You are on page 1of 21

ULUSLARARASI İKTİSAT

BÖLÜM 1
I.ULUSLARARASI TİCARET TEORİSİ’NİN KAPSAMI
Uluslararası Ticaret teorisinin başlıca amacı, ülkeler arasındaki mal ve hizmet alım satımlarının nedenlerini açıklamaktır.
Uluslararası Ticaret teorisine ilişkin analizler, bazı aşırı basitleştirici varsayımlar altında ülkelerin birbiriyle yapmakta
oldukları ticaretin temelini, yani dış ticaret kazançlarını, dış ticaretin bileşimini ve göreceli reel fiyat ilişkilerini açıklamaya
yönelik bilimsel faaliyetlerdir.

MERKANTİLİZM (XVI-XVII. yy)


Merkantilist dönemden önce dünyada yaygın bir dış ticaretten söz etmek güçtür. Bu durumun tek istisnası uzak doğu
ile Avrupa arasında yaşanan ve Türkiye’yi bir köprü durumuna getiren İPEK YOLU’dur.
Merkantilist dönem feodalitenin yerine ulusal devletlerin kurulmakta olduğu bir dönemdir.
Merkantilizme göre dış ticaret politikasının temel amacı hazinenin altın stokunu artırmaktır.
Yoğun devlet müdahaleciliğine dayanan bir doktrindir.
İhracatın artırılmasına birinci derecede önem verirler.
Nihai mal ithalinin kısıtlanmasını öngörür.
Hammaddelerin ithali serbesttir.
Merkantilistler altın girişlerini artırmak için ticaret filosunun gelişmesine de büyük ağırlık verir.
Merkantilist doktrine göre dünya serveti (altın veya gümüş stoku) sabittir. O nedenle dış ticaret yapan ülkelerin
arasında daima bir çelişki vardır. Ticarettten bir taraf kârlı çıkarken diğer taraf aynı ölçüde zarara uğrar.
Sanayi devriminden sonra (kas gücünün yerine buhar gücünün kullanılması ile) Merkantilizmin yerine liberal görüşler
geçmeye başladı.

KLASİK LİBERALİZM
Adam Smith’in Ulusların Zenginliği adlı kitabındaki görüşleri Klasik Liberalizm ya da Klasik İktisat Ekolünün temelini
oluşturur.
Bütün bireyler ekonomik çıkarlarına göre hareket ederler. (homo economicus-ekonomik insan)
Devlet kişilerin bireysel girişim haklarını kısıtlamaz. (laissez faire, laissez passer – bırakınız yapsınlar, bırakınız geçsinler)
Bireyler kendi çıkarları peşinde koşmakla aynı zamanda toplumsal çıkarlara da hizmet etmiş olurlar.
Ekonomik hayatta düzen sağlayan bir görünmez el (invisible hand) vardır.
Smith’e göre, toplam dünya serveti sabit değildir.
Dış ticaret, uluslararası uzmanlaşma ve işbölümü doğurarak dünya kaynaklarının verimliliğini artırır.
İki ülke bu şekilde daha yüksek üretim ve tüketim düzeylerine ulaşarak yaşam standartlarını artırırlar.

ULUSLARARASI TİCARET TEORİSİ ANALİZİNDEKİ TEMEL VARSAYIMLAR


İki ülke-İki mallı analiz modelidir.
Uluslararası ticarette para kullanılmaz. (Mal malla değişir)
Tam rekabet koşulları geçerlidir.
Hükümet kesimine yer verilmez. (gümrük tarifesi, kotalar ve diğer kısıtlamalar yoktur.)
Taşıma giderlerinin sıfır olduğu kabul edilir.
Ekonomi tam istihdamdadır.

EMEK DEĞER TEORİSİ


Bir malın maliyeti (talep koşullarının bulunmaması durumunda o malın fiyatı) üretimi için harcanan emek miktarı ile
ölçülür.
Üretiminde göreceli olarak fazla emek kullanılan malın maliyeti daha yüksektir.
Klasiklerin sadece emeği dikkate almasının nedeni;
doğal kaynakların tanrı vergisi olduğu,
semayenin ise biriktirilmiş ve üretim aracı biçiminde somutlaştırılmış emekten meydana geldiğidir.

www.marmaraiktisat.com Sayfa 1
ULUSLARARASI İKTİSAT

MUTLAK ÜSTÜNLÜK TEORİSİ


Bir ülke karşı ülkeye göre hangi malları daha düşük maliyetle üretiyorsa o malların üretiminde uzmanlaşmalı ve bunları
ihraç ederek pahalıya üretebildiklerini dış ülkeden ithal etmelidir.
A Malı B Malı
Amerika 50 Birim 30 Birim
Almanya 20 Birim 80 Birim

KARŞILAŞTIRMALI ÜSTÜNLÜK TEORİSİ


Önemli olan üretimde üstünlük derecesidir. Bir ülke, diğerine göre, hangi malların üretiminde daha yüksek oranda
üstünlük sahibi ise o mallarda uzmanlaşmalıdır.
Bir İşgünü ile üretilebilen mal miktarı
Kumaş (metre) Şarap(litre)
İngiltere 80 40
Portekiz 10 20• Her iki malda da İngiltere mutlak üstünlüğe sahiptir.
• İngiltere’nin kumaş üretimindeki üstünlüğü 8 kat, şarap üretimindeki üstünlüğü 2 kattır.
• İngiltere kumaş, Portekiz şarap üretiminde uzmanlaşmaya gitmelidir.
Karşılaştırmalı üstünlük teorisine göre, iki ülke arasında dış ticaretin iki ülke açısından kârlı olabilmesinin şartı,
uluslararası fiyat oranının iki ülke iç fiyat oranlarının arasında olmasıdır.Bir İşgünü ile üretilebilen mal miktarı

Kumaş (metre) Şarap(litre)


İngiltere 80 40
Portekiz 10 20

İç fiyatlar
İngiltere’de 1 m kumaş = ½ lt şarap
Portekiz’de 1 m kumaş = 2 lt şarap
Uluslar arası fiyat oranı 1mk=1ltş olsaydı
İngiltere’nin dış ticaret kazancı ihraç edilen kumaş birimi başına ½ birim şarap
Portekiz’in kazancı ihraç ettiği şarap başına ½ birim kumaş olacaktır.

