You are on page 1of 184

Theodor W.

Adorno
Edebiyat Yazlar
Adorno'dan kltrel gndermelerini ve Trkede okunabilirliini
gzeterek setiimiz on edebiyat yazs var kitapta... Kavramlatrma
Adornoya gre, farkl eylerin ve olgularn bir kalba dklmesi,
tikelin genele indirgenmesidir - kukusuz eletirel metinlerin de yap
t budur sonuta. Kitap iin yazd Sunu'ta Orhan Koak Ador
no'nun buna kar bavurduu zgrletirici stratejiyi yle aklyor:
"Sanat yaptnnki gibi zgrletirici bir ters akntdr bu... Genele
kar tikelin haklarn korumak, 'bir eyin bir an iin bile olsa baka
bir ey iin deil de srf kendisi iin belirebilecei' bir dnsel
ufkun almasna almak.... Ne var ki bu ufuk yine de dnseldir,
kavramlarla tasarlanmaktadr. Adorno, bu uzlamaz kartln btn
gerilimini kaydeder; ama onu donmu, kmltsz bir kartlk olarak
brakmaz: Bu adan tpk ustalar Hegel ve Marx gibi, kartl ile
tir, ilemeye brakr. Genelliklerin, genelgeer yarglarn iinde rahat
edemez denemeci; ama her zaman tikelden genele ilerleme gereini
de hisseder, nk o tikel ey'in de o tikellik noktasnda brakldn
da inat bir krlkten, hatta bir yalandan baka bir ey olamaya
can sezmektedir."
Theodor W. Adorno
Edebiyat Yazlar
Theodor W. Adorno (1903-69) "Frankfurt Okulu" ya
da Eletirel Kuram" olarak anlan dnce hareketinin
en nemli yelerindendir. Babas, Protestanla gemi
Yahudi kkenli bir arap imalats, annesi Fransz/Kor
sika kkenli bir opera sanatsyd. Katolik bir aileden
gelen annesi tarafndan nfus ktne Wiesengrund-
Adorno olarak kaydettirilen Adorno, 1943'ten itibaren
sadece anne soyadn kullanmtr.
Frankfurt'ta mzik ve felsefe renimi grd. Sieg
fried Kracauer, Gyrgy Lukcs, Ernst Bloch ve Walter
Benjamin gibi dnemin radikal yazarlarnn etkisi altn
da Marksizme yaklat, ancak herhangi bir siyasal parti
ye katlmad. Dncesinin oluumunda asl nemli
olan figrler, besteci Arnold Schnberg ile Frankfurt
Toplumsal Aratrmalar Enstits'nn yneticisi Max
Horkheimer'di. Adorno da 1930'larn banda Enstit
1

ye katld. Nazilerin Almanya'da iktidar almalarndan
sonra Ingiltere'ye ve ardndan ABD'ye g etti. Burada,
kendi ynetimindeki bir alma grubuyla, sonradan ay
n balkla yaymlanacak olan Otoriter Kiilik (The Aut
horitarian Personality, 1950) aratrmasn ynetti. Sa
vatan sonra Frankfurt'a dnerek Horkheimer'la birlik
te Enstit'y yeniden kurdu. Dier nemli yaptlar,
Philosophie der neuen Musik (1949; Modern Mziin
Felsefesi), Dialektik der Aufklaerung (Horkheimer ile,
1947; Aydnlanmann Diyalektii, Kabalc), Negative
Dialektik (1960; Negatif Diyalektik) ve sthetische
Theorie'dir (1970; Estetik Kuram).
metis eletiri
Metis Eletiri 7
Edebiyat Yazlar
Theodor W. Adorno
Noten zur Literatur I, II, III, IV, Suhrkamp Verlag
Frankfurt a.M., 1958, 1961, 1965, 1974.
Prismen, Suhrkamp Verlag Frankfurt a.M., 1955.
Metis Yaynlar, 1999
lk Basm: Mays 2004
Bu kitapta yer alan metinlerden,
"Biim Olarak Deneme" (Der Essay als Form), "ada
Romanda Anlatcnn Konumu" (Standort des Erzhlers im
zeitgenssischen Roman),"Gerekstcle Sonradan Bak"
(Rckblickend auf den Surrealismus), "Balzac' Okumak"
(Balzac-Lektre), "Lirik iir ve Toplum" (Rede ber Lyrik und
Gesellschaft), Bir Thomas Mann Portresine Doru"(Zu einem
Portrt Thomas Manns), "Vekil Olarak Sanat" (Der Artist als
Statthalter) ve "Sanat en Midir?" (Ist die Kunst heiter?)
Noten zur Literatur I-IV (1958, 1961, 1965, 1974) iinde,
dier iki metin Aldous Huxley ve topya" (Aldous Huxley und
die Utopie) ile "Kltr Eletirisi ve Toplum" (Kulturkritik und
Gesellschaft) ise Prismen (1955) kitabnda yer almaktadr.
Dizi Yayn Ynetmeni: Orhan Koak
Dizi Kapak Tasarm: Emine Bora, Semih Skmen
Kapak Deseni: Seluk Demirel
Dizgi ve Bask ncesi Hazrlk: Metis Yaynclk Ltd.
Bask ve Cilt: Yaylack Matbaaclk Ltd.
Metis Yaynlar
pek Sokak No. 9, 34433 Beyolu, stanbul
Tel. 212 2454696 Faks: 212 2454519
e-posta: info@metiskitap.com
www.metiskitap.com
ISBN 975-342-435-3
Theodor W. Adorno
Edebiyat Yazlar
evirenler:
Sabir Ycesoy
Orhan Koak
metis eletiri
iindekiler
Sunu Orhan Koak 7
Biim Olarak Deneme 13
ada Romanda Anlatcnn Konumu 40
Balzac' Okumak 48
Bir Thomas Mann Portresine Doru 70
Aldous Huxley ve topya 80
Gerekstcle Sonradan Bak 109
Lirik iir ve Toplum 115
Vekil Olarak Sanat * 1 3 7
Sanat en Midir? 150
Kltr Eletirisi ve Toplum 159
Sunu Orhan Koak
Bu kitapta toplanan yazlar, ikisi dnda, Adorno'nun Noten zur
Literatur (Edebiyata Notlar, 1958, 1961, 1965) kitabndan aln
mtr. "Huxley ve topya" ile "Kltrel Eletiri ve Toplum" ba
lkl denemelerse yazarn Prismen (Prizmalar, 1955) kitabndan
geliyor. Hepsi de 50'li yllarla 60'larn ilk yansnn rn. ou
nce radyo konumas olarak sunulmu, sonradan dergilerde ya
da dorudan doruya "Notlar" kitabnda yaymlanmtr.
lk deneme, "Biim Olarak Deneme", 1954-58 yllarnda ya
zlmtr ve sadece Adorno'nun bir yaz tr zerine grlerini
deil, yazarn kendi dnme ve sunum tarzn da ortaya koyar.
Deneme, bir yazarn herhangi bir konuda duygularn, dncele
rini geliigzel biimde ve engelsizce dile getirmesi deildir
Adorno'ya gre. Hele bunlar ilk kez kendisi hissediyor ve d
nyormuasna ortaya srmesi hi deildir. Bugn de "deneme"
adyla bildiimiz trn kurucularndan Montaigne'de byle bir
zgrlk ya da bana buyrukluk sansnn anlalabilir nedenleri
vardr: Rnesans yazar iin, psikoloji de dahil olmak zere her
ey yeni balyor gibidir; gemiin heybetli antlar bile ancak bu
gnn iinde kprdayan bir canlln n belirtileri olabilir. Oysa
Adorno, ardnda devasa -ve boucu olabilecek- bir kltrel kalt
bulunan Aydnlanma-sonras bir yazar olarak, bu trden bir safi
yete ya da ilkselcilie kaptramaz kendini: Deneme her zaman
"kltrel olarak nceden biimlendirilmi belli nesneler hakknda
speklasyon"dur onun iin. Bir dipnotunda, Lukcs'n Ruh ve Bi
imler kitabndaki "Denemenin Biimi ve Doas zerine" dene
mesinden u blm alntlar: "Deneme daima zaten biimlendi
8
EDEBYAT YAZILARI
rilmi bulunan bir eyden bahseder ya da en iyi ihtimalle var ol
mu bir eyden; yani bo bir hilikten yeni eyler ekip kartmak
yerine sadece bir zamanlar yaam eyleri yeniden dzenlemek,
deneme iin zseldir." Deneme(ci)nin ikili grevini de konusunun
bu zgll ("bir ey", "belli nesneler") ve "zaten biimlendiril
mi" doas belirler. Denemenin konusu, tikel bir grngdr: Bir
yapt, bir yazar, bir dnem, bir durum. lenmi bir grngdr
bu; nceki yazarlarn, nceki kuaklarn baklaryla ekillenmi,
bu baklardan oluan bir grng. te yandan bu tikellik, ancak
daha tmel ilemlerin, nk kavramlarn araclyla retilmi
tir: Tmellik yoksa, tikellik de dnlemez. Deneme, konusunun
bu kavramsal olarak dolaymlanm niteliinin hakkn vermek
iin onu taklit etmek, onun gibi davranmak zorundadr: Hem tikel
nesnesini znel biimde deneyimleyecek hem de bu deneyimi de
rinletirmek ve sergilemek iin nesnel ilemleri -kavramlar- se
ferber edecektir. Bu gerilim, denemenin var edici zorluudur:
"Sunu ile konunun zde olmad bilinci, sunuu amansz bir
abaya zorlar. Denemeyi sanata benzeten tek ey de budur ite."
Kavram, tikelin tmele ya da genele baml klnmasdr, bir
yn zgl grngnn genel bir balk altnda zdeletirilme
si. Adorno'ya gre, en genel anlamyla tahakkmn de yapt bu
dur. Deneme, bu adan tpk sanat yaptlar gibi, zgrletirici bir
ters akntnn hizmetindedir: Genele kar tikelin ve zdelik-d
nn haklarn korur, bir eyin bir an iin bile olsa baka bir ey
iin deil de srf kendisi iin belirebilecei bir dnsel ufkun
almasna ynelir. Ama bu ufuk yine de dnseldir, kavramlar
la tasarlanmaktadr ve zaten denemenin arac da her zaman kav
ramsal engelleri bulunan szcklerdir. Adorno, bu uzlamaz kar
tln btn gerilimini kaydeder; ama onu donmu, kmltsz
bir kartlk olarak brakmaz: Bu adan tpk ustalar Hegel ve
Marx gibi, kartl iletir, ilemeye brakr. Ve bir biim, bir tr
olarak denemenin kendisi de byle bir diyalektiin szel cisimle
niidir: Genelliklerin, genelgeer yarglarn iinde rahat edemez
denemeci; ama her zaman tikelden genele ilerleme gereini de
SUNU 9
hisseder, nk o tikel "ey"in de o tikellik noktasnda brakld
nda inat bir krlkten, hatta bir yalandan baka bir ey olama
yacan seziyordun
Kitaptaki son yaz, "Kltr Eletirisi ve Toplum", ilk yazda
ncelikle bir slup ve biim sorunu olarak betimlenen bu dn
me/yazma/alma tarznn (Adorno buna "negatif diyalektik"
adn da verecektir) ahlaki temellerini ortaya koymaktadr. D
nce ulat hi bir urakta huzur bulamaz: Kendine ve dn
d eye ("nesneye") sadk kalmak istiyorsa eer, vard sen
tezleri srekli yadsmak, kendi i elikilerini kurcalamak ve bu
elikilerin ileyiinden g almak zorundadr. Bu erken kapan
may reddeden diyalektiin ileyiini "akn eletiri" ve "ikin
eletiri" kavramlaryla formllendirir Adorno. kin eletiri, kl
trel ve dnsel rnleri sadece kltr ve dncenin kendi ks
taslaryla deerlendirmektir; akn eletiri ise bu rnlerin tarih
sel/toplumsal belirleyicilerini aratrmak anlamna gelir. kin
eletiri, tek bana kaldnda, tarihin kltr zerinde brakt iz
leri, "yara izlerini" gzden karr; stelik ikin eletiri olmak is
tiyorsa karmak da zorundadr. Ama akn eletiri de kltrel
nesnelerin ve biimlerin greli zerkliini reddederken, kltr
sahiden baml klan glerle (piyasa ekonomisiyle, sermaye ile
ve devlet aygtlaryla) bilinsiz ve bazen de bilinli bir ibirlii
ne girer. Kltrn imdiki clz zerkliini bile yadsrken aslnda
insanlarn gelecekteki olas btnsel zerkliini yadsr. Yine de
hibir diyalektiin vazgeemeyecei o btnlk imgesini koru
yan da akn eletiridir. Eletiri, ikisinde de rahat edemez; srek
li birbirine kar kullanmak zorundadr onlar.
Kitaptaki teki yazlar, bu biimsel ve ahlaki tasalarn daha
somut nesneler (belirli yazarlar, edebi ekillenmeler ve metinler)
zerinde denenmesi olarak okunabilir - byle denebilirdi, Ador
no'nun kendisi bunun tersini syleme eiliminde olmasayd eer.
Adorno'nun yapt, tam olarak Balzac'tan Hegel ve Marx'a ula
mak deilse bile, Hegel ve Marx okumalarndan elde edilmi bir
kuramsal erevenin Snm Hayaller'i dardan uygulanmas
10 EDEBYAT YAZILARI
da hi deildir. Adorno'nun bu trden "uygulamal" eletirilerde
aka telaffuz etmeden gsterdii ey, Balzac ve Proust okurken
yaad estetik ve dnsel deneyimin kendisinde zaten Hegel'e,
Marx'a ve evet, Nietzsche ve Freud'a gitmek isteyen bir yn bu
lunduudur.
Fredric Jameson, Adorno'nun nemli bir blm elinizdeki ki
tapta toplanan edebiyat yazlarn," Adorno klliyatnn en eriile
bilir ksm" olarak tanmlamt. Edebi metinlerin diyalektik bir
zmlemesini ortaya koyarken sanatn toplumsal, siyasal ve zi
hinsel ilevleri konusunda baz ok temel yarglar da ne srmek
ten geri durmayan bu denemeler, Adorno'nun felsefi metinlerine
alan koridorlar olarak da grlebilir.
Edebiyat Yazlar
Biim Olarak Deneme
Denemenin Almanya'da adnn melez diye ktye kt, biim
olarak zorlu bir gelenee sahip olmad, aka iddial olduu
halde bunun hakkn ancak arada bir verebildii - btn bunlar
bugne dein yeterince saptand ve knand. "Deneme biimi
imdiye dek bamszlamay baaramad, kzkardei iirin ok
tan geride brakt yolu, bilim, ahlak ve sanatla olan ilkel ve
farkllamam birlikten kmay salayan gelime yolunu gee
medi henz."
1
Ama ne bu durumun kendisinden duyulan huzur
suzluk, ne de ona tepki gstererek sanat akldln koruma ala
n sayp etrafna it eken, bilgiyi rgtl bilimle bir tutan ve bu
ikisi arasndaki kartla smayan her eyi de katkl sayp d
layan zihniyetin verdii rahatszlk bu lkedeki nyargda her
hangi bir deiiklik yapabildi. Bugn hl, birinin crivain (ya
zar) diye vlmesi, akademik ortamdan dlanmasna yetiyor.
Simmel'in ve gen Lukcs'n, Kassner'in ve Benjamin'in deneme
ye, yani kltrel olarak nceden biimlendirilmi belli nesneler
2

hakknda speklasyona atfettikleri onca igrye ramen, lonca
ancak genellik, kalclk ve bugnlerde belki bir de kkensellik
cppesine brnm eyleri felsefe olarak kabul edebilmektedir.
1. Georg von Lukcs, Die Seele und die F rmen, Berlin 1911, s. 29.
2. Kr. Lukcs, a.g.e., s. 23: "Deneme daima zaten biimlendirilmi bulunan
bir eyden bahseder ya da en iyi ihtimalle var olmu bir eyden; yani bo bir hi
likten yeni eyler ekip kartmak yerine sadece bir zamanlar yaam eyleri ye
niden dzenlemek, deneme iin zseldir. Ve sadece yeniden dzenleyip biimi
olmayandan yeni bir ey biimlendirmedii iindir ki onlara baldr, daima
'doruyu' sylemek zorundadr onlar hakknda. Baka bir deyile, zlerini ifade
etmek zorundadr."
14 EDEBYAT YAZILARI
Tikel bir kltrel nesne ile, sadece genel kategorileri rnekleye
bildii lde, en azndan onlar effaflkla gsterebildii lde
ilgilidir lonca. Bu emann inatla yaamay srdrmesi, tpk ona
yklenen duygular gibi anlalmaz gelebilirdi bize; ama biliyoruz
ki onu besleyen motifler, tarihsel olarak homme de lettres'i (ede
biyat adam) neredeyse tanmayan bir kltrn ne kadar ilenme
mi olduunu hatrlamann verdii acdan daha gl. Alman
ya'da bir direnle karlamaktadr deneme, nk tinin zgrl
n artrmaktadr. stelik Almanya dnldnde Leib-
niz'ten beri hararetini yitirmeye balam bir Aydnlanma'nn ba
arszla uramasndan sonra, bugnk biimsel zgrlk ko
ullarnda bile tam olarak serpilememi, tersine u veya bu mer
cie bamll asl arzusu olarak duyurmaya hep hazr olmu bir
zgrlktr bu. Ama deneme, kendi sorumluluk alannn dar
dan dayatlmasna izin vermez. Bilimsel bir ey retmek ya da sa
natsal bir ey yaratmak yerine, ocuksuluun esinini yanstr
onun abas, hi sklmadan, bakalarnn oktan yapm olduu
eylere tutulur. Snrlandrlmam bir alma ahlakn model
alp da tini hilikten yaratlm olarak tasarlamaya kalkmaz, bu
nun yerine sevileni ve nefret edileni yanstr. Talih ve oyundur
onun iin en nemli ey. dem ile Havva'dan deil de, neden sz
edecekse ondan balar; o konuda iinden ne geiriyorsa onu sy
ler; ve kendini sona gelmi hissettii yerde durur, syleyecek bir
ey kalmad yerde deil: Bu haliyle de kuru grlt (Allotria)
saylr. Ne bir balang ilkesinden kmadr kavramlar, ne de ni
hai bir ilkeye varr. Filolojik ynden salam, akl banda yorum
lar getirmez; tine kar bekilik etmek zere aptalln hizmetine
giren o ok dikkatli anlk'n otomatiklemi yarglar asndan
bakldnda, styorumlamalardr asl yapt. Nesnellik adn
alan d cephenin ardna nfuz etmek isteyen znenin bu abas,
olumsuzluktan duyulan korku yznden, bo eylerle urama
olarak damgalanr. Denir ki, her ey ok daha basit aslnda. Ka
bullenip snflandrmak yerine anlamlandrmaya kalkan olursa,
zeksn gszce bo tuhaflklara harcayan ve ortada bir ey ol-
BM OLARAK DENEME 15
mad halde yorumlar getiren biri gibi davranlr ona. Ya ayan
yerde ya da akln havada, baka seenek yoktur. Ama, tam orada
ve o anda kastedildii kadarndan daha fazlasn syleme yasa
nn yaratt korkuya bir kez kaptrrsak kendimizi, asl o zaman
insanlarn ve eylerin kendi kendileri hakkndaki yanl yakla
mlarna ayak uydurmu oluruz. Yorumlama da sadece kabuu
soyup yazarn ne sylemek istediini ya da en fazla, grngnn
iaret ettii bireye ait psikolojik itkileri ortaya kartmaktan iba
ret olur. Ama bir insann herhangi bir anda ne dndn, ne
hissettiini kefetmek hemen hemen imknsz olduuna gre,
byle igrlerden de kazanlacak esasl bir ey yoktur. Yazarla
rn abalar, ele aldklar nesnel ierikte snp gider. Oysa her
tinsel olguda sakl bulunan anlamllklarn nesnel bolluu, kendi
ni ap gstermek iin, tam da nesnel disiplin adna cezalandr
lan o znel fantezinin kendiliindenliini talep eder alcdan.
Herhangi bir eyden, ayn zamanda bizim ona katm olmad
mz hibir yorumu karp alamayz. Byle bir yorumun ltle
ri de, hem metinle hem de kendi kendisiyle uyumlu olmas ve ko
nusunun btn elerini birbiriyle konuturabilmesidir. Bu y
nyle deneme sanki estetik bir zerklie sahiptir: Sanattan yle
ce alnm olmakla sulanabilir kolayca, oysa bir kavramlar orta
mnda hareket ediyor olmakla ve estetik grntden arnm do
ruluk iddiasyla ayrlr ondan. Lukcs, Leo Popper'a yazd, Ruh
ve Biimler'i tantan mektubunda denemeyi sanatsal bir form ola
rak nitelendirirken, bunu gzden karmt.
3
Bununla birlikte,
"Sanat zerine yazlan hibir ey sanatsal bir ekilde sunulmama
l, biimsel zerklik iddias tamamaldr" diyen pozitivist ds
turun kendisi de daha iyi deildir. Mmkn her nesneyi kaskat
bir aratrma konusu halinde znenin karsna diken genel pozi
tivist eilim, dier btn uraklarnda olduu gibi burada da s
radan biim-ierik ayrmnn tesine geemez - zaten estetik bir
ey hakknda konunun kendisine hi benzemeyen estetik d bir
3. Lukcs, a.g.e., s. 5 ve devam.
16
EDEBYAT YAZILARI
tarzda konuup da kaba saba kamamak ve daha batan konuyla
temas yitirmemek ne kadar mmkn olabilir ki? Pozitivist uygu
lamada ierik, protokol metinleri rnek alnarak belirlenmitir bir
kez; kendi sunuluuna kar kaytsz kalmal, allm, kat bir
ekli bulunan bu sunu da konu tarafndan zorlanp etkilenmeme
lidir. Sunuta ifadenin her kprdan, bilimsel katkszlk ig
dsnn gznde zne aradan ekildikten sonra serpilebilecek
bir nesnellii tehlikeye drr - ve tabii bu arada almann g
venilirliini de. Biimin desteine ne kadar az bel balanrsa, g
venilirlik o kadar salanm olur. Oysa biimin kendi normu da
konuyu katksz olarak vermektir. Salt rastlansal zellikler say
lan biimlere kar allerji, bilimsellik ruhunu kat dogmatizme
yaklatrr. Sorumsuzca, geliigzel edilmi sz, konuya ilikin
sorumluluun belgesi sanr kendini ve tin zerine dnme de
tinsizlerin bir ayrcal olur.
Hncn btn bu depremelerini bsbtn yanl da sayama
yz. Eer deneme kltr yaptlarn onlarn altnda yatan bir ey
den karsayarak ie balamaya yanamazsa, pazarlanabilir rn
lerin kalburstln, baarsn ve prestijini artrmakla megul
olan kltr piyasasna bulamakta fazlaca gayretke davranm
olur. Romanlatrlm biyografiler ve bunlara bal ticari amal
onca yaz, basit bir yozlamadan ibaret deildir; sahte derinlikten
duyduu pheye ramen yzeysel bir kla dme tehlikesine
kar son derece korunaksz bir biimin her zaman kaplabilecei
bir eilimle de ilikilidirler ayn zamanda. Modern deneme tr
nn k noktas olan Sainte-Beuve'de bile grlr bu. Ayn ei
lim, kltrel p saylacak bir edebiyat selinin Almanya iin ilk
modelini oluturan Herbert Eulenberg'in silet portrelerinden
balayarak Rembrandt, Toulouse-Lautrec ve Kutsal Kitap zeri
ne filmlere varncaya kadar, hep kltrel yaptlarn yalzlatr
larak metalatrlmasn tevik etmitir. Yakn dnemin tinsel ta
rihinde, Dou Blokunda utan verici bir terimle "miras" ad veri
len eyi kar durulmaz bir ekilde ele geirmitir bu yanszlatr
ma ilemi. Belki de en aydnlatc rnek, Stefan Zweign yaad
BM OLARAK DENEME 17
sretir. Genliinde iyi ilenmi birka deneme yazabilmiti
Zweig, ama sonunda, Balzac zerine kitabnda yaratc insann
psikolojisine kadar dt. Bu tr yazlarda soyut temel kavram
lar, kavramsz veriler, allm klieler eletirilmez, hepsi de r
tk biimde ama bir o kadar da kabul glmesine varsaylr.
Yorumlayc psikolojinin skartasyla kltrel flistinizmin dnya
grnden gelme "kiilik" ve "irrasyonel" gibisinden son moda
kategoriler birletirilir. Bylesi denemeler gazetelerin kltr-ede
biyat ekleriyle kartrmaktadr kendini - deneme biiminin d
manlarnn denemeyi kartrd eyin aynsyla. Akademik esa
retin disiplininden koparlm olan tinsel zgrln kendisi de
zgr olmaktan kar, mterilerinin toplumsal olarak nceden
biimlendirilmi ihtiyacna ayak uydurur. Kendini sadece var
olana kar sorumlulukta tketmeyen her hakikatin de bir ura
olan sorumsuzluk, yerleik bilincin ihtiyalar karsnda hesap
vermeye ve kendini mazur gstermeye balar. Kt denemeler,
kt doktora tezlerinden daha az konformist deildir. Oysa so
rumluluk, sadece otoritelere ve jrilere deil, konuya da sayg
gstermektir.
Ama kt bir denemenin eldeki konuyu amak yerine kiile
rin hikyelerini anlatmasnda bu biimin kendisinin de bir sorum
luluu yok deil. Bilimle sanatn ayrmas geri dndrlemez
bir eydir. Sadece safdil edebiyat imalats farknda deildir bu
nun; kendini hi deilse bir rgtleme dehas olarak grmekte ve
bylece iyi yaptlar terek kt yapta dntrmekle ura
maktadr o. Mitoloji giderek ayklanp dnya eyletirildike, bi
lim ve sanat da birbirinden ayrlmtr. Sezgi ile kavram, imge ile
gstergeyi bir tutan bilin, bir zamanlar var olduysa bile, sihirli
bir denekle yeniden yaratlamaz; onu telafi abas bir gerileme
ye dnerek kaosa srklenir. Byle bir bilin ancak dolaym
srecinin tamamlanmas olarak dnlebilir, topya olarak;
Kant'tan beri idealist filozoflarn da entelektel sezgi ad altnda
tasarlad eydir bu, ama ne zaman gerek bilgiye dayanak ol
18 EDEBYAT YAZILARI
mas gerekse baarsz kalmtr. Felsefe, edebiyattan ald bor
la eyletirici dn ve bunun tarihini -yani allm termino
lojiyle zne-nesne kartln- ortadan kaldrabileceini, hatta
Parmenides ile Jungnickel'in birletirilmesiyle olumu bir iirde
Varln kendisinin konuacan sand anda ykanp paklanm
kltrel gevezelie benzemeye balar. Doallk ya da kkensel
lik kisvesine brnm kyl kurnazlyla kavramsal dnn
ykmllklerine saygl olmay reddeder - oysa daha nerme ve
yarglarnda kavramlar kulland anda, imzasn atmtr bu y
kmlln altna. erdii estetik e ise elden dme Hlder
lin ya da Davurumculuk'a ya da belki Jugendstil'e ait sulandrl
m kltrel anlar olarak kalr, nk hibir dnce doal ya da
kkensel syleyiin szmona yapt gibi, bylesine tasaszca
ve krlemesine kendini dilin ellerine teslim edemez. te imge ile
kavramn bu srada birbirine uygulad iddetten de btn o
"otantiklik" jargonu remektedir - szcklerin duyguyla titreti
i ama kendilerini byle duygulandrann ne olduunu hi syle
medikleri bir jargon. Dilin aknl, anlamn tesine taan yn,
pozitivizmin elinde oyuncak olan bir anlam boluuna varr so
nunda; eletirdii ama oyun fileriyle de paylat bu anlam bo
luu yznden, kendini stn tuttuu pozitivizmin hizmetine gi
rer. Bu trden etkilere kaplan dil, eer hl bilimler arasnda do
lanmaya cesaret edebiliyorsa, el sanatlarna yaknlar; estetie
negatif anlamda en ok sadakat gsterense, zaten btnyle dile
kar koyan ve sz saylarnn aklanna indirgemektense, bi
lincin eylemesinin aka itiraf edildii listeleri yeleyen ara
trmacdr. Sanata kar mahcup bir borlanmaya girmeden, bu
eyletirme iin bir tr form bulmu olur bylece. Aslnda sanat
her zaman Aydnlanma'nn baat eilimleriyle ylesine i ie ge
miti ki, Antik dnemden beri tekniklerinde bilimsel bulgular
kullanyordu. Ama niceliin nitelie dnt bir yer vardr. Sa
nat yaptnda teknik mutlaklatrlrsa eer; ina (Konstruktion)
her eyi kapsayarak kendi kart ve itici gc olan ifadeyi (Exp
ression) ortadan silerse; yani sanat dolayszca bilim olmaya, bili
BM OLARAK DENEME 19
min llerine gre doru olmaya kalkrsa, o zaman sanat n
cesinin abartlm malzeme ileme merakn onaylam olur ve
ancak felsefe seminerlerindeki "Seyn"* kavramnn olabilecei
kadar anlamsz hale gelir. eylemeyle de karde oluyordur by
lece - bugne dek her ne kadar dilsiz ve eylemi tarzda da ol
sa, ilevsiz'in -yani sanatn- kar kmakla kendi ilevini de ye
rine getirdii eylemeyle bir oluyordur.
Ancak, bilim ile sanat tarihsel srete ne kadar ayrlm olsa
da birbirinden, aralarndaki kartlk yine de mutlaklatrlmama
ldr. kisinin anakronik bir karmndan duyulan irenme, uz
manlklar halinde paralanm bir kltrn gerekesi olamaz. Bu
blmlenmeler ne kadar gerekli olursa olsun, hakikatin btnl
nden vazgeildiinin kurumsal onaylandrlar ayn zamanda.
Sonsuz deerlere ynelmi hakiki bir felsefenin, sapasalam ve
eksiksizce rgtlenmi bir bilimin ve kavram-d, salt sezgisel
bir sanatn ortak yann oluturan katkszlk ve temizlik ideal
leri, baskc bir dzenin izini tar. Kltrel olarak onaylanm s
nr izgilerini ap resmi kltr ihlal etmesin diye, bir yeterlilik
belgesi isteniyordur tinden. Bylece, her bilginin potansiyel ola
rak bilime dntrlebilecei varsaylm olur. Bilimsel bilinci
bilimncesinin bilincinden ayran bilgi kuramlar bu ayrm t
myle bir derece fark olarak dnmlerdir. Ama yaayan bilin
cin hibir zaman gerekten bilimsel bilince dnmeyip sz ko
nusu dntrlebilirliin sadece gven artrc bir iddiadan iba
ret kalmas, byle bir geiin ne denli zor olduunu ve aslnda
arada niteliksel bir fark bulunduunu gsterir. Bilincin yaam
zerine en basit bir dn bile, hi de keyfi sezgiler saylmaya
cak igr ve kavraylarn da bilimin alarndan kayp gidebil
diini retecektir bize. Bilimsel-pozitivist enin Bergson'da
kinden eksik olmad Marcel Proust'un yapt, insanlar ve top
lumsal ilikiler hakknda bilimin kolayca kapsayamayaca, ama
* Varlk anlamndaki Sein szcnn eski yazl biimi; bir Heidegger ar
kaizmi...
20 EDEBYAT YAZILARI
yine de nesnellik iddialar azaltlamayacak ya da belirsiz bir akla
uygunlua teslim edilemeyecek zorunlu ve zorlayc bilgileri di
le getirme ynnde ender rastlanan bir giriimdir. Byle bir nes
nelliin lt ise ne srlen tezlerin yinelenen testlerle doru
lanmas deil, umut ve hayal krklyla ayakta duran bireysel
insan deneyimidir. Bu deneyim, anmsama srecinde onaylaya
rak ya da reddederek bir gereklik kazandrr kendi gzlemlerine.
Ancak, byle bir deneyimin bireysel olarak sentezlenmi birlii
-ki btne yine de bir grn kazandryordur- psikoloji ve sos
yolojinin ayrm kii ve aygtlar arasnda datlp yeniden d
zenlenebilecek bir ey deildir. Proust, bilimselci ruhun ve bunun
her yerde olduu gibi sanatda da -rtk biimde- var olan ge
reklerinin basnc altnda, bilimleri taklit eden bir teknikle ve de
neysel denebilecek bir yntemle, bireyin henz kendine gvendi
i ve resmi sansr tarafndan yldrlmam olduu burjuva birey
selcilii gnlerinde deneyimli bir insann bilgisi saylm olan e
yi kurtarmaya ya da belki yeniden oluturmaya abalamtr - r
nein, amatrln en yksek biimi olarak canlandrd artk
tkenmi bulunan homme de lettres'in deneyimini. Byle dene
yim sahibi birinin anlattklarn, bunlar srf kendisine ait ve basit
e bilimsel olarak genelletirilemiyorlar diye nemsiz, rasgele ve
akld sayp bir kenara atmak kimsenin aklndan bile gemezdi.
Buna karlk onun bilim alar arasndan kap giden bulgular,
bilimin kendisinin de karm olduu eylerdir phesiz. Geis
teswissenschaft (tinsel bilim) olarak, tine vaadini tutamaz bilim:
Tinin yarattklarn ierden aydnlatmaktr bu vaat. niversiteler
de bir sanat yaptnn, dilsel bir biimin, estetik kalitenin, hatta
estetik tekniin ne olduunu renmek isteyen gen bir yazar an
cak blk prk bilgiler edinebilir - ya da en iyi ihtimalle son
moda felsefenin hazr halde sunduu ve sz konusu yaptlarn
ieriine u ya da bu keyfilikle uygulanm bilgiler. Eer felsefi
estetie ynelecek olursa, bu defa da ne anlamak istedii yaptla
rn ieriiyle balants olan ne de el yordamyla arad ierii
temsil eden soyut nermeler dayatlr kendisine. Ama btn bun
BM OLARAK DENEME 21
larn tek sorumlusu kosmos noetikos'u (zihinsel evreni) sanat ve
bilim olarak ayran iblm deildir; iyi niyet ve kapsaml plan
lamayla silinemez bu iblmnn snr izgileri. Daha ok, do
aya egemen olma ve maddi retim emasnn etkileri altnda d
nszce ekillenmi olan bir tinin o geride kalm evreyi (kat
lam retim ilikilerinin ald bir gelecek vaadiyle dolu bir
evredir bu) hatrlamaktan vazgeiidir; ve bu vazgei de sra tam
da tinin kendi zgl nesneleriyle uramasna geldiinde onu k
trmletiren eydir.
Bilimsel ilem ve bunun yntem olarak felsefi temellendirili
i karsnda, deneme, ardnda yatan fikre uygun bir ekilde, sis
teme ynelik eletiriyi sonuna kadar gtrr. Kesinlemi kav
ramsal dzen karsnda ak ulu ve ngrlmez deneyime n
celik tanyan ampirist retiler bile, bilginin az ok sabit olarak
tasarlanan koullaryla uratklar ve bunlar olabildiince ke
sintisiz bir balam halinde gelitirdikleri lde, sistematik kal
maktadr. Kendisi de bir denemeci olan Bacon'dan bu yana ras
yonalizm kadar ampirisizm de "yntem" olmutur. Yntemin
mutlak ayrcal konusunda dnce alannda phe uyandrma
y ise sadece deneme baarmtr. zdelik-d'nn bilincinin be
lirmesine izin verir deneme, onu dorudan ifade etmese bile. Ra
dikal olmama konusunda radikaldir, eyleri bir ilkeye indirgeme
ye yanamayyla, ksmi olan btnsel olana kar vurgulayy
la, parasal niteliiyle radikal.
Byk Sieur de Montaigne yazlarn son derece gzel ve uygun bir
balkla "Denemeler" olarak nitelendirirken, buna benzer bir ey hisset
miti belki de. nk bu szckteki basit tevazu, onun kibirli nezaketidir
ayn zamanda. Denemeci, bazen kendisini sanki kesin bir sona yaklam
sanmasna yol aan gururlu umutlarn bir yana brakr - bakalarnn iir
lerini ya da olsa olsa kendi kavramlarn aklamaktan ibarettir btn su
nabildii. Ama ironik bir tarzda kendini uyarlar bu kkle; en derin zi
hinsel yaptn bile yaam karsndaki bu sonsuz kklne raz olur ve
hatta ironiyle vurgular onu.
4
4. A.g.e., s. 21.
22 EDEBYAT YAZILARI
rgtlenmi bilim ve kuramn oyun kurallarna -Spinoza'nn
deyiiyle "eylerin ve fikirlerin dzenini bir tutan" kurallar- bo
yun emez deneme. Kavramlarn boluk brakmayan dzeni var
olan eylerin dzeniyle ayn olmad iin, tmdengelimci ya da
tmevarmc bir kapal yap kurmaya kalkmaz. zellikle de,
Platondan beri kk salm bulunan deiken ve geici eylerin
felsefeye layk olmad doktrinine ba kaldrr; geicilie yapl
m u ok eski hakszln, geici olan kavramn iinde bir kez
daha mahkm etmekle tekrarlanmasna isyan eder. Soyutlama s
recinin sonucu olan kavramn, ele ald bireyselliin tersine, za
mansal bir deimez oluuna ontolojik bir haysiyet atfeden dog
mann iddetinden tiksintiyle kanr deneme. Ordo idearum'u
(fikirlerin dzeni) ordo rerum (eylerin dzeni) sanan yanlg, do
layml bir eyi dolaymsz saymaktan kaynaklanyordur. Salt ol
gusal bir ey nasl kavram olmadan dnlemezse (nk bir e
yi dnmek zaten her zaman onu kavramak demektir), en saf
kavram bile olgusallkla balants kurulmadan dnlemez.
Uzam ve zamandan bamsz saylan fantezi rnleri bile, trev
sel ekilde de olsa, bireysel varolua iaret eder. te bu yzden
deneme, hakikat ile tarihin badamaz olduunu ileri sren yoz
lam bir derinliin tehditlerine teslim olmaz. Eer hakikatin za
mansal bir ekirdei bulunduu doruysa, btn tarihsel ierik de
onun ayrlmaz bir ura olacak; a posteriori (deney sonras) olan
da, Fichte ve izleyicilerinin iddia ettii gibi sadece genel olarak
deil, somut olarak a priori (deney ncesi) hale gelecektir. Dene
yimle iliki (allm kuram salt kategorilere ne kadar arlk ve
riyorsa, deneme de ilikiye o kadar arlk verir) btn tarihle ili
ki demektir. Bilincin, kendine en yakn ey olduu iin hareket
noktas yapt salt bireysel deneyimin kendisi de daha kapsayc
olan tarihsel insanlk deneyimi tarafndan dolaymlanmtr. Bu
nun tersini dnmek, yani insanlk tarihi deneyiminin dolaym
l, kiinin kendi deneyimini ise dolaysz sanmak, bireyci toplum
ve ideolojinin kendini aldatndan ibarettir. Bu yzden deneme,
tarihsel olarak retilmi olann kuram iin elverisiz bir konu sa
BM OLARAK DENEME 23
ylp aalanmasn kabul etmez. Bir ilk felsefe (prima philosop
hia) ile bunu ngerektiren ve onun stne kurulan salt bir kltr
felsefesi arasndaki ayrm (deneme tabusunun kendini kuramsal
olarak rasyonelletirmesine yarayan bir ayrmdr bu) savunula
maz. Zamansal olanla zamand olan ayrmay dstur edinmi
bir tinsel modus operandi (alma tarz) otoritesini yitirmektedir.
Daha yksek soyutlama dzeyleri dnceye ne daha byk bir
kutsallk ne de metafizik bir ierik kazandrr; tersine, soyutlama
ykseldike byle bir ierik de uup gider ve denemenin yapmak
istedii de bunu biraz olsun telafi etmektir. Denemenin paral ve
olumsal olduu yolundaki yaygn eletirinin kendisi de btnl
ve dolaysyla zneyle nesnenin zdeliini varsaymakta ve
sanki btne hkim olunabilirmi gibi yapmaktadr. Oysa dene
menin yapmak istedii, geicideki ebediyi bulmak ve damtp
karmak deil, geiciyi ebedi klmaktr. Denemenin zayfl, dile
getirmek zorunda olduu zdelik-dna tanklk eder. Ayn za
manda, niyetin nesneye gre fazlalnn ve dolaysyla, dnyann
ebedi ve geici diye blnmesiyle yolu tkanm olan topyann
da tandr. Zorlu denemede, dnce kendini geleneksel hakikat
kavramndan arndrr.
Bunu yapmakla, geleneksel yntem kavramn da askya al
m olur deneme. Dncenin derinlii, konusuna ne kadar nfuz
edebildiine baldr, onu ne lde baka bir eye indirgeyebil
diine deil. Deneme, tartmay davet eden bir eim kazandrr
buna: Trevsel saylacak eylerle uramakta, ama bunlarn nihai
tretilmesini kendisi yapmaya kalkmamaktadr. Serbeste se
tii nesnesinde bir araya gelen eyleri serbeste birletirerek d
nr. Dolaymlarn -ki bunlar btn toplumun bir kelti halin
de biriktii tarihsel dolaymlardr- tesine gemeye kalkmaz,
bunun yerine hakikat ieriklerini zaten tarihsel ierikler olarak
kavrar. Ezelden verilmi bir eyin peinde komaz; ve bylece,
kendi damgasn tamayan hibir eye katlanamad iin kendi
her-yerde-oluunu hatrlatan eylere hi katlanamayan ve bu yz
den de ideolojik bir tamamlayc olarak tam da kendi pratii y
24 EDEBYAT YAZILARI
znden tamamyla yok olmu doay mecburen iin iine sokan
toplumsallatrlm bir toplumun fkesini eker. Deneme, d
ncenin thesis alanndan -yani kltrden- syrlp physis alan
na -yani doaya- geebilecei yanlsamasna sessizce son verir.
Sabitlemi, trevsel olduklar bilinen ve yapay eyler karsnda
bylenen deneme, doann insanlar iin artk var olmadn
aka syleyerek sayg gsterir doaya. Denemenin Aleksandre
nizmi*, leylaklarn ve blbllerin (evrensel a hayatta kalmalar
na izin vermise eer), sadece var olmakla bile bizi hayatn hl
srdne inandrlarna verdii cevaptr. Balanglara giden
ama aslnda btn tretilmilerin en trevsel olanna, Varla, ya
ni zaten var olan eyi kopyalayan ideolojiye gtren o kral yolun
dan ayrlr deneme; ama yine de, bizzat dolaym kavramnn ge
rekli kld dolayszlk fikri tamamyla kalkmaz ortadan. Dene
me iin, dnmeye balad ana kadar, dolaymn btn aama
lar dolayszdr.
Ezel verileri reddeden deneme, kendi kavramlarnn tanm
lanmasna da raz olmaz. Tanmlarn eletirisi felsefede ok dei
ik alardan yaplmtr Kant tarafndan, Hegel tarafndan,
Nietzsche tarafndan. Ama bilim byle bir eletiriyi kendine mal
etmekle ilgilenmemitir hi. Kant'la balayan hareket (modern
dnteki skolastik artklara kar bir hareketti bu) kavramlarn
szl olarak tanmlanmasnn yerine retildikleri srelere baka
rak anlalmalarn geirmiti; oysa bilim dallar, ileyi tarzlar
rahatsz edilmeden gven iinde srsn diye, eletirellik-ncesi
nin grevi olan tanmlamaya bal kalmaktadr hl. Bu adan,
felsefeyi bilimsel yntemle bir tutan yeni-pozitivistler, skolastik
dnle uyum iindedir. Buna karlk deneme, antisistematik
ynelimi kendi hareket tarzna dahil eder ve kavramlar trensiz
ce, "dolayszca", aynen edindii gibi sunar. Daha kesin izgileri
ni ancak birbirleriyle iliki iindeyken kazanr bu kavramlar. Ama
* Antika skenderiye kltrnn incelikli ve ilenmi slubunu anmsa
tan. (.n.)
BM OLARAK DENEME 25
bu arada kavramlarn kendilerinden de destek alr deneme. n
k kavramlarn kendi balarna belirlenmemi olduu ve ancak
tanmlanmak kouluyla belirginlik kazandklar gr, hammad
deleri ileyerek alan bilimin btl inancdr. Kavramn bir tabu
la rasa (bo levha) olarak tasarlanmas, kendine alternatif bir g
tanmak istemeyen bilimin egemenlik iddiasn salamlatrmak
iin gereklidir. Gerekte btn kavramlar daha batan iinde yer
aldklar dil tarafndan rtk biimde somutlanmtr. Kendisi de
esas itibariyle dil olan deneme, kavramlarn bu anlamlaryla ie
koyulur ve onlar daha da ileri gtrr; dile, kavramlarla olan ili
kisinde yardm etmek, dilde dnmeden anlan kavramlarn ze
rinde dnmek ister. Fenomenolojideki anlam analizi yntemi
de buna benzer, ama orada kavramlarn dille olan ilikisi fetile
tirilmektedir. Byle bir ynteme kar da, kavramlarn tanmlan
masnda olduu kadar pheci bir tutum iindedir deneme. Kaa
maa bavurmadan, kendi kavramlarn nasl anlayacann tam
olarak belli olmad eletirisini sineye eker. nk kesin tanm
lara olan talebin eskiden beri kavramlarn anlamlarn sabitleyen
maniplasyonlar sayesinde- eylerin kavramlarda yaayan irkil
tici ve tehlikeli yanlarn bertaraf etmeye yaradnn farkndadr.
Ancak, deneme de genel kavramlar olmadan yapamaz (hatta kav
ramlar fetiletirmeyen dil bile onlarsz edemez), ama onlar
keyfi bir biimde de kullanmaz. Dolaysyla, yntem ve nesneyi
ayran ve nesneletirdikleri ieriklerin sunuluu konusuna aldr
etmeyen alma tarzlarna kyasla, sunu meselesini ok daha
ciddiye alr. fade tarz, tanmlamadan vazgemekle feda edilmi
olan kesinlii kurtaracaktr, ama ele alnan konuyu bir kez belir
lenmi ve sabitlemi kavram tanmlarnn keyfiliine teslim et
meden. Bu iin tartmasz ustas Benjamindi. Ancak, byle bir
kesinletirme atomcu olarak kalamaz. Deneme kendi kavramlar
nn tinsel deneyim srecindeki karlkl etkileimi konusunda,
tanmlayc yntemden daha az deil, tersine daha ok srarcdr.
Byle bir deneyimde kavramlar bir ilem sreklilii gstermez.
Dnce tek ynde ilerlemez, uraklar bir haldaki gibi i ie
26 EDEBYAT YAZILARI
rlmtr. Dncelerin verimlilii de bu rgnn younluuna
baldr. Aslnda dnen kii hi de dnyor deildir; kendini
tinsel deneyimin sahnesi haline getiriyor, ama onun dokusunu
zmeye kalkmadan yapyordur bunu. Geleneksel dn de
itkilerini bu deneyimden almakla birlikte, biimi nedeniyle bu s
recin ansn ortadan kaldrr. Deneme ise sz konusu deneyimi
model olarak benimser, ama basite taklit etmez, zerinde d
nlm bir biim olarak alr. Deneyim, denemenin kendi kavram
sal rgtleniinin dolaymndan gemektedir burada. Diyebiliriz
ki, yntemli bir yntemsizliktir deneme.
Denemenin kavramlar kendine mal edi yolu, yabanc bir l
kede yaayan ve o lkenin dilini, okulda renilen kurallara gre
paralarn birletirerek kurmak yerine, doruca konumak zo
runda kalan birinin durumuna benzetilebilir. Szlk kullanmadan
okuyacaktr bu kii yazlar. Ayn szc srekli deien ba
lamlarda otuz kez grdnde, onun anlamlarn szlkte sra
lanm anlamlara bakarak olduundan daha iyi kavrayacaktr:
Balama gre deien anlamlara kyasla ok dar, her tekil du
rumda balamn ortaya kard gzden kamayacak nanslara
kyasla da ok belirsizdir szlkteki karlklar. Byle bir ren
me tarz hata yapmaya aktr elbette. Bir form olarak deneme de
yle. Ak tinsel deneyime olan yatknlnn bedelini, yerleik
dn normunun lmden korkar gibi korktuu gvenlik ek
sikliiyle der. Deneme, kukuya yer brakmayan kesinlii ihmal
etmekten ok, onu bir ideal olmaktan karyordun Denemenin
hakikat haline gelii, temellere ynelen bir hazine avcl takn
tsyla deil, onu kendi dna doru srkleyen kendi ilerleyii
iinde olur. Kavramlar, denemenin kendisinden de sakl bulunan
bir terminus ad quem'den (bitiri n) alr n, herkesin gz
nndeki bir terminus a quo'dan (balang n) deil; ve bu yn
temde denemenin topik amall da dile gelmi olur. Btn
kavramlar birbirini tayacak ekilde ortaya konmakta, her biri
kendi ifade biimini tekilerle birlikte oluturduu kmelenme
iinde bulmaktadr. Ayr ayr birbirinin karsna konmu unsur
BM OLARAK DENEME 27
lar denemede okunabilir bir balam halinde bir araya gelir. ske
lesi, binas yoktur denemenin; ama eleri kendi hareketleri iin
de bir kmelenme halinde kristalleir, bir takmyldz olur. Bu ta
kmyldz, bir kuvvetler alandr. Denemenin bak altnda her
tinsel yap bir kuvvetler alanna dnmek zorundadr zaten.

