You are on page 1of 112

At at r k' n yakn arkada Meh met

Nur i ( Conker ) , 1881 ylnda Selanik' t e


domut ur . Must afa Kemal gibi o da
Manast r Askeri dadisi' ni bit irmi
(1902), H a r p Akademi si ' nden mezun
olmu (1904 1905), yzba olarak
or duya kat lmt r. 31 Mar t I syan' n
bast r mak zer e i st anbul' a yryen
' Har eket Or du su ' n a gnll olarak
kat lan Meh met Nur i , bu har eket t e
Must afa Kemal' le birlikt e alm,
daha sonr a Ma h mu t evket Paa' n n
yaverliini yapmt r.
1910 ylnda kur may subay olan
Meh met Nur i , Tr ablusgar p Sava' nda
Bingazi' deki kuvvet lerin kur may
bakanlna get irilmi, Balkan Sava
srasnda Bolayr' da yaralanm, Birinci
Dn ya Sava' nda an akkal e' de 24.
Alay' a kuma n da et mi, Conkbayr
muhar ebel er i n de ikinci ker e
yaralanmt r. Meh met Nur i ' ye bu
gaziliinin bir nian olarak, daha
sonr a At at r k t ar afndan ' Conker '
soyad verilmit ir.
Kur t ul u Sava balarnda Anadolu' ya
geen Nur i Conker , 41. Tmen
Kumandanl ve Adan a vali vekillii
gr evler inde bul un mu, 1921' de
TBMM' n i n siyasi t emsilcisi olarak
Almanya' ya gnderilmit ir. 1923 1931
yllar arasnda Kt ahya, 1931' den
l mn e kadar da (1937) Gazi ant ep
millet vekili olarak grev yapan Nur i
Conker , her zaman At at r k' n
yaknnda bul unmut ur .
Must afa Kemal ' Zabi t ve Kuman dan
ile Hasbi hal ' adl nl eserini, Nur i
Con ker ' i n ' Zabit ve Ku ma n da n ' (1914)
adl kit abna cevap olarak yazmtr.
Nur i Con ker ' i n bu ilgi ekici
almasn, HasanAli Ycel' in nsz
ve gn mz Tr kesi ile t ek kit ap
olarak gelecek cuma gn yine
gazet eniz Cu mh u r i yet l e birlikt e
alacaksnz.
RT CANIN
AYAK SESLER
SMET ZEK
EYUBOLU
Cumhuriyet GAZETESI NI N
OKURLAR NA ARMA AN D R.
NSZ
Cumhur i yet ynet imi, sekiz yz yllk yar dinci,
yan di nd bir ierik t ayan Seluklu Osmanl ge-
leneklerini, uygulamalar n, dnya gr n aan bir
nit elikt eydi. Seluklu devlet adam Ni zaml ml k' n ,
1080 1090 ar asnda kur duu Har r an, Badat medr e-
selerinin eit imsel egemenlii sekiz yz elli yl sr-
dkt en sonra 1926' da t arihe gml d. Bu, uzun say-
lan dn em iinde, Seluklu Osmanl t opl umu eit im
kur uml an Avrupa lsnde bir aydn, bilgin, bilge ye
t it irememit ir, bu olay ak, yads namayan, t art l-
maz bir gerekt ir. Avrupa, ilerde grlecei gibi, Hu
man i zma Rnesans Refor masyon Aydnlanma gi-
bi uygarln deiik dor uklar n olut ur an drt geli-
im evresini geride brakt . Oysa Osmanl t opl umu y-
net imi bunlar n birini bile gr emedi . Toplumsal kat -
manlar n kklerini besleyen dinci gelenek, sk sk k-
lk deit irerek, boya deit irerek yerini kor udu, du-
r umun elverililiine gre yzeye yansd, yerin alt -
na girdi, uygun r t y bul makt a geci kmedi . Bu du-
r umda bile an gerisinde kalmay salayacak, a-
da olanaklar bul makt a da glk ekmedi .