RİCARDO MODELİNİN EKSİKLERİ


Emek değer teorisine dayanması
Ülkeler arasındaki işgücü verimindeki farklılığın nedenlerini açıklamaması
İşgücü ülke içinde tam hareketli, ülkeler arasında tam hareketsiz olması
Ricardo teorisi bir arz teorisidir.
Sabit maliyetlere ve tam uzmanlaşmaya dayanması
Statik bir model olması
Üretimin aşamalara ayrılması

www.marmaraiktisat.com Sayfa 2
ULUSLARARASI İKTİSAT

SABİT MALİYETLER VE DIŞ TİCARET

AB doğrusu Türkiye’nin dönüşüm eğrisidir.Türkiye tüm kaynaklarını tarımda çalıştırırsa 1000 birim tarım ürünü elde
eder. Eğer tüm kaynaklarını sanayide çalıştırırsa 100 birim sanayi ürünü elde eder.
A ile B arasındaki noktalar ülkenin her iki maldan birlikte üretebileceği miktarları gösterir
Dönüşüm eğrisinin eğim, tarım ürününün sanayi ürünü cinsinden fiyatını gösterir.
 AB doğrusunun eğimi = OB/OA = 100/1000 = 1/10 (iç fiyat oranı)
1 birim daha fazla sanayi ürünü elde etmek için 10 birim tarım ürününden vazgeçmek gerekir.
MN doğrusu ABD’nin dönüşüm eğrisidir.
MN doğrusunun eğimi = OM/ON = 1000/1000 = 1 (iç fiyat oranı)
1 birim daha fazla sanayi ürünü elde etmek için 1 birim tarım ürününden vazgeçmek gerekir.Burada iki ülkenin
dış ticarette kârlı çıkabilmeleri için uluslararası fiyatın (dış ticaret hadlerinin) bu ülkelerin iç fiyat (maliyet) oranları
arasında olması gerkir.
Türkiye’nin Uluslararası ABD’nin
iç fiyat oranı fiyat oranı iç fiyat oranı
1/10 1/5 1

Grafik 1:Sabit verim koşullar ve dış ticaret

 FA doğrusu FH doğrusu ile paraleldir ve uluslar arası fiyat oranını gösterir.


Kapalı ekonomi durumunda Türkiye D noktasında, ABD E noktasında her iki maldan ürettiği kadar tüketmektedir.
Uluslararası fiyat oranı 1/5 iken her ülkede dış ticarete açılacaktır.
Türkiye sanayi üretimini bırakıp tarımda uzmanlaşarak üretimini A noktasına kaydırır. ABD ise tarım ürünü üretimini
bırakıp sanayi ürünü üretiminde uzmanlaşarak üretimini H noktasına kaydırır.

www.marmaraiktisat.com Sayfa 3
ULUSLARARASI İKTİSAT

Türkiye FA doğrusu üzerindeki T noktasında tüketimde bulunabilecektir. KA kadar tarım ürünü, KT kadar sanayi ürünü
ile değiştirilebilecektir.
ABD ise FH doğrusu üzerindeki M noktasında tüketimde bulunabilecektir. LH kadar sanayi ürünü, LM kadar tarım ürünü
ile değiştirebilecektir.
Görüldüğü gibi her ülke de kapalı ekonomi durumuna göre her iki maldan daha fazla tüketme olanağına kavuşmuştur.
Serbest dış ticaret her iki ülke açısından avantajlıdır.
ÇOĞALAN MALİYETLER VE DIŞ TİCARET

Çoğalan maliyet koşulları altında dönüşüm eğrisi orjine göre iç bükeydir. Ülke tarımda uzmanlaşırken üretilecek her
yeni tarım ürünü için sanayi malından giderek artan miktarlarda vazgeçmek zorunda kalır.
Örneğin L noktasında iken tarımsal üretimi 1 birim (ΔK=1) artırmak için sanayi malından ΔA miktarında vazgeçmek
gerekir.
ΔA/ΔK tarım ürününün sanayi malı cinsinden maliyetini (iki mal arasındaki yurt içi değim oranını) gösterir
Bu oran ise üretim olanakları eğrisinin L noktasındaki eğimini (yani marjinal dönüşüm oranını) gösterir.
İkinci bir birim tarım ürünü elde etmek için M noktasında sanayi malının üretimini ΔB kadar kısmak gerekir.
İkinci birimin fırsat maliyeti ΔB/ΔK olur ki bu oran birinci birimden daha büyüktür.
Fırsat maliyeti L noktasından R noktasına hareket ederken artar.

Grafik 4: Çoğalan maliyetler ve dış ticaret kazançları

www.marmaraiktisat.com Sayfa 4
ULUSLARARASI İKTİSAT

Türkiye’nin kapalı ekonomi durumundaki üretim ve tüketimi dönüşüm eğrisi üzerindeki D noktasıdır.Bu noktada iç
fiyatlar (tarım ürünün sanayi ürünü cinsinden fiyatı) FF doğrusunun eğimine eşittir.
Türkiye’nin FdFd gibi bir dünya fiyatından dış ticarete açıldığını kabul edelim.
FdFd doğrusunun eğiminin dik olması tarım ürünlerinin dünya fiyatının, yurtiçi fiyatından yüksek olduğunu gösterir.
Bu durumda Türkiye’de üreticiler tarımsal üretimi artıracak sanayi üretimini kısacaktır.
Üretim olanakları eğrisi üzerindeki sağa ve aşağıya doğru olan bu hareket, tarım ürününde yapılan her artıştan elde
edilen gelir, sanayi üretiminin kısılması dolayısıyla uğranılan kayıptan büyük olduğu sürece devam eder.

AZALAN MALİYETLER VE DIŞ TİCARET

Grafik 5:Azalan Maliyet Koşulları Altında Dış Ticaret

Azalan maliyet koşulları altında, üretim olanakları eğrisi orijine dış bükeydir.
Dış ticarete açılınca ihraç malında tam uzmanlaşma ortaya çıkar.
Azalan maliyet koşulları altında dış fiyatlar iç fiyatlara eşit olsa bile kârlı dış ticaret yapma olanağı vardır.
Kapalı ekonomi durumunda üretim ve tüketim noktası D, iç fiyatlar FF dir.
Ülkenin iki maldan birinde uzmanlaşması için D noktasında dengenin herhangi bir şekilde bozulması yeterlidir.
Hükümetin geçici bir süreyle endüstriye sübvansiyon verdiğini, diğerlerini vergilendirmek gibi önlemler aldığını
düşünelim.
Bu durumda ülke motorda tam uzmanlaşmaya (A noktası) gider. Bu malın MA kısmını FdFd fiyatından (FF özdeşi) ihraç
ederek, karşılığında MC miktar tekstil ürünü ithal eder ve C noktasına ulaşır.
C noktası daha yüksek bir ülke refahına ulaşıldığını gösterir.
Tersine eğer dokumacılık alanında uzmanlaşmaya gidilseydi (B noktası), üretilen malın BK kısmı dünya fiyatından (F’dF’d
= FF) ihraç ederek C’ noktası gibi daha yüksek bir ülke refahını temsil eden tüketimi gerçekleştirebilir.