Deneme clara et distincta perceptio (ak ve net alg) ve kuku


ya yer brakmayan kesinlik idealini yumuak bir tarzda sorgular.
Genel olarak denemeyi, yeni dnemde Bat biliminin ve bu bili
min kuramnn balangcnda Descartes'n Discourse de la mt
hode'da getirdii drt kurala kar bir itiraz olarak anlayabiliriz.
Descartes'n nesneyi "en uygun ekilde zmek iin gerektii l
de mmkn olduunca ok paraya ayrtrmak"
5
diye ifade et
tii ikinci kural, eler analizinin anahatlarn ortaya koymakta
dr ve geleneksel kuram da bu yaklamn etkisi altnda kavram
sal snflandrma emalarn Varln yapsyla bir tutmutur. Oy
sa denemenin konusu olan yapay eyler byle bir analize teslim
olmaz, ancak kendi zgl idea'larndan hareketle ina edilebilir
ler. Sanat yaptlaryla organizmalar Romantik karanlkla kar
hi duraksamadan ayrt eden Kant'n bir yandan da bunlar ben
zer bir tarzda ele almas bouna deildi. Analizin rn olan e
ler gibi, btnlk de bir ilksel olgu halinde mutlaklatrlamaz.
Deneme, ikisine de kar, bir etkileim fikrini gzeterek izer
kendi ynn; byle bir yneli, ilksellik tutkusu kadar, elerin
kendilerinin peinde komay da kmser. Ne uraklar dpedz
btnden gelitirilecektir, ne de tersi. Btn hem monaddr, hem
deil; kavramsal nitelikte olan uraklar, iinde toplandklar z
gl nesnenin tesine iaret eder. Ama deneme oraya, kendilerini
zgl nesne dnda merulatracaklar yere kadar izlemez onla
r: Aksi halde varaca kt bir sonsuzluk olurdu. Bunun yerine
5. Descartes, Philosophische Werke, yay. Buchenau, Leipzig 1922,1, s. 15.
28 EDEBYAT YAZILARI
nesnenin kendisine yaklar iyice - o kadar yaklar ki, nesne de
salt nesne olarak kalmak yerine, kendisine yaam veren urakla
rna ayrr.
Kartezyen kurallarn ncs, "dncelerimi yle dzenle
meliyim ki, nce en basit ve bilinmesi en kolay nesnelerden ba
layp adm adm, deyim yerindeyse kerteli bir ekilde ilerleyerek
daha karmak ve bileik olanlara ykseleyim" demektedir ve de
nemeyle tam bir eliki iindedir. nk deneme biimi en basit
ve tandk olandan deil, en karmaktan hareket eder. Felsefe
okumaya yeni balam olan ama felsefenin temel fikrine de bir
ekilde nceden sahip olan birinin yolunda ilerler. Bu rencinin,
asl zerinde durulacak yerlerden ylece geip giden basit ve sa
duyulu yazarlar okumakla ie koyulmas beklenemez; tersine, en
zor saylanlarla balayacak, sonra da bunlarn n daha basit
lere doru evirip "dncenin nesnellie ynelmesi" eklinde
aklayacaktr onlar. G ve devasa eyleri tam kendine gre bu
lan rencinin safdillii, okbilmi bir yetikinin parman sal
layarak nce basiti anlayp ancak ondan sonra kendisini asl cez
beden karmakla ba etmeye kalkmas tavsiyesinden daha bil
gecedir. Bilginin bu ekilde ertelenmesi, onu engellemeye yarar
ancak. Deneme, "anlalabilirlik" kliesine, hakikatin bir neden
sellik ilikisi olarak tasavvur edilmesine kar, konu hakkndaki
dnn de nesnenin kendisi kadar karmak ve bileik olmas
gerektiini savunur; bylece, gnn geerli aklna her zaman e
lik eden inat ilkellie kar bir dzeltici ilevini stlenir. Bilim,
deti olduu zere, antagonistik ve monadlara blnm bir ger
eklie ait zor ve karmak eyleri yanl bir ekilde basit model
lere indirgeyip sonra da bunlar grnteki malzemelerine gre
ayrtrr; deneme ise tersine, basit ve temelde mantkl bir dnya
yanlsamasn statkonun savunulmasna ok uygun den bir
yanlsama- bir kenara atar. Denemenin ayrml ona eklenen
bir ey deil, onun asl ortamdr (Medium). Yerleik dn bu
ayrml, bilen znenin psikolojisine atfetmeye fazlaca yat
kndr ve byle yapmakla onun zorlaycln ortadan kaldrd
BM OLARAK DENEME 29
n sanr. Bilimin "an karmakla" ynelttii o kendi hakll
ndan emin grnen itirazlar, aslnda erken domu ve gvenil
mez bir yntemi deil, nesnenin yntem sayesinde grnr kl
nan yabanclatrc ve rahatsz edici yanlarn hedef almtr.
Descartes'n drdnc kural "her durumda eksiksiz bir sayma
yaplmal ve genel bir bak oluturulmaldr" der, yle ki "hibir
eyin unutulmadndan emin olunsun"; sistematik dncenin
asli ilkesidir bu ve Aristoteles'in "rapsodik" (blk prk) d
nne kar Kant'n srdrd polemikte de aynen kar kar
mza. Bu kural, retmence bir tavrla denemeye yneltilen "kap
sayc ve tketici olamamak" sulamasna da denk der; oysa her
nesne, zellikle de tinsel olanlar sonsuz sayda nitelikten oluur
ve bunlarn arasndan seim yapmak sadece bilen znenin niyeti
ne kalmtr. "Genel bir bak" da ancak konu alnan nesnenin onu
ele almak iin kullanlan kavramlar tarafndan btnyle kapsan
mas halinde, geriye kavramlarn ngrmeyecei hibir ey kal
mamas halinde mmkndr. Tek tek paralarn eksiksizce sayl
mas kural ise, bu ilk varsaymn bir sonucu olarak, nesnenin ge
diksiz bir tmdengelim sistemi halinde temsil edilebileceini id
dia etmektedir ve bu da zdelik felsefesinin yaklamdr. Tanm
talebi gibi bu kartezyen kural da, bir pratik dnme klavuzu
eklinde, temel ald rasyonalist teoremden daha uzun mrl
olmutur; nitekim, kapsayc bak ve sunuun sreklilii, ampi
rik bakmdan ak ulu olan bilimden bile beklenmektedir. By
lece Descartes'n bilginin zorunluluunu gzeten entelektel vic
dan olarak kavrad ey, sonunda bir keyfilie dnmtr: bir
"referans erevesinin" keyfilii, hem yntemsel bir ihtiyacn gi
derilmesi hem de btnn makul olabilmesi iin en bata yerle
tirilmesi gereken, ama artk kendi geerliliini ya da apakln
ortaya koyamayan bir aksiyomlar sisteminin keyfilii. Bunun Al
man uyarlamasnda ise doruca Varla ulama hevesiyle (Pat
hos) kendi znel koullarn gizleyen bir Entwurf un (proje) key
filii sz konusudur. Dnce izgisinin sreklilik gstermesi ta
lebi, nesnenin i tutarlln, uyumluluunu nceden kabul etme
30 EDEBYAT YAZILARI
ye yatkndr. Srekli bir sunu, sreklilii ayn zamanda sreksiz
lik olarak belirlemiyorsa, antagonistik bir konuyla eliecektir.
Bir biim olarak denemede, kuramsal bakmdan eskimi bulunan
eksiksizlik ve sreklilik iddialarnn tinin ileyi tarz asndan
da geersiz olduunu ilan etme ihtiyac, bilinsiz ve gayri kuram
sal bir ekilde duyurur kendini. Deneme, hibir eyi darda b
rakmamaktan baka bir ey istemeyen dargrl ynteme este
tik adan kar karken, epistemolojik bir drtnn gereini ya
pyordur. Paray (Fragment) tamamlanmam ama kendi hakkn
da dnerek sonsuza doru ilerleyen bir kurulu olarak kavrayan
romantik bak, bu anti-idealist motifi idealizmin tam orta yerin
de byk bir evkle savunur. Deneme, sunu tarznda bile, sanki
nesnesi tmdengelim yoluyla tretilmi ve artk hakknda syle
necek bir ey kalmam gibi yapamaz. Biimine ikindir kendini
greceletirmesi: Her an herhangi bir noktada bitebilecekmi gi
bi kurmaldr kendini. Gereklik nasl paralysa, o da paralar
halinde dnr ve kendi birliini bu paralarn arasna dalarak
bulur, onlarn stn rterek deil. Teksesli bir mantksal dzen,
kavramaya yneldii eyin antagonistik doas hakknda yanltr
bizi. Kesintili olma denemenin asli bir zelliidir, konusu ise da
ima durdurulmu bir atma. Kavramlar konu ald nesnelerin
kuvvet diyagramlarndaki ilevlerine gre birbiriyle ilikilendiren
deneme, bir yandan da bunlarn hepsini kendi altnda toparlaya
bilecek bir st kavramdan uzak durur. Bu tr kavramlarn baar
dklar yanlsamasn yarattklar eyi baarmak aslnda imknsz
dr - kavrama yn veren yntemin kendisi de iten ie bilir bunu
ama yine de baarmaya alr. Tarihte ok uzun sre ayakta kala
bilmi ou terim gibi, dncenin on ikiden vurma topyasn bu
topyann kendi yanlabilirlii ve geiciliinin bilinciyle bir ara
ya getiren Versuch (deney, deneme) szc de biim hakknda
bir bilgi verir ve bu bilgi programatik deil de el yordamyla yo
lunu arayan niyetin niteliiyle ilgili olduu iin, daha da nemli
dir. Deneme seilmi ya da karlalm bir ksmi zellikte b
tnl aydnlatmaldr, ama bu btnln mevcut olduunu
BM OLARAK DENEME
31
ileri srmeden. Kendi igrlerinin zorunluluk iermeyen ve ya
ltk olan yanlarn dzeltir; u var ki, ya ayn denemenin deva
mnda ya da baka denemelerle mozaik benzeri ilikisi iinde o
igrlerin oalmas, dorulanmas, snrlanmasyla gerekleir
bu dzeltme, onlardan karsanan zelliklere ulaan bir soyutla
mayla deil. "Denemenin incelemeden (Abhandlung) fark bura
dadr ite. Deneme yazan, deneysel kompozisyonlar kaleme alan
biridir; nesnesini evirip eviren, sorgulayan, ona dokunan, sna
yan, hakknda dnen, deiik alardan ona saldran, grdkle
rini zihnin gzyle toparlayan ve yazma srasnda yaratlan koul
lar altnda nesnenin grlmesine izin verdii eyleri sze dken
biri."
6
Bu ilemin uyandrd huzursuzlukta -keyfi biimde uza
yp gidebilecei duygusunda- hem bir hakikat vardr, hem de bir
hakikatsizlik. Hakikat vardr, nk deneme gerekten de sona
ermez ve bunu yapamyor oluunu da kendi nselinin (a priori-
si'nin) parodisi halinde vurgulayarak sergiler. O zaman da, asln
da keyfiliin btn izlerini silen formlara ait olan bir sorumluluk,
denemeye yklenmi olur. Ama huzursuzluun bir de yanl yan
vardr, nk denemenin oluturduu takmyldzn keyfilii,
nesnenin zorlamasnn yerine kavramsal dzenin zorlamasn ge
iren bir felsefi znelciliin sand gibi deildir aslnda. Dene
meyi belirleyen onun nesnesinin birliidir ve o nesnede kelmi
olan kuram ve deneyim de buna dahildir. Denemenin akl da
duygulara ya da ruh haline ait belirsiz bir aklk deildir; kendi
ierii tarafndan belirleniyordur snr izgileri. Bayapt fikrine
-kendisi de yaratl ve btnlk fikirlerini yanstan bir fikirdir
bu- kar direnir deneme. Denemenin biimi, insann yaratc ol
mad ve insani olan hibir eyin de bir yaratk olmad eklin
deki eletirel dnceyle uyum iindedir. Her zaman nceden ya
ratlm olan bir eye ynelen denemenin kendisi ne bir yarat ola
rak kar ortaya, ne de btnl yaratln btnlne yakla
6. Max Bense, "ber den Essay und seine Prosa", Merkr, yl 1, 1947, say
3, s. 418.
32 EDEBYAT YAZILARI
an, her eyi kapsayc bir eye heves eder. Denemenin btnl
, geliimini kendi iinden tretmi (auskonstruiert) bir biimin
birlii olarak, btnsel olmayan bir eyin btnldr, bir ierik
olarak reddettii "dnce ile nesnesinin zdelii" tezini biim
olarak da reddeden bir btnlk. zdelik zorlamasndan kurtul
mu olmak, resmi dncenin kard bir eyi kazandrr dene
meye zaman zaman - izleri silinemeyecek bir an, sndrleme
yecek bir renk. Georg Simmel'in yaptndaki baz yabanc sz
ckler -cachet, attitude*- kuramsal olarak tartlm olmasa da
bu niyeti aa vurmaktadr.
Deneme geleneksel dne gre hem daha aktr hem de
daha kapal. Yaps sistemletirmeyi yadsd lde daha ak
tr ve bu yadsma ne kadar zorlu ve srarlysa, kendi kendisiyle o
kadar tutarl olur. Denemelerde bulunan ve bu sayede saygnlk
kazanmak isteyen sistem artklar, rnein edebiyat aratrmala
rna hazrlop popler felsefi grlerin szmas, psikolojik baya
lklar kadar deersizdir. Ama bir yandan da daha kapaldr de
neme, nk sunu biimini olutururken zellikle vurgulu bir
ifade gelitirir. Sunu ile konunun zde olmad bilinci, sunuu
amansz bir abaya zorlar. Denemeyi sanata benzeten tek ey de
budur ite. Bunun dnda, ierdii kavramlarn yanlarnda sade
ce anlamlarn deil, kuramsal balamlarn da getirmeleri nede
niyle, kanlmaz olarak kuramn akrabasdr. Tabii kavramlara
olduu gibi kurama kar da dikkatlidir. Ne kendini sistematik bi
imde kuramdan tretir -Lukcs'n deneme tarzndaki ge dnem
yaptlarnn temel kusurudur bu- ne de gelecekteki sentezlerin bir
n demesi durumundadr. Tinsel deneyim kurama ne kadar ok
tutunmaya alr ve filozof tan ele geirmi gibi yaparsa, ken
di iflasna da o kadar yaklar. te yandan, tinsel deneyim doa
s gerei byle bir nesnellemeye de ynelecektir. Bu antinomi
denemede yansr. Deneme, kavram ve deneyimleri nasl dardan
alp zmlyorsa kuramlar da yle zmler. Ama onlarla bir
* Cachet, kae, mhr, damga, iaret, vb.; attitude, tavr, davran, (.n.)
BM OLARAK DENEME 33
"bak as" ilikisi iinde deildir. Denemede bak asnn bu
lunmay bir safdillik olmaktan karak nesnelerinin nceliine
baml hale gelmise ve deneme nesneleriyle ilikisini bir ba
lang noktasnn bysnden kurtulmak iin kullanyorsa eer,
dnn karsnda hep gsz kald o "bak as" felsefe
siyle parodi halinde bir polemii de gerekletirebiliyor demek
tir. Kendisine yakn duran kuramlar yutar deneme; anlam hep
zp eritmeye eilimlidir, kendisi iin k noktas olan anlam
da dahildir buna. Bandan beri hep mkemmel bir eletiri bii
miydi deneme, hl da yle: Tinsel yaplarn ikin eletirisi ola
rak, onlarn ne olduu ile kavramlarnn kar karya konmas
olarak, ideoloji eletirisidir.
Deneme tinin eletirel kategorisinin biimidir. nk eletiren kii ka
nlmaz olarak denemek zorundadr, nesnenin yeniden grnr hale gel
dii koullar yaratmas gerekir ve bir yazarn yaptndan farkl bir ekil
de baarmaldr bunu; en nemlisi de, nesnenin krlganl snanmal, de
nenmelidir, eletirmenin ellerinde nesnenin geirdii kk deiimin an
lam da budur zaten.
7
Deneme kendi dnda bir bak noktasna sahip kmad
iin bak as eksik diye eletirilip relativizmle sulanyorsa,
iin iine dorunun "tamamlanm" bir ey olarak tasavvuru, bir
kavramlar hiyerarisi karm demektir ve bu da bak noktala
rndan holanmayan Hegel'in ykm olduu bir anlaytr. te
tam burada deneme kendi kutupsal kart olan mutlak bilgi fel
sefesiyle uyum iindedir. Keyfilii dolaymszlk maskesi altnda
gizlemek yerine, zerinde dnp kendi ileyi tarzna dahil
ederek, dnceyi keyfilikten kurtarmak istemektedir.
phesiz idealist felsefe, bir yandan soyut bir st kavram
-sadece "sonu" olan bir eyi- yaps gerei kesintili olan bir s
re adna eletirirken, bir yandan da idealist gelenee uygun e
kilde diyalektik yntemden sz etmek gibi bir tutarszlkla mall
dr. Onun iin deneme, diyalektiin kendi kendisini konu ald
7. A.g.e., s. 420.
34 EDEBYAT YAZILARI
durumlardan daha diyalektiktir. Hegel'in mantn ciddiye alr:
Ne btnln hakikati tek tek yarglara kar kullanlabilir, ne
de btnlk tekil bir yarg biiminde sonlu hale getirilebilir; bu
nun yerine tekilliin doruluk iddias harfiyen kabullenilir - do
ru olmayan yan apak olana kadar. Denemeye zg atlgan, n
celeyici ve kefaretini henz tam dememi her ayrnt, kendisini
olumsuzlayan baka ayrntlar da eker yanna; denemenin bile
rek iine dald hakikatsizlik, ayn zamanda onun hakikatini ba
rndran edir. Kukusuz hakikatsizlik kendi biimiyle de kar
ortaya - kltrel olarak nceden biimlenmi, tretilmi bir ey
le sanki bu kendi bana zerk bir eymi gibi iliki kurmaktadr.
Ama deneme harhangi bir "ilksellik" fikrini devre d brakmak
ta ne kadar enerjik davranr ve kltr doadan tretmeye ne ka
dar az yanarsa, kltrn doaya bal ynn de o kadar temel
den kavrayacaktr. Bugn hl doann kr koullar (Zusammen
hang), yani mit, kltrdeki varln srdrmektedir ve deneme
nin zerinde dnd de tastamam budur: Doa ile kltrn
ilikisi asl konusudur. Kltr grnglerini "indirgemek" yerine,
ikinci bir doa, ikinci bir dolaymszlkm gibi onlarn iine dal
mas bouna deildir, dolaymszlk yanlsamasn sraryla yad
smaya ve amaya alr. Kltr ve onun altnda yatan eyler ara
sndaki fark konusunda kken felsefesinden daha fazla yanlsama
iinde deildir deneme. Ama onun iin kltr Varln stn r
ten ve alaa edilmesi gereken bir glge-olay da deildir; tersi
ne, kltrn altnda yatan da thesis'dir (tez, kurulmu ey), yani
yanl toplumdur. te bu yzden, kkeni styapdan daha nem
li saymaz deneme. Nesnelerini seerken sahip olduu zgrl,
olgu ya da kuramn her trl ncelii karsndaki stnln,
kendisi iin btn nesnelerin bir bakma merkeze o herkesi b
ys altna alan ilkeye- eit lde yakn olmasna borludur.
Kkenle ilgilenmeyi dolayml olanla ilgilenmeye gre daha ilk
sel sayp yceltmez, nk onun gznde kkenselliin kendisi,
zerinde dnlecek bir konu, olumsuz bir nesnedir. Kkensel
liin, tinin bak as olarak, toplumsallam dnyada yalana
BM OLARAK DENEME 35
dnt bir durama tekabl eder bu. Yalan, tarihsel szleri ta
rihsel dillerden ekip ilksel szler seviyesine ykseltmekten ba
layp, "creative writing" (yaratc yaz) konusunda akademik gi
ri derslerine, meslek haline getirilmi ilkellie, pedagojik zorun
luluun metafizik bir erdemmi gibi sahneye kt blokfltlere
ve "finger painting"e (parmakla yaplan resimler) kadar uzan
maktadr. Toplumsal korama alan olarak doaya kar Baudela
ire'in balatt edebiyat ba kaldrndan dnce de muaf deil
dir. Dncenin cennet baheleri de tamamyla yapaydr artk ve
denemenin gezinti yerleridir. Hegel'in de aka syledii gibi,
yer ile gk arasnda dolaymsz hibir ey olmadndan, dn
ce dolaymszlk fikrine ancak dolayml olan zerinden sadk ka
labilir; buna karlk, dolaymsz olan dorudan kavramaya kalk
t anda dolayml olann av haline gelir. Kurnazca tutunur de
neme metinlere, sanki bunlar ylece oradaym ve yetki sahibiy
mi gibi. Bylece, bir balang ilkesi aldatmacasna kaplmadan,
ne kadar belirsiz de olsa, bir zemin edinmi olur kendine - eski
den kutsal metinlerin tefsirinde olduu gibi. Ama asl eilimi bu
nun kartdr, yani eletirel bir eilimdir: Metinlerin karsna
kendi gl kavramlarn, her metnin istemeden bile olsa kastet
tii hakikati kararak, kltrn iddialln sarsmak, kendi yan
llnn, doaya tutsakln ele veren yanlsamann farkna var
masn salamak. Denemenin bak altnda ikinci doa, birinci
doa olarak kavrar kendini.
Denemenin hakikati vurucu gcn yanllndan alyorsa
eer, o zaman bu hakikat de denemedeki gvenilmez ve dlan
m eyle basit bir kartlkta deil, bu enin kendi iinde, de
nemenin hareketliliinde ve bilimin mlkiyet ilikilerinden tine
aktard bir talep olan katln onda bulunmaynda aranmal
dr. Tini katlk eksikliine kar korumak gerektiine inananlar
onun dmandr: Tin, bir kez zgrletikten sonra, hareketlidir.
Zaten mevcut olann brokrata tekrarndan ve ilenmesinden
tesini istedii andan itibaren korunmasz bir nitelie brnr;
oyunsuz kaldnda hakikat de totolojiden ibaret olurdu. nk
36 EDEBYAT YAZILARI
tarihsel adan deneme de retorikle akrabadr, bilimsel zihniyetin
Bacon ve Descartes'tan beri hesabn grmek istedii ve nitekim
bilim anda yozlap kendine zg bir bilime, iletiim bilimine
dnm olan retorikle. Ola ki retorik zaten hep dncenin ile
tiim diline uyum salam halinden ibaretti. Dolaymsz olan
hedefliyordu bu dnce: dinleyicilerin dolayl doyumunu. De
neme tam da kendisini bilimsel bilgilendirmeden farkl klan bir
zellik olarak sunu tarznn zerklii sayesindedir ki bilimsel
bilgilendirmenin uzak durduu iletiimsel enin izlerini barnd
rr. Retoriin dinleyiciye salamak istedii tatminler denemede
nesne karsnda zgrln getirdii bir mutluluk fikri olarak
yceltilir; nesneye, acmaszca fikirler dzenine alnacak olsa
edinebileceinden daha fazlasn veren bir zgrlktr bu. Her
trl insanbiimci tasavvura kar olan bilimsel bilin, her zaman
gereklik ilkesiyle ittifak iindedir ve tpk onun gibi mutlulukla
atr. Mutluluk hep doaya egemen olmann hedefi olarak d
nld halde, bir yandan da daima basit doaya bir geri d
n olarak dnlr. Kant'ta ve Hegel'e varncaya kadar en yk
sek felsefelerde belirgindir bu. Mutlak akl fikrinden heyecana
kaplan bu felsefeler, bir yandan da akl ne zaman geerli olan
greliletirecek olsa, haddini bilmez ve saygsz diye aalarlar
onu. Bu tutuma kar denemenin yapt, bir sofizm ann kurtar
maktr. Resmi eletirel dncenin mutlulua kar dmanca tu
tumu zellikle Kant'n transandantal diyalektiinde belirgindir;
burada Kant, anlk (Verstand; kavray) ile speklasyon arasnda
ki snr izgisini ebediletirmek ve tipik metaforda ifade edildii
gibi dncenin "zihinle kavranlabilir dnyalarda gezinmesini"
nlemek ister. Kant'a gre kendi kendini eletirirken her iki aya
n da salamca yere basmas, kendi kendini gerekelendirmesi
gereken akl, ayn zamanda i zorunluluuna uyarak yeni olan
her eye ve varolusal ontolojinin de aalad, dncenin
mutluluk ilkesi olan meraka smsk kapatr kaplarn. Kant'n
ierik asndan akln amac olarak grd insanln yaratlma
s, yani topya, dncesinin biimi, yani epistemoloji tarafndan
BM OLARAK DENEME 37
engellenmektedir. Akla deneyim alannn tesine geme izni ver
mez epistemoloji ve bu alan da sadece maddi ve deimez kate
gorilerin mekanizmasnn iinde, her zaman var olmu olana in
dirgenir. Oysa denemenin nesnesi de yeni olarak yenidir: Geriye,
mevcut eski biimlere evrilemeyendir o. Denemenin nesne ze
rinde iddete bavurmadan dnmesi, hakikatin mutlulua ve
onunla birlikte kendi kendisine ihanet etmesi karsnda dilsiz bir
yaknmadr; denemeye duyulan fkeyi kkrtan da budur zaten.
letiime zg o inandrma esi, denemede kendi ilk amacna
yabanclaarak -zerk mzikte kimi zelliklerin ilevlerinin de
imesi gibi- sunuun kendisinin saf bir belirleyicisi olur ve by
lece denemenin kuruluunun zorlayc esi haline gelir - amac
nesneyi kopya etmek deil, kavramsal membra disiecta'sndan
(kopmu paralar) hareketle yeniden oluturmaktr. Retorikteki
saldrgan geiler -ki armlarla, anlam belirsizlikleriyle ve
mantksal sentezin gevetilmesiyle dinleyicinin iini kolaylatr
yor ve onu zayf drp konumacnn iradesine tabi klyordur-
denemede hakikat ieriiyle kaynamtr. Denemenin geileri,
kesin sonulara varan karsamalar reddeder; bunun yerine,
karsamac (diskursiv, gidimli) mantkta yeri olmayan apraz ba
lantlar gzetir eler arasnda. oul anlaml ifadelere yer ver
mesinin nedeni, savrukluk ya da bilimselliin bunlar yasaklad
n bilmemek deildir; deneme, anlamlar ayrmaktan teye ge
meyen okanlamllk eletirisinin kolay kolay baaramayaca
bir hedefe ynelmitir: bir szck farkl eyleri kapsadnda,
bunlarn tmyle farkl olmadn gstermek. Szcn birlii,
ne kadar gizlenmi de olsa, nesnenin kendisinde sakl bulunan bir
birlii getirir akla. Ama bu birlik, gnmzn restorasyoncu fel
sefelerinin yapt gibi, dilsel akrabalkla kartrlmamaldr. Bu
rada da deneme yine mzik mantna, kesin ama kavramsz ge
iler sanatna yaklamaktadr, amac da szel dile gidimli man
tn egemenlii altnda yitirmi olduu bir eyi kazandrmaktr.
Ama unu da vurgulamak gerekir: Bu mantk dpedz bir yana
atlamaz; ancak znel ifadenin nfuz edicilii sayesinde, kendi
38 EDEBYAT YAZILARI
biimlerini kullanarak kurnazlkla alabilir. nk deneme gi
dimli yntemle basit bir kartlk iinde bulunmaz. Mantk d
deildir, ierdii nermeler toplamnn tutarl bir btn olutur
mas zorunludur; bu zorunluluk lsnde o da mantksal lt
lere boyun eer. Nesnenin kendisine ait olduklar gsterilmedik
e elikilerin ylece braklmasna izin yoktur. Yine de, dn
celeri gidimli manta gre gelitirmez deneme. Ne bir ilkeden
karsamalar yapar ne de tutarl tekil gzlemlere dayanr. ele
ri birbirine tabi snflar halinde dzenlemek (subordinieren) yeri
ne birbiriyle ilikilendirir (koordinieren); mantksal ltlerle
badaabilen de ieriinin sadece zdr, sunulu biimi deil.
Tamamlanm bir ieriin kaytszca aktarld biimlere kyas
la, deneme sunulan ile sunu arasndaki gerilim sayesinde daha
dinamiktir. Ama ayn zamanda elerin bir araya getirilmesiyle
ina edildii iin daha statiktir de. Resme benzerlii de bundan
ibarettir; u farkla ki, denemenin statiklii bir bakma dizginlen
mi gerilim ilikilerinden oluur. Denemecinin dnndeki o
kk esneklik pay, gidimli dnceye gre daha youn olmaya
zorlar onu, nk deneme gidimli dn gibi krcesine ve oto
matik ekilde ilerlemez, her an kendi kendisi zerine dnmek
zorundadr. Kendi hakkndaki bu dn de tabii yerleik d
nme biimiyle olduu kadar retorik ve iletiimle ilikisini de
kapsar. Aksi takdirde kendisinin bilimden daha fazla bir ey oldu
unu sanarak, ksr bir bilim-ncesi tavra srklenecektir.
Denemenin bugnk anlam, zamandln anlamdr. Hibir
zaman bu kadar elverisiz bir dnemden gememiti. Bir yanda
herkesin herkesi ve her eyi kontrol etme iddiasnda olduu ve
mevcut fikir birliine uygun olmayan her eyin "sezgisel" ya da
"heyecanlandrc" eklinde ikiyzl vglerle dland rgtl
bilim ile, dier yanda bilimsel almann henz el atmad ve
tam da bu nedenle ikinci dereceden meguliyetlerin konusu olan
eylerin bo ve soyut artklaryla yetinen bir felsefe arasnda unu
fak olmaktadr. Ancak denemenin asl ilgilendii, nesnesindeki
kr yandr. Kavramlar kullanarak zorla aa karmak istedii
BM OLARAK DENEME 39
ey, nesnelerde kavramlar tarafndan kapsanamayan eydir ya
da bu kavramlarn oluturduu nesnellik ann aslnda salt znel
bir dzenleme olduunu yine kavramlarn iine srklendikleri
elikiler araclyla ele veren ey. Ik geirmez ve yekpare ola
n kutupsallatrmak, ondaki rtk gleri serbest klmak ister.
Zaman ve uzamda tanmlanm bir ierii somutlatrmaya al
r; kavramlar, nesnede birbirine bal olduklarn tasavvur etti
i biimde bir araya toplar. len'de getirilen o "sonsuzca var
olan, ne oluan ne de geip giden, ne deien ne de azalan", "ken
dinde ve kendi iin sonsuza dek tekbiimli olarak kalan varlk"
eklindeki tanmdan beri idealara atfedilen zsel niteliklerin da
yatmalarndan syrlp kaverir; ama var olann arl karsn
da teslim olmayarak ve ona boyun emeyerek yine de bir fikir
(Idea) olarak kalr. Ancak, var olan ebedi bir eyle karlatra
rak yarglamaz deneme; Nietzsche'nin son dnemine ait cokulu
bir fragmanndaki gibi deerlendirir onu:
Diyelim ki bir tek n olumladk; bylece hem kendimizi hem de var
olan her eyi olumlam oluruz. nk hibir ey kendine yeterli deildir,
ne bizim iimizde ne de eylerde: Ve eer ruhumuz bir kez olsun mutlu
luktan tel gibi titreyip ses verdiyse, bu tek olay gerekletirmek iin b
tn bir ebediyet gerekmitir - ve bu bir tek olumlama annda btn ebedi
yet iyi saylm, kurtarlm, onaylanm ve olumlanmtr.
8
Ama ite deneme byle bir onay ve olumlamaya gvenmez.
Nietzsche'nin kutsal sayd mutlulua ancak olumsuz bir ad ve
rebilir. Tinin mutluluu dile getiren en yksek tezahrleri bile,
salt tin olarak kaldklar srece, onu engelleme suuna ortaktr
daima. Bu yzden denemenin en derin biimsel yasas hetero
doksluktur. Dncenin ortodoksluu ihlal edilerek nesneye ait
bir ey grnr klnr - dncenin grnmez tutmay gizli ve
nesnel ama edindii bir eydir bu.
8. Friedrich Nietzsche, The Will to Power, Londra, 1968, s. 532-3.
ada Romanda Anlatcnn Konumu
Biim olarak romann bugnk durumu hakkndaki baz gzlem
leri birka dakika iine sktrma grevi, konuya iddet uygula
mak pahasna da olsa, sorunun yalnzca bir boyutunu semeye
zorluyor beni. Setiim boyut, anlatcnn konumudur. Gn
mzde bir paradoksla belirleniyor bu konum: Artk yk anlat
mak mmkn deil, oysa roman biimi anlat gerektiriyor. Ro
man, burjuva ann zgl edebi biimiydi. Balang noktasn
da Don Quixote'deki bybozumuna uram dnya deneyimi
bulunur, salt varoluun sanatsal tarzda ele aln da asl alan ola
rak kalmtr. Gerekilik romann ikin bir zelliiydi; malze
mesi bakmndan fantastik olan romanlar bile, ieriklerini gerek
olana ynelik bir nerinin kabilecei ekilde sunmaya zen
gstermitir. On dokuzuncu yzyla kadar geri giden ve bugn
son derece hzlanm bulunan bir gelime sonucu, bu tavr sorgu
lanr hale geldi. Anlatc asndan bu sre, dnmemi hibir
malzeme brakmayan ve tam da bu yzden epik nesnellik ya da
somutluk buyruunun altn oyan bir znelcilik araclyla ger
ekleti. imdilerde kim -gemite rnein Stifter'in yapt gi
bi- bu somutlua gmlr ve amalad etkiyi alglanan eyin
tevazuyla kabullenilmi doluluu ve plastikliinden tretmek is
terse, zanaatkrlk ve bezemecilik kokan bir taklit tavrna mah
km olur. Yalan sylemektir yapt, dnyann anlaml olduu
varsaymna dayanan bir sevgiyle kendini dnyaya teslim etmek
tir; sonuta varaca yer de ticari bir "mahalli renk" duyarlln
dan beslenen dayanlmaz bir kitir. Romann konusu asndan
karmza kan zorluklar da daha az deil. Resim nasl gelenek
ADA ROMANDA ANLATICININ KONUMU 41
sel grevlerinin birounu fotorafa brakmak zorunda kaldysa,
romann ilevlerini de rportaj ve kltr endstrisinin aralar
(Media), zellikle de sinema devralmtr. yleyse roman, rpor
tajn (Bericht) ele alamayaca eyler zerinde younlamak zo
rundadr. Ama resmin tersine dil, romann nesne karsnda z
grlemesini snrlandrr ve onu rportaja benzemeye zorlar.
te bu yzden, Joyce romann gerekilie kar ba kaldrn
sylemsel dile ba kaldryla balantlandrmtr.
Joyce'un giriimini eksantrik ve bireyci bir keyfilik olarak
reddetmek, ikna edici olmazd. Anlatc konumuna olabilirlik ka
zandran tek ey, kendi iinde srekli ve eklemlenmi bir yaam
deneyimi, paralanm bulunuyor bugn. Savaa katlm birinin
bunu eskiden maceralarn anlatan biri gibi anlatamayacana
dikkat etmek yeter. Anlatc gya byle bir deneyime hkim ola
bilirmi gibi sunulan bir anlat, izlerevre tarafndan hakl olarak
tahammlszlk ve pheyle karlanacaktr. "Oturup iyi bir ki
tap okumak" gibi dnceler ad bir nitelik kazanmtr. Bu
nun nedeni de sadece okurun younlama kaybnda deil, ayn
zamanda anlatlann kendisinde ve biiminde yatmaktadr. n
k bir yk anlatmak, anlatacak zel bir ey olmas demektir ve
bu tam da ynetilen dnyann, standartlamann ve ebedi aynl
n engelledii eydir. Asl ideolojik olan, her trl ideolojik ie
rikli ifadeden nce, anlatcnn rtk iddiasdr - sanki dnyann
gidii esas olarak bireyleme ynndeymi, sanki itki ve duygu
laryla birey kaderle edeermi, sanki bireyin isellii hl bir
eye muktedirmi gibi yapyor olmas: Her yerde rastlanan ucuz
biyografi edebiyat, romann zlme srecinin bir yan rnn
den baka bir ey deildir.
Bu tr rnlerin -pek baarl olamadan- iinde yer ald psi
koloji alan da, edebi somutluun bunalmndan muaf deildir.
Psikolojik romann nesnelerinin de avucunun iinden ekilip aln
dn gryoruz bugn: Gazetecilerin durmakszn Dostoyevs
ki'nin psikolojik baarlaryla kendinden getii bir dnemde, bu
bulularn bilim ve zellikle Freud'un psikanalizi tarafndan ok
42 EDEBYAT YAZILARI
tan alm olduu, isabetli bir gzlemdir. stelik byle bo vg
ler Dostoyevski'yi anlamaya da yaramaz: Yaptlarndaki psikolo
ji, olduu kadaryla, ancak zihinle kavranabilir karakterin* psiko
lojisidir; zsel bir psikolojidir bu, yoksa ortalkta grdmz in
sanlara ait ampirik bir psikoloji deil. Dostoyevski'nin asl ileri
olduu yer de budur. Roman ampirik psikolojiden uzaklap z
ve kartn (Wesen und Unwesen) sergilemeye zorlayan hem ile
tiim ve bilimin tm pozitif, elle tutulur eyleri ve iselliin olgu
salln kontrol altnda tutmas, hem de toplumsal yaamn, yze
yi ne kadar youn ve deliksiz hale gelmise, z o kadar gizliyor
olmasdr. Eer roman geleneksel mirasna sadk kalmak ve ger
ein nasl olduunu anlatmak istiyorsa, d grn yeniden
reterek bunun aldatclna katkda bulunan bir gerekilikten
vazgemek zorundadr. Bireyler arasndaki btn ilikilerin -on
larn insani niteliklerini mekanizmann iyi ilemesine yarayan bir
tr makine yana dntren- eylemesinin, evrensel yabanc
lama ve kendi kendine yabanclamann aka ad konmaldr -
bunu yapmak iin gerekli zelliklere roman kadar sahip olabilen
ok az sanat biimi vardr. ok uzun zamandr, en azndan on se
kizinci yzyldan, Fielding'in Tom Jones'undan beri romann asl
konusu, yaayan insanlar ile talam ilikiler arasndaki atma
olmutur. Bu srete, yabanclamann kendisi de estetik bir ara
haline gelir roman iin. nk insanlar, bireyler ve topluluklar
birbirine ne kadar yabanc olursa, birbiri iin o kadar da bilme
cemsi hale gelir. Romann asl itkisini oluturan, dsal yaamn
bilmecesini zme giriimi bylece ze ulama abasna dnr;
nk z de toplumsal uzlamlarn (Konventionen) oluturduu
gndelik yabanclama iinde yolunu ararak bir ifte-yabanc
lama halinde grnyordur imdi. Modern romandaki antire
alizm ann, yani romann metafizik boyutunu gncel klan ey,
kendi gerek konusudur - insanlarn birbirinden ve kendi kendi
lerinden koparlm bulunduu toplum. Estetik aknlkta yans
* Zihinle kavranabilir: Ampirik olmayan, ideal karakterler, (.n.)
ADA ROMANDA ANLATICINI^ KONUMU 43
yan, dnyann bybozumudur.
Romancnn bilinli hesaplarnn btn bunlarda pek yeri yok
tur ve -Hermann Broch'un iddial romanlarnda grld gibi
bu trden hesaplamalarn iin iine kart yerlerde bunun sanat
yapt iin pek hayrl sonular dourmayacan dnmek iin
de yeterince neden vardr. Bunun yerine, biimin tarihsel dei
meleri yazarlarda baz kendine zg (idiosynkratisch) duyarllk
lara dnr ve bunlarn gerekli olanla yasaklanm olann ayrt
edilmesinde ne lde rol oynayabildikleri de romancnn dze
yinin saptanmas bakmndan byk nem tar. Rportaj biimi
ne kar hi kimse Marcel Proust kadar tepki duymamtr. Yapt
lar gereki ve psikolojik roman geleneinin bir dalma, romann
ar znelcilik iinde zld bir dala dahildir; Jacobsen'in
Niels Lyhne'si ve Rilke'nin Malte Laurids Brigge'sinden geen,
ama Proust'la ampirik bir tarihsel devamllk da gstermeyen bir
geliim izgisidir bu. Roman dsal eylere ynelik gerekilie,
"ite byleydi" jestine bal kald lde, her szc de salt
bir "...mi gibi" halini alr ve bu iddias ile aslnda yle olmad
arasndaki eliki byr. Yazar asndan kanlmaz olan ikin
iddia -tam neler olup bittiini biliyor olma iddias- kantlama ge
rektirir ve ite Proust'ta aldatcla varan o kesin izgililik, can
llarn btnln sonunda atomlarna ayran o mikrolojik tek
nik, estetik duyarlln bu kantlamay biimin snrlarn ine
meden yapma abasdr. rnein, gerek olmayan bir eyi olmu
gibi gstererek balayamyordu Proust. Bu yzden evrim olutu
ran eseri de ocukluktaki uykuya dalma anlarn hatrlayyla
balar; btn bir ilk kitap, gzel annesinden iyi geceler pc
almam olann uyuma glklerini sergiler sadece. Anlatc,
sanki onu yabanc dnyaya ataca yanl admdan, o dnyay ya
kndan tanrm gibi yapan birinin sahte tonunda kendini ele ve
ren bir yanllktan koruyan bir i mekn kurmaktadr. Dnya far
kna varmadan bu i mekna ekilir -bu teknie i monolog ad
verilmitir- ve d dnyada olup biten her ey ilk sayfadaki uyku
ya dalma annda sylendii gibi gerekleir: Proust'un yaptnn
44 EDEBYAT YAZILARI
askya almaya giritii, nesnel zaman ve mekn dzeni tarafndan
rtlmeye kar korunmu bir i dnya paras, bir bilin ak
ura olarak. ok farkl bir anlaya ve varsaymlara sahip oldu
u halde, Alman davurumcu roman da -rnein Gustav Sacks'
n Verbummelter Student (Gezgin renci) adl yapt- benzer bir
ama gzetmitir. Sadece btnlklkleri iinde aktarlabilecek
somut eyleri anlatmaya ynelen epik giriim, sonunda temel
epik kategori olan somutluu ortadan kaldrr.
Temel fikrini belki de en sahici haliyle Flaubert'in canlandr
d geleneksel roman, duvarla evrili burjuva tiyatro sahne
siyle karlatrlabilir. Bir yanlsama tekniiydi bu. Anlatc bir
perdeyi kaldrr: Okuyucu, sanki bedeniyle oradaym gibi, olan
lara katlmaldr. Anlatcnn znellii bu yanlsamay yaratma
gcnde ve -Flaubert sz konusu olduunda- dilin onu tinselle
tirerek, bal bulunduu ampirik alandan uzaklatran saflnda
kendini gsterir. Dnm (Reflexion) ar bir tabu konusudur:
Nesnel safla kar daha byk bir gnah olamaz. Temsil edile
nin yanlsama niteliiyle birlikte bu tabu da artk gcn yitir
mektedir. Modern romanda, Proust'un yan sra Gidein Kalpa
zanlar'nda, Thomas Mann'n ge dnem yaptlarnda ya da Mu
sil'in Niteliksiz Adam'nda dnmn biimin saf ikinliini (die
reine Formimmanenz) deldiine ska dikkat ekilmitir. Ama
byle bir dnmn Flaubert ncesindekiyle ad benzerlii d
nda pek az ortak yan vardr. O zamanki dnm ahlakiydi: ro
mandaki karakterlerin yannda ya da karsnda taraf olmak. Ye
ni dnm ise temsil etme yalanma kar taraf tutar - hatta as
lnda anlatcnn kendisine kar: Anlatc, olaylarn gzetleyici
yorumcusu olarak kendi kanlmaz katksn dzeltmeye al
yordur imdi. Biimin bu bozuluu onun kendi anlamna ikindir.
Thomas Mann'n kulland edebi aracn -ierikteki herhangi bir
alaycla indirgenemeyen bulmacams ironi- biim oluturucu
ilevi ancak bugn tam olarak anlalabilmededir: Yazar, kendi
sunuunu geersizletiren ironik bir tavrla, gerek bir ey yarat
yor olma iddiasn bir kenara itmektedir, oysa szlerin, hatta ya
ADA ROMANDA ANLATICININ KONUMU 45
zarn kendi szlerinin bile kanamayaca bir iddiadr bu. Belki
de en ak ekilde Mann'n ge dneminde, Seilmi ve Aldatl
m adl yaptlarnda grlr bu durum; romantik bir motifi ile
yen yazar, dili kullan tarzyla, anlatdaki peep-show esinin
varln, yanlsamann gerekdln itiraf etmi olur. Bylece,
kendi deyiiyle, sanat yaptn da o yce aka konumuna geri
dndrr - sanatn, safdillik eksikliinin getirdii bir safdillikle,
hakikat yanlsamasn fazlasyla dorudan, fazla dnmsz bir
ekilde (ungebrochen) sunmadan nce sahip olduu bir konum
dur bu.
Proust'ta, erh ile olaylar tamamyla i ie geip aradaki fark
silindiinde, anlatc okurla ilikisindeki temel bir yap tama sal
drm demektir: estetik mesafe. Oysa geleneksel romann kesin
bir sabitiydi bu mesafe. imdi ise sinemadaki kamera alar gibi
deimektedir: Bazen okur darda braklr, bazen de erh arac
lyla sahneye, kulise, makine dairesine gtrlr. U rnekler
den biri -ki ada roman hakknda, "tipik" denilen ortalama r
neklere kyasla daha fazla ey renebiliriz bunlardan- Kafka'nn
mesafeyi tmyle yok eden yntemidir. Okurun okuduu eyi te
maa ederken duyduu gveni oklarla ykar Kafka. Srekli hale
gelmi felaket tehdidi artk hi kimseye durumu tarafszca izle
me, ya da byle bir tavr estetik dzlemde taklit etme imkn ta
nmad iin, temaa tavrnn ac bir alaycla dnt bir
dnyaya nceden verilmi bir cevaptr onun romanlar - eer yaz
dklar hl bu kategoriye sokulabilirse. Daha nemsiz yazarlar
da dnelim: Yazdklar her szck, sadece olgular bildiriyor
olma iddiasyla, domu olduu iin zr diliyor gibidir - ama
bunlar bile ortadan kaldrmaktadr sz konusu mesafeyi. Bu ya
zarlarn yaptlar, kendi estetik temsilini hogremeyecek kadar
dar bakl olan ve zaten bu temsilin stesinden gelebilecek insan
lar da pek yaratamayan bir bilin durumunun zaafn ortaya se
rer. u var ki, byle bir zaafn yabancs olmayan en ileri dzey
deki retimde de, estetik mesafenin yok edilmesi, biimin bir ge
rei ve yzeydeki ilikileri delerek bunlarn ardnda ne yattn,
46 EDEBYAT YAZILARI
yani olumludaki olumsuzu ifade etmenin en etkili yollarndan bi
ridir. Bu, Kafka'daki gibi, dsel olann mutlaka gerek olann ye
rini ald anlamna da gelmeyebilir. Model olarak alnmaya elve
rili deildir Kafka. Ama gerek ile imago (bilindna ait imge)
arasndaki fark ilkesel olarak silinmektedir. Bugnn byk ro
manclarnda ortak olan bir ey, eskiden romann kesin koulu
olan "ite byle"nin en u sonularna kadar dnlmesi ve by
lece bir dizi tarihsel prototip dourmasdr; Proust'taki isten-d
bellekte, Kafka'nn mesellerinde, Joyce'un kriptogramlarnda g
rlen budur. Nesnel temsilin uzlamlaryla bal olmadn ilan
eden edebi zne ayn zamanda kendi iktidarszln, monoloun
ortasnda yeniden beliriveren nesneler dnyasnn stnln
itiraf etmektedir. Bylece ikinci bir dil kar ortaya; byk l
de birincinin artklarndan szlp oluturulmu, sadece roman
cnn deil, birinci dile yabanclam saysz insann, yani kitle
lerin de monolouna szan krk, armsal bir eya dili. Krk yl
nce Lukcs Roman Kuram'nda Dostoyevski'nin romanlarnn
gelecekteki eposlarn yap talar, hatta belki de bu eposlarn ken
dileri olup olmadn tartmt. Balarndan kurtulmu znelli
in kendi hareketi iinde yine kendi kartna dnt bugnn
kayda deer romanlar ise, gerekten de negatif eposlardr. Bire
yin kendi kendini tasfiye ettii ve bir zamanlar anlamla ykl bir
dnyann kefili gibi grnen birey-ncesi ile karlat bir duru
mun tanklardr bu romanlar. Gnmzdeki her tr sanat gibi bu
eposlar da anlamca belirsizdir; Kaydettikleri tarihsel eilimin
barbarla bir geri dn m, yoksa insanln gerekletirilmesi
mi olduunu belirlemek onlara dmez; stelik birou barbarlk
ortamnda kendini fazlasyla rahat hissetmektedir. Bir deere sa
hip olup da kakm ve salverilmilikten haz almayan hibir mo
dern sanat yapt yoktur. Ama bu tr sanat yaptlar tam da dehe
ti dnszce ifade ettikleri ve her trl temaa mutluluunu da
byle bir ifadenin katkszlna yerletirdikleri iin, zgrln
hizmetindedirler; liberalizm anda bireyin bana gelenlere ta
nklk etmeyen ortalama retim ise bu yzden hep ihanet etmek
ADA ROMANDA ANLATICININ KONUMU 47
tedir zgrle. Modern eposlar, angaje sanat ile l'art pour l'art
(sanat iin sanat) arasndaki atmann uzanda, dava sanatnn
filistenizmiyle ile keyif sanatnn filistenizmi arasnda yaplacak
seimin dnda durur. Karl Kraus kendi yaptlarnda ahlak diliy
le, estetik d fiziksel gereklik olarak konuan ne varsa, bunla
rn ona sadece dil yasas halinde, yani l'art pour l'art adna veril
mi olduunu sylemiti vaktiyle. Estetik mesafenin bugnk ro
manda ortadan kaldrlmas ve dolaysyla romann da gerekliin
stn gcne teslim oluu yine biime ikin bir eilimin gerei
dir - nk bir imge iinde dntrlemeyen, ama ancak somut
olarak, gerek dnyada deitirilebilecek bir gerekliktir bu.
Balzac' Okumak
Gretel iin
Kyl kente geldiinde, karsna kan her ey "kapal" der ona.
Kaln, ar kaplar, jaluzili pencereler, gln dmekle cezalan
drlaca iin konuamad saysz insan, hatta satn alamayaca
mallarla dolu dkknlar - hepsi geri evirir onu. Maupassant
iin incesine kamayan bir anlatmla kaleme ald bir novel
la'snda, kk rtbeli bir subayn tanmad bir mahalde sayg
deer bir aile evini genelev sanp dt utan verici durumla
eleniyor. Kente yeni gelmi olann gznde de kilit altndaki her
ey geneleve benzer biraz, gizemlidir ve yasaklanann kkrtc
lyla doludur. Cooley, aralarnda yz yze ilikilerin olup olma
masna dayanarak birincil ve ikincil gruplar arasnda bir ayrm
yapmt: Birinden tekine aniden frlatp atlan kii bunun acs
n etinde, kemiinde hisseder. Edebiyatta belki de ilk paysan de
Paris (Parisli kyl) Balzac't, neyin ne olduunu ok iyi ren
dikten sonra bile srdrd bu halini. Ama bir yandan da gelimi
kapitalizmin eiindeki burjuvazinin retici gleri vcut bul
mutu onda. Yaratc dahiye zg bir yant verdi kapal kaplarn
dnda braklna: Pekl, o kaplarn ardnda olup biteni ben
kendim dnp bulacam, dnyann da dinleyecek bir eyi ola
cak bylece! fkeli bir habersizlik iinde en yksek tabakada -en
beklenmedik yerlerde- bile olup bittiini dnd eylerle sar
ho olan taralnn duyduu gocunma, ok kesin ve eksiksiz bir
dgcnn enerji kayna olmutur. Kimi zaman, Balzac'n n
celeri ticari amalarla ilgilendii ucuz edebiyat romantizmi kar
BALZAC'I OKUMAK 49
ortaya, bazen de ocuk alayclna zg cmleler, rnein: "Cu
ma sabah saat 11'e doru Rue Miromesnil 37 numarann nn
den geerken birinci kattaki yeil dkknlarn henz almam
olduunu grrseniz, bilin ki nceki gece toplu seks olmutur
orada." Ama bazen de safdil adamn telafiye dnk fantezileri,
gereki olduu iin vlen Balzac'tan daha doru betimler dn
yay. Onu yazmaya ynelten yabanclama -retken kaleminden
kan her cmle sanki bilinmeyene kurulmu bir kprdr- tah
min yoluyla bulmaya alt gizli yaamn kendisidir. nsanlar
birbirinden koparan ve yazan da onlardan uzaklatrm olan ey,
ayn zamanda Balzac'n romanlarnda ritmini taklit ettii toplu
mun da devinimini srdren eydir. Lucien de Rubempr'nin fan
tastik ve ihtimal d kaderi, edebiyatta seri retimi mmkn k
lan bask yntemleri ve ktla ilgili uzmanca betimlenmi teknik
deiimler sayesinde harekete geirilmitir; koleksiyoncu Kuzen
Pons'un gncelliini yitirii, biraz da besteci olarak orkestrasyon
tekniindeki, deyim yerindeyse, endstriyel gelimelerin gerisin
de kalm oluudur.* Balzac'n bu tr sezilerinin aratrmada
arlnca deeri vardr, nk krlemi aratrmann yok etme
ye alt konunun kavranndan trerler ve onun yeniden ina
sn olutururlar. Gelimi kapitalizmde insanlarn Marx'n ge
dnemindeki bir ifadesiyle- tiyatro maskeleri olduunu entelek
tel sezgisiyle kavramtr Balzac. afan taze, i nda, ye
ni bir balangcn ltl renkleriyle parldayan eyleme, le
vakti yaplan ekonomi politik eletirisinden daha dehet vericidir.
1845 dolaynda bir cenaze irketi grevlisi, lm meleini and
ryordur - aradan geen yz yl iinde hibir Amerikanclk tala
mas, Evelyn Waugh'unkiler bile, aamamtr bunu. Balzac'n en
byk romanlarndan birine, Snm Hayaller'e ve bir edebiyat
trne adn vermi olan dsillusion (hayal krkl), insanlarn
kendi toplumsal ilevleriyle rtmediini gsteren deneyimdir.
* Lucien de Rubempr (Lucien Chardon) Balzac'n Snm Hayaller'inin,
Kuzen Pons da ayn ad tayan dier bir romannn kahraman, (.n.)
50 EDEBYAT YAZILARI
Daha nce klasik iktisat ve Hegel felsefesinde kuramsal olarak
ele alnm bulunan toplumun btnsellik zelliini, alntnn yl
drmyla fikirler gnden duyusal belirginlik dnyasna indirdi
Balzac. Sadece yaygn bir btnlk de deildir bu; nsanlk Ko
medisi' nin program uyarnca, eitli dallaryla btn yaamn fiz
yolojisinden ibaret deildir. levsel bir sistem olarak, derinleme
sine bir btnlktr ayn zamanda. Kasp kavuran bir dinamizm
hkm srer orada: Toplum kendini ancak bir btn halinde, ba
tan sona bir sistemle yeniden retebiliyor ve bunun iin de en son
insana bile mteri olarak ihtiya duyuyordun Bu bak as faz
la kestirme, fazla dorudan grnebilir - sanatn soyutlam bir
toplumu alglanabilir biimde canlandrmaya yeltendii her du
rumda olduu gibi. Ama insanlarn zaten grlmez biimde ele
geirilmi bulunan art gzle grlr biimde birbirlerinden
almak iin giritikleri utan verici bireysel davranlar, baka
trl ancak kavramsal yollardan ulalabilecek plastik bir belir
ginlik kazandrr btn bu canavarla. Presidente, miras manev
ralaryla zengin olabilmek iin sahtekr avukata ve concierge'e
(kap grevlisi) muhtatr. Eitlik, kendisi sahte olan btnn tm
snflar sua ortak etmesiyle gerekleir ancak. Hatta edebi bee
ni ve dnyevi bilgeliin burun kvrd ucuz romanlar bile ken
dilerince bir doruyu dile getirir: Toplumun kuyularnda, retim
alannn yeralt dnyasnda olup biten eyler -daha sonraki bir
evrede totaliter eilimli nefretler domutur bunlardan- ancak k
yda kede grnr hale gelirler. Balzac'n dnemi byle mer
kezd bir doruya elveriliydi: On dokuzuncu yzyl balarnda,
Fransz sanayi devriminin gbeinde bir ilkel birikim dnemiydi
bu,
1
antikalam bir conquistador* vahilii dnemi. Heteronom
emee saf pazar yasalarna gre henz neredeyse hi el konulma
d bir dnem. Bu yasalara zaten ikin olan hakszlk her bir bi
* 16. yzylda Orta ve Gney Amerika'da fetih yapan spanyollar. (.n.)
1. Kr. Georg Lukcs, Balzac und die franzsische Realismus, Berlin 1953,
s. 59.
BALZAC'I OKUMAK 51
reysel eylemdeki hakszlkla daha da oalr, su bir artk kr da
elde eder. Byle dolaplardan anlayanlar Balzac' filmlerdeki gibi
kt psikoloji yapmakla sulayacaktr. Yeterince iyi psikoloji bu
lunur Balzac'ta. Concierge bir canavardan ibaret deildir; yurtta
lar, kendilerinde bulunan sosyal hastala, yani agzlle tutu
lana kadar, ho bir kii sayyordu onu. Ayn ekilde, Balzac iin
erbab olmann -konunun kendisine odaklanmann- salt kr mo
tifini nasl geride braktnn, retici glerin retim ilikilerini
nasl atnn farkndadr. te yandan, kiisel miza zellikleri
nin tmrlemesi olarak burjuva bireylemesinin nasl bireylerin
kendilerini de yok ettiini bilir: Oburluk veya cimrilik timsali ka
rakterleri o yaratmtr. Annelik zelliinde dostluun srrnn
sakl olduunu hisseder. Pons'un tahripkr makineye kendini kap
trmasna gurmeliinin yol amasnda olduu gibi, en kk bir
zayfln asil ruhlu bir insan ke srkleyeceini de sezer i
gdsel olarak. Madame de Nucingen'in nc kiilerin nnde
aristokrat bir kadndan n adyla bahsederek onunla yakn bir ili
ki iindeymi gibi grnmeye almas, Proust'ta rastlanabilecek
bir durumdur. Ama Balzac gerekten de karakterlerine kuklalar
andran zellikler verse de, bunlarn kabul edilebilirlii iin psi
kolojik alann tesinde nedenler bulunmaktadr. Toplumun table
au conomique'inde (ekonomik tablo) insanlar, Hellbrun atosu'
ndaki mekanik bebek gibi, kuklalara has bir ekilde davranrlar.
Daumier'nin karikatrlerindeki ou kiinin Pulcinella'y -Com
media dellArte'daki komik hizmetkr karakteri- andrmas bou
na deildir. Ayn ruha sahip olan Balzac'n ykleri de doruluk
ve drstln toplumsal olarak imknszln ortaya serer. Sr
tarak sylemektedirler: Su ilemeyen mahvolacaktr; bazen de
bararak ilan ederler bunu. Ve bylece insaniliin (das Humane)
da dlanm aydnlatr, byk bir tutkuya ve kendini feda
edebilme yeteneine sahip fahieyi, krek mahkmunu ve kar
szca bakalarn dnerek davranan katili. Balzacn fizyolojik
phesi ona iyi yurttalarn aslnda su ileyen kiiler olduunu
sylemektedir; kim olduu bilinmeden ve nfuz edilmez bir zrh
52 EDEBYAT YAZILARI
iinde sokaklarda dolaan herkes btn toplumun "ilk gnah"n
ilemi grnr - ite bu yzden sulular ve dlanmlar insandr
Balzac'n gznde. Bu onun edebiyat iin ecinsellik olgusunu
kefediini de aklamaktadr; Sarrasine adl novellas bu konuya
adanm, Vautrin fikri buradan kaynaklanmtr. Balzac mbade
le ilkesinin durdurulamaz ykselii karsnda, bozulmam ek
liyle ak benzeri bir eyi, aalanan ve daha batan umutsuz olan
akta bulmay dlemi olmaldr: Edeerlerin mbadelesine son
vermi, sahte bir papaz, Vautrin'dir bu denemede gvendii.