Cumhur i yet ynet imi, daha nceden bilimsel d-
nsel bir t aban bul amad , yukar dan geldi, an cak
umul mad k bir evr e uygunl uu da bul du. Di r enen
odaklar n erei dei medi , Osmanl l n zlem duyu
5
lan "er i at " , gndemden dmedi, son yargy (din ba-
k m ndan) snni eyhlislamn verdii alarda bile
alanlara dkler ek "er i at i st er k" diye haykran s-
rler, bugn daha rgt l, daha dzenli, ada bulu-
lardan yar ar lanar ak seslerini duyuruyorlar. Bu dur um
sayrla varan, t insel saln bozulmas ndan kaynak-
lanan bir dnce, bir inan bunalmdr, t oplumsal
boal mal ar ger ekt ir en bir sayrlkt r. 1950 dnemi
Tr k uygarl iin salt m bit irilmeyen bir bunal-
m n yeniden yzeye kmasdr. Osmanl eit imi gr-
m, ancak Avrupa bulular ndan yararlanmay da -
karna uygun gren, ada klkl "beyn i sarkllar"
ok part ili dnemi n bir "ger i ye d n " olana sala-
yacan nceden kolaylkla grdler, bunu devrimci,
ilerici kesim aydnlar gremediler. ok part ili dne-
mi ist eyenlerin, Cumhur i yet ' i n ilk yllarnda bile pu-
suya yat t klarn, seslerini ist emeyerek kest iklerini d-
nmedi ler . At at r k' e, devr i ml er i ne dolayl olar ak
Cumhur i yet ynet i mi ne kar kanlarn TBMM' ye
girileri, pek de iyi olmad, zlenen bar, ist enen se-
vecenlik, giderilmeye allan eski krgnlklar umu-
lan ver medi . Bu dur um nden gr lmeliydi, grle-
medi, nedeni de, lkemizin Avrupa' da yaanan drt ge-
liim, ykseli evrelerinden birini bile geirmeyiidir.
Avrupa bu drt byk geliim olayyla gemiini unut -
mad , yaplan yanl uygulamalar n ut ancn yaad,
ancak bir daha geriye dn mek ist emedi. Oysa Cum
6
huriyct dnemini yaayanlar arasnda, nceden en yk-
sek grev aamalar nda bulunanlar arasnda eskinin
zlemini ekenler, devrim ndan gzleri kamaan
lar az deildi, ite ok part ili dn em denilen giriim-
le balayan yozlamann kaynanda bu et kinlikler var-
dr.
Bugn "er i at " ist eyenler eskiden de yine "er i -
a t " ist erdiler, bu zlem, bu ist em gn demden dme-
di, yarn da, br gn de dmeyecek, ancak ierden
balayan r me sesleri anlamsz uult ulara dnt r-
mede de et kisini gst erecek. Bu t oplumsal bunal m n
eit imle giderilmesi glemekt edir. Tr kiye' de ei-
t im kurumlarnn dnda, gizlilikler iinde srdrlen,
oy t opl ama yznden zer ine gidilmek ist enmeyen,
gizli kurulular da vardr, ne yazk ki bunlar n gl
savunucular, besleyicileri, kor uyucular T BMM iin-
dedir. Bunlar "t r ban " , "sar k" bandan karp bey-
nine giydir mi kimselerdir. An cak Cumhur i yet yne-
t imi, laiklik, uzun bir sreyi gerekt irse bile, an ak-
na kar olan bu t ers giriimlerin ynet i me, t mden
egemen olmas na olanak salamayacakt r, bu an,
uluslar ar as ilikilerin et ki nli i nden kaynaklan yor .
a m zda uluslar, ynet imler, evrensel insan zgr-
lnn denet i mi alt na girmit ir, ada gr ulus-
lar yarglyor, ada uygarlk uluslar, ynet imleri
babo brakmyor.
7
TAR KAT G ZL RG TTR
slamn douundan, aa yukar, alt m yl sonra
"mezh ep" denen kurulular ortaya kmaya balad. G-
nmzde bunlarn says, irili ufakl 120 (yz yirmi) do-
layndadr. Bu kurulular (mezhepler) genelde us ilkele-
rine, tinsel inan birikimlerine gre ikiye ayrlr, baka
bir deyile "akl a dayanan mezhepler, imana dayanan
mezhepler ". Bunlar, burada uzun uzadya anlat mann
gerei yoktur. Mezheplerden sonra "hadi s toplaycl-
"balamt r. Ebubekir mer dneminde "h adi s" de-
nen peygamber szlerini t oplamak yasaklanm, ilk t op-
lanan be yz dolaynda "h a d i s" yaklmt r. Bundan
ok sonra, Kuran bugnk biimini alnca, bu ilk yasak
kaldrlm. lkin Buhari adl Buharal bir gen ( doumu
Peygamber' in lmnden 182 yl sonra) bu ie balam,
bugn en ok gvenilen kitabn dzenlemitir. Bu ilk ha-
dis toplayclar alt kii olduundan, yapt larna "k
tb i sitte (alt ki t ap) " denir, bunlar da Mslim, Sicista
ni, Nesai, Kazvini, Tirmizi adlaryla anlr. te bunlar-
dan sonra, birden bire, yine ran kkenli tarikatlar, yer-
den ot bit ercesine oalmaya balam, gnmzde drt
yz (400) dolaylarna varmtr. Bu kurulularn, gn-
mzde, lkemiz iin en sakncals Nakibendilik dene-
nidir, on bir kolu vardr (imdi oalmakt adr), bunun ku-
rucusu ranl Bahaeddin Nakibend' dir, ailesi slamdan
nce Zerdt inanlarna balyd.
