"Adem, su ile balk arasndayken ben peygamber idim" hikmetinin hakikatinden sz eder misiniz? Bir yatay, bir de dikey tarih vardr. Yatay tarih, yaygn olarak bilinen anlamyla kronolojik tarihtir. Kronolojik tarihe baktmz zaman insanlk tarihi, ilk insan ve ilk peygamber olarak Hz. Adem'le balar, balatlr. "Adem'den evvel Adem'ler geti" konusunu bir kenara brakacak olursak tarih, Hz. Adem'le balatlr. Yatay tarih, kronolojik tarih gzyle, Hz. Adem dier peygamberlerin ve insanlarn babasdr. Biyolojik anlamda baktmz zaman da Hz. Peygamber'in de babasdr, atas ve dedelerinden biridir. Ancak bir de dikey tarih vardr. Dikey tarih asndan baktmz zaman, kimin hakikati, kimin nuru daha nce yaratld noktasnda, Hz. Peygamber Efendimizden nakledilen baz rivayetler vardr. Bu rivayetlerin teknik anlamdaki shhat derecelerini tartmayacam. Bu rivayetlerde sylenen udur: "Allah'n ilk yaratt ey, benim nurumdur", "ruhumdur", "aklmdr" veyahut "kalemdir" diye farkl rivayetler halinde gelen bu nebevi szde Hz. Peygamber Efendimizin, manevi/ruhani anlamda ilk yaratlan olduu sonucunu karmaktayz. Ancak bu gzle bakldnda Hz. Peygamber Efendimizin; "Ben nebi idim, daha Adem'in hamuru karlmamt." Yani "Adem daha yaratlmadan evvel ben nebi idim" sz bir anlama kavumaktadr.
Ekberi irfan gelenei bu hakikati nasl yorumluyor? eyh-i Ekber Muhyiddin bn-i Arabi izgisinde bu konu Hakikat-i Muhammediyye, Nur- Muhammedi ve Akl- Muhammedi kavramlaryla izah edilmitir. Aslnda; "Allah'n ilk yaratt ey nedir?" sorunsal dinde, felsefede ve btn metafizik ilimlerde tartlan bir husustur. Bu konuda birok grler vardr. lk madde nedir? Heyula nedir, vb. gibi. slam tasavvufunun modellemesine baktmz zaman -ki slam tasavvufu bir bakma ezoterik bir felsefedir- "Prima Materia" yani "lk Madde" Hakikat- Muhammediyye'dir. Bir baka ifadesiyle "Heyula", bu manada Hakikat- Muhammediyye'dir. Hlasa-i kelam, sufiler Allah'n ilk yaratt eyin Hz. Muhammed'in(s.a.v.) hakikati olduunu sylerler. Lakin O hakikat, bir ak neticesinde yaratlmtr. Allah; "Ben gizli bir hazineydim, bilinmeyi diledim, arzuladm, bunun olmakln sevdim, ve bunun zerine mahlukat yarattm" deyince kendisini bilecek, kabul edecek ve bu arzusuna, bu iradesine karlk verecek bir oluum gerekleti. Yaratl mitolojilerindeki ayna motifiydi bu adeta. Ya da kutsal matematiin "Birden Bir kmas" hadisesi. Dolaysyla kainatn zuhura gelmesi, evrenin yaratlmas bir meiet-i ilahiye neticesinde, Allah'n, Efendimiz'in Nurunu yaratmasndan sonra meydana gelmitir. lk yaratlan, O'nun nurudur. "Var" olan O'dur. Gerisi bir yansmadr sadece... Ama onun bir bedenli varlk olarak zuhur alemine gelmesi, ahir zamanda omas ayr bir sebebe binaendir. Fakat nur itibariyle, ilk yaratlan O'nun nurudur. "Zuhur- kainatn ma'denisin ya Resulallah!" diyen Niyaz-i Msri benzeri birok sufi airin iirlerini ssleyen, bu ana fikirdir. Bu dnceye gre alemin madde/fizik gerekliinde de Hakikat- Muhammediyye'den izler vardr. Yani bir sufi bir glden, bir iekten, bir kuun tnden, havadan, hasl btn partikllerden Muhammed'in(s.a.v.) kokusunu alyorsa bunun sebebi; varln temelinde, atomlarnda, zerrelerinde yatan o Hakikat- Muhammediyye tohumudur. Bundan dolay sufiler der ki ister mmin, ister kafir, ister Mslman, ister putpereset, ne olursa olsun btn kainat tabiaten ve ftraten Muhammed'in(s.a.v.) mmetidir. Buna "mmet-i davet" derler. mmet-i davet, btn insanl kuatr, nk hepsi Muhammed'in(s.a.v.) zerrelerini ilerinde tamaktadr. Fakat baz insanlar, sahip olduklar bu Hakikat- Muhammediyye'den perdelenmi olduklarndan dolay onu inkar ederler. Bylece aslnda kendi asllarn inkar etmektedirler. "Ve fi enfsikum efela tubsrun"...
Bu anlamda kafir iin, "rten, rtc" tabirinin kullanlmas anlaml... Evet, gerei rten kiiye "kafir" denir. O, bir bakma kendi gerekliini rtmektedir. mmet-i davet ierisinden Muhammed'i(s.a.v.) tanyan ve iman eden kimseler ise o davete icabet ettiklerinden dolay "mmet-i icabet" adyla anlrlar. Yani "Muhammed'iyim" diyenler aslnda kendi zerrelerinde yer alan Hakikat- Muhammeddiyye'yi tasdik eden kimselerdir. man; o asli olan, "promordial" olan, zerrelerimizde yer alan eyi kalben ve lisanen tasdik etmekten ibarettir. Dolaysyla Muhammed inan, aslnda tabii, ftri bir sretir. Bundan dolaydr ki slam teolojisinde gayr-i insani, yani insann tabiatna uygun olmayan bir ey yoktur. slam'n getirdii esaslar ok insanidir.
Bu adan bakldnda, Efendimizin nurunun hem kainatn ilk yaratlan, hem de "yaratc ilkesi" olduunu ve bir feyz ve nur aktarm kanal olduunu sylememiz mmkn mdr? Evet... Nebi ve resullerin ruhlar Muhammed'in(s.a.v.) ruhundan yaratld iin bn Arabi "Nebilerin hepsi de aslnda Hz. Muhammed'den feyz almaktadr." der. Yani Hakikat-i Muhammediyye'den nur almaktadrlar. Allah katnda din birdir, tek bir din vardr. Btn peygamberler, o ayn dini vaaz ederler. Peygamberlerin hususi zaman ve zeminleri ierisinde ki durumlarna gre farkl formlar, suretler ierisinde tezahr etmeleri bizi yanltmasn. Aslnda z itibariyle hepsi ayn gerei sylerler. nk ayn kaynaktan beslenirler. "Yalnz" der bn Arabi; "beeri dnya hayat ierisinde o nebilerin kaynaklar kendilerine mestur klnm, rtlmtr." Yani Hakikat-i Muhammediyye'den aldklarn hayatlarnda bilmeyeceklerdir. Ancak kyametteki durumlar Hz. Peygamber'in bir sznde olduu gibi yledir: "Biz btn peygamber kardelerimle beraber havzn banda buluacaz. Onlara imam olacam, benim ardmda namaz klacaklar." bn-i Arabi bunu yle yorumlar: "Bu hakikat, dnya hayatnda onlara rtl kalacak, kyamette ise aklanacaktr." Bu gzle bakldnda Muhammed'in(s.a.v.) Mekke'de domu, Abdulah'n olu Muhammed'in(s.a.v.) eklinde bedenlenen varlnn iinde bir de o lmsz hakikati vardr. Zaten slam tasavvufunu dierlerinden ayrt eden en nemli zellik budur. Bu noktay, bu srr anlamakta zorlanan baz din ekolleri bu hususun slam tevhidine zarar verebileceini syleyerek sufileri irk komakla itham ederler. Bunlar gerekten hassas konulardr; hazm, anlalmas ok kolay deildir. Tasavvufa gre Muhammed'in(s.a.v.) hakikatini anlatmak, Allah' anlatmaktan daha zordur. Hz. Peygamber'in knhn anlamak ve anlatmak, ve bunu yaparken de dikkatli olmak, ifrat ve tefrite kaymamak, gerekten nemli bir husustur. Netice olarak diyebiliriz ki bu gzle bakldnda Hz. Peygamber Efendimiz btn insanln atasdr, tasavvuf diliyle "nsan- Hakiki" dir, prototip insandr. "Dorusu, Biz insan en gzel bir biimde yarattk" (Tin,94/4) ayetinde geen o "el-insan" odur.
Adem'i Hakiki dendiinde kastedilen aslnda, Efendimizdir. Yani bir prototip olarak, insan- kamil olarak Efendimizdir, deil mi? Evet, daha evvel de sylediimiz gibi Efendimiz, insan- kamil-i hakik ve insan- kadimdir. Bir Hz. Adem var, bir de Adem-i Hakiki var. Kartrmamak gerekir. Adem-i Hakiki, Hz. Muhammed(s.a.v.) Efendimizin hakikatidir, nurudur, ruhudur. Bu nur kainatta big-bang'ten beri seyeran etmektedir. Evreni canl tutan bu nurdur. Bu nur tedavl eder, deveran eder, intikal eder. Ta kyamete kadar Nur-u Muhammedi olanlar da onun bu nurunu tayanlardr.
Nbvvet ve velayet nitelikleri bakmndan bu verasetin intikali nasl oluyor? Biliyorsunuz, Peygamberler geriye maddi miras brakmazlar. Peygamberler ilim ve irfan brakrlar. Her nebinin bir nbvvet, bir de velayet yn vardr. Nbvvet ynne, alim dediimiz kimseler, yani o nebinin mesajnn zahiri ynlerinden karlan ilimleri renebilmi olanlar varis olabilir. Ama bir de nebilerin velayeti vardr ki bu da, btn feyizlerini o logostan, o mikatten, o nebiden alan velilerin yoludur. Dolaysyla Hz. Peygamber'in "La nebiye ba'd; Benden sonra nbvvet yolu kanal kapanmtr ama benim srrm velayet yoluyla devam edecektir." szn byle anlamak gerekir. Kyamete kadar da Muhammed'e(s.a.v.) tabi velayet kanal ak kalacaktr. Bu adan modern spritel akmlar ne bir nebinin logosunu ne de zellikle Muhammedi olan izlemediklerinden yksek irfan iermekten ziyade astral, majikal ve politik gayeler gderler.
Peki iinde bulunduumuz alemde Efendimizin nuru, ruhu nasl yansyor? Yaratl teorileri konusunda slam sufilerinin yaklamna baktmz zaman, zuhura geliin kaynan Hakikat-i Muhammediyye olarak grrler. Yani alemin mm, anas, her eyin kendisinden tevelld ettii yer olarak da Efendimizi gryoruz. "mmi Nebi", okur yazar olmamak, cahil olmamak anlamnda deildir; alemin anas, ilk hakikati olma halini ifade eder. Hakikat-i Muhammediyye, kendisinden sadr olan btn dier hakikat mertebelerini, derecelerini barndrdndan dolay hepsinin annesi konumundadr. Yukardan aaya doru bu hakikatlerin her bir mertebede giydikleri elbiseler vardr. Bunlar bizim edebiyatmzda Yunus'un dilinde "don deitirme" olarak adlandrlr. Don kisvedir, dtr, zahirdir. Suretten surete intikal edite, o hakikatin her bir mertebede giydii sureti iyi bilmek gerekir. Bu bedenlenmi alemde Allah'n zatyla bire bir muhatap olan insan yoktur. nk ehadet aleminin snrlar ierisinde , o sonsuzluk alemine girilemez, slamaz. Dikkat ediniz, btn insanlk alemi boyunca mmin olsun, kafir olsun herkes bir insana muhatap olarak Allah tecrbesi yaamtr. Bu noktay dikkatlerden karmamamz gerekiyor. nsan devre d braklarak Allah tannamaz. Dolaysyla yeryznde Allah, her zaman insan nev'i azndan konumutur.
"Attn zaman da sen atmadn, ben attm" (Enfal, 8/17) ifadesini byle mi anlamak gerekiyor? Hi kukusuz... Bir aacn altnda Hz. Peygambere biat edenlere (Rdvan beyat) Cenab- Hakk "O tuttuunuz el benim elim" derken bir baka ayet-i kerimede "Siz nerede olursanz olun ben oradaym" demitir. Dolaysyla yeryznde Allah' aramak, bulmak slubunu iyi bilmek gerekiyor. Baz ekoller, bu ehadet aleminde Allah' mutlakiyet alemindeki haliyle bileceklerini, bulacaklarn, tanyacaklarn zannediyorlar. "Len-terani ya Musa" diyor Hz. Musa'ya, yani "Beni ehadet aleminin gzleriyle, ehadet alemi metodolojisini izleyerek gremezsin. Buras duyular alemidir. Be duyu organyla, duyularla ancak baz nesneler tannabilir. Nesneleri de ben yarattm. Ben nesne deilim ki sadece koklama, duyma, iitme melekeleriyle beni tanyabilesin. Onlarla sadece bana giden yolu bulabilirsin. Ben sana bu be duyu organn verdim. Bana ulaan yolu, bu keif yolunu bulabilmen iin, o kadar." Mirac'da bile Cebrail ve Burak bir yere kadar araclk vazifelerini grmlerdir. Ondan sonra hakikatin mahedesinde artk arasz, Buraksz, Cebrailsiz gr ve uhud gerekleir. Bu srr iyi anlamak lazm.
Ama Efendimiz, bir anne ve babann olu olarak, Mekke'de domu, Mekke ve Medine'de yaam ve emaneti teslim ederek ahiret yurduna gm bir fanidir ayn zamanda... Hakikat-i Muhammediyye burada nasl tecelli ediyor? Hakikat-i Muhammediyye, Abdullah'n olu Muhammed(s.a.v.) adyla Mekke'de bedenlenmi bir varlktr ve bedeni hayat orada balayp Medine'de son bulmutur. O zat, o bedenlenmi Muhammed'in(s.a.v.) anlatmtr. Bu hakikat de aslnda kendi hakikatinin almdr. Dolaysyla sufilere gre Hz. Muhammed'in(s.a.v.) azndan sadr olan, nakil edilen hususlar, aslnda Hz. Muhammed'in(s.a.v.) hakikatine Cenab- Hakk'n ilham ettii, vahyettii hususlardr. Dolaysyla vahiy, Hakikat-i Muhammediyye'den Akl- Muhammediyye inen ve konuan hakikatlerdir. Hz. Muhammed'i(s.a.v.) devre d brakarak "Sadece vahiy bize yeter" diyen yaklamlar, bu hususu bilmediklerinden dolay hakikati paralamaktadrlar. Aslnda iki hakikat birbirini anlatmaktadr. Bir hadis-i erifte denir ki; "nsan ve Kur'an ikiz kardetirler." Yani "Biz ayn yumurta ikiziyiz" demitir Hz Muhammed Efendimiz. Kur'an, bir hakikatin harfe ve sese brnm, dile intikal etmi eklidir. Ayn hakikatin bedene, ete, kemie brnm haline de "Hz. Muhammed" denir. Hz. Muhammed'in(s.a.v.) elinde, bizim bugn anladmz anlamda ayr bir kimlik, ikincil bir gereklik olarak bir kitap mevcut deildir. Kur'an "kra kitabeke" dediinde okuma eylemini zerinde gerekletirecei obje olarak elinde tuttuu bir Kur'an yoktu. Bugn biz Mslmanlarn elimizde tuttuumuz Kur'an anlamnda bir Kur'an deildi o. Aslnda sufilere gre bugn elimizde tuttuumuz Kur'an'n mushaf dzeyindeki yansmasdr. Bugn elimizdeki kitaplar mushaftr.
Kur'an nerededir o zaman? Mushafn iindedir. Ama ilk okuyuta elde edilecek bir ey deildir. nk ayet-i kerimede Cenab- Allah'n kendisi diyor ki "Biz o Kur'an' gizli bir kitabn iinde indirdik." Kitab kitabn iine koyduk diyor Cenab- Allah. Biz bugn "Kur'an okuyoruz" diyoruz. Oysa okuduumuz, mushaftr. Mushaf okuyarak, teemml ederek, mushafn derinliklerine nfuz ederek Kur'an'a ulamamz mmkn. Onun iin ehl-i mushaf oktur, ama ehl-i Kur'an ok azdr. Kur'an, Furkan mertebesinden iner. Furkan, nitelii, kayna ima eder. Geldii yer mm'l Kitab'dr. mm'l Kitab'tan, yani kitaplarn anasndan inmektedir. mm'l Kitab da alemin mm olan Hakikat- i Muhammediyyedir. Kayna ayndr, ama birisi harf ve ses halindedir. Birisi ete-kemie brnm halidir. Bu adan bakld zaman Hz. Peygamber'e "Yryen Kur'an" denir. Hz. Peygamber ve daha sonra Hz. Ali gibi byk zatlar, hibir zaman bir Kur'an- Kerim gstermediler. Her zaman "Ene'l-Kur'an", yani "Kur'an benim" dediler. Kur'an, ete-kemie brnm bir hakikatti onlara. Bundan dolay Hz. Peygamber Efendimize izafe edilen bir sz yledir: "E-eriat akval"; yani "eriat benim szlerimdir" ki bu dinin zahiri yndr. Ama bir de bunun tesi vardr. "Et-tarikat ef'al"; yani benim fiillerim, amellerim, yapp ettiklerim de yolumdur, tarikattir. Fakat bir de; "el-hakikat-i ahval" sz vardr ki o da "hakikat benim halimdir" anlamna gelmektedir. Bu nedenle sufilerin slam dinini derece sistemine tabi tutmalar ok nemlidir. Kainat dereceli bir sistem zerine yaratlmtr. Kur'an- Kerim'de yedi kat semadan sz edilir ve onun misli olarak yeryznden bahsedilir. limde derinleenlerden bahsedilir. Kur'an'n semiotik bir diagramn karacak olursak, Kur'an- Kerim'deki ayetlerin iaret edi ekillerinde, yataylktan ziyade hep bir dikeylik sz konusudur. Siz kendi nefsini deitirmedike toplumu deitiremezsiniz. Siz kendi nefsinizin dnmn yapamadnz srece afaki dnm gerekletiremezsiniz... Hz. Peygamber Efendimizin szlerinde de hep dikeylie temas eden noktalar vardr. Yatay alemdeki mthi bir savatan dnen arkadalarna "Bu kk bir savat" deyince btn dostlar arr. "Allah Allah" Bundan daha byk bir sava olur mu?" Hz. Peygamber cevap verir: "Evet, byk savaa imdi gidiyoruz. O, nefsimizle olan savatr, Cihad- Ekber'dir." Demek ki Hz. Peygamber'in esas gayesi dikey, olanla ilgilidir. Yatay olan arzidir; asli olan, dikeyliktedir, enfs olandadr.
Hz. Aye'nin, Efendimiz iin "Yryen Kur'an'd" nitelemesine bu adan m bakmak gerekiyor? Evet, buradan baklmaynca bu ifadenin srrn doru okumak zorlayor. Hz. Ali Efendimize kar kanlar oldu biliyorsunuz. Mehur ihtilafl hadiseler... Hakem olaynda bir grup, Hz. Ali Efendimize kar kt. Bir grup da vakifun zmresi, karar veremiyorlar. Amr bn'l As, kararszlar grubunu etkilemek iin ok zekice bir taktikle "Kur'an yapraklarmz mzraklarmza takalm, kararszlar bizde Kur'an olduunu grsnler" diyerek mzraklarn ularna Kur'an yapraklarn taktrd. Gerekten de etkili oldu bu taktik. Zahire bakan insanlar: "Aa!" dediler, "baknz Kur'an bunlarda. Demek ki hakikat bunlardan yana" O esnada Hz. Ali Efendimizin bir tepede yapt muhteem bir konuma var. Diyor ki: "Ey insanlar, nereye gidiyorsunuz? Kur'an benim. Kur'an burada!" ki- kii bu hakikati anlayabildi ve Hz. Ali Efendimizin tarafna doru gitti. Dolaysyla srr- Kur'an' anlayabilmek, aslnda insanlarn umumundan perdelenmi bir husustur. slam sufileri de slam'n perdelerini aralayan az, z, sekin insanlarn yolunda olduklarndan bazlar tarafndan dlanmlar, ktlenmilerdir. Ama hakikati elde ettikleri iin aleme k, feyiz saanlar da o sekinlerdir, o havassu'l-havastr.
Hakikat-i Muhammediyye dendii zaman neyi anlamak gerekiyor? Hz. Peygamber'in hakikatini anlatabilmek gerekten zor bir husustur. Hz. Muhammed'in(s.a.v.) Hakikatini anlatmaya cret edenler, bedelini demilerdir. Bunun bedeli kendi kanyla abdest almaktr. Aynu'l-Kudat Hemedani diye byk bir irfan ehli var. "Aynu'l-Kudat"; yani kadlarn, hukuularn gzbebei. Hukuk ilminde o kadar yetkin bir insan ki unvan olarak kendisine "kadlarn gzbebei" denmi. Yani bu kii dini bilmiyor, ahkam bilmiyor denilemez. Bu zat, sadece zahirdeki ahkam bilmekle insan kendi nefsini bilmi olmuyor, Rabbini tanm olmuyor noktasna geldiinde ise, Hz. Peygamber'in hakikatini anlatma sadedinde kk bir kitapk kaleme alr: Zbdet'l-Hakayk. Hakikatlerin zbdesi, z... Ve Aynu'l-Kudat Hemedani, bu kitapta Hz. Muhammed'in(s.a.v.) hakikatini bir nebze aklad iin irkle sulanr ve ok feci bir ekilde katledilir. Canl canl derisi soyulmak suretiyle ehit edilir. Ruhu ad olsun. Dolaysyla Hz. Muhammed'in(s.a.v.) Hakikatini tam manasyla anlatabilmek ok zordur.
Efendimizin "alemlere rahmet" olarak gnderilii hakikatini nasl anlamak gerekir? Hz. Muhammed(s.a.v.) Efendimizin alemlere rahmet olarak gnderilmesi, "Rahmetim her eyi kuatmtr" kutsi haberiyle birlikte okunmaldr. Rahmetim her eyi kuatmtr haberi, Hakikat-i Muhammediyye her eyi kuatmtr hakikatini de ihtiva eder. nk Cenab- Allah "Ben Hz. Muhammed'i alemlere rahmet olarak gnderdim" diyor. Bugn, modern dnyann en byk sorunu buradadr, Bat dnyas, Hz. Muhammed(s.a.v.) Efenidimizi, Ortadoulu bir dnr olarak gryor. O bahr-i umman, bu kaytl sfata indirgemek suretiyle kurutmaya alyor. Oysa Hz. Muhammed'in(s.a.v.) hakikatini tanmak evrensel bir noktadr. Hz. sa Londral deildir, Parisli deildir. Hz. sa'da Ortadouludur. Hz. Musa da bir Ortadouludur. Ama bugn "Hz.Musa'nn dinine tabiyim" diyen birok insan ondaki o evrensellik yolunu tanmaktadr. yleyse niye Hz. Muhammed'i(s.a.v.) sadece bir toplulua, bir corafyaya hapsetme eilimi var? Bunun nedeni, Hz. Muhammed'in(s.a.v.) o enerjisini, o nurunu perdeleme gayretidir. Binaenaleyh devre-i Muhammedi ok nemlidir. Hz.Muhammed'in(s.a.v.) bi'setiyle balayp kyamete kadar devam edecektir. Bu devrenin geerli metafizik modlasyonu bu devrenin ihtiyac olan her eyi ihtiva eder. Mesela Hz. Musa'ya indirilen retinin, eriat yn baskndr. Hz. sa'ya indirilen ise eriat getirmemitir. Sebebi Hz. Musa'ya indirilen hukuki normlara o dinin hukukular yle nem verdiler ki ruhunu, akn, muhabbetini kaybettiler. Bu bakmdan, o kaybedilen ruhu, manay "yeniden fleyecek birisi", bir mesih gerektiinden Hz. sa Musevi eriat'n ihya eden birisi olarak gelmitir. Hz. sa, kaybolmu olan o ruhu, var olan dinin ierisine yeniden flemi birisidir. Bu adan Hz. sa'nn fonksiyonu tasavvufi adan ok nemlidir. Hz. Muhammed'e(s.a.v.) indirilen vahiyde, Hz. Musa'ya indirilen de, Hz. sa'ya indirilen de topluca bulunmaktadr. Dolaysyla Hz. Muhammed'in(s.a.v.) misyonu hala aratrlmaya muhtatr. Bugn Mslmanm diyenler dahi Hz. Muhammed'in(s.a.v.) Hakikatinden perdelidirler. Sosyolojik anlamda Hz. Muhammed'in(s.a.v.) yolunu izlediklerini sylerler, ama hakikatine muttali olan Muhammedi says azdr. "Eslemna" ile "Amenna" fark...
"Allah ve melekler, Resulne salat ve selam ederler" (Ahzab, 33/56) ayetini nasl yorumlarsnz? Biz btn varlk olarak ona salat ediyoruz. Bu salata, bu koroya, bu semavi lene, bu ilahi cmbe siz de katln anlam vardr burada. Bu, Hz. Muhammed'in(s.a.v.) aslnda lml olan bedeni ynnn haricinde bir de lmsz bir ruhu olduunu gstermektedir. nk ayette "salat ediniz" diye bugn ve gelecei de kapsayan bir emir bulunmaktadr. Emir anlamnda olunca Hz. Peygamber'in ruhunun lmediini de ima etmektedir. O'na salat etmek, kuru kuruya selam gndermek deildir. Bir hat amaktr. Siz bir insan seviyorsanz "Ben Seni Seviyorum" demek suretiyle aslnda o insanla aranzda o szler zerinden bir link, bir hat amaktasnz. Dolaysyla slam inisiyasyonunda, seyr-i slukta salavat getirmenin ok nemli bir rol vardr. nk bu anlayta Nebi, bir mrebbi olarak sizi eitecektir. Seyr-i slukta Nebi'den feyz alnarak ilerlenilir. Bu nedenle Salvat- erife getirme dersleri bulunmaktadr. Siz salavat getirdiiniz zaman O'nun size "ve aleykm selam" diye karlk verdiini hissedersiniz. Burada, yani iki selamn karlat yerde bir ak ve irfan hakikati tecelli etmektedir.
Efendimize ilikin eserlerin oluturduu bir edebi birikim var... Bu gelenek hakknda neler sylersiniz, sevdiiniz naatlar nelerdir? Efendimizin hakikatine dair mazmunlar, edebi syleiler, Arap, Fars, Trk divan, halk ve tekke edebiyatnda, baz iirlerdeki ifreler ierisine srlanarak intikal etmitir. Mslman airler, sufi sanatlar, Efendimizin hakikatinden haber veren binlerce iir kaleme almtr. Niyazi-i Msri'den Selahaddin Uaki'ye, eyh Galip'ten Fuzuli'ye, Cenab- Mevlana'dan Mehmed Akif'e, gnmz airlerine kadar yzlerce sanatkar, O'na dair iirler sylemitir. Naat gelenei hayli zengindir. Mesela Salahi-i Uaki, Divan'nda o kadar fazla naat yazar ki bunlar bir araya getirdiimiz zaman sadece Hz. Peygamber'in Hakikati'ni anlatan iirler toplam diyebileceimiz bir mecmua ortaya kar. "Divan- Nuut" ad verilmitir buna. Sleyman elebi'nin mevlidi sadece belirli akamlarda okunsun diye yazlm deildir. O mevlitte slam sufilerinin Hz. Muhammed'in(s.a.v.) zuhura geliini anlatan ifadeler grmekteyiz. Bunlar ayr ayr edebi ve iirseli nevilerde deerlendiririz ama hepsinde de sylenen ey ayndr. Mesela byk sufi air Niyazi-i Msri, bir naatnda yle der:
"Zuhur- kainatn madenisin ya Resulallah, Rumuz- knt kenzin mahzenisin ya Resulallah. Beer denen bu alemde senin suretle ahsndr, Hakikatte hviyette deilsin ya Resulallah. Vcudun cmle mevcudat nice cami olduysa, Hakayk ilminin sen mahremisin ya Resulallah. Ne kim geldi cihana hem dahi her kim geliserdir, inde cmlenin sen askerisin ya Resulallah. efaat klmasan varlk Niyazi'yi yok ederdi, Vcud- zahmmn sen merhemisin ya Resulallah..."
Buraya kadar anlattmz eylerin tam bir zeti deil mi bu iir? Evreni kkleri yukarda dallar aada bir aa olarak grdmz zaman, aacn kkleri Hakikat-i Muhammediyye'dir. Salat ve selam O'nun ve tahir alinin zerine olsun...
Konumuz slam tasavvufu dorultusunda gnmze ynelik baz eyler kartabilmek...Tekrarlanmas gereken baz hususlar var. Her zaman alemde ayn prensipler tekrarlanr durur. Ana prensipler tekrarlanr, teferruat tekrarlanmaz. nk teferruat bir kez yaanr, unutulur gider. Ama prensipler devam eder. 16 milyon senedir devam eden, devr-i daim eden, ileyen lemdeki fizik yasalar gibi, gnein douu ve bat gibi, aylarn, gnlerin, gecelerin, gndzlerin birbirini izleyii gibi deimeyen evrensel kurallar vardr. O kozmik yasalar, o evrensel kurallar "lk Hareket Ettiricinin" hareket ettirmesiyle beraber - felsefe diliyle- o gn bugndr devran sregitmektedir. te ariflerle arif olmayan arasndaki fark; bu ileyi, bu sistem, deimeyen o kurallar ve o prensipleri, kefetmeye ve bulmaya almaktan ibarettir. nsanlarn kendini yeryz sathnda bulduu andan itibarenki, bir hayat boyu srdrd mcadele; "Neden buradaym? Ben kimim? Ne yapmaktaym? Etrafmla irtibatm ne? Nereye doru gidiyorum?" gibi sorular kendisine sormaktan olumaktadr. Bu sorular o insann hayat felsefesini vermektedir. Ne var ki bu sorular modern zamanlara gelinince, insann bu asli sorularn unutturacak ideolojiler, unutturacak teknolojiler vaki olmak suretiyle insann kendisiyle yabanclatrlmas ve hayat felsefesinden kopartlmas bazlarnn iine yarayaca bir gerek. Bu modern bir kreasyon... Ama kadim dnemlerden bu yana insan yeryz hayatn her zaman iin bu sorularla anlamlandrmaya alr. nk hayatn anlam bu sorulara verilecek olan cevapladr. Bu sorular soran insan, sormayan insandan farkl bir haldedir. zellikle gen arkadalar, renci arkadalar; u an iin hepsinin nnde bir hayat merdiveni var. Yani "bir gn u okulu bitireceim, u tezi vereceim, askerlii bitireceim, sevdiim kzla evleneceim, ocuk sahibi olacam vesair." Bunlarn hepsi tabi ki hayatn merhalelerini oluturmaktadr. Bunlar tatbki olarak kefetmek gerekiyor ama bunlar hayatn manasn verecek eyler deildir. Yani bitirdiin okuldan aldn diplomayla hayatna anlam kazandramazsn. Bunlarn hepsi bir katk salayacaktr, mktesebat diyoruz buna. Byklerden iittiimiz hikmetli szler, okullarda retmenlerden rendiimiz bilgi, din adamlarnn ilahi kaynaktan aktarmlar, filozoflarn grlerinin hepsini okur, renir ve iitiriz. Ancak bunlar bizim iimizde kendimize ait tamakta olduumuz o cevheri aa karmad srece "ikincil bilgi" olarak kalmaya mahkmdur. Bize ait bilgiyi aa karmamz gerekiyor. Bu bilgi ve hikmet aa kmad srece btn bilgiler tama bilgilerdir; u an dinlemekte olduunuz hocann size anlatt eyler bile sizde ikincil bir bilgidir, size ait bir bilgi deil. Anlatt eyler eer sizde, sizin iinizde, size ait olan; asl, hakiki ve cevherinize znze ait bilgi ve marifeti aa karmaya yardmc olabilirse ne mutlu... Ama bu olmad srece, hala siz dinleyen biz de anlatan konumunda kaldmz srece, bu ikilik hla ikiliktir; siz, birisine hla muhtasnz demektir. Bir yaratlma, bir snrl varla, mkemmel olmayan, yine sizin cinsinizden olan bir varln szlerine muhtasnz demektir. Hepimiz buna muhtacz. Ama biz lml varlklar olduumuz srece bunlara "arac, vesile" demek zorundayz. Aralar ara olduklar, araln hakk ne ise, o ekilde deerlendirilmeli... Arasal bilgi, vesile bilgileri, bizdeki cevheri, bilgiyi aa karmak iindir. Buradan hareketle daha ilerisini syleyelim: Btn nebiler ve velilerin insan eitmek iin kulland yntem bile aslnda sizde var olan cevheri aa karmak iindir. ayet siz direnirseniz hibir nebi, size bir ey veremez. Hibir veli, "Ben almayacam, ben tekml etmeyeceim, ben duymak istemiyorum" dediiniz srece; "Ben Ebu Cehil olarak kalacam, cehaletin babas olarak kalacam" dediiniz srece, hi bir nebi size bir ey yapamaz. Kur'n bu gerei Hz. Peygamber'e dahi hitaben yle bildirir: "Sen onlarn zerine zorlayc deilsin, zorlayamazsn. Sen hakk ve batl gstereceksin, onlar azmedip bir irade gsterecekler." Yani tercihini yapacak ve o yolda ilerleyecek. Dolaysyla prensipler zerinde konumamz, tekrarlama felsefesini beraberinde getiriyor. nk bu alem, unutma zre formatlanm, "nesiye" kknden gelmi bir yap. Yani burada hi bir ey ilk aa kt gnk gibi hatrlanmyor. zerine gne doduu srece, bir gne, iki gne, be gne doduu srece yani zerinden gnler getike, her bilgi, gaye yolunda ilerliyor demektir. Ayn zamanda yaadmz tecrbe ile zerimize doan gnelerle beraber gn says arttka unutmaya doru gidiyoruz. nsan, unutmak zere formatlanm, unutkan bir varlktr, fiziki yaps gerei... Bunun, unutmann' arts eksisi vardr. Eer insan unutmasayd neleri unutmazd?.. Bir ynyle insann unutan bir varlk olmasnn ok byk nimetleri var. Yoksa dayanamayacamz eyler vardr hayatta. Eer onlar bizim hafzamzda veya zihnimizde srekli bulunuyor olsa, bizi megul etse, srekli hatrda kalacak olsa, bizi yakacak, bizi perian edecek tecrbelerimiz vardr. te o unutacan eylerin iersinde, unut, ama bir ey var ki onu unutma, srekli hatrlamaya al. Hep sylemiizdir, hatrlamak, "efela tezekkeru", ayette bu ekilde geer; hatrlamyor musunuz?' sz bile, bize "bir eyleri unut" -la ilahe' ilk blm- bir eyleri unut, kasten unut, unutman gerekiyor, dlaman gerekiyor, nehyetmen gerekiyor, nehyet; ama bir eyi, tek bir eyi hatrla diyor. Eer her eyi hatrlamak isterseniz, zaten her eyi unutursunuz. nk her eyi hatrlamanz mmkn deil, yani unutmamz gereken eyler vardr, hatrlamamz gereken eyler vardr. O zaman, ge ayardan, yani masivadan, O'ndan gayrdan, yani senin kaynandan, yani senin geldiin yerden, yani senin zerinde hakk olan yerden, yani "kendi ellerimle yarattm, kendi ellerimle hamurunu kardm, kendi ellerimle onu tanzim ettim, dzenledim ve ona kendi ruhumu fledim ve ardndan btn isimlerimi -ok enterasan- ona verdim dedii, kendisine insanolunun bu szleri syleyen O varlkla olan irtibat, cevher irtibatn, zsel irtibat sala... Onun haricindeki btn irtibatlar unutulas' irtibatlardr, btn kayplargeici' kayplardr. "Ben uralym, ben buralym, ben uyum, ben buyum, ben zenginim, ben fakirim, ben var ya ben, profesrm, ben on dil biliyorum, yirmi dil biliyorum" gibi "ben"le balayan btn cmleler sizin aslnda gerek sizi belirleyen olular, ifadeler deildir. Bunlar unutmanz gerekiyor. Bunlarla beraber gerek kaynanz bulmak... Kur'an diliyle"irk" saylyor. irk nedir biliyor musunuz? Ortaklk demektir. Yani "O, yok" demek deildir irk... irk koan ayn zamanda ateist midir?.. Deildir, hayr irk koan Onun varln yine kabul ediyor ama O'nun yannda, O'na edeer...O'na e, ortaklk, art kouyor... Bu cmlemiz ift manadadr; bunu tasavvuf erbabndan duyarsanz bir manadadr, irk edebiyatn bol miktarda yapan baka akmlardan duyarsanz baka manadadr. irk tabiri bu manada ekolden ekole farkl yorumlanabilir. Selefiye mensuplarnn temsil ettii mutlak tenzihi ekoller, irk zerine kurgusu, takdire ayan... Allah'n yegane hakimiyetini salamaya gayret eder. Niyetleri belki iyidir ama bu niyet dorultusunda "kraldan fazla kralclk"yaparak Allah'n kullarn bile incitmek suretiyle irke dme tehlikesini bazen o kadar anlaysz ve hogrsz bir noktaya getirdiler ki, kul hakkna, malna, canna, namusuna dahi tecavz edebilmektedirler. Oysa ki, tasavvuftaki irk; ortak koma' dediimiz irki kabul ediyor ama onun mertebesi yani zat, sfat ve fiilleri, zatyla sfatyla ve fiilleri ile ona e bir baka varlk komaya "irk" deniliyor... Ama onun haricinde baknz imdi selefiyenin teorisini zemedii eylerdir bunlar... "Ben ona btn isimlerimi verdim" ayetinin "btn isimlerimi ykledim" dedii zaman; o zaman Allah bizi kendisine bir bakma ortak yapyor. Btn isimlerini bize retiyor Rabbimiz, ama isimlerini veriyor, zatn deil... Dolaysyla isimlerde bizim ondan alabileceimiz yklenebileceimiz eyler var. te burada ikisi aras bir yntem slam sufilerinin izlemi olduu bir yntem. te insanolunun yeryz hayatnda unutmas gerekli olan eyleri unutmayp, srekli hatrlad iin, insanolu kayg, anksiyete, huzursuzluk gibi sendromlar ierisinde. nsan neden unutmas gerekli olan eyleri srekli hatrda tutuyor? imizde yle gen, sorunlu arkadalarmz var ki, psikologlar ok iyi i yapyorlar. Son senelerde yle hastalklar retiliyor ki, o hastalk iin nce bir hasta tarifi yaplyor, piyasa oluturuluyor, bunun zerine tedavi merkezi alyor; insan ister istemez pheleniyor yani bu hastalk da retilen bir ey mi oldu diye. Kapitalizmin rettii bir ey haline mi geldi acaba? Ben psikolog deilim ama byle bana gelen oldu. Takntm var diyene iki tokat atacaksn birini sadan birini soldan vurduum zaman "hocam hibir eyim kalmad elhamdlillah" diyecek. Bizim yntemimiz biraz farkl, byle takntm var diye gelene "gzel bir Osmanl tokad" tavsiye ediyorum, ondan sonra hi bir eyi kalmaz. Ltfen laflarm inallah yanl anlamyorsunuzdur, burada biz espiriyle baz hakikatleri anlatmaya alyoruz, Nasrettin Hoca yntemidir... Hayat ok serttir ama her ey ok sert anlatlamyor. Espiri iersinde anlatmak da tasavvufun hikem yntemlerinden bir yntemdir. Dolaysyla btn takntlarmzn sebebi aslnda nedir? Unutmamz gereken eyleri unutmayp hatrda tutup, gerekten hatrda tutmamz gerekli olan eyi unuttuumuz iindir. Tabi ki ben imdi hocam onu yapacam ama yine de baz eylerden geemedim deniyorsa, o zaman gerekten o arkadanz bir yere mracaat etsin. Yani bu yntemi bildikten sonra hala da baz eyleri deimiyorsa, o zaman onda baka baz eyler vardr. Netice olarak biz derslerimizde hayatn anlamn bize retmeye alan u muvakkat, geici, amiyane tabirle "iki gnlk" dnya hayatnn iini nasl dolduracamz bize reten, retmeye alan bilginlerin yolunu izliyoruz, ariflerin yolunu izliyoruz. Bu bilgiler ve bilgiye sahip olan ve bu bilgiyi hayatlarna tatbik edenler, dnya tarihi boyunca ok yce ahsiyetler olarak yaadlar. Kendileri syledikleri gibi yaadlar ve insanlar da hidayete ilettiler. Biz bunlara veliler diyoruz. Nebilerle velilere tabi olmak, ilahi hiyerarinin bir parasdr. Ayak baa tbidir, ba ayaa tbi deildir. Her zaman iin "Ey modern insan, veli ve nebi mertebesini kendine rehber edin... Nebi'n yoksa nce bir kere nebi bul..." Baz genlere baktmzda modern akmlarn gerei bir nebiye tabii olmama durumu gryoruz. Her eyden nce nebiye tabi olmak... Bizim nebimiz, "Son Eli" olduuna inandmz, getirmi olduu manevi misyonun, am olduu mertebenin, kendinden nceki tm nebilerin hikmetini ihtiva ettiine inandmz ve kendisine itibar ettiine inandmz ve ylece zikrettiimiz; Muhammed Mustafa (sav) Efendimizin izlemekte olduu yntem, Muhammedi yntemdir. . Her ynyle Onun getirdii prensiplerin izindeyiz. Peki O Nebi bize ne kazandryor? Biliyorsunuz, Onunla kendi hayatmz renklendirmeye alyoruz. Hayatmz Onunla anlamlandrmaya alyoruz, bunu yaparken de bu ustalardan g buluyoruz. Geleneksel bilgilerde usta oluncaya kadar ustay izleme yntemi vardr, bir kere bu, en byk, nefse vurucu darbedir. eytan eytan yapan biliyorsunuz, Allah'a ortak komasdr. eytan ateist deil, Allah'n varln inkar eden bir varlk deil eytan, Allah'n uluhiyetini, rububiyetini kavrayacak bir varlktr. eytan Allah'n varln kabul ediyor. Bu noktalarn ltfen altn defalarca izin; eytaniyeti doru anlamak iin... eytan Allah' kabul etmiyor gibi anlay var bazlarnda. yle deil, eytann kabul etmedii nefsinin azmas suretiyle Allah'a kar "Sen Ademi yarattn oysa ben ondan daha stnm, ben var ya ben" ile devam eden isyan... "Niye bana meyletmedin de ona meylettin!.." demek suretiyle "meiet-i ilahi"deki srr bilemediinden dolay Adem'e secde etmemitir. Yani Adem'i ekememitir. nsandaki srr ekememitir. Dolaysyla eytan eytan yapan, Adem'e secde etmemesidir. nsandaki srr anlayamam olmasdr. Bizim bugn dahi nmzde bir rehber olmas gerekiyor. Arifleri ba tac etmediin srece "Hafazan Allah" modern an orman ierisinde, materyal alem ierisinde bouur durur ve onlarn arkna kaplrsn. Onun iin yce bilgileri nedeniyle hikmet sahibi olan arifleri bu konularda kendimize rehber olarak almamz gerekmektir. Bu sylediklerimi size ideal prensipler diye sylyorum. Bunun yannda madalyonun dier yzne gelince, gnmzde her trl sahtekarlk olduu gibi, kendine bu ii meslek edinmi sahtekarlara da gitmeyin. Bu meydann sahtekar oktur ama unu bilin ki, mana erleri yeryznde her zaman bulunurlar. Mana erleri bir yerlerde bulunur daima... Onlar olmasa da bir mana bulunur. Mana sizi eker; o zaman mana ile ilgilenin, anlam ile ilgilenin. Hep sylerim Kur'an'n elimizde tuttuumuz nshas Kur'an deildir, o mushaftr. Kur'an, mushafn iersinde bir manadr. Kur'an'a inebilmek iin mushaftan geilir. Mushaf okumak Kur'an'a ermeye icabet ettirmez. Yani Kur'an iin biraz hazrlk gerekir, dikey ilerleme gerekir; mushafla balanr ve Kur'an'a aina olursun, ama mushaf tanyor olmak ayr bir eydir, Kur'an'a ermek yine ayr... ok gzel, "ben Kur'an' gzel okuyorum" diyenler var, onlara "sesi gzel sanatkarlar" diyoruz. Tabi Kuran gzel okunmaya layktr ve gzel okunmaldr ama Kur'an'n iindeki manaya erebilmek iin mushafn iersindeki Kur'an'a, Kur'an'n ierisindeki Furkana, Furkann ierisindeki levh-i mahfuza, ondan sonra da mm'l Kitaba almak gerekiyor. Kur'an'da bu ifade yle geiyor: "nneh le Kur'nun kerm f kitbin meknn" "phesiz bu Kur'an bir gizli kitabn iindedir" diyor. Kitap kitabn iine konarak geliyor. Alemde her ey gelin bohas gibi bohalanarak gelir. "Bohalama Felsefesini" unutmaynz. Hi bir ey ilk grnd gibi deil, bohay amadan kimseye hediye yok... Biz ocukken sakal- erifi ziyaret iin beklerdik, bohalar iinde krk kat olur. Ne zaman kacak derken, biraz da ardan alr hoca ve kat kat, salavatlarla alr. Sonunda bir cam bir tp kar ierisinden bilirsiniz. Onu grmeye almak iin mcadele edersin. Sonunda Peygamber Efendimizin ufack sakal- erifi kar. Ama paket ok byk, bohalar ok byk ama ierisinden nur kar. Kymetine binaen bohalanmtr hikmet... Bohalanmtr bir gl goncas gibi, yapraklar almak suretiyle kar. Birden bire kmaz, onun iin, bohalar amak perdeleri amak diye tabir edilir bizim edebiyatmzda. "Kef'l Mahcub" diye de kitabmz var, yani hicaplar kaldrmak, onun altndaki o srra ermek demektir. Peki, sr niye olduu gibi ortaya konmuyor da perdelerin ierisine srlanyor?.. nk sr, cisimler aleminde perdelenmelidir. Burada her ey perdelidir, bak sen beden diye bir perdenin ardna gizlenmisin. Burada hi birimiz ruhuyla, nuruyla deil, bedeniyle tezahr ediyor. te o bedenle tezahr etmek, ayn mantkla baktmz zaman; manevi konular, dini konular da beden olarak bedenlenerek, mesela Kur'an'n hakikati mushafla bedenlenerek geliyor. Biliyorsunuz, Efendimiz yryen Kur'an'd. Bizzat Nebi'ye (sav) Kur'an iniyor, herkes ona iman ediyor ve ortada bir kitap yoktu. Yani bugnk kast ettiimiz, elimizde tuttuumuz kitap yoktu. Bunun zerinde dnmeniz iin sylyorum. Sebep; gnmzde bazlar "Bize nebi gerekmez, bize Kur'an yeter" gibi sylemlerde bulunuyorlar!.. lk duyduumuz zaman Kur'an yani Allah kelamn ycelten ok gzel bir ifade gibi geliyor insana!.. Hz. Muhammedsiz (sav) Kitap, kendini aklayamaz bunu bilin... Hz. Muhammed'in (sav) genetik yaps bile zeldir. Kuran, zannetmeyin ki Hz. Muhammedden (sav) bamsz, hi alakas yok! Zannetmeyin ki O sadece postacdr, ona bir vahiy indirilmitir ve O sadece aklamakla memurdur!.. Onunla Kur'ann dokusu arasnda fark yoktur. "O bir elidir, eli alr nakleder", bu bir sylemdir ama ok duyarsz bir sylem... Sadece yle deil, sufiler her emeden akan suyun, o emeden, o azdan geiiyle dorudan irtibat olduunu sylerler. O emenin suyu, o emenin suyudur. Bu emenin suyu bu emenin suyudur. Dolaysyla su ile eme arasnda irtibat vardr. Bu emeden akan su bu emenindir. Kuran, Muhammet emesinin aktt bir ilhamdr. Hz. Muhammet'in hakikatine inen bir ilhamdr. Kuran ve Muhammed (sav)... Hadislerde de akland gibi "nsan ve Kur'an ikiz kardetir."hadisinde olduu gibi, et ve trnak gibidir. Hz. Muhammed'i ektiin zaman Kuran'dan, anlayamazsn bunu bil. Bizde, sufi yntemle, din, insan zerinedir, insann yaayndadr, insan bilmeden siz kitaplarla anlayamazsnz. Buna istiyorsanz tasavvuf kitaplar deyin, istiyorsanz kutsal kitaplar deyin, tek bana kitapla anlayamazsnz. Eer yle olsayd Allah (cc) nebi gndermezdi, yle deil mi? Allah bize kitap gnderirdi. Onu da fasikl fasikl gnderebilirdi, muallim, mrebbi ve nebi gndermezdi. Ama yle olmad nce insan geldi. Kitap Onun ardndan geldi. Hi bir zaman insanlk tarihinde nce kitap ardndan nebi gelmedi. Buna ok dikkat edin, nce insan geldi; ad Hz. brahim idi, ad Hz. Musa idi, ad Hz. sa idi, ad Hz. Muhammed (sav) idi ve ona tabi, onun et ve trnak gibi birbiriyle har neir olmu bir vahiy manzumesi, o nebiye has o nebiye zg bir vahiy manzumesi, oradan, o merkezden savrulmaya baland. Hz. Muhammed'le konutu Allah, yani kimse Allah' dorudan dinleyemiyordu. Bunu bilin... Kuran okunduu zaman, ilk ona okundu. Kuran ilk Hz. Muhammed'in azndan kt. Dolaysyla nebiyi dlamak suretiyle, insan dlamak suretiyle kutsal kitaplar anlamamz mmkn deildir. nk kutsal kitap "ikra kitabek", retmek ve yaanmak zere gelmitir. "kra kitabek" yani kitabn oku, ok enteresandr; bu ayet indii zaman kitap yoktu. Ayet diyor ki "kitabn oku", ama elde bir kitap yok. Bu tasavvufta ok anlatlan bir konudur. Baz modern yazarlara buradan bir gndermede bulunmak istiyorum. Bu modern yazarlar, tasavvufi baz kelimeleri alarak kitaplar hazrlyorlar!.. Tasavvuf ok asil ve bilgiyi getiren bir damardr. Btn damarlar beslemitir. Biz katksz tasavvuf yolunu izleyen kimseleriz, yani izlemeye alan kimseleriz dersek daha doru olur. Ama baz akmlar, baz dnrler baz yazarlar tasavvuf byklerinin getirdii bu dsturlar alarak maniple etmek suretiyle kendilerine doru baz eyler karmaktadrlar, onlara biz dorudan tasavvuf dememekteyiz. Yani bu gn bir gayr-i mslim bile tasavvuf byklerinden ald szlerle ok gzel kitaplar yazabilmektedirler. Yazmayn diyemeyiz; dolaysyla bu konuda syleyeceim ey, "kitab oku" denildiinde kast edilen kitabn ne olduunu bir dnmemiz gerekiyor. Allah (cc) bizi Kur'ann o hakikatinden ayrmasn. Kur'ana sayg ve ta'zim de onun bir ekilde doru anlalmas ve muhafaza edilmesidir. Ancak Kur'an derken tekrar sylyorum mushaf kastetmiyorum. Hedeflenen nedir? Yryen Kuran olmak gerekir. Kur'an sadece gzleyen kimseler deildir, onlar Kur'an zmseyen kimselerdir. Anlam katmanlar burada ok nemli. Tasavvufun burada syledii bir ey vardr. Tasavvuf literatrne baktn zaman btn dini hayat bir eitim metodu olarak alglar ve nebiden manevi olarak alnm, nebinin azndan alnm nuru intikal ettiren, silsile ile intikal ettiren manevi damar... Bu damar ok nemlidir, manevi damardan damara geer. Bugn tp bilimi dahi sizin hastalnzn silsilesini aratrr. Hastalnzn genetik silsilesini arar. Hastalk genetik silsileye tabi ise hikmet de silsileye tabidir. Dolaysyla genetik silsileye tabii olursanz; bu enerjiyi, bu nuru intikal ettirirsiniz. O nura henz sahip olmayanlar, o nura ancak talebe olabilirler. Yani arada fark var; nura sahip olacaksnz veya talip olacaksnz.
(Tark Zafer Tunaya Kltr Merkezinde yaplan "Ayn Sohbeti")
Prof. Dr. Mahmud Erol Kl'n 1995'te yazd tezi bn Arab Dncesine Giri eyh-i Ekber ismiyle raflarda yerini ald. slam tasavvufu alannda younlaan, slam Felsefesi zerine alan Kl ile bn Arab kitab vesilesiyle bulutuk.
Sufi ve iir: Osmanl Sufi iirinin Poetikas, slam Kaynaklar Inda Hermes ve Hermetik Dnce isimli iki kitab daha bulunan Prof. Dr. Mahmud Erol Kl, stanbul niversitesi Siyasal Bilgiler Fakltesi'nden mezun olduktan sonra manevi ilimlere ynelerek zellikle slam tasavvufu zerine almaya balyor. Marmara niversitesi Tasavvuf Anabilim Dal Sistematik Tasavvuf Bilim Dal Bakanl, stanbul Trk ve slam Eserleri Mzesi Bakanl derken, sadece lkemizde deil, yurtdnda da almalar yapyor. Merkezi Tahran'da bulunan slam Konferansna ye lkeler Parlamentolar Birlii Genel Sekreterlii, Merkezi Oxford'da bulunan Muhyiddin Ibn Arabi Society'nin eref yelii, Islamic Manuscript Association'n (TIMA) Ynetim Kurulu Bakanl gibi sfatlar da var. Kl, Krt sorunundan Alevi-Snni atmasna kadar, gnmzde yaadmz pek ok sorunun tasavvufun birletirici gcyle zlebilecei kanaatinde... bn Arab'den Hz. Muhammed'e, Hallac- Mansur'dan Osman Gazi'ye, sohbetteyiz kendisiyle.
- slam felsefesinde tasavvuf, bn Arab gibi isimlerden te bn-i Rd gibi aklc diyebileceimiz filozoflar ne kyor sanki. Nedir sizce bunun sebebi? - Seluklu Osmanl izgisinde, byk bir slam dnr olmakla beraber yaklak 800 yl bn-i Rd tannmaz bu topraklarda. Cumhuriyet dnemiyle beraber, kurucular, Tbbiye ve Harbiye'den mezun pozitif bilimler tahsil etmi kuak tarafndan kefedilmitir. bn-i Rd, Bat'dan kefedilmitir, Dou'dan deil. Kemalist slam anlaynn bu yaklamn modern Mslmanlar da benimsemilerdir, o ynde rtrler.
- bn Arab kitabnzda da belirttiiniz gibi yemeine zehir katlarak ldrlmeye alyor. Nedir insanlar rahatsz eden? - ldrme teebbs enbiya ve evliyann, nebilerin ve velilerin oka bana gelmitir. Bundan dolay ehit peygamber oktur. Bunun izah: Alt mertebe, st mertebeyi ldrmek ister. Bunun sebebi kskanlk olabiliyor, siyasi baz eyler olabiliyor, ama en temelde anlamayanlar var. Ki bunlar Kuran tabiriyle ounluktadr. bn Arab gibi slam irfann en st mertebelerinden amaya alan bir kiiyi, daha alt mertebelerde dondurulmu bir anlay sahiplerinin kolayca hazmetmesini beklemek de abestir.
- 'bn Arab'ye Osmanl'nn ykseli dneminde nem verildi ama k dneminde yeterince nemsenmedi,' diyorsunuz. Nedir bunun sebebi? - Son yllarda Halil nalck hocann da belirttii gibi; Osmanl'da maneviyat tarihini ihmal ettik. Yegne parametre Osmanl toplumunun knde ekonomik deildir. Osmanl aydnlar, 'Biz iki anneden st emdik; bn Arabi ve Mevlana,' diye tarif ederler. Devletin kuruluu oraya dayanyor. Orhan Gazi, Osman Gazi'lerin yannda bulunan aydn kesim, bn Arab izgisinde olan kesim. ok sonralar bu kesim ivizade ve Kadzade ailesinin gayretleriyle dlanmaya balamtr.
- Nasl gayretler? - Bunlar fkh ilmi mensuplar... 'slam dini eittir hukuki normlar,' diyen yaklam. Oysa ki bakyoruz Kuran'a, hukuki normlar, yaptrmlar, yzde 30'luk bir yeri igal ediyor. Onun haricinde byk bir oranda tefekkr dnyas ve buna ait ilimler var. Bu ilimler ihmal edilip, forma ait ilimler ne karlrsa, bu din bir yerden sonra phtlar, dondurulur. Bu yeniyetme molla tipi ivizadeler'in temsil ettii tahrikler, ajitasyonlar sayesinde tekkeler basld, derviler dvld... Cumhuriyet'in Diyanet leri Bakanl anlay, ivizade izgisine yakn bir izgidir. Arapa grameri renmek suretiyle ortaya kan bir din alimi tipi oluturmutur tm bunlar. Oysa Yunus 'eriat, tarikat yoldur varana, hakikat marifet, andan ier,' demitir. Bu drtlk, slam din felsefesini anlatmak iin size 10 bin sayfa kitap yazdrr. Tasavvuf, slam dininin arkeolojisidir.
- mam Hatip Lisesi ya da niversitelerde okutuluyor mu bn Arab? - Maalesef. slam dnyasnn geneline baktnzda Tasavvuf Ana Bilim Dal diye mstakil bir bilim dal yok. Hatta baz lkelerde yasak. lkemizde tasavvufi pratikler yasaktr. 30 Kasm 1925'te karlan kanunla yasaklanmtr. Ki AB'ye giri sreci ierinde buna da dikkat ekmek istiyorum. Smela Manastr'nda ayin tertip edilmesi gibi zgrlkleri destekleyen biriyim, ama ayn ekilde slam Tasavvufu'nun pratii zerine kurulmu olan prangalarn da dile getirilmesini istiyorum. Dergh kapaldr slam Tasavvufu'nun.
- Tekkelerin kapatlmasnn 'Ky slam' diyebileceimiz oluumda da pay var m? - Yzyln banda tekke ve medreselerin kapatlmasna kar kan Mustafa Kemal'in yakn arkadalar da vard. 'Paam, ngilizin Oxford'u, Franszn Sorbonne'u var, bizim de bu messelerimiz var,' demilerdi. Evet, reforma ihtiya vard, ama devrime var myd? O izgi ruh olarak srseydi, bizim modernistlerimiz dinlerini iselletirselerdi, daha gzel sentezler kard ortaya. slam dini, elit kesimin elinden knca toplumda itibarl konumunu kaybetmeye balad. O ailelerin ocuklar daha ok mhendislik ve tp okumaya balaynca, dindarlk ve dini ilimler ister istemez taraya kayd. Ciddi bir paradokstur bu. Halil nalck'n tabiriyle yine, 'Cumhuriyet kurucularnn iyi niyetli hatalar,'dr bunlar. Siz hem slam dininin fanatik tarafyla mcadele etmeyi dnyorsunuz hem de bununla en gzel mcadele edecek yer olan tekkeleri kapatyorsunuz.
Tasavvuf, herkes tarafndan anlalamaz - eyh-i Ekber kitabnzda Hallac ve ibli'nin yaad bir anekdota yer veriyorsunuz. ibli; 'Ben ve Hallac ayn kseden itik. Ben ayk kaldm, o sarho oldu. Bunun zerine hapsedildi, dvld, ldrld,' diyor. bn Arab de 'ibli'nin aykln, Hallac'n sarholuuna tercih ederiz,' diyor. Siz bu konuda ne dnyorsunuz? Hallac'n durumu da sonuta byk 'ak'n tamalar deil mi? - bn Arab gibi dnyorum diyebilirim. Bu slam Tasavvufu'nda sahv ve sekr yaklamlarn bir tartmasdr. Sahv, ayklk demektir. Sekr sarholuk, manevi sarholuk demektir. Siz nasl beeri hayatnzda baz anlarda heyecana kaplrsnz, ki bu daha ok ak hallerinde olur. Srlsklam k olduunuzda biyokimyanz nasl deiiyorsa ayn. Kimseyi takmama balyor. Ayn ey maneviyat ilimlerinde de sz konusu. Sekr'e erenler dank eyler syler, stlerine balarna dahi dikkat etmekten vazgeerler. O dnem 'Ar ol molla desinler,' yaklam neyse, ona aykr hareket ederler. Kalenderi tarzda hareket etmeye balarlar. Sahv haliyse uyanklk hali. eriat halinde bir arlk vardr. Sonrasnda sarholuktur makbul olan. Sarholuktan sonra ikinci sahv hali gelir. Toplum iinde kendini tutan ama i alemde sarho olan... Onun iin bn Arab, ibli diyor. Ama 'Hallac da yanl yapt,' demiyor. 'Hallac mbarek bir kardeimizdir, ak ehididir, ne yapsn, dayanamad, 'Enel hak,' dedi, oysa biz onu her gn sylyoruz,' diyor. Sr herkesin yannda aklanmaz. - Biraz da o yzden mi kapal aslnda tasavvuf, ifreleri var. - Tabii ki tasavvuf, herkes tarafndan anlalamaz. Bir mollann tasavvufu yorumla anlamamas doal bir sretir. Kat yobazlarn ileride belirli bir yatan sonra tasavvufa gelerek dntn grmekteyiz. Bilemezsiniz kimde almn olduunu...
- bn Arab felsefesinde Hz. Muhammed'in nemi byk. Oysa sizin de zaman zaman deindiiniz gibi Hz. Muhammed'in genelde sava taraf ne karlyor. - slam dini, din, her eyden evvel manevi bir olgudur. Bu manevi yapnn tabii ki sosyal uzantlar vardr ama ikinci merhaledir. Siyasi bir ideoloji olarak vahyolunmaz din. nsanlar kurtarmak zere gelmi bir maneviyat yoludur. Peygamberin birincil vasf Allah'la kul arasnda yapt araclktr. Allah'tan insanla getirdii mesaj ve onun talimi retimi doktrindir. Konjonktr gerei arzi olarak bana gelirse savar ama talep etmez sava. Gayesi sava deildir... Peygamberimiz esas savan tasavvufi manada bir sava olduunu gsteriyor. Modern Mslmanlar, slam dinini bu formattan kararak, salt ideolojik bir projeye indirgedikleri iin, ki bu da dmann zerlerindeki basklarndan dolay bu hale geldi.
- Bir syleinizde Paul Coelho'nun Simyac kitabnn hikye rgsn Mesnevi'den ald itirafn belirtip, 'Bu itiraf yapan var, yapmayan var,' diyorsunuz. - Baz edebiyat, felsefeciler bunu drst ekilde ifade ediyor. nce bu felsefeyi doru bir ekilde zmsemek gerekiyor, zmsedikten sonra kendi eserinizde kullanabilirsiniz. lkemizdeyse baz edebiyatlarmzn, Sufi inisiasyonundan haberleri olmad iin bir moda akm olarak srl, gizemli kitaplar yazabiliyorlar. Motif olarak kullanyorlar. Maneviyat iermeyen romanlar. Oysa felsefelerinden istifade etmeleri gerekir. Coelho'nun Simyac'sn okuduunuz zaman Mevlana'nn kast ettii hedefi de gryorsunuz.
- Yine bir syleinizde eski ekoslovakya Devlet Bakan Havel'in '21. yy toplumlar o toplumda ka tane bilge, ka tane filozof olduuna gre deerlendirilecek,' szn alntlyorsunuz. slam felsefesi zerine dnrsek, yeterli say olumu mudur? - u an iin eskiden retilmi olanlarn son halkalarn yayoruz.. Halkalarda kopmalar balayacak neredeyse. u an hl tek tk dahi olsa doum tarihi Osmanl mparatorluu'nda olan baz insanlar var. Bu kopma drt kuak olmad henz. Dolaysyla hl mit var.
SLAM TRAJEDY UNUTMA YANLISI - Son yllarda tasavvuf, bn Arab gibi dnrler Bat'da da ilgi gryor. Chicago, Londra'da merkezler var. - Rumi zerine zellikle byle bir pazar olutu. Sufizm ykselen bir deer. Bunun sebeplerinden biri de tasavvufun baz lkelerin 'El Kaide sonras slam, hangi slam olacak?' almalar yapan strateji merkezlerinde ykselen bir deer olarak grlmesi. 'Komnizm gelecekse biz getirelim,' mantndan hareket ederek, Sufizm'e yatrm yapan devletler var.
- Siz de Oxford'daki Muhyiddin Ibn Arabi Society'nin yelerindensiniz... - Bat'da byle kurulular vardr. Mesleki bir ey bu. yelerin iinde Mslman olan da var, olmayan da... bn Arab alan akademisyenlerin irtibat noktasdr.
- 'slam kendini revize edemedi, slam felsefesinde Rnesans yaanmad,' eletirilerine ne diyorsunuz? - Biraz ezber bozan, bir kontra soru sormak istiyorum; 'Rnesans ne kadar insanlarn mutluluunu, huzurunu salamtr?' Aydnlanma, Budac bir anlayn tepetaklak hale getirilmek suretiyle oluturulmu bir anlay. Bugnk gayri insani birok yaklamn fikri temellerinde Rnesans yatmyor mu? slam, bir yere kadar bilimsel gelimeyi tevik ederdi ama bir yerden sonra edemezdi. Deil slam, hibir semavi din edemezdi. Jacop Littleman'in Bat'nn Bilimi, Dou'nun Bilgelii isimli kitabndan bir rnek vereyim, siz slam'a tatbik edin. Kitapta atei ve barutu ilk inlilerin bulduunu, ama bunu ateli silah yapmak yerine Tao'cu bir dnya grne bal olduklar iin dini bayramlarda havai fiek olarak kullandklarn ve silah icat eden beyaz adama kar stnlklerini yitirdiklerini sylyor. Bunun bir benzeri de slam dnyasnda oldu. amzdan, sekiz yl sren ran-Irak Sava'ndan bir rnek verirsek, Saddam Hseyin, Halepe'de kimyasal silah kullanrken Humeyni, bir din adam olarak 'lkemiz igal edilse bile biz o silah kullanamayz,' diyor. Ermeni katliam, ne kadar oldu olmad, onlar tarihilere brakmak lazm ama Srebrenitsa'da katliam olmutur ve o insanlar Bosna'da bunu her yl anmaktan rahatsz olmaktadrlar. slam'da trajediyi anmak deil, unutmak vardr.
10 DAKKADA TERAVH - Gnmzde din adamlar yeterince yayor mu sizce tasavvufu, halk ynlendirebiliyorlar m? - Nadiren, deerli imamlarmz tenzih ederek sylyorum, Cumhuriyet projesinin rettii din adamlar, camiye cemaat gelsin diye minareyi sar laciverde, Fenerbahe renklerine boyatabiliyor. Geen yl 10 dakikada teravihten karan cami yarmas bile olmutu. Allah'tan Diyanet el koydu. Byle hilkat garibesi imam tipleri camilerin ruhani bir merkez olarak kurgulanmamasndan kaynaklanyor. Kilise yledir mesela. Oysa camiler, Cumhuriyet'ten sonra salt fiziki hareketlerin yapld yerlere dnt.
- u teravih yarn anlayamadm hocam ben... - Eyp'te bir imam vard, kapsnn n Mercedes'lerle doluydu. 20 rekat namaz, yedi dakikada karyordu. O namaz namaz deildir, o namaz gnah.
- Mercedes'ler demiken, Mekke'ye yaplan, baya ilgi gren lks otel Zemzem Towers'a ne diyorsunuz? - Vahabi yaklamda da maneviyatn dlanmas sz konusu olduu iin slam maneviyatnn dlanmas paralelinde ister istemez oluyor bunlar. 'lemde boluk yoktur,' fetvasnca, o boluu byle bina yapmlaryla tamamlamlardr. slam ezoterizminin yasaklanmas lkemizde de byclk, frklk, sahte eyhlik gibi kavramlarn oalmasn salamtr. 1917 Ekim Devrimi'nin 'Dine ait ne varsa kazdk,' demek suretiyle kiliseyi, havray kapatmasndan sonra 1925'te Sovyetler Birlii'nin byc dolmaya balamasyla ayn. Onlar son 10 yldr yeniden kendi dini gelenekleriyle barmaya balad.
- Biz baryor muyuz? - Bizde 1917 Ekim Devrimi hl sryor.
RADKALZME TLDLER - Radikal Mslmanlara ne diyeceiz? - Kar beslenme o biraz da. Kar taraf kendine benzer eyler yaratmaya balad ki ister istemez byle bir ey kard ortaya. Zihniyet olarak o zihniyete mensup deilim ama siz Afganistan, Irak' talan etmisiniz, slam dnyasna kukla rejimler getirmi, genlerin dini anlaylarnda hibir msamaha gstermeyen yaklamlar sergileyerek bu ocuklar radikalizme itmisiniz. Buna ddkl tencere rnei deniyor. Toplumun bir kesiminde yaama hakk tannyor ki, havas gitsin. Tamamen kapatrsanz, patlar hale gelir.
- bn Arab 'Dnemini iyi tan, ona gre hareket et,' diyor. Yeterince tanyor muyuz? - Devrin zelliklerini bilmek lazm. bn Arab der ki, 'yi tanyabilirseniz sonrasn ngrebilirsiniz. Bunu bilmeyenler de size kef ehli der. Oysa ki siz baz eylere bakarak sylersiniz onu.' lkemizde de baz ngrlerde bulunulabilir ama tartlacak zemin olumad. 'Ben eyhim, alimim,' diyene kukuyla bakmal. Sosyalistim diyen kapitalist, kapitalistim diyen sosyalist, Snniyim diyen Alevi kabilir. Hi kimsenin beklemedii, pozitivist bir aydnlanmay bir slamc, slam tasavvufunun nnn almasn bir sosyalist salayabilir.
Tasavvufun yaps gerei "efrdn cmi ayrn mni" bir tanmn yapmak olduka zor. Tasavvuf retinin hangi boyutu "tanmlama"ya msaade etmemektedir?
Tanmlama ve tasnif akl- men fonksiyonudur. Tanm yapmak, fizik lemin ileyi gerekliklerindendir. Tasavvufun bu kategoriye dahil edebileceimiz bir tanmnn olmad dorudur. Belki de sflii orijinal klan, onun bu tr basmakalp bir tanmnn olmaydr. Mamafih, bence bu, bir dezavantajdan te avantajdr. Fakat bu gereklik, onun hibir ekilde anlamlandrlamayacan da ifade etmez. phesiz rifler, semboller ve benzetmelerle iinde bulunduu hli ifadelendirmeye almtr. Bu sembolik ifadenin muhtelif olmas rifin ya da onun dillendirdii tasavvuf hakikatin bir eksiklii deildir. Sufliin ahvl ilmine dair yzeysel de olsa bilgi sahibi olmayanlarca, tanmlardaki ihtilaf, zafiyet olarak nitelenebilir. Aslnda hakikat bir, fakat onu zevk edi ekli eitli ve farkldr. Herkes k olabilir ama herkesin yaad ak, kendi ahs tecrbesidir. Ak hikayeleri birbirine benzer ama herkesin ahs/zel ak tecrbesi vardr.
rifler nezdindeki btn bu subjektivite salt zevk edile ilintili bir durum mu? Ayn merkezden getikleri bir nokta yok mudur?
Tasavvuf, slam mimarisindeki cmiye benzer. Btn Mslmanlar, fiziki bir mekanda fiziki bir amel birliktelii iin bir araya gelir, herkesin bu mekanda ittifak halinde olduu bir takm hareketler aynysa da tek tek mmin olarak o eylemden alm olduu haz phesiz farkl olacaktr. Kelimelerin bedenlenme srecinde subjektivite, rifin lisannda hkim olur. Bu ynyle tasavvuf aslnda bir tr "din felsefe"sidir. Kiiden bamsz bir din felsefesi tanm yaplamaz. bn Sina, bn Rd, Gazal ya da John Hick"e gre bir din felsefesi tanm, ksmen ortak eleri var olsa da farkllk arz eder. Bu balamda ahsa zel tanmlar sz konusudur ve kavramdan ziyade ahs nceliklidir. Tasavvufta zaten insan merkezlidir.
Tanm yapan rifin durduu yer (makam/konum) deitiinde, ayn ahstan farkl bir tasavvuf tanm sadr oluyor mu?
Tabi ki, sfnin manev yaamnda kendi i derinliine uzanan bir tekml sreci (progress) sz konusudur. Hller birbirini tebellr ettirir. Dolaysyla sfnin yaamakta olduu bir hl evvelki yaamakta olduu hlin sonucu olmaktadr. Tanm da ahvle gre farkllk arz eder. Cem hli yaayann tanm, cemden farka getikten sonra farkllaacaktr.
u halde bu, "tasavvuf hl ilmidir", tanmyla tamamen rtmektedir.
Evet, bunu riflerin metinlerini okurken daha rahat fark ederiz. Bu sluptan b-haber kimselerin dt en byk yanlg, riflerin szlerini paradoks ve absrd ifadeler olarak nitelemeleridir. rnein ahvl ilmini dikkate almadan, bnu"l-Arab metnini okumaya tabi tutuyor, eser ierisinde bir sz gryor daha sonra o szle elitiini zannettii baka bir szle karlayor. Bu kii, metni yanl okuduu (mis-reading) ihtimalini gz nnde bulundurmadan bnu"l-Arab"de bir nksa bulmaya alyor. Siyak-sibak, ahvle dair bilgiden yoksun deerlendirme sfleri yanl anlamaya yol aar. yle ki rif, hlin taht- tesirinde "Kh karm gkyzne seyrederim lemi" der, ayn rif hemen sonrasnda iner aa "Kh inerim yeryzne seyreder lem beni" der. Bu, rifin sahip olduu Hak ve halk nazardr. rif z"l-cenheyn ve z"l-vecheyndir. Tasavvufun yapsnda olan sreklilik (perennial), phtlatrlm ve dondurulmu bir tanma msaade etmez. Hlsa tasavvufun bu adan bakldnda tek bir tanm yoktur. Ancak subjektif olarak bu ilmi tecrbe eden riflerin lisanlarndan szlen hikmet, ikincil kiiler tarafndan tanmlamada yardmc e olarak kullanlabilir.
Bu balamda siz bir tasavvuf tanm yapabilir misiniz?
imdi eer dini ilimleri epistemolojik manada varlk mukabiline, yani varln karsna koyarak deerlendirirsek, varlk tek bir mertebe deil, meratib (hiyerari) halinde kategorili (katmanl) bir yapda olduu iin bunun karlnda oluan bilgi de dolaysyla mertebeli olacaktr. Mesela bu meratibi gzeterek tasavvufu, din ilimlerin arkeolojisi olarak tanmlayabilirim. Yani sathn, grnmnn kazlarak alttan o grntnn hakikatinin karlmas ilmidir tasavvuf. unu yineliyorum, fizik gerekliklerin tarifini yapmak bilim adamlarnn iidir. Modern hayat tarz da bireyi buna icbr eder. Ama rif tanmdan kaar. Zira rife tarif gerekmez. rif, tanm yapan deil yaayandr.
Tanmlamanzdan tasavvufun dinin zn (lb) idrak iin bir alma tr olduunu anlyorum.
Buna ek olarak yapm olduum tanm, dinin indii Yce Kaynak"la irtibat da ieriyor. Tevil, baa, ilk haline dndrme, aslna irc etmektir. Bir eyin hakikati aslndadr. Asl bilinmezse suretin bir anlam olamaz. Zira sret ilke karmak iin inmi bir kopyadr. Din muamelat itibariyle, uygulama itibariyle srettir, bir tezhrdr. nsanolu zamanla surete taklp kalmaya balam ve bylece asl(n) unutmutur, dini de byle.
Bir problematik olarak Tasavvuf ilminin meneinden sz edebilir misiniz?
Modern toplum metafizikten uzaklat iin kendisi bal balna bir problematik durum arz etmektedir. Bu yzden manevi yaam ve tasavvufa problem olarak yaklalmasn dorusu tabii karlyorum. Bunlar redd-i miras edilmi bir gelenein, bir batn gelenein dlanmas neticesinde husule gelmi tabii sonulardr. Tasavvufun meneine dair problematik yaklamlar, rnein hrici bir takm tesirlerle vcud bulduuna dair yaklamlar, ele alalm. Din kendisi, nebiler nurundan intikal ede ede gelir. Hatta kimi peygamberler birbirlerinin kardeleridir de. Soy birliktelii olan bu nebilerin mesajlarnda da kimi zaman benzemeler sz konusudur. Mesela, Tevrat"ta geen, "Tanr, insan (demi) kendi suretinde yaratt." ayeti, slam geleneinde hads-i nebev olarak grnr. Karlatrmal olarak -her ne kadar tahrif olmu olsalar da- kutsal kitaplar tematik okumaya tabi tutsak bir ok benzerlikler buluruz. unu sylemek hi mmkn olur mu: "Kur"an- Kerim, ncil"den kopya ekilmitir." (Bunu bile dillendiren kimi msterikler vardr.) Kutsal kitaplarda birtakm benzerlikler olur nk ayn kaynaktan geliyorlar. Bu geleneimizde ska tekrarlanan u dsturun tam karldr: "nne"d-dne kad bddilet ve lkinne"l-hakika lem ybeddil" yani "Hakikat birdir ama dinlerin d yn deiebilir." Elfz birdir ama mana mttehiddir, denir. Biz, btn bu sylenenleri makm- nbvvet iin kullandk. (Ve ks al hz) Siz bunun aynsn velyet makam iin de kullanabilirsiniz. Allah"n velileri hangi nebinin taht- tasarrufu altnda ise - bu Musa, brahim, s (a.s.) olabilir- onlarn szlerinin benzemeleri pek tabiidir. Zira evrensel hakikatler tecrbe edildiinde her mekan ve zaman da ayn sonular verirler. O adan, bu benzemeleri birbirinden intihal, tarihsel (historic) anlamda kopya ekmek olarak grmek yanl bir kanaattir. Dinleri farkl olan veliden (aziz/saint) bir Mslman velinin etkilenmesi, zellikle Basra, Kufe, am havlisindeki manastr hayat yaayan (monastic life) Hristiyan rahiplerle grmeleri sonucunda slam dnyasnda sfilik diye bir eyin ortaya kt, tezi kimi oryantalistlerin iddia ettikleri bir faraziyedir. Daha sonra onlarn bu faraziyesi -maalesef- baz Mslman alimler tarafndan da benimsenmi ve szm ona tasavvufu tenkit sadedinde bir malzeme olarak kullanlmtr. Oysa ki oryantalistlerin bunda bir art niyeti vard. slam"n manev yaam ve hikmetten yoksun bir din olduu, ve bu eksiini Hristiyanlktan etkilenerek gidermeye alt tezini bu ekilde temellendirmeye almaktadrlar. Mezkur dncenin Mslmanlar tarafndan benimsenmesi ise manevi ilimleri bu tezleri dillendiren dnya grne terk etmek anlamna gelir. Kanaatimce bu slam"a ve Muhammed yola farknda olmadan zhir ulemasnca, yaplan en byk ihanettir.
Ayrca mene probleminin orijinalite sorunuyla da balants var sanrm.
Muhammed hikmet taht- tasarrufunda bulunan velinin kendisine has bir takm srlar, nurlar, varlk ve lem tasavvuru vardr. Ve bu orijinaldir. Bunun orijinalitesini bugn ok rahat gzlemliyoruz. Bizde henz kefedilmemi birer ada olan bnu"l-Arabi, Mevlna, Sadreddin Konev, Azizddin Nesef gibi rifler -Batnn kendi Hristiyan azizleri olmasna ramen- onlar tarafndan da ilgiyle karlanyor. Bir Hristiyan rahip bana unu sylemitir: "Mevln beni de etkiliyor." "Hristiyan azizlerden seni etkileyen kimse yok mu?" diye sorduumda srarla szn tekrarlad: "Onlardan da istifade ediyorum ama Mevln"nn manev nfuzu ve derecesi bir baka." Akl- selim sahibi herkes riflerden istifade etmektedir ama mum dibine k vermemektedir. Acnacak bir durumdayz zira insanmz zerinde durduklar hazinenin farknda deiller. Ama bir gn birileri alttan o hazineyi eker.
Sflerin Kur"n ilimlerle olan ilikisinden ksaca sz eder misiniz?
Tarihte hibir sf yok ki eriat ilimlerini tahsil etme merhalesinden gememi olsun. Ulum- er"iyyenin sfler tarafndan XIX yy. sonlarnda ihmal edilmesi ksmen dorudur. Ekbir-i sfyye yani tasavvufun kurucu unsurlar olan sfler asla zahiri ilimleri gz ard etmemilerdir. Drt kapnn, krk makamn birinci kaps bb- eriattr.
Ekbir-i sfyyenin fkhla olan ilikisi nedir?
Fkh, tefakkuh yani derinlemesine anlamak demektir. Hadis-i erifte "Allah dinde bir kimsenin hayrn taleb ederse o kimseyi dinde fakih/derin anlay sahibi klar." denilmitir. "Derin anlayl klmak" kavram dahi aslnda tasavvufun douuna mesned tekil edecek hadislerden bir tanesidir. Fakat burada semantik bir oynama yaparak "hukuku klar" diye anlam verirler ve bylece bambaka bir sahaya manay indirgerler. Fkhn orijinali, fiil-i nebevdir. Akl- Muhammedyi bilmeden beden-i Muhammedyi anlamak zordur. nsann beer yaamndaki fiilleri kalbinden neet eder. Sfler sadece fiil-i nebevyi anlamakla kalan kimseler deillerdir. Fiil-i nebevnin iine nfuz eden kimselerdir. Bunun yan sra insann hayat alan fizik lem (ehdet lemi) olduu iin rhn aknl elde edecekse fizik bir takm ibdetlere/eylemlere mutlaka ihtiya duyacaktr. Fiziki ibdetlerde ise Peygambere tabi olmak zorundadr. "Beni nasl namaz klyor olarak gryorsanz siz de yle klnz." Bu yzden bizler Hazret-i Peygamberin fkhna tabi olmak zorundayz. Fakat unu da gz ard etmemeliyiz ki, salt zahiri eylemleri bilmek ve yapmak dinin btn vecibelerini yerine getirmek, anlamna gelmez. Bu vecibelerin sizde oluturaca i yapya gre hkm verilir.
Sfler bu ikisi (zhir/btn) arasndaki dengeyi nasl gzetmilerdir?
slam tasavvuf geleneinde manev eitime balanldnda bir mrebbi nce talebesini zhir ilimlerde yetitirirdi. Fakat te taraftan mrid-i kmiller, zhir ilimlerin hepsinin ara ilimler olduu gereini ise asla gz ard etmezlerdi. Zir ara kimi zaman amac perdeleyebilir, onu unutturmaya vesile olabilir. Bu adan maneviyat ocaklarnda yaplan manevi eitimde mride sadece "ilmihal" bilgisi vermek yeterli grlrd.
Aslnda zhiri birtakm bilgilere dair olan bu kitapa "ilmihal" denmesi bile bizim geleneimizin zihniyet dnyasn yanstmas ve her ikisi arasndaki ilikiyi izah etmesi asndan nemli sanrm.
Tabi ki gnlk ahvl-i ahsiyyesini ilgilendirecek bilgiler, kiinin manevi eitiminin ayrlmaz bir parasdr. Eitimde ara olarak grlen sadece ilmihal bilgileri deildir. Tasavvuf ilminde de sflerin kendi kullandklar yntemlerden bazlar da aratr. Drt kap kavramndan eriat-tarikat ara, hakikat ve marifet makamlar amatr.
Peki burada ara olarak nitelediimiz tasavvufi yol ve manevi stadn rol nedir?
ehdet leminden ulv lemlere yaplacak olan dikey seyir muhakkak bir ara yardmyla olmaldr. Yatay dzlem iin de durum ayndr aslnda, uakla yapm olduumuz bir yolculuu dnelim mesela, pilota yol tarif edemiyoruz, l ykaycnn elindeki l gibi teslim olup seyahat ediyoruz. Fiziki alemde herhangi bir ehre turistik bir gezi yaptmzda da durum ayndr. Bir rehbere ihtiya duyarz. Hi kimse unu diyebilir mi: "Rehber kabul etmek bir irktir, ehirle benim arama bu rehber niin giriyor?" Ben bu ehri tek bama dolaacam dersen yllarn kaybolduu gibi yollarn da kaybolabilir. Oysa rehbere tabi olup iki gnde ehri etraflca gezmek ve ehri tanmak daha kolaydr.
Yani, ak ehrini tem etmek isteyenlerde ak-ehri-rehberlerine kesinlikle mracaat etmelidirler.
Kesinlikle, yatay lemde (afak lem) var olan, dalar, vadiler, uurumlar, kyler, kasabalar, ehirler; dikey lemde (enfs lem) de vardr. Yolda ekyalar, yol kesiciler (kutt- tark) vardr. Yol da ayak kaydran (mezleka-i akdm) aamalar vardr. Bundan dolay "delilsiz gidilmez, yollar haram" denmitir.
Rehber-i hakkyi nasl fark edebiliriz?
Kiinin grnr rtbesi eserinde. Yani bir kmilin nutkundan, sesinden, hzr bulunduu n ve mekndan feyz ve bereket alnr. Bu hissedilir. Bir mridin szlerinde kesinlikle blclk, paralayclk, ikilik, sen-ben kavgas, ben-ben-ben, ben doruyum dierleri yanl onlara gitmeyin trnden laflar asla yer bulamaz. Tevhid makamna eremeyen bir kimseden bu tr szler sdr olur. Zta eren Muhammed vel, "herkes yoluna" der kimseyi dlamaz. "El yaman biz saman" der. Kendisini ahkaru"l-ibd (kullarn en hakiri) olarak grr. Herkese tebessm eder, mahlkata efkatli davranr. Zir Muhammed veli bilir ki, "Szlerin/grlerin farkl oluu hllerin muhtelif oluundandr." (htilfu"l-akvl bi ihtilfi"l-ahvldir.)
slam medeniyetinin ekillenmesinde kurucu unsur olan tasavvuf reti, slam medeniyetinin zlme srecinde ve gerilemesinde de ana neden olarak gsterilmektedir.
Bu tarz bir yargya varmak ne tr bir refleksin rndr? "Gerileme" sadece slam dnyas iin geerli olan bir gerek deil. Ayn durum Batl deer ve deer-baml teknolojiye sahip olamadndan dolay dier medeniyetler (in, Hint) iinde geerlidir. "Gerileme" ve "ilerleme" salt iktisad/teknolojik ilerlemeye irc edilecek olursa Bat dndaki dnya "geri" kalmtr. Ama bu riz "geri kalma"nn tedavisi zannedildii kadar zor deildir. Kavramsal olarak "gerileme" ve "ilerleme"ye dikkat etmek gerekiyor. Szm ona ilerlemi toplumlara atf- nazar edelim. Modern teknolojileri artk insanla hizmet etmek iin deildir. Tp bilimi insanlara ifa vermekten uzaklamaya,. insan genleriyle oynayp etik deerlerden kopmak suretiyle bir canavar olmaya balamtr. Teknik, vahi bir mekanizma haline gelmitir. Bugn kimi batl dnrler artk "ilerleme" unsurlarnn insanln ruhn deerlerine katkda bulunamadn tartyor ve kendi "ilerleme"lerinden rahatsz oluyor. Deerlerine dnmeye arda bulunuyorlar. "lerleme"den yoksun "geri" kalm slam ve Hint dnyasnn bu "geri" kalml yzyl sonra belki de bu medeniyetler iin bir dezavantaj olmaktan kacaktr. lerlediini iddia eden toplumlar insan faktrn kaybetmeye baladlar. Batl insan kutsala olan referanslarn gz ard etti ve bunun sonucunda da kalbini eytana rehnetti. Bat da insan artk, retmek istemeyen, intiharlarla yzleen bir varlk haline geldi. Varlk krizinden kurtulmak iin kaybettii insanlk dersini bir Hint gurusunun nne diz kerek bulmaya alyor. unu asla unutmayalm ki gerek gelime manev tekmldr. Sorunuza imdi giri yapabilirim. slam dnyasnn "geri" kalmasnn ardnda sfler olduunu iddia edenlerin grleri tarihi vakalarla asla rtmemektedir. Ama unu da asla unutmayalm ki, bir medeniyet btn kurumlaryla geriler ya da ker. Oysa ki tarihi gereklikler, slam dnyasnda bir ok bilimsel aba ve buluun arkasnda sflerin olduunu bize gsterir. Sfler sadece tekke kelerinde evrad ve ezkarla megul olmamlardr. Aksine tekkeleri birer ilim yuvas haline getirmilerdir. Kimya, heyet, astronomi, astroloji, matematik, edebiyat ve sanatn bir ok dal tekkelerde retilmi ve tekke mensubunca bu ilim ve sanat dallarna dair risaleler kaleme alnmtr. IRCICA"nn Osmanl Bilim literatrne dair yaymlam olduu eserlere baktmzda melliflerin yardan fazlasnn sf olduunu ok rahat grrz. rnein, Sleymaniye Ktphanesinde, eserinin birisinde Endlsl bir riften matematik dersi ald kayd bulunan Dvud- Kayser kimdir? bnu"l-Arab"nin eserlerinin rihi ve takipisi, Osmanlnn ilk mderrisi bir zt. Balantlar iyi takip edersek bir sf, bir medrese ehli ve bir bilim adam kimlii. Edirneli Hamdi-yi Badd isminde halvet-uk bir zat vardr. Bu zt Badadl olduu iin kendisine "Badd" nisbesi verilmemitir. Kendisi tekkesinin bahesinde envai eit iek yetitiren bir kimsedir. eyh"inden Badat"a gitmek ve srf bir lle tohumu edinmek zere destur alr. Bir iki yl Badat"ta ikamet eder bir takm ziri aratrmalarda bulunur tekrar Edirne"ye avdet eder. eyhi "ho geldin bizim Badatl" der ve bunun zerine Badd nisbesini alr, yani botaniki bir eyh efendi. rnekler oaltlabilir.
Tasavvuf iinde yaam olduumuz modern-teknoloji toplumunda kutsala olan referanslarn tamamyla yitirmi, bireysellik kabuuna brnm, buhranlaryla ba baa kalan insan tekinin, yeniden anlam aray ierisine girme, insanln hatrlama ve pekitirmesine nasl yardmc olabilir?
Modernite, teler tesine referans yerine bu dnyaya referanslarn yapld yerdir. Modern insann krizlerle ba baa olduu artk ayan-beyan ortada. Teknolojik cihazlar ok abuk eskiyor. ster istemez gndeme, "eskimeyene olan ihtiya" gelmektedir. Ruh "ok"tan (kesret), "bir"e (vahdet) avdet etme ihtiyac duymaktadr. Kesret arttka insann zihni paralanmaktadr. Modern bireyi krize srkleyen btn bu problemler izle noktasnda tasavvufun ok zel bir yeri vardr. Modern insann anlam arayna katk sunacak olan tasavvuftur. Rh olana duyulan ihtiya arttka slam tasavvufunun modern dnyadaki rol daha iyi kavranacaktr.
Sz slam riflerinin daim insanla vermeye altklar mesajla balayalm.
Bir rifin gayesi gayelerin en stndr. Fn olandan yz evirip bk olana ynelen rif, gayesini bulan/bilen kimsedir. "Men arefe" srrn mahede edip kendini tanyan ve oradan da Rabb"isini tanmaya kan kimsedir. rifler vahdeti bilendir. Btn bu grntlerin ve kesretin arkasndaki Bir"i mahede eden kimselerdir rifler. Kendileri birlii mahede ettikleri iin topluma da her zaman iin birlik tavsiyesinde bulunmaktadrlar. Btn farkllklar izafi alana indiren rifin mesaj: "BRLK, BRLK, BRLK olur ancak."
Mesnev, Ak- Mevln'da Yananlara Konuur.
Yzak: Hocam, Mevlndan gnmze Mesnev, yazld gnk kadar canl, engin ve gndemde. Mlumunuz kaleme alnan eserler, ya tlihi yaver gider de kitlelere ml olur, ya da kendi muhtev ve ifade arln ortaya koyarak Mesnev bu noktada nasl bir yerde duruyor?
Mahmud Erol KILI: Mesnev yazld tarihten itibaren kymetli bir ilham eseri olarak, deta mukaddes bir eser olarak grlmtr. zellikle Mevlevlik tarihinin ilk devirlerinde Mesnevnin Mevlevler elinde deta hatmedilen bir kitap olduunu gryoruz. Ancak daha sonraki dnemlerde Mevlevlik d tarkatlerin de nemli bir kitab hline gelmitir. Bugn Mesnev zerine yaplan erhlere baktmz zaman rihlerin sadece Mevlevlik yolundan gelmeyen, Mevlevlik d yollardan da gelen insanlar olduunu grmekteyiz. Halvet, Nak, Kdir ilh. gibi ok deiik kesimlerden insanlarn erhler yaptn grmekteyiz. Hatt ran evrelerinde Molla Hdi-yi Sebzevr gibi rak bir feylesofun dah Mesnev zerine erhi vardr. Mesnevnin muhtevasna baktmz zaman daha ok mukaddes kitaplarda grdmz baz hakikatlerin, misller yardmyla, hikyeler yoluyla anlatlmas usln grmekteyiz. Bu adan Hazret-i Mevlnnn Mesnevsinde yer alan bu hikyelerin bazlar tarih anlamda vk olmu bir takm hadiseler zerinden Mevlnnn bir irfan aktardr; fakat dier bazlar da olmam hdiselerdir, Mevln tarafndan kurgulanmtr. Binenaleyh Mevln Hazretlerinde anlatm sanatlarnn yani iiriyet tarafnn ve tahkiye ynteminin de kuvvetli olduunu grmekteyiz. Cenb- Allah Kurnda: Biz sizlere birer misl veriyoruz. buyurur. Akl sahipleri iin, verilmi bu misllerde ok byk rnekler ve alnacak ibretler olduu bildirilir. te Mevln Hazretlerinin takip ettii tark de budur. Mesnevde anlatlan hikyeler sadece kuru birer hikye deildir. Burada aktarlmak istenen hikmetler vardr. Hissettirilmek istenen bir ruh vardr. Hikyeler bu ruh iin kurgulanr. Hatt Molla Cm, Mevln iin: Sanki bir neb ama kitab yok der ki bu vahyedilen bir kutsal kitap kendine gnderilmemi bir eli mesabesindedir, anlamndadr. Mesnev-i erfe bu denli kymet atfeden bak alarnn tarihteki yansmalarna gelince Osmanlda birok kiinin Farsa renmesi Mesnev ynyle olmutur. Yani insanlarn byk ksm, Farsay dorudan renmek yerine: Ben Mesnevyi reneyim diye Farsa dersi alarak bu dili rendiklerini grmekteyiz. Yahy Kemle sormular: Trkler Viyana kaplarna nasl gitti? diye O da: Trkler Viyana kaplarna klla m gitti zannediyorsunuz? Hayr Osmanl, Viyana kaplarna bulgur pilv yiyerek ve Mesnev okuyarak gitmitir. cevabn vermi. Burada kastedilen ey udur: Pirin pilav zenginlik almetidir. Zaten Osmanlya da ok sonralar dardan gelmitir. Ama Anadolu halknn ok tkettii gdalardan olan bulgur bir mtevzlk almetidir. Dolaysyla bu sz yle yorumluyoruz: Osmanl Viyana kaplarna kadar ok byk zenginlikler eliyle deil, mtevz yaantlaryla bir yandan bulgur yiyerek, bir dier yandan da ruhlarn Mesnev emesinden doldurarak gitmilerdir. Zaten Balkanlarn slmlamas srecine baktmz zaman bunu ak bir ekilde gryoruz. Macaristann Pec isimli ehrine varana kadar birok Balkan ehrinde Mevlevhne vardr. Sarayevoda da bir Mevlevhne bulunmaktayd. Nitekim Bosnadan km bir hayli Mevlev veya Mevln uzman grmekteyiz. O kadar ki, Selnikli bir Yahudi dnmesi olan Avdet Esad Dede isimli bir zt bile stanbul Fatih Tahir Aadaki ders halkasnda Mesnev dersleri ve sohbetleri yapmakta ve o Mesnev derslerinden bir hayli insan etkilenip istifade etmektedir. Mesnev bugn birok yabanc dile evrilmi bir kitaptr. ngilizceden Franszcaya birok dilde tercmeleri bulunmaktadr. zerinde ok fazla erhler yaplmtr. evrilmekle kalmayp evrildii dillerdeki baz entelektelleri de etkilemitir. te gnmzn mehur, Trkeye bile evrilip, bir hayli bask yapan kitab hakknda Brezilya asll Paul Coelho isimli edebiyatyla yaplan bir rportajda: Ben bu Simyac romannn hikye rgsn okumu olduum Mesnevden bir blmden aldm. demitir. Bu itiraf gzel bir eydir. tiraf edenler var, itiraf etmeyenler var. Malm-i lniz eyh Glib yllar evvel iirlerini sylediinde bazlar: Efendim, bunlar Mesnevye benziyor. Sylediiniz beyitler Hazret-i Mevlnnn beyitleriyle aa-yukar ayn, hatt bazlar aynsnn tekrar gibi, ne dersiniz? deyince: Evet, aldm. aldmsa da mr mal aldm. demek sretiyle Mevlnnn eserlerini bu tr insanlarn ortak mal, yani sultann arazisi olarak grm ve bundan istimalde bulunmakta da bir beis grmemitir. Mesnev okunmas, zerinde tefekkr, teemml edilmesi Mevlev gelenei ierisinde seyr u slk asndan da nem arzetmitir. Yani Mesnevnin alt defterinden deiik nefs mertebelerindeki mrdan iin ayr ayr dersler karlmtr. Yani Mesnevyi bir seyr u slk kitab olarak da grmek mmkndr. Mevlev kltr ierisinde Mesnev dersini geenler ancak Dvn- Kebri okuyabilirler. Tabi zaman ierisinde Mesnevye verilen bu nem, beraberinde baz sanat dallarnn da ortaya kmasn salamtr. Ne gibi? Mesel; Mesnevlerin zel olarak kraat edilecei, tedris edilecei, tlim ve erh edilecei, zevk edilecei meknlara ihtiya duyulmutur. Bylece belki de slm medeniyeti ierisinde baka kitaplara nasip olmayan - mesel, bir Fusushneler olumamtr, Mektbathneler olumamtr- bir Mesnevhneler gelenei olumutur. Burada Mesnev dersleri yaplmtr. Tabi ki burada Mesnev dersini yapan stdn, hocann hem zhir ilim mktesebt, hem de mnev zevki orannda deiik Mesnev dersleri yaplmtr. Bu adan bakldnda Mesnev bizim corafyamzdaki slm anlaynn ekillenmesinde ok nemli rol olan bir kitaptr. Tabi ki Arap dnyasnda, Orta Asyada baka kitaplar ok messir olmu olabilir. slm dncesinin ekillenmesinde zellikle Anadolu ve Rumelideki slm anlaynda ok merkez bir yerde oturmaktadr Mesnev.