Balzac Almanlara, Jean Paul ve Beethoven'a zel bir sevgi besli


yordu; karln Richard Wagner ve Schnberg'den grd bu
sevginin. Grsel eilimine ramen, bir btn olarak eserinde m
ziksel bir yan vardr. On dokuzuncu yzyln ve yirminci yzyl
bann mzii, byk dramatik durumlara eilimiyle, tutkulu
ykseli ve dleri, kural tanmazca yaam dolu oluuyla ro
manlar andrrken, trn ilk rnekleri olan Balzac'n romanlar
da karaterler dourup tekrar yutan, ryadaki gibi pe pee dizilen
karakterleri nce oluturup sonra dntren akclklaryla m
ziksel bir nitelik tar. Roman andran mzik, karanlkta, nesne
ler dnyasnn siluetini belirginletiren ksk k altnda o dnya
nn hareketini dinleyicinin zihninde tekrarlyormu gibi grnr
ken, Balzac'n sayfalarn merak iinde eviren birinin zihni de,
sanki btn o betimlemeler ve anlatlan olaylar yaptta akp giden
vahi ve rengrenk seslerin bahanesiymi gibi, vzltlarla dolar.
Partisyon okumay henz doru drst beceremeyen bir ocua
flt, klarnet, korno ve davul notalar ne vaat ediyorsa, bu sayfala
rn okura verdii de odur. Nesneler dnyasnn yok edilip i me
knda yeniden oluturulmasysa eer mzik, Balzac'n romanla
rndan darya bir dnya olarak yansyan i mekn da mziin
yeniden kaleydoskopa tercmesidir. Mziki Schmucke'yi betim
leyii, Balzac'n Almanseverliinin ynn grmemizi salar.
BALZAC'I OKUMAK 53
Freischutz'ten* ve Schumann'dan yirminci yzyln antirasyona
lizmine kadar, Alman romantizminin Fransadaki etkisiyle ayn
niteliktedir bu sevgi. Ama Balzac cmlelerinin labirentindeki Al
man karanl -ki karsnda clart'nin (aydnlk, berraklk) Latin
terrizmi vardr- sadece Almanlarn bastrm olduu Aydnlan
ma miktarna denk bir topyay iermekle kalmaz. Bunun tesin
de, bir kesinde yeraltnn (das Chtonische) brnde de insani
liin bulunduu bir kmelenmeye de (konstellation) seslenir gi
bidir Balzac. nk insanlk doann insandaki dnceliliidir
(das Eingedenken). Balzac, toplumun ilevsel mekanizmasyla
karlaan dolaymszln srnerek ekildii ve mahvolduu
yere kadar izler bu kmelenmeyi. Ama onda modernliin zalim
scherzo'sunu, akacln douran iirsel kuvvet de ayn lde
arkaiktir. Evrensel insan (Allmensch), Balzac'n nesrinin ardnda
byl bir yoldan ikinci doa haline gelen toplumun yaratcs
olarak ortaya kan -deyim yerindeyse- akn zne, byk Al
man felsefesindeki her eyi kendinden treten mitik Ben'in ve ona
tekabl eden mziin gnll akrabasdr. Byle bir znellikte,
kendisiyle bir tuttuu teki'yle ilksel zdeleme araclyla, in
sani olann sesini duyurmas salanr; ama bu znellik ayn za
manda daima insanlk ddr, nk teki'ne kar onu kendi
keyfi iradesine tabi klan bir iddet uygular. Balzac dnyadan ne
kadar uzaklarsa, bir yandan da onu yaratarak o kadar yklenir
ona. Bir anekdota gre Mart Devrimi (1848) gnlerinde Balzac
politik olaylara srtn dnm, masasnn bana oturup demi ki:
"Hadi bakalm, gereklie geri dnelim" - uydurulmu bile olsa,
Balzac' ok doru bir ekilde yanstan bir yk. Byle bir hare
ket, Beethoven'in son dneminde pijamalarn bile karmadan,
fkeyle homurdana homurdana odasnn duvarlarna Do-diyez
Minr Drtl'snden dev notalar yazmasna benzer. Paranoyada
* Freischutz: "zgr nianc". 14.-16. yzyllar arasnda Alman folklorunda
popler olan efsanevi nianc figr. eytan ona yedi kurun verir, bunlardan al
ts niancnn istedii hedefi bulacak, ama yedincinin vuraca hedefi eytan be
lirleyecektir. Carl Maria Weber'in operas Freischutz (1821) bu temay iler.
54 EDEBYAT YAZILARI
olduu gibi, fke ve sevgi i ie gemitir. Doann ruhlar da in
sanlara aynen byle oyun oynar ve yoksullara yardm eder.

Paranoyak kiinin filozoflarnki gibi bir sistemi olduu Freud'un


gznden kamamt. Her ey birbirine baldr, her eye iliki
ler egemendir, her ey gizli ve ktcl bir amaca hizmet etmek
tedir. Ama Balzac'n bazen szn ettii gerek dnyada olanlar,
akc bir Franszca konutuklar iin "bien, bien" diyen kontesler
gibi, hi de farkl deildir. Evrensel bir bamllklar ve iletiim
ler sistemi oluum halindedir. Tketiciler retim srecine hizmet
eder. Eer mallarn bedelini deyemeyecek olurlarsa, sermaye
krize girer, bu kriz de tketicileri yok eder. Kredi sistemi insan
larn kaderlerini, bundan onlarn hi haberi olmasa bile birbirine
balamaktadr. Btnlk kendisini meydana getirenleri, onlar
yeniden reterek yok etmekle tehdit etmektedir ve yzeyi ok yo
un bir dokuyla henz rtlmedii srece bu potansiyelin grl
mesine elverilidir. nsanlk Komedisi'nin en beklenmedik yerle
rinde, ancak iliki lgnl sisteminin (Beziehungswahn) tasarla
yabilecei kmelenmeler iinde, ancak Dictionnaire biographi
que des personnages fictifs de la Comdie humaine'in (nsanlk
Komedisi'ndeki Kurgusal Kiilere Dair Biyografik Szlk) bir s
raya koyabilecei tandk karakterler -Gobseck'ler, Rastignac'lar,
Vautrin'ler- yoldan geen kiiler halinde beliriverir. Ama her yer
de hep ayn glerin ibanda olduunu sanan sabit fikirler de
srecin btnne bir an iin k tutan ksa devreler yaratyordur.
znenin gereklikten uzakl da bylece gereklik taknts y
znden eksantrik bir yaknla dnr.

Restorasyona yaknlk duyan Balzac sanayilemenin erken dne


minde, ancak daha sonraki yozlama evresine ait olduu dn
BALZAC'I OKUMAK 55
len baz semptomlar grr. Snm Hayaller'de Karl Kraus'un
basma ynelttii eletiriyi nceden dile getirmi, Kraus da ondan
alnt yapmtr. stelik en ok hmna urayanlar da restoras
yon gazetecileridir, ideolojileri ile bavurduklar aracn nsel de
mokratiklii arasndaki eliki onlar sinizme srkler. Bylesi
nesnel durumlar Balzac'n anlayna uymaz. Kendini kabul ettir
mekte olan yeni retim tarznn atmalar yazarn dgc ka
dar keskindir ve eserlerinin yapsnda yaamlarn srdrrler.
Romantik ve realist zellikler tarihsel bir karm oluturur Bal
zac'ta. Henz yerleiklik kazanmam sanayinin ncleri olan
sermayedarlar epik tre zg maceraclardr ve on sekizinci yz
ylda domu olan Balzac da bu tre ait kategorileri kurtarp on
dokuzuncu yzyla tar. Sarslm ama varln srdrmekte bu
lunan burjuva ncesi dzenin zemini zerinde, gemi azya alm
rasyonalite de evrensel sululuk balamna ok benzeyen bir ir
rasyonalite stlenir; aslnda her zaman o sululuk olarak kalm
tr rasyonalite: lk yamalar ge dnemindeki irrasyonalitenin
bir prelddr. Homo economicus'un normlar henz insanlarn
davran standard olmamtr; kr avcl evcillememi avcnn
kana susamlna, btnlk de acmaszca krlemesine hareket
eden kaderin zincirleniine benzer hl. Adam Smith'in "grn
mez el"i Balzac'ta mezarlk duvarna dayanm bir kara el olur.
Hem Hegelin Hukuk Felsefesindeki speklasyonun hem de po-
zitivist Comte'un karsnda korkup geri ekildii ey, -doal
yoldan evrimlenmi yaplar ezen bir sistemin ykc eilimleri-
Balzac'n kendinden gemi tefekkrnde kaotik bir doa halin
de patlayp tutumutur. Anlatsn coturan bu duruma kuramc
lar tahamml edememi, Hegel devleti, Comte da sosyolojiyi ha
kem yapmak istemitir. Balzac'n ikisine de ihtiyac yoktur, n
k onun iin sanat yaptnn kendisi kapsayc bir jestle toplumun
merkezka kuvvetlerini kucaklayan yetkili mercidir.
56 EDEBYAT YAZILARI
Balzac roman, bir yanda insanlarn tutkular ile te yanda ileyi
i bozduu gerekesiyle tutkuyu giderek daha az hogren bir
dnya durumu arasndaki gerilimden beslenir. Tutkular her za
man baml olduklar yasak ve hsranlarn etkisi altnda trma
np manikleir. Karlanamam tutkular bir yandan ekilsizleir
ken bir yandan da doyurulamam, duygu ykl (pathisch) mi
zalara dnr. Yine de gdler toplumsal kalplar arasnda kay
bolup gitmi deildir. Henz byk lde eriilememi, zellik
le de doal bir tekele bal bulunan mallara yapmlardr; ya da
cimrilik, para hrs ve giriimci lgnl halinde, tam olarak ye
rine oturana kadar bireylerin ek enerjilerine ihtiya duyan yayl
ma evresindeki bir kapitalizmin hizmetine girerler. Balzac'n ka
rakterleri, "enrichisez-vous" (zengin ol) parolasyla harekete ge
ip dans etmeye balamlardr. Erken dnem sanayi dnyas,
"pazar" szcnn ift anlamlln -Binbir Gece Masallar'nn
pazar ve alveri merkezleri- yirminci yzyla varncaya kadar
ona hl uyum salamam olanlarn karsna kartmay srdr
mtr (rastlant eseri, Saint-Simon'un en nemli rencilerinden
birinin adnn okunuu da "bazar"d). Bu arada insanlar da onun
etrafnda hem failler hem de yolunu arm yolcular gibi dola
np durmaktadrlar: Artk deerin failleri ve artan zenginlikten ii
gc olmayan feodal beyler gibi pay almay uman Don Quixote'
lar, ortalama kr oran yasasyla kendilerini yere seren Fortuna'
nn yeldeirmenlerine saldran macerac valyeler. Grinin dou
u ite bylesine renkli, dnyann bysnn bozuluu bylesine
byleyicidir; dzyazsyla yaknda anlatacak hibir ey kalma
masn garantiye alan sre hakknda anlatacak ok ey vardr.
Bu dnemin lirik airi gibi epik airi de Sosyalist Halk Atlas'nda
"kapitalizm batakl" olarak gsterilen yerde ktlk iekleri
toplamtr. Balzac'n yaptndaki romantik yan, znel bakmdan,
aslnda nimetlerinden yararlanmak da istedii liberal toplumun
bir kurban olarak gemie zlemle bakan bu kiinin tarihsel ge
ri kalmlndan ve kapitalizm ncesine zg bak asndan
gelmekle birlikte, ayn zamanda toplumsal gereklikten ve bu
BALZAC'I OKUMAK 57
gereklie ynelmi gereki bir biim anlayndan kaynaklanr.
Felaket yaratan kanserli yumrular aylalara dntrmek iin
Balzac'n btn yapmas gereken, bu gereklii "Dnya byle
korkun ite," diye betimlemekten ibaret olmutur.

Balzac' sorumlu bir tavrla Franszca aslndan okumaya giriip


de, nesneleri ayrt etmek iin kullanlan, tanmad ve okumann
bulanklamamas iin szle bakmak zorunda kald saysz
szck karsnda umutsuzlua kaplmayan ve sonunda cayp
mahcubiyet iinde evirilerle yetinmeyen ka Alman okur vardr
acaba. Belki de bu durum Franszcann kendisinde bulunan zana
atkrca titizliin, malzemenin nanslarna ynelik saygnn ve
onca kltr barndran ilenmiliin bir sonucudur. Ama Balzac
bunu iyice abartmitr. Bazen uzmanlk gerektiren alanlara ait
teknik terimlerin bilindiini varsayar. Yaptndaki daha geni bir
balama oturmaktadr bu. ounlukla, okur daha ilk satrlardan
itibaren ekilir bu balamn iine. Kesin izgililik, ele alnan ko
nunun son derece yaknlam grnmesini ve bylece fiziksel
mevcudiyetini salar. Balzac somutluun sezdirici etkisinden ya
rarlanmaktadr. Ama bu etki o kadar byktr ki, onu saf bir iyi
niyetle izlemek ve epik bak tarznn uursuz zenginliine atfet
mek yanl olur. Sz konusu somutluk, ateli abasnn iaret et
tii eydir asl: Bir arma, bir sezdirme (Beschwrung). Dnya
nn ard grlecekse eer, artk onun yzne bakmak olmaz. Ede
bi gerekiliin bir gereklik temsili olarak o gereklii yakala
yamad ve bu yzden de eskimi bulunduu olgusunu gster
mek iin, Brecht'ten daha iyi tank bulunamaz - sonradan gerek
iliin deli gmleini maskeli balo kostmym gibi stne ge
iren ayn Brecht'tir bu. Ens realissimum'un (gerek olarak var
olan ey) dorudan olgular deil de sreler olduunu ve yans
tlamayacaklarn fark etmiti Brecht:
Durumun bu kadar karmak hale gelmesi, "gereklii basite yeniden
oluturma"nn gereklik hakknda daha da az ey syleyebiliyor olmasn
dandr. Krupp ya da AEG fabrikalarnn bir fotoraf aslnda bu kurulular
hakknda neredeyse hibir bilgi salamaz. Asl gereklik ilevsel gerek
lie kaymtr. nsani ilikilerin eyletirilmesi, yani rnein fabrika, bize
insani ilikiler vermiyordur artk.
2
Balzac'n zamannda bunu fark etmek henz mmkn deildi.
Dnyay, darda kalan kiinin phelerinden yola karak yeni
den ina eder Balzac. Bunu yaparken de, karlk olarak, durumun
baka trl deil, tam byle olduuna dair srekli bir gvenceye
ihtiya duyar. Somutluk, sanayi ann byk yazarlarnda, hem
neredeyse kanlmaz olarak eksik kalan, hem de o an kendi
kavramyla badaamayan gerek deneyimin ikamesidir. Balzac'
n allmaml, Goethe'den bu yana btn on dokuzuncu yz
yl dzyazsn niteleyen bir eye k tutmaktadr. dealist eili
me sahip olanlarn bile baland gerekilik, birincil deil tre
tilmi bir eydir: Gereklik kaybndan kaynaklanan gerekilik.
Kollamaya alt nesnel somutlua artk sz geiremeyen epik,
kendi tavryla onu abartmak, dnyay abartl bir kesinlikle be
timlemek zorundadr - tam da o dnya yabanclam olduu,
onunla fiziksel bir yaknlk kurulamad iin. Zola'nn Ventre de
Paris'si (Paris'in Karn) gibi yaptlarda ok modern bir sonuca,
zaman ve eylemin zlmesine vardrlan bu yeni somutluk bii
minde, daha Stifter'in tekniinden, hatta Goethe'nin ge dnem
deki dil kullanmndan balayarak, hastalk yaratc bir ekirdek
bulunur: rtmece, gzelleme. Benzer ekilde, izofrenlerin yap
t resimler de yaltlm bilinten bir fantezi dnyas yaratyor
deildir. Aslnda izofren kii, yitirilmi nesnelerin ayrntlarn
iziktirmekte ve yitikliin kendisini de dile getiren mthi bir ti
tizlik ve kesin izgililik iinde yapmaktadr bunu. Edebi somutla
macln hakikati de budur, yoksa eyaya dolayszca bir benze
yi deil. Analitik psikiyatrinin diliyle sylersek, bir tazminat ya
2. Bertolt Brechts Dreigroschenbuch, Frankfurt a.M., 1960, s. 93-4.
58
BALZAC'I OKUMAK 59
da telafi olgusu. Bu yzden, edebiyattaki gereki slubun ilkele
rini -Dou Bloku'ndaki klieye uyup- gereklikle salkl, yoz
lamam bir ilikiyle bir tutmak budalaca olur. Bu iliki ancak
edebi znenin, ampirikliin talam ve dolaysyla yabancla
m yzeyini delerek toplumsal canavar kovalamay baarmas
halinde, szcn vurgulu anlamyla, normal diye nitelenebilirdi.

Marx parann kapitalist ilevini arkaik biriktirme tavryla kar


latrrken bir noktada Balzac'tan yararlanr:
Paray dolamdan ekip almak onu sermaye olarak deerlendirmenin
tam kart olurdu, mallar biriktirip hazine oluturmaksa delilik. rnein,
cimriliin btn tonlarn temelden aratrm olan Balzac, mallar hazine
halinde ymaya balayan yal tefeci Gobseck'i ocuklua dnm olarak
gstermitir.
3
Ama Balzac' Marx'n baka bir yerde ona atfettii
4
"gerek
ilikilerin derin bir kavrayna" ulatran bu yol, iktisadi analize
kart bir ynde ilerler. Tefecinin korkun kiilii ve aptall bir
ocuk gibi coturmaktadr Balzac'. Hazine tefecinin simgesidir,
kendini ocuksu bir tarzda sarp sarmalar onunla. Aptall tarih
sel bir rndr, dolam ortamndaki vicdansz smrcnn kal
binde yatan kapitalizm ncesine ait bir kalnt. Kuramsal yne
limli yazlar deil, ancak byle kr bir fizyonomi diyalektik ku
ram tatmin edebilir ve merkezi eilimi yakalayabilir. Sanat ile
bilgi arasnda meru bir iliki oluturmann yolu, sanatn bilime
ait tezleri dn alp bunlara ifade kazandrmas, kendisine daha
sonra yeniden yetiecek olan bilimin nnden gitmesi olamaz.
Sanatn bilgi olabilmesi, snrlar koymadan kendi malzemesi ze
rinde almaya ynelmesiyle mmkndr. Ama Balzac'ta bu a
3. Karl Marx, Kapital, cilt I, kitap 1, "Sermayenin retim Sreci", Berlin
1957, s. 618.
4. Kr. Karl Marx, a.g.e., cilt III, "Btn Olarak Kapitalist retim Sreci",
s. 60.
60 EDEBYAT YAZILARI
lma, rnlerini, ancak sonunda kamakta olduklar topluma da
benzeyecek kadar kendine benzetebildiinde rahatlayabilen bir
dgcnn abalarndan olumaktayd.

Balzac, bireyin esas itibariyle kendisi iin var olduu ve toplum


ya da evrenin ona dardan etkide bulunduu eklindeki burju
va yanlsamasndan hl ya da daha o zamandan muaftr. Roman
lar sadece toplumsal, zellikle de ekonomik karlarn kiisel
psikoloji zerindeki baskn etkisini deil, bizzat bu karakterlerin
toplumsal oluumunu da sergiler. nceleri bu kiileri harekete
geiren, feodal stat hiyerarisi ile burjuva-kapitalist maniplas
yonun melez bir rn olan kariyer ve gelirle ilgili karlardr.
Ama bu arada, insani belirlenmilikle toplumsal roln birbirin
den uzaklamas da bilinemeyecek bir ey haline gelir. karlar
sayesinde ileyiin arklar olarak ilev gren insanlar, daha son
raki bir aamada yitirecekleri fazladan baz zelliklere sahiptirler.
karlar ve kar-psikolojisi uyum iinde ilerlemez. Balzac'ta ra
kiplerini ekonomik olduu kadar yasad yollarla da kerten
byk patronlar, karlarnn zaman brakmam olduu cinsellik
ar bastnda, kendi kendilerini de mahvetmektedirler. Yal,
gaddar ve vicdansz Nucingen, sevdii kiiyi kurtarmak uruna
kendini bou bouna talih arklarnn altna atan bir melek oldu
u iin, bir fahie gibi btn yeteneini kullanarak kendisini kan
dran gen Esther'e kaplmtr tam bir beceriksizlikle.

Gazetecilik mesleinde birdenbire ykselmi olan Lucien Char


don'u Kralclk davasna kazanmak isteyen Rhtor Dk yle
der ona: "Vous vous tes montr un homme d'esprit, soyez main
tenant un homme de bonne sens" (Zeki biri olduunuzu gsterdi
niz, imdi de saduyu sahibi olun). Bu szlerle akl (Vernunft) ve
BALZAC'I OKUMAK 61
anlk (Verstand) hakkndaki burjuva anlay formlletirmi
olur. Kant'n sylediklerinin tam kartdr bu anlay. Tin, esp
rit" -yani "fikirler"- anl (saduyuyu) ynlendirip "dzenle
mez", tersine engeller onu. Balzac, fazla zeki birinin ortaya ka
bileceinden lesiye korkan bir salkll tehis etmitir burada.
Tine bir ara olarak egemen olmak yerine, onun egemenlii altn
da bulunan biri, ele ald konuyla bir ama olarak ilgileniyor de
mektir. Byle biri, konuya kar kaytsz kalanlar tarafndan s
rekli yenilgiye uratlacak (rnein komisyonlarda), onlara ayak
ba olacaktr ancak. Oysa dierleri, hi azalmam bulunan ener
jilerini bir eyi halletmenin taktiklerine ayrabileceklerdir. Onla
rn baarlar karsnda tin aptallk halini alr. Verili durumlar, ta
lepler ve zorunluluklarla yetinmeyen dn -baka bir deyile
safdillik eksiklii- fazla safdil kaarak baarszla urar. Bon
sens ile esprit sadece farkl deil, antinomiktir. Esprit sahibi kii,
bon sens sahibinin acil taleplerini pek kavrayamaz: "nsanlarn
dilini hibir zaman anlayamadm." Oysa bon sens sahibi, aylaka
bir arlk olarak grd esprit'yi kendinden uzak tutmak iin
her zaman diken stndedir. Psikolog Theodor Lipps'in "bilin
darl" diye adlandrd, hi kimsenin snrl libidinal g biri
kiminin tesine geerek kendini tam olarak gerekletirmesine
izin vermeyen ey, kiinin bu ikisinden ancak ya birine ya da
brne, ya esprit'ye ya da bon sens'e sahip olmasn garanti al
tna alr. Oyunu skntszca srdrenler anima candida'y (saf
tin) salaka bulup kmser. nsanlarn pragmatik eylem nesne
leri tarafndan doldurulan dolaysz kar durumunun stne k
makta gsterdii yeteneksizliin birincil nedeni kt niyet deil
dir. Hemen en yaknda bulunann stne kan bak onu kt ve
ilevsiz kalan bir ey olarak ardnda brakr. Kuramn kendilerine
toplum hakknda ok fazla ey retmesinden korkan renciler
hi de az deil bugnlerde: Kuram, grdkleri renimin kendi
lerini hazrlad meslekleri rahata uygulamalarn engelleyecek
bir ey gibi grnyor onlara. Toplumsal izofreni dedikleri du
ruma dmekten ekinmekteler. Sanki bilincin devi, kendi ile
62 EDEBYAT YAZILARI
yiini kolatrmak zere, bilintekileri deil de gereklikte yer
alan elikileri ortadan kaldrmakm gibi. Yaamn yeniden re
timi olarak gereklik, hem bireylerden meru taleplerde bulunur,
hem de ayn yeniden retim araclyla kendini ve herkesi lm
cl bir tehlikeye maruz brakr. Var kalmaya alan bir zek iin
ok fazla akl zararldr. Buna karlk, egemen uygulamalarn
srdrlmesi ynnde verilen her taviz, yolundan amak iste
meyen tini kirletmekle kalmaz, ayn zamanda yolunu keser ve
dumura uratr.

Engels yallnda Margaret Harkness'e yazd ve Marksist es


tetik tarafndan kutsallatrlmas uursuz sonulara yol am
olan mektubunda, Balzac'n gerekiliini yceltmiti.
5
Balzac'n
yaptlarn yetmi yl sonra grndnden daha gereki sanm
olsa gerek. Bu durum, sosyalist gerekiliin Engels'e dayandr
d otoritesini biraz zayflatabilir. Ama daha nemlisi, Engels'in
kendisinin daha sonraki resmi kuramdan nasl da uzak olduudur.
Engels Balzac' "gemi, bugnk ve gelecek btn Zola'lara
yelediini" sylerken, onun bilimsel anlaya sahip ardlndan
daha az gereki olduu anlardan baka bir ey kastetmiyordu
herhalde; Zola'nn gerekilik kavram yerine doalcl kullan
mas bouna deildir. Nasl felsefe tarihinde hibir pozitivist ken
dinden sonrakiler iin yeterince pozitivist olamayp metafiziki
saylyorsa, edebi gerekiliin tarihi de byledir. Ancak, doal
cln olgular protokol tutarcasna sunmay i edindii andan iti
baren, diyalektiki de doalclarn metafizik diye dlad eyin
tarafnda yer alr. Otomatiklemi aydnlanmaya kardr. Tarih
sel gerek de sonuta gerekiliin srekli zl iinde ne
karak kendini yenileyen metafizikten baka bir ey deildir.
5. Kr. Engels'in Margaret Harkness'e mektubu, Londra, Nisan 1988, Kari
Marx - Friedrich Engels, Uber Kunst und Literatur, Berlin 1953, s. 121 vd.
BALZACI OKUMAK 63
Hem sosyalist gerekilikte hem de kltr endstrisinde Balzac'a
has deformasyonlardan arndrlm bir yntemin d grne
ball, tam da dardan dayatlm amalarla uyum halinde bu
lunan eydir. Balzac'n anlat sanat bir an bile bu amalarn etki
sinde kalp yolundan sapmaz: Planlama yapszlatrlm veriler
le dorulanr, ama edebiyatta planlanan, politik eilimdir. En
gels'in yazdklar ite buna kardr ve dolaysyla, Stalin'den bu
yana Dou Bloku'nda hogrlen her trl sanata kardr. Onun
gznde Balzac'n bykl, tam da yazarn kendi snfsal ter
cihlerine ve politik nyarglarna ters den betimlemelerinde ve
kendi Lejitimizmini* boa karmasnda yatmaktadr. Yazlarnn
ilk oluumuna kolektif bir kuvvet hkmettii iindir ki yazar da
tpk Weltgeist (dnya tini) gibi tarihsel kuvvetle bir olmu du
rumdadr. Engels, Balzac gerekiliinin en byk zaferi olarak,
"onun iirsel adaletindeki devrimci diyalektik"
6
diye sz etmitir
bundan. Ama bu zaferi mmkn klan ey, Balzac'n yazlarnn
gereklikler karsnda boyun emeyip gzlerini srarla bunlara
dikmesi ve sonunda canavarlklar ortaya kacak kadar effafla
malarn salamasdr. Bunu Lukcs da ekine ekine belirtmi
ti.
7
Lukcs'n duraksamadan ileri srd gibi, "onun" -yani Bal
zacn- "gerekiliinin lmsz bykln kurtarmak" En
gels'i daha da az ilgilendiren bir eydi. Realizmin kendi kavram
sabit bir norm deildir: Balzac gerek uruna sarsp durmutur
gerei. Hegel klasisizmi tarafndan savunulmu bile olsalar, di
yalektiin ruhuna aykrdr sabitler.

* Fransz Devrimi'nden sonra aristokrasinin geleneksel imtiyazlarn savu


nan siyasal hareket, (.n.)
6. Engels'in Laura Lafargue'a mektubu, 13.12.1883, Correspondance Fried
rich Engels - Paul et Laura Lafargue, Paris 1956, s. 154.
7. Kr. Georg Lukcs, Karl Marx und Friedrich Engels als Literaturhistori
ker, Berlin 1952, s. 65.
64 BALZAC'I OKUMAK
Kapitalist sre, roman biiminin yaamlarn yakalamak istedii
karakterlere, bir dolam aracyla -para- dokunur ve ekil verir.
Borsada olup bitenlerle ekonomi iin temel neme sahip olaylar
arasndaki bolukta -ister ekonominin hareketlerini tahmin ede
rek, ister kendi dinamiiyle bamszlaarak, borsa geici olarak
kendini ekonomiden ayrmaktadr- bireysel yaam her eyin bir
biriyle deitirilebildii bir ortam iinde ekil kazanr; ama bir
yandan da, bireyleme yoluyla, btn ilevsellik balamnn ile
rini halleder: Bir Rotschild tiplemesi olan Baron Nucingen'i kua
tan iklimdir bu. Ne var ki, hakknda heyecanl ykler anlatlabi
lecek olan dolam alan -o dnemde borsadaki ktlar operada
ki ses taknlar gibi inip kard- bir homme d'affaires (iadam)
olarak gen Balzac kadar yazar Balzac'n da tutkuyla ilgilendii
ekonomiyi arptmaktadr ayn zamanda. Gerekiliindeki ye
tersizlik, son tahlilde, yapt betimleme uruna, parann rts
n kaldrmaktan kanm olmas ve aslnda pek de kaldrabilecek
durumda bulunmamasndan kaynaklanr. Paranoyak fantezi, her
taraf sarmaya baladnda, insanlar yneten toplumsal kaderin
formlnn bankaclarn ve finans patronlarnn giritii ibirlii
ve komplolarda gren fantezilere benzer. Balzac, kendisinin zel
likle vurgulad "insolent comme tous les financiers"
8
(btn pa
ra tccarlar kadar kstah) ifadesine Justinede yer vermi olan de
Sade'dan Zola'ya ve erken dnemindeki Heinrich Mann'a kadar
uzanan yazarlar dizisinin bir parasdr. Balzac'n asl reaksiyoner
yan muhafazakr zihniyeti deil, agzl sermaye efsanesiyle
su orta olmasdr. Kapitalizmin kurbanlaryla duyguda olarak,
hkm infaz edenleri, yani faturay yazan para tacirlerini alabildi
ine iirip canavar gibi gsterir. Sanayiciler ise ya hi ortada g
rnmez ya da Saint-Simoncu bir yaklamla retici almaya ait
mi gibi sunulurlar. Auri sacra famese (iren altn al) duyu
lan fke, burjuvazinin sonsuz mazeret stounun bir parasdr. Bir
aldatmacadr bu: Vahi avclar ganimeti paylamaktadr sadece.
8. Marquis de Sade, Histoire de Justien, cilt I, Hollanda 1797, s. 13.
BALZAC'I OKUMAK 65
Ama bu yanlsama da Balzac'n yanl bilinciyle aklanamaz.
Sistemin yaylmasn salayan para sermayesinin nemi sanayi
lemenin ilk dnemlerinde ok daha bykt ve speklatrlerle
tefecilerin allm uygulamalar da bununla orantlyd. Burada
romanc, durumu asl retim alannda olduundan daha iyi yaka
layabiliyordu. te tam da, burjuva dnyasnda asl belirleyici olan
eyleri anlatmak imknszlat iindir ki yk anlatclnn da
sonu gelmektedir. Balzac gerekiliinin ikin yetersizlikleri, da
ha o zamandan, gereki roman hakknda verilen olumsuz hkm
rtk olarak temsil etmektedir.

Hegel'in Weltgeist, yani tarihin byk hareketi sand ey, kapi


talist burjuvazinin ykseliiydi. Balzac bunu bir ykm yolu ola
rak resmetmitir. Burjuvazinin zaferinin geleneki dzen zerin
de yaratt travmalar, onun romanlarnda, yeni snfn yklm
durumdaki eski snftan miras alp srdrd adaletsizliin ce
zas olan karanlk gelecein khince iaretleridir. nsanlk Kome
disi'nin eskidikten sonra bile gen kalmasn salayan da budur.
Ama ondaki atlm ve dinamizm de ekonomik ykseliin taze ve
gen atlmdr. Bu ekonomik ykseli yapt dizisinin senfonik
soluunu salayan eydir ayn zamanda. Hatta dizideki politik
eilime kar grlen direnii de bu atlm esinlemitir. Balzac'la
birok ortak zellie sahip olan -her ne kadar bunlar ekerle s
vanm bir olumlama klna sokup yozlatrmsa da- De Cos
ter'in bayaptna koyduu A Merry Book Despite Death and Te
ars (lm ve Gzyana Ramen Neeli Bir Kitap) eklindeki
altbalk zerinde, Contes drolatique'n (Ho ykler) yazar da
hak iddia edebilirdi. Btn olarak toplumun nsanlk Komedisi
boyunca grlen geliimi, bireysel bir yaamn izdii yolla r
tmez. Bu geliim her trden entrikann kurbanlarn, rastlant
sonucu yollar bir anlatya decek talihli kiiler iin bile artk
mmkn olmayan bir tarzda aydnlatr. Balzac okumann ergen
66 EDEBYAT YAZILARI
lik ana zg keyfi, btne ait bir adalet vaadinin -hibir za
man tam dile getirilemeyen bir vaat- tm bireysel aclarn stn
de bir gkkua gibi ykseliyor olmasndan besleniyordun Her
iki Rubempr romannn da (Snm Hayaller ile htiam ve Se
falet) maddi temelleri David Schardn buluunun yksnde
atlmtr. Taral dolandrclar Schard' kandrp iin kayman
yer. Yine de bulu kendini kabul ettiririr ve drst bir insan olan
Schard yaad felaketlere ramen miras yoluyla makul bir re
faha kavuur. Youn bask altnda kalan ve sonunda frengiden
len, ama hep yaamann bir mutluluk olduunu haykran Ulrich
von Hutten, Balzac karakterlerinin prototipi gibidir; dan tepe
sinden aa doru bakan yazar, bu insanlar yaratan tarih ncesi
burjuva dnyasnn kaya ve atlaklarn grebilmektedir.

Lucien de Rubempre yksek edebi tutkular olan hevesli bir gen


olarak balar ie. Balzac, iek soneleriyle ve Walter Scott'un ok
satan romanlarn taklit ederek edebiyat sahnesine atlan birinin
yeteneinden phe duymu olabilir. Ama yumuak biridir o, k
rlgandr; sonradan incelmilik ve ie dnklk adn alacak her
eyi temsil etmektedir. Ne olursa olsun, gazete eklerine zg ti
yatro eletirisinin yeni bir trn yaratacak kadar yeteneklidir. Ji
gololua balar, nemli bir yasad kii olan kurtarcsyla su or
takl yapar ve sonunda kendisi ele verir onu. Tinle safdilce, el
lerini kirletmeden ilgilenen biri, dnya detleri asndan -ki hi
kimse bunlar retmemitir ona- martlmtr. Mutlulukla a
lmay birbirinden ayrmaya yanamaz. Hatta alma srasnda
ve bunun gerektirdii abay gsterirken bile, herhangi bir ey ba
armak isteyen birinin uzlamas gereken eylere bulamak iste
mez. Piyasa, bir yanda entelektelin tinsel z-tatmini olarak gr
d ey ile te yanda aslnda bundan hi holanmayan tin tara
fndan retilmi toplumsal yarar kesin olarak ayrtrr; ilkinden
nefret ediyor, kincisine ise byk deer veriyordur; fedakrl
BALZAC'I OKUMAK 67
nn dln de mbadelede alacaktr. Byle bir fedakrla hazr
olmayan kii de her eye ramen ister bu dl; bu yzden de ya
ralanabilir durumdadr. Saflk ile bencilliin bileimi, dnyaya
yabanc kiinin kendi alanna dnyann girmesini salar. Byle
bir kii burjuva yeminini etmeye yanamad iin, dnya onu
burjuvaziden daha dk bir dzeye yerletirmek, bohemi satlk
bir kalem, bir lmpen seviyesine indirmek eilimindedir. Sz ko
nusu kii bakalarndan daha kolay batar dibe, dnya da bu duru
mu cezay artrmann gerekesi yapar. Saf Lucien ne anlama gel
diklerini sarholuu iinde ancak yan yarya kavrayabilecei ili
kilere girer. Narsisizmi yznden, aslnda batan beri ikame edi
lebilir biri olarak yer ald durumlarda bizzat sevgi ve baar ka
zandn vehmeder. Henz gereklie uygun tarzda dizginlenip
biimlendirilmemi olan mutlu olma arzusu da tatmin olma ko
ullarnn tinsel varoluu -zgrl- ykacan grmesini sa
layacak kontrol mekanizmalarn reddeder. Her trl tinsellii
irkinletiren asalaklk ura farknda olmadan hkim olur ona:
Burjuvalarn idealizm dedii eyden, -hakl bile olsa- hayatn
burjuva almasyla kazanamayacak kadar iyi olan ve kand
eye kendisini krcesine baml hale getiren birinin cretli kle
liine sadece bir adm vardr. Kabul edilebilecek ey ile ihanet
arasndaki snr bile bulanklamtr onun iin. Byle bir snr bi
lincini glendirebilecek tek ey de, kendisine layk grmedii
faaliyettir. Yozlama ve Coralie ile yaad cokulu ak arasnda
da ayrm yapamaz Lucien. Ama safdil adam, iyi bir sonu bekle
nemeyecek kadar aka ve apanszca dalar ieriye; tuttuu kes
tirme yolun bedeli sutur, nk bu yol, burjuva edeerliliinin
aprak patikalarnda gizlenmi olan eyleri deyim yerindeyse
masumca itiraf eder. Oturup kendini yetitirecei yerde dnya
akntsna balklama dalan yetenek, boynunu ipe uzatm demek
tir. Ama Antonio da Vautrine dnm, yani sinik bir ahlak ol
mutur. Baarszla uram genci aydnlatr: Hem yanlsamala
rndan kurtulmas, hem de bu yanlsamalarn ona yanl tantt
o iren kiiye dnmesi gerekiyordur.
68 EDEBYAT YAZILARI

