You are on page 1of 14

Mydonose Software -Linux Dersleri-

1. Modül 1- (1.1.1 Unix'in Oluşumu)


1960'larda AT&T'nin Bell Laboratuarları,MIT ve General Electric'ın ortaklaşa yürüttükleri bir
projede “Multics” isimli bir işletim sisteminin patentini aldılar. Bell Labaratuarı bu projeden
çekilene kadar iki çalışanı , Dennis Ritchie ve Ken Thompson, bu proje de çalıştı. Bell
Laboratuarları bu projeden çekildikten sonra bu iki kişi yeni bir projede bir işletim sistemi
ortaya çıkardılar. İşletim sistemine “Multics” adından esinlenerek “Unics” ismi takıldıysa da
daha sonraları bu isim UNIX olarak değiştirildi. UNIX'in en temel özelliği Dennis Ritchie
tarafından yaratılan C dili ile oluşturulmasıydı. İşletim sistemleri o güne kadar sistemin
mimarisine bağlı olan makine dili ile yazılmaktaydı. UNIX işletim sistemi makine dili yerine
C dili temel alınarak kodlanmıştı. Bu da işletim sisteminin diğer platformalara taşınmasını
kolaylaştırıyordu. UNIX işletim sistemi duyulmaya başladıktan sonra başta üniversiteler
olmak üzere bir çok kişi ve kurumun ilgisini çekti. Özellikle üniversitelerin bilgisayar
bilimleri bölümlerinde okuyan ve çalışan kişilerin desteği ile birlikte UNIX kısa zamanda
büyük bir ilerleme kaydetti. Bunun sonucu olarakta en önemli bilgisayar işletim sistemi
ünvanını eline geçirdi.

1980'lerin başında AT&T UNIX işletim sisteminden para kazanma yoluna gitti ve işletim
sistemini özel lisanslar ile pazarlamaya başladı. UNIX'in ortaya çıktığı günden itibaren işletim
sisteminin gelişmesine yardımda bulunan bir çok kişi bu karara karşı çıktı. Bunun üzerine
amacı UNIX benzeri ve parasız dağıtılabilen bir işletim sistemi ortaya çıkarmak olan GNU
projesi Richard Stallman tarafından başlatıldı.GNU'yu desteklemesi için 1984 yılında
Stallman ve arkadaşları “Free Software Foundation (FSF)” projesini yarattılar. FSF'te “free”
ile anlatılmak istenen bedava olan yazılımdan çok özgürce dağıtılan yazılım manasını
taşımaktaydı. FSF'e göre herhangi bir amaç için kullanılabilen , kopyalanıp üzerinde gerekli
değişiklik yapılabilen ve daha gelişmiş bir yazılım sistemine dahil edilebilen yazılım serbest
yazılım(free software) olarak kabul edilmişti. Bu özgürlükler için temel olarak gereken şey
yazılımın koduna erişimdi. Bu yüzden bu akım aynı zamanda “Kaynak Kodu Açık Yazılım –
Open Source Software (OSS)” olarak da anılır.Linux günümüzde bulunan en büyük kaynak
kodu açık yazılımdır.

(1.1.2 Lünux'un Ortaya Çıkışı)

AT&T UNIX işletim sistemini para ile lisanslayana kadar , UNIX üniversitelerde bilgisayar
bilimi öğrencilerine işletim sistemlerini öğretmek için kullanılan bir araçtı. AT&T'nin yaptığı
değişiklik sonrası üniversitelerin yeni bir işletim sistemine ihtiyacı ortaya çıktı. Bunun üzerine
Andrew Tannenbaum UNIX benzeri bir işletim sistemi olan MINIX işletim sistemini ortaya
çıkardı.

1990 yılında Finli bilgisayar bilimi öğrencisi Linus Torvalds Intel mimarisindeki bilgisyarlar
için hafıza yönetimi yapan bir yazılım üzerinde çalışmaya başladı.Bir zaman sonra bu
projesinin genişletilmiş halinin UNIX çekirdeği gibi çalışabileceğini farketti. 1991 yılında
comp.os.minix haber grubuna üzerinde çalıştığı projeyi bildiren ve geliştirme için öneri
isteyen bir mesaj gönderdi. Torvalds bu yeni işletim sistemine Linus'un MINIX'i olarak
tanımladığı LINUX adını verdi. Unix üzerinde program geliştiren kişilerden Linux'un
geliştirilmesi için yardım teklifleri gelmeye başladı. Linux'un bir önemli yanı ise GNU
projesinin eksik olan bir parçasını doldurmasıydı. GNU projesi çerçevesinde yaratılacak olan
Unix benzeri işletim sisteminin çoğu parçaları bitmişti. Yapılmayan en önemli parça işletim
sisteminin çekirdeği idi. Bu eksikte Linux tarafından kapatılmış oldu. 1994 yılında Linux 1.0
serisi kernel GPL lisansı altında yayınlandığında , Linux 100,000 kullanıcıya erişmişti.
Günümüzde Linux'un milyonlar ile belirtilen bir kullanıcı kitlesi bulunmakta. Son kullanıcı
pazarında da gün geçtikce güçlenmesine rağmen Linux günümüzde çoğunlukla sunucularda
kullanılan bir işletim sistemidir. Yapılan araştırmalardan Internet'te bulunan web
sunucularının büyük çoğunluğu Linux işletim sistemi üzerinde çalışmakta olduğu sonucu
ortaya çıkmıştır.

1.1.3 Linus Torwalds'ın comp.os.minix Haber Grubuna Attığı Mesaj

From: mailto: torvalds@klaava.Helsinki.FI (Linus Benedict Torvalds)

Newsgroups: comp.os.minix

Subject: What would you like to see most in minix?

Summary: small poll for my new operating system

Message-ID: 1991Aug25.205708.9541@klaava.Helsinki.FI

Date: 25 Aug 91 20:57:08 GMT

Organization: University of Helsinki

Hello everybody out there using minix – I'm doing a (free) operating system (just a hobby,
won't be big and professional like gnu) for 368 (486) AT clones. This has been brewing since
april, and is starting to get ready. I'd like any feedback on things people like/dislike in minix,
as my OS resembles it somewhat (same pysical layout of the file-system (due to practical
reasons) among other things).

I've currently ported bash(1.0 and gcc(1.40), and things seem to work. This implies that I'll
get something practical with in a few months, and I'd like to know what features most people
would want. Any suggestions are welcome, but I won't promise I'll implement them

Linus (torvalds@kruuna.helsinki.fi)

PS. Yes – it's free of ant minix code, and it has multi-threaded fs. It is not portable (uses 386
task switching etc), and it probably never will support anything other than AT-harddisks, as
that's all I have.