Yzak: Mesnevyi buraya ve bu lmsz noktaya tayan temel zellikleri nelerdir?
Mahmud Erol KILI: Bir eseri lmsz klacak olan ey; lmszlk noktasn yakalamasdr. lmszlk noktas rhniyettedir. Ruh, Allahn emneti olarak btn yeryzne, btn mahlkata, bata insan olmak zere flenmitir. Btn beden vasflar, btn cismn, madd, materyal vasflar rzdir, lmldr, hepsi geicidir. Ancak ruh, lmszdr, bkdir. nk rhun kayna lmszdr. Dolaysyla rhniyet mertebesini yakalam btn eserler kalcdr. Bu eserler, kitb olsun veya olmasn, Mesnevnin bugn evrildii btn dillerde karlk buluyor olmas, demolunun hangi milletten, hangi merepten, hangi dinden olursa olsun, o mterek insan zellii bulduunu vurguladnn bir gstergesidir. Mesnevyi lmsz klan zellik, rha hitap ediyor olmas, rhun lmsz olmasndan dolay, o eserin zamann aarak gnmze, hatt gnmz sonrasna uzanmasdr. nk insann rhn yn; zaman deildir, rk deildir, kavm deildir, cins deildir. Yani insann rhn zellikleri, hangi kavimden, hangi topraktan, hangi corafyadan, hangi cinsiyetten olursa olsun ortak insn esaslardr. O eref-i mahlk olmann verdii bir zelliktir. Buna hitap ettii srece her trl eser, lmszlk suyundan imi olur ve de iirir. Bu tr eserlere klsiklemi eser denir.
Yzak: Byle bir baar, hangi temel kltrn ve olgunluun eseridir? Mevlnnn Mesnevyi ortaya koyan daarcnn znde neler vardr?
Mahmud Erol KILI: Her eserin bir doum sreci vardr. zellikle tasavvuf literatrde bir eserin yazlmas modern yazarlarn yazlarn yaz tarzndan farkl olarak daha ok ilham yoluyla olduu iin ncelikle byle eserlere hmile kalnr. Bu sre ierisinde bir duygu younluu yaanlr ve nihayet onun bir inficr (patlamas) sretiyle eser ortaya kverir. Mneviyat leminde hmile kalmadan eser verenler, pek ho grlmezler. Binenaleyh Mevln Hazretlerinin eserlerini yazmadan evvel kendisinin ok gl bir mneviyat hayat yaadn grmekteyiz. Her ne kadar Mevlev ilesi ile Halvet erbaninde baz ufak farkllklar varsa da ileye girdiiniz zaman bir buuk metreye bir buuk metre olan bir alan ierisinde ve geceleri hibir ekilde srtnzn yataa veya duvara yaslanmadan uyumak sretiyle sadece mttekya enenizi dayayarak uyumak sretiyle geireceiniz bir 40 gn, ardndan bir 40 gn, ardndan bir 40 gn Krk stne krk gn kardktan sonra bu tr eserleri ems-i Tebriz isimli bir gnl elici ile karlamas neticesinde zaten yanmaya hazr meale birden alev alm ve bu eserler ortaya kmtr. Bu mnda Mevlnda o eserlerin, o iirlerin mnev babas, bir bakma ems-i Tebrizdir. Bundan dolay zaten eserine Klliyt- ems demitir. Yani bunlar ben sylemedim hocam syledi anlamnda. Ne byk bir edep. Tam bir fen fi-eyh hli Mevln bu eserlerin doumundan evvel, birok doum skntlar ekmitir. Bunu hisseden has mridnndan olan elebi Hsmeddin Efendi onu deta tatl bir ekilde ikn etmi ve bu eserlerin zuhura gelmesine arac olmu, ebelik etmitir. Binenaleyh elebi Hsmeddin olmasayd, belki Mevln bu eserleri, bu szleri sylemi olmayacakt, sylemeden gidecekti. nk tpk dier riflerde de olduu gibi, Mevlnnn da yazmak arzusu, derdi tamadn grmekteyiz. Zira rifler bir eyi yaamay tercih ederler. Yaamann lezzeti ierisinde mstarak olan bir kii bunu bakasna aktarmay hem uygun grmez ve hem de bir sevgi hlini, bir zel hli, bir mahrem hli, bakasyla paylamay ahlken kendilerine yediremezler. Bunu sadece Mevlnda deil, bn Arabde, Yunus Emrede, Niyz-i Msrde ve sir birok rifte grmekteyiz. Ancak birouna -bn Arab rneinde de grlecei zere- emr-i ilh iaretiyle yazdrlyor. Bu ztlar bu kitab yazdktan sonra, u iirleri syledikten sonra, unlara gzel bir eki-dzen vereyim, bir tanzim edeyim, bu kitaba gzel bir isim vereyim, basks yle olsun, cildi byle olsun gibi kayglar tamadklarndan dolay syler geerler. Bundan dolay bakn Mevlnnn eserine zel bir isim dah aramadn gryoruz. Mesnev diyor. Mesnev aslnda bir kitaba konacak bir isim deildir. Mesnev malm, iki beyitte her bir msran sonunun ayn kfiyede olmas ile oluan ksa vezinli bir iir syleyi tarzdr. Mesnev-i erfin ulat baar phesiz slm irfanna ait en st ilmeklerden insanlk srrnn almasyla alkaldr. phesiz Hristiyan, Msev vesir geleneklerde de bir takm metafizik eserler retilmitir. Ancak u gerek ki, Hristiyan ve Msevler bata olmak zede gayr-i mslim uzmanlarn da itiraf ettii zere, Mevlnnn eserlerindeki lezzet ve yksek seviye hibir beer eserde grlmemitir. Mesnev, slma mahsus bir eserdir. Kendisi bunu beyitlerinde aka belirtir. Benim eserlerimde Hazret-i Muhammed -sallllhu aleyhi ve sellem-in mirasndan baka bir ey aramaynz, der. Nitekim O, Men bende-i Kurnem diye balayan o mehur rubsinde melen yle syler: Kurn- Kerim bendesiyim ben yaadka, Yalnzca Muhammed yolunun topraym ben! Bundan te bir sz dese her kim, karka, Israrla ikyetiyim ondan ve o szden!.. Mevln Hazretleri bu rubsinde, bal bulunduu izgiyi net bir ekilde ifade etmektedir. Mevlnya baka bir izgi arama beyhde bir abadr. Hsl, Mesnevnin sahip olduu mknats o hakikat-i Muhammediyyenin ak mektebindeki ifadesidir.
Yzak: Muhtelif dillere tercme edilen Mesnevler, gerek Mesnevyi ne kadar yanstyor? Bat dnyas, Mesnevye, gerekten ondan faydalanmak iin mi; yoksa hmanist yaklamlarn desteklemek iin mi yneliyor?
Mahmud Erol KILI: Her trl filozofun, bilgenin, rifin sz sylendikten sonra artk insanln ortak mal olur. Bu insanlkta kim ne niyetle anlarsa anlar veya anlamaz. Binenaleyh Mevlnnn szleri de, bazlarnca kendi itikat ve inanlarna uydurulmaya allmtr. Oysa Mevlny doru anlamak, onu kendi havuzu ierisinde anlamak demektir. Onun buna ynelik de beyitleri vardr zaten. Mesnevnin ilk 18 beytinin iinde buna da cevap veriyor: Hi kimse benim dernumda yatan aratrmad. Herkes beni kendine uydurmaya alt. Herkes bana bir ynden bakt. Herkes bana kendi grmek istedii, bakmak istedii ekliyle bakt anlamnda bir sz sylyor. Yani onlarn grmek istedii Mevln deilim ben, diyor. Muhtelif dillere tercme edilen Mesnevlere gelince, onlarn gerek Mesnevleri ne kadar yanstt, tercmede anlaylar ve aktarlar nispetinde ne kadar ne yaplabildiine paralel olarak deiir Mesel: Nicholsonn ngilizceye yapm olduu tercme, harf bir tercmedir. Bu hliyle gerekten ok gzel bir almadr. Tercmenin tesinde bir de ok gzel notlandrmalar vardr Nicholsonn. Kendi mktesebt, kendi bilgi kaynaklar dorultusunda geni erhler dmtr. Nicholson bu tercmeyi en eski nshalara dayanarak yapmtr. Konya nshasn tercmeyi bitirmesine yakn inceleyebilmitir. Binenaleyh tavsiye edilebilir. Lkin baz ngiliz yazarlarnca bu tercmenin ok fazla iiriyet zelliini gzetmeyip, mny doru aktarmay hedeflediinden dolay iir zevki asndan zayf kald sylenmitir. Bundan dolay Nicholsonn bu tercmesini alp onu iiriyet ynnden ileyen yeni tercmeler de yaplmtr. Bunlar daha ok tutulmutur. Mesel: Bugn Amerikada kitaplarnn en fazla satt sylenen ve kendisi de air olan Coleman Barks isimli bir Amerikal, Nicholson tercmesini alarak bir adaptasyon yapmtr. Bu yapm olduu adaptasyon gerekten ok zevkli tercmeler hline gelmitir ve Coleman Barks tercmeleri hl ok okunmaktadr. Franszcada da Havva Hanmn (Eva Meyerovitch) yapm olduu bir tercme bulunmaktadr. Fakat bu tam bir tercme deildir. Franszcaya tam tercme ran asll bir Fransz olan Emir Mezz tarafndan yaplmtr. Gabriel Mandelkhan da Mesnevyi talyancaya evirmitir. Rusaya, Almancaya, Srpaya tercmelerinin yaplmakta olduunu duyuyorum ama bu diller hakknda bilgim olmad iin bu tercmeler hakknda iyidir, ktdr diye bir ey syleyemeyeceim.
Yzak: Bu noktada; Gnlleri temiz insanlardan, hakikati sevenlerden bakalarnn Mesnevye dokunmalarna msaade yoktur. cmlesini deerlendirir misiniz?
Mahmud Erol KILI: Bu, baz mnev metinlerin otomatik kilitlenmesidir. Metin, kendini otomatik olarak kilitler. N-ehle, ndna o metin kendini kilitler. Bunu yce kitabmzda da grmekteyiz. Kurn- Kermde: L yemessh illl-mutahharn yetine gre tathir, yani temizlenme faaliyetinden gemeyenlerin Kurn- Kerme dokunamayaca bildirilir. Bunu hukukular hukuk dzeyinde alglamak sretiyle abdesti olmayanlar dokunamaz. eklinde tercme etmilerdir ki, Fkh Usl mant asndan dorudur. Ancak zhire ait olan bu mnnn rha ait olan yn de vardr. Bu birbirinin alternatifi deildir. Her iki mertebedeki anlam da muhafaza etmek gerekir. Tasavvuf adan bakldnda meshetme, Kurn- Kermin mevz ve muhtevasna nfz edebilmeyi ifade eder ki, rifler bu yeti o ekilde tercme etmilerdir. Onun derin anlamlarna nfz edebilmek iin tathir, temizlenme (nefis temizlenmesi, nefis tezkiyesinden gemi olmak) gerekir. Mesnev de byledir, Fussul-Hikem ve Ftht- Mekkiyye de byledir Belirli bir dzeye gelmeyen insanlar bu metinlerden bir ey anlamazlar. Metinlerden bir ey anlamayacaklar iin de Mesnevye dokunmalarna msaade yoktur. denmitir. Bu mecz olarak sylenmi bir szdr. Yoksa ellemesinler, el srmesinler anlamnda deildir. El sryorlar zaten, herkes sryor. Ama u bir gerektir ki, eline alan baz insanlar: Ben bu Mesnevyi okudum, hibir ey anlamadm, hikye anlatp duruyor. veya Bana uygun olmayan gayr-i ahlk ifadeler var. diyerek elinden atabilmektedir. Tarihte Hriclerin bir zmresi vard. Kurn- Kermde geen Yusuf kssasn kendi Mushaflarndan karmlard. Bunun vahiy olduunu inkr etmiyorlard. Vahiydir ancak biz bunu namazda okumay edebe mugyir ve ahlka aykr gryoruz. diyerek -smme h- Allahtan daha ahlkl olduklarn bir bakma iddia ediyorlard. Rahle-i nebevden gemeyen kii Kurn- Kermden bir ey anlamamtr ve onu inkr etmitir. Dolaysyla Kurn- Kermi inkr etmeden evvel, nce Hazret-i Muhammedin mektebinde eitilmi olmak gerekir. Bu durum yksek hikem eserler olan Mesnev-i erf ve Fussul-Hikem gibi eserler iin de geerlidir. Gerekli tlimden gemeksizin bunlar eline alp hakknda yorumlar yapmak yanltr. nce Ak- Mevlnda yanmazsanz Mesnev size konumaz. rfn- Muhyiddnden feyz almakszn, bu potada pimeksizin, Fuss, size hibir ey sylemez.
Yzak: Mevln, byle bir cmleyi anlamayan, art niyetli muhalifler iin sylyor phesiz. Oysa kendisi, kapal meseleleri bile anlalr hle getirmek iin hikye slbuyla idrakleri amtr. Hl byleyken kimilerinin aydn kimlii ile kalkp Hazret-i Mevlnya ve Mesnevye bugn de haksz tenkitler yneltmesine ne diyorsunuz?
Mahmud Erol KILI: Bu tabi bir sretir. yette ne buyurulur: Hi bilenlerle bilmeyenler bir olur mu? Dolaysyla bilgide ve zevkte dereceler vardr. Herkes kendi durduu yerden hakikate bakar, Hazret-i Peygamberi anlamak bir seviye iidir. Herkes Hazret-i Peygamberi anlayamayaca gibi Urfal Nbnin tbiriyle: Herkes ekemez kemn- Muhyiddni Herkes Muhyiddni Arabnin kemann yani yayn ekecek pazuya sahip olmad iin onu anlayamayacaktr. Ayn ekilde herkesin Mevlny anlamasn beklemek de beyhde bir uratr. Bu tabi bir hdisedir. Tabi olmayan burada iftiraya varan, Hazrete -iftira dzeyinde kendi yorumlarn Hazrete yaktrmaktan ibaret- olan bu iftiralardr. Ehlullah bundan rencide olur. Hem onlar bunu sneye ekse bile Hak kabul etmez. Gayretullaha dokunur. Tokat da fena kar. Kaban sahibi var efendiler.
Yzak: Mesnev gibi st seviyede kaleme alnm eserlerin hem hiz olduklar kymet hem de anlam dnyasnn birok kiiye kapall bu tr eserler zerinde tarih boyunca saysz almalar yaplmasn da beraberinde getiriyor. Mesnev zerine yaplm en nemli almalardan bir ksmn sayabilir miyiz?
Mahmud Erol KILI: Sadece birka rnek vereyim Mesnev-i erf deyince akla gelen ilk isimlerden birisi hi phesiz smail Ankarav (Rush Dede)dir. Ankarav, Mesnev zerine farkl zelliklerde eserler kaleme almtr. Bunlardan en nde geleni Minhcl Fukar isimli erhidir. Yine ayn ahsn Mesnevyi seyr u slk derecelerine yani nefis mertebelerine gre tanzim ettii bir kitab bulunmaktadr: Nisb- Mevlev adnda.. Bunun gibi birok klsik erh ve tasnif rnei saymamz mmkn. Ancak bu bir rportajn hududunu aan bir mevzu Sadece unu syleyeyim: rfan geleneimizde yz akn Mesnev erhi bulunmaktadr. Bunun en son rneklerinden birisi de son devir Mevlevlerinden Ahmet Avni Beyin erhidir. erhlerden sonra tercmelere gelecek olursak Dier dillere yaplm tercmelerinden bahsettik. Trkeye yaplan tercmelere baktmzda iki tr tercme grmekteyiz. Birisi manzum dieri ise mensur tercme Manzum tercmenin en nde gelenlerinden birisi Nahfnin tercmesidir. Merhum mil ELEBOLU bu kymetli almay kltr dnyamza kazandrmtr. Mensur tercmelere ise gnmzden iki rnek Abdulbk GLPINARLInn ve efik CANn tercmeleridir. zellikle efik CAN Hocann tercmesi anlalrlk noktasndan gayet gzel bir almadr. iiriyet ok gzetilmemitir.
Yzak: Hocam, bir de yle bir nemli nokta var: Mevlny ve Mesnevyi gnmzde farkl mihraklardan pek ok kimse farkl ekillerde sahipleniyor. Bunu nasl yorumlamal? Ne olursan ol gel! ifadesindeki maksad bu erevede aklar msnz?
Mahmud Erol KILI: Her eyden nce, Hazret-i Mevln portresini doru izmemiz gerekiyor. Bu portreyi ancak kendisinin sylediklerinden yola karak doru izebiliriz. Sylediklerinden hareketle ona baktmzda Hazret-i Muhammedin mektebine bal, silsilesi belli, yolu belli bir rif grmekteyiz. Bu noktada tablo tmyle nettir. Ancak tabi baz insanlar kendi tuttuklar yolu ve gr merlatrp kendi propagandalarn yapmak iin, byle bilgelerin isimlerini ve eserlerini kullanabilmektedirler. Bu eserlerden baz pasajlar siyak ve sibaklar cmbzla ayklanmak sretiyle yle bir ekilde ortaya konmaktadr ki, karnzda bambaka bir ahsn portresi olumaktadr. Ondan dolaydr ki, Mevlny doru anlamak iin onu btn olarak deerlendirmek gerekir. Ancak bir de yle bir noktay gzden karmamamz gerekiyor: Bizim riflerimiz yle riflerdir ki, bu ak mektebinde eriyenler kadar, onlar art niyetle ve kt niyetle alanlar bile bir mddet sonra dnrler, deiirler, gzelleirler. Malm-i lniz Hazret-i Mevlnya izafe edilen bir sz vardr: Ne olursan ol gel! Bu sz hakikatinde Eb Sad Ebl-Hayr isimli bir zatn szdr. Ancak mn olarak Mevln Hazretlerinin merep ve tarkine ok aykr bir sz deildir. nk o szde: ster putperest ol, isterse Mecs Ne olursan ol gel! denirken bir ey kastedilmektedir. Gel de, geldiin gibi ylece kal anlam yoktur burada. Sen hele bir gel bakalm, bu eikten ieriye hele bir admn at; gerisi bize kalm anlam vardr. Nitekim Hazret-i Prin derghnn kapsnn zerinde u ibre yer almaktadr. Melen: Buras klar Kbesidir. Her kim ki buraya nks gelir, buradan kmil olarak kar. Grlecei zre Mevln: Gel, buraya noksan olarak gel, noksan olarak k. demiyor.
Yzak: Hocam bu kymetli ve istifadeli mlkat iin teekkr ediyoruz.
Mahmud Erol KILI: Ben de ayn ekilde size teekkr ederim.
YZAKI Dergisi'nde yaynlanmtr.
Modern insann yaad bunalmn nedenlerini bizimle paylaan Marmara niversitesi hocalarndan ve Trk slam Eserleri Mzesi Bakan Prof. Dr. Mahmud Erol Kl, nsan, bilinli ve uurlu bir program dhilinde, meiyeti ilahiyenin bir tazhr olarak yaratld. Yani, bir ilahi istein, arzunun ve akn neticesinde insan denen bir varlk zuhura geldi. nsan bu ilahi oluu madde alemine nuzul edii ile beraber, unuttu dedi. - Bugn modern insan byk bir bunalm yayor. zellikle sekler akmlarn etkisinde kalan ve maneviyat ile balarn koparan modern insan dnyay bu ideolojik kalplarla anlamlandryor. Hal byle olunca da manevi anlamda byk bir boluk oluuyor ve bu boluu dolduramadnda bunalmlar ortaya kyor. zellikle son dnemlerde uzak dou kkenli tarikatlerin Batda byk rabet grmesinin en nemli nedeni ite bu manevi boluktan kaynaklanyor. Son yzyldr, Bat kaynakl dnce akmlarnn etkisinde kalan bizim insanmz da bu bunalmn etkisinde kald. Dnyevi dnce akmlar insana mutlu olma kayna olarak paray, kadn, zevki sefay gsterdi. ABDnin en nl Pop idollerinden Britney Sperasn btn zenginlie ve dnyevi varla ramen, daha 30unda uyuturucu kaynakl tedavi grmesi, psikiyatristlerle tanmas ve son gnlerde televizyonlarda ve gazetelerde yaynlanan ackl grntleri modern insann iine dt durumu ortaya koyuyor.
Bugn gerek Batda gerekse Trkiyede hzla ken aile yaps, artan intiharlar, uyuturucu kullanmnn yaygnlamas toplumlar sarsyor. Son dnemde ortaya kan istatistikler, gelinen noktann tartmaya muhta olduunu gzler nne seriyor. Gnmz insannn yaad bunalmn en temel sebebinin insann oluu ile ilgili sorulara verdii cevaplarda olduunu syleyen Prof. Dr. Mahmut Erol Kl, nsann sahip olduu eyler deil, insann oluu ona gerek kalc mutluluu verir. Ben kimim, nereden geldim, u an burada ne yapmaktaym. Nereye doru gitmekteyim. Geliim neredendi ve sonum nerede? nsana mutluluu verecek eyler bu sorulara verecei cevaplardadr. Modern hayat insann kafasndaki bu deruni sorulara cevap vermedi ve ihmal etti diyor. Bu hafta rportaj konusu olarak modern insann iine dt bunalm setim ve Marmara niversitesi hocalarndan ve Trk slam Eserleri Mzesi Bakan Prof. Dr. Mahmud Erol Kl'a ile bu konuyu konutuk.
- Rnesans sonras ortaya kan sekler ideolojilerle birlikte insann hayatnda materyalist dnya anlay nemli bir yer tutmaya balad. Ama bugn modern insan mutsuz. Bu mutsuzluun ortaya kmasnda maneviyattan kopu mu etkilidir?
nsann sahip olduu eyler deil, insann oluu ona gerek kalc mutluluu verir. Ben kimim, nereden geldim, u an burada ne yapmaktaym. Nereye doru gitmekteyim. Geliim neredendi ve sonum nerede? nsana mutluluu verecek eyler de bu sorulara verecei cevaplardadr. Modern hayat insann kafasndaki bu deruni sorularna cevap vermedi ve ihmal etti. Onu sadece dn ssleyen bir organizmaya indirgedi. Body almalar ile vcudunu gzelletirmeyi, anti aging almalar ile yalanmaya kar durmay tledi. Oysa yalanmaya kar olmak demek adeta lme kar olmak demekti. Hlbuki bilgelik anlaynda 1-7, 7-14, 14-21 ya aras gibi insan hayatnda 7li devreler bulunmaktayd. Her dnemin insann oluumunda, tekmlnde ve maneviyat ilerlemesinde nemli pay vardr.
- Modern insan, lmden lesiye korkan ve yalanmay durdurmak iin anti aging yapan bir insan haline geldi. Her gazete sayfalarnda insanlara bu bilgileri aktaran yaz ve haberlere rastlyoruz
40l yalardan sonra insann bedeni ve fiziki gerilemesi olarak alglanan nro fizyolojik damarlarn tkanmasyla birlikte, insanda baka bir deiim ortaya kyor. Beyin damarlarnn tkanmas, yani yallkla beraber bir olgunluk bir kemal ve daha st derece bilgeliin almas bir anlay vard Gelenekte. Fakat bu kaybedildi. Ve yallk bir problem ve kurtulunmas gerekli bir hastalk olarak gsterildi. nsanlara bunun eitimi verilmedii iin, yallktan kamalar ve lm korkusu birok psikolojik bunalm da beraberinde getirdi. Ortaada psikiyatristler dkkn kapatrken, bugn en fazla i yapan meslek grubu haline geldiler.
- Bunun sebebi nedir?
Bu da Erich Fromun tabir ettii olmak ve sahip olmak ayrmn bir kere daha dnmemize sebebiyet verdi. Demek ki, insan insan yapan eyler insann sahip olduu eyler deil, onun oluunu belirleyen eylerdir. Bu olua cevap verecek olan da dnceler, akmlar ve felsefelerdir. Modern insan bu kaplar almaya balad ve bu tr kaplar da insana gerek mutluluu ne kadar verebilir sorusunu karmza kard. Bu soruyu cevaplamak iin Mevlana, bni Arabi, Hac Ahmet Yesevi, Hac Bekta- Veli, ah Nakibend, Yunus Emre gibi bizim arifler ve sufi bilgeler dediimiz insanlarn temsil etmi olduu tasavvufi slama bavurduunuzda alnan cevap ok netti ve o cevap uydu: Bir ayete dayanlarak hareket ediliyordu ve o ayette, Biz insan en mkemmel surette yarattk ve ona, kendi ruhumuzdan fledik deniliyordu.
nsan ilahi bir varlk
- Yani insan tesadfen ve bo yere yaratlm bir varlk deil
Evet. nsan, bilinli ve uurlu bir program dhilinde, meiyeti ilahiyenin bir tazhr olarak yaratld. Yani, bir ilahi istein, arzunun ve akn neticesinde insan denen bir varlk zuhura geldi. Bu varlk, yaratcs ilahi olduu iin, ressam ile resmi arasndaki dorudan irtibatta olduu gibi, yaratcs bu yarattna bir de kendi ruhumu fledim demek suretiyle, aslnda yaratt ile ok yakn bir irtibatta olduunu belirtiyor. Dolays ile Allah tarafndan kendi ruhundan flenen bir varlk olmas ile insan, kken itibari ile ilahi bir varlk. nsan bu ilahi oluu madde alemine nuzul edii ile beraber, unuttu. Dolays ile insana Allah tarafndan kendi ruhundan flenmi olmas, insan muazzez ve mkerrem bir hale getiriyor. Ben kendi ruhumdan fledim ayeti insann tad emanetin ne kadar ilahi olduunun ne kadar nurani bir emanet olduunu da beraberinde dnmemizi gerektiriyor. Fakat insann bu madde aleminde, madde ile ar hemhal oluu, o kaynan unutturuyor. O kaynandan yabanclaan insan bu sefer baka araylar ierisine giriyor. Oysa arad ey ok uzaklarda deil ve kendisine verilmi(mndemi).
- Peki hocam, insan bu yola nasl sapt?
eytan diye bir varlk var. Eer siz onun yoluna giderseniz, o sizi saptracaktr. nk vazifesi o. Ama sen ona tabi olur ve hakikate tabi olmazsan o zaman Hz. Mevlanann da deyimi ile karanlklar yoluna gitmi olursun. Hz. Mevlana karanlklar yoluna gitme, gel aydnlklar yoluna gel derken bunu kastediyor. te o insana yklenmi olan emanet, insann hazinesi. O cevhere, o hazineye sahip olduu zaman insan, Hz. Mevlanann tabiri ile klelikten kurtuluyor. Gerek kle, zincirlerde, kafeslerde olan kii deildir. Gerek kle, altna, gme, kadna, mala, mlke, evlada, hana, hamama vs. tutkun olanlardr. Ama beden kafesi ierisinde kalanlar, bu tutsaklkta kalanlar bir trl, hakikate eremezler diyor. Yaplmas gerekli olan ey, hakikate ermek iin, o prangalardan ayak bandan kurtulmaktr. Prangalardan ve arlklardan kurtulmak iin de, insann iindeki o ruhani ve nurani ynne tevecch etmesi gerekir ki, ruhanilik aa ksn. nsandaki, bu cevher rtk vaziyettedir. zetleyecek olursak bu aklama insann gerek zgrlk alannn nerede olduunun cevabn da bize veriyor. Bu t bize, baz ideolojilerin zgrlk gibi gzkse de, aslnda gerek zgrlk olmadn, gerek zgrln insann kendini tanmas ile mmkn olduunu gsteren ok evrensel, ok kadim bir bilgelik tarzdr. nk siz ne olursanz olun, hangi corafyada yaarsanz yaayn bir gn mutlaka leceksiniz. Sizin lml oluunuz bu dnya hayatnda bir kere, kaynanz bilerek, tanyarak lmenizi de salyor.
- Modern ideolojiler, bu dnyada insan mutlu etmeye ynelik dnce kalplar gelitirirken, insann ruhunu yani asln unutmu yle mi?
Modern ideolojiler ve modern felsefeler, insana yardmc olmak ve hayatn kolaylatrmak zere, hareket ettii iddiasnda olan dncelerdir. Aslnda bu ideolojilerin insana o mutlu olma imknn sunmadn ve bilakis perdelerden perde olduunu grmekteyiz. zgrlk alan olarak insana yanl yerler tarif ediliyor. Mesela, modern reklmlardan rnek verecek olursak, zgrm ben slogan kullanlyor. Neden? nk marka cep telefonu kullanyorum zgrm ben Neden? bam alp giderim Nereye gidiyorsun? Dan bana giderek esir olabilirsin. Tenin esiri olduun srece esirsin diyor Hz. Mevlana. zgr insan kendi kaynan bulan insandr. Erich Fromun olu ve sahip olu ayrm sufi felsefede de yer alan bir eydir. bni Arabi felsefesinin geleneinde varln srrna ermek tabiri vardr.
Yeryznde mutlak huzur yok
- Eski insanlar daha maneviyat idiler. Peki bu insanlar mutlu muydu?
Bu sorunuza cevap verebilmek iin yeryz hayatn iyi tanmlamak gerekir. Yeryz hayatnda mutlak huzur hibir zaman olmad, hibir zaman da olmayacak. nk yeryz cenneti diye bir ey yok. Yeryznde rlatif olarak insanolunun mutlu ve huzurlu olduu dnemler olmutur. Yine mutsuz ve huzursuz olduu dnemler olmutur. Gaye yeryz hayatn azami mutlu bir hale getirebilmektir. nsanolu lmldr. Bundan 100 sene evvel yoktu. Yine bundan yz sene sonra yok olacak. Ba yok, sonu yok. Eer sen banda yoksan, sonunda da yoksan ortasnda ben varm diyemezsin. Br eyin ortasna bana ve sonuna gre hkmedilir. Eer bir eyin ba yoksa, sonu da yoksa, o eyin ortasna var denilemez. nsana sorarlar, sen 100 yl nce neredeydin, 100 yl sonra neredesin? diye. Sen busun. Matematik deyimi ile, sonlu bir saynn sonsuz bir sayya blm sfrdr. Yani sen sfrsn. Ama neye nisbetle, mutlak gce nisbetle. O zaman sen gel, kendini mutlakta fani kl, yalnz sen varsn de o zaman sana da varlk verilir.
- Ama bugn baz ideolojilerde ve teolojilerde, Allah var ben de varm anlay hakim
Eer sen, Allah var ama ben de varm dersen, ite bu noktada, Tasavuf anlayna gre mrik olursun. Allahn yanna baka ilahlar arm oluyorsun ve Allahn yannda baka bir varla varlk vermek irktir. Eer insan, ben kendimi nasl yok sayarm. Baksana benim etim kemiim var. Allah, var. nsan da, eya da var dersen eer, bunun ad irk olur. bni Arabi, benim varlm yokluumdadr diyor. Eer ben varsam aslnda yok olduumdandr. Var olan yalnzca Odur. Onun iin, illa hu yalnz sen diyerek arrlar. Buna onu ispat denir. bni Arabi, Allahn Kuranda ilk benim, son benim, i benim, d benim dediini sylyor. Bir beinciye yer kalmyor. te her eyi sahibine teslim ettiin andaki o hal sana varlk veriyor. Gerek var olanlar, insan- kamiller(Nebiler ve veliler) dir. nk onlar varlklarndan gemilerdir.
- O zaman insan varln sorgularken, nasl bir yaklam sergilemeli?
Bu dnya paradoks zerine kurulmutur. Eer bir insan ben biliyorum diyorsa, o cahildir. Ama birisi, bir ey biliyorsam, o da hibir ey bilmediimdir diyorsa, o insan alimdir. Eer bir insan ben varm diyorsa, o adam yoktur. Ama bir insan ben yokum diyorsa o insan vardr ve o insann yakasna yapmak ve peini brakmamak lazmdr. nk o nsan- Kamildir ve dnyann srrna ermitir. Dnyada siyah dediin beyaz, beyaz dediin siyah kabilir. Hakikatler itedir, dta kalmamak lazm.
nsan hayat ilahi ileyie uygun olmal
- Tardisyon yani Gelenek ne anlama geliyor.
Tradisyon(Gelenek), gklere(semaya) bir bak bir eksiklik bulabilir misin? Bir daha gzn evir bak, bir daha gzn evir bak. Gzn yorulmu olarak geri dnecek ayetinin bir tezahrdr. Kozmik sistem, mkemmel bir ekilde formatlanm ve ilemektedir. Yedi kat sema, yeryznn ve gkyznn grevlileri almakta eksiksiz olarak hiyerarik yap ilemektedir. Kozmik sistemde Gne ve Ayn grevini yerine getirmede bir ihmal grdn m? te ilahi ileyiin bir yaps bir Gelenei var. Buna uygun insan hayat ilahi insan hayatdr. Buna ters olular ise sistem ierisinde czrt yapar ve insan rahatsz eder. zellikle Rnesans sonras insann metafizik ile mavera olan referans noktalar koparld iin modern insan yalnzla itildi. Rnesans sonras aslnda insan zgrletirecei iddias ile ortaya kan felsefeler(Aydnlanma felsefesi) kadim felsefelerin terminolojisini almtr. Rene Guenon bunu yle anlatr: Rnesans sonras felsefeler, kadim felsefelerin terminolojisini alarak, tepetaklak kullanma sanatdr Kadim simya ilmi, kimya ilmine dnmtr. Kadim ilahi matematik ilmi, kadim ilahi aritmetik ilmi modern kapitalizmin babas haline gelmitir. Kadim Maji ilmi(Evrenin srlarn aratran ilim) modern fizik ilmi haline gelmitir. Dolays ile Rene Guenonun tabiri ile eldivenin ii dna evrilmitir.
- Aydnlanma yeni kefedilmi bir ey deil yani. O zaman nedir bu aydnlanma ne anlama geliyor?
Aydnlanma var olan hikmet geleneinin ters yz edilmesidir. Ad bile dinidir. Ad bile irak felsefesinden alnmadr. Oysaki bizde dikey manada insann kendi basamaklarnda ilerlemek suretiyle kendisini kefetme srecine irak(aydnlanma) denir. Allah yerin ve gn nurudur nurlanan aydnlanr. Yine Buda, bir aacn altnda birden bire aydnlanmtr. Biz de aydn mnevver anlamna gelir. te Bat bizim btn bu kelimelerimizi ters yz etmi ve kullanmtr. Aslnda btn sekler ideolojiler, kontra religious dediimiz, din kart olan btn ideolojiler, dini terminolojiyi kullanr. Bu nemlidir. Seklerizmin de kutsal kitab, hacc, kurban, mabedi ve ritelleri vardr. Dolays ile insan zaten homo religiousdr. Dini bir varlktr. Bu nedenle de dnya hayatnda her ey dinletirilmitir. Din kart olu bile dinletirilmitir. Bir mzik konseri ve pop star dinletirilir. Senin iin lrm demek, fena fiek demektir. Futbol mana giderken apka takma, davul gtrme btn bunlar zikir anlamna gelir. Maa gidenler zerinde, bir anket yaplm, ou man ka ka olduunu bilememi. nk asl ama oradaki cokudur. te bunlarn hepsi evrenseldir ve asli olu gereklemezse ortadan kalkmaz, kulvar deitirir ve devam eder. Bugn insann zikir ihtiyacn karlayan yerler vardr.
- O zaman modern insan dinden kopmu saylmyor aslnda
Kesinlikle. Bugn Che Guevera, kltletirilmitir ve bir velidir. Latin Amerikada bir Che kilisesi vardr ve aziz ilan edilmitir. Bu insann tabi ihtiyacdr. Biz trbeye karyz diyenler trbe kurarlar. Bunu peinen kabul etmek gerekir ki, insan her eyi dinletirir. O zaman Allah indinde tek din slamdr ve Sizin dininiz size, benim dinim bana ayetlerini dnmemiz gerekir. Yani dinsizlik olamaz ama doru dini semek gerekir. nk doru din, seni kaynanla tantrr ve seni yanl yerlere dmekten korur. Bugn din kartl ideolojisi bile dinletirilmitir. Dier sekler ideolojiler de din gibi alr. Bu ok tabi bir sretir.
- Bugn dnya genelinde yeni ezoterik tarikatlar ortaya kyor, Hindistan mistisizmi modern insan tarafndan ruhun rahatlatlmas iin kullanlyor. Btn bunlar bir arayn eseri mi?
Dnyada olanlar, bir ezoterizm savadr. Dmannz zellikle ezoterizmden uzaklatrmak suretiyle onu maneviyatszlatrrsnz. Bu bir projenin devamdr. Bir lkeye silah ve bomba ile saldrmak ok ilkel bir yntemdir ve kltrel tahribat ok daha nemlidir. Bu adan dman olduunuz din, ideoloji ve fikir grubunu aslnda dininde derinlemekten mani hale getirdiiniz zaman, o dinin de bir tr sathta kalmasnn da yolunu am olursunuz. Sath da kalan din de sizin iin yararlanlacak bir din haline gelir. Sathta kalan dindarlar sana hakaret bile etseler aslnda senin iini grrler. Bugn dnyada baz radikal slamc hareketler barrlar, arrlar sloganlar atarlar ama sonu itibariyle, nereye hizmet ettiklerini iyi aratrmak gerekir. Binaenaleyh bu bir plann parasdr. zellikle lkemiz zerinde ok oynanmtr. lkemiz zerinde oynanan en nemli projelerden birisi, slam dinini maneviyatndan koparmak suretiyle onu, mantksal bir dzeye indirgeyerek donuk, souk, mekanik bir hale getirmektir. Bugn slamcym diyen birok insann slamn temel ritellerini bile yapmadna ahidizdir. slam maneviyatndan bihaber kiilerin politik anlamda barp ardklarn grmekteyiz. Oysa gerek dindarlk o dini yaamakla mmkndr. Seni bu hale getirenlere baktnz zaman onlarn aslnda, kendi dinlerini ok iyi yaadklarn tarikatlarna bal olduklarn grmekteyiz. Bugn Yunanistan, Fransa, ABD gibi birok lkede bu tarikatlar grmek mmkndr.
Mslmanlar hodri meydan diyecek gtedir
- Bu tarikatlar, Trkiyede de var. Ve nemli ayrcalklara sahip olduklarn gryoruz
Ben zgrlk bir insanm. Mallarn pazarda zgr ortamlarda satlmas gerektiine inanyorum. Ben malmn ok kymetli olduuna kaniyim. Baz akmlar kapatlsn diyenlerden deilim. Ben sadece eitlik istiyorum. Pazarda ben de malm zgr bir ekilde satmak istiyorum. Bana bu imkn verilsin ve bakalar da satsn. Gelenekte byle idi. Hodri Meydan. Aslnda, Osmanlda misyonerlik yasak deildi(Siyasi ve politik giriimler yaparlarsa ayr tabi). Ama devirebildikleri insan says Tevfik Fikretin olu ile snrl.
- Neden byle idi?
nk, o dnemde, eyhleri ve alimleri ile gl bir slami dnce gelenei vard. Benim dnce geleneim o kadar salam ki, ben btn herkese hodri meydan diyorum. Ama bir artla, kpekler salnp, talar balanrsa orada bir terslik vardr. Zaten plann bir parasdr bu. Bazlar rahat hareket edebilmek iin, baz dncelerin nne set ektiler, onlar kendini izhar edemez hale gelince de oluan boluu deerlendirmek zere, kefen soyucular, boluu doldurmak zere geldiler. Kanlmaz bir yasadr bu. Evrende boluk yoktur ve btn boluklar annda doldurulur.
- Hocam bir de Batni dediiniz zaman gerici ezoretik dediiniz zaman ilerici oluyorsunuz. Kavramlarda kendilerine gre yaplandrlm.
yle tabi. Onlar benim ezoterizmim var diyorlar. O zaman ben de ezoterizmim var derim. Sen bana dersen ki; benim spiritual koum var, benim de spiritual koum var derim. Ezoterik yaplar serbestse, benim ezoterizmim(maneviyatm) de serbest olmal. Sana gelince serbest, bana gelince yasak.
mmeten Vasatn srr
- Hocam ideal insan, hem ruh hem de beden birliini salam bir insan mdr?
slam maneviyat bu dengeyi ok iyi kurmu olduu iin dnyadaki dier, akmlardan farkllk arz eder. Dnyada din tarihi, aslnda bu tr bir sarkacn tarihidir. Baz dinler ar maddiyata meylederken, bazlar da ar spiritalizme meyletmilerdir. Hakikat-i Muhammediyeyi izleyenler, farkldr. te burada mmeten Vasat(Orta Olu)n tasavvufi srr ortaya kyor ki, maddeyi mana ile beraber alabilme anlamna gelir. Bu ok nemlidir. Bizim ariflerimiz, hibir zaman dan banda yaayan arifler olmamlardr. Bu arifleri siz, at srtnda Viyana kaplarnda Padiah olarak grebilirsiniz. Tarihte, Veli olarak tanmlanm sultanlar gelmitir. Bir Veliyi askeri snftan biri olarak ya da medreseden ilmiye snfndan birisi olarak grebilirsiniz. Dolays ile bizim velilerimiz, dan banda toplumdan uzak bir yerde deil, toplumun iinde olan bir anlaya sahiptir. Bu da bizde madde ve manann nasl dengelendiini gsteriyor. Zaten slam maneviyatn dier maneviyatlardan ayran en nemli zellik budur. Bugn Budizmin ya da Hinduizmin madde ile ilgili ciddi skntlar vardr. Yine baka dinlerin zellikle Museviliin mana ile bir takm skntlar vardr. Bu nedenle slam dini Mirac ruh, mahal, cesed yapan bir maneviyattr.
- 2007 yl Mevlana yl ilan edildi. Sizce Mevlanann slam dncesi yeterince anlatlabildi mi? Sanki daha ok iin yzeysel yn ile ilgilenildi Yaplan etkinlikler sizce yeterli miydi? Mkemmel olan yaplamad. Ama bu zihniyet kalplar ile Mevlanay anmak iin bundan daha fazlas beklenemezdi. Bir kere Mevlanann ait olduu dnya grnn bugnk yap ile problemi var. zellikle alt kademedeki emekilerin gayretleri ile, bu kadar olur. Dnya lkeleri ierisinde en iyi etkinlikleri yine Trkiye yapt. Ama Hz. Mevlana demek, sadece sema demek deildir. Baka eyler de yaplmalyd. Ama artlar msait olmad. Ben idealin yapld kanaatinde deilim. Ama hi yoktan da iyidir. En azndan bu zat hatrlamamza vesile oldu.
A. Sait Aykut: ncelikle, bugn ezoterizm dendiinde neden bahsediyoruz, siz ezoterizmden ne anlyorsunuz, bunlar konualm isterseniz. Mahmud Erol Kl: Ezoterik kelimesi i veya derni olan anlamlarna gelen Greke esteros kelimesinden gelmektedir. Trkeye Franszcadan yaplan tercmeler yoluyla ithal edilmi olan bu kelime, kltrmzde yirminci yzyln bandan itibaren kullanlmaya balanmtr. Egzoterik ise bu kelimenin zt anlamlsdr. Baz son dnem yazlarnda bu iki kavram ireklik ve draklk kelimeleriyle karlanmaya allmakta; oysa, asrlardan beri kullanlmakta olan klasik Trkedeki karlklar btn ve zhir. Bu kelimelerin dnsel kklerini dinler tarihinde ve felsefe tarihinde, Pythagoras'ta, Platon'da, Yeni Platoncularda bulmak mmkndr. Ezoterik dnce Antik dnemden beri felsefe ve dinler tarihiyle at ba gitmektedir. Esas una dayanr: Yeryznde grlen, olua gelen her ey, her eylem ve her nesne aslnda bir hakikatin, bir gerekliin davurumudur. Hakikat sabittir, deimez ve evrenseldir, bu yzden itedir. Eyann hakikati sabittir. Hakikatler iten da doru kla tezahr ederler ki aslnda nesnelerin oluu byle gerekleir. Olu grntdedir. Bir davurum sz konusudur. Dta grlen her ey grntdr. O zaman var deillerdir. Grnen eylerin asl kaynaklar ite yatmaktadr ki asl olan, var olan onlardr. Dolaysyla, i bilirsek, iteki ana ilkeleri bilirsek, dta tezahr eden olularn da srlarn zeriz temeline dayanmaktadr bu reti. Bu esas dine, dini grlere, hatta felsefelere tatbik ettiimiz zaman, unu syleyebiliriz: Dinlerin de bir i esas, bir de dta gzken muamelatlar vardr. Aslnda dinlerin esas mesaj burada, yani ite yatandadr. Dinlerin egzoterik ynleri, dtaki dzenlemeleri, ritelleri vs devre ve sz konusu peygamberin zelliklerine gre deiiklikler gsterir. Bu yzden Fkh- Ekber erhi'nde phesiz ki, dinler deiir ama hakikat deimez [inne'd-dni kad bddilet velkinne'l-hakka lem ybeddil] denilmitir. Burada kastedilen, Latinlerin religio perennis dedii eydir o deimez, asl, her daim canl din. Allah katnda olan din, aslnda bir tanedir ve o da budur. nsan katnda bu tek din eitlilik gsterir. Pythagoras olsun, Platon olsun, bugn modernler tarafndan bir felsefi sistem kurucusu olarak anlan kimselere ezoterik felsefe zaviyesinden baktmzda, Msr ve Babilonya bilgeliinin dini okullarnda eitim alm olduklarn gryoruz. Bu balamda, Martin Bernal'in Kara Atina kitabnda ileri srd tezi ve baka dnrlerin benzer grleri hi de hafife alnacak cinsten deildir. Onlarn dedikleri zetle udur: Grek felsefesi zgn deildir, Msr ve Babil bilgelik okullarnda retilen ezoterik din felsefesinin yazya geirilmesinden ibarettir. Pythagoras yirmi yl Msr'da eitim grmtr; o grd eitim bir manastr, dergh eitimidir. Oradan; Git, imdi blgendeki insanlarn ehil olanlarna bu rendiklerini talim et! emriyle geri dnmtr. nk Pythagoras'n eitim sistemine baktmz zaman, sadece zihinsel karmlara hitap eden; bugnk modern felsefe eitiminde olduu gibi, baz kitaplar okutularak yaplan tartmalarla srdrlen bir eitim tarz olmadn, bilakis adeta bir usta-kar veyahut eyh-mrit ilikisi eklinde bir talim yaplmakta olduunu grmekteyiz. Bu eitim eklinde, renciyi retmeni semekte ve setii ehil renciyle yirmi drt saat beraber yaamaktayd. Sabah afak skerken balayan derslerde ilk olarak himnoloji, yani tanrsal yakarlar ve dualar retilmekteydi. Bunlar lene kadar ve a karnna yaplan derslerdi. Ezoterik felsefe dersleri tok karnna yaplmazd, bunun sebepleri vard. Dersten sonra yemek yenilirdi, leden sonra ise istirahat ve ziraat ileriyle meguliyet; sonra gece dersleri ve nihayet akam duasndan sonra uyku... zgn anlamyla ezoterik felsefe bir rehabilitasyon, bir tedavi, kiisel geliim programdr. Platon'un Diyaloglar'na baktmzda, sadece felsefi metinler olarak bilinen o metinlerin, aslnda ezoterik nitelikler tadn gryoruz. Bu metinlerde, insann kendini, kendi zn tanmasnn, yani Kendini tan, Tanr'y tanrsn vecizesinin srlar retilmekteydi. Bu esasn slami versiyonu Men arefe nefseh fekad arefe rabbeh yani Kendini bil, Rabbini de bilirsineklindedir. Veyahut, Delf Mabedi'nin giriinde yazld ekliyle Noverim me, noverim te. Bunlarn hepsi ayn manaya gelir. Platon'un diyaloglarndan zellikle Timaios'da aka, Ben bunu Dou bilgelerinden rendim dediini grmekteyiz. Fakat kim bu Dou bilgeleri? sim vermiyor. Ezoterizmde, bilgelik, hikmet, yazya geirilmez. Bir ey yazya geirildii zaman kayda alnm olur. Her trl kayt onu zuhur haline getirmek demektir; zuhur lemi, olular ve bozulular lemidir, kaytlar lemidir. Nesneler bu lemde mcessem, donmu halde bulunur. Bu adan, ezoterik felsefede ryalar ok nemlidir, nk ryalar kaytszdr, sonsuz bir zgrlk alandr. Size bir ekilde asl gerekliinizi yanstmaktadrlar. Ryay anlatma! denir; anlatlncaya kadar ryalar muallaktadr, askdadr, ancak anlatlnca kaytlanm olur. Kaytlanm olmak, snrlandrlm olmak demektir. nk grnt evreni, klasik tabiriyle ahadet lemi beraberinde snrllk getirir. Herhangi bir eyi snrlandrdnz zaman onu lml hale getirmi, ona fanilik damgas vurmu oluyorsunuz ve o ey rz bir hale gelmi oluyor. Her ne ey ki rzdir, her ne ey ki kaytldr, mutlaklk tayamaz, mutlakln olmad yerde de insan mutlak huzura eremez bu esasa gre. Dolaysyla hakikatin, o kaytl olmayanda, mutlak olanda bulunduunu gstermek isteyen ezoterik metinlere farkl bir gzle bakmalyz. Bize Aristoteles'i bile maddeci felsefenin babas olarak rettiler. Oysa Aristoteles der ki, Platon da dahil olmak zere, benim statlarm daha ok metafizie younlatklar iin; metafizikten yola karak fizik yapma ii bana kald. Hasl Aristoteles'in Fizika'sn, Platon'un Metafizika'sndan soyutlayarak ele almak bir Rnesans maniplasyonudur. Aristoteles'i o btncl yapdan kopararak maddeci felsefenin babas haline getirmilerdir. Zaten btnden kopup, parada odaklanma analitik felsefenin temel zelliidir. Felsefenin modern dnemlerde ezoterik kklerinden, asl kklerinden koparlm hali zellikle Aydnlanma sonrasnda modern insann paralayc bak asnn oluumuyla salamtr. Mevln Mesnevi'sinde bunu ok gzel bir benzetmeyle dile getirir; mehur Krlerin Fil Tarifi meseli... Fil bir btndr ama kr insanlara Bu nedir? diye sorulduunda, birisi bacan tutar aa olduunu syler, burnunu tutan hortum, pskln tutan fra der; hibiri btn tarif ederek, Ben bir fil tutuyorum diyemez. Modern insann en byk problemi de budur. Holistik olmad, btncl yaklama sahip olmad, btn yapy bilmedii iin, almalarn sadece bir para olan madde zerine younlatrm ve felsefeyi bu hale getirmitir. S.A.: Ezoterizmin Bat Ortaa'yla ilikisi konusunda neler syleyebiliriz? M.E.K.: nce asl bilmek gerekir... nk ezoterik felsefede dta olana baklarak hkm verilmez. i btna doru gtrmediiniz zaman problemi zmek mmkn deildir. Baz aratrmaclara gre Bat ezoterik gelenei ad altnda ele alnan konular ayn ezeli gelenein bir devamdr. Fakat tam bu noktada Ren Gunon gibi, Martin Bernal gibi birok yazar ok ilgin bir tespitte bulunurlar: Bat ezoterik gelenei denen ey aslnda Batl deildir, Douludur; yani hikmet markdir. Bernal 'Kara Atina' derken, Atina'daki Grek felsefesinin aslnda Afrika, yani Msr kkenli olduunu ima eder. Gerek bilgeliin Babilonya'dan, Msr'dan, yani Ortadou'dan Yunan'a gemesiyle beraber bir devrin kapanp baka bir devrin baladn sylerler. Fakat Gunon'a gre bu devre hakikatte bir dekadanstr; bir dtr. nk Ortadou'da yaanan bilgelik Yunan'a geince yazya dklmtr. lk dnemlerde, Pythagoras'ta olduu gibi, hem yaz hem de metinle beraber yaant eklindeydi bu talim. Ama daha sonraki srete yaant ksm ihmal edildi, elde sadece metin kald. Metin elde kalnca da felsefenin inisiyatik ve ezoterik yn unutuldu, ihmal edildi. Bat'da ezoterik felsefe farkl amalarla, farkl ekillerde ortaya kmtr. Baz Ortaa aratrmaclar, Hal Seferleri'yle Dou'ya gelen Batllarn burada karlatklar ezoterik ve Sf cemiyet ve merkezleri grerek Bat'da bunlarn benzerlerini oluturduunu ne srerler. Hospitelyen tarikatnn, -ki bugnk Bat'da hastanecilik geleneinin kkleri buraya dayanr- Dou'daki Sfi ribat ve ifahanelerden etkilenilerek oluturulduu iddia edilmitir. Dou'daki inisiyatik gelenekleri gren baz gezginler, zellikle Hal Seferleri srasnda gelmi olan Batllar, kendi lkelerine dndkleri zaman bu ve buna benzer tarikatlar kurdular. Birtakm Masonik dayanma rgtlenmelerinin de byle olutuunu ileri srmek mmkndr. Bu yaplar aslnda hermetik bir karakter tar. Batda dinin egzoterik ynn, yani dla, ekille, yasayla ilgili ynn acmasz bir ekilde temsil eden papazlarn, inanc kurumsallk iinde adeta bomalar sonucunda Kilise baskc bir kurum haline gelmitir. En u ekliyle Engizisyonda tezahr eden bu ar kuralc durumdan honut olmayan baz dindar dnrler ezoterik retilere snmlardr. Basklar ezoterik yaplar ister istemez hermetik yani gizli bir hale getirmitir. Hermetik gruplar da kapal gruplardr, da kapal olan her trl yapya hermetik grup denir. Burada ama ehil olmayanlar ieri almamaktr. Bu anlamda avama ak, herkese ak bir anlaya sahip deillerdir, sekincilerdir. nk yle bir manta sahiptirler: Bu gelenek, bu dn ekli yzyllarn geliimi sonucunda tekaml etmitir, sradan adamn bunlar anlamas mmkn deildir. Niyz-i Msr'nin, Arifin her bir szn anlamaya insan gerek- Sanma kim bu lemde hayvan olan anlar bizi sz ile Hz. sa'nn nci tanelerini ineklerin nne samaynz, onlar bunun kymetini idrak edemezler sz ayn gelenekten kmtr. Bugn modernlerin elinde felsefe denen ey bir tr beyin jimnastii halini ald, oysa asl yle deildi. Kaynandan kopan modern felsefenin otantik, asl yapsnn ne olduu ve nereye gtrlmesi gerektii kimi dnrleri megul eder hale gelmitir. Bu anlamda Bat ierisinden birok filozof, Dante, Spinoza gibi dnrlerle balayan aray ve sorgulama srecine sonradan dahil olmu, Aydnlanma sonras felsefenin kkleri nereye kmal? sorusuna cevap aramtr. Bu aray Hegel'de de vardr. Bu noktada Heidegger'in syledii sz ilgintir. Vefatndan bir sre nce bir gazetecinin kendisiyle yapt rportajda sylemitir bunu: Benim felsefemi o kadar bytmeyin. Zaten btn Bat dnce tarihi ya Aristoteles'e, ya Platon'a dlen bir dipnottan ibarettir. Ben aslnda Platon'a dlen bir dipnottan ibaretim, o gelenei devam ettirmeye alyorum. Beni anlamak istiyorsanz Platon'a ve ehabeddin Shreverd'ye bakn! der. nk Heidegger talebesi olan Henri Corbin araclyla Shreverd'yle tanmtr. S.A.: Hermetik gruplar ve sembolizm ilikisi de bu anlamda nemli grnyor. M.E.K.: Aslnda ezoterik felsefenin derinlerine indiimizde varoluta grlen her eyin bir sembolden ibaret grldn anlarz. Yeryz dahi bir semboldr. Kuran da, ncil de, bunlarn hepsi birer sembolden ibarettir; semboln Arapadaki karl ayettir zaten. Ayet hakikat demek deildir, iaret demektir; hakikate iaret eder. Dolaysyla bir Mslmann ayetlere bakp, o ayetin hakikatine kmas istenir. Kktenci, metin-merkezci bak asnda ayet sadece ayet olarak grlr ve ban stne konur. Ama ezoterist bir Mslmana bu ayetler yle der: Bana bak, beni oku, beni anla, benden ieri gir, benim katlarm var. Hz. Peygamber bir hadiste yle buyuruyor: Kuran'n yedi batn (boyutu) vardr. Dolaysyla ezoterik felsefenin temelinde, varln katl ve hiyerarik olarak yapland gr vardr. Bu hiyeraride en dta, yani en aada olan grnt aslnda en ite olann uzantsdr. Mana ierdedir, sz darda. nsan bedeni dardadr ama insann hakikat insann iindedir. Dolaysyla, Yunus, Bir ben vardr bende, benden ieri derken ezoterik bakn ifade etmitir. Bana bak ama benden ieri gir diyor; kendisi be sene sonra lecek, ama iaret ettii mana baki kalacaktr. Bu mertebenin fizik kurallarna gre, her doan byr, yetiir, ilerler ve ker. sterse peygamber olsun; herkes bu yasaya tabidir. Ezoterik bak asnda, her mertebenin stnde bir dier mertebe vardr ve mertebeler arasnda bir gei sz konusudur. Ezoterizmin kayna ve temel ilkeleri Kuran'da vardr ama ou Mslman bunun farknda deildir. Ayette getii gibi; Allah yedi kat semay ve onun yedi kat mislini yaratt. Buradaki Yedi kat gkyz astronomi veyahut jeoloji ilmiyle aklanacak eyler deildir. Pozitivizmin ne olduunu dahi bilmeden ona k olan baz taral dindar ilahiyatlarn yazd tefsirler bu trden tercmelerle doludur. lgin olan ise, sz konusu bu ayetin devamnda gelen yetenezzel'l-emru beynehn yani Allah'n emri bunlar arasnda inip kmaktadr ayetini, bu kimselerin bir trl aklayamamas. Aklayamazlar, nk bilmiyorlar. bn Abbas diyor ki, 'Allah'n emri (ileri) ikisi (yer ve gk) arasnda iner kar' ayetinin Peygamberden iittiim anlamn sizlere aklayacak olsam, bu kelleyi bu gvdede tutmazsnz. O da, daha nce temas ettiimiz hermetik ilkeden hareketle bu srr ifa edemiyor. Yeryznde grdmz her ey, insan bedeni, masa, sandalye, kitap, eer elimizdeyse, birer grntdr, iarettir ve nesnedir. Nesne ise lmldr. Kullanm nedeniyle vahyin kitaba brnd Mushaf ekli vardr. slam'n ezoterik geleneinden deil de egzoterik geleneinden beslenen ve kktenci bir bak asna sahip olanlar, Kur'an'n maddelemi hali olan mushaf havaya kaldrarak tekbir getirebilirler. Nitekim mam- Ali'ye kar kanlar da ellerindeki Kur'an yapraklarn havaya kaldrarak insanlara gstermilerdi. Oysa slam'n ezoterik ynn temsil edenler hibir zaman Mushaf yapra gstermemilerdi. Sz konusu Hakem Olay'nda, kararszlar hangi tarafa gideceklerini dnrlerken, baz uyanklar, Kararszlar etkilemek iin Kur'an' gsterelim! demi ve Kur'an yapraklarn mzraklarna takarak havaya kaldrmlard. Kararszlardan bazlar, Baknz bunlarda Kur'an var, hakikat bunlarla olsa gerek! diyerek o tarafa doru meylederken, Hz. Ali bir tepeden, Ey insanlar, nereye gidiyorsunuz? Kur'an benim (Ene'l-Kur'an) demitir. Fakat, Kur'an benim derken bir kitab iaret etmiyor; kendisinin deruni anlamyla yryen bir Kur'an olduunu vurguluyordu. Bugn Kur'an olarak bildiimiz kitap, Hz. Peygamberin elinde sayfalar halinde mdeyyen ekliyle yoktu. Ayetler ezberleniyor ve onlarla hem pratik hem de ruhan adan amel ediliyordu. Kur'an'n kendisi Oku! diyor. O zaman kastedilen neydi acaba? Bunu dnmek gerekir. S.A.: Hz. Aye, Allah'n Resul yryen Kuran'd diyor ya... M.E.K.: Yine bir hadiste, nsan ve Kuran ikiz kardetirler denilmektedir. Biri ayn hakikatin harfe brnmdr, kitap halindedir, dieri de insan halindedir. Ezoterik gelenekte esas olan her zaman insandr, fakat kartnda esas olan insan deildir: bu yzden bu kitap bize yeter derler. Hayr, rehber bir insan olmazsa, o kitab sana yorumlayan insan olmazsa, kitap tek bana anlam ifade etmez. Eer kitap tek bana yetseydi, peygamber diye bir ey olmazd, Allah herkese bir kitap gnderebilirdi. Dolaysyla insan veyahut insan- kmil, ruhan olgunluk yolu diyebileceimiz ezoterizmde ok nemlidir. nsan tanmakla balanr ve oradan Tanr'y tanmaya gidilir. Ancak dikkat edilmeli; buradaki hmanizm Bat hmanizmi gibi deildir, insandaki derin kutsall soyutlayan ve kenara atan deil, insana kutsal kklerini veren bir insanseverliktir bu. Platon'un Ey insan, sen bir zaman Tanrydn, ama unuttun! sz ok nemlidir. Bu nkteyi slam geleneinde yorumlarken Tanrydn szn keli parantez iine alp Tanrsaldn / ilh idin / kutsal bir ynn vard eklinde yorumlarsak sorun hallolur, Ey insan, bir zamanlar ilahiydin, ama nefsinin tesiriyle bu vasfn kaybettin. S.A.: Yani aline oldun, znden uzaklap bir yabanc oldun, benliini le evirdin ve kendi lnde yalnz kaldn... Peki ezoterik gelenekler arasnda beliren farkllklar niye? M.E.K.: Ezoterik anlamda bakldnda btn sahih gelenekler arasnda paralellikler grlmekte, hepsi ayn esasa dayanmaktadr. Ve grnen ihtilaflar, farkllklar davurum esnasnda grlmektedir. Zuhurda oluyor farkllk... Dtan baktmzda bedenlerimiz ayr, sen bir yerdesin, ben bir yerdeyim; sen Trk'sn, ben Zenci. Ama hakikat itibariyle baktmz zaman sen bir ruha sahipsin, ben de bir ruha sahibim; toplu ine batrdm zaman senin de cann acyor, bana batrrsan benim canm acyor; ortaklklarmz var. Ezoterik bak as hakiki ortaklklar zerine dayaldr. Bu demek deildir ki, ezoterizm, egzoterizmi tamamen bir kenara atmakta ve ona hibir ehemmiyet vermemektedir. Hayr, ezoterik felsefe der ki, siz ite yatan bilirseniz, dta olann paralelliklerini de bulursunuz. nk dta yatan sonutur, sebep deildir; hakiki sebepler itedir. Hermetik gelenekte bir ilke vardr: Aada ne varsa, yukardaki gibidir. Hermetizm bunu yukar/aa ifadesiyle sembolizme eder. Ezoterik felsefe diyor ki, madem o vahdet noktas ieride, o z en derinde; o ey nasl elde edilecek? Her gz onu gremez, her insan ona ulaamaz. Bu, eitim gerektirir; o eitim nerede balayacak? Eitim dtan ie doru geliecek. Egzoterizm bu manada nemlidir; dtan ie doru gelime demektir. Buna tasavvuf geleneinde seyr-i ilallah denilir yani dtan ie doru yolculuk. Sonra seyr-i anillah gelir, yani iten da doru ini. Bu iki kavis, iki yay eklinde ifade edilir. Birisi kavs-i urc yani ykseli kavsi, dieri ise kavs-i nzl, yani ini kavsi. kn yaptktan sonra ini gelir. niini yapan adam da kmtr ve inmitir; aramzdadr, bizim gibidir ama Yunus'tur artk. Ete kemie brnmtr ama hakikat insandr o. S.A.: ada Bat edebiyat ve dncesindeki ezoterizme gelirsek bu akm ve oluumlarn kayna hakknda ne diyebiliriz? M.E.K.: Daha nce de deindiimiz gibi, Bat ezoterizmi zerine alanlar Bat ezoterizm geleneinin aslnda Dou'dan alnd grndeler. Fakat Dou derken tam olarak ne kastedildii konusunda baz problemler var. Ortaa ezoterizminde Dou'nun, Ortadou ve slam tasavvuf gelenei olduu aktr. Ama onsekizinci yzyldan sonraki Bat ezoterizminde Hint etkisinin ne kt grlmektedir. Bugn zellikle modern Bat ezoterizminin kilometreta olan ahsiyetlerin banda Madam Blavatsky ve kurduu Teozofi Cemiyeti gelir. Blavatsky, Grciyev, Bennet vb dnrler grnrde Hindu terminolojisiyle ezoterizm yaparlar. Fakat baz aratrmaclar Blavatsky ve Grciyev'in Kafkasya, Lbnan ve stanbul'da Nakibend, Halvet, Melam ve Drz eyhlerle grtklerini; onlardan baz grler alp sistem haline, diyagram haline getirdiklerini tespit etmilerdir. Grciyev'in sistemi Nakibend eitim ve ruhan younlama esaslarna dayanmaktadr. Hatta bu konuda Perry gibi baz aratrmaclar Grciyev'in Hocalar gibi kitaplar dahi yazmlardr. John Bennett ise stanbul'a igal kuvvetlerinin bir istihbarat subay olarak gelmitir, fakat ahsi merak olan maneviyat aratrmalarn burada da srdrm ve baz Melam, Mevlevi bykleri ile grmtr. Fakat bu aratrmaclar Batya geldikleri zaman bu dnceleri ennegram studies (enegram almalar) dramatic universe (dramatik evren) ve fourth way (drdnc yol) gibi isimler altnda sunmulardr.
Ayrca unu da sylemek gerekir ki, Batda ezoterizm sadece ruhan aratrma yapan birka seyyah, dil uzman ve Dou meraklsndan ibaret kalm temsilcilerle snrl deildir. te taraftan mesela Newton, Einstein gibi bilim adamlarnn mistik eilimleri, tarikat balantlar maalesef ihmal edilmitir. Einstein'n btn aratrma ve bulularn bal bulunduu tarikatn laboratuvarnda gerekletirdii syleniyor. Ren Gunon der ki, Dou akl aydnlanma esasldr, kategorik deildir; yaama esasldr, seyyaldir; Bat akl ise tasnifidir, sralama, kategorize etme peindedir. Aslnda bir Dou/Bat sentezi sz konusu edilirse, Blavatsky'nin yapm olduu bir tr tasniftir. Masonluun yapt da bir tr eklektik sistematize editir. Gemi btn ezoterik geleneklerden devirilerek oluturulmutur. Epeyce bir Hindu, Zerdt inisiyasyon motifi, Musevi inisiyasyon motifleriyle kartrlm olmakla beraber, fazlasyla slami ezoterik motifler de vardr bu derlemede. Onun iin kendilerine on yedinci derecede Dounun ve Batnn valyeleri adn verirler. Filistin'den Roma yoluyla skoya'ya gelen Dou valyeliidir esaslar. E.E..: Sufizm motifleri yan... M.E.K.: Elbette, stelik bu bir hayli fazladr. alma sistemi Ortaa usta/kalfa ilikisine dayanmaktadr. Kendi trenlerinin de Ahilikteki Usta/kalfa/rak ilikisindeki ed kuanma trenleri ile benzerlikleri bulunmaktadr. Aslnda Masonluun slam tasavvufundan ne ald konusu zerine ciddi anlamda allmamtr. Her ikisi de hermetik, yani gizli retileri esas alan yaplanmalardr; mesela Masonluu anlayabilmek iin Mason olmak gerekir, nk kapal bir gruptur; slam tasavvufunun da kendine gre hermetik dereceleri vardr. E.E..: ki sorum olacak. Birincisi, ezoterizmi bu haliyle bir tr modernizm kartl gibi alglayabilir miyiz? kincisi de Evrenin Ulu Mimar mitiyle tasavvuf gelenei arasndaki ortak noktalar nasl yorumlamalyz? M.E.K.: Ezoterik gelenek Tanr'y, yaratc gc, Allah', isimlendirmekten ziyade bir zamirle ifade etmeyi tercih eder. Bu zamir de slam tasavvufunda HVE zamiridir. 'O' demektir. Bizde, Sf zikrinde H demek, Hindu geleneinde Om demek gibidir; Om isim deildir, zamirdir. Neden sonsuz g sahibi yce varlk byle bir zamirle arlyor? nk ben sana hangi ismi verirsem vereyim, o ismi sana verdiim anda seni kaytlam olurum. Oysa zamir daha mutlak ve kapsamldr. Sf literatrnde Hviyyet diye bir makam vardr. Makam- Hviyyet, Makam- Uluhiyyet'ten de daha yukardr. Neden? Tasavvuf gelenei der ki, benim sana el-Mlik diyebilmem iin ortada bir memluk olmas lazm; benim sana el-Hlik diyebilmem iin mahluk olmas lazm. Dolaysyla baz isimler ancak yaradl var etmenden sonra aldn isimlerdir. Yaradl olmazsa, henz sen hibir eyi yaratmamken sana nasl el-Hlik diyebilirim ki? Bu mertebede Sen Rab bile deilsin, nk merbub yok! Hatta sana lah bile diyemem, me'lh olacak ki sana ilah diyebileyim. Oysa Tanr'nn zati varl mahlukatna bal deil. te bundan dolay baz makamlar (el-hazarat) iin deiik isimler vermilerdir.
slam tasavvufunda H isminin ne kmasnn, Allahn isminin dier isimlerin hepsini kuatan bir isim olarak alnmas, Tanrnn yedi ana ismi olmas ve dier tm isimlerin onlardan tremesi gibi nedenleri vardr ve bunlarn kef ve tefekkr izahlar vardr. Bu isimler emasnda el-Musavvir (ekilleri veren, suretleri yaratan) el-Br ve el-Hlik gibi baz isimleri yan yana koyduumuz zaman evrenin ulu yaratcs, ulu mimar gibi bir fotoraf ortaya kar. Yani lemin yaratcs ve tasarmcs olan kudretli yce varlk. Burada Masonluun on drdnc derecede Tanry bu ekilde isimlendirmeyi tercih ediyor olmas, biraz da Musevi ezoterik geleneinin sefirotlar ierisinde, yeryzn ekillendiren bir Tanr tasvirine dayanyor olmasyla, bir tr Kral Tanr sembolizmine dayanmasyla ilgilidir .Bundan dolay, bu tr ezoterik akmlarn yeryzn de tanzim etme projeleri vardr. Mesela Budist yolu, ie ekilme yoluyla aydnlanma esasna dayal bir ezoterizm iken, bat ezoterizmi kendine has oluumu iinde da da hkim olunmas temeline dayanan ve sosyopolitik teorilerini de beraberinde getiren bir tarz benimser. Bu manada onsekizinci yzyldan sonra ve hatta gnmzde bile Bat ezoterik akmlarn Bat sanatndan, felsefesinden, iirinden, sinemasndan soyutlayamayacamz gibi, politik grlerinden de soyutlayamayz. Bu kltrde, sosyopolitik hedeflerle kkende yatan ezoterik dnceler arasnda paralellikler sz konusudur. Bugn birok Batl st kademe yneticinin birtakm ezoterik akmlara dahil olduunu biliyoruz. Aslnda bu manada ounun sanld kadar da sekler olmadklarn biliyoruz. Dolaysyla ezoterizm dnya siyasetini ynlendirmede etkin bir rol almaktadr. Bizim lkemizde ise baz sebeplerden dolay bu konular ihmal ediliyor ve dikkatten kayor. Bu konuda sylenecek ok eyler var, konu baka yerlere gider. Dorusunu sylemek gerekirse, zgn slam ezoterizmine baktmzda mesela Seluklu-Osmanl geliim izgisindeki slam ezoterizminin politik uzantlar da vard. Bir yanda Hkmet-i Zhiriyye yani grnen ynetim varken, br tarafta bu gcn meruiyetini kendisinden ald Hkmet-i Btniyye yani isel, manevi bir otorite de hep olagelmitir. Mesela bn Arabnin metinlerinden birisin ad et-Tedbirat- lahiye fi Memleketil-nsaniyyedir. Yani Beer kliminde lahi Tedbirler. Bu balamda Michel Chodkiewiczin gzel bir makalesini de anmak isterim: slam Ezoterizminin Politik Boyutlar. Modernitede isel olan, btnda kalan anlam kaybolmu, da feda edilmitir. nsann kinattaki yeri ve ontolojik manas ihmal edilip grnt ne karlm; bylece beden mefhumu her ey demek olmutur. Vcut almalar, makyaj sanayi, sinema sanayi, gsteri, reklam vs zerinden her eyin metalatrlmas sreci ister istemez modern insann yalnzln da beraberinde getirmitir. Modern insan yalnzdr; grntler orman ierisinde yalnz kalmtr. Bu ar maddecilii yaayan modern insan tabii olarak bir sarka salnm gibi zt tarafa; ezoterizme, btn olana kamaktadr. 68 kuann iek ocuklarla, hippilikle tanp, bir tr dzensiz mistisizmin ardndan Douya, Hindistana kaa ynelmesi manevi bir aln gstergesidir. Ruhun ihmali insanlar ister istemez maneviyat arayna yneltmitir. Maneviyat, spiritalizm araylar modernite sonras dneme, postmodern dneme damgasn vuracaktr; sanatta ve her eyde bunun yansmalar grlmeye balanmtr. Fakat u bir gerek ki, bu da beraberinde baz problemler getirmektedir. Belli bir inisiyatik temeli olmayan, gelenei olmayan, gelenee sahip olmayan, usta/rak ilikisi olmayan bir sahte ezoterizm, doal olarak majisyenlie, okltizme ve uyuma felsefesine doru genilemektedir. Mzikte, sanatta bunlarn yansmas grlmtr ve daha ok grlecektir. Uyuma ve kama istei vardr; nk madde ormann andran ehirlerde yaayan insann zihni, tapt maddeler oaldka paralanmtr. in ilgin yan, kapitalist zihniyet de u anda bir Pazar olarak mistisizme/ezoterizme eilmitir. Baz politikalar bunun zerine ina edilmektedir. Modern dnemdeki mistik ynelimlerin de maniplasyona ak taraflar bulunmakta ve bunun zerine planlar yaplmaktadr. Bu konuya da dikkat ekmek isterim. Uzun yllar kutsal yaps ierisinde Douda yaplan meditasyon, yoga vb yntemler Hindistandan alnp Batya getirildiinde, kapitalist niyetlere alet edilmi; mesela igc kalitesini artrmak iin kullanlr hale gelmitir. Bu yaklam byk irketler tarafndan bir insann aydnlanmasndan ziyade, daha fazla mal ve meta karma amacyla kullanlr hale gelmitir. Dolaysyla Batnn kendi kapitalist bnyesine adapte ettii bu yeni rahatlatclara artk guru veya eyh denilmemekte, ruhan ko, maneviyat kou denilmektedir. Ayn durum slam ezoterizmi iin de sz konusudur. Yllarca Hindistandan guru ithal eden Bat, slam medeniyetinden de baz eyhler ithal etmekte veya kendi uydurduu Mevlny pazarlamaya almaktadr. Yine kendine uydurduu, maniple ettii Yunus Emre ile kendine evirdii Muhyiddin bn Arab zerinden, gelenekle asla ilgisi olmayan felsefeler gelitirmektedir. Oysa ki iin dorusu bn Arab gibi, Mevln gibi byk bilgeleri, ait olduklar ezoterik gelenek ierisinde deerlendirmektir. Ezoterik bak ezoterik olan da kapsar; egzoterik olan da. nk egzoterik olan ritellerin formudur. Ezoterik olan, ite duran, derindeki anlam korumak iin bir kabuktur egzoterik olan. Kabuk olmad zaman ezoterik de var olamaz/korunamaz. Dolaysyla madde plannda dsal olana, zhir olana daima ihtiya vardr ve bu btndaki esaslardan farkldr. Gerek slam ezoterizmi, tamamen btn davranmak demek deildir, hakiki adlandrma ile buna ilm-i btn denir; ilm-i btn ile Btnlik farkl eylerdir. Tamamen btn olmak, bir tr utur. Nasl ki zhirilik, her eyi zhire balayp, zhir dnda hibir ey yok diyorsa, tamamen btn tavr da zhirde hibir ey yok, her ey btndr demek suretiyle maddi plan dlamak, reddetmek, maddede olan her tr sembolizmi hakikatinden farkl bir yere koymak suretiyle bir tr anariye yol amaktadr. Bunun doru olan ana cadde slam tasavvuf geleneinde temsil edilen ezoterizmdir. Bu yolda dereceler vardr. Gerekliin elde edilii, sende aa kdr; senin gerek olduunu/hakikat olduunu idrak edi srecindir bu. Bu derece ierisinde egzoterik olan yani zhir olan, Bab- eriat ile Bab- Tarikattr. Bu ikisi dsal olan temsil ederler ve aratrlar, gaye deildirler. Ne eriat, ne tarikat; ikisi de gaye deildir. Tamamen aratr; bunlar anlamak ve izlemek suretiyle ie geilir; i de hakikatten ibarettir. Gerek aydnlanma, Bab- Marifetten Bab- Hakikate gemek suretiyle elde edilir. Hakikatin elde edilii hakikat olmak demektir. Dolaysyla siz hangi yolu izlerseniz izleyin, u ya da bu olun; yakanza krk tane rozet takn, hakikati elde edemediiniz srece aralara taklmsnz demektir. bn Arablerin, Yunuslarn, Mevlnlarn iaret etmi olduklar esaslar nemlidir. Dtan ie doru geite ite elde edilecek hakikatin ne olduu nemlidir. Daha nce de deindiimiz gibi baz Bat ezoterik akmlar ii ihmal ederek zamanla da kaymlardr. Dla daha ilgilidirler; onlar iin politik teorileri daha ndedir. Bu yzden bilge kii retmek yerine artk politikac, entrikac, strateji uzmanlar retir olmulardr. E.E..: Peki Masonlukla tasavvuf arasnda bir atma var m yok mu? Ya da baz tasavvuf ekolleri de gemite dnyevi egemenlie talip miydi, deil miydi? M.E.K.: Konuya yle bakmalyz: Modern ncesi dnemlerdeki slam uygarlnda slam siyasi erklerinin neredeyse hepsi ezoterik temellere dayalydlar. Btn Sultanlar istisnasz bir veli nnde diz kmek suretiyle meru olurlar. Sadece tahta gemekle sultan olunmaz, Osmanl sultannn sultanla balang an, Eyp Sultanda Nakibl-Eraf tarafndan kl kuatlmasyla gerekleir. Manevi hiyerari bakmndan stte olan ehl- i beyt soyundan gelen bir seyyiddir; nakibl-eraftr. Padiah onun nnde eilerek klcn kuandktan sonra sultan olur. Dolaysyla padiahlarn zel dini inanlar dikkatle incelendiinde u grlecektir: Biz mutlak monark deiliz, meruti monarkz, biz riflerin/manevi ustalarn/ruhan efendilerin hizmetkryz. Yeryzn dzenlememiz, irfan dzenlemek iindir. Bu anlamda mesela, Yavuz Sultan Selimi hatrlayabiliriz; Padiah- lem olmak bir kuru gavg imi, Bir veliye bende olmak cmleden l imi Yani Bir dnya padiah olmak kuru laftan ibaret. Gerek sultanlk aslnda bir bilgeye talebe olabilmek imi diyor. Modern siyasette ise tam tersine bilgelik dlanmtr. Tam bu noktada Ernest Gelnerin erif Mardin Hocaya syledii bir sz aklma geldi; diyor ki: Trk erkeinin Cumhuriyet ncesi iki zellii vardr. Biri maoluk, dieri Sf eitim neticesinde kazanm olduu zengin bir dervi kalbi. Tpk bir valye gibi. Modern dnemle beraber, o Sf eitim kesilince ortada Trk erkeinin sadece maoluk zellii kald. Bu adan baktmzda manevi eitim verilmesi konusunun artk Trkiyede elbette ki ilm adan- tartlmas gerekmektedir. Tarikat kelimesi ki lkemizde tabu kelimelerdendir- aslnda sanlandan daha geni anlamldr. Tarik, yol demektir. Bu geni anlamyla aslnda Masonluk da dahil birok felsefi okul, ilevsel adan birer tarikattr. Fakat bu ismi kullanmazlar. Dolaysyla tarikat tmyle reddetmek yerine, belki iyi/kt ayrm yaplabilir. Ama tarikat tamamen dladmz zaman bu yaplanma yok olmamakta, bilakis tm oluumlaryla yer altna inmektedir. Manevi ihtiyalarn tatmin edildii bu oluumlar sadece ad deitirip, bir yerlerde var olmaya devam ederler. Ortadan klli olarak kaldrlmalar mmkn deildir. Mmkn olsayd 1925ten beri kanunen yasak olmalarna ramen, bugn hl byle oluumlardan bahsediyor olmamamz gerekirdi. Oysa ki varlar. Kanun maddesi sadece ismi esas almaktadr. Bu ismi yani tarikat ismini- kullanmadan da bir dernek ats altnda tarikat fonksiyonunu ifa edebilirsiniz. Ayrca kktenci dini anlay seviyeleri tasavvufi eitimin yasaklanmasyla doru orantl olarak art gsterir. Tasavvufi eitim bir seviye kazandrma eitimidir. Baz eylerin panzehiridir. Fakat her ey tepe taklak olduu iin, talar balanp kpekler salverilmitir. O zaman da sonuca itiraz etmemek lazm. Sovyetler Birliinde Ekim devriminden sonra zellikle Stalin dneminde dinin kknn kaznd iddia edildi. Camiler, kiliseler vs kapandnda manevi ve dini olan her eyin bittii sylendi ama bu sefer her taraf majisyenlerle, byclerle doldu. Komnizm dneminde Sovyetler Birliindeki spiritalist akmlar hibir yerde olmad kadar yaygnd. Bu damar yatak deitirdi ve akmaya devam etti. Hasla tmyle kar kmak ve onu yasaklamak yerine, sinerji yaratmann yollar aranmal diye dnyorum. 1925teki artlar yle icap ettirmi olabilir .Fakat artk uluslararas insan haklar ve fikir hrriyeti ile birlikte eitim ve retim alma hrriyetinin kapsam daha geni dnlmektedir. Btn dnya elitleri belli orderlara baldrlar. Bu konunun ciddi ve ilmi olarak ele alnaca gerek demokratik ortamlar lazm. Modernlik ncesi btn toplumlarda, -buna Rnesans ncesi Avrupa da dahil- Bilge Kral anlay vard. Ya krallar bilge olmal, ya bilgeler kral olmal. te bu rahip/bilge/mrit kral anlaynda kutsal olanla profan olan beraber tutabilme zellii vardr. Bu ikisi zaman zaman bir kiide buluabilir. Bizde mesela bazen Veli Sultanlar olmu, rnein, II. Bayezd iin Bayezd- Veli tabiri kullanlmtr. Ykseli Dnemine gelinceye kadarki Osmanl sultanlarnn her birinin bireysel, manevi hayatlarnn da olduka yksek dzeyde seyrettiine dair tarihi kaytlar vardr. Ykseli Dneminden sonrakilerde ise durum biraz farkllk arz ediyor. Ezoterik Osmanl tarihine bakacak olursak, bana gre III. Murat bu konuda kilit noktadr. Ondan sonra ezoterik olan kayboluyor yava yava. Aslnda sorduunuz soru bu adan nemli. Demek ki bunlar btn olana/ezoterik olana balysalar, o zaman btn bir ekilde zhiriiyi veya kt- ynlendirmi oluyor. Evet, gelenek der ki, yeryznde asgari mutluluun saland dnemler ve yerler ile, btnla, ezoterik olanla ne kadar uyumlu olduuna gre belirlenir. Yani ezoterik olanla doru oranda iyi iliki kurulup denge salanyorsa ite o zamanlarda, dtaki iktidar/g ona gre adalet, bilgelik ve hikmet sayor. D iktidar ve g; iten ve manevi alandan kopmakla bu denge bozuluyor. Bu durum bir bakma batanbaa bir insanlk tarihi ve dinler tarihi problemidir. Mesela Ren Gunon Maddi ktidar, Ruhni Otorite isimli kitabnda bu karlkl ilikiyi inceler. Ona gre maddi olan, iktidar sahibi olur ama otorite ve yetkinlik maddi alanda deildir, btn g ve iktidar sahipleri bir manevi otoriteye tabidir/tabi olmaldr. Guenon bunu Hinduizmden verdii bir rnekle temellendiriyor ve diyor ki, savalar ve idareciler (Katriya) evvelce tamamen Brahmanlara tabii idi; Brahmanlar tarafndan ynlendiriliyorlard. Ama eytann nefslerini ivas ve doru dzgn eitim almamalar vs neticesinde baz Katriyalar Bu Brahmanlara da ne oluyor? G sahibi biziz, bunlar bir kenara ekilmiler, Tanryla manevi irtibatlar olduunu savunarak ne kyorlar; biz de Brahman ilevi grebiliriz! diyerek, kendilerinde olmayan bir yetenei kskanmlardr. Nihayetinde Katriyalar Brahmanlar ldrmek suretiyle layk olmadklar, asla kazanmadklar, hak etmedikleri bir nitelik olan Brahmanlk derecesini de stlerine alarak bir bakma felaketi davet ettiler ve Hinduizmin sonunu getirdiler; Hindu geleneini bitirdiler. Oysa daha evvel uyum ierisinde yayorlard. Bu balamda ezoterik geleneklerde terazi ve kl simgesi ok nemlidir, zhir olanla btn olann birlikteliinin sembolizmidir bu. Denge ve orta yol. bn Arab insan- kmilin iki tarafa da bakan bir yz olduunu syler (zl-vecheyn). Hem nn ve hem de arkasn grmek gibi bir ey. slam tasavvufunda Hz. Alinin Zlfikar ataldr; iki dillidir. Teber dediimiz ift tarafl balta da ok nemlidir. Tarikatlarda teber vardr. Bugn Bat ezoterik geleneinde kullanlan sembollerden birisi olan ift tarafl balta buradan gelir. Tek tarafl baltann bir anlam vardr, ift tarafl baltann baka bir anlam vardr. Bunlar hep slam tasavvufundan alnmadr. Fakat Ren Gunona eyhi li el-Kebirin syledii gibi, Bizde bunlarn hakikatleri var, onlarda ise sembolleri. Sahih gelenek der ki, maddi dnya, yani yeryz hibir zaman cennet olmayacak, maddi alanda huzur, toplumsal refah ancak izafi olarak mevcut olacaktr. Bu dnya ile doru orantl ve onunla uyumlu olarak yaand srece huzur ve gven ortamnda kalabilecektir. Dolaysyla mutlak bir cennet, mutlak bir adil ynetim hibir zaman bu dnyada olmayacaktr; sadece belirli zamanlarda belirli dnemlerde yksek bir adalet ve sosyal saadet mevcut olacaktr. Burada Sleyman Peygamber motifi, Davut Peygamber motifi nemlidir; kl ve g sahibi peygamber, ayn zamanda iktidar sahibi olan peygamberler de vardr, kmil insanlar da. slamda Hz. Muhammedin manevi zellii itibariyle btn gc, dier peygamberlerin hepsini iermektedir. Bu zelliklerin her biri hakikatin bir yndr: Davud zellik (iktidar), musev zellik (liderlik, g, diren, yasa), isev zellik (ruhanlik, merhamet, derunilik). Hz. sada eriat yoktur, dolaysyla o gelenekte yeryz ve iktidar nemli bir problemdir. Dier taraftan Hz. Musann eriatnda g ve yasa nde olunca baka problemler olumutur. O yzden Yahudi geleneinde iktidar olma endiesi, yeryzne hkim olma duygusu, gizli ve ak sembollerle kudret ve zenginliin kayna olduunu gsterme istei ok nemlidir. Bu anlamda Yahudi geleneinde ta, toprak, para, maden vs ok nemlidir; zira bunlar gcn kaynann iaretlenip, gelecek nesillere tanmas iin aratrlar; nk zaman zaman zhir gten uzak yaansa bile yeniden gcn elde edileceine dair inanc beslerler ve bunu yeni nesillere retirler. Yerualemsiz bir din dnemezler. slam tasavvufunda ise ta, toprak ikincil olarak nemlidir. O da, ortada insan varsa nemlidir. Bir meknda erefli bir insan varsa, o mekn deer kazanr ve kutsallar, o yoksa Mekke bile olsa bir anlam ifade etmez. Aradm sendedir, Kudste Mekkede, Hacda deil derken Yunus Emre bunlarn mevkilerini inkr ediyor deildir. Sadece sralamay doru yapmaktadr. Dolaysyla maden, ta ve kl dini deildir slam. Hz. Muhammede indirilen mesajn ieriinde nceki peygamberlerin tm zellikleri ayn anda bulunmaktadr. Hz. Muhammedin bir ynyle btn esaslarn getirmesi, rahmet ve merhamet peygamberi olmas, dier ynyle de kl paygamberiyim demesi, yani adaleti tesis etmek esasl bir peygamber olmas zhir ve btnn kendisinde cem olduunu gsterir. Dnya tarihi asndan baktmz zaman, karmza evrensel bir sarka kar. nsanolunun yeryz hayat balad andan gnmze gelinceye kadar dinler tarihi hep ezoterizm/egzoterizm sarkac ierisinde devinip durmutur. nsan hayatn ya u noktada zhire, ya da dier u noktada btna gtrme sarkacdr bunun ad. Bunun tipik bir rnei Musevilik/sevilik rneidir. Hz. Musann getirdii mesajn zaman ierisinde ruhan boyutu unutulduundan ve ana esaslar olarak sadece hukuk ve norm esaslar kaldndan dinin z, ii, asl fikri donup phtlamaya balamtr. Bu yzdendir ki, ayn gelenek ierisinden manevi yne, ie, ze arlk veren sa Peygamber gelmitir. Yahudi toplumuna bir Yahudi olarak gnderiliyor, getirdii misyonun ierdii anlamlar nemli. Tabir caizse diyor ki; Ben size artk kural getirmiyorum. Zaten dini, normlar ierisinde bodunuz ve ruhu kardnz, ben o ruhu yeniden flemek iin geldim! Dolaysyla sann misyonu bir bakma tasavvuf tarihinde tasavvuf eylemin karl olarak grlr. Bir bakma sev bir ilevdir tasavvuf; ruhun yenilenmesi, btn olann dikkate deer klnmasdr tasavvuf. Zaman ierisinde, Yahudilikte olduu gibi, esastan koparak din eittir hukuk alglamasna gelindii iin slam rifleri tpk Hz. sa gibi haykrarak; Ey hoca! Ey molla! Ey mfti! Ey zahid! vb tabirlerle ruhun ihmal edildiine dikkat ekmeye almlardr. Savm u Salat u Hac ile sanma biter Zhid iin nsan- Kmil olmaya lazm olan irfan imi derken Niyz-i Msr bu konutuumuz anlam kaymasna dikkat ekmek istemektedir. Din kural demek deildir. Elbette kurallar inkr etmiyoruz; ama kanunlarn bir ruhu var, z var; ruhu ihya etmeliyiz diyen Sflerin slam tarihindeki ilevleri ok nemlidir. Bu bakmdan Sfler, Musevi eriatna gelen sann ilevinin benzerini gerekletirirler. sann getirdii bir tr ezoterizmdir; Musa eriatna gerekli olan ezoterizm. slamda ise Hz. Muhammede gelen mesaj her iki taraf da kuattndan, hem Musevilik hem sevilik kapsanmtr. Hukuk da vardr, ok zengin bir ezoterizm de vardr. slam maneviyatnn balangcndan itibaren bu byledir. Hz. Peygamberin her peygamberde olduu gibi iki vehesi vardr: Dnyaya bakan yn ve Hakka bakan yn. slam gelenei bunu ikiye ayrr: Nbvvet kolu/Velayet kolu. Ama Velayet yn daha stndr. Bunun sebebi velayetin Hakka dnk yz olmasdr. Hakka ve dnyaya dnk yzler, Mevlev derviinin el-kol sembolizminde de grlr: Sa el doruluun, adaletin ve gerein kayna olan Hakla kurulan irtibat temsil ederken, sol el, Haktan aldn halka vermeyi temsil eder. te bu noktadan baktmzda, bir peygamberin sa kolu onun Velayet Koludur; Hakkla olan irtibat temsil eder, sol kolu ise Nbvvet koludur; halkla olan irtibat temsil eder. Dolaysyla velayet nbvvetten stndr. Ama bunu maniple etmek suretiyle bn Arab, velinin nebiden, peygamberden stn olduunu savunuyor; kim byle sylerse kfir olur, o da kfirdir! deyip eyh-i Ekber aleyhine konuanlar olmutur. Bu tamamen saptrmadr, maniplasyondur; eyh-i Ekber kesinlikle yle dememektedir. Dedii ok ak: Bir peygamberin velayet yn nbvvet ynnden stndr. nk bir peygamberin nbvvet kolunda, yani halkla ilikilerinde sorun olabilir. rnein bin sene yaayp kimseyi inandramam tek bana bir peygamber olabilir. Bu onun peygamberlik rtbesine bir ey getirmez, yani sa kolunda Allahla irtibatnda/velayetinde bir sorun yoktur. te bu manada ezoterizm, egzoterizmden stndr. Ezoterizmin slamdaki grntsnde de zaman zaman baz problemler olmutur. limler hiyerarisinde ilm-i btn denilen, Batda ezoterizm olarak karlanan ey, ilm-i zhirle beraber ele alnmtr. lm-i btn, ilm-i zhirin yani zhirde olann i katmandr. Zhirin kazlmas suretiyle altta yatan sebeplerinin karlmasdr ilm-i btn. Suretten sirete, siretten surete geililik sz konusudur. ten da ini ve dtan ie k sz konusudur. Bunlar birbirinden koparmamak gerekir. Fakat ezoterizmden egzoterizme geii de koparmamak gerekir; ikisi arasndaki balant asla yok saylamaz. Ezoterizmden yani iten kopmu d kesiktir, d olmayan i de bir ey yapamaz. Bu denge ok nemlidir. Dinler tarihindeki bu sarkac optimum noktada yakalamak bir bakma slam ezoterizminde mmkn olduu iin Ren Gunon, Titus Burckhardt, Martin Lings gibi amzn baz nemli dnrleri, genliklerinden itibaren nce Bat ezoterik akmlarna, ardndan Hindu ezoterik akmlarna girmi, daha sonra da slamda karar klm ve bu yolda hakikaten derin eserler kaleme almlardr. Mesela Gunon nce Mason olmu, ardndan Martinizme girmi, deiik mistik akmlarla devam etmi bir insandr. Ardndan zhirle btnn kesitii noktada gl biter diyerek slam ezoterizmine gemitir. Yeri gelmiken unu da eklemek gerekir ki, Gl-Ha cemiyetinin ha ortasnda gl sembolde aslnda tasavvuftan alnmadr. Tekrar etmem gerekirse, u nokta ok nemli: Btn ezoterik bilgiler yeryzne egzoterik kalplar iinde kaytlanm, snrlanm olarak gnderilmitir. Hibir ezoterik bilgi havada durmaz. Ezoterik bilginin insana ulaabilir bir mertebede inebilmesi iin zhire gemesi gerekir. Bu nokta karlmamaldr. Biz salt ezoterik nitelikteki bir lemde yaamyoruz; fizik leminde, ruhun bir bedene girdii (tecessm ettii) lemde yayoruz, dolaysyla buradaki bedenin ve fiziki esaslarn o ruhan alanla irtibat vardr. Zuhura gelmi her eyin znde ruhu aramak gerekir. Biz burada bedenimizin iinde kalarak kendi ruhumuzu da arayacaz. Ben bu bedeni ldrdmde ruhumu yakalama ihtimalini kaybediyorum. Dolaysyla beden bana bahedilen gzel bir ipucu, bir numune. Bedenine iyi bak, diyor Tanr, senin bedenin mabedindir, onun iindeyken yaparsn bana ibadetini. Beden sembolizmi bizde cami olarak grlyor, caminin kendisini, duvarlarn yalasan da bir ey olmaz. Girip ibadet edersen bir anlam kazanr. Beden salt beden olarak bir ey ifade etmez; onun iindeyken ilah olan, ruhan olan anlarsan bir anlam olur hayatnn. Beden ierisinde ruh bulunacak, dtan ie geerek. te arlam ve dengesini kaybetmi ezoterizmde, akcas Btnilikte bu nokta yozlamaya uramtr. Btnler, ilahi buyruktaki btn emirlerin, normatif dzeydeki tm ynergelerin anlamsz olduunu sylediler. Bunu dediiniz zaman ortada hibir kstas kalmaz. O zaman sen ii bir trl yorumlarsn, bakas baka trl yorumlar; sahih gelenekten kopmu, kksz ve amac dnyevi zevk olan bir iselcilik ortaya kacaktr; ite bu bir krlma noktasdr. Byle olunca baz siyasi iktidarlar, baz art niyetliler, baz ehliyeti olmayan kimseler, ite o benim, ite o bana iaret ediyor, bizim sultanmza/iktidarmza iaret ediyor diyerek yazlan arptrlar. bn Arab der ki, tefsir ve tevil makam ok nemli bir makamdr. Yani hermentik nemlidir. Ama yine der ki, tevil, yani yorum, evvele kknden gelir, yani ilke dndrmek, aslna dndrmek demektir. Sen ilki bilmezsen, asl/otantik olan/sahih gelenei bilmezsen, neyi nereye dndreceksin? Dolaysyla tevil/yorumlama bazlarnn iddia ettii gibi zrvalamak demek deildir; asl bilen bir ustann ikinci-nc dereceye inen ve yorum bekleyen bir hususu, yeniden asla karma yeteneidir. bn Arab der ki, Kuran ancak tevil makamna sahip insanlarn aklayabilecei bir kitaptr. Bir insann Kuran gramerini iyi biliyor olmas, Kuran aklama, tevil etme, yorumlama mertebesine sahip olduunu gstermez. rnein, bn Arab 64 ciltlik bir Kuran tefsiri yazmtr, ama bu tefsir ehl-i zhir tarafndan yaklp yklm baz kk blmleri dnda gnmze ulamamtr. Elimize ulaan ksmlarda yle der: Ben Kurann bir ayetini alyorum, onu nce eriat ekmecesinden ekiyorum, aklyorum, tekrar yerine kapatyorum. Sonra ayn ayeti bir st ekmeceden ekiyorum ve tarikat asndan aklyorum. Yani yol asndan, daha st mertebeye kmann yolu asndan, bu ayette kiinin kaca yolculuk esaslarnn neler olduunu aklyorum. Onu da yerine koyuyorum ve sonra ayn ayeti en st anlam katman dzeyinden tekrar ele alyorum. Bu sefer hakikat dzeyinde neye tekabl ettii asndan aklamaya alyorum. Baknz, bu drt, hatta be derece tefsir demektir. Bugn yeryznde bu anlamda be dereceli Kuran tefsiri, yorumu yapacak insan yoktur. u an Kuran aklyorum, tefsir ediyorum diyenlerin hepsi, Kurann gramerini aklamaktan teye geemezler. Bunlar kelime anlam aklamalardr. Onu yapmak iin Mslman olmaya bile gerek yoktur. ok iyi Arapa bilen ama mmin olmayan bir oryantalist Kuran aklayabilir. Ama Kurann ruhunu, zn mertebe-i hazret-i Kurana km ve onun ikiz kardei olmu olanlar aklayabilir. Bu adan dereceler, mertebeler anlay nemlidir; derece ontolojisinin, vcud mertebeleri (Mertibl- Vcd) grnn metne aktarlmas sz konusudur. Bu adan bakldnda metinde de katlar vardr. Metnin en d, en zhir katman grameridir. Ama anlam katmanlar ieridedir, metnin iindedir. Ona girebilmek iin de yolculuk yapmak gerekir. Bunun iin denilir ki, Mslmanlarn elinde tuttuklar ey Kuran deil, mushaftr. Diyelim ki, elimizdeki kitap bu, Kuran onun da stndedir, Kurann stnde Furkan vardr, Furkann stnde mml-Kitap denilen kitap, yani Kitaplarn Anas vardr, onun stnde de Levh-i Mahfz denilen ey vardr. Allah diyor ki, Bu gndermi olduumuz kitab size gizli bir kitap olarak, kitab kitabn iine koyarak gnderdik (f kitabin meknun). Btnilik akm ise zhir olan kabul etmedii iin iin lsn br tarafa doru karmtr. Btn gr esasna dayal baz dini akmlar kmtr. in ilgin yan, zhirilerde olduu gibi Btnlik iddias gden bylesi gruplardan da asla yksek irfan dzeyini yakalayan insan kmamtr. Yksek irfan dzeyini yakalayan nder ahsiyetler ve Sfler daima zhir-btn dengesini koruyanlar olmutur. Btnlik gden akmlarn kaynaklar da Hz. Alidir, Cneyd-i Badddir, bn Arabdir, Mevlndr, Yunus Emredir. Hepsi de ana cadde tasavvufunun temsilcileridir. Btnlerde her ey keyfi tevil edildiinden, bunlar kendi davalar iin mbalaa yapmaktan ekinmezler ve Mevln da bizdendi, bir Btn dhisiydi, Yunus Emre de bizdendi gibi iddialarda bulunurlar. Fakat bunlar tarihi ve ilmi gerekleri arptmaktan teye gemeyen fantezilerdir. Bir noktaya daha dikkat ekmek istiyorum. Modern hayatta sahte inisiyasyonlar, sahte ezoterizmlerde oalmtr. Ustaya hizmet eden insan, eitilir. Testinin dolabilmesi iin emenin yannda durmas, k kaynana gtrlmesi gerekir. O talim neticesinde olgunlar Mrid. Geilen yolculukta sembolizm vardr; o sembolizmi ustanz size yorumlar. eride ne varsa, dar o szar. Grntde olan grmek herkesin iidir. Grntnn tesine geebilmek nemlidir. nmzdeki dnemde sahte inisiyasyonlar, sahte mritler, eyhler kacaktr. Bunun zm, bu ilmin kanunlarla yasaklanmas deildir. Bu tr akmlar yasaklandnda sahtekrln da yolu alr aslnda. Bu evrensel bir gerektir. u da unutulmasn ki, slam ezoterizmi babnda, zellikle gnmz slam dnyasnda bir kuruluk, bir dzeysizlik varsa, onun sebebi slam maneviyatnn deiik ekillerde ihmal edilmesi veya dlanmasdr. Btn bunlar, slam ezoterizminin otantik halini modern hayatta ihmal ettiimizi gstermektedir. Yeniden dou ve manevi zenginlik, Mevlnlarn, bn Arablerin, Yunus Emrelerin tarif ettii o esaslarla olacaktr. E.E..: Ezoterizmin bu iddiasnn karsnda, yine onunla zdeletirilen baka bir terim var; hatta bu iki terimi biz ounlukla yan yana gryoruz ayaklarmzn yere basmas iin, biraz da okltizmden bahsedelim mi, okltizm bu resimde nerede duruyor? M.E.K.: Evet, bir de ezoterizm ierisinde addedilen bir okltizm problemi vardr. Ona slam kltrnde lm-i Havass denir. lm-i Havass baz ruhan esaslar kullanarak fizik lem zerinde almak demektir, ki bu anlamda fizik lem zerinde almak benzemeler yasas zerine almaktr. Bir ey zerine tesir oluturmak, benzeyenlerden yola karak tesir oluturmaktr. Yani siz bir heykel, resim yaparsnz, onu bir kiiye benzetirsiniz, o kiinin heykeline, suretine kt enerjiler yklemek suretiyle o kii zerinde etkili olursunuz. Bu etki iyi veya kt ynde olabilir. Kara by dediimiz ey mevcut by tartmalarnn ana konusudur. Bizim zhir lemde grdmz baz maddesel zelliklerin aslnda ruhan zellikleri vardr. Ve yaadmz lem tek boyutlu bir lem deildir, bir geiler lemidir. Paralel lemler vardr. lemin iinde lem vardr; i ie evrenlerde yaarz ve herkes hangi leme mensupsa orann kurallar iinde yaar. Cinler lemi, melekler lemi, iyi var kt var, bunlar onlara, onlar bunlara kartrarak sra d yntemlerle i yapmak isteyenler birtakm formllere bavururlar. Eer sizde bir st ahlaki ilke yoksa, her eyi st ilkeden bamsz olarak yapyorsanz ciddi hatalar yapabilirsiniz. Bu tr etkileme hadiseleri, aslnda alt esaslardr. Ezoterik gelenekte bunlara majr/minr Arkana ayrm getirilir. kltizm slam geleneinde her zaman minrdr, yani asl olan deildir; bir st esasa tabidir. Onun iin, sadece kmil anlamda slam maneviyatna sahip bir insan bu tr ilimleri doru ekilde kullanr. Ama doru dzgn bir maneviyata, inisiyasyona sahip olmayan birisinin bu tr ilimlerle uramas, hem fiziini tahrip eder, hem de irfan maksada ulamasn engeller; o kii insanla hizmet edecekken bilakis ihanet eder. Bugn Batda ezoterizm denilen ey ounlukla by, fal ve kehanet almalar haline gelmitir. lkemizde bile gayet rgtl bir ekilde, dk emeller iin kullanlr hale gelmitir. Bu tr bir okltizmin slam ezoterizmiyle, yce ezoterik emellerle hibir alakas yoktur ve sonu hsrandr; buna ezoterizm denemez ve ikisi ayr tutulmaldr. Bunlarn geici bir sre iin belli etkileri de vardr, belli bir mekanizmas vardr; yaparsanz belki tesir elde edersiniz. Ama her eyin bir faturas vardr. Bu yzden Sf yolunda bu tr dk ilerden uzak durulur. Erenler demiler ki, Benim varmak istediim hedef, kendi esasm olan Haktr; Hakk bulmaya almaktr. Oysa by, okultizm vb abalar basittir ve Hak yolunun yolcusu iin oyalanmalardan ibarettir. Gerekten baz gler elde edebilirsiniz; manevi zrh, koruna olmayan zayf insanlarla oynayabilirsiniz. Ama unutulmamal ki, bu tr abalarn hepsi, bulunduunuz lemin temel yasalarna aykr hareket etmek demektir. Sisteme mdahale eden herkes, yapt iin karln alr; rzgr eken frtna bier. Bu yzdendir ki, by yoluna gidenlerin hayat kt sonlanr.
