You are on page 1of 259

T. C.

ANKARA NVERSTES
SOSYAL BLMLER ENSTTS
FELSEFE (SSTEMATK FELSEFE VE MANTIK)
ANABLM DALI









KENDNN-BLNC VE TEK DYALEKT:
Hegel Felsefesinde Bilincin Dolaym ve Nesnellemesi






DOKTORA





ahin znar











2007-TEMMUZ
T. C.
ANKARA NVERSTES
SOSYAL BLMLER ENSTTS
FELSEFE (SSTEMATK FELSEFE VE MANTIK)
ANABLM DALI







KENDNN-BLNC VE TEK DYALEKT:
Hegel Felsefesinde Bilincin Dolaym ve Nesnellemesi





DOKTORA
ahin znar




TEZ DANIMANI
Do. Dr. Erdal Cengiz













2007-TEMMUZ
T. C.
ANKARA NVERSTES
SOSYAL BLMLER ENSTTS
FELSEFE (SSTEMATK FELSEFE VE MANTIK)
ANABLM DALI





KENDNN-BLNC VE TEK DYALEKT:
Hegel Felsefesinde Bilincin Dolaym ve Nesnellemesi




Doktora Tezi


Tez Danman:
Do. Dr. Erdal Cengiz



Tez Jrisi yeleri
Ad ve Soyad mzas

Prof. Dr. Kurtulu Diner ....................
Prof. Dr. Sabri Bykdvenci ....................
Prof. Dr. Yasin Ceylan ....................
Do. Dr. Erdal Cengiz ....................
Do. Dr. Eyp Ali Klaslan ....................







Tez Snav Tarihi: 20/ 07/ 2007




indekiler

nsz................................................................................................................vi
Giri...................................................................................................................1

I. Blm:
Hegel Felsefesinde znenin Dolaymsall ve Aknsal Bilin Eletirisi
(16-86)

1- Dnmsel Bilin................................................................................................17
2- Tamalgnn Aknsal Beni.....................................................................................40
3- Soyut Anlak ve Biimsel Kavram Eletirisi.........................................................53
4- Bilinemezciliin Olumsuzlanmas........................................................................72

II. Blm:
Diyalektik ya da Kurgusal Felsefe
(87-169)

1- Mantk Bilimi........................................................................................................99
2- Hegelin Arasal Bilgi ve Yntem Eletirisi......................................................105
3- Diyalektik Dnce ve Dolaym.........................................................................119
4- Kurgusal Dncede Anlak ve Us......................................................................124
5- Kurgusal Usun (Mantn) ya da Dncenin Evreleri.......................................132
a) Soyut Anlak..........................................................................................139
b) Diyalektik-Olumsuz Us........................................................................141
c) Kurgusal-Olumlu Us.............................................................................142
6- Tarihte Diyalektik Dnce ve Modern Kukuculuk...........................................144
7- Belirli Olumsuzlama, zdelik ve zsel Ayrm..................................................155
8- zdelik Felsefesi, Saltk Bilgi ve Doruluk.......................................................162
v

III. Blm:
Bilin ve zbilincin Diyalektii
(170-240)

1- Saltk Bilgi Srecinde Bilincin Diyalektii........................................................171
a) Duyusal Pekinlik.....................................................................................176
b) Alg..........................................................................................................178
c) Kuvvet ve Anlak.....................................................................................181
- Kuvvetlerin Oyunu, z ve Grnn Birlii.................................188
- Grng ve Yasa.............................................................................193
- Soyutlamann Kartna Dnmesi................................................203
- Kuvvet ve Yasa, zsel Olmayan Ayrm ve Aklama......................204
2- Bilinten zbilince Gei: Duyulurst ve Evrik Evren...................................210
3- stek ve Tannma Diyalektii Olarak zbilin...................................................223
4- Efendi ve Kle Diyalektii: lm Korkusu, stek ve alma...........................231

Sonu..............................................................................................................241
Kaynaka.......................................................................................................247
A-Hegelin Yaptlar ve Ksaltmalar.............................................................247
B-Yararlanlan Dier Kaynaklar...................................................................248

zet................................................................................................................252
Abstract.........................................................................................................253








nsz
Bu alma, zbilin anlayyla birlikte, Hegelin diyalektik dncesini sunmay
amalamaktadr. Bu almann oluturulmasnda, ncelikle salam olduu
olanaklardan dolay, uzun bir zaman rencisi olduum Prof. Dr. ahin
Yeniehirlioluna teekkr ederim; kukusuz onun destei olmasa bu almaya
balamam olanaksz olacakt. Yine bu almann srdrlmesinde ve
tamamlanmasnda byk katks olan, yaknlk ve ho grsn hibir zaman
esirgemeyen, her zaman desteini grdm danmanm Do. Dr. Erdal Cengize ne
kadar teekkr etsem azdr. Ayrca, dncelerine her zaman deer verdiim
Erturul R. Turana ve bu almann incelenmesinde ve eksiklerinin
giderilebilmesinde gsterdii aba ve harcam olduu emek iin Eyp Ali
Klaslana teekkr ederim.
Giri
Hegel felsefesinde, Kendinin-Bilinci (zbilin), bir dolaym gerektirir.
Dolaymszlk, Hegelin diyalektik dncesinde, kendi iinde bir olumsuzluu ve
kartl bildirir. zbilin, kendi bakal zerine katlanan bir z-dnmn,
bilincin olumsuzlama ve dolaym kazanma srecinin bir sonucudur. Dolaym ve
olumsuzlamann oluturduu dnmsel srete gelien bilin, zbilince
dnrken, devinimden yoksun, bir baka varlkla ayrmnda yaltlm bir kartlk
oluturmak ya da kendi iinde soyut bir zdelii dile getirmek yerine, saltk
kartlkla snrlandrlm sonlu varln olumsuzlayarak kendi dna kmakta,
edimsellik ve somutluk kazanmaktadr. Hegel felsefesinde bilincin kendi
olumsuzlayc gcnden ve deviniminden kaynaklanan bu sre, saltk bilgiyi
oluturan bilincin snrl geliim aamalarnn tmnn kapsand bir bilim dizgesi
iinde yer alr.
Tinin Grngbilimi, Tinin doal bilinten balayan duyusal deneyiminin,
diyalektik evrelerden geerek bir baka bilin ve bilinler karsnda bireysel ve
somut bir zbilinci oluturmas, ussallama, toplumsal ve tarihsel zneler araclyla
nesnelleerek Saltk Tin ve bilgiye ulama srecinin anlatmndan oluur. Bilincin
saltk bilgiye ulama srecinde, Tinin geirmi olduu deneyim aamalarnn ve
bilin biimlerinin btnsel bir kavrann oluturan Grngbilim, bilincin
deneyiminin bilimidir. Hegelin Bilim Dizgesinin ilk blm olarak tasarmlanan bu
yapt, bilincin nesnesiyle olan yaln kartlndan
1
bir baka deyile Tinin ilk ya
da yaln grngsnden, dolaysz bilinten
2
yola kar; dncenin nesnesiyle
bantsnn tm biimlerini
3
geride brakp saltk bilgi de son bularak, bir bilim
dizgesinin zorunlu ve btnsel almnn kendi iinde tantlanmasndan oluur.
Hegelin Bilim Dizgesinin en zgn amlama biimini oluturan
Grngbilim, bilincin hem ieriksel (tarihsel) hem de biimsel (zorunlu) tm
geliim ve deneyim biimlerini betimlese de, ayn zamanda bilincin nesnesiyle olan

1
Hegel, G. W. F., Hegels Science Of Logic, Vol. I, trans. by. W. H. Johnston,& L. G. Struthers, with
an introductory prafece by V. Haldane, Humanities Press, New York 1966, [SL I] s. 59.
2
Hegel, G. W. F., Felsefi Bilimler Ansiklopedisi I: Mantk Bilimi, ev. A. Yardml, dea Yaynlar,
1991 stanbul, s. 45 ( 25)./ ngilizce evirisi: Hegel, G. W. F., The Logic Of Hegel, The Encyclopedia
of The Philosophical Science, trans. by W. Wallace, Oxford University Press, London 1931, [FM] s.
58, ( 25).
3
SL I, s. 59.
2
kartlnn dolaym ve almas srecini dile getirmektedir. Tinin
Grngbiliminde sunulmu, bilincin geliim biimlerinin betimlenmesinden oluan
bu bilim ve ayn zamanda onun oluturmu olduu sre, hemen ilk bakta
grlebilecei gibi, bilinten ve bilincin iinde bulunduu bir kartlktan
balamakta, Ben ve Ben-olmayann dolaymszln diyalektik bir yolla saltk
bilgide ortadan kaldrmaktadr. Hegelde bilincin geliimi, balangta az ya da ok
dolaymsz olandan balayan, kendi zerine dnerek daha fazla dolaymlanm olana
doru ilerleyen bir sretir. Bu nedenle, bu sreci kendi belirlenimi yoluyla tek bir
ilkeden kalkarak balatmak ve srdrebilmek iin, bilincin kendinde barndrm
olduu dolaymszln olumsuzlanmas ya da almas gerekir.
Usun kendini tarihte amlamas, bilincin zaman iindeki dolaymn ya da
diyalektik bir yolla kavramsal geliimini gerektirmektedir. znel ya da balangta
dolaymdan yoksun bilin, bilginin geliim ve kendisinin eitim ya da bilgilenme
srecinde, sadece saltk varln ya da kendini dnya iinde amlayan Tinin
oluumunu gzlemlemekle kalmamakta, kendi varlnn Gerekliini bu srecin
iinde bulup tanmakta, ve bylece bu srece katlp onun gereklemesine araclk
etmektedir. Her ne kadar, saltk gerekliin hem nedeni hem de sonucu olan bu
sre, znel bir bilinten bamsz bir zorunluluk ve aknlk tasa da, bilin bilme
sreci iinde bu zorunluluu kavrayarak dnme uratr. Bilin, tarihsel bir
gereklik iinde bulunur; kendi eylemi yoluyla iinde bulunduu somut gereklii
kendi rn olarak kavrayp deitirir. Bilincin Hegel felsefesinde nasl bir dolaym
oluturduunu ve zaman iinde hangi srelerden geerek nesnellik kazandn
anlayabilmek, ancak Tinin Grngbilimindeki diyalektik sreci kavramakla
olanakl olacaktr. Bu ise ayn zamanda Hegelin nesnel ya da saltk idealizmini
dorudan konu edinmeyi ve sorgulamay gerektirmektedir.
Bilincin nesnelleme sreci, ayn zamanda bu sre kendi zerine dnen bir
sre olduundan, bilincin farkl biimlerinin oluturmu olduu snrl geliim
aamalarnn yan sra, srecin btn saltk varln ya da Tinin Gerekliine
karlk gelen evrensel bir dnmden ve dolaymdan olumaktadr. Bylece
Grngbilim, bilincin deneyimiyle gerekleen ve tmyle dnmsel bir ierik
tayan bir bilimdir. Varln olduu gibi, bilincin kendi zerinde gerekletirmi
olduu bu deneyim, bir olu srecini bildirmektedir. Bilincin ve zbilincin oluumu
3
asndan bu sre, bilince kart bir nesnenin varln ve kendi bilincine kart bir
baka varln bilincini gerektirir. Kartlk, diyalektik dncenin kayna ve
devindirici zdr. Hegelci diyalektiin birbirini izleyen ve tamamlanan geliim
evreleri gz nnde bulundurulduunda, bilincin geliiminde, bu almada ele
alnacak olan teki diyalektik srecin kartlk dolaysyla olumsuzluk ve dolaym
oluturucu evresini, bilincin geliimi iin bilincin kart varln bir zorunluluk
olarak oluturmaktadr. Fakat, her eyden nce bu kartlk, Hegelde kartn
tmyle ortadan kaldran yaln ve uzlamaz bir kartlk deil, dolayma, dnce ya
da bilincin bir st aamada gerekleerek diyalektik geliimine ve nesnellemesine
olanak salayan bir kartlktr.
Tinin Grngbiliminden yola karak, Hegel felsefesi ve zellikle onun
diyalektik kuramna ilikin yaptmz bu ksa deerlendirme, Hegelde bilincin bir
kartlktan balayarak dolaym kazandn bize gstermektedir. Bu almann
isimlendirilmesinden de anlalaca zere, burada genel bir anlatmla ele aldmz
bu kartlk ve kartln almasyla salanan diyalektik dolaym, Hegelde bilin
diyalektiinin ieriinde yer alarak bu almann ana temasn oluturmaktadr.
Bilin, kartl iermekte, bu kartl olumsuzlamayla edimsel bir varlk
haline gelmekte, onunla dolaymnda nesnellemektedir. Hegel asndan dolaymsz
bilin bir olumsuzluk olarak bulunmaktadr. Hegel tm belirlenimin temelini
olumsuzluk olarak gren Spinozac dnceyi paylar.
4
Fakat Hegel olumsuzlamay,
sonul bir gereklik olarak kavramamakta, olumsuzlamay saltk bir hilie
dntrmemektedir.
5
Hegel diyalektik geliim basamaklar iinde, olumlu ve
olumsuz evreyi birbirinden ayrmamakta, dolayml olarak koymaktadr. Bunlarn her
ikisi de birbirinden yaltlm kartlklar deil, birbirini tamamlayan, bu yolla soyut
gerekliklerini olumsuzlayan evrelerdir. Hegel bu kartln kendisinden ok, bu
kartlk yoluyla, dnce ve varln olu ve edimsellik srecini aklamaya alr.
Belirleme ya da belirlenimden, kesin bir ayrm ve olumsuzluk oluturmak yerine,
olumsuzlamadan bir belirlenim karr. Olumsuzluk, bilincin diyalektiinde bir
kartlk ve tekilik evresidir. Olumsuzlama bu kartln almasna ve dolaymna
olanak kazandrm olur. Bu adan, bilincin kart terimi olan teki, bilincin
dolaym iin, bir olumsuzluk olarak vardr. Fakat, bu olumsuzluk salt bir

4
FM, s. 133, ( 91 Ek).
4
olumsuzlamayla ortadan kaldrlmak, bilin ya da Ben iinde tmyle yok edilmek
yerine, bir devinim ve ayrm esi olarak korunmaktadr. Bilin teki yoluyla ya da
olumsuzluk araclyla belirlenim kazanmaktadr. teki olan Benin dnda ona
yabanc olarak konulan, Ben asndan bir dsallk ve ayrm ilkesidir. Fakat bu
ayrm, Benin tmyle dnda olan bir ayrm olmad gibi, buna bal olarak
olumsuzlama da ayn zamanda saltk bir olumsuzlama deildir.
teki, Ben ile kartlnda varolurken, ayn zamanda Ben de teki ile
kartlnda varolmaktadr. Bir baka deyile, Hegelde, Ben tekini belirlemek ve
tmyle ortadan kaldrmak yerine, onun tarafndan belirlenmektedir. Hegelci bilin
diyalektiinin, daha dorusu bilicin temelinde yer alan diyalektiin zgn ve farkl
yan bu noktada aa kmaktadr. Diyalektik dnce, az ya da ok znde
indirgemeci ve tek yanl dnceye bir kar ktr. te yandan Hegelde bilin
nesnesine akn bir konumda bulunmamakta, ancak nesnesi araclyla ve ayn
zamanda nesnesiyle birlikte karlkl belirlenim kazanmaktadr. Bu adan bakacak
olduumuzda, teki kavram, bilincin kartn oluturan, ama ona anlamn
kazandran kavramdr. Bilin bu kartlkla tanmlama kazanan varlktr.
teki, srekli Benin dnda bir varla gnderimde bulunan, Benin kart
olmakla birlikte, bilincin ya da Benin kendi zerine yansd ayrmdr. Bu nedenle,
teki, bilincin dnda olduu oranda zaman iinde ya da Kavramn kendi dndaki
varldr; bilincin diyalektiinin olumsuzluk ve dolaym gerektiren zorunlu bir
evresidir. Tinin karsnda Doa, bilincin karsnda nesne, bilince kar bir baka
bilin ya da efendi karsnda kle vb bir teki ve kartlk olarak varolmaktadr. Bu
olumlu ve olumsuz kartlk kiplerine birbirinin belirlenimi olan Evrensellik-tikellik,
doa yasas-trellik gibi toplumsal alann kavram iftlerini de ekleyebiliriz. Tm bu
kartlklar, Hegel felsefesinde olumsuzlamay ve diyalektik devinimi olanakl
klmak iin vardrlar. Ksaca belirlemek gerekirse, teki olan her zaman olumsuzdur;
kart iftlerden olumsuz yan oluturmaktadr. Fakat olumsuz olan diyalektik
dnce iinde olumlu bir ilev yklenir. Diyalektik, Hegelde sradan bilincin bak
asn terk etmeyi gerektirir; bilincin konu edindii gereklii kart ve dolaysyla
alla gelenden farkl bir bak asyla grebilmeyi olanakl klar. Hegelin
kartlklar birbirinden soyutlamayan diyalektik anlayna bakacak olduumuz

5
SL I, s. 125.
5
zaman, Hegel felsefesinde ve dolaysyla onun bilin anlaynda, diyalektik
devinimin kaynanda bulunan olumsuzlama ve ayrm esi, en az kartlklarn
uzlatrld bireim ya da ama evresi kadar nem kazanmaktadr. Hatta olu
srecinin, dolaysyla bireim evresinin olanakll asndan ele alnacak
olduunda, olumsuzlama evresinin bireime oranla her zaman bir ncelii vardr.
Hegel diyalektiinde, her ne kadar kartlk, salt almas gereken bir evre
olarak grnse de, kartlk tmyle ortadan kaldrlmayp bir st evrede
korunmaktadr. tekini bir bilince baml klmak kadar, onu tmyle bilincin
dnda saltk bir bamszlk ve tekilik olarak deerlendirmek, ayn orada tekinin
ya da bakaln felsefede yadsnmasna yol aacaktr. Bu nedenle, Hegel felsefesi,
diyalektik bir bak asyla, saltk ayrma olduu kadar saltk zdelie de yer
vermez. Bilin ya da varlk, olumsuzlama ya da kartlk yoluyla daha somut bir
belirlenim ve geliim kazanr. Ayrm ya da kartlk dncesi, Hegelde nesnel bir
ierik tamas asndan, diyalektik dizgenin bireysellik ve somutluk, devim ve
edimsellik zelliiyle yakndan ilikilidir.
Fakat buna karn Hegel diyalektii, ayrma gerek anlamda yer vermemi
olmakla ve sonuta kartlklar ve ayrmlar bir birlie indirgeyen bir btnlk
felsefesi oluturmakla eletirilmekte, Bat metafiziinin bir devam olarak, zbilinci
kendi iinde zdelik ve bulunu metafizii biiminde kavradndan dolay
yadsnmaktadr. Diyalektiin btnlk oluturucu ve btnletirici zelliine kar
klmaktadr. Hegel felsefesine yneltilen bu eletirilerde, ncelikle Hegel
diyalektiinin toplum felsefesi asndan tikel olan genel iinde kapsayp ortadan
kaldran ve farklla izin vermeyen yapsna dikkat ekilmekte ve bu nedenle daha
ok tekilii yadsyan zelliine vurguda bulunulmaktadr.
6
Oysa Hegel
diyalektiinin ayrma ve farklla tmyle kapal olmayan, bunun yan sra, varolan
olgusall tmyle olumlamak yerine, ona eletirel bir bak ya da tavr almay
gerektirecek olumsuzlayc ve dntrc bir yan vardr.
Hegel felsefesinde, bilincin tekiyle olan ilikisini kavramak, nce diyalektik
dncenin dntrc ynn kavramay, Hegelci diyalektiin temel ieriini
oluturan ve bilincin dolaymszln ortadan kaldracak olan olumsuzlama ve
olumsuzlamann olumsuzlamas olan ya da bir baka deyile bir ncekini kendi
6
iinde koruyan ama evrelerini gz nnde bulundurmay gerektirir. Bu son iki
geliim basama bize diyalektiin dayanm olduu olumsuzlama evrelerini
gstermektedir. Fakat elde edilmi olan sonu olumludur. Bylece, yeni bir
olumsuzluun ve olumsuzlama srecinin balangc ve kaynadr. Bu diyalektik
asndan, Hegel felsefesinde zbilincin varolma koulu kendini olumsuzlamasdr.
Tinin doayla olan ilikisinde olduu gibi, zbilincin kendini olumsuzlama ve bu
yolla oluturma sreci, kendine yabanclama ve bu yabanclamann almas
araclyla gerekleir.
zbilincin kendini duyusal bir zdeliin pekinlii olarak bilmesi yerine,
btnsel bir gereklik olmas ya da kendini btnl olan bir varlk biiminde
kavrayabilmesi iin teki ile kartlnn ortadan kalkmas gerekir. Bu kartlk, ayn
zamanda bilincin kendine yabanc oluunu gsterir. Bir baka deyile, tekinin bilin
karsnda bulunuu, bir kartl ve yabanclamann varln bildirir.
Yabanclama, bilin iin almas gereken bir kartlk ve olumsuzluk evresidir. Bu
nedenle Hegelde bilincin diyalektii, bilincin kendi dna kmasn, bir bakalk
evresini ve bir kartlk olarak tekinin varln gerektirmekte, tekinin varl ve
bilincin onunla ilikisi ncelikle bir yabanclama sorunu olarak anlalmaktadr.
O halde Hegel felsefesinde, bilincin bir baka varlkla ya da bir baka bilinle
ilikisi, bir kartlk olduu oranda ayn zamanda yabanclama sreci biiminde
kavranmaktadr. Bu kartlk tarihin oluumunu ve temelini belirlerken, bireyler
asndan bir savama yol amakta ve bireyler arasndaki kartlk toplumsal ve
politik bir g ilikisine dnmektedir. Bylece bilincin teki znelerle ilikisi,
Hegelde bir yabanclama olduu oranda, eyleme ya da eyletirme ilikisi
balamnda gndeme gelmektedir. zellikle genlik dnemi yazlarndan balayarak
Hegelde yabanclama kuramnn, ancak daha sonra Marksist kuramda somut bir
tanmlama kazanacak olan eyleme kavramndan bamsz ele alnmad grlr.
Bu adan, bilin ile kartlk ilikisinde bir baka varln eyleme ya da
eyletirilmesi anlay, Hegel felsefesinde teki kavramnn anlamn
belirlemektedir. tekiyle olan toplumsal ilikinin, bir yabanclamann yan sra
eyletirme sreci olduu dncesi, Hegelci dncenin zdeki bir yorumu olarak

6
McGowan, J., Postmodernism and Its Critics, Cornell University Press, Ithaca and London 1991,
s.89-121.
7
Marksist felsefede olduu kadar, Sartren varoluu felsefesinde de somut bir
yansma bulur.
Hegelci felsefeye kout biimde, K. Marxn ya da Marksist felsefelerin,
eyleme ve eyletirmeyi bir temel yabanclama sreci olarak saptamalar, her
iki felsefede de znenin bir bakasyla ve doayla ilikisinin zneler arasnda
gerekleen bir g ilikisi sorunu biiminde kavranmasnn bir sonucudur. zneler
arasnda gce dayal iliki, en yaln ve zgn aklamasn Hegelin zbilincin ve
tarihin temelinde yer alan efendi-kle diyalektii anlaynda bulur. Buna gre,
bilincin bir bakasyla ilikisi, Hegelin efendi-kle diyalektiinin rnekledii bir
temele dayanmakta, bir eyleme ya da eyletirme ilikisi biiminde atkl bir
yap oluturmaktadr.
zellikle J. P. Sartre, Hegelin efendi-kle diyalektiinden yola karak, teki
ya da bir bakasyla ilikiyi, uzlatrlamaz bir atk ya da savam olgusu
biiminde anlarken, bir baka (teki) bilinle kurulan ilikinin sorunlu yapsna ve
teki varl anlamann olanakszlna dikkati eker.
7
Sartren varoluu felsefesi,
bu yaklamyla bir baka bilin karsnda tekinin varln uzlamaz bir kartlk
olarak zmsz bir sorun haline getirir. Her ne kadar Sartre, atky temel alan
Hegelci bir diyalektie dayanyor olsa da, onun diyalektii bir kartlk diyalektiinin
tesine geip, Hegelci anlamda bir dolaym ve bireime olanak tanmaz; bu nedenle
de bir ama diyalektii konumuna ulaamadan kalr. Oysa Sartren anlayndaki
tam bir dolaymsz kartlk yerine Hegelin kartlk ve ayrm ortadan kaldrd iin
eletirilen ama diyalektii, kart bilinlerin zerklii asndan her ne kadar bir
olumsuzluk bildirse de, nemli bir ilev yerine getirir; bilinlerin bu kartlk ilikisi
iinde dnmne kartln bir st evre iinde geliimine izin verir. Hegelci
olumsuzlama, olumsuzlamann olumsuz sonucunda taklp kalmaz. Hegel,
olumsuzlamaya ayn zamanda olumlu bir ierik kazandrr. Olumsuzlama, Hegelde
varolan kartl tmyle dntrr.
Sartren tam tersine, E. Levinas, teki ya da bir bakasyla olan ilikiyi bir
uzlam ve etik sorumluluk olarak kavrar. Levinas, bizim teki varlkla ilikimizi
etiin temelinde grmekle birlikte, etii ayn zamanda felsefenin temeline yerletirir.
Bylece Levinas, teki sorununu felsefenin bir balang sorunu, dolaysyla en
8
nemli sorunu olarak konumlandrr. Levinas asndan balangta teki ile
karlama olgusunun temelinde sava bulunmad gibi, te yandan bu karlamada
ne duygudala dnk bir ynelim ne de saltk bir bar durumu vardr. tekinin
olanan ve dncesini bende bir biimde oluturan, tekini bana veren yzdr.
Sartren tersine, onun beni donduran bak deildir. teki ile ilikimiz, Hegelci
anlaytan farkl olarak, Levinasta bir g ve iktidar ilikisi olmaktan uzak,
sorumlulua dayal bir etik ilikidir. tekinin bamsz varl, Ben karsndaki
direnci, iddeti ve olumsuz bir eylemi iermez, tersine olumlu bir etik yapya
sahiptir.
8
Bir bakasyla yz yze geli bir etik olgudur.
Oysa, Hegelin kartlk ve ama diyalektii, Levinas asndan
olumsuzlamann iddetini barndrmakta, tekinin Ben iinde eritilmesine, Benin
dolaymnn arac haline getirilerek, zerkliinin ve zgrlnn yok edilmesine
yol amaktadr. teki Benin gereklemesinin olumsuz bir ura deildir. Tam
tersine teki, tmyle benden farkl bamsz bir varlktr; onun yz ve dolaysyla
varl, tm plaklk ve aklna karn, ele geirilip kuatlamaz bir gerekliktir.
Levinas teki olan ve onun varln almas gereken bir evre ya da onu kendinin
bir baka beni (alter ego) olarak belirleyip kendiyle karlkllk ilikisi iinde
grmez. Levinasn kendi belirlemesiyle, Bakas olarak Bakas, yalnzca bir alter
ego deildir; o benim olmadm eydir.
9
Levinas, bakal olumsuzlamayla bir
zdeliin arac ya da baml bir varlk konumuna getirilmesine ve bakasnn saltk
bakalnn yok edilmesine kar kar. Hegelci diyalektik bu bak asna gre,
tekinin varln ve farlln ortadan kaldrr.
Hegelin diyalektik felsefesi, tm tikellii evrensel olanda tketen ve evrensel
kavrama indirgeyen saltk idealist ieriinden dolay eletirilse de, bireyi varoluu
felsefe balamnda zerk bir varlk olarak tanmlamaya alan Sartre, bireysellii ve
zgrl sadece znenin kendisi asndan ele alr; bir bakasnn varln tmyle
kendi bireysellii ve zgrlne kar bir tehdit olarak alglar. Sartre, Hegelci

7
Sartre, J. P., Being and Nothingness: A Phenomenological Essays on Ontology, trans.and with an
introduction by H. E. Barnes, Washington Square Press, New York 1984, s. 340-400.
8
Levinas, I., Totality and Infinity: An Essays on Exteriority, trans. A. Lingis, Duquesne University
Press, Pennsylvania 1998, s. 197.
9
Levinas, I., Zaman ve Baka, ev. . Gzel, yay. haz. ve sunan Z. Direk, Metis Yaynlar, stanbul
2005, s. 113. / ng. ev. Time and Other, trans. R. A. Cohen, Duquesne University Press, Pennsylvania
1987, s. 83.
9
kartlk ilkesini benimsemi olmasna karn, bireysellii uzlam ve olumlu bir
dolayma yer vermeyen kartlkla korur ve yceltir.
Bir baka adan, Levinas gibi J. Derrida da, Hegelci ama kavramna ya da
diyalektiine ayrmlar yok ettii, tekinin farkllna olanak tanmad iin kar
kmaktadr. zellikle Derridann yap bozum biiminde karmza kan felsefi
ynteminde, zgn bir kavram olan diffrance, Hegelci olumsuzlama anlayna
dayanan ayrm kavramndan ayrt edilmektedir. Derrida, Hegelin srekli kendisini
tekrarlayan olumsuz, zdelii onaran koruyucu diyalektiine kar kmakta, bu her
eyin kaybedilmeden iinde korunmu olduu Hegelci dizgeyi ve dolaysyla bu
dizgeyi oluturan kartl ve olumsuzlamay Batailledan yararlanarak, bir snrl
ekonomi biiminde nitelendirerek eletirmektedir.
10
Derrida asndan, Hegelci
ama, ayrma olanak tanmayan, daha nce varolan tm kartlklar ortadan
kaldrarak kendi iinde birlie indirgeyen bir olumsuzlama srecidir. Bu nedenle,
farkllklarn Hegelci diyalektikte dlanm olmas, ayrm kavramyla birlikte bir
bakann ya da tekinin bir baka zneye indirgenemez bamsz varlnn da
dlanm olduu anlamna gelir. Fakat Hegelin ayrm anlaynda olduu gibi,
Derrida iin de diffrance soyut bir olumsuzlama, tmyle dsal bir farkllama
deildir.
11
zdelik Derridada Hegel diyalektiine uygun bir yaklamla farkllk
olmakszn dnlemezse de, bir znede alm olan Hegelci ayrmn tersine,
diffrance srp giden bir farkl klma edimi olarak ortadan kaldrlamaz bir farkllk
ya da ayrmdr.
12
Derridann Bat felsefesinin bulunu ve zdelik metafiziine kar
k, kartlklarn ald Hegelin zbilin anlayna yneltilmi bir eletiridir.
Platon felsefesinden beri sre gelen metafiziin doruk noktasn simgeleyen Hegel
diyalektii, gerek bir ayrm ya da farkllamaya izin vermek yerine, tekini Benin
bir alm ya da ura olarak grr; aynnn aynya indirgenmesi ya da ayn olann
dolaym biiminde, iki farkl eyi ayn kavram altnda birletirip ortak klar.
Diyalektiin ve diyalektik ayrm anlaynn kendi felsefesi iin salam
olduu olanaklar bir yana, Derrida dorudan diyalektiin nc terimini oluturan

10
Derrida, J., From Restricted to General Economy: A Hegelianism Without Reserve, Writing and
Difference, trans. with an introduction and additional notes, by A. Bass, Routledge Classics, London
2001, s. 317- 350.
11
Thompson, K., Hegelian Dialectic and The Quasi-Trancendental in Glas, Hegel After Derrida,
edited by S. Barnett, Routledge, London and New York 1998, s. 242.
12
Benhabib, ., Modernizm, Evrensellik ve Birey: ada Ahlak Felsefesine Katklar, ev. M. Kk,
Ayrnt Yaynlar, stanbul 1999, s. 35-36.
10
ama anlayna kar kmaktadr. Derridann kar k daha ok bu Hegelci
ayrmn, diyalektik bir karsama ve farkllklarn bir varlk-tanrbilimsel ya da
varlk-erekbilimsel bireime dntrlerek bulunu metafiziine yol amasdr.
Bylece Hegelin farklla olanak tanmayan ayrm kavramnn ve kartlar
uzlatran diyalektiinin eletirisi araclyla, Hegelci diyalektiin tersine, bir birey
olarak tekinin varlna, toplumsal varlk alannn btnselletirici yaps iinde, bir
baka varla indirgenemez bir bamszlk ve tikellik kazandrlmak istenmektedir.
tekinin varlna btn iinde tam bir ayrm kazandrlrken, daha nce
Sartre rneinde de grm olduumuz gibi, tekiyle tmyle dolaymsz ve
uzlamaz bir iliki, teki olan salt bir kartla dntrerek btnyle olumsuzlar
ve bylece tekiletirir. Fakat te yandan tam bir dolaym oluturmak da, tekinin
varln bir kartnda ortadan kaldrmaya dnt oranda teki olanla ilikiyi
tmyle yok etmi olur. Her iki yaklam da bir olumsuzluu bildirir. Diyalektiin
gereklemesi ve bir sre olarak var olabilmesi iin, dolaymla birlikte bir ayrma
izin vermesi ve dolaym ya da ama sreci iinde kartl korumas gerekir.
T. W. Adorno, Hegelci diyalektiin bu olumsuzluu koruyucu zelliini
grmtr. Fakat, salt zdelie ve olumlayc bir olumsuzlamaya vurguda
bulunmakla, ona gre Hegel, kendi diyalektiine ihanet etmitir. Oysa bu diyalektik,
Hegelin Tinin Grngbiliminde dile getirmi olduu gibi,
13
olumlu olarak
olumsuzdan yz eviren deil, znde olumsuz olann yzne dorudan bakan,
ya da bakabilen bir diyalektiktir.
14
Adornonun Tinin Grngbiliminde grp
aktard ve yapm olduu bu saptamaya uygun olarak, Hegelde Tin gcn
olumsuzdan alr.
15
Hegele gre, Olumsuzda bu eyleme [takl kalma] onu [Tini]
varla eviren byl kuvvettir.
16
Grld gibi, Adornonun Hegel eletirisi
farkl bir zellik tamaktadr. O, Hegelin olumlu diyalektiinde, olumsuz yn
aa karmaya almaktadr; bylece, Hegeli ve onun diyalektiini
olumsuzlamaktan ok, bu diyalektiin yapsnda grd olumsuzluun ve ayrmn
btnle indirgenemez zelliine Hegele kar bir Hegelci olarak dikkat
ekmektedir. Adorno, kendi Olumsuz (Negatif) Diyalektik anlayn, Platondan beri

13
TG, s. 38, ( 32).
14
Adorno, T. W., Minima Moralia: Sakatlanm Yaamdan Yansmalar, ev. O. Koak ve A.
Doukan, Metis Yaynlar, stanbul 1998, Sunu, s. 15.
15
A. g. y., s. 15.
16
TG, s. 38, ( 32).
11
sre gelen olumlu bir eyi olumsuzlama yoluyla elde etmek trnden bir anlaya
ya da bunun olumsuzlamann olumsuzlamas biiminde zl bir anlatma
kavuturulmu olduu geleneksel diyalektik dnceye kar konumlandrr.
17

Adornonun bu kar k, Marksist felsefenin Marx tarafndan Hegelci diyalektiin
bilincin nesnel dnyayla ve doayla gerek bir dolayma izin vermedii ynndeki
idealizm eletirisiyle birleir.
Fakat Adornonun olumsuz diyalektii, zdeletirici bir dncenin
znelciliine kar karak nesnenin stnln ve nceliini onaylasa da,
indirgeyici bir anlaya varmaz.
18
Onun diyalektii, usun btnletirici ve tm
ayrmlar ortadan kaldran olumlu kullanna bir direni ve kar k olarak, zne
ile nesne ya da doa ile tin arasndaki uzakln korunmas dncesine dayanr.
Adornonun bu yaklam, farklln indirgenemez olduu dncesiyle, Marksist
eletiride olduu gibi sadece Hegelci saltk idealizme deil, bununla birlikte daha
ok onun diyalektiine bir kar ktr. Hegel felsefesine ve diyalektiine yneltilen
bu eletirilerde, Adornonun olumsuz diyalektii teki ve bir olumsuzluk olarak
farklln deerine vurguda bulunurken, Derridann diffrance anlayn nceler.
Marksist eletiriden tmyle kopuk olmamakla birlikte, benzer biimde Adorno ve
post-modernist dnrlerde karlatmz asl eletiri, ncelikle Hegel
diyalektiinin olumsuzlama ve ama anlayna bir kar ktr ve dorudan Hegelci
diyalektiin tmyle yapsnda grlen bir olumsuzlua ya da eksiklie yneliktir.
Adornonun diyalektik anlay, diyalektiin zne ilikin farkl bir
yorumdur. Salt olumsuzluk ve ayrm ne karan bu diyalektik, sadece diyalektiin
olumsuz yanna vurguda bulunduu oranda, diyalektie ynelik arya kaan ve onu
doru yanstmayacak olan bir yoruma ya da yaklama dnmektedir. Bunun yan
sra te yandan, Hegelde diyalektiin diyalektik olumsuzlama yoluyla bir zdelie
dnt ve buna bal olarak zellikle A. Kojvede karmza kan, diyalektik
srecin sonunda diyalektiin son bulacan ngren Tarihin Sonu dncesi
19
de
hem Hegel felsefesinin hem de diyalektiin tmyle zne aykr decek bir
yorumdur. Bu almann diyalektie ilikin genel yaklam ya da kendine temel

17
Adorno, T. W., Negative Dialectics, trans. E. B. Ashton, Continuum: Seabury Press, New York
1973, Preface s. xix.
18
A. g. y., s. 183.
19
Kojve, A., Hegel Felsefesine Giri, ev. S. Hilav, Yap Kredi Yaynlar, stanbul 2000, s. 229, 251,
275.
12
alaca bak asndan, ada diyalektiin kaynan oluturan Hegelci diyalektik
ya da diyalektik olumsuzlama, ne saltk bir ayrma ne de saltk bir uzlama olanak
tanmaz. Buna gre, Hegel diyalektiin olumlu ve olumsuz yan arasnda bir ayrm
yapmaz.
Bu tartmalar, Hegel diyalektiine ilikin tartmalar olsa da, ayn zamanda
Hegelin politik felsefesinin ieriini belirleyen tartmalardr. Hegelci diyalektiin
bir sonucu olarak tikelliin evrensellikle devlet iinde btnletirilip yok edilmesi,
tekinin bireyselliine ve varlna toplum iinde yer verilmemesi, Hegel
diyalektiine ve politik felsefesine yaplan eletirilerin en banda gelmektedir.
Hegele yneltilen bu eletiriler, bu almann konusunu oluturan Hegel
diyalektiinin ve onun bilin anlaynn gnmz kltrel ve politik deerleri
balamnda, belirli bir konuma oturmasna ve daha iyi anlalmasna olanak
salayacaktr. Fakat burada gerekletirmeye altmz bu inceleme, birok filozof
tarafndan Hegel felsefesine yneltilen bu kapsaml eletirileri ve tartmalar
ayrntl biimde ele almaktan ok, dorudan bu tartmalarn odanda yer alan
Hegel diyalektiini konu edinmektedir. Bilincin diyalektik bir geliim iinde
zbilince amlanmasyla toplumsallama ve nesnellik kazanma srecini ele almakta
olan bu alma, ncelikle bilinten zbilince gei ve ayn zamanda zbilincin
Hegel dizgesinin btnl iindeki yerini belirlemekle yetinmektedir.
Hegelin felsefe dizgesi, diyalektik dnce zerine kurulmaktadr. Hegel
kendisinden nceki felsefelere oranla, ncelikle nesnel bir bilin anlay gelitirmek
istediinden, onun bilin felsefesinde bilin olmayann ya da tekinin varl tek
bana deil, ncelikle bilin ile olan diyalektik ilikisinde bir anlam ve bilincin
oluumu ya da geliimi asndan bir nem kazanmaktadr. Bu nedenle, Hegelin
diyalektik anlaynda, tekinin varl ve bireyin zerkliinin tmyle ortadan
kaldrlmas dncesine karn, bilincin ve zbilincin varl, teki ile olan ayrm ve
kartla dayanmaktadr. zbilin ya da zne ancak teki olanla, karlkl
etkileime dayal diyalektik bir iliki iinde kavranmaktadr. Hegel felsefesi, Tinin
Grngbiliminde bilgi ve bilincin geliimini temel bir sorun olarak ald iin,
teki ya da bir baka bilincin varl, zbilincin oluumunda, hibir belirleme
almam soyut bilince bir ayrm ve belirlenim kazandrmak, bilincin diyalektiine ve
devinimine olanak salamak asndan nemli bir ilev yerine getirmektedir. Hegel
13
asndan asl sorun, bilince ya da onun karsnda bir baka bilince ncelik ve olanak
kazandrmak deil, bilincin geliimini ve devimini en doru ve nesnel biimde
aklamaktr. Bu nedenle, bilincin bir baka varlkla kartl, tmyle birbirinden
bamsz, onlarn karlkl dnmne olanak salamayan soyut uzlamaz bir
kartlk deil, diyalektik bir geliime yol aacak olan dolayma ve bireime olanak
tanyan bir kartlktr.
Aslnda zbilincin geliimini temel alarak, bilincin bilme ve zbilin olma
srecini aklamaya almakla, tekilii zbilincin oluumunda sadece almas
gereken bir evre olarak kavram grnmenin tesinde, Hegel Ben ile Ben-olmayan
arasnda tek yanl bir stnlk ve belirlenim ilikisi kurmamakta, her ikisi arasnda
kesin bir ayrm yapmamaktadr. nk Hegelin gelitirmi olduu diyalektik
dnce, znde tek yanl bir bak asna ve indirgemeci bir anlaya kardr.
Hegel asnda nemli olan, kartlklardan ya da srecin evrelerinden birini ne
karmak deil, kartlklarn karlkl belirlenimi yoluyla, srecin kendisini
aklamak ve olanakl klmaktr.
Fakat bu sre iinde, Hegel felsefesinde, teki olan tmyle ortadan
kaldrlmam ama bir lde de olsa bilinte kapsanmtr. tekilik ya da ayrm
bilinci sonlu ve snrl varla dntrmek yerine, ona kartyla birlikte bir btnlk
ve sonsuzluk kazandrmaktadr. Bilin ile ayrm arasndaki kartln almas,
kartln tmyle ortadan kaldrlmas deil, bu kartln bir st evreye tanp bir
geliim srecini oluturmak iin orada tekrarlanmas anlamna gelir. Bilin diyalektik
sre iinde hem kendinde ve kendi iin varlkken hem de bir bakas iin varlktr.
Hegel tikel ile evrenselin birliini savunmakta, tikel olann geliimini evrensel iinde
kavramaktadr. zbilincin aklanmas, ayn zamanda tekiliin ve bilincin
ayrmnn ne olduunun dile getirilmesidir. Hegel, bilinci kendi kartndan ya da
teki olandan ayrmad iin, bu kartl zbilin iinde dile getirir. teki olana
zbilincin kendisiyle ilikisi dnda tmyle bamsz bir gereklik tanmamas
Hegel diyalektiinin bir sonucudur. Ayrm btn iinde ve onunla ilikisinde ortaya
kar. Bu durumda ister istemez bu alma, ncelikle tekiliin ya da ayrmn
zbilin ve onun diyalektik geliimi asndan nemi zerinde younlamaktadr.
Hegelde zbilincin geliimi, bilincin zbilin olabilmek iin ancak kendi dna bir
bakalk ve yabanclama yoluyla kmasn, bir bakas araclyla nesnellemesini,
14
her aamada bilincin kendi zdeliini yitirdii bir baka olanla ilikiyi ya da
dolaym zorunlu klmaktadr.
Bu nedenle, bilin ya da zbilin ancak ayrm ve teki araclyla bir olanak
ve belirlenim kazanmaktadr. O halde, burada ele alnmas gereken temel sorun,
zbilincin geliiminde bilincin bilin olmayanla, bir baka deyile, tekiyle
ilikisinin bu geliim srecine olan etkisidir. Fakat tekiliin bir olumsuzlama
biiminde bu srece olan etkisi ve bu srece olanak tanmas kadar, bir teki ya da
tekilik biiminde karmza kan diyalektik ayrm ya da olumsuzlamann nitelii,
daha dorusu bu olumsuzlamann bilince bir nesnelik kazandrp kazandrmayaca
da en az srecin kendisi kadar nemlidir. Bu nedenle, bu almadan beklenecek
olan, bir yandan bilincin diyalektiinin, bilincin geliimine ve bilinten zbilince
geie ne lde olanak saladnn yan sra, te yandan bilincin nesnel gereklikle
ilikisini temel alarak, salt bu ilikiyi oluturan diyalektiin gerek ve nesnel bir
dolayma ne lde elverili olduunu aratrmak olacaktr.
Diyalektik, Hegel dizgesinin btnselliini kurmakta, diyalektik dnce
biimselliin ve kavramsal bir zorunluluun tesinde, nesnel bir alm olarak
bireyin kendi bilinsel geliiminin yan sra, tarihin ve toplumsal ilikilerin temelini
oluturmaktadr. Hegel, tarihin ieriine, sadece soyut bir dnce olmaktan ok
klgsal bir etkinlik olarak bilincin diyalektiini yerletirdii oranda, zbilincin
ieriinde de bu tarihsel diyalektiin varln gstermektedir. Bilincin nesnesiyle ve
doayla olan dolaymnn ardndan, tinsel dnyaya ya da zbilince gei sreci,
Hegel felsefesinde bilince ayn zamanda toplumsal ve tarihsel bir ierik
kazandrmaktadr. Bilincin diyalektik geliim srecinde bu gei, Hegelin kendinden
nceki bilin felsefelerinden farkl bir yaklam olarak, bilincin tinsel dnyada
nesnellemesi andan nemli bir aamay oluturur. Bu alma ncelikle, bu gei
srecine belirginlik kazandrmay amalamaktadr. Bu amac gerekletirebilmek
iin, zbilinci sadece soyut bir dnm olarak gren Hegel ncesi bilin felsefeleri
ile Hegel felsefesi arasndaki ayrm ortaya koymak gerekmektedir.
Bu almann ilk blmnde, Hegel ncesi aknsal bilin ya da zbilin
anlayyla kurgusal bilin anlay arasndaki kartlktan yararlanlarak, Hegelin
kendi zbilin anlayn nasl gelitirdii ve bu anlayla zbilince kendinden nceki
felsefeye oranla ne tr bir ierik kazandrd sorgulanmaktadr. Descartes ile
15
balayp, Kant felsefesinde doruuna ulaan ve salt ayrmlara ve yaln kartlklara
yol aan, sadece kendi iinde soyut bir dnm olarak grlen zbilin
anlaylarna kar, Hegelin kurgusal felsefesi, bilincin nesnelerin deneyimine temel
oluturan dnmsel etkinliini, nesnesiyle kartlk dzeyinde brakmamakta,
zbilinci kendi iinde bir dnm olarak nesneler dnyasyla snrlamamaktadr.
Hegelin zbilin anlay, bir pekinlik ve zdeliin bilinci olmak yerine, tam tersine
bu zdelii, nesneler dnyas ve kendi iinde kartlk ve ayrm araclyla
kavramaya ynelir ve zbilinci ancak bilincin olumsuzlayc bir etkinlii ya da
nesnesiyle diyalektik ilikisi araclyla kurup gelitirmeye alr. Bilin bylece,
hem kendi iinde ayrm oluturur hem de kendi dna karak bir dolaym kazanm
olur. Hegel zbilinci, tarihsel almn yan sra ussal ve klgsal etkinliin temelinde
grr ve ayn zamanda onu verili bir gereklik olarak deil, tarihsel ve klgsal
srecin bir sonucu olarak kavrar. zellikle bu durum, bu almann son blmnde
Hegelin efendi-kle diyalektii anlayyla aklk kazanmaktadr.
Hegelin bilincin nesne ya da nesnel gereklikle olan diyalektiini temel alan
kurgusal felsefesi, saltk gereklii bilincin kendisinden ayrmak yerine, onu
kendisine nesne edinirken, ayn zamanda, bilincin bilgilenme srecini, Saltk Tinin
ya da mantksal deann varlkbilimsel ve tarihsel alm srecinden bamsz
kavramamaktadr. Bilin Hegelde kendini nesnesinden bamsz deil, nesnesiyle
birlikte, saltk varln ve ayn zamanda znelliin bir gereklemesi, zaman iinde
edimsellemesi olarak gstermektedir. Bu almann ikinci blm, Hegelin bilin
anlaynn mantksal ve varlkbilimsel ieriini ortaya koymaya almaktadr.
Hegel kendinden nceki zbilin anlaylarnn tersine, bilinci nesnesinden
ayrmad ve dolaysyla zne ile nesne arasnda kesin bir ayrm yapmad iin
bilgiyi ve ayn zamanda mant geeklie dardan uygulanacak bir ynteme ya da
kavrama aracna dntrmemektedir. Bu blmde ayn zamanda, bilin
diyalektiine temel oluturmak, bilincin oluumuna ve diyalektik geliimine etkisi
asndan, Hegelin ncelikle Mantk Biliminde ortaya konulan diyalektik ya da
kurgusal felsefesinin zgn nitelii incelenmektedir. Son blmde, Hegelin Tinin
Grngbilimindeki bilin diyalektii ele alnmakta, bilincin zbilince gei
srecinde, nesnesi ve dier bilinler karsnda kazanm olduu dolaym ve
nesnelliin ieriini bu almann sonul vargs olarak gstermek amalanmaktadr.
I. Blm:
Hegel Felsefesinde znenin Dolaymsall ve Aknsal Bilin
Eletirisi

Hegel, modern felsefenin dnmsel bilin anlayn paylamakla birlikte,
salt bilen ya da dncenin znesi olan bir zbilin anlayyla yetinmez. Modern
felsefede bilincin bir etkinlii olarak grlen dnm, bir z tasarma dnerek,
kendi zerine yansyan bir bilinci ve her bilme etkiliinde kendinin farknda olan bir
bilgikuramsal zneyi gerektirir. Bu bilin, bilme ediminin kaynanda kendisini bir
zdelik olarak kavrar ve kendi pekinliini bu zdelikte kurduu oranda, d-
dnyay da kendi iinde duyusal pekinlie sunulmu bir zdelik olarak
tasarmlayarak, kendinden ayrt etmi olur. Modern felsefe bilginin ve znenin
kesinliini, bilincin ve usun elikisizlii temel alan ileyiinde ve ayrmlayc bir
zdelikte grr. Bilin, bu durumda, kendine bir pekinlik kazandrm olsa da, onun
kendisi iin bu pekinlii tek bana (kendinde) nesnel bir gereklik oluturamaz,
sadece znel bir doruluk ya da pekinlik dzeyinde kalr. Dnmn, zne ile nesne
arasndaki ayrm oluturucu ilevi, karln doal bilinte bulur. Doal bilin,
ayrmlarla dnr; bilincin ve bilginin nesnesi bu ayrmda pekinlik kazanr.
Hegel asndan bilincin zne-nesne ayrmna dayanan bu doal tutumu,
Descartestan balayan modern gelenekle birlikte, en gelimi kuramsal biimiyle
kendini, ilevsel olarak, Kantn anlama yetisinin kavramlarnda aa vurur. Kantn
kuramsal felsefesinde, Kavram ve Gereklikin birliini oluturmakta yetersiz kalan
dnm, sonuta duyarllk ve anlama yetisinin snrlar iinde kalr. Bu ynyle
dnm, usun deil, sadece duyarllk ile anlama yetisinin bir nkoulu ve ilevi
olarak anlalr. Hegel asndan zne, dnmsel bir nitelik tar; fakat znelliin
temelini oluturan dnm, kendi ayrmn ve dnen Benin bakaln darda
brakmaz. Dolaysyla Hegelde zne, sadece anlama yetisinin salt ayrm ve zdelik
ya da kartlklara dayal bir dnce biimiyle snrlanmaz. Hegel bilinci ya da
zneyi, ussal dncenin ve bilme etkinliinin ya da tm bilginin olanakl
koullarnn kaynanda grse de, metafizik ve varlkbilimsel dnceden
arndrlm, ussallktan yalnzca anlama yetisiyle ve anlama yetisine dayal bir
dnmle zdeletirmeye kar kar. Dnm soyut bir zdelie indirgemeyen
17
Hegel, dnmn znesini, nesnesinden ayr ve onunla kartlnda snrlanm,
salt znel nitelikte sonlu bir varla dntrmek yerine, nesnel gerekliin ve usun
kartlklar aan devingen yapsnn ieriinde grr.

1- Dnmsel Bilin
Descartes felsefesi ve onun kuku yntemi ile birlikte, dnce ve bilin
varlndan kuku duyulmaz bir gereklik konumuna ykselmitir. Bilin ve dnce
kendisinden yola klarak, kendini kendisine aklayan ve kendini dsal bir
gereklie gereksinim duymadan, kendi iinde dorulayabilen yetkin bir tzsellik
olarak kavranmtr. Descartes felsefesinde Cogito bilginin olana, dolaysyla tm
gerekliin ve onun bilgisinin kurucusu, kuku duyulmaz dayanadr. Modern
felsefeyle birlikte varlkbilim yerine, zne ya da bilgikuramsal Ben felsefenin
odana yerlemitir. Dnce her ne kadar kendisinin bir tzsel varlk olduunun
bilincini olutursa da, bu dnce kendi dndaki zdeksel d-dnyaya kart bir
konum kazanr. Dncenin, Descartes felsefesinin kukucu yntemiyle olumu
kendine ilikin dolaysz bilgisi, ister istemez dncenin tzsel bir gereklik olarak
nesnesinden bamszlamasna, zne-nesne arasnda kesin bir ayrma yol aar. Bu
ayrm Descartes felsefesiyle kesin bir belirlenim kazanmtr. Descartes iki temel tz
olarak belirledii Tin ve zdei kesin bir biimde birbirinden ayrr. Bu iki tzn,
dnce ve uzam olmak zere birbirine indirgenemez olan iki ayr zsel nitelii
vardr. Tinin zsel nitelii dnce, zdein ise uzamdr.
1
Varlkbilimsel bu ayrm,
dnen anlk ile yer kaplayan beden ikiliini ya da ayrmn dourmakla kalmaz,
ayn zamanda bilgikuramsal adan bilen zne ile bilinen d-dnya ayrmn da kesin
bir biimde dourur. Descartes ile balayan modern felsefeyi belirleyen bu ikici
yaklam, en gelimi biimiyle Kantn eletirel felsefesinde kendini zmsz
kartlklar olarak gsterir.
Bilen ile bilinen ayrm, modern anlamda bir kukuculua yol at gibi,
dolaysz bir bilme biimi olarak bu yaklam, bilince ve znellie arlk vermekle
ussall savunan bir yaklam olsa da, Hegel asndan, felsefeyi ya da Usu bilginin
lt olmaktan karr, bilgilenmenin bir arac konumuna drr. Descartes pekin
bilgiye ulamak isterken balangta tm bilgiden ve dolaysyla bilginin de nesnesi

1
Descartes, R., Felsefenin Temel lkeleri, ev. M. Karasan, M. E G. S. Yay., stanbul 1988, s. 60.
18
olmak zere her eyden kuku duyar; kukuyu bir yntem olarak kullanr. Bu
yntemsel kuku sonucunda, kuku duyuyor olmann ak seik bilgi olduunu,
bunun da ayn zamanda dnme ediminden baka bir ey olmadn sezgisel ya da
dolaysz olarak kavrar ve bylece Dnyorum, o halde varm
2
sonucuna ular.
Bu nerme, Descartesta karm biiminde dile getirilmi olsa da, bir mantksal
(tasmsal) karm deildir. Eer nerme bir mantksal karm biiminde dile
getirilmi olsayd, kendinden nce dnen her ey vardr biiminde bir ilk ncl
nermesini gerektirmi olacakt. Bu nedenle Descartes bu nermeyi Hegele gre,
mantksal bir karm deil, dolaysz ya da sezgisel bir karm kipinde dile
getirmitir.
3
Burada yaln biimde karsanan bilincin dolaysz varldr. Dnce
ister istemez bir varl gerektirir; oysa bu nermede bildirilmi olan varlk, tmyle
ierikten yoksundur. Decartesta dnce somut bireysel bir Ben deildir; ar bir
belirlenim, dolaysyla belirlenimden, ieriinden boaltlm tikellikten yoksun
evrenselliktir. Descartesn dolaysz karm dnce ve varlk arasnda sezgisel ya
da rtk bir zdelii dile getirse de, bu felsefesinin ikici (dualist) yaklamndan
dolay, burada varlk sav, fiziksel ya da olgusal bir varla karlk gelmez.
Descartesn metafizik kavray, dnce ile varl kendi farkl tzsel gereklikleri
iinde aynlatrmtr. Soyut bir Benin varlnda dnce varla zde klnmtr.
Fakat dnmek, fiziksel olarak var olmay deil, yalnzca dnen bir ey olarak var
olmay gerektirir. Descartesn kuku duyuyor ve dnyor olmaktan, beden olarak
kendi varln ve ayn zamanda d dnyann varln dorudan doruya
karsamas olanakszdr. Hegelin de belirttii gibi, burada Ben zbilincin
bireysel varlna deil, dnceye karlk gelmektedir. Bu nedenle Descartesc
felsefenin ikinci [varm] nermesi dncenin dolaymsz pekinliidir. Pekinlik
yalnzca bu dnce ve onun soyut biimi iinde kendisiyle olan bantsnn
bilgisidir.
4
Tmyle evrensel olan dnmenin varlktan soyutlanmas Hegel
asndan kabul edilecek bir durum deildir. Burada bir tmel olan dnce tm
ieriinden soyutlanmtr.
5
Dnyorum uslamlamasnda dnce ve varln

2
Descartes, R., Felsefenin Temel lkeleri, s. 29. Ayrca bkz. Descartes, R., Metot zerine Konuma,
ev. K. Sahir Sel, Sosyal Yay.,stanbul, 1984, IV. Blm, s. 33.
3
FM, s. 98-99, ( 64).
4
Hegel, G. W. F., Hegels Lectures On The History of Philosophy, 3 Vol., trans. by E. S. Haldane and
F. H. Simson, Humanities Press, New York, Routledge & Kegan Paul, London 1955, [HP, III] s. 227.
5
Taylor, C., Hegel, Cambridge University Press, Cambridge 1975, s. 520.
19
zdelii sadece soyut evrensellikten teye gemeyecek olan bir zdeliktir. Bu
nerme ya da savda vurgulanm olan, dncenin ya da bilincin kendisiyle olan
ilikisidir; bu iliki, dncenin kendinden baka bir varla amlanmad, daha ok
dncenin varlkla olan bir ayrmn dile getiren dolaymsz bir zdeliktir.
Hegelin deerlendirmesini daha ileri gtrecek ve bir yargda bulunacak
olursak, Descartesn kesin biimde yapm olduu tin ve zdek ayrm
6
, ruh-beden
ilikisi sorununa yol amann da tesinde, balangta ulam olduu sonu,
dnen varlk olarak Benin kendi iine kapanm ve d-dnyadan yaltlm
olduu bir tekbencilik (solipsizm) durumudur. Hegelin dolaymszlk olarak
nitelendirdii, Dnyorumun yaltlm Beni, ieriinden yoksun yalnzca
kendisiyle olan bir zdeliktir. Bu ise tekbencilik sulamasna olanak salayan bir
eletiridir. Bilincin bu dolaymsz Beni, Hegelde bir Anlak (anlama gc)
7
ya da

6
Tin-zdek ya da zne-nesne biiminde belirtilen ayrm ve bu ayrmlarla dnme, hatta bir ayrmdan
daha ok bu kavram iftleri arasnda oluturulan kartlk, (bu almann btnnde vurgulanaca
gibi, sadece varlkbilimsel bir sorun olarak kalmayan, zneler arasnda gerekleecek atknn
temelinde yatan dnsel bir tutum olmakla birlikte) her ne kadar modern felsefede tam bir belirginlik
kazanm olsa da, yalnzca ona zg oluturulmu olan bir kartlk deildir. Bu kartlk deiik
biimler altnda karmza kan, tm Bat dncesine egemen olan insan-doa, dnce-varlk (d-
dnya), ussal-olgusal, gereklik-grn gibi uzlamaz ikili ayrmlarla da yakndan ilikilidir. Bu
kart nitelikli ayrmlardan zellikle gereklik-grn ayrm, Platon ve Parmenides felsefelerinde
grlebilir. Bunun yan sra bu ayrm, ayrca bu ayrmn da temelini oluturacak olan insan-doa ya da
dnce-varlk ayrm, insan varlnn kendisine ilikin bilgisinin, doa bilimci filozoflarn tersine,
doaya ya da doal varla ilikin olan bilgiden nce gelmesi gerektii grn savunduklar iin
Sofist ve Sokratesi felsefelere kadar geriye gtrlebilir. Her ne kadar, olumlu ya da olumsuz
nitelendirilebilecek kartlklar biiminde konulmu olan bu ayrmlarn, Antik felsefe geleneinden
sregelen rtk ayrmlar olduklar bilinse de, bu ayrmlarn ancak, modern felsefeye damgasn vuran,
Descartes felsefesinin ikici dncesiyle birlikte kesin bir belirginlik kazanarak, uzlamaz kartlklara
dntklerini grrz. Kant felsefesi, Hegel asndan, ayrmlara dayal bir dnm felsefesi olarak,
bu kartlk felsefesinin en gelimi rneidir. Antik dncede dnce ve d-dnya ya da varlk
arasnda uzlamaz bilinli bir kartlk yoktu. zne ile nesne, dnce ve ierii (konusu) birbirinden
kesin biimde ayrmlanmamt. Modern felsefeyi ve bilimsel anlay belirleyen Descartes
dncesiyle birlikte, dnce ve zdek arasnda bilinli bir ayrm gereklemitir. Dncenin tarihi
geliim srecinde bu bilinli ayrm, dncenin kendisine yabanclamasnn almas srecinin bir
sonucu olarak grlerek Hegelde bilinli bir birlik oluturacak, dncenin dolaym ve kendine
ilikin bilin kazanm olarak kendine dnmesi biiminde kavranacaktr. Antik Yunan felsefesinin
bilinsizce varsayd, dnce ve varlk ya da Herakleitos felsefesinde kendini en belirgin biimde
gsteren Logos-Kosmos zdelii, Hegelin kurgusal felsefesinde dnce ve varln dolaymsz
olduu kadar bir dolaymnn sonucunda bir dizge iindeki ulat bilinli bir zdelie ve bu
zdeliin dncede kavranna dntrlecektir.
7
Anlk ve Anlak terimleri arasnda A. Denkelin yapm olduu ayrma bal kalnarak, ayrca
ngilizcede Verstant szcnn evirisine kout olarak, Anlk (mind) szc Zihin
szcne, Anlak (understanding) ise anlama gcne karlk gelecek biimde kullanlmtr.
(Bkz. Denkel, A., Bilginin Temelleri, Metis Yay., stanbul 1984.) zellikle Verstant szcnn
Almanca anlamn karlayabilmek ve Hegelin kendinden nceki dncenin ya da Tinin Bat
felsefesinde kazanm olduu bir gelime aamasn dile getirmek iin, belli bir dnsel tutuma
karlk kulland bu szcn, Hegel felsefesinde kazanm olduu kendine zg anlamn
gerektiinde vurgulanmas iin metinde szck byk harfle yazlmtr.
20
bilin metafizii adlandrmasyla, znel idealist felsefelerin bir zellii olarak
deerlendirilse de, aslnda Hegelin bu Ben tanmlamas znel idealizmin modern
bat felsefesinde kukucu bir ierik olarak, zerinden kolayca atamayacak olduu
tekbenci bir tehlikenin varln aa vurmaktadr. Hegel bu sorunu bilincin
dolaymszl biiminde dile getiriyor.
zne-nesne ayrmnn felsefe asndan dourmu olduu tek bencilik
sorununun yan sra, Descartes felsefesinin buna karn modern dnceyi belirleyen
ve onun ieriini oluturan bir ok nemli katks ve alm vardr. ncelikle
Descartes felsefesinde dnce, kendi varlnn dnda bir kant gereksinmeyen
bamsz bir gereklie kavumutur. Dnce soyut da olsa dnmsellik
(reflexivity) ya da kendinin bilincini kazanmtr. Dncenin bu kendine yeter
gereklii, ayn zamanda dnen insan varlnn bata dinsel olmak zere, belli bir
lde tm baskc snrlamalardan kurtulmasna olanak salamtr. Soyut ya da
dnen Ben yaratm olduu olumsuzluklarla birlikte dnceye yeni bir alm
kazandrmtr. Bir baka deyile, dnen Ben, her ne kadar somut bir
belirlemeden yoksun olsa da, zne olarak insnn bireysellemesinin yolunu amtr.
Descartes felsefesi, dnen zneyi, zdeksel varlktan ayrarak stn konuma
getirmi olmakla birlikte, zdee de dnceden bamsz bir gereklik yklemi,
yalnzca bamsz ussal dncenin geliiminin deil, ayn oranda modern bilimin
geliiminin de temelini oluturmutur. Bilimsel bilginin nesnelliinin bilen bilinle
bilinen gereklik arasnda tam bir ayrma dayanmas, bilimin olduu kadar
saduyunun da genel tutumuna uygun bir yaklam olarak benimsenmitir. Hegel bu
yaklam, Kantn eletirel felsefesinden ayrmakta, inak zelliiyle eski metafizik
anlay olarak nitelendirmektedir.
Tin ve zdek bamsz kart gereklikler olarak konulmakla birlikte, eski
metafizik tutum dnce ile kendinde varlk arasnda bir ayrm yapmaz; kendinden
sonraki, eletirel felsefenin tersine dncenin belirlenimlerini, Hegelin deyimiyle
dolaymsz bir biimde sonlu varln, eylerin temel belirlenimleri
8
olarak kavrar.
Fakat, temelinde varlk bilimsel ikici bir anlay barndrmakta olan bu yaklam,
felsefenin deil, ancak doal bilincin pekinlik gereksinimini karlayabilecek olan bir
tavrdr. Oysa bu yaklam bilimin yaklam olarak kabul edilse bile, gerek anlamda

8
Bkz. FM, s. 48, ( 28).
21
bilime ya da felsefeye ilikin bir yaklam deildir. Felsefe saduyunun dolaysyla
deney ve anlaa bal sradan bilgi edinme biiminin tesine geen, onu aan, ussal
bir kavray aamasn gerektiren bir yaklam olmak, ona ulamak zorundadr.
Dnce tarihte ve zellikle modern felsefe iinde geirmi olduu aamalarla usun
gerek anlamda kavray gcne ulaacaktr. Hegel, dncenin kendi felsefesinde
ulam olduu ussal ve kurgusal aamadan bakarak kendinden nceki felsefe
yaklamlarn eletirir ve kendi felsefesinde en yksek bireime kavuturmak ister.
Hegel, modern felsefeyi, dolaysyla Descartes felsefesini, bu nedenle kendi
dizge anlay asndan ele alr. Descartesn bilgi anlayyla balayan dnemi,
kendi felsefesini de iine alacak biimde dneme ayrr. Felsefi Bilimler
Ansiklopedisinin ilk cildi olan Mantk (Kk Mantk) yaptnn ilk blmnde
kendi Kurgusal (speculative) ya da Diyalektik anlayna kadar sregelen modern
felsefeleri, Dncenin Nesnellie Kar Tutumlar biiminde nitelendiren Hegel,
dncenin gerek nesnellie ya da Saltk Bilgiye ulamasnda, bu anlaylar
dnce ve varln dolaymsal birliini kavrayamam sonlu ve tek yanl dnceler
olduklarndan dolay eletirmektedir. Modern dnemle balayan kendinden nceki
felsefeler, Hegel iin anlan snrlayc ve kartlatrc yaklamna dayanan
dnm (reflection) felsefeleridirler. Dnce, bu felsefelerde kendi bilincini
dolaysz bir kartlk iinde ayrt eder. Saduyunun bir baka deyile doal bilincin
tavryla ya da Anlak araclyla bilin, kendini olduu kadar kendi dndaki tikel
varlklar birbirlerine kart duran yaltlm zdelikler olarak kavrar.
Hegel, felsefe tarihini blmlerken, Kant ncesi felsefeyi en belirgin
biimiyle Descartesta karmza kan tutumu Metafizik ya da Eski Metafizik olarak
adlandrr. Felsefe Tarihi zerine Derslerde ise bu dnemi Anlak Metafizii olarak
nitelendiren Hegel, bu dnemin genel dnce zelliini, kendi felsefe dizgesine
kout bir anlayla ele almakta, bu dnemi ayrmlamam, kendi iinde bir belirleme
ya da dolaym kazanmam deaya karlk gelecek biimde tasarlamaktadr. Anlak
soyut belirleme almam bir varlk olarak grlmektedir. nk Hegele gre,
Dncenin ar yntemi olan bu tutumunda, dncenin kendi iinde kukuya ne de
atkya yer olmad gibi, ne de kendisine kart dmanla yer vardr.
9
Dnce
bu tutum asndan kendini henz ayrmlamam bir biimde bulmakta, bilin

9
FM, s. 47, ( 26).
22
dnm araclyla nesnelerin asl gerek varlklarnn bilincin nne konulmu
gereklikler olarak bilinebilir olduklar inancn bilinsizce tamaktadr. Bu,
gndelik bilincin ve balang evresindeki tm felsefe ve bilimlerin tam olduklar
ortak inantr.
10
Hegelin burada yapm olduu belirleme, bilincin yntemsel tutumu
ile ilgili olan varlk bilimsel olmaktan ok, bilgi kuramsal bir belirlemedir.
Descartesn dnce ve varlk arasnda yapm olduu ayrm, Kant felsefesinin
tersine, henz bilgi kuramsal bir ayrma dnmemi, bir metafizik inan olarak
gndelik (doal) bilincin, dnce ya da bilgi d-dnyann gerekliini gerekte
olduu gibi kavrayabilir inancndan kuku duyulmamtr. Eletirel felsefede olduu
biimiyle dnce ve gereklik arasnda kartlk yaratlmamtr. Buna karn,
dnce varlkla dsal bir iliki iinde grlmekte, dncenin kendi iinde zde
durumu vurgulanmaktadr. Ayrm doal bilincin tutumunda bir deiiklik
yaratmamtr. Bu tutumda dnce belirlenimleri ayn zamanda eylerin kendinde
belirlenimleridir. Bu yanyla metafizik tutum, Hegelin kurgusal felsefesine eletirel
felsefeden daha yakn durmaktadr. Hegele gre, Bu adan eski metafizik, modern
zamanda yaygnlaan Dncenin daha yksek bir kavrayna sahipti. Eski
metafizik, u temel dnceye dayanmaktayd: eyler hakknda ve eyler iinde ne
biliyorsak, bu, onlarn tek gerek hakikatidir.
11
Bu yaklam asndan, dnce ve
dncenin belirlenimleri nesnelere yabanc bir ey deil, daha ok onlarn gerek
zdr. Bu metafizik tavr, dncenin saltn bilgisine karlk geldii ve
dolaysyla dncenin saltn bilgisini elde edebilecei inancna dayanmaktadr.
Fakat dnce Saltn bilgisine ulaabilir olsa da, metafizik anlaa dayal bir
dnme olduundan snrl bir dmedir. Metafizik dnce varl kendi dnce
belirlenimleri gibi, dsal olarak sonlu belirlenimleri iinde kavramaya alt iin,
kendini Kantn zlmez kartlklar iinde snrlanm bulmaktadr. Bu nedenle
metafizik, kurgusal felsefenin gerek bir felsefeden arzulad grevi yerine
getirememektedir.
Dncenin kurgusal felsefe olmadan nceki modern felsefenin ikinci
gelime aamasna karlk gelen, nesnellie kar olan ikinci tutumu, soyut Anlak
zdeliinden somuta ynelen, bu adan da bir olumsuzlama nitelii tayan kukucu

10
FM, s. 47, ( 26).
23
deneycilii ve Kantn eletirel felsefesini iermektedir. Kukucu deneycilik ve
eletirel felsefe, Hegelde modern dncenin olumsuzlama ya da olumsuzlayc
evresini temsil etmektedir. Hegelin kurgusal dizgesinde, bu evre belirlenim
kazanm bakal iinde deaya karlk gelecek bir biimde dnlmektedir. Bu
aamada evrensel soyut anlak somut olanda bir belirlenim kazanmakta, soyuttan
somuta ynelmektedir. Soyut anlak, boluunu ve eksiini nesneler dnyasnda
tamamlamaya almakta, edimsel varl ve tikelin bilgisini asl gereklik olarak
almaktadr. Fakat deneycilik, bilgi olarak duyusal pekinliin, burada ve imdinin
tikel bilgisine saplanp kalm olmakla duyusal olanda evrensel ierii
kavrayamamaktadr. Duyusal geici olandan evrensel bilgi dzeyine ykselmek
isterken deneycilik, yaln alg ediminden nesnelerin deneyimine ilerlemekte
zmleme biimini kullanmaktadr. zmleme znel bir ierik tam olsa da,
dolaysz alg, evrensel nitelikte dnsel bir ierik kazanmaya ynelmektedir.
12

Dnce ya da Anlak ilkin deneyci bir tutumla somut edimsel olan, tikel olan asl
gereklik olarak almaktadr, daha sonra tikelde kavramsal eyi kavramakla ya da
kavramak zorunda kald iin, dnceyi soyut belirlenim dzeyine karmaktadr.
Fakat bu baarl tutumuyla da eski metafiziin, eylerin gereklii dncede
yatar biimindeki temel varsaymn paylamakta,
13
bu nedenle, eski metafiziin
durumuna gerilemektedir. nk deneycilik bilgiyi, metafizik tutumda olduu gibi,
duyu pekinlii biiminde kavrarken, bilinsiz biimde duyusal olan kendinde
gereklik olarak varsaymaktadr.
Buna karn, Kantn eletirel felsefesi, deneyimi bilgilenimin temel kurucusu
olarak grmekte, Deneycilerin tersine deneyimi asl gereklik olarak deil yalnzca
grng olarak kabul etmektedir.
14
Eletirel felsefede, kendinden nceki inak
yaklamlarn tersine, tarihsel geliim iinde dnce, nesnesinin asl gereklik olup
olmadn ve bu gereklie ulalp ulalamayacan kendine sormaktadr. Kantn
eletirel felsefesi ile birlikte, Anlak ya da dnce bilginin nesnesinden daha fazla
nem kazanmtr. Eletirel felsefe artk bilgiden ok bilginin nasl oluturulduunu

11
SL I, s. 55. Ayrca Hegel, G. W. F., Btn Yaptlar (Semeler) 1, ev. H. Demirhan, Onur Yay.,
Ankara 1976, [BS], s. 55, / Hegel, G. W. F., Seilmi Paralar, ev. N. Bozkurt, Remzi Kitabevi,
stanbul 1986, [SP], s. 65.
12
FM, s. 61, ( 38 Ek).
13
FM, s. 62, ( 38 Ek).
14
FM, s. 64, ( 40).
24
ele alr. Bu felsefe, her eyden nce, dncenin kendi belirlenimlerini olanak ve
snrlarn aratrmakta, bu snrlar iinde nesnel ve evrensel bir bilginin geerliliini
sorgulamaktadr. Duyarlln nsel zaman ve mekan iinde verilmi biimleri,
anlama yetisinin kavramlarnn kendindeliklerinin salam olduu evrensel ierik
olmakszn, Kantn eletirel felsefesinde nesnel bilgiye ulalamaz. Bu yaklam
asndan anlama yetisi ya da anlak, bilgi ve bilincin aknsallna olanak kazandrr.
Hegelin Felsefe Tarihi zerine Derslerde belirttii gibi, Duyusal varln nsel
gereklii, duyusal deneyimin biimi, bu aknsalln balangcn oluturur.
15
Bilgi
Kant felsefesi araclyla evrensel ve genel geerliliini anlkta ve onun
aknsallnda bulmu olsa da, bu nesnellik yalnzca grye verilmi olan nsel
koullar iinde gereklemekte, bu nedenle deneyim ve deneyim araclyla
gerekleen evrensel bilgi, znel nitelikli grng dzeyinde snrl kalmaktadr.
Eletirel felsefe, dncenin belirlenimlerinden nesnel geekliin bilgisine ulamak
yerine, duyarlln nsel biimleri ve anlama yetisinin kavramlarnn biimlendirdii
znel grngy evrensel bilgi dzeyine karmakta, bilginin nesnesi konumuna
getirmektedir. Grnglerin gerisinde gerek d-dnya, kendinde bilinemez olarak
kalmaktadr. Eletirel felsefe gerekliin bilgisine, anlak araclyla grngsel
alamaz bir snr ekmektedir. Hegel asndan, dnce ve gereklik arasnda
ayrm, tam bir kartlk biiminde Kant felsefesiyle birlikte karmza kmaktadr.
Eletirel felsefenin yorumuna gre, dnce zneldir ve en son ve stesinden
gelinemez belirlenimi soyut evrensellik ya da biimsel zdeliktir. Dnce bylece
kendini soyutlama deil, somut evrensellik olan Gereklikle kartlk iinde
koymaktadr.
16
Bu kartlk, Kant felsefesinde, soyut evrensel anlk ile somut
gereklik arasnda alamaz olan bir kartlktr.
Hegel, Kant felsefesinin yan sra, dncenin nesnellie kar nc tutumu
olarak Jacobi ve Descartesn daha ok Saltk ya da Tanrya ynelik olan dolaymsz
ya da sezgisel bilgi anlaylarn eletiriyor. Jacobi, sonlu doaya ilikin snrl bilgi
sz konusu olduunda, Kant felsefesinin sonlu kavramlarnn belirlenimlerini ve bu
belirlenimlerle dolaymlanm olan bilgi anlayn kabul ederken, Tanrnn sonsuz
varlna ilikin bilgiyi dorudan doruya verilmi sezgiye dayal bilgi olduunu ileri
srer. Anlaka kart olarak Jacobi, Usu dolaysz bilginin olana olarak grr.

15
HP III, s. 433.
25
Jacobi, Hegele gre, usun sonsuz ynelimini ve olumlu ilevini vurgulam
dolaysz bilme
17
olarak inanca olanak tanm olsa da, Kantta olduu gibi sonuta
bilgiyi inancn karsna koymu olmaktadr. Benzer biimde Descartesta en temel
bilgi olan, Dnyorumu Tanrya ilikin bilgide olduu gibi, dolaysz bir bilgi
olarak konumlandrmaktadr. Hegelde dolaymsz bilgi, hibir belirleme almam
ierikten yoksun bilgidir. Kendi kurgusal yaklamnn dnda dncenin
nesnelliine kar grd yaklamlar Hegel, ya dnce ya da varl kendi iinde
soyut evrensel bir btnlk olarak alan, dsal bir iliki iinde birbirinden ayrtran,
bu nedenle nesnellie ulaamayan yaklamlar olarak eletirir.
Deneyci ve Kant kukuculukta ayrmsal e kazanan dnce, kendini
varlkla kartlk biiminde konumlandrmaktadr. Bu kartlk sonuta, ancak
Hegelin kurgusal felsefesinde bir bireime kavuturulacaktr. Dnce ve varln
ikin birlii araclyla soyut dnce somut bir gereklik haline gelecek ya da
somut olan kavramsallaacak kavramna uygun biim kazanarak edimselleecektir.
Bu kendinde varln ayn zamanda kendi iin varlk haline gelmesi, daha doru
bir belirlemeyle varln kendinde ve kendi iin varlk olmas anlamn
tamaktadr. Bunun ayn oranda tersi de geerlidir. Hegelde dea bakalndan
kendine geri dnm, Tinsel bir varlk olarak belirlenim ve ierik kazanmtr.
Varlkla kartlndan ya da snrlanmlndan kurtulan dnce zgr
edimselliine kavumu olacaktr. Kurgusal felsefe, bu nedenle zgrlemi edimsel
varln ya da Usun dncede kavran ya da dile getirilii, dolaysyla bu kavran
sreciyle birlikte, Usun edimsellik olarak amlanmasdr.
zneyi, nesnesinden ayran ve ona stn bir konum salayan bilincin bu
doal tavr, kukucu ve eletirel felsefenin bak asyla ayrmlardan ve uzlamaz
kartlklardan yararlanr. Hegel ncesi modern anlayta bilin kendini Ben olarak,
kendi olmayana kar konumlandrr. Kendi varlyla nesneler arasnda bir ayrm
yapar. Bilincin bu kendini dier varlklarla kartlk olarak konumlandran olaan
etkinlii, yalnzca doaya ya da nesnelere ynelik olmakla snrl kalmaz, teki
bilinleri kavray biimini de ister istemez belirler. Kartlk zerine kurulan bir
felsefe ya da bilin anlay, kendinden olmayan tekiletirir. Bilincin dolaysyla
nesnelerle olan kartl, ayn zaman da bilincin kendi dnda olan dier zneler

16
FM, s. 93, ( 61).
26
iinde geerli olan ve onlara yneltilmi olan bir kartlktr. Bilin bu adan
bakld zaman, yalnzca zne-nesne ayrm yapmaz; zneleri de nesneler gibi kendi
dnda grr. Bilincin kartl, kendi ve kendi olmayan arasndaki tam bir
kartlktr. Bu doay dizginleyip ynetme, nesneler zerinde egemen olmay
koullandran bir kartlktr. Fakat bu kartlk, yalnzca bilincin doa ya da nesneler
alanyla snrl, onlara uygulam olduu bir kartlk deildir; dier bilinli znelerle
olan kartla ve onlar arasndaki atkya da olanak salayabilecek bir kartlktr.
Bu durum bilincin genel ya da doal tutumundan kaynaklanmaktadr. Bu nedenle
kartlk yalnzca kartlk olarak kalmaz; kartlk kendini atk, atk ise kartlar
arasnda bir savam olarak aa vurur. Hegel felsefesinin tm abas, kartlklarn
almas ve uzlatrlmas bilincin tekrardan kendine dnmesi, kavramyla
btnletirilmesidir. Bilincin kendisiyle uzlamas, kendi kavramna uygun hale
gelmesi, ncelikle doayla ve dier bilinlerle olan kartlnn ortadan kalkmasyla
olanakl olacaktr. Burada atk, dediimiz eyin temelinde yatan zdeksel koullar
grmezden gelecek olursak, znde bilincin nesnelerle ilikisinde, belli bir bilin
anlayn ya da tutumunu barndran bu atk, yalnzca insan ile doa arasnda
gerekleen bir atk olmann tesinde, belli lde doada bir dolaym kazanm
olsa da, dorudan ya da dolayl bir biimde zneler arasnda da gerekleir.
atkdan kaynaklanan savam, zgrln gerekletirilmesine dnk verilen bir
savamdr. Bu savam, zneler ya da karlkl bilinler arasnda bir zbilin olma
adna gerekleen Hegelci anlamda saygnlk, dolaysyla zgrlk uruna giriilen
bir savamdr.
Her ne kadar Hegel, kendi bilin anlayn olduka farkl bir yaklamla
modern felsefenin zne anlayna uygun biimde bir kartlk ya da atk zerine
kursa da, yalnz burada dikkat edilmesi gereken, atknn znesi d dnyadan
soyutlanm, kendi iine kapal ierikten yoksun bir Ben, atk ise kendi dnda
olan bir atk deil, bilincin kendi iinde kendi bakalyla olan atksdr.
atk kartln bir sonucudur; onun davurumu, belirlenim ve grnm
kazanmasdr. atk kartlk yaratmaya deil, kartln almasna yneliktir.
Kartlk, kartlklar soyutlamaya varan saltk nitelikte bir kartla karlk
gelmemekte, bilincin kendi iinde geride brakmas onu kendi varlnda eritmesi

17
FM, s. 97, ( 63).
27
gereken gemi evreye ilikin bir kartlktr. Bilin bu kendinde olan atksn
ortadan kaldrd oranda kendi dndaki kartl da ortadan kaldrm olacaktr.
Fakat modern bilin anlaynn tersine Hegelde kartlk, temelde dnce ve varlk
arasnda gereklemez. Bilin bakaln kendi iinde kapsamtr. Bakasyla olan
dolaymnda ancak bir bilintir. Bu durumda kartlk ya da atk, bilincin kendi
olamamas ya da zbilin olamamasyla ve kendi yabanclnn almasyla ilgili
isel bir kartlk ya da atkdr. Bu nedenle Hegelde kartlk, saltk bir ayrmdan,
dnmsel bilincin kendini nesneye kart konumlandrmasndan kaynaklanan bir
kartlk deildir. zbilin bu kartln birliini dile getirir. Kartlarn birliinde
Ben ve teki, zdelik ile Ayrm hem ortadan kaldrlmakta hem de korunmaktadr.
zbilin, kartl, ama ayn zamanda dolaymlanm bir zdelii gerektirir.
Dolaysyla Hegel, kendinden nceki felsefeler gibi, dnmsel, salt kendi kendinin
zdeliinden oluan bilinci bir zbilin olarak almaz. Kartlk henz zbilin
olamam bilincin ya da tamamlanmam bilginin bak asna yerlemi olan doal
bilinin bir rn, bilincin olaan tavrnn ve onun sradan bilgisinin bir sonucudur.
Anlaka ilikin bir dnme biiminin sonlu ya da snrl bir varlk dncesinin bir
rndr. Oysa bilin kendi olmayanla dolaymsz klnarak snrlanm deil,
dolaymlanm olarak snrszdr. zbilin, snrl olanla snrlanp kalmaz -yaayan,
edimsel bir varlk olarak- onun tesine geer. Bu nedenle zbilin, snrl anlaa
deil, snrl olmayan sonsuz dnceye ya da usa karlk gelir. Bunun tersine,
Dnce Anlak olarak duraan belirlenimlerinde ve bunlarn bakalarna kar
ayrmlarnda durup kalr.
18
Anlan tersine, gerek anlamda kurgusal felsefenin
oluturaca ussal bilgide, uzlamaz ayrm ve kartlklar silinecek, bu kurgusal
dnce araclyla Saltk bilgiye ulaldnda bilincin nesnesiyle olan ayrm
ortadan kalkm olacaktr.
Daha sonra ayrntl olarak grebileceimiz gibi, Hegel zne ve nesne
ayrmndan, kendinden pekin verilmi bir Benden ve onun kendi varlnn dnda
olanla uzlamaz kartlndan yola kmaz, tam tersine, bu Benin oluturulmas
adna kartlktan yararlanr. Kartlk ve atk Benin eksik tamamlanmam
kavraynn bir sonucudur. Benin atks kendinde olan, isel bir atkdr, onun
kar k olumsuzlayc etkinlii ncelikle kendine dnktr. O kendi-iin

18
FM, s. 110, ( 80).
28
varolan bir ey olarak kendi iin zsel varlk olma belirlenimi iinde, bakann
olumsuzluudur.
19
Hegel felsefesinde kartlk kendinden nceki felsefelerden farkl
olarak zne-nesne ayrmndan kaynaklanan bir kartlk deildir. Kartlk, uzlamaz
ya da duraan kartlk olarak deil, diyalektik olarak bu kartlarn birbirine geii
ve almas olarak vardr. Fakat, Hegelde farkl bir biimde de olsa, znenin kendi
varlnda gerekleen kartlk, nesnel bir nitelik tasa da, sonu olarak modern
felsefenin koullad ikici yaklam asndan da kartlk ya da atknn varl,
kayna asndan grld gibi bilinseldir. Ayrca, her iki durumda da, bu atk,
ister doaya isterse dier znelere ynelik olsun, yalnzca bir bilme edimi olmakla
snrlandrlamayacak olan, dorudan doruya zgrlk savamyla ilikili bilincin
genel tavrndan ya da kendi eksikliinden kaynaklanan olumlu ya da olumsuz zne
oluturucu ve dntrc bir kartlk ya da atkdr.
En ak biimde Descartesn bilin anlay erevesinde belirlenen
kendinden sonraki felsefelerde de byk lde etkisini srdren zne-nesne
ayrmna dayanan dnmsel bilin anlay, insan varlnn doa ve zneler
arasnda bir zgrlk sorunsal biiminde yaanan atksn biimlendirebilecek bir
yaklam, rtk bir biimde de olsa iermektedir. Bilincin kendisinden baka olan ve
kendi dndaki d-dnya ile ayrmna dayanan bu yaklam, znenin kendi varln
ya da bilen znenin kendine ilikin bilgisini bilinen varlk karsnda ncelikli ve
stn bir biimde konumlandrmasna yol amaktadr. Bu ayrma dayanan usu ya da
deneyci olsun dolaymszlndan ve soyutluundan hibir ey yitirmeyen bilin,
modern bilgi anlaynn temelinde yer alr. En bata anl nesnesinden ayran usu
yaklama karlk, bilincin kendisi yerine somut tikelliklerin znel deneyimini
bilginin sonul esi sayarak stn konuma getiren, kendini modern bir kukuculuk
olarak gsteren deneyci yaklam da, farkl biimde de olsa bu ayrm srdrerek,
nesnel bilginin oluturulmas iin varlk ile dnce arasnda yeterli bir bant
kuramayacaktr. Kavram tikellerin deneyiminden karsayan bu yaklam, kavram
ile varln birliinden oluan nesnel gerekliin bilgisini oluturamayacaktr. Bu
felsefenin en belirgin savunucusu Locke, tmel olann ya da dncenin varln,

19
Hegel, G.W. F., Tinin Grngbilimi, ev. A. Yardml, dea Yaynlar, 1986 stanbul, s. 224 (
359)./ Ayrca ngilizce evirisi iin bkz. Hegel, G. W. F., Hegels Phenomenology of Spirit, trans. by
A.V. Miller With Analysis of The Text and Foreword by J. N. Findlay, Oxford University Press, New
York 1977, [TG] s. 216, ( 359).
29
asl gereklik olarak grd duyusal varln deneyiminden tretecektir.
20
Usu ve
deneyci her iki yaklamda da, zne ya da nesne yaln gereklikler olarak dolaymsz
kartlklar olarak kalacaklardr. ster ussal etkin isterse deneysel edilgin bir bilinci
temel alm olsun, Hegel iin her iki yaklam da, Anlaka dayal felsefeler olmak
bakmndan tek yanllk zelliklerinden dolay znelliin tesine geemeyen bilinci
varlktan ayrtran yaklamlardr. Usu yaklam nesnelliin ltn tek yanl
olarak bilincin dolaysz ieriinde ararken, deneyci yaklam nesnellii tikel
nesnelerin dolaysz verilmiliinde kavramaya alr. Bylece usu yaklamda d-
dnya ussal olandan ya da kavramsal olan dnsel bir bilinten karsanmaya
allrken, deneycilikte kavramsal olan tikelin duyusal znelliine indirgenmi olur.
Bir baka deyile, usu yaklamda kavramsal olan dnce tikel varlktan yaltlr;
denecilikte ise tam tersine tikel evrensel bir e konumuna ykseltilmitir. Bu
yaklamlar bilginin ieriini tek bir eye indirgeyen nesnelliin gerek anlamda
ltn salayamayacak olan yaklamlardr. Spinozann felsefesini ayracak
olursak, her iki yaklam da, varlk ve dncenin birliini kavrayamadklar iin,
gereklikten uzak yaklamlardr. Anlaa dayal bu znel idealist anlaylarn
dnda, Hegelin Usu temel alan kurgusal felsefesinde nesnelliin, dnce ve
varln zdeliini gerektiren farkl bir yorumu vardr.
Bilin ya da bilginin varlkla ilikisi sz konusu olduunda, Hegel iin
nesnelliin, her eyden nce tek yanl olmamak gibi bir anlamnn olmasnn yan
sra, dier taraftan bir eyin ya da varln kendi kavramyla uyum iinde olmas
biiminde birbirini tamamlayan iki temel anlam ya da lt vardr. Nesnel olan
kendi iinde znel olan (ya da tersi) barndrmad srece, nesnel olann kendisi de
znel olan kadar nesnel deil tek yanldr. Hegelin kendi diyalektik anlatmyla
aktaracak olursak, Nesnel olann iki anlam vardr: Bir anlamda o kar savndan
znel olandan, daha az tek-yanl deildir. Dier anlamda o kavramn uyumundaki
istentir.
21
Bu yaklam, Hegelin idealist felsefesinin nesnel ieriini aa karan
bir belirlemedir. Dnce ya da varln ncelliini ya da stnln savunan tek
yanl her yaklam, ya dnceyi ya da varl bir dierinin zerinde egemen

20
HP III, s.295.
21
Hegel, G. W. F., Lectures on Natural Right and Political Science, The First philosophy of Right,
Hidelberg 1817-1818 with Additions from the Lectures of 1818- 1819, with an Introduction by O.
Pggeler, trans. by J. M. Stewart and P. C. Hodgson, university of California Press, California 1995,
[NP] s. 327, (12 Ek).
30
klmakla her iki varlk alanndan en azndan birinin gerekliini kuku duyulur
konuma getirecektir. zellikle modern felsefenin zne-nesne ayrmna dayanan
felsefelerini, bu ayrmdan kaynaklanan tek yanllk ya da kartlktan dolay Hegel
ister usu ister deneyci olsun znelci felsefeler, dier yandan yine bu ikicilie bal
kalarak gereklii deney ve grngsel bir tasarm olarak alan genel olarak olgucu
bir eilimi barndran yaklamlar ise kukucu bir tutum olarak grr. Bu durum,
Anlan nesneleri yaltan kartlklarla dnmesinden ve bu kartlklar
saltklatrmasndan kaynaklanmaktadr.
Dolaysyla, insan varlnn tm bilme etkinliinin temeline bilincin
ncelikle kendini ayrt etme biiminde gerekleen kendine ynelik dnmsel
nitelikte bilinsel edimini yerletiren bilginin ve bilmenin koulunu znenin kendine
ilikin bu etkinliinde gren bir bilin anlay, dnce ile varl birbirinden
ayrmakla zneyi nesne karsnda akn hale getirmi olmakla kalmayacaktr; bu
yaklam, znenin dier znelere bakn da belirleyecek, ister istemez toplumsal
varln da biimlendirecektir. Oysa, bilincin nesnel ve toplumsal gerekliine
karn, ieriinden soyutlanm biimsel bir bilinten yola kan, bilincin ve
ussalln toplumsal ieriinden habersiz kartezyen dncede kendine nemli bir
yer edinmi olan felsefe, kendi varlnn hesabn kendine vermi olmakla yalnzca
kendinden emin zne, -bu trden Hegelci anlamda kavramsal olarak varlkla
btnleememi bir bilin anlay- daha sonra ister istemez aydnlanmann arasal
usuna dnm olacaktr. Kendinden nceki felsefenin tersine, Hegel felsefesinin
nemi, bilincin ya da ussalln biimsel etik boyutunun da tesinde, soyut olmayan
toplumsal ieriini kavram olmasndan kaynaklanmaktadr.
Kendinden nceki felsefelerde olduu gibi, Hegelde de, insan varln
belirleyen onu dier varlklardan ayran en temel zellik, insann dnen bir varlk
olmasdr.
22
O her eyden nce dnen ve ayn zamanda yalnzca dnmekle de
yetinmeyen, dier varlklardan farkl olarak, kendi dncesinin ayrdnda olan,
kendi zerine dnen bir varlktr. Hegel asndan dnmsellik insan varlnn,
doal varln amasnn ve onun tesine gemesinin olanadr. Bu yolla kendini
zgr bir varlk olarak oluturup belirler. Dolaysyla dnm Hegelde, sadece bir
bilin felsefesi oluturmakla kalmaz, ayn zamanda insan varlnn toplumsal

22
Hegel, G. W. F., Tarihte Akl, ev. . Szer, Ara Yaynclk, stanbul 1991, [TA] s. 29.
31
yaamnn ve klgsal istem ya da etkinliinin kkenini oluturur. Bir ben olduunu
dnme, insan doasnn kkdr. Tin olarak insan dolaysz bir varlk deildir,
tersine z gerei kendi zerine dnen bir varlktr....Eylemi, dolayszl amak,
bunu yadsyarak kendine dnmektir: o, eylemde kendi kendini yapt eydir.
23

Hegelde bu zgrletirici dnm, zneyi ya da nesneyi birbirinden yaltan,
nesnesini dsal olarak kendisine kart biimde konumlandran anlama yetisine
dayal bir etkinlik deil, tmyle usun gerekletirmi olduu, zne ile nesne
arasnda ikin bir dolaymn bireimsel ve btnsel varldr. Dnm bireysel bir
anln ya da tinin olduu kadar, tarihte evrensel Tinin gerekletirmi olduu
kendine dnk bir bilgilenme srecidir.
Hegel, dnme anlama yetisi yerine, ussal, ussal olduu oranda da klgsal
ve tarihsel bir ierik kazandrmtr. Ayrca, dnm ussallatrmak, Hegelde
dnmn ussal bir yorum kazanmas, usun zndeki diyalektik yapy tanmay ya
da usun diyalektik bir ierik ve belirlenimden baka bir ey olmadn kavram
olmay gerektirmekte, felsefedeki ayrm ve kartlklar ortadan kaldrmak ve amak
asndan, bu anlay Hegelci dnceye geni bir alm sunmaktadr. Bu yaklamla
dnme zgrlemenin temeli olarak ussal bir deer kazandrlr; bylece kuramsal
ve klgsal us ayrmna da son verilir. Kendi zerine dnen bilen Ben sadece
bilgikuramsal bir Ben, olmaktan km, ayn zamanda, kendi eylemiyle kendini
biimlendiren ve edimselleen, klgsal bir Bene dnmtr. Hegelin dnm
anlay, Anlaa dayanan ar bilin felsefeleri ya da metafiziinden olduka farkl bir
konumu temsil eder. Bylece, her ne kadar, dncenin dnmsellii konusunda,
kendinden nceki dnm felsefeleriyle ayn dnsel ilkeyi paylayor grlse de,
dnm anlayna diyalektie dayal ussal ve tarihsel bir ierik kazandrm
olmakla Hegel kendinden nceki dnm anlaylarnn tesine geer.
Dnce ile nesnenin dncesi, Hegelde biri dierinden ayrlmaz. Hegelci
mantk, dnce ve dnlm eyin bir zdeliiyle balar. ey, varlk, dncenin
tesinde bulunmaz ve dnce varla yabanc olan znel bir dnm deildir.
24

Bu kendini varlktan koparmayan ayrt etme ve kendine dnk dnmsel
farkndalk, insan varlnn bilinsel bir nitelik kazanmasnn, ayn zamanda

23
TA, s. 61.
24
Hyppolite, J., Logic and Existence, trans. by L. Lawlor and A. Sen, State University of New York
Press, Albany 1997, s. 3.
32
toplumsal varlk olarak bir zbilin varl haline gelmesinin temelini oluturmutur.
Hegel, dncenin kendisini konu edinebilme ya da bilincin kendinin bilinci
olabilme zelliinin deerini yadsmaz. Dnmsellik, bilincin Hegelde en nemli
niteliidir. Dnm kendi ieriinde dolaym barndrmaktadr, kendiyle olan
ayrmnda kendini bir bakalk olarak bir birlik iinde kavramaktadr. Bu dncenin
kendisini olumsuzlayarak kendine dnmesi ve bu yolla kendi btnlne
kavumasdr. Dncenin kendisiyle olan bants, kendi kendini kavrayabilme
edimi dncenin etkin zelliidir. Hegelin kar k, dorudan dnm
anlaynn kendisine deil, dncenin bu en etkili ediminin, daha nceki dnm
felsefelerinde, salt bir biimsel zdelik bants biiminde dile getirilmi, nesnel ve
devingen ieriinden soyutlanm olmasnadr. Dncenin kendi zerine yansmas
ya da kendini konu edinmesi, Hegel iin znenin kendisiyle dolaymsz bir zdelik
bants deildir. Bu dnmsel zdelik, dolaym ve ayrm esi araclyla
tamamlanmadnda bize gerek zbilinci vermez. Dnce kendi iinde kendi
bakaln barndrmaktadr. Bu bakalk, Tin ve Doa ilikisinde olduu gibi, onun
kart olsa da, kendinin bakaldr, kendine yabanclam olandr. Doa kendine
yabanclam Tindir. Dnce benzer biimde nesneler dnyasnda, kendisine
yabanclam ierii ya da zn grp, kendi zerine yansyarak ilerler.
Dncenin z dolaymsz bir zdelik deil, dolaymlanm bir zdeliktir. zne
ya da bilin kendini kendisiyle bir bant ve bunun sonucu zdelik olarak deil,
tam tersine Hegelde ayrmda birlik olarak kavrar. Ayrmn olumsuzlayc olduu
kadar, oluturucu ve olumlayc bir zellii vardr. Ayrm soyut varla bir belirlenim
ve ierik kazandrr.
Hegel ncesi modern felsefe, Hegelin de vurgulamasyla, her eyi zdelie
indirgedii iin ksaca zdelik felsefesi olarak adlandrlr.
25
Bu felsefelerin
genellikle zbilin anlaylarnda kendini gsteren eksiklik, dncenin hibir
bakalam tamadan kendi zerine yansmas, kendini bir zdelik bants
biiminde bilmesi, kendini soyut bir zdelik olarak konumlandrmasdr. Bu
ayrmdan yoksun bir zdeliktir. Varln dolaymdan yoksun durumudur. Oysa
Hegelde Ben ya da zne kendinde bir ayrm, yaln olumsuzluktur, ayrmlamam

25
FM, s. 150, ( 103 Ek).
33
bir zdelik deil, ayrm olduu lde ve dolaysyla bir devinim olarak vardr.
26

Hegelde zdelie devinim ve gerekliini kazandran e ayrmdr. Hegel
zdeliin dolaysyla znenin edimsel bir varlk olabilmesini ayrmla olan
ilikisinde grmekte ve bu ilikiden karsamaktadr. Yoksa soyut anlamda zdelik
bir bolua, ieriksiz bir varla karlk gelecektir. Hegel, Ansiklopedinin Mantk
kesiminde, Ar Dnmn Belirlenimleri (ya da lke ve Ulamlar)nn ilk alt bal
olarak grd, kurgusal mantk balamnda ele ald zdelik kavramn
dnmsel niteliinden dolay, ayn zamanda znenin ya da Benin bir belirlenimi
olarak kavramlatrmaktadr. Bu nedenle zdelik allm anlamda yalnzca soyut
bir mantk ulam olmann tesindedir. Bu nedenle yalnzca nesneler iin geerli
olmayan, ayn zamanda bir zne varla karlk gelen zdelik, Ayrm kendinde
iermektedir.
zdelik ayrmdan bamsz dnlemez. zdelik salt bir zdelik ise, bu
zdelik bir baka eyden ayrt edilemez. zdelii bir baka varlk araclyla
kavrarz. Ayrm bir olumsuzlamadr ve zdelii dourur. Ne zdelik ne de ayrm
tek bana kendinde varlklar olarak nitelendirilemez, bu biimde ele alndklarnda
salt olumsuzluk tayan kart soyutlamalar olarak, her ikisi de somut bir gereklik
oluturamayacaktr. Hegele gre, zdeliin bu biimde ayrmdan soyutlanarak
dnlmesi, zdeliin bo bir ada indirgenmesi demektir. zdelik olumsuzluu
iermekte olsa da, tam bir yokluk deildir, Varlk ve belirlenimlerinin olumsuzluu
olarak vardr.
27
Fakat soyut anlamda zdelik bir bo varlktr. Bu nedenle, zdelik
ya da Ben bir ayrm olarak olumsuzluu kendinde tamakta, bu ise varln
kendinde zde kalarak devinimini olanakl klmaktadr. Fakat bu ayrm, Dolaysz
Ayrm olarak bir trllk, benzerlik ya da benzemezlik biiminde olan dsal
ayrmdan farkl olan, Hegelin Kendinde Ayrm ya da zsel dedii ayrmdr. Bu
dolaysz olmayan, kendi iinde dolaymlanm olan, zsel olan Ayrm ise, kartla
ve elikiye olanak tanyacak olan bir Ayrmdr. Bu nedenle, Hegel ayrm varln
olumsuzlama ve devindirici ilkesi olarak grmektedir.
28
nsann kendi varlnn
bilincinde olmas, kendini bir zdelik olarak kavramas, bilincin dnmsel
etkinliinin bir sonucudur. Fakat burada Hegel iin nemli olan, bilincin kendinin

26
TG, s. 30, ( 18).
27
FM, s. 168, ( 116 Ek).
34
bilinci olarak dnmsel etkinlii deil, bilincin bu etkinliinin bo bir zdelik ve
ar bir dnm olarak grlmesidir. Oysa, Benin zdeliinin dolaysyla
dnmn kendinde olumsuzluk ve ayrm ierdiini grmek gerekir. Dnm
Kant felsefesinde olduu gibi sadece znenin kendisi ile olan bants biiminde
grmek, dnm dolaysyla dnmsel bilinci, biimsel ve ierikten yoksun bir
etkinlik biiminde alglamaktr. Bu trden bir etkinlik gereklikten yoksundur. Kant
ve daha nceki filozoflar, kendinin zdeliini bir bant olarak kendine kazandran
dnm, kendinin ve deneyimin bir farkndal biiminde, kendini dsal varlktan
ayrmak iin kullanm, bu yolla btnln ve zbilincini elde eden zneye
dnm yneltmemilerdir. Bu nedenle, bilin Hegel ncesi felsefede gerek
anlamda kendi zerine yansmam, kendini konu edinmemitir. nk Hegele gre,
zdelik ayn zamanda kendi ile bant, ve dahas olumsuz bantdr, ya da
kendinin kendi kendisinden ayrt edilmesidir.
29
Bilincin soyut zdelii, bilincin ne
kendi iinde ne de d varlkla gerek anlamda ilikisizlii ya da dolaymszl, bu
zdeliin ar bir zdelik olarak kendinin bilinci olmasndan kaynaklanmaktadr.
Her trden bilginin temelinde bulunan bilincin ierikten yoksun kendine ynelik bu
bilgisi, zorunlu olarak dnce ve varlk, bilen ve bilinen arasnda bir ayrma yol
amtr. Hegel asndan modern felsefede Descartesn Cogito anlayyla sregelen
bu ayrm, tm dnm felsefelerinde ve zellikle onun en nemli temsilcisi olan
Kantta kendini gsteren, felsefenin nesnel bilgiye ulamas iin stesinden gelmesi
gereken bir ayrmdr. Hegel asndan, bir dnm felsefesi olarak Kantn felsefesi,
bir lde d-dnyann bilgisini dncenin kendi belirlemelerinden karsamaya
almakla, en azndan duyarllk ile anla uzlatrmak arzusuyla bu adm atm,
ama kendi felsefesinin ierimlerini doru bir biimde gelitirip amlayamamtr.
Dnm felsefesi, Hegelin kurgusal felsefesine bir hazrlk olarak, Tinin
geliiminin Alman idealist felsefesinde, zellikle Kant felsefesinin etkisiyle Jacobi
ve Fichtede kazanm olduu nemli bir aamadr. Kant felsefesinde zgn bir
biim kazanan dnm felsefesi, yalnzca bu dnemle snrlandrlabilecek bir
dnme biimi deil, ayn zamanda Hegel iin Lockeun deneyciliinden, Spinoza
dnda kalan usu felsefelere kadar, hatta tm Aydnlanma felsefesinin bir

28
FM, Ar Dnmn lke ya da Ulamlar (Ar Derin-dce Belirlenimleri) bal altndaki Ayrm
alt balnn tm, s. 168-175, (116-120).
29
FM, s. 168, (116 Ek).
35
zelliidir.
30
Hegel dnm terimini, onun bir erken dnem almas olan Fichte
ve Schelligin Felsefe Dizgeleri Arasndaki Ayrmda kurgusaln kart olarak alr.
Dnm felsefesi, Hegelin dizgesinde Tinin dnsel geliimini gz nnde
bulunduran tarihsel bir dnemleme yaplacak olursa, eski metafizik inak tutum ile
Hegelin kurgusal felsefesi arasnda yer almaktadr.
31
Dnm felsefesinin burada
incelenen konu ve dolaysyla Hegel felsefesi asndan nemi, bu dnm
felsefelerinin, Hegel felsefesine kadar gelen dnce srecinde, Descartes kaynakl
bir etkiyle, zbilin anlaynn ieriini belirlemi olmasndan kaynaklanmaktadr.
Fakat dnm felsefesinde, zbilin artk edilgin izleyici konumda deil, bilginin
oluturucu ve kurucu olanadr. Bilincin kendinin bilinci olmas, kendi zerine
dnmesi, eletirel felsefenin zne uygun den ve onun tarafndan glendirilmi
bir dnme biimi olarak, gerek anlamda Kant felsefesinde en yksek dzeye
ulamtr.
Kantta Ustan ok Anlaka dayanan aknsal bilin, grye dolaysz bir
biimde verilmi olandan yola karak, varln gerek bilgisine ulamaz, tam tersine
varl kendi bilincinin bir yansmas olarak kavrar ve gereklii ve onun grngsel
bilgisini kendi varlnn dnda grr. Anlama yetisi (anlak) kendi kavramlarn,
d-dnyaya yanstmtr. Fakat d-dnya grngsel olarak bilincin kendi
kavramlarnn dnda kalan bir dnya deil, bilincin uzay ve zaman iindeki kendi
belirlenimlerinin dnyasdr.
32
Grngsel olan bu d-dnya, bilincin bir uzantsdr.
Bilicin snrlar grngsel olann snrlardr, sonuta bilin kartyla snrlanmtr.
Bu bilincin, Hegel asndan olumlu anlamda kendi kart olan d-dnyaya yansma
ya da dnmsel anlamda bir ama, kendini d-dnyada somutlatrma abasn
iermektedir. Fakat yine de Kantta bilin, kartyla dsal ve yaltlm bir ey

30
Cerf, W., Speculative Philosophy and Intellectual Intuition: An Introduction to Hegels Essays,
Hegel, G. W. F., The Difference Between Fichtes and Schellings System of Philosophy, iinde trans.
by H. S. Harris and W. Cerf, State University of New York Press, Albany 1977. [DF] s. xvii.
31
Bu yaptn ngilizce evrisine yazm olduu Giri yazsnda, Walter Cerfin belirlemesiyle, Kantn
Ar Usun eletirisi ve Yarg Gcnn Eletirisi yaptlarnda geen bu terim, dorudan olmasa da
dolayl olarak, Hegelde, Schellingin Aknsal dealizm Dizgesi yaptndaki kazanm olduu anlama
uygun bir kulanm kazanmtr. Buna gre, Kantn felsefesinde doruuna ulam dnm felsefesi,
istencin saltk eylemine dnmeden nceki zbilincin varlkla kartlk oluturduu evreye karlk
gelen, zbilincin tarihinde dnemden ikincisidir.(A. g. y., s. xvii.)
32
Bu nedenle dolaym, Kantta gerek bir dolaym ya da yansma deildir. Benzer eletiri, diyalektie
zdeki bir ierik kazandrm olan Marksist felsefe asndan, bu kez Hegelin Doaya yaylm Tin
anlayndan dolay Hegele kar kullanlacaktr. Bu eletiri, Feuerbach bir etkiyle, Marxn ilk
dnem yaptlarnda, Hegelci idealist diyalektie bir kar k niteliinde kendini gstermektedir.
36
olarak grlmekte, bilincin ikin biimde kartna geii ve kendi olmayan iermesi
dnmsel felsefede eksik olarak kalmaktadr.
Kantn kuramsal felsefesinde anlama yetisi araclyla dnmsel bilin
kendini d-dnyadan ayrd gibi, yalnzca bununla kalmaz, kart kavramlarla
dnr. Anlama yetisi ya da Anlak kendi kavramlarn kartlklar olarak yaltr.
Hegelin dnm felsefesine, dolaysyla Kanta ynelik eletiride vurgulad gibi,
Dnm ilk olarak yaltlm belirliliin tesine bir geitir; onu bir gnderme
noktasyla bir iliki iersine koymakta, ama baka bakmlardan yine yaltlm bir ey
deerinde brakmaktadr.
33
Bu nedenle, Hegelin kurgusal felsefenin ya da
diyalektik dncenin gereklemesi iin dnm felsefesinin bu yaklam,
yalnzca eksik bir balangtr. Hegel kendi diyalektik anlayn dnm
felsefesinden ayrt ederken, diyalektiin bir anlksal belirlenim olduu lde ikin
olarak d-dnyann, sonlu her eyin asl gereklii, kendi z, gerek doas
olduunu, bu nedenle dnmsel yntemin tersine, diyalektik ya da kurgusal
dncenin bir ikin teye-gei nitelii tadn vurgulamaktadr.
34
Bilin
Hegelde nesnesiyle yaltlm dsal bir iliki iinde deildir. Bu nedenle bilincin
kendisiyle zdelii, kendinin kendi olmayanla dolaymlanm ikin nitelikte
birliidir. Bundan dolay, Hegelde dnen znenin kendine zdelii, daha nce
vurguland gibi, ayrm kavram olmakszn yalnzca soyut bir zdeliktir. Kendini
bir zdelik olarak konumlandran dnmsel bilin, biimsel zdeliin tesine
geememektedir. Hegel asndan, Bu zdelik sk skya tutulup Ayrmdan
soyutland lde, biimsel zdelik ya da anlak-zdeliidir.
35
Bu kendine zde
olan Ben, edimsellik ve devinimden yoksun kalmaktadr. Bu yaklamla Ben,
Evrensel Tinin geliiminde tarihselliin tz olamad gibi, tm tarihsel ve
toplumsal belirlenim ve ierikten soyutlan bir zne olarak tasarmlanmaktadr. Ben,
tzsel bir varlk olmaktan uzaktr. Sonuta Hegel, kendinden nceki felsefeyi,
zellikle bunun en yetkin biimde somutlam bir rnei olan Kant felsefesini,
zneyi ve bilinci ayrmsz birlik olarak alan bir zdelik felsefesi olarak grrken, bir
zdelik felsefesinin ierimine dntrlm olan bu tr bir dnmn ikinlikten
uzak biimsel zdeliin tesine geemeyeceini belirlemitir.

