You are on page 1of 57

AHMET

M T
NSAN RUHUNUN
HARTASI

DOAN KTAP TARAFINDAN YAYIMLANAN AHMET MT KTAPLARI
eytan Ayrntda Gizlidir
Sis ve Gece
Patasana
Kar Kokusu
plak Ayaklyd Gece
Masal Masal inde
Bir Ses Bler Geceyi
Kukla
Beyolu
Rapsodisi
Ak
Kpeklikti
r
Bako .ser Nevzat / iekinin
lm Kavin,
Ninatta'nn Bilezii
NSAN RUHUNUN HARTASI
Yazan: Ahmet mit
Yayn haklar: Doan Egmont Yaynclk ve Yapmclk Tic. A.. I. bask / eyll 2007 / ISBN 978-975-
991-383-0
Kapak tasarm: Yavuz Korkut
Bask: Aitan Basm Ltd. / Yzyl Mahallesi
Matbaaclar Sitesi 222/A 34200 Baclar - STANBUL
Doan Egmont Yaynclk ve Yapmclk Tic. A.. 19 Mays Cad. Golden Plaza No. I Kat 10, 34360 ili
- STANBUL
Tel. (212) 246 52 07 / 542 Faks (212) 246 44 44
www.dogankitap.com.tr / editor@dogankitap.com.tr / satis@dogankitap.com.tr







nsan Ruhunun Haritas

Ahmet mit


DOAN KTAP


Yazm dnyamzn ant insanlarndan sevgili hocam Vedat Gnyol'un ansna
Kitabmn hazrlanmas srasnda bana yardmc olan eim Vil-dan'a, kzm Gl'e, arkadalarm Erhan
eki ile Kemal Koak'a ok teekkr ederim.
iindekiler
Bir nsan Yaratmak..................................... 13
nsan Ruhunun Haritas ................................. 15
Bir nsan Yaratmak ..................................... 21
Karanlklar Prensi Kont Drakula ........................... 27
Tanr Yazar m, Yazar Tanr m? ............................. 33
Ayn Kitab Yazyoruz Aslnda ............................. 39
Ceza Eitmez, Sadece Evcilletirir .......................... 43
indeki Kahramana Yz evirme .......................... 47
Yazarn Vicdan ........................................ 51
Yamurdan Sonra ...................................... 57
Lenin'in Bak ....................................... 61
Insan- Kmil Olmak: te Btn Mesele Bu.................... 67
tnsan Ruhunun Kifleri ................................ 73
Edgar Allan Poe ...................................... 75
Mistik Cinayet Romanlar Yazar Dostoyevski.................. 85
Edebiyatmzn Ar iisi Orhan Kemal ......................95
Yabanclamann lmsz airi: Franz Kafka .................. 101
Anton Pavlovi ehov,
Sradan Dnyann Srad Yazan ............... , .......109
zgn Bir Trk Yazan Yusuf Atlgan ....................... 115
Hem Bilge Hem ocuk ................................. 121
Gzel Bir Adan ..................................... 129
"znde Alaturkalk Olmad m,
Alafrangalk Ka Para Eder?" ...........................133
nsan Ruhunun Karanlk Yz .......................... 139
Patricia Highsmith ................................... 141
Sk Bir Dedektif yi Bir Polisiye Yazan ......................153
Dedektif Hamlet ....................................... 161
Gecenin valyesi .................................... 165
Souktan Gelen Yazar ................................. 171
Mike Hammer'in Dn ............................... 175
"Kara leme" .......................................179
Ak ve Cinayet ...................................... 185
Kapitalizmin Yaratt ki Olgu:
Marksizm ve Polisiye Roman ........................... 189
Bir nsan Yaratmak
Byle bir harita yok tabii. Ruhumuzun kra dzlklerini, ba bulutlu dalarn, korkutucu uurumlarn, frtnal
vadilerini, gneli denizlerini, karanlk gllerini, verimli ovalarn gsteren bir harita izilebilir mi, ondan da hi emin

deilim. Zaten yaznn baln da sevdiim bir filmden, Yeni Zelandal ynetmen Vincent Ward'm ynettii nsan
Yreinin Haritas adl yapttan aldm.
nsan ruhu diye bir ey var m? O bile tartmal. Kimi felsefe akmlarna gre, insan ruhu (tin) diye bir ey yoktur; o
sadece zihinsel bir aktivitedir. Kimilerine gre ise ruh tmyle bir enerji olaydr. Ama ounlukla bu grlerin tersine
inanlr. Hatta kimileri len kiilerin ruhlarn ararak, onlardan gelecee dair tyolar koparmaya bile alr. Ruhun
varl meselesini deneysel olarak aratranlar da olmutur; ngiliz bilim adamlar yzlerce kii arasnda yaptklar bir
aratrmann sonunda, deneklerin lmeden ve ldkten hemen sonraki arl arasnda yirmi bir gramlk bir fark
olutuunu belirlemiler. Hatta bu adla bir film bile yaplmt: Meksikal ynetmen Alejandro Gonzalez Inrritu'nun 21
Gram adl byk bir trajediyi anlatan yapt.
Ayn ynetmenin Aklar ve Kpekler adl filmini daha ok beenmitim. Aklar ve Kpekler'de insanlarda ruh
bulunduuna dair daha fazla ipucu vard. nk insan ruhu sadece kederle da vurmaz kendini, komiklikle de,
aklabanlkla da, ihanetle de, korkaklkla da, daha pek ok farkl grnmlerle de aa vurabilir.
Aklar ve Kpekler bu grnmlerden birounu bize sunduu iin ruhun var olabileceini daha iyi kantlyordu.
Edebi metinlerdeki karakterler
Kant szcn bouna kullanmadm. nsan ruhunun varlnn kantland temel alan sanattr, zellikle de
edebiyat. Bir karakter yaratmak iin, tenini, san, gz rengini, ses tonunu, kokusunu, boyunu bounu, zek dzeyini,
cinsiyetini, sosyal konumunu, eitim durumunu, davranlarn, hangi yemei sevdiini, hangi kitaplardan ya da
filmlerden holandn veya hangi burtan olduunu anlatmak yeterli deildir. nemli olan ona bir ruh balamaktr.
Kukusuz yaratlan karakterin biraz nce sraladm grlebilir, saylabilir, sralanabilir nitelikleri de nemlidir ama en
nemlisi o karakterin ruhudur. Yalnzca psikolojik halinden bahsetmiyorum, ayn zamanda mantn kullan biiminden
ahlaki duyarllna, empati yeteneinden estetik algsna kadar zihinsel faaliyetin tmnden sz ediyorum. O karakteri, o
karakter yapan saylamayan, grlemeyen, sralanamayan, habire deien zelliklerinden bahsediyorum; rnein
yardmsever olmasndan, ldrme drtsnden, kskanlndan, korkaklndan, kendisini ilgilendirmeyen ilere
burnunu sokmasndan, idealistliinden, sadece kendini dnmesinden, nedensiz yere ktlk yapmasndan, ac
ekmekten holanmasndan, durup dururken yalan sylemesinden, ahane bir hayat srerken her eyi brakp
kamasndan, irkinliiyle vnmesinden, ac ektirmekten zevk almasndan, drt rakaml saylar kafasnda arpp
blebildii halde alverie ktnda kazklanmasndan, gzn krpmadan insanlar ldrd halde aya krk bir
kediyi grdnde gzyalarn tu-tamamasndan, daha akla hayale smayacak yzlerce niteliinden. Bu niteliklerin
somut bir kahramanda i ie geerek, olaylar karsnda deimesinden, gelimesinden sz ediyorum.
Edebi metinlerde beni en ok etkileyen kahramanlardan biri; Victor Hugo'nun Notre Dame'n Kamburu'ndaki, Quasimodo
karakteridir. Quasimodo'nun irkinliinin betimlenmesi, okur iin arpc bir grsellik oluturur ama bizi derinden etkileyen
olgu onun arpk yz, uyumsuz bedeni deildir. Bedensel zrleri nedeniyle toplumun en alt sralarnda yaamaya itilen
Quasimodo'nun, toplumun st sralarnda yer alan, iyi eitim alm, hatta ruh "asilliine" ulaarak dini grevlerde bulunan
kiilerin yaptklar ktlk karsnda, kendi yaamm tehlikeye atarak, gnahsz ingene kz Esmeralda'nn yaamn
kurtarmasdr. Quasimodo, Esmeralda'y kurtard anda, onun fiziksel irkinlii ok gerilerde kalr. Fiziksel
grnmndeki arpklk nedeniyle kendimizden uzak tutmaya altmz bu kamburun kiiliinde insan ruhunun yce
bir ynyle karlar ve altst oluruz. O anda, insan ruhunu elle tutacak, gzle grecek kadar somut hissederiz.
Bedenden ayr bir ruha inanmam ama hepimizin bir ruhu olduundan da hibir kukum yok. Yukarda ksa bir
rnekle andm Notre Dame'n Kamburu gibi nemli edebiyat yaptlarnda da insanolunun bir ruha sahip olduu
defalarca kantlanr. u klie laf sanrm doru: "Edebiyat, insan ruhunda yaplan bir yolculuktur." Ancak bu yle bir
servendir ki, yazar bu yolculuu yaparken, tpk bolukta hareket etmek iin

kendi yolunu rmesi gereken bir rmcek gibi, bu yolculuu da yaratmak zorundadr. stelik yolculuk teki yazarlarn
yapt/yaratt yolculua benze-mezse, o metin biricik olacaktr. Birbirine benzeyen yollar ve yolculuklar doal olarak
sradanlar, ekiciliini yitirir. Yolculuu srad klan etken ise, insan ruhunun benzersizliidir, deikenliidir, ele
geirilmezliidir. Quasimodo rnei
Yeniden Notre Dame'n Kamburu'm. dnecek olursak, Quasimodo'nun ruhu, hi kuku yok ki, yaratcsnn
anlattklarndan ok daha korkun, ok daha gzel, ok daha alak ve ok daha ycedir. Victor Hugo, Quasimodo'nun
ruhundaki frtnay, iindeki deiimi bir olayn etkisiyle aklamaya alyordu. Bu, karanlk bir yolda giderken akan
imein aydnlatt kadaryla manzaray grmeye benzer. imein getiinde, belleimizde kalan o anda
grdklerimizdir sadece. yi ki byledir. Ya tersi olsayd? Victor Hugo, Quasimodo rneinde insan ruhunun haritasn
btn ayrntlaryla kda dkmeyi baarsayd, halimiz nice olurdu? Hayr, Hugo'dan sonra gelecek yazarlarn isiz
kalmasndan sz etmiyorum. ok daha korkun bir eyden sz ediyorum; insan ruhunun btn ynleriyle aa km
olmasndan...
DNA haritamz karld, ruhumuzun haritas da karlsa fena m olur, diye dnenler olabilir. DNA haritasnn
karlmas kukusuz iyi bir gelimeydi; bylece baz hastalklar nleyebilecek, insan mrn uzatabilecek bilgilere sahip
olduk. Ama insan ruhunun haritasnn karlmas ok farkl... nk insan ruhu mkemmel deil. Hibirimizin ruhu salt
iyilikten, salt gzellikten, salt ycelikten olumuyor; hi kimse masum deil, hibir zaman da deildi. Bakmayn
gemiteki yaamlarn daha anlaml olduunu syleyenlere, biz her zaman byleydik. eytan ve melek,
cellat ve kurban, kurnaz ve saf, yaratc ve ykc, cesur ve korkak... Bu figrler, ta bandan beri ruhumuzu oluturan
oyunun baaktrleri ve aktrisleri oldular. Bazlarmz eytan, cellat, kurnaz, ykc ve cesur rol kapyor, bazlarmz da
dierlerini. ou zaman ise karlkl bir rol alma kargaas srp gidiyor ruhumuzun grnmeyen sahnesinde. En
masumumuzun iinden bile kim bilir ne ktlkler geiyor. Fahielik yaparken yakaladklar kadn ldrmek iin kendisini
zorlayan Yahudi tutuculara, "Evet, o bir gnahkr, talanmal ama ilk ta en masumunuz atsn" diyen sa bouna
konumuyordu. Byle bir ruha sahipken hangimiz kafamzdan geenlerin bir bakas tarafndan bilinmesini ister? ou
ktlkle ve bencillikle dolu dncelerimizin aa kmasndan hangimiz mutlu oluruz ki? Tabii acmasz yazarlarn,
yarattklar kahramanlarn ruh hallerini olanca plaklyla sergilemeleri ayr. Hem yazar, hem de okur olarak bu
rntgencilikten, bu bakalarnn ruhunu en ayrntsna kadar didik didik etme iinden hepimiz byk haz alrz. rnein
Stendhal'n Krmz ve Siyah'ma\d Lucien Sorel'in yazgs hepimizin yreini burkar. Bu taral, kk burjuva gencin
ykselme hrsnn, dnemin Fransa'snn sert sosyo-politik gerekliine arpp nas paralandn, yaamnn nasl
karardn iimiz acyarak okuruz. Ama Lucien Sorel'in ruhundaki btn gelgitleri, alalmalar, ycelmeleri bildiimiz iin,
biraz da hak etti ama demekten kendimizi alamayz. imdi drst olalm, hangimiz Lucien Sorel gibi ruhumuzda olan
bitenlerin herkes tarafndan bilinmesini ister?
Sadece bu acmasz effaflk deil, bu ruhunun haritasnn karlmasnn yarataca ok daha ciddi sonular da var.
Bunlardan en nemlisi yaama sevincini yitirmektir. Yaam anlaml klan, elenceli klan, katlanabilir klan, zevkli klan
en nemli olgulardan biri amaktr. ama duygusu bizi yaama balar. Eer her eyi bilirsek yaamn ne heyecan
kahr, ne de anlam. Mutlak olarak bilmek, belki cahillii ortadan kaldrr ama daha korkun bir durumun gereklemesine
neden olur; renme isteimizi ortadan kaldrr. Yaamn mucizesiyle insan ruhunun mucizesi ayndr: Gizemini para
para sunmak, ama hibir zaman gereklii tmyle vermemek. Baz blgelerin aydnlanmasna ses karmamak,
peinden kosunlar diye baz ipular ortaya atmak ama mutlak gerei asla teslim etmemek. "Bildiim tek ey, hibir
ey bilmediimdir" diyen insana neden bilge denildi sanyorsunuz? Gerekten de ruhumuzun haritas karlabilseydi,
karlaacamz en ykc sonu, yaamn bitmek bmez bir skmt girdabna
y
dmesi olurdu. Skc bir yaamdan daha byk bir cehennem dnemiyorum. Byle bir cehennemi Dante bile
anlatamamt. Skc bir yaam, ani bir lm gibi kolay kabul edilebilir bir durum da deildir; insan soyunun ar ar
ryerek yok olmas demektir. O yzden sadece yazarlar deil, btn insanlk, ruhlarmzn haritas karlarruyor diye
kretmeli. yi ki insann i yolculuu, en az uzay yolcuu kadar bilinmezliini koruyor. yi ki, biz yazarlarn kulland bu
grnmeyen, bu kaypak, bu deiken, bu olaanst malzeme gizemini hl srdryor.
Radikal Kitap, 19 mays 2006
Bir nsan Yaratmak
Oidipus, Don Kiot, Madam Bovary, Dimitri Karamazov, Anna Karenina, nce Memed, Zebercet ve dierleri, ou
yaammz etkilemi edebiyatn bu lmsz kahramanlarna derinden bakarsak kendimizi grrz. Edebiyatn bu
karakterlerinin zerini rten szckleri birazck kazrsanz altndan insanlk kar; gemiten gnmze, bugnden
gelecee akan byk insanlk. Kahraman, alak, saldrgan, uysal, atak, psrk, drst, ahlaksz, zengin, yoksul, zeki,
aptal, deli, deha, kadn, erkek, ocuk her trl haliyle insanlk. Romanc ite bu insanlk durumunu, belki de kendisini
anlatmaya, aklamaya, anlamlandrmaya alan kiidir. Souk karanlkta, haylaz bir tanrnn volesiyle dnmeye
balayan mavi gezegenimizde, tarihin bilmem kanc bininde ortaya kan ve bilmem ka bin yldr yaamn srdren
bu iki ayakl canly anlamak iin, szcklerden oluan kendi imgesel insann oluturan kii. Gerei dorulamak iin,
daha elenceli hale getirmek iin, kabalktan kurtarmak iin, gerei bir mucizeye dntrmek iin, gerei tartmak
iin, ksacas gerei anlamak iin, hayali bir yaam yaratan bir servencidir romanc. Belki bir tr kak... Sevimli olan
da vardr, sevimsiz olan da... Zevkle okunan da vardr, grev gerei okunan da... Hzl yazan da vardr, yava yazan
da... Ar oturakl olan da vardr, cvk olan da... Sorumluluk sahibi olan davardr, kendi grntsnden sarho olan
da... Ama mizalar, sluplar, amalan ne olursa olsun hepsinin bir tek amac vardr; grnenden farkl bir hayat

yaratmak... Daha dorusu insan yaratmak. ou bunu aka dile getirmek yerine fiyakal felsefi deyimler uydurmay
sese de, aka dile getirenlerin says da hi az deildir. Aka dile getirenlerin listesinde ilk sray alacak yazar ise
benim iin hi kukusuz,
22
Mary Shelley'dir. Mary Shelley ve onun dorudan insan yaratmay anlatan roman, Frankenstein. Ayn zamanda bu
roman benim iin unutulmaz bayaptlarn arasnda yer alan bir kitaptr. Hani u birka ylda bir dnp, yeniden okunan
kitaplardan...
Frankenstein' ilk okuduumda ortaokula gidiyordum. An-tep'in orta yerinde sevimli bir binas olan l Halk
Ktphanesinden alp okumutum. Onca kitabn arasndan Frankenstein\ seme nedenim korku izgi romanlarna
dknlm olsa gerek. izgi romanlar hep sevdim ama korku izgi romanlarnn bende ayn bir yeri vard. Onlann
verdii rpertici lezzeti bugn bile en salam korku ya da gerilim romanlannda hissedemiyorum. Ancak hemen itiraf
etmeliyim ki, ilk okuduumda Frankenstein bende bir d kmkl yaratmt. Yeterince korkutucu deildi. Evet, ceset
paralanndan yaplm son derece irkin bir yaratk vard. Bu yaratk serven boyunca epeyce insan haklyordu ama
romann havasndan mdr, hikyesinden midir, o korku romanlanndaki muhteem dehet havasn bir trl
uyandra-myordu bende.
Aradan yllar geti. Geen yllar boyunca Frankenstein roman eksen alnarak belki onlarca film yapld, bu filmlerin
ounu izledim. Hemen hemen hepsi de romandan daha ok rpertti iimi. Kafam karmt; aslnda hi de korkun
olmayan bir romandan bu kadar ok film retilsin ve hepsi de romandan daha etkileyici oisun. Bu nas iti? Merakna
yenilip cinayet mahalline dnen bir katil gibi ben de romana geri dndm.
O irkin yaratk
Frankenstein gerek dil, gerek kurgu asndan son derece vasat bir romand. Ama yaratt imge o denli glyd ki,
dilin a-dall, mektup ve gnlkler zerinde yksen kurgusu bir sre sonra gze batmyor, karakterlerinin yaadktan
eliki ve travmalar sizi sarmalyor, roman boyunca srkleyip gtryordu. Bir insan yaratmann peinde olan bilim
adam Victor Frankens-tein'n byk d knklndan sz etmiyorum sadece, yaam yaratcsndan ok daha fazla
aclarla dolu olan o irkin yaratn byk trajedisinden de sz ediyorum. Bu iki karakter arasndaki iliki hem dinsel
anlamda, hem de sosyolojik anlamda insanlar arasndaki temel bir ilikiyi simgelemektedir. Tann ile kul, yaratanla
yaratlan, babayla oul, otoriteyle sevgi ve toplumla insan arasndaki ilikiyi.
Frankenstein gerekten de bir korku roman deildir. Belki, imknsz bir tutkunun romandr. Tutku denilince aklna
ak gelenler bu kez yanlacaklar. Romammzdaki tutku, bir bilim adamnn, Victor Frankenstein'n bir insan yaratma
tutkusudur. Kendi alannda ulaabilecei en yksek noktaya ulaabilme tutkusu. mknsz gerek klma tutkusu. Victor
Frankenstein tutkusu uruna sosyal yaamdan uzaklaacak, yalnzlaacak, hatta saln bozacaktr. Ancak
ektiklerinin dln baaryla alacak, olmaz olur klarak bir insan yaratacaktr.
Buraya kadar her ey yolundadr. Victor Frankenstein baarmtr. Ama baard iin rnn, yani yaratt insan
grnce korkudan donakalr.
Ah! Hibir lml o grntnn dehetine dayanamazd. Hayat verilmi bir mumya dahi o ucube kadar iren
olamazd. Henz bitmemiken ona uzun uzun bakmtm; o zaman irkindi, ama adale ve eklemler hareket yetenei
kazandnda, Dante'nin bile kavrayamaya-ca bir ey halini almt.
Victor Frankenstein yaratt insan brakarak kaar. Bu, bir bilim adamnn urad d knklndan kadr. Bu
bir insann kendi eyleminin sonularndan kadr. Ka anlalabilir, ama bilim adam kendini asla eyleminin
sonulanndan kurtaramayacaktr.
Gittike insana benzemek
Tek suu ortalama bir insan fiziine sahip olmamak olan yaratmza gelince, annesiz, babasz, kim olduunu
bilmeden dnyaya gzlerini aar. O haliyle yaamn iine atlmak zorunda kalr. Ama tpk, Tann'nn "yiyle Kty Bilme
Aac'ndan yeme" dedii halde bu aacn meyvesini yiyerek kendi plaklnn farkna varan dem gibi, bir anda ne
kadar irkin bir varlk olduunu -ya da insanlarn onu irkin saydn- renir. Ama bizim yaratmz, dem'den ok
daha ansszdr, nk yaratcs tarafndan terk edilmitir. Brakn yaratcy, ona unu yapma, bunu yap diyen bir
gardiyan bile yoktur. Kimseye ktlk yapmamken insanlar onu talamaya, kendilerinden uzaklatrmaya balar. yilik
yapt insanlar bile onu ldrmeye alr. Zavall yaratk, onlardan biri olduunu dnd insanlardan kamak
zonnda kalr, ama ayn zamanda onlan merak eder, onlardan uzak duramaz. Z4
Gizlice bir aileyi izler. Onlarn birbirlerini sevdiini grr. Bylece byk bir yalnzlk hisseder. Onu ldrmeye
ynelten de ite bu yalnzldr. Ama Victor Frankenstein kendi yaratnn gerekelerine aldrmaz bile, onu bir katil, bir
canavar diye tanmlar hemen. Oysa Tevrat'a gre ilk cinayet saylan Kabil'in kardei Ha-bil'i ldrmesi daha kt bir
nedene, kskanla dayanmasna ramen, sonuta Tanr onu balamay bilmitir. Victor Frankenstein ne kutsal
kitaplara aldrr, ne de kendi elleriyle yaratt bir varln duygularna. Varl korku yaratan, duygulan hie saylan
yaratk ise ayakta kalmak iin ldrmeyi srdrr. Ama zamanla o da normal insanlara benzer; ldrmenin tadm alr,
can almann verdii stnl hisseder. Ve yalnzln gidermek iin bu gc kullanmaya karar verir. Aslnda istei hl
masum ve hakldr. Nasl Tanr, dem iin Havva'y yarattysa, o da, Tann's olan Victor Frankenstein'dan bir e
istemektedir. stelik bunu son derece kibar bir dille ister. Ama sevgisiz bir Tanr'dan daha korkuncu yoktur. Victor
Frankenstein yeni bir deneyime girimekten korkar. nk kendi yaratn yeterince tanmaz. nk yaama sadece
bilimin penceresinden bakmaktadr. Tpk din penceresi gibi, bilimin penceresi de snrl bir grnm salar. Gerein
btnn asla gstermez. Gerei gremeyen Victor Frankenstein, kendi buluunun muhteemliini de gremez.

O Tann olmaya soyunmutur, akl bunu kaldrabilecek kadar byktr ama ne yazk ki yrei kendi yaratn
sevebilecek kadar byk deildir. Yapabildii en kolay eyi seer. Sevdii kadn da alp kaar. Ama ka onu
kurtaramayacaktr, iindeki korku en yaknlarnn lmne neden olacaktr.
Frankenstein bir ryada balad
Yaknlarnn lm Victor Frankenstein'nn yarata kar byk bir nefret duymasna yol aar ve yaamnn amacn
ldrmek iin silahlanp yollara der. Ama korkusundan hl kurtulamamtr. Hayr, bu korku kendi yarattndan
duyulan korku deildir, bu korku yeni olandan, farkl olandan, tekinden duyulan korkudur. Onu, yeni olan, tekini kendi
yaratm olsa bile ondan korkar. Oysa tekinin istedii tek ey vardr; kabul edilmek, sevilmek, anlalmak. Arna
yaratcs, yaratlana bunu ok grr. Ve verdii yaam almak iin yaamdaki tek olunun peine der. Bu serven,
yazarn byk dehasn yanstan bir yerde, kutuplarda, yani yaamn henz balamad gnleri artran
bir meknda, buzullarla kapl bir denizde sona erecektir.
Frankenstein, Mary Shelly'nin imgeleminde ilk kez bir dte belirmitir, isvire'de eiyle birlikte Lord Byron'm
komusu olduu gnlerdir. Bir gece birlikte oturup hortlak hikyeleri anlatmaya alrlar. Victor Frankenstein'm
yarat ite o gece bir dte grnr yazara. Mary Shelly o geceyi yle anlatyor:
Yere yaylm bir adamn rkn hayalini grdm ve derken, gl bir makinenin almasyla yaam iaretleri
gsterdiini ve tutuk, yar canl bir hareketle canlandn grdm. Ne kadar rktc olmal; dnyann yaratcsnn
harikulade mekanizmasyla alay etmek iin herhangi bir insani abann etkileri son derece rktc olurdu.
Bu szlerin de kantlad gibi belki de korkak olan Victor Frankenstein deil, hem onun, hem de yaratn yaratcs
olan Mary Shelly'nin kendisiydi. Yazar, Tann'yla rekabet edebilecek bu giriimden korkuyordu. Belki de bir yazar olarak
kendi snrlarn izmek istiyordu, inanc, algs ona byle yapmay sylyordu ama imgelemi onu snrsz bir yaratclk
denizinin en frtnal yerinde yzmeye zorluyordu. Mary Shelly, Frankenstein' bu iki kart etkinin rzgr altnda kaleme
almt. Eer yazarmz daha cesur olsayd, daha baka dnseydi diyemiyoruz, nk onu ve yaptn biricik yapan
kendi dnce sistemi ve ruh haliydi. Bu yzden olaanst bir dili, muhteem bir kurgusu olmasa bile yaratt biricik
imgelemle, Frankenstein yzyllardr gndemde kalmay baard ve insanlk yaad srece de baaracak gibi
gzkyor. Tabii insan klonlanmas meselesi ne tr sonular dourur onu henz bilmiyoruz. Klonlama demiken, kimi
eletirmenlere gre Frankenstein bir tr erken modernizm eletirisidir. En cretkr an yaayan bilimin kstahlna
atlan bir tokattr. Bir haddini bildirme abas. Her eyin akla dayandn syleyen bir anlaya, insanolunun sadece
akldan ibaret olmadn haykran bir lk diye de tanmlanabilir bu kitap. Ama bana sorarsanz, Frankenstein tutkuyla
sevgi arasndaki atmay anlatan bir metindir. O tr metinlerin en gzeli.
Radikal Kitap, 21 temmuz 2006
Karanlklar Prensi Kont Drakula
insann en byk trajedisi lml olduunu bilmesidir. Bir gn yok olacan bilmek; bu farkndalk, dinlerin dou
nedeni olduu gibi sanatn da, folklorun da kaynadr. Yeryznn ilk yazl destan Glgam'n da insann lmszlk
arayn anlattn unutmayalm.
Bu dnyada sonsuz bir mr, tanrlara zg bir yaam, bu olanakl mdr? Kimi efsaneler, kimi inanlar, kimi dinler
bu soruya evet yantn verirler. Antik Anadolu'da yaygn olan Mithra ve At-tis inanlarnda Tanr'yla btnlemek, onun
bir paras olmak iin tanrsal varl simgeleyen hayvanlarn, rnein boann kurban edilmesi, etinin yenmesi, kannn
iilmesi trenleri vard, ii daha ileriye gtren kimi Roma vatandalannm boann kanyla banyo yaptklar bile
sylenmektedir. Bu ibadetlerde ekmek ve arap ayinleri de yaplrd, iilen arabn boann kanm temsil ettii
dnlrd, iilen svnn, lmszlk kazandracana inanlrd. Isa Peygamber, "Veda Yemei"nde, kase iinde on iki
havarisine arap sunar ve yle der: "Bundan hepiniz iin. Bu benim yeni anlama iin akttm kanmdr." lmszlk
zerine yaplan btn sylenceler, btn efsaneler, btn dinler genellikle merkezlerine kam alrlar. nk kan
yaamdr.
Vampir klt de kam merkez alan efsanelerden biridir. Vampir hikyeleri dnyann birok yerinde yaygn olmakla
birlikte esas olarak Slav-Macar kkenlidir. zellikle XVIII. yzylda o blgede ok sayda vampir efsanesi ortaya
kmtr. Ancak vampirlerin gerek bir klt haline dnmesi iin rlanda asll Bram Sto-ker'in 1897 ylnda Drakula adl
romann yazmas gerekecektir. Bram Stoker, gerek bir kiilikten yola karak Drakula'y yaratmtr. Bu kiilik Kazkl
Voyvoda olarak adlandrlan, acmasz
28
bir tiran olan Eflak Prensi Vlad Tepe'ten bakas deildir. Vlad Tepe her ne kadar gnmz Romanyas'nda bir
ulusal kahraman olarak anlsa da, tarihin grd en zalim, en acmasz katillerden biriydi.
Yaam boyunca binlerce inam kaza geirmi, toplu olarak yakm, akla hayale smayacak en korkun
ikenceleri uygulamt. stelik bu vahetten byk bir zevk ald sylenir. Kendisi de Romen olan Radu R. Florescu,
Drakula ya da Kazkl Voyvoda adl kitabnda bu durumu ok iyi anlatmaktadr. Kyleri, atolar ve kasabalar yakp ykar,
halk alk tehlikesiyle kar karya brakmak iin ekinleri atee verir, ilerledike nne kan erkekleri, kadn ve
ocuklar kltan geirir... Yakalayabildikleri-ni tutsak eder, hepsini enlemesine veya boylamasna kaza geirir. Btn
bunlar olurken Drakula sofraya oturmu yemek yemekte, kasaplarn kurbanlarn vcutlarndan paralar koparmasn
belirgin bir keyifle izlemekte, ekmeini kurbanlarnn kanna banarak yemektedir. nk insan kan grmenin kendisine
cesaret verdiine inanmaktadr.
Drakula zaman zaman inanl bir Hristiyan olduunu sylese, hatta bir tr Hal rgt olan Dragon Tarikat'na ye
olsa bile farkl mezhepten Hristiyanlan da ldrmekten ekinmez. Zaten mrnn son yllarnda yaamn korumak iin

mezhep de deitirecek, Ortodoksluktan Katoliklie geecektir. Drakula'nn yapt vahet blgeden kaan Benedikten
keileri tarafndan yazya dklr. Drakula'nn kanl ykleri dnyada yaylmaya balar. Bu yklerin bir ksm
yaymlanr ve okurun byk ilgisini eker. Geen yzyllar iinde ykler byr, gerekliini yitirir, bylece "Karanlklar
Prensi Kont Drakula" efsanesi doar.
Kanl bir Voyvoda: Vlad Tepe...
Aslnda bizim kltrmz bu efsaneyle hi uyumaz. Drakula ya da vampir sylenceleri Islami inancn korku
figrlerine ok yabancdr. Yukanda da sylediimiz gibi vampir sylencesinin geri plannda Pagan ve Hristiyan kltr
yatmaktadr. yle ki Drakula'y durduracak silahlarn arasnda ha, kutsal kitap (Eski Ahit-Yeni Antlama) ve kutsanm
su gsterilir. Ne Kuran, ne hilal, ne zemzem suyu Drakula'ya kar bir ie yarar. Yani iin efsane ksmnda vampir
kltyle bizim kltrmz arasnda bir ba kunnak olanakszdr. Ama gerek Drakula'yla yani Vlad Tepe'le tarihimizin
dorudan balants vardr. Vlad Tepe'in babas,
Vlad
Drakul zamann Osmanl Padiah II. Murad'a balln yerine getirmez. Bunun zerine II. Murad, Vlad Drakul'u
oullan Radu ve Vlad Tepe'le birlikte huzura arr.
Vlad Drakul'u serbest brakr ama on iki yanda olan Vlad Tepe'le yedi yandaki Radu'yu Osmanl topraklarnda
alkoyar. Vlad Tepe Osmanl topraklarnda kalr, II. Murad'n saraynda yaar. Kardei Radu'yla birlikte tpk bir prens
gibi XV. yzyl Osmanl eitiminin en deerli retmenleri taralndan eitilir. Onlarla beraber eitim gren biri daha
vardr: II. Murad'n olu, ehzade Mehmed. ilerde yakkllyla saray kadnlarnn ban dndrecek, sonra da
sultann gzdeliine ykselecek olan Radu, gelecein kanl tiran Vlad Tepe ve istanbul'u fethederek yeni bir a
balatacak Fatih Sultan Mehmed birlikte byrler. Vlad Tepe tam alt yl Osmanl topraklarnda kalr, kardei Radu ise
ok daha uzun bir zaman lkesine dnemeyecektir. Eitimini Osmanllardan alan Vlad Tepe nceleri sultana bal
kalsa da, sonra inat bir Osmanl dman olacaktr.
mrnn nemli bir blmn de Fatih Sultan Mehmed'le savamaya ayracaktr. Bu savalarda binlerce insan
kaza oturtan, kaynar kazanlarda diri diri kaynatan, her trl ikenceyi yapan Drakula'nn sonunu da Osmanllar
hazrlayacaktr. Fatih Sultan Mehmed'in dzenledii sefer sonunda gcn yitiren Drakula, nihayet bir suikastla
yaamn yitirecektir. Kesilen ba istanbul'a getirilecek, Fatih Sultan Mehmed'e sunulacaktr. Drakula'nn bann
istanbul'da gml olduu sanlmaktadr. Basz gvdesinin ise gmld mezarlktan yok olduu sylenmekte,
lkesinde hl Drakula'nn yaadna inanlmaktadr. Romenle-re gre Drakula, lkenin bamszlk ruhudur.
Bram Stoker, ite bu tarihsel kiilikten yola karak yazar Drakula'y. Ama tarihe sadk kalmak gibi bir amac yoktur.
Tarih ile efsaneyi, gerek bir kiilik ile hayaleti birletirir. Drakula roman ite byle ortaya kar. Kitap byk bir ilgiyle
karlanr, art arda basklar yapar, birok dile evrilir. Drakula karakteri korku ve gotik edebiyatnn bakahramanlanndan
biri olmaya hak kazanr. Ve sinema hi vakit yitirmeden bu konunun zerine atlar. Drakula onlarca kez filme ekilir. Bela
Lugosi, Christopher Lee gibi aktrler Drakula'nn adyla anlmaya balar. Bilindii zere son Drakula filmi Francis Ford
Coppola tarafndan filme alnmtr. Bu filmde Gary Oldman k bir "Drakula" olarak olduka farkl bir karakter izer.
Karanlklar Prensi Kont Drakula efsanesini ete kemie brn-
dren kii hi kuku yok ki Bram Stoker'dr. Ancak Stoker'dan nce de vampir ykleri yazlmtr. lk vampir yks
Lord Byron'm gen sevgilisi Polidori tarafndan kaleme alnm, ancak Goethe, yky Byron'm yazdn sanarak, airin
en iyi eseri diye tanmlamtr. Bram Stoker' etkileyen vampir roman ise, rlandal yazar Joseph Sheridan'm yazd
Carmia adl yapttr. Bu yaptn Drakuld'yi esinleyen temel metin olduu sylenir.
Ama ne Drakula'dan nceki metinler ne de sonrakiler, Bram Stoker'n romannn etkisine ulaamaz. Stoker'm
Drakula's gerek bir klt roman olarak edebiyat tarihindeki yerini alr. yle ki Drakula romanndan sonra yazlacak her
vampir hikyesi onun yazdklarn referans alacak, onun snrlarnn dna kamayacaktr. Bu olgu gnmzde de
srmektedir. Yaayan en tannm vampir roman yazarlarndan Anne Rice'm romanlarnda da, Sto-ker'in yaratt
karakterin zelliklerini grrz.
Her ne kadar Rice'm vampir karakterleri, rnein Vampirle Konuma'daki Louis daha duygusal, daha insanilemi
olsa da kendisini vampir olmann yazgsndan asla kurtaramaz. Bu yazgy belirleyen kii ise vampirlerin gerek
yaratcs diyebileceimiz Bram Stoker'dan bakas deildir. Yine hem dnyada hem de lkemizde ses getiren baka bir
vampir roman, olan Tarihi'yi yazan Elizabeth Kostova da metnine eksen olarak Stoker'm romanndaki Drakula'y
semek zorunda kalacaktr. Romandaki ehirlerden biri de stanbul'dur. Kostova, Drakula'y stanbul gizemlerinden biri
olarak sunar. Bunlar yaparken Stoker'm belirledii kurallarn dna kamaz.
Karakterlerin derinlii
Yeniden Bram Stoker'm romanna dnecek olursak, Draku-to'nn sadece bir korku roman olmadndan, dnemin
ngilte-re'sindeki gericilere kar bir bakaldn nitelii tadndan da sz edebiliriz. Yazar, tutucularn nyarglarn
krmak iin, Drakula gibi bir karakter yaratarak, toplumun alldk deerlerini sarsmaya ynelmitir de diyebiliriz. Bunlar
gibi daha pek ok ahlaki-politik sonu ileri srebiliriz ama ortada bir gerek vardr ki, o da romann edebi adan pek de
baarl olmaddr. Bu roman, yz ksur yldr hl gndemde tutan sr, ne kullanlan dilin gzellii, ne kurgunun
muhteemlii, ne karakterlerinin derinliidir.
Drakula'y edebi olarak lmsz klan neden, insanolunun ebedi olarak lmszlk isteidir. lmszle erimi
bir karak-
31

ter her zaman ilgi eker. Hele bir de bu konu bir korku romannn insan merak iinde kvrandran, tylerini diken
diken eden atmosferinde anlathyorsa. Bram Stoker'm baars ite burada yatmaktadr. Nasl ki Cervantes, Don Kiot'u;
Mary Shelley, Frankenste-in'; Tolstoy, Anna Karenina'y; Dostoyevski, Prens Mikin'i; Conan Doyle, Sherlock Holmes';
Yaar Kemal, nce Memed'i yaratysa, Bram Stoker da, Drakula'y yaratarak edebi lmszl yakalamtr. ster iyi ve
gzelden esinlensin, ister kt ve irkinden, yaratc zek her zaman sanat tarafndan dllendirilecektir. Bram Stoker'm
Drakula's bunun en iyi rneklerinden biridir.
Radikal Kitap, 25 austos 2006
Taun Yazar m, Yazar Tanr m?
Klasik polisiyenin balangc olarak XIX. yzyln ortalan gsterilir. Oysa, suu ve cinayeti anlatan metinlerin tarihi
ok daha gerilere, tarihin balad gnlere uzanr. Su, insanolunun bir varolu biimidir. Gerekten de cinayeti ya da
sonularn anlatan ilk metinler, gnmzden binlerce yl nce yazlmt. Hitit saray cinayetlerinin sonulann konu alan
Telipinu Ferman ya da Sophokles'in nl yapt Kral Oidipus gibi. Bu metinlerin iinde Eski Ahit'te Kabil ile Habil
blmnde anlatlan cinayet yks en arpc olandr. Bu hikye sadece arpc bir mesel olmaktan km, suu ya da
cinayeti anlatan yazara kolay kolay deimeyecek/deitirilemeyecek bir model olmutur.
Sz konusu yk Eski Ahit'te yle anlatlmaktadr:
Bir gn Kabil topran rnlerinden Rab'be sunu getirdi. Habil de srsnden ilk doan hayvanlardan bazlarn,
zellikle de yalarn getirdi. Rab, Habil'i ve sunusunu kabul etti. Kabil'in sunusunu ise reddetti. Kabil ok fkelendi
suratn ast. Rab, Kabil'e "Niin fkelendin?" diye sordu. "Niin suratn astn? Doru olan yapsan seni kabul etmez
miydim? Ancak doru olan yapmazsan, gnah kapda pusuya yatm seni bekliyor. Ona egemen olmalsn." Kabil,
kardei Habil'e "Haydi, tarlaya gidelim" dedi. Tarlada birlikteyken, kardeine saldrd, onu ldrd.
Rab, Kabil'e, "Kardein Habil nerede?" diye sordu. Kabil, "Bilmiyorum, kardeimin bekisi miyim ben?" diye karlk
verdi.
Rab, "Ne yaptn?" dedi. "Kardeinin kan topraktan bana sesleniyor. Atk dktn karde kann imek iin azm
aan topran laneti altndasn. lediin toprak bundan byle sana rn vermeyecek. Yeryznde aylak aylak
dolaacaksn."
.34
ldrmeyeceksin!
Yukardaki kadim metin sula insan arasndaki ilikiye dair nemli sorunsallar iermektedir. Tanrsal yasay
ineyen Kabil, kskanlk gibi yedi lmcl gnahn en st sralarnda yer alan bir duyguya kaplm, bu duygu ona, On
Kutsal Emir'den en nemlisini "ldrmeyeceksin!" yasasn inetmitir. stelik en yaknn, kendi kanndan olan, z
kardei Habil'i ldrerek. Anlalabilecei zere buradaki karde ayn zamanda herhangi bir insan da temsil etmektedir.
nk Kabil ile Habil, Adem ile Havva'nn ocuklardr. Yani, kutsal metine gre ilk insanlardr. Onlar herkesin atasdr.
Herkes onlardan doacaktr. Eski Ahit'teki bu izlek, yani kendi kanndan olan ldrmek, Sophokles'in Kral Oidipus''unda,
Shakespeare'in Hamlet'inde, Dostoyevski'nin Karamazov Kardeler 'inde de kullanlacaktr. Ama Eski Ahit'teki bu cinayet
metnini kadim bir model haline getiren zellik sadece kendi kanndan birinin ldrlmesi deildir. Bu metinde yazlanlar,
kukusuz tanr-yazar tarafndan kurgulanmtr. Yazlanlarn gerekten yaanm olduunu dndmzde de ayn
olaslk karmza kacaktr; yazgy belirleyen Tanr olduuna gre, Habil'e Kabil'i ldrten de Tanr* dr. Gerek yaam
da, metni de kurgulayan ayn yaratc, ayn gtr. Bunu neden yapmaktadr? nsanlarla oynamay sevdiinden mi?
Onlara ac ektirmek houna gittiinden mi? Yoksa onlara nasl yaamalan gerektiini retmek istediinden mi?
Genellikle kabul gren sonuncu seenektir. Tann, iyilik ve ktlk, zek ve aptallk, yaratclk ve ykclkla var olmu
insana yapmamas gerekenleri bu ac rnekle gstermek istemitir. Ama bunu yaparken neler hissetmitir, bunu
kestirmek zor. Ancak suu anlatan yazarlarn anlatt cinayetlerde neler hissettiklerini biliyoruz.
Agatha Christie'nin ok elendiim syleyebiliriz. Shakespeare ve Dostoyevski'nin ise o kadar elendiini
sanmyorum. yle olsayd Hamlet de, Raskolnikov da bu denli derin, bu denli karmak, bu denli trajik karakterler
olmazlard. Ama iyi yazarlarn tm iin syleyebileceimiz tek gerek, cinayet metinlerini kaleme alrken hepsinin de
hem katil, hem kurban olduudur. ldrme an ve lme ann hissetmeden iyi cinayet metni yazlamayaca gibi, bu
insan yazgsn deitirebilecek gteki eylemin, katilin/kurbann zerindeki etkisini anlamak da olanakszdr.
Kabil sulu olarak yaayacakt...
Yeniden Eski Ahit'teki metne dnecek olursak, kurbann, yani Hab'in rolnn olduka az olduunu grrz. Gen
yata lr ve yaamdan da, metinden de ekilir. Belki Tann onu cennetine alarak dllendirmitir, bunu bilemeyiz.
Bildiimiz Hab'in misyonunu tamamlayan bir karakter olarak artk Eski Ahit'teki metinde yer almayacadr. Oysa katil,
yani Kabil metinde bir sulu olarak yaamay srdrecek, korkacak, srgne gnderilecek, vicdan azab duyacak ve
balanmak iin uraacaktr. Ve insanlar kt bir rnek olarak birbirlerine onu gstereceklerdir. Ayn yazg Oidipus,
Macbeth, Raskolnikov iin de geerli olacaktr. Tarihin farkl dnemlerinde, farkl lkelerde, farkl dillerde kaleme alnan
ayn yaptn ayr kahraman da Kabil'le ayn ileyi ekecektir. Tpk, kutsal projeyi gerekletirmek iin sa
Peygamber'! ihbar etmek grevini stlenerek hain ve kt damgasn tamak zorunda kalan Yahuda gibi.
iyilikle kyaslandnda, ktlk her zaman daha ekicidir. Belki daha karmak olduundan, belki insanlarn saklamaya
alt bir zellik olduundan. yle ya, kimse kp da ben ktym demez; Marquis de Sade gibi birka "atlak"
yazardan baka. Ama suu ya da ktl yazanlar da ikiye ayrlr, ilk gruptakiler konunun ekiciliinden dolay bu izlee
ynelmilerdir. Bu yaznn konusu onlarla ilgili deildir, ikinci gruptakiler ise, ktlk ya da su, insan ve toplumu
anlatmada bir turnusol kd olduu iin bu seimi yapanlardr ki, bu yaznn konusu bu trden yaratclardr. Kukusuz

ktlkle, sula ilgilenenler yalnzca yazarlar deildir. Hukukular, su uzmanlar, psikologlar, sosyologlar, polisler de
sula ilgilidirler. stelik onlar, sua ve suluya yazarlardan daha yakndrlar; kimi zaman dokunacak kadar yakn. Ancak
sua yazarlarn (sanatlarn) bak asyla bilim adamlarnn bak as arasnda yntemsel bir fark vardr. Bilim
yaam paralayarak inceler. Yaamn maddi gerekliini kavrayabilmek iin byle bir ynteme gereksinimi vardr.
Edebiyat ise yaam btnsel olarak deerlendirir. Issz bir adada tek bana kalm bir karakteri anlatrken bile, onu
yaad adan, yaam olduu toplumdan, evresinden ayn ele almaz. Dolaysyla romanlardaki, yklerdeki su ya
da ktlk bir anlamda bize yaam yeniden sunar. yle olduu iin de yazar suu anlatrken felsefeden krimnalistik
bilimine, sosyolojiden tarihe kadar btn bilimsel disiplinleri kullanmak zorunda kalr. Daha nemlisi edebiyatn temel
malzemesi olan dili kullanarak yepyeni bir dnya yaratr. Ki bu yaznsal dnya ou zaman gerek yaamla boy
lecek denli sahici bir biimde yaratlmtr. Bu yaznsal dnyann tanrs ise kuku yok ki yazarn kendisinden
bakas olmayacaktr. Bu noktada Eski Ahit'teki cinayet metnine dnmenin tam da sras. Suu yazan btn iyi yazarlar
gibi, Eski Ahit'in yazcs da yaratt kahraman (Kabil) sevmektedir. Btn eksikliklerine, kusurlarna, iindeki
ktlklerine ramen ondan sevgisini esirgemeyecektir. Nitekim, Kabil ile Habil hikyesinin sonunu yle
tamamlayacaktr.
Kabil, "Cezam kaldramayacam kadar ar" diye karlk verdi. "Bugn beni bu topraklardan kovdun. Artk
huzurundan uzak kalacak, yeryznde aylak aylak dolaacam. Kim bulsa beni ldrecek." Bunun zerine Rab, "Seni,
kim ldrrse, ondan yedi kez alnacak" dedi. Kimse bulup ldrmesin diye Kabil'in zerine bir nian koydu. Kabil,
Rab'bin huzurundan ayrld. Aden bahesinin dousunda, Nod topraklarna yerleti.
Ktlkle yzlemek
Kabil srgn edildii topraklarda yaayacak, ocuklar olacak, nesli srecektir. Bu arada Rab, dem ile Havva'ya
len Hab'in yerine yeni bir erkek ocuk balayacak, ocuun ad ise it, yani "balamak" olacaktr.
Eski Ahit'teki metin bu ynyle de yazarlarn, yarattklar kahramanlar olduu gibi benimsemeleri, onlan ok ynl
karakter zellikleri iinde sevmeleri anlamnda da bir model oluturmaktadr. Bir anlamda yazarlara, onu kendinizden ayn
dnmeyin, nk onu siz yarattnz, ondaki iyilik de ktlk de, zek da, aptallk da sizdendir. Onlan yazarken,
kendinizi yazarm-asna drst olun, cesur olun, hogrl olun demektedir. Eski Ahit'teki metnin yazar kendi
metinlerinde bunu baarabilmi midir? Bilmek imknsz. Aslnda farkl dinler, farkl inanlar bu soruya farkl yantlar
vermilerdir. O nedenle en iyisi bunun yantn okurlara brakmak. Ama lml yazarlara baktmda, rahatlkla unu
syleyebilirim, kendi ruhlarndaki karanla gzlerini krpmadan bakabilenler, ilerindeki ktlkle yzleebilen-ler,
akllarnn kuytusunda gizlenen katili anlatmaktan ekinmeyenler, genellikle iyi yazarlardr. nk onlar, tpk Eski Ahit'in
yazar gibi, karakterlerini kendi suretlerinden yaratmlardr. nk onlar, yarattklar karakterlerin dudaklarna kendi
nefeslerini flemilerdir.
Radikal Kitap, 28 nisan 2006
I:!,
Ayn Kitab Yazyoruz Aslnda
Kadim kitaplarla ilk tanklm babam sayesinde olmutu. Nur iinde yatsn babam, dindar bir adamd. nanl ama
fanatik olmayan bir Mslman. Babam, olunu da kendisi gibi bir Mslman olarak yetitirmek iin ramazan aylarnda
beni camiye gtrrd. Camideki ibadetin en sevdiim blm vaaz blmyd; zellikle de hikye anlatlan ksmlar.
dem'le Havva'nn cennetten kovulmas, Nuh Peygamber'in gemisi, Musa Peygamber'in K-zldeniz'i asasyla yarmas,
Muhammed Peygamber'in hicret srasnda bir maaraya snmas, maarann aznn annda bir rmcek ayla
rlmesi, daha yzlerce birbirinden ilgin ve retici hikye. Hayat konusundaki ilk derslerim bunlar olmutu. Ama tuhaf
olan, bu hikyelerin tam olarak hangi kitaplarda yer aldn bile bilmememdi. Tevrat, Zebur, ncil, Kuran acaba
hangisinde? Bilmezdim, ama bu hikyelere baylrdm. Sonra ilkokula baladm, sonra ortaokul ve muhteem devrimcilik
gnleri. Gelsin politik, felsefi, tarihsel metinler. Hem de ne metinler... Platon'un Devlet'inden, Marx'in Kapital'me,
Makyavel'in Prens'in-den, Thomas Moore'un topya'sma, ounlukla bir ey anlamadm ama okumakla vndm
kitaplar. Ve yeniyetme bir almla takndm, fiyakal tanntanmazclk. Camilerdeki vaazlarda rendiim hikyeleri
sama bulduum, hatta yeni bilgilerimle eletirip pe attm bir okuma dnemi; olaanst dnemin, olaanst
okuma program. Snrlanm, belirlenmi, ynlendirilmi, sekter bir okuma dnemi. Bu dnemde sekter olmayan tek
okuma alanm edebiyatt. Tabii her inanm devrimci gibi ben de "Kzl Seri" diye adlandrdmz Sovyet, Bulgar,
Arnavut, Romen yazarlar tarafndan kaleme alnan partizan romanlarm sular seller gibi yutuyordum, ama bu arada
Balzac'tan Stendhal'a, Die-
4U
'II
iril
,11'
kens'tan Tolstoy'a edebiyat klasiklerinden de vazgemiyordum.
Kadim kitaplarla yeniden tanmam iin aradan otuz ksur yln gemesi gerekti. Hititlerle ilgili bir roman yazarken,
konuyla balantl bir eyler bulmak umuduyla Eski Ahit'i okumaya baladm. Karlatm metin olaanstyd. iirsel
bir dil, birbirinden renkli destanlar, masallar, anlatlar. ocukluumda dinlediim btn hikyeler birdenbire karma
kvermiti. nsana dair ne varsa, btn konular hikye edilmiti. Binlerce yllk szl ve yazl kltrn dkm; tabu
dinsel inancn erevesi ve snrla-ycl iinde. Ancak okuduum metin, sadece bir din kitab deildi, ayn zamanda
edebi bir nitelik tayordu. Anlatmda soyut-imgesel bir yntem kullanlmt. Yeni Ahit'te de, Kuran'da da yntem aynyd.