slam byye norm dzeyinde yasak diyor. slam bir din olarak Bynn asl yoktur demez. Dier taraftan, din de bir beyaz bydr aslnda. Mesela dinde abdest alrsnz, dua edersiniz, baz amalarnzn gereklemesi iin maneviyat kuvvetli bir arkadanzdan size dua etmesini istersiniz; daha da gl bir tesir olmasn istiyorsanz ok sayda arkadanzn sizin iin ayn anda dua etmesini istersiniz. Yani aslnda bir tr ruhan rgt faaliyeti istenir. Dualarn, ibadetlerin, tesbihatn, ezkrn toplu yaplmas ve hatta bir dostuna Allah senden raz olsun bile denmesi tesir alan yaratr. Kii veya kiiler lanet okursa bu durum kt by tesiri yapar, o kiiyi, grubu, toplumu kilitler. Bizim geleneimizde iyi eyler yapmak ve hayr duas almak diye bir husus vardr. te btn bunlar insan zerine beyaz by tesiri yapar. mtihan mant vardr sahih ezoterizmde; bir kiinin bana gelen her ey, onun ihtiyac iindir; onunla piecek, direnci artacaktr. Banza bir bela gelirse, ona kar tedbir almak, zm yollarn bulmak suretiyle hem kendi eksiklerinizi tedavi edersiniz, hem de sizden sonrakilere doru bir ilke ve tecrbe brakrsnz. Olaylara doru bakarsanz, imtihanlarla olgunlar ve hviyetinizi piirir saflatrrsnz. Ne oluyorsa sizin iindir. Tm sorunlardan ders karmaldr kii, hem bireysel hem toplumsal anlamda. Seluklu, Osmanl, Cumhuriyet Dnemleri tarihi maalesef ezoterik adan yorumlanmamtr. Bizde tarihe ve bilgiye sadece maddi adan bakld iin, Osmanl tarihi bile srf ekonomik parametrelerin deimesi tarihi olarak grlr, ki bu bence suni ve yetersizdir. nce zihniyet dnyasnda baz eyler dnm ve o da ekonomiye yansmtr. Derghlarn kapatlmasnn dahi bir ezoterik nedeni vardr, sebepsiz deildir. Ezoterizmde hibir ey sebepsiz deildir. Her eyin ite yatan sebeplerini aratrmak gerekir. Siyaset dahi byledir. Bugn devlet ynetimlerine baktmz zaman iyi veya kt inanlan bir ezoterik hiyerarinin yansmasdr hepsi. Dnya bilim tarihinde bulu sahiplerinin ou ezoterik akmlara dahil insanlardr, nk sebepleri aratrrlar. Batda baz ezoterik akmlarn fizik literatr ve fizik limleri zerindeki tesirleri incelenmektedir. Kuantum fizii, btncl tp ve kiilik tesi psikolojisi vb alanlarda din ve bilim bulumas bu ezoterik anlayla gzelce sergilenmektedir. Gunon der ki: Rnesans sonras btn bulular, bilim denen ey, aslnda ezoterizmin bulduu fakat tadnda brakt eylerdir. Majisyenler yeni dnemde fizikiye dnmtr. Maji, fizik lemindeki tesirleri inceleme ilmidir. Maji, fizie tekabl eden birok eyi nceden bulmutu. Tamamen ruhan amal bir alma olan Simya, maddeler aras dnmler zerinde uzun yllar aratrma yapt ve modern kimyay dourdu. Ezoterik dnce, sonsuzluk nedir, sonsuz olan nedir gibi konular zerinde younlanca bu dnceler matematii dourdu, Pi saysn dourdu. Asal say nedir, trevler nelerdir, bunlarn hepsi aslnda ezoterik, felsefi sorulardr; ontolojik sorulardr. nsann kendini tanmas, lemi bulmasyla ilgili sorulardr. Einsteinn izafiyet teorisi sadece bir fizik dersi iin icat edilen bir denklem deildir. O bir varlk sorunudur. Dolaysyla modern matematiin, modern fiziin arkasnda da gl bir ezoterizm vardr. Tanr, insana verdii gc ve yetenei baka bir varla vermemi. Tanr btn isimlerini sana verdi diyor, dn verdi diyor Kutsal Kitap. Tanr kendine muhatap alyor seni; Tanrnn sohbetinde olabilmek, mthi bir ey. Ona Halil olmak, dost olmak deniyor slam geleneinde buna; brahim Halilullah gibi. Ezoterizm insana doduu kaynaklar retebilmek ve tekrar oraya karabilmek iin vardr. Hakiki ezoterizmin gayesi budur. Bu gayeden baka gayeler sapmadr. Kuranda: Biz insan en mkemmel surette yarattk deniliyor. yleyse bu hayatn ve buradaki btn eitimin amac basamak basamak onu tekrar o yce mertebeye karabilmek olmaldr.
Modern insann yaad bunalmn nedenlerini bizimle paylaan Marmara niversitesi hocalarndan ve Trk slam Eserleri Mzesi Bakan Prof. Dr. Mahmud Erol Kl, nsan, bilinli ve uurlu bir program dhilinde, meiyeti ilahiyenin bir tazhr olarak yaratld. Yani, bir ilahi istein, arzunun ve akn neticesinde insan denen bir varlk zuhura geldi. nsan bu ilahi oluu madde alemine nuzul edii ile beraber, unuttu dedi. - Bugn modern insan byk bir bunalm yayor. zellikle sekler akmlarn etkisinde kalan ve maneviyat ile balarn koparan modern insan dnyay bu ideolojik kalplarla anlamlandryor. Hal byle olunca da manevi anlamda byk bir boluk oluuyor ve bu boluu dolduramadnda bunalmlar ortaya kyor. zellikle son dnemlerde uzak dou kkenli tarikatlerin Batda byk rabet grmesinin en nemli nedeni ite bu manevi boluktan kaynaklanyor. Son yzyldr, Bat kaynakl dnce akmlarnn etkisinde kalan bizim insanmz da bu bunalmn etkisinde kald. Dnyevi dnce akmlar insana mutlu olma kayna olarak paray, kadn, zevki sefay gsterdi. ABDnin en nl Pop idollerinden Britney Sperasn btn zenginlie ve dnyevi varla ramen, daha 30unda uyuturucu kaynakl tedavi grmesi, psikiyatristlerle tanmas ve son gnlerde televizyonlarda ve gazetelerde yaynlanan ackl grntleri modern insann iine dt durumu ortaya koyuyor.
Bugn gerek Batda gerekse Trkiyede hzla ken aile yaps, artan intiharlar, uyuturucu kullanmnn yaygnlamas toplumlar sarsyor. Son dnemde ortaya kan istatistikler, gelinen noktann tartmaya muhta olduunu gzler nne seriyor. Gnmz insannn yaad bunalmn en temel sebebinin insann oluu ile ilgili sorulara verdii cevaplarda olduunu syleyen Prof. Dr. Mahmut Erol Kl, nsann sahip olduu eyler deil, insann oluu ona gerek kalc mutluluu verir. Ben kimim, nereden geldim, u an burada ne yapmaktaym. Nereye doru gitmekteyim. Geliim neredendi ve sonum nerede? nsana mutluluu verecek eyler bu sorulara verecei cevaplardadr. Modern hayat insann kafasndaki bu deruni sorulara cevap vermedi ve ihmal etti diyor. Bu hafta rportaj konusu olarak modern insann iine dt bunalm setim ve Marmara niversitesi hocalarndan ve Trk slam Eserleri Mzesi Bakan Prof. Dr. Mahmud Erol Kl'a ile bu konuyu konutuk.
- Rnesans sonras ortaya kan sekler ideolojilerle birlikte insann hayatnda materyalist dnya anlay nemli bir yer tutmaya balad. Ama bugn modern insan mutsuz. Bu mutsuzluun ortaya kmasnda maneviyattan kopu mu etkilidir?
nsann sahip olduu eyler deil, insann oluu ona gerek kalc mutluluu verir. Ben kimim, nereden geldim, u an burada ne yapmaktaym. Nereye doru gitmekteyim. Geliim neredendi ve sonum nerede? nsana mutluluu verecek eyler de bu sorulara verecei cevaplardadr. Modern hayat insann kafasndaki bu deruni sorularna cevap vermedi ve ihmal etti. Onu sadece dn ssleyen bir organizmaya indirgedi. Body almalar ile vcudunu gzelletirmeyi, anti aging almalar ile yalanmaya kar durmay tledi. Oysa yalanmaya kar olmak demek adeta lme kar olmak demekti. Hlbuki bilgelik anlaynda 1-7, 7-14, 14-21 ya aras gibi insan hayatnda 7li devreler bulunmaktayd. Her dnemin insann oluumunda, tekmlnde ve maneviyat ilerlemesinde nemli pay vardr.
- Modern insan, lmden lesiye korkan ve yalanmay durdurmak iin anti aging yapan bir insan haline geldi. Her gazete sayfalarnda insanlara bu bilgileri aktaran yaz ve haberlere rastlyoruz
40l yalardan sonra insann bedeni ve fiziki gerilemesi olarak alglanan nro fizyolojik damarlarn tkanmasyla birlikte, insanda baka bir deiim ortaya kyor. Beyin damarlarnn tkanmas, yani yallkla beraber bir olgunluk bir kemal ve daha st derece bilgeliin almas bir anlay vard Gelenekte. Fakat bu kaybedildi. Ve yallk bir problem ve kurtulunmas gerekli bir hastalk olarak gsterildi. nsanlara bunun eitimi verilmedii iin, yallktan kamalar ve lm korkusu birok psikolojik bunalm da beraberinde getirdi. Ortaada psikiyatristler dkkn kapatrken, bugn en fazla i yapan meslek grubu haline geldiler.
- Bunun sebebi nedir?
Bu da Erich Fromun tabir ettii olmak ve sahip olmak ayrmn bir kere daha dnmemize sebebiyet verdi. Demek ki, insan insan yapan eyler insann sahip olduu eyler deil, onun oluunu belirleyen eylerdir. Bu olua cevap verecek olan da dnceler, akmlar ve felsefelerdir. Modern insan bu kaplar almaya balad ve bu tr kaplar da insana gerek mutluluu ne kadar verebilir sorusunu karmza kard. Bu soruyu cevaplamak iin Mevlana, bni Arabi, Hac Ahmet Yesevi, Hac Bekta- Veli, ah Nakibend, Yunus Emre gibi bizim arifler ve sufi bilgeler dediimiz insanlarn temsil etmi olduu tasavvufi slama bavurduunuzda alnan cevap ok netti ve o cevap uydu: Bir ayete dayanlarak hareket ediliyordu ve o ayette, Biz insan en mkemmel surette yarattk ve ona, kendi ruhumuzdan fledik deniliyordu.
nsan ilahi bir varlk
- Yani insan tesadfen ve bo yere yaratlm bir varlk deil
Evet. nsan, bilinli ve uurlu bir program dhilinde, meiyeti ilahiyenin bir tazhr olarak yaratld. Yani, bir ilahi istein, arzunun ve akn neticesinde insan denen bir varlk zuhura geldi. Bu varlk, yaratcs ilahi olduu iin, ressam ile resmi arasndaki dorudan irtibatta olduu gibi, yaratcs bu yarattna bir de kendi ruhumu fledim demek suretiyle, aslnda yaratt ile ok yakn bir irtibatta olduunu belirtiyor. Dolays ile Allah tarafndan kendi ruhundan flenen bir varlk olmas ile insan, kken itibari ile ilahi bir varlk. nsan bu ilahi oluu madde alemine nuzul edii ile beraber, unuttu. Dolays ile insana Allah tarafndan kendi ruhundan flenmi olmas, insan muazzez ve mkerrem bir hale getiriyor. Ben kendi ruhumdan fledim ayeti insann tad emanetin ne kadar ilahi olduunun ne kadar nurani bir emanet olduunu da beraberinde dnmemizi gerektiriyor. Fakat insann bu madde aleminde, madde ile ar hemhal oluu, o kaynan unutturuyor. O kaynandan yabanclaan insan bu sefer baka araylar ierisine giriyor. Oysa arad ey ok uzaklarda deil ve kendisine verilmi(mndemi).
- Peki hocam, insan bu yola nasl sapt?
eytan diye bir varlk var. Eer siz onun yoluna giderseniz, o sizi saptracaktr. nk vazifesi o. Ama sen ona tabi olur ve hakikate tabi olmazsan o zaman Hz. Mevlanann da deyimi ile karanlklar yoluna gitmi olursun. Hz. Mevlana karanlklar yoluna gitme, gel aydnlklar yoluna gel derken bunu kastediyor. te o insana yklenmi olan emanet, insann hazinesi. O cevhere, o hazineye sahip olduu zaman insan, Hz. Mevlanann tabiri ile klelikten kurtuluyor. Gerek kle, zincirlerde, kafeslerde olan kii deildir. Gerek kle, altna, gme, kadna, mala, mlke, evlada, hana, hamama vs. tutkun olanlardr. Ama beden kafesi ierisinde kalanlar, bu tutsaklkta kalanlar bir trl, hakikate eremezler diyor. Yaplmas gerekli olan ey, hakikate ermek iin, o prangalardan ayak bandan kurtulmaktr. Prangalardan ve arlklardan kurtulmak iin de, insann iindeki o ruhani ve nurani ynne tevecch etmesi gerekir ki, ruhanilik aa ksn. nsandaki, bu cevher rtk vaziyettedir. zetleyecek olursak bu aklama insann gerek zgrlk alannn nerede olduunun cevabn da bize veriyor. Bu t bize, baz ideolojilerin zgrlk gibi gzkse de, aslnda gerek zgrlk olmadn, gerek zgrln insann kendini tanmas ile mmkn olduunu gsteren ok evrensel, ok kadim bir bilgelik tarzdr. nk siz ne olursanz olun, hangi corafyada yaarsanz yaayn bir gn mutlaka leceksiniz. Sizin lml oluunuz bu dnya hayatnda bir kere, kaynanz bilerek, tanyarak lmenizi de salyor.
- Modern ideolojiler, bu dnyada insan mutlu etmeye ynelik dnce kalplar gelitirirken, insann ruhunu yani asln unutmu yle mi?
Modern ideolojiler ve modern felsefeler, insana yardmc olmak ve hayatn kolaylatrmak zere, hareket ettii iddiasnda olan dncelerdir. Aslnda bu ideolojilerin insana o mutlu olma imknn sunmadn ve bilakis perdelerden perde olduunu grmekteyiz. zgrlk alan olarak insana yanl yerler tarif ediliyor. Mesela, modern reklmlardan rnek verecek olursak, zgrm ben slogan kullanlyor. Neden? nk marka cep telefonu kullanyorum zgrm ben Neden? bam alp giderim Nereye gidiyorsun? Dan bana giderek esir olabilirsin. Tenin esiri olduun srece esirsin diyor Hz. Mevlana. zgr insan kendi kaynan bulan insandr. Erich Fromun olu ve sahip olu ayrm sufi felsefede de yer alan bir eydir. bni Arabi felsefesinin geleneinde varln srrna ermek tabiri vardr.
Yeryznde mutlak huzur yok
- Eski insanlar daha maneviyat idiler. Peki bu insanlar mutlu muydu?
Bu sorunuza cevap verebilmek iin yeryz hayatn iyi tanmlamak gerekir. Yeryz hayatnda mutlak huzur hibir zaman olmad, hibir zaman da olmayacak. nk yeryz cenneti diye bir ey yok. Yeryznde rlatif olarak insanolunun mutlu ve huzurlu olduu dnemler olmutur. Yine mutsuz ve huzursuz olduu dnemler olmutur. Gaye yeryz hayatn azami mutlu bir hale getirebilmektir. nsanolu lmldr. Bundan 100 sene evvel yoktu. Yine bundan yz sene sonra yok olacak. Ba yok, sonu yok. Eer sen banda yoksan, sonunda da yoksan ortasnda ben varm diyemezsin. Br eyin ortasna bana ve sonuna gre hkmedilir. Eer bir eyin ba yoksa, sonu da yoksa, o eyin ortasna var denilemez. nsana sorarlar, sen 100 yl nce neredeydin, 100 yl sonra neredesin? diye. Sen busun. Matematik deyimi ile, sonlu bir saynn sonsuz bir sayya blm sfrdr. Yani sen sfrsn. Ama neye nisbetle, mutlak gce nisbetle. O zaman sen gel, kendini mutlakta fani kl, yalnz sen varsn de o zaman sana da varlk verilir.
- Ama bugn baz ideolojilerde ve teolojilerde, Allah var ben de varm anlay hakim
Eer sen, Allah var ama ben de varm dersen, ite bu noktada, Tasavuf anlayna gre mrik olursun. Allahn yanna baka ilahlar arm oluyorsun ve Allahn yannda baka bir varla varlk vermek irktir. Eer insan, ben kendimi nasl yok sayarm. Baksana benim etim kemiim var. Allah, var. nsan da, eya da var dersen eer, bunun ad irk olur. bni Arabi, benim varlm yokluumdadr diyor. Eer ben varsam aslnda yok olduumdandr. Var olan yalnzca Odur. Onun iin, illa hu yalnz sen diyerek arrlar. Buna onu ispat denir. bni Arabi, Allahn Kuranda ilk benim, son benim, i benim, d benim dediini sylyor. Bir beinciye yer kalmyor. te her eyi sahibine teslim ettiin andaki o hal sana varlk veriyor. Gerek var olanlar, insan- kamiller(Nebiler ve veliler) dir. nk onlar varlklarndan gemilerdir.
- O zaman insan varln sorgularken, nasl bir yaklam sergilemeli?
Bu dnya paradoks zerine kurulmutur. Eer bir insan ben biliyorum diyorsa, o cahildir. Ama birisi, bir ey biliyorsam, o da hibir ey bilmediimdir diyorsa, o insan alimdir. Eer bir insan ben varm diyorsa, o adam yoktur. Ama bir insan ben yokum diyorsa o insan vardr ve o insann yakasna yapmak ve peini brakmamak lazmdr. nk o nsan- Kamildir ve dnyann srrna ermitir. Dnyada siyah dediin beyaz, beyaz dediin siyah kabilir. Hakikatler itedir, dta kalmamak lazm.
nsan hayat ilahi ileyie uygun olmal
- Tardisyon yani Gelenek ne anlama geliyor.
Tradisyon(Gelenek), gklere(semaya) bir bak bir eksiklik bulabilir misin? Bir daha gzn evir bak, bir daha gzn evir bak. Gzn yorulmu olarak geri dnecek ayetinin bir tezahrdr. Kozmik sistem, mkemmel bir ekilde formatlanm ve ilemektedir. Yedi kat sema, yeryznn ve gkyznn grevlileri almakta eksiksiz olarak hiyerarik yap ilemektedir. Kozmik sistemde Gne ve Ayn grevini yerine getirmede bir ihmal grdn m? te ilahi ileyiin bir yaps bir Gelenei var. Buna uygun insan hayat ilahi insan hayatdr. Buna ters olular ise sistem ierisinde czrt yapar ve insan rahatsz eder. zellikle Rnesans sonras insann metafizik ile mavera olan referans noktalar koparld iin modern insan yalnzla itildi. Rnesans sonras aslnda insan zgrletirecei iddias ile ortaya kan felsefeler(Aydnlanma felsefesi) kadim felsefelerin terminolojisini almtr. Rene Guenon bunu yle anlatr: Rnesans sonras felsefeler, kadim felsefelerin terminolojisini alarak, tepetaklak kullanma sanatdr Kadim simya ilmi, kimya ilmine dnmtr. Kadim ilahi matematik ilmi, kadim ilahi aritmetik ilmi modern kapitalizmin babas haline gelmitir. Kadim Maji ilmi(Evrenin srlarn aratran ilim) modern fizik ilmi haline gelmitir. Dolays ile Rene Guenonun tabiri ile eldivenin ii dna evrilmitir.
- Aydnlanma yeni kefedilmi bir ey deil yani. O zaman nedir bu aydnlanma ne anlama geliyor?
Aydnlanma var olan hikmet geleneinin ters yz edilmesidir. Ad bile dinidir. Ad bile irak felsefesinden alnmadr. Oysaki bizde dikey manada insann kendi basamaklarnda ilerlemek suretiyle kendisini kefetme srecine irak(aydnlanma) denir. Allah yerin ve gn nurudur nurlanan aydnlanr. Yine Buda, bir aacn altnda birden bire aydnlanmtr. Biz de aydn mnevver anlamna gelir. te Bat bizim btn bu kelimelerimizi ters yz etmi ve kullanmtr. Aslnda btn sekler ideolojiler, kontra religious dediimiz, din kart olan btn ideolojiler, dini terminolojiyi kullanr. Bu nemlidir. Seklerizmin de kutsal kitab, hacc, kurban, mabedi ve ritelleri vardr. Dolays ile insan zaten homo religiousdr. Dini bir varlktr. Bu nedenle de dnya hayatnda her ey dinletirilmitir. Din kart olu bile dinletirilmitir. Bir mzik konseri ve pop star dinletirilir. Senin iin lrm demek, fena fiek demektir. Futbol mana giderken apka takma, davul gtrme btn bunlar zikir anlamna gelir. Maa gidenler zerinde, bir anket yaplm, ou man ka ka olduunu bilememi. nk asl ama oradaki cokudur. te bunlarn hepsi evrenseldir ve asli olu gereklemezse ortadan kalkmaz, kulvar deitirir ve devam eder. Bugn insann zikir ihtiyacn karlayan yerler vardr.
- O zaman modern insan dinden kopmu saylmyor aslnda
Kesinlikle. Bugn Che Guevera, kltletirilmitir ve bir velidir. Latin Amerikada bir Che kilisesi vardr ve aziz ilan edilmitir. Bu insann tabi ihtiyacdr. Biz trbeye karyz diyenler trbe kurarlar. Bunu peinen kabul etmek gerekir ki, insan her eyi dinletirir. O zaman Allah indinde tek din slamdr ve Sizin dininiz size, benim dinim bana ayetlerini dnmemiz gerekir. Yani dinsizlik olamaz ama doru dini semek gerekir. nk doru din, seni kaynanla tantrr ve seni yanl yerlere dmekten korur. Bugn din kartl ideolojisi bile dinletirilmitir. Dier sekler ideolojiler de din gibi alr. Bu ok tabi bir sretir.
- Bugn dnya genelinde yeni ezoterik tarikatlar ortaya kyor, Hindistan mistisizmi modern insan tarafndan ruhun rahatlatlmas iin kullanlyor. Btn bunlar bir arayn eseri mi?
Dnyada olanlar, bir ezoterizm savadr. Dmannz zellikle ezoterizmden uzaklatrmak suretiyle onu maneviyatszlatrrsnz. Bu bir projenin devamdr. Bir lkeye silah ve bomba ile saldrmak ok ilkel bir yntemdir ve kltrel tahribat ok daha nemlidir. Bu adan dman olduunuz din, ideoloji ve fikir grubunu aslnda dininde derinlemekten mani hale getirdiiniz zaman, o dinin de bir tr sathta kalmasnn da yolunu am olursunuz. Sath da kalan din de sizin iin yararlanlacak bir din haline gelir. Sathta kalan dindarlar sana hakaret bile etseler aslnda senin iini grrler. Bugn dnyada baz radikal slamc hareketler barrlar, arrlar sloganlar atarlar ama sonu itibariyle, nereye hizmet ettiklerini iyi aratrmak gerekir. Binaenaleyh bu bir plann parasdr. zellikle lkemiz zerinde ok oynanmtr. lkemiz zerinde oynanan en nemli projelerden birisi, slam dinini maneviyatndan koparmak suretiyle onu, mantksal bir dzeye indirgeyerek donuk, souk, mekanik bir hale getirmektir. Bugn slamcym diyen birok insann slamn temel ritellerini bile yapmadna ahidizdir. slam maneviyatndan bihaber kiilerin politik anlamda barp ardklarn grmekteyiz. Oysa gerek dindarlk o dini yaamakla mmkndr. Seni bu hale getirenlere baktnz zaman onlarn aslnda, kendi dinlerini ok iyi yaadklarn tarikatlarna bal olduklarn grmekteyiz. Bugn Yunanistan, Fransa, ABD gibi birok lkede bu tarikatlar grmek mmkndr.
Mslmanlar hodri meydan diyecek gtedir
- Bu tarikatlar, Trkiyede de var. Ve nemli ayrcalklara sahip olduklarn gryoruz
Ben zgrlk bir insanm. Mallarn pazarda zgr ortamlarda satlmas gerektiine inanyorum. Ben malmn ok kymetli olduuna kaniyim. Baz akmlar kapatlsn diyenlerden deilim. Ben sadece eitlik istiyorum. Pazarda ben de malm zgr bir ekilde satmak istiyorum. Bana bu imkn verilsin ve bakalar da satsn. Gelenekte byle idi. Hodri Meydan. Aslnda, Osmanlda misyonerlik yasak deildi(Siyasi ve politik giriimler yaparlarsa ayr tabi). Ama devirebildikleri insan says Tevfik Fikretin olu ile snrl.
- Neden byle idi?
nk, o dnemde, eyhleri ve alimleri ile gl bir slami dnce gelenei vard. Benim dnce geleneim o kadar salam ki, ben btn herkese hodri meydan diyorum. Ama bir artla, kpekler salnp, talar balanrsa orada bir terslik vardr. Zaten plann bir parasdr bu. Bazlar rahat hareket edebilmek iin, baz dncelerin nne set ektiler, onlar kendini izhar edemez hale gelince de oluan boluu deerlendirmek zere, kefen soyucular, boluu doldurmak zere geldiler. Kanlmaz bir yasadr bu. Evrende boluk yoktur ve btn boluklar annda doldurulur.
- Hocam bir de Batni dediiniz zaman gerici ezoretik dediiniz zaman ilerici oluyorsunuz. Kavramlarda kendilerine gre yaplandrlm.
yle tabi. Onlar benim ezoterizmim var diyorlar. O zaman ben de ezoterizmim var derim. Sen bana dersen ki; benim spiritual koum var, benim de spiritual koum var derim. Ezoterik yaplar serbestse, benim ezoterizmim(maneviyatm) de serbest olmal. Sana gelince serbest, bana gelince yasak.
mmeten Vasatn srr
- Hocam ideal insan, hem ruh hem de beden birliini salam bir insan mdr?
slam maneviyat bu dengeyi ok iyi kurmu olduu iin dnyadaki dier, akmlardan farkllk arz eder. Dnyada din tarihi, aslnda bu tr bir sarkacn tarihidir. Baz dinler ar maddiyata meylederken, bazlar da ar spiritalizme meyletmilerdir. Hakikat-i Muhammediyeyi izleyenler, farkldr. te burada mmeten Vasat(Orta Olu)n tasavvufi srr ortaya kyor ki, maddeyi mana ile beraber alabilme anlamna gelir. Bu ok nemlidir. Bizim ariflerimiz, hibir zaman dan banda yaayan arifler olmamlardr. Bu arifleri siz, at srtnda Viyana kaplarnda Padiah olarak grebilirsiniz. Tarihte, Veli olarak tanmlanm sultanlar gelmitir. Bir Veliyi askeri snftan biri olarak ya da medreseden ilmiye snfndan birisi olarak grebilirsiniz. Dolays ile bizim velilerimiz, dan banda toplumdan uzak bir yerde deil, toplumun iinde olan bir anlaya sahiptir. Bu da bizde madde ve manann nasl dengelendiini gsteriyor. Zaten slam maneviyatn dier maneviyatlardan ayran en nemli zellik budur. Bugn Budizmin ya da Hinduizmin madde ile ilgili ciddi skntlar vardr. Yine baka dinlerin zellikle Museviliin mana ile bir takm skntlar vardr. Bu nedenle slam dini Mirac ruh, mahal, cesed yapan bir maneviyattr.
- 2007 yl Mevlana yl ilan edildi. Sizce Mevlanann slam dncesi yeterince anlatlabildi mi? Sanki daha ok iin yzeysel yn ile ilgilenildi Yaplan etkinlikler sizce yeterli miydi? Mkemmel olan yaplamad. Ama bu zihniyet kalplar ile Mevlanay anmak iin bundan daha fazlas beklenemezdi. Bir kere Mevlanann ait olduu dnya grnn bugnk yap ile problemi var. zellikle alt kademedeki emekilerin gayretleri ile, bu kadar olur. Dnya lkeleri ierisinde en iyi etkinlikleri yine Trkiye yapt. Ama Hz. Mevlana demek, sadece sema demek deildir. Baka eyler de yaplmalyd. Ama artlar msait olmad. Ben idealin yapld kanaatinde deilim. Ama hi yoktan da iyidir. En azndan bu zat hatrlamamza vesile oldu.
NURYE AKMAN
smailaa Camii cinayetlerinden sonra yasaklanm birer faaliyet olarak tarikatlar nasl grnyor size?
Her eyden evvel bir faaliyetin kanunla yasaklanm olmas, fakat bu yasaklanan faaliyetin insan denen varln i yapsyla ok scak bir ba ile bal olmas bir amaz da beraberinde getiriyor. Bu paradoksu aarak bu konular zerinde salkl ve soukkanl bir deerlendirme yapmak ok zor. Her ey toz duman. Tarikat denen oluumlar bir spor ya da hobi kulb gibi deerlendiriliyor. O dernein kapsna kilit vurduum anda dernein mensuplar dalr giderler ve bu dernek de kapanr. Tarikat gereinin insan hayatna sunduu anlam haritalar bunlardan ok te eylerdir. Btn dnya inanlarnda ve felsefelerinde mevcut olan bir yapdr bu. En geni anlamyla tarikat herhangi bir dncenin, dinin, felsefenin i katmanlarna, temel grlerinin hakikatine ermek iin izlenecek yol demektir. Sufi din felsefesinde dinler drt mertebede ele alnrlar. Birincisi eriat mertebesidir ki formel, dsal olan ilk dzeyi belirler. Aslnda sadece dinler deil btn dnce sistemleri de bu drt katl yapdadrlar. Mesela madem illa aktel sahada konualm diyorsunuz; bizim lkemizdeki birok ideolojinin - buna Kemalizm de dahil- eriat olduklarn sylersem ne dersiniz?
Ooo! eriat Kemalistler. Sk bir paradoks oldu derim!
Her ideolojinin normatif taraf ve i katmanlar vardr. Bugn Trkiye'de belirli bir ideolojiyi izleyenler, ister Kemalist, ister slamc olsunlar, her ikisi de 'eriat' dzeyinde kalmlardr. kisi de birbirlerine hukuk dayatrlar, norma dayal faaliyet yaparlar. Gnle hitap etmezler. Hukuki dayatmayla kendilerine katlmay salamaya alrlar. Bu yzden Trkiye'deki atma bir bakma "eriatlar" aras atmadr.
Trkiye'nin sacs da solcusu da "eriat" ise lkenin kurtuluunu herkesin kendi grnde derinlemesinde aryor olmalsnz...
Evet, bu da vakit alacak bir sre. Kalitenin ve seviyenin artmasyla bu yol alacaktr. Trkiye'de hi kimse ideolojisinde derinlememitir. Buna maalesef gnmz dindarlar da dahildir, dier ideoloji mensuplar da. Dncenin katmanlar arasnda arkeoloji yaparak ana prensiplere, altta yatan gayeye ulama abas sarf edilmemektedir. Birliin tohumlar derinlerdedir. Yzeyde ise ayrlk ve gayrlk vardr. Dta ne kadar birbirlerine ters olursa olsunlar ite birok gr birbirlerine yaklamaktadr. Mesela en radikal Marksist sol ideolojinin derininde yatan dnce "insanlar arasnda smrye, zulme, ayrmcla son vermek" deil midir? Milliyeti sa sylemin derininde yatan "vatan" duygusu deil midir? Radikal slamcnn grlerinin derinlerinde "insanlar toplumsal ve bireysel gnahlardan uzaklatrmak" yatmaz m? Kemalist'in felsefesi "muasr medeniyet seviyesine kmak" deil midir? Derin manada bunlarn hepsi sizce bir yerlerde rtmyor mu? O zaman bunlarn beraberliinden mthi bir sinerji yaratmann "yollarn" aramak lazm gelmez mi? Didimek bize enerji kaybettiriyor ve bu da Trkiye'nin dmanlarnn iine yaryor.
Bu sinerjinin iaretlerini gryor musunuz, yoksa bu bir topya m?
Ben ahsen bu topraklarn maneviyat mirasnn Trkiye'de mthi bir sinerji yakalayacana, sa sol, Alevi- Snni, Krt-Trk vs. tr kamplamalarn nne geeceine kaniyim. Bir rnek vereyim. Pazar gnleri bazen kar, tezgahlardaki ikinci el kitaplara bakarm. Bir hafta bir tezgahta grm olduum kk bir kitab satn aldm. Devrimci Marlar kitab. Bir sol militan grubunun marlar. Kartryorsunuz, ilk sayfalarda Enternasyonel Mar, dier marlar filan. Kitapn yars bu tr militan ve ideolojik marlar. kinci blmne geldiimiz zaman Nesimi, Pir Sultan, Hatayi, Yunus Emre'den deyiler grmekteyiz.
Bu figrler Anadolu sufileri?..
Evet. Birka hafta sonra bir baka kitapk buldum. O da lkc genlerin mar kitab. Birinci sayfada stiklal Mar, ardndan rpnrd Karadeniz ve bunun gibi marlar. kinci blmde yine Yunus Emre, Mevln'y grmekteyiz. Daha sonra slamc genlerin mar kitab elime gemez mi? Daa taa, kularn gzbebeine hak yol slam yazacaz marlar filan. En arkada ilahiler olarak bizim tasavvuf byklerimizden alnm ayn szleri grmekteyiz. Baknz lkemizin ayr, birbirine srtn dnm genlik grubu arka sayfalarda bir yerlerde birleiyor. Bu ok byk bir imkandr. Ama maalesef bunun farknda deiliz. Bu yzden ayrmaya doru gitmekteyiz. Bir toplum birletirici unsurlarn ne karmad srece ayrlklarn, ihtilaflarn sonu gelmez. Sonra bu trl paralanmay silah kuvvetiyle bir araya getirmek de mmkn olmaz hale gelir. Gnllere girilmedii srece bu asla olmaz.
eriattan tarikata yani ikinci mertebeye gei nasl oluyor?
Bir daire dnn. O dairenin d emberi onun fiziki yapsn, yani eriatn belirliyor. Oradan merkeze giden bir i izgi var. O izginin ad "yol". Arapas "tarik". Yoldan geerek merkeze varlyor. Merkezin adna da "hakikat" ve "marifet" deniyor. Geleneksel tasavvufi anlayta esas olan hakikat ve marifettir. Yani meselenin bilgi ve olu boyutu. eriat ve tarikatn her ikisi de izafidir, yani deikendir, arzidir, mutlak deildir. Binektir, vastadr bunlar. Gaye bu aralara binerek o padiahn sarayna, merkeze varabilmektir. Yunus, bunu bir dizesinde ne gzel aklar: "eriat tarikat yoldur varana - [Fakat] hakikat marifet ondan ieru". Bu sre her yerde grlen evrensel bir sretir. Cevizin kabuu yenmez, ii yenir. Ama yenecek bir ceviz iine de kabuundan ulalr. Edebiyatta, sanatta dahi bu evrensel prensipler geerlidir. Bir romann metni ile onun anlam katman arasndaki irtibata, yola hermentik ilmi bakar ki bu da o ilmin "tariki" olmu olur.
Binek dediiniz ey insan tarikat olaynda. O zaman da eyh Tanr'nn yerini mi alyor, O'na e mi kouluyor sorular cevap bekliyor modern insann zihninde.
Zaten yeryznde Tanr bizatihi Tanr olarak kimsenin karsna km deil. nsan "Tanr" tecrbesini dahi yine bir insan zerinden yaad. Bir Tanr elisine inand, Tanr'ya inanm oldu. O insan inkar etti Allah' inkar etmi oldu. Allah yeryz plannda insan zerinden bilinir, tannr. nsan tanmayan Rabb'i tanyamaz... imdi salkl temsilcilerin oluabilmesi iin baz yaplarn kendilerini tam olarak ifade edebilmeleri gerekir. Tarikatlar yasaklannca denetimi yaplamaz hale gelmilerdir. stelik yasaklandklar zaman bu vakann ortadan kalkmad da grlmektedir. Talar balayp kpekleri salverme diye Anadolu tabiri burada kendini gsteriyor. Yani mmkn olabilen dorusu balannca sahtekarnn yolu alm oluyor. Siz bugn herhangi bir camiye imam hatta mezzin olmak isteseniz olamazsnz. Birok kural, imtihan, onaylanma mercii vardr. Ama siz eyh olmak isterseniz buna bir engel yok. Siz ben eyhim dediiniz anda eyhsinizdir bugn. Hemen iki de mrit bulursunuz..
nne gelenin kendini eyh ilan etmesi, tarikatlar yasakland iin mi yani?
Tabii ki tek sebep bu deil. Baz sorunlar buradan kaynaklanyor. Dier bazlar da o yaplarn kendilerinden. Baknz tarikatlarn ilgasna yani 30 Kasm 1925'e kadar btn tarikat yaplar Meclis-i Meayih tarafndan denetlenmekteydiler. O tarihte stanbul'un nfusu alt yz bin civarndayken aktif kaytl yz elli ksur dergah vard. Yirmi civarndaki de hane-dergah dediimiz, yani kayda gememi konak-dergahlar da buna katarsak drt yz civarnda dergahn olduu bir ehirdi stanbul.
E haliyle nerede okluk orada problem...
Tabii ki, insann olduu her yerde problem de vardr. Ama Meclis-i Meayih bu ihtilaflarn zm yeriydi. En kdemli eyhin bakanlnda seimle bir araya gelirdi. Gnmze geldiimizde ise bunlarn bazs yeraltna indi, bazs da ehil olmayan insanlar eline geti. Tarikat ift tarafl bir baktr. yi kullanlrsa bir cihan imparatorluunu yaratan bir ocak haline de gelebilir. Seluklu, Osmanl, Safevi, Babrah devletlerinde olduu gibi. Ama br taraftan eer doru bir ekilde kullanlamazsa ayn derecede de ok tehlikeli bir olgu haline de gelebilir.
eyhi olmayann eyhi eytan mdr sorusunun tam zaman...
Btn geleneksel eitim felsefelerinde bir bilen ile eitim grme anlay vardr. Bu sadece slam'a zg deildir. Siz Platon'un Akademya'sna gider, onun talebesi olursunuz. Pisagor'un derslerine katlr, onun akirdi olursunuz. Bir mrebbiyi, bir retmeni, birisinden bir eyi renmeyi reddetmek bilgide anari ve kaos yaratmaktr. eyhin geleneksel dnyadaki anlam size manevi konular reten kii demektir. Bir insan- kamil bulasn ki o kamil sana seni tanta demilerdir. Baknz, insan- kamil size kendisini tantmyor. Bu kamil size yine sizde olan tantyor. Geleneksel eitim anlaynda bir kiinin kendisini tanyabilmesi iin dardan birisinin ona kendini grsn diye ayna tutmas gerekir. Buna cemal cemale kar denir. te bu noktada demilerdir ki bir retmeni kabullenmeyen kii kendi hodbin nefsini retmen alm olur. Nefs de eytandandr. Nefsin retecei eyler de dolays ile eytani eyler olacaktr. Bunun manas budur.
Bir eyhe ballk zgr dnmeyi engeller mi?
Btn eitim felsefelerinde retmene empati duyma, retmenin halini giyme, retmenden hal transfer etme pratii vardr. Eitimde etkili yntemlerdendir. Bugn braknz tarikat, siz bir sinema rejisr olacaksanz eer, falanca rejinin sehpasn, kamerasn tarsnz yllarca. Ona hizmet etmek suretiyle, yani kamerasn, sehpasn tayarak setlerde uzun yllar geirmek suretiyle siz orada eitilirsiniz aslnda. Ne demek efendim gitsin kendisi bir adam bulsun tattrsn, diyebilirsiniz. Onu sylerseniz de siz ondan eitim alamazsnz. Bu aslnda btn sistemlerde vardr. Ama reji, reji deilse yandn.
Ama eyhle iliki teneirdeki lye benzer. Modern dnyann bunu kabuln bekleyebilir misiniz?
Evet bu retiye gre gerek bir mrit iyi bir eitim almak istiyorsa lnn l ykaycya teslim olduu gibi bir mride teslim olmak zorundadr. Modernlerin kabul edemedii hususlar bunlar. Bu, geleneksel eitim metotlarnda olan bir eydir.
Tarikat mensubiyeti bireysellii ldrmez mi yani?
Siz nesiniz, siz kimsiniz? Zaten kii kim olduunu anlamak iin giriyor oraya. Kim olduunu anlamann birinci yolu benlikten gemektir. Siz o meydana benlikle beraber giriyorsanz size bir ey retilmez. Taptuk Emre'nin kapsn ald zaman Yunus Emre'ye nce odun tattlar. Ne demektir o? Darda brak benlii, yle ieri gir demektir. Odun tamak, ona hakaret etmek, kmsemek veya ekonomik anlamda burada bir ameleye ihtiyacmz var anlamna gelmez. Burada bir kiisel geliim eitimi vardr. Mesela biz erkekler tra oluruz. Tra aslnda ok tehlikeli bir eylemdir. Bir berbere gideriz, berber koltuuna otururuz. Hi gk karmadan berber eline jilet denen ok kesici bir aleti alr ve grtlamzn zerinde dolanr. En ufak bir hareketi ile bizim hayatmz gider. Hibirimiz bir laf sylemeden, lnn l ykaycya teslim olduu gibi berberin sahasndaki otoritesine teslim oluruz. O da sanatn zerimizde icra eder. Fakat biz dersek ki, hey berber ne yapyorsun, yle yapma, byle yapma. Berber kulamzdan tuttuu gibi git defol, baka bir yer bul der. Yalnz burada bir problem vardr. O da udur, tra olmak istiyorsanz, berberin nne oturmak zorundasnz. Eer hakiki bir berberin nne oturmazsanz orada problem olur. Kasapta tra olunmaz. te lnn l ykaycsna teslim olmas hadisesi herkese gre deildir. Herkese teslim olunmaz. Onun iin tasavvufta Gazali der ki: 'Gerek kamili buluncaya kadar phe esastr.' phe edeceksiniz, neden, niin. Ama kamili bulduktan sonraki phe kemale manidir. Perdeli kalmaya mahkumiyettir.
in hakikatini bilenler ortadan kalkt iin mi hikmet arayanlar tccarlarn eline dyor?
Dorudur. Ehil olmayanlarn eline dt iin. Oysa bunlar Antik Yunan'n felsefe okullar gibi veyahut Hindistan'n bilgelik okullar gibi alabiliyorlard eskiden. Buralardan yksek kltr ve sanat erbab yetiebiliyordu. Yksek ahlak, irfan ve terbiye bir medeniyetin en nemli yap talardr. imdiki halimizi gryorsunuz. Alternatif olarak bu deerlere muadil deerler retebildik mi? Bunun sonucunda da insan kalitemiz ok bozuldu. Bu insan kalitemizin bozulmasn maalesef sorumlularmz gremiyorlar. Bunun turizmde, ekonomide, ihracatta ne gibi negatif tesirleri olduunu, bizlere neler kaybettirmeye baladn rakamlar vermeye balaynca belki anlayacaklar...
Bir tarikatn iyi ya da kt olduunun ls nedir?
Byle bir eitim anlayn kendi i felsefesine gre tanmlarsanz, yani nefs basamaklarnda ilerlemek suretiyle ortaya iyi bir insan, kamil bir insan karmak dncesi var ise buna kim ktdr diyebilir? Ayrca bunun pratik olarak incelenmesi de mmkndr. Mesela mahkeme kaytlarna baklr ve ka tarikat mensubu cinayet, hrszlk, uyuturucu ticareti, hakka tecavz vb. gibi sulardan ispatlanm cezalar alm ise ortaya bir istatistik konabilir. Ancak o zaman bilimsel olarak ortada "kt vatanda" reten bir yap var, hkmne varabiliriz.
Ya irketlemek, ticarete el atmak, bankas olmak, tencere tava satmak. Bunlar da tarikatn safl ile ilgili bir gsterge deil midir?
Bu saydnz faaliyetler tasavvufi dnce ierisinde de bir tr bid'attir. Ben size ablonu koyaym, siz istediiniz yapya tatbik edin. Mesela bir eyh efendi etrafndaki insanlara, "Bizim gayemiz kendimizi tanmaktr, dnyann ssleri geicidir, aslolan O'nun rzasn kazanmaktr. O'nun cemalini grdnz zaman btn dier gzellikler gznzn nnde silinir" kabilinden sohbetler yaparak insanlar manevi bir eitime tevik ediyor ve kendisi de byle yayorsa, bunun yannda siyaset ve ticaret gibi faaliyetlerle dorudan ilgilenmiyorsa biz o yapya "tarikat" diyebiliriz. nk o yapda birincil gaye inisiyasyondur yani seyr-i slktur. Seyr-i slk yaptrlan yere tarikat denir. Ben eyhim diyen kiinin de kendine mracaat edenlerin ayaklarn yerden kesip yedi kat semaya kp gezdirecek gce sahip olmas gerekir. Bu da yle kolay elde edilecekbir derece deildir. Yani bu iler yle herkesin harc deildir.
Bazen eyh efendinin vefatndan sonra, yerine ayn maneviyat derecesine sahip olmayan birinin grevi devrald grlyor.
Bazen eyh efendi salnda aleni olarak "Benden sonra bu kii sizlerin velisidir" demek suretiyle bir ahs iaret edebilir. Bu durumda ihtilaf olmaz. Fakat tpk genetik bilimde olduu gibi nasl baz soylar kesiliyorsa, maneviyat ocaklar da ykseldii gibi kesilebilir de. Literatrde baz eyhlerin yzlerce, binlerce mridi olsa da geriye maneviyatna vris olacak bir vekil brakamad ok rnek olay vardr. Bu durumda geride kalanlarn kimisi diyor ki, tarikatnn ne olduu fark etmez, biz baka bir kamile intisap edelim. Ve ediyorlar, sonu olarak o yap dalyor. Muhiddin bni Arabi gibi byk bir dnr, yz altm tane eyhe hizmet ettiini syler. Ama hibirisinin tarikatnn adn bile sylemez. nk tarikat ad nemli deildir. nemli olan bir kamile hizmet etmektir. Modernlerde ise isimler, markalar ne kmtr. Nakibendi, Kadiri, Bektai, Mevlevi, Alevi vs. Bunlarn hepsi adeta futbol takm tutmak gibi bir hale gelmitir. O eyhin yerine kimseyi brakmamas durumunda yle bir ey de oluabiliyor. Tamam, eyhimiz birisini brakmad. Ama iimizde birisi var. Bu alim bir insan. Dini biraz biliyor. Biz de u kadar adamz. Bunlara yazk gnah deil mi... imizde u kii, Allah kelamn iyi bilir. Hocaefendi konumundadr diyerek o kiinin etrafnda toplanmaya balyorlar.
Peki ya benlii yok edelim diye yola kp da benliin bu kadar parlamas, bizim u kadar mridimiz var, herkes bize gelir demeler, gel bize katl diye davet etmeler...
Bunlar bizzat tasavvufun kendi felsefesine tezattr. Benlik gstergesidir. 'Ene'den gemeden kimse eyh olamazd eskiden. Davet etme yoktur iin aslnda.
O kii alim olabilir; ama alim olmak ile eyh olmak farkl kategoriler deil midir?
Tamamen farkldr. Alim olmak dinin zahirini bilmek veya dinle ilgili baz bilgilere sahip olmak demektir. Ama eyh olmak, bir manevi ilhama sahip olmak, bir manevi silsilenin ierisinden geliyor olmaktr. Peygamber'in zahiri ilminin vrisleri fakihlerdir, slam hukukulardr, alimlerdir. Ama Peygamber'in bir de manevi ilmi vardr. te tasavvuf mektepleri iinden kamiller, Peygamber'in manevi vrisleri olarak ortaya kar. imdi bu alim kii o tarikatn mensuplar ile ilgilenmeye balyor. Ve ortaya bir cemaat kyor. imdi bu yap artk tarikat deildir. nk artk ortada seyr-i slk yoktur.
Bugn tarikat denilen yaplarn birou tarikat deil, cemaat o zaman.
Aynen. nc merhalede diyelim ki o alim kii vaazlar eder. Yani dinin eriatyla ilgili konuur, din sohbetleri yapar. Bir siyasi parti kuralm, bir fabrika kuralm, bir kooperatif kuralm, bir televizyon kanal kuralm diyebilirler. Yani birinci gayenin dndaki gayelere rabet etmeye balarlar.
Peki alim kii kendinin eyh olmadn bilmekte midir?
te problem buradadr. Aslnda o kii ben eyh deilim, byle tayin edilmedim ama ben de bir alimim, grdnz gibi acizane birtakm hizmetler ierisindeyim dese hi problem olmayacak. slam dnyasndaki birok cemaat, bu ekilde tarikatlarn transformasyonu ile ortaya kmtr. imdi o alim kii de vefat ettiinde yerine akrabas, olu veya herhangi birini, -bir tasavvufi eitimi ve hatta din eitimi yokken- srf bu cemaatin ticari faaliyetleri dalmasn diye bir kiiyi oraya oturtmaya altmz zaman ncl bir grup kyor ortaya.
Bu dnme gzel uyan rnekler var yakn gemiimizde. Mesela eyh Abdlhakim Arvasi zamannda birinci gaye seyr-i slktr. Sonra cemaatleme sreci balamtr. Bir sonraki merhalede ise ticaret ne kar. Max Weber'in kulaklar nlasn. imdi ilk dnem, yani Abdlhakim Arvasi zaman tasavvuf tarihi ilminin inceleyecei bir dnemdir. Fakat ikinci dnem sosyolojinin alanna girer. nc dnem de ekonomistlerin inceleme alanna girer. Dnm takip edebiliyor musunuz? imdi bylesi ekonomik faaliyetleri veyahut cemaat yaplarn ktlemek istemiyorum. Fakat benim alanm deiller. yi mal retirler retmezler, bunlar iktisatlarn bilecei eyler. Ha unu da syleyeyim, tarikattan cemaate, oradan ekonomik bir yapya geme srecinin rnekleri btn dnyada vardr. Bugn birok Japon firmasnn kkenleri bir tarikatn dnmne dayanmaktadr. Baz uluslararas irketlerin rgtlenmesi tarikatvaridir. ok da gzel retimler yapabilirler...
Peki lluminati vesaire gibi karanlk baz rgtler hatta terr rgtlerini nereye sokuyorsunuz? Bu dnm emasnda onlara da bir yer var m?
u anki d dnyada politika bata olmak zere tarikat balants olmayan bir devlet yok gibidir. Adeta dnyada u an tarikatlar sava yaplmaktadr. Baz lkeler bundan mahrum kalarak d glerin tarikatlarnn arenas haline gelmektedirler. Bugn Fransa'da belirli localar, tarikatlar hakimdir d siyasete. talyan d politikasnn Vatikan'a bal tarikatlarla beraber faaliyette bulunduunu grmekteyiz. Bunlarn lluminati vs. gibi detaylandrlmas ayr bir olaydr. Bugn srail, Yunanistan ve birok lke politikaclar belirli localara mensupturlar. ngiltere bizden bile baz sanatlara stn liyakat nian verir. Ad, "Byk Britanya mparatorluu Yce Tarikat" (Supreme Order of British Empire) niandr. Birok spanyol ve Fransz nianlar Rodos ve Malta valyelerinin nianlardr. Alan kii bunun manasn biliyor veya bilmiyor bu bir tarikat niandr. Dnyann byk devletleri, imparatorluk vizyonu olanlar, milli kimliklerini manevi ocaklaryla harmanlamak suretiyle oluturulmulardr. Bu kimliklerden maneviyat ocaklarn ektiinizde ortaya ok korumasz, zayf, adeta hastalkl bir mahluk ortaya kmaktadr ki, bu birey ve toplum her trl saldrya ak bir hale gelmektedir. Militan seklarizm kiiye duygusal bir balant kurma hissi vermez. Katdr ve souktur. Seklarizmin biraz kendini yumuatt toplumlarda manevi ocaklarn da bu topluma pozitif anlamda katk yapabildikleri grlmtr. Birok ileri Bat toplumu bu sinerjiden istifade etmektedir. En u rnekler vereyim size. ABD'de, Yunanistan'da, srail'de en fanatik dinci gruplar bile kanunlara uyduklar srece baz blgelerde kendi komnal yaamalarn srdrmektedirler. 'Radikalse de bizim radikalimiz' anlay var bunlarda. Sahip kyor kendi insanna. Falanca lkeye gitsinler demiyor. Hatta bunlarn yaad blgeleri turizme amak suretiyle buradan para bile kazanmaktadrlar. Elektrie, televizyona kar olan Amiler'in yetitirdii tarm rnleri Amerika'da en iyi ekolojik rn saylmaktadr. Yunanistan'da keilerinin yaad Aynaroz yarmadas her yl binlerce turisti blgeye ekmektedir.
Bildiim kadaryla geleneksel tarikat yapsnda mrit ile eyh sk sk yz yze gelir. eyh mridi nak gibi iler. Binlerce mridi olan eyhler var. eyh efendilerinin yzn bir kez bile grmyorlar. Bu da ok sakat bir durum deil mi?
Bu benim iin, byle bir faaliyeti tenkit etmek iin yeterli sebep deil. Yani saysal rakamn on bin olmas, yirmi bin olmas hi nemli deil. Bugn Michael Jackson' grmeyen binlerce hayran vardr. Onun gibi giyinir, onun gibi hareketler yaparlar. Yani "fena fi'l-Jackson" olmulardr, onun halini giymilerdir. Siz kamil insanlar model olmaktan dlarsanz oraya bakalar girer ve i yine devam eder. Zira lem boluk kaldrmaz. Dorunun olmad yeri kt doldurur.
Bir dakika. Michael Jackson seyr-i slk mu yaptryor?
Geunoniyen tarzda sahte-inisiyasyon diyebiliriz buna. Duygusal kurulan ba, fizik badan ok daha gldr. Dolaysyla benim kendi tenkit mekanizmam ierisinde bu ok nem arz etmiyor. Ama kadim metinler ideal olann bir mridin mridinin yannda, feyzini tam alabilmesi iin onun hizmetinde bulunmas, onunla sohbet etmesi, onunla gnn 24 saati olmasa bile 20 saatini geiriyor olmasnn gerektiini sylerler. te yandan manevi kanal amak suretiyle -ki rabta denir buna- dnyann br ucunda olan bir insanla kalbi bir balant hatt kurmanz mmkndr. "Gnl Da" trkmzn szlerini hatrlayn. Hepsi orada anlatlyor. Gnlden gnle gizli bir yol vardr. Veysel Karani isimli Yemenli bir zat Peygamber'i hi grmemitir. Grmeden at bir kanal ile Hazreti Peygamber'den feyiz almtr.
imdi veysi merep insanlar istisnadr. Bana Veysel Karani rnei vermeyin hocam.
Tekrar sylyorum. deal olan, surette de beraber olmaktr. nk siretten surete gei vardr. Bir kamil insann yannda bulunmann phesiz ok nemli katklar vardr. Ama bu herkes iin birincil derecede lazm art deildir. zellikle modern hayatta iletiimin ve ulamn zorluu asndan bakldnda bu daha da nem kazanr. Burada esas prensip "balanma" duygusudur.
Cemaatin ierisinde "oh iyi oldu" denebilecek, insanlarn nefretini kazanm insanlar da belki vardr. Ama bu seilen iki kii yle deil. Bu vesileyle her ikisine de Allah rahmet etsin diyorum. Son ldrlen Bayram Ali ztrk cemaate sonradan katlm bir alim. ok deerli, deiik ynleri olan bir kiiydi. Bir kitap hastasyd. Tedavilik dzeyde kitap toplaycs idi. Onun lmne, zannediyorum kitaplar da ok zlmtr. Resmen hanmnn bileziklerini satacak dzeyde kitap hastasyd. Ben, seilen hedefler asndan bakldnda bir komplo kokluyorum havada. in ierisinde lke huzurunu bozmaya ynelik baz eller olduu kanaatindeyim. Baknz birok lkede meczup yetitirme merkezleri vardr. Buralardan baz insanlar, belli zamanlarda kasten karlrlar.
in hep meczuplarn zerine atlmas da bana sorumluluktan kama gibi geliyor. Cemaatler, tarikatlar adlar ne olursa olsun, onlarn hi mi kabahati yok?
Genellikle nefs terbiyesini esas ald iddiasnda olan yaplarda en fazla az dala yaplabilir diye dnyorum. Bylesi ihtilaflarn hemencecik cinayet dzeyine kmas biraz modern fiksiyon romanclarnn Gln Ad romanndan kalkarak gotik, karanlk labirentler izme fantezisinden baka bir ey olmad kanaatindeyim. Bu insanlarn ihtilaflarn birbirlerini ldrme noktasna kadar gtreceklerine ihtimal vermiyorum.
Peki ya linci yapanlar?
Linci yapanlar ile Bayram Ali Hoca'y ldrenler ayn kiiler diye bir yorum okudum bir gazetede. Bana da yle geliyor. Delili ortadan kaldrmlardr. Bu birinci teori. kincisi, birinciye nazaran daha zayf olmakla beraber ok da ihmal edilecek bir teori deil. O da hastann kendini iyiletiren doktoru ldrmesi hadisesi. Genellikle psikolog ve psikiyatristlerin bana gelen bir olaydr. Baz tarikat yaplanmalarna lkemizin dlanm ve alt kltr gruplarndan genlerin deiik rehabilitasyonlar iin katldn, gemi hayatlarnda uyuturucu madde mptelas iken, o yaplar ierisinde ksmen rehabilite olduklarn da duymaktayz. Bunlardan bazlar tam slah olmamsa byle eylerle intikam alabiliyorlar. Ayrca ilm-i havas sahasna girecek baz mahlukat musallat da sz konusu bunlar zerinde. Baz obsesyon vakalar olabilir.
Cinayetler gerekten meczup iiyse o meczubu kullananlar amalarna ulatlar m?
Tabii, bu siyasi konjonktrle de irtibatlandrlyor. te Dantay hadisesi, ardndan cumhurbakanl seimi, lkenin genel seime gidii vs... ok hassas bir jeopolitik yaps olan bir lkenin yerli ve yabanc birok dmannn bu konularda kapal kaplar ardnda baz fikirler rettiini ve baz projeleri planladklarn hissetmek mmkndr. Bugn ilim dnyas bile entrikalar ierisinde. Eskiden bir eyi rahat bir ekilde bir aacn altna oturur konuurdunuz. imdi bir eyi konuurken acaba bunun politik, ekonomik karl nedir diyerek her eyin bir yerlere ekildii bir dnemdeyiz. "Allah" diyen adamn bile acaba altnda ne var diye phelenmemiz gerekiyor. Bu sebepten artk arifler azlarna ta aldlar. Konumamay tercih ediyorlar.
Bu gvensizlik ayn zamanda snlacak liman arama isteini de kkrtyor. Bu kadar gvensizletirilen insan, amalanann tersine, o gruplara gidiyor. Bu da kar tarafn gvensizliini bytyor. Ksrdngden k var m?
O sinerjiyi yakalamak ok nemli. Bir kere modas gemi, gayri insani, yani insan "spiritel ihtiyalar olan bir varlk" olarak grmek istemeyen ar materyalist yaklamlardan arnmak gerekiyor. Salt "tarikat" kelimesi etrafnda oluturulan tabularla dikkati bir taraf zerine ekmek suretiyle baka trden baz tarikatlarn bu lkeyi tepeden trnaa ele geirmesinin de gizli planlar yaplyor olmasn sakn. Tarikatlk fonksiyonel olarak illa tarikat demeden de yaplabilir. Bir felsefe dersi ierisinde bile tarikat faaliyeti yaplabilir. Bu adan baktmz zaman bugn lkemizde tarikatvari alan yzlerce yapnn olduunu syleyebiliriz. Bunlardan sadece slami olanlarna medyann dikkati ekilmektedir. Ama Glha tarikatndan tutunuz da Uzakdou akmlarna, oradan Kabalacla dayanan yzlerce tarikat faaliyet gstermektedir. Yanl anlalmasn; bunlar da yasaklansn demiyorum. Ben ahsen dncelerin zgrce ifadesinden yanaym. Ama herkes eit artlarda maln pazarda satabilmelidir. Yoksa haksz rekabet ortam doar.
Kiisel geliim ad altnda verilen kurslar var, dnya paralar karlnda. New age tarikatlar bal altnda, Uzakdou'dan gelen gurular var...
Efendim "guru" dediiniz zaman mevzuatta o isim gemedii iin serbesttir. Ama guru fonksiyonel olarak eyhtir. eyhim demek yasak; ama ben "spiritel koum" dediiniz anda ayn faaliyeti srdrrsnz. Size mantralar verilir. Deiik seanslar yaplr. Baknz ad zikir deil, esma deildir; ama fonksiyonel adan ortada bir tarikat faaliyeti vardr.
Diyanet leri'nin slam yorumu hakknda ne dersiniz?
Diyanet'inki pozitivist slam yorumudur. lahiyat fakltelerindeki pozitivizm fen fakltelerinde yoktur. Bu da insanlarn manevi ihtiyalarn gidermekten uzaktr. Camilerimiz adeta souk, resmi devlet daireleri gibi olmaktadr. Minaresi bir futbol takmnn rengine boyanm bir caminin kutsall kalmaz. Orada baka bir ey vardr. Bundan dolay bir manastr ile, bir meditasyon merkezi ile mukayese edildii zaman camide o manevi havay teneffs edemeyen insanlar, camiden souyarak bu tr baz spiritel akmlara gitmektedirler. Bunu dnsnler.
Geenlerde bir gazete haberi vard. lkokul rencileri yoga ile streslerini atyorlar diye, dehet iinde kaldm.
Evet. Ve bu kanunen yasak deil. Aslnda yoga, Hindu dininin bir tarikat pratiidir. Olay bilimsel olarak budur. Ve Rene Guenon'a gre Hindu rkndan olana ancak manevi alm olabilecek bir eydir. Her isim kendi enerjisini tar. slam dini son vahiy olmas sebebiyle iinde son Tanrsal formlasyonlar barndrr. Bugn "om mani podme hum" deseniz, ki 'Tanr'ya hamd olsun' demektir. Bu sz bu ekilde sylemek ilericilik, son formlasyonuyla yani "elhamdlillah" demek gericilik olur. Oysa "Allah" kelimesinin tam olduu spiritel enerji "om" kelimesinin tad enerjiden ok ok fazladr. Onun iin slam tasavvufunda seyr-i slk ok seri, ok ksa ve ok enerji ykldr. slam'n en gl yn ideolojisi deildir. Politik slam, geici bir ideolojidir. slam'n en gl yn maneviyatdr.
Tarikatlardaki zlme Cumhuriyet dnemi yasaklarndan nce mi balyor?
Aslnda 1925 yl yani tekkelerin kapatlma hadisesi soukkanl bir ekilde hl incelenmi deil. Bu bir total, felsefi bir ret miydi? Baknz tasavvuf yasaklanmyor. Tekke ve Zaviye Kanunu ile beraber yasaklanan belirli iler var. Yani negatif baz zellikler yasaklanyor. Tekke ve Zaviye Kanunu'nun kmas aslnda tasavvuf ehline yardm etmitir gibi bir gr de var. Baz Melamiler byle dnr. Meclis'te kapanmalar ynnde oy kullanan eyhler vardr, eyh Saffet gibi. Neden, nk bir phtlama, tasavvufun ruhuna aykr messeselemeler olumaya balamt. Bunun en tipik zellii, zellikle Rumeli ve Dou Anadolu tarikatlarn harap eden "evladiyelik" usul. Yani beik eyhi dediimiz olay. Sizin babanz eyhse otomatik olarak onun yerine geiyorsunuz. Bu, tasavvufun ruhuna aykr bir eydir. Osmanl'nn son devir byk ariflerinden Kuadal brahim Halveti, Bedizzaman'dan ok nce, biz dergahlar kapattk, artk zaman dergah zaman deildir demitir. nk dergahlarda sorunlar var. Zaman imdi maneviyat zamandr dediler. Yani erkanlarn baka yerlerde ve baka ekillerde srdrdler. Ben Mustafa Kemal'in dergahlar kapatt esnada beyninin arka plannda yatan zihniyetinin tasavvuf felsefesini klliyyen reddetmek olduu kanaatinde deilim. Bakyorsunuz, Sivas'ta falanca eyh ile oturabilmekte. Kendi yakn arkadalarndan tarikat mensubu insanlar olabilmekte onlara bir ey demiyor. Yakn arkada Mustafa zzet Paa, tarikat hizmetini lnceye kadar srdrd. Cumhuriyet kadrolarnda tarikat mensubu insanlar da yer alabilmitir. Bu balantlarndan dolay dlanmamlardr. Milli Eitim Bakan Hasan li Ycel, bir Mevlevi derviidir. Ve saklamaz bunu Konya'daki Mevlevi asitanesi baz ayr muamelelere urayabilmekte. Demek ki ortada mutlak bir redden ziyade bir dzenleme yapma ihtiyac var. Dini hukuktaki kurallar burada da geerli. Yani bu hkm mutlak mdr, mukayyed midir? Ben ilki olarak yorumlamay tercih edenlerdenim.
Mevleviliin de biraz daha folklorik bir renge indirgenerek bu a kapatmak zere devlet tarafndan desteklendiini dnrm.
Deiik dnemlerde deiik tarikatlar gzetilmitir politikada. Abdlhamid gzetmitir, Kurtulu Sava'nda kullanlmtr, bu hep olmutur ve olmaktadr. Ayn problemlerle lkemizin Alevi maneviyat ocaklar da karlamaktadr. Ki Alevilik, bir dedeye bal olmak, bir tr bir tarikat faaliyetidir. Semah treni bir zikir ayinidir.
Mevleviyim demek tepki ekmez. Ama Nakiyim, Cerrahiyim vs. demek soru iaretleri dourur.
Sebebi yine ayn ey. Bu konu bilimsel olarak bir zemine oturtulmad iin her zaman maniplasyonlara aktr. Bazen bir tarafa bazen dier tarafa meylederler. Sonra da balar dner. Prensipler ve doktrinin olmad yerde kaos vardr, kargaa vardr. Trkiye, felsefesini buluncaya, metafizik referans noktalarn buluncaya kadar bu konudaki tartmalar srer gider...
Tekkelerin kapatlmasnda hi mi hayr unsuru yok sizce?
Belki balangta iyi bir amaca hizmet etmek iin dnlm bir ey olabilir tekkelerin kapatlmas. O esnada buna ihtiya grlmt belki. Ama zerinden seksen sene getikten sonra bir yasak kendi iinde zararl bir hale de gelebilir. Tekkelerin yerine alan halkevleri o ihtiyac karlayamad. O ihtiya lmedi, klk deitirdi. Hatta o kadar ki, bir futbol msabakasnda, bir mzik konserinde dahi tarikat fonksiyonlar gze arpmaktadr, bu hissedilmektedir. Bir gen bir futbol mana giderken, belirli bir kisveye girmektedir, rozet, apka takma ihtiyac hissetmektedir. Bir grupla, ellerinde davullarla gitmek istemektedir. Hep beraber coku ierisinde vecd yaamaktadrlar. Ben sol gre mensup genlerin yzde doksan beinin Karl Marks'n Das Kapital kitabn satr satr okuyarak, altn izerek Marksist olduklarn zannetmiyorum. Ama Ahmet Kaya'nn, Edip Akbayram'n konserlerindeki o spiritel, o manevi cokuyla katlmlardr oraya. Veyahut Yldrm Grses, Ozan Arif ayn duygular yaatmtr baka genlere. Dinden duygu boyutunu kaldrdnz zaman kupkuru ve souk bir din anlay kar ortaya.
Said Nursi'nin "Devir, tarikat deil, hakikat devridir." szn nasl deerlendiriyorsunuz?
Baz genler sanki dnya dnce tarihi veyahut slam dncesi Bedizzaman Said Nursi ile balamtr, daha ncesi yoktur gibi bir yaklam ierisindeler. Said Nursi'nin gelmekte olduu o dnce damar neydi, neyin uzantsyd bilmiyorlar. Bedizzaman, Dou Anadolu medrese geleneinin bir rndr. Dou Anadolu medrese gelenei bugn Taliban'n Afganistan'daki medrese anlay gibi deildi. Zahiri ilimler, manevi ilimler ile beraber verilirdi. Binaenaleyh, Said Nursi'yi iyi anlayabilmek iin arkasndaki o gl tasavvufi medrese geleneini iyi bilmek gerekir. Bir Hazreti Ali'yi, bir Abdlkadir Geylani'yi, bir mam Rabbani'yi, bir Mevlana Halid'i bilmeden Bedizzaman' bir yere oturtmak mmkn deildir. Fakat dnem imparatorluktan ulus devlete gei dnemidir. Ayn zamanda baz medreselerin, baz dergahlarn tkand, phtlat bir dnemdi o dnem. Bunu bizzat yayor Bedizzaman. Dolaysyla Bedizzaman Said Nursi'nin o szn o konjonktr ierisinde deerlendirmek gerekir.
Ne Olursan Ol Yine Gel sznn Unesco ya kadar ulamasnn ardndan, 2007 Mevlana yl olarak ilan edildi. Bu erevede Chicago da 10 bin, New Yorkta 1500 kiilik bir kalabalk stanbul Tarihi Mzik Topluluunun Sema gsterisini ilgi ile izledi. Town Halldeki gsteri ncesi bir konuma yapan Prof. Dr. Mahmut Erol Kl ile ertesi gn Brooklyn Marriot Hotelin lobisinde konuma frsatmz oldu. Prof. Kl, tasavvuf zerine bilimsel bilgiyi alabileceiniz dnyadaki ender isimlerden biri. stanbulda yaayan Kl, Marmara niversitesi lahiyat Fakltesi Tasavvuf Anabilim Dal profesr. 1,5 yldr Kltr Bakanlna Bal olarak Trk ve slam Eserleri Mzesi Bakanln yaptn syleyen Kl, grev tanmnn ise belirsizliinden yaknyor. Yerli yabanc birok uluslararas toplantlarda tasavvuf eksenli tebliler sunan ve Merkezi Oxfordda bulunan Muhyiddin bni Arabi Topluluunun eref yesi. Bir yldr Cambridge niv. bal slam El Yazmalar Birliinin ynetim kurulu bakanln da yrten Prof. Dr. Mahmud Erol Kl, bana sorarsanz Tasavvuf ve Mevlana konusunda dnya apnda deer verilen ayakl bir ktphane. ngilizce, Franszca, Arapa ve Farsa bilen Kln Sfi ve iir, slam Kaynaklar Inda Hermes ve Hermetik Dnce, Muhyiddin bn Arabi'de Varlk ve Varlk Mertebeleri, isimli bilimsel eserleri de mevcut. Yaratc ve kul arasndaki mnasebeti, insan tanmnn ruhani derinliini, ksacas kabuk ve z ilikisinin tasavvufi boyutunu merak edenler iin bir reete... Mahmud Hocamz bu konuda o kadar dolu ki, sorularma ksaca cevaplar verdii halde bile sayfalara-stunlara smayacak boyutta bir sylei oldu. Ama ilgili iseniz, bu syleiyi okurken hi sklmayacanz garanti ederim... ncelikle; tasavvuf ve onun manevi alglayndan bahseder misiniz?
Dinler bu yeryzne gnderilmitir. Yeryznn ve alemin, evrenin katl bir yaps vardr. Bu katl yapnn ierisinde en aadaki mertebe, ehadet alemi dediimiz, madde alemidir. Din bu madde alemi ierisinde konuur. Ama bu grnrler aleminde dinin tezahr ediyor olmas onun sadece maddi bir ey olduunu gstermez.
Din de aslnda ayn insan gibi, nasl insann asl ruhsa, beden onun ruhunu korumak iin bu cisimler aleminde bir zarf olarak kulland bir arasa, ayn ekilde dinin de formel yn, normatif yn dediimiz ey (ki dindar kiinin ibadet dedii eydir bu) aslnda bir dinin ruhunu muhafaza etmek, iin gerekli hurdelerdir, muamelattr. Fakat muamelat esas deildir. Bundan dolaydr ki, arifler slam dinini 4 merhalede ele almlardr. eriat, tarikat, marifet, hakikat. Bunun ilk ikisi, rlatiftir, izafidir, mutlak deildir, kavanozdur, yenilecek ey deildir. Yani esas, cevizin kabuunun krlp iinin yenmesi gerekir. Ancak; cevizin z d artlarda bozulur. Bozulmamas iin her zaman kabua ihtiya vardr. Kabuk gereksizdir denilemez. nk, z, aslnda kabuktur. Yani kabuk ayr, z ayr deildir.
Binaenaleyh; eriat ve tarikat, slam dininin izlenmesi gereken iki enstrmandr, aracdr. Esas gaye, hakikate ermektir. eriatin hakikatine, tarikatn hakikatine, dnyann, insann, kainatn ve varln hakikatine. Erenlere Ermi derler. Varln srlarn elde etmi insan derler. Bundan dolaydr ki, slam dini, merhaleli (katmanl) bir ekilde, bir insiyatik okul olarak telakki edilir bu anlayta. Tasavvuf, slam dinini bir eitim, kiisel geliim program olarak formatlama demektir. Baka sistem, baka yaklamlarla (fkh ve hadis anlaynda), slam bir monoblog gvdedir, (alrsn almazsn) fakat eitim metodu taraflar zayftr. Oysa ki, sufilerin, slam ariflerinin ta 900 yl boyunca gelitirmi olduklar sistem, slam dinini, bir kiisel geliim program haline getirmektir. Btn esaslar insann eitimi iindir. nsann eitimi de kendi zn kefetmesi iindir. nsan kendini bilmedii srece, kendi hakikatini, insanlk hakikatini bilmedii srece dnyay bouna yaam olur ve ot gelip ot gider. Ama, o srra erenler, binann hakikatn bilenler, tanry da, Allah` da bilirler. Tasavvuftak tanr inancn aar msnz, Enel Haktan, Hakkal Yakinden ne anlamalyz?
Baka sistemlerde tanry, Allah` bilmek bir takm fikri tartmalarla, karlkl fikir atmasyla teolojiler gelitirilir. Fakat, slam tasavvufunda tanr fikri bu ekilde tartmalarla elde edilmez. Burada Allah Kuran- Kerimde Ben insan en mkemmel bir ekilde yarattm, bir baka ayette, Ben ona kendi ruhumdan fledim, bir baka haberde (ki bu bir tevrat ayetidir, Mslmanlkta da Sahihi Buharide gecen bir hadistir.) Allah ademi kendi sureti zere yaratt eklindedir. Yani, Latincede mago Dei diye tabir edilen, tanrnn imajnda yaratlmtr insan. Binaenaleyh, insan bir kere en mkemmel surette yaratlm bir. Tanr kendi ruhunu flemi. Bir baka varlktan bir ruh alarak flemi deil. Kendi ruhumu ona fledim demek suretiyle insan ve Allah arasnda bir baa iaret ediliyor. (Bir tabir kullandm, baz ilahiyatlar bizi sigaya ekti. Mecaz kullandm, ama mecaz anlamak iin biraz edebi, biraz irfani zevk gerekir. Ama ilahiyat hocalarmzn yzde 80 `inde bu zevk olmad iin bizim szmz yanl anladlar, sigaya ektiler) O da su: Ben ruh olarak bir eyle irtibatlysam eer, genetik bir irtibattr bu. Bu kadar. Fazla detayna girmeyeyim.
Dolaysyla ben tanryla ok farkl deilim. ok farkl malzemelerden geliyor deiliz. Baz kiilerin zannettii gibi deil. Gayriyyet esasldr o. Yani tanr tanrdr. O kadar uzaklardadr ki, sen ona ne yapsan ulaamazsn. O zaman insann asla ulaamayaca bir tanr oluyor. Mkemmel bir tanr var, bizi yaratm atm bir kenara, bir daha bakmyor bile. O zaman bu i ateizme kadar varr. Ama br tarafta Allah diyor ki; Ben size ah damarnzdan daha yaknm. Baka bir ayette; Her nerede olursanz ben sizleyim (Ve huve meakum eynema kuntum eynama mutlaklk ifade eder) diyor. Yani ben sizi yarattm, ayrldk, siz artk mahkluksunuz demiyor. Her neredeyseniz sizinleyim diyor. Dier bir ayette; O sizde, grmyor musunuz? diyor. Yani yzlerce ayetler ve hadislerden istimbat etmek suretiyle kendilerine Sufiyum dediimiz bir taife byle bir slam program gelitirmilerdir. Adna tasavvuf denir. Bu tasavvuf bize, tasavvuf yolu izlenmek suretiyle hayatn anlamn, insann hakikatini retme dersleridir. nk insann hakikati renildiinde tanr bulunur. TANRI GOOGLEDA ARANACAK BR MADDE DELDR! Baka teolojiler ne diyor?
Baka teolojilerde farkldr. Onlar, insan ayr bir eydir, tanr da udur. Sfatlar zarflar bunlardr vs diye retilir. Biz de tanr hissedilir. Tanr, google da aranacak bir madde deildir. Bizde tanr bizzat ok yakn irtibatmz olan kiiyi hissetmek gibi bir eydir. Babanz, annenizi nasl hissederseniz, onun gibi bir hissetmedir bu. nk o sizden ayr darda bir yerde ok uzaklarda deildir. `Kii kendini idrak ettiinde tanrsn bulur` sznden yola kan sufiler bunu esas almlardr. Yani insani bildirerek Tanry buldurmak gibi. Tanr yeryz tarihinde de hibir zaman hibir ademolunu karsna alarak Merhaba ben Tanr, beni kabul ettin mmin oldun, beni inkar ettin kafir oldun. diyerek kesinlikle bir zaatyla yeryznde ortaya km deildir. Dolaysyla, insann Tanr tecrbesi Ademolundan beri hep insan zerinden olmutur. Sufilikteki ibadet anlay ile fkhtakini karlatrr msnz?
Her dinin peygamberinin iki vechesi vardr. Bir: O peygamberin sosyal ve toplumsal grnmdr. O, o dinin hukuki tarafn meydana getirir. Ayn ekilde o peygamberin esas taraf spiritel, manevi tarafdr. O peygamber hakka yrdkten sonra geriye kalan vardr.
(Biliyorsunuz, Peygamberimizin bir szdr: Biz nebiler, mal, mlk, miras brakmayz. Biz, ilmi miras brakrz.) Dolaysyla varisi Muhammedi olanlar ondan hukuk tarafn almsalar eer, adlarna slam fkhlar, Fakih deniliyor, ama Hz. Peygamber sadece hukuk getirmi deildir. O, komple bir sistem getirmitir. O sistemin ierisinde bu kiissel geliimle ilgili, maneviyat eitimiyle ilgili, spiritel ve metafizik konular alp, ileyip, sistemletiren kimseler de mutasavvf adn almlardr. Mutasavvf olanlar, dierlerini dlamlar, fkh almamlar anlamna gelmez. Onu ne alp, dierini ona zarf haline getirmilerdir. Yani hukuku ikincil olarak almlar. Esas maneviyat almlardr. Maneviyat koruduu srece hukuk onlarda deerlidir. Maneviyat olmad srece hukuk hi bir anlam ifade etmez. Bu grnz Kuranda hangi ayetler destekliyor?
Namazn da senin olsun!, Yuh olsun o namaza. Bizden namaz isteyen Allah bunu diyor. Demek ki mutlak namaz istemiyor. Kl da ne olursa olsun kl, demiyor. Klacaksan namaz felsefesinin ruhunu bil, yle kl, yoksa ben senin namazn alr bana alarm diyor. Ama fkhta yle deildir. Fkhta, ben fiziken o duruu yaptm zaman, bir mft efendi bana bakt zaman hkm tamamdr. Peki ey mft efendi! feveylun lil musalliin (Vay o namaz klann haline Maun / 4) olanlar kimler? Bir de batn fkhi vardr. O da tasavvuftur. Bu grld gibi insann zn birincil gaye ald zamanda, insan dnyann yaradlndan bu yana, en merkezi mahlukat olduu iin ve erefi mahluk olduu iin, ve kyamete kadar da insan olacandan dolay, insan esas alan btn sistemler lmszdr. Ama geici, gne gre deien ilimleri esas alanlar gnn deimesine gre deiirler. Tasavvufun insana yaklam ve bak asn anlatr msnz?
Sadece hukuku esas alanlar, hukuk sistemleri, insann ihtiyacna gre, artlara gre deikenlik arz ettiinden dolay, biz buna sabitler ve deikenler diyoruz. Cevher ve araz deniyor eski tabirle. Cevher deimeyen bir eydir. Mesela, Hz. Adem bir insandr. 16 milyon yl evvel gelmise eer, Hz. Ademin insan oluu, cevherdir. Deimeyen bir esastr. Ama Ademin ocuklarndan bazlar ekvator kuaklarnda yayldndan ve ar gne almalarndan dolay, cilt kendini filtreleme yapm, pigment saylarn otomatik arttrmaya balayarak derisinin rengini koyulatrmak suretiyle zencilemitir. Kuzeye doru giden adem olu ise, daha fazla ieri gne ekebilmek iin perdeleri amak zorunda olduklarndan, cilt otomatik olarak rengini daha fazla amtr. Bu, cenab- Allah`n vermi olduu otomatik bir sistem. Zencilik, beyazlk arzidir. Trklk, ngilizlik, inlilik, unluk-bunluk tameman asli bir zellik deil, deiken bir zelliktir, arzidir. Ve arzi olana bal ilimler de, Negro Studies gibi deiken ilimlerdir. Ama deimeyen ilim insanlk ilimidir.