33
FM, s. 113, ( 81).
34
FM, s. 113, ( 81).
35
FM, s. 166, ( 115).
37
zne-nesne ayrmna dayanan biimsel nitelikteki dnmsel bilin, bir
anlak anlayna dnm ve bir yntem biiminde onunla zdelemi olmakla
bilinci olduu kadar nesneleri birbirinden ayrmakta, yaltlm gereklikler olarak
konumlandrmaktadr; bunu yaparken de, ncelikle kendini kendi olmayandan
ayrmaktadr. Bilin Kant felsefesinde kendini kendiyle ilikilendirirken ayn
zamanda kendi olmayanla bantlayamaz. Bu yaklam asndan, Ben ya da
dnen varlk, kendinin bir zdelik olarak farkna varr. Bu ayrmla bilin, kendini
bilen bir btnlk olarak bir yanda konumlandrrken, kendi olmayan, kendinden
bakay te yanda ayr bir varlk olarak konumlandrr. Kendini bilinli bir Ben
varl, bireimsel birlik olarak kavrayan insan, ister istemez kendi varlnn
dndaki tm varlklar kendinin kart olarak, kendinden tmyle baka bir varlk
alan iinde alglar; kendi olmayan kendinin dnda yabanc bir varlk olarak grr.
Bilin kendini ve bakasn yaltlm evrensellikler olarak belirler. Kendini ve
nesneleri somut zdelikler olarak birbirinden yaltan anlak, btnsel gereklii ve
nesneler arasndaki ilikiyi kavrayamaz.
Sradan bilincin yaklamyla kendisini bir zdelik olarak bilen zne, bu
yolla kendini olduu gibi, d-dnyay da kendinden ayrt ederek kendi dnda,
kendinden baka tikel somut zdelikler olarak kavrar. Deneyimin bireimsel yaps,
aknsal Benin bireimsel birliini gerektirir. Her iki uta, Benin kendisi ve
deneyimi ancak zdeliin bilinciyle olanakl klnmtr. Hegel bu yaklamn tam
tersine, bilincin kendi kartyla ve onunla ilikisinde, ancak bir bakann dolaymyla
gereklik kazanabileceini dnr; bilincin kendini dndaki varlkla ayrtrmaz.
Hegel ayrm bir dolaym esi olarak kullanr. Kant felsefesinde olduu biimiyle
Hegel, ayrm ya da olumsuzlama aamasnda taklp kalmaz; olumsuzlamandan ve
ayrmdan yeni bir dnceye, btnn ya da bireimin bilgisine geer. Bu bilgi, ayn
zamanda znenin kendisine ilikin bir bilgi olduu kadar, gerek varln bilgisidir.
Hegel, ayrmda birliin devingenliini kavrar. Kant anlak bu devingenlii
kavramaya elverili deildir. Oysa Kantn tersine, Us ya da kurgusal felsefe
kartlklar aar, onlar bir uyum ve bireime kavuturur. Us devinimsellii iinde
btn kavrar. Bu btn ya da Saltk olan, nesnel gereklik olarak usun kendisidir.
Us bu nesnel gereklikte kendi zyle yzleir. Bir yansma ya da dnm olarak
bu gereklii us, kendinde bulduu kadar, nesnel gereklikte de bulur. Hegelde
38
ayrm, ancak btn iinde dnlebilir, btn iinde bir evreye karlk gelir. Oysa
zbilinci bu ayrm zerinde temellendirmek isteyen yaklam, d-dnya ile kendi
arasnda yapm olduu ayrm araclyla kendini, kendi olarak ya da bir Ben
olarak kavrar. Dolaysyla bu durumda, ayrm dsal olarak Benin bilicini kendine
vermitir, fakat bu bilinci ayn zamanda ierikten ve varlkla olan dolaymndan
yoksun brakmtr. Bu biimsel bilincin ya da znenin, kendini bir zdelik
biiminde zbilin olarak kavramas, ister istemez bilincin ben ve d-dnya ayrmn
yapmasn gerektirmitir.
Kendini kendi iinde bir zdelik olarak kavrayan dnmsel Ben, kendini
d dnyadan ayrr, d-dnyay kendine kart bir varlk olarak konumlandrr.
Dnmsel zdelie dayanan bilin, d-dnyay kendinden farkl olarak, alglayp
konumlandrrken, yalnzca bunu yapmakla kalmaz, ayn zamanda kendini de
kendindeliinin farknda ve bir zbilin varl olarak alglayp konumlandrm olur.
Bu trden dnmsel Anlan felsefeyi ele geirdiini Mantk Bilimi (Byk
Mantk) yaptnn Giri ksmnda vurgularken Hegel, arkasndan dnm deyimini,
Kant felsefesine karlk gelecek bir eletiriyle, Genellikle bu szckten blen ve
blmelerinde karar klan anlk anlalmaldr,
36
biiminde tanmlamaktadr. Bu
zelliiyle anlak, doal bilincin tavrn taknm olmann tesine geememektedir.
Bu alglama, edimiyle anlak birbirinden koparlamayacak ikili bir alglamay ya da
ayrt etme edimini bir arada gerektirir. Anlak duyusal bir sezgi olarak alglayan ve
alglanan varl birbirinden yaltlm zdelikler olarak konumlandrr. Hegel
dnmsel bilinci tanmlarken, bu bilin anlayn, Kantn felsefesiyle ve onun
anlak anlayyla zdeletirmektedir. Hegele gre, Kantn dnm felsefesi,
dnmsel bilinci ya da anlama gcn usa kart konumlandrmaktadr. Usa kart
olan anlak doal bilincin yerini almakta, onun ilevini stlenmektedir. Anla
dolaysyla saduyuya dayal doal ya da gndelik bir bilinci temel alan bu yaklam
asndan, Doruluk (Hakikat) duyulur gereklie dayanr, dnceler yalnzca birer
dncedir, onlara ierik ve gereklik veren duyulur algdr, ussa kendinde ve kendi
iin kald srece bo dlemlerden baka bir ey dourmaz.
37
Bu nedenle, Kant
felsefesinin anlak anlayna dayanan dnm felsefesini Hegel, ayn zamanda

36
SL I, s. 56. , BS, s. 56. , SP, s. 65.
37
SL I, 56. , BS, 56. , SP, 65.
39
kendi zdelik ve zbilin anlayna ve kurgusal felsefesine kart bir yaklam
olarak grmekte ve bu bak asndan betimlemektedir.
Kantn dnmsel felsefesi, alama yetisinin ayrc ilevine dayanmakta
ayrm ve kartlklarla dnmektedir. Kantn kurgusal felsefeye kar oluturmu
olduu kartlk, Hegel asndan, duyusal olanla kavramsal dnme, anlak ile us
arasndaki ayrma karlk gelmektedir. Anlak ile us arasnda ayrm yapan Kant, idea
(ide) ile kavram arasnda da bir ayrm yapm olur. dea usun ieriini belirlerken,
sadece kavram anlakla ilikilendirilir. dea, kavramn tersine, doruluk ve somut
gereklikten soyutlanp, deneysel gerekliin dnda tutularak gndelik dilde
genellikle kavram iin de kullanlan basit bir kan szcne indirgenir. Hegel,
deann ya da usun, anlak ile ayrmndan doan bu gerek d kullanmna kar
kt gibi, onu sadece zorunluluktan yoksun salt duyusal tasarmlarlarn bir sonucu
olarak grmez. Oysa Hegele gre, dea upuygun Kavramdr, nesnel Dorudur, ya
da doru olarak Dorudur.
38
Kantta dnm ussal ve nesnel gereklikle deil,
dorudan anlakla ve duyusal deneyimle ilikili klnmtr. Hegele gre, bu nedenle
Kant, deay ussal kavram olarak tanmlamakta,
39
dolaysyla us deneyin dnda
tutulmaktadr. Hegelin belirlemesiyle, Kanta gre ussal kavram, koullanmamn
kavram olmal, ama grnglere oranla akn olmaldr....ussal kavramlar
kavramaya, anlan kavramlar ise alglar anlamaya yararlar.
40
Kant us ile anlak
arasnda yapm olduu bu ayrmla, ussal kavray, deneyimsel ya da olgusal
gereklikten yoksun ieriksiz brakmtr.
Kantta yalnzca anlakla snrl kalan, ilevi sadece dnceyi snrlayp
nesnesinden yaltmak olan dnm, kavram ile gerekliin birliini oluturamaz,
kavram gereklikten yaltr ve tmyle yoksun brakr. Hegel, her eyden nce
gerekliin, ierikten ve ussal dnceden yoksun biimde sadece anlak araclyla
kavrann eletirir; dolaysyla ussal gereklikten tmyle yaltlm bu trden bir
anlak anlayna ve gereklik tasarmna kar kar. Ona gre, Bu tasarm,
dnmsel anlan dnce ile karlk geldii gereklik arasnda yapm olduu
ayrma dayanr; gereklii ya da edimsellii btnl iinde deil de, soyut bir

38
Hegel, G. W. F., Science of Logic, trans. by A. V. Miller, foreword by J. N. Findlay, Humanity
Press, New York, [SL], s. 755., BS, s. 219., SP, s. 95.
39
SL, s. 755., BS, s. 219., SP, s. 95.
40
SL, s. 755., BS, s. 219., SP, s. 95.
40
biimde bu nedenle de doru olmayan bir dnce (idea) olarak kavrar.
41
Kant
felsefesinde dnm, anlak dzeyinde kalarak dncenin varlkla dolaymna
olanak salamazken, Hegelci dnm, dnen znenin hem varlkla hem de
kendisiyle olan ussal dolaymna karlk gelir. Anlak uzlamaz kartlklarla
dnrken, us bu kartlklar amaktadr. Hegel ncesi dnm felsefesi bir
olumsuzlama ya da ayrm felsefesi iken, kurgusal felsefe bu olumsuzlamann
olumsuzlamas olan bir btnlk felsefesidir. Kartlklar, Schellingci zdelik
felsefesiyle, onun organik btn ve uyum anlaynn katksyla Hegelde
almaktadr. Fakat kartlk ve Kant dnmsel bilincin olumsuzlanmas, tmyle
bir ortadan kaldrma deildir, dnmsel olan ve onun belirlemi olduu
kartlklar, kurgusal felsefede bir birlie kavuturulmulardr. Hatta kurgusal
felsefenin ortaya k, ancak bu kartlk felsefesinin almas ve dolaysyla onun
hazrlad dnsel geliim araclyla olanakl olacaktr.

2- Tamalgnn Aknsal Beni
Us ve gerekliin bilgisinden uzaklam, ona kart bir duruma gelmi olan
dnmsel anlak ya da bilin, d-dnyann znel duyusal pekinliinde, zdelik
olarak kendi zbilincini aramakta, bu zbilin duyusal olann pekinliini kavrad
oranda bu edimiyle kendi znel pekinliini de berkitmeye almaktadr. Bilin
nesnesiyle ayrmnda kendi varlnn pekinliinden emindir. Kant felsefesinde
bilin, bu ayrmda, daha dorusu dolaymsz olan ayrmda gerekliini bulur. Bilin
bir zbilin olmak asndan hem bu ayrmn nedeni hem de sonucudur. zbilin bu
ayrm koymakla birlikte, bu ayrm araclyla gereklemi de olur. Bylece her
alglama edimi, kendini nesnesinden koparma ya da ondan ayr ve kart
konumlandrma edimini, bununla birlikte, kendi varlnn dnmsel farkndaln
aa karr. Bilincin kendinin varlnn dnm yoluyla bir zbilin ya da
zdelik olarak ayrdna varmas, Kantta bilincin Anlaka dayal, yalnzca onunla
snrlandrlm, etkinlii araclyla gerekleir. Kant kuramsal bilginin temeline,
bir zbilin olarak, Benin aknsal birliini yerletirir. Hegel felsefesinin tersine,
Kantta zbilin, bilincin olanakl kouludur. zbilin olarak aksal Ben, anlaksal

41
Hegel, G. W. F., The Philosophy of History, trans. by J. Sibree, Prometheus Books, New York
1991. [PH] Int. s. 45. Bu yaptn Trke evirisi, Tarih Felsefesi, ev. A. Yardml, dea Yaynlar,
stanbul 2006. [TF] s. 41. Ayrca bkz. TA, s. 142-143.
41
bilginin en yksek ilkesi grldnden, bu zbilin, tm bilme ve bilgilenme
srecine elik etmekte, ona ikin bir biimde anlan kendi ilevsel yapsyla
zdeletirildii iin, anlak gibi bir koul olarak bilince, daha dorusu bilgi ve
deneyime ncel bir konuma gelmektedir.
Tm bilme ve bilinlilik edimi, bir zbilincin ya da aknsal Benin varln
gerektirir. Hegel felsefesinin tersine, bu zbilin, kendi z etkinliini oluturup
biimlendiren, zaman iinde olumu, kazanlm bir ey deildir. zbilin, zaman
ve mekandan bamsz, kendisiyle zde, deimeden kalarak tm bilme biiminin
varlk koulunu oluturmaktadr. Her trden bilginin olanakl koulu olsa da bu
bilin, yalnzca bir nkoul olarak biimsel bilmenin bilincidir. Eletirel felsefede bu
bilin, tm kuramsal bilmenin temeli olan, oklu alg ve tasarmlar bir birlie
kavuturan ve onlara nesnel ieriini veren Benin kendine dnk bilincidir.
Kendinin bilinci olmak asndan Kantn kuramsal nitelikteki zbilinci, bu dnyada
yaayan, baka bilinler karsnda bulunan bir zbilin deildir. Oysa bu deneyim ve
tasarmlarn zbilinci, kendi kendini belirlemeli, ayn zamanda Fichtede olduu gibi,
en azndan eylemlerime de elik edebilmeli, edimsel bir bilin olmaldr. Bu zbilin
olarak Ben, us karsnda snrlandrlm olan, yalnzca bilen znenin aknsal
Benidir. Fakat Hegelde bu Ben, Kant ve Fichtenin tersine kendi olmayanla
kartlk biiminde snrlandrlmam deimeden kalan deil, yaayan bunun yan
sra znelliini edimsel olarak aan, zamansal olan kendisiyle birlikte olgusallatrp
amlayan, tzselleen bir Ben olmaldr.
Kartezyen Cogito anlaynn etkisiyle, Kantta dnmsel bilin ya da
dnm etkinlii, zbilin konumuna ykselmitir. Fakat bu bilin Descartesn
Cogitosundan farkl olarak, etkin bir Bene dntrlmtr. Bu bilincin kendini
kavrayabilmenin tesinde gerek bir etkinlii yoktur. Bilincin snr kendinin dnda
deil, kendi kendisiyle snrlanmtr. Gereklii yalnzca kendi snrlar iinde
kavrayan bilin, gereklii kendi dnda kendinde bir varlk olarak
kavramamaktadr. Bylece zbilin olarak anlak, kendi gerekliini nesneler zerine
yanstmaktadr. Descatesn Cogitosunun Beni, Kantta da tm bilgilenmenin
dolaysyla bilincin kayna ve znesi durumundadr, bilin, zbilin ya da
dnmsel bilin olarak kendisini ancak tasarmlar araclyla konu almakta, bu
yolla zbilin haline gelmektedir. Descartesda Cogito nasl, zdeksel varlk
42
iermiyorsa, Kantta da tasarmlarn aknsal Beni olan zbilin, zdeksel olmad
gibi, Descartesn tersine, anlksal ya da dnsel anlamda kendinde ya da tzsel bir
varla da karlk gelmemektedir. Bu nedenle, bir tasarmlama edimi olarak bilin,
zbilinten ayr bir ncelik sonralk ilikisi iinde olmak yerine, her bilin ve
tasarmlama edimine ikin bir biimde katlp ona elik eden bir Bendir.
Kant, tamalgnn aknsal Beni ya da zbilin ile nesnelere ynelik bilin
arasnda, ak bir ayrm yapmaktan ekinmitir. Algya ya da tasarlara ynelik olan
Bilin, tamalgnn aknsal Beni ya da zbilin araclyla gerekleir. Bu bilin
tasarmlarn bilincidir. Bu nedenle Kantta her bilin bir bilgi ya da yarg
oluturabilmek iin bir zbilinci gereksinir. Sradan bilin ile zbilin arasnda Hegel
felsefesinde olduu gibi, kkl bir ayrm yoktur. Kantn bu aknsal yaklamna
karn, genellikle bilin ile zbilin ya da Ben arasnda znelcilikten kanmak adna
zsel bir ayrm yaplmaya allr.
42
Oysa Kantta her bilin ya da bilgilenme edimi,

42
Kantn bilinci, zbilinten ayrmamaya zen gstermesi, ayn zamanda Kantn eletirel ve aknsal
anlak anlayndan kaynaklanmakta, dolaysyla onun znel idealist felsefesi asndan bir sorun
yaratmamaktadr. Oysa Husserlci grngbilimden ve onun aknsal Ben anlayndan yola kan
Sartre, 1937de yaymlad, dnsel geliiminde nemli bir balangc oluturan Egonun Aknl
yaptnda, grngbilimin znel idealist ve tekbenci eiliminden kurtulmak, daha zgn varoluu bir
Ben anlay gelitirmek iin, Ben (Ego) ile bilin arasnda greceli bir ayrm yapar.(Sartre, J. P.;
Egonun Aknl: Fenomenolojik Bir Betimlemenin Tasla, ev. S. R. Krkolu, Alkm Yaynevi,
2003 stanbul. / Ayrca ngilizce evirisi iin bkz. Sartre, J. P., The Transcendence of The Ego: An
Existentialist Theory of Consciousness, trans and annotated with an nt. by, F. Williams and R.
Kirkpatrick, The Noonday Press, New York 1960.) Aslnda Ben, Sartreda, bilincin dnda bilinten
kaan, donuk tzsel olmayan dolaysyla bilincin yapnts olan bir varlktr. Geleneksel Cogito
kaynakl Ben anlaynn tersine, Ben bilincin kaynanda bulunmaz. Ben, bilincin kendine dnk
olmayan dolaymsz yaant ve deyiminin dnmlenmesi ya da dnmlenmilii (reflectedness)
ile ortaya kar. Cogito anlayn benimseyen dnrler, Beni, bilincin dnmsel nitelikte ikinci
dereceden bir edimi olarak kavramlardr. Fakat bilincin bilin olabilmesi iin, byle kendi kendisini
kavrayan bir Bene gereksinimi yoktur. Her bilin bir eyin bilincidir ve her bilin Sartre asndan,
kendindenliinden bir dnm (reflection) edimi tadndan, bu bilin ediminin zerine dnme
ya da bilincin kendisini konu edinmesi ikinci dereceden bir dnm ya da bir baka deyile bilincin
dnmlenmi olan edimidir. Dolaymsz yaant, Sartreda dnmlenmi bilince nceldir. Kendi
zerine dnme ya da koyutsal (thetic/savsal) edim ile dnmsz olan bilin, dnml
(konumsal) bilince dnr. Fakat bu gerek anlamda Ben, dncesini oluturmaz. Sartre bu
Descartesc anlay betimlemek iin bu yaklama n-dnml (pre-reflective) Cogito adn
verir.(Sartre, J. P., Being and Nothingness, s. 9-17.) Bu dnmlenmi olan bilin, kendiliinden
yaam bozar. Sartreda, ben ile bilin arasndaki bu ayrm, ayn zamanda etkin (dnmsel) bilin,
ile edilgin nesnelere dalm (dnmsz) konumsal olmayan bilin arasndaki ayrma karlk gelir.
Dnmsz bilinte Ben yoktur. Kendiliinden dolaysz yaantnn dnmsz bilinci, dnmsel
bilincin dolaym araclyla nesnelerin rtk farkndal yoluyla dnmlenmi bilin aa kar.
Bylece, bu bilin bir Ben dncesine dnr. Genelde dnlenin tersine, Ben (ego), bilincin
sahibi deil onun nesnesidir.(Sartre, J. P., The Transcedence of The Ego, s. 97.) Bir baka deyile,
Sartreda Ben bilin iin zne deil, nesnedir. Her ne kadar byle bir ayrm yapsa da Sartre, Benin
bilincin kayna olmadn, tersine bilinten kaynaklandn ve onun etkinliinin bir sonucu
olduunu vurgular. Bylece Descartes felsefesine dayanan geleneksel, Benin bilginin kurucu esi
olarak ncellii anlay tersine evrilmi olur. Ben, Kantta olduu gibi deneyimin oklusunun
anlktaki birlii deil, tersine kendisi bilincin deneyiminin dnsel bir rndr. Ben, bilincin
43
bir zbilincin varln gerektirir. Hegel asndan da kendinin bilinci olmak andan
zbilin, insan varlnn ve onun geliiminin en temel zellii olsa da, zbilin
bilinten farkldr. Hegelde bilincin zbilin olabilmesi iin, her eyden nce
duyusal ve algsal bir nitelik tayan doal bilincin kendini nesnesinden ayran
yaklamn geride brakmas, daha dorusu bu durumu amas gerekir. Bilincin
Hegelde zbilin olmas, ancak bilincin kendi olmayan ile bir dolaym kazanmasyla
olanakldr. zbilincin varl tekiyle dolaym zorunlu klmaktadr. Buna karlk,
Kantta zbilin, kartlk ve ayrmn bilincidir; bu nedenle bu bilin Hegel
asndan, sradan ya da doal bilincin konumunun tmyle tesine geememitir.
Kantn zbilinci, kendini kendi olmayanla kartlk iinde, kendini nesnesiyle olan
ayrmnda kavrar.
Kantta kendinin bilinci her bilgilenme ediminin temelinde bulunuyorsa, bu
durum kendinin bilincinin tm bilgiden nce aknsal olmaktan te akn biimde bir
varlk olarak var olmasn gerektirir. Fakat Kant iin aknsal olmak, ayn zamanda
kendi deneyiminin koullarn deneyime ncel olarak oluturup biimlendirmek
demektir. Kantn felsefesi byle bir ncellii varsaysa da, Kant, bilince deneyim
etkinliinden bamsz tzsel bir ncelik tanmamaktadr. Bu nedenle Kantta,
deneyimin bilinci ve bu bilincin ayn zamanda kendinin bilinci olmas, birbirinden
koparlmaz olan tek bir edimdir. Tersi durumunda, kendinde-ey kavram gibi,
tasarmlara ncel de olsa bu tasarmlarn gerisinde bir kendinde-bene de gereksinim

dndadr, bilin tarafndan ele geirilemez, kavranlamaz olandr. Ben bilinte bulunacak olursa bu
durumda refleksif (dnmsel) bilincin Beni ile dnmlenmi bilincin Beniolmak zere iki ayr
Ben olacaktr. Sartre, Beni bilinten bamsz, zgrlkle belirlenimi iinde olumakta olan bir
konumda gryor, bilincin dna karyor. znel idealist ve tekbenci duruma dmemek iin, Beni
bilinten ayryor. Sartren belirlemesiyle, Ben, tpk suyun dibinde bir aklta gibi bilinte st
rtl, belirsiz bir ekilde grnmekte, bundan dolay da aldatc olmaktadr, nk bilmekteyiz ki,
bilin dnda hibir ey bilincin kayna olamaz( A. g. y., s. 51-52.) Sartrea gre, Ben (Ego),
filozoflarn ounun dnm olduu gibi, bilinte yerleik olarak bulunmaz. Bu yaklamyla
Sartre, Hegelin nesnel ya da saltk idealizmine olduka yakn durmaktadr. nk Ben, ne isel
yaantlarn gbeinde bulunan bo, biimsel bireim ilkesi ne de davran bilimcilerin sand
biimiyle zdeksel varln tinsel yaant ve edimlerimizin zeindedir. O dardadr, dnyann
iindedir; bakasnn Egosu gibi, dnyaya aittir.(A. g. y., s. 31.) Ben, ncel verilmi bir ey deildir.
Hegelde olduu gibi Ben, d-dnyada edimsellii araclyla gerekleecektir. Bilincin, Ben
zerinde bir ncelii varsa da, Benin bilincin deneyiminin dnda bamsz bir konumu vardr. Beni
Kant ve Husserlin aknsal Beninden daha da ayrcalkl klan Sartre, ikircikli biimde, Beni bir
yandan dnyann iinde grmekte, dier yandan da Beni bilincin nesnelere dalm, znel yaantnn
amuruna bulam niteliinden ekip kurtarmaya, Beni bilinten syrarak akn bir biimde bilincin
dna yerletirmeye alyor. Bu yaklamndan dolay Sartre, kimi zaman bilincin Bene kar
ncelliini kimi zaman da Benin bilince kar aknln, kaytsz bir zgrln koulu olmak
bakmndan savunarak, bir yandan kendi grngbilimsel varoluu anlayn korumaya zen
gsterirken, dier yandan da znel idealizmden kanmaya alr.
44
doacaktr. Bu nedenle Kantta bu zbilin, deneyimin aknsal koulunu ve
deneyimin temelini olutursa da, deneyimin gerisinde deil, deneyimle birlikte ortaya
kmakta deneyime katlmaktadr. Bu durumda da bu zbilincin aknsal olmak
dnda kendinde bir gereklii yoktur; ancak deneyimle olanak kazanmaktadr.
Kant, Descartesc gelenei srdryor grnse de varlk bilimsel deil, bilgi
kuramsal bir Benden yola kmaktadr. Bu Beni bilginin kurucusu etkin bir Ben
konumuna ykseltmektedir. Kant, Dnyorum tm tasarmlarma elik ediyor
olmaldr
43
derken, her deneyimin bilincinin aknsal Benden ayrlamayacan dile
getirmi olmaktadr. Bu durumda tasarmlar Bene indirgenirken, Ben yalnzca
tasarmlarn bilinci olacaktr. Bu nedenle Kant, Hegelde olduu gibi, ieriksel
nitelikte etkin bir Ben kavramna ulaamamaktadr. zbilin Kantta yalnzca
bilmenin ya da bilginin duyusal bilinciyle snrl kalmakta, gerek anlamda yaayan
bir zbilince dnememektedir.
Doal olarak, her tasarm ya da alglama edimi, bu edimi gerekletiren bir
zneye gnderimde bulunur ve onun varln gerekli klar. Bu nedenle, dnmsel
bilin ve buna bal Ben anlay asndan deneyimin kendisi, deneyimin bilincini
gerektirdii gibi, dier yandan deneyimi gerekletiren bilincin varlnn da bilgisini
gerektirir. Dnmsel bilin iki ayr bilincin birlikteliinden oluur. Kant zellikle,
bilin ile kendinin bilinci ya da Ben arasndaki bu ayrmn varln ortadan
kaldrmaya ya da en azndan belirsizletirmeye alr. Byle bir ayrma dayanan
yaklam, ister istemez, Benin deneyim ve deneyiminden nce grngsel olmayan
tzsel ve akn varln gerektirir. Bu nedenle, akn bir bilin anlayndan
kanabilmek iin, Kantta bilin, zbilin olarak hem kendinin hem de nesnenin
bilinci olmak asndan, her iki bilinci kendinde tek bir etkinlik olarak barndrr.
Buna karn, Descartes felsefesinin etkisiyle Cogitoya dayanan dnmsel bilin
anlay iki ayr bilincin birleiminden olumakta, dnm kendini varlkla
birletirecei yerde bir ayrmn bilinci olmakta, byle bir bilin yine de nesnesinin
bilinci ile bu bilinci nesne alan bilin olmak zere ikilemi bir grnm
kazanmaktadr. Bu durumda, ikili olan bilincin srekli bir nc bilin edimiyle
birletirilmesine ya da en azndan, Descartes felsefesinde olduu gibi, bilincin bu

43
Kant, I., Ar Usun Eletirisi, ev. A. Yardml, dea Yaynlar, 1993 stanbul, s. 98, (B 131). /
ngilizce evirsi iin bkz. Kant, I., Critique of Pure Reason, trans. by J. M. D. Meiklejohn,
Introduction by A. D. Lindsay, Everymans Library, London 1950, s. 94.
45
bilin ediminde yitmeyecei, dncenin kendisini kendi edimi yoluyla kukuya yer
vermeyecek biimde dorulad ve onun dayanabilecei snrlandrlmam olan
akn bir Bene gereksinim duyulacaktr. Kantta zbilin, deneyimde ortaya kan,
deneyimin kurucusu olarak deneyimde yiten bir zbilintir.
Bunun yan sra, dnmsel bilin asndan eer Kantn zbilin
anlaynda bilincin iki ayr dzlemi varolacaksa, bu durumda dnmsel Benin
birlii, tasarmlarn oklusundan ok, aslnda her eyden nce, bu ikiye ayrlm
bilincin birlii olmak zorunda kalacaktr. Kant, bundan dolay her ne kadar
Descartesn Cogito geleneini izlese de, byle bir ayrm yapmaktan kanr;
aknsal Benin bilinciyle tasarmlarn bilincini birbirinden ayrmamaya zen
gsterir. Her ikisinin varln birbirinden ayrmadan karlkl zorunlu klar. nk
ayrm akn bir bilinci gerektirdii gibi, dier taraftan ister istemez bilincin
dolaymn gerektirecektir. Bilincin ikilemesi, onun bakalamna ve dolaymna
olanak salayacaktr. Dolaym ise bilincin bir sre iinde varoluunu gerektirecek,
bu srete, Hegelci anlamda, bilincin yapsnn ve bilginin ieriinin snrlanmam
dnmn zorunlu klacaktr. kiye blnm, nesnenin bilinci ve nesnenin
bilincinin bilinci olan dnmsel bilin biiminde bir ayrm, bilincin nesnesiyle
deil, bilincin kendi iinde gerekleecek ya da bilincin kendisiyle olan bir
dolaymdan oluturacak da olsa, bu ayrm ve ayrmdan kaynaklanan dolaym,
Kantn felsefesi asndan sorun karacak bir yaklam iereceinden, olanakl
deildir. Kantn aknsal Beni, tm tasarmlarmza katlan kendi biimsellii iinde
tamamlanm, zaman ve mekann dnda olan bir Bendir. Kantn soyut nitelikte
aknsal Ben ya da bilin anlay, bu zelliinden dolay, hibir dolayma olanak
salamamaktadr.
Kantta dnce ya da tasarmlarn bilinci olan kendinin bilinci, kendini
tasarmlar araclyla dorulamaktan, daha dorusu kendinin bilinci zerine
tasarmsal bir yargda bulunmaktan teye gidemeyecektir. Bu tasarmlara da her
zaman kendisi tasarmn nesnesi olmayan bir baka zbilin eklenmi olacaktr.
Hegel iin, bu trden zbilincin dolaymsz bir dnmsellik biiminde kendini
nesne olarak alan kavrannn doasndan kaynaklanan bir glk bulunmaktadr.
nk, tasarmlara elik eden, dnen Ben, kendi varln tasarmlar araclyla
ortaya koymaktadr. Ayn zamanda tasarmlarn varl ise, bu dnen Bene
46
balanmaktadr. Dnmn bu ynn sz konusu ederek Hegelin belirtmi
olduu gibi, Fakat, onun [dnmn] bu doasn zbilin olarak adlandrmak
glntr; yle ki, dnen Benin varl olmakszn dnemeyen Ben, kendini
Ben olarak dnr, bir tutarszlk ve burada kendi iinde ksr dngye dnm
dnce olarak bir yanlsama vardr.
44
Kantta, bilincin tasarmlara elik ederek
kendine bir ayrm getirememesi, bir baka deyile tasarmlama eylemiyle dnm
etkinliini zdeletirmesi durumunda, dnmsel bilincin kendini, kendi
bakasyla kartlk ve yaltlm bir dsal varlk olarak, yalnzca zdeliin zbilinci
biiminde kavramas, bu dngsellii ve kendi iindeki tutarszl ortadan
kaldramayacaktr. Deneycilerin kukuculuunu kendisinde barndrmakta olan ve
tasarmlar araclyla ortaya kan dnmsel zbilincin, Kantta tasarmlarla ya da
dnceyle olan ilikisinde, her eyden nce bir ncellik sorunu vardr. Tasarmlarn
olanakl olmas, zbilincin varln gerektirmekte ise, o zaman zbilincin varolmas
iin tasarmlara, tersi durumda ise zbilince gereksinim olmayacaktr. Dng,
bilincin kendini salt zdelik deil, Hegelde olduu gibi, ancak bakasyla dolaym
iinde ayrmda birlik olarak kavramasyla krlacak, ancak bu durumda doas gerei
olumsuz dng bilincin dnmne olanak salayan, olumlu bir nitelik
barndrabilecektir. Bu bakalk ve dolaymsallk, zbilincin gerekli kouludur ve
bilincin kendini olumsuzlayan, bir olumsuzlama olarak varolan varldr.
Kantta znel ya da aknsal dnmn yerine Hegel, kurgusal bir
dnmn gerekliliini gstermeye alr. Hegelde bilincin kendini konu almas,
ancak kendini nesnesiyle isel bir dolaym iinde kavramasyla olanakl olmaktadr.
Bilin, kendi kendisinin nesnesidir; ama bu bilin, ayn zamanda kendinin zde
olmadnn, dolaysyla kendi bakalnn bilincidir. Bilin bir zbilin olmak
asndan, nce kendini bir zdelik olmaktan ok bir kartlk olarak kavrar. Kantn
felsefesi, ancak kendinin bilincinin gereklememi olduu olumsuzlayc bir
balangc oluturur. Kant felsefesinin tersine, Hegelde zbilin oklu tasarmlarn
deil, kendinin varlk olarak bakalnn ya da kartlnn bir zdelik olarak
bilincidir. Bu bakalk insann kendi varlnn dnda ya da doada olan bir bakalk
deil, saltk deann doada yabanclamas gibi, doa olarak kendi znde bulmu
olduu bir bakalktr. nk bilin, zbilin olduunda artk kendine, kendi iine

44
Hegel, G. W. F., Science of Logic, trans. by, A. V. Miller, foreword by, J. N. Findlay, Humanities
47
geri dnm, kendini bakal iinde bir birlik olarak kavramtr. Hegelde Tin,
kendinde yaln olan, kendi iin genelde dolayszlk olan yansmadr, kendi iine
yansma olan varlktr.
45
Hegelde zbilin ya da dnm, Kantn aknsal bilinci
gibi, kendini nesnesinden bir dsallk olarak ayrmaz, kendini kendi bakalndan
yaltmayan, bu kendi ve bakal birbirine geien kendini tekisiyle dolaymlayan
isel bir dnmdr. Hegele gre bilin, Bylece, kendini dnme yolluyla
srekli varl ve varl dnmekle kendini dnmektedir.
46
Dnmde
zbilincin kendi dsall kendi iine yansmtr; zbilin kendi varln bir
zdelik olarak kendiyle ayrmda kavranmaktadr. Hegelde dnm zbilincin
diyalektiini oluturmaktadr. zbilin kendini dnrken kendi bakal iindeki
varln dnr, bu dn kendini srekli bakalk ya da yabanclama iinde ve
yabanclamann ortadan kaldrlmas biiminde gerekleen bir dolaym olarak
bilmesini gerektirir. Bilin d-dnyaya yansmayla kendi zerine yansmtr, bu
yansmada bilin kendi ayrmyla dolaym kazanm olarak yansmakta gerek
zbilin olmakta ve olumaktadr. Bu nedenle, kendisi de duraan olmad gibi,
duraanln deil, zbilin kendi bakal iinde ve dolaymsal olan ve bu dolaym
araclyla srekli deiip dnen varln bilincidir. Kendini konu edinen bilincin,
kendini dnmesi, kendini tekrarlayan bir dngsellik olmak yerine, bu bilincin, bu
dng iinde gelimesi, kendi kendisini Ben ya da bir zne biiminde tm gereklik
olarak amlamasdr.
Kant, her deneyim ve bilgiye ynelik tasarmlama ediminin temelinde bir
aknsal Benin bulunmas gerektiini vurgular. Kanta gre, bu aknsal Ben, tm
bilme ediminin olanakllnn zorunlu kouludur. Bir baka deyile Kant, her
deneyimin ieriinde, dolaymsz Benin aknsal birliini grmekte ve hatta tm
deneyimin biimsel olanan bir koul olarak, deneyimden ayrlmaz bir biimde bu
birlie balamaktadr. Nesnenin bilinciyle, nesnenin bilincinin bilinci her iki bilin
de, bilincin tek bir eyleminin iki yan olarak, Kantta tek ve ayn olan bilinte bir
zdelik olarak birlemitir. Ayrmsz tasarmn bilinci, kendinde bir dolaymszl
barndrmaktadr. Bu tasarmlarn en yksek bireiminin, bir balang olduu kadar,
sonul bir tamalgda gereklemi olmas, daha dorusu anlan paral yapsnn

Press, New York 1976, [SL], s. 777.
45
TG, s. 34, ( 26).
46
Hyppolite, J., Logic and Existence, s. 27.
48
btnle kavumas gerekmektedir. Kantn aknsal indirgemeyle yapmak istedii
ey, tam alg olarak, tm bilme etkinliini dnmsel bilinte, aknsal bir
indirgemenin birliine kavuturmaktr.
Tasarmlarn birbirine tutarl biimde balanmas ve bir birlie
kavuturulmas ancak bilincin kendini ve tasarmlarn bu aknsal indirgemede bir
zdelik olarak bilmesiyle olanakldr. Kantn dolaymsz bir zdelik olarak
alglad Ben, Hegel felsefesinde ancak, tm dncenin ve gerekliin balangcn
oluturacak olan soyut belirleme almam olan varla karlk gelebilir. Hegelde,
Ar Varlk balangc yapar, nk belirlenmemi, yaln dolaysz bir ey olarak o
denli de dncedir; ilk balang ise dolayl ve daha te belirli bir ey olamaz.
47
Bu
kendiyle zdelik, gerek bir zbilin olmak yolunda, zbilince yalnzca bir
balang salar. Oysa dolaymszlk, anlan ve Benin kendi iinde dnmne
olanak salamamann yan sra, tm bilme etkinliini Kant, anlan ya da Benin bu
etkinlik sreci iinde deimeden kalmasna, kendini bir zdelik olarak kavramasna
balar. Dncenin geliimi ve bilginin oluumu iin, tasarmladmz ya da
dndmz her eyin, bir nce dndmzle zde kalmas gerekmektedir.
Tersi durumda, tasarmlarn oklusu bilincin salayaca birlikten yoksun
olacandan, her alglama ya da dnme edimi, kesintiye uram, her tasarm bir
sonraki admda gelitirilemeyecek olan yeni bir tasarm olmak zorunda kalrd.
48

Fakat bir zdelik bilinci olarak bu etkinlik, sonuta anln kendi nsel
kavramlaryla gerekletirmi olduu, anlan deimez biimsel yapsna ilikin bir
etkinliktir. Tasarmlamann zdelii, her eyden nce bilincin kendini, bir zdelik
olarak alglamasna zorunlu olarak bal klnmtr. Deneyime birliini bir zdelik
olarak veren Ben ya da kendinin bilinci, aknsal ya da nsel bir nitelik tamaktadr.
Bilincin bir zbilin olmak bakmndan zdelii dolaymlanmam ar bir
zdeliktir. Duyarlla ya da duyusalla verili olan nesnelerin algsnn gerisinde
anlama yetisinin kendiliindenliinin bilinci vardr. zbilin, kendini kuramsal
alanda, her tasarmlama ediminin gereklemesinde tasarmlara elik eden bir Ben
olarak bilmek zorundadr. Bu kendinin bilinci, bilme ediminin n koulu grlse de,
bu bilin Hegelin Ben anlaynn tersine, bir zdelik olarak ya da sonuta bu
zdeliin bilinci olarak vardr. Bir zbilin olan bu bilin, olumayan hep kendisiyle

47
FM, s. 121, ( 86).
49
zde kalan, varolusal hibir nitelii kendinde barndrmayan, sarslmaz ve
dalmaz bir bilintir. O, hibir belirleme almam, ar kavram ya da varlk olarak,
kendini ve tasarmlad nesneleri ancak zdelik bilincinin salad olanakla
kavrayan, zdeliklerin birbirine eklemlendii tm biimsel bilme sreci iinde
bulunsa da, bu sreten etkilenmeyen, yalnzca bo bir zdelik olarak bulunan bir
anlk ya da bu anln Benidir.
Kant felsefesinde aknsal Ben, bir kendinin bilincidir, fakat Descartes
anlamnda tzsel bir Ben olmann bilinci deildir. Ben deneyimin ve grnglerin
olanan salayan, kendiside bu grnglerden ayrlamayacak olan grngsel bir
Bendir. Kantta bu Ben yalnzca olanakl tm tasarmlarn bir koulu olarak, ayn
zamanda temeli ya da kkeni olarak vardr, dolaysyla deneyimin biimsel bir
koulu ve olana olmaktan te bir tanmlama almamakta, biimsel ilevinin tesinde
edimselleememektedir. nk, Kantn zbilin olarak tanmlad, aknsal
tamalg nitelemesinde bulunduu ey, kkensel ve aknsal kouldan baka bir ey
deildir.
49
Zaten Kantn amac, Descartesn Ben anlaynn tersine, Benin olgusal
edilgin varoluundan ok, Ben araclyla bilginin gereklemesine bir dayanak
hazrlamaktr. Kuramsal Benden ya da tamalgnn aknsal Benininden sz ederken
Kant, bu Benin bilgi oluturucu etkinlii dnda, edimsel ya da olgusal varlyla
ilgilenmemektedir. Aknsal indirgemenin Beni tm bilme srecine katlm olsa da
kendisi bilinemeden kalr.
50
Bu Ben znel bir deneyimin tesine geememektedir.
Kantta Cogito ya da Dnyorumun Beni, sadece tasarmlarma elik eder. Ben,
yalnzca, dnsel bir dayanak ya da yapnt olarak, bilginin hakl klnm nedenidir.
Eletirel felsefe iin, bundan Benin olgusalln karsamak, Sartren Egonun
Aknl yaptnn hemen banda belirlemi olduu gibi, Kant grn arptlm
ar bir yorumu olacaktr.
51
Kantn eletirel yaklam, Hegelci anlamda somut bir
Ben kavram gelitirmeye izin vermemektedir.

48
Kant, I., Ar Usun Eletirisi, s. 88, (A 103).
49
A. g. y., s. 89, (A 107).
50
A. g. y., s. 196, (A 350).
51
Kant felsefesinin eletirel tutumu asndan, aknsal Ben, Descatesn Cogito anlayndan farkl
olarak, bir tzsellik sav tamamaktadr. Kantn bu yaklam, grngbilimsel zelliinden dolay
bir yere kadar Husserl ve Sartren Ben anlayyla uzlaabilen, onlar asndan da geerli olan bir
yaklamdr. Fakat, Sartreda Kantn tersine, Benin tzsel olmay, onun aknl asnda bir sorun
yaratmaz. Ben ile bilin arasnda kesin bir ayrm ngren Sartre, Kantn aknsal zne anlayna
kar kmakla birlikte, bu konuda Kanta ynelik,Kant Dnyorumun gerek varoluu hakknda
hibir ey sylemiyor. Tersine, elik edebilmeli dediinden dolay, Bensiz bilin evrelerinin
50
eriinin boluuna ve biimselliine karn, bu Ben, Kantta anlakla
zdeletirilmekte, onun bilgi edimiyle snrl tm ilevsel etkinliini
stlenebilmektedir. Ben, bir tzsellik ve Akn bir ierik tamasa da, Kantn
kuramsal felsefesinde bu Ben, anlan tm bilgi edinme ilevselliini kendinde
barndran ve bu nedenle de duyarlla oranla edilgin bir nitelikte deil, tersine etkin
bir biimde bulunan, tm deneyimin olanakll asndan kurucusu ve dzenleyici
ilkesidir. Anlak verilmi olan biimlendirmekte, etkin biimde bir kavraya ve
yargya dntrmektedir. Aknsal Benin ilevsellik ve etkinlii, yalnzca anlama
yetisi ile snrldr. Aknsal Ben, deneyimin olanakl kouludur; bu Ben araclyla
anlan kendiliinden nsel etkinlii olmakszn tek bana duyarlln ar
biimlerinin salad edilgin verilmilikleri iinde deneyimin olanakl olmas,
grngsel deneyimi birlie kavuturmak olanakszdr. Ancak, ayn zamanda anlama
yetisinin ar kavramlarnn etkin kavraynn araclyla tasarmlarn oklusu bir
birlik kazanmaktadr. Bu kavrayta kendine dnk tamalgnn Beni etkin bir
konumdadr.
Tasarmlar ya da grlerin oklusunun bireimli birlii ve bu birliin temelini
oluturan kendinin bir zdelii olarak aknsal Ben ya da tamalg, Kantta anlakla
zdeletirilmekte, anlan yerini almaktadr. nk Kantn belirlemesine gre, tm
insan bilgisinin en yksek ilkesi olan Benin bireimsel birlii, nesnelerde yatmaz
ve bir bakma onlardan ilkin dn alnp alg yoluyla anlaa getirilemez;...anlan
kendisi a priori biletirme ve verili tasarmlar oklusunu tamalgnn birlii altna
getirme yetisinden baka bir ey deildir.
52
Kantta birlik ya da bireim anlakta
gerekleir, bu nedenle aknsal Ben, anlakla tmyle btnlemitir. Kantta
zbilin bylece, anlama yetisinin biimsel nitelikte ilevselliine indirgenmitir.
Bilen Ben, bilme ediminde anlak olarak ne kadar etkin olsa da, kendini etkin bireysel
varlk olarak gerekletirmek ve edimsellemekte sradan ve siliktir. Kant, zbilin
ile anla zdeletirmi olduu iin, onda zbilin, sadece biimsel anlak olmak
dnda, zgn bir ierik ve belirleme kazanamamtr. nk Kanta gre, Sezgide
verilen bu tasarmlarn tmyle bana ait olduklar dncesi, buna gre, onlar tek

olduunu tmyle anlam grnyor(Sartre, J. P., The Transcendence of The Ego, s. 32.)
deerlendirmesini yaparken, ayn zamanda Kantn yaklamnn, tm farkllna karn, sonuta
kendi bilin anlayyla elimediini, hatta uzlamaktan da te destekler nitelikte olduunu
vurgulamaktadr.
52
Kant, I., Ar Usun Eletirisi, s. 99, (B 134-35).
51
bir zbilinte birletirdiim ya da en azndan birletirebileceim dncesiyle
birdir
53
Aslnda Kantn szn ettii bu tamalg yetisi, anlan kendisidir: Bu
durumda Ben ya da zbilin, Hegelin dnd, gerek ussal dnmsellikten ve
tinsellikten uzak, Kantta soyut biimsel bir anlak olarak tasarmlanmaktadr.
Kantn aknsal tamalg dedii ey, sonuta bu alglayan Benin her
alglama edimine katlmas ya da her alglama srecinde kendi kendisinin aknsal bir
koul olarak farkndaldr. Kant, bilincin znel nitelikteki deneyiminin, Ben
kavram araclyla birliini ve zdeliini vurgulamaktadr. Kant, bu tamalg
araclyla duyarlln zaman ve mekan gibi ar biimleriyle anlama yetisinin nsel
kavramlarnn oklusunu bir birlie indirgediini ve bu birliin temeli olduunu
savunur.
54
Anlak ve duyarlln nsel kavramlar, tamalgda bir bireime
kavuturulmutur. Fakat bu birlik Hegel asndan gerek bir birlik ve bireim
olmaktan uzaktr. nk birlik sadece kendini zdelik olarak kavramaktadr. Kendi
dndaki ve kendinde olan bakal kavrayamamaktadr. Kantta aknsal tamalg ya
da dnm, dnce ve varlk arasnda bir bireim salamak yerine, yalnzca
anlan deneyimdeki danklk ve oklu yapy bir birlie ya da bireime
kavuturma ilevini yerine getirmektedir. Aknsal indirgeme sonucunda, bir birlik
ve zdelie kavuturulan anlak, kendinin bakal olan varlk karsnda
snrlandrlm ve en genel anlamyla varla kar dolaymsz, ierikten yoksun
biimde bir kartlk olarak konulmutur. Bu nedenle, Kantn idealist anlay,
olumsuz bir ierik tamaktadr; nk us ve dncenin snrsz belirlenimine kart
olarak Kant, anlann snrl belirlenimini temel almakta, bu nedenle de onun
eletirel idealizmi, sonlu olann idealizmine karlk gelmekte ve anlaa dolaysyla
nesnelere ynelik ikin bir eletiri getiremedii iin, bu felsefe bulunduu eletirel
konumu yeteri oranda hak edemedii iin, kendinden nceki eletirmi olduu inak
tutuma gerileyerek bir anlak metafiziine
55
dnmektedir.
Hegele gre, Kantn yaklam znde, Saltk Benin bak asndan, onun
anlama yetisini bir kenara ve saltk oklu ya da duyuyu dier kenara yerletirerek, bu
yolla bir ikicilik biiminde gerekleen, bir biimsel idealizmdir.
56
Kant felsefe

53
A. g. y., s. 99, (B 134).
54
A. g. y., s. 90, (A 107-8).
55
Bkz. FM, s. 137, ( 95).
56
Hegel, G. W. F., Faith and Knowledge (or the Reflective Philosophy of Subjectivity), trans. by, W.
Cerf and H. S. Harris, State University of New York Press, Albany 1977. [FK], s.78.
52
tmyle btnlk bir yapdan uzak her ynyle ikici bir felsefedir. Kant, sadece
anlama yetisinin birliini temel alan bir yaklamla bilgi anlayna nesnel bir ierik
katmaya almakta, bilginin nesnelliini, anlan ulamlarnn evrensel yapsnda
grmektedir. Bu durumda, bilginin kesinlik ve nesnelliini Kant, anlan yapsndan
tretmek isterken, anlak biimsel olarak, d duyusal gerekliin varln
belirlemektedir. Kant kendinden nceki nesneler dnyasn saltklatran, nesnelere
ynelik inak yaklam, eletirel felsefede zneye aktarmakta, zne ile yer
deitirtmektedir. zbilincin aknsal Beni, yalnzca kendisinin olanakl kld
znel deneyimle yetinmekte, kendi dnda varlkla olan ilikisinde somut bir
belirlenim kazanamamaktadr. Ben ve onun araclyla gerekleen znel deneyim,
kendinde verili tek gerekliktir. Kendi varl dnda bir belirlenim kazanamamakta,
kendini kendi bakalyla ilikisinde tanyp tamamlayamamaktadr. Bu nedenle
Hegele gre, bu Ben, zbilincin birlii, btnyle soyut batan sona
belirsizdir.
57
Kantn duyarllk ve anlama yetisini birletirme giriimi, anlan
kendini kendi znelliiyle, dolaysyla ancak duyarllk ya da grngsel alanla
birletirilmesi abasndan teye geememektedir.
Kant, bilginin duyusal verilmiliine, anlan katm olduu zorunluluu,
nesnellik olarak kabul etmekte ve bu znel ierik tayan bireimi nesnellik
biiminde kavramaktadr. Kant, Ar Usun Eletirisinde, Duyarllk olmakszn bize
hibir nesne verilemez ve anlak olmakszn hibiri dnlemez. eriksiz dnceler
(kavramlar) bo; dncesiz (kavramsz) grler (intuitions) krdr,
58

belirlemesinde bulunurken, nesnel-doru (sentetik a priori) bilginin oluumunda,
ancak dnce ve duyarlln bireimsel birliinin gerekliliinin olanan
vurgulam olmaktadr. Tikel olan kavram altna koymak, her ikisini bir yargda
bantlamak nesnel bilginin kouludur. Ayrca, Kant, aknsal tamalgnn, oklu
tasarmlarn kkensel birliini oluturduunu savunurken, bilginin bireimsellii
yolluyla dncenin ya da dncenin belirlenimleri olan kavramlarn, kendinde
varla karlk gelmese de, deneyime nesnel bir ierik kattn dnmektedir.
Kantn bu yaklam, dncenin anlk olarak kendi gerekliini varlk zerine

57
FM, s.67. ( 42).
58
Kant, I. Ar Usun Eletirisi, s. 66, (A 51).
53
yaymas,
59
onunla snrl da olsa zdeletirilmesine ynelik, Hegelin nesnel ya da
saltk idealizmi asndan nemli bir giriim gerekletirmitir. Kant felsefe, her ne
kadar ayrm ve uzlamaz kartlklarn varl zerine kurulsa ve bu kartlklar
retse de, Hegele gre, aslnda daha ok, bir birlik arayn kendinde barndrmakta
ve dile getirmektedir. Kant felsefe, bu birlik noktasna duyulan gereksinimi
yalnzca hissetmekle kalmam, ayn zamanda onu ak bir biimde kabul etmi ve
zihnimizin nne getirmitir.
60
Kantn tamalg ile gerekletirmek istedii bireim,
varlk ve dnce arasndaki ayrmn ortadan kaldrlmas asndan ve ayrca
eletirel dncenin dnce tarihine, Hegel asndan baklacak olursa, nemli bir
katks olarak kabul edilebilir; fakat bu katk, her nekadar bilince gereken deeri
vermi olmak anlamnda, nemli bir katk olarak kabul edilebilir olsa da, sonuta
bilincin gereklikle kurmu olduu bireim, tam bir bireim olmadndan eksiktir.
Bu nedenle, Kant katk, Hegel iin tam ve yeterli deildir. Bu aba, bilincin kendi
aknsal yaltlm kavramlaryla, kendi iindeki blnm yapsn birletirilmesinin
tesinde fazladan bir deer tamamaktadr. Bu nedenle bireim, yalnzca znellikle
ve znelliin belirledii grngsel alanla snrlandrlmtr. Dier yanda asl
gereklik, bilinten ayr, bir kendinde-ey, ya da bilinemez varlk olarak kalr.
Sonuta Kantta dnce ve varlk belirleme kazanmam, dolaysyla verili,
yaltlm dsal kartlklar olarak durmaktadr.

3- Soyut Anlak ya da Biimsel Kavram Eletirisi
Hegel, bilginin nesnelliini Kantn tamalgnn aknsal Benine indirgeyerek,
anlan evrensel ve zorunlu yapsndan tretme giriimini ve d-dnyann
gerekliini dncenin belirlenimlerinden karsamak asndan nemini gz ard
etmemekle birlikte, yetersiz grmekte, zellikle bilinci nesnel gereklikten ayran
ikici yaklamndan dolay Kantn eletirel felsefesini znel idealist bir felsefe

59
Burada Kantta Hegelin yaklamnn tersine, dncenin tekrar kendi zerine dnmese de, tek
yanl ve yalnzca grng ile snrl olarak varlk zerine yasmas (reflection) ya da yaylmas sz
konusudur. Bu nedenle, dnm ya da kendinin bilincinin dnce olarak hem kendi znel varlna
hem de d nesnel gereklie yansmas dolaysyla ikin bir yansma ya da dolaym olmas, Hegel
felsefesinde olduu gibi olanakl deildir. Dnmn ya da dnce olarak bilincin salt duyusal
deil, ussal ve ikin yansma olmas gerekmektedir. Bu nedenle, bilincin kendinin bilinci olmas,
kendini nesne olarak alp yanstmas, Hegelde ayn zamanda bilincin dolaym anlamna gelmektedir.
60
Hegel, G. W. F., Estetik: Gzel Sanat zerine Dersler, Cilt I, ev. T. Altu, H. Hnler, Payel
Yaynevi, stanbul 1994, [ES], s. 56.
54
olarak deerlendirmektedir.
61
Kantta aknsal Benin kkensel birlii ya da aknsal
indirgeme retisi, Hegel asndan Kant znel ya da aknsal idealizmin zn
belirlemektedir. Bu reti ayn zamanda Kantn znel bir ierik tayan aknsal
kavram retisinin de temelini oluturmutur. Kantta anlaa ilikin bu kavramlar,
aknsal niteliklerinden tr asl varlkla dolaym kazanmam olduklarndan, onun
dnme biimini izleyerek kendisine kart olarak kullanacak olduumuzda, Kantn
kendi deyimiyle, ieriksiz, bo kavramlardr. Kant zbilinci anlakla zdeletirip
devinimsiz brakt gibi, anlama yetisinin kavramlarn da yalnzca duyarlla
(grye) verili olana uygulanabilir olmakla snrlad iin sonlu ve ayn zamanda
devinimsiz brakmtr.
Kant, tamalgnn aknsal Benini, tm dnce belirlenimlerinin ya da
kavramlarn kkensel birliinin oluturduunu vurgular. Bu birlik, Kantta duyarllk
ya da grye verilmi olan znel yan ile anlan ulamlarnn kendiliindenliinin
deneyime katm olduu evrensellik ve zorunluluk tayan nesnel yann, bilincin
birlii altnda bir bireime kavuturulmas abasdr. Bu bireimde znel yan,
evrensel bir ierik tayan anlak araclyla nesnelletirilmi olmaktadr. Kant,
allm olgucu yaklamn tersine, dncenin kavram ve belirlenimlerine
bamszlk ve nesnellik yklemekte, duyusal olan ise anlakla bant iinde ele
almakta, bilgiyi kukucu bir tutumla znelletirmektedir. Hegel, Kantn dnceye
ya da kavramlara evrensellik ve bamszlk yklemesini, idealizm asndan olumlu
karlarken, dnsel olann ieriini, yalnzca grngsel olanla snrlandrm
olmasna kar kmaktadr.
Kantn durumunda, dnce ya da kavramlar, yalnzca zneye baml
klnm deneyimi belirlemektedir. Bu durumda deneyim, znellikten kurtarlm
deildir. Anlama yetisinin ar kavramlar, her ne kadar, bilgiye bir zorunluluk ve
evrensellik katm olsa da, Kantn zorunluluk ve evrensellik biiminde
yorumlamakta olduu nesnellik, anlama yetisinin bir baka deyile znenin

61
Hegel, her ne kadar Kantn idealizmini duyarllk ve anla, ulamlarn indirgenmesi ilkesi ( ya da
tamalgnn aknsal birlii) araclyla birletirme giriimini Difference adl incelemesinin nsz
ksmnda, zgn idealizm olarak deerlendirse de,(DF, s.79.) Faith and Knowledgede biimsel
idealizm biiminde eletirmekte, ayrca bunun yan sra, bu yaptn tantm iin yazm olduu Giri
ksmnda H. S. Harrisin de vurgulad gibi,(Int. s. 18) Hegel, Kant felsefesini ya da Ben anlayn
nsel bireim retisinden tr eksik ya da tamamlanmam saydndan ancak idealizmin
balangc olmaya deer grmektedir.(FK, s. 68.)
55
kendisinin nesnelerden yaltlm biimsel nitelikteki nesnelliidir.
62
Kantn
kavramlatrmaya alt nesnellik, znel idealizmin tesine geemeyen bir
nesnellik anlaydr.
Byk Mantk yaptnda, Her felsefenin znde idealizm olduunu belirten
Hegel, kendi saltk idealizmini znel idealizmden kesin bir biimde ayrmaya alr.
Hegel, ayn yaptta Sonlunun doasnn dnsel (ideal) olduu nermesi idealizmi
oluturur,
63
der. Nesnel ve znel idealizm arasndaki ayrm belirginletirmek iin
Hegel, bilmenin znel tasarmlardan bamsz, evrensel nitelikteki dnsel ve
kavramsal zelliini gz nnde tutar; duyusal ya da olgusal olanla kavramsal olan
birbirinden ayrr. Kavramsal bilgi, anln duyusal tasarmlarnn bilgisi deil, asl
gerekliin zsel bilgisidir; zneden bamsz evrensel bir gereklik tamaktadr.
Kavramsal bilgi sonlu varln duyusal bilgisi deildir. Talesin nl su rnei bile
Hegele gre, her ne kadar grgl bir nitelik tayor olsa da, sadece basit bir zdek
deil, dier tm varlklarn dnsel ilkesi, kendinde zdr; btn dier eyler, bu
dnsel ilke ya da kavramsal ierikten olumakta ve bu yolla temellendirilmektedir.
Bu nedenle, Hegele gre, felsefe nesneleri dnsel olduklar lde ve bu
zellikleriyle kavramaya alr, sonlu varoluu, saltk gereklik olarak kabul etmek
ve onu evrensel bir aklama ilkesine dntrmek, felsefeden beklenecek bir
yaklam deildir. nk, Eski ve yeni felsefenin ilkeleri, su olsun, zdek olsun
atomlar olsun, duyulur nitelikte naslsalar o halde bulunan birer ey deil, birer
dnce, tmel ve dnsel doaya sahiptirler.
64
Hegelin dnsel doa olarak
belirledii ey, yalnzca zneye ve znenin tasarmlama biimine bal klnm,
onun kendisi iin varolan bir varlk olmaktan te, o ayn zamanda zneden akn
durumda bulunan kendinde bir varlktr. Bu biimiyle idealizm, tasarm ve
dncenin ieriini nemsemeyip sonlu brakt iin biimsel, dier yandan zneye

62
Bu nedenle Hegel, dncenin Kant nesnelliini, znellik olarak nitelendirmekte, bu konuda
Kantn yaklamnn eksikliini belirtirken, Kant znel idealizm ile kendi nesnel idealizmi
arasndaki ayrm belirgin bir biimde vurgulamaya almaktadr. Hegele gre, eletirel felsefede,
dnceler, evrensel ve zorunlu belirlenimler olsalar da, yalnzca bizim dncelerimizdirler ve
kendinde eyden almaz bir uurumla ayrlmlardr. Fakat dncenin gerek nesnellii bu
dncelerin, yalnzca bizim dncelerimiz olmamasnda, ayn zamanda bize nesne olan her eyin
gerek z olmasnda yatar.(FM, s. 66-67, 41 Ek 2.)
63
SL I, s. 168., BS, s. 67., SP, s. 80. Ayn anlatm Hegel, Ansiklopedinin ana blmnden ilkini
oluturan Kk Mantkta da benzer biimde tekrarlar, bkz. FM, s. 138, ( 95).
64
SL I, s. 168., BS, s. 67-68., SP, s. 80.
56
bal kldndan dolay ayn zamanda bir znel idealizmdir.
65
Kantn dnce ve
tasarmlar, znenin kendi nsel kavramlaryla biimlendirdii bir gereklie karlk
gelmektedir.
Deneyci yaklamda olduu biimiyle, aslnda Kantn anlaksal kavramlar,
nesnel ierikten yoksun braklmlardr. Kantta dncenin belirlenimleri varln
belirlenimleri deildir. C. Taylorun da vurgulad gibi, kavram, Kant felsefesinde
saduyuya uygun biimde Hegelin Kavram anlayndan farkl bir anlamda
kullanlmtr. Kavram gereklii, daha dorusu duyusal gereklii kavramada
bilmenin aracdr. Buna karn Hegelde kavram, gerekliin altnda yatan onu her ne
ise o yapan etkin bir ilkedir.
66
Bu gereklik, duyusal pekinlikle balayan bilinlenme
sreci iinde, anlaa kendini aacak, onun iin belirtik bir hale gelecektir. Kavramn
nesneye ikinlii, Hegelin eletirel felsefeden ok, eski metafiziin bak asna
yerlemesine, ama ayn zamanda kavrama kendi iinde mantksal ve ussal bir
devinim dolaysyla gereklik kazandrmasna olanak salamaktadr.
Hegelin bak asndan, Kantn idealizmi, znenin nesne karsnda
snrlandrlm olmas ve ona kart biimde konulmu olmasndan dolay, znel
ieriinden kurtulamamakta, dnce ve dncenin belirlenimi olan kavramlar,
gerek anlamda kendinde varln belirlenimleri olamadndan, bo ve soyut
kavramlar olarak kalmaktadrlar. Bylece, tm dnmn ya da tasarmlarn
kayna ve birlii olan Kantn nesnelerden uzak akn Beni de kendi kavramlar
gibi, gerek anlamda kavramsallktan ve somut varlksal ierikten yoksun
kaldndan, kendinde ar kavram ya da ancak kendi iin varlk dzeyinde, yalnzca
bir olumsuzlama ya da dolaysz bir ayrm olarak bulunmakta, bu olumsuzlama ve
ayrm ortadan kaldramad iin kendinde ve kendi iin varlk olamamaktadr.
Kantta zbilin, duyusal zneye baml klnd iin, anlama yetisinin
evrensel kavramlarna ramen, gerek anlamda nesnel ve olgusal bir nitelik
kazanamamtr. Kant, aknsal Beni dncenin belirlenimi olan kavramlarn
kkeninde grp anlama yetisiyle zdeletirip, kavramlar ya da kavram ar
biimler olarak anlakla snrlandrrken, dncenin ulamlar olan bu kavramlar
varlkla ilikilendirememi, onlarn bo ve soyutluunu evrensellik ve nesnellik iin
yeterli grmtr. Kant sonuta, zbilin olmak asndan, anlan kavramlarn,

65
Bkz. SL I, s. 169., BS, s. 68., SP s. 81.
57
tamalgnn aknsal Benine indirgemi olsa da, bu kavramlar ve bu kavramlardan
dolay aknsal Ben soyut bir boluk olarak kalmtr. Bu nedenle Kant, kavramlarn,
dolaysyla kavramsal olarak Benin gerek ieriini yeterince deerlendirememitir.
Oysa Hegel, kavrama kendinde varla karlk gelecek biimde nesnel bir
ierik yklemekte ve varlkla dolayml klmakta, onu evrensellik ve tikellii
kendinde kapsamakta olan Saltk Ben (Tin) ya da Saltk dea ile btnleebilecek bir
konumuna ykseltmektedir. Sonlu ya da belirleme kazanm Tin kendini kavramda
aa vurmaktadr. Bu kendini aa vuran Tin bir baka belirleme ile soyut
mantksal deadan baka bir ey deildir. Tm kavramlar ve varla ilikin tm
belirlenimleri, zbilin olarak olgusal Beni de iine alacak biimde Hegel,
balangta, tanrsal varla da karlk gelebilen, dolaymsz varlk olan tek bir Saltk
deadan, dolaysyla tek bir Kavramdan tretmekte, znellii ve nesnellii kendi
iinde birletiren Kavram, ayn zamanda hem bireysel hem de evrensel Ben olarak
kendini mantksal ya da saltk deaya amlarken, dizgenin dngselliinden dolay
aslnda ayn zamanda onda amlanmaktadr. zbilin bu yolla tikel ile tmelin
birlii olarak gereklemekte, edimselletii oranda kendi zn kavramsal olarak
aa vurmakta, bylece kendi araclyla kavramn, dolaysyla mantksal deann
ya da Saltk Tinin gereklemesine de olanak salamaktadr. Hegel, varolan her
eyin ancak deann bir varoluu olmak bakmndan Gereklik (hakikat) tayacan
ve bu nedenle de yalnzca deann asl anlamda edimsel olduunu belirtmektedir.
67

Bu nedenle, belirleme almam ve alm olmak asndan, kavram ya da kavramlar
kendi iinde bir btnsellik oluturan evrensel dncenin ya da saltk deann ansal
(aamasal)
68
belirlenimleri olurken, dolaysyla varln belirlenimleri de olmakla,

66
Taylor, C., Hegel, s. 298.
67
ES, s. 110.
68
An ya da Aama szc Moment anlamnda kullanlmtr. Hegelin kurgusal felsefesinde,
diyalektiin en nemli terimlerinden biri olan ve Hegel felsefesine ilikin metinlerde olduka yaygn
biimde kullanlan Moment szc, Tin, dea ya da Kavramn zamansal olmak yerine (kavram
zamanda amlansa da, kendisi zaman iindeki varlklar gibi sonlu bir belirlenime sahip olmad iin)
mantksal olarak birbirini izleyen, belli bir gelime ve gerekleme basaman betimlemekte ve ona
karlk gelecek biimde kullanlmaktadr. Kavramn kendisinde tamamlanm bir btn olarak
varolan ve korunan bu aamalar, geici belirlenimler olarak zaman iinde grnm kazanrlar.
Diyalektik dncenin Trkeye aktarlmasna ve gelimesine kout olarak, bu terim hem dnsel
anlatm hem de bilimsel eviri ve aktarmlarda Ann yan sra, Trkede Aama, Evre, Urak, Kp
gibi farkl szcklerle karlanmakta, kullanm asndan zengin bir eitlilik gstermektedir. Metin
iinde en uygun anlatm yakalayabilmek iin bu eitlikten, olanakl olduunca, szck karmaas
yaratmayacak biimde, snrl da olsa yararlanlmaya allacaktr. Moment szc, Hegel
felsefesinde, varlk ve kavramn (dncenin) diyalektik oluumunda, dolaymsz olann, dolaymsal
klnd ya da belirleme kazand, birbirini izleyip ieren diyalektik leme dzeylerini ve
58
varln btnsel gereklii olan saltk dea, somut tikel Benleri de kendi iinde
kapsamakta, onlarn da bu evrensel kavramlar araclyla tikellemelerine olanak
salamaktadr.
Bylece Hegel, tikel olann kavramda amlandn vurgulamaktadr. Fakat
ayn zamanda evrensel kavram, tikel araclyla gereklemektedir. Hegel asndan,
tmel, tikel ve bireysel kavrama ilikin belirlenimlerdir. Kavram bu belirlenimlerin
birliidir. Kavram, kendine ikin olan ayrm ve kart belirlenimlerin dolaymndan
olumakta, kendi bana alndklarnda tek yanl soyutlamalar olan bu belirlenimlerin
tek yanlln ortan kaldrlm olarak kendi iinde barndrmaktadr. Kavram
Hegelde kartlklarn ideal birliidir.
69
Bu kartlkta Kavram, kendi kendinin
geliimini oluturan olumsuzlayc isel bir etkinliktir. Kavramn devinimi onun
olumsuz etkinliiyle ortaya kmakta, kendini tikel olarak belirlerken, bu
belirlenmilik ve tikelliini olumsuzlayarak, tmel niteliine dnmektedir. Kavram
kendi tikel belirlenimde, tmel olan barndrmaktadr. Hegelde, Kavram, saltk
belirlenimdir, bireyselliktir, Kavram sonlu belirlenimlerin ve oklunun kayna ve
zeminidir.
70
Kendini srekli olumsuzlayarak belirlemekte ya da oluturmaktadr.
Olumsuzlama Kavrama belirlenim kazandrrken, bu belirlenim iinde Kavram
tikelliini de olumsuzlam olmaktadr. Olumsuzlama ayn zamanda tikel olanda
tmel zn aa karlmas, Kavramn olgusallamasdr. Dolaysyla Kavram,
tikelliini olumsuzlayan ya da tmel olann olumsuzu olan tikellii ortadan kaldran
tmeldir.
71
Bir baka deyile, tikel olan yanstmakla birlikte, Hegelde Kavram,
kendi zerine yansyan tmeldir. Kavram kendi bakalnda kendini yanstmakta ve
kendine dnmektedir. Bu yolla kendi iinde bir birlik oluturmaktadr. Bu ynyle
Kavram bilincin ya da Gerekliin kendisinden ve onun oluumundan farkl ayr bir
gereklik deil, tam tersine onun zsel varldr. Bilin kavramlar ve kavramsall
kendisinde barndrmak yerine, bakalndan kendisine dnm, kendisini kartlarn

olumsuzlama sreci iindeki farkllk ve ayrm dile getirir. Bu diyalektik srete, her kazanlan
farkllk, bir ncekinin olumsuzlamas olsa da, onu tmyle ortadan kaldrmaz, bir nceki srete
kazanlm olan farkll ya da gelimeyi kendi iinde koruyup, barndrr. Grld gibi Moment
szc Almancada Hegel diyalektiinin en nemli kavramlarndan biri olan, metinde Ama
szc ile karlanacak olan Aufhaben szc ile yakndan ilikilidir. Bu ilikiden dolay,
birbirine kout biimde benzer dnsel olgularn anlatmlar olduklar iin, anlatm asndan metin
iinde olanakl olduunca Trkede Ama szcyle ayn kkten gelen Aama szc
kullanlmaya allacaktr.
69
ES, s. 108.
70
SL, s. 589.
59
birlii olarak oluturan zbilincin kendisidir. Hegele gre, Bu kendine dn
iersinde, Kavram sonsuz olumsuzluktur; bu, Kavramn kendinden baka bir eyin
olumsuzlanmas deil, ama ierisindeki Kavramn saf ve yaln olarak kendiyle
bantl olumlu bir birlik olarak kald z-belirlenimdir.
72
Bu durumda Hegel iin
Kavram, tm ikin diyalektii kendisinde barndrmaktadr; kendi belirlenimleri
iinde kendi kartln ortadan kaldran, ama bu kartlk iinde ve bu kartln
geriliminde varolan, tam anlamyla olumsuzlamann olumsuzlamasn ierip, temsil
etmektedir.
Kavram, z gerei diyalektik ya da kurgusaldr ve kartlarn birliinden
olumaktadr. Ama bu birlik sadece genel anlamda kavram oluturmakla
kalmamakta, ayn zamanda Ben kavramnn ieriini de oluturmaktadr. Ben
kavram, tm tasarmlarmzn birlikli bir btn olarak, kendi ayrm ve
kartlklarnda var olmaktadr; tikel ve tmeli ayn her hangi bir kavramda olduu
gibi kendi iinde barndrmaktadr. Bu anlamda kendini olumsuzlayan olumluluktur.
Kavram bir z-belirlenim olarak gren Hegel, onu zbilin ya da Benle
ilikilendirir. zbilin her alglama eyleminde kavramlara aknsal bir birlik
kazandrmak ve soyut bir zdelik olarak varolmaktan ok, kendisi kavramn
somutlam bir biimidir. Hegel bu farkl yaklam Asiklopedinin Doa felsefesi
blmnde ak biimde dile getirir: Ben benim kendi zmde Kavramdr, benim
kendimle zde olandr, her eyin iinde yaylandr ki, tikel ayrmlar zerinde
egemenliini srdrd iin, kendi iine geri dnen evrenseldir.
73
Eletirel
felsefenin snrlarn zorlayarak aan Hegel, Kant ve Fichedeki tm znelliinden
arndrm olan, bu r ac tutumuyla Benin ve Kavramn zaman iinde nesnel
almna ve tarihin oluumuna olanak salar. Kavram kendi deviniminde sonsuz
olumsuzluk ve z-belirlenimi iinde zgrlk ise bu durum zbilin iin de
geerlidir. Ayrmda birliin en belirgin rnei zbilinte gerekleir. Hegele gre,
Bu konuda, daha uygun bir rnei kendi tasarmlarmz salar, kendi sfatyla z-
bilinli ego salar. nk ruh ve daha tam olarak ego diye adlandrdmz ey,
zgr varoluu ierisindeki Kavramn kendisidir.
74
Ben, kendi bireysellii iinde

71
ES, s. 108.
72
ES, s. 108.
73
Hegel, G. W., Felsefi Bilimler Ansiklopedisi II, Doa Felsefesi I, Mekanik, ev. A. Yardml, dea
Yaynlar, stanbul 1997, s. 34, ( 246 Ek), [FD].
74
ES, s. 108.
60
tikel ve tmelin ideal birliidir. nk o bir Ben olduu kadar bir bakasdr. O
ancak gerekliini, tmel ve evrensel oluunda bulur.
Hegelde dncenin belirlenimi olan Kavram ya da Kavramlar, ayn
zamanda asl gerekliin deann somut bir belirlenimi biiminde grnm
kazanmakta, dolaysyla bu da ayn zamanda edimsel gereklie karlk gelmektedir.
dea ya da belirleme almam soyut Kavram, tikele oranla hakikat ya da asl
gerekliktir, ama bu asl gereklik, belirleme almadan edimsel olarak
gereklemeden varolamaz. Somut varlk tikel ile tmelin birliidir. Varlk ancak
varoluu (Dasein)
75
araclyla belirlenim, dolaysyla bu yolla varlk kazanrken,

75
Hegelin yaptlarnn ngilizce evirilerinde, genellikle Determinate Being olarak karlanan bu
szc, Aziz Yardml, Hegel ile ilgili yapm olduu evirilerde, ou zaman Trkeye Dvarlk
olarak aktarmakta, bir anlamda da nermi olmaktadr. Bu terimin dile getirdii ey, Hegelde soyut
kendi iinde Ideann ya da Varln, ancak belirlenim yolluyla somut bir varlk olarak grnm
kazanmasdr. Bir anlamda da tikel varlktr, genel anlamda Varlk deil, onun grnm kazanm
biimi ya da varoluudur. Varolu, sadece insann bu dnyadaki bulunuunu kendi zsel varln
gerekletiriyor oluunu anlatmakla kalmaz, ayn zamanda bireysel varlklarn tm iin kullanlr.
nsan sz konusu olduunda, Varolu zden nce gelir biimindeki Varoluu anlaytan ve bu
anlay tarafndan biimlenmi yaygn kullanmdan bir lde kanmak ve ayrmak iin, bu
almada zorunlu olunmadka ya da zel olarak Varoluu felsefeye gnderimde bulunarak
vurgulama gerei duyulmadka Varolu ya da Dvarlk szc yerine, ncelikle Belirli,
Belirlenmi ya da Belirleme Alm Varlk szckleri kullanlmtr. nk Hegel Varoluu
anlaytan bir lde farkl olarak, dea ya da Kavramdaki ierie de karlk gelebilecek varln
zsel doasn ya da z, Asl Gereklik (Hakikat) olarak saptamaktadr. Hegelde varolu sre
iinde kavrama uygun bir biimde gerekleir ve bu adan varlkta rtk olarak bulunan zn ya da
Kavramn varolua oranla bir ncelii vardr. Varolu bir anlamda kavramn kendisini amlamas
olarak nitelendirilebilir. Varolan her eyin, Gerek nitelemesini alabilmesi iin, dea nn ya da
Kavramn bir belirlenimi olmas ya da ona karlk gelmesi gerekir. Hegelde dea Kavramn daha
genel ve nesnel bir anlatmdr. Bu nedenle, insan varl sz konusu olduunda zgrlk, ona dsal
bulunan ve sonradan kazanlan bir ey deil, kendinde varolann ya da ikin olann aa karlmas,
varoluun kavramna uygun gereklemesidir. Fakat, ayn zamanda Hegele gre Kavram, kendini
tm bireysel varlklarda grnr klar, bilgi sz konusu olduunda, bu grngnn tesinde ya da
olgusal olann dnda akn bilince sunulmam bir kendinde varlk ya da z bulunmaz. ve d, z
ve grn ya da varolu dolaymlanm, bir baka deyile birbiri zerine yansmtr. Grng ile
kendinde varlk ayrm, henz olgunlaamam kendi bilincini kazanamam doal, doal olduu
kadar da dolaymlanmam ve ayrmlarla dnen bir bilinliliin sonucudur. Bu bilgi, kavram ile
gerekliin bilgisinden uzak, kavramsallktan ve ussal ieriinden ya da deadan yoksun olduundan,
gereklik iermeyen ya da doru olmayan bilgidir. Bilgi kavramsallaamam, tikel varlk iinde,
ussal ve tmel yan kavrayamamtr. Bu ise Hegelin ussal ya da kavramsal olann Gereklik olduu
dncesiyle dorudan ilikilidir. Hegelde, deann onun araclyla somutluk kazand Kavram,
tmyle edimsel, dolaysyla kendi iin olan varlktr. Ona gre, Bu Kavram dorudan doruya
gerek deadr, evrenin tanrsal deasdr, yalnzca o edimseldir.(FD, s. 34, 246 Ek.) Grlebilecei
gibi, Hegel Kavram bir yanyla zbilin olarak Ben ile zdeletirirken, dier taraftan zne olan
Beni nesnel gereklik olarak dea ve Saltk Varlk ile dorudan ilikilendirip zdeletirmektedir. Bu
yolla sonlu belirli bir varlk olan zbilin, kendinde sonsuz ve kavramsal bir nitelii barndrdndan
saltk gereklik olarak dea ile ya da Tanrsal varlkla btnleebilmektedir. z, Hegelde bylece,
kavramn grnm kazanm ya da olgusallam gerekliidir. Kavramn kendisi olgusallndan
bamsz varolamaz ya da gereklemez. nk o, tam ya da Gerek anlamda edimsel ve somut
olandr. Bir ey kavramyla uzaklk iinde ise, Kavrama zg kartlklar bir arada tutan btnlkten
yoksundur. Bu durumda, Kavramn yalnzca tek bir soyut yannn nesnelletii bir grn olur.
Dolaysyla varln srdremez, nk o, tam ya da asl anlamda Geeklik deildir.(ES, s. 110.)
61
kavram da ancak edimselleerek var olmakta, varlk ve gereklik kazanmaktadr. Bu
nedenle Hegelde znel bireysel Ben, kendisini dier Benler ve varlkla kartlk
olduu kadar, dolaym iinde bularak salta amlanan ancak bu yolla nesnelleen,
ayn zamanda Saltk olann da bu Bende amlanmasna, tarihsel anlamda somutluk
ve Gereklik kazanmasna olanak salayan bir Bendir.
Kant, anlan kavramlarn, znel ve soyut nitelikleriyle Benin kendi varl
iinde kapal tutar, bu nedenle kavramlar grye verilmi snrl varln tesine
geemezler. Kantta kavramlar ussal ieriklerinden syrlarak, ideler ile ilikisi
koparlmtr. Anlama yetisinin duyarla dayal bilgisinin tersine, us ideler
araclyla dnr, bu trden dnce kendini srekli zmsz kartlklar ve bir
diyalektik bir yanlsama iinde bulur. Eletirel felsefede alama yetisinin snrl
kullanm ussal idelere ulaamaz, bu nedenle anlak ve anlan kavramlarnn
bireimsel birlii olan Ben, snrsz olmak asndan zgrlemi bir Ben
olamadndan, kendinde olann asl gerekliini kavrayamaz. Oysa Hegelde asl
gerekliin ya da deann bilgisi, kendinde varlk ve kavramn birliinden
olumaktadr. Kantn anlad anlamda kavramlar, anlak olarak zneye bal kendi
iin deil, ussal ayn zamanda kendinde varlka karlk gelmektedir. Hegel, dea
gerekliktir
76
demektedir. Gereklik benim dncelerimden bamsz olan
Kavrama karlk gelmektedir.
Hegel, saltk idealizmin bak asndan, dnce ve kavrama znel idealist
felsefenin anladndan farkl bir anlam yklemektedir. dea tasarmlardan bamsz