Bu niteliklerinden dolay, kutsal metinleri, dinsel ilevlerinin yan sra, gl birer edebi metin olarak da okumak
mmknd. Kukusuz sadece edebiyat deil, daha geni balamda kltrel bir okuma. Kutsal metinlerde, insanln
kurtuluu iin nerilen Tann-din balantl zmler bir yana, insan varlna dair ok nemli saptamalar, bireysel ve
toplumsal psikolojiye dair derin belirlenimler, tarihin mantna dair nemli ipular vard. Bir yazar iin sonsuz olanaklar
sunan bir malzeme.
nsanln simgesi: Kadim kitaplar
Kutsal kitaplar, ayn zamanda birer imge olmalar nedeniyle ok katmanl metinlerdir. Bu nedenle de hem
aklamaya, hem de ok ynl okumaya uygundur. ok ynl okumalar, okura ok ynl perspektifler sunar. Bu
perspektiflerden benim ilgimi ekenler gemie dnk olanlar. Ne yazk ki insanln yazl tarihi be bin, bilemedin yedi
bin yllk bir dnemle snrl. Kutsal kitaplar ite o yazlmam dnemin de izlerini, kodlarm, ipularn satr aralarnda
gizler. Kutsal metinlerin altyapsn oluturan birok hikye, iir, masal, insanolunun varoluundan bu yana retilen
szl anlatlarda dile getirilen efsaneler, mitler ve destanlardr.
Bu zellikleri nedeniyle kutsal kitaplar, onlann bir devam nitelii de tamaktadr. Ancak, tarihin deiim ve
geliiminde olduu gibi, dinsel dncenin deiimi ve geliimi de olduka karmak bir seyir izler. Yeni bir inan sistemi
kabul grdnde bile, eski inancn pek ok riteli, inan, gelenek ve grenekleri yeninin iinde yaamaya devam eder.
rnein, Hititlerin nl Ka-ne Kraliesi destannda, Kane kraliesinin bir defada otuz erkek ocuk dourmasndan,
sonra da tanrlarn gazabndan korkup, oullarn bir sanda koyup rmaa brakmasndan sz edilir. Benzeri bir olay
Tevrat'ta da anlatlr. Musa Peygamber bebekken, firavunun zulmnden korkan anne babas onu bir sepete koyup
rmaa brakmlardr. Baka bir rnek Ayasofya'daki sa mozaiidir. Hristiyanlktan nce Anadolu'daki oktannl din
kltrnde Apollon n tannsyd, yani dnyay onun aydnlatt sylenirdi. Bugn Ayasofya'nm kapsnn zerindeki
sa mozaiine bakarsanz, sa'nn sol elinde bir ncil tuttuunu grrsnz. ncil'in zerinde "Ben dnyann ym"
yazmaktadr. Her kltr bir nceki kltrn bannda douyor, onu reddederken ayn zamanda iselletiriyor. Yani kadim
metinler, daha nce sylenmi, kil tabletlere, papirslere yazlm, kayalara kazlm btn o szcklerin artlmasyla,
damtlmas, elenmesiyle olumu metinlerden baka bir ey deildi.
Peki, kutsal kitaplardan nce sylenen sz, yazlan kelam neydi? Kaz alanna dalan yeniyetme bir arkeologun
hevesiyle bunu aratrmaya baladm. Kolayca ulatm ilk metin, Glgam Des-tan'yd. Daha ilk sayfalarda ayrdna
vardm ki, Kral Glgam, aslnda baka bir kahramann esinleyicisiydi. Yunan mitolojisindeki en nemli karakterlerden
Zeus'un olu, yar tanr Herakles'in. Evet, Herakles'in servenlerini kazdnzda karnza kan karakter, Kral
Glgam'tan bakas deildir. Ya brahim Peygamber, onun Tevrat'ta anlatlan birbirinden ilgin servenleri, Don Ki-ot'u
yaratan Cervantes'i esinleyen metinlerden biri olamaz m?
Ayn izlein peinde
Smer efsaneleri, Hitit sarklan, atlar, Yunan destanlar, Msr iirleri... Kadim olan ne kadar metin varsa beni ald,
insanln ocukluk evresine gtrd; ayn zamanda hl ok da bymediimiz gereine. Evet, ilk yazl metin
Glgam Destan'ndaki iz-lek insanolu iin hl deimemiti. Hl lmszl aryorduk. Glgam yaad dnem
iin gerekletirilmesi imknszm gibi grnen bir deniz yolculuuna kyordu, baka dnyalar kefetmek iin. Ayn
keif duygusu bugn de sryor, belki Glgam gibi sedir aacndan yaplan bir salla deil ama gelimi mekiklerle
uzaya alyoruz. Yeni dnyalar kefetmek, snrlarmz amak, yetersizliklerimizden kurtulmak iin. Bir baka Smer
metnini, byk ozan Ludingirra'nn annesi iin yazd iiri okuduumda, ayn duygulan kendi annem iin hissettiimi
anlyorum. Gurparanzah Efsanesi, Kumarbi Destan, Kei, Kt ve yi Des-
tanlan'ru, Gkten Den Ay Efsanesi'ni, Telipinu Efsanesi'nden, llyada'dan, Odisseia'dm paralar okuduumda, eski
Msr iirlerine gz attmda, insanolunun pek fazla deimediini anlyorum. Hl ayn igdler, hl ayn toplumsal
kurallar belirliyor yaammz; var olma sevinci, yok olma kaygs, yalnz kalma endiesi, kendimizi gsterme hevesi,
fkenin lezzeti, bilmenin onuru, ldrmenin ykcl, fedakrln kvanc... Bir trl sz gei-remediimiz isteklerimiz,
doymak bilmeyen almz, snrlana-mayan bencilliimiz, akldan yoksun acmaszlmz. Hep ayn konu, hep ayn
izlek, hep ayn hikye. Belki de bu yzden kadim metinler beni bylesine etkiliyor, bu kadar eski, ama ayn zamanda bu
kadar gncel olduklar iin. Belki de bu yzden kadim metinleri okurken, kendi yazdklarm, ada yazarlarn metinlerini
okur gibi oluyorum. Artk ounun adm sanm bile bilmediimiz o kadim metinlerin yaratclarnn yerine koyuyorum
kendimi.
Ve anlyorum ki btn yazarlar, hepimiz, insanlk yeryznde varolal beri, aslnda hep ayn hikyeyi anlatyoruz,
hep ayn kitab yazyoruz. Ggam'n ardna dt hibir zaman gereklemeyecek o ama iin, lmszlk iin.
Radikal Kitap, 3 mart 2006
Ceza Eitmez, Sadece Evcilletirir
Belki paradoks gibi gelecek ama su ile edebiyat arasnda tuhaf bir benzerlik var. zellikle de, su ile roman
arasnda. Birbirinden ok farklym gibi duran bu iki olguyu birletiren dzlemin ad, belirsizlik. Evet, su da, roman da
belirsizliin zerinde ykselir. Her ne kadar yasalar suu ayrntlarna varncaya dek tanmlam olsa da, bu tanmlamalar
zaman karsnda sk sk hkmn yitirir, hukuki saptamalar geersizlesin Elli yl nce su saylan bir fiil artk su
olmaktan kar. Ya da komu lkede su saylan eylem, lkenizde su saylmayabilir.
Su, hangi politik sistemde olursa olsun, egemen glerin, toplumsal istikran salamak gerekesiyle, kendi
sosyoekonomik sistemlerim korumak iin icat ettikleri, asl ilevi bireyin hakl ya da haksz isteklerine gem vurmak olan
bir kavramdr. Bu ynyle de sularn, nesnel, gereki ve adil olarak tanmlanmas mmkn deildir. Victor Hugo'nun
Sefiller adl yaptnda Jean Valjean adl karakterinin bir ekmek ald iin ald krek cezas ve tm yaamnn altst

oluunu anlatan yks bu durumu ok iyi aklamaktadr. Dolaysyla, su bir yanyla greceli, bir yanyla da belirsiz bir
olgudur. Kesin olarak su sayacamz eylemler yok mu diye sorulabilir. ldrmek fiilini hemen her yerde, her zaman
su sayabiliriz. nsan ldrmek, gerekesi, nedeni ne olursa olsun sutur. nerme dorudur. Ancak yeryznde
ldrlmeyi hak eden binlerce kii olduu da dorudur. Agatha Christie'nin Dou Ekspre-si'nde Cinayet romannda
ldrlen Samuel Ratchett adndaki karakter gibi. Christie, romanda yle bir kurban tipi yaratmtr ki, ldrlen adam
gerekte o trendeki en kt, en iren, en zararl insandr. yle ki, okur, katilleri sevmeye bile balar. Bylece, Christie,
bu adamn ldrlmesi bir su mudur ya da deil midir tart-44
masna ynlendirir bizleri. Yani belirgin olarak su saylabilecek fiiller bile aslnda tartmal bir yan tamaktadr.
Kukusuz biz yine de ldrmeyeceksin diyeceiz, lmn cezasn lmle vermenin, lm yceltmekten baka bir ie
yaramadn syleyeceiz.
Su ve roman
Romandaki belirsizlik ise zaten doal bir durumdur. nk roman bal bana bir imgedir. Bir imgeyi aklamak iin
uramak, herkesin kabul edebilecei bir tanm getirmek iin abalamak, imknsz gerekletirmeye almaktr. Her
okur o imgeyi kendi dnce, duygu, estetik algsyla deerlendirecektir. Hatta ayn okur, ayn roman farkl zaman
dilimlerinde okuduunda bile farkl dnsel, duygusal, estetik deerlendirmelere ynelir. Bu nedenle iyi romanlar ne bir
kalba dklebilir, ne de belli ltlerin snrlar iine hapsedilebilir. Roman da tpk su gibi grecelidir ve belirsizliin
temelleri zerinde ykselmektedir. Bu belirsizliktir ki, kimi eletirmenleri, dnya apmda nemli sanat nianlan dzeyine
ykseltirken, kimilerinin ise ancak yaadklar gnle snrl, yapt tantclar dzeyinde kalmalarna neden olmaktadr.
nk iyi roman bir modele baklarak yaratlmaz, iyi romann kendisi yepyeni bir modeldir.
Yeniden konumuza dnecek olursak, suun belirsizlii ile romann belirsizlii arasnda yakn bir ilinti vardr. Nasl ki
roman birbirine gemi metaforlar, benzetmeler, alegorilerden olumu ve her okuyann kendince farkl estetik
duygulanmlar yaayabilecei byk bir imgeyse, suun nedenleri, sonular da en az roman kadar tartmaya aktr.
Tpk roman gibi su da insanlarda hayranlk, aknlk, korku hatta rahatlama uyandrabilecek niteliklere sahiptir. Tpk
roman gibi su da insanlar derin dnsel aktiviteye itecek kadar gl bir olgudur. Su da tpk roman gibi gerekletii
an zelliklerini dolayl olarak iinde tamaktadr.
Suu romanla buluturan tek dzlem belirsizlik deil kukusuz. Bazen yasalar kimi romanlar ya da sanat yaptlarn
su sayabilir. Demokrasinin gelimedii lkelerde ska yaanan bir durumdur bu. Ne yazk ki lkemizde de hl bu tr
uygulamalar grlmektedir. Romann sula ilikisine gelince, su sk sk roman tarafndan malzeme olarak kullanlr.
Hatta bugne dek yazlm pek ok bayaptn ana konusu sutur. Bu bir rastlant deildir. Romann i yolculuunu,
insan benliinde yaplan bir kaz olarak tanmlarsak, bu kazda sutan yola kmann en doru yntemlerden biri olduu
rahatlkla sylenebilir. Sophokles'in Oidipus'unda, Shakespeare'in Hamletinde, Macbeth'inde, Dostoyevski'nin Su
ve Ceza'smda, Karamazov Kardelerimde yaptlarnn eksenine suu almalar bir rastlant deildir. Kukusuz bu byk
yazarlar su izleinin kendilerine sunduu geni olanaklar fark etmilerdi. Bir de dorudan sula yaayan ve yaadm
anlatan yazarlar vardr. Ki onlarn banda, iimizdeki ktln muhteem markisi, De Sade gelir. Marquis de Sade,
kendisine kadar olan dnem iinde, Rnesans'n eksik olarak tanmlad insann kayp parasn yerine eklemitir. Bu
parann ad ktlktr. Bilindii zere Rnesans, insan evrenin merkezine alan bir dnce gelitirmiti. Basite
syleyecek olursak, insan iyiydi, gzeldi, yaratcyd, muhteemdi. Marquis de Sade bu anlayn eksik olduunu hem
yaayarak, hem yazarak gsterdi. Onun yazdklar insanlarn hem bireysel tarihi, hem de toplumsal tarih tarafndan
defalarca kantland. Ama bu alanda reten yalnzca Sade deildi. Thomas de Quincey, olaanst yapt Gzel
Sanatlarn Bir Dah Olarak Cinayette insanolunun ldrme drtsn, bir estetik e olarak kaleme ald. Quincey'ye
gre bir yangn kt bir olaydr, ama bu durum, gecenin karanlma tuhaf bir gzellik katan krmzl sarih alevlerin
ekiciliini asla ortadan kaldrmaz. Marquis de Sade ve Thomas de Quincey suun psikolojik etkileri zerinde pek
durmazlar. De Sade, kahramanlarnn eylemlerini zgrce, adeta meydan okur gibi anlatrken, De Quincey cinayetten
elenceli bir oyun gibi bahseder. Ktln ya da cinayetin toplumsal, psikolojik, tarihsel nedenleri ok da gz nne
alnmaz. Bu yaklam Edgar Allan Poe'nun "William Wilson", "Geveze Yrek" gibi yklerinde de grrz. Ktlk,
sadece ktlk olarak vardr; su da sadece su olarak. Oysa, gerek Sophokles'in Oidipus'unda, gerekse
Shakespeare'in Hamlet 'inde, Macbeth'inde ya da Dostoyevski'nin Su ve Cesa'snda, Karamazov Karde-ler'inde
ktlk veya su, birer ara olarak kullanlr. Sophokles, kutsal yasay inemenin yani baba kral ldrmenin ve anneyle
cinsel ilikiye girmenin evrensel bir su olduunu, bu suu ileyenlerin lanetleneceini vurgular. Ayn yaklam,
Shakespeare hem Hamlet'te, hem de Macbeth'te vurgular. Kral ldrmek, aile ii iddet, erki ele geirmeye almak,
toplumsal dengeyi bozmak, bunlar evrensel sulardr. Ama Shakespeare bunu yaparkan, zellikle Hamlet'te, olaanst
bir psikolojik derinlik sunar izleyiciye/okura. Bu yntemi Dostoyevski'nin uyguladn da grrz. Karamazov
Kardeler'de baba katili temasn incelerken, yaratt karakterlerin muhteem bir psikolojik profilini sunar bize. stelik bu
ki-
46
silik zmlemelerini, Dou-Bat dncesinin atmak atmosferinde gerekletirir. Suu, insan, insanlk durumunu
anlatmak iin bir ara, bir malzeme olarak kullanr; ama suun insanln bir varolu biimi olduunu unutmadan. Suun
ekonomik, sosyal, politik gerekelerini sralayarak, daha nemlisi bu fiilin kendisini tartmaya aarak. Aalanan,
dlanan pi oula babay ldrterek. Burada yine suu anlatan iki

Amerikal yazardan sz etmenin tam da sras: Patricia Highsmith ile Truman Capote'den bahsediyorum. Bu iki yazar da
kimi yaptlarnda -Highsmith, Ripley serisinde. Capote, Sovkanlkla adl yaptnda- arlkl olarak suu salt su olarak
ele alm, insann iindeki ktle dikkat ekmitir. Evrensel soru
Yukarda szn ettiimiz yazarlarn amac, sutan, cinayetten yola karak, btn karmaas iinde insan
aklamaya almaktr. Katilin iindeki masumu, iyinin iindeki eytan, yani bir btn olarak insan. "Ey insanlar sakn
su ilemeyin" ya da benzeri trden genelgeer nermelerde bulunmazlar. nk bazen su ilemenin gerekli, cezann
ise tmyle gereksiz olduuna inanrlar. Hepsinden nemlisi yazarlar, suu nlemek iin cezann tek bana hibir ie
yaramayacam bilirler.
Nietzsche "Ceza insan eitmez, sadece evcilletirir" der. nk su ileme drts ya da ktlk sadece dardan
gelmez. Suun ya da ktln kayna iimizdedir. Hem insamn iinde, hem de kurulu dzenin iinde: Sosyoekonomik
yapsnda, politik sisteminde, ahlaki, dini kurulumunda. Tarih boyunca insann insana, toplumun topluma, toplumun
insana uygulad iddeti gzden geirecek olursak bunu daha iyi kavrarz. Kukusuz iimizdeki iddeti, smrc, rk,
faist, totaliter, kktendinci sistemlerin kkrtt da dorudur. Ama iin gerei, onlardan ok nce insan rk daha
maaralarda yaarken bile bu iddet duygusu vard. Nietzsche'nin sz bu nedenle ok hakldr. nsan iddetten
kurtulamaz. Kurtulursa evcilleir. Yani doalln yitirir. Bu kesin bir mutsuzluktur. Ama insan bakalarna zarar
vermeden bu iddeti doyurabilir mi? te evrensel soru budur. Ve bu soru bir kez daha su ile edebiyat buluturur.
nk suu anlatan btn byk romanlarn altnda aslnda bu soru vardr.
Radika! Kitap, 7 nisan 2006
iindeki Kahramana Yz evirme
Doduum yer Antep, kahramanlk ykleriyle dolu bir yerdir. Sadece ykleriyle deil, gerek kahramanlaryla da
nldr. Kurtulu Sava'un unutulmaz kahramanlar ahin Bey, Karaylan ve bundan otuz yl nce faistlerce
ldrlen, tandm en cesur insan olan arkadam Enver ve daha niceleri... Onlarn toprak olmu bedenleri de Antep'in
binlerce yldr insan eliyle gzel-leen talarnn altnda yatmaktadr. yle ki Karaylan'm mezar bizim evin topu topu be
yz metre uzamdadr. Demem o ki, kahramanlk da ocukluumdan beri benim ahlaki/moral dnyam belirleyen nemli
deerlerden biri olagelmitir. Bu durum okuma srecime de yansm, bizzat okuma srecimin kendisi de bu deeri
bytm, beslemitir. Okumay sktm dnemlerde el tezghlarndan satn aldm Krolu hikyeleri, Hz. Ali'nin
cenk ykleri, yrenin yiit kabadaylarnn lmleri zerine yaklan atlar, ardndan izgi romanlardaki kahramanlar:
Karao-lan, Malkoolu, Teksas, Tommiks, Teks, Red Kit, Zagor, daha niceleri. Sonra Gaziantep ehir
Ktphanesi'nden aldm enfes bir kitap; Howard Pyle'n, iyi yrekli ekyas Robin Hood'un maceralar. Ardndan adalet
peinde koan baka bir kahraman, zenginden alp, yoksula datan bizden biri: Yaar Kemal'in nce Me-med'i. Bizim
lkemizin gz pek, iyi yrekli ekyas...
nce Memed benim iin sradan bir kitap deildi; bir srama, yaam farkl alglamamda bir deiim noktasyd. Sadece
okuma servenimde deil, hayata bak amda da nemli deiiklikleri simgeleyen bir metindi. O nedenle lkemiz
yazarlan arasnda Nzm Hikmet'ten sonra bende zel yeri olan yazarlarn banda sevgili Yaar Kemal gelir. nce
Memed, henz yam ok gen olmasna ramen beni kendi kabuumdan karan, bir anda lkenin ve dnyann
sorunlaryla kar karya gelmemi salayan kitapt.
Kukusuz politiklememi salayan tek neden Yaar Kemal'in bu bayapt deildi. Beni asl etkileyen aabeylerimdi.
Be aabeyimin hepsi de solcuydu. Marx'in, Lenin'in kitaplar gibi Yaar Kemal'in romanlanyla da beni buluturan
onlard. aabeyim, ayr ehirde okuyordu. En bymz Londra'dayd, onun bir k Adana'da, ncs ise
Ankara'da. Londra'da eitim gren aabeyimin kitaplar at katnda bir sandn iinde dururdu. Gzel ciltlenmi
kitaplard. Platon'un, Marx'in, Russell'n kitaplarm hatrlyorum. Ankara'daki aabeyim politikayla daha yakndan ilgiliydi.
12 Mart'ta ve 12 Eyll'de tutukland, ar ikenceler grd. Onun kitaplar yedi odal ta evimizin bana ayrlan odasndaki
gmme dolaptayd. Lenin'in, Gramsci'nin kuramsal kitaplar, Gorki'nin, Zola'nm romanlar, Nzm'n rleri dururdu
burada. Yaar Kemal'in kitaplarn eve getiren ise Adana'da okuyan aabeyimdi. Evde Yaar Kemal'in romanlarnn,
zellikle de nce Memed'in hep birlikte tartldm hatrlyorum. Kanc basksdr bilmem ama o gzelim kitab elime
alp hayran hayran sayfalarn evirdiim kalm aklmda.
Bata nce Memed olmak zere Yaar Kemal'in romanlarm neden bu kadar sevdiimizi aklayacak birok lt
sralayabilirim. Romanlarndaki youn insan sevgisi, doaya duyulan snrsz coku, hakszla gsterilen byk tepki,
gzel olan her eye duyduu derin sayg. Ama sadece bunlar deil kukusuz... Belki de en nemli neden bizim
yaadmz topraklar, bildiimiz insanlar, tandk ilikileri anlatmasyd. Yaar Kemal, yaadmz ehre yz ksur
kilometre uzaklktaki Osmaniye'nin Hemite kynde domutu. Ayn retim ilikileri szgecinde, ayn sosyal yaplarn
iinde, ayn gelenek grenek zincirinde, ayn kltrel iklimin atmosferinde yayorduk. O yzden eitimli aabeylerim
kadar, ilkokul aydnl bile grmeden okumay yazmay sken annem de bu byk yazarn metinlerinden etkileniyor,
onun kahramanlar iin gzya dkyordu. Ama sadece bu romanlar okumakla kalmyor, terzilik renmek iin yanma
gelen kz raklara da roman anlatyor, yani bir anlamda nce Memed'i yeniden yazarak szl olarak aktaryordu.
Benim nce Memed'i bu kadar ok sevmemin nedeni ise yazmn banda belirttiim gibi dorudan kahramanlk
figryle ilgili olsa gerek. Yaar Kemal, halk masallarndan, destanlarndan, efsanelerinden bildiim kahraman figrn o
kadar gereki, o kadar byl anlatmt ki; ben dnyaya gelme nedenimi bulmu,
hayatn anlamm kavramaya balar gibi olmutum. nce Memed *;
gibi sradan, yoksul bir kylnn olaanst bir halk kahramanna dnmesi beni yle sarsmt ki, o gnden
sonra, sadece kendim iin yaamay ahlaki dknlk olarak grmeye balamtm. nk ince Memed daha nce

tandm kahramanlarn hepsinden bir para tamaktayd. Devlerle dven Trk masalla-nndak yiitlerden
Homeros'un Odisseia'sma, Spartaks'ten K-rolu'na, Robin Hood'dan eyh Bedreddin'e kadar cesaretle, dorulukla,
zveriyle elikleen bu karakterlerin hepsinin ruhundan birer nefes alm gibiydi. nce Memed, btn bu kahramanlarn
Anadolu'nun gen cumhuriyetinde ortaya kan yeni bir tipiydi. Yani kkenleri insanln derinliklerine iniyor olsa da,
inanlmaz bir ekilde adat. Onu ada yapan gnn doasyd. O gnn gerekleri byle kahramanlar yaratlmasna
olanak veriyordu. nk o zamanlar Prometeus'un tanrlardan ald umut atei daha harl yanyordu.
Otuz ksur yl ncesinden sz ediyorum, Marx'in Komnist Manifesto'da. bahsettii hayalet yine mezarndan km,
dilinde zgrlk,, eitlik trkleri, adm adm Avrupa'y dolayordu. Evet, 68 hareketinden bahsediyorum. Dnya genlii
ayaklanm, eski ktann eski, rm dncelerini adamakll silkelemiti.
Bu kzl bayrakl hayalet bizim lkemize de gelmekte gecikmemiti. O gnn genlii kendi hayatn deil, lkesini,
insanl kurtarmann peindeydi. Sradan hayatlarn kmsendii, kahramanlarn ne kt bir dnemdi. Umutlu bir
dnemdi... Bir ideal iin dvmenin en byk ahlaki erdemlerden sayld bir dnya. Nzm'n dizelerinde anlatt gibi
"arklarn boyunun kilometrelerce, lmn boyunun bir kar olduu" gnlerdi. Ve onlar inandklar deerler uruna
arklarn syleyerek, gzlerini bile krpmadan lme gittiler. Hayr, bu sylediklerim hamaset deil, yakn tarihimiz.
Kimilerinin unuttuu, unutturmak istedii yakn tarihimiz.
Denizler asldnda ben daha ilkokula gidiyordum. Onlar tpk fgb birer Krolu, Dadalolu, Pir Sultan Abdal ve nce
Memed'di. |lfj Ben nce Memed'i okurken Deniz Gezmi canlanrd gzmde, ki * yanl; nce Memed, Deniz Gezmi
gibi uzun boylu, etkileyici biri deildi ama imgelemimde yle kalm ite. Sadece benim deil, eminim o dnem birok
gencin kafasndaki ince Memed, De-niz'di, Mahir'di ya da teki devrimcilerdi.
Ama dnem deiti, imdi pis bir rzgr esiyor. ukurova'daki aydnlk gnein tersine krytmk bir Bat gnei
aydnlatyor dnyay. Yalanc dalarn sinsi koyaklarndan doan, kokusuz, renksiz, silik bir rzgr var. Herkesi sadece
kendi yaamm, kendi bedenini, kendi ruhunu kurtarmaya aran bir rzgr. tekim dnme, teki iin zveride
bulunma, kendini tehlikeye atma... Politika yapacaksan yap, dine inanacaksan inan, yazmak istiyorsan yaz, ama hep
kendin iin. Gereki ol. Gzn kapamay bil, yetinmeyi bil, sadece ulaabileceim umut et. Canm skan, seni mutsuz
eden, zmsz ilerden uzak dur. Cesaret mi, unut. zveri m dedin, sakn ha. Adalet, gldrme beni, o ok eski bir
palavra. Akln bana topla, kahramanlk aptallktr. Yeryznn, muhteem uygarlmzn yasalar var. Onlara kar
gelinemez. Dnya kurulal beri o yasalar nice kahramanlar, nice adanmlar, bir fiskeyle cehennemin dibine yollamtr.
ite byle diyor eski dnyann gereki vaizleri. in kts herkes inanyor bu szlere. Yeni bir dnya, yepyeni bir ahlak
biimleniyor. Yal uygarln yal beyinleri, uydurduklar yalanlarn gnmz yeni dnyasn nasl biimlendirdiini
keyifle izliyor. Her ey susmu, dnya ele geirilmi gibi... Gibi diyorum nk onlar da bu gerekliin krlgan olduunu
biliyorlar. nk daha nce de bunu yaadlar. Btn bunlarn deiebileceinin farkndalar. Prometeus'un ald atein
hi snmediini hepimizden daha iyi biliyorlar. Evet o ate hl yanyor; o ate insanlk kurulal beri direnen, efendisiz,
tanrsz, cesur, bakas iin ile ekmeyi, bakas iin lmeyi gze alan, sevgili Yaar Kemal'in elimsiz karakteri nce
Memed gibi kahramanlarn yreinde yanyor. Ve Yaar Kemal'in romanlarndan insanln ortak belleine den szler
diyor ki: iindeki kahramana asla yz evirme. nk umut hl insandadr. Hayr demeyi bilen, olmaz demeyi bilen,
kabul etmiyorum demeyi bilen insanda. Unutma sakn, hak iin gsterilen inat kutsaldr. Radikal Kitap. 27 ekim 2006
Yazarn Vicdan
Y 1974; 12 Mart darbesiyle erke el koyan diktatrlk zlyordu. 12 Mart darbecilerinin zindanlara att,
kurunlad, haksz yere idam ettii genlerin itibarlar hzla iade ediliyordu. Onlarn isimleri umutlu bir trk gibi dilden
dile dolayor, dipten gelen gl bir dalga fabrikalardan niversitelere, kylerden gecekondulara kadar lkenin her
yerinde yank buluyordu, insanlar bu yeni dalgay, zgr ve demokratik Trkiye'yi kurabilecek bir politik g olarak
grmeye balyordu.
O yllarda ben Gaziantep'te lise birinci snf rencisiydim. lkedeki sol dalga Antep'e de ulam, iki arkadamla
birlikte, rgtn ne olduunu bile bilmeden, bir rgt kurmak hevesiyle yanp tutuuyorduk. nk kendimizi gstermek
istiyorduk, nk Trkiye'nin, dnyann bize gereksinimi olduunu dnyorduk, nk anlaml bir varolu peinde
kouyorduk. rgt oluturmann ilk admnn ise kitap edinmek olduunu sanyorduk. O yaz tatilinde alarak
kazandmz paralarla ehrin tek solcu kitapsndan Maksim Gorki'nin, Nzm Hikmetin, Fakir Baykurt'un, Ahmed Arifin
kitaplarn satn almaya koyulduk. Ktphanemiz her hafta sonu biraz daha byyor, okuduumuz roman, yk, iir
says her geen gn biraz daha artyordu. Okullar aldnda artk bilinlenmi devrimciler olarak, ceketlerimizin
cebinde Cumhuriyet ve dnemin daha solda yer alan gazetesi Yerai Ortamla giriyorduk snflara; gazetelenn logolarn
da evirip, zellikle grnmesini salayarak. Aydn olduumuzu, emekten yana olduumuzu, cesur olduumuzu,
ahlakl olduumuzu, fedakr olduumuzu herkes grsn diye. Kimse de yadrgamyordu bu halimizi, nk rzgr
ezilenlerden yana esiyor, ounluk ilericilere sempatiyle bakyordu. ok gemeden bizim romantik, naf rgtmz
de sona erdi ve bizler henz on drt yanda olmamza aldrmadan -belki de zellikle on drt yanda olduumuz
iin- sol bir rgte katlarak, devrimin kararl aktivistleri olarak lkenin ve dnyann sorunlaryla boumak iin kollan
svadk.
Okuduumuz kitaplarn arasna artk kuramsal metinler de eklenmiti. Leo Huberman'n Sosyalizmin Alfabesi,
Georges Polit-zer'in Felsefenin Temel lkeleri, Marx ve Engels'in birlikte kaleme aldklar Komnist Manifesto artk
baucu kitaplanmzd. Ama romanlardan, yklerden, iirlerden vazgemiyorduk; zellikle de iirlerden. nk biz iir
gibi bir yaam zlyorduk. Herkesin yeteneine gre alt, yaratlan deerlerin herkese ihtiyacna gre datld,
insanlarn dil, din, rk fark olmadan, birbirlerini smrmeden, birbirlerini ldrmeden, birbirlerini aalamadan adalet

iinde ve zgrce yaayaca o muhteem dnyay istiyorduk. Bu topyay gerek klacak, lkemizdeki ve dnyadaki
byk deiimi gerekletirecek en nemli aralardan birinin de kitap olduunu dnyorduk.
Ama kitaplarn yeryzn deitirebileceini dnen sadece bizler deildik, kartlarmz da ayn fikirdeydi. 12 Eyll
darbesiyle lkedeki erke el koyanlar, kitaplar da d dmann ierdeki kollarndan biri sayarak imha etmeye alyorlar,
gelecek kuaklar kitaptan soutmak iin ellerinden gelen her trl abay gsteriyorlard. rnein gnlerdir ikencede
insan grnmnden kartlm zanllarla birlikte, rgt dokmanlarnn, silahlarn yan sra kitaplar da suluymu gibi
her gece televizyon ekranlarnda tehir ediyorlard.
Bu kampanyalar yllarca srd ve ne yazk ki diktatrler istedikleri sonulara ulatlar. nsanlar kitaptan korkar oldu,
edebiyattan soudu, yazarlara kukuyla bakar oldu. lkemizde kitabn itibarnn iade edilmesi iin aradan yllarn
gemesi gerekecekti. Son on ylda kltrszletirme politikalarnn etkisi azalmaya balad, ama ayn eyi depolitizasyon
iin sylemek olduka g. in kt taraf depolitizasyonun, yazarlar da derinden etkileyerek, onlarn yaptlarn,
yaama baklarn tmyle deitirmesiydi.
Oysa bu topraklarda ounlukla edebiyatlar, Seluklu'dan Osmanl'ya, Osmanl'dan Trkiye Cumhuriyeti'ne, Pir
Sultan'dan Ziya Gkalp'e, Halide Edip'ten Nazm Hikmet'e kadar hibir zaman politikadan tmyle kopuk olmamlard.
Kalem erbaplarnn, yazarlarn ayn zamanda muhalif bir duruu vard. ktidarlarla atmamaya zen gsteren Mevln
bile yaptlarnda alternatif bir yaam neriyordu. Bu anlamda gndelik yaama muhalif
bir tavr sergiliyordu. Ama topraklarmzdaki yzlerce yllk bu gelenek, 12 Eyll 1980 darbesinin ardndan usulca
sona erdi. Kukusuz bunda sadece lke ii faktrler deil, dnyada Sovyet tipi sosyalizmin ykl, insanln daha gzel,
daha adil bir dnya araynn geici de olsa yengiye uramas da etkili olmutu. Kapitalizmin uygarln tek seenei
olduu, piyasa ekonomisinin ise bunun en gelimi biimi olduu tezleri yeryzn kaplam, alternatif yaam biimleri
tmyle reddedilmeye balanmt. Onlara gre kapitalizm ya da piyasa ekonomisi zgrlk demekti, oulculuk
demekti, giriimcilik demekti. Hangi yolla olursa olsun, milyonlarca insann iinden syrlmak, tek basma kurtuluu
yakalamak, en nemli beceri demekti. Yeryznn en byk ordusuna sahip olmak, hakl olmakla ayn saylyordu. G,
artk adaletin nndeydi. Gl olanlann gszlerin efendisi olmaya hakk vard. nk gller zengindi, kltrlyd,
zarafet sahibiydi, gelimiti.
Edebiyata duyulan tepki
Bu anlay, ksa srede sanat zerinde de etkisini gsterdi. Yaplanmasn postmodernizmde, postkolonyalizmde ya
da adna ne denirse densin, bu tuhaf karmaada bulan yeni anlay mimaride, sinemada, tiyatroda, resimde ve
edebiyatta kendini da vurmaya balad. Ve bu eilim, 12 Eyll dneminin ar kltr terryle gl bir travma yaayan
edebiyatmz da avucuna almakta gecikmedi. zgrlk sylemleri, yaratcla ak yntemleriyle herkese sevimli
grnen bu yeni akm, yazarlarmzn gnlnde de taht kurmaya balad. Edebiyat, yalnzca bir zevk sorunsal haline
getirdi. Yaznsal metinler dil zenginliine, kurgu oyunlarna, hikyenin karmak ve ok katmanl oluuna indirgendi.
lkenin, dnyann, insann sorunlaryla ilgilenen edebiyat kmsenmeye, bu tr metinler kaleme alan yazarlar
dlanmaya baland.
Yeni anlay, ayn zamanda, uzun yllar kurallarn solcu estetikilerin koyduu kat toplumsalc edebiyata duyulan
tepkinin aka, hatta biraz da fkeyle da vurulmasyd. Ki, bu tepkide hakllk pay da vard. ok deil, bundan otuz yl
nce, dnyada ve lkede rzgr soldan eserken, toplumsal sorunlardan bahsetmedii iin ne karmayan Ouz Atay
ve Yusuf Atlgan gibi lkemiz edebiyatnn en zgn iki yazan "bireyci" olarak sulanarak dlanmlard. Edebiyat
okynlln, okilevliliini yitirmi, sadece eitmek, aydnlatmak, bilgilendirmek amalanna
sktrlmt, ister erkte olsun, ister muhalefette, devrimci rgtn plan ve programlarn destekleyen metinler reten
bir zanaat dal haline getirilmiti, ite imdi de yeni dnem her ne kadar farkl bir sylemi benimsese bile. eski yntemi
kullanarak, eski dnemden intikam almaya koyulmutu.
stelik bu yeni anlay, sadece yazlan metinleri deitirmekle kalmyor, ayn zamanda biz yazarlarn hem kiisel,
hem de deyim yerindeyse mesleki durularmzda da byk deiiklikler meydana getiriyordu. Bir zamanlar kendini
insandan, yazd metinleri toplumsal sorunlardan ayrmayan yazarn yerini imdi sadece kendini ve yaptnn baarsn
dnen yazar tipi almaya balamt. 12 Eyll ynetimi tarafndan adm adm politikaszlatnlan okur kitlesi de bu
durumu hi yadrgamyor, hatta yedii depoliti-zasyon zokasyla, politik metinlerden uzak durarak, yeni anlaya yeterli
destei sunuyordu. Bylece yazaryla, okuruyla, eletirme-niyle yeni edebiyat anlay, kendi sistemini yaratm oldu.
Ama gelgeldim yeryz hl eski yeryz, insan da eski insan. Yeryznde hl insanlar alkla bouuyor,
savalarda lyorlar, ruhlarn yitiriyorlar, mutsuzluk iinde kvranyorlar. Toprak, deniz ve gkyz hzla kirleniyor.
Yeryz insan eliyle hazrlanan bir kyamete doru srkleniyor. Ve bu ykm kendi elleriyle hazrlayan insan, bundan
zarar gryor, mutsuz oluyor, ite tam da bu noktada, yapt retim gerei, toplumun sosyolojik, psikolojik, tarihsel,
politik, sanatsal, ahlaki, dinsel katmanlarn grebilen, grebildii iin de szcklerle yeni bir dnya yaratabilen biz
yazarlar, nemli sorularla kar karya kalyoruz: "Yaananlara gzlerimi kapayarak, insan anlatabilir miyim?"
"Yarattm karakterlerin ykcln, yaratclm, korkakln, kahramanln, basitliim, yceliini, yan btn hallerim
derinlemesine verebilir miyim?" "Teknoloji anda, bedeni, ruhu yamalanm insann o rlplak ln duymazsam
gnmz bireyini zmleyebilir miyim?" "Hepsinden nemlisi, glnn hakszlna kar durmazsam, gerek
zgrle, gerek masumiyete, gerek gzellie bir an olan metnimin itenliini koruyabilir miyim?"
Sorular artrmak mmkn. Ama bu sorular hi sormamak da mmkn. Bu sorulan hi sormadan, yeryzn adm
adm kaplayan kirlenmeyi, al, sava, mutsuzluu aklmza hi getirmeden, bilgisayarlarmzn bana geerek,

yazlmlarn derinliklerinden yeni hikyeler bulup, iirlerimizi, yklerimizi, romanlarmz, denemelerimizi yazmak da
mmkn. Ama vicdanmz bu mmknn neresinde yer alacak? nk yeteneimiz gibi vicda-
mZden daha derin kklere sahip bir zelliimiz. O yzden asl mesele vicdanmzn bu durumu nereye kadar
kaldrabilecei. nk bencillik ve zveri, birbirine bal iki dal gibi birlikte byyor ruhumuzun ok atall aacnda.
nk insandan asla umut kesilmez; yazarlardan ise hibir zaman.
Radikal Kitap, 5 ocak 2007
Yamurdan Sonra
"Yz, yamura hazrlanan gkyz kadar gergindi. evresini saran kalabal szdkten sonra sa elini yumruk
yaparak havaya kaldrd. Kalabalktaker de sanki bu hareketi bekliyorlarm gibi ayn eyi yaptlar. Skm trafikteki
otomobillerin motor grltleri de olmasa kendi yreinin atndan baka bir ses duyamayacakt ki tam zerinde bir
imek akt, gkyz grltlerle paralanrken, kalabalktakilerin sinirlerinin bozulmaya baladn, biraz daha
beklerse panie kaplabileceklerini fark etti. Kendisine dikilmi yzlerce gzn ayn anda krplmasndan anlad bunu.
Yanana ilk yamur damlas derken haykrd: 'Kardeler! Ekmein ve umudun kardeleri...'
Bir otomobilin zerinden konuuyordu. Yolun kapatldn gren taksi srcleri merak ve korku karm duygularla
sessizce bekliyorlard. Hatta birka atma kar diye otolarn terk ederek, gsterili maazalarn bulunduu pasajlarn
giriine kendilerini atmlard bile. Taksim'deki ekip otosu korsan mitingi haber alm, sirenlerini altrarak Aa Camii'ne
doru yola kmt.
Otomobilin stndeki gen adam, olacaklara aldrmadan konumasn srdryordu. Kalabalk, en kk bir yz
hareketini bile karmadan pr dikkat onu dinliyordu. Ama, gen adam sanki evresini saran kalabala deil de,
sertleen rzgra, giderek alalan mor bulutlara ve ilk damlalarn hissettii yamura sesleniyordu. Rzgr, gen adamn
sesini alp aalara srklyor, szleri cadde boyunca yanklanyordu. 'Yarnlar kmekte olan kapitalizmin deil,
umutlarn umudu yce sosyalizmindir... '
Yl 1979'du, yer Beyolu'ydu."
Yamurdan nce filmini izledikten sonra Beyolu sokaklarnda yrrken, yukarda aktardn an geldi aklma Bu film,
ne-
den yllar ncesini antrmt bana; dairesel olarak dzenlenmi kurgusu mu; filmin izleyiciyi buran kapall m;
insann iindeki ktl arpc bir biimde anlat m? Bilmiyorum, ama sinemadan ktmda yllar ncesini
anmsamtm ite. Aa Ca-mii'nin nnden geerken, belki de, kgenliime ilikin izler bulurum umuduyla, yllar nceki
korsan mitingde zerinden konutuum otomobilin durduu yeri aramaya baladm.
imdi okurlarda buruk bir glmseme uyandran, ama yllar nceki korsan mitingde konumamn en nemli
blmn oluturan sosyalizmin kanlmazlyla ilgili cmleler, adrenalinleri zaten ba dndrc bir dzeye km
olan arkadalarma cesaret vermek iin sylenmi szler deildi. O frtnal gnde sylediklerim insanl bekleyen masal
tadndaki gnlerin kamdmaz-hm vurguluyordu.
Deli bir rmak gibi ba dndrc hzla akan tarih, insanln dev teknesini hi kefedilmemi cennetlere tayacakt.
Ulalacak kyda, snf, rk, cinsiyet ve din aynm yoktu. Bahar sabahlar kadar taze, yaz akamlan kadar gzel olan bu
kyya ulamamz bir zorunluluktu. nk tarih rmann yn bu cennete evriliydi. Milyonlarca yldr insanln ald
yol mesafeyi ksaltmt, ok yaknda dlerin gerek olduu o gzelim kara, sisler ardndan glmseyecekti. Sulann geri
akt nerede grlmt.
Oysa Yamurdan nce filmi, sulann oktandr geriye doru akmaya baladm anlatyordu. Sanki topraktan
ykselirmi gibi dipten gelen mzii, kendi iine kapanan kurgusu, bir tablo gzelliin-deki grntleriyle film,
insanolunun vahetini gzler nne seriyordu. Vahetin nedeni, farkl uluslardan, farkl dinlerden olmakt. Ykc bir
etkene dntrlen kltrel farkllklann, insan olmann getirdii ortak payday oktan unutturduunu sylyordu film.
Bylesi dmanlk tohumlan tayan toplumsal bir mecrada akan tarih rma, farkl kltrlerin eitlik temelinde
yaayabildii yeni bir ktaya nasl ulaabilirdi? Yeni toplum d, yalnzca teki dnyada gerekleebilecek mistik bir
topya myd?
Bu soruya olumlu yant vermek olanakszd. nk yaklak yz elli yl nce insanlara yeni toplum dn mutulayan
adamn ne dinle ne de kutsal kitaplarla bir ii yoktu. Ak aln, gr siyah sakallan ona bir peygamber grnm verse bile
Tann'ya eytandan daha uzakt. Misyonunu ilahi glerin vahiylerinden deil insanln yaratt kltrel birikimden
alyordu. ngilizlerin kl krk yaran iktisad, Franszlann ateli ihtilalcilii ve Almanla-nn derin felsefesini birbirine kanp,
XIX. ve XX. yzyl altst edecek bir dnce sistemi yaratan bu kii, insanln yakndan tand Karl Marx'tan bakas
deildi. Marx, akllara durgunluk verecek bir hzla byyen "retim"in belirledii toplumsal yaam srecinde, insanln
mutlaka iyiye ulaacana inanyordu. lene kadar da bu tarihsel iyimserliinden kukuya dmedi.
Yamurdan nce filmi ise Marx'm tarihsel iyimserliinin tam kartyd. Filme adeta tarihsel ktmserlik egemendi.
Bakiile-rinden olan foto muhabiri filmin ikinci blmnde yle demekteydi: "Geerli olan savatr, bar ise sadece bir
istisnadr." Bu "istisna"y gerekletirmek iin taraf olduunda ise kendi yakm-lan tarafndan ldrlecekti. lm, yakn
akrabas olan katillerini biraz olsun zecek ama farkl kltrlerin birbirine duyduu dmanl nleyemeyecekti.
Makedonyal ynetmen Milcho Manchevski'nin Yamurdan nce'e imgeledii tarih rma Marx'inkinin tersine
cehenneme doru akyordu. Ynn deitirmek isterken yaamlann yitiren insanlara aldrmadan, kanla, fkeyle, kinle
kabararak bildii yolda devinip gidiyordu.
Yllar nce korsan mitingde konuurken btn yreimle, Marx'in tarihsel iyimserlii dncesine inanyordum.
Aklm, yreimi, yumruumu bu gerekleebilir topyann emrine vermitim. lmden, sakat kalmaktan, tutuklanmaktan