www.marmaraiktisat.com Sayfa 5
ULUSLARARASI İKTİSAT

BÖLÜM 2
ARZ VE TALEP MODELLERİ
Geçtiğimiz konularda uluslararası ticaret arz yönünden incelenmişti. Fakat karşılaştırmalı üstünlükler teorisi ülkelerarası
fiyat farklılığına bağlıdır. Göreceli fiyatlar ise arz ve talep faktörleri tarafından birlikte belirlenir.
Dış ticaret yapan ülkelerin talep koşullarına yer verilmedikçe, analizlerin şu gibi yönlerini belirlemek mümkün olmaz:
Dönüşüm eğrisi üzerinde dış ticaret denge noktası
Uluslar arası denge fiyat oranı (dış ticaret hadleri)
Dış ticaret sonrası tüketim ve üretim noktaları.

DIŞ TİCARET HADLERİ:İhraç mallarının ithal malları ile değişim oranı olarak tanımlanır.

I. ULUSLARARASI GÖRECELİ FİYATLARIN (DIŞ TİCARET HADLERİ) OLUŞUMU


Ricardo’ya göre ülkelerin yurtiçi üretim maliyetleri oranı uluslar arası ticarette denge ticaret hadlerinin sınırlarını
belirler.
Ancak Ricardo modeline dayanarak dış ticaret hadlerinin hangi noktada oluşacağını belirleme imkanı yoktur. Çünkü bu
arz yanında talep koşullarına da bağlıdır.
Türkiye ve ABD’yi ele alarak sabit verim koşulları altında buğday ve kağıdın iç maliyet oranlarının aşağıdaki gibi
olduğunu varsayalım:
Türkiye, 1 buğday, ½ kağıt
ABD, 1 buğday, 2 kağıt
Bu iç maliyetler her iki ülke için karlı dış ticaretin sınırlarını oluşturur.

İki ülkenin iç maliyet doğruları arasında kalan alan iki taraf için de ticarette kârlı alandır.
Dış ticaret hadleri, bir ülkenin yurt içi maliyetlerine ne kadar yaklaşırsa diğer ülkenin dış ticaret kazançları o derece
artar.

Sonuçlar
1. TR 1B karşılığında ½ br den daha az miktarda kağıt elde etmeyi öngören bir fiyattan ticaret yapmak istemez.
Zaten kendisi üretebiliyor.
2. ABD de 2 kağıt karşılığında 1 br buğdaydan daha az miktarda ticaret yapmak istemez.
3. Her 2 ülkenin iç maliyet oranı ülkelerin karlı olarak dış ticarete başlayacağı sınırını belirlemektir.

www.marmaraiktisat.com Sayfa 6
ULUSLARARASI İKTİSAT

4. Bir ülkenin iç maliyet doğrusu, karşı ülkenin iç maliyet doğrusuna yaklaştıkça o ülkenin dış ticaret karı artar.

ULUSLARARASI TİCARETTE TALEP TEORİSİ

I.A. KARŞILIKLI TALEP KANUNU


Jhon Stuart Mill bu model ile ilk defa dış ticarette talep koşullarına yer vermiştir.
Dış ticarette denge fiyatları, iki ülkeli modelde ülkelerden birinin, diğerinin malına olan talebinin şiddetine bağlıdır.
Bir ülkenin karşılıklı talebi, kendi malından vereceği bir birim için diğerinin malından talep edeceği miktarla ölçülür.

I.B. TEKLİF EĞRİLERİ Karşılıklı talep teorisi, Alfred Marshall tarafından geliştirilerek teklif eğrileri adı verilen grafikle
gösterilmiştir.
Ülkenin bir miktar ithal malı karşılığında önerdiği ihraç malı tutarına teklif adı verilir.
Teklif eğrisi, ithal malı bir birim artırılırken, ülkenin kendi malından önereceği miktarı gösteren eğriye denir.
Bir teklif aynı anda üç şeyi ifade eder:
İhraç miktarı
İthal miktarı
Uluslar arası fiyat oranı

Türkiye’nin Varsayılan Teklif Eğrisinin Elde Edilişi

OT eğrisi üzerindeki fiyat doğrularının


giderek dikleşmesi, ticaret hacmi
genişledikçe Türkiye’nin, ancak buğday
fiyatının kağıt cinsinden yükselmesi
sonucu ticareti kabul edeceğini gösterir.
Çünkü artan ithal malı miktarının ülkeye
sağladığı marjinal fayda azalmaktadır.

www.marmaraiktisat.com Sayfa 7
ULUSLARARASI İKTİSAT

ABD’nin Varsayılan Teklif Eğrisinin Elde Edilişi

Türkiye’nin teklif eğrisine benzer bir


şekilde elde edilen ABD’nin teklif eğrisi
görülmektedir.

Denge Dış Ticaret Haddinin Oluşumu

OT:Türkiye’nin teklif eğrisi


OU:ABD’nin teklif eğrisiOP: Türkiye ve ABD arasında
dengeyi sağlayan ticaret haddidir.

www.marmaraiktisat.com Sayfa 8
ULUSLARARASI İKTİSAT

Denge Dış Ticaret Haddinde İthalat ve İhracat Miktarları


Dengeyi sağlayan ticaret haddinde
OL : Türkiye’nin buğday ihracı
MP : ABD’nin buğday ithali
OL=MP
LP : Türkiye’nin kağıt ithalatı
OM : ABD’nin kağıt ihracı
LP=OM

Denge Dış Ticaret Haddi DIŞINDA İthalat ve İhracat Miktarları


OS, OP’den buğday lehine daha yüksek bir
ticaret haddidir.
OV: Türkiye’nin Buğday İhracı
OY: ABD’nin Buğday İthali
OV>OY
VY buğday arz fazlası
ON: Türkiye’nin Kağıt İthali
OR: ABD’nin Kağıt İhracı
ON>OR
NR kağıt talep fazlası

www.marmaraiktisat.com Sayfa 9
ULUSLARARASI İKTİSAT

TEKLİF EĞRİLERİNDE KAYMALAR


Teklif eğrileri bir ülkedeki arz ve talep koşullarının değişmesinden etkilenir. Bu değişim birbirine zıt iki durum oluşturur.
Ticaret hadleri etkisi
Ticaret hacmi etkisi
Türkiye’de halkın zevk ve tercihleri ithal malı kağıt
yönünde değişmiştir. Türkiye bir miktar kağıt
karşılığında daha fazla buğday vermeyi kabul eder.
Buğday fiyatları düşer. Teklif Eğrisi OT1 şeklinde
sağa kayar.
Dış ticaret hacmindeki genişleme refah düzeyini
olumlu etkilerken; dış ticaret hadlerindeki bozulma
ise refah düzeyini olumsuz etkiler.