Tasavvufun gnmzde de hala reva bulmas bundandr. Tasavvuf, zenci, beyaz, krmz, Trk, Farsllk ile uramaz. Senin insani oluunla, asli oluunla ilgilenir. Onun derdi deildir senin Habeli olman, Fars olman, Trk olman. O sonraki elbiselerdir. Bu elbiseleri de inkar etmez. nk giydiin elbiseye gre yaayacaksn. Trk isen ona gre bir hayatn olacak, zenci isen ona gre olacak. Sosyolojik olarak ikincil olarak onu nemser. Ama modern dnyada olduu gibi birincil sraya karmaz. Problem, onlarn birinci sraya karlmasdr. Erkeklik, kadnlk gibi, bunlarn hepsi ikincil, ncl deerlerin birincil deere karlmasdr. Onun iin tasavvuf slamn bu noktay yakalam nadir bir zelliidir. Mevlanann tasavvuf dncesinin Amerikada yank bulmasn neye balyorsunuz?
slamn en evrensel yn olduundan dolaydr ki, bugn Amerikalsndan, inlisine, zencisine kadar btn dnyada bu ihtiya seviyesine gelmi insanlar etkilemektedir. u da zannedilmesin ki, bazen gazetelerde kar; Amerika`da en ok satan kitap Mevlana, en ok okunan adam Mevlana, Amerika`nn sanki tamam sufi olmu gibi bir hava estiriliyor. Yok byle bir ey. Tabii tannan bilinen kiiler arasnda saylabiliyor. Ama grld gibi, zevkinde, elencesinde ve de bu ekilde hibir araym yok benim diyen insanlar hala ounluktalar. Bir de ileri kapitalistlemi, ileri maddi, hayat son noktasna kadar getirmi olan toplumlarda, artk maddi doyumun zirvesinde, (hani sonra da; So What? denilen bir durum vardr ya) be yldzl otelde yayor, limuzini, malikanesi, cep telefonu, I-phonelar var... Bir mddet sonra bat toplumu tamam diyor. Dolarlarm cebimden tayor, artlarm yerinde, ama hala iimde oturmayan bir yer var. O aray bitmiyor. Baz insanlarda, biz buna geri dn diyoruz, maddi imkanlar o kadar ileriye kadar tecrbe eden insanlarda, bir yerden sonra bir duvara arpp geri dn vardr. Bu en ok, refah seviyesinin en stne km bir toplum olmas hasebiyle Amerikan toplumunda olmutur. Bir dou toplumunda genellikle insanlar gnlk maietinin derdindedir. Sabah altda kalkacak, yedide trafie girecek, iine gidecek, akam bete kacak, iki saatlk yolculuk yapacak, evine varacak vs... Bu insann, metafizii dnebilmesinin artlar ok arlamtr...
leri kapitalistlemi toplumlarda spiritel konulara bir merak da genel anlamda vardr. Bu merak zaman zaman onlar, Hint Felsefesine, Budizme, meditasayona veya bazlarnda olduu gibi Judea-Cristianizm`e, kendi geleneklerinde kabalizm gibi baz akmlara ynlendirir. Bu ynlendirilmeler ierisinde bu spirtel pazarda sufiler de 1890`lardan beri vardr Avrupa`da. Kuzey Afrika`dan, Hindistandan, Anadolu`dan gelmi baz sufi ahsiyetler buralara tasavvufun gzelliklerini tamlardr. Bunlardan istifade edenler olabildii gibi baka akmlardan etkilenenler olmutur. Ancak, burada bir fark da bulunmakta. Daha nce baka akmlar tecrbe etmi baz batllarn sonunda tasavvufta karar klmalar gibi bir rnek var. Aslnda ben burada yayor olsam, Sufilii sonunda tecrbe etmi (yani maneviyat aray iin birok kapya girmi) sonunda sufilikte karar klm insanlar nce tesbit ederim, (ki ok sayda varlar) sonra gider onlarla grme yaparm. Neden Sufilik? Oralara girdin de ne bulamadn? Buraya girdin de ne bulabildin? diye sorarm. Kendimce, amatrce yaptm aratrmalardan biraz rnek vereyim. Bana sylenen eyler; tasavvufun enerjisinin (nk her spiritel alann bir enerjisi vardr) kulland esma (Allahn isimleri) olsun, murakaba dersleri olsun slam Tasavvufunda, Muhammedi olduu iin, Hz. Muhammed`in hakikati, iinde bulunduumuz devrenin logosu olduu iin en otantik sahih enerji kanaln atndan dolay; Ben Hindu iken, Budist iken elde ettiim gelimeyi, sufi olunca eyhimin verdii bir tesbih veya bir ismi celalden fazlasyla elde ettim diyen insanlar bunlar. Sebebi de, slamn manevi boyutunun, enerjisinin hepsinden daha gl olduu noktasnda. Byle bir ey sylenebilir. ALTERNATF SLAM OLARAK SUFZME YATIRIM YAPANLAR VAR! Hristiyan dnyada, slam dnyasna kar bir tepkisel yaklam var. Bunun yannda, ayn batnn Sufizme yaklam ok daha lml. Bu anlamda, Sufizmin, Mevleviliin fark nedir? Bu soruda daha evvel cevapladm ekildedir. Yani slam tasavvufu, insann zne hitap ettii iin, insan esas ald iin. nsann aslnn da tanrya olan akn neticesiyle ancak gerek anlamn bulacandan, ister istemez bu bat insan da bir ademolu, onun da bir sevgi boyutu var. Bu her insanda olduundan dolay, onu da cezbetmitir. Tabii slamn dier yzlerini de oturup, uzunca analiz etmek gerekiyor. Yani, El-Kaide slam nasl bir slam? Kim yaratt bu slam? Burada ben batnn ok masum olduu kanaatinde deilim. Yani El- Kaide kreasyonunda batnn da ok byk emekleri var. Bat dman istiyor. Yani bir teki yaratmak zorunda. zellikle souk sava sonrasnda, komnizm, Sovyetler Birlii devreden kalkp, tek kutuplu bir dnyaya gidildiinde, bu tek kutupluluk arza yapar. Diyalektik yasaya gre, ehadet alemi (grnen dnya) ztlarn mcadelesiyle iler. Onun iin size bir zt gerekir. Zt yaratmak iin de dman yaratma sanat diye bir ey vardr. Bu adan, baz eitimsiz mslmanlar bu projeye en yatkn insanlardr. Onlar bu projeye gnll olarak soyunurlar, ama bunun sistemlemesinde de batnn dman oluklar ileri kapitalistlemi bat toplumlarnn byk emekleri vardr. Bu inkar edilemez bir gerektir. Biliyorsunuz, El Kaide hkmetini ilk tanyan Amerikan hkmetidir. Sonra Suudi Arabistan tanr. Sonra bumerang kendini vurmaya balamtr. imdi benzer yanllar sufizm zerine yaplmaktadr. u an yeni bir pazar olarak, bir alternatif slam olarak sufizme yatrm yaplyor. Bu evreler mslman kkenli de olabiliyor. Bir pazar var burada, biz buraya geldik veya baka yerde, konuuyoruz bizi kimse takmyor. Ama biz sufiyiz dediimiz zaman, Mevlana dediimiz zaman, bir ciddiyeti var diyerek dikkate alyor. i doldurulmadan sufizm kelimesini kullanan insanlar var mslmanlar ierisinde. Bunlar Arap dnyasndan veya lkemizden olabiliyor. lkemizin iinde sufizmi hi bir zaman kabul etmeyen, hatta zaman bu zaman deildir diyen baz insanlar var. Ben sufi-mslmanm. Bunu kvrmadan syleyen birisiyim. Dier her trl slam anlayna da sevgi ve sayg besleyen birisiyim. Mesela bir Vahabi tandm var. ok severim kendisini. Her yerde Vahabiliini syler. Der ki, Mahmut, ben sizin bu sufizmi anlamyorum bir trl, bana hi hitap etmiyor. Sayg duyuyorum tabii. Kalkp bana kafir demedii mddetce eyvallah! Onun iin tasavvuf, kullanlacak bir title, bir label deildir.
Tasavvuf, ya ii doldurulursa enerjisi aa kmaya alr, olmazsa manplasyondur ve bunun, birok Amerikal farkndadr. Yani yutturulmas mmkn deildir. Bendenize gelen bu manada ok ikayetler vardr. Washingtonda Rumi ismi altnda kurulan bir yere gittik. Hibiri Mevlanay tanmyor. Hepsi Mesneviden bihaber. Mesnevi dersleri yapyor musunuz diye soruyorum, yok diyorlar. Bir arkada, Rumi forum bizim blgemizde kurulmu diye telefon atm diyor, Bu cumartesi gn inallah mesnevi dersi vardr. Karmla beraber mesnevi dersini dinlemeye gelicem, diyor. Cevap; Sorry biz Mesnevi dersleri vermiyoruz. O zaman bizim olan ney flemek istiyor ney dersiniz vardr deil mi? Sorry, bizde ney dersi yok. E o zaman sema ark ettiriyorsunuzdur herhalde?, sorry, o da bizde yok. O zaman neyiniz Rumi? Biz Rumi adnda bir hayr kurumuyuz, almalar yapyoruz Hmm, something different dedim diyor. Dolaysyla herkes beslendii gelenei ne karmaldr. Sufilik refah toplumlarda ykselen bir deer. Baz Trk camiasnda ve tabii Amerikallarda Sufilii slamdan ayr alglama abalar var gibi. Yani farkl bir yneli olabilir mi? Byle bir tehlike de var m?
Var. u ana kadar size tasavvufun hep olumlu katklarn syledim. Tabii ki madalyonun bir de dier yz var. Tasavvuf dediimiz ey de gllk glistanlk deildir. Onun da kendine gre problemleri var. Bir kere unu bileceksiniz. Yeryznde hibir ey problemsiz deildir. Hibir yapnn problemi yok deildir. Hepsinin kendine gre problemi vardr. Bundan dolay, slam tasavvufu hogrl, sevecen, insan sevgisi, universal yn, gel ne olursan ol gel diyen yaklam, o drt katl btn ierisinde deerlendirilmeyip, o balamdan koparlmak suretiyle onun sadece o sevecen ynn ne kardmzda, ortaya bu sefer maniplatif bir ey kyor. O da nedir? Sufizm ok gzel, ama slama gerek yok. Biz sufizmi alalm, slam kalsn bir kenarda. Sufizmin, slamn spiritel enerjisini kullandn farketmiyor bazlar. Yani zannediyorlar ki, Sufizm sadece rasyonel bir klp faaliyetidir. Hayr! Sufizm bir enerji alandr. Orada ok kelam yoktur, i vardr. Ve o i vampirizm gibi, yani enerji emmeyle alr. Ve kullanlan enerji, kullanlan esmalarn hepsi Muhammedi enerjidir. Siz Muhammed`le enerjiyi kopardnz zaman elektrii kesilir. Ne olur? Ortada bir kulp faaliyeti olur. Yani teknik anlamada syleyeceim, inisiyasyon olmaz orada. nisiyasyon spiritel bir geliimdir. Bu geliim olmaz. Sadece bir araya gelirler Mevlana okurlar falan.
Kabala, Yahudi dininin spiritel tarafdr. Yahudi rkndan deilseniz Kabala size almaz. Yahudi olmayan birisinin Kabala almalar yapmas tamamen entrellektel bir takm cimnastikten ibarettir. Rene Geno`nun tabiriyle yoga, zellikle hata yoga, st derece yogalar, ari rka, Hindu rkna verilmi zellikleridir. Onlardan olmadnz srece sizin yoga yapmanz, sadece eker ve kolesterolnz dzenler. Beden saln elde edersiniz. Yksek Fthat dediimiz yksek metafizik almlar elde edemezsiniz. slam tasavvufu da, Muhammedi olanlara ait bir eydir. Muhammedi olmadnz mddete slam Tasavvufu sizin iin gzel, entellektel bir abadr sadece. Ben uramasn demiyorum, gzel, Mslman olmayan da urasn, ama derinliinden istifade edemez. Hal byleyken, Baka eyler hedefleniyor olabilir mi?
Amerika zellikle 11 Eyllden sonra, slamn her kanal atmz zaman bombayla, intihar saldrsyla zdeletiriliyor olmas... Tabii burada biliyorsunuz, medya yansz deildir. Medya belirli glerin insanlar etkileme alan olarak kullanrlr. ok masummu gibi grnr, ama araya serpitirilen ince detaylarla aslnda kitleler bir yere doru artlandrlrlar. Dolaysyla, siz haberlerinizde srekli olarak bir yerlerde bombalar gsteriyorsanz, bir imaj yaratmaya alyorsunuz demektir. Mesela 10 gndr buradaym, 10 gn ierisinde New Orleans`ta 1 kii 3 kiiyi ldrd. Bir hamile kadnn cesedi bulundu vs... Ben her gn bu haberleri verirsem Trkiye`de, Sivas`taki bir amca da; Ulan Amerika`da neler oluyor byle, hi gvenli deil imaj oluturturum. phesiz, Irak`ta urada, burada bomba patlamyor demek istemiyorum. Elbette patlyor. Ama bunun yannda ok gzel eyler de oluyor. Geen ay Irak, Erbil`de azeli Dergahnn al vard. 10 bin azeli dervii zikir yapt, gl suyu datarak. Ama hibir medyada kmad bu. imdi siz cmbzla ekip, sadece iilerin bombalad Snni yerlerini, Snnilerin bombalad ii mekanlarn gsterirseniz burada bir amacnz var demektir. Sonu bu olur. Baarl da olmulardr. nk, ileri zengin toplumlar, genellikle abuk etki altna girer, saftirik insanlar olurlar. Amerikan mass medyas, Amerikan kitlesi aa yukar saftirik insanlardan meydana gelmitir. u an sradan Amerikan insannn kafasndaki slam imaj irentir, rktcdr. Bundan dolay, sufizmin kendisini nasl ifade ettii deil, biz sufizmden ne bekliyoruz kreasyonu vardr Amerika`da. Buna ynelik sosyolojik, politik yatrmlar yaplyordur baz yerlerde. Bunun idrakinde olan sufi vardr, olmayan sufi vardr. TASAVVUFUN CEMAL YANI GB CELAL YANI DA VARDIR!
Gerek sufi, hibir g tarafndan kullanlamaz. Her gle irtibat vardr, nk kaps herkese aktr. nk sufi insan ayrt etmez. Ama insan ayrt etmemesi, insanlara sevecen yaklamas, herkesin dmeninin suyuna giren, tokat olan olduu anlamna gelmez. Tasavvufun kendine gre bir doktrini vardr. Sevecen taraf olduu gibi, bir celal taraf da vardr. Srf cemalden ibaret deildir. En cemal dedikleri Mevlanann gerek ad Celalettindir. ok celal bir zattr. Mesnevide bile yle beyitleri vardr ki, atlarlar. Sistemi bir btn olarak almak lazmdr. Hz. Mevlanann yaad dnemde ve bulunduu yerde sadece Mslman bir toplum olmad, Hristiyan ve Yahudilerin de yaad, Hz. Mevlanann da hepsine, hatta hayat kadnlarna bile eit mesafe ve hogr ile yaklat gr var. Bu Mevlanann ortada olduunu gsterir mi?
Buradaki hogr iin unu belirtmek istiyorum. O tr insanlarn yapt eylere; ne kadar iyi yapyorsunuz, devam edin gibi bir durum yok. Tabii ki 72 millete bir gzle bakacaz. Hz. Muhammed de yle deil miydi? Maria Magdelana fahie deil miydi? Hz. sa ona kaplarn amad m? Sonra Maria azizelie kadar ykselen bir kadn haline gelmedi mi? Evet, bir Sufinin gnl genitir, kaplar herkese aktr. Mevlanann Gel arsn doru anlamamz lazm. Ne olursan ol gel sz de aslnda Mevlanaya deil, Ebul Said Ebul Hayr adnda bir sufiye aittir. Mevlana`nin hibir kitabnda gemez bu sz, fakat mana olarak grne de aykr deildir. Gel putperest, gel mecusi diyor, ama geldiin gibi kal demiyor. Hele bir gel. Sana bir hanyay konyay tattraym da kn nasl olacak onu bir grelim. nemli olan kn nasl olacadr. Unesco`nun bu ie sahip kma sreci nasl oldu?
ncelikle bu i, lkemizdeki baz gayretli insanlarn gelitirdikleri dosyay Kltr Bakanlna arzetmesi ve o zamanki ( 2004) kltr bakannn bunu kabul etmesi ile bu boyuta gelmitir. Kayna hi bir resmi kurulu deildir. Bir grup Mevlana gnlllerinin gelitirdii bir projedir. Ancak kiisel bavuru yapamadnz iin Kltr Bakanna verilen dosya Unescoya teklif edilir ve Unesco tarafndan kabul edilir. Unesco sadece uygun grmtr. Dediim gibi, Unesco bunu insanla sylemedi, kltr bakanlmz bile bu olaya sonradan dahil olmutur. Fikir ve gayret bata sylediim insanlara aittir. imdi Unesco ile beraber bir alm oldu ve Mevlana btn dnyada ykselen, satan ve sahiplenilen bir deer. Bizim bu aamada Mevlanay marka olarak kaybetme riskimiz var m? Zaten rann ve Hindistann da teden beri sahiplenii sz konusu.
Kesinlikle byle bir tehlike vardr. ncelikle onu sadece bir millete hapsetmek doru deil. phesiz btn dnyann maldr, ama grlerini yayabilmek iin en uygun ortam Anadoluda bulmutur. En yksek irfan seviyesi Anadoludadr o dnem. Tpk Elhadiddin Kirvani, Muhyiddin bni Arabide olduu gibi. Arabi, Endlsten kalkm gelmi, Msrda Ulema onun yemeine zehir koymutur. Kendisi Malatya`da 7 yl yaamtr ve en nemli eserlerini Malatya`da yazmtr. Oradan Konya`ya geldiinde ise Seluklu Sultan ehrin dna kadar karlamaya gitmi ve atndan inerek Siz ata layksnz, ben sizin zimamnz ekecek hizmetkarm demitir. Bu anlayn olduu yere gelir arifler. Mevlana hazretlerinin kendisi biz Behl`de (Bugnk Afganistan`in Bakenti Kabil`e yakn bir ehir) kalsa idik u ana kadar ktr ktr doranmtk diyor. Bundan dolay Anadolu`da nevu nema bulmutur.
unu da ekleyelim. Bu bize otomatik gururlanma veremez. nk biz bu hogry 800 sene evvel yaamz, ama u an Anadolu ayn hogrye hala sahip midir? Bunu da incelememiz gerekir.
Biz bugn dnyaya eer Mevlanay anlatmaya alryorsak, nce kendimiz anlamak zorundayz. Osmanl dnemindeki Mesnevihaneler imdi ak deil bir defa. Mesnevi kraat ile beraber felsefesinin yapld yerlerdir Mesnevihaneler, sadece Sema dnlmez orada. Senin u an mesnevi felsefesi rettiin Mesnevihanelerin ilevsiz. Amerika`da bir grup psikiatrist (ilerinde sadece bir iki tanesi mslman) insan terapisinde acaba Mevlanann mesnevisi ve dier eselerindeki pasajlar bu ite ne kadar faydal olabilir diye alma guruplar oluturup ayda bir Mesnevi okumas yapyorlar. Dnn bir pisikiyatrist gurubu, hatta kuantum fizikileri bu almay yaptlar. Acaba buradan zerrelerle veya ok kutuplu sistemlerle neler karabiliriz diye
Oysa bizim lkemizde Mesneviye bu gzle bakabilen yok. Bizde ky mollas iki tane hocann Mevlana hakkndaki phelerinden te geemeyen, ok afedersiniz, belden aa ve seviyesiz konumalarndan ibaret bir durum var malesef. Dolays ile Mevlanay bir deer bir deer, bir marka olarak kaybetme riskimiz var mdr? oktur derim.
Allah'n "El-Btn" ve "El-Vel" isimleri olduu srece tasavvuf ilmi de olacak demektir. Tasavvuf, slm toplumlarn derinden etkileyen ve bandan beri tartmalara konu olan bir disiplin. Siz de bu alanda kendini yetitirmi bir ilim adamsnz. Sizinle tasavvufla ilgili tartmal konular konumak istiyoruz bu syleide. sterseniz nereden kt bu tasavvuf sorusu ile balayalm. "Neden ihtiya duyuldu tasavvufa? Yahut olmazsa olmaz myd? slm varken neden tasavvuf, Mslman varken neden sf?" sorular anlaml m sizin iin? nce sorularnz bir kavramsal ereveye oturtalm isterseniz. Evet doru, bu an "tartma" konularndan bir tanesinin de tasavvuf olduu bir gerek. nk modern dnce geree tarta tarta daha sonra varacan ileri srmektedir. Yalnz u da iyi bilinmeli ki modernlie geilinceye kadar ki dnemlerde tasavvuf, tartmann bugn ulat vechesiyle bir tartma mevzusu olmu deildi. Yani ilimler hiyerarisi (mertibu'l-ulm) ierisindeki konumu toptan, kll olarak sorgulanm veya reddedilmi deil baz ksmlarna (cz') ynelik tashih teklifleri ki bunlar da esasa mteallik olmayan bir takm isimlendirme teklifleriydi. Bu sebepten, geleneksel deerlerin tahrif edildii bylesi bir ada anlalmas bal bana bir problem haline gelen konulardan bir tanesinin de "Tasavvuf" olmas hem modern a oluturan zihniyet dnyasn ve hem de tasavvufu yakndan bilenlerce anormal bir durum olarak grlmez. Tabulatrlm rasyonalizmin, alayc pozitivizmin ve militan seklerizmin tek geerli dnme biimi yapld ve stelik bu zihniyet kalplarnn dn ilimlere de szd bir dnyada tasavvufun ii zordur. nk bu yap ierisinde "din"in de deerler sralamas deitirilmi, ruhdan kopuk, materyalist ve souk yzl bir din kmtr ortaya. Ne var ki yukarda saydm bu lnn ayn zamanda modern an problemlerinin de kaynaklar olduu artk bir ok kimse tarafndan aka telaffuz edilmeye balanmasyla beraber bu mitoslarn taht da sallanmaya balad. Snrsz ekonominin, ruhsuz politikalarn, maddeci felsefelerin, doann tahribinin ve mutsuz bireyin hep bu zihniyet kalplarnn gtrd sonular olduu grlnce btn dnyada kaybolan deerleri, Geleneksel (Tradisyonel) dn biimlerini yeniden kefetme almalar balad. Artk sipiritel grler, mistisizm, ezoterizm, felsefe ykselen deerler arasnda saylmakta. Mistisizmin artk alaya alnmad ve cidd bir i olarak grlmeye baland bir hayli akademik aratrmaya mevzu olmasndan anlalmaktadr. ekoslavakya devlet bakan Havel'in gzel bir sz var: "20. yzyl toplumlar o toplumda ka tane mhendis olduuna gre deerlendirilirdi. Ama 21. yzyl toplumlar o toplumda ka tane bilge, ka tane filozof olduuna gre deerlendirilecek". Konuyu oturtacamz genel ereveye ynelik bu girizghtan sonra daha zele inerek konumak icab ederse unlar syleyebilirim. Nedir tasavvuf? Aslna bakarsanz "tasavvuf" bir yntemdir, bir bilgi deildir. Bir metodolojidir, bilgiyi elde edi yollarndan birisidir. En geni anlamyla dnecek olursak bir tr "Din Felsefesi" de diyebiliriz ona. Sapm modern anlamyla deil sahih (otantik) ve asl (orijinal) anlamyla, "Hikmet" vurgusunu yitirmemi anlamyla buna gerek felsefe de diyebiliriz. Yani dinin temel esaslarn anlamlandrma modellerinden, dinin yorumlanmas abalarndan birisi olarak bakabiliriz tasavvufa. Tpk dier modellemeler gibi o da insan bir abadr. Bir gereklik tasavvurudur. Bakalar da baka modeller gelitirebilir, baka tasavvurlar ileri srebilirler, nitekim yle de yapmlardr. Btn dinlerde sz konusu dinin esaslarn tefsir ederken hep benzer ekollerin olumu olduklarn grrz. nk kalk noktalar benzer olan dnceler benzer sonulara varrlar. Dolays ile bir ynyle evrenseldir bu. te bu yaklam tarznn slm dni zel alanndaki ad ise teknik tbiriyle "tasavvuf" olarak isimlendirilmitir. Bu isimlendirme de kat ve kalplam bir isimlendirme deildir. Binanaleyh bu kelimenin etimolojik kkeni zerinde modern aratrmaclarn aksine muhakkik sfler fazla durmamlardr. nk onlara gre isimlendirme deil muhtev daha nemlidir. Bunun iin "Eskiden tasavvufun ad yok ama ii vard, imdi ise ii yok ad var" demilerdir. Bu kelime yerine baka kelime tercih edenler de olmutur. Mesel bnu'l-Arab tasavvuf kelimesini de kullanmakla beraber "tahakkuk" ve "muhakkik" tbirini daha ok sevmitir. Hasl isme taklp kalmayp msemmya, o ismin dellet ettii mnya nfuz edebilmek gerekir ki bu bile tasavvuf yntemin retilerinden bir tanesidir. imdi "Nereden kt bu tasavvuf?" diye soruyorsunuz. Bir an iin her trl tarihsel zeminden bamsz olarak dnelim. Yani Hayy b. Yakzan gibi ssz bir adada, tek bana hayat teneffs edelim. imdi siz eer slm dinine mensbsanz ve kutsal kitabnz olan Kur'an' okuyorsanz bir ok yetin yansra yle baz yetlerle de karlarsnz. Bir iki rnek olsun diye mesel;"Ben size kendi rhmdan fledim", "Her nerede olursanz olun o sizinle beraberdir", "O ilktir, sondur, itir dtr", "Onlarn kalbleri vardr onunla aklederler", "O'ndan geldik ve sonunda O'na dneceiz" vb. gibi yetlerin zerinde dnmeye baladmz varsayalm. Bir eyin rhu bir eye flenirse o ey ile ilikisini nasl temellendirebilirsiniz.? Rh bir eyin zn veren ey ise, bir eyin mhiyetini belirleyen esas ise bu ayeti nasl anlamamz gerekir. Biz Tanr'dan ayr ve mstakil varlklar olduumuzu dnrken Tanr siz nerede, hangi varlk dzleminde olursanz olun ben sizinleyim derse bizim ne yapmamz lazm. Peki Allah size "Ben ilk olanm ve son olanm derse" bu ikisi arasndakinin konumu ne olabilir sizce? Bir eyin ba ve sonu ayn ey ise ortasn ne yapmal? " benim" szn hadi anladmz varsayalm peki "D da benim" (Hve'z-Zhir) szn nasl anlamalyz? Bu yeti yorumlayan bir rifin deyiiyle "ilk - son - i - d"n trifinin net bir ekilde yapld yerde bir beinci oluuma yer kald m acaba? O zaman sen nesin? Ben neyim? O'ndan gelmiiz ve yine O'na dnyormuuz. "Onlarn kalbleri vardr ve bununla aklederler" yetini okuduumda ise "akletme" eyleminin organ olarak beyin deil de kalbin gsterilmesi beni kalb epistemolojisi yapmaya, kalbi bilisel bir faaliyet olarak incelemeye sevketmez mi? Daha sonra bana bu kitab okuyan peygamberin -ki slm dini zelinde Hz. Muhammed- "Allah demi kendi sretinde yaratt", "man kalbteki bir bilgidir", "Allah'm kalbimi t, nurlandr", "Allah cemldir" v.b. gibi szlerini yukardaki yetlerin yanna koyarak dnmeye balarsam bende bir tr Tanr tasavvuru ve Tanr bilgisi olumaya balamaz m? Bunlara bir de onun yakn dostlarnn, onu iyi anlam olan sekin ashbnn bu balamdaki aklayc szlerini de ilve edecek olursak sanrm Tasavvuf denilen disiplinin zerinde younlat dn yorumun tarihsel kaynaklarn hi bir zorlamaya gerek olmadan rahatlkla grebiliriz. Fakat tabii ki bu kaynaklarda bu dzeyden verilen bilgilerin yannda daha alt dzeylere ynelik bir takm baka bilgilerin de verildii bir gerek. Gnlk hayata ait ve zaman ve mekana has baz konular da bu kaynaklarda ilenmitir. Peygamberin tirit kebabn seven bir insan olduu bilgisi de bu kaynaklarda yer alr veya karpuzu sevip sevmedii tartlr. Mesel "Namaz kln" yetinin yannda "Yazklar olsun o namaz klanlara ki kalbleri o namaza yabancdr, onlarn esas niyeti insanlara gsteri yapmaktr" yeti varsa burada iki trl dnmek gerekecektir. Birisi dikey dieri yatay. Birisi enfs dieri fk. lk nce yatay olarak bakalm "Namaz kln" yetine ve peygamberin "Beni nasl gryorsanz yle namaz kln" szn de bunun erhi olarak alalm. Bir ynyle bedenli varlk olan insann yapaca btn eylemlerin beden, fizik, ekl bir taraf vardr. Bu form, bu sret tpk insann bir ruh ve bir bedenden meydana gelmesi gibi rhun, zn, cevherin bir zarf, bir mahfazasdr. Ancak esas gye onun ierisindekidir. i yoksa d varlk sebebini yitirir nk d (zhir) ancak i (btn) varsa var olabilir. Dn k yeri itir, onu douran kendi iidir. Sirke kpnden dar sirke szar demiler. D ite olann davurumudur, zuhrudur. Yoksa kimilerinin zannettii gibi dn tek bana mstakil bir varl yoktur. Bamsz bir yap deildir. ondan elini ektii anda o snr, prsr. Binanaleyh i esastr, asldir, deimezdir d ise rizdir, geicidir ve deikendir. Bu ontolojik esasn epistemolojik uzantsna bakacak olursak d bilgisinin de (ilmu'z-zhir) ayn ekilde kendi bana bamsz olamayacan, deiken ve izf (rlatif) olduunu grrz. imdi yukarda srf bir rnek olay aldmz "Namaz" olgusunu bu adan incelemeye devam edecek olursak beden hareketlerle yaplan bir ritel olan namazn nasl gerekletirilecei konusunda peygamberin kendi uygulamasndan kopya ekmemizin istendiini grrz. O zaman bunun tarihsel kaynaklar ve tarih ilminin metodolojisi kullanlarak gerekletirilmesi gerekir. Rivyet ilmi denilen saha bunun din ilimlerindeki addr. Elde edilecek verilerin belirli baz deerlendirmelerden geirilerek balayc, hkm ifde edici bir sonuca ulatrlmas da hukuk ilmiyle gerekletirilir ki biz buna fkh ilmi diyoruz. Hz. Peygamber namaz klarken ellerini uraya koydu, secdeyi yle yapt gibi ekl bilgilere bu ekilde sahip oluruz. Bu da bir ilimdir. Dorular yanllar vardr. Fakat bu yatay mlumtn yansra o olgunun mhiyetini, tbir cizse rhunu da aratrp bulmak, dikey olarak yerini kefetmek gerekmez mi? Bu olgunun ta mamasna doru bir kaz yapsak doru olmaz m? Bu adan biz tasavvufu tbir cizse dinin arkeolojisi olarak gryoruz. Sathtan ieriye inip kayna bulmak eylemi. "Nmaz inanan kimsenin ykseliidir, mi'rcdr" sz namazn dikey boyutuna ynelik bir peygamber aklamas deil mi? imdi ben ellerimi nereye koyacam konusunda fikir yrttmde bu bilimsel oluyor da "ykseli" zerine konutuum zaman niye olmasn? "Ykseli" konusunu ilersem snneti erh mi etmi olurum yoksa ibtal mi etmi olurum? Buna da fkh- btn derler. Bu rnekleri oaltmamz mmkn. Netce olarak unu syleyebilirim ki Tasavvuf ilminin kayna dndir. Dnin ana kaynaklardr. Nasl dinin ahs ve itim baz gnlk dzenlemeleri zaman ierisinde fkh ilmini dourmusa dinin baz metafizik unsurlar da hikem ve irfn perspektifi dourmutur. Allah'n "El-Btn" ve "El-Vel" isimleri olduu srece tasavvuf ilmi de olacak demektir. Binnaleyh "Olmazsa olmaz myd?" gibi sorular ancak kiinin ontik uur dzeyini gsteren sbjektif bir gsterge olmaktan teye geemez. Kendisinde bunun bir ihtiya olarak hissedilmedii kiilerde zaten bunun bir anlam yoktur. O kii iin belki bu gereksizdir ama bu uur dzeyine gelmi kii ve toplumlarda bunun ortaya kmas kanlmazdr. "slm varken neden tasavvuf? Mslman varken neden sf?" sorusu para btn irtibatnn kurulamamasndan kaynaklanyor. Bu soruya verilecek cevap ile "Mslman" ad varken niye "Hanef" ismi veya "nsan" varken niye "Mahmud" ismini kullandmza dair verilecek cevap ayndr. Eletiriler genelde tasavvufu ayr bir din gibi alglamaya yneliyor. Byle bir nitelii var m, oldu mu tasavvufun? Bu sorunun sflerde hi bir karlnnbulunmadn grmekteyiz. O zaman onlara yabanc olan bu konunun daha ok dardan, yani tasavvuf dndan olan kimselerin bir problemi olarak ortaya ktn syleyebiliriz. Daha nce de deindiimiz gibi dn yorum ekolleri tek bir tane deildir ve bunlarn grleri arasnda baz farkllklar bulunmaktadr. Zaten bu farkllklar olmazsa ayn olurlard. Grlerin farkl farkl oluu da ontolojik yaplardaki ayrc zelliklerden kaynaklanmaktadr. "htilfu'l-akvl bi-ihtilfi'l-ahvl" demi sfler, yani grlerdeki ihtilaflar hallerdeki ihtilaflarn karldr. Ne var ki bu farkllklar herkesin kabul edebilmesi de ayr bir konu ki o da verilen eitimle alakaldr. Kesretin ontolojik mhiyeti hakknda dersler verilmeyen okullarn talebeleri bir bakasna hayat hakk tanmazlar. Dolays ile onlar kendilerinden baka doru grmezler. Her eyin kendi sahip olduklar dzeyde anlalp aktarabileceine inanrlar. nk tek boyuttan bakarlar olaylara, o da kendi ierisinde bulunduklar boyuttur. te bu kimseler tasavvufu dlama gibi aba ierisine girerler. nk kendilerinin var olabilmesi iin ancak tasavvufun atlmas gerekir. O zaman bu din yalnz onlarn olacaktr. Bu yaklam gnmzn yukarda belirttiim artlarndan dolay daha bir ivme kazanmtr. Gerek doum yeri olan batda artk materyalizm, rasyonalizm gibi ideolojiler ok cidd ve lmcl darbeler alrlarken nc dnyann donanmsz zavall aydnlar bunlarla din ilimleri bile yapmaya kalkmaktadrlar. Eer materyalizmin, rasyonalizmin, pozitivizmin, historisizmin ve siyantifizmin ocuka kapld yerlerin banda dini ilim tahsili yaplan yerleri grrseniz hi amayn. Bugn mimarlk, fizik, kimya v.b. gibi pozitif bilim dallaryla uraan kimselerin zaman zaman ilhiyatlardan daha irrasyonel ve anti-pozitivist olduklarnn grlmesi sizce garip deil mi? Bugn byle bilim dallarndaki akademisyen arkadalar bizlerle yakn temas kurup onlarla varln srlarna dair karlkl fikir tetisinde bulunuyorken dn ilimlerle uraan baz arkadalarmzla ise hala bir meriyet problemi yayoruz aramzda. Tasavvuf ekollerin mstakim olan ile yoldan km zerinde durulabilir mi? Byle bir fark gzetilebilir mi? Bu alanda bizzat tasavvufun kendi ierisinde bir hasssiyet mevcut mu? Tabii ki her ilim dal gibi tasavvuf ilmi de kendi oto-kritiini zaman zaman yapm bir ilim daldr. Daha ilk dnem sflerinin eserlerinde "galattu's-slikn" isimli blmler grmekteyiz. Yani sliklerin yapabilecei hatalara dikkat ekilerek bir takm uyarlar yaplmaktadr. Tasavvuf din felsefesinde din drt katl bir yap olarak grlmtr. eriat, Tarikat, Marifet, Hakikat. Gzmzde daha iyi canlandrabilmek iin eski alarn ehir yerleimlerini dnebiliriz. ehrin en dnda surlar vardr. ehri btn d saldrlardan korur. Bu surlardan ieriye girmek iin kapya gelinir. Kap aldnda ieriye girilir. ehrin en merkezinde padiahn saray vardr. Kapdan oraya giden yollar bulunur. Buraya varmak isteyen o yollar izler ve sonunda sarayn eiine gelir. Artk bundan sonras kendi ii deildir, bir kabl iidir. O kiinin saraya kabul edilmesi Pdiahn merhametine kalmtr. Bu rnekte ehri evreleyen, ehrin yer zerindeki meknn tesbit eden o surlar "eriat" karldr. O kapdan girildikten sonra merkeze giden yollar "tarikat" karldr. Saraya varmak, avlusuna girmek "Mrifet" ve sonunda ieriye kabul edilmek "Hakkat" ise olarak grlmtr. Bu yzden eriat kapsndan girilmeyen Tarikat olamaz. Olsa bile o yol sonunda Mrifet'e ve Hakkat'e gtrmez, baka yere gtrr. Seyyid't-taife Cneyd-i Badd "Bizim yolumuz Kitap ve Snnete ittib yoludur" derken bunu kasdetmektedir. Bu konu bir bakma btn Gelenek'lerde bulunan ortodoksi ve heterodoksi konusudur. Ortodoksi; belirlenmi ana esaslar ierisinde kaz yapmak demektir. Ana esaslar deimeyen, kalc en temel doktrinsel zelliklerdir. Yaplacak btn almalar aslnda bu doktrinin alm olaca iin bunun kayb ardndan o almlarn da kaybn getirecektir. Mevln'nn "Biz saplamz pergelin ineli ayan kaynaa [Doktrine] dier aya ile gezeriz yetmi iki milleti" sz bu gerein iirle ifdesidir. Heterodoksi ise bu esaslarn dna kmaktr. Para btne ttir. Btnden kopan para artk para da deildir. Kendini besleyen dnsel kaynaklardan kopan her akm kurur. Ancak bunun tesbiti de ayr bir problemdir. Bunu kim tesbit edecektir.? Baz dn akmlar vardr ki kendilerinden baka herkesi heterodoks ilan ederler. Byle kimselerin elinden hi bir sf kurtulamaz. Bu konuda ok canlar yanm, ok kelleler umutur. Bu durumda tasavvuftaki heterodoksi ve ortodoksi meselesinin tesbitini ancak kibr- evliy ve prn- izm hazartnn grleriyle yapabiliriz. Dierlerinin grleri kendi branlarn balar sadece. Zaten onlara gerek kalmadan bir ok sf mellif esastan sapan guruplarn kimler olduklarn eserlerinde uzun uzadya anlatmlardr. Muhakkik sfler u arpc tesbitte bulunurlar: Hangi yol ana caddeden saparsa o yolun devamll yoktur. Bir iki kuak sonra tarihin karanlna gmlrler. nk bu ehdet leminde, bu fizik lemde doktrini koruma grevi d forma verilmitir. Benim de Anadolu ve Rumeli'deki baz tasavvuf topluluklarda yaptm aratrmalarda bu tesbitin doruluunu bizzat gzlemledim. Dede; kmil, lim, muttak ve shib-i amel bir eyh efendi. Olu; ilim yok, amel yok ama hi olmazsa bir nebze tasavvuf terbiyesi alm ve etrafna baz tasavvuf konular anlatabilen bir eyh. Torun; ilim de, amel de olmad gibi ne tasavvuftan haberi var ne tarikatten, hem eriata hem tarikate aykr bir hal ierisinde, ne erkn ne irfn. Zaten erkn kaybedenler irfn da kaybederler. Bu torunun ocuklaryla beraber de o yol tamamen unutulup gider. Tarikatler tarihi byle yzlerce kolun kaybolup gittiine hid olmutur. Form ve ierik, kabuk ve z irtibatn doru kurmak gerekir. Peki tasavvuf, tezkiye, zhd, takva, hu, ihsn gibi slm kavramlarn kiilik plannda iini doldurma abas olarak nitelendiinde, insan buna tasavvuf herhangi bir balants olmadan, sade bir Mslman olarak ynelemez mi? Allah'a giden yollar mahlukatn nefesi saysncadr. Tabii ki bir kimse bu kavramlar belirli derecelerde zevkedebilir. Ancak btn dn kavramlar kutsal kavramlardr ve ileri dolu olduklar zaman belirli bir te'sir gcne ularlar. Gazinoda atlan "Allah" nrasyla tekkede sylenen "Allah" lafz dil zellikleri asndan ayndr. Ama birisinin iine yklenen anlam ile dierinin iine yklenen farkldr. Biliyorsunuz "lh" kelimesi, "Allh" kelimesi slm ncesinde de kullanmda olan kelimelerdi. Hz. Peygamber O'nu anlatmak iin yeni bir kelime aramad. Mevct olann semantik yapsn deitirdi. te imdi eer "Allah" diyeceksek bu kelimeyi Hz. Muhammed'den almamz lzm. O adan benzer btn dn kavramlar bir peygamberin fem-i muhsninden alnmal, tabir cizse kap kaynanda el demeden doldurulmaldr. Zira onun "Beni Rabbim eitti" (eddeben Rabb) dedii Rabbi onun iin "O ancak kendisine bizim bildirdiklerimizi syler" demek sretiyle araya baka bir ey girmeden dorudan nasl kelimelerin iinin doldurulduunu bizlere gsterir. te bu kelimeler kmil bir azdan dier bir kmil kulaa dklr ve bylece bu kavramlar ilerindeki btn ilh enerjileriyle beraber intikal ettirilirler. Enerjileri olmayan kelimeler gdktrler, gerekli tesiri yapamazlar. lerinde canl tohum tamadklar iin kiiyi hmile brakamaz ve bir doum gerekletiremezler. Demek ki olay sadece bir takm kavramlar bilmek demek deildir. Hlsa, btn bu kavramlar ilerine ruhlarnn flendii o ilk halleri gibi kimden alabiliyorsa kii derhal oraya gitmelidir. Ayrca sizin sorunuzda saydnz bu kavramlar kendilerine birinci dereceden meslek yapm kimselerin meslek bilgi ve yeteneklerine de mracaat edilmesi bizim lehimizedir, bizim menfaatimiz cbdr. Her ilmi uzmanna sormak her meslei ustasndan renmek zannederim evrensel bir eitim prensibidir. Vakit kazanm oluruz. Tasavvufun Dou'nun mistik dnyasndan ve felsefesinden youn bir biimde etkilendii, bunun da insanlarn deer llerini bozduu iddia edilir. Ne orandadr bu etki ve bu tasavvufun asl karakterini bozmu mudur? Tasavvufun slm kaynakl olduunu kabul etmek istemeyen bir takm kimseler ona d kaynak arayna girmilerdir. Baz oryantalistlerin de desteiyle zorlamaya dayal kimi iddialar ortaya atmlardr. Kimisi Hinduizmin tesirinden, kimisi Neoplatonizmin tesirinden kimisi de Yahud Kabbalasnn tesirinden bahis amlardr. Bir kere her eyden evvel te'sir almak ne demek onu tartmamz gerekmektedir. Hangi konularda bir kii bir baka gelenekten etkilenebilir ve bunun bir mahzuru deil bilakis bir katks olur ve hangi konularda hi bir te'sir alamaz. Kur'an- kerim'deki baz yetler ncil ve Tevrat'ta da aynen yer almyor mu? Bunun zerine ucuzcu baz oryantalistler "Zaten Muhammed Kitabn onlardan kopyalayarak yazd" demediler mi? Kendi Mina'larn "an fuln, an fuln" zinciriyle nakleden Yahud limleri mi acaba bizim hadis ilmimizin kuruculardr? Basra ve Kfe nahivcilerinin Aristocu kyas ve karm yntemlerini Arap dili ierisine katmalarnn daha sonra slam fkhnn ortaya kmasna zemin hazrlad grnden yola karak Aristo'nun slam fkhnn babas olduunu syleyebilir miyiz? Hendek savanda Hz. Peygamber'e gelip "Biz Farsllar savalarmzda dmanla daha kolay baa kabilmemiz iin hendekler kazardk" diyen Selmn- Fris'nin bu teklifini beenen Hz. Peygamberin acaba ran te'siri altnda kaldn m sylememiz lazm? Bu bir teknik konudur doktrinle alakas yoktur dolays ile bir kazanmdr Mslmanlar iin. slam tasavvufu da benzer bir durumdadr. Baz sflerin baz szleri ve grleri baz baka dinlere mensb kimselerin grlerine benzeyebilir. Bunlarn birbirlerini tanmalarna gerek bile yoktur. in'de matematikiler 2 ile 2'yi toplarlar 4 kar. spanyol matematikiler de 2 ile 2'yi toplarlar 4 kar. imdi kim kimden almtr? Bunlar birtakm evrensel gereklerdir her yerde ayn sonular verir. Ancak aralarnda birtakm mukyeseler yaplabilir. Hayatnda Arapa'dan baka bir dil bilmeyen bnu'l-Arab'nin baz grleri ile kendinden onbin sene nce yaam in'li Lao-tse'nin baz grleri arasnda Japon profesr Toshihiku zutsu Trke'ye de evrilen nefis bir mukayeseli alma yapmtr biliyorsunuz. lgin benzerliklerin yansra bir ok farkllklar da bulunmutur. Daha nce bahsettiim slam tasavvufunu dar atmak isteyen guruplar maalesef kar savlardan hi haberdar deiller. Belki de ilerine gelmiyor. Mesela biliyor musunuz bir ok Hindu aratrmac sflerin Hindistan alt- ktasna gelmelerinden sonra Hinduizmin onlardan byk etkiler aldn ileri sryorlar ve baz eklektik Hindu mezheblerinin ortaya kmasn buna balyorlar. Hatta bugn pek ok mntesibi bulunan Sikh dininin aslnda sflerden etkilenen Guru Nanak isimli bir Hindu'nun kurduunu sylyorlar. Tabii bu arada baz sfler de kendi eitim metodlarn gelitirirken birtakm Hindularn faydal olabilecek baz yntemlerini de kullanmakta bir saknca grmemilerdir diyebiliriz. Ama bunlarn hi biri doktrine ait eyler deil bir takm pratik uygulamalardr. Mesel yogik uygulamalarda yer alan ve temiz nefes al-veriini dzenleyen nefes tekniklerinin (prnyma) Mceddidiyye eyhleri tarafndan haps-i nefes dersi olarak gelitirilmi olmas mmkndr. Fakat bu esas etkilemez. nk Mcedddilikte daha pek ok eitim metodlar bulunmaktadr ki bunlarn hepsi bir doktrin altnda bir araya getirilmilerdir. Bu gibi kimselerin ska ortaya attklar bir dier iddia da Yahudi Kabbalaclnn sfizmi etkiledii iddiasdr. Oysa hem brnceyi ve hem de Arapay iyi bilen Fransz din tarihisi profesr Paul Fenton en eski Kabbala metni olan Sefer Yetzira'nn en kadim nshasnn Kuzey spanya'da bulunduunu ve yazl tarihinin bnu'l-Arab'nin vefatndan yaklak elli sene sonraya tekabl ettiini syledikten sonra yle bir dehet isbatta bulunur ve bunu yaynlar: En eski Kabbala metni bnu'l-Arab'nin el-Ftht'l-Mekkiyye'sinin bir blmnn aynen tercmesinden ibrettir. Btn teoriler altst olur. Ayrca biliyorsunuz mehur Yahud filozofu Maimonides Khire'deki okulunda derslerin arasnda sflerden grdn itiraf ettii toplu zikir ve devran da yaptrd iin baz Yahd din adamlar tarafndan sulanmtr. Sabatay Tsevi'nin zerindeki sf tesirler ayr bir inceleme konusudur. Netce olarak unu syleyebiliriz sfler de tpk dier insan cinsi gibidirler, te'sir alr te'sir verirler. Ancak bunlar doktrine mteallik deildir vesselam. Mrid ne demektir? Bu konudaki istismarlar nereden ortaya kyor? Mrid, yol gsteren demektir, rehberdemektir. Araplar turistik ehir rehberi kitaplarna bile Mrid derler. Yani koskoca ehri onun yardm olmadan tanyamaz, sokaklarnda kaybolmadan dolaamazsnz. Teknik anlamyla dni tasavvuf yorumuyla reten bir retmen, bu konularda engin bilgisine mrcaat edilen bir std, bu meslei raklara gsteren bir usta ve kendisi taklid edilen nmne bir insan demektir. Buradaki retim salt zihinsel bir eylem olmad iin mrid ayn zamanda mnev feyzin kendisinden akt bir kanal da olmaktadr. Hikmet ve mrifet dolu kmil bir insandr mrid. Uzun yllar sren riyzat ve mchedeler sonucunda kendi dk vasflarn yksek vasflar hline getirmi ve bunun sonucunda kaynan tanm ve bilgideki birlii yakalam bir kimsedir. Dolays ile paralanm bir benlii yoktur. Kendi iinde huzra ermi, skna kavumu, temkinli ve vakr bir kimsedir. Azndan hep birlik cmleleri akar, paralayc, blc szler sdr olmaz. Nereden gelindiinin ve nereye gidildiinin uuruna varmtr. nsann nndeki engeller neler onlar ok iyi tanyan bir kimsedir. Allah ile o kadar yaknlk peyd etmi ki O'nun yeryzndeki gz, kula olmutur. Reslnn hakkatini grm ve ona ylece man etmi kimsedir. Peygamberlerin ancak ilim mras braktklarn biliyoruz. Vris-i neb bu ulem-yi-billh kimselerdir. Allah' grmemi, peygambere yetimemi kimseler bedel olarak bu vekillerden onlar hakknda bilgi sahibi olabilirler. Kiinin tek bana din gibi ok nemli bir sahada dolaabilmesi kendi aleyhine olur. Her ilim dalnda otorite mefhumu vardr. Siz bilgide otorite kabul etmiyorsanz epistemolojik anaristsiniz demektir. Aslnda bu en sonunda otorite benim sonucuna karr ki bu da demonik bir tavrdr. eytan'n Allah' kabul etmedii iin eytan olduunu zannetmeyiniz. eytan ateist deildir, tanrtanmaz deildir. eytan nsan otoriteyi kabul etmedii iin lnete dr olmutur. nsn- kmil'in otoritesi nnde acziyeti itirf bu yolun badr. Bilmeyene retirler, alayana emzik verirler ama "ben biliyorum" diyene kimse yardmc olamaz. imdi biz erkekler bazen berbere gideriz, sa sakal tra oluruz. Berberin koltuuna otururuz ve onun mesleindeki otoritesine, bilgisine teslim oluruz. O da usturay grtlamzn zerinde dolatrarak bizi tra eder. Btn hayatmz ona teslim etmiizdir. sterse bir kk hareketle grtlamz kesip bizi teki dnyaya gnderebilir. Hi gk demeden ve kprdamadan tpk lnn ykaycsna teslim olduu gibi berbere teslim oluruz. O da zerimizde bildii gibi sanatn icr eder. Hi birimiz "Kardeim olmaz yle ey, yle yapma yle yap" gibi kendisine mesleini retmeye falan kalkmayz. Bu irktir falan demeyiz. Byle konuur kendisine ukellk edersek derhal kap dar edilir ve "Git kardeim kendine baka bir berber bul" hitabna urarz. Bu da tpk byle bir ey. Tamamen gvene dayal bir iliki. Peki bu konunun da hi istismar yok mu? Tabii ki sahte, ehliyetsiz, yarm kabiliyetli ve acemi berberler bulunabilecei gibi byle mridlik iddiasnda bulunanlar da bulunabilir. Tpk sahte doktor, sahte subay da bulunabilecei gibi. Ama hi kimse sahte doktor var diye btn doktorlar itham edemeyecei ve hatta tp ilmini sulayamayaca gibi sahtekrlar yznden gl tasavvuf geleneini de sulamamaldr. Braknz sahte mridi bu yeryz sahte peygamberler de grmse demek ki bu konu bir bakma iin tabiatnda bulunmaktadr. Hi bir peygamber sahte peygamber kacak, mtenebb kacak diye peygamberlik yapmaktan vazgeemiyecei gibi hi bir mrid de sahte mridler treyecek diye bu vazifeden vazgeemez. Bir ok sf Allah'n velleri ile eytann vellerini birbirinden ayrdedecek kstaslar gelitirmilerdir. Velyi tanmak (mrifet'l-vel ve'l-velye) diye bir ilim dal bile te'sis edenler olmutur. Btn geleneklerde byle bir bran vardr. Saintoloji derler kimi dinlerde, guru veya swami'nin bulunmas derler bir dierinde. Bu i yle kolay bir i deildir. Aslnda her meslein kendi i denetimi olduu gibi bu meslein de i denetimi vardr. Ama bunun uygulanmasnn zemininin olmas lazmdr. Eer talar balar kpekleri salarsanz ortaln kpekler tarafndan igl edilmesine de katlanmanz gerekir. Bununla beraber unu da itiraf etmeliyim ki mneviyat konusu bir ok madd konudan ok daha nemli ve hayat olduundan her zaman iin bu sahada sahte otoriteler dierlerinden ok daha fazla olmutur. Kaliteli olan maln her zaman iin sahteleri yaplr. Elektronik cihaz alrken dikkat edin her Sony hakki Sony deildir, piyasada sahteleri vardr. Ama ucuz olsun diye mesela Alba marka bir cihaz alrsanz emin olabilirsiniz ki o Alba'dr, sahtesini yapmaya gerek duyulmamtr. Burada bir de "Rbta" zerinde duralm isterseniz. Rbtaya hangi anlamda nem veriyor tasavvuf ekoller? slm'n Tevhd hasssiyeti iinde Rbta'y nasl anlamak gerekir? Bu konuda dlen hatalar nelerdir? Bu pratie ynelik, muayyen bir uygulamaya ynelik bir soru. "Rbta" tasavvuf eitim metodlarndan bir tanesidir sadece, yegnesi deildir. Yani tasavvuf sadece rbta uygulamasndan ibret deildir. Bir nceki sorunuzu cevaplarken Mrid'in fonksiyonunun sradan bir retmen gibi olmadn sylemitim. Onun fonksiyonunu adeta psikanalizdeki "transfer" olay ile karlatrabiliriz. Bir enerji aktarm, silsile yoluyla geen bir enerji devern sz konusudur aslnda. Evrende her ey bir dier eyle irtibat hlindedir. Boluk yoktur. Karlkl te'sir al verii vardr. Halk bunu "zm zme baka baka kararr" deyiiyle anlatr. Enerji st prensibten alt prensibe doru akar. Dnce dnyamz, imajinasyon dnyamz aslnda fizik dnyadan daha aktiftir. Tahayyl dnyamza davet ettiimiz eyler daha sonra bizi etkisi altna alr. O hayal ettiimiz obje ile btnlemeye balar onun hlini giyiniriz. Bir pop starn srekli imajinasyonuna alan kimse bir mddet sonra onun gibi dnmeye, onun gibi giyinmeye balar. k olan bir gen sevdiini bir trl zihninden atamaz. Onu srekli dnmekle de onun hakknda baz bilgilere sahip olmaya balar. Mesela onun bir eye zldn hisseder, hemen arar dedii gibi kar. Bu dnme gcn tbb tedv metodlar ierisinde kullanan alternatif terapiler var. Sporda rakibine konsantre olmak diye bir ey var. Btn beer retim metodlarnda rbta yntemi var aslnda. Bir iir eletirmeninin szn okumutum. Bir irin iirini anlayabilmek iin onunla zdelemeniz gerekir demiti. Evet bu bir yntemdir. Bilen ve bilinen arasnda, obje ile nesne arasnda en st bilgi mertebesi zdeleme, aynleme ile elde edilendir. Adolesans ncesi ocuun eitimine bir bakalm. Hi bir ocuk kendi kendine, veya eitim kitab okuyarak kiiliini oluturmaz. Kendisine model olarak ald yakn evresindeki yetikinlere bakarak, onlar taklid ederek bir yerlere gelir. Daha sonra artk kendi kendine yeter hale gelir. Tasavvuf eitim de bu yntemi izler. deta bir ocuk mesbesinde olan mbted slik kendi ayaklar zerinde duruncaya kadar mridini taklid eder. Bunun iin fiziken rehberine yakn olmas gerekir. ayet bu imkn yoksa onu tahayyl ederek aradaki bu mesfeyi kaldrmaya alr. Kmil, olgun insana bakan kimse de zamanla onun gibi kmil ve olgun kii olur. Bu uygulamada karlalabilecek bir takm zorluklar yok mudur? Tabii ki vardr. zellikle resme bakarak rbta yaplmas konusunda baz eitimsiz mridler abartmalara gidebilmilerdir. Bu da kendilerine dorusu gsterilmek sretiyle tedavi edilebilecek bir husustur. Rbta'nn tevhdi zorlamas gibi bir ey olamaz. nk bizzat Allah; "Benim ztm zerinde dnmeyiniz [nk dnceniz ierisine O'nu sdramazsnz] lakin benim sfatlarm, fiillerim, eserlerim zerinde dnebilirsiniz" demek sretiyle kendi zt deil sfatlar zerinde konsantre olmamz tavsiye etmektedir. Allah'n gz, eli, aya O'nun baz vasflar deil midir? Yine O; "Bana ibdetlerle yaklaan yle kullarm vardr ki ben onlarn gren gz, yryen aya, tutan eli olurum" buyurmaktadr. O zaman Allah'n bu sfatlarnn yeryznde kimlerde tecell ettiini yine kendisi bize bildirmektedir. Bu olayn mhiyetini bilmeyenler ortada bir taabbd eylem var zannederler. Hi kimse Rbta ettii bir kimseye tapyor deildir. Bu bir dnce zinciri oluturmak demektir aslnda. Ben birisini dnrm, o da bir dierini dnr byle zincirleme bir link, bir hat kurulmu olur. Bir tr bilgisayar a, network da diyebiliriz buna. Merkezi Londra'da olan bir kurulu var. Btn dnyadaki yelerine bir gn ve bir saat belirliyor [lkeleraras saat farklar da gz nnde bulundurularak]. O belirli gn ve saatte btn yeler sakin bir ortamda gzlerini kapatarak uzak diyardaki bir dier ye arkadalarna konsantre oluyorlar. O ye de bir dierine. Bylece bir dnce ak gerekletiriyorlar aralarnda. Sonra birbirlerini imajinasyonlarnda nasl bulduklarn haber veriyorlar, doruluk derecesini test ediyorlar. Hayal gcmz aslnda kullanmasn bilmediimiz bir bilgi vastamzdr. Son olarak Bat'da gerekleen slamlamalarda tasavvuf slbunun ok etkili olduunu gryoruz. Nedir bunun sebebi sizce? Ya da slm'n dier branlarndan neden ok daha etkili oluyor tasavvuf sylem? Bunun bir ka cevab bulunmaktadr. Bir kere evrensellik boyutunu yakalamakla alakal bir husustur bu. Her insann din, rk, cinsiyet, renk gibi ayrc zellikleri yannda bir de insan olmak, bir rha ship olmak, bir gnle sahip olmak gibi ortak zellikleri de bulunmaktadr. Binanaleyh bedene deil rha hitab eden sylem tarzlar herkesi kuatabilir. Ben bir tane Avrupal veya Asyal tanmyorum ki "slm'n istinc ve istibr konularn inceledim, beni ok cezbetti ve bunun zerine Mslman olmaya karar verdim" demi olsun. Ama yzlerce kii tanyorum ki Mevlna'nn beyitleri altnda yanm veya bnu'l-Arab'nin o dehet irfn karsnda un ufak olmu ve ardndan slm'a gelmitir. Zra o riflerin szleri hla enerji ykldr, ileri bo deildir. Okuyan kimseleri arpmaktadr. Netice olarak tasavvuf hem slm mezhebleri ve frkalar arasndaki kaynamay salayabilecek ve hem de btn insanl kuatabilecek bir din yorumudur. Bir imkandr. Mslmanlar bu imkana kulaklarn tkamamaldrlar. Gerek bireysel ve gerekse toplumsal huzr ortamnn yaratlmasnda sflerin retilerinden istifde edebiliriz. Mevlna'nn dedii gibi "Bizler ayrmaya deil birletirmeye geldik".
Ak Bilginin Kaynadr Ak szcnn kkeninde neler var, nereden geliyor ak?
Akn metafiziine ilikin fikir serdeden islam arifleri ak kelimesini sevginin en ifrat, en ileri derecesi olarak sylerler. Ak bir arapa kelimedir ve kkeni aaka kknden gelir. Aaka sarmak demektir. Bir nesnenin bir nesneyi sarmasdr. Sarman aac sarmas gibidir. Akta aynen bunun gibi, mauk akn sarmaya balar, sevgisiyle hem ruhani alemde, hem i aleminde sarmaya balar. Ardndan fiziki alemde de bu yaknlamas, birbirlerini sarmas neticesinde ak artk maukuyla bir vcud olmaya doru gider. Aradaki ikilik kalkp tek vcud, tek bir aa olmaya baladktan sonra da artk ak maukunu eritir, yok eder ve sonunda da ldrr. Dolaysyla akn sonunun lm olduunu syler arifler. Sarmak sarmaa balad aacn zsuyunu emmek suretiyle onun suyunu alarak gelimeye balar. Bir sre sonra ikisi bir fizik, bir beden olmaya balarlar. Ve bir mddet sonra da ak lr. Akn maukunda kendini fani etmesi, yok etmesi aslnda akn iki ayr paray birbirine ekim kuvvetinin ad olarak da grlmesinin bir tr tezahrdr. nk ak maukunda kendisini fani ettii, yok ettii anda varolmaktadr.
Burada bir eliki yok mu?
Hayr. Yoklukta varolma durumu akn maukunda bir hale gelmesinin gstergesidir, bir tezahrdr. Aslnda kainat dediimiz, u iinde bulunduumuz yaratlm alemde, btn birbirinden ayrm gibi duran nesneler kendi ilerinde birbiriyle balantdadr. Hepsinin bir i irtibat a bulunmaktadr. Fark ehli denilen, ariflerin fark ehli dedii kimseler, paralayc bakan kimseler, alemin, kosmosun kendi iindeki btnl gremeyen kimseler, bunlar ayr ayr nesneler olarak grrler. Oysaki bunlarn hepsinin iinde bir balant bulunmaktadr. Biz sevenle sevilen ilikisindeki ak sadece bilmekteyiz. Onun haricinde aslnda kainatta herey hereyle irtibat halindedir. Dolaysyla aslnda aa dediim nesne ile bitki ile ben dediim insan arasnda da bir irtibat bulunmaktadr. nsann tabiata olan sevgisinde de aslnda bu tr sevginin, bu tr akn altdzeylerdeki bir tezahr, bir yansmas bulunmaktadr. Ve iki ayr paray biraraya getirmede dank duran paralar, bir araya getirmede en aktif, dinamik g aktr. Seven, sevilen ve sevgi diye ortada tane unsur bulunmaktadr ak hikayesinde, sevgi hikayesinde. Ama hala ortada bir lk bulunmaktadr. Seven- sevilen ve sevgi; ak, mauk ve ak eklinde. Bu l hala birbirinden ayr olduu srece ak son noktasna varmam demektir. Dolaysyla ak maukuna; sevgiliyi sevdiine karan o dinamik ban aslna ak diyoruz. Fakat ekim, iki ayr paray, o uzakl birbirine yaklatrdktan sonra ortadan kalknca, sevgili sevende fani olmakta, ak maukunda fani olmakta, ak mauk bugn benim olmakta. kisi de yani ak da mauk da bir olmakta. Bu, akn son noktasdr. Fena bulmasdr. Sevgilinin aknda erimesidir. Bunu slam metafizikileri fena ve ardndan beka makamlar olarak tarif ederler. Ve ilahi akn maksad, gayesi, 'ilahi ente maksudi/Rabbim, sensin bizim maksudumuz, gayemiz' ifadesinde dile geldii gibi, bulunmaktadr. Yani, aslnda ilahi akta bir tr narsizm bulunmaktadr. Yani varlkta herey bata ihsan olmak zere Allah'n bir yarat olarak peydah olduu iin, bu aleme geldii iin, Halkla mahluk, yaratan ve yaratlan arasndaki ilikide bir ikilik bulunmaktadr. Yani yaratan ve yaratlan arasndaki en samimim ilikiyi o sevgi ba bulundurmaktadr. Herey kaynana, aslna doru akar. Herey kaynan bulmaya alr. Derelerde akan sular aslnda kaynana dorudur. Aacn da yukarya doru ykselmesi, enerjisini gneten almasndan dolay gnee doru, bir sevk-i ilahiyle ynelmesinden dolaydr. Varln gayesi bata insan olmak zere aktr. 'Ak imi, her ne var alemde ilim bir kyl u kalimi ancak' diyen air, aslnda alemi kuatm olan bu aka temas etmektedir. te islam sufilerinin, ilahi ak metafiziinde ak ile mauku tarif ederken kullandklar, deiik terminolojiler bulunmaktadr. Mesela bunlardan birisi olan Ahmed-i Gazali Sevanih isimli eserlerinde ilgin bir rneklemede bulunmaktadr. Bundan dolay baz tepkiler de almaktadr. Ahmed-i Gazali'ye gre Allah'a en fazla ak olan varlk eytandr. Bunun sebebi de, nk ak Ahmed-i Gazali'ye gre iki ayr paray birbirine yaknlatrmadaki, etkin unsurun addr. Ak, iki ayr paray, birletirmek ister. Eer o iki ayr para, birbirinden ayr duran nesneler birbirlerinden ne kadar uzaksalar aklarn iddeti de o kadar fazla olur. Dolaysyla Allah'tan en uzak eytan olarak grldnden dolay, ontolojik olarak bunu dile getirsin, getirmesin Allah'a en fazla ak bu durumda eytan olmaktadr. Gerek arifler bu manada ak makamyla ilerlemi, maukunda fani olmu ama akn bir st boyutu olan marifet denilen bilgiye ermilerdir. nk ne kadar seversen o kadar bilirsin dsturuyla hareket ederler.
Sevmekle bilmek zde midir yani?
Evet. Sevgi aslnda epistemelojik bir sretir. Yani, ak bir bilgi kaynadr, bilgi getirir. Akn ardndan bilgi gelir. te bununla ilgili bir hadiste, 'Beni talep eden, Beni arayan Beni bulur. Beni bulan Beni sevmeye balar. Beni seven Bana ak olur. Bana ak olan Beni bilir, Beni bilen Beni sever. Her kimki Beni severse, Bana ak olursa Ben de ona ak olurum. Ben kime ak olursam onu ldrrm. Ben kimi ldrrsem de diyetini demem benim zerime farzdr. Ben kimin diyetini deyeceksem onun diyeti de bizzat Benim' buyrulur. Burada da grld gibi akn son noktasnda bir lm temas ilenmektedir. Bu fiziki lmden ziyade bir fani olu hikayesidir. Leyla ile Mecnun hikayesinde de grld gibi nce fiziki ak ile balayan bu iliki, ardndan o fiziki akn ileri boyutu, daha i boyutu, daha deruni boyutuna doru intikal eder ve artk Leyla motifi siliklemeye balar. Leyla'y bulduu zaman Mecnun, Leyla'dan fizik olarak vazgemitir. Leyla'nn iinde barndrd o gzellik, o cemal, o gzellik idesine vurulmutur. Bu Leyla le Mecnun, Salman le Absal hikayelerinde, Tahir le Zhre'de, Yusuf le Zleyha'da, bizim gerek halk gerekse Divan edebiyatmzda karlklarn bulan motiflerdir. zellikle Muhyiddin bn'l-Arabi'nin Ftuhat- Mekkiye adl otuzyedi ciltlik o dev eserinde bir blmn sevgilinin hallerine ayrmtr.
Sufiler akn kaynana ilikin neler sylyor?
slam sufileri akn kayna konusunda bir hadis-i kutsiye dayandrrlar grlerini :'Ben gizli bir hazine idim, bilinmeklii sevdim. Ve bunun zerine mahlukat, sizleri yarattm.' te burada sufiler Allah'n insan yaratmak iin kulland, fiilin ben istedim eklinde de deil de, ben diledim, arzuladm, sevdim diye hub kelimesini kullanmas ahbabtu eklinde hub kelimesini kullanmasndan yola karak aslnda varln kaynann, sevgi olduunu, hub olduunu, ak olduunu sylerler. Dolaysyla onlara gre, insann yaratlmasnn sebebi bir ak hikayesidir bir bakma. Allah bilinmezlik aleminde kendi haline mstarak iken daha sonra bilinmeklii dilemek zere yarata gemesiyle ilk kendisinden sadr olan ilk belirlenim denilen taayyn-i evvel denilen mertebede ardndan esma ve sfatlarnn zuhur etmesi, bu isimlerin ierisinde Vedut adnn bulunmas ve ilk yarattnn da Hakikat- Muhammediye olmas, Hakikat- Muhammediyenin Hz. Muhammed'in arketipsel bir kkenini veriyor olmas... Hakikat- Muhammediye ile Allah arasndaki bir sevgi...Hakikat- Muhammediye ayn zamanda insan kamil-i hakiki veya adem-i hakiki adlaryla da anlr. nk sufilerin anlayna gre varln geri kalan unsurlarnn hepsi aslnda bu Hakikat- Muhammediye'nin tafsili, almas, yaylmasndan ibarettir. Dolaysyla btn alemde, btn kosmosta bu akn en ufak partiklleri, en ufak yansmalarn grmemiz mmkndr.
Varlk, bu Muhammedi gerein eitli dzeylerde belirmesi midir yani?
Evet, hereyin tezahr hakikat- Muhammediye'ye dorudur. Allah'n zatndan neet eden isimleri ve sfatlar ierisinde bulunan Vedud ismi de aslnda iki anlaml, iki ynldr. Hem seven hem sevilen anlamn tamaktadr. Dolaysyla Allah Kuran- Kerim'de ve kutsal kitaplarda, 'O kimseler yle kimseler ki onlar Allah' severler, Allah da onlar sever' diye bu sevgi ilikisini temellendirmektedir. Ariflerin aka ynelik yaklamlarnda ontolojik bir mahiyet bulunmaktadr. Yani, insan adeta bu yaratlm alemde kaynandan, kkeninden kopmu, bir gurbete dm vaziyettedir. Gurbetteki insan psikolojisinde o gurbet hayat, bu gariplik hayat her zaman iin kaynana dn zlemi, bir nostalji ierisinde bulunacaktr. Sufiler insann gerek mutluluunun dnyevi nesnelerle deil, dnya ierisindeki bu fani, gelip geici eylerle deil, ancak baki olanla olacan sylemektedirler. Sufiler alemin bir olduunu, hakiki olmadn, bir mecazlar alemi olduunu sylerler. Dolaysyla iinde bulunduumuz alem baki deildir, fanidir. Fani olan nesnelere ynelik sevginin de fani olacan sonunda grrler. Dolaysyla sufiler bir insann bir insana olan aknn da mecazi olduunu, ilahi aka giden yolda bir talim olduunu, bir egzersiz olduunu sylerler. Beeri akn, iki insann birbirine duyduu sevginin ilahi aka dnmede bir temrin, bir alma, bir hazrlk aamas olduunu sylerler. Leyla ile Mecnun hikayesinde bunu grmekteyiz.dier buna mmasil edebiyatta Fars, Trk, Arap edebiyatnda ilahi aka ynelik btn iir veya dzyaz eserlerinde bunlar grmekteyiz. Mesela Mevlana'nn Mesnevi'sindeki mehur ney metaforu, gurbette ney'in ana kayna olan sazistan denilen, sazlk denilen ana kaynandan, ana vatanndan ayr dmesi neticesinde vatanna duyduu zlem, onun iin inlemesi, ahu figan etmesi aslnda iindeki ak dile getirmesi olarak grlmtr. Dolaysyla sufi edebiyatnda akn bir dier ad da inleyendir, ahu figan edendir, sabahlara kadar inleyen, seher vakitlerinde akndan koku bekleyen kimselerdir. Bir mr boyunca bu fani alemdeki hayatlarnda hep baki olan zlerler. Bugnk insan hayatnda da grlmtr ki insann fani olan herhangi bireye kar duyduu sevginin sonunda mutluluun elde edilemedii, gerek mutluluun elde edilemedii, arzi, geici, izafi bir mutluluun elde edildii grlmektedir. Oysa baki mutluluk, insann kendi asln bulmasyla alakaldr. Buna da islam arifleri, 'kii insan kendini tanrsa ancak Rabbini tanr' gereinden bakarlar. Bu kozmik anlaya gre Allah Adem'i yarattnda btn isimlerini O'na ykleyebilmitir. Dier canllar Allah'n baz isimlerini alabilmitir. Hepsini alamamlardr. Mesela, tabiatta bir aa grdmz zaman Cenab- Allah'n konuan ismi dediimiz , yani mtekellim ismi bunda bulunmaktadr. Ama insanda Allah'n mtekellim ismi bulunmaktadr. Baz isimler ortaktr btn mahlukatta. ster bitki olsun, ister hayvan olsun, ister canszlar olsun, ister insan olsun hepsinde ortak iken tm isimlerin tamamn birden yklenebilen, tayabilen insandr. Bundan dolay, 'nsan Rahman suretinde yaratlmtr' diyor hadis-i erifte veya Tevrat ayetinde olduu gibi, Allah insan kendi sureti zerine yaratmtr'. Bir baka ayette, 'Ben insan yarattm ve kendi ruhumdan ona fledim' denilmesi hasebiyle insan ile Allah arasndaki irtibat, ontolojik bir irtibattr. nsann Allah'a ynelmesinin adna da sufiler 'Ak' demilerdir. Sufilerin tabiriyle okluk alemi denilen bu kesret arsna bir bakma dm olan insan, suni yollarla yalnzln gidermee almakta. Bu paralanm kimlii aslnda insann o ikiye ayrlm, z yukarlarda kalm olan zn arama mcadelesidir. Ariflerin gznde yeryz hayatndaki btn zdraplar, btn araylar, btn ileler ad konmam bir ekilde insann o zne, o kaynana, aslna yeniden geri dnn bir tr teranesidir, bir tr dile getirilmesidir. Dier insanlar ise yabanclatklar iin bunun farknda deillerdir. Arif ile arif olmayan insan birbirinden ayran en nemli bariz zellik bu farkndalktr. Bu okluun ierisinde insan yalnzl, halveti bulduunda, yani onlarn tabiriyle, halvet der encmen denilen esasta, okluun ierisindeki yalnzlkta Rabbi'yle yani ak terminolojisiyle maukuyla babaa kaldnda ancak byk lezzet almakta. Yoksa kesret arsndaki nesneler, onu kendi sevdiine kar uzaklatrmakta, yabanclatrmakta, araya bir perde olmakta. Akn en nemli zelliklerinden bir tanesi, maukuyla arasndaki bu ilikiden dolay bir tr kskanln olumasdr. Sufi terminolojisinde buna 'gayret' denir. Gayret, yani araya baka hibir eyi almadan yalnzca yalnzca onu sevmek. slam bilgeleri tarafndan okluk alemi olarak anlan bu iinde bulunduumuz insann doduu, byd, teneffs ettii ve vakti saati geldiinde ruh emanetini teslim ettii, bu iinde bulunan mertebenin adna okluk alemi ad verilmekte, kesret pazar denmektedir. Kesret pazar, okluk alemi aslnda vahdetin karlnda, birlii blen, birlie kar konumda yeralan bir alem. Byle bir alem ierisinde kii gurbet hayat yaamakta, yalnzln yaamakta. Aslndan kopmu, Rabbinden kopmu bir vaziyette hayatn srdrmekte. Yani an mauuyla babaa kald o an, o hal, o vakit onun iin en yksek mertebe, en talep edilen beklenilen, arzulanan bir andr..
Yani ak iin sevdiinden ayr kald an cehennem midir?
Sufilerin cehennem tarifi de zaten bir bakma sembolik bir anlam ifade etmektedir. Sufiye gre kiinin cananndan ayr kald, uzak kald mekann addr cehennem. Cennet baheleri ve cennet olarak Kuran- Kerim'de ve dier kitaplarda kastedilen yer, aslnda ariflere gre sevgiliyi temaa ettii, sevgilisini mahede ettii, sevgilisiyle beraber olduu makamn, yerin addr.
Bu dncelerinize kaynaklk eden lahi Ak, Ftuhat'n bir blm sanrm. Bu esere ilikin bilgi verir misiniz?
Ftuhat- Mekkiye, Muhyiddin bn Arabi'nin en nemli, en temel eserlerinden bir tanesi. Ftuhat- Mekkiye'nin yazl ok enteresan. bn Arabi Kuds' ziyaretinden sonra Mekke'ye geldiinde, Kabe-i erif karsnda murakabede iken birden Hacerl Esved'in ierisinden gen adam suretinde bir motifin karak kendisine geldiini syler. Gen adam bn Arabi'ye der ki, 'Muhiddin, kalk benimle beraber tavaf et' ve bn Arabi kalkar. O gen adam izlemek suretiyle ilk aftn yaparlar. Yedinci aft tamamlandnda gen adam bn Arabi'ye dnerek, 'Sana Mekke fetihleri yklendi, bildirildi. imdi sen ehline artk bu bilgileri aktarabilirsin' der. te tabiri caizse Ftuhat- Mekkiye'yi iindeki bu manevi bilgilere orada hamile kalan bn Arabi, daha sonraki yirmu yl boyunca o kendisine yklenen bilgileri peyderpey satrlara dkecektir. En son hayatn geirdii am'da bu kitab bir kere daha gzden geirir ve yeniden otuzyedi defter tutan kitabn kendi elleriyle yazar. te Konya nshas denilen Futuhat- Mekkiye 1930'lu yllara kadar Konya'da Sadrettin Konevi'nin camisinde bir sanduka ierisinde muhafaza edilir.
air Nabi'nin ziyaret ettii mellif nshasndan m sz ediyorsunuz?
Evet. Urfa'l air Nabi hacca giderken Konya'ya uradnda Sadrettin Konevi Camisini ziyaret ettiini syler ve orada sanduka ierisindeki Futuhat- Mekkiye bohalarn aar. Kitab perek sayfalarn arasndaki tozlar ifa niyetine gzne srme olarak ektiini ve bir miktarda yuttuunu syler kendi kitabnda. bn Arabi'nin bu Futuhat- Mekkiye isimli eseri 1930'lu yllardan sonra stanbul'daki Trk slam Eserleri Mzesinde muhafaza edilmektedir. Bu eserin ok deiik nshalar bulunmaktadr. Altyz ksr kitap yazm olan Muhiddin bn Arabi'nin gnmze te biri maalesef ulaabilmitir. Bu eserlerin ierisinde ana tema varln birlii eksenine oturan grleri ierisinde ak merkezi bir rol oynamaktadr aslnda. Futuhat- Mekkiye'de mstakil bir bab 178. blm ilahi ak zerine ayran bn Arabi baka eserlerinden zellikle iirde, divannda bol miktarda ilahi ak konularna deinir. Kendisi der ki, 'iir, felek-i zhre ile air arasndaki bir irtibat salayan nemli bir alandr ve ak diline en msait formu iir dili vermektedir.' Kendisi ilahi ak anlatmak iin cismani alemden de tpk Dante'nin Beatrice'i gibi bir imge sembol kullanr. Onun sembol de Nizam adndaki kendisinden dersler grd bir zatn kzdr. Nizam'a ynelik ifadelerinde, bizim divan edebiyatmzda olduu gibi veya dier ariflerin divanlarnda olduu gibi ka, gz, yanak gibi motifler bulunmaktadr. Fakat bu semboller zerinden ilahi aka doru bir referansta, bir atfta bulunmaktadr. Tercmanu'l Evak isimli 'Arzularn Tercman' denilen ilahi ak arlkl iir kitabnda, 'benim mezhebim ak mezhebidir. Akn kervan beni nereye gtrrse dinim, imanm orada' demektedir. bn Arabi'nin bu iir kitab Tercmanu'l Evak'ta Nizam ad ok getii iin bu sembolizmi bilmeyen baz kimseler, bn Arabi gibi arif kimsenin burada cismani ak kastettiini ileri srmlerdir. Onun zerine kendisi Zehayul Ahlak adnda bir erh yazarak Tercmanu'l Evak isimli kitabnda kastettii btn beeri sembolizmin aslnda ilahi ak sembolizmi olduunu kast eder. Akn cismani aleme, maddi aleme ait olmayp daha st boyutlarn, sonsuzluk alemine ait olan bir hususiyetinden dolay arifler, 'Bu ak bir bahr-i ummandr buna hadd kenar olmaz' demilerdir. Ariflerin ak tarifi bundan dolay dile gelemez, kale gelemez bir hususiyete sahiptir. Onu kim dile getirmise aslnda ak sadece bir ynne iaret etmitir. Akn hakikatn tam olarak hibir kimse dile getirmemitir. nk ak, sonsuzluk alemine aittir ve kys olmayan derin bir denizdir, bir bahirdir.
Deniz neyi sembolize ediyor?
Tasavvufta deniz Remz'i sembol aslnda vahdet alemine, o sonsuzluk alemini temsil eder, tevik eder, benzetir. Ayn vahdet aleminde deniz gibi sonsuz, kys olmayan derin bir alemdir. Arif kimseler iin kullanlan gavvas yani dalg tabiri de ite bu derin denize dalarak o denizin iindeki inci, sedefi bulup karma gcnde o ciere, o akciere sahip olan kimseleri ifade ediyor. Onun iin ak aslnda hedefini, gayesini bulabilmek iin o derin bahre dalarak, bahrin ierisindeki inciyi, yakutu bulmaya alan bir kimse olarak tarif edilir.
Kalbe ilikin neler syleniyor?
Kalp dnm kabul eden yer demektir. Dolaysyla tecelligah- ilahi yani ilahi alemin tecelli edecei mekan. Biliyorsunuz klasik dini ilimlerde Allah hibir mekana, hibir zamana smayan bir zellie sahiptir. Fakat baz hadis-i kutsilerde Cenab- Allah kendisine bir mekan itihaz etmektedir o da, 'Ben hibir yere smadm, sadece mmin kulumun kalbine sdm' denmitir. Sufilerin akn mekan olarak grdkleri kalp/gnl, ayn zamanda beytullahtr yani Allah'n ikamet ettii yerdir. Sevginin kayna ilahi olmakla beraber, insan bunu tanrsal alandan, ilahi alandan yeyzne intikal ettirmesiyle beraber artk sevgiyi kendi arasnda da tecrbe etmeye, yaamaya balamtr. nsan hem kendi cinsine, hem de dier mahlukata kar,doaya kar Allah'n bahetmi olduu o sevgiyi kullanr, sevgiyi talim eder. Fakat modern zamanlara gelinmesiyle beraber insandaki bu sevgi yava yava yerini artk sevgisizlie ve anlayszla brakmtr. Sevgisizliin olduu toplumda da insanlarn hem kendi aralarndaki hogrszlk oalm, birbirine msamaha azalm, birbirine dayanamama oalm, bunun ardndan toplumsal huzursuzluk, ferdi plandaki sevgisizlik, merhametsizlik, toplumsal plandaki, itimai plandaki sevgisizlie ve sertlie, yerini brakmtr. Bu adan modern insann yeniden hem kendini kefetmesi, kendini tanmas onu bir zamanlar koptuu o tanrsal balarla yeniden bartracak ve bu barmas akabinde, bu dikey eyleminin ardndan da yatay planda da toplumsal, itimai bar, sevgiyi yaym olacaktr.
Peki akta 'vuslat' arzusu yok mudur? Bu nasl gerekleir, neler olur sonunda?
Ak, iki ayr paray bir araya getirinceye kadar ki aktif unsur olduundan dolay bunun iki fert arasndaki, iki insan arasndaki almasna baktmzda, iki insann birbirine ak olan, birbirini seven insann, birbirine doru olan ekim kuvvetinin ad olursa eer ak, bu durumda akn vazifesi vuslata kadar, yani o iki ayr paray birbirine kavuturuncaya kadar iddetini srdrecektir. Ancak vuslat gerekletikten sonra o ayrlk artk beraberlie dntkten sonra ak kendi iinde bir dnme urayarak sufilerin diliyle, bir marifete, bilgiye yerini teslim eder. Bunu aslnda sosyal planda 'ak evlilii ldrr' diye de tercme edebiliriz. Akn evlilii ldrmesi evlilie kar olduu anlamna gelmez. Evlilikle beraber, yani kavumayla beraber akn daha st boyutu olan bilgiye, bizzat birbirini tanmaya doru gtrecektir. Biyolojik manada da aslnda birbirini severek krk sene ayn yasta bakoyan insanlarn fiziki planda da birbirlerine benzemeye baladklarn artk ayrlklarn fiziki planla da benzemek suretiyle rtmeye baladn grmekteyiz.
Ak kimdir? zellikleri nelerdir? Biz a nasl tanyacaz?
An en nemli zelliklerinden birisi, toplumsal olanla balarnn yava yava azalmaya balamasdr. Ak aslnda toplum ierisinde yaayan bir yalnzdr. Kendini kaybetmeye balar. Gece gndz maukunu, sevgilisini dnd iin artk kendisini onda yok etmitir. Toplumsal alanla irtibat asgariye inmitir. Ak kimse, yeryz sathnda, ister llerde, ister dere kenarlarnda, ister yeillikler ierisinde dolasn artk gz onlar grmez, maddi olan grmez. Her nerede dolarsa dolasn, deli divane olsun btn arad artk bir eydir. O da o sevdii, maukasdr. Akn btn hayat sevgilisine doru yapt yolculuktur aslnda. Dolaysyla ak gurbette olup sevdiinin zlemi ierisinde yanan, onun hasretiyle dolaan, ona vuslatn bekleyen ve bu bekleme esnasnda da inleyen, ahu figan eden bir kiidir artk. Binaenaleyh, ak dier insanlardan ayrdeden en bariz zellik dikkatini bir noktada teksif etmi, toplayabilmi olmasdr. Ak olmayan kimselerin dikkatleri deiik nesnelere, deiik eylere dalm vaziyettedir. Oysa ak, dier insanlarn gzel dedii, holand tabiat manzaralar karsnda bile temaa ettii her eyde, her nereye baksa, ister tabiata baksn, ister dier bir yarata baksn hepsinde sevgilisinin izlerini grr. Kendisini maukta fena eder. Maukun, sevgiliyi imtihan etmesi de gerekmektedir. Bu imtihan neticesinde sevgilinin sevdii konusunda ne denli samimi olup olmad anlalacaktr. O imtihan ne kadar baarl olarak gerekletirebilecektir. Bu adan akn hayat aslnda ahu figan ve birtakm ar eziyetler, ar elemler ierisinde geer. Ak acs, ak elemi ierisinde yanp yaklma motifi akn en nemli zelliklerindendir. nk akn bir denemesi, bir snanmas gerekmektedir. Bu ekilde ak nce naz eder. Ak, mauk naz eder. Naz ehli, nazn tasavvufi, ilahi aktaki neminin bir zellii, salihin yani mridin, Allah yolundaki yolcunun, dier adyla ilahi aka divane olmu kimsenin bu seyri slk ierisinde, bu elemi ekerken aslnda arndrlmas eitilmesi hedeflenmektedir. Yani sevgili hemen kendisini amaz, sevgili hemen tepki gstermez. Bir sre, bir vakit getikten sonra yava yava kendisini ona kar yaklatrmaya bakar. Bir hadis-i kutside, 'Bana ibadet eden kulum o kadar bana bu ibadetleriyle yaklar ki artk ben onun gren gz, yryen aya, tutan eli olurum' buyrulmutur. Bu grlecei gibi bir mddet sonra gereklemektedir. Hemen olan bir hadise deildir. Bundaki gaye, bu vetire, bir sre izlenmesi de akn olgunlamas, pimesi Mevlana'nn, 'Hamdm, pitim, yandm' sznde ifade edildii gibi o akn oturmas, yerlemesidir.
Beeri akla ilahi ak arasnda tam da burada nasl bir nitelik fark olur? Beeri ak ile, mecazi ak ile ilahi, Rabbani ak birbirinden ayran birok hususiyet vardr. Bunlardan bir tanesi de ilahi akn daha uzun sre bekletmesi, o bekletme ierisinde, o zdrap ierisinde kiiyi, salihi eitmesidir. Ak bu mecazi alemden ykselip ilahi aleme doru yolculuk ederken ilahi alemin mecazi alemin karsnda, mecazi alemden ilahi aleme doru geileceini bir talim, bir terbiye ile renir, ak meydannda a ak taliminden geiren kimseye edebiyatmzda ok deiik adlar verilir. Pir-i Mugan, Saki, Mrid gibi deiik adlar altnda anlan bu mrebbi, bu retmen, aslnda mride nasl ilahi akla eriilebileceini gsterir. Kuran- Kerim'de bir ayet-i kelimede, 'Ey insanlar, ey inananlar beni sevmek istiyorsanz, habibimi seviniz' ayetinde de olduu gibi yani, sizi beni sevmeye gtrecek olan o Resuln -ki o Resuln bir ad da Habibullah'tr, yani Allah'n Sevgilisidir- Allah'n sevgilisini severseniz, onu sevmeniz suretinde beni seversiniz. nk sufilerin ontolojisinde Allah bilgisine ulama ancak, O'nun yeryz alemindeki numunesi olan, btn esmasn adeta emaneten kendisine ykledii insan- hakikinin, Adem-i hakikinin tannmas suretiyle olacaktr. nsan tannd zaman ancak Allah tannacaktr. nk Allah, meleklere kendine secde edin demedi. Meleklerin Allah'a secde etmemesi gibi bir problem yoktu, eytan'da buna dahil olmak zere. Allah insana secde edin dediinde btn melekler ona secde ederken, eytan, ben ona niye secde edecekmiim demek suretiyle ondan ayrlmtr. Aslnda eytan da Allah'a inanan bir varlktr, bir ba melektir. Ama Adem'in otoritesini kabul etmemek suretiyle byk meleklikten, ba meleklikten eytaniyete inmitir. Bu nokta ok nemlidir. nsanlar arasnda da Allah' tanma probleminden ziyade Allah dostunu, Allah sevgilisini tanma problemi daha byk bir sorun olarak karmza kmaktadr. Veliler ak- Muhammedi talimi yaparak Muhammed akn gnllere nak etmek suretiyle Allah akna ulatrmaya alrlar. Bu ariflerin en nemlilerinden biri Aklar Sultan olarak anlan Konya'da medfun Cenab- Mevlana Celaleddin Rumi'dir. ems-i Tebrizi Mevlana'ya ilahi ak talim ettirdikten sonra, bu akn kendisine geldii kaynak olarak ems-i Tebrizi'yi gren Mevlana nce kendisine balanr. Bunu hisseden ems, aradan kendisini ekerek Mevlana'y artk o ilahi akn kaynayla yz yze brakmak ister. Bunun iin birden srra kadem basar, aradan ekilir. Mevlana nce ok sendeler, sekteye urar. Her gelene gidene, 'ems'ten bana bir haber getiren yok mu?' der. Hatta O'nun srekli ems'in peinde olduunu bilen baz yalanc kimseler Mevlana'ya gelerek bahi kopartmak iin, 'Ben ems'i grdm' demilerdir. Mevlana da, 'Nerede grdn?, 'urada grdm' denildiinde, karlnda birtakm bahiler verir. Mritleri bu durumu grr ve Cenab- Mevlana'ya, 'stadm, karmak istemiyoruz ama bu insanlar seni kandryorlar. Grdkleri falan yok, yalan haber veriyorlar' dediklerinde, 'Biliyorum. Ben o sevgilinin yalan haberine bahi veriyorum. ayet hakiki haber getirselerdi canm verirdim' demitir.
Bu vadinin yolcularndan biri olan ve Gzellik Ve Ak adl bir de mesnevi yazan eyh Galib'e ilikin neler sylersiniz?
eyh Galib, Hsn Ak isimli sembolik hikayesinde aslnda Feridddin Attar'n, Fuzuli'nin, bn-i Sina'nn, birok gemi ariflerin ilahi ak sembolizmi iin kullandklar, rgy, motifi, tekrarlar. Burada Hsn Ak, Beni Muhabbet kabilelerinde ayn gn doan biri kz, biri olan iki ocuun addr. Burada Hsn yani gzellik bir bakma Allah' sembolize etmektedir. Ak ise o saliki, Allah'a kavumaya alan yolcuyu sembolize etmektedir. Bu iki ocuk, biri kz kabilede doar domaz adeta beik kertmesi eklinde birbiriyle nianlanrlar. ocuklar byynce Mekteb-i Edep adl okula verilirler. Bu okulda retmen, yal Molla- Cnun adndaki bir hocadr. Bu srada ocuklar birbirlerini severler. Fakat kabile ierisinde Hayret adnda bir yiit bulunmaktadr. Hsn ile Ak'n buluup konumalarn engeller. Mana bahesinin rehberi olan yal Shan ise grp anlamalarna, mektuplamalarna yardmc olur. Hsn'n smet adnda bir dads, Ak'n da Gayret adnda bir Lala's bulunmaktadr. Ak, Molla- Cnun ve Gayret'in yol gstermesiyle Hsn' babasndan ister. Kabilenin bykleri karar vermek iin toplanrlar ama Ak'n isteini alayla karlarlar. Hsn'e kavumak iin ondan zorlu bir snavdan gemesini isterler. Bin yllk gam lkesini geer, mumdan bir gemiyle ate denizini aarsa binbir bal ejderhay ldrp bunlara benzer pekok zorlu ileri baarrsa Ak ancak kalp diyarndaki kimyay elde edebilir. Hsn' ancak o ekilde alabileceini sylerler kabilenin ileri gelenleri. Ak bu zor ve tehlikeli yolculuu yapmay kabul eder ve hemen Lala's Gayret ile yola karlar. ok gemeden bir kuyuya der ve dibi olmayan bu kuyudan Shan'n yardmyla sm-i Azam yazl bir ipe tutunmak suretiyle kurtulurlar. Ak denizini Hsn'n Shan'a gnderdii uan bir atla aar kz, yine Shan'n yardmyla kaleyi atee vererek kurtulurlar. Byle pek ok tehlikeden Lalas Gayret ve deiik biim ve klklarla geen Ak, sonunda Hsn'n sarayna varr. Birden Molla- Cnun, smet ve Hayret ortaya karlar. Shan, iin asln, macerann anlamn yle aklar kendine: Aslnda Ak Hsn'dr, Hsn de Ak. Aralarnda bir fark yoktur. Shan, Ak'a, 'Sen yanl yolda yryp abaladn' der. Ak' Hayret'e teslim eder. Hsn'n sarayna gtrr. Sonunda Ak, Hsn'e kavuur. Hsn Ak mesnevisindeki sembolizm, slukta ilerlemenin, olgunlua ermenin zorluklarn ve bu yola giren salikin sonunda Allah akna eriebilmesi iin kendi istei ve sonsuz abas yannda bir yol gsterici mridin yardmnn da gerekli olduunu anlatmaktadr.
Gnl denince ne anlamalyz? Kalp midir, nefis midir nedir gnl?
slamda gnl, yani kalp, bir bakma beytullah Sevgili'nin konaklayaca yer olarak grlmtr. Hibir yere smayan Allah, an kalbine sdn ifade etmektedir. Ayn zamanda da kalp tasavvufa gre bilgi kaynaklarndan biridir. 'Onlarn kalpleri vardr, aklederler' ayetinde olduu zere, aslnda akletme dediimiz eylem de kalbin bir ilevidir. Modern zamanlarn bir krlmas neticesinde akletmenin, beyinsel bir faaliyet olduu zannedilmitir. Oysa ki bu bir yanlsamadr. Akletme kalbi bir eylemdir, kalbin bir melekesidir ve kalbin ileri derecede, akln ileri derecedeki haline de ak denilmektir.
Kesinlikle. 'Padiah konmaz saraya/ hane mamur olmadan' denmitir. Hanenin mamur olmas, yani hanenin, beytin, evin tezyin edilmesi, nce tasfiye edilmesi tezkiye edilmesi, temizlenmesi iin bir takm boaltlman cruf, padiahn gelmesine mani olucu, an gelip orda nefeslenmesine mani olucu zelliklerin izale edilmesi aardndan cilalanmas gereklidir ki, ak kalbi yerleebilsin ve maukuyla bulutuu bir mekan haline gelsin. Abdullah- Bosnevi adli bir Fssu'l- Hikem arihi, Fsus'a yand erhine Arais'l Beyan Fi Mesnasati'l Hikem adn vermitir. Yani kelimeleri adeta bir geline benzetmitir. Hikmeti de adeta kalbe ve dn yatana benzetmitir. Kelimelerin dn yatanda ald bir mekan olarak grlr kalp.