korkuyordum elbette ama bir gn mutlaka kazanacak olmay bilmenin verdii coku, ok hzl yaanan gnlerin
devingenliiyle birleince rkntm, ikircimim silinip gidiyordu. nk sosyalizm tarih rmann akaca bir zorunluluk
denizi, panltl bir yazgyd.
Yamurda/n nce filmi oktandr kafam kurcalayan bu "yazg" sorunsaln yeniden dnmemi salad. Film
insann yapsna ilikin gerein bir yann, "insann iindeki ktl" arpc bir biimde ve olduka baanl bir sinema
diliyle gzler nne seriyor; bu nitelikleriyle de "iyi bir film" tanmlamasn hak ediyordu. Ama beni en ok etkileyen filmin
kendi iine kapanan kurgusu oldu. Bu kurguyu izmeye kalksanz ortaya bir daireden baka bir ey kmazd. Ama
ynetmenin istedii de galiba buydu. Onun derdini en iyi daire eklinde bir kurgu anlatabilirdi. Filmin ilk blmde
evresinde daire biiminde ate yaklarak ters evrilen kaplumbaa aslnda filmin ksa bir zetiydi, insan snr-lannda
ateler yanan, bir dairenin iinde tutsakt. Filmin tartt konu insann bu emberden kurtulup kurtulamayacayd.
Yllar nce Beyolu'ndaki korsan eylemde, "Yannlar kmekte olan kapitalizmin deil, umutlann umudu yce
sosyalizmindir... " diye hayknrken dncemin doruluu konusunda en kk bir kuku duymuyordum. nsanlk
tutsaklktan mutlaka kurtulacakt. Toplumsal yasalar bizden yanayd. Tarih bizden yanayd. Umut elimizi uzattmzda
tutabileceimiz kadar yaknd. nemli olan bir an nce amacmza ulamak, zorunlu olan gerekletirmekti. Bu arada
ok nemli sreler gz arm edilmi; toplumun etik anlaym deitirecek, katlmc, demokratik bir kltrn yaratlmas
iin pllarca srecek almalar, skc bekleme dnemleri, yeni insan gelitirecek bir kltrel iklim yaratma uralar,
zorunluluu bir an nce gerekletirme isteinin yannda unutulmu, ne nemi vard? Bir kez topyamza ulanca nasl
olsa bunlar gerekletirmek iin bol bol vaktimiz olacakt. Ama olmad, tarihsel iyimserlik, tarihsel bozgunun yaptalarm
oluturdu. Zaten ulalacak bir ama iin aba gstermeye ne gerek vard? oulcu demokratik kltrn, yeni tipte bir
etiin oluturulmas karizmatik bir lider, iyi ileyen bir parti aygtna feda edildi.
Yazgclk eylemi snrlad, bylece yeni toplum yozlamaya balad. Olumlu yazg olumsuza dnt. Yenilgi gerek
oldu.
Bozgunumuz yle grkemliydi ki kartlarmz bile sarho etti; onlar da bizim gibi kesin konumaya baladlar:
"Kapitalizm sonsuza kadar srecek bir toplumsal formattr, insanln hi deimeyecek olan yazgsdr" demeye
baladlar.
Yamurdan nce bir anlamda bu yazgnn sonularn anlatyordu. Bir zamanlar dinler, kltrler mozaii olan
Makedonya'da ortaya kan toplu cinayet histerisini gzler nne seriyordu. zleyici, bunalt ykl bir yazg emberinin
iinde yuvarlanrken buluyordu kendini. Ama karamsarln koyulat yerde umudun izleri de belirmeye balyordu.
Filmin bamda ve sonunda yal din adam, gen rahibe ayn eyleri sylyordu: "Zaman asla lmez. Dnm dairesel
deildir." Filmin bir emberi andran yapsndan k iin bir ifre olan bu szler ayn zamanda tarihi yazg olarak gren
anlaylara yneltilmi bir eletiriydi de. Yal din adam tarihin beyaz kpkl sulardan deil, insan etkinliinden
olutuunun altn izmekte, tarihin deitirilebileceini anlatmaktayd. zleyici, filmin ilk iki blmnde bu szlerle
karlatn fark ederken, balad kareye geri dnen ynetmen in-siyatifi izleyiciye brakarak, "bundan somasna siz
karar verin" diyordu. "Sava da tpk kapitalizm ya da sosyalizm gibi, bir yazg deildir, isteyen emberin dna kabilir."
Yine HT, ekim 1995
Lenin'in Bak
Yaznn balna bakp, Lenin zerine bir yaz okuyacanz dnmeyin sakn. Lenin'in yazya giri nedeni filmin
bir sahnesinde heykelinin tamyor olmas. Evet, yazmzn konusu bir sinema filmi. Vizyonda olan bir film deil, ama
beni ok etkilemi olan bir film. Yunanl ynetmen Theo Angelopoulos'un Ulis'in Bak adl filmi. Getiimiz ay Theo
Angelopoulos stanbul'a geldi, sinemayla ilgili bir seminere katld. Bu nedenle ynetmenin Ulis'in Bak adl filmine
dnmek istedim.
Ulis'in Bak'm yllar nce izlemitim. Ama, son yzyldan ar-takalm bir adam canlandran yal aktrn
gzlerinde zaman yakalamaya altm ok iyi hatrlyorum. Adamn gvdesi iten ie yenmi, rm yal bir aac
andryordu. Ayakta durmakta glk ekiyordu; dmemek iin kollarn iki yana amt. Gzleri kan ana gibiydi;
alp kapandka sanki gz aklan krmz bir svyla ykanyordu. Aradm, bu kzllaan gzlerde bulmutum. Zaman,
mavi bir yelkenli gibi yzyordu adamn gzlerinde.
Gerekten de Ulis'in Bak mavi bir yelkenli grntsyle alr. Kyda yal bir fotoraf, makinesini kurmu,
geminin resmini ekmeye hazrlanmaktadr. Bklm beline, titreyen ellerine ve pek de iyi seemeyen gzlerine inat,
adam uran kararllkla srdrr, inad onu lme srklese bile fotoraf ekmekten vazgemez.
Yal fotoraf u zaman denen eyi, fotoraf karelerinde olsun durdurabilmeyi mi amalamtr? Yoksa zamann
insanoluna dayatt yazgya boyun emediini gstermek mi istemektedir, bilinmez. Hayr, yal fotoraf, zamandan
nefret etmemektedir. Oysa zaman, genliini, gzelliini, gcn acmaszca ekip almtr elinden. En tatl anlarn
zerinden silindir gibi gemi, bedeninde, hepsinden nemlisi yreinde derin yaralar brakmtr. Ama yal fotorafy
zerre kadar ilgilendirmez bunlar. O bir avcdr. Kentlerin sokaklannda, eyalarn grnmnde, insanlarn baklarnda
zaman kstrp bir filme hapsedecektir. Yapar da; nce fotoraf makinesiyle, ardndan film kamerasyla yaanmlklar
kaydetmeye koyulur. Ne politik bir gereke, ne sanatsal bir kayg, yalnzca anlar... Duruun, akn, dokunuun,
glmseyiin, rmenin, dirilmenin, glmseyiin ve bakn yitip gitmesine izin vermemek, amac sadece budur.
Sonraki kuaklarn, onun ektii filmlerle ilgilenmesi yal adam ne kadar entrese eder, bunu da bilmiyoruz. Kuku
yok ki, yal adam bu konuyu dnmtr. ektii karelerin yarma kalacam bilir, bu filmleri gren insanlarn neler
hissedebileceklerini belki merak bile etmitir. Ama bir adamn, onun ektii, kurgusu bile doru drst yaplmam filmini

bulmak iin Balkan Yarmada-s'nda uzunca bir yolculua kacam, bu uurda cann bile tehlikeye atmaktan
ekinmeyeceini, sanrz hi dnmemitir.
Yal adamn filmini arayan kii de meslektendir; film ynetmenidir. O da yal adam gibi Yunanldr ama Amerika'da
yaamaktadr. Yal adamn yaad dnemin aksine, yaam sevinci, konfor ve tketimle snrl bir yzylda mr
srmektedir. Ynetmenin yitik filmi aramasndaki giz, ne yal adamn Yunanl olmas, ne sinematek derneinin
arivleme etkinliklerine katkda bulunma istei, ne de eski bir meslektan almalarn gn na karma gayretidir.
Onu bu servene srkleyen neden, giderek tatszlaan kiisel yaamdr.
Ynetmenimiz gnmzn gzde metropollerinden birinde yaamaktadr. Tannm biridir, ileri yolundadr,
salkldr, sevgilisi vardr; yani bir lmlnn isteyebilecei gzel bir yaama sahiptir. Ama yine de mutsuzdur;
gkdelenleriyle nl o byk kentte bir anlamszln iine dmtr. Yaamn deerli olduunu anmsatacak krntlar
bulmak, yitirdii anlam gemite bulmak umuduyla, eski gnleri didik didik etmektedir.
Ynelmenin eski filmi bulmak iin ilk geldii yer, anavatan Yunanistan'dr. Yllar nce yaad eski kasabasna
inmitir nce. Ama kasabasnda onu karlayan yal adamn filmi deil, olaylara yol aan kendi filmidir. Artk para blk
anmsad eski yaam yeniden karsna dikilir. Anlar her yann kuatr. Evi, aalat-, sokaklar, her ey yerli yerinde
durmaktadr; deien sadece insanlardr. yiye doru mu, hayr. Ktye doru mu, hayr. Bu kasabada da, dnyada
olduu gibi iyilik ile ktlk bir aradadr. Yaanan kaostur. Nereye ynelecei belli olmayan bir kaos.
Ynetmen bu kaosun iinde yal fotorafnn filmi kadar, yitirdii anlar, yitirdii duygulan da aramaktadr; gen bir
adamn dinmek bilmeyen cokusunu, devlere meydan okuyan cesaretini, dnyay deitirebilecek inancn, bir ama iin
kendini adamay... Bunlarn yitik bir filmle ne ilgisi var demeyin. Yal fotoraf zaman; anlarmzdan oluan o
saydaml grntlemeye almt. Grntsz bir glgenin fotoraf ekilebilir mi? Elbette ekilemez. Yal fotoraf
da bu basit gerei bilmekteydi. Bu yzden yaananlar kaydetmekteydi; nk zamann varl ancak kaydedilen ya da
hatrlanan anlarla hissedilebilir.
Yitik filmi arayan ynetmen yalnzca kendi anlarm deil, ayn zamanda Balkan Yanmadas'n yurt tutmu ayr
dilleri, ayr dinleri, ayr kltrleri olan halklarn yaamlarn altst eden olaylar da yeniden yaar. Anlarna ulamaya
alrken kendini o olaylarn iinde bulur. Yal fotoraf da benzer bir durumla kar karya kalmtr. Yzyln
balarnda gen bir adamken henz icat edilmi olan film makinesini elde etmenin yollarn ararken casus olduu
gerekesiyle tutuklanm, kuruna dizilmekten son anda kurtulmutur. Yitik filmin peindeki ynetmen de Bulgaristan'a
girerken benzer bir dunmia karlar. Yal fotorafmm duygularn o da yaar. Kiilerin yer deitirmesi durumu film
boyunca srecektir. Ynetmen kimi zaman kendi anlanyla bouacak, kimi zaman da yal fotorafmm yaadklarnn
pei sra srklenecektir.
iki insann anlan da btn XX. yzylda yaanlanlan ant-nr. Bu anm, iyi dzenlenmi bir arivin souk
nesnelliini deil, insan yreinden yakalayan iyi bir iirin ok katmanl, ok ynl duyarllnn tadm sunacaktr
izleyiciye. Savaa giden askerlerin yzlerindeki gumr dolu glmsemeler, yklm kentler, yanm tarlalar boyunca
serilmi insan lleri, ban ve toprak belgilerini bayrak yapp, kent sokaklanm ele geiren ynlar, yeni bir yzyla
merhaba diyen bir dnya, bizi iine alp zamann cokulu devinimine katacaktr.
Onca yoksullua, acya ve lme karn umut dolu bir insanlk vardr o gnlerde. Belki de yal fotorafya, anlan
lmszletirme isteini veren de bu umuttur. Acy ve umarszl kim sonsuza dek yaatmak ister?
Ama filmi arayan ynetmen, umudunu yitirmi olan insanl temsil eder. XX. yzyln dev kurumlan arasnda giderek
yabanclaan, yabanclatka sevgilisiyle bile konuacak bir ift laf bulamayan insan. Lenin'in paralanm heykeliyle
bir rmorkrde
64
yaplan yolculuk, nehrin kenarnda onlar izleyen insanlarn sanki son peygamberini uurlarcasna kardklar
istavrozlar, umut dneminin oktan kapanm olduunu anlatr. Topran, suyun, fabrikalarn kardee paylald o
byk topya sona ermitir. Ama rmorkr yoluna devam eder, aray dattna srecektir. Hem de gm
peygamberlerin ar llerini, iyice ypranm gvdelerde tama pahasna.
nsan byk servenlere yreklendiren aray duygusu, o tuhaf merak, ynetmenimizi de yitik filmin peinde
Bosna'ya kadar
srkleyecektir.
Bosna lmn lkesi. Bosna, insanln XX. yzyl iin hazrlad muhteem final. Vahet duygumuzun grkemini
kantlayan, olaanst gsteri; tpk Birinci ve kinci Dnya Savalar'nda akln snrlarn zorlayan toplu kymlarmz gibi.
Tpk bugn Lbnan' bombalayan srailli katillerin yaratt vahet gibi.
Ulis XX. yzyln sonundan bana doru bakar. Ama bu zirveden aaya deil, uurumun dibinden zirveye doru
bir baktr. Bir yanda byk bir kltrel zenginlik, olaanst bir yaratc g, uzayn kaplarn aan teknolojik birikim,
te yanda insana kar uygulanan en acmasz vahet. te XX. ve XXI. yzyln ortaya kard uygarlk gerei.
Bu kan denizinin iinde, bu kalabalklarn uursuz sszlnda mutlu olmak iin, ynetmenin anlaml bir amaca, yllar
nce vi-zre taklm aydnlk bir bak bulmaya gereksinimi vardr.
Belki de o bak, sihirli bir el gibi her eyi deitirecek, ykld sanlan kardelik topyas yeniden canlanacak,
hapishanelerin kaplar alacak, ikence sona erecek, kimse srgne gitmeyecek, kimse alktan lmeyecek, kimse
yaama yabanclamaya-cak, kimse umarsz kalmayacak, kimse kimseyi ldrmeyecek, savalar bir anda son bulacak!
Neden olmasn? Sis bastnda Bosna sokaklarnda farkl inantaki insanlar nas bir araya gelip mziin ve rin
eliinde yaamlarn tazeleyebiliyorlarsa, insanlk neden yeni topyalar yaratmasn? Olabilir mi?

Olumlu dnce yine silah sesleri ve vurulan insanlarn lk-laryla blnr. ocuklar, kadnlar ve yallar etnik
kkenleri, inanlar farkl diye uygarlk harikas mthi sahlarla parampara edilir. Siste beliren umut, gerein nda
tuzla buz olur.
Yitik bakn tarihi deitirmeyeceini anlamtr ynetmen. Ama yine de yitik filmden vazgemez. Bulduu film, tarihi
dzeltmeyecektir ama onun yaamm deitirmeye balamtr bile. Bu da hi kmsenecek bir i deildir. Belki de yeni
topya tek tek insanlarn deiimiyle balayacaktr. Kim bilir?
Ulis'in Bak sona ererken; ynetmenimiz ocuklarn, yallarn ve kadnlarn cesetleri arasnda bulduu filmi, her
naslsa salam kalm bir sinemann, krk dkk koltuklarndan birine kp izlerken, ok uzaklardaki sevgilisine
seslenir:
"Artk sana gnl rahatlyla dnebilirim." der. "Uzun pmelerimizin arasnda sana yaadklarm, insanln
byk servenini anlatabilirim. Artk sana syleyebileceim eyler var."
Yine HT, aralk 1995
Insan-i Kmil Olmak: te Btn Mesele Bu
Baz insanlarn yaamlar sylencelerle, mitoslarla rldr. Sylenceler o kadar etkilidir ki, bu insanlarn bir tarihi
kiilikleri bir de sylencelerden kaynaklanan mistik, efsanevi kiilikleri olur. sa Peygamber byledir. Bir tarihsel Isa
vardr, bir de mistik Isa. Tarihsel Isa, bir marangozun oludur, hepimiz gibi etten kemikten olumutur. Mistik Isa ise
gizemlerle dolu bir yaama sahiptir, iin tuhaf her zaman bu mistik kiilikler daha ok ilgi eker. Bu da doaldr;
efsaneler, sylenceler, mitoslar insanlar her zaman gereklerden ok daha fazla etkiler. Bu kiiliklerden biri de bu yl
800. doum yldnmn kutladmz byk ozan ve dnr Mevln Celaleddin'dir.
Isa Peygamber'den daha yalan bir dnemde yaam olmasna, hatta kendini ve dncelerini aklayan metinler,
iirler yazm olmasna ramen Mevln da, ad ve yaam evresinde bir efsane ve gizem yaratlmasna engel
olamamtr. Engel olamamtr diyorum, nk Mevln, Fihi Ma'Fih adl yaptnda bu tr mucizelere deer vermediini
u szlerle aklar:
Birisi, buradan bir gnde Kabe'ye gitse, bu o kadar alacak bir ey olmad gibi keramet de deildir. nk
samyeli de bir gnde Kabe'ye gidebilir. Asl keramet senin ikilikten kurtulman, ktlkten iyilie dnmendir.
Batllarn Rumi dedikleri, yaptlaryla Hegel ve Goethe'yi de etkileyen Mevln'nn, 30 eyll 1207'de Belh'te
doduu sylenir. Mevln'nn babas dnemin en nemli dini bilginlerinden biri olan Muhammed Bahaeddin Veled'dir.
Bahaeddin Veled o kadar nemli bir dini kiiliktir ki, ona "Sultan-l-Ulema" yani bilginler
sultan denmitir. Ama dnem karklklar dnemi, kskanlklar dnemidir. Ve bilginlerin sultan, Bahaeddin Veled,
lkenin sultanyla anlamazla dnce Belh'ten ayrlmak zorunda kalr. Uzun bir yolculuun ardndan yerlemeye
karar verdii Konya'ya geldikten iki yl sonra da yaama gzlerini kapar.
ems ile Mevln'nm "Ak"
Celaleddin'in ilk retmeni olan babas Bahaeddin Veled, oluna yalnzca dini bilgileri deil, ayn zamanda dnemin
bilimsel bilgilerini; matematik, astronomi de retmitir. Babasnn lmnden sonra Mevln, Seyyid Burhaneddin
Muhakkak adl bir eyhin ynlendiriciliinde eitimine dokuz y daha devam etmitir. Bu sre ierisinde Halep'te
Halaviye Medresesi'nde kalm, am'da Makdisiyye Medresesi'nde renim grm, nemli bilginlerle, suflerle
tanm, onlardan etkilenmi, onlar etkilemitir. Arap, Fars edebiyatn byk bir ilgiyle takip etmi, Yunanca
renmitir. Yunan iirini, Antik Yunan felsefecilerini kendi dilinden okumutur. Ama onun dncelerindeki byk
srama ve yaamndaki devrim Tebrizli emseddin Muhammed'le tantktan sonra meydana gelmitir.
Tebrizli ems'in yaam, Mevln'nnkine gre daha pusludur, kesin bilgiler yoktur. ok gezen, gittii yerlerde
medrese, tekke gibi dini meknlarda deil kervansaraylarda, hanlarda kalan bir gezgindir ems. Gittii yerlerde uzun
sre kalmayndan dolay ona "ems-i Perende" (Uan ems) ad verilmitir. ems, bildik inan gereklerine uymayan,
ahdk ibadetleri uygulamayan, su-filer gibi giyinmeyen aykr bir dervitir. Onun Melameti ya da Kalenderi merebine
sahip olduu sylenmektedir. Bu tahmin doruya olduka yakndr. nk Kalenderiler eriatn s, sekter, yaamd
emirlerine uymazlard. Tek bir dorunun olduuna da inanmazlard. Bilgi onlar iin ellerini kollarn balayan kaln bir
halat deil, farkl bahelerin kapsn aan bir anahtard. Tebrizli ems bu adamlardan biridir. Kiiinde de isyanc,
eletirel, ele avuca smaz bir yan vardr. En nemli islam felsefecilerinden biri olan Muhyiddin Ibn-i Arabi'nin grlerini
bile tartmakta, kendi dorularn sylemekten ekinmemektedir.
ems'in Mevln'dan yaa biraz daha byk olduu sylenir. Konya'daki ilk karlamalarndan nce, bu
karlamay hazrlayan yle bir olaydan sz edilir: Mevln henz am'da eitim grrken, ems siyah elbiseler iinde
ona grnm, "Ey manalar
leminin sarraf beni bul" demi ve kaybolmutur. 23 ekim 1244'te Konya'daM k karlamalarnda ise ems,
Mevln'ya dorudan u soruyu yneltmitir:
"Hazreti Muhammed mi byktr, yoksa Beyazd Bestami mi?" Mevln aknlkla baknm. "Bu nasl soru,
kukusuz Hazreti Muhammed byktr" demitir. Bunun zerine ems, "Ama Hazreti Muhammed, 'Ey Allahm biz seni
tam olarak bilemedik' derken, Beyazd Bestami, 'Ben sultanlarn sultanym, her trl bilgiye ulatm,' diyor." Mevln
bunun zerine yle demitir: "Beyazd Bestami'nin susuzluu bir yudumla dinecek kadar kktr. Hazreti
Muhammed'e gelince, onun susuzluu derindir, genitir, sonsuzdur."
ems'in sorusunu ereveleyen dinsel olaylar karlrsa, u anlam ortaya kan Gereklik bilinebilir mi? Mevln'nm
yant ise yledir: Bilinebilir ama mutlak olarak deil, greceli olarak. nk gereklik derindir, sonsuzdur, deikendir.

Bu karlamann ardndan iki adamdan biri ldrlnceye kadar srecek olan byk dostluu, sevgisi, arkadal
balam olur.
Diyalektik felsefe
ems'le tanmadan nce Mevln, medresede ders okutan, camide vaaz veren, e plp, duas alnan bir din
bilginidir. ems'le tanmasnn ardndan medreseyi, vaaz, duay brakm, sema dnmeye ve mzie balamtr.
Eskiden beri urat iir sanatna kendini vermi, stelik yazd iirlerde dinin yerini artk ak almtr. "... dinim aktr
benim, senin yzn grdm greli." Bu durum Konya'daki tutucularn tepkisini ekmekte gecikmemi, kentin dar
sokaklarnda adi dedikodular, fkeli fsltlar dolamaya balamtr. Tebrizli ems, onlarn bilge eyhini ellerinden
almtr. Olaylarn bymesinden korkan ems, areyi Konya'dan kamakta bulacaktr. Ancak Mevln onun peini
brakmayacak, byk olu Bahaeddin'i am'a yollayarak ems'i yeniden Konya'ya getirtecektir, iki dostun ikinci
bulumas, trajik bir olayla sonulanacak, kentin yobazlar, Mevln'nm kk olu Alaeddin'i de bu komploya
kartrarak, ems'i ldrtecektir. Onlar ems'i ortadan kaldnrlarsa Mevln'nm duayla, namazla, vaazla ilgilenen o eski
Mevln olacana inanmaktadrlar. Oysa Mevln'nm dnmnde ems, sadece barda taran bir damla olmutur
ya da patlamak zere olan bir bombay tetikle-yen ate. Celaleddin Rumi'yi Mevln yapacak olan koullar
ems'ten ok nce olumutur. Bu koullarn ilki Celaleddin'in ald eitimdir, ikincisi yaad evre. XIII. yzylda
Anadolu ok kltrl bir yapya sahiptir. Hristiyanlar, Mslmanlar, Yahudiler, amanlar birlikte yaamaktadr. Kimse,
kimsenin kltrne, dinine karmaz. Bu kltrel iklim iinde, Celaleddin'in babasndan sonraki ilk hocas olan Melameti
eyhi Seyyid Burha-neddin Muhakkak'tan ald eitimin zel bir yeri vardr. Kkleri Eski Msr'a kadar uzanan, Batllarn
Ezoterik dedii, islam dnyasnda Batni bilgi olarak geen, dnyay aklla deil, sezgilerle anlama yntemini
benimseyen Seyyid Burhaneddin Muhakkak, Mevln'y da ayn yntemle eitmitir.
Yllar sonra karlaaca ems ise bu etkiyi derinletirmi, Mevln'da gerek bir dnsel devrimin olumasna yol
amtr. Bylece Mevln inancn alldk kalplarn darmadan ederek, dinin yerine ak koymutur. Bu ak yalnzca
cinsel eksenli ak olarak almak konuya olduka s bakmak olur. Mevln iin ak, varla duyulan aktr. Bir iee, bir
ota, bir hayvana, denize, gnee, erkek ya da kadm fark etmez insana duyulan aktr. Mevln'da ak bir dnya
grdr, hogrnn merkezde olduu bir anlaytr. O kendini asla bir dinin emirleriyle balamaz. Mevln'nn inanc,
dnya gr btn dinlerin, btn bilgilerin zerindedir. Aadaki dizeler onun inan konusundaki grlerini olduka
ak bir ekilde dile getirmektedir:
Mslmanln, kfirliin dnda bir ova Usuz bucaksz ovada sevdamz uzar gider Anlayan vard m usulca ban
kor Ne Mslmanla yer var, ne kfirlie yer
Her ne kadar ems felsefeden nefret etse de, Mevln yaam alglamaktan, insanlar ve doay sevmeye kadar
uzanan bir felsefi sistem oluturmutur. Bu felsefenin yntemi diyalektiktir. Birlik iindeki oklua dikkat ekiyordu byk
ozan, ayn zamanda okluun iindeki birlie. Mevln srlara inanrd, ama srlardan nce insana inanrd. nk
varln srr insandayd. Eer insan kendi srrn anlayabilirse, yaamn aynasnda kendi ruhunu grebilirse, varln da
srrna erecekti. Tasavvuf deyimiyle syleyecek olursak varln birliine ulaacak, varln bilinci, yani Insan- Kmil
olacakt, ite sr buydu, zirve buydu: "In-san- Kmil" olmak.
Mevln yaam boyunca Insan- Kmil olmak iin urat ve
, rkesi Insan- Kmil olmaya ard. Divan- Kebir m de, mek-"Innda Te vaazlarnda, 6 ciltlik Misinde ve
A
gruleruu
P bantla aklad FM MaTih'de Mevln son derece yaln SSSSS. bu retisini aklamaya ve yaymaya alt, rl
"Snde
A
er ne kadar nsan- Kmil oldu bilemeyiz ama ara-frXXgecmis olmasna ramen Mevln'nn yasama ve
Sr
A
r gkleri hl okunduuna gre, onun bu amaca
Nice nice bin yllara byk usta...
AA

A
13 nisan 2007
Bf
nsan Ruhunun Kifleri
Edgar Allan Poe
Lanetlenmi yaratclar vardr. Onlar, insan iyidir, gzeldir, mkemmeldir gibi safsatalar yerine benliklerindeki
ktl, ykcl, nefreti anlatrlar. Oysa toplum bunlar okumak, bilmek istemez, nsanlarm istedii akla, sevgiyle,
gzellikle rl, ackl da olsa sonunda umutlu biten yklerdir. Gerekten kamak, onunla yzlemekten daha kolaydr.
Bu yzden lanetli yazarlarn kabul edilmesi zordur. Zordur ama dehann da btn unutturma, yok etme abalarna kar
inanlmaz bir direnme gc vardr; sradanln, vasat yaratcln bilindik szlerden oluan kaim rtsn yepyeni bir
bak as, allmadk bir slupla er ge yrtarak gn na kar.
Edgar Allan Poe da o lanetli yazarlardan biridir. Hastalk, yoksulluk ve ayyalkla geen ksa yaamna sarsc iirler,
yazn dnyasnda r aan ykler, kuramsal yazlar sdran bu Amerikal yazar doumunun zerinden yz doksan,
lmnn zerinden yz elli yl gemi olmasna karn hl gncel, hl ilgin, hl ok okunmakta.
Edgar Allan Poe bundan tam yz elli yl nce bugn, yani 7 ekimde ok merak ettii "ller kysna" ayak bast. O
kl rengi kyda, kendi imgesindeki "lm" atmosferinden daha ilgin, daha tuhaf, daha korkun bir dnya bulabildi mi
bilmiyoruz. Bildiimiz, "lm" olgusunun Poe'nun yaamn kez bld, mrnn mecrasn kkten deitirdiidir. Bu
yzden "lm" imgesi kafasnda, puslu bir deniz feneri gibi yaam boyunca yanp durmutur.
ller iinde bir yaratc
lm ilk kez, yazarmz daha kk bir ocukken karsna kar. Henz yandayken tiyatro oyuncusu olan annesini,
ardn-76

dan da babasn kaybeder. Bu byk ykmn yol at tahribat, gen tccar John Allan ve einin onu evlat
edinmesiyle bir lde azalm olsa da, kiiliinin geliimini etkilemesi kanlmazdr. Poe'nun keskin duyarhl, kr
gururu incelendiinde bu erken lm olaynn kalc izlerine rastlanabilir.
Allan ailesinin onu evlat edinmesi, ans perisinin Poe'nun yaamnda nadiren glmsedii anlardan biridir. Bu
varlkl ailenin yardmyla, yeni dnyann dna kar, salam bir temel eitim alma olanana kavuur. Daha ocukken
ngiltere, skoya ve rlanda'y gezer, Londra yaknlarndaki Stoke-Newington'da bir zel okulda eitim grr. Eitimi
bununla snrl kalmaz; Amerika'ya dnnce saygn retmenlerden ders almay srdrr. 1826 ylnda Virginia
niversitesi'ne balar. Zeks ve yetenekleriyle ksa srede kendini gsterir. Ama iki, kumar gibi kt alkanlklar, dik
bal kiiliiyle de dikkat eker. Okulda, aile iinde uyanlar, cezalar verilir, tartmalar yaanr. Bir yl kadar eitim
grdkten sonra vey babas John Allan tarafndan okuldan alnr. Amerikan ordusuna yazlr. ki yl sonra ordudan
ayrlr ama ailesinin istei zerine West Point Amerikan Askeri Akademisi'ne girer.
Akademiye giriine kadar olan yllarda Poe, gerek ngiltere'de gerekse Amerika'ya dndkten sonra klasik edebiyat,
Latince, Franszca, Yunanca, fizik ve matematik dersleri almtr. Allan ailesinin ona salad bu olanak dehasn
gsterebilecei yaratc yeteneinin daha kolay ortaya kmasn salar. 1827 ylnda Tamerlane ve teki iirleri
yaynlanr. Ama iki yl sonra, ans perisinin dudaklarnda Poe iin parldayan o scak glmseme, bir acya dnecektir.
Onu gerek bir evlat gibi seven Frances Allan 1829'da yaama gzlerini yumar. Ve John Allan fazla zaman
yitirmeden gen bir kadmla evlenir. Yeni karsndan ocuklar olan John Allan, toplum d davranlaryla West Point
Askeri Akademisi'nden de atlan vey olundan uzaklamaya balar. Aile iinde yaanan sert bir tartmadan sonra Poe,
aileden kesin olarak ayrlr. On yedi yl sonra yine karsna kan lm, yaamn yeniden altst etmitir.
Tpk on yedi yl nce anne babasn yitirdiindeki gibi yalnzdr. stelik bu defa onu evlat edinmek isteyen Allan'lar
da yoktur. eitli ilere girer kar, vey babasna mektuplar yazar. fkelenir, kzar, yalvarr ama hibir sonu alamaz.
Allan 1834 ylnda Poe'ya tek kuru brakmadan lr.
Sokakta bir air
Gen air, ayakta durabilmek iin yeteneinden baka bir dayana kalmadn bir kez daha anlamtr. Ama
kefedilmemi bir yetenek, yerine ulamam bir iedeki mesaj kadar etkisizdir. iedeki mesaj yerine ulancaya kadar
rpnp durur. 1833 ylnda "The Baltimore Saturday Visitor"n am olduu yarmay "iedeki Mesaj" adl yksyle
kazannca, yazn dnyasnda yeni kaplar ar ar da olsa almaya balar. Alan kap onu dertlerinden tmyle
kurtarmaz ama her ay banda cret alabildii bir i sahibi yapar. Bylece Poe yarmay kazandktan iki yl kadar sonra
Southern Literary Messenger 'da editr yardmcl yapmaya balar. Dergi ksa srede onun ynetiminde geliir,
glenir. Sanki iler yoluna giriyor gibidir. Bir yl sonra, zaten bir sredir yanlarnda yaad Maria Clemm'in on
yandaki kz Virginia Clemm ile evlenir. ki yl boyunca Southern Literary Messen-ger'da. alr ve birok yks ilk kez
bu dergide yaynlanr. Ancak iki yl sonra bildik nedenlerle yneticilerle anlaamayarak hem dergiden, hem de
Richmond'dan ayrlarak New York'a gider.
Poe bundan sonraki yaamnda kent kent dolar, eitli dergilerde editrlk ve yneticilik yapar, konferanslar verir.
Ama bildii gibi yaamaktan amaz. Yoksulluunun iinde bir prens gibi marur ve ba dik yazmay srdrr. Asilii,
ayyal, dzensiz yaam nedeniyle birok kiinin dmanln kazanr. Yoksulluu, d dnyaya duyduu fkeyle
birlikte artmay srdrdr. fkesi belki evresindeki insanlar uzaklatrr ama ona, her yazar iin gerekli olan yalnzl,
tutkulu yazma hrsn salar. Ard ardna ykler, iirler yaynlar, eletiri yazlan kaleme alr. Yaptlan onun giderek daha
ok tannmasna yol aar. Ama n onun geinmek iin yeterli paray bulmasn salamaz. O gnlerin gazetelerinde
Poe'nun ve emin yoksulluk ve hastalk iinde srndklerine ilikin haberler yer almaktadr. Bu haberlerin doruluu,
1847 ylnda gen kars Virginia'nn lmyle kesinlik kazanr.
ok sevdii gen kansn elinden alan lm, on sekiz yl aradan sonra bir kez daha Poe'nun karsna km,
yoksulluklarla, hastalklarla, alkolizmle de olsa srdrd yaamn yeniden altst etmitir. Kansnn lmnden hemen
sonra ilk delirium tremens krizlerini geirmeye balar. Zorlu gnlerle geen iki yln sonunda, 1849 ylnn 7 ekim gn
Poe sevdii btn insanlar ekip alan, bir anlamda onu bahtsz, yoksul, mutsuz, alkolik, ruh hastas ve ayn zamanda
benzersiz bir yaratc yapan lme yenik der.
78
lm ve gen kadnlar
Onun yaamn incelediimizde lme olan takntsn daha kolay anlarz. Baarl yklerinden "Usher Kona'mn
kmde lmn yok ettii bir aileyi anlatrken, kendi aesinin imgesini izmektedir. Roderick Usher'la zdeleerek,
bu kahramann d grnn szcklerle kendi portresini izer gibi anlatmaktan ekinmez.
Bir lnnki gibi solgun bir cilt; iri, saydam ve hibir eyle karlatrlmayacak derecede ltl gzler; olduka ince
ve solgun, fakat ok ho bir kvrma sahip dudaklar; gze arpmak isteyen ve ruhsal bir gcn eksikliini duyumsatan
gzel yapl bir ene; pamuklu bir dokumadan daha yumuak ve ince salar; akaklarn stnde an bir genilemeye
neden olan timi bu yz hatlarnn hepsi, kolayca unutulmayacak bir ehre oluturuyordu.1
Kimi eletirmenler Poe'nun lme olan bu takntsn, yaad dnemde tp biliminin eksiklikleri sonucu henz canl
olan hastalan diri gmme olaylarnn yaandna balasalar da, onun derin mutsuzluunun altndaki nedenin,
ocukluunda, genliinde ve olgunluk alarnda karlat lm olaylar olduu aktr. lm onun yazgsna
mdahale etmi, ona gvensiz, umutsuz, yoksul ve kimsesiz bir yaam sunmutur. Ama bu, madalyonun bir yz, deyim
yerindeyse Poe'nun kiisel tarihinin nesnel yndr. Madalyonun teki yznde ise, uyumsuz, lgn dehasyla,
olumsuzu olumluya eviren byk bir yazarn douu vardr. Btn o hastalk hastas haliyle, alkol batanda yzerken,

delik krizleri geirirken Poe kendine dardan bakabilmi, grdklerini de duru bir nesnellik ve byk bir yaratclkla
kda dkerek, delilie ve lme meydan okumutur. lm duygusuyla birliktelii yle youndur ki, karsnn
lmnden iki yl nce yazd "Kuzgun" adl nrinde, onun lmnden sonra hissedebilecei duygulan, aresizlii,
kederi, ironik bir dille anlatabilmi, kendi korkusuyla, aresizliiyle, acsyla inceden inceye alay etmekten de geri
kalmamtr.
Poe'nun lm yenmek iin kafa yormadm dnmek saflk olur. Gerek nl iiri "Kuzgun"da, gecenin iinden
gelen uursuz haberciyi sorgularken, gerekse "Valdemar Olayndaki Gerekler" adl yksnde bir ly hipnotize
ederek teki dnyadan haber
1. "Usher Konann k", ev. Gken Ezber, Adam yk, Poe zel Says.
almaya alrken asl amac lm alt etmenin bir yolunu bulmaktr. Ama bunun olanakl olmadn anladnda,
lm yenmenin, baka bir deyile lmszle ulamann tek yolunun sanat olduunu aklamtr. Poe'nun yaptlarn
evirerek, Amerika dnda tannmasn salayan C. Baudelaire onun lmszlk hakkndaki grlerini yle aklan
Bizi dnyay ve sergilediklerini Tann'nm bir ltf saymaya ve Cen-net'ten bir para olduunu dnmeye iten
gzellie duyarl o takdir edilesi, lmsz igddr. nmzde uzanan ve yaamn aa vurduu her eye kar
duyduumuz giderilmez susuzluk, lmszlmzn en canl kantdr. Ruh, mezarn tesinde yatan grkeme hem iir
araclyla, hem de iirin iinden, hem mzik araclyla, hem de mziin iinden gz atabilir; ve nefis bir iir bizi
gzyalarnn eiine getirdiinde, bu gzyalar an zevkin kant deildirler; uyandnl-m bir melankolinin, sinirlerin bir
durumunun, kusurluluun ortasna srgne gnderilmi ve hemen, bu dnyadayken, aa km bir cenneti ele
geirmek isteyen bir yaradln kantdrlar daha ok."2
Nefret edilen lke
ansszlklarla rl mutsuz yaam bir yana, Poe yaad lkeden de nefret etmektedir. XIX. yzyln hzla
byyen Amerika'sndan, gelien ekonomisinden, glerle artan nfustan, halkn kabalndan, hrsndan,
agzllnden, toplumdaki kuralsz, hzl deiimden, gzellik kltrnn eksikliinden, sanat geleneinin
olmayndan tiksiniyor, zerine zerine gelen bu maddi dnya onu dler lemine, mistik dnyaya yneltiyor,
yklerinde, iirlerinde gizemli olana yer vermeye balyordu, iinde yaad kapitalist toplumdan holanmayan
Poe'nun, o sralar filizlenmeye balayan sosyalizme neden ynelmedii sorusu akla gelebilir. Sorunun yant iinde
sakldr. Henz bu dnce ok gentir. topik rnekleri yaygndr. Komnist Manifesto bile Poe'nun lmnden bir yl
nce 1848'de yaynlanacaktr. Komnist Manifesto adn zellikle andm; nk Marx da tpk Poe gibi dndn,
Komnist Manifesto'da burjuvaziyi anlatrken, kr iin her trl ahlaki deerden, her trl gzellikten vazgeebileceini
yazarak kantlyordu. Belki zaman biraz daha ge olsayd bu yoksul ama dhi yazarla sosyalist dncenin buluma-
2. "Poe zerine Yeni Notlar", C. Baudelaire, ev. Dost Krpe, Dler dergisi, ocak 1995, s. 52.
s pekl mmkn olabilirdi. O sralar Marx'tan haberli olmayan Poe sosyalizm hakknda unlar yazyordu:
Yeni bir felsefi tarikat u sralar dnyay salgn bir hastalk gibi sard, ki onlar ne bir tarikat oluturduklarnn
farkndalar, ne de bunun sonucu olarak, henz kendilerine bir isim yaktrdlar. Onlar, "Eski olan her eye inanan
kiiler"dir. Barahipleri, douda Charles Fourier, batdaysa Horace Greeley; her ikisi de barahip olduklarnn pekl
bilincindeler, yeleri arasndaki birletirici tek ortak yn safdillilik: una lgnlk diyelim de iin iinden kalm. lerinden
herhangi birine una ya da buna niin inandn sorun ve eer drstse (ki cahil kiiler genellikle yledirler), size
Tallayrand'a ncil'e niin inandn sorduklarnda verdii yanta benzer bir yant verecektir. "ncil'e her eyden nce"
demiti o, "Autun Piskoposu olduum iin inanyorum; ikinci olarak, hakknda hibir ey bilmediim iin." Bu felsefecilerin
tartma olarak adlandrdklar ey "olan reddetmek ve olmayan aklamak"tan bakas deildir.3
"Olan reddetmek ve olmayan aklamak" aslnda yaptlarnn ounda Poe'nun yapt bu deil miydi? iirin
amacnn iirden baka bir ey olmadm sylemesine karn Poe'nun yklerinde gizemli olana ynelmek, onu
aklamak, zmek, analiz etmek duygusu alttan alta kendini hep hissettirir. zmleme gcne sahip olmann insana
bambaka bir zevk verdiinin farkndadr. Bu zevk entelektel faaliyetin sonucunda ortaya kar, yaratc srele ilgilidir
ama yaratcln kendisi deildir. Yaratcln insana verdii doyum bakadr, entelektel zmlemenin verdii doyum
baka. Ama ikisi birletiinde byk yaptlar ortaya karan mucizevi yntem belirmi olur. Poe da yaptlarnda bu
yntemi kullanr. Onun yaratcln da, entelektelliini de kapsayan dehas bylece ortaya km olur.
Paradoksal bir zek
Poe'nun dehas elikiler, paradokslarla doludur. "Morgue Soka Cinayeti"nde tmyle mantksal zmlemeye
yaslanan yazarmz en kk bir byye, mistik olana ans tanmazken, "Mo-rella" adl yksnde kahramannn len
karsnn ruhunun doan kznda yaadn anlatmaktan ekinmez. "Kzl lmn Maske-si"nde lm, dnyadan
soyutlanm bir atoya szan esrarengiz
3. a.g.e , s. 45.
bir yabanc olarak betimler. Yaam boyunca yetmie yakn yk yazan Poe'da bu tr konular azmsanmayacak
kadar oktur. Bir yanda sanayi toplumunun yaratt polisiye ykler, te yandan eski an gotik hikyeleri. Btn bunlar
eski ile yeninin Poe'nun frtnal zihninde kapmasndan baka bir ey deildir. Ama artc yeteneiyle her iki trde de
baarl olur. "Morgue Soka Ci-nayetfyle ilk polisiyeyi yazan kii olarak anlrken, korku ykleriyle yazn dnyasna
tuhafl, rkn olan katar.
Poe bir yanyla yaad adan nefret etmektedir. Onu maddilemekle, incelikleri, gzellikleri, trensel olann
byl ekiciliini ldrmekle sulamaktadr. Ama te yandan yeni olann ekiciliine de kaplmaktan kendini
alamamaktadr. Okul sralarndan beri fizik ve matematik en sevdii dersler arasnda yer almtr. Bilime yatknl yle

fazladr ki "Hans Pfaall'n Duyulmadk Serveni" adl yksnde Jules Verne'den yllar nce Ay'a yolculuu
anlatabilmitir. Hem de sayfalar dolusu bilimsel aklamalar yaparak. "Morgue Soka Cinayeti"nin girii de sanki bir
mantk dersi verilir gibi kaleme alnmtr. Ama yine de bir bilim adamyla sanatnn ok farkl dnce yntemleri
olduunu bilir. Matematikten bahsederken snn amaz. "alman Mektup" adl polisiye yksnde kahraman Dupin'i
yle konuturur:
Yanlyorsun; onu iyi tanrm; hem matematikidir, hem de air. Hem air, hem de matematiki olduundan, akl
yrtme yetisi gelimitir, yalnzca matematiki olsa, hi akl yretemezdi... 4
ok etkilendii bilim bile onda ancak sanatn malzemesi olarak vardr, tpk korkulan, mistik inanlan gibi. Poe,
gotik, korku ve polisiye yk yazan olarak bilinir ama ykleri ok daha geni bir yelpazeye yaylmtr. "Usher
Kona'nn k", "Kzl lmn Maskesi", "Morella" gibi gizemli korku ykleri; "Ma-elstrm'e Dn", "iedeki
Mesaj" gibi doal felaketleri anlatan ykleri; "Valdemar Olayndaki Gerekler", "Hans Pfaall'n Duyulmadk Serveni"
gibi bilimkurgu ykleri; "Morgue Soka Cinayeti", "alman Mektup", "M. Roget'nin Gizemi" gibi polisiye ykler;
"Amontillado'nun Fs", "Aksak Kurbaa", "Kara Kedi", "Geveze Yrek", "Berenice" gibi intikam ykleri. Bunlann iinde
l gelinlerin bulunduu bir baka bek ykden daha sz etmeliyiz.
4. "alnan Mektup", ev. Yurdanur Salman-Deniz Hakyemez, Adam yk, Poe zel Says, s. 25.
lmn gl kurusu rengi
ykde tek etki yaratma dncesinden hareket edilmesini ister Poe. Ancak yklerin says artka yazarn okuru
etkileyecei konuyu da farkllatrmas gerekmektedir. Kendisi de bunu yapar zaten. Bu yzden yklerini farkl balklar
altnda toplamak olanakldr. Ancak vazgeemedii, dnp dnp yeniden yazd bir konu vardr, ki o da l gelinler, l
gen kadnlardr, "Usher Ko-na'nn k"nde, "Oval Portre"de, "Dikdrtgen Sandk"ta, "Morella"da onlar anlatr.
iirlerinde de l gen kadnlar anlatmay srdrr: "Annabel Lee" ve "Kuzgun" adl iirleri gen yata gm gitmi
sevgiliye atlarla ykldr. l gen kadn izlein-den vazgeememesi, yazmn banda belirttiim gibi Poe'nun
yaamnda ok nemli yeri olan kadnn; annesi Elizabeth'in, vey annesi Frances'in ve kars Virginia'nm lmlerinin
ruhunda yaratt deformasyondan kurtulamamasnda yatmaktadr.
Poe'da kadn ak, tanrsal akla birbirine yalandr. Bu yaknlamay salayan da lm olgusundan bakas deildir.
Tanrsal tutku, iirlerinde gz kamatrc, yldzl ve aresiz bir melankoliyle her zaman rtl olarak ortaya kar.
Makalelerinde kimi zaman aktan sz eder ve hatta ad kalemin ucunu titreten bir ey gibi. "The Domain of Amheim"de
mutluluun drt temel koulunun ak havada yaamak, bir kadnn ak, her trl ihtirastan uzaklamak ve yeni bir
gzelliin yaratlmas olduunu ne srecektir. Poe'nun kadnlara olan valyece saygsna ilikin Madam Frances
Osgood'un dncesini destekleyen ey, groteske ve irenlie olan alacak yeteneine ramen, btn eserlerinde
ehvetlilii ya da hatta tensel zevkleri ele alan tek bir blmn bile olmamasdr. Kadn portreleri, sanki hale ile evrilidir;
doad bir sis iinde parlarlar ve tutkun birinin tumturakl tarznda izilmilerdir. Hayalperest mizacnn onu iine att
kimi nemsiz kk iirsel olaylara gelince, belki de temel zellii gzellie susamtk olan bu kadar canl bir varln,
zaman zaman, tutkulu bir istekle apknl, tercih alanlar airlerin beyinleri olan bu volkanik ve misk kokulu iei i
edinmesinde aknla decek bir neden var m?"5 Yazmak tek kurtulu yolu
Poe'nun kadnlara zenli yaklamasnn nedeni sevdii kadnlarn erken lmlerinden bakas deildir. Sevdii l
kadnlar airi-
S. Poe, Baudelaire, ev. Ik Ergden, Nisan Yaynlar, s. 31. 83
nzin olaya mistik bir saygyla bakmasn salamaktadr. O, en ok ihtiya duyduu anda yitirdii kadnlaryla
yaptlarnda bulumaktadr Ama hayali bir iyimserlikle deil, gerekliin olanca arpclyla. Onlarn lmleriyle tekrar
tekrar yzleerek. Tpk yklerinde olduu gibi onlarn tabutlanm trmalayan trnaklarnn sesini kulaklarnda duyarak,
kprdanlann hissederek ve bu korkuyla beti benzi atm bir halde titreyerek. Bu ykleri yazmann Poe'nun ruh
saln bozduunu, onun delirme srecini hzlandrdn, daha ok imesine yol atn syleyenler kabilir. Oysa
yazmak Poe iin tek ka yolu, tek kurtulu umuduydu. evresini kuatan maddi dnyann anlamszlndan, yeteneksiz
edebiyatann kurduu erkin acmasz cenderesinden, kendi aclarndan ancak yazarak uzaklaabiliyordu. Yazmak,
soluk alabilecei, heyecan duyabilecei, kendini bulabilecei yeni bir dnya yaratmak demekti. Her iire ya da ykye
baladnda iinde yaad kar dnyas siliniyor, harflerin arasndan alan gizemli bir yolla kendi dlerindeki gerek
dnyaya ulayordu. Dler Poe iin o kadar nemliydi ki felsefi yapt Eureka'mn giriine unlar yazmt: "Bu kitab,
dlerin tek gereklik olduuna inananlara adyorum." Belki korkulan, aclan bu dler dnyasnda da onu yalnz
brakmyordu ama bu onun dnyasyd. Bu dnya araclyla birok yazarn fark etmedii insana ilikin bir baka
gereklii yakalyordu. imizdeki ktl, ykcl, nefret duygusunu olanca aklyla aktarmaya balyordu. "Kara
Kedfde, "Berenice"de, "Geveze Yrek"te saf ktl, ancak ldrmekle yatan duygulan aktararak insan gereinin
bambaka bir ynne k tutuyordu. Bu anlamda Marquis de Sade'm dncelerine bir lde yaknlarken, aynks air
Baudelaire'e, insan psikolojisini derinlemesine yanstacak olan Dostoyevski'ye de nclk ediyordu. Bunu yapt iin de
dnemin "saygn" edebiyat evrelerince k edebiyat yapt ne srlerek sulanyor, tepki gryordu. Poe bunlarn
hibirine kulak asmayp kendi bildii yolda yryerek, izgileri, sesleri, kokulan, renkleri ve ruhu kendisine ait dnyalar
kurmay srdryordu. Onun dnyasnda renkler solgundu, etraf korkulu bir kederle kaplyd, baklan her yerde lm
seziliyor, hafiften bir rme kokusu geliyordu ama Poe orada mutluydu. Belki de mutlu olduu tek yer orasyd, beynini
alkolle uyuturduu anlar saymazsak.
Poe'ya yaplan sulamalann banda ayya olmas gelir. Gerekten de air sk bir iicidir. "Kuzgun"
yaynlandnda, herkes onu konuurken, o sarho bir halde Broadway'den geerek evine

gider. Zamann saygn sanat evreleri lmnden nce de sonra da onu kmsemek iin sk sk bu zaafn dile
getirmilerdir. Onu savunmak yine Baudelaire'e dyor:
Poe'nun sarholuu hafzaya yardmc bir arat, bunun bir alma yntemi, enerjik ve lmcl ama tutkulu
doasna uygun bir yntem olduu kansndaym. air, titiz bir edebiyatnn not defterlerini tutmay renmesi gibi
imeyi renmiti. Olaanst gzel ya da korkutucu grntleri, nceki bir frtnada rastlam olduu incelikli
dnceleri yeniden bulma isteine kar koyamyordu; onu zorunlu olarak eken eski bilgileriydi ve onlarla yeniden iliki
kurmak iin en tehlikeli ama en dolaysz yolu tutuyordu. Bugn bize zevk veren eylerin bir blm onu ldrm olan
eylerdir.6
Ancak Baudelaire'in bu savunusunda biraz abart vardr. Poe'nun yalnzca zihnini amak, yeteneini harekete
geirmek iin itiini sylemek pek doru olmaz. Zaten Poe da ayyalndan rahatszlk duyuyordu. "Kara Kedi" adl
yksnde, "Hangi hastalk alkolle kyaslanabilir" diye dert yand grlr. Poe iiyordu nk iki, tpk sanat gibi onun
varoluunun temel dayanaklarndan biriydi. Bu dayanak sonunda onun bedenini yok olua srklese bile. 1849 ylnn 3
ekiminde sabaha kar Baltimore kaldrmlarna ylp kalncaya kadar bu iki dayanaktan; sanattan ve ikiden
vazgemedi.
Belki ok gen yata yaama gzlerini yumdu ama zgn bir kiilik, kalba dklmeyen bir ruh, cesur ve yetenekli
bir yaratc olarak insanln ortak belleinde yer etmeyi baard. Ama bundan daha nemlisi insanln zerine
giydirilmeye allan sahte erdemlerle sslenmi, o pembe elbiseyi syrp atmas, yreimiz-deki karanlk kyy bize
gstermesiydi.
Uygarlmzn ulam olduu ykcl grdkten sonra, Poe'yu ok daha iyi anlyor insan.
Cumhuriyet Kitap, 7 ekim 1999
i a.g... I. 35
Mistik Cinayet Romanian Yazar Dostoyevski
Kimi eletirmenler Dostoyevski'nin Su ve Ceza's ile Kara-mazov Kardelerini polisiye roman olarak adlandr.
Benzer deerlendirmeler Sophokles'in Kral Oidipus'u ve Shakespeare'in Hamlet'i iin de yaplmtr. Hamlet'm basma da
geldi mi bilinmez ama, nemli tiyatro okullarnda rencilerin Oidipus'u dedektif giysileri iinde sergiledikleri bile
olmutur. Gerekten de bu yaptlarn ekseninde su, dahas cinayet yer alr. Onlarn polisiye olarak tanmlanmasna yol
aan da bu zellikleridir. yazarn iinde polisiye romana en yakn olan Dostoyevski'dir.
Yazarmzn yaad ve yaptlarn kaleme ald dnem, polisiye romann dousuyla ayn yllara rastlar. Fiyodor
Mihaylovi Dostoyevski, 1821 ylnda dnyaya gelir. O yirmi yandayken ve yazar olmaya henz karar vermiken ilk
polisiye olarak kabul edilen Edgar Allan Poe'nun, Morgue Soka Cinayeti adl roman yaynlanr. Bu bir rastlant deildir;
insann mayasnda olan su eilimi, kapitalizmde kendini olgu olarak ifade edebilecek sosyoekonomik bir sistem bulmu,
hrszlk, dolandrclk, yama, cinayet, terr toplumun btn katmanlarn sarmtr. Suun edebiyattaki yansmas
polisiye romandr. Su olaylarnn yaygn olarak grld yerler ise kentlerdir. Her geen gn artan yoksul nfus, su
ileme ve gizlenme olanaklarnn kentlerde krsal alana gre daha fazla olmas, suu merkezlere kaydrmtr.
Dostoyevski, Tolstoy ve Turgenyev gibi ky, krsal alandaki ilikileri anlatan bir yazar deil, Gogol gibi kentli bir
sanatdr. Bir hastanede dnyaya gelir, yoksul bir apartmanda lr. Onun romanlarnn geri plannda Petersburg,
Moskova ve Rusya'nn tara kentleri vardr. Olaylar ounlukla meyhanelerde, izbe evlerde, pis kokulu sokaklarda, tavan
aralarnda geer. Dostoyevs-ki'nin romanlanndak su, Sophokles ve Shakespeare'in yaptla-nndaki gibi soylularn
arasnda deil, XIX. yzyl kentlerinde toplumun yoksul tabakalarnn gnlk yaamnda kendini gsterir. A renciler,
hrszlar, tefeciler, fahieler, kimsesiz ocuklar, maln mlkn yitirmi soylular, katiller st snfla ilikileri iinde anlatlr.
Bu iliki ann ekseninde mutlaka bir su vardr. Su, Dostoyevski ve romanlar iin vazgeilmez bir temadr. Bu tema,
modern an ocuu olan polisiyenin temasyla ayndr.
Dostyevski'nin polisiye roman yazarlaryla bir baka benzer yan da yaptlarnn ounun konusunu gazete
stunlarndan, zellikle de adliye haberlerinden alm olmasdr. Su ve Ceza, Karamazov Kardeler, Ecinniler, Budala
gibi bayaptlar gazete haberlerinden esinlenerek yazlmtr. Bilindii gibi polisiye romanlarn konulan da ounlukla
gazete haberlerinden alnmadr. Dostyevski'nin slubu da polisiye romana ok yatkndr. O yllarda Rus yazarlan
arasnda da olduka yaygn olan sayfalarca kent, mekn, insan tanmlamalannn aksine neredeyse yok denecek kadar
az betimleme. Bu betimlemelerin ounda hava karanlk veya kasvetli ya da yamurludur. Eyalar rm kokular
getirir burnumuza, evler bask ve karanlktr. Ama insanlar... Dostoyevski btn projektr insanlann zerine tutar. Onlar
konuturarak, d grnmlerini ve daha ok i dnyalarn gzler nne serer. Bu yzden romanlan zaman zaman
gevezelie varan bol diyaloglardan oluur. Tpk polisiye romanlarda olduu gibi yan isayc, kvrak bir dil okuru
srkleyip gtrr.
Dostyevski'nin kahramanlar sustuklar srece, glgelerden hayaletlerden baka bir ey deildirler; szler, ruhlarn
verimli, bereketli bir hale getiren i damlalan gibidirler. Konuurlarken, kendilerinde var olan eyleri kefederler,
renklerini belli ederler, onlar dl-ieyecek olan iek tozunu aa vururlar. Tartmalar ierisinde kzrlar, canlanrlar;
Dostyevski'nin rperten dehas, uyank insana, kendini tutkulara kaptrm olan insana balanmaktadr. Byle bir
insann ruhunu kavrayabilmek iin de, nce ruhundan kopan szleri yakalamaktadr.l
Kendi lkesinden bata Pukm ve Gogol olmak zere birok air ve yazardan etkilenmitir. Yabanc yazarlardan ise
Schiller,
i. Dnya Fikir Mimarlar I Byk Usa, Stefan Zweig, ev. Dr. Ayda Yrkn, Bankas Yaynlar, s.
! 54.