Gereklik kendisini zaman iinde Kavramn bir belirlenimi olarak aa karsa da, kavramsal olan
bu Gereklik, Kavramn kendisi gibi zamansal deildir. Bu durumda saltk gereklikten sz
edilemeyecei gibi, saltk bilgiden de sz etmek olanakl deildir. Dolaysyla Kavram, somut
olgusallktan ve belirleme alm varlktan daha somut ve gerektir. nk o, yitip gidecek olan sonlu
varln tersine kendisini srekli belirlenim iinde baka varolu ve varlklarda belirleyip,
yetkinleerek amlayan ve amlayacak olan varlktr. Kavram, nesnelerin zamanda varolularnn ya
da belirlenimlerinin zsel varldr. Hegel, Gereklik szcn, asl ya da zsel anlamda, bir eyin
kavramyla rtmesi, ona uygun hale gelmesi anlamnda kullanmaktadr. Hegel, Gereklik (hakikat)
szcnn bu derin anlamn, dilin gnlk kullanm iinde gstermeye alr. rnein, Gerek bir
arkadatan sz edildiinde, bundan davran biimi arkada kavramyla uyum iinde olan bir
arkada anlalr. Bununla bir eyin ya da bir varoluun kavramyla badamas anlatlr. Bunun tersi
durumunda, Gerek olmayan, bir anlamda sahte ya da kt, olandr. Kt olan ise, bir nesnenin
belirlenimi ya da Kavram ile varoluu arasnda yer alan elikiden oluur. Bu adan, Gerek
olmayan, kt olan bir devletten sz edilebilecei gibi, gerek olmayan bir sanat almasndan da sz
edilebilir. Bylece Hegele gre, sadece Tanrnn dnda kalan, tm sonlu eyler ise kendilerinde
gerek-olmayan bir yan tarlar: bir Kavramlar bir de varolular vardr, ama bu varolular
Kavramlar ile uyumsuzdur. Bu nedenle yok olmak zorundadrlar ki, o zaman Kavramlar ve
varolular arasndaki uygunsuzluk sergilenmektedir.(FM, s. 41, 24, Ek. 2.)
76
FM, s. 275, ( 213).
62
olduu kadar, somut nesnelerden de bamsz ama edimsel gereklikten daha fazla
bir Gereklie (hakikat) karlk gelmektedir. dea kendinde ve kendi iin Gerek
olandr, Kavram ve nesnelliin saltk birliidir. deal ierii belirlenimleri iindeki
Kavramdan baka bir ey deildir.
77
Kavram ile gerekliin birlii deada
ierilmitir. Kavram gerekliiyle rtt zaman ya da gereklik d
belirlenimlerinde kavram dzeyine ykseldiinde, dea, Kavramla gerekliin ya da
nesnelliin birlii olduu iin, Varlk Gereklik (hakikat) haline gelmi dea ile
zdelemitir. Edimsel eylerin deaya uygun olmamas, onlarn sonluluunun,
hakikat-olmaynn (untruth) grnmdr.
78
dea, saltk btnsel gereklii
oluturmaktadr. Bu btnlk deadr, yani o, yalnzca Kavramn ideal birlii ve
znellii deil, ayn zamanda nesnelliidir.
79
Hegelin saltk idealizmi dnce ve
varln zdeliine dayanmaktadr. Bundan dolay, Hegelde dnce, nesnel ve
somut bir belirlenim kazanmaktadr. Hegel varlk ile dnce arasndaki zdelik
ilikisini Kavram araclyla kurar. Fakat, bu ilikiyi Hegel, Kavrama (Nosyon)
nemli ve dnce gelenei iinde allagelmi olandan olduka farkl bir ilev
ykleyerek kurmaktadr.
Kavrama ilikin tm belirlemelerden de anlald gibi, Hegelde Begriff
(Kavram), znel idealizmin anlad anlamda, znenin dnsel tasarm, ieriksiz
bir biim deil, somut olandr. Hegelin znel idealizme tm kar k onun
Kavrama nasl bir anlam yklediiyle dorudan ilikilidir. Geleneksel felsefe
anlaynn dnda Hegel, Kavrama ya da Nosyona karlk gelecek biimde
kulland Begriff terimine, belirlenim kazandrmakta, tzsellikten ve somut olandan
da de te nesnel bir ierik yklemektedir. Hegel Kavram somut varln ve
Gerekliin z olarak grmektedir. Hegelde Kavram, Varlk ve z, kendi
iinde kapsamaktadr. Ayn zamanda, mantksal deann, Saltkn aamalarna
karlk gelmekte, bu aamalar ya da belirlenimler kavram olarak tanmlanmaktadr.
80

Hegel iin Kavram bylece belli bir dnsel dizgenin btnl iinde dier
kavramlarla birlikte somut bir anlam kazanr. Hegelde Begriff, bir evrensel olarak
anlkta bulunan bir soyutlama, nesnelerin ortak niteliklerini birletiren imgelem ya da
tasarm (Vorstellung) deil, eylerin isel zdr. Hegel, Estetik yaptnn ilk

77
FM, s. 275, ( 213).
78
SL, s. 757., BS, s. 222.
79
ES, s. 109.
63
blmnde gzel kavramn irdelerken, Kavram geleneksel yaklamn tersine,
anlksal bir tasarm olarak grmemekte, ona farkl bir anlam ykleyerek, soyut
nitelikte tmel tasarmlardan zellikle ayrt etmektedir. nk, Hegelin kendi
belirlemesiyle, Kavram, bir birliin dile getirilii olmakla birlikte, bu birlik, bir
nesnenin gerek varl ve ayrmlarna kart, onun zsel niteliklerinin sadece anlkta
bir araya getirilmi olduu bir btnlk ya da o nesnenin yerine duran bir soyut birlik
deil, tam tersine zgl ayrmlarn birlii olan Kavram, somut bir birlik ya da
btnlktr.
81
Hegel, Kavramn somutluunu vurgulamaktadr. Dolaysyla Kavram,
Hegelde ksaca, zgl ayrmlarn ve kartlklarn somut dolaymlanm birlii
olarak tanmlanmaktadr. rnein nsan tasarm, Hegele gre, duygu ve akl beden
ve tin kartlklarn kapsar.
82
nsan kavram, bu somut kartlk ve ayrmlar
kendinde dolaymlanm olarak ierir.
83
Varlk ve dnce Kavramda bir araya

80
FM, s. 224225, ( 160 Ek).
81
ES, s. 107.
82
ES, s. 107.
83
Begriffin zgl anlamn ve sradan kavramla olan ayrmn vurgulamak iin baz evirmenler,
Kavram yerine Nosyon szcn kullanrlar. Terry Pinkard, ngilizce asndan, Hegel
felsefesinde Kavram (Begriff) alla gelmi biimde tasarmdan (represantion-Vorstellung) ayrmak
iin, ngilizce concept (kavram) yerine, conception (kavray) terimini nerir.(Pinkard, T.,
Hegels Dialectic: The Explanation of Possibility, Temple University Press, Philadelphia 1988. Bkz.
s. 12-13, ayrca 76-77.) Pinkard, Hegelin kullanm olduu, Begriff szcnn, bir kavrayn ideas
(dncesi) olarak Kavramdan farl olduunu rneklerle vurgulamaya alr. Pinkarda gre, biz
kullanmakta olduumuz bir Kavram dier insanlarla paylar ve soyut anlam sz konusu olduunda
uzlaabiliriz, oysa bunun tam tersine onun farkl bir Kavrayn (conception) gerekletiririz.
Einstein ve Newton, rnein ayn uzay kavramn (concept) paylayor olabilirler, fakat onun
hakknda essasl bir biimde farkl kavraylara (conceptions) sahiptirler(A. g. y., s. 13) Pinkardn bu
yaklamna gre, kavray (conception) szsel ve soyut bir dile getiriten daha fazla bir anlam tar.
Kavram, bir eyin tasarm olarak aklayc deildir, sadece bir terimi dile getirir, bir eyi aklamaz.
Oysa kavray (conception) aklaycdr ve bir nerme tarafndan dile getirilir. Dolaysyla kavray,
bir yargy (sav) dile getirir; eylerin belirlenimlerini bir inan dizgesi altnda aklamay varsayar. Bu
nedenle, dnya dnsel bir dizgenin aklaycs olan zgl kavray biimleriyle dnlr. Felsefi
bir kuram, her eyden nce bu kavray biimleri arasnda varolan ve birbirlerini destekleyen
bantlar ve bunlarn altnda yatan ilkeleri aklamak zorundadr. Bu nedenle, Hegel, sradan dile ve
dnce biimine felsefi olmadklar, gerek anlamda kavram oluturamadklar iin ve kullanm
olduklar kavramlardan dolay kar kar; nk sradan dnce imgeleme dayal tasarmsal bir
nitelik tar, sadece tasarmlar kullanr.(A. g. y., s. 13 ayrca bkz. s. 76-77.) Hegelde Kavramn,
allagelmi anlamndan ayrt edilerek Begriff ya da Notion szcn karlayacak biimde
kullanm iin, Pinkardn deerlendirmesi ve yapm olduu ayrm aklayc olsa da, ou zaman
Hegelin bile bu ayrma kesin bir biimde uymad, bazen alla gelmi anlamna yakn esnek bir
biimde bu szc kulland gz nnde bulundurulacak olursa, bu tr bir ayrmn nemli olmakla
birlikte pek de ilevsel olmayaca grlecektir. Ayrca, Pinkardn yapm olduu bu ayrm Begriff
olarak Kavramn nesnel bir dizgenin dnda, nesnellik olarak alglanna bir lde glge
drmektedir. Hegel dizgesi, olgularn ve Kavramlarn karlkl birbirini belirleme ilikisi iinde
rgensel bir btnlk tamakla birlikte, gerekliin znel bir kavrayna deil, dorudan kendisine
karlk gelmektedir. Bu kavray usun geliim dzeyi ile snrl olsa da, kendi ann ussallyla
uyum iinde, sadece varolan ussalln amlanmasna katlmaktadr. Herkesin ya da her dnemin
kendisine zg farkl bir gereklik kavray olsa da, her bir kavray sonuta zaman iinde
64
gelir; Kavram znel ile nesnel olann birliidir. Hegelin kavram anlayn, bu
zdelik asndan deerlendirmek gerekmektedir.
Dnce olarak Kavram, varla bir belirlenim kazandrmakla birlikte,
kendisi de olgusal ya da somut bir varlk olarak gereklemektedir. Bu nedenle
Kavram, Hegelde soyut olduu kadar somutu da tmyle kendi iinde
barndrmaktadr. Hegel dnce ve Kavrama olgusallk kazandrmakla, onu
varlktan ayrmak yerine varlkla ya da mantksal dea ile dolaymsal bir iliki iinde
grmektedir. Kavram, bir yanyla soyut belirleme almam varlkken, dier taraftan
bir bitkinin tohumda bulunmas gibi, varlkta zsel olarak ikin konumdadr.
84
Varlk
kavram araclyla biimlenir, belirleme ve gereklik kazanr. Kavramn edimsel
varln dnda, Platonda olduu gibi ondan tmyle bamsz bir gereklii yoktur.
Tm bireysel ve sonlu varlklar gibi, Kantn tersine, Hegelde Ben bir
anlama yetisinin kavramlarnn kayna ve belirsiz taycs olmaktan ok, znde
kendini somut bir varlk olarak gerekletiren, dolaysyla gelien bir kavramdr. Bu
yolla Ben, tzsel varlk olarak, kendi gerekliini kazanr ve kavramna uygun hale

gerekliin bir aamasna denk den, o gerekliin oluumuna ve amlanmasna katkda bulunan
asl nesnel gereklie ilikin, en azndan ona ynelmi olan bir kavraytr. Bir anlamda Hegel,
Kantn tersine, Kavram bir soyutlama olarak grmeksizin dea (de) konumuna ykseltir. Kavram
nesnesinden ayr dnmedii gibi Hegel, dea ile karlatrlacak olduunda onu deann somut,
daha bireysel belirlenimi olarak grr. Hegel dea szcn, basit tasarmdan ayrt etmek iin nesnel
ya da gerek kavrama karlk gelecek bir biimde kullanr.(SL, s. 755.) Hegelde, Kavram ve onun
varoluu birbirinden ayr deildir. Nasl ruh bedensiz, beden ruhsuz varolamazsa kavram da edimsel
ya da sonlu gereklikten ayr var olamaz.(HF, ng. ev. s. 225, 1 Ek, BS, s.219) Nosyon szcne
karlk, Trkede Kavran terimi tercih edilebilirse de, bunun yerine Kavram szcnn Hegel
felsefesindeki zel anlam gerektiinde, Trkede byk harfle ya da italikle yazlarak
vurgulanabilir. Hegelin birok yaptn ngilizceye aktaran T. M. Knox, Hegelin Estetik, Gzel
Sanat zerine Dersler yaptna yazd nszde, bu szc her ne kadar ngilizceye Concept
(Kavram) olarak aktarm olduunu belirmi olmakla birlikte, ou kez szcn anlamn zsel
doa (essential nature), doa (nature) ya da z (essence) biiminde evirerek aa karmaya
altn vurguluyor. Ayrca bu konuda Knox, Hegelin kendisinin de ara sra z (essence)
Kavramn karl olarak kullandn, ama bu kullanmda onun [nesnel] dealizminin aklda
tutulmas gerektiini belirtmektedir. nk, Knoxun da aka saptam olduu gibi, Hegele gre
her eyin zsel doas bir kavram veya dncedir. (ES, ngilizceye evirenin nsz, s. xvi.)
Ayrca, Knox, Kavramn Hegelde somutluuna vurgu yapmaktadr. Dncenin z onun
somutluudur, ve somut dnceyi Hegel kavram olarak adlandrmaktadr. Daha dorusu, Knoxa
gre, Hegelde Kavram, tm gerekliin i yaam ilkesi olarak, duyusal ieriin dncenin
evrensel biiminden soyutlanmam olduu, somut bir dncedir.(HF, ngilizceye evirenin
nsz, s. viii.)
84
Kavramn, edimsel gerekliin ve nesnelerin varlnn ieriini oluturmas, bu adan Kavramn
deviminin Geliim oluturucu zelliinin vurgulanmas iin Hegelin kulland tohum rnei
arpc bir benzetimdir. Hegelci diyalektiin zgn ve sk kullanlan bir anlatm olarak, Hegelin
yapm olduu bu benzetme iin, ncelikle, Hegelin yaptlarndan Tinin Grngbiliminin nsz ve
Ansiklopedinin Mantk (Kk Mantk) ksmna baklabilir. (TG, s. 22, 2. Ayrca FM, s. 225, 161
Ek. Ayrca, Taylor, C., Hegel, s. 299. Inwood, M. J., Hegel, The Argumentation of the Philosopher,
Routlage & Kegan Poul, London 1983, s. 414.)
65
gelir. nk Hegele gre, Kavram, kendini bamszlatrarak somut varlkta
gelitirdii zaman, Benden ya da ar zbilinten baka bir ey deildir. Gerekte,
Ben belirlenmi kavramlar anlamnda kavramlara sahiptir; fakat Ben varla gelmi
kendinde Kavram olarak ar Kavramdr.
85
Kavram, bylece znellik ve nesnellii
bir btnsellik olarak kendinde iermektedir. Hegel, varln kavram araclyla
belirlenim kazandn, zaman iinde kendi kavramna uygun hale gelerek
gerekletiini savunmaktadr. nk, Hegele gre, Gereklik nesnelliin
Kavrama karlk dmesidir, dsal eylerin benim tasarmlarma karlk dmesi
deil.
86
Bu gerekleme de ayn zamanda, dolaymsz olann, kavramn belirleme
kazanmasna ve olgusallamasna olanak salamaktadr. Bu yolla zne ya da Ben
Hegelde somut bir ierik tayan kavramla ilikilendirilebilmektedir. Belirleme
alm Ben gerekleen kavramdr.
Kant, dnmenin ar biimleri olarak anlan kavramlarna, tm bilginin
nkoulu ve ilkesi olarak evrensellik yklemi olsa da, anlak bu kavramlar
araclyla asl gerekliin bilgisine ulalamamakta, kavramlarn gereklie ynelik
kullanm yalnzca duyarlln nsel biimde oluturmu olduu grngsel bir
alanla snrl kalmaktadr. Kendinde varlk bu sonlu kavramlarn snrlarnn tesinde
braklmtr. Kavramlar, varln deil, yalnzca dncenin belirlenimleri olarak
grldnden, saltk olan kavramak olanaksdr. Saltk olan, usun kavray alanna
braklmakta, fakat us, kendi aknsal diyalektiinde ideleri araclyla saltk bilgiye
ulamak isterken, srekli kartlklarla karlat, bu kartl aamad iin, kesin
ve tutarl bir bilgi oluturamamaktadr. Usun bu snrsz yanlsamal kullanmna
karlk, anlan snrl kavramlarnn duyarlla ya da deneyime katm olduu
zorunluluk ve evrensellik ile yetinmek gerekmektedir.
Kant, duyarllk ile anlak arasnda yapm olduu ayrm, ayn zamanda, us ile
anlak arasnda da geerli klmakta, usun kuramsal bilgi alannda kullanmn
yasaklarken, dnlebilir dnya ile duyulur dnya arasnda, dolaysyla kendinde
varlk (numen) ile grngsel varlk arasnda kkl bir ayrm yapmaktadr. Kant,
kendi felsefesinin tutarl adna srekli ikici bir yaklam izlemekte, varlk
alanlarn kartlklara blmektedir. Bu ikici yaklam kendinde varln kavramsal
bilgisine olanak salamaz. Bu durumda Hegele gre, ikicilikten kaynaklanan tek

85
SL, s. 583.
66
yanl yaklamn bir sonucu olarak, Kantta kavramla gereklik arasnda bir bant
ya da dolaym gerekleemeden kalr. Kavram d nesnellikten yaltlm bir biimde
konulmutur. Kant iin kavramlar, yalnzca anlama yetisine zg, znel ierikli salt
biimsel kavramlardr. Kavramn ya da tasarmlarn ar yann tmyle anlaa
deneysel yann da yine anlak araclyla gerekleen duyum ve algya balayan
Kant, nesnel ierikli bilgiyi tasarm ve deneyimin birliinde grmektedir. Kant
edimsel varln ussal yapsn kavrayamad iin Hegel tarafndan eletirilir. nk
Kanta gre, Salt olanakl olan ile edimsel olan arasnda tm ayrmmz birincinin
yalnzca kavrammz ve genel olarak dnme yetisi asndan bir eyin tasarmnn
koyulmasn, ikincinin ise kendinde eyin (bu kavramn dnda) koyulmasn
imlemesi zerine dayanr.
87
Hegel, nesnel olgusal gerekliin, Kantta anlaksal
kavramlarla anlatmna ve bir ruhbilime indirgenmesine kar kar; bunu
Ansiklopedinin son ksmnda, anln henz nesnelleememi biimi olarak grd
iin ruhbilim bal altnda ele alr. Kant, farkl anlksal durumlar listelendirir.
Aralarndaki ayrm bylece, kuramsal felsefi ruhbilim ya da Hegelin
adlandrmasyla znel tin felsefesine bal kalarak resmeder.
88
Oysa Hegel
asndan, Kantta anlama yetisinin kavramlar, yalnzca bilginin nsel ulamlar
olmak zorunda deildir; kavram duyusal ve znel ieriinden bamsz, varln
zsel gerekliidir. Bylece kavramlar, zaman ve mekandan bamsz, dolaysyla
zamansal deil, mantksal ya da ussal olmak asndan olgusal gereklie ncel, hatta
onunla soyut anlamda zde olarak bulunan, ancak varlk araclyla belirleme
kazanarak, tm varln ya da gerekliin ussal zn oluturan, nesnel nitelikteki
evrensellerdir. Bu nedenle, Kantn anlan deney ncesi, ar biimleri olarak
belirttii bu ulamlar ve kavramlar, Hegel iin, sadece bilgi ya da dncenin deil,
ayn zamanda varln da belirlenimleridirler. Kantta olanakl her deneyimin zorunlu
koulu olan anlama yetisinin ar kavramlar, artk Hegelde bilgi kuramsal
ieriklerinin ve salt anlaksal kavramlar olmalarnn da tesinde, somut nesnelerin

86
FM, s. 275 ( 213).
87
Kant, I., Yarg Yetisinin Eletirisi, ev. A. Yardml, dea Yaynlar, stanbul 2006, s. 287, ( 76
Not)./ ngilizce evirisi: The Critique of Judgement, trans. with analitical indexes by J. C. Mredith,
Clerandon Press, Oxford 1989, Part II, Critique of Teleological Judgement, s. 56, (15 /76).
88
Wartenberg, T. E., Hegels Idealism: The Logic of Conceptuality, The Cambridge Companion to
Hegel, edited by, Frederick. C. Besier, Cambridge University Press, 1993, s. 116.
67
gerekliinde ikin olarak bulunan ve onlarn zsel doasn belirlemekte olan,
nesnelerin edimsel varlklarnn nkouludur.
Hegel, Kanta ynelttii eletiriyle, byk lde modern dncede olaan
kabul edilen, dnce ile gerekliin ayr olmas gerektiine ilikin kany ykmaya
almtr. Ayn zamanda bilincin ieriini belirleyen ve onunla zdelemi olan bu
kany ortadan kaldrmakla Hegel, bilincin doal tavrn da am olacaktr. Hegelin
Kantta kar k, Kant felsefenin tmyle olumsuzlanarak ortadan kaldrlmas
deil, bilincin yetkinlememi bir aamas olarak korunup almasdr. Bu yaklam,
dncenin evrensel geliimi iinde nemli bir aama olan Kant eletirel felsefenin
olumsuz niteliinin olumsuzlamasdr. Bylece, Hegelde, Kant felsefesinin anlatm
iinde yer alan, ben ve ben olmayan i ve d ayrm biiminde gerekleen sonlu ve
birbirlerini snrlayan ayrmlar ya da uzlamaz kartlklar geerliliklerini yitirmekte,
dier taraftan bu ayrmlar, kendi felsefesinde ayrmda birlik, dolaymn alm
eleri olarak korunmaktadrlar. Bilin bu yolla duyusal olan znel gerekliin
bilgisinden asl gerekliin kavramsal bilgisine doru evrilmi olmaktadr.
Hegel, ncelikle bu kartlklar, Kantn anlak anlayna getirmi olduu
eletiri ile anlak yerine usun kurgusal kullanmna olanak salamakla amaya
almaktadr. Usun kurgusal biimde kullanm, kendinde varln geerliliini
ortadan kaldrmakta, onu bir bakas iin varla dntrmekte, ussal bilgilenme
sreci iinde, isel ve dsal, grng ve gereklik arasndaki ayrmlar anlamn
yitirmekte, ite olan da grngsel olan kendinde varla yansnmakta ve bilen
zne ile nesnesi arasnda bakalk ortadan kalmaktadr. Bylece bilgi, snrl varla
deil btnsel olann, dolaysyla asl gerekliin bilgisine karlk gelmektedir.
Hegel Tinin Grngbilimini bilincin ve bilginin saltk nitelik kazanma srecini
ortaya koymak iin kaleme almtr. Bu bilgilenme srecinde, zne de nesnesi gibi
bir devim iinde bulunarak, srekli kendi dna doru atlmak yoluyla kendini ve
kendi bakaln amaktadr. Bu ise olguyu, bakal iinde kendinin klma etkinlii
olarak, anlalmas gereken, bir bilme etkinliidir. Kantn tamalg biiminde ortaya
kan bilme etkilii de Hegele gre, znenin bilgiyi kendinin klma, dolaysyla
onun bakaln ortadan kaldrma abasndan baka bir ey deildir. Fakat, Kant
bunu yaparken, yalnzca grngsel ve geici olan nesne olarak almakta, tm
gereklii btnl iinde kavrayamamakta, kendi iin klamamaktadr.
68
Hegel, tamalg anlayn eletirirken, Kantn duyusal varlk ile aknsal
Benin kavrannda yapm olduu ayrm ortaya koymakta, kendi saltk idealizmi
asndan deerlendirmektedir. Aknsal Ben, duyusal olann birbiriyle ilgisiz ve
kartlk iinde bulunan algsn, kendi varl altnda bir birlie kavuturmaktadr.
Hegelin Ansiklopedide belirledii gibi, duyulur olan, rnein imdi bir nce ve
bir sonra ile bant iinde, krmz sar ve mavi onun karsnda durduklar
srece kartlaryla iliki biiminde kavranrken, tersine kendisiyle kkensel
zde, saltk olarak kendinde varolan Ben, soyut bir ilikiyi dile getirmektedir.
Bu birlik iine konulan her ey, ondan etkilenerek ona dntrlr. Bylece Ben
bir bakma ilgisiz okluk durumunu tketen ve birlie indirgeyen pota ve atetir.
89

Ben ayrm iinde, nesneleri kendi varl araclyla bir birlik olarak kavrarken,
ayn zamanda, duyuda verilmi olan kendinin klmaktadr. Hegele gre, Bu
Kantn ar tamalg dedii eydir ve sradan tamalgdan ayrlmaktadr; bu sonuncusu
genel olarak okluyu iine alrken, ar tamalg ise benimkiletirme etkinlii olarak
dnlr.
90
Fakat bu tamalg, duyusal olann bilisel, nsel olanann dndaki
kendinde varl, kendinin klamad bir bakalk olarak brakmaktadr. Uzam ve
zaman iinde, duyusal olan oklunun bakal, kendinin klnrken, bilin kendinin
oluturduu bilme koullarnn dnda kendi bakalnn tesine geememektedir.
Bu nedenle, Kantn felsefesinde bakalk duyulur olann tesinde kendinde varlk
olarak vardr.
Hegel, bakas szcnn duyulur olanla ilikisini, Kant felsefesini
deerlendirirken iki ayr balamda, hem birbirinden yaltlm zdelikler olarak
duyusal varlklara karlk hem de kendinde varlk anlamna gelecek bir biimde ift
anlaml olarak kullanmaktadr. Duyulur salt bakas deilse ve salt bakas varsa
vardr.
91
Duyulur olan tmyle zneyle ilikili alglanrken, znenin dnda asl
gereklik, zneyle kartlk biiminde dnlmektedir. Bu ift anlaml belirlemenin
yan sra Hegel, Kantn, tikel ya da duyusal olan mutlaklatrdn, oysa tikel
varlkta dier nesnelerle ortak biimde bulunan ussal kalc zellii ve tikel olann
kendinde barndrm olduu ikin evrensel nitelii kavrayamadn da dolayl bir
biimde vurgulam olmaktadr. Bu nedenle Kant, gerek anlamda bilginin nesnesi

89
FM, s. 68, ( 42 Ek 1).
90
FM, s. 68, ( 42 Ek 1).
91
FM, s. 68, ( 42 Ek 1).
69
olan, evrensel ya da tmel nitelii, nesnelere ancak znenin kazandrabileceini
dnmektedir. Bu ise, Hegel iin, kendinin klma biiminde gerekleen evrensel
nitelikte bir bilgilenme abasn dile getirmekle birlikte, aslnda ayn zamanda tm
bilgiyi de ierecek olan znenin kendi yabanclamasn ya da bakaln ortadan
kaldrmaya ynelik olan, genel bir varolusal ekinlii oluturmaktadr. Hegele gre,
Tm insan abalar genel olarak Dnyay anlamaya, onu kendinin edinmeye ve
boyun edirmeye yneliktir ve bu erek iin Dnyann olgusall bir bakma ezilip
paralanmal, e deyile idealletirilmelidir.
92
Fakat insan varl dnyay
idealletirdii oranda kendi dnyas klarak, boyunduruk altna alrken, Hegelde bu
dnya onun znel tasarmlarnn dnyas olmaktan uzak, zneye bal bir dnya
deil, ondan akn bir biimde bamsz olan bir dnyadr. Bu yolla insan bilgilenme
srecinde, olgularn bakaln ortadan kaldrmaktan ok, aslnda kendi bakaln
ortadan kaldrmakta, iinde yaad dnyay kendi dnyas klmaktadr. Bu nedenle
bakalk onun z dnyas, onu aan nesnelliinin dnyasdr.
zne, sadece dnyann akn nitelikteki evrensel ieriini kendinde bulmakta,
ona katlmaktadr. Daha doru bir belirleme ile bu durum, i ve dn Ben ile Ben
olmayann birbirine yansmas, znenin kendini bakalnda bulmasdr. Bu bakalk
iinde zne, kendine dnmekte ve kendisi olmaktadr. zne, bakal belirledii
gibi, bu bakalk ve sre iinde, kendisi de gereklik kazanm olmaktadr. Hegel bu
yaklamyla Kantn bilin anlayna kar kmaktadr: okluluk durumuna saltk
birlii getiren ey zbilincin znel etkinlii deildir. Tersine, bu zdelik saltktr,
gerek olann kendisidir.
93
Bundan dolay, Hegelde d-dnya bilince tmyle
kart yabanc bir dnya deildir.
Hegelde znenin d-dnyay bilme srecinde olumsuzlayc etkinlii,
kendine yabanc olana, daha dorusu kendi bakalna boyun edirme ve kendinin
klma abas, ayn zamanda znenin kendine dnk olan bir etkinlii olduu iin, bu
anlamda yabanclama her eyden nce insann kendi dndaki doay tmyle
boyunduruk altna almas biiminde anlalmayacaktr. nk bu doa sonuta
insann ya da Tinin kendi zsel varlna ya da zne yabanc dm varlndan
kaynaklanmaktadr. Yabanclama srekli yabanclamann almas iin vardr, onu
nkoul olarak gerektirmektedir. Hegelde btnsellik gereksinimi hibir aamada

92
FM, s. 68, ( 42 Ek 1).
70
yitirilmemekte, ayrm ya da kartlk btn iinde eritilerek, yabanclama bu
anlamda diyalektik bir ierik kazanmakta, yalnzca bireime olanak salamaktadr.
Bu ise, doayla uzlamaz bir kartlk deildir. Hatta tam tersine, tzsel nitelikte zne
olan evrensel Tinin, balangta dolaymsz olan, sonradan blnm varlnn
btnlk kazanmasna ynelik kendi iindeki deviniminden ve kendini bilme, bu
yolla kendi bakaln ama ve uzlatrma abasndan baka bir amac
iermemektedir. Kartlk, diyalektik amann olanakl klnd bir kartlktr.
Dolaysyla Hegelde insann doayla diyalektik ilikisi dmanca bir iliki ya da ona
kar gerekleen bir savam olmaktan ok, btnlemeyi ve uylam gerektiren, bu
adan da ancak znenin ya da zne olarak evrensel Tinin kendi isel
yetkinlemesine ynelik bir aba olarak anlalabilir. Bu anlamda diyalektik,
kartl uzlamaz kartlklar olarak almaz. Doay Tinden gereklii bilinten ayr
konumlandran, bu yolla zneyi doadan yabanclatrm olan yaklamlar,
Hegelden farkl olarak, yalnzca ayrm belirlemi olmakla kalmakta,
yabanclamann almasna olanak tanmadklar iin, bir kartlk olarak
yabaclamay mutlaklatrm olmaktadrlar.
Kantn ikici yaklam, tm gerekliin bilgisini, kendinin bilgisi
klamamakta, grng ve kendinde varlk arasnda kesin bir ayrm yaparak, bilginin
grngsel olann tesine geemeyeceini, kendinde varln bilgisinin olanaksz
olduunu ileri srmektedir. Hegele gre, Kantn bu anlay, onun ikiciliinin doal
bir sonucu olarak zne-nesne ayrmndan kaynaklanmaktadr. Kantta zne, isel
olana, kendi kendiyle zde olan soyut varla karlk gelirken, te yandan dsal
olan, znenin kendi dnda bir bakas ya da bakalk olarak grlmekte, znenin
dnda bulunan te yan kendinde ya da bilinemez varlk olarak
deerlendirilmektedir. Ben ile Ben olmayann i ve dn ya da grng ve
gerekliin birbirinden yaltlm olarak bulunmas, Kant bilinemezciliin temelini
oluturmaktadr. Kantn en byk eksiklii Hegele gre, zne ile nesnenin
zdeliini ve dolaymn kavrayamamasndan kaynaklanmaktadr. Oysa, Doann
varsaylm gerekliini Tin kendinde barndrmaktadr, o, doann gereklii ve ilk
saltk olandr. Bu gereklik iinde doa yitmekte, Tin, kavram hem zne hem de

93
FM, s. 68, ( 42 Ek 1).
71
nesnesi tek olan kendini kendi varlna kavumu dea olarak gstermektedir.
94

Hegelde zne, d-dnyadan yaltlmak yerine, kendi ieriini d-dnyada, bir
baka deyile kendi bakalnda bulur, d-dnyay kendi iine yanstr. Bu ayn
zamanda, zne olarak Kavramn ya da zn kendi iine dsal yansmas, Kavramn
Ben, Benin Kavram olarak amlanmasdr. Bu durumda kendinde ey znenin te
yan deil, znenin iermi olduu kendi bakaldr.
Aslnda znenin tzsel gereklii kendi iinde devinen, kendi tesine geen
Kavramdr. D-dnya ise, Kavramn ya da varlk ve zn zaman iinde
olgusallamasndan baka bir ey deildir. Bu ise d-dnyann, Kavramn kendi
edimsellii ya da zaman iinde bir grnm kazanmasnn tesinde bir anlam
tamaz. Dsal olarak varolu [daseiende] Kavramn kendisidir.
95
Edimsel ya da
somut olan, gerekliini Kavram araclyla kazanmaktadr. Bu edimsellik ayn
zamanda kavramn gereklemesidir. Hegelde grngsel olan, yitip giden, Kantn
yaklamnn tersine, gerekliini znede bulan varlk deil, asl gereklik olandr;
grng, isel ya da rtk olan kavramn dsallamas, belirlenim ve grnm
kazanmas, dolaysyla devinen Kavramdr. Bu grngsel olann zsel olmad
anlamna gelmez, isel olan da grngye, grng isel olana yansmakta, bu
sre iinde grng ve gereklik arasndaki ayrm silinmektedir. Hegelde,
Grng ortaya kma ve geip gitme srecidir ki kendisi ortaya kmaz geip
gitmez, tersine kendinde vardr ve Gerekliin yaamndaki edimsellii ve devimi
oluturur.
96
Grng bu adan Kavramn ya da Tinin d varln oluturur, fakat
Kavram Platoncu anlamda grngnn tesinde duraan ve akn olarak bulunmaz,
grng yitip gitmekle birlikte Kavramn kendisini oluturur, onun aamalar olarak
saklanr. Bu aamalar olumsuz olduklar lde, oluturucu, dolaysyla olumlu
aamalardr. Bu nedenle, yitip giden de hakikatin ya da gerekliin oluturucu
esidir, onun dnda deildir. Grng gereklikten bamsz bir biimde
bulunmaz. Sre iinde, grngsel olan, btnsel olarak Saltk gerekliin

94
Hegel, G. W. F., Philosopy of Mind, (The Encyclopaedia of Philosophical Science, Vol. III), trans.
with five introductory Essays by W. Wallace, Clarendon Press, London 1894, [PM] s. 6, ( 381). Bu
yaptn, Berlin, 1827de yaynlanmadan nce, ilk ve daha ksa biimini oluturan Heidelberg, 1817
basksnn ngilizce evirisi iin ayrca bkz. Hegel, G. W. F., Encyclopedia of the Philosophical
Sciences In Outline, (and Critical Writings), Int. by E. Behler and Trans. by S. A. Taubeneck,
Continuum, New York 1990, [HE] s. 200, ( 299).
95
TG, s. 45, ( 46).
96
TG, s. 46 ( 47).
72
kendisidir, bu btnn kartlarn birlii olarak kavran da saltk olann bilgisi
olacaktr. Bu bilginin gereklemesi, ayn zamanda Saltk olann gereklik
kazanmasndan ayr bir sre deildir. Saltn kendisi kendini bilme srecinden
olumakta ve bu srecin aamalarnn tmn iermektedir. Kavram olarak gereklik
bu sre iinde oluup tamamlanmaktadr. Bu nedenle gereklik devinen, srekli
kendinin tesinde bulunan ve kendine dnerek tamamlanmakta olan srecin
kendisidir. Hegele gre asl gerekliin bilgisi ya da hakikat, bilginin kendi tesine
gemeye gereksinmedii, kendi kendini bulduu ve Kavramn nesneye, nesnenin
Kavrama karlk dt yerdedir.
97
Bu bilginin, saltk bilgi olarak tamamlanaca
aama son aamadr. Bu sre iinde grng ve gereklik arasnda ayrm ortadan
kalkmaktadr. Her aama, en az srecin sonucu kadar, gereklik deeri tamaktadr.
Hegel, sanlann aksine, olgusal ya da yitip giden grngsel varla, her zaman ussal
bir ierik, dolaysyla gereklik yklemektedir. nk olgusal olan kendi iinde
tamamlanmaktadr. Hegel, gerekliin devingen bir zellik tadn vurgularken,
ayn zamanda olgusalln da savunmu olur. Gerek, Hegele gre, l bir te yan
deil, devinen btn iinde varolmaktadr. Kantn kendinde varlk ve grng
ayrmnn geersizliini eletirirken Hegel, ayn zamanda Kanta ve kukucu
deneycilie kar, kendisinin dnda bir te yan barndrmayan olgusal olann
gerekliini savunmaktadr.

4- Bilinemezciliin Olumsuzlanmas
Kantta anlan sonlu bilgisi, Hegelde olduu gibi, saltk bilgi aamasna
ulaamamakta, anlak ya da onun ulamlar, ancak grnn olanakl kld snrl
grngsel bilgiyle yetinmek zorundadr. Byle bir bilgi, duyusal verilmilii iinde,
yalnzca anlaa dayanmakla nesnesinin dolaysz pekinliiyle yetindii oranda, ussal
elikiden kendini koruyabilmektedir. Bilgi ya da aknsal anlak, kendi iinde hibir
eliki barndrmamal, eliki daha ok, duyusal grnn tesine tamak istemekle
znel bir nitelik ieren usta olmas gerekmektedir. Bu nedenle us snrn tesine
gemeye alt her zaman, en az kendisi kadar geerlilik tayan kart bir
dnceyle karlamakta, kendi kendisiyle elimektedir. Kant, aknsal diyalektiin
bir yanlsamas olarak bu elikilerin ve uzlamaz kartlklarn varln, d-

97
TG, s. 68, ( 80).
73
dnyada deil, bir yetersizlik olarak ussal dncede, dolaysyla znenin kendinde
grmektedir. Grngsel olann pekin bilgisi ve kendinde ey bilinemez olduu iin
bu elikinin dnda tutulurken, eliki usun yetersizlii olarak grlmekte,
gereklik olarak kabul edilmemektedir. Hegelin deyimiyle, Kantta olgusal dnya
sanki sevgiyle kayrlmtr. eliki lekesini zerinde tayan dnyasal varlk
olmamal, tersine bu yalnzca dnen Usa Tinin zne yklenmelidir.
98
Kantn bu
yaklamnn tam tersine, Hegelde eliki, usun ya da znenin kendisinde olduu
kadar, asl varln kendisinde bulunmaktadr. Bir baka deyile, elikinin kendisi
asl gerekliktir. Dolaysyla eliki, ar usun uzlamaz kartlklar (antinomiler)
birer yanlsama deildir. Duyusal pekinliin tesine gemeye alt zaman Us,
Kantta anlan ar biimlerini ve kavramlarn amakta, anlan grye dayal
kullanm, bilginin ussal nitelik kazanmasna olanak salamamakta, kendinde
varln bilgisi, bilinemez bir te yan olarak kalmaktadr.
Kant felsefenin temelinde bulunan kendinde-eyin bilinemez olduu gr,
grng ile gereklik, anlak ile us arasnda kesin ayrm kadar, ayn zamanda
kuramsal ve klgsal us, zorunluluk ve zgrlk gibi, Kantn yapm olduu dier
ayrmlar gerektirmekte, bu nedenle onun tm ikici yaklamnn ieriini
belirlemektedir. Kantn olumsuz felsefesi, Hegel iin bu ayrmlarn bir sonucu
olarak usun ya da aknsal diyalektiin uzlamaz kartlklarn kesin bir biimde
belirlemi olmak asndan nem kazansa da, bu aamann sonrasnda asl felsefenin
yapmas gereken ey, bu uzlamaz kartlarn tesine geebilmektir. Hegel felsefesi
asndan bu ayrmlarn alabilmesi iin, zne ve nesnenin dolaymsz kartlnn
ortadan kalkmas gerekmektedir. Kendinde-ey kavramna getirmi olduu eletiri ile
Hegel, ayn zamanda Kant felsefesinde bu yaklamdan kaynaklanan dier
kartlklarn da geersizliini gstermi olacaktr. Bu nedenle, Hegelin Kantn
felsefesine ynelik tm kar knda, kendinde-ey kavram nemli bir yer
tutmakta ve bata gelmektedir.
Hegele gre, Kantn ortaya koyduu yaltlm saltk kartlklar, usun kendi
doasndan kaynaklanan kartlklar olduu kadar, Kantn dndnn tersine
varln kendi yapsn da belirlemekte, her ikisinin de devinim iinde, kendi
snrlarnn tesine gemesine olanak salamaktadr. Bu kartlklar snrlla ve

98
FM, s. 75, ( 48). Ayrca, bkz. HP III, s. 451.
74
duraanla olanak salayan kartlklar deildir. Bu nedenle Kant, yalnzca
kartlklarn olumsuz ynn grm, olumsuzlayc, dolaysyla olumlu ve
devindirici ynn grememitir. Diyalektiin varln kavram, fakat bunu
varln kendine deil, yalnzca dnen usa bir olumsuzluk olarak yklemitir.
Bylece Kant, kartlk ve ussal atklarn gerekliini kabul etmek yerine, atky
deneysel bilginin alan dna karm, sonlu anlama yetisinin kavram ve ulamlarn
ustan ayrd gibi, grngsel olan deneysel bilgiyi de kendinde-ey kavramyla
gerekliin bilgisinden koparmtr.
Hegel asndan, Kantn dier tm kuramsal uslamlamalar kabul edilebilir
olsa da, her eyden nce, onun hem kuramsal hem de klgsal felsefesinin ieriini
btnyle belirlemi olan, ayn zamanda znel idealist ve bilinemezci felsefesinin
zn oluturan kendinde-ey kavram, kendi iinde tutarsz bir uslamlamadr.
dealist felsefeler asndan bu tutarszlk, tm saltk bilinemezci yaklamlar iin
geerlilik tamann yan sra, burada Hegelin eletirdii tutarszlk, btnsel olarak
bakldnda, zellikle Kantn znel idealist yaklamnn ieriinden
kaynaklanmaktadr. Kendinde-ey kavram, Kant idealizmin tutarszlnn nemli
bir gstergesidir. Hegelin de ak bir biimde belirlemi olduu gibi, tm felsefe ya
da idealizm, sonlu varln dnsel (ideal) ve dolaysyla bilginin kavramsal bir
ierik tadn batan kabul etmek zorundadr. Bilgi ise, bilinecek olan nesneye bir
kavramn yklenmesini, kavramn nesnesiyle uyuur olmasn gerektirir, nesne ancak
bu yolla bir belirlenim kazanm ve bilinmi olur. Dolaysyla nesneye her hangi bir
kavram yklemek, onun belirlenmesi ya da bir belirleme kazanmas anlamna
gelecei iin, bir eyi bilinemez olarak belirlemek ya da ona bilinemez kavramn
yklemek, onu bilmek, bilinemezi belirlemek olacaktr.
99
Kant, kendinde-eyin

99
Kantn bilinemezcilik konusunda sergilemi olduu elikili durumunu, Hegelin bu konuya
yaklam balamnda sk bir eletiriden geiren W. T. Stacein da vurgulad gibi, Bir eye uygun
kavramlar uygulama yetenei, o eyin bilgisini meydana getirir. Varolu da bir kavramdr. Dolaysyla
bir bilinmezin varolduunu sylemek, bilinemeze bir kavram uygulamak demektir. Ama bir kavram
uygulamak onu bilmek demektir.(Stace, W. T., Hegel stne, ev. M. Belge, Birikim Yaynlar,
stanbul 1976, s. 88, ( 65). /ngilizce evirisi, The Philosophy of Hegel: A Systematic Exposition,
Dover Puplication, New York, 1955, s. 46, ( 65). Ayrca, Yeniehirliolu, ., Felsefe ve Diyalektik,
Maya Yaynlar, Ankara 1985, s. 251) Bunun yan sra Stace iin, Kantn kendinde-eyin bilinemez
olduuna ilikin yaklamnda, bir eyin yalnz varolduunu bilip, zelliini bilemeyeceimizi
sylemek(Stace, a. g. y., s. 88-89, 65.) bile, bu elikiyi dile getiren kantlamadan kurtulmaya
olanak salamaz. Stacea gre, Bir eyin varoluu ile zellii arasnda yaplacak ayrm salam bir
temele dayanmaz. nk varolu zelliin bir parasdr. Bir eyin zellii, kendine uygulanan
kavramlardan meydana gelir ve varolu bunlardan biridir.(A. g. y., s 89, 65.) Bu nedenle, aslnda
Kantn kendinde-eyin varlna ilikin bir belirlemede bulunmas, bunu dile getirmesi olanakszdr.
75
bilinemez olduunu sylerken, bilinemez olana ilikin bir belirlemede
bulunmaktadr. Kantn bu yargya ulamas, onun felsefesi tmyle gz nnde
bulundurulacak olursa, kendi iinde birden ok elikiyi barndrmaktadr. Bu durum,
Kantn anlak anlay ile olduu kadar, anlan tm ilevselliini kkensel birlik
olarak oluturan onun zbilin anlay asndan da tutarsz bir durumdur. Kant,
anlama yetisinin ar kavramlarn, yalnz duyusal olan varla uygulamakta, ancak
bunun dnda kalan alana uygulanamayacan dile getirmektedir. Kanta gre,
Usun bir nesneyle ilgili her kullan iin, anlama yetisinin ar kavramlar (ulamlar)
gereklidir; onlarsz hibir nesne dnlemez.
100
Kant bylece, koullu olarak
bilinebilir ile koulsuz nitelikte dnlebilir fakat bilinemez olan arasnda kesin bir
ayrm yapmakta, bu ayrmdan dolay ayn zamanda, bir varla ya da belli bir varlk
alanna bilinemez kavramn yklemekle, ona belli bir adan da olsa, bir lde bir
belirleme kazandrmakta, bu nedenle de onu, bilmekte ve bilinir klmaktadr. Bir
eyin imdiki koullar ve bilgi dzeyinden dolay bilinemez olmas ve ou zaman
geriye olas nitelikte baz eylerin bilinemez olarak kalabilecei dncesi, Kantn
bilinemezci yaklamndan olduka farkldr. Bu yaklam, Kant asndan baklacak

Hegelin Kanta ynelttii eletiride, Stacein doru biimde saptam olduu gibi, nemli olan
bilginin derecesi deildir; sadece o ey hakknda bir ey bilmeyip de varolduunu bilmek, Kant
asndan bu sorunu ortadan kaldramaz. Sorun bilinemezciliin saltklndan kaynaklanmaktadr.
nk burada saltk bilinemez olandan sz edilmektedir. Bir eye ne kadar ok kavram uygularsak, bu
onu sadece daha fazla bildiimiz anlamna gelir, fakat ona tek bir kavram uygulamak bile onu az da
olsa bilmediimiz ya da bilemeyeceimiz sonucuna bizi ulatrmaz. Ama Kanta baktmzda,
bilinemezin, ne denli gelimi olursa olsun, anln anlk olarak, anlamayaca ey demek olduunu
gryoruz. Bu da, evreni bilmemizi olanaksz klan bir savdr. Bylece Kant, bilinemeyen kapsam
iinde, olanakszl da belirlemektedir.(Yeniehirliolu, ., Felsefe ve Diyalektik, s. 251.) Kantn
bilinemezcilik anlay, onun eletirel felsefesi gz nnde bulundurulduunda tam bir tutarszlk
gstermektedir. Bunun dnda Kant, yalnzca bilinemezlik savyla yetinmemekte, ayrca Kant
bilinemez olan grngnn nedeni ya da, evrenin nedeni olan bir g olarak grmektedir. Onun bu
yaklam Stacein de ok doru bir biimde belirledii gibi, bu konuda onun durumunu daha da
eliik bir konuma sokmaktadr.(Stace, W. T., a g. y., s. 89, 65.) Kantn grngy kendinde-eyin
bir etkisi biiminde yorumlamakla, bilinemez olana bir de neden kavramn uygulayarak bir de
fazladan bir belirlemede bulunmas(Kant, I., Gelecekte Bilim Olarak Oraya kabilecek Her
Metafizie Prolegomena, ev. . Kuuradi, Y. rnek, Hacettepe niversitesi Yaynlar, Ankara 1983.,
s. 38, A 63.) byk lde duyusal olan dsal bir nedene balamak gereksinimden kaynaklanm
olsa da, sorunu gidermek yerine onun tutarszln artrmak dnda bir deer tamamaktadr. Bu
yolla Kant, kendi idealizmini dier idealizmlerden ayrmaya zen gstermek abas iindedir. Bu
yaklam Kant, kendi vurgulamasyla farkl bir idealizm olarak adlandrd aknsal ya da eletirel
idealist konuma ykselmekteyse de,( a. g. y., s 43, A 71-72.) bu farkl idealizm onu yalnzca inak
idealizmin dnda tutmakta, ancak yine de znel idealist olmaktan ve bilinemezci yaklamnn
tutarszlndan onu kurtarmaya yetmemektedir. Daha da kts, duyusal olan bilinemez olann etkisi
saymak ve onun varln kabul etmek gibi bir yaklam, Kantn buna bal tm dier
uslamlamalarnn da inandrcln sarsmakta, onun bilinemezci yaklamn tmyle iinden
klamaz bir tutarszla dntrmektedir.
76
olursa, bu anlamda bilinemezcilii oluturmaz. Bu nedenle bilinemezcilik, bilincin
nesneleri anln yapsndan dolay hibir zaman kavrayamayacan ve bunun kesin
bir biimde olanakszln dile getirmekte olduu iin, Kantn bilinemezcilik
anlay, kendi iinde elikilidir. Ayrca Kantn bu bilinemezcilii, tm bilginin
znel olduunu batan tartmasz biimde onaylamak zorunda kalan bir yaklamdr.
Hegel asndan, grye verili eylerin, ancak grye verildikleri iin bilinir
olmasnn tesinde, bilinemez bir varlk alannn bulunduunu varsaymak, bu
nedenle, duyusal olann pekin bilgisinin dnda kalan dier eylerin bilinemez
olmas, kendi iinde tutarl bir yaklam deildir. Bilginin, duyusal olana indirgenip,
nesnelliin znelikle snrlandrlmasnn dnda, eletirel felsefe, kendi bilgi kuram
asndan bilginin snrlarn belirlerken, bu snrn dna kmaktadr. Kant, her
eyden nce, grde verilmemi olana varlk yklemekte, ona bir belirleme
kazandrmaktadr. Bu durum, usun aknsal olan snrn tesine gemesini dolaysyla
akn bir nitelikte kullanlmasn gerektirmektedir. Kant ar us alannda, anlama yetisi
araclyla oluturulan bilgiyi snrlandrp metafizii olumsuzlarken, amalam
olduunun tam tersini yapmaktadr. Dncenin bir eyi bilinemez olarak
belirlemesi, dnceye snr izmek, usun grngsel alann tesine uygulanmasna
olanak salamakta, usun kendini aarak akn kullanmn gerektirmektedir. nk,
Saltk olann ve kendinde eyin belirlenmesinde usun kendi kategorilerinden baka
bir arac olmadna gre,...us, byle bir ilevde, yani kategorileri bu tr bir nesneye
uyguladnda, kendini aarak akn hale gelmektedir.
101
Kant, snrn varln
belirlemekle, ayn zamanda snrn tesine gemi olmaktadr. Hegelin bu konuda
Kantta ynelttii eletiri, arpc olmakla birlikte, ayn zamanda onun diyalektiini
anlamak asndan olduka aydnlatcdr.
102
Bu nedenle, Kantn uslamlamas, Hegel
iin olduka yaln, dile getirdiinin tam olarak ayrdnda olmayan bir uslamlamadr.
Hegelin diyalektii, sonlunun, daha dorusu sonlu anlan alm olduu bir
diyalektiktir. Bu nedenle, ussaldr; usun kurgusal kullanmn gerektiren bir
diyalektiktir. Bu diyalektik, sonlu eylerin birbirine eklemlenmesiyle bir sonsuzlua

100
Kant, I., Pratik Akln Eletirisi, ev. . Kuuradi , . Gkberk, F. Akatl, Hacettepe niversitesi
Yaynlar, Ankara 1980, s. 147, (A 245).
101
Yeniehirliolu, ., Felsefe ve Diyalektik, s. 238.
102
nk Hegele gre, Bir yandan anlan yalnzca grngleri bildiini kabul etmek, ve te
yandan bilgi daha teye gidemez, bu insan bilgisinin doal, saltk snrdr diyerek bu bilgiyi saltk bir
ey olarak ileri srmek tutarszlklarn en bydr....Bir ey ancak ayn zamanda tesine
geilebiliyorsa bir snr olarak, bir eksiklik olarak bilinebilir.(FM, s. 89, 60.)
77
almaz; o saltk olann btnsel sonsuzluunu kavramaya ynelir.
103
Kurgusal us,
tm snrl olan kendi iinde aan saltk bir dncedir. Saltk kavram ayn zamanda
tanrsal bir ierik tamaktadr. Dier trl, byle bir eklemleme her zaman snrl
olan ya da sonlu olan dile getirir. Hegel sonluluk ve sonsuzluu bir kartlk olarak
belirlememektedir. Yoksa, kartlk sz konusu olduunda, sonsuz sonlu tarafndan
snrlandrlm olacaktr. Tam tersine, Hegelde sonsuz olan, tm snrl ve sonlu
olan kendinde bir btn olarak ierir, dolaysyla sonsuz, belli bir snr olanla
belirlenmemi, snrlandrlmam olan varlktr.
104
Kantn bilgiyi sonlu anlama
yetisinin olanakl koularyla, dolaysyla anlakla snrlandrm olmas, ayn
zamanda bilginin ussallamasna olanak salamad gibi, saltk olann bilgisini de
ister istemez ulalmaz klmtr. Bu nedenle Hegel, Kantta zbilincin, sonlu anlak
kavramna karlk geldiinden dolay, gerek anlamda zbilin olamad iin
eletirir. Ben dediimiz zaman, bu sonsuz ayn zamanda olumsuz kendiyle
bantnn anlatmdr.
105
Sonlu olmak bakmnda zbilin, kendi kartyla
snrlandrlmtr. Byle bir Ben, gerek bir zbilin nitelemesini kazanamayacak,
dier tm snrl varlklar gibi doal varln aamayacak ya da bakas iin varlk
olmaktan teye geemeyecektir. Bu trden bir zbilin, henz kendi iin varlk
olamam, kendi kavramna aykr derek zgrleememitir. Oysa, Hegelde

103
Hegel, sonsuzluk sz konusu olduunda, iki farkl sonsuzluk kavrayn ayrt eder.( FM, s. 135,
93-94.) Diyalektik felsefe, Kant soyut anlak anlayn aan bir felsefedir. Anlak sonlu olan
sonsuzun karsna koyar, sonsuz olan sonluyla snrlandrr. Byle bir sonsuzluk anlayn Hegel,
gerek sonsuzdan, kt ya da olumsuz sonsuzluk olarak ayrr. Olumsuz sonsuz, sonlunun
olumsuzlamas olmakla birlikte, onu tmyle ortadan kaldrmaz. nk saltk olumsuzlama sadece
biimsel dncenin ya da anlan yerine getirmi olduu bir ilemdir, usun deil. Bu durumda,
(sonlu) kendi ile onun bakas (sonsuz) kartl almadan braklr. Soyut anlak ve onun
gerekletirdii olumsuzlama, kendiliin zdeliini, bu olumsuzlamada korur, kendinin bir bakaya
geiine ve her iki yan kendinde bir sonsuzluk olarak birletirmesine, bu anlamda olumsuz sonsuzun
olumsuzlamasna olanak tanmaz. Gerek olmayan bu sonsuzda, sonsuzluk, sonlunun srekli ortadan
kaldrlmasnn bir erei olarak vardr. Bu olumsuzlamada, bir ey bakas olur, fakat bu bakann
kendisi de Hegele gre, sonlu olan bir eydir. Dolaysyla bu sonsuza ilerleme gerek sonsuz
deildir. Gerek sonsuz, tersine, kendi bakasnda kendi kendisinde olmaktan, ya da sre olarak
anlatldnda, kendi bakasnda kendi kendisine gelmekten oluur.(FM, s. 135, 94 Ek.) Hegel,
sonsuzluun bir btn olmas gerektii zerinde durur, bu ayrmlarn kendi iinde gelitiren kapsayan
bir btndr. Kendi kartn kendi iinde kapsamaktadr. Sonsuzluk bu nedenle, sonlu anlak
belirlenimleriyle yetinmeyen, kurgusal ya da diyalektik dncenin zn belirlemektedir. nk
felsefe, Hegelde saltk ya da sonsuz olann kavrandr. Sonlu varlk, bengi varlk olarak saltk olann
kartdr; dolaysyla zaman iinde varolan varlktr. Zamanda bir balangc ve sonu vardr. Bu
nedenle Hegele gre, Felsefe zaman olmakszn kavraytr -ayrca zamann kendisinin ve bengi
belirlenimlerine gre genel olarak tm eylerin.(FD, s. 36, 247 Ek.) Hegelin kurgusal felsefesi,
sonsuzlua yklemi olduu bu anlamyla, sonsuzluu saltk olarak kavramann bilimi ve
diyalektiidir.
104
FM, s. 49, ( 28 Ek).
105
FM, s. 139, ( 96 Ek).
78
grld gibi, Ben dediimiz ey olarak zbilin, Kantn snrl anlak ve bu
anlan belirledii zbilin anlaynn tersine, sonsuzluk kavramna karlk
gelmekte, sonsuzluu kendinde iermektedir. Snrsz olma, kendi snrlarnn tesine
geme, Hegelde usun olduu kadar zbilincin de temel zelliidir.
Hegel asndan, bilgiyi yalnzca grngyle snrlayan Kant, anlksal
yetilerin ve buna bal olarak bilginin ya da bilme biiminin oluturduu iki ayr
varlk alannn kolayca ve kesin bir biimde birinin bir dierinden, ...sanki sadece
nesnelerin trne ilikin bir fark sz konusuymu, bu trlerden biri olan grng
bilgi alanna girdii halde, kendinde-ey girmezmi gibi...
106
ayrlabileceini
varsaymaktadr. Bu adan, Kantn yaklamnn dourmu olduu ikircikli durumu,
Hegel bir benzetmeyle dile getirir: Bu, bir adamn hem salam kafas bulunduunu,
hem de doruyu anlayamayacan sylemeye benzer. Nesneyi kendinde naslsa yle
bilmeyen doru bilgi de bunun kadar sama ve glntr.
107
Kant bu szlerle ar
bir biimde eletirirken, te yandan grngsel bilgiyi gereklikten yaltt iin
Hegel, hakl olarak, kendinde-ey ve anlak olarak bilgi biiminde bir ayrmn ayn
zamanda doru ve nesnel saylan anlan bilgisini de kukulu duruma dreceini
belirtmektedir. Bu durumda, gereklikten yoksun bilgi, ister istemez znel bir ierik
kazanm olmaktadr. Bu trden bilgi, asl gerekliin kendinin dndaki ulalamaz
bir te yan olduunu sylemekle, kendi nesnelliinin olanan da ortadan kaldrm
olacaktr. Kendinde saltk bir gerekliin bulunmasna karn, oysa tam tersine,
anlan ieriksiz biimlerinin nesnelere uygulanmas yoluyla bilgiyi oluturmak
isteyen Kant, bilginin grye, dolaysyla anlaa bal kullanmn tek bana geerli
saymakta, bu tr bilginin pekinliinden ya da yeterliliinden hibir zaman kuku
duymamaktadr. Kant, sandnn aksine, aslnda gerekliin grngsel bilginin
tesinde bulunduu ve bunun bilinemez olduunu dile getirmekle, duyusal ierikli
anlak ya da onun ar biim ve ulamlar tarafndan oluturulmu olan znel
ieriinden dolay nesnel sayd bu bilgiyi ister istemez asl kuku duyulmas
gereken bilgi konumuna getirmitir. nk bu durumda, Hegele gre, Eer bu
biimler kendinde-eye uygulamak asndan yetersiz saylacaklarsa, o zaman ilikili
olduklar anlak iin daha az yeterli olmalar gerekir.
108
Kantn bilgi anlay

106
SL I, s.57., BS, s. 57.
107
SL I, s. 57., BS, s. 57.
108
SL I, s. 57., BS, s. 57.
79
kendisinin oluturmu olduu kukuculuun glgesinden kurtulamayacaktr. Eletirel
felsefe, anlan ar biimlerinin yeterliliini tek bana sorgulamak yerine, yalnzca
kullanm biimini eletirmekte, onun snrlarn saptam olmakla yetinmektedir.
Bylece, Kant bilinebilir olanla bilinemez arasndaki snr saltk biimde
belirlemekte, iki ayr varlk olan oluturmaktadr. Bu yaklam biimi dier taraftan
anlak ve usu bilme nesneleri bakmndan birbirinden ayrmaktadr. Bir yanda koullu
olann deneysel bilgisi, dier yanda dnlr olann koulsuz ve sonsuz olan, bu
nedenle de, atklardan kurtulamayan yanlsamal bilgisi bulunmaktadr. Kant
zbilin araclyla bu saltk gereklikler olarak varolan iki yan, zdelie
indirgemesi gerekirken, tam tersine anlan aknsal kullanmyla bu iki yan, biri
dierini snrlayan sonlu ve kart varlklar olarak, saltk bir ayrmla birbirlerinden
yaltlmaktadr.
Hegele gre, Kantta us, anlan sonlu ve koullu yapsnn tesinde, onun
almas biiminde grlmekte ve ona akn bir anlam yklenmektedir. Hakl olarak
us kurgusal niteliiyle tannm olmaktadr. Hegelde de us akn olma zelliini hak
etmekte, ama btnyle nesnel bir ierik tamakta, olgusallktan koparlmamaktadr.
Fakat aslnda Kantn bata ya da ilk bakta bu doru tanmlamasna karn, Kantta
usun akn nitelikte anlak belirlenimlerinin tesine geen kullanm ve ierii, sadece
anlaa nem verilerek, anlak tarafndan snrlandrlm olduu iin, usun kendisi de
anlak gibi sonlu ve koullu bir varla indirgenmi olmaktadr.
109
Bu nedenle, Kant
usu, doru bir saptamayla, anlan kart olarak belirlemi olmakta, onu akn varlk
anlamnda sonsuz ve koulsuz varlkla ilikilendirmektedir. Us kurgusal bir zellie
sahiptir ve akn varlk alannda, koulsuz olann yetisidir. O, saltk olann bilgisini
kendisine nesne edinir. Ama Kant, usu uzlamaz elikilerin kayna olarak grr,
oysa asl gerekliin (hakikatin) elikinin kendisi olduunu ve onun elikili
yapsn kavrayamaz.
Hegel iin us ve anlak ayrmna dayanan Kantn bu us tanmlamas,
grnte doru bir tanmlamadr; fakat usun anlakla kartlk biiminde
snrlandrlm olmas, Kantn yapm olduu tanma aykr olduu kadar, usun
kendi kavramna da uygun dmemektedir. Dolaysyla bu tanm, usun kendisiyle
elimekte, us sonsuzluk belirlenimi kazanamamaktadr. Hegelin ak bir biimde

109
FM, s 71, ( 45 Ek).
80
vurgulad gibi, nk gerek sonsuz yalnzca sonlunun te yan deildir, tersine
onu ortadan kaldrlm olarak kendi iinde kapsamaktadr.
110
Bylece Kantta, tam
olarak sonsuz ve koulsuz varla karlk olarak dnlmekte olsa da, sonuta us,
anlak tarafndan snrlandrlm sonlu bir varla dntrlmtr. Hegel, zellikle
us kavramnn kullanmnda Kantta ak bir biimde grm olduu dilsel sapmay
ve us kavramnn eliik kullanmn vurgulamaya almtr. Hegele gre, Kantta
ussal ya da rasyonel terimi anlak alannn bir zellii olurken, usaaykr ya da
irrasyonel terimi ise tersine ussalln balangcn ve ilk izlerini imlemektedir.
111

Bilgi edinme srecinde us, anlan dnda ilevsiz braklm olmakla, usd bir
nitelik kazanmtr. Kant usu, Hegel asndan balangta doru biimde
tanmlamtr, fakat onu anlaa kart olarak dnmekle kendi tanmlamasna sadk
kalmad gibi, dier taraftan tutarsz bir biimde, bu tanma uygun decek nitelikte
bir ierik de ykleyememitir. Grld gibi, Kant usa anlak karsnda mutlak bir
snr izerken, onu da anlak gibi, bilginin oluturulmasnda snrlandrmakta ve
tmyle ilevsiz brakmaktadr. Bu nedenle, sonlu gere yoluyla belirlenen sradan
bilinten ayr zbilincin, tm bilginin zorunlu koulu olarak, deneyimin dnda
kendi ile zde ve kendi iinde sonsuz akn bir kendilik
112
bilinci tamas, bylece
koulsuz ve sonsuz bir varlk olmak bakmndan ussal bir ierik stlenmesi
gerekirken, tam tersine bu durumda, ussal ierii boaltlarak, zbilin usa benzer
biimde sonlu ve snrl bir anlak kavramna dntrlm olmaktadr. Sonuta,
Kant felsefesinde zbilincin aknsal birlii ussallktan yoksun braklmtr.
Kant, zbilinci, kendinde varla karlk gelmeyecek biimde, aknsal bir
birlik olarak tanmlamaktadr; zbilincin Kantta ussal bir nitelik kazanamamasn
Hegel, salt znel ve aknsal niteliine balamaktadr.
113
Bylece zbilin ya da
zbilincin birlii snrl anlaa karlk gelmekte, kendi kendini snrlamakta,
yalnzca kendi kendiyle zde soyut bir varla dnmektedir, dolaysyla
ierikten yoksun kalmaktadr. Bu durumda zbilin, ussal olamad gibi, Hegel
felsefesinin tam tersine, sonsuz bir ierii kendinde barndrmakta olan yaayan ve
devinim iinde bulunan bir gereklie de dnememektedir.

110
FM, s. 71, ( 45 Ek).
111
FM, s. 289, ( 231).
112
FM, s. 69, ( 42 Ek 2).
113
FM, s. 69, ( 42 Ek 2).
81
Kendinde-ey dncesiyle Kantn bilgiye mutlak bir snr izme anlay,
yalnzca bilgiyi snrlandrm olmakla kalmamakta, ayn zamanda usun olduu
kadar zbilincin varln da snrlamaktadr. Kantn bilgiyi snrlandrma abas, usu
bilgi ediminde ilevsiz brakmaktadr. Fakat bu yaklam, usun akn kullanmn
yasaklarken, yine de bu tutum metafizie tmden kar kma biiminde
gereklememitir. Bu yolla Kant, aslnda metafizii kuramsal us asndan tmyle
yadsrken, ona klgsal alanda daha etkin bir geerlilik kazandrmak istemektedir.
Kantn oluturduu kendinde-ey kavram, bilgiyi snrlama gibi bir ilev
yklenirken, aslnda istence, dolaysyla ahlk alandaki metafizie kap
aralamaktadr. Bu nedenle Kant, Salt Usun Eletirisinin ikinci basksnn nsz
ksmnda bir zeletiri niteliinde, inanca yer amak iin bilgiyi ortadan kaldrmak
zorunda kaldn
114
dolaysyla snrlam olduunu vurgulamaktadr. Bu aklama,
Kantn bilgi anlayn, itenlikten yoksun brakmaktadr. Onun ahlk anlay,
zgrl dzeneki doa anlayna kar savunabilmek ve salt tutarllk adna da
olsa, bilgi kuramna glge drmtr. Kant, bu snrlama ile ayn zamanda ikici bir
yaklamla ussal istenci doann zorunluluu dnda tutarak zgr klmak istemitir.
Hegelin tersine, Kantn yaklamna gre, zgrlk, ancak zorunluluun dnda
olanakldr. Kant zorunluluk ile zgrln i ie oluunu, zgrln ancak
belirlenim ve zorunluluun kavranyla olanakl olduunu, sadece ahlaksal alana
deil, doaya ilikin gelimi bir bilgi ve bilinci gerektirdiini kavrayamamaktadr.
Oysa belirlenimci bir evren anlay iinde, Kantta doann ve onun uzay ve zaman
iindeki bilgisinin zorunlu yaps, zgrle olanak tanmamaktadr. Kant asndan,
kendinde-eyin ya da saltk gerekliin bilinemez olduu dncesi, zgrlk iin bir
alan yaratmaktadr. Ona gre, nk eer grngler kendilerinde eyler olsalard,
zgrlk kurtarlamazd.
115
Bu durumda, koulsuz bir ussal ahlk yasasnn varl
olanaksz olurdu. Fakat Hegel, inanc bilgiden korumak ve bu yolla istencin zgr
biimde gereklemesine olanak salamak isterken, Kantn yapmak istediinin tam
tersine, inanca yer amaktan ok, onu bilgiyle kartla dntrdn
grmektedir. Kant aydnlanmann bak asnn dna kamamaktadr. Hegel, bu
grn destekler nitelikte, ayrca Kantn bu bilgiyi snrlandran yaklamnn,
inancn usa kart olmas gerektii biiminde snrl bir din kavray olan

114
Kant, I., Ar Usun Eletirisi, s. 29, (B XXX).
82
Aydnlanmac usun, inan karnda kazanm olduu utku
116
ile uyumuna dikkat
ekmektedir. Tm aydnlama dncesinde olduu biimiyle Kantta da byk
lde kendini gsteren bu kartlk, inanca zgr bir olanak salayamad gibi, onu
usla atr konuma getirmi, inanc us karsnda daha da savunmasz brakmtr.
Byle bir kartlkta, Kant felsefesinde de etkisini gsteren aydnlanma
dncesi, tarihsel sre iinde Hegele gre, inancn yerini almakta, bir baka
anlatmla inan, kendi zlemini gerekletirememi, bu nedenle doyum bulmam
aydnlanma biiminde bir grnm kazanmaktadr. Hegel asndan aydnlanmann,
kendine dsal olarak konumlandrd nesnelerin duyusal pekinlik ve dier yandan
sonlu varln ar igrsyle (kavrayyla) edindii bilme biimine, dolaysyla us
araclyla duyusal ve sonlu olann bilgisine asl gereklik olarak duyduu sarslmaz
gven, kendi bana inancn ilevini yerine getirmekte, bylece aydnlanmann
kendisi, kar olduu anlamda bir bo inanca dnmektedir. Aydnlanma, inancn
artk yerine getirmekte zorland tmyle yetersiz kald bir ilevi stlenmi
olmaktadr. Aydnlanma sonlu varln bilinebilir olduu inancn tar. Aydnlanma
ile birlikte, bu dnya ile bir bo inancn ieriini yanlglar lkesi olarak
doldurmakta olan te dnya ayrm, tek tarafl silinmi, cennet yer yzne
indirilmitir.
Aydnlanma, Hegelde inancn gereklikle yzlemesi asndan, Tinin
zbilincine ulamas yolunda, gemesi gereken nemli bir aamadr. Fakat inanc
kendine ierik olarak alan dinsel tutumun ikicilii, bir st aamada aydnlanmann
oluturmu olduu bireim yoluyla giderilememi ya da tek tarafl giderilmi
olduundan, her iki dnya tam olarak birletirilememitir. Dinsel bilinteki
yabanclama aydnlanmada bir kartla dnmtr. Bilin aydnlanmada kendi
bireysel yararn ve doyumunu aram, ama dinsel bilin yanlglarndan bu dnyaya
yzn evirmi olsa da henz yeterli bir huzuru bulamamtr. Bu nedenle
aydnlanmada atk ve ikici yaklam tam olarak alamamtr. Aydnlanma
yalnzca te dnyaya duyulan bo inanc olumsuzlamtr. nancn yaptna bezer
biimde aydnlanma, Kantn ikici felsefesinde olduu gibi, bir kartlk ve kat tek
yanlln sonucudur. Aydnlanma o gksel dnyay duyusal dnyann

115
A. g. y., s. 271, (A 536-B 564).
116
FK, s. 55.
83
tasarmlaryla klandrr, ve inancn yalanlayamayaca bu sonluluu gsterir.
117

Bu szlerle Hegel, her ne kadar aydnlanmann dnceyi sonlu nitelikte somut
gereklie ynelten olumlu yann dile getirse de, bu sonluluk onun iin, Tinin terk
etmi ama ayn zamanda inancn kendi ieriini yitirmi ve kendi lkesinden
srlm olduu kra topraktr. nan ieriini doyumsuz biimde burada bulmak
zorunda kalmtr, te yana gemek ve onun bulmak istedii gereklik, sonusuz bir
abann ulaabilecei boluktur.
118
Bu dnyann somut gerekliinde, doyum
bulamayan dinsel inan, ierikten ve dayanaktan yoksun braklm olan bo bir
istektir. nan artk, sonlu varln tantlanamaz olan Saltk varlkla ilikisinin bilinci
olmutur. Bundan dolay o, Hegele gre, gerek ieriini aydnlanma araclyla
yitirmi, tam olarak kendi ierii ve zn bulup dolduramayaca, kendinde bir
olanakszl ieren bir ar zlemdir. Umudunu ve olumlu zsel ieriini yitirmi
olan inan, tm kendi olumsuzluuyla bilincin farkl bir grnmn kazanmakta,
artk baka bir dncede yaamaktadr. Hegel, nan gerekte bylelikle
aydnlanma ile ayn ey olmutur demektedir. Aydnlanmann inancn yerini
almasnn yan sra Hegel, inancn aydnlanmaya dntn ve onula kkl
biimde benzetiini vurgularken, her iki tutumun sadece inan olmak bakmndan
farkllnn vurgulanmas gerei duyulduunda, aydnlanmann bu dnyann somut
sonlu nesnelerinde bireysel bir doyum bulmu tutumundan, inanc ancak doyumsuz
bir Aydnlanma olarak nitelendirip ayrmaktadr.
119
Hegelin aydnlanmaya ve
dinsel inana kar tutumu, birini dierine yelemek biiminde bir tavr almaktan
ok, her ikisinin de tek yanl eksikliklerine kar gelitirilmi eletirel, araya belli bir
uzaklk yerletiren uzlatrc, ama bu uzla iinde olumsuzluun ve atknn
almasna ynelen bir tutumdur.
Aydnlanma, bo inancn banazlyla inanca kar kmaktadr. Bir
bilgilenme biimi ve sreci olmak bakmndan Hegel, inanc bilginin karsna
yerletirmemektedir. Bireysel olan tikel yarar ne karrken Aydnlanma, sadece
zbilincin gereklemesinde kendi iin varlk evresini temsil etmekte, kendinde ve
bir bakas iin varlk olma koulunu yerine getirememektedir. Hegel, ar igrnn
gereklemesi olan aydnlanmann bo inanla savamnda aydnlanmay

117
TG, s. 349, ( 572).
118
TG, s. 349, ( 573).
119
TG, s. 349, ( 573).
84
savunurken, ayn zamanda inancn ieriindeki olumlu yan tanmaya alr.
zbilincin, bir baka deyile zgrlk bilincinin gereklemesinde, dinsel inancn
deneyimlerini ve kazanmlarn atlamak olanakszdr. Dinin imgesellik ieren
tasarmsal bilgisi, kavramsal bilgiyle karlatrldnda yetersizdir;
120
ama bu onun
tmyle yadsnmasn gerektirmez; Tinin kendi bilgisine ulamada o da, aydnlanma
gibi geilmesi gereken zorunlu bir evreyi oluturmaktadr. Hegel, aydnlanmann
dinsel inanla ban koparamam, onunla olan ilikisini olumsuz ve tek yanl grse
de, Tinin geliim srecine aktarlacak olduunda, aydnlanmann saltk bir
olumsuzlamaya dnen olumsuzlayc ve tek yanlln aabilecek gcnden
umudunu balangta tmyle kesmemitir. Aydnlanmann olumsuzlayc gc, yeni
bir dnyann oluturulmasnda, kendini devrimde gsterecektir. Olumsuzlayc g,
saltk olumsuzlama biiminde, kendini saltk zgrlk olarak gsterecek, ama ayn
zamanda korku ve lm aa karacaktr. Ne dinsel inancn tutumunda ne de
aydnlanmada kendi yabancln aamayan Tin, ancak aydnlanmann kendi yerini
Fransz Devrimine brakmasyla tek yanllk ve olumsuzluunu, saltk terrle
baarsz bir biimde aklamaya alacak, ama yine de yabanclamasn tmyle
gideremeyecektir. Hegele gre, Tinsel dnyann yitii zerine ac duyan, huzursuz
ya da mutsuz Tinin o zlemi perde arkasnda kalr. Aydnlanmann kendisi
doyumsuz bir zlemin lekesini kendisinde tamaktadr.
121
Fakat ayn zamanda hem
inancn olumsuzluu hem de bu olumsuzluun ortadan kaldrlmasnn abasnn
gerilimini ieriinde barndran aydnlanma; Hegele gre, kendinin ileri ve geri
bilinsiz deviniminin
122
tesine gidebilecek, kendi doyumsuz zleminin lekesini bir

120
Hegel, Ansiklopedinin ilk cildini oluturan Kk Mantkn hemen Giriinde felsefenin ve felsefi
bilginin din ile olan ortak yann gstermeye alr. Hegele gre, inan ve bilgi kartlndan ok,
Tinin geliimi ve bilginin tamamlanmasnda her ikisi arasnda bir ncelik ve sonralk ilikisi vardr.
Balangta hem felsefe hem de din, salt tanrnn en stn Gereklik (Hakikat) olduu anlamnda, ayn
nesneyi ierik edinirler. Bilin zaman iinde nesnelerin tasarmlarn onlarn kavramlarndan daha
nce oluturur ve dnen Tin bile ancak tasarmlama yoluyla ve ona bavurarak bilme ve kavrama
dzlemine ykselir.(FM, s. 3, 1) Hegel, saltk bilginin oluumunda dinin tasarmsal zelliini,
ncelikle Grngbilimde incelemi, daha sonra Din Felsefesi zerine Dersler adl yaptnda daha
ayrntl ele almtr. Bu yaptnda da Hegel asndan, bilgi ve usun geliimi, zorunlu olarak
tasarmlarla balar. Dinsel bilin tasarm ya da imgelemin etkin olduu bir bilgilenme biimi salar.
Sonuta, felsefe bilme asndan daha ileri bir geliim ve kavray aamasna karlk gelmektedir.
nk, Hegele gre, Felsefe, tasarmlarmz kavramlara dntrmekten baka bir ey
deildir.(Hegel, G. W. F., Lectures on The Philosopy of Religion, One-Volume Edition, The Lectures
of 1827, ed. Peter C. Hodgson, trans. R. F. Brown, P. C. Hodgson and J. M. Steward with the
assistance of H. S. Harris, University of California Press, California 1988, [LR] s. 145.)
121
TG, s. 349-350, ( 573).
122
TG, s. 350, ( 574).
85
baka evrede ortadan kaldrmaya alacaktr. Bu yolla, aydnlanma, Tinin
geliimine olanak salayacak, nemli bir aamay oluturmaktadr.
Aydnlanma Tinin geliim iindeki deviniminde inancn ilerisinde
bulunmaktadr, inancn elikilerinden domu, onun atkl yapsnn yetersiz ve
tek yanl da olsa almas abasdr. Kantn felsefesi bu adan aydnlanma
felsefesinin en iyi rneidir. Bir yanda sonlu nesnenin bilgisinde doyum bulmu
duyusal anlak, dier tarafta ancak dnlebilir olan ama elikiler iinde doyum
bulmaya alan ussal olan bir dnya. Kantn kendinde-eye ilikin bilinemezci
tavr, usu inantan ayrmakla kalmaz, grye dayal anlan bilgisine, evrensellik ve
nesnel zorunluluk yklerken, usu elikilerin uzlamaz kartlklarn kayna olarak
grr. Oysa bunlarn usun snrlar olmaktan ok varln zn oluturmu
olduklarn, dolaysyla usun bunlarda ve bunlarn almasnda varlk bulduunu
kavrayamaz. Kantn aydnlanma anlay, kendi ikiciliinde doyum bulmay
arzulayan inanc temsil etmektedir. Kant, sonuta felsefeyi soyut anlak dzeyine
indirgerken, usu kendi snrsz isel geliiminin ve gereklemesinin olana olarak
gremez, dnceyi olduu kadar varl da devinimsiz klar; bylece usu, varl
duraan olmayan eliki ve kartlklar aan bir sre iinde kavramasna olanak
salayacak olan kurgusal zellikten yoksun brakr.
Hegelin, kendi kurgusal felsefesini olutururken, Kanta ynelttii aknsal
bilin eletirisi, grld gibi nemli bir yer tutmaktadr. nk Hegel, kendi
kurgusal felsefesini bu eletiriden yola karak oluturmaktadr. Sonuta, Hegel
asndan, tm bilginin kaynanda bulunan tam algnn aknsal Beni, ierikten
yoksun, Kavram ve Gerekliin birliinden uzaktr. Bu Ben, z varlnn dna
alamad iin, dnmsel bir bilin olarak, kendinde bir dolaymszl dile
getirir. Duyusal ve grngsel varlnn tesinde bir gereklik tamayan Ben, kendi
varln olduu kadar, kendi dndaki nesneyi dolaymsz bir biimde karsnda
bulur. Aknsal felsefenin, kartlklara taklp kalm olan bu bilin ya da Ben
anlay, her ne kadar dnceyi kendi belirleniminden ancak Fichte araclyla
tretme giriiminde bulunarak, nemli bir aama gerekletirmi olsa da, ierdii
znel idealist tutumu nedeniyle, tam amacna ulama olana bulamadan kalr.
123

Kant felsefesi, bilincin kendi dna alan dolaymsal zelliini grememi, bilinci

123
FM, s. 67-68, ( 42). Ayrca SL I, s. 58.
86
sonlu varln bilinci yapmakla snrlamtr. Bilin ve Us kendi varlnn tesine
geemedii, bu nedenle de, dncenin ulamlarn dncenin kendinden ve onun
ussal zorunlu belirlenimlerinden karsayamad iin, Hegel asndan Kant,
duyarllk ve anlama yetisinin birbirinden bamsz ulamlarn anln (zihnin) kendi
iinde olduu kadar ayn zamanda gereklikle de ilikilendirememitir.
II. Blm:
Diyalektik ya da Kurgusal Felsefe

Kant, dncenin ar belirlenimlerini (kavram ya da ulamlarn), kendi znel
idealizmine uygun decek bir biimde, asl gerekliin nesnel belirlenimleri olarak
grememekte, bunlar varln deil yalnzca bilmenin ya da bilginin ilkeleri olarak
belirlemektedir. znel niteliklerinden dolay Kant, bu kavramlar, ayn zamanda
gereklikten soyutlamakla kalmam, onlar kendi ilerinde yaltlm birbirinden
bamsz klnm kendilikler olarak dnmtr. Kant, dncenin ar kavramlarn
(belirlenimlerini), bamsz salt kendi kendileriyle ve dier taraftan, bunlarn birlie
kavuturulmu olduu anlakla zde olarak grrken, anlakla birlikte, anlak olarak
dncenin belirlenimlerini, sonuta tmyle devinimden yoksun, zaman d
gereklikler olarak brakmtr. Bu felsefe soyut ve olumsuz anlak aamasna karlk
gelen, kavramlarn kendi kart iinde olumlu geliimine izin vermeksizin
dnceyi, sadece sonlu belirlenimleri iinde kavramaya alan bir felsefedir.
Ar bir anln belirlenimi olan bu kavramlar, ieriklerinden syrlm
nitelikleriyle, her alglama srecinde alglayan znenin kendi etkin varlnn
temelini olumaktadrlar. zbilincin varl, eletirel felsefede znenin oklu kavram
ya da tasarmlarnn varlna bal klnrken, onun birlik oluturucu etkinlii
araclyla ancak ilerlik kazanabilmektedirler. Dncenin ar belirlenimi olan bu
kavramlar, kendileri gibi biimsel bir zdeliin oluturucusu olan bir zbilin
altnda bulunup zbilin araclyla ilerlik kazandklar oranda, dier taraftan
zbilincin belirlenim kazanarak gereklemesine de olanak salamamakta, zorunlu
olarak birlikte varolmakta ve bu nedenle biri dierini n gerektirmektedir. Bir
aknsal indirgeme olarak zbilin, olanakl alglamann oklu kavramlarn
gerektirirken, ayn zamanda onlarn varl araclyla gereklemektedir. zbilincin
edilgin bir biimde tasarmlara elik etmesi, bir o kadar da bu tasarmlar birlie
getiren etkin bir anlama yetisi olarak kavranmaya allmas ksr bir dng
yaratmaktadr.
Bu soyut ve dngsel belirlenim iindeki zbilin, Hegel asndan, kendi
kendini onaylayan ve kendinden teye geemeyen ar bir boluktur; bilincin
tasarmlarnn biimi znel olduu kadar ierii de nesnellikten yoksun kalmakta,
88
tmyle ieriklerinden arnm zbilincin kendi kavramlar bu ar boluk iinde
gerek bir birlik oluturamamaktadr. Ve bu nedenle, zbilincin oluturaca bireim
ierikten yoksun bir bireim olarak kalmaktadr. Dolaysyla, ar bir boluk oluturan
zbilin, olumsuz bir zbilintir ve kendi kendini olumsuzlayacak ierikten ve tm
belirlenimden arndrlm saltk bir olumsuzluktur. Oysa Kantn sandnn aksine,
Hegel iin zbilin, zdelik yerine, kendi iinde ayrm ve bakal oluturan, kendi
devinimini gerektiren bir olumsuzluktur. Hegel diyalektii olumsuzluktan yola
km olsa da, saltk ya da soyut bir olumsuzluk felsefesi olarak kalmamaktadr.
Soyut zdelik olarak konumlandrlan zbilin, kendi kartna dnebilecek
olumsuzluu kendinde barndrmas gerekirken, saltk ve biimsel niteliinden dolay
tmyle devinimden yoksun kalmaktadr.
zbilincin kendi iinde zdelik ya da soyut anlak olarak belirlenmesi,
zbilincin ierii olarak onun anlak ve kavramlarn birbirinden yaltan ve
devinimsiz brakan bu yaklam, kendi iinde saltk bir olumsuzluk olutururken,
bunun yan sra dncenin oluum srecinde kurgusal felsefeyle alacak olan usun
olumsuz bir evresine de karlk gelmektedir. Kant felsefesi ve onun zdelik olarak
betimlenebilecek zbilin anlay, her yanyla kendi iinde ve kendinde olumsuz bir
dncedir. Bu zbilincin zdelii durumu, bilincin salt d-dnyaya ynelik
dolaymszlna yol amakla kalmamakta, ayn zamanda kendi kavramlarnn isel
yaltlmlna da neden olmaktadr. Bu nedenle Kant, anlama yetisinin ulamlarn
ya da ar kavramlarn soyut bir zdelikten teye gemeyen aknsal Benin birliine
indirgemenin dnda, kendi aralarnda olduu kadar, ayn zamanda da gereklikle
ilikilendiremedii iin, birini dierinden ussal ya da mantksal bir sre iinde
karsayamamtr. Bylece dier taraftan, varln kavramsal zorunlulukla olduu
kadar, kendini zaman iinde ya da zaman olarak, diyalektik bir biimde
amlanmasna, bu yolla gerekleip edimsellemesine hibir koulda olanak
tannmamtr.
Kantn felsefesi, sadece bir kartln ve kendi iine kapanan
dnmselliin bilincinden olutuundan, soyut anlak dzeyinin ve bunun bir
sonucu olan diyalektik ya da olumsuzlayc bir us oluturmann tesine geip, gerek
bir zbilince karlk gelen ussal ve kurgusal bir nitelik kazanamaz. Bu anlak ve
onunla biimlendirilmi kuramsal us, Hegel asndan, blen ve kartlklarla
89
dnen olumsuz ustur. Hegelde bu usun ayn zamanda kurgusal ve birletirici yan
ortaya konulmaya allacak, us bylece kendi snrlarnn ve bakalnn tesine
geerek olumlu bir ilev stlenmi olacaktr. Dncenin ayran, blen zelliinin
yan sra, birletiren ve btnletiren yann da grmek gerekmektedir. Bilin, soyut
kavrama dnm, fakat kendi ieriini doldurup kavramsallaamamtr. Hegel
araclyla gerekleecek olan ve sadece yaplmas gereken, zbilincin ve
kavramlarnn, gereklik ile olan rtk birliinin aa karlmasdr. Bu ancak,
dnce ve varln zaman iinde geliimi ile olanakl olacaktr. Kavram zaten
kendinde bu birlii barndrmaktadr. Bilincin kavramlar vardr, fakat bilincin
kendisi ve kavramlar, geeklikten uzak, kavramsallktan yoksundur.
Bilin grng ve gereklik ayrmndan, bilgi grng olann baml bilgisi
ve sadece kendi ya da bir bakas iin olmaktan kurtulacak, kendi bakasyla
dolaymlanm olarak bakaln ortadan kaldrp kendinde saltk bir bilgi olacaktr.
Saltk olann bilgisini olutururken bilin, soyut kavramlardan ve biimsellikten
kurtulacak, dnce anlama yetisinin snrl kavraynn tesine geerek, bylece
ussal ya da kurgusal bir nitelik kazanacaktr. Ancak, saltk bilgiyi edinebilecek bir
ussalla kavutuunda ya da byle bir ussall kendinde barndryorsa, bilin
gerek ieriine, zbilince ulam olacaktr. Hegelin belirttii gibi, Eer dnce
belirlenimleri kat bir kartlk tayorlarsa, e.d., eer salt sonlu doada iseler, o
zaman kendinde ve kendi iin saltk olan Gereklik iin uygun deildirler, ve bylece
Gereklik dncede ortaya kmayacaktr.
1
Dncenin geliim srecinde, duyusal
tasarmlarla yetinen, kavramsallktan ve onun Gereklik olarak bilgisinden
uzaklam bilin, ister istemez zbilin olma niteliinden de yoksun braklmtr.
Dolayszlktan ya da duyu pekinliinden balayarak, sadece biimsel deil ierik
olarak da ussallaacak olan bilin, kendinin kendi dndakiyle ilikisinden ya da
bakalndan dolaym kazanarak kurtulacak, kendine dnecektir. Bylece bilin,
ussal dnceyle kartlklar aabilecek ve kurgusal bir nitelik kazanacaktr.
Kavramlar araclyla ve onlarn birlii olarak aknsal bilin, oysa Kantta, kendi
kartyla snrlandrlm, dolaysyla ussallktan yoksun snrl anlaa dnm, bu
snrlamayla kartlk iinde kendi bakaln ortadan kaldramad iin, her ne
kadar zbilin olarak nitelendirilse de, kendi kavramna aykr dm, bu nedenle

1
FM, s. 45, ( 25).
90
gerekleememitir. Kantta zbilin, doal bilincin konumland zne-nesne
kartlnn tesine gidemeyecei iin anlak aamasnn snrllklarna taklp kalm
henz gerek zbilin olamamtr.
Hegel, ann dnsel bir ynelimi olarak dncenin artk kanlmaz bir
biimde varolan kartlklar uzlatrma grevini stlenmesi gerektiini savunmakta
ve dier yandan tm eletirilerine karn, ulalm olan geliim sreci iinde, Kant
felsefesinin bu konuda nemli bir ilev stlenmi olduunu da yadsmamaktadr.
Fakat Hegelin kurgusal felsefesi asndan bakacak olduumuzda, Kantn anlama
yetisinin ve duyarlln oklu kavramlarn birlie indirgeme abas olumlu bir aba
olarak deerlendirilebilir olsa da, onun Hegel diyalektiine asl katks, daha ok
dncenin belirlenimlerinin kendi iinde yaltlm ve gereklik ile olan kartln
ortaya koymasdr. Salt dnce ile snrl kalan, varln belirlenimleri olamayan
ayn zamanda dncenin kendi iinde ilerlemesine de olanak salamayan, anlama
yetisinin ar kavramlar, ussal ve olgusal olanla kartlk iindedir. Kantn nemi,
sadece bu yaltlm uzlamaz kartlklara belirginlik kazandrm olmasndan
kaynaklanmaktadr.
Kantn dnmsel bilinci, Byk Mantkn Giri ksmnda Hegelin
vurgulam olduu gibi, sadece blen ve blmelerinde durup kalan dolaymsz bir
bilin olmamaldr: Dnm, somut dolaysz dncenin tesine gitmek, onu
belirlemek ve blmek demektir; ama bu dnce ayn zamanda kendi paralayc
belirlemelerinin tesine de gitmek ve ilk nce onlar arasndaki banty kurmak
zorundadr.
2
Fakat, bu durum atkya yol aar. Bu nedenle, dnm sadece anlak
aamasnda kalmamal, ussal bir nitelik de kazanabilmelidir. Bir baka deyile
dnmn olumsuzlayc diyalektik bir yannn varl orannda, kurgusal bir
yannn bulunduu unutulmamaldr. Us kartlklarn tesine geerek, ayrmda
birlii ve banty kurabilmelidir. nk Hegele gre, banty kurabilme, Usun
kendinde (rtk) etkinliidir; bu belirlenimlerin stne kma ve atky bulgulama
olgusu, Usun gerek kavramna doru atlan byk olumsuz admdr.
3
Kant bize,
usun sadece olumsuz yann gstermi, ama ayn zamanda olumlu ieriinin ne
olmas gerektii konusunda da nemli bir katk salamtr. Dnm, anlaksal
dzeyde kalmamal, ussal ve kurgusal dzeye ykseltilmelidir. Bu nedenle Kantn

2
SL I, s. 56. Ayrca BS, s. 56. SP, s. 66.
91
felsefesi, dncenin belirlenimlerinin ve atklarn tesine geemediinden sonuca
ulatrlamam olsa da, diyalektik ve bunun bir sonucu olarak da kurgusal
dncenin oluumuna olanak salam olmak asndan zorunlu bir gelimeyi ve
aamay oluturmaktadr. Buna karn, anlama yetisinin kavramlar, biri dierinden
tretilebilecek bir geililie, dncenin kendi iindeki devinimine izin vermese de,
Kant kartlklarn ya da olumsuz diyalektik dncenin felsefe asndan nemini
kavramtr, fakat ayrmlara dayanan olumsuz niteliinde direnen dnm, daha
fazla bir ilerleme salayamaz, aknsal diyalektikte bu kartlklar zmlenmeden
braklr. Ama yine de, usun kendi iinde karlam olduu uzlamaz kartlklar
aa karm olmann yan sra, Kant felsefesinin, duyarllkla anlama yetisi
arasndaki kopukluu tam algnn aknsal Beni ile birletirmeye almas, bu
Beni tm bilginin olanaklnn kaynanda grerek, en azndan bilgiyi bir birlik ya
da tek ilkeden oluturmaya kalkmak, an dnsel gereksinimini karlamak iin
nemli bir balang ve Fichtenin bu znel ilkeyi yalnzca bilmenin olanakl koulu
deil, gerekliin temeline znel bir ilke olarak yerletirme ynelimi, Hegelin
felsefesinin ortaya kmas ve kurgusal dncenin geliimine katkda bulunan byk
bir abadr.
Kantn duyarllkla anla birletirme giriimi, anlama yetisinin tm
gereklii kuatamayp, snrl bir biimde de olsa sadece grngsel alanla
birletirme abas, dnce ile varln zdeliini kavramaya ynelik, felsefenin
daha sonraki geliim dorultusunu gl bir eilim olarak belirleyen nemli bir
giriimdir. Fakat, bu giriim, bireime kavuturulmay bekleyen Benlik istei olarak
ortaya km olsa da btnlk ve birlik arayna karn, kukuculuun basks
altnda, kendinde varl zneden ayran ve tekiletiren tutumuyla ikicilii daha da
pekitiren bir tutuma dnmtr. Eletirel felsefe kukuculua bulat iin
ereinden sapmtr. Kantn zdelik aray, nesnel gerekliin bilgisine ynelen
tm deneyimi tamalgnn bir zdelik olarak aknsal Bennine indirgenme abas,
her ne kadar anla d-dnya ile bantsnda zdelik olarak kavramay amalasa
da, deneyimi duyusal tasarmlara dayanan bir znellikle snrlad ve kendinde
varlktan ayrd iin tam tersine bu zdelik ya da aknsal indirgeme olarak
adlandrlabilecek yaklam onun ikiciliinin kaynan oluturmutur. Kartyla

3
SL I, s. 56. Ayrca BS, s. 56-57. SP, s. 66.
92
dolaymdan yoksun braklm bir zdelik, znde kartlk ve ikicilik
barndrmaktadr.
Kant, zdeliin ancak bir bakasn ve zorunlu olarak kendi bakasyla bir
arada varln gerektiren, diyalektik niteliini kavrayamamtr. Bu nedenle,
zdelii ayrmda birlik olarak gremeyen Kantn, her konuda ikici bir yaklam ve
her aamamada kendi iine kapal zdeliklerle bunlarn kendi aralarnda oluturmu
olduklar ayrmlarla dnmesi, sadece birer ayrm oluturmakla kalmamakta, ayn
zamanda onun felsefesinde uzlamaz atklara dnmektedir. Oysa, Hegele gre
felsefenin yapmas gereken, elikileri zmlemek, kartlklar uzlama
kavuturabilmektir. Dnce elikiler ierir, fakat felsefenin grevi elikilerin
oluturduu devinimi izlemek ve bu kendi iinde zorunluluk tayan devinime onun
dorultusu boyunca gerektii gibi elik edip katlarak, elikileri geride
brakabilmek, sadece dnce olarak varln almna yardmc olmaktr. Bilincin
ya da felsefe olarak dncenin bu srece ayak diretmesi, onun ancak henz
olgunlaamam, gerekli koullarn sadece oluup tamamlanmam olduunu
gsterebilir. Felsefe gereklii oluturmaz, sadece onun almna ve geliimine
araclk eder.
4