Linux Dersleri 2.MODÜL(2.1 ISO/OSI ve TCP/IP Referans Model)


LAN, MAN ve WAN’lar, geliştirilme süreçleri içindeki ilk uyarlamalarında oldukça karmaşık
bir yapı arzetmekteydi. 1980 ‘lerde networklerin sayılarında ve büyüklüklerindeki inanılmaz
artış olamaya başladı. Birçok kuruluş ve firma, sahip oldukları networkleri, daha yüksek
verim almak amacıyla, yeni teknolojiler geliştirildikçe ve yeni ürünler üretildikçe, bunlardan
faydalanarak geliştirmeye ve yeni networkler oluşturmaya başladılar.

1980’lerin ortalarında bu organizasyonlar, büyümenin getirdiği yeni bir takım problemlerle


karşı karşıya kaldılar. Yeni ve değişik belirtimler (specifications) ve uyarlamalar kullanan
networklerin birbiri ile iletişim kurmasıda giderek zorlaşmıştı. Bu yüzden patentli yada
kuruluşa özel networklerden (proprietary) vazgeçmeye başlanmıştır. Patentli networkler, özel
olarak geliştirilen, yönetilen ve kuruluşa özel networklerdir. Bu yüzden tüm teknoloji bu
kuruluşların kontrolü altında ve yönetimi altındadır. Bunun tersi olarak “Serbest” ise, halk
tarafından teknolojinin serbest olarak kullanımı anlamına gelir. Networklerin uyumsuz ve
biribiri ile iletişim kurmama gibi sorunlarını çözmek için, International Organization for
Standardization (ISO) DECNET, IBM SNA, ve TCP/IP gibi birçok network çeşitini
inceleyerek, bir kurallar kümesi yaratmıştır. Bu araştırmanın bir sonucu olarak ISO, üretici
firmaların kendi içlerinde ve diğerleri ile uyumlu olan, iletişim kurabilen ve birlikte
çalışabilen networkler üretemelerine yardımcı olmuştur. ISO’nun 1984 de yayınladığı OSI
(Open System Interconnectivity) referans modeli, dünya üzerinde değişik birçok üretici
firmanın ürettiği değişik tiptteki networklerin biribiri ile daha uyumlu ve birlikte çalışabilir
(interoperability) olmasını garantileyen bir dizi standartları belirleyerek, üretiçilere bu desteği
vermiştir. OSI referans modeli network iletişimi için ilk modeldir ve bugün birçok üretici
ürünlerine bu modele dayalı olarak geliştirmektedirler.

OSI referans modeli katmanlı yapıya sahip bir netwrok modelidir. Her katmandaki network
fonksiyonlarının ayrı ayrı izlenmesine izin verir. Daha önemlisi, bilginin network üzerinde
yolculuğunu nasıl gerçekleştirdiğinin anlaşılmasını sağlar. Yani, veri paketlerinin yada bir
bilginin, uygulama programlarından (application programs-örneğin, hesap çizelgesi,döküman
vs,..) bir ortam (media-örneğin kablo) ve nework yoluyla bir başka bilgisayardaki uygulama
programına nasıl yolculuk ettiğini görselleştirerek anlamamıza olanak sağlar. OSI referans
modelinde, 7 adet numaralandırılmış katman (layer) vardır.

7. Katman : Uygulama Katmanı


6. Katman : Sunum Katmanı
5. Katman : Oturum Katmanı
4. Katman : Taşıma Katmanı
3. Katman : Network Katmanı
2. Katman : Veri - Bağı Katmanı
1. Katman : Fiziksel Katman
Her katmanda network fonkiyonlarının o katmana göre belirlenmesine ve bir katmanın
görevlerinin diğerlerinden ayrılmasına katmanlama (layering) denir. Katmanlı network
yapısının birçok faydası vardır örneğin,

· Network iletişimini küçük ve basit parçalara ayırır. Böylece anlaşılması ve öğrenilmesi daha
kolaylaşır.

· Farklı firmaların geliştireceği ve desteğini vereceği network parçalarını ve bileşenlerini


standartlaştırır.

· Değişik tipte network donanım ve yazılımının birbiri ile iletişim kurmasına izin verir.

· Bir katmandaki olası bir değişikliğin başka katmanları etkilemesini engeller. Böylece daha
çabuk geliştirilebilirler.

Verinin, bir network üzerinde herhangi bir kaynaktan bir hedefe yol alabilmesi için gerekli
olan en önemli kriter, networkü oluşturan tüm elemanların aynı dili konuşması yada aynı
kurallar ailesine uyarak haberleşmeleridir. Bu kurallar ailesine PROTOCOL adını veriyoruz.
Ağ üzerindeki tüm host’lar aynı ağ protocolune uyarak iletişim kurarlar.

Linux Dersleri 2.MODÜL-2.1.1 OSI Katmanlarının Yapısı ve Fon


Her OSI katmanı, verinin network üzerinde bir kaynaktan bir hedefe yolculuk edebilmesini
sağlayan bir dizi fonksiyonlara sahiptir. Yine her katman kendine özel protokollere sahiptir,
herhangi bir katmanı “ n ” ile gösterirsek, bu katmana ait protokole N. Katman Protokolü
(Layer n Protocol) denir. Her OSI katmanı network üzerindeki tüm diğer cihazlarla (device)
veya host’larla türdeş (Peer-to-Peer Communication) iletişim kurarlar. Veri katmanlar
arasındaki yolculuğu esnasında her katmanda o katmana ait özelliklerini yansıtan bir isim alır.
Bu şekilde isimlendirme sonucu veriye n. Katman Protocol Veri Elemanı adı verilir (N. Layer
Protocol Data Unit - PDU).

Veri network üzerindeki iletilmeden önce kaynak üzerinde her katmanda ayrı ayrı o katmana
özel bir takım bilgilerle (header ve trailer) sarılarak zarflanır (encapsulation). Hedefte ise aynı
veri, her katmanda ayrı ayrı o katmana özel olan sargıları yada zarfları, ilgili her katmanda
ayrı ayrı açıldıkça üst katmanlara iletilir (decapsulation). Bir katman ancak kendisine ait zarfı
açabilir, bir üstündeki katmana ait zarfı açamaz. Aynı şekilde bir katman zarflama esnasında
bir alt yada üst katman adına bu işlemi gerçekleştiremez.

