitolojisinde tekrar
do$uun semboldr. Ryada grlmesini, hastan#n tedavisinde kritik bir
dneme girilmesi olarak yorumlar. Tedaviye direnli hastas# iin a#kas#,
benim meydana getirme gcmn tesinde olan, bir hayli ak#ld## olan bir eye
ihtiya duyuluyordu der. Hastas# bu durumu $renince dzelir].
2

4. Mitolog Joseph Champbell, Bushman mitolojisinde kahraman rol oynayan
peygamberdevesi hakknda okurken, aniden pencereyi amak iin bir drt
hissettim. Pencereyi atm ve sa$a do$ru baktm, orada bir peygamberdevesi
vard. Orada, tam pencerenin kenarndayd [mucize hissi] Bana bakt [hayret]
ve yz tam olarak bir Bushman yzne benziyordu [ak#nl#k].
5. Jung, 24 saatlik bir srede, balk temasnn alt ayr nedenle EZ yaratt$n
fark eder. Bugn cuma, $le yeme$inde balk var. Birisi tesadfen ba!ka
birisine Nisan !akas ['ngilizce April Fish, fish=bal#k] yapma gelene$inden
bahsetti. Ayn sabah, yars insan, yars balk olan bir yazt fark ettim.
$leden sonra, aylardr grmedi$im eski bir hastam bana, yapt$ ok etkileyici
balk resimlerini gsterdi. Ak!am yine bana, zerinde bal$a benzer yaratklar
olan nak!l bir i!leme gsterdi. Bunu izleyen 2 Nisan sabah, yllardr
grmedi$im bir ba!ka hastam, ryasnda ayaklarnn dibinde karaya kan
byk bir bal$ grd$ ryasn bana anlatt. O gnlerde, tarihteki balk
semboln incelemekle me!guldm.


Jung, EZ olaylarn tmnn, iki zihinsel durumu ierdi$ini d!nyordu. Biri, o an
birey hangi faaliyetle me!gul ise, onun sonucu olan sradan zihin durumu, di$eri; bir

2
Jung CG. Synchronicity: An acausal cennecting principle. CW, Vol 8, Princenton, NJ, Princenton UP, 1973
Jungun Yanlgs
Dr. Sultan Tarlac www.KuantumBeyin.com
Ki!isel kullanm iindir. Serbeste da$tlabilir...

3
ar!etipin harekete geirilmesinden ileri gelen ola$and! zihin durumlar. 'kincisi bilin
d!dr. Jung EZ olaynn !ekilde olabilece$ini ifade eder:
1. Belirli bir psi!ik ieri$in, kendine tekabl eden ve kendisiyle e!zamanl olarak meydana
gelmi!esine alglanan nesnel bir srele rastla!mas,
2. znel bir psi!ik halin, a!a$ yukar e!zamanl olarak, fakat uzakta olu!an, e!zamanllk
niteli$e sahip, nesnel bir olayn aslna uygun yansmas oldu$u daha sonra anla!lan rya
veya grnt ile rastla!mas,
3. 'kinci !kka ek olarak, alglanan olayn gelecekte olu!mas ve !imdiki zamanda sadece,
kendisine tekabl eden bir rya veya grnt ile temsil ediliyor olmas !eklindedir.


*ekil. E!zamanll$n ortaya k!n gsteren izim. Sradan gnlk deneyimlerimiz (A, B, C, D...X gibi) normal
gnlk ya!ammzn toplam ieri$ini olu!turur: .... ToplamDeneyim A B C D X = S + + + + + !eklinde
yazlabilir. Bu deneyimlerimizden herhangi birisi (B), kendisi ile e!le!en bir benzeri ile kar!la!t$nda (B1)
e!zamanllk olay ba!lar. Tekrar benzer bir olayla kar!la!t$nda (B2) daha nceki rastlant daha da glenir
(B1B2). nc bir e!le!me (B3) durumunda, gemi!teki iki ili!ki hatrlanr (B1 ve B2) e!zamanllk zinciri e
kar. E!zamanllklar zamann ilerleyi!i esnasnda ortaya karlar (B1B2). Oysa, koinsidans ayn zaman
esnasnda ortaya karlar (B2B3).