George Sand, Balzac en ok okuduu yazarlardr. Hatta Balzac'm Eugenie Grandet'smi Rusaya evirir. Bu tr
klasik yaptlarn yan sra iddet ve cinayet konularm ileyen romanlan da okumay sever, insanlarla kolay ilikiye
geemeyen yazanmz Petersburg Askeri Mhendislik Okulu'ndayken, bo zamanlarnda bu tr romanlar elinden
drmez. Polisiye romana geite bir ara halka diye tanmlanan Eugene Sue'nun Paris 'in Esrar adl yaptn ok
sevdii sylenir. Su ve cinayet konulan onu tuhaf bir biimde ekmektedir. Yazarn gizemli bir gerekilii
benimsemesinde genlik yllarnda okunan bu romanlarn etkisi olduu da yadsnamaz. Ama bu yazarlann arasnda
Edgar Allan Poe onu zel bir biimde etkilemitir.
Dostyevski'nin romanlarndaki hayaller bu noktada Balzac'tan ok Victor Hugo, E. T. A. Hoffmann ve Edgar Allan
Poe'ya yakndr. 1861-1862 yllarnda yaynlad Vremya dergisinde Poe iin unlan yazar: "Hemen her zaman en garip
gereklikleri semektedir. Poe, kahramanlarm en akl almaz fiziksel ve psikolojik konumlara sokmaktadr, ardndan bu
insanlarn ruh durumlarn byk bir ngr ve artc bir kesinlikle betimlemektedir.2
Yukarda sraladmz nedenlere karn Dostoyevski'yi polisiye roman yazan olarak tanmlamak yeterli
olmayacaktr. Tpk onu, ideoloji ya da psikoloji yazan olarak tanmlamann doru olmayaca gibi. Dostyevski'nin
slubu, yaptlannn ierii, bildirisi kendi sancl yaamnn bir yansmasdr. O yaadklarndan kard sonulan,
bilincinde, psikolojisinde byk yaralar aan sonulanyla kda dkmtr. Dostyevski'nin yaptlar, tinsel dnyasnn
bir haritasdr. Ama bu yle bir haritadu- ki, ona bakarak kendi tinsel dnyamzda da bir yolculua kabilir, insann tinsel
yaps zerine nemli yntemsel bilgiler edmebiliriz. Dostyevski'nin polisiye romandan ayrld yer tam da burasdr.
Dostyevski'nin yaptlarnda nemli olan su ya da cinayetin gizemi, sulunun kim olduu merakndan ok, suun
insan psikolojisi ve yazgs zerindeki etkileridir. Yazanmza gre su insanolunun varolu biimlerinden biridir. Ama
hibir zaman tek bana ele alnamaz. Su, yaanp sona eren bir sre deildir, insann i dnyasndaki birok eyi
harekete geirir. Basit bir vicdan azab deildir ortaya kan, insan varlnn sorgulanmasna
2. Dostyevski'nin Miras I Dnya Edebiyat Balamnda "Su ve Ceza", Klaus Stadtke, Derleyen: Ouz
zgl, Pencere, s. 61.
kadar uzanan geni kapsaml bir dnsel sistem, bir dnya grdr. Srekli devinim halindeki bir su kitlesine
benzeyen insanolunun tinsel dnyasnda birok itkiyle birlikte yer alr su. Za- man zaman farkl gd ve isteklerin
arama gizlenir, bazen de en kaba ve bencil biimiyle ortaya kar.
Sigmund Freud, "Dostoyevski ve Baba Katillii" balkl makalesinde yazarmzn kiiliinde yaratc sanat, sinir
hastas, ahlak ve gnahkr olmak zere drt ayr kimlikten sz ediyor ve ekliyor:
Dostoyevski'nin konularn seerken sert, katil ruhlu, bencil kiileri ayrarak kendisindeki bu gibi eilimlere iaret
etmesinden ve kumar tutkusu, gen bir kza tecavz etmesi gibi yaamndaki belli olaylardan geldiidir. Dostoyevski'nin
kendisini kolaylkla katil yapabilecek ok kuvvetli ykc igdsnn gerek hayattan en ok kendisine evrildiini
(dadnk deil, iednk), bylece sululuk duygusu ve mazohizm olarak ortaya ktn anlamak buradaki kartl
aklar... Buna gre Dostoyevski, kk eylerde bakalarna, byk eylerde kendisine kar sadist, daha dorusu
mazohistti -yani en sakin, en iyi, en yardmsever bir insan.3
Freud'un sz konusu makaleyi kaleme almasnda, nl "Oidi-pus Kompleksi" teorisini ispatlama kaygs ar basar.
nl bilim adam ayn kaygyla Kral Oidipus ve Hamlet'i de sk sk rnek vermitir. Bilimsel bir teoriyi anlatmak iin
yaznsal yaptlan ve kiilikleri rnek vermek belki konunun daha iyi kavranmas salayabilir ama yapt da snrlar.
Snrlan sonsuza ulaan imgesel dnce, soyut mantksal dncenin cenderesine sokulur. Sanat yaptn incelerken
ama bir teoriyi ispat etmeye dnnce, znellie dmek de kanlmaz olur. Ama Freud'un yazdklarnda nem bir
gerek vardr ki, o da Dostoyevski'yi hibir zaman terk etmeyen sululuk duygusudur. Bu duygunun kkeninde baskc
bir ailede bymenin getirdii sakncalardan tutun da, kendi klelerinden on alt yanda bir kz hamile brakt iin
ldrlen babasnn trajik sonundan duyduu utanca, kendi kiiliinde-ki sapknlklardan, sanayilemenin balannda olan
Rusya'da cesur dncelerle dolu ama bamsz davranabilme yetisi henz gelimemi bir aydn olmann getirdii ar
yke kadar bir dizi neden sralanabilir.
3. "Dostoyevski ve Baba Katillii! Sigmund Freud, ev. Oya Berk, Yeni Dergi, nisan 1970, say: 67.
*
Yazannz tinsel dnyasnda frtnalar koparan bu sululuk duygusunu evrensel boyutta algar. Kendi kiisel
deneyimleriyle toplumlarn tarihsel deneyimleri birleir. mgeleminde insanln manevi grnts canlanr. Ama bu ho
bir grnt deildir. elikili, tutarsz bir kiilik, smr, ykm ve lmlerle dolu bir tarih. Bylece dibe kadar iner
yazarmz. nsann aresizliine, zavall bir yaratk olduu sonucuna ular. Bayaptlann habercisi saylan Yeraltndan
Notlar adl yaptnda bu dncesini anlatr.
Son derece onurlu bir adamm ben. Evhamlym; bir kambur, bir cce kadar alnganm. Gene de yle zamanlar oldu
ki birisi yzme bir amar ak etse sevin duyardm belki... Ciddi sylyorum; herhalde bunda bambaka bir zevk
bulabilirdim. Bu phesiz kederden doan, fakat kederin derecesi, insann iinde bulunduu durumun zorluu nispetinde
tad artran bir zevktir. Tokad yiyince insan maneviyat hrpalanr, pestil gibi ezilir. Bana en ok dokunan her zaman, her
yerde hakl veya haksz bir eit tabiat kanununa uyar gibi herkesten nce kendimi sulu grmemdi.4
Dostoyevski'ye gre insanolu ruhsal zrldr. Btn iyi niyetine, kahramanca dnyay deitirme ideallerine
karn henz kendi kiiliindeki olumsuzluktan bile gideremeyecek kadar iradesiz, korkak ve basit bir yaratktr. Onu
byle bir sonuca gtren yaad yzyldaki insanln durumu, birlikte yaad kiiler zerindeki gzlemi ama daha ok
kendi yaam deneyimidir.

Kendi yaam deneyimini aktarmada son derece drst davranr Dostoyevski. Yaptlan dncelerindeki elikiyi,
kararszl, umutsuzluu gizleyip saklamaya gerek grmeden anlatr. Bu ynyle bata Franz Kafka olmak zere birok
yazara nclk edecektir.
1849 ylnda yaamnn akn deitirecek arpc bir olay meydana gelir. Dostoyevski kendini tmyle yazn
almalanna vermek iin askerlikten ayrlmtr. Bir y sonra air Nekrassov ve eletirmen Belinski ile tanr. Biraz da
bu arkadalarnn etkisiyle topik sosyalist Fourier'in retisini okumaya balar. O yllarda topik sosyalizm Rus aydnlan
arasnda olduka yaygndr. Avrupa aydnlarnn aksine Rus aydn bamszlktan yoksun olduu iin, kendini halktan
soyutlayamaz. Kurtulu dleri halkla, kyllerle birliktedir. Ama halk ve kyller ou zaman byle bir kurtulu sorunlan
olduunun bile farknda deillerdir. Bu yzden Rus aydn o nl Slav umutsuzluunu ve karamsarln tar. Av-
4. Yeraltndan Notlar. Dostoyevski, ev. Nihal Yalaza Taluy, MEB Yay., s. 9-10.
yu
rupa'da 1848 devrimlerinin patlak vermesiyle Rusya'daki basklar da artar. Dostoyevski eitim almalar yapt ve
birtakm nemsiz eylemler de gerekletirdii Petraevski grubunun yesi olarak tutuklanr. arn ustaca dzenlenmi
oyunuyla lm cezasyla yz yze gelip, son anda Sibirya'ya srgn edilir. Dostoyevski Sibirya'da srgndeyken byk
bir dnsel dnm yaar. ara kar kan, bildiriler imzalayan yazarmz srgnde deiir; cezasn iledii suun
bedeli olarak alglar ve ardan af diler. Sibirya'nn Omsk blgesinde cezasm ekerken sradan insanlarla karar.
Onlarn yaamndan etkilenir. Rus kylsne hayranlk duymaya balar. nk Rus kyls alakgnlldr, kime
yalvaracan bilmektedir. stelik ac ekilerek varlacak oian kurtulu dncesine gnlden baldr.
Ortodoks inancndan alman bu dnceye gre su ilemek, ceza grmek baka anlamlar kazanr. Ac ekilmeden
manevi kurtulua ulamak olanakszdr. Bu yzden su ve ceza, acy yaratarak tinsel olgunluk iin bir gereklilik halini
almaktadr. Bireyselden toplumsal kurtulua uzanan bu ileli kprde su armd-nc bir ilev yklenmektedir.
Dostoyevski'nin bayaptlarnn finalinde tinsel dinginlie ulamak ya da ykl vardr. Su ve Ce-za'da Raskolnikov
gerek mutluluu bulur, Budala'da Miskin kat dnyann acmaszl karsnda yeniden akl hastanesinin yolunu tutar.
Ecinniler'te Stavrogin tinsel amazdan kurtulamad iin intihar eder, Kararnazov Kardeler'de ateist Ivan delirir, Dimitriy
krek cezasna arptrlr, ama Alyoa inanl bir insan olarak tinsel dinginliini hep koruyacaktr.
Dostoyevski'nin kendi dncelerini en iyi biimde anlatmak iin su temasna gereksinimi vardr. Buradaki su,
klasik polisiyedeki su temasndan olduka farkldr. Yalnzca merak uyandracak bir e olarak yer almaz romanda.
Yazarmzn dncelerini aklamas iin, kahramanlarnn ruhsal dnyasn altst etmesi, byk dnsel depremler
yaratmas iin sua ya da cinayete gereksinimi vardr.
Raskolnikov nce mantn, saf akl kullanr. O gencecik, topluma yarar dokunacak bir rencidir. Ama paraszdr.
Bugn ve gelecei belirsizdir. Oysa yal tefeci kadn, topluma hibir yarar dokunmad halde Raskolnikov'un
gereksindii paraya sahiptir. Onu ldrrse yalnzca kendisi deil, bir anlamda toplumun da gelecei kurtulacaktr.
Bylece ldrmenin doru olduunu dnr. Ve eylemi gerekletirir. Ama sonra onu insan yapan baka gdler
devreye girer ve pimanlk duyar. Bu pimanlk
onun akla dayal dnsel sistemini de deitirecektir. Ecinni-ter'deki Stavrogin, yarm akll nianlsnn lmn
engellemedii iin, belki de atov'a dzenlenecek suikasta gz yumduu iin kendini ldrr. van Kararnazov iten ie
babasnn lmn istemekte, hatta bunu sesli olarak dile getirmektedir, ama adam ldrlnce dncesi deiir.
Kahramanlarnn dnceleri bir su ve onun sonularna yaklam temelinde anlatlr, deerlendirilir ve deiime
urar. Ama Dostoyevski dncelerini hibir zaman didaktik bir tarzda anlatmaz. Kahramanlarnn kendi dnceleri
vardr. Ateist Ivan sonuna kadar grlerinde srar eder, ikna olmad iin de ldrr. Ecinniler'deki Stavrogin de iin
iinden kamad iin kendini ldrr.
Arnold Hauser, "Bir yazarn dnya grn belirleyen ey hangi taraf tuttuundan ok, kimin gzleriyle dnyaya
baktmdadr" der. Ve Dostoyevski dnyaya btn kiilerinin gzyle bakar. Kiilerini tketir, varlklarnn btn
olanaklarn sonuna kadar kullanr. Hibiri utan ve aalanmadan kaamaz, hibiri saldrdan kurtulamaz.
Dostoyevski'nin dnyasnda hi kimse balanmaz, ama ok byk bir avun vardr; hi kimse de darda kalmaz.5
Dostoyevski, Bat aydmlanmasyla Rus mistisizmi arasnda skp kalm XIX. yzyl Rus aydnlarnn en zgn
temsilcisidir. Rus aydnnn Bat ile Dou arasndaki elikisini benliinde en ok duyan, en yakc olarak yaayan ve
buna kiisel zm yollar arayan yazardr, iki utan yana da olmaz. Bir sentez peindedir ama Rusya topraklarndaki
kltr buna olanak tanyacak kadar gelimemitir. Akl ona aydnlanmann yannda yer almasn syler, ama yaad
topran dinsel kkenli kltr onu inanca eker. Bir psikolog titizliiyle inceledii insan tinsellii de kafasn kartrr.
iddet ile efkatin, doruluk ile sapknln, eytan ile melein bir arada bulunduu insann i dnyas onu korkutur. Bu
korku daha byk bir gcn varlna gereksindirir onu. O g insana yol gsterecek, ruhunu olgunlatracaktr.
Karanlkta kald iin de bykl, gc daha etkili olacaktr. Bu Tarm'dan bakas deildir. Ama Tanr btn insanln
deil yalnzca Ruslarn tannsdr. inan da ulusal-dini bir inantr. Bu noktada Dostoyevski oven bir Slavc dzeyine
iner.
S. "Dostoyevski Kurtulu, Politikas", Irwing Howe, ev. Melika Arduman, Yeni Dergi, austos 1971, say: 83.
Uluslar btnyle deiik bir g tarafndan biimlendirilip, hareket ettirilmektedirler. Bu gcn nereden
kaynakland hibir zaman aklanamamtr. Bu g bir amaca ulamann nne geilmez isteidir. Ayn zamanda da
bu amacn inkrdr. Bu g hayatn yorulmadan, srekli olarak olumlanmas ve lmn inkrdr. Kutsal kitabn dedii
gibi, bu g bir estetik ilkesi, bir ahlak ilkesidir... Hibir zaman btn uluslarn ortak bir tanrs olmamtr. Uluslar ortak bir

tanrya inanmaya baladklar zaman lrler. Halklar ve inanlar da lr. Bir ulus ne kadar glyse tanrs o kadar
farkldr tekilerden.6
Dostoyevski Bat'ya dnk mantyla Tann'nn varlna kar kar. slubunu gereki-devrimci yapan etken de
budur. Ama insanln amazlarn kendi yaam deneyiminden de yola karak dndnde
Tanr'ya inanmak gerektiini sylemek zorunda kalr. Bu szlerin altnda uygarln tkandn hisseden bir sanatnn
eletirileri vardr. Belki de Dostoyevski, modernizme ynelik ilk tartmalar balatmaktadr. Saf akl eletirmekte, insan
yalnzca akldan oluan bir yaratk olarak gren manta kar kmaktadr. zm nerileri yanl olabilir ama sorunu
can damarndan yakalamtr. nk o insana bakmakta ve mutsuzluu grmektedir. Yrrlkteki sistem bu mutsuzluu
nleyecei yerde onu retmekte, insandaki ktl azdrmaktadr. Oysa insan bu ktlklerden kurtulabilir. te bu
noktada Dostoyevski zm olarak eski olan nermekte, mutlulua ancak, byk aclardan, byk aalamalardan
sonra ulalabilecei yanl dncesini dile getirmektedir. Byk aclan, byk trajedileri yaratan ise genellikle sutur.
Dostoyevski bu yzden sua yatkndr. Ya da tersi, sua yatkm biri olduu iin bir ulusal-Tann dncesine gereksinimi
vardr.
Yine de Dostoyevski dnya apnda nemli bir yazardr. nsanlk soyunun ve kendi lkesinin buhranl durumunda,
imgelemsel ve kesin anlaml sorular ileri srmesini bildi. yle kiiler yaratmtr ki, bunlarn alnyazlan ve i dnyalar,
br kiilerle atmalar ve karlkl ruhsal ilikileri, insanlar ve fikirleri kabul edip etmemeleri, normal hayatta
olduundan daha abuk, geni ve derin bir ekilde o an btn manevi ve ahlaki geliiminin imgelemsel olarak
nceden sezinlenmesi ve yaanmas Dostoyevski'nin yaptlarnn gl ve tkenmez ekiciliini salar.7
6. Ecinniler, Dostoyevski, ev. smail Yergu, Engin Yay., c. I, s. 288.
7. "Dostoyevski", Gyrgy Lukacs, ev. ismail Izg, Yeni Dergi, kasm 1970, say: 74.
Grld gibi Dostoyevski'nin romanlanndaki su, polisiye romanlardan olduka farkl bir tarzda ele alnr. Geri
Su ve Ce-za'da, Karamazov Kardeler'de, hatta Budala'mn son blmnde cinayet sahneleri, deme polisiye
romanlara ta kartacak denli byk bir gerilim yaratlarak kaleme alnmtr. Ama sonra cinayet ve onu saran gizem
kayar, suun kahramanlar zerindeki arl kalr. Onu byk yaratclarn arasna sokan da, o tuhaf dehasnn bulduu
bu ilgin yntemdir. Bayaptlarnn ekseninde yer alan su, insan yazgsyla ilgili trajik mulaklklar yaratan bir e
olarak rol oynar. Oysa klasik polisiyede -klasik polisiye diyorum nk, gnmzde suun trajik boyutlaryla anlatan,
cinayeti bir motif, bir dekor olmaktan kurtaran polisiye romanlar da yazlmaya balanmtr- su "ey"lemi halde yer
alr.
Geleneksel olarak, bir zihin meguliyeti bakmndan, lm, antropolojik bir sorun (by, ilahiyat, felsefe) ya da
bireysel bir trajedi (kurumlam din, edebiyat, psikoloji) olarak ele alnr. Dedektif romannn zgl bir edebi tr olarak
geliiyle birlikte, bu gelenekte belirgin bir kopu meydana gelir. lm -ve zgl olarak da cinayet- polisiye romann bizzat
merkezinde yer alr. iddete dayal bir lm iermeyen byle bir tek roman zor bulunur. Ama polisiye romanda lm,
insann yazgs olarak ya da trajedi olarak ele alnmaz. lm, orada bir soruturma nesnesi haline gelir; yaanan, ac
ekilen, korkulan ya da karsnda savalan bir ey deildir. Tehir edilecek bir ceset, analiz edilecek bir ey haline gelir.
lmn eylemesi, polisiye romann bizzat can damardr.
lmn polisiye romandaki eylemesi fenomene, insan mukad-deratyla ilgili zihin meguliyetinin yerine cinayetle
ilgili zihin meguliyetinin konmasna varr. (... ) byk edebiyatta -Sophokles'ten Sha-kespeare'e, Stendhal'e, Goethe'ye,
Dostoyevski'ye, Dreiser'e dek-meydana gelen cinayetlerle polisiye romanlardaki cinayetleri birbirinden ayran izgi ite
budur."8
Dostoyevski'yi polisiye roman yazarlarndan ayran bir baka zellik de, kurgularnn bir polisiye roman kurgusuna
gre ok daha dank ve karmak olmasdr. Oysa polisiye roman bir btnsellik ierir, olay rgsndeki yan ykler
ana eksene balanmal, var olan sorulan yantlarken yeni sorular ortaya atmaldr. Dostoyevski romanlarnda ana
eksenle ilgili olmayan ykler de anlatr. Bylece kurguyu bozar datr. Polisiye roman bu yneti-
8. Ho Cinayet, Ernest Mandel, ev. N. Saraolu-Blent Tanatar, Yazn Yay., s. 62.
mi kabul edemez; nk btn kurgu bozulmaya, iskele arpklamaya balar. Byle bir iskelenin zerinde salam
bir polisiye doku oluturulamaz.
Btn bu sraladmz nedenlere karn Dostoyevski giderek daha ok polisiye roman yazan olarak anlmay
srdrecektir. nk gnmzde polisiye ile teki roman trleri i ie gemektedir. Borges, Drenmatt, Robe-Grillet gibi
bu trde rn vermeyen yazarlar bile polisiye yazmlardr. P Modiano ve Paul Auster gibi yazarlar ise konularn
polisiyenin salam yapsnn zerine oturtmay semilerdir. Gnmzde kimi yazarlan, Patricia Highsmith rneinde
olduu gibi, polisiye yazan m, deil mi ayrt etmek bile zorlamaktadr. Yani Dostoyevski'nin kimi yaptlarnn polisiye
saylmas ok da yanl deildir.
Dnyann en byk yazarlanndan biri olan bu tuhaf adamn yaptlanm yeniden okumaya, polisiye mi deil mi
kendiniz karar vermeye ne dersiniz?
Cumhuriyet Kitap, 26 eyll 1996
Edebiyatmzn Ar iisi Orhan Kemal
Sk sk, kkl bir roman geleneimizin olmayndan, edebiyatmzn clz olduundan sz edilir. Oysa, Bat
edebiyat kadar grkemli olmasa da edebiyatmz hi de kmsenecek bir durumda deildir. Ama farknda olana.
Farknda olana diyorum nk, yazarlanmzm ou edebiyat tarihimizi bilmezler. Kendi dilimizde yazan sanatlan
bilmenin nemini bile kavrayamamlardr. Biraz da bu yzden olacak, tketim kltrnn, gncel olan ama kalcl ok
tartlacak deerlerine yaslanarak, edebiyatmzn yaracanm tarihten karma, belleklerden silme a-balanna kar

kmazlar. Edebiyatmzn kilometre talan olan yazarlanmzm bir mutulmuluk duvarnn ardna gmlmeye
allmasna tepki gstermezler. Bunun nedeni ister cahillik, ister vefaszlk, isterse kskanlk olsun, sonuta
kaybedenin edebiyat olduunu da alglayamazlar.
Gerekten de, anadilimizde yaptlar veren yazarlar unutmak edebiyatmz oraklatrmaktan baka bir anlama
gelmez. Gemiimizi bilmeden yaratmak, ancak, erken douma yol aabilir, l domu yaptlarn oalmasna neden
olur. Medyann desteiyle ne kadar gizlemeye alrsak alalm, prematre rnlerimiz bir gn olur btn
rktclyle karmza dikilir.
Yanl anlalmasn, edebiyatmzn byk ustalanyla ayn trden rnler vermekten sz etmiyorum. Yeni olana
ulamann bir anlamda bu ustalarn yaptlarm yadsmaktan getiinin de farkndaym. Ama bilmediimiz,
renmediimiz bir tarz, slubu, anlay nasl yadsyabiliriz ki? sluplarn, tarzlann, anlaylan-m benimsemesek de
ortak yaznsal kltrmz oluturan bu ustalar bilmeden, anlamadan, eletirmeden edebiyatta denenmemi olana,
biricik olana, yeni olana ulamamz olanakszdr.
70
Hi kimsenin kukusu olmasn, Ahmet Hamdi Tanpmar'lan, Halide Edip'leri, Hseyin Rahmi'leri, Orhan Kemal'leri,
Sait Faik'leri, Sabahattin Ali'leri, Nzm Hikmetleri unutan ortak bellek, yarn, bugnn yazarlarn da hi duraksamadan
silip atacaktr. nk vefaszlk virs en acmasz kltrel geleneklerden biridir ve kamusal bilince bir kez bulanca bir
daha kolay kolay gitmez.
ok deil, on be yirmi yl nce her yazd olay olan, kitaplar st ste basklar yapan, birok yabanc dile evrilen
Orhan Kemal de son yllarda unutulmu -unutturulmu- yazarlanmzdan-dr. Oysa Orhan Kemal lkemizde kyn
zlnn insan zerindeki etkilerini yaln bir dille, zgn bir biimde anlatan yazarlarmzn arasnda yer alr. Onun
temel zellii gerekiliidir. Gerekiinin ise iki kayna vardr: lki kendisinin de emekilerin arasndan geliyor olmas,
yani bizzat yaadklar; ikincisi ise o dnem sanatta geerli anlayn gerekilik olmas, zellikle de Nzm Hikmet'in,
yapttan zerindeki etkisi. Bunu daha iyi anlamak iin Orhan Kemal'in yaam yksne gz atalm.
Asl ad Rait Kemali t olan Orhan Kemal 1914 ylnda Adana'nn Ceyhan ilesinde dnyaya gelir. Yaamm
ve sanatm etkileyen politikayla tanmas ok kk yalarda olur. Trkiye Byk Millet Meclisi'nde 1. Dnem
Milletvekillii yapan babas Abdlkadir Kemal Bey 1930 ylndaki demokrasi denemesi srasnda Ahali Frkas'na
katlnca, Suriye ve Lbnan'da gnll srgnlk yaamak zorunda kalrlar. Bir y sonra yurda dnen Orhan Kemal,
rr fabrikalarnda iilik, dokumaclk, ktiplik, ambar memurluu gibi ilerde almaya balar. O sralar en byk
merak polisiye roman okumak ve futbol oynamaktr, iler artnca spora veda eder, ama okumaktan asla vazgemez.
Ve kendi kendimi yetitirme abas... Elime ne geirdimse okudum... Bilimsel kitaplardan felsefeye, sosyolojiye
kadar ne buldumsa okudum. Sanyorum annemden gelen "mspet bilimlere eilim" olacak, metafizikle balantm hemen
hemen hi olmad... Kendi kendimi mspet bilimlerin ve dorultusunda yetitirmeye altm... Genel olarak
Marksizm ile ilintim ok sonralar balad... Hayata bak, baz sonulara var, derken hapishane... Hapishane benim
iin bir eit niversite oldu diyebilirim... Hikayeci, romanc kabiliyetim orada kefedildi.. 1
Hapishane yular Orhan Kemal'in yaamnda bir dnm noktasdr. Hapishaneye ilk iirlerini yazd askerlik
srasmda girer.
I. Politika gazetesi, 3 haziran 1976.
Askerde Nzm Hikmet'ten, onun iirlerinden vgyle sz edince, "yabanc rejimler lehinde propaganda yapt"
gerekesiyle yarglanr ve be yl hapse mahkm olur. Ama rastlant tanrs bu defa onu yalnz brakmaz. Bursa'da
yatarken Nzm Hikmet, bulunduu cezaevine nakledilir. Ksa srede Nzm'la dost olup odasna tanmay baarr.
Ama bu Orhan Kemal'in bekledii gibi elenceli saatlerin deil, sk bir eitim dneminin balamas demektir. lk iirlerini
Nzm'a okuduunda ald tepki artc olduu kadar ilgintir
de.
Okumaya baladm... Heceyle yazlm iirlerdi bunlar; takn hislerimi samimiyetle, insan gibi deil de, "ilahiletiini"
iddia edenlerin-kilere benzetip onlar gibi komikletirerek dile getirdiim iirler... lk drtlk henz bitmemiti:
- Kfi kardeim, kfi... bir bakasna ltfen...
Halbuki en gvendiklerimden biriydi... imde bir eyler ykld. Bir bakas... ilk, ikinci, nc msran yars.
- Berbat!
Kanm tepeme kt, bam dnd, ufaldm. Tekrar bir bakas...
- Rezalet
- Peki kardeim, btn bu laf ebeliklerine, hokkabazlklara, affedin tabirimi, ne lzum var? Samimiyetle
duymadnz eyleri niin yazyorsunuz? Bakn, akl banda bir insansnz, duyduklarnz, hibir zaman
duyamayacanz tarzda yazp komiklemekle kendi kendinize iftira ettiinizin farknda deil misiniz?
Btn kanm tepemden ayaklarma iniyor ve bir kt tomarndan ibaret "iirlerim" elimden desteyle dyor, artk
okuyanuyordum.
- Sizde, dedi, sanat iin iyi bir kuma var, muhakkak... Demin iirlerinize kar fazla hain davranmtm... Beni
mazur grn, sanat bahislerinde hi akam yoktur... Sizinle yakndan megul olmak istiyorum... Yani kltrnzle...
Evvella Franszca, sonra dier kltr bahisleri zerinde muntazaman dersler yapacaz. Tahammlnz var m?2
Orhan Kemal her gn yedi sekiz saat ders alr. Bir gn N-zm'n eline rastlant sonucu Orhan Kemal'in bir roman
balangc geer. air ilgilenir. Ksa yk yazmasn syler. Bylece o zamanki ismiyle Mehmet Rait t'nn
ykclk serveni balam olur. Franszcamn yan sra dnya edebiyat, felsefe,

2. Nzm Hikmetle buuk Yl, Orhan Kemal, Tekin Yay. s. 28-32.
ekonomi-politik dersleri de alan gen yazarmzn ilk yklerini gren Nzm yanmadn anlar, iileri, emekileri
ok iyi tanyan Orhan Kemal yklerinde gereki portreler izmektedir.
Rait t'nn Orhan Kemal'e dnmesi de o yllara rastlamaktadr. Artk yazannzn ykleri eitli dergilerde
yaynlanmaya balamtr ama ne yazk ki bunlardan eline para gememektedir. Nzm, Orhan'n "Gll" ve "Asma
ubuu" adl yklerini kdam gazetesinde gece sekreteri olan Kemal Slker'e gnderir ve telif hakk alnmasnn
nemim vurgulayan bir de not ekler. Kemal Slker yklerin altna Orhan Kemal takma adn yazarak, yazileri
mdrne, "Bunlar ben yazdm, telif hakk iin muhasebeye bildir de paralanalm" der. Bylece Orhan Kemal ad
domu olur.
Orhan Kemal hapishaneden knca sk sk isiz kalarak eitli mesleklerde almay srdrr. Bu arada yklerini
dergilere yollar. Kalemi gnden gne yetkinlemektedir. Derken roman yazma sevdasna kaplr. Onu ilk destekleyen
yine Nzm'dr. "Hemen bala" diye yazar hapishaneden.
lk roman Baba Evi Orhan Kemal'in hapishaneden kndan be yl sonra Varlk Yaymlan'nca baslr. Onu ykleri
ve teki romanlar izler. Ama geinmek iin hl baka ilerde almak zorundadr.
1950 ylnda ailesiyle birlikte stanbul'a gnce yalnzca yazarlkla geinmeye karar verir. Ancak bu
dndnden de zordur. Gazetelere ksa ykler yazar, kk karlarn peindeki filmcilere senaryo yetitirmeye
alr, stelik bunlardan die dokunur bir para da kazanamaz. Yine de mutludur. Sabahn drdnde, herkes uyurken
almaya balar, hevesle yeni bir yknn yeni bir romann yazmna giriir. Gelecee ilikin umudunu hibir zaman
yitirmez. Bo zamanlarnda da arkadalarnn yannda alr soluu. En iyi arkadalarndan, edebiyatmzn bir baka iisi
Muzaffer Buyruku bir ansn yle anlatyor
Edip Cansever'le tavla oynamalar bir lemdi. Tandk, yabanc seyirciler kuatrd evrelerini. aylar, kahveler,
kantlar, oraletler iilirken, oyunun gerilimi karlkl satamalarla artard. "Sen mi kesin ben mi keyim, imdi greceiz"
szleriyle Edip Cansever'in moralini bozmaya alrd. "Bugn formumdaym Bay Kansve, seni i i yiyeceim." Edip
Cansever soyadn Franszcaya eviren Orhan Kemal'e, onun ar neesini srekli klmak isteiyle ve az rastlanan
soyluluktaki glyle, "insan yalannca enesi dermi" derdi. Orhan
Kemal bu cmleyi beenmemi gibi yalancktan yzn buruturur-du. "Buyruk, iitiyor musun banal szleri?"
"Eee, seviye meselesi" derdi, "o senin gibi, bir milletvekilinin olu
deil ki... "
Edip Cansever dikkatini zarlara verdiinden Orhan Kemal'e attm kam sezemez, "Allah akna kkrtma u
dn serserisini" derdi.
Edip Cansever'in yenilgiye uratlmasn beklerken kendisine ate edildiini toz duman yatnca anlayan Orhan
Kemal, ban sallaya sallaya konuurdu. "Dost dediin byle olur, sa gsterip sol vurur."5
Orhan Kemal 1970 ylnda tedavi iin gittii Sofya'da yaama gzlerim yumduunda, arkasnda Murteza, Bereketli
Topraklar zerinde, 72. Kou gibi bayaptlarn da yer ald iki yz akn yk, otuza yakn roman brakt. Orhan
Kemal iinden geldii toplumu, kendisi gibi yaamn alarak kazanan insanlar yazd, ezilen, ekmek derdinde olan
insanlar. Onlarn gitgide acma-szlaan yaam karsndaki tutunma mcadelelerini anlatt. Bir yazar olarak her zaman
smrlenlerin yanndayd ama iinde kimseye kar kin, dmanlk yoktu. Belki de onu kaba gerekilikten, didaktik
olmaktan koruyan yan da bu olmutur. Onun yklerinde kelimenin tam anlamyla gerek insanlarn, gerek servenleri
vard. Ac bir ddk sesiyle boalan fabrikalarn yorgun paydos saatleri, bahede yaklan mangalm lgn pnlts, havay
dolduran anason kokusu, insan teninin scakl, umudu hep diri kalan ukurova kyllerinin buruk glmseyileri,
ayaklannn altndaki topram kaydn gren aalarn kendi kltrlerinden vazgemeleri, yeniyetme fabrikatrlerin
acmasz sonradan grmelikleri... Sanayilemeye admlarn atan lkemizde insann bin bir trl halini yazd.
Yaln, hzl, akc bir dil kullanyordu Orhan Kemal. Kahraman-lannm psikolojilenni diyaloglarla, olaylanrt ak iinde
anlatmay semiti. Kafalarn tek bir biemle bozmu, kimi okbilmilerin dudak bkt bu slup aslnda son derece
zor bir tarzdr. Orhan Kemal bunu baarmt. Zaten baka aresi de yoktu. Gazetelere yazd yklerin ksa olmas
gerekiyordu, ayn zamanda bu tarz onun edebiyata bak asndan kaynaklanyordu. Orhan Kemal'e gre edebiyat,
dnyay deitinnern aralanndan biriydi. Ama yalnzca bununla snrl deildi. Bu yzden Orhan Kemal'in romanlannda
keder kadar nee de yer alr. Trajik yklerin yan sra, Tersine Dnya gibi komik yapttan da vardr. Mur-3. Yzko Somut,
yl: 3, say: 44.
teza'da olduu gibi yaptlarnda hiciv kullanmaktan da ekinmemitir. Kendi szleriyle o, "nsanln, insanlk
taralndan, insanlk iin ynetilmesi abas adna sanat" yapsa da, edebiyatn ok ilevliliini hibir zaman gz ard
etmemitir.
lmnn otuzuncu ylnda Orhan Kemal'i saygyla anarken, onun gerek deerinin mutlaka anlalmas gerektiini,
bunun byk yazara bir vefa borcu olduu iin deil, edebiyat kltrmzn gdk kalmamas, zenginliinin,
eitliliinin, derinliinin yok olmamas iin gerekli olduunu dnyorum.
Radikal Kitap, 8 ekim 2004
Yabanclamann lmsz airi: Franz Kafka
Franz Kafka 3 haziran 1924 tarihinde Viyana yaknlarndaki Ki-erling Sanatoryumu'nda yaama gzlerini
yumduunda yalmzca krk bir yandayd. Belki her lm biraz erkendir, ama Kafka gibi srad bir yaratcnn krk bir
yanda yaama gzlerini yummas, szcn tam anlamyla bir erken lmd. Yine de Kafka, bu ksa sreye daha
nce benzeri olmayan yaptlar sdrd. Kendisi gibi 1880 ylnn balarnda domu; Stravinski, Webern, Bar-tok,

ApoUinaire, Musil, Joyce, Picasso, Braque gibi sanatta byk deiimler gerekletiren yenilikiler kuann arasnda
yer almay baard.
Kafka gnmzde de gncelliini srdryor. Kiilii ve yaptlar en ok tartlan yazarlar arasnda yer alyor. Oysa
Kafka'nm, kendi yaptlar hakknda bir ikircim yaad sylenebilir. lmn yaklatn hissettiinde -bazlarnn
kalmasna izin vermesine ramen- yaptlarnn ounun yaklmasn ve yeni basmlarnn yapmamasm istemesi bunu
gsteriyor. Yaptlarna gsterilen ilgi, yaratmda kulland estetik yntemin bu kadar ok tartlyor olmas Kafka'y
rahatsz eder miydi?
Bu soruya doru yant alma olanam 3 haziran 1924'te Kier-ling Sanatoryumu'nda yitirdik. Ama, benzer olaylar
karsnda gsterdii tutumlardan yola karak akl yrtrsek, Kafka'nm bu ilgi karsnda ikircime deceini
syleyebiliriz. ncelikle aknlk duyaca kesindir. nk o, Alman dilinde yazan bir Yahudi olarak, bu kadar geni
ynlara ulaacam hi dnmemiti. Bu kadar ok okunduunu, tartldn rendiinde kukusuz mutlu olurdu.
te yandan bu kadar ok okunuyor olmann kendisine ykledii etik sorumluluk, bu sorumluluu yerine getirip
getiremedii kukusu sanrm onu rahatsz ederdi. nk Kafka, yaad dnyadaki olumsuzluklarn sorumluluunu
kendi omuzlarnda hissediyordu.
nsanlarn ou bireysel sorumluluunun farknda olmakszn yaarlar; btn mutsuzluklarmzn asl ekirdei ite
burada gibime geliyor... Gnah, kendi z grevi karsnda insann gerilemesidir. Anlayszlk, sabrszlk, ihmal: ite
gnah bu. Yazarn grevi, bir kenara braklm ve lml olan eyi sonsuz yaama gtrmek; rastlanty, yaama uygun
bir eye dntrmektir.1
Kafka'mn, yazan -kendisini- byle byk bir misyonla grevlendirmesini dardan bir kahramanlkla, mazlum
insanlar kurtarmay amalayan valyelik duygusuyla kartrmamak gerekir. Kafka, bu yetersiz, bu rm dnyann
bir kurban, cinayetlerin tan ve yargcdr. Kendisini ifade edebilmenin, benliini koruyabilmenin belki de tek yolunun
insanlar aydnlatan bir yazar olmaktan getiine inanmaktadr. Yani grevini, yalnzca bakalar iin deil, ayn zamanda
kendisi iin de yerine getirmektedir. Bu durumu daha iyi anlamamz iin Kafka'mn yaad aa, yaam yksne
bakmamz gerekir.
Kafka, Avusturya-Macaristan imparatorluu egemenliindeki ekoslovakya'da yaamtr. Avusturya-Macaristan
imparatorluu khnemitir, yklmak zeredir. Bu durum toplumun btn alanlarna yansmaktadr.
Kafka, ekoslovakya'daki Alman aznlna mensuptur. Alman aznln iinde de Yahudi topluluunun bir yesidir.
ocukluu boyunca Yahudilerin aalanmas olaylaryla yz yze yaamtr. Alman aznla mensup olmas nedeniyle
eklerden ayrlr, te yandan kendini bir Alman gibi de hissedemez. Kafka'mn yabancl, yaad topluluun iinde
balamtr.
Kafka Yahudi topluluunun da dndadr. "Sinagogumuzda" adl yksnde onlann banazlklanm eletirir. Ama
Yahudilik yalnzca bir din deil, ayn zamanda toplumsal ilikileri belirleyen bir yaam biimidir. Bu yaam biimi
Kafka'mn babasyla aralanndaki anlamazln nedenlerini oluturmutur.
Kafka, bir yandan babasna hayranlk duyar, yoktan i kurmu, varlkl olmay becermitir. te yandan babasndan
nefret eder. Fiziksel grn ve ruh haliyle kaba bir insandr. Snfsal farkl-lklan ilk babasnn maazasnda grm,
smryle ilk orada karlamtr.
I. Kafka ile Konumalar. Gustav Janouch, ev. Kmuran ipal, Cem Yaynlan
Maaza beni ruh hastas etti... zellikle maazada alanlara kar tutumun demek istiyorum... Sen memurlarna
"denmi dman" derdin, yleydiler de zaten, fakat bana yle gelirdi ki, onlar senin dmann olmadan nce sen
onlann "deyen dman" idin... te bu maazay dayanlmaz yapt gzmde... 2
Kafka, babasnda bireyi yok sayan, kaba ve zorba toplumu gryordu. Ailede, okulda, toplumun hibir alannda
kendi benliini zgrce var edemiyordu. Gnce'sinde unlan yazyor:
Benim benliim kabul edilmiyordu. Benlikle ilgili bir durum ortaya kt m bu, ya zorbalktan tiksinmemle ya da
benliimi yok saymamla sonulanyordu. te yandan benliimin bir yann bastrmaya kalknca da bu, kendimden ve aln
yazmdan tiksinmem, kendimi kt ve lanetli bulmam sonucunu veriyordu.
Yakn dostu Max Brod'a, btn yaptlanna "Babann Dnyasndan Ka" adn vermek istediini sylemiti. Ama
kaamad. Liseyi bitirdikten sonra felsefe okumak istiyordu, olmad. Hukuk fakltesine girdi. niversiteyi bitirince bir yl
stajyer avukatlktan sonra o hi beenmedii ama bir trl de vazgeemedii i yaamna atld.
ii Kaza Sigortas'nda alt gnler Kafka iin zorluklarla doludur. Yabancama mekanizmasnn bir unsurudur
artk. Kendi istekleri, dnceleri ve benlii irketin karlarna bal klnmtr. Att her adm, iindeki adalet
duygusunu incitmektedir. te yandan yalnzlndan kurtulmak, topluma karmak iin Kafka hep bir iinin olmasn
istemitir. Ama bunun iin dedii bedel ok ardr. O gnlerde Kafka adeta bir bilin yanlmas yaar. Sanki iki yaam
vardr, ilki iinden gelen eilime uygun olarak srdrd yazma ura, ikincisi ise kendini zorunlu hissettii iin alt
i Kaza Sigortas'ndaki yaam.
Kafka iilerin yaad kt koullara kar iinde byk bir fke duymaktadr. Bu fke onu ek anaristleriyle iliki
kurmaya yneltir. Fakat Kafka bir eylem adam deildir. Hastal ilerle-yinceye kadar iini srdrmeyi tercih edecek, bu
sancl gnlk yaam srdrecektir.
Peki kadnlar, Kafka'mn kadnlarla ikisi nasl olmutur? Kaf-ka'ya scaklk ve efkat gsteren ilk kadn annesidir.
Gerek bir adam olduunda toplumda kk salmak duygusuyla aka sanlm-
2. Milena'ya Mektuplar. Franz Kafka, ev. Kmuran ipal, Cem Yaynlar.