yi yetimi bir edebiyat olarak Balzac'n bulularndan biri, ya


zar ile yazlann zde olmaddr. Kierkegaard'dan beri bu z
de olmaya yneltilen eletiri varoluuluu belirleyen motif
lerden biridir. Balzac ise bunun tesine gemitir. Yazan yazla
nn lt saymaz. Dehas zanaatkrlkla iyice bilenmitir ve
yazmann szde dolaysz bir benliin katksz davurumu demek
olmadn ok iyi bilir, bu yzden de yazan eskimi bir tavrla,
ancak kendi derinliklerinden gelen bir esin sayesinde ses verebi
len Pythia'yla* kartrmaz. Katolik Balzac, yazarla ilgili bu ide
lojik bakn -daha sonra edebiyatlara kar balatlan kkrt
mann da bak buydu- kflenmilii kadar, cinsel nyarglardan
ve her trl pritenizmden de arnmt. Dnceye, onu dnen
kiinin tesine geme lksn tanyordu. Romanlar Goethe'nin
Wilhelm Meister romanlarndaki ip cambaznn ocuu Mignon'
un szlerini klavuz almay yeler: "So lasst mich scheinen, bis
ich werde" (Brakn var olana kadar grneyim).** Btn nsan
lk Komedisi dev bir fantazmagoridir ve metafizii de bir grn
(Schein) metafiziidir. Paris bir ville lumire (k kenti) olduu
anda, baka bir yldzn ehridir artk. Byle olduunu fark etme
nin koullar toplumsaldr. Bunlar tini, onun sahibi durumuna ge
len kiinin rastlansallnn ve yanlabilirliinin stne karr; i
blm sayesinde tinsel retici g defalarca byr - varoluu
larn grmezden geldii bir eydir bu da. Lucien'in yetenei her
ne olursa olsun, hummal bir tarzda, kendi olduu eyle ve ide
aliyle eliki iinde serpilip geliir. Birka ay boyunca gerek bir
yazar olabildiyse eer, ancak fkeli mazbut yurttalarn edebiyat
* Eski Yunan'da khin kadn, (.n.)
** Burada ve izleyen cmlelerde Adorno Almanca scheinen (parlamak, g
rnmek, belirmek) fiili ile szcn isim hali schein'n (yanlsama, grn, su
ret. parlt, k) eitli anlamlaryla oynamaktadr. Hegel'in klasik tanmna g
re, gzellik "schner schein"dr (gzel grn), (.n.)
BALZAC'I OKUMAK 69
lara zg sorumsuzluk sayd ey sayesinde olabilmitir. Tinin
kendi tayclaryla zde olmay onun hem bir nkoulu hem
de zaafdr. Bu zdelik yokluu, tinin baka trl olabilecek ola
n ancak syrlp uzaklat var olann iinde temsil ettiini ve o
farkl varoluu sadece temsil etmekle kalarak, onu kirletmi de
olduunu gsterir. blm bakmndan tin topyann yetkili
temsilcisidir ve onun ticaretini yapar, var olanla edeer klar
topyay. Tin yeterinden az deil, tersine ok fazla varolusaldr.
Bir Thomas Mann Portresine Doru*
2 Temmuz 1962'de, Hermann Hesse iin
Saygyla anlan kiinin ruhunun ancak dolayl biimde ve ancak
onu zaten tanyanlara grnebilecei bir belgesel sergi, yaam
nn bir ara olarak hizmet ettii yapt zerine konumak yerine
Thomas Mann'n kendisi hakknda kiisel birka sz sylememi
balatacak bir vesile oluturuyordur belki de. Ama bazlarnzn
bekleyebileceinin tersine, Mannla ilgili anlarm sunmayaca
m. Mann'la kiisel temas kurabilmi olma talihimi bir zel ml
kiyet haline getirme ve bylece -farknda olmadan da olsa- onun
itibarnn kck bir parasn kendime yneltme konusundaki
isteksizliimi aacak olsam bile, byle anlar sze dkmenin
vakti henz gelmemitir. Bu yzden, hl inatla onun kiiliine
ilitirilmeye allan kalplam fikirlerin bazlaryla mcadele
etmek iin kullanmakla yetineceim kendi deneyimimi. Yaptnn
brnecei biim asndan nemsiz deildir bu nyarglar, n
k nerdeyse otomatik olarak yapta aktarlmakta, onu bir formle
indirgeyerek karartmaktadrlar. Bunlardan en yaygn, Mann'daki
burjuva ile sanatnn atks dncesidir - belli ki Nietzsche'
nin yaam ve tin kartl fikrinin bir uzants. Mann da, ak ve
rtk biimde, o kartl sergilemek iin kullanmt kendi va
roluunu. Yaptnda aka amalanann byk ksm, Tonio Kro
ger, Tristan ve Venedik'te lmden Doktor Faustus'a, yaptn ta
mamlayabilmek iin aktan feragat etmek zorunda kalan mzis
yen Leverkhn'e kadar, byle bir emay izler. Ama yine bu yz
* 1962'de Darmstadt sergisinde yaplan konumann metni.
BR THOMAS MANN PORTRESNE DORU 71
den, kendisiyle ilgili bir klieye uyacak biimde kurgulanmtr
bu yapt: Mann'n kendisi de bunun byle olmasn istediini sy
lyor, roman ve yklerinde iledii fikir ve atk ile kendisi
arasnda bir benzerlik olduunu belirtiyordu. Mann'n yapt, dil
sel biimi sayesinde, kendini bireydeki kkenlerinden ne kadar
kesin biimde ayrrsa ayrsn, resmi ve gayri resmi pedagoglarca
alklanma nedeni udur: Yapt, yazarn onun iine koyduu eyin
bu pedagoglarca yine onun tz olarak ekip alnmasn tevik et
mektedir. phesiz, byle bir ilem pek verimli olamaz, ama kim
senin fazlaca dnmesini de gerektirmez ve aptall bile salam
bir filolojik temele oturtur - nk Figaro'da sylendii gibi, ba
ba odur, bunu kendisi sylyordur. Buna kar, bir sanat yaptnn
tznn tam da yazarn niyetinin bittii yerde baladna inan
rm ben; niyet, tzde snmlenmitir. Mnih'teki tramvayn
kard kvlcm sanann ya da Kretschmar'n kekelemesinin
betimleri -"bunlarn nasl yaplacan biliriz," demiti Mann,
ona sunmaya altm iltifat kibarca savuturarak- metinlerin
deki btn o resmilemi "sanat" metafiziine ar basar, yaam
istencinin her trl yadsnna, hatta Byl Da'n kar bl
mnde bold karakterle yazlm son cmleye bile ar basar. Tho
mas Mann' anlamak: Ancak insanlar klavuz kitaplarnda olma
yan eylere dikkat etmeye baladnda gerekten almaya ba
layacaktr onun yapt da. phesiz bunu sylerken, Schopenha
uer ile Nietzschenin etkisine veya mziin rolne dair incilere,
ya da "lm sorunu" yaftas altndaki seminerlerde tartlan ey
lere bir son verebileceimi sanyor deilim. Ama btn bunlardan
hafif bir rahatszlk duyulmasn da salamak isterim. Simgeleti
rilmi olana tekrar tekrar bakmak yerine yazlm olana kez
bakmak yedir. Yazarn yine kendi nesrinin ima ettii otoportre
den nasl da baka yne saptna iaret etmekle buna yardmc
olmak istiyorum.
nk nesrin gerekten de bunu ima ettiine hi phe yok
tur. Tam da bu yzden, Mann'n gerekte de bu portredeki gibi ol
duundan phelenmemiz ve byle bir ima giriiminin Mann'n
72 EDEBYAT YAZILARI
Goethe'den renmi olabilecei bir stratejiden, kendi lm son
ras nn denetlemeye ynelik bir stratejiden kaynaklandn
dnmemiz doru olur. u farkla ki, nasl anmsanacandan
ok, kendi adalarna nasl grndyle ilgiliydi Mann. Jo
seph'in yazar o kadar mitik deildi; ayrca, kukucu hmanizma
s, kendi imgesini gelecee dayatmasna izin vermeyecek kadar
gelimiti. Bu sakin, gururlu ama gsteriten kanan adam, gele
cee teslim olmaya hazrd; ve Seilmi'te nemli tarihsel devlet
adamlar ve ahsiyetler hakknda Anatole France tarafndan yaz
labilecek eyler syleyen kii de Hegel'in "dnya tarihi nihai yar
gtr," yolundaki dncesini pek inandrc bulmazd. Ama ken
dini bir "kamusal ahsiyet" klnda gizlediine, yani kendi a
dalarndan gizlediine hi phe yoktur ve bu kln da anlal
mas gerekir. Mann'n ironisinin hi de nemsiz olmayan ilevle
rinden biri, ayn anda hem bu gizlenmeyi srdrmek hem de onu
dilsel olarak itiraf ederek yadsmakt. Saklannn nedenleri sa
dece psikolojik de deildi; stelik, insann kendi psikolojik dik
katini ok bal olduu biri zerinde uygulamas da tatsz geliyor
bana. Buna karlk, modern edebiyatta dehann taknd maske
leri betimlemek ve bunlar niin takndn soruturmak hi de
bo bir aba olmayacaktr. Bunu yaptmzda, on sekizinci yz
yln sonuna doru kendiliinden biimde ortaya kan dahi tav
rnn ok gemeden toplumsal meruiyet kazandn, bylece sa
bit bir rnt haline geldiini ve bu kalplam niteliiyle de as
lnda vurgulamas beklenen kendiliindenlii yalanc kardn
grrz. On dokuzuncu yzyln doruunda insan dehay bir kos
tm gibi giyinirdi. Rembrandt'vari kafa, kadife ve bere -ksaca
sanat arketipi- iselletirilmi bir deha mefruatna dnm
t. Thomas Mann hi phesiz Wagner'de, bu ok sevdii sanat
da grm olmaldr bunu. Kendini bir sanat olarak, klna
brnd dahi olarak sunmann mahcubiyeti, kostmden hibir
zaman bsbtn vazgeemeyecek olan sanaty yapabildiince
gizlenmeye zorlar. Deha bir maske haline geldii iin, dahinin
kendini bir klk iinde gizlemesi gerekiyordur. Sanatnn yapa
BR THOMAS MANN PORTRESNE DORU 73
bilecei en iyi ey, dahilik oyununu oynamak ve ann malze
mesinde bulunmayan metafizik anlama, bir usta olarak kendisi
sahipmi gibi yapmaktr. Mann'n diren gsterdii Proust'un si
lindir apka ve bastonuyla operet zppesini, Kafka'nn ise her
eyden ok patronunun iyi niyetine nem veren sigorta irketi
memurunu oynamasnn nedeni budur. Mann iin de geerliydi
bu drt, bu gzlerden saklanma drts. Kardei Heinrich Mann
gibi o da byk Fransz d krkl romann iyi almt; k
lk deitirmesinin srr nesnellikti.
Maskeler deitirilebilir ve ok cepheli Mann'n da birden faz
la maskesi vard. En iyi bilineni, Hansa birlii yurtta, Lbeckli
serinkanl ve mesafeli senatr oludur. " Emperyal zgr eh
rin hemerisi" imgesinin kendisi de bu ehirlerin yerlilerinin pek
azma uyan bir kliedir. Mannn Buddenbrook Ailesi'nde ayrntl
betimlemelerle tevik ettii bir kliedir bu ve Mann onu birok
toplantda da yine mesafeli bir slupla kamuya sunmutur. Ama
onu zel yaamnda hibir zaman souk, kat, kibirli bir tavr iin
de grmedim ben - tabii Mann'n Benjamin'le de paylat bir
zellik olan o dzgn, prltl konuma yeteneini ve bundan
zevk aln yapmack bir haysiyetle kartrmyorsak eer. Al
manya'da det olduu zere, saf kendiliindenlik hurafesiyle gz
leri balanm insanlar Mann'n biim duygusunu -ki onun sanat
sal doasyla birdir- souklua ve duygusal yetersizlie yormak
istediler. Tam tersine, davranlar rahatt ve her trl "erafa" ta
vrdan uzakt; tm varlyla, olgunluk yllarnda savunmaktan da
geri kalmayaca bir tavrn adamyd: duyarl, izlenim almaya
ak, hatta izlenime susam, konukan ve arkada canls bir ya
z adam. alma kapasitesini korumak zorunda olan nl ve
megul bir kiiden beklenemeyecek lde akt insanlara. Yaz
nn nceliine dayanan ve uzun bir le uykusunu da ieren bir
gnlk program vard, ama bunun dnda hi de eriilmez deil
di, insanlarla ilikisinde pek titiz bile saylmazd. Toplumsal hiye
rariden ya da modann nanslarndan hi mi hi anlamazd. Ama
sadece btn bunlarn stnde olduu veya gvenli bir ocukluk
74 EDEBYAT YAZILARI
geirdii iin de deil: lgileri onu byle eylere kar aldrsz
klyordu, sanki bunlarn deneyimi ona hi dememi gibi. Ru
dolf Borchardt'n oyunlu, ivebaz davranlar (Borchardt, "sofis
tike" olduunu sanrd bunlarn) ve Hofmannsthal'in aristokratik
eilimleri, Mann ve Bayan Katja iin katksz bir nee kaynay
d. Onda derine kk salm bir ey varsa eer, tinin hiyerarisinin
-eer byle bir ey varsa- dsal yaamnkiyle badamaz oldu
unun bilinciydi. Ve yazarlara kar bile fazla titiz deildi. En
azndan gmenlik yllarnda, ona iyi niyetlerinin tesinde pek
fazla bir ey sunamayacak yazarlarla ahbaplk etti; nemsiz ay
dnlara -byle olduklarn hissetmek zorunda brakmadan onlar-
epeyce vakit ayrd. Bu kaytszln nedeni, onu baka ada ro
manclardan kesin biimde ayryordu. Dnyayla ilgili geni bir
burjuva deneyimi olan bir yk anlatcs deil, kendi alemine e
kilen bir yazard. Son derece Germanik bir tarzda, yaptlarnn
ieriklerini de karakterlerinin adlaryla ayn imgelemden tretti;
Anglosakson deyimiyle "the ways of the world" (dnya ileri) pek
umurunda deildi. Belli bir noktadan sonra -kopu Venedik'te
lm'de gerekleir- romanlarnda ampirik insanlarn yerini, bir
eit ikincil somutluk iinde, fikirlerin ve bunlarn yazglarnn
almas da ayn eyle balantldr ve bu da klienin oluumuna hz
vermitir. Aktr ki, byle bir yaplanmann alveri adamnn
kiyle pek bir benzerlii yoktur.
Eer Mann yine de kendini birok insana sanki o mazbut, tu
zukuru yurtta en azndan kendi iindeki ruhlardan biriymi gibi
sunduysa, kiiliindeki dik bal bir eyi muzipe yaratmak is
tedii yanlsamann hizmetine kotuu iindi bu. Melankoliyi an
dran bir arlk duygusuydu o e, skntl, dnceli, ie dnk
bir damar. Grubun paras olma ynnde gerek bir arzusu yok
tu. Karar vermek denilen eyden pek holanmyor ve pratie de
gvenmiyordu - sadece siyasal pratie deil, herhangi bir balan
maya da: flah olmaz filistenin "varolusal insan" diye dnd
eye uyan hibir zellik yoktu onda. Ego'sunun btn gcne
karn, son sz syleyen bu ego'nun kimlii /zdelii olmuyor
BR THOMAS MANN PORTRESNE DORU 75
du: Birbirinden ok farkl -ama son kertede phesiz bir olan- iki
ayr elyazsnn olmas sebepsiz deildir. Sanatya zg o mesa
feli duruu, kendini yine kendi enstrman olarak ilerken gster
dii zeni, zengin tccarn zorunlu temkiniyle aklayanlar fazla
aceleci davrandlar. Arlk duygusu onu bazen bir uyurgezer du
rumuna dryordu. Aslnda hi de sklmad partilerde biraz
camgzl grnebiliyordu; kendisi de, Sarayda Bir Macera ro
mannda, karakterlerinden birinin zihinsel olarak "orada olmad
na" deinir. Ama ite tam da bu kesinti sreleri, maskenin bir
yana atlmasna hazrlk ilevi gryordu. Eer onun en karakte
ristik zelliini belirtmem istenseydi o apansz ve irade-d at
llarna iaret ederdim - onunla birlikteyken hazrlkl olmanz
gereken bir jest. Gzleri maviydi, ya da gri-mavi; ama birdenbire
kendinin farkna vard byle anlarda, karanlk, Brezilyal bir
parlt belirirdi baknda, sanki az ncenin dalncnda iin iin
yanan ve her an tutumay bekleyen bir ey vard; sanki arlat
srelerde iinde maddesel bir ey birikmiti de imdi onu alp
kendi zerinde deniyordu. Yaam duygusunun ritmi burjuva kar
tyd: Bir sreklilik deil, ular arasnda bir gidi-geli, donuk
lukla ma arasnda bir salnm. Ona ok yakn olmayan dostlar
n rahatsz da etmi olabilir bu. nk bir hlin tekini yadsd
bu ritimde kiiliinin ift-anlamll da ortaya kyordu. Byle
bir ift-anlamlln elik etmedii nerdeyse hibir szn d
nemiyorum. Syledii her eyin sanki gizli bir ikiz anlam vard
ve o da bu anlam tahmin etme iini -kendi ironik tavrnn ok
tesine geen bir eytanilikle- kardaki kiiye brakyordu.
Byle bir kiinin kibir mitiyle uramak zorunda kalmas,
adalar asndan utan verici ama ayn zamanda anlalabilir
bir durumdur: Sadece olduklar eyden ibaret kalp baka hibir
ey olmak istemeyenlerin tepkisidir bu. nanmanz isterim:
Mann nasl haysiyete bo vermise, kibirden de yle yoksundu.
Bunu anlatmann en kolay yolu, Mann'n insanlarla alveriinde
kendisinin Thomas Mann olduu gereine bir an bile kafa yor
madn belirtmektir; hretlerle ilikiyi zorlatran ey, bu kii
76 EDEBYAT YAZILARI
lerin nesnellemi kamusal konumlarn kendi kiisel benlikleri
ne ve anlk varolularna da yanstmalardr ou zaman. Oysa
Mann'da eldeki konuya duyulan ilgi zel benlie o kadar ar ba
syordu ki, bu zel benlik tmyle serbest kalyordu. Yanstmay
yapan Mann deil, yapttaki bir eyi yazarn kendisine yaktrma
hatasna den kamuoyuydu. Bsbtn yanlt bu yaktrma.
nk insanlarn yaptta bir kibir iareti olarak grd ey, ya
pt kusursuzlatrma abalarnn brakt silinmez yara izidir.
Mann, Almanya'ya zg o mendeburca eilime kar, yapta ve
onun btnsel biimine duyulan tutkuyu stat edinme abasyla
bir tutma eilimine kar savunulmaldr; tutarl iilik isteine
sanki gayri insani bir l'art pour l'art'm (sanat iin sanat) gibi
saldran, sanata yabanclam bir ruh halidir bu. Yapt yazarn
yapt olduu iin, onu olabildiince iyi yapma isteinin de yaza
rn kibrine delalet ettii varsaylmaktadr; bu trden kukular
uyandrmayanlar, deri nlkleri ve dnyann her yerinden topla
dklar ykleriyle birlikte dnden kalma yiit zanaatkrlardr sa
dece - sanki baarl yapt hl yazarna aitmi gibi; sanki yaptn
baars, yazarndan ayrlmasnda yatmyormu, nesnel bir eyin
yazarda ve yazar araclyla gereklemesinde, yazarn da onun
iinde kaybolmasnda yatmyormu gibi. Thomas Mann' alma
halindeyken tandm iin, kendisiyle emeinin nesnesi arasna
en ufak bir narsistik drtnn bile girmediine tanklk edebili
rim. almak, baka hi kimse iin bu kadar basit, her trl do
laklk ve atkdan bu kadar azade olamamtr; hibir nleme
ihtiya duymuyordu Mann, herhangi bir taktik ya da el yordam
riteli gerekli deildi ona. Nobel dl sahibi, ne kadar st r
tl biimde olursa olsun bir kere bile nne deinmedi, aramz
daki kamusal stat farkn bir kere bile hissettirmedi bana. Gali
ba bu bir nezaket ya da dncelilik meselesi de deildi; kiisel
benliklerimizi dikkate bile almyorduk. Adrian Leverkhn'n
(Mann'n Doktor Faustus romannn kahraman olan besteci) m
zii gibi bir kurmaca, bu mzii sahiden varm gibi betimleme
grevi, vaktiyle birisinin psikolojik veba adn verdii eyi besle
BR THOMAS MANN PORTRESNE DORU 77
miyordu. Eer Mann'da kibir olsayd tam da bu noktada defalar
ca ortaya kabilirdi. Kimbilir ne kadardr zerinde alp incelt
tii formlasyonlara bir duygusal yatrm yapmayan ve onlar
saldrlara kar -sanki saldrlar kendisine ynelikmi gibi- sa
vunmayan yazar henz domamtr. Ama ben kendim de bu nok
tada ok hunharca davrandm; bu konuyu fazlaca dikkate alma
yacak kadar inceden inceye almtm Leverkhn'n besteleri
zerinde. Bir keresinde, sonunda delirse bile Leverkhn'n Faust
oratoryusunu tamamlamasna izin verilmesi gerektii konusunda
ikna edebilmitim Mann' - onun ilk planna gre bir fragman
olarak kalacakt bu oratoryo; koral blmn nerdeyse fark edil
mez bir geile bir enstrmantal sonu blmne brakmas gere
kiyordu yerini. Bu konu zerinde uzun sre dnmtk ki, g
zel bir akamst bana metni okudu yazar. syan ettim, galiba
arya da katm. Bu ar, ykl pasajlar fazlaca pozitif bulmu
tum; sadece "Doktor Faustus'un Yazklanmalar" blmnn de
il, bir btn olarak romann yapsna oranla da fazla przszce
teolojik gelmiti bana. Can alc pasajn gerektirdii eyden, te
ki'nin tek meru figrasyonu olarak "belirlenmi olumsuzlama
nn" gcnden yoksun gibiydi bu blm. Mann kzmad, ama bi
raz zlm gibiydi, bense pimandm. ki gn sonra Bayan Kat
ja arad ve bizi yemee ard. Yemekten sonra yazar heyecanla
inine srkledi bizi ve yazd yeni sonu blmn okudu. Ne
kadar etkilendiimizi gizleyemiyorduk; sanrm bu da memnun
etmiti onu. Sevin ve ac duygularna kar nerdeyse tmyle sa
vunmasz, hibir kibirli insann olamayaca kadar zrhszd. Al
manya ile ilikisi zellikle duyarlyd. Biri onu nihilizmle sula
dnda son derece etkileniyordu. Ahlaki alan da kapsayan bir
duyarllkt bu; tinsel sorunlarda vicdan o kadar hassast ki, en
kaba ve aptalca saldr bile onu sarsabiliyordu.
Thomas Mann'n kibriyle ilgili lakrdlar, kendilerine yol aan
olgunun tmyle yanl yorumlanmasna dayanr. Byle konu
malarda, nanssz algyla nanssz szel ifadenin birletiini de
grebiliriz. Mann kibirli olmad kadar da cilveliydi. Erkeklerde
78 EDEBYAT YAZILARI
cilvelilik tabusu herhalde onda bu karakteristik ve cezbedici nite
liin gzlenmesini nlemi olmaldr. yle de sylenebilir: En
artlm, en yceltilmi sanat yaptnda bile tmyle tasfiye edi
lemeyen alklanma arzusu, zel benlii de etkiliyordu; nk o
zel benlik de kendini yaptta ylesine nesnelletirmiti ki, tpk
bir nesir yazarnn cmleleriyle oynamas gibi o da kendisiyle
oyun oynuyordu. Dnsel bir sanat yaptnn bile biimsel zara
fetinde, seyirciler nnde eilen aktrn zarafetini andran bir
ey vardr. Mann cezbetmek ve hoa gitmek istiyordu. Benim pek
beenmediim ve aslnda kendisinin de ok nemsemedii baz
ada minr janr bestecileriyle ilgili hayranlk cmleleri sarfet
mekten ve bunu yaparken de tavrnn akld olduunu teslim et
mekten zevk alrd; Leverkhn' icra edemeyecekleri apak olan
Toscanini ve [Bruno] Walter gibi resmi efleri bile iin iine kat
maya almt. Joseph romanndan sz atnda unu da ekle
meden edemezdi: "Ve sizin okumadnz da biliyorum Bay
Adorno." Hangi kadn, bu nerdeyse yetmiine gelmi, disiplinli
adamn masasndan kalktnda getirdii o hem ssten hem de
tekdzelikten uzak cilveyi hl sunabilirdi? alma odasnda,
kz Erika'nn henz gen kzken ekilmi, Pierrot kostml bir
fotoraf vard. Erika'nn fizyonomisi onunkini andrrd; bellek
te kalan imgesinde Mann'n kendi yz de Pierrot'vari bir nitelik
kazanyor imdi. Hi kukusuz, cilvelilii de sakatlanmam ve
ba edilmez bir mimetik yetenein parasyd sadece.
Ama Mann' yzyl sonundan kalma bir Pierrot Lunaire fig
r olarak resmetmek imknszdr. Dekadan bir yaam sren kii
kliesi, mazbut vatanda kliesinin tamamlaycsdr - nasl ki
bohemlik de ancak mazbut bir orta snf olduu srece var olabil
mise. Mann saygdeer yal beyefendi tipine ne kadar yaban
cysa Jugendstil'e de o kadar uzakt; novella'sndaki Tristan ko
mik bir figrdr. "Brakn da gn lme yol versin" sz (Wag-
ner'in Tristan ve Isolde operasndan) onun benimsedii bir dilek
deildi. Hibir eyden ylmayan muazzam oyunbazl lmle
bile boy lrd. lmnden birka gn nce Sils Mariadan
BR THOMAS MANN PORTRESNE DORU 79
bana gnderdii son mektupta, sadece ektii acyla deil, dos
doru lmn kendisiyle jonglrlk yapyordu, bir Rastelli ko
laylyla ve stelik kendi lm konusunda hibir yanlsamaya
kaplmadan. Yazdklarnn merkezini lm oluturmu gibi duru
yorsa eer, bunu bir yokluk zlemine ya da rmeye duyulan
zel bir yaknla deil de gizli ve kurnaz bir batl inanca bala
mak gerekir: nsann korktuu eyi tam da onu srekli konu et
mek ve tartmakla savuturabileceine inanmas. Mann'n deha
s da tpk bedeni gibi diren gsteriyordu lme - doaya bu
krce bamlla. airin ruhu beni balasn, ama sapma kadar
salklyd. Genlik yllarnda hi hasta olmu mudur bilmiyo
rum, ama roman hakkndaki romannda rtmecelerle anlatt
ameliyattan ancak elik gibi bir bnye sa kabilirdi. Sonunda
teslim olduu damar sertlii bile maneviyatn bozmad, sanki
hibir hkm yoktu hastaln. Son kertede, yaptn lmle su
ortakln (insanlarn Mann'n kendisine yaktrmaya pek tene
olduu bir su ortakl) vurgulamaya ynelten etken, srf var ol
makla ilenen suun sezinleniiydi: Baka bir eyin, olabilecek
bir eyin yerini almakla onu kendi gerekliinden yoksun brak
yor olmann suu - bunu hissetmek iin Schopenhauer'i okumas
gerekmiyordu. lm atlatmaya altysa da onunla ilikiyi kes
medi; yaayanlar iin teslim olmaktan (ama raz olmak deil)
baka bar olmadn seziyordu. Her eye yukardan bakan ben-
merkezci insanlarn egemen olduu bir dnyada daha iyi tek se
enek kimliin balarn gevetmek ve bylece katlamamay
baarmaktr. nsanlarn Thomas Mann'da "dekadanlk" olarak g
rp de suladklar ey, aslnda tam tersiydi bunun: Doann ken
di krlganln grp teslim ediindeki alakgnlllk. nsan
lk da bundan baka bir ey deildir.
Aldous Huxley ve topya
Geni apl, uzun vadeli etkileriyle Avrupa felaketi, Amerika'da
yeni bir toplumsal tip ortaya kard: entelektel mlteci. On do
kuzuncu yzylda Yeni Dnya'ya giden biri, snrsz imknlarn
cazibesine kaplm demekti. Kendi ansn yaratmak iin der
di yollara; ya da en azndan, nfus fazlas bulunan Avrupa lke
lerinde elinden gelmeyeni baarmak, geimini salamak iin. Ha
yatta kalabilme endiesi benliini muhafaza etme tasasndan da
ha glyd ve Amerika Birleik Devletleri'ndeki hzl iktisadi
byme de gmene okyanusu artan drtyle ayn ilkeye daya
nyordu. Gmen yeni ortama baaryla uyum salamaya al
yordu; bu ortam eletirmeye kalkp da elde etmek istedii ya
sal haklar ve onca abann sonularn tehlikeye atmak niyetinde
deildi. Yaam yeniden retme kavgasnn basks altndaki bu
insanlarn ne eitimleri ve gemileri, ne de toplumsal sreteki
konumlar, zincirden boanm varoluun arl karsnda me
safe almalarna elveriliydi. Mekn deiikliine bal topik
umutlar beslemi olsalar bile, henz bilinemeyen bir varoluun
ufkunda ykselme masalna, bulaklkla balayp milyoner ol
ma beklentisine karp gidiyordu bunlar. Ketlenmemi bir eit
likteki zgrlksz yan daha yz yl ncesinden fark eden Toc-
queville gibi konuklarn pheci yaklam her zaman istisna ola
rak kald; Alman kltrel muhafazakrlnn jargonunda "Ame
rikanizm" denilen eye kar muhalefet, yeni gelenlerden ok,
Poe, Emerson ve Thoreau gibi Amerikallarda grld. Yz yl
sonra ise artk tek tek entelekteller deil, sadece Yahudilerden
ibaret olmayan btn bir Avrupal aydn tabakas iltica edecekti
ALDOUS HUXLEY VE TOPYA 81
bu lkeye. Amalar daha iyi yaamak deil, hayatta kalabilmek
ti sadece; imknlar eskisi gibi snrsz deildi ve bu yzden, eko
nomik rekabet ortamndaki uyum salama zorunluluu, amansz
bir biimde mltecilere de aktarlyordu. nclerin, bir yandan
kendilerine de yeni bir hayatiyet kazanmay umarak, hem maddi
hem de manevi anlamda yolunu amaya giritii vahi ktann
yerini, bir sistem halinde yaamn btnn saran ve gdmsz
bilincin snabilecei -Avrupa'daki gevekliin karteller dne
mine kadar ak brakt- btn kovuklar tkayan bir uygarlk
almt. Okyanusun tesinden gelen entelektele, eer bir ey el
de etmek istiyorsa, bir sper trst halinde birletirilmi yaamn
alanlar arasna katlabilmek istiyorsa, zerk bir varlk olarak
kendisini yok etmek zorunda olduu hibir yanl anlamaya yer
brakmayacak ekilde belirtiliyordu. Teslim olmayan ve her ba
kmdan hizaya girmeyip direnenler, dev bloklar halinde ylm
nesneler dnyasnn kendi kendini bir nesne haline getirmeyen
her eye uygulad oklara maruz kalyorlard. Her yan sarm
ve tek geerli ey kabul edilmi bulunan meta ilikileri mekaniz
mas iinde gsz dm enetelektelin oka kar gsterdii
tepki ise panikten ibaretti.
Huxley'in Cesur Yeni Dnyas (Brave New World) bu paniin
bir ifadesi, daha dorusu rasyonalizasyonudur. Olay rgs pek
gelitirilmemi olan roman, oklar dnyann bysnn bozul
mas ilkesinden bakarak anlamaya, bu ilkeyi bir samalk nokta
sna kadar ykseltmeye ve insan haysiyeti fikrini insandln
kavranndan tretmeye almaktadr. Grnd kadaryla ha
reket noktas, ister nesne isterse insan olsun, seri retimin sonu
cu olan her eyin evrensel benzerliinin alglanmasdr. Schopen
hauer'in doay fabrika rnne benzeten metaforu szlk anla
mnda alnmtr. Vzldayan srler halinde birbirinin ikizi in
sanlar yetitirilmektedir tplerde: Kibarlk okullarnda retilmi
gdml bir glmsemeden, milyonlarca insann iletiim sanayi
ince alm kanallarda akan standartlam bilincine kadar, kapi
talizmin en son aamas tarafndan gnlk yaama sokulmu,
82 EDEBYAT YAZILARI
sonsuz sayda kopyann yer ald ve uyank olarak srdrlen
bir kbus. Kendiliinden deneyimin oktan paslanm bulunan
"imdi ve burada"s bsbtn iktidarsz klnmtr: nsanlar artk
sadece kartellerin salad seri retimin tketicileri deildir;
sanki kendileri de irketlerin mutlak egemenlii tarafndan retil
mi, birey olmaktan kmtr. Sindirilemeyecek gzlemleri fela
ket alegorileri halinde talatran panie kaplm bak, zararsz
gndelik yaam yanlsamasn delip geer. Fotomodellerin sat
artrc glmseyii onun iin gerekte olduu eye, kurbann ar
pk srtna dnr. Yaymlanmasndan bu yana geen uzun s
re, fazlasyla dorulamtr Huxley'in kitabn: Asansrc ocuk
lar ie seilirken yaplan testin en aptallar belirlemeye yaryor
olmas gibi kk irenlikler ve cesetlerin rasyonel ekilde de
erlendirilmesi gibi dehet grntleri. Btn bu Cesur Yeni
Dnya, alternatifi bulunmayan ve kendini cennet sanan bir topla
ma kampdr. Panik, Freud'un Kitle Psikolojisi ve Ben Analizi'nde
ileri srd gibi, gl kolektif kimliklerin paraland ve ser
best kalm igdsel enerjinin beklenmedik bir kaygya dn
t bir durumsa eer, panie kaplan kiinin de kolektif zde
lemenin karanlk zeminini harekete geirme gc vardr. Say
dam bir dayanmann yokluunda, iktidar grntlerine krcesi
ne balanan ve kendilerini her taraf saran boucu btnle bir tu
tan bireylerin yanl bilincidir bu karanlk zemin.
En kt drmdakilere bile "O kadar da fena deil," dedirten
ahmaka arballk Huxley'e bulamamtr. Teknik uygarln
gya arlktan ibaret urlarnn durdurulmaz ilerleme sayesinde
kendiliinden yok olaca yolundaki ocuksu inana itibar etmez
Huxley. Srgndekilerin hevesle sarld teselliyi, Amerikan
kltrndeki korkutucu yanlarn bu kltrn ilkelliinden gelme
geici kalntlar ya da genliinin enerjik tanklar olduunu sy
leyen teselliyi de hor grr. Bu kltrn byk bir katar olan Av
rupa kltrne gre geri kalm olmad, tersine nde gittii ve
onun tarafndan hevesle taklit edildii konusunda en ufak bir p
he duymamza da izin vermez. Nasl Cesur Yeni Dnya'daki dn
ALDOUS HUXLEY VE TOPYA 83
ya devleti golf sahalar ile Mombasa, Londra ve Kuzey Kutbu'n
daki biyolojik deney tesisleri arasnda sadece yapay olarak srd
rlen farklar tanyorsa, dnya da Amerikanizm parodisinden iba
ret hale gelmitir. Anlalan, Berdyaev'in kitabn banda yer alan
deyiinde belirttii gibi, bugnk teknolojik gelime dzeyi a
sndan gerekleebilir grnen topyaya benziyordur bu dnya.
Ama ayn izgi zerinde cehenneme de dner: Huxley, bugnk
uygarln durumuna ilikin gzlemleri bu uygarln teleolojisi
dorultusunda ilerletir ve sonunda bu uygarln nasl bir canavar
olduu dolayszca fark edilen bir kesinlik kazanr. Burada asl
vurgulanan, nesnel teknolojik ve kurumsal elerden ok, artk
ihtiya nedir bilmeyen insanlarn geldii durumdur. ktisadi-siya
sal alann nemi azalmtr byle bir durumda. Bize sadece u ka
dar sylenir: Gezegen apnda batan sona rasyonelletirilmi bir
snf sistemi ve gediksiz bir devlet kapitalizmi egemendir; topye
kn kolektifletirmeye topyekn tahakkm elik etmektedir; para
ekonomisi ve kr drts srp gitmektedir.
Fransz Devrimi'nin l iarnn yerini "Community, Identity,
Stability" (Topluluk, zdelik, stikrar) almtr. Community, her
bireyin btnn ilerliine baml olduu bir kolektifi tanmlar,
Yeni Dnyada bu btnn anlam hakknda hibir soruya izin ve
rilmez, hatta sorulmas imknszdr; Identity bireysel farkllkla
rn silinmesi, biyolojik temele kadar varan standartlamadr; Sta
bility ise her trl toplumsal dinamiin son bulduu anlamna ge
lir. Kurnazca dengelenmi olan durum, ge kapitalizmde ekono
mik "kuvvetler oyunu"nun gerileyiine ilikin baz gstergeler
den hareketle kurgulanmtr: binyln sapkl. Toplumun dura
anln garanti eden mucizevi ila conditioning'dir (koullan
drma). Biyoloji ve davran psikolojinin rn olan (oradaki
anlam belli reflekslerin ve davran biimlerinin evrede olutu
rulan keyfi deiikliklerle, "koullarn" denetlenmesiyle ortaya
karlmasdr) ve artk gndelik Amerikan ngilizcesine girmi
bulunan bu evrilmesi g kavram, yaam koullar zerindeki
her trl bilimsel denetimin parolas haline gelmitir (rnein,
84 EDEBYAT YAZILARI
kapal meknlarda scakln makinelerle dengede tutulmas an
lamna gelen air conditioning). Huxley'de bu szcn anlam
toplumsal mdahaleyle insann nceden eksiksizce biimlendiril
mesidir; yapay remeden ve yaamn en erken evresinde hem bi
lincin hem de bilindnn teknolojik yntemlerle ynlendirilme
sinden, lmekte olan insanlarn gsterildii ocuklara bir yandan
da ekerlemeler verilerek lm daima bu tatla eletirmelerinin
saland ve bylece lmden duyulan dehetin ortadan kaldrl
d bir altrma olan death conditioning'e kadar uzanr bu m
dahale. Uyum gstermenin asl anlamn bulmas demek olan
conditioning'in yaratt sonu, toplumsal bask ve zorlamann
her trl Protestanca ly bile ok aan bir oranda iselletiril
mesi ve sahiplenilmesidir: nsanlar teslim olduklarn bile fark et
meden teslim olarak, yapmak zorunda olduklar eyi sevmeye
balarlar. Bylece mutluluklar znel olarak salama alnm olur
ve dzen srp gider. Toplumun aile ya da psikoloji gibi araclar
la birey zerinde oluturduu salt dsal etkiye dair tasavvurlar
oktan almtr. Bugn ailenin bana oktan gelmi olan eyler.
Cesur Yeni Dnya'da yukardan aaya doru tekrar uygulan
maktadr ona. Tam anlamyla toplumun ocuklar olan insanlar,
artk toplumla diyalektik bir atma iinde bulunmaz, zaten ay
n tze sahiptir toplumla. Her trl antitezi iine ekip eriten ko
lektif totalitenin bu uysal temsilcileri kesinlikle mecazi olmayan
anlamda "topluma koullanm"lardr ve egemen sisteme "geli
me" yoluyla sonradan uyum gstermi deillerdir.
Snf ilikisi ebediletirilmi, biyoloji alanna kaydrlmtr:
reme iinin yneticileri, insanlar henz cenin halindeyken, Yu
nan harfleriyle belirtilen kastlara kaydeder onlar. Ustaca uygula
nan bir hcre blnmesi yntemiyle tek yumurta ikizlerinden el
de elde edilen aa tabaka mensuplarnn bedensel ve ruhsal ge
limesi kana alkol verilerek ayrca engellenmektedir. u halde es
kiden ktln ve maddi zorluklarn dayatmasyla bilinsizce olu
an aptalln yeniden-retimi, artk bu zorluklar yok edilebilece
i iin, bizzat muzaffer kitle kltrnn stlendii bir grev ha
ALDOUS HUXLEY VE TOPYA 85
line geliyordur. Aslnda irrasyonel olan snf ilikisinin rasyonel
biimde sabitlenmesi, bu ilikinin bir fazlalk olduunu gsterir:
Snfsal snr, ynlendirilmemi insanlk tarihinin rettii bir ya
nlsama olan "doal yoldan oluma" zelliini yitirmitir artk;
snflarn varl, ancak keyfi bir seme ve atama (kooption) yo
luyla, ancak toplumsal rnlerin ynetim tarafndan ayrmc bir
biimde bltrlmesiyle srdrlebilir. Hatta Cesur Yeni Dn
ya'nn Kulukalama ve Koullandrma Merkezleri'nin yneticile
ri, alt kastlara dahil olan cenin ve bebeklere ancak yetecek kadar
oksijen vererek yapay bir varo atmosferi oluturmakta, snrsz
imknlarn ortasnda aalanma ve gerileme rgtlemektedirler.
Ama totaliter sistem tarafndan iyice dnlerek ve kendi ken
dine ileyebilecek ekilde oluturulan byle bir gerileyi, gerek
ten topyekndur. Her eyin farknda olan Huxley st snftaki sa
katlanmann belirtilerine de yer verir: "Even alphas have been
conditioned" (Alfalar bile koullandrlmt). Birey olduklarna
inananlar bile, kendilerini "i grup"la zdeletirdiklerinden, bi
linleri standartlatrmann tutsadr. Otomatik olarak koullan
drlm olduklar yarglar dile getirirler hep - tpk bugn bir b
yk burjuvann "maddi koullar deil, dinsel yeniden dou
nemlidir," ya da "modern sanattan bir ey anlamyorum," diye
gevelemesi gibi. Anlamamak erdem saylmaya balamtr. st
kasttan bir ift, frtnal bir havada Man Denizi'nin stnde uar
ken, adam kalabaln arasna dnmektense sevgilisiyle daha
uzun sre ba baa ve ona daha yakn olmak, daha ok kendisi
olabilmek iin, uuu uzatmak ister. Onu anlayp anlamadn
sorar isteksiz davranan kadna: "I don't understand anything, she
said with decision, determined to preserve her incomprehension
intact" (Hibir ey anlamyorum, dedi kadn kararl bir tavrla,
anlayszln el dememi biimde srdrmeye kararlyd ke
sinlikle). Huxley'in gzlemi, dengesi bozulmasn diye en basit
gerei bile kendine itiraf edemeyen birinde bu gerein sylen
mesiyle uyanan dmanl saptamakla kalmyor, yeni ve ok
gl bir tabuyu da tehis ediyor. Toplumsal varolu, gcnn
86 EDEBYAT YAZILARI
mutlakl ve kapal bir btn (geschlossenheit) oluturmas sa
yesinde, yanlsamadan syrlm olanlarn zihninde kendi ideolo
jik dorulanmas haline geldii lde, mevcut olann srf mev
cut olduu iin hakl da olduu anlayna kar kanlar da g
nahkr olarak damgalayacaktr. nsanlar uan makinelerde yaar,
ama yine de, btn gerek tabularda olduu gibi, sze dklme
yen emre boyun eerler: Umayacaksn. Yeryz tanrlar yerden
ykseleni cezalandrr. Var olan zerine yemin ettirme, btn an
timitolojik iddiasna ramen, mitsel basky yeniden yaratr. Hux
ley bunu kitabndaki kiilerin konumalarnda sergilemitir. Mec
buri small talk'un, yani karlkl bo konumalarn budalal, ti
tizlikle sonuna kadar srdrlr. Gevezelik olgusu, konumann
sadece mesleki konularla snrl kalmasn ya da haddini bilmez
taleplere dnmesini engellemeye ynelik oyun kuralnn bir so
nucundan ibaret deildir artk. Konumann asl yozlama nede
ni nesnel eilimlerde yatmaktadr. Dnyann fiilen metalara d
nmesi, dnlen ve yaplan her eyin toplumsal makine tara
fndan nceden belirlenmi olmas, konumay bir yanlsama ha
line getirir: Hep ayn kalann lanetine urayarak heba olan konu
ma bir analitik yarglar* dizisinden ibarettir. Cesur Yeni Dnya'
nn hanmlar -ki bugnkler de pek farkl deil- aslnda sadece
tketici olarak sohbet ederler aralarnda. Esas itibariyle, her yer
de karmza kan endstri kataloglarnda zaten belirtilmi ey
lerle, sunulan mallar hakknda bilgilerle snrldr bu sohbet: Nes
nel bir fazlalk; asl amac henz bilinmeyeni bulmak olan diya
logun bo kabuu. Bu ama kalmamsa, diyalog yok olmaya ha
zr demektir. Tmyle kolektiflemi bulunan ve durmadan ileti
en insanlar, her trl iletiimden vazgeerek burjuva ann
balarndan beri zaten gizliden gizliye olduklar gibi, dilsiz mo
nadlar olmay da kabullenebilirler: Arkaik bir ocuksu bamllk
* Analitik yarglar, Kant'n ayrmna gre, yklemleri znelerinde zaten ve
rilmi olan yarglardr; rn. "yamurlu bir gnde sokaklar slak olur" yargsnda
slaklk yamur kavramnn iinde zaten var olur. Analitik yarglar yeni bilgi ver
mez, sadece yargnn ierdii terimleri aydnlatrlar, (.n.)
ALDOUS HUXLEY VE TOPYA 87
hali iine gmlp kalrlar.
Bu insanlarn, ne Huxley'in fazlaca kestirme bir ekilde gele
neksel kltr rnleriyle bir tuttuu ve Shakespare'de bir rnei
ni bulduu tinle, ne de toplumun tesindeki el dememi yaratl
n resmiyle, yani manzara olarak doayla ilikileri kalmtr. Tin
ve doa kartl, en yksek noktasna varm burjuva felsefesi
nin balca konusuydu. Cesur Yeni Dnya'da bu ikisi, her eye el
atan ve kendine benzemeyen hibir eye tahamml edemeyen uy
garla kar birlemitir. dealist speklasyonda tin ile doann
birlii en byk barma olarak kavranyordu; burada ise mutlak
eylemenin mutlak kart olmas amalanyor. Bilincin kendili
inden ve zerk sentezi olarak tinin varlk koulu, karsnda ele
geiremedii bir alann, kategorik nbelirlenime uramam bir
eyin olmasdr: "doa." Ve doann koulu da, kendisini eyle
menin kart olarak bilen ve bu eylemeyi doa saymak yerine
snrlarn zorlayp aan tindir. imdi ikisi de kayboluyor: Huxley,
turistik bir krfezi seyrederken otomobilinde oturup radyodan
reklamlar dinleyen son model normal yurtta ok iyi tanmakta
dr. Gemiteki her eye duyulan dmanlk da bununla ilikisiz
deildir: Tinin kendisi de gemite kalm grnmektedir, veri
olann, yceltilen olgularn, sadece mevcut olann gln bir ek
lentisidir; ve artk mevcut olmayann artklar da ya ss eyas ol
makta ya da pe gitmektedir. Ford'a mal edilen "History is bunk"
(Tarih samalktr) sz en son snai retim yntemlerine uyma
yan her eyi ve dolaysyla son kertede yaamn srekliliini bile
hurda ynna havale eder. Byle bir indirgeme insanlar da sa
katlar. Kendilerine benzemeyeni alglama ve dnme yetenek
sizlii, varolularndaki ksz kendine yetmecilik, katksz z
nel ilevsellik yasas - btn bunlar sonunda katksz bir znellik
yitimine varr. Kurulmu bulunan dnya tinsizliinin* bilimsel
olarak retilmi, her trl mitten arndrlm zne-nesneleri o
cuksudur. Bugnlerde yaygn olan o ksmen gayri iradi, ksmen
* Well-Ungeist: Hegel'deki Weltgeist (dnya tini) kavramnn kart, (.n.)
88 EDEBYAT YAZILARI
de dzenlenmi gerileyiler, sonunda kitle kltrne uygun bir
ekilde, bo zamanlara ilikin cebri ynergelere dnmekte,
"proper Standard of infantile decorum" (ocuksu adabn doru
standard) haline gelmektedir - Hristiyanlktaki "Eer sizler k
k ocuklara benzemezseniz..." iarna kar cehennemden yk
selen kahkaha. Su, btn amalarn arala ikame edilmesindedir.
Her trl nesnel amatan koparlm alet tapnc (bugn henz ad
konmam olan otomobil dini, Cesur Yeni Dnya'da "Lord [Tan
r] iin Ford" sloganyla ve ha iareti yerine T modelinin iareti
geirilerek aktan aa egemen olmutur) ve fetiiste bir alet
edevat merak, tam da pratik ve gereki olduklar iin vnen
lerde grlen bu iki amaz delilik belirtisi, yaamn normu konu
muna ykselmitir. Ama ayn ey, Cesur Yeni Dnya'da zgrl
n ba gsterir gibi olduu durumlarda da geerlidir. Huxley'in
gznden kamam bir eliki de, cinsel tabularn sahip oldukla
r i kuvveti yitirip ya yasaklanan eylere msamaha edilir oldu
u ya da yasaklarn bo bir zorlama halini ald bir toplumda
hazzn kendisinin de nitelik kaybna uramas ve zavall bir e
lenceye ve falanca ya da filancay "elde etmi" olmaktan duyulan
narsisiste bir tatmine indirgenmesidir. Rasgele cinsel birlemele
rin kurumsallatrlmas sonucu cinselliin ne anlam kalr, ne ta
d; stelik toplumdan ka bile gelip cinselliin snrlar iinde
yer bulur. Fizyolojik rahatlama, saln bir paras olarak, istenir
bir eydir; buna elik eden heyecanlar ise toplumsal fayda getir
meyen bir enerji kayb saylr. Ne olursa olsun, kendini kaptrma
maldr kii. Burjuvaln kkeninde yatan ataraksi artk her trl
tepkiyi kapsayacak kadar yaylmtr. Birdenbire erosu da yakala
yverince, dorudan doruya bir zamanlar en deerli ey saylan
ve uruna tutkulardan arnmak istenilen znel mutluluun da
(Eudmonie) karsna gemi olur. Kendinden geme haline
(Ekstase) saldrrken, ayn zamanda insanlar arasndaki her iliki
nin zne, monadolojik varoluun tesine geebilme giriimleri
ne de darbe indirir. Kolektifletirme ile atomlatrma arasndaki
tamamlayc ilikinin farkndadr Huxley.
ALDOUS HUXLEY VE TOPYA 89
Yine de, rgtlenmi toplu seks pratiini anlatnda bir alt ton
var ki, Huxley'in yergici tezleri konusunda phe uyandryor.
Burjuva olmama iddiasndaki burjuvaca yan gsterirken, tezin
kendisi de burjuvaln alarna taklyor. Karakterlerinin coku
suzluu karsnda dehete kaplan Huxley, aslnda kendinden
geme haline kar da dmanlk beslemektedir iten ie - ste
lik, daha nce egemen bakla fikir birlii halinde mahkm ettii
uyuturucu etkisiyle oluan kendinden geme haline deil sade
ce. zgrlemi (emanzipiert) pek ok ngiliz gibi onun bilinci
de, reddettii Pritanizmin ta kendisi tarafndan biimlendiril
mitir. Cinselliin serbest braklmas ile deersizletirilmesini
ayrmamaktadr birbirinden. Daha eski romanlarnda da seks d
knl, deyim yerindeyse yerel ve hlesiz bir uyarlma olarak
grnr - eril denilen kltrlerde beylerin kendi aralarnda otu
rup kadnlardan ve aktan konuurken, konudan sz edebilmele
rini salayan stnlkten duyduklar gurura, kmseyici bir
edann da kanlmaz biimde karmas gibi biraz. Huxley'de her
ey, Lawrence'in kaba saba ifade biimlerine kyasla daha ycel
tilmi bir dzeyde cereyan eder, ama ayn zamanda ok daha kk
l bir bastrmaya maruz kalmtr. Sahte mutlulua duyduu f
ke, onunla birlikte gerek mutluluk fikrini de feda eder. ronisi,
daha Budizme yaknlk duymaya balamadan ok nce, zellikle
entelektelin kendi kendini mahkm ediinde, aslnda dzeyinin
genellikle onu muaf tutabildii fkeli bir tvbekrn sekterliine
iaret ediyordu. Dnyadan kan varaca yer, cinsellii aa
vurarak kurutan plaklar kampdr. Mutlak kitle kltrnn beri
sinde kalm bulunan ve Cesur Yeni Dnya'ya bir insanilik ka
lnts olarak dahil edilen- "vahinin" dnyasn da arpk, itici ve
delice bir ey olarak betimlemek iin Huxley'in gsterdii btn
abaya ramen, araya gerici eler de karmaktadr. Modernli
in aforoz edilen ahsiyetleri arasnda, bir yerde Ford'la bir tutu
lan Freud da vardr. yaamn bir efficiency expert'ndan (verim
lilik uzman) ibaret grlmektedir Freud. "The appalling dangers
of family life" (aile yaamnn dehet verici tehlikelerini) ilk kez
90 EDEBYAT YAZILARI
onun aa kard belirtilerek, kolay yoldan alaya alnr ste
lik. Ama gerekten de yapmtr bunu Freud ve tarihin adaleti on
dan yanadr: Basknn aracs olarak ailenin eletirilmesi, ngiliz
muhalefetinin Samuel Butler'dan beri yabancs olmad bir ey
dir ve tam da ailenin hem ekonomik temelini, hem de insann ge
liimini belirleme bakmndan meru yetkisini yitirdii ve Hux
ley'in resmi din alannda acmasz bir isabetle adn koyduu ucu
beye dnt anda n plana kmtr. Fazlasyla ortodoks bir
yaklamla gdden vazgemeyi eitimin hedefi olarak koyan
Freud'u bsbtn yanl anlayarak, gelecein dnyasnda ocuk
cinselliinin tevik edileceini dnen Huxley, endstri ama
insanilik yok olduu iin deil de, ahlak kurallar kyor diye
itiraz edenlerle ayn safta yer almaktadr. Mutluluun ancak deli
nen yasaklar kadar m olabilecei, usuz bucaksz bir diyalektik
sorudur; ama romanda hkim olan anlay bu soruyu evetleyici
bir yanta doru yozlatrmakta, khnemi yasaklar srdrmenin
bahanesi yaparak istismar etmektedir - sanki tabular ihlal et
mekten kaynaklanan mutluluk, o tabuyu, dnyada mutluluk olsun
diye deil de mutluluun nn kesmek iin var olan tabuyu,
merulatrabilirmi gibi. Evet, romanda dzenli olarak gerekle
en komnal orjiler ve mecburi tutulan ksa sreli e deitirme
ler, hazz elenceye indirgeyen ve bol keseden datmakla sonu
ta esirgemi olan o bayatlam resmi cinsel rutinin mantksal so
nulandr. Ama ite Huxley'in yasn tutmakta fazla acele ettii o