4
Gereklik, onu doru bir biimde kavrayabilecek yeterlilikte bir bilinlilie ya da bilinlere
gereksinim duyar ve ancak, bu yolla dolaymsz ieriinden arnarak grnm kazanr; bunun dnda,
ne erken ne de ge toplumsal ve tarihsel olarak bu bilinlilik ve onun koullar olumakszn
kavranamaz; rtk ve belirsiz kalr. Saltk Gereklik, kendi bana btnsellii iinde kavramsal
olarak alndnda deil, ancak tarihsel ve snrl kavranna gre bir grelilik oluturabilir. nk
saltk Gereklik bir btndr. Zaman bu btnselliin aamalarna karlk gelmekte ve onun
tamamlanmasna araclk etmektedir. Verili gereklik, olgusal gerekliinin dnda kendisi zaman
tesi olumu varln kendisidir. Bu nedenle de kavramsal olana karlk gelir, ussal ve mantksaldr.
Hegel her zaman ussallk ve Gereklikin birliini vurgulamtr. Saltk Gereklik, usa karlk
gelmekte ve bu ussallk ise kendisini zaman iinde amlamaktadr. Varolan gerekliin ve ayn
zamanda ussalln zamansal niteliini grebilmek gerekir. Hegel bu grn, Tinin
Grngbiliminde en ak ve zl bir biimde dile getirmitir. nk ona gre, Gerein doas
zaman geldiinde yaylmak ve ancak bu zaman geldiinde grnmektir, ve bu nedenle hibir zaman
ok erken grnmez ve olgunlamam bir kamu bulmaz.(TG, s. 62, 71.) Hegel kendi felsefesini,
kendinden nceki felsefeler gibi, bilincin ve gerekliin olgunlamasnn, zorunlu bir aamas ve
rn olarak grmektedir. Bu ise, sonuta, Tinin tarih iinde, yetkinlemesinden daha fazla ve baka
bir ey deildir. Bu yetkinleme, kendisini en st dzeyde felsefede gsterir. Felsefe varolan dile
getirirken onun geeklemesine, saltk olann Gereklik olarak amlanmasna olanak salar. Bu
durumda, felsefenin grevi ise, Hegelin Hukuk Felsefesinin lkeleri adl yaptnn nsznde
vurguland gibi, varolan, ussal olan gereklii kavramaktr.(Hegel, G. W. F., Hukuk Felsefesinin
Temel Prensipleri, ev. C. Karakaya, Soyal Yaynlar, stanbul 1991, s. 30. / Hegel, G. W. F., Hegels
Philosophy of Right, trans. with notes by, T. M. Knox, Oxford University Press, Oxford 1958. [HF], s.
11.) Felsefe yalnzca ussal olan, gerei aa karabilir ve bu gerekliin kendisine tanklk edebilir.
Ussallk kendi dnemine zg bir nitelik tar; zaman iinde belirlenir. Her dnce, birey olarak her
filozof, Hegele gre kendi ann ocuudur; bu nedenle felsefe, ancak varolan dile getirebilir,
sadece kendi zamann dncede zetler. Dolaysyla, Bir felsefenin kendi ada dnyasn
93
Bu adan baklacak olursa, Kantta bilin, kendi ann gerekliine, kendi
iinde tamamlanm bir btn oluturan Gerekliin henz olgunlamam olduu,
yalnzca snrl bir aamasna karlk gelmektedir. Btnn paral ve snrl bir
ksmna karlk gelen Kantn bilinci, Gereklik ile tam olarak rtememektedir; bu
nedenle kendine yabanc, kendi zn kavramakta yetersizdir. nk, Kantn
zbilinci bir zdeliin ve bilincin nesnel bilgiye ulamada sonlu anlak araclyla
gereklikle kurmu olduu kstl bir bireiminin bilincidir, bize sadece btnsel
gerekliin eksik bir parasn sunabilmekte, ama sonuta snrl bir bireim olarak
kalmaktadr. Bilincin zbilin olamayp uzlatrc niteliini gerekletirememesi bu
nedenle de ussallaamamas, zbilincin kendinden kaynaklanan bir eksiklik
olamayaca kadar, usun kartlklar zmleyemez nitelii ve kendi elikili
uslamlamalarnn tesine geebilmesinin olanakszl da, bilginin saltk bir
gereklii ya da snrll olmaktan ok, sadece aknsal felsefenin snrlarn
oluturmaktadr.
Dnce ve varl birletirme, varl dnceden tretme, dncenin kendi
geliimi iinde, kanlmaz olarak kendi ynelimiyle kendinde ikin olan aa
karmak, dncenin kendinde varolan ve ulamas gereken bir zorunluluk, Hegel
asndan, Kant sonras modern felsefenin duyduu en nemli gereksinimdir. Felsefe
ancak bu zorunluluun kavramlatrlmasna araclk edebilir. Fakat, felsefe ve
ann bir lde bilme gereksinimini kavram olsa da, Kantn bilin anlay, bu
gerekliliin rtk olarak farknda, ama bu gereksinimi karlamaktan olduka uzaktr.
Bu nedenle, Kantta bilin, kendi zne ve gerekliine yabanc, henz salt bir
ayrmn bilincidir. Bu bilin, kendisini bulamam, kendisini arayan kavramaya
alan bir bilintir. Bilin kendi zerine dnmemi, kendini tam olarak nesne
alamam ve kendini nesnesinde grgleyememitir.
Kant sadece duyusal deneyimin ya da grngnn felsefesini yapm, duyusal
olan kavramla btnln kurup, kendinde saltk varlkla ilikilendirip bakaln
ortadan kaldramad iin, onun gerekliinin bilgisini oluturamam ve felsefeyi
gerek bir bilim dzeyine getirememitir. Kantn dnm retisi, deneyimin
bilincidir, oysa eletirel felsefenin zne ve ereine daha uygun decek olan,
deneyimin bilincinin bilinci deildir. Olumsuzlama olarak bilin, sadece ayrm

aabileceini hayal etmek bir kiinin kendi ann stnden atlayabileceini, Rodosu srayp
94
ortaya koymu, bu ayrmn kendisini olumsuzlayp, ayrm iindeki bakal ortadan
kaldrp kendi iin klamamtr. Kantta bilin, nesnesinden ayr, bu bilinle
oluturulmu olan bilgi, kavram ve gerekliin birliinden ve uyumundan tmyle
yoksundur. Bilin, nesnesiyle ayrmnda kalp kendine dnememi olduu,
bakaln ortadan kaldramad iin, kendi iin bilin, gerek anlamda bir zbilin
olmaktan uzaktr; ve kendisinin nesnesiyle birlikte varolmas gereken dolaymnda
kurgusal nitelik kazanamamtr. Bu nedenle bu bilin, dnmn bilinci olarak
kendini ayrmnda bilen bilintir. Kendi dnda olan, kendi saymayan onun
gereklik savn ortadan kaldran tekiletiren bir bilintir. Bylece kendisi de
salam bir gereklik oluturamamaktadr. Kendi varlnn dnda, duyusal olan
pekinliin tesinde bir baka gerekliin karsnda, onun varlna gereksinim
duymaktadr. Bu bilin, duyan alglayan bir bilin olmaktan ok, her eyden nce
edimsel ve nesneler zerinde etkin olmay, bu etkinliinde kendini oluturmay
gerektirmektedir. Ama ayn zamanda, eksik ve yetersiz olmakla birlikte, varlkla
somut bir bireimi gereksinen, Hegel asndan ayrmn dourmu olduu rahatszl
iten ie yaayan ve bunun almasna ynelmi olan bir bilintir.
Kant felsefesi, kendi amazlaryla oluturmu olduu dnsel bunalm
iinde, bir krlma noktas yaratmakta, tm eksiklik ve yetersizliine karn,
dncenin zorunluluk tayan diyalektik sreci iinde kurgusal dnce iin nemli
bir balangc oluturmaktadr. Bu yetersiz balangcn tamamlanmas, Kant
felsefeye kadar uzanan onda doruuna ulaan dnsel tkankln almas, ancak
farkl bir yaklamla dnce tarihinin kazanmlarnn kkl ve doru bir biimde
kavranmasyla olanakldr. Dnce tarihinde bu bunalmn ortadan kaldrlmas,
dnceyi kendi dorultusu ve zsel gereklii iinde kavramann tesinde zorlama
bir abayla gereklememektedir. Hegel felsefesi, evrensel dncenin, bir sre
iinde, felsefede gelimesinin bir sonucudur. Bu sre, dncenin olduu kadar,
dnce tarihinin de diyalektik srecidir. Hegel felsefesinin ortaya kmas, bilincin
kendinde ve kendi iin ayrmndan, sadece duyusal olana ballndan ve onun
doayla olan kesin ayrmndan kurtularak, doayla dolaymlanm biimde tekrar
kendine dnmesini, kendini sorun edinmesinden ve kendini gereklikle birlikte btn
olarak bilmesinden baka bir eyi gerektirmemektedir. Bilincin kurgusal bir bilin

aabileceini sanmak kadar samadr.(HF, s. 30.)
95
olarak gerek niteliini kazanas, gerek ve saltk bir dnm gerekletirebilmesi,
ancak dncenin kendi olmayan ile dolaymnda, kendi ieriini kendi bakalnda
bulup oluturmas ve bu yolla kendi zerine yansmas, bir baka deyile nce
yabanclap sonra bu yabanclamay arndrmas, zmleyip amasyla olanakldr.
Hegelde dnm, bir ayrmn ya da olumsuzlamann bilinci olmak yerine,
kendi zerine dnm, ifte olumsuzlamann bilincidir. Bu bilin, dnm zerine
dnm, bir baka deyile olumsuzlamann olumsuzlamasdr. Bu nedenle,
dnmsel bilin, diyalektik bir bilintir. Bilin, bir zbilin olarak kendini
kartnda yanslamakta ve bulmakta, bu kartlkta ve ayrmda kendini
snrlanmam bir btnlk, dolaysyla snrsz olarak kavrarken, ayn zamanda
edimsellemekte ve gereklik kazanmaktadr. Bilin yaayan varlkla tam bir
zdeim olutururken, tm dolaymsz ayrmlar ortadan kaldrarak, doa ile tinsel
varln dolaymlanm birliini iermektedir.
Kantn salt ayrmlara dayanan ikici felsefesi, bu ikiciliin oluturmu olduu
olumsuzluk ya da ayrm, Hegel felsefesinde bir kenara atlmam, diyalektiin
nemli bir aamasna karlk gelerek, yeni bir dnsel oluumun nkoulunu
oluturmu, Hegelin teki ve btnletirici diyalektik felsefesinin douuna olanak
kazandrmtr. Bu nedenle, Kantn felsefesi tm felsefeler gibi, diyalektik
dncenin dnda deil iinde yer almakta, onun bir evresine ve belli bir zelliine
karlk gelmektedir. Bu ynyle Hegel felsefesi, Kantn olumsuz diyalektiine ok
ey borludur. Dncenin diyalektik srecinde, Kant felsefe olumsuz bir evreyi
betimlemekte, bu olumsuz dncenin Hegel tarafndan olumsuzlanmas
gerekmektedir. Bu olumsuzlama Hegelci felsefenin zsel olanan hazrlamtr. Bir
adan Kant felsefenin zmlenmeyi bekleyen sorunlar, Hegel diyalektiinin
douunu olutururken, dolaysyla zorunlu olarak, diyalektik felsefenin ayrlmaz bir
paras klnmaktadr. Bu adan tm dnce tarihi, diyalektik felsefenin ieriini
belirlemekte ve onun oluumuna araclk etmekte ve dorulamaktadr. Diyalektik
olarak Hegel felsefesinin byleyici gc ve tm varsll, kendisini somut
gerekliin yan sra dier felsefelerle dolaymlayabilmi ya da btnletirebilmi
olmasndan kaynaklanmaktadr. Hegel felsefesi, tm kartlklar, uzlatrp ieren bir
felsefedir. Bu nedenle, Hegelin felsefesinin Kant felsefeyle ilikisi, olumsuzlarken
tmyle yok sayan bir iliki deildir; tam tersine onu tm eksikliiyle de olsa, bir
96
btnn tamamlayc esi olarak kendi ieriine katabilmekle kendi iinde eritip
amaktadr.
Hegel, kendinden nceki dnrlerin tersine, diyalektiin btnletiren,
olumlu ve devindirici ieriini ak bir biimde kavramtr. Kantta olumsuz olan,
sadece anlak aamasnda kalan us, anlan zmlemeden brakt kartlklar ve
snrlar amakta, Hegelde diyalektik ve kurgusal, dolaysyla olumlu bir nitelik
kazanmaktadr. Hegel felsefesi, kendi dizgesinin de ngrm olduu serimleme
iinde, dnsel geliimin ve diyalektiin en son evresine karlk gelmektedir.
Dncenin evrensel tarihi, bir dizge olarak Hegel felsefesinde doruuna ulap
tamamlanma aamasna ynelmektedir. Bu srecin dile getirilii olduundan,
dnce Hegel felsefesinde bir dizge olarak kendi kendini onaylamakta, hakl
karmaktadr. nk evrensel dnce, dnce tarihindeki snrl geliimiyle
kendini Hegel araclyla amlam ve btnlne ulamtr.
Tm dnce tarihi, zorunlu geliimi iinde, Hegel felsefesinde bir uzlama
ve bireime kavuturulmaktadr. Bu nedenle Hegel, kendi felsefesinin ve ann
gerekliliinin bilincinde olan filozoftur. O, bu nedenle kendi felsefesini, dncenin
evrensel geliiminden ayr grmemektedir. Hatta, tam tersine bu geliime kkten bir
kar k yerine, kendi felsefesini onun iine yerletirerek dnmektedir. Dnce
tarihinde ve onun geliimi iinde farkl felsefe dizgeleri vardr, fakat bunlarn her
biri, ayr bir olgunluk basamana karlk gelse de, kendini tamamlamakta olan ayn
dnsel gerekliin ya da btnselliin tmyle kart bir dile getirilii deil, tek bir
evrensel felsefenin anlatmdrlar. Tm felsefeler, tek bir evrensel dncenin geliim
srecinde saltk olann belirlenimlerini ve onun dnce olarak amlanmasnn
evrelerini oluturur. nk Hegel iin, Zamana gre en son felsefe tm nceki
felsefelerin sonucudur ve yleyse tmnn ilkelerini kapsyor olmaldr.
5
Bir baka
deyile, Hegel asndan her felsefe, saltk olann anlatm olarak, kendinden nceki
felsefelerin snrl dorularn zmsenip, eksik yanlarnn daha doruya yakn bir
kavrayla almasn, kart dncelerin bireime kavuturulmasn dile getirir. Bu
nedenle, tm felsefe tarihi, saltk gerekliin ve evrensel tinin aa kmasna ve
kendini gerekletirmesine araclk etmektedir. Hegel, nesnel gereklii, tarihsel
sre iinde, diyalektik almyla kavramaya almaktadr. Bu nesnelliini byk

5
FM, s. 17, ( 13).
97
lde ussal oluundan alan gereklik, evrensel nitelikte Tinin zaman iindeki
belirlenimlerinden oluur.
6

Bylece Hegelin felsefesi, kendine kadar sre gelen felsefenin en son
anlatmn ve en st bireimini oluturmaktadr. nk onun felsefesi, kendisinden
nceki felsefeler gibi, Saltk Tinin alm iinde yer alr ve onun kendini dnya
tarihinde edimselletirmesinin bir sonucudur. Bu felsefe, dncenin kendi iinde
diyalektik nitelikteki tarihinin anlatmn oluturmakla birlikte, ayn zamanda

6
Tin tarih iinde dnce olarak geliir. Evrensel Tarih tm edimsellii iinde Tinin kendisini
gerekletirmesinden olumaktadr. Hegel asndan, gelime denilince, rtk olann gerekleme,
belirtik varlk haline gelme abas anlalr. Bu nedenle de, gelime kavram anlamn, Tinin Dnya
Tarihi iindeki edimsel varlnda bulur. Tin kendini gerekletirirken, dnya tarihini kendisi iin bir
sahne olarak kullanr. Bir baka deyile, Hegele gre, Dnya Tarihi Tinin edimsel bir varlk olarak
iinde bulunduu kendini gerekletirdii bir tiyatrodur.(PH, s. 54., TA, s. 56. ve 152.) nk, Tin
kendini, bir gereklik olarak kendi varlk alann, dolaysyla kendi tzn oluturan zgrln
dnya tarihi iinde bulur. Tin, kendisini Dnya Tarihi iinde eitli uluslar ve onlarn tinleri
araclyla gelitirerek, bir zgrlk ereinin edimsellemesi biiminde amlar. Bu sre iinde,
uluslarn temsil ettii tikel erekler sonludur, Dnya Tininin kendi bilgisine ve ereine ulamasna
sadece araclk edebilirler. Ve dolaysyla tikel nitelikteki ulusal tinler, ancak Evrensel (Dnya) Tinin
zerinde ykseldii, kendi sonlu gerekliklerini aan daha yksek bir erein geliiminin aamalar
olmaktan teye geemezler. Uluslarn tikel tinleri, bu adan lme yazgldrlar; ve Evrensel Tinin
kendisiyle karlatrlacak olursa, sadece onun dnya tarihi iinde gelimesinin ancak belli
aamalarna karlk gelebilirler. Dnya tarihi iinde sonlu ve snrl tinler, zaman iinde bir sra ya da
bir araya geldiklerinde bir btnn elerini olutursalar da, btnn ve genel anlamda tarihin kendisi
asndan deersizdirler. Dolaysyla tinin evrensel geliimine ve onun evrensel gereklik olarak en
yksek idesine ve bu idenin geliimine hizmet ettikleri lde varolabilirler. Bu nedenle, Hegelin
belirtmi olduu gibi, Dnya tarihi, bir yarg divandr; nk onun saltk evrensellii iinde tikel
yani Penatlar, sivil toplum ve renkli edimsellikleri iindeki ulusal tinler- yalnzca yetkin bir biimde
bulunur; ve tinin tikelde devinimi onun sadece kendini herhangi bir olgu olarak grnr
klmasdr.(HF, s. 266, 341.) Bylece evrensel Tin, tikel olgusal varlk araclyla kendisini
gsterebilir, bu yolla edimselletirir ya da gerekletirir. Tarihin oluumu, Tinin kendini zaman
iinde kavramasna ve kavrad oranda da zgrletirmesi ya da zgrln kazanmas srecine
karlk gelir. Dnya tarihi zgrlk bilincinin geliiminden baka hibir ey deildir; geliimi kendi
doasnn zorunluluuna uygun den bir ilerlemededir.(PH, s. 19.) Bu nedenle, zgrln tinin
tz olduunu vurgulayan Hegele gre, Tin, Doann tam tersine, sadece kendinde deil, kendi
iin varlktr. O balang ve son olarak kendi iinde tamamlanm bir varlktr. nk Hegelin
vurgulamasyla, Tin vardr, denildiinde, ilkin bunun anlam tinin olmu bitmi bir ey
olduudur.(TA, s. 58.) Tm tamamlanmlna karn, Tin ancak zaman iinde olgusallk ve
grnm kazanmaktadr. O kendi kendinin devimidir, bu devinim kendini zaman iinde ve zaman
olarak amlamakta, nk o tarihin ve zgrln kendisine karlk gelmektedir. Tin kendi verilmi
varln olumsuzlayarak, kendi olur, onun z bu olumsuzlamadr. Daha dorusu kendini bu
olumsuzlamada gerekletirir, kendini (bakal iinde) kendine zde klar ve oluturur. Her eyden
nce Tinin z eylemdir der Hegel, ayrca o, kendinin rndr, kendinin hem ba hem de
sonudur. Tinin bu etkinlii, kendini kendine nesne yapmak ve bilmektir.(TA, s. 58-59.)
Dncenin kartlklar aarak olumas, bir ncelik sonralk ilikisi olmaktan ok, dorudan tarihin
btnsel oluumu, saltk tinin kendini zaman .iinde da vurmasdr. Hegele gre, Nasl, Doa,
deann Mekan iindeki anmysa, benzer biimde, Dnya tarihi de Tinin Zaman iindeki
gelimesidir.(PH, s. 72. TA, s. 155.) Bylece ussal ve kavramsal olan kendisini uzam ve zaman
iinde gsterir. Hegelin felsefesi, bu zelliiyle, bir dizge olarak btnyle Tinin saltk gerekliine
karlk gelmektedir. O halde, Hegel felsefesi, isel bir deneyim yoluyla, bu saltk gerekliin dile
getirilmesinden, Tinin kendi kendini saltk olarak kavrama srecinden baka bir ey deildir. Saltk
98
kendisini de bu tarihin en son btnleyici esine dntrmektedir. Hegelin bilin
anlay, gereklie dtan bakan akn bir zellik tamamaktadr; tam tersine onun
felsefesi ya da oluturmu olduu dnce, dile getirdii gereklik tarafndan
ierilmekte, onunla btnyle rtmektedir. Dolaysyla Hegelde, felsefi sylem ya
da dil, kendinden te bir varla gnderimde bulunmamaktadr. Bu adan diyalektik
dnce, varln kendisinden baka bir ey olmayp, Hegel felsefesi araclyla
kendisini konu edinmektedir; dnce varlkla birlikte kendisini olutururken, sadece
kendisini anlatmakta, kendini kendine bildirmekte ve bylece kendi kendisini
kavramaktadr. Tm gereklik, evrensel nitelikte bir dnce olan diyalektikten
olumaktadr. Hegel dncesinde, bu gereklik bir btn olarak kavranp
tamamlanmakta ve ierilmektedir. Hegel felsefesi bylece, kesin bir evrensellik sav
oluturur; nk o, sadece kendisinin, bir baka deyile diyalektiin anlatmndan
olumaktadr. Hegel felsefesini ayrcalkl klan, sadece dncenin zorunluluunun
bilinci ve bunun dile getirilmi olmasdr. O, sadece bu bilince ve bu bilincin
tarihine, tarihte araclk etmektedir. Bu felsefe gereklii dile getirirken, kendiside bu
gereklik ve onun bir sonucu olarak gereklemektedir.
Saltk gereklik olarak bu amlama, Hegelin felsefi dizgesine karlk
gelmekte ve dizgede ierilmektedir. Dizge, belirleme almam varlktan, ayn
zamanda da soyut dnceden balamaktadr. Bir baka anlatmla, hem mantksal
hem de olgusal bir srecin oluumunu aklamak iin, Hegelde felsefe, tm
gereklii soyut ve rtk biimde iermekte olan ve ayn zamanda dizgenin
balangcna karlk gelip, onu oluturan mantksal (saltk) deadan balayarak
gelimek zorundadr. Bu dea soyut dnceye karlk geldii kadar, belirleme
almam, rtk nitelikteki varla da karlk gelmektedir. Dnce ve varln ikin
zdelii, dizgenin balangcn olduu oranda, sonunu ya da tamamlann da
oluturmaktadr. elerinin birlikli, birbiriyle karlkl ilikilerinde uyumlu,
rgensel bir btnn oluturan dizge, amlanmam bir gerekliin, bir tr ikin bir
erein gereklemesine olanak salayacak biimde, srekli tekrarlayan dnglerle
yetkinleerek oluur; tamamlanm bir dng iinde, dizgenin balangc ereini ya
da sonucunu, ayn lde de sonucu balangcn karlkl olarak n gerektirir.

Tin, kendi kendinin bilincine ularken, bunu dncenin tz olan felsefede, dncenin tarihi
araclyla gerekletirmekte ve ayn zamanda kendini filozofun dncesinde amlamaktadr.
99
Bu dizgeyi ve bu dizgenin karlk geldii tm gereklii eksiksiz biimde
simgeleyen ve onun dile getirilii olan Tin, rtk biimde Mantksal dea olarak nce
kendini soyut dnce ve onun bir esi olarak mantkta gsterir; diyalektik bir sre
iinde, doada kendinden ayr derek ve dolaym kazanarak belli bir geliim ve
somutluk kazanr; ancak kendine dnp, kltrel varlk alannda ya da tarih ve
toplum iinde kendini znel, nesnel ve mutlak Tin biimleri altnda gstererek saltk
dnce olarak gerekletirir ve tamamlanm olur. Bylece saltk bir nitelik kazanan
Tin, kendisini en st aamada, srasyla sanat ve dinde tam olarak felsefede aa
vurur. Felsefede doruk noktasna, saltk dnce (dea) aamasna ulam olan Tin,
ayn zamanda, dizgenin sonu ve balangcdr. Doada kendi bakalndan kendine
dnm olan Tin, saltk Tin aamasnda, saltk dnce olarak kendinde ya da
mantksal, deann temelini oluturur.

1- Mantk Bilimi
Hegelde dnce kendini bilincin ve varln geliim sreci olarak bir dizge
iinde amlamaktadr. Mantk, Hegelin felsefe dizgesinin balangcdr. Bylece
mantk tm dolayszl iinde Varlk ve deay oluturmakta ve konu edinmektedir.
Hegel, mant iki temel geleneksel sorundan yola karak gelitirir. Mantn
ieriinde, bir yandan, dizgenin balangc ve bir ilk felsefe olarak metafizik sorunlar
varlkbilimsel bir yaklamla incelenir, bir baka deyile varlk salt varlk olmak
asndan ele alnrken, yine buna bal bir biimde dier taraftan varlk, kavramsal
almyla ve kavramsal olarak, kendi biimsel geliimi iinde kavranmaya
allmaktadr.
7
Dncenin tm tarihsel almndan yararlanlmakla birlikte,
ncelikle Aristotelesi metafizik ile Kant anlak retisine ilikin sorunlar, karlkl
dolaym kazanarak, farkl bir balam iinde birletirilip Hegelci mantn ieriini
oluturur.
Kurgusal mantk, bir kavram retisi olduu kadar, bir varlkbilim olarak
biimlendirilir. Hegelde kurgusal mantk, uzam ve zamandan bamsz hibir
belirleme almam saltk varl konu edinmekte ve saltk varln, zaman d ya da
ncesi varlkbilimsel diyalektiinden olumaktadr. Kurgusal dnce asndan
mantk, diyalektik srecin kavramsal ve ar dncede almndan olumaktadr. Bu

7
Burbidge, J. W., Hegels Conception of Logic, The Cambridge Companion to Hegel, s. 86-92.
100
ar dnce, sonuta tm olgusall ve gereklii kendi iinde barndrr; ve
dolaysyla onun almna karlk gelir. Hegelde mantk, hem dnceyi hem de
varl kendi belirlenimleri iinde kavramaya alr. Mantk, usun ya da dncenin
ister znel isterse nesnel olsun kavramsal almn oluturur. Mantk ussal olan
konu edinirken, bir yandan nesnel ulamlarn dier yandan da dncemizin znel
ulam ya da kavramlarnn dizgesini oluturur. znel ve nesnel us zdetir ve
dolaysyla mantk her ikisinin de bilimidir.
8
Hegele gre, Kurgusal mantk daha
nceki mantk ve metafizii kapsar, ayn dnce biimlerini, yasalar ve nesneleri
ieriinde saklar, ama ayn zamanda onlar daha geni ulamlarla gelitirir ve
dntrr.
9
Mantk, Saltk dea asndan, kavram ile gerekliin birliini kendi
iinde barndrdndan, dncenin kendine dnk uslamlamas olduu kadar,
Hegelde ayn zamanda, varlkbilim kaynakl metafizik sorunlar da iermektedir.
Kantn tersine, Hegelde mantksal ulamlar, anlaksal niteliklerinin tesinde, salt
bilginin deil, varln da ulamlardr. Bu nedenle, znel olduklar lde ussal ve
nesnel gerekliin ierikleridirler. Kant sadece, bu ulamlarn znel yann dile
getirmitir. Oysa znel dncenin ulamlarnn yan sra nesnel usun bilimi olarak
mantk, Saltk olan, en st gereklii konu edindiinden bir varlkbilim ya da
metafiziktir.
10
Hegel, Kantn znel nitelikteki kavram retisine nesnel bir temel
kazandrmtr.
Hegel, kendinden ncekilerden farkl olarak, mantkla dorudan ilikili bir
metafizik anlay gelitirmektedir. Daha dorusu, mantk ile metafizii ya da
varlkbilimi birbirinden ayrmamaktadr. Bu adan, Hegelde mantk, en yksek ya
da tanrsal varl konu edinerek, varlkbilimle rtmekte, tanrsal varln kavran
ve dinsel bilgi, geleneksel yaklamn tesinde, farkl bir metafizik anlay
gerektirmektedir. Dinsel deneyimin temeli, geleneksel bir din bilimden,
metafiziksel anlamda duyular st varlklarn deneyiminden olumaz. O, metafizik
nitelemesini varlk-din-bilimden almak anlamnda, postmetafizikseldir.
11
Felsefe

8
Stace, W. T., The Philosophy of Hegel, s. 123, ( 162).
9
FM, s. 13, ( 9).
10
Stace, W. T., The Philosophy of Hegel, s. 123, ( 162).
11
LR, Editorial Introduction, s. 12, (8. Dipnot). Tmce iinde Peter C. Hodgson, tarafndan
kullanlan onto-theo-logy szcnn, Martin Heideggerde dile getirilmi olan zgn bir terim
olduu belirtilmektedir. Bu szcn kullanld yer olarak, Hodgson, Heideggerin Identity and
Difference yaptna gnderimde bulunmaktadr. Ayrca, szcn bu biimde kullanm Heideggerin
101
ya da mantk, Hegelde tmyle belirleme almam olan sonlu ve sonsuz varl
kendinde iermekte olan Tanrya karlk gelebilecek olan saltk varlktan,
dolaysyla mantksal ya da saltk deadan balamaktadr. Bu adan metafizik, akn
bir varlk alann oluturmaz, varolan kavramsal olgusalln tesinde bir bilinlilie
ynelmez. Hegelde metafiziin temel kavram ve sorunlaryla birletirilmi mantk,
bu nedenle metafizik ve varlkbilimsel bir ierik kazanmtr.
Hegel, Mantk Bilimiinde aknsal felsefenin deneyimi ve bu deneyimin
koularn olanakl klacak olan felsefi dnmle oluturulmu olan nsel
kavramlarn ve zellikle onun bir yanlsamaya varan olumsuz diyalektiini amaya
olanak salayacak biimde varlkbilimsel bir yaklamla kavramaya almaktadr.
Ve bu felsefenin oluturmu olduu kavram retisini saltk varln belirlenimleri
olarak varlkbilime dayal bir metafizik kavraya, ayn zamanda bir erekbilime
dntrmektedir. Bu nedenle Hegel, kendi mantk anlayn, znenin varlkla
dolaym kazanm olduu kurgusal nitelikte bir kavram retisi gelitirerek, Kant
znel anlaytan ayrmaktadr. Bylece Hegel, bir lde kendisinin eletirel felsefe
ncesi eski metafizik olarak nitelendirmi olduu metafizik tutumun olumlu yann
koruyarak, eletirel felsefeyle uzlatrp btnletirmeye, bu yolla onu amaya
almaktadr. O, dncenin nesneliine kart nitelikteki bu her iki farkl anlay,
olumsuz ya da snrlandrlm kartlktan ve tek yanllktan uzak, ussall temel
alan znellik ile nesnelliin birliine ve dolaymna olanak salayacak bir yaklamla
bireime kavuturmaktadr.
Hegel tarafndan dolaymlanm bir dnm ya da kurgusal bir yaklamla
oluturulmak istenen farkl bir kavram retisi olarak varlkbilimsel mantk, temelde
eletirel felsefenin kavram retisini izlemekle birlikte, ona nesnel bir boyut
kazandrarak kkl bir dnme uratmaktadr. Buna karn, aradaki nemli ayrm
ve Hegelin gerekletirdii byk dnsel deiim gz nnde
bulundurulmakszn, sonuta Kant kavram retisinin bir varlk retisi biimine
dntrlm olmasndan dolay, Hegelin mantk anlay, bir aknsal varlkbilim
olarak nitelendirilmitir.
12
Fakat, P. C. Hodgsonun da belirtmi oldu gibi,
Hegelde bu varlkbilim, geleneksel metafiziin tersine duyular st bir bilgiye

bir baka yaptnda da grlebilir.(Heidegger, M., Hegels Phenomenology of Spirit, trans. P. Emad
and K. Maly, Indiana University Press, Indianapolis 1994, s. 98.)
12
LR, Editorial Introduction, s. 11.
102
bavurmad ve ona ynelmediinden, aknsal felsefenin duyusal temelli deneysel
bilgisinden olduka farkldr.
13
Dolaysyla Kantn hem duyusal bilgisinin hem de
etik eylemin olanakl koular zerine oluturmu olduu kuramsal ve klgsal
dnm ya da us arasndaki kopukluk ve bu iki alan arasndaki banty
oluturmakta gstermi olduu yetersizlik, Hegelde dnm zerine dnm
biiminde gerekleen usun kurgusal kullanmyla almak istenmektedir.
14
Hegel bu
nedenle, tmyle dolaymlanm, bakalndan kendi zerine yansm olan kendi
dnm anlayn, dier yaklamlarn eksiklerinin alm olduu bir yaklam
olarak, farkl bir konumda grmektedir. Hegel, kendi dnm anlayn, Kant ve
dier Aydnlanma filozoflarnn basit anlamda dnm felsefelerinden ayrmak
iin kurgusal felsefe olarak nitelendirmekte, kurgusal felsefeyi ayrca estetik, dinsel
ve tarihsel deneyimin temeline yerletirmektedir.
15
Hegelde dnm, saltk varl
konu almakta, dolaysyla ona ilikin dnm araclyla oluturulan deneyimin
bilgisi salt kendi iin bilgi olmann da tesinde, ayn zamanda kendinde bir bilgi
olarak, bir btnsellie ynelmekte ve btnsellik oluturmaktadr.
Hegel asndan mantk, tek olan bir kavramn ya da saltk varln diyalektik
biimde almn konu edinmekte, onun anlatmn oluturmaktadr. Mantn
kavramlar, bu nedenle oklu kavramlar deil, tek bir kavramn kendisinden,
dncenin zorunlu ileyi biimiyle tremektedir. Mantk, bir ile ok olann
ilikisini salt ar dncede btnlk iinde kavramlarn devimiyle birlikte
kavramay amalamaktadr. Hegelin kendisinin de en yaln biimde belirledii gibi,
Mantk Bilimi, Dnme Edimini ve onun tm belirlenimlerini konu
edinmektedir.
16
Bu, tek bir kavramn birden oa gei biimini, bu yolla varln
belirlenimini, kendi zorunlu geliiminde farkllama ve kart kavramlara dnme
srecini inceleyen mantk, ussal gerekliin z olarak birbirini kartlar olarak
ieren kavramlar ve onlar arasndaki ilikileri kavramaya almaktadr. Bunun yan
sra mantk bilimi, kavramsal belirlenimlerinde tm gereklii dizgesel bir btnlk
iinde kavramakta, bu diyalektik rgensel btnn amlanmasn ve anlatmn
gerekletirmektedir.

13
A. g. y., s. 11-12.
14
A. g. y., s. 11-12.
15
A. g. y., s. 12.
16
Hegel, G. W. F., The Philosophical Propaedeutic, trans. by A. V. Miller, ed. M. George and A.
Vincent, Basil Blackwell, New York 1986, s. 74. [PP]
103
Dnyay kavramsall ya da dncenin belirlenimleri iinde kavramaya
alan mantk, Kantn kavram retisinin artk daha ileri gidemeyecei, tkanm
olduu yerden balar. Dolaysyla Hegelci dizgenin balangcn oluturan mantk,
aknsal kavram retisinin isel alm ve kartlktan teye geemeyen snrl
kavram anlaynn zerinde kurulmaktadr. Hegelin mantk ve kavram retisi,
Kant gelenei Fichte ve Schelling araclyla izlemekte, ama dier taraftan bu
gelenek dorultusunda zneyi evrenin merkezine yerletirip, saltk zneyle
zdeletirdiinden, mantkla birlikte, dnceyi soyut ieriinden kurtarmakta ve
bylece zneyi snrlandrlmam edimsel bir varla dntrmektedir. Hegel,
zneyi kendi bakalyla ilikilendirip edimselletirmekle de yetinmemekte, bilen
zne ile nesnesi arasndaki ayrm ortadan kaldrmakla ayn zamanda saltk zneyi
nesnel bir varlk haline getirmektedir. znenin nesnelletirilmesi ve zne ile nesne
arasndaki ikin birlik, Hegelde ancak dizgenin amlanyla anlalabilecek, onun
kendi deyimiyle, aklanm olacaktr. nk, ona gre, her ey Gerei yalnzca Tz
olarak deil, ama o denli de zne olarak kavramaya ve anlamaya dayanr.
17
Hegel,
edimsel zneyi, tzselletirdii oranda, onu saltn bir belirlenimi olarak saltk
varlkla zdeletirmekte, bunun yan sra dnyay tek bir dirimli tinsel varlktan
tretirken, bu varl dncede mantk araclyla bir btn olarak kavramakta ve
kavramsallatrmaktadr. Hegel bylece, tzsel zne kavrayyla, iinde
bulunduumuz tzsel dnyann duraan varln krm olmaktadr.
Mantk ve tanrbilim, ayn varl konu edinmekte, ortak bir paydada
buluabilmektedir. Bu nedenle, Mantk Bilimi Hegelde Saltk olann dncesi ve
dnlmesidir. Dnlen ya da mantk biliminin konusu olan saltk varlk, bir
btnlk iinde ele alnacak olursa, ar dnce olarak tm gereklii kendinde
barndran mantksal dizgedir. O, saltk dea olmak asndan salt dnce deil, ayn
zamanda edimsel ve tzsel bir varlktr. Sonlu ve baka bir varla bal olmayan
saltk dea, kendi kendinin nedenidir. Bundan dolay, kendi etkinliinin sonucu
olarak kendi kendisini oluturan saltk gerekliktir. Saltk deann eylemi, salt
kendisine dnk, snrl bir anlkta bulunmayan, nesnel ve evrensel olan ar
dncedir. Onun tek etkinlii dncedir. Dolaysyla bu saltk varlk ya da

17
TG, s. 29, ( 17).
104
gereklik, kendini dnen dncedir
18
ve kendini kendisine nesne olarak almakta
bu yolla edimsellemekte ve amlanmaktadr. Felsefe ise saltk bilgiyi kavramay
amalamakta, bu ynyle mantkla btnyle rtmektedir. Saltk olana ulamak ve
onunla btnlemek, dncenin snrllk tamamasn ve kartlklardan arnmasn
gerektirmektedir. Bu ancak usun, kurgusal kullanmyla, dncenin saltk btn
kavramsal geliimin sonucu olarak ayrmlarnda birlik iinde kavramasyla olanakl
olacaktr. Bu nedenle felsefe, ncelikle en genel anlamda Hegelde, nesnelerin
dnlerek irdelenii olarak tanmlanmtr.
19
Fakat mantkta bu dnme, ancak
dncenin kendi zorunlu devinimi iinde gereklemektedir. Grngbilim, nasl
Tinin kendi iinde zorunlu almnn ve tarihsel deneyimlerinin olgusal geliiminin
bilimi ise, mantk da soyut mantksal deann ya da saltk varln kendi kendisini
zorunluluk iinde amlamasnn, onun henz belirleme kazanmam olgusal ve
zamansal gerekliinin dnda, kavramsal deviniminin bilimidir.
Dncenin belirlenim ve yasalarnn bilimi olan mantk, duyusal soyut
tasarmlar yerine, ar dncenin ve varln kendisini konu alr. Bu nedenle mantk,
rtk bir biimde bulunan, belirleme almam, saltk ya da tanrsal nitelikteki varln
ar dnce yoluyla kavran olduundan, en yksek ve en temel bilme biimidir.
Saltkn bak asna yerleen mantk, ilk ve dolaysz olann bilgisidir. Mantk, bu
nedenle, tanrsal bir gry ve kavray gerektirmektedir. Hegelin kendi
tanmlamasyla, Mantk, ar deann, e deyile soyut dnce esindeki deann
bilimidir.
20
Tm gereklii kendinde rtk bir biimde iermekte olan deann
birden oa ald kavramlar, birbirine geien ve bu yolla dncenin geliimine
olduu kadar, ayn zamanda da nesnel gerekliin oluumuna katlan kavramlardr.
Bu kavramlar ve bu kavramlar arasndaki banty konu edinen mantk, ayn
zamanda saltk gerekliin zn ya da doasn oluturmaktadr. Bu nedenle
Hegelin kurgusal mant ve bilgi anlay, alla gelmi bir yaklam yerine farkl
bir yntem ve buna uygun bir bilin anlay oluturmay gerektirmektedir.


18
Hegel, saltk varln ya da deann bu trden tanmlamasn Aristoteleste bulmaktadr. Bu
Aristoteles iin deann en yksek biimidir. (FM, s. 292, 236 Ek.) Aristoteleste tanrsal dnce
en yetkin varl bildirir. Bu nedenle, tanrsal varlk, kendi kendisini dnr ve dncenin
dncesidir. (Aristoteles, Metafizik, Cilt II, ev. A. Arslan, Ege niversitesi Edebiyat Fakltesi
Yaynlar, zmir 1993, s. 186, 1074 b 33-34.)
19
FM, s. 3, ( 2).
20
FM, s. 25, ( 19).
105
2- Hegelin Arasal Bilgi ve Yntem Eletirisi
Hegelde dnce, kendi kavramsal geliimi iinde sunulmakta, mantk
bilginin ve kavramn ieriini dncenin kendisine dsal bir gereklik olarak ele
almamaktadr. Mantk ve diyalektik dncenin belirlenimi olan kavramlar,
dorudan doruya gerekliin ieriini belirlemekte, geleneksel yaklamn tam
tersine, bir yntem olarak gerekliin ele geirilmesinin bir aracna
dntrlmemektedir. Hegelde, mantk bilmenin bir arac deil, dorudan saltk
varln kendisine karlk gelen bir varlkbilim olarak oluturulmaktadr. Tmyle
kavramsal olan varln olgusal deneyimini ise bilincin bir deneyimi olarak Hegel,
Tinin Grngbiliminde ortaya koymaktadr. Bu adan ne Mantk ne de
Grngbilim gerekliin ele geirilmesinin bir arac deildir. Gerekliin bilgisi
onu kavramak iin bir aracn varlna gereksinim dourmad gibi, ayn zamanda
saltk gereklik kendisine ulalmay engelleyen bir ortamn tesine de
yerletirilmemektedir.
Hegel ile birlikte, mantn bu trden bir kavran, dnce tarihinde kkl
bir deiimi, farkl bir bilgi anlayn gerektirmektedir. Kant, zne-nesne ayrmyla
modern bilgi anlay geleneini srdrerek, anlama gcnn kavramlarna, bilginin
nsel koulu olarak arasal bir ilev yklemitir. Bilgi, kukucu ve bilinemezci bir
bak asyla, saltk gerekliin bilgisi olmaktan ve onu kavramay amalamaktan
artk vazgemitir. Kantta ieriinden yoksun anlama yetisinin evrensel kavramlar,
bilgiyi gerekletirmek ya da bir yarg oluturabilmek iin, duyarlln ar biimleri
olan, zaman ve mekann grye sunduu nsel bir koulu gereksinir. Bu aknsal
nkoul ve onun oluturduu ortam olmaszn, bilginin oluumu kavramlar
araclyla gerekleemez. Bu Kanta zg bilgi eletirisinin dourduu tm bilginin
olanakl nkoulunu oluturan ortam, bilginin kazanlmasnda, zne ile duyusal
nesnenin deneyimini bir araya getirmekle birlikte, duyusal ve znel olan
gereklikten tmyle ayrmaktadr. Bilginin nesnesinin deneyimi, onun sadece
kendisini gerekletirdii ortam ve znenin kendisinin oluturmu olduu bir
grngsel alanla snrl kalmaktadr. Grng, saltk gereklie ve onun bilgisine
ulamada bir arac olarak dnlrken, znenin nesnel gereklii kavramasnda
alamayacak bir engel yaratmaktadr. Bu varlk alan, nesnel gereklii kendinin
tesine yerletirir; bilgi, asl gerekliin kendinde varlna karlk gelememekte, bu
106
nedenle kendinde varln bilgisini oluturamamaktadr. Bilginin ortam ya da ara
olarak grlmesi, ister istemez bilginin nesnesini bilginin kendisinden ayrr ve onu
ulalmaz klar.
Kantn eletirel felsefesi, aknsal niteliiyle ara ve ortam n gerektiren bir
bilgi anlaydr. Hegel, bilginin arasallam zelliine kar kmaktadr. Kant ve
Kant ncesi felsefesinin arasal nitelik kazanm eletirel bilgi anlayn, Hegel
ayrca kendi iinde tutarsz bir bilgi anlay olarak grmektedir. Hegel bu tutarszl
sadece bilinemezcilik asndan gstermez, ayn oranda aknsal zelliinden dolay,
eletirel felsefenin bilgi retisinin kendi iinde bir tutarszlk oluturduunu
vurgulamaya alr. Hegel asndan bilgi zerine dnm, bilme yetisinin
snrlarn aratrp snamak, bilmeden ya da kendisi bilgi olmadan nce bilginin
nkoulu olarak, bilmenin olanan hazrlayamaz. Bilme biiminin kendisi,
ieriinden ve nesnesinden ayrt edilemez, her bilgi kendinden nce bilgiyi ve bir
bilme nesnesini gerektirir. Althusserin de belirledii gibi, Hegelde, Bilgi zerine
dnmn kendisi bir tr bilgidir; bilgi sorunuyla balandnda, bilginin ieriinde
anlak her zaman bulunmuyorsa, hibir zaman bilgiye ulalamayacaktr.
21
Hegelin
bu ynyle tmyle kar kt, bir dnm felsefesi olarak Kant felsefesinin
aknsal, aknsal olduu kadar da eletirel niteliidir.
Hegel, asndan, eletirel felsefenin bilgiye ynelmeden nce bilme yetisinin
kendisini aratrmas ve bilme yetisinin bilmeye elverili olup olmadnn
snanmas, bilgiyi deil, bilmeden nce bilginin elde edilecei aracn snanmasna
dnmektedir. Aracn yeterlilii ve onun snanm olmas, doru bilginin olana
haline getirilmitir. Fakat bilmenin kendi ieriinden ayrlmas, kendi kendini
snamas, anlama yetisinin geerlilii iin yeterli deildir. Snamann kendisi, en
batan snanmam doru bir lt olarak kendisini aklayamadan ksr bir dngye
dnmekte, snama ya da aracn kendisinin geerlilik ve doruluu, her tr deneyim
ve bilgiden nce bir n koul olarak varsaylmaktadr. Eletirel felsefe, kendisinin
koymu olduu, doruluk ltn, kendisi yerine getirememektedir. Oysa eletirel
felsefenin bu yaklamna karn, Hegel asndan bilmenin ya da aracn snanmas,
kendi bana bir bilgidir; bilginin kendisi en bata snanmam verili bir anla
gerektirmemelidir. Kantta bilgi Anlak olmakszn, elde edilemeyecei gibi,
107
dolaysyla anlaksal bilmenin dnda bir yolla da gerekleemez. Bilmeden nce
anlan kendisini snamas, Hegel iin, doru bilginin nkoulunu oluturmas tutarl
bir yaklam deildir. Bu nedenle Hegel, bilginin ve mantksal kavramlarn ara
olarak grlmesine, nesnel gereklii kavramada bir arac ilev stlenmesine kar
kmaktadr. Eletirel felsefenin bu tutarszln Hegel, Fakat bilmeden nce
bilmeyi istemek Skolastik dnrn bilgece bir karar olarak yzmeyi suya girmeye
kalkmadan nce renme dncesi kadar samadr
22
szleriyle vurgular.
Hegel, Kantta bir ara ve ortam olarak ele alnan aknsal bilgi anlayn,
Skolastiin deney ve gereklii nemsemeyen kuramsalla ncelik veren inak
bilgi anlayna benzetmektedir. Hegele gre bilgi, Kant araclyla nesnelerin
bilgisi olmaktan, nesnelerle olan ilgisinden kurtulmu, sadece biimsel olarak kendi
zerine geri dnmtr.
23
Kantn eletirel felsefesi bu andan, bir z-dnm
felsefesine balang oluturmak gibi olumlu bir zellii kendisinde barndrm
olmakla birlikte, zneyi nesnel gereklikten ayrp sadece soyut bir dnmsel
etkinlik olarak kavram olduundan, dier yandan tmyle olumsuz bir ilev
stlenmektedir. Hegel iin Kant, bilmeden nce bilgiyi edinmek istemekte,
kendisinin bilgisini edinirken de, kendi bilgisinin snrlarna ulaacan
varsaymaktadr.
24
Byle bir bilgi anlay, ayn zamanda znellii nesnelliin
geerli bir arac haline dntren, saltk bir bilgi olmaktan ok, bilginin ieriini
nesnel gereklikten koparan, bu nedenle bilginin oluturucusu olan kendi znel
varlnn da varoluunu, ayn zamanda sorunlu hale getiren bir retidir.
Modern felsefede nesnesinden ayr olaan ya da doal bilin haline dnm
ve bu yolla pekin bir nitelik kazanm bir bilgi anlayn, ltn bilincin duyusal
nesnesinden deil, kendisinden alan bir bilgi anlayyla Hegel kkl bir biimde
deitirmeye, farkl bir bilgi kuram oluturmaya almaktadr. Daha dorusu, Hegel
Eletirel felsefeyi, Kantn ortaya koymu olduu biimiyle yetersiz ve eletirel
felsefenin zne aykr bulmaktadr. Eletirel felsefe zneyi nesnesinden
ayrtrmakta, bilme etkinlii ve sreci iinde bilginin kendi ltn dorulayp
snayamamaktadr; ve bilgi iin bir z eletiri gelitirmesi gerektii yerde, n koul

21
Althusser, L., The Spectre of Hegel: Early Wiritings, Ed. with an Int. F. Matheron, Trans. G. M.
Goshgarian, Veso, London 1994, s. 53.
22
FM, s. 13-14, ( 10).
23
FM, s. 13, ( 10).
24
Althusser, L., The Spectre of Hegel: Early Wiritings, s. 53.
108
ve ltlerle bilme srecini balatmaktadr. Fakat, dnme ve bilgiyi kendi geliim
sreci iinde dorulamayacak, herhangi bir sayltya dayanmadan oluturmaya
alan, kurgusal felsefe, gene de eletirel felsefenin dnm retisinin
almlarnn kktenci bir yaklamla gelitirilmesine dayanr. Hegelde dnm,
tikel ya da bireysel benlerin yalnzca zneler aras deneyiminin snrlar iinde
kalmaz, tm nesnelliini kendi dlamasnda bulmu olan evrensel bir znede
gerekleir. Bu evrensel z-dnm, sonlu zbilinlerin tesine geerek, her eyden
nce, salt soyut ve tarih d verili bir zne ya da znellikle yetinmemektedir. Bu
saltk zne, kendini bilme etkinlii iinde ve tikel znelerin bilinci yoluyla, nesnel
gerekliin ltn de tayp aa karp oluturmaktadr. Bu nedenle Hegelin
yaklamnda dnm, salt znel olandan arndrlarak, nesnel dnyaya yaylmakta
ve onunla btnletirilmektedir.
Greli, alglayan zneye baml klnm zelliinden dolay, sadece bilen
zne asndan bakldnda, Kantta aknsal bilgi, tmyle zneye ilikin
olduundan kendi iin bilgi tanmlamasn alacaktr; fakat bu bilgi, grngsel bir
Ben olmak bakmndan henz tam olarak kendilik niteliini kazanamamtr. Bu
bilgi, somut bir varlk yerine daha doru bir belirlemeyle ancak zne iin bir bilgidir.
Oysa, bilgiye zneden bamsz saltk bir nitelik kazandran Hegelin bak as ve
onun kavramsal anlatm iinde Kantta aknsal bilgi, zneden bamsz, kendi
bana ele alnd zaman, ierii kendi zorunlu yapsndan kaynaklanan bir bilgi
deildir; onun varl ne kendinde ne de kendi iindir, dolaysyla varl, kendinde ve
kendi iin olan bir bakasna baml klnm, bakas iin olan bir varlktr. Bu
grelilik ve znellik, Hegel felsefesinin kavramlarna dkldnde, bilginin baml
klnm varln dile getirmekte, bir baka deyile, bu bilginin saltk nitelik
kazanamam olduu anlalmaktadr. Eletirel felsefe, bilgiyi greli ve znel kld
ve saltk olann bilgisini oluturamad iin, kendi ltn kendi iinde
aklayamamaktadr. Gerek eletirel bilgi, kendi iinde dorulanp snanmam hibir
saylt brakmamaldr. Hegel, hem Mantk Bilimini hem de bir bilim olmak
bakmndan Tinin Grngbilimini olutururken bilginin ltn kendi dnda
arayp oluturmayacaktr. Bilgi, kendi gerekliini ne salt kendi kendine yeten akn
bir znede ne de tinsellikten uzak nesnede bulacak, kendi kendini aklayan bir dizge
iinde, zne ile nesnenin zdeliine doru geliecektir. Hegel bilgiyi dorudan
109
nesnesiyle, nesneyi bilincin kendisiyle ilikilendirirken, ayn zamanda zneye
baml klmayacak, ona tmyle saltk bir nitelik kazandracak ve kavramaya
alacaktr.
Ksa bir benzetimle vurgulanacak olursa, daha batan beri, zne ile nesnenin
varolan ikin birliinden oluan, ama zaman iinde yitirdii bu birlii, dncenin
kendi iinde, dolaysyla tarihte, geirmi olduu zorlu bir keif yolculuu sonrasnda
ancak tekrar aa karp kavramsallatrlacaktr. Bylece bilgi, Hegel felsefesinde
bu sre sonucunda artk kendi bakaln ortadan kaldrm, tmyle bamsz ve
saltk bir nitelik kazanm olacaktr. Saltk bilgiye giden yol bilincin nesnesi ya da
bakalyla ayrmnn ortadan kalkmasdr. Bilgi ve nesnesi arasnda hibir n koul
ve saylt bulunmayacaktr. Bilginin kendi diyalektik oluum srecinin dnda, saltk
gereklii kavramas iin farkl bir ara ve ynteme gereksinimi yoktur. Bilginin
ikin nitelikte nesnesiyle olan birlii, kendini mantksal ve tarihsel sre iinde
amlayacak ve somutluk kazanacaktr. Mantk ve Grngbilim, her ikisi de bize
bilginin n koulsuz nitelikte bu srecini tantmaktadrlar. Sonuta, Grngbilimin
bize bilin araclyla yaatt btn ac ve zorlu deneyim, dncenin sreci
olarak, dnyann evrensel tarihinde, tm edimsellii iinde bilincin gerekletirmi
olduu bir yolculuktan olumaktadr. Bu yolculuun rotas Mantk Biliminde
izilmi, seyri ise diyalektik bir yazgyla belirlenmitir
Hegel, bilgi ve bilinci, salta ulamada bir ara ve ortam olarak gren
yaklama, Tinin Grngbiliminin Giri ksmnda ncelikle kar kmtr. Bu
kar k, bilgi ve nesnesini birbirinden ayran, modern kukucu bakn
tutarszlklarnn almasna olanak salayan, kkl bir anlay deiikliini
gerektirmektedir. nk Hegel asndan, modern felsefe gelenei iersinde, anl
ve znellii temel alan yaklamlarn ve zellikle eletirel felsefenin oluturmu
olduu bilgi anlaynn tersine, duyusal anlak dzeyinde kalan bilgi, bize asl
gerekliin bilgisini vermez. Bilimin kendisine temel ald grng ve bunun bir
sonucu olan kukucu yaklam iinde anlak, kendinde varln bilgisini kavramada ve
Saltk Bilgiye ulamada yetersiz kalr. zne kendisini ve kendi bilgisini saltk
olandan ayrr, araya alamaz bir snr yerletirir. Byle bir bilgilenme, bilgiyi kesin
bir biimde nesnesinden bamsz grr. Bilgilenme ile Saltk arasna onlar
110
tmyle ayran bir snr der.
25
Bu nedenle bilgi, kendinde varl, kendi iin varlk
haline getiremez; kendinde varlk bilinemez, zne kendini nesnesine kart
konumlandrrken, onu tekiletirir. zneyi ve onun bilgisini nesnesinden ayran bir
yaklam, Hegel iin, ancak Saltktan koparlm bir bilgilendirme ve bilgilenmeden
koparlm bir Saltk
26
tasarm yaratr.
Hegel, saltn kendisinden ve onun bilgisinden kukulanarak, gereklii
znenin kendisinin tesine yerletiren, fakat buna karn onun bilgisinin kavrannn
koul ve aracn koulsuz bir biimde kukudan bamsz geerli olduunu varsayan
bir yaklam, kukuculuk adna eletirmekte, saltn bilgisini bir aracya ve ortama
baml klan bu trden bir bilgi anlayn, sadece saknml bir kukuculuk ve bu
kukuculuun yaratm olduu basit bir tutarszlk deil, takntya dnm
salksz bir bak as olarak deerlendirmektedir. Bu her eyden nce bilincin
kendi tekiliinden ya da bakalndan korkmasdr. nk bilgiyi, saltk olan
kavramann bir arac olarak, bilincin her tr deneyimine ncel, ar nsel
kavramlarnda gren ve ona ulamada ben ve gereklik arasnda ilikiyi salamak,
daha dorusu koparmak iin, grngsel nitelikte edilgin bir ortam yerletiren byle
bir anlay, Hegele gre, yanlg korkusu adna, gerekliin dnda oluturulmu
olan bilgiyi gerek saymakta, yanlg ya da bilme korkusundan daha ok, her eyden
nce bir gereklik korkusunu dile getirmektedir.
27
Bilin kendi gereklii olan
bakalndan korkmakta, kendi dna almaktan kayg duymaktadr. Hegel,
kendinden nceki zellikle modern felsefeyle balayan, daha sonraki tm felsefeyi
etkisi altna alan dnce geleneini ve bu gelenek iinde biimlenmi olan bilgi
anlaylarn, nesneyi zneden ayran metafizik nitelikteki bir sayltdan yola km
olduklar iin, anlamsz bir kukucuun kskacnda grmektedir. Bu kukuculuk,
yanlgya dmekten saknp, her eyden kuku duyarken, grng ve duyusal veriyi
ya da duyarlln nesnelerini saltk konuma ykselmi olmaktadr. Bilgiyi
znesinden ayrrken, gereklii bilginin tesinde gren bir bilgi anlay,
kukuculuktan da te, gereklik korkusu adna bilgiyi ve bilgi nesnesini srekli
kendisinden teye yerletirerek ulalmaz klmaktadr. Byle bir bilgi anlaynn

25
TG, s. 63, ( 63).
26
TG, s. 65, ( 76).
27
TG, s. 64, ( 74).
111
kendisi, ulamak istedii hedefi saptrmakta, ona ulamay btnyle olanaksz hale
getirmektedir.
Hegel hakl olarak, Saltkn kavranmas srecinde, bilgi, ara ve ortam
olarak grlr ve konumlandrlrsa, bu yolla gerein kendinde olduu gibi
bilgisinin kavranmasnn olanaksz olduunu vurgulamaktadr. nk ona gre, bu
durumda, gerekliin bilgisini deil, aletin biimlendirip deitirdii ya da
gerein ancak bu ortam iinde olduu kadaryla bilgisini edinebiliriz.
28
Byle bir
bilgi, Saltk gerekliin bilgisi olamayacaktr. Yanlg korkusu, gerekliin varln
deerden drm, onu ulalmaz klmtr. Bu korkunun biimlendirmi olduu
yaklam, gerekliin aracsz olanakl bilgisinin snanmas yerine, bilginin mantksal
koullarnn belirlenmesini tek geerli lt haline getirmitir. Hegel bu noktada,
kukuculua bulam Kant, bilinemezci yaklamnn bir sonucu olan kendinde-ey
kavramndan dolay eletirmektedir. Bilginin ancak ara ya da ortam araclyla
oluturulduunu savunan bir anlay, gerekilik adna znel bir idealizme ve
bilinemezci bir anlaya saplanacaktr. Oysa, saltk bilgiye ancak, bu olumsuz
kukucu bak asnn tmyle terk edilmesiyle ulalabilir.
Hegel bize modern bilgi kuramnn amazlarn ve elikilerini gstermeye
almtr. Aknsal felsefe asndan, bilinemezcilik kendi iinde usa aykr bir
anlatm oluturmaktadr. Bu tutarsz yaklam, Hegelde ancak, bilginin ve
dolaysyla bilen znenin kendi bakaln ortadan kaldrm olaca saltk bilgide
son bulacak, bu kukuculuun yol am olduu ikicilik, dnce ve varln
zdeliini temel alan diyalektik ve kurgusal felsefeyle alacaktr. Fakat, bu
zdelik, her ne kadar ikin bir zdelik olsa da, dolaymsz ya da doal bilincin
bak asndan geilerek, zaman ya da mantksal sre iinde gerekleecektir. Bu
nedenle Hegel, zne-nesne ayrmna dayanan doal bilincin ve eletirel felsefenin
tutumunu tmyle yadsmamakta, bilgilenme ve saltk bilgiye ulama srecinin
olumsuzlama ve ayrm gerektiren tamamlayc ve zorunlu bir aamas olarak
grmektedir. Dolaysyla kukuculua da tm olumsuz ve olumsuzlayc niteliiyle
doal bilincin gereklii iinde nemli bir yer vermektedir. Kant bilinte yer bulan,
nesnel gereklikle bilin arasnda ar ayrm, kukuculuun olumsuz usuyla
btnlemektedir. Nesneleri nce, sadece kendi iinde zdelik ve ayrmlaryla

28
TG, s. 63, ( 63).
112
kavrayan anlak, daha sonra ayrmlar ya da kartlklar birbirine gei iinde
kavrayan diyalektik usa dnrken, bu diyalektik us, en son aamada gereklii
kartlaryla birlikte kavrayacak olan kurgusal ve ayn zamanda olumlu bir usa yerini
brakacaktr. Fakat ilk iki olumsuz ve kart evre, kurgusal dnme srecinin yolu
zerinde bulunmaktadr, sonuta tmyle ortadan kaldrlmadan kurgusal us
tarafndan kapsanacaktr.
Her ne kadar modern kukuculuk araclyla bir anlak metafiziine
dnm olsa da, zneyi nesnesinden ayran, bilgilenmeden nce bilgiyi nesnesinin
kavray aracna dntren anlay, aslnda znelcilie ve modern kukuculua
kart nesnel bir ierik tayan Aristotelesin mantk anlaynn oluturmu olduu
Anlak bir eilimin tm modern bilgi kuramna egemen olmasdr. Aristotelesin
mantk anlayyla birlikte, zelikle modern dnce bata olmak zere, tm felsefe
tarihinde, doru bilginin ve nesnel evrensel dnmenin ancak, ona uygun ve
elverili bir yntemle oluturulabilecei dncesi, tm bilme biiminin tartmasz
olaan z haline gelmitir. Bilgilenmenin zgl deerini belirleyecek olan nesnel
gerekliin kendisinden ok elde edili biimi nemsenir olduundan, sonuta belli
bir ynteme indirgenmi ve onunla zdelemi olan bilgi, ulalmas gereken bir
ama olmaktan km, nasl ve hangi yntemlerle elde edilmi olduu daha da
nemsenerek, bir sorun haline dntrlm ve sonuta bir araca indirgenmitir. Bu
durum, anlama yetisinin ayrma dayal tutumunun, daha dorusu zne-nesne
ikiciliinin bir sonucudur. Oysa Hegelin diyalektii ya da kurgusal felsefesi, bu
trden bir bilme biimine, her eyden nce nesnesine dsal olan bir bilgi anlayna
kkl bir kar k iermektedir.
Hegelin Mantk Bilimi, modern gelenek iinde Kantta doruuna ulap
saduyu biimini alm olan, ara ve ortam olarak bilgi anlaynn ve kavram
retisinin yerine, zne ile nesnenin kkensel ve ikin birliini, bunlarn karlkl
dolaymn ve kavramn kendiliinden geliimi yoluyla isel devinimini temel alan
farkl bir anlay dile getirmektedir.
29
eriini mantk biliminin oluturmu olduu,

29
Modern felsefenin nemli bir zelliini oluturan kavramsal belirlenimi yalnzca anlksal snrlar
iinde ele alan geleneksel anlay, T. E. Wartenbergin de vurgulam olduu gibi, Descartesn
oluturmu olduu yeni bir felsefe kavrayna karlk gelse de, bu yaklam, sadece usu dncede
deil, Locke ve deneyci felsefe tarafndan da srdrlmekte, Hegel iin Kantn felsefesi de bunun
dnda yer almamaktadr. Oysa, kavram retisini, modern Avrupa felsefi geleneinin znel,
ruhbilimsel ynelimine kar gelitiren Hegel, bu gelenek iinde nemli bir krlm noktas
113
kurgusal felsefe, daha nce yapla gelenin tersine, bilginin oluturulmasnda kendisi
bir bilgilenme yntemi olmayacak ve bylece bilginin bir kavran aracna
dnmeyecektir. Bunun yerine, alla gelen bilgi anlaynn dnda, Hegelin
Mantk Bilimi yaptnn ikinci basksnn nsznde belirledii gibi, bu bilim,
dncenin gerekliini felsefenin bak asndan, yani kendi ikin etkinlii ya da
(ayn ey demek olan) kendi zorunlu gelimesi iinde sunan yeni bir anlay
olmaldr.
30
En yaln rneini Mantk Biliminin oluturmu olduu kurgusal felsefe,
sadece bu gelimeyi, yani dncenin isel zorunluluunu gstermi olmay amalar.
Bu nedenle, Hegel, bir lde Aristotelesten beri devam eden, modern
dnemde de geleneksel nitelik kazanm, doru dnmenin arac ya da doru
bilginin kavrannn yntemi olan mantk anlayna kar kmakta, mant ya da
kendi diyalektik anlayn byle bir yaklamdan ayrt etmektedir. Bu adan Hegel
diyalektii, akn bir zneye gre konumlandrlm, biimsel bir mantk anlaynn
tersine, ieriksel bir yaklam temsil eder. nk Hegel, dnceyi kendi geliimi
iinde kavrayp sadece onun kendi isel almn kavramsallatrmaktadr. Bu
kavramsallatrma ya da kavray, varln zsel doasna ve dorudan olgusal
gereklie karlk gelir. Kavramlatrmann kendisi, akn bir znellik deil,
gerekliin kendi sreci ve kavramdr. Kavram, gerekliin zsel doasdr ve
gereklikten koparlmamaktadr. zne ile nesnenin birlii olarak Kavram kendini
varlk olarak amlamaktadr.
Bilgiyi ara ya da ortam olarak gren yaklam, matematiksel ve zmleyici
bir yaklamdan teye geemeyip, Descartesn bilgi ve yntem anlayndan
esinlenip byk bir gelime gstererek, nesneyi tekiletiren zne ile nesne arasnda
yaplan almas olanaksz bir ayrmn kabulne dayanr. Felsefe bu durumda,
gerekliin nesnel bilgisinin yerine, znenin yapsn ve snrlarn belirlemek ve ona
uygun bir yntem hazrlamakla yetinir. Modern felsefe, ncelikle doru bilginin nasl
bir yntemle elde edilebilecei zerinde younlar, ya da sonuta kaynan znede
bulan bu bilginin, nsel olduu kadar akn nitelikte bilisel koullarn kavramay
amalar. Bilgi, bylece, akn bir znede kendi gerekliini bulur, onun aracl ve
gereklii biimlendirdii kadaryla ancak nesnel bir doruluk tayabilir. Oysa

oluturmaktadr. (Wartenberg, T. E., Hegels Idealism: The Logic of Conceptuality, The
Cambridge Companion to Hegel, s. 116- 117.)
30
SL I, s. 39.
114
diyalektik dnme ve kavrama biimi, dncenin ikin amlanma srecini temel
alarak, bu trden bir yntem anlaynn karsnda yer alr. Hegelde diyalektik
dnce, zneyi nesnesinden koparmad gibi, nesnesine dsal, salt anlama yetisine
dayal bir bilgilenme ve yntem anlaynn olumsuzlanmas zerine kurulur.
Felsefe kendi dnda ayrtrc bir yntem bulgulamak yerine birletirici ve
ussal olmaldr. Bireim ve birlik dncesi diyalektik dncenin temel ynelimini
oluturur. an dnsel geliiminin paralanm yapsn derinletiren ve ussal
gerekliin zne aykr ya da felsefenin kendine zg olmayan, baka bir bilimden
esinlenerek oluturulmu her hangi bir yntem, nesnel gereklii kendinde devinim
ve btnsellii iinde kavrayamaz. Yntem dncesi, bir nkoul olarak,
nesnesinden bamsz ve akn bir zne anlayn gerektirir. Ve dolaysyla bu yolla
bilgilenme, nesnesine akn bir bilin anlayn varsayar. Fakat Hegelde dnce ve
gerekliin biimi, birbirinden ayrlamaz ve her ikisine de ikin bir birlik kazandran
diyalektiktir. Bu adan, bir yntem oluturmaktan ok, Hegelin amacna daha
uygun olan ve grngbilimsel yaklamda anlatmn bulan yaklam, bilincin kendi
iinde deneyim ve bilgi srecini betimlemek, sadece dncenin ve varln olu
srecine tanklk etmektir. Bilgi, dsal nesnel gereklie uygulanacak aklayc bir
yntemle deil, daha ok amlayc ve betimleyici yolla oluturulmaktadr.
Bilme, dardan hibir zorlama gerektirmeden, sadece kendi bilme srecini
izlemeli ve bu srece katlmaldr. Bilme ve bilincin yolu, bir yntemle izlenebilecek
bir yol deil, Hegelin Grngbilimde betimlenmi olan, bilincin diyalektik
deneyiminden oluan, bilincin kendiliinden izlemi olduu bir yoldur. Tinin
Grngbiliminde vurguland gibi, Bir nermeyi ortaya srme, onun iin
nedenler gsterme ve kartn gene nedenler ile rtme yolunun gerein ortaya
kaca biim olmadn grmek zor deildir. Gerek kendi ikin devimidir;
yntem ise nesnesine dsal olan bilgilenmedir.
31
Hegel asndan, gerekliin
oluumu ve kavran, bilincin bir z-dnm ve deneyimi olarak zaman iinde
tarihsel bir grnm oluturduu kadar, ayn zamanda dnce ya da kavramn kendi
iindeki deviniminin btnsel ar anm olmak bakmndan mantksal bir sretir.
Bu sre gereklik olarak kavramn kendi z srecidir.

31
TG, s. 47, ( 48).
115
Bunun tersine, felsefeyi yntemletiren modern anlay, gerek anlamda
eletirel bir bilgi kuram oluturamamaktadr. Modern felsefede kukucu tutum,
duyusal bilginin eletirisini gerekletirmek yerine, ona daha ok saltk bir nitelik
kazandrmtr. zellikle bunun en gelimi rnei olan, Kantn aknsal
felsefesinde kendisini gsteren kukucu deneycilik ve eletirel tutum, zne ile nesne
arasndaki uzlamaz bir ayrm oluturduu iin, anlak ve onun nsel kavramlar
araclyla elde edilmi, verili sonlu ya da snrl bilgiyi doru bilginin lt
yapmakla, bu bilgiyi gerek bir zeletiriden geirmeden ve bir z dnme
dntrmeye gerek duymakszn dorudan benimsemi olmaktadr. Kant eletirel
felsefe, nsel bilginin gerekli olup olmadn deil, bilginin nsel koullarnn
snrlarn belirlemeyi eletirel tutum iin yeterli grr. Bilginin snrlanml,
eletirel ve dnmsel tutumu da snrlamayla sonulanr. Kant, eletiriye bir z
eletiri deeri kazandrmaz.
Modern bak asndan, dncenin belirlenimlerini ieriklerinden syrarak
ayrtran yntem ya da ayn ilevi gerekletiren Anlak, nesnel gerekliin dorudan
bilgisine ulaamamaktadr. Bilincin kendisi ve ileyi biimi yerine geen anlak,
gereklii dsal bir yolla duyular araclyla kavrayacak, onu sadece alglayan
znenin duyusal ya da nsel kavramlarnn kesinlik kazandrm olduu doruluk
ltnden geirip yanstacak bir ortam ya da geretir. Nesnel gereklik, bilinten
uzaklatrld oranda, bilginin ele geirilmesinin arac haline getirilen yntem, ayn
zamanda tm bilginin dayana ve balang ilkesi konumundadr. Gereklie
ulamann ve onu snamann bir arac olarak dnlen yntem, bilginin ltn
olutursa da, kendisinin ltn oluturamaz. Bir baka deyile, ayn yntem
gereklii snarken kendi doruluunu snayamaz. Eer yntem ve varsaylan bir
balang ilkesi bilginin odanda bulunacaksa, her eyden nce, bu yntem kendi
ltn kendi iinde oluturup aklamak zorundadr. Bu durum, bir gere olarak,
ister ussal ve deneysel kukuculuu isterse eletirel bir tavr benimsemi tm
yaklamlar iin olsun, dolaysyla her iki yaklamdan da nemli lde etkilenmi
olan Kant felsefesinde, sorgulanmadan braklm, anlama yetisinin oklu nsel
ulamlar iin de geerlidir.
Hegelin bilgi anlayn, modern felsefenin bilgi ve yntem anlayndan
ayrmak gerekmektedir. Hegel, bilginin ve ayn zamanda bilme etkinliinin dorudan
116
varl da ieren diyalektik srecin dnda geliemeyeceini grr ve sadece bu
sreci betimlemeye alr. Hegelin Mantk Biliminde kavramn isel ve kendi
zorunlu alm bir bilim dizgesini olutururken, benzer biimde, Tinin
Grngbilimi dier yandan hibir n kabule dayanmakszn, en yoksul ve en
dolaysz bir bilmeden ya da doal bilincin kendisinden balar. Bilginin kendi iinde
kendini olumsuzlamas ve dolaym kazanma sreciyle gelien, Tinin
Grngbiliminde bilime giden yolun kendisi de bir bilimdir; ierii asndan bu
bilim, bilincin deneyiminin Bilimidir.
32
Hegel, bilinecek nesneyi kavramn ve
bilincin kendi geliiminin dnda, kavramaya dnk dsal bir bilgi anlayna kar
eletirel bir tutum sergiler. Bu nedenle onun yaklam, daha kktenci bir tavrla,
bata yntemin kendisi olmak zere, dorulanmam saltk bir balang ya da
varsaym zerine kurulmu her tr bilgi anlayna bir kar k niteliindedir.
Hegelin Mantk Bilimi ya da bilim dizgesi, modern felsefenin zne ile nesne
ayrmna dayanan yntem anlaynn tersine, bir balang varsaymad gibi, kendi
balangcn ve kavramlarn gerektiinde kendi iinde oluturarak, dizgenin
dngsel amlanmas yoluyla kendi doruluk ltn belirleyip aklayabilecek
yeterliliktedir. Dolaysyla, Hegelde felsefi bilgi, dier bilgi trlerinden farkl,
herhangi bir koula dayanmakszn, koulsuz ve saltk olann bilme srecidir. Bu
bilgi, kendi geliimi iinde kendi zerine dnmeden ya da kendi kendisini
dorulayacak bir z dolaym oluturmadan tek bir dorultuda gelimez.
Hegel felsefesinde, bilginin somut geliim sreci iinde, sonu balangc,
balangta sonucu n gerektirmekte, bylece saltk bilginin olanakl olduu bilim
dizgesi iinde bilgi kendi kendini temellendirmi olmaktadr. Hegelin tm
felsefesinde, zellikle bilgi kuramnda, bu nedenle dngsellik nemli bir yer
tutmaktadr.
33
Ya da en azndan dnce, gerek anlamda eletirel bir nitelik
kazanacaksa, felsefenin ya da bilim dizgesinin kuruluu, kendi kendisini
dorulayabilecek bir yeterlilii ama edinmelidir. Buna en uygun biim bilginin,
znel deil nesnel gerekliin bilgisi olmas, dz bir geliim izgisi izlemek yerine

32
TG, s. 72, ( 88).
33
Tom Rockmore, Hegelin bilgi kuramnn, hibir saylty bilgiye temel almayan, kendini ancak,
bilim dizgesinin kendi geliimi iinde ve dngsel amlamas yoluyla dorulanacak bir anlayla
oluturulduunu grmekte, bu yzden Hegelin kurgusal bilgi anlayn, dngsel bir yaklam olarak
deerlendirmektedir.(Rockmore, T., Hegels Circular Epistemology, Indiana University Press,
Bloomington 1986.)
117
kendi zerine dnerek, btnselliini yitirmeden dngsel olarak kendisini
varsllatrarak gelitirip tamamlanmasdr. Bilginin oluumu, bir bilim dizgesi iinde
Tinin geliimine, ayn zamanda bu yolla etkinlik ve edimsellik kazanma srecine
karlk gelmektedir.
Hegelde dizge dncesini oluturan dngsel kuram, ardk bir dizi olarak
bilginin sonsuza ilerlemesine bir baka deyile kt sonsuza almna olanak
tanmaz. Bu tr sonsuza ilerlemenin tesinde srekli ulalamayan bir alan kalacak,
bilgi hibir zaman saltk bir nitelik kazanamayacaktr. Sonsuza alan bir bilgi,
kendisini hibir zaman nesnel bir zeminde bulamayacak, anlama yetisinin znel
soyutlamalarnn tesine geip, saltk bir bilgi haline gelemeyecektir. Sonlu ile
sonsuzun birlii, saltk gerekliin olduu kadar, saltk bilginin de olmas gereken bir
zelliidir. Hegel felsefesinin en temel yneliminin sonlu ile sonsuzu uzlatrmak
olduunu vurgulayan C. Taylorun da belirlemi olduu gibi, Hegelde Gerek
sonsuz sonluyu iermek zorundadr. Bu nedenle Hegel, kt sonsuza kar kar,
tm gereklii dolaysyla ona karlk gelen kendi bilimsel dizgesini snrsz bir
btnsellik olarak yorumlarken, Hegel sonsuzu ember ya da dng biiminde
imgelemektedir.
34
Dngsellikte sonlu ile sonsuz kavramlar uzlatrlmakta,
dngsellik bylece, bilginin btnsel ve saltk olma gereksinimini
karlamaktadr.
35
Dngsellik, bize sonlu ile sonsuzun diyalektik birliini verir;
sonlunun evrensel gereklii oluturan sonsuz btn iine kazandrlmas ve bilginin
dngsel bir biimde gerekleerek, sonlunun sonsuzu snrlayp onu sonlu konuma
drmeden, btnn ya da saltk gerekliin bilgisi olmasna olanak salar.
Hegelde kurgusal felsefe, Usun saltk nitelikte kavramsal olduu kadar zaman

34
Taylor, C., Hegel, s. 114-115. Ayrca Rockmore, T., Hegels Circular Epistemology, s. 12.
35
Dngsellik, Hegelin kendi belirlemesiyle, Tinin kendine dnmesi onun kendini kendisine nesne
klmas anlamna gelir, dncenin nesneye ynelimi ya da nesneyi ierik almas, dncenin nesneye
kendi biim ve belirlenimini kazandrr.( HP, s. 27. BS, s. 96. SP, s. 69.) Hegelin Goetheden
aktarm olduu zdeyile Biim her zaman ierik halini alr ya da kendi elerine geri znr
bu srete biim haline gelmi zdek, bir baka biim ierik olur. Bu diyalektik devimde, Tinin kendi
iinde yakalam olduu bu yeni kavram, onun kendisinden ayrlarak nesnesi haline gelir ve o bu
etkinlik araclyla ya da biimlenmii biimlendirme yoluyla gittike kendi iinde derinleerek
daha ilenmi somut bir belirlenim kazanr. Hegelde bu dngsel sre, bir gelime dizisinden
olumu olsa da, sadece belirsiz olana ya da soyut sonsuza doru giden bir izgi olarak deil, bir
daire kendine dn olarak tasarmlanmaldr. Bu nedenle de, bu gelime, bilincin ya da Tininin
daha ilenmi ve daha derin hale gelmi olduu somut bir gelimedir.(HP, s. 27. BS, s. 96-97. SP, s.
69-70.) Bilincin ya da Tinin, kendi bakaln ortadan kaldrarak kendine dnmesi, bu dng iinde
srekli kendisini nesne alarak ilemesi, soyuttan somuta doru bir gelime, bir zdek-biim diyalektii
iinde, rtk olann edimsellemesi, ussalln ve zgrln zaman iinde somutluk kazanmasdr.
118
iinde almndan oluur, onun kendi dnda bir temeli yoktur o, kendisini hem
balang ve sre hem de sonu olarak kurmaktadr.
36
Dorulama, zaten dizgenin ya
da bilginin amlama srecinin btnsellii ve dngsel srecin sonunda
kendiliinden gerekleir.
Hegel, bilim dizgesinin oluumunda, ncelikle usun ya da kavramn
kendiliinden zorunlu amlanmasnn sunulmu olduu Mantk Biliminde, hibir
sayltya ve saltk nitelikte akn bir dnce ve kavrama yermez. Hegel ayn
zamanda, mant, gereklie uygulanabilecek ierikten yoksun bir ara ya da
yntem olarak grmemektedir. Her eyden nce, Hegel iin, bu bilim, transendental
felsefenin bo formalizmini amak isteyen bir bilim
37
olmak zorundadr. Ve
olanakl olduunca kurgusal bak asyla bu bilim, her eye ncel bo bir kavram
ematizminin tesine geebilmelidir. Bu ama yerine getirildii zaman, bu farkl
yaklamn oluturmu olduu bilim ya da bilimsel dizge, artk bundan byle,
geleneksel bir dogmatik ontoloji olmayacaktr; tersine, o, felsefi-tarihsel durum
stne bir yant olabilmelidir.
38
Bu amac Hegel, diyalektik bir felsefe ve dizge
anlayyla gerekletirmek istemitir. Hegel, mantksal ulamlar sadece dncenin
ya da bilmenin nsel ve ar kavramlar olarak grmek yerine, varln zsel ayrm ve
belirlenimleri olarak kavramakta, mant ayn zamanda varlkbilime
indirgemektedir. Diyalektik mantk varl ve dnceyi kendi ieriinden hi de
farkl olmayan saltk koulsuz nitelikte, zorunlu olu sreci iinde kavramaya alr.
Bir yntem olmaktan ok, tm olgusal ve ayn zamanda tarihsel gereklii
kapsayan bir bilim dizgesi oluturan diyalektik, Hegele gre, duyusal bilinten
balamak zere, Genel olarak Bilimin ya da bilginin olu srecidir ki bu Tinin
Grngbilimi tarafndan betimlenmektedir.
39
Burada, Hegelin en azndan
allagelmi yntem anlayndan farkl bir anlay ve z eletirel bir felsefe
oluturma gerekliliini yerine getirmeye alt unutulmamaldr. Buna gre yine
de bir yntemden sz edilebilirse, bu yntemin Grngbilim olarak, bilincin
kendi deneyiminin biliminden baka bir ey olmad kolayca anlalmaktadr. Bu
deneyimin ve bilimin temelini diyalektik oluturmaktadr.

36
DF, s.113.
37
Lwit, K., Hegel Felsefesi, Felsefe Dergisi, ev. D. zlem, De Yaynlar, 90/1, stanbul 1990,
s.110.
38
A. g. y., s. 109.
39
TG, s. 35, ( 27).
119

3- Diyalektik Dnce ve Dolaym
Hegelin diyalektii, dsal ilikileri konu edinirken, gereklii kendi iinde
dnce olan tek bir kavramdan, dolaysyla hibir belirleme almam deadan, onun
kendi iindeki zorunlu yapsndan ve bu yapnn kendini dirimli rgensellik
biiminde dzenleyen deviniminden treten, ikin ama ayn zamanda isel olann
da amland bir diyalektiktir. Dnlen her ey, kendini, kendi ile zde
olmayan ya da bir kartlk olarak gsterir. Bu kendinde ayrm ya da kartlk ve
kendisiyle zdelik, bu kendinde her bir belirlenimin tekine getii devinimdir. Bu
ynyle Hegelde diyalektik, kendiyle zde varln kendi kartn kendi iinden
kendi bakal olarak dourduu, kendi zn bakalk olarak da vurduu bir
sreci betimlemektedir.
Dier taraftan bu diyalektik, kendi dolaymsz ve kendisiyle zde olann
bakalam ve dolaymn, z-yabanclamann almasn gerektirmektedir. Hegelci
diyalektik, bakal kendi iinde bulunduran, saltk kendiyle ayrmsal bir birlik
oluturan ve bu ayrm ve bakal zdelikte eriten, btnletiren bir diyalektiktir.
Balangta soyut biimde bulunan zdelik, daha sonra edimsel ve kendini
gerekletirmi bir zdelie dnmektedir. Dolaymlanm Tin, kendi zdeliine
geri dnmtr. Fakat bu zdelik, farkllam ve dolaymlanm, somut bir
zdeliktir. Dolaysyla Hegelde zdelik, kendi kendinin deil, kendi bakalnn
zdeliidir. Tin, ayrmlarn ve kartlklarn almas ve uzlama kavuturulmasyla
tamamlanm ve kendisiyle zdelemi olmaktadr. Onun zdelik ve
tamamlanmas, Tinin nnde olan ve olmas amalanan bir erek olarak
konulmaktadr. nk o saltk bir btn, kendinin dnda hibir eyin bunmad,
tm ayrmlarnn ussal birliidir. Tinin kendi dnda bir ayrm ve snr yoktur.
Ama gerekte zaman iinde nesnel Tin, hibir zaman kendi kendisine tam olarak
zde deildir.
Yabanclama evrensel tarih biiminde karmza kmakta olan Tinin
yazgsdr. Hegel, Varlk ile Yokluun birliinden olumu ya da bir gei sreci
olarak her ikisini de kendinde kapsayan Oluun asl gereklik olduundan her
zaman sz eder. Ama Olu hem yabanclama hem de bunun ortadan kalma
srecidir. Olu sreci iinde varlk kendisiyle bir btn deildir. Tarihin seyri,
120
sadece nesnelerin bize yabanc oluunu deil, fakat bizim kendi kendimize ve
kendimizin bilgisine yabanc Oluumuzu da gsterir.
40
Bu durumda her zaman bize
ve tarihe den grev, bu yabanc oluu ortadan kaldrabilmektir. Hegele gre, kendi
varlmz ile birlikte, her an olduu kadaryla, kendi amzn gerei, nesnelerin
her zaman varolann bilgisini kendi bilgimiz klmak ve bu bilgiyi daha yksek
dzeye kararak kavrayabilmektir.
41
Varolan bir eyi bilmek ya da onun bilgisini
edinmek, onun varln olduu kadar, kendi varlmz da bakalama ya da
dnme uratmaktr. Fakat, bu dnm, varlk asndan, bir yabanclama ve
kartna dnme sreci olutursa da, ayn zamanda bir geliimdir. Tin, tarihsel
geliimi iinde kendiyle gerek ve ayrmsz bir zdeimi gereksemekte, srekli ona
ynelim iinde varolmaktadr. Dolaysyla zdelik, Tinin edimsel olarak olduu ey
deil, ussal ve zorunlu ereidir. Olu sreci iinde ve ussal olarak Tin kartlarn
birliidir, kendisiyle zdelik olduu kadar, ayn zamanda ayrmdr.
Diyalektik, sonuta kartlarn birliini dile getirmektedir. Bu diyalektikte
zdelik dncesi bir kenara braklmamakta, zdelik dncesi iine, ayrm ve
dolaym olarak sre dncesi sokulmaktadr. Hegelde diyalektik, zde olann
bakalap, tekrar kendisine dnd ve kendisiyle ayrmn ortadan kaldrd kart
evreler btndr. Ama bu salt tinselliin, doadan ve kendini bir tekrarlama olarak
srdren deviniminden farkl, geliim iindeki devinim ve srecin gerekliidir.
Sre, hibir saylt gerektirmeden dizgenin kendisini dorulayabilmesi iin, kendine
dnmek zorundadr. Bu durum Hegel dizgesinde mantksal tutarln sonucudur. te
yandan, bu kendini tamamlayan dng, her ne kadar rtk olann belirtik hale
gelmesi biiminde anlalsa da bir gelime olarak kavranmaktadr. Bu durumda rtk
ya da mantksal deada sre tamamlanm olarak bulunmakla birlikte, edimsel ya
da belirtik olarak, henz dea bu sre iinde yetkin ve tamamlanm deildir.
Hegel dizgesi, tamamlanm ve tamamlanmam olmak bakmndan, her iki
kart yann birlii dncesini kedisinde tamaktadr. Tamamlanm sre,
Kavramn kendisinde sadece rtk olarak bulunmaktadr. yleyse, olaan bir eletiri
olarak, Tinin dngsel kendi kendini tamamlayarak gelien diyalektii, gerek bir
dolayma olanak salamayan aynln z-onarm
42
olarak nitelendirilebilir. Fakat,

40
HP I, s. 4.
41
HP I, s. 3.
42
Wood, A. W., Hegel and Marxism, The Cambridge Companion to Hegel, s. 438.
121
bu eletiriye karn unutulmamas gereken, bu z-dolaymn ya da aynln
sadece bir tekrarlanma ve basit bir yenilenme olmad, ilerleme ve gelime olduu
gereidir. nk Tin, sonlu olmayan varlyla kendisini bu yolla
gerekletirmektedir. Tin, Doada kendinin gereklemesinin ve geliiminin bir
aracn bulmakta, onun araclyla kendine dnmektedir. Bu nedenle Hegel felsefesi,
bir ayrm ve sre ve gelime felsefesi olduu kadar, ayn zamanda bir btnlk ya
da zdelik felsefesidir. Ama tek bana ne biri ne de tekidir. Hegelde en az
zdelik kadar eliki de zsel ve ikin bir belirlemedir.
43
Kartlarn varln
gerektiren diyalektik, hem ayrmlara olanak tanmakta hem de btnlk altnda bu
ayrmlar birlik oluturmaktadr. Bu ynyle Hegel felsefesi, tek yanl bir dnceye
indirgenmeye olanak salamayacak olan ve diyalektik yaklamn sonucu olarak, her
ne kadar kendinin dolaym zelliiyle bir zdelik grnm olutursa da, bir
zdelik ve btnle ynelirken, yine de ayrmlar kendi iinde koruyan, farllklara
da olanak salayan bir felsefedir. Hegel felsefesi, en azndan balangta tam olarak
olmasa da, ancak tamamlanmaya ynelen evrelerinde ya da sonuta bir zdelik
felsefesine dnr.
Bu nedenle, Hegelci diyalektikte eliki, gelimenin olanan oluturur.
Hegel diyalektiinde zdelik srekli bir erek ve ynelim olarak varolur. Asl ve
somut gereklik sretir. Tam bir zdelik ve tamamlanm olmak, edimsel bir
gereklik deildir. Kartlardan arnm olmak diyalektik dnceye aykrdr.
Kartlar, dier yandan almak iin, bir dolaymn tamamlanmasn salayan eler
olarak vardr. Aslnda bu tek bir zsel varln bakalamas ve bu bakalamann
almasndan olumaktadr. Bu sre isel olann dsallat, dsal olann ise
iselletii bir sretir.
44
Bilin bu yolla kendi zerine yansmakta, kendisiyle birlikte

43
SL, s. 431.
44
eliki ve diyalektik, deann zorunlu geliiminde ikin olarak vardr ve dsallk grngde yitip
gidecek olandr. Bu nedenle, Althusser, zdeksel durum ve koullarn Marksist diyalektiin tersine,
Hegelci diyalektikte olmadn savunmaktadr. nk, ona gre, Hegelde, katksz bir isellik sz
konusudur, dsallk da yalnzca bir grngdr.(Althusser, L., Marx in, s. 252-253.) Bu eletiri,
hakl olarak Feuerbachtan beri sregelen, Marxta bilimsel ve gl bir etki kazanm olan, zdeki
bir felsefeyi benimsemi dnrler tarafndan Hegel idealizmine kar yneltilen ve yneltilmesi
gerektiren en temel eletiridir. Benzer biimde, Marksist yorumcu G. Lukacs tarafndan da Hegelde
zne ile nesne arasnda dolaymn yzeyselliine, olumsuzlamann znenin kendi iinde
gerekletirdii bir etkinlikten te, gerek anlamda bir nesnelliinin olamadna dikkat
ekilmektedir.(Luckacs, G., The Ontology of Social Being, aktaran, Savran, G. A., Sivil Toplum ve
tesi: Rousseau, Hegel, Marx, Belge Yaynlar, stanbul 2003, s. 172-173.) Hegelde, znenin
btnletirici yapsndan dolay, dolaymn, kendi dnda somut bir gereklik oluturmayp, zne ile
nesnenin kkl bir dnmne olanak salamad gr, Marxn 1844 Elyazmalarnda da farkl
122
nesnel gereklii oluturmaktadr. Her geliim evresinde, kendisine kart den bu
kendilik ya da bu saltk Btn, gene her evrede kendi farkllamas iinde kendisi
olarak kalmakta, kendini kendi yabanclamasnn grnmlerinde amlamaktadr.
Bu kendi ile zde olan, ama farkll da ieren zselliin diyalektii, ikin olann,
bir baka deyile, zn da ald bir diyalektiktir. Bu zsellik, ayn zamanda bir
yabanclamann olduu kadar dsallamann, dlamada kendiyle ayrmn ortadan
kaldrlarak kendine dnm, bir dolaymn anlatmdr. Dolaym Tinin somutlam
varldr, dolaym araclyla Tin kendini bakalatrarak dntrmektedir. Bu
nedenle, dolaym ve dlama, diyalektik srecin zorunlu ve zsel kouludur.
Hegelde diyalektik, nce hibir belirleme almam, salt dolaymsz soyut
olan kendinde ve kendi iin varln, kendine yabanclaarak salt kendinde varl
oluturup dnt, daha sonra bu rtk kendi iin varln, kendinde varlk
araclyla doada dolaym kazanarak bu kez kendinde ve kendi iin varlk olarak,
belirtik hale geldii bir sretir. Fakat bu diyalektik sre, kendi iinde kavramlarn
birbirine dnt mantksal bir srecin olduu kadar, ayn zamanda kendi zsel

biimlerde aka ortaya konulmu bir eletiridir. Hegel, diyalektii dnceden balar,
olumsuzlamann olumsuzlamasyla tekrar dnceye dner ve kendi kendisini dorular. Dolaymn,
bu nedenle soyut ya da gerek olmad gr, Hegelin saltk idealist zdelik felsefesinden
kaynaklanmaktadr. Fakat, bir felsefenin idealist olmas, gerekliin sadece niteliiyle ilgili bir
sorundur, gerekliin o felsefede yok olduu anlamn tamaz. Bu eletiri, Hegelin felsefesinde
gerekliin neredeyse hi nemsenmedii gibi bir yanlg yaratmaktadr. Oysa Woodun vurgulam
olduu gibi, Hegel, Tini, nesnel dnyada insan etkinliinin dnda bir ey olarak anlamaz.(Wood,
A. W., Hegel and Marxism, The Canbridge Companion to Hegel, s. 427.) Tin ya da znellik,
Hegelde ancak kendi kart ve dndaki dolaymlar araclyla varolmaktadr. Tin, bir z-dolaym
ve yabanclama olarak grlm olsa da, dsal belirlenimlerinde gerek ve edimseldir. Tin z
gerei edimselliktir. Byle olunca da, Hegel somut ve edimsel olan, tinselliin nne koymu oluyor.
Tinsel olan ancak ussal bir yolla somut belirlenimleriyle kavranmak zorundadr. Hegel, stelik
felsefenin somut olann bilgisi olmas gerektiinden yola karak, grn ile gereklik arasndaki
ayrm bile, Kant felsefeyle kar, sadece greli bir ayrm olarak, geersiz klmaktadr. Ama gene de,
Hegelin diyalektiinin sk bir isellik tad yadsnamaz. Sadece, Tinin kendi dnda bir dolaym
olmadna ve dolaymn kendi zerine dnen bir dolaym olduuna baklarak, dolaymn Hegelde
soyut olduu gr bir lde savunulabilir. Fakat, her ne kadar dsallk Hegelde grng olarak
bulunsa ve dolaysyla grngde kaybolsa da, bu Althusserin belirtmi olduu gibi, Hegelde
dsalln, dolaysyla nesnel gerekliin ve onun koul ve durumlarnn tmyle olmad ya da
ortadan kalkt anlamna gelmez. Hegelde dolaym, kavramn kendi kendisini amlamas olmakla,
dsal olan da ieren, isel bir niteliktedir. Ama buna karn, dea ancak kendini kendi bakal
olarak, dsallnda gerekletirir, kendi dna alr, ancak bu yolla varolur ve kendi kavramna
uygun hale gelir. selliin dsallktan ayrlmamas, deann en temel zelliidir. Bu dsallk
Hegelin zbilin anlay iin de her zaman geerlidir. Hegelde kendinden nceki bilin
metafiziinin ve zne anlaylarnn tersine, zbilincin varl ya da kendisini kavramas bile bir baka
zbilincin dolaymna bal klnmaktadr. Hegel idealist olsa da, soyut dnceden ok, onun
gereklemi olmasna ya da edimselliine nem verir. Bu felsefede zne ile nesne ayrm yaplmad
gibi, kesin bir biimde isellik ve dsallk ayrm da yaplmamaktadr. Dsallk ve onun grnmleri
iinde koullar da bulunur; bir elikinin varl olarak bu koullar yitse de gene de onlar, tmyle asl
gereklik olarak, deann ve onun kendi kendini tamamlayc btnselliinin ayrlmaz eleridir.
123
belirlenimlerinde yiten edimsel bir srecin de oluturucusudur. Edimsellik, Tinin
z, diyalektiin zorunlu kouludur. Bu diyalektik srete, bir ncesinde rtk olan
belirtik hale gelmi varlk bu yolla belirleme alm ve somutluk kazanmtr. Bu
dncenin ve kavramlarn kendi kartlaryla iliki iinde soyuttan somuta doru
gelimesidir. Kavram kendi kartn oluturmu, bu yolla dncenin yeni
kavramlara anm ve gelimesi gereklemi, dncenin somut varlk ya da
belirlenim kazanmas olanakl olmutur. Ama somut, kendi iinde ve daha da
varsllam olsa da, geliimin oluturduu dngsel srete, bir sonraki geliime
oranla yine de soyuttur. Bir srecin anlatm olarak bu diyalektik, geliimin ynn
her ne kadar soyuttan somuta doru belirlese de, dier taraftan varln dngsel
alm iinde somuttan soyuta geie ve her iki durumun btnlk oluturmasna da
olanak salanmaktadr. Bu nedenle Hegel felsefesi ikin bir dnm ve dnm
felsefesi olarak, olu dncesi zerine kurulmaktadr. En belirleme almam
biimiyle Varlk ile dnce, deann belirlenimleri olarak, bu sre iinde
zdelemektedir. Srecin btnl gz nnde bulundurulduu zaman, balang
ve sonuta Varlk ve dea zdetirler. Bylece dizge varlkla balam olsa da,
mantksal deaya geri dnmtr. Dnce varln temelini, varlk ise dncenin
gerekliini oluturmutur.
Belirleme kazanm olan varlk, somut edimsel varlk, deann gereklemi
varldr. Sonuta Hegelde ikin olan diyalektik, kavramda bulunan soyut nitelikte
zn, kendini amlamas ve somutluk kazanmasdr. Soyut Gereklik kendini
somutta var klarak zenginlemekte, ancak kendiyle ayrmnn oluturmu olduu
somutluunda ve onunla olan dolaymnda gereklemektedir. Bylece, Hegelci
diyalektik, her aamada bakaln ve kendisiyle olan kartln ortadan
kaldrmaya, bir baka deyile kendini kendisiyle uzlatrmaya ynelen bir
diyalektiktir. Diyalektik sadece olumsuzlama aamasnda kalmamakta,
olumsuzlamann olumsuzlamasyla kendine dnmekte, olumlu olan yann saklayp
korumaktadr. Bu durum, Hegelde diyalektiin, dncenin olumlu ya da kurgusal
yndr. Hegelde diyalektik, sadece bir zdeliin deil, bakalk ya da kartlkla
olan ilikinin diyalektiidir. Bu ayn zamanda, ayrmn ya da olumsuzlamann,
zellikle de kendini olumsuzlamann ve amlamann diyalektiidir. Kavramsal ve
124
soyut olan Gereklik, kendini ancak bu zsel ve ikin diyalektik araclyla
gerekletirir.