ÖNEMSİZ OLMANIN ÖNEMİ


Dünya ticaretinde birinin büyük, diğerinin küçük
ülke olması durumunda söz konusu olur. Küçük ülke
fiyatlarını büyük ülkenin iç maliyet oranlarına göre
belirler ve bu şekilde dış ticaretten kazançlı çıkmayı
başarır.

Lüksemburg dünya ticaretinde önemsiz bir ülke


olduğu için karşılıklı talebi dünya fiyatlarını
etkilemez.
Lüksemburg, malını ABD’nin yüksek fiyatından
ihraç eder ve ithalatını ise ABD’nin düşük
fiyatlarından yapar.

www.marmaraiktisat.com Sayfa 10
ULUSLARARASI İKTİSAT

II. TOPLUMSAL KAYITSIZLIK EĞRİLERİ İLE ANALİZ


1. Tüketici Kayıtsızlık Eğrileri

Tüketici kayıtsızlık eğrileri, bir tüketiciye


aynı faydayı sağlayan çeşitli mal
bileşimlerini gösterir.
Kayıtsızlık eğrileri orijinden uzaklaştıkça
daha yüksek faydayı temsil eder.
i1>i2>i3
Kayıtsızlık eğrisi üzerindeki bütün
noktalar aynı fayda düzeyini belirtir.
T1=T2=T3
Kayıtsızlık eğrileri birbirini kesmez.
Kayıtsızlık eğrisinin eğimi marjinal ikame
oranını (marginal rate of substituon)
verir.
MİO= ΔY/ΔX

Kayıtsızlık eğrileri orijine dış bükeydir.


Çünkü azalan marjinal fayda kuralı
geçerlidir. S1 noktasından S2 noktasına
hareket edildikçe marjinal ikame oranı
düşer.

2. Toplumsal Kayıtsızlık Eğrileri


Toplum sal kayıtsızlık eğrilerinin (k) gibi
kağıt eksenine yakın gösterilmesi
tolumda tercihlerin kağıt yönünde
olduğunu; (b) gibi gösterilmesi ise buğday
yönünde olduğunu ifade eder.

www.marmaraiktisat.com Sayfa 11
ULUSLARARASI İKTİSAT

EKONOMİDE GENEL DENGE


1- Kapalı Ekonomide Denge

M noktası üretim kapasitesinin dışındadır.


N noktası ise daha düşük bir toplusal refahı ifade
eder.

Bir ülkenin üretim olanakları eğrisi AA şeklindedir.


(Eğimi marjinal dönüşüm oranını verir.)
Kayıtsızlık eğrileri i0,i1i2 şeklindedir.
(Eğimi marjinal ikame oranını verir.)
Üretim olanakları eğrisi ile i1 kayıtsızlık eğrisine
teğet olarak çizilen FF doğrusunun eğimi iç fiyatları
ifade eder.
Denge üretim olanakları eğrisi, kayıtsızlık eğrisi ve iç
fiyat oranı eğrisinin birleştiği D noktasında oluşur.
Tüketici dengesi
marjinal ikame oranı = iç fiyatlar
Üretici dengesi
marjinal dönüşüm oranı = iç fiyatlar

2. Açık Ekonomide Denge

Kapalı ekonomi varsayımı altında denge noktası Türkiye’de D,


ABD’de ise D’ noktasıdır.

Türkiye’nin dönüşüm eğrisi buğday yönünde ABD’nin dönüşüm


eğrisi kumaş yönünde göreceli uzundur. Çünkü buğday emek
yoğun, kumaş sermaye yoğun bir maldır.

Türkiye’nin iç fiyat oranı FF doğrusu, ABD’nin iç fiyat oranı F’F’


doğrusuna göre diktir. Çünkü Türkiye’de buğday, ABD’de kumaş
göreceli olarak daha ucuzdur.

Ülkeler dış ticarete açıldığında iç fiyat oranları eşitlenir ve


dünya fiyatını gösteren TT ve T’T’ doğruları doğruları elde edilir
ve birbirine paraleldir.

www.marmaraiktisat.com Sayfa 12
ULUSLARARASI İKTİSAT

Türkiye için açık ekonomide denge


Tüketici Dengesi C noktasında
Üretici Dengesi A noktasında
Türkiye’nin dış ticaret kazancı AMC üçgenin alanına eşittir.

ABD için açık ekonomide denge


Tüketici Dengesi K noktasında
Üretici Dengesi N noktasında
ABD’nin dış ticaret kazancı KNI üçgenin alanına eşittir.

Dış Ticaret Kazançları

Dış Ticaret Kazançları ikiye ayrılır :


1) Üretim Kazançları i1’den i2’ye
2) Tüketim Kazançları i0’den i1’e

Kapalı ekonomide denge D noktası iken bir ülke


üretimde uzmanlaşma olmadan TT dünya fiyatından dış
ticaret yaparsa, L’L kadar tarım ürünü ihraç eder ve KK’
kadar sanayi ürünü ithal eder. İ1 gibi daha yüksek bir
refah düzeyine ulaşır. (Tüketim Kazancı)Üretimde
uzmanlaşmaya gidildiğinde ise üretici dengesi D’
noktasına, tüketici dengesi ise C2 gibi en yüksek düzeye
ulaşır.

www.marmaraiktisat.com Sayfa 13
ULUSLARARASI İKTİSAT

II. TALEP FARKLILIKLARINA BAĞLI DIŞ TİCARET

Talep koşullarının farklı, arz koşullarının aynı olduğu


bu durumda, üretim teknolojileri ve faktör
donatımları ve üretim maliyetleri iki ülkede eşittir. Bu
nedenle üretim olanakları eğrisi tek şekilde
gösterilmiştir.