eski yasak, tam da hazzn gzlerinin iine bakmann, dnm
yoluyla kendini tamamyla ona brakmann imknsz oluunda et
kisini srdrmektedir. Bu yasak delinecek olsa ve haz orgy-por
gy (sradanlam orji) halinde bile kendisini itaate zorlayan ku
rumsalln dizginlerinden kurtulabilse, Cesur Yeni Dnya da
lmcl katlyla birlikte zlecektir. Herkesin herkese ait ol
mas, en yksek ahlak yasasdr bu dnyada: insanlar tek tek var
lklar olarak ortadan silen, insandaki kendine ait son eyi de mi
toloji sayarak yok eden ve onu salt "bakas iin" diye belirleyen,
dolaysyla Huxley'in gznde deersiz klan mutlak dei toku
ALDOUS HUXLEY VE TOPYA 91
edilebilirlik. Savatan sonraki ABD basksna ekledii nszde
Huxley, bu ilkenin kklerinin, Marki de Sade'n "insan haklar
arasnda herkesin herkes zerinde cinsel hak sahibi olmas da
vardr," cmlesinde bulunabileceini sylyordu. Tutarl akln
lgnlnn kendi mantksal sonucuna vardrlmasyd bu ona
gre. Ama bu lanetlenmi davran ilkesiyle kendi tasarlad ge
lecekteki dnya devletinin badamaz olduunu gzden kar
yor Huxley. Btn diktatrler libertinizmi (ehvet dknl)
yasaklamtr; nitekim Himmlerin nl SS aygrlar da libertiniz
min devlete bal kartyd. Tahakkm, bir kiinin dierleri ze
rinde hak sahibi olmas eklinde tanmlanabilir ancak, topluca
herkesin herkes zerinde hak sahibi olmas eklinde deil. Byle
bir ey hibir totaliter dzenle birlikte dnlemez ve i ilikisi
balamnda, cinsel anari durumundan daha da geerlidir bu. Sa
dece "bakalar iin" var olan insan, yani mutlak bir zoon politi
kon (politik canl) kendi bireysel benliini yitirmi olmakla bir
likte, Cesur Yeni Dnya kadar eskisini de bir arada tutan var kal
ma dngsnden de uzaklar ayn zamanda. Mutlak dei toku
edilebilirlik, eer gerekleebilseydi, egemenliin temelini sar
san ve zgrlk vaat eden bir dinamik yaratrd. Huxley'in yakla
mnn btnndeki zayflk, tm kavramlar amanszca dina
mikletirebildii halde, yine de bunlar kendi kartlarna dn
me eilimine kar alanm olmasyla ilikilidir.
Romann scne faire' iki "dnyann" erotik karlamasdr:
bakml ve iyi yetimi bir Amerikal "career woman" (ikadn)
rnei olan yknn kadn kahraman Lenina'nn, kendisini se
ven "Vahi"yi bir tr grev oluturan rasgele cinsel iliki oyunu
nun kurallarna gre batan karma denemesi. Karsndaki kii
ise annesine bal kalm, drtleri ketlenmi, duygusunu ifade
etmek yerine tefekkr halinde yaantlamay yeleyen ve sevdii
insan ulviletiren bir lirizmle yetinebilen ekingen ve gzel g
rnl genlerdendir - tpk epsilonlarn tplerde yetitirilmesi
gibi kendisi de aslnda Oxford ve Cambridge'de retilen ve son
dnem ngiliz romannn duygusallk malzemesi olan bir tip. a
92 EDEBYAT YAZILARI
tmann nedeniyse, gzel kzn kendini hi akasz teslim etme
ye kalkmas ve John'un da bunu ona duyduu yce sevginin ba
yalamas olarak alglayp uzaklamasdr. Bu sahnenin inand
rcl, ileri srd grn tersi ynde bir etki yaratyor. Leni
na'nn yapay letafeti ve selofan folyeleri hatrlatan utanmazl
hi de Huxley'in elde etmek istedii anti-erotik etkiyi uyandrm
yor, tersine onu son derece ekici klyor ve zaten romann sonun
da fkeli uygar vahi de kaplyor buna. Eer Lenina Cesur Yeni
Dnya'nn bilindndaki resim (imago) olsayd, btn korkun
luunu yitirirdi bu dnya. Geri Lenina'nn hal ve tavrlar top
lum tarafndan, konvansiyonel bir ritelin paras olarak, nce
den biimlendirilmitir. Ama tepeden trnaa konvansiyonla bir
olduu iin, konvansiyonel olanla doal olan arasndaki gerilim
ve onunla birlikte konvansiyonun haksz tarafn oluturan iddet,
eriyip dalyordur: Psikolojik adan, yetersiz konvansiyonellik,
baarsz kalm bir zdelemeye iaret eder daima. Konvansi
yon kavramnn kendisi de, tpk kart gibi, geersizleecektir
bu durumda. Toplumsal dolaym bylesine gediksiz olunca, de
yim yerindeyse dardan ieriye doru ikincil bir dorudanlk
oluacaktr, yeni bir insanlk. Amerikan uygarlnda hi de az
deildir bu trden eilimler. Ama Huxley, eyleme ile insanl
kat bir kartlk halinde kurmaktadr ve bu adan, yaayan in
sanla talam ilikilerin atmasn konu alan btn bir roman
geleneiyle uyum iindedir. Uygarln vaat ettii insanl gz
den karr, nk unuttuu bir ey vardr: nsanlk, eylemenin
hem kartn ierir hem de kendisini; stelik sadece kurtuluun
kart ve balang koulu olarak deil, ayn zamanda olumlu an
lamda, ne kadar krlgan ve yetersiz olsa da, znel itkileri gerek
klan -ama bunu da ancak nesneletirerek yapan- biim olarak
ierir bu eylemeyi. Romann k tuttuu btn kategoriler, ai
le, ebeveynlik, sahip olduu her eyle birlikte birey, zaten eyle
menin rnleridir hep. Huxley bunu bir lanet halinde gelecein
stne ykarken, kutsad gemiin de bu bakmdan farksz ol
duunun bilincinde deildir. Bylece bir nostaljinin szcs du
ALDOUS HUXLEY VE TOPYA 93
rumuna der; oysa bu nostaljinin kitle kltrne benzerliini
fizyonomik bakyla derinlemesine alglamakta ve benzerlii de
insan retme tpyle ilgili arkda dile getirmektedir: "Bottle of
mine, it's you I've always wanted! Bottle of mine, why was I de
canted? ... There ain't no Bottle in all the world Like that dear
little Bottle of mine" (Hep seni istedim, benim sevgili iem! Be
nim sevgili iem, neden boalttlar beni senden? ... Dnyada yok
asla baka, benim sevgili kk iem gibisi).
yleyse "vahi"nin sevdii kadna kar feveran da, belki
amalanann tersine, modann souk kstahlna kar saf insan
doasnn protestosu deildir; daha ok, iirsel adalet, bir nevro
tik kiinin saldrganl haline getiriyordur onu. Huxley'in epeyce
kmsedii Freud, byle bir kiideki lgn safln, bastrlm
ecinsellik gdsne bal olduunu kolayca gsterebilirdi ona.
Tpk kendi kendine yasaklamak zorunda olduu ey karsnda
sinirden titreyen ikiyzl kii gibi o da kza svp sayar. Huxley,
onu haksz konuma itelemekle, toplumsal eletiriyle arasna bir
mesafe koymu olur. Romanda bu eletiriyi asl yklenen kii
"Alpha art"lardan biri olan ve kendi koullandrlmlna kar
ba kaldran Bernard Marx'tir: hem pheci hem de duyarl bir
Yahudi karikatr. Yahudilerin tam uyum salamam kiiler ola
rak takip ve bask altnda tutulmas ve tam da bu nedenle bilin
lerinin zaman zaman toplumsal sistemin snrlarn ayor olmas,
Huxley'in de bildii bir durumdur. Bernard'n eletirel tutumunun
sahiciliinden kuku duymaz Huxley. Ama bu eletirelliin ken
disi de bir tr organik yetersizlikle (Organminderwertigkeit), ka
nlmaz bir inferiority complex (aalk kompleksi) ile aklanr.
Huxley, denenmi ve gvenilir modellere uygun ekilde, radikal
Yahudi entelektelini, vlger bir snoblukla ve en sonunda da
utan verici bir ahlaki korkaklkla sulamaktadr. Ibsen'in Gre
gers Werle'yi ve Stockmann' icat etmesinden, hatta aslnda He
gel'in tarih felsefesinden bu yana, burjuva kltr politikas, b
tnsellii grebilen ve eni konu deerlendiren bir anlay adna,
baka trlsn isteyen kiiyi kar kt btnn hem gerek
94 EDEBYAT YAZILARI
ocuu hem de bir doum hatas olarak sergilemi ve hakikatin
-ister ona ramen, isterse onun iinde- yine de elbette btnde
yattn vurgulamtr srarla. Roman yazar Huxley bu yakla
mla dayanma iindedir, kltr peygamberi Huxley ise btn
den nefret eder. Evet, Gregers Werle tam da kurtarmak istedikle
rinin sonunu getiriyordur ve genellemi aptalln dna kt
iin kendini daha akll sanmaya balayan Bernard Marx'n kib
rinden muaf insan da yoktur. Ama olgular dardan, tarafsz, ba
msz ve stn bir konumdan gzleyen, yadsmann snrlln
ve diyalektiin vard sonular atn iddia eden bak da, tam
da byle yapt iin, ne hakikatin ne de adaletin bakdr. Adil
bir yaklam, daha iyi olann kendi yetersizliinden tr daha
ktye taviz vermek zorunda kalmasndan memnunluk duyma
mal, fkesini bilemek iin bu yetersizlikten yeni bir g almal
dr. Huxley'de olumsuzluk iktidarsz klnmak istendii iin, orta
ya srd kuvvetler de kmsenmektedir; gelgelelim, byle bir
tavrn sonucunda, diyalektiin karsna olumlu ve mutlak diye
dikilen ey de ayn lde iktidarsz kmaktadr. "Vahi"nin,
dnya denetisi Mond ile yapt belirleyici grmede, "what
you need is something with tears for a change" (sizin artk gz
yalaryla dolu bir eye ihtiyacnz var) derken kendi acsn ka
stl ve kkrtc bir tarzda yceltmesi, dikkafal bireyciliin tipik
bir zelliinden ibaret saylamaz; asl yapt, gelecekteki kurtu
luun ancak ac pahasna mmkn olacan kabul eden Hristi
yan metafiziini ne karmaktr. Ama roman, her eye ramen,
Hristiyan kurtuluunun ortaya kmasna frsat vermeyen bir ay
dnlanm bilinle belirlenmitir ve sonuta ac ekme kltr de
kendi bana sama bir ama haline gelir. Karanlk glerle ba
Huxley'in de gznden kam olamayacak bir estetizmin manye
rizmidir bu: Hedonist ve mtevekkil dnya denetisi karsnda
"Vahi"nin savunduu "Tehlikeli yaa!" (Nietzsche) slogan, yine
byle bir dnya denetisi olan Mussolini'ye pek uygun derdi.
Dnya denetisinin yasaklam olduu bir biyoloji makalesiy
le ilgili aklamalarnn bir yerinde, romann fazlasyla pozitif e
ALDOUS HUXLEY VE TOPYA 95
kirdei aka ortaya kmaktadr: "Yksek kastlarn iindeki ba
z daha huzursuz zihinlerin koullann kolayca bozabilecek tr
den bir fikir - En Yce yilik olan mutlulua inanlarn yitirme
lerine ve bunun yerine hedefin daha telerde, bugnk insani ala
nn dnda bir yerde olduuna inanmalarna; yaamn amacnn
refah srdrmek deil, bilinci bir ekilde younlatrmak ve in
celtmek, bilgiyi artrmak olduunu dnmelerine yol aabilir."
dealin bylesine soluk ve seyreltik, ayn zamanda da kurnazca ve
dikkatli formle edilmi olmas, elikiden arnmasna yetmiyor.
"Bilinci younlatrmak ve inceltmek" ya da "bilgiyi artrmak"
ifadeleriyle, tin mutlaklatrlmakta ve fazlaca dolaysz bir kart
lk halinde praksisin ve maddi ihtiyalarn giderilmesinin kars
na dikilmektedir. Oysa her trl tin, tanm gerei toplumsal ya
am srecini ve zellikle de iblmn varsayar; ve btn tinsel
ierikler de "gereklemek" iin varolua baml olduklar l
de ayn zamanda praksise ynelik zmni bir talimattrlar. Dolay
syla, tini maddi ihtiyalarn karsna koulsuz ve zaman d bir
kartlk halinde karmak, iblmne dayal ve paralanm
olan durumu ideolojik olarak ebediletirmek demektir. Tarihte ta
sarlanm btn tinsel eylerin -dnyadan en uzak, en kaak d
lerin bile- nesnel ieriklerinde maddi dnyann dntrlmesi
vardr. Her trl heyecan, her trl isellik ya sonuta dsal bir
eye ynelir, ya da ne kadar yceltilmi olsa da byle bir yneli
i bulunmamas halinde salt grne, gerek dla dnp
yozlar. Huxley'in neredeyse bir "deer haline getirdii Romeo
ile Juliet'in kendinden gemi tutkular bile kendine yeterli, ken
di bana var olan bir ey deildir aslnda; ruhun bir pozundan
ibaret kalmayp tinsel olabilmesi iin tinsellii ap bedensel bir
lemeye ynelmesi gerekiyordun Huxley, aslnda tm anlam be
densel birleme olan "zlem" kavramyla istemeden de olsa sez
dirir bunu. nk "Blbld, tarla kuu deil"in gzellii cinsi
yet sembolizminden ayrlamaz. Tageliedi* srf aknl uruna
* Orta ve gney Almanya'da 11.-14. yzyllarda, sevgililerin sabah saatlerin-
96 EDEBYAT YAZILARI
yceltirken, bu aknln ylece yerinde durmayp tatmin edil
mek istediine kulak vermemek, Cesur Yeni Dnya'nn fizyolojik
olarak llp biilmi, bal bana bir ama olarak tutulamayan
her trl byy yok eden cinsellii kadar botur. Bugnn utan
kayna, maddi kltr denilen eyin tinsellik karsnda ar bas
mas deildir; bundan yakman Huxley hi de holanmayaca
yoldalar bulacaktr kendine: btn etkisizletirilmi mezhep ve
dnya grlerinin "amigolar". Oysa asl saldraca ey, bir yan
da bilin ile te yanda bu bilincin znn gerektirdii toplumsal
gerekleme arasndaki o yine toplumsal olarak dayatlm ayrm
olmalyd. Tinsellikle maddilik arasnda tam da Huxley'in philo
sophia perennis'iyle (ebedi felsefe) oluturduu bu kartln
('Chorismos) kendisi, yani ' faith in happiness" (mutlulua inan)
yerine belirsiz ve soyut bir "goal somewhere beyond'un (tede
bir hedef) geirilmesi, Huxley asndan da dayanlmaz olan ey
leme durumunu glendirir, maddi retim srecinden koparlm
ve idi edilmi bir kltre yol aar. "Maddi ve fikri ihtiyalar
arasnda ayrm yaplacak olursa," diye yazmt Horkheimer, "o
zaman hi phesiz maddi ihtiyalarn giderilmesine ncelik ver
mek gerekir, nk bu ... toplumsal deiimi de ierir. Deyim ye
rindeyse, btn insanlara iyi yaam koullar salayan adil toplu
mu da kapsar. Bu da sonuta tahakkm denen errin ortadan kal
drlmasyla ayn eydir. Yaltlm fikri talepleri vurgulamak ise
gerek bir samala gtrecektir. zleme hakkn, akn (tran
sandantal) bilgi hakkn, tehlikeli yaam hakkn mantksal olarak
geerli klmak mmkn deildir. Kitle kltrne kar mcadele,
ancak onunla toplumsal hakszln srmesi arasndaki balanty
gstererek verilebilir. Cikleti metafizik eilimi azaltyor diye su
lamak gln kaard; buna karlk Wrigleys'in gelirinin ve Chi
cago'daki saraynn belli bir toplumsal ilevin karlnda elde
edildiini gstermek pekl mmkndr: insanlar kt koulla
de birbirinden ayrln konu alan ark tr ya da bekilerin gn doarken sy
ledii ark, (.n.)
ALDOUS HUXLEY VE TOPYA 97
ra raz etmek ve eletiriden alkoymak. Aa karlmas gere
ken, cikletin metafizie zarar verdii deil, tersine, kendisinin
metafizik olduudur. Kitle kltrn insanlara ok ey veriyor ya
da hayatlarn fazla gvenli klyor diye eletirmiyoruz (Lutherci
tanrbilime brakabiliriz bu ii); insanlarn sadece ok az ve ok
kt eyler edinebilmesine, her tarafta korkun bir yoksulluk
iinde yaayan ynlar bulunmasna, insanlarn hakszla raz
olarak yaamasna yardm ettii iin eletiriyoruz; dnyay are
siz durumda brakt, bir yandan muazzam felaketler beklenir
ken bir yandan da kurnaz sekinlerin gya bar salayacak p
heli anlamalar yapmasnn umulduu bir ruh haline hapsettii
iin eletiriyoruz." htiyalarn tatmin alann dengelemek iin
Huxley'in onun karsna kard ey, burjuvazinin "daha yk
sek" diye niteledii alana kuku uyandracak lde benzemekte
dir. Bunu yaparken hi deimeyen, biyolojik denebilecek bir ih
tiya kavramndan hareket ediyor. Oysa her insani ihtiyacn so
mut biimlenii tarihsel olarak belirlenir. Zaten gnmzde ihti
yalarn statik bir nitelik gstermesi ve hep ayn eyin yeniden
retimine taklp kalmas da maddi retimin bugnk karakteri
karsnda bir refleksten, piyasa ve rekabet ortadan kalkt halde
mlkiyet ilikilerinin hl srmesi yznden duraan bir nitelik
edinen retimin bir yansmasndan ibarettir. Bu statik durum so
na erdiinde, ihtiya da bambaka bir grnm kazanacaktr.
retim koulsuz ve snrsz bir ekilde doruca ihtiyalarn, zel
likle hkim sistem tarafndan retilmi bulunan ihtiyalarn kar
lanmasna ynelik olarak dzenlendiinde, ihtiyalarn kendisi
de temelden deiir. Gerek ve sahte ihtiyacn ayrt edilemez olu
u bugnk dnemin asli bir zelliidir. Yaamn yeniden retimi
ile bask altna aln bir ittifak ya da birlik oluturuyor gnmz
de, btnn bir yasas olarak anlalabilen ama tekil tezahrlerde
kavranamayan bir birlik. Bir gn gelecek, kltr endstrisinin ya
ratt p ynna ve daha ciddi endstrilerin sunduu o acnas
"yksek kaliteli" mallara insanlarn ihtiyac olmad anlalve
recek. rnein, barnma ve beslenmenin yan sra sinemann da
98 EDEBYAT YAZILARI
igcnn yeniden retimi iin gerekli olduu dncesi, insan
lar igcnn yeniden retilmesine ynlendiren ve ihtiyalarn
piyasaya yaplan arzn ve toplumsal denetimin karlaryla uyum
lu olmaya zorlayan bir dnyada "doru"dur sadece. zgrlemi
bir toplumun Lametta'daki kt tiyatro oyunculuunu ya da De
vory'nin berbat orbalarn arzulayacan dnmek samadr.
orba ne kadar iyiyse, Lametta'dan vazgemek de o kadar zevk
li olur. Ktlk ortadan kalknca, ihtiyala tatmin arasndaki iliki
de deiecektir. Bugn, piyasa dolaymndan geip donmu bir
biim alan ihtiyaca gre retme zorunluluu herkesi ibanda
tutmann en nemli yollarndan biridir. ktidarn daha ok kendi
kurbanlarnn ihtiyalar sayesinde srdren bir varoluun snrla
rn aacak herhangi bir ey dnmek, yazmak, yapmak ve etmek
yasaktr. htiyalar giderme mecburiyetinin deimi bir toplum
da hl pranga ilevi grmeye devam edecei dnlemez. Bu
gnk toplum kendisine zg ihtiyalar karlamada fazlasyla
yetersiz kalm, ama buna karlk sz konusu ihtiyalar sayesin
de retimi kontrol altnda tutmay bilmitir. Hem ok pratiktir,
hem de irrasyonel. Meta retiminin iine batt irrasyonellii yok
eden ama ihtiyalar karlayabilen bir dzen, burjuvazinin yarar
gtmeyen l'art pour l'art (sanat iin sanat) tavrnda bile yansma
sn bulan pratik zihniyeti de yok edecektir. retim ile tketim
arasndaki bugne tanm antagonizmin yan sra, bunlarn en
son birliktelii olan devlet kapitalizmini de aar bu dzen ve Kari
Kraus'un ifade etmi bulunduu bir fikre yaknlar: "Tanr insan
tketici ya da retici olarak deil, insan olarak yaratmtr." e
yaramama utanlacak bir ey olmaktan kar o zaman. Uyum sa
lama anlamn yitirir. retim arptlm deil, gerek anlamda et
kiler ihtiyac: Tatmin olamamn yararsz eylerle avutulmas ye
rine, tatmin olmu bulunann evrensel yararllk ilkesine baml
kalmadan dnyayla iliki kurabilmesini salar.
Huxley sahte ihtiyac eletirirken mutluluun nesnel olduu
fikrini korumaktadr. "Everybody's happy now" (imdi herkes
mutlu) cmlesinin hi durmadan duyarszca tekrarlanmas en id
ALDOUS HUXLEY VE TOPYA 99
detli sulama halini alr. Reddetme ve aldatmaya dayal bir d
zende yetien, muhayyel ihtiyalar bu dzen tarafndan biim
lendirilmi insanlar iin sz konusu ihtiyalarn tatmini anlamna
gelen mutluluk gerekten de ktdr, toplum makinesinin bir ek
lentisinden ibarettir. zntye katlanamayan btnlemi bir
dnyada Romallara mektuptaki (xiii. 15) "Alayanla birlikte a
layn!" buyruu her zamankinden daha geerli olmu, ama "Ne
eli insanlarla birlikte siz de neelenin!" korkun bir alay haline
gelmitir: Dzenin dzen altnda yaayanlara tand nee olana
, sefaletin ebediletirilmesinden beslenir. Dolaysyla, yalnzca
sahte mutluluu reddetmek bile ykcdr. Lenina'nn budalaca bir
filmi tiksindirici bulan "vahi" na, "Why did he go out of his
way to spoil things?" (Ne diye byle her eyi berbat edecek e
kilde davrand?) diye tepki gstermesi, youn bir krleme orta
mnn tipik belirtisidir. nsanlarn elinden byle mutluluklar al
mamak gerektii, tam da onu insanlarn elinden alanlarn daar
cndaki bir zl sz olmutur her zaman. Ama te yandan, Le
nina'nn fkeleniinin tasviri, Huxley'in kendi anlayna ynelti
lecek eletiriye de bir dayanak salar. Huxley, geleneksel kltr
llerine gre znel mutluluun hiliini ortaya koymakla, mut
luluun kendisinin de hiliini gsterdiini sanmaktadr. Mutlu
luun yerini, mutluluk ile nesnel iyinin uzlaamayacan syle
yen ve geleneksel din ile felsefeden damtlm bir ontoloji al
yordur burada. Mutluluktan baka bir eyin peinde olmayan top
lumun kanlmaz olarak varaca yer "delilik"tir, makinelemi
hayvanlamadr. Ama Lenina'nn fazla heyecanl bir savunma
yapmas gvensizliini belli eder; onunki gibi bir mutluluun
kendi tanmna gre bile mutluluk olmadndan duyduu phe
yi ve bu eliki yznden mutluluun da sakilletiini ortaya ko
yar. Sz geen filmdeki aptall -ve dolaysyla filmden hola
nan izleyicinin "nesnel kszln"- kavramak iin itenliksiz
bir sofulukla (pharisisch) Shakespeare'i hatrlamak gerekmez.
Filmin zaten mevcut olan kopyalayp glendirmekten ibaret
z; ocuksulukla bir tutulan bo zaman asndan bile gze ba
100 EDEBYAT YAZILARI
tacak kadar gereksiz ve anlamsz oluu; kopyalama realizmi ile
resim olma iddiasnn badamazl - btn bunlar, dogmatike
zikredilen vrits ternelles'e (ebedi hakikatlere) bavurmadan,
filmin kendisinden de kmaktadr zaten. Huxley'in onca zahmet
le izdii circulus vitiosus'ta (ksr dngde) boluklar bulunma
s fantezi kurmaktaki yetersizliinden deil, znel olarak m
kemmel, ama nesnel olarak elikili bir mutluluk tasavvurundan
kaynaklanyor. Eer salt znel olana ynelik eletirisi geerliyse,
nesnel insani beklentilerden koparlm olarak tasarlad salt
nesnel mutluluk fikri de ideolojik olmaktan kurtulamaz. Geer
sizlie yol aan, kat bir seenek halinde eyletirilmi znellik-
nesnellik ayrmdr. Kitabn ahkm kesici (raisonneur) tipi olan
ve eytann avukatln yapan, Cesur Yeni Dnya'daki en dikkat
ve imek ekici (exponiert) bilinci canlandran Mustafa Mond,
bunun alternatifini de formle eder. "Vahi"nin dile getirdii, in
sann topyekn uygarlk karsnda deersizleecei itirazna u
cevab verir: "Ne kaybedecek ki deersizleirse? Mutlu, ok a
lan, mallar alp tketen bir yurtta olarak mkemmel durumda
insan. Tabii eer sen bizimkinden farkl bir standart seiyorsan,
deersizletiini syleyebilirsin belki. Ama bir postla kmesine
balanmak zorundasn sen de." Hazr eya gibi fabrikada retilip
tketicinin tercihine sunulan bu "iki postla kmesi" imgesinde
ki grecilik (relativismus) belirgindir: Hakikat sorunu, bir "eer
yle ise, o zaman byle," ilikisine dnmektedir. Huxley'in
yaltt derinlik ve isellik deerleri de pragmatiklemenin kur
ban olur burada. "Vahi", kendi anlattna gre, zahite bir ann
da, hava mthi scakken kollarn ap bir kayaya yaslanm,
armha gerilmenin nasl bir ey olduunu hissetmeye alm
tr. Aklama istendiinde u garip cevab verir: "nk bunu
yapmam gerektiini hissettim. sa dayanabildiine gre. Ve son
ra, eer insan yanl bir ey yapmsa ... Bir de mutsuzdum, bu da
baka bir nedendi." Muhatab, "Vahi"ye, dinsel maceralar yani
ac ekmeyi semi olmas iin bundan baka bir gereke bulam
yorsa eer, bu durumda uyarc ve her eye iyi gelen bir madde
ALDOUS HUXLEY VE TOPYA 101
olan Soma'dan alarak depresyonlarn iyiletirmenin daha makul
olacan syleyince "Vahi" de pek kar kamaz. Akld bi
imde mutlaklatrldnda fikirler dnyas da sadece var olan
eylerin durumuna drlm olur. Ve bu haliyle de sadece am
pirik normlar araclyla gerekelendirilmek ister hep: Tam da
olumsuzlama iddiasnda olduu o mutluluk tarz iin yazlm bir
reete haline gelir.
Nesnel anlam ile znel mutluluun oluturduu kaba alterna
tif, bunlarn birbirini dlad tezi, romann vard gerici konu
mun felsefi temelidir. Bir yanda mutluluun barbarl ile te
yanda nesnel olarak daha yksek ve kendi iinde mutsuzluu ba
rndran bir durum olan kltr arasnda seim yapmak zorunludur
buna gre. "Doaya ve topluma egemen oluun durmadan ilerle
yii", diye bir yorum getirmiti Marcuse, "hem fiziksel hem de
psikolojik her trl aknl bertaraf eder. Kartln bir yannn
genel bal olarak kltr, karlanmam istekte, zlemde,
inanta, acda, ksacas var olmayan ama gereklikte izini brakan
eyde ortaya koyar kendini. Ama bu, kltrn mutsuzlukla bes
lenmesi demektir." Anlamazln merkezinde, biri olmaynca
tekinin de olmayacan syleyen ksa ve kesin bir mantksal
ayrklk (Disjunktion) vardr: lm koullanmas olmadan tek
nik, ynlendirilmi ocuksu gerileme (regression) olmadan iler
leme olamaz. Ancak, ayrkln kendisinde ifade edilen dnce
nin drstl ile ideolojinin vicdani zorlamasn ayrt etmek ge
rekiyor. Bugn ancak konformizm, nesnel delilii tarihsel geli
menin geirdii bir kazadan ibaret saymaya raz olabilir. Gerile
me, tahakkmn tutarl gelimesinin asli bir boyutudur. Kuram,
pek safiyane ve iyicil bir seme zgrl iinde, tarihsel geli
mede kendisine uygun gelen eyi benimseyip geri kalanlar bir
kenara itemez. Teknie kar "olumlu bir tutum" almay, ama ay
n zamanda ona bir anlam verilmesi gerektiini savunan bir "dn
ya gr" oluturma abalar dekoratif oyalamalardr ve ancak
ok phe gtrr cinsten bir alma sevdas iin yararl olabilir.
Ama Cesur Yeni Dnyann herkese ve her eye uygulad bask,
102 EDEBYAT YAZILARI
tanm gerei, onu bir kbusa dntren bu lm benzeri durgun
lukla badamaz. Btn ba kiilerin, hatta Lenina'nn bile, znel
zlme belirtileri gstermesi bouna deildir. Ya biri ya br
modeli (das Entweder-Oder) yanltr. Buruk bir honutlukla or
taya konan kusursuz ikinlik (Immanenz) durumu kendi kendini
aknlatrr (transzendieren) - ama dardan getirilen birtakm
arzulanr ve arzulanmaz elerin verimsiz bir karm sayesinde
deil, kendi nesnel doas sayesinde. Tarihsel eilimin insanlar
aarak gerekletiinden Huxley de haberdardr. Onun gznde
bu eilim, ortada hibir ama kalmakszn kendini salt ara hali
ne getiren znenin kendine yabanclamas ve tam anlamyla d
lamasdr. Ama Huxley de meta fetiizmini bir feti haline getir
mektedir. Meta olma nitelii onun iin kendinde var olan bir ey,
ontik bir nitelik haline gelir ve btn bu bycl salt bir d
nm biimi, insann kendisi hakkndaki yanl bilinci olarak
aa karmak ve ekonomik temeliyle birlikte dalp gidecei
ni gstermek yerine, buna teslim olur. Cesur Yeni Dnya'daki
fantastik gayri insaniliin aslnda insanlar arasndaki bir iliki,
kendinin bir iliki olduunu unutan bir iliki, bir toplumsal al
ma ilikisi olduunu grmekten kanr, tamamyla eyleen insa
nn kendine kar krlemi insan olduunu kabul etmez. Bunun
yerine, "insanla makinenin atmas" gibi analiz edilmemi y
zeysel grnglerin peine taklr. Romantik ve dar kafal kk
burjuva eilimine uyup suu teknikte bulur. Oysa, asl anlam a
lmann ortadan kalkmas olan teknikle ilgili bir ey deildir bu,
tekniin toplumsal retim ilikileriyle i ie gemesinin (Verfil
zung) bir sonucudur (ve byle olduu da roman boyunca hep bel
li eder kendini). Hatta bugn sanatla kitlesel retimin badamaz
oluu da tekniin kendisinden deil, akld biimde srp giden
bu toplumsal ilikilerin bireyleme iddiasna (Benjamin'in deyi
iyle "ayla"ya) sarlmak zorunda oluundan kaynaklanmaktadr -
oysa "ayla"nn hakk da ancak onu ihlal etmekle verilebilir. Hux-
ley'in teknii sularken belirttii aracn amatan bamszlama
s bile, amalar yok etmeye yetmez. zellikle, bilincin bilind
ALDOUS HUXLEY VE TOPYA 103
(bewusstlos) yollardan ilerledii
1
sanatta, aralarla krlemesi
ne oynanan oyunun birtakm amalar koyup bunlar gelitirmesi
mmkndr. Ara ile ama ya da insanlk ile teknik arasndaki
iliki ontolojik nceliklere gre dzenlenemez. Byle bir alterna
tif, insanln iinde bulunduu felaketten kmak iin aba gs
termemesi demektir. nsanlk, Huxley'in kendisinin bile pheyle
karlad bir mitolojiye geri dn ile bilinci tamamyla zgr
lksz klan ilerleme arasnda bir seimle kar karya brakl
maktadr. Sistemin kolektif zorlamas tarafndan zmsenmeye
ve olumsal bireysellie indirgenmeye direnebilen bir insan kav
ramna yer kalmaz bylece. Totaliter dnya devletini mahkm
edip de bu totalitarizme yol am bireycilii retrospektif biim
de ycelten kurgulamann kendisi de totaliterdir. Baka bir k
yolu brakmayan bu dnce, zmsenemeyen her eyin ortadan
kaldrlmasn ima etmektedir zaten ve bu da Huxley'in hakl ola
rak dehete kapld bir eydir. Burjuvaca bir dnce olan ve
romann bir yanks gibi kendini duyurmaya devam eden "Bir ey
yaplamaz" anlaynn pratik sonucu, totaliter Cesur Yeni Dnya'
larn "Ayak uydurmak zorundasn" eklindeki o haince buyru
undan baka bir ey deildir. Eilimin monolitik nitelii ve ro
manda ele alnd ekliyle ilerleme kavramnn izgisellii, "ta
rih ncesi"ndeki retici glerin gelime tarzndaki snrllktan
gelmektedir. Negatif topyann kanlmaz grnmesi de, retim
ilikilerindeki bu snrlln (yani retim aygtnn kr amac u
runa yceltiliinin) bizatihi teknik ve insani retici glerin zel
lii olarak geri yanstlmasndan kaynaklanyordur. Huxley tari
hin entropisi kehanetinde bulunurken, sofuca bir heyecanla kar
1. Schumann genliinde piyanosuna -araca- zel bir ey sunmak istedii
ni, olgunluk dneminde ise asl mzikle -amala- ilgilendiini yazmt. Ama
daha eski eserlerinin sonrakilere kyasla tartlmaz stnl, ak ve koyu ton
lar kontrastn, armonik renkteki krlmalar ve hatta beste yapsndaki younlu
u ortaya karan piyano kullanmnn durmak bilmez, retken fantezi zenginli
inden ayrlamaz. Sanat bir "fikri" kendi kendine gerekletirmez. Daha ok
teknolojik baarlarn, sk sk da belli belirsiz oyunlarn iidir bu.
104 EDEBYAT YAZILARI
kt toplum tarafndan zorunlu olarak yaylan bir yanlsamaya
kaptrmaktadr kendini.
Pozitivist anlay eletirir Huxley. Ama kendi eletirisi de
oklarla snrl kald, deneyimin dolayszlna gmld ve
toplumsal yanlsamay hi sorgulamadan olgu sayd iin, Hux
ley de pozitivistlemektedir. Rahatsz bir tonla konusa da, klt
rn kanlmaz knden yaknmakla, knanan tahakkmn
salamlatrlmas iin bahaneler retmi olan betimlemeci kltr
eletirisiyle temelde uyum iindedir. Uygarlk kltr adna bar
barla gemektedir. Huxley ise antagonizmalar grecei yerde,
teknik rasyonellie zg, kendi iinde elikisiz bir tr btnsel
zne (Gesamtsubjekt) ve buna uygun olarak da basit bir topyekn
gelime tasarlar. Bylesi tasarmlar bugnk kltrel yzeyin
paras olan u "evrensel tarih" ve "yaam tarz" fikirleriyle ili
kilidir. Huxley topyekn tekdzelemenin keskin bir fizyonomi
sini ortaya koymutur geri, ama bunun belirtilerinin antagonis
tik bir zn davurumu olduunu, totalit eilimini barndran
tahakkmn basnc olduunu aa karamamtr. Huxley
"everybody's happy nowadays"i (herkes mutlu bugnlerde) k
mser; ama kendi tarih anlaynn z de derinlemesine konfor
misttir. Bu anlay, ieriini oluturan olaylardan ok, biimiyle
ele verir kendini. Kesintisiz ilerleme grnn liberal yakla
mndan fark, konuya bak tarznda deil, vurgulardadr sadece.
Benthamc bir liberal gibi Huxley de mmkn en fazla insan iin
mmkn en fazla mutluluun olabileceini ngrr - byle bir
gelimeden holanmasa bile. Cesur Yeni Dnya'y mahkm eder
ken, kitapta alaya alnan insan saduyusuna bavurur kendisi de.
Bu yzden roman boyunca Huxley'in hi de sevmedii ypranm
bir dnya grnn analiz edilmeden kalm uraklar kar kar
mza. Geici ve felaket getirici tarihin deersizliinin karsna
diktii ey, hi deimeyendir: philosophia perennis, fikirler g
nde sonsuzca parldayan gne. Buna uygun ekilde, dsallk
ve isellik de ilkel bir tezat oluturmaktadr: nsanlara yapay re
meden hzlandrlm yalanmaya kadar her trl ktlk yaplr
ALDOUS HUXLEY VE TOPYA 105
ken, birey kategorisi tartmasz bir saygnla sahiptir. zerinde
dnlmemi bireycilik ne kar bylece, sanki romann ele al
d dehet, bireyci toplumun dourduu bir ucube deilmi gibi.
Tek insana zg kendiliindenlik tarihsel sreten ayklanp
karlr, buna karlk birey kavram da tarihten koparlarak bir
philosophia perennis paras haline getirilir. z itibariyle top
lumsal bir ey olan bireyleme yeniden deimez bir doaya d
nr. Doruk noktasndaki burjuva felsefesi, bireyin de su orta
olduunu kavrayabiliyordu - Huxley'de bu kavrayn yerini,
bireyin psikolojizm araclyla ampirik olarak edzeyletiril
mesi almtr. Hkimiyetiyle sayg duymaya armaktan ok
kar kmaya kkrtan bir gelenein izinde, birey bir fikir olarak
sonsuz lde yceltilmekte, ama bir yandan da tek tek her insan,
d krkl romantizminin mritleri tarafndan ahlaki iflasla
sulanmaktadr. Bireyin hiliine dair, toplumsal anlamda doru
olan bilgi, zel yaamn an yklenmi bireyine ynelik bir su
lamaya dnyordun Huxley'in btn yaptnda olduu gibi bu
kitabnda da, bireyin ikame edilebilirlii ve aslnda gerek bir
benlik deil de toplumun "karakter maskesi" oluu, mutlaklat
rlm bireyin kendi suu olarak grnr. Btn bu olgular, bire
yin sahici olmayyla, ikiyzllyle, darkafal bencilliiyle,
baka bir deyile, incelikli ve betimleyici bir ego psikolojisinin
takm taklavatyla aklanr. Gerek burjuva zihniyetiyle tam bir
uyum iinde, birey hem her eydir Huxley iin - nk bir za
manlar mlkiyet haklar sistemenin temel ilkesini oluturmaktay
d; hem de hibir ey - nk mlkiyetin sadece taycs olarak
mutlak biimde ikame edilebilecek bir edir. Bireycilik ideolo
jisinin kendi hakikatsizlii iin demek zorunda olduu bedeldir
bu. Romandan, cokuyla nerdii insanln kabullenemeyecei
lde nihiliste bir ders kyordur ancak.
Ama burada, tam da pozitiviste vurgulad olgulara haksz
lk etmektedir Huxley. Btn ayrntlandrlm topyalar gibi,
onunki de bouna zahmettir. Olaylar baka trl gelimitir ve
byle olmaya da devam edecektir. Baarszla urayan ey, ay
106 EDEBYAT YAZILARI
rntl ve kesin dgc deil, uzak gelecee ynelen bakn ken
disidir; var olmayann somut biimini nceden grme abas, l
bilmez var sayn iktidarszlna yenik dmtr. Diyalek
tiin antitez ura, varg mantyla (konsequenzlogisch), rne
in aydnlanmann st kavram olarak grlmesiyle, sihirbazlarn
yapt gibi bir anda yok edilemez. Bunu yapmaya kalkan bir
yaklam diyalektik hareketin yaktn salayan eyi yok ediyor
demektir: znenin dnda kalan, "tinsel" ve kendisi iin saydam
olamayan. Ayrntlaryla betimlenen topya materyalist ve tek
nolojik elerle ne kadar desteklenmi, doabilimsel adan ne
kadar doru olursa olsun, zdelik felsefesine, yani idealizme bir
geri dntr. Bu yzden, Huxley'in ngrlerinin hedefledii
ironik "tamlk ve yanlszlk", yanl yollar gsterir topyaya.
Kendi bilincine sahip olmayan topyekn aydnlanma kavram
kendi kartna, yani akldna doru ne kadar gvenle yrrse
yrsn, bunun olup olmayaca ve orada durup durmayaca bu
kavramn kendisinden karsanamaz. Ufukta beliren politik fela
ketler teknik uygarln ka yolunu etkileyecektir. Maymun ve
z ksmen aceleye getirilmi bir abadr: atom fizii hakkndaki
bilgi eksikliinden deil, izgisel tarih anlayndan kaynaklanan
ve bu yzden de dzeltmelerle, ek malzemenin ilenmesiyle hal
ledilemeyecek bir hatay giderme denemesi. Cesur Yeni Dnya'
daki tahminlerin mant fazla basitse eer, gelecee ilikin ikin
ci kitaptakiler de (rnein eytan dini) ihtimal d oluun damga
sn tamaktadr. slubuyla gereki olan bir romann iinde, bu
durumu felsefi alegoriye birtakm gndermeler yaparak savun
mak pek mmkn deildir. Ama yaklamn ideolojik ball,
kanlmaz dn hatalaryla cn alacaktr. Byle bir tutum,
ister istemez, kra dayal ekonominin srmesini kesinlikle kendi
kan iin deil de, insanlar iin desteklediini ciddiyetle iddia
eden byk burjuvazinin tutumuyla akrabadr. Bu yaklama g
re, insanlar sosyalizm iin yeterli olgunlua sahip deildir. al
mak zorunda olmazlarsa, zamanlarn nasl geireceklerini bile
mezler. Bylesi yavanlklarn iyzn ele veren, sadece kulla
ALDOUS HUXLEY VE TOPYA 107
nm biimleri deildir; ayn zamanda ieriksiz eylerdir bunlar,
nk hem "insanlar" verili kabul ederek eyletirirler, hem de
gzlemciyi bolukta yzen karsz bir merci halinde gkyzne
tarlar. Ama byle bir soukluk, Huxley'in dnsel yapsnn en
derin katmanlarnda da hissettirir kendini. Gereklemi topya
nn insanlarn bana getirecei felaket konusunda tamamyla
kurgusal bir endie duyan Huxley, topyann yolunu kesen ok
daha acil ve gerek bir felaketi grmeye yanamaz. Alk ve dert
dnyadan kalktnda insanlara ne olacan dert etmek bo bir
itir. nk her ne kadar Huxley bu uygarlkta zaten ilke olarak
hibir zaman ulalamayacak bir masal lkesinin skclndan
daha beter bir ey grmese de, dnyadaki alk ve dert aslnda
tastamam bu uygarln mantnn rndr. Feci durumlar kar
snda gsterilen btn o fkeye karn, Huxley'in temel ald
tarih kavramnn hi acelesi yoktur. nsanlara den i, zamana
devredilmitir. Asalaka bir ilikidir bu. Huxley'in roman bug
nn suunu gelecek kuaklara yklemektedir. Protestanln ie
bak ile bastrmay birletirmesinden domu uursuz bir rn
olan "Baka trl olmayacak" yansr bunda. lk gnahla lekelen
mi olan insanlk daha iyisini beceremeyeceinden, dnyay d
zeltme giriiminin kendisi gnah haline getirilmitir. Ama roma
nn damarlarnda akan, henz domam olanlarn kan deildir.
Byk bulularla sslenmi olmasna ramen baarsz kal, te
mel bir zayflktan kaynaklanmaktadr: ii bo emaclk. nsan
larn geirecei dnm hesaba gelmedii, her trl tasavvurun
ngrsnden kat iin, kullanlmaktan ypranm ok eski de
virlerden kalma hiciv tarz model alnarak bugnn insannn bir
karikatryle ikame ediliyordur. Gelecee ait kurgu bugnn s
nrsz gc karsnda boyun eer. Henz var olmayan, -Offen
bach'n operetlerindeki tanrlar gibi- mevcut olana benzetilerek
komik duruma drlr. En uzaktaki eyin grntsnn yerine,
opera drbn ters evrilerek baklan en yakndaki eyin grn
ts geirilir. Gelecekteki olaylardan oktan olup bitmi gibi sz
eden biimsel hile, bunlarn ieriine iren bir ibirlikilik ka
108 EDEBYAT YAZILARI
tar. Bugnn gelecee yanstlmakla iine dt gln irkin
lik, kafalarn ok byk gsterildii natralist resimlerle ayn g
lmeleri kkrtr. O dokunakl "ebedi insan" kavram dnn, bu
gnn ve yarnn insan olmay o kadar hak etmeyen insanna in
dirgenmeye raz olur. Huxley'in romannda eletirilmesi gereken,
her trl felsefe ve temsille paylat dnmsel edilginlik bo
yutu deil, u kahrolas sreklilii berhava edecek bir praksis d
nm getirememesidir. nsanlk totaliter dnya devleti ile bi
reycilik arasnda seim yapmak zorunda deildir. Eer byk ta
rihsel perspektif, srf kontrol etmek amacyla gzlemleyen bak
n grd bir seraptan ibaret deilse, ynelecei soru udur:
Toplum kendi kendisini belirlemeyi baaracak mdr, yoksa btn
yerkreyi iine alan bir felaket mi yaratacaktr?
Gerekstcle Sonradan Bak
Breton'un manifestolarnda ortaya koyulan ama ikincil literatr
de de arln hissettiren ve bugn geerli olan gerekstclk
kuram, bu hareketi ryalarla, bilindyla ve bazen de Jung'un
arketipleriyle ilikilendirir: Bunlar, kolajlarda ve otomatik yaz
da, bilinli ben'in mdahalelerinden arnm bir imge-diline ka
vuuyorlardr. Ryalar, bu kurama gre, gerein elerini tpk
Srrealist yntemin yapt gibi kullanmaktadr. Ama eer hibir
sanattan kendi kendini anlamas istenemezse -ki sanatn kendini
anlamas ile baarsnn nerdeyse badamaz olduunu sylemek
geliyor insann iinden- srrealizmi aklamaya alanlarn da
tekrarlad bu programatik bakla uyumak zorunda deiliz de
mektir. Zaten sanat yorumlarnn, hatta felsefi adan sorumlu bir
tutum benimseyen yorumlarn bile en zayf yan, yadrgatc ola
n kavramlatrp tandk olan araclyla ifade etmek zorunda
olmalar ve bylece asl aklanmas gereken eyi rtbas etmele
ridir. Sanat yaptnn aklanma istei, onu ister istemez kendisi
ne ksmen ihanet ettirerek konforizme doru kaydran eydir.
Gerekstclk eer sahiden de Jung'un, hatta Freud'un edebi
ve grafik illstrasyonlarnn bir koleksiyonundan ibaret olsayd,
kuram metaforik bir kla brndrmek yerine, syledii eyi
gereksizce kopyalamakla kalrd; stelik o kadar zararsz bir ey
olurdu ki, hem anlam hem de can damar olan skandala da hi
yer kalmazd. Gerekstcl psikolojik rya kuramna indir
gemek, onu resmi olann dzeyine drmek olur. O grm ge
irmi "bu bir baba figrdr" deyiine halinden memnun bir "ta
110 EDEBYAT YAZILARI
mam, biliyoruz" elik eder; ve Cocteau'nun da fark ettii gibi, r
ya olduu batan kabul edilen bir ey, gerekliin grntsne ne
kadar hasar vermi olsa da, kendisine hi dokunmaz.
Ama konunun hakkn veremiyor bu kuram. Byle rya g
rlmez, hi kimse byle rya grmez. Gerekstc kurgular sa
dece benziyordur ryalara, ama ite o kadar. Allm mant ve
ampirik varoluun oyun kurallarn geersiz klarlar, ama bunu
yaparken balamndan koparlm tekil nesnelere saygl kalrlar
ve onlarn btn ieriini, zellikle de insani ieriklerini nesne
nin biimine yaklatrrlar. Baz eyler krlp paralanr, yeniden
gruplandrlr, ama zp yok etme sz konusu deildir. phesiz
ryada da byledir bu, ama orada nesneler dnyas ok daha faz
la klk deitirmi haldedir ve sanatn kendi temellerini sarst
Gerekstclkteki kadar gerek olarak sunulmaz. Gerekst
clkte ryalara gre ok daha ak ve ketlenmemi olarak i g
ren zne kendini yok etmeye ynlendirir enerjisini; oysa ryada
hi enerji gerektirmeyen bir eydir bu. Ama bu yzden de Gere
kstclkte her ey, deyim yerindeyse, ryadakinden daha ok
nesnellemitir. Ryada batan itibaren ortada bulunmayan zne,
olup bitenlere perde arkasndan nfuz edip rengini belirler. Bu
arada Gerekstclerin kendileri de, insanlarn serbest ar
mlarnn psikanaliz ortamndayken bile Gerekstc yazma
tarzyla benzemediini fark etmitir. Hem zaten psikanalitik
armlarn kendiliindenlii hi de yle kendiliinden deil
dir. Ancak aba gsterirken biimlenen istensiz ifadeyi ortaya
karabilmek iin -Gerekstc sanat yle dursun- psikanaliz
ortamnda bile ne kadar zahmet ve aba, nasl bir irade gerektii
ni her analist gayet iyi bilir. Gerekstclerin yaratt dnya-y
kntlarnda gn na kan, kendinde (an sich) bilind deil
dir. Bilindyla ilikileri asndan bakldnda, simgeler fazla
syla akli grnecektir. Bu trden ifre zmleri Gerekstc
ln bereketli oulluunu birka kanala sktrr, Oidipus
kompleksi gibi birka kuru kategoriye indirger, Gerekstc sa
nat yaptlarndan deilse bile bunlarn ardndaki fikirden fkran
GEREKSTCLE SONRADAN BAKI 111
iddete ulaamaz; Freud'un Dali'ye tepkisi de grnd kadary
la bu yndeydi.
Avrupa'daki felaketin ardndan Gerekstclerin yaratt
oklar gcn yitirdi. Sanki korkuya hazrlayarak kurtarmlard
Paris'i: Kentin ykm onlarn merkeziydi. Gerekstcl bu
adan kavramsallatrmak istersek, psikolojiye deil onun sanat
sal yntemlerine dnmemiz gerekir. Bunlar da montaj model al
maktadr kukusuz. Gerekstc resim sanatnn zgn rnekle
rinin bile montaj motifleriyle altn ve Gerekstc iirde
imgelerin birbirinden kopuk bir tarzda pepee eklenmesinin
montaj nitelii tadn gstermek hi de zor olmazd. Ama bi
lindii gibi bu imgeler, ksmen harfi harfine, ksmen de ruhlar
itibariyle, Max Ernst'in anne babasnn kuann dnemi olan
ge on dokuzuncu yzyla ait illstrasyonlardan kaynaklanmak
tadr. Daha 1920'lerde, Gerekstclk dndaki evrelerde bu
tr resimlerden oluan (rnein Alan Bott'un Our Fathers' - Ba
balarmz) koleksiyonlar vard ve izleyici kitlenin gnln ho
tutmak iin montaj yoluyla yabanclatrma zahmetine girmeyip
Gerekstcln yaratt oktan -asalaka- pay alyordu bun
lar. Ama hakiki Gerekstclk bu elerin yerine allmam
olanlar geirdi. te eldeki malzemeye -yarattklar korku saye
sinde- allm bir nitelik, bir "Bunu nerede grmtm?" duy
gusu kazandran da tastamam bu allmam elerdi. Dolaysy
la, psikanalizle olan benzerlii bilindnn sembolizminde de
il, ocukluk deneyimlerini patlamalarla aa karma girii
minde aramak gerek. Gerekstcln nesneler dnyasna ili
kin illstrasyonlara katt, ocukluumuza ait olan ama yitirmi
bulunduumuz eydir: ocukken baktmz, daha o zamandan
eskimi bulunan resimli dergiler, imdi gerekstc grntle
rin yapt gibi, yerlerinden frlayp stmze atlm olmaldr.
Bunun znel yan montaj edimindedir: Tam da o eski alglara
benzeyen alglar retmeye alr montaj - belki bouna abala
m olur, ama niyeti aka budur. inden her an bir kyamet g
n zebanisinin frlayabilecei dev yumurta, biz ilk kez bir yumur
112 EDEBYAT YAZILARI
ta grp titrediimizde henz ok kk olduumuz iin byle
sine byktr.
Eskimilik de bu etkiyi artrr. Kitle retiminin yrngesine
girmi modern bir ey iin ayn zamanda bir tarihe de sahip ol
mak paradoks gibi grnr. Onu yabanc klar bu paradoks ve
"Modern an ocuk Resimleri"nde hem dnyaya hem de ken
dine yabanclam bir znelliin ifadesi haline gelir. Gereks
tclkte ok araclyla boalan gerilim, izofreni ile eyleme
arasndaki gerilimdir; bu, daha zgl olarak, psikolojik esin yo
unluunun gerilimi olmadn da sylemek demektir. Kendine
zgrce sahip kan ve ampirik dnyayla ilgili her trl endie
den muaf olan mutlaklam zne, onu hem kendisine hem de
protestosuna doru geri pskrten topyekn eyleme karsnda
ruhsuz ve aslnda l bir ey olarak belirir burada. Gerekstc
ln diyalektik imgeleri, nesnel zgrlkszlk durumundaki
znel zgrlk diyalektiinin imgeleridir. Bunlarda Avrupa'nn
ektii Weltschmerz (dnya acs) ocuklarn yitiren Niobe gibi
ta kesilmitir; burjuva toplumu var kalma umudunu terk eder
onlarla birlikte. Muhtemelen hibir Gerekstc, Hegel'in Tinin
Fenomenolojisi adl eserini okumu deildir; ama bu kitapta ge
en ve daha genel olan "tarih zgrlk bilincindeki ilerlemedir"
teziyle birlikte dnlmesi gereken bir cmle, Gerekstcl
n zn tanmlar: "Bu yzden, genel zgrln tek yapt ve
eylemi lmdr, isel kapsam ve doluluu bulunmayan lm."
Bu cmledeki eletiriyi benimsemitir Gerekstclk, bu da
onun anti-anarist politik itkilerini aklar; ama bir yandan da
Gerekstcln tzyle badamayan itkilerdir bunlar. He
gel'in tezi hakknda, byle bir cmleyle Aydnlanma'nn kendini
gerekletirerek ortadan kaldrd sylenmitir; Gerekstcl
kavramann bedeli de daha dk deildir: Bir dolayszlk di
li olarak deil, soyut zgrln nesnelerin stnlne ve dola
