Professional Documents
Culture Documents
Konut örnekleri arasında yeri olan bir diğer grup, sıraevlerdir. Sıraevler
yeni imar planları için Tanzimat döneminde Mustafa Reşit Paşa
tarafından İngiliz sıraevleri ve Paris Apartmanları örnek gösterilerek
önerilmiştir. Plan şemalarını, öne ve arkaya bakan iki oda ve arada
merdiven holüyle birlikte mutfak ve banyo gibi mekanlar bulunur.
Genellikle 2-4 katlı yapılardır. Esas yaşam alanı 1. kattır ve ikinci katta
yatakodaları bulunur. 1.katta öncephede dar bir cumba bulunur ve
bunun üstünde de balkonu olur. Küçük tüccar, esnaf, sanatkar ve
bürokratların konutu olarak inşa edilen, çeşitli kiliselerin vakıf mülkü
olarak da kullanılan bu ev tipi dönemin üslup özelikleri açısından batılı
biçimlere en çok bağlı kalan konutlarındandır. Tek yapı için geliştirilen
özelliklerin, sözkonusu yapının tekrarıyla bir dizi boyunca sürmesi,
üzerinde bulunduğu sokağa cephe düzeni, cumba ve balkonlarının
ritmiyle, görsel açıdan büyük bir etkinlik ve süreklilik katmaktadır. Bu
dizi 3-4 yapıdan oluşabiliceği gibi Akaretler örneğindeki gibi yapı
adasının bütün sınırlarını da kaplayabilir.
3250m2’lik bir arsada yapı 1405m2’ lik U biçimindeki bir taban alanına
otururak doğu batı doğrultusunda Boğaz’a açılan 331m2’lik bir iç avlu
bırakır. 6 katlı kagir binanın ana giriş avlu aksında Serdar-ı Ekrem
Sokağına bakan batı cephesinin ortasında yer alır. Ortasında bir de süs
bahçesi buluna avlu doğuda iki kanat arasında yer alan ve üzerinde
yuvarlak kemerli bir niş olan istinat duvarı üzerinde bulunmaktadır. Bu
dönemin inşaat teknolojisinin getirdiği bir avanajdır. Binanın güney
kanadı kuzey kanadından daha kısadır ve kademeli olarak parselin
doğu ucuna doğru daralmaktadır. Avludan yapıyı oluşturan ve her
birinin bağımsız merdiveni ve asansörü olan 4 bloğa ayrı ayrı girişler
vardır. 4 blokta çeşitli plan tiplerinde ve büyükleklerde toplam 49 daire
bulunur. Bu özelliğiyle bir tüt toplu konut özelliği taşır. Bu düzeniyle
yapı 19.yy sonu Avrupa kentlerinde görülebilecek konutlarla büyük
benzerlik göstermektedir. Ayrıca hizmetçi odaları ve depo olarak
yapılmış olan çatı odaları ve teras 2005 yılında tamamlanan son
restorasyondan sonra spor salonu ve kitaplık olarak kullanılmaktadır.
Yüzyıl sonunun tüm teknolojik olanakları kullanılarak özenli bir biçimde
inşa edilen binanın Serdar-ı Ekrem sokağındaki ana giriş cephesi, geniş
yüzeyini kaplayan yalın profilli pilastırları, kat aralarını belirleyen
kornişleri, özenli dökme emir işçiliğ sergileyen Fransız balkonu, söveleri
ve kilit taşları vurgulanmış kapı pencere düzeniyle sokağın bu
kesiminde belli bir ritm ve süreklilik sağlamaktadır. Kuzey cephesinde
merdiven kovasının pencerelerinde cephedeki diğer pencerelerden
farklı olarak sövelerin üzerinde kesik bir alınlık bulunmaktadır.Alınlık,
pencerelerin iki yanındaki akant yaprakları ile bezeli furuşlar, kesik
uçlarındaki rozetler ve bu uçların arasında yer alan vazo ve altındaki
girland ile tümüyle barok üslup özelliği göstermektedir. Ayrıca pencere
ve alınlık arasında kalan kısımda, ortada bir palmet motifinin yer aldığı
bir taş bezeme bandı da vardır. Kat silmeleri kuzey cephesi dışında tüm
cephelerde kesintisiz olarak devam eder. Bu silmeler ve çıkıntılı çatı
silmesinin altındaki küçük konsollar da pencere söveleri gibi taştır.
Binanın iki kanadında simetrik bitki motifli bezemelerin bulunduğu an
agiriş kapısı dışında diğer blok kapıları da demirdir. Avluya bakan
Kaynaklar:
• İstanbul Ansiklopedisi