Bir katman üst katman protokollerinden gelen protokol veri elemanlarını kendi üzerinde
zarflayarak altındaki katmana iletir. Böylece veri en üst katmandan (uygulama katmanı-
application layer) itibaren zarflanarak en alt katman olan fiziksel katmanda bit katarlarına
dönüştürülerek ağ ortamı (media) vasıtasıyla ağ üzerinde hedefine doğru ilerler. Hedefte ise
her katman kendi protocol veri elemanı (PDU) ile ilgilenmek, onu yorumlamak için zarfı açar
ve zarf içinde bulunan, o katmanda verinin nasıl değerlendireceği bilgisinin tanımlandığı
başlık (header) ve kuyruğu (trailer) inceler. Daha sonra, zarfın veri bölgesinde bulunan ve bir
üst katmana ait olan PDU’yu ilgili üst katman protokolünü içeren üst katmana, incelediği
bilgiler ışığında iletir. Böylece gönderen ve alan sistemlerde her katmanın sanal olarak sadece
birbirleri ile TÜRDEŞ iletişim kurması sağlanmış olur. Başka bir deyişle her katman uç
sistemlerde, kendi Katman Protokol Veri Elemanı ile bağlantı kurarak haberleşir. Uygulama,
Sunum ve Oturum katmanlarının protokol veri elemanlarına “ veri “, Taşıma katmanı protokol
veri elemanına “ segment ”, Ağ katmanı protokol veri elemanına “ paket “, Veri bağı
katmanlarının kullandığı veri elemanına “ frame ” ve Fiziksel katmanınkine ise “ bit “ denir.

ISO / OSI katmanlı referans modeline göre her katman bir üstündeki OSI katmanına sahip
olduğu servis fonksiyonlarını kullanarak servis verir. Hiçbir katman bir altındaki yada bir
üstündeki katmanı kullanmadan direk olarak diğer katmanlar ile veri alış verişinde
bulunamaz. Kısa tanımlamalar ile bu katmanları özetlersek,

Katman 7 - Uygulama Katmanı , OSI modeline göre kullanıcıya veya uygulama süreçlerine
en yakın olan OSI katmanıdır ve bunlara ağ servisleri verir. Başka bir OSI katmanına servis
vermeyen tek OSI katmanıdır. Uç sistemlerde amaclanan ilgili servisin varlığı araştırır,
bağlantıyı kurar, iletişimi senkronize eder, veri bütünlüğü ve hata düzeltme için gerekli
yordamlar için uç sistemler ile anlaşma sağlar.

Katman 6 - Sunum Katmanı , bir sistemin uygulama katmanının gönderdiği verinin diğer
sistemin uygulama katmanı tarafından okunabilir olmasını sağlar. Eğer gerekirse, ortak bir
biçim (format) kullanarak çeşitli diğer veri biçimleri arasında dönüştürme sağlar

Katman 5 - Oturum Katmanı , iletişimde bulunan hostların sunum katmanları arasında


oturumu açar, yönetir ve sonlandırır. Aynı zamanda iki uç sistemin sunum katmanlarının
dialogları arasında senkronizasyonu ve aralarındaki veri iletişimini sağlar. Oturum
esnasındaki diologları Diolog Control mekanizması gereği tek bir süreç olarak değil diolog
parçalarına bölerek yönetir (Diolog Seperation) .Oturum kontrolünün (session regulation)
yanında oturum katmanı, servisin sınıfı (class of service – örneğin TwoWayAlternate,
TwoWaySimultaneous), etkin veri aktarımı ve problemlerden kaynaklanan kural dışı
durumları raporlamak için gerekli olan herşeyi sağlar.

Katman 4 - Taşıma Katmanı , bağlantısız bir servis olan UDP (User Datagram Protocol ) ve
bağlantılı bir servis olan TCP (Transmission Control Protocol) ile üst katman protokollerine
iki tür servis verir. Oturum katmanı ve Taşıma katmanı arasındaki sınır, uygulama
protokolleri ve veri-akışı protokolleri arasında bir sınır olarak düşünülebilir.

TCP servisinde gönderen sistemin oturum katmanının yönettiği oturum boyunca üst
katmanlardan gelen veriyi segment adı altında küçük parçalara sıra numarası vererek böler ve
Ağ Katmanına iletir. Alıcı sistemde ise bu sıra numaralarına göre segmentlerden asıl mesajı
oluşturmak için önce kaybolan veya hatalı olarak alıcı sisteme ulaşmış veriyi gönderen
sistemden yeniden ister, sırası bozuk olan segmentleri sıraya dizer ve son olarak segmentleri
birleştirerek segmentlerin başlık kısımlarında belirtilmiş hedef port numarası ile (destination
port number) ilişkilendirilmiş uygulama katmanı protokolüne gönderilmek üzere mesajı
oturum katmanına iletir. Windowing mekanizması ile veri akışı kontrolü sağlar.

Taşıma katmanı, üst katmanların veri iletişim detaylarına saydam olmalarını sağlayacak
şekilde servisler verir. İletişimde bulunan iki bilgisayar arasında iletişimin nasıl güvenilir
(reliable) kılınacağı taşıma katmanının görevlerinden biridir. Taşıma katmanı iletişim servisi
verirken, yapay devreleri (virtual circuits) portlar vasıtasıyla açar, yönetir ve doğru olarak
sonlandırır.

Katman 3 - Ağ Katmanı , coğrafi olarak ayrı bölgelerde bulunan ağlardaki iki bilgisayar
sistemi arasındaki bağlantının kurulması ve iletişim için yol seçimi işlevlerini yerine getiren
ve karmaşık bir yapı içeren bir katmandır.

Katman 2 - Veri Bağı Katmanı , fiziksel bir link üzerinden verinin güvenilir bir şekilde
aktarılmasını sağlayan, çeşitli ağ teknolojilerini içinde barındıran bir katmandır. Verinin
güvenli olarak iletilebilmesi için fiziksel adresleme, ağ topolojileri, ağa erişim kontrolü , hata
bildirme, framelerin sıralı dağıtımı, teslimi ve akış kontrolü gibi yapılar ile ilgilenir.

Katman 1 – Fiziksel Katman , uç sistemler arasındaki fiziksel linkin aktif hale getirilmesi,
bakımı ve kaldırılması için gerekli elektriksel, mekanik, prosedürel ve fonksiyonel belirtimleri
(specifications) karakteristikleri ve ayrıntıları tanımlar. Bu karakteristikler örneğin voltaj
seviyeleri, voltaj değişimi için zamanlama, fiziksel veri hızı, maksimum iletim uzaklığı,
fiziksel konektörler ve diğer benzeri öznitelikler (attributes) fiziksel katman belirtimleri
tarafından tanımlanır.