Sf iirinin Poetikas Klasik edebiyatmzda iir; bir anlamn (mn) semboller (remz), ritimli szler (mevzn) ve uyumlu sesler (mukaff) yardmyla aktarma eylemi ierisinde ekil bulan bir ifade biimi olarak tarif edilir. Bu sanat yeteneinin znesi olan insan yani air ile onun aktarmak istedii mn beraberce bu insani eylemin ana unsurlarn olutururlarken bunun gerekletirili biimi ise yardmc unsur olarak karmza kar. Yahya Kemal'in; iir kalbten geen bir hadisenin lisan halinde tecelli ediidir; hissin birdenbire lisan oluudur... iir bir namedir... Bu nameyi ifade etmek iin vezin ve lisan ancak ve ancak bir alettir*1 szleri tam tamna bu klasik grn bir tekrardr. Peki o zaman hakikaten nedir bu iir? Varlktaki yeri neresidir? iir, mutlak olarak kendisine mi iaret etmekte, yoksa kendinden baka bir eye iaret etmekte olan bir syleyi teknii midir sadece? Bu teknik ile z arasndaki irtibatn yaps nedir?*2 Hi phe yok ki gerek bizzat airlerin ve gerekse iir teorisyenlerinin bu sorulara verecekleri cevaplar geni bir yelpazeye yaylacak ve bu konudaki geleneksel, modern ve postmodern teoriler arasnda da kkl farkllklar bulunacaktr. Biz burada, geleneksel (traditional) dn modellerinden birisi olarak aldmz Sflik veya Tasavvuf st yaps altnda znesi ve nesnesiyle iir ve ir olgusunun nasl grldn, yer yer dier grlerle de karlatrarak incelemeye alacaz. Sf mtefekkirlerin iire baklar byk oranda onlarn varlk ve mertebeleri anlaylarnda gizli olduu iin her eyden nce sf ontolojisine bir bakmamz gerekiyor. Bu dnrlere*3 gre grlrler lemi (lem-i ehdet) sf halk airinin dilinde ise yalan dnya adn alan ierisinde bulunduumuz bu maddi varlk plan bir zn ve bir mnnn bir biim ve bir surete brnd yani dier bir ifadeyle, iin d ile, enfsn fk ile, dikeyin yatay ile mevcd olduu yer olarak tasavvur edilmektedir. Zuhur lemi, tezahr lemi, imkn lemi gibi muhtelif adlarla da anlan bu muayyen varlk dzleminde batn zahir ile aikr olurken, i d ile grlr klnrken ruh da iine flendii beden ile elle tutulur olmaktadr. Bu yzden zde olana, mnda olana (perennial) nisbetle bu dtaki oluum arizi (accidental) olmaktadr. Deimez z ve deien kabuk arasndaki ilikinin tabiat ister istemez mutlak deil izafi, sonlu, kaytl ve durulan yere gre deien bir yapda olunca bunun dildeki yansmas da ayn zelliklere sahip olacaktr. Dil, o zaman, btnyle kuatamad o hakikate benzetmeler, misaller, sembolletirmelerle iaret eden bir ara konumundadr. Sf bilgelerin Varlk ve onun varlk katmanlarnda derece derece, katl grnne dair grlerini edebi sanatlara tatbik ettiimizde bu sefer bir edebi metinde ruh mn, onun kabuu olan beden ise kelimeler elbisesi altnda arz- endam eder. Kadim bilgelerin ruh-beden ilikisinin tesis edili ekli buraya da yansr. Ayrca antropomorfik bakl tasavvufi dncede insan ok merkez bir roldedir. Varlk'n, varlk katmanlarndaki en mkemmel yansmas insandr. nsan mihverli bu manevi antropolojide insann bilinmesi ile Tanr'nn tannmas birbirinin ayrlmaz art yaplmtr. nsan bilinmeden Tanr bilinememektedir. Kendini bilmeyen Rabb'ini tanyamaz[Men arefe nefsehu fekad arefe rabbehu] sznde dile getirilen bu anlay iire; Bilki vech-i Hakk'a mir'tdr zn bir ho gzet Men aref' srrndaki maden senin kanndadr [Niyz]. eklinde yansr. Burada Kendini bilen insandan maksat ise sradan insan deil, manevi eitmle tekaml etmi, olgunlam insn- kmildir. nk ancak kemale erenler grnt leminin yabanclatrmasndan kendilerini kurtararak hakkatlerini idrak edip Tanr'nn aynas olduunun bilincine varabilirler. O meslein yntemini, srlarn aklama, retme ruhsatna da doal olarak ancak bu kimseler sahip olurlar. Geleneksel ilimlerde ve mesleklerde ustadan ustaya silsileyle gelen bir otoritenin kabul edilerek (pr tutmak) bir ilimin veya zanaatn renilmesi -modernlerin aksine- inisiyasyon'un birinci artdr. Bir rnek olmas iin, Anadolu corafyasnn nemli sf ustalarndan birisi olan Ynus Emre'nin bizim yukarda dzyazyla anlatmaya abaladmz felsefeyi iir diliyle derli toplu olarak yle zetlemektedir : nsan sfat kendi Hak, insanda Hak doru bak Bu insann sfatna cmle alem hayran imi Her kim ol insn bile hayvan ise insan ola Cmle yaradlm kula, insan dolu sultan imi nsan olan buldu Hakk', meclis onun oldur saki Hemen bu bi-are Yunus ak ile aina imi*4 Bu yzden, sflie gre iir ve airin ne olduunu, bu hayat tarzn birinci elden yaayan otoritelere sorarak renmemiz de en doru yntem olsa gerek. Her ne kadar bu meydann pek ok stad bulunduunu gzlemledikse de zellikle Osmanl airlerinin kendilerine otorite (piv) olarak aldklar byk ahsiyet bulunduunu tespit ettik. Bir ok ynden dier ustalarn da bu zatlar izlediklerini grerek bu kurucu figr incelememize esas aldk. Fakat bu kimselerin otoritelerinin daha ok doktrin asndan olduunu yoksa iir teknikleri asndan olmadn da belirtmemiz gerekmektedir. Zaten poetika aratrmalar birinci planda mazmunlarn airin zihniyet dnyasnda nasl olutuunu tespite yneliktir, tekniklerin incelenmesi ikincil olarak ve ilkiyle irtibat balamnda yaplr. Klasik dnem airlerimizin, grleriyle gnllerini ve zihniyet dnyalarn doldurduklar balca ahsiyetler kimlerdir diye aratrdmzda karmza biri Arapa, dieri Farsa, bir dieri de Trke eserler yazm, iir sylemi nemli sf ahsiyetin dierlerinin nne gemi olduunu grdk. Hemen hemen btn airlerin iirlerinde bunlarn grlerinden mazmunlarn kullanld ve hatta baz airlerde bu ahsiyetlerin bizzat isimlerinin de iirde zikredildii grlr. Her ne kadar bu sf ahsiyetin kullandklar dil ve iirsel form yekdieriyle bir benzerlik tamyorsa da nde de mterek duyular ne kmaktadr. Her biri ayn zamanda usta air olan bu otoriteleri air olarak tanmlamak yerine sf kelimesiyle tanmlamay tercih ediimiz ileride de greceimiz zere onlarn bak alarndan kaynaklanmaktadr. Biz de onlarn tercihlerine dokunmadk. Bylesi ahsiyetlerin belki en banda sadece kimi Osmanl airleri zerinde deil arktan garba kadar batan baa bir slam corafyasnn entellektel retiminde inkar edilemez bir yeri olan ve bu yzden irfani gelenekte En byk stat payesi ile talandrlan eyh-i Ekber Muhyiddn-i Arab et-T *5 (. 1240) gelmektedir. Dnceleri itibariyle hreti slam corafyasnn snrlarnn dna tam bu sf otorite ile Seluklular ve akabinde Osmanllar arasndaki irtibat fikri, siyasi ve ilmi olmas bakmndan ok ynldr. Biz buradaki aratrmamz onun sadece Anadolu airleri zerindeki tesirlerine hasretmek istediimiz iin dier corafyalar ve dier dzeylerdeki tesirlerinin aratrlmasna girmeyeceiz.*6 Kprl'nn deyimiyle Muhyiddn Arab'nin ve onu ta'kibeden birok mhim tilmizlerin te'sirleri altnda serbest Anadolu muhiti Vahdet-i Vcd felsefesiyle iyiden iyiye dolmu bir hle geldii iin*7 Osmanl aydn kesimi ve airinin ierisinde gzlerini dnyaya at ilmi seviyenin inasnda onun ok nemli bir rol bulunmaktayd. Ele ald metafizie dair konularn doas gerei sk sk remzi ve mecazi anlatma bavurmas onun szlerinin edebiyat sahasna da konu olmasn salamtr. Her eyden nce iirin ontolojisini doru yapmaya gayret eden bn-i Arab'nin iiri ksa, z (icml) mnsnda ald ve aklama, uzunca anlatmann (beyn ve tafsil) karsna oturttuu grlmektedir. Bu durumda iir kelimesi ile ayn kkten gelen ur da ilimin mukabili bir yerde olmaktadr. urda ibham yani kapallk bulunduundan dolay da Allah, peygamberine; Biz sana iiri retmedik, bu sana gerekmez (Ysin, 69) demitir. nk Peygamber aklayc (mbeyyin) ve ac (mufassl) olarak gnderilmitir. Oysa ur kknden gelen iir icml yeridir, tafsil yeri deildir.*8 te bu yaklamdan hareket eden bn-i Arab'ye gre iir; sz ksa tutma (icml), rumz kullanma (remz), bilmece yapma (lugz) ve baka mn kasdetme (tevriye) yeri olmaktadr. O; Biz bir eyi remzederiz, lugazlatrrz ama bizim bundan kasdmz bir baka eydir (el-Ftht, I/61) der. bn-i Arab'nin sadece ehline vermek istedii yksek irfanla alakal konularda iiri tercih etmesinden, ifadesini derhal nesirden nazma evirmesinden bu dili ayn zamanda bir ifreleme arac olarak kullandn anlamaktayz. Bir yerde der ki; Bu kitabn [el- Ftht,] her bbnn bandaki iire dikkat et. Zr bunlar, iret etmek istediim kadaryla o bbn ilimlerini tazammun etmektedir. Bblarda verilen izahlarda bulunmayan eyleri oradaki iirde bulursun (el-Ftht, IV/31-32).*9 Fakat eserlerinde bu kadar ok iir yer almasna ramen kendisinin bir air olmadn belirtmesi daha sonra rneklerine Osmanl iirinde de rastgeleceimiz sf airler ile dierleri arasndaki en temel ayrc zellii bize gstermektedir. bn Arab'nin mstakil divan saylan Dvnu'l-Marif'in yazlmasnda edebiyatta airlerin ilham perisi diye anlan bir motifin benzeriyle karlarz. yle ki bn-i Arab bir gn yakaza halinde iken bir melein kendisine geldiini, ona beyaz bir nur getirdiini ve bunun ne olduunu sorduunda da uar Suresi (irler Suresi) olduu cevabn aldn syler. Zira ona gre her surenin bir ruhu vardr. Mushaf'da yazl hale getirilmi ayetler o surelerin almdr. Aslnda o batan baa btn yazdklarnn -zahir ehli anlamasa da- Kur'an'n ontolojik makamndan (hazret'l-Kur'an) alnma olduunu ileri srer. te bu noktadan hareketle ancak irler Suresinin ruhunun verilmesiyle kendisinin iir sylemeye baladna dikkat eker. nk bn-i Arab'ye gre hayl lemi (mundus imaginalis) ile iirsel tahayyl arasnda dorudan bir irtibat vardr.*10 Ayrca ona gre iir aire Felek-i Zhre'nin (Vens Yldz) ve Ysuf Peygamber'in bir hediyesidir ki kendisi de kendi mracnda byle bir hediyeyi bizzat onlardan almtr. Burada iirin astrolojik tesir altnda Vens'n etki alan altnda ele alnmas da bize hayli ilgin gelmitir. Zira mitolojide Utarid yalan ve hlenin koruyucusu olarak grlm ve dnyaya gelir gelmez ilk i olarak Vens'n kemerini almtr. Btn sermayesi dierlerinden intihal'dir. Yalan sylemek ve btelik ona hakikat ekli vermek iin gzel sz syleme sanatna ihtiya vardr. Utarit fevkalade gzel ve etkili sz syleme kabiliyetine sahip olduundan herkesi tuzana drmek iin daima bu vastaya mracaat eder. Bundan dolay kendisine fesht ve belgt ilah gzyle de baklr. Bu durumda Vens'n tesiri altnda olan airler ile Utarit'in tesiri altnda olan airler arasnda byk farklar ortaya kmaktadr. Bir ok airin ilahi aka gidite kullandklar ara sembol Zleyh, Leyl, Azr, rn, Asl v.b. gibi motiflerin bir benzeri bn-i Arab'nin tecrbesinde Nizm*11 olarak karmza kmaktadr ve Trcmn'l-evk (Arzularn Tercman)*12 isimli iir kitabn o kiinin ahsnda vcuda getirir. Ne var ki bu eserindeki iirleri profan dzeye indirgeme ve mecazi ak balamnda anlama tehlikesine kar da hemen burada kulland sembollerin o vehmedilen anlamda olmadklarn aklayan erhu Trcmni'l-evk*13 (Arzularn Tercman'nn erhi) adnda bir erh yazmtr. Bu ynyle de edebiyatta kendi iirine kendisi erh yazm nadir kiiler arasnda yer alr. Der ki; Bizim iirlerimizin hepsi, ister bir sevgiliyle (mahbbe) *14hasbihl ile balasn (tebb), ister bir medhiye olsun ve isterse de kadn isim ve sfatlaryla, rmak, yer, yldz isimleriyle dolu olsun hepsi de btn bu suretler altndaki ilahi bilgilerden (marif-i ilhiye) ibarettirler (el-Ftht, III/622); Burada [Trcmn'l-evk] rabbani marifetleri, ilahi nurlar, kalbi ilimleri ve ri'in hkmlerini ima ettim. Fakat bunlarn hepsini cismani ak temalarn kullanarak yaptm. nk bu kabil izahlar insanolunun daha ok dikkatini eker (erhu Trcmn'l-evk, 5).*15 Binanaleyh bn-i Arab'nin iirinde iaret etmek istedii ey ilahi aktan baka bir ey deildir.*16 nce Latf'nin (. 1582) .Szleri zahirde gzellerin evsf gibi grnr amma hakikatte yce yaratcya hamd sendr*17 sz ve ardndan Ali Nihad Tarlan'n u yorumu sanki bn Arab'nin szleriyle Osmanl airleri arasndaki kpry gzlerimizin nnde izer gibidir: Tasavvuf ile alakadar olan Dvn edebiyat airleri, bir insann gzelliine kar aklarn syledikleri zaman, onun effaf varlndan geip gzelliin hakiki sahibi olan Allah'a tevecch ederler. Buna dair iirlerinde ekseriya bir ipucu bulunur.*18 Ne var ki nihayetinde, remzi bile olsa, iir bile olsa, btn dile ait ifadelerin birer kaytlamadan teye geemeyeceini syler. Zira ona gre kelime kalplar halleri ve onun mnlarn tamaya yeterli deildir.*19 Osmanl airlerinin zihniyet dnyasn etkileyen ikinci sf ahsiyet ise hi phesiz Evliynn yksek kermetlerininin ilki iirdir, sonu ise varl deitirebilme ilmi olan kimya diyen Mevln Celleddn-i Rm (.1273) olmutur. Mevln'nn bu sznde slknn fen makamlarna ayak basan kiinin cezbesinin iddetinden dolay kendisinde manzm sz syleme ve i'riyyet tabiatnn almasna, ancak daha sonra gelen bek makamlar ile de kiilii mevcut halinden yksek hallere dntrebilme melekesinin (kimya) meydana gelmesine iaret vardr. Doum yeri olan Belh insannn daha ok nesirle itigal ettiini, airlie ok kymet vermediini belirten Mevln eer orada kalsayd byk ihtimalle orann insanlarnn revinde gideceini, yani ders takrri ve vaazla megul olan birisi olarak kalacan fakat Anadolu'ya geldiinde burann insannn arzusu dorultusunda sahip olduu hakikatleri vezinli (mevzn) ifade etmeyi tercih ettiini itiraf eder.*20 Demek ki Mevlna'ya iiri tercih ettiren biraz da konjoktrel bir vakadr. Edebiytmzda bir ok eser Mevln'dan alnan ilham ile yazlm*21 ve yine bir ok airin iiri de ona methiyeler ile sslenmitir. Byle bir manevi otoriteye ynelik bu methiyelerin sahiplerini analiz ettiimizde ilerinde padiahtan alime, eyhten askere kadar her kesimden insann bulunduunu grmemiz bize tasavvufun birletiricilii ve kapsaycl konusunun somut rneklerini verir. Mesela Sultan I. Ahmed; Cedd-i a'llarma himmet ede gelmitir Ben de umsam ne aceb ltfunu ol sultnn Bahtiy bendesi ol Hazret-i Mevln'nn Taht- m'nde odur padiah devrnn*22 diyerek kendinden evvelki Osmanl padiahlarnda Mevln'nn himmeti bulunduunu ve mnda otoritenin o olduunu bir yeryz sultan olarak itiraf ederken Hatibolu; Bil imdi ahm sen bell kimdir Ann derdiyle bu gnlm sakmdir Man glne blbldr ol h Kamu blbller anunn klar h Celleddn-i Mevln-y a'zam Ki oldur mefhar- merd-i muazzam szleriyle bir ilim adam olarak Sultan'n yukardaki szlerine katlr. Esas itibariyle Mevln'nn da, daha nce grdmz bn-i Arab ile ayn hakikatleri bir baka dil ve biimde dile getirdiini gryoruz.*23 Onda da iirin bir ifade arac olarak yer ald yoksa ama olmad hemen hissedilir. Bir beyitinde; Benim iin iir nedir ki ondan uzun uzun bahsedeyim. Benim airlerin sanatndan baka hnerim, baka sanatm var derken o da sf iiri dierlerinden ayran zelliin altn bir kere daha izmektedir. rneklerini oaltabileceimiz bu mukayeselerde de grlecei gibi tasavvufi mn tarihsel sre ierisinde oluan bir gereklik deil zamanst evrensel bir Hakikat, bir Ezeli Hikmet (Perennial Philosophy) olmakta ve o hakikati elde eden her kiide benzer eyleri dourmaktadr. Gnlk dz dilin s ve dar imknlar yannda aktarmak istedikleri yksek mnya iirsel dilin daha fazla imkan amasndan dolay sfler tercihen iire ynelirler fakat nihayetinde yaratlm btn ifade biimlerinin kelime, harf, savt gibi kstl aralarla yaplyor olmasndan dolay onun da snr tanmayan gnle bir pranga vurmas tehlikesine kar da uyarrlar. Hakikate giden yolda o da bir perde olmamaldr. Mevlana dilin teknik kurallar ierisine sdrlamayacak enginlikteki ulvi duygular dil mapushanesine hapsetmekten fazlasyla rahatsz olmaktadr. Zira biimin deil zn daha nemli olduuna dikkat ekenlerdendir. Onun gibi cokulu bir rinde bu elbisenin dar geldii her sznden belli olmaktadr; Ben kafiye dnyorum oysa sevgilim bana Vechimden baka bir ey dnme' diyor Diyor ki Ey benim kafiye dnenim rahat ol Benim yanmda en gzel kafiye sensin Harf ne oluyor ki sen onu dnesin Nedir ki harf? zm bann itten duvar Harfi, sesi, sz artk birbirine vurup paralayaym da Seninle bu olmakszn konuaym, ah! * * * Bu Mesnev bir mndr yoksa feln, filt deil * * * Ey ezel padiah, u beyitten ve gazelden kurtuldum artk Mfteilun, mfteiln, mfteiln ldrd beni Bir yanltmacadan ibret olan kafiyeyi sel ald Zaten airlerin kafalarnn harc kabuktan ibret kabuktan * * * Tanr, iir iin kafiye aramaktan baka bir dert vermediydi bana Nihayet ondan da kurtard beni u iiri al da eski bir iir gibi yrt gitsin Mnlar, zaten harfe, havaya smyor*24 Zaten kafiye endiesi tamadan iir sylemek, iir aralarna birinci dereceden nem vermemek ayn ekilde kendi d grnlerine de ok nem vermeyen harbt, melmet, kalender needeki sf airlerin nemli bir zelliidir. Sabah namazndan sonra irak vaktini bekleyen Mevln; Bugn seher vaktinden beri darmadanz, sarhouz Mdemki darmadan olmuuz, darmadan szler syleyelim*25 derken buradaki darmadanklk ile mantn formalize ediciliine uramayan ve sistematik olmayan o gelileri, doular kasdetmektedir. Son merhalede daha fazla dayanamayan Mevln bu ekil kabuunu u dizeleriyle krmak ister; Ey dil ile sylenen sz Ben ne vakit senden kurtulacam da Mrifet gneinin nuru ile gerek Padiah' bulacam, Dilden de, kt'adan da, iirimden de bktm artk*26 Bu yzden o suskunluu (hmu) tercih eder. Daha dorusu suskunluun dilini kendisine daha yakn bulur.*27 O sahili olmayan bir deniz (bahr-i b-pyan) olan gnle vurulmak istenen bu dilsel (lengistik) zincirler hemen hemen btn sf airlerde sknt yaratm ve ikayet konusu olmutur. Meseleyi bir dier adan ele aldmzda ise, aslnda cem makamnda mstarak haldeki bir sfnin, hayret makamndaki sfnin dilinin tutulduu, bir ey syleyemez hale geldii grlr. Bu durumda skt yani Mevln'nn tbiriyle hmluk onlar iin altn deerinde olur.*28 Fakat o zaman susan kimse nasl yazl veya szl bir ey ortaya koyabilecek, edebiyata konu olacak bir metin vcuda getirebilecektir. Bu durum da ortaya iki mesele kmaktadr. Birincisi szsz aktarm yani hal diliyle konumak*29 ve ikincisi ise ancak ehlinin anlayaca ifreli aktarm. Ancak bn Arab'nin deyimiyle heybet makamndan mizah makamna tenezzl eden baz sfler orada mahede ettiklerini ancak st kapal olarak veya ku dili (mantku't-tayr) kullanarak remzen dile getirebilirler ki bunlar da herkesin kolaylkla anlayabilecei szler olmayacaktr. zellikle kendisi bu anlalmama probleminden ok ba ard iin olsa gerektir Niyz-i Msr'nin iirlerinde bu bizi ndn anlamaz motifinin ok kullanld grlr. Dil bu mantku't-tayr feshat ehli anlamaz Bunu ancak ya Attr u yahud Tayyr olandan sor Anadan doma gzszler kemahi grmez eyay Niyzi vech-i dildr ul'l-ebsr olandan sor veya Mantku't-Tayr'n lgt- mutlakndan syleriz Herkes anlamaz bizi bizler muamma olmuuz Lafz u suret cism ile anlamak isterler bizi Biz ne elfazz ne suret, cmle mn olmuuz*30 Ta bandan beri btn mutasavvf airler, iirle bile olsa bu dile getirememe problemiyle bizzat kendileri yaamlardr. Mesela Mevln'dan yllar sonra gelen air Hayret; Fergt eyleyip ey Hayret bu i'r indan Bugn lemde b-nm u nin olmak diler gnlm beytiyle, eyh; eyh bu defteri oda yak var skt kl Usanmadn m i'r- gazelden ne fide beytiyle, Ahmed Paa; Firkt demidir ko i'ri, Ahmed Maher gnne terne smaz beyitleriyle hep dilin snrlarn ve buradaki insann aczini dile getirmilerdir. Bu yzden sonuncu air iirden dahi tevbe etmektedir; Dedi ki vasf- cemalimde aciz oldu ukl' Anunn Ahmed eder fenn-i i'rden tevbe.*31 Osmanl dini ve fikri yapsnn olumasnda ve bu fikirlerin iirdeki mazmunlara girmesinde ncelikle bn-i Arab ve Mevln gibi iki byk manevi mimarn grlerinin ve eserlerinin inkr edilemez byk rolleri olduu bellidir. ir Nb kendisi de dahil olmak zere airleri etkileyen bu iki manevi kanal bir iirinde yle bir araya getirir; Tlib-i Hakk'a olur rh-nm Nsha-i Mesnevi-i Mevln Dde-i ruha eker kuhl-i huss Nur- esrr- Ftht u Fuss.*32 Bu durumda Osmanl iirinin mazmunlarn, yani bu iiri besleyen anlam haritasn tahlil etmek ve bunlar zmek isteyen kimselerin bu iki otoritenin eserlerini de incelemesi bizim tespitimize gre olmazsa olmaz bir art gibi gzkmektedir. Osmanl airleri zerinde nemli etkisi olmu bir dier sf ahsiyet ise hi phesiz htem-i lisn- Trk*33 olarak kabul edilen Ynus Emre'dir (.1321?). Bir iirinde Mevln Hd-vendgr bize nazar klal Onun grkl nazar gnlmz aynas...[oldu] diyen Yunus, Mesnev'yi ve Dvn- Kebr'i okumu, onlardan birok mazmunlar, kendince tasarruf etmi, Mevln'nn tesiri altnda kalm, hatta onun insani grn Trkede dile getirmi bir airdir.*34 Daha nce bn Arab ve Mevln'da vahdet-i vcud ve buna bal olarak dier tasavvuf mefhumlar, en geni ve ap-ak ifadesini bulmutu. Fakat Trkede ilk defa Ynus bu mefhumlar ryn*35 klyordu.*36 Ynus'un Trk edebiyatndaki yeri ve tesirleri zerine geni bir alma yapan Kprl'nn ifadesiyle O, Muhyiddn Arab ve akirdleriyle Celleddn Rm'nin yayd geni ve serbest telakkleri tammiyle kendine maletmi, ruhen mutasavvf, byk ve ok samimi ve sanatkr bir ahsiyetti.*37 Yine kendisinin evvelki iki stadnda da grdmz gibi Ynus da; Ynus'un sz iirden amma asl Kitap'tan Hadis ile dinene key bil sadk olmak gerek demek suretiyle iiri bir form, bir beden olarak grmekte ve bunun ruhunun, aslnn ise mnda bulunduunu ifade etmektedir. Sz karadan akdan degl yazp okumakdan degl Bu yryen halktan degl Hlk avazndan gelir derken de iirinin kitabi olmadn, okuma-yazma eyleminin bir sonucu olmadn, Hlk'tan gelen bir ses olduunu belirtir. Bundan dolay o bu mevzn szlere iir demek yerine nefes adn verir ki bu tabirin tasavvufi dncede nefes-i rahmn kavram ile irtibat vardr. Zra iine ruh ilka edici nefes flenmi kelm dlleyici kelmdr, hayata getirici kelmdr ki bu da er kiide bulunur. s misilli bu nefhaya iirde mn denilir. Nefesde tesir vardr ama dier szlerde byle bir zellik yoktur. Bylesi iire ayrca nutk denilir ki hal diliyle sylenen sz demektir. Olanlar eyhi brahim Efendi Sohbetnme'sinde; Muhakkikler indinde nutk haldir demesi bu mndadr. Bilinecei zere sf iirde bir dier nemli ayrc zellik de iire balama olaydr. Yukarda Mevln'nn bir beytini incelerken de temas ettiimiz gibi sf airlerin genellikle daha nce byle bir niyeti ve hatta bu ynde bir meziyetleri yok iken ya bir ahs- kmilin karsna kp yneltmesiyle (Ulvi) veya ilhm- rabbn'ye uygun hale geldikten sonra dilinin zlmesiyle (Azm) veyahut da dnyann fani olduunu insanlara bildirmek gayesiyle Allah rzas iin (Ahmed Paa) iir sylemeye baladklar grlr. Saz airlerinde, k edebiyatnda ise bu daha ok rya ile, ryada kendisine Hzr, Hz. Ali, mrit veya pir tarafndan bde iirilmesiyle olur.*38 Burada bde iirilmesi motifi Hzr tarafndan ilm-i ledn verilmesi karlnda kullanlmaktadr. Bu adan bdesiz airler Hak ,*39 iirleri de rif sz olarak grlmez ve tabiatiyle bu szlerde bir tesir aranmaz.*40 D ho-ii bo yani ekil ve tavr bakmndan ekici grnen; lakin ruhtan, mndan uzak insanlarn iirde gece gndz lzumsuz ten baykua benzetildii bilinmektedir. Yunus da bylelerini ayn ekilde, hatta tecek duvar bile olmayan bayku gibi grr: Anun kim t ho-durur biln kim ii bo-durur Dn gn ten bayku-durur sanma btn divar var Teklifsiz sylenen sz k kimseye hal verirken klfet ile sylenen szler ise susuzlarn derdine ifa olmaz sz Ynus'ta tam karln bulmaktadr. Onun her trl resmiyetten ve edebi olmak endiesinden (tasannu') uzak, scak ve yaln iirleri okuyan ve dinleyen kimse ile derhal senli-benli bir mnasebet kurar. Fakat, onlarn szlerinin, iirlerinin anlalmas da arta balanmaktadr, o da, okuyann o iirden anlayan (rif) birisi olmasnn gerekliliidir. Mesela yukarda kendisinden mstakil olarak bahsettiimiz bn Arab gibi bir kimsenin bu sebepten dolay anlamayan ve bunun doal bir sonucu olarak da inkar edeni ok olmutur. Hatta denilebilir ki bazlarnn en nemli ilmi tartmas onun Mslman m kafir mi olduunun tespiti etrafnda dnmtr. air Nb iirinde bunlara cevap vererek; Muhyiddn'in yayn ekmeye yle herkesin gcnn yetmeyeceini u dizelerle dile getirmitir: fk tutarsa by- mg-i ni emm eyleyemez ryihasn her bni Esrr- Ftht'e irimez her fehm Herkes ekemez kemn- Muhyiddni Ykseli dnemine kadar bn Arab'yi gerek fert ve gerekse devlet olarak btn unsurlaryla mdafaa eden Osmanl ilgintir ki onu tekfir edenlerin belli mevklere gelmeleriyle ezamanl olarak inhitat dnemine girmitir. Her eyi suretiyle deerlendiren ve i mnlara eremeyen kimseler bu edebiyatta ham Sofu veyahut zhid tiplemesiyle tenkit edilirler. Muhy'nin Zhid bizi ta'n eyleme ile balayan o mehur dizeleri bugn dahi ilahi ve trk olarak dillerde terennm edilmeye devam etmektedir. Sf ile Sofu ayn yazlsa da ok farkl mnlar tamaktadrlar. Birisi tenkit edilir ama dieri tevik edilir. O zaman her hakikat herkese sylenmez ve her iiri de herkes anlamaz sonucu kmaktadr. nci taneleri ile akl talar arasndaki kymet farkn bilmeyenlerin nne inci taneleri konacak olursa bu o sz zayi etmek olarak grlr. Anlamayan veya kt niyet sahiplerinin elinde iir deerini kaybeder veya asl mecrasndan kar. O zaman Ahmed Paa'nn dedii gibi bu iirleri, zayi olmamas iin bylesi kimselerden saknmak gerekir. Zira her nne gelen tatlya elini sokacak olsa artk o tatl yenmez olur. Demek ki sf iir hermetik iirdir. Darya kapaldr. Hseyin Vassf Bey mehur sf ve air Aziz Mahmud Hd'nin iiri iin; Hd'nin e'ar daima tesettr iredir. Fakat hakikat-bn olanlara vahdet-i vcudu ta'lmdir derken tam olarak bunu sylemeye almaktadr. Yunus'un; Ynus bir sz sylemi, hi bir sze benzemez Mnfklar elinden rter mn yzn sz yksek hakikatleri alglayabilmesi mmkn olmayanlara kar bunlarn mecaz rts altnda gizlenmesinin gereklilii vurgulanr. Zaten bu dili bilmeyenlere de bu szler sama (absrd) gelecektir. Sf airlerin zevkten mahrum kimselerden bu hakikatleri saklamak iin bu yola bilinli olarak bavurduklar da grlr ki bylece edebiyata bir tr daha kazandrlm olur. athiye denilen bu trde tasavvufi ak halinin sarholuu ile sylenen ve tatmayann pek anlayamayaca ve zahiren eriata muhalifmi gibi grnen szlerdir.*41 Tabii zaman zaman bu tr, baz zevkten mahrumlarn tahamml snrlarn aarak toplumsal karmaalara da yol am ve kimi sfler bu szlerinden dolay idam edilmi, kimisinin canl canl derisi soyulmutur. Osmanl iirinde Hallc ve Nesm bu sz ehitlerinin ba olarak dima tzimle anlrlar. Sonu olarak esasta Osmanl iirini anlamada tasavvufi dnce modelinin bize sunduu imknlara sadece dikkat ekmeyi hedefleyen bu almadan elde ettiimiz netice Gibb'in u tesbitinin dorulanmas olmutur: Osmanl'da air ou zaman bir sf, sf de ekseriyetle bir air idi.
Modern insann yaad bunalmn nedenlerini bizimle paylaan Marmara niversitesi hocalarndan ve Trk slam Eserleri Mzesi Bakan Prof. Dr. Mahmud Erol Kl, nsan, bilinli ve uurlu bir program dhilinde, meiyeti ilahiyenin bir tazhr olarak yaratld. Yani, bir ilahi istein, arzunun ve akn neticesinde insan denen bir varlk zuhura geldi. nsan bu ilahi oluu madde alemine nuzul edii ile beraber, unuttu dedi.
- Bugn modern insan byk bir bunalm yayor. zellikle sekler akmlarn etkisinde kalan ve maneviyat ile balarn koparan modern insan dnyay bu ideolojik kalplarla anlamlandryor. Hal byle olunca da manevi anlamda byk bir boluk oluuyor ve bu boluu dolduramadnda bunalmlar ortaya kyor. zellikle son dnemlerde uzak dou kkenli tarikatlerin Batda byk rabet grmesinin en nemli nedeni ite bu manevi boluktan kaynaklanyor. Son yzyldr, Bat kaynakl dnce akmlarnn etkisinde kalan bizim insanmz da bu bunalmn etkisinde kald. Dnyevi dnce akmlar insana mutlu olma kayna olarak paray, kadn, zevki sefay gsterdi. ABDnin en nl Pop idollerinden Britney Sperasn btn zenginlie ve dnyevi varla ramen, daha 30unda uyuturucu kaynakl tedavi grmesi, psikiyatristlerle tanmas ve son gnlerde televizyonlarda ve gazetelerde yaynlanan ackl grntleri modern insann iine dt durumu ortaya koyuyor.
Bugn gerek Batda gerekse Trkiyede hzla ken aile yaps, artan intiharlar, uyuturucu kullanmnn yaygnlamas toplumlar sarsyor. Son dnemde ortaya kan istatistikler, gelinen noktann tartmaya muhta olduunu gzler nne seriyor. Gnmz insannn yaad bunalmn en temel sebebinin insann oluu ile ilgili sorulara verdii cevaplarda olduunu syleyen Prof. Dr. Mahmut Erol Kl, nsann sahip olduu eyler deil, insann oluu ona gerek kalc mutluluu verir. Ben kimim, nereden geldim, u an burada ne yapmaktaym. Nereye doru gitmekteyim. Geliim neredendi ve sonum nerede? nsana mutluluu verecek eyler bu sorulara verecei cevaplardadr. Modern hayat insann kafasndaki bu deruni sorulara cevap vermedi ve ihmal etti diyor. Bu hafta rportaj konusu olarak modern insann iine dt bunalm setim ve Marmara niversitesi hocalarndan ve Trk slam Eserleri Mzesi Bakan Prof. Dr. Mahmud Erol Kl'a ile bu konuyu konutuk.
- Rnesans sonras ortaya kan sekler ideolojilerle birlikte insann hayatnda materyalist dnya anlay nemli bir yer tutmaya balad. Ama bugn modern insan mutsuz. Bu mutsuzluun ortaya kmasnda maneviyattan kopu mu etkilidir?
nsann sahip olduu eyler deil, insann oluu ona gerek kalc mutluluu verir. Ben kimim, nereden geldim, u an burada ne yapmaktaym. Nereye doru gitmekteyim. Geliim neredendi ve sonum nerede? nsana mutluluu verecek eyler de bu sorulara verecei cevaplardadr. Modern hayat insann kafasndaki bu deruni sorularna cevap vermedi ve ihmal etti. Onu sadece dn ssleyen bir organizmaya indirgedi. Body almalar ile vcudunu gzelletirmeyi, anti aging almalar ile yalanmaya kar durmay tledi. Oysa yalanmaya kar olmak demek adeta lme kar olmak demekti. Hlbuki bilgelik anlaynda 1-7, 7-14, 14-21 ya aras gibi insan hayatnda 7li devreler bulunmaktayd. Her dnemin insann oluumunda, tekmlnde ve maneviyat ilerlemesinde nemli pay vardr.
- Modern insan, lmden lesiye korkan ve yalanmay durdurmak iin anti aging yapan bir insan haline geldi. Her gazete sayfalarnda insanlara bu bilgileri aktaran yaz ve haberlere rastlyoruz
40l yalardan sonra insann bedeni ve fiziki gerilemesi olarak alglanan nro fizyolojik damarlarn tkanmasyla birlikte, insanda baka bir deiim ortaya kyor. Beyin damarlarnn tkanmas, yani yallkla beraber bir olgunluk bir kemal ve daha st derece bilgeliin almas bir anlay vard Gelenekte. Fakat bu kaybedildi. Ve yallk bir problem ve kurtulunmas gerekli bir hastalk olarak gsterildi. nsanlara bunun eitimi verilmedii iin, yallktan kamalar ve lm korkusu birok psikolojik bunalm da beraberinde getirdi. Ortaada psikiyatristler dkkn kapatrken, bugn en fazla i yapan meslek grubu haline geldiler.
- Bunun sebebi nedir?
Bu da Erich Fromun tabir ettii olmak ve sahip olmak ayrmn bir kere daha dnmemize sebebiyet verdi. Demek ki, insan insan yapan eyler insann sahip olduu eyler deil, onun oluunu belirleyen eylerdir. Bu olua cevap verecek olan da dnceler, akmlar ve felsefelerdir. Modern insan bu kaplar almaya balad ve bu tr kaplar da insana gerek mutluluu ne kadar verebilir sorusunu karmza kard. Bu soruyu cevaplamak iin Mevlana, bni Arabi, Hac Ahmet Yesevi, Hac Bekta- Veli, ah Nakibend, Yunus Emre gibi bizim arifler ve sufi bilgeler dediimiz insanlarn temsil etmi olduu tasavvufi slama bavurduunuzda alnan cevap ok netti ve o cevap uydu: Bir ayete dayanlarak hareket ediliyordu ve o ayette, Biz insan en mkemmel surette yarattk ve ona, kendi ruhumuzdan fledik deniliyordu.
nsan ilahi bir varlk
- Yani insan tesadfen ve bo yere yaratlm bir varlk deil
Evet. nsan, bilinli ve uurlu bir program dhilinde, meiyeti ilahiyenin bir tazhr olarak yaratld. Yani, bir ilahi istein, arzunun ve akn neticesinde insan denen bir varlk zuhura geldi. Bu varlk, yaratcs ilahi olduu iin, ressam ile resmi arasndaki dorudan irtibatta olduu gibi, yaratcs bu yarattna bir de kendi ruhumu fledim demek suretiyle, aslnda yaratt ile ok yakn bir irtibatta olduunu belirtiyor. Dolays ile Allah tarafndan kendi ruhundan flenen bir varlk olmas ile insan, kken itibari ile ilahi bir varlk. nsan bu ilahi oluu madde alemine nuzul edii ile beraber, unuttu. Dolays ile insana Allah tarafndan kendi ruhundan flenmi olmas, insan muazzez ve mkerrem bir hale getiriyor. Ben kendi ruhumdan fledim ayeti insann tad emanetin ne kadar ilahi olduunun ne kadar nurani bir emanet olduunu da beraberinde dnmemizi gerektiriyor. Fakat insann bu madde aleminde, madde ile ar hemhal oluu, o kaynan unutturuyor. O kaynandan yabanclaan insan bu sefer baka araylar ierisine giriyor. Oysa arad ey ok uzaklarda deil ve kendisine verilmi(mndemi).
- Peki hocam, insan bu yola nasl sapt?
eytan diye bir varlk var. Eer siz onun yoluna giderseniz, o sizi saptracaktr. nk vazifesi o. Ama sen ona tabi olur ve hakikate tabi olmazsan o zaman Hz. Mevlanann da deyimi ile karanlklar yoluna gitmi olursun. Hz. Mevlana karanlklar yoluna gitme, gel aydnlklar yoluna gel derken bunu kastediyor. te o insana yklenmi olan emanet, insann hazinesi. O cevhere, o hazineye sahip olduu zaman insan, Hz. Mevlanann tabiri ile klelikten kurtuluyor. Gerek kle, zincirlerde, kafeslerde olan kii deildir. Gerek kle, altna, gme, kadna, mala, mlke, evlada, hana, hamama vs. tutkun olanlardr. Ama beden kafesi ierisinde kalanlar, bu tutsaklkta kalanlar bir trl, hakikate eremezler diyor. Yaplmas gerekli olan ey, hakikate ermek iin, o prangalardan ayak bandan kurtulmaktr. Prangalardan ve arlklardan kurtulmak iin de, insann iindeki o ruhani ve nurani ynne tevecch etmesi gerekir ki, ruhanilik aa ksn. nsandaki, bu cevher rtk vaziyettedir. zetleyecek olursak bu aklama insann gerek zgrlk alannn nerede olduunun cevabn da bize veriyor. Bu t bize, baz ideolojilerin zgrlk gibi gzkse de, aslnda gerek zgrlk olmadn, gerek zgrln insann kendini tanmas ile mmkn olduunu gsteren ok evrensel, ok kadim bir bilgelik tarzdr. nk siz ne olursanz olun, hangi corafyada yaarsanz yaayn bir gn mutlaka leceksiniz. Sizin lml oluunuz bu dnya hayatnda bir kere, kaynanz bilerek, tanyarak lmenizi de salyor.
- Modern ideolojiler, bu dnyada insan mutlu etmeye ynelik dnce kalplar gelitirirken, insann ruhunu yani asln unutmu yle mi?
Modern ideolojiler ve modern felsefeler, insana yardmc olmak ve hayatn kolaylatrmak zere, hareket ettii iddiasnda olan dncelerdir. Aslnda bu ideolojilerin insana o mutlu olma imknn sunmadn ve bilakis perdelerden perde olduunu grmekteyiz. zgrlk alan olarak insana yanl yerler tarif ediliyor. Mesela, modern reklmlardan rnek verecek olursak, zgrm ben slogan kullanlyor. Neden? nk marka cep telefonu kullanyorum zgrm ben Neden? bam alp giderim Nereye gidiyorsun? Dan bana giderek esir olabilirsin. Tenin esiri olduun srece esirsin diyor Hz. Mevlana. zgr insan kendi kaynan bulan insandr. Erich Fromun olu ve sahip olu ayrm sufi felsefede de yer alan bir eydir. bni Arabi felsefesinin geleneinde varln srrna ermek tabiri vardr.
Yeryznde mutlak huzur yok
- Eski insanlar daha maneviyat idiler. Peki bu insanlar mutlu muydu?
Bu sorunuza cevap verebilmek iin yeryz hayatn iyi tanmlamak gerekir. Yeryz hayatnda mutlak huzur hibir zaman olmad, hibir zaman da olmayacak. nk yeryz cenneti diye bir ey yok. Yeryznde rlatif olarak insanolunun mutlu ve huzurlu olduu dnemler olmutur. Yine mutsuz ve huzursuz olduu dnemler olmutur. Gaye yeryz hayatn azami mutlu bir hale getirebilmektir. nsanolu lmldr. Bundan 100 sene evvel yoktu. Yine bundan yz sene sonra yok olacak. Ba yok, sonu yok. Eer sen banda yoksan, sonunda da yoksan ortasnda ben varm diyemezsin. Br eyin ortasna bana ve sonuna gre hkmedilir. Eer bir eyin ba yoksa, sonu da yoksa, o eyin ortasna var denilemez. nsana sorarlar, sen 100 yl nce neredeydin, 100 yl sonra neredesin? diye. Sen busun. Matematik deyimi ile, sonlu bir saynn sonsuz bir sayya blm sfrdr. Yani sen sfrsn. Ama neye nisbetle, mutlak gce nisbetle. O zaman sen gel, kendini mutlakta fani kl, yalnz sen varsn de o zaman sana da varlk verilir.
- Ama bugn baz ideolojilerde ve teolojilerde, Allah var ben de varm anlay hakim
Eer sen, Allah var ama ben de varm dersen, ite bu noktada, Tasavuf anlayna gre mrik olursun. Allahn yanna baka ilahlar arm oluyorsun ve Allahn yannda baka bir varla varlk vermek irktir. Eer insan, ben kendimi nasl yok sayarm. Baksana benim etim kemiim var. Allah, var. nsan da, eya da var dersen eer, bunun ad irk olur. bni Arabi, benim varlm yokluumdadr diyor. Eer ben varsam aslnda yok olduumdandr. Var olan yalnzca Odur. Onun iin, illa hu yalnz sen diyerek arrlar. Buna onu ispat denir. bni Arabi, Allahn Kuranda ilk benim, son benim, i benim, d benim dediini sylyor. Bir beinciye yer kalmyor. te her eyi sahibine teslim ettiin andaki o hal sana varlk veriyor. Gerek var olanlar, insan- kamiller(Nebiler ve veliler) dir. nk onlar varlklarndan gemilerdir.
- O zaman insan varln sorgularken, nasl bir yaklam sergilemeli?
Bu dnya paradoks zerine kurulmutur. Eer bir insan ben biliyorum diyorsa, o cahildir. Ama birisi, bir ey biliyorsam, o da hibir ey bilmediimdir diyorsa, o insan alimdir. Eer bir insan ben varm diyorsa, o adam yoktur. Ama bir insan ben yokum diyorsa o insan vardr ve o insann yakasna yapmak ve peini brakmamak lazmdr. nk o nsan- Kamildir ve dnyann srrna ermitir. Dnyada siyah dediin beyaz, beyaz dediin siyah kabilir. Hakikatler itedir, dta kalmamak lazm.
nsan hayat ilahi ileyie uygun olmal
- Tardisyon yani Gelenek ne anlama geliyor.
Tradisyon(Gelenek), gklere(semaya) bir bak bir eksiklik bulabilir misin? Bir daha gzn evir bak, bir daha gzn evir bak. Gzn yorulmu olarak geri dnecek ayetinin bir tezahrdr. Kozmik sistem, mkemmel bir ekilde formatlanm ve ilemektedir. Yedi kat sema, yeryznn ve gkyznn grevlileri almakta eksiksiz olarak hiyerarik yap ilemektedir. Kozmik sistemde Gne ve Ayn grevini yerine getirmede bir ihmal grdn m? te ilahi ileyiin bir yaps bir Gelenei var. Buna uygun insan hayat ilahi insan hayatdr. Buna ters olular ise sistem ierisinde czrt yapar ve insan rahatsz eder. zellikle Rnesans sonras insann metafizik ile mavera olan referans noktalar koparld iin modern insan yalnzla itildi. Rnesans sonras aslnda insan zgrletirecei iddias ile ortaya kan felsefeler(Aydnlanma felsefesi) kadim felsefelerin terminolojisini almtr. Rene Guenon bunu yle anlatr: Rnesans sonras felsefeler, kadim felsefelerin terminolojisini alarak, tepetaklak kullanma sanatdr Kadim simya ilmi, kimya ilmine dnmtr. Kadim ilahi matematik ilmi, kadim ilahi aritmetik ilmi modern kapitalizmin babas haline gelmitir. Kadim Maji ilmi(Evrenin srlarn aratran ilim) modern fizik ilmi haline gelmitir. Dolays ile Rene Guenonun tabiri ile eldivenin ii dna evrilmitir.
- Aydnlanma yeni kefedilmi bir ey deil yani. O zaman nedir bu aydnlanma ne anlama geliyor?
Aydnlanma var olan hikmet geleneinin ters yz edilmesidir. Ad bile dinidir. Ad bile irak felsefesinden alnmadr. Oysaki bizde dikey manada insann kendi basamaklarnda ilerlemek suretiyle kendisini kefetme srecine irak(aydnlanma) denir. Allah yerin ve gn nurudur nurlanan aydnlanr. Yine Buda, bir aacn altnda birden bire aydnlanmtr. Biz de aydn mnevver anlamna gelir. te Bat bizim btn bu kelimelerimizi ters yz etmi ve kullanmtr. Aslnda btn sekler ideolojiler, kontra religious dediimiz, din kart olan btn ideolojiler, dini terminolojiyi kullanr. Bu nemlidir. Seklerizmin de kutsal kitab, hacc, kurban, mabedi ve ritelleri vardr. Dolays ile insan zaten homo religiousdr. Dini bir varlktr. Bu nedenle de dnya hayatnda her ey dinletirilmitir. Din kart olu bile dinletirilmitir. Bir mzik konseri ve pop star dinletirilir. Senin iin lrm demek, fena fiek demektir. Futbol mana giderken apka takma, davul gtrme btn bunlar zikir anlamna gelir. Maa gidenler zerinde, bir anket yaplm, ou man ka ka olduunu bilememi. nk asl ama oradaki cokudur. te bunlarn hepsi evrenseldir ve asli olu gereklemezse ortadan kalkmaz, kulvar deitirir ve devam eder. Bugn insann zikir ihtiyacn karlayan yerler vardr.
- O zaman modern insan dinden kopmu saylmyor aslnda
Kesinlikle. Bugn Che Guevera, kltletirilmitir ve bir velidir. Latin Amerikada bir Che kilisesi vardr ve aziz ilan edilmitir. Bu insann tabi ihtiyacdr. Biz trbeye karyz diyenler trbe kurarlar. Bunu peinen kabul etmek gerekir ki, insan her eyi dinletirir. O zaman Allah indinde tek din slamdr ve Sizin dininiz size, benim dinim bana ayetlerini dnmemiz gerekir. Yani dinsizlik olamaz ama doru dini semek gerekir. nk doru din, seni kaynanla tantrr ve seni yanl yerlere dmekten korur. Bugn din kartl ideolojisi bile dinletirilmitir. Dier sekler ideolojiler de din gibi alr. Bu ok tabi bir sretir.
- Bugn dnya genelinde yeni ezoterik tarikatlar ortaya kyor, Hindistan mistisizmi modern insan tarafndan ruhun rahatlatlmas iin kullanlyor. Btn bunlar bir arayn eseri mi?
Dnyada olanlar, bir ezoterizm savadr. Dmannz zellikle ezoterizmden uzaklatrmak suretiyle onu maneviyatszlatrrsnz. Bu bir projenin devamdr. Bir lkeye silah ve bomba ile saldrmak ok ilkel bir yntemdir ve kltrel tahribat ok daha nemlidir. Bu adan dman olduunuz din, ideoloji ve fikir grubunu aslnda dininde derinlemekten mani hale getirdiiniz zaman, o dinin de bir tr sathta kalmasnn da yolunu am olursunuz. Sath da kalan din de sizin iin yararlanlacak bir din haline gelir. Sathta kalan dindarlar sana hakaret bile etseler aslnda senin iini grrler. Bugn dnyada baz radikal slamc hareketler barrlar, arrlar sloganlar atarlar ama sonu itibariyle, nereye hizmet ettiklerini iyi aratrmak gerekir. Binaenaleyh bu bir plann parasdr. zellikle lkemiz zerinde ok oynanmtr. lkemiz zerinde oynanan en nemli projelerden birisi, slam dinini maneviyatndan koparmak suretiyle onu, mantksal bir dzeye indirgeyerek donuk, souk, mekanik bir hale getirmektir. Bugn slamcym diyen birok insann slamn temel ritellerini bile yapmadna ahidizdir. slam maneviyatndan bihaber kiilerin politik anlamda barp ardklarn grmekteyiz. Oysa gerek dindarlk o dini yaamakla mmkndr. Seni bu hale getirenlere baktnz zaman onlarn aslnda, kendi dinlerini ok iyi yaadklarn tarikatlarna bal olduklarn grmekteyiz. Bugn Yunanistan, Fransa, ABD gibi birok lkede bu tarikatlar grmek mmkndr.
Mslmanlar hodri meydan diyecek gtedir
- Bu tarikatlar, Trkiyede de var. Ve nemli ayrcalklara sahip olduklarn gryoruz
Ben zgrlk bir insanm. Mallarn pazarda zgr ortamlarda satlmas gerektiine inanyorum. Ben malmn ok kymetli olduuna kaniyim. Baz akmlar kapatlsn diyenlerden deilim. Ben sadece eitlik istiyorum. Pazarda ben de malm zgr bir ekilde satmak istiyorum. Bana bu imkn verilsin ve bakalar da satsn. Gelenekte byle idi. Hodri Meydan. Aslnda, Osmanlda misyonerlik yasak deildi(Siyasi ve politik giriimler yaparlarsa ayr tabi). Ama devirebildikleri insan says Tevfik Fikretin olu ile snrl.
- Neden byle idi?
nk, o dnemde, eyhleri ve alimleri ile gl bir slami dnce gelenei vard. Benim dnce geleneim o kadar salam ki, ben btn herkese hodri meydan diyorum. Ama bir artla, kpekler salnp, talar balanrsa orada bir terslik vardr. Zaten plann bir parasdr bu. Bazlar rahat hareket edebilmek iin, baz dncelerin nne set ektiler, onlar kendini izhar edemez hale gelince de oluan boluu deerlendirmek zere, kefen soyucular, boluu doldurmak zere geldiler. Kanlmaz bir yasadr bu. Evrende boluk yoktur ve btn boluklar annda doldurulur.
- Hocam bir de Batni dediiniz zaman gerici ezoretik dediiniz zaman ilerici oluyorsunuz. Kavramlarda kendilerine gre yaplandrlm.
yle tabi. Onlar benim ezoterizmim var diyorlar. O zaman ben de ezoterizmim var derim. Sen bana dersen ki; benim spiritual koum var, benim de spiritual koum var derim. Ezoterik yaplar serbestse, benim ezoterizmim(maneviyatm) de serbest olmal. Sana gelince serbest, bana gelince yasak.
mmeten Vasatn srr
- Hocam ideal insan, hem ruh hem de beden birliini salam bir insan mdr?
slam maneviyat bu dengeyi ok iyi kurmu olduu iin dnyadaki dier, akmlardan farkllk arz eder. Dnyada din tarihi, aslnda bu tr bir sarkacn tarihidir. Baz dinler ar maddiyata meylederken, bazlar da ar spiritalizme meyletmilerdir. Hakikat-i Muhammediyeyi izleyenler, farkldr. te burada mmeten Vasat(Orta Olu)n tasavvufi srr ortaya kyor ki, maddeyi mana ile beraber alabilme anlamna gelir. Bu ok nemlidir. Bizim ariflerimiz, hibir zaman dan banda yaayan arifler olmamlardr. Bu arifleri siz, at srtnda Viyana kaplarnda Padiah olarak grebilirsiniz. Tarihte, Veli olarak tanmlanm sultanlar gelmitir. Bir Veliyi askeri snftan biri olarak ya da medreseden ilmiye snfndan birisi olarak grebilirsiniz. Dolays ile bizim velilerimiz, dan banda toplumdan uzak bir yerde deil, toplumun iinde olan bir anlaya sahiptir. Bu da bizde madde ve manann nasl dengelendiini gsteriyor. Zaten slam maneviyatn dier maneviyatlardan ayran en nemli zellik budur. Bugn Budizmin ya da Hinduizmin madde ile ilgili ciddi skntlar vardr. Yine baka dinlerin zellikle Museviliin mana ile bir takm skntlar vardr. Bu nedenle slam dini Mirac ruh, mahal, cesed yapan bir maneviyattr.
- 2007 yl Mevlana yl ilan edildi. Sizce Mevlanann slam dncesi yeterince anlatlabildi mi? Sanki daha ok iin yzeysel yn ile ilgilenildi Yaplan etkinlikler sizce yeterli miydi? Mkemmel olan yaplamad. Ama bu zihniyet kalplar ile Mevlanay anmak iin bundan daha fazlas beklenemezdi. Bir kere Mevlanann ait olduu dnya grnn bugnk yap ile problemi var. zellikle alt kademedeki emekilerin gayretleri ile, bu kadar olur. Dnya lkeleri ierisinde en iyi etkinlikleri yine Trkiye yapt. Ama Hz. Mevlana demek, sadece sema demek deildir. Baka eyler de yaplmalyd. Ama artlar msait olmad. Ben idealin yapld kanaatinde deilim. Ama hi yoktan da iyidir. En azndan bu zat hatrlamamza vesile oldu.
NURYE AKMAN
smailaa Camii cinayetlerinden sonra yasaklanm birer faaliyet olarak tarikatlar nasl grnyor size?
Her eyden evvel bir faaliyetin kanunla yasaklanm olmas, fakat bu yasaklanan faaliyetin insan denen varln i yapsyla ok scak bir ba ile bal olmas bir amaz da beraberinde getiriyor. Bu paradoksu aarak bu konular zerinde salkl ve soukkanl bir deerlendirme yapmak ok zor. Her ey toz duman. Tarikat denen oluumlar bir spor ya da hobi kulb gibi deerlendiriliyor. O dernein kapsna kilit vurduum anda dernein mensuplar dalr giderler ve bu dernek de kapanr. Tarikat gereinin insan hayatna sunduu anlam haritalar bunlardan ok te eylerdir. Btn dnya inanlarnda ve felsefelerinde mevcut olan bir yapdr bu. En geni anlamyla tarikat herhangi bir dncenin, dinin, felsefenin i katmanlarna, temel grlerinin hakikatine ermek iin izlenecek yol demektir. Sufi din felsefesinde dinler drt mertebede ele alnrlar. Birincisi eriat mertebesidir ki formel, dsal olan ilk dzeyi belirler. Aslnda sadece dinler deil btn dnce sistemleri de bu drt katl yapdadrlar. Mesela madem illa aktel sahada konualm diyorsunuz; bizim lkemizdeki birok ideolojinin - buna Kemalizm de dahil- eriat olduklarn sylersem ne dersiniz?
Ooo! eriat Kemalistler. Sk bir paradoks oldu derim!
Her ideolojinin normatif taraf ve i katmanlar vardr. Bugn Trkiye'de belirli bir ideolojiyi izleyenler, ister Kemalist, ister slamc olsunlar, her ikisi de 'eriat' dzeyinde kalmlardr. kisi de birbirlerine hukuk dayatrlar, norma dayal faaliyet yaparlar. Gnle hitap etmezler. Hukuki dayatmayla kendilerine katlmay salamaya alrlar. Bu yzden Trkiye'deki atma bir bakma "eriatlar" aras atmadr.
Trkiye'nin sacs da solcusu da "eriat" ise lkenin kurtuluunu herkesin kendi grnde derinlemesinde aryor olmalsnz...
Evet, bu da vakit alacak bir sre. Kalitenin ve seviyenin artmasyla bu yol alacaktr. Trkiye'de hi kimse ideolojisinde derinlememitir. Buna maalesef gnmz dindarlar da dahildir, dier ideoloji mensuplar da. Dncenin katmanlar arasnda arkeoloji yaparak ana prensiplere, altta yatan gayeye ulama abas sarf edilmemektedir. Birliin tohumlar derinlerdedir. Yzeyde ise ayrlk ve gayrlk vardr. Dta ne kadar birbirlerine ters olursa olsunlar ite birok gr birbirlerine yaklamaktadr. Mesela en radikal Marksist sol ideolojinin derininde yatan dnce "insanlar arasnda smrye, zulme, ayrmcla son vermek" deil midir? Milliyeti sa sylemin derininde yatan "vatan" duygusu deil midir? Radikal slamcnn grlerinin derinlerinde "insanlar toplumsal ve bireysel gnahlardan uzaklatrmak" yatmaz m? Kemalist'in felsefesi "muasr medeniyet seviyesine kmak" deil midir? Derin manada bunlarn hepsi sizce bir yerlerde rtmyor mu? O zaman bunlarn beraberliinden mthi bir sinerji yaratmann "yollarn" aramak lazm gelmez mi? Didimek bize enerji kaybettiriyor ve bu da Trkiye'nin dmanlarnn iine yaryor.
Bu sinerjinin iaretlerini gryor musunuz, yoksa bu bir topya m?
Ben ahsen bu topraklarn maneviyat mirasnn Trkiye'de mthi bir sinerji yakalayacana, sa sol, Alevi- Snni, Krt-Trk vs. tr kamplamalarn nne geeceine kaniyim. Bir rnek vereyim. Pazar gnleri bazen kar, tezgahlardaki ikinci el kitaplara bakarm. Bir hafta bir tezgahta grm olduum kk bir kitab satn aldm. Devrimci Marlar kitab. Bir sol militan grubunun marlar. Kartryorsunuz, ilk sayfalarda Enternasyonel Mar, dier marlar filan. Kitapn yars bu tr militan ve ideolojik marlar. kinci blmne geldiimiz zaman Nesimi, Pir Sultan, Hatayi, Yunus Emre'den deyiler grmekteyiz.
Bu figrler Anadolu sufileri?..
Evet. Birka hafta sonra bir baka kitapk buldum. O da lkc genlerin mar kitab. Birinci sayfada stiklal Mar, ardndan rpnrd Karadeniz ve bunun gibi marlar. kinci blmde yine Yunus Emre, Mevln'y grmekteyiz. Daha sonra slamc genlerin mar kitab elime gemez mi? Daa taa, kularn gzbebeine hak yol slam yazacaz marlar filan. En arkada ilahiler olarak bizim tasavvuf byklerimizden alnm ayn szleri grmekteyiz. Baknz lkemizin ayr, birbirine srtn dnm genlik grubu arka sayfalarda bir yerlerde birleiyor. Bu ok byk bir imkandr. Ama maalesef bunun farknda deiliz. Bu yzden ayrmaya doru gitmekteyiz. Bir toplum birletirici unsurlarn ne karmad srece ayrlklarn, ihtilaflarn sonu gelmez. Sonra bu trl paralanmay silah kuvvetiyle bir araya getirmek de mmkn olmaz hale gelir. Gnllere girilmedii srece bu asla olmaz.
eriattan tarikata yani ikinci mertebeye gei nasl oluyor?
Bir daire dnn. O dairenin d emberi onun fiziki yapsn, yani eriatn belirliyor. Oradan merkeze giden bir i izgi var. O izginin ad "yol". Arapas "tarik". Yoldan geerek merkeze varlyor. Merkezin adna da "hakikat" ve "marifet" deniyor. Geleneksel tasavvufi anlayta esas olan hakikat ve marifettir. Yani meselenin bilgi ve olu boyutu. eriat ve tarikatn her ikisi de izafidir, yani deikendir, arzidir, mutlak deildir. Binektir, vastadr bunlar. Gaye bu aralara binerek o padiahn sarayna, merkeze varabilmektir. Yunus, bunu bir dizesinde ne gzel aklar: "eriat tarikat yoldur varana - [Fakat] hakikat marifet ondan ieru". Bu sre her yerde grlen evrensel bir sretir. Cevizin kabuu yenmez, ii yenir. Ama yenecek bir ceviz iine de kabuundan ulalr. Edebiyatta, sanatta dahi bu evrensel prensipler geerlidir. Bir romann metni ile onun anlam katman arasndaki irtibata, yola hermentik ilmi bakar ki bu da o ilmin "tariki" olmu olur.
Binek dediiniz ey insan tarikat olaynda. O zaman da eyh Tanr'nn yerini mi alyor, O'na e mi kouluyor sorular cevap bekliyor modern insann zihninde.
Zaten yeryznde Tanr bizatihi Tanr olarak kimsenin karsna km deil. nsan "Tanr" tecrbesini dahi yine bir insan zerinden yaad. Bir Tanr elisine inand, Tanr'ya inanm oldu. O insan inkar etti Allah' inkar etmi oldu. Allah yeryz plannda insan zerinden bilinir, tannr. nsan tanmayan Rabb'i tanyamaz... imdi salkl temsilcilerin oluabilmesi iin baz yaplarn kendilerini tam olarak ifade edebilmeleri gerekir. Tarikatlar yasaklannca denetimi yaplamaz hale gelmilerdir. stelik yasaklandklar zaman bu vakann ortadan kalkmad da grlmektedir. Talar balayp kpekleri salverme diye Anadolu tabiri burada kendini gsteriyor. Yani mmkn olabilen dorusu balannca sahtekarnn yolu alm oluyor. Siz bugn herhangi bir camiye imam hatta mezzin olmak isteseniz olamazsnz. Birok kural, imtihan, onaylanma mercii vardr. Ama siz eyh olmak isterseniz buna bir engel yok. Siz ben eyhim dediiniz anda eyhsinizdir bugn. Hemen iki de mrit bulursunuz..
nne gelenin kendini eyh ilan etmesi, tarikatlar yasakland iin mi yani?
Tabii ki tek sebep bu deil. Baz sorunlar buradan kaynaklanyor. Dier bazlar da o yaplarn kendilerinden. Baknz tarikatlarn ilgasna yani 30 Kasm 1925'e kadar btn tarikat yaplar Meclis-i Meayih tarafndan denetlenmekteydiler. O tarihte stanbul'un nfusu alt yz bin civarndayken aktif kaytl yz elli ksur dergah vard. Yirmi civarndaki de hane-dergah dediimiz, yani kayda gememi konak-dergahlar da buna katarsak drt yz civarnda dergahn olduu bir ehirdi stanbul.
E haliyle nerede okluk orada problem...
Tabii ki, insann olduu her yerde problem de vardr. Ama Meclis-i Meayih bu ihtilaflarn zm yeriydi. En kdemli eyhin bakanlnda seimle bir araya gelirdi. Gnmze geldiimizde ise bunlarn bazs yeraltna indi, bazs da ehil olmayan insanlar eline geti. Tarikat ift tarafl bir baktr. yi kullanlrsa bir cihan imparatorluunu yaratan bir ocak haline de gelebilir. Seluklu, Osmanl, Safevi, Babrah devletlerinde olduu gibi. Ama br taraftan eer doru bir ekilde kullanlamazsa ayn derecede de ok tehlikeli bir olgu haline de gelebilir.
eyhi olmayann eyhi eytan mdr sorusunun tam zaman...
Btn geleneksel eitim felsefelerinde bir bilen ile eitim grme anlay vardr. Bu sadece slam'a zg deildir. Siz Platon'un Akademya'sna gider, onun talebesi olursunuz. Pisagor'un derslerine katlr, onun akirdi olursunuz. Bir mrebbiyi, bir retmeni, birisinden bir eyi renmeyi reddetmek bilgide anari ve kaos yaratmaktr. eyhin geleneksel dnyadaki anlam size manevi konular reten kii demektir. Bir insan- kamil bulasn ki o kamil sana seni tanta demilerdir. Baknz, insan- kamil size kendisini tantmyor. Bu kamil size yine sizde olan tantyor. Geleneksel eitim anlaynda bir kiinin kendisini tanyabilmesi iin dardan birisinin ona kendini grsn diye ayna tutmas gerekir. Buna cemal cemale kar denir. te bu noktada demilerdir ki bir retmeni kabullenmeyen kii kendi hodbin nefsini retmen alm olur. Nefs de eytandandr. Nefsin retecei eyler de dolays ile eytani eyler olacaktr. Bunun manas budur.
Bir eyhe ballk zgr dnmeyi engeller mi?
Btn eitim felsefelerinde retmene empati duyma, retmenin halini giyme, retmenden hal transfer etme pratii vardr. Eitimde etkili yntemlerdendir. Bugn braknz tarikat, siz bir sinema rejisr olacaksanz eer, falanca rejinin sehpasn, kamerasn tarsnz yllarca. Ona hizmet etmek suretiyle, yani kamerasn, sehpasn tayarak setlerde uzun yllar geirmek suretiyle siz orada eitilirsiniz aslnda. Ne demek efendim gitsin kendisi bir adam bulsun tattrsn, diyebilirsiniz. Onu sylerseniz de siz ondan eitim alamazsnz. Bu aslnda btn sistemlerde vardr. Ama reji, reji deilse yandn.
Ama eyhle iliki teneirdeki lye benzer. Modern dnyann bunu kabuln bekleyebilir misiniz?
Evet bu retiye gre gerek bir mrit iyi bir eitim almak istiyorsa lnn l ykaycya teslim olduu gibi bir mride teslim olmak zorundadr. Modernlerin kabul edemedii hususlar bunlar. Bu, geleneksel eitim metotlarnda olan bir eydir.
Tarikat mensubiyeti bireysellii ldrmez mi yani?
Siz nesiniz, siz kimsiniz? Zaten kii kim olduunu anlamak iin giriyor oraya. Kim olduunu anlamann birinci yolu benlikten gemektir. Siz o meydana benlikle beraber giriyorsanz size bir ey retilmez. Taptuk Emre'nin kapsn ald zaman Yunus Emre'ye nce odun tattlar. Ne demektir o? Darda brak benlii, yle ieri gir demektir. Odun tamak, ona hakaret etmek, kmsemek veya ekonomik anlamda burada bir ameleye ihtiyacmz var anlamna gelmez. Burada bir kiisel geliim eitimi vardr. Mesela biz erkekler tra oluruz. Tra aslnda ok tehlikeli bir eylemdir. Bir berbere gideriz, berber koltuuna otururuz. Hi gk karmadan berber eline jilet denen ok kesici bir aleti alr ve grtlamzn zerinde dolanr. En ufak bir hareketi ile bizim hayatmz gider. Hibirimiz bir laf sylemeden, lnn l ykaycya teslim olduu gibi berberin sahasndaki otoritesine teslim oluruz. O da sanatn zerimizde icra eder. Fakat biz dersek ki, hey berber ne yapyorsun, yle yapma, byle yapma. Berber kulamzdan tuttuu gibi git defol, baka bir yer bul der. Yalnz burada bir problem vardr. O da udur, tra olmak istiyorsanz, berberin nne oturmak zorundasnz. Eer hakiki bir berberin nne oturmazsanz orada problem olur. Kasapta tra olunmaz. te lnn l ykaycsna teslim olmas hadisesi herkese gre deildir. Herkese teslim olunmaz. Onun iin tasavvufta Gazali der ki: 'Gerek kamili buluncaya kadar phe esastr.' phe edeceksiniz, neden, niin. Ama kamili bulduktan sonraki phe kemale manidir. Perdeli kalmaya mahkumiyettir.
in hakikatini bilenler ortadan kalkt iin mi hikmet arayanlar tccarlarn eline dyor?
Dorudur. Ehil olmayanlarn eline dt iin. Oysa bunlar Antik Yunan'n felsefe okullar gibi veyahut Hindistan'n bilgelik okullar gibi alabiliyorlard eskiden. Buralardan yksek kltr ve sanat erbab yetiebiliyordu. Yksek ahlak, irfan ve terbiye bir medeniyetin en nemli yap talardr. imdiki halimizi gryorsunuz. Alternatif olarak bu deerlere muadil deerler retebildik mi? Bunun sonucunda da insan kalitemiz ok bozuldu. Bu insan kalitemizin bozulmasn maalesef sorumlularmz gremiyorlar. Bunun turizmde, ekonomide, ihracatta ne gibi negatif tesirleri olduunu, bizlere neler kaybettirmeye baladn rakamlar vermeye balaynca belki anlayacaklar...
Bir tarikatn iyi ya da kt olduunun ls nedir?
Byle bir eitim anlayn kendi i felsefesine gre tanmlarsanz, yani nefs basamaklarnda ilerlemek suretiyle ortaya iyi bir insan, kamil bir insan karmak dncesi var ise buna kim ktdr diyebilir? Ayrca bunun pratik olarak incelenmesi de mmkndr. Mesela mahkeme kaytlarna baklr ve ka tarikat mensubu cinayet, hrszlk, uyuturucu ticareti, hakka tecavz vb. gibi sulardan ispatlanm cezalar alm ise ortaya bir istatistik konabilir. Ancak o zaman bilimsel olarak ortada "kt vatanda" reten bir yap var, hkmne varabiliriz.
Ya irketlemek, ticarete el atmak, bankas olmak, tencere tava satmak. Bunlar da tarikatn safl ile ilgili bir gsterge deil midir?
Bu saydnz faaliyetler tasavvufi dnce ierisinde de bir tr bid'attir. Ben size ablonu koyaym, siz istediiniz yapya tatbik edin. Mesela bir eyh efendi etrafndaki insanlara, "Bizim gayemiz kendimizi tanmaktr, dnyann ssleri geicidir, aslolan O'nun rzasn kazanmaktr. O'nun cemalini grdnz zaman btn dier gzellikler gznzn nnde silinir" kabilinden sohbetler yaparak insanlar manevi bir eitime tevik ediyor ve kendisi de byle yayorsa, bunun yannda siyaset ve ticaret gibi faaliyetlerle dorudan ilgilenmiyorsa biz o yapya "tarikat" diyebiliriz. nk o yapda birincil gaye inisiyasyondur yani seyr-i slktur. Seyr-i slk yaptrlan yere tarikat denir. Ben eyhim diyen kiinin de kendine mracaat edenlerin ayaklarn yerden kesip yedi kat semaya kp gezdirecek gce sahip olmas gerekir. Bu da yle kolay elde edilecekbir derece deildir. Yani bu iler yle herkesin harc deildir.
Bazen eyh efendinin vefatndan sonra, yerine ayn maneviyat derecesine sahip olmayan birinin grevi devrald grlyor.
Bazen eyh efendi salnda aleni olarak "Benden sonra bu kii sizlerin velisidir" demek suretiyle bir ahs iaret edebilir. Bu durumda ihtilaf olmaz. Fakat tpk genetik bilimde olduu gibi nasl baz soylar kesiliyorsa, maneviyat ocaklar da ykseldii gibi kesilebilir de. Literatrde baz eyhlerin yzlerce, binlerce mridi olsa da geriye maneviyatna vris olacak bir vekil brakamad ok rnek olay vardr. Bu durumda geride kalanlarn kimisi diyor ki, tarikatnn ne olduu fark etmez, biz baka bir kamile intisap edelim. Ve ediyorlar, sonu olarak o yap dalyor. Muhiddin bni Arabi gibi byk bir dnr, yz altm tane eyhe hizmet ettiini syler. Ama hibirisinin tarikatnn adn bile sylemez. nk tarikat ad nemli deildir. nemli olan bir kamile hizmet etmektir. Modernlerde ise isimler, markalar ne kmtr. Nakibendi, Kadiri, Bektai, Mevlevi, Alevi vs. Bunlarn hepsi adeta futbol takm tutmak gibi bir hale gelmitir. O eyhin yerine kimseyi brakmamas durumunda yle bir ey de oluabiliyor. Tamam, eyhimiz birisini brakmad. Ama iimizde birisi var. Bu alim bir insan. Dini biraz biliyor. Biz de u kadar adamz. Bunlara yazk gnah deil mi... imizde u kii, Allah kelamn iyi bilir. Hocaefendi konumundadr diyerek o kiinin etrafnda toplanmaya balyorlar.
Peki ya benlii yok edelim diye yola kp da benliin bu kadar parlamas, bizim u kadar mridimiz var, herkes bize gelir demeler, gel bize katl diye davet etmeler...
Bunlar bizzat tasavvufun kendi felsefesine tezattr. Benlik gstergesidir. 'Ene'den gemeden kimse eyh olamazd eskiden. Davet etme yoktur iin aslnda.
O kii alim olabilir; ama alim olmak ile eyh olmak farkl kategoriler deil midir?
Tamamen farkldr. Alim olmak dinin zahirini bilmek veya dinle ilgili baz bilgilere sahip olmak demektir. Ama eyh olmak, bir manevi ilhama sahip olmak, bir manevi silsilenin ierisinden geliyor olmaktr. Peygamber'in zahiri ilminin vrisleri fakihlerdir, slam hukukulardr, alimlerdir. Ama Peygamber'in bir de manevi ilmi vardr. te tasavvuf mektepleri iinden kamiller, Peygamber'in manevi vrisleri olarak ortaya kar. imdi bu alim kii o tarikatn mensuplar ile ilgilenmeye balyor. Ve ortaya bir cemaat kyor. imdi bu yap artk tarikat deildir. nk artk ortada seyr-i slk yoktur.
Bugn tarikat denilen yaplarn birou tarikat deil, cemaat o zaman.
Aynen. nc merhalede diyelim ki o alim kii vaazlar eder. Yani dinin eriatyla ilgili konuur, din sohbetleri yapar. Bir siyasi parti kuralm, bir fabrika kuralm, bir kooperatif kuralm, bir televizyon kanal kuralm diyebilirler. Yani birinci gayenin dndaki gayelere rabet etmeye balarlar.
Peki alim kii kendinin eyh olmadn bilmekte midir?
te problem buradadr. Aslnda o kii ben eyh deilim, byle tayin edilmedim ama ben de bir alimim, grdnz gibi acizane birtakm hizmetler ierisindeyim dese hi problem olmayacak. slam dnyasndaki birok cemaat, bu ekilde tarikatlarn transformasyonu ile ortaya kmtr. imdi o alim kii de vefat ettiinde yerine akrabas, olu veya herhangi birini, -bir tasavvufi eitimi ve hatta din eitimi yokken- srf bu cemaatin ticari faaliyetleri dalmasn diye bir kiiyi oraya oturtmaya altmz zaman ncl bir grup kyor ortaya.
Bu dnme gzel uyan rnekler var yakn gemiimizde. Mesela eyh Abdlhakim Arvasi zamannda birinci gaye seyr-i slktr. Sonra cemaatleme sreci balamtr. Bir sonraki merhalede ise ticaret ne kar. Max Weber'in kulaklar nlasn. imdi ilk dnem, yani Abdlhakim Arvasi zaman tasavvuf tarihi ilminin inceleyecei bir dnemdir. Fakat ikinci dnem sosyolojinin alanna girer. nc dnem de ekonomistlerin inceleme alanna girer. Dnm takip edebiliyor musunuz? imdi bylesi ekonomik faaliyetleri veyahut cemaat yaplarn ktlemek istemiyorum. Fakat benim alanm deiller. yi mal retirler retmezler, bunlar iktisatlarn bilecei eyler. Ha unu da syleyeyim, tarikattan cemaate, oradan ekonomik bir yapya geme srecinin rnekleri btn dnyada vardr. Bugn birok Japon firmasnn kkenleri bir tarikatn dnmne dayanmaktadr. Baz uluslararas irketlerin rgtlenmesi tarikatvaridir. ok da gzel retimler yapabilirler...
Peki lluminati vesaire gibi karanlk baz rgtler hatta terr rgtlerini nereye sokuyorsunuz? Bu dnm emasnda onlara da bir yer var m?
u anki d dnyada politika bata olmak zere tarikat balants olmayan bir devlet yok gibidir. Adeta dnyada u an tarikatlar sava yaplmaktadr. Baz lkeler bundan mahrum kalarak d glerin tarikatlarnn arenas haline gelmektedirler. Bugn Fransa'da belirli localar, tarikatlar hakimdir d siyasete. talyan d politikasnn Vatikan'a bal tarikatlarla beraber faaliyette bulunduunu grmekteyiz. Bunlarn lluminati vs. gibi detaylandrlmas ayr bir olaydr. Bugn srail, Yunanistan ve birok lke politikaclar belirli localara mensupturlar. ngiltere bizden bile baz sanatlara stn liyakat nian verir. Ad, "Byk Britanya mparatorluu Yce Tarikat" (Supreme Order of British Empire) niandr. Birok spanyol ve Fransz nianlar Rodos ve Malta valyelerinin nianlardr. Alan kii bunun manasn biliyor veya bilmiyor bu bir tarikat niandr. Dnyann byk devletleri, imparatorluk vizyonu olanlar, milli kimliklerini manevi ocaklaryla harmanlamak suretiyle oluturulmulardr. Bu kimliklerden maneviyat ocaklarn ektiinizde ortaya ok korumasz, zayf, adeta hastalkl bir mahluk ortaya kmaktadr ki, bu birey ve toplum her trl saldrya ak bir hale gelmektedir. Militan seklarizm kiiye duygusal bir balant kurma hissi vermez. Katdr ve souktur. Seklarizmin biraz kendini yumuatt toplumlarda manevi ocaklarn da bu topluma pozitif anlamda katk yapabildikleri grlmtr. Birok ileri Bat toplumu bu sinerjiden istifade etmektedir. En u rnekler vereyim size. ABD'de, Yunanistan'da, srail'de en fanatik dinci gruplar bile kanunlara uyduklar srece baz blgelerde kendi komnal yaamalarn srdrmektedirler. 'Radikalse de bizim radikalimiz' anlay var bunlarda. Sahip kyor kendi insanna. Falanca lkeye gitsinler demiyor. Hatta bunlarn yaad blgeleri turizme amak suretiyle buradan para bile kazanmaktadrlar. Elektrie, televizyona kar olan Amiler'in yetitirdii tarm rnleri Amerika'da en iyi ekolojik rn saylmaktadr. Yunanistan'da keilerinin yaad Aynaroz yarmadas her yl binlerce turisti blgeye ekmektedir.
Bildiim kadaryla geleneksel tarikat yapsnda mrit ile eyh sk sk yz yze gelir. eyh mridi nak gibi iler. Binlerce mridi olan eyhler var. eyh efendilerinin yzn bir kez bile grmyorlar. Bu da ok sakat bir durum deil mi?
Bu benim iin, byle bir faaliyeti tenkit etmek iin yeterli sebep deil. Yani saysal rakamn on bin olmas, yirmi bin olmas hi nemli deil. Bugn Michael Jackson' grmeyen binlerce hayran vardr. Onun gibi giyinir, onun gibi hareketler yaparlar. Yani "fena fi'l-Jackson" olmulardr, onun halini giymilerdir. Siz kamil insanlar model olmaktan dlarsanz oraya bakalar girer ve i yine devam eder. Zira lem boluk kaldrmaz. Dorunun olmad yeri kt doldurur.
Bir dakika. Michael Jackson seyr-i slk mu yaptryor?
Geunoniyen tarzda sahte-inisiyasyon diyebiliriz buna. Duygusal kurulan ba, fizik badan ok daha gldr. Dolaysyla benim kendi tenkit mekanizmam ierisinde bu ok nem arz etmiyor. Ama kadim metinler ideal olann bir mridin mridinin yannda, feyzini tam alabilmesi iin onun hizmetinde bulunmas, onunla sohbet etmesi, onunla gnn 24 saati olmasa bile 20 saatini geiriyor olmasnn gerektiini sylerler. te yandan manevi kanal amak suretiyle -ki rabta denir buna- dnyann br ucunda olan bir insanla kalbi bir balant hatt kurmanz mmkndr. "Gnl Da" trkmzn szlerini hatrlayn. Hepsi orada anlatlyor. Gnlden gnle gizli bir yol vardr. Veysel Karani isimli Yemenli bir zat Peygamber'i hi grmemitir. Grmeden at bir kanal ile Hazreti Peygamber'den feyiz almtr.
imdi veysi merep insanlar istisnadr. Bana Veysel Karani rnei vermeyin hocam.
Tekrar sylyorum. deal olan, surette de beraber olmaktr. nk siretten surete gei vardr. Bir kamil insann yannda bulunmann phesiz ok nemli katklar vardr. Ama bu herkes iin birincil derecede lazm art deildir. zellikle modern hayatta iletiimin ve ulamn zorluu asndan bakldnda bu daha da nem kazanr. Burada esas prensip "balanma" duygusudur.
Cemaatin ierisinde "oh iyi oldu" denebilecek, insanlarn nefretini kazanm insanlar da belki vardr. Ama bu seilen iki kii yle deil. Bu vesileyle her ikisine de Allah rahmet etsin diyorum. Son ldrlen Bayram Ali ztrk cemaate sonradan katlm bir alim. ok deerli, deiik ynleri olan bir kiiydi. Bir kitap hastasyd. Tedavilik dzeyde kitap toplaycs idi. Onun lmne, zannediyorum kitaplar da ok zlmtr. Resmen hanmnn bileziklerini satacak dzeyde kitap hastasyd. Ben, seilen hedefler asndan bakldnda bir komplo kokluyorum havada. in ierisinde lke huzurunu bozmaya ynelik baz eller olduu kanaatindeyim. Baknz birok lkede meczup yetitirme merkezleri vardr. Buralardan baz insanlar, belli zamanlarda kasten karlrlar.
in hep meczuplarn zerine atlmas da bana sorumluluktan kama gibi geliyor. Cemaatler, tarikatlar adlar ne olursa olsun, onlarn hi mi kabahati yok?
Genellikle nefs terbiyesini esas ald iddiasnda olan yaplarda en fazla az dala yaplabilir diye dnyorum. Bylesi ihtilaflarn hemencecik cinayet dzeyine kmas biraz modern fiksiyon romanclarnn Gln Ad romanndan kalkarak gotik, karanlk labirentler izme fantezisinden baka bir ey olmad kanaatindeyim. Bu insanlarn ihtilaflarn birbirlerini ldrme noktasna kadar gtreceklerine ihtimal vermiyorum.
Peki ya linci yapanlar?
Linci yapanlar ile Bayram Ali Hoca'y ldrenler ayn kiiler diye bir yorum okudum bir gazetede. Bana da yle geliyor. Delili ortadan kaldrmlardr. Bu birinci teori. kincisi, birinciye nazaran daha zayf olmakla beraber ok da ihmal edilecek bir teori deil. O da hastann kendini iyiletiren doktoru ldrmesi hadisesi. Genellikle psikolog ve psikiyatristlerin bana gelen bir olaydr. Baz tarikat yaplanmalarna lkemizin dlanm ve alt kltr gruplarndan genlerin deiik rehabilitasyonlar iin katldn, gemi hayatlarnda uyuturucu madde mptelas iken, o yaplar ierisinde ksmen rehabilite olduklarn da duymaktayz. Bunlardan bazlar tam slah olmamsa byle eylerle intikam alabiliyorlar. Ayrca ilm-i havas sahasna girecek baz mahlukat musallat da sz konusu bunlar zerinde. Baz obsesyon vakalar olabilir.
Cinayetler gerekten meczup iiyse o meczubu kullananlar amalarna ulatlar m?
Tabii, bu siyasi konjonktrle de irtibatlandrlyor. te Dantay hadisesi, ardndan cumhurbakanl seimi, lkenin genel seime gidii vs... ok hassas bir jeopolitik yaps olan bir lkenin yerli ve yabanc birok dmannn bu konularda kapal kaplar ardnda baz fikirler rettiini ve baz projeleri planladklarn hissetmek mmkndr. Bugn ilim dnyas bile entrikalar ierisinde. Eskiden bir eyi rahat bir ekilde bir aacn altna oturur konuurdunuz. imdi bir eyi konuurken acaba bunun politik, ekonomik karl nedir diyerek her eyin bir yerlere ekildii bir dnemdeyiz. "Allah" diyen adamn bile acaba altnda ne var diye phelenmemiz gerekiyor. Bu sebepten artk arifler azlarna ta aldlar. Konumamay tercih ediyorlar.
Bu gvensizlik ayn zamanda snlacak liman arama isteini de kkrtyor. Bu kadar gvensizletirilen insan, amalanann tersine, o gruplara gidiyor. Bu da kar tarafn gvensizliini bytyor. Ksrdngden k var m?
O sinerjiyi yakalamak ok nemli. Bir kere modas gemi, gayri insani, yani insan "spiritel ihtiyalar olan bir varlk" olarak grmek istemeyen ar materyalist yaklamlardan arnmak gerekiyor. Salt "tarikat" kelimesi etrafnda oluturulan tabularla dikkati bir taraf zerine ekmek suretiyle baka trden baz tarikatlarn bu lkeyi tepeden trnaa ele geirmesinin de gizli planlar yaplyor olmasn sakn. Tarikatlk fonksiyonel olarak illa tarikat demeden de yaplabilir. Bir felsefe dersi ierisinde bile tarikat faaliyeti yaplabilir. Bu adan baktmz zaman bugn lkemizde tarikatvari alan yzlerce yapnn olduunu syleyebiliriz. Bunlardan sadece slami olanlarna medyann dikkati ekilmektedir. Ama Glha tarikatndan tutunuz da Uzakdou akmlarna, oradan Kabalacla dayanan yzlerce tarikat faaliyet gstermektedir. Yanl anlalmasn; bunlar da yasaklansn demiyorum. Ben ahsen dncelerin zgrce ifadesinden yanaym. Ama herkes eit artlarda maln pazarda satabilmelidir. Yoksa haksz rekabet ortam doar.
Kiisel geliim ad altnda verilen kurslar var, dnya paralar karlnda. New age tarikatlar bal altnda, Uzakdou'dan gelen gurular var...
Efendim "guru" dediiniz zaman mevzuatta o isim gemedii iin serbesttir. Ama guru fonksiyonel olarak eyhtir. eyhim demek yasak; ama ben "spiritel koum" dediiniz anda ayn faaliyeti srdrrsnz. Size mantralar verilir. Deiik seanslar yaplr. Baknz ad zikir deil, esma deildir; ama fonksiyonel adan ortada bir tarikat faaliyeti vardr.
Diyanet leri'nin slam yorumu hakknda ne dersiniz?
Diyanet'inki pozitivist slam yorumudur. lahiyat fakltelerindeki pozitivizm fen fakltelerinde yoktur. Bu da insanlarn manevi ihtiyalarn gidermekten uzaktr. Camilerimiz adeta souk, resmi devlet daireleri gibi olmaktadr. Minaresi bir futbol takmnn rengine boyanm bir caminin kutsall kalmaz. Orada baka bir ey vardr. Bundan dolay bir manastr ile, bir meditasyon merkezi ile mukayese edildii zaman camide o manevi havay teneffs edemeyen insanlar, camiden souyarak bu tr baz spiritel akmlara gitmektedirler. Bunu dnsnler.
Geenlerde bir gazete haberi vard. lkokul rencileri yoga ile streslerini atyorlar diye, dehet iinde kaldm.
Evet. Ve bu kanunen yasak deil. Aslnda yoga, Hindu dininin bir tarikat pratiidir. Olay bilimsel olarak budur. Ve Rene Guenon'a gre Hindu rkndan olana ancak manevi alm olabilecek bir eydir. Her isim kendi enerjisini tar. slam dini son vahiy olmas sebebiyle iinde son Tanrsal formlasyonlar barndrr. Bugn "om mani podme hum" deseniz, ki 'Tanr'ya hamd olsun' demektir. Bu sz bu ekilde sylemek ilericilik, son formlasyonuyla yani "elhamdlillah" demek gericilik olur. Oysa "Allah" kelimesinin tam olduu spiritel enerji "om" kelimesinin tad enerjiden ok ok fazladr. Onun iin slam tasavvufunda seyr-i slk ok seri, ok ksa ve ok enerji ykldr. slam'n en gl yn ideolojisi deildir. Politik slam, geici bir ideolojidir. slam'n en gl yn maneviyatdr.
Tarikatlardaki zlme Cumhuriyet dnemi yasaklarndan nce mi balyor?
Aslnda 1925 yl yani tekkelerin kapatlma hadisesi soukkanl bir ekilde hl incelenmi deil. Bu bir total, felsefi bir ret miydi? Baknz tasavvuf yasaklanmyor. Tekke ve Zaviye Kanunu ile beraber yasaklanan belirli iler var. Yani negatif baz zellikler yasaklanyor. Tekke ve Zaviye Kanunu'nun kmas aslnda tasavvuf ehline yardm etmitir gibi bir gr de var. Baz Melamiler byle dnr. Meclis'te kapanmalar ynnde oy kullanan eyhler vardr, eyh Saffet gibi. Neden, nk bir phtlama, tasavvufun ruhuna aykr messeselemeler olumaya balamt. Bunun en tipik zellii, zellikle Rumeli ve Dou Anadolu tarikatlarn harap eden "evladiyelik" usul. Yani beik eyhi dediimiz olay. Sizin babanz eyhse otomatik olarak onun yerine geiyorsunuz. Bu, tasavvufun ruhuna aykr bir eydir. Osmanl'nn son devir byk ariflerinden Kuadal brahim Halveti, Bedizzaman'dan ok nce, biz dergahlar kapattk, artk zaman dergah zaman deildir demitir. nk dergahlarda sorunlar var. Zaman imdi maneviyat zamandr dediler. Yani erkanlarn baka yerlerde ve baka ekillerde srdrdler. Ben Mustafa Kemal'in dergahlar kapatt esnada beyninin arka plannda yatan zihniyetinin tasavvuf felsefesini klliyyen reddetmek olduu kanaatinde deilim. Bakyorsunuz, Sivas'ta falanca eyh ile oturabilmekte. Kendi yakn arkadalarndan tarikat mensubu insanlar olabilmekte onlara bir ey demiyor. Yakn arkada Mustafa zzet Paa, tarikat hizmetini lnceye kadar srdrd. Cumhuriyet kadrolarnda tarikat mensubu insanlar da yer alabilmitir. Bu balantlarndan dolay dlanmamlardr. Milli Eitim Bakan Hasan li Ycel, bir Mevlevi derviidir. Ve saklamaz bunu Konya'daki Mevlevi asitanesi baz ayr muamelelere urayabilmekte. Demek ki ortada mutlak bir redden ziyade bir dzenleme yapma ihtiyac var. Dini hukuktaki kurallar burada da geerli. Yani bu hkm mutlak mdr, mukayyed midir? Ben ilki olarak yorumlamay tercih edenlerdenim.
Mevleviliin de biraz daha folklorik bir renge indirgenerek bu a kapatmak zere devlet tarafndan desteklendiini dnrm.
Deiik dnemlerde deiik tarikatlar gzetilmitir politikada. Abdlhamid gzetmitir, Kurtulu Sava'nda kullanlmtr, bu hep olmutur ve olmaktadr. Ayn problemlerle lkemizin Alevi maneviyat ocaklar da karlamaktadr. Ki Alevilik, bir dedeye bal olmak, bir tr bir tarikat faaliyetidir. Semah treni bir zikir ayinidir.
Mevleviyim demek tepki ekmez. Ama Nakiyim, Cerrahiyim vs. demek soru iaretleri dourur.
Sebebi yine ayn ey. Bu konu bilimsel olarak bir zemine oturtulmad iin her zaman maniplasyonlara aktr. Bazen bir tarafa bazen dier tarafa meylederler. Sonra da balar dner. Prensipler ve doktrinin olmad yerde kaos vardr, kargaa vardr. Trkiye, felsefesini buluncaya, metafizik referans noktalarn buluncaya kadar bu konudaki tartmalar srer gider...
Tekkelerin kapatlmasnda hi mi hayr unsuru yok sizce?
Belki balangta iyi bir amaca hizmet etmek iin dnlm bir ey olabilir tekkelerin kapatlmas. O esnada buna ihtiya grlmt belki. Ama zerinden seksen sene getikten sonra bir yasak kendi iinde zararl bir hale de gelebilir. Tekkelerin yerine alan halkevleri o ihtiyac karlayamad. O ihtiya lmedi, klk deitirdi. Hatta o kadar ki, bir futbol msabakasnda, bir mzik konserinde dahi tarikat fonksiyonlar gze arpmaktadr, bu hissedilmektedir. Bir gen bir futbol mana giderken, belirli bir kisveye girmektedir, rozet, apka takma ihtiyac hissetmektedir. Bir grupla, ellerinde davullarla gitmek istemektedir. Hep beraber coku ierisinde vecd yaamaktadrlar. Ben sol gre mensup genlerin yzde doksan beinin Karl Marks'n Das Kapital kitabn satr satr okuyarak, altn izerek Marksist olduklarn zannetmiyorum. Ama Ahmet Kaya'nn, Edip Akbayram'n konserlerindeki o spiritel, o manevi cokuyla katlmlardr oraya. Veyahut Yldrm Grses, Ozan Arif ayn duygular yaatmtr baka genlere. Dinden duygu boyutunu kaldrdnz zaman kupkuru ve souk bir din anlay kar ortaya.
Said Nursi'nin "Devir, tarikat deil, hakikat devridir." szn nasl deerlendiriyorsunuz?
Baz genler sanki dnya dnce tarihi veyahut slam dncesi Bedizzaman Said Nursi ile balamtr, daha ncesi yoktur gibi bir yaklam ierisindeler. Said Nursi'nin gelmekte olduu o dnce damar neydi, neyin uzantsyd bilmiyorlar. Bedizzaman, Dou Anadolu medrese geleneinin bir rndr. Dou Anadolu medrese gelenei bugn Taliban'n Afganistan'daki medrese anlay gibi deildi. Zahiri ilimler, manevi ilimler ile beraber verilirdi. Binaenaleyh, Said Nursi'yi iyi anlayabilmek iin arkasndaki o gl tasavvufi medrese geleneini iyi bilmek gerekir. Bir Hazreti Ali'yi, bir Abdlkadir Geylani'yi, bir mam Rabbani'yi, bir Mevlana Halid'i bilmeden Bedizzaman' bir yere oturtmak mmkn deildir. Fakat dnem imparatorluktan ulus devlete gei dnemidir. Ayn zamanda baz medreselerin, baz dergahlarn tkand, phtlat bir dnemdi o dnem. Bunu bizzat yayor Bedizzaman. Dolaysyla Bedizzaman Said Nursi'nin o szn o konjonktr ierisinde deerlendirmek gerekir.