ysyla salt doaya geri dnnn tan olarak anlamak gerekir
onu. Gerekstcln montajlar gerek natrmortlardr. Eski
mi eylerden kompozisyonlar oluturarak l doa yaratrlar.
GEREKSTCLE SONRADAN BAKI 113
sel bir eyin grntleri deil, birer fetitir bunlar (meta fe
tileri); znel bir ey -libido- vaktiyle bu fetilere yaparak sa
bitlenmitir. mgelerin ocukluu geri getirmesi kiinin kendi ii
ne gmlmesi yoluyla deil, bu fetiler araclyla olur. Gere
kstcln modeli olsa olsa pornografik olurdu. Kolajlarda
olup biten, az evreleyen ehvet gerilimi gibi kaskat kesilen
eyler, izleyicisinin tatmin annda pornografik bir grntnn ge
irdii deiiklie benzer. Kesilip kolajlara yerletirilen gsler,
ipek oraplar iindeki manken bacaklar bir zamanlar ksmi dr
tleri harekete geirip libidoyu uyarm olan nesneleri hatrlatr
hep.* Unutulmu olan ey, l bir cisim halinde, akn asl nesne
si olarak kendini gsterir onlarda, akn kendisini benzetmek is
tedii ve bizim de benzediimiz eyi aa karr. Uyan annn
dondurulmas olarak gerekstclk fotorafla da akrabadr.
Ele geirdii ganimet ise imgelerdir elbette, ama onlar etkisiz
klmak isteyen yerleik bakn iddia ettii gibi bilinsiz znenin
deimez ve tarih-d imgeleri deil, znenin en i ekirdeinin
kendisini dsal bir ey olarak, toplumsal ve tarihsel bir eyin tak
lidi olarak kavramasn salayan tarihsel imgeler. "Hadi Joe, o es
ki havalar al yine" (Brecht ve Weill'n Mutlu Son adl eserinde
ki "Bilbao arks"ndan bir dize).
Ancak bu adan baklnca Gerekstclk, kendisiyle ayn
dnemde ortaya kan Neue Sachlichkeit'n (Yeni Nesnellik) ta
mamlaycs olmaktadr. Neue Sachlichkeit'n "sslemecilik suu"
(Adolf Loous'un deyii) karsnda kapld dehet, Gerekst
c ok tarafndan harekete geirilir. Evin bir tmr vardr: cum
* Ksmi drtler, Freud'a gre, cinsel drty oluturan elerdir. Her biri
belli bir bedensel kaynak ya da erojen blgeyle (rnein, azsal drt, makatsal
drt) ve belli bir amala (rnein, gzetleme drts, hkim olma drts) ta
nmlanr. Ksmi drtler balangta birbirinden bamsz hareket eder ve ancak
sonradan, ergenlikle birlikte kaynarlar. Freud'a gre, ksmi drtlerin yneldi
i erotik nesne de bir btn olarak gvde ya da insann kendisi deil, gvdenin
farkl ksmlar ya da organlardr. Fetiizm de cinsel drtnn hayali bir anne pe
nisine yneliini ifade eder, (.n.)
114 EDEBYAT YAZILARI
bas. Gerekstclk bu tmrn resmini yapar: An bym
bir et paras knts frlar evden. Modern dnemin ocukluk
imgeleri, Neue Sachlichkeit akmnn kendi nesnemsi yann ve
aklclnn hep akld kaldn hatrlatr; bu yzden de akmn
tabu kld eyin zdr bu imgeler. Neue Sachlichkeit'n insan
lardan esirgedii eyleri Gerekstclk bir araya toplar; resim
lerindeki eip bkmeler de yasan arzu nesnelerine uygulad
iddete tanklk eder. ekilleri bozarak eskimi olan kurtarr Ger
ekstclk, insanlarn mutluluk talebinin kendi tekniklemi
dnyalar tarafndan reddedilerek duman olup utuu bir huylar
ve mizalar albm oluturur. Ama eer bugn Gerekstcl
n kendisi eskimi grnyorsa, bunun nedeni, Gerekstcl
n ta kendisi olan fotoraf negatifinin yakalad reddetme bi
lincini, insanlarn kendi kendileri iin reddediyor olmalardr.
Lirik iir ve Toplum
Lirik iir ve toplum zerine bir konuma duyurusu birounuzu
tedirgin edecektir. Herhangi bir ey hakknda yaplabilecek bir
sosyolojik zmlemeyle karlaacanz dneceksiniz, tpk
elli yl nce her eyin psikolojisinin, otuz yl nce de fenomeno
lojisinin ortaya srld gibi. Yaptlarn yaratlma koullar ve
etkileri zerine bir incelemenin, yaptlardan ylece alnan zevki
yerinden edeceinden kukulanacak, kategoriletirme ve iliki
lendirme ilemlerinin nesnenin kendi hakikatini ya da sahteliini
sezme imknn kstladn dneceksiniz. u kuku da huzur
suz edebilecek sizi: Burada bir entelektel, vaktiyle Hegel'in "bi
imsel anlama" terimiyle sulad eyi mi yapyor acaba; bt
n gzden geirmek adna, hakknda konutuu bireysel varolu
a tepeden mi bakyor, baka bir deyile onu grmeyip sadece eti
ketlemekle mi kalyor? Byle bir yaklam, lirik iir bahsinde
zellikle tedirgin edici gelecektir size: Tasallut edilen ve bir her
cmercin iine ekilen ey, her eyin en hassas, en krlgandr
oysa lirik iirin, en azndan geleneksel anlamyla lirik iirin ide
alinin bir yn, her trl hayhuyun dnda kalmak deil midir?
z asndan, tam da toplumsallamann gcnn tannmad
ya da Baudelaire ve Nietzsche'de olduu gibi, bir mesafe duygu
su sayesinde ald bir ifade alan deil midir bu; ve imdi biz
tam da uygulayacamz inceleme yntemiyle onu kendi hakkn
daki tasarmnn zddna dntrm olmayacak myz? Lirik i
ir ve toplum diye konuabilmek iin esin perisine bsbtn du
yarsz olmak gerekmiyor mu?
Belli ki kukularnz ancak yle giderilebilir: Lirik yaptlar
116 EDEBYAT YAZILARI
baz sosyolojik tezlerin dorulanmasn salayan nesnelere d
ntrmemek, ama ierdikleri toplumsal enin de bu iirlerin
kalitesi hakknda zsel bir eyi aa vurduunu gsterebilmek.
Bu ilikinin bizi yaptn dna srklemek yerine, onun derinlik
lerine yneltmesi gerekir. Ama zaten en ilksel dnm bile bu
nun beklenmesi gerektiini gsterir. nk bir iirin tz ya da
gvdesi, sadece bireysel itilerin ve deneyimlerin dile gelii deil
dir. Bunlar ancak estetik biim verildiklerinde edindikleri zgl
lk sayesinde belli evrensellie katlmakla sanat asndan an
laml olabilirler. Bu, lirik iirin dile getirdiinin herkesin dene
yimledii eyle dolayszca zde olduu anlamna da gelmez. Bir
volont de tous (genel irade) deildir lirik iirin evrensellii; ba
kalarnn iletmeyi beceremedii eyin ylece iletilmesindeki ev
rensellik deildir. Bunun yerine, bireysel biim iine daha da g
mlmek, arptlmam, kavranmam, henz daha yksek bir ka
tegori altnda toplanmam olan eyi aa kararak lirik iiri ev
rensel bir ey konumuna ykseltir. Bylece, tinsel olarak, hibir
sahte evrenselliin, baka bir deyile son derece tikel olan hibir
eyin, kendinden-baka-olan, demek insani olan engellemedii
bir durumun nsezisi haline gelir. Lirik iir snrlanmam birey
leme yoluyla ulamay umar evrensellie. Ama liriin zgl teh
likesi de burada yatar: iirin bireyleme ilkesi, mutlaka ve her za
man balayc ve sahici bir eyin retileceinin otomatik garanti
si deildir. iirin sadece ayr varoluun olumsall iinde kalp
kalmayaca zerinde bir hkm yoktur bu ilkenin.
Ama liriin tzndeki evrenselliin toplumsal bir doas var
dr. Ancak bir iirin yalnzlnda insan soyunun sesini duyabilen
kii, o iirin ne dediini anlayabilir; nitekim lirik dilin yalnzl
bile bireyci ve son kertede atomistik bir toplumun rndr - tp
k, tersinden alrsak, iirin genel tutarllk ve balayclnn da
bireylemesinin younluuna bal oluu gibi. Ama ite bu yz
den, sanat yapt zerinde dnm de, evrensel ve ierici bir e
yi bulank biimde hissetmekle yetinmeyip yaptn toplumsal ie
riini somut olarak soruturmakla ykmldr. Yaptn zgll
LRK R VE TOPLUM 117
n dnme yoluyla belirlemeyi amalayan byle bir aba, sa
nata yabanc bir dsal dnm deildir; tersine, btn dilsel ya
ptlar bunu gerektirir. Onlara zg malzeme -kavramlar- sadece
seyredici bir dnceyle tketilemez. Estetik seyire uygun duru
ma getirilebilmeleri iin, yaptn iine nfuz edip orada alan
aktif bir dnme de maruz braklmalar gerekir; ve dnce de
bir kez iir tarafndan oyuna dahil edildiinde, artk iirin buyru
uyla durdurulmaya raz olmaz.
Yine de byle bir dnce -btn sanat yaptlar kadar lirik i
irin de toplumsal yorumu- yaptlarn veya yazarlarnn "toplum
sal perspektifi" ya da toplumsal ilgileri zerinde odaklanmayabi
lir. Daha ok, isel bakmdan eliik bir birlik olarak kavranan
toplumun btnnn yaptta nasl ortaya ktn, yaptn ne e
kilde topluma baml kaldn ve ne ekilde atn kefetme
ye ynelmelidir. Felsefi terimlerle sylersek, ikin bir yaklamn
benimsenmesi gerekir. Toplumsal kavramlar, yapta dardan uy
gulanmak yerine, yaptn kendisinin sk bir inceleniinden tre
tilmelidir. Anlamadnz eyin sahibi de olamazsnz: Goethe'nin
bu zdeyii sadece sanat yaptlar karsnda alnacak estetik ta
vr iin deil, estetik kuram iin de geerlidir. Yaptlarn kendile
rinde olmayan, biimlerinin bir paras olmayan hibir ey, tzle
rinin -iirlemi olan eyin- toplumsal adan neyi temsil ettii
ni belirlemeye yetkili deildir. Kukusuz, bunu belirlemek iin
hem yaptlarn iinin hem de dlarndaki toplumun bilinmesi ge
rekir. Ama bu bilgi ancak eldeki malzemeye tam bir teslimiyetin
iinde yeniden kefedilebildiinde balayc olur. u gnlerde
fazlaca kurcalanp esnetilen ideoloji kavramna gelindiinde
zellikle dikkatli olmak gerekir. deoloji hakikatsizliktir nk,
yanl bilintir, yalandr. Kendini sanat yaptlarnn baarszl
nda, isel sahteliklerinde ortaya koyar; eletirinin hedef ald
da budur. Ama toplumdaki canalc elikilere biim veren -ve
ancak bu anlamda onlar uzlatrma eilimine giren- byk sanat
yaptlarnn ideoloji olduunun mekanik biimde yinelenmesi,
sadece bu yaptlarn hakikat ieriine hakszlk etmek deil, ayn
118 EDEBYAT YAZILARI
zamanda ideoloji kavramn da yanl anlamak olur. Bu kavramn
kasd, tinsel olan her eyin baz insanlarn baz tikel deerleri
yanl biimde genel deerler olarak sunmasna hizmet ettii de
ildir; ideoloji kavram, zellikle sahte olan tinin maskesini d
rmeye ve ayn zamanda onu zorunluluu iinde kavramaya y
nelir. Oysa sanat yaptlarnn byklnn tek ls de ideolo
jinin saklad eyi dillendirmeleridir. Bir yapt baarlysa, ister
amalanm olsun ister olmasn, yanl bilincin tesine geilmi
demektir.
Sizin kuku ve itirazlarnz k noktas olarak alacam im
di. Lirik iir deneyiminiz, onun topluma kart bir ey olduunu,
tmyle bireysel bir ey olduunu sylyor size. Duygularnz da
onun yle kalmas gerektiini sylyor; istiyorsunuz ki maddi
varoluun arlndan kaabilmi lirik ifade, egemen pratiklerin,
faydann, amansz bir var kalma basncnn zorlamasndan azade
bir yaam imgesini arabilsin. Ama bu talebin, lirik szn ba
kir olmas talebinin kendisi de toplumsal bir rndr. Her bireyin
yabanc, dmanca, souk ve baskc bir deneyim olarak yaad
bir toplumsal duruma yneltilen bir protestoyu ifade eder ve
bu durum da iir zerinde ters izdmn brakr: Durum ne ka
dar bunaltc, ne kadar arsa, yapt da dsal olan herhangi bir e
ye teslim olmay reddederek ve kendini sadece kendi yasalarnca
oluturarak o kadar diren gsterir ona. Yaptn dolaysz varolu
tan uzakl, o varoluta sahte ve kt olann ls haline gelir.
iir, protestosunda, her eyin farkl olaca bir dnya dn di
le getiriyordun Lirik tinin maddi eylerin stn gcne kar o
ok kiisel muhalefeti, dnyann eylemesine kar, modern a
n balangcndan, snai devrimin hayattaki baskn g haline
geliinden beri insanlarn meta tahakkm altna giriine kar bir
tepki biimidir. Rilke'nin "ey" klt de bu kiisel muhalefetin
parasdr; yabanc nesneleri bile saf znel ifadenin iine ekerek
eritme, yabanclklar iin onlara bir tr metafizik kredi verme a
basdr. Bu kltn estetik zayfl, karanlk edas ve din ile ss
lemeyi harmanlamas da eylemenin gerek gcn aa vurur:
LRK R VE TOPLUM 119
Artk lirik bir aylayla parlatlamyor, anlam dnyasna geri geti
rilemiyordur.
Bizim iin bir bakma ikinci doa olan bu lirik iir kavram
nn tmyle modern bir kavram olduunu sylemek, liriin top
lumsal niteliine ilikin bu gzlemi farkl szcklerle dile getir
mekten ibarettir. Benzer biimde, manzara resmi ve ierdii "do
a" fikri de ancak modern dnemde zerk bir geliim gstermi
tir. Bunu sylerken abarttm, bana hemen baz kart rnekler
gsterebileceinizi biliyorum. Bunlarn en zorlusu Sappho ola
caktr. in, Japon ve Arap lirik iirini tartmayacam, nk
bunlar zgn dillerinde okuyamyorum ve evirinin de onlar bir
uyarlama mekanizmasna sokarak yeterli kavray bsbtn im
knszlatrd gibi bir kukum var. Ama unu syleyebilirim:
Nasl eski resimdeki arka planlar kimi zaman manzara resmi fik
rinin bir nsezisi gibi durabiliyorsa, bize tandk gelen o zgl li
rik tinin daha eski dnemlerdeki rnekleri de baz mnferit par
laylardan ibarettir. Onu bir biim olarak kuran iler deildir
bunlar. Edebiyat tarihince lirik airler olarak snflandrlan uzak
gemiin byk airleri -rnein Pindaros ve Alkaios, ama Walt
her von der Vogelweide'nin yaptnn byk ksm da- bizim en
temel lirik anlaymzn ok dna derler. Hakl ya da haksz,
liriin lt olarak grmeye alm olduumuz ve ancak sk
bir eitimle aabildiimiz o dolayszlktan, o gayri maddilik zel
liinden yoksundurlar.
Ama onu ya tarihsel olarak geniletene ya da eletirel biim
de bireycilik alannn karsna dikene kadar, bizim lirik iir anla
ymzda da bir sreksizlik ya da ayrlk n olacaktr hep - iir
ne kadar saf olmaya alrsa o kadar belirginleen bir sreksizlik.
Lirikte sesi iitilen "ben", kendini kolektife kar, nesnellie kar
tanmlayan ve davuran bir "ben"dir; davurumunun tanklk
ettii doa ile dolayszca bir deildir. Sanki o doay yitirmitir
de imdi canlandrma yoluyla, "ben"in iine daha da gmlmek
le, geri getirmeye abalamaktadr. Doa, insan tahakkmyle
elinden alnan haklar ancak insanlatrlma yoluyla yeniden ka
120 EDEBYAT YAZILARI
zanabilecektir. Allm ve somut varoluun her trl izinin, her
trl kaba maddeselliin silinmi olduu lirik yaptlar bile -ki di
limizin en byk lirik yaptlardr- "ben"in yaratt o yanlsama
nn gcne, doann tam da yabanclamann iinden doduu
yanlsamasnn iddetine borludurlar kalitelerini. Bu yaptlarn
katksz znellii, gediksiz ve ahenkli grnen yn, kendi kar
tna tanklk eder: sadece zneye deil, aka da yabanc bir va
roluun azab. Ahenklilik, bu akla bu azabn karlkl uyumun
dan baka bir ey deildir burada. Goethe'nin "Gezginin Gece
arks"ndan "Warte nur, balde / ruhest du auch" (Sadece bekle,
yaknda / sen de dinleneceksin) dizesinde bile bir avunu havas
vardr: Tarifsiz gzellii, hi sz etmedii bir eyden, bara geit
vermeyen bir dnya dncesinden ayr tutulamaz. iir, barn
yine de olduunu, ancak bu geitsizliin kederini yanklamakla
ne srebiliyordun "Gezginin Gece arks"n, Goethe'nin ayn
balkl teki iirinden "Ach, ich bin des Treibens mde" (Ah, yo
ruldum didinmekten) dizesini kullanarak yorumlamak geliyor in
sann iinden. Kukusuz, ilk iirin bykl, yabanclam ve
rahatsz edici olana hi deinmeyiinden, iirin iinde znenin
karsna nesnenin huzursuzluunun dikilmemi olmasndan ge
lir; tersine, znenin kendi huzursuzluu onu yanklamaktadr. Va
at edilen, bir ikinci dolayszlktr: nsani olan, dilin kendisi, yeni
den yaradla dnr gibi olurken, dsal olan her ey de ruhun
verdii yankda snp gitmektedir. Ama bu da bir yanlsama ol
mann tesine geer; hakikatin ta kendisi haline gelir, nk iyi
bir yorgunluk trnn dilsel ifade kazanmas sayesinde, barma
nn zerine zlemin ve hatta lmn glgesi dmeye devam edi
yordur. "Sadece bekle, yaknda" dizesinde yaamn tm, bilme
cemsi bir keder glmseyiiyle, insann uykuya geerken yaad
o son ksa ana dnr. Dizedeki huzur tonu, rya parampara
olmadka huzura da eriilemeyeceinin gstergesidir. Glge, ya
am imgesinin dzelmesini salayamaz; ama yaamn arplp e
kilsizletiinin bir son hatrlatcs olarak, ryaya arknn yze
yinin altndaki byk derinliini kazandrmaktadr. nsani olan
LRK R VE TOPLUM 121
andran her eyin izinin silinmi olduu dingin bir doa karsn
da, zne de kendi nemsizliinin farkna varr. Sessizce, belirsiz
ce, iirin avunusuna bir ironi tonu karmaktadr: Uykunun erin
cinden nceki saniyeler, ksa mrmz lmden ayran saniye
lerle birdir. Goethe'den sonra, bu yce ironi de bayalaarak ga
razl bir ironiye dnt. Ama zaten her zaman burjuvayd: z
grlemi znenin yceltilmesinin glge-yan, onun mbadele
edilebilir bir eye, sadece baka bir ey iin var olan bir eye al
altlmasdr; kiiliin glge-yan, "Sen de kimsin?" sorusunun
muhatabdr. Ama "Gece arks"nn sahicilii, zaman iinde yer
ald anla ilgilidir: Zamann tahripkr gcnn avunmann bar
gc zerinde hibir iktidar olmad halde, o tahripkr gcn
oluturduu art alan yine de iirin oyun dnyasnn dna kma
sn salamaktadr. Kusursuz bir lirik iirin btnlk veya evren
sellie sahip olmas gerektii sylenir hep: iir, kendi snrlar
iinde btnl de ortaya koyacak, kendi sonluluu iinde ev
rensellik de salayacaktr. Bu sz, "simgesel" kavramn her der
de deva bir ara olarak kullanmaya her zaman pek yatkn olan bir
estetiin klielerinden biri olarak kalmayacaksa eer, unu anlat
yor olmas gerekir: Her lirik iirde, znenin nesnellikle, bireyin
toplumla tarihsel ilikisi, kendi zerine dnmek zorunda kalm
bir znel tinde bulur kelmi karln. Yapt "Ben" ile toplum
ilikisini ne kadar az konu edinirse, bu iliki iirde ne kadar ken
diliinden biimde kristalleirse, kelme ve belirginleme sre
ci de o kadar youn ve tam olur.
Kaba bir sosyolojizme dme korkumdan tr lirik ile top
lum ilikisini fazlaca inceltip yceltmek ve sonuta bu ilikiden
geriye hibir ey brakmamakla sulayabilirsiniz beni; bylece li
rik iirde tam da toplumsal olmayan eyi iirin toplumsal yn
olarak sunduumu syleyebilirsiniz. Gustav Dore'nin o karikat
rn, eski rejimi "Ama beyler, 16. Louis'ye deil de kime borlu
yuz devrimi! szyle ven gerici milletvekiliyle ilgili karikat
r hatrlatabilirsiniz bana. Bunu benim lirik iirle toplum ilikisi
grme de uygulayabilirsiniz. Benim topluma idam edilmi
122 EDEBYAT YAZILARI
kral roln ve lirie de kraln muarzlar roln verdiimi belir
terek una iaret edebilirsiniz: Eer monarkn ahmaklklar olma
sayd devrim o tarihte gereklemeyebilirdi, evet, ama nasl srf
bu yzden devrimi monarkn eseri saymak mmkn deilse lirik
iiri de toplum temelinde aklamak yle imknszdr. Dorenin
milletvekilinin sahiden de sanatnn alaya ald o aptal, sinik
propagandist mi olduu, yoksa bu kastedilmemi nktede sadu
yunun kabullenmekte zorluk ektii bir hakikat pay m bulundu
u sorusunu imdilik bir yana brakalm; Hegel'in tarih felsefesi,
bu milletvekilinin lehinde syleyecek ok ey bulabilirdi. Ama
zaten bu karlatrma ok da yerinde deil. Lirik iiri toplumdan
tretmeye almyorum ben; tersine, iirin toplumsal tz, tam
da onda kendiliinden biimde ortaya kan, yani dpedz zama
nn verili koullarnn sonucu olmayan eydir. Ama felsefe -yine
Hegel'inki- bireyselle tmelin karlkl olarak birbirinin dolay
mndan getiini belirten speklatif nermeyle tanktr. Top
lumsal basnca kar direniin bile mutlak biimde bireysel bir
ey olmad anlamna gelir bu; o direniin iindeki sanatsal g
ler -ki bireyin ve onun kendiliindenliinin iinde ve onlar ara
clyla gsterirler etkilerini- kstl ve kstlayc bir toplumsal
durumu, kendini amaya ve insanlara yakan bir dzen olmaya
zorlayan nesnel glerdir; baka bir deyile, toplumla krcesine
ztlaan kaskat bir bireyselliin gleri deil, btnn yapsal
eleridir bunlar. Liriin tzne yine kendi znellii sayesinde
nesnel bir tz olarak bakmak gerekten mmkn oluyorsa eer
-aksi takdirde lirik iirin bir sanat tr olmasn mmkn klan u
basit gerei, airin monologunun baka insanlar da etkiliyor
oluunu, aklayamazdk- o zaman lirik yaptn kendi iine ekil
mesi, kendine gmlmesi de sanatnn berisinde kalan baz top
lumsal gdlenmelere bal demektir. Ama bunun arac ve orta
m dildir. Lirik yapta zg paradoks, nesnellie dnen bir z
nellik paradoksu, lirikte dilsel biimin nceliiyle balantldr;
genel olarak edebiyatta (dzyaz biimlerde bile) dilin ncelii
de buradan gelir. nk dilin kendisi ift ynl bir eydir. ekil
LRK R VE TOPLUM 123
lenmeleri sayesinde, znel itilere tmyle uydurur kendini; o ka
dar ki, bunlar nerdeyse dilin yarattn bile dnebiliriz. Ama
ayn zamanda kavramlarn ortam olarak kalr dil; tmelle ve top
lumla kanlmaz bir ilikiyi kuran ve srdren ey olarak kalr.
Bu yzden de en yksek lirik yaptlar, znenin hibir konu izi b
rakmamacasya kendini dilde seslendirdii, o kadar ki artk dilin
kendisinin de bir ses kazand iirlerdir: Dilin kendi sesi iitilir
bu iirlerde. Kendini sanki nesnel bir eye teslim eder gibi dile
teslim eden znenin kendini unutuu ve z-bilinsizlii ile o z
nenin davurumunun dolayszl ve kendiliindenlii ayn ey
dir: Lirik iir ile toplumu en derin merkezlerine varncaya kadar
birbiriyle byle dolaymlandrr dil. Bu yzden tam da toplumun
konumasna katlmad, herhangi bir ileti sunmad anlarda en
derin biimde toplumda kklenmi olduunu aa vurur lirik i
ir; byle anlarda, znenin baarl davurumu, dilin kendisiyle,
dilin ikin eilimiyle bir uyum iine girer.
te yandan, bugnn ontolojik dil kuramlarnn yapt gibi,
dili lirik zneye kar konumlandrlan Varln sesi olarak mut
laklatrmak da yanl olur. Burada tanmladmz trden bir dil
sel nesnellik dzeyine ulamak iin gerekli olan znel davurum
-ki nesnel ieriklerin anlamlarndan farkl bir eydir- bu dzeye
zg ieriklere dardan eklenen bir e deildir. znenin dile
gmld zbilinsizlik n, znenin Varla feda edilii olarak
grlemez. Bir iddet n deil, zneye uygulanan bir iddet de
deil, bir nza ve bar ndr: dilin kendisinin konumas, zneye
yabanc bir ey olarak deil de znenin kendi sesi olarak konu
masyla mmkn olabilir ancak. "Ben" kendini dilde unuttuun
da yine de tmyle hazrdr, yok olmamtr; eer byle olmasay
d dil de kutsallam bir abrakadabraya dnr ve tpk iletiim
sel sylemde olduu gibi eylemeye teslim olurdu. Ama bu da
bizi yeniden bireyle toplum arasndaki ilikiye getiriyor. Mesele
sadece bireyin i yapsyla toplumsal bir dolayma bal olmasn
dan, ieriklerinin her zaman toplumsal da olmasndan ibaret de
ildir. Toplumun kendisi de sadece bireyler sayesinde, zlerini
124 EDEBYAT YAZILARI
oluturduu bireyler sayesinde ortaya kmakta ve srp gitmek
tedir. Klasik felsefe, imdi bilimsel mantn burun kvrd bir
hakikati yle dile getirmiti: zne ile nesne kat ve yaltk ku
tuplar deildir; ancak kendilerini birbirlerinden ayrtrdklar ve
deitikleri sre iinde tanmlanabilirler. Lirik iir bu diyalektik
felsefi nermenin estetik snandr. Lirik iirde zne, dille z
deleme yoluyla, hem kendisinin sadece monadolojik bir ey
olarak toplumla kartln yadsr, hem de tmyle toplumsalla
m bir toplum (vergesellschaftete Gesellschaft) iinde ilev gs
teren basit bir ark olarak kalmay reddeder. Ama toplumun birey
karsndaki gc arttka, liriin durumu da daha krlgan, daha
sallantl hale gelir. Bunu ilk kaydeden Baudelaire'in yaptyd:
Avrupa Weltschmerz inin (dnya bkknl, dnya sknts) nihai
sonucu olan bu yapt sadece bireyin aclaryla yetinmemi, mo
dernin kendisini, demek dpedz anti-lirik olan konu edinmi ve
yksek sluba dayal heroik bir dilin gcyle orada bir iirsel k
vlcm aktrabilmiti. Baudelaire'de bir umutsuzluk tonu daha o
zamandan kendini belli eder; kendi paradoksallnn tepe nokta
snda, dengesini ancak koruyabilen bir tondur bu. iirsel dille ile
tiimsel dil arasndaki eliki iddetlendike, lirik iir de kiinin
sadece kaybetmek iin oynad bir oyuna dnmtr; ama fi
listenlerin dnmek istedii gibi, iirin anlalmaz hale gelmesi
deildir burada sz konusu olan: Dil, bir edebi dil olarak kendi
bilincine varr ve herhangi bir iletiim tasasyla snrlanmam
mutlak bir nesnellie erimeye alrken, hem tinin nesnelliiy
le, demek yaayan dille kendi arasna bir mesafe koymakta, hem
de artk var olmayan bir dili iirsel bir olayla ikame etmektedir.
Ge dnemin daha zayf lirik iirindeki o ykseltilmi, airane ve
znel iddet n, iirin bakirliini, bozulmamln, nesnelliini
koruma abasnn bedelidir; sahte parlts, kendini ayrp dna
ekildii o bybozumuna uram dnyann tamamlaycsdr.
Yanl anlamalardan kanmak istiyorsak sylediim her eye
kayt dmek gerekir. Benim tezim, lirik yaptn her zaman bir
toplumsal atknn znel ifadesi olduudur. Ama lirii douran
LRK R VE TOPLUM 125
nesnel dnya hep kendi iinde atmal bir dnya olduu iin de,
lirik de sadece dilin nesnellik balad bir znelliin davuru
muna indirgenemez. Evet, lirik zne kendini ne kadar ok ifade
ederse btn de o kadar gl biimde canlandrr; ama her ey
bundan ibaret deildir, nk iirsel znelliin kendisi de varl
n imtiyaza borludur: Hayatta kalma mcadelesinin basnlar,
ancak belli sayda insann benlie gmlmek yoluyla tmeli kav
ramasna ya da kendilerini zgrce ifade edebilecek zerk zne
ler olarak gelimesine imkn tanr. Ama tekiler, sadece huzursuz
iirsel znenin karsnda birer nesneymiesine yabanclam
bir halde durmakla kalmayp szcn dz anlamyla da tarihin
nesneleri derekesine drlm olanlar - onlarn da aclar ve
dleri kaynatran sesleri aramaya ayn lde, hatta daha ok
haklar vardr. Bu devredilemeyecek hak, ne kadar katkl, sa
katlanm, btnlksz ve aralkl biimlerde olursa olsun, tekrar
tekrar ne srmtr kendini - yk tamak zorunda olanlar iin
baka biimler de mmkn deildir.
Kolektif bir alt aknt, her trl bireysel lirik iirin temelini
oluturur. iir, nazik olma imknna sahip olanlarn nezaketinin,
inceliinin ve imtiyaznn dpedz bir ifadesi olarak kalmayp
btn de gerekten aklnda tuttuunda, bu alt akntya katlm
bireysel liriin tzselliinin de zorunlu bir paras haline gelir:
Dili znenin sadece bir zneden daha fazla bir ey olmasnn ara
c ve ortam klan ey de bu alt akntdr. Romantizmin halk ar
klaryla ilikisi, sadece en ikar rneidir bunun, ama kukusuz
en zorlu rnei deil. nk Romantizm, kolektifin zsuyunun
bireysele szdrld bir tr programatik kan deitirme ilemi
uygular; iir bu teknik ilem yoluyla bir evrensel geerlilik yanl
samas elde etse de, bu geerlilik iirin ikin bir zellii olarak
ortaya kmaz. Buna karlk, kolektif dilden herhangi bir ey al
mamaya yeminli airler, kendi tarihsel deneyimleri sayesinde bu
alt akntya katlmlardr ou zaman. Yine Baudelaire'i anaca
m burada. Sadece juste milieu'nn (doru evre) deil, her tr
l burjuva duyarllnn suratnda da tokat gibi patlayan lirik i
126 EDEBYAT YAZILARI
irler yazyordu; ama Ktlk iekleri'nin "Paris Tablolar" bl
mndeki "Les Petites vieilles" (Kk Kocakarlar) gibi iirlerde
veya yce gnll hizmeti kadnla ilgili iirde, trajik, kstah
maskesini taknarak bakt kitlelerin hakikatine herhangi bir
"yoksul halk" iirinin olabileceinden daha sadkt.* Benim bura
da k noktas olarak aldm lirik iir anlaynn nkoulu olan
bireysel ifade, gnmzde bireyin bunalmyla birlikte en derin
kklerine kadar sarsnt geirir gibidir ve bu koullarda lirikteki
kolektif alt aknt da ok farkl yerlerde yze kmaktadr; nce,
bireysel ifadenin sadece mayalanmas olarak ve belki sonra da
salt bireysellii olumlu biimde aan bir durumun nsezisi ola
rak. evirilere gvenebileceksek eer, Franco'nun uaklarnca
katledilen ve hibir totaliter rejimce de hogrlemeyecek olan
Garcia Lorca bu trden bir gcn taycsyd; yine bu noktada,
dilsel tutarllk ve salamla batnilik gibi bir bedel demeksizin
erimi bir lirik air olarak Brecht'i de unutamayz. iirsel birey
selleme ilkesi burada daha yksek bir dzeye doru gerekten
alm mdr, yoksa temelde bir gerileme, ego'nun bir zayflama
s m sz konusudur - bu noktada bir yargda bulunmaktan geri
duracam. ada lirik iirin kolektif gcnn temelinde, henz
tam olarak bireysellememi bir durumun, en geni anlamyla
burjuva-ncesi bir durumun dilsel ve ruhsal kalntlar -halk a
z, lehe- yatyordur belki de. Ama bugne gelinceye kadar, ge
leneksel lirik, burjuva konvansiyonunun en kat, en amansz es
tetik yadsn olarak, tam da bu yzden burjuva toplumuyla ilin
tili olmutur.
Sadece ilkeler zerinde durmak yeterli deildir. Bu yzden,
her zaman ok daha genel bir kolektif znenin yerini alan iirsel
zne ile onun antitezi olan toplumsal gereklik arasndaki iliki
yi somutlatrmak iin birka iirden yararlanmak istiyorum im
di. Bu srete, hibir dilsel yaptn, hatta posie pure'n (saf iir)
* lk iir, Vasf Mahir Kocatrk'n evirisinde (Elem iekleri, 1957) "K
k Kocakarlar" balyla kmtr.
LRK R VE TOPLUM 127
bile tmyle tasfiye edemeyecei izleksel elerin de tpk bi
imsel denilen eler gibi zmlenmesi gerekir. Bu ikisinin i
ie gei tarzna zellikle dikkat edilmelidir, nk lirik iirin ta
rihsel n kendi snrlar iinde yakalamas da ancak byle bir i
ie gei sayesinde gerekleir. Baz zelliklerine zmlemeksi
zin deindiim Goethe'nin iirinden farkl, daha ge dneme ait
iirler arasndan seeceim rneklerimi; "Gece arks"nn o
mutlak, koulsuz sahiciliinden yoksun iirler olacak bunlar. Sz
edeceim iki iir gerekten de kolektif alt akntya katlyorlar.
Ama ikisinde de toplumun elikili bir temel durumuna ait farkl
dzeylerin iirsel zne ortamnda nasl temsil edildiine dikkati
nizi ekmek istiyorum. Burada konumuzun airin zel kiilii,
psikolojisi ya da "toplumsal perspektifi" denilen ey olmadn,
tarihin zamann gsteren felsefi bir gne saati olarak iir oldu
unu da yinelememe izin verin.
nce Eduard Mrike'nin "Auf einer Wanderung" (Bir Gezin
tide) balkl iirini okuyacam:
ln ein freundliches Stdtchen tret' ich ein
In den Strassen liegt roter Abendschein,
Aus einem offenen Fenster eben,
ber den reichsten Blumenflor
Hinweg, hrt man Goldglockentne schweben,
Und eine Stimme scheint ein Nachtigallenchor,
Da die Blten beben.
Da die Lfte leben,
Da in hherem Rot die Rosen leuchten vor...
Lang' hielt ich staunend, lustbeklommen.
Wie ich hinaus vors Tor gekommen,
Ich weiss es wahrlich selber nicht,
Ach hier, wie liegt die Welt so licht!
Der Himmel vogt in purpurnem Gewhle,
Rckwrts die Stadt in goldnem Rauch;
Wie rauscht der Erlenbach, wie rauscht im Grund die Mhle!
Ich bin wie trunken, irrgefhrt
O Muse, du hast mein Herz berrht
Mit einem Liebeshauch!
128 EDEBYAT YAZILARI
Dost yzl bir kasabaya atyorum admm
Sokaklarda kzl akam hzmeleri,
Ak bir pencereden birden
Ptrak ieklerin zerinden
Altn an tnlar duyuluyor,
Ve bir ses, bir blbl korosu olmal
Ki iek yapraklar titriyor
Ki rzgrlar hayat buluyor
Ki daha kzl bir krmzda parldyor gller...
Uzun sre durakaldm, ararak, hazdan donarak
Nasl atmsam artk kendimi kent giriinin dna
Gerekten de bilmiyorum
Ah, buras yok mu; nasl da apaydnlk uzanm dnya
Gkyz dalgalanyor kzl mor bir hercmer iinde
Geriye doru kent, altn sars pusun iinde;
Nasl da mrldanyor grgenli dere, vadideki deirmen!
Sarho gibi, yitirmiim yolumu
Ey esin perisi, okadn yreimi
Bir sevgi nefesiyle!
Bylece ekillenir nmzde, kk gney Alman ehrinin
ziyaretilere kimi gn hl sunabildii mutluluk vaadi - ama sah
te-Gotik kk kasaba idiline en ufak dn bile verilmemitir.
iir snrl bir meknn scakln ve gvenini yanstr, ama drt
ba mamur bir Gemtlichkeit'la (mutluluk) ve korunakl bir kon
for duygusuyla sakatlanmam bir yksek slup yaptdr ayn za
manda; koca dnyaya kar darl savunmuyor, kiinin kendi k
esinde yaayaca mutlulua duygusal vgler dzmyordur.
Hem dil hem de belli belirsiz sezdirilen olay rgs, yaknda ola
nn topyasyla uzakta olannkinin ustaca eitlenmesine yardm
c olur. Syleyenin kzn sesinden ald hazzn, ama sadece kzn
sesinden deil, doann tmnn sesinden ("koro") ald hazzn
da bykl, ancak ehrin snrl arenasnn dnda, dalgalanan
gkyznn mor yalazasnn altnda, altn ehirle mrldanan de
renin imago'da bir araya geldii yerde ortaya kar. Dilsel bakm
dan, son derece incelikli, tanmlanmas ok g, kaside-benzeri
klasik bir e de katkda bulunmaktadr buna. Serbest ritimler,
LRK R VE TOPLUM 129
sanki ok uzaktan iitilen bir ses gibi, eski Yunan iirinin uyaksz
ktalarn artrr; onu nerdeyse btnden koparacak biimde
dntrlm sz dizimiyle, ilk ktann kapan dizesinde bir
den younlaan duygu da ayn etkiyi salar: "Da in hherem Rot
die Rosen leuchten vor" (Ki daha kzl bir krmzda parldar gl
ler). iirin sonundaki o "Muse" (esin perisi) szc belirleyici
dir. Alman klasisizminin ar kullanmla en ok eskittiklerinden
biri olan bu szck, dost yzl kk ehrin genius loci'sinin
(mahalli koruyucu ruh) ltfuna mazhar olmuasna, batan gne
in klar altnda bir kez daha parldam gibidir burada; modern
iir dilindeki kullanmnn yakalamakta ou zaman gln bi
imde yetersiz kald bir byleme gcn sanki kaybolup gi
derken bile btnyle korumutur. iirin esini de galiba baka
elerden ok, asl burada kantlyordur kendini: O rtk Yunan
dil edasnn bizi yava yava hazrlad can alc bir noktada bu
sakncal szcn seilmesi, btnn gergin, zorlayc dinami
ini mziksel bir Abgesang* gibi zme ulatrr. Alman epii
nin deneyip de Goethe'nin Hermann und Dorothea's gibi proje
lerde bile beceremedii eyi, ksack bir srede gerekletirmek
tedir bu lirik iir.
Bunun gibi bir baarnn toplumsal yorumu, iirde kendini
gsteren tarihsel deneyim evresiyle ilgilenecektir. Alman klasi
sizmi, insanlk adna, insann evrensellii adna, znel itkileri
olumsallk tehlikesinden kurtarma grevini stlenmiti; insanlar
arasndaki ilikilerin dorudanln yitirip artk sadece piyasa ta
rafndan dolaymland bir toplumda her trl znellii tehdit
eden olumsallk ve rastlansallk tehlikesine kar direniyordu kla
sisizm. Hegel'in felsefede yapt gibi klasisizm de zneli nesnel
letirmeye ve insanlarn gerek yaamnn elikilerini tin'de,
dea'da uzlatrarak amaya alt. Ne var ki bu elikilerin ger
eklikte srp gitmesi, tinsel zm aibeli hale getirmiti: An
lamda temellenmemi bir yaamn, rakip karlarn hercmercin
* Ortaa Alman lirik iirinde bir ktann kapan blm, (.n.)
130 EDEBYAT YAZILARI
de kl krk yaran bir teyakkuzla srdrlen, sanatsal deneyim
asndan skc ve "dzyazsal" grnen bir yaamn karsnda,
insan bireylerinin yazgsn kr yasalara baml klan bir dnya
karsnda, biimi sayesinde tam olarak gereklemi bir insanlk
adna konutuu izlenimini veren sanat da ii bo bir szck du
rumuna der. Bu yzden klasisizmin insan kavram da geri eki
lerek zel, bireysel varolua ve onun imgelerine snd; insanlk
fikri sadece orada gvende olacak gibi grnyordu. Zorunlu
olarak, insan soyunun bir btn olduu, kendi kendini belirleyen
bir ey olduu dncesi de burjuvazi tarafndan tpk politikada
olduu gibi estetikte de terk edildi. Rahatlk ve mutluluk gibi ide
alleri o kadar aibeli klan da, kiinin bylelikle kendi snrl dn
yasna tutunmaya abalamas, aslnda kendisi de bir zorlamaya
boyun een bu darack dnyaya raz olmasdr. Anlam da insan
mutluluunun olumsallklarna balanmtr; bir eit gasp edi
miyle, bireysel mutlulua aslnda ancak btnn mutluluuyla
birlikte sahip olabilecei bir haysiyet atfedilmektedir. Ama Mri
ke'nin dehasnn toplumsal gc, iki deneyimi -klasik yksek s
lup ile romantik zel minyatr- birletirmesinde, bylece iki
olasln da snrlarn grmesinde ve bunlar kyas kabul etmez
bir lllkle dengelemesinde yatar. Davurumsal ynelileri
nin hibirinde, kendi zamannda sahiden gerekletirilebilecek
olann tesine gitmemitir Mrike. Yaptnn dillere pelesenk
olan "organik" nitelii de byk olaslkla bu llln, tarihe
kar felsefi bir duyarllk ieren ve Alman dilinin hibir airinde
ayn dzeye kmayan bu llln grnmnden baka bir
ey deildir. Psikologlarn onda bulduklarn iddia ettikleri pato
lojik zellikler ve sonraki yllarda pek rn verememesi, Mrike'
de mmknn snrlarna ilikin bu son derece gelimi kavray
n negatif yandr sadece. Bizim safyrekli sanatlarmzdan bi
ri saylan Cleversulzbach'l hipokondriak rahibin iirleri, l'art po
ur l'art'n (sanat iin sanat) ustalarnn amay baaramad vir
tzce paralardr. Biedermeier dneminin -ki kendi lirik yapt
nn byk blm de bu dneme rastlar- sradanl, kk bur
LRK R VE TOPLUM 131
juva yavanl ve btne kaytszl kadar, yksek slubun ii
bo ve ideolojik ynlerinin de farkndayd Mrike. Ondaki tin, et
kilerini ne klasik rtye ne de mahalli renge borlu olan, erkeksi
tondan da dudak aprtsndan da muaf kalan imgeleri son bir kez
daha yaratmaya ynelmitir. Bir. ip cambaznn yryn and
rrcasna, yksek slubun bellekte sregiden kalntlar, insana
tam da tarihin ald ynle oktan mahkm olduklar bir anda va
at edilen dolaysz bir yaamn iaretleriyle birlikte yanklanr
Mrike'de; ikisinin de tam snp gitmek zereyken aydnla
tr airin yolunu. Mrike, daha o dnemde bile, ykselen snai
ada lirik iirin paradoksundan pay almtr. Onun zmleri ka
dar belirsiz ve krlgandr, daha sonra gelen btn byk lirik a
irlerin, hatta ondan bir uurumla ayrlm gibi duranlarn zm
leri de - burada, Claudel'e gre "Racine'in slubuyla ada ga
zetecilerinkini birletirmi olan" Baudelaire gibi bir air geliyor
akla. Sanayi toplumunda, lirik iir tasarsnn ierdii o kendi
kendini onaran dolayszlk dncesi -eer romantik bir gemi
in iktidarszca anlmasndan ibaret deilse- apansz parldayan
bir ey haline gelir, mmkn olann kendi imknszln at
bir ey haline gelir.
imdi tartmak istediim ksa Stefan George iiri, airin
epeyce ge bir dneminin rn olan Yedinci Yzk dizisinin en
nl arklarndan biri. Ritimlerinin hafifliine karn, tzlerinin
arln hissettiren ve her trl Jugendstil sslemesinden arn
m, son derece youn paralardr bunlar. arklarn merkez-d
cretkrl, George evresinin korkun kltrel tutuculuundan
ancak Anton von Webern'in onlar bestelemesi sayesinde kurtar
labilmitir; George'de ideoloji ve toplumsal tz birbirinden ok
uzaktr. ark yle:
Im windes-weben
War meine frage
Nur trumerei.
Nur lcheln war
Was du gegeben.
132 EDEBYAT YAZILARI
Aus nasser nacht
En glanz entfacht
Nun drngt der mai
Nun muss ich gar
Um dein aug und haar
Alle tage
In sehnen leben.
Rzgrlar rlrken
Sorduum soru
Yalnz dlemekti.
Yalnz glmsemeydi
Verdiin.
Nemli geceden
Bir parlt tutuuyor
Mays zorlar artk
Zorundaym artk
Gzlerin ve salarn iin
Her gn
zlemle yaamak.
Kuku yok, yksek sluptur bu. El altnda olan eylerden al
nan haz -ki Mrike'nin ok daha eski iirinde hl belirgin bir
tondur- burada yasaklanmtr. Bu duyguyu iirden kovan, Geor
ge'nin Nietzche'den kendisinin devralp srdrdn dnd
o mesafeli temkin tavrdr. Mrike ile George arasnda, bir
caydrc olarak, Romantizmin kalntlar durur; idil'in kalntlar
onulmaz biimde eskimi ve yozlaarak "i stc" duygusallkla
ra dnmtr. George'nin iiri -kibirli, mtehakkim bir bireyin
iiri- bireyci burjuva toplumunu ve zerk bireyi kendi nkoulu
olarak varsaysa bile, burjuva ierikler kadar konvansiyonel bii
min temsil ettii burjuva enin zerine de bir lanetin damgas
vurulmutur. Ama bu iir, sadece rtk ve nsel biimde deil
aka da reddettii burjuva erevenin dnda baka bir duru
noktasndan konuamad iin, bir engellenmenin iine der:
Srf kendi abasyla ve kendi kendini yetkilendirerek, bir feodal
durumun taklidine ynelir. Basmakalp deyimle George'nin "aris
tokratik duruu" denilen eyin ardnda gizlenen toplumsal ierik
LRK R VE TOPLUM 133
budur. Bu iirleri sevimli nesnelere indirgeyemeyen burjuvann
yaknd poz deildir bu duru. Topluma dmanlk havasna
karn, kendisi de bir toplumsal diyalektiin rndr; lirik zne
iliklerine kadar statkoyla ittifak iinde olduu halde o znenin
var olanla ve onun biimler dnyasyla zdelemesini de nle
yen bir diyalektir bu: Gemite kalm bir derebeyi toplumunun
dnda konuabilecei bir yer brakmyordur zneye. iirdeki
her szcn, her imgenin ve sesin seimini belirleyen soyluluk
ideali de bu konumlanmadan tremektedir ve biim de tanmlan
mas nerdeyse imknsz bir tarzda ortaaa zgdr, iire ithal
edilmi gibidir. Bu kadaryla iir tpk George'nin kendisi gibi ne
oromantiktir. Ama iirin ard, gerek nesneler ve sesler de
il, ruhun yitip gitmi bir halidir. dealin rtkl, herhangi bir
kaba arkaizmin yokluu, iiri her eye ramen sunmaktan ka
namad o onulmaz kurmacann ok stne ykseltir. Modern li
riin repertuarna ne kadar uzaksa, duvar ktlarnda kullanlan
ortaa taklitlerine de o kadar uzaktr; iirin slup ilkesi, konfor
mizmden koruyordur onu. atk elerin organik olarak uzla
trlp yattrlmas George'nin ann gerekliinde ne kadar
mmknse, iirde de ancak o kadar mmkndr; ancak aykla
mayla, darda brakmayla stesinden gelinmektedir bu elerin.
El altnda olan eyler, insann genellikle somut dolaysz deneyim
olarak adlandrd eyler, George'nin iirine ya hi giremiyor ya
da ancak mitolojikleme pahasna girebiliyordur: Hibirinin ol
duu gibi kalmasna izin verilmemektedir. rnein Yedinci Y
zk' teki manzaralardan birinde, ilek toplayan ocuk, hibir ey
demeden, sanki sihirli bir denekle, sihirli bir iddet edimiyle, bir
peri masal ocuuna dnr. arknn ahengi, en sert kakmn
iinden ekip alnmtr: Valery'nin refus (red, geri evirme) de
dii bir ileme, lirik iirin konvansiyonlarna "eyann aura'sn
yakaladm!" sansn veren her eyin reddedilmesine dayanmak
tadr. Bu yntem lirik iirin sadece temel yaplarn, saf biimsel
fikir ve emalarn korur ve bunlar da her trl olumsallktan
arnmakla bir kez daha mthi bir ifade younluu kazanrlar. O
134 EDEBYAT YAZILARI
lirik iirin bir polemik halinde iinden kt yksek slubun
Wilhelm Almanyasnda bavurabilecei herhangi bir gelenek
yoktur, hele klasisizmin mirasndan bsbtn yoksundur. Bir sz
sanatlar ve ritimler gsterisiyle deil, ticaretin lekeledii bir dil
le olan mesafeyi azaltabilecek her eyin zahite dlanmasyla el
de edilir. Eer zne burada yalnzl iinde eylemeye kar sa
hiden direnecekse, kendisinin olann iine sanki bu bir mlkm
gibi ekilmesi bile mmkn deildir; geen sre iinde kendi
kendisini feuilleton* biiminde pazara teslim etmi bir bireycili
in izleri daha imdiden tedirgin edici olmaya balamtr. Bunun
yerine, znenin kendi dna kendinden sz etmemek yoluyla k
mas gerekir; kendini bir saf dil fikrinin arac haline getirmelidir.
George'nin en byk iirleri o dili kurtarmaya ynelmitir. Geor
ge'nin, Mallerme'nin bu Alman rencisinin Romans dilleriyle
ekillenmi ve zellikle Verlaine'in lirik iiri son derece basitle
tirip bylece onu en farkllam olann enstrman haline getir
mesinden etkilenmi kula, kendi dilini sanki bir yabanc dilmi
gibi iitmektedir. Dilin yabanclamasn -ki kullanmdan kay
naklanan bir yabanclamadr- iddetlendirerek aar, onu artk
konuulmayan, hatta hayali bir dilin yabanclamas haline gele
cek kadar arya gtrerek aar; ve bu hayali dilde, onun kompo
zisyonu srasnda mmkn olabilecek ama hibir zaman gerek
lememi olan alglar. Bence Alman iirinin baz en kar konul
maz paralarndan olan u drt dize, "Nun muss ich gar / Um de
in aug und haar / Alle tage / In sehnen leben" (Zorundaym artk
/ Gzlerin ve salarn iin / Her gn / zlemle yaamak) evet, bir
alnt gibidir, ama bir baka airden deil de dilin gerekletirme
yi onulmaz biimde baaramad bir eyden alnt: Ortaa Al
man Minnesang iiri eriebilirdi ona, Alman dilinin bir gelenei
-Alman dilinin kendisi, diyesi geliyor insann- baarl olabilsey
di eer. Borchardt da bu anlayla girimiti Dante'yi evirmeye.
Hassas kulaklarn iirdeki o eksiltili "gar" ("ok", "son derece",
* Edebi, entelektel pazar eki. (.n.)
LRK R VE TOPLUM 135
"bile", "hatta" anlamlarna gelen bir szck) sznden rahatsz
olduklarn biliyoruz; herhalde "gani un gar'' (tamamiyle) yerine
ve ksmen de uyak iin kullanlmt bu szck. Bu eletirinin
hakkn teslim etmek ve dizede kullanld haliyle szcn be
lirli bir anlam olmadn sylemek mmkn. Ama byk sanat
yaptlar tam da en sorunlu olduklar noktada baarya ulaanlar
dr. Tpk en byk mzik yaptlarnn tmyle kendi yaplarna
indergenemeyip fazladan birka nota ya da mezrle onun tesine
atlmalar gibi, "gar" szc de Goethevari bir "sama kalnt
s"dr: Dil, szcn seilip kullanlmasna elik eden znel niye
tin dna kamaktadr burada. iirin dzeyini bir dj vu'nn
("bunu daha nce de grdm!" duygusu) iddetiyle belirleyen de
bu "gar" szcdr byk olaslkla: iirin dilinin melodisi bu
szck araclyla salt anlamn tesine geer. Dilin gerileme a
nda George dilde tarihin gerekleme frsatn tanmad
idea'y grmekte ve sanki kendisi tarafndan yazlmam da za
mann balangcndan beri orada duruyormu ve sonsuza dein
de yle kalacakm gibi tnlayan dizeler kurmaktadr. Ama bu gi
riimin Kiotizmi, byle bir restoratif yaznn imknszl, ss
lemeci ve zanaatkrane bir sluba dme tehlikesi, iirin tzn
de zenginletirir: dilin sanrl bir zlemle imknsza doru uzan
, znenin giderilmez erotik zleminin de ifadesi haline gelir -
ancak benlikten kaarak tekinde huzur bulabilen bir zlem. En
u noktasna kadar younlatrlm bir bireyselliin bylece z
ykma dntrlmesi (George'nin ge dneminin Maximin ta
pnc da, kendini olumlu bir eymi gibi kurgulayan bireyselliin
gzkara bir yadsnndan baka bir ey miydi sanki) Alman di
linin en byk ustalar araclyla bouna arad o halk arks
fantazmasnn yaratlmas iin zorunluydu. Ancak bir farklla