ISO/OSI modelinin yaygın olarak tanınmasına karşın, internetin tarihi ve teknik açıdan açık
standartı (Open Standart) TCP/IP referans modelidir (Transmission Control Protocol / Internet
Protocol). TCP/IP referans modeli ve TCP/IP protokol yığını (stack), dünyanın herhangi bir
yerindeki iki tane sistem arasında veri iletişimini neredeyse ışık hızında mümkün kılar.
TCP/IP modeli ISO/OSI gibi katmanli yapıdadır ve 4 adet katmana sahiptir. Bazı katman
isimleri ISO/OSI model ile benzerlik gösterir. Ancak iki ayrı modeldeki isimleri aynı olan
katmanların görevlerini birbiri ile karıştırmamak gerekir. Çunki taşıma katmanı dışında, aynı
isimli katmanlar tamamen özdeş değildirler.
Katman 4 – Uygulama Katmanı , ISO/OSI modelinin en üst 3 katmanı ve tüm uygulama-
ilişkili görevleri TCP/IP modelinde tek bir katmanda birleştirilmiştir. Böylece sunum,
kodlama ve dialog kontrolü işlerinin yürütüldüğü tek bir uygulama katmanı yaratılmıştır.

Katman 3 – Taşıma Katmanı , OSI modelde olduğu gibi , servisin kalitesi, güvenilirlik
sorunları, akış kontrolü ve hata düzeltme ile ilgilenir. Protokollerinden bir tanesi olan TCP,
güvenilir ve hata oranı az bir ağ iletişimi için esnek ve mükemmel çözümler sunar.

Katman 2 – Internet Katmanı , görevi kaynak sistem paketlerinin, internetworkteki herhangi


bir ağdan, üzerinden geçtiği ağlar ve yollardan bağımsız olacak şekilde, hedef sisteme
ulaşmalarını sağlamaktır. IP bu katmandaki belirgin protokoldür. En iyi yolun belirlenmesi ve
paket anahtarlama (packet switching) bu katmanda gerçekleşir.

Katman 1 – Ağ Erişim Katmanı , isim anlamı oldukça dar ve bazen karmaşık olabilir. Aynı
zamanda host-to-network layer olarakda adlandırılır. IP paketinin gerçek bir fiziksel link
yaratabilmek için ihtiyacı olan birçok konu ile ilgilenen katman bu katmandır. ISO/OSI
modelin veri-bağı ve fiziksel katmanlarının tüm görevlerini, LAN ve WAN teknoloji
detaylarını içerir.

2.2 TCP/IP Protokolleri, Portlar ve Servisler

Diagramda TCP/IP protocol yığını tarafindan belirlenen ve çok yaygın olan protokollerden
bazıları görülmektedir (Sekil 1). TCP/IP referans modelinde, hangi uygulamanın ağ servisi
istediğinden veya hangi taşıma katmanı servisinin kullanıldığından bağımsız olarak ağ
katmanında tek bir ağ katmanı desteği verilir. Buda Internet Protocol olarak bilinen IP
protokoludur.

Ağ katmanında bağlantısız bir servis olan IP, paketin ağlar arasında en iyi şekilde iletilmesi ve
yönlendirilmesini sağlar. Veri paketleri birkez ağ katmanından taşıma katmanına gelince
burada iki ayrı protokole göre işleme tabi tutulurlar. Bunlar bağlantılı bir servis olan TCP
(Transmission Control Protocol) ve bağlantısız bir servis olan UDP dir (User Datagram
Protocol).

TCP, uç sistemlerdeki port numaralarını kullanarak uygulamalar arasında yapay-devre


oluşturur. Karakteristikler özetlenirse,

Bağlantılı bir servistir


Güvenilirdir
Giden mesajları segmentlere ayırırak gonderir
Alıcı sistemde bunları numara sırasına göre sıraya dizer
Alıcı sistem tarafından alınmayan segmentleri yeniden gönderir
Gelen segmentlerden mesajları yeniden oluşturur
UDP, uç sistemler arasında veriyi güvenilir olmayan bir şekilde iletir. UDP’in karakteristikleri
ise şöyle özetlenebilir,

Bağlantısızdır
Güvenilir değildir
Mesajların kendisini iletir
Mesajın dağıtılıp dağıtılmadığına ilişkin yazılımsal bir doğrulama yoktur (Güvenilmez)
Gelen mesajları bir araya toparlayarak yeniden mesajı oluşturmaz
Mesaj alındısı kullanmaz (No-Acknowledgement)
Akış kontrolü yoktur (No-Windowing)
TCP/IP iki bireysel protokolün bir kombinasyonudur . Bağlantısız ve bir 3. Katman protokolü
olan IP ki taşıdığı verinin ağ üzerinde en-iyi-dağıtım (Best-Effort-Delivery) servis desteğini
veren ve bağlantılı ve güvenilirliğin yanında akış kontrolü sağlayan ve bir 4. Katman
protokolü olan TCP bunu oluşturur. TCP ve UDP, bilgiyi üst katmanlara iletmek için port
(yada socket) adı verilen servis erişim noktalarını kullanırlar. Port’lar eş zamanlı oluşan farklı
dialogların izini takip edebilmek için kullanılır. Bu port numaraları RFC1700 ile
belirlenmiştir. Bir çok TCP/IP ve UDP/IP servisi bu port numaraları ile tanınırlar. Port
numaraları üç ayrı sınıfta toplanırlar, bunlar,

· Numarası 255 ‘in altında olan Portlar (Well-Known-Ports)

· Numarası 255 ile 1023 arasında bulunan ve ticari şirketlerin geliştirdiği uygulamalar için
atanan Port Numaraları

· Numarası 1024 ve üzerinde bulunan ve herhangi bir düzenlemeye tabi tutulmamış Port
Numaraları

dır. Bazı portlar halka açık ve çok kullanılan uygulama programları için özellikle ayrılmıştır.
Örneğin bir dosya aktarma protokolü olarak bilinen FTP standart olarak 21 nolu TCP portunu
kullanır. Bu tür portlara İyi-Bilinen (Well-Known) Port numaraları denir. Port numaralarının
bir kısmı ise şirketlerin geliştirdiği ticari yazılımlar için ayrılmıştır. Bu tür yazılımlara
yukarıda belirlenen aralıktan rastgele olarak port numaraları atanabilir. Bazı TCP ve UDP port
numaraları ise özel amaçlar için ayrılmış ve saklanmıştır. Uç sistemler port numaralarını
uygun uygulamayı seçmek amacıyla kullanırlar. Kaynak port numaraları kaynak sistem
tarafından dinamik olarak atanır ve 1024 ve üzerindeki port numaralarından seçilirle

TCP, veri aktarımından önce bağlantı temelli oturumu Üç-Yönlü Elsıkışma (Three Way
Handshake) metodunu kullanarak açar ve her iki uç sistemde bağlantıyı eşzamanlı kılar . Veri
transferi daha sonra başlatılır. Böylece üst katmanlara taşıma katmanı tarafından verilen bu
servis sayesinde üst katman protokollerine ait olan veri (mesaj), sıralanmış, veri segmentleri
birleştirilmiş ve mesaj haline getirilmiş olur. Veri daha sonra ilgili üst katman protokolüne, o
protokol ile ilgili PORT numarısı uyarınca iletilir.