Ne Olursan Ol Yine Gel sznn Unesco ya kadar ulamasnn ardndan, 2007 Mevlana yl olarak ilan edildi. Bu erevede Chicago da 10 bin, New Yorkta 1500 kiilik bir kalabalk stanbul Tarihi Mzik Topluluunun Sema gsterisini ilgi ile izledi. Town Halldeki gsteri ncesi bir konuma yapan Prof. Dr. Mahmut Erol Kl ile ertesi gn Brooklyn Marriot Hotelin lobisinde konuma frsatmz oldu. Prof. Kl, tasavvuf zerine bilimsel bilgiyi alabileceiniz dnyadaki ender isimlerden biri. stanbulda yaayan Kl, Marmara niversitesi lahiyat Fakltesi Tasavvuf Anabilim Dal profesr. 1,5 yldr Kltr Bakanlna Bal olarak Trk ve slam Eserleri Mzesi Bakanln yaptn syleyen Kl, grev tanmnn ise belirsizliinden yaknyor. Yerli yabanc birok uluslararas toplantlarda tasavvuf eksenli tebliler sunan ve Merkezi Oxfordda bulunan Muhyiddin bni Arabi Topluluunun eref yesi. Bir yldr Cambridge niv. bal slam El Yazmalar Birliinin ynetim kurulu bakanln da yrten Prof. Dr. Mahmud Erol Kl, bana sorarsanz Tasavvuf ve Mevlana konusunda dnya apnda deer verilen ayakl bir ktphane. ngilizce, Franszca, Arapa ve Farsa bilen Kln Sfi ve iir, slam Kaynaklar Inda Hermes ve Hermetik Dnce, Muhyiddin bn Arabi'de Varlk ve Varlk Mertebeleri, isimli bilimsel eserleri de mevcut. Yaratc ve kul arasndaki mnasebeti, insan tanmnn ruhani derinliini, ksacas kabuk ve z ilikisinin tasavvufi boyutunu merak edenler iin bir reete... Mahmud Hocamz bu konuda o kadar dolu ki, sorularma ksaca cevaplar verdii halde bile sayfalara-stunlara smayacak boyutta bir sylei oldu. Ama ilgili iseniz, bu syleiyi okurken hi sklmayacanz garanti ederim... ncelikle; tasavvuf ve onun manevi alglayndan bahseder misiniz?
Dinler bu yeryzne gnderilmitir. Yeryznn ve alemin, evrenin katl bir yaps vardr. Bu katl yapnn ierisinde en aadaki mertebe, ehadet alemi dediimiz, madde alemidir. Din bu madde alemi ierisinde konuur. Ama bu grnrler aleminde dinin tezahr ediyor olmas onun sadece maddi bir ey olduunu gstermez.
Din de aslnda ayn insan gibi, nasl insann asl ruhsa, beden onun ruhunu korumak iin bu cisimler aleminde bir zarf olarak kulland bir arasa, ayn ekilde dinin de formel yn, normatif yn dediimiz ey (ki dindar kiinin ibadet dedii eydir bu) aslnda bir dinin ruhunu muhafaza etmek, iin gerekli hurdelerdir, muamelattr. Fakat muamelat esas deildir. Bundan dolaydr ki, arifler slam dinini 4 merhalede ele almlardr. eriat, tarikat, marifet, hakikat. Bunun ilk ikisi, rlatiftir, izafidir, mutlak deildir, kavanozdur, yenilecek ey deildir. Yani esas, cevizin kabuunun krlp iinin yenmesi gerekir. Ancak; cevizin z d artlarda bozulur. Bozulmamas iin her zaman kabua ihtiya vardr. Kabuk gereksizdir denilemez. nk, z, aslnda kabuktur. Yani kabuk ayr, z ayr deildir.
Binaenaleyh; eriat ve tarikat, slam dininin izlenmesi gereken iki enstrmandr, aracdr. Esas gaye, hakikate ermektir. eriatin hakikatine, tarikatn hakikatine, dnyann, insann, kainatn ve varln hakikatine. Erenlere Ermi derler. Varln srlarn elde etmi insan derler. Bundan dolaydr ki, slam dini, merhaleli (katmanl) bir ekilde, bir insiyatik okul olarak telakki edilir bu anlayta. Tasavvuf, slam dinini bir eitim, kiisel geliim program olarak formatlama demektir. Baka sistem, baka yaklamlarla (fkh ve hadis anlaynda), slam bir monoblog gvdedir, (alrsn almazsn) fakat eitim metodu taraflar zayftr. Oysa ki, sufilerin, slam ariflerinin ta 900 yl boyunca gelitirmi olduklar sistem, slam dinini, bir kiisel geliim program haline getirmektir. Btn esaslar insann eitimi iindir. nsann eitimi de kendi zn kefetmesi iindir. nsan kendini bilmedii srece, kendi hakikatini, insanlk hakikatini bilmedii srece dnyay bouna yaam olur ve ot gelip ot gider. Ama, o srra erenler, binann hakikatn bilenler, tanry da, Allah` da bilirler. Tasavvuftak tanr inancn aar msnz, Enel Haktan, Hakkal Yakinden ne anlamalyz?
Baka sistemlerde tanry, Allah` bilmek bir takm fikri tartmalarla, karlkl fikir atmasyla teolojiler gelitirilir. Fakat, slam tasavvufunda tanr fikri bu ekilde tartmalarla elde edilmez. Burada Allah Kuran- Kerimde Ben insan en mkemmel bir ekilde yarattm, bir baka ayette, Ben ona kendi ruhumdan fledim, bir baka haberde (ki bu bir tevrat ayetidir, Mslmanlkta da Sahihi Buharide gecen bir hadistir.) Allah ademi kendi sureti zere yaratt eklindedir. Yani, Latincede mago Dei diye tabir edilen, tanrnn imajnda yaratlmtr insan. Binaenaleyh, insan bir kere en mkemmel surette yaratlm bir. Tanr kendi ruhunu flemi. Bir baka varlktan bir ruh alarak flemi deil. Kendi ruhumu ona fledim demek suretiyle insan ve Allah arasnda bir baa iaret ediliyor. (Bir tabir kullandm, baz ilahiyatlar bizi sigaya ekti. Mecaz kullandm, ama mecaz anlamak iin biraz edebi, biraz irfani zevk gerekir. Ama ilahiyat hocalarmzn yzde 80 `inde bu zevk olmad iin bizim szmz yanl anladlar, sigaya ektiler) O da su: Ben ruh olarak bir eyle irtibatlysam eer, genetik bir irtibattr bu. Bu kadar. Fazla detayna girmeyeyim.
Dolaysyla ben tanryla ok farkl deilim. ok farkl malzemelerden geliyor deiliz. Baz kiilerin zannettii gibi deil. Gayriyyet esasldr o. Yani tanr tanrdr. O kadar uzaklardadr ki, sen ona ne yapsan ulaamazsn. O zaman insann asla ulaamayaca bir tanr oluyor. Mkemmel bir tanr var, bizi yaratm atm bir kenara, bir daha bakmyor bile. O zaman bu i ateizme kadar varr. Ama br tarafta Allah diyor ki; Ben size ah damarnzdan daha yaknm. Baka bir ayette; Her nerede olursanz ben sizleyim (Ve huve meakum eynema kuntum eynama mutlaklk ifade eder) diyor. Yani ben sizi yarattm, ayrldk, siz artk mahkluksunuz demiyor. Her neredeyseniz sizinleyim diyor. Dier bir ayette; O sizde, grmyor musunuz? diyor. Yani yzlerce ayetler ve hadislerden istimbat etmek suretiyle kendilerine Sufiyum dediimiz bir taife byle bir slam program gelitirmilerdir. Adna tasavvuf denir. Bu tasavvuf bize, tasavvuf yolu izlenmek suretiyle hayatn anlamn, insann hakikatini retme dersleridir. nk insann hakikati renildiinde tanr bulunur. TANRI GOOGLEDA ARANACAK BR MADDE DELDR! Baka teolojiler ne diyor?
Baka teolojilerde farkldr. Onlar, insan ayr bir eydir, tanr da udur. Sfatlar zarflar bunlardr vs diye retilir. Biz de tanr hissedilir. Tanr, google da aranacak bir madde deildir. Bizde tanr bizzat ok yakn irtibatmz olan kiiyi hissetmek gibi bir eydir. Babanz, annenizi nasl hissederseniz, onun gibi bir hissetmedir bu. nk o sizden ayr darda bir yerde ok uzaklarda deildir. `Kii kendini idrak ettiinde tanrsn bulur` sznden yola kan sufiler bunu esas almlardr. Yani insani bildirerek Tanry buldurmak gibi. Tanr yeryz tarihinde de hibir zaman hibir ademolunu karsna alarak Merhaba ben Tanr, beni kabul ettin mmin oldun, beni inkar ettin kafir oldun. diyerek kesinlikle bir zaatyla yeryznde ortaya km deildir. Dolaysyla, insann Tanr tecrbesi Ademolundan beri hep insan zerinden olmutur. Sufilikteki ibadet anlay ile fkhtakini karlatrr msnz?
Her dinin peygamberinin iki vechesi vardr. Bir: O peygamberin sosyal ve toplumsal grnmdr. O, o dinin hukuki tarafn meydana getirir. Ayn ekilde o peygamberin esas taraf spiritel, manevi tarafdr. O peygamber hakka yrdkten sonra geriye kalan vardr.
(Biliyorsunuz, Peygamberimizin bir szdr: Biz nebiler, mal, mlk, miras brakmayz. Biz, ilmi miras brakrz.) Dolaysyla varisi Muhammedi olanlar ondan hukuk tarafn almsalar eer, adlarna slam fkhlar, Fakih deniliyor, ama Hz. Peygamber sadece hukuk getirmi deildir. O, komple bir sistem getirmitir. O sistemin ierisinde bu kiissel geliimle ilgili, maneviyat eitimiyle ilgili, spiritel ve metafizik konular alp, ileyip, sistemletiren kimseler de mutasavvf adn almlardr. Mutasavvf olanlar, dierlerini dlamlar, fkh almamlar anlamna gelmez. Onu ne alp, dierini ona zarf haline getirmilerdir. Yani hukuku ikincil olarak almlar. Esas maneviyat almlardr. Maneviyat koruduu srece hukuk onlarda deerlidir. Maneviyat olmad srece hukuk hi bir anlam ifade etmez. Bu grnz Kuranda hangi ayetler destekliyor?
Namazn da senin olsun!, Yuh olsun o namaza. Bizden namaz isteyen Allah bunu diyor. Demek ki mutlak namaz istemiyor. Kl da ne olursa olsun kl, demiyor. Klacaksan namaz felsefesinin ruhunu bil, yle kl, yoksa ben senin namazn alr bana alarm diyor. Ama fkhta yle deildir. Fkhta, ben fiziken o duruu yaptm zaman, bir mft efendi bana bakt zaman hkm tamamdr. Peki ey mft efendi! feveylun lil musalliin (Vay o namaz klann haline Maun / 4) olanlar kimler? Bir de batn fkhi vardr. O da tasavvuftur. Bu grld gibi insann zn birincil gaye ald zamanda, insan dnyann yaradlndan bu yana, en merkezi mahlukat olduu iin ve erefi mahluk olduu iin, ve kyamete kadar da insan olacandan dolay, insan esas alan btn sistemler lmszdr. Ama geici, gne gre deien ilimleri esas alanlar gnn deimesine gre deiirler. Tasavvufun insana yaklam ve bak asn anlatr msnz?
Sadece hukuku esas alanlar, hukuk sistemleri, insann ihtiyacna gre, artlara gre deikenlik arz ettiinden dolay, biz buna sabitler ve deikenler diyoruz. Cevher ve araz deniyor eski tabirle. Cevher deimeyen bir eydir. Mesela, Hz. Adem bir insandr. 16 milyon yl evvel gelmise eer, Hz. Ademin insan oluu, cevherdir. Deimeyen bir esastr. Ama Ademin ocuklarndan bazlar ekvator kuaklarnda yayldndan ve ar gne almalarndan dolay, cilt kendini filtreleme yapm, pigment saylarn otomatik arttrmaya balayarak derisinin rengini koyulatrmak suretiyle zencilemitir. Kuzeye doru giden adem olu ise, daha fazla ieri gne ekebilmek iin perdeleri amak zorunda olduklarndan, cilt otomatik olarak rengini daha fazla amtr. Bu, cenab- Allah`n vermi olduu otomatik bir sistem. Zencilik, beyazlk arzidir. Trklk, ngilizlik, inlilik, unluk-bunluk tameman asli bir zellik deil, deiken bir zelliktir, arzidir. Ve arzi olana bal ilimler de, Negro Studies gibi deiken ilimlerdir. Ama deimeyen ilim insanlk ilimidir.
Tasavvufun gnmzde de hala reva bulmas bundandr. Tasavvuf, zenci, beyaz, krmz, Trk, Farsllk ile uramaz. Senin insani oluunla, asli oluunla ilgilenir. Onun derdi deildir senin Habeli olman, Fars olman, Trk olman. O sonraki elbiselerdir. Bu elbiseleri de inkar etmez. nk giydiin elbiseye gre yaayacaksn. Trk isen ona gre bir hayatn olacak, zenci isen ona gre olacak. Sosyolojik olarak ikincil olarak onu nemser. Ama modern dnyada olduu gibi birincil sraya karmaz. Problem, onlarn birinci sraya karlmasdr. Erkeklik, kadnlk gibi, bunlarn hepsi ikincil, ncl deerlerin birincil deere karlmasdr. Onun iin tasavvuf slamn bu noktay yakalam nadir bir zelliidir. Mevlanann tasavvuf dncesinin Amerikada yank bulmasn neye balyorsunuz?
slamn en evrensel yn olduundan dolaydr ki, bugn Amerikalsndan, inlisine, zencisine kadar btn dnyada bu ihtiya seviyesine gelmi insanlar etkilemektedir. u da zannedilmesin ki, bazen gazetelerde kar; Amerika`da en ok satan kitap Mevlana, en ok okunan adam Mevlana, Amerika`nn sanki tamam sufi olmu gibi bir hava estiriliyor. Yok byle bir ey. Tabii tannan bilinen kiiler arasnda saylabiliyor. Ama grld gibi, zevkinde, elencesinde ve de bu ekilde hibir araym yok benim diyen insanlar hala ounluktalar. Bir de ileri kapitalistlemi, ileri maddi, hayat son noktasna kadar getirmi olan toplumlarda, artk maddi doyumun zirvesinde, (hani sonra da; So What? denilen bir durum vardr ya) be yldzl otelde yayor, limuzini, malikanesi, cep telefonu, I-phonelar var... Bir mddet sonra bat toplumu tamam diyor. Dolarlarm cebimden tayor, artlarm yerinde, ama hala iimde oturmayan bir yer var. O aray bitmiyor. Baz insanlarda, biz buna geri dn diyoruz, maddi imkanlar o kadar ileriye kadar tecrbe eden insanlarda, bir yerden sonra bir duvara arpp geri dn vardr. Bu en ok, refah seviyesinin en stne km bir toplum olmas hasebiyle Amerikan toplumunda olmutur. Bir dou toplumunda genellikle insanlar gnlk maietinin derdindedir. Sabah altda kalkacak, yedide trafie girecek, iine gidecek, akam bete kacak, iki saatlk yolculuk yapacak, evine varacak vs... Bu insann, metafizii dnebilmesinin artlar ok arlamtr...
leri kapitalistlemi toplumlarda spiritel konulara bir merak da genel anlamda vardr. Bu merak zaman zaman onlar, Hint Felsefesine, Budizme, meditasayona veya bazlarnda olduu gibi Judea-Cristianizm`e, kendi geleneklerinde kabalizm gibi baz akmlara ynlendirir. Bu ynlendirilmeler ierisinde bu spirtel pazarda sufiler de 1890`lardan beri vardr Avrupa`da. Kuzey Afrika`dan, Hindistandan, Anadolu`dan gelmi baz sufi ahsiyetler buralara tasavvufun gzelliklerini tamlardr. Bunlardan istifade edenler olabildii gibi baka akmlardan etkilenenler olmutur. Ancak, burada bir fark da bulunmakta. Daha nce baka akmlar tecrbe etmi baz batllarn sonunda tasavvufta karar klmalar gibi bir rnek var. Aslnda ben burada yayor olsam, Sufilii sonunda tecrbe etmi (yani maneviyat aray iin birok kapya girmi) sonunda sufilikte karar klm insanlar nce tesbit ederim, (ki ok sayda varlar) sonra gider onlarla grme yaparm. Neden Sufilik? Oralara girdin de ne bulamadn? Buraya girdin de ne bulabildin? diye sorarm. Kendimce, amatrce yaptm aratrmalardan biraz rnek vereyim. Bana sylenen eyler; tasavvufun enerjisinin (nk her spiritel alann bir enerjisi vardr) kulland esma (Allahn isimleri) olsun, murakaba dersleri olsun slam Tasavvufunda, Muhammedi olduu iin, Hz. Muhammed`in hakikati, iinde bulunduumuz devrenin logosu olduu iin en otantik sahih enerji kanaln atndan dolay; Ben Hindu iken, Budist iken elde ettiim gelimeyi, sufi olunca eyhimin verdii bir tesbih veya bir ismi celalden fazlasyla elde ettim diyen insanlar bunlar. Sebebi de, slamn manevi boyutunun, enerjisinin hepsinden daha gl olduu noktasnda. Byle bir ey sylenebilir. ALTERNATF SLAM OLARAK SUFZME YATIRIM YAPANLAR VAR! Hristiyan dnyada, slam dnyasna kar bir tepkisel yaklam var. Bunun yannda, ayn batnn Sufizme yaklam ok daha lml. Bu anlamda, Sufizmin, Mevleviliin fark nedir? Bu soruda daha evvel cevapladm ekildedir. Yani slam tasavvufu, insann zne hitap ettii iin, insan esas ald iin. nsann aslnn da tanrya olan akn neticesiyle ancak gerek anlamn bulacandan, ister istemez bu bat insan da bir ademolu, onun da bir sevgi boyutu var. Bu her insanda olduundan dolay, onu da cezbetmitir. Tabii slamn dier yzlerini de oturup, uzunca analiz etmek gerekiyor. Yani, El-Kaide slam nasl bir slam? Kim yaratt bu slam? Burada ben batnn ok masum olduu kanaatinde deilim. Yani El- Kaide kreasyonunda batnn da ok byk emekleri var. Bat dman istiyor. Yani bir teki yaratmak zorunda. zellikle souk sava sonrasnda, komnizm, Sovyetler Birlii devreden kalkp, tek kutuplu bir dnyaya gidildiinde, bu tek kutupluluk arza yapar. Diyalektik yasaya gre, ehadet alemi (grnen dnya) ztlarn mcadelesiyle iler. Onun iin size bir zt gerekir. Zt yaratmak iin de dman yaratma sanat diye bir ey vardr. Bu adan, baz eitimsiz mslmanlar bu projeye en yatkn insanlardr. Onlar bu projeye gnll olarak soyunurlar, ama bunun sistemlemesinde de batnn dman oluklar ileri kapitalistlemi bat toplumlarnn byk emekleri vardr. Bu inkar edilemez bir gerektir. Biliyorsunuz, El Kaide hkmetini ilk tanyan Amerikan hkmetidir. Sonra Suudi Arabistan tanr. Sonra bumerang kendini vurmaya balamtr. imdi benzer yanllar sufizm zerine yaplmaktadr. u an yeni bir pazar olarak, bir alternatif slam olarak sufizme yatrm yaplyor. Bu evreler mslman kkenli de olabiliyor. Bir pazar var burada, biz buraya geldik veya baka yerde, konuuyoruz bizi kimse takmyor. Ama biz sufiyiz dediimiz zaman, Mevlana dediimiz zaman, bir ciddiyeti var diyerek dikkate alyor. i doldurulmadan sufizm kelimesini kullanan insanlar var mslmanlar ierisinde. Bunlar Arap dnyasndan veya lkemizden olabiliyor. lkemizin iinde sufizmi hi bir zaman kabul etmeyen, hatta zaman bu zaman deildir diyen baz insanlar var. Ben sufi-mslmanm. Bunu kvrmadan syleyen birisiyim. Dier her trl slam anlayna da sevgi ve sayg besleyen birisiyim. Mesela bir Vahabi tandm var. ok severim kendisini. Her yerde Vahabiliini syler. Der ki, Mahmut, ben sizin bu sufizmi anlamyorum bir trl, bana hi hitap etmiyor. Sayg duyuyorum tabii. Kalkp bana kafir demedii mddetce eyvallah! Onun iin tasavvuf, kullanlacak bir title, bir label deildir.
Tasavvuf, ya ii doldurulursa enerjisi aa kmaya alr, olmazsa manplasyondur ve bunun, birok Amerikal farkndadr. Yani yutturulmas mmkn deildir. Bendenize gelen bu manada ok ikayetler vardr. Washingtonda Rumi ismi altnda kurulan bir yere gittik. Hibiri Mevlanay tanmyor. Hepsi Mesneviden bihaber. Mesnevi dersleri yapyor musunuz diye soruyorum, yok diyorlar. Bir arkada, Rumi forum bizim blgemizde kurulmu diye telefon atm diyor, Bu cumartesi gn inallah mesnevi dersi vardr. Karmla beraber mesnevi dersini dinlemeye gelicem, diyor. Cevap; Sorry biz Mesnevi dersleri vermiyoruz. O zaman bizim olan ney flemek istiyor ney dersiniz vardr deil mi? Sorry, bizde ney dersi yok. E o zaman sema ark ettiriyorsunuzdur herhalde?, sorry, o da bizde yok. O zaman neyiniz Rumi? Biz Rumi adnda bir hayr kurumuyuz, almalar yapyoruz Hmm, something different dedim diyor. Dolaysyla herkes beslendii gelenei ne karmaldr. Sufilik refah toplumlarda ykselen bir deer. Baz Trk camiasnda ve tabii Amerikallarda Sufilii slamdan ayr alglama abalar var gibi. Yani farkl bir yneli olabilir mi? Byle bir tehlike de var m?
Var. u ana kadar size tasavvufun hep olumlu katklarn syledim. Tabii ki madalyonun bir de dier yz var. Tasavvuf dediimiz ey de gllk glistanlk deildir. Onun da kendine gre problemleri var. Bir kere unu bileceksiniz. Yeryznde hibir ey problemsiz deildir. Hibir yapnn problemi yok deildir. Hepsinin kendine gre problemi vardr. Bundan dolay, slam tasavvufu hogrl, sevecen, insan sevgisi, universal yn, gel ne olursan ol gel diyen yaklam, o drt katl btn ierisinde deerlendirilmeyip, o balamdan koparlmak suretiyle onun sadece o sevecen ynn ne kardmzda, ortaya bu sefer maniplatif bir ey kyor. O da nedir? Sufizm ok gzel, ama slama gerek yok. Biz sufizmi alalm, slam kalsn bir kenarda. Sufizmin, slamn spiritel enerjisini kullandn farketmiyor bazlar. Yani zannediyorlar ki, Sufizm sadece rasyonel bir klp faaliyetidir. Hayr! Sufizm bir enerji alandr. Orada ok kelam yoktur, i vardr. Ve o i vampirizm gibi, yani enerji emmeyle alr. Ve kullanlan enerji, kullanlan esmalarn hepsi Muhammedi enerjidir. Siz Muhammed`le enerjiyi kopardnz zaman elektrii kesilir. Ne olur? Ortada bir kulp faaliyeti olur. Yani teknik anlamada syleyeceim, inisiyasyon olmaz orada. nisiyasyon spiritel bir geliimdir. Bu geliim olmaz. Sadece bir araya gelirler Mevlana okurlar falan.
Kabala, Yahudi dininin spiritel tarafdr. Yahudi rkndan deilseniz Kabala size almaz. Yahudi olmayan birisinin Kabala almalar yapmas tamamen entrellektel bir takm cimnastikten ibarettir. Rene Geno`nun tabiriyle yoga, zellikle hata yoga, st derece yogalar, ari rka, Hindu rkna verilmi zellikleridir. Onlardan olmadnz srece sizin yoga yapmanz, sadece eker ve kolesterolnz dzenler. Beden saln elde edersiniz. Yksek Fthat dediimiz yksek metafizik almlar elde edemezsiniz. slam tasavvufu da, Muhammedi olanlara ait bir eydir. Muhammedi olmadnz mddete slam Tasavvufu sizin iin gzel, entellektel bir abadr sadece. Ben uramasn demiyorum, gzel, Mslman olmayan da urasn, ama derinliinden istifade edemez. Hal byleyken, Baka eyler hedefleniyor olabilir mi?
Amerika zellikle 11 Eyllden sonra, slamn her kanal atmz zaman bombayla, intihar saldrsyla zdeletiriliyor olmas... Tabii burada biliyorsunuz, medya yansz deildir. Medya belirli glerin insanlar etkileme alan olarak kullanrlr. ok masummu gibi grnr, ama araya serpitirilen ince detaylarla aslnda kitleler bir yere doru artlandrlrlar. Dolaysyla, siz haberlerinizde srekli olarak bir yerlerde bombalar gsteriyorsanz, bir imaj yaratmaya alyorsunuz demektir. Mesela 10 gndr buradaym, 10 gn ierisinde New Orleans`ta 1 kii 3 kiiyi ldrd. Bir hamile kadnn cesedi bulundu vs... Ben her gn bu haberleri verirsem Trkiye`de, Sivas`taki bir amca da; Ulan Amerika`da neler oluyor byle, hi gvenli deil imaj oluturturum. phesiz, Irak`ta urada, burada bomba patlamyor demek istemiyorum. Elbette patlyor. Ama bunun yannda ok gzel eyler de oluyor. Geen ay Irak, Erbil`de azeli Dergahnn al vard. 10 bin azeli dervii zikir yapt, gl suyu datarak. Ama hibir medyada kmad bu. imdi siz cmbzla ekip, sadece iilerin bombalad Snni yerlerini, Snnilerin bombalad ii mekanlarn gsterirseniz burada bir amacnz var demektir. Sonu bu olur. Baarl da olmulardr. nk, ileri zengin toplumlar, genellikle abuk etki altna girer, saftirik insanlar olurlar. Amerikan mass medyas, Amerikan kitlesi aa yukar saftirik insanlardan meydana gelmitir. u an sradan Amerikan insannn kafasndaki slam imaj irentir, rktcdr. Bundan dolay, sufizmin kendisini nasl ifade ettii deil, biz sufizmden ne bekliyoruz kreasyonu vardr Amerika`da. Buna ynelik sosyolojik, politik yatrmlar yaplyordur baz yerlerde. Bunun idrakinde olan sufi vardr, olmayan sufi vardr. TASAVVUFUN CEMAL YANI GB CELAL YANI DA VARDIR!
Gerek sufi, hibir g tarafndan kullanlamaz. Her gle irtibat vardr, nk kaps herkese aktr. nk sufi insan ayrt etmez. Ama insan ayrt etmemesi, insanlara sevecen yaklamas, herkesin dmeninin suyuna giren, tokat olan olduu anlamna gelmez. Tasavvufun kendine gre bir doktrini vardr. Sevecen taraf olduu gibi, bir celal taraf da vardr. Srf cemalden ibaret deildir. En cemal dedikleri Mevlanann gerek ad Celalettindir. ok celal bir zattr. Mesnevide bile yle beyitleri vardr ki, atlarlar. Sistemi bir btn olarak almak lazmdr. Hz. Mevlanann yaad dnemde ve bulunduu yerde sadece Mslman bir toplum olmad, Hristiyan ve Yahudilerin de yaad, Hz. Mevlanann da hepsine, hatta hayat kadnlarna bile eit mesafe ve hogr ile yaklat gr var. Bu Mevlanann ortada olduunu gsterir mi?
Buradaki hogr iin unu belirtmek istiyorum. O tr insanlarn yapt eylere; ne kadar iyi yapyorsunuz, devam edin gibi bir durum yok. Tabii ki 72 millete bir gzle bakacaz. Hz. Muhammed de yle deil miydi? Maria Magdelana fahie deil miydi? Hz. sa ona kaplarn amad m? Sonra Maria azizelie kadar ykselen bir kadn haline gelmedi mi? Evet, bir Sufinin gnl genitir, kaplar herkese aktr. Mevlanann Gel arsn doru anlamamz lazm. Ne olursan ol gel sz de aslnda Mevlanaya deil, Ebul Said Ebul Hayr adnda bir sufiye aittir. Mevlana`nin hibir kitabnda gemez bu sz, fakat mana olarak grne de aykr deildir. Gel putperest, gel mecusi diyor, ama geldiin gibi kal demiyor. Hele bir gel. Sana bir hanyay konyay tattraym da kn nasl olacak onu bir grelim. nemli olan kn nasl olacadr. Unesco`nun bu ie sahip kma sreci nasl oldu?
ncelikle bu i, lkemizdeki baz gayretli insanlarn gelitirdikleri dosyay Kltr Bakanlna arzetmesi ve o zamanki ( 2004) kltr bakannn bunu kabul etmesi ile bu boyuta gelmitir. Kayna hi bir resmi kurulu deildir. Bir grup Mevlana gnlllerinin gelitirdii bir projedir. Ancak kiisel bavuru yapamadnz iin Kltr Bakanna verilen dosya Unescoya teklif edilir ve Unesco tarafndan kabul edilir. Unesco sadece uygun grmtr. Dediim gibi, Unesco bunu insanla sylemedi, kltr bakanlmz bile bu olaya sonradan dahil olmutur. Fikir ve gayret bata sylediim insanlara aittir. imdi Unesco ile beraber bir alm oldu ve Mevlana btn dnyada ykselen, satan ve sahiplenilen bir deer. Bizim bu aamada Mevlanay marka olarak kaybetme riskimiz var m? Zaten rann ve Hindistann da teden beri sahiplenii sz konusu.
Kesinlikle byle bir tehlike vardr. ncelikle onu sadece bir millete hapsetmek doru deil. phesiz btn dnyann maldr, ama grlerini yayabilmek iin en uygun ortam Anadoluda bulmutur. En yksek irfan seviyesi Anadoludadr o dnem. Tpk Elhadiddin Kirvani, Muhyiddin bni Arabide olduu gibi. Arabi, Endlsten kalkm gelmi, Msrda Ulema onun yemeine zehir koymutur. Kendisi Malatya`da 7 yl yaamtr ve en nemli eserlerini Malatya`da yazmtr. Oradan Konya`ya geldiinde ise Seluklu Sultan ehrin dna kadar karlamaya gitmi ve atndan inerek Siz ata layksnz, ben sizin zimamnz ekecek hizmetkarm demitir. Bu anlayn olduu yere gelir arifler. Mevlana hazretlerinin kendisi biz Behl`de (Bugnk Afganistan`in Bakenti Kabil`e yakn bir ehir) kalsa idik u ana kadar ktr ktr doranmtk diyor. Bundan dolay Anadolu`da nevu nema bulmutur.
unu da ekleyelim. Bu bize otomatik gururlanma veremez. nk biz bu hogry 800 sene evvel yaamz, ama u an Anadolu ayn hogrye hala sahip midir? Bunu da incelememiz gerekir.
Biz bugn dnyaya eer Mevlanay anlatmaya alryorsak, nce kendimiz anlamak zorundayz. Osmanl dnemindeki Mesnevihaneler imdi ak deil bir defa. Mesnevi kraat ile beraber felsefesinin yapld yerlerdir Mesnevihaneler, sadece Sema dnlmez orada. Senin u an mesnevi felsefesi rettiin Mesnevihanelerin ilevsiz. Amerika`da bir grup psikiatrist (ilerinde sadece bir iki tanesi mslman) insan terapisinde acaba Mevlanann mesnevisi ve dier eselerindeki pasajlar bu ite ne kadar faydal olabilir diye alma guruplar oluturup ayda bir Mesnevi okumas yapyorlar. Dnn bir pisikiyatrist gurubu, hatta kuantum fizikileri bu almay yaptlar. Acaba buradan zerrelerle veya ok kutuplu sistemlerle neler karabiliriz diye
Oysa bizim lkemizde Mesneviye bu gzle bakabilen yok. Bizde ky mollas iki tane hocann Mevlana hakkndaki phelerinden te geemeyen, ok afedersiniz, belden aa ve seviyesiz konumalarndan ibaret bir durum var malesef. Dolays ile Mevlanay bir deer bir deer, bir marka olarak kaybetme riskimiz var mdr? oktur derim.
Allah'n "El-Btn" ve "El-Vel" isimleri olduu srece tasavvuf ilmi de olacak demektir. Tasavvuf, slm toplumlarn derinden etkileyen ve bandan beri tartmalara konu olan bir disiplin. Siz de bu alanda kendini yetitirmi bir ilim adamsnz. Sizinle tasavvufla ilgili tartmal konular konumak istiyoruz bu syleide. sterseniz nereden kt bu tasavvuf sorusu ile balayalm. "Neden ihtiya duyuldu tasavvufa? Yahut olmazsa olmaz myd? slm varken neden tasavvuf, Mslman varken neden sf?" sorular anlaml m sizin iin? nce sorularnz bir kavramsal ereveye oturtalm isterseniz. Evet doru, bu an "tartma" konularndan bir tanesinin de tasavvuf olduu bir gerek. nk modern dnce geree tarta tarta daha sonra varacan ileri srmektedir. Yalnz u da iyi bilinmeli ki modernlie geilinceye kadar ki dnemlerde tasavvuf, tartmann bugn ulat vechesiyle bir tartma mevzusu olmu deildi. Yani ilimler hiyerarisi (mertibu'l-ulm) ierisindeki konumu toptan, kll olarak sorgulanm veya reddedilmi deil baz ksmlarna (cz') ynelik tashih teklifleri ki bunlar da esasa mteallik olmayan bir takm isimlendirme teklifleriydi. Bu sebepten, geleneksel deerlerin tahrif edildii bylesi bir ada anlalmas bal bana bir problem haline gelen konulardan bir tanesinin de "Tasavvuf" olmas hem modern a oluturan zihniyet dnyasn ve hem de tasavvufu yakndan bilenlerce anormal bir durum olarak grlmez. Tabulatrlm rasyonalizmin, alayc pozitivizmin ve militan seklerizmin tek geerli dnme biimi yapld ve stelik bu zihniyet kalplarnn dn ilimlere de szd bir dnyada tasavvufun ii zordur. nk bu yap ierisinde "din"in de deerler sralamas deitirilmi, ruhdan kopuk, materyalist ve souk yzl bir din kmtr ortaya. Ne var ki yukarda saydm bu lnn ayn zamanda modern an problemlerinin de kaynaklar olduu artk bir ok kimse tarafndan aka telaffuz edilmeye balanmasyla beraber bu mitoslarn taht da sallanmaya balad. Snrsz ekonominin, ruhsuz politikalarn, maddeci felsefelerin, doann tahribinin ve mutsuz bireyin hep bu zihniyet kalplarnn gtrd sonular olduu grlnce btn dnyada kaybolan deerleri, Geleneksel (Tradisyonel) dn biimlerini yeniden kefetme almalar balad. Artk sipiritel grler, mistisizm, ezoterizm, felsefe ykselen deerler arasnda saylmakta. Mistisizmin artk alaya alnmad ve cidd bir i olarak grlmeye baland bir hayli akademik aratrmaya mevzu olmasndan anlalmaktadr. ekoslavakya devlet bakan Havel'in gzel bir sz var: "20. yzyl toplumlar o toplumda ka tane mhendis olduuna gre deerlendirilirdi. Ama 21. yzyl toplumlar o toplumda ka tane bilge, ka tane filozof olduuna gre deerlendirilecek". Konuyu oturtacamz genel ereveye ynelik bu girizghtan sonra daha zele inerek konumak icab ederse unlar syleyebilirim. Nedir tasavvuf? Aslna bakarsanz "tasavvuf" bir yntemdir, bir bilgi deildir. Bir metodolojidir, bilgiyi elde edi yollarndan birisidir. En geni anlamyla dnecek olursak bir tr "Din Felsefesi" de diyebiliriz ona. Sapm modern anlamyla deil sahih (otantik) ve asl (orijinal) anlamyla, "Hikmet" vurgusunu yitirmemi anlamyla buna gerek felsefe de diyebiliriz. Yani dinin temel esaslarn anlamlandrma modellerinden, dinin yorumlanmas abalarndan birisi olarak bakabiliriz tasavvufa. Tpk dier modellemeler gibi o da insan bir abadr. Bir gereklik tasavvurudur. Bakalar da baka modeller gelitirebilir, baka tasavvurlar ileri srebilirler, nitekim yle de yapmlardr. Btn dinlerde sz konusu dinin esaslarn tefsir ederken hep benzer ekollerin olumu olduklarn grrz. nk kalk noktalar benzer olan dnceler benzer sonulara varrlar. Dolays ile bir ynyle evrenseldir bu. te bu yaklam tarznn slm dni zel alanndaki ad ise teknik tbiriyle "tasavvuf" olarak isimlendirilmitir. Bu isimlendirme de kat ve kalplam bir isimlendirme deildir. Binanaleyh bu kelimenin etimolojik kkeni zerinde modern aratrmaclarn aksine muhakkik sfler fazla durmamlardr. nk onlara gre isimlendirme deil muhtev daha nemlidir. Bunun iin "Eskiden tasavvufun ad yok ama ii vard, imdi ise ii yok ad var" demilerdir. Bu kelime yerine baka kelime tercih edenler de olmutur. Mesel bnu'l-Arab tasavvuf kelimesini de kullanmakla beraber "tahakkuk" ve "muhakkik" tbirini daha ok sevmitir. Hasl isme taklp kalmayp msemmya, o ismin dellet ettii mnya nfuz edebilmek gerekir ki bu bile tasavvuf yntemin retilerinden bir tanesidir. imdi "Nereden kt bu tasavvuf?" diye soruyorsunuz. Bir an iin her trl tarihsel zeminden bamsz olarak dnelim. Yani Hayy b. Yakzan gibi ssz bir adada, tek bana hayat teneffs edelim. imdi siz eer slm dinine mensbsanz ve kutsal kitabnz olan Kur'an' okuyorsanz bir ok yetin yansra yle baz yetlerle de karlarsnz. Bir iki rnek olsun diye mesel;"Ben size kendi rhmdan fledim", "Her nerede olursanz olun o sizinle beraberdir", "O ilktir, sondur, itir dtr", "Onlarn kalbleri vardr onunla aklederler", "O'ndan geldik ve sonunda O'na dneceiz" vb. gibi yetlerin zerinde dnmeye baladmz varsayalm. Bir eyin rhu bir eye flenirse o ey ile ilikisini nasl temellendirebilirsiniz.? Rh bir eyin zn veren ey ise, bir eyin mhiyetini belirleyen esas ise bu ayeti nasl anlamamz gerekir. Biz Tanr'dan ayr ve mstakil varlklar olduumuzu dnrken Tanr siz nerede, hangi varlk dzleminde olursanz olun ben sizinleyim derse bizim ne yapmamz lazm. Peki Allah size "Ben ilk olanm ve son olanm derse" bu ikisi arasndakinin konumu ne olabilir sizce? Bir eyin ba ve sonu ayn ey ise ortasn ne yapmal? " benim" szn hadi anladmz varsayalm peki "D da benim" (Hve'z-Zhir) szn nasl anlamalyz? Bu yeti yorumlayan bir rifin deyiiyle "ilk - son - i - d"n trifinin net bir ekilde yapld yerde bir beinci oluuma yer kald m acaba? O zaman sen nesin? Ben neyim? O'ndan gelmiiz ve yine O'na dnyormuuz. "Onlarn kalbleri vardr ve bununla aklederler" yetini okuduumda ise "akletme" eyleminin organ olarak beyin deil de kalbin gsterilmesi beni kalb epistemolojisi yapmaya, kalbi bilisel bir faaliyet olarak incelemeye sevketmez mi? Daha sonra bana bu kitab okuyan peygamberin -ki slm dini zelinde Hz. Muhammed- "Allah demi kendi sretinde yaratt", "man kalbteki bir bilgidir", "Allah'm kalbimi t, nurlandr", "Allah cemldir" v.b. gibi szlerini yukardaki yetlerin yanna koyarak dnmeye balarsam bende bir tr Tanr tasavvuru ve Tanr bilgisi olumaya balamaz m? Bunlara bir de onun yakn dostlarnn, onu iyi anlam olan sekin ashbnn bu balamdaki aklayc szlerini de ilve edecek olursak sanrm Tasavvuf denilen disiplinin zerinde younlat dn yorumun tarihsel kaynaklarn hi bir zorlamaya gerek olmadan rahatlkla grebiliriz. Fakat tabii ki bu kaynaklarda bu dzeyden verilen bilgilerin yannda daha alt dzeylere ynelik bir takm baka bilgilerin de verildii bir gerek. Gnlk hayata ait ve zaman ve mekana has baz konular da bu kaynaklarda ilenmitir. Peygamberin tirit kebabn seven bir insan olduu bilgisi de bu kaynaklarda yer alr veya karpuzu sevip sevmedii tartlr. Mesel "Namaz kln" yetinin yannda "Yazklar olsun o namaz klanlara ki kalbleri o namaza yabancdr, onlarn esas niyeti insanlara gsteri yapmaktr" yeti varsa burada iki trl dnmek gerekecektir. Birisi dikey dieri yatay. Birisi enfs dieri fk. lk nce yatay olarak bakalm "Namaz kln" yetine ve peygamberin "Beni nasl gryorsanz yle namaz kln" szn de bunun erhi olarak alalm. Bir ynyle bedenli varlk olan insann yapaca btn eylemlerin beden, fizik, ekl bir taraf vardr. Bu form, bu sret tpk insann bir ruh ve bir bedenden meydana gelmesi gibi rhun, zn, cevherin bir zarf, bir mahfazasdr. Ancak esas gye onun ierisindekidir. i yoksa d varlk sebebini yitirir nk d (zhir) ancak i (btn) varsa var olabilir. Dn k yeri itir, onu douran kendi iidir. Sirke kpnden dar sirke szar demiler. D ite olann davurumudur, zuhrudur. Yoksa kimilerinin zannettii gibi dn tek bana mstakil bir varl yoktur. Bamsz bir yap deildir. ondan elini ektii anda o snr, prsr. Binanaleyh i esastr, asldir, deimezdir d ise rizdir, geicidir ve deikendir. Bu ontolojik esasn epistemolojik uzantsna bakacak olursak d bilgisinin de (ilmu'z-zhir) ayn ekilde kendi bana bamsz olamayacan, deiken ve izf (rlatif) olduunu grrz. imdi yukarda srf bir rnek olay aldmz "Namaz" olgusunu bu adan incelemeye devam edecek olursak beden hareketlerle yaplan bir ritel olan namazn nasl gerekletirilecei konusunda peygamberin kendi uygulamasndan kopya ekmemizin istendiini grrz. O zaman bunun tarihsel kaynaklar ve tarih ilminin metodolojisi kullanlarak gerekletirilmesi gerekir. Rivyet ilmi denilen saha bunun din ilimlerindeki addr. Elde edilecek verilerin belirli baz deerlendirmelerden geirilerek balayc, hkm ifde edici bir sonuca ulatrlmas da hukuk ilmiyle gerekletirilir ki biz buna fkh ilmi diyoruz. Hz. Peygamber namaz klarken ellerini uraya koydu, secdeyi yle yapt gibi ekl bilgilere bu ekilde sahip oluruz. Bu da bir ilimdir. Dorular yanllar vardr. Fakat bu yatay mlumtn yansra o olgunun mhiyetini, tbir cizse rhunu da aratrp bulmak, dikey olarak yerini kefetmek gerekmez mi? Bu olgunun ta mamasna doru bir kaz yapsak doru olmaz m? Bu adan biz tasavvufu tbir cizse dinin arkeolojisi olarak gryoruz. Sathtan ieriye inip kayna bulmak eylemi. "Nmaz inanan kimsenin ykseliidir, mi'rcdr" sz namazn dikey boyutuna ynelik bir peygamber aklamas deil mi? imdi ben ellerimi nereye koyacam konusunda fikir yrttmde bu bilimsel oluyor da "ykseli" zerine konutuum zaman niye olmasn? "Ykseli" konusunu ilersem snneti erh mi etmi olurum yoksa ibtal mi etmi olurum? Buna da fkh- btn derler. Bu rnekleri oaltmamz mmkn. Netce olarak unu syleyebilirim ki Tasavvuf ilminin kayna dndir. Dnin ana kaynaklardr. Nasl dinin ahs ve itim baz gnlk dzenlemeleri zaman ierisinde fkh ilmini dourmusa dinin baz metafizik unsurlar da hikem ve irfn perspektifi dourmutur. Allah'n "El-Btn" ve "El-Vel" isimleri olduu srece tasavvuf ilmi de olacak demektir. Binnaleyh "Olmazsa olmaz myd?" gibi sorular ancak kiinin ontik uur dzeyini gsteren sbjektif bir gsterge olmaktan teye geemez. Kendisinde bunun bir ihtiya olarak hissedilmedii kiilerde zaten bunun bir anlam yoktur. O kii iin belki bu gereksizdir ama bu uur dzeyine gelmi kii ve toplumlarda bunun ortaya kmas kanlmazdr. "slm varken neden tasavvuf? Mslman varken neden sf?" sorusu para btn irtibatnn kurulamamasndan kaynaklanyor. Bu soruya verilecek cevap ile "Mslman" ad varken niye "Hanef" ismi veya "nsan" varken niye "Mahmud" ismini kullandmza dair verilecek cevap ayndr. Eletiriler genelde tasavvufu ayr bir din gibi alglamaya yneliyor. Byle bir nitelii var m, oldu mu tasavvufun? Bu sorunun sflerde hi bir karlnnbulunmadn grmekteyiz. O zaman onlara yabanc olan bu konunun daha ok dardan, yani tasavvuf dndan olan kimselerin bir problemi olarak ortaya ktn syleyebiliriz. Daha nce de deindiimiz gibi dn yorum ekolleri tek bir tane deildir ve bunlarn grleri arasnda baz farkllklar bulunmaktadr. Zaten bu farkllklar olmazsa ayn olurlard. Grlerin farkl farkl oluu da ontolojik yaplardaki ayrc zelliklerden kaynaklanmaktadr. "htilfu'l-akvl bi-ihtilfi'l-ahvl" demi sfler, yani grlerdeki ihtilaflar hallerdeki ihtilaflarn karldr. Ne var ki bu farkllklar herkesin kabul edebilmesi de ayr bir konu ki o da verilen eitimle alakaldr. Kesretin ontolojik mhiyeti hakknda dersler verilmeyen okullarn talebeleri bir bakasna hayat hakk tanmazlar. Dolays ile onlar kendilerinden baka doru grmezler. Her eyin kendi sahip olduklar dzeyde anlalp aktarabileceine inanrlar. nk tek boyuttan bakarlar olaylara, o da kendi ierisinde bulunduklar boyuttur. te bu kimseler tasavvufu dlama gibi aba ierisine girerler. nk kendilerinin var olabilmesi iin ancak tasavvufun atlmas gerekir. O zaman bu din yalnz onlarn olacaktr. Bu yaklam gnmzn yukarda belirttiim artlarndan dolay daha bir ivme kazanmtr. Gerek doum yeri olan batda artk materyalizm, rasyonalizm gibi ideolojiler ok cidd ve lmcl darbeler alrlarken nc dnyann donanmsz zavall aydnlar bunlarla din ilimleri bile yapmaya kalkmaktadrlar. Eer materyalizmin, rasyonalizmin, pozitivizmin, historisizmin ve siyantifizmin ocuka kapld yerlerin banda dini ilim tahsili yaplan yerleri grrseniz hi amayn. Bugn mimarlk, fizik, kimya v.b. gibi pozitif bilim dallaryla uraan kimselerin zaman zaman ilhiyatlardan daha irrasyonel ve anti-pozitivist olduklarnn grlmesi sizce garip deil mi? Bugn byle bilim dallarndaki akademisyen arkadalar bizlerle yakn temas kurup onlarla varln srlarna dair karlkl fikir tetisinde bulunuyorken dn ilimlerle uraan baz arkadalarmzla ise hala bir meriyet problemi yayoruz aramzda. Tasavvuf ekollerin mstakim olan ile yoldan km zerinde durulabilir mi? Byle bir fark gzetilebilir mi? Bu alanda bizzat tasavvufun kendi ierisinde bir hasssiyet mevcut mu? Tabii ki her ilim dal gibi tasavvuf ilmi de kendi oto-kritiini zaman zaman yapm bir ilim daldr. Daha ilk dnem sflerinin eserlerinde "galattu's-slikn" isimli blmler grmekteyiz. Yani sliklerin yapabilecei hatalara dikkat ekilerek bir takm uyarlar yaplmaktadr. Tasavvuf din felsefesinde din drt katl bir yap olarak grlmtr. eriat, Tarikat, Marifet, Hakikat. Gzmzde daha iyi canlandrabilmek iin eski alarn ehir yerleimlerini dnebiliriz. ehrin en dnda surlar vardr. ehri btn d saldrlardan korur. Bu surlardan ieriye girmek iin kapya gelinir. Kap aldnda ieriye girilir. ehrin en merkezinde padiahn saray vardr. Kapdan oraya giden yollar bulunur. Buraya varmak isteyen o yollar izler ve sonunda sarayn eiine gelir. Artk bundan sonras kendi ii deildir, bir kabl iidir. O kiinin saraya kabul edilmesi Pdiahn merhametine kalmtr. Bu rnekte ehri evreleyen, ehrin yer zerindeki meknn tesbit eden o surlar "eriat" karldr. O kapdan girildikten sonra merkeze giden yollar "tarikat" karldr. Saraya varmak, avlusuna girmek "Mrifet" ve sonunda ieriye kabul edilmek "Hakkat" ise olarak grlmtr. Bu yzden eriat kapsndan girilmeyen Tarikat olamaz. Olsa bile o yol sonunda Mrifet'e ve Hakkat'e gtrmez, baka yere gtrr. Seyyid't-taife Cneyd-i Badd "Bizim yolumuz Kitap ve Snnete ittib yoludur" derken bunu kasdetmektedir. Bu konu bir bakma btn Gelenek'lerde bulunan ortodoksi ve heterodoksi konusudur. Ortodoksi; belirlenmi ana esaslar ierisinde kaz yapmak demektir. Ana esaslar deimeyen, kalc en temel doktrinsel zelliklerdir. Yaplacak btn almalar aslnda bu doktrinin alm olaca iin bunun kayb ardndan o almlarn da kaybn getirecektir. Mevln'nn "Biz saplamz pergelin ineli ayan kaynaa [Doktrine] dier aya ile gezeriz yetmi iki milleti" sz bu gerein iirle ifdesidir. Heterodoksi ise bu esaslarn dna kmaktr. Para btne ttir. Btnden kopan para artk para da deildir. Kendini besleyen dnsel kaynaklardan kopan her akm kurur. Ancak bunun tesbiti de ayr bir problemdir. Bunu kim tesbit edecektir.? Baz dn akmlar vardr ki kendilerinden baka herkesi heterodoks ilan ederler. Byle kimselerin elinden hi bir sf kurtulamaz. Bu konuda ok canlar yanm, ok kelleler umutur. Bu durumda tasavvuftaki heterodoksi ve ortodoksi meselesinin tesbitini ancak kibr- evliy ve prn- izm hazartnn grleriyle yapabiliriz. Dierlerinin grleri kendi branlarn balar sadece. Zaten onlara gerek kalmadan bir ok sf mellif esastan sapan guruplarn kimler olduklarn eserlerinde uzun uzadya anlatmlardr. Muhakkik sfler u arpc tesbitte bulunurlar: Hangi yol ana caddeden saparsa o yolun devamll yoktur. Bir iki kuak sonra tarihin karanlna gmlrler. nk bu ehdet leminde, bu fizik lemde doktrini koruma grevi d forma verilmitir. Benim de Anadolu ve Rumeli'deki baz tasavvuf topluluklarda yaptm aratrmalarda bu tesbitin doruluunu bizzat gzlemledim. Dede; kmil, lim, muttak ve shib-i amel bir eyh efendi. Olu; ilim yok, amel yok ama hi olmazsa bir nebze tasavvuf terbiyesi alm ve etrafna baz tasavvuf konular anlatabilen bir eyh. Torun; ilim de, amel de olmad gibi ne tasavvuftan haberi var ne tarikatten, hem eriata hem tarikate aykr bir hal ierisinde, ne erkn ne irfn. Zaten erkn kaybedenler irfn da kaybederler. Bu torunun ocuklaryla beraber de o yol tamamen unutulup gider. Tarikatler tarihi byle yzlerce kolun kaybolup gittiine hid olmutur. Form ve ierik, kabuk ve z irtibatn doru kurmak gerekir. Peki tasavvuf, tezkiye, zhd, takva, hu, ihsn gibi slm kavramlarn kiilik plannda iini doldurma abas olarak nitelendiinde, insan buna tasavvuf herhangi bir balants olmadan, sade bir Mslman olarak ynelemez mi? Allah'a giden yollar mahlukatn nefesi saysncadr. Tabii ki bir kimse bu kavramlar belirli derecelerde zevkedebilir. Ancak btn dn kavramlar kutsal kavramlardr ve ileri dolu olduklar zaman belirli bir te'sir gcne ularlar. Gazinoda atlan "Allah" nrasyla tekkede sylenen "Allah" lafz dil zellikleri asndan ayndr. Ama birisinin iine yklenen anlam ile dierinin iine yklenen farkldr. Biliyorsunuz "lh" kelimesi, "Allh" kelimesi slm ncesinde de kullanmda olan kelimelerdi. Hz. Peygamber O'nu anlatmak iin yeni bir kelime aramad. Mevct olann semantik yapsn deitirdi. te imdi eer "Allah" diyeceksek bu kelimeyi Hz. Muhammed'den almamz lzm. O adan benzer btn dn kavramlar bir peygamberin fem-i muhsninden alnmal, tabir cizse kap kaynanda el demeden doldurulmaldr. Zira onun "Beni Rabbim eitti" (eddeben Rabb) dedii Rabbi onun iin "O ancak kendisine bizim bildirdiklerimizi syler" demek sretiyle araya baka bir ey girmeden dorudan nasl kelimelerin iinin doldurulduunu bizlere gsterir. te bu kelimeler kmil bir azdan dier bir kmil kulaa dklr ve bylece bu kavramlar ilerindeki btn ilh enerjileriyle beraber intikal ettirilirler. Enerjileri olmayan kelimeler gdktrler, gerekli tesiri yapamazlar. lerinde canl tohum tamadklar iin kiiyi hmile brakamaz ve bir doum gerekletiremezler. Demek ki olay sadece bir takm kavramlar bilmek demek deildir. Hlsa, btn bu kavramlar ilerine ruhlarnn flendii o ilk halleri gibi kimden alabiliyorsa kii derhal oraya gitmelidir. Ayrca sizin sorunuzda saydnz bu kavramlar kendilerine birinci dereceden meslek yapm kimselerin meslek bilgi ve yeteneklerine de mracaat edilmesi bizim lehimizedir, bizim menfaatimiz cbdr. Her ilmi uzmanna sormak her meslei ustasndan renmek zannederim evrensel bir eitim prensibidir. Vakit kazanm oluruz. Tasavvufun Dou'nun mistik dnyasndan ve felsefesinden youn bir biimde etkilendii, bunun da insanlarn deer llerini bozduu iddia edilir. Ne orandadr bu etki ve bu tasavvufun asl karakterini bozmu mudur? Tasavvufun slm kaynakl olduunu kabul etmek istemeyen bir takm kimseler ona d kaynak arayna girmilerdir. Baz oryantalistlerin de desteiyle zorlamaya dayal kimi iddialar ortaya atmlardr. Kimisi Hinduizmin tesirinden, kimisi Neoplatonizmin tesirinden kimisi de Yahud Kabbalasnn tesirinden bahis amlardr. Bir kere her eyden evvel te'sir almak ne demek onu tartmamz gerekmektedir. Hangi konularda bir kii bir baka gelenekten etkilenebilir ve bunun bir mahzuru deil bilakis bir katks olur ve hangi konularda hi bir te'sir alamaz. Kur'an- kerim'deki baz yetler ncil ve Tevrat'ta da aynen yer almyor mu? Bunun zerine ucuzcu baz oryantalistler "Zaten Muhammed Kitabn onlardan kopyalayarak yazd" demediler mi? Kendi Mina'larn "an fuln, an fuln" zinciriyle nakleden Yahud limleri mi acaba bizim hadis ilmimizin kuruculardr? Basra ve Kfe nahivcilerinin Aristocu kyas ve karm yntemlerini Arap dili ierisine katmalarnn daha sonra slam fkhnn ortaya kmasna zemin hazrlad grnden yola karak Aristo'nun slam fkhnn babas olduunu syleyebilir miyiz? Hendek savanda Hz. Peygamber'e gelip "Biz Farsllar savalarmzda dmanla daha kolay baa kabilmemiz iin hendekler kazardk" diyen Selmn- Fris'nin bu teklifini beenen Hz. Peygamberin acaba ran te'siri altnda kaldn m sylememiz lazm? Bu bir teknik konudur doktrinle alakas yoktur dolays ile bir kazanmdr Mslmanlar iin. slam tasavvufu da benzer bir durumdadr. Baz sflerin baz szleri ve grleri baz baka dinlere mensb kimselerin grlerine benzeyebilir. Bunlarn birbirlerini tanmalarna gerek bile yoktur. in'de matematikiler 2 ile 2'yi toplarlar 4 kar. spanyol matematikiler de 2 ile 2'yi toplarlar 4 kar. imdi kim kimden almtr? Bunlar birtakm evrensel gereklerdir her yerde ayn sonular verir. Ancak aralarnda birtakm mukyeseler yaplabilir. Hayatnda Arapa'dan baka bir dil bilmeyen bnu'l-Arab'nin baz grleri ile kendinden onbin sene nce yaam in'li Lao-tse'nin baz grleri arasnda Japon profesr Toshihiku zutsu Trke'ye de evrilen nefis bir mukayeseli alma yapmtr biliyorsunuz. lgin benzerliklerin yansra bir ok farkllklar da bulunmutur. Daha nce bahsettiim slam tasavvufunu dar atmak isteyen guruplar maalesef kar savlardan hi haberdar deiller. Belki de ilerine gelmiyor. Mesela biliyor musunuz bir ok Hindu aratrmac sflerin Hindistan alt- ktasna gelmelerinden sonra Hinduizmin onlardan byk etkiler aldn ileri sryorlar ve baz eklektik Hindu mezheblerinin ortaya kmasn buna balyorlar. Hatta bugn pek ok mntesibi bulunan Sikh dininin aslnda sflerden etkilenen Guru Nanak isimli bir Hindu'nun kurduunu sylyorlar. Tabii bu arada baz sfler de kendi eitim metodlarn gelitirirken birtakm Hindularn faydal olabilecek baz yntemlerini de kullanmakta bir saknca grmemilerdir diyebiliriz. Ama bunlarn hi biri doktrine ait eyler deil bir takm pratik uygulamalardr. Mesel yogik uygulamalarda yer alan ve temiz nefes al-veriini dzenleyen nefes tekniklerinin (prnyma) Mceddidiyye eyhleri tarafndan haps-i nefes dersi olarak gelitirilmi olmas mmkndr. Fakat bu esas etkilemez. nk Mcedddilikte daha pek ok eitim metodlar bulunmaktadr ki bunlarn hepsi bir doktrin altnda bir araya getirilmilerdir. Bu gibi kimselerin ska ortaya attklar bir dier iddia da Yahudi Kabbalaclnn sfizmi etkiledii iddiasdr. Oysa hem brnceyi ve hem de Arapay iyi bilen Fransz din tarihisi profesr Paul Fenton en eski Kabbala metni olan Sefer Yetzira'nn en kadim nshasnn Kuzey spanya'da bulunduunu ve yazl tarihinin bnu'l-Arab'nin vefatndan yaklak elli sene sonraya tekabl ettiini syledikten sonra yle bir dehet isbatta bulunur ve bunu yaynlar: En eski Kabbala metni bnu'l-Arab'nin el-Ftht'l-Mekkiyye'sinin bir blmnn aynen tercmesinden ibrettir. Btn teoriler altst olur. Ayrca biliyorsunuz mehur Yahud filozofu Maimonides Khire'deki okulunda derslerin arasnda sflerden grdn itiraf ettii toplu zikir ve devran da yaptrd iin baz Yahd din adamlar tarafndan sulanmtr. Sabatay Tsevi'nin zerindeki sf tesirler ayr bir inceleme konusudur. Netce olarak unu syleyebiliriz sfler de tpk dier insan cinsi gibidirler, te'sir alr te'sir verirler. Ancak bunlar doktrine mteallik deildir vesselam. Mrid ne demektir? Bu konudaki istismarlar nereden ortaya kyor? Mrid, yol gsteren demektir, rehberdemektir. Araplar turistik ehir rehberi kitaplarna bile Mrid derler. Yani koskoca ehri onun yardm olmadan tanyamaz, sokaklarnda kaybolmadan dolaamazsnz. Teknik anlamyla dni tasavvuf yorumuyla reten bir retmen, bu konularda engin bilgisine mrcaat edilen bir std, bu meslei raklara gsteren bir usta ve kendisi taklid edilen nmne bir insan demektir. Buradaki retim salt zihinsel bir eylem olmad iin mrid ayn zamanda mnev feyzin kendisinden akt bir kanal da olmaktadr. Hikmet ve mrifet dolu kmil bir insandr mrid. Uzun yllar sren riyzat ve mchedeler sonucunda kendi dk vasflarn yksek vasflar hline getirmi ve bunun sonucunda kaynan tanm ve bilgideki birlii yakalam bir kimsedir. Dolays ile paralanm bir benlii yoktur. Kendi iinde huzra ermi, skna kavumu, temkinli ve vakr bir kimsedir. Azndan hep birlik cmleleri akar, paralayc, blc szler sdr olmaz. Nereden gelindiinin ve nereye gidildiinin uuruna varmtr. nsann nndeki engeller neler onlar ok iyi tanyan bir kimsedir. Allah ile o kadar yaknlk peyd etmi ki O'nun yeryzndeki gz, kula olmutur. Reslnn hakkatini grm ve ona ylece man etmi kimsedir. Peygamberlerin ancak ilim mras braktklarn biliyoruz. Vris-i neb bu ulem-yi-billh kimselerdir. Allah' grmemi, peygambere yetimemi kimseler bedel olarak bu vekillerden onlar hakknda bilgi sahibi olabilirler. Kiinin tek bana din gibi ok nemli bir sahada dolaabilmesi kendi aleyhine olur. Her ilim dalnda otorite mefhumu vardr. Siz bilgide otorite kabul etmiyorsanz epistemolojik anaristsiniz demektir. Aslnda bu en sonunda otorite benim sonucuna karr ki bu da demonik bir tavrdr. eytan'n Allah' kabul etmedii iin eytan olduunu zannetmeyiniz. eytan ateist deildir, tanrtanmaz deildir. eytan nsan otoriteyi kabul etmedii iin lnete dr olmutur. nsn- kmil'in otoritesi nnde acziyeti itirf bu yolun badr. Bilmeyene retirler, alayana emzik verirler ama "ben biliyorum" diyene kimse yardmc olamaz. imdi biz erkekler bazen berbere gideriz, sa sakal tra oluruz. Berberin koltuuna otururuz ve onun mesleindeki otoritesine, bilgisine teslim oluruz. O da usturay grtlamzn zerinde dolatrarak bizi tra eder. Btn hayatmz ona teslim etmiizdir. sterse bir kk hareketle grtlamz kesip bizi teki dnyaya gnderebilir. Hi gk demeden ve kprdamadan tpk lnn ykaycsna teslim olduu gibi berbere teslim oluruz. O da zerimizde bildii gibi sanatn icr eder. Hi birimiz "Kardeim olmaz yle ey, yle yapma yle yap" gibi kendisine mesleini retmeye falan kalkmayz. Bu irktir falan demeyiz. Byle konuur kendisine ukellk edersek derhal kap dar edilir ve "Git kardeim kendine baka bir berber bul" hitabna urarz. Bu da tpk byle bir ey. Tamamen gvene dayal bir iliki. Peki bu konunun da hi istismar yok mu? Tabii ki sahte, ehliyetsiz, yarm kabiliyetli ve acemi berberler bulunabilecei gibi byle mridlik iddiasnda bulunanlar da bulunabilir. Tpk sahte doktor, sahte subay da bulunabilecei gibi. Ama hi kimse sahte doktor var diye btn doktorlar itham edemeyecei ve hatta tp ilmini sulayamayaca gibi sahtekrlar yznden gl tasavvuf geleneini de sulamamaldr. Braknz sahte mridi bu yeryz sahte peygamberler de grmse demek ki bu konu bir bakma iin tabiatnda bulunmaktadr. Hi bir peygamber sahte peygamber kacak, mtenebb kacak diye peygamberlik yapmaktan vazgeemiyecei gibi hi bir mrid de sahte mridler treyecek diye bu vazifeden vazgeemez. Bir ok sf Allah'n velleri ile eytann vellerini birbirinden ayrdedecek kstaslar gelitirmilerdir. Velyi tanmak (mrifet'l-vel ve'l-velye) diye bir ilim dal bile te'sis edenler olmutur. Btn geleneklerde byle bir bran vardr. Saintoloji derler kimi dinlerde, guru veya swami'nin bulunmas derler bir dierinde. Bu i yle kolay bir i deildir. Aslnda her meslein kendi i denetimi olduu gibi bu meslein de i denetimi vardr. Ama bunun uygulanmasnn zemininin olmas lazmdr. Eer talar balar kpekleri salarsanz ortaln kpekler tarafndan igl edilmesine de katlanmanz gerekir. Bununla beraber unu da itiraf etmeliyim ki mneviyat konusu bir ok madd konudan ok daha nemli ve hayat olduundan her zaman iin bu sahada sahte otoriteler dierlerinden ok daha fazla olmutur. Kaliteli olan maln her zaman iin sahteleri yaplr. Elektronik cihaz alrken dikkat edin her Sony hakki Sony deildir, piyasada sahteleri vardr. Ama ucuz olsun diye mesela Alba marka bir cihaz alrsanz emin olabilirsiniz ki o Alba'dr, sahtesini yapmaya gerek duyulmamtr. Burada bir de "Rbta" zerinde duralm isterseniz. Rbtaya hangi anlamda nem veriyor tasavvuf ekoller? slm'n Tevhd hasssiyeti iinde Rbta'y nasl anlamak gerekir? Bu konuda dlen hatalar nelerdir? Bu pratie ynelik, muayyen bir uygulamaya ynelik bir soru. "Rbta" tasavvuf eitim metodlarndan bir tanesidir sadece, yegnesi deildir. Yani tasavvuf sadece rbta uygulamasndan ibret deildir. Bir nceki sorunuzu cevaplarken Mrid'in fonksiyonunun sradan bir retmen gibi olmadn sylemitim. Onun fonksiyonunu adeta psikanalizdeki "transfer" olay ile karlatrabiliriz. Bir enerji aktarm, silsile yoluyla geen bir enerji devern sz konusudur aslnda. Evrende her ey bir dier eyle irtibat hlindedir. Boluk yoktur. Karlkl te'sir al verii vardr. Halk bunu "zm zme baka baka kararr" deyiiyle anlatr. Enerji st prensibten alt prensibe doru akar. Dnce dnyamz, imajinasyon dnyamz aslnda fizik dnyadan daha aktiftir. Tahayyl dnyamza davet ettiimiz eyler daha sonra bizi etkisi altna alr. O hayal ettiimiz obje ile btnlemeye balar onun hlini giyiniriz. Bir pop starn srekli imajinasyonuna alan kimse bir mddet sonra onun gibi dnmeye, onun gibi giyinmeye balar. k olan bir gen sevdiini bir trl zihninden atamaz. Onu srekli dnmekle de onun hakknda baz bilgilere sahip olmaya balar. Mesela onun bir eye zldn hisseder, hemen arar dedii gibi kar. Bu dnme gcn tbb tedv metodlar ierisinde kullanan alternatif terapiler var. Sporda rakibine konsantre olmak diye bir ey var. Btn beer retim metodlarnda rbta yntemi var aslnda. Bir iir eletirmeninin szn okumutum. Bir irin iirini anlayabilmek iin onunla zdelemeniz gerekir demiti. Evet bu bir yntemdir. Bilen ve bilinen arasnda, obje ile nesne arasnda en st bilgi mertebesi zdeleme, aynleme ile elde edilendir. Adolesans ncesi ocuun eitimine bir bakalm. Hi bir ocuk kendi kendine, veya eitim kitab okuyarak kiiliini oluturmaz. Kendisine model olarak ald yakn evresindeki yetikinlere bakarak, onlar taklid ederek bir yerlere gelir. Daha sonra artk kendi kendine yeter hale gelir. Tasavvuf eitim de bu yntemi izler. deta bir ocuk mesbesinde olan mbted slik kendi ayaklar zerinde duruncaya kadar mridini taklid eder. Bunun iin fiziken rehberine yakn olmas gerekir. ayet bu imkn yoksa onu tahayyl ederek aradaki bu mesfeyi kaldrmaya alr. Kmil, olgun insana bakan kimse de zamanla onun gibi kmil ve olgun kii olur. Bu uygulamada karlalabilecek bir takm zorluklar yok mudur? Tabii ki vardr. zellikle resme bakarak rbta yaplmas konusunda baz eitimsiz mridler abartmalara gidebilmilerdir. Bu da kendilerine dorusu gsterilmek sretiyle tedavi edilebilecek bir husustur. Rbta'nn tevhdi zorlamas gibi bir ey olamaz. nk bizzat Allah; "Benim ztm zerinde dnmeyiniz [nk dnceniz ierisine O'nu sdramazsnz] lakin benim sfatlarm, fiillerim, eserlerim zerinde dnebilirsiniz" demek sretiyle kendi zt deil sfatlar zerinde konsantre olmamz tavsiye etmektedir. Allah'n gz, eli, aya O'nun baz vasflar deil midir? Yine O; "Bana ibdetlerle yaklaan yle kullarm vardr ki ben onlarn gren gz, yryen aya, tutan eli olurum" buyurmaktadr. O zaman Allah'n bu sfatlarnn yeryznde kimlerde tecell ettiini yine kendisi bize bildirmektedir. Bu olayn mhiyetini bilmeyenler ortada bir taabbd eylem var zannederler. Hi kimse Rbta ettii bir kimseye tapyor deildir. Bu bir dnce zinciri oluturmak demektir aslnda. Ben birisini dnrm, o da bir dierini dnr byle zincirleme bir link, bir hat kurulmu olur. Bir tr bilgisayar a, network da diyebiliriz buna. Merkezi Londra'da olan bir kurulu var. Btn dnyadaki yelerine bir gn ve bir saat belirliyor [lkeleraras saat farklar da gz nnde bulundurularak]. O belirli gn ve saatte btn yeler sakin bir ortamda gzlerini kapatarak uzak diyardaki bir dier ye arkadalarna konsantre oluyorlar. O ye de bir dierine. Bylece bir dnce ak gerekletiriyorlar aralarnda. Sonra birbirlerini imajinasyonlarnda nasl bulduklarn haber veriyorlar, doruluk derecesini test ediyorlar. Hayal gcmz aslnda kullanmasn bilmediimiz bir bilgi vastamzdr. Son olarak Bat'da gerekleen slamlamalarda tasavvuf slbunun ok etkili olduunu gryoruz. Nedir bunun sebebi sizce? Ya da slm'n dier branlarndan neden ok daha etkili oluyor tasavvuf sylem? Bunun bir ka cevab bulunmaktadr. Bir kere evrensellik boyutunu yakalamakla alakal bir husustur bu. Her insann din, rk, cinsiyet, renk gibi ayrc zellikleri yannda bir de insan olmak, bir rha ship olmak, bir gnle sahip olmak gibi ortak zellikleri de bulunmaktadr. Binanaleyh bedene deil rha hitab eden sylem tarzlar herkesi kuatabilir. Ben bir tane Avrupal veya Asyal tanmyorum ki "slm'n istinc ve istibr konularn inceledim, beni ok cezbetti ve bunun zerine Mslman olmaya karar verdim" demi olsun. Ama yzlerce kii tanyorum ki Mevlna'nn beyitleri altnda yanm veya bnu'l-Arab'nin o dehet irfn karsnda un ufak olmu ve ardndan slm'a gelmitir. Zra o riflerin szleri hla enerji ykldr, ileri bo deildir. Okuyan kimseleri arpmaktadr. Netice olarak tasavvuf hem slm mezhebleri ve frkalar arasndaki kaynamay salayabilecek ve hem de btn insanl kuatabilecek bir din yorumudur. Bir imkandr. Mslmanlar bu imkana kulaklarn tkamamaldrlar. Gerek bireysel ve gerekse toplumsal huzr ortamnn yaratlmasnda sflerin retilerinden istifde edebiliriz. Mevlna'nn dedii gibi "Bizler ayrmaya deil birletirmeye geldik".
Ak Bilginin Kaynadr Ak szcnn kkeninde neler var, nereden geliyor ak?
Akn metafiziine ilikin fikir serdeden islam arifleri ak kelimesini sevginin en ifrat, en ileri derecesi olarak sylerler. Ak bir arapa kelimedir ve kkeni aaka kknden gelir. Aaka sarmak demektir. Bir nesnenin bir nesneyi sarmasdr. Sarman aac sarmas gibidir. Akta aynen bunun gibi, mauk akn sarmaya balar, sevgisiyle hem ruhani alemde, hem i aleminde sarmaya balar. Ardndan fiziki alemde de bu yaknlamas, birbirlerini sarmas neticesinde ak artk maukuyla bir vcud olmaya doru gider. Aradaki ikilik kalkp tek vcud, tek bir aa olmaya baladktan sonra da artk ak maukunu eritir, yok eder ve sonunda da ldrr. Dolaysyla akn sonunun lm olduunu syler arifler. Sarmak sarmaa balad aacn zsuyunu emmek suretiyle onun suyunu alarak gelimeye balar. Bir sre sonra ikisi bir fizik, bir beden olmaya balarlar. Ve bir mddet sonra da ak lr. Akn maukunda kendini fani etmesi, yok etmesi aslnda akn iki ayr paray birbirine ekim kuvvetinin ad olarak da grlmesinin bir tr tezahrdr. nk ak maukunda kendisini fani ettii, yok ettii anda varolmaktadr.
Burada bir eliki yok mu?
Hayr. Yoklukta varolma durumu akn maukunda bir hale gelmesinin gstergesidir, bir tezahrdr. Aslnda kainat dediimiz, u iinde bulunduumuz yaratlm alemde, btn birbirinden ayrm gibi duran nesneler kendi ilerinde birbiriyle balantdadr. Hepsinin bir i irtibat a bulunmaktadr. Fark ehli denilen, ariflerin fark ehli dedii kimseler, paralayc bakan kimseler, alemin, kosmosun kendi iindeki btnl gremeyen kimseler, bunlar ayr ayr nesneler olarak grrler. Oysaki bunlarn hepsinin iinde bir balant bulunmaktadr. Biz sevenle sevilen ilikisindeki ak sadece bilmekteyiz. Onun haricinde aslnda kainatta herey hereyle irtibat halindedir. Dolaysyla aslnda aa dediim nesne ile bitki ile ben dediim insan arasnda da bir irtibat bulunmaktadr. nsann tabiata olan sevgisinde de aslnda bu tr sevginin, bu tr akn altdzeylerdeki bir tezahr, bir yansmas bulunmaktadr. Ve iki ayr paray biraraya getirmede dank duran paralar, bir araya getirmede en aktif, dinamik g aktr. Seven, sevilen ve sevgi diye ortada tane unsur bulunmaktadr ak hikayesinde, sevgi hikayesinde. Ama hala ortada bir lk bulunmaktadr. Seven- sevilen ve sevgi; ak, mauk ve ak eklinde. Bu l hala birbirinden ayr olduu srece ak son noktasna varmam demektir. Dolaysyla ak maukuna; sevgiliyi sevdiine karan o dinamik ban aslna ak diyoruz. Fakat ekim, iki ayr paray, o uzakl birbirine yaklatrdktan sonra ortadan kalknca, sevgili sevende fani olmakta, ak maukunda fani olmakta, ak mauk bugn benim olmakta. kisi de yani ak da mauk da bir olmakta. Bu, akn son noktasdr. Fena bulmasdr. Sevgilinin aknda erimesidir. Bunu slam metafizikileri fena ve ardndan beka makamlar olarak tarif ederler. Ve ilahi akn maksad, gayesi, 'ilahi ente maksudi/Rabbim, sensin bizim maksudumuz, gayemiz' ifadesinde dile geldii gibi, bulunmaktadr. Yani, aslnda ilahi akta bir tr narsizm bulunmaktadr. Yani varlkta herey bata ihsan olmak zere Allah'n bir yarat olarak peydah olduu iin, bu aleme geldii iin, Halkla mahluk, yaratan ve yaratlan arasndaki ilikide bir ikilik bulunmaktadr. Yani yaratan ve yaratlan arasndaki en samimim ilikiyi o sevgi ba bulundurmaktadr. Herey kaynana, aslna doru akar. Herey kaynan bulmaya alr. Derelerde akan sular aslnda kaynana dorudur. Aacn da yukarya doru ykselmesi, enerjisini gneten almasndan dolay gnee doru, bir sevk-i ilahiyle ynelmesinden dolaydr. Varln gayesi bata insan olmak zere aktr. 'Ak imi, her ne var alemde ilim bir kyl u kalimi ancak' diyen air, aslnda alemi kuatm olan bu aka temas etmektedir. te islam sufilerinin, ilahi ak metafiziinde ak ile mauku tarif ederken kullandklar, deiik terminolojiler bulunmaktadr. Mesela bunlardan birisi olan Ahmed-i Gazali Sevanih isimli eserlerinde ilgin bir rneklemede bulunmaktadr. Bundan dolay baz tepkiler de almaktadr. Ahmed-i Gazali'ye gre Allah'a en fazla ak olan varlk eytandr. Bunun sebebi de, nk ak Ahmed-i Gazali'ye gre iki ayr paray birbirine yaknlatrmadaki, etkin unsurun addr. Ak, iki ayr paray, birletirmek ister. Eer o iki ayr para, birbirinden ayr duran nesneler birbirlerinden ne kadar uzaksalar aklarn iddeti de o kadar fazla olur. Dolaysyla Allah'tan en uzak eytan olarak grldnden dolay, ontolojik olarak bunu dile getirsin, getirmesin Allah'a en fazla ak bu durumda eytan olmaktadr. Gerek arifler bu manada ak makamyla ilerlemi, maukunda fani olmu ama akn bir st boyutu olan marifet denilen bilgiye ermilerdir. nk ne kadar seversen o kadar bilirsin dsturuyla hareket ederler.
Sevmekle bilmek zde midir yani?
Evet. Sevgi aslnda epistemelojik bir sretir. Yani, ak bir bilgi kaynadr, bilgi getirir. Akn ardndan bilgi gelir. te bununla ilgili bir hadiste, 'Beni talep eden, Beni arayan Beni bulur. Beni bulan Beni sevmeye balar. Beni seven Bana ak olur. Bana ak olan Beni bilir, Beni bilen Beni sever. Her kimki Beni severse, Bana ak olursa Ben de ona ak olurum. Ben kime ak olursam onu ldrrm. Ben kimi ldrrsem de diyetini demem benim zerime farzdr. Ben kimin diyetini deyeceksem onun diyeti de bizzat Benim' buyrulur. Burada da grld gibi akn son noktasnda bir lm temas ilenmektedir. Bu fiziki lmden ziyade bir fani olu hikayesidir. Leyla ile Mecnun hikayesinde de grld gibi nce fiziki ak ile balayan bu iliki, ardndan o fiziki akn ileri boyutu, daha i boyutu, daha deruni boyutuna doru intikal eder ve artk Leyla motifi siliklemeye balar. Leyla'y bulduu zaman Mecnun, Leyla'dan fizik olarak vazgemitir. Leyla'nn iinde barndrd o gzellik, o cemal, o gzellik idesine vurulmutur. Bu Leyla le Mecnun, Salman le Absal hikayelerinde, Tahir le Zhre'de, Yusuf le Zleyha'da, bizim gerek halk gerekse Divan edebiyatmzda karlklarn bulan motiflerdir. zellikle Muhyiddin bn'l-Arabi'nin Ftuhat- Mekkiye adl otuzyedi ciltlik o dev eserinde bir blmn sevgilinin hallerine ayrmtr.
Sufiler akn kaynana ilikin neler sylyor?
slam sufileri akn kayna konusunda bir hadis-i kutsiye dayandrrlar grlerini :'Ben gizli bir hazine idim, bilinmeklii sevdim. Ve bunun zerine mahlukat, sizleri yarattm.' te burada sufiler Allah'n insan yaratmak iin kulland, fiilin ben istedim eklinde de deil de, ben diledim, arzuladm, sevdim diye hub kelimesini kullanmas ahbabtu eklinde hub kelimesini kullanmasndan yola karak aslnda varln kaynann, sevgi olduunu, hub olduunu, ak olduunu sylerler. Dolaysyla onlara gre, insann yaratlmasnn sebebi bir ak hikayesidir bir bakma. Allah bilinmezlik aleminde kendi haline mstarak iken daha sonra bilinmeklii dilemek zere yarata gemesiyle ilk kendisinden sadr olan ilk belirlenim denilen taayyn-i evvel denilen mertebede ardndan esma ve sfatlarnn zuhur etmesi, bu isimlerin ierisinde Vedut adnn bulunmas ve ilk yarattnn da Hakikat- Muhammediye olmas, Hakikat- Muhammediyenin Hz. Muhammed'in arketipsel bir kkenini veriyor olmas... Hakikat- Muhammediye ile Allah arasndaki bir sevgi...Hakikat- Muhammediye ayn zamanda insan kamil-i hakiki veya adem-i hakiki adlaryla da anlr. nk sufilerin anlayna gre varln geri kalan unsurlarnn hepsi aslnda bu Hakikat- Muhammediye'nin tafsili, almas, yaylmasndan ibarettir. Dolaysyla btn alemde, btn kosmosta bu akn en ufak partiklleri, en ufak yansmalarn grmemiz mmkndr.
Varlk, bu Muhammedi gerein eitli dzeylerde belirmesi midir yani?
Evet, hereyin tezahr hakikat- Muhammediye'ye dorudur. Allah'n zatndan neet eden isimleri ve sfatlar ierisinde bulunan Vedud ismi de aslnda iki anlaml, iki ynldr. Hem seven hem sevilen anlamn tamaktadr. Dolaysyla Allah Kuran- Kerim'de ve kutsal kitaplarda, 'O kimseler yle kimseler ki onlar Allah' severler, Allah da onlar sever' diye bu sevgi ilikisini temellendirmektedir. Ariflerin aka ynelik yaklamlarnda ontolojik bir mahiyet bulunmaktadr. Yani, insan adeta bu yaratlm alemde kaynandan, kkeninden kopmu, bir gurbete dm vaziyettedir. Gurbetteki insan psikolojisinde o gurbet hayat, bu gariplik hayat her zaman iin kaynana dn zlemi, bir nostalji ierisinde bulunacaktr. Sufiler insann gerek mutluluunun dnyevi nesnelerle deil, dnya ierisindeki bu fani, gelip geici eylerle deil, ancak baki olanla olacan sylemektedirler. Sufiler alemin bir olduunu, hakiki olmadn, bir mecazlar alemi olduunu sylerler. Dolaysyla iinde bulunduumuz alem baki deildir, fanidir. Fani olan nesnelere ynelik sevginin de fani olacan sonunda grrler. Dolaysyla sufiler bir insann bir insana olan aknn da mecazi olduunu, ilahi aka giden yolda bir talim olduunu, bir egzersiz olduunu sylerler. Beeri akn, iki insann birbirine duyduu sevginin ilahi aka dnmede bir temrin, bir alma, bir hazrlk aamas olduunu sylerler. Leyla ile Mecnun hikayesinde bunu grmekteyiz.dier buna mmasil edebiyatta Fars, Trk, Arap edebiyatnda ilahi aka ynelik btn iir veya dzyaz eserlerinde bunlar grmekteyiz. Mesela Mevlana'nn Mesnevi'sindeki mehur ney metaforu, gurbette ney'in ana kayna olan sazistan denilen, sazlk denilen ana kaynandan, ana vatanndan ayr dmesi neticesinde vatanna duyduu zlem, onun iin inlemesi, ahu figan etmesi aslnda iindeki ak dile getirmesi olarak grlmtr. Dolaysyla sufi edebiyatnda akn bir dier ad da inleyendir, ahu figan edendir, sabahlara kadar inleyen, seher vakitlerinde akndan koku bekleyen kimselerdir. Bir mr boyunca bu fani alemdeki hayatlarnda hep baki olan zlerler. Bugnk insan hayatnda da grlmtr ki insann fani olan herhangi bireye kar duyduu sevginin sonunda mutluluun elde edilemedii, gerek mutluluun elde edilemedii, arzi, geici, izafi bir mutluluun elde edildii grlmektedir. Oysa baki mutluluk, insann kendi asln bulmasyla alakaldr. Buna da islam arifleri, 'kii insan kendini tanrsa ancak Rabbini tanr' gereinden bakarlar. Bu kozmik anlaya gre Allah Adem'i yarattnda btn isimlerini O'na ykleyebilmitir. Dier canllar Allah'n baz isimlerini alabilmitir. Hepsini alamamlardr. Mesela, tabiatta bir aa grdmz zaman Cenab- Allah'n konuan ismi dediimiz , yani mtekellim ismi bunda bulunmaktadr. Ama insanda Allah'n mtekellim ismi bulunmaktadr. Baz isimler ortaktr btn mahlukatta. ster bitki olsun, ister hayvan olsun, ister canszlar olsun, ister insan olsun hepsinde ortak iken tm isimlerin tamamn birden yklenebilen, tayabilen insandr. Bundan dolay, 'nsan Rahman suretinde yaratlmtr' diyor hadis-i erifte veya Tevrat ayetinde olduu gibi, Allah insan kendi sureti zerine yaratmtr'. Bir baka ayette, 'Ben insan yarattm ve kendi ruhumdan ona fledim' denilmesi hasebiyle insan ile Allah arasndaki irtibat, ontolojik bir irtibattr. nsann Allah'a ynelmesinin adna da sufiler 'Ak' demilerdir. Sufilerin tabiriyle okluk alemi denilen bu kesret arsna bir bakma dm olan insan, suni yollarla yalnzln gidermee almakta. Bu paralanm kimlii aslnda insann o ikiye ayrlm, z yukarlarda kalm olan zn arama mcadelesidir. Ariflerin gznde yeryz hayatndaki btn zdraplar, btn araylar, btn ileler ad konmam bir ekilde insann o zne, o kaynana, aslna yeniden geri dnn bir tr teranesidir, bir tr dile getirilmesidir. Dier insanlar ise yabanclatklar iin bunun farknda deillerdir. Arif ile arif olmayan insan birbirinden ayran en nemli bariz zellik bu farkndalktr. Bu okluun ierisinde insan yalnzl, halveti bulduunda, yani onlarn tabiriyle, halvet der encmen denilen esasta, okluun ierisindeki yalnzlkta Rabbi'yle yani ak terminolojisiyle maukuyla babaa kaldnda ancak byk lezzet almakta. Yoksa kesret arsndaki nesneler, onu kendi sevdiine kar uzaklatrmakta, yabanclatrmakta, araya bir perde olmakta. Akn en nemli zelliklerinden bir tanesi, maukuyla arasndaki bu ilikiden dolay bir tr kskanln olumasdr. Sufi terminolojisinde buna 'gayret' denir. Gayret, yani araya baka hibir eyi almadan yalnzca yalnzca onu sevmek. slam bilgeleri tarafndan okluk alemi olarak anlan bu iinde bulunduumuz insann doduu, byd, teneffs ettii ve vakti saati geldiinde ruh emanetini teslim ettii, bu iinde bulunan mertebenin adna okluk alemi ad verilmekte, kesret pazar denmektedir. Kesret pazar, okluk alemi aslnda vahdetin karlnda, birlii blen, birlie kar konumda yeralan bir alem. Byle bir alem ierisinde kii gurbet hayat yaamakta, yalnzln yaamakta. Aslndan kopmu, Rabbinden kopmu bir vaziyette hayatn srdrmekte. Yani an mauuyla babaa kald o an, o hal, o vakit onun iin en yksek mertebe, en talep edilen beklenilen, arzulanan bir andr..
Yani ak iin sevdiinden ayr kald an cehennem midir?
Sufilerin cehennem tarifi de zaten bir bakma sembolik bir anlam ifade etmektedir. Sufiye gre kiinin cananndan ayr kald, uzak kald mekann addr cehennem. Cennet baheleri ve cennet olarak Kuran- Kerim'de ve dier kitaplarda kastedilen yer, aslnda ariflere gre sevgiliyi temaa ettii, sevgilisini mahede ettii, sevgilisiyle beraber olduu makamn, yerin addr.
Bu dncelerinize kaynaklk eden lahi Ak, Ftuhat'n bir blm sanrm. Bu esere ilikin bilgi verir misiniz?
Ftuhat- Mekkiye, Muhyiddin bn Arabi'nin en nemli, en temel eserlerinden bir tanesi. Ftuhat- Mekkiye'nin yazl ok enteresan. bn Arabi Kuds' ziyaretinden sonra Mekke'ye geldiinde, Kabe-i erif karsnda murakabede iken birden Hacerl Esved'in ierisinden gen adam suretinde bir motifin karak kendisine geldiini syler. Gen adam bn Arabi'ye der ki, 'Muhiddin, kalk benimle beraber tavaf et' ve bn Arabi kalkar. O gen adam izlemek suretiyle ilk aftn yaparlar. Yedinci aft tamamlandnda gen adam bn Arabi'ye dnerek, 'Sana Mekke fetihleri yklendi, bildirildi. imdi sen ehline artk bu bilgileri aktarabilirsin' der. te tabiri caizse Ftuhat- Mekkiye'yi iindeki bu manevi bilgilere orada hamile kalan bn Arabi, daha sonraki yirmu yl boyunca o kendisine yklenen bilgileri peyderpey satrlara dkecektir. En son hayatn geirdii am'da bu kitab bir kere daha gzden geirir ve yeniden otuzyedi defter tutan kitabn kendi elleriyle yazar. te Konya nshas denilen Futuhat- Mekkiye 1930'lu yllara kadar Konya'da Sadrettin Konevi'nin camisinde bir sanduka ierisinde muhafaza edilir.
air Nabi'nin ziyaret ettii mellif nshasndan m sz ediyorsunuz?
Evet. Urfa'l air Nabi hacca giderken Konya'ya uradnda Sadrettin Konevi Camisini ziyaret ettiini syler ve orada sanduka ierisindeki Futuhat- Mekkiye bohalarn aar. Kitab perek sayfalarn arasndaki tozlar ifa niyetine gzne srme olarak ektiini ve bir miktarda yuttuunu syler kendi kitabnda. bn Arabi'nin bu Futuhat- Mekkiye isimli eseri 1930'lu yllardan sonra stanbul'daki Trk slam Eserleri Mzesinde muhafaza edilmektedir. Bu eserin ok deiik nshalar bulunmaktadr. Altyz ksr kitap yazm olan Muhiddin bn Arabi'nin gnmze te biri maalesef ulaabilmitir. Bu eserlerin ierisinde ana tema varln birlii eksenine oturan grleri ierisinde ak merkezi bir rol oynamaktadr aslnda. Futuhat- Mekkiye'de mstakil bir bab 178. blm ilahi ak zerine ayran bn Arabi baka eserlerinden zellikle iirde, divannda bol miktarda ilahi ak konularna deinir. Kendisi der ki, 'iir, felek-i zhre ile air arasndaki bir irtibat salayan nemli bir alandr ve ak diline en msait formu iir dili vermektedir.' Kendisi ilahi ak anlatmak iin cismani alemden de tpk Dante'nin Beatrice'i gibi bir imge sembol kullanr. Onun sembol de Nizam adndaki kendisinden dersler grd bir zatn kzdr. Nizam'a ynelik ifadelerinde, bizim divan edebiyatmzda olduu gibi veya dier ariflerin divanlarnda olduu gibi ka, gz, yanak gibi motifler bulunmaktadr. Fakat bu semboller zerinden ilahi aka doru bir referansta, bir atfta bulunmaktadr. Tercmanu'l Evak isimli 'Arzularn Tercman' denilen ilahi ak arlkl iir kitabnda, 'benim mezhebim ak mezhebidir. Akn kervan beni nereye gtrrse dinim, imanm orada' demektedir. bn Arabi'nin bu iir kitab Tercmanu'l Evak'ta Nizam ad ok getii iin bu sembolizmi bilmeyen baz kimseler, bn Arabi gibi arif kimsenin burada cismani ak kastettiini ileri srmlerdir. Onun zerine kendisi Zehayul Ahlak adnda bir erh yazarak Tercmanu'l Evak isimli kitabnda kastettii btn beeri sembolizmin aslnda ilahi ak sembolizmi olduunu kast eder. Akn cismani aleme, maddi aleme ait olmayp daha st boyutlarn, sonsuzluk alemine ait olan bir hususiyetinden dolay arifler, 'Bu ak bir bahr-i ummandr buna hadd kenar olmaz' demilerdir. Ariflerin ak tarifi bundan dolay dile gelemez, kale gelemez bir hususiyete sahiptir. Onu kim dile getirmise aslnda ak sadece bir ynne iaret etmitir. Akn hakikatn tam olarak hibir kimse dile getirmemitir. nk ak, sonsuzluk alemine aittir ve kys olmayan derin bir denizdir, bir bahirdir.
Deniz neyi sembolize ediyor?
Tasavvufta deniz Remz'i sembol aslnda vahdet alemine, o sonsuzluk alemini temsil eder, tevik eder, benzetir. Ayn vahdet aleminde deniz gibi sonsuz, kys olmayan derin bir alemdir. Arif kimseler iin kullanlan gavvas yani dalg tabiri de ite bu derin denize dalarak o denizin iindeki inci, sedefi bulup karma gcnde o ciere, o akciere sahip olan kimseleri ifade ediyor. Onun iin ak aslnda hedefini, gayesini bulabilmek iin o derin bahre dalarak, bahrin ierisindeki inciyi, yakutu bulmaya alan bir kimse olarak tarif edilir.
Kalbe ilikin neler syleniyor?
Kalp dnm kabul eden yer demektir. Dolaysyla tecelligah- ilahi yani ilahi alemin tecelli edecei mekan. Biliyorsunuz klasik dini ilimlerde Allah hibir mekana, hibir zamana smayan bir zellie sahiptir. Fakat baz hadis-i kutsilerde Cenab- Allah kendisine bir mekan itihaz etmektedir o da, 'Ben hibir yere smadm, sadece mmin kulumun kalbine sdm' denmitir. Sufilerin akn mekan olarak grdkleri kalp/gnl, ayn zamanda beytullahtr yani Allah'n ikamet ettii yerdir. Sevginin kayna ilahi olmakla beraber, insan bunu tanrsal alandan, ilahi alandan yeyzne intikal ettirmesiyle beraber artk sevgiyi kendi arasnda da tecrbe etmeye, yaamaya balamtr. nsan hem kendi cinsine, hem de dier mahlukata kar,doaya kar Allah'n bahetmi olduu o sevgiyi kullanr, sevgiyi talim eder. Fakat modern zamanlara gelinmesiyle beraber insandaki bu sevgi yava yava yerini artk sevgisizlie ve anlayszla brakmtr. Sevgisizliin olduu toplumda da insanlarn hem kendi aralarndaki hogrszlk oalm, birbirine msamaha azalm, birbirine dayanamama oalm, bunun ardndan toplumsal huzursuzluk, ferdi plandaki sevgisizlik, merhametsizlik, toplumsal plandaki, itimai plandaki sevgisizlie ve sertlie, yerini brakmtr. Bu adan modern insann yeniden hem kendini kefetmesi, kendini tanmas onu bir zamanlar koptuu o tanrsal balarla yeniden bartracak ve bu barmas akabinde, bu dikey eyleminin ardndan da yatay planda da toplumsal, itimai bar, sevgiyi yaym olacaktr.
Peki akta 'vuslat' arzusu yok mudur? Bu nasl gerekleir, neler olur sonunda?