Türkiye’de gıda, ABD’de kağıt talebi fazladır. Bu


durum ülkelerin kayıtsızlık eğrilerinin yoğun olarak
ihtiyaç duydukları mala daha yakın çizilmesi ile
gösterilmiştir.
Kapalı ekonomide denge noktaları Türkiye’de ETR,
ABD’de ise EABD şeklindedir.

Türkiye’de kağıt, ABD’de ise gıda göreceli olarak


ucuzdur. Bu nedenle dış ticarete açıldıktan sonra
ucuz olan mallarda uzmanlaşmaya gidilir ve
uzmanlaşma D noktasına kadar devam eder.Türkiye
yaptığı kağıt üretiminden bir bölümünü TT ticaret
hadlerinden ihraç edip karşılığında gıda ithal eder.
CTR noktasında tüketim yapar. Refah düzeyi i1’den
i2’ye yükselmiştir.

BÖLÜM 3
FAKTÖR DONATIMI TEORİSİ

Karşılaştırmalı üstünlükler teorisi uluslararası emek verimliliğindeki farklılıkların nedeni üzerinde durmamaktadır.
Bu açık,
Eli Heckscher’in, 1919 yılında yayınlanan “faktör oranları teorisi” makalesi
Bertil Ohlin’in 1933 yılında yayınlanan “Bölgelerarası Ticaret ve Uluslar arası Ticaret” adlı kitabı ile giderilmiştir.
Faktör Donatımı Teorisi bu nedenle Heckscher-Ohlin Teorisi olarak da adlandırılmaktadır.
Teorinin ana düşüncesi:

Bir ülke hangi üretim faktörüne zengin olarak sahipse, üretimi o faktörü yoğun biçimde gerektiren mallarda
karşılaştırmalı üstünlüğe sahiptir.

Teorinin dayandığı iki ana varsayım:


Ülkeler faktör donatımları bakımından birbirinden farklıdır.
Mallar faktör yoğunlukları ya da nisbi faktör yoğunlukları açısından farklılık gösterir. Yani bazı malların üretimi emeğe
oranla daha fazla sermaye, ya da tersine, sermayeye oranla daha fazla emek gerektirirler.
Diğer varsayımlar:
Bir malın üretim fonksiyonu bütün ülkelerde aynıdır.
Üretimde ölçeğe göre sabit verim koşulları geçerlidir
Ülkelerin talep koşulları birbirinin benzeridir.

BAZI KAVRAMLARIN AÇIKLANMASI

1- Faktör Donatımı
I- Fiziki Tanımlama
Üretim faktörlerinin fiziki miktarları ya da faktör stoku ile tanımlanır. Arz yönü ile ele alır. Ülkelerin sermaye
stoku / emek stoku oranları karşılaştırılır.
www.marmaraiktisat.com Sayfa 14
ULUSLARARASI İKTİSAT

C: Sermaye T: Türkiye
L: Emek A: Almanya

HESAPLANMASI PRATİKTE ZORDUR.


• Farklı nitelikte ve değişik yıllarda yapılmış sermaye tesislerinin değerlendirilmesi güçtür.
• Farklı eğitim ve becerilere sahip emek türlerinin ortak bir paydaya ifade edilmesinin zordur.

II- Ekonomik Tanımlama


Faktör fiyatları ile tanımlanır. Hem arz hem de talep yönü ele alınır. İki ülke arasındaki arasındaki rant / ücret
oranları karşılaştırılır.
PL : Emeğin bedeli, ücret
PC : Sermayeyi kullanmanın bedeli, faiz-rant

Eşitsizlik, Almanya’da sermayenin göreceli fiyatının Türkiye’den daha düşük olması anlamına gelir. Türkiye emeğe,
Almanya’nın sermayeye zengin olarak sahip olması demektir.
2- Faktör Yoğunluğu

Bir malın üretiminde kullanılan girdilerle elde


edilen ürünler arasındaki teknik ilişkiye üretim
fonksiyonu denir.
Üretim fonksiyonu eş ürün eğrileri ile gösterilir.
Bir faktörün belirli bir ölçüde öteki faktörün
yerine kullanılabildiği motor ve tekstil eş ürün
eğrileri şekildeki gibi orijine dış bükeydir.
Faktör fiyatları FF olması durumunda
OM’nin eğimi : Motordaki emek sermaye oranı
OD’nin eğimi : Tekstildeki emek sermaye oranı
OM’nin OD’ye göre dik olması, FF veri faktör
fiyatından motorun tekstile göre daha sermaye
yoğundur.
Faktör fiyatları FF’den F1F1(=F2F2) seviyesine
yükselmesi (Sermayenin ucuzlaması) sonucu
sermaye-emek yoğunlukları, motor için OM1 ve
tekstil için OD1’e yükselir.
Her iki malın üretimi de daha sermaye yoğun
duruma gelmiştir. Maliyet minimizasyonu
gereğince ucuzlayan sermaye faktörü pahalılaşan
emek faktörü yerine geçmiştir.
Heckscker-Ohlin Teorisinin temel sonucunun
ortaya çıkabilmesi için gerekli koşullardan birisi
de, faktör fiyatları değiştiğinde malların faktör
yoğunluklarının tersine dönmemesi gerekir.

www.marmaraiktisat.com Sayfa 15
ULUSLARARASI İKTİSAT

Faktör Yoğunluğunun Tersine Dönmesi


Faktör yoğunluklarının tersine dönmemesi için
iki malın eş ürün eğrilerinin yalnız bir noktada
kesişmesi gerekir.
Şekilde K ve L gibi iki noktada kesişmektedir.
Grafikte faktör fiyatlarının F1F1 olması
durumunda sermaye emek yoğunluğu motorda
OM1, tekstilde OT1 doğruları ile gösterilir.
Faktör fiyatları F2F2 olacak şekilde değişmesi
(emeğin ucuzlaması) durumunda motor emek
yoğun, tekstil ise sermaye yoğun bir mal
durumuna gelmektedir.