TCP, eşzamanlama için Beklenimli onay adıda verilen (Expectational Acknowledgement)


Pozitif Onaylama Yeniden İletim Sistemi kullanır. Yani uç sistemler gönderdikleri mesajlarda
sıra numarası (sequence number) ve onay (acknowledgement) bilgilerini içeren alanlar
kullanırlar. Bu sistem uç sistemlerin, üç yönlü elsıkışma esnasında başlatılan ve veri
iletiminde de devam eden bir kontrol mekanizmasına dayanır. Sistemler birbirlerine
gönderdikleri mesajı alıp almadıklarını kontrol etmek amacıyla verilen cevap mesajında, karşı
tarafın kendisinden beklediği kendi sıra numarasını (sequence number) ve onay olarak
gönderilmiş olan mesajın devamını niteleyen bir sonraki sıra numarasını (acknowledgement
number) gönderirler.

Eğer, gönderilen mesajın karşı tarafa ulaştığı haberi zamanında geri gelmezse mesaj tekrar
gönderilir. Eğer mesaj alıcı sistem tarafından zamanında alınmaz ise Pozitif Onaylama
Yeniden iletim sistemi gereği mesaj yeniden istenir. Bunun için ise beklenilen ve henüz
alınmamış verinin sıra (sequence) numarası onay mesajında belirtilir.
TCP, verinin güvenilir biçimde iletilmesinin yanında aynı zamanda veri iletimi için veri
üzerinde akış kontrolüde gerçekleştirir. Akış kontrolü için Kayan Pencere (Sliding Window)
sistemi kullanılır. Alıcı sistemler, her defasında mesajın devamını isterken göderecekleri onay
üzerinde, karşı taraftan kendisine segmentleri kaçarlı gruplar halinde kabul edebileceğini
belirten ve pencere boyutu olarak tanımlanan sayıyıda, gönderen sisteme bildirirler. Bu sayı
alıcı sistemin tampon belleğinin o anki durumuna göre belirlenir ve dinamik olarak değişir.

Bu sistem düzgün çalışmasa yada kullanılmasaydı tampon bellek boşalması yada taşması gibi
problemler oluşabileceğinden veri transferi etkin kılınamamış olacaktı.

UDP, TCP/IP protokol ailesinde ,bağlantısız bir veri iletim sistemidir. Datagramların değiş
tokuş edilmesini sağlayan basit bir protokoldür. Pencere ve onay sistemi kullanmaz. Hata
işleme ve yeniden iletim diğer protokoller tarafından gerçekleştirilmek zorundadır. Bu yüzden
uygulama katmanı protokolleri bu görevleri yerine getirmek durumundadır.

UDP, mesajın segment sıra (sequence) numaraları kullanarak sıralanmasına ve/veya bu


segmentlerden yeniden oluşturulmasına ihtiyaç duymayan uygulama katmanı protokolleri için
geliştirilmiş bir protokoldür. Segmentlere ayırılması gerekmeyen büyüklükteki verilerin
(mesajların) iletilmesi için ideal bir protokoldür. User Datagram Protocol’ü kullanan bazı
uygulamalar arasında, TFTP, SNMP, DNS (zone transferleri için) sayılabilir.

2.3 Mac ve IP Adresleri IP Adres Sınıfları

MAC (Media Access Control ) adresleri 48 bit uzunluğunda ve 12 hexadecimal dijit ile ifade
edilen adreslerdir ve iki kısımdan oluşurlar. Yüksek anlamlı ilk 6 dijitlik ilk kısım IEEE
tarafından idare edilir ve kart üretici firmalara dağıtılır. OUI (Organizational Unique
Identifier), olarak adlandırılan bu kısım kart üreticisi firmayı temsil eder. Geri kalan 6 hex
dijit, Interface Serial Number’ı ihtiva eder. Bu 6 dijitlik kısım firmanın kontrolünde üreteceği
kartlar için firmanın belirlediği kurallar ile kullanılır. MAC adresleri, NIC kartın ROM’u
üzerine yazıldığı için zaman zaman burned-in-address (BIAs) olarak da adlandırılırlar. Her
bilgisayar kendisinin diğer bilgisayarlardan ayırt edilmesini sağlayan bir fiziksel yada
donanım (Hardware) adresine sahiptir.Bu adreslere Medya Erişim Kontrol Adresleri (Media
Access Control Adress) yada kısace MAC adresleri denir. İki ayrı NIC kartın ve dolayısı ile
bunları kullanan bilgisayarların MAC adresleri aynı olamaz. MAC adreslerinin
0000.0c12.3456 ve 00-00-0c-12-34-56 olmak üzere iki çeşit gösterim şekli vardır.

Bir Ethernet ağında, herhangi bir cihaz ile veri alışverişinde bulunmak isteyen bir cihaz kendi
ve hedef cihazın MAC adreslerini kullanarak bir iletişim yolu açar. Verinin ağ üzerindeki
yolculuğu esnasında ağ üzerindeki diğer tüm cihazlar bu hedef MAC adreslerini kendi MAC
adresleri ile kıyaslayarak verinin kendilerine gönderilip gönderilmediğini anlamaya çalışırlar.
Kendilerine ulaşan frame üzerindeki hedef MAC adresi kendi MAC adresi ile uyuşmayan
cihazlar bu frame’i kabul etmez gözardı ederler. Adres uyuşması durumunda hedef istasyon
frame ‘in bir kopyasını alarak bunu üst katmana iletir.