tr. Ama yaadklar son derece ikircimli ve gelgitlerle doludur. kisi Felice ile olmak zere kere nianlanm ve
ayrlmtr. Dala sonra Milena Jesenka-Pollack ilikisi olmu ancak gerek mutluluu yaamnn son ylnda Dora
Dymant'la yakalamtr.
Tarada Dn Hazrl adl yaptnda evlilik konusunda unlar syler: "Kadn ya da daha kesinlikle sylenecek
olursa evlilik, kendini onun araclyla aklamak zorunda olduun yaamn temsilcisidir."
Ama daha sonra Gnce'sine u notlar der:
Bana daha ok yalnzlk gerek; yapabildiim eyler, yalnzln bir sonucundan baka bir ey deil. Bir baka varla
balanmak, onda kaybolmak korkusu. O zaman artk hi yalnz olamazdm.
Kadnlarla ilikilerini Kierkegaard'm durumuna benzetir. Kierkegaard nasl nianls Regine'den aynlmsa Kafka da
Felice'den ayrlr.
Kafka'daki yalnzlk ve yabanclamaya yol aan etkenler arasnda pek nemli saylmasa da, kendisini bedenen
zayf bir insan olarak grmesinin, sanat kiilii zerinde olduka etkili olduunu, bunun yaptlarna yansdn
belirtmeden geemeyiz. 22 kasm 1911 tarihli gnlnde unlar yazmaktadr:
lerlememi nleyen balca engelin vcudum olduu kesin. Byle bir vcutla bir yere varlmaz... Clzlmla
kyaslandnda fazla uzun boylu bedenim, bereketli ve scaklk salayacak en ufak bir yadan yoksun, srekli
baarszlna aresiz almak zorundaym.
Zayfl giderek bir saplant halini alr. 1919 ylnda kaleme ald "Babaya Mektup "ta yle yazar:
rnein, nasl seninle bir kabinde soyunduumuzu anmsyorum. Ben clz, gsz, ince uzun, sen ise gl, enine
boyuna Daha kabinde acnacak biri gzyle bakardm kendime, hem de yalnz senin deil, btn dnyann karsnda,
nk sen benim iin her eyin lydn.
Vcuta zayfl konusunda Milena'ya da yaknr; 1920 ylnda yazlm mektuplardan birinde unlar anlatr:
Birka yl nce sk sk Moldav Irma'nda Selentranker'deydim, rmaktan yukar krek eker, sonra da kaya uzanp
yatarak akntyla
srklenmeye brakrdm kendimi, kpklerin altndan geerdim. Kprden bakanlar sska vcudum dolaysyla beni
ne kadar komik bulmutur kimbilir. Bir defasnda bizim iyerinde alan bir memur kprden geerken beni aada
grm, manzarann komikliini yeterince belirttikten sonra izlenimini yle zetlemiti: "Sanki kyamet kopmadan nceki
bir manzarayd. Tabutlarn kapaklarnn ald, ama iindeki llerin henz kmldamadan yattklar an.
Vcudu ve sal konusunda Kafka'nn titizlii onu bir hastalk hastasna evirmitir. Grltye kar ok duyarldr.
Kt havadan uzak durur, k aylarnda bile penceresi ak yatar. Yiyeceklerine ok dikkat eder, sk sk perhiz uygular.
Yine de salkl bir insan olamaz.
En ok yaknd ey ise uykusuzluktur. Ona gre, uykusuzluun nedeni bedensel bir hastalk deil, dnyann
halidir. Vicdan, ona gzel bir uykuyu haram etmitir. devini yerine getirmek iin uyuyamamaktadr. Uykuyla ilgili olarak
"Nocturne" adl ykde unlar yazar:
Her yanda insanlar uyuyor. Bir kk komedi bu, susuz yanlsama bu; kat yataklarda, kat damlarn altnda,
iltelere uzanm, ya da araflara, yorganlarn iine bzlm uyuyorlar! Gerekte, daha nceki gibi, nice sonra olaca
gibi, lde toplanmlar, bir ak hava kamp, says bilinmez bir kalabalk, bir ordu, buz gibi bir gn altnda, kaskat bir
topran stnde bir halk... Ya sen, sen uyanksn, gece nbetilerinden birisin; yanan ateten ayaklarna doru
salladn mealenin nda, her eyi daha yakndan grmektesin. Niin uyanksn? Birinin uyank olmas gerek,
diyorlar! yle birisi gerek.
Salkl olmak iin sporla ilgilenir, yzer, jimnastik yapar, koar, uzun yrylere kar, ama ne yazk ki vcudu
ihanetini srdrr. Hastala yakalanmaktan kurtulamaz. Kafka, hastaln fizik olarak yenememitir, ama dnsel
olarak ona yenilmemi, alt etmeye almtr. Tpk yabanclamaya boyun emeyii, yalmzhm amak iin rpnp
duruu gibi. Hatta Kafka hastalm yenemeyi-ini de tinsel grevlerine balar. Gnlnde yle yazar:
Faydal bir ey renmeyiimin, buna sk skya bal olarak kendimi her gn biraz daha bedence erimeye terk
ediimin gerisinde bir dilek gizlidir belki. Salkl ve yararl bir insann yaama sevincinin beni yolumdan dndrmesini
istemiyorum.
Kafka, yabanclamann yol at mutsuzluu, yazarak amaya alr. Yazarken bunu baarr da, ya sonra:
Bu aray insanlk d bir yola kyor... Bu edebiyat snrlara saldrmaktan baka bir ey deil.
Kafka'da yazma eyleminin ana konusudur yabanclama. Geleneklerin, devletin, ailenin, irketlerin, var olduklar iin
varlklar tartlmayan resmi ve zel kurumlarn bireyi tahrip ediini anlatr. Toplumsal sistemin bask ve tehditi altnda
yaamaya alan insann aknln, arayn ve korkularn dile getirir.
Kimilerinin ne srd gibi umutsuz deildir Kafka. Yazdkla-nyla oluturduu yabanclama bilinci, bir teslim oluu
deil, bu durumdan kurtulmay artrr.
amn bana pek yakn olan olumsuzluunu cesaretle tayorum ben. Bu olumsuzlukla savamaya deil, fakat bir
dereceye kadar onu gstermeye hakkn var. Zayf bir olumlulua da olumluluk haline dnen ar sorumsuzlua da
yatkn deilim ben.
Kafka iyimser deildir, ama ktmser de deildir, o bir tank, o bir sergileyicidir. stelik bu sergileme iini o gne dek
allm estetik kalplarn dnda kendine zg tavryla yapar. Evet, nasl kurtulacamz ve nereye gideceimizi
sylemez Kafka, ama bu dnyann rmln, zorbalm gzler nne serer. Srdrlen yaamn almas
gerektiini sezdirir.
Sana yoksunu olduun eyi deil, bir eyin yoksunu olduunu gstermek istiyorum.3

Yabanclamay yazan tek yazar elbette Kafka deildir. Ama Kafka'nn setii estetik yntem, kurgulad dnya
yepyeni ve biriciktir. Kafka'nn kavranlmas zor bir estetii vardr. Ne klasik romanlara benzer yaptlar ne de fantastik
dehet yklerine. O alabildiine yaln diyle mitlerden, simgelerden rl bir ifreler dizisi kurmutu Kafka. Ama
nereden geldii, nereye gittii belli olmayan soyut eyler yazmaz, imgesini yaratt eyler onun kafasnda ok aktr. O,
yaadmz dnyay anlatr. Yaamda karlalan olaylar, elikileri ele alr. Ama kendi grd biimiyle. Gnlk
yaama baktnda onun grd eyler ise tyler rperticidir.
3. Tarada Dn Hazrlklar, ev. Kmuran ipal, Cem Yaynlar.
Edschmid, benden bir yapc olarak sz ediyor. Oysa, olduka beceriksiz, orta bir desinatrm ben ancak.
Edschmid, gnlk olaylarn iine olaanstl, ustalkla koyduumu ne sryor. Byk bir hata bu. Gnlk ey,
kendiliinden olaanstdr zaten. Ben bunu kaydetmekten baka bir ey yapmyorum.4
Yabanclama, onun gznde, Gregor Samsa'mn bir sabah bcek olarak uyanmasdr. Devlet aygtnn korkunluu,
Josef K.'nn bir sabah nedensizce tutuklanmas ve infazna kadar sren sanrl koturmacasdr. Toplumda yer
edinemeyen kiinin aresizlii, ato'ya girmek isteyen K.'nn ironiyle ssl, sonusuz giriimleridir. Kafka'nn gznde
yaam gri duvarlarla kapl, hibir yere almayan, ama srekli k yolunu arayacamz bir labirenttir. Yaadmz
dnyann Kafkaesk bir grntsdr bu.
Fantastik bir yazar da deildir Kafka. Huysmann, Oscar Wilde, Frank Wedekind gibi zamann ncleriyle ve Gustav
Meyrink gibi Pragl fantastik yazarlardan uzak kalm, yaln ve doal yazarlar okumay semitir. Okuduu yazarlar
arasnda hayranlkla baland Goethe nde gelir, sonra Dickens, Hamsun, Hoff-mannsthal, Thomas Mann, Flaubert,
Stendhal, Hermann Hesse, Dostoyevski, Tolstoy, Strindberg'i sayabiliriz.
Kafka'nn yaratt dnya, bizim dnyamzn bir aynasdr. Belki grnt biimleri deforme edilmitir, ama ierik
gerek dnya ile tpatp ayndr. Ayn tarz resimde Picasso, mzikte Stravins-ki'de grrz. Gemi sanat biimlerinin
zmsenmesinden doan yeni ve hi kullanlmam biimler yaratmaya doru cokulu atlm duygusu. Belki de Kafka'nn
simgeleri yaanan olaylarn ieriine daha uygun biimlerdir. Bu anlamda tm alakgnlllne karn, Kafka'nn
doadan da, tarihten de daha iyi bir tasarmc olduu bile sylenebilir-. Kafka'nn yaptlarmdaki bir baka nemli zellik,
yazdklarnn, zellikle romanlarnn birer ak yapt olmalardr. Romanlanndaki her blm, bamsz ykler olarak da
okunabilir. Kafka eserini kapatmaz, yapttaki bildiriyi okurun bulmasn ister, onlarn d gcne seslenir. Bir baka
deyimle yapt okuyucuyla birlikte kurar.
Kafka yaarken tannm bir yazar deildi. Onun allmadk estetiinin kavranmas iin lmnn zerinden
yaklak yirmi yl gemesi gerekecektir. Kafka ve yaptlannm tannmasnda kukusuz, arkada Max Brod'un byk
katklan olmutur. Ama bu
4. Kafka ile Konumalar. Gustav Janouch, ev. Kmuran ipal, Cem Yaynlan.

katklar iin Kafka, Brod tarafndan yanl yorumlanmann bedelini deyecektir. Brod, Kafka'y dinsel inanlarn
savunucusu; Protestanlarn diyalektik tanr bilimi, Kierkegaard arlkl bir varoluu felsefe ve Siyonist grlerin
karm bir dncenin savunucusu olarak gsterir. Bylece Kafka'mn yaptlarnn sanatsal ilevi snrlandrlm olur.
Brod'un Kafka yaptlar zerine den glgesi uzun yllar srer. Daha sonra Kafka gndeme gelip de bamsz
aratrmalar yaplmaya balannca, Brod'un ar ipotei kalkar. Kafka, yaptlaryla yazm tarihindeki yerini alr.
Kafka'mn hl gncel olmasnn nedenleri zerine ok deiik grler ileri srlmtr. Ama baarsnn gizini
onun yaratm tarznda aramak gerekir. Kukusuz insanlk henz yabanclama sorunsaln aamamtr. Hatta daha
beter bir durum sz konusudur. Gnmz tketim toplumlarnda "meta fetiizminin en parlak gnlerini yaad, konfor
duygusunun insann tinsel dnyasn ldrd, bu yzden de Kafka'mn yaptlarnn hl gncel olduu da sylenebilir.
Bu gr doru olmakla birlikte eksiktir. nk Kafka bir sanatdr. Onu yalnzca yaptlarnn ieriiyle deerlendirmek
byk bir yanl olur. Kafka, bildirisini sanatsal bir biim iinde iletir. Bir sanatnn akl ustal ve deeri, setii ierik
kadar belki de daha ok kurduu estetik yapda sakldr. Bildiri bu yapda isellemektedir. Kafka'y ve yaplarndaki
ierii zamann ypratcmma kar koruyan, ite bu gzel ve farkl olan biimdir. Aksi takdirde, Kafka'y yabanclama
konusunu ok daha kapsaml olarak anlatan, hatta daha da ileri giderek zmler neren filozoflarla kyaslamak
gerekirdi ki, bu da bir ozanla bir bilim adamn kyaslamak kadar sama olurdu.
Kafka'mn yllardr gncelliini yitirmemi oluu, onun yaratma gcnde sakldr. Bu byk ozan, sembol ve mitlerle
gnmz dnyasnn bir benzerini yaratmtr. Onun dnyasna girdiimizde, devletin, ailenin, irketlerin, resmi ve zel
kurulularn karsnda benlii ve istekleri gz ard edilen insanla karlarz, her trl olumsuzlua karn hl bir k
yolu arayan, umuda bir inan gibi sarlan insanla. Kafka, bu evrensel gerekliinin iirini sunar bize. Onu lmsz klan
da budur.
Cumhuriyet Kitap, 29 aralk 1994
Anton Pavlovi ehov, Sradan Dnyann Srad Yazar
Birka yldr lkemiz yazn alannda sevindirici gelimeler yaanyor. Ard ardna alan yaynevleri, saylar her
geen gn artan kitabevleri, zenle baslan rnler kitaba duyulan ilginin arttn gsteriyor. Okur says henz zlenen
dzeyin ok ok altnda olsa da, btn bu gelimeler olumlu bir srecin baladna iaret ediyor. Yazn dnyasndaki
hareketlilik yazarlarmzn bilimkurgudan polisiyeye, biyografiden tarihi romana uzanan geni bir yelpazede rnler
vermesine yol aarken, klasikler de eksiksiz olarak yeniden yaymlanyor. Rus ve dnya edebiyatnda kendine zg bir
yeri olan Anton Pavlovi ehov'un tm ykleri de lkemizde eksiksiz olarak yaymland.

ehov'un yapttan 1900 ylndan itibaren yabanc dillere evrilmeye balanmtr. lkemiz okuru ise ehov'la
tanmak iin ne yazk ki epeyce bir sre beklemek zorunda kald. Gerekten de ehov'un yaptlar Pukin, Tolstoy,
Turgenyev gibi Rus yazarla-nnkiyle kyaslandnda olduka ge Trkeye evrilmitir. lk ehov evirilerine 1935'te
rastlyoruz. 1940-50 yllarnda Tercme Brosu ve Tercme Dergisi evresinde toplanan evirmenler Rusadan
yaptklar evirilerle ehov'u Trk okurunun ilgisine sundular. Daha sonra da ehov'un pek ok yks ve oyunlar
evrildi. Ancak, Mehmet zgl'n, Pravda Yaymevi'nin 1970 ba-sml 8 ciltlik "Anton Pavlovi ehov'un Btn Yapttan"
adl yaynn temel alarak yapt evirilerle bu byk yazarn ykleri ilk kez eksiksiz olarak dilimize kazandnlm
oluyor.
Anton Pavlovi ehov da tpk Poe gibi, Kafka gibi ok ksa mr srm yazarlardan biriydi. 27 ocak 1860 tarihinde
Rusya'nn tara kentlerinden Taganrog'da dnyaya geldi, 15 temmuz 1904 gn Almanya'nn Badenwier kasabasnda
yaama gzlerini
yumdu. Ama bu krk drt yllk yaamna yze yakn yk, aralarnda Vanya Day, Vine Bahesi, Kzkarde
gibi bayaptlarn da bulunduu birok oyun sdrarak, Rus ve dnya yaznnda yerini ald.
ehov'un snfsal kkeni Pukin, Tolstoy, Turgenyev gibi byk Rus yazarlarndan olduka farklyd. Onlarn hemen
hepsi aristokrat bir kkenden geliyorlard. Oysa ehov'un dedesi bir toprak k-lesiydi. Para biriktirerek kendisinin ve
olunun zgrln zorla kazanmt. ehov'un babas Pavel Yegori ise Taganrog kentinde kk dkkn ileten bir
bakkald. leri o kadar kt gidiyordu ki borlarn deyemeyince olundan yalnzca ehov'u Taganrog'da brakarak
Moskova'ya kamak zorunda kald. Aslnda bu ka ehov'u biraz olsun rahatlatmt, nk babas despot bir adamd.
Yannda altrd oluna da raklar gibi sert davranrd. Yl adl yaptnda o gnleri ehov yle anlatyor:
yi hatrlyorum, daha be yama basmadan babam beni okutmaya, daha dorusu dvmeye balad. Beni sopayla
dver, kulaklarm eker, bama vururdu. Ben her sabah gzlerimi aar amaz, acaba bugn beni dvecek mi, diye
dnrdm. Bana ve kardelerime oyun oynamak, birbirimizle akalamak yasakt. Sabah akam kiliseye gitmek,
papazlann ellerini pmek, ayrca evde de ilahi okumak zorundaydk. Kilisenin yanndan getike ocukluumu hatrlarm,
iim burkulur. Sekiz yanda babamn yannda almaya baladm. Orada bir rak gibi alr, her gn dayak yerdim.
Bu yzden ailesi Moskova'ya tannca raklk etmekten, sopa yemekten ve kilisede ilahi sylemekten kurtuldu.
Ailesi yann-dayken vasat bir renci olan ehov'un dersleri dzelmeye balad. Okulun baarl rencileri arasnda
anlr oldu. Okul dndaki zamanlarnda kitaplara gmlyor, eline geen be kuruu biriktirerek tiyatroya gidiyordu.
Kitaplar dnda en byk elencesi tiyatroydu. Bu arada okul dergisine yazlar yazmaya da balamt. Ama o sralar on
alt yanda olan ehov geimini srdrmek iin almak zorundayd, dersler vermeye, geici ilere girip kmaya
balad. Bu durum onun okuma-bilgilenme srecini engelliyordu ama evresini inceleme, tek bana ayakta kalabilme,
insanlar tanma gibi farkl olanaklar tanyordu. lk genlik yllar boyunca edindii bu deneyim yklerine de yansyacak,
inanlmaz eitlilikte meslekten gelen farkl yapdaki karakterleri baaryla yazmasnda nemli bir etken olacakt.
Liseyi bitiren ehov, Taganrog'dan ayrlarak Moskova'ya gitti. Tp fakltesine yazld. Ama sorunlar bitmemiti.
Ailesi yoksulluk iindeydi. ehov para kazanmak zorundayd. Elindeki parayla Moskova'da yaynlanan popler btn
dergileri ald. nceledikten sonra bu dergilere fkra, kk gldr metinleri tarznda yazlar yazmaya balad. Gerek
ismini kullanmyor, ehonte, Anton ., fkeli Adam, Kardeimin Kardei, Mterisiz Doktor gibi takma adlarla yazlarn
imzalyordu. nemsizmi gibi grnen bu yklerin bir ksm 1884 ylnda yaynlanan k kitabnda da yer almt.
ehov niversiteyi bitirip meslek yaamna atldnda da yazmay brakmad. Oysa doktorluu ok seviyordu.
Mesleim en iyi biimde yerine getirmek istiyordu. Ama bu amacna hibir zaman ulaamad. Yazarlk baskn kt, btn
zamann edebiyat almaya balad.
ehov yazmaya ok erken yalarda balamt, retken bir yazard, retkenlii ona yalnzca para getirmedi, 1887
ylnda Bilimler Akademisi'nin "Pukin dliTn de kazandrd. Bu dl onun yazarlnn onanmasyd.
Kimi eletirmenler ehov'un en iyi yklerini 1888 ylndan sonra yazmaya balad grnde birlemilerdir.
Daha nceki yklerim para kazanmak iin iziktirdii, bu nedenle de edebi deerlerinin dk olduu grn dile
getirmilerdir. in tuhaf ehov'un da bu gr benimsemesidir. ok az yaratcda grlebilen bu engin gnlllk ne
yazk ki ehov'a yarardan ok zarar getirmitir. 1954 ylnda, ehov'un lmnn ellinci yl iin |Sinn und Form
dergisinde kaleme ald yazsnda Thomas Mann unlar yazyordu:
ehov'un Avrupa'nn yan sra Rusya'da da byk lde hak ettii deeri grememi olmasnn nedeni kendisine
kar son derece akl banda, eletirel ve pheci yaklam ve baarlaryla yetinmemi olmasdr -ksacas,
alakgnllldr. Alakgnlllk ho bir zelliktir ama bu dnyada alakgnlller sayg grmez, takdir edilmezler.
Ne de olsa kendimize ilikin grmz, bakalarnn bize ilikin grlerini etkiler, o dnceleri lekeleyebilir,
arptabilir. Bir ksa hikye yazan olarak ehov sanatsal adan deerli bir ey retmediine ve yeteneklerinin
yetersizliine yle inanmt ki; kendisine biraz olsun inan duymas yava yava ve glkle gerekleti -bakalar bize
inandnda biz de ister istemez kendimize inanrz.1
1. Yeni Bulunmu Hikyeler, Peter Constantine'in nsz, ev. Ahu Antmen, Yap Kredi Yaynlan.
Gnmz eletirmenleri hl ehov'un 1888'den sonra yazd yklerin, ki bunlarn arasnda "Bozkr",
"6 Numaral Kou", "Kara Kei", "Kk Kpekli Kadn", "ukurda" gibi bayaptlarn da bulunduu dnemi nemli
saymakla birlikte, daha nceki rnlerine de daha esnek, daha nesnel bakmaya balamlardr. Kald ki ilk dnem
yazd ykler, dilini gelitirmesinde, yk kurmasnda, gzlem yapmasnda yetkinlemesini salam, kendi slubunu
bulmasna yardmc olmutur. nk gazete stunlarnn olanak tand lde meramm anlatmak durumundayd. Yani
I
sz savurganl yapacak lkse sahip deildi, bu nedenle en doru, en gerekli szckleri semek, fazladan tek bir cmle
bile yazmamak zorundayd. Bu sk iilik, onu iyi bir yazar yapan nedenlerin banda gelir.
ehov'un slubuna baktmzda iki byk Rus yazarnn, Pu-kin ile Gogol'n birleimini grr gibi oluruz: Pukin'in
an, akc diliyle, Gogol'n ironiyle ykl acmasz gerekilii. ehov'un ykleri her snftan insann anlayabilecei,
zevkle okuyabilecei bir dilde kaleme alnmtr. Bir anlamda Rus dilinin yalnlat-nlmasnda devrim yapmtr. Rus
eletirmen A. Derman bu konuda unlan sylemektedir:
Rus edebiyat ok eitli ynlerde geliti, ilerledi. Ama ne Gogol, ne Dostoyevski, ne Tolstoy, ne de Turgenyev, Rus
edebiyatn sadeletirmeyi kendilerine i edinmilerdi. Oysa ehov, bunu kendine i edindi ve bu alanda baar salad.
Bu, edebiyatn demokratlatrl-masnda atlm yeni ve byk bir admd. ehov'un okur kitlesini alabildiine
genilettiini kesin olarak syleyebiliriz. nk ehov'u anlamayan bir okurun bulunabileceini dnmek zordur.2
ehov yklerinde olduu gibi oyunlannda da yeni biimler aramaktan yanayd. Aray zaman zaman onun
anlalmamasna yol asa da bundan vazgemedi. Mart oyunu ilk gsterildiinde fiyaskoyla sonuland. nk ne
oyunu sahneye koyanlar ne de izleyiciler yenilie akt. Ancak daha sonra oyunun ruhunu kavrayan Stanislavski ve
Moskova Sanat Tiyatrosu tarafndan sahnelenen Mart byk beeni toplayacak ve yalnzca Rusya'da deil dnyann
her yerinde defalarca sahnelenecekti.
ehov'un kendinden nceki Rus yazarlar gibi gerekilik geleneini srdrdnden sz uimi
A
iik. ancak ak bir
biimde politik tavr iinde olmamtr. Kukusuz lkesinde srmekte olan bas-
2. ehov Toplu Eserleri, Hasan Ali Ediz'in nsz, Sosyal Yaynlar.
k arlk rejimine kar kmtr, hatta Fransa'da srmekte olan Dreyfus Davas'nda Dreyfus'tan yana tavr alm,
bu konuda yazlar yazmtr ama hibir politik partiye angaje olmamtr. O sanatnn snrsz zgrlnden yana tavr
almtr. Politikann bu zgrl snrlayaca korkusunu hep iinde tamtr.
ehov ilk genlik yllarndan itibaren verem hastalnn glgesinde yaamt. Hastaln bedenindeki izlerini fark
ettiinde henz bir niversite rencisidir. Ama hastal yaktramam, kendi kendini kandrmay srdrmtr. Ta ki
1897 ylnda verem kant gerektirmeyecek kadar belirgin bir biimde, azndan kan boalarak kendini hissettirinceye
kadar. Hemen tedavilere giriilmi, hastala iyi gelecei dnld iin ehov Yalta'ya tanmtr. Ancak hastalk
sinsice ilerlemeyi srdrerek 1904 ylnda bu sra-d, engin gnll Rus yazannm bedenini aramzdan almtr.
ehov leli yaklak yz yl oluyor ama yapttan gldrmeyi, eitmeyi, dndrmeyi, estetik haz vermeyi
srdrmekte. Hl Anton Pavlovi ehov'la, onun ironi, zek, merhamet ykl ykleriyle tanmam olanlar varsa bu
byk yazan tanmann
tam sras...
Yeni Binyl Kitap,
18 ubat 2000
zgn Bir Trk Yazar Yusuf Atlgan
Sanatta nemli olan farkl bir bak as yakalayabilmek, farkl bir biim kurabilmek, denenmemi olan denemek,
yaratlmam olan yaratmaktr. O nl deyii herkes anmsar: "Gnein altnda yaanan her konu, her olay yazlmtr."
Ak, cinsel istein nne ilk engeller konulduu gnden beri ilenegelmektedir. Kahramanlk, insanolu korkusunun
farkna vard andan beri sanatn konusu olmutur. Alk, yoksulluk, maaradaki atalarmzn av bulamamas sonucu
birbirlerini yemesinden tutun da, agzl snflarn yoksullar acmaszca smrmesine kadar hemen her zaman sanat
yaptlarnda ele alnmtr, ihanet, kskanlk, ktlk, iddet, Kabil'in Habil'i ldrmesinden beri yaratclarn malzemesi
olmay srdrmektedir. Ama btn temalar binlerce kez ilenmesine ramen sanat kendine yeni yollar aarak, yeni
yaratm biimleri bularak, ayrks olanaklar deneyerek farkl olana ulamay srdryor. Bunun nedeni, sanatn temel
sorusunun neyi konu ald deil, ele ald konuyu nasl biimlendirdiidir. Bu yzden sanatta nemli olan, deerli olan,
kalc olan, zgnl yakalayabilmektir. Bat'yla kyaslandnda olduka zayf kalan roman geleneimizde bu
zgnl yakalayabilmi yaratc says ne yazk ki pek fazla deildir. Bunun nedenlerini anlatmay baka bir yazya
brakarak, zgnl yakalam, hem de birka kitapla bunu salayabilmi az saydaki yazarlarmzdan birinden, Yusuf
Atlgan'dan bahsetmek istiyorum.
Yusuf Atlgan, ksa saylmayacak mrnde yalnzca Aylak Adam ve Anayurt Oteli adnda iki roman, Bodur Minareden
te adl bir yk kitab ve Ekmek Elden Su Memeden adl bir masal kitab yaynlamtr. Bu denli ayrks, zgn bir
yazarmzn bu kadar az yazmasma zlmeli mi, yoksa az yazd iin bu zgnl yakalad diye sevinmeli mi, karar
vermek ok zor.
Yusuf Atlgan 1921 ylnda Ulusal Kurtulu Sava'nn ateleri iinde Manisa'da daa yakn Gktal Mahallesi'nde
dnyaya gelmi. Dman terrne uramak istemeyen aile dalara kam. O sralar henz bir yanda olan Yusuf,
annesinin kucandan hibir ey anlamadan izliyormu olan biteni. Dman ekilince aile Manisa'nn Hacrahmanl
kyne yerlemi.
Hacrahmanl ky, Yusuf Atlgan iin ok nemli bir mekn. mrnn byk blmn bu kyde geirdi. lk
ocukluunu bu kyde yaad, sonra ilkokulu bitirmek ve ortaokulu okumak iin Manisa'ya gitti. Edebiyat merak lise
yllarnda balamt. O gnleri bir syleisinde yle anlatyor Yusuf Atlgan:
Lisedeyken kimseye gstermeden iirler, hikyeler yazdm. Son snfta konusu kydeki bir cinayetle ilgili bir romana
bile balamtm. O zamanlar sarakaya alnmaktan korkardm. Artk, hemerilerimin "Hele bak sen! Bunca yl oku da...
Yazk oldu Hamdefendinin parack-lanna" der gibi ks ks glmelerini umursamyordum.1

Manisa'dan sonra stanbul'a giderek edebiyat fakltesine kaydoldu. Ama edebiyat fakltesine kaydolmasmdaki
ama, yazar olmak deil, retmen olmakt. Yllar sonra, dnyaya yeniden gelme ansnz olsayd, hengi meslei
seerdiniz diye sorulduunda da ayn yant verecekti: "retmen olmak isterdim."2
stanbul'da balarda her ey yolundayd. Fakltedeki derslerine devam ediyor, bol bol okuyor, sk sk sinemaya
gidiyordu. Ancak ikinci yl babas para gnderemeyeceini bildirince iler kart. nce Yksek retmen Okulu'na
bavurdu. Kabul edilmeyince orduya kaydoldu. Artk asker giysileriyle faklteye gidip gelmekteydi. Fakltede, Halide
Edip Advar'dan dil bilgini Ragp Hulusi'ye, Rait Araf'tan Ahmet Hamdi Tanpmar'a kadar saygn eitmenlerden dersler
alyordu. Eitmenler iinde onu en ok etkileyen Ahmet Hamdi Tanpmar oldu. Hocalaryla kurduu iliki derslikle snrl
kalmyor, aralarnda dostlua varan yaknlklar da gerekleiyordu. Bu arada kendisi gibi edebiyatla ilgilenen
rencilerden oluan bir arkada grubuna girmiti. Bu grup sk sk buluup "Sobaba Sohbetleri" adn verdikleri
toplantlarda felsefeden, edebiyattan, politikadan konuurlard. "Sobaba Soh-betleri"ne Celal Slay, S. Kudret Haksal
gibi sonra edebiyat ola-
I. "Yusuf Atlgan Anlatyor", R. Grel, Varlk. IS haziran 1959. . Aylaklk En Zor Ona Gre", Refik Durba,
Cumhuriyet Dergi. 7 ubat 1988. cak renciler, Ahmet Caferolu, Ali Nihat Tarlan, Fahir z gibi hocalar da zaman
zaman katlrd. Hatta bir keresinde Yahya Kemal bile gelip onlara iirler okumutu.
O yllarda savan etkileri lkeyi derinden sarsmakta, Hitler faizmine kar duyulan nefret renci genlik iinde de
yaymak-tayd. lerici Genlik Birlii de Hitlerci faistlere kar eylemlere girimiti. Yusuf Atlgan ok ne kan bir
militan deildi ama an-tifaist grlere yaknd. yle byk apl eylemlere karmam olsa bile tutuklamalardan
kurtulamad. Okulu bitirip retmenlie baladnn ilk ylnda polise, Trkiye Komnist Partisi yesi olmak suuyla
gzaltna alnd. On ay kadar tutuklu kaldktan sonra serbest brakld. Ordudan atlmt. Yani artk retmenlik
mesleini yapamazd.
Hapishaneden ktktan sonra Yusuf Atlgan politik evrelerle ilikisini kesti. Kendini bilmek gibisi yoktur derler.
Yazarmz da kendini iyi tanyan biriydi. Bu tr bir politik etkinliin kendisine gre olmadn ierde ok iyi anlamt.
1947 ylnda babasnn lmnden sonra Hacrahmanl kyne geri dnd, iftilie balad. Artk gnleri ekim dikim
ilerinde ve kyn kahvesinde geiyordu Bir de futbol takm kurmutu. Bu takmla yredeki malara katyorlard. Ama
yazmay da srdryordu. Daha nce yazd ykleri, rleri yrtp atmt, imdi yeniden balyordu. Szckleri zenle
seerek, belki biraz yava ama inatla ykler yazmaya koyuldu. Atlgan gerekten de kl krk yararak yazyordu. Az
szle ok ey anlatmay ilke edinmiti. Sfat, betimlemeyi gerekmedike kullanmyordu. Bu tr metinler hi de kolay
yazlamazd.
Yazdklarm yalnzca kaynbiraderi Nevzat orum'a ve arkada hsan Bayram'a okutuyordu. Tutuklamalardan sonra
iine gmld ekingenlikten henz kurtulamamt. Ancak bir gn Tercman gazetesinin bir yk yarmas atn
okudu. Yaknlarnn sraryla yarmaya katld ama kendi ismiyle deil. "Evdeki" adl yksn Nevzat orum, "Kmesin
tesi" adl yksn ise Ziya Atlgan imzasyla yollad. Nevzat orum imzasyla yollad "Evdeki" adl yk birincilii,
Ziya Atlgan imzasyla yollad "Kmesin tesi" ise yedincilii kazand. Ama Yusuf Atlgan gidip dln almad.
Yarmann birincisi de bylece kimlii belirsiz bir kii olarak kald. Ta ki baka bir yarmada, 1958 ylnda Yunus Nadi
Roman dl ikinciliini kendi kimliiyle alncaya kadar. Bu dlle birlikte Yusuf Atlgan, edebiyat dnyas tarafndan
kefedilmi oldu. O dnem Aylak Adam hakknda geni bir
tartma balatld. Tartmann nedeni, bu tr bir romann edebiyatmzda pek grlmemi olmasyd. O gnlerde
ky romanlar gzdeydi. Nitekim Yunus Nadi Roman dl Yarmas'nn birincisi de Ylanlarn c adl romanyla Fakir
Baykurt olmutu. Oysa Aylak Adam, gen bir adamn onulmaz yalnzlm, giderek aresizliini, yabanclamasn dile
getiriyordu. Gncel beeninin, geerli anlayn belirleyiciliinde tartmalar yaanadursun, aslnda Yusuf Atlgan
romanyla zgn olann kapsn aralyordu.
Atlgan' zgn bir yazar yapan etkenlerin bamda kydeki yaamn saymak gerekir. Yusuf Atgan'n
Hacrahmanlar kyne dn ve otuz yla yakn bir sre burada yaamas, yaznsal slubunun olumasnda nemli bir
rol oynar. Onu kimi ynleriyle hatta romanlanndaki teknik asndan William Faulkner'a benzetenler, Amerikal yazarn da
gneye ekilip orada bir tr inziva yaam srdne dikkat ekerler. Atlgan da Faulkner'a duyduu hayranl gizlemez,
her frsatta dile getirir. Hatta bir romannda, Eek Srtnda Saksaan'da. Faulkner'n Deimde lrken adl nl
yaptnn tekniini kullandm fark ederek kitab yrtar atar. Ne denirse densin Yusuf Atlgan'm Hacrahmanlar
K-y'ndeki yaam, niversitede rendikleriyle, okuduklarndan biriktirdikleriyle harmanlanarak Aylak Adam gibi
benzersiz bir yapt ortaya koymasnda belirleyici olmutur. Bylece Atlgan ok az yazara nasip olan zgnlk niteliini
kazanmaya balamt. Ancak onun yeteneinin tmyle anlalmas iin aradan yllar gemesi gerekecek, Atgan'n
ikinci roman Anayurt Oteli'nin yaynlanmas beklenilecekti.
Aylak Adam'm baarsndan sonra herkes yeni romanlar bekliyordu. stelik yazar kyde yaadna gre, yeni roman
da bir Ky roman olmalyd. Ama ky roman yazmad Atlgan. Daha dorusu birka denemesi oldu ama nedense byle
bir roman kmad. Yalnzca Bodur Minareden te adl yk kitab kt. Ki-f apta ky ykleri anlatlyordu ama
beklentilere yant vermedi. Okurlar, edebiyat evreleri yeni roman iin biraz daha bekleyeceklerdi. Nihayet 1973 ylnda
Anayurt Oteli yaynland. Anayurt Oteli'nde de Aylak Adamdaki izlei srdryordu Yusuf Atlgan. Yalnzlk iinde olan iki
insan, mutluluu kadnlarda ya da cinsellikte aray ve byk bir d krkl. Aylak Adam gibi Anayurt Oteli de,
lkemizde yaynlanm romanlarn kalplarn kran, insan derinden sarsan, allmadk bir yapt olarak dt edebiyat
dnyasna. Tepkiler farklyd; kimileri roman baarsz, romann bakahramam Zebercet! de tarih d, toplum d bir
I
kiilik olarak deerlendirdiler. Aralarnda Rauf Mutluay gibi eletirmenlerin de bulunduu bir kesim ise Anayurt Oteli'ni bir
bayapt olarak tanttlar.
Anayurt Oteli hakknda kan tartmalar her zamanki sakinlii iinde izledi Yusuf Atlgan. kinci romanndan sonra
kendinden emindi. O, sevgisizlikten yola karak, insann sevgi gereksinimini yazmt. Hangi ada yaarsa yaasn,
hangi snftan olursa olsun btn insanlarn sevgiye gereksinimi vard. O yalnzca bunu anlatmaya almt.
Yazdklarn yorumlamak, eletirmenlerin, psikologlarn, sosyologlarn iiydi.
Anayurt Oteli'nin yaynlanmasnn ardndan yaamnda nemli iki deiiklik olmu, evlenmi ve istanbul'a
yerlemiti. Daha sonra yalnzca Ekmek Elden St Memeden adl masal kitabn yaynlad. O sralar youn olarak
ailesiyle ilgilendi. eitli yaynev-lerinde evirmen ve redaktr olarak grev yapt. Bir roman zerinde alyordu ama bir
trl bitiremedi. Onu en ok mutlu eden olaylardan biri Anayurt Oteli'nin fme ekmesiydi. Film lke iinde ve dnda
byk basanlar kazand.
Yusuf Atlgan 9 ekim 1989 pazartesi gn bir kalp krizi sonucu, arkasnda benzersiz iki roman, bir yk kitab ve bir
masal brakarak yaama veda etti. Neden az yazyorsun diye soranlara verdii yant uydu:
Benim yazarlmdan daha nemlisi gnlk yaammdr. O benim iin daha nemli. Gnlk yaammda baz ilikiler.
Bunlar iin yazarlm feda edebilirim. Zaten byle olmasa daha ok yazardm.5
3. a.g.e
Hern Bilge Hem ocuk
Onu yaznla uraan herkes tanr. izgilerin saygyla yerletii esmer yznden eksik olmayan mahcup
glmseyii, ak salarna kadar sinmi nezaketiyle, hem bir bilgeyi, hem de bir ocuu andrr. Belki de bu ocuksu yan
yznden, bilgeliin ykledii ar sorumluluk sndrememitir gzlerindeki yaama sevincini. Geen yllara aldrmadan
ilk yazsn kaleme ald gnlerdekine benzer taze bir heyecanla dergilere, gazetelere denemeler yazar. Bostanc'da
tren yolunun yaknndaki evinde yazmaktan, okumaktan sklnca, en usta alar bile kskandracak nefslikte yemekler
yapmyorsa, yannda dostlar da yoksa, geen trenlerin grltlerinden grnmez kementler yapp eski bir konakta
yaanm ocukluk anlarn avlar.
Bugne kadar Franszca, ingilizce ve Italyancadan elliye yakn kitabn evirisini gerekletiren, 1966 ylndan bu
yana on sekiz deneme ve eletiri kitab yazan Vedat Gnyol edebiyatmzn ant insanlarndan biridir. Vedat Gnyol
zerine Rauf Mutluay'dan Cemal Sreya'ya, Afar Timuin'den Zeynep Oral'a lkemizin nde gelen tm edebiyatlar
yazlar kaleme almtr.
Vedat Gnyol 1911 ylnda mart aynn ilk gnlerinde Fatih'te, rr Mahallesi'nde, dedesi Adliye Mstear Ahmet
kr Efen-di'nin katl konanda dnyaya gelir. Baba tarafndan Arnavut, anne tarafndan Krt'tr; yani o gnk
Osmanl kltr mozayii-nin bir yansmasdr bu grbz, esmer ocuk.
ilkokula babasnn kaymakamlk grevi gerei bulunduu Lice'de balar. Sonra istanbul'a dnerler. Bu sra Kurtulu
Sava balamtr. Babas Kartal Kaymakaml'ndan istifa edip onlar yeniden Diyarbakr'a gtrr. Diyarbakr'da
lisenin ilkokul son blmne kaydolur. Okulda Cahit Stk'yla tanr. Aralarnda b-
122
yk bir dostluk balar. Ama Gnyollar ksa bir sre sonra yeniden stanbul'a, dnerler.
Vedat Gnyol'un ilk ve ortarenim dnemi deyim yerindeyse lkenin bir yanndan br yanma savrularak geer.
Aclarla dolu bu sava dnemi, kk bir ocuk olarak Vedat Gnyol'un belleinde msann zalimliine ve iyiliine dair
arpc sahneler brakr. Savan getirdii ykmlarla; lm, yoksulluk, klelikle ilk o gnlerde tanr. Belki de, yllar sonra
olgunluk dneminde benimseyecei hmanist dncenin ilk tohumlan o gnlerde der yreine.
Sonunda stanbul'a dnerler. Abisiyle birlikte Vedat Gnyol'u Fatih'te Gelenbevi Ortaokulu'na yazdrrlar. Bu srada
Vedat Gnyol'un kitaplarla ilikisi oktan balamtr. Aydn bir insan olan babasnn da ynlendirmesiyle bir okuma
merak balamtr onda. Jules Verne, A. Daudet, Maupassant', bizden de Tevfik Fikret, Namk Kemal, Ziya Paa'y
okur. Ortaokul boyunca ve daha sonra St. Benoit Lisesi'ndeki yedi yl boyunca kitaplar dmez elinden. O yllarda
okuduu Goethe'nin nl Gen Werther'in Acla-n adl roman onu halsiz drp, hasta edecek kadar etkiler.
Ayn yllarda Vedat Gnyol'da ngilizce merak da balamtr. Bu merakn kayna ise sinema ve oyunculua
duyduu an tutkudur. Franszca renim grd okulda ikinci dil olarak ngilizce okutulmaktadr, ama bu yeterli
gelmez gen Gnyol'a. zel retmen tutturur, kendi bana alr, ne yapar eder renir n-gilizceyi. rendii
ngilizceyle de o dnemin nl Hollywood oyuncularna mektuplar yazar, onlardan imzal resimler ister. lke iinde de
Muhsin Erturul'a mektupla bavurur, kendisini tiyatroya almasn rica eder. Ama Muhsin Erturul bu gen tiyatro
heveslisinin mektubuna karlk vermez. Daha sonra zellikle St. Benoit'da mdr olarak grev yapan ve bir ara ahlak
derslerine giren Msy Jules Leveque ile felsefe retmeni Msy Descu-fi'nin dnsel ynlendirmesiyle oyuncu
olmaktan vazgeer, doktor olmay dnr. Ama kardelerinin ve daha sonra ei olacak kz arkadann srarlaryla
hukuk fakltesine girer.
Okulu bitirir ve iki yl Paris'te hukuk doktoras yapar. Dndkten sonra hukuk fakltesinde asistanlk yapar. Bu arada
evlenir ve bir yl sonra einden ayrlr.
Dnya grlerimiz, yaamdaki tavrmz, tutumumuz, kiiliklerimiz farklyd... Ancak bir at altnda yaaynca
anlalyor kimi eyler... Ayrca bana zgrlm balad iin ona minnettarm. ok soylu bir kadnd.
Hukuk fakltesi yllarnda Ycel dergisiyle iliki kurar. Dergide Franszca evirileri ve Fransz romanlar zerine
yazlar yazmaya balar. Daha o ilk yazlarnda bile aydnlk dncelerin arl hissedilir. Etei bilgilerle dolu cmert bir

dervii andrr Vedat Gnyol. Derdi gn eteindeki bilgileri etrafa samaktr; isteyen iyilik, isteyen gzellik, isteyen
doruluk bulsun diye.
O dneme ait bir ansn Rauf Mutluay yle anlatyor:
Ben Vedat Gnyol'u ite o Ycel gnlerinden tanyorum: Tabii yalnz yazlaryla ve sadece bir okur belleiyle. Hi
unutmam Jean Gi-ono'dan yapt bir roman zetini; Sabri Esat Siyavugil'in "Tepe" evirisinden baka bir eser
bulamadm, Giono zerinde altm, onu sevmeyi paylaacak bir deiik arkada aradm gnlerde, Ycel'de
Dnya arkts'nm Vedat Gnyol imzasyla, ksa gzel, tanmn okudum. G. H. Duhamel, Yarallar''da, tutsak olduu
dnyaya kskn, kimseyle konumaz, dman ve kindar yalnz ve suskun bir Alman askerini anlatr. Grevini yapmak
isteyen doktorla, iyilemek bile istemeyen yaralnn, bu iki cephe dmannn dokuzuncu senfoniyi dinlerken szsz
anlap dost olduklarn. Ingmar Bergman'da Ses-sizlik'te, o srl ve bo otelin dil anlamaz garsonuyla yolcunun Bach
dinlerken ortaklaa bir dnyann insan olduklarnn farkna varm-ln gstermiti. Onun gibi bir ey. Ayn romancy
okumak ve sevmi olmak dncesiyle uzaktan uzaa Vedat Gnyol adna o zamandan yaknlamtm.
Vedat Gnyol, Paris'te hukuk doktoras yapt gnlerde Halide Edip ve Adnan Advar'la tanr. Trk rencilerinin
ou, onlar Atatrk dman sayp yanlarna gitmeyi reddederken Vedat Gnyol, bu iki nemli aydnmzla tanma
ansn kaybetmek istemez. Onlar da bu yetenekli genle tanmaktan ok memnun olur, dostluklann verirler. Paris
gnlerinde sk sk evlerine girer kar, evreleriyle tanr.
Bu dostluk Halide Edip ve Adnan Advar'm lkeye dnyle tazelenir, islam Ansiklopedisine Vedat Gnyol'u da
alrlar. O gnlerden mutlulukla sz eder Vedat Gnyol: slam Ansiklopedi-si'nde 13 yl altm. 12 yl Dr. Adnan Advar'n
bilim tapna havasna soktuu bir alma tutkusu iinde."
Bir yandan da Gnyol'un Ycel dergisindeki yaz amalan srmektedir. Sonradan ok yakn arkada olacaklar Orhan
Burian'la da Ycel dergisinde tanr. "lk kez kar karya geldiimizde yirmi drt yamda olmalyd, ben de yirmi yedi.
Ben, yaa onun aabeyiydim, o da baa benim aabeyim" dedii Orhan Burian'la Ycel dergisine yeni b' renk, yeni
bir soluk katarlar. Derginin dnce ynetiminde arlklarn duyurarak, dnce ve sanat yaammz basmakalp
yntemlerden kurtarp zgr bir bak asn savunurlar. Bu bak asnn ekseninde hmanizma vardr.
Benimsedikleri yntem dinin ve dogmalarn oluturduu engelleri ykarak ze, kke, insana ulamay
amalamaktadr. Her modernist dnce gibi akln egemenliine ncelik veren bir dnya gr tamalarna ramen,
insan insan yapan teki eleri; duygu, sevi ve gdleri yok saymazlar. Dnce sistemlerini olutururken yalnzca
Antik Yunan aydmlanmacs filozoflarn grlerinden etkilenmekle kalmaz, bir yardan Voltaire, Rousseau, Diderot,
Saint-Just gibi Bat dnrlerine yaslanrken, te yandan hmanizmann kendi kltrmzdeki kaynaklarn aratrrlar.
Konuyla ilgili bir syleisinde unlar aktarr Gnyol:
Bizim halk edebiyatmzda hmanizma, insan scakl, insan se-verlik olarak zaten vard. zellikle Yunus Emre'de,
Pir Sultan'da, Da-dalolu'nda Pir Sultan'm dile getirdii (ok keramet var insanda) nefis bir hmanizma rneidir. Gelin
Yunus'un u dizelerini birlikte okuyalm:
Dmanmz kindir bizim
Biz kimseye kin tutmayz
Kamu lem birdir bize.
Bundan daha gzel bir insanclk rnei bulabilir misiniz?" Vedat Gnyol lkemizde de bir rnesansm yaanmasn
istiyordu. Kalemini ve yeteneini bu amacn gereklemesi iin kulland. Bu urata dergilerin zel bir yeri vardr, ycef
deki almalarndan sz ettik. 1941 ylnda baka bir dergiyi, Cemal Nadir'le birlikte Arkada' kartr. Dergi toplam on
yedi say devam eder, sonra eitli nedenlerle yaynma arar verir. Ayn yllarda Milli Eitim Bakanl Tercme
Brosu'nda almaya da balamtr. Bu broda Sabahattin Eyubolu'yla birliktedir. Eyu-bolu bir gn onu Hakk
Tongu'la tantrr. Tongu, Gnyol'a Hasanolan Yksek Ky Enstits Franszca retmenlii nerir, kircimsiz kabul
eder. nk ky ocuklarna Franszca retmek aydnlanma urann nemli bir parasdr. Tercme Brosu'ndaki
iini de brakmaz. Hem eviri yapar, hem de retmenlik. Hasanolan Yksek Ky Enstits'ndeki ilk dersini yle
anlatyor:
Yirmi-yirn be kiilik bir snftaym, retmen bekleyen, renme zlemi iinde gencecik, kzl erkekli insanlarn
arasnda. renciler o kaba saba giysileri iinde, rahatn rahat bir durumda karladlar beni. nce bir arpldm.
Liseden kalma bir alkanlkla, het ht deyip, derlenip toparlann demek geldi iimden. Ama, bir dakika sonra, derse
balayp da tahtada yazlar yazp aklamalar yapnca, snf birden tapnak havasna girmiesine, dikkat kesildi. O an,
bir retmen olmann bilincine vardm. Bu bilin beni, yirmi yedi yllk lise retmenliimde de brakmad.
Ky Enstitleri kapatlnca Gnyol yarda kalan doktorasn tamamlamak zere yeniden Fransa'ya gider. ki yl orada
kalp tezini verir. Ama kazand akademik unvan hibir zaman kullanmaz.
Gnyol'un ilk yazs 1940'ta "Dile Gelseler" bal altnda yaynlanmtr, ilk kitab ise bu yaznn yaynlanmasndan
tam yirmi alt yl sonra, 1966'da yine Dile Gelseler adyla baslmtr. Neden bu kadar ge bir kitap? Belki yazlarm
dergilerde yaynlayabiliyor olmas, belki de zamannn byk blmn gerekli yabanc yaptlarn evirisine
harcadndan. kinci seenek daha akla yakn olsa bile Gnyol'un yaamnda dergilerin nemi byk.
Dergicilik yaammda, pek zorluk ekmedim. Her zaman yanmda dostlar oldu. Bu dostlarn ou da, rencilerimdi.
Yaptm i, gnl ii olduu iin, evremi daima gnlller sard. Bana yaz getiren, ie henz balam genlerle
birlikte, daima bir dost emberi oluurdu. Yazlarn puntolanmasndan dzeltilmesine, derginin kartlmasna kadar,
gen dostlarn byk yardmlarm grrdm.
I
Ycel dergisinin kapanmasndan sonra Orhan Burian'la birlikte 1952 ylnda Ufuklar' karrlar. Ne yazk ki bu gzel
serven Orhan Burian'n erken lmyle yanda kalr. Ama Gnyol bayra tek basma omuzlar ve Ufuklar, Yeni Ufuklar
olarak soluk almaya balar. Dergi DP iktidannn kltr dmanl yapt gnlerde inatla varln srdrr ve yaznn,
evrensel kltrn ve ada dncenin temsilciliini yapar. Bu arada Yeni Ufuklarda. bir karde gelir ve an Yaynlar
alr. Vedat Gnyol'la Sabahattin Eyubolu an Yaynlar iin kollan svarlar; Milli Eitim Bakanl Tercme Brosu'nda
balayan dostluk an Yaynevi'nin kuruluuyla yeni bir aamaya ulamtr. an Yaynlan, Thomas More'un topya's,
Campanella'nn Gne lkesi, Einstein'n Dnyamza Bak\ Samuel Beckett'in Godot'yu Beklerken'i gibi bir dizi nemli
yapt kusursuza yakn evirilerle okurlara ulatrr. Yazn dnyamza, beslenecek yeni kaynaklar sunar. Devletimiz bu
hizmeti karlksz brakr m? 1971'de byk dl gelir: Vedat Gnyol, Babeuf ten Sabahattin Eyubolu'yla birlikte
evirdikleri Devrim Yazar adl kitap nedeniyle gizli rgt kurma suundan bir grup aydnla birlikte tutuklanr. ki kez
yarglanr ve aklanr. Gnyol'un tutukevindeki gnlerini ilhan Seluk yle anlatr
Gne dodu doacak, kimse uyanmadan kalkaym, iimi greyim, elimi yzm ykayaym, avluya kp bir soluk
alaym derken, kapy anca Gnyol'u grdm.
sa'dan nce iki bin ylna doru Ege'nin Anadolu yakasnda yaam bir bilge... Geni aln, ak salaryla sessiz,
durgun, dengeli. Geceden kalm mangaln soumu klleri altnda scakln koruyan iki kz gibi iki gz...
Sa elinde sprge
Sol elinde fara...
Gnyol nbeti...
Ortal spryor, geceden kalma sigara tablalarn temizliyor, ortala ekidzen veriyor, koutakiler uyanmadan
grevini bitirecek.
Nazm Hikmet'ten Cemil Meric'e, Sabahattin Ali'den Yaar Kemal'e devletin bask gc hep aydnmz tehdit
edegelmitir. Dorusunu sylemek gerekirse bu alanda aydnlarmzn olduka baarl bir snav verdiini de
syleyebiliriz. nandklar dnceler uruna yzlerce aydnmz tutukevlerinde yatm, ikenceye gs germi, kt
koullarda yaamaya raz olmulardr. Bu kararllk, barbarlkla uzamamak elbette ok nemlidir, ama aydn olmann
getirdii asl sorumluluk yeni dnceler retmek ya da yeni dnceleri retebilecek kltrel geri plan hazrlamaktr.
Vedat Gnyol aydn olmann sorumluluunu tutukevinde de onurla tamtr, ama daha nemlisi yeni dncelerin
yetiebilecei kltrel zeminin hazrlanmasna katkda bulunmutur. Vedat Gnyol'u ada dn ve yaznmzn
kilometre talarndan biri yapan da bu etkinliidir.
Yaln, anlalmas kolay szcklerle yazar Vedat Gnyol. Szcklerini zenle seer. Denemeleri iten bir konumaya
benzer. Somut yaamdan dnceye, dnceden yaanm olana bir mekik gibi gider gelir kalemi. Kukuculukla
hogr ayn deer katnda yer alr. Dine, dogmatik dncelere kar akl ne karr. Ama akln insan bomasna,
yaamn yalnzca gelimeye indirgenmesine de kar kar. Teknoloji yaadmz yeryzn cehenneme evirirse, bu
gelimilik neye yarar ki? Gzel insan yalnzca akll olan insan deildir. Aklyla duygularn, gdlerini bartrm
insandr.
Yaamnn nemli bir blmn retmenlik yaparak geirir. Bugn lkemizin yetimi birok aydn onun sralarndan
gemitir. rencileri onun peini hl brakmyor. Hi olmazsa ayda bir kez, onlarla birlikte olur, birlikte yenir iilir,
syleilir. Gnyol'un yaamn belirleyen en nemli etkenlerden biri de dostluktur. Bir sevgi emberi iinde yaamay
sever. Bu sevgidir ki onu oaltm, edebiyatmzn yeri doldurulmaz insanlarndan biri yapmtr. Trk edebiyat tarihini
anlamak iin Vedat Gnyol'un yaamm ve almalarn anlamak bir zorunluluktur. Cumhuriyet Kitap, 20 nisan 1995
Gzel Bir Adam
Kimi yazarlar vardr, yazdklarn beenirsiniz, sizi heyecanlandrr, duygulandrr, gerekten iyidirler. Kurgular,
yarattklar karakterler, olay rgs, dilleri kusursuzdur. Onlar seversiniz, okursunuz. Kimi yazarlar vardr, o gne dek
yazlm ne varsa bir rpda deitirirler, yepyeni bir biem, yepyeni bir anlayla karlar okurun karsna. Bu tr
yazarlar ou zaman okumakta zorluk ekseniz de yine de takdir edersiniz, byk yazarlardr. Ama kimi yazarlar vardr
ki, onlar sadece beenmezsiniz, sadece takdir etmezsiniz, onlar yaamnzn paras olurlar. Kitaplarnn kapaklarn
kapattnzda ekip gitmezler, her yerde, her zaman sizinle birliktedirler. Bak anz deitirirler, dnyay bambaka
gzlerle grmenizi salarlar. Yaamnzn anlamn onlarla birlikte yeniden kurarsnz.
Sait Faik benim iin o yazarlardan biridir. Onun hikyelerini okuduumda diline hayran kalnm, nemsizmi gibi
grnen bir yaam parasndan muhteem bir hikye karmasna baylrm, her karakterini ayr ayn severim ama teki
yazarlarn yaptlarndan farkl olarak, ben. onun yaratt karakterlerle deil, bizzat Sait Faik'le zdeleirim. stanbul'u,
Beyolu'nu, Adalar' onun gzyle grr, onun dnceleriyle yaarm. Ve onun gibi dnmek, onun gibi anlamak
houma gider.
Sait Faik'i dndmde iki grnt canlanr gzlerimde, ilki Beyolu'ndadr. Yal caddede incecik bir yamur
balamken pardssne sarlm grrm onu. akrkeyiftir, az nce iek Pasaj'nda Orhan Kemal'le tatl tatl
atmlardr, ar ar yrr yamurun altnda. Binalara bakar, gzel kadnlara, iyi giyimli beyefendilere, liseli kzlara,
ke balarnda szp kalm evsizlere, konsolosluk arabalarna, sokak kpeklerine. Her zaman bakt
gibi bakar; hazin, kederli bir sevgiyle. Beyolu'nu gzelletiren incecik yamur gibi buruk bir sevgiyle...
kinci grnt Burgazada'dadr. Mevsim yazdr, toprak, aalar, iekler ve deniz, gne kokmaktadr. Tepeden ince
bir patika yol, kzl amlarn arasndan kvrlarak denize iner. Arada bir mavi sulara dalp kan martlarn oluturduu
kprtlar da olmasa deniz sakin saylr. Patikann denize kavutuu yerde, adam boyunda bir kaya vardr: Sait Faik
ite bu kayann duldasna oturmutur. Elinde bir kalem, yannda simsiyah bir kpek, avcunda-ki kk deftere bir eyler