mann artk kendi farkllna dayanamad, evrenselden baka
sna katlanamad bir noktaya, tikelin iinde yaltlm olmann
utancndan kurtulmu olduu bir noktaya kadar gtrlmesi sa
yesinde lirik dil de dilin kendi ikin varln temsil edebilir, onun
sadece bir ara deil de bal bana bir ama olduunu da gste
136 EDEBYAT YAZILARI
rebilir. Ama bylece zgr bir insanlk fikrim de temsil eder -
George Okulu baya bir "ykseltiler tapnc" araclyla bu fik
ri kendi kendisinden gizlemi olsa bile. George'nin hakikati, bi
reyselliin duvarlarn tikeli sonuna kadar gtrerek, hem baya
olana hem de sekin olana kar karak ykmasnda yatar. Onun
ifadesi, liriklerinin tzle ve iirin kendi yalnzlyla doldurduu
bireysel bir ifade halinde younlatrlm olabilir; ama ite tam
da bu lirik konuma, artk aralarndaki duvarlarn yklm oldu
u insanlarn sesi haline gelmektedir.
Vekil Olarak Sanat
Paul Valry'nin Almanya'da tannp deerlendirilmesi -ki imdi
ye kadar yeterince baarl olduu sylenemez- zel zorluklar ya
ratmaktadr, nk Valrynin iddias ncelikle lirik iir alannda
ki yaptlarna dayanr. Lirik iirin bir yabanc dile dzyaz gibi ak
tarlamayacan sylemek gerekmez - hele sz konusu olan,
Mallarm rencisi Valry'nin hipotetik bir okur kitlesiyle her
trl iletiime kar smsk kapatlm olan poesie pure'yse (saf
iir). Stefan George hakl olarak, iir evirisinin grevinin kesin
likle yabanc bir airi tantmak deil, eviri yaplan dilde onun
adna bir ant dikmek olduunu sylemiti - ya da Benjamin'in bu
fikre getirdii yorumla sylersek, kendi dilimizi yabanc iirin
nfuzuna aarak geniletmek ve ykseltmek. Buna ramen ya da
tam da byk evirmeninin* tavizsizlii nedeniyle, Alman edebi
yatnn tarihsel malzemesi Baudelaire'siz dnlemez. Valry'de
ise durum bambakadr; hem zaten Almanya'nn kaplar Mallar
m'ye de kapal kalmt. Rilke'nin Valry'den seip evirmek
zere yoklad dizeler George'nin byk evirileri ya da Rudolf
Borchardt'n Swinburne evirilerindeki haandan uzak kaldysa,
bunun nedeni sadece zgn malzemenin eriilemez oluu deil
dir. Her trl evirinin temel yasasn, sze sadk kalma ilkesini
ihlal etmiti Rilke; zellikle Valry evirisi ancak yaklak bir ser
best eviri almasndan ibaret kald ve bylece ne zgn mode
lin hakkn verebildi, ne de modeli sk skya kopya ederek ken
di kendini tam bir zgrle ykseltebildi. Bu talihsiz karla
* Baudelairei Almancaya eviren Stefan Georgeydi. (.n.)
138 EDEBYAT YAZILARI
mann zerinde nasl uursuz bir yldzn parlam olduunu gr
mek iin Valrynin gerekten de en gzel iirlerinden biri olan
"Les Pas"nn orijinaliyle Rilke evirisini karlatrmak yeter.
Ama biliyoruz ki Valry'nin yapt sadece lirik iirden ibaret
deildir, estetik biimlendirme ile sanat zerine dnme arasn
daki o ince izgide kkrtc bir tarzda ilerleyen son derece kris
tallemi bir dzyazy da ierir. Fransa'da aralarnda Andr Gi
de'in de bulunduu epeyce yetkin baz yarglar, Valry'nin veri
minin bu yanna daha da yksek deer bimektedir. Almanya'da
Monsieur Teste ve Eupalinos hari, bu yaptlarn da bugne dek
tannm olduu sylenemez. Burada dzyaz rnlerinden birini
ele almamn amac, ad ok iyi bilindii halde yapt tannmayan,
ama ilgi talep etmeye de hi ihtiyac olmayan bir yazara dikkat
ekmek deil: Yaptnn ierdii nesnel kuvveti, angaje ve saf sa
nat arasnda yine kendisinin kurduu o inat kartla saldrmak
iin kullanmak istiyorum ben. Bu kartlk, ok ykc sonular
olan o klieletirme eiliminin, kltr endstrisi tarafndan her
tarafta retilen ve estetik deerlendirme faaliyetini de istila etmi
bulunan kat ve ematik formllerle dnme eiliminin bir
semptomudur. retim bir kutuplamayla tehdit ediyor bizi: bir
yanda ebedi deerlerin steril idarecileri ile te yanda insann ba
zen nerdeyse "acaba hilikle karlama deneyimi olarak toplama
kamplar da bunlar iin pekl uygun mudur" diye dnecek ol
duu felaket airleri arasnda bir kutuplama. Valry'nin pratie
giden her trl kestirme yolu kendi kendine yasaklayan yaptn
da nasl bir tarihsel ve toplumsal ierik yattn gstermek isti
yorum ben; sanat yaptnn ikin biimsellii zerinde srar et
mek ile elden karlamayan ama hasar grm fikirleri ycelt
mek arasnda hibir zorunlu iliki bulunmadn; ve dnyay de
itirme hedefine o dnyann ar ykn ellerinden karabile
cek kadar ustalkla ynelen szlerle kyaslandnda, bu tr sa
natta ve ondan beslenip ona benzeyen dncede zn tarihsel
deimeleriyle ilgili daha derin bir bilginin yer aldn gster
mek istiyorum.
VEKL OLARAK SANATI 139
Sz konusu etmek istediim kitab edinmek kolay. Bibliothek
Suhrkamp dizisinde yaymland ve Almanca bal Tanz, Zeich
nung und Degas
1
(Dans, izim ve Degas). Werner Zemp tarafn
dan yaplm olan eviri cazip, ama Valry metninin sonsuz bir
abayla ulat zarafeti her zaman metnin gerektirdii derinlikte
veremiyor. Buna karlk hafiflik esi, arabesk izgileri andran
slup ve bunun son derece ar dncelerle paradoksal ilikisi
iyi korunmu; en azndan, anlalmazlk deheti yaylmyor bu
kk kitaptan. Valry'nin en ince ve karmak deneyimleri oy
narcasna ve rahata formle etme becerisini kskanyor insan;
zaten Degas hakkndaki kitabnn banda da bunu yapmak iste
diini aklam:
Biraz dalgn bir okurun kurun kalemi kitabn kenarlarnda gezdirme
si, dalgnlna ve kurun kalemin keyfine gre, basl metnin yanna k
k ekiller ya da sslemeler karalamas gibi ben de Degasnn izimleri
nin etrafna iimden gelen eyleri keyfimce yazmak istiyorum. Az bir ey
yazacam bu izimlere. Metnim okunmasa da olur ya da bir defada deil
de, para para okunabilir; zaten metinle izimler arasndaki ba ok gev
ek, hatta dorudan hibir balant yok.
Valry'nin bu becerisini Latin kltrnn her zaman bolukla
r doldurmaya yarayan biim ustalna ya da kendi olaand bi
im yeteneine indirgemek uygun olmaz. Bulank kalm, aydn
latlmam, zlmemi hibir eye tahamml edemeyen ve da
ynelik saydaml iteki baarnn ls yapan yorulmak bil
mez bir nesnelletirme ve Czanne'n deyiiyle, gerekletirme
drtsnden beslenen bir beceridir bu.
Bir filozof batini bir airin zanaatkrla tutkun bir ressam
hakkndaki kitabndan sz ayorsa, tepki gstermeye ok elve
rili bir durum var demektir. Bu noktay safdilce kkrtmaktansa,
daha batan tartmay yelerim - hele byle bir tartma konuya
giri salayacaksa. Degas zerine gr belirtme iini stlenmi
1. Kr. Paul Valry, Tanz, Zeichnung und Degas, ev. Werner Zemp, Berlin,
Frankfurt a.M., yl belirtilmemi (1951?). - zleyen ksmda parantez iinde ve
rilen saylar bu kitaptaki sayfa numaralandr.
140 EDEBYAT YAZILARI
yorum burada, zaten bunu yapabileceimi de sanmam. Valry'nin
tartmak istediim fikirleri tmyle bu byk izlenimci ressa
mn tesine geen eyler. Ama ayn zamanda, sanatsal nesneye
ancak onu byk bir sorumlulukla reten kiinin ulaabilecei
yaknlk sayesinde elde edilmi fikirler. Sanata ilikin byk i
grler ya "sanat uzmanl" denilen ey tarafndan rahatsz edil
memi bir kavramdan karsanan (Kant veya Hegel'de grld
gibi) mutlak bir mesafe ya da yapta izleyici gzyle deil de sah
nenin arkasna geip retilii ve teknii asndan bakan birinin
mutlak yaknl iinde oluturulabilir. Duygudalk gsterebilen,
zevk sahibi bir ortalama sanat uzman, sanat yaptlarnn nesnel
disiplinine tabi olmak yerine onlar kendi rastlansallnn pro
jeksiyonuna indirgedii iin, en azndan gnmzde sanat yapt
larn gzden karma tehlikesiyle kar karyadr - hatta belki
de hep yle olmutur. Valry ise ikinci tipin neredeyse esiz r
neini oluturur: Sanat yapt hakkndaki bilgisini kendi ustal
(mtier), yani kl krk yaran alma sreci araclyla edinen ki
idir bu; ama bir yandan da bu sre onda dolayszca ve o kadar
isabetli bir ekilde kendi zerine dnmektedir ki, sanat emei
kuramsal bir sezi haline gelmekte, tikeli darda brakmayp mu
hafaza eden ve kendi hareketinin kuvvetiyle balayclk noktas
na kadar gtren o iyi evrensellie dnmektedir. Valry sanat
zerine felsefe yapmaz: biim vermenin da kapal, deyim yerin
deyse penceresiz faaliyetiyle yarp geer yapay nesnenin krl
n. Bylece bir lde, bugn kendi kendisinin farknda olan
her felsefe iin zorunlu bir grevi de dile getirmi olur; kart kut
buna -speklatif kavram- Hegelin yz krk yl nce Almanya'da
ulat grevin aynsdr bu. Valry'de en u sonularna vardr
lan l'art pour l'art ilkesi, Goethe'nin Seilmi Yaknlklar'nda sz
edilen bir dstura, kendi trnde mkemmel olan her eyin ken
di trnn tesine iaret edecei kuralna uygun olarak kendi
kendini amaktadr. Sanat yaptnn kesinlikle kendisinde ikin
olan tinsel srecin tamamlanmas, yaptn hem krlnn hem
de tek yanllnn almas demektir. Valry'nin dnceleri bo
VEKL OLARAK SANATI 141
una Leonardo da Vinci'nin etrafnda dnp durmaz; bir dnemin
balangc olan Leonardo'da yine sanat ile bilginin o dorudan
zdelii sz konusudur ve bu zdelik yzlerce dolaymdan ge
erek Valry'yle birlikte dnemin sonunda muhteem bir ekilde
kendi bilincine varmtr. Valry'nin yaptna dzen veren ve De
gas kitabnda kendini tekrar tekrar duyuran paradoks da undan
bakas deildir: Her sanatsal ifade ve bilimsel bilgide insann ve
insanln btnne ynelen bir niyet (Intention) vardr, ama bu
niyet ancak kendini unutmu bir iblmnn, bireysellii feda
edecek, bireysel insann kendini teslim etmesine varacak lde
duyarszca younlatrlmas sayesinde gerekleebilir.
Bu dnceleri rasgele atfediyor deilim Valry'ye: '"Byk
Sanat" dediim ey, ksaca, retilebilmek iin bir insann tm ye
teneklerini ortaya koymasn buyurganca talep eden ve yapt
kavramak isteyen bir bakasnn da tm yeteneklerini uyarp ha
rekete geirebilen sanattr." (138) Valry tarih felsefesi asndan
kasvetli bir bakla ve belki de Leonardo'yu dnerek, sanat
dan tam da bunu bekler:
Bu noktada biroklar "Bunun ne nemi var!" diye sesini ykseltecek
tir. Kendi payma ben, sanat yaptnn ortaya karlnda insann bir b
tn olarak yer almasnn hayli nemli olduuna inanyorum. Ama bir za
manlar bylesine nemli saylan bir ey nasl oluyor da bugn ihmal edi
lebilir olarak grlyor? II. Julius ya da XIV. Louis dneminde yaam
merakl ya da sanattan anlayan biri resim sanatnda asli sayd hemen her
eyin bugn artk gz ard edildiini, hatta ressamn amalar ve kamu
oyunun ilgilendii eyler arasnda hi yer almadn duysa, muhakkak ki
ok arrd. Gerekten de kamuoyu, eilimleri asndan ne kadar incel
mise, ne kadar ilerlemise, szn ettiim ideallerden o kadar uzaklam
demektir. Ama bylece insann btnlnden de uzaklam oluyoruz.
Btnsel insan yok olmakta. (135-6)
Tatsz armlar beraberinde getiren btnsel insan (Voli
mensch) kavramnn Valry'nin kastettiini aktarmak iin ne ka
dar uygun bir eviri olduu belli deildir; ama ne olursa olsun,
Valry'yi ilgilendiren blnmemi insan, tepki gsterme tarzlar
ve yetenekleri toplumsal iblm emasna uyarak birbirinden
142 EDEBYAT YAZILARI
kopmam, birbirine yabanclamam, fiyat biilebilen ilevler
halinde dalmam olan insandr.
Gelgelelim, kendi kendine ynelttii taleplerin yetinme bil
meyen arlyla -Valry'ye gre- byle bir tmel sanat fikrine
varm olan Degas, yine de evrensel dahinin tam kart olarak
betimlenmektedir Valry tarafndan - stelik ressam sadece plas
tik sanatlarla uramayp Mallarm'yle unutulmaz tartmalara
yol aan soneler de yazd halde. yle diyor Degas iin:
izim emei onun iin bir tutku, bir disiplin haline gelmiti; kendi
kendine yeterli bir mistisizmin ve bir ahlakn nesnesi, baka btn mese
leleri iptal eden hkmran bir abayd; onu baka her trl ilgi alanndan
koparan, zlememi, hatlar tam olarak belirlenememi grevler yarat
yordu. Bir uzmand ve zaten yle de olmak istiyordu; ama bir tr evren
sellie ykselmesini de salayan bir evrensellikti bu. (114)
Uzmanlamann bu ekilde evrensellie vardrlmas, ibl
mne dayal retimin younlap katlamas, Valrynin spek
lasyonlarnn konusu olan insani yetilerdeki gerilemeye (bugn
k psikoloji dilinde "ben zayfl denebilecek durum) kar ko
yabilecek bir potansiyel barndrmaktadr. Degas'nn yetmi ya
ndayken syledii bir sz aktarr Valry: "nsann u anda yap
makta olduu eyden ok, gnn birinde yapabilecei ey hak
knda yksek bir fikre sahip olmas gerekir; bu olmadan, alma
ya demez." (114) Valry yle yorumlar bunu:
Her trl bo kibrin panzehiri olan gerek gurur konuuyor burada.
Has sanat, oynad partileri tutkuyla dnp duran, srekli yeni ham
leler tasarlayan, geceleri satran tahtasnn ya da iskambil masasnn ha
yaletiyle karlaan, gereinden daha gerek, daha canl taktik bileim ve
zmlerin imgesiyle yaayan bir oyuncuya benzer.
Bu younlam nn srekli mevcudiyetini hissetmeyen insan, metruk
bir insandr: Bolukta bir alan gibidir.
phesiz sevgi, hrs ya da servet dknl btn bir insan mrn
doldurabilir. Ama kesin bir hedefin var olmas ve bunun yakn ya da uzak,
eriilmi ya da eriilememi olduunun bilinci (ki zaten byle bir hedefin
parasdr), bu tutkular sonlunun alanna havale eder. Oysa kendimize
bitiimiz gten ve kusursuzluktan daha fazlasn ortaya koyan bir yapt
yaratma istei de bu hedefi sonu gelmez biimde uzaklatrr bizden: ya
VEKL OLARAK SANATI 143
admz her nn elinden kaan ve ona kar duran bir nesnedir. Att
mz her adm onu hem daha gzel hem de biraz daha uzak klar.
Bir sanatn tekniine tam anlamyla hkim olma, onun aralarn ken
di organ ve duyularmzn olaan ileyii kadar gvenle ve kolaylkla kul
lanabilme tasavvuru, baz insanlarda sonsuz bir kararlla, sonsuz bir m
cadele, alma ve acya yol aar. (114/6)
Ve evrensel uzmanlk paradoksunu yle zetler Valry: "Her
biri kendi alannda ve kendi tarznda olmak zere, Flaubert ve
Mallarm, btn bir yaamn, yine kendilerinin icat edip yaz sa
natna kazandrdklar tmel ve mutlak taleplere adannn edebi
rnekleridir." (116)
ne srm bulunduum bir gr hatrlatmama izin verin:
Bir artiste ve estet olmak gibi kt bir hrete sahip Valry, sana
t dorudan pratik ve politik kullanm asndan ele alan doktri
ne kyasla, onun toplumsal niteliine ilikin daha derin bir kavra
ya sahipti. Bu tezim imdi artk iyice glenmi durumda. n
k bugnlerde her tarafta karmza kan angaje sanat kuram,
mbadele toplumunda kanlmaz olarak hkm sren bir gere
i, hem insanlar arasndaki hem de nesnel tin ile onun dile getir
dii ve ynlendirdii toplum arasndaki yabanclama gereini
aka gz ard etmektedir. Bu kuram, sanki bir evrensel dolaym
dnyasnda dolayszlk dolayszca gerekletirilebilirmi gibi, sa
natn insanlara dolayszca seslenmesini ister. Ama tam da bu yz
den, sz ve biimi sadece bir araca, yaptn etkisi balamndaki
bir eye, ksaca psikolojik maniplasyona indirger; ve kendi ha
kikatinin yasasna gre deil de tketicilerde en az dirence yol
aacak bir izgide yol almasn istedii sanat yaptnn tutarllk
ve mantn oyup boaltr. Valry bugn bizler iin nemlidir ve
insanca olmayan bir davay insanca olan uruna ksa soluklu fay
dacln karsna diktii iin kaba nyargnn ona yaptrd
"estet" etiketinin tam kartdr. Ancak, iblmnn inkr edil
mekle ortadan kaldrlamayaca, rasyonelletirilmi dnyann
soukluunu gidermenin yolunun akldlk olmad, faizmde
ok arpc ekilde kantlanm toplumsal bir gerektir. Akl de
144 EDEBYAT YAZILARI
nilen aracn btn itibariyle akld olan insanlkta at yara
lar daha az deil, daha ok akl sayesinde iyileebilir.
Valry ne yaltk ve yabanclam sanat konumunu safdilce
kabullenmi, ne tarihten soyutlanm, ne de yabanclamaya va
ran toplumsal sre hakknda yanlsamalara kaplmtr. zel i
dnyalara snm olanlara kar, hi saa sola bakmadan ilerle
yen birinin safln taklit ederek ou zaman piyasadaki ilevini
de yerine getiren o kurnazla kar, Degasnn harika bir cmle
sini alntlar: "u tren saatlerini bilen mnzevilerden biri" (129).
Sanatsal almann kendisi ile bugn egemen bulunan maddi
retimin toplumsal koullar arasndaki eliki hakknda, hibir
ideolojik karma yer vermeyen tamamen kat bir tutum iinde
ve herhangi bir toplum kuramcsndan eksik kalmayan bir aman
szlkla konumaktadr. Almanya'da yz yldan daha uzun bir s
re nce Karl August Jochmann'n da yapm olduu gibi, sanatn
kendisini arkaizmle sular:
Sanatnn almas bazen ok eskilerden kalma gibi geliyor bana; sa
natnn kendisi de devri kapanm bir eyin hayatta kalmas gibi: yok ol
maya mahkm bir snfa ait, odasna kapanp kendi ev-yapm yntemle
riyle alan, ara gerecinin gven verici dankl iinde yaayan, ev
resine kr gzlerle bakp sadece grmek istediini gren, krk dkk
mlek paralarn, mutfak eyasn ve eline rasgele geen herhangi bir
malzemeyi kullanan bir usta ya da zanaatkr. ... Acaba gnn birinde de
iecek mi bu durum? Acaba hep ans eseri karsna kan aralar kulla
nan bu acayip yaratn yerine tam iinin gerektirdii gibi beyazlar giyin
mi, lastik eldivenler takm, resim laboratuvarnda kesin bir programa
gre alan ve hepsi belli bir amaca gre doru ekilde kurulmu ok ge
likin aralardan yararlanan biriyle karlaabilecek miyiz? ... u ana ka
dar, pratiimizde rastlantnn, tekniimizde gizemin, alma planmzda
esrikliin pay bertaraf edilmi deil; yine de gelecek hakknda kesin ko
numak istemem. (3-4)
Valry'nin ironik bir tarzda sunduu estetik topyay, sanat
yaptna bir yandan sadk kalrken bir yandan da ileyi tarzn
deitirerek egemen teknoloji koullar altnda bata iir olmak
zere her trl sanat arptan yalandan arndrma giriimi olarak
adlandrabiliriz. Kendini bir araca dntrmelidir sanat, ey
VEKL OLARAK SANATI 145
lemi bir dnyann ortasnda anakronizm lanetine uramak iste
miyorsa kendisi de eylemelidir. Valry izim srecini yle be
timler: "Sanat bir ne kar, bir geri ekilir, bir o yana bir bu ya
na eilir, gzlerini ksar, sanki btn bedeni gzlerinin hizmetin
deymi gibi davranr, kendisi de batan ayaa hedeflemenin, nok
talar koymann, dorular izmenin ve kesinliin bir aracndan
ibaret hale gelir" (67). Burada Valry, zel mlkiyeti model ala
rak sanat yaptn da onu retene mal eden son derece yaygn bir
anlaya saldrmaktadr. Yaptn sanatya "ait" ksmnn ne kadar
kk olduunu, sanatsal retim srecinin ve dolaysyla yaptta
ierilen hakikatin alp gelimesinin aslnda konunun kendisin
den ekip karlm sk bir kuralll bulunduunu ve bunun
karsnda o ok sz edilen sanatnn yaratc zgrlnn
pek nemsiz kaldn herkesten daha iyi bilir. Bu Valry'nin ken
di kuandan ayn lde tutarl ve ayn lde huzursuz bir ba
ka sanatyla, Arnold Schnberg'le bulutuu bir noktadr. Son
kitab Style and Idea'da (slup ve Fikir) Schnberg, byk m
zik yaptnn besteci tarafndan daha ilk notayla birlikte stleni
len ykmllklerin yerine getirilmesinden olutuu fikrini ge
litirmiti. Valry de ayn anlayla konuur: "Btn alanlarda
gerekten kuvvetli olan insan, hi kimseye bir eyin armaan
edilmediini, her eyi yapmak ve bedelini demek gerektiini en
iyi kavrayan ve engellerle karlamadnda huzursuz olup onla
r bizzat icat eden kiidir. ... Bu kii iin biim, akli gerekeleri
olan bir yargdr." (120) Valry'nin estetik anlayna bir burjuva
metafizii hkimdir. Burjuva ann sonunda, sanat geleneksel
lanetinden, ikiyzllkten kurtarmak, drst hale getirmek ister.
Her sanat yaptnn gerek olmad halde kendini gerekmi gi
bi ortaya koymakla ister istemez bana sard borlar sanatn
demesini talep eder. imdi, Valry ve Schnberg'in sanat bir e
it mbadele sreci olarak anlayan yaklam hakikatin btn
m, yoksa tam da Valry'nin ibirliine yanamad varolu tar
znn etkisi mi altnda diye sorulabilir. Ama burjuva sanatnn
kendi burjuva nitelii hakknda sonunda edindii zbilincin z
146 EDEBYAT YAZILARI
grletirici bir yan da vardr ve kendini aslnda olmad gerek
lik sanarak ciddiye almakla kazand bir zbilintir bu. Sanat ya
ptnn kapall ve kendine kendi damgasn basma zorunluluu,
gerek olann zorlaycl ve arl karsnda geri kalmasna
yol aan rastlansallktan kurtulmasn salayacaktr. Valery'nin
sanat felsefesinin bilime yaknl da iki alann snrlarnn birbi
rine karmasnda deil, nesnel ykmllk uranda aranmal
dr ve bu Leonardo ile yaknl iin de geerlidir.
Bununla birlikte, Valery'nin yakalanp almas gereken salt
sezginin karsna teknoloji ve rasyonellii karmas ve bitirilip
tamamlanm sanat yapt yerine sreci vurgulamas, ancak son
dnemdeki sanatn genel gelime eilimlerine ilikin yargs dik
kate alndnda tam olarak anlalabilir. Bu sanatta kurucu (kons
truktiv) glerin gerileyiini, duyusal kavraya (Rezeptivitt) tes
lim oluu - ksacas, aslnda insani glerin her trl sanat ili
kilendirdii znenin zayflayn grmektedir. zlenimci dneme
veda ederek adad szleri Almanya'da belki de en iyi anlama
yolu, bunlar istemeden iaret ettikleri Richard Wagner ve Ric
hard Strauss'a uygulamaktr:
Bir betimleme genel olarak birbiriyle yerleri deitirilebilecek cmle
lerden oluur: Bir oday nasl sralandklar hemen hemen nem tamayan
bir dizi cmleyle betimleyebilirim. Bak istedii gibi dolar. Bu dola
madan daha doal ve "geree" daha yakn bir ey yoktur, nk ... "ger
ek", rastlantnn sunduu eydir. ...
Ama eer bu balayc olmayan rastlansallk (dieses unverbindliche
Ungefhr) kendisinden kaynaklanan btn o kolaylk alkanlyla birlik
te egemen e haline gelirse, sonunda yazarlar soyutlama yeteneklerini
kullanmaktan vazgeirmesi ve ayn ekilde okuru da -onu sadece anlk et
kilerle, okun ikna edici iddetiyle cezbetmek amacyla- en ufak bir dik
kat gsterme zorunluluundan bile azat etmesi beklenmelidir....
lkesel adan meru olan ve baz ok gzel yaptlar da douran bu sa
natsal yaratclk tarz, bir yandan da tpk manzarann istismar edilii gi
bi, sanatn tinsel ynn zayflatmaktadr. (135)
Bunun hemen ardndan, daha kkten bir ifade yer alr:
Modern sanat, duyarllmzn neredeyse sadece duyusal yanndan
yararlanmaya almakta ve bunu genel ya da ruhsal duyarllmz paha
VEKL OLARAK SANATI 147
sna, yapc glerimizi birbirine ekleyip zihinsel bir abayla eyleri d
ntrme yetimiz pahasna yapmaktadr. Dikkat ekmeyi ok iyi bilir ve
bunun iin her trl araca bavurur: byk gerilimler, tezatlar, bilmeceler,
artmacalar. ncelmi yntemleri ya da gzpek uygulamalar sayesinde
bazen ok deerli sonular da elde edebilir: son derece uucu ya da kar
mak durumlar, akld deerler, henz oluum halindeki duyumlar, tit
reimler, denklikler, belirsiz derinliklere ait seziler. ... Ama btn bunla
rn bir bedeli vardr. (136-7)
Valry'deki nesnel toplumsal ieriin hakikati tam olarak an
cak burada ortaya kmaktadr. Ge sanayi dneminde totaliter
ynetimlerin ya da dev tekellerin gdmndeki bir kitle klt
rnde, insanlar salt alglayc aralara, koullu reflekslerin daya
nak noktalarna indirgeyerek kr tahakkmn ve yeni barbarlk
larn yolunu aan bir kltrde meydana gelen antropolojik dei
ikliklerin antitezini getiriyor Valry. Valrynin imdi olduklar
halleriyle insanlarn nne kard sanatn amac, insann ola
bilecek imgesine sadk kalmaktr. Hem kendi mant ve tutarll
ndan hem de izleyicinin younlamasndan olabilecek en ok
eyi talep eden sanat yapt, Valry'nin gznde, kendi gcne ve
bilincine sahip kabilen ve teslim olmayan znenin bir temsili
dir. Nitekim, Degas'nn kendini brakmaya kar kan szlerini
cokuyla alntlar. Bir btn olarak Valry'nin yapt, sanatnn o
lmcl eilimine, her trl mutluluk ve hakikatten feragat ede
rek kolaya kama eilimine kar bir protestodur. Mahvolacaksa
yine de imknszn peine derek mahvolmay yeler Valry.
Onu uratran sk rgtlenmi, sk dokunmu ve tam da bilin
li gc sayesinde alabildiine duyusallatrlm sanat, gerekle
tirilmesi pek mmkn olmayan bir eydir. Ama dpedz var ola
nn insani olana uygulad o tarifsiz baskya kar bir diren de
ierir. Gnn birinde olabileceimiz eyin kefilidir. Aptallama
mak, uyutulmamak, akntya karmamak: Valry'nin sahte insan
cllk oyununa, insan onurunu lekeleyen toplumsal uzlama oyu
nuna katlmaya yanamayan yaptnda yer etmi toplumsal dav
ran tarzlardr bunlar. Sanat yaptlar oluturmak, onun gzn
de, byk duyusal sanatn Wagner, Baudelaire ve Manet'den beri
148 EDEBYAT YAZILARI
ortaya koyduu uyuturucuyu reddetmek, sanat yaptn medya,
sanat tketicisini ise psikoteknik maniplasyonun kurban haline
getiren rezalete kar kmak demektir.
Buradaki mesele, batini bir kii gzyle baklan Valry'nin
toplumsal anlamda hakll ve kimsenin suyuna gitmeye yana
mad halde, daha dorusu tam da bu yzden, yaptnn herkesi
ilgilendiren yandr. Ama bu noktada bir itirazla karlamay
bekliyorum ve bunu hafife alacak deilim. Btn olup bitenler ve
henz yolumuzu bekleyen tehlikeler gz nne alndnda, Va
lry'nin yaptnda ve felsefesinde sanatn neminin alabildiine
abartlm olduu sylenebilir ve bu nedenle aslnda onun da, es
tetik yetersizliini o kadar keskince alglad on dokuzuncu yz
yla ait olup olmad sorulabilir. Bir baka olas soru da, sanat
yaptnn yorumlanmasna nesnelci bir yn vermi olmasna ra
men Valry'nin de Nietzsche gibi bir sanat metafizii dayatp
dayatmaddr. Valry ya da Nietzsche'nin sanat yaptnn ne
mini abartp abartmad konusunda bir karar vermeye girime
yeceim. Ama bitirmeden nce sanat metafizii konusunda bir
ey sylemek istiyorum. Valry'nin estetik znesi -ister kendisi
olsun, isterse Leonardo ya da Degas- "kendini ifade eden sanat
" eklindeki ilkel anlamyla zne deilir. Tersine, btn yakla
m bu tasavvura, zellikle Kant ve Schelling'den beri Alman es
tetiinde derinlemesine kk salm olan dahiyi talandrma tavr
na kar kar. Sanatdan kendini teknik anlamda snrlandrma
sn, konuya tabi klmasn isterken amac bir kstlama deil, ge
nilemedir. Sanat yaptnn taycs olan sanat onu ortaya ka
ran bireyden ibaret deildir; almas ve edilgin etkinlii saye
sinde tmel toplumsal znenin temsilcisi haline gelir. Sanat yap
tnn gereklerine tabi olmakla, sadece kendi bireylemesinin rast
lansallndan kaynaklanabilecek her eyi ortadan kaldrm olur.
te yandan, toplumsal znenin, yani Valry'deki gzellik fikrinin
yneldii blnmemi btn insann byle bir temsilinde, ayn
zamanda krcesine yaltlmln kaderini aan, btnsel zne
nin sonunda kendini toplumsal olarak gerekletirdii bir durum
VEKL OLARAK SANATI 149
da amalanmtr. Valery'nin yaklamnn sonucu olarak kendi
nin farkna varan sanat, hem sanatn kendisini dntrecek hem
de insanlarn gerek yaamnda kendini tam olarak geekletire
cektir.
Sanat en midir?
Schiller'in Wallenstein adl oyununun giri blm "Yaam ciddi
dir, sanat ise en (Ernst st das Leben, heiter ist die Kunst) dize
siyle sona erer. Ovidius'un Tristia'sndaki bir dize rnek alnm
tr burada: "Vita verecunda est, Musa jocosa mihi" (II, 354), yani
"Yaamm gsterisiz ve arbal, esinim ise neeli." Antik an
bu etkileyici ve usta airine belli bir niyet atfedebiliriz sanyo
rum. Augustinus'un kurduu dzen tarafndan hogrlemeyecek
kadar en bir yaam sren Ovidius, hmilerine gz krparak bir
yandan kendi neesini Ars amandi'nin (ak sanat) edebi neesine
havale etmeye, te yandan da kiisel olarak kendisinin yaamn
ciddi ileriyle uratn pimanca gstermeye alyordu. Bir
balanma meselesiydi bu onun iin. Alman idealizminin saray
airi Schiller ise bu Latin kurnazlyla hi ilgilenmiyordu. Onun
dizesindeki vecize, herhangi bir ama gtmeksizin haddimizi bil
dirmektedir bize. Bylece tmyle ideolojikleir ve uygun bir fr
sat ktnda alntlanmaya hazr halde burjuvazinin yastk alt
hzineleri arasna karr. nk o yerleik ve pek sevilen al
ma ve bo zaman ayrmn dorulamaktadr. Kkleri rutinlemi,
zgr olmayan emein azabnda ve bu emek karsnda duyulan
ok hakl tiksintide yatan bir eyin ebedi bir yasa olduu ilan edi
liyordur: birbirinden aka ve kesin olarak ayrlm iki alan. Bi
ri tekine kartrlmamaldr. Tam da balayc olmaynn sa
lad holuk (erbauliche Unverbindlichkeit) sayesinde sanat, an
tagonist bir tamamlayc olarak burjuva yaamna katlr ve ona
tabi klnr. Bundan eninde sonunda nasl bir bo zaman dzenle
mesinin kaca batan bellidir: lahi gllerin yetitii ve kadn
SANAT EN MDR? 151
larn da bu glleri tiksinti verici dnyevi yaamn rgsne ekle
dii bir Elysium Bahesi.* Gnn birinde durumun gerekten
bambaka olabilecei idealist Schiller'in gznden kamaktadr.
Onun asl ilgilendii, sanatn yarataca etkidir. Ne kadar soylu
bir tavr iinde grnse de, sanat yorgun iadamlar iin vitamin
inesi haline getiren kltr endstrisindeki durumun gizliden giz
liye habercisiydi Schiller. Kant da dahil olmak zere on sekizin
ci yzyla kadar geri giden bu etki estetiine (Wirkungssthetik)
ilk kar kan, idealizmin en yksek noktasnda Hegel olmu,
ayn zamanda bu sanat anlayna da itiraz ederek sanatn Horati
us tarz bir elendirme ve eitim mekanizmas olmadn syle
mitir.
2
Yine de, sanatn en olduu yolundaki yavan szde bir doruluk
pay vardr. Eer sanat, ne kadar dolayml olursa olsun, insanlar
iin bir haz kayna olmasayd, kar kt ve direndii plak
varolu iinde ayakta kalamazd. Bu sanata dsal bir ey deil,
onun tanmsal bir parasdr. Kant'n "amasz amasallk" ek
lindeki formlasyonu -her ne kadar topluma deinmese de- bu
nu ima eder. Sanatn amaszl, var kalmann zorlayclklarn
dan kaabilmi olmasnda yatar. zgr olamayn ortasnda z
grlk benzeri bir eyi dile getirir sanat. Srf varoluuyla egemen
kt bynn tesine geiyor olmas, onu bir mutluluk vaadinin
mttefiki yapar. Kendisinin de umutsuzluu ifade etmekle bir ba
kma dile getirdii bir vaattir bu. Beckett'in oyunlarnda bile per
de, tpk Noel hediyelerini gizleyen bir rt gibi kalkar. Kendi
* Elysium, Yunan mitolojisinde kurtulmu ruhlarn yaad yeralt dnyas;
edebi dilde tam bir mutluluk halini anlatmak zere kullanlr. Schiller'in Ode an
die Freude (Neeye vg) adl iirinde de (Beethoven'in Dokuzuncu Senfoni'nin
korolu blmnde yer verdii metin) geen bir szcktr: "Freude, schner Gt
terfunken / Tochter aus Elysium" (Nee, tanrlarn gzel kvlcm / Elysium'un
kz). Adorno buna atfla sylyor bu cmleyi, (.n.)
152 EDEBYAT YAZILARI
grn/yanlsama esinden syrlmaya alan sanat, kendisi
ni dalkavuklua srklediinden phe ettii mutluluk verici
enin kalntlarndan kurtulmak iin bouna urap durur. B
tn bunlara ramen, sanatn en olduu tezini ok belirli bir an
lamda almak gerekiyor. Bu tez bir btn olarak sanata ilikindir,
tek tek sanat yaptlarna deil. Bunlar, gerekliin dehetine uy
gun bir ekilde, hi de en olmayabilir. Aslnda sanatn en olan
yan, kolayca tahmin edilenin tam kartdr: ierii deil edas,
srf sanat olduu gerei, ayn zamanda iddetine de tanklk et
tii gerekliin stnde baka bir sahne gibi alyor olmas. Bu,
sanatn enliini onun idealizmin de tesine geen tinsel ierikle
ri ifade ediinde deil, aslnda bir oyun oluunda gren filozof
Schiller'in dncesini de dorular. Sanat a priori olarak, yani sa
nat yaptlarndan da nce, gerekliin insanlara dayatt hunhar
ciddiyetin bir eletirisidir. Bunu bir dayatma olarak adlandrmak
la gevetebileceine inanr. Sanatn en yan budur ite; ve tabii,
mevcut bilinteki bir deime olarak, ciddi yan da.
3
Ama tpk bilgi gibi sanat da malzemesini ve eninde sonunda bi
imlerini de gereklikten, daha dorusu toplumsal gereklikten
alr ve bunlar dntrmek amacndadr. Bylece gerekliin uz
lamaz elikilerine de dolanr. Sanat derinliini, kendi biim ya
sasnn elikilere getirdii uzlamann bu elikilerdeki gerek
uzlamazl daha da ortaya karp karamamasyla ler. Sana
tn en uzak dolaymlarnda bile eliki titreimi srp gider - tp
k mziin en u pianissimolarnda dehetin uultusunun iitil
mesi gibi. Kltre duyulan inan rnein Mozart'ta mziin bey
hude uyumuna (eitel Harmonie) vgler yadrrken, bu uyum
aslnda gerekliin kulak trmalyc tonlarna bir kakmla (Dis
sonanz) karlk veriyor ve onlar kendi tz (Substanz) haline ge
tiriyordur. Mozart'n hzndr bu. Sanat, ancak zaten olumsuz bi
imde muhafaza edilebileni, yani elikili olan dntrerek ger
SANAT EN MDR? 153
ekletirir, var olann tesinde ve kendi kartndan bamsz bir
Varlk olarak yceltildii anda ihanet edilmi olan eyi. Kii ta
nmlama giriimleri genellikle baarszdr; ama bir sanat eserinin
eliki bilincini -gereklikle kartln vurgulayarak da olsa-
gelitirip biimlendirmesi ya da tersine elikiyi gzden saklama
sn kiin lt yapan tanm herhalde ilerinde en kt olan de
ildir. Bu anlamda, her sanat eserinden ciddiyet beklenmelidir.
Hem gereklikten kap syrlan hem de iine gerekliin nfuz
ettii bir ey olarak sanat, ciddiyetle enlik arasnda titreir. Sana
t sanat yapan da bu gerilimdir.
4
Sanattaki enlik ve ciddiyetin elikili hareketinin -yani diyalek
tiinin- nemi basit bir yoldan, Hlderlin'in iki beytine bakarak
aklanabilir. air bunlar belli ki bilerek birbirine ok yakn bir
ekilde yerletirmitir. "Sophokles" baln tayan ilk beyit
yledir: "Biroklar en neeli eyi neeyle sylemeye alt bo
una / te sonunda anlatyor kendini bana, burada, hznn orta
snda" (Viele versuchten umsonst das Freudigste freudig zu sagen
/ Hier spricht endlich es mir, hier in der Trauer sich aus). Traje
di yazarnn enliini oyunlarnn mitsel ieriinde, hatta belki de
mitlere katmak istedii uzlamada bile deil, srf bunu sylyor
olmasnda, mitin kendini dile getiriyor olmasnda aramak gerekir.
Hlderlin'in dizelerinde her iki ifade de vurgulanarak kullanl
mtr. kinci beytin bal "akaclar"dr (Die Scherzhaften):
"Hep oynayp akalayor musunuz? mecbursunuz zaten! ah
dostlar! iime / liyor bu benim, nk ancak aresizler mecbur
dur buna" (Immer spielt ihr und scherzt? ihr msst! o Freunde!
mir geht di / In die Seele, denn di mssen Verzweifelte nur). Sa
nat kendi bana en olmak istediinde ve dolaysyla -Hlder
lin'e gre- hibir kutsal amaca hizmet etmeyen bir kullanm bii
mine uyum salamaya altnda, insan ihtiyalar dzeyine in
dirgenmi olur ve ierdii hakikat pay aa kar. Ismarlama ne
154 EDEBYAT YAZILARI
esi, ileyen dzene uygundur. nsanlar itaate, ibirliine tevik
eder. Nesnel umutsuzluun biimidir bu. Beyitler yeterince cid
diye alnacak olursa, sanatn tm olumlayc niteliine ynelik
bir yargda bulunduu grlr. O zamandan beri bu evetleyici ni
telik kltr sanayiinin dayatmasyla her taraf kaplam, aka da
tmyle reklamlarn pis srtna dnmtr.
5
nk sanatta ciddi ve en yanlar bir tarihsel dinamie tabidir.
Sanatta en saylabilecek ne varsa sonradan ortaya kmtr ve
arkaik ya da kesin olarak teolojik balamdaki yaptlarda dn
lemeyecek bir eydir. Sanatn en oluu kentsel zgrle benzer
bir eyi varsayar; ama bu, rnein Boccaccio, Chaucer, Rabelais
ve Don Quixote'de sz konusu olduu gibi ancak erken burjuva
anda balam deildir; kkeni ok daha eskiye, daha sonraki
dnemlerde "klasik" olarak adlandrlan ve arkaik olandan farkl
laan enin olutuu dneme gider. Sanatn kendini mitten, ka
ranlk ve ksz olandan kurtarmasn salayan esas olarak bir
sretir, ciddi ile en olan arasnda yaplm deimez, temel bir
seim deil. znellik ilk kez sanatn enlik ve hafifliinde kendi
bilgisine ve bilincine varr. Nee sayesinde dolak balardan kur
tulup kendine dner. Nee burjuva kiisel zgrlne ait bir ey
barndrr, ama bylece burjuvazinin tarihsel akbetini de payla
mak zorunda kalr. Bir zamanlar mizahi olan, dnsz biimde
krelip duyarszlar; ve bu da yozlaarak su ortaklnn keyifli
kendinden memnuniyetine dnr. Sonunda katlanlmaz hale
gelir. Ama bundan sonra kim kp da hl Don Quixote'ye ve
burjuva gereklik ilkesi karsnda tutunamayanlarla sadiste alay
ediine glebilecektir? Aristophanes'in bugn de o zamanki kadar
dahice olan komedilerinde neyin komik olduu bir bilmece hali
ni almtr. Kabalkla gldrcl bir tutmak, ancak tarada
takdir grebilir. Toplum burjuva ruhunun mitleri aydnlatma va
adi olarak ne srd o uzlamay gerekletiremedii lde,
SANAT EN MDR? 155
gldrclk de yeralt dnyasna (Orkus) srklenecek, bir za
manlar insanln imgesi olan glme insandla gerileyecektir.
6
Sanat kltr endstrisinin denetimine girip tketim mallar aras
na kartndan beri en yan da yapay, sahte ve efsunlu hale gel
mitir. en olan hibir ey, keyfi biimde tertip edilmi olanla uyu
amaz. Neenin doayla olan barl ilikisi, doay maniple
eden ve hesaba vuran her eyi dlar. Dilin nkte ile dalga geme
(Witz und Witzelei) arasnda yapt ayrm bunu hayli kesin bir e
kilde ortaya koymaktadr. Bugn karlatmz nee rnekleri
hep emirle gerekletii iin bozulmu ve arplmtr - "hayat
byle ite" ile avunan bir trajedi eidinin o uursuz "yine de"sine
varncaya kadar. Sanat ki artk dnmsz olamaz, enlikten ken
di isteiyle vazgemek zorundadr. Onu buna zorlayan da, her ey
den nce yakn gemite gereklemi eylerdir. Auschwitz'ten
sonra iir yazlamayaca cmlesinin mutlak bir geerlilii yok
tur, ama u kesin ki Auschwitz gemite mmkn olduu ve be
lirsiz bir gelecek boyunca da mmkn kalaca iin, en sanat ar
tk tasavvur edilemez. nsanca anlayn iyiliini ne kadar dn
alsa da, nesnel olarak yozlap sinizme dnmektedir. Aslnda
Avrupa'daki felaketten neredeyse yz yl nce byk edebiyat
lar, herkesten nce de Baudelaire, daha sonra Nietzsche ve mi
zahtan uzak duran tutumuyla George Okulu bu imknszl sez
miti. Mizahn yerini polemik nitelikli parodi ald. Mizah orada,
bir zamanlar mizah kavramndan hi ayrlmayan uzlama kavra
mna aldr etmeden uzlamazla devam ettii srece barnabi
lecei geici bir snak buldu. Ama giderek mizahn polemik bi
imi de sorgulanabilir hale geldi. Artk anlalabileceinden emin
olamaz ve btn sanat biimleri iinde bir bolukta tek bana s
rp gitmeye en az elverili olan polemiktir. Birka yl nce faiz
min, kurbanlarna kar ar bir saygszlk etmi olmadan, komik
bir ekilde ya da parodi halinde sergilenip sergilenemeyecei tar
156 EDEBYAT YAZILARI
tlmt. Faizmin budalal, ikinci snf komedyenlii ve baya
l apaktr, Hitler ve yandalar ile sansasyon basn ve jur
nalciler arasndaki gnll akrabalk da yle. Glnebilecek bir
ey deildir bu. Kanl gereklik bir tin deildi, tinin alaya alabi
lecei bir kt tin de (Ungeist) deildi. Haek'in Schweyk' yaz
d dnem, dehet sisteminin ortasnda kuytuluklarn da bulun
duu, bovermiliin mmkn olduu iyi bir zamand hl. Ama
faizm komedileri, dnya tarihindeki en sert savalar ona kar
yapld iin faizmin imdiden yenildiini savunan o aptalca
dnle ibirlii yapmak olur. Kazanan tarafn siperlerine sak
lananlara hibir ekilde benzememektir faizme kar koyanlarn
grevi, kazananlarn konumunu stlenmekse en uygunsuz tavr
olur. Dehete yol am olan tarihsel kuvvetler toplumsal yapnn
kendi doasndan kaynaklanmaktadr. Yzeysel kuvvetler deil
dir bunlar ve kimsenin sanki dnya tarihi kendi arkasndaym,
sanki Fhrer'ler aslnda samalamalar caniyane nutuklarna an
cak sonradan benzeyen palyaolarm gibi bir tavrla ele alama
yaca kadar da gldrler.
7
te yandan, sanatn umutsuz yaptlarda bile -hatta zellikle bun
larda- grlen nee ura, dz varolutan muaflnn getirdii
o enlik n srp gittii iin, bu enlik ya da mizah urann ta
rihsel sre iinde sanat yaptlarndan ylece kovulmas da sz
konusu deildir. Yaptlarn zeletirisinde, gldr zerine gl
dr olarak yaamn srdrr enlik ura. Bugnn radikal ya
ptlarnda grlen ve olumlu bak as sahiplerini fazlasyla f
kelendiren sanatl anlamszlk ve budalalk, sanatn ocuksu bir
evreye geri dnnden ok, onun mizah hakkndaki mizahi yar
gsn temsil etmektedir. Wedekindin Simplizismus yaymcsna
kar yazd anahtarl oyunu, "Talamann Talamas" (Die Sati
re der Satire) altbaln tar. Benzer bir ey Kafka'da da gr
lr; aralarnda Thomas Mannn da bulunduu baz yorumcular
SANAT EN MDR? 157
Kafka'nn ok-nesrini mizah olarak anlamtr ve Slovak yazarlar
da Kafka ile Haek arasndaki ilikiyi aratrmaktadr. zellikle
Beckett'in oyunlar karsnda trajedi kategorisi gle teslim
olur; ve dzeni kabullenen her trl mizaha kapaldr bu oyunlar.
Artk ne ciddiyet ve nee alternatifine ne de trajikomik karma
izin veren bir bilin durumuna tanklk ederler. Trajik olmas ge
reken znelliin iddialar aka bo olduu iin, trajedi dalp
gider. Gln yerini gzya dkmeyen kurumu bir alay alr.
Yaknma bo, oyuk gzlerin tuttuu yasa dnmtr. Mizah
kurtarlmtr Beckett'in oyunlarnda, nk bunlar hem gln
samalna glmeyi hem de umutsuzlua glmeyi alar seyirci
ye. Bu sre de sanatsal indirgeme srecine balanr: geriye kal
m asgari varolu olarak bir var kalma asgarisine yneli. Bu as
gari, tarihsel felaketi -belki de ondan sa kabilmek iin- bir in
dirimle sunmaktadr.
8
ada sanatta enlik ile ciddiyet, trajedi ile gldr, hatta nere
deyse yaam ile lm alternatifinin giderek yok olduu grl
yor. Sanat bylece tm gemiini yadsm olmaktadr. Nedeni
belli: Allm seenek var kalmann mutluluu ile bu var kaln
ortamn oluturan felaket arasnda blnm bir durumun ifade
sidir. Dnya tmyle bybozumuna uram olduu iin de,
enlik ve ciddiyetin tesindeki sanat, barma kadar dehetin de
ifresi olabilir. Bu tr sanat hem varoluun her taraf kaplayan
ak veya rtk reklamlarndan duyulan tiksinmeye hem de acy
fazlasyla ycelterek yine onun deiemezliini savunmu olan
ar cokunlua* kar dirence tekabl eder. Yakn gemi kar
snda sanatn en olmas ne kadar imknszsa, tmyle ciddi ol
* Kothurn, antik trajedilerde sahnedeki oyuncularn giydii yksek tabanl
pabu: Almancada yapay bir pathosla konumak anlamna gelen deyimlerde kul
lanlyor. (.n.)
158 EDEBYAT YAZILARI
mas da o kadar imknszdr. Bir phe uyanyor bylece: Acaba
sanat herhangi bir zaman, kltrn insanlar inandrd lde
ciddi oldu mu? Sanat artk kendini dnya tiniyle uyum iinde his
seden Hlderlinin iirinin yapt gibi, yasn ifadesini en neeli
olanla bir tutamaz. Neenin hakikat ieriine ulamak artk im
knszlam gibidir. Trlerin bulanklamaya balamas, trajik
bir tavrn komik, komik olann da zc grnmesi bununla ba
lantldr. Trajik olan ryp gitmektedir, nk olumsuzluun
olumlu anlamn -felsefede olumlu yadsma denen anlam- bul
ma iddiasn tar. Yerine getirilemez bir iddiadr bu. Bilinmeye
nin iine dalan sanat mmkn olan tek sanattr ve ne endir ne de
ciddi; ama nc seenek de perdelenmitir, sanki bir hiliin
iine gmlmtr, figrlerini gelimi sanat eserlerinin betimle
dii bir hilik.
Kltr Eletirisi ve Toplum
Kulaklaryla dnmeye alk olan birinin "Kulturkritik" (kltr
eletirisi) szcn duyunca sinirlenmesinin tek nedeni, tpk
otomobil gibi bu szcn de yar Latince yar Yunanca olmas
deildir. Gze batan bir elikiyi hatrlatr bu ifade ayn zamanda.
Kltr eletirmeni, kltrden memnun deildir ve bu rahatszl
n da yine sadece kltre borludur. Sanki katksz doann ya
da daha yksek bir tarihsel durumun temsilcisiymi gibi konuur;
ama aslnda kendini stn sayd eyle ayn niteliktedir. Kendi
rastlansall ve snrllna karn, var olan eylerin gc hak
knda yargda bulunan znenin Hegel tarafndan -statkoyu me
ru gstermek zere- hep knanan yetersizlii, bamsz ve ege
men olarak karsna dikildii kavramn zneyi de en derin yap
sna kadar dolaymlad bir durumda bsbtn katlanlmaz hale
gelir. Ama kltr eletirisinin ieriini asl kabul edilemez klan,
eletirinin eletirirken bile gizlice kltr tanmas, ona gz ka
mam ve kibirli bir kabullenile yaklamasdr. Kltr eletir
meni, kltrn kendisinde bulunmayan bir kltre sahip olmakla
vnr gibidir. Kendi kibri kltrnkine yardmc olur: Sulayc
tavrnda bile, yaltk, sorgulanmayan, dogmatik kltr anlayna
sarlmtr. Saldry baka yne kaydrr. Umutsuzluun ve snr
sz aclarn olduu yerde sadece tinsel eyleri, insanln bilin
durumunu, normlarn kn grr. Bunda srar etmekle, sy
lenemez olan insanlardan uzaklatrmak iin gszce de olsa
aba gstermek yerine, tamamen unutma eilimine kaplr.
Kltr eletirmeninin konumu, hkm sren bozukluklarla
olan farkll sayesinde, aslnda sk sk gerisine dt bu bo
160 EDEBYAT YAZILARI
zukluun teorik olarak tesine gemesini mmkn klmaktadr.
Ama sz konusu farkll, ardnda brakmak istedii kltr en
dstrisiyle kaynatrr; stelik bu endstri de kendini kltr sana
bilmek iin tastamam bu farklla ihtiya duyuyordur. Kltrn
maddi yaam koullar karsnda snanmaktan muaf kalabilmek
iin bavurduu kibarlk ve sekinlik iddiasnn zellii, bunun
bir trl doyurulamayan bir iddia olmasdr. Hem maddi doygun
luun son derece yakn olduu hem de saysz insann yok olma
tehlikesiyle kar karya bulunduu bir durumda, bu yceltmenin
deerinden duyulacak phe arttka, kltrn aslnda yine tinin
hareketine isel olan abartl iddias sz konusu koullarla arasn
daki mesafeyi de artrmaktadr. Kltr eletirmeni bu sekinlii
kendi ayrcal haline getirir ve ibirlii yapt kltrn cretli
ve sayg gren bir ba belas olarak meruiyet edinir. Ama bu,
