You are on page 1of 2

Çorlulu Ali Paşa Medresesi

Divanyolu üzerinde, caddenin Bileyiciler sokağı ile birleştiği yerdedir.


Cami, tekke, medrese, kütüphane, hazire ve meşrutalardan oluşan bir
külliyenin parçası olan medresenin arsası II. Mustafa’nın damadı ve
III. Ahmed’in sadrazamlarından olan Çorlulu Ali Paşa tarafından tahsis
edilmiştir.

Çorlulu Ali Paşa çeşitli yerlerde vezirlik ve kaymakamlık görevleri yaptıktan


sonra III. Ahmet’in sadrazamı olur. Devletin mali işleriyle ilgilenen, toplar
döktürüp, askeri ocaklarda düzenlemelerde bulunan ve saray masraflarını
kontrol altına almak isteyen Çorlulu Ali Paşa İsveç - Rus savaşı sırasında
İsveç’i Ruslara karşı destekler.
Amacı ilerde meydana gelebilecek Rus-Osmanlı savaşında yorgun düşmüş
Rus ordusunu yenmektir. Sultan Üçüncü Ahmet’in bu siyaseti onamaması
ve bir süre sonra da Rusların savaşı kazanması üzerine Çorlulu Ali Paşa,
gözden düşer ve Kefe’ye sürülür. Çorlulu Ali Paşa, Şeyhülislam Paşmakçı
zade Seyyid Ali Efendi’nin fetvası ve Padişah’ın fermanı ile idam edilir.
Hatta kellesinin bu külliyeye getirildiği düşünülmektedir.

Önce cami bir yıl sonra da diğer bölümler inşa edilmiştir.

Külliyenin arsası şimdiye kadar gördüğümüz örneklerden farklı olarak iki


uzun avlu yaratılacak şekilde ayrılmış, bunlardan caminin de içinde
bulunduğu batı kısmına tekke, doğu kısmına ise medrese ve kütüphane
yerleştirilmiştir.
Külliye yoldan biraz geriye çekilerek ortaya çıkan arsa hazireye tahsis
edilmiştir. Hazire pencereleri cadde boyunca devam ederken medrese
girişinin sağına yerleştirilen çeşme barok üslubuyla bir tezat
oluşturmaktadır, çünkü külliye de yapıldığı dönemdeki barok etkinin
dışında klasik bir üslup sergilemektedir.
İki avlunun merkezinde de şadırvan bulunmaktadır.
Caminin bulunduğu kuzeydeki üçgen avludan açılan tali bir kapı ile
medrese-tekke bağlantısı sağlanmış, bu kısma da her iki tarafa da hizmet
eden helâlar yerleştirilmiştir.

Cami kare planlı bir yapıdır ve son cemaat yeri beş birimden oluşmaktadır.
Bu beş birimden ortadaki kubbe, diğerleri ikili olarak aynalı tonozla
örtülmüşlerdir. Kuzey duvarı boyunca iki katlı mahfiller uzanmaktadır. Bu
harimi örten kubbe içerden basık kemerli tromplarla, dışardan kare bir
kasnakla takviye edilmiştir.
Toplam onüç adet olan tekke hücrelerinden, kuzey-güney doğrultusunda
uzanan onikisi pandantifli kubbelerle, güneybatı köşesinde bulunan hücre
ise aynalı tonozla örtülmüştür. Hücrelerin basık kemerli kapıları, dikdörtgen
pencereleri, ocakları ve dolap nişleri bulunmaktadır. Ayrıca her hücrenin
önünde aynalı tonozla örtülü revak kısmı bulunmaktadır. Sekizgen oranlı
şadırvan da klasik üslubun örneklerinden biridir.

Dikdörtgen plana sahip medrese kısmının güneydoğusunda dershane,


dershanenin kuzeyinde kütüphane, ortada şadırvan ve batıda da
medresenin talebe hücreleri yer almaktadır. Cami-tekke kısmında görülen
üş sıra tuğla-bir sıra küfeki taşı tekniğinden farklı olarak buradaki
duvarlarda yalnızca kesme küfeki taşı kullanılmıştır.
Sekizgen plan tipine sahip dershane basık kubbe ile örtülür ve girişi batı
yönünde sivri kemerli bir giriş revağıyla sağlanmıştır. Ayrıca her yüzünde
iki pencere açıklığı bulunmaktadır. Camidekine benzer şekilde, ortadaki
revak kubbe, yanlardaki de aynalı tonozla örtülmüştür.

Medrese hücreleri sekiz tanedir. Kuzeydoğu köşesinde avluya doğru çıkıntı


yapan iki dikdörtgen şekilli ve aynalı tonozlu birimin müderris ve muid
odaları olarak kullanıldığı söylenmektedir.
Kütüphane kare planlı, aynalı tonoz örtülü sade bir yapıdır.
Şadırvan, tekke şadırvanından daha mütevazıdır. Ayrıca bu avluda bir de
kuyu bulunmaktadır.

Külliye vakıflar genel müdürlüğü tarafından 1963’de onartılmış ve önce


Arapkir kültür derneğine tahsis edilmiş. Şimdi ise camii işlevini
sürdürmekle beraber, medrese ve tekke hücreleri turistik eşya dükkânı,
dershane ile medrese avlusu genelde öğrenciler tarafından tercih edilen
bir kahvehane, kütüphane de imam meşrutası olarak kullanılmaktadır.

1. Cami
2 &4. şadırvan
3. tekke hücreleri
5. medrese hücreleri
6. kütüphane
7. dershane
8. hazire

You might also like