iziktirir. Kpek, gzlerini dikmi, sanki az sonra mjdeli bir haber alacakm gibi umutla sahibini izler. Sait Faik ise sanki
kpek yannda deilmi gibi yazdklarna dalp gitmitir. Yazdka deniz bula mavi gzlerindeki keder, rzgrda
alan koyu bir sis gibi ar ar dalr. Ne kpek onu izlemekten bkar, ne byk usta yazmaktan vazgeer.
Sait Faik raky yazar, aday yazar, balklar yazar, martlar yazar ama zellikle hayatn kysnda kalm insanlar
yazar. Ne zaman rak iecek olsam, ne zaman anason tatl tatl yaksa genzimi, ne zaman gzel gzl bir ingene kz
grsem, ne zaman bir sokak kpei grsem amurlarn iine kvrlm, ne zaman arpk yzl, tatl bir Rum kzyla
konusam, ne zaman martlar konsa balkonuma, ne zaman balk motorlarnn sesini duysam, ne zaman ii ocuklar
gese yreimden Sait Faik der aklma. nk Sait Faik'siz btn bunlara kendi anlamm katamam; en gzel anlam
o vermitir bu hayat paracklarna. En gzel o anlatmtr bu hayat. Hayat da deil, aslnda kendini. nk tekiler
birer aynadr, evet stanbul, Beyolu, Adalar, balklar, martlar, fahieler, brt bcek hepsi birer aynadr. Sait Faik o
aynada bize kendisini anlatr. O aynada Sait Faik'in tepeden trnaa kedere batm yalnzln grrz, ou zaman
mutsuzluunu ama asla umutsuzluunu deil. Bileti satp paraya evirmek iin sinema davetini kabul edip onu
dakikalarca gienin nnde bekleten Yani Usta'y da sever, sadece paras iin onunla yatan Marika'y da, hatta sevdii
kadn ldrdkten sonra, neden yaptn diyenlere, "ok seviyordum abi" diyen katili de...
Kalender bir sevgidir bu. Aldatlmay, aldanmay peinen kabullenmi, yaamn geiciliini anlayan, kendini ve
dnyay bilen bir adamn sahici sevgisi. Sait Faik tekileri anlatrken ite bu kalender adamn sevgisini anlatr, ama yine
de sevgiden ok gzellie inanr. nk sevgi, gzelliin grnmlerinden sadece biridir. Yeryznn btn
gzelliklerini sadece sevgiye sdrmak
hakszlk olur. Bu nedenle olsa gerek inatla "Dnyay gzellik kurtaracak" der durur.
Nice yznc yllara gzel usta, nice yz yllara...
Radikal Kitap, 17 kasm 2006
"znde Alaturkalk Olmad m, Alafrangalk Ka Para Eder?"
Yukardaki szleri Mzeyyen Senar, Selim leri'ye sylyor. Yllar ncedir, yer Mzeyyen Senar'n Gksu'daki evi.
Mevsim yaz, Gksu deresinde gn incelmekte, gne klan bir menekenin l gibi sessizce snmektedir. Sevgili
dostum, ustam Selim leri bu any son kitab stanbul Hatralar Kolonyasnda anlatr.
Selim ileri son yllarda stanbul zerine yazyor. stanbul Hatralar Kolonyas bu kitaplarn drdncs. "Sade bir
semtini sevmek bile bir mre bedel" diyen Yahya Kemal gibi, Selim de, istanbul'un unutulmaya yz tutmu gzelini,
her dnem farkl bir karakter tayan ruhunu, onca hoyratla, onca talana ramen hibir zanan tmyle yitmeyecek olan
bysn doal olarak bir kitaba sdramam. Daha nce stanbul Yldzlar Altnda, stanbul Seni Unutmadm ve
stanbul'un Sandk Odas yaynlanmt. Drt kitabn drdnde de doduu, yaad, kiiliini oluturan, yazarln
biimlendiren, onu Selim ileri yapan, yeryznn bu en acmasz, en merhametli; en byl, en gereki; en zarif, en
kaba ehrini anlatyor. Dou Roma'dan szlp gelen, Osmanl Imparatorluu'yla zgn bir hal alan bir kltrn
acmaszca yok oluunu... ken iki imparatorluun gzdesi olmu bir ehnn henz tamamlanmam yazgsn anlatyor.
Sevgiyle, zlemle, kederle...
Denilebilir ki Selim ileri zaten hep istanbul zerine yazd, hep istanbul'u anlatt. Dorudur birka roman hari -ki
onlarda bile hep istanbul hissedilir- o hep istanbul'u anlatmtr ama bu metinler ok farkl. Selim yepyeni bir biem
tutturmu istanbul kitaplarnda. Deneme, an, roman, yk karmndan oluan, kendini hibir trn snrlarna
hapsetmeyen, alabildiine zgr, canl, taptaze bir biem. Ama ayn zamanda Selim ileri okurlarnn
daha ilk satrda tanyacaklar o iirsel dil. istanbul kadar gzel, stanbul kadar katmanl, stanbul kadar kederli bir dil.
ite o dil bize istanbul'un btn grnmlerini sunar. Gnein parltlarm, denizin rengini, rzgrn esintisini, aalarn
yapraklarn ayr ayr, byk bir incelikle gzlerimizin nne serer. stanbul'un seslerinden bahseder. Mevsimlerini sralar,
zellikle de sonbahar... Ama en ok da btn bu grntlere kaynaklk eden ehrin ruhunu anlatr
ehirlerin ruhu da insanlarn ruhu gibidir. Gzle gremeyiz, elle tutamayz, kokusunu duyamayz, sesini iitemeyiz,
ou zaman anlayamayz bile, sadece hissedebiliriz. Onlar bize en iyi hisseti-ren alan ise sanattr. Selim, istanbul'u
romanlarn, yklerin, r-lerin, resimlerin, arklarn ve filmlerin ierisinden anlatr. Ama bunu yaparken o yaptlarn
yazgsn da, o yaptlardaki istanbul'u da, o yaptlar yaratan sanatlarn hayatlarn da, aktarr. Kim mi onlar? Ahmed
Midhat Efendi, Namk Kemal, Tevfk Fikret, Meh-med Rauf, Yahya Kemal, air Nigr Hanm, Abdlhak Hamid, Halide
Edip, Halid Ziya, Ahmet Hamdi Tanpnar, Ahmed Haim, Hseyin Rahmi Grpnar, Peyami Safa, Kerime Nadir, Orhan
Kemal, Behet Necatigil, Sami Yetkin, ibrahim all, ibrahim Safi, skdarl Cevat, Nazmi Ziya, Fahrnissa Zeid, Sarah
Bernhardt, Vasf Rza Zobu, Gnl lk, Safiye Ayla, Deniz Kz Eftelya, Mzeyyen Senar ve daha niceleri... Onlarn
yaam ve yaptlar hakknda birbirinden ilgin hikyeler, deerlendirmeler... Ama satr aralarnda, szcklerin tnsnda
Selim'in bu insanlara duyduu byk sevgi, derin sayg... Sonunda anlar, ykler, yaptlar gelir istanbul'a, onun her
zaman, her dnem tartmalar yaratan muhteem kltrne balanr.
"Tevfk Fikret, 'Sis'te, istanbul'u taa... Bizans'tan Abdlhamid dnemine ryen bir ehir olarak gryordu. Ilen
yadnyordu bu ehre.
'Sis' phesiz ok etkileyici bir iir. Sesiyle, dile getirdiiyle. Bugn okunduunda da etkisini srdryor. Ama 'Sis'e
Yahya Kemal'in yant da dndrc bir eserdir. Yahya Kemal, istanbul'u btn tarihiyle yceltiyordu.
Hangi istanbul? Ilenlere urayacak kadar gnahkar stanbul mu, Yahya Kemal'in baka iirlerinde de grkemle and
istanbul mu? Belki ikisi de... "
Selim ileri, istanbul'u farkl kalem erbaplarnn farkl bak asyla anlatrken, gnmz yazarlarnn byk bir
cahillikle burun
I
kvrd eski ustalarn yazn serveninden unutulmaz sayfalara da yer verir kitabnda. Beni en ok etkileyeni o
dnem edebiyat dnyasnn tannm kiilii Ahmed Midhat Efendi ile yazar aday gen Hseyin Rahmi'nin ilk
karlamas.
"Ahmed Midhat Efendi, roman ve hikye asndan, handiyse tek bana birka kuak besler. Sonraki edebiyat
adamlarnn anlarna gz atn, hepsi de yeniyetmeliklerinde Efendi'nin eseriyle beslendiklerini saygyla anar.
Efendi, yeni yazarlara, yeni sanatlara imkn tanmay da grev edinmitir.
Bir gn basmevine on yedi yalarnda, elimsiz, ekingen, azck sinirli bir delikanl gelir. Koltuunun altnda dosya.
Ahmed Midhat dosyadaki k romann okur, beenir. Ne var ki o elimsiz gencin, o hanm evladnn bunca olgun bir
ksa roman yaabileceinden adamakll ikillidir.
Zaman zaman tepen fkesine kaplarak, ad Hseyin Rahmi olan genci sorguya eker, dahas iyice azarlar 'Kim
yazd bu gzel roman, sen kimin emeini alp rptn?!.'
Gen Hseyin Rahmi'nin gzlerinden anszn yalar dklr.
Bu kez zlmek sras, hikye ve romann ilkretmenine gelmitir. Artk ne yapacan, nasl gnl alacam
arr; k' apar topar tefrika eder. Hseyin Rahmi'yi de yeni romanlar kaleme getirmeye ynlendirir."
Yahya Kemal ile Ahmed Haim arasndaki ekime ve teki yazarlarn kskanlklar, tartmalar, kalem dellolar.
Ama yalnzca bunlar deil. Yazarlarn mesleki kayglan, yaratm sanclan kadar ak hayatlarndan da arpc anlar
aktanr Selim ileri bize. O dnem gzellii, kiiliiyle edebiyat dnyasnn ilgi odaklanndan biri olan air Nigr Hanm'm
ektii kalp ans dnemin stanbul atmosferinde sunulur.
"ite, air Nigr Hanm'm ei hsan Bey Konkordiya salonlann-da. Kulaa alnanlara gvenilirse, ihsan Bey'in
yannda gen ve ok gzel bir hanm varm, yabanc sanatkarlardan.
ihsan Bey'in kumar dknl de herkese biliniyor. nce arkc sevgiliyle aperatif almyor, sonra kumar oynanan
ruletli salona geiliyor.
Boazii'ne dair her hatrada gz alc gzellii ve klyla belirmi air Nigr Hanm, ayn gnlerde, defterine u
satrlan yazacaktr
"Yarabbi! Bugnlerde ektiim aclan anlatmak kabil midir?
Btn hislerimi, emellerimi kendisine hasrettiim Ihsan'n ber
ni yeniden byle terk edivermesi yreimde yle yaralar at ki, alaryla bir anda bin kere lyorum sandm.
Bu ektiklerimden kendisine bahsettiim sradaysa, 'imdiye kadar bakalarnn arzusuna hizmet ettim, bundan
sonra dilediim gibi yaayacam' szleriyle mukabele etmesi, krk yana varm olmasna ramen, o eski sefahat
lemlerinden, iki, kadm, kumar dknlklerinden hl kurtulamadn, bu yzden bana gelen trl belalardan ibret
almadn aka gsterdi."
stanbul Hatralar Kolonyas ayn zamanda unutua kar bir diren, vefaszla kar bir sessiz lk, bir bakaldr
nitelii de tar. Kltr bir btndr. stanbul'un deerlerine kar gsterilen kaytszlk, bo vermilik sanatmzn,
edebiyatmzn deerlerine kar da gsterilmektedir. Ahmed Haim'in lmnden sonra gerekleen bir olay,
vefaszlmz, eskilerin deyimiyle kadirbilmezliimizi hepimizin yzne arpar.
"Yakup Kadri'nin Ahmed Haim monografisi 1934'te yaymlanm. Yerii basm yapld m, bilmiyorum.
Eserin bandaki ve sonundaki bilgilendirmeler yrei burkar:
'Bu kk kitaptan toplanacak para ile aire bir mezar ta yaptrlacaktr.
Onun iin esasen mahdut miktarda baslan bu kitaba 100 kuru gibi yksek bir fiyat konulmutur.'
imdi de son sayfa:
'Bu kitabn haslatyla Ahmet Haim'e bir mezar ta yaptrlmas dnlmt. Fakat sonradan haber alndna
gre zavall aire hemiresi tarafndan mtevaz bir mezar yaptrlmtr.
Onun iin bu kitabn satndan toplanacak para, byk sanatkrn en verimli saatlerinin getii Gzel Sanatlar
Akademiyas bahesine mermer ve tuntan bir plak konmas masrafna karlk tutulacaktr.'"
Edgar Allan Poe, aristokrasisi olmayan Amerika'dan, lkenin kaba, kltrsz burjuvazisinden nefret ediyordu.
Benzer bir duyguyu da istanbul Hatralar Kolonyas'mn ana tezini oluturur. ki byk imparatorluun, Ortodoks
Hristiyanl ve Osmanl Mslmanlnn yaratt olaanst kltrn zerinde ykselen stanbul'un, deer bilmez,
yeniyetme, cahil bir zengin gruhunun elinde nasl irkinletii arpc rneklerle sunulur.
" 'Boazii Aristokratlar', biroumuz iin henz yepyeni kiilerdi. Hallerinin, tavrlarnn renklilii lsnde, eyalarna,
evlerini deyilerine bakakalyordum. lmimarlanmzm sihirli deneklerini dedirdikleri bu evlerde, eskiyle yeninin bir
bulumas, 'sentezi' zlenilmi olmalyd.
emiblbln yanna kararm st gmn koyarsanz, eski daha bir anlam kazanyor. Kaak italyan mal, yepyeni,
beyaz maroken koltuk takm yeninin inceliklerini gzlere sunuyor. Rus semaverinden, kuru, boyal iekler
tarabilirsiniz.
Demin de andm, plastik bahe koltuklarna bindalllar giyinmi kuanm olarak oturursanz, bu bir sentezdir,
eskiyle yeni buluuvermitir.
Duvara Venedik aynasyla ktnn kts peyzaj, iekli natrmortu yan yana asmak holuktur.
Hatta daha korkuncunu, karabasanlsm grmtm: Yam bam alm bir zenginin evine gitmitik, iadamyd.
Bugnlere alnnn teriyle geldii hep sylenir. Ayrca sanat koruyucusu. Byk minenin stne Nuri lyem'in Anadolu
kadm portresini asmt: Portrede iki kadn, is yrm, Anadolu kadnlar Arap bac olup kmlar...

u aristokrasinin bir kkeni var m diye nice zamanlar dndm. Eskiler, grgszlk, sonradan grmelik derlerdi.
Acaba yle mi?"
Selim ileri gnmz istanbul'una acyla bakar. Doduu, yaad ehiri yamalanan, kltr talan edilen bir adamn
aresizliiyim Ayn aresizlii Yahya Kemal de hissetmitir. Belki de air nsezisiyle olacaklar ok nceden fark ettii
iin bir otelde tek bana lmeyi semitir. Yahya Kemal'in o gnleri yle gemi Selim'in kitabna.
"airi, Parkotel'in 165 numaral odasnda ziyaret eden Sermet Sami Uysal handiyse bir gebe hayatyla karlar.
air gebe gibi yaamay yelemektedir.
Otel odas dank, dersiz topsuzdur. Gmme dolabn hemen yannda st ste konulmu bavullar gze arpar.
Bavullarn tepesinde kitaplar, gazeteler ve bo pasta kutular.
airin karyolas odann ortasndadr. Yahya Kemal hep karyolada oturur.
Ufak sehpada geliigzel duran Birinci sigaras paketleri, kibrit kutular, pasl ak, kalemler, cep saati. Tam bir
savrulu iinde.
Telefonun az berisinde dolu ve bo maden suyu ieleri, reeteler, ilalar... Tuvalet masasnda bir dolu kk
makas, kolonya ieleri, fralar...
Surda bir radyo... Surda Yahya Kemal'in eski bir fotoraf...
Yaman bir yalnzlk!
Gnl verdii ehrin slupsuz bir 'dzenleme'ye kurban gittiini adm adm izleyen insann yapabilecei hibir ey
kalmamtr. Gemii kazyacak olan be kiinin okuyaca, emek ii be yaz... "
istanbul Hatralar Kolonyas'mda, hep baka yazarlardan sz etmez Selim. Kendi duygulan da, kendi anlar da,
kendi yitirdikleri de vardr metinde. Bir k akamnda, elektirii kesik evinde, yalnzken bir karabasana kaptrr kendini.
nsan scaklnn, itenliin, gzelliin bittii bu ehirde, bir an her eyin sonland-n dnr. Saatlerce bu duygunun
penesinde yaar. Allahtan bu karabasan srmez, yazar yeniden aramza, yazn dnyasna, her eye ramen
yaanmaya deer bu ehre geri dner.
stanbul Hatratlar Kolonyas, bu yazya balk olan, Mzeyyen Senar'm sylediklerini eksen alr aslnda. "znde
alaturkalk olmad m alafrangalk ka para eder?" te stanbul'un, sadece stanbul'un deil, tm Trkiye'nin kltr
sorunu budur. Selim leri stanbul Kitaplar'nda inatla bu sorunu anlatr bize.
Bir yazarn szcklerin gcnden baka snabilecei ne kalmtr ki? Radikal
Kitap, 4 austos 2006
Patricia Highsmith
Dashiell Hammett, George Simenon ve Agatha Christie gibi XX. yzyl polisiye romanna damgasn vuran, yaptlar
en ok okunan yazarlar arasnda yer alan Highsmith, adalarndan olduka farkl bir tarza sahiptir. Bu farkllkta
ncelikle kuak farknn etkili olduu syleyebiliriz. Gerekten de Agatha Chris-tie'nin ilk roman 1921 ylnda
yaynlanmtr, Hammett'n ilk polisiye yklerinin yaynlan tarihi de yaklak olarak bu yllardr, Simenon iin de durum
farkl deildir. Oysa ayn yllarda Highsmith henz yeni domutur. Gerek ad Mary Patricia Plangman olan Highsmith,
New York'ta, Bernard College ve Columbia ni-versitesi'nde eitim grr. On alt yamda yazmaya balar. Yazarn
yaamnn byk bir blm Avrupa'da geer. Hatta ilk roman Strangers on a Train',1 (1950) ngiltere'de hazrlanm;
Amerika'da alt yaynevi tarafndan reddedildikten sonra ngiltere'de baslabilmitir. Onun biemindeki ayrksl yaratan
ikinci nemli etken de Avrupa'da geirdii bu uzun yllar olur.
Yal ktann zengin kltr yazma tutkusuyla yanp kavrulan bu gen kz derinden etkiler. Highsmith'in bieminin
Amerikan-Avrupa kltrnn sentezinden olutuunu sylersek sanrm abartm olmayz. Onun kitaplar, ne yazdklar
her ynyle Amerikal olan Hammett'a, ne ou ingiliz orta snfnn beenilerine gre zekice kaleme alnm Christie'ye,
ne de suun psikolojik boyutlarn irdeleyen Sinenon'a benzer. Yine de tuhaf bir biimde, Highsmith'in yaptlarnda
polisiyenin doruklarnda yer alan bu yazarlarn etkisi hissedilir.
Highsmith, kahramanlarm gnlk yaamdan seer; ne ok cesur, ne ok zeki, ne olaanst zengin, ne de yakkl
insanlardr
I. Trendeki Yabanclar, ev. Tomris Uyar, Metis. 1991.
bunlar; deyim yerindeyse "anti kahraman" tiplerdir. Yazarmz bu sradan insanlarn yaamlarndaki cinayete kadar
uzanan gerilim yklerini anlatr. Highsmith'in romanlarnda genellikle gen ilikiler zerine kurulmu bir denge vardr;
bu denge boanm ya da ilikileri bozulmu iftle dandaki sevgili arasnda kurulur. Yazarn, nemli romanlarnn
tmnde bu genle karlarz.
Beceriksiz'de Walter, kars Clara ve sevgilisi Ellie, Bayku l'nda Robert, eski kars Nickie ve sevgilisi Jenny,
Trendeki Yabanclar'da. Guy, eski kars Miriam ve sevgilisi Anne. El Srmesi'nde Ingham, sevgilisi ina ve eski kars
Lotte. Bu genlerden yalnzca El Srmesi'nde eski e olumludur. teki kitapta da eski eler ya felaketlerin
kkrtcs ya da nedenidirler. Kadnlara erkek kahramanlarna gsterdii hogry ok grr Highsmith. Onlar
genellikle ya aptal ya da hastalkl tipler olarak izer.
Romanlar bu salksz ilikiler geninin zerine oturmu, bozulmaya hazrlanan denge durumunu betimleyerek
balar. Gelimeler noktay oluturan kiilerden birinin yer deitirmesiyle hzlanr. Yer deitiren kiinin etkisiyle teki
iki kii de bulunduklar konumu terk ederler ya da terk etmek zorunda kalrlar Bylece bilinenli denklem ok
bilinmeyenli bir kaosa dnr. Highsmith anlatmak istediklerini bu kaosa sdrr. Su kaos ortamnda ilenir, stelik
daha yetkin bir denge durumu salamak gerekesiyle.
I
Beceriksiz'de, Walter karsndan kurtulmay dnrken kafasnda yeni sevgilisi Ellie ile yeni bir yaam kurma
projesi, yani st dzeyde bir denge durumu oluturma hayali vardr. Eski eler Walter'm kars gibi hep engel olutururlar.
ounlukla da "irret" ve hakszdrlar. Kahramanlarmz ya kendi niyetleriyle ya da evrelerindeki "kt" kiilerin
-Trendeki Yabanclar'daki Bruno gibi tiplerin- ynlendirmesi, bazen de zorlamasyla eski elerini ortadan kaldrmaya
alrlar. Balangta sua ynelmeleri zorunluluktandr, ama giderek ruhlarndaki katil uyanr, gereke unutulur ve
ldrme duygusu btn benliklerini ele geirir.
Romanlarnn konusu su ve lm olan Highsmith'i etkileyen yazarlarn banda, Fiyodor Mihaylov Dostoyevski
gelir. ki yazarn izlekleri arasnda alas benzerlikler ve koutluklar vardr. Dostoyevski'yi bilen dikkatli Highsmith okum,
iki yazar arasndaki akrabal hemen sezecektir. Tpk Dostoyevski gibi Highsmith de su eilimim, ldrme istemim
insann psikolojik yapsnda arar. Elbette insan sua ynelten etkilerin temelinde top-
143
lumsal koullar, gnlk yasanm dayatt zorunluluklar yatar ama daha nemlisi ldrme edimi insann iindedir.
Yazar, bu sua yatknlk eiliminin altn izer.
Yazarmza gre ldrme gds en korkandan en cesuruna btn insanlarn iinde vardr. Ancak ldnne eylemi
gerekletiinde, suun etkisinin farkl biimlerde kendini gstereceine inanmaktadr. ki uta iki farkl tip yaratr
Highsmith. Bunlardan ilki sinir sistemi zayf kiiliklerdir. Sinir sisteminin zayf olmas, kaltmsal, doutan gelen bir
zelliktir; tpk kiinin boyu, sa rengi, teni gibi. Bylesi bir sinir sistemine bir de baskyla eitilmenin, aalk
kompleksine yol aan, "iyi aile ocuu olarak" yetitirilmenin getirdii kiilik yaps da eklenince, Highsmith'in
sorumluluklar ar basan, vicdan sahibi, Amerikan orta snfna ait tiplemeleri orta kar. Bunlar, kurallara uymay seven
konformist tiplerdir. Deil cinayet, trafik suu ilemek bile onlar uykusuz brakabilir. Beceriksiz'deki Walter bu tipin en iyi
rneidir. Yaam ekilmez klan karm bir an iin ldrmeyi ister ama bunu gerekletiremez. Davranlar yle
aptalcadr ki karsn ldrmedii halde, btn faturann kendisine kmasna yol aar. stelik Walter avukattr, yani
susuz insanlar korumak iin yetitirilmitir. Highsmith derin bir ironiyle bu tip insanlarn suun arln
tayamayacaklarm anlatr. Vicdanlar onlar rahatsz eder, sululuk duygusuyla srekli kvranp dururlar. Highsmith bu
iyi niyetli, kk insanlar sever, ama onlar iin gerekilikten de vazgemez. Neredeyse btn romanlarnda bu iyi niyetli
insanlar kt bir sonla dllendirir.
teki uta ise Ripley vardr. Ripley doutan sinir sistemi gl olan biridir. Kiilii de bu yapsna uygun olarak
gelimitir. Gerektiinde soukkanl bir katil, gerektiinde iyilik melei olabilen izofrenik yapma karn, kendi
kurallarn kendi koyan gl bir kiiliktir. evresini saran dnyann deer yarglan onu zerre kadar ilgilendirmez. O kendi
izdii rotasnda, bildiince ilerler. Hibir sululuk duygusu tamad iin de genelikle baarl olur. ini zekice zer,
aptal duygusalklarm onu yanl ynlendirmesine izin vermez. Ona gre sradan insanlar anormaldir ve normal olan
kendisidir. En etrefil olaylarn iinden bile tereyandan kl eker gibi syrlr.
Ripley dizisi Highsmith'in, teki polisiye yazarlarla ortak bir ynn de gsterir. Nasl ki Hammett'm Sam Spade'i,
Christie'nin Poirot'su, Simenon'un Maigret'si varsa Highsmith'in de Ripley'i vardr. Geri Ripley bir dedektif deildir, ama
yaanmas giderek
gleen, bu orman yasasnn egemen olduu gnmz dnyasnda ayakta kalmay baarabilen tuhaf bir demdir.
Gerek "Walter" gibi iyi niyetli sradan kiilikler, gerekse Ripley, gerekte gnmz toplumunda yaayan tiplerdir;
ynetenler ve ynetilenler, yarglar ve sulular, katiller ve kurbanlar. Belki tiplerin biraz abartlm olduu sylenebilir,
ama bu yazannzn yaratmaya alt ironi iin gereklidir.
ldrmek duygusunu, psikolojik yapmzn en alt katmanlarnda gizlenen bu eski kalt keyifle anlatr Highsmith;
tadn kara kara, en kk ayrntlar bile atlamadan. Ama ahlaki bir yargda bulunmaz. Kendisinin de belirttii gibi o
yksn anlatr. Dileyen ykden diledii dersi karr ya da karmaz; bu okurun bilecei bir itir. O insancklar, kentler,
lkeler, atmosferler yaratr. Bu atmosferlere ldrme duygusunu ve sonularn ustalkla yerletirir, ilk roman olan
Trendeki Yabanclar'da son derece halim selim bir insan olan mimar Guy'n iindeki katili, psikolojik saplantlar olan
Bruno'nun nas aa kardn anlatr. Guy' cinayete ynlendiren Bruno'nun antaja varan srarlarndan ok, kendi
ruhunun derinliklerinde uyumakta olan katilin, vahet duygusunun uyanmasdr.
Kitaptaki kurgunun ekseninde, Su ve Ceza'daki eliki yatmaktadr. Birtakm kt insanlar, iyi insanlarn
yaamlarm engellemektedirler, o halde ktlerin yok edilmesinin bir sakncas yoktur. Bruno'nun bu sav, cinayetleri
motive eden dncedir. Ama ayn sav, Dostoyevski'nin Su ve Ceza! da. umutlarla dolu niversite rencisi
Raskolnikov'un, yaamn bakalarn s-mrerek srdren tefeci kocakary ldrrken kendini ikna iin bulduu
mantn aynsdr. Cinayetler bu manta dayanlarak ilenir.
Highsmith'in romanlarnda Dostoyevski ile yaknlk o kadar belirgindir ki Trendeki Yabanclar'da olduu gibi sonu
Su ve Ceza'um finaline yaklar. Guy suunu itiraf ederek rahatlamak ister. Bu ii yapmak iin, dolayl da olsa lmne
yol at karsnn sevgilisine gider. Olanlar anlatr, ama syledikleri adamn umurunda bile deildir. Birden adama
itirafta bulunduu iin pimanlk duyar. Guy'n pimanlk duyduu bu noktada Highs-mith'le Dostoyevski'nin sua
yaklamlanndaki ayrm grrz.
Bir insann ldrlmesi, insan yaamnn ok deerli olduunu aklamyor muydu? Owen'dan Brillhart'a kadar
btn insanlar konuyu onu ele verecek kadar ciddiye almyorlarsa, daha fazla didinmesinin
gerei var myd? Neden bu sabah polise teslim olmak istemiti? Nasl bir mazohizmdi bu? Hayr teslim
olmayacakt. u anda vicdann tedirgin eden somut bir ey var myd? Kim kp onu ele verecekti?2

Guy, hi kimsenin hibir eyi, hatta cinayetleri bile umursamad bir toplumda vicdan azab duymann, iledii suu
bir bakasna itiraf etmenin de bir anlam olmadm anlar. Ama son anda duyduu pimanlk onun ikircimini
balatmaz. nk ikircim yanl yapmann zeminini hazrlar. Peindeki dedektife nemli ipular brakan Guy bylece
elektrikli sandalyeye kadar uzanan bir sreci balatm olur. Yani kaba bir biimde syleyecek olursak, Highsmith suu
cezasz brakmaz. Ama bu anlayyla bile Dostoyevski'nin sua yaklamndan olduka uzaktr. nk Dos-toyevski'de
ceza bir annma biimidir. Bu yzden Raskolnikov bir ayine katlyormuasma huzur iinde cezasn ekmeye gider.
Highsmith sonraki romanlannda da "su"un byk yazan Dos-toyevski'yle bir tr hesaplamay srdrr. Bu
hesaplamann en ak yapld roman, Highsmith'in 1969 ylnda kaleme ald El Srmesi adl romandr. Romandaki
olaylar Tunus'ta geer. Kitapta, senaryo yazmak iin Tunus'a gelen Howard Ingham'n tedirginlik ykl gnleri anlatlr.
Yazar gece yans odasna girmeye alan bir Arap'n bana daktilosuyla vurur ve kapsn kapatr. Adamn lm
olmasndan korkmaktadr. Ama ne Arap, ne de cesedi ortalkta grnr. Otelde alanlar ise bu konuda hibir ey
sylemezler. Ingham sululuk duyup duymamas konusunda kararszdr.
Konuyu tarafsz dnmeye alt, o gece olanlan yeniden gznn nnde canlandrd: Her taraf karanlkt, biri
kapy kurcalaynca, daha nceki hrszl da dnerek hem kzm, hem de korkmutu (bakasnn herhangi birinin
kendisi gibi korktuunu hayal ediyordu). Onun yerinde kim olursa olsun, eline geirdii bir eyi gelene frlatmaz myd?3
Ama sevdii kadn Ina ve "Amerikan tarz yaam" yaymaya alan vatanda Adams sululuk duymas gerektiini
savunurlar. in tuhaf bu iki insan, kendi zel yaamannda hi de masum deillerdir Kz arkada yakn bir gemite bir
arkadalannn lmne neden olmu, Amerikal misyoner ise, kendi toplumun-
2. Trendeki Yabanclar, s. 263.
3. El Srmesi, s. 204.
daki cinayetleri ve olumsuzluktan gz ard ederek, baka toplum-lan cehennem korkusu, Tann disipliniyle "doru"
yola aran tutarsz biridir, ikisinin de k noktas insann srekli sululuk duygusu iinde, ciz bir yaratk olarak
yaamasdr. nsann yapt her giriim gnah barndrr nyargsn iinde barndran bu yaklam, kaba aklc dnce
tarzna kar yllar nce Su ve Ce-za'da. getirilen Ortodoks eletiriden izler tar. Bu sava Danimarkal ecinsel ressam
Jensen kar kar. Kendini korumasnn doal bir davran olduunu syler. Ingham Tann'nm cezalandrclarna kulak
asmaz, onlarn peinden deil kendi yaam izgisinin izinden yrr. El Srmesi, Highsmith'in Dostoyevski'nin "su ve
ceza" anlayna, "varolou" konumlardan eletiriler ynelttii en nemli kitaplarndan biridir
Patricia Highsmith'in gerilim kurma biimi de teki polisiye yazarlardan farkldr. Agatha Christie gibi katili gizlemek
iin zaman zaman zorlama oyunlara bavurmaz. Hatta romanlarnn ounda katil daha ilk blmlerde belli olur.
Highsmith'in gerilim oluturma tarz polisiye roman yazarlaryla deil de, gerilim ustas bir ynetmenle, Alfred
Hitchcock'la benzerlikler tar. Bu benzerlii dnnce nl sinemacnn TYendeki Yabanclar fme ekmesinin bir
rastlant olmad anlalr. Hatta Hitchcock kurguya o kadar nem verir ki, romandaki Amerikan toplumuna ynelik sert
eletiriler olduka geri planda kalr. Gerilimin kurgusunu olaylarn geliimine kout olarak rmek, yazma edimini
z-grletirir. Yazar zorlama sonulardan kurtarr.
Highsmith gerilimi, gnlk, sradan olaylarn geliim ekseni zerine oturtur. Yaratt boucu atmosfer talihsizlikler
ve gizli tehlikelerle doludur. Okurda yalnzca merak deil, derin bir kayg duygusu yaratmay da baarr. Bunu kendini
gvenlik iinde sanan okuycuyu tedirgin ederek salar. Okur, kitabn sayfalarm evirdike, nceleri inanlmaz gibi
grnen olaylarn bir gn kendi bana da gelebileceini dnmeye balar. Bu dnceye kapldnda romann
kahramanyla oktan zdelemitir.
Highsmith tehlikeyi aka yazmaz, sezdirir; bunu zellikle yapar, nk tehlike ak, tanmlanabilir olduunda
korkutuculuu daha azdr. Sezgiyle kavranlan tehlike ise ok daha rktcdr. Tehlikeyi sezen okur yrei aznda
yeni gelimelerin pei sra srklenip gider. Ama bu kurguyu yazgclkla aklamaya almak Highsmith'e hakszlk olur.
El Srmesi'nde romann ba kiisi olan Ingham, talihsizliklerin ve olumsuz koullanl basma at dertlerden, kendi
iradesiyle kurtulur. Yeni bir yaama balamak zere eski hastalkl ilikilerini sona erdirir. Cezayir'den Amerika'ya
dnmenin arifesinde yepyeni bir balangcn hayaliyle eski dinginliine kavuur.
Yazarmza gre insanlar yazglann deitirebilme gcne sahip olanlar ve olmayanlar diyerek smflandnlabilir. Bu
dncesiyle de Marquis de Sade'm Erdemle Krbalanan Kadn adl yaptnda da belirtilen, iyi niyet her trl ktle
karlan ekici bir davetiyedir grn benimsemi olur. Kukusuz Highsmith, ne Marquis de Sade kadar ykc ne de
zgrlkdr. Ama romanlarnda Sade'm bak asna yaknlar. Sade, insann yapsn olanca plaklyla gzler
nne seren ender dnce sistemlerinden birinin kurucusudur. Yaln ve gerekidir. Sapknl ve vaheti, insann
ruhundaki karanlk blgeye tutulmu bir ayna grevi grr. Highsmith bu basit ve gereki dnce sisteminden
yararlanarak, karmak toplumsal bir yapda zavalllndan hl kurtulamayan basit insan anlatr.
Highsmith'in romanlarnda dikkat eken nemli konulardan biri de aynntlan sunuundaki zenginliktir. Ayrntlar;
gnlk yaammzdaki eyalan, ilikileri, duygularmz, dncelerimizi ifade eden binlerce szcn ustalkla birbiri
ardna eklenmesi sonucu elde edilen vr zvr. Ama yaammz ite bu vr zvrlann toplamndan olumakta. Highsmith
byk bir sabrla bu aynntlan anlatr; en kk bir nesneyi, bir bak, bir glmseme knn-tsn, gizlenmi bir dokunuu,
giyilen elbisenin kwnmim bile unutmadan. Btn bunlar lmn ve suun yeerdii atmosferi betimlemek iindir. Bu
byk hazrlk lmn znesini ve nesnesini tanmlar. Amerikan tarasmdaki tutucu dnya, ya da metropollerde yaayan
orta snf mensubu insanlann pek de renkli olmayan gnlk yaam btn gerekliiyle okurun gzlerinin nnde
canlanr.
I
stelik bu aynnt bolluu iinde okuru skmama becerisini gsterir. Aynntlarla yaratlan o boucu, kayg dolu
atmosfer, bir girdap gibi okuru iine eker. Okur bu tuhaf girdaba yakalandn hissettii anda bile, ondan kurtulmak
istemez. Highsmith'in szcklerle yaratt bu tuhaf karabasan da yol almay srdrr. nk anlatlan kendi yksdr.
Toplumsal kurumlann, kurallarn ezip getii benliini bulur, kendi kabuunda yaayan roman kah-ramanlannda. Onlarn
gizli fkesinde, kendi yapmak istediklerini grr. indeki katille yz yze gelir, cesaretini snar. Belki zaman zaman
dnp de hi ileyemedii bir cinayet gelir aklna. Okur kitab bitirip girdaptan kurtulduunda, uzun zaman kendisinin
de
anamlandiramad bir aknlk yaayacaktr. Ta ki yeni bir Highsmith kitabnda yeni bir girdaba kaplncaya kadar.
Patricia Highsmith baz eletirmenlerce polisiye roman yazan olarak tanmlanmasna karn, onun slubu bildik
polisiye roman yazarlarndan olduka farkldr. Ne Agatha Christie'ye ne de bu alanda zgn bir yeri olan DashieiJ
Hammett'a benzer. teki polisiyelerde olduu gibi Highsmith'in yaptlarnda da kurgu nem tar. Ama yazar kurgu
kadar, belki de daha ok atmosfere nem verir. Olaylarn getii doa, kent, sokak, nehir ya da deniz, otoyollar, trenler
ve insan ilikileri yazarmzn yaratmak istedii atmosfere uygun biimde anlatlrlar. Ve bu atmosfer maviden ok griye
yakndr; kuatc ve boucu niteliklere sahiptir; gizli tehlikeler, talihsizliklerle doludur. Bu atmosfer alttan alta yaamn
anlamszln ve samaln hissettirir.
Olduka yaln bir dil kullanr Highsmith. Gsterisiz, sssz ama akc bir dil. Okuru, bu akc dille hibir ayrnty
karmadan yaratt o boucu atmosferine eker. nce yadrgatr bu atmosfer insan. Ama bir Highsmith merakls
olmusanz, giderek gnlk yaammzn da tpk yazarmzn anlatt trden bir atmosferle kaplandn grmeye
balarsanz. Bu pek ho bir duygu olmasa da, insan aptalca hayallerden kurtarp daha gereki olmasn salar.
Highsmith'in kahramanlar, "Bay Ripley" serisini saymazsak ounlukla sradan insanlardan oluur. Alldk polisiye
roman-lardaki i bitirici, yumruuna salam ve zeki dedektiflerden olduka farkl tiplerdir bunlar. Hatta Bayku
l'n&ki Robert Forester gibi New York'un kemekeinden, ypratc insan ilikilerinden kap Pennsylvania'nn
banliylerinde huzuru arayan, sessiz, iine kapank kiilerdir. Birou yaam karsnda yenik dm, bu yzden
etkinlik alanlarn daraltp, kurduklar kk dnya ile yetinmektedirler. Yaamlarnda skc da olsa artk almaya
baladklar bir denge vardr.
Yazar bu denge durumunu tanmlayarak balar romana. Robert Forester akamzeri alt firmadan kar. Her
zamanki gibi skc bir gece onu beklemektedir. Skc geceyi birazck anlamlan-drabilecek, belki heyecan katacak deil
ama gzelletirecek olan tek ey arada bir tekrarlad yasak ii yapmak, yine gidip o kz izlemektir. Evet yanl
anlamadnz, bizim halim selim Robert'm-zm bahesine konan kularn izimlerini yapmasn saymazsak geceleri tek
keyfidir bu. Hayr, gl bir cinsel drtyle deil, neredeyse aka yakn bir duyguyla izler kz. Mutfakta yemek yapn,
oturma odasnda kahve iiini sanki ok sevdii bir iein ana tanklk edermicesine byk bir ilgiyle gzetler.
Daha nce baarsz bir evlilik yapan Robert iin belki de kadnlarla kurabilecei en iyi iletiim yoludur bu: D
grnmyle onu duygulandran brini sessizce uzaktan izlemek ve iinde ak adna, sevgi adna ne varsa kardaki
kiinin ruhu bile duymadan ona yklemek. Ama onunla karlamaktan, tanmaktan, akn aklamaktan kanmak.
Yani izledii belki de k olduunu sand kiinin gereinden kamak. Salkl bir davran gibi grnmez bu. Zaten
Robert da on dokuz yandayken bir bunalm geirmi ve bir sre tedavi grmtr. Yani kahramanmz pek "normal"
saylmaz.
Robert'n izledii kzn ad Jenny'dir ve yaknda evlenmeyi kararlatrd bir nianls vardr. Jenny de ruhsal adan
pek salam biri deildir. Kardeinin ocuk denecek yata lm olmas onu ok etkilemitir. Bu yzden lme yakn,
intihara eilimli bir tiptir.
Jenny, Robert'n varlndan habersizdir ama karanlkta birinin onu izlediini hissetmektedir. Bu duyguyu nianlsna
da anlatr. Nianls rntgenciyi yakalamak iin sonu vermeyen giriimlerde bulunur. Aslnda Robert da Jenny'ye
yakalanmaktan korkmakta, kz izlemeye giderken, hep "bu sonuncu" diyerek kendini kandrmaktadr. Sonunda bekledii
basma gelir; Jenny, onu fark eder. Ama korktuu gibi olmaz. Hatta Jenny bu yumuak grnml, kendi halinde
insandan holanr. Daha da nemlisi, birinin kendisini tehlikeye atacak kadar ilgin bulmas onu etkiler. Bu allmadk
olay skc yaamna renk katmtr. Robert'la arkada olmak ister. Robert ise kzn bu beklenmedik tavr karsnda
ekingen davranr. Kzdan uzaklamak ister. Onun ekingenlii Jenny'yi daha da isteklendirir. Eee ne demiler, gnl
kaan kovalar. k olmad nianlsndan ayrlmaktan, Robert' sevdiinden sz eder. Kahramanmz iyice rkekleir.
Bylece romann bandaki denge durumu bozulmaya balar. Okur sorularla dolu bir merak ortamna srklenir.
Kahramanm-zm yaamnda yeni bir sre balamaktadr, alt yaam yeni sorumluluklar, korkular, kayglar,
sevinlerle bozulmaktadr. Ama dengenin iyice altst olmas iin daha gl bir etki gerekmektedir.
Bu etkiyi Jenny'nin nianlsnn giderek iddete dnen kskanl salayacaktr. in ilginci Robert hl Jenny ile
iliki kurmakta ikircimli ve korkak davranmaktadr. Ama sre yle hzlanr ki, ister istemez kendini olaylarn iinde bulur.
Jenny'yle aras bozulan nianl bundan Robert' sorumlu tutar.
Onun hakknda bilgi toplar, bununla da yetinmez, Robert'm ayrld eiyle balant kurar. Kahramanmza kar
kmsemeyle kark nefret duyan eski ei bu hi tanmad adama seve seve yardm etmeye karar verir. Roberta
kar birlikte entrika dzenlerler.
Robert'm tm kanmalarna karn sonunda kavga kanlmaz olur. Biraz da rastlantyla kavgadan Robert galip
kar. Hatta rmaa den adam sudan kartarak yaamm kurtarr. Adam rman kenannda brakp oradan ayrlr.
Ama ne olursa ite o zaman olur, adam ortadan kaybolur.