MAC adresleri olmadan ağ üzerinde iletişim imkansızdır, bu adresler cihazların ağ üzerinde


kendilerini belirlemelerini sağlar. Ancak bunların yanında herhangi bir hierarşik yada
yapısallığa sahip olmaması nedeniyle ağlar arası iletişimi desteklemek için yetersizdirler. Bu
yüzden MAC adresleme mekanizmasına düz adresleme (Flat Addressing) mekanizmasıda
denir. MAC adresleri bir ülkede yaşayan insanlar için birer kimlik kartı gibi yorumlanabilir.
Ancak bu kimlik kartları bir pasaport gibi uluslararası kabul belgeleri değildirler! MAC
adresleri bir yerel ağ (Local Area Network) üzerindeki iletişimin düzgün kurulabilmesi için
gerekli ve yeter şart iken yerel ağlar arası iletişim için bir mantıksal ağ adresleme (Logic
Addressing) mekanizmasına ihtiyaç vardır. Bu adresleme mekanizmasının hierarşik bir yapıya
sahip olması gerekir. Bu tür adresleme mekanizması ISO/OSI modelde Ağ katmanında
TCP/IP modelde ise Internet katmanında belirlenir. Örnek olarak TCP/IP modelde IP (Internet
Protocol) adresleri mantıksal adreslerdir. Nowell’in IPX’i, Digital Equipment Co.nun DecNet
adresleri de diğer örnekler olarak verilebilir. Hierarşik adresleme mekanizmasına bir örnek de
telefon numaraları verilebilir. Telefon numaralarındaki alan kodunu belirten ön-ekler (Prefix)
santralleri, numaranın geri kalanı ise belirli bir santraldeki abone numarasını betimler. Bir
telefona ulaşmak için, alan kodu birinci adımı ( First Hop) sonraki 3 dijit yerel santral
numarasını yani ikinci adımı (Second Hop), son dijitler ise telefonun kendisini yani son adımı
(Final Hop) belirler.

IP adresleri en yaygın ve popüler hierarşik adresleme uygulamasıdır. IP, Internetin kullandığı


ağ protokolüdür ve yaygınlaşmasında çok büyük rol oynamıştır. Her IP paketinin başlık
(Header) kısmında yer alan kaynak ve hedef adres alanları 32 bitlik alanlandır ve paketin ağ
üzerinde yönlendirilebilmesi için yeterli bilgiye sahiptir. Paketi gönderen sistem, IP paketinin
başlık kısmındaki kaynak adres bölümünü kendi IP adresi için, hedef adres kısmınıda ulaşmak
istediği istasyonun IP adresini belirlemek için kullanır. IP adresleri 4 adet 8 bitlik octet adı
verilen alandan oluşur. IP adreslerinin hierarşik yapısı, IP adreslerinin sınıflandırılmasından
kaynaklanır. IP adresleri ağ ve sunucu (network ve host) alanı olmak üzere iki alandan oluşur.
Sınıflandırma IP adreslerinin bu özelliğine göre gerçekleştirilmiştir.

IP adresleri American Registry for Internet Numbers (ARIN) tarafından organize edilir. Üç
adet IP adres sınıfı vardır bunlar A, B ve C sınıfı adreslerdir. Bir IP adresi eğer,

· İkilik düzende yazıldığında ensoldaki bit 0 ise bu bir A sınıfı adrestir. Adresin ilk octeti ağ
bölümünü sonraki üç octeti sunucu bölümünü ifade eder. Başka bir deyişle bir A sınıfı
adreste, 7 bit ağ alanı ve 24 bit host alanı vardır. IP adres uzayı 0 ile 127 arasındadır. 127, 0
ile başlar ama özel amaçlar için kullanılmak amacıyla saklanmıştır.

· En sol 2 bit 10 ise bu bir B sınıfı adrestir. Ağ alanı ilk iki octet ten oluşur ve geri kalan 2
octet sunucu alanını tanımlar. 14 bitlik ağ ve 16 bitlik sunucu alanına sahiptir. IP uzayı 128 ile
191 arasındadır. 172.16.0.0 ile 172.31.255.255 arasındaki adresler özel adresler olarak
ayrılmıştır (Private Address Space) ve internet üzerinde yönlendirilmezler.

· En sol üç bit 110 ise IP C sınıfıdır. Üç adet ağ ve bir adet sunucu alanı vardır. Ağ alanı 21
bit, sunucu alanı 8 bittir. Adres uzayı 192 ile başlar ve 223 ile biter. 192.168 ile başlayan
adresler özel adreslerdir (Private Address Space) ve internet üzerinde yönlendirilmezler.
LİNUX dersleri 2.MODÜL-2.4 TCP/IP Ağ Adresleri

IP adresleri her nekadar sınıflarına göre sunucu alanlarına sahip olsalarda bu alanlarının
hepsini sunucuları adreslemek için kullanamazlar. Örneğin bir C sınıfı adres için 2^8 yani 256
adet sunucu adresi vardır ancak bunlardan 254-2 tanesi sunucuları yada ağ üzerindeki
cihazları adreslemek için kullanılırlar. Kullanılamayan adreslerden biri ağ adresi (Network
Address), diğeri ise ağ yayın adresidir (Broadcast Address). Bir ağ yada alt-ağ üzerinde bağlı
olan tüm sunucular ve ağ cihazlarının sahip olduğu IP adreslerinin hepsi aynı ağ yada alt-ağ
adresine sahiptir (Network yada Subnetwork adresi) . Bu ağ adresi ağın kendisinin ve ağdaki
tüm cihazların diğer ağlar ve diğer ağlardaki cihazlardan ayırt edilebilmelerini sağlar. Ağ
adresinin tanımlanabilmesi için IP adresinin yanında ağ maskesi adı verilen yine 32 bitten ve
4 octet ten oluşan bir adrese daha ihtiyaç vardır ve varsayılan ağ maskesi adını alır. Bir IP nin
ağ maskesini (Netmask) belirlemek için iki durum göz önünde bulundurulmalıdır.

1. Ağ alt ağlara ayrılmamışsa ; bu durumda ağın ağ maskesi IP’nin ağ (Network Bitleri)


alanlarını belirleyen bitlerin hepsinin 1 yapılması ile gerçekleştirilebilir. (örneğin
180.80.200.15 bir B sınıfı adrestir ve ağ maskesi 255.255.0.0 dır. Ağ adresi 180.80.0.0 dır,
çünki ağ bitleri 16 adettir. Sunucu alanların bit alanı sayısı ise aynıdır)

2. Eğer alt ağlara bölünmüş ise (Subnetting) ; ağ alanları ile birlikte alt-ağ (Subnet bitleri)
alanlarınında birlenmesi ile bulunabilir (örneğin 193.185.25.65 bir C sınıfı adrestir ağ maskesi
ise 255.255.255.223 olarak belirlenmiş ise ağ adresi, 193.185.25.64 olarak karşımıza çıkar.
Dikkat edilirse sunucu alanı olan son octet üzerinde üç bitlik alan alt-ağ yaratmak üzere
sunucu alanından ödünç alınmıştır. Böylece 2^3 adet yani 8 tane alt ağ yaratılabilir ancak 8 –
2=6 adet alt-ağ kullanılabilir. Kullanılamayan ağlardan biri ana-ağın adresi le diğeri ise yine
ana-ağın ağ yayın adresi ile çakışmaktadır. Sunucu alanı için geriye 5 bit kalır buda herbir alt
ağ üzerinde 2^5 yani 32 adet IP adresi demektir ancak bunlardan 32-2=30 tanesi hostlar için
kullanılabilir. Bu sefer, kullanılamayan IP adreslerinden biri ana-ağın adresi ile diğeri ise yine
ana-ağın ağ yayın adresi ile çakışmaktadır.