Yan#lg#s#
EZ ile ilgili en farkl aklama Hinestan gelir. Hines, bu durumu, yalnzca yapc
(constructive), seici bellek ve alg olarak de$erlendirir. Ve gerekten de daha fazlas
de$ildir.
3
EZ olay bir augmentum ad personamdr. Yani, ki!inin ya da ki!ilerin znel bir
takm deneyimlerinin ya da e$ilimlerinin kant olarak ne srld$ yanltc akl yrtme
biimidir.
Bilimsel sorgulamalarn temel amac, bir olayn ncesindeki duruma baklarak, olay
mantksal nedensel terimlerle aklamaktr. Genel bir ifade ile nedensellik !u !ekilde ifade
edilebilir;
4
1. Zamansal srete nceden gelmek; neden etkiden nce gelir, 2. Zamansal ve

3
Hines T. Pseudoscience and paranormal. Buffalo, NY, Prometheus, 1988
4
Storm L. Synchronicity, causality, and acausality. The Journal of Parapsychology 1999;63:247-269.
Uzay-zaman
Ezamanl#l#k
derecesi ve
znel
yo$unluk
hissi
A B C D X
B1
B2
B3 B2 B1
B1
+ +
+
Jungun Yanlgs
Dr. Sultan Tarlac www.KuantumBeyin.com
Ki!isel kullanm iindir. Serbeste da$tlabilir...