Bylece romann gerilimi artmaya, okur kitaba balanmaya koyulurken Robert'm dengeli yaam da bir karabasana
dnmeye balar.
evredeki "akl bandaki insanlar" nianlnn kaybndan Roberta sorumlu tutarlar. Polis, komular hatta arkadalar
Robert'm onu nehirde bomu olabileceini dnrler. Zaten Robert, Jenny'yi izleyen bir rntgenci deil midir, stelik
genliinde psikolojik tedavi de grmtr. Jenny nceleri Robert'm susuz olduuna emindir ama giderek o da
Robert'm katil olduuna inanr. Kahramanmz neler olup bittiini bile tam anlayamamakta, bu "salkl" insanlarn
dmanca tutumuna akl erdirememektedir.
Robert adamn bir yerlerde saklanarak intikam almak istediini dnr. Kendi bana kaybolan nianly aramaya
balar. Acemice toplad ipular onu eski karma gtrr. Tahminleri dorudur, nianly New York'ta eski kars
saklamakta, Robert' zan altnda brakmak iin ortak bir plan uygulamaktadrlar. Ama Robert bunu kantlamaktan ok
uzaktr Kant olmad iin de polis ona inanmaz. Bunlar olurken, ortal iyice kartracak bir gelime olur, intihara
eilimli olan Jenny kendini ldrr. Bylece Robert' kuatan dmanlk iyice younlar. evre sakinleri aka tavr
almaya balarlar. Zaten o kendilerine benzemeyen bir yabancdr. Kendilerine benzemeyenlerin aralarnda yaamaya da
haklar yoktur.
Romandaki kaos giderek derinlemeye balar. Bu derinlemeye kout olarak atmosfer daha da kararr. Jenny'nin
intihar ettiini renen nianls iyice azgnlasn Robert'a silahl saldrda bulunur, susuz bir insan lr. Bountu srekli
artar. Sanki olaylar umut vermeyen bask ve solgun bir havada gereklemektedir. ster istemez okurun aklna u sorular
gelir: Bir dizi olumsuz rastlant Robert' kara bir yazgya m mahkm etmitir? Yoksa btn bu olanlar Robert'm yaad
toplumun yabanclam ve hogr duygusunu yitirmi olmasndan mdr? Bu sorunun yant okura braklr.
Yazarmz fkelenmez, ac duymaz, utanca kaplmaz, ak bir bildiri sunmaz. Kendi deyimiyle yksn anlatmaya
devam eder, byk bir soukkarkla kurmacasn srdr, roman gri atmosferin burgacnda yeni bir denge durumuna
doru devinir.
Yeni dengenin saland nokta, yani kitabn finali nasl gerekleecektir. Ya Robert lecek, bylece mutlak bir
denge durumu ortaya kacak, ya da kaosu yaratan unsurlar, ki bunlar Jenny'nin sabk nianisyla, Robert'm sabk
kars, iledikleri sutan dolay yakalanarak etkisiz hale getirileceklerdir. Yazar genellikle teki kitaplarnda da tercih ettii
seenei benimser ve drst kahramanm kurtarr. Highsmith'in bu tarafll gnmz toplumunda benlii yok edilmeye
allan sradan insana duyduu sevginin bir sonucudur. Belki de insanm hl kurtanlabilece-ine ilikin bir umut
tadnn imidir bu. Yoksa neden ktleri ortadan kaldrmay sesin? Geri o ktleri yaratan insanm iindeki ykclk,
toplumsal koullar ve tarann snrlayc psikolojisi yaamay, hatta kk salmay srdrr ama hi deilse kahramanmz
kurtulmutur.
Bylece kitabn bandaki denge yeniden kurulmu olur. Geriye Robert Forester'n ektii heyecan ve aclarla, okurun
damanda usta bir yazarn kaleminden kma etkileyici bir kara kitabn tad kalr. Cumhuriyet Kitap, 14 aralk 1995 Sk
Bir Dedektif yi Bir Polisiye Yazar
"Mptelas" bilir; polisiye roman tarihinde Dashiell Ham-mett'n yadsnamayacak bir yeri vardr. Tpk Agatha Christie
ve Georges Simenon gibi 1920'li yllarda yazmaya balamtr ama gerek bir dedektif de olan Hammett, sua kar
deiik bir bak as ve olduka farkl grler gelitirmitir. Hammett, 67 yllk mrnde yalnzca on yl yazm
olmasna karn, allmadk bak as, benzersiz slubuyla polisiye romana eski "itibarn" yeniden kazandrm, bu
alanda yaznsal bir devrim yaratmtr.
Farkl bir ses, farkl bir renk, farkl bir soluk katmak; gereklii allmn dnda, kendi slubuyla dile getirmek;
yalnzca Dashiell Hammett'm deil tm sanatlarn ulamak istedikleri bir amatr. Bildik sylem biimini krmak, farkl
bir tarza ulaabilmek, yetenek kadar sanatnn beslendii kltrel kaynaklarla da ilgilidir. Hammett'm yaamna
baktmzda, bu savn bir kez daha kantlandm grrz.
Hammett' besleyen kltrel iklim
Samuel Dashiell Hammett 1894 ylnn 27 maysnda St. Mary's County'de dnyaya gelir. 14 yanda Politeknik
Lisesi'ne yazlr ama okuldan aynlmak zorunda kalr. Gazete satcl, doklarda iilik, bankerde, demiryollarnda
memurluk, reklamclk vb birok ie girip ktktan sonra yaamnda nemli bir dnm noktas olan dedektiflik mesleine
balar. Zaman zaman ara verse de 1915 ylndan 1921 'in sonlarna kadar bu meslei srdrr.
Yaamnn ksa zetinden de grld gibi Hammett kelimenin tam anlamyla bir alayldr. Olduka iyi bir okur olmasna
karn onu daktilonun bana oturtan, etkileyici metinler deil, dedektiflik yapt sular dnyasnn ba dndrc
itkisidir. Hatta, Dash'i yazar olmaya heveslendiren ilk metinler, belki de Pinkerton Ulusal Dedektiflik Hizmetleri irketine i
bitiminde yazd raporlardr. Bu olaslklar biraz abart koksa da yazarn iinde yaad su dnyas ve bu dnyay
evreleyen alt kltrn onu derinden etkiledii bir gerektir. O, cinayeti tanmaktadr.
Hammett'm kitaplar okuru 1920'lerin, 1930'lann Amerikas'na gtrr. Ekonomik bunalmn etkileri toplumsal
yaam altst etmekte, deer yarglar hzla rrken, para kazanmak iin her yol geerli grlmektedir. Filmlerde
izlediimiz, romanlarda okuduumuz bu yaygn su dneminde, tehdidin yn dorudan sokaktaki insana ynelmitir.
Hrszlk, gasp, cinayet, banka soygunlar gibi nceleri bireysel ya da birka kiinin bir araya gelmesiyle ilenen sular,
fuhu, kumar, kaaklk gibi daha geni alanlara yaylarak rgtl bir hal almtr. Bylece gangsterlik kurumu
olumaya, kiralk katiller, rveti polisler, devlet grevlileri ortaya kmaya balamtr. ki yasa ise bunlarn zerine
ty dikmi, yasadlk sokaklarn temel yasas olarak kendini kabul ettirmitir. st snflardan balayarak toplum derin bir
yozlama iine girmitir.
I
Dashiell dedektiflik yapt yllar boyunca bu yozlamann saysz rneiyle karlar. Kurban ve katili yakndan
grr. Suun nedenlerini bilir, sulunun psikolojisini sezinler. Suluyu nasl izleyeceini, nasl yakalayacam, ldrlme,
sakat kalma pahasna renir. Hammett'm sua farkl bir bak as kazanmasn salayan ite bu arpc ve zengin
yaam birikimidir. Bu birikim, sanatsal yetenekle birleince ortaya yepyeni bir polisiye tr kar.
Sokaklarn yasas
ilk roman olanied Harvest'da1 (1929) Personville kentini ele geirmek iin vuruan gruplar ve bu etelerle zorunlu
uzlamalara giren byk burjuvazinin saygn temsilcilerini anlatr. Bu romanndan iki yl sonra tamamlad ve en iyi
yapt olarak kabul edilen The Glass Key2 (1931) adl kitabnda da rgtl su eteleriyle ibirlii yapan bir senatrn
dram okuru soluk solua brakan bir kurgu iinde sunulur. Romanlarnda suun nedeni gce sahip olmak isteidir. G
de ou zaman paradr. O yllarn Ame-rikas'nda herkes parann, hadi iktisat diliyle syleyelim serma-
1. Kzl Hasat, ev. Sinan Fiek, Metis, 1993.
2, Sra Anahtar, ev. Sinan Fiek, Can, 1995.
155
yenin peindedir. Byk burjuvazi daha ok sermaye birikimi salayabilmek iin milyonlarca insann lmne, byk
felaketlere yol aan savalar kartmaktan ekinmezken, hzla treyen etelerin kara paray elde etmek iin cinayetler
ilemesinden daha doal ne olabilir. Sonu; sokaklarda daha fazla su, daha fazla kan ve daha fazla l olacaktr.
Hammett cinayeti nedenleriyle birlikte anlatr. Klasik polisiyedeki fantastik, egzotik elerle ssl lmlerin yerini
gerek cinayetler almaya balar. Bu yaklamyla polisiye romanda ok sk kullanlan zmleyici dnceyi aarak
yahndan karmak olana ulamay amalayan sentezci ynteme yaklar. Klasik polisiye karanlkta kalm bir cinayeti
zmlemek, suluyu ve kiisel nedenlerini aklamakla yetinir. nemli olan zmleyici zeknn deha-sdr. Gerilimin
dmemesi, kurgunun iyi dzenlenmi olmas belirleyicidir, hatta bunlarn yannda slup bile ikincil nemdedir.
Bu anlay kkten deitiren Hammett suu toplumsal temelleri zerine oturtur. Kimilerinin savlad gibi bunu,
dnyay deitirecek bir peygamber havasyla da yapmaz, son nefesine kadar komnist olarak kalmasna karn
Pinkerton Dedektiflik Brosu'nda rendii tarafsizuk ilkesine yazarlk yaparken de sadk kalr. Hibir kitabnda bu
toplumsal dzeni deitirin trnden ak bir bildiri yer almaz. Arbal, pek konukan bir insan olmayan Hammett,
romanlarnda da yapy bozacak fazladan ne bir szce, ne de bir serzenie izin vermez. Suun getii toplumsal fonu
anlatr, kiileri izer, olay zmler. Yorumu okuyucuya brakr.
Polisiyenin kaynana dn
Cinayeti yeniden sokaa tayan Hammett, gerekte polisiye romann kaynana geri dnmtr. Anmsayacak
olursak; ilk polisiye ykler, Hammett'm metinlerini kaleme almaya balad 1923 ylndan yaklak yz yl nce Thomas
De Quincey tarafndan, Westmoreland gazetesinde yaynlanmt. Bu polisiye yklerin neredeyse hepsi yaanm
cinayet olaylarndan oluuyordu. Yani konular dorudan sokaktan geliyordu. Edgar Allan Poe ve Conan Doyle da sokak
geleneini bozmadlar. Belki Hammett kadar suu toplumsal fona oturtamadlar ama onlarn yaptlarnda da, kendi
tarihsel-toplumsal zelliklerini yanstan kentler grmek olasdr.
Oysa trn daha sonra gelen yazarlar soka terk edecek ve cinayet, sanki bir bri partisiymi gibi grkemli
salonlara, lks
156
otel odalanna, trenlerdeki birinci mevkilere tanacakt. Roman kahramanlar giderek yaayan tipler olmaktan
uzaklaacak, her ey gizemi mthi bir entrikann ardna saklayan kurguya ve problemin yanlsz zmlenmesine
indirgenecekti.
Elbette, bu yapy kurmak da keskin bir zeky gerektiriyordu, ama zek yaamdan kopuk formel bir alanda
zmler bulmaktan baka bir ie yaramayacakt. Su ya da cinayet tmyle bir oyuna dnecek lm, ne kadar ok
kiiyi yoklarsa yoklasn okurda en ufak bir rknt bile uyandrmayacak, ama gizemin zmne alan yola ustalkla
yerletirilmi gerilim ise srekli yksek tutulacakt. Klasik polisiyede olay-mekn-zaman btnl, kurgunun omurgasn
oluturmaktayd. Bu birlik olmadan klasik polisiyenin baars dnlemezdi.
Yine de klasik polisiye kendinden bekleneni verdi, okura bulunduu ortamdan "ka" olana salad ve hoa vakit
geirme ilevini baaryla yerine getirdi. Bu niteliiyle de milyonlarca satt ve satmaya devam ediyor. Ama salonla ya da
kapal meknlarla snrlanan klasik polisiye, kendi yaratt emberin iinde tutsak kalmaya balad. Deiik yaptlar
vermek giderek zorlat. Bylece kendini tekrar eden rnlerin ortaya kmas kanlmaz oldu.
Polisiye romanda devrim
Hammett ite bu klasik anlayn kalplarn krd. Polisiye roman kapatld emberden kurtard. Onu gn na
kard; barlara, karakollara, batakhanelere tad. Polisiye romana sokan devingenliini yeniden kazandrd. Romann
ba kiisi olan dedektifi, kendi karlarn dnmeyen, sevimeyen, imeyen, yalnzca keskin zeksyla, karmak
cinayet olaylarm zmekle yetinen sevimli biblolar olmaktan kurtararak, 1920 sonras Ame-rikas'nn toplumsal yapsnn
etkisini tayan etli kanl, kendi karlarn bilen, yeri geldiinde cinayet ileyecek kadar zorba tiplere dnt. Agatha
Christie'nin dedektifi Hercule Poirot ile Hammett'n Sam Spade'ini kyasladmzda aradaki fark daha belirgin olarak
grrz. Belikal, nazik Poirot'nun yannda Spade bir sokak serserisi gibi kalr, ama zengin bir yaam deneyimi olan,
ilkelerine bal, birey olduunun ayrdnda olan bir serseri. nc roman olan Maltese Falcon'da? (1930) Spade,
ortann karsyla iliki kurmaktan ekinmez, yorulduunda ban "ince yn elbisesi sanki nemliymi gibi btn
vcuduna yapm" olan
3. Malta ahini, ev. Selim Yldrm, Parantez Yay. 1995

gzel sekreteri Effie Perine'nin biimli gslerine yaslanarak dinlenir, para sz konusu olduunda kendi karlarn
da dnmeye balar ve onu atlatmaya alan sevgilisini polise teslim etmekten ekinmez. Poirot bu davranlardan
hemen hemen hibirim yapamaz, iyi ve terbiyeli olduundan deil, gerekte yaamadndan.
Klasik polisiyede, resmi polisler beceriksiz kiiler olarak anlatlr ya da onlara hi deinilmez. Hammett'da ise polis
arkn adamdr, onlar gerei deil ieri atlacak bir suluyu ararlar. ou rvetle satn alnm olduundan, kar
gruplarnn istei dorultusunda susuz insanlar yakalamaktan geri durmazlar. Gerei arayan dedektifimiz zaman
zaman onlarn engellemelerine kar da savam yrtmek zorunda klr.
Hammett, klasik polisiyenin, Aristoteles'ten ald olay-mekn-zaman lsn de bozar. Dedektif artk sokaktadr.
Olaylar zincirleme gelimeye balamtr, mekn artk kapal bir yer deil, kaplarn ada yamyamlarn tuttuu
binalarn oluturduu kent ad verilen vahi ormandr. Kahramanmz gerein izini bu ormanda arar. Olaylar zmek
iin yalnzca ipularn toplamakla, paralar birletirmekle yetinmez; zanllar izler, kendi yntemleriyle gerein peine
der; sopa yer, sopa atar, silahl atmalara girer, gerektiinde ldrr. Bir tek eyden dn vermez; bu da
drstlktr. Onun drstln belirleyen ise polisin yasalar deil, kendi ilkeleridir, iini nasl gerekiyorsa yle yapar,
yalan syler, tuzak kurar, eteleri birbirine drr ama verdii sz de yerine getirmekten geri durmaz.
Hammett'n slubu
Hammett'n zengin yaam biimi elbette onun diline de yansyacakt, ipularn dikkatle inceleyen bir dedektif
titizliiyle seilmi szckler, neredeyse gnlk konuma dili saylabilecek bir yalnlk, yer yer argoya kaan hzl bir
slupla kacakt okurun karsna. Kalemini bir kamera gibi kullanarak, okuru dedektifle birlikte 1920'lerin Amerikas'nda
sulunun peinde koturur.
Hammett'n ok hzl ve youn alt sylenir. Romanlarnn iinde en iyisi saylabilecek olan Sra Anahtaf bir
oturuta ve yalnzca otuz saatte kaleme almtr. Zaman zaman ayrlsalar da mrnn sonuna kadar birlikte yaad
Lillian Hellman anlarnda onun alma tarzn yle anlatyor: "Dash'i ksa ykler yazarken tanmtm ama hi uzun
bir yapt yazarken yannda olma-
1 30
mtm. Yaam deiti; ikiyi brakt, partiler sona ermiti. Kendini kilitleyip alma zaman gelmiti ve kitap bitene
dein hibir ey bunu bozamad. Onun gibi alan kimse grmedim; her szc zenle seiyordu. Daktilo edilmi
sayfann temizliinden haz duyar, bir eyleri yitirme korkusuyla on gn bazen iki hafta yrye bile kmazd."4
Bu zorlu alma tarzyla yaratt yapttan, yllardr Avrupa'y taklit eden Amerikan polisiyesinin olumsuz geleneini
ykarak, gereki bak as, okuru srkleyip gtren slubuyla kendi toplumsal ikliminin su romann yaratacakt.
Yazmn banda belirttiim gibi Dashiell Hammett'n yazarlk yaam ksa srmtr. 1923 ylnda Black Mask
dergisinde yaynlanan ilk yksyle 1934 ylnda Colliers dergisinin mart saysnda yaynlanan son yks arasnda
yalnzca on yl vardr. Bu on yla srasyla, Red Harvest, The Dain Curse,3 (1929), Maltese Falcon, The Glass Key ve
son roman The Thin Manfi (1932) adlaryla be roman, 67 yk sdrmtr. ykleri, Lillian Hellman tarafndan
derlenerek The Big Knockover adyla Hammett'm lmnden sonra yaynlanmtr. Romanlarndan Malta ahini John
Huston tarafndan fme alnm ve kara trn bayaptlarndan biri olarak sinema tarihine gemitir.
Bylece yz yl nceki kaynaklarna dnen polisiye, usta bir dedektif olduu kadar, slubu ve kurgusuyla usta bir
yazar olduunu da kantlayan Dashiell Hammett'a bu alanda hakl bir n kazandracakt.
Bu allmadk, yeni slubuna karn kitaplar ok satanlar listesinde yer almakta gecikmeyecek, yk ve
romanlarndan filmler, radyo oyunlar yapacak ve artk yazarlktan kazand parayla yaamaya balayacakt.
Romanian yalnzca popler ilginin ekim merkezi olarak kalmaz. Hammett, Andre Gide, Andre Malraux, William
Burroughs gibi yazarlann, polisiye romanlan ciddiye almayan W. H. Auden gibi bir airin ve dnemin nemli
eletirmenlerinin de vgsn alacakt. Oysa Hammett'm aydnlarla aras pek iyi olmamt.
En iyi anlat yazarlardan biri -belki ikisi de gneyli olduu iin- Faulkner'd. Hi holanmad yazarlarn banda ise
Ernest Hemingway geliyordu. kisinin slubu birbirine olduka yaknd. kisi de "sert adam" yazyordu. Ama Hammett'm
fark o kl-
4. Gneyli Bayn'n zel Defteri. Lillian Hellman. ev. Dilek Yazc. Remzi Kitabevi, 1994, s. 253.
5. Lanet, ev. Gnl Suveren, Altn Kitaplar, ! 979.
6. ince Adam. ev. Seval Bayraktar, Mitos, 1993.
trn iinden geliyor olmasyd. Hammett, gerek Amerikan, gerek Avrupal aydnlardan olduka farklyd. Yabanc dil
bilmiyordu, o yllarda yazarlar arasnda pek "muteber" olan "Paris'te kalma" edimini bir yana brakn, lke dna bile
kmamt. (Galiba biraz da onlan kmsyordu. Bu kmseyi Hammett'm kiiliiyle ilgiliydi.) ilk kez yurtdna kma
olana yakaladnda, stelik de gitmeyi ok istedii halde bunu nasl teptiini, Lillian Hellman yle anlatr:
"Sydney'den San Fransisco'ya iki yz bin dolar deerinde altn ykyle yola kan bir Avusturalya gemisi, San
Fransis-co'daki sigorta irketine altnn kaybolduunu haber vermi. Sigorta irketi Pinkerton'un mterisiymi. Hammett
ve bir baka memur limanda gemiyi karlamlar ve tm denizcileri, memurlany-a birlikte gemiyi aramlar, ancak altn
bulamamlar. Altnn gemide olduunu biliyorlarm. Sonunda acente, gemi lkesine dnerken Hammett'm da onunla
birlikte gitmesine karar vermi. Kalk saatinden bir ka saat nce birka kez arad ttn balyasnn zerine km,
aaya bakm ve barm: 'Altnlar burada yerini deitirmiler.' Kelimeler azmdan dklrken kendi kendine 'Sende
dedektif olacak kadar bile mamk yok' den, 'altnlar denize aldktan bir gn sonra kefetsen ne olurdu sanki?'"7
Pinkerton dedektiflik brosu
I
Hammett yaam boyunca drstle inanmt. Byk olaslkla Pinkerton Dedektiflik Brosu'nda ilk almaya
balad yllarda kafasnda ayn idealist dnce vard. Ama ksa srede gerek yaamn sandndan daha kirli
olduunu anlayacakt. Pinkerton Brosundan aynlmasmn nedeni de Frank Little adl bir sendikacnn ldrlme olayyd.
Adam ldrmesi iin be bin dolar nermilerdi neriyi reddetti ama Frank little lin edilerek ldrld. Yllarca bu
cinayetin etkisinden kurtulamad, bu olay, onu toplumun devrimci yoldan dntrlmesi grne inandrd. Komnist
partisine yaknlk duymaya balad, Sovyetler Birlii'ni eletirmesine, hatta zaman zaman Amerikan komnistlerinin kimi
ilkel davranianyla alay etmesine karn son nefesine kadar inancna bal kald. Bu inanla, mzmin verem hastas
olmasna aldrmadan ikinci Dnya Sava'na gnll olarak katld, ikinci Dnya Sava sonras Amerika'da demokrat,
solcu sanatlar zerinde estirilen faist frtnalardan o da payn almakta gecikmedi. 1951'de onu yarglayan
McCarthy'cilerin istedi-
7. Gneyli Bayan'n zel Defteri, s. 249.
i listeyi vermedi. in komik taraf gerekte listede kimlerin olduunu da bilmiyordu. Ama yarglarn nnde boyun
emekten-se hapse girmeyi seti. O gnleri Hellman'n anlarndan okuyalm: "Mahkemeye kaca gnn gecesi
'Neden isimleri bilmediini sylemiyorsun?'diye sordum. 'Hayr' dedi. 'Bunu syleyemem.' 'Neden?' 'Bilmiyorum neden.
Sanrm verdiim sz tutmak istiyorum, ama imdi bunlardan sz etmek istemiyorum. Fazla bir ey olmayacak, sadece
bir sre hapse gireceiz. Ama endielenme, nk... ' burada sesi biraz inceldi ve kelimeler sinirli bir tonda, hzla
dudaklarndan dklmeye balad. Onu duymadm syledim. Sesini ykseltti ve ban ne edi. 'Bu tr
konumalardan nefret ederim, ama sana sylesem iyi olacak. Hapse girmekten daha byk bir ceza verselerdi,
yaamm sz konusu olsayd bile demokrasi olduunu dndm ey iin canm verirdim ve ne polislerin, ne de
yarglarn bana demokrasi dersi vermelerini kabul edemezdim* dedi. Sonra eve, uyumaya gitti. teki gn de hapse
girdi."8
Mahkeme dnemi ve hapishane gnleri boyunca Hammett, Amerikan aydnlan konusunda yanlmadn anlad,
villalanm, rahat yaamlarm kaybetme korkusuna kaplan meslektalar ve sinemac dostlarndan kimse ona destek
olmad.
Hapisten ktnda ykm dnemi balamt. Hkmet denmeyen vergi borlan nedeniyle btn gelirlerine el
koydu. 1961 ylndaki lmne kadar olduka zor gnler geirdi. Ama 10 ocak 1961'de, New York'taki Lenox Hill
Hastanesi'nde, ban hep dik tutmu, onurunu inetmemi bir adam olarak yaama gzlerini yummay baard. Byle
bir mr srmek, zellikle gnmzde pek ok insana anlamsz gelebilir ama sert, doru bildiinden amayan, drst
ve kararl kahramanlar yaratan Hammett'n istei sannm byle bir sondu.
Hammett onlardan pek holanmasa da, kendisinden sonra gelecek Amerikan aydnlan iin iyi bir rnekti. Polisiye
roman bir st dzeye karm, rmeye yz tutan toplumla ve devletle uz-lamamt. O yalnzca polisiye romana
yepyeni bir ivme getiren parlak zekal byk bir yazar deil, ayn zamanda yanllarla uzlamayan bir aydn olarak
tarihteki yerini alacakt.
Cumhuriyet Kitap, 21 eyll 1995
8. age., s. 245.
Dedektif Hamlet
William Shakespearean Macbeth, III. Richard ve Hamlet gibi oyunlarnn kimi yazn adamlar tarafndan polisiye
sayldklann duymusunuzdur. Bu saptamalann ouna hak vermekle birlikte, ilerinde polisiye sfatna en fazla hak
kazanan yaptn, gerek konusu, gerek ileni biimi, gerekse iinde barndrd entrikayla Hamlet olduunu belirtmeliyiz.
Hamlet'e kaynaklk eden yk, Belloforest'in Trajik ykler adl yaptndan alnma. Belloforest ise bu konuyu
Danimarkal tarihi Saxo Grammaticus'un "Sialandie Tarihi" adl almasndan yola karak yazm. Gerek ykde
Amletus adl prensin babas amcas tarafndan ldrlr. Ama bu bir giz deildir. Amcasnn kendisini de ldrmesinden
korkan Amletus ldrm gibi davranr. Sonra talihin yardmyla ngiltere'ye gider, kraln damad olur. Sonra
Danimarka'ya dner, yine deli rol oynar, kendi onu-nna verilen bir lende yangn kanr ve kral ldrr.
Hamlet'm konusu, ou polisiye yaptta olduu gibi gerek bir olaya dayanyor. Aradaki tek fark polisiye romanlar
konulann gazete haberlerinden alrken, Hamlet, tarihte yaanm bir gerek zerinde ykselir. Shakespeare gerek
ykdeki suu, gizemli hale sokarak adeta polisiye bir metne dntrr. Babasnn gizemli lmn aratran, bunun bir
cinayet olduunu kantlamaya alan, bu nedenle zaman zaman kendini deli gibi gsteren ya da gerekten deliren bir
oul. Pe pee ilenen cinayetler, saraydaki ayak oyunlan, btn bu irenliklerin kart masum bir ak. Tm bunlann
altnda insan su ilemeye ynlendiren "hakiki" evrensel bir neden; iktidar tutkusu. Hamlet'm polisiye romanlarla
benzerlimi salayan bir dier zellik: Aristoteles'in olay-zaman-mekndan oluan birlik kuralna uymasdr. Oysa
Shakespeare teki yaptlarnda bu kurala pek bal kalmaz. Birok polisiye romanda, zellikle de Agatha Christie'nit
romanlarnda bu birlik kuralna sk skya uyuiduunu grrz.
Hamlet, aralarnda Kral Lear, Antonius ve Cleopatra gibi bayapt saylanlar da dahil olmak zere Shakespeare'in
yazd metinler arasnda en ok tartlan oyundur. Hamlet, zerine yazlanlar -yalnzca 1877 ile 1935 yllan arasnda iki
bin yz altm yedi kitap ve metin kaleme alnmtr- bir ktphaneyi enlendirecek kadar oktur. Buna yol aan,
kimilerinin basit bir alma yks diye adlandrd konuyu Shakespeare'in ele al biimidir. Byk air tam drt yz
yl nce edebiyatn, belirsizliin bilgelii zerinde ykseldiini sezmi, msan kiiliinin okyapl niteliini Hamlet
karakterinde canlandrmtr.
Hamlet kiilii, oyunun yazlndan M yz elli yl sonra yaayacak olan Dostoyevski'nin aprak kiilikleriyle
kyaslanabilecek denli baarl izilmitir. Bu anlamda Hamlet'e, Dostoyevsi tiplerinim ncl demek hi de yanl

olmaz. ncelik ve savalk, duyarllk ve acmaszlk, gurur ve alayclk gibi olduka farkl zellikleri kiiliinde toplayan
Hamlet, eletirmenleri de artm, zavalllar, fili tarife kalkan krlerin durumuna dmekten kurtulamamlardr. Hamlet
zerine yazan, gr belirten eletirmenler, airler, yazarlar onu kendi kafalarndaki kiiliklerle zdeletirmek istemiler,
oyunu da bu bak asyla aklamaya almlardr. Yalnzca eletirmenler mi, aralarnda, T. S. Eliot, Voltaire, Goethe,
Tolstoy gibi nemli air, yazar ve dnrlerin de bulunduu yazm adamlar, Hamlet'i kendilerine gre yorumlamlardr
Onlarn yorumlarn Shakespeare uzmanlarna brakrken, oyunun, polisiye romanla akraba olma gereinden
cesaret alarak Hamlet kiiliini, polisiye romanlarn bakiisi, gizemli cinayetlerin usta zmleyicileri dedektiflerin
zellikleriyle zenginletirmeyi denedik. yz ksur yldr sahnede ok farkl yorumlarla canlandrlan bu edebi
kahramann imdiye kadar pek rastlanmam bir versiyonu kt ortaya.
Hal byle olunca ncelikle oyunun giriindeki Elsinore ato-su'nun surlarnda grlen hayalet sahnesini deitirmek
zorunda kaldk. nk bizim dedektiflerimiz, hayaletlere, gaipten gelen seslere inanmayacak kadar maddecidir. O halde
kendi lmnn bir cinayet olduunu haber vermek iin gelen hayaletin yerine, zehirlenme olayn anlatan maddi bir
kantn bulunmas gerekir. Belki kraln kulana aktlan zehrin kab bulunur. Bu kant. Hamlet iin bir pusula nitelii tar.
Bulunan kaptan hareket eden Hamlet, zehri kimin hazrladn saptar. Ama durumu amcas Claudius da renmitir,
zehiri hazrlayan kiiyi ldrtr. Cinayeti ileyen kii, amcasyla annesine yalakalklanyla nl ve ne yazk ki Hamlet'in
sevgilisi Ophelia'nm kurnaz babas Polonius'tur.
Bu lm, Hamlet'in kukularn glendirir. Ama elinde kant bulunmadndan ii zmek iin deli numaras
yapmaya balar. Deli gibi davranarak amcasnn davranlarn snarken, Horatio gibi sadk arkadalarnn yardmyla,
zehiri hazrlayan kiiyi ldrenin Polonius olduunu renir. Adam sorgulamak iin harekete geer. Bunu renen
Polonius kaarken atonun surlanndan dp lr. (Bilindii zre orijinal oyunda Polonius, onu amcas sanan Hamlefin
haneriyle can veriyordu.) Babasnn, sevdii adam tarafndan ldrldn renen Ophelia akln karr.
Amca, bu lm bahane ederek Hamlet'i ngiltere'ye gnderir. Asl niyeti ise onu ldrtmektir. Ama Hamlet bu
tuzaktan kurtulur. Danimarka'ya yeniden dner. Amcas iin artk Hamlet'i ortadan kaldrmaktan baka are kalmamtr.
Oyunun bundan sonraki blmn aynen koruyabiliriz. Ophelyann lm, kzn kardei Leartes'in de alet edildii hileli
bir eskrim karlamas, bu karlama sonunda bilmeden Hamlet'in annesinin zehirli ikiyi ierek lmesi, amca kralm
foyasnn aa kmas ve zehirli klla yaralanan kahramanmzn lm.
Grld gibi oyun birka kk deiiklikle tam bir polisiye yapta dnebiliyor. Polisiye roman modern an
ocuu olduuna gre, Hamlet'i, Shakespeare'in en ada oyunu diye tanmlayanlarn hakl olduunu syleyebiliriz.
Hamlene polisiye romann yalnzca biimde benzediini savla-yanlar varsa, onlara bu edebi trn yz elli ksur
ylda geirdii evrimi iyi takp etmelerini nerir, "Klasik Polisiye"nin yerini "Kara Ro-man"a braktm syleyebiliriz. Ama
yalnzca biimde, diyenler varsa hemen oyunumuzun ieriine ilikin de bir eyler syleyelim.
Orijinal oyunda, Prens Hamlefin i dnyasna dnsel bir yolculuk yaparz. Shakespeare'in Kral Lear, Othello,
Macbeth gibi oyunlarnda tutkular ndeyken Hamlet'te dnce ne kar. Oyun boyunca Hamlet tam yedi kez kendi
kendine konuur.-Babasnn amcas tarafndan ldrl kadar, annesinin iki ay gibi ksa bir sre sonunda yeniden
evlenmesi Hamlet'i derinden sarsar. Bu sarsln temelinde Hamlefin kendi kiisel yaam deneyimi olmakla birlikte,
Shakespeare bunu evrenselletirir; insan kiiliinin tutarszl, gnlk olaylarn akyla insan yazgs arasndaki
evrensel elikiyi ortaya koyar.
Bizim dedektif Hamlet de bu i yolculuu yaamal, ama ayn zamanda izleyiciye de bir d yolculuk yaatmaldr.
zleyici tpk bir dedektif gibi davranan Hamlet'le kantlar bulmal, meraka kapl-mal, tanklar izleyerek, kahramanmzla
birlikte tehlikenin heyecann yaayarak, cinayetin aydnlanmasyla son bulacak olan o byk rahatla komaldr. Ama
bu d yolculuu yle ustaca kurmalyz ki, Hamlet'i btn alarn kahraman yapan o belirsizliklerle ykl, gergin,
lme yakn duran ruh hali yitip gitmesin.
Baka bir deyile, Hamlet'in zerine ciltler dolusu yazlar yazlan o gizemli ieriini koruyalm ki, polisiye roman, ii
bo heyecana olaylar dizgesidir, diye kmseyenlerin eline hakl bir koz vermeyelim.
Aslnda Hamlet'in o bezgin, dnyaya kskn ruh hali, polisiye romana hi de yabanc deildir. Kara romann
kurucusu, Amerikal yazar Dashiell Hammett'm dedektifi Sam Spade'i, Raymond Chandler'n Philip Marlowe'u da 1920'li
yllarda yaam olsalar bile, tpk Hamlet gibi dnyaya, insanlara ilikin pek umut tamazlar. Cinayetleri zmek iin
urarken bile mutluluk duymazlar. Olay aydnlanp, her ey zmlendikten sonra da zafer kazanm gibi hissetmezler
kendilerini. Aslnda yenilmi insanlar olduklarn kantlarcasna, yanl kurulmu, yanl ileyen, her an yeni bir su
retmeye hazr byk kentlerin sokaklarna, km omuzlar ama inat admlarla dalarlar. Hamlet'in dilinden dklen u
szckler onlar iin de geerlidir:
inndan km bir dnem bu. Lanetler olsun! Keke hi domasaydm bunu dzeltmek iin! Radikal Kitap, 22
eyl! 2006 Gecenin valyesi
Onu byle adlandrmlard, ama byk olaslkla "Gecenin valyesi" olarak tanmlanmaktan nefret ederdi. Byle
tumturakl laflar ona gre deildi, o basitin iindeki ayrntlar sever, gerein de, hayatn da bu basitliin zerinde
ykseldiini bilirdi. Cinayetleri zerken de, konuurken de, dnrken de hep basit olandan yola kard. Evet, Philip
Marlowe'dan sz ediyorum; Raymond Chandler'n uzun boylu, yakkl, duygusal ama gerektiinde bir buz kalb gibi
souk olabilen, satranca, pipoya ve ikiye dkn nl dedektifinden. Raymond Chandler yle bir karakter yaratmt ki,
ardndan gelen btn polisiye yazarlar, Philip Marlowe'un etkisinden kurtulamadlar. Raymond Chandler bu nl
dedektifini kendi azndan bize yle tantyor:
I
Lisansl zel dedektifim, uzun bir sredir bu ii yapyorum. Orta yaa merdiven dayam, evlenmemi yalnz bir
kurdum, zengin deilim. Birka kez hapse dtm, boanma vakalarna bakmam. kiyi, kadnlar, satranc ve birka eyi
daha severim. Aynaszlar benden pek hazzetmez, ama iyi anlaabildiim bir iki tanesi var. Buralarn yerlisiyim, Santa
Rosa'da dodum, annem de babam da ld, kardeim yok, bizira meslekteki herkese olabilecei gibi, eer bir gn arka
sokaklarn birinde zmbalanrsam, kimse hayatnn temel direinin ktn falan hissetmeyecek.
* Evet, suun iinde yaayan adamlardan biridir Marlowe. Cinayetlerin arasnda, ktlkle yan yana, her gn
insanolunun baka bir acmaszln grerek yaamak... Bylesi bir hayat, insan! aziz yapmaz. Ktlk, kanlmaz
olarak size de bular. Eski b polisin syledii gibi, kmr tayanlarn kirlenmemesi olanak
szdr. Kirlenmemenin tek aresi ktlkle mcadele etmektir, ama siz sivrisinekleri haklamakta ne kadar usta
olursanz olun, evrenizi saran pis sular durmadan sivrisinek rettike, bu mcadeleniz ne ie yarar ki? Yaama
ballnz yitrmemeniz iin tek are, sk sk kendinize de ynelteceiniz, o iflah olmaz alayclktr. Bizim Marlowe da
bunu yapar. Bylece, belki suu tmyle yeryznden kaldramaz ama, en azndan biraz da viskinin yardmyla akl
saln korumu olur.
Marlowe'la ilk buluma
Marlowe'la tanmam bir film sayesinde olmutu: Howard Hawks'm ynettii, Raymond Chandler'n ayn adl
romanndan 1946 ylnda uyarlanan Big Sleep adl film. Philip Marlowe'u Humphrey Bogart oynuyordu. Bogart, olduka
inandrc bir Marlowe karakteri canlandrmt. stelik romandaki dedektiften olduka ksa boylu olmasna ramen. Bu
yzden, filmin senaristi William Faulkner -evet, yanl okumadnz filmi senaryolatran Faulkner'd- romanda,
Sternwood'lann kk kznn Marlo-we'a, "Amma da uzun boylusun" diye seslendii diyalogu, "Pek de uzun
saylmazsn" diye deitirmek zorunda kalmt.
Film bende etkisini hemen gstermi, Raymond Chandler'n romanm aramaya balamtm. Bulmakta da
gecikmedim. Fatih zgven, bu gzel roman enfes bir eviriyle dilimize kazandrmt. Trkedeki ad ise Byk Uyku
olmutu. tiraf etmeliyim ki, romann daha ok sevdim.
Hep yle olur demeyin; rnein Kubrick'in Shining'i, uyarland Stephean King metninden daha iyidir. Romanm
daha ok sevmitim nk; Philip Marlowe etiyle kemiiyle, o muhteem alayc diliyle canlanvermiti kafamda Ardndan
Raymond Chandler'n teki romanlarm aratrdm. Eskiden baslm olanlar vard, ama yaptlarnn tm
yaymlanmamt. Yaymlanmlar oradan buradan toplamaya altm, pek de baard olduumu syleyemeyeceim.
Ama talihin cilvesi mi, ans m, ne diyeceksek diyelim, Raymond Chandler'n btn kitaplarnn editrln yapmak
bana dt. Gerekten benim iin byk eref. Neyse. Marlowe'un deyimiyle laf fazla uzatmayalm. Bylece Raymond
Chandler'm sonuncusu yanda kalm yedi romann yaymlanma isme baladk.
Dizinin ilk kitab "The High Window"' oldu. Roman Trkeye Pnar Gncan evirdi. Raymond Chandler, bu roman "eer
kari. Yksek Pencere, ev. Pnar Gncan, +1 Kitap, 2007.
mak bir cinayetle karlarsanz, katili bulmak iin paray takip edin" sznden yola karak yazm gibidir.
Dedektifimiz Philip Marlowe, hi de nazik olmayan mterisi Bayan Murdock tarafndan zel koleksiyonundan alnan
nadir bir paray bulmak iin kiralanmak istenir. Bizimki hi nazlanmadan ii kabul eder. nk at suratl mterisi gnde
yirmi be dolan ve masraflar demekte saknca grmedii gibi, yz dolarlk avans ekini de hi sorun karmadan
hemen takdim etmitir.
Bylece, dedektifimiz Marlowe olay soruturmaya balar. Hava scaktr, ehir kalabalk, kadnlar gzel, erkekler
kaba ve insanlar acmasz. Yani dnya hep ayn, bildik dnyadr. Antika paray izleyen Marlowe, ok gemeden, skc
apartmanlann zevksiz dairelerinde cesetlerle karlar. Hibir incelii olmayan, gnlk yaamn akna bir virgl gibi
sktmlm cinayetler. Ard ardna yoluna kan cesetler, kukusuz kahramanmzn k bir alayclkla incelmi zeksn,
gsterisiz cesaretini kreltmez. Hatta mterisinin "davay brak" diye diretmesine ramen, Marlowe kendinden
bekleneni yapar ve iin sonuna kadar gider. Vard sonu ise, en sradan insanlarn bile bir sun olduudur. Ama baz
srlarn merkezinde bir cinayet vardr ve her cinayetin merkezinde maktuln dnda birka kurban...
"Kara Roman" rnei
Yksek Pencere de Raymond Chandler'n teki yaptlan gibi "Kara Roman" tr olarak anlr. Hard Boiled ya da. Roman
Noir, adna ne dersek diyelim bu trden romanlar, suun ekonomik ve sosyal nedenleri zerinde ykselir. Su ve birey
arasndaki o karmak ifreyi aklamaya alr. Bu yzden "Kara Roman"n ortaya k tarihi kapitalist buhran yllarna
rastlar. "Kara Roman"n Amerika'daki 1929 bunalmnn hemen ardndan domas kukusuz rastlant deil. Toplumun
her alanrda grlen ekonomik kle birlikte artk su Avrupa'da yazlan polisiye romanlardaki gibi bireysel olma
zelliinden kurtulmu, rgtl bir nitelik gstermeye balamtr. ki ve silah kaakl, cinayetler, kumar, fuhu,
rvet artk rgtl etelerin elinde ulusal bir yapya brnmtr. Suun kazand bu yeni nitelik, kukusuz dedektiflik
romanlarna dayansyacaktr. Bu trn ilk byk ustas Dashiell Hammett'tr. Onun da tpk Philip Marlowe gibi bir
dedektifi vardr; Sam Spade. Raymond Chandler, Marlowe'u yaratrken Dashiell Hammett'n Spade'inden etkilenmitir.
Bunu aka sylemekten de ekinmez. Ama iki dedektif arasnda farklar da yok deildir. Marlowe, Spade'e gre daha
romantiktir, kentin grntleri onu derinden etkiler, biraz daha ahlakl olduunu da syleyebiliriz. rnein Sam Spade
ortann karsyla yatmakta bir saknca grmezken, Marlowe harama ukur zmez. Okullu-alayl fark
Kukusuz bu ayrm iki yazarn hayata farkl bakmalarndan kaynaklanmakta, tkisi de ikiye dkn olmasr- ramen,
bu iki byk yazarn yaamlar da birbirlerinden olduka farkldr. Das-hiell Hammett yazarla sokaklardan gelmitir,
hatta bir ara gerek bir dedektiflik brosunda be almtr. Yani tam bir alayldr. Raymond Chandler ise okullu saylr;
kt bir aile yaam olmasna ramen ngiltere'de iyi bir eitim grmtr. Mezun olduktan sonra bir sre devlet

hizmetinde altysa da diki tutturamam, bir sre yazar, gazeteci ve evirmen olarak hayatn kazanm, sonra da
orduya gnll yazarak Birinci Dnya Sava'na katmtr. Sava sonras ba gsteren ekonomik krizle isiz kalnca,
polisiye yazmaya balam, ilk yklerini Black Mask dergisinde yaynlamtr. 1939'da ilk roman The Big Sleep,2
ardndan 1940'ta Farewell, My Lovely ve 1942'de The High Window okurla bulumutur. 1943'te Hollywood'da senarist
olarak alm; Billy Wilder'in Double Indemnity, Alfred Hitchcock'un Strangers on a Train filmleriyle The Blue Dahlia
filminin senaryolarn kaleme almtr. Ardndan The Lady in the Lake
A
(1944) ve The Little Sis-ter' (1949) yazm ve
Byk Uyku, Howard Hawks tarafndan Humphrey Bogart ve Lauren Bacall ile filme ekilmitir. 1954'te, The Long
Goodbye yaymlanmtr. Ayn yllarda lmne kadar yakasn brakmayacak alkol bamll kendini iyice dar
vurmu ve kronik bir tedavi dnemi balamtr. Ancak karsnn lmyle, iine dt karamsarlk iyice artm,
yazarmz kahraman Marlowe'da grmeye altmz alayclm ve umudunu yitirerek yaamna son vermek istemise
de baard olamamtr. 1958'de son roman Playback yaymlanm, 1959'da ise The Poodle Springs Story adl romann
bitiremeden yaama gzlerini yummutur. Ama sonuncusu tamamlanmayan yedi roman bile Raymond Chandler'
sadece polisiye edebiyatn deil, dnya yaznm vazgeilmez yazarlar arama sokmaya yetmitir.
2. Byk Uyku, ev. Fatih zgven, Metis, i 991.
3. ldeki Kadn, ev. Gl Bostanc, +1 Kitap, 2007.
Bu byk yazan ve onun ayrks dedektifi Philip Marlowe'u tanmann imdi tam zaman. Sadece polisiye sevenlerin
deil, iyi edebiyattan holanan herkesin ilgisini ekebilecek bu ilgin yazarn romanlar okurlarn bekliyor.
Radikal Kitap, 16 mart 2007
Souktan Gelen Yazar
Evet, dnya edebiyatnn en nl casus romanlar yazarndan, John Le Carre'den bahsediyorum. Onun adn ilk kez
bir TV dizisinde duymutum. BBC yapm dizinin Trke ad "Kstebek"ti. John Le Carre'nin nl karakteri George
Smiley'in Souk Sava dnemindeki gerilim ykl servenlerini konu alyordu. Dizinin her blmn byk heyecanla
beklediimi hatrlyorum. Carre'nin ilk okuduum kitab ise Souktan Gelen, Casus'tu. Roman elimden brakamadan, bir
solukta bitirivermitim. O gnden sonra da sk bir John Le Carre hayran olmu, yazarn btn kitaplarn zaman
geirmeden edinmeye balamtm. Ama asl adnn David John Moore Cornwell olduunu bu yazy yazmak iin
aratrma yapmaya baladmda rendim. John Le Carre, ngiltere'de domu, Berne niversitesi'nde ve Oxford'da,
nce modern diller, ardndan Alman edebiyat okumu. Eton'da iki yl retmenlik yapm, sonra 1958-1963 yllarnda
ngiliz gizli istihbarat rgtnde alm.
Yazarn slubunu belirleyen ey onun kiisel tarihidir derler. Her yazar iin geerli olmasa da, John Le Carre'nin
yaamna baktmzda bu nermenin doru olduunu syleyebiliriz. Otuz yandayken kaleme ald, Souktan Gelen
Casus, yazarn yaad evrenden derledii bir hikyedir. Son derece yaln bir dil ve karmak bir kurgunun oluturduu
kartlk, belki de romann ana dinamizmini oluturmaktadr. Ama bence romann en arpc yan, uluslararas boyutta
ihanetlerden rlm bir entrika anlatmasna ramen, neredeyse her cmlesine sinen itenliktir. Roman alacakaranlkta,
adeta gri bir atmosferde gemesine ramen bu itenlik okurun yreinde belli belirsiz de olsa bir umudun
kprdanmasna yol aar.
Souktan Gelen Casus'un alacakaranlk atmosferinin Souk Sa-
1 / &
va' simgeledii dorudur. Hatta Dou Berlin'den ok Moskova'nn gnesiz gkyzne gnderme yapt da
sylenebilir. Ama bu alacakaranln ya da souk griliin nedeni aslnda romann eksenindeki konudur: Yani casusluk...
insanlarn ou Souktan Gelen Ca-sus', iklim koullarn dnerek Rusya'dan gelen casus olarak kabul eder. Oysa
sz konusu edilen soukluk, mesleki bir niteliktir. Casusluk ya da gizli servis eleman olmak souk olmay gerektirir.
Souk olmak, yalnzca korkunun, heyecann zeknz etkilememesini salamak, zihninizi her zaman en salkl biimde
karar vermeye ak tutmak anlamna gelmez. Souk olmak, vicdansz olmay, empati duygusunu yitirmi olmay, hibir
ahlaki yasaya bal olmamay da ierir... Souktan Gelen Casus romanna kaynaklk yapan kii olduu sylenen Dou
Alman istihbarat rgt Stasi'nin efi Markus Wolf casuslarn alma tarzlarm u szlerle aklyor
Gizli servislerin elemanlar, yaptklar iin riskli olduunu, her an lmle burun buruna gelebileceklerini bilirler,
istihbarat kimi zaman amaca giden yollarn meru olup olmamas gerektiini dnebilir. Ama byle bir zorunluluk
yoktur. Meruluk gizli servisleri balamaz. Klasik ahlak lleriyle casusluk dnyasn analiz edemezsiniz. Eer bir
istihbarat "Bu olan bitenler hi de ahlaki deil" diye dnyorsa, yanl bir mevkide bulunuyor demektir. Casusluk
yntemleri ile ahlakn hibir ilgisi yoktur.
stihbarat iin nemli olan baarmaktr; ulus adna, devlet adna, tekilat adna ve iler ktye gittiinde kendini
kurtarmak adna. Bu, bir tr oyundur aslnda, zaman zaman Mata Hari gibi kadnlar yer alsa da ounlukla erkeklerin
oynad bir oyun... Son derece karmak, her an deiebilen, tehlikeli ve kesinlikle gizli... istihbaraty o gri renkli souk
alanda kalmak zorunda brakan da ite bu gizliliktir. stihbarat gz nnde olamaz. Grltnn patrtnn koptuu,
silahlarn patlad, skandallarn akland dnem, aysbergin grnen ksmdr. Operasyona kadar yaplan almalar,
son derece inat, kararl, genellikle ok uzun bir srece yaylm, bazen anlamsz ama kesinlikle sessiz bir atmay
gerektirir. Bunu yapabilmek iin ilgi ekmemek gerekir. lgi ekmek, kuku uyandrmak istihbaratnn aa kmas
demektir. Aa kmak, grevi baarsz klaca gibi, casusun ldrlmesine ya da uzun yllar hapiste yatmasna neden
olabilir. Yani istihbarat renksiz, sessiz, ekilsiz olmay baarmaldr. Bu yzden James Bond gibi casus tipleri kocaman
birer palavradan
175
I
baka bir ey deildir. Gerek istihbaratlar sessiz yaar, sessiz lr, sessizce gmlrler. Ama John Le Carre gibi
yazar olmaya karar verenler hari...
John Le Carre, meslek yaamna okuldaki solcu arkadalarn ihbar ederek baladn sylemekte, istihbarat
rgtnde byle ykselmi. "Sonunda hizmet etmek iin iyi bir neden bulduuma inanmtm. Yaplmas gereken ne
kadar ac ya da kt de olsa, nemli olan kimlerin Sovyet tarafndan olduunu ortaya karmakt."
Taraf olmak: insanolunun en nemli sorunsallarndan biri. Shakespeare'in "olmak ya da olmamak"m, "taraf olmak
ya da taraf olmamak" diye deitirmek mmkn. zellikle politikada bu kamlmaz, stelik bir de devletin uluslararas
birimlerinde grev alyorsanz, kesinlikle taraf olmak zorundasnz. Ya da baka bir ngiliz yazar Malcolm Lowry'nin
Yanardan Altnda adl muhteem romanndaki konsolos gibi alkolik olmak seenei sizi bekler. nk insanolunun
bencilliini, irkefliini en ak biimde gsteren uluslararas politikaya (yani savaa, smrye, soykrma, ala vb)
katlanmann baka yolu yoktur; tabii meslei brakmann dnda. John Le Carre de ite bu son seenein kapsn alan
az saydaki istihbaratdan biri olur. Yazarmz be yl alt ingiliz gizli istihbarat rgtndeki grevinden ayrlarak
kendini tmyle romanlarna adar. Bir anlamda casusken terk etmeye zorland ahlakna ve vicdanna geri dner.
Mefistofe-les'ten ruhunu geri almaya alan Faustunkine benzer bir aba... Faust'un serveni kt bitse de Le
Carre'ninki mutlu sona erer, casusluk faaliyeti paradoksal bir biimde sanata yardmc olur. David John Moore Cornwell
adndaki gen bir adamn byk bir inan ve istekle balayan istihbaratlk serveni, karlat d krklklar,
yenilgiler, yanlglar, ihanetler sonucu John Le Carre adnda byk bir yazarn olumasna yol aar.
John Le Carre bugne kadar yirmiye yakn yapt vermitir. Romanlarnn tmnde bata ngiltere olmak zere
devletlerin insanlara kar iledii uluslararas sular konu edinmi, nazik diplomatlarn nasl eli kanl birer cani
olduklarn, Bat uygarln oluturan dev irketlerin kr iin nasl gerek birer yamyama dntklerini, o muhteem Bat
demokrasisinin baka lkelerin kaynaklarna el koymak sz konusu olduunda nasl ikiyzl olabildiklerini gerek
olaylardan esinlenen yklerle gzler nne sermitir. Romanlarndaki bu muhalif duruu, politik tavryla da srdren
byk yazar, hem ABD'nin d politikalarndaki yaylmac, bencil, acmasz uygulamalar cesurca eletirmi, hem de
.1 /H
bu haksz savaa katlan ngiliz hkmetinin kirli hesaplarnn aa kmasna yardmc olmutur. The Times
gazetesinde yaynlanan bir yazsnda, Amerika'nn tarihsel delilik dnemlerinden birine girdiini belirterek, iinde
bulunduumuz dnemi, cad avlarnn yaand McCarthizm yllarndan daha kt, yaanan krizi de Domuzlar Krfezi
krizinden daha beter bir dnem diye nitelemitir.
John Le Carre yaayan yazarlar arasnda yaptlar en ok sinemaya uyarlanan yaratclardan biridir. BBC kimi
yklerini televizyon dizileri haline getirmitir. zellikle entelekteller arasnda yaygn bir okur kitlesine sahip olmasna
ramen, kimileri, Le Car-re'nin Souk Sava dneminin yazar olduunu ileri srerek, en iyi yaptlarnn o dnemi anlatan
romanlar olduunu sylerler. Tezlerini glendirecek hakl nedenleri de vardr. ki kutuplu dnyada casuslarn sava ok
daha zekice, ok daha acmasz ve karmaktr. Ama unuttuklar bir ey var ki, o da casusluun kinci Dnya
Sava'ndan sonra icat edilmediidir. M 1200'l yllarn sonunda yapld sanlan Kade Sava'nda bile casuslarn
nemli bir rol oynadm tarihi yaztlardan anlyoruz. Bir yazan byk yapan neyi yazd deil, nasl yazddr. Konu,
tema, iz-lek; adna ne dersek diyelim anlattmz olay, btnn arpc olmas yazarlara olanaklar sunduu gibi, byk
glkler de karabilir. Olayn etkileyicilii, yaratcl, szgelimi kurguyu, dili, karakterlerin derinliini glgede
brakabilir. Ustalk en basit konu bile olsa onu en iyi biimde anlatmaktr. Kukusuz John Le Carre'nin konulan hibir
zaman sradan olaylardan olumad ama o en tehlikeli, en karmak olaylann arasnda bile insann temel durumlann en
ince aynntlanna kadar, yaln biimde bize sunmay baard. stelik Souk Sava dnemi sonrasnda da ard ardna
baarl yaptlar vermeyi srdrd. rnek vermem gerekirse, hi duraksamadan Bizim, Oyun adl romann
syleyebilirim. Sovyetler Birlii'nin dalma srecini konu alan bu roman, bir casusun dnmn enfes bir ekilde
anlatmaktadr.
Bugn yetmi alt yanda olmasna ramen, gen bir yazann bitmek bilmez hevesiyle yazmay srdren John Le
Carre'nin, benim gibi sadk okurlanna yaataca hl muhteem srprizler olduuna inanyorum. te bu yzden, bu
ngiliz ustann her yaptn hl merakla bekliyorum...
Radikal Kitap, 11 mays 2007
Mike Hammer'in Dn
Telefon ald. Kimsenin varln bile bilmedii, numaras rehbere kaydedilmemi, arada srada yalnzca ehir ii
konumalarda kullanlan, klfna konup kaldrlm bir silah gibi sessiz ve onun kadar kapkara bir aygt olarak bir kede
durup dururdu. Sonunda biri tetikle-yince, susturucu taklm bir tabancann sesine benzeyen bouk ve ksk bir sesle
yayln ateine balad. lk al bir uyan atyd. kinci kez alnda beni lm aryor olacakt.
Yukandaki satrlar, asl ad Frank Morrison Spillane olan, nl Mike Homme)' tipini yaratan polisiye yazanmn
Karanlk Yol adl romann ilk paragrafmda yer alyor. Mike Hammer, Karanlk Fo/'da mafyann bir anda kayplara kansan
seksen dokuz milyar dolannm peinde. Yalnz Mike Hammer mi, yals genci mafya babalan, federal hkmet
yetkilileri... Yani bilumum ipsiz uursuz takm da bu byk paray ele geirmeye alyor. Bylece kahramanmzla
yollan akyor. Sonucu cesaret, kararllk ve zek belirliyor.
Karanlk Yol Mickey Spillane'n yedi y aradan sonra kaleme ald son Mike Hammer roman. Mickey Spillane'n
ad yaratt Mike Hammer tipiyle birlikte anlr. Hatta ou okur yazann bilmese de Mike
Hammer adn asla unutmaz. Mike Hammer da ksa srede tpk Sherlock Holmes, Hercule Poirot gibi nleri ya-zarlann
bile glgede brakan o efsanevi polisiye roman kalrra-manlanndan biri olup kmtr.