9
Nakibendilik grnt e koyu slamc (eriat), ie-
rik bakmndan ise lslamla yet inmeyen, I slama kendi an-
layna gre bir yorum get iren, dahas yeni bir slam di-
ni kurmay amalayan bir yapdadr. Bu kurulu t apm
(ibadet ), gelenek, uygulama bakmndan ancak grn-
t e Mslman saylabilir. Osmanl imparat orluu dne-
minde bt n ayaklanmalara nclk eden bu kurulutur.
Bunun iki kanad vardr. Birincisi devleti dardan ynet -
mek, devlet kurumlarnda kendi inanlarna uygun dav-
rananlar grevlendirmekt ir. Nakiler, deiik vergiler-
den oluan hazineyi (Osmanllar' da mali ileri kapsayan,
"b t e" denen birikimi kuran odak) "h a r a m" saydkla-
rndan aylk (maa) almak istemezler. Onlara gre ver-
gilerin iinde aznlklardan ( Mslman olmayan yurt t a-
lardan) alnan vergiler yasakldr, slama gre davran-
mazlar. Bu nedenle Nakiler, kendi eyhlerinin denet im-
leri alt nda al verile uramay, ok kazanmay ye-
lerler.
Nakiler, eski Zerdt inanlarna gre gen bi-
imli bart s kullanrlar (erkekleri de, diileri de), bun-
lar ran' da araf giyerler (kadnlar), Arabist an yrele-
rinde, Arapa konuulan lkelerde t epeden ayaklara de-
in inen bir stlk giyerler, buna kimi yerde "ci l bab" de-
nir. Arapada " p " , " " sesleri olmadndan "ar af",
"p e e " szcklerini syleyemezler. Bu iki rt biimi,
yanma "cbbe"yi de alarak Sryani inanlarna kar-
m, bir sylent iye gre de onlardan yaylmt r (Srya
10
ni inanlar slamlkt an ncelere dayanr). I slamda "di n
adam l a n " diye zel bir t opluluk olmadndan, bu t r gi-
yimler de yoktur.
Naki bendi li kle Yesevi Tarikat ' ndan gelen, dei-
ik aman uygulamalar olduundan, bir aman bal
olan "sar k" da benimserler, ancak bu baln dilimle-
ri i iedir, yan yana deil. Nakilerde kadn eli skmak,
kadnla konumak (kendi evinin dnda), ekmei bak-
la kesmek, sandalyede ot urarak yemek yemek, nasl ke-
sildiini bilmedii hayvann etini yemek yoktur. Onlara
gre ancak "lslami usule uygun kesi m" geerlidir, bu
yzden Nakiler bilmedikleri, t anmadklar kasaplardan
et almazlar. Nakiler be "vaki t n amaz" dnda, gece ya-
rlarna dein sren baka namazlar da klarlar, bu onlar
iin bir "i ar nmas " saylr. Nakiler, hangi koullar al-
tnda olursa olsun, cuma gnleri evlenirler, nce Kuran
okunur, "i mam ni kh " kylr. Nikh kyacak imamn
da bu t arikat t an olmas gerekir. t e yandan Nakilerde
sakal gereklidir, yuvarlak biimli olmasna ilgi gsteri-
lir. Nakiler, eyhlerinin mezarn, trbesini grmeye git-
t iklerinde sakallarndan birer kl koparr mezar t opra-
nn iine koyarlar, bu, eyhe t oprak oluncaya dein ba-
llk anlamna gelir. Nakilerde, yaknlarndan birisinin
ld gece, evde ya da t ekkede t oplanlr, krk bin, ya
da yet mi bin "t evhi d" ekilir (eyh yerinde oturur, bin
bir t aneli t ebihini alr, her t evhidde birini eker, ya da
zel kapt a bulunan ince talar birer birer teki kaba ak
11
t anr ) . Burada t oplananlar krk ya da yet mi kii olmal-
dr. Bylece her biri bin t evhid (lilheillallah) eker, sa-
y eksiksiz uygulanr. Nakibendilik' t e evlenmeler de
kendi aralarnda srdrlr, bir naki genci yine naki
olan bir genle evlenmek ister, kutlu saylr. Nakiben
dilerde ramazan ayndan sonra da oru tutulur, kimileri
zeyt inle orucunu aar (iftar eder) sonra yer, t ekkeye
ekilir.