LİNUX dersleri 2.MODÜL-2.4.1 Alt Ağlara Ayırma Örneği

Alt ağlar, sahip olunan ağ üzerinde yayın etki alanı (broadcast domain) kontrolü yapılabilmesi
ve ağın daha etkin olarak kullanılabilmesi, yönetilmesi amacıyla yaratılırlar. Yayın etki
alanları bir ağ katmanı cihazı olan router ile biribirinden ayrılabilir.

Ağlar arası iletişimde ağ yada alt-ağ adresleri router yardımıyla sağlanır. Bir router kendisine
bağlanan her ağ üzerinde bir ağ arayüzüne (Network Interface yada Port) sahiptir. Bu arayüz o
alt ağın adres uzayından bir mantıksal adres alır. Örneğin IP sözkonusu ise, router ın bu
arayüzünün sahip olduğu adres, o ağ yada alt-ağdaki tüm ağ istasyonları için (hosts, network
devices) varsayılan geçit adresi ismini alır (Default Gateway). Varsayılan geçit adresi
istasyonların yerel olmayan iletişimin kurulabilmesi için gereklidir. Bu yüzden dış ağlara ve
internete ulaşması istenen tüm istasyonlarda TCP/IP yapılandırılmasında belirtilebilir.

Ağ yayın adresleri ve alt-ağ yayın adresleri aynı ağ üzerindeki tüm istasyonlara aynı anda
ulaşacak bir verinin iletilmesi için kullanılırlar (Broadcast). Ağ yayın adresi tüm sunucu
bitlerinin “1” yapılması ile bulunabilir.

LİNUX desleri 3.MODÜL-3.1 İşletim Sistemi İçinde Yardım

Ücretsiz bir işletim sistemi olan Linux'un geliştiricileri ve kullanıcıları Linux'un ve üzerinde
koşa bilen programların dökümanlaştırılmasını da ihmal etmemişlerdir. Hazırda İnternet'te ve
işletim sistemi içinde Linux'un iyi bir şekilde öğrenilmesine yetecek kadar doküman ve
yardım sayfaları vardır. Bu bölümde , belirttiğimiz doküman ve yardım sayfalarının nasıl
kullanıla bileceğini inceleyeceğiz.

Her işletim sisteminde olduğu gibi Linux işletim sisteminde de sistem hakkında bilgi vererek
kullanıcının sistemi kullanmasını kolaylaştıran komutlar vardır . Bunlardan iki en önemlisi
man ve info komutlarıdır . Bu bölümde bu komutlar teker-teker ele alınarak incelenecektir.
LİNUX desleri 3.MODÜL-3.1.1 Man Yardım Komutu

Man komutu Linux kullanıcıları tarafından sıkça kullanılan komutlardan biridir . Bu komut
vasıtası ile sistemdeki başka komutlar hakkında bilgi edinilmektedir. Man komutu iki alt
başlık altında incelenecektir.

i) Man komutunun genel yapısı ve sistemdeki yerleşimi.


ii) Man komutunun kullanımı

Man komutu kullanıcı komutları, sistem çağrıları ve birkaç başka türden komutlar hakkında
bilgi vermektedir . Bu türlerin bir birine karışmaması ve kullanıcının aradığını daha kolay
bula bilmesi için man yardım sayfaları 9 kısma ayrılmışlardır. Man komutunun sağladığı bu
olanaktan faydalanarak istenilen kısımda arama yapıla bilinir.

Man yardım sayfaları /usr/man dizini altına yerleştirilmişlerdir. Bu dizinin altına göz atılırsa
man1, man2 gibi 9 tane man dizininin bulunduğu görülür. (Bu dizinde şu an
ilgilenmeyeceğimiz birkaç tane daha dizin ve dosya vardır. ) . Her bir dizin yukarıda anlatılan
9 kısımdan birinin yardım sayfalarını içinde tutmaktadır. Bu dizinlerden birinin , örneğin
man1 dizininin içeriğine göz atarsak gz uzantılı dosyalar görürüz . Bunlar bizim man komutu
vasıtası ile görüntülediğimiz yardım sayfalarıdır . Bu dosyaları herhangi bir editör ve ya
more , less gibi komutlarla görmemiz imkansızdır. Bu sayfalar sadece man komutu aracılığı
ile görüntülene bilir.

LİNUX desleri 3.MODÜL-3.1.1.2 Man Komutunun Kullanımı

Man komutunun kullanımı aşağıdaki gibidir :

[kullanıcı@atlas kullanıcı] man komut_adı

Yukarıdaki komutu yazarak enter tuşuna bastığınız zaman önünüze man komutuna parametre
olarak verdiğiniz komutla ilgili bilgi gelecektir.

Varsayılan kısımdan değil başka bir kısımdan yardım sayfası görüntülenmek isteniyorsa
istenilen kısmın numarasının da parametre olarak verilmesi lazım. Örnek olarak aşağıdaki
komuta bakalım

[kullanıcı@atlas kullanıcı] man signal

Bu komut çalıştırıldığı zaman görüntülenen sayfa man yardım sayfalarının 2. kısmındandır.


Fakat signal komutu hakkında bir yardım sayfası da man yardım sayfalarının 7. kısmında yer
almaktadır. Bu sayfanın görüntülenmesi için aşağıdaki komutun çalıştırılması lazım .

[kullanıcı@atlas kullanıcı] man 7 signal

Şimdi de man komutunu kullanarak açılan sayfanın genel yapısına ve sayfada nasıl hareket
edile bileceğine bakalım.

Aşağıdaki komut vasıtası ile ls komutuna ait man yardım sayfasını açalım.
[kullanıcı@atlas kullanıcı] man ls

Görüldüğü gibi sayfa 6-7 civarında alt başlık altında toplanmıştır . Bu alt başlıklardan
önemlileri (bazıları örnek olarak baktığımız sayfada yer almamış ola bilir ) aşağıda ele
alınacaktır. Sayfanın en başında sol köşede ise LS(1) yazısı görülmektedir . Bu , görüntülenen
sayfanın ls komutu hakkında bilgi verdiği ve man yardım sayfaları 1. kısmında yer aldığı
anlamına gelmektedir.

Önemli olan alt başlıklara bakarsak aşağıdaki şekilde sıralaya biliriz.