TEORİNİN ANALİTİK YOLDAN KANITLANMASI

Hatırlatma: Teoride ülkelerin faktör


donatımları farklı, üretim teknolojileri aynıdır.
AA : Almanya’nın üretim olanakları eğrisidir ve
motor üretimi sermaye yoğun olduğu için
motor ekseni yönünde daha uzundur.
TT : Türkiye’nin üretim olanakları eğrisidir ve
tekstil üretimi emek yoğun olduğu için tekstil
ekseni yönünde daha uzundur.
Teori diğer önemli varsayımı da talep
koşullarının ülkeler arasında benzer oluşudur.
Bu nedenle kayıtsızlık eğrileri hem Almanya’nın
hem de Türkiye’nin talep koşullarını gösterir.
Dış ticarete başlamadan önce
Almanya’nın denge noktası DA ve iç fiyat
oranı FA dır.
Türkiye’nin denge noktası DT ve iç fiyat oranı
FT dir.
Bu durum, Almanya’da motorun Türkiye’ye
göre daha ucuz (tekstilin pahalı) olduğunu
gösterir.
Bir başka deyişle, Türkiye’de tekstilin
Almanya’ya göre daha ucuz (motorun pahalı)
olduğunu gösterir.
Bu sonuca ulaşmada ülkeler arası talep
koşullarının benzerliği varsayımı önemlidir.

www.marmaraiktisat.com Sayfa 16
ULUSLARARASI İKTİSAT

HECKSCHER-OHLIN MODELİNDEN ÇIKARTILAN TEOREMLER1- Faktör Donatımı Teorisi


Her ülke zengin olarak sahip bulunduğu faktörü yoğun biçimde kullanan malların üretiminde karşılaştırmalı
üstünlüğe sahip olur.
2- Faktör Fiyatları Eşitliği Teoremi
Serbest ticaret, ülkeler arasındaki faktör fiyatlarını eşitler. Uluslararası faktör hareketliliği ile aynı etkiye sahiptir.
3- Stolper-Samuelson Teoremi
Serbest ticaretin ülkenin bol olarak sahip olduğu faktörün reel gelirini yükseltir. Kıt faktörün gelirini ise düşürür.
4- Rybczynski Teoremi
Tam çalışma koşulları altında, yalnız bir faktörün arzı artınca, bu faktörü yoğun olarak kullanan malın üretimi
artar, arzı sabit kalan faktörü yoğun olarak kullanan malın üretimi azalır.

1- FAKTÖR FİYATLARI EŞİTLİĞİ TEOREMİ


Teorem, “serbest mal ticareti yoluyla ülkeler arası faktör fiyatları eşitliği nasıl sağlanır?” sorusunu yanıtlamayı amaçlar.
Klasiklere ait olan, üretim faktörlerinin ülke içinde tam hareketli, ülkeler arasında tam hareketsiz oluşu, varsayımı
Heckscher-Ohlin modelinde de geçerlidir.
Modele göre her ülke bol olarak sahip olduğu üretim faktörüne yoğun bir şekilde ihtiyaç duyan mallarda uzmanlaşmaya
gider.
Türkiye emek-yoğun olan tekstil, Almanya ise sermaye-yoğun motor üretiminde uzmanlaşmaya gider.
Teorem, “serbest mal ticareti yoluyla ülkeler arası faktör fiyatları eşitliği nasıl sağlanır?” sorusunu yanıtlamayı amaçlar.
Klasiklere ait olan, üretim faktörlerinin ülke içinde tam hareketli, ülkeler arasında tam hareketsiz oluşu, varsayımı
Heckscher-Ohlin modelinde de geçerlidir.
Modele göre her ülke bol olarak sahip olduğu üretim faktörüne yoğun bir şekilde ihtiyaç duyan mallarda uzmanlaşmaya
gider.
Türkiye emek-yoğun olan tekstil, Almanya ise sermaye-yoğun motor üretiminde uzmanlaşmaya gider. Türkiye
Motor üretimini kısarak kaynaklarını tekstile aktarır.
Motor üretiminin kısılmasından dolayı açığa çıkan iş gücü tekstil üretiminde kolayca çalışabilirken, sermaye
faktörünün bu sektörde istihdam olanakları daha kısıtlıdır.
Genişleyen tekstil üretimi sonucunda işgücü hızla yükselirken sermaye talebi daha az artar. Faktör fiyatları
ücretler lehine (ücretler yükselir) faiz aleyhine (faizler düşer) değişir.
Almanya
Tekstil üretimini kısarak kaynaklarını motor üretimine aktarır.Tekstil üretiminin kısılmasından dolayı bol
miktarda emek açığa çıkar. Açığa çıkan sermaye motor üretiminde kolayca istihdam edilir. Sermayeye göre
işgücü ucuzlar.

2- STOLPER-SAMUELSON GELİR DAĞILIMI TEOREMİ


Teoremden önce , “serbest ticaret ülkede yaşayanların tümünün yararına, korumacılık ise zararınadır” görüşü hakimdir.
Teoreme göre “serbest ticaret ihracat endüstrilerinde yoğun kullanılan faktörün lehinedir. Korumacılık ise ithalata rakip
endüstride yoğun olarak kullanılan faktörün lehinedir.
Sermaye zengini bir ülkeyi ele alalım. Sermaye-yoğun mallar ihraç eden, emek yoğun mallar ithal eden bu ülkede, ithal
malları üzerine gümrük tarifesi konulsun.
Emek-yoğun malların fiyatları, sermaye-yoğun malların iç fiyatlarına oranla artar. Dolayısıyla bu endüstride çalışan
işçilerin reel ücretleri artar.
Gümrük tarifesi konulan malın benzerlerinin yurtiçi üretimi artarken, ihraç malının üretimi daralır.
Emeğin geliri olan ücret, sermayenin geliri olan faizden daha hızla artar.
Ucuzlayan sermaye pahalılaşan emeğin yerine ikame edilir.
Üretimde her emek birimi daha fazla sermaye ile birleştirildiği için emeğin verimliliği ve dolayısıyla reel ücretlerde artış
sağlanmış olur.
Modele göre, gümrük tarifeleri uluslar arası uzmanlaşmadan yararlanmayı ve ulusal geliri düşürür. Fakat ulusal gelir
içinde ücretlerin payı artar, sermayenin düşer.
Gümrük tarifeleri, yurtiçi üretici ve tüketiciler açısından ithalata rakip malları fiyatını, ihraç mallarının fiyatına oranla
yükselttiği sürece teorem geçerlidir.
Gümrük tarifeleri bu fiyat oranını düşürürse teorem geçerliliğini yitirir. (Metzler Paradoksu)
www.marmaraiktisat.com Sayfa 17
ULUSLARARASI İKTİSAT

Metzler Paradoksu, gümrük tarifesi koyan ülkenin büyük ülke olması durumunda geçerlidir. Pazar payını kaybetmek
istemeyen küçük ülke satış fiyatlarını düşürebilir.
Böylece gümrük tarifesi koyan ülkenin ithalat fiyatlarının ve ithalata rakip mallarının fiyatlarının düşmesine neden olur.