4- Kurgusal Dncede Anlak ve Us
Varlk, Yokluk ve Olu diyalektii olarak felsefeyi ve ayn zamanda mant
Parmenidesin varlk dncesiyle balatp Zenon ve Herakleitos araclyla
gelitirirken Hegel, yalnzca varln diyalektik srecini varlkbilimsel bir yaklamla
ortaya koymakla yetinmez. Dier taraftan, buna kout bir biimde, dncenin
biimsellikten uzak kavramsal oluumunu ve kendi iinde diyalektik uslamlamann
geliim srecini de sunmaya alr. Hegel, varlk ve dncenin belirlenim srecini,
geleneksel ve aknsal mantk anlaylarnda olduu gibi zdelik dncesine bal,
dsal bir dnm ya da dolaym yoluyla birbirinden ayrmaz. Dnce ve varln
kendini kavramn gerekliinde gsterecek tamamlanma ve geliim srecini Hegel,
ikin bir devinim ve kartna yansm birlik olarak kavramaya alr.
Diyalektik dnce, salt znenin kendi iin ya da greli bir bilgi edinme
sreci deil, kavramn ya da dncenin kendinde varlkla ya da gereklikle tmyle
rtmeye yneldii, kendi bakaln ve znelliini kartnda ortadan kaldran, bir
saltk bilgilenme ve dnme biimidir. Bu adan bilgi, zneyi nesnesine kart
konumlandran ve kartlklara dayal biimsel bir dnm olmak yerine, ncelikle
zne ile nesnenin her ikisini bilme sreci iinde btnletiren, tm kartlklar
uzlatrmaya ynelen kurgusal bir kavray gerektirir. Bu bilincin, gereklii salt
Anlak ile snrl kalmayan, ussal ve snrsz kavrama ve bilgilenmeye karlk gelen,
varlk ve dolaysyla kavram olarak kendini atklardan arndran, dolaym yoluyla
kendi zerine yansm, zorunlu oluum srecidir. Bir baka deyile, bir zne ve
tzsel varlk olarak bilincin geliimi, znel olann kartyla dolaymnda
nesnelletii ve evrensellik kazand bir sretir.
Bilin, nce bir bakasyla dsal kartlk ve kendisinde hibir ayrm
barndrmamakla, balangta belirleme almam Varlktan hi de farkl deildir.
Mantksal deaya benzer biimde, salt ieriksiz, kendi kendisiyle olan yaln bir
zdeliktir. Bilin ya da bu haliyle Anlak, znel niteliiyle henz soyut ya da
belirleme almam kavramdr. Dolaysyla onun bu salt ve yaln bir hilik bildiren
zdelikte ya da olumsuzlukta diretmesi olanakszdr. nk bo ve gereklik
125
kazanmam bir kavram olarak, onun bu durumda kalmas, btnyle benzer biimde
ve ondan hi de farkl olmayan yoklua zde olmas demektir. Bu zdelik, onun
kendi iinde salt ayrm ve olumsuzluktur. Ama bu olumsuzluk, ayn zamanda onun
kartna dnmesi, nesnelleip edimsellemesinin zemini ve olanadr. Ancak
yaln zdelik olarak anlak, kendi iinde kartn barndrp, bir olumsuzlama olduu
ya da oluturduu oranda belli bir nitelik kazanp, kendini kartnda bir birlik olarak
kavramakla, soyut Anlak durumundan kartlktan kurtularak, zbilin haline
gelecektir.
Bu ynyle bilin, soyut evrensellik olduu oranda hilik, ama bu kendi
iinde kartlkta tmyle ortadan kalkmayacak olan, tikel olan kendinde aa
vurabilecek somut bir belirlenimdir. O kendini bakalnda kavrayan olumsuzlama
etkinliidir. Bu olumsuzlayc etkinlik, bilincin kendi farkna varma ve edimselleme
srecini oluturmak asndan temel zelliidir. Bilin ya da dnce, nesneler
dnyasn oluturup belirlemek yerine, tersine kendini orada bulur.
45
Bu bir lde
bilincin, znel ve nesnel evreleri btnletiren bilgilenme edimi ve kavramn zaman
iinde gereklikle rtmesidir. Bu olumsuzlayc bilgilenme etkinliiyle bilin,
kendini kartnda tanmakta, bu gerekliin bilincinde kendisini nesnel bir varlk
haline dntrp kavramaktadr. Bu durumda, bir zne olan bilin ya da Anlak, ayn
zamanda kendinde ve kendi-iin varlk olan Kavrama karlk gelmektedir.
Bilgilenme sreci iinde, bilin znellikten nesnellie ya da ussal olana doru bir
geliimi gerekletirir. Bu usun edimsellik tayan srecinde, duyusal tikel, ussal
evresel olanla, bir baka deyile znel olan nesnel olanla bireime kavuur.
Hegel, genellikle dnce ya da Kavramn, eletirel felsefenin tersine,
yalnzca anlama yetisiyle zdeletirilip, nesnel dnyadan bamsz biimsel nitelikte
kavranm olmasna ve bilginin sadece onun znel bir edimi ya da ilevsel
belirlenimi olarak alglanmasna kar kmaktadr. Hegele gre, hi kukusuz
dnce ilk olarak Anlan bir deneyimidir: ama sadece orada kalmaz, ve kavram
yalnzca Anlan bir ilevi deildir. Anlan etkinlii genel olarak ieriine
evrensellik biimi vermekten oluur.
46
Hegelde sadece dncenin deil, ieriinin
de evrensel bir belirlenim haline gelmesi gerekir. Diyalektik, bu yolla Hegel
felsefesinde ikin bir biimde sadece nesneler dnyasn oluturan, olgusal evrende

45
Haldane, E. S., Introductory Preface, SL I, s. 13.
126
ilemekle kalmamakta, bir yandan anlak ve onun konu edindii nesnel ieriin
belirlenimlerini olutururken, te yandan saltk bir znede kapsanm bir btnlk
olarak bireysel znenin dnme ve bilgilenme srecinde de etkin bir biimde
gerekleir.
Hegelde, bilgilenme srecinin nesnel ve znel yan Mantk Biliminde,
Varlktan balayarak, z ve onun dnm ya da yansmas aracyla Kavramda
btnlemektedir.
47
Kavram somut gereklie karlk geldii gibi, anlama yetisinin
de ieriini oluturmaktadr. Kavram kendi iinde ierikten yoksun bo bir belirlenim
deil, varlk ve dncenin dolaymlanm birliidir. Bireysel bir znede
gerekletii oranda, evrensel Tin amlanmas olarak da kendini gsterir. Hegelde
Kavram Gerek olandr ve daha tam olarak Varln ve zn Geekliidir her ikisi
de tek bana dolaymsz kendileri iin alndklarnda gereklikten yoksundur.
48

Bu nedenle gereklik ile Kavram, dnce (z) ile varlk, birlikte var olmakta,
birbirinden ayr durmamakta, anlama yetisinin soyutlamasnn tersine, ancak ussal
dncede bir birlik olarak kavranabilmektedirler.
Anlak zmleyici bir ilev yklenirken, tersine Us gereklii ayrmda birlik
olarak kavrayabilmektedir. Mantk, bir anlamda, kendi iinde nesnel ve znel olarak
ayrlmakla birlikte bu iki yan kendi yapsnda bir arada tutmakta, bylece, ayn
zamanda bir btnn eleri olarak varlkbilimsel ile bilgikuramsal yan kurgusal
mantkta bir bireime kavuturulmu olmaktadr. Bu nedenle diyalektik ya da
kurgusal mantk, znel ve nesnel srecin ya da srelerin dolaymna ve
btnlemesine ilerlik kazandrr.
Bilincin kendiyle olan ayrmnda nesnel gereklii kavramas ve bir zbilin
haline gelmesi, ayn zamanda kendi znel varln kavramasndan ve evrensel
tarihsel sreci nesnel bir varlk olarak oluturmasndan ayr dnlmemektedir.
Bylece, bilin, bir z-pekinlik gereksinimi olarak, salt kendisiyle zdelik ve
anlama yetisinin salt ayrmlarlaryla yetinmeyerek, kendisine verili olan gerekliin
olduu kadar kendi iinde kendi olamamann yaratm olduu atk ve bakaln
olumsuzlanmasyla somut ussal niteliini oluturacak olan nesnel zne ya da
kavramna ynelecektir. Dolaysyla bilin kendini ve nesneleri ayrmlayan ve

46
FM, s. 110, ( 80 Ek).
47
SL I, s. 75.
48
FM, s. 119, ( 83 Ek).
127
anlayan bir zellik tad gibi, dier taraftan ayrm ve kartlklar bireime
kavuturan ussal bir nitelik kazanacaktr.
Varlk nasl Yokluk araclyla bir olumsuzlama ve belirlenim
kazanmaktaysa, bilin de kendinden baka olana ynelerek, ncelikle bir ayrm, daha
sonra dolaymsz zdelik olarak kendi iinde bakaln ortadan kaldrmakla ussal,
dolaysyla somut bir belirlenim kazanr. Bilin kendisinde barndrm olduu
kartlk ve olumsuzlayc gle geliir ve dnr. Bu Anlakn kendinde nesneleri
ayran ve btnl bozup paralayan bir olumsuzlayc gc kendinde
barndrmasndan baka bir ey deildir. Ayrm bilincin devinimin ve bireiminin
kaynanda bulunur. Olgularn kendi varolular ve bilince verili gereklikleri iinde
snrlarn izmek, bu snrn tesinin ne olduunun ayrmna varmak kartln
oluumuyla birlikte, bu kartln ortadan kaldrlmasna olanak hazrlamaktr.
Sonuta bilin, Anlan snrllndan kendisiyle olan kartln tesine geer, Ussal
bir kavraya ular. Bu nedenle devimden sz etmek, ussal dnceyi temele alarak,
saltk zdelik dncesinden vazgemeyi, ncelikle ar zdelik yerine daha ok
elikiyi bir ilke olarak almay gerektirir. nk bilince benzer ve ona karlk
gelecek bir biimde, salt kendisiyle zde Varlk, ikin bir ayrmdr; kendisinde
kartl ya da saltk olumsuzluu barndrmak zorundadr. Bu olumsuzluk sonuta
saltk bir olumsuzluk olmayp Varlk ve Yoklukun birbirine gei ya da olu
srecidir. Bu kartln ve ayrmn yokluu durumunda dnce ve varlk, devimden
olduu kadar edimsellikten ya da belirlenimden de tmyle yoksundur.
O halde, varla benzer biimde, bilin ne salt zdelik, dolaysyla ne de salt
olumsuzluk olarak kalamaz. Olumsuzluk saltk bir olumsuzluk deildir. Bilin ya da
Anlak salt bir soyutlama deil, zaman iinde belli bir ey, kartyla dolaym ve
devinim iinde belirli bir olumsuzlama olarak vardr. En genel anlamda bile Varlk
bir zdelik bildirmekten yoksun kalmakta, kart olan Hilik ile aynlamakta,
sonuta her varlk baka eyle bir banty, bylece olumsuzlamay ieren
dolaym
49
gerektirmektedir. Bu nedenle, Hegel asndan, salt ayrm ya da zdelik
olanakszdr. Oysa anlama yetisi, salt kendi iine kapanp kendisini gereklikten
yaltt gibi, kartlklar tek ve ayn varla ikin grmeden, dsal bir dnmle
farkl varlklar olarak birbirinden soyutlayarak kavrar ve ayrm darda tutarak,

49
SL I, s. 97. SP, s. 73. BS, s. 145.
128
zdelik dncesinde sonuna kadar diretir. Hegel, anlama yetisinin kendi iinde
dnmne olanak salamayan bir zdelik, bu trden bir soyut olumsuzluk olarak
kavranna tmyle kar kmaktadr.
Hegel, Kanta benzer bir biimde, insann dnce ve bilme srecini iki farkl
yetiye Anlak (Verstand) ve Us (Vernunft) olarak ayrm olsa da, bunlar salt
birbirinden biimsel olarak bamsz tutmamakta, kurgusal dncenin evrelerinin
bir btn olarak kavramaktadr. Buna karn, Kant iin her iki yeti de farl varlk
alanlarn konu alr. Kanta gre, Us bir ilkeler yetisidir ve en son isteminde
kousuza dek gider; te yandan, anlak her zaman yalnzca verili olmas gereken belli
koul altnda onun hizmetinde durur.
50
Hegel, bir taraftan Kantn oluturduu
kavramsal ereve iinde dnr, dier yandan Kant dnceyi evrensel bir dizge
iinde henz tamamlanmam varsayarak, kendi felsefe dizgenin btnl iinde
tekrardan anlamlandrmaya alr. Hegelin kurgusal felsefesi kavramlar birbirinden
ayrtrmak, kart ve ikiletirici bir anlay temel almak yerine, usun belirlenimleri
olan kavramlar tekbir dncenin olu sreci iinde bir dierine gei ve ama
yoluyla geliim iinde grr. Dncenin ve varln diyalektik anm olan bu
sre, yle ki, ancak kendisinin dnda olmayan, tm snrl belirlenimlerine son
verebilen us tarafndan kavranabilmektedir. Anlak kendisini sonlu ve koullu olan
grng ile snrlarken, Us sonsuz ve koulsuz olan kendine nesne edinir.
51
Kant,
Anlaa sadece kuramsal Us alannda ilerlik kazandrr, onu koullu ve deneyimsel
bilginin alan iine kapatmakla kalmaz, benzer biimde Usu da ierikten yoksun
uzlamaz atklarla snrlar. Us duyusal alann bilgisi dna karlrken, Usun
kendini belirleyen ve aan geliimine olanak tannmaz. Kuramsal alanda atklarla
snrlandrlp ilevsiz braklan Us, klgsal ya da duyulur st snrsz bir alana
aktarlsa da, kendi iinde kesin bir ayrmla blnmtr. Oysa Us Hegelde bir
olumsuzlama olarak vardr, fakat bu olumsuzlama salt bir ayrm deil,
olumsuzlamann olumsuzlanmas olarak kendi belirlenimlerine son veren, kendini
kartyla dolaymlandrc bir olumsuzlamadr. Kantn kuramsal felsefesinde, Us
doayla kartlk ilikisi iinde tanmlanmaya allm, Anlak ile Us arasndaki
ayrm doa ile zgrlk arasndaki ikicilikle pekitirilmitir.

50
Kant, I., Yarg Yetisinin Eletirisi, ev. A. Yardml, dea Yaynlar, stanbul 2006, s. 286, ( 76).
/ng. ev., s. 55, ( 76).
51
FM, s. 71, ( 45 Ek).
129
Usu kendi dnda olduu kadar, kendi iinde de salt kendi kartyla
yaltlm, kartlk ve tek yanllnn tesine geemeyen uzlamaz atklarn alan
olarak grmek ve ona olumsuz ilev yklemek yerine
52
Hegel, dnce ya da Usun
ancak kartlarn birlii araclyla devinim kazanan bireimsel ilevine ve olumlu
ynne dikkat ekmektedir. Kant Usu diyalektik, sadece olumsuz yanyla grmekte,
ama bu olumsuzluun bir o kadar da olumsuzlayc (olumlu) bir ierik tamakta
olduunu kavrayamamaktadr. Bu adan Hegelde olumsuzlama, olumsuzlamann
olumsuzlamas ya da tek yanlln ve kartln olumsuzlanmasdr. Soyut zdelik
kartn da zorunlu olarak birlikte gerektirmekte, kendi iinde zaten olumsuzluu
barndrmaktadr.
zdelik dncesi, dncenin belirlenimlerini dolaymdan yoksun
brakmakta, bunlar birer kartlk biiminde konumlandrmaktadr. Kavramlarn
kendi ilerinde zde ve bamsz varsaylmas, onlarn dsal olarak da birbirinden
soyutlanmasn gerektirir. Belirli bir btnsellikten yoksun kavramlar duyusal tikel
varlkla ilikisinde ussallktan soyutlanarak nesnel ierikten yoksun, duyusal bir
tasarma dntrlmektedir. Bu duyusal tasarmlara ilerlik kazandran ve tm nsel
kavramlarn temelinde bir birlik olarak duran, tm deneyim ve bilginin olanakl ve
aknsal koulu olarak bulunan bilin, duyusal pekinliin ham bilgisini bilginin en
varsl biimi sayma yanlgsn oluturmaktadr. Bu bilin, kendisini kendi
kartlnda ya da nesnel gereklikle dolaymlamaktan uzak doal tutumuyla, salt
kendisiyle zde ve soyut bir Anlak olarak anlalmaktadr. Aknsal felsefede
Anlak, Ustan soyutland oranda nesnel gereklikten de arndrlm olmakta,
zbilin yalnzca duyusal tasarmlarn ve kavramlarn birlii ve ortak zemini olarak
grlmektedir. Hegel kendi bilin anlayn aknsal felsefenin bu soyut bilin ya da
Anlak anlaynn eletirisi zerinde temellendirmektedir. zdelie dayal bir bilin
anlayn bir taraftan yadsrken dier taraftan kendi dizgesinin alm bir esi
olarak koruyabilmektedir.
Hegel bilinten sz ederken, salt duyusal pekinlik ve zdelik ltyle
yetinmemekte, bilincin ayn zamanda deneyimsel bilginin aknsal koulu olmak
yerine, ussal bir ierik tamasnn gerekliliini ngrmektedir. Hegel, Kantn
tersine, duyusal bilinci tamamlanmam ve eksik grrken, bu bilincin kaynanda

52
FK, s. 96.
130
Anlan kendisini ussal dncenin dolaymsz bir basama sayarak, duyusal ve
soyut kavray ussal dncenin geliiminden ayr grmemekte usun ieriinde tm
duyusal ve anla ilikin bilgiyi ussal dncenin evreleri olarak bireime
kavuturmaktadr. Kant, anlama yetisini ya da Anla, Ustan btnyle ayrrken Usu
sadece olumsuz ynyle kavrar, onu her ne kadar elikilerin kaynanda grerek
diyalektik yann doru bir biimde aa karm olsa da, tek yanl bir soyutlamaya
dntrerek kendi kartlnn tesine geiine olanak tanmaz. Hegel, Kantn
Anlak ile ayrmnda Usu deneyim alanndan soyutlayarak onun koulsuza uzanan
nesnel bilgisi yerine, geerlilikten ve ierikten yoksun greli ve duyusal nitelikli
Anlak bilgisiyle yetinmesine, Usun sadece istence ynelik klgsal alanda geerlilik
tayacak olan, akn kullanmna izin tanyan yaklamna kar kmaktadr. Hegel
felsefesi, Usa kurgusal bir anlam kazandrarak Usun gerek deerini tanmakla,
Kantn ikiciliini amay amalar. nk ussal dnce, tm sonlu dnce ve
zdelikleri olumsuzlamakla kendi tesine taar, varl olduu kadar, kendisini bir
olu ve ak sreci iinde kavrar.
Kantn felsefesi bize dncenin geliim sreci iinde, Anlak ve Us
ayrmyla sadece zdelik ve olumsuzluk evreleri olarak diyalektiin ilk iki evresini
eksiksiz sunmaktadr. Kant duyarllk ve Anlak araclyla gerekleecek bilginin
nesnelliinden kuku duymamakta, Usu ise delerin ynlendirmesinde
yanlsamalarn ve elikili uslamlamalarn odanda grmektedir. Oysa Hegel, salt
Anlaka dayal ayrmsal bir bak asnn tesinde, felsefeye ussal bir ilev ykler.
Felsefe ayrmlarla dnen, varlk alann paralayan sradan bir bilim olmakla
kalmamal, zmleyici olmakla yetinmeyen, ayn zamanda tm gereklii
btnsellii iinde kavrayan bireimsel bir bilim olmaldr. Felsefenin ynelmesi
gereken bu btnsel saltk gereklik, tikel olduu kadar evrensel ve ussal, kendisiyle
tmel bir zdelik olduu oranda da dier yandan ayrm ve ayrmda birliktir. Kantn
tersine, felsefeyi dnmle retilmi bir dizge haline gelmi btnsel bilgi ve bu
dizgeyi en st yasas anlak deil, Us olan kavramlarn btn
53
biiminde
tanmlayan Hegele gre, Anlak konulmu kartlklar, ayrca onlarn snrlarn,
zemin ve koulunu ak bir biimde sergiler. Us, dier yandan, bu kartlklar

53
DF, s. 103.
131
birletirir, birlikte koyar ve her ikisini de askya alr.
54
Usun ayrtran, snrlayan
deil, Anlak ile karlatrlacak olduunda, Hegelde ieriksel, koulsuz (saltk)
bilgiye karlk gelen kurgusal bir zellii vardr. Diyalektik dnce gz nnde
bulundurulduu zaman Hegelde Us, kendinden nceki ilk iki evreyi ieren Olu
evresiyle zdeleir, kartlarn birlii ve olumsuzlamann olumsuzlamas ilevini
gerekletirir. Bu nedenle Us kendiliinden diyalektik ve kurgusaldr. Us, nesneleri
duraan yapda kavrayan yaln Anlak bilgisini aan, onun tesine geen daha stn
ve kapsayc bir zellik tar, kavram olarak dncenin ve varln devinimini,
snrsz ve koulsuz olan hem biim hem de ierik edinerek btnsel bir bilgiye ve
kavraya ynelir.
Bu nedenle, duyarll anlama yetisinden ayrmann tesinde Usu anlama
yetisinin tmyle dnda tutmakla salt bir ayrm felsefesi oluturan Kant, dnce ve
varln ikin dolaymn gerekletiremedii gibi, Varlk ve Yoklukun ya da
kartlarn birliini de kendinde bir olu sreci olarak kavramakta yetersiz
kalmaktadr. Hegel, Kantn ikicilii aamayan bu olumsuz felsefesini zdelik ve
kesin ayrma dayal dnme biiminin bir sonucu olarak grmekte, onun Anlak ve
Usa yklemi olduu olumsuzluu olumsuzlamakta, tarihsel sre iinde dncenin
olumlu ynn kavrayp diyalektik ieriini aa karmaktadr.
Hegel, tm evrensel ve nesnel gereklik olarak kendisini ussal biimde
amlayan mantksal dea ya da Tinin ieriinde, Varlkn kendi iinde Yokluk ve
Olu srecine bal ileyen l diyalektik evrelerle belirlenim kazanan geliiminin
yan sra, dncenin de hem tarihsel sre hem de bireyin bir bilme ve uslamlama
yetisi olarak, buna kout diyalektik yapsn ortaya koymaktadr. Varlk ve
dncenin anm birbirini tamamlayan ve gerektiren ayn btnsel gerekliin
sadece farkl bir grnm kazanm, birbirinden ayrt edilemez iki ayr yandr.
Kavram bu almn sonucu olarak bireysel bir zne ve anln ieriinde
biimlenirken, salt znel bir tasarmdan daha fazla olan somut bir dsal ierie ve
Benin evrensel nitelikte edimsel varlna karlk gelir. Bu diyalektik sre, varln
olu srecini belirledii oranda Kavramn ve Benin ieriini de oluturur. Dnce
ya da Kavramdan bamsz varlk olamayaca gibi, varlktan tmyle soyutlanm
ve varlk iermeyen herhangi bir dnce de olamaz. zne ile tz birletiren Hegel,

54
DF, s. 103.
132
Kant znel idealist dncenin tesine geerek, tmyle kktenci bir tavrla,
zneyi saltk gereklikle dolaymdan yoksun brakan bo ve biimsel dnceye ya
da kavram anlayna kar kmaktadr. Dnce olmakszn varlk, her tr dnsel
belirlenimden ne kadar uzak ve btnyle dndaysa, kukusuz varlktan tmyle
ayr, kendi iinde soyut dncenin kavranlabilir olmas da olanakszdr.
Varlk nasl dolaymszl iinde kendi olmak asndan bir zdelik ve ayn
zamanda salt tek bana belirlenmemi ya da ayrmsz bir Varlk olmak asndan
alnd zaman kendi iinde kartlk, bu nedenle ancak kartna geite gerek ve
belirli bir varlk ise, bu durum salt Varlk gibi salt Yokluk iinde geerlilik
tamaktadr. O halde, Varlk gibi salt Yokluk da hibir belirlenim almakszn, tek
bana kavranmaz, her ikisi de birbirlerinden yaltlp tek balarna alndklarnda,
tm ieriinden yoksun sadece biimsel olarak bir kendinde zdeliktirler. Bu
durumda, olumsuzlama bile salt bir olumsuzlama deil, ancak belirli bir
olumsuzlamadr. Her iki ulam da kendi ilerinde ar zdelik olduklar kadar Yokluk
ve ar olumsuzluktur. Hegel asndan ancak diyalektik belirli bir ayrm ya da
olumsuzluk olmakszn ve karlkl yaln zdelik bir nc ulam olan Oluta ya
da devimde almakszn her iki ulam da yokluktan baka bir ey deildir. Bu
nedenle Olu, ar kartln ya da olumsuzlamann olumsuzlamasdr. O, daha doru
bir belirlemeyle, kartlarn her ikisinin de birbirine geip kartnda kaybolduu,
Varlk ile Yoklukun birliidir.
55
Varlk, Yokluk ve Olu ile tamamlanan l
diyalektik srecin ilk adm ve balangcdr. Tm bu sre, usta kapsanm olarak
bulunur ve onun zsel yapsn oluturur.

5- Kurgusal Usun (Mantn) ya da Dncenin Evreleri
Varlkn bu belirlenim sreci, dncenin tarihsel sre iinde belirlenimine
karlk geldii gibi, bu sre ayn zamanda, bir diyalektik usavurma biimi olarak,
ussal dncenin kendi iinde belirlenimine de karlk gelerek kurgusal mantn ya
da Usun blmleniini de oluturur. Somut gereklik olarak, Varlkn diyalektiine
kout olarak Hegel, mantksal retinin ya da biimsel adan mantn birbirini
tamamlayan Soyut ya da anlak, Diyalektiksel olumsuz-us ve Kurgusal olumlu-

55
SL I, s. 95. Ayrca SP, 72. BS, 144.
133
us olmak zere ayr yanna ya da evresine dikkat eker.
56
Bylece Hegel ksaca
bize, mantn, zdelik dncesiyle balayan soyut Anlak zelliiyle birlikte,
duraan bir belirlenim iinde kalmayacak olan, zorunlu isel devinimini, buna olanak
salayacak olumsuz ve olumlu yanlarn bir btn olarak gstermektedir. Bu bir
btnn zorunlu sonucu olan isel ayrmlaryla diyalektik ya da kurgusal mantk,
kavramn geliimi olmak asndan dncenin doal ileyii olan sav, kar-sav ve
bireim evrelerinden olumaktadr.
Diyalektik dncenin ilk ann ya da evresini oluturan, bata konulmu olan
sav, soyut ve tmel bir dncedir. Daha sonra bu sav, balangta dolaymszl
iinde o kadar soyuttur ki, kendi bakaln iinde barndrarak, kartna
dnmektedir. Sav ancak kartyla birlikte var olmakta, bu kartlk, olumsuz ya da
diyalektik evreyi oluturmaktadr. lkin dolaysz kavramn kendi iinde zdelik
oluuna baklrsa, savn kartna dnm, kartyla bir bant iinde konulmu
olduu ikinci evre, bir dolaym ve ayrm gerektirir. Kartna yansma ya da gei
olmak asndan bu olumsuz evre, kavramn kendi iindeki devinimini balatarak,
gereklikle ilikisinin kurulmasn salamaktadr.
lk evreyle karlatrlacak olduunda diyalektik evre, kendi bakalna kar
yaltlm eliki olarak dolaymszlk tayan balangtaki savn zmleyici
konumuna gre bireimseldir.
57
Bu nedenle, bataki tmel savn ya da yargnn
kendiliinden, kendisinin bakasna geile belirlenimine olanak salayan, zmsel
olduu oranda bireimsel de olan bu dolaymlayc olumsuz evreyi Hegel, diyalektik
olarak adlandrmaktadr.
58
Hegel asndan diyalektik lnn ilk terimi gibi ikinci
terimi de kendi bana alnacak olduunda soyuttur, ama diyalektik devimin
balangc olarak, dolaymsz olan kendinde kapsayp dolaymlamakta, ona belli bir
ierik ve belirlenim kazandrmaktadr. l iindeki ilk iki evre, doru-olmayan
[hakikat ya da gereklik tamayan], soyut evreler olmakla, tam da bu yzden
diyalektiktirler.
59
Hegelde dnce ve varl dolaymlayan ve dorudan
diyalektie karlk gelen bu evre, kendinde soyut zdeliin olumsuzlanmas olmak
asndan ayn zamanda bir ilk olumsuzlamadr. Bu ilk olumsuzluu barndran
diyalektik, mantksal bir zorunluluk iinde dncenin kendiliinden kartna

56
FM, s. 110, ( 79).
57
SL, 836. BS 241.
58
SL, s. 831. BS, s. 235.
134
geiine ve devinimine olanak salamaktadr. Yokluk nasl belirleme almam
varla bir belirlenim kazandryorsa, olumsuzluk da usa bir ayrm ve somut
belirlenim kazandrr. Hegele gre, Bu olumsuzlama, kendi ile olumsuz ilikinin
basit noktasdr, her etkinliin, canl ve tinsel her kendiliinden hareketin isel
kaynadr.
60
Dolaysyla diyalektik sre iinde her sonraki adm rtk olan
belirtik ve edimsel hale getirmekte, tm gerekliin olduu kadar, kavramn ya da
dncenin devinimini balatmakla, tm tinsel yaamn zn oluturmaktadr.
Fakat bu ilk olumsuzlama ve dolaym tekrar olumsuzlanarak diyalektiin
nc evresinde, kartyla birlikte, korunup alm olmaktadr. Diyalektik lnn
sonu evresi, ilk iki evredeki kartlarn birliinden oluturmaktadr. kinci
olumsuzlama, ilkiyle karlatrldnda tmyle olumsuzluk deil, olumlu bir
ierie sahiptir. Bu nedenle, olumlu bir olumsuzlamadr. Olumsuzlamann
olumsuzlamas olan bu evrenin kendisi, biimsel olarak balangtaki dolaymsz
olana bir dn ve somut tmelliin kurulmu olmasyla, ayn zamanda yeni bir
diyalektik lnn balangcn oluturan olumlu bir sonutur. Hegel, dnce olarak
kavramn isel geliiminde bu evreyi Usun kurgusal ya da olumlu evresi olarak
nitelendirmektedir. rtk olann belirtik hale geldii bu evrede sonu her ne kadar
balangtakine benzer biimde, olumlu olsa da, balangtaki soyut dncenin
tesine geilmitir. Artk dolaymsz ve olumlu olana bir dn saylabilecek bu
sonu, basit bir tekrarlan olmaktan ok yeni bir balang, ama soyut bir tmellik
deil, varsllam bir kapsam ve ieriktir; Hegel asndan ayrmlarn almas
sonucunda dolaymlanm olmak yoluyla dolaymsz, olumsuzlama araclyla
olumlu bir sonutur.
61
Sonucun kendisi de tekrar bir kendiyle zdeliin ve
dolaymszln kurulmu olduunu gsterse de, ilk balangla karlatrlamayacak
biimde, daha nceki dolaymszl ve ayrm kendi iinde alm olarak
barndrmaktadr. Sonucun dile getirmi olduu kendi kendi ile olan bir zdeliktir,
ama bu zdelik balangta olduu gibi dolaymsz ve ieriksiz deil, tmyle
somut ve dolaymlanm bir zdeliktir. Dncenin kartlnn, sav ile kar-savn
almasna (bireimine) karlk gelen bu evreyi Hegel, varln ya da dncenin
Kavram olarak kendini gerekletirme aamas olarak grmektedir. Bu bireimsel

59
SL, s. 837. BS, s. 243.
60
SL, s. 835. BS, s. 240-241.
61
SL, s.837. BS, s. 243.
135
aama, ona gre, kendini bakal yoluyla gerekletiren ve bu gerekliin almas
araclyla kendisiyle birlemi bulunan, saltk gerekliini ve kendisiyle yaln
ilikisini yeniden kurmu olan Kavramdr. Dolaysyla bu sonu, Hakikattir.
62

Kartln tek yanllnn almas ve kavramn saltk gerekliine karlk
gelmesiyle bireim, diyalektik dnceyi tm mantksal bir sre olarak kendinde
barndrmaktadr. Bu bir sonu olduu kadar, dolaymsz dncenin ve ona karlk
gelen gerekliin, olumsuzlamann olumsuzlanmas yoluyla bir st aamada yeniden
kurulmu olmasdr. Dolaysyla bu evre, yine ayn zamanda, sadece Kavramn deil,
Usun da kendi kavramna ve gereklie uygun hale gelmesi, edimsellemesi
demektir.
Varlk, Yokluk ve Olu diyalektii rneklemesi ile bir balang olarak soyut
Varlktan balayan, rtk ve kkensel olarak, varlk ve dncenin ya da kavram ile
gerekliin ayrlmaz birliinden oluan diyalektik sre, saltk deann ya da
Varlkn almna karlk gelen bu diyalektik geliime kout bir uslamlama ya da
usa vurma biimi olarak varln yan sra dnce alannda da kendisini gsterir.
Diyalektik mantk ya da uslamlama, sav, kar-sav ve bireim aamalarna karlk
gelecek olan Soyut-Anlak aamasndan balar, Diyalektik-Olumsuz ve Kurgusal-
Olumlu Us aamalarndan geer. Bu sre, dncenin kendi iinde mantksal ya da
doal uslamlama srecinin ileyiini oluturmakla birlikte, dier yandan dncenin
felsefe tarihinde birbirini farkl evrelerle izleyen filozoflar ve dnce akmlar
araclyla geliimine, dolaysyla ayn zamanda da Usun tarih iinde ilerleyiine
dorudan karlk gelir. Bylece Hegel bize, sadece dncenin deil, ayn zamanda
tarihin zgl belirlenimleri iinde diyalektik geliiminin yapsn sunmu olur.
Dnce nce Dou toplumlarnda, Dou dnyasnda dolaysz (doal) olarak
kendisini gsterir.
63
Tinin tarih iinde edimsel ilerleyiinde balang olarak
alnmas gereken evre, Hegele gre Doudur.
64
Bu tarihsel srecin balangcnda
Hegel, Doaya batm Tinin varln bulgulamaktadr.
65
Dou toplumlarnn kendi
doal gereklii iinde Tin ve tarih dolaymsz bir balangtan diyalektik bir geliim

62
SL, s. 837. BS, s. 243. SP, s. 100.
63
HF, s. 272, ( 355).
64
PH, s. 105, FT, s. 84.
65
PH, s. 220, FT, s. 166-167.
136
kazanmaktadr.
66
Hegelde Tinin dolaymszlndan balayan tarih iinde ilerleme
sreci, felsefe tarihinde dncenin diyalektik ileyiine kout bir geliim gsterir.
Dnya tarihinin bu trden bir geliimi, karln felsefe tarihinde Parmenidesin
Varlk dncesinde bulur. Dolaymsz Varlk dncesi, dncenin diyalektik ve
tarihsel ieriinde, kendi iinde ayrmn ya da kartln oluturur ve bu yolla
geliimini kazanr.
zellikle eski metafiziin tersine Modern dnemde kukuculuk ve
deneycilii temel alan felsefe, Kantn eletirel felsefesiyle birlikte, ancak Hegelin
kurgusal felsefesiyle alacak olan, dncenin ayrm ya da Olumsuz Us evresini
oluturur. Ayrmlarla dnmek, soyut Anlaa bal dnmn bir sonucudur. lk
bakta felsefenin kendi iinde diyalektik geliimine karlk gelen bu durumu,
dncenin tamamlanmas gereken evrelerini, soyut Anlak ve Olumsuz Us
aamalarnn tesine gemesini zorunlu klar. Felsefe Usun olumsuz olduu kadar,
kukuculuun tersine olumlu yann da kavramay ve kendi iinde am olmay
gerektirir.
67
Hegel, Antik a kukuculuundan ayrt ederek, kendi dnemi asndan
ada olarak nitelendirmi olduu eletirel felsefe kaynakl kukuculuun temsil
ettii anlaytan farkl olarak, Usa kurgusal ya da olumlu bir anlam kazandrr.
68

Hegel, Anlak soyutlamasyla, bilginin ya da dncenin sadece duyarllkla
rttrlmesiyle yetinmez, duyusal pekinliin tesine geen bir yaklamla,
grngnn gerisinde yatan zsel ierikle usun kendi kavramn birletirmi olur.
Felsefe zaman iinde, Usun kendisiyle olan ayrmnda kendisi olduunun, Doa
olarak kendisine yabanclam Us olduunun, ancak bu yolla doruluunun ve kendi
ussal pekinliinin bilincine ve saltk bilgisine varr. Soyut Anlak bilgisini aabildii
oranda Us kendisinin ve saltk gerekliin bilgisine ulam olur. Bylece, bir
balang olarak Anlakta kendini gsteren bu soyut an, dncenin dolaymsz
olandan balayp olumsuzlama araclyla dolaym kazanarak olumlu olana doru
geliiminin ilk basaman oluturur. Oysa olumlu ya da kurgusal Us, kartlarn

66
Dou Dnyas olarak adlandrm olduu, Bu dnya biiminin temelinde dolaymsz (Dnmsel-
olmayan) bilincin tzsel, nesnel bir tinselliin varlnn- yattn ve Dou toplumlarnda, znel
istencin, balangta bir inan, gven ve boyun eme ilikisi iinde bulunduunu vurgulayan ve bu
dnemi tarihin ocukluu olarak nitelendiren Hegele gre, dnmden ve ayrmdan uzak,
tzsel tinsellik zelliinden dolay, her ne kadar ussal bir zgrlk gereklemi olsa da, Dou
dnyasnn politik yaamnda, kendi geliimi iinde znel bir zgrle ulalmamtr.(PH, s. 105.
FT, s. 84.)
67
FM, s. 116, ( 81 Ek 2).
137
birliini ve elikinin varln saltk gereklik ve onun devinimini kendi dnda
deil ieriinde barndrarak bireime kavuturur. eliki ve kartlk Usun ve tm
gerekliin kaynanda yer alr. Us z gerei elikili olmakla ve sonsuzlua alan
elikiler yaratmakla kalmaz, bir o kadar da bu elikileri ortadan kaldrmasn da
bilir. Us eliki ve kartlklar araclyla gereklemekle birlikte, ayn zamanda bu
kartlklar amakla, onlarn tesine geer ve kendini snrl ve biimsel olmayan bir
ierik olarak belirler. Us bilgilenme srecinde kendi dnda olan ve kendisinden
tmyle farl olan deil, kendisini ve kendisiyle ortak bir z paylamakta olan
saltk bir gereklii ancak kavrayabilir. Us dolaymszl iinde kendisini bir ayrm
olarak koyar, daha sonra bu ayrm ortadan kaldrr.
Kantn eletirel felsefesi Usa olumsuz bir zellik yklerken, ayn zamanda
soyut bir Anlak anlayn da temsil etmektedir. Soyut Anlak elikisizlii ilke
edinmekte, duyusal tasarmlarn kaynanda bir zdelik, ieriksiz bir zne ya da
Ben olarak bulunmaktadr. Soyut Anlak kendisini nesnelere ilikin duyusal
tasarmlarn pekinliinde kendiyle zde bir pekinlik, biimsel bir Ben olarak
kavramaktadr. Eletirel felsefede bilgiyi oluturan ve kkeninde yer alan aknsal
Ben, kendisiyle zde, bu nedenle ierikten yoksun ve soyuttur. Kurgusal felsefeyle
karlatrlacak olursa, zne tzsel ieriinden tmyle boaltlmtr. Soyut Anlak
Kant felsefede, aknsal Benden hi de farkl grlmeyip, ilevsel adan onunla
tmyle rtmektedir. Kendi kendisiyle yaln bir birlik olarak dnlen, duyusal
tasarmlarn oklusunun birliine indirgenmi olan bu aknsal Ben, Kantta, soyut
Anlakn yapsn da belirleyip oluturmakta, dolaysyla ierikten yoksun Ben,
Anlaka karlk gelmektedir. Fakat bu Ben, Hegel asndan, dolaymsz olduu
oranda, Kavram ile Varlkn rtk biiminden ayr dnlmemektedir. Kavram ile
Varlkn rtk biimi, ayn zamanda her ikisinin de rtk birliidir. Srecin
ayrmlam evrelerinde deil, balang ve sonuta olduu kadar ayrca tm srecin
btn iinde bu birlik dorulanm olmaktadr. Kantn tersine Hegelde kendiyle
zde ayrmdan yoksun Ben, diyalektik sreci oluturmak asndan sadece bir
zne deildir, ayn zamanda bir balang, tm belirlenimlerinden yoksun ar
Varlktr. Hegel zne ile tzsel varlk arasnda tam bir koutluk kurmakta ve tam bir
btnlk oluturmaktadr.

68
FM, s. 116, ( 81 Ek 2).
138
Ar Varlk Hegelde, balangc oluturduu lde, ayn zamanda ar
dnceyi de oluturur. Hegel, Gereklii yalnzca bir Tz olarak deil, ama o denli
de zne olarak kavramaya alr.
69
Bu nedenle, Hegele gre, saltk ayrmszlk ya
da zdelik olarak Ben=Ben biiminde dile getirilebilecek olan ar Varlk, anlksal
bir duyarlln yan sra, henz ayrmsz z-belirlenim ya da saltk nitelikte bir z-
pekinlii imleyerek, dorudan Benin kendiyle olan zdeliini bildirir.
70
Bunun yan
sra, soyut Anlak ya da Ben, henz edimsellikten uzak kendinin rtk kavramn ve
diyalektik geliimin balangcn oluturduundan ar Varlk ile zdeletirilmekle de
kalmaz, te yandan ar dnce olmakla o, Hegelde Kavramn kendinde varlna da
karlk gelmektedir. nk Hegele gre, Varlk salt rtk biimde Kavramdr.
Balangta, ayrm ya da belirlenimlerinin birbirine kar bir baka olarak durduu
diyalektik bir biim kazanmadan nce bu Varlk, kendinde Kavrama karlk
gelmektedir.
71
Daha te belirlenimlerinde, bir bakasna gei ayn zamanda bir
kendi iine gidi ve derinleme yoluyla belirlenim kazanacak olan Varlk,
dolaymszln bir olumsuzlama olmas ve olumsuzlanmas yoluyla Kavramn ya da
dncenin bir amlandr.
72
Bylece Hegel, diyalektik uslamlamay soyut
Anlaktan balatrken, bunu saltk nitelikte Varlkn amlanma srecini oluturan
Kavram ya da dncenin dolaysyla Benin isel geliiminden ayrmamaktadr.
Ksaca vurgulamak gerekirse, Hegel dnceye znelliinin yan sra, nesnel bir
boyut da katm olmaktadr.
Benin btnsel varl ve varln belirlenim sreci asndan zdelik kadar
ayrm da zseldir. Daha balangta ve henz dolaymsz olmak asndan grld
gibi, Hegelin kurgusal felsefesinde, varlk ile dnce ya da kavram ile gereklik,
kkensel olarak zdetirler. Her ne kadar rtk olan, kendi bakalk ve ayrmlarnda
grnm kazanacak olsa da, en genel anlamda Varlk ya da dncenin diyalektii,
bir kendine dn, daha dorusu kendi iine geri dnm olandr.
73
Sonuta bu
yaln zdeliin dolaymlanm biimde tekrar kurulmasdr.


69
TG, s. 29, ( 17).
70
FM, s. 121-1222, ( 86).
71
FM, s. 120, ( 84).
72
FM, s. 120, ( 84).
73
TG, s. 32, ( 22).
139
a) Soyut Anlak: Anlak, mantksal uslamlama sreci olarak dncenin
geliiminin balangcnda yer alr. Kendisini, duyusal yoldan bilince verili olan ya da
duyusal bilincin nesnesi olan sonlu varlkla ve onun dsal ayrmlaryla snrlandrr,
somut gereklii burada ve imdiki varl iinde, kendi varlnn dnda bir
duyusal pekinlik olarak ele alr. Bu adan soyut Anlan bilgisi, doal bilincin
kendisiyle nesnesi arasna almaz bir ayrm koyan, Anlan kendisine zg
dnmsel tutumunu n gerektiren, dolaysz bir bilme biimi olarak duyu
pekinliine ilikin bir bilgidir. Bu nesnelerin olumsal nitelikte pekinliinde
duyumsayan ve dnen Ben, kendi pekinliini nesnelerin pekinliinde, onlarn
duyusal dnyasnda bulur, nesnelerin zdelii orannda kendi zdeliini ve
pekinliini dorulam olur. Hegel bu duyusal pekinlii Tinin Grngbiliminde
bilincin diyalektiinin balangc olarak alr.
Sonuta, Anlaka dayal dnce, tmel evrenselli kendine nesne edinir.
Kendisi de nesnesi gibi sonlu bir tmel evrenseldir. Ama bu tmel dnce,
Kavramn gerekliinden tm ayrm ve belirginliinden yoksun, soyut bir evrensel
Bendir de. Hegel asndan bu zne, kendi iinde ve bir bakasna kar ayrmnda
ortaya konulmu bir dolaymszlk olsa da, ayn zamanda bir kartna geiten baka
bir ey deildir. Buna karn, modern kukuculuktan beslenen biimsel zdelii
temel alan olgucu yaklam, hem alglanan nesne hem de alglayan zneyi, yine de
kendi bakal araclyla devinen ussal gereklik olarak grmez, zneyi ve nesneyi
yaltarak, deiim ve bakalk korkusuyla bilinsizce, ussal olan gereklii kendi
iinde eliik olarak, bir yaln zdelik ve sonlu varlk olarak alr. Anlaka dayal
bilin, nesneleri duraanlk iinde kavramakta, kendi zne yabanc gelen
bakalktan rahatsz olmaktadr.
Bilincin anlak dzeyindeki temel ilevi, kendisini elikilerden arndrmaktr.
Anlak bu adan, kendine nesne edindii ierii, kendisi gibi, kendi dnda bir ayrm
ve kendi iinde bir ayrmszl gerektiren bir zdelik olarak kavrar. Deiimi ve
dncenin canl devinimini kavrayamaz. Hegelin Mantk Biliminde ak bir
biimde dile getirildii gibi, Biimsel dnce zdelii yasas haline getirir,
kendisine sunulan eliik ierii, duyulur tasarm alanna, uzay ve zaman iine
drr; bu alanda eliik terimler, [uzayda] yan yana eklenme ve [zamanda] art arda
140
geli iinde birbirinin dnda tutulurlar.
74
Soyut Anlak ya da biimsel dnceyi
temel alan bu yaklamda, dnce ve dncenin yneldii nesnel gerekliin
belirlenimleri, birbirinden ayrtrlr ve bilince verili ve kavramlara sunulmu bu
nesnel ierikler bylece bilin karsnda karlkl balantdan yoksun
braklrlar.
75

Dolaysyla, elikiyi yadsyan, dnen ve tasarmlayan Beni sadece bir
zdelik olarak kavramaya alan Anlak, Hegel asndan, biimsel zdelie dayal
bir uslamlamayla ancak kartlklar belirginletirir. Bu adan Anlak, ancak
kartlklar ve ayrmlarla dnr, atk ve kartlklardan beslenir. zdelik
dncesini ilke edinmi Anlak, saltk ayrmlara bal kalan bir yaklamla,
dncenin belirlenimlerini kartlatrarak, sonlu gereklikler olarak ortaya koyar.
Onlar arasnda ayrmda birlik oluturan banty ve kartlarn kendi snrlarn aan
devinimini kavrayamaz.
Anlak, sadece dncenin belirlenimlerini ve kavramlar elikiden
arndrlm belirlenimler ve kendisine dsal konumlad nesneleri birbirinden
yaltlm duraan varlklar olarak kavramaya alrken, dnce ve varln
kartln tesine geiine ve devinimine olanak tanmaz. Hegele gre, Dnce
Anlak olarak duraan belirlenimlerinde ve bunlarn bakalarna kar ayrmlarnda
durup kalr.
76
Fakat bu Hegel asndan, sadece kurgusal mantn ilk aamasn ve
balangcn oluturur. Dnce, Anlak araclyla kendi belirginliini kazanmaya
alr, ayrmlarla dnd iin dnceye kesinlik kazandrrken, kendisini
kartyla snrlar, fakat kendini kartndan ayrtrp soyutlad oranda, ayn
zamanda kartlklarn hem domasna hem de almasna da temel hazrlar. Dnce
kurgusal usun bu ilk yaln biimiyle yetinmez, soyutluun ya-ya da mantnn
tesine geerek kendi ieriine somutluk kazandrr.
77
Bylece Anlak, dncenin
ayrmlarn ve kartlklar doururken, kendisini kartnda olumsuzlar. Hegel, ya-ya
da anlayna dayanan zdelik mantn kat bir belirlenim ve tek yanl bir dnce
oluturduundan, modern inaklkla sular ve bu inakl ayn zamanda anlak
metafizii olarak nitelendirir. Dar anlamyla inakl Hegel, dncenin kartlklar
yaltmasnda, tek-yanl anlak-belirlenimlerinde durup kalmasnda ya da

74
SL, 835. BS, 240.
75
SL, 835. BS, 240.
76
FM, s. 110, ( 80).
141
diretmesinde grr. nk ona gre, Anlak metafiziinin inakl
yaltlmlklar iindeki tek-yanl dnce belirlenimlerine sarlmaktan oluur.
78

Anlak, dncenin sonlu belirlenimlerini saltklatrr ya da sonsuzu, sonlu
varlklarn birbirine eklemlenmesi biiminde alarak kt sonsuza dntrr.
Soyut belirlenimler arasnda ileri geri gidip gelen ve onlar saltk olarak alan bu
metafiziktir. Evrenin zamanda balangsz m olduu yoksa bir balangcnn m
olduu sorusuna yuvarlak, olumlu bir yant verilemez.
79
Anlak, gerekliin
ierikten yoksun, yaln ve snrl bilgisine karlk gelir, gereklii sadece eksik ve
duraan yaps iinde kavramaya alr, onu btnl ve devingen yaps iinde
kavramakta yetersiz kalr.
Anlaa dayal uslamlama biimini ussal dnceden ayran Hegel,
dncenin Anlan kendi soyut duraan belirlenimlerinde ve kartyla saltk
ayrmnda durup kalamayacan, bu adan Anlan kendi kartn ve olumsuzunu
kendi iinde tayarak dncenin kartna geiine zemin hazrladn gz nnde
bulundurur; bu yzden onun kurgusal mantn ve ussal dncenin bir n
basaman oluturmak asndan nemini yadsmaz. Anlak salt belirlenimsiz olduu
iin, belirlenimsiz olana belirlenim ve ayrm katar. Bylece olumsuz olan dourur
ve kendi soyutluunu olumsuzlar. Anlan kendi iinde bu olumsuzluu, onun kendi
belirlenimlerinin tesine geiinin ve deviniminin olanadr.

b) Diyalektik-Olumsuz Us: Mantn bu ilk biiminin hemen ardndan,
Kurgusal ya da Olumlu Ustan nce Diyalektik (Olumsuz ya da Olumsuzlayc) Us,
gelir. Diyalektik, Anlan sonlu belirlenimlerine ve soyut kartlklarn varlna son
verir. Yaamn lmn tohumunu kendi iinde tamasna benzer biimde, Hegelde
sonlu olan kendi iinde kendisiyle eliir ve bu yolla kendini ortadan kaldrr.
80
Bu
nedenle Anlaktan farkl olarak Diyalektik Us, dnce ve nesnel gereklii duraan
ve sonlu belirlenimleri iinde deil, olumsuzlama ve devinim sreci iinde
kavramaya alr. Bu ayn zamanda dncenin isel ve zorunlu geliiminde,
yaltlm kartln olumsuzlama evresini oluturur.

77
FM, s. 113, ( 80 Ek).
78
FM, s. 52, ( 32 Ek).
79
FD, s. 37, ( 247 Ek).
80
FM, s. 114, ( 81 Ek 1).
142
Diyalektik ya da olumsuzlama sadece dncenin geliiminde kendini
gstermez, bilimsel dncenin geliiminin yan sra her trden sonlu varln z ve
devinen isel doasnda bulunur. Diyalektii, gerekten bilimsel olan tm bilginin
ruhu olarak belirleyen Hegel, bu nedenle diyalektii, salt bilimsel bilgilenmenin ya
da uslamlamann z olarak deerlendirmekle yetinmez, devim ve yaamn olduu,
herhangi bir eyin edimsel dnyada etkinlik halinde bulunduu her yerde,
diyalektiin ilemekte olduunu da ayrca vurgular.
81
Bilimin bu diyalektik z,
kartl ve snrlamay aar, ayn zamanda olgusal gerekliin de belirlenimlerini
oluturur. Hegelde, Sonlu olmak kendi kendini ortadan kaldrmak demektir.
82

Anlan gereklii dncenin sonlu ve kalc belirlenimleri iinde ayrmlaryla
kavramasna karn, Hegel gre, Diyalektik aama byle sonlu belirlenimlerin kendi
kendilerini ortadan kaldrmalar ve kartlarna geileridir.
83
Anlak ve Olumsuz ya
da diyalektik Ustan sonra gelen Kurgusal (Olumlayc) Us ise, bu sonlu
belirlenimleri iinde ortadan kaldrlm gereklii, kartlklar iindeki
belirlenimlerin birliini kavrar. Bu kartlarn soyut olumsuz anlar olarak ortadan
kaldrlnn, saltk bir olumsuzlama deil, bir st aamada bunlarn ayrma ve
geilerinde kapsanan olumlu bir yan vardr.
84
Bu olumlu yan Kurgusal Usta aa
kmaktadr.

c) Kurgusal-Olumlu Us: Kavramn kendisini diyalektik amlama sreci,
nc bir evre olan Kurgusal Usta kapsanm olmakta ve dolaysyla kendini
tamamlamaktadr. Kurgusal Us, olumsuzlamann olumsuzlamas yoluyla kendinden
nceki ilk iki olumsuz ve soyut evreyi, kartna gei ve ortadan kaldrllarnda
somutluk ieren olumlu bir e ya da sonu olarak kendinde barndrmakta ve
korunmaktadr.
Hegelin dnce kuram asndan bakldnda, Kurgusal Usun, daha genel
anlamda felsefesinin, olumlu ve somut bir ierii bulunmaktadr. Diyalektik srecin
olumlu nitelikte bu nc evresi, kapsam olarak giderek daha evrensel ve soyut,
fakat ussal olmak asndan amlanm ve edimsellemi somut gereklie karlk
gelmektedir. nk o, kendi iinde tmyle olumsuzluk barndran yaln ve biimsel

81
FM, s. 113, s. ( 81 Ek 1).
82
FM, s.113, ( 81).
83
FM, s.113, ( 81).
143
bir birlikten ok kartlarn somut birliinden olumaktadr. Bu durumda felsefe, ki
bu Hegelde gerek anlamda kurgusal dnceden baka bir ey deildir, soyut
dnce belirlenimlerinde kalmayp, ar soyutlamalarla yetinmeyerek kendisine
somut bir ierii nesne edinmekte ve dorudan somut olanla ilgilenmesi
gerekmektedir.
85
Kurgusal mantn ayrt edici zellii, her trden soyutlamay am
olmasdr. Bu nedenle, Hegelin deyimi ile, ar Anlak Mant ya da sradan Mantk,
somut ama dncenin kendi iinde sonlu olmayan bir devimi olarak Kurgusal
Mantk tarafndan kapsanmaktadr.
Diyalektik ve ussallk manta somutluk zellii kazandrmaktadr. Bu
Kurgusal Mantk, Hegelde diyalektik ve ussal srelerinden syrlacak olduunda,
ierikten yoksundur. Bu gerekletirildiinde, kurgusal mantktan sradan manta
dnlm ya da diyalektik sadece ierikten yoksun olumsuz nitelikte bir soyutlamaya
indirgenmi olunacaktr. Daha dorusu, bu durumda, Hegelin belirlemesiyle,
sradan mantk sonlu dnce olarak bulunan eitli dnce-biimlerinin ve
kurallarnn sonsuz bir ey biiminde alnd betimleyici toplanna
dnmektedir.
86
Sonuta Hegel asndan, Diyalektik Usun gerekletirmi olduu
olumsuzlama, kurgusal mantkta olumlu bir sonu olarak kapsanm olmaktadr.
Hegelde olumsuzlama olumlu bir sonu ierdiinden, kartn btnyle ortadan
kaldr ya da yadsy biiminde gereklememektedir. Olumsuzlama, saltk bir
olumsuzlama olmad iin, olumsuzlama edimi, kavramn sadece kendi bakasna
gei srecidir. Bu ayn olann, kendisiyle zde, soyut kartlk ve ieriin ortadan
kaldrlmas, soyut olann kartyla dolaymlanmas sonucunda somut ve olumlu bir
ierik kazanm olmasdr.
Diyalektik Us, kendinde bir olumsuzluk barndrmann yansra, burada
olumsuzlamann tmyle hileyici ya da kartn ortadan kaldran bir olumsuzlama
olarak alnmamas gerekmektedir. Olumsuzlama her eyden nce var olan, daha nce
konulmu bir eyin olumsuzlanmasdr. Olumsuzlama olumsuzlanan eye dardan
getirilmemekte, daha nceki, dolaymsz bir varln ya da ortaya konulmu olan
tmel bir savn, kendi iinde barndrm olduu yaln kartlktan domaktadr ve
kendi kartl araclyla olumsuzlanmasdr. Kartlk ve olumsuzlama kavram ve

84
FM, s.116, ( 82).
85
FM, s. 117, ( 82).
86
FM, s. 117, ( 82).
144
nesnelerin isel niteliidir. Ama ayn zamanda dnce ya da somut nesneler, kendi
ilerinde eliik olsalar da, d-dnyada da kendi bakalklklarna kar durmakta,
kartlklarn zorunlu olarak kendiliklerinden dourmakta ve kartlaryla birlikte var
olmaktadrlar.

6- Tarihte Diyalektik Dnce ve Modern Kukuculuk
Bu nedenle olumsuzlama, var olann ikincil bir sre olarak dolaymlanmas,
kartna gei ve rtk olann edimselleme ya da belirlenim kazanma evresidir.
Kuramsal ya da mantksal dnce sz konusu olduunda, nasl Soyut Anlak
aamasnn ardndan Diyalektik ya da Olumsuz Us evresi gelmekte ise, bilimsel ve
felsefi dn sreci gz nnde bulundurulacak olursa, bu olumsuzlama evresi,
eski metafizie ve inakla yneltilmi bir kukuculuktur.
87
En azndan
kukuculuktan beklenen, dncenin geliim srecinde byle bir olumsuzlama
ilevini yerine getirmektir. Hegel diyalektik dncenin geliiminde kukuya ve
tarihsel olarak kukuculua nemli bir grev yklemektedir. Kukuculuktan
istenmesi gereken metafizik dncenin olumsuzlanarak almas, daha dorusu
dolaymlanmasdr. Kukuculuk, anlama yetisinin soyutlamasna dntrlmedii
ve sadece yaln olumsuzluk olarak alnmad srece znde diyalektik bir nitelik
tamaktadr. Dolaymsz ya da olumsuz dncenin olumsuzlanmas ilevini
dnce tarihinde kukuculuk yerine getirmektedir. Hegel, en azndan kukuculua
olumlu bir sonu ve diyalektik bir ierik kazandrmay amalamaktadr. Bu nedenle,
kukuculuk, soyut bir olumsuzlama olmak yerine, olumsuzlamann devindirici
gcn kendisinde barndrmak ve bo ieriinden uzaklamak zorundadr.
Hegelde gerek anlamda kukuculuk, salt bir olumsuzluk ve soyutlama
olarak bulunmamakta, ayn zamanda olumlu bir ierik ve sonu tamak zorundadr.
Ama modern felsefede, ncelikle deneyci bir gelenek iinde kendisini gsteren,
Humeun felsefesinde grebileceimiz biimiyle bu kukuculuk, duyulur st
gereklii hedef alrken, duyusal olan ve doal bilinci sarslmaz bir gereklik olarak
kabul edebilmektedir. Bu nedenle kukuculuk, dncenin belirlenim kazanmasna
olanak salayacak gerek anlamda bir olumsuzlamay yerine getirememi olmann
yan sra, btnlkl bir olumsuzlamay da gerekletirememektedir. Bireimden

87
FM, s. 52, ( 32 Ek).
145
yoksun bir kukucu olumsuzlama, tek yanl bir soyutlamay ve ayrm dncesini
pekitirmi olmakla, ussal ve diyalektik dnceye deil, sadece soyut Anlak
mantna hizmet etmekte ve dorulamaktadr. Oysa Hegelin modern kukuculua
oranla, soylu olarak kabul etmi olduu yksek antik dnem kukucuu,
88
bunun tam
tersine, duyulur olana ve anlan salam sayd her eye yneltilmi olan bir
kukuculuktur. Ama her iki kukuculuk da, Hegelin arzuladnn tersine, bir z-
eletiri olmaktan uzak bir kukuculuu, geerli tek doru saymakta, kukuculuun
diyalektik ve ikin bir olumsuzlama ilevini tam olarak yerine getirememektedirler.
Hegel antik dnem kukuculuunu kurgusal dnceye yakn ve olumlu
bulmaktadr. Fakat Hegel her iki durumda da kendi tanmlamasyla, gerek
saduyunun inanlarn sarslmaz sayp dokunmadan brakan ve sadece
metafizie kar kan, bizim bugn olguculuk olarak dile getirdiimiz modern
kukuculuk gerekse ncelikle gnmzn bu kukuculuu olmak zere her tr
inan ve kany yadsyan, daha ok, Platonda olduu gibi metafizie bir giri
niteliindeki antik a kukuculuu olsun
89
kukuculua kar kmaktadr. Kartn
tmyle ya da tek yanl yadsyan, ortadan kaldran bir kukuculuk, olumlu diyalektik
bir ilevi yerine getiremeyecei gibi, kendi iinde bir olanakszl da barndrm
olacaktr. Salt kuku duymay erek edinmemi ve benzer biimde salt bir yntem
olmann da tesinde, dncenin kendi isel ve zorunlu geliiminin sonucu olan
kukuculuk gerek felsefi bilginin ve bilimin devindirici kayna ya da itici gcdr.
Sanlann tersine Hegel, kukuculuu bir olumsuzlama etkinlii olarak grse de, onu
ayn zamanda tek yanl deil, kartn bir arada gerektiren dolaymlayc ve olumlu
yanyla bilincin geliim srecinden ayrmadan, diyalektik ya da kurgusal dncenin
ieriine yerletirmektedir.
Olumsuzlama bilincin dolaymszlnn, kendi ile yaltlm bakalnn
almasdr. Bir baka deyile, olumsuzlama dncenin kendi kartna geii,
bakalk, bilincin kendi bakal ve kendine yabanclamasdr. Ama ayn zamanda,

88
FM, s. 116, ( 81 Ek 2).
89
Daha dnsel geliimininin balangcnda Hegel, felsefe asndan kukucu dnceyi
nemsemekte, Jenada Eletirel Felsefe Dergisine yazm olduu, Schulz ile ilgili ve dorudan
kukuculuu konu alan bir makalesinde, antik a kukuculuunu daha zgn grerek, modern
kukuculukla kartlk oluturacak biimde ele almaktadr.(Aktaran, Hyppolite, J., Meaning and
Method of the Phenomenology, Genesis and Structure of Hegels Phenomenology of Spirit, Trans. S.
Cherniak and J. Heckman, Northwestern University Prees, Evanston 1974, s. 13. Ayrca bu blmn
146
bir olumsuzlama olan olumsuzlamann olumsuzlamas yabanclamann almasdr.
Kendisiyle olan dolaymsz birliin tekrar kurulmasdr. Bu anlamda, bilincin
kartlk oluturan soyutlamasnn ya da olumsuz nitelikte dolaymszlnn almas,
kendi olumsuzluunun ortadan kaldrlmasdr. Felsefi bilgi ve bilim asndan, ayn
zamanda kukuculukla bir arada yabanclama ve olumsuzluk, bilincin kendi
bilgisinin doruluundan ve kendi gerekliinden kuku duymasndan baka bir ey
deildir.
Kuku, bilincin kendi etkinlii yoluyla kendine yneltmi olduu
olumsuzlamadr. Olumlu anlamda kuku ya da kukuculuun ortaya koymu olduu
olumsuzlama, ayrtrc deil birletirici, bilincin zdeliini temel almak yerine,
onu kartyla dolaymlayabilen bir olumsuzlamadr. Bu nedenle kukuculuk,
diyalektik ve kurgusal dnceyle rtebilmektedir. Hegelin Tinin
Grngbilimiinde bilincin olumsuzlama sreci olarak ele alm olduu
umutsuzluk ya da kuku yolu,
90
ayn zamanda bilincin geliimini tamamlamaya
dnk deneyimini ve felsefi bilgiye ulamak iin bilincin iinden gemesi gereken
zorunlu aamalar oluturmaktadr. Hegel asndan saduyuyu snamaya yarayan,
bilinci dolaymsz kanlarndan arndracak olan kukuculuk, bilincin saltk bilgiye
ilerleme ve kendi gerekliini kavrama srecinde sarsc etkiyle, byk bir dnme
yol aan olumsuzlayc bir ilev yerine getirmektedir. Buna karn, kktenci, fakat
tek yanl olumsuzlamann tesine geemedii ve sadece bir olumsuzlama olarak
kald oranda kukuculuk, bilimin ilerlemeye dnk kendinde iermi olduu
dntrc olanan aa vurmakta yetersiz kalmaktadr.
Bir umutsuzluk deneyimi olarak kuku yolu, Hyppolite asndan, Hegelin
Grngbilimiinde bilincin ekmesi gereken bir iledir. Bilincin olgunlamak iin
zorunlu deneyimini ve bilgilenme srecini oluturan bu yol, ilk bakta Hegelde
bilimin ieriini oluturacak, salt olumsuz ve olumsuzlayc bir gce sahip olsa da,
Hyppolite gre, sadece kuramsal bir deneyim deil, varolusal ve duygusal bir
zellik tamakta ve btn Grngbilim bu ileden olumaktadr.
91
Bilincin
bilgilenme srecinde yaam olduu kuku, Hegelde bilincin kendi bilgisinin

Trke evirisi, Fenomenolojinin Anlam ve Yntemi, Hegeli Okumak, Derleyen ve ev. T.
Bumin, Kabalc Yaynevi, stanbul 1993, s.76-77.)
90
TG, s. 66, ( 78).
91
Hyppolite, J., Meaning and Method of the Phenomenology, Genesis and Structure of Hegels
Phenomenology of Spirit,, s. 13. Bu blmn Trke ev. T. Bumin, Hegeli Okumak, s. 76.
147
pekinliinden duyduu ve duymas gereken bir kuku olduu kadar, bilincin kendi
varlndan ve bir baka varln gereklii karsnda, varlk olma gerekliini
yitirmek kaygsnn ve insann yabanclamasnn kaynanda yer alan bir
umutsuzluun sonucudur. Bilincin kendi gerekliini yitirmeye kar bir umutsuzluk
yolu olarak kendini gsteren direnme abas, tm kuramsal ve kurgusal ieriine
karn bilincin, kendinde ve kendi iin olamamaktan duymu olduu varolusal bir
acdr. Hegelci kuku, olumsuzlayc niteliiyle, insan bilincinin varolusal yapsyla
dorudan ilikilidir. Kukuculuk, bir lde Hegelde bilincin bakal ve kendisine
yabaclam mutsuz bilincin yoludur. Dolaysyla Hegel kukuculuu, bilincin
geliiminde, bilincin kendisine yabanclam bir evresi ya da mutsuz bilincin bir
grnm olarak kavramaktadr.
Kuku duyan bilin, sadece gereklik (hakikat) ve onu bilmek asndan
bilmenin ltn oluturamad gibi, kendi varolusal gerekliinin de ltn
oluturamaz; bir baka deyile, sadece kuramsal bilme deil, daha ok varlk ve
varolu asndan da kendi z pekinliine ve doygunluuna ulamakta yetersiz kalr.
Hegel bilme ve kuramsal bilinci, insann varolusal varlndan bamsz
kavramamaktadr. Hegelde olumsuzlama ve yabanclama varlkbilimsel bir ulam
olmakla birlikte, kendi iinde bireysel niteliiyle insann iinde bulunduu bu
dnyadaki varlna ilikin varolusal ve insanbilimsel bir e de barndrmaktadr.
92

Ama dier yandan ve ayn zamanda, bu z-pekinlik ya da varolusal doygunlua
ulama istei, kendi iinde btnsellik ve tamamlanmlktan yoksun bir olumsuzluk
bildirmektedir. Dolaysyla tikel bilinlerce gerekletirilen bir olumsuzlamann
kaynanda ve bilincin tm bilme etkinliinin temelinde bu olumsuzluk bulunsa da,
iinde zamann ve varoluun olumsuzluunu barndran ve kendisini bir yiti ve bir
umutsuzluk yolu ya da yabaclama biiminde gsteren saltk deann bir anm

92
En bata Feuerbachn eletirel tutumunda ve ardndan, zellikle Marxn genlik dnemi
yazlarnda, Hegelci felsefenin insanbilimsel bir eilimle alglanp almlanmaya alld, daha
sonra, en azndan Hegelin Tinin Grngbiliminde, efendi-kle diyalektii sorununa odaklanarak,
tarihi insansal arzu temelinde, zbilincin zaman iindeki bir alm biiminde kavrayan Kojvede bir
esinlenmenin de tesinde, bu Marksist insanbilimsel bak asnn pekitirilip varoluu temalarla
birletirilerek, Hegelin bu ynde ada bir yorumunun oluturulduu aka grlebilmektedir.
Hegelde olduu gibi, Tinin tarih iindeki geliimini bir yabanclama ya da evrensel tarihi soyut ya
da somut bir insansal zn alm ve bu zde bulunan bir ikin erein gereklemesi biiminde
grmek yerine, Marksizmde tarihin znesiz nesnel bir sre olarak kavranmas gerektiini dnen
Althusser, Marksist felsefenin bir insanbilim ve insanclk olarak yorumlanmasna kar kmakta, bu
insanbilimsel ve insancl (hmanist) bak asn, bilimsellikten uzak ideolojik bir anlay, Marksist
felsefenin ilk yllarndaki Hegelci ve Feuerbach bir kalnt olarak yadsmaktadr.
148
olarak tm evrensel tarih, ayn zamanda bu zorlu abann ya da ilenin bir sonucu
olarak biimlenmektedir. Sonuta bireysel bilincin kendi iinde yaam olduu
deneyimin ieriinden oluan varolusal olumsuzluk, saltk deann kendi iinde
barndrd olumsuzluktur; ama bu olumsuzluk evrensel tarih iinde somutluk
kazanan varolusal anlar ya da evrelerdir. O halde, bilincin deneyimi salt znel bir
deneyim deil, znel ile nesnelin birliinden oluan bir deneyimdir. nsan varl,
Saltkn tzsel ya da nesnel almnn bir sonucu olduu kadar, onun znel
almnn bir taycsdr da.
Bir kartlk biiminde gerekleen, nesnel evrenselliinden hi de kopuk
olmayan bilincin bu varolusal nitelikte yorumlanabilecek olan znel ya da tikel
abas, ayn zamanda saltk Tinin btnsel gereklii gz nnde
bulundurulduunda, kendisini evrensel tarihte gsterir. Hegel asndan, salt kendini
biimsel olarak isteyen ya da sadece znel gereklik ve karn amalayan birey,
tarihte kendini saltk evrensellik ile kartlk halinde bulur. Tarih bu kartln
geriliminden doar. Bundan dolay tarih, bireyin kendi evrenselliini bulamad ve
bulmaya alrken yitirdii bireyin olumsuzlayc etkinliinin bir rndr. Bu
olumsuzluk bireyi de ieren ve onda somut devinimini bulan, ama ayn zamanda
evrensel Tarih olarak kendisini gsteren, saltk deann ya da Tinin kendinde
barndrm olduu bir olumsuzluktur. Evrensellikten uzak znel isten, tarihin
sadece grngsel yann oluturur. Evrensel tarih, tikel ve sonlu ereklerin kar
karya geldikleri, znel istenlerin evrensel karsnda tikelliklerini, dolaymsz ve
tmel z-pekinliklerini direterek, kendi gereklik deerlerini yitirdii atk alandr.
Bu tikelin ya da znel istencin salt kendi iin, ama sonuta evrensellik adna
gerekletirmi olduu bir savamdr. Birey kendi istencinin doygunluuna burada
btnyle ulaamayacaktr. Bu nedenle, Bu alan, o denli de mutluluk ve onun
kartnn alandr.
93
Bu sadece bireylerin yaam olduklar bir ac deil, saltk Tin
ve evrensel tarih de bu acnn dsallamasndan olumaktadr. Saltk Tin kaynanda
atk ve kartl barndrmakta, bu kartln sergilenmi olduu bir alan olarak
tarih sadece bu elikiyi aa vurmakta, mutluluk ve mutsuzluun her ikisi de
kendisini burada gstermektedir.

93
PH, s. 26-27. TF, s.27.
149
Hegel, byle bir tarih anlayndan yola karak, insansal varln ya da onun
znn ve varoluunun ne olmas gerektiine dnk, insansal zn mutlulukla olan
dorudan bantsnda, mutluluun tarihte ve dolaysyla bireyin znel yaantsnda
pek de i ac olmayan ve byk lde hayal krkl yaratacak bir tanmlamasn
oluturmaktadr. Hegelin Felsefe Tarihi zerine Derslerinde de ak bir biimde
belirtmi olduu gibi, Kendi varoluunu (koulunu) zel karakterine, isten ve
zencine uygun bulan mutludur ve varoluunda kendi hazzn yaar. Dnya Tarihi
bir mutluluk sahnesi deildir. Ondaki mutluluk dnemleri bo sayfalardr, nk
bunlar kartln askya alnd uyum dnemleridir.
94
Hegelde tarihin bir
olumsuzlama ya da mutsuzluk ve atk sreci biiminde grlmesi, dolaysyla
mutsuzluk ve ilenin somutlam biimi olarak znel istence kart bir biimde
tanmlanmas, znde varolusal bir yan barndrm olsa da, Kojvein tersine,
Hyppolite asndan bu tarihin tikel znelerin dnda gerekletii anlamna gelir.
znel istencin Usun Hilesi yoluyla kendi kartna dnm olmas,
Kojvein yorumunu tmyle kartna dntrr. Bu durum, Hyppolite asndan
Kojvee kart olarak, Hegel felsefesinin bir kar insanbilim ve insanclk
(hmanizm) olarak yorumlanmasn gerektirir.
95
Oysa Kojve, Gen Marx bir
esinlenmeyle tarihi ve saltk deann almn, btnyle bir insansal etkinliin
sonucu ve rn olarak grmekte, Hegel felsefesini insanbilimsel ve insancl
(hmanist) bir felsefe olarak kavramak istemektedir. Saltk Tin Kojvede kendini
tikel zneler araclyla amlamaktadr.
nsann bir baka zbilin karsnda kendi znel istencini evrenselletirmek
ve tannma adna girimi olduu savam, doa zerinde alma araclyla
gerekletirmi olduu olumsuzlama, doaya kart ve bilincin doal varlnn
almasna ynelik, tarihin oluumunun kaynanda yer alan, tm insan gerekliinin
zn aa karan ve varoluunu belirleyen bir abadr. nsann doa ve kendi
dolaymsz varln olumsuzlayan yaratc alma etkinlii, zbilincin
kazanlmasnda insan oluturucu olduu kadar tarih oluturucu bir etkinliin
sonucudur.
96
nk tarihin insansal klnmas, onun etkinliinin rnne dnmesi,

94
PH, s. 26-27. TF, s.27.
95
Hyppolite, J., Logic and Existence, s. 186-187.
96
Kojvein Hegel yorumunda, olumsuzlayc etkinliin bir znesi ve rn olan bilin, Tinin
Grngbiliminin diyalektik sreci iinde, eitli varolusal evrelerden geer. Bu evreler, her ne
kadar bireysel insan varlnn varolusal deneyiminin eleri olmakla birlikte, bir o kadar da,
150
tarihin kendi znel istencinin ve tutkularnn dnda varlk kazanp tam da kartna
dnm olmas, bu tarihin onun dnda amland anlamna gelmez. Tam tersine,
tarihin evrensel geliimi, tikel istenlerin evrensel olanla snrlandrlmas ve onunla
uzlatrlp birletirilmesidir. Hegelde tarih, insansal etkiliin ve zn bir alm
olarak anlalmakta olsa bile, tarih bir o kadar da bireylerin znel istenlerini aan bir
nitelik barndrmakta, kendi znelliklerini gerekletirmek isteyen sonlu bireylerin
mutsuzluklar zerinde ykselmektedir.
Kojvein tersine Hyppolite, saltk deann bir alm olarak tarihin bireye
akn zelliini ne karp, Hegel felsefesinin bir insanbilim ve insanclk

evrensel bir Tinin anmna karlk gelir. Kojve, Hegelin Grngbiliminde bilincin bireysel ve
varolusal niteliini aa karrken, tm varoluu eilimine karn, bilinci ve insan varln salt
bireysel deil, ayn zamanda evrensel niteliiyle kavramaya almaktadr. Ama bu evrensellik, saltk
deann kendi iinde alm ya da salt kendinde akn bir varln deil, sonlu bilinlerinin
oluturmu ve katlm olduu bir etkinliin sonucu ve bireyler araclyla olumu evrensel bir
sylemdir. Bilincin bu evrensel nitelii, kendisini insan varlnn almasnda ve evrensel tarihte,
insann tinsel varlnn ya da syleminin somutlamas biiminde gsterir. Bylece Kojvede tarih,
doadan bamszlaarak, insan varlnn tinsel ve kltrel z haline gelir ve onunla zdeletirilir.
Bilincin tarih iinde somutlaan diyalektik ya da olumsuzlayc nitelii, Hegelci dizgenin
btncllne ve tekiliine karn, doann duraan, kendi iinde bir zdelik oluturan yapsndan
ayr dnlr. Grngbilim, doay, her naslsa kendinde ya da saltk gereklii iinde deil, insan
bilincine grnen ve sunulan yanyla ele alr. Bu gereklik ise, Kojve asndan, verili olmayan
tmyle kendi iin varla zg bir gereklik, dolaysyla insansal ve ussal bir sylemin aa
kard, tarihsel ve diyalektik ya da dnme ve olumsuzlamaya uratlabilen bir gerekliktir. Bu
nedenle, Kojvede Grngbilimin yntemi, ya da Hegelci diyalektik, bir aratrma ya da
aklanma yntemi deil, bilincin varoluuna ve tarihe ilikin, betimleyici bir yntemdir.(Kojve, A.,
Hegel Felsefesine Giri, s. 276.) Kojve, belirli bir insan kavramndan yola kmak ve sonuta bir
insanbilim oluturmakla birlikte, bu insanbilimi varlkbilimsel bir ikicilie dayandrr. Tinin
Grngbiliminde, Hegelin Zaman, Kavramn somut varl (varoluu) ya da buradaki varldr,
Tin ar Kavramn ele geirememi olduu, e deyile Zaman yok etmedii srece ancak zaman
iinde grnr(TG, s. 45, 46, s. 481, 801.) szlerinden yola karak, Zaman Kavramn
varoluuyla dolaysyla dea ile olduu kadar Tin ile zdeletiren ve bylece zaman, insann tinsel
varlnn z olarak gren Kojve, Grngbilimi ancak ikici bir varlkbilim temelinde bir
insanbilim olarak kavrar. Bu nedenle, her ne kadar btnsellik dncesini korumaya alm olsa
da,(Kojve, A., a. g. y., s. 276.) Kojve asndan, Hegelin Tin felsefesinde Doa neredeyse bir
fazlalk, insan varlnn ve tinsel syleminin dnda bamsz bir varlk alan olarak grlr. Ona
gre, Btnsellik ya da Dolaym ya da diyalektik-ortadan-Kaldrma vardr demek, verilmi-
Varlktan da daha fazla olarak, bir Esere ulatran yaratc-Eylem de vardr demektir.(A. g. y., s.
277.) Olumsuzlayc diyalektik etkinlii, sadece insann tinsel varlnn ve onun oluturmu olduu
tarihin ayrt edici bir zelliiyle snrlamaya alan Kojve, bu dncesini daha da ileri gtrerek,
diyalektiin teki bir tutum iinde doaya uygulanmasn Hegelin bir yanlgs olarak
deerlendirir.(A. g. y., s. 221, 15. Dipnot.) Doadan farkl bir gerekliin, alma ve olumsuzlayc
bir etkinlik araclyla ekinsel bir dnyann ve tarihin yaratlabilmesi iin, insansal sylemin dier
kuaklara aktarlabilir olmasnn olanakll asndan Tinin diyalektiine karn doann duraan
kalmas, olumsuzlayc bir yapsnn olmamas gerekir.(A. g. y., s. 222, 15. Dipnot.) Kojve, Hegelin
ayrmsz ya da btncl varlkbilimini eletirirken, tm yetersizlik ve eksiliine karn, hem zdelik
hem de diyalektiin bir arada savunulmasna olanak salayan, bir ifte varlkbilim (metafizik)
gerekletirip, ayn zamanda bunu bir sorun olarak ilk kez otaya koymu olan Kantn yannda yer
alr.(A. g. y., s. 223, 15. Dipnot.)
151
(hmanizm) biiminde yorumlanmasna kar kmaktadr.
97
Bireylerin znel

97
Hyppolite, Kojve gibi, Hegelin Tinin Grngbiliminde, bilincin tarih iindeki evrensel
diyalektik deneyimini, varoluu bir sylem erevesinde, insann ya da bireysel znenin bu
dnyadaki somut varlna ya da varoluuna ilikin bir deneyim gibi ele alm olsa da, bu deneyimi
ayn zamanda saltk deada ierilmi bir deneyim olarak grr. O, bylece diyalektiin saltk ve
btncl yanna daha fazla vurguda bulunur. Bilincin varolusal gereklii, Hyppolite iin, kendi
iinde devim, bir kendinde ve kendi olamama, kendinin dnda olmak ve kendi bakalndan duymu
olduu kayg ama dier yandan kendini ama, bu kavramn kendi gerekliini bulamama ve bulduu
anda yitirmesi durumudur. Bu varolusal durum, somut bireysel bilincin ya da sadece insann tarih
iinde yaam olduu bir deneyim deil, dier yandan salt zne ve tarihin tesinde bulunan, saltk
deann deneyimidir. Bu saltk bilgilenme ve tmel evrensel saltk gerekliin tamamlanmam
niteliinden kaynaklanan bir sorun, bir baka deyile kavram ile gereklik arasndaki uyumsuzluun
bir sonucudur. Bu bir varolu olarak bilincin kendi varlyla kavram arasndaki uyumsuzluk ya da
farkllk, Hyppolitein Hegel yorumu asndan, Grngbilim ile ayn zamanda, Saltkn kendinde
ve kendi iin bilimi olmak bakmndan bir varlkbilim olan Mantk arasnda varolan ayrma karlk
gelmektedir.(Hyppolite, J., Genesis and Structure of Hegels Phenomenology of Spirit,, s. 16-17. Bu
blmn Trke ev. T. Bumin, Hegeli Okumak, s. 81.) Bu zaman ve zaman d iki ayr yan arasnda
oluturulacak bir bant, Hegelci felsefede gerekletirilen anlalmas en g bireimlerden
biridir.(Hyppolite, J., Logic and Existence, s. 188.) Hyppolitein Logic and Existence yaptnda bu
sorun aydnlatlmaya allmaktadr. Bu yaptn, sadece Grngbilim deil, Hegel felsefesine mantk
ve varlkbilim asndan btnsel bak as gz nnde bulundurulacak olursa, burada Tinin ya da
saltk deann tarih iinde geliimi, insann znel varlndan bamsz kavranmaktadr. Evrensel
tarihi, insann bu dnyadaki gerekliine akn saltk deann ikin geliiminin bir sonucu olarak
gren Hyppolite, Kojvein tersine, bu tarihsel sreci btnyle insansal bir zn alm olarak
kavramamaktadr. nsan ve onun olumsuzlayc etkilii, tarihin znesi ya da Saltkn varlk nedeni
olmaktan daha ok insan varl, mantksal bir zorunluluk tayan bu saltk srecin bir sonucudur.
Kurgusal bilgi asndan, Doa ile Tin ya da Logos arasnda zsel bir ayrmn oluturmu olduu
kanlmaz bir atky ne karp, ama bu atky ayn zamanda Saltkn varlnda alp
korunmu bir atk olarak bir kurgusal ikilik ya da ikicilik olarak yorumlam olan Hyppolite,
kurgusal mantn sadece felsefi dizgenin bir paras deil, ayn zamanda bir varlkbilim olmakla
dizgenin btnsel yapsn oluturduunu gz nnde bulundurur. Varlkbilimsel bir btnlk ya da
dizgeyi oluturan bu kurgusal mantk kendisini Doa ve Tin felsefesi yoluyla amlar. Hyppolite,
Doa ile Tin arasnda varolan ikin kartln her eyden nce kurgusal yanna dikkat eker,
dolaysyla bu kartln bir zsel ayrm olarak kurgusal mantn ya da dizgenin kendi iinde
kapsandn savunur.(Hyppolite, J., a. g. y., s.74.) Hegelde diyalektik mant, Sipinozann
baarmakta yetersiz kalm olduu Saltn ya da tamamlanm ikiliin bir anm gren Hyppolite,
bu adan Doa ile Tin ya da saltk gereklik ile grngsel dnya arasnda dolaymsz ya da kesin bir
ayrm bulunmadn ileri srmektedir. Hyppolite asndan Saltkn Logos ya da kurgusal mantk
olarak, grngsel dnyann almnn tesinde bir gereklii yoktur. O halde Hyppolitein yorumuna
gre, Hegelde metafizik bylece manta indirgenmekte, Logos (Us) ve saltk kurgusal yaamn
dnda ikinci bir dnya bulunmamaktadr.(A. g. y., s. 58-59.) Grn ve gereklik ayrmndan
beslenerek dinsel bilinte ya da inancn kendisinde grnm kazanm, ayn zamanda metafizik olarak
da dnsel bir ierikle desteklenmi grngsel dnyann snrlar tesinde bir saltk varlk ve
gereklik aray, kurgusal mantkta ortadan kaldrlmakta, bu iki ayr yan ister istemez onlarn
bireiminden oluan zbilincin kendi geliimi iinde alm olmaktadr. Zaten saltk bilgi
konumundan Tinin Grngbilimi, duyusal ve ussal ya da grn ve gereklik ayrmna bir kar
k niteliinde, bir te dnya ya da farkl iki ayr dnya alglamasna ynelik kkten bir eletirinin
anlatmn bize sunmaktadr. Hegel felsefesinin bu zelliinden yararlanan Hyppolitee gre, gksel
dnyay duyusal dnyann tasarmlaryla klandran(TG, s. 349, 572)Aydnlanmann zbilincin
geliimini hazrlamak, dinsel bilinci yadsmak asndan Hegel iin byk bir nemi vardr ve bo
inanca kar hakl bir kar k iermektedir.(Hyppolite, J., a. g. y., s. 59.) Hyppolite asndan,
grngsel dnyann dnda bir ikinci dnyann var olmamas gerektii anlay, Kanttn metafizik
eletirisinden farkl olarak Hegelde metafiziin manta indirgenerek ortadan kaldrl, Hegel ile
Nietzsche arasnda arpc benzerlik oluturmaktadr. Ona gre, grngsel dnyann gerisinde bir
ikinci dnya anlaynn eletirisinin imleyeni olmak asndan Nietzschede Tanrnn lmnn dile
getirilii, Hegelin Mantk Biliminde metafiziin lmn vurgulamasndan hi de farkl deildir.(A.
152
istenlerinin bir kartlk iinde varolmas ve gereklememesi bakmndan, tarih bir
mutsuzluk alandr. Tarih bu adan kendisinde znel deil nesnel evrensel bir istenci
ve erei tamaktadr

Oysa Hegel, znellik ile evrensellik arasnda, kesin bir ayrm
koymamakta, bu nedenle tarih, daha ok znel bilincin kendini aabilmesi, kendi
bilincine ulamas ve kendi iinde evrensel olan kavrayabilmesi adna
gerekletirmesi gereken zorlu bir abadan olumaktadr. Birey kendi isel
dnyasnda, evrensel tarihteki olumsuzluu yaamak zorundadr. Kuku duyan
bilin, kanlmaz olarak, kendi sarslmaz doruluundan ve z-pekinliinden
uzaklamakta, dolaymsz varlndan ve bilgisinden vazgeerek, bilgilenme srecini
balatmak iin, bilgilenmenin ile gerektiren zorlu yolculuunu gze almakta ve bu
yolculuun tm emeini birey stlenmektedir. Bu yol, Hegele gre, bilincin
kendiliinden izlemesi gereken bir yoldur. Bu yol, bilincin kendi yolu, ayn zamanda
Bilme eitiminin ayrntl tarihidir.
98
Kukuculuk, bu nedenle, Hegelde sadece
bilgilenme srecine deil, bir varlk ve varolma sreci asndan da, olumsuzluk ya
da diyalektik bir evreye karlk gelir.
Bilginin oluumunda bilincin zorunlu olarak yaamak zorunda kald bir
deneyim olarak kuku, Hegelin Grngbliminde, Hyppolitein, daha belirgin
vurgulamasyla, sadece bilginin snanmasna dnk bir gereklik ve bilin deneyimi
olmann tesinde iinde olumsuzluk ve mutsuzluk barndran varolusal bir deneyime
dnmektedir. Bir baka adan kuku, bilinci kendinden baka olana amlayan

g. y., s. 57-59) Fakat bu eletiri Nietzschede z felsefesine bir kar k niteliindeyken, Hegel,
farkl bir balamda Logostan, sonlu bireysel tinden bamsz ama deneysel bilgiden hi de ayr
olmayan bir gereklik olarak kurgusal yaamn kendisinden sz etmektedir.(A. g. y., s. 59.) Hegelde
z ile grn bir dolaym, isel olanla dsal varln karlkl birbiri zerine yansmasn dile
getirmekte, bu nedenle varln kendisinden baka bir ey olmayan mantk, saltk bir dolaym ya da
kartlarn birliinden oluturmaktadr. Bundan dolay, Hyppolite asndan Hegel felsefesi, her
eyden nce bir varlkbilimdir. Hyppolite, Hegel felsefesinin bir varlkbilim olduunu vurgulamakla,
olanakl olduunca Hegelin tek yanl ve indirgemeci olmayan bir yorumunu gerekletirmeye zen
gstermekte, zellikle Hegel felsefesinin btnyle bir insanbilim olarak yorumlann yadsm
olmaktadr. Tam tersine, Hegel dizgesinin bir kar insanbilim ya da insancllk (hmanizm)
oluturduuna bakacak olduumuz da, Hyppolite gre, Hegel gerekte tek bir anlamda tarihten sz
etmektedir. Hegelin tarihten sz ederken kastettii ey, saltk deadr, fakat bu idea insan deildir.
O bireyin ussal tasarm deildir. Tam tersine, birey tarihin yazgs iinde kesin zorunluluu anlamay
renir.(A. g. y., s. 186.) Hyppolitein Logic and Existence yapt, G. Deleuzeun da belirlemi
olduu gibi, Hegelin tm felsefi dizgesine ynelik btncl bir deerlendirme oluturmakta, tek bir
dnce ya da mantk balamnda, znde tmyle felsefi insanbilime bir kar k iermektedir:
Felsefe herhangi bir ey olacaksa, varlkbilim olmaldr; fakat zn (essence) deil, sadece duyusal
(sense) olann varlkbilimi...Her eyden nce felsefenin varlkbilim olmas gerektiinin anlam, onun
insanbilim olmamasdr.(Deleuze, G., Appendix: Review of Jean Hyppolite, Logique et existence,
Logic and Existence, s. 191.)
98
TG, s. 66, ( 78).
153
elikidir. Bilincin kendi olamama ya da kendi iinde bakalnn dourmu olduu
bu elikinin ve kendi pekinliini kazanma abasnn kaynanda kuku yatmaktadr.
Ve bunun bir yansmas olarak kuku, bilincin tm isel elikisinin aa vurulduu
bir tutum ya da sonu olarak karmza kmaktadr. Bilme istei ya da kuku,
bilincin kendini elikilerinden arndrma ve bunun gerisinde kendi doygunluunu
bulmaya ynelik bir abann oluturucusu olmakla birlikte, burada bu aba salt
Hyppolitein ortaya koymu olduu varolusal bir tutuma yol amann daha da
tesinde Hegel felsefesinde bu varolusal duru, znel idealizme ynelik bilincin
sadece kuramsal bir ierik olarak insann iinde yaad btnsel dnyadan tmyle
soyutlanarak ele alnmasna bir kar k niteliindedir. Dolaysyla sadece soyut ve
kuramsal bir bilgi oluturmaktan ok, bilmenin ve bilincin varolusal ilesi, Hegel
felsefenin kendisinden nceki felsefe ile karlatrlacak olursa, Kant sonras
eletirel felsefenin yerine getirmek istedii nemli bir grevi stlenmekte, bilincin ya
da usun kuramsal yann, insann ayn zamanda iinde yaamakta olduu, isten ve
klgsal etkinliinin gerekletii dnya ile farkl bir gereklik dzeyi
oluturmakszn dorudan bantlandrmaktadr.
Hegelin dorudan eletirmi olduu kukuculuk, salt bir olumsuzlamaya ve
ierikten yoksun bir soyutlamaya dnm kukuculuktur. Bu olumsuz kukuculuk,
kendi dncesinin ulam olduu her sonuta ya da yargda sadece ar bir hilik
gren ve soyutlamada bulunan, ama bu hiliin ayn zamanda kendi sonucunun bir
belirlenimi ve oluturucusu olduunu kavrayamayan bir kukuculuktur; dolaysyla
bu kukuculuk, hilik ve boluun soyutluundan teye geemez.
99
Hegel, bu tr
hiliin soyutlamasna dnm kukuculuu diyalektiin bir sonucu olan, olumlu
ya da kartn tmyle ortadan kaldrmayan belirli olumsuzlama kavramndan
ayrmaktadr. Olumlu kukuculuun yerine getirmi olduu ilev, belirli
olumsuzlamadr. Bu ayn zamanda ifte olumsuzlamay iermekte, kartlarn soyut
ayrmna dayal olumsuzlamann tesine gemektedir. Bylece Diyalektik Us
olumsuz ieriinden dolay kendi olumsuzluunu olumsuzlamakta, salt ayrm ya da
soyut dncede kalmayp kurgusal bir nitelik tamakta, olumlu ussal olana
amlanmaktadr. Oysa tmyle ar olumsuzluk olarak grd kartn olduu
kadar kendisini de ortadan kaldran olumsuz niteliiyle kukuculuu Hegel,

99
TG, s. 67, ( 79).
154
dncenin devinimine olanak salamayan, bilincin geliiminde grngbilimsel bir
srecin oluturucusu olan olumlu ve yapc kukuculuktan ayr tutmaktadr. Bilincin
diyalektii iinde, salt bir soyutlamaya ve olumsuzlamaya dnm kukuculuun
yeri yoktur. Hegel bu zgnln yitirmi olumsuz kukuculuu, doal bilincin
duyusal ya da z-pekinlie dayal dolaymdan yoksun inak tutumunu gz nnde
bulunduracak olursak, doal bilincin bak asndan, hibir sonuca ulatrmayacak
bir umutsuzluk yolu
100
olarak deerlendirir. Olumsuzlamay tam bir soyutlamayla
saltk nitelikte gerekletiren ve kendini kartndan tmyle ayran bir kukuculuk,
bu soyutlayc zelliinden dolay modern dnemde farkl bir boyut kazanacak olsa
da, sadece duyusal pekinlii yeterli gren bir anlayla rtebilmekte ve doal
bilincin tek yanl tutumuna dnmektedir.
Bilgilenme ve deneyim srecinde bu tek yanl olumsuzlamay
gerekletirecek olan bir bilin ya da salt bu adan doal bilin iin kuku yolu,
bilinci olumlu bir ierik ve sonuca kavuturmak yerine ve sanlann aksine, olgusal
bilgiyi daha dorusu Kavramn olgusallamasn gerekletirmek bir yana, bu
yolda kendi gerekliini de yitirmektedir.
101
Oysa Hegelde bu yol, olumlu anlamda
saltk bilimsel bilgiyi oluturabilmek iin kendini yitirmenin olduu kadar, bir o
kadar da bu yitirite bulgulamann yolunu oluturmaldr. Hegelin
Grngbiliminde kuku yolu, bilincin ancak kendi gerekliini yitirmek
araclyla, hem kendisinin hem de kendi bakalndaki olgusalln dorulanp
rttrlebilecei bir yoldur. Bilincin bakal ve yabanclamas, bilincin kendi
gerekliini kazanmak, dolaym ve geliimi asndan yaamak zorunda olduu
nemli bir deneyimdir. Bunun tersine, grngbilimde sadece bir balang olan
doal bilin, duyusal ve sonlu varlkta, olgusallktan ve kendi pekinliinden emin
olduu lde kukudan uzaktr, ama bu onun kendi olumsuzluunu yadsmasn ve
kartna geiini de oluturmaktadr. Yoksa tersi durumda, doal bilin, kendi iinde
btnlk ve zdelik olarak alndnda, kendi yaln bilgisinin ve kendi eksikliinin
farkna varmakszn, gerek bilimsel bilginin zorunlu yapsnn ieriinden ve
pekinliinden tmyle yoksun kalm olacaktr.
Modern anlamda olguculukla zdelemi kukuculuk, ar olumsuzluu ilke
olarak almakta, bilincin kendi dolaymszln olumsuzlamas ve kendine dn

100
TG, s. 66, ( 78).
155
yoluyla olgusallamasna ve ussallamasna olanak tanmamaktadr. Bu ynyle
kukuculuk, diyalektik felsefe iinde bulunmas gereken olumlu sonucu arptp
ortadan kaldrarak, tek yanl anlak belirlenimlerinde diretir ve bu kendisini bir Ya-
Ya da tutumunda gsterir.
102
Ve buna karn, Hegelin zgn bir nitelik kazandrp,
felsefi bilginin diyalektik ieriinde grm olduu, gerek bilimsel bilginin
olumsuz yann oluturan grngbilimsel kukuculuk,
103
bilincin geliiminden
ayrt edilmemesi gereken, Anlak mantndan ve dsal bir dnmden bamsz,
dncenin devinim ve geliimine olanak salayan bir kukuculuktur. O halde,
Hegelin belirlemesiyle, gnmz asndan Kukuculuk, tm bilimsel bilgi ve
felsefeye kar dman grlse de, sanlann aksine asl ondan korkmas gereken
olumlu felsefe deil, sadece ona direnemeyecek olan soyut anlan sonlu
dncesidir: felsefe ise kukucu ilkeyi kendisinin bir alt ilevi, Diyalektikin bir
biimi olarak kendi iinde kasar.
104
Grlebilecei gibi, Hegelin dnce kuramn
oluturan kurgusal mantkta Diyalektik Us olumsuz evreye karlk gelmekte, bu evre
felsefede kukuculuk tarafndan temsil edilmektedir, ama yine gerek anlamda
felsefe tarafndan, dolaysyla kurgusal felsefenin ya da Usun bir evresi olarak
ierilip almaktadr.