eletirinin zn etkileyen bir eydir. Sahte bilin hakknda ger
ei sylerkenki amansz katl bile, mcadele etmekte olduu
ve yzeysel tezahrlerine taklp kald eyin ekim alanndan
kamaz. stnln ne karan kii, ayn zamanda kendini
meslekten hissediyor demektir. Burjuva toplumunda giderek kl
tr eletirisi statsne ykselen eletirmenlik mesleini inceledi
imizde de, k noktasnda rnein Balzac'n hl farknda ol
duu bir tr gaspn yer aldn aka grrz. Profesyonel ele
tirmenler her eyden nce "raportrd": Zihinsel rnlerin paza
rnda yol gsterici bir rolleri vard. Bu arada ierikle ilgili kavra
ylara ulatklar da oluyordu bazen, ama hep trafik grevlisi ola
rak kalyorlard ve bulunduklar alann tek tek rnleriyle deilse
de geneliyle uyum iindeydiler. Zaten arac rolnden ktklarn
da bile, bu roln izini tamay srdrrler. Uzman ve daha sonra
da yarg roln almalar, tek tek eletirmenlerin nesnel yeterlili
i asndan son derece rastlansal olsa da, ekonomik bakmdan
kanlmazd. Rekabet ortamnda avantajl konumlar salayan e
viklikleri (avantajl, nk hakknda yarg verilenin kaderi byk
lde onlarn oylarna baldr), verdikleri yargnn geerli oldu
u grntsn kendiliinden yaratmaktadr. Boluklara ustaca
KLTR ELETRS VE TOPLUM 161
szp, basnn yaygnlamasyla birlikte etkilerini artrdka, tam
da mesleklerinin aslnda nceden varsayd yetkiye sahip hale
geldiler. Kibirlerinin kaynan aradmzda u gerekle karla
rz: Var olan her eyin sadece baka bir ey iin olduu rekabet
toplumunun biimlerinde, eletirmen de piyasadaki baarsna
gre, yani baka bir ey iin olmasna gre deerlendirilmektedir.
Eletirmenlerin konudan anlamas birincil neme sahip deildi,
en fazla bir yan rnd; bilgi ve anlay ne kadar eksikse, bunla
rn yerini benbilirimcilik ve konformizmin almas da o kadar ola
sdr. Eer eletirmenler sonunda kendi sahalarnda (sanat) yarg
da bulunduklar eyi anlamaz olmularsa ve propagandac ya da
sansrc durumuna dmeyi hevesle kabul ediyorlarsa, meslein
o eski namussuzluu gerekleiyor demektir. Bilgi edinme olana
ve konumlarndan kaynaklanan avantaj, kendi grlerini nes
nellikmi gibi dile getirmelerine izin verir. Ama bu, egemen tinin
nesnelliidir sadece. Gizleyici rtnn dokunmasna onlar da ka
tlmaktadr.
Kltr eletirisinin dayana olan burjuva toplumundaki ifade
zgrlnn, hatta tinsel zgrln, kendi diyalektii vardr.
nk tin bir yandan teolojik ve feodal vesayetten uzaklarken,
bir yandan da mevcut ilikilerin anonim denetimine artan lde
baml olmutur. nsanlar arasndaki her trl ilikinin toplum
sallamasnn sonucu olan bu bamllk, tine sadece dardan da
yatlan bir ey deildir, onun isel yapna karmtr. Tpk es
kiden baml tine hkim olan yaderk dzenler gibi, acmaszca
zerk tine kendini kabul ettirir bu ilikiler. Tin sadece kendi pa
zarlanabilirliine gre yn ve biim alp egemen toplumsal kate
gorileri yeniden retmekle kalmaz. znel olarak kendini meta
haline getirmediinde bile, nesnel olarak statkoya benzer. Dei
im edimini model alan btnn alar giderek daha sk rlmek
tedir. Bu alar bireysel bilince gittike daha az ka olana b
rakr, onu hep biraz daha derinden biimlendirir, farkll piyasa
arznn tekdzelii iindeki bir nans halinde yozlatrarak birey
sel bilincin farkllama olanan nerdeyse a priori elinden alr.
162 EDEBYAT YAZILARI
te yandan zgrlk yanlsamas da, zgr olmay zerine d
nm, byle bir dnmn zgr olmayla daha ak bir e
liki iinde bulunduu zamanlara kyasla, ister istemez ok daha
zorlatrr ve bamll daha da artrr. Byle anlar, tinin tay
clarnn ("dnsel ve ahlaki liderlerin") toplumsal olarak seil
mesiyle etkileim iinde, tinin gerilemesine yol aar. Tinin kendi
kendinden sorumlu olmas, toplumda ar basan eilime uygun
ekilde, bir kurmaca haline gelir. Tin bu koullarda zgrlnn
sadece olumsuz uran, plansz-monadolojik durumdan miras
kalan sorumsuzluu gelitirir. Ama bunun dnda, kopup ayrl
may iddia ettii altyapya, salt bir ssleme halinde giderek daha
sk yapr. Karl Kraus'un basn zgrlne kar kulland
aalayc ifadeleri dz anlamyla almamz gerekmiyor elbette:
Yazarl kariyer yolu yapp ayaa drenlere kar, ciddi olarak
sansrclere ar yapmak, iblisi eytanla kovmaya kalkmak
olurdu. Ama u da var ki, basn zgrl emsiyesi altnda ser
pilen aptallatrma ve yalan, tinin tarihsel ilerleyiinde rastlansal
olgular deildir; tersine, kleliin damgasdr bunlar, nk tinin
zgrlemesi -sahte bir zgrleim- bu kleliin erevesi iin
de gereklemitir. Bu durum en ok, tinin kendi zincirlerine ta
klp paraland yerde arpc ve belirgindir, yani eletiride. Al
man faistleri bu szc aforoz edip onun yerine u zevksiz ve
bo "sanat deerlendirmesi" kavramn geirirken, gazetelerin
magazin eklerindeki kstahlkta hl bir Posa Markisi'nin coku
sundan rken otoriter devletin karlarn salamlatrmakt
amalar. Ama eletirinin yok edilmesi iin yaygara koparan o
kendinden honut kltrel barbarlk, tinin arazisine saldran vah
i sr, farknda olmadan eletirinin yaptnn tpksn yapyor,
"eden bulur" mantyla karlk veriyordu ona. Kahverengi
Gmlekli'nin "ukal eletirmenlere" duyduu canavarca fke sa
dece kendisini dlayan, krcesine kar koyduu kltre ynelik
hasetten kaynaklanmaz; bastrmak zorunda olduu olumsuz u
ra dile getirenlere kar hissettii hntan ibaret de deildir. Asl
belirleyici olan, eletirmenin o hkmranlk jestinin, aslnda z
KLTR ELETRS VE TOPLUM 163
erk olmad halde okurlarnda bir zerklik sans yaratmas ve
kendi tinsel zgrlk ilkesiyle badamamasna ramen nderli
e soyunmasdr. Dmanlar tevik eder bunu. Onlarn sadizmi
ni cezbeden ey, gszln kudret kl altnda kurnazca giz
leyen eski kuan zayfldr, diktatrce pozlaryla kendilerin
den sonra gelen daha az kurnaz despotlarn yaptnn birka ka
tn seve seve yapabilecek olanlarn zayfl. Ama faistler de
eletirmenlerle ayn safdil inanca sahipti, kltrn bal bana
bir ey olduunu sanyorlard; u farkla ki onlar iin kltr ata
fattan ve onaylanm tinsel devlerden ibaretti. Kendilerini klt
rn hekimi gibi hissedip, kltre batm olan eletiri dikenini
kardlar. Bylece hem kltr resmiyete indirgemi oldular, hem
de kltr ile eletirinin iyisiyle ve ktsyle nasl birbirine ba
landn gzden kardlar. Kltr, ancak iten ie eletirelse
dorudur ve bunu unutan tin de kendi besledii eletirmenler ara
clyla kendi kendisinden intikam alr. Eletiri, kendi iinde e
liik olan kltrn vazgeilmez bir esidir: Btn yanll
iinde, kendi doruluu kltrn yanllna denktir. Eletiri
paralayp ayrtrd zaman hakszlk etmi olmaz (tersine, bu
onun en byk erdemi olurdu), savsaklamazken savsaklad l
de hakszdr.
Kltr eletirisinin kltrle su ortakl, eletirmenin sadece
zihniyetinde yatan bir ey deildir. Daha ok, ele ald eyle
olan ilikisi tarafndan dayatlr. Eletiri, kltr kendi nesnesi
yapmakla, onu bir kez daha nesneletirmi olur. Oysa kltrn
anlam, nesneletirmenin askya alnmasdr. Kendisi de "kltrel
mallar"dan birine dnp bunun o iren felsefi rasyonelletiril
mesini de ("kltr deerleri") stlendii anda, kendi var olma ne
denini lekelemitir bile. Bu gibi "deerlerin" (ticaret diliyle olan
benzerlik kesinlikle rastlant deildir) artlmas, kltr piyasa
nn hizmetine sokar. Yabanc kltrlere duyulan hayranlk bile,
az bulunur bir eye para yatrmann heyecann barndrmaktadr.
Eer kltr eletirisi, en yksek noktasna ulat Valery'ye va
rncaya kadar, tutuculukla omuz omuza vermise, bunun nedeni
164 EDEBYAT YAZILARI
alttan alta belli bir kltr kavramna, ge kapitalizm dneminde
borsadaki dalgalanmalardan etkilenmeyen salam bir mlkiyet
bimini hedefleyen bir kltr fikrine balanm olmasdr. Bu
kltr kavram sz konusu sistemden uzaklam olduu iddi
asndadr, bylece evrensel hareketliliin ortasnda evrensel bir
gvenlik sunuyordur. Kltr eletirmeni iin geerli olan model
de tpk sanat eletirmenininki gibi, deer biip koleksiyon yapan
birinin modelidir. Kltr eletirisi genel olarak, bir resmin sahici
olduunu tartma konusu yaparak ya da ressamn ustalk dne
mine ait olmadn ileri srerek pazarlk yapan ve fiyat kran uz
mann halini hatrlatr. Deeri drrsn ki, daha ok alasn.
Kltr eletirmeni deer bien biri olarak, sanatn hara mezat sa
tlmasna pek kar kt halde, ister istemez "kltrel deerler
le" lekelenmi bir alanda almaktadr. Kltr karsnda d
np tanmaya dayanan tavr zorunlu olarak kl krk yarmay,
muayeneyi, tartmay, seip ayrmay da iermektedir: u para i
grr, bu yaramaz. te tam da eletirmenin bu hkmranl, nes
ne karsnda daha derin bir bilgiye sahip olma iddias ve eletirel
yargnn bamszlna dayanarak kavram nesnesinden ayrma
s - kltr eletirisi ortada dolanan fikirler ynna bavurup da
tin, yaam, birey gibi yaltk kategorileri fetiletirdii lde,
eletirmenin bu iddialar da nesnenin eya-benzeri biimine yenik
dme tehlikesi yaratr.
Ama kltr eletirisinin asl byk fetii bal bana bir ey
olarak kltr kavramdr. nk imdiye kadar hibir hakiki sa
nat yapt ve hibir gerek felsefe, tanm gerei, kendisini kendi
iinde, kendinde oluu iinde tketmi deildir. Bu yaptlar, ken
dilerini farkllatrdklar toplumun gerek yaam sreciyle da
ima iliki iinde bulunmutur. Kendini inatla ve duyarszca yeni
den reten yaamn sululuuna karm olmay reddetmeleri,
bamszlk, zerklik ve geerli amalar dnyasndan ayr olma
konusunda srarlar, en azndan bilind bir e olarak, zgrl
n gerekletii bir durumu vaat ediyordur. Kltrn varl ef
sunlanm bir gereklie ve sonuta bakalarnn almasnn de
KLTR ELETRS VE TOPLUM 165
netlenmesine dayand srece, bu zgrlk de anlam belirsiz bir
vaat olarak kalr. Tketicilere ulam ve bugn iletmecilerle
psikolojik teknisyenler tarafndan btn ahaliye tavsiye edilen
Avrupa kltrnn tm geniliiyle ideoloji haline gelip yozla
mas, maddi pratikle ilgili ilevinin deimesinin, mdahale et
mekten vazgemi olmasnn bir sonucudur. Bu deime bir "g
nah" deildir elbette, tarihsel bir zorunluluk olarak ortaya km
tr. nk burjuva kltr ancak kendi iine ekilerek, yani an
cak dolayl yoldan, varoluun btn alanlarn kaplayan totaliter
bir karmaann rtc izlerinden uzak bir saflk kavramna va
rabilir. Kltr ancak, yozlap kendi kartna dnm olan bir
pratikten, yani durmadan hep ayn eylerin retilmesi pratiin
den, kendisi de maniplasyoncuya hizmet eden tketiciye hizmet
vermekten uzaklat oranda ve dolaysyla nsandan uzaklat
oranda insana sadk kalabilir. Ama mutlak olarak kendine ait bir
tz zerinde byle bir younlama (ki en byk rnekleri Paul
Valry'nin iirinde ve kuramsal yazlarnda bulunur) ayn zaman
da o tzn alabildiine yoksullamasna da yol aacaktr. Tin ger
eklie srt evirdii anda, anlam sk skya korunduu halde,
kendi anlam deiir. Tin, yaam srecinin ykc olgular kar
snda teslim bayran ekmekle ve hele kendini dierlerinin ya
nnda yer alan bir zel alan olarak kapamakla, var olan eylerin
dzenine katlm olur ve kendi de sadece var olan bir eyden iba
ret kalr. Kltrn hadm edilmesi Rousseau'nun zamanndan ve
Schiller'in Haydutlarndaki "mrekkep sratma a"ndan ba
layp Nietzsche'ye ve son olarak da "adanmlk iin adanml-
n" vaizlerine kadar filozoflar kzdrmtr. Ama bu durum kl
trn bilinli olarak kltr haline gelmesinin ve dolaysyla eko
nominin kazand byk arlktan doan barbarla kar gl
ve tutarl bir muhalefet oluturmasnn bir sonucudur. Kltrn
k gibi grnen ey aslnda onun kendi saf bilincine varma
sdr. Ancak tarafszlatrlm ve eylemi olan kltr pullatr
labilir. Fetiizm kendi arlyla kp mitoloji haline gelir. o
u kez kltr eletirmenleri, antik adan balayp liberalist d
166 EDEBYAT YAZILARI
nemin kmekteyken kltrn kkenlerini hatrlayan o pheli
ve artk oktan geip gitmi scaklna kadar uzanan bir tarih ke
sitinden alnm idollerle kendinden gemektedir. Kltr eletiri
si giderek her trl bilincin maddi retim aygtyla karp btn
lemesine kar kar, ama bu aygt kavramay baaramaz. Bu
yzden de dolayszlk vaadine kanarak yzn gemie evirir.
Onu buna zorlayan, sadece gayri insanilik ynnde yol at her
gelimeyi insanszlama ve gelimeye kar yaygara kopararak
rtbas etmek zorunda olan bir dzenin etkisi deil, kendi arl
dr ayn zamanda. Tinin maddi retimden yaltlmas geri iti
barn artrr ama bir yandan da kamu bilincinde aslnda pratiin
ileri olan her ey iin gnah keisi yapar onu. Aydnlanmann
kendisi -fiili egemenliin bir arac olarak Aydnlanma deil- so
rumlu tutulur. Kltr eletirisinin irrasyonellii de ite buradan
gelmektedir. Kltr eletirisi tini maddi koullarla olan diyalek
tik ilikisinden ekip koparmakla, onu aka ve dolayszca kt
akbetin ilkesi yapm olur. Bylece tinin kendi direnci de krlr.
Kltr eletirmeni, yaamn eyletirilmesine ok fazla deil ok
eksik aydnlanmann yol at ve bugnk ksmi rasyonelliin
insanlkta yaratt sakatlklarn aslnda toplu irrasyonelliin le
keleri olduu igrsne ulaamaz haldedir. Bu irrasyonelliin
ortadan kaldrlmas ki bu ayn zamanda tinsel ve bedensel a
lma ayrmnn kalkmasdr- kltr eletirisinin krlemi gz
lerine sadece kargaa olarak grnr: Ne trden olursa olsun d
zeni ve biimi ycelten biri, bu talam aynmda Ebedi olann
bir ilk rneini grecektir. Toplumun bu mahvedici blnml
nn bir gn ortadan kalkabilecek olmas, kltr eletirmeninin
gznde mahvedici bir kaderle ayn eydir: nsanlk eylemeye
son vereceine, her eyin sonu gelsin, daha iyi! Byle bir korku,
maddi eylerden vazgemenin devam etmesini isteyenlerin kar
laryla uyum iindedir. Kltr eletirisi ne zaman materyalizm
den yaknsa, asl gnah toplumsal btnn tketim mallarn in
sandan uzak tutan rgtlenmesinde deil, bu mallarn insanlar ta
rafndan arzu edilmesinde gren inanc desteklemi olur: Asl g
KLTR ELETRS VE TOPLUM 167
nah tokluktur, alk deil. nsanlk eer bu mal zenginliine hk
medebilseydi, kltr eletirmenlerinin geri kalm toplumsal ili
kilere deil de tinin ilerlemi durumuna balad o uygarlam
barbarln zincirlerini koparabilirdi. Kltr eletirisinin pek sev
dii "ebedi deerler" srp giden felaketi yanstyordur aslnda.
Kltr eletirisi kltrn mitsel duyarszlndan geinmektedir.
erii ne olursa olsun kltr eletirisinin varl ekonomik
sisteme baml olduundan, onun kaderini paylar. Bugnn
toplumsal dzenleri -zellikle Dou'daki- bo zaman da dahil ol
mak zere yaam srecinine kadar mkemmelen ele geirebil
mise, tinin grngleri de o lde dzenin damgasn tar. Ya
elence ve eitim olarak dzenin devamna dorudan katkda bu
lunurlar ve tam da toplumsal anlamda nceden biimlenmi olma
lar sayesinde dzenin szcleri olarak beenilirler. Tandk, tes
cilli ve denenmi olarak, gerilemi bilince szarlar, kendilerini do
alm gibi gsterirler ve sahte sevgiden baka seenek brakma
yacak lde egemen glerle zdelemeye izin verirler. Ya da
farkllaarak nadir eyler haline gelir ve yine satlk olurlar. Libe
ralist dnem boyunca kltr dolam dnyasna karmt; dola
ysyla bu dnyann ar ar ilerleyen lm kltr de canevin
den vurmutur. Ticaretin ve ticarete zg irrasyonel kaamaklarn
yerini sanayinin hesaplanm datm aygtlar aldnda, kltrn
ticarilemesi de samala vararak tamamlanm olur. Tamamen
boyun edirilmi, gdml ve bir bakma batan sona "ilenmi"
bir ey olarak yitip gider. Spengler'in "tin ile parann el ele gitti
i" yolundaki sulamas hakl kmtr. Ama dorudan egemen
lie duyduu yatknlk yznden, her trl ekonomik ve tinsel do
laymdan arnm bir varolu yapsn savunuyordu Spengler. K
tcl bir tavrla tini aslnda gn gemi bir ekonomi tipiyle ayn
kefeye koyuyordu. Her ne kadar bu ekonomi tipinin rn olsa
da, tinin ayn zamanda onu amann nesnel imkn anlamna gel
diini anlayamamt. Kltr nasl piyasada, mbadele, iletiim
ve mzakereler ann iinde, ama dorudan bir var kalma mca
delesinden ayr bir ey halinde ortaya kmsa, nasl gelimi ka
168 EDEBYAT YAZILARI
pitalizm anda ticaretle yakn akraba haline gelmi ve nasl kl
trn araclkla geinen temsilcileri de "nc kiiler" snfndan
saylmsa, klasik oyun kurallarna gre "toplumsal olarak gerek
li" kabul edilen, yani ekonomik adan kendini yeniden reten
kltr de sonunda bzlp klerek balangtaki haline dn
m, salt iletiimden ibaret kalmtr. nsani olana yabanclama
snn vard nokta, satclar tarafndan bylenerek tketicilere
dntrlm bir insanlk karsnda mutlak boyun eitir. D
zeni ekip eviren gler, kltrn mevcut topluma topyekn i
kinliin tesine gemesini salayan her eyi tketiciler adna bas
k altna almakta, geriye sadece toplumun apak ve ikirciksiz
amalarna yarayacak eyleri brakmaktadr. Dolaysyla, tketici
kltr bir lks deil, retimin basit bir uzants olmakla vne
bilir. Kitle maniplasyonu iin hazrlanm politik sloganlar da
hep bir azdan, kltrde komiserlerin houna gitmeyen ne varsa
lks, zppelik, highbrow (entellik) diye damgalar. Ancak kurulu
dzen her eyin lt olduundadr ki, onun bilinteki yeniden
retiminden ibaret olan ey de hakikat haline gelebilir. Kltr
eletirisi de buna iaret eder, yzeysellik ve tz yitimi karsnda
esip yaar. Ama dikkatini sadece kltrn ticaretle kaynamasy
la snrlad iin, kendisi de yzeysel kalr. "Yamac" sermaye
ye kar "retici" sermayeyi savunan gerici toplum eletirisinin
yolunu izler. Ne var ki, aslnda btn kltr toplumun sululuu
nu paylat iindir ki ticaret gibi kltr eletirisi de varoluunu
ancak retim alannda oktan gereklemi bulunan hakszlk sa
yesinde srdrr (bkz. Aydnlanmann Diyalektii). Baka bir de
yile, kltr eletirisi suu kaydrmaktadr: Sadece ideoloji eleti
risinden ibaret kald srece bu eletirinin kendisi de bir ideolo
jidir. Totaliter rejimin iki tr de, kltrn gnll bir uaa en
ok benzedii durumda bile gsterebileceini dndkleri baz
itaatsizliklere kar kurulu dzeni korumak isterken, kltr ve
onun iebakn uaklkla sulayabilirler, hem de epeyce ikna
edici biimde. Kendi bana zaten dayanlmaz hale gelmi tini
bask altna alrlar ve bylece arndrc ve devrimci olduklarn
KLTR ELETRS VE TOPLUM 169
hayal ederler. Kltr eletirisinin ideolojik ilevi, onun asl haki
kati olan ideolojiye kar direniine gem vurur. Yalana kar m
cadele plak dehetin iine yaramaktadr. Hitler dneminin mpa
ratorluk Kltr Komisyonu szcs, "Ne zaman 'kltr' szc
n duysam elim tabancama gider," demiti.
Ama kltr eletirisinin ryen kltr tinin zerkliini ze
delemekle ve fahielikle byle nfuz edici bir ekilde sulayabil
mesini mmkn klan ey, kltrn kendisinin de tinsel ve beden
sel alma arasndaki radikal ayrmdan kaynaklanyor ve gc
n de adeta bir ilk gnah oluturan bu ayrmdan alyor olmasdr.
Kltr sz konusu ayrm dpedz inkr edip dorudan bir birlik
telik varm gibi yaparsa, kendi kavramnn gerisine der. Ancak
mutlak olma kuruntusu iinde kendini salt var olandan tmyle
uzaklatran tin, var olan btn olumsuzluuyla tanmlayabilir:
Ufack bir paras bile yaamn yeniden retilmesiyle balantl
olarak kalmsa, tin onun yeminli hizmetkr olacaktr. Atina'nn
kaba sabalk ve basitlie kar tavrnda, hem emeinden geindi
i insanlarn iiyle ellerini kirletmeyen birinin kstah horgrs
vard, hem de her trl almann altnda yatan zorlamann te
sine gemi bir varolu imgesinin korunmas. Bu tavr kendi vic
dan azabn kurbanlarna onlarn "bayal" olarak yanstmakla,
ayn zamanda kurbanlarn katland eyi de sulam olur: insan
larn, kendi yaamlarnn yeniden retilme biimine tabi olmas.
Her trl "saf kltr" iktidar szclerini daima rahatsz etmitir.
Platon ve Aristoteles, bu tasavvurun ykselmesine neden izin
vermediklerini ok iyi biliyorlard. Sanatn deerlendirilmesiyle
ilgili sorular sz konusu olduunda, kendi byk metafiziklerinin
cokunluuyla artc bir kartlk iinde bulunan bir pragmatiz
mi tercih ettiler bunun yerine. Tabii modern burjuva kltr ele
tirisi bu adan onlar aka izleme konusunda son derece tem
kinli davranmakta, ama bir yandan da yksek kltr ile popler
kltr, sanat ile elence, bilgi ile balayc olmayan dnya gr
ayrmlar sayesinde rahat etmektedir. Proletarya klelerden ne
kadar daha tehlikeliyse, o da kaba sabala kar olma konusun
170 EDEBYAT YAZILARI
da Atina egemen snfn o kadar geride brakr. Modern saf ve
zerk kltr kavram bu dmanln uzlamaz hale geldiinin
gstergesidir. Hem baka-bir-ey-iin-olma karsndaki tavizsiz
liin hem de kendini kendinde ey olarak talandran ideolojinin
kibrinin sonucudur bu uzlamazlk.
Kltr eletirisi nesnesinin krln paylar. Kendi clzl
n, tinsel ve bedensel alma ayrmnn sonucu olan krlganl
n fark etme yeteneinden yoksundur. Kendi zgn kavramyla
-yani insanlk kavramyla- eliki iinde bulunan hibir toplum
tam olarak kendi bilincine varamaz. Bu bilinci engellemek iin
znel ideolojinin dzenlerine -bunlar tarihsel alkant dnemle
rinde nesnel krl artrmaya yarasa da- gerek yoktur. Toplu
mun ayakta kalabilmek iin teknolojik dzeye bal olarak her
eit bask biimine gerek duymu olmas ve btn samalna
ramen mevcut koullar altnda kendi yaamn yeniden retebil
mesi, bu toplumun meruluk grntsn, meruluk yanlsama
sn nesnel olarak retmektedir. Antagonistik bir toplumun zbi
lincinin ahikas olarak kltr, bu yanlsamadan uzak durmay,
kltr yine onun kendi idealiyle len kltr eletirisinden daha
fazla baaramaz. rrasyonellik ve nesnel yanlln rasyonellik
ve nesnel zorunluluk arkasna sakland bir aamada bu grnt
de her eyi kapsar olmutur. Ne var ki, gerek bir gce sahip ol
malar sayesinde antagonizmalar, bilin dzeyinde de kendilerini
duyurabilmektedir. Kltr -antagonistik toplumu ulviletirmek
amacyla bile olsa- tam da uyum ilkesinin geerliliini ne sr
d iin, bu toplumu kendi uyum kavramyla kar karya b
rakmaktan kanamaz ve bylece sonunda gelip uyumsuzlua ta
klr. Yaam olumlayan ideoloji, idealin ikin drts sonucun
da, yaama kar kma noktasna varr. Tin, gerekliin baz ba
kmlardan kendisine benzemediini, bilinsiz ve ykc bir hare
ketlilie tabi olduunu grnce, kendi istenci dnda, mazereti
liin tesine geer. Kuramn insanlar harekete geirdiinde ger
ek gce dnmesi, tinin kendi nesnelliinde temellenen bir ol
gudur: Tin, srf kendi ideolojik ilevini yerine getirmekle ideolo
KLTR ELETRS VE TOPLUM 171
jiye kar inancn yitiriyordur. deolojinin varolula uyuamama
s olgusunun harekete geirdii tin, kendi krlemesini ortaya
koyduunda, ayn zamanda ideolojiden kurtulma abasn da ifa
de etmi olur. Bybozumuna uram bir ekilde, plak varolu
u plakl iinde seyreder ve eletiriye teslim eder onu. Ya
maddi temeli kendi aibeli ilkesinin ltne gre lnetler ya da
temelle uyuamamas sonucunda, kendi aibeli konumunu fark
eder. Kltr, toplumsal dinamik sonucunda kltr eletirisine d
nr, kltr eletirisi de bir yandan kltr kavramn korurken
te yandan onun u andaki grnlerini sadece metalar ve aptal
latrma aralar olarak parampara eder. Bu tr eletirel bilin,
kltrle ilikisi sayesinde deheti unutabildii lde kltre ta
bi kalmay srdrr, ama ayn zamanda onu dehetin tamamlay
cs haline getirir. Bundan da toplum kuramnn kltr eletirisi
karsndaki kararsz tavr kar ortaya. Kltr eletirisi ileminin
kendisi de, hem genel varsaymlar (mevcut toplumun snrlar
iinde kal) hem de vard somut yarglar bakmndan srekli
bir eletiri konusudur. nk kltr eletirisinin baml, boyun
emi tavr asl kendi zgn ieriinde aa kar ve ancak bu
ierik ele alnarak tam anlamyla kavranabilir. Ama ayn zaman
da diyalektik bir kuram, eer ekonomizme, dnyann deimesi
ni retimin artmasndan ibaret sayan bir anlaya sapmak istemi
yorsa, kltr eletirisini iermekle ykmldr - nk bu ele
tirinin hakikati de hakikatsizliin kendi bilincine varmasn sa
lamaktr. Diyalektik kuram kltr bir glge-olgu sayp onunla
ilgilenmezse, kltrel rmenin iyice derinlemesine katkda
bulunmu ve ktnn yeniden retilmesine yardm etmi olur.
Kltrel gelenekselcilikle yeni Rus despotlarnn terr tam bir
uyum iindedir. Bir yandan kltr stnkr bir bakla btn
halinde onaylayp bir yandan da dzene uydurulmam tm bilin
biimlerini hor grmeleri, eletirinin balarn koparm kltre
hesap sormakla yetinmesinden ya da onun szde olumsuzluunu
felaketlerin nedeni saymasndan daha az ideolojik deildir. Kl
tr bir btn olarak grmek, onun kendi hakikatinin mayas olan
172 EDEBYAT YAZILARI
yadsmay ekip almaktr. Kltr dostu olmak, sava resimleriy
le ve askeri mzikle uyumlu bir tavrdr. Diyalektik eletiriyi kl
tr eletirisinden ayran ey ise, onun kltr eletirmeyi klt
rn yadsnarak alp tamamlanmasna kadar vardrmasdr.
Kltrn ikin eletirisinin u en belirleyici eyi gzden ka
rd ne srlebilir: toplumsal atmalarda ideolojinin oyna
d rol. Sadece yntemsel adan bile olsa, kltrn kendine ait
bamsz bir mant olabileceini varsaymak, bu yaklama g
re, o ideolojik proton pseudos'a (nsel yanl, nsel yalan), klt
rn hipostazlatrlmasna (balamdan koparlp kendi bana bir
tz haline getirilmesine) su ortakl etmektir. nk kltrn
ierii sadece kendi iinde deil, ona dsal bir ey olan maddi ya
am sreciyle ilikisinde yatmaktadr. Marx'n hukuk sistemleri
ve devlet biimleri balamnda syledii gibi, tam anlamyla kl
tr "ne kendi iinden ... ne de insani tinin evrensel gelimesi de
nilen ey asndan bakarak kavranabilir." Bunu gz ard etmek,
ideolojiyi gerek bir ey yaparak iyice salamlatrmak olacaktr,
sz konusu itiraza gre. Ve gerekten de, diyalektik nitelik kazan
m bir kltr eletirisinin kltre ait ltleri hipostazlatrma
mas gerekir. Eletiri, kltr karsnda kendi hareketliliini,
onun btn iindeki yerini dikkate alarak korur. Byle bir zgr
lk yoksa ve bilin kltrn ikinliini amyorsa, ikin eletiri
nin kendisi de mmkn olamaz: Nesnenin kendiliinden hareke
tini ancak bsbtn onun iine gmlmemi biri izleyebilir. Ama
ideoloji eletirisinin geleneksel talebinin kendisi de tarihsel bir
dinamie tabidir. Bu eletiri, kltrn fetilemesini yanstan fel
sefi biim olan idealizme kar dnlp gelitirilmiti. Oysa
bugn bilincin varlk asndan tanmlanmas, varolula bada
mayan her trl bilinci bir yana atmann arac haline gelmitir.
Hakikatin nesnellik ura -ki diyalektik onsuz dnlemez-
yerine sessiz sedasz vlger pozitivizm ve pragmatizm, yani so
nu itibariyle burjuva znelcilii geirilmektedir. Burjuva an
da egemen kuram ideolojiydi ve muhalif pratik de doruca onun
karsna dikilmiti. Gnmzde ise kuram denecek pek bir ey
KLTR ELETRS VE TOPLUM 173
yok ve ideoloji de bir bakma, kar durulmaz pratiin dililerin
den kan uultuyu yanstyor. Hangi kamptan olursa olsun hi
kimse, kimin karna uygun olduunu gsteren ak ipular
-yani bir zamanlar polemik yaparken aa karlmaya allan
eyin ta kendisi- keyifle eklenmemi herhangi bir cmleyi d
nmeye cesaret edemiyor artk. Oysa ideolojik olmayan dn
ce, ileyiten ibaret bir meseleye indirgenmeye izin vermeyerek,
sadece eylere, egemen dil tarafndan ulamalar engellenen bir
dil kazandrmaya alan dncedir. nemli olann dnyay de
itirmek olduu, dnyay yorumlamann ise laf ebelii saylma
s gerektii artk ileri dzeydeki btn ekonomi ve siyaset toplan
tlarnda kabul edildii iin, Feuerbach'a kar yazlm Tezler'den
yararlanvermek yle kolay deildir. Diyalektik, eylem ile tefek
kr arasndaki ilikiyi de kapsar. Burjuva sosyolojisinin Marksist
ideoloji kavramn Scheler'in deyiiyle "yamalad" ve genel
bir grececilik halinde sulandrd bir dnemde, ideolojilerin i
levini gzden karma tehlikesi, tinsel oluumlar hakknda kaba
bir snflandrmayla, bilgisizce ve tepeden bakarak yargda bu
lunma ve bunlar zihin tarafndan aa karlmas gereken mev
cut iktidar ilikileri ama katverme tehlikesinden daha kktr.
Diyalektik materyalizmin birok baka unsuru gibi, ideoloji
retisi de bir bilgi edinme arac olmaktan kp bilginin dizgini ha
line gelmitir. deolojiler eletirileceine, altyapnn styapy be
lirlemesi adna, kullanmlar denetlenmektedir. deolojilerin nes
nel ieriiyle ilgilenen yoktur - amaca hizmet etsinler, yeter.
Oysa belli ki ideolojilerin ilevi giderek soyutlamaktadr. Es
ki kltr eletirmenlerinin phesi hakl kmtr: Eitimin ayr
calk haline geldii ve bilincin zincire vurulduu ve bylece tin
sel oluumlara ynelik gerek deneyimin yolunun kitlelere ka
pand bir dnyada artk nemli olan zgn ideolojik ierikler
den ok, her eyi elinden alnm bilincin boluunu dolduracak
herhangi bir eyin olmas ve dikkati apak ortada duran srdan
baka yne ekmesidir. Anlalan, toplumsal etkililik balamnda
bir filmin izleyicilerine hangi ideolojik retileri aktard soru
174 EDEBYAT YAZILARI
su, sinemadan eve dnenleri asl ilgilendiren eyin oyuncularn
adlar ve evlilik yaamlar olmasndan ok daha az nem ta
maktadr. "Elendirme", "oyalama" gibi kaba kavramlar, yazarn
kk burjuvaziyi mi, yoksa byk burjuvaziyi mi temsil ettii
gibisinden ukalca aklamalardan daha uygundur. Kltr ideolo
jik hale gelmitir: nesnel tinin znel biimde imal edilmi teza
hrleri olarak, ama en ok da zel yaam alan olarak. zel yaa
mn bir yanlsamadan ibaret olan nemi ve zerklii, onun top
lumsal srecin sadece bir eklentisi olarak srklenip gittii ger
eini gzlerden saklar. Yaam kendini eylemenin ideolojisine
dntrmektedir - yani bir l maskesine. Bu yzden eletirinin
grevi de kltrel grnglerin karlk dt belli kar ko
numlarn saptayp aa vurmaktan ok, bu grnglerin ne gibi
genel toplumsal eilimleri ifade ettii ve hangi gl karlarn
gereklemesini saladn deifre etmek olmal, kltr eletiri
si toplumsal fizyonomiye dnmelidir. Btn (das Ganze) ken
diliinden elerden ne kadar arnr, ne kadar toplumsal dolaym
dan geer, filtre edilir, ne kadar "bilin" olursa, o kadar "kltr"
haline gelir. Maddi retim sreci, bir ynyle hayatta kalma ara
cdr, doru; ama bir an gelir, deiim ilikisi olarak balad an
dan itibaren aslnda hep olageldii ey olduunu da aa vurur:
ideoloji - deiim ilikisine giren taraflarn birbirleri hakkndaki
yanl bilinleri. Ama tersinden alrsak, bilin de giderek btnn
ileyiinde sadece bir gei urandan ibaret hale gelmektedir.
Bugn ideoloji grn haline gelmi toplum demektir. Ardnda
ksmiliin hkm srd btnln (Totalitt) dolaymndan
gemekle birlikte, yine de yle kolayca ksmi karlara indirge
nemez ideoloji. Bu yzden de bir bakma her paras merkeze ay
n yaknlktadr.
Kltrn tamamn genel ideoloji kavram altnda dardan
sorgulamak m, yoksa onu kendi ekillendirdii normlarla kar
karya getirmek mi - eletirel kuram byle bir seenei kabul
edemez. kinlik ile aknlk arasnda bir seme yapma gerektii
zerinde srar etmek, Hegel'in Kant'a kar polemiinde eletirdi
KLTR ELETRS VE TOPLUM 175
i geleneksel manta geri dnmek olur. Hegel'e gre snrlar ko
yan ve nesnesinin snrlar iinde kalan her yntem, tam da bunu
yapmakla o snrlarn tesine geer. Kltr aan konum, diyalek
tik tarafndan, tinsel alann fetilemesine batan teslim olmayan
bilin olarak varsaylmtr bir bakma. Diyalektik her trl ey
leme karsnda uzlamazlk demektir. Btn hedefleyen akn
yntem, aibeli btn nceden varsayan ikin ynteme kyasla
daha radikal grnyor. Akn yntem kltrn ve toplumsal kr
lemenin tesindeki bir tr Arimed noktasna dayandrr kendi
ni: Buradan etki eden bilin, ne kadar ar ve ktlesel olursa ol
sun btnl harekete geirebilecektir. Btne ynelik saldrya
g veren ey, dnyadaki birlik ve btnlk grntsnn tam da
eylemenin, yani blnmenin ilerlemesiyle birlikte artyor olma
sdr. Ama ideolojiyi kestirme yoldan reddetme tavr da -ki Sov
yet dnyasnda "nesnelcilii" yasaklama kisvesi altnda, sinik te
rrn bahanesine dnmtr- bu btnl bir kez daha fazla
ca yceltmi olur. Bu tavr kltr nasl kullanldna bakmadan
toplumdan bir btn halinde devralp kabullenmektedir. Eer ide
olojiyi toplumsal olarak zorunlu grn/yanlsama diye tanm
larsak, o zaman toplumun kendisinin ideoloji haline geldiini de
grmemiz gerekir, nk toplumun btnleik iktidar, kanl
mazl ve ezici kendinde-varoluu, tam da bu varoluun yok et
tii anlamn yerine gemitir. Var olan toplumun eriiminin dn
da kalan bir bak asnn seilmesiyse ancak soyut topyalarn
tasarlanmasnda grlebilecek kadar kurgusal kalacaktr. Bu yz
den de kltrn akn eletirisi, tpk burjuva kltr eletirisi gi
bi, geri dnmek ve burjuva ideolojisinin merkezi bir esi olan
"doallk" idealine snmak zorunda hisseder kendini. Kltre
ynelik akn saldn hemen her zaman sahte bir kan dilini, "ta
biatta yetimi ocuun" dilini konuur. Tini ve rnlerini kk
grr: Bunlar sadece insan yapm eylerdir ve doal yaamn s
tn rtmeye yaryorlardr. Akn eletiri, tinsel oluumlarn srf
bu szde deersizlikleri yznden kullanlmaya ve egemenlik
amacna hizmet eden aralar durumuna drlmeye raz olduu
176 EDEBYAT YAZILARI
nu dnr. Byle bir yaklam, kltr eletirisine sosyalist katk
larn ounlukla neden yetersiz kaldn da aklar: Uratklar
eyin deneyiminden yoksundurlar. Btn adeta bir sngerle sil
mek istedike, giderek barbarla yaknlarlar. Tinsel retici g
lerin dzeyine ne kadar ters derse dsn, ister istemez daha il
kel, daha az ayrm olana sempati duyarlar. Kltr bir rpda
reddetmeleri en kaba, "en salkl", hatta baskc olan destekle
menin bahanesi olur. En nemlisi de, toplum ile birey arasnda
her ikisini de ayn ekilde kapsayarak srp giden atma, toplu
mu ele geirmi yneticilerin ltlerine dayanarak inatla toplu
mun lehine zlr. Bu noktadan sonra kltrn resmi olarak es
ki konumuna getirilmesine sadece bir adm kalmtr artk. Diya
lektiin zne daha bal olan isel ilem, byle bir gelimeye
kar mcadele eder. deolojinin kendisinin deil, gereklie te
kabl ettii iddiasnn hakikate aykr olduu ilkesini ciddiye alr
bu ilem. sel eletiri, tinsel oluumlarn biim ve anlamlarn
analiz ederek bunlarn nesnel ideas ile sz konusu iddia arasn
daki elikiyi kavramak demektir. Bu eletiri, yaptn kendi tutar
llk ya da tutarszlnda var olann yapsnn dile gelip gelmedi
ine bakar. Nesnel tinin kleliine dair genel bilgiyle yetinmez
isel eletiri, bu bilgiyi nesnenin kendisinin daha gl bir kavra
nna dntrr. Kltrn olumsuzluuna ilikin kavray, an
cak bir bilginin doru mu yoksa yanl m, bir dncenin sonu
getirici mi yoksa ktrm m, bir yapnn tutarl m yoksa tutar
sz m, bir deyiin ya da sz sanatnn ierikli mi yoksa bo mu ol
duunu aka ortaya koyarak kendini ispat edebiliyorsa balay
c olur. Uygun ya da yeterli olmayan bir eyi alelacele baarsz
ln ancak yzeydeki grn olan bireye ve birey psikolojisi
ne balamaya kalkmaz, nesnenin uraklar arasndaki bada
mazlklardan karsamaya alr. Nesnenin mantndaki boluk
ve tutarszlklarn, meselenin kendi zmszlnn peine d
er. Bu badamazlk ve atklarda toplumunkileri grr. kin
eletiri asndan baarl bir yapt nesnel elikileri aldatc bir
uyum iinde uzlatrmaz, elikileri saf ve uzlamaz haliyle ve en
KLTR ELETRS VE TOPLUM 177
i yapsyla cisimletirerek uyum fikrini olumsuz biimde ifade
eder. Byle bir yapt karsnda "ideolojiden ibaret" yargs da an
lamn yitirir. Ama ikin eletiri ayn zamanda tinin hep bir by
nn etkisi altnda tutsak kaldnn farkndadr. Tin, urap dur
duu elikileri kendi bana zecek durumda deildir. Kendi
baarszlna ynelik en radikal dnm bile snrldr nk
dnm olarak kalr; baarszlyla tanklk ettii varoluu de
itiremez. Bu yzden, ikin eletiri kendi kavramnda da huzura
eremez. Ne tinin iine dalmakla onu kurtarabileceine inanacak
kadar kibirli olabilir ne de tereddtszce nesnede derinlemekle
-sahte btn hakkndaki znel bilgi nesnenin belirlenmesine d
ardan kartrlmad srece- eyann mant gerei kanl
maz olarak hakikate varlacan sanacak kadar safdil. Bugn di
yalektik yntem Hegel'deki zne ile nesnenin birlii grn ne
kadar az varsayabiliyorsa, uraklarn ikili yapsn da o kadar ok
dikkate almak zorundadr: Bir btnlk olarak topluma ve tinin
bununla i ie gemi oluuna dair bilgiyi, nesnenin nesne olarak
talebiyle (nesnenin kendi zgl ieriinin bir yn olan bir talep)
balantlandrmas gerekir. Bu yzden diyalektik, herhangi bir
mantksal tertiplilik srarnn kendine ait baz haklara el koymas
na, bir trden (Genus) dierine geme, kendi iine kapal bir nes
neyi topluma bakarak aydnlatp aklama ve o nesnenin deme
dii faturay topluma gnderme haklarn snrlamasna izin vere
mez. Sonunda, dardan nfuz eden bilgi ile ierden alan bilgi
arasndaki kartlk da aibeli grnmeye balar diyalektik ynte
me: Tam da sulamakla ykml olduu eylemenin bir semp
tomunu gryordur onda. Dardan bilginin soyut kategoriletir
meleri ve idari dn, ierden bilgide, kendi kken ve oluu
muna krlemi nesnenin fetiizmine tekabl eder (kken ve olu
umla uramak, sadece uzmann ii saylmaktadr). Ama inat
ikin bak nasl idealizme, yani kendine yeterli tinin hem kendi
ne hem de gereklie hkmettii yanlsamasna geri dnme tehli
kesi tayorsa, akn bak tarz da kavramlatrma abasnn ge
reini unutup reeteye uygun bir etiketlemeyle, donup kalm bir
178 EDEBYAT YAZILARI
kfrle (ounlukla "kk burjuva" eklinde) ve yukardan gn
derilmi emirle yetinme tehlikesine aktr. Her olgunun nereye
ait olduunu bilen ama hibir olgunun ne olduunu bilmeyen to
polojik dn, znenin deneyiminden kopmu bulunan parano
id kuruntular sistemiyle gizliden gizliye akrabadr. Mekanik bir
hareketle ileyen kategoriler araclyla dnya ak ve kara eklin
de blnr, bir zamanlar kavramlarn ona kar oluturulduu bir
tahakkme hazr hale getirilir bylece. Nesneyle kendiliinden
ilikiyi bir kez terk etmi olan hibir kuram, hatta doru olan bi
le, delice kuruntulara kaplma tehlikesinden uzak deildir. Diya
lektik, kltrel nesneye kaplp gitmek kadar, bu tehlike karsn
da da dikkatli olmaldr. Ne tinin klt haline getirilmesine ne de
tin dmanlna katlabilir. Kltrn diyalektik eletirisi kltre
hem katlmal hem de katlmamaldr. Ancak o zaman hem nesne
nin hem de kendi kendisinin hakkn vermi olur.
deolojinin geleneksel akn eletirisi artk eskimitir. Aslnda
bu yntem, nedensellik kavramn fiziksel doa alanndan olduu
gibi topluma aktarmakla, eletiri konusu yapt eylemeyi ka
bullenmi olur ve kendi nesnesinin gerisine der. Yine de akn
yntem, eylemi kavramlar sadece toplumun kendisinin de
eylemi olduu lde kullandn ne srebilir. Nedensellik
kavramnn kabalk ve katl sayesinde topluma bir ayna tuttu
unu, ona kendi kabalk ve katln, tini aalayn gsterdi
ini syleyebilir. Ama bugnn karanlk, blnmez toplumu
(Einheitsgesellschaft), styapnn altyapya nedensel anlamda ba
ml olduunu savunan kuramn bir zamanlar szn ettii gre
ce zerk ve ayrk uraklar bile hogrmemektedir. Dnya bir
akhava hapisanesine dntke her ey o kadar bir ve ayn ol
mutur ki, neyin neye baml olduunu bilmenin artk pek ne
mi yoktur. Her trl olgu mevcut olann mutlak hkimiyetini ifa
de eden iaretler gibi dikiliyor karmzda. Szcn gerek an
lamyla ideolojiler kalmad, sadece dnyay kopyalayarak bize
satmaya alan reklamlar, inanlmay beklemeyip sessiz kalmay
buyuran kkrtc yalan var. Byle olduu iin de kltrn neden
KLTR ELETRS VE TOPLUM 179
sel bamll sorununda (ki kltrn sadece baml sayld
eyin sesini yanklayan bir sorundur) biraz geri, biraz "dadan in
me" bir tn iitilir. Aslnda tabii isel yntem de bundan payn al
mtr elbet. Kendi nesnesi tarafndan uuruma srklenmektedir.
Materyalist anlamda saydamlaan kltr, materyalist anlamda da
ha drst hale gelmemi, sadece daha kabalamtr. Kendi tekil
liinden (Partikularitt) vazgemekle, bir zamanlar ierdii, di
er tekilliklere kar muhalefetten oluan hakikat payn da elden
karmtr. Onu zaten yadsd bir sorumluluun hesabn ver
meye armak, olsa olsa ikin kltrel kibri hakl gstermeye
yarar. Oysa tarafszlatrlm ve kullanma hazrlanm haliyle
bugnk geleneksel kltr tmyle deerini yitirmitir. Ruslarn
ikiyzllkle geri almaya alt kltr miras, geri dnsz
bir sre sonunda, alabildiine gereksiz, vazgeilebilir bir dkn
t haline gelmitir. Kitle kltr tacirleri bu duruma srtarak ia
ret edebilirler artk, nk zaten ona dknt muamelesi yapmak
tadrlar. Toplum ne kadar btn (total) hale gelirse, tinin eyle
mesi o kadar artar ve eylemeden kendi bana kanma abas
da o kadar paradokslar. Felaketin en u, en keskin bilinci bile
yozlap gevezelie dnme tehlikesinden muaf deildir. Kltr
eletirisi kltr ve barbarlk diyalektiinin son basamayla kar
karyadr: Ausschwitz'ten sonra iir yazmak barbarlktr ve ste
lik bu, iir yazmann bugn neden imknsz hale geldiine ilikin
bilgiyi de kemirmektedir. Eletirel ruh kendinden memnun tefek
krle snrl kald srece, gemite tinin ilerleyiini kendi un
surlarndan biri olarak varsaym olan ve onu artk tmyle yut
maya hazrlanan mutlak eyleme karsnda aresizdir.
METS ELETR
Tzvetan Todorov
Poetikaya Giri
Tzvetan Todorov, insan bilimleri ve edebiyat eletirisinde bir
ok farkl eilimin toplanma noktalarndan birini temsil eder.
klovski ve Tinyanov gibi Rus Biimcilerinin, Roman Jakob
son ve Prag Dilbilim evresinin, Roland Barthes ve Gerard
enette gibi yapsalc ve post-yapsalc eletirmenlerin yn
temleri, Todorov'un almalarnda bir senteze ulamaktadr.
Poetika, tek tek yaptlarla ilgilenmekten ok, bu yaptla
r ''yaznsal klan koullar ve eleri aratrr. Todorov'un
ve yapsalc edebiyat aratrmalarnn hedefi, atomistik" di
ye nitelebilecek bir okuma tarzn eletirmek ve amaktr.
Her metin, szl ya da yazl -ve silik ya da belirgin- baka
metinlerle birlikte ok-boyutlu bir anlam ann iinde yer
alr ve eitli eksenler zerinde baka metinlerden ayrr. Po
etikann asl konusunu oluturan "yaznsalln" elde edil
mesi de okurun bu matrisi u ya da bu ekilde zihninde can
landrabilmesine, baka bir deyile bu farkllamalar kendi
okumas iinde "iletebilmesine" baldr: Todorov'un Po
etikaya Giri'i, her iyi okurun ksmen bilinli ksmen de bi
linsiz olarak gerekletirdii bu ilemlerin bir ilk dkmn
sunmaktadr.
Fantastik
Fantastik, yapsalc poetikann en tipik ve en baarl uygula
malarndan biridir. Kitabn k noktas, fantastik olarak nite
lenen belli anlatlar deil, bir edebi tr olarak fantastiktir.
Edebi tr bylece, anlam kendi iinde sakl, kendinden iba
ret zerk bir kategori olarak deil, dier komu trlerden
farkllyla tanmlanan bir inceleme konusu haline gelir. Ya
psalcln en temel saptamasyla uyum iindedir bu yakla
m: Kltrel bir olgu anlamn ancak farkllklarla belirlenmi
bir dizi ya da matriks iinde kazanmaktadr.
Hoffmannn, Balzac, Poe, Maupassant, Henry James ve
Kafka gibi yazarlarn metinlerini zmleyerek fantastik an
lat trnn temel zelliklerini ayrtrrken, okurun yapsalc
eletirinin imkanlaryla, verimiyle daha yakndan tanmas
na olanak salayan bir bayapt...
METS ELETR
Samuel Beckett
Proust
Proust, Beckett'in yaymlanm ilk kitabdr. Beckett,
1930'da yazd bu eletirel monografide, dorudan
doruya, Proust'un romannn merkezinde yer alan za
man" sorununa hcum eder. Arzu, lm ve alkanlk
gibi ikincil izlekler, bu kk sorunun evresinde zmle
nir. Proust, Proust'un ilgin yaamyla ilgili sylentileri
bir yana iterek Kayp Zamann Izinde'nin kendisine y
nelen ilk sistemli almalardan biridir.
Kitap yaymlandnda ngiltere'de Daily Telegraph ga
zetesinde kan bir tantma yazs, bu eletirel metnin s
rad niteliini teslim ediyor, "Bay Beckett ok zeki bir
delikanl diyordu.
METIS ELETR
Georg Lukcs
Roman Kuram
Roman Kuram bir edebi tr olarak roman zerine yapl
m ilk byk sistematik almadr. Lukcs burada bi
imsel ve estetik kategorilerin tarihsel-mantksal zorun
luluunu, imknlarn, i elikilerini ve snrlarn ortaya
koyar. Lukcs'n bu genlik yapt, Walter Benjaminden
Adorno'ya, Paul de Man'dan Edward Said'e kadar bir
ok eletirmen ve edebiyat kuramcs iin de her zaman
ana kaynaklardan biri olmutur. Roman Kuram, Kant ve
Hegel'in felsefeleri ve Schlegel gibi Romantik yazarlarn
dnceleriyle modern edebiyat kuramlar arasndaki en
nemli balant halkalarndan biridir.
METS ELETR
Ren Girard
Romantik Yalan ve
Romansal Hakikat
Girard, be byk romancnn (Cervantes, Stendhal,
Flaubert, Proust ve Dostoyevski) yaptlarn zmleye
rek, "gen arzu" roman adn verdii belli bir roman
trn tanmlamaya giriiyor. Romantik yanlsamann
en keskin eletirilerinden birini ieren bu alma, edebi
yatn kapsamnn dna karak ada yaamn psiko
lojisini, moda, reklamclk ve propaganda gibi olgular
da inceliyor ve u temel soruya yant aryor: nsanlar
kendilerini nasl aldatrlar ve ne zaman artk aldatamaz
hale gelirler?
"Girardn yapt, Lukcs'n Roman Kuram ile birlikte
ada roman zerine yaplm en sistemli almalardan
biridir. " - Lucien Goldmann.
epub -mobi -pdf linki;
Edebiyat Yazlar
http://www.mediafire.com/?vterj67sc6egei0

You might also like