4
uzaysal biti!iklik; nedenler ve etkiler uzay-zamanda birlikte ortaya kmaldr, 3. Srekli ve
srarl ortaya kma; nedenleri takip eden etki(ler) dzenli bir !ekilde ortaya kmaldr.
Junga gre, 1 ve 2 geerlidir. Bu nedensellik olaylar daima bir enerji gei!ini de
beraberinde bulundurur. Enerji gei!i olmadan olan durumlara ise nedensiz denir.
Nedensellik, dnya ve do$ada klasik fizi$in kanunlarna uyar. Nedensiz durumlarda ise
Jungun deyimi ile srar etmeyen ba$lantlar vardr.
EZ, insann bilincine gre a priori olan ve grnrde insann d!nda var olan bir
anlam ngrr diyen Jung, bu d!nceyi Platona kadar gtrr. Platona gre, grnen
var olan !eyler asllarnn sadece snk kopyalardr ve asllar ba!ka bir evrende bulunur.
Gerekten EZ grnrde d!mzda yer alr. Grnrde vurgusu gerekten nemlidir ve
EZ ne d!mzda ne de iimizde olur. Her ikisinin e!le!mesi durumunda olu!ur ve anlamlanr.
Sadece d!arda olan e!le!meye denklik veya uygunluk demek daha do$ru olacaktr.
EZ d!nd$mzden ya da kantlayabildi$imizden ok daha sk meydana gelir, ama
herhangi bir alanda onlarn bir yasaya uyduklarn ileri srebilece$imiz sklkta ve
dzenlilikte meydana gelip gelmediklerini henz bilemiyoruz. Tek bildi$imiz !ey, bu tr
btn fenomenleri aklayabilecek temel bir ilkenin bulunmas gerekti$idir, diyen Jung bu
konuda bir aklk sunmaz. ncelikle, EZ hazr bir beyinde ortaya kar. Gerekten de
sktrlar, ama hayret ve mucize hissi uyandranlar gerekten ki!ide etki brakrlar. Dzenli
bir !ekilde ortaya kmazlar. Tamamen rastlantsaldrlar. Bu fenomenleri aklayabilecek
ilke EZ yalnzca sizin beyninizdedir, d! dnyada ayn yer ve zamanda olan bir EZ
rne$i yoktur. D! dnyadaki olayn kalb ile isel/znel/beyinsel olayn greli olarak st
ste binmesi EZ hissini bizde olu!turur ve d!arda, bizim alglarmzn d!nda olan bir EZ
yoktur.
Jungun nedensel olmayan ifadesi do$ru yorumlanamaz. Dikkat edilirse, cmle
yine bir ili!kili olan ba$nt ile devam eder. Bu ifade nedensel olmasa da, ayr bir ili!ki
veya e!le!menin olmasn gerektirir. Bu e!le!meyi sa$layan ki!inin belle$idir. Bellek o anda
olu!mu! olabilece$i gibi, daha nceden de (rya gibi) olmu! olabilir. Her an bu belle$e,
bilinalt ile nedensel ili!kili olaylar giremez. nk, bu durumda uyaranlar ile bo$ulurduk.
Ancak, nedensellik zelli$i olmayan ve zaman d! olan bellekteki bir e!le!me ile
nedensellik, gizli alt nedensellik ortaya kar. Var olan olayla e!le!erek bilinli
farkndal$a ula!r ve birinci derecede ya da basit EZ olu!ur.
Anlamllk, Junga gre, her durumda EZ kanlmaz bir ltdr. Bize anlam
olarak grnenin aslnda ne oldu$unu bilme olana$mz yoktur, !eklinde ifade etmesi,
Jungun kard$ nemli bir noktadr. Anlam, tam olarak e!zamanl olan olaylarn
e!le!tirilmesi esnasnda, bellekten kaynaklanan bir e!it uyanma durumu=bilinli
farkndal$a ula!ma durumudur. Anlam; bir anlamda dikkatin e!le!mi! olaylarn zerine
odaklanmasdr. Anlam; bir anlamda, bir tiyatro sahnesinde ba! aktr zerine tutulan spot
!klara benzetilebilir. Anlam, tutulan bu spotla e!le!mi! olaylarn, bilinaltndan bilince
karlmasdr. Bu EZnin temel noktasdr. Anlam, ayn zamanda adaptasyonun krld$ an
(lahza) ve e!zamanll$n ba!langcdr. Anlam kazandran organ, znelli$e sahip olan ve
nesnel dnyadan girdileri alan beyindir.

Ezamanl#l#$#n Nedeni: Adaptasyon K#r#lmas#
Gnlk ya!ammzda beyin evreden gelen tekrarlayc benzer uyaranlar bir sre sonra
farkndalk dzeyine ula!trmaz. Her an evreden binlerce yeni grnt, ses, konu,
dokunmaya ynelik veri beynimize ula!r. Ancak bu veri iinde, anlaml olanlar daha n
plana karmak ve beyni lzumsuz veri y$n altnda sk!maktan kurtarmak iin
adaptasyon=uyum mekanizmas geli!tirmi!tir.
Adaptasyon btn duyusal girdiler zerinden olabilir. rne$in; parma$nza
takt$nz yz$nz ya da kol saatinizin varl$n hissetmezsiniz. Ama, ba!langta her an
varl$nn nasl kendisini hatrlatt$n bilirsiniz. Yani farkndalk dzeyinize ula!r. Ama bir
sre sonra, evrimsel bir avantajla, artk parmaktan veya koldan gelen uyaranlar beyine
ula!trlmaz. nk gereksiz ve anlamszdr. Buna al!tk deriz, yani bilimsel ifade ile


Jungun Yanlgs
Dr. Sultan Tarlac www.KuantumBeyin.com
Ki!isel kullanm iindir. Serbeste da$tlabilir...