7- Belirli Olumsuzlama, zdelik ve zsel Ayrm
Kurgusal mantk, Hegelin dnce retisinde, Kavramn ve dolaysyla
tm olgusal varln ayr geliim evresiyle tamamlanr. Soyut Anlak aamasnn
ardndan gelen Usun Diyalektik-Olumsuz yan, dnceye ayrm ve olumsuzlama
kazandrmakta, Kurgusal Us tarafndan ilk iki evre bireim olarak kapsanmaktadr.
Diyalektik Us, dnce ve varln sonlu belirlenimlerine son verip dncenin
olumsuz ama devindirici gc olarak kartlarna geilerine olanak tanrken, bu
zelliinden dolay, tm bilimsel bilginin oluum srecini hazrlamak asndan
olumsuzluk yerine, olumlu bir kukuculukla zdeletirilmektedir. Dncenin
dolaym iin bu olumsuzlayc evre zorunludur. Diyalektik dnce dncenin
olduu kadar, varln olumsuzluk evresi olarak, hem varln hem de dncenin

101
TG, s. 66, ( 78).
102
FM, s. 52, ( 32 Ek).
103
Westphal, M., History and Truth In Hegels Phenomenology, Indiana University Press, Indiana
1998, s.11.
104
FM, s.116, ( 81 Ek 2).
156
belirlenim kazanmasna olanak tanr. Diyalektik, her tr dncenin devinimini ve
itici gcn oluturur, onun yol am olduu sonu, olumsuzlamann olumsuzlamas
yoluyla dolaymszln ortadan kaldrlmas, belirli ve olumlu olan somut bir
ieriktir. Diyalektik Usun gerekletirmi olduu bu olumsuzlama, tek yanl
dnm ya da soyutlama yerine dncenin kartnda somut bir belirlenim
oluturan dolaymdr. Dolaymn kurulmasn salayan diyalektik olumsuzlama, ayn
zamanda Kavramn somut bir geliimini ve anmn oluturmaktadr. Bu nedenle,
olumsuzlama ve dolaym, her eyden nce, belirlenimden yoksun dnce ya da
onun karl ve ayn ey demek olan Yokluk deil, somut belirli bir dnce ya da
varlktr. Her devinimin ve somut gelimenin kaynanda Hegel bu olumsuzlamay
ve olumsuzlamann olumsuzlamasn grmektedir.
Hegel, bilim dizgesini zamansal olduu kadar mantksal bir sre
dncesiyle oluturmaktadr. Sre anlayn Hegel, znel ve nesnel olann tzsel
birliini korumak adna bir btnsellik felsefesi olarak ortaya koymu olsa da, sre
ve btnsellik bir o kadar da kendi iinde zorunlu olarak bir ayrm dncesini
gerektirmekte ve barndrmaktadr. Hegelde tm sre ve btnsellik, ayrmdan
bamsz deildir. Ama ayrm ze ilikin deil de, saltk nitelikte ve bir birbirinden
bamsz nesnelerin eitliliinden oluan bir ayrm olarak kald srece,
dncenin devinimi ieren belirleniminden ve dolaymdan da yoksun kalr. Hegel
felsefesi bir btnlk felsefesi grnm altnda ortaya ksa da, ayn zamanda bir
ayrm felsefesi olma zelliini de kendisinde barndrmaktadr.
105
Fakat ayrm

105
Hegel, dolaymsz ve sadece dsal bir banty dile getiren ayrmdan, kendini kendi bakalyla
bakml klan ve dolaymlayan zsel ayrm, iki farkl ayrm dzeyi olarak birbirinden ayrmakta,
ama ayn zamanda sadece basit anlamda farkllk ya da eitlik (diversity) oluturan ayrm isel bir
ayrma dntrmektedir. Hegelin zsel ayrm olarak nitelendirdii isel ayrm, kartlk ve
kartln elikiye geiine olanak salanmaktadr. Hegelin uslamlama srecini izleyecek olursak,
Ayrm (fark-difference), ilkin tmyle, (1) dolaysz ayrm, e.d. Ayrm (farkllk-diversity) ya da
Trllktr (Variety).(FM, s. 168, 117.) Bunun tersine, Hegelin ayrmdan bekledii daha ok
diyalektik bir bantdr. Hegel asndan balangta dolaymsz olarak konulmu olan deneyimsel bir
dnmn biimlendirmi olduu bu ayrm, bir baka deyile ayrm (diversity) ya da farllk, farkl
bireysel nesneler arasnda gerekleen bir ayrmdr, bu ayrmda nesneler bakasna kar ilgisiz ve
onlarn birbirleriyle olan bantlar dsaldr. Ama bu dsallklar iinde bile kendi bakalklarna
kar dolayml konulmulardr. Bu dsal Ayrm, bantl olanlarn zdelii olarak Benzerlik, ve
zdesizlikleri olarak Benzemezliktir.(FM, s. 168, 117.) Hegel ayrm retisini zdelikle birlikte
bir ilke niteliinde gelitirmekte, Leibnizde olduu gibi, doada aralarnda isel bir fark ve tam bir
ayrm bulunmakszn iki ayr varln bulanamayaca dncesini kendi ayrm anlayna temel
almaktadr. Hegel, bu dncenin, ayn zamanda zdelik nermesine benzer bir biimde, ama ona
kart bir ykleme dntrlm olarak Leibnizde, Her ey eitli ya da farkldr e deyile
Birbiriyle tmyle benzer iki ey yoktur nermesiyle dile getirildiini, bunun ise zdelikle elien
bir yasann varln aa vurmakta olduunu belirtir.(FM, s.169, 117) Hegelin zdelik
157
btnselliin ieriine yerletirilmektedir. Ayrm dolaym ve kartna geie olanak
salamad zaman dncenin btnselliini paralamaktadr.
Ayrm dncesi Hegelde, deneyci bir bilgi anlaynn yapm olduu,
dncenin deviniminden bamsz bir soyutlamaya, biimselci bir yaklamla dsal
ve znel bir dnme dntrlmemekte, tam tersine btnselliin bir baka
deyile saltk bir bilme srecinin kaynanda yer almaktadr. Hegel, olgucu ya da
deneycilie bulam kukuculuktan ve ayn zamanda bunun bir sonucu olarak
karmza kan znel idealizmin amazlarndan kendini geleneksel felsefenin tersine
btnyle elikiye olanak tanyan ikin bir ayrm dncesiyle arndrmaya, farkl
bir mantksal dnce balamnda felsefeye yeni bir alm kazandrmaya
ynelmektedir. Burada Hegel felsefesine yneltilebilecek en nemli eletirilerden

dncesiyle Anlan balangta sadece deneyime bal kalarak yapm olduu bu dolaymsz ayrm,
tm dolaymszlna karn btnyle bantdan yoksun bir ayrm deildir. nk bilin ne tek
bana zdelii ne de zdelikten bamsz olarak ayrm dnebilir. Benzerlik, yalnzca birbirleri
ile ayn olmayan eylerin, zde olmayanlarn bir zdeliidir; ve Benzemezlik benzemezliklerin
bantsdr. yleyse ikisi de ilgisizce birbirinin dna deiik yanlara ya da bak alarna
dmezler, tersine biri tekinde grntr. Trllk dnmsel (yansmal) ayrma bylece varr, ya
da ayrm (fark) rtk ve zsel, belirlenim ya da zel ayrmdr.(FM, s. 170, 118.) Bu saptamadan
yola kan Hegel, trllk (diversity) ya da eitlilii bile, kendi iinde diyalektik bir bant ya da
zsel bir ayrm olarak kavrar. Bilin varl snflandrarak ve karlatrarak belirler. En azndan
Hegelin btnlkl diyalektik bak as, dsal ve yaltlm bir ayrm, zsel bir ayrma
dntrmeye olanak salayabilmektedir. Bylece ayrm, dolaymsz ayrmdan farkl olarak, Hegelde
(2) rtk (kendinde) Ayrm zsel Ayrmdr, Olumlu ve Olumsuzdur: yle ki, Olumlu bu yolla
Olumsuz olmayacak olan kendi-bantsyla zde ve Olumsuz, bu yolla Olumlu olmayan kendi
iinde ayrml olandr....zsel ayrm yleyse Kartlktr, buna gre farkl (ayr) olan karsnda
herhangi bir bakay deil kendi bakasn bulur(FM, s. 171, 119.) Burada bir kartlk olarak zsel
ayrm, isel ve kendini bakalyla snrlamayan sonlu sonsuz diyalektiinin btnsellii iinde
ortaya konulmu bir ayrmdr; ve Hegel asndan, eliki kavramyla dorudan ilikilidir. Ona gre,
Olumlu ve olumsuzun her biri kendi z belirlenimini yalnzca teki ile bantsnda tamakta ve
yalnzca tekine yansrken kendine yansmaktadr; bu teki iin de byledir; bylece her biri kendi
bakasnn bakasdr.(FM, s. 171, 119.) zsel ayrm, kendinin kendi iinde bakal olmak
bakmndan kendi kendisiyle bir elikidir. Hegelin eliki kavram, btnsellik dncesi, sonlu ile
sonsuz ya da tikel ile tmel diyalektii iinde anlam kazanmaktadr. zsel ayrm, varl sonlu bir
varla dntrmemekte, tam tersine onu kendi bakalyla dolaymlam olmaktadr. Bu adan
Hegelde ayrm olumsuz olandr, ama ayrm nasl zsel bir ayrmsa, olumsuzlama da, zsel ayrmn
gereklemesine benzer biimde, belirli bir olumsuzlamadr; bu olumsuzlama kendinin ayrm ve
olumsuzluu ya da bir baka anlatmla kendi bakalnn olumsuzlamasdr. Hyppolitein de saptam
olduu gibi, Hegelde Sonsuz sonlunun tesinde deildir, nk o zaman onun kendisinin sonlu
olmas gerekir, byle olmu olsa, sonlu sonsuzun dnda onun snr olarak bulunurdu.(Hyppolite, J.,
Logic and Existence, s. 97.) Hegelci ayrm, ayrm dsal olarak kavramamaktadr. Gerek anlamda bir
eyin sonlu ya da sonsuz olabilmesi iin, kendi bakaln iinde barndrlmaldr.(A. g. y.,
Translators Preface s. x.) O halde, sonlu-sonsuz diyalektiinin Hyppolite asndan iermi olduu
sonu, sonsuzun ya da dnlebilirin kendinde varl, sonlu ve duyusal varln gerisinde yatmaz.
Saltk, grngsel dnyann kendisinden baka bir ey deildir. Hegelde diyalektik ya da felsefi
mant tamamlanm bir ikinlik retisinin anm olarak gren, ama ayn zamanda bu isellikten
dolay ayrmn ncelikle zsel niteliine vurguda bulunan Hyppolite, Hegel felsefesinin kurgusal
ikiliini ne karmakta,(A. g. y., s. 115) bunun Doa ile Logos arasndaki temel bir ikilik ve hatta bir
158
biri ve sorulmas gereken soru, dolaymsz bir balangtan dolaym ve devinimin
nasl gerekletirilebilir olduuyla ilgilidir. Hegel felsefesinde dolaym sorununun
kaynanda yer alacak olan bu eletiri, ikin ya da zsel ayrm ve belirli
olumsuzlama kavramlaryla almaya allmakta, diyalektik dncenin farkll
ancak bu kavramlara yklenmi olan zgn anlamda aa kmaktadr. Hegel
felsefesinde ayrm, farkl nesneler dzeyinde deil, dolaymsz olann kendi iinde
gereklemekte, dolaymsz olann bir baka varlkla olan ilikisinden domak
yerine, kendi bakalndan ya da zdein kendisine zde olmamasndan
kaynaklanmaktadr. zdeliin iersine yerletirilmi eliki dncesi olmakszn
dolaymsz varln ya da dnce olarak Kavramn kendi iinde ayrm oluturmas,
ancak bu yolla varln ve dncenin devinime gemesine yol aacak olumsuzlama
ve dolaymn gerekleebilmesi olanakszdr.
Hegel diyalektii, hem balang hem de sonu olarak zdelii ngrmekte,
balangta dolaymsz olan bu zdelik, zaman iinde ve sonuta dolaymlanm bir
zdelie dnmektedir. Bu nedenle, Hegelci diyalektik, bakaln ya da ayrmn
sre iinde yok edilmesine ve bir btnsellik felsefesine ynelse de, yaln bir
zdelik felsefesi oluturmaktan uzaktr. nk bu srecin kendisi ayrm ve
olumsuzlama zerinde kurulmakta, sre ayrm ve olumsuzluk esini zorunlu
olarak kendi yapsnda barndrmaktadr. Diyalektik bir srecin btnselliinden
oluan Hegel dizgesinin devingen ierii, zorunlu olarak yapsnda barndrm
olduu olumsuzlamann ya da olumsuzlayc etkinliin, dolaysyla ayrm esinin
bir sonucudur. Hegelin olu felsefesi asndan, en az olumlayc ve btnletirici
kurgusal an (evre) kadar, devinimsellie gereklik kazandran olumsuzlayc
diyalektik yan da zsel bir nitelik tamaktadr. Diyalektik olu sreci asndan her
iki evre de, srecin btn sz konusu olduunda ayn deerdedir. Usun diyalektik
ieriinde kartlk ve bireim birlikte var olmak ve birbirini tamamlamak
zorundadr. Her eyden nce, salt bu adan, diyalektik olumsuzlama, belirli
olumsuzlamadr. Bu olumsuzlama, olumsuzladn tmyle ortadan kaldrmaz; tam
tersine, kartnn olumlu yann koruyarak aar. Hegelde, Diyalektiin olumlu bir
sonucu vardr, nk belirli bir ierik tar.
106
Bunun tersine, saltk ayrm dncesi,

ikicilik olduuna, daha dorusu dolaymn ikicilii biiminde adlandrarak farkllna dikkat
ekmektedir.( A. g. y., s. 163.)
106
FM, s.116, ( 82).
159
bir o kadar da hibir ayrm barndrmayan, eliik bir biimde sonlu ve snrl bir
zdelik dncesini n gerektiren, kavramlar birbirinden ayran, varlk ve
dncenin diyalektik geliimine olanak salamayan bir anlaytr.
Hegel, kesin ya da saltk ayrmn olanakszln savunurken, gerekte bu
ayrmn dsal bir ayrm olmak yerine, tmyle kendinde ve kendi iin ya da ze
ilikin ikin bir ayrm olmas gerektii, bir baka deyile saltk ayrmn ancak
varln kendi zsel ayrm olduu ve olabilecei dncesinden yola kar. Kurgusal
yaklam zaten yaps gerei ayrm saltklatrmaya, btnsel kavrayn dna taan
sonsuz bir okluk ve ayrmlamaya izin vermez. Bu anlaya gre, zne kendisinde
olumsuzluk ve bakalktr, ama bu onun kartna geiinin olanadr ve bu nedenle
de duraan deildir; fakat bu bakalk kendinin bakal ve devimidir. Ayrmn
zsel olmas ve bu bakaln ya da olumsuzluun olumsuzlama yoluyla ortadan
kaldrlmas, bir baka deyile ayrmn ayn zamanda olumsuzlamann
olumsuzlamasyla alm olmas, dnce ve varln bu srete kendi bakalk ya
da ayrmndan tekrar kendi zerine dnmesini gerektirir.
Diyalektik gelimenin bu dngsellii, ayn olann bir tekrar gibi grlerek
Hegel felsefesinin ve dolaysyla Hegelci diyalektiin gerek bir ayrma yer
vermeyen bir btnsellik felsefesi olarak eletirilmesine yol amtr. J. Derrida,
diffrance kavramyla kendi anlayn Bat felsefe geleneinin znenin kendini
kendi iinde bir bilinlilik ya da zbilin olarak kavrad zdelik ya da bulunu
metafiziine kar gelitirmeye alrken, daha ok, bu metafiziin belirgin ama
gelimi bir rnei olarak grd Hegelin ayrm anlayyla dorudan hesaplar.
Derrida kendi yaklamn, zellikle Hegel diyalektiinde ortaya konulmu zsel
ayrm anlayna kart konumlandrmakla, ayrma btnletirici bir ilev ykleyerek,
ayrm ortadan kaldrmayla sonulanan ya da kartl iselletirip dsal bir ayrma
yer vermeyen anlaytan farkl grr. Derrida, bylece kendi diffrance kavramn,
Hegelde sadece bireime olanak tanyarak bu yolla gerek ayrmlayc bir dnm
yerine dolaym ya da dnm btnsellie dntren ayrm (difference)
anlayndan ayrmaya zen gsterir. nk Hegel, diyalektie bal btnlk
oluturucu bu dnsel yaklamyla mant varlkbilim ile zde klarken, ayn
zamanda dinbilimsel ve erekbilimsel bir metafizii varlkbilime dntrr. Fakat bu
dntrme ve btnletirme ilemi, Hegelde bir btnlk felsefesi olarak
160
eletirilmi olmakla birlikte, dier yandan alla gelen anlamda duyulur st bir
gerekliin imleyeni konumunda bulunan bir metafizik ve dinsel anlayn
olumsuzlamasn da kendinde ierir.
Derrida, diyalektik dncenin ayrma izin vermeyen, onu iselletiren ve
btnletiren zelliine kar kar; dolaysyla kendi diffrance kavramn, Hegelin
Byk Mantknda ortaya koymu olduu, salt zmek, iselletirmek, varlk-
tanrbilimsel (onto-theological) ya da varlk-erekbilimsel (onto-teleological) olann
z-bulunuuna...ykselmek iin bir eliki olarak belirleyen ayrm anlayndan
kesin biimde ayrr.
107
Fakat buna karn, kartlk ve ayrm ngrrken, tutarllk
asndan eer farkl bir yol izlemeyeceksek, Hegelde saltk ayrm yine de diyalektik
bir balam iinde dnlmesi gereken bir sorundur. Hegel bu sorunu, sonlu ile
sonsuzun birlii dncesinden yola karak diyalektik bir kavrayla zmler.
Derridaya gre, Hegelde, Ar ayrm, saltk biimde (ayrm olmayandan) ayrml
deildir. Hegelin ar ayrm kavramnn eletirisi bizim iin burada kukusuz en
nemli konudur. Hegel saltk ayrm dnm ve onun ancak ar varlk olmayan
[impure] yoluyla ar olabildiini gstermitir.
108
Burada Hegel bize, aslnda ayrm
kavramnn saltk bir ayrm olmamak ve kartn gerektirip iermekle ayrm ortadan
kaldran zelliinden daha ok, dnce ve varln devimine olanak tanmak iin bu
kavramn diyalektik bir kavrann sunmu bulunmaktadr. nk tek balarna ve
soyut kartlklar olarak alndklarnda salt ayrm olmayandan ya da salt ayrmdan
diyalektik dncenin kartna gei, dnce ve varln devinimi olanakszdr. Bu
nedenle salt ayrm Hegelde, tm bakal dlayan, kendi iinde soyut bir
zdeliktir ve bu zdelik kendi kartyla ilikisinde duraan ve tm belirlemelerden
yoksun bir belirlenimdir. Ayrmn Hegelde gerek anlamda bir kartlk ve eliki
oluturarak devinime olanak salayabilmesi iin her eyden nce, bu ayrmn zsel
ve niteliksel bir ayrm olmas gerekir. Bu nedenle Hegel, kartlklar soyut
kartlklar olarak brakmak yerine, zsel ayrma ya da elikiye dntrerek
dnr.

107
Derrida, J., Positions, translated by A. Bass, University of Chicago Pess, Chicago 1981, s. 44.
(Aktaran Lowlor, L., Tranlators Preface J. Hyypolitein Logic and Existance yapt iinde, s. xi.)
108
Derrida, J., Violence and Metaphysics: An essay on thougt of Emmanuel Levinas, Writting and
Difference, trans., with an int. and additional notes, by A. Bass, Routlege, London 2003, Dip not. 91,
s. 411. Ayrca Franszca zgn metnin Trke evirisi iin bkz, iddet ve Metafizik, Derrida:
Yaam Yeniden Dnrken, ev. Z. Direk, Cogito (zel Say), YKY, say: 47-48, Yaz-Gz, stanbul
2006, Dip not. 79, s. 160.
161
Hegelin zne anlay, diyalektik yaklamndan dolay, ister istemez ar
zdelik ve ayrm dncesinin olumsuzudur. Kurgusal zne, ne salt zdelik ne de
saltk bir bakalk deildir. Hegelde zne, zorunlu diyalektik bir yapy, saltk varl
ve tzsellii kendisinde iermekte, bakalk ve dsallk esini kendisinde
barndrarak, kendi bakalnn da anm olarak kavranmaktadr. Ancak, znenin
salt kendine zde olmamas kadar, en az onun sonsuz ama ayn zamanda ayrml ve
sonluyu kendi iinde barndran yanyla evrensel ya da ussal bir varlk olmas da
edimsel bir varlk olmasnn olanadr. zne, kendi ieriinde bulundurduu tikel ile
tmel diyalektiinin bir sonucudur. Kurgusal zne, edimsel varlnda bu iki yan
birletirmektedir. Bu nedenle, Hegelin kurgusal yaklamnda dnm, znenin
kendi bakalndan kendi zerine yansmakta olan bir zdeliktir; bu yansmada ve
dolaymlanm zdelikte zne, mantksal bir srecin saltk znesi olarak
kalmamakta, zaman iersinde somut bir gereklik konumuna ykselmektedir. Hegel
felsefesi, srece akn ve onun dnda saltk biimde konumlanan bir zne anlayn
btnyle yadsmaktadr. Bu sre, Hegelin bilim dizgesinin bir anm olarak, en
genel anlamda soyut varlk ve onun dncesinin belirlenimsiz balangcndan ve
sadece diyalektiin kendi kendini belirleyen ileyiinden baka hibir verili balang
ve varsaym kabul etmemekte, bilincin oluturduu herhangi duyusal bir pekinlik ve
ussal koyutlamadan balayarak oluturulmamaktadr.
Hegel bu olumsuzlamay belirli olumsuzlama olarak adlandrr. Hegelde
olumsuzlama, sonuta belirli ya da olumlu bir olumsuzlamadr. Olumsuzlamann,
dolaysyla diyalektiin, Hegele gre, sonucu gerekte bo, soyut yokluk deil ama
belli belirlenimlerin olumsuzlanmasdr; bunlar sonuta kapsanrlar.
109
Soyut Anlak
ne lde belirlenimden yoksun ve kendi iinde bir olumsuzluk ise, genel anlamda
olumsuzlama kavram ya da Diyalektik Us da, belirli olumsuzlama ya da
olumsuzlamann olumsuzlamas, buna geii oluturmak ve olmak asndan
Kurgusal Ustur. Bu sre Kavramn kendisinin olduundan baka bir ey olmas,
z-olumsuzlama ve dolaym srecidir. Bu nedenle, Hegelde olumsuzlama, belirli ve
olumlu bir ieriktedir. Us bu kendinde bakal ya da olumsuzluu, olumsuzlama
yoluyla kendi kavramna ve gerekliine uygun bir biimde geliir, belli bir
edimsellik ve belirlenim kazanr.

109
FM, s. 116-117. ( 82).
162
Hegel, nesneleri ve kendini kendi bakalndan yaltan soyut, salt kendisiyle
zdelii temel ilke olarak olan snrl ve duyusal yoldan verili anlak bilgisi yerine,
asl gereklii kendine dsal ve yabanc bir gereklik deil, kendi zsel gereklii ve
Saltk bir bilgi olarak kavrayan Diyalektik ya da Kurgusal usun tamamlayc ve
btncl bilgisini koyar.

8- zdelik Felsefesi, Saltk Bilgi ve Doruluk
Descartes ile balayan tm Modern felsefeyi az ok belirlemi olan zne ve
nesne arasnda yaplan kesin ayrm, bir sorun olarak ksmen de olsa Kant felsefesinde
de alamamtr. Modern felsefenin nesneyi znenin bilincinden ayran yaklam,
saduyuya uygun bilimsel bilginin yaklamdr. Bu bilin gerek anlamda henz
zbilin olamamtr. Hegelin zbilin anlay, zne-nesne kartln kendi iinde
koruyarak aan bir anlaytr. zbilin hem bu kartlkta hem de bu kartln
almas yoluyla gereklik kazanr. Hegel zne-nesne kartlna dayanan bu
bilgilenme ve bilin durumunu Doal Bilin olarak nitelendirir. Bu durumda,
bilinlilik znenesne ayrmna ya da kartlna dayanr. Romantik felsefenin ve
zellikle Hegel felsefesinin kendine edinmi olduu, Kant felsefesinden devrald
en temel sorunlardan biri, dnce ve varlk arasndaki ayrmn ya da kartln
ortadan kaldrlmas, varlk ve dncenin yetkin bir bireime kavuturulmas
sorunudur. Hegel kendi zne anlayn kurgularken, Kantn felsefesine ynelttii
eletirilerin odanda bu sorun bulunur. Hegel bu sorunun zmn, kendi zdelik
felsefesinde ve kartlarn diyalektik birliinde grr. Bu zdelik Hegelde salt
bilincin kendisiyle zdelii deil, kendi dndaki varlkla birliini gerektirir.
Bilincin kendi dndakiyle zde olmas demek, bilgi edimi olarak nesnesiyle
birliini, kavramn nesneye karlk gelmesini ve ayn zamanda da kendine olan
yabanclamann alm olmasn dile getirir.
zne-nesne ayrm sonucunda varlk ile dnceyi uzlatramamak, Descartes
sonras felsefenin almas gereken en temel sorunudur. Bu konuda byk bir aba
gstermi olan Spinozann varlkbilimsel balamda bu ikicilie ynelik dnce ve
fiziksel nesnelerin tek bir tzn grnm olduklar yolundaki zm,
kamutanrsalc bir grnmde, dnce ile uzam arasnda bir birlik oluturmak
yerine, Hegele gre, tm varl dnen tanrsal bir Tze indirgemekle, dolaysyla
163
akozmizm
110
ile sonulanmtr. Ne Spinozann teki tz kavray ne de Leibnizin
birbirinden yaltlm kendi iinde btnsellikten yoksun bir tinsellik oluturan monat
anlay, bu kktenci ikicilie, dnen ve yer kaplayan zdeksel tz arasnda birlie
ya da dnce ve varlk arasndaki dolaymsz ayrma son verip, tutarl bir uzlam
oluturamamtr. Fichte dnce ile varlk arasndaki birlii, eletirel felsefenin
aknsal Beninden yola karak kendi anlksal etkinliinde ve klgsal eyleminin
birliinde kendini koyan bir saltk znede kurmaya alm ve bir bilim dizgesinin
balangcnn alm olarak tek bir ilkeden, Benin kendi kendini koyan ve belirleyen
etkinliinden karmaya ynelmi olsa da, onun kendini kartyla snrlamakta olan
aknsal Ben kavray, yaln bir znellii bildiren zdelikten teye geememitir.
Hegelin tersine, Fichtede, Ben kendini Ben-olmayann belirlenimi olarak koyar
ya da Ben Ben-olmayan kendini snrlamakszn koymaz.
111
Schelling, saltk
varl, tikel varlklarn rgensel birlii olarak kavram olsa da, onu tm
grnmlerinden, eylerin zgn belirlenimlerinden yoksun brakmtr.
112
Bylece
saltk varl, gerek anlamda sonlu ile sonsuzun birlii deil, her eyin sonsuzda ya
da sonsuz tzde bir olduu bir anlayla kavramaya almtr.
113
Hegel, hem
Fichtenin bilinci kartyla snrlayan znel idealizmine, hem de Schelligin ayrmsz
bu nedenle dolayma ve devingenlie izin vermeyen saltk zdelik anlayna kar
kar.
Schellingin birlik anlayndan yola ksa da, Hegelin zdelik anlay,
saltk kavramna yklemi olduu anlamda sakldr. Schellingte olduu gibi, Hegel
felsefesinde de saltk sonlu ve sonsuzun zdeliidir. zdelik saltn gerek
zdr.
114
Bu tanmlama, ayn zamanda dncenin sonsuzluu ile olgusal varln
sonluluunun saltkta zdeliini dile getirir. Saltk zde ve zde olmayann
zdelii olarak betimlenir.
115
Fakat bu zdelikte ayrmlar silinmez. Dncenin
saltn bilgisine ulamas, dnce ve varlk kartlnn ortadan kalkmasyla
olanakl olacaktr. Kant felsefesinin bilgiyi kendinde ey ile snrlamas, bilginin

110
FM s. 81, ( 50). Ayrca, FM, s. 214-215, ( 151).
111
Fichte, J. G., Science of Knowledge, trans. A. E. Kroger, (J. B. Lippincott & Co. 1868.
Philadelphia), UMI A. Bell and Howell Company, Ann Arbor, Michigan 1998, s. 263.
112
Beiser, F. C., Introduction: Hegel and The Problem of Metaphysics, The Cambridge Companion
to Hegel, Edited by F. C. Beiser, Cambridge University Press, Cambridge 1993, s. 7.
113
TG, s. 29, ( 16).
114
Schelling, F. W. J., Bruno or On the Natural and the Divine Principle of Things, Ed. and Trans.
with an Introduction Michael G. Valter, State University Press, Albany 1984, s.26. (Ayrca, s. 242.)
164
saltk bilgi haline gelmesiyle alr. nk bilin kendini srekli kendi olmayanla
dolayml klarak, bir baka deyile olumsuzlayarak geliir. Bilginin gelimesi,
varln bilin karsnda tekiliinin ortadan kaldrlmas olduu kadar, bilincin ayn
zamanda kendi tekiliinin almasn birlikte gerektirir. Bilin kartlarn birliine
ynelen olumsuzlama esini kendinde barndrr. Hegelde Ben ya da zne, kendi
ve d dnyann dolaymnda devingen bir yapya sahiptir. Bu devingenlik onun
olumsuzlayc zelliinden kaynaklanr. Bilin kendini olumsuzlayarak dntrr;
kendini dnme uratt gibi, nesnesini ya da verili gereklii de olumsuzlayarak
deiime uratr.
Hegelde gereklik, verili bir gereklik deil, grngsel bilgiden saltk
olann bilgisine giden bilincin kendisinin kendi tarafndan edinilmi gerekliidir.
Tinin Grngbilimi, saltk bilgiye ulama yolunda bilincin diyalektik sreci olarak
yaam olduu servenin anlatmndan baka bir ey deildir.
116
Bu saltk gereklik
ya da onun bilgisi dediimiz ey ise, ancak Hegelin dizgesel felsefesi iinde
tamamlanacak ve kavranabilecektir. Bir baka deyile, Felsefi Bilimler Ansiklopedisi
ile bir sunumu yaplmaya allm olan mantksal bilgilenme sreci, dngsellik
ieren dizgenin sonuna gelinmeden anlalamayaca gibi, saltk bilgi de bu sona

115
DF, s. 156.
116
Tinin Grngbilimi, bilincin Saltk Bilgiye ulama yolunda geirmi olduu aamalarn ve bilin
biimlerinin anlatm olduu kadar bu srecin btnsel kendi iinde kavrann dile getirmektedir. Bu
nedenle, Hegelin dile getirdii bu bilim, bilincin kendi ieriini konu edindii, bir baka deyile bu
deneyimin (grglenimin) kendisini bilin haline dntrm olduu dnmsel bir bilimdir. Bu
durumu, bilincin kendi zerine yapt grglenim(TG, s.72. 89.) biiminde aklayan Hegel,
Grngbilimi, Bilime giden bu yolun kendisi...Bilimdir ve bu yzden ieriine gre bilincin
grgleniminin Bilimidir(TG, s. 72. 89.) biiminde tanmlyor. Bilin olarak kendinin deneyimi
olan bu bilim, bilincin tm aamasal biimlerinin btnsel olarak kavrand, bilgilenmenin zorunlu
srecinden geerek bilincin tm yabanclama biimlerinin ald bir bilgi, Saltk Tin olarak
zgrlemi olan bilincin deneyimi ve bu deneyimin saltk bilgi aamasnda felsefe tarafndan anlatm
kazanmasdr. Aslnda bu, daha nce de belirtildii gibi, bilincin tarih srecinde yaad servenin
felsefe tarafndan ykleniidir. Ayrca, burada Hegelin Grngbilimden neyi kastettiinin daha iyi
anlalmas iin, Hegelin ilk kez 1807 tarihli Tinin Grngbiliminin, Bilim Dizgesinin lk Blm
olarak Bilincin Deneyiminin Bilimi bal altnda kt unutulmamaldr. Daha sonra, Tinin
Grngbiliminin Bilimine dnen bu adlandrma, Tinin Grngbilimi olarak ksaltlmtr. Tinin
Grngbiliminden balanarak oluturulmak istenen bilim dizgesi, yerini Felsefi Bilimler
Ansiklopedisinde oluturulan asl dizgeye brakmtr. lkinde Mantk, bilim dizgesinin ikinci
blmn olutururken, ikincide Ansiklopedi dizgesinin ilk ksmn oluturarak farkl bir ilev
yklenmitir. Tinin Grngbilimi, Mantk, Doa Felsefesi ve Tin Felsefesinden oluan bu yeni
dizge iinde bamsz ve temel bir blm deil, yalnzca nc blmn bir kesimine dnmtr.
Bu iki dizgeyi Heidegger, Grngbilim ve Ansiklopedi dizgesi olarak ayrmaktadr.(Heidegger, M.,
Hegels Phenomenoloy of Sipirit, trans. by P. Emad and K. Maly, Indiana University Press,
Bloomington and Indianapolis 1994, s. 1-9.) Fakat her ne kadar nce bilim dizgesine bir giri olarak
tasarlanm olsa da, Tinin Grngbilimi tek bana dizgenin btnsel sunumu, bir baka deyile st
anlatm niteliindedir.
165
gelinmeden tamamlanm olmayacaktr. Devim kendi iine geri dnen emberdir ki
balangcn n gerektirmekte ve buna ancak sonda erimektedir.
117
Bu saltk bilgi
ya da saltk olann kendisi, kendisine kadar gelen her snrl olan geliim
basamanda, bu snrllk iinde belli bir doruluk deeri tayan evreleri aarak
kendinde saklamakta, alkoymaktadr
Bilgi ve bilinlenme sreci, en alt dzeyde doal bilinten balayan bilme
biiminden, bilincin nesnesiyle olan kartlnn ortadan kalkt, kendinde-ey
biiminde bilin iin bir te yann kalmad saltk bilgiye ulancaya ve onda
tamamlanncaya dek srer. Bu durumda, bilincin nesnesiyle ayrm kalmayacak,
bilincin karsnda bulunan bir te yan ve bakalk ortadan kalkacak, grng ze
zde olacaktr.
118
Saltk bilgi, bu bilgilenme srecinin tamamlanm olmas
anlamnda hem bu srecin btn ya da kendisi hem de sonucudur; o kendinden
nceki tm kplar (aamalar) bir sonu olarak kendinde barndrmaktadr.
Kavramn kendinde bu dolaym, sadece znel Bilme Sreci deil, eit lde
kendine nesne edinmi olduunun kendi isel devinimidir. Kavramn Saltk
Bilgisinde eit lde balang ve ayrca sonu bir arada bulunur.
119

Hegelin Grngbiliminde duyu pekinliinden, alg ve anlama
aamalarndan geen bilin, zbilin durumuna ykselir, ussalln ve saltk bilginin
gereklemesine olanak tanr. Bu adan bilin, doal (olaan ya da gndelik) bilin,
bilgi artk bir grn bilgisi olmaktan kurtulur. Bilgi, felsefi bilgi dzeyine ykselir.
Bilin zorunlu olarak bu aamalardan geer. Hegel asndan, Gndelik alg ve
doal bilim bilgilenmenin asl biimleridirler. Fakat, bu biimdeki bilgiler, onlar
olanakl klan btnn paralar olarak grlnceye dek, felsefi bilgi asndan doru
olmayan bilgi olarak kalrlar. Onlarn nesneleri znelerinden bamsz
anlalamayaca gibi, zneleri de Tinin tarihsel yaantsndan ayr
kavranamayacaktr.
120
Saltk bilgi aamasnda zne ve nesne arasnda tam bir
zdelik kuran Hegel, kendi dizgesinin amlan ile kendi saltk idealizmini de
aklam ve temellendirmi olduunu dnmektedir. Bilincin varlkla olan zdelii,
bilgilenme sreci iinde ve bu srecin tamamlanmasyla aklk kazanacaktr.
Srecin sonunda nesnesiyle zde olduunu kavrayan bilin, kendi tzsel znn

117
TG, s. 484. ( 802).
118
TG, s. 73. ( 89).
119
PP, s. 122.
166
farkna varm olacaktr. Bu grn Hegel, gerekliin ya da tzn ayn zamanda
zne olduunu vurgulamakla dile getirir.
121
Hegel bu gryle, varlk ve dnce
arasnda kkl bir iliki kurmaya alr.

Hegelde Varlk bir biimde Kavramda
ierilmitir.

Dnce ve bilgi kavramsal olandr. Kavram gerekliin zn
oluturur, ama bu onun gereklikten bamsz olduu anlamna gelmez. Hegelin
Hukuk Felsefesinin nsz ksmnda dile getirdii ussal olann gerek ve gerek
olann ussal olduu
122
sav, gerekliin kavramsal bir alma karlk geldii ve
ussallkla rttn dile getirmektedir.
Saltk bilgiye ya da bilincin kendisiyle btnlemesine giden yolda bilincin
her aamas, kendi iinde belki eksik ve snrl saylabilecek ama tmyle yanl
olarak nitelendirilemeyecek, bir gereklik ve bu gerein anlatm olan bir
doruluk/hakikat deeri tar.
123
Nasl nesneler az ya da ok dier nesnelerle olan
ilikilerinde bilinip tannyor ise, doruluk da ancak btn iersinde aa kacak,
btn tarafndan tamamlanacaktr. Grngsel bilginin doru olmamas onun
tamamlanmamlndan kaynaklanmaktadr; oysa gereklik bir btndr.
124

Doruluun ya da gerein bu biimde dile getirilii Saltkn anlatmndan baka bir
ey deildir.
125
Hegele gre: Gerek btndr. Btn ise ancak kendi geliimi
yoluyla kendini tmleyen zdr. Saltk zerine sylenmesi gereken onun zsel olarak
sonu olduu, gerekte ne ise erekte o olduudur.
126
Btnn paray anlaml
klmasnn ona gerekliini kazandrmasnn yan sra, btnn blmleri de onun

120
Westphal, M., History and Truth In Hegels Phenomenology, s. 65-66.
121
TG, s. 29. ( 17). Ayrca Hegel, znenin Tz olduu grn ayn yaptta farkl biimlerde
tekrar vurgular. TG, s. 486. ( 803).
122
HF, s.29. Ayrca, FM, s. 8. ( 6).
123
Yaltrak, U., Hegel Fenomenolojisinde Bilin Diyalektii, Felsefe Dergisi, De Yaynlar, 90/1,
stanbul 1990, s. 66.
124
Westphal, M., History and Truth In Hegels Phenomenology, s. 65.
125
Saltk terimi, Heideggerin de belirttii gibi, her eyden nce greli olmayan anlamna gelir. Bu
adan saltk bilgi, greli bilgi gibi bir eyin bilgisi ya da varl herhangi bir eye bal olan bir bilgi
deildir. Greli bilgi, saltk olann tersine btnsel her eyi kavrayan, dolaysyla nitelie ilikin olan
bir bilgi deil, snrl niceliksel bir bilgidir. Ama ayn zamanda greli ve snrl olan bu bilgi, saltk
bilgi tarafndan kapsamaktadr. Saltk nitelemesini alan bilgi Hegel iin, paralarna znm
olmayan, btnln kendi iinde koruyup ykselten bilgidir. Saltk bilgi, bir adan gerekliini
kendinin farkndalnda ve snrlanmam olan zbilinte bulur; bu bilmenin bilin ve zbilin olarak
kendi farkndalnn ar snrszl, geici olarak us biiminde kendini gsterecek olan ar ya da
ayrmam saltk bilgidir. Bu bakmdan bilim, kendini saltk biimde bilen gerek bilgidir, bu ise tm
tamamlanm dizgenin bilgisi olmaktadr. Tamamlanm dizgenin bilgisi olmak bakmndan bu bilim
aslnda felsefedir. Hegelde saltk bilgi, Heideggerin de belirttii gibi, kendisinin farknda olan ve
kendini gereklikte bir bilim ya da felsefe dizgesi olarak amlayan bilgidir.(Heidegger, M., Hegels
Phenomenology of Spirit, s.13-17.)
126
TG, s. 31. ( 20).
167
gereklemesinin aralardrlar. Bu tmel evrensel deann ya da Saltk olann varlk
olarak kendi belirlenimlerinde dolaym kazanmas, bu yolla dsallamas demektir.
Bu deann kavram olarak gereklemesi, kavram ile gerekliinin diyalektik sre
iinde birbirini tamamlamas, gerekliin kendi kavramyla uzlamas, ona uygun
hale gelmesidir. Bu ayn zamanda diyalektik sre iinde gerein gittike kendi
zne uygun duruma gelmesi, Kavramn gereklemi olmas, ilkin soyut bir
durumda olan deann dolaym ve ierik kazanmasdr. Tm bu anlatmlarn ayn
gerekliin anlatmlar olmas, Hegel felsefesinin bir btnlk ve mantksal dizge
oluturmasndan kaynaklanmaktadr. Hegelin dizgesi, ussal olarak kendi kendini
belirleyen ve ayn zamanda olgusal olarak kendini amlayan bir dizgedir. Dizgenin
kendisi, saltk Tinden, onun kendini doa ve tarihte amlamasndan baka bir ey
deildir.
Hegel felsefesi bir zdelik felsefesi olarak adlandrlmaktadr; bu durum,
Hegel felsefesinin bir dizge olarak kendi iinde soyut mantksal deadan balamas,
bu deann Doa ve Tin olarak dolaym kazanmas gz nnde bulundurulmadan
tam olarak anlalmayacaktr. Balangtaki dea dizgenin dngsellii gerei dea
olduu kadar soyut kendi iinde ayrmlamam, henz belirleme kazanmam
Tindir. Soyut ya da mantksal dea, Varlk ve z biiminde belirlenim aldktan
sonra, Kavram olarak saltk dea biiminde tamamlanacak, bir st aamada Doada
kartln bulan saltk dea, Tin ya da saltk Gereklik olarak bir bireime
kavuacaktr. Bu st bireimde sav niteliinde konulan saltk dea, ayn zamanda bu
bireimin btndr.
127
Saltk dea, artk Tin ya da saltk Gereklik biiminde
belirlenim kazanmtr. Saltk ayn zamanda Kavrama karlk gelmektedir. Saltk
bilgi, kendisini Tin eklinde bilen Tin ya da kavramsal bilmedir
128
. Tin ya da dea,
Doada bir olumsuzlamayla kendi dna decek, bu kendi dnda dea, tekrar
kendine dnerek kltr ve uygarla karlk gelen kendinde ve kendi iin nesnel,
nesnel olduu kadar da evrensel Tini oluturacaktr. En son aamada, dlam
kendi kartn kendi iinde bir btnle kavuturmu olan Tin, bu diyalektik
srecin sonunda, kendinde olan, daha doru bir belirleme ile kendinin kendi
dndaln ya da bakaln artk ortadan kaldrm, felsefenin anlatmnda saltk
gerekliine kavumutur.

127
SL I, Table of Categories, s. 25.
168
Bilincin geliim sreci, Hegelin Felsefi Bilimler Ansiklopedisinde
amland gibi, bilincin kendi kendinin varlk ile zdeliini kavramaya dorudur.
Bu bilin Hegelde kendi varln kendinin dnda bulmaktadr. Bilin yalnzca
duyusal varl almas gereken bir bakalk olarak kavramamakta, kendi varln
da kendisiyle kartlk iinde kavramaktadr. Bilgilenme sreci bilincin kendi
bakaln olumsuzlama srecidir. zdeliin kavramna ya da bilgisine ulama
ediminde bilincin nesnesine ve bilincin kendisine ilikin olmak zere, tek bir znede
gerekleen, bir birinden ayr ama biri dierini tamamlayp bir btnlk oluturan iki
ayr ynelimi vardr. Bilincin bu ynelimi znellik ve nesnellii birlikte ieren bir
ynelimdir. zne nce, kendisiyle nesnel gereklik arasnda varolan ikin zdeliin
bilgisine ularken, nesnelerin kendindeliini ve tekiliini ortadan kaldrmakta,
dier taraftan hem bu sre iinde hem de bu srecin sonucu olarak, bilincin kendi
dndaki nesnesinden ayr salt bir zne olarak kendinin kendiyle olan bantsnda
kendi zdeliini kavramakta, bylece kendi tekiliini ortadan kaldrm olmakla
kendinin bilincine ulamaktadr. Bu yolla bilin, artk bilin olmann yan sra, ayn
zamanda bir zbilin haline gelir. Bu anlamda Hegele gre, zbilincin, kendinin-
ayn ve kendinin-tekiliinin deneyimi olmak zere tek bir deneyimsel etkinlii
vardr. Bu deneyimsel etkinlik araclyla bilin, nesnelerin bakaln olduu
oranda kendi bakaln ortadan kaldrm, bu nesnelerin kendinde varlklarn kendi
iin varlk konumuna dntrmtr. Bilin iin Kantn kendinde ey dedii varlk
artk kendi iin olmutur. Bilin iin artk bilinten bamsz bir kendinde d dnya
yoktur. Bilgilenme bu adan kendinde olandan, kendi iin olana ynelik gelien
bir sretir. Ama bu sre bilginin nesnesinde gerekleen, yalnzca onun bilin
tarafnda dnme uratld bir sre olmakla kalmaz, ayn zamanda bilincin
kendisi de kendi iinde bir bakalama uramakta, bir baka deyile bilincin kendisi
de kendi iin bir varlk konumuna ykselmektedir. Bilgilenme srecinde te yan
yitmekte, bilin kendinde ve kendi iin olan tekiliini olumsuzlayarak
gidermektedir. Bilin, bylece kendinde ve kendi iin varlk olmaktadr.
Bilincin en nemli etkinlii, kendine ve nesnelere ynelik gerekletirdii
olumsuzlamadr. Bu nedenle bilin iin en temel deneyim, kendinden baka, kendine
yabanc olma ve bu yabanclamann olumsuzlanarak almas deneyimidir. Bu

128
TG, s. 482. ( 798).
169
deneyim sonucunda kendini nesnesinde deneyimleyen bilin, kendi zerine dnen
bir bilin olduunun ayrmna varmaktadr. Bu yolla bilin, kendisini ve nesnesini
dnme uratr. Nesnesinden ve kendi bakalndan kendine dnm olan bilin,
bu bakal ortadan kaldrm olduu zaman, kendini zdeliinde tekrar bir
bakalk olarak bulmakta ve kavramaktadr. Bilincin olumsuzlayc diyalektii,
znenin kendi kavramn bir st aamada gerekletirerek dsallamas ve znenin
tzsellemesi biiminde srmektedir.
zne kendi kavramn amlayarak kendini tzselletirmektedir. Bu nedenle
Hegelin diyalektii olumsuzlayc olduu lde olumlayc ve oluturucu bir ierik
tamaktadr. Bu srete, kendini tekiliinde bilen ya da kendini bu ayrmda birlik
olarak kavrayan bilin, artk bilin olmaktan ok bir zbilin haline gelmitir.
Dnt oranda nesnesini de dnme uratan ve kendini nesne olarak alan
bilin, yalnzca nesnesini dntrmekle kalmamakta bu yolla kendisini de
dntrmektedir. Bilincin olumsuzlamas gereken bakalk, hem bilincin kendi
iinde hem de dnda olan bakalktr. Bilin her iki anlamda da nesnesini bakalk
olarak almaktadr. Hegel, bilincin nesnesiyle olan ilikisini yalnzca bilincin
nesnesiyle kurduu bir iliki olarak deil, ayn zamanda znenin kendi iinde etkin
bir biimde gerekleen diyalektik bir iliki olarak grmektedir. Bu nedenle Hegelde
evrensel ve nesnel bir ierik tayan diyalektik, Marksist felsefede zdeki bir
anlatm kazanacak olan tarihsel ve toplumsal bir diyalektik olmann yan sra, ayn
zamanda bireyin bir zne olarak kendi varolusal gerekliine ilikin yaad
bilinsel bir diyalektiktir. Hegel, znenin bilinsel yaps ve gndelik bireysel
yaantsn, evrensel Tinin diyalektiinden koparmadan, onun anmyla btnleen
bir diyalektikle kavramlatrp betimlemeye almtr.
III. Blm:
Bilin ve zbilincin Diyalektii

Modern felsefenin zne anlay, Hegel felsefesiyle karlatrldnda, ksaca
vurgulamak gerekirse, Hegel diyalektiinin ve onun zne ya da bilin anlaynn
tersine, bir zdelik mantna dayanr. Kendini d-dnyadan ve doadan yaltan
zne, bir lde dier znelerden de ayrr ya da soyutlamak durumunda kalr.
Modern felsefenin bilince zerklik ve gereklik kazandrmak isterken dayanm
olduu zne-nesne ayrm, zneyi zaman ve mekann dnda, hibir zgl ayrm
almam bireysellikten ve kiisel somutluktan yoksun brakr. Kendiyle zde bilin,
dolaymsz bir bilintir, bir baka bilincin dndadr, gereklii sadece kendi iin
bilen, kendini salt kendinde olandan ayran sonlu bir bilintir. Hegelin kurgusal
felsefesi, sonlu bir bilin anlaynn tesine gemeyi amalamaktadr. Bu kendinden
nceki felsefede ortada konulan sonlu bilin, sadece tek yanldr, kendinde varlkla
dolaymlanmam olduu gibi bir bakas iin varlkla da ilikisizdir; tmyle kendi
iin olduundan bir o kadar da kart olan kendinde varlktr. Zaten bu varlk, bir
baka bilin ya da kendi iin varlk asndan, bir kendi iin zne varlk deil,
kendinde varlktr. Hegel felsefesi, Modern felsefenin sadece ayrm dncesine
dayanan, zne ile nesneyi kartlatran, yaltlm tek yanl gereklikler olmakla
olumsuzluk biiminde kavrayan anlayn ortadan kaldracak bir felsefe oluturmaya
ynelmektedir. Hegel, kendi zne felsefesini ya da kurgusal felsefeyi Modern
felsefenin bilin ya da zne anlayna benzer bir biimde dnm felsefesine
dayanarak kurarken, dnm Kantn ya da aknsal felsefenin tam tersine dsal
bir dnm olarak deil, ikin bir dnm olarak alr. Daha nce grm
olduumuz gibi, Kant Anlak, bize salt dolaymsz olann bilgisini sunar.
Dolaymsz olan ister dnce isterse varlk olsun, Hegel asndan sadece balangc
ve kendi tek yanll iinde kartlklar oluturabilir. zbilin eer Hegelde
kendinin dnmsel bilinci olacak ve dnm zne-nesne ayrm yerine bunlarn
birliini oluturacaksa, zamandan bamsz dolaymsz bir bilincin tesine gemek,
varlk ile dnceyi zaman ve bilgilenme sreci iinde dolayml ve zde klmak
gerekir.

171
1- Saltk Bilgi Srecinde Bilincin Diyalektii
Dolaymsz bilin, kendi iinde somut bir zdelik ya da btnlk
oluturmad gibi, kendini kendi dndaki varlk ile kartlk ve ayrm iinde snrl
bir varlk olarak bilir. Bilin saduyuya uygun bir tavrla, bilginin nesnesini
kendinden ayrr. Bu ayrma ilemi, duyusal deneyimin dndaki varl ve
gereklii dnceden ayrmakta onu dnda brakmaktadr. Oysa gerek felsefi
bilgilenmeyi oluturacak bilin, bu ayrmn tesine geip, kendinin bakaln ve
varlk ile zdeliini kavramaya ynelir. Bu bilincin kendini bilme ve tanma
srecidir. Bilincin gereklikten yaltlm olmas, sadece duyusal varln bakalyla
bilin arasnda bir kartlk deil, ayn zamanda bilincin kendi iinde bakalnn ve
kendine yabanc oluunun bir sonucudur. Duyusal bilgiden balayan bilme, d-
dnyann bakaln olumsuzlayarak, salt saltk bilgiye ynelen bir bilme sreci
olmann tesinde, ayn zamanda bilincin kendi bakalnn olumsuzlanmas ve
yabanclamasnn almas srecidir. Doru bilginin lt olarak dnce ya da
kavramn nesnesine uygunluu, bilginin doruluu kadar, bilen znenin kendi
btnln kurmasndan baka bir ey deildir. Bu durumda bilgi, bir zorunluluun
bilgisi ya da bilinci olmann yan sra, insann kendine ynelik bir kavray olarak,
yabanclamasnn ortadan kaldrlmas ve zgrlemesinin de bir olanadr.
Bilincin nesnesiyle olan kartl, bu nedenle tek yanl deil, ayn zamanda
kendiyle olan bir kartlktr. Bilin, zbilin olma srecinde, bu kartln iki ayr
yann tek bir kartlk olarak kendinde birletirmekte, kendi bakalnda d nesnel
gereklii ve ayn zamanda kendine dsal ve kart olan dnyada kendi bakaln
olumsuzlayp dntrmektedir. Dolaysyla Hegelde, felsefi bilginin, duyusal
deneyimin tesine gemesi gerekmektedir. Felsefi bilgi, duyusal bir deneyimi temel
alsa da, kendi snrl ve sonlu yapsn olumsuzlayarak, kendisiyle birlikte duyusal
dnyann bakaln ortadan kaldrmal, saltk gerekliin btnsel bilgisini
oluturarak onunla rtebilmelidir. Tinin Grngbiliminde Hegel, bilincin saltk
bilgiye ulaabilmek ve kendi yabancln ama srecinde geirmi olduu zorunlu
somut aamalar, bilincin kendi zerine yapt grglenim
1
ve daha dorusu bu
srecin kendisini bir dizge olarak nitelendirmekte ya da btnsel kavrann Bilincin
Deneyiminin Bilimi olarak dile getirmektedir. Bu sre, dolaymsz bilinten

1
TG, s. 72, ( 89).
172
balayan, zbilince ve ussal dnceye geerek, Tinin btnsel ieriinde
somutlaan saltk bilgilenme sreci ya da bilime giden yoldur. Saltk bilginin
kavranna gtren Grngbilim, bilincin isel diyalektiinin zaman iindeki
deneyimlerinin dizisi olarak bu zorunlu srecin anlatmn oluturmaktadr. Hegele
gre, Bu zorunluluk nedeniyle Bilime giden bu yolun kendisi de imdiden Bilimdir
ve bu yzden ieriine gre bilincin grgleniminin Bilimidir.
2
Filozof bu bilimi
dile getirirken, bilince ve deneyimin nesnesine hibir ey katmamakta, sadece
srecin kendisini izleyerek betimlemi olmakla yetinmektedir.
Hegel, Tinin Grngbiliminde, saltk bilginin oluum srecini betimlerken,
doru bilginin ancak saltk bilme sreci iinde aa kacan gstermeye
almaktadr. Buysa, dnce ve varln diyalektik olarak bilgilenme srecinde
dolaymna ya da zaman iinde rtmesine karlk gelir. Saltk bilgi bu srecin hem
btn hem de sonucudur. Bu srecin her evresi, saltk btnn ve bilginin belirli bir
aamasn oluturarak kendi iinde belirli bir doruluk deeri tamakta, zaman
iinde snrl olan bilgi, sonlu ve greli olmayan saltk bilgide bir gereklik olarak
kapsanmaktadr. Bu bilgi, zaman iinde ve mantksal olarak btnlenmi bir srecin
betimlenii olmakla birlikte, ama ayn zamanda kendisi tm zamanlarn ve zorunlu
evrelerin olumsuzlanm grnmleri zerinde ykselen bir sonutur. nk Hegele
gre, Gerek btndr. Btn ise ancak kendi geliimi yoluyla kendini tmleyen
zdr. Saltk zerine sylenmesi gereken onun zsel olarak sonu olduu, gerekte
ne ise ancak erekte o olduudur;...ve kendisinin kendiliinden olu sreci olmak, ite
bunda yatar.
3
Saltk bilgi sreci, bilincin kendisiyle nesnel gereklii ayrmlam
olan dolaymsz bir bilinten balamakta, kendi geliimi iinde ilerlemektedir. Bu
srete, bir yanyla nesnelerin deneyiminin bilimi olmakla kalmayacak olan
Grngbilim, te yanyla da bize bu deneyimin, bilincin kendisine ilikin bir
deneyim olduunu gstererek, bylece bilme ediminde bilincin kendi iin grngsel
yanyla, nesnenin kendinde zsel yannn nasl kendiliklerinden yiterek zde
olduklarn tantlam olacaktr. Hegelin amac, saltk bilgi srecinde, bilincin
deneyiminin tesinde bilince kapal bir gerekliin bulunmadn, bilincin diyalektik
geliimi iinde kendisiyle nesnel gereklik arasndaki ayrm ortadan kaldrarak, bu
ayrmn onun kendine yabanclam kendi nesnel gereklii olduunu, bilincin

2
TG, s. 72, ( 88).
173
ancak kendi bakaln tketmi olduu zaman bir zbilin olabileceini gstermeye
almaktr.
Bilinten zbilince gei, bilginin gerekliinin kendinde ne olduunun
aratrmasyla balayacak, ama bu zbilin ve saltk bilgiye ilerleyi bilincin kendi
iinde gerekletirecei bir diyalektik sre olacaktr. Bilincin bu diyalektik geliim
srecinde nesnesiyle kurmu olduu diyalektik bant, hem kendisini hem de
nesnesini dnme uratr. Bu bilme srecinde doru bilgi, alla geldii zere,
ancak bir karlk gelme ilikisi olarak anlaldndan, doru ya da saltk bilgi ancak
Kavramn nesnesiyle rtmesinde aa kacaktr. Bu nedenle, Hegelin kurgusal
felsefesinde bu sre, Kavramn gereklikle tam bir birlik oluturmas, onu karlar
durumda bulunmas kadar, gerekliin ya da zn de zaman iinde kendi Kavramna
uygun hale gelmesidir. Saltk bilgi, Hegelin belirlemesiyle, bilginin artk kendi
tesine gemeyi gereksenmedii, kendi kendini bulduu ve Kavramn nesneye,
nesnenin Kavrama karlk dt yerdedir.
4
Bu durumda, bir karlatrmadan
baka bir ey olmayan bilgiyi oluturabilmek ve bilginin diyalektik geliimini
balatabilmek iin yaplmas gereken tek ey, bilginin zaman iinde ayr duran
bilince ve nesneye karlk gelmek zere iki ayr yannn ayrt edilmesidir. Ve
dolaysyla bilme, bilginin bizim iin ya da bir bakas iin olan ile kendinde yannn,
dolaysyla her iki farkl gereklik dzeyinin karlatrlmasyla balayacak, bilme
srecinde ortaya kan birbirine kart bu znel ve nesnel yanlarn birletirilmesiyle
gerekletirilecektir.
Bu aratrma ya da snama ileminde, her eyden nce, bilgi sz konusu
olduunda, bilin bir nesneyi konu alr; bizim bilgimiz, dorudan bir eyin bilgisi ya
da bilin her zaman bir eyin bilincidir. Bilgi belirli bir nesneye ve gereklie
karlk gelmektedir. Fakat, balangta, nesnenin z ya da Kavramna ya da
nesnenin kendinde varlna ynelik ileri srm olduumuz bu bilgi, tm
dolaymszlnn kendinde oluturduu eksiklik ve olumsuzluktan dolay, nesnesiyle
ar bir kartlk olarak konulacaktr; nesnenin kendinde varlyla rtmekten ve onu
gereklikte her naslsa olduu gibi kavramaktan daha ok, onun bizim iin olan
varlna karlk gelecektir.
5
O halde, bilme srecini oluturan aratrma, Kavram ile

3
TG, s. 31, ( 20).
4
TG, s. 68, ( 80).
5
TG, s. 69, ( 83).
174
nesnenin birbirlerine karlk dp dmediklerinin karlatrlmasyla balayp
ilerleyecektir.
Bu karlatrma, ister istemez balangtaki kartlk ve ayrmn ortadan
kaldrlarak karlkl bir uygunluk salanncaya kadar srecek, bu sre iinde yer
alan uyumsuzluk, bilincin diyalektik devimini ve bilginin geliimini salayacaktr.
Hegelin belirtmi olduu gibi, Bu karlatrmada iki kp badamyor
iseler,...bilin nesneye uygun klmak iin bilgisini deitirmelidir; ama bilginin
deimesinde onun iin gerekte nesne de kendisini deitirmektedir,...bilgi
deiirken nesne bir baka nesne olmaktadr.
6
Hegel bu sreci, bilincin kendi
zerinde gerekletirmi olduu diyalektik deneyim ya da bilincin bilgilenme
diyalektii olarak kavramaktadr. nk Hegele gre, bu aratrmada ortaya kan
gerek nesne, tam anlamyla deneyim olarak adlandrlabilecek olan, bilincin kendi
bilgisini olduu kadar nesnesini de etkileyen, kendisini eittii diyalektik devimdir.
7

O halde bu sre, sadece bir bilme sreci deil, ayn zamanda bilince verili
gereklii bir olumsuzlama srecidir.
Bilin, nesnelerin bakalyla birlikte, nesnesinden ayr duran kendi
bakaln da olumsuzlamaktadr. Bilincin kendisine ve nesnesine ynelik bu
olumsuzlayc etkinlik ve diyalektik devim, bilinci nesnel gereklikle kendisini
dolayml klaca ikin bir zdeliin bilincine ve gereklemesine gtrerek, onun
ayn zamanda bir zbilince dnmesine olanak salayacaktr. Sonuta bilin,
kendisinin kendiyle ve nesnesiyle olan bakalnn bantsnda, kendi bakaln
ortadan kaldrrken, gittike onun iin bir te yan yiterek, bu te yanda o kendi z
varlnn bilgisine ulaacaktr. Bilincin, bir zbilin olmaya doru evrilen bu
diyalektii, bilince kart duran kendinde olan varl, kendi iin bir kendinde klan
sretir. Ya da tam tersine, bilincin kendisi yerine nesnesi olan gereklik asndan
baklacak olursa, bu sre bir o kadar da, kendinde varln kendi iin olma srecidir.
Fakat, bu srete nesnesi kadar bilin de dnme uramtr. Bu durumda, bilin
nesnelerin kendinde varln tmyle zneye bal klmak yerine, bu nesnellii
kendi varlnda tanm ve kendisinin bakalnda kendini dolaymlanm klarak
ya da kendi zerine yansyarak, znel soyut ieriine somut bir varlk kazandrm
olmaktadr. Bu srete bilincin nesnesi, kendinde ve kendi iin bir varlk konumuna

6
TG, s. 71, ( 85).
175
ulat oranda bilincin kendisi de salt kendi iin olma durumundan kar ayn
konuma ykselmi olur. Hegele gre, Bylece bilin onun iin daha nce
kendinde olmu olann kendinde olmadn, ya da bunun salt onun iin kendinde
olmu olduunu grmeye varr.
8
Kendinde olan artk bir bilin iindir, ama ayn
zamanda bu kendinde olan kendinde olann kendisi deil, bir bilin iin olann
kendinde varldr. Bilin ile nesnesi her ikisi birden deiime uram ve dolaym
kazanmtr.
Bilincin zbilince, bilginin saltk bilgiye doru gelitii bu diyalektik bilme
sreci iinde bilginin nesnesi olarak Kantn kendinde ey dedii aknsal bilginin
snrlar dnda kalan varlk, bilincin kendi zerine yansyan birliinde artk bilince
yabanc bir ey olmaktan km olacaktr. Tinin Grngbiliminde birbirini
izleyerek eitli bilin biimlerinden geen, bilincin kendine ynelik gerekletirmi
olduu bu deneyim, bilincin ya da Hegelin tm bilim dizgesini ve Tinin tm
gerekliinin ieriini oluturacak olan bir deneyimdir. Sonuta, Hegelin bilim
dizgesini ve ayn zamanda saltk bilgiyi oluturan bu srete, Tinin
Grngbiliminin Giriinin son tmcesinde belirtildii gibi, bilin yle bir
noktaya eriecektir ki,...orada grng ze zde olacak, amlan bylece tam bu
noktada Tinin zgn Bilimi ile akacaktr; ve son olarak, bilincin kendisi bu zn
ele geirdii zaman saltk bilginin doasn simgeleyecektir.
9
Hegel, bilincin
zbilince ve ussalla ald, bilginin saltk bilgiye dnt bilincin
deneyiminden oluan bu sreci, btnyle diyalektik bir sre olarak kavramaktadr.
Bilincin Grngbilimsel deneyimi, hem bilincin kendi iin hem de nesnesinin
kendinde varln karlkl diyalektik iliki iinde dnme uratarak, ikin bir
birlie kavuturur. Bilin, saltk bilgiyi oluturma srecinde nesnesiyle olan
dolaymnda, kendisinin kendi ayrmn nesnesiyle bir birlik iinde kavram olur.
Bilinten zbilince ilerleme, sradan gndelik deneyimin ve dolaysz bir
olgusall temel alan doal bilincin bak asnn terk edilmesi, felsefi bir bilincin
duyusal algnn zerinde ykselmesiyle ancak olanakl olabilir. Felsefenin ya da
gerek bilimsel bilgi ve bilincin, dolaymsz bir gerekliin bilgisine egemen
klnmas, bilincin saydam ve dolaymsz bak asnn tesine gemeyi gerektirir.

7
TG, s. 71, ( 86).
8
TG, s. 71, ( 85).
9
TG, s. 73, ( 89).
176
Fakat bu gei, yaln gerekliin duyusal ve gndelik (doal) bilincini bir yana
brakarak ve onun stnden atlayarak gereklemez. Bilin, doal bilincin bak
asn dntrp felsefi bilgiyi kendi iindeki geliimiyle gerekletirirken,
saduyu ve bilince en yaln gelen duyusal bilme biiminden balar. Bu srete bilin,
her zaman daha nceki bilin biimi ya da biimleri iinden geerek olgunlarken,
kendi dolaymszln olumsuzlayan deneyim biimlerinin dizisi zerinde
ykselerek diyalektik devinimini srdrr. Bu nedenle, Hegel bilincin kendi
nesnesinin bilincinde, nesnesiyle ayrmn ortadan kaldrmak iin zbilin olma
yolundaki diyalektik geliimini, kendi geliimi iindeki bilginin en yaln biimi olan
Duyu Pekinliinden balatr ve daha sonra Alg ve Anlak olmak zere birbirini
tamamlayan ayr aamada ele alr.

a) Duyusal Pekinlik: Bilin nce nesnelerin bilince verili duyusal
varlklarn en varsl gereklik ve bilgi olarak alr. Bu bilginin nesnesi, bireysel ve
somut varlktr. Duyusal bilincin nesnesi, belirli bir zamanda ve mekanda bilincin
deneyimine verili Bu dediimiz bir nesnedir. Duyusal deneyim, tm varsl
grnmne karn, salt nesnenin varln bildirmekle yetinmek istemekte, bunu
gerekletirebileceini sanmaktadr. Bilincin diyalektii nce duyusal varln
dolaysz deneyiminden balar; bilin kendi varolusal gerekliiyle birlikte,
varolann dolaymsz bilgisini Duyusal Pekinlikte arar. Bu bilmede bilin, bilginin
zsel yann oluturan yaln ve dolaysz varolan karsnda, zsel-olmayan ve
dolayl bir varlk olarak bulunur; ve tmyle nesneye bal deneyiminde, bilin ya
da bilginin znesi olan Ben, nesneyi salt nesne var olduu iin bilir.
10
Duyusal
pekinlik, bireysel nesnenin duyusal bilgisidir.
Duyusal bilgi, bilincin somut biimde karsnda duran bilgi nesnesiyle
imdiki zaman iinde duyusal tankln gerektirir. Bu nedenle, duyusal pekinliin
ayrt edici zellii, bilginin dorudan nesnenin tikel varlna karlk geldii ya da
tikel varln bilgisi olduu kansdr. Dolaysz ya da doal bilincin nesnesi olan bu
diye adlandrabileceimiz ar varlk, d dnyada bilinten bamsz bireysel bir
varolua sahiptir. Fakat, nesnelerin bu imdi ve buras olarak bilince verili,
bilincin sadece nesnesiyle tanklna dayanan somut duyusal deneyimlerinde

10
TG, s. 75, ( 93).
177
bilin, kendi Beninin olduu gibi nesnesinin de dolaymsz ve ar kendinde bireysel
bir varlk olmadnn, tersine tmel ya da evrensel varlk olduunun farkna varr.
nk deneyim iinde her olanakl duyusal deneyimin pekinliini salayacak olan
bu, imdi ve buras olarak belirlediim nesne ve Ben zaman iinde yiten ve
mekan iinde deien somut ierik ve grnmlerinden tmyle ayr evrensel
(tmel) belirlenimler olarak kalrken, deneyimin ierii srekli deiime urar.
Bireysel nesneye ilikin duyusal deneyim, ancak evrensel bir ierik araclyla ya da
onun dolaymnda kavranabilmektedir.
Bilin nesneleri birbirinden ayrt ederek ve evrensel zelliklerine gre
snflandrarak dnr. Bilincin deneyimi karsnda tekil nesnenin evrensel nesneye
dnmesi, kavramsal dilin ve bilincin olumsuzlayc ve dolaym oluturucu
zeliliine baldr. Bilincin olduu kadar eyin kendisi de bir olumsuzlama ve
dolaym olarak vardr. Somut nesneye ilikin her belirleme, evrensel bir belirlemeyi,
dilin kavramsal kullanmn gerektirir. Nesnelerle tanklk, dorudan tikel bir
ierikle karlamak yerine, evrensel bir belirlenimin nesneye uygulanmasndan
geer. Evrensel, yleyse, aslnda duyusal pekinliin gereidir.
11
Duyusal olan
gerekliin ya da duyusal deneyimin ieriini oluturan nesnelerin kalc ierii ya
da z evrensel olanda yattndan, duyusal pekinlikte kendi z pekinliini
bulamayan bilin, somut ve yaln deneyim nesnesinin kendisinde ya da onun zsel
varlnda, onun gerekliini oluturan evrensel olann bilgisine ynelir. Bylece,
duyusal nesnenin kendisiyle birlikte bilin de deiime uramtr. Hem kendisi
farkl bir bilin hem de nesnesi artk yeni bir nesnedir. Bu Hegel iin, bilincin kendi
deneyiminin diyalektii ve yaln tarihidir, doal bilin kendisi varm olsa da ulam
olduu sonuca, bu deneyimi unutup en batan balar.
12
Felsefi ya da gerek bilimsel
bilgi, nesnelerin duyusal tanklna dayal gndelik bilginin tmyle ortadan
kaldrlmasyla deil, onun zmseyici tarihiyle ya da onun zaman iinde
olumsuzlanp almasyla balar. Bu bilincin kendi bana izlemesi gereken yol bir
bilin olma yazgsdr. Diyalektik bir devimden oluan bilin dolaymsz bir bilin
olarak kalamayacaktr. Bylece duyusal pekinlikle yetinemeyen bilin farkl bir
evreye gemitir.


11
TG, s. 76, ( 96).
178
b) Alg: Duyusal nesnenin bilin karsnda dolaysz somut varl, evrenselin
varoluunda kendisini aa vurmaktadr. Bu, bilincin diyalektiinin ilk evresinde,
duyusal pekinlik deneyiminin ulat bir sonutur. Duyusal nesnenin yaln deneyimi
bize nesnelerin dolaymsz varlklarna ilikin bilgimizin ancak evrensel araclyla
gerekleebileceini gstermitir. Bilin bylece, duyusal deneyimin dolaymsz
bilgisinden Algnn deneyimine geer, nesnelerin duyusal pekinlii yerine artk Alg
araclyla nesnenin evrensel ieriini elde edecek bir deneyimi erek edinir. Duyu
pekinlii, kendi arad eyin gerekliinin evrenselde yattn grmtr.
Dolaymsz bilin, bu nedenle, tikel varlklarn kendisini ve onlarn evrensel
zellikleriyle varolan gereklii kavrayamamaktadr. Alg aamasnda bilin,
dolaysz pekinliin ynelmi olduu bu, imdi ve buras araclyla bilince
verili dolaysz nesneyi ya da bu nitelemesini alan eyin kendinde varln bir
evrensel olarak ele almaktadr.
13
Ama bu evrensel dediimiz ey, somut bir nesnede
koullu ya da ona bal olarak bulunan bir nitelikler (evrenseller) okluudur; ve o
bu nitelikleri bir arada tutup onlara bir birlik kazandrmaktadr. Tek bana dier
nesnelere kar bir evrensel olan eyin kendisi, baz zelikleri kendinde bir birlik
halinde bulundurmaktayken, ayn zamanda baka zellikleri kendinden ayrmlayp
bir kartlk iinde varolmaktadr. O bu nedenle, baz eyleri ve kendisine kart
evrenselleri kendinden uzaklatrp olumsuzlamakta, bu olumsuzlamada bir belirlilik
olarak var olmaktadr.
14
eyin varl, o halde ancak olumsuzlama yoluyla vardr.
Algnn elde etmeyi gereksindii nesne, eylerin sadece bilincin karsnda bulunmas
ya da varolular deil, onlarn hangi duyusal nitelikleriyle varolduklarna ynelik
evrensel ierikleridir.
Bu diye belirlemi olduumuz eylerin varl, birer evrenseldir. te
yandan, eylerin bu bireysel varlklar da ayn zamanda birer nitelikler ya da
evrenseller okluudur. Ama bu evrenseller, yine de tek bir tzsel varla bal
olmakszn, bireysel ve tzsel varlkta bir arada bulunmaktadrlar. Bireysel nesne, bu
nedenle zorunlu ve zorunlu olmayan zsel varlna ilikin iki ayr yan kendisinde
birletirmektedir. Bir yandan bu nesne, sahip olduu zelliklerle baka nesnelere
bal olduu iin bir bakas iin varlk iken, te yandan ayn nesne, dier

12
TG, s. 80, ( 109).
13
TG, s. 83, ( 111).
14
TG, s. 85, ( 114).
179
nesnelerden bamsz bir kendi iin varlktr.
15
Somut nesne, zsel ve zsel olmayan
ayrmn, bu kart iki eyi kendinde birlik olarak barndrr. Bylece bu diye
belirlediimiz nesnenin kendisi, oklukta ya da ayrmda birlik olarak vardr. Algnn
karlat somut nesne ncelikle bir ve buna srekli eklemlenen bir baka ya da
okluktur. Bu tuz yaln bir Burasdr ve ayn zamanda da ok-yanldr; ak ve
ayrca ac, ayrca kbik ekilli, ayrca zgl arlkldr vb.
16
Bir baka deyile,
ey kendinde birlik ve ayrmdr, ayrmdaki birliktir.
17
Varlk ya da eyin kendinde
varl, her ne kadar bir birlik araclyla varolsa da, ayrm ya da bakalk kpsn
kendisinde barndrmaktadr. Bu birliin ve nesnenin varlk kazanabilmesi,
kartlarn ayrm ve birlik iinde varolmasna baldr. Bu nedenle, somut bireysel
nesne, kendi varlna aykr zellikleri kendi varlndan dlarken, belirli nitelikleri
kendisinde yaln bir birlik ya da ortam (zemin) olarak ayakta tutmaktadr.
Alg, bu nedenle, diyalektik dncenin ayrm ve kartlk ilkesine karlk
gelmektedir. Nesnede farkl niteliklerin bir birlik olarak ierilmi olmas, bize
nesnelerin doasnn hem kendi iinde hem de kendi dnda bir kartlk ve
diyalektik bir yap ve olumsuzlama sreci iinde varolduklarn gstermektedir.
Bilincin de ayn lde eylerin diyalektiine uygun bir kavray gerekletirmesi
gerekmektedir. Zaten bilincin nesnesinden kopuk olmayan kendi iinde geliimi ve
bilgilenmenin diyalektii, bu zorunlu sreci bize kendiliinden tantlam olacaktr.
Ayrca bilin, duyusal algnn oklu yapsnda ve soyut ve somut evrensellerin i ie
gemi kartlnda, nesnelerin birliini olduu kadar kendisini de duyusal algnn
temelinde bir birlik olarak kavramaya alr. Fakat, alg deneyimi, bize tam olarak
bireysel nesnenin evrensellerden olumu niteliklerinin, somut duyusal varlnda
kendinde barndrm olduu bir birliin bilgisini vermek yerine, nesnenin dier
nesne ve evrensellerle ilikisinde ayrm ve kartlk olarak bilincinden daha fazlasn
salayamamaktadr.
Burada ncelikle algnn nesnesine bakacak olduumuz zaman, ey bylece
baka eylerle, evrensel baka evrensellerle ilikilidir ve kartlk olarak
varolmaktadr. Fakat bu okluk ve kartlkta o, kendisi olarak kalmaktadr. Alg
sadece nesnede ou kez birbirine kart duran duyusal niteliklerin deneyimini

15
Stace, W. T., The Philosopy of Hegel, s. 347.
16
TG, s. 84, ( 113).
180
gerekletirebilmekte, ama duyulur algnn yapsnda ve onun gerisinde nesnedeki
birliin kendisini kavrayamamaktadr. Buna karn bilin, nesnesinin bir birlik
olduunu ak biimde kavrayamazken, nesnesinde byle bir birliin varlnn rtk
olarak ierilmi olduunu kabul etmekte, onun okluk ve bakalk olarak kendini
gsteren zsel yaps yerine elikiyi nesnesinden uzak tutarak, yanlgy kendi
zerine almaktadr. nk Hegele gre, Nesne Gerek ve evrensel, kendi kendine
zde olduu iin, ve bilincin kendisi ise deiebilen ve zsel-olmayan olduu iin,
bilincin nesneyi doru olmayan bir yolda sezinlemesi ve kendini aldatmas olanaksz
deildir.
18
Alg, birlik ile okluun i ie gemi yapsn, ayn zamanda ayrmda
birliin nesnelerin kendi iinde kartlk oluturan doasn elikiye dmeksizin bir
btnlk iinde deneyimini oluturamamakta ve sadece duyusal evrensellere bal
kalarak snrl bir algnn tesine ilerleyememektedir. Bu snrllk bilincin nesnesiyle
olan kartlnn sadece tek yanl ve onun dolaym araclyla varolmasnn bir
sonucudur. Fakat daha sonra, bilgilenme srecinde bilin, en az nesnesi kadar
bilgilenmenin ieriinde zsel bir yan olarak bulunacak ve etkin bir konuma
gelecektir. Bilincin alg aamasnda kendi iindeki yetersizlik, algnn ve alg
nesnesinin oklukta birlik olarak bilince dourduu glk, doal bilinci yeni bir
bilme ve deneyim aamasna gemeye zorlamaktadr.
Bilin bylece nesneye dsal bir alg deneyimiyle yetinmek yerine,
nesnelerin grye verili olmayan isel doalarn ve evrensellerden olumu
varlklarnn okluk ve kartlk olarak altnda yatan birlii kavramak isteyecek ve
kendisini nesnelerin ieriine ynelterek, deneyimini daha ok nesnesinin kendinde
varl zerinde younlatracaktr.
19
Doal bilincin alg deneyiminde bilin, henz
nesneyle kartlk iinde bulunur, grngnn varlnda ve tesinde eylerin ikin
ve tzsel birliini alglamaz. Bunun yan sra alg, deneyiminde bilin, nesnelerin

17
Marcuse, H., Us ve Devrim: Hegel ve Toplumbilimin Douu, ev. A. Yardml, dea Yaynlar,
stanbul 1989, s. 87.
18
TG, s. 86, ( 116).
19
Bu nedenle bilin, kendi gerekliini ve nesnesinin okluk ve kartlk olarak birliini, fiziksel
gerekliin grngsel ya da duyusal algsnda deil, fizik tesi bir alanda aramaya alacaktr. Bu
fizik tesi aray, her ne kadar grngnn gerisinde gereklik oluturucu bir alann bulunmas
gerektii yanlgsn tadndan bilincin ve bilgilenmenin kendisine yabanclamasn dourmu olsa
da, Hegelde bilincin doru bilgiye ulamak ve zorunlu olarak geliimini tamamlayabilmek iin
iinden gemesi ve amas gereken olumsuz bir evredir. Bu grnglerin ardnda deimez ve kalc
bir dnya bulunduu gr, Platoncu ve Hristiyan bir anlay olmakla birlikte, modern bilimin de
ieriini belirleyen bir anlaytr.(Gadamer, H., Hegels Inverted World, Hegels Dialectic: Five
Hermeneutical Studies, s. 40.)
181
evrensellerden olumu zelliklerinin bir btn olduunu bilir, ama bu btn
kavrayamaz; algnn bu bilgisi evrensellerin bir birlik iinde kavranndan
yoksundur. nk bu birlik algnn nesnesi deildir. Duyusal evrenseller olan
nesnesinin kendisi gibi algnn kendisi de bu birlikten uzaktr. Alg yoluyla bilin,
nesnelerde farkl evrensellerin nasl olup da ayrmda birlik olarak bulunduklarn
anlayamaz ve onlar arasndaki birlii kuramaz. Bunun bir sonucu olarak, ayn
zamanda bu deneyimin bilen znesi, nesnesinin ikin birliini kavrayamad oranda,
kendi bilincini de kendi iinde btnsellikten yoksun brakr. nk, Hegele gre,
duyusal niteliklerin ve alg deneyiminin gerisinde bir Koulsuz Evrensel olarak
bulunan eylerin varln kartlk ilikisi iinde bir arada tutan ve onlara tzsel bir
ierik kazandran Kuvvettir. O halde, tzsel varlklarn birer evrensel olan oul
nitelikleri, bu oul nitelikler ise, kendisi duyusal olmayan, duyusal nitelik ve
evrensellerden btnyle bamsz ve onlara ilgisiz, sadece bir iliki ya da etkiyi
bildiren nesneye ikin bir yeti ya da kuvvet (g) araclyla varlk kazanmaktadr.

c) Kuvvet ve Anlak: Kuvvet, algsal bir nitelik ya da duyusal bir evrensel
deildir. O, duyusal evrensel olmamakla birlikte, nesnenin kendisinde bir birlik
olarak bulunan, nesnelerin duyusal ve algsal niteliklerinin beliriminin ya da
varoluunun olanadr. Kuvvet biim ve ierik ya da bir bakas iin olma ile
kendinde olma ayrmn, bir koulsuz evrensel olmakla kendisinde birletirmektedir.
Bu zelliiyle ayrmda birlik olan kuvvet, bir yanyla zdeklerin kalc evrensel
ortam ya da eitli evrensellerin okluu, dier yanyla bu okluu ve
bamszl ortadan kaldran kendi iine yansm olan Bir ya da birliktir.
20
Kuvvet,
kendi iinde ikilenmi bir kendi ayrm araclyla, ama ayn zamanda kendinin
ayrm olan birbirini kkrtan bu kart iki yann birbirlerine dolaysz gei ve
birbirlerini ortadan kaldrlar yoluyla ancak bir beliri ve edimsellik olarak
varolur.
21
Dolaysyla kuvvet kendi grnmlerinde kendini olumsuzlarken, bu
olumsuzlama yoluyla ayn zamanda kendini aa vurmaktadr. O, bylece bu isel
kartln ve kutupsalln geriliminde varolmaktadr.
Kuvvet, Hegel iin varlkbilimsel bir ulam (kavram) olduu kadar, her eyden
nce mantn dolaysyla dncenin bir ulamdr. Hegel Jena Mantnda kuvvet

20
TG, s. 96, ( 135-136).
182
kavramn zorunlu iliki ulamnn temeline yerletirmekte, onu zdelik ve ayrm
olarak, bu zorunlu ilikinin iki zsel yann kendinde birletiren bir kavram olarak
belirlemektedir.
22
Hegel kuvvet kavramn yerine getirdii ilev asndan, bu iki
yan birletirdii ve kendi ayrmyla dolaym oluturduu iin, ayrca sonsuzluk
dncesinin varlkbilimsel temeli olarak grmektedir. Kuvvetin tzsel varla ikin
olmas ve nesnenin dier duyusal niteliklerinden bamsz nesnenin varlnda
ayrmda birlii oluturmas, onu duyusal algnn nesnesi dnda brakmtr.
Nesnelerin sadece duyusal evrenseller araclyla betimlenmesi, onlarn asl
gerekliine karlk gelmediinden, bilincin deneyiminin diyalektii bilen zneyi,
snrl ve sonlu nitelikte bir algnn nesnesi olmayan, grngnn gerisinde
nesnelerin kendisinde ikin bir biimde bulunan bir saltk ya da koulsuz evrenseli
kavramaya dolaysyla kuvvet kavramnn varln aratrmaya zorunlu olarak
ynlendirecektir.
Algnn deneyiminin gelip dayanm olduu ve sonu olarak ulat bu
noktada, bu koulsuz evrensel, saltk niteliiyle algnn nesnesi olamaz. Bilincin
koulsuz evrenseli kavrayabilmesi iin algnn koullu evrensele dayal nesnesinin
bilgisini ierip amas, dolaysyla koulsuz evrenseli Anlakn nesnesi yapmas
gerekmektedir. Bylece, koulsuz evrensel araclyla, algnn gerekliiyle birlikte
Kantn snrl anlak anlay da alm olacaktr.
23
Bilin duyusal pekinliin
nesnesinin gerekliini nasl everensel olanda ve dolaysyla algda bulgulamsa, bu
kez oklu evrensellerin temelinde, anlan bir nesnesi olan Koulsuz bir evrensel
olarak Kuvvet yer almaktadr. Bu koulsuz evrensel artk algnn nesnesinden farkl
bir nesnedir ve bilincin tmyle farkl bir deneyimini gerektirerek algnn deil,
Anlakn deneyimine karlk gelmektedir.
Alg deneyimi, nesnesinin gerekliinin altnda koulsuz bir evrenselin
yattn ve kuvvet kavramnn nesnelerin gereklii olduunu aa kardnda,
bilin iin bilgi ve nesnesinin gerekliinin alg yerine bir baka deneyim biiminin
ieriinde bulunduu kesinlik kazanr. Bilin koulsuz evrenseli nesne edinirken, d-
dnyada nesnenin ve grnglerin dzenli bir olu sreci iinde deiimine yol aan,

21
TG, s. 100, ( 141).
22
Hegel, G. W. F., The Jena System, 1804-5: Logic and Metaphysics, trans. and edit. by John W.
Burbidge and George di Giovanni, Introduction. and explanatory notes by H. S. Harris, McGill-
Queens University Press, Kingston and Montreal 1986, [JS] s. 54.
23
Heidegger, M., Hegels Phenomenology of Spirit, s. 104.
183
fakat bu dzenliliin arkasnda nesnelerin deien evrensel zelliklerine karn
deimeden kalan nesnelerin zn ya da ikin yapsn kavramaya alr. Fakat
evrensellerin nesnelerde karlkl bir zorunlu iliki olarak bir arada bulunmasn
salayan ve Hegelde kuvvet kavram ile aklanan bu ikin yap, duyusal pekinlik
srecinden geen algnn bilgisine ak olmad iin bilin tarafndan
kavranamamaktadr. Alg yoluyla bilincin somut nesnesinin evrensel bir varlk olarak
zmlenmesinin ardndan nesnesinde kendi iin yeterli bir pekinlik oluturamayan
bilin, kuvvet kavramyla karlaarak, algnn bilgisinden anlak aamasna geer.
Bilin ulat bu aamayla, kuvvet kavramnda kendi ierik ve yansmasn
bulacaktr. Bu diyalektik deneyimin sonucunda, nesnesinin Anlaka karlk
gelmesiyle birlikte bilin, bylece sadece nesnesinin bilgisi olmak yerine, ayn
zamanda nesnesinde Anlak araclyla kendi bilincinin farkna varacak, nesnesinden
kendi zerine yansm bilgi, saltk bilgi srecinde zbilincin gereklik kazanaca
bir st evreye ulaacaktr. Bilincin bir ar dnm olarak Anlak dzeyine ulamas,
Hegelde sadece kuramsal bir dnm olmakla kalmayacaktr; ayn zamanda Anlak
bilincin nesnesiyle dolaymna ve ikin bir dnme geiin olanan salamann
yan sra, bilincin bir doal bilin olmaktan kp zbilin haline gelmesine yol
aacaktr. Bilinci nesnesinden bamsz ar bir aknsallk ve zdelik olarak
kavrayan bir anlay yadsyan Hegel, her ne kadar Kantn aknsal birlik anlayna
benzer bir biimde Anlaa birlik oluturucu bir ilev yklemi olsa da, onu bir z-
dnm ve zbilin olarak, tm tarih oluturucu bilginin ve insansal etkinliin
kaynanda grmektedir. Algnn bilgisinden Anlak dzeyine ykselmi olan bilin,
nceki bilme biimlerinden farkl olarak, bilincin nesnesiyle dolaymlanm birliine
olanak salayacaktr.
Kuvvet nesnelere ikin olduu ve nesnelerin zsel yann oluturduu iin,
duyusal gerekliin ve algnn btnsellikten yoksun kavraynn dnda bulunur.
Bu nedenle, kuvvet kavram artk algnn deil, dncenin nesnesidir.
24
Dolaysz bir
bilmeye olanak tanmadndan kuvvetin ya da saltk evrenselin bilgisi, bilincin
dolaymn gerektirmektedir. Hegelde Kuvvet Koulsuz-Evrenseldir.
25
O ayrm ve
birliini kendisinde barndran, kendi kendisini belirleyen ar Kavramdr. Fakat dier

24
Stewart, J., The Unity of Hegels Phenomenology of Spirit: A Systematic Interpretation,
Northwestern University Prees, Illinois 2000, s. 81.
25
TG, s. 97, ( 136).
184
yandan, kurgusal nitelik tayan, tek yanlln ya da sonlu bir varoluun
olumsuzlamas olarak karmza kan kuvvet, aknsal mantn tersine, bilincin
sadece nesnesi olmakla kalmamakta, ayn zamanda, bilincin birliinin kurulmasnn
olana olarak nesnelerin zne karlk gelmektedir.
Kavram olarak kuvvet, soyut bir tasarm olmak yerine, bilincin daha alt
dzeyde bilme biimleriyle dolaymlanm bir nesnesi olmakla birlikte nesnelerin
ikin yapsn oluturduundan, znelliin ve nesnelliin her ikisini birden
kendisinde barndrmaktadr. Bu nedenle, kuvvet snrl bir olgusalla deil,
dorudan dnce ya da Kavrama karlk gelmektedir. Kuvvetin kendisi tam da
(iliki olarak) kendi iinde zorunluluk tayan tzdr, z-eitliin kalt yoluyla ve bu
eitlik olarak kartlarn birliidir.
26
Alg, bize duyusal deneyimin sonucunda ortaya
kan tikel ile tmelin dolayml yapsn gstermitir; ama nesnelerin znde yer
alan okluktaki birliin elikili yapsn kavratamamtr. Tikel dolaymsz nesne
algda dolaym kazanmtr. Her ne kadar, doal bilin geliiminin bu evresinde,
nesnesini evrensel zellikleriyle bilmeye alm olsa da, fakat te yandan nesnenin
kendisini bu evrensellerin birlii ve btnl olarak kavranamadndan, sonuta
algnn deneyim srecinde, bilin iin nesnenin kendinde varlnn ne olduu
bilinemeden kalmtr. Alg, nesnenin varoluuyla z arasndaki nedensel ilikiyi
kavrama ve kurabilme yetisinden uzaktr. Oysa bilin, kuvvet kavramyla ve onu
nesne alan Anlak araclyla kendi duyusal nesnesi olan kartyla dolaymnda ve
onunla diyalektik ilikisinde evrensel bir nitelik kazanmakta, nesnelerin duyusal
niteliklerinin tesinde kendisi de nesnesiyle birlikte snrl ve sonlu varln
olumsuzlayarak, tikelin tmel olanla dolaymndan ve bylece algnn nesnesini
oluturan somut ya da duyusal evrensellerin oklu yapsndan, koulsuz ve ar
Kavramn deneyimini oluturacak olan bir baka gereklik biiminin deneyimine
gemi olmaktadr.
Kuvvet kavramnn belirmesiyle Anlak, duyusal varln bireysel ve evrensel
zelliklerinin her ikisini de bir btnlk olarak kendisinde barndran deneyimini
gerekletirecektir. Bir koulsuz evrensel olan Kuvvet, Anlan deneyiminin
nesnesidir ve onun ieriini belirlemektedir. Kuvvet, bilen zneye, duyum ve
algnn, varolu ve zn birliini, ya da bu bilgi nesnesinin varoluuyla birlikte ne

26
JS, s. 55.
185
olduunun bilgisini kavramak iin olanak salar.
27
Nesnesinin farkl bir ierik
kazanm olmas ve nesnenin kendinde varlna ilikin bilgi, bilincin nesnesiyle
dolaymnn ve geliim srecinin bir sonucudur. Nesnenin ikin yapsal diyalektii ve
nesnenin deneyimi, karlkl olarak bilincin diyalektiini yanstr. stelik nesnesinin
kendinde bir birlik oluunun bilinci, ayn zamanda duyusal algnn birliiyle birlikte,
bilincin kendisini de bir birlik ve zbilin olarak kavramasna yol aar. Bilin
nesnelerin znde ve birliinin kkeninde kuvvetin varln aa kard oranda,
kendi bilincinin temelinde de, Anlan zbilin oluturucu birliinin yattn
grmeye balayacaktr. Bilin bu geliimini, sadece nesnesinin birliini nesnesine
dsal bir deneyim sonucunda bulgulamakla gerekletirmez, bir o kadar da o, kendi
btnsellikten kopuk alglarna bir birlik kazandrrken bu birlii kendi dna
yanstma yoluyla orada bulmu olur.
Hegel, dorudan olmasa da dolayml bir sre iinde, her ikisi de ar Kavram
olduundan, Anlak ile Kuvvet ve Anlak ile Kavram arasnda ikin bir iliki kurar; ve
saltk bilgilenme srecini oluturan Tinin Grngbiliminde bilincin nesnesiyle
birliini gstermeye alr. Bu bilincin kendi deneyimiyle birlik oluturmas ve
iinden gemesi gereken sretir; bu sre diyalektik bir sre olmann yan sra,
ayn zamanda bir sonutur. Bilincin duyusal bilgiden balayan diyalektik srete
ulaaca bu nokta, doal bilincin ve hibir belirleme almam soyut varln
yapsnda varolan bu rtk birlii, edimsel olarak gstermekte ve aa
karmaktadr. Bilincin diyalektii sonuta, bilincin soyutluunun ve kendi
bakalnn almas ve bir zbilin olma srecidir.
Anlak, duyusal ve algsal olan bilginin dolaymn ve bireimini oluturarak,
duyusal algnn oklusunu bir birlik altnda tutan gtr. Anlak bu yolla duyusal
algnn birliinde, bilincin birliini kavramaktadr. Kuvvet kavramnn tzsel ierii
yalnz bilincin nesnesini belirlemez; bilme sreci ve nesnelerin deneyiminde Anlak,
nesnelerin grnr zelliklerinin gerisinde zorunlu bir ilikinin var olduunun ve
bunun ikin bir kuvvet olduunun bilincine ular. Fakat zbilin olma yolunda
bilin daha sonra bunun ayn zamanda sadece nesnelerde ve evrensel gerekliin
znde deil, ayn zamanda kendisinde bulunan bir g (yeti) olduunun farkna
varr. Kuvvet kendisini grnmlerinde olumsuzlamakta, ama bu olumsuzlukta yine

27
Rockmore, T., Cognition: An Introduction to Hegels Phenomenology of Spirit, University of
186
de kendisi olarak kalmaktadr. Kuvvet, kendisini bilince bildirirken, nesnesini bilmek
iin koulsuz bir evrenselin bilgisine ynelen bilincin kendi nesnesi olmakla bilincin
kendi zerine yansmaktadr. Nesnesiyle tek yanl olmayan bu dolaym ya da
diyalektik ilikisinin sonucunda kuvvet, tzsel varln kendisini olduu kadar
bilincin ve dncenin yapsn belirledii iin, bir o kadar da anlan kendisinden
kaynaklanmakta ve ondan bamsz dnlmemektedir. Bilginin geliiminde Anlak
evresi, bilincin nesnesiyle olan kartlnn ortadan kalkarak, nesnesinde kendi
zn grnr klaca saltk bilgi srecinde zbilincin oluumu asndan nemli bir
aamaya karlk gelir. Anlak deneyim ve bilgilenme sreci iinde, nce kendisine
nesne edindii kuvveti kendi etkinliinin zn oluturan bir g olarak kendisinde
bulacaktr.
Anlak, soyutlama yetisi ya da gcyle tikel varlklar ve onlarn niteliklerini
birbirinden ayrr ve birletirir. Duyusal pekinlik ve algda tam olarak bulunmayan
ama her iki deneyim biiminin dolaymlanm bilgisinden kaynaklanan bu g, ayn
zamanda anlaa bal olmakla birlikte, dilin soyutlama ve tikel varlk ve nitelikleri
evrensel kavramlar altnda birletirme yetisine karlk gelir. Duyusal pekinliin
nesneyi tikellik zelliiyle bilme ve tam olarak dile getirme sansnn tutarszln
vurgulayan Hegele gre, duyusal bilgi, aslnda sylemek istediinin tersini dile
getirmi olmaktadr; bu adan dil duyusal deneyimin kendisinden daha gerekidir;
onda kendimiz dolayszca sanmz rtrz. Salt duyusal deneyimde
syleyebileceimizi tam olarak sylemek ve dile getirebilmek btnyle
olanakszdr.
28
nk dilin yaps tikel olan deil evrensel olan aa vurur. Anlak,
bir dolaymn sonucu olma ve dolaym oluturucu zelliiyle, dilin ve kavramsal
dncenin kkeninde bulunur. Hegel, Ayrma etkinlii, Anlan kuvveti ve iidir, -
Anlak kuvvetlerin en artcs ve en by ya da daha dorusu saltk gtr der.
29

Anlak ile birlikte dilin kendisi de dolaymlanm bir deneyim ve evrenselliktir. Hegel
bize, bilincin dolaymnn yan sra, dilin dolaymlanm ve dolaym oluturucu
yapsn gstermi olmaktadr. Kojvein de belirlemesiyle, Hegel, Anlay gcnn
mutlak kuvvetinden ve gcnden sz ettii zaman, aslnda, nsandaki soyutlama

California Press, California 1997, s. 51.
28
TG, s. 76, ( 97).
29
TG, s. 38, ( 32).
187
gcnden ya da kuvvetinden baka eyi kastetmemektedir.
30
Bu dilsel ve kavramsal
olarak gerekletirilen ayrma ileminin sonucunda Anlak, duyusal evrensellerin
tesinde, zsel bir ayrm olarak kuvvet kavramnn kendisine ulam olur. Anlak
aamasnn bilince kazandraca deneyimin sonucunda bilin, Anlak olarak bylece
kendi nesnesinin yapsnda olduu kadar, ayn zamanda kendi varlnda da bu gcn
(kuvvetin) bilincine varacaktr.
Niteliklerinin ve grnn tesinde fiziksel nesne, tm belirlenimden
yoksun bir eydir. Daha dorusu o, duyusal alg asndan henz bir bilin iin
varolmayan kendinde ve kendi iin bir varlktr. Ama Hegel iin bu yine de bilincin
nesnenin nesne olarak varolmad anlamna gelmez. O tam tersine, kendini bilince
belirimleri ya da grn araclyla bildiren ve ortadan kaldran kuvvettir.
Nesneleri zsel olmayan niteliklerinden soyutlayp onlar zsel ve koulsuz bir
evrensel araclyla kalc bir birlik olarak kavramak, nesnenin kendini birlik olarak
ayakta tutan kuvvet gibi anlan olumsuzlayc gc ya da yetisidir. Nasl nesnelerin
ayrmda birliini kuvvet salamakta ve kuvvet araclyla bir arada tutulmaktaysa,
duyusal algya ve grngsel deneyime birlik ve btnln de Anlak
kazandrmaktadr. Benzer biimde, Kant da zbilincin birliini Anlakta grmekte,
fakat dier yandan ona nesnesinden bamsz aknsal bir zellik yklemektedir.
Oysa Kanttan farkl olarak Hegelde Anlan nesnesi, algya kapal bir Koulsuz
Evrensel olan Kuvvetir; ama o, bilincin henz tamamlanmam Anlak deneyiminin
balangcnda, duyular st bir evrensele gnderimde bulunuyor olmakla birlikte,
Anlan tmyle kavray alannn dnda yer almaz. Dnmn kaynanda yer
alan bilin, nce kendisiyle soyut bir zdelik ve nesnelerle kartlk halinde bulunur.
Bilin, gereklikle olan bu kartln almas ve dolaymn olanan Anlan
nesnesi olan Kuvvet kavram araclyla gerekletirir. Kuvvet, Anlak gibi, ayrm ve
oklu grnn temelinde yatan tzsel bir ilkedir. Hegel, Kuvveti Anlan nesnesi
klarken, kendi saltk bir idealizminin ieriini oluturan nesnel gereklii, bilincin
diyalektik sreci iinde bilince bakml hale getirir; bilince bu yolla ayrca nesnel
bir ierik ve dolaym kazandrm olur.