Ak, iki ayr paray bir araya getirinceye kadar ki aktif unsur olduundan dolay bunun iki fert arasndaki, iki insan arasndaki almasna baktmzda, iki insann birbirine ak olan, birbirini seven insann, birbirine doru olan ekim kuvvetinin ad olursa eer ak, bu durumda akn vazifesi vuslata kadar, yani o iki ayr paray birbirine kavuturuncaya kadar iddetini srdrecektir. Ancak vuslat gerekletikten sonra o ayrlk artk beraberlie dntkten sonra ak kendi iinde bir dnme urayarak sufilerin diliyle, bir marifete, bilgiye yerini teslim eder. Bunu aslnda sosyal planda 'ak evlilii ldrr' diye de tercme edebiliriz. Akn evlilii ldrmesi evlilie kar olduu anlamna gelmez. Evlilikle beraber, yani kavumayla beraber akn daha st boyutu olan bilgiye, bizzat birbirini tanmaya doru gtrecektir. Biyolojik manada da aslnda birbirini severek krk sene ayn yasta bakoyan insanlarn fiziki planda da birbirlerine benzemeye baladklarn artk ayrlklarn fiziki planla da benzemek suretiyle rtmeye baladn grmekteyiz.
Ak kimdir? zellikleri nelerdir? Biz a nasl tanyacaz?
An en nemli zelliklerinden birisi, toplumsal olanla balarnn yava yava azalmaya balamasdr. Ak aslnda toplum ierisinde yaayan bir yalnzdr. Kendini kaybetmeye balar. Gece gndz maukunu, sevgilisini dnd iin artk kendisini onda yok etmitir. Toplumsal alanla irtibat asgariye inmitir. Ak kimse, yeryz sathnda, ister llerde, ister dere kenarlarnda, ister yeillikler ierisinde dolasn artk gz onlar grmez, maddi olan grmez. Her nerede dolarsa dolasn, deli divane olsun btn arad artk bir eydir. O da o sevdii, maukasdr. Akn btn hayat sevgilisine doru yapt yolculuktur aslnda. Dolaysyla ak gurbette olup sevdiinin zlemi ierisinde yanan, onun hasretiyle dolaan, ona vuslatn bekleyen ve bu bekleme esnasnda da inleyen, ahu figan eden bir kiidir artk. Binaenaleyh, ak dier insanlardan ayrdeden en bariz zellik dikkatini bir noktada teksif etmi, toplayabilmi olmasdr. Ak olmayan kimselerin dikkatleri deiik nesnelere, deiik eylere dalm vaziyettedir. Oysa ak, dier insanlarn gzel dedii, holand tabiat manzaralar karsnda bile temaa ettii her eyde, her nereye baksa, ister tabiata baksn, ister dier bir yarata baksn hepsinde sevgilisinin izlerini grr. Kendisini maukta fena eder. Maukun, sevgiliyi imtihan etmesi de gerekmektedir. Bu imtihan neticesinde sevgilinin sevdii konusunda ne denli samimi olup olmad anlalacaktr. O imtihan ne kadar baarl olarak gerekletirebilecektir. Bu adan akn hayat aslnda ahu figan ve birtakm ar eziyetler, ar elemler ierisinde geer. Ak acs, ak elemi ierisinde yanp yaklma motifi akn en nemli zelliklerindendir. nk akn bir denemesi, bir snanmas gerekmektedir. Bu ekilde ak nce naz eder. Ak, mauk naz eder. Naz ehli, nazn tasavvufi, ilahi aktaki neminin bir zellii, salihin yani mridin, Allah yolundaki yolcunun, dier adyla ilahi aka divane olmu kimsenin bu seyri slk ierisinde, bu elemi ekerken aslnda arndrlmas eitilmesi hedeflenmektedir. Yani sevgili hemen kendisini amaz, sevgili hemen tepki gstermez. Bir sre, bir vakit getikten sonra yava yava kendisini ona kar yaklatrmaya bakar. Bir hadis-i kutside, 'Bana ibadet eden kulum o kadar bana bu ibadetleriyle yaklar ki artk ben onun gren gz, yryen aya, tutan eli olurum' buyrulmutur. Bu grlecei gibi bir mddet sonra gereklemektedir. Hemen olan bir hadise deildir. Bundaki gaye, bu vetire, bir sre izlenmesi de akn olgunlamas, pimesi Mevlana'nn, 'Hamdm, pitim, yandm' sznde ifade edildii gibi o akn oturmas, yerlemesidir.
Beeri akla ilahi ak arasnda tam da burada nasl bir nitelik fark olur? Beeri ak ile, mecazi ak ile ilahi, Rabbani ak birbirinden ayran birok hususiyet vardr. Bunlardan bir tanesi de ilahi akn daha uzun sre bekletmesi, o bekletme ierisinde, o zdrap ierisinde kiiyi, salihi eitmesidir. Ak bu mecazi alemden ykselip ilahi aleme doru yolculuk ederken ilahi alemin mecazi alemin karsnda, mecazi alemden ilahi aleme doru geileceini bir talim, bir terbiye ile renir, ak meydannda a ak taliminden geiren kimseye edebiyatmzda ok deiik adlar verilir. Pir-i Mugan, Saki, Mrid gibi deiik adlar altnda anlan bu mrebbi, bu retmen, aslnda mride nasl ilahi akla eriilebileceini gsterir. Kuran- Kerim'de bir ayet-i kelimede, 'Ey insanlar, ey inananlar beni sevmek istiyorsanz, habibimi seviniz' ayetinde de olduu gibi yani, sizi beni sevmeye gtrecek olan o Resuln -ki o Resuln bir ad da Habibullah'tr, yani Allah'n Sevgilisidir- Allah'n sevgilisini severseniz, onu sevmeniz suretinde beni seversiniz. nk sufilerin ontolojisinde Allah bilgisine ulama ancak, O'nun yeryz alemindeki numunesi olan, btn esmasn adeta emaneten kendisine ykledii insan- hakikinin, Adem-i hakikinin tannmas suretiyle olacaktr. nsan tannd zaman ancak Allah tannacaktr. nk Allah, meleklere kendine secde edin demedi. Meleklerin Allah'a secde etmemesi gibi bir problem yoktu, eytan'da buna dahil olmak zere. Allah insana secde edin dediinde btn melekler ona secde ederken, eytan, ben ona niye secde edecekmiim demek suretiyle ondan ayrlmtr. Aslnda eytan da Allah'a inanan bir varlktr, bir ba melektir. Ama Adem'in otoritesini kabul etmemek suretiyle byk meleklikten, ba meleklikten eytaniyete inmitir. Bu nokta ok nemlidir. nsanlar arasnda da Allah' tanma probleminden ziyade Allah dostunu, Allah sevgilisini tanma problemi daha byk bir sorun olarak karmza kmaktadr. Veliler ak- Muhammedi talimi yaparak Muhammed akn gnllere nak etmek suretiyle Allah akna ulatrmaya alrlar. Bu ariflerin en nemlilerinden biri Aklar Sultan olarak anlan Konya'da medfun Cenab- Mevlana Celaleddin Rumi'dir. ems-i Tebrizi Mevlana'ya ilahi ak talim ettirdikten sonra, bu akn kendisine geldii kaynak olarak ems-i Tebrizi'yi gren Mevlana nce kendisine balanr. Bunu hisseden ems, aradan kendisini ekerek Mevlana'y artk o ilahi akn kaynayla yz yze brakmak ister. Bunun iin birden srra kadem basar, aradan ekilir. Mevlana nce ok sendeler, sekteye urar. Her gelene gidene, 'ems'ten bana bir haber getiren yok mu?' der. Hatta O'nun srekli ems'in peinde olduunu bilen baz yalanc kimseler Mevlana'ya gelerek bahi kopartmak iin, 'Ben ems'i grdm' demilerdir. Mevlana da, 'Nerede grdn?, 'urada grdm' denildiinde, karlnda birtakm bahiler verir. Mritleri bu durumu grr ve Cenab- Mevlana'ya, 'stadm, karmak istemiyoruz ama bu insanlar seni kandryorlar. Grdkleri falan yok, yalan haber veriyorlar' dediklerinde, 'Biliyorum. Ben o sevgilinin yalan haberine bahi veriyorum. ayet hakiki haber getirselerdi canm verirdim' demitir.
Bu vadinin yolcularndan biri olan ve Gzellik Ve Ak adl bir de mesnevi yazan eyh Galib'e ilikin neler sylersiniz?
eyh Galib, Hsn Ak isimli sembolik hikayesinde aslnda Feridddin Attar'n, Fuzuli'nin, bn-i Sina'nn, birok gemi ariflerin ilahi ak sembolizmi iin kullandklar, rgy, motifi, tekrarlar. Burada Hsn Ak, Beni Muhabbet kabilelerinde ayn gn doan biri kz, biri olan iki ocuun addr. Burada Hsn yani gzellik bir bakma Allah' sembolize etmektedir. Ak ise o saliki, Allah'a kavumaya alan yolcuyu sembolize etmektedir. Bu iki ocuk, biri kz kabilede doar domaz adeta beik kertmesi eklinde birbiriyle nianlanrlar. ocuklar byynce Mekteb-i Edep adl okula verilirler. Bu okulda retmen, yal Molla- Cnun adndaki bir hocadr. Bu srada ocuklar birbirlerini severler. Fakat kabile ierisinde Hayret adnda bir yiit bulunmaktadr. Hsn ile Ak'n buluup konumalarn engeller. Mana bahesinin rehberi olan yal Shan ise grp anlamalarna, mektuplamalarna yardmc olur. Hsn'n smet adnda bir dads, Ak'n da Gayret adnda bir Lala's bulunmaktadr. Ak, Molla- Cnun ve Gayret'in yol gstermesiyle Hsn' babasndan ister. Kabilenin bykleri karar vermek iin toplanrlar ama Ak'n isteini alayla karlarlar. Hsn'e kavumak iin ondan zorlu bir snavdan gemesini isterler. Bin yllk gam lkesini geer, mumdan bir gemiyle ate denizini aarsa binbir bal ejderhay ldrp bunlara benzer pekok zorlu ileri baarrsa Ak ancak kalp diyarndaki kimyay elde edebilir. Hsn' ancak o ekilde alabileceini sylerler kabilenin ileri gelenleri. Ak bu zor ve tehlikeli yolculuu yapmay kabul eder ve hemen Lala's Gayret ile yola karlar. ok gemeden bir kuyuya der ve dibi olmayan bu kuyudan Shan'n yardmyla sm-i Azam yazl bir ipe tutunmak suretiyle kurtulurlar. Ak denizini Hsn'n Shan'a gnderdii uan bir atla aar kz, yine Shan'n yardmyla kaleyi atee vererek kurtulurlar. Byle pek ok tehlikeden Lalas Gayret ve deiik biim ve klklarla geen Ak, sonunda Hsn'n sarayna varr. Birden Molla- Cnun, smet ve Hayret ortaya karlar. Shan, iin asln, macerann anlamn yle aklar kendine: Aslnda Ak Hsn'dr, Hsn de Ak. Aralarnda bir fark yoktur. Shan, Ak'a, 'Sen yanl yolda yryp abaladn' der. Ak' Hayret'e teslim eder. Hsn'n sarayna gtrr. Sonunda Ak, Hsn'e kavuur. Hsn Ak mesnevisindeki sembolizm, slukta ilerlemenin, olgunlua ermenin zorluklarn ve bu yola giren salikin sonunda Allah akna eriebilmesi iin kendi istei ve sonsuz abas yannda bir yol gsterici mridin yardmnn da gerekli olduunu anlatmaktadr.
Gnl denince ne anlamalyz? Kalp midir, nefis midir nedir gnl?
slamda gnl, yani kalp, bir bakma beytullah Sevgili'nin konaklayaca yer olarak grlmtr. Hibir yere smayan Allah, an kalbine sdn ifade etmektedir. Ayn zamanda da kalp tasavvufa gre bilgi kaynaklarndan biridir. 'Onlarn kalpleri vardr, aklederler' ayetinde olduu zere, aslnda akletme dediimiz eylem de kalbin bir ilevidir. Modern zamanlarn bir krlmas neticesinde akletmenin, beyinsel bir faaliyet olduu zannedilmitir. Oysa ki bu bir yanlsamadr. Akletme kalbi bir eylemdir, kalbin bir melekesidir ve kalbin ileri derecede, akln ileri derecedeki haline de ak denilmektir.
Kesinlikle. 'Padiah konmaz saraya/ hane mamur olmadan' denmitir. Hanenin mamur olmas, yani hanenin, beytin, evin tezyin edilmesi, nce tasfiye edilmesi tezkiye edilmesi, temizlenmesi iin bir takm boaltlman cruf, padiahn gelmesine mani olucu, an gelip orda nefeslenmesine mani olucu zelliklerin izale edilmesi aardndan cilalanmas gereklidir ki, ak kalbi yerleebilsin ve maukuyla bulutuu bir mekan haline gelsin. Abdullah- Bosnevi adli bir Fssu'l- Hikem arihi, Fsus'a yand erhine Arais'l Beyan Fi Mesnasati'l Hikem adn vermitir. Yani kelimeleri adeta bir geline benzetmitir. Hikmeti de adeta kalbe ve dn yatana benzetmitir. Kelimelerin dn yatanda ald bir mekan olarak grlr kalp.
Sf iirinin Poetikas Klasik edebiyatmzda iir; bir anlamn (mn) semboller (remz), ritimli szler (mevzn) ve uyumlu sesler (mukaff) yardmyla aktarma eylemi ierisinde ekil bulan bir ifade biimi olarak tarif edilir. Bu sanat yeteneinin znesi olan insan yani air ile onun aktarmak istedii mn beraberce bu insani eylemin ana unsurlarn olutururlarken bunun gerekletirili biimi ise yardmc unsur olarak karmza kar. Yahya Kemal'in; iir kalbten geen bir hadisenin lisan halinde tecelli ediidir; hissin birdenbire lisan oluudur... iir bir namedir... Bu nameyi ifade etmek iin vezin ve lisan ancak ve ancak bir alettir*1 szleri tam tamna bu klasik grn bir tekrardr. Peki o zaman hakikaten nedir bu iir? Varlktaki yeri neresidir? iir, mutlak olarak kendisine mi iaret etmekte, yoksa kendinden baka bir eye iaret etmekte olan bir syleyi teknii midir sadece? Bu teknik ile z arasndaki irtibatn yaps nedir?*2 Hi phe yok ki gerek bizzat airlerin ve gerekse iir teorisyenlerinin bu sorulara verecekleri cevaplar geni bir yelpazeye yaylacak ve bu konudaki geleneksel, modern ve postmodern teoriler arasnda da kkl farkllklar bulunacaktr. Biz burada, geleneksel (traditional) dn modellerinden birisi olarak aldmz Sflik veya Tasavvuf st yaps altnda znesi ve nesnesiyle iir ve ir olgusunun nasl grldn, yer yer dier grlerle de karlatrarak incelemeye alacaz. Sf mtefekkirlerin iire baklar byk oranda onlarn varlk ve mertebeleri anlaylarnda gizli olduu iin her eyden nce sf ontolojisine bir bakmamz gerekiyor. Bu dnrlere*3 gre grlrler lemi (lem-i ehdet) sf halk airinin dilinde ise yalan dnya adn alan ierisinde bulunduumuz bu maddi varlk plan bir zn ve bir mnnn bir biim ve bir surete brnd yani dier bir ifadeyle, iin d ile, enfsn fk ile, dikeyin yatay ile mevcd olduu yer olarak tasavvur edilmektedir. Zuhur lemi, tezahr lemi, imkn lemi gibi muhtelif adlarla da anlan bu muayyen varlk dzleminde batn zahir ile aikr olurken, i d ile grlr klnrken ruh da iine flendii beden ile elle tutulur olmaktadr. Bu yzden zde olana, mnda olana (perennial) nisbetle bu dtaki oluum arizi (accidental) olmaktadr. Deimez z ve deien kabuk arasndaki ilikinin tabiat ister istemez mutlak deil izafi, sonlu, kaytl ve durulan yere gre deien bir yapda olunca bunun dildeki yansmas da ayn zelliklere sahip olacaktr. Dil, o zaman, btnyle kuatamad o hakikate benzetmeler, misaller, sembolletirmelerle iaret eden bir ara konumundadr. Sf bilgelerin Varlk ve onun varlk katmanlarnda derece derece, katl grnne dair grlerini edebi sanatlara tatbik ettiimizde bu sefer bir edebi metinde ruh mn, onun kabuu olan beden ise kelimeler elbisesi altnda arz- endam eder. Kadim bilgelerin ruh-beden ilikisinin tesis edili ekli buraya da yansr. Ayrca antropomorfik bakl tasavvufi dncede insan ok merkez bir roldedir. Varlk'n, varlk katmanlarndaki en mkemmel yansmas insandr. nsan mihverli bu manevi antropolojide insann bilinmesi ile Tanr'nn tannmas birbirinin ayrlmaz art yaplmtr. nsan bilinmeden Tanr bilinememektedir. Kendini bilmeyen Rabb'ini tanyamaz[Men arefe nefsehu fekad arefe rabbehu] sznde dile getirilen bu anlay iire; Bilki vech-i Hakk'a mir'tdr zn bir ho gzet Men aref' srrndaki maden senin kanndadr [Niyz]. eklinde yansr. Burada Kendini bilen insandan maksat ise sradan insan deil, manevi eitmle tekaml etmi, olgunlam insn- kmildir. nk ancak kemale erenler grnt leminin yabanclatrmasndan kendilerini kurtararak hakkatlerini idrak edip Tanr'nn aynas olduunun bilincine varabilirler. O meslein yntemini, srlarn aklama, retme ruhsatna da doal olarak ancak bu kimseler sahip olurlar. Geleneksel ilimlerde ve mesleklerde ustadan ustaya silsileyle gelen bir otoritenin kabul edilerek (pr tutmak) bir ilimin veya zanaatn renilmesi -modernlerin aksine- inisiyasyon'un birinci artdr. Bir rnek olmas iin, Anadolu corafyasnn nemli sf ustalarndan birisi olan Ynus Emre'nin bizim yukarda dzyazyla anlatmaya abaladmz felsefeyi iir diliyle derli toplu olarak yle zetlemektedir : nsan sfat kendi Hak, insanda Hak doru bak Bu insann sfatna cmle alem hayran imi Her kim ol insn bile hayvan ise insan ola Cmle yaradlm kula, insan dolu sultan imi nsan olan buldu Hakk', meclis onun oldur saki Hemen bu bi-are Yunus ak ile aina imi*4 Bu yzden, sflie gre iir ve airin ne olduunu, bu hayat tarzn birinci elden yaayan otoritelere sorarak renmemiz de en doru yntem olsa gerek. Her ne kadar bu meydann pek ok stad bulunduunu gzlemledikse de zellikle Osmanl airlerinin kendilerine otorite (piv) olarak aldklar byk ahsiyet bulunduunu tespit ettik. Bir ok ynden dier ustalarn da bu zatlar izlediklerini grerek bu kurucu figr incelememize esas aldk. Fakat bu kimselerin otoritelerinin daha ok doktrin asndan olduunu yoksa iir teknikleri asndan olmadn da belirtmemiz gerekmektedir. Zaten poetika aratrmalar birinci planda mazmunlarn airin zihniyet dnyasnda nasl olutuunu tespite yneliktir, tekniklerin incelenmesi ikincil olarak ve ilkiyle irtibat balamnda yaplr. Klasik dnem airlerimizin, grleriyle gnllerini ve zihniyet dnyalarn doldurduklar balca ahsiyetler kimlerdir diye aratrdmzda karmza biri Arapa, dieri Farsa, bir dieri de Trke eserler yazm, iir sylemi nemli sf ahsiyetin dierlerinin nne gemi olduunu grdk. Hemen hemen btn airlerin iirlerinde bunlarn grlerinden mazmunlarn kullanld ve hatta baz airlerde bu ahsiyetlerin bizzat isimlerinin de iirde zikredildii grlr. Her ne kadar bu sf ahsiyetin kullandklar dil ve iirsel form yekdieriyle bir benzerlik tamyorsa da nde de mterek duyular ne kmaktadr. Her biri ayn zamanda usta air olan bu otoriteleri air olarak tanmlamak yerine sf kelimesiyle tanmlamay tercih ediimiz ileride de greceimiz zere onlarn bak alarndan kaynaklanmaktadr. Biz de onlarn tercihlerine dokunmadk. Bylesi ahsiyetlerin belki en banda sadece kimi Osmanl airleri zerinde deil arktan garba kadar batan baa bir slam corafyasnn entellektel retiminde inkar edilemez bir yeri olan ve bu yzden irfani gelenekte En byk stat payesi ile talandrlan eyh-i Ekber Muhyiddn-i Arab et-T *5 (. 1240) gelmektedir. Dnceleri itibariyle hreti slam corafyasnn snrlarnn dna tam bu sf otorite ile Seluklular ve akabinde Osmanllar arasndaki irtibat fikri, siyasi ve ilmi olmas bakmndan ok ynldr. Biz buradaki aratrmamz onun sadece Anadolu airleri zerindeki tesirlerine hasretmek istediimiz iin dier corafyalar ve dier dzeylerdeki tesirlerinin aratrlmasna girmeyeceiz.*6 Kprl'nn deyimiyle Muhyiddn Arab'nin ve onu ta'kibeden birok mhim tilmizlerin te'sirleri altnda serbest Anadolu muhiti Vahdet-i Vcd felsefesiyle iyiden iyiye dolmu bir hle geldii iin*7 Osmanl aydn kesimi ve airinin ierisinde gzlerini dnyaya at ilmi seviyenin inasnda onun ok nemli bir rol bulunmaktayd. Ele ald metafizie dair konularn doas gerei sk sk remzi ve mecazi anlatma bavurmas onun szlerinin edebiyat sahasna da konu olmasn salamtr. Her eyden nce iirin ontolojisini doru yapmaya gayret eden bn-i Arab'nin iiri ksa, z (icml) mnsnda ald ve aklama, uzunca anlatmann (beyn ve tafsil) karsna oturttuu grlmektedir. Bu durumda iir kelimesi ile ayn kkten gelen ur da ilimin mukabili bir yerde olmaktadr. urda ibham yani kapallk bulunduundan dolay da Allah, peygamberine; Biz sana iiri retmedik, bu sana gerekmez (Ysin, 69) demitir. nk Peygamber aklayc (mbeyyin) ve ac (mufassl) olarak gnderilmitir. Oysa ur kknden gelen iir icml yeridir, tafsil yeri deildir.*8 te bu yaklamdan hareket eden bn-i Arab'ye gre iir; sz ksa tutma (icml), rumz kullanma (remz), bilmece yapma (lugz) ve baka mn kasdetme (tevriye) yeri olmaktadr. O; Biz bir eyi remzederiz, lugazlatrrz ama bizim bundan kasdmz bir baka eydir (el-Ftht, I/61) der. bn-i Arab'nin sadece ehline vermek istedii yksek irfanla alakal konularda iiri tercih etmesinden, ifadesini derhal nesirden nazma evirmesinden bu dili ayn zamanda bir ifreleme arac olarak kullandn anlamaktayz. Bir yerde der ki; Bu kitabn [el- Ftht,] her bbnn bandaki iire dikkat et. Zr bunlar, iret etmek istediim kadaryla o bbn ilimlerini tazammun etmektedir. Bblarda verilen izahlarda bulunmayan eyleri oradaki iirde bulursun (el-Ftht, IV/31-32).*9 Fakat eserlerinde bu kadar ok iir yer almasna ramen kendisinin bir air olmadn belirtmesi daha sonra rneklerine Osmanl iirinde de rastgeleceimiz sf airler ile dierleri arasndaki en temel ayrc zellii bize gstermektedir. bn Arab'nin mstakil divan saylan Dvnu'l-Marif'in yazlmasnda edebiyatta airlerin ilham perisi diye anlan bir motifin benzeriyle karlarz. yle ki bn-i Arab bir gn yakaza halinde iken bir melein kendisine geldiini, ona beyaz bir nur getirdiini ve bunun ne olduunu sorduunda da uar Suresi (irler Suresi) olduu cevabn aldn syler. Zira ona gre her surenin bir ruhu vardr. Mushaf'da yazl hale getirilmi ayetler o surelerin almdr. Aslnda o batan baa btn yazdklarnn -zahir ehli anlamasa da- Kur'an'n ontolojik makamndan (hazret'l-Kur'an) alnma olduunu ileri srer. te bu noktadan hareketle ancak irler Suresinin ruhunun verilmesiyle kendisinin iir sylemeye baladna dikkat eker. nk bn-i Arab'ye gre hayl lemi (mundus imaginalis) ile iirsel tahayyl arasnda dorudan bir irtibat vardr.*10 Ayrca ona gre iir aire Felek-i Zhre'nin (Vens Yldz) ve Ysuf Peygamber'in bir hediyesidir ki kendisi de kendi mracnda byle bir hediyeyi bizzat onlardan almtr. Burada iirin astrolojik tesir altnda Vens'n etki alan altnda ele alnmas da bize hayli ilgin gelmitir. Zira mitolojide Utarid yalan ve hlenin koruyucusu olarak grlm ve dnyaya gelir gelmez ilk i olarak Vens'n kemerini almtr. Btn sermayesi dierlerinden intihal'dir. Yalan sylemek ve btelik ona hakikat ekli vermek iin gzel sz syleme sanatna ihtiya vardr. Utarit fevkalade gzel ve etkili sz syleme kabiliyetine sahip olduundan herkesi tuzana drmek iin daima bu vastaya mracaat eder. Bundan dolay kendisine fesht ve belgt ilah gzyle de baklr. Bu durumda Vens'n tesiri altnda olan airler ile Utarit'in tesiri altnda olan airler arasnda byk farklar ortaya kmaktadr. Bir ok airin ilahi aka gidite kullandklar ara sembol Zleyh, Leyl, Azr, rn, Asl v.b. gibi motiflerin bir benzeri bn-i Arab'nin tecrbesinde Nizm*11 olarak karmza kmaktadr ve Trcmn'l-evk (Arzularn Tercman)*12 isimli iir kitabn o kiinin ahsnda vcuda getirir. Ne var ki bu eserindeki iirleri profan dzeye indirgeme ve mecazi ak balamnda anlama tehlikesine kar da hemen burada kulland sembollerin o vehmedilen anlamda olmadklarn aklayan erhu Trcmni'l-evk*13 (Arzularn Tercman'nn erhi) adnda bir erh yazmtr. Bu ynyle de edebiyatta kendi iirine kendisi erh yazm nadir kiiler arasnda yer alr. Der ki; Bizim iirlerimizin hepsi, ister bir sevgiliyle (mahbbe) *14hasbihl ile balasn (tebb), ister bir medhiye olsun ve isterse de kadn isim ve sfatlaryla, rmak, yer, yldz isimleriyle dolu olsun hepsi de btn bu suretler altndaki ilahi bilgilerden (marif-i ilhiye) ibarettirler (el-Ftht, III/622); Burada [Trcmn'l-evk] rabbani marifetleri, ilahi nurlar, kalbi ilimleri ve ri'in hkmlerini ima ettim. Fakat bunlarn hepsini cismani ak temalarn kullanarak yaptm. nk bu kabil izahlar insanolunun daha ok dikkatini eker (erhu Trcmn'l-evk, 5).*15 Binanaleyh bn-i Arab'nin iirinde iaret etmek istedii ey ilahi aktan baka bir ey deildir.*16 nce Latf'nin (. 1582) .Szleri zahirde gzellerin evsf gibi grnr amma hakikatte yce yaratcya hamd sendr*17 sz ve ardndan Ali Nihad Tarlan'n u yorumu sanki bn Arab'nin szleriyle Osmanl airleri arasndaki kpry gzlerimizin nnde izer gibidir: Tasavvuf ile alakadar olan Dvn edebiyat airleri, bir insann gzelliine kar aklarn syledikleri zaman, onun effaf varlndan geip gzelliin hakiki sahibi olan Allah'a tevecch ederler. Buna dair iirlerinde ekseriya bir ipucu bulunur.*18 Ne var ki nihayetinde, remzi bile olsa, iir bile olsa, btn dile ait ifadelerin birer kaytlamadan teye geemeyeceini syler. Zira ona gre kelime kalplar halleri ve onun mnlarn tamaya yeterli deildir.*19 Osmanl airlerinin zihniyet dnyasn etkileyen ikinci sf ahsiyet ise hi phesiz Evliynn yksek kermetlerininin ilki iirdir, sonu ise varl deitirebilme ilmi olan kimya diyen Mevln Celleddn-i Rm (.1273) olmutur. Mevln'nn bu sznde slknn fen makamlarna ayak basan kiinin cezbesinin iddetinden dolay kendisinde manzm sz syleme ve i'riyyet tabiatnn almasna, ancak daha sonra gelen bek makamlar ile de kiilii mevcut halinden yksek hallere dntrebilme melekesinin (kimya) meydana gelmesine iaret vardr. Doum yeri olan Belh insannn daha ok nesirle itigal ettiini, airlie ok kymet vermediini belirten Mevln eer orada kalsayd byk ihtimalle orann insanlarnn revinde gideceini, yani ders takrri ve vaazla megul olan birisi olarak kalacan fakat Anadolu'ya geldiinde burann insannn arzusu dorultusunda sahip olduu hakikatleri vezinli (mevzn) ifade etmeyi tercih ettiini itiraf eder.*20 Demek ki Mevlna'ya iiri tercih ettiren biraz da konjoktrel bir vakadr. Edebiytmzda bir ok eser Mevln'dan alnan ilham ile yazlm*21 ve yine bir ok airin iiri de ona methiyeler ile sslenmitir. Byle bir manevi otoriteye ynelik bu methiyelerin sahiplerini analiz ettiimizde ilerinde padiahtan alime, eyhten askere kadar her kesimden insann bulunduunu grmemiz bize tasavvufun birletiricilii ve kapsaycl konusunun somut rneklerini verir. Mesela Sultan I. Ahmed; Cedd-i a'llarma himmet ede gelmitir Ben de umsam ne aceb ltfunu ol sultnn Bahtiy bendesi ol Hazret-i Mevln'nn Taht- m'nde odur padiah devrnn*22 diyerek kendinden evvelki Osmanl padiahlarnda Mevln'nn himmeti bulunduunu ve mnda otoritenin o olduunu bir yeryz sultan olarak itiraf ederken Hatibolu; Bil imdi ahm sen bell kimdir Ann derdiyle bu gnlm sakmdir Man glne blbldr ol h Kamu blbller anunn klar h Celleddn-i Mevln-y a'zam Ki oldur mefhar- merd-i muazzam szleriyle bir ilim adam olarak Sultan'n yukardaki szlerine katlr. Esas itibariyle Mevln'nn da, daha nce grdmz bn-i Arab ile ayn hakikatleri bir baka dil ve biimde dile getirdiini gryoruz.*23 Onda da iirin bir ifade arac olarak yer ald yoksa ama olmad hemen hissedilir. Bir beyitinde; Benim iin iir nedir ki ondan uzun uzun bahsedeyim. Benim airlerin sanatndan baka hnerim, baka sanatm var derken o da sf iiri dierlerinden ayran zelliin altn bir kere daha izmektedir. rneklerini oaltabileceimiz bu mukayeselerde de grlecei gibi tasavvufi mn tarihsel sre ierisinde oluan bir gereklik deil zamanst evrensel bir Hakikat, bir Ezeli Hikmet (Perennial Philosophy) olmakta ve o hakikati elde eden her kiide benzer eyleri dourmaktadr. Gnlk dz dilin s ve dar imknlar yannda aktarmak istedikleri yksek mnya iirsel dilin daha fazla imkan amasndan dolay sfler tercihen iire ynelirler fakat nihayetinde yaratlm btn ifade biimlerinin kelime, harf, savt gibi kstl aralarla yaplyor olmasndan dolay onun da snr tanmayan gnle bir pranga vurmas tehlikesine kar da uyarrlar. Hakikate giden yolda o da bir perde olmamaldr. Mevlana dilin teknik kurallar ierisine sdrlamayacak enginlikteki ulvi duygular dil mapushanesine hapsetmekten fazlasyla rahatsz olmaktadr. Zira biimin deil zn daha nemli olduuna dikkat ekenlerdendir. Onun gibi cokulu bir rinde bu elbisenin dar geldii her sznden belli olmaktadr; Ben kafiye dnyorum oysa sevgilim bana Vechimden baka bir ey dnme' diyor Diyor ki Ey benim kafiye dnenim rahat ol Benim yanmda en gzel kafiye sensin Harf ne oluyor ki sen onu dnesin Nedir ki harf? zm bann itten duvar Harfi, sesi, sz artk birbirine vurup paralayaym da Seninle bu olmakszn konuaym, ah! * * * Bu Mesnev bir mndr yoksa feln, filt deil * * * Ey ezel padiah, u beyitten ve gazelden kurtuldum artk Mfteilun, mfteiln, mfteiln ldrd beni Bir yanltmacadan ibret olan kafiyeyi sel ald Zaten airlerin kafalarnn harc kabuktan ibret kabuktan * * * Tanr, iir iin kafiye aramaktan baka bir dert vermediydi bana Nihayet ondan da kurtard beni u iiri al da eski bir iir gibi yrt gitsin Mnlar, zaten harfe, havaya smyor*24 Zaten kafiye endiesi tamadan iir sylemek, iir aralarna birinci dereceden nem vermemek ayn ekilde kendi d grnlerine de ok nem vermeyen harbt, melmet, kalender needeki sf airlerin nemli bir zelliidir. Sabah namazndan sonra irak vaktini bekleyen Mevln; Bugn seher vaktinden beri darmadanz, sarhouz Mdemki darmadan olmuuz, darmadan szler syleyelim*25 derken buradaki darmadanklk ile mantn formalize ediciliine uramayan ve sistematik olmayan o gelileri, doular kasdetmektedir. Son merhalede daha fazla dayanamayan Mevln bu ekil kabuunu u dizeleriyle krmak ister; Ey dil ile sylenen sz Ben ne vakit senden kurtulacam da Mrifet gneinin nuru ile gerek Padiah' bulacam, Dilden de, kt'adan da, iirimden de bktm artk*26 Bu yzden o suskunluu (hmu) tercih eder. Daha dorusu suskunluun dilini kendisine daha yakn bulur.*27 O sahili olmayan bir deniz (bahr-i b-pyan) olan gnle vurulmak istenen bu dilsel (lengistik) zincirler hemen hemen btn sf airlerde sknt yaratm ve ikayet konusu olmutur. Meseleyi bir dier adan ele aldmzda ise, aslnda cem makamnda mstarak haldeki bir sfnin, hayret makamndaki sfnin dilinin tutulduu, bir ey syleyemez hale geldii grlr. Bu durumda skt yani Mevln'nn tbiriyle hmluk onlar iin altn deerinde olur.*28 Fakat o zaman susan kimse nasl yazl veya szl bir ey ortaya koyabilecek, edebiyata konu olacak bir metin vcuda getirebilecektir. Bu durum da ortaya iki mesele kmaktadr. Birincisi szsz aktarm yani hal diliyle konumak*29 ve ikincisi ise ancak ehlinin anlayaca ifreli aktarm. Ancak bn Arab'nin deyimiyle heybet makamndan mizah makamna tenezzl eden baz sfler orada mahede ettiklerini ancak st kapal olarak veya ku dili (mantku't-tayr) kullanarak remzen dile getirebilirler ki bunlar da herkesin kolaylkla anlayabilecei szler olmayacaktr. zellikle kendisi bu anlalmama probleminden ok ba ard iin olsa gerektir Niyz-i Msr'nin iirlerinde bu bizi ndn anlamaz motifinin ok kullanld grlr. Dil bu mantku't-tayr feshat ehli anlamaz Bunu ancak ya Attr u yahud Tayyr olandan sor Anadan doma gzszler kemahi grmez eyay Niyzi vech-i dildr ul'l-ebsr olandan sor veya Mantku't-Tayr'n lgt- mutlakndan syleriz Herkes anlamaz bizi bizler muamma olmuuz Lafz u suret cism ile anlamak isterler bizi Biz ne elfazz ne suret, cmle mn olmuuz*30 Ta bandan beri btn mutasavvf airler, iirle bile olsa bu dile getirememe problemiyle bizzat kendileri yaamlardr. Mesela Mevln'dan yllar sonra gelen air Hayret; Fergt eyleyip ey Hayret bu i'r indan Bugn lemde b-nm u nin olmak diler gnlm beytiyle, eyh; eyh bu defteri oda yak var skt kl Usanmadn m i'r- gazelden ne fide beytiyle, Ahmed Paa; Firkt demidir ko i'ri, Ahmed Maher gnne terne smaz beyitleriyle hep dilin snrlarn ve buradaki insann aczini dile getirmilerdir. Bu yzden sonuncu air iirden dahi tevbe etmektedir; Dedi ki vasf- cemalimde aciz oldu ukl' Anunn Ahmed eder fenn-i i'rden tevbe.*31 Osmanl dini ve fikri yapsnn olumasnda ve bu fikirlerin iirdeki mazmunlara girmesinde ncelikle bn-i Arab ve Mevln gibi iki byk manevi mimarn grlerinin ve eserlerinin inkr edilemez byk rolleri olduu bellidir. ir Nb kendisi de dahil olmak zere airleri etkileyen bu iki manevi kanal bir iirinde yle bir araya getirir; Tlib-i Hakk'a olur rh-nm Nsha-i Mesnevi-i Mevln Dde-i ruha eker kuhl-i huss Nur- esrr- Ftht u Fuss.*32 Bu durumda Osmanl iirinin mazmunlarn, yani bu iiri besleyen anlam haritasn tahlil etmek ve bunlar zmek isteyen kimselerin bu iki otoritenin eserlerini de incelemesi bizim tespitimize gre olmazsa olmaz bir art gibi gzkmektedir. Osmanl airleri zerinde nemli etkisi olmu bir dier sf ahsiyet ise hi phesiz htem-i lisn- Trk*33 olarak kabul edilen Ynus Emre'dir (.1321?). Bir iirinde Mevln Hd-vendgr bize nazar klal Onun grkl nazar gnlmz aynas...[oldu] diyen Yunus, Mesnev'yi ve Dvn- Kebr'i okumu, onlardan birok mazmunlar, kendince tasarruf etmi, Mevln'nn tesiri altnda kalm, hatta onun insani grn Trkede dile getirmi bir airdir.*34 Daha nce bn Arab ve Mevln'da vahdet-i vcud ve buna bal olarak dier tasavvuf mefhumlar, en geni ve ap-ak ifadesini bulmutu. Fakat Trkede ilk defa Ynus bu mefhumlar ryn*35 klyordu.*36 Ynus'un Trk edebiyatndaki yeri ve tesirleri zerine geni bir alma yapan Kprl'nn ifadesiyle O, Muhyiddn Arab ve akirdleriyle Celleddn Rm'nin yayd geni ve serbest telakkleri tammiyle kendine maletmi, ruhen mutasavvf, byk ve ok samimi ve sanatkr bir ahsiyetti.*37 Yine kendisinin evvelki iki stadnda da grdmz gibi Ynus da; Ynus'un sz iirden amma asl Kitap'tan Hadis ile dinene key bil sadk olmak gerek demek suretiyle iiri bir form, bir beden olarak grmekte ve bunun ruhunun, aslnn ise mnda bulunduunu ifade etmektedir. Sz karadan akdan degl yazp okumakdan degl Bu yryen halktan degl Hlk avazndan gelir derken de iirinin kitabi olmadn, okuma-yazma eyleminin bir sonucu olmadn, Hlk'tan gelen bir ses olduunu belirtir. Bundan dolay o bu mevzn szlere iir demek yerine nefes adn verir ki bu tabirin tasavvufi dncede nefes-i rahmn kavram ile irtibat vardr. Zra iine ruh ilka edici nefes flenmi kelm dlleyici kelmdr, hayata getirici kelmdr ki bu da er kiide bulunur. s misilli bu nefhaya iirde mn denilir. Nefesde tesir vardr ama dier szlerde byle bir zellik yoktur. Bylesi iire ayrca nutk denilir ki hal diliyle sylenen sz demektir. Olanlar eyhi brahim Efendi Sohbetnme'sinde; Muhakkikler indinde nutk haldir demesi bu mndadr. Bilinecei zere sf iirde bir dier nemli ayrc zellik de iire balama olaydr. Yukarda Mevln'nn bir beytini incelerken de temas ettiimiz gibi sf airlerin genellikle daha nce byle bir niyeti ve hatta bu ynde bir meziyetleri yok iken ya bir ahs- kmilin karsna kp yneltmesiyle (Ulvi) veya ilhm- rabbn'ye uygun hale geldikten sonra dilinin zlmesiyle (Azm) veyahut da dnyann fani olduunu insanlara bildirmek gayesiyle Allah rzas iin (Ahmed Paa) iir sylemeye baladklar grlr. Saz airlerinde, k edebiyatnda ise bu daha ok rya ile, ryada kendisine Hzr, Hz. Ali, mrit veya pir tarafndan bde iirilmesiyle olur.*38 Burada bde iirilmesi motifi Hzr tarafndan ilm-i ledn verilmesi karlnda kullanlmaktadr. Bu adan bdesiz airler Hak ,*39 iirleri de rif sz olarak grlmez ve tabiatiyle bu szlerde bir tesir aranmaz.*40 D ho-ii bo yani ekil ve tavr bakmndan ekici grnen; lakin ruhtan, mndan uzak insanlarn iirde gece gndz lzumsuz ten baykua benzetildii bilinmektedir. Yunus da bylelerini ayn ekilde, hatta tecek duvar bile olmayan bayku gibi grr: Anun kim t ho-durur biln kim ii bo-durur Dn gn ten bayku-durur sanma btn divar var Teklifsiz sylenen sz k kimseye hal verirken klfet ile sylenen szler ise susuzlarn derdine ifa olmaz sz Ynus'ta tam karln bulmaktadr. Onun her trl resmiyetten ve edebi olmak endiesinden (tasannu') uzak, scak ve yaln iirleri okuyan ve dinleyen kimse ile derhal senli-benli bir mnasebet kurar. Fakat, onlarn szlerinin, iirlerinin anlalmas da arta balanmaktadr, o da, okuyann o iirden anlayan (rif) birisi olmasnn gerekliliidir. Mesela yukarda kendisinden mstakil olarak bahsettiimiz bn Arab gibi bir kimsenin bu sebepten dolay anlamayan ve bunun doal bir sonucu olarak da inkar edeni ok olmutur. Hatta denilebilir ki bazlarnn en nemli ilmi tartmas onun Mslman m kafir mi olduunun tespiti etrafnda dnmtr. air Nb iirinde bunlara cevap vererek; Muhyiddn'in yayn ekmeye yle herkesin gcnn yetmeyeceini u dizelerle dile getirmitir: fk tutarsa by- mg-i ni emm eyleyemez ryihasn her bni Esrr- Ftht'e irimez her fehm Herkes ekemez kemn- Muhyiddni Ykseli dnemine kadar bn Arab'yi gerek fert ve gerekse devlet olarak btn unsurlaryla mdafaa eden Osmanl ilgintir ki onu tekfir edenlerin belli mevklere gelmeleriyle ezamanl olarak inhitat dnemine girmitir. Her eyi suretiyle deerlendiren ve i mnlara eremeyen kimseler bu edebiyatta ham Sofu veyahut zhid tiplemesiyle tenkit edilirler. Muhy'nin Zhid bizi ta'n eyleme ile balayan o mehur dizeleri bugn dahi ilahi ve trk olarak dillerde terennm edilmeye devam etmektedir. Sf ile Sofu ayn yazlsa da ok farkl mnlar tamaktadrlar. Birisi tenkit edilir ama dieri tevik edilir. O zaman her hakikat herkese sylenmez ve her iiri de herkes anlamaz sonucu kmaktadr. nci taneleri ile akl talar arasndaki kymet farkn bilmeyenlerin nne inci taneleri konacak olursa bu o sz zayi etmek olarak grlr. Anlamayan veya kt niyet sahiplerinin elinde iir deerini kaybeder veya asl mecrasndan kar. O zaman Ahmed Paa'nn dedii gibi bu iirleri, zayi olmamas iin bylesi kimselerden saknmak gerekir. Zira her nne gelen tatlya elini sokacak olsa artk o tatl yenmez olur. Demek ki sf iir hermetik iirdir. Darya kapaldr. Hseyin Vassf Bey mehur sf ve air Aziz Mahmud Hd'nin iiri iin; Hd'nin e'ar daima tesettr iredir. Fakat hakikat-bn olanlara vahdet-i vcudu ta'lmdir derken tam olarak bunu sylemeye almaktadr. Yunus'un; Ynus bir sz sylemi, hi bir sze benzemez Mnfklar elinden rter mn yzn sz yksek hakikatleri alglayabilmesi mmkn olmayanlara kar bunlarn mecaz rts altnda gizlenmesinin gereklilii vurgulanr. Zaten bu dili bilmeyenlere de bu szler sama (absrd) gelecektir. Sf airlerin zevkten mahrum kimselerden bu hakikatleri saklamak iin bu yola bilinli olarak bavurduklar da grlr ki bylece edebiyata bir tr daha kazandrlm olur. athiye denilen bu trde tasavvufi ak halinin sarholuu ile sylenen ve tatmayann pek anlayamayaca ve zahiren eriata muhalifmi gibi grnen szlerdir.*41 Tabii zaman zaman bu tr, baz zevkten mahrumlarn tahamml snrlarn aarak toplumsal karmaalara da yol am ve kimi sfler bu szlerinden dolay idam edilmi, kimisinin canl canl derisi soyulmutur. Osmanl iirinde Hallc ve Nesm bu sz ehitlerinin ba olarak dima tzimle anlrlar. Sonu olarak esasta Osmanl iirini anlamada tasavvufi dnce modelinin bize sunduu imknlara sadece dikkat ekmeyi hedefleyen bu almadan elde ettiimiz netice Gibb'in u tesbitinin dorulanmas olmutur: Osmanl'da air ou zaman bir sf, sf de ekseriyetle bir air idi.
Tasavvuf zerine.. Sosyal hayatta grnrlkleri arttka Mslmanlarn dindarl, nezaketi, ahlak tartmalara konu oluyor. nansn, inanmasn herkes slamn yce deerler vazettiinde hemfikir. Mesele, dini temsil ettii varsaylan insann ne kadar baarl olduu. Oysa ok deil, bir asr nce ayn topraklarda cihana adaleti, nezaketi, estetii ile nm salm bir medeniyet hkm sryordu. tibarmz kaybettiimiz aikr. Peki estetiimizi, nezaketimizi, ahlakmz nasl yitirdik? Bu sorularn ardna dtmzde yaadmz zihniyet devrimi kyor karmza. Neyi kaybettiimizi hatrlamadan yitiimizi bulmamz da mmkn grnmyor. Byklerin hikmet ya da irfan diye niteledii idrak seviyesinde kilitleniyor mesele. rfandan soyulan din, siyaset arac olarak kalveriyor orta yerde. Ve biz ilmihal seviyesi kitaplarn sayfalar arasnda hem kendi ve hem de insanln manevi bunalmlarna are aryoruz. Prof. Mahmud Erol Kl Hoca yllardr kendisine kulak kabartanlara adresin yanl olduunu sylyor. Ona gre slamn tasavvufi yorumuyla uzun seneler sonra ulalan irfan seviyesi ok mhim ve bu gelenek ile barmamz dini, siyasi, itimai menfaatimize olduunu sylyor. Botanikiler bile melezleme yoluyla elde ettikleri bir bitki trn koruma altna alrken biz, onlarca asrda olumu irfan geleneini, kapsna kilit vurarak unutulmaya terk ettik. Bu hatadan dnmezsek sorunlarmza zm bulmamz mmkn deil
Neyi kaybettiimizden bile gafil olacak kadar savrulmamza sebep ne? Nedir gzden kardmz? nsan hayatnda ve tabii ki ilimde kalitenin yakalanmas zaman alr. Bir seviye tecrbe edildikten sonra duruma gre bazen bir st seviyeye geme ihtiyac doar. Gzel bir seviye yakalandnda da onun esaslarn korumak gerekir. Maneviyatta, dini ilimlerde de ayn ey sz konusu. Dinde, bireysel ve toplumsal anlamda dereceler bulunur. Kii, dini ilimlerin nce zahiri ile tanr. ekli unsurlarn sadece z koruma amal olduunu, yani gaye deil ara olduunu idrak noktasna gelinceye kadar o seviyelerde kalr. Kuran diyor ki: Rabbine ibadet et, ta ki sana yakn gelsin! Demek ki ibadet, yakni elde etmek iindir. Yani ibadetin varlk sebebi kendisi deil bakas. Uzun sre devam edilen ibadet ve gzel hasletler sonucunda ortaya bir gzel insan kmas lazm. Bu sre, Hazreti Mevlanann Hamdm, pitim, yandm! sznde de olduu gibi olgunlamay icab ettiriyor. St bile mayalandktan 3 / 4 saat sonra yourt oluyor. imdi eer bu ekilde ortaya gzel bir insan kmyorsa o ibadet anlayn sorgulamak lazm gelir Savm u salat ile sanma biter zahid iin sznn sahibi ite sorgulamay yapyor.
Toplumsal dereceden kastnz ne? Bana gre bir slam toplumunun hukukular Fususul-hikem ve Mesnevi okuyor ve hatta okutuyorsa burada bir durmak lazm. Ltfen dikkat edin eyhleri demedim hukukular dedim. Burada ok mhim bir seviye yakalanm demektir. Hafife almamak lazm bu durumu. Bu noktaya kolayca gelinmez. Mesela Osmanlya bu gzle baktmz zaman Davud- Kayseri, Hamza Fenari, Asm Efendi, Musa Kzm Efendi v.b. gibi Fususul- Hikem dersi yapan eyhlislamlar gryoruz. Dini temsil hiyerarisinin en stnde bu zatlar. imdi biz bir elde Mesnevi, bir elde Fsusul-Hikemle 700 yl devam ettirilen bir slam anlayn inkr ettik, reddettik. mparatorluun son iki asrnda balayan baz anti-irfani temayller 1925te dergahlarn kapatlmasyla muradna erdi. Tabii bu tercihin sonucunu da grdk ve gryoruz. Dinde kalite kayboldu. Bu messeselerin insan yetitirmeleri imknsz hale geldii iin kimi ada aratrmacnn Kent Dindar" adn takd "dergah mnevveri", tekke grm insan tipi kaybolup yerini ham softaya brakt. Din ve dini ilimler taraya ekildi. Tara dzeyinde -ki karl ilmihal dzeyidir- dersler gren kimseler daha sonra byk ehirlere imam olarak veya hoca olarak geldiler. ehirli slam -ki bana gre yeni ynetimin en fazla darbe vurduu kesimdir- ile atmaya baladlar. Fusus okuyan Mesnevi okuyan kimselere din retmeye kalkdlar. Kendini yetitirmi bazlar mstesna, bylesi kimseler, Osmanl seviyesinden baktmzda brakn dersaadette bir camiye imam olmay ve hatta fakltede hoca olmay belki de en fazla kendi kylerindeki caminin mezzini olabilirlerdi. Ama u anda din adna yegane merci olarak onlar hkm veriyorlar. slamda ek ve senetin yeri konusunda aratrmas olan bir kii derin metafizik konularda, grnmeyen alem konularnda da hkm verebiliyor. Bereket ile sadece al-Baraka (!)y anlyorlar. bn Arabiden, Mevlanadan, Yunustan, Sleyman elebiden haberi olmayan bu b-zevk insanlar maalesef slamla sorunu olan baz evrelerce zellikle ne karlyorlar.
Zaten devrimcilerin en byk tahribat dinde kalitesizliin yolunu amalar oldu. Ayak ba, ba da ayak olduunda korkunuz. Bu yzden Doru Gelenein hakim olduu zamanlarda sistem ierisinde kendine muteber bir yer bulamayanlar burada hayal bile edemeyecekleri yerlere kondular. nk derinde yatan ortak bir syleme sahipler. Kosova da arnavut selefiler haram diye Osmanl mezar talarn tahrib ettiklerinde buna en ok Srp nasyonalistlerin sevinmesini hatrlatmak isterim te kasdettiim ortak hedef budur.. Kzm sana sylyorum gelinim sen anla.. Trkiyede selefiler varolularn Kemalizme borludurlar.
Zaten devrimcilerin en byk tahribat dinde kalitesizliin yolunu amalar oldu. Ayak ba, ba da ayak olduunda korkunuz. Bu yzden Doru Gelenein hakim olduu zamanlarda sistem ierisinde kendine muteber bir yer bulamayanlar burada hayal bile edemeyecekleri yerlere kondular. nk her iki tarafta derinde yatan ortak bir syleme sahipler. Kosova da arnavut selefiler haram diye Osmanl mezar talarn tahrib ettiklerinde buna en ok Srp nasyonalistlerin sevinmesini hatrlatmak isterim te kasdettiim ortak hedef budur.. Kzm sana sylyorum gelinim sen anla.. Yani; Trkiyede selefiler varolularn zmnen Kemalizme borludurlar.
Diyelim ki bu gelenei reddedip vahyin indirildii gnlere geri gittik. Biz diyoruz ki her eye sfrdan balayacak olursak tarihi sre ierisindeki uzun tecrbelerden sonra gerek dnce ve gerekse messese olarak nihayetinde Osmanl slam benzeri bir anlaya geliriz. Aslnda messese konusunda ok srarl deilim ama bugn dnyada birok lkenin anayasal monari ile ynetildiini ve ok da memnun olduklarn hatrlatmak isterim. Yani burada da mana esastr ekil deil. Bir monari ok daha demokratik bir cumhuriyet ok daha zalim olabilir. Veyahut tersi.. nemli olan iini nasl dolduracanz. Fakat burada esas vurgulamak istediim bu deil. Esas sylemek istediim entellektel seviye olarak yine ancak Osmanl slamna benzer bir ey yakalanacan zannediyorum. Bu anlay dzeyi hata ve sevabyla adeta tabii bir tekmln zirve noktasyd. O ruh ksa zamanda elde edilmiyor.
O ba kopal, tekke ve zevy srlanal 86 sene oldu. Bu krlma yaanmam gibi devam etmenin imkn var m? O mana geri arlabilir mi? Yasan bir takm hakl gerekelerinden de sz ediliyor Her zirvenin ardndan bir inhitat gelir diyor bn Haldun. Bu yzden zirveler ok tehlikelidir. Zirveye kncaya kadar azim var, gayret var, samimiyet var. Fakat zirveye ulanca bir rehavet, bir miskinlik, bir samimiyet eksiklii balyabiliyor. O devrin kmekte olan imparatorluundan sz ediyoruz. Maliyesinde, askeriyesinde, tbbiyesinde ciddi problemler var. Btn messeseler skntl. Tekkelerin kendini bundan vareste tutmas dnlemezdi. Oralarda hi sorun yoktu, her ey gllk glistanlkt diyemeyiz. Problem daha ok eyhlerin, zkirbalarn eski standard yakalayamamas, bu insanlarn yetiecei ortamn kalmamasyd. Hepsi iin syleyemeyiz bunu, ama yava yava bu tr rnekler oalyordu. Parlak dnemlerde eyhler dinin muamelatn da iyi bilirdi. lim/eyh denen kimseler vard, ideal de oydu. Zaten tekke, medresenin sonraki admdr. Medrese bittikten sonra tekke derslerine balanr idi Osmanlda. Cami bu birlii temsil ediyordu. Orada medrese de, tekke de cem olmutu. Ayasofya, Sultanahmet, Fatih gibi seltin camilerde stun altlarnda tefsir, hadis, fkh okutan limlerin ders halkalar olurdu. Bunlar dini ilimlere giri demekti. Baz gn ve gecelerde de namazdan sonra eyh efendi gelir, zikir yapard. Hangi eyh efendinin ne zaman, nerede zikri olduu bilinirdi. Mesela unutulmu geleneklerimizden bir tanesi de Kadir Gecesinin Ayasofya Camiinde kutlanmasdr. Bir eyh efendi zikir meydan aar ve buraya Sultan da gelirdi. Hatta Hzr bile gelirdi !.. Zamanla limlik ve riflik vasflar blnd. Medrese durandan gemeden tekke ilimleriyle uramaya balayan eyh efendiler ve medreseyi son durak zanneden, daha te duraklar inkr eden zahir ulemas diye iki snf olutu. Zamanla bu farkllklar makasnn iyice aldn gryoruz. Yani dergahlarn kapatlmasnn dahili sebepleri de var tabii ki. O insanlar bunu bir otokritik olarak da dile getiriyorlar. Zaten aldklar eitim gerei suu bakalarna atarak kendileirni rahatlatanlardan deilller. Ne yapt isek biz yaptk, her ey bizim yzmzden oldu, Dergahmz kimse deil biz kapattk" derken bunu kasdediyorlar. Olsun onlar bu olgunluu gstersinler ama biz ilim adam olarak olaya soukkanl bir ekilde yaklaarak ortada bu cezay hakkeden bir su var m diye bakalm. 30 Kasm 1925te alnan karar hala bilimsel olarak tartlm deil. Bir kere antidemokratik, din ve inan zgrlne aykr. Tekke ve derghlarda adam m ldrlm? Buralar anari yuvas haline mi gelmi? Bir kiinin yapt ya da bir tekkede meydana gelmi munferit bir olay olabilir. (Tabii o da dzmece deilse). stanbul gibi o dnemde 600 bin nfusa kar 400 derghn olduu bir ehirde baz beeri arzalar tabiidir. Herhangi bir tp fakltesinde bir doktorun rvet almas tp ilminin yasaklanp tp fakltelerinin kapatlmas iin gereke olabilir mi? Kad hata yapt diye slam hukukunu, paa suistimal yapt diye askerlik sanatn yok mu sayacaz? Oralara kesilmeyen fatura, acmasz bir ekilde genelleme yaplarak burada uygulanmtr. Siz bir eyi kapatmaya karar vermiseniz baz tezghlar da planlayabilirsiniz. Tam ne oldu hala bilmiyoruz. Acaba ngiliz arivleri bu konuda k tutucu olabilir mi ? Kimbilir
Netice-i kelam tekkelerde baz sorunlar vard lakin bu sorunlar devrim gerektirecek nitelikte miydi? Bence sorulmas gereken esas soru bu. O dnemde bazlarnn korka korka Efendim ngilizin Oxfordu var Franszn Sorbonu var bizim de bunlar var acaba slah etsek yeterli olmaz m? sorusunu ben bugn de soruyorum. O dnemde, o artlarda ne dndlerse Hayr dediler ve her ey lavedildi. Ama Trkiyede tekkelerin kapatlmasn tartacak steril bir ortam hala olumu deil. Bu mevzu dzgn bir biimde tartlmay bekliyor. Ayrca eer doruysa Snbl Efendi eyhi Nurullah Kla Mustafa Kemalin syledii Dergahlar ben kapattm ama zaman gelince de yine ben aacam szn de hukukta alnan kararlarn zaman ve mekanla yani konjoktrle snrl oluu balamnda okumak lazm. Allah bile baz kanunlarnda deiiklik yapan bir Tanrdr.
Eer ry-i zemin tekke oluyorsa seddolunmasnn mahzuru ne? Arifler demiler ki Seddolunmakla teky kaldrlmaz zikr-i Hak - Cmle mevcdat zkir, kinat derghdr". Sizinle ayn mantktan hareket ederek, Tekkelerimizi kapatmlar, hi dert etme olum! diyen eyh efendiler de olmu. Ry-i zemin tekke oluyor. zellikle Melm byklerinin byle syledii nakledilir. zmirde Kemeralt Camiinde zikrederken meclislerini hemen karsndaki kahvehanelere tamlar. Sinemada zikredenler var. Tekkeler kapal, iki dervi bir araya gelse takibata uruyor. eyh efendi Beyolunda bir sinemaya aryor. Btn dervilerine de st kattan aln biletinizi! diyor. Balkonda toplanyorlar. eyh efendi nde oturuyor, talimat veriyor, gzler kapanacak, kimse perdeye bakmayacak! Kimse film izlemiyor, zikrediyorlar Bir ekilde devam ediyorlar can uyandrmaya. Ama hem adam yetitirilmesi daha zorlayor, hem denetimden km oluyorlar. Yeraltna inen bir eyi kontrol edemezsiniz. Bir camiye imam, hatta mezzin olmak isteyin olamazsnz. mtihandan gemeniz gerekir. Ama yannza da iki tane adam bulup ben eyhim dediniz mi eyhsiniz. Denetimi yok, nk yasak Yasak bir eyi denetleyemezsiniz. Bu ekilde suistimalin n alr, baka da bir eye yaramaz. Gelenek bir kere inktaa urad iin, silsilede kopmalar olduu iin bu messese yeniden nasl ihya edilecek? Bana gre messese ok sonra gelir. nce insan.
Ruy-i zemin tekke oldu dedik, peki hi sorun yaanmad m? Yakalanan irfan seviyesi muhafaza edilebildi mi? Marifet ilimleri, nazl bir gelin gibidir. ltifat grmedii yerde durmaz eker gider, sizde arkasndan, Gt kervan kaldk dalar banda diye at yakarsnz. Bu dnce tekrar davet edilirse phesiz kendi ekoln yaratacaktr. Bu bir ihtiyatr. Bugn bat dnyas; Ortodoksu ve Katolii ile spirteldir. Papaz sadece Hristiyanln mevzuatn anlatmaz. Tabir caizse evrad, ezkar verir, halvet verir. Senin manevi geliimini takip eder, sana danmanlk yapar. Dou dini geleneklerinde mentr, mastr vardr. Sadece slam dini maneviyatndan soyularak salt hukuk konularna hasredilmitir. En derin meseleler dahi sadece ilmihal ve dil alm kiilere havale edilmitir. Medresede Arap dili alm kiilere lim diyoruz. Byle ey olamaz. O sadece Arapa biliyor. Eer sadece Arapa ile hallolsayd Ebu Cehil de Arapt, Arapa biliyordu ama anlamad. Demek ki anlama dzeyi baka eyler iktiza ediyor. Bizi maneviyattan soydular. El-Kaideleme byle kt ortaya. Uluslararas slam dmanlar da buna destek verdi. Kendi geleceklerine omak sokacak slam irfan ve hikmetini dlamak suretiyle slam hukuk dzeyine indirdiler. Zira bu slamla oynamak, tahrik etmek, toplumsal mhendislik almas yaparak istedikleri yne kanalize etmek ok kolayd.
Ortaya kan yeni yorum siyasetten baka anlam ifade eder mi? Evet haklsnz bu evrelerce slam, srf siyasi bir jargona indirgenmi durumda. Maneviyatndan, derinliinden, estetiinden mahrum. Oysa ki hayat, bireyi kuatacak alanlar manevi alanlardr. Siyaset bile onsuz olmaz. Bundan dolay doudan, batdan insanlar hala slamla ilgisini tasavvuf zerinden kurmaya devam ediyor. El- Kaideye intisap ederek Mslman olmu kimse duymadm. slam yce bir din ve ok kapsayc alanlar var. Edebiyatyla, sanatyla, iiriyle, estetiiyle, cmbyle Bu ynlerini gstermesin diye o ynleri saldrya urad.
Diyelim ki yasak ortadan kalkt, kim yapacak bunu, Diyanet leri Bakanl m? Bunlar sylyorum ama unu da eklemek gerekir ki tekkeler alsn dediimizde de problemleri ve onlarn nasl hallolacan konumak gerekir. Bu, kleliin kalkmasn istemeye benziyor. Tamam, kaldralm ama uzun yllar kle olarak altrlm insanlar bir anda zgr braktnzda ne yapacaklarn bilemezler. Bir rehabilitasyon srecinden geirmek gerekir. Tekke ve zaviyeler ok ar bir darbe ald. Bir gei srecine, yeniden talime ihtiya var. Evet bana gre bunun mercii Diyanettir. Yoksa her kafadan bir ses kar. Ama nce Diyanetin tasavvufla barmas gerek. Tpk Osmanl eyhlislamlar geleneinde olduu gibi Diyanet leri Bakannn da tasavvuf ehli olmas gerek. Yetmez mcaz bir eyh olmas gerek. imdi mesela son zamanlarda Diyanet leri Bakanl, tasavvuf ilminin bir mevzusu olan Alevilii, daha tasavvufla barmadan zmeye alyor. Mmkn deil, tasavvufla barmadan Alevilik meselesi zlemez. Siyasi zorlamann sonucu girdiler her halde o meseleye. Zihniyet olarak sadece Alevilikle deil, tasavvufla bark deiller. Benimle selamlamayan, hatta beni iman tazelemeye davet eden baz hocalarm vard. Tasavvuf Anabilim Dalnn kapatlmas iin aba sarfeden gayretli (?) mslman ilahiyatlar vard. Dikkat edin; komnistler vard demiyorum. Hasl benimle barmayan bir zihniyetin beni atlayarak Alevilere uzanmas zoraki idi ve neticede akim kald .
Cumhuriyetin ilk yllarnda tekkelerin toplum genelinde neye tekabl ettii biliniyor olmal. nsanlar bir arada tutmann, eitmenin en etkili yoluydu buralar. O damar, pozitivizme kap amak iin kesilmi olabilir mi? Kimbilir? Son zamanlarda yaynlanan baz aratrmalar; Mustafa Kemalin yer yer ateizme, agnostisizme, deizme varan bir inan sistemi olduunu, semavi dinlerle ok lfeti olmadn ortaya koyuyor. Halil Berktayn, Turan Dursunun, Dou Perinekin bu ynde belge ve bilgi ieren faydal yaynlar var. Pozitivizmi dinin yerine ikame etmeye alyor. Bu yaklam o dnemde moda gibi. Jntrkler, ttihat Terakki ve dierlerinde batdan yeni gelen bu ilerlemeci etki hkim. 18inci yzylda ortaya kan ve onlar derinden etkileyen Aydnlanma, salt zihni ne karan, zihin st bilme melekelerinin yok sayan bir felsefe. Tekkelerin kapatlmas da bu felsefenin yansmas. Hurafelerle, bilim d ilerle uratn iddia ederek; binlerce kitabn yazld, matematik risalelerinin hazrland bu kurumlar bir kalemde silip attlar. Oysa pozitif bilimler alannda alm, eser vermi ok sayda tekke mensubu, eyh efendi de vard. Yabanclar Mevlevihaneleri konservatuar kabul etmi. lmin ve sanatn merkezi haline gelen bu meknlar kapatmay merulatrmak iin bir kurgu yapmanz gerekiyordu. Ve yapld.
Gemite Mevlevihanesi olan ehirlerle olmayanlar arasnda bile fark olduunu sylyorsunuz. Neydi bu fark? Baz ehirlerimizin entelektel tarihlerine baktmzda buralarda medrese tekke beraberliinin ok gzel sergilendiini gryoruz. Tekke eyhi medresedeki hoca efendinin olunun snnet merasimine gidiyor. Medresede ders veren hoca efendi, aure gn tekkeye geliyor. Karlkl ok tatl bir iliki var. Bekta eyhi, Melm ve Nak eyhi ile yan yana. Fakat Osmanlnn son dnemlerinde Anadolunun baz blgelerinde, daha ok douda, medrese mollalar baskn hale geliyor, tekke mensuplar azalyor. Nadiren Nak, Halid birka kiinin olduunu biliyoruz. Mesela nceleri Diyarbakrda Glenlerin, raklerin, Kalenderlerin dervi guruplar var. Erzurumda hkez. Ama zellikle 19. yzyl sonundan itibaren bir slama oluyor. Alvarl Efe Hazretleri Erzurumda. Ama ayn ehirdeki limler onu tanmyor. Ak ve melmet perdesinden dem vuran Mevlev, Bekta derghnn, Melam ereninin bolca bulunduu, birbiriyle kol kola dolat Rumeli ehirleriyle Dou vilayetleri arasnda farklar olumaya balyor. Hakikatin bir paras Rumelinde, dieri Erzurumda kalyor. Onlar bir araya gelmeyince mana tamamlanmyor, zlcenaheynlik (iki kanatllk) ortaya kmyor. Tek kanatla da uulmuyor. slam mmetinin genel problemi tek kanatla umaya almak. Tek kanatla insanln filozofik, psikolojik, teolojik, ekonomik, politik sorunlarna kapsayc zm retemeyiz.
lahiyat fakltelerinin almalar kfi deil yani Genleriyle oynanmam ilahiyat formasyonunda olsalard, elbette zm onlardan beklerdik. Bugnk ilahiyat formasyonunda doru ilim tasnifi olmad iin doru sonular elde edilemiyor. Oysa Batda bilimsel almalarn arkasnda bile teologlar var. Edison teologdu. Filozoflarn ou teolog. Siyasetilerin ou bir dnce kilisesine bal. Biz ise dine sadece ve sadece fkh seviyesinden bakyoruz. Halbuki fkhn mevzusu sadece grnenlerdir. Ama insann grnmeyen yanlar var ve bunlarn cevabn fkhta aramak abesle itigaldir. Faizsiz bankaclk sistemini fkhtan istifade ederek ileteceiz elbette. Ama modern insann tek problemi parasn nerede deerlendirecei deil ki! Manevi bunalmlar var, anlam aryor. Ben neyim, kimim, ne yapmaktaym, nereye gidiyorum, lm ne, lmden sonras ne, niin lyoruz, neden doduk? Bu sorularn cevabn fkhta ararsanz hem bulamazsnz hem de fkh ilmine zulmetmi olursunuz.
Fizik ilimleri ile mn ilimleri arasndaki irtibatszlk problem olarak kabul ediliyor mu Trkiyedeki ilm evrelerde? Franz Fanon Yeryznn Lanetlileri kitabnda Hegelin kle efendi diyalektiinden hareketle der ki; uzun sre smrlenler, ezilenler bu hayata alr, smren kiiye balanrlar. Bir tr Stocholm Sendromu. Yzyln banda yaadmz travmalar Trkiye Mslmanlar tarafndan kabullenilmi gibi gzkyor. Bize pozitivist bir teoloji sunmak istemilerdi. stisnalar bir kenara brakp ilahiyatlara baktmzda bunun baarldn gryoruz. stenilen projeyi devam ettiriyorlar. smet nn yaasayd bazlarna stn liyakat nian verirdi muhtemelen.
inde bulunduumuz manevi bunalmlar, irfandan mahrumiyetimiz, sadece bu messeselerin kapatlmasndan m kaynaklanyor? Bir dnce sadece bir messeseye hapsolunamaz. Tekkesi, dergh yoksa irfan da yoktur diyemeyiz. Btn yeryznn tekke olduuna inanrz biz. Ama slam dncesinde ruh beden irtibatndan, ikisi arasndaki karlkl ilikiden bahsedilir. Mekna, ruhun hayatiyetini srdrmesi iin ihtiya duyulur. Meknn deeri kendinden deil, orada bulunan kimselerden kaynaklanr. Baz gayretli Mslmanlar muhtelif tekkeleri ihya etmekle meguller. Vakflar da nemli bir bte ayryor bu konuya. ok gzel bir teebbs. Tarih, mimar ve sanatsal zellikli tekkelerin yeniden imar edilmesi ayn zamanda bir sanat eserinin kurtarlmas asndan nemli. Ancak unutmayalm ki tekkeler insanla kimdir! inin insanla dolmas gerekir. Yenikap Mevlevhanesi ok gzel restore edildi. Ama adam nerde? Mevlevihane'de retilen ilimler ile dalga geenler imdi oralarda medeniyetleri bir araya getirmeye alyorlar. Olmayacan greceksiniz..
Onun zm var m? Nereden adam bulunacak? Gemite nce insan ina edildi. Sonra o kmil insanlarn toplanaca yere ihtiya hasl oldu. Cami kesinde toplandlar. Oralara smaynca meydanlar olutu. O meydanlar tekke, ribat, dergh, hankh, sitne, tevhidhane, cemhane adn ald. Kendi sanatn, estetiini, musikisini, mimarisini oluturdu. nsan, ardndan meknn getirdi. Biz u anda tersten gidiyoruz. Meknlar ihya ediyoruz ama o mekn vcuda getirecek insann eitimini ihmal ediyoruz
Nasl yaplacak bu eitim? ok basit, nasl yapld ise yle yaplacak Tarihte bir ey bir kere yapld ise tekrarlanabilir diyor sosyal bilimciler. Alamayan ocua emzik verilmez. mknn olumas iin gn kaplarn almak gerek. Bu ilme ihtiya yok dediiniz srece olmaz, almaz. Kuran- Kerimin metni salam. Dinin zahir ahkmn anlatan mezhepler aa be yukar, ufak farkllklarla beraber ayn. Dolaysyla sath yani tabir caizse kaz yaplacak saha belli. Metinler, esaslar belli. Eksik olan bunlarn derinlemesine yorumlanmas suretiyle tekrar retilmesi. Sadece niyyet lazm.
Gemi tecrbelerden hareketle bu topraklarda yaayan insanlarn tasavvufa yatknl olduunu syleyebilir miyiz? Kanser phesiyle hastaneye mracaat ettiinizde doktor size ailenizde, akrabalarnzda kanser vakas olup olmadn sorar. Onlardan bana ne! Problem bende. diyebilirsiniz. Doktor da size der ki Sen onlarn ocuusun! Baz eyler genlere iler. Fiziki zellikler gibi manevi zellikler de aktarlr. Byklerden dinlediimiz bir sz nakledeyim; Bir insan- kmilin elde ettii derece ocuklar araclyla yedi nesil devam eder. Bu yedi nesil iinde potansiyel sahibi biri karsa o tesiri tekrar aabilir. 700 yllk tasavvuf slam hkimiyeti olan; Mevlanalarn, Evhadddinlerin, Muhyiddinlerin, Bedreddinlerin, Msrlerin, Yunuslarn neet ettii, sadece ehirlerde deil, her kasabada, kyde kmillerin olduu bu toplumda bir ey kalmadn kimse syleyemez. Ama iddetli bir ekilde erozyona uruyor. Bir kere kibarlmz, tekke grgs kayboldu. Brakn sadece ehirli snni bir dergah adabn kylerdeki alevi derghlarna devam eden Alevi vatandamzn bile oturmas kalkmas bakadr. Dede grm, pr etei tutmu derler. Tekke grm, tekke orbas imi diye bir tabir vardr. Bu insanlarn oturmas kalkmas bile farkldr. Usul, adap bilirler. Bu insanlarn retildii yerler tekkelerdi. Defalarca naklettim, bir daha tekrar edeyim; Ernest Gelnerin erif Mardine syledii bir sz var: Osmanl dneminde Trk erkeinin iki vechesi vard. Biri; erkeksi mao zellii, dieri tekke taliminden kaynaklanan romantik, dervi taraf. Tekkeler kapatlnca estetize deerler tayan dervi yannz dumra urad, elinizde kaba bir maoluk kald Alklyorum bu sz.
rfan ehlinin nn amak Trkiyenin hatta dnyann nn amaktr diyorsunuz. Nasl olacak bu? rfan dzeyi, dini dzeyler iinde en st mertebe. Biz bu makamdan mahrum olduumuz iin s sularda dolayoruz. Dinimiz s, ticaretimiz s, siyasetimiz s Kskanlklar, hasedler, arkada satmalar v.s siyasette diz boyu Basit ilerle fazla megul oluyoruz. Basitliklerle megul olanlarn dili, tavr krc oluyor. li konularla ilgilenen insanlar da lileirler, ykselirler, ycelirler. Yce insann yapp ettikleri de yce iler olur.
Sadece ibadetlerin; namazn, orucun niteliindeki bir deiiklikten sz etmiyoruz yani? badetlerde incelik var m? rfan olmadan hibir mesele yerli yerine oturmuyor. Namaz klarak adam da ldrebilirsin. Allah namaz kl da ne olursan ol kl demiyor. Bilakis, Yuh olsun o namaz klanlara ki o namaz onlar ktlklerden alkoymuyor! diyor. Hem namaz klyor hem ktlk yapyorlar diye namazlarn yzlerine alyor. Demek ki fkhlarn srekli tekrarladklar gibi srf namaz istemiyor. Eer isteseydi Hazreti Peygamberin peygamberliinin ilk gnne namaz emrederdi. Bedir Savanda ehid den Sahabe-i Kiramn, isimlerini ifa diye okuduumuz Ashab- Bedrin ou sarhotu, biliyor musunuz? Zira daha iki yasaklanmamt. Her ey kademe kademe. man kalbe bir yerleirse gerisi gelir. Niyazinin de, Yunusun da btn byklerin syledii ey ayn. Namaz da klacaz, oru da tutacaz, hacca da gideceiz elbette. Ama mns verilmeden olmaz. badetler ekilsel ve rakamsal olarak anlalyor. Hocalar da bu insanlar daha fazla aydnlatacak bir ey sylemiyor ne yazk ki.
Prof. Dr. Mahmud Erol Kl ile syleen Aye Adl AKSYON, Say: 877 / Tarih : 26-09-2011
"nsanl Kuatabilecek Bir slm Yorumu"
Tasavvuf, slm toplumlarn derinden etkileyen ve bandan beri tartmalara konu olan bir disiplin. Siz de bu alanda kendini yetitirmi bir ilim adamsnz. Sizinle tasavvufla ilgili tartmal konular konumak istiyoruz bu syleide. sterseniz nereden kt bu tasavvuf sorusu ile balayalm. "Neden ihtiya duyuldu tasavvufa? Yahut olmazsa olmaz myd? slm varken neden tasavvuf, Mslman varken neden sf?" sorular anlaml m sizin iin?
nce sorularnz bir kavramsal ereveye oturtalm isterseniz. Evet doru, bu an "tartma" konularndan bir tanesinin de tasavvuf olduu bir gerek. nk modern dnce geree tarta tarta daha sonra varacan ileri srmektedir. Yalnz u da iyi bilinmeli ki modernlie geilinceye kadar ki dnemlerde tasavvuf, tartmann bugn ulat vechesiyle bir tartma mevzusu olmu deildi. Yani ilimler hiyerarisi (mertibu'l-ulm) ierisindeki konumu toptan, kll olarak sorgulanm veya reddedilmi deil baz ksmlarna (cz') ynelik tashih teklifleri ki bunlar da esasa mteallik olmayan bir takm isimlendirme teklifleriydi. Bu sebepten, geleneksel deerlerin tahrif edildii bylesi bir ada anlalmas bal bana bir problem haline gelen konulardan bir tanesinin de "Tasavvuf" olmas hem modern a oluturan zihniyet dnyasn ve hem de tasavvufu yakndan bilenlerce anormal bir durum olarak grlmez. Tabulatrlm rasyonalizmin, alayc pozitivizmin ve militan seklerizmin tek geerli dnme biimi yapld ve stelik bu zihniyet kalplarnn dn ilimlere de szd bir dnyada tasavvufun ii zordur. nk bu yap ierisinde "din"in de deerler sralamas deitirilmi, ruhdan kopuk, materyalist ve souk yzl bir din kmtr ortaya. Ne var ki yukarda saydm bu lnn ayn zamanda modern an problemlerinin de kaynaklar olduu artk bir ok kimse tarafndan aka telaffuz edilmeye balanmasyla beraber bu mitoslarn taht da sallanmaya balad. Snrsz ekonominin, ruhsuz politikalarn, maddeci felsefelerin, doann tahribinin ve mutsuz bireyin hep bu zihniyet kalplarnn gtrd sonular olduu grlnce btn dnyada kaybolan deerleri, Geleneksel (Tradisyonel) dn biimlerini yeniden kefetme almalar balad. Artk sipiritel grler, mistisizm, ezoterizm, felsefe ykselen deerler arasnda saylmakta. Mistisizmin artk alaya alnmad ve cidd bir i olarak grlmeye baland bir hayli akademik aratrmaya mevzu olmasndan anlalmaktadr. ekoslavakya devlet bakan Havel'in gzel bir sz var: " 20. yzyl toplumlar o toplumda ka tane mhendis olduuna gre deerlendirilirdi. Ama 21. yzyl toplumlar o toplumda ka tane bilge, ka tane filozof olduuna gre deerlendirilecek". Konuyu oturtacamz genel ereveye ynelik bu girizghtan sonra daha zele inerek konumak icab ederse unlar syleyebilirim. Nedir tasavvuf? Aslna bakarsanz "tasavvuf" bir yntemdir, bir bilgi deildir. Bir metodolojidir, bilgiyi elde edi yollarndan birisidir. En geni anlamyla dnecek olursak bir tr "Din Felsefesi" de diyebiliriz ona. Sapm modern anlamyla deil sahih (otantik) ve asl (orijinal) anlamyla, "Hikmet" vurgusunu yitirmemi anlamyla buna gerek felsefe de diyebiliriz. Yani dinin temel esaslarn anlamlandrma modellerinden, dinin yorumlanmas abalarndan birisi olarak bakabiliriz tasavvufa. Tpk dier modellemeler gibi o da insan bir abadr. Bir gereklik tasavvurudur. Bakalar da baka modeller gelitirebilir, baka tasavvurlar ileri srebilirler, nitekim yle de yapmlardr. Btn dinlerde sz konusu dinin esaslarn tefsir ederken hep benzer ekollerin olumu olduklarn grrz. nk kalk noktalar benzer olan dnceler benzer sonulara varrlar. Dolays ile bir ynyle evrenseldir bu. te bu yaklam tarznn slm dni zel alanndaki ad ise teknik tbiriyle "tasavvuf" olarak isimlendirilmitir. Bu isimlendirme de kat ve kalplam bir isimlendirme deildir. Binanaleyh bu kelimenin etimolojik kkeni zerinde modern aratrmaclarn aksine muhakkik sfler fazla durmamlardr. nk onlara gre isimlendirme deil muhtev daha nemlidir. Bunun iin "Eskiden tasavvufun ad yok ama ii vard, imdi ise ii yok ad var" demilerdir. Bu kelime yerine baka kelime tercih edenler de olmutur. Mesel bnu'l-Arab tasavvuf kelimesini de kullanmakla beraber "tahakkuk" ve "muhakkik" tbirini daha ok sevmitir. Hasl isme taklp kalmayp msemmya, o ismin dellet ettii mnya nfuz edebilmek gerekir ki bu bile tasavvuf yntemin retilerinden bir tanesidir.
imdi "Nereden kt bu tasavvuf?" diye soruyorsunuz. Bir an iin her trl tarihsel zeminden bamsz olarak dnelim. Yani Hayy b. Yakzan gibi ssz bir adada, tek bana hayat teneffs edelim. imdi siz eer slm dinine mensbsanz ve kutsal kitabnz olan Kur'an' okuyorsanz bir ok yetin yansra yle baz yetlerle de karlarsnz. Bir iki rnek olsun diye mesel;"Ben size kendi rhmdan fledim", "Her nerede olursanz olun o sizinle beraberdir", "O ilktir, sondur, itir dtr", "Onlarn kalbleri vardr onunla aklederler", "O'ndan geldik ve sonunda O'na dneceiz" vb. gibi yetlerin zerinde dnmeye baladmz varsayalm.
Bir eyin rhu bir eye flenirse o ey ile ilikisini nasl temellendirebilirsiniz.? Rh bir eyin zn veren ey ise, bir eyin mhiyetini belirleyen esas ise bu ayeti nasl anlamamz gerekir. Biz Tanr'dan ayr ve mstakil varlklar olduumuzu dnrken Tanr siz nerede, hangi varlk dzleminde olursanz olun ben sizinleyim derse bizim ne yapmamz lazm. Peki Allah size "Ben ilk olanm ve son olanm derse" bu ikisi arasndakinin konumu ne olabilir sizce? Bir eyin ba ve sonu ayn ey ise ortasn ne yapmal? " benim" szn hadi anladmz varsayalm peki "D da benim" (Hve'z-Zhir) szn nasl anlamalyz? Bu yeti yorumlayan bir rifin deyiiyle "ilk - son - i - d"n trifinin net bir ekilde yapld yerde bir beinci oluuma yer kald m acaba? O zaman sen nesin? Ben neyim? O'ndan gelmiiz ve yine O'na dnyormuuz. "Onlarn kalbleri vardr ve bununla aklederler" yetini okuduumda ise "akletme" eyleminin organ olarak beyin deil de kalbin gsterilmesi beni kalb epistemolojisi yapmaya, kalbi bilisel bir faaliyet olarak incelemeye sevketmez mi? Daha sonra bana bu kitab okuyan peygamberin -ki slm dini zelinde Hz. Muhammed- "Allah demi kendi sretinde yaratt", "man kalbteki bir bilgidir", "Allah'm kalbimi t, nurlandr", "Allah cemldir" v.b. gibi szlerini yukardaki yetlerin yanna koyarak dnmeye balarsam bende bir tr Tanr tasavvuru ve Tanr bilgisi olumaya balamaz m? Bunlara bir de onun yakn dostlarnn, onu iyi anlam olan sekin ashbnn bu balamdaki aklayc szlerini de ilve edecek olursak sanrm Tasavvuf denilen disiplinin zerinde younlat dn yorumun tarihsel kaynaklarn hi bir zorlamaya gerek olmadan rahatlkla grebiliriz.
Fakat tabii ki bu kaynaklarda bu dzeyden verilen bilgilerin yannda daha alt dzeylere ynelik bir takm baka bilgilerin de verildii bir gerek. Gnlk hayata ait ve zaman ve mekana has baz konular da bu kaynaklarda ilenmitir. Peygamberin tirit kebabn seven bir insan olduu bilgisi de bu kaynaklarda yer alr veya karpuzu sevip sevmedii tartlr. Mesel "Namaz kln" yetinin yannda "Yazklar olsun o namaz klanlara ki kalbleri o namaza yabancdr, onlarn esas niyeti insanlara gsteri yapmaktr" yeti varsa burada iki trl dnmek gerekecektir. Birisi dikey dieri yatay. Birisi enfs dieri fk. lk nce yatay olarak bakalm "Namaz kln" yetine ve peygamberin "Beni nasl gryorsanz yle namaz kln" szn de bunun erhi olarak alalm. Bir ynyle bedenli varlk olan insann yapaca btn eylemlerin beden, fizik, ekl bir taraf vardr. Bu form, bu sret tpk insann bir ruh ve bir bedenden meydana gelmesi gibi rhun, zn, cevherin bir zarf, bir mahfazasdr. Ancak esas gye onun ierisindekidir. i yoksa d varlk sebebini yitirir nk d (zhir) ancak i (btn) varsa var olabilir. Dn k yeri itir, onu douran kendi iidir. Sirke kpnden dar sirke szar demiler. D ite olann davurumudur, zuhrudur. Yoksa kimilerinin zannettii gibi dn tek bana mstakil bir varl yoktur. Bamsz bir yap deildir. ondan elini ektii anda o snr, prsr. Binanaleyh i esastr, asldir, deimezdir d ise rizdir, geicidir ve deikendir. Bu ontolojik esasn epistemolojik uzantsna bakacak olursak d bilgisinin de (ilmu'z-zhir) ayn ekilde kendi bana bamsz olamayacan, deiken ve izf (rlatif) olduunu grrz. imdi yukarda srf bir rnek olay aldmz "Namaz" olgusunu bu adan incelemeye devam edecek olursak beden hareketlerle yaplan bir ritel olan namazn nasl gerekletirilecei konusunda peygamberin kendi uygulamasndan kopya ekmemizin istendiini grrz. O zaman bunun tarihsel kaynaklar ve tarih ilminin metodolojisi kullanlarak gerekletirilmesi gerekir. Rivyet ilmi denilen saha bunun din ilimlerindeki addr. Elde edilecek verilerin belirli baz deerlendirmelerden geirilerek balayc, hkm ifde edici bir sonuca ulatrlmas da hukuk ilmiyle gerekletirilir ki biz buna fkh ilmi diyoruz. Hz. Peygamber namaz klarken ellerini uraya koydu, secdeyi yle yapt gibi ekl bilgilere bu ekilde sahip oluruz. Bu da bir ilimdir. Dorular yanllar vardr. Fakat bu yatay mlumtn yansra o olgunun mhiyetini, tbir cizse rhunu da aratrp bulmak, dikey olarak yerini kefetmek gerekmez mi? Bu olgunun ta mamasna doru bir kaz yapsak doru olmaz m? Bu adan biz tasavvufu tbir cizse dinin arkeolojisi olarak gryoruz. Sathtan ieriye inip kayna bulmak eylemi. "Nmaz inanan kimsenin ykseliidir, mi'rcdr" sz namazn dikey boyutuna ynelik bir peygamber aklamas deil mi? imdi ben ellerimi nereye koyacam konusunda fikir yrttmde bu bilimsel oluyor da "ykseli" zerine konutuum zaman niye olmasn? "Ykseli" konusunu ilersem snneti erh mi etmi olurum yoksa ibtal mi etmi olurum? Buna da fkh- btn derler.
Bu rnekleri oaltmamz mmkn. Netce olarak unu syleyebilirim ki Tasavvuf ilminin kayna dndir. Dnin ana kaynaklardr. Nasl dinin ahs ve itim baz gnlk dzenlemeleri zaman ierisinde fkh ilmini dourmusa dinin baz metafizik unsurlar da hikem ve irfn perspektifi dourmutur. Allah'n "El-Btn" ve "El-Vel" isimleri olduu srece tasavvuf ilmi de olacak demektir. Binnaleyh "Olmazsa olmaz myd?" gibi sorular ancak kiinin ontik uur dzeyini gsteren sbjektif bir gsterge olmaktan teye geemez. Kendisinde bunun bir ihtiya olarak hissedilmedii kiilerde zaten bunun bir anlam yoktur. O kii iin belki bu gereksizdir ama bu uur dzeyine gelmi kii ve toplumlarda bunun ortaya kmas kanlmazdr. "slm varken neden tasavvuf? Mslman varken neden sf?" sorusu para btn irtibatnn kurulamamasndan kaynaklanyor. Bu soruya verilecek cevap ile "Mslman" ad varken niye "Hanef" ismi veya "nsan" varken niye "Mahmud" ismini kullandmza dair verilecek cevap ayndr.
Eletiriler genelde tasavvufu ayr bir din gibi alglamaya yneliyor. Byle bir nitelii var m, oldu mu tasavvufun? Bu sorunun sflerde hi bir karlnnbulunmadn grmekteyiz. O zaman onlara yabanc olan bu konunun daha ok dardan, yani tasavvuf dndan olan kimselerin bir problemi olarak ortaya ktn syleyebiliriz. Daha nce de deindiimiz gibi dn yorum ekolleri tek bir tane deildir ve bunlarn grleri arasnda baz farkllklar bulunmaktadr. Zaten bu farkllklar olmazsa ayn olurlard. Grlerin farkl farkl oluu da ontolojik yaplardaki ayrc zelliklerden kaynaklanmaktadr. "htilfu'l-akvl bi-ihtilfi'l-ahvl" demi sfler, yani grlerdeki ihtilaflar hallerdeki ihtilaflarn karldr. Ne var ki bu farkllklar herkesin kabul edebilmesi de ayr bir konu ki o da verilen eitimle alakaldr.
Kesretin ontolojik mhiyeti hakknda dersler verilmeyen okullarn talebeleri bir bakasna hayat hakk tanmazlar. Dolays ile onlar kendilerinden baka doru grmezler. Her eyin kendi sahip olduklar dzeyde anlalp aktarabileceine inanrlar. nk tek boyuttan bakarlar olaylara, o da kendi ierisinde bulunduklar boyuttur. te bu kimseler tasavvufu dlama gibi aba ierisine girerler. nk kendilerinin var olabilmesi iin ancak tasavvufun atlmas gerekir. O zaman bu din yalnz onlarn olacaktr.
Bu yaklam gnmzn yukarda belirttiim artlarndan dolay daha bir ivme kazanmtr. Gerek doum yeri olan batda artk materyalizm, rasyonalizm gibi ideolojiler ok cidd ve lmcl darbeler alrlarken nc dnyann donanmsz zavall aydnlar bunlarla din ilimleri bile yapmaya kalkmaktadrlar. Eer materyalizmin, rasyonalizmin, pozitivizmin, historisizmin ve siyantifizmin ocuka kapld yerlerin banda dini ilim tahsili yaplan yerleri grrseniz hi amayn. Bugn mimarlk, fizik, kimya v.b. gibi pozitif bilim dallaryla uraan kimselerin zaman zaman ilhiyatlardan daha irrasyonel ve anti-pozitivist olduklarnn grlmesi sizce garip deil mi? Bugn byle bilim dallarndaki akademisyen arkadalar bizlerle yakn temas kurup onlarla varln srlarna dair karlkl fikir tetisinde bulunuyorken dn ilimlerle uraan baz arkadalarmzla ise hala bir meriyet problemi yayoruz aramzda.
Tasavvuf ekollerin mstakim olan ile yoldan km zerinde durulabilir mi? Byle bir fark gzetilebilir mi? Bu alanda bizzat tasavvufun kendi ierisinde bir hasssiyet mevcut mu? Tabii ki her ilim dal gibi tasavvuf ilmi de kendi oto-kritiini zaman zaman yapm bir ilim daldr. Daha ilk dnem sflerinin eserlerinde "galattu's-slikn" isimli blmler grmekteyiz. Yani sliklerin yapabilecei hatalara dikkat ekilerek bir takm uyarlar yaplmaktadr. Tasavvuf din felsefesinde din drt katl bir yap olarak grlmtr. eriat, Tarikat, Marifet, Hakikat. Gzmzde daha iyi canlandrabilmek iin eski alarn ehir yerleimlerini dnebiliriz. ehrin en dnda surlar vardr. ehri btn d saldrlardan korur. Bu surlardan ieriye girmek iin kapya gelinir. Kap aldnda ieriye girilir. ehrin en merkezinde padiahn saray vardr. Kapdan oraya giden yollar bulunur. Buraya varmak isteyen o yollar izler ve sonunda sarayn eiine gelir. Artk bundan sonras kendi ii deildir, bir kabl iidir. O kiinin saraya kabul edilmesi Pdiahn merhametine kalmtr. Bu rnekte ehri evreleyen, ehrin yer zerindeki meknn tesbit eden o surlar "eriat" karldr. O kapdan girildikten sonra merkeze giden yollar "tarikat" karldr. Saraya varmak, avlusuna girmek "Mrifet" ve sonunda ieriye kabul edilmek "Hakkat" ise olarak grlmtr. Bu yzden eriat kapsndan girilmeyen Tarikat olamaz. Olsa bile o yol sonunda Mrifet'e ve Hakkat'e gtrmez, baka yere gtrr. Seyyid't-taife Cneyd-i Badd "Bizim yolumuz Kitap ve Snnete ittib yoludur" derken bunu kasdetmektedir.
Bu konu bir bakma btn Gelenek'lerde bulunan ortodoksi ve heterodoksi konusudur. Ortodoksi; belirlenmi ana esaslar ierisinde kaz yapmak demektir. Ana esaslar deimeyen, kalc en temel doktrinsel zelliklerdir. Yaplacak btn almalar aslnda bu doktrinin alm olaca iin bunun kayb ardndan o almlarn da kaybn getirecektir. Mevln'nn "Biz saplamz pergelin ineli ayan kaynaa [Doktrine] dier aya ile gezeriz yetmi iki milleti" sz bu gerein iirle ifdesidir. Heterodoksi ise bu esaslarn dna kmaktr.
Para btne ttir. Btnden kopan para artk para da deildir. Kendini besleyen dnsel kaynaklardan kopan her akm kurur. Ancak bunun tesbiti de ayr bir problemdir. Bunu kim tesbit edecektir.? Baz dn akmlar vardr ki kendilerinden baka herkesi heterodoks ilan ederler. Byle kimselerin elinden hi bir sf kurtulamaz. Bu konuda ok canlar yanm, ok kelleler umutur. Bu durumda tasavvuftaki heterodoksi ve ortodoksi meselesinin tesbitini ancak kibr- evliy ve prn- izm hazartnn grleriyle yapabiliriz. Dierlerinin grleri kendi branlarn balar sadece. Zaten onlara gerek kalmadan bir ok sf mellif esastan sapan guruplarn kimler olduklarn eserlerinde uzun uzadya anlatmlardr.