3- RYBCZYNSKI TEOREMİ
İki mallı ve iki faktörlü bir modelde, tam çalışma
koşulları altında eğer tek bir faktörün arzı artırılacak
olursa, onu yoğun olarak kullanan malda üretim
genişler, diğer malda ise daralır.
Türkiye emek-zengin bir ülkedir. Sermaye stoku
sabitken, emek stokunun artsın.
Artan emek tekstil sektöründe çalıştırılır.
Üretim teknolojisi gereği bir miktar da sermayeye
ihtiyaç duyulmaktadır.
Sermaye ihtiyacı, sermaye yoğun motor
endüstrisinden karşılanır.
Tekstil üretimi genişlerken, motor üretimi
daralmış olur.
Grafiğe göre başlangıçta üretim dengesi E0 dır.
Emekteki artış sonucu üretim olanakları dışa
doğru genişler ve yeni üretim dengesi E1 olur.
Dış ticaret hadlerinin sabit kalması (FF=F1F1)
varsayımı altında
Emek faktöründeki artış (sermaye sabit) sonucu
Tekstil üretimi T0-T1 kadar artmış
Motor üretimi M0-M1 kadar azalmış

TEORİNİN TEST EDİLMESİ : LEONTIEF PARADOKSU


Heckscher-Ohlin modeli
Sağlam bir mantık yapısına dayanır.
Matematik ve geometrik yöntemlerin uygulanmasına elverişlidir.
Dış ticareti, ülkelerin faktör donatımı ve üretim teknolojisi gibi en yalın özelliklerine bağlar.
Teori aşağıdaki sorunlara açıklık getirir.
Kalkınmanın dış ticarete etkileri
Uluslar arası faktör akımlarının nedenleri
Dış ticaretin gelir dağılımına etkileri
Test edilebilir hipotezlerin kurulmasına imkan verir.
Faktör donatımı teorisi uzun bir süre malları faktör bileşimlerine ayıracak bir teknik bilinmediği için test edilememiştir.
Leontief, 1930’lu yıllarda “girdi-çıktı” (input-output) tablosu denilen tekniği geliştirmiş ve malları emek-sermaye
bileşimlerine ayırmıştır.
Leontief, Amerika’nın tüm dış dünya ile olan ticaretini ele almış, ihracat ve ithalatta bir milyon dolar değerinde “temsili
mal balyaları” oluşturmuştur.
Mal balyaları, bileşimi ihracat ve ithalatta aynı olan mal bileşimlerini gösterir.
Yapılan çalışma sonucunda Amerika emek-yoğun mallar ihraç edip, sermaye-yoğun mallar ithal eden bir ülke olarak
çıkmıştır.
Beklenenin aksine çıkan bu duruma Leontief Paradoksu denilmiştir.
Leontief, çelişkinin nedenini şöyle açıklar:
Amerikan toplumunun üstün girişimcilik, yöneticilik, eğitim gibi özellikleri nedeniyle, Amerikan işçileri dünyanın
diğer ülkelerindeki işçilere göre üstün niteliktedir.
Aynı sermaye araçları ile çalışmış olsalar bile verimlilikleri yüksektir.
Bir Amerikan işçisi, üç yabancı işçiye bedeldir. .bu nedenle Amerika’nın emek stokunu bulmak için mevcut
stoku üç ile çarpmak gerekir.
www.marmaraiktisat.com Sayfa 18
ULUSLARARASI İKTİSAT

Leontief’in çalışmasına eleştriler:


Çalışmanın savaşın hemen sonrasındaki yıl için yapılmış olması
Hesaplamalarda kullanılan sermaye katsayılarının güvenilir olmadığı
Sadece emek ve sermaye faktörleri dikkate alınmış, doğal kaynaklar gözardı edilmiştir.

YENİ TEOREMLER
1. Nitelikli işgücü teoremi
2. Teknoloji açığı teoremi
3. Ürün dönemleri teoremi
4. Tercihlerde benzerlik teoremi
5. Ölçek ekonomileri teoremi
6. Monopolcü rekabet teoremi

1. NİTELİKLİ İŞGÜCÜ TEOREMİ


Belirli türdeki mesleki veya nitelikli işgücü bakımından zengin ülkeler, üretimi büyük ölçüde bu faktörlere bağlı olan
mallarda uzmanlaşırlar. Öte yandan niteliksiz emeğe bol olarak sahip bulunan ülkeler ise, yoğun biçimde niteliksiz emeği
içeren malların üretiminde üstünlüğe sahiptir.

2. TEKNOLOJİ AÇIĞI TEOREMİ


Sanayileşmiş ülkeler arasındaki ticaretin büyük bir bölümü yeni mal ve üretim süreçlerine dayalıdır. Bunlar çoğunluğu
ileri sanayileşmiş ülkelerde kurulu bulunan yenilikçi firmalar tarafından geliştirilir. Yenilikler, patent ve fikri mülkiyet
hakları yasaları ile korunur. Yeniliği ilk kez bulan firma onun monopolcüsü olur.
Bu hipoteze göre, yeni bir mal veya üretim süreci bulan sanayileşmiş ülkeler, bu malların ilk ihracatçıları olurlar.
Ancak zamanla teknoloji taklit yoluyla, ya da zamanla serbest bir mal durumuna gelerek öteki ülkelerin ellerine
geçtikten sonra, o ülkeler emeğin ucuzluğu veya doğal kaynak üstünlükleri nedeniyle söz konusu malı ilk icat eden
ülkelerden daha ucuza üretirler.
Böylece adı geçen mal, daha az gelişmiş durumdaki bu ülkeler tarafından ihraç olunmaya başlar. Malı ilk icat edenler bu
ülkelerle rekabet edemedikleri için onu şimdi dışarıdan ithal ederler.

3. ÜRÜN DÖNEMLERİ TEOREMİ


Bu hipotez, teknoloji açığı hipotezinin genelleştirilmiş ve geliştirilmiş şeklidir. Buna göre, teknolojik yenilikler ve yeni
malların geliştirilmesi ileri sanayileşmiş ülkelerde oluşur. Bu durum yüksek derecede eğitilmiş işgücünün ve AR GE ye
yapılan yüksek yatırımın bir sonucudur.