30
Kojve, A., Hegel Felsefesine Giri, s. 125. Ayrca Kojve, insann uslamlamada bulunmasnn
olana olarak, teknik alma ve uygarln dolaysyla da tm tarih oluturucu olumsuzlamann
temelinde yer almas asndan, Hegelde anlama yetisinin ve dilin ayrma ya da soyutlama gcnn
nemine dikkat ekmektedir.(A. g. y., s. 126-127.)
188
-Kuvvetlerin Oyunu, z ve Grnn Birlii: Anlak, duyusal varolu ve
algsal olmayan bir gerekliin bilgisini oluturmay amalasa da, onun yneldii
nesnelerin kendinde varl, bilincin tesinde ve bilince tmyle kapal bir gereklik
deildir. Kuvvet nesnelerin isel doasna ya da varln zne karlk gelmekle
birlikte, kendisini ancak etkisinde grnr klar. Bu nedenle, kuvvet bilincin dnda
ve ona yabanc, kavranamaz bir ey deildir. Grnr olann tesinde, Hegel iin
kendinde bir gereklik yoktur. Hegel, z grnmelidir der; ve ardndan ekler:
Grn z Varlk deil ama z yapan belirlenimdir, ve gelimi Grn
Grngdr. z yleyse Grngnn arkasnda ya da tesinde deildir, tersine,
varolann z olmas yoluyla, Varolu Grngdr.
31
zsel olan, bir baka deyile
kendini grnmlerinde aa vurur.
Kuvvet, kendisini bu yolla olumsuzlayarak ortadan kaldrrken, ayn zamanda
bu ortadan kaldrlm sonlu grnmlerinde bir yanlsama olmaktan ok,
Gerekliin btnn oluturur. Hegelde grn (erscheinung) bir eyin ya da
zn grndr, bu yzden o, sadece yzeysel ya da bo bir grn (scheinen)
deildir.
32
Kendinde gereklik, zn grn araclyla aa vurur ya da bilince
bildirir. Bu nedenle Hegelde grng, gereklie kart olmak yerine kendinde
gerekliktir.
33
O halde, Hegel asndan grng, zn ya da kuvvetin ikin bir
yansmas olduundan, zaten Anlan grngnn tesine gemesi gerekmemektedir.
Anlan tek yapmas gereken, kuvvetin ve nesnelerin kendinde varlnn
belirimlerinden oluan grng araclyla grnglerin tesine gitmekten ok,
grnglerin srekli kaybolan varlnda birlii ve btnl kavramak yoluyla
nesnel gereklikle iliki kurmaktr. nk grnglerin tesinde kuvvetin kendisini
gerekletirdii bir gereklik bulunmamaktadr. Anlak araclyla eylerin iini ya
da kuvveti aratrrken, bilincin grnglerin dnda gerek bir nesnesi yoktur.
Grng, Hegele gre, Anlak ile ii birletiren orta terim, Kuvvetin gelimi
varldr, bu nedenle Anlak iin kalc bir ey deil, bir yititir.
34
Hegel bize, asl
ve olgusal gerekliin grngnn kendisinde ortaya kan, varla geli ve yok olu

31
FM, s. 186-87, ( 131).
32
TG, s. 101, ( 143). Hegel, bu ayrmdan dolay, Almanca Erscheinung terimini, Grn
(Appearance) ya da Grng (Phenomenon) szcne yakn anlamda kulanr.(Inwood, M,
Apearence, Illusion and Schining A Hegel Dictionary, Blackwell, Oxford 1992, s. 38-40.
33
Gadamer, H., Hegels Inverted World, Hegels Dialectic: Five Hermeneutical Studies, s. 41.
34
TG, s. 101, ( 143).
189
srecinden baka bir ey olmadn bildirmektedir. Bu grnglerin ortaya k ve
yok olular, kuvvetin kendisini grngleri yoluyla bildirmesi ve ortadan
kaldrmas, kuvvetlerin oyunundan olumaktadr. Fakat, kuvvetlerin oyununda
kendini gsteren, grnglerin kalc olmayan bu varl ve yok olu, asl gereklii
ve z aa vurmak yoluyla btnleyendir. Kuvvet, dolaysyla yok oluunda kendi
zn aa vurarak oluturmakta, grnlerinin btnnde ve deiimin
kendisinde varolmaktadr.
Bu nedenle, Hegele gre, Gene de bu varlk salt bir grn deil, ama
grngdr, bir grn btndr. Bu btn, btn olarak, ya da bir evrensel
olarak, ii oluturandr, iin kendi iine yansmas olarak Kuvvetlerin oyunudur
35

Grn, dolaysyla tek bana deil, bir baka grn ya da grnglerle birlikte,
onlarla bant iinde gereklik kazanr. Grngnn yok varl bir btnn
tamamlaycsdr. Bylece bu btn oluturduundan, btn bir varlk ve yok olu
srecinde kendini olumsuzlad oranda, grnten arta ayakta kalan Hegele gre,
sadece Kuvvetlerin oyunudur.
Grng ya da grnlerin oklusu, kendinde gerekliin da vurumudur ve
isel ve ze ilikin olann bir btnlk oluturan yansmasdr. Grng bu yolla
kendinde varl Anlaa arac klmaktadr. eylerin bu gerek z imdi yle
belirlenmitir ki, dolayszca bilin iin bulunmaktadr; tersine, bilin i ile dolayl bir
iliki tamakta ve, Anlak olarak, Kuvvetlerin bu oyununun aracl iinden eylerin
gerek arka tasarlarna bakmaktadr.
36
Bilme srecinde Anlak, grngnn
gerisinde eylerin isel doasn Kuvvet kavramnn kendisinde kavramaya
alrken, ona ancak grng araclyla ulaabilmekte, bu nedenle dorudan
kuvvetin kendinde varl yerine, sadece bilinle dolayma olanak salayacak olan
grng, Anlan nesnesi olmaktadr.
Hegel, grnglerin tesinde, bilincin bulgulayabilecei isel bir gereklik
olmadn vurgularken, bunun bo bir gereklik ya da yokluk olduunu bildirmek
yerine, daha ok teye gei anlaynn gereksizliini, grnglerin edimsel
gerekliini atlamadan dile getirmi olmaktadr. O halde, nesnelerin kendinde
varlnn gerekliine ulamak iin bilince Anlak araclyla den grev,
kendilerini grngler araclyla ortaya koyan kuvvetler oyununa bir birlik

35
TG, s. 101, ( 143).
190
kazandrabilmektir. Bu nedenle, bu birlii kazandrmak asndan Kuvvet, grngy
kendisine nesne yapan anlama yetisinin deil, ancak algnn deneyiminin kavrama
gcnn dnda bulunur. nk bu birlik algnn ne nesnesinin deneyiminde ne de
kendi iinde, bir baka deyile algnn kendisinde yoktur. Bunun tersine, Kuvvet ya
da saltk bir ilikiyi bildiren koulsuz evrensel, nesnelerin tzsel gerekliinin
ieriini dolaysyla kendinde varln olutururken, nesnelerin bu varl bir yandan
da bir bilin esi olan Anlak tarafndan bir birlik olarak kavranmaktadr. O halde,
kendinde varln bilince bir btn olarak grnr klmad srece Kuvvet, henz
edimsel gerekliinden ve Kavramsal niteliinden, dolaysyla bilincin kendi iin
varlndan yoksundur. Kuvvet kendisini tikel ve duyusal belirimlerinde ortaya
koymaktadr. Oysa Kant, Anlan ar Kavramlarn deneyimin nesneleri deil,
deneyimin olana olarak grmekte ve Anlakla ya da bilincin kendisiyle dorudan
zdeletirmektedir. Hegel iin Anlak deneyiminde, diyalektik bir devim ve
nesnesiyle iliki iinde bilincin ve nesnesinin tek yanll ve soyut znellii ortadan
kalkm olmaktadr. Bilin, bylece nesnesiyle birlikte kendinde ve kendi iin
Kavram dzeyine ykselmektedir. Hegel, Kantn tersine, Anlaa soyut ve tek yanl
bir zdelik deil, nesnel bir birlik kazandrmaya alr. Bilin, grng ya da
koulsuz evrensel olarak Kuvvet araclyla kendi iinde diyalektik bir sreci
balatarak, kendisini grn olarak ortaya koyan kendinde varlkla bant
kurabilecek konuma gelmitir.
Hegelde Kuvvetin kendisi de ar bir Kavramdr ve grng araclyla
Anlak ile dolayml bir iliki iinde var klnmtr. Kavram olarak ne tek bana
kendinde varla ne de bilincin sadece znel yanna karlk gelmektedir. Kendinde
olduu kadar kendi iindir, bilincin deneyiminde Kuvvet tzsel olan belirledii
oranda, ayn zamanda Kavramn bir yandr.
37
Onun kendinde varl, grng
olmann dnda, henz bilin iin belirtik hale gelmemitir. Bu nedenle, bilin
grngnn gerisinde onu, kendisiyle dolaym iinde, saltk bir evrensel olarak
kavramak zorundadr. Bilince kart ve nesnelere ikin yanyla Kuvvet, bilincin
deneyim srecinde kendini grnmlerinde olumsuzlayarak belirlenim kazanp ar
Kavram dzeyine ykselirken, bir kartlktan daha ok bilincin te yandr. Bilin
nesnesiyle olan kartl grng araclyla aacaktr. nk Kuvvet onun ancak

36
TG, s. 101, ( 143).
191
grng araclyla nesnesi olmaktadr. Grng, Kuvvet ile Anla dolayml ve
bakml hale getirmektedir. Kuvvet sadece bu yolla kendi zn bilince grnr
klmaktadr.
Anlan nesnesi ve Anlak ile Kuvvet arasnda bir orta terim olan grng,
Anlan soyutlayc ve birlik oluturucu etkinlii yoluyla kendisini iki farkl biimde
gstermekte ya da kendisini bilince iki farkl gereklik boyutunda sunmaktadr.
Grng, bir uta anlan nesnesi olmak asndan, varln kalc isel ya da zsel
yapsn oluturduu iin bilinci duyulurst bir dnyaya amlarken, dier yandan
srekli deimekte olan duyuya verili gerekliin olgusal deneyimine karlk
gelmektedir. Anlak, kuvvetin grngleri yoluyla ortaya kan deiim ve olgularn
okluunu, algnn deien evreninde deil, dncenin baskn olduu kalc ve
deimeyen bir evrende arar. Bylece, anlak olarak bilin, bireysel nesnenin birer
evrensel olan ama kartlaryla ilikisinde srekli deien ve ortadan kalkan duyusal
zelliiyle, bu deiim srecinin temelinde kendisi deimeden kalan, alglanabilir
olmasa da sadece duyusal evrensellere ve nesnelere ikin karlkl bir banty
bildiren kalc ar Kavramsal yann bir birlik iinde kavrama olanan yakalam
olur. Grng ya da kuvvet, bilinci, anlan soyutlayc gcyle, grnglerin yitimli
varlnn gerisindeki kalc z, bir duyulurst dnyaya amlar. Bu duyulurst
dnyann zemini, bilin iin bo bir soyutlama olmaktan ok, kuvvetlerin oyunundan
ve grnglerin yitiinden oluan iinde bulunduumuz bu olgusal dnyadr.
Bilin, devim iindeki grngsel bir dnyada kendi gerekliini ve
pekinliini bulamaz. Dolaysyla bu gereklii daha salam ve kalc bir evrende
arayacak ve bulacaktr. Anlak, bu nedenle, ilkin grngnn srekli yiten
gerekliinin ya da kuvvetler oyunun tesinde, grngye ikin olan Saltk-
Evrensele ya da kuvvetin kendinde varlna ynelir. Bylece grnglerde yiten bu
dnyann yukarsnda, bir gerek evren olarak duyulurst evren...kalc te-yan
almaktadr. Bu Platoncu dnya Hegel iin, ar bir e olmak bakmndan henz
grngsel dnya ile kart konulmu olmasndan dolay Usun ilk ve yleyse eksik
grngsdr.
38
Bu eksikliin, daha dorusu bilincin henz kendi gerekliini onda
bulamam olduu, Hegelin belirlemesiyle bo iin
39
ortadan kaldrlmas,

37
TG, s. 98, ( 137).
38
TG, s. 102, ( 144).
39
TG, s. 102, ( 146).
192
duyulurst dnyann ieriinin ne olduunun gsterilmesi gerekmektedir. O halde
duyulurst evren, sadece, kuvvetin ya da kendinde varln grnmlerinden
syrlm bir ar te-yan olarak kalmamaldr.
Duyulurst gerek dnya, grnglerin bu dnyadaki srekli ve dzenli bir
biimde deiime urayan ve yiten varl zerinde ykselmektedir. Anlan,
duyusal evrensellerin kkeninde kavram olduu ve ayrmsad te-yan, nesnelere
ikin olan bir gereklii aa karmaktadr. Bilincin Anlak aracl yapm olduu
bu ayrm, felsefede ve bilimsel dncenin geliiminde ilk defa karlam
olduumuz bir sorun deildir. Burada Hegel asndan, Platon ve Aristoteles
felsefelerinde tartlan, gemiten beri sregelen asl sorun, duyulurst dnyann,
bilincin kendi isel geliimi yoluyla, nesneler dnyasyla ve bilinle ilikisinin nasl
kurulabilecei sorunudur; ve ayn zamanda bilincin gereklikle olan kartlnn
nasl alabileceidir. Hegel, Tinin Grngbiliminde, bilincin diyalektik geliimi
yoluyla, bu soruna yant oluturacak bir tantlama ortaya koymaktadr.
Bilin, gerekliin zn oluturmakta olan bu ar te yan, salt soyutlama
olarak brakmak yerine, bo bir isellikte doyum bulamayaca iin doldurmak
zorundadr. Duyulur tesi nesnel gereklikle bilincin bu dolaymn salayacak olan
yine grngnn kendisinden bakas deildir. nk bu grng araclyla
konulmu te-yan, hi kukusuz grngden gelmektedir.
40
Fakat grng kalc
bir z oluturmak yerine, zn grngsn olutururken yitmektedir. Nesnelerin
saltk varl ya da ikin gereklik, bu yitite, kalc te-yan olarak aa kmaktadr.
Hegel iin, duyulurst evren (dnya), grngnn yiten varlnn gerekliidir.
Her ne kadar grngnn tesinde bulunuyor grnse de, grng onun z ve
gerekte onun dolduruluudur dolaysyla bu evren Hegele gre, yleyse grng
olarak grngdr.
41
Sadece grnmlerinde ortaya kan ve kuvvetlerin oyununda
beliren saltk ya da koulsuz evrensel, iinde bulunduumuz bu nesneler dnyasnn
ikin yapsn oluturmakta olsa da, ancak duyulur olmayan bir baka evrende
bilincin nesnesi olmaktadr. Dolaysyla, nesneye isel ve kendisini grngs ya da
kuvvetlerin oyunu araclyla olumsuzlayan tzsel varlk, tm yiten
grnmlerinden bamsz olarak, kendisini duyulurst ve kalc bir te-yan olarak
gstermektedir.

40
TG, s. 103, ( 147).
193
-Grng ve Yasa: Kendinde varln ve kalc zn aktarlm olduu
duyulurst evrenin kkeninde kuvvetlerin oyunu bulunmaktadr. Ve dolaysyla bu
evren, Hegelde grng olarak doldurulmaldr. Fakat, kendinde varln aktarld
bu te-yan sadece birlikten yoksun ve tikel grnglerin birbirinden bamsz kalc
evreni olarak alnrsa, o henz bir bilin iin var klnm deildir. Anlak iin bir
gereklik ya da evrensel bir birlik oluturma zelliinden yoksundur. Bu te yan, her
ne kadar bilincin bir soyutlamas da olsa, bu evrenin ya da anlama yetisinin gerek
anlamda bilincin nesnesi olabilmesi iin grngler okluu ya da kuvvetler
oyununa Anlan bir birlik kazandrmas gerekir. Algsal deneyimin oklusunun
altnda yatan ya da grngler dnyasnn gerisindeki birlik, kuvvetlerin oyununda
ve yiten grnglerin tikel belirlenimlerinde kalc z ya da ar Kavram olarak aa
kmaktadr. Bu tikel ve kart grngler, edimsellikleri ve yok olan varlklar
yoluyla evrensel zn davurumudurlar. Bu oklukta ve varla geli ve olu
srecinde, zaten kuvvetlerin kendi iinde ve birbirlerine kart olma belirlenimleri ve
ayrmlar yitmektedir. Fakat bu yitite, geriye salt bir belirlenim olarak sadece
ayrmn kendisi kalmaktadr. Bir baka deyile, bu geriye kalan, ayrmn ar
Kavramdr.
Bu ayrm, Hegele gre, oklu grnmlerindeki kuvvetin, tm kartlklarn
ve olu srecinin temelinde yatan yaln bir ayrm, bir baka deyile ayrm olarak
ayrmdr. Tm kuvvetler oyunundaki belirliliin yitmi, tm ayrmlarn ve
kartln kendisinde tek bir ayrma indirgenmi olduu bu ayrm, Hegelin
belirlemesiyle, evrensel bir ayrm olarak, Kuvvetin kendisinin oyunundaki yaln e
ve bu sreteki tek gerektir; Kuvvetin yasasdr.
42
Yasa deiim srecini ve akn
kendisini dile getirmekte olan bir evrensel ayrmdr. Fakat Hegel bu ayrm, her
eyden nce, bir birlik olarak grmektedir. nk bu ayrm, ayrm olduu kadar,
evrensel (birlik) ve bireysel (oklu grn) arasndaki ayrm aklayan, tm
grngler oklusundan farkl, bir yaln ayrm ama ayn zamanda bir o kadar da
birliktir.
43
Bu ayrm ya da birlik, bir yasann kendisinde dile getirilen, grnglerin
ve kuvvetler oyununun ortaya k ve yok olularnn gerisinde, deiim ve bir
yitiin oluturduu bir deimezlik ve dzendir. Bu nedenle, Yasa grnglerin yok

41
TG, s. 103, ( 147).
42
TG, s. 104, ( 148).
194
oluundaki kalclktr. Gereklik, yok oluun ardnda kalc olan yasalar evreni
olarak grnr.
44
oklu grnmlerinden yaln bir ayrma indirgenmi olan Kuvvet,
yasa araclyla soyut bir aklama kazanmtr. Bu ayrm duraan olmayan
grngnn duraan imgesidir ve yasada anlatmn bulmaktadr. Hegele gre,
Duyulurst evren bylece dingin bir yasalar lkesidir ki, alglanan evrenin te-
yan olsa da...onun dolaysz dingin imgesidir.
45
Grngnn oklu ve deiken
yaps birliini, saltk ayrm olarak yasann dinginliinden ald kadar, Anlan
yalnlndan da almaktadr.
Farkl grnglerin beliriminde Kuvvet, eylerin kendinde varln ve
deneyimin nesnel yann olutururken, yasa kendi iin varla ya da zneye karlk
gelmekte, yasa araclyla bilin, deneyimin gerisindeki kendinde gereklii kendi
iin klmaya almaktadr. Yasa ile birlikte, deneyimin yn nesnelerin kendinde
varlndan znenin kendisine evrilmektedir. Bylece deneyimin znel yan oranda
deneyimin nesnel ieriinde yer alm olur. Buna karn, kuvvetler oyununu
belirleyen yasann yaln ayrm olarak kavranmas, Anlan saltk bir evrensel olan
nesnesiyle ilikisinin bir sonucudur. Grnglerin oklusuna ve olu srecine yasa
dinginlik ve kalclk kazandrr. Kuvvetlerin oyunu tekbiimliliini yasa da
bulur.
46
Bir baka deyile, Kuvvet ya da Kuvvetlerin farkl biimler atndaki
grnmleri, tek ve yaln bir yasada grnm kazanr. Nasl eylerin gerekliinin
altnda, onlarn z olarak kuvvet bulunmaktaysa, bu kez kuvvetin grnmlerinin
znde ya da onun oklu belirlenimlerinin altnda yaln bir ayrm olarak yasa yer
almaktadr. Dolaysyla, d dnyann grnmlerini oluturan ve belirleyen kuvvet,
yasann egemenlii altndadr. Fakat, duyulurst evrende kuvvetlerin oklu
belirlenimleri yasaya indirgenirken, yasann gerek anlamda anlan nesnesi
olabilmesi iin, tikellikleri yoluyla belirsiz yasalar okluunun belirli bir yasa altnda
bulunmas ya da birlik oluturmas gerekir. Bu belirli yasann tm belirlilii ve
okluu kendinde birletiren ve yalnlatran bir yasa olmas gerekir.

43
Pinkart, T., Hegels Phenomenology: The Sociality of Reason, Cambridge University Press,
Cambridge 1994, s. 39 ve s. 357, 68. Dip Not.
44
Gadamer, H., Hegels Inverted World, Hegels Dialectic: Five Hermeneutical Studies, s. 42.
45
TG, s 105, ( 149).
46
Heidegger, M., Hegels Phenomenology of Spirit, s. 118.
195
Her ne kadar yasalar lkesi Anlan gereklii
47
olsa da, yasalarn okluu
gerein ancak eksik bir grndr.
48
Kuvvetin grnmleri gibi, yasann
kendisi de yasalar okluu yerine, tek bir evrensel yasann belirlenimi olmak
zorundadr. Hegele gre, bir eksiklik olan bu okluk, Anlan ilkesi ile
elimektedir: yaln iin bilinci olarak Anlak iin, Gerek kendinde evrensel
birliktir.
49
Bu nedenle, srekli deiim ve farkllk gsteren kuvvetlerin oyunu ve
yasalarn okluu, anlan birlik oluturucu ilkesine gre tek bir yasaya indirgenmeli
ve tek bir yasann anlatm altnda birletirilmelidir. Bu nedenle, yasalar okluu
yerine Anlak, nesnelerin tzsel varlna ilikin z ya da ii yasalarn dingin
lkesinde, duyulurst yaln bir evrende tek bir yasa olarak kavrayabilmeli, bir baka
deyile tek bir yasada, yasann yaln Kavramnn kendisine ulamaldr. Bylece,
Hegele gre Anlak, birok yasay bir yasaya dmeye brakmaldr, tpk, rnein
tan dmesine ilikin yasa ile gk cisimlerinin devinimine ilikin yasann bir yasa
olarak kavranm olmas gibi.
50
Bu birlik altna getirme ya da birlemede, ister
istemez yasalar birbirlerine kar ayrm ve belirliliklerini yitirirler. Hegel tm
yasalarn evrensel ekim yasasnda birletirilmesini buna rnek olarak
gstermektedir. Fakat bu yasa yine de bir birlik oluturmaktan ok, dier yasalarn
dnda olan bir yasadr. Hegel, cisimlerin yere dme yasasyla gk cisimlerinin
devim yasasnn, her ikisinin de belirliliini dta brakan evrensel ekim yasasnda
birletirilmesi gerektiini vurgulamakta, yasann yaln Kavram olarak ele ald
51
bu
birlii, dorudan kendi ann Modern biliminde, dolaysyla Isaac Newton
tarafndan ortaya konulan gk cisimlerinin devinimini belirleyen evrensel ktle-
ekim yasasnda grmektedir.
Yasalar okluunu tek bir yasaya indirgemek, grngler perdesinin
gerisinde, ar evrenseli kendisine nesne ve gereklik olarak almak Anlan zgn
tavrdr. Hegelin bu yaklam, dncenin geliim srecinde, nesnelerin deneyimini
bilince dsal bir deneyim olarak kabul eden felsefi anlaylarn bir olumsuzlanmasn
iermektedir. Hegelin felsefesinde, kendi ann bilimine kout bir biimde,
bilincin diyalektik deneyimi sonucunda yasa kavramnn bulgulanm olmas, bu

47
TG, s. 105, ( 150).
48
Marcuse, H., Us ve Devrim: Hegel ve Toplumbilimin Douu, s. 90.
49
TG, s. 105, ( 150).
50
TG, s. 105, ( 150).
51
TG, s. 105, ( 150).
196
kavram, bilin tarafndan henz soyut bir ierik tamakla birlikte, bilincin somut bir
ierik kazanan geliimine yol amak, bilincin nesnelerin zne ilikin bilgisinden ve
kendinde varln gerekliinden btnyle kopuk olmadn gstermek asndan
bir dnm noktasdr. Grngsel deneyiminin sonucunda, bilincin nesnesinin ikin
bir gereklik olduunun gsterilmesi, en azndan bilincin kendi iinde ve kendiyle
bo bir zdelik olmadnn kant niteliindedir.
Her ne kadar yasa Kavram, bilincin bir yandan nesnel gereklie
amlanmas asndan nem kazanmakla birlikte, bir baka adan, bilincin
nesnellii bilimsel yasa araclyla kavramas yasann soyut ieriinden dolay
zorlamaktadr. Fakat bilin grnglerin ayrk yapsn, dncenin ierii olarak
yasa Kavramnda birlie getirip damtmaktadr. Evrensel ekim yasasnda bilin,
Anlak araclyla edimsellii anlatan bir evrensel yasay deil de, sadece yasa
Kavramnn kendisini bulgulamtr.
52
Yasa Kavramnn tm bu soyutluuna karn,
yine de salt duyusal olandan arnm bo ieriinden dolay nemli bir ilev yerine
getirmektedir; nk bu yaln yasa, kendisini olumsallk ve duyusal bamszlk
biiminde gsteren tasarmlarn tesine geerek, duyusal evrenselin tasarmlarna,
koulsuz evrensele ulam olan dncenin zorunlu biimini kazandrmaktadr.
53

Hegele gre, yasa Kavram ya da evrensel ekim yasas, yalnzca her eyin
bakalarna kar deimez bir ayrm tadn syler ve ayn zamanda tm
edimselliin yasaya uygun olduundan daha fazla bir ey dile getirmez. Fakat, buna
karn yine de evrensel ekim yasasnn, salt bu nedenle, duyusal tasarmn tesinde
dnsel bir ierik tayor olmaktan dolay, yadsnamayacak bir deeri vardr.
54

Bylece yasa kavramyla Hegel, bilincin soyut bir tasarm olarak kendisiyle zdelii
yerine, saltk gereklikle ilikisini kurmaya almaktadr. Fakat, yasa kavram bize,
duyulurst evrenin soyut bir grnmnden baka, dorudan nesnel gerekliin
edimsel bilgisini sunamasa da, yasa kavramyla birlikte bilim bize, en azndan
gerekliin saltk ve ussal bir zorunluluu barndrmakta olduunu gstermektedir.
Tm ar grngleri yasa Kavramyla birletiren ve onun altnda kavrayan Anlak,
duyusal algya yasa araclyla zorunluluk kazandrmaktadr. Anlak bu yolla,
bilincin duyusal deneyiminden, Kavramsal ve ussal bir bilgiye geiine olanak

52
TG, s. 105, ( 150).
53
TG, s. 106, ( 150).
54
TG, s. 106, ( 150).
197
salamaktadr. Felsefi dnce, saltk bilme srecinde, Gerekliin btnsel
kavrann oluturmak, soyut Kavramn kendisini edimsel gereklikle
ilikilendirmek iin, Anlan oluturduu ve doa bilimlerinin bulgulad yasa
kavramnn dnsel zelliinden yararlanacaktr.
Bilin, Anlak araclyla nesnesiyle gerekletirmi olduu diyalektik
deneyimin sonucunda, eylerin kendinde varlnn ya da znn Kuvvet
Kavramndan olutuunu kavram, kendilerini ayn zamanda grnglerinde ortaya
koymakta olan Kuvvet ve Kuvvetler okluunun gerekliini ise yasa Kavramnda
bulunduunu deneyimlemitir. Bilin, eylerin grnglerini Kuvvet, Kuvveti ise
yasa kavram araclyla kavramaya ynelir. Bir baka deyile bilin, eylerin
olgusal gerekliinin Kuvvetler oyununda kendisini gsteren oklu yapsn ve kalc
olmayan devingen zn duyulurst bir evrende yaln bir Kuvvete ya da yasa
Kavramna indirgeyerek anlamaya alr. Grnglerin tesine gemeye ynelen
bilin, bu yolla deneyimin gelien ve dolaym oluturucu yaps araclyla
edilgenliinden syrlarak etkin bir g olduunu kavramaya balar. Nesnelerin isel
gerekliine yasa kavram araclyla ulamaya alrken bilin, bilincin nesnesinde
gerekletirmi olduu deneyim, sadece nesnenin ikin gerekliine ynelik bir
deneyim deil, ayn zamanda bilince ikin bir deneyimdir. Bu nedenle bu deneyim,
bilincin dolaymsz ya da doal bilinten, zbilince dnmnde, nemli bir ilev
stlenmektedir. Bilincin grngsel dnyaya bir yasa araclyla birlik kazandran
Anlak araclyla gerekletirmi olduu deneyim, doannn bilimsel bilgisinin ve
olgularn nedensel aklamasnn kkeninde bulunur. Hegel, ann ulam olduu
dnsel geliimi, bilincin kendi iinde zorunluluk tayan geliiminden ayrmadan
bilimsel dncenin ulam olduu kuramsal sonu ve veriler balamnda bir btn
olarak kavramak ister.
55
Aslnda Hegel, bilincin geliiminde Anlak ile yasa

55
Her ne kadar Hegel felsefeyi, saltk bir bilme biimi ve ayn zamanda onun bir yntemi olarak
bilimden ayrsa da, Hegelin olgusal bilimlere yaklam felsefeyi bilimden bamsz gren ve koparan
bir anlay deildir. Deneysel bilimler, sadece duyusal bir ierikle kalmayp Hegele gre,
grnglerin dolaysz alglannda diretmek yerine, duyusal bilincin ve algnn tesine gemekte,
dncenin katksyla, evrensel belirlenimleri, trleri ve yasalar bulgulayarak felsefenin bunlar
zerinde ykselip kapsayaca tikel ierii bir gere olarak felsefeye sunmaktadrlar.(FM, s. 17, 12.)
Bilimlerin bu adan geliimi, dncenin kendi iinde zbilince doru geliiminden dolaysyla da
felsefenin ve dncenin tarihsel geliiminden bamsz deildir. Felsefe bilimlerin ieriini ve
duyusal deneyimi ap onun zerine karak, tm tikel bilimlerin dnsel belirlenimlerini kendi
btnsel kavraynn ierii yapmaktadr. Hegel asndan dnme, gerekte znde bizde daha
nce dolayszca bulunann bir olumsuzlanmasdr; ve bu nedenle felsefe, kavramsal dnceyi ve
dncenin kendisini konu olarak almaktadr. Fakat felsefe, olumsuzlam olduu dolaymsz bir
198
Kavramn birlikte alp badatrmak yoluyla Kantn aknsal felsefesini Newton
fiziiyle ilikilendirerek, bilim ile felsefe arasnda sk bir bant kurarken, ayn
zamanda kendi bilim dizgesinde, doa bilimleri ve felsefeye egemen olan doal
bilincin doal tavrn amaya ve bilincin dolaymszln olumsuzlamaya
almaktadr.
Bilimin, saltk olu ve yok olu srecine karn, grngsel dnyann ieriini
yasa Kavramyla aklamas, bilincin dolaymsz deneyimin tesine geerek, saltk
evrensel bir dnceye ve kavramsal bir gereklie ulam olmasnn bir sonucudur.
Bu sonu, bilimin olduu oranda, bilimin dayand Anlan deneyiminin ve bilincin
kendi iindeki geliiminin bir sonucudur. Felsefe, saltk bilgiye ulaabilmek iin,
sonlu ve tikel nesnenin dolaysz varlnn diyalektik deneyiminden balayp, doal
bilincin geliim srecini izleyerek, doa bilimlerinin yasalar araclyla grngnn
tikelliinin tesine gemek, tm bilimsel dncenin evrensel belirlenimlerini
dnyann ve nesnel gerekliin btnsel kavraynda zmseyip amak zorundadr.
Ve ancak bunu gerekletirdii oranda, dncenin ya da Kavramn kendisini
gereklikle rttrebilir. Doal bilincin snrl deneyimiyle yetinmeyen felsefi
bilin, duyusal nesnenin deneyimiyle balayarak, bilincin deneyiminin sonucunda
nesnesinin kendine dsalln ve bakaln ortadan kaldrm olduu zaman,
nesnesinin dnsel bilgisi araclyla kendi yabancln am ve zbilince
ulam olacaktr.
Bilin Anlak araclyla gerekletirmi olduu deneyimin sonucunda,
dolaysyla ulam olduu bilimsel yasa kavramyla, kendi gerekliini nesnelerin
gerekliinin isel yapsnda ve kendine kart ve bakalam fiziksel evrende ya da

olgusall btnyle ortadan kaldrmak ve dlamaktan ok, tersine ilk douunu deneyime ve
geliimini deneysel bilimlere borludur.(FM, s. 16, 12.) Hegelde gerek bilim ya da felsefe,
btnsel olan saltk gerekliin dizgesel anlatm ve amlanmasdr. nk Hegele gre, Gerek
(hakiki) olan ve kendini destekleyen dnce, znde somut ve dolaysyla bir dea olmaldr; ve
btn evrenselliinde grnm kazand zaman, dea ya da Saltktr. Bu deann biliminin biimi
dizgedir.(FM, s. 18, 14.) Felsefeye bilimsel ierik kazandran onun dizgesel oluudur. Dizgesellik
ise gerekliin, bir baka dizgeye kar ayrmsal deil, btnsel bir kavrandr; bu nedenle gerek
bilimsel ya da dizgesel felsefe, gereklik ve dncenin tikel belirlenim ya da tikel ilkelerini bir btn
olarak kapsamak zorundadr.(FM, s. 18-19, 14.) Hegel bu yaklamyla, felsefenin ya da dizesel
dncenin bilime kartln deil, kout bir geliim oluturduunu savunmaktadr. Tmyle
kurgusal bir dizge gelitirmi olan Hegelin dizgesel bir dncenin ieriinde grerek, olgusalla ve
deneysel bilimlere ynelik gelitirmi olduu bu bak, felsefenin bilimle ne lde rttn
sorgulamak, felsefenin bilime olduu kadar, ayn zamanda bilimin felsefeye kar duruunu ve etkisini
belirlemek asndan gz nnde bulundurulmas gereken zgn bir yaklamdr. Hegel felsefeyi
bilimle btnletirmeye almaktadr.
199
doada bulacak, kendisini ancak nesnesinde ve onun bilgisinde bir zbilin olarak
kavrayacaktr. Bilin bylece kendini, kendi bakalnn deneyiminde
kavrayabilecektir. Bilincin bu diyalektik geliimi Hegelde, doal bir bilinten, znel
sonlu bilgiden, sonlu ayrmn ve bakaln ortadan kaldrm olan nesnel nitelikte
saltk felsefi bilgiye doru ilerleme ve geie olanak tanmaktadr. Dolaysyla Hegel,
bilincin nesnesinin bilgisiyle, bilincin kendisine ilikin bilgisi ya da zbilin arasnda
kesin bir ayrm yapmamaktadr.
56
Bilin, bylece hem nesnesinin hem de kendisinin

56
Hegel, fizik yasalarnn kavramsal dncesinin irdelenmesi yoluyla, tm doa bilimsel deneyimi
kendi kurgusal dncesinin ieriine katmaya alrken, ayn zamanda felsefeyi olgucu bir bak
asna yenik drmemeye, gerek felsefi (bilimsel) bilgiyi, bilincin dnda snrl ve znel bir
deneyime indirgememeye zen gstermektir. Oysa Hegel bunun tersine, kendi ann felsefesini
olgucu ve kukucu dncenin kskacnda grmektedir. Hegel iin kendi ann olgucu tutumu,
zellikle doal bilincin felsefede kk salmas ve felsefeye dorudan bir yansmasdr. Hem salt
duyusal olan bilgiye temel yapan bir bilimsellii ve olguculuu, bunun yan sra hem de felsefedeki
modern kukucu tutumu, Hegel doal bilinci ve bilgilenmeyi temel alan ayn dnsel ortam ve
kaynaktan beslenen bir anlayn sonucu olarak kavramaktadr. Hegel, Aydnlanmac dnceden
kaynaklanan, byk lde Kantn eletirel felsefesinde karmza kan bu olgucu ve onunla
btnleen kukucu tavr, felsefi olmayan doal bilincin bir tavr olarak grmektedir. Aknsal
felsefeye ynelik eletirel bir yaklam sergileyen Hegel, kurgusal felsefenin bak asyla, Kant
felsefenin zellikle olgucu bir bilim anlayna gre biimlenmi olmasndan rahatszlk duymaktadr.
Felsefe, duyusal ve en yaln bilme biiminden balamak zorundadr; fakat ayn zamanda bunun bir
olumsuzlamas olmakla o, bu dolaymszl ve sonlu bilgiyi aan ve onun tesine geen bir yaklam
oluturabilmelidir. Bu nedenle, doal bilince dayal bilime bu kadar sk balanm olmann ve
bilincin olgusalla gml kalmasnn olumsuz bir sonucu olarak, kendi ann felsefesini henz
gerekli olgunlua ulaamam olduundan dolay yetersiz bulmaktadr. Sadece dolaysz ve snrl bir
bilmeyi ilke edinmi bilimsel dncenin egemenlii altnda biimlenmi bir felsefenin, kendi ereine
yarar koulsuz ve saltk bir bilgiyi ya da kendi kavramna uygun bir ilevi yerine getiremeyecei
aktr. Bu yzden, kendi ann felsefesiyle birlikte Kantn aknsal dncesine kar karken
Hegel, felsefenin tasarmlara dayal bilimsellii ile bilimsel dnce arasndaki ayrm sakl
tutmaktadr. Grngbilimsel ve dizgesel felsefi bilgi, dier bilme biimlerinin ve zellikle de doa
bilimlerinin dsal tasarmlar temel alan yntemselliinden farkl olarak, olgusal olana somut varla
dsal bir bilgilenme deildir. Felsefe, tzsellik ve kat olgusall nesne alp kolay yoldan yargda
bulunmakla yetinmek yerine, daha sonra onu anlamak ve en son ya da en zor olarak da bu her iki
bilgiyi birletirip olgusalln dizgesel bir betimleniini gerekletirmek zorundadr.(TG, s. 23, 3.)
Hegel, bilimin dolaymsz bir bilme olmadn dile getirir; bilme sreci iinde bu dolaymszln
ortadan kalkarak, nesnelerin bilgisinin bir zbilince geiin bir basama olduunu vurgular. Fakat
dier yandan Hegel, bir o kadar da nesnelerin gerek bilgisine ulamay bilincin nesnesiyle olan
deneyimin sonucunda, zbilincin gelimi olmasna balar. Bir baka deyile, zbilincin varl,
bilincin hem zaman iindeki geliimini hem de nesnesiyle olan dolaymn dorudan gerektirir. nsan
varl, nesnesinin gerek ve doru bilgisine ulatnda, kendinin bilincine, kendi bilincine ulat
oranda da nesnesinin gerek bilgisine ular. Dolaysyla, Hegelin bu bak asna gre, insann
doaya ve iinde yaamakta olduu nesnel gereklie ynelik bilgisiyle, kendine ilikin bilgisi
arasnda ilevsel olarak bir ayrm yoktur. Hatta bir ayrm oluturmak bir yana, Hegel Tinin geliim
srecinde bize, her iki bilme biiminin de tek ve ayn bilgi biiminin birbirini tamamlayan iki ayr
yan olduunu, bu adan aralarnda ne deer ne de ncelik asndan bir stnln bulunmadn
gstermektedir. nk bilincin kendisi gibi, zbilincin kendisi de zaman d ve deneyimden bamsz
deimez bir gereklik deildir. Hegelde verili bir gereklik oluturmann tam tersine, bilgi ve
bilincin geliimi, hibir sayltya dayanmakszn kendi kendini belirleyen bir sre olarak
kavranmaktadr. Bu, Hegelde varln kavramsallamas ya da dncenin kendisini kavramsal olarak
amlamasndan baka bir ey deildir. Bu durum Hegelde bilginin temelinde yatan dnmn,
Descartesla balayan kendinden nceki modern dnm anlaylarndan farkl olarak, btnselliini,
200
gerekliini ya da deneyimini zbilinte bulgulamaldr. Bilincin geliiminde tam da
bilinten zbilince geite, Hegel felsefesinde, Kant Anlak ve Newtoncu evrensel
yasa kavramlaryla karlamaktayz. Bu nedenle, bilincin deneyiminde, Kantta
olduu gibi, hem deneyime hem bilince birliini ve btnln kazandran Anlak,
bilincin zbilince dnmesinde nemli bir evreye karlk gelmekte nemli bir
grev stlenmektedir.
Hegel, Tinin Grngbiliminin Kuvvet ve Anlak ksmnda, bilin ile
nesnesinin saltk gereklii arasndaki ayrm grngler araclyla ortadan
kaldrmak isterken, bilme sreci iinde bilincin nesnesiyle olan deneyimini bilincin
kendi zerine gerekletirmi olduu bir deneyim olarak grmektedir. Bylece bu
dnmsel deneyim, bilincin nesnesiyle olan kopukluunu ortadan kaldrmakla
kalmayacak, zbilincin geliimi, ayn zamanda bilme sreci iinde bilincin nesnesine
olan bakalnn ve yabanclamasnn almasna ve bilincin saltk bilgiye
ulamasna olanak salam olacaktr. Bu bilinten zbilince geite, grnglerin
gerisinde bir birlik olarak bulunan onlarn kendilerini ortadan kaldran yok olan
varlklarnda deimeden kalan Kuvvet, duyulurst ya da dnlebilir bir dnyada
Anlan deneyiminin ierii ve nesnesi olarak tm aklamasn evrensel bir yasada
bulmaktadr.
Bilin, Anlak ve grnglere soyut bir biim ve dzenlilik kazandrmtr.
Yasa Kavram araclyla bilin, grnglerin gerisine bakabilecek ve kendisiyle
nesnel ya da kendinde gereklik arasnda bir dolaym oluturmaya alacaktr.
Bilincin Anlak evresi, soyut ieriinden kurtulabildii, dnce ya da Kavramn
ieriini nesnel gereklikle doldurup uzlatrd oranda, bilincin bir teye gei
evresidir. Bilincin grngler araclyla nesnesinin isel gerekliiyle bantsn
kurmak ve d nesnel gereklikle dolaymn gstermek isteyen Hegel, bunu eletirel
bir tutumla hem Kant felsefenin hem de deneyime dayal Newtoncu bir doa
biliminin rten yapsndan yararlanarak tantlamaya almaktadr. Hegel burada,
Kant eletirel felsefenin Anlan evrensel kavramlarnn yan sra, tm deneyim ve
bilmenin olanann kkeninde grd bilincin aknsal birlii retisiyle ortaya

saltk ve kurgusal niteliini gstermektedir. Hegel asndan, kendi kendini oluturan bir bilmenin
nkoulu olarak, sadece bilincin nesnesiyle olan deneyiminden baka, ne nesnelerin bilgisi zbilince
ncel ne de zbilin hem bilince hem de nesnel gerekliin bilgisine ncelik gelmektedir.
201
koymu olduu zbilin anlayn, bilincin diyalektik devinimi yoluyla Newtoncu
fizie uygun gelecek ve onunla rtecek bir biimde yeniden yorumlamaktadr.
Bu yaklamyla Hegel, bilin ile nesnesi arasnda diyalektik bir iliki
kurarken, varlk ile dnce arasndaki rtk birlii, sadece zbilin ve saltk bilme
srecinin geliiminde deil, ayn zamanda felsefi ve doa bilimsel dncenin her
ikisinin de birbirini tamamlayan kout tarihsel geliimi iinde ve ann felsefesi ile
doa biliminin rten yapsnda varln gstermeye almaktadr. Kantn
kuramsal felsefesinde, nasl Anlak deneyime ve dncenin aknsal kavramlarna
tamalgnn birliiyle olanak kazandryorsa ve ayn zamanda Anlak kkeninde
bulunan bu birliin bir sonucuysa, benzer bir biimde, Newtoncu evrenbilimde
grngler ve kuvvetlerin oklu yaps, evrensel bir ar Kuvvet Kavramnda ya da
genel bir yasa altnda aklama bulmaktadr.
Yasann kuvvetin grnmlerini bir birlik altnda tutmasnn yan sra, ar
yasa Kavram, Anlan soyutlama ve birlik oluturma ilkesiyle duyulurst bir evren
imgesinde buluarak alglar dnyasnn biim ve ieriini belirlemekte ve onun
temelinde yatmaktadr. Fakat, Kant Anlak, kendi aknsal kavramlarna kendinde
varln nesnel ieriini katamayp kuramsal bilmeyi bir biimselcilie
dntrrken, Newtoncu modern bilim tm doann grnmlerini belirleyen
doadaki devinim yasalarn evrensel ekim yasasnda birlie indirgemektedir.
Newtoncu bu yaklam, Kantn kuramsal felsefesine kout bir biimde, modern
bilimde benzer bir soyutlamann varlna karlk gelmektedir. Duyulurst
dnyann kalc imgesi olan yasa, Anlan soyutlama ileminin bir sonucu olmakla
birlikte, ayn zamanda modern bilimin Platoncu yann oluturmaktadr. Ayn
zamanda modern bilimin yasa anlay, Platoncu olduu kadar, ele alm olduu
olgusalln zn daha ok soyut Kavramn z ve tanmna indirgeyerek
aklamaya alt oranda, eszsel (totolojik) bir yaklamdan teye
geemediinden Aristotelesi bir zellik de tamaktadr.
Hegel asndan burada felsefi bilincin yapmas gereken ey, nesnesine dsal
ve aknsal bir konumda bulunan snrl Anlak deneyimini amak, Anlan bir
soyutlama sonucunda oluturduu duyulurst gereklii ya da yasalarn dingin ve
kalc evrenini saltk bir bilgiye olanak salayacak olan nesnelerin ikin gerekliini
birlikte, iinde bulunduumuz olgusal evrenle ilikilendirmek ve rttrebilmektir.
202
Bu nedenle Anlak, nesnelerin ikin gerekliinin ayrmda birlik olarak altnda yatan
Koulsuz evrenseli, ancak yaln bir ayrm olan Kuvvet ya da yasa Kavram
araclyla kavrar.
Hegel iin bu deneyimin Anlan salt kendi iinde gerekletirmi olduu
Kavramsal ve znel deil, ayn zamanda nesnel bir deneyim olduunun gsterilmesi
gerekmektedir. Anlak koulsuz evrenselin bilgisine yasa Kavramnda ular; ama
burada nemli olan, Kavramn elde edilmi olmasndan ok, bilincin diyalektik
geliimi yoluyla, bu Kavramn kendi iin ve bir bakas iin olduu kadar, eylerin
kendinde varlna da karlk geldiinin ve gereklikle rttnn
tantlanabilmesidir. Anlak deneyiminin sonucunda bilincin diyalektii, sadece
dnlebilir olan yasalarn duyulurst dnyasn Anlak araclyla algnn deien
dnyasyla buluturabilmeli, kendi gerekliini nesnesinin gerekliinde
gzlemleyerek, bilincin nesnesiyle kartln, bu kartlk iinde kendisinin sonlu
bilgisini ve kendi bakaln, hi deilse ar bir z-bilinte ortadan kaldrmaldr.
Bu diyalektik deneyim srecinde bilin, kendinde varln saltk bilgisine
ulamak iin ona uygun bir deneyim biimi gelitirerek, nce nesnesinin bilgisini
kendi iin klmak, ardndan bunun kendinde varla karlk geldiini gstermek
zorundadr. Balangta, bilince grnd kadaryla grnglerin btnn
kapsamadan yasalarn oklu yapda bulunmas, yasann henz Anlak iin varlk
olarak konulmam olduunun ve dncenin birlik oluturan kavramsal niteliinden
yoksun olduunun, dolaysyla yasann kendisinden kaynaklanan bir eksikliin
gstergesiydi.
57
Fakat yasann daha balangta anlaa kart bu eksik konuluu,
yasalarn okluunun birlie kavuturulmas, bir evrensel ya da genel yasaya
indirgemeyle ortadan kaldrlacaktr. Hegel iin bu indirgeme sonucunda elde edilen
yasa, artk tikel ve belirli bir yasa deil, Kuvvetin ya da yasann Kavramdr. Ancak
genel olarak ya da Kavram olarak yasa, Anlak iindir ve onun bilgisine karlk
gelmektedir. Fakat yasann soyut evrenselliinden tr sadece Anlak iin olmas
yetmez, evrensel yasann dier yandan bo bir ierik ya da ar bir Kavram olarak
kalmamas, ayn zamanda ieriinde edimselliin kendisini barndrmas gerekir. Bir
baka deyile, duyulurst dnyann evrilmesi ve yasann kartna dnmesi ve onu
iermesi gerekmektedir.

57
TG, s. 105, ( 150).
203
-Soyutlamann ya da Yasa Kavramnn Kartna Dnmesi: Yasalar,
evrensel bir yasa ya da ar bir yasa Kavram altnda belirliliklerini yitirdike, olgusal
dnyann edimsel gerekliiyle kartlk oluturacaktr. Fakat bu kartlk, kavramsal
olarak Anlak ve onun nesnesi olan yasann kendi zn belirleyen grng ile
oluturmu olduu bir kartlktr. Grngde ortaya kan, z ve grn ayrmnn
yaratm olduu kartlktan baka bir ey olmayan bu kartlk, duyulurst
dnyann ieriini oluturmakta, duyulurst dnyay kendi kartna
dntrmektedir. Yasann belirsizlemesi, edimsel dnyann ya da kendinde
Kuvvetin aklanmasnda glk karr. Yasalarn tek bir yasa altnda birletirilmi
olmas ve genellemesi, sadece yasann kapsamnda bir genileme yaratrken, onu
tikel olgular aklamakta yetersiz brakr.
58
Bilincin yasa Kavramyla ulam olduu
soyutlama, edimsel gereklii yasaya kart bir biimde konumlamaktadr. Bilin iin
bir yanda yaln evrensel birlik, te yanda bu birlie direnen ayrm ve okluk
bulunmaktadr. Anlak, alg deneyiminin bu oklu ve eliik yapsna direnmek,
onlarn birbirine kart ayrmlarn silerek birlik kazandrmak zorundadr. Fakat
Anlak bu birlie, sadece Platoncu duyulurst evrende ular. Oysa Hegel asndan
bu kartlk, bilincin yapsndan kaynakland oranda, eylerin kendinde varlnda
bulunan Kuvvetin gereklii olarak karmza kmaktadr. Buna karn yine de,
balangta, yasann bilin iin ya da Anlan nesnesi olabilmesi, onun tmyle
edimsel gereklikten bamsz Kavramsal bir nitelik tamas bilincin izlemi olduu
yol ve diyalektik geliim asndan kanlmazdr. Dolaysyla, koulsuz evrensel
olan Kuvvetin Anlan nesnesi olmas, nce yaln Kuvvet haline gelmesine ve
btnyle Kuvvet Kavramn ya da yasa Kavramn oluturmasna baldr.
Bu nedenle, yasann kavramsallamas iin bilincin, Anlak deneyiminin
diyalektik geliimi iinde, belirli yasalarn ayrmlarn tek bir ayrmda ortadan
kaldrmas, bir baka deyile yasann kendi iinde bir birlik oluturmas ya da tm
farkl Kuvvetlerin ve onun grnmlerinin, farkl yasalar yerine tek bir yasada
birlie indirgenmesi gerekmektedir. Hegele gre, ar yasa Kavramndan baka bir
ey olmayan evrensel ekim yasas, kendisi de belirlirli bir yasa olmakla ve dier
belirli yasalarn karsnda durmakla birlikte, onlar amakla kalmaz, yasa olarak
yasann tesine geer, yasann kendisinde bulunan ayrmlar ar ve isel bir

58
Rockmore, T., Cognition: An Introduction to Hegels Phenomenology of Spirit, s. 53.
204
zorunluluk olarak saltk bir birlie indirger.
59
Bilin bylece, yaln bir Kuvvet olan
evrensel ekim yasasnda Kuvvetin yasasn elde etmi ya da yasa Kavramnn
kendisine ulam olur. Fakat yasa Kavram, grng ve Kuvvetlerin indirgenmi
olduu genel bir yasa ya da yaln bir Kuvvet ya da salt ayrm olarak, ayrmlar
ortadan kaldrr; kendi zgl niteliini ve ayrmn da kaybederek yasa, belirsiz ve
soyut bir ierik kazand oranda kendi iinde kartna dnr. Hegel bunu, yasa
Kavramnn kartna dnmesi, kendi belirlemesiyle, yasann kendisine kar
dnmesi biiminde dile getirir.
60
Zaten bu soyut olann kartna dnmesi, Hegel
diyalektiinin zorunlu bir sonucudur. Evrensel olan soyut ieriini, kartyla
belirlenim yolluyla dolduracaktr. Hegel diyalektiinde soyutlama her zaman
kartyla birlikte vardr; belirlenimsizlik, dolaymn ya da diyalektik devimin
balang ve varlk nedenini oluturmaktadr. Bu nedenle, Anlan kendisi bir
soyutlama olduu ve ar Kavramn kendisine karlk geldii oranda, diyalektik
devimi balatandr ve onun kaynanda yer almaktadr.
-Kuvvet ve Yasa, zsel Olmayan Ayrm ve Aklama: Kuvvetin
belirsizlemesine ve kendi iinde yaln bir ayrm olarak tm ayrmlarn yok etmesine
benzer biimde Hegel, yasa Kavramnn belirsizlemesinden sz etmekte ve yaln
Kuvveti ya da Kuvvet kavramn yasayla zdeletirmektedir. Kuvvet dier
Kuvvetler karsnda onlarla olan ayrmlarn yitirdii oranda Kuvvet Kavramnn
kendisini oluturmakta, bylece yasaya karlk gelmektedir. Yasa ile Kuvvet
dolaysyla yasa ile grngs arasndaki ayrm, daha nceki kuvvet ile zdek
arasnda yaplan ayrma benzer bir ayrm tekrarlar niteliktedir.
61
Hegelde yasa
Kavram, Kuvvet gibi, ikili bir kipte bulunmakta, kendisini grnmlerinden ve
olgusallktan biim ve ierik ya da ar Kavram ve varolu olarak ayrmaktadr. Yasa,
bir soyutlama karlk gelmekte, yaln Kuvveti ya da kendi iinde ar Kavram olarak
Koulsuz Evrenseli kendinden ayrmlamakta ve onun varolu biimini dile
getirmektedir. Hegelde tmyle kavramsal bir biim kazanm olan yasa, yaln
Kuvvet ya da ayrmn Kavramdr, bu nedenle de Kavramn bir ayrmdr.
62
Bu
zelliiyle yaln Kuvvetten baka bir ey olmayan yasa, Hegelde bir ayrmda birlik
olarak kavranmaktadr. Fakat bu birlik kendisini, Hegele gre, iki ayr kipte

59
TG, s. 106, ( 151).
60
TG, s. 106, ( 151).
61
Stewart, J., The Unity of Hegels Phenomenology of Spirit: A Systematik Interpretation, s. 90.
205
gstermektedir: bir kez iinde ayrmlarn bamsz kplar olarak anlatldklar yasa
olarak, ve ikinci kez yaln bir kendi iine geri ekilmilik biiminde, ki buna yine
Kuvvet denilebilir, ama bu kendi iine itilmi Kuvvet deil de genelde Kuvvet ya da
Kuvvet Kavramdr.
63
Ve sonuta yasa, Kuvveti ayrm ve birlik olarak kendi iinde
kapsamakta ve sadece onun ayrmnn anlatmndan olumaktadr.
Bylece yaln Kuvvet kendisini blnmekte, ama bu blnme kavramsal
aklamasn ve anlatmn yasada bulmaktadr. Hegelin belirtmi olduu gibi,
Bylece, rnein yaln elektrik Kuvvettir; ayrmn anlatm yasaya der; bu ayrm
pozitif ve negatif elektriktir. Hemen ardndan benzer biimde Hegel, bu saptamasn
bir baka rnekle aklar: Dme deviminde Kuvvet yaln edir, yerekimidir ki
yasas devimin deiik kplarnn byklnn, geen zaman ve geilen uzayn
birbirlerine kk ve kare olarak bantl olmalardr.
64
Doa bilimine ilikin bu iki
rnekle Hegel bize, yaln Kuvvet ile ayrmnn, bir baka deyile Kavram ile
varoluunun, gereklikte, yasada belirtilen ya da dile getirilen biimiyle bir ayrm
olmadn, daha dorusu bu ayrmn nesnenin kendinde varlna karlk
gelmediini gstermektedir.
Genel olana indirgenmi yasa, Kuvvetin ve Kuvvetler oyununda ortaya kan
grngde bilince ne verilmise onu ayrmlar ve aklar. Yasann dile getirmi
olduu ayrm, olgunun kendi zsel gerekliine ilikin bir ayrm oluturmaz. Bu
nedenle, ayrm ayn zamanda varln kendi Kavramna ya da Kavramn birliine
ilgisizdir. Hegel bunu, yasa ile Kuvvetin ya da Kavram ile varln ilgisizlii olarak
grmektedir. yle ki, pozitif ve negatif olmak, yaln elektrik olarak Kuvvetin
kendisine ilgisizdir. Tpk, devim yasasnda, devimin kendisinin uzay ve zamana ya
da uzaklk ve hza ilgisiz olmas gibi. Ayrca bu ikinci rnekte devimin kendi
iindeki blmleri de birbirlerine ilgisiz ve birbirleri iin zorunlu deildir. Bu
nedenle, Hegele gre, uzay zamansz, zaman uzaysz ve uzaklk en azndan hzsz
olabilecek bir yolda tasarlanabilir,...nk birbirleri ile olumlu ve olumsuz olarak
ilikili ve bylece zleri yoluyla balantl deildirler.
65
Devim yasas, evrensel
Birde ya da yaln z olarak Kuvvetin (yerekiminin) kendisi kendi iinde zorunlu bir
ayrm oluturmamaktadr. Bu, yasann kendi iinde birliinin ayrmlarndan bamsz

62
TG, s. 108, ( 154).
63
TG, s. 106, ( 152).
64
TG, s. 106-107, ( 152).
206
ve kendi varl asndan zorunlu olmay, yasann ortaya koymu olduu ayrmn
her eyden nce bir zsel ayrm olmamasndan kaynaklanr.
Dolaysyla, yaln Kuvvet olarak devimin ayrmlar gerekte ya da kendi
kendisinde ayrm deildir; o halde ayrm denilen ey, Anlan kendi ileyiine
karlk gelmekte, sadece eylerin kendinde varlklarna ynelik bir tasarm kipi
olarak varolmaktadr. nk bu ayrm, Hegele gre, Kavramn zorunluluundan
kaynaklanmakta, varln kendisinde bulunmamaktadr; sadece Anlak bu rtk
ayrmn Kavramn tamaktadr; bu nedenle olgunun kendisinde koyulmu
olmayan bu i ayrm henz ilk bata yalnzca Anlaa dmektedir.
66
Zorunluluktan
yoksun olan ayrm, aslnda bir ayrm olmayan ayrmdr; bu szde zorunluluk ve
ayrm, sadece Anlan ve szn kendisinden kaynaklanr.
67
Hegelin belirttii gibi,
hi kukusuz, yasa yaln Kuvvetin ya da Kuvvet Kavramn kendisinde bir ayrm
yapmaktadr; fakat bu ayrm yaparken, ayn zamanda, bu ayrmn olgunun kendi
ayrm olmadn da aka ortaya koymaktadr.
Bu nedenle yasa, grnglerin duraan belirlenimi olan duyulurst evrene
ve bu yolla sadece Anlan soyutlama oluturan bak asna karlk gelir. Bu
ayrm, Kuvvet olarak grngnn yiten varlnda gerekleen bir ayrmdr. Ayrmn
yzeysellii ve salt szn ya da ar evrensellik bildiren Kavramn kendisinden
kaynaklanan bu zorunluluk, yasada aka anlatmn bulmaktadr. Ayrm olgunun ya
da eylerin isel ayrm ve ikin gereklii deildir. Aklamada bildirilen ayrm,
olgunun kendisinin ya da edimsel gerekliin znn deil, dorudan ar yasann ya
da onun soyut Kavramnn aklamasdr. Bylece aklama, nce bir ayrm
yapmakta, ama aklam olduu zorunlu ve zsel ilikinin, yaln Kuvvetin kendinde
varlna ilikin bir zellik tamadn ortaya koyarak, daha sonra yapm olduu
ayrmn ayrm olmadn gstermektedir. Ve dolaysyla aklama, kendi kendini ve
aklad eyin gerekliini yadsr. te Hegele gre, ayrmn ortaya konulup
kendini ortadan kaldrld bu srece aklama denmektedir.
68
Yasa, Kuvvet
Kavramna dayanmakta, onun ya da koulsuz evrenselin bir aklamas olduu savn
tamaktadr; ama buna karn aklama, Kuvvetin kendinde varl hakknda bir ey
sylemek yerine, sadece onun yaln Kavramnn ayrmn dile getirmektedir.

65
TG, s. 108, ( 153).
66
TG, s. 108, ( 154).
67
TG, s. 108, ( 154).
207
Hegel asndan yasada bize bildirilmekte olan, yasa Kavramnn z ya da
yaln Kuvvettir, Kuvvet ise yasann aklad rtk evrensel e ya da zemindir.
Hegele gre, Bir yasa bildirilir; bundan onun kendinde evrenseli ya da zemini
Kuvvet olarak ayrt edilir; oysa bu ayrmn ayrm olmad, ama daha ok zeminin
btnyle yasa gibi oluturulduu sylenir.
69
Kuvvetin genel yasaya dayanlarak
aklanmas ve yasa Kavramna Kuvvetin grngleri araclyla ulalm olmas,
Kuvvet ile yasa arasnda ayrm ortadan kaldrmakta, bu nedenle, aklama bir
dngsellie yol amaktadr. Hegel, bu durumu, bireysel bir olay ya da olgunun
aklanmas yoluyla rneklendirir. Ona gre, nce Tek bir imek olay, rnein bir
evrensel olarak kavranr ve bu evrensel elektrik yasas olarak bildirilir; aklama
sonra yasay yasann z olarak Kuvvete sktrr.
70
Bu durumda aklayan (yasa),
kendisiyle aklanan grng (Kuvvet) arasnda, bir ayrm yapyor grnse de, bir
ayrm yapmamakta, aslnda bu ayrm ortadan kaldrmakta ve tmyle geri
almaktadr. nk Hegel asndan, Bu Kuvvet daha sonra yle oluturulur ki,
kendisini belirttii zaman kart elektrikler ortaya kmakta, ve bunlar yine
birbirlerinde yitmektedirler; yani, Kuvvet tam olarak yasa gibi oluturulmaktadr;
ikisi arasnda hibir ayrm olmad bildirilir
71
Bylece, yasa Kavram yaln
Kuvvetin yerini almakta, bir baka deyile yasa yaln Kuvvetin ya da ayrmn
Kavram olarak grlmektedir.
72
Yaln Kuvvet, bireysel bir belirlenim deil, yaln
evrensel olarak farkl grnglerin bir yasa altndaki birliidir. Yaln bir evrensel
olan yasa, kendini olgusal evrende, grnglerinin sonsuz okluu yolluyla da
vurur.
73
Yasa yalnzca bu farkl grnmlerde ortak ve kalc olan birlii dile
getirmektedir. Bir evrensel olan elektrik yasas, dier tm farkl grnmlerin altnda
yatan belirli bir biimden yoksun yaln birliktir. Yasann ortaya koyduu ayrmlar,
ar ayrm ve evrensel beliri, kendisiyle ayn ierie sahip olan ar Kuvvettir.
74

Bireysel bir olay ya da olgu, ar evrensel araclyla aklanr, fakat bu aklanann
ya da aklad varsaylan Kuvvetin ya da yasann kendisi de ar evrenselden bakas
deildir.

68
TG, s. 108, ( 154).
69
TG, s. 108-109, ( 154).
70
TG, s. 109, ( 154).
71
TG, s. 109, ( 154).
72
TG, s. 108, ( 154).
73
Stace, W. T., The Philosophy of Hegel, s. 349, ( 477).
74
TG, s. 109, ( 154).
208
Hegel, kendi ann matematiksel ve tmdengelimsel bir yaklam temel
alan doa bilim anlaynda, yasann yaln Kuvvete indirgenip onunla
zdeletirildiini ve bu nedenle de olgusal bir aklama gcnden yoksun olduunu
grerek eletirmektedir. Oysa biz, aklayan yasadan aklam olduu grng
arasnda bir farkllama bekler ve yasann grnglerin belirimlerinin tesine
geerek grnglerin anlamn oluturduuna inanrz.
75
Fakat aklamann sadece
gerekletirmi olduu ey, aynnn aynya (Kuvvetin yasaya ya da yasann Kuvvete)
indirgenmi olmasdr. Kuvvet tmyle yasa gibi oluturulduundan, doann temel
yapsna ya da asl Kuvvetlerin kendisine gnderimde bulunmaz.
76
Hegel, deneysel
bilimlerin, znde gerek bir ayrma dayanmadan gerekletirmi olduu bu trden
aklamalar, sadece birer esz olarak nitelendirir. nk aklamada ayrmn
ortadan kalkm olmas, aklamann sadece bir tekrarlama olmasna, bir
dngsellie dnmesine yol am olur. Burada ortaya kan asl sorun, bu
durumun deneysel bilimlerin yasa anlaynn tesine geilerek kurgusal dnce ve
felsefi bir bilinle almaya allmas yerine, bilimin kendi ann dncesine
kout bir biimde felsefi olguculuun ve modern kukuculuun bilinemezci tavryla
uzlatrlmas sorunudur. Bunun sonucunda, Kuvvet betimleyici yasaya
indirgenmekte, grnglerin gerisindeki ikin ya da nedensel kuvvetler
kefedilmeksizin olgusal gereklik bir dzenlilik olarak betimlenmektedir.
77
Kalc
olmayan grngnn belirlenimlerinden oluan yasa, nce Kuvvetin yasas olarak,
belirli bir Kuvvet ve onun grnglerinin bir betimlenmesidir; ve Kavram olarak
kuvvetin dolaymsz bir izdmnden oluturmaktadr. Bu adan evrensel yasa,
sadece kuvvet olarak kuvvetin, bir baka deyile Kuvvet Kavramnn bir anlatmdr.
Yasann Kuvvete ve bu yolla ayrmn birlie indirgenerek, ar yasann ya da
yasa Kavramnn bu biimde ayrmlar ortadan kaldran bir birlik olarak
tanmlanmas, Kuvvet Kavramna tekrar dnmeyi gerektirmektedir. Yasa sonuta,
Hegel, asndan yaln Kuvvetin ayrmn oluturmakla birlikte, Kuvvetin kendinde
varlna deil, Anlaa (zneye) karlk gelmektedir. Evrensel yasa bize her devimin
yasaya uygun olduunu bildirirken, devimin ya da grngler arasnda deimez
olarak kalan ilikinin kendisinin ne olduunu bildirmemektedir. Yasa, Humeun

75
Stewart, J., The Unity of Hegels Phenomenology of Spirit: A Systematic Interpretation, s. 94.
76
Pippin, R. B., Hegels Idealism: The Satisfactions of Self-Consciousness, s. 137.
77
Westphal, M., History and Truth: In Hegels Phenomenology, s. 103.
209
bilime ynelik nedensellik ve tme varm eletirisindeki zorunlu banty, byle bir
dnceyi en azndan olgusal evrende bize sunabilmek gcnden yoksundur. Kant bu
zorunlu banty (ideay) ve bu bantyla ortaya konulabilecek duyusal izlenimlerin
birliini, sadece dncenin ya da Anlan evrensel ve ar Kavramlarnn nsel ve
kendiliinden kaynaklanan yapsnda ve ileyiinde grmektedir. Grnglerin
okluunun gerisinde yatan birlik ve bu birlii salayan zorunlu bant, duyusal
deneyim ve algnn dnda koulsuz ve yaln bir evrenseldir. Anlak, ancak yasa
araclyla bu yaln evrenseli kavramaya almaktadr. Fakat, Kuvvet ve yasann
birbirine indirgenmesinin sonucunda yaln evrensel i olarak Kuvvetin kendinde
varl ya da Koulsuz evrenselin bilgisi bilinemez kalr. Bu durumda Heideggerin
vurgulamasyla, Anlan nesnesi kendinde ayrm olarak konulmad srece,
edimsel gereklik (koulsuz evrensel) elde edilemez.
78
Bylece, yasa bize, yasann
ya da yaln Kuvvetin gerisinde ve eylerin kendinde varlnda yatan gereklii ve
kuvvetler oyunundaki zorunlu ayrm deil, sadece szde ayrmn kendisini
bildirmektedir.
Hegel asndan, yasann yaln evrenseli ya da Kuvvet Kavramn aklamak
iin ortaya konuluu ve gerekletirmi olduu gereklikten yoksun ayrm, bilincin
kendi iinde oluan devimin ve sadece salt onun yaln etkinliinin bir sonucudur.
Yasayla Kuvvetin birbirlerine indirgenmeleri sonucunda, ayrmlarnn ortadan
kalkm olduu eszsel aklamayla ortaya konulan bu sre, salt Anlan
oluturmu olduu bir devim srecidir. Bu srete Anlak, Hegele gre, nesnesinin
dingin birliinde diretir, ve devim yalnzca anlan kendisine der, nesneye deil;
bu bir aklamadr, ki...daha nce sylenmi olandan ayr bir ey syleyecekmi gibi
davranrken gerekte hibir ey sylememekte, tersine salt ayn eyi
yinelemektedir.
79
Bilin, yasa Kavramnn ve aklamann znde, grnglerin
yiten gerekliini, dolaysyla yasann kendisine kart dnen saltk deiimi
bulgulam olmaktadr. Fakat burada bir yineleme biiminde karmza km olan
aklama srecinin oluturmu olduu devim, sadece Anlan kendisinde
gereklemi olsa da, bu devim daha nce farkna varmadmz bir gerei aa
karmaktadr. Yasa, asl gereklik ve kendinin kart olarak devinimin varln ve
deiimi ortaya koymaktadr. yle ki, biz onda tam da yasada eksik olan eyi, saltk

78
Heidegger, M., Hegels Phenomenology of Spirit, s. 123.
210
deiimin kendisini tanrz; nk bu devim, daha yakndan gzlemlediimizde,
kendisinin dorudan kartdr.
80
Devim, ancak grnglerin kendisini ortadan
kaldr ve olumsuzlamas yoluyla varolmaktadr.
Grngnn yok oluunda ya da Kuvvetler oyununda, grnglere dayanan
ve onlarn bir soyutlamasndan oluan yasann tek kalc z olarak ortaya km
olan devim, bu adan tm yaln niteliiyle grngnn zn ya da yasasn
oluturmakla birlikte, grng araclyla Anlan oluturulmu olduu yasann
gereklii olmann da tesinde, ayn zamanda grng ve yasann gerekliinden
ok ncelikle Anlan kendi gerekliini ve yasasn oluturmaktadr. Fakat bilincin
ulam olduu bu gereklik, ayn zamanda yasann kalc ve dingin kavranyla
uyumsuzdur. Ve yasann bu son kavran biimi, btnyle yasann ve anlan ilk
gerekliinden farkldr.

2- Bilinten zbilince Gei: Duyulurst ve Evrik Evren
Bylece yasa Kavramyla bilincin ulam olduu asl gereklik olarak bu
devim, yasann ilk gerekliine, Anlan ayrmlar birlik olarak kavrayan dnme
ilkesine karttr. Yasann ve dolaysyla bilincin ilk gereklii, kendi kartna
dnmtr. Bilin, yasa Kavramnn zn ve kendi gerekliinin saltk devim
olduunu kavram olmakla ulam olduu bu yeni aamada, tekrar yaln Kuvvetin
grnmlerine geri dnmektedir; asl ayrm ve devimi grng evreninde tekrardan
bulgulamak zorundadr. nk Hegele gre, bu devim, daha nce kendisini
Kuvvetlerin oyunu yoluyla gsteren, Kuvvetin kendisinde gerekte bir ayrm
olmayan, dolaysyla Kuvvetlerin belirilerinde kendisini srekli ortadan kaldran
ayn deiimdir.
81
Yasa araclyla bilincin gerekletirmi olduu deneyim,
balangta her ne kadar nesnelerin kendinde varlna karlk gelmese ve yasann
aklam olduu gereklik, sadece szn kendisini yinelemesine dayansa da, bilin
burada Kuvvetlerin oyunu olarak nesnesinin deneyiminde devimin kendi z
olduunu kavram olmaktadr.
Bylece bu deneyimde bilin, grnglerin gerisindeki nesnel gereklii
kavramak iin tekrar Kuvvetlerin oyunuyla yeniden karlarken, aslnda eylerin

79
TG, s. 109, ( 155).
80
TG, s. 109, ( 155).
81
TG, s. 109, ( 155).
211
altnda yatan gerekliin, Kuvvetler oyununda kendisini saltk bir deiim olarak
gsteren Anlan ve grngnn kendisinden baka bir ey olmad gerekliine
ulam olmamaktadr. Bu bilin iin balangca bir geri dn olmak yerine, bilincin
kendini bilme ya da zbilin olma ve saltk bilgiye ulama srecinde, bilincin
nesneler dnyasndan kendi zerine dnmesi ve bu yolla bilincin dolaym ve geliim
kazanm olmas anlamna gelmektedir. Bu ise bilincin diyalektik geliimi asndan
nemli bir krlma ve farkl bir balang, kesin bir dnm noktas oluturmaktadr.
nk, bilin yasaya kart bu saltk deiimi, kendi nesnesi olan yasa Kavramnn
znde olduu kadar, onu kavrayan Anlan kendisinde de grmektedir. Yasa ve
onun oluturduu aklama araclyla saltk devimle yzlemek zorunda kalan
bilin, aklamann dile getirdii devimin ya da deiimin Anlan kendi gereklii
olduunun farkna varmtr. Bylece bilin, grnglerin altnda yatan koulsuz
evrenselin bilgisini kavramaya alrken, aslnda bu deneyimde nesnesinin kendinde
varlndan, kendi varlnn bilgisine ynelmektedir. Hegelin belirttii gibi,
Aklama ile, yleyse, nceden iin dnda ve sadece grngde olan deiimin
gelgiti duyulurstnn kendisine gemitir; oysa bilincimiz nesne olarak iten teki
yana Anlaa gemitir ve deiimi orada bulmaktadr.
82
Dolaysyla bilin,
nesnesinin bilgisi araclyla gerek bir dolaym ve geliim kazanarak, artk
kendisini bilgisinin nesnesi yapmaktadr.
Bilin, kendi gerekliini yasa Kavramnn oluturmu olduu ayrm, kendi
nesnesinin znde bir deiim olarak kavram ve bunu her eyden nce kendi
varlnda deneyimlemi olsa da, bu deiim, sadece ar kavramn kendisinde
gerekleen, fakat henz dorudan olgunun kendisinde ve onun edimsel varlnda
gzlemlenebilen bir deiim deildir. Hegel iin bu deiim, deiimin evrelerinin
ieriinin deimeden kald, ar deiimdir.
83
Dolaysyla, Anlan ve yasann
ortaya karm olduu gereklik, ar deiim ve onun Kavramdr. Bilin balangta
kendisinin deiimi olarak bu saltk deiimi, kendisine bal, kendisinin nesnesi
ama ayn zamanda nesnel gereklii kavrama ya da tasarmlama biimi olan yasa
Kavramnn kendisinde grmektedir. nk edimsel gereklie ilikin bir aklama
ve ayrmda bulunmayan yasa bu deiimi, salt kendi Kavramnn deiimi olarak
gstermekteydi. Fakat, ayn zamanda sadece Anlan bir nesnesi olan bu Kavram, ar

82
TG, s. 109, ( 155).
212
bir Kavram ya da Anlan Kavram olarak, eylerin zne karlk dnldnden
ve eylerin i varl ile ayn olduundan, bu deiim Anlak iin, i evrenin yasas
olmaktadr.
84
Bilincin kendisinden ya da saltk deiim olarak bilincin kendi
yasasndan i evrenin yasasna gei grng dolaysyla yasann ilk gerekliinin
evrilmesi yoluyla olmaktadr.
85
Ama dier yandan bu saltk deiim, i evrenin
yasas olmakla birlikte, Anlak onu Kuvvetlerin oyunu yoluyla ya da grngnn
yiten varlnda kavramakta, bu nedenle, yasann gereklii olarak yasaya kart bu
saltk deiim, grng ve Anlan kendi yasasn oluturmaktadr.
Anlak sonuta saltk deiimi, yasada ya da Kuvvet Kavramnda
bulgulamaktadr. Bu ise, Kuvvetlerin yiten varl ve ar grngnn kendisinden
baka bir ey olmad iin, salt balangta bilince kar olmasyla i diye
nitelendirilebilecek evren, grngnn kendisi olmakta ve dolaysyla edimsel
gereklie ve olgunun ya da eyin kendinde varlna karlk gelmektedir. Bilin
bylece, kendi gerekliini, eylerin kendinde varl ve yasann z olarak saltk
ayrm ve deiimin kendisinde grmektedir. Fakat bilincin ulam olduu bu sonu,
yasa Kavramnn ve Anlan birlik oluturucu ilkesinin, nesnel gereklikle kartlk
oluturmas ve kendi iinde evrilmesi yoluyla gereklemektedir. Bilin Anlak
araclyla gerekletirmi olduu bu deneyimin sonucunda, yasann ayrmlar
ortadan kaldrdn, bir birlik oluturmak yerine saltk deiimin grngnn yasas
olarak, olgunun kendisinin ya da kendinde eyin saltk ayrm olduunu
kavramakta,
86
yasann ilk ve soyut konumlandrl biiminden, onun kendi kartna
dnm olduunu gzlemlemektedir.
lk kavran biimiyle, nce duyulurst evrende kendine zde ve kalc olan
yasa, sonuta anlak iin grngnn yasas olmaktadr. Bu biimiyle, en bata
kendine zde yasa, kendisini Kuvvetin Kavram yoluyla, Kuvvetin edimsel

83
TG, s. 109-110, ( 156).
84
TG, s. 110, ( 156).
85
Hegelin kullanm olduu bir te yan dncesi olarak evren ya da Duyulurst Evren
szckleri, Hegel ncesi geleneksel metafiziin szck daarcndan ve dnce biiminden
aktarlan, Hegelci kurgusal dnceyle pek de uyumlu olmayan kavramlardr. Bu durum gz nnde
bulundurulmadnda, Hegelde bilincin ya da Kavramn kendisinden, nesnelerin kendinde ve edimsel
varlna, Anlan gerekliinden i evrenin gerekliine gei uslamlamas, metnin btnsellii
dnda okunduu ve bilincin geliimindeki diyalektik dnce izleinin oluturduu mantsal rg
gz nnde bulundurulmad zaman, ilk bakta artc olduu kadar salam bir temelden yoksun
grnmektedir. Oysa Hegel, izlemesi gereken zorunlu bir sre olarak dncenin kurgusal geliimini
betimlemek iin, ister istemez kendinden nceki metafiziin bu kavramlarn sadece dn alr; bu
metafiziin dnce biimine ve kendisine kar, tmyle onun bir olumsuzlamas biiminde kullanr.
213
varlndan ve belirimlerinden dolaysyla kendisini kendisinden ayrmaktadr. Fakat
daha sonra gerekletirmi olduu aklamada bu ayrm ortadan kaldrarak, tersine
kendisinin bir birlik ya da Kuvvetin kendisi olduunu ortaya koymaktadr; ve
bylece sonuta, gerek bir ayrm oluturmak yerine, zdelik ilkesinde
diretmektedir. Yasann bu gerekliini Hegel, ksaca kendine-zdein daha dorusu
kendisiyle-ayn-olann kendini kendinden ittii ve bu yolla ayrmn ortadan
kaldrarak kendiyle-ayn-olmayann kendini ektii biiminde dile getirmektedir.
87

O halde, Anlak iin salt bir grng yasas olan bu ilk yasa bize, Kuvvetle olan
ilikisinde, ayrmlarnn gerek ayrmlar olmadklarn bir birlie ktn
gstermektedir. Anlan ya da yasann bu ilk gerekliini M. Heidegger, rnekleyici
daha somut bir anlatmla, Oysa imdi bu, zdein (yasann) eit olmamas, kendine
eit olmayan Kuvvet haline gelmesidir. Fakat zde olmayan olarak grngnn yasa
olarak kendine eit olmamas, yani kendisiyle zde olmasdr
88
szleriyle anlatma
dkmektedir. Yasann bu biimde, sadece zdelik dncesini dikkate alarak, tek
yanl ve edimsel gerekliin kendisine kart bir biimde yetersiz konumlandrlmas,
olgusal dnyann zorunlu ussal zn ya da gerek ayrmn ve dolaysyla eylerin
kendinde varln bize sunmaktan yoksundur.
Bu salt kendine zde olan ilk evreni, yasalarn gerisinde grngnn
varln ve saltk deiimin kendisini, yasann olduu kadar kendisinin z ve
gereklii olarak kavramaya alan Anlak, deiim olgusunun saltk gereklik
olduunu bulgulam olmakla, yasayla rtm tm duraan ve soyut gerekliini
yasayla birlikte yitirmekte, kendisine kart bir konumda yer almaktadr.
Grnglerin oklusuna bir birlik kazandrmak isteyen Anlak, bu birlikten
yoksundur. Anlan kendisinin yan sra, nesnesinin ya da yasada bildirilen eylerin
kalc z olarak, duyulurst nesneler dnyasnn gereklii tmyle deierek,
kendi iinde kartna dnmtr.
Artk bu zdelik ilkesine kart, gerekliin kendisini edimsellikle
btnleyecek olan ve zsel ya da gerek bir ayrm oluturan, bir baka yasa ve o
yasann geerlilikte olduu duyulurst bir ikinci evren daha bulunmaktadr. Hegele
gre, Bylece bir ikinci yasa daha vardr ki ierii daha nce yasa denmi olana,

86
TG, s. 110, ( 156).
87
TG, s. 110, ( 156).
88
Heidegger, M., Hegels Phenomenology of Spirit, s. 123.
214
yani srekli olarak kendine zde (ayn) kalan ayrma karttr; nk bu yeni yasa
daha ok zdein zde-olmayan ve zde-olmayann zde olmak srelerini
anlatmaktadr.
89
Bylece bu ikinci yasa zdelik ve birlik ilkesine kar farkllama
ve ikin ayrm dncesini gerekletirmi olmaktadr. Hegel bu ikinci yasayla, ilk
yasa ve onun gerekliinin kendi iinde evrilmi olduunu dile getirmektedir.
Hegelin bu konudaki anlatmna aklk kazandrmak iin, ilk yasann
ikicisine nasl evirildiini daha somuta indirgeyerek anlatacak olursak, yasann
kendinde varlk olarak Kousuz evrenseli, onun belirimleri olan grng ve
Kuvvetler araclyla aklamaya alrken, daha nce gerek bir ayrm
oluturmayan grng ile yasa arasndaki evrilmi ilikiye bakmamz gerekecektir.
Burada ilk yasada bize bildirilen, zdein (yasann) ayrm (Kuvvet ya da
grng) olmas, ama hemen bunun ardndan ayrmn (grngnn) sonuta kendine
zde (yasa) olmas srecinin tmyle tersine, ikinci yasada, ayrmn (grngnn)
zde (yasa), zdein (yasann) ayrm olduunu grrz. Bu ikinci evrik sre,
ilkinin evrilmesi sonucunda elde edilmi olsa da, her iki srete tek balarna
gerekliin btnselliini oluturmaktan yoksun olduklarndan, birbirinin dnda
deil, Hegel iin, gerekliin eksik grnn ortadan kaldran, birbirini
gerekseyen ve tamamlayan srelerdir. Kendine zde gerekte kendisini kendinden
iter, kendine zde olmayan gerekte kendisini kendine zde olarak koyar
90
lk
yasann ve onun soyut konuluundan farkl olarak Hegelde, bilincin ulam olduu
bu ikinci yasa, ilk yasann ve duyulurst evrenin kendi kartna dnerek
ikilenmesi sonucuyla ulalan ilk yasann evrik gerekliidir. Bu yasa, alglanan
evrendeki deiim ve bakalam kendisinde barndran, edimsellik ve somut
gereklii kendisiyle ilikilendiren ikinci bir duyulurst evrenin yasasdr.
Bu son durum, bizim ancak grngnn kendisinde karlaabileceimiz
dsallk ve ayrmn nesnelemesi ve bilincin dnda, gerek ayrm olarak konulmas,
ama bir o kadar da bunun bilincin ya da Kavramn somut ierii haline gelmesidir.
Bu ikinci durumu, Heideggerin belirlemesiyle, Anlan ilk gerekliinin sonucuyla
karlatrdmzda, her ey imdi tersine dnmtr. Eit olmayan, grng eittir;
zde yasa zde olmayan (deiim) olandr.
91
Dnyann bu ilk yasaya uygun

89
TG, s. 110, ( 156).
90
TG, s. 110, ( 157).
91
Heidegger, M., Hegels Phenomenology of Spirit, s. 123.
215
kavrannn ya da dnyann zdelik ilkesine uygun soyut alglannn karsnda,
edimsel gerekliin saltk deiim ve ayrm ilkesi bulunmaktadr.
Bylece Hegele gre, Bu ilke ile ilk duyulurst evren, yasalarn dingin
lkesi, alglanan evrenin dolaysz elemi, kartna dnmektedir. lk evrende
kendi ayrmlarnda kendiyle-ayn kalc olan yasann, tersine, imdi iki evrenin her
biri gerekte kendilerine kart konulmaktadr.
92
Ancak bu evrik evren, Hegelde
ilkinin evrilmesi yoluyla elde edilen ikinci duyulurst evrendir. nk Hegele
gre, bir yan daha imdiden ilk duyulurst evrende bulunduu iin, ilkinin
evriidir. bylece, grng olarak tmlenmektedir.
93
Bylece duyulurst evren
kartna dnerek, kendisinin yoksun olduu ve dile getiremedii kendinde varln
bo ieriini, ikin bir ayrm ve farkllamaya olanak salayan evrik evrenin ortaya
kard grngler araclyla doldurmu olmaktadr. nk Hegele gre, sadece
alglanan evrenin dolaysz evrensele ykselii olan ilk duyulurst evren, alglanan
evrenin aksine henz kendi iin deiim ve bakalam ilkesinden yoksundu, ama
imdi zorunlu kar eini alglanan evrende bulmakta ve onu evrik bir evren
olarak elde etmektedir.
94
Hegel bize, Anlan ve yasann bu tersine evrilmi
gerekliinin diyalektik sreleriyle, saltk gerekliin ve onu nesne alan bilincin
gerekliinin temelinde ayrm ilkesinin ve birliin bulunduunu gstermeye
almaktadr. Gerekte, ancak bu belirlenim iledir ki ayrm i ayrm ya da kendi
kendisinde ayrmdr, nk zde kendine zde olmayan, zde olmayan kendine
zdetir.
95
Gerekliin doru ve kavramsal bilgisini oluturabilmek, birbiriyle evrik
bir iliki iinde ortaya konulmu her iki yasann ve evrenin ayn gerekliin i ie
gemi iki ayr yz olduunu unutmamay ve edimsel olan ussal yanyla ele almay
gerektirmektedir.
Bu nedenle, ne koulsuz evrenselin anlatm olarak yasa ya da Kavram, salt
dnlr ya da duyulurst bir evrende deiim ve bakalam esinden, ne de
alglanan evrenin kendisi zorunlu evrensel ierikten yoksun kalmamakta, her iki
varlk biimi de birbirleri aracl ve kartlklar yoluyla dolaym kazanarak kendi
snrllklarnn tesinde varln saltk gerekliini oluturmaktadrlar. Dolaysyla
burada Anlaa den zor grev, kendi kartlnn ve ayrm ilkesinin bilincine

92
TG, s. 110, ( 157).
93
TG, s. 111, ( 157).
94
TG, s. 111, ( 157).
216
vararak, soyut dnce ile edimsel gerekliin somut varlnn her ikisini bir btn
olarak bir arada kavrayabilmektir.
Bilin, duyulurst evrenin kartna dnmesiyle eylerin kendinde
gerekliini grnglerin varlnda saltk ayrm ve bakalam olarak
kavramaktadr. Bu evrilme sreci, yasa araclyla gerekleirken, yasa bilincin
kendisine karlk gelmekte, bu srete, ayn zamanda bilincin nesnesiyle birlikte,
bilin kendisinin ve kendi gerekliinin kartna dnmektedir. Bilin evrik
evrende, yasada bir zdelik olarak bildirilenin tersine, gerekliin ve kendi
bakalnn bilincine ulamaktadr. Bu bir anlamda, kendinin (zdein) kendi
olmayarak (zde olmayarak) zdeliidir.
96
Bilin ve yasann kavramaya alm
olduu nesnelerin kendinde varl, her ikisi birden evrik evren anlaynda,
grngy temel alarak, zdelik ile ayrm kendi ilerinde oluturmak yoluyla
kartna dnmektedir.
Bilin, Anlak araclyla duyusal deneyimin tesine gemi, ilk konumlam
olduu yasann evrii olan gereklie, nesnesiyle olan ilikisinde uzun ve ayrntl bir
diyalektik sre sonucunda byk bir aama kazanarak tekrar ulamtr. Bu sre,
bir geliim oluturmakla birlikte, bilincin kendini hatrlama ve zmseme srecidir.
Saltk bilgi, bilincin deneyim ve bilgilenme srecinde, her biri bir dieri zerinde
ykselerek birbirini gerektiren ve tamamlayan gei ve geliim basamaklarndan
olumaktadr. Ulalan sonu, bilincin geliimi olarak tmyle diyalektik srecin bir
sonucudur ve bir btnlk oluturarak bilincin tm geliim evrelerini kendi iinde
kapsamaktadr.
Bu diyalektik deneyim sonucunda, bilincin Anlan ilk duyulurst
evreninden, asl gereklik olan kendinde varln ve saltk gerekliin evrik evrenine
ulam olduunu grrz. Bilincin bu aamaya nasl erimi olduuna srecin
btnsellii asndan bakmak gerekmektedir. Bilincin nesnesinin bilgisinden
kendinin bilincine evrilerek zbilin haline gelmesinde evrik evren gr, deneyim
sreci asndan bir gei ve krlma evresi oluturmaktadr. Varlan sonuta, bu
btnsellii gz nnde tutmak iin, Hegelde bilincin geliim srecinin evrelerine
ksaca bakacak olursak, Anlak ve duyulurst evrenin kendi kartna dnme
sreci daha bir aklk kazanm olacaktr.