NAME : Bu alt başlık, hakkında bilgi aldığımız komutun adını belirtir ve bu komut hakkında
1 cümlelik kısa bir bilgi verer.
SYNOPSIS: Bu alt başlık komutun komut satırından nasıl çalıştırılması gerektiğini gösterir
DESCRIPTION: Bu alt başlık komut hakkında daha geniş bilgi vererek komutun hangi
amaçla ve nerelerde kullanıla bileceğini gösterir.
OPTIONS: Adından da belli olduğu gibi bu alt başlıkta komuta hangi parametrelerin verile
bileceği gösterilmektedir.
FILES: Bu alt başlıkta komut tarafından kullanılan sistem ve konfigürasyon dosyalarının
adları yer almaktadır
BUGS: Bu alt başlıkta komutla alakalı bilinen bug'lar hakkında bilgi yer alır.
AUTHOR: Komutun yazarının adını belirtir
SEE ALSO : Bu alt başlıkta komutla ilişkisi olan başka komutların adları yer alır.
Açmış olduğunuz sayfada aşağı doğru bir sayfa hareket etmek için boşluk (space) ve ya 'f'
tuşu kullanıla bilir . Aşağı doğru bir sayfa değil de bir satır hareket etmek isteniyorsa enter
tuşunun kullanılması gerekmektedir . Yukarı doğru hareket etmek için 'b' tuşu , sayfadan
çıkmak için ise 'q' tuşu kullanılır.

LİNUX desleri 3.MODÜL-3.1.2 Info Yardım Komutu

Info yardım sayfaları , man yardım sayfalarından daha fazla bilgi içermelerine rağmen daha
az kullanılmaktadırlar . Bunun nedeni man yardım sayfalarının bilgileri kısa, öz ve bir sayfada
tutmasıdır. Info yardım sayfalarında ise bilgiler daha geniştir ve bir sayfada toplanmamıştır.
Info yardım sayfaları sadece komut satırından yazıla bilecek komutlar hakkında değil, birçok
araç ve program hakkında geniş bilgi sunmaktadır. Bu bölümde info komutunun nasıl
çalıştırılacağına ve bir info yardım sayfasında nelerin yapıla bileceğine bakacağız

Info komutunu iki şekilde çalıştıra bilirsiniz; parametre vererek ve parametre vermeden.

Info komutunu parametre vererek çalıştıralım:

[kullanıcı@atlas kullanıcı] info komut_adı

Yukarıdaki komutu yazarak enter tuşuna bastığınız zaman önünüze parametre olarak
verdiğiniz komut_adı ile ilgili sayfa gelecektir. Giriş sayfasında info komutuna parametre
olarak verdiğiniz komut adı ile ilgili genel bilgi vardır. Daha önce de belirttiğimiz gibi info
yardım sayfalarındaki bilgiler birden fazla sayfada toplanmışlardır . Her sayfaya düğüm
(node) denmektedir. Sayfanın sonunda '*' karakteri ile başlayan satırlar görülmektedir . Her '*'
karakteri ile başlayan satır bir düğüm'e linktir. İmleci satırın üzerine getirerek enter tuşuna
basarsanız ilgili düğüm'e gidersiniz . Gittiğiniz düğümden geri dönmek için 'l' tuşunu kullana
bilirsiniz.
Yukarıda belirttiğimiz düğümler arasında sıra bağıntısına benzer bir bağıntı vardır. Buna göre
sayfa sonundaki linkler arasında 'n' tuşunu kullanarak sayfadaki sırayla dolaşa bilirsiniz. Yine
bulunduğunuz herhangi bir düğümden bir önceki düğüme geçmek için 'p' ve ya 'l' tuşunu
kullana bilirsiniz .

Şimdi ise info komutunu parametre vermeden aşağıdaki gibi çalıştıralım:

[kullanıcı@atlas kullanıcı] info

Yukarıdaki komutu yazarak enter tuşuna bastığınız zaman önünüze info yardım sayfaları
genel giriş sayfası gelecektir. Bu sayfada bütün info yardım sayfalarına link vardır. Info
yardım sayfaları arasında dolaşırken herhangi bir düğümden genel giriş sayfasına dönmek
isterseniz 'd' tuşunu kullana bilirsiniz.

'q' tuşu, içinde bulunulan yardım sayfasından çıkmak için kullanılmaktadır.

LİNUX desleri 3.MODÜL-3.1.3 Linux Dökümantasyon Projesi (LDP)

Linux'u anlamak, komutlarını, dosya yapısını öğrenmek için kullanıla bilecek kaynaklar
İşletim sistemi içindeki yardım komutları ile sınırlı değildir . İnternet'de Linux'un yapısını,
özelliklerini, üzerinde koşa bilen programları anlatan dökümanlar içeren çok sayıda site
vardır. Bunlardan en önemlisi kısaca LDP olarak göstereceğimiz Linux Dökümantasyon
Projesi'inin resmi sitesi olan www.linuxdoc.org sitesidir. Çok sayıda mirror'u da bulunan
LDP'nin temel amacı Linux denince akla gelebelicek her şey için bedava ve kaliteli
dökümanlar hazırlamak. Şu anda sitede farklı formatlarda görülebilecek çok sayıda döküman
vardır.

LDP'nin dökümanları genelde 4 başlık altında toplanmıştır. Bu başlıkları www.linuxdoc.org


sitesine ve ya herhangi bir mirror siteye bağlanırsanız “Documents” başlığı altında göre
bilirsiniz. Başlıklar şöylerdir :

i) Guides
ii) HOWTOs
iii) FAQs
iv) Man pages

Şimdi bu başlıklara kısaca bakalım:

Guides :Bu başlık altında toplanmış olan dökümanlar uzun ve konuları detaylı anlatan
dökümanlardır. Bunların arasında Temel Linux kullanımı , Linux Sistem Yöneticiliği ,Linux
Ağ Yönetimi Linux'a yeni başlayanların işine yarayacak dökümanlardır.

HOWTOs :Bu başlık altında spesifik konularda temel bilgiler içeren dökümanlar yer
almaktadır. Bu dökümanları da farklı formatlarda okuya bilirsiniz. Ayrıca bu dökümanların
tamamı Linux İşletim sisteminde /usr/doc dizini altında yer almaktadır.

FAQs: Bu başlık altında Linux'ta bazı konularda sıkça sorulan soruların cevapları yer
almaktadır.
Man pages: Bu başlık altında ise anlatmış olduğumuz man yardım sayfaları yer almaktadır.
Farklı insanlar tarafından hazırlanan LDP dökümanlarının sayısı sürekli artmaktadır. Yeterli
bilginiz olduğu zaman sizler de LDP'nin guides başlığı altında yer alan LDP Author Guide 'ı
takip ederek LDP Author ola bilirsiniz.

You might also like