Bu hipoteze göre 1. aşamada yeni malın üretimi ufak çaptadır ve iç piyasaya yöneliktir.
2. aşamada ürün hemen hemen tam olarak olgunlaşmıştır. Satışlar önce iç piyasaya yöneliktir sonra ihracata başlanır.
3. aşamada üretim teknolojisi standartlaşır. Yenilikçi firma içte ve dışta teknoloji lisansı vermeyi karlı bulmaya başlar.
Standart üretimin maliyetini düşürmek için üretim öteki ülkelere kaydırılır. Bu aşamada yenilikçi ülke hala bir miktar mal
üretir.

www.marmaraiktisat.com Sayfa 19
ULUSLARARASI İKTİSAT

4. aşamada malın lisansını alan düşük maliyetli yeni üreticilerin ihracat piyasalarını ele geçirmeleri ile yenilikçi ülkenin
ihracat hızı kesilir.
Yenilikçi ülkenin iç piyasası yerli üretim yerine ithalatla karşılanmaya başlanınca 5. aşamaya geçilmiş olur. Artık
teknoloji dünya ülkelerinde tümüyle yayılmış ve üretimi sınırlandıran lisanslar sona ermiştir. Yerli endüstri iç ve dış
piyasaları kaybettikçe yurtiçi üretim hızla düşer.
Nihayet yenilikçi ülke kendi iç piyasasında da tamamen devre dışı bırakılınca ürün dönemleri tamamlanmış olur.

4. TERCİHLERDE BENZERLİK TEOREMİ


Bu teorem homojen olmayan sanayi ürünleri ticaretini konu alır. Bu malların ticareti üretim maliyetlerinden çok, ülkeler
arasındaki zevk ve tercihlerin benzerliğine yani talep koşullarına bağlıdır. Zevk ve tercihleri belirleyen temel etken de
göreceli gelir düzeyleridir.

5. ÖLÇEK EKONOMİLERİ TEOREMİ


Ölçek ekonomileri için içsel ve dışsal tasarrufların olması ülkelerin bu tür endüstrilerde uzmanlaşmaları için daha güçlü
bir teşvik sağlar.
Ülke, iç piyasada tüketicilerin satın alacakları çok sayıdaki maldan az miktarda üretmek yerine, ölçek ekonomilerine
sahip birkaç endüstri üzerinde uzmanlaşmaya gider ve ihtiyacı olan diğer malları dışarıdan ithal eder.
Böylece ölçek ekonomileri maliyetleri düşürerek, üretim ve zevkler yönünden birbirine benzer ülkeler arasında bile karlı
dış ticaret yapma imkanı sağlar.

6. MONOPOLLÜ REKABET TEOREMİGünümüzde ticaret homojen değil farklılaştırılmış malların alım satımını kapsar.
Oysa faktör donatımı teorisi malların homojen olduğunu kabul eder. Homojenlik varsayımı tam rekabet varsayımının
bir sonucudur. Bu durumda ülkenin aynı malı hem ihraç hem de ithal etmesi mümkün değildir.
Ancak gerçek hayatta özellikle sanayi mallarının büyük çoğunluğu homojen değildir.
Dünya ticareti geleneksel anlamda endüstriler arası ticaret biçiminde düşünülmesine rağmen, günümüzde asıl endüstri
içi ticaret ağırlık taşımaktadır. Endüstri içi ticaret iki yönlü ticaret olarak da bilinir.
Monopollü rekabet teoremi, sanayi malları üzerindeki iki yönlü ticaret olayını ölçek ekonomileri ile açıklar.
Buna göre sanayi kesiminde firmalar çoğunlukla ölçeğe göre artan verim koşullarına çalışırlar. Bunun doğal sonucu
monopollü rekabet piyasalarının ortaya çıkmasıdır. Sanayi kesiminde az çok birbirinden farklılaştırılmış mallar üreten
çok sayıda firma bulunması bunun göstergesidir.
Ölçek ekonomilerinden yararlanma düşüncesi her firma veya üretim tesisini çok sayıda farklı tür veya tipte mal üretmek
yerine yalnız bir ya da birkaç tür üzerinde üretim yapmaya zorlar.
Üretim az sayıdaki tür veya stil üzerinde toplanınca uzmanlaşmaya gidilir, daha etkin makineler kullanılır ve ölçek
ekonomilerinden yararlanılır.
Böylece ülke söz konusu türün ihracatçısı durumuna gelirken diğer tipleri de dışarıdan ithal eder.
H-O teoremi uluslar arası ticareti karşılaştırmalı üstünlüklere, ya da faktör donatımındaki farklılıklara dayandırır.
Oysa Monopolcü Rekabet hipotezinde, endüstri içi ticaret mal faklılaştırması ve ölçek ekonomileri ile açıklanmaktadır.
Buna göre, ülkeler arasındaki faktör donatımları ne derece farklı ise, karşılaştırmalı üstünlüklere bağlı endüstriler arası
ticaret de o derece büyük olur.
Bu ise faktör donatımı teorisi ya da karşılaştırmalı üstünlüklerin daha çok sanayileşmiş ülkelerle az gelişmiş ülkeler
arasındaki ticareti açıklamakta başarılı olacağı anlamına gelir.
Tersine, monopolcü rekabet hipotezi de aynı faktör donatımına sahip sanayileşmiş ülkelerin kendi aralarında yoğun
olarak gerçekleştirdikleri iki yönlü ticareti açıklamada kullanılabilecek bir teoridir.

TAŞIMA GİDERLERİ VE DIŞ TİCARET TEORİSİTaşıma giderlerinin analize katılması durumunda dış ticaretin yapılabilmesi
ticaret öncesi iki ülke arasındaki fiyat farkının taşıma masraflarından büyük olmasına bağlıdır. Bu koşula uyan mallara
ticari mallar, uymayanlara da ticaret dışı mallar denir.
Taşıma masrafları ticaretin hacmini etkiler
Kuruluş yerlerinin seçiminde etkili olur
 Kaynağa yönelimli
 Piyasaya yönelimli
 Serbest endüstriler.
www.marmaraiktisat.com Sayfa 20
ULUSLARARASI İKTİSAT

Sınır ticaretinin nedeni de taşıma masraflarıdır.


ÇEVRE STANDARTLARI VE ULUSLAR ARASI TİCARET TEORİSİ
Çevre standartları kirlilik yapan sanayilerin az gelişmiş ya da gelişmekte olan ülkelere kaydırılması ile sonuçlanmıştır.

www.marmaraiktisat.com Sayfa 21

You might also like