95
TG, s. 110, ( 157).
217
Bu evrilme sreci Hegel iin ncelikle, Anlak araclyla bilincin ve
alglanabilir dnyann ieriini belirleyen yasann, kendi iinde kendine kart hale
gelerek dnme uramasdr. Gerekliin kendi ayrmn oluturarak kartna
dnmesinden nce Anlak, duyusal algsnn gerisinde, eyleri birlik olarak ayakta
tutan Koulsuz evrenseli ve eylerin kendinde varln, ancak nesnelerin
grnglerinde ve grng yoluyla ortaya kan Kuvvetleri, yasalarn dingin lkesi
olan duyulurst bir evrende duraan biimde alglar. Anlak daha sonra grngleri,
fiziksel yasalar ve evrensel tek bir yasa araclyla kavramaya ve olgusal evreni
yasalar araclyla aklamaya alr. Fakat, duyulurst evren ve yasann dile
getirmi olduu aklama, edimsel gerekliin ayrmndan ve canllndan tmyle
yoksundur; yasa daha ok grnglerin ikin ayrmn ve eitliini bildirmek yerine
onlarn birliinde diretir ve sadece Anlan kendisine den ar bir devimi ve
deiimi dile getirir. Oysa bu devim, daha balangta saltk bir deiim olarak
grngnn kendisinde ortaya konulmu olduundan, Anlan olduu kadar yasann
temelinde yer alan grngnn z ve gerekliidir. Bylece devim hem Anlan
hem de grngnn bir yasas olarak grng ve Kuvvetlerin oyununda eylerin i
evrenini oluturan, tm olgusal deiimin kkeninde kendisi deimeden ayakta
kalan saltk deiim ve ayrmdr. Fakat bu ayrm gerekliin dnda onu snrlayan
bir ayrm deil, onun kendi ayrmdr. Bu nedenle, bu ayrm kendi kartn iinde
barndrdndan, ayn zamanda ar bir devim olarak kendi kartna gei ve
sonsuzluk dncesine olanak tanyan bir ayrmdr.
Tm saltk gerekliin ve yasann temelinde grngnn zsel gereklii
olarak saltk deiim ve ayrmn bulgulanm olmasyla bilin, ister istemez yasa
kavram araclyla balangta grngnn oluturmu olduu gereklie,
kendisiyle birlikte yasann soyut ieriini ve eksikliini ortadan kaldrmak iin geri
dnmekte, dolaym kazanm bir biimde kartna dnmektedir. Bu nedenle
bilin, grnglerin gerisindeki asl gereklii, yasa ya da duyulurst evrenin ancak
kart yoluyla evrik bir evrende elde edebilmektedir. Bylece, duyulurst ilk
evrenin yasasna gre tatl olan, evrik olann kendinde varlnda ekidir, ilkinde kara
olan ikincisinde aktr.
97
lk duyulurst evrende grngye dayanan ve onun
zerinde ykselen yasa, evrik evrende nesnelerin kendinde varln kendinden

96
TG, s. 113, ( 160).
218
dolaysyla grngnn kendisinden ayrmaya olanak salamaktadr. Bu ayrm ya da
kartlk asl gereklii bir btn olarak oluturmaktadr. Bu biimde grn z ile
olan kartlnda ve onunla bir arada, iin da, dn ie yansmas yoluyla nesnel
gereklii oluturup belirlemektedir. lkinde grng olan, onun kartnda bir baka
deyile, evrik evrende ze ya da kendinde varla karlk gelmekte, ikinci
duyulurst evrende d evren ie, grng kendinde varla dnmektedir.
Bylece, her iki evrende ayrlm ve kartlk olarak konulmu olan z ve
grng, aslnda tek bir gerekliin iki yann oluturmakta, birbirini tamamlayarak
gerekliin eksik grnmn karlkl olarak btnlemektedirler. Hegele gre,
evrik evren ilk duyulurst evrenin tmyle kartdr; onu kendi dnda tar, ve o
ilkini evrik bir edimsellik olarak kendinden iter; yle ki, biri grng teki ise
kendindedir, biri bakas iin olduu gibi evrendir, buna kar teki kendi iin
olduu gibi evrendir.
98
lk duyulurst evren ikinci duyulurst evrene almakla,
kendisinin evrii araclyla ikinci duyulurstnn kendinde varlnda, bir baka
deyile yeryznn kendinde, kendi grngsel varln, kartnda z ya da
kendinde varlk olarak kendisine bakml klarak kazanm olmaktadr. Evrik evren
bir kartlk olsa da, ayn zamanda grngsel dnyann eksik konuluunu
tamamlayan bir birliktir. Konulmu olan ikinci evren ya da evrik evren, grngnn
kendisinden ve edimsel varlndan baka bir ey deildir; ve bylece grnglerin
tesinde olmak yerine, grngler araclyla ulalm ama ayn zamanda soyut
dnceyle dolaymlanm alglanan bir evrendir. Fakat bu evren, bilincin gelimesi
ve zbilin olma srecinde, grngnn kartna dnm, onun kendinde varln
dile getiren ve ancak grngsel gerekliin kendi ayrm ve kart olan bir evrendir.
Bu durumda, grngde su olan bir eylem, i evrende gerekten iyi
olabilecektir (kt bir eylem iyi bir niyet tayabilir); ceza yalnzca grngde
cezadr, ama kendinde ya da bir baka evrende sulu iin iyilik olabilir.
99
Hegel
bize, evrik evren gryle, edimsel gerekliin kendi iinde bir kartl
barndrdn bildirmektedir. Yine buna gre, ekilik, ki tatl eyin kendindesi
olacaktr ve tpk bu tatl ey denli edimsel bir eydir, eki bir eydir.
100
Bu
kartlklar, eyin kendinde varlnn dnda dsal bir kartlk olmak yerine,

97
TG, s. 111, ( 158).
98
TG, s. 111, ( 159).
99
TG, s. 112, ( 159).
219
birbirleri araclyla varolmakta, nesnenin kendi ve zsel ya da ikin ayrmn
oluturmaktadrlar. Bu kartln bir sonucu ve duyulurst evrenin kendi evrii ya
da evrilmesi olan evrik evren, grngnn ve Anlan kendi gereklii olduu kadar,
ayn zamanda grnglerin gerisinde sakl
101
fakat bilincin dolaym ve geliimi
yoluyla bilince kapal olmayan gerek evrendir.
Bilin gerekliin btnsel kavrann oluturabilmek iin, artk bylece
nesnesiyle birlikte nceki gerekliini yitirmi, kendi kartna dnm
olduundan yasann ilk tanmlan biimiyle ister istemez yetinmeyecektir. Fakat bu
dnm, bilincin ve nesnesinin kendi kartdr. yleyse bilin ilk yasann kendi
kartn, onun asl gereklii olarak onunla birlikte bir arada kavramak zorundadr.
Bu evrilme, bilincin evrilmesinin bir sonucudur. Evrik evren, bilincin nesnesinin
bakalk evresidir; bilincin deneyimiyle birlikte ortaya kmakta, varln saltk
gerekliini oluturmaktadr. lk duyulurst evrenin evrilmesiyle, bilin evrik
evrende saltk gerekliin kendisiyle karlamaktadr. Hegel, saltk gereklii,
kendine zde ve zde-olmayann zdelii
102
biiminde tanmlamaktadr. Bu
nedenle, Anlak olarak bilin, saltk gereklii, ikin ya da zsel bir ayrmn ve bu
ayrmn oluturmu olduu kartlarn birlii olarak kavramak zorundadr.
kinci duyulurst evren, ilkinin evrilmesiyle varolan asl gerekliktir. Evrik
evren, bylece, bir birlik iinde kendisi ve kart olan bu evrendir.
103
O, Hegele
gre, bir i ayrm ve kendinin kendinde bir kart olduundan, tekini dolayszca
kendi iinde tamaktadr ve teki zerine yaylmtr.
104
Burada, Hegel asndan
dile getirilen, dolaysyla Dnlmesi gereken ey ar deiim, ya da kendi iindeki
kartlk, elikidir.
105
Anlan yasa ve onun kart araclyla bulgulam olduu
gereklik, nce ar bir deiim ve daha sonra kendi kendinin bir ayrm olan
gerekliktir. Bu ayrm, diyalektik olduu kadar kurgusal bir ayrm, daha dorusu bir
i ayrmdr. Sonuta, yasann yalnl ve saltk gerekliin z olarak Anlan
nesnesinin gerekliinin, ar deiim, kendinde ya da i ayrm olduunu ortaya
koyan Hegel, buradan sonsuzluk dncesine ulam olmaktadr. Hegel iin bu i

100
TG, s. 112, ( 159).
101
Gadamer, H., Hegels Inverted World, Hegels Dialectic: Five Hermeneutical Studies, s. 37.
102
DF, s. 156, TG, s. 113, ( 160).
103
TG, s. 113, ( 160).
104
TG, s. 113, ( 160).
105
TG, s. 113, ( 160).
220
ayrm sonsuzluk olarak ayrmdr.
106
Varlan bu noktada, Anlan ve yasann
kendisini ikilemesiyle, bunun sonucunda yasann yalnlnn sonsuzluk olmas
gereiyle karlarz.
107
Bylece bilin, nesnelerin kendinde ve saltk gerekliinin
sonsuzluk olduu dncesine ulalm olunmaktadr. Bu sonsuzluk, duyusal
deneyimle balayarak, bilincin bilgi nesnesini oluturan, ardndan alg deneyiminde
duyusal evrensellerin gerisinde nesneleri tzsel bir varlk ve ikin bir birlik olarak bir
arada tutan ve ancak Anlan deneyiminin nesnesi olan Koulsuz evrenselin
gerekliidir. Dolaysyla sonsuzluk, Anlan nesnesi olan ve salt algya verili
duyusal olmayan bir evrenselin bilgisidir. Ve ayn zamanda bu, saltk Kavramn
kendisine karlk gelen Koulsuz evrenselden baka bir ey deildir.
O halde, Hegel bize, ilk duyulurst evrenin kartna evrilmesi ve evrik
evren araclyla, nesnelerin kendinde varlnn ve bylece asl gerekliin, yaln
bir sonsuzluk ve Koulsuz evrensel olduunu bildirmektedir. Bu Koulsuz evrensel,
kendi deviniminin kplarnda grng dnyasnn tm tikel belirimlerini ieren,
kendini kendinden ayrmlarken, tm kendi iinde ayrm ve kartlna karn ayn
zamanda bir birlik oluturan, saltk Kavramdr. Hegel, kendi iinde ayrmda birlik
yoluyla ar bir devinime karlk gelen bu yaln sonsuzluu ya da saltk Kavram,
yaamn yaln z, evrenin ruhu, evrensel kan olarak belirlemektedir.
108
Hegelin
bu saptamasndan yola karsak, saltk Kavramn tm rgensel gerekliin z ve
kayna olduu sonucuna ularz. Bylece asl gereklik ve Anlan gerek nesnesi,
yaln bir sonsuzluk ya da saltk Kavramdr. Bu saltk Kavrama, ayn zamanda ksaca
varln z de diyebiliriz.
109
Bu evrik evrende ve kart yasada ortaya konulmu
saltk geekliin i ayrm olarak sonsuzluu hi kukusuz Anlan nesnesi ve
gerekliidir, fakat bu gereklik Anlan ayn zamanda kartdr.
Anlak, henz balangta, gereklii, farkl iki evrene blerek
deneyimlemekte, bu gerekliin kart iki yann bir birlik olarak
kavrayamamaktadr. Oysa, Anlak iin, duyusal rt iinde bulunan nesnesi, aslnda
ar Kavramn zsel biimidir; grnglerin deviminde kendisini sonsuzluk olarak
gsteren bilincin nesnesi, ya bizim ve bakas iin varlk olarak bir grng ya da
kendindedir; bilin bu nedenle, nce bu deneyimde nesnesinin varlnda kendi

106
TG, s. 113, ( 160).
107
TG, s. 113, ( 161).
108
TG, s. 114, ( 162).
221
zn tanmak yerine ona btnyle baka bir ey olarak bakmaktadr.
110
Buna
karn, aslnda bilin asndan nesnesi ve gereklii, doal bilincin yaklamnn
tersine, gerekliin kendinden baka bir ey deildir.
Anlan deneyimi sonucunda duyulurst evrenin kartna dnmesiyle
ulalm olan evrik evren, kartlk ve ayrma karlk gelen asl gerekliktir; bu
evren balangta Anlan kendisine kart konulmu olsa da, varln kendinde
belirlenimi ya da saltk bir gereklik olduu kadar, bilincin kendi gerekliidir.
Bilin bu gereklii kendisinin dnda, ama kendi bakal olarak kartnda
kavramaktadr. Bir eyin bilinci olarak ayrmda birlik, bilincin nesnesinin bir
belirlenimi olmann yan sra, bu birliin bilinci, ayn zamanda kendi gerekliinin
bir bilincidir. Ancak bu kartlkta bilin, gerekliin ve kendinin bilincine ulam
olmaktadr. nk bu kartlk, ayn zamanda bir birlik oluturduundan, bu onun
tek yanllktan ve snrllktan kurtulmu saltk gerekliidir. Bu nedenle Hegel iin
bilin, nesnel gerekliin kendisi gibi yaln bir zdelik deil, bir bakaln ama
kendi bakalnn bilincidir. Bir bakann, bir genelde nesnenin bilincinin hi
kukusuz kendisi zorunlu olarak zbilintir, kendi iine yansmlktr, kendi
kendinin kendi bakalnda bilincidir.
111
Bilincin deneyimindeki geliim sreci,
bilince nesne olann bakalnn ortadan kalkma, nesnenin bilince olan
yabanclnn almas srecidir.
Hegelde, Anlan bir deneyimi olarak evrik evren gryle varlan bu
noktada bilin, doal ve dolaymsz bir konumdan, zbilince doru bir geliim
gstermektedir. Bu deneyimin sonucunda grngnn isel evrenini kavramaya
alan Anlak, sadece grngnn kendisine ulamaktadr. Fakat Anlak bu devimi,
Hegele gre, d-dnyada bir Kuvvetler oyunu deil, kendinin saltk-evrensel
kplarndaki [evrelerindeki] bir devim olarak grmekte, gerekte, Anlak salt kendi
kendini grglemektedir.
112
Hegelin vurgulamasyla, algnn dnyasndan
duyulurst evrene ykselmi olan bilin, kendini grng orta terimi araclyla
duyulurst evrene balam olur. Ve bylece bilin, grng yoluyla bu arka
tasara [grngnn ardnda yatana] bakmaktadr. [Bu tasmdaki] iki ayr u, biri ar
i, teki bu ie bakan i, imdi akmlardr, ve bunlar ular olarak yiterlerken,

109
Ayrca, Heidegger, M., Hegels Phenomenology of Spirit, s. 124.
110
TG, s. 114, ( 162).
111
TG, s. 116, ( 164).
222
onlardan baka bir ey olarak orta terim de yitmitir.
113
Anlan bu deneyimiyle,
bilincin kendinde gereklik olan nesnesini kavrayabilmek iin, grngsel perde
artk ekilirken, iin ya da i varlk olarak Benin, ie (i evrene) bak ortaya
kar.
114
Bu bakta, kendini ayrmlayan, kendisini nesnesinin yerine, kart u ya da
ayrmlanm i varlk olarak koyan bilin, ayn zamanda bu iki farkl aamann
birliidir ve zbilin ya da Ben olarak ayrmlamamtr.
115
Nesnelerin gerisinde,
bilincin birliini oluturan zbilin yatmaktadr. Bu nedenle bilin, bu bilgilenme
srecinde, sadece bir dolaym gerekletirerek kendi kartnda kendini
deneyimlemektedir. Bilin nesnesiyle, bant kurmakta, nesnesinin bilgisi
araclyla ve kendi zerine dnmektedir. Bu deneyimle, bilin ikin bir dnm
gerekletirmi, kendisini nesnesiyle dolaymlamtr. Bu sre bilincin iinden geip
gerekletirmesi gereken, zorunlu deneyim ve geliim aamalarnn bir sonucudur.
Aslnda, bilincin kendi varlnn dnda, grng perdesinin arkasnda
grlebilecek bir ey yoktur, fakat bilin balangta dolaymsz olduundan, bu
dolaymszl terk ederek oraya kendi deneyimi yoluyla gitmedike bu gereklii
kavrayamaz.
116
Deneyimin, nesnelerin gerisinde kavrad ey, Anlan kendi
gereklii ve kendisidir. Bu diyalektik deneyimin sonucunda, grng evreninin
gerisinde bilincin bulgulam olduu bu gereklik kendinde varlk deil, kendinin
bilincidir.
Duyusal pekinlikten balayan deneyimde Anlak araclyla bilin, nesnenin
kendinde varlnn salt kendinde varlk olmadn onun kendi iin ya da bilin iin
bir varlk olduunu deneyimler. Bylece, bilincin kendisine karlk gelen Kavram
ile kendinde varlk ya da gereklik arasndaki ayrm yiter. Nesnenin Kavram
kendisini edimsel nesnede ortadan kaldrr ya da nesnenin ilk dolaymsz tasarm
grglenimde ortadan kaldrlr: pekinlik yerini gereklie brakmaktadr.
117
Burada
Hegel iin sz konusu olan artk duyusal pekinlikten, nesnesiyle ayrm oluturan
doal bilincin kendisinden, z-pekinlie ve onun gerekliine geitir. Bu aama da

112
TG, s. 116, ( 165).
113
TG, s. 117, ( 165).
114
TG, s. 117, ( 165).
115
TG, s. 117, ( 165).
116
TG, s. 117, ( 165).
117
TG, s. 118, ( 166).
223
bilin, grnglerin ardnda yatan gereklikte kendi bilincini kavram olmakla bir
baka bilin biimine gemi olmaktadr.
Hegel asndan, ar varln kendi kendisisiyle zdeliini bildiren salt
Dnyorumun znesi olarak kendinin bilincinde olmak, bilince ikin bir
dolaym ve nesnel bir gereklik kazandrmaz. zbilin kendinde ve kendi iin
bir zbilin olduu kadar, kendi dnda bir bakas iin de zbilin olmaldr. Bir
baka varl gerektiren zbilin, kendi dna kmak ve karsnda bir baka bilinci
bulmak zorundadr. Ancak bu yolla o, bir zbilin olabilir. Hegele gre, Bunun iki
anlam vardr: ilkin, kendi kendini yitirmitir, nk kendisini baka bir [somut] z
olarak bulmaktadr; ikincisi, bu yolla bakasn ortadan kaldrmtr, nk bakasna
z olarak bakmamakta, tersine bakasnda kendi kendisini grmektedir.
118
Daha
dorusu bilincin, salt kendinin bilinci olmas ve kendine ilikin pekinlik yetmeyecek,
bu bilin bir bakas tarafndan tannm olduu oranda bir zbilin olacaktr. Bu
ancak, kendisini nesnel gereklikle ve onun araclyla tanyan bilincin, istek ve
eyleminin kendi dna yaylp gereklik kazanmas, evrensel bir deer olarak bir
bakasnn dolaym ve onun tarafndan tannm olmasyla gerekleebilecektir.

3- stek ve Tannma Diyalektii Olarak zbilin
Hegel felsefesini bilinten zbilince doru amlarken, bilinci kendi
bakalnn olumsuzlama etkinlii olarak kavramaktadr. Bu bakalk yalnzca
bilincin kendi dnda grd doada nesneler dnyasnda karlat bakalk
deildir; bilin bakal kendinde bulabilecei gibi, dier taraftan bilin zbilin
olduunda ve olmak iin bu bakal dnen baka zbilinler karsnda da
bulacaktr. Kendi bakaln ortadan kaldrmas, bilincin verilmi varln srekli
olumsuzlamasn gerektirmektedir. Bilin kendi eylemi ve olumsuzlama yoluyla
kendisini dsallatrmaktadr. Ama bu sadece isel bir olumsuzlama deil, ayn
zamanda bir dsal olumsuzlama olmaldr. Onun verili ya da dolaymsz varl, bir
bakasnn dolaymsz varl araclyla verilmitir. O, bu bakal ortadan
kaldrmak, kendi varln bir baka varlk zerine yaymak, zbilin olmak iin en
azndan bakasnn varln ortadan kaldrmay denemek ya da kendi varlnn
pekinliini baka varlklar ile olan iliki yoluyla kazanmak zorundadr. Bilincin

118
TG, s. 125, ( 179).
224
kendini bir zbilin olarak kavrayabilmesi, onun zbilincinin ancak bir baka
zbilinte karln bir kartlk olarak bulmasyla olanakldr. zbilin bylece,
kendi bilincinin dnmselliini ya da kendi zerine yansmasn bir baka zbilin
araclyla kazanmal, ancak bu yolla kendi varl ve gereklii kendine verilmi
olmaldr. O kendi dorulamasn kendi dnda bulmadka, bir bakas iin zbilin
olmadka, isel ve dsal bir dolaym ya da dnm gerekletiremeyecektir.
Bunu gerekletiremedii lde o, henz bir gerek anlamda zbilin deildir.
Bu durumda zbilin gerekliini, baka zbilinlerle olan kartlnda ve
onlarn kendisi iin nesne olan bakalnda kavramak zorundadr. zbilin
aamasnda bilincin sadece nesnesiyle snrl teki ile olan diyalektii, ayrca teki
bilinlerle olan diyalektie dnmtr. Bir baka deyile, doada ve bilincin kendi
iinde karlatmz teki diyalektii, bilincin doayla kartl toplumsal alana
aktarlmtr. Hegel, zbilince salt dnen Ben olmann tesinde toplumsal bir ierik
ve bu yolla bir gereklik kazandrmtr. Bu yaklamyla kendinden nceki
geleneksel felsefeden ayrlmakta olan Hegel, zbilincin ancak dier bilinler ya da
zbilinler karsnda ve onlarn dolaymndan geerek gerekleebileceini savunur.
Hegelin Tinin Grngbilimi adl yaptnda grdmz gibi, bilgilenme
srecinde bilin, bir zbilin biimine ykselirken, bilin kendi iinde nce Duyu
Pekinlii, (Bu diye iaret etmi olduumuz ve farknda olmasak da tmel bir
bilmenin olanakl kld duyusal eyin dolayszca verilmi olan bilgisi), Alg,
(duyusal eyin kendisini zellikleriyle bir arada bilen dolaymlanm bilgisi) ve son
olarak Anlak (yasalarn ynettii, kendini Kuvvet ve grn olarak da vuran eyin
bilgisi) aamalarndan geer. Henz zbilin olmam olan bilinlilik, nesneyi
kendisiyle kartlnda kavrar ya da kendisini nesnesinden ayrr, onu kendisine
kart olarak konumlandrr. Oysa zbilin aamasnda bilincin znesi, ne bilincin
tersine etkin bir dnmsellikten uzak donuk bir zne ne de yaamn dnda kalan
klgsal olmayan bir znedir; tam tersine, zbilincin znesi, nesnesinde yitip
gitmemitir. Bilin zbilin nitelemesini kazanrken, zbilincin bu Beni salt
bilgikuramsal anlamda kendini soyut bir zdelik olarak bilen bir Ben deildir; o
daha ok kendini bilmenin ve dnen bir Ben olmann da tesinde isteyen Bendir.
Salt dnmsel bir bilin, bilince ieriksiz bir pekinlik kazandrmakta, fakat
znenin kendi somut varln dorulayamamaktadr. Bu trden bir bilin, znenin
225
hem kendi iinde somut bireysel btnln hem de dier zneler ile olan ilikisini
nesnel bir biimde kavramaktan uzaktr. Dnmsel bilin, kendi varlnn somut
gerekliini kendine duyuramamaktadr. zbilin, duyusal ve alglanan evrenin
varlndan kendi zerine yansm ve zsel olarak bu bakalktan geri-
dnmtr.
119
Bu geri dn zbilin olmann nkouludur. Buna karn, daha
balangta salt bir devim olarak zbilin, kendi iinde kendini ayrt etmi
olduundan ya da salt ayrm kendisine karlk geldiinden, bu ayrm bilinte
dolaymsz bir biimde ortadan kaldrlmaktadr. zbilin, ilkin gerek bir ayrm ve
dolaym geekletiremediinden devimden yoksun kald gibi, gerek anlamda bir
zbilinci de oluturamamaktadr.
120
Bu durumda, ayrmdan ve devimden yoksun bir
zbilin, Hegele gre, salt devimsiz Ben Benim genellemesidir; ama onun iin
ayrm varlk eklini tamad iin, o zbilin deildir.
121
Bu nedenle farkl bir
kavraya, insan varlnn tarih ve toplum iinde somut gerekliinin geliimini
aklayabilecek bir anlaya gereksinim vardr. Artk kartezyen felsefede
Dnyorumun Beni olarak zbilin, Hegel felsefesinde isteyen ve istek olarak
varolan bir Bene dnmtr. Grng ile gerekliin kartl, bilincin nesnesiyle
bakal, zbilincin kendi iinde birliini oluturmaktadr. Bu ayrm onda, istek
olarak bir birlie kavumaktadr. stek dnen Bene toplumsal bir varlk olarak,
yaayan somut bir gereklik kazandrmtr. O, sadece dnen, kendi
edimselliinden koparlm bir Ben deil, her eyden nce yaayan, zaman iinde
oluan, hayvansal doasn kendinde saklayp onun zerinde ykselen bir Bendir.
zbilincin varl, kendi dnda olan bir varlktr. Kendi dnda olmak,
zbilincin gerekliidir. zbilin kendi dna kar; o, bu anlamda kendini d
dnyada nesnel gereklik iinde kavramaya alan bir znelliktir. Bir baka deyile,
o kendini tekiliinde bulmakta ve dlatrmaktadr. Bu bilin, kendi iinde zdelik
bildiren salt dnmsel bir Ben olmak yerine, kendini kendi dna karak kavrar,
bir bakayla dolaym kazanmadan kendinin bilinci olamaz. zbilin zorunlu olarak
kendi dndaki bir varlkla ve onun dolaymyla ancak gereklik kazanmaktadr.
Bilin gerek anlamda bilin ya da zbilin olmak iin, kendi dna kmak
zorundadr. Bu nedenle zbilin, salt dnen, kendi iine kapal, soyut bir zbilin

119
TG, s. 119, ( 167).
120
TG, s. 119, ( 167).
121
TG, s. 119, ( 167).
226
deildir. Hegelde zbilin, artk kendi iine kapal ve kendiyle zde olmaktan
km, kendi belirlenimini ve gerekliini kendi dnda toplumsal bir varlk olarak
kazanmtr.
zbilin, birlik iinde ayrmdr; kendi kendisiyle hem zde hem de zde
olamamadr. O, ayrmn kendi iinde oluturmaktadr. Bu ayrmda kendinin olduu
kadar kendi olumsuzlayc gcnn farkna varmaktadr. Olumsuzlama zbilincin
kendi bakalnn olumsuzlamasdr. Bir baka deyile, zbilin kendini
olumsuzlarken, kendi ayrmn ve belirlenimini kazanmakta, ama ayn zamanda bu
ayrmla birlikte kendi bakaln da olumsuzlamaktadr. zbilin bir olumsuzlama
olduu oranda, dolaymsz ve kendine verili hibir gereklii kabul etmemektedir.
zbilincin gc, onun bir olumsuzlama etkinlii olmasndan kaynaklanmaktadr.
zbilincin varl, srekli kendi dna doru bir ama edimini gerektirir. Kendinin
kendiyle olan pekinliiyle yetinmemi, bir baka bilin karsnda bir gereklik ve
duyusal bilincin pekinliinden daha belirgin bir z pekinlik kazanmtr. Bylece
zbilin, kendini bir tekilik olarak kavrayan bilintir.
Kendini kendi iinde ya da zdeliinde, bir baka zbilinci kendinin
bakalnda ve kendine kart bir biimde teki olarak kavrayan zbilin, kendinin
ve tekiliinin kartln kendi iinde bir uyumsuzluk ya da bir mutsuz bilin olarak
duyumsamakta ve bu rahatsz edici durumu amaya almaktadr. zbilincin Beni,
kendi iinde blnmlktr; tam ve yetkin bir Ben olmaktan uzaktr. zbilincin
gereklemesi kendinde bir iddeti ve olumsuzlamay iermekte, kendi zdeliini,
kendi tekiliiyle ve bakasnn varlyla kartlk iinde bulmakta, bu kartl
ortadan kaldrmak istemektedir. Bu iddet ve olumsuzlama her eyden nce bilincin
kendine ynelik diyalektiidir. zbilin, kendi bakalndan ac duymakta ve bu
bakal ortadan kaldrmak iin olumsuzlayc iddete bavurmaktadr. Onun varl,
kendinin tam olamamasndan, henz kendinin gerekleememi btnsel varlnn
yoksunluundan kaynaklanan huzursuzluktur.
122
Bu nedenle zbilin, hem bir

122
zbilin, Kendi iin olann ayn zamanda Kendinde varlk olabilme srecidir; bu yolla o, Kendinde
ve Kendi in bir varlk haline gelecektir. Buna benzer biimde J. P. Sartre, kendi iin varln
kendinde varlk olma steinden sz eder. Onun Bulant roman, bilincin kendinde varlk olamama
durumunun gndelik yaam iindeki sknt veren deneyimini anlatr. Hegelin Grngbiliminde
Tinin tikel bireyler araclyla yaad, kendini gelitirmek iin belli bilinlilik biimlerinden
geerek gerekletirmi olduu deneyim, tarihsel ve evrensel Tinin yetkinlemesine olanak salayan
zbilincin oluumu asndan sancl bir deneyimdir. Hegel bu deneyimi, znel nitelikte varolusal bir
yaklamn tesinde yalnzca tekil bireyin deil, evrensel anlamda znenin tarihsel gereklii iine ya
227
olumsuzlama olarak yabanclama hem de bu yabaclamann ortadan kaldrlmas ya
da olumsuzlamann olumsuzlanmasdr. Kendi iin bir zne olabilmek, kendi
eksikliini ve kartln gidermek ve bir sre iinde kendini olumay
gerektirmekte, bylece zbilin ya da zne bakalk ve olumsuzlamay bir arada
iermektedir.
zbilin, hem bir bakasnn kendisi iin hem de kendinin bir bakas iin
olduu varlktr. Ne nesnel dnyadan ve teki bilinlerden yaltlm ne de kendi
iine kapanm kendisiyle yaln bir biimde zde bir bilin deildir. Dolaysyla
zbilin, bakas ile birlikte bulunmay zorunlu olarak gerektirmektedir. Hegele
gre, Bir zbilin bir zbilin iin vardr. Gerekte salt bu yolla zbilintir; nk
kendisinin kendi bakalndaki birlii onun iin salt bu yolla belirtik olur.
123

zbilincin yalnzca kendi varlnn bilincinde olmas, onun dsallk kazanp
gereklemesi iin yeterli deildir. Hegel asndan zbilin, kendi doygunluk ve
pekinliine bu yolla ulaamaz. Ona kendiliini ve asl gerekliini veren, kendinde
ve kendi iin olan bir baka zbilintir; onun gerek bir varlk olmas, bir bakas
tarafndan tannm olmay zorunlu klar. zbilincin kendi dna kmas,

da evrensel Tinin ieriine yerletirmektedir. Bu nedenle, Hegel felsefesinde bilincin deneyimi
varolusal bir nitelik tasa da, varoluu felsefelerden farkl olarak bu deneyimin salt bireysel
olmayan ve zorunlu bir sre iinde aa kan nesnel ieriinin gz nnde bulundurulmas gerekir.
Hegelde bilinsel deneyim, her eyden nce, insan varlnn zne ve onun kavramsal olarak
gereklemesine ilikin bir deneyimdir. Bir lde J. Hyppolite, hakl olarak, kendini srekli kendinin
uygulad iddetle olumsuzlayan bilinten sz etmektedir; bilin bu olumsuzlama eyleminde kalc
bir doyuma ulaamamaktadr. Hyppolite, zbilincin saltk bilgi olma yolunda, srekli kendi kendisinin
tesine gemeye iten olumsuzlayc olan yaam alannda kendini kayg (anguish) biiminde gsteren
bu deneyimin, yalnzca bilinsel deil, tm Hegelin Grngbiliminde gsterilmeye allan
varolusal bir deneyim olduunu vurgulamaktadr.(Hyppolite, J., Meaning and Method of the
Phenomenology, Genesis and Structure of Hegels Phenomenology of Spirit, s. 18-19. Ayrca bu
blmn Trke evirisi, Hegeli Okumak, Der. ve ev. T. Bumin, s. 82-83.) Tekrar ayn yaptta
Hyppolite, Hegel felsefesinin varolusal niteliini Hegelci diyalektikte en sk rastlanan sfat unruhig
sfatdr. Bu hayat huzursuzluktur. Kendini kaybeden sonra bakalnda bulan huzursuzluktur, o asla
kendisiyle bir dme deildir, nk her zaman bakas olduu iin kendi kendisi olamaz.... nsan
varl asla neyse o olmayan ve hep ne deilse o olandr(a. g. y., der. ve ev. T. Bumin, s. 104-105.)
biimindeki anlatmyla belirgin biimde aa kartmaktadr. Hegel felsefesinde insan varlna
ilikin Hyppolitein son tmcede yapm olduu belirleme J. P. Sartren varoluu felsefesinde kendi
iin varlkn tanmn karlar niteliktedir. Kendi iin varlk, kendinde varln tersine, bilincin
kendiyle olan zdesizliine karlk gelir. Hegel felsefesinde Tinin saltk bilgiye ulama srecinde
yaam olduu bilinsel deneyim aamalarnn varolusal bir nitelik tadn, bu bilinsel
deneyimlerin soyut bir bilinsellikten ok bireye ilikin varolusal deneyim olduunu savunan ve
Hegel felsefesini btnlkl bir biimde yorumlamaya alan Hyppolite ve bunun yan sra A.
Kojve, Fransada ve Fransz varouluu zerinde azmsanamayacak Hegelci bir etki brakmlardr.
Kierkegaardn tersine, Hegel felsefesindeki varoluu temalar ne karan, hatta Hegeli varoluu
felsefenin kaynanda gren bu yorumculardan A. Kojve, Hyppolite benzer biimde, Hegel
felsefesinin diyalektik olmaktan ok betimleyici bir felsefe olduunu vurgulamaktadr.(Kojve, A.
Hegel Felsefesine Giri, s. 186.)
228
gerekliini ve dorulanmasn bir bakasnn zbilincinde ve onun tarafndan
tannma ve onaylanm olma araclyla kazanmas gerekir. Hegelin belirttii gibi,
zbilin bir bakas iin kendinde ve kendi iin olduunda ve olmas yoluyla
kendinde ve kendi iindir; e deyile, ancak tannan bir ey olarak vardr.
124
zbilin
olmak, zbilin olarak tannmak atkyla gerekleecek zorlu bir sretir. Bir baka
bilin karsnda bulunmay ve onunla kartl bir zorunluluk olarak gerektirir.
Tannma olgusu, iki farkl zbilincin, zbilin olma yolunda tannma iin vermi
olduklar lmne bir savamda kendini gsterecektir. Bilin, tannma uruna ancak
korkmadan lm gze ald zaman, gerek anlamda zbilin nitelemesini
kazanacaktr.
Bu savamn en somut rneini Hegel diyalektik bir biimde gerekleen
efendi ve kle arasnda yaanan atkda grmekte ve amlamaktadr. Efendi ile
kle arasnda gerekleen savamda, her iki tarafta kendi zbilincini gerekletirmek
iin, lm gze alarak kartnn varln yok etmeyi amalar. Fakat bir bilincin bir
baka bilin tarafndan tannmas, bu savamn lmle sonulanmamasn
gerektirmektedir. nk bu savam tannmay ortadan kaldracak saltk bir
olumsuzlamaya dnmeyecektir. Taraflardan biri lm gze alamayacaktr.
125

Kartl saltk bir olumsuzlama ile son bulmamas, lmle sonulanmamas,
efendilik ile kleliin douuna yol amaktadr. Efendilik ile klelik bu savamn
sonucunda ortaya kar. Kle kendi doal varln olumsuzlayamad, efendinin
sava varlndan korktuu iin kledir. Klenin varl bir baka bilin tarafndan
tannmamtr ve bu nedenle, kle bamsz bir bilin haline gelememitir. Bu
diyalektik atk ya da lm gze alan savam, tarihin ve zgrln temelinde
bulunan bir atk ve savamdr.
Bir baka zbilin karsnda tannma zbilince asl gerekliini
kazandrmakla birlikte, zbilin kendinde ve kendi iin bakaln ortadan
kaldrarak, kendi pekinliine ve doygunluuna ulamay isteyen bir varlktr.

123
TG, s. 124, ( 177).
124
TG, s. 124, ( 178).
125
Tannmaya ynelik lm olarak saltk olumsuzluk ya da olumsuzlama, diyalektik ve dolaym
oluturucu bir olumsuzlama deildir. nk Hegele gre, efendi kle diyalektiinde taraflardan
birinin yok olmas ya da lm tannmann kendisini ortadan kaldrr. lmle sonlanacak bir
olumsuzlama, diyalektik bir olumsuzlama olmaktan uzaktr. Bu olumsuzlama, kendi varln saklayp
koruyan ve bylece kendi ortadan kaldrlnda sa kalmakta olan bir olumsuzlama deildir.(TG,
s.128, 188.)
229
zbilin ancak bir bakas karsnda ve onun araclyla tannan bir bilin olduu
zaman kendi gerekliini kazanacaktr. Bir zbilin olarak insan varlna asl
gerekliini kazandran, onu dier varlklardan farkl klan zellii, onun sadece
dnen bir varlk olmas deil, isteyen ve bir bakas karsnda tannan bir varlk
olmasdr. Eer zbilin, bir bakasnn varln ve onun dolaymn tannma olgusu
olarak gerektirmekteyse, ancak evrensel nitelikte bir stek olarak varolacaktr. O
halde zbilin bir bakas tarafndan tannmaya ynelmi istektir. Hegel Tinin
Grngbiliminde zbilincin genel olarak stek olduunu vurgulamaktadr.
126

Hegelde zbilincin stek olarak tanmlanmas, stein ayrt edici zelliinin, Benin
yaln evrenselliini ve kendi bakaln ortadan kaldran ve zbilince kendi
pekinliini kazandrm olan bir olumsuzlama olmasdr. stek Hegelde diyalektik
ierik tayan olumsuzlayc gtr. Bu anlamda stek, olumsuzlayan zbilince kendi
zdeliini geri veren bir olumsuzlamadr. Hegel zbilin istektir
127
derken, bu
nedenle, zbilincin istek ile dolaym kazandn ve onun zsel nitelikte
olumsuzlama etkinlii olduunu belirtmi olmaktadr. zbilin ancak istein
imledii olumsuzlama ile birlikte vardr.
Hegel asndan zbilin, insan varlnn salt bilinsel adan kendinin
farkndal deildir. Bunun tesinde zbilin, insann dnen ve ussal bir varlk
olarak gelimesinin ve zgrlemesinin olanann temelinde bulunan bir
bilinliliktir. Bu zbilin ussalla alacak, kendini ussallk olarak
gerekletirecektir. zbilincin varl bir kartlktr, kendi ile birlik olamama
durumudur; o kendini bir kartlk iinde bulur, kendini bu snrllk ve kartlk
iinde konumlandrmak zorundadr. Fakat te yandan bu kartln almas
araclyla kendisiyle zde olandr. nsan varl bir zbilin olarak her eyden
nce kendi varln d dnyada gerekletirmek ve egemen klmak ister. Bilin
artk bir zbilin olarak yaama almak zorundadr. nsan varl salt kendine
zdelik biiminde bir Ben olarak kalamaz, nk yaamak iin kendine dsal olan
eyleri, dsal bir yaam gereksinir. Bu onun isteyen varlk olmasdr.
128
zbilin
istektir, nk Hegelin vurgulamak istedii, zbilincin kendi dirimsel varln
srdrmek iin ncelikle hayvansal bir istei kendinde barndrmak zorunda

126
TG, s. 119, ( 167).
127
TG, s. 123, ( 174).
128
Taylor, C., Hegel, s. 152.
230
olmasdr. zbilin bir dirimsellii oluturan bir istei gerektirse de, fakat salt
hayvansal istek tek bana zbilincin gereklemesi iin yeterli deildir. Bu istek
bilincin kendi varln olumsuzlayan, bu dnyadaki bakaln kaldrmaya ynelik
bir istektir. Kaynan ve gcn doal hayvansal yaamdan almakla birlikte,
zbilinci zbilin yapan istek, hayvansal istein tesine geen bir istek olmak
zorundadr.
Hegelde insan varln bir zbilince dntren Ben, duyusal olarak
alglayan ve nesnelerin bilgisinde kendini yitirmi olan bir Ben deildir. Bu seyredici
Ben, zbilincin Beni anlamnda gerek Ben deildir. nsan bir zbilin varl
olacaksa, Kojvein de belirttii gibi, duyusal pekinliin edilgin seyredici bilincinin
tesine gemek zorundadr. Kojve iin, sadece duyusal pekinliin bilincinde olan
insan henz bir zbilin deildir. nk, Bu insan, kendini unutmutur...seyrediini
de ve dahas, kendisini, kendi Benini, Selbst dnmez. eyin ne kadar ok
bilincindeyse, kendinin o kadar az bilincindedir
129
Duyu pekinliinin bilgisi,
nesnelere ynelik, olumsuzlayc ve onlar ortadan kaldrmaya ynelmi istek
olmakszn kendinin bilgisini oluturamaz. nsan bir istek duyduunda; rnein
karn ackt, bir ey yemek istedii ve bunun bilincinde olduunda kendi bilincini
edinir.
130
Tm dirimsellie olduu kadar zbilince anlamn veren, insan varlnn
rgensel yaam kendinde barndran bilinsel bir varlk olarak kendini saknp
korumasna olanak salayan ey, onun her eyden nce isteinin hayvansal bir istei
iermekte olmasdr. Hayvansal istek, insann dirimsel varlnn zorunlu kouludur.
Fakat te yandan, insansal varl bir olumsuzlama olarak belirleyen, olumsuzlayc
olduu kadar da dntrc olan istek, dirimselliin zerinde ykselmi ve onu
aan bir istek olmaldr. nsan varlnn bireysellik olarak var olmasn salayan
dirimsel nitelikli hayvansal istek, snrl bir istektir; sadece doal varln
srdrlmesine ynelik bir istek, tikel varln evrensel btnle kavumasna tam
anlamyla insansal varlk olmasna olanak salamaz. Oysa gerek anlamda snrl bir
nitelik oluturmayacak olan insansal istek, ayn zamanda kendini sonsuz ve evrensel
klabilmek iin snrlayabilen bir istektir. Bunun tersine, hayvansal istek kendini
snrlamayan bir istek olsa da salt olgusal olanla snrldr.

129
Kojve, A., Hegel Felsefesine Giri, s. 40-41.
130
A. g. y., s. 41.
231
stek olumsuzlama olmak zorundadr, ama bilinli ve gerek istek olabilmesi,
salt nesnesinin ele geirip ortadan kaldrlmasna deil, kendi dolaysz varlna
dnk bir olumsuzlamay da iermelidir. nsansal istek ya da A. Kojvein
belirlemesiyle syleyecek olursak, insan oluturucu (zgrletirici) istek, dolaysz
kendi varlnn dnda erei olmayan bilinsiz bir olumsuzlama ya da ortadan
kaldrma deildir. Bu olumsuzlamann insan varlktan bamsz klmas ya da
zgrletirmesi gerekmektedir. Bu istek hayvansal istekten farkl olarak ereini tekil
varln tesinde bulmaldr. stek, bir bakasnn dolaymnda ve onun hizmetine
koulduu zaman, erei kendisinden tede evrensel bir deer tar.

4- Efendi-Kle Diyalektii: lm Korkusu, stek ve alma
nsansal istek, dolaymlanm istektir. Bu istek, artk nesneleri dnme
uratan klenin almasnda gereklik kazanmtr. Klenin almas, salt kendi
dirimsel varln srdrmeye ynelik deil, erei kendi dirimli varlnn tesine
geen, bir dnce (ide) iin gerekletirilen bir eylemdir. Her ne kadar bu istek,
efendi araclyla gereklemi bir eylem olsa da, istek olumsuzlayc ve
dntrc ilevinden bir ey yitirmi olmayacaktr. Tam tersine, insansal istek
dnsel anlamda ortadan kaldrma hatta bir kendini erteleme olmak zorundadr.
131

steini alma araclyla nesnelere aktarm olan kle, doay olumsuzlayc ve
dntrc gcyle bir efendi iin biimlendirmekte, ama bu yolla tannma isteini
emeinde saklayp srdrmekte, dolaysyla erteleyip somutlatrm olmaktadr.
alma, istein ileriye dnk korunmasdr. Onun nesnelere ya da doaya kar
gerekletirdii olumsuzlayc istei, efendinin tersine onu, bamsz nesnesi
karsnda baml olmayan bir bilin haline dntrmtr.
Hegelde efendi-kle diyalektii zbilincin ve Tinin, dolaysyla tm tarihin
oluumunun ve geliiminin kaynanda bulunur. Efendi balangta, kendi isteini
kle karsnda lmne mcadelede lm gze alarak egemen klmtr. Efendi,
kle karsnda tannm bir bilin konumunda olsa da, onun nesnelerle ilikisi kle
araclyla gereklemekte, Hegele gre, efendi karsnda baml bir bilin olan
kle almas araclyla nesneler karsnda bamsz bilin haline gelmekte ve

131
Hegel, G. W. F., System of Ethical Life (1802/3) and Frist Philosophy of Spirit (Part III of the
System of Speculatif Philosophy 1803/4), edit. And trans. by H. S. Harris and T. M. Knox, States
University of New York Press, Albany 1979, [SF] s. 230.
232
zgrlemektedir. Kle, Hizmet ederek doal d varla balln tm tekil
kplarnda ortadan kaldrrken, almasyla da bu d varl zerinden
atmaktadr.
132
Efendi her ne kadar kle karsnda bamsz bir bilin, kle ise
efendinin bilinci karsnda baml bir bilin olarak konumlansa da, efendinin
bamsz bilinci, bamsz olduu oranda da baml bir bilintir. Bu nedenle Hegele
gre, Bamsz bilincin gereklii yleyse kle bilintir....Ama nasl Efendilik kendi
znn olmak istediinin tersi olduunu gstermise, Klelik de tamamland
zaman hi kukusuz dolayszca ne ise onun kartna dnecektir.
133
Hegel
zbilincin gereklemesini tannma olgusunda grse de, efendi karsnda
tannmam olan klenin tannma mcadelesinde nasl gerek bir zbilin haline
geldiini anlatmaktadr. nk kle tarihin devinimini gerekletirecek gerek
olumsuzlayc gc kendinde barndrmaktadr. Oysa klenin tersine efendinin
varl, hem nesnesine hem de kendine ynelik olumsuzlayc bir devinimi
iermemektedir; nk efendi oluta byle bir zellik yoktur.
Efendinin gerek anlamda olumsuzlayc bir g olamamasnn yan sra,
onun efendi olarak tannmas da yetersiz kalmtr. lkin, efendinin tannmas zsel
olmayan bir bilinte gereklemektedir, nk kle ona gre bir zbilin deildir, bu
anlamda salt kle dolaysyla baml bir bilin tarafndan tannm olmak, efendiyi
gerek bir zgrlk ve doyuma ulatracak olan tam bir tannma deildir.
134
kinci
olarak, o eyler zerinde d dnyaya bal kaldndan efendi olamamakta, gerek
bir olumsuzlamada bulunamamaktadr. Fakat kle nesnelere ynelik olumsuzlamayla
bilincini nesneler zerinde egemen klarak, sadece nesneler karsnda zgrlemekle
kalmamakta, ayn zamanda efendi karsnda da bamsz bir bilin haline gelmekte,
stelik bir de kle nesnelere kar yapm olduu olumsuzlamay kendine ynelik
olumsuzlamayla birlikte gerekletirmi olmaktadr. Dolaysyla kle, nesneleri
dntrrken kendisini de dnme uratm olmaktadr. Hegele gre kle bilin,
kendini kendi iin bir varlk olarak ortadan kaldrrken efendinin ona kar yaptn
kendi kendisine yapmaktadr. Bir baka deyile, kle doa ya da nesnesine
uygulad olumsuzlamay kendisine de uygulamaktadr. Her ikisinin de tannan bir
varlk olabilmeleri ayn anda olanakl olmasa da, bunun olanakl olabilmesi iin her

132
TG, s. 131, 194.
133
TG, s. 130, ( 193).
134
TG, s. 130, ( 192).
233
ikisinde de eksik olan yan tamamlanmaldr. Efendi tekine kar yaptn kendi
kendisine kar da yapmal, kle kendisine kar yaptn tekine kar da
yapmaldr.
135
Dolaysyla, bu diyalektik ilikide, gerek bir tannma ve bunun yan
sra saltk bir olumsuzlama gereklememitir, kle tannmad gibi efendi de tam
olarak tannmamtr.
Fakat Kle, efendiden farkl olarak, kendi durumunu zamanla tersine
evirecektir. Kle bunu alma araclyla gerekletirecektir; nesnelerle birlikte
kendini de olumsuzlayp dntrecektir. nk Hegele gre, Emek durdurulmu
istektir, geciktirilen yititir.
136
Burada, durdurulmu ya da ertelenmi olan klenin
evrensel anlamda tannmas, yitecek ve ortadan kalkacak olan ise, hem klenin
ertelenmi lm hem de efendinin sava korkulan varldr. Hegelde alma
ertelenmi bir istek dolaysyla ertelenmi olan bir tannmadr. Tannma istei
alma araclyla ancak zaman iinde gerekleecektir. Kle tarih olutururken,
efendinin varl donup kalmtr; varl kendi iin varlk, bilinci ar olumsuzlayc
bir bilintir, gerek anlamda klenin tersine nesnel dnyayla bir dolaym, zsel bir
iliki iinde deildir. O bir yandan varlkla kle araclyla olumsuzlayc bir
dolaym ilikisi iindeyken, dier yandan kendisi ile olumsuzlayc deil tam bir
zdelik iinde bulunmaktadr. Oysa kle doay dntrrken kendini dnme
uratmakta, bu dnmde kendinin bilincine ulamaktadr.
Efendide eksik olan kle kendi iinde tamaktadr; efendi kendi iin
varlktr, onun z saltk ya da dolaymsz olumsuzluktur, klede dolaym kazanm
olumsuzlamas gerek bir olumsuzlama ya da diyalektik bir olumsuzlama deildir;
efendide rtk olan bu zellikleri kle alma araclyla kendinde edimsel ya da
belirtik olarak yerine getirmektedir.
137
Bir baka deyile, kle rtk ve kavramsal
olarak bulunana edimsellik kazandrmaktadr. Kle asl olumsuzlayc gtr.
Hegele gre, tm tarih klenin tarihidir. Hegel asndan daha doru bir
belirlemeyle, tm insanlk tarihi, tannma uruna gerekleen lmne mcadelenin,
klenin efendi karsnda lm korkusu duyarak durdurulmu istek olarak

135
TG, s. 130, ( 191).
136
TG, s. 131, ( 195).
137
TG, s. 131-132, ( 194).
234
almasnn bir rndr. Hegel bunu, klenin korku araclyla almasn, tm
insansal yaratnn ve dolaysyla bilgeliin temelinde grmektedir.
138

stein lm korkusundan kaynaklanan bir dnleme ve bireysel istein
evrensel adna basklanmas yoluyla gerekleen bir almaya olanak salamas,
onun hayvansal olan istekten ayr, insansal ve tarihsel bir deer tad anlamna
gelir. almay koullayan istek, hayvansal istekten ayrlm, doadan koparlmtr.
Ama bu istek dier taraftan doann bakaln ortadan kaldrm, alma
araclyla doay insansal ve yaanlr klmtr. Doaya bal ya da hayvansal
olarak nitelendirdiimiz istek, salt somut bir nesneye ynelik olan istektir. Dorudan
nesnenin fiziksel varlnn ortadan kaldrlmasn, bir beden tarafndan
sourulmasn gerekli klmaktadr. Oysa lm ve saltk efendi korkusunu kendi
iinde en derinlerde duyan bununla iten yklm, kendi iinde tepeden trnaa
titremi, ve iinde salam ne varsa sarslm
139
olan insan, nesneleri salt kendi iin
deil, bakasnn kullanmna sunmu olmakla kendi isteini basklam artk
doann zerine kp zgrlemitir. nsan varl hem doaya kar koymakla hem
de kendi doasn bastrp ona egemen olmakla zgrlemi olur.
stei insansal gerekliin ve yaamn zne yerletiren Hegel, istein insana
zg olan niteliini, bir nesneye ynelik olmayan, nesnesi olmayan bir varlk olan
istemede grmektedir. Bu istek herhangi bir nesneye deil, istemenin kendisine
ynelmi bir istektir. stein kendisini istemek, istein nesnesinin kendisi olduu
istektir. Dolaysyla bu istek, kendini nesne edinen, kendi dnda nesnesiz bir
istektir. Ayrca bu istek, kendi dnda somut bir ynelim iermese de, soyut ieriini
dier isteyen bilinler araclyla doldurur. Kojvein de vurgulam olduu gibi,
insan hayvansal varlndan koparp onun zerine ykselmesini salayan,
Dnyorumun ieriinde bulunan gerek Bene zbilin niteliini kazandran
insansal istein bir nesneye karlk gelmemesi,bir varlk-olmayana ynelmesi
gerekmektedir.
140
nsana zg bu istek nesnelerin kendisine deil, dier istek duyan
bilinlerin kendisine yneltilmi bir istektir.
nsan isteinin ayrt edici zellii, baka zbilinlerin varl araclyla
gerekleen istein kendisini ya da istemeyi istemektir. Bu ise, onlar tarafndan

138
TG, s. 131, ( 195).
139
TG, s. 131-132, ( 194).
140
Kojve, A., Hegel Felsefesine Giri, s. 39-44.
235
isteneni istemek, kendini onlar tarafndan istenmi yce ve deerli olan ne varsa ona
deer grmek ve ayn zamanda kendinde bu deeri gerekletirmektir; bu yolla insan
varl, isteminde evrensel bir doygunlua ulamaya, dolaysyla isteminin kendinde
bir hak olarak bilinip tannmasna ynelmi olmaktadr.
141
Bu nedenle Hegelde
istek, dnsel bir ierik tamaktadr. Hegelde istek almann yan sra ve onun
araclyla bilgilenme srecinin ve bilincin ieriini belirlemektedir. Bilincin ierii
olarak bilgilenme sreci ise, karlkl bilinler arasnda gerekleen mcadele ve
kartlk ilikisiyle biimlenmektedir. Bu mcadele ancak almada belli bir lde
zme ulaacaktr. stek, saklanm rtk bir mcadele biiminde almada insann
dntrc eylemi yoluyla tarihsel olarak srdrlmektedir. almann istei
nesnesinden zgrletirmi olmasnn yan sra, bu istek alma biiminde somut bir
ierik kazanm olsa da, almaya gerekliini kazandran bu istek dorudan
herhangi somut bir nesneye ynelik deildir.
Tm almann dolaysyla tarihin temelinde bulunan istek, somut varln
tesinde olan insansal bir istektir. O bir yokluun ya da kendinde bir eksikliin
istemidir; bu adan yokluk zbilincin kendi yoksunluu, kendi kendiyle zde saltk
bir gereklik olamamann yokluudur. Yokluk klenin efendi tarafndan tannmam
olmasndan kaynaklanmaktadr. stek, bilincin bir z-pekinlik oluturamama
durumudur. Yok olan, onu bir somut olmayan gereksinim yapan, tam bir karlkl
tannmann gereklememi olmasdr. Ama zbilinteki bu yokluk, olumsuzlayan
bir yokluktur, srekli bir olumsuzluun olumsuzlanmasdr. Olumsuzlama, Hegelde
zbilincin zdr.
Her istek zorunlu olarak bir gereksinimin varlndan kaynaklanr. Bu
gereksinim insann zne ilikin bir gereksinimdir. stein istek olabilmesi ve istek
olarak kalabilmesi, bu gereksinimin var olmasna baldr. Bu nedenle istek, tannma
uruna bir bakasnn varln yok etmeyi gze alsa da, istein srmesi iin bu
istein bir bakasnn isteine ynelmi olmas ve zorunlu olarak bir bakasnn
varln gerektirir. Bu nedenle insansal istek bir baka istei ortadan kaldrmaktan
ok, bir baka istee boyun edirmek ya da onun tarafndan tannm olmak iin
vardr. stek olumsuzlama ediminde olumsuzlad varl ve dolaysyla istein
kendisini tmyle ortadan kaldrmaz. Burada Hegelci diyalektik, zbilincin

141
A. g. y., s. 44.
236
oluumunda kendini dorudan gstermektedir. Hegelde olumsuzlama, kartn ve
kendini tmyle ortadan kaldrmak yerine, her ikisini de dnme uratmaktadr.
Hegelde zbilin bir kendi olamamann ve kendi bakalnn sonucudur. O
bir ayrmda birlik ya da kartlarn birliidir. Bir olumsuzlama edimi olarak istek, bir
bakasnn dolaymndan geerek insana zg zgrletirici ve tarih oluturucu bir
nitelik kazanr. zbilin, kendinde olan eksilii bir bakasnda bulacaktr. Bir
bakasnn varlyla kendinde eksik olan tamamlayacak, bir bakasnn varl
araclyla kendi varln oluturacak, benlik duygusunu, z saygnln ve ayn
zamanda z-pekinliini kazanacaktr. Bu adan ancak istek ona kendiliini geri
verecek, insan varlnn gereklemesine olanak salayacaktr. Bu istek, zbilincin
kendiliini ya da kendisini kendine veren istektir, istek bir bakasnn dolaymnda
kendini istemektir. Bu nedenle istek, dier bilinler araclyla kendini istemektir.
Her ne kadar bir bakas tarafndan bilinip tannmay istese de, bu istek zne
oluturucu, kendi yabancln ve bakaln ortadan kaldrmaya ynelik bir istek
olarak, zbilincin kendine dnk ya da kendi zerine kvrlm olan bir istektir. Onun
teki ile dolaym salt tekinin dolaym deil, zsel ynelimi iinde kendinin
dolaymdr. Hegel zbilince istek araclyla dnmsel bir zellik
kazandrmaktadr. Ya da tam tersine, dnmn ve zbilincin ieriine istei
yerletirmektedir. nk istek, zbilince dolaym ve gereklik kazandrmaktadr. Bu
dolaym, bilincin kendi iinde gerekletirdii znel bir dolaym deil, bilincin kendi
dna kan nesnel bir dolaymdr. Dolaym, istein olumsuzlayc gcyle
gereklemektedir.
stek eer bir olumsuzlamaysa, her eyden nce, insann kendinde bulunan
eksikliin olumsuzlanmasna yneliktir. Hegelin istek anlay bu adan, Lacanc
psikanalizmde de benzer bir biimde cinsel bir ierik kazanm olarak karmza
kmaktadr. Lacanc anlayta da, nsani Arzu tekinin arzusunun arzusudur; insan
arzulanmay arzular.
142
Lacanc istek kavram, bir yoksunluun ya da eksikliin
gstergesi durumundadr. Bakasnn arzusu Lacanda da, Hegelde olduu gibi,
Benin kendinde olan eksiliin giderilmesi, olumsuzlanmasdr.
143
Her istek, kendi

142
Tura, S. M., nsz: Olmakta Eksiklik Lacanda Kastrasyon ve Narsizm, Fallusun Anlam,
ev. S. Murat Tura, AFA Yaynlar, Felsefe Yazlar Ansiklopedisi: 4, stanbul 1994, s. 12.
143
Bu durum Sartren felsefesinde de nemli bir temay oluturur, kendi iin varlk kendinde bir
eksiliktir, hibir zaman tamamlanmam bir varlktr, bu kendi iin varln ynelimi kendinde ve
kendi iin varlk olmaktr. zellikle bir bakasnn varln bir bakasyla ilikiyi Sartre, Hegelin
237
varlnn teki tarafndan tannmasn ve ayn zamanda tekini kendinin bir esi
haline getirmeyi n gerektirir.
144
Ancak bir bakasnn istei dolaymnda ya da
ancak tannan bir varlk olarak istek giderilmi olacaktr. Bylece istek, kendi
olamamann ve insann kendinde bir eksikliin imleyeni olmaktadr. Kendinde
eksiklik, ancak evrensel karlkl tam bir tannma, insann kendiyle ve bir baka
bilinle kartlnn ortadan kalkmas ile son bulacak eksikliktir. zbilince,
dolaysyla insan varlna zsel gerekliini kazandran ve onun kendi varlnn
eksikliini giderecek olan istek tannma isteidir.
Hegel zbilincin oluumunda istek kavramnn yan sra ve onunla balantl
olarak lm olgusunun nemine dikkat ekmektedir. En az yaama bal olmay
belirleyen istek kadar lm ya da lmden duyulan korku da Hegelde insan
oluturucu ve zgrletirici bir ileve karlk gelmektedir. Hegelde istek kavram,
ancak lm ve korku kavramlaryla dnld zaman anlam kazanr. stee,
insansal bir ierik kazandran, lmle olan kartlk olgusudur. stei bu anlamda
istek klan, lme ve korkuya ramen bir istek olmas ve olumsuzlayc bir zellik
tamasdr. stek gibi korku da Hegelde insana zg bir ierik tamakta, zbilincin
oluumunu belirlemektedir. Hegel, ancak yaamn tehlikeye atlmasyla zgrlk
kazanlr
145
demektedir. Bu adan yaama insana zg bir deer ykleyen lmn
kendisidir. zbilincin doann stne kabilmek ve doadan bamsz bir varlk
olabilmesi iin, insann kendisinin yaama ve doaya bal olan varln
olumsuzlayabilir konumda olmas gerekir. zellikle zbilin bunu lm hie
sayarak, insansal istek ve tannabilme uruna yapabilmelidir. Bu nedenle, lm
araclyla zgrln kazanldn vurgulam olan Hegel, zbilincin yaamn
yaynna batmlk olmadn benzer biimde vurgulamaktadr.
146
zbilincin
sadece tannma araclyla gerekleebileceini dile getiren Hegel, tannma uruna
giriilen efendi-kle mcadelesinde tannmann ancak lm gze almakla ve kendi

efendi-kle diyalektiine bezer bir biimde bir atk ilikisine dayandrr. Bir bakasnn baknn
eyletirici zelliini vurgulayan Sartre, bir bakas tarafndan bilinip tannmann atkl yapsn,
dolaysyla karlkl tannmann olanakszln betimler. Sartreda olduu kadar Lacanda da kendi
varlnn tam olamaynn ya da insann kendi btnsel varlnn yoksunluundan kaynaklanan bir
eksiliin zerine kurulan istek anlay, Hegelci bir ierik tasa da, ayn zamanda bu istek anlay,
len diyalogunda Platonun ortaya koymu olduu zsever nitelikli ak anlayyla insan varlnn
eksik bir varlk oluu temasyla ilikilendirilebilir.
144
Mure, G. R. G., The Philosophy of Hegel, s. 75.
145
TG, s. 127, ( 187).
146
TG, s. 127, ( 187).
238
lmne karlk bakasnn lmn amalamakla gerekleebileceini
ngrmektedir.
Saygnlk ve onanma ya da bir bakas tarafndan tannma adna gerekleen
bir kavgada lm bile isteye gze almak, yalnzca insana zg bir eylemdir.
Hegelin kendisinin de aka belirttii gibi, Yaamn hi tehlikeye sokmam birey
hi kukusuz kii olarak tannabilir; ama bamsz bir zbilin olarak tannmln
gerekliine erimi deildir
147
stek, lm gze alabildii iin insansaldr. stek,
Hegelde nasl olumsuzlayc ve dntrc bir gce sahip ise, lm de ayn oranda
bir bakasna ve kendine ynelen olumsuzlayc bir zellie karlk gelmektedir. Bu
ynyle lm yaamn ortadan kaldrlmasna ynelse de, zbilinci ve insan
varlnn kendini oluturucu bir ierik tamaktadr. Yaamn tehlikeye atarak
efendi ile kle arasndaki savamda bir bakasnn varln ortadan kaldrmay
amalayan bilin, lme meydan okumakla kendi toplumsal dolaysyla gerek
varln kazanmaktadr.
Doal yaamda karlaabileceimiz mcadelede de yaamn tehlikeye
atlmas sz konusu olabilir, fakat bu durumda yaamn tehlikeye atlmas, yalnzca
hayvann ya da insann doal varln srdrebilmesi ve bundan kaynaklanan bir
zorunluluun sonucudur. Bu doal yaamda lmle yzlemek, doal varln ya da
hayvann yaamn srdrmek uruna yapm olduu igdsel mcadeleden ve
saldrganlktan farkl deildir. Oysa insana zg istek dirimsel varln kendini
koruma igdsn aar, insan varlnn lm gze almas, insansal olduu kadar
toplumsal bir ierik tar, doal bir yasa ya da zorunluluk deildir. nsan tinsel varlk
olarak doann bir sonucu olsa da, doal yasay, dolaysyla kendinin doaya bal
yann olumsuzlayabilmelidir. Bir baka deyile, insan toplumsal saygnl ve
benliini koruyup tam bir doyuma ulaabilmek iin yaamn tehlikeye atmay gze
alabilmelidir; ve ancak insan, bu yolla kendi z varln ve zbilincini kazanabilir.
Hegelde bir zbilin olmak, her eyden nce lmle yzleebilmeyi
gerektirmektedir. lm kavramn Hegelin felsefesinin dnsel btnl iinde
amlayan Kojvein de belirledii gibi, Kendinin bilincinin kkeninden sz
etmek, (zce hayati-olmayan bir ama uruna) zorunlu olarak hayat tehlikeye

147
TG, s. 127, ( 187).
239
atmaktan sz etmek demektir.
148
Kojve lm olgusunu Hegel felsefesinde insan
varoluuyla dorudan ilikili bir biimde ele almakta, insan ya da zbilincin
varlnn zselliinin ancak lmle ilikisinde kavranabileceini gstermeye
almaktadr. lm, insan varlnn lm karsnda taknm olduu tavrda
yaama anlamn kazandrr. Kle zbilincini oluturma mcadelesinde lm
karsnda korkmu, sarslm olan varlktr. Bu sarslma ve lm korkusuyla kle
kendinin ve doann verilmi varln olumsuzlamaktadr. Bu nedenle, Kojvein de
belirledii gibi, alma Hegel felsefesinde lm korkusuyla ilikili ve onun bir
sonucudur. nsansal varlk, ertelenmi lmdr.
149
Bylece lm ya da lm
korkusu, tinsel dnyada kendini alma olarak gsterir. nsan doal ve dolaymsz
varln olumsuzlad oranda, kendi tinsel yaamn kazanr. Kojev, varoluu bir
esinlenmeyle, insann lmnn bilincinde olan varlk olduunu vurgular.
150
lmn
ve sonluluunun bilincinde olan tek varlk insandr. nsan lml varlktr ve bunun
bilincidir. Bu bilin ayn zamanda insan varlnn ve zbilincin olanaklldr.
Dolaysyla insan, kendinde olumsuzluk, ayn zamanda olumsuzlayc bir eylem
olarak vardr. alma olarak eylem bu olumsuzluun olumsuzlanmasdr. nsan,
olumsuzlayc eylemini ancak lmnn bilincine ulaarak yerine getirir. Sonuta
Hegel, korku ya da lm, olumsuzlayc bir eylem ve bu eylemin z olarak
almann kkeninde grmektedir.
zbilincin oluumunda istek ve lm kavramlarnn nemini vurguladktan
sonra Hegelin tamamlanm dizgesinde znelliin ve zbilincin nasl kazanldna
ksaca bakacak olursak, Hegelde zne, zbilincini, bireysellik ve znelliini
toplumsal ve tarihsel sre iinde kazanmaktadr. Bilincin kendisi soyut bir bilin
olmad gibi, znenin kendisi de verili soyut bir zne deildir. Bir baka deyile,
zne tarihsel ve toplumsal srecin dnda akn bir Ben deildir. Tam tersine,
srecin kendisinin devinimine kaynaklk ve araclk etmekte, ama ayn zamanda
onun tarafndan belirlenmektedir. Bu znellik, znenin kendi bilincine ulamas,
soyut zdelik dile getiren Benin dsallamas, belli bir ierik ve belirleme
almasyla olanakldr. Bu Ben, nce belli bir devlette, tarih ve toplum iinde yaayan
somut Bendir. znenin bilinlenme ve kendinin bilincini kazanmas, onun tarih

148
Kojve, A., Hegel Felsefesine Giri, s. 83.
149
A. g. y., s. 136.
150
A. g. y., s. 165.
240
iinde zgrlemesi srecini de beraberinde getirecektir. Dnya tarihi, bilincin z-
yabanclamasnn ve bunun almasnn tarihidir. zne bireyselliini ve zgrln
evrensel tarih sreci iinde bulur. Bu adan, efendi-kle diyalektiiyle kazanlm
zbilin, tarihin balangcn ussal ve etik yaamn kaynan oluturur. zbilincin
oluumu, znellik ve bireyselliin olduu kadar, zgrln kazanlmas srecini de
dourur. Bu sre iinde, bilicin zbilin olmas, bilincin diyalektik geliimiyle,
farkl tarihsel evrelerden geerek olgunlamasyla gerekleecektir.
znellik ve zgrlk, dolaymsz olan bilincin, bir baka deyile hibir
znellik kazanmam ya da belirlenim almam bilincin, evrensel dnya tarihi iinde
saltk Tinin kendini amlamasyla balar. Saltk Tinin oluturduu bilim dizgesi
tarihte kendi anm yoluyla dorulanmasn bulur. Dnya tarihi, Saltk Tinin kendi
kendini bilme sreci, Evrense Tin olarak, kendini eitli somut halk ve uluslarn
Tininde zgrleme ve gerekletirmesinin tarihidir. Dnya tarihi, zbilincin ya da
zgrlk bilincinin ilerleme srecidir. nce bireyselliin ve tam bir ayrmn
bulunmad Dou Dnyasnda znel istenten ve zbilinten, dolaysyla zgrlk
bilincinden ve byk lde tarihsellikten yoksun sadece rtk bir biimde bulunan
saltk Tin, Yunan ve Roma Dnyasnda geliir. Germen (ya da Alman halklarnn)
Dnyasnda doruuna ve belli bir lde tamamlanmlna ular. Tinin tarih
iinde geliiminin yan sra, onun iinde ve ona kout olarak, zbilincin geliim
sreci yer alr. Saltk Tinin evrensel nitelikteki tarihsel geliiminin diyalektik sreci,
bireyin kendi zgrln kazanmas yolunda yaam olduu bilinsel srelerde de
ona kout ve benzer biimde gerekleir. Bu zgrln evrensel geliimi iinde,
ayrca bireyin zbilin olma ve znelliini kazanma yolunda yaam olduu
bilinsel deneyim, bu deneyim srecinde kendine ve d dnyaya kar gelitirmi
olduu tutum, bir kleci bireysellik ve onun alma sreci biiminde kendini nce
Stoa, Septisizm ve daha sonra Hristiyanlkta belli bir olgunlua ulaarak, Mutsuz
bilincin biimleri altnda gsterir. Bilin bu yolla ussal ve tinsel bir yaama ular.
zbilin kendi blnm, paralanm yapsn, yabanclama olarak
adlandrlabilecek olan bu diyalektik bilinsel srelerden geerek btnletirir ve
tamamlar.
Sonu
Bu almann sonucunda, Hegel felsefesinde bilincin, nesnesi ve dier bilinlerle
kurduu karlkl iliki ya da dolaym sonucunda, zbilin konumuna ykseldii ve
tarihsel bir ierik kazanarak nesnelletii ortaya konulmaktadr. Hegelin zne
felsefesi ve zbilin anlay, dncenin mantksal sreci ya da ileyiinin dile
getirilmesi ve ayn zamanda Tinin dnce alanndaki tarihsel geliiminin bir
anlatmdr.
Hegel, btnsel bir tarihsel sre iinde zneyi kavramak istemekte, bu
nedenle de, kendinden nceki varolan zne anlaylarn, bu tarihsel btnn ve
kendi kurgusal felsefesinin ieriine katmaktadr. zne tarihsel sre iinde
bulunurken, dier yandan, Tinin zaman iinde kendisini amlamasndan oluan bu
tarihsel sre, znenin kendi iinde yaam olduu bireysel geliim ve bilinsel
deneyimini belirler. almann ilk blmlerinde belirtildii gibi, Hegel, Modern
felsefenin dnme dayal zne anlayn temel alr. Fakat bunu, diyalektik bir
yaklamla daha kapsaml ve farkl bir balam iine oturtarak, kendinden nceki
felsefeyi olumsuzlayp dntrmek iin kullanr. Bu yolla Hegel, Modern felsefenin
zne ya da zbilin anlayna, nesnel ve somut bir ierik kazandrmay amalar.
zbilin, Hegel felsefesinde, sadece bilme etkinliinin bir znesi olan ve
kendi kendini bu yolla dorulayan bir soyutlamaya ve zdelie indirgenmez.
Hegele gre, Descartesa bal Modern felsefe gelenei iinde biimlenmi
dnm, bilincin kendi pekinliini ve zdeliini kurmak yerine, bilincin
bakalnn dolaym iin gereklidir. Bu dolaym yoluyla bilin nesnel bir ierik
kazanm olur. Bilincin dolaym, kesin ayrmlara yer vermez. zbilin, hem
kuramsal hem de klgsal etkinliin temelinde bulunur; zgrletirici bilme etkinlii,
her iki alan arasnda bir ncelik ve ayrm gerektirmez.
Bu almann genel varsaym, Hegelin kendinden nceki biimsel ve
zdelie dayanan Modern zne anlayn olumsuzlarken, btnyle ortadan
kaldrmaddr. Hegelin yaklam, tersine kendinden nceki dnceyi, btnyle
olumsuzlamak yerine, olumsuzlarken olumlamakta, daha dorusu onu iererek ama
savn tamaktadr. Hegel, zbilin olarak dnm, Descartes ve Kantta olduu
biimiyle bilincin kendi iinde salt kendi varln zdelik mantyla
pekinletirmeye dnk bir bilgi ya da bilin etkinlii olarak deil, kartlk ve soyut
242
zdelii ortadan kaldrmaya ynelik bir olumsuzlama ve dolaym sreci biiminde
kavramaktadr. Hegel, ncelikle, nesnellik adna gerekletirmi olduu bu
olumsuzlamayla, Descartes ile birlikte varolan zmleyici ve anlama yetisinin soyut
kavramsal dnme biimine dayal Modern metafizik gelenei dntrerek,
diyalektik yolla amaya, dolaysyla onu kurgusal dncenin ieriiyle
btnletirmeye alr. Hegelin amac, diyalektik ve kurgusal bir yaklamla
dnmsel ve eletirel felsefenin zne anlayn kendi snrllklarnn tesine
tamaktadr. Bu nedenle, Hegelin kar k, kendini bilen ve kendinin bilinci olan
dnmsel bir bilin anlayndan ok, bu dnm zbilin olarak sadece znel
bir ierikte gren, zbilinci dier znelerden bamsz ve klgsallktan uzak
nesnesinden koparan bir dnsel ya da dnmsel tutuma, dolaysyla kendinden
nceki zne felsefelerinin bilinci tmyle snrlayan znel idealizmine yneliktir. Bu
kar k, kendinden nceki felsefeye, soyut bir dnmsel bilin anlayna
olduu kadar, ayn zamanda, Hegelci diyalektie ve diyalektik dncenin kendi
iindeki zorunlu geliimine uygun den, dncenin devinimine olanak salayacak,
dnceyi dnm araclyla kendi iine kapatmayan, saltk ya da uzlamaz
kartlk ve elikileri uzlatran bir olumsuzlamadr. Hegelde felsefe ya da bilimsel
dnce, diyalektik ve mantksal geliim srecinin ieriinde yer almaktadr.
Diyalektik olumsuzlama, tmyle kartn bir yadsma ve ortadan kaldrma
deil, kartn dntren, belirli ve olumlu ierii kendinde sakl tutan bir
olumsuzlamadr. Bu olumsuzlamann bir olumsuzlama olabilmesi ve diyalektik
devinime olanak salayabilmesi iin ieriinde ayrm barndrm olmas gerekir.
Fakat Hegelci diyalektik dnce, bu adan, ne tam bir ayrma ne de tam bir
zdelie olanak tanmaz. O, bir olu sreci iinde kartlarn birliini ngrr.
Hegel, Kantn aknsal diyalektiini usun kendi iinde tek yanl olumsuz kullanm
olarak grmekte ve yadsmaktadr. Bu durumda, Hegel iin olumsuzlama,
soyutlamaya dayanan kartlklar koruyan bir olumsuzlama olmak yerine, ayrmlar
koruyarak bir st evreye tayan, ancak bir ayrmda birlik olarak bireime olanak
salayan olumsuzlama olmaldr. Dolaysyla Hegelci olumsuzlama, olumsuzlamann
olumsuzlanmasdr. Bu nedenle, Hegel soyut kartlklar bir kartlk olarak almak
ve ylece brakmak yerine, bu kartlklar zsel ayrma ve elikiye
243
dntrmektedir. Bylece ayrm ya da kartlk, Hegelde kartn ieren bir ayrma
ve kartla olanak salayabilmektedir.
Bu olumsuzlama ve ama diyalektii anlayyla Hegel kendi felsefesini
dncenin tarihsel geliiminden ve dier felsefeler araclyla Tinin dnce
alannda kazm olduu ilerlemeden bamsz grmez. Hegel felsefesi kendinden
nceki zne anlaylaryla karlatrldnda, diyalektik bir zellik tamakta, bu
zelliiyle Hegel felsefesi kendinden nceki bilin felsefelerinden kolayca ayrt
edilmektedir. Fakat ayn zamanda bu diyalektik, Hegel felsefesini dier felsefelerden
koparmak, tam bir kartlk yaratmak yerine, tersine diyalektik bir yolla daha nceki
felsefelerle ilikisini belirlemektedir. eliki ya da kartn ieren diyalektik
olumsuzluk, felsefe tarihinde diyalektik dnce srecinin ikinci aamasna, Hegel
ncesi dnm felsefesine ya da felsefelerine karlk geldii oranda, Tinin
dnce alannda tarihsel geliiminde bir olumsuzluk evresi olarak kurgusal znenin
yapsnda yer almakta, ayn zamanda onu oluturup belirlemektedir. Bylece sadece
bireysel deil, saltk bir nitelik kazanm olan zne, zamansal ve mantksal diyalektik
bir sreci, olumsuzluu ve kartl dolaymlanm bir zdelii kendisinde
barndrr. Fakat bu zdelik, diyalektik sre adan bir o kadar da ortadan
kaldrlmas gereken bir zdelii bildirmektedir. Bu nedenle diyalektik sre,
bilincin dnmsel deneyiminin belirlenimi ve ussallamas srecidir. Bu durumda,
kendi bakal iinde olumsuz zne, sadece soyut bir kartlk oluturmak yerine, bir
baka adan, olumsuzlama ilevini kendi zerine alarak, kendi ile birlikte kendi
devinim ve eyleminin rn olan tarihsel nesnel gereklii dntrmektedir.
zbilin, dnen bir Benin kendisiyle zdeliini gerektirmekte, Hegelde
bu zdelik, ayrmda birlik ya da kartlarn birlii ilkesine dayanmaktadr. Hegelin
diyalektik bir yaklamla oluturduu, evrensel bir Tinin kendini bilme srecinin
geliiminden bamsz grmedii zbilin anlay, kendinden nceki zbilin ya da
dnm anlaylarndan farkl olarak, bakal kendisinden yaltm olan, kendisini
dsal konumlandran deil, kartl ya da olumsuzluu ortadan kaldrarak, bu yolla
dnen znenin nesnesiyle ve varlkla bantsn kuran bir zbilin anlaydr. Bu
bakmdan Hegel diyalektii, soyut zdelik yerine, zdelii diyalektik srecin
sonunda ancak olumsuzlama ve ayrm araclyla kurmaktadr. Ve bylece,
balangtan tmyle farkl bir ierik kazanm ve dolaymlanm bir biimde
244
zdelii, sadece diyalektik srecin erei olarak ortaya koymaktadr. zbilin ancak
bu diyalektik sre iinde somutluk kazanacak, bir devinim ve kartlk olarak
varolacaktr. Hegelin zbilin retisi, Bat metafiziinin zbilinci btnyle bir
zdelik olarak kavrayan anlaynn ieriine ayrm esini yerletiren, az ya da ok
diyalektik sre iinde bu ayrm belirli lde koruyan bir anlaytr. Bu nedenle,
kendinden nceki bilin felsefelerine kar, Hegelin zbilin anlay bir
olumsuzlama ya da eletiriyi kendisinde barndrmaktadr. Bu yaklam, bir
olumsuzlama oluturduu kadar, zdelik ya da anlak metafiziinin almasna
ynelik bir yaklamdr.
Hegel, bilinci ncelikle tarihsel ve toplumsal bir klgnn znesi olarak
kavramak istemektedir. Bilin ya da zne iinde bulunduu nesnel gerekliin
dnda ve evrensel Tinin kendisini tarih iinde amlama ve kavray srecinden
bamsz dnlemez. Bylece, kendinden nceki felsefeyi Hegel, Tinin tarih
iinde kendini kavrama srecinin somut bir evresi olarak grp bu srecin iine
yerletirmitir. Bu yolla, dnm ya da zbilin olarak bilinci soyut bireysellikten,
evrensel ve nesnel bir boyuta aktarmay baarmtr. Daha nceki felsefelerden farkl
bir boyut kazanm olan dnm, tm Modern felsefede olduu gibi Hegelde de
zbilincin kaynanda bulunur; salt duyusal bir bilin ve bilgiyi oluturmann
tesinde, tarihteki ussalln belirli bir dnemine ve zgrlemenin olanana karlk
gelir. zbilin, sadece ar bilincin kendi z-pekinliini gzeten znel bir bilgi ve
bireyin kendini kavrama sreci deil, tersine nesnel bir ierikte, evrensel Tinin
kendini bilme srecidir. Bireysel zbilin, evrensel tarihin iinde belirlenim
kazand oranda, ayn zamanda evrensel olann ieriini de oluturur.
Bu tikelin evrenselin ieriine katld ve evrenselin kendisini tikel
araclyla amlad karlkl belirlenimin oluturmu olduu diyalektik sre,
zbilincin saltk bilgiye ulama ve ussallama sreci olmakla kalmamaktadr.
zbilincin bu ussallama sreci, bir o kadar da Hegel iin, evrensel Tinin kendi
bilgisine ulamasna, tarih iinde geliip edimsellemesi srecine de karlk gelir.
Dnmn znesi olarak zbilin, Kantn aknsal felsefesinde olduu gibi, znel
ve zaman d, soyut ve bylece bireysel bir varln bilinci olarak kavranmaz; tam
tersine, tarihsel bir sre ve toplumsal koullar iinde bulunur; bu nedenle, bilginin
ya da bilmenin olana ve znesi olan bilgikuramsal bir Bene dntrlmez. Bu
245
zbilin, belirli bir zaman ve farkl koullar iinde yaayan ve isteyen, isteinin
znesi olarak kendi eylemi yoluyla kendini nesnelletiren varlktr.
zbilinci, salt kendi dnda znel ya da zne oluturucu bir ayrm, kendi
iinde ayrmsz ve dolaymsz bir zdelik bants olarak grmeyen Hegel,
zbilince, zne ile nesne arasnda dolayma olduu kadar kuramsal ile klgsal us
arasnda bireime olanak salayan bir ilev ykler. Kendini bilme srecini, kuramsal
bir bilgiye temel oluturmann yan sra, ayn zamanda bireysel olduu kadar
toplumsal klg ve zgrlemenin de kaynanda grr. Bilincin d-dnyay bilmesi
ve nesnelerle olan ilikisi, sadece bilmeye dayanan, nesneler karsnda salt soyut bir
zdelik bildiren edilgin bir dnmn zbilinci olmay deil, bir bakas iin bilin
olma ve bir bakasnn bilinci araclyla dorulanacak olan bir bilinci, bir
bakasyla ilikisinde bilincin dorudan klgsalln gerektirmektedir. Bylece,
Hegel, bilginin yan sra, insann klgsal etkinliinin olanann nkoulu olan
zbilinci, zgrlk ile dorudan ilikilendirir. Kant araclyla aknsal felsefe,
bilincin ve dnmn bilgi edinme etkinliinde zerkliini ve znelliini grm,
fakat bilincin bu zerkliini nesnel ve tarihsel bir alana aktarmakta, toplumsal
klgyla ilikilendirip, btnletirmekte yetersiz kalmtr.
Kendinden nceki zbilin anlay olarak dnmsel bilinci ya da daha
nce sadece kuramsal olan zbilinci, insan varlnn klgsal ve zgrletirici
etkinliinin kkeninde gren Hegel, bilinci salt znel ve bireysel yanyla deil,
Tinin tarihsel ieriine katarak evrensel ynyle kavramay baarr. Hegelci
zbilincin ayrt edici zellii burada aa kar. zbilin, Hegelde tm nesnel
gerekliin kaynanda bulunur, dnm olarak dolaymsz bilin, kendisini
zbilince ve ussal nesnel gereklie dolaysyla tinsel ve etik yaamn kendisine
amlar.
Bilin, Hegelin diyalektik anlaynda, ancak kendi dolaymsz varln, salt
kendi yaln zdeliiyle deil, kendi dolaymszlndaki olumsuzluk ve bakalkta
dolaymlayacaktr. Bilincin deneyiminden oluan bu dolaym, kendini konu edinen
ve kendi bakaln ortadan kaldran dnmsel bir deneyimdir. Bilincin bu
deneyimi, ayn zamanda Tinin klgsal ve nesnel nitelikteki ussal deneyimine
karlk gelerek, Tinin devlette ve toplumda tarihsel olarak gereklemesine olduu
kadar, saltk zelliiyle Tinin, estetik, din ve felsefe araclyla geliimine de
246
olanak salayacaktr. zbilin Hegelde kendini nesne edinme ve bilme olana ve
yoluyla tm znelliin kayna olarak nesnelletirir. zbilin ya da artk kurgusal bir
ierik tayan dnm, bir olumsuzlama, ama bir olumsuzlama olmakla birlikte,
kendi iinde saltk bir zdelik oluturmayan bir olumsuzluk olarak, bilincin
dolaymna ve nesnellemesine olanak salad oranda, znenin zaman iinde kendi
btnsel varln kavrama ve bilme araclyla tarihsel ve klgsal bir etkinliin
znesi haline gelir. Hegel felsefesinde bu yolla zbilincin soyut niteliinden kurtulup
zaman iinde yaayan somut bireylerin znesine dntrlmesi, bir yandan insan
varlnn ya da onun zbilincinin ve zgrlemesinin nkoulunu olutururken,
dier yandan bu sre insann kendisine yabanclamasna olduu kadar, ayn
zamanda evrensel Tinin tarih iinde yabanclamasna da karlk gelmektedir.
Bilincin, Hegel ncesi felsefede, dnmsel niteliiyle tm bilme
etkinliinin temelinde yer almas, bu etkinliin tesine geiine bir basamak hazrlar.
Bu nedenle, Hegelin bir dolaym gerektiren zbilin anlay, bireylerin soyut bir
evrensellik ve kiisellikten arndrlm bir zbilin olarak kavranmasna yol
amad gibi, bu zbilin, sadece tm evrenselliinden yoksun, bireysel ve belirli
bir znellikle de snrlandrlmamaktadr. zbilincin kendinin bilinci olarak nesnel
bir ierik kazanabilmesi, evrensel Tinin geliimine kout biimde bu Tinin zaman
iinde somut bir znede ya da znelerde kendinin bilincini kavramasyla olanakldr.
Bylece, saltk Tin, gerekliini duyular st bir te evrende deil, kendi
belirlenimini bu dnyada, somut znelerin ve nesnelerin gereklik dnyasnda
bulacaktr. Hegel nceden ya da zaman d verili ve dolaymsz bir dnm anlay
yerine, zbilincin oluumunu, zaman iinde bir bilgilenme ve kendi bilincine varma
sreci olarak kavramaya almaktadr.
Kaynaka

A- Hegelin Yaptlar ve Ksaltmalar
BS Btn Yaptlar (Semeler) 1, ev. H. Demirhan, Onur Yaynlar, Ankara 1976.
ES Estetik: Gzel Sanat zerine Dersler, Cilt I, ev. T. Altu, H. Hnler, Payel
Yaynevi, stanbul 1994.
FD Felsefi Bilimler Ansiklopedisi II, Doa Felsefesi I, Mekanik, ev. A. Yardml,
dea Yaynlar, stanbul 1997.
FK Faith and Knowledge (or the Reflective Philosophy of Subjectivity), trans. by, W.
Cerf and H. S. Harris, State University of New York Press, Albany 1977.
FM Felsefi Bilimler Ansiklopedisi I: Mantk Bilimi, ev. A. Yardml, dea Yaynlar,
stanbul 1991./ ngilizce evirisi: The Logic Of Hegel, The Encyclopedia of The
Philosophical Science, trans. by W. Wallace, Oxford University Press, London
1931.
HE Encyclopedia of the Philosophical Sciences In Outline, Heidelberg, 1817, (and
Critical Writings), int. by E. Behler and trans. by S. A. Taubeneck, Continuum,
New York 1990.
HF Hukuk Felsefesinin Temel Prensipleri, ev. C. Karakaya, Soyal Yaynlar, stanbul
1991./ ngilizce evirisi: Hegels Philosophy of Right, trans. with notes by, T. M.
Knox, Oxford University Press, Oxford 1958.
HP I; II, III, Hegels Lectures On The History of Philosophy, 3 Vol., trans. by E. S.
Haldane and F. H. Simson, Humanities Press, New York, Routledge & Kegan
Paul, London 1955.
JS Hegel, G. W. F., The Jena System, 1804-5: Logic and Metaphysics, trans. and edit.
by John W. Burbidge and George di Giovanni, Introduction. and explanatory notes
by H. S. Harris, McGill-Queens University Press, Kingston and Montreal 1986.
LR Lectures on The Philosopy of Religion, One-Volume Edition, The Lectures of
1827, ed. Peter C. Hodgson, trans. R. F. Brown, P. C. Hodgson and J. M. Steward
with the assistance of H. S. Harris, University of California Press, California 1988.
NP Lectures on Natural Right and Political Science, The First philosophy of Right,
Hidelberg 1817-1818 with Additions from the Lectures of 1818- 1819, with an
Introduction. by O. Pggeler, trans. by J. M. Stewart and P. C. Hodgson, university
of California Press, California 1995.
PH The Philosophy of History, trans. by J. Sibree, Prometheus Books, New York
1991.
PM Philosopy of Mind, (The Encyclopaedia of Philosophical Science, Vol. III), trans.
with five introductory Essays by W. Wallace, Clarendon Press, London 1894.
248
PP The Philosophical Propaedeutic, trans. by A. V. Miller, ed. M. George and A.
Vincent, Basil Blackwell, New York 1986.
SF System of Ethical Life (1802/3) and Frist Philosophy of Spirit (Part III of the
System of Speculative Philosophy 1803/4), edit. and trans. by H. S. Harris and T.
M. Knox, States University of New York Press, Albany 1979.
SL Science of Logic, trans. A. V. Miller, foreword by J. N. Findlay, Humanities Press,
New York, 1976.
SL I Hegels Science Of Logic, Vol. I, trans. by. W. H. Johnston,& L. G. Struthers, with
an introductory prafece by V. Haldane, Humanities Press, New York 1966.
SP Seilmi Paralar, ev. N. Bozkurt, Remzi Kitabevi, stanbul 1986.
TA Tarihte Akl, ev. . Szer, Ara Yaynclk, stanbul 1991.
TF Tarih Felsefesi, ev. A. Yardml, dea Yaynlar, stanbul 2006.
TG Tinin Grngbilimi, ev. A. Yardml, dea Yaynlar, stanbul 1986./ ngilizce
evirisi: Hegels Phenomenology of Spirit, trans. by A.V. Miller With Analysis of
The Text and Foreword by J. N. Findlay, Oxford University. Press, New York
1977.

NOT: Paragraf numaralar olan yaptlarn sayfa numaralaryla birlikte, parantez iinde
parantez numaralar gsterilmitir. FM, HF, TG, gibi Trke evirileri bulunan
yaptlarn sayfa numaralar Trke yapta gnderimde bulunmaktadr. Bu yaptlardan
yaplan alntlarda, dil ve anlatm asndan ancak gerekli grldnde ngilizce
eviriye bal kalnm, Trke evirilerde byk bir oranda deiiklik yaplmamtr.


B- Yararlanlan Dier Kaynaklar
Adorno, T. W., Minima Moralia: Sakatlanm Yaamdan Yansmalar, ev. O. Koak ve
A. Doukan, Metis Yaynlar, stanbul 1998.
Adorno, T. W., Negative Dialectics, trans. E. B. Ashton, Continuum: Seabury Press,
New York 1973.
Althusser, L., Marx in, ev. I. Ergden, thaki Yaynlar, stanbul 2002.
Althusser, L., The Spectre of Hegel: Early Wiritings, edit. with an Int. F. Matheron,
trans. G. M. Goshgarian, Veso, London 1994.
Aristoteles, Metafizik, Cilt II, ev. A. Arslan, Ege niversitesi Edebiyat Fakltesi
Yaynlar, zmir 1993.
Beiser, F. C., Introduction: Hegel and The Problem of Metaphysics, The Cambridge
Companion to Hegel, edit. by F. C. Beiser, Cambridge University Press,
Cambridge 1993.
249
Benhabib, S., Modernizm, Evrensellik ve Birey: ada Ahlak Felsefesine Katklar, ev.
M. Kk, Ayrnt Yaynlar, stanbul 1999.
Bumin, T., (Derleyen ve ev.) Hegeli Okumak, Kabalc Yaynevi, stanbul 1993.
Burbidge, J. W., Hegels Conception of Logic, The Cambridge Companion to Hegel,
edit. by F. C. Beiser, Cambridge University Press, Cambridge 1993.
Cerf, W., Speculative Philosophy and Intellectual Intuition: An Introduction to Hegels
Essays, Hegel, G. W. F., The Difference Between Fichtes and Schellings System
of Philosophy iinde, trans. by H. S. Harris and W. Cerf, State University of New
York Press, Albany 1977.
Deleuze, G., Appendix: Review of Jean Hyppolite, Logique et existence, Logic and
Existence iinde, trans. by L. Lawlor and A. Sen, State University of New York
Press, Albany 1997.
Denkel, A., Bilginin Temelleri, Metis Yay., stanbul 1984.
Derrida, J., From Restricted to General Economy: A Hegelianism Without Reserve,
Writing and Difference, trans. with an introduction and additional notes, by A.
Bass, Routledge, London 2003.
Derrida, J., Violence and Metaphysics: An essay on thougt of Emmanuel Levinas,
Writting and Difference, trans. with an introduction. and additional notes by A.
Bass, Routlege, London 2003./ Trke evirisi: iddet ve Metafizik, Derrida:
Yaam Yeniden Dnrken, ev. Z. Direk, Cogito (zel Say), YKY, say: 47-48,
Yaz-Gz, stanbul 2006.
Descartes, R., Felsefenin Temel lkeleri, ev. M. Karasan, M. E. B. Yay., stanbul 1988.
Descartes, R., Metot zerine Konuma, ev. K. Sahir Sel, Sosyal Yay.,stanbul 1984.
Fichte, J. G., Science of Knowledge, trans. by A. E. Kroger, (J. B. Lippincott & Co.
1868. Philadelphia), UMI A. Bell and Howell Company, Ann Arbor, Michigan
1998.
Gadamer, H. G., Hegels Dialectik: Five Hermeneutical Studies, trans. and with an int.
by P. C. Smith, Yale University Press, New Haven and London 1971.
Haldane, E. S., Introductory Preface, Science of Logic, Vol. I, trans. by. W. H.
Johnston,& L. G. Struthers, with an introductory prafece by V. Haldane,
Humanities Press, New York 1966.
Heidegger, M., Hegels Phenomenology of Spirit, trans. by P. Emad and K. Maly,
Indiana University Press, Bloomington and Indianapolis 1988.
Hodgson, P. C., Editorial Introduction Lectures on The Philosopy of Religion, One-
Volume Edition, The Lectures of 1827, ed. Peter C. Hodgson, trans. R. F. Brown,
P. C. Hodgson and J. M. Steward with the assistance of H. S. Harris, University of
California Press, California 1988.
Hyppolite, J., Genesis and Structure of Hegels Phenomenology of Spirit, trans. by S.
Cherniak and J. Heckman, Northwestern University Prees, Evanston 1974.
Hyppolite, J., Logic and Existence, trans. by L. Lawlor and A. Sen, State University of
New York Press, Albany 1997.
250
Inwood, M.. J., Hegel, The Argumentation of the Philosopher, Routlage & Kegan Poul,
London 1983.
Inwood, M.., A Hegel Dictionary, Blackwell, Oxford 1992.
Kant, I., Ar Usun Eletirisi, ev. A. Yardml, dea Yaynlar, stanbul 1993./ ngilizce
evirisi: Critique of Pure Reason, trans. by J. M. D. Meiklejohn, Int. by A. D.
Lindsay, Everymans Library, London 1950.
Kant, I., Gelecekte Bilim Olarak Oraya kabilecek Her Metafizie Prolegomena, ev. .
Kuuradi, Y. rnek, Hacettepe niversitesi Yaynlar, Ankara 1983.
Kant, I., Pratik Akln Eletirisi, ev. . Kuuradi, . Gkberk, F. Akatl, Hacettepe
niversitesi Yaynlar, Ankara 1980.
Kant, I., Yarg Yetisinin Eletirisi, ev. A. Yardml, dea Yaynlar, stanbul 2006./
ngilizce evirisi: The Critique of Judgement, trans. with analitical indexes by J. C.
Mredith, Clerandon Press, Oxford 1989.
Kojve, A., Hegel Felsefesine Giri, ev. S. Hilav, Yap Kredi Yaynlar, stanbul 2000.
Levinas, I., Totality and Infinity: An Essays on Exteriority, trans. by A. Lingis,
Duquesne University Press, Pennsylvania 1998..
Levinas, I., Zaman ve Baka, ev. . Gzel, yayma haz. ve sunan Z. Direk, Metis
Yaynlar, stanbul 2005./ ngilizce evirisi: Time and Other, trans. by R. A.
Cohen, Duquesne University Press, Pennsylvania 1987.
Lowlor, L., Tranlators Preface J. Hyypolitein Logic and Existance yapt iinde,
trans. by L. Lawlor and A. Sen, State University of New York Press, Albany 1997.
Lwit, K., Hegel Felsefesi, Felsefe Dergisi, ev. D. zlem, De Yaynlar, 90/1,
stanbul 1990.
Marcuse, H., Us ve Devrim: Hegel ve Toplumbilimin Douu, ev. A. Yardml, dea
Yaynlar, stanbul, 1989.
McGowan, J., Postmodernism and Its Critics, Cornell University Press, Ithaca and
London 1991.
Mure, G. R. G., The Philosophy of Hegel, Oxford University Press, London 1965.
Pinkard, T., Hegels Dialectic: The Explanation of Possibility, Temple University Press,
Philadelphia 1988.
Pinkard, T., Hegels Phenomenology: The Sociality of Reason, Cambridge University
Press, Cambridge 1994.
Pippin, R. B., Hegels Idealism: The Satisfactions of Self-Consciousness, Cambridge
University Press, Cambridge 1989.
Rockmore, T., Cognition: An Introduction to Hegels Phenomenology of Spirit,
University of California Press, California 1997.
Rockmore, T., Hegels Circular Epistemology, Indiana University Press, Bloomington
1986.
Sartre, J. P., Being and Nothingness: A Phenomenological Essays on Ontology, trans.and
with an introduction by H. E. Barnes, Washington Square Press, New York 1984.
251
Sartre, J. P.; Egonun Aknl: Fenomenolojik Bir Betimlemenin Tasla, ev. S. R.
Krkolu, Alkm Yaynevi, stanbul 2003./ ngilizce evirisi: The Transcendence
of The Ego: An Existentialist Theory of Consciousness, trans and annotated with
an int. by, F. Williams and R. Kirkpatrick, The Noonday Press, New York 1960.
Savran, G. A., Sivil Toplum ve tesi: Rousseau, Hegel, Marx, Belge Yaynlar, stanbul
2003.
Schelling, F. W. J., Bruno or On the Natural and the Divine Principle of Things, edit.
and trans. with an introduction by Michael G. Valter, State University Press,
Albany 1984.
Stace, W. T., Hegel stne, ev. M. Belge, Birikim Yaynlar, stanbul 1976./ ngilizcesi
The Philosophy of Hegel: A Systematic Exposition, Dover Puplication, New York,
1955.
Stewart, J., The Unity of Hegels Phenomenology of Spirit: A Systematik Interpretation,
Northwestern University Prees, Illinois 2000.
Taylor, C., Hegel, Cambridge University Press, Cambridge 1975.
Thompson, K., Hegelan Dialectic and The Quasi-Trancendental in Glas, Hegel After
Derrida, edit. by S. Barnett, Routledge, London and New York 1998.
Tura, S. M., nsz: Olmakta Eksiklik Lacanda Kastrasyon ve Narsizm, Fallusun
Anlam, ev. S. Murat Tura, AFA Yaynlar, Felsefe Yazlar Ansiklopedisi: 4,
stanbul 1994.
Wartenberg, T. E., Hegels dealism: The Logic of Conceptuality, The Cambridge
Companion to Hegel, edit. by, Frederick. C. Besier, Cambridge University Press,
Cambridge 1993.
Westphal, M., History and Truth In Hegels Phenomenology, Indiana University Press,
Indiana 1998.
Wood, A. W., Hegel an Marxism, The Cambridge Companion to Hegel, edit. by,
Frederick. C. Besier, Cambridge University Press, Cambridge 1993.
Yaltrak, U., Hegel Fenomenolojisinde Bilin Diyalektii, Felsefe Dergisi, De
Yaynlar, 90/1, stanbul 1990.
Yeniehirliolu, ., Felsefe ve Diyalektik, Maya Yaynlar, Ankara 1985.
zet
Bu almada, Hegel felsefesinde, bilincin diyalektii ve zbilince gei sreci ele
alnarak, bu sre iinde, Hegelci diyalektiin (kartlk ve olumsuzlama yoluyla)
bilince ne lde dolaym ve nesnellik salad sorgulanmaktadr. alma,
ncelikle Kantn aknsal felsefesi rneinde, modern felsefenin zbilinci zaman ve
mekandan, dolaysyla nesnel gereklikten tmyle bamsz gren, kendi iinde salt
zdelik ve pekinlie indirgeyen dolaymsz bilin anlayna kar, bilincin
nesnesiyle dolaym ve geliimine olanak salayan Hegelin kurgusal ya da diyalektik
yaklamn karlatrmakta, Hegel felsefesinin kendinden nceki bilin ya da
dnm felsefeleri karsnda zgn konumunu belirlemektedir. Kendinden nceki
bilin felsefelerinden farkl olarak, Hegel, zbilinci, sadece kendi zerine dnen ve
bilen bir bilin olmann tesinde, ancak bir bakasnn bilinci araclyla kendi
iinde bir soyutlama olmaktan karmakta, zbilince dier zneler ile ilikisinde ve
kendi eylemi yoluyla nesnel bir nitelik kazandrmaktadr.
Fakat, Hegel bu farkl zbilin anlayyla, bilince nesnellik asndan tarihsel
bir boyut katsa da, Hegelin aknsal bilin eletirisine karn, Hegel felsefesinin
saltk idealizmin zdelik anlayyla bilincin kendi dndaki dnya ile dolaym
sorununu tmyle zememi olduunu grrz. Bu almada, ulalan sonu, zne
ile nesne arasnda tam bir zdelik ya da ayrm yoluyla kurulacak iliki biiminin
diyalektik dnce asndan bir dolaym sorununa yol aabileceidir. znenin
kurgusal felsefede olduu gibi, nesnesiyle btnyle rten ikin zdelii, ayrm
ve dolaymn silindii bir saltk idealizme yol aarken, ayrmn kesin bir ayrm olarak
soyut uzlamaz kartla dntrlmesi de benzer biimde znenin nesnesiyle
dolaymna ya da ilikisine izin vermemekle birlikte, hem bilginin gelimesine hem
de dnce ve varln devimden yoksun kalmasna neden olmaktadr.
Fakat, Hegel felsefesi olumsuzlama ya da ama diyalektiiyle kartlk ve
ayrmlar ortadan kaldrd iin eletirilse de, yine buna bal olarak, kartlk ve
ayrm kendi iinde barndran, zsel ayrm dncesiyle Hegel diyalektii dnce
ve varln devim ve geliim srecini en iyi biimde aklayabilmektedir.



Abstract
This study examines how Hegels dialectic makes the process of dialectic of
consciousness as a mediated and objective process through the contradiction and
negation. To achieve this goal, it is necessary to mention modern philosophy,
especially Kants trancendental philosophy, which recognizes self-consciousness as a
stage that is independent from time and place, and so completely independent from
objective reality. To establish the position of Hegels philosophy as an exclusive
advance in history of philosophy, it is also noted that in contrast to the understanding
of self-consciousness as an absolute identity and exactness through the concept of
unmediated consciousness, Hegel formulates a mediation between consciousness and
its object. In the course of this mediation, Hegel makes consciousness as a mediating
process which operates in a triadic relation among self, reality and other.
Notwithstanding Hegels approach includes a historical dimension in
constituting self conciousness, there are still unsolved issues regarding the mediation
between consciousness and its surroundings. Whether the relation between subject
and object is an exact identity or a difference, there is still a problem regarding the
mediation in dialectical thought. In Hegel philosophy, a complete overlapping of
subject and object due to immanent identity between them results in an absolute
idealism in which difference and mediation disappear. And also, putting the
difference as an excluded opposition leads to an antagonism which does not allow
the mediation of subject to object and activity of thought, and the mediation of being.
Even though Hegels philosophy abolishes the opposition and difference
through negation or sublated dialectic, it may still be right if it is understood as a
philosophy which perceives the difference as both an essential difference of thought
and being in themselves, and difference of thought and being.

You might also like