5
uyarana adapte oluruz. Bu dokunsal al!kanlk d!nda, di$er tm duyusal girdiler iin de
al!kanlk geli!mesi sz konusudur: tat, koku, grme gibi Her gn yrd$nz ya da
arala geti$iniz yolu d!nmenize gerek yoktur. Artk, neredeyse gzleriniz kapal olarak
geebilir durumdasnzdr. Ancak, yeni bir soka$a girdi$inizi d!nn. Her !ey yeni ve
farkldr. Her !eye dikkatle bakarsnz. Beynimize d! dnyadan gelen veriler daha
ncekilerden farkl oldu$undan, adeta bir girdi bombardmanna tutuluruz. Bu nedenle ksa
sre sonra, bu yeni durum iin de al!kanlk geli!mek zorundadr. Bir sre sonra, her gn
gemeye ba!lad$nz bu soka$a, belediye ekipleri bir de$i!iklik yaparsa, yenilik
al!kanl$nz krar ve daha farkl olarak ortama bakarsnz. Ayn al!kanlk durumu
evliliklerde de en nemli bozulma nedenidir. Ayn !ekilde devam eden evlilik ve ki!iler bir
sre sonra artk beyin tarafndan silinir ve ciddi bir de$i!iklik olmad$nda evlilik
monotonla!r. Bu durum da bir e!it al!kanlk ve beyin adaptasyonudur. Fizyolojik
olarak, al!kanlklar hzl ve uyumlu davran!-yant olu!turmay sa$larlar. Bu evrimsel olarak
bir avantajdr.
EZ olay, adaptasyonun ya da al!kanlk olaynn krlmasdr. Gnlk ya!amda
olaylarn ak!nda, benzer olaylar sklkla yan yana gelmezler. o$u olaylar
e!zamanszdr. Bu e!zamanszlk, dnyamzdaki olaylarn do$al bir grnmdr. Dolays
ile gnlk beyin girdisi iin normaldir ve buna al!kanlk geli!tirmi!tir. Ortaya kan EZ bir
olay, bu al!kanl$ krarak beyindeki farkndalk dzeyini artrr ve ard!k gelen olaylar
dizisi beyinde mucize etkisi yaratr. E$er, srekli EZ olaylarn ya!and$ bir dnyada
ya!ayacak olsaydk, EZ olaylara al!acak/adapte olacak ve e!zamanszlklar bizim
farkndalk dzeyimize ula!arak mucize etkisi yaratacakt. Mucizeler bu !ekilde do$a
yasalarnn ihlalidir. Do$ann ola$an seyri iinde geli!en olaylar, insanlarn ola$ana olan
adaptasyonlar nedeni ile bir mucize olarak de$erlendirilmezler. Mucizelerden ortaya kan
hayret ve !a!knlk, olaylar hakkndaki inan do$rultusunda hissedilir bir e$ilime neden olur.
Bireysel olarak bizler, mantksal karmlarmzla ola$and! olan bir olguyu hemen geri
evirmemize ra$men, zihin her zaman ayn kural i!letmez. Mucizeler de daha verimli bir
topra$a ekildiklerinden hemen meyvelerini verirler.
Konuya do$ast ve kuantum fiziksel anlamlar yklenmesine kar!n,
5
aslnda EZ
olaylar sadece bizim beynimizdedir. evremizdeki dnyadan beynimize srekli olarak,
e!zamansz olaylar girmekte ve bu giri! adaptasyon mekanizmalar ile dikkatten uzak
kalmaktadr. Ancak, d! dnyada geli!en bir EZ olay bu adaptasyon mekanizmasn krp
dikkatimize ula!r. Ve ksa sreli bellekten gemi! EZ olaylar zincirinin halkalar bir araya
getirilir. Bylelikle, znel deneyim olan E* ya!arz Bu yeni bir teoridir ve bugne kadar
olanlardan farkl bir bak! asdr.
6






5
Peat D.Synchronicity: The Bridge between Matter and Mind, Bantam, 1987.
6
Tarlaci S. Jungs Error: Synchronicity. A new theory. New Symposium 2006;44(3):151-156.

You might also like