Balarda okul masraflann kazanmak iin yazmaya balayan Mickey Spillane' bu kadar ok okunan bir yazar haline
getiren neydi? Bu sorunun yant yaratt Mike Hammer tipinde sakldr. Yalnzca kendi yumruuna, silahna, aklna
gvenen, bu vurduu
vurduk krd krdk acmasz, mao dedektif tipi beklenmedik llerde okuru etkilemi, 1930'larda tirajlar birka
bini gemeyen polisiye romanlar bir anda ok satar hale gelmitir. "ok satar" derken neyi kastettiimizi aklamak iin
ksa bir istatistik verirsek durum daha iyi ortaya kar. 1970 ortasnda dnyada en ok satan polisiye roman yazarlar
yle sralanyordu: "Agatha Christie be yz milyon, Edgar Wallace yz milyon, Georges Simenon yz milyon,
Mickey Spillane yz elli milyon, lan Fleming yz milyon, San Antonio yz milyon."1
Mike Hammer romanlar bu kadar ok satmaya balaynca, taklitleri alm yrm, dnyada ve Trkiye'de pek ok
yazar takma isimlerle Mike Hammer romanlan yazmaya balamtr. Bizde aralarnda Kemal Tahir, Orhan Kemal gibi
nemli isimlerin bulunduu kimi yazarlarmz da Mike Hammer romanlar kaleme almaktan kendilerini
kurtaramamlardr.
Okurun, Mike Hammer'i bu denli benimsemesinin altnda yatan en nemli neden Mickey Spillane ilk romanlarn
kaleme ald yllar olan kinci Dnya Sava sonras dnemde Amerika'da tpk 1920'li yllardakine benzer bir su
patlamasnn yaanyor olmasdr. Terhis olan askerlerin sivil yaama ayak uydurmakta zorlanmas, uyuturucunun
yaygnlk kazanmas, rk ayrm ve sosyal adaletsizlikler sonucu nfusun nemli bir blm saldrgan honutsuzlar haline
gelmitir. Bu yaygn d krkl, umutsuzluk, gergin bir yaamn egemen olmas insanlar kendi bireysel fkelerini
grebilecekleri hayali kahramanlarla zdelemeye itmitir.
O dnemin en popler hayali kahramanlarndan biri de kendi intikamn kendisi alan, acmasz dedektif Mike
Hammer'dir. Mike Hammer'le zdeleen okur, hem gnlk hayatn tekdzeliinden kurtulma olanan yakalam, hem
de -romanda bile olsa-fkesini, kinini, iindeki despotu doyuma ulatrmtr. nk okur da tpk Mike Hammer gibi
kendisini yalnz hissetmektedir. Ne polise gvenebilir ne de baka bir devlet kurumuna. Ayn ey sosyal yaamn dier
alanlar iin de geerlidir. Aile artk zlmtr, arkadalk tarihe karmtr, ak bir ihanet oyunundan baka bir anlam
tamamaktadr. Sradan insan her gn onlarca kez aldatlmakta, yenilmektedir. te Mike Hammer bu insann
duygularna tercman olur. Onlarn ilerinde beslenen fkeyi platonik yoldan da olsa doyurur. Bu yzden de Mike
Hammer ok okunur, ok konuulur.
Mike Hammer romanlarn iddet ve sadzmle ssl diye ele-
I. Ho Cinayet. Ernest Mandel, Yazn Yay., s. 89
tirenler olmutur. Gerekten de Mike Hammer tr polisiye romanlarn ncs saylabilecek Dashiell Hammett'n ya
da yine ayn trde rnler veren Raymond Chandler'n yaptlarnda iddet ve cinsellik bu denli ak olarak yer
almamaktadr. Hatta zorunlu olarak iddete bavuran dedektiflerimiz, bu eylemlerinden dolay alttan alta bir sululuk
hissederler. Bu yzden en karmak olaylar zdklerinde, en belal mafya etelerini dattklarnda bile zaferlerine
sevinmezler. inde yaadklar rm toplumda ilenen sulardan biraz da kendilerini sorumlu tutarlar, en azndan
esrarn zdkleri sula her eyin yoluna girdiini, tm ktlerin temizlendiini dnmezler.
Mike Hammer farkldr. Kendini toplumsal kayglardan btnyle kurtarm gibidir. Kendi bireysel yarglar iin adam
ldrr, yalan syler, entrika evirir. Ama deer yarglan belirsiz, deiken ya da kaypak deildir; mao mantalitesine
uygun olarak biimlenmitir. Arkadan vurmak, "kahpelik" yoktur Mike'n kitabnda. O, dnyann en tehlikeli canghndan
bile daha tehlikeli olan gnmz metropollerinden birinde -tpk okurlar gibi- insan grnml, keskin dili vahi
yaratklara yem olmamak iin kran krana bir kavga yrtr. Kavgay da kuralna gre yapt iin, yaralansa da, sk sk
lmn souk nefesini ensesinde his-setse de, sonunda "kuyruu titretmeden" kar iin iinden.
Mike Hammer'in ayakta kalmak iin bavurduu bu iddet ve vahet, iinde yaanlan toplumdan, adan
kaynaklanmaktadr. kinci Dnya Sava'ndan daha byk bir vahet gsterisi dnebilir misiniz? Mike Hammer yz
binlerce asker gibi ite o savan iinden kp gelmitir. Milyonlarca insanla birlikte savan, sivil yaamdaki insanlar
zerindeki etkilerini grmtr. Bartan sonra da bir tr gizli savan hl srdn, snflarn, etelerin, rklarn
birbirlerini boazlamaya devam ettiini her uyank insan gibi o da fark etmitir. Fark etmekle kalmam, sessiz ounluk
gibi av olmak yerine, kendi yntemleriyle avc olmay semitir. Bu yntem, toplumsal uyum asndan son derece yanl
bir davran sistemi olarak deerlendirilebilir. Herkesin ayn yntemi uygulamas halinde ortaya kacak faist nitelikli
kaosun yarataca etkinin toplumda byk ykmlara yol aabilecei sylenebilir. Ve bu tezler dorudur. Bizim demek
istediimiz Mike Hammer'in kulland yntemin hakll deil, ama bu dedektifi yaratan koullarn -Mike Hammer gibi
kurgusal roman dnyasnda deil- gzmzn nnde srp gittiidir.
Yani Mike Hammer romanlarm iddet ierdii iin eletiren
Amerikallarn ncelikle toplumlarndaki sosyal gvenlik emsiyesinin durumunu gzden geirmelerinde fayda
vardr. nk iddeti douran ana etken yoksulluk ve isizliktir. Yine istatistiklere bavuracak olursak:
Sosyal gvenliin daha az olduu ABD 4 ile Avrupa lkeleri arasndaki fark grebiliriz. "1970'lerde her yz bin kiiye
den adam ldrme says ABD'de 9,3 iken, Finlandiya'da 3, talya'da 1,4, Bat Almanya'da 1,2, sve'te 1,1, Fransa'da
1, Yunanistan'da 0,8, isvire'de 0,8 ve ispanya'da 0,5'tir."2
Dala korkuncu, ABD'de 1970'li yllardan sonra ilenen cinayetlerde faili mehullerin, nedensiz yere ilenenlerin,
toplu sularn saysnn artmasdr. Su ileme ya da giderek klmektedir, artk ocuklar bile cinayet ilemeye
balamtr. Btn bunlarn yaand toplumda Mike Hammer'in, ou lm hak etmi katillere kar uygulad iddet
olduka masum kalmaktadr. Ve Mike Hammer'in ok okunmasn, bu iddete kar aresiz kalan insan-larm bir tr
tepkisi olarak deerlendirmek de sanrm yanl olmaz.
I
Kukusuz amac yalnzca iddet, vahet ya da porno olan yaynlan tartmak, eletirmek, bu anlamda yetikinleri
uyarmak, yetikin olmayanian koruyucu nlemler almak yararldr. Ama Mike Hammer rneinde olduu gibi sapla
amam birbirine ka-ntrmamak kouluyla.
Mickey Spillane'm son Mike Hammer roman Karanlk YoVa da yeterince silahl atma, lm olay var ama
bunlar insan televizyon haberlerindeki iddet kadar bile irkiltmiyor. Kavgalar, silahl atmalar, bu heyecanl romanda
anlatlan su atmosferinin gerekli birer unsuru gibi duruyor. Tpk enfes bir makarnann olmazsa olmaz koulu olan doru
seilmi sos gibi.
2. A.g.e., s. 115.
"Kara leme"
"Katil cinayet iledii yere geri gelir."
Bu saptama, btn katiller iin olmasa da, ldrmekten zevk duyan, cinayeti; cesaret isteyen, zek gerektiren,
baanlmas son derece g bir i gibi grenler iin geerli saylr. Ayn saptamay sk kitap okurlar iin de yapabiliriz.
oumuz okumaya resimli romanlar ya da polisiye kitaplarla balarz. Bizi skc derslerden, byklerimizin bkknlk
veren uyanlarndan kurtaracak olan, edebiyatn szcklerden rl d dnyasna attmz ilk adm, ounlukla
heyecan verici servenler, polisiye ykler sayesinde olur. Sonra ufkumuz geniler, okumann baka zevklerini, tatlan-n,
ynlerini kefederiz. Bylece iin srrna vardmz sanp ilk gz anmz olan kitaplanmz unuturuz ya da
unuttuumuzu sa-nnz; ta ki iyi okur dzeyine gelinceye kadar. O dzeye geldiimizde, oumuz, cinayet arann
heyecann yeniden yaamak iin olay mahalline geri dnen katil gibi. ocukluk dnemlerindeki o esiz okuma keyfini
bulmak amacyla, yeniden polisiye romanlara dneriz. Her polisiye merakls belki iyi bir kitap okuru deildir ama
ounlukla her iyi kitap okura sk bir polisiye meraklsdr. Bu davrann altnda yalnzca ilk okumaya duyulan byl
zlem yoktur. Ayn zamanda iyi polisiyenin iyi edebiyat olmas gerei vardr, iyi bir polisiye iyi bir okurun -hoa vakit
geirme, estetik zevk alma, bilgilenme, aydnlanma, arnma vb- tm beklentilerine yant verebilir.
Edebi okumann kysnda gezinip, iti atlayarak bir trl merkeze ulaamayanlann, polisiye roman kltr Agatha
Christie ile snrl kalanlarn, "Ben polisiye roman okumam. Hepsi birbinne benziyor" dediini duymusunuzdur. Oysa iyi
polisiye romanlar birbirine benzemez. Edgar Allan Poe'nun yazdklanyla Agatha
Christie'ninkilerin birbiriyle alakas yoktur, Dashiell Hammett ile Patricia Highsmith'inkiler akraba bile saylmaz,
Arthur Conan Doye ile John Le Carre'ninkilerin arasnda hibir balant kuramazsnz. nk polisiye roman, yazarnn
yaad corafyadan, dnyadan, adan, gnden, ksacas kltrden ayr dnlemez. Ve herkesin de bildii gibi farkl
kltrler; farkl dnceler, farkl davranlar, farkl yaam biimleri retirler. Bu, polisiye romann ana konusu olan "su"
-daha dorusu gizemli su- iin de geerlidir.
Gizemli su, polisiye roman iin yalnzca basit bir malzeme deil, ayn zamanda yazarn slubunu da belirleyen bir
ana maddedir. Gizemli suu anlatan romanlarn, klasik polisiye, kara roman, casus romanlar, gerilim romanlar olarak
kendi arasnda trlere ayrlmas da bu yzdendir. "Kara Roman" bunlarn arasnda olduka zgn bir konuma sahiptir.
Klasik polisiye; ok bilinmeyenli bir cinayet bilmecesinin zmne dayanr, casus romanlar devlet ya da irketler
dzeyinde ilenen bir suun aa karlmas ekseninde geliir, gerilim su ileme annn ya da sulunun yakalanma
annn ayrntlarndan oluur, "Kara Roman" ise suun ekonomik ve sosyal nedenleri zerinde ykselir. Anavatan
Amerika Birleik Devletleri'dir. Onu yaratan neden ise 1929 ekonomik krizidir. Ekonomik ykm, su orannda inanlmaz
bir art yaratmtr ayn zamanda su bireysel olmaktan kp, "eteleerek" rgtsel bir nitelik kazanmtr. ki ve silah
kaakl, fuhu, ete kavgalar, kumar, rvet tm toplumu sarmtr. Bu durum edebiyata yansmakta gecikmemi,
Dashiell Hammett ve Raymond Chandler gibi iki byk usta bu dnemi unutulmaz romanlarla anlatmlardr. "Kara
Roman" o kadar ilgi grmtr ki, ksa srede anavatan ABD'den, Avrupa'ya g etmitir. Avrupal "Kara Roman"m
ncs ise Fransz Leo Malet'dir. Bu aykn yazar, kendine zg bir biim, bir slup, bir yaklamla Avrupal "Kara
Roman"m temellerini atmtr.
Leo Malet 1909 ylnda Montpellier'de dnyaya gelir. ki yandayken annesini, drt yandayken babasn kaybeden
Malet'yi dedesi bytr. Ktiplik, hademelik gibi vr zvr ilerde altktan sonra on alt yanda anarist yazar Andre
Colomer ile tanr. Bu tanma Maiet'nin yaamnda yeni bir dnemin balangc olacaktr. Artk taradaki gnleri sona
ermitir, Paris'in yolunu tutar. O gnler yoksul, ac dolu ama ayn zamanda umutla ykldr. Birinci Dnya Sava'nn
ardndan deiim hzlanmaya balamtr. Ekim Devrimi gereklemi, daha zgr, daha mutlu, daha insanca bir toplum
d dnyann her yannda u vermitir. Avrupa'y byk devrimler beklemektedir.
Gen Malet ite bu koullarda bakente gelir. Paris'te arkada Colomer'in de yardmyla anaristlerden oluan bir
evre edinir. Bu arada karnn doyurmak iin arkclk yapar, sahte i kazalarndan tazminatlar koparmaya alr.
Paris'te her ey gibi sanat da devrimin etkisi altndadr. Romanda, sinemada, resimde denenmeyenler byk bir
yreklilikle denenmeye balanmtr. Malet, Andre Breton ile tanr, gerekstclerin toplantlarna katlmaya balar.
1938'de Andre Breton ve Lev Troki'nin giriimiyle kurulan Bamsz Devrimci Sanatlar Federasyonu'na girer. ki yl
sonra da bir bildiriye imza att iin tutuklanr.
O ierideyken, yllardr devrim umudunu ezmek iin rgtlenen kardevrim, sonunda uluslararas arenada saldrya
geer. kinci Dnya Sava balamtr. Tutukluluu srasmda Almanlar Rennes'e yrrken, serbest brakr ancak
Paris'e ulaamadan yeniden yakalanr. Almanlar onu toplama kampna yollar. Ama bu kez ans yaver gider, bir
doktorun yardmyla serbest kalr.

Malet, bizim Peyami Safa ve Kemal Tahir gibi takma ad kullanarak polisiye yazmaya balamtr. Amerikan
polisiyelerini taklit eden romanlarnda Frank Harding adm kullanr. Bazlarna gre bu ucuz polisiyelerin baarsndan
cesaret alarak, bazlarna gre de o romanlarda istediklerini anlatamad iin Kara lemeyi kaleme almtr.
Kara leme; Hayat Berbat, Gne Bize Haran ve Ecel Terleri adl romanlarndan oluuyor. roman da birinci
tekil ahsn azndan anlatlyor. Ayn zamanda romann bakiisi olan anlatcmz romanda da gen ve yoksul bir
adam. Bu adam yazarmzn genliini artryor. Hatrlanacak olursa Malet de Paris'e geldiinde ayn durumdadr.
Hatta Hayat Berbat m bakiisi Jean Fraiger, tpk Malet gibi bir sre ii hareketinin iinde yer alr. Ama sonra onlar
pasif bularak ayrlacak, kendi servenini yaamaya balayacaktr. romanda da Maiet'nin zyaamndan kareler
vardr. Ama bundan daha nemlisi romanlarnn, insann yznde tokat gibi patlayan yaln gerekliidir. Kara katran gibi
bir hava pskren fabrikalar, yoksullarn yatt kpraltlan, bedenini satan kk erkek ocuklar, gen kzlar, atr atr
insan ten fabrikalar, duyarsz hapishane grevlileri, hrsz, katil olmaktan baka aresi kalmayan, sonunda da
kurunlanarak veya giyotinle ba kesilerek ldrlen ya da akl hastanesine kapatlan ayn gen adam;. Ekmek, arap,
ak ve gne, yani insanca yaamaktan
baka bir ey istemeyen, stelik alkan, hatta zaman zaman cesur, kendine gre drst, hepimizden bir eyler
tayan gen bir adam. Elverili koullar olsa bir sanat, yararl biri olabilecek gen bir adam. Seeneklerinin ii
boaltlm btn zamanlarn bir kahraman. Yani gerek bir "Kara Roman" kahraman.
Leo Malet'in kara romanyla Amerika'dakiler arasnda belirgin bir fark gze arpar. Dashiell Hammett da Raymond
Chandler da sosyal kokumuluu anlatrken, bunu bir dedektif araclyla aktarrlar. Bu dedektiflerimiz becerikli,
yumruuna sk tiplerdir. Deer yarglarn yitirmi toplum katmanlarnda katilin izini srerken de, karmak olay
zdklerinde de ilerinin bitmediini ok iyi bilirler. Belki birka sulu yakalamlardr ama onlar reten sistem olduu
gibi durmakta ve her an, her dakika yeni sular ve sulular retmeye devam etmektedir. Ne var ki dedektiflerimiz bir yeni
zaman Don Kiot'u gibi onlarn peinden komay srdrrler ve peine dtkleri kiileri de enselemeden evlerine
dnmezler. Oysa Malet'nin Kara leme'sinin hibirinde umutsuz da olsa dedektif yoktur. Kahramanlar hep
baarszla, lme yazgldr. nk hayat berbattr. nk gne haramdr. nk insan ecel terleri dkmek
zorundadr. O bizlere, katili, hrsz, sap, manya anlatr. Ama bunu yaparken, suluyu yaratan evreyi de ok iyi
izer. Suluyla toplumun, etle trnak gibi birbirinden ayrlamayacan gsterir. Katil, hrsz, sapk olan kahramanmz
romann sonunda yaamn yitirirken derinlerde bir yerlerde ok daha byk bir suun varln hissederiz. Katilin
lmyle yeniden salanm gibi grnen denge aslnda ok daha byk bir kaosa iaret etmektedir.
Malet kahramanlarn "kt" kiilerden seer ama onlara duyduu derin efkat satr aralarnda hemen kendini
hissettirir. Banka soyan, zararsz insanlar kurunlayan bu kiiler bir air duyarll iinde gsterilir. Kiilikleri
paralanmtr, cinsellikleri yaraldr, girdikleri sokan kmaz olduunu bile bile bir geit umut etmekten kendilerini
alamazlar. Bazen dnyann en masum insandrlar, bazen bir canavar gibi davranrlar. Bylece Malet toplumsal olandan
bireysel olana, psikolojik olana geer. Hayat Berbattaki Jean Fraiger'in, kadnlar tatmin edememekten duyduu korku,
silahyla penisini zdeletirmesi; Ecel TerlerVndeki Paul Blondel'in sevgilisinin elinden alnmasna tepki olarak susuz
bir memuru ldrmesi, iddete ynelmede toplumsal etki kadar, bireysel eksikliklerin yol at etkinin de nemli
olduunu gsterir. Bu anlamda Malet'ye psikolojiyi polisiye romanda ilk
kullanan yazar dersek sanrm abartmam oluruz.
Kara Wsiyle Malet polisiye romana yem bn so uk get -ren adeta devrimsel bir deiiklik yaratan "Kara Roman
nAvru-pa'daki kurucularndan biri olmay hak etmitir Hem de, Amerikal meslektalarndan olduka farkl bir slup ve
tarz yaratarak. Bu yzden Kara leme polisiye roman tarihinde her zaman farkl bir yere sahip olacaktr.
Hayat Berbat, Gne Bize Haram ve Ecel Terlen polisiye merakllarnn mutlaka ktphanelerinde bulunmas gereken
yaptlar. Polisiyeye balamay dnenler iinse iyi bir frsat. Yeni Binyl, 23 haziran 2000 Ak ve Cinayet
Ak ile cinayet arasndaki benzerlikten sz ettiimde genellikle tepkiyle karlandm. Kimse, byl bir gzellik,
olaanst bir heyecan, insann iini titreten bir esriklik, lgnca bir coku olarak tanmlanan ak gibi "yce" bir duyguyu,
cinayet gibi vaheti, iddeti antran, insanm karanlk ynnn aa vuran bir eylemle benzetirmek istemedi. Szl
olarak kar kmayanlar, aman bu adam da her eyi cinayetlerle, katillerle aklamaya alyor, dercesine yzlerini
buruturarak katlar yanmdan.
Oysa benim akla cinayeti zde klmak gibi bir niyetim yoktu. Sadece, insann varolusal durumu olan bu iki olgu
arasnda benzerlikler grm, bunlar arkadalarmla, evremdekilerle tartmak istemitim.
Neydi bu benzerlikler?
ncelikle akn da cinayetin de yle sk yaanan olaylar olmadn sylemeliyim. Her ne kadar apkn kadnlarmz ve
erkeklerimiz ayda bir k olduklarn syleseler de, ak hi de yle tatl kaamaklara benzemez. Hatta bu kaamaklarla
akrabal bile yoktur. Ak, insan benliini temelinden sarsabilecek lde gl bir ilikidir. Gl olduu kadar da
baka hibir ilikiye yaam hakk tanmayacak kadar kskan ve benmerkezlidir. inizi, aile ilikilerinizi,
arkadalklarnz, politik balantlarnz, elencelerinizi, hobilerinizi, skntlarnz yani gnlk yaamnz belirleyen
btn ilikileri baltalamaktan, sizi kendinize dndrmekten holanr. Ak bizi bencilliimizin farkna vardrr. Yalnzca
bedenimizin cinsel blgelerini deil, btn sinir sistemimizi harekete geirir. Asl hedefi ise ruhumuzu ele geirmek,
zekmz, yeteneklerimizi, abamz kendi hizmetine sokmaktr. nsan ruhunu satm almaya alan Mefstofaes'le
akrabal da bu yzdendir.
Akn amac aktan baka bir ey olamaz. Bu yzden ak, normal duygusal etkmliklerimizn tersine kendi mantna,
kendi eti-ine, kendi devinimine sahiptir. O kendi evrenini yaratr. Bunu gerekletirirken en jakoben devrimciden daha
I
jakoben davranr. Gndelik yaamn btn gerekliliklerini torpillemekten, ykmaktan, paralamaktan ekinmez. evrede
gz yal elerin, sevgililerin, ocuklarn artmasna aldrmadan kendi yolunda kararllkla yrr. Yunus Emre'nin "Ak
olan an, namusu neyler?" dizesinde dile getirdii gibi, kendisinden bakasna gereksinimi yoktur O ne ise odur. yi de
ak nedir?
Aslnda bu da olduka tartmal bir konudur. Akn ne olduu konusunda kitaplar dolusu yazlar yazlm, bundan
ok daha fazla zerine konuulmu ama hl doyurucu bir tanm yaplamamtr. Sanrm "akn sradan bir olgu
olmadm sylemek" en ksa ve doruya en yakn tanmlardan biri olacaktr. Tpta cinayet gibi ak da olaanstdr.
Evet, cinayet, aka benzer. nk o da ak gibi yaammz kesintiye uratr. Kimsenin bana gelsin istemeyiz ama
cinayet ileyen kii bir k gibi btn sinir sistemini bu i iin seferber etmek durumundadr Yaplan i, katilimizin btn
yaamn kkten deitirecektir. But m. asam derken yalnzca cinayeti ilerken girdii risklerden ya da mrnn geri
kalanm hapishanede geirebileceinden sz etmiyorum, kukusuz bunlar da ok nemlidir ama bence daha nemlisi
katilimizin tinsel dnyasnda yaanacak altst olular, kopacak frtnalardr. rendii btn retiler, benimsedii btn
deerler, varsa dini inanlar cinayet, anna yaklarken ya da ldrme eyleminden sonra teker teker gzden geirilecek,
byk bir hesaplama yaanacaktr. Ruhsal duyarl, bilgisel derinlikle keskinletirilmi, sinir sistemi zayf
entelektellerde bu hesaplamann sonulan, tpk akta olduu gibi ok daha ykc olacaktr. Bu iin tek yaran, birka
yzylda bir Sade, Baudelarie, Dostoyevski, Kafka gibi byk yaratclann ortaya kmasna olanak vermesidir.
('inayette eer katil bu ii zevk haline getirmi bir psikopat deilse -baka bir deyile ak her gece yaamaya
alarak aslnda onu deersiz klan bir bar apkn gibi olaanst olan sradan
olana dntrmeye alan biri deilse- ak gibi son derece nadir yaanan olaylardan biridir. Hi yaanmas da
gerekmeyebilir, tpk platonik aklar gibi platonik cinayetler de insann benliini derinden etkiler. Dostoyevski'nin
Yeraltndan Notlar'mdaki kahraman, iliki kuramad ya da aralanna giremedii arkadalann-dan birini ldrebilecek
cesareti kendisinde bulsayd, onlardan bu kadar nefret eder miydi? Belki de sorunu tmyle buydu, o cesareti kendinde
bulamamak. Hadi itiraf edin, birinin lmesini ya da birini ldrmeyi hi istemediniz mi? Her insan bu duyguyu, u ya da
bu iddette hisseder. Kukusuz, birini ldrmek, ldrmeyi istemek, onaylanacak, desteklenecek, kabullenilecek bir
durum deildir. Kimseyi ldrmeyi, kimsenin de bizi ldrmesini istemeyiz Ama anlatmak istediim ldrme duygusunun
da tpk ak gibi insann benliinde, genlerinde var olduu gereidir. Belki bu gerein farkna vanrsak iimizdeki lgn
, acmasz katili daha iyi anlar, kendimizi daha iyi tannz. Tannz diyonm nk, insanolunun aktan da,
ldrmekten de kolay kolay vazgeebileceini sanmyorum. te yandan iindeki bu ykc duygulardan tmyle annrsa
insanln ona gerek hazz ve zevki veren doal yapsndan vazgeebilecei, bunun da kesin bir mutsuzluk getirecei
kaygsn tayorum. nk akn ve cinayetin itici gc olan iddet ayn zamanda yaama sevincimizin temelinde yatan
gdlerden biridir. Belki hep birlikte cinayet yerine ak tercih etmeliyiz, diyeceim ama genelde dnyada, zelde bizim
lkemizde ak iin cinayet ileyen insanlann says o kadar fazla ki, yine duraksyorum. Tutkulu sevgililer, aldatlmay
kendine yediremeyen eler, aklarnn ycelii yanmda bu dnyay yaanr bulmayan iftler acmaszca birbirlerini ya da
kendilerini ldrmeyi srdryorlar. in
A
kts bu durumun dzeleceine dair en ufak bir belirti de yok. Umanm siz
cinayete bulamadan, cokusu yksek, iddeti yerinde, ykcl yaratcla yol aan bir akla bu iin stesinden
gelirsiniz.
Kapitalizmin Yaratt iki Olgu: Marksizm ve Polisiye Roman
Markslk ve polis terimleri genelde birbirine kart iki szck gibi dnlr, alglanr. Marks dncenin ortaya
kndan bu yana geen yaklak yz elli ksur yl, gerek Almanya, Fransa, ngiltere gibi kapitalist lkelerde, gerekse
daha geri sosyoekonomik yaplara sahip olan Asya, Latin Amerika, Afrika lkelerinde polis en hafif deyimiyle,
Marksistlere acmaszca saldrmtr. Devrimcilerin yalnzca dncelerini deil kendilerini de fiziksel olarak yok
etmekten geri durmam, teknolojinin yeni bulularn kullanlarak modern ikence evleri oluturmu, inanlarna en sk
biimde sanlar insanlar bile kararszla drecek korkunlukta lm biimleri icat etmitir. Hkmetler bu ama
dorultusunda milyarlar harcamaktan, insan haklarn inemekten, sahtekrlklardan, yalan sylemekten hibir zaman
ekinmemi ve etik bir kayg duymamtr.
Btn bu olanlardan sonra Marksizm ve polisiye szcklerinin bir arada anlmasnn yarataca gerilimi ya da
paradoksu hakl bulmak gerekir. Ama kimileri ii daha da ileriye gtrerek Marks dnce ile polisiye roman bir araya
getirilmemesi gereken, birbirine kart iki olgu gibi deerlendiriyor. Polisiye romann "polis" sfatna bakp, bu roman
trn "polis"in, yani erki korumakla grevli kurum ya da kiilerin roman olarak alglama yanllna dyorlar. Bu
durumda, burnundan kl aldrmayan, o ok bilmi "zppe" eletirmenlere kar yllarca kendini kahramanca savunan ve
edebiyat tarihinde hak ettii yere oturan polisiye romann, "Devrimin Tartuffe'lerine kar da yeni bir cephe amaktan
baka aresi kalmyor.
Aslna bakarsanaz bu cephe epeydir ak. Bu cepheyi ilk aanlarn arasnda kimler yok ki: ncelikle Bolevik Partisi
Politburo
yeliine kadar ykselen Nikolay vanov Buharin'den sz edelim. Buharin iflah olmaz bir polisiye roman
tutkunuydu. Bu tutku o kadar fazladr ki, elindeki roman brakamad iin parti toplantlarna ge kald bile olmutur.
Tannm Marksist iktisat Ernest Mandel ise polisiye roman bamls olduunu gizlemeye gerek duymad gibi,
bu konuda en nemli incelemelerden biri olan Ho Cinayet -Polisiye Romann Toplumsal Tarihi- adl bir de kitap
yazmtr. Bu kitapta diyalektik yntemi kullanarak polisiye romann toplumsal zeminini inceler; kitapta ad geen roman
ve yazar says ise Mandel'in polisiye tre olan tutkusunun boyutlarn tartmasz bir kesinlikle gzler nne serer.

Ama hi kukusuz bu cephenin en nemli ahsiyeti, polisiye romanda bir devrim yaratan Amerikal yazar Samuel
Dashiell Hammett'tr. Gazete satcl, doklarda iilik, demiryollarnda memurluk, reklamclk ve dedektiflik yapan
Hammett, Amerikan Komnist Partisi yesi ve McCarthy mahkemelerinden yznn akyla kabilen az saydaki
Amerikal aydndan biridir. Hammett, ABD'deki byk ekonomik kriz ncesi toplumsal yapdan yola karak, kara
para-mafya-politikac ilikisini anlatarak polisiye roman toplumsal bir zemin zerine oturtmutur.
Devrimci etkinliklerinden tr tutuklanan, bir sre Nazi kamplarnda yaamak zorunda kalan Fransz Leo Malet de
yazd romanlarla polisiye-kara trn ustalar arasnda yerini almtr. Polisiye roman kaleme alan devrimci
edebiyatlarn says kinci Dnya Sava'ndan sonra, zellikle de dnyay sarsan 68 olaylanndan sonra hzla artmaya
balar. spanya'dan yine bir zamanlar komnist partisi yesi olan Manuel Vazquez Montal-ban, Juan Antonio de Bias;
Fransa'dan G. J. Arnaud, Jean Francois Vilar, Didier Daeninckx gibi yazarlar amzn sorunlarn polisiye-kara tr
iinde anlatmay semilerdir.
Devrimci yazarlarn bu tre ilgi gstermeleri byk bir merak konusudur. Marks dnceyle ya da daha genel bir
ifadeyle sylersek, devrimci praksisle polisiye roman arasnda ne trden bir ilgi vardr ki, yukarda ad geen yazarlarmz
bu trden metinler kaleme almtr?
Bu sorunun yantn bulmak iin tarihe dnmemiz gerekiyor. Polisiye romann ortaya k XIX. yzyln balarna
rastlar. Bir nceki yzyln deerleri hzla yklmakta, yerine retim aralarn ele geiren burjuvazinin kr amal
kurallar/kuralszlklar yerlemektedir. Bu srete "burjuvazi kn kentin egemenliine
sokar. ok byk kentler yaratr. Kentsel nfusu, kra kyasla byk lde artrr." XVIII. yzylda balayan krsal
alann zl, XIX. yzylda kentlerde byk bir karmaaya yol aar. Krdan gelen nfus artk istihdam
edilememektedir. Fabrikalardaki ii says yeterlilie ulamtr. Onlar on on iki saat altrmak varken yeni iilere
cret demek kapitalistlerin iine gelmez. Paris, Londra gibi Avrupa bakentlerinin varolarn dolduran bu istihdam
edilmemi, a ve hasta nfus, su patlamasna yol aar. Gndz gz hrszlklar, gasplar, yamalar, cinayetler grlr.
Bu haberler o dnemin bulvar gazetelerinde ska yer almaya, tiyatrolarda sahnelenmeye balar. Halkn sularla ilgili
haberlere, oyunlara ilgisi inanlmaz lde byktr. Bu ilgi giderek bu konulann ykletirilmesine yol aar. Bylece
1841 ylnda Edgar Allan Poe, ilk polisiye roman olarak kabul edilen Morgue Soka Cinayeti'ni yaynlar. Dikkat edilirse
bu tarih, Komnist Manifesto'nun yaynland gnden yedi yl ncesini gstennektedir. Bu bir raslant deildir. Nasl ki
Marks dncenin feodal toplum iinde ortaya kmas olanaksz ise, polisiye romann da kapitalizm ncesi
toplumlarda boy veraesi olanakszdr. Baka bir deyile Marksizmi de, polisiye roman da yaratan kapitalizmdir.
Polisiye romann kapitalizmle birlikte domas yalnzca suun artmas ve eitlenmesiyle aklanamaz. En nemli
nokta suun zerindeki gizem rtsnn kalnlamas, suun gizlenmesinde ulalan ustalktr. Kapitalizmde bilim ve
teknolojinin retimin emrine verilmesiyle, feodal toplumdaki kan davas, namus cinayeti, hrszlk, gasp gibi basit sular
daha karmak biimler kazanrlar. Toplum kapitalizmin geliim yasalarna uygun olarak yeniden dzenlenirken, su da
buna ayak uydurmak zonanda katr. Bu noktada Marx'm su hakknda yazdklarna gz atarsak, konu daha da iyi
anlalr:
Sulu yalnzca su deil, ayn zamanda ceza hukukunu da retir, ceza hukuku dersleri veren profesr, hatta ve
hatta profesrn iinde derslerini piyasaya bir meta olarak kard kanlmaz ders kitabn da retir... Sulu, bazen
ahlaki, bazen ackl bir izlenim yaratarak halkn ahlaki ve estetik duygulanm harekete geirmekle bir "hizmet"
grmektedir. O, ceza hukuku zerine ders kitaplar ve bizzat ceza hukukunun kendisini ve bylece yasa koyucular
retmekle kalmaz, ayn zamanda sanat, edebiyat, roman ve (Sofokles'in) Oi-dipus ve (Shakespeare'nin) ///. Richard'uan
ayn lde Mllner'in
Swc'unun ve Schiller'in Haydutlam'mn dorulad zere trajik oyunlar da retir."1
Bylece Markslk ile polisiye romann bir baka ortak yan daha ortaya kar: "Adaleti" gerekletirmek. Kukusuz
ikisinin de "adalet" kavramna bak as, ykledikleri anlamlar olduka farkldr. Polisiye roman cinayet, hrszlk, rvet,
cinsel saldn, casusluk gibi var olan burjuva hukuk sistemi iindeki sulardan yola karak, yine ayn yasal mantalitenin
gerekli grd adaleti salar. Salanan adaletin evrensel-etik deerlere uygunluu gz nne alnmaz Ama ne olursa
olsun salanan "adalef'tir. Nasl ki polisiye roman suun nedenini saptayp, suun nasl ilendiini bularak suluyu ortaya
karmaya alrsa, Marks dnce de kapitalist toplumun, karmak ekonomisi, hukuk, siyasal, sanatsal, etik
sistemleriyle zerini rtt smry aa karr. Deyim yerindeyse bu insanlk suunu aklamaya alr. Konuyu
byle ele alnca uzun yllar Londra'da yaayan, bizim gr sal, gr sakall, aydnlk gll Marx'i, hemerisi Sherlock
Hol-mes'un ustas olarak grmek neden yanl olsun? Kapitalist sistemin z olan metay bulmak iin uraan Marx'in
zd denklemlerin, polisiye romanlardaki bulmacalardan daha az karmak olduunu mu dnyorsunuz?
Kukusuz Dedektif Marx, polisiye romann ilk dnemlerinde geerli olan analitik yntemden ok daha iyi bir
yntemle suu aa karmaya alyordu. Polisiye roman o dnemde ancak analitik yntemi kullanabilecek kadar
gelimiti. Oysa Hegel okulundan gelen Marx, diyalektii kullanarak sentezci yntemle yalnzca ne, niin, ne zaman,
nasl sorularna yant vermekle kalmyor, ayn zamanda salanan adaletin ne iin, nasl olmas sorularnn yantn da
bulmaya alyordu. Ama bu arada bir roman tryle bir dnce sistemini karlatrdmz da unutmayalm. Roman
sorular sorarak olaylar anlatr, felsefi-politik dnce sistemleri ise sorulara yantlar da bulmaya alr.
Grld zere Marks dnce ile polisiye roman arasnda anlaml balantlar kurmak olanakl. Bu balantlar
nemli olmakla birlikte, devrimci polisiye yazarlarmzn yalnzca bu nedenlerle yaptlarn kaleme aldklarn sanmak
biraz saflk olur. Gerek nedeni anlamak iin polisiye trn dma kp, edebiyatn doruklann oluturan yazarlara
bakmak gerekir. Bu lmsz yazarlar: Shakespeare ile Dostoyevski'den bakas deildir. Ama
I
I. Komnist: Manifesto, Seme Eserler, K. Marx-F. Enges, Sol Yaynlan, s. 136.
biraz daha gerilere gidersek bir ncyle de karlarz. Sop-hokles. yazarmzn da yaptlarn incelediimizde
suu konu edindiklerini grrz.
Sophokles, Kral Oidipus'ta. babasn ldrerek kutsal yasay ineyen kahramann trajik yazgsn anlatr.
Shakespeare ise Hamlefte, Macbet'te, III. Richard'da, erke gelmek iin cinayetler dahil korkun sular ileyen
karakterleri gzler nne serer, suun toplum ve insanlar zerindeki etkilerini irdeler.
Dostoyevski de ustalarnn yolundan gider. Su ve Ceza'da, Karamazov Kardeler'de ayn izlekten yola kar. Suun
insan psikolojisi zerindeki etkileri zerine okuru karmak bir gezintiye kanr. Onlarn yaptlarn polisiye olarak
adlandramasak da, bu nemli yazann yaptlannd su olgusunu semeleri bir ras-lant deildir. Su, yaanlan a,
toplumu, bireyi anlatmann olanaklarn iinde en iyi barndran konudur. lenen bir suu incelediinizde; ileni biimine,
nedenine ve amacna bakarak toplumun politik anlayn, sosyoekonomik yapsn, etini, sanata bak asn
kavrayabilirsiniz. Su, insan ruhunun karmak yapm aklayabilmek iin sanatya saysz ipucu verir. Roman, insan
ruhunda bir kaz olarak tanmlarsak, bu arkeolojik almada suu merkeze almaktan daha akllca bir ey dnlemez.
stelik yazarmz su anda yayorsa, gizemli suu konu alan romanlar yazmasndan daha mantkl ne olabilir ki?
Ernest Man-del bu konuda unlar yazyor:
Burjuvazinin tarihinin kendini niin bu ok zel edebi tr (polisiye roman) iinde yanstt sorusunun cevab udur.
Burjuva toplumunun tarihi mlkiyetin tarihidir; mlkiyetin tarihi de kendi zdd-nn, yani suun tarihini ierir. Burjuva
toplumunun tarihi ayn zamanda bir yandan mekanik biimde dayatlan davran ve toplumsal konformizm kurallar ile
dier yandan tutkular, arzular, insan ihtiyalar arasndaki gitgide daha fazla patlamaya hazr elikinin, kendini
kurallarn, cinayet dahil gitgide daha iddete dayal biimde hie saylmas eklinde da vuran elikinin tarihidir. Kendisi
de iddetten doan burjuva toplumu iddeti srekli olarak yeniden retir. Ve ondan beslenir. Sutan domutur ve
gitgide daha snai bir lekte ilenen sua yol aar. zetle, polisiye romann ykselii bir btn olarak burjuva
toplumunun bir su toplumu olmasyla aklanr belki de.2
1. Ho Cinayet, s. 170.
Mandel'in de belirttii gibi polisiye roman, polisin roman deil, tersine iinde yaadmz sistemi belki de en iyi
sorgulayan ama bunu yaparken de okuru geceleri uykusuz brakarak merak iinde sayfalar boyunca koturan bir zellik
tar. Polisiye, okuru romana katar, onun zeksn alttan alta snar, uyank tutar. Eer yazar hile yapmyorsa, daha
dorusu kendi kurgusuna gveniyorsa, polisiye roman okur iin daha da zevkli hale gelir. nk o da yazarla eit olarak,
ayn bilgilerle olay zmeye koyulur. Baaranlar, kendilerinden honut olma dln kazanacaklar, bu arada keyifli bir
beyin jimnastii yapm olacaklardr. Ama yalmzca beyin jimnastii mi? Hayr, ayn zamanda an, insann sorunlar
zerine de dnm, korkmu, lmeyi, ldrme duygusunu yaam olacaklardr. Aldklar estetik haz da cabas.
Belki btn polisiye romanlarda bu zelliklerin bulunmad sylenecektir. Dorudur, ama "ciddi" edebiyat denilen
trn btn yaptlarnda istediimi"' bulabilip or muyuz sanki? Ama iyi polisiye romanlarda bu nitelikleri bulmak
olanakldr. Okurun bu yapt almaya gereksinimi varsa tabii
Sonu olarak unu syleyebilirim; yz elli ksur yldr kendini yenileyerek -yanl okumadnz yenileyerek dedim-
yeni olan kendi bnyesine alp, farkl estetik biimler yaratarak var olan polisiye roman, insanlar su iledike, yetenekli
yazarlarn imgeleminden yepyeni biimlerle yazya dklecektir. Polisiye roman yok edecek tek ey; btn sanat
alanlar iin geerli olan "kendini tekrarlamak" yanldr. Kendini yeniledii srece polisiye romann insanlara
syleyecei ok ey var.
Kendini yenilemek: te devrimci dnce ile polisiye roman arasnda baka bir benzerlik. Yenilenme, tpk polisiye
roman gibi, devrimci dnce iin de bir varlk yokluk sorunudur. Nasl polisiye roman yz elli ksur yllk varlna karn
her geen gn insanlarn daha ok ilgisini ekiyorsa, kendini yenileyen devrimci teorinin de, umutsuzlua dm,
yabancam, bunalm insanl etkilemesi kanlm .dr. Yeter ki yenilenme yaamla ban koparmasn.
Marksizm ve Gelecek, 1998, say: 14
Edebiyat nsan Ruhuna Yapilan BiR Yolculuktur.
n ruhu mkemmel deil. Hibirimizin ruhu salt iyilikten, salt gzellikten, ali ikten olumuyor; hi kimse masum deil,
hibir zaman da deildi. Bakmayn iteki yaamlarn daha anlaml olduunu syleyenlere, biz her zaman byleydik. n ve
melek, cellat ve kurban, kurnaz ve saf, yaratc ve ykc, cesur ve korkak... "
et mit, bu kez derinden etkilendii yazarlar ele alyor. Dostoyevski'den ' <les'e, Mevln'dan Kafka'ya, Orhan
Kemal'den Yusuf Atlgan'a... iyatn, insan ruhunda kurgusal bir gezi olduu gereinden yola kan mit, pus, Hamlet,
Madam Bovary, Dimitri Karamazov, Drakla, tnce Memed, rcet ve Frankenstein gibi roman kahramanlarm eksene
alarak, insanolunun sel niteliklerini rten kabuu soymaya alyor.
iri deil bu yazlar, yazmann skntlarn, sevinlerini ve aclarn bilen bir rn yazgdalar hakkndaki iten
duygular... Srr ve snrlar hibir zaman aklanamayacak olan insan ruhunu tanmlama abas...
tet mit 1960'ta Gaziantep'te dodu. 1983'te Marmara niversitesi Kamu etimi Blm'n bitirdi. 19851986
yllarnda Moskova Sosyal Bilimler iemisi'nde eitim grd, ilk kitab Sokan Zdasi, 1989'da yaymland. Birok inemaya
ve televizyon dizilerine uyarlanan mit'in yaptlar, ok sayda yabanc de evrildi.

You might also like