Muhakkik sfler u arpc tesbitte bulunurlar: Hangi yol ana caddeden saparsa o yolun devamll yoktur. Bir iki kuak sonra tarihin karanlna gmlrler. nk bu ehdet leminde, bu fizik lemde doktrini koruma grevi d forma verilmitir. Benim de Anadolu ve Rumeli'deki baz tasavvuf topluluklarda yaptm aratrmalarda bu tesbitin doruluunu bizzat gzlemledim. Dede; kmil, lim, muttak ve shib-i amel bir eyh efendi. Olu; ilim yok, amel yok ama hi olmazsa bir nebze tasavvuf terbiyesi alm ve etrafna baz tasavvuf konular anlatabilen bir eyh. Torun; ilim de, amel de olmad gibi ne tasavvuftan haberi var ne tarikatten, hem eriata hem tarikate aykr bir hal ierisinde, ne erkn ne irfn. Zaten erkn kaybedenler irfn da kaybederler. Bu torunun ocuklaryla beraber de o yol tamamen unutulup gider. Tarikatler tarihi byle yzlerce kolun kaybolup gittiine hid olmutur. Form ve ierik, kabuk ve z irtibatn doru kurmak gerekir.
Peki tasavvuf, tezkiye, zhd, takva, hu, ihsn gibi slm kavramlarn kiilik plannda iini doldurma abas olarak nitelendiinde, insan buna tasavvuf herhangi bir balants olmadan, sade bir Mslman olarak ynelemez mi? Allah'a giden yollar mahlukatn nefesi saysncadr. Tabii ki bir kimse bu kavramlar belirli derecelerde zevkedebilir. Ancak btn dn kavramlar kutsal kavramlardr ve ileri dolu olduklar zaman belirli bir te'sir gcne ularlar. Gazinoda atlan "Allah" nrasyla tekkede sylenen "Allah" lafz dil zellikleri asndan ayndr. Ama birisinin iine yklenen anlam ile dierinin iine yklenen farkldr. Biliyorsunuz "lh" kelimesi, "Allh" kelimesi slm ncesinde de kullanmda olan kelimelerdi. Hz. Peygamber O'nu anlatmak iin yeni bir kelime aramad. Mevct olann semantik yapsn deitirdi. te imdi eer "Allah" diyeceksek bu kelimeyi Hz. Muhammed'den almamz lzm. O adan benzer btn dn kavramlar bir peygamberin fem-i muhsninden alnmal, tabir cizse kap kaynanda el demeden doldurulmaldr. Zira onun "Beni Rabbim eitti" (eddeben Rabb) dedii Rabbi onun iin "O ancak kendisine bizim bildirdiklerimizi syler" demek sretiyle araya baka bir ey girmeden dorudan nasl kelimelerin iinin doldurulduunu bizlere gsterir. te bu kelimeler kmil bir azdan dier bir kmil kulaa dklr ve bylece bu kavramlar ilerindeki btn ilh enerjileriyle beraber intikal ettirilirler. Enerjileri olmayan kelimeler gdktrler, gerekli tesiri yapamazlar. lerinde canl tohum tamadklar iin kiiyi hmile brakamaz ve bir doum gerekletiremezler. Demek ki olay sadece bir takm kavramlar bilmek demek deildir. Hlsa, btn bu kavramlar ilerine ruhlarnn flendii o ilk halleri gibi kimden alabiliyorsa kii derhal oraya gitmelidir. Ayrca sizin sorunuzda saydnz bu kavramlar kendilerine birinci dereceden meslek yapm kimselerin meslek bilgi ve yeteneklerine de mracaat edilmesi bizim lehimizedir, bizim menfaatimiz cbdr. Her ilmi uzmanna sormak her meslei ustasndan renmek zannederim evrensel bir eitim prensibidir. Vakit kazanm oluruz.
Tasavvufun Dou'nun mistik dnyasndan ve felsefesinden youn bir biimde etkilendii, bunun da insanlarn deer llerini bozduu iddia edilir. Ne orandadr bu etki ve bu tasavvufun asl karakterini bozmu mudur? Tasavvufun slm kaynakl olduunu kabul etmek istemeyen bir takm kimseler ona d kaynak arayna girmilerdir. Baz oryantalistlerin de desteiyle zorlamaya dayal kimi iddialar ortaya atmlardr. Kimisi Hinduizmin tesirinden, kimisi Neoplatonizmin tesirinden kimisi de Yahud Kabbalasnn tesirinden bahis amlardr. Bir kere her eyden evvel te'sir almak ne demek onu tartmamz gerekmektedir. Hangi konularda bir kii bir baka gelenekten etkilenebilir ve bunun bir mahzuru deil bilakis bir katks olur ve hangi konularda hi bir te'sir alamaz.
Kur'an- kerim'deki baz yetler ncil ve Tevrat'ta da aynen yer almyor mu? Bunun zerine ucuzcu baz oryantalistler "Zaten Muhammed Kitabn onlardan kopyalayarak yazd" demediler mi? Kendi Mina'larn "an fuln, an fuln" zinciriyle nakleden Yahud limleri mi acaba bizim hadis ilmimizin kuruculardr? Basra ve Kfe nahivcilerinin Aristocu kyas ve karm yntemlerini Arap dili ierisine katmalarnn daha sonra slam fkhnn ortaya kmasna zemin hazrlad grnden yola karak Aristo'nun slam fkhnn babas olduunu syleyebilir miyiz? Hendek savanda Hz. Peygamber'e gelip "Biz Farsllar savalarmzda dmanla daha kolay baa kabilmemiz iin hendekler kazardk" diyen Selmn- Fris'nin bu teklifini beenen Hz. Peygamberin acaba ran te'siri altnda kaldn m sylememiz lazm? Bu bir teknik konudur doktrinle alakas yoktur dolays ile bir kazanmdr Mslmanlar iin. slam tasavvufu da benzer bir durumdadr. Baz sflerin baz szleri ve grleri baz baka dinlere mensb kimselerin grlerine benzeyebilir. Bunlarn birbirlerini tanmalarna gerek bile yoktur. in'de matematikiler 2 ile 2'yi toplarlar 4 kar. spanyol matematikiler de 2 ile 2'yi toplarlar 4 kar. imdi kim kimden almtr? Bunlar birtakm evrensel gereklerdir her yerde ayn sonular verir. Ancak aralarnda birtakm mukyeseler yaplabilir.
Hayatnda Arapa'dan baka bir dil bilmeyen bnu'l-Arab'nin baz grleri ile kendinden onbin sene nce yaam in'li Lao-tse'nin baz grleri arasnda Japon profesr Toshihiku zutsu Trke'ye de evrilen nefis bir mukayeseli alma yapmtr biliyorsunuz. lgin benzerliklerin yansra bir ok farkllklar da bulunmutur.
Daha nce bahsettiim slam tasavvufunu dar atmak isteyen guruplar maalesef kar savlardan hi haberdar deiller. Belki de ilerine gelmiyor. Mesela biliyor musunuz bir ok Hindu aratrmac sflerin Hindistan alt- ktasna gelmelerinden sonra Hinduizmin onlardan byk etkiler aldn ileri sryorlar ve baz eklektik Hindu mezheblerinin ortaya kmasn buna balyorlar. Hatta bugn pek ok mntesibi bulunan Sikh dininin aslnda sflerden etkilenen Guru Nanak isimli bir Hindu'nun kurduunu sylyorlar.
Tabii bu arada baz sfler de kendi eitim metodlarn gelitirirken birtakm Hindularn faydal olabilecek baz yntemlerini de kullanmakta bir saknca grmemilerdir diyebiliriz. Ama bunlarn hi biri doktrine ait eyler deil bir takm pratik uygulamalardr. Mesel yogik uygulamalarda yer alan ve temiz nefes al-veriini dzenleyen nefes tekniklerinin (prnyma) Mceddidiyye eyhleri tarafndan haps-i nefes dersi olarak gelitirilmi olmas mmkndr. Fakat bu esas etkilemez. nk Mcedddilikte daha pek ok eitim metodlar bulunmaktadr ki bunlarn hepsi bir doktrin altnda bir araya getirilmilerdir. Bu gibi kimselerin ska ortaya attklar bir dier iddia da Yahudi Kabbalaclnn sfizmi etkiledii iddiasdr. Oysa hem brnceyi ve hem de Arapay iyi bilen Fransz din tarihisi profesr Paul Fenton en eski Kabbala metni olan Sefer Yetzira'nn en kadim nshasnn Kuzey spanya'da bulunduunu ve yazl tarihinin bnu'l-Arab'nin vefatndan yaklak elli sene sonraya tekabl ettiini syledikten sonra yle bir dehet isbatta bulunur ve bunu yaynlar: En eski Kabbala metni bnu'l-Arab'nin el-Ftht'l-Mekkiyye'sinin bir blmnn aynen tercmesinden ibrettir. Btn teoriler altst olur. Ayrca biliyorsunuz mehur Yahud filozofu Maimonides Khire'deki okulunda derslerin arasnda sflerden grdn itiraf ettii toplu zikir ve devran da yaptrd iin baz Yahd din adamlar tarafndan sulanmtr. Sabatay Tsevi'nin zerindeki sf tesirler ayr bir inceleme konusudur. Netce olarak unu syleyebiliriz sfler de tpk dier insan cinsi gibidirler, te'sir alr te'sir verirler. Ancak bunlar doktrine mteallik deildir vesselam.
Mrid ne demektir? Bu konudaki istismarlar nereden ortaya kyor? Mrid, yol gsteren demektir, rehberdemektir. Araplar turistik ehir rehberi kitaplarna bile Mrid derler. Yani koskoca ehri onun yardm olmadan tanyamaz, sokaklarnda kaybolmadan dolaamazsnz. Teknik anlamyla dni tasavvuf yorumuyla reten bir retmen, bu konularda engin bilgisine mrcaat edilen bir std, bu meslei raklara gsteren bir usta ve kendisi taklid edilen nmne bir insan demektir. Buradaki retim salt zihinsel bir eylem olmad iin mrid ayn zamanda mnev feyzin kendisinden akt bir kanal da olmaktadr. Hikmet ve mrifet dolu kmil bir insandr mrid. Uzun yllar sren riyzat ve mchedeler sonucunda kendi dk vasflarn yksek vasflar hline getirmi ve bunun sonucunda kaynan tanm ve bilgideki birlii yakalam bir kimsedir. Dolays ile paralanm bir benlii yoktur. Kendi iinde huzra ermi, skna kavumu, temkinli ve vakr bir kimsedir. Azndan hep birlik cmleleri akar, paralayc, blc szler sdr olmaz. Nereden gelindiinin ve nereye gidildiinin uuruna varmtr. nsann nndeki engeller neler onlar ok iyi tanyan bir kimsedir. Allah ile o kadar yaknlk peyd etmi ki O'nun yeryzndeki gz, kula olmutur. Reslnn hakkatini grm ve ona ylece man etmi kimsedir. Peygamberlerin ancak ilim mras braktklarn biliyoruz. Vris-i neb bu ulem-yi-billh kimselerdir. Allah' grmemi, peygambere yetimemi kimseler bedel olarak bu vekillerden onlar hakknda bilgi sahibi olabilirler.
Kiinin tek bana din gibi ok nemli bir sahada dolaabilmesi kendi aleyhine olur. Her ilim dalnda otorite mefhumu vardr. Siz bilgide otorite kabul etmiyorsanz epistemolojik anaristsiniz demektir. Aslnda bu en sonunda otorite benim sonucuna karr ki bu da demonik bir tavrdr. eytan'n Allah' kabul etmedii iin eytan olduunu zannetmeyiniz. eytan ateist deildir, tanrtanmaz deildir. eytan nsan otoriteyi kabul etmedii iin lnete dr olmutur. nsn- kmil'in otoritesi nnde acziyeti itirf bu yolun badr. Bilmeyene retirler, alayana emzik verirler ama "ben biliyorum" diyene kimse yardmc olamaz.
imdi biz erkekler bazen berbere gideriz, sa sakal tra oluruz. Berberin koltuuna otururuz ve onun mesleindeki otoritesine, bilgisine teslim oluruz. O da usturay grtlamzn zerinde dolatrarak bizi tra eder. Btn hayatmz ona teslim etmiizdir. sterse bir kk hareketle grtlamz kesip bizi teki dnyaya gnderebilir. Hi gk demeden ve kprdamadan tpk lnn ykaycsna teslim olduu gibi berbere teslim oluruz. O da zerimizde bildii gibi sanatn icr eder. Hi birimiz "Kardeim olmaz yle ey, yle yapma yle yap" gibi kendisine mesleini retmeye falan kalkmayz. Bu irktir falan demeyiz. Byle konuur kendisine ukellk edersek derhal kap dar edilir ve "Git kardeim kendine baka bir berber bul" hitabna urarz. Bu da tpk byle bir ey. Tamamen gvene dayal bir iliki. Peki bu konunun da hi istismar yok mu? Tabii ki sahte, ehliyetsiz, yarm kabiliyetli ve acemi berberler bulunabilecei gibi byle mridlik iddiasnda bulunanlar da bulunabilir. Tpk sahte doktor, sahte subay da bulunabilecei gibi. Ama hi kimse sahte doktor var diye btn doktorlar itham edemeyecei ve hatta tp ilmini sulayamayaca gibi sahtekrlar yznden gl tasavvuf geleneini de sulamamaldr. Braknz sahte mridi bu yeryz sahte peygamberler de grmse demek ki bu konu bir bakma iin tabiatnda bulunmaktadr. Hi bir peygamber sahte peygamber kacak, mtenebb kacak diye peygamberlik yapmaktan vazgeemiyecei gibi hi bir mrid de sahte mridler treyecek diye bu vazifeden vazgeemez.
Bir ok sf Allah'n velleri ile eytann vellerini birbirinden ayrdedecek kstaslar gelitirmilerdir. Velyi tanmak (mrifet'l-vel ve'l-velye) diye bir ilim dal bile te'sis edenler olmutur. Btn geleneklerde byle bir bran vardr. Saintoloji derler kimi dinlerde, guru veya swami'nin bulunmas derler bir dierinde.
Bu i yle kolay bir i deildir. Aslnda her meslein kendi i denetimi olduu gibi bu meslein de i denetimi vardr. Ama bunun uygulanmasnn zemininin olmas lazmdr. Eer talar balar kpekleri salarsanz ortaln kpekler tarafndan igl edilmesine de katlanmanz gerekir. Bununla beraber unu da itiraf etmeliyim ki mneviyat konusu bir ok madd konudan ok daha nemli ve hayat olduundan her zaman iin bu sahada sahte otoriteler dierlerinden ok daha fazla olmutur. Kaliteli olan maln her zaman iin sahteleri yaplr. Elektronik cihaz alrken dikkat edin her Sony hakki Sony deildir, piyasada sahteleri vardr. Ama ucuz olsun diye mesela Alba marka bir cihaz alrsanz emin olabilirsiniz ki o Alba'dr, sahtesini yapmaya gerek duyulmamtr.
Burada bir de "Rbta" zerinde duralm isterseniz. Rbtaya hangi anlamda nem veriyor tasavvuf ekoller? slm'n Tevhd hasssiyeti iinde Rbta'y nasl anlamak gerekir? Bu konuda dlen hatalar nelerdir? Bu pratie ynelik, muayyen bir uygulamaya ynelik bir soru. "Rbta" tasavvuf eitim metodlarndan bir tanesidir sadece, yegnesi deildir. Yani tasavvuf sadece rbta uygulamasndan ibret deildir. Bir nceki sorunuzu cevaplarken Mrid'in fonksiyonunun sradan bir retmen gibi olmadn sylemitim. Onun fonksiyonunu adeta psikanalizdeki "transfer" olay ile karlatrabiliriz. Bir enerji aktarm, silsile yoluyla geen bir enerji devern sz konusudur aslnda. Evrende her ey bir dier eyle irtibat hlindedir. Boluk yoktur. Karlkl te'sir al verii vardr. Halk bunu "zm zme baka baka kararr" deyiiyle anlatr. Enerji st prensibten alt prensibe doru akar. Dnce dnyamz, imajinasyon dnyamz aslnda fizik dnyadan daha aktiftir. Tahayyl dnyamza davet ettiimiz eyler daha sonra bizi etkisi altna alr. O hayal ettiimiz obje ile btnlemeye balar onun hlini giyiniriz. Bir pop starn srekli imajinasyonuna alan kimse bir mddet sonra onun gibi dnmeye, onun gibi giyinmeye balar. k olan bir gen sevdiini bir trl zihninden atamaz. Onu srekli dnmekle de onun hakknda baz bilgilere sahip olmaya balar. Mesela onun bir eye zldn hisseder, hemen arar dedii gibi kar. Bu dnme gcn tbb tedv metodlar ierisinde kullanan alternatif terapiler var.
Sporda rakibine konsantre olmak diye bir ey var. Btn beer retim metodlarnda rbta yntemi var aslnda. Bir iir eletirmeninin szn okumutum. Bir irin iirini anlayabilmek iin onunla zdelemeniz gerekir demiti. Evet bu bir yntemdir. Bilen ve bilinen arasnda, obje ile nesne arasnda en st bilgi mertebesi zdeleme, aynleme ile elde edilendir. Adolesans ncesi ocuun eitimine bir bakalm. Hi bir ocuk kendi kendine, veya eitim kitab okuyarak kiiliini oluturmaz. Kendisine model olarak ald yakn evresindeki yetikinlere bakarak, onlar taklid ederek bir yerlere gelir. Daha sonra artk kendi kendine yeter hale gelir. Tasavvuf eitim de bu yntemi izler. deta bir ocuk mesbesinde olan mbted slik kendi ayaklar zerinde duruncaya kadar mridini taklid eder. Bunun iin fiziken rehberine yakn olmas gerekir. ayet bu imkn yoksa onu tahayyl ederek aradaki bu mesfeyi kaldrmaya alr. Kmil, olgun insana bakan kimse de zamanla onun gibi kmil ve olgun kii olur. Bu uygulamada karlalabilecek bir takm zorluklar yok mudur? Tabii ki vardr. zellikle resme bakarak rbta yaplmas konusunda baz eitimsiz mridler abartmalara gidebilmilerdir. Bu da kendilerine dorusu gsterilmek sretiyle tedavi edilebilecek bir husustur.
Rbta'nn tevhdi zorlamas gibi bir ey olamaz. nk bizzat Allah; "Benim ztm zerinde dnmeyiniz [nk dnceniz ierisine O'nu sdramazsnz] lakin benim sfatlarm, fiillerim, eserlerim zerinde dnebilirsiniz" demek sretiyle kendi zt deil sfatlar zerinde konsantre olmamz tavsiye etmektedir. Allah'n gz, eli, aya O'nun baz vasflar deil midir? Yine O; "Bana ibdetlerle yaklaan yle kullarm vardr ki ben onlarn gren gz, yryen aya, tutan eli olurum" buyurmaktadr. O zaman Allah'n bu sfatlarnn yeryznde kimlerde tecell ettiini yine kendisi bize bildirmektedir. Bu olayn mhiyetini bilmeyenler ortada bir taabbd eylem var zannederler. Hi kimse Rbta ettii bir kimseye tapyor deildir. Bu bir dnce zinciri oluturmak demektir aslnda. Ben birisini dnrm, o da bir dierini dnr byle zincirleme bir link, bir hat kurulmu olur. Bir tr bilgisayar a, network da diyebiliriz buna. Merkezi Londra'da olan bir kurulu var. Btn dnyadaki yelerine bir gn ve bir saat belirliyor [lkeleraras saat farklar da gz nnde bulundurularak]. O belirli gn ve saatte btn yeler sakin bir ortamda gzlerini kapatarak uzak diyardaki bir dier ye arkadalarna konsantre oluyorlar. O ye de bir dierine. Bylece bir dnce ak gerekletiriyorlar aralarnda. Sonra birbirlerini imajinasyonlarnda nasl bulduklarn haber veriyorlar, doruluk derecesini test ediyorlar. Hayal gcmz aslnda kullanmasn bilmediimiz bir bilgi vastamzdr.
Son olarak Bat'da gerekleen slamlamalarda tasavvuf slbunun ok etkili olduunu gryoruz. Nedir bunun sebebi sizce? Ya da slm'n dier branlarndan neden ok daha etkili oluyor tasavvuf sylem? Bunun bir ka cevab bulunmaktadr. Bir kere evrensellik boyutunu yakalamakla alakal bir husustur bu. Her insann din, rk, cinsiyet, renk gibi ayrc zellikleri yannda bir de insan olmak, bir rha ship olmak, bir gnle sahip olmak gibi ortak zellikleri de bulunmaktadr. Binanaleyh bedene deil rha hitab eden sylem tarzlar herkesi kuatabilir. Ben bir tane Avrupal veya Asyal tanmyorum ki "slm'n istinc ve istibr konularn inceledim, beni ok cezbetti ve bunun zerine Mslman olmaya karar verdim" demi olsun. Ama yzlerce kii tanyorum ki Mevlna'nn beyitleri altnda yanm veya bnu'l-Arab'nin o dehet irfn karsnda un ufak olmu ve ardndan slm'a gelmitir. Zra o riflerin szleri hla enerji ykldr, ileri bo deildir. Okuyan kimseleri arpmaktadr. Netice olarak tasavvuf hem slm mezhebleri ve frkalar arasndaki kaynamay salayabilecek ve hem de btn insanl kuatabilecek bir din yorumudur. Bir imkandr. Mslmanlar bu imkana kulaklarn tkamamaldrlar. Gerek bireysel ve gerekse toplumsal huzr ortamnn yaratlmasnda sflerin retilerinden istifde edebiliriz. Mevlna'nn dedii gibi "Bizler ayrmaya deil birletirmeye geldik".
SADREDDN KONEV
Sadreddin Konevi kimdi, fikirleri neydi, ne demek istiyordu? Bunlarn anlalmas belki zaman alacak bir husus. Ancak bu gibi almalarla Sadreddin Konevi ve onun mektebinin temsil ettii slam dncesinin nemi inaallah zaman ierisinde daha iyi anlalaca kanaatindeyim.
Sempozyumun bal XIII. yzyl Konya's ve Sadreddin Konevi. Fakat biz XX. yzyldayz ve XX. yzylda slam dnyas Marip'ten Mark'a kadar bir dnm ierisinde. Bazlar Arap Bahar diyor. Arap bahar, Arap kna dner mi? Baharn ardndan k gelir mi, kn ardndan yaz gelir mi, diyenler var. Deiik sahnelerde bunlar tartmaktadrlar. Evet, bizlere ilk bakta bu gelimelerin siyasi veya ekonomik olaylar olduu, bu sebeplerden, skntlardan halklarn isyan ettii zann dncesi bulunmaktadr. Evet, zahiren grnen bu. Lakin undan emin olalm ki, Arap dnyasnda balayan ve hl devam eden slam dnyasnn genelindeki araylarn hepsi Hangi slam? sorusunun cevabnn aranma almalardr. u an slam dnyas ciddi manada geleneksel, ananevi slam'dan uzaklamann skntlar ierisindedir. yle slam anlaylar bulunmaktadr ki, alktan nefesi kurumu olan bir Somali'de bomba nasl yaplr ve 70 renci nasl ldrlr? Bunun talimini yapmakta. Somali'de adna Genler denen bir hareket, bugn bir slam devleti ilan edip, yarn sabah slam devletinden ilk anladklar ey olan on alt tane gencin elini kolunu kesmek suretiyle slam tatbikine balamlardr. arkta baz blgelerde dar'lhadis ad altnda sadece hadis retildii iddiasnda olan medreselerde -lkemizin dndaki ark kasdediyorum- baz slam diyarlarnda olan bir olay; dar'l-hadis ad altnda, nasl bomba yaplr retmekten baka bir ey retilmeyen adna -artk net olarak syleyebiliriz- El Kaide'nin fikr k yeri olan Vahhabizm ve bunun uzantlarnn slam dnyasndaki ortaya kard skntlar artk rtlemez bir hle gelmitir. Btn bu gelimelerin sonucunda, slam dnyas iisiyle, Snnisiyle artk u soruyu soruyor: Gerek slam hangisiydi? Tarihteki slam neydi? slam medeniyeti oluturan slam neydi? Ariflerimizin slam' neredeydi?. Marip'te, Mark'ta bu medeniyet yle gzel insanlar yetitirmiti ki, bu rnek btn dnyaya rnek bir medeniyet gstermiti. u anki araylar, her ne kadar Tahrir Meydan'nda ve baka yerlerde siyasi olarak gzkyorsa da, arkadalar unu bilin ki, bunun arkasnda ciddi bir slam lahiyat aray var.
Bu fakirin baz kayglar da var.Baz zalimler gitti, bazlar gitmek zere, bazlar gidecekler. nk bir rivayette Hz. Peygamber Efendimize, bir rivayette Hz. Ali Efendimize, baka zatlara da izafe edilen ok gzel bir sz var: El mlk yebka bi'lkfri vela yebka bi'l-zulm Yani; mlk, idare, ynetim kfr ile ayakta durabilir; fakat zulm ile ayakta durmaz. Yani kfir bir ynetim, ama insan haklarna saygl bir ynetim, devam edebilir. Ama zalim bir ynetim Mslman bile olsa ayakta durmaz. Ben bu sz ok mhimsiyorum. Bu kaygm slam dnyasndaki bu gelimelerin ardnda hangi slamn gelecei konusunda bizlerin temsil etmekte olduu ve her meknda mdafaa ettiimiz tasavvufi slamn baz slam yorumlar tarafndan dlanlmaya alldn gryoruz. Kahire'de, Libya'da baz akmlar, anti-sufi akmlar bu zgrlk hareketlerinin arkasna saklanarak baz makamlara ve mevkilere szmak zereler. Ben byle bir kaygm dile getirmek istedim.
Sadreddin Konevi ve onun temsil ettii slam yorumu gnmzde Mslmanlarn Tahrir Meydan'nda dile getirmek istedikleri slam'n ve genel slam dnyasnn o arad bir zm olabilir. Bir modeldir slam Tasavvufu. Bu model bize -Hasan Kamil Hocamzn bahsettii- o yabanclama konusunda ki; ben ona biraz ilave ederek kulun Rabbiyle olan yabanclamasn ortadan kaldrp, kendi kaynan bizzat gsterme, tattrma, hissettirme abasdr, modelidir tasavvuf. Bir insan dininde Rabbini hissetmedii srece ondan zevk alacak deildir. Dolaysyla Hz. Muhyiddin-i Arab ve onun mektebinin temsil ettii slam yorumu gerekten, gemite olduu gibi 700 yllk bir Osmanl mparatorluu'nun arka plannda yatan slam anlayndaki ruh mimarlar olduu gibi, gnmz slam dnyasndaki slam araylarnn da slam mimarlar olabilirler. Henz buna dair bir ey yok ama biz alrsak olabilirler. Konya'dan bu slam dnyasndaki araylara k tutulabilir.
Takarrup kulun Allah'tan uzak olmadn, Allah ile yakn olduunu ve bu Allah ile olan yaknln tasavvuf denilen bir ilim dalyla kiiye, ferde tattrma, hissettirme, talim etme ilmi. nk Ondan geldik, Ona dneceiz. nk O bizim Rabbimiz. Mehur bir Hadis-i erif-biliyorsunuz- hatta Sadreddin Konevi Krk Hadis kitabnda da bu hadisi kullanyor, sufilerin ok kulland bir hadis, bir Hadis-i Kutsi: Kulum, farzlarla ve nafile ibadetlerle, yani ibadetlerin mecmuu ile o amelleriyle yle bana yaklar, yle bana tevecchte bulunur ki, benim sevgimi kazanr, ben onu sevmeye balarm. Ben onu sevdikten sonra artk o benim yryen ayam, tutan elim, gren gzm olur, mealindeki o mehur hadis. Burada baknz yukardan aaya, dikey manada, enfsi manada bir silsile balatlyor. Bu silsile diyor ki, ben yeryznde yryen ayaa, ele, gren gze sahibim. Demek ki yeryznde Allah'n gz, eli, aya diye bir tabir olumaya balyor. Bylece kul ile Allah arasnda nasl bir irtibat olduunu gryoruz. Allah byle bir irtibat a oluturuyor. Bu irtibat takip etmemiz gerekiyor.
Baknz bu Hadis-i Kutsi'yi bir kenarda tutalm, ardndan Sadreddin Konevi'ye hemen geelim. Onun hayatnda nemli noktalar var. Bunlardan biri, derslerini nasl yapt. ok enteresan onu aktaracam, ardndan talebesinin nasl altn aktaracam sonra konumam bitireceim, inaallah.
Talebesi Sadreddin Konevi'nin nasl ders yaptn anlatyor. Birok ders yapt, hadis dersi yapt vs. Bunlardan bir tanesi mehur Taiyye Arap dnyasnda ok kullanlr. Hatta Sadreddin Konevi'nin kendisini ziyaret etmek iin Kahire'ye kadar gittii mer bn'l-Faruk'un Taiyyesi ok nemli bir tasavvuf metni iirini erh ettii dersleri. Rivayet o ki, bu derslere-tabiri caizse am'da balad, ardndan Kahire'de devam etti, sonra Konya'da tamamland deniliyor. Uzun seneler devam eden dersler. Kahire'ye gelip bu Taiyye'nin mellifi ile airi ile byk arif ile de tanmak istemi, fakat geldiinde vefat ettii haberini alyor. O arada byk pirlerden Ebu'l Hasen-i azeli Hazretleri ile Kahire'de bulutuu ve tant rivayet ediliyor. Onu da,-Ebu'l Hasen-i azeli Hazretleri- Aktab- Erbaa'dan bir kii olmas hasebiyle zikretmek istedim. Buradaki derslerine devam eden talebeleri var. Bunlardan bir tanesi Iyki. Iyki aktaryor, diyor ki; bazlarmz dikkatli bir ekilde kendisini dinlerdik, not almazdk. Bu baz ariflerin derslerinde byle, not almyorlar kalplerine ilkah etmeye alyorlar. Fakat bazlar da not alyor. te Iyki diyor ki, Sadreddin Konevi Hazretleri Kahire'de Farsa olarak aklad dersleri, Saideddin Fergani adl bir talebesi kaleme alrd diyor. Oradan bir okuma yapyoruz, diyor ki; stadmz bir iiri, bir beyiti o gn derste, erh etmeden evvel bir odaya ekilir on- on be dakika murakabede bulunurdu. Rivayet bu kadar. Konevi, bir baka yerde aklyor, diyor ki; ben o murakabede stadm Muhyiddin-i Arabnin ruhaniyetinden bana o beyti aklamas talebinde bulunurdum, o bana aklard sonra cemaatin huzuruna kar bende olan alm aktaran ders yapardm, diyor. Bugn Saideddin Fergani'nin yazd bir kitap var, Meark'd- Darari farsa, sonra bunu Arapaya kendisi tercme ediyor ve adna Mntehal Medarik diyor. Biz btn ilim dnyas bunu diyoruz ki, o kitabn yazar kimdir, Saidddin Fergani'dir. Bilimsel olarak byle, ktphane kaytlar byle ama silsile takip ettiimiz zaman kitabn mellifinin kim olduunu gryoruz. Yukar doru ktmz zaman bakyoruz, diyor ki Saideddin Fergani; bunlar benim Sadreddin Konevi'nin derslerinde Farsa olarak tuttuum notlardr. O zaman bunlar anlatan Sadreddin Konevi'dir. O zaman bu kitap da Sadreddin Konevi'nin kitabdr. Binaenaleyh MEBKAM yelerine diyorum ki, Meark'd-Darari kitabn da Konevi Hazretleri'nin kitaplar iine alnz. Durmuyoruz devam ediyoruz, geriye doru kyoruz, Sadreddin Konevi diyor ki, ben bu dersleri anlatrken bir odaya ekilip murakabede bulunuyorum ve stadmn ruhaniyetinden bana bu beyitler ilkah oluyordu, o zaman zmnen bu kitabn yazar Muhyiddin-i Arab oluyor. Hadis-i Kutsiyi de bunun nne getirdiimiz zaman logolar yava yava tamamlanyor. Neydi Hadis-i Kutsi, ben yeryznde yle kiilerin yryen aya, gren gz, tutan eli olurum, biz onu daha da aalm, yazan kalemi olurum, olmaz m, olur. O zaman silsileyi geriye doru gtrrsek bir intikalin, bir ruhaniyetin, bir nefes intikalinin nemli olduunu gryoruz. Burada tasavvuf literatrnde sadece metinlerin elden ele naklinden ziyade miftah dediimiz kitabn yannda size bir de anahtarn verilmesi, anahtar olmazsa kitabn size konumamas gibi, mesela Ebu Cehil Arap; Arapa kitap veriliyor ama miftah olmad iin aamyor ve anlamyor. Kur'an' anlamyor Ebu Cehil. Dolaysyla otomatik olarak Arap olmak, Arapa biliyor olmak anlamay da beraberinde getirmiyor bu durumda.
Devam ediyoruz, baknz silsile ok enteresan bunu gnmze kadar da sizler tamamlayn. Muhyiddin bn- i Arabnin talebesi Sadreddin Konevi, onun talebesi Meyyedeti'l- Cendi bu zat Fsusu'l-Hikem'in arihi, ilk tam metni yazanlardan, o diyor ki: Fsusu'l-Hikem erhini yazmadan evvel yani, balamadan evvel -kendi sznden naklediyorum size eyhim ve rehberim Muhammed bin shak bin Yusuf el-Konevi bana Fsus'un mukaddimesini erh etmekteyken zerimde esrar leminden gelen ilhamn iaretleri zuhur etti ve nefes-i Rahmani onun nefesiyle almaya balad. Bana bu erhi yaparken Sadreddin Konevi Hazretleri'nin nefesinden yardm gelmeye balad. Onun mbarek nefesi batnm ve zahirimi istila etti. Batn kimin batn Sadreddin Konevi'nin batn vastasz bir ekilde-dorudan yani- batnma galip oldu. Yani onun batn benim batnma galip oldu. Tam tetabuk, tam rtme, tam vahdet hli.
Devam ediyor ve diyor; bedenimde ve kalbimde kmil bir tesir hsl etti. Bylece Allah Mukaddimenin erhi esnasnda btn kitab anlamam salad. Bu olayda baknz yukardan aaya takip etmek gerekiyor bir ruhun ilkah sreci var. eyh bunu bana tahakkuk ettirdikten sonra ben artk Fsusu'l-Hikem'i erh eder hale geldim, diyor el-Cendi. Baknz el ele, el Hakka diye bir tabir var dilimizde biliyorsunuz. Elden ele geerek gnlden gnle intikal ettirilen bir silsile. Binaenaleyh manevi silsileye tabi olu, bir ruhaniyetten feyiz al, oradan st emmek bizde metinlerin anlalmasnda nemli bir miftahtr. Bu miftah bugn slam dnyasnda Dar'l-hadislerde dahi kaybedilen bir anahtardr. Anahtar kaybedildii iin bugn Kuzey Pakistan'da, Hindistan'da okutulan hadis metinlerinden el bombas nasl yaplr sonucunu karmakta baz anlay sahipleri. Oysaki Sadreddin Konevi burada hadis okutand. Tabiri caizse onun mekn da dar'l-hadis idi. Bir dar'l-hadis dnn ki oradan irfan kyor, medeniyet kyor, bir dar'l-hadis dnn ki oradan el bombas kyor. Demek ki burada bir formatlama, slam anlayn formatlamada bir problem olduu kanaatindeyim. Dikkat ekmek istediim husus Sadreddin Konevi'nin tarihte XIII. yzylda kalmad onun temsil ettii dncenin slam dnyas genelinin arad slam modeli veya tefsiri olduu iddiasdr ki bendeniz de bu iddiann arkasndaym ve bunun gerekten bizim birok sorunumuzun zlmesinde de nemli bir rol olaca kanaatindeyim. unu da belirtmek istiyorum ki, zellikle baz gen arkadalar Sadreddin Konevi gibi Muhyiddin-i Arab gibi yksek metafizik perdeden konumu insanlar, hocam Afrika'daki alkla ne alakas var gibi irtibat kurmakta zorlanabilirler. Onlara tavsiyem; ilim, irtibat kurma sanatdr zaten. Yani irtibat kurabilirlerse sorunu zerler. Ama irtibat vardr. Bugn Muhyiddin-i Arabnin, Sadreddin Konevi'nin ve Hz. Mevlna'nn temsil ettii slam anlaynn gnmz ile ok ama ok yakndan irtibat bulunmaktadr.
Yeni Dnya Dergisinin Nisan saysnda Otoritelerin dikey ehliyetsizliikonusunda nemli noktalara iaret ettiiniz; yeni tabiriyle ezber bozduunuz bir yaznz yaynland. Biz de o metin zerinden yryerek soralm; Tasavvuf nasl bir yoldur Efendim?
Tasavvuf, bir bilgi deil bir dnce tarzdr, bir metottur. O yolu o usl takip ederek baka hibir yoldan edinemeyeceiniz bilgilere ularsnz. Nasl bir yoldur bu yol? Geici, deiken olandan ziyde, zde yatan kalc esaslarn aratrlmasna ynelik bir yaklamdr. Bu dnce tarz tarih sre ierisinde kendisine bal bir kltr, sanat, bilim ve medeniyet tarz dourmutur ve bu konudaki besleyicilii son asrda olduu kadar salt teorik bir speklasyon alan oluturmamtr. rnein hemen hemen btn hakiki tarihiler, Seluklu, Osmanl gibi bir ok geleneksel toplum insannn ilm, dn, ekonomik, etik, estetik ve brokratik yaklamlarnn arka-plannda tasavvuf denilen bu dnya grnn yatmakta olduuna dikkat ekmilerdir. Eskiden herkes birbirine ntisabnz nereye? diye sorarken bugn bir tarikate intisab etmi olmanz nerdeyse toplumsal bir ayp derekesine inmi bulunmaktadr.
Bu yabanclamann sebebi nedir sizce Hocam?
Bu ayrmann, bu yabanclamann, tekamln sadece yatay boyutuyla yetinmekle ilgili olduunu dnyorum. Yatay ilerleyen insan tipleri toplumda otorite mevkini igal ederken, dikey tekaml sahiplerinin getirdii bilgi tarzna alenen sava am ve toplum gznde hem bilgiyi hem bilginin kaynan itibarszlatrmlardr. Otoritelerin dikey ehliyetsizlii ve kendi alanlar dnda kalem oynatmalar, onlardan beslenen halk dediimiz yaygn toplum katmanlarnda bir itikad ve edep krlmasna sebep olmutur. Uzak tarihimizden bir rnekle konunun eksenini ve krlma noktasn zetlemek istiyorum:
mam Cafer-i Sdk ks, ister Snn olsun ister iadan olsun, hakknda bir tenkit dahi olmayan, Vahhabisi dahil, btn slam mmeti genelinin ittifakla bykln, ilmini, hretini, dirayetini teslim ettikleri slamn yetitirdii en byk zatlardan bir zattr. Bu zat o kadar byk zatlardan birisi ki Hanef mezhebinin kurucusu mam- zam Eb Hanifeye ra hocalk yapmtr. mam- zam Eb Hanife der ki Eer u iki senem olmasayd Numan helak olmutu Yani mam Caferle tanmadan evvelki Numan, tantktan sonraki Numan hayatn iki devreye ayrmtr. Numan, Eb Hanifenin ismidir. mam- Caferle tantktan sonra, Cafer-i Sdk destekledi diye Hanef mezhebinin kurucusu Numan bni Sabit, hapsedilmitir. Hapse girme sebebi mam- Caferi desteklemesidir. Bu tansn tanmasn mam Caferin her snninin gnlnde taht kurmas iin yeterli bir referans olmutur.
Bir orta noktada bulumamz mmkn m bugn de. Aray nasl kapayacaz?
mam Cafer Sdk ks byk slam evliyasndandr, kerametleri zahirdir. Ayn zamanda Hz. Peygamber Efendimizden gelen, Evlad- Rasl dediimiz, Hz. Peygamberin ehl-i beytinin bir mensubudur yani seyyiddir. Altnc imamdr, silsilede on iki imamdan altncsdr. mam Caferden sonra gelen kimselerin bazlar mam Cafere bir fkh mezhebi izafe etmilerdir. Nasl mam- zam Eb Hanifeye izafe ediliyorsa mam- Cafere de izafe edilmitir. Caferilik denilen fkh mezhebi mam- Cafere dayandrlmaktadr. Bylece gnmzde Caferi, mami, Alevi slam anlaylarnda da farkl bir Cafer-i Sdk motifi vardr. Bunlarn da birbirinden farkl anlaylar vardr. Yani Alevilikteki Cafer-i Sdk motifi ile mamiyye, yani Caferiyye denilen iadaki Caferi motiflerinde birbirine benzemeyen hususlar da bulunmaktadr. Bir de ikisinden de farkl bir Cafer-i Sdk motifi vardr ki bu husus ok nemlidir. Feridddin Attarn Tezkiretl Evliyas gibi, Abdurrahman Camnin Tabakatus Sufiyyesi gibi sf biyografilerinin 1830larda yazlm son rneklerinden biri vardr. Nakibend bir zatn olan Abdlmecid-i Hn tarafndan kaleme alnmtr. Hnler, aml bir aile, Mevln Hlid-i Badadnin halifesi kendisi; bizim yolumuz Cafer-i Sdktan gelir diye uzun uzun bir Cafer-i Sdk motifi ilemitir kitabnda. Nakibendlerin esas kaynaklarndan biri olan bu metninde, tpk nceki Tezkiretl Evliyalarda olduu gibi, izilen Cafer-i Sdk portresi, Snnleri de, iileri de birletirecek olan figrlerden bir figrdr. Nasl ki mam- Alide ittifak ediyorsa bu iki grup, Cafer-i Sdkta da, aynyla birleirler. Cafer-i Sdk kabul etmeyen ne Snni ne ii mntesip vardr nk.
Burda tasavvufun eritici, birletirici yn ortaya kyor
Tabi. Bakn imdi ne oldu? Dier yollar ve yntemler ancak dmanla varan bir buza sebep olurken tasavvufi anlay geldi ve ztlar iindeki birlie vurgu yaparak dikey bir srama, tekaml noktas oluturdu. Tasavvuf neesi Snnlik iersinde ekseriya kabul grm olmasna ramen Snnlerin Vahhabilik gibi versiyonlar tasavvufa kar gelmi ve dlamtr. Ayn ekilde iann ierisinde de iann abidlerini kabul eden fakat ariflerini kabul etmeyen bir gr vardr. iann ierisinde de radikal molla gruplar vardr ve tasavvufa kardrlar. Tarihi seyir iinde baktmzda, Anud, Bu sflerin hepsi kafirdir diyen bir ii mollasdr mesela. Bu sebeple ounluu sfleri kabul etmise de reddiyeciler de vardr. Tpk Snnilerin kutuplamalarnda ahit olduumuz gibi. Mesele, maksada varmak iin tabi olduklar yollarn dikey teaml hesaba katp katmamasyla ilgilidir.
Yakn tarihizden de rnek verebilir miyiz; bu ztlamann ilmi merkeziyeti asndan Hocam?
Yakn tarihimizde bu konuda byk ayrmalara merkezlik etmi mehur bir isim vardr. Eserleriniversitelerde ders kitab olarak okutulduu gibi mezhep sahiplerinin de baucu kitab konumundadr. Bu adan bu konuda baz hususlarn tebarz ettirilmesinin, ilim ehli ve tarikat mntesipleri iin faydal olaca kanaatini tayorum. Son asrda Abdlbaki Glpnarl Bey, doent nvanyla niversiteden uzaklatrlm bir edebiyat tarihisidir. Bir tasavvuf tarihisi deildir; Farsa, Cafer kkenli bir ailenin ocuu olarak dnyaya gelmitir stanbulda. Binaenaleyh Farsay ok iyi bilmektedir ve edebiyat ile ilgilenmektedir. Edebiyatla, zellikle Fars edebiyatyla ve Trk Edebiyatyla ilgilenirseniz, ister istemez bir mddet sonra karnza tasavvuf kacaktr. Tasavvufu bilmeden Trk edebiyatn, Fars edebiyatn bilmek mmkn deildir. Bu edebiyatn btn anahtar kelimeleri tasavvuftadr. Tasavvufu bilmezsen edebiyat bilmezin. te edebiyat zerinde ala ala edebiyattan tasavvufa intikal etmesi icap etti Abdulbaki Beyin. Fakat intikal etmesi de kalben deil; bunun bir ok ahidi de olmutur yaknlarndan. Tasavvufa ynelir ama bir ok eyhe sver durur; bnl Arabyi tekfir ederdi. Sebebi udur: Bir dnem baz Melamilerden istifade etti, Melamiler ona malzeme sundular. zellikle Rumeli Melamileri dediimiz Melami dostlar kendisine malzeme sundular ve Hazret bir kitap yazd. Ama sonra bin piman oldu. Keke Hamzavilerden istifade etseydim; Melamileri ok bytmm gzmde aslnda o kadar bytlecek insanlar deillermi. Bu kitab 28 yalarnda yazdm ama imdiki aklm olsayd bu ekilde yazmazdm diye bir ok kiiye sylemi. Yeniden gzden geiriyordu, yeni haliyle yazacakt, mr vefa etmedi.
Glpnarl Hoca intisapl myd Hocam?
Hayr! Seyr-u slk anlamnda bir mridin elini tutmu deildir. Kulland malzeme ekillendirir insann dnce yapsn. Mevlevilie girmesi de tamamen edebiyatla musikiyle alakaldr; seyr-u slkn dnda gezinmitir. Dolaysyla Abdlbaki Glpnarlnn yapm olduu tercmelerde de fahi hatalar bulunabilmektedir. Niye? Doktrini bilmiyor nk. Vahdet-i vcut/ hud tasavvufun zdr; onu bilmiyor. Vahdet-i vcudu bilmeyen, vahdet-i uhudu bilmeyen, cemul cem nedir bilmeyen, tecelli zat nedir bilmeyen, tecelli sfat nedir bilmeyen birinin kalkp tasavvuf doktrini zerine bir ey sylemesi kusura baklmasn; tartlr. Siz bir edebiyatsnz, tasavvuf edebiyatna dair metnileri neredebilirsiniz, belki tasnif de edebilirsiniz; ama tasavvuf konusunda hkm vermeye kalkarsanz ciddi problemler doar. Nitekim Abdlbaki Beyin btn eserleri byledir. Dahas, arkasndan gelen nesle de ok kt bir rneklik tekil etmitir. Ondan sonradr ki denize dalmayan herkes tasavvufi metinleri anlamaktan bahseder olmutur Dolaysyla tasavvuf konusunda Abdlbaki Beyi otorite olarak almak mmkn deildir. Yakndan tanyanlar ahlaken de zaten msait olmadn sylyorlar. Benim ahsi grm de bu yndedir. mrnn son on ylnda, kken olarak Cafer bir aileden geldii iin, Caferlii yeniden kefetme hevesine kapld. ran mollalaryla ok sk diresek temasna girdi. randan kendisine ok kitap getirildi. Dolaysyla Caferlii kefetti yeniden ama Caferliin iindeki o irfani z gremedi. Caferliin fkh kitaplarn okudu. En son bir ilmihal tercme etti, Caferliin fkhi ynyle ilgilendi. Caferliin iindeki o tasavvufi yn gremedi. O yzden bu alandaki szleri de bir kymeti haiz deildir.
Yani bir kamil mride varmadan olmaz diyorsunuz?
Elbette. Varsa bir rnek gsterin. Yoktur. imdi bunlar niin zikrettim? Tesiri btn topluma amil bir ztlamann sebebi olan eserler ve ahslar resmi eitim anlaymz ekillendiriyor hala. Hakk en uygun slup ile sylemek lazm. imdi deniyor ki Biz de Muhammed sav diyoruz; biz de er-i Ahmed diyoruz Bu mollalarn anlayaca bir dzey deildir. Anlama davasnda bulunup eser yazarlarsa ok can yakarlar. Yarm hoca dinden eder misali insan dinden ederler Mollalarn bu yolda ok frn ekmek yemesi lazmdr. O zaman belki bir Hz. Mevlna olurlar. Mevlna molladr, Molla Hdvendigrdr esas ismi, medrese mollasdr, medrese hocasdr. Ak peygamberi olarak tanmlanan Mevlna, zannetmeyin ki baka bir gezegenden gelmitir, Hayr, medrese sralarndan geerek, rasyonel bir takm dini ve dini olmayan ilimler tahsil ettikten sonra ie girmi bir kimsedir. Bir mridden el tuttuktan sonradr ki dikey tekamle geebilmitir. Ancak ondan sonra Sultnul kn olmutur.
Netice-i kelam, bir bilgi ancak o bilginin kaynandan beslenen kiiden sadr olursa bir anlam tar. Aksi takdirde ancak kavga grlt sebebi olmaktan baka bir ie yaramaz. Hep de byle olmutur.
ok teekkr ediyoruz Hocam. Allah raz olsun; iradnz daim olsun.
lginiz iin varolun. nemli bir hizmet veriyorsunuz.
Prof. Dr. Mahmud Erol Kl ile... ...Ortaya gzel bir insan kmyorsa o ibadet anlayn sorgulamak lazm gelir
04 Ekim 2011 Sosyal hayatta grnrlkleri arttka Mslmanlarn dindarl, nezaketi, ahlak tartmalara konu oluyor. nansn, inanmasn herkes slamn yce deerler vazettiinde hemfikir. Mesele, dini temsil ettii varsaylan insann ne kadar baarl olduu. Oysa ok deil, bir asr nce ayn topraklarda cihana adaleti, nezaketi, estetii ile nm salm bir medeniyet hkm sryordu. tibarmz kaybettiimiz aikr. Peki estetiimizi, nezaketimizi, ahlakmz nasl yitirdik? Bu sorularn ardna dtmzde yaadmz zihniyet devrimi kyor karmza. Neyi kaybettiimizi hatrlamadan yitiimizi bulmamz da mmkn grnmyor. Byklerin hikmet ya da irfan diye niteledii idrak seviyesinde kilitleniyor mesele. rfandan soyulan din, siyaset arac olarak kalveriyor orta yerde. Ve biz ilmihal seviyesi kitaplarn sayfalar arasnda hem kendi ve hem de insanln manevi bunalmlarna are aryoruz. Prof. Mahmud Erol Kl Hoca yllardr kendisine kulak kabartanlara adresin yanl olduunu sylyor. Ona gre slamn tasavvufi yorumuyla uzun seneler sonra ulalan irfan seviyesi ok mhim ve bu gelenek ile barmamz dini, siyasi, itimai menfaatimize olduunu sylyor. Botanikiler bile melezleme yoluyla elde ettikleri bir bitki trn koruma altna alrken biz, onlarca asrda olumu irfan geleneini, kapsna kilit vurarak unutulmaya terk ettik. Bu hatadan dnmezsek sorunlarmza zm bulmamz mmkn deil Neyi kaybettiimizden bile gafil olacak kadar savrulmamza sebep ne? Nedir gzden kardmz? nsan hayatnda ve tabii ki ilimde kalitenin yakalanmas zaman alr. Bir seviye tecrbe edildikten sonra duruma gre bazen bir st seviyeye geme ihtiyac doar. Gzel bir seviye yakalandnda da onun esaslarn korumak gerekir. Maneviyatta, dini ilimlerde de ayn ey sz konusu. Dinde, bireysel ve toplumsal anlamda dereceler bulunur. Kii, dini ilimlerin nce zahiri ile tanr. ekli unsurlarn sadece z koruma amal olduunu, yani gaye deil ara olduunu idrak noktasna gelinceye kadar o seviyelerde kalr. Kuran diyor ki: Rabbine ibadet et, ta ki sana yakn gelsin! Demek ki ibadet, yakni elde etmek iindir. Yani ibadetin varlk sebebi kendisi deil bakas. Uzun sre devam edilen ibadet ve gzel hasletler sonucunda ortaya bir gzel insan kmas lazm. Bu sre, Hazreti Mevlanann Hamdm, pitim, yandm! sznde de olduu gibi olgunlamay icab ettiriyor. St bile mayalandktan 3 / 4 saat sonra yourt oluyor. imdi eer bu ekilde ortaya gzel bir insan kmyorsa o ibadet anlayn sorgulamak lazm gelir Savm u salat ile sanma biter zahid iin sznn sahibi ite sorgulamay yapyor. Toplumsal dereceden kastnz ne? Bana gre bir slam toplumunun hukukular Fususul- hikem ve Mesneviokuyor ve hatta okutuyorsa burada bir durmak lazm. Ltfen dikkat edin eyhleri demedim hukukular dedim. Burada ok mhim bir seviye yakalanm demektir. Hafife almamak lazm bu durumu. Bu noktaya kolayca gelinmez. Mesela Osmanlya bu gzle baktmz zaman Davud- Kayseri, Hamza Fenari, Asm Efendi, Musa Kzm Efendi v.b. gibi Fususul-Hikem dersi yapan eyhlislamlar gryoruz. Dini temsil hiyerarisinin en stnde bu zatlar. imdi biz bir eldeMesnevi, bir elde Fsusul-Hikemle 700 yl devam ettirilen bir slam anlayn inkr ettik, reddettik. mparatorluun son iki asrnda balayan baz anti-irfani temayller 1925te dergahlarn kapatlmasyla muradna erdi. Tabii bu tercihin sonucunu da grdk ve gryoruz. Dinde kalite kayboldu. Bu messeselerin insan yetitirmeleri imknsz hale geldii iin kimi ada aratrmacnn Kent Dindar"adn takd "dergah mnevveri", tekke grm insan tipi kaybolup yerini ham softaya brakt. Din ve dini ilimler taraya ekildi. Tara dzeyinde -ki karl ilmihal dzeyidir- dersler gren kimseler daha sonra byk ehirlere imam olarak veya hoca olarak geldiler. ehirli slam -ki bana gre yeni ynetimin en fazla darbe vurduu kesimdir- ile atmaya baladlar. Fusus okuyan Mesnevi okuyan kimselere din retmeye kalkdlar. Kendini yetitirmi bazlar mstesna, bylesi kimseler, Osmanl seviyesinden baktmzda brakn dersaadette bir camiye imam olmay ve hatta fakltede hoca olmay belki de en fazla kendi kylerindeki caminin mezzini olabilirlerdi. Ama u anda din adna yegane merci olarak onlar hkm veriyorlar. slamda ek ve senetin yeri konusunda aratrmas olan bir kii derin metafizik konularda, grnmeyen alem konularnda da hkm verebiliyor. Bereket ile sadece al-Baraka (!)y anlyorlar. bn Arabiden, Mevlanadan, Yunustan, Sleyman elebiden haberi olmayan bu b-zevk insanlar maalesef slamla sorunu olan baz evrelerce zellikle ne karlyorlar. Zaten devrimcilerin en byk tahribat dinde kalitesizliin yolunu amalar oldu. Ayak ba, ba da ayak olduunda korkunuz. Bu yzden Doru Gelenein hakim olduu zamanlarda sistem ierisinde kendine muteber bir yer bulamayanlar burada hayal bile edemeyecekleri yerlere kondular. nk her iki tarafta derinde yatan ortak bir syleme sahipler. Kosova da arnavut selefiler haram diye Osmanl mezar talarn tahrib ettiklerinde buna en ok Srp nasyonalistlerin sevinmesini hatrlatmak isterim te kasdettiim ortak hedef budur.. Kzm sana sylyorum gelinim sen anla.. Yani; Trkiyede selefiler varolularn zmnen Kemalizme borludurlar. Diyelim ki bu gelenei reddedip vahyin indirildii gnlere geri gittik. Biz diyoruz ki her eye sfrdan balayacak olursak tarihi sre ierisindeki uzun tecrbelerden sonra gerek dnce ve gerekse messese olarak nihayetinde Osmanl slam benzeri bir anlaya geliriz. Aslnda messese konusunda ok srarl deilim ama bugn dnyada birok lkenin anayasal monari ile ynetildiini ve ok da memnun olduklarn hatrlatmak isterim. Yani burada da mana esastr ekil deil. Bir monari ok daha demokratik bir cumhuriyet ok daha zalim olabilir. Veyahut tersi.. nemli olan iini nasl dolduracanz. Fakat burada esas vurgulamak istediim bu deil. Esas sylemek istediim entellektel seviye olarak yine ancak Osmanl slamna benzer bir ey yakalanacan zannediyorum. Bu anlay dzeyi hata ve sevabyla adeta tabii bir tekmln zirve noktasyd. O ruh ksa zamanda elde edilmiyor. O ba kopal, tekke ve zevy srlanal 86 sene oldu. Bu krlma yaanmam gibi devam etmenin imkn var m? O mana geri arlabilir mi? Yasan bir takm hakl gerekelerinden de sz ediliyor Her zirvenin ardndan bir inhitat gelir diyor bn Haldun. Bu yzden zirveler ok tehlikelidir. Zirveye kncaya kadar azim var, gayret var, samimiyet var. Fakat zirveye ulanca bir rehavet, bir miskinlik, bir samimiyet eksiklii balyabiliyor. O devrin kmekte olan imparatorluundan sz ediyoruz. Maliyesinde, askeriyesinde, tbbiyesinde ciddi problemler var. Btn messeseler skntl. Tekkelerin kendini bundan vareste tutmas dnlemezdi. Oralarda hi sorun yoktu, her ey gllk glistanlkt diyemeyiz. Problem daha ok eyhlerin, zkirbalarn eski standard yakalayamamas, bu insanlarn yetiecei ortamn kalmamasyd. Hepsi iin syleyemeyiz bunu, ama yava yava bu tr rnekler oalyordu. Parlak dnemlerde eyhler dinin muamelatn da iyi bilirdi. lim/eyh denen kimseler vard, ideal de oydu. Zaten tekke, medresenin sonraki admdr. Medrese bittikten sonra tekke derslerine balanr idi Osmanlda. Cami bu birlii temsil ediyordu. Orada medrese de, tekke de cem olmutu. Ayasofya, Sultanahmet, Fatih gibi seltin camilerde stun altlarnda tefsir, hadis, fkh okutan limlerin ders halkalar olurdu. Bunlar dini ilimlere giri demekti. Baz gn ve gecelerde de namazdan sonra eyh efendi gelir, zikir yapard. Hangi eyh efendinin ne zaman, nerede zikri olduu bilinirdi. Mesela unutulmu geleneklerimizden bir tanesi de Kadir Gecesinin Ayasofya Camiinde kutlanmasdr. Bir eyh efendi zikir meydan aar ve buraya Sultan da gelirdi. Hatta Hzr bile gelirdi !.. Zamanla limlik ve riflik vasflar blnd. Medrese durandan gemeden tekke ilimleriyle uramaya balayan eyh efendiler ve medreseyi son durak zanneden, daha te duraklar inkr eden zahir ulemas diye iki snf olutu. Zamanla bu farkllklar makasnn iyice aldn gryoruz. Yani dergahlarn kapatlmasnn dahili sebepleri de var tabii ki. O insanlar bunu bir otokritik olarak da dile getiriyorlar. Zaten aldklar eitim gerei suu bakalarna atarak kendileirni rahatlatanlardan deilller. Ne yapt isek biz yaptk, her ey bizim yzmzden oldu, Dergahmz kimse deil biz kapattk" derken bunu kasdediyorlar. Olsun onlar bu olgunluu gstersinler ama biz ilim adam olarak olaya soukkanl bir ekilde yaklaarak ortada bu cezay hakkeden bir su var m diye bakalm. 30 Kasm 1925te alnan karar hala bilimsel olarak tartlm deil. Bir kere antidemokratik, din ve inan zgrlne aykr. Tekke ve derghlarda adam m ldrlm? Buralar anari yuvas haline mi gelmi? Bir kiinin yapt ya da bir tekkede meydana gelmi munferit bir olay olabilir. (Tabii o da dzmece deilse). stanbul gibi o dnemde 600 bin nfusa kar 400 derghn olduu bir ehirde baz beeri arzalar tabiidir. Herhangi bir tp fakltesinde bir doktorun rvet almas tp ilminin yasaklanp tp fakltelerinin kapatlmas iin gereke olabilir mi? Kad hata yapt diye slam hukukunu, paa suistimal yapt diye askerlik sanatn yok mu sayacaz? Oralara kesilmeyen fatura, acmasz bir ekilde genelleme yaplarak burada uygulanmtr. Siz bir eyi kapatmaya karar vermiseniz baz tezghlar da planlayabilirsiniz. Tam ne oldu hala bilmiyoruz. Acaba ngiliz arivleri bu konuda k tutucu olabilir mi ? Kimbilir Netice-i kelam tekkelerde baz sorunlar vard lakin bu sorunlar devrim gerektirecek nitelikte miydi? Bence sorulmas gereken esas soru bu. O dnemde bazlarnn korka korka Efendim ngilizin Oxfordu var Franszn Sorbonu var bizim de bunlar var acaba slah etsek yeterli olmaz m? sorusunu ben bugn de soruyorum. O dnemde, o artlarda ne dndlerse Hayr dediler ve her ey lavedildi. Ama Trkiyede tekkelerin kapatlmasn tartacak steril bir ortam hala olumu deil. Bu mevzu dzgn bir biimde tartlmay bekliyor. Ayrca eer doruysa Snbl Efendi eyhi Nurullah Kla Mustafa Kemalin syledii Dergahlar ben kapattm ama zaman gelince de yine ben aacam szn de hukukta alnan kararlarn zaman ve mekanla yani konjoktrle snrl oluu balamnda okumak lazm. Allah bile baz kanunlarnda deiiklik yapan bir Tanrdr. Eer ry-i zemin tekke oluyorsa seddolunmasnn mahzuru ne? Arifler demiler ki Seddolunmakla teky kaldrlmaz zikr-i Hak - Cmle mevcdat zkir, kinat derghdr". Sizinle ayn mantktan hareket ederek, Tekkelerimizi kapatmlar, hi dert etme olum! diyen eyh efendiler de olmu. Ry-i zemin tekke oluyor. zellikle Melm byklerinin byle syledii nakledilir. zmirde Kemeralt Camiinde zikrederken meclislerini hemen karsndaki kahvehanelere tamlar. Sinemada zikredenler var. Tekkeler kapal, iki dervi bir araya gelse takibata uruyor. eyh efendi Beyolunda bir sinemaya aryor. Btn dervilerine de st kattan aln biletinizi! diyor. Balkonda toplanyorlar. eyh efendi nde oturuyor, talimat veriyor, gzler kapanacak, kimse perdeye bakmayacak! Kimse film izlemiyor, zikrediyorlar Bir ekilde devam ediyorlar can uyandrmaya. Ama hem adam yetitirilmesi daha zorlayor, hem denetimden km oluyorlar. Yeraltna inen bir eyi kontrol edemezsiniz. Bir camiye imam, hatta mezzin olmak isteyin olamazsnz. mtihandan gemeniz gerekir. Ama yannza da iki tane adam bulup ben eyhim dediniz mi eyhsiniz. Denetimi yok, nk yasak Yasak bir eyi denetleyemezsiniz. Bu ekilde suistimalin n alr, baka da bir eye yaramaz. Gelenek bir kere inktaa urad iin, silsilede kopmalar olduu iin bu messese yeniden nasl ihya edilecek? Bana gre messese ok sonra gelir. nce insan. Ruy-i zemin tekke oldu dedik, peki hi sorun yaanmad m? Yakalanan irfan seviyesi muhafaza edilebildi mi? Marifet ilimleri, nazl bir gelin gibidir. ltifat grmedii yerde durmaz eker gider, sizde arkasndan, Gt kervan kaldk dalar banda diye at yakarsnz. Bu dnce tekrar davet edilirse phesiz kendi ekoln yaratacaktr. Bu bir ihtiyatr. Bugn bat dnyas; Ortodoksu ve Katolii ile spirteldir. Papaz sadece Hristiyanln mevzuatn anlatmaz. Tabir caizse evrad, ezkar verir, halvet verir. Senin manevi geliimini takip eder, sana danmanlk yapar. Dou dini geleneklerinde mentr, mastr vardr. Sadece slam dini maneviyatndan soyularak salt hukuk konularna hasredilmitir. En derin meseleler dahi sadece ilmihal ve dil alm kiilere havale edilmitir. Medresede Arap dili alm kiilere lim diyoruz. Byle ey olamaz. O sadece Arapa biliyor. Eer sadece Arapa ile hallolsayd Ebu Cehil de Arapt, Arapa biliyordu ama anlamad. Demek ki anlama dzeyi baka eyler iktiza ediyor. Bizi maneviyattan soydular. El-Kaideleme byle kt ortaya. Uluslararas slam dmanlar da buna destek verdi. Kendi geleceklerine omak sokacak slam irfan ve hikmetini dlamak suretiyle slam hukuk dzeyine indirdiler. Zira bu slamla oynamak, tahrik etmek, toplumsal mhendislik almas yaparak istedikleri yne kanalize etmek ok kolayd. Ortaya kan yeni yorum siyasetten baka anlam ifade eder mi? Evet haklsnz bu evrelerce slam, srf siyasi bir jargona indirgenmi durumda. Maneviyatndan, derinliinden, estetiinden mahrum. Oysa ki hayat, bireyi kuatacak alanlar manevi alanlardr. Siyaset bile onsuz olmaz. Bundan dolay doudan, batdan insanlar hala slamla ilgisini tasavvuf zerinden kurmaya devam ediyor. El- Kaideye intisap ederek Mslman olmu kimse duymadm. slam yce bir din ve ok kapsayc alanlar var. Edebiyatyla, sanatyla, iiriyle, estetiiyle, cmbyle Bu ynlerini gstermesin diye o ynleri saldrya urad. Diyelim ki yasak ortadan kalkt, kim yapacak bunu, Diyanet leri Bakanl m? Bunlar sylyorum ama unu da eklemek gerekir ki tekkeler alsn dediimizde de problemleri ve onlarn nasl hallolacan konumak gerekir. Bu, kleliin kalkmasn istemeye benziyor. Tamam, kaldralm ama uzun yllar kle olarak altrlm insanlar bir anda zgr braktnzda ne yapacaklarn bilemezler. Bir rehabilitasyon srecinden geirmek gerekir. Tekke ve zaviyeler ok ar bir darbe ald. Bir gei srecine, yeniden talime ihtiya var. Evet bana gre bunun mercii Diyanettir. Yoksa her kafadan bir ses kar. Ama nce Diyanetin tasavvufla barmas gerek. Tpk Osmanl eyhlislamlar geleneinde olduu gibi Diyanet leri Bakannn da tasavvuf ehli olmas gerek. Yetmez mcaz bir eyh olmas gerek. imdi mesela son zamanlarda Diyanet leri Bakanl, tasavvuf ilminin bir mevzusu olan Alevilii, daha tasavvufla barmadan zmeye alyor. Mmkn deil, tasavvufla barmadan Alevilik meselesi zlemez. Siyasi zorlamann sonucu girdiler her halde o meseleye. Zihniyet olarak sadece Alevilikle deil, tasavvufla bark deiller. Benimle selamlamayan, hatta beni iman tazelemeye davet eden baz hocalarm vard. Tasavvuf Anabilim Dalnn kapatlmas iin aba sarfeden gayretli (?) mslman ilahiyatlar vard. Dikkat edin; komnistler vard demiyorum. Hasl benimle barmayan bir zihniyetin beni atlayarak Alevilere uzanmas zoraki idi ve neticede akim kald . Cumhuriyetin ilk yllarnda tekkelerin toplum genelinde neye tekabl ettii biliniyor olmal. nsanlar bir arada tutmann, eitmenin en etkili yoluydu buralar. O damar, pozitivizme kap amak iin kesilmi olabilir mi? Kimbilir? Son zamanlarda yaynlanan baz aratrmalar; Mustafa Kemalin yer yer ateizme, agnostisizme, deizme varan bir inan sistemi olduunu, semavi dinlerle ok lfeti olmadn ortaya koyuyor. Halil Berktayn, Turan Dursunun, Dou Perinekin bu ynde belge ve bilgi ieren faydal yaynlar var. Pozitivizmi dinin yerine ikame etmeye alyor. Bu yaklam o dnemde moda gibi. Jntrkler, ttihat Terakki ve dierlerinde batdan yeni gelen bu ilerlemeci etki hkim. 18inci yzylda ortaya kan ve onlar derinden etkileyen Aydnlanma, salt zihni ne karan, zihin st bilme melekelerinin yok sayan bir felsefe. Tekkelerin kapatlmas da bu felsefenin yansmas. Hurafelerle, bilim d ilerle uratn iddia ederek; binlerce kitabn yazld, matematik risalelerinin hazrland bu kurumlar bir kalemde silip attlar. Oysa pozitif bilimler alannda alm, eser vermi ok sayda tekke mensubu, eyh efendi de vard. Yabanclar Mevlevihaneleri konservatuar kabul etmi. lmin ve sanatn merkezi haline gelen bu meknlar kapatmay merulatrmak iin bir kurgu yapmanz gerekiyordu. Ve yapld. Gemite Mevlevihanesi olan ehirlerle olmayanlar arasnda bile fark olduunu sylyorsunuz. Neydi bu fark? Baz ehirlerimizin entelektel tarihlerine baktmzda buralarda medrese tekke beraberliinin ok gzel sergilendiini gryoruz. Tekke eyhi medresedeki hoca efendinin olunun snnet merasimine gidiyor. Medresede ders veren hoca efendi, aure gn tekkeye geliyor. Karlkl ok tatl bir iliki var. Bekta eyhi, Melm ve Nak eyhi ile yan yana. Fakat Osmanlnn son dnemlerinde Anadolunun baz blgelerinde, daha ok douda, medrese mollalar baskn hale geliyor, tekke mensuplar azalyor. Nadiren Nak, Halid birka kiinin olduunu biliyoruz. Mesela nceleri Diyarbakrda Glenlerin, raklerin, Kalenderlerin dervi guruplar var. Erzurumda hkez. Ama zellikle 19. yzyl sonundan itibaren bir slama oluyor. Alvarl Efe Hazretleri Erzurumda. Ama ayn ehirdeki limler onu tanmyor. Ak ve melmet perdesinden dem vuran Mevlev, Bekta derghnn, Melam ereninin bolca bulunduu, birbiriyle kol kola dolat Rumeli ehirleriyle Dou vilayetleri arasnda farklar olumaya balyor. Hakikatin bir paras Rumelinde, dieri Erzurumda kalyor. Onlar bir araya gelmeyince mana tamamlanmyor, zlcenaheynlik (iki kanatllk) ortaya kmyor. Tek kanatla da uulmuyor. slam mmetinin genel problemi tek kanatla umaya almak. Tek kanatla insanln filozofik, psikolojik, teolojik, ekonomik, politik sorunlarna kapsayc zm retemeyiz. lahiyat fakltelerinin almalar kfi deil yani Genleriyle oynanmam ilahiyat formasyonunda olsalard, elbette zm onlardan beklerdik. Bugnk ilahiyat formasyonunda doru ilim tasnifi olmad iin doru sonular elde edilemiyor. Oysa Batda bilimsel almalarn arkasnda bile teologlar var. Edison teologdu. Filozoflarn ou teolog. Siyasetilerin ou bir dnce kilisesine bal. Biz ise dine sadece ve sadece fkh seviyesinden bakyoruz. Halbuki fkhn mevzusu sadece grnenlerdir. Ama insann grnmeyen yanlar var ve bunlarn cevabn fkhta aramak abesle itigaldir. Faizsiz bankaclk sistemini fkhtan istifade ederek ileteceiz elbette. Ama modern insann tek problemi parasn nerede deerlendirecei deil ki! Manevi bunalmlar var, anlam aryor. Ben neyim, kimim, ne yapmaktaym, nereye gidiyorum, lm ne, lmden sonras ne, niin lyoruz, neden doduk? Bu sorularn cevabn fkhta ararsanz hem bulamazsnz hem de fkh ilmine zulmetmi olursunuz. Fizik ilimleri ile mn ilimleri arasndaki irtibatszlk problem olarak kabul ediliyor mu Trkiyedeki ilm evrelerde? Franz Fanon Yeryznn Lanetlileri kitabnda Hegelin kle efendi diyalektiinden hareketle der ki; uzun sre smrlenler, ezilenler bu hayata alr, smren kiiye balanrlar. Bir tr Stocholm Sendromu. Yzyln banda yaadmz travmalar Trkiye Mslmanlar tarafndan kabullenilmi gibi gzkyor. Bize pozitivist bir teoloji sunmak istemilerdi. stisnalar bir kenara brakp ilahiyatlara baktmzda bunun baarldn gryoruz. stenilen projeyi devam ettiriyorlar. smet nn yaasayd bazlarna stn liyakat nian verirdi muhtemelen. inde bulunduumuz manevi bunalmlar, irfandan mahrumiyetimiz, sadece bu messeselerin kapatlmasndan m kaynaklanyor? Bir dnce sadece bir messeseye hapsolunamaz. Tekkesi, dergh yoksa irfan da yoktur diyemeyiz. Btn yeryznn tekke olduuna inanrz biz. Ama slam dncesinde ruh beden irtibatndan, ikisi arasndaki karlkl ilikiden bahsedilir. Mekna, ruhun hayatiyetini srdrmesi iin ihtiya duyulur. Meknn deeri kendinden deil, orada bulunan kimselerden kaynaklanr. Baz gayretli Mslmanlar muhtelif tekkeleri ihya etmekle meguller. Vakflar da nemli bir bte ayryor bu konuya. ok gzel bir teebbs. Tarih, mimar ve sanatsal zellikli tekkelerin yeniden imar edilmesi ayn zamanda bir sanat eserinin kurtarlmas asndan nemli. Ancak unutmayalm ki tekkeler insanla kimdir! inin insanla dolmas gerekir. Yenikap Mevlevhanesi ok gzel restore edildi. Ama adam nerde? Mevlevihane'de retilen ilimler ile dalga geenler imdi oralarda medeniyetleri bir araya getirmeye alyorlar. Olmayacan greceksiniz.. Onun zm var m? Nereden adam bulunacak? Gemite nce insan ina edildi. Sonra o kmil insanlarn toplanaca yere ihtiya hasl oldu. Cami kesinde toplandlar. Oralara smaynca meydanlar olutu. O meydanlar tekke, ribat, dergh, hankh, sitne, tevhidhane, cemhane adn ald. Kendi sanatn, estetiini, musikisini, mimarisini oluturdu. nsan, ardndan meknn getirdi. Biz u anda tersten gidiyoruz. Meknlar ihya ediyoruz ama o mekn vcuda getirecek insann eitimini ihmal ediyoruz Nasl yaplacak bu eitim? ok basit, nasl yapld ise yle yaplacak Tarihte bir ey bir kere yapld ise tekrarlanabilir diyor sosyal bilimciler. Alamayan ocua emzik verilmez. mknn olumas iin gn kaplarn almak gerek. Bu ilme ihtiya yok dediiniz srece olmaz, almaz. Kuran- Kerimin metni salam. Dinin zahir ahkmn anlatan mezhepler aa be yukar, ufak farkllklarla beraber ayn. Dolaysyla sath yani tabir caizse kaz yaplacak saha belli. Metinler, esaslar belli. Eksik olan bunlarn derinlemesine yorumlanmas suretiyle tekrar retilmesi. Sadece niyyet lazm. Gemi tecrbelerden hareketle bu topraklarda yaayan insanlarn tasavvufa yatknl olduunu syleyebilir miyiz? Kanser phesiyle hastaneye mracaat ettiinizde doktor size ailenizde, akrabalarnzda kanser vakas olup olmadn sorar. Onlardan bana ne! Problem bende. diyebilirsiniz. Doktor da size der ki Sen onlarn ocuusun! Baz eyler genlere iler. Fiziki zellikler gibi manevi zellikler de aktarlr. Byklerden dinlediimiz bir sz nakledeyim; Bir insan- kmilin elde ettii derece ocuklar araclyla yedi nesil devam eder. Bu yedi nesil iinde potansiyel sahibi biri karsa o tesiri tekrar aabilir. 700 yllk tasavvuf slam hkimiyeti olan; Mevlanalarn, Evhadddinlerin, Muhyiddinlerin, Bedreddinlerin, Msrlerin, Yunuslarn neet ettii, sadece ehirlerde deil, her kasabada, kyde kmillerin olduu bu toplumda bir ey kalmadn kimse syleyemez. Ama iddetli bir ekilde erozyona uruyor. Bir kere kibarlmz, tekke grgs kayboldu. Brakn sadece ehirli snni bir dergah adabn kylerdeki alevi derghlarna devam eden Alevi vatandamzn bile oturmas kalkmas bakadr. Dede grm, pr etei tutmu derler. Tekke grm, tekke orbas imi diye bir tabir vardr. Bu insanlarn oturmas kalkmas bile farkldr. Usul, adap bilirler. Bu insanlarn retildii yerler tekkelerdi. Defalarca naklettim, bir daha tekrar edeyim; Ernest Gelnerin erif Mardine syledii bir sz var: Osmanl dneminde Trk erkeinin iki vechesi vard. Biri; erkeksi mao zellii, dieri tekke taliminden kaynaklanan romantik, dervi taraf. Tekkeler kapatlnca estetize deerler tayan dervi yannz dumra urad, elinizde kaba bir maoluk kald Alklyorum bu sz. rfan ehlinin nn amak Trkiyenin hatta dnyann nn amaktr diyorsunuz. Nasl olacak bu? rfan dzeyi, dini dzeyler iinde en st mertebe. Biz bu makamdan mahrum olduumuz iin s sularda dolayoruz. Dinimiz s, ticaretimiz s, siyasetimiz s Kskanlklar, hasedler, arkada satmalar v.s siyasette diz boyu Basit ilerle fazla megul oluyoruz. Basitliklerle megul olanlarn dili, tavr krc oluyor. li konularla ilgilenen insanlar da lileirler, ykselirler, ycelirler. Yce insann yapp ettikleri de yce iler olur. Sadece ibadetlerin; namazn, orucun niteliindeki bir deiiklikten sz etmiyoruz yani? badetlerde incelik var m? rfan olmadan hibir mesele yerli yerine oturmuyor. Namaz klarak adam da ldrebilirsin. Allah namaz kl da ne olursan ol kl demiyor. Bilakis, Yuh olsun o namaz klanlara ki o namaz onlar ktlklerden alkoymuyor! diyor. Hem namaz klyor hem ktlk yapyorlar diye namazlarn yzlerine alyor. Demek ki fkhlarn srekli tekrarladklar gibi srf namaz istemiyor. Eer isteseydi Hazreti Peygamberin peygamberliinin ilk gnne namaz emrederdi. Bedir Savanda ehid den Sahabe-i Kiramn, isimlerini ifa diye okuduumuz Ashab- Bedrin ou sarhotu, biliyor musunuz? Zira daha iki yasaklanmamt. Her ey kademe kademe. man kalbe bir yerleirse gerisi gelir. Niyazinin de, Yunusun da btn byklerin syledii ey ayn. Namaz da klacaz, oru da tutacaz, hacca da gideceiz elbette. Ama mns verilmeden olmaz. badetler ekilsel ve rakamsal olarak anlalyor. Hocalar da bu insanlar daha fazla aydnlatacak bir ey sylemiyor ne yazk ki.
slam Tasavvufu Prangal, Dergh Kapal
slam Tasavvufu Prangal, Dergh Kapal BERRN KARAKA
Prof. Dr. Mahmud Erol Kl'n 1995'te yazd tezi bn Arab Dncesine Giri eyh-i Ekber ismiyle raflarda yerini ald. slam tasavvufu alannda younlaan, slam Felsefesi zerine alan Kl ile bn Arab kitab vesilesiyle bulutuk.
Sufi ve iir: Osmanl Sufi iirinin Poetikas, slam Kaynaklar Inda Hermes ve Hermetik Dnce isimli iki kitab daha bulunan Prof. Dr. Mahmud Erol Kl, stanbul niversitesi Siyasal Bilgiler Fakltesi'nden mezun olduktan sonra manevi ilimlere ynelerek zellikle slam tasavvufu zerine almaya balyor. Marmara niversitesi Tasavvuf Anabilim Dal Sistematik Tasavvuf Bilim Dal Bakanl, stanbul Trk ve slam Eserleri Mzesi Bakanl derken, sadece lkemizde deil, yurtdnda da almalar yapyor. Merkezi Tahran'da bulunan slam Konferansna ye lkeler Parlamentolar Birlii Genel Sekreterlii, Merkezi Oxford'da bulunan Muhyiddin Ibn Arabi Society'nin eref yelii, Islamic Manuscript Association'n (TIMA) Ynetim Kurulu Bakanl gibi sfatlar da var. Kl, Krt sorunundan Alevi-Snni atmasna kadar, gnmzde yaadmz pek ok sorunun tasavvufun birletirici gcyle zlebilecei kanaatinde... bn Arab'den Hz. Muhammed'e, Hallac- Mansur'dan Osman Gazi'ye, sohbetteyiz kendisiyle.
- slam felsefesinde tasavvuf, bn Arab gibi isimlerden te bn-i Rd gibi aklc diyebileceimiz filozoflar ne kyor sanki. Nedir sizce bunun sebebi? - Seluklu Osmanl izgisinde, byk bir slam dnr olmakla beraber yaklak 800 yl bn-i Rd tannmaz bu topraklarda. Cumhuriyet dnemiyle beraber, kurucular, Tbbiye ve Harbiye'den mezun pozitif bilimler tahsil etmi kuak tarafndan kefedilmitir. bn-i Rd, Bat'dan kefedilmitir, Dou'dan deil. Kemalist slam anlaynn bu yaklamn modern Mslmanlar da benimsemilerdir, o ynde rtrler.
- bn Arab kitabnzda da belirttiiniz gibi yemeine zehir katlarak ldrlmeye alyor. Nedir insanlar rahatsz eden? - ldrme teebbs enbiya ve evliyann, nebilerin ve velilerin oka bana gelmitir. Bundan dolay ehit peygamber oktur. Bunun izah: Alt mertebe, st mertebeyi ldrmek ister. Bunun sebebi kskanlk olabiliyor, siyasi baz eyler olabiliyor, ama en temelde anlamayanlar var. Ki bunlar Kuran tabiriyle ounluktadr. bn Arab gibi slam irfann en st mertebelerinden amaya alan bir kiiyi, daha alt mertebelerde dondurulmu bir anlay sahiplerinin kolayca hazmetmesini beklemek de abestir.
- 'bn Arab'ye Osmanl'nn ykseli dneminde nem verildi ama k dneminde yeterince nemsenmedi,' diyorsunuz. Nedir bunun sebebi? - Son yllarda Halil nalck hocann da belirttii gibi; Osmanl'da maneviyat tarihini ihmal ettik. Yegne parametre Osmanl toplumunun knde ekonomik deildir. Osmanl aydnlar, 'Biz iki anneden st emdik; bn Arabi ve Mevlana,' diye tarif ederler. Devletin kuruluu oraya dayanyor. Orhan Gazi, Osman Gazi'lerin yannda bulunan aydn kesim, bn Arab izgisinde olan kesim. ok sonralar bu kesim ivizade ve Kadzade ailesinin gayretleriyle dlanmaya balamtr.
- Nasl gayretler? - Bunlar fkh ilmi mensuplar... 'slam dini eittir hukuki normlar,' diyen yaklam. Oysa ki bakyoruz Kuran'a, hukuki normlar, yaptrmlar, yzde 30'luk bir yeri igal ediyor. Onun haricinde byk bir oranda tefekkr dnyas ve buna ait ilimler var. Bu ilimler ihmal edilip, forma ait ilimler ne karlrsa, bu din bir yerden sonra phtlar, dondurulur. Bu yeniyetme molla tipi ivizadeler'in temsil ettii tahrikler, ajitasyonlar sayesinde tekkeler basld, derviler dvld... Cumhuriyet'in Diyanet leri Bakanl anlay, ivizade izgisine yakn bir izgidir. Arapa grameri renmek suretiyle ortaya kan bir din alimi tipi oluturmutur tm bunlar. Oysa Yunus 'eriat, tarikat yoldur varana, hakikat marifet, andan ier,' demitir. Bu drtlk, slam din felsefesini anlatmak iin size 10 bin sayfa kitap yazdrr. Tasavvuf, slam dininin arkeolojisidir.
- mam Hatip Lisesi ya da niversitelerde okutuluyor mu bn Arab? - Maalesef. slam dnyasnn geneline baktnzda Tasavvuf Ana Bilim Dal diye mstakil bir bilim dal yok. Hatta baz lkelerde yasak. lkemizde tasavvufi pratikler yasaktr. 30 Kasm 1925'te karlan kanunla yasaklanmtr. Ki AB'ye giri sreci ierinde buna da dikkat ekmek istiyorum. Smela Manastr'nda ayin tertip edilmesi gibi zgrlkleri destekleyen biriyim, ama ayn ekilde slam Tasavvufu'nun pratii zerine kurulmu olan prangalarn da dile getirilmesini istiyorum. Dergh kapaldr slam Tasavvufu'nun.
- Tekkelerin kapatlmasnn 'Ky slam' diyebileceimiz oluumda da pay var m? - Yzyln banda tekke ve medreselerin kapatlmasna kar kan Mustafa Kemal'in yakn arkadalar da vard. 'Paam, ngilizin Oxford'u, Franszn Sorbonne'u var, bizim de bu messelerimiz var,' demilerdi. Evet, reforma ihtiya vard, ama devrime var myd? O izgi ruh olarak srseydi, bizim modernistlerimiz dinlerini iselletirselerdi, daha gzel sentezler kard ortaya. slam dini, elit kesimin elinden knca toplumda itibarl konumunu kaybetmeye balad. O ailelerin ocuklar daha ok mhendislik ve tp okumaya balaynca, dindarlk ve dini ilimler ister istemez taraya kayd. Ciddi bir paradokstur bu. Halil nalck'n tabiriyle yine, 'Cumhuriyet kurucularnn iyi niyetli hatalar,'dr bunlar. Siz hem slam dininin fanatik tarafyla mcadele etmeyi dnyorsunuz hem de bununla en gzel mcadele edecek yer olan tekkeleri kapatyorsunuz.
Tasavvuf, herkes tarafndan anlalamaz - eyh-i Ekber kitabnzda Hallac ve ibli'nin yaad bir anekdota yer veriyorsunuz. ibli; 'Ben ve Hallac ayn kseden itik. Ben ayk kaldm, o sarho oldu. Bunun zerine hapsedildi, dvld, ldrld,' diyor. bn Arab de 'ibli'nin aykln, Hallac'n sarholuuna tercih ederiz,' diyor. Siz bu konuda ne dnyorsunuz? Hallac'n durumu da sonuta byk 'ak'n tamalar deil mi? - bn Arab gibi dnyorum diyebilirim. Bu slam Tasavvufu'nda sahv ve sekr yaklamlarn bir tartmasdr. Sahv, ayklk demektir. Sekr sarholuk, manevi sarholuk demektir. Siz nasl beeri hayatnzda baz anlarda heyecana kaplrsnz, ki bu daha ok ak hallerinde olur. Srlsklam k olduunuzda biyokimyanz nasl deiiyorsa ayn. Kimseyi takmama balyor. Ayn ey maneviyat ilimlerinde de sz konusu. Sekr'e erenler dank eyler syler, stlerine balarna dahi dikkat etmekten vazgeerler. O dnem 'Ar ol molla desinler,' yaklam neyse, ona aykr hareket ederler. Kalenderi tarzda hareket etmeye balarlar. Sahv haliyse uyanklk hali. eriat halinde bir arlk vardr. Sonrasnda sarholuktur makbul olan. Sarholuktan sonra ikinci sahv hali gelir. Toplum iinde kendini tutan ama i alemde sarho olan... Onun iin bn Arab, ibli diyor. Ama 'Hallac da yanl yapt,' demiyor. 'Hallac mbarek bir kardeimizdir, ak ehididir, ne yapsn, dayanamad, 'Enel hak,' dedi, oysa biz onu her gn sylyoruz,' diyor. Sr herkesin yannda aklanmaz. - Biraz da o yzden mi kapal aslnda tasavvuf, ifreleri var. - Tabii ki tasavvuf, herkes tarafndan anlalamaz. Bir mollann tasavvufu yorumla anlamamas doal bir sretir. Kat yobazlarn ileride belirli bir yatan sonra tasavvufa gelerek dntn grmekteyiz. Bilemezsiniz kimde almn olduunu...
- bn Arab felsefesinde Hz. Muhammed'in nemi byk. Oysa sizin de zaman zaman deindiiniz gibi Hz. Muhammed'in genelde sava taraf ne karlyor. - slam dini, din, her eyden evvel manevi bir olgudur. Bu manevi yapnn tabii ki sosyal uzantlar vardr ama ikinci merhaledir. Siyasi bir ideoloji olarak vahyolunmaz din. nsanlar kurtarmak zere gelmi bir maneviyat yoludur. Peygamberin birincil vasf Allah'la kul arasnda yapt araclktr. Allah'tan insanla getirdii mesaj ve onun talimi retimi doktrindir. Konjonktr gerei arzi olarak bana gelirse savar ama talep etmez sava. Gayesi sava deildir... Peygamberimiz esas savan tasavvufi manada bir sava olduunu gsteriyor. Modern Mslmanlar, slam dinini bu formattan kararak, salt ideolojik bir projeye indirgedikleri iin, ki bu da dmann zerlerindeki basklarndan dolay bu hale geldi.
- Bir syleinizde Paul Coelho'nun Simyac kitabnn hikye rgsn Mesnevi'den ald itirafn belirtip, 'Bu itiraf yapan var, yapmayan var,' diyorsunuz. - Baz edebiyat, felsefeciler bunu drst ekilde ifade ediyor. nce bu felsefeyi doru bir ekilde zmsemek gerekiyor, zmsedikten sonra kendi eserinizde kullanabilirsiniz. lkemizdeyse baz edebiyatlarmzn, Sufi inisiasyonundan haberleri olmad iin bir moda akm olarak srl, gizemli kitaplar yazabiliyorlar. Motif olarak kullanyorlar. Maneviyat iermeyen romanlar. Oysa felsefelerinden istifade etmeleri gerekir. Coelho'nun Simyac'sn okuduunuz zaman Mevlana'nn kast ettii hedefi de gryorsunuz.
- Yine bir syleinizde eski ekoslovakya Devlet Bakan Havel'in '21. yy toplumlar o toplumda ka tane bilge, ka tane filozof olduuna gre deerlendirilecek,' szn alntlyorsunuz. slam felsefesi zerine dnrsek, yeterli say olumu mudur? - u an iin eskiden retilmi olanlarn son halkalarn yayoruz.. Halkalarda kopmalar balayacak neredeyse. u an hl tek tk dahi olsa doum tarihi Osmanl mparatorluu'nda olan baz insanlar var. Bu kopma drt kuak olmad henz. Dolaysyla hl mit var.
SLAM TRAJEDY UNUTMA YANLISI - Son yllarda tasavvuf, bn Arab gibi dnrler Bat'da da ilgi gryor. Chicago, Londra'da merkezler var. - Rumi zerine zellikle byle bir pazar olutu. Sufizm ykselen bir deer. Bunun sebeplerinden biri de tasavvufun baz lkelerin 'El Kaide sonras slam, hangi slam olacak?' almalar yapan strateji merkezlerinde ykselen bir deer olarak grlmesi. 'Komnizm gelecekse biz getirelim,' mantndan hareket ederek, Sufizm'e yatrm yapan devletler var.
- Siz de Oxford'daki Muhyiddin Ibn Arabi Society'nin yelerindensiniz... - Bat'da byle kurulular vardr. Mesleki bir ey bu. yelerin iinde Mslman olan da var, olmayan da... bn Arab alan akademisyenlerin irtibat noktasdr.
- 'slam kendini revize edemedi, slam felsefesinde Rnesans yaanmad,' eletirilerine ne diyorsunuz? - Biraz ezber bozan, bir kontra soru sormak istiyorum; 'Rnesans ne kadar insanlarn mutluluunu, huzurunu salamtr?' Aydnlanma, Budac bir anlayn tepetaklak hale getirilmek suretiyle oluturulmu bir anlay. Bugnk gayri insani birok yaklamn fikri temellerinde Rnesans yatmyor mu? slam, bir yere kadar bilimsel gelimeyi tevik ederdi ama bir yerden sonra edemezdi. Deil slam, hibir semavi din edemezdi. Jacop Littleman'in Bat'nn Bilimi, Dou'nun Bilgelii isimli kitabndan bir rnek vereyim, siz slam'a tatbik edin. Kitapta atei ve barutu ilk inlilerin bulduunu, ama bunu ateli silah yapmak yerine Tao'cu bir dnya grne bal olduklar iin dini bayramlarda havai fiek olarak kullandklarn ve silah icat eden beyaz adama kar stnlklerini yitirdiklerini sylyor. Bunun bir benzeri de slam dnyasnda oldu. amzdan, sekiz yl sren ran-Irak Sava'ndan bir rnek verirsek, Saddam Hseyin, Halepe'de kimyasal silah kullanrken Humeyni, bir din adam olarak 'lkemiz igal edilse bile biz o silah kullanamayz,' diyor. Ermeni katliam, ne kadar oldu olmad, onlar tarihilere brakmak lazm ama Srebrenitsa'da katliam olmutur ve o insanlar Bosna'da bunu her yl anmaktan rahatsz olmaktadrlar. slam'da trajediyi anmak deil, unutmak vardr.
10 DAKKADA TERAVH - Gnmzde din adamlar yeterince yayor mu sizce tasavvufu, halk ynlendirebiliyorlar m? - Nadiren, deerli imamlarmz tenzih ederek sylyorum, Cumhuriyet projesinin rettii din adamlar, camiye cemaat gelsin diye minareyi sar laciverde, Fenerbahe renklerine boyatabiliyor. Geen yl 10 dakikada teravihten karan cami yarmas bile olmutu. Allah'tan Diyanet el koydu. Byle hilkat garibesi imam tipleri camilerin ruhani bir merkez olarak kurgulanmamasndan kaynaklanyor. Kilise yledir mesela. Oysa camiler, Cumhuriyet'ten sonra salt fiziki hareketlerin yapld yerlere dnt.
- u teravih yarn anlayamadm hocam ben... - Eyp'te bir imam vard, kapsnn n Mercedes'lerle doluydu. 20 rekat namaz, yedi dakikada karyordu. O namaz namaz deildir, o namaz gnah.
- Mercedes'ler demiken, Mekke'ye yaplan, baya ilgi gren lks otel Zemzem Towers'a ne diyorsunuz? - Vahabi yaklamda da maneviyatn dlanmas sz konusu olduu iin slam maneviyatnn dlanmas paralelinde ister istemez oluyor bunlar. 'lemde boluk yoktur,' fetvasnca, o boluu byle bina yapmlaryla tamamlamlardr. slam ezoterizminin yasaklanmas lkemizde de byclk, frklk, sahte eyhlik gibi kavramlarn oalmasn salamtr. 1917 Ekim Devrimi'nin 'Dine ait ne varsa kazdk,' demek suretiyle kiliseyi, havray kapatmasndan sonra 1925'te Sovyetler Birlii'nin byc dolmaya balamasyla ayn. Onlar son 10 yldr yeniden kendi dini gelenekleriyle barmaya balad.
- Biz baryor muyuz? - Bizde 1917 Ekim Devrimi hl sryor.
RADKALZME TLDLER - Radikal Mslmanlara ne diyeceiz? - Kar beslenme o biraz da. Kar taraf kendine benzer eyler yaratmaya balad ki ister istemez byle bir ey kard ortaya. Zihniyet olarak o zihniyete mensup deilim ama siz Afganistan, Irak' talan etmisiniz, slam dnyasna kukla rejimler getirmi, genlerin dini anlaylarnda hibir msamaha gstermeyen yaklamlar sergileyerek bu ocuklar radikalizme itmisiniz. Buna ddkl tencere rnei deniyor. Toplumun bir kesiminde yaama hakk tannyor ki, havas gitsin. Tamamen kapatrsanz, patlar hale gelir.
- bn Arab 'Dnemini iyi tan, ona gre hareket et,' diyor. Yeterince tanyor muyuz? - Devrin zelliklerini bilmek lazm. bn Arab der ki, 'yi tanyabilirseniz sonrasn ngrebilirsiniz. Bunu bilmeyenler de size kef ehli der. Oysa ki siz baz eylere bakarak sylersiniz onu.' lkemizde de baz ngrlerde bulunulabilir ama tartlacak zemin olumad. 'Ben eyhim, alimim,' diyene kukuyla bakmal. Sosyalistim diyen kapitalist, kapitalistim diyen sosyalist, Snniyim diyen Alevi kabilir. Hi kimsenin beklemedii, pozitivist bir aydnlanmay bir slamc, slam tasavvufunun nnn almasn bir sosyalist salayabilir.