Bu kuruluun en yaygn olduu yre Dou Anado-
lu'dur. Ar, Van, Erzurum, Erzincan, Malat ya, Diyarba-
kr, Gmhane, sonralar Konya yrelerinde younla
tlar. Bu kurulua gre I slamda bulunmayan (balang-
t a) t m aralar, gereler yasakt r (haramdr), bu neden-
le koyu Nakibendiler evlerinde radyo, televizyon bulun-
durmak istemezler. Bu kuruluun baka bir zellii de
t m eylemlerinin byk bir gizlilik iinde srdrlme-
sine zen gst ermekt ir. Bu kurulua bal kimseler, zel-
likle, yoksul evreleri seer, onlara yardmc olur, giye-
cek, yiyecek, yakacak verir, parasal balarda bulunur-
lar. Bt n sorun sznden dnmemek, kuruluun ngr-
d yaam biimini benimsemek, kendini evreden so-
yut lamakt r. Bir Nakibendi dervii (gizlidir) evresin-
de kendi gibi dnen, inanan yoksa oradan uzaklama-
ya alr, kimseye sezdirmek ist emez.
Nakibendilerin geceleri, gizli ev t oplant lar da var-
dr, bunlar zellikle kadnlar kendi aralarnda dzenler,
erkekler t ekkeye giderler. Bu nedenle kadnlarn bu ku
12
rulut aki et kinlikleri sanldndan oktur. Nakibendi
ler, aznlkt a olduklar camilere de git meyi sevmezler.
nanm bir Nakibendi iin bilim, eyhin szlerini bel-
lee yerlet irmek, nerilerini, isteklerini eksiksiz yerine
get irmekt ir, bunlar yapamayan kimseye eksik anlamn-
da "n oksan " denir. Nakibendiler yrrken, yere bakar-
lar, selamlamalar da sa ellerini gslerinin st ne ge-
t irmekle olur. Bir Nakibendi iin ban eerek selam
vermek saygszlktr, ba yalnzca eyhin nnde eilir.
Bu yzden Nakibendi genleri askerlii sevmezler. Bir
Nakibendiye gre lm cezas klla boynun vurulma-
s sonucu uygulanr, kl yoksa geliigzel bir arala
ba kesilir. Ba kesilen kimse "di n si z" saylmsa ba
yerde t op gibi biraz yuvarlanr.
Bir ulus Nakibendi inanlarna gre ynet ilmiyor
sa, eyh Bahaeddin Nakbend' i n dnceleri uygulan-
myorsa oras "dar lhar b" saylr, orada Nakibendi der-
vii gizli bir sava iindedir. Nakibendilik' t e "zi kr " de-
nilen zel t ren geerlidir, bunu yalnzca "eyh " yne-
tebilir. Bir yrede "eyh " yoksa, oras "gurbef' t ir. Ki-
mi Nakibendiler namaz klarken avularn aarak sec-
deye varmazlar, ellerini yumarak yere koyarlar. Bu da in-
sann iki avucunda, eski saylarla "18 ", " 8 1 " saylar-
nn bulunmas, ikisinin t oplam olan "99"u n da Tanr-
nn adlarn (esma i hsna) yanst mas nedeniyledir. S-
leyman Hilmi Tunahan byle namaz kldrrd.
Bu tr yorumlarn balca kayna, t arikat n kurul
13
duu yrede yaayan geleneksel inanlardr. Eski inan-
lar yeni dine biim deit irerek girer, bsbt n ort adan
kalkmaz. Nit ekim, ran uygarl pek ileri bir ort amda
doamayan I slamm karsnda kkldr, eskidir, byk
baarlarn ort aya konduu bir alandr. I slamn getirdik-
leriyle ran' da ort aya kan eski uygarlk rnleri kar-
lat rlamaz, ran' n insan art an bir st nl vardr.
lde adrlarda yaayan Arap t opluluklaryla, ran' da
Persopolis saraylarn kuran uygarlk dnlsn. Tm
sanat alanlarnda byk gelimeler gst eren lkan
r an' gzler nne get irilsin. Bu karlat rma islam
inanlar bakmndan i ac deildir. I slamm klca da-
yanarak benimset mek ist ediini ran sanat yoluyla, ok
kolay baarmtr, ilkada, I onuncu yzylda bile I ran
sanat Anadolu' yu, zellikle Urart ular et kilemi, Babil
Asur Smer uygarlklar karsnda verimli bir I ran uy-
garl yer almtr.
I ran bu eskilii kkll dolaysyla islam inan-
lar karsnda eski uygarlyla kendini savunmu, ko-
rumut ur. Nit ekim, daha yedinci yzyln bit iminde, es-
ki I ran Hind dncesi I slam et kilemekt en geri kalma-
mtr. ran' ele geiren Arap ordular ummadklar bir
uygarlkla yz yze gelmitir. Bu artc olay I slam
dan dokuz yz yl nce Byk iskender yaam, cn
I ran saraylarn ykmakla, yakmakla almaya almtr.
I ran, gelien islam karsnda gerilememi, eski inan-
larnn boyasn deit irerek yeni bir birikim ort aya koy
14
mut ur. Bu, yeni bir bulu deildi, kkl eskiyi yzey-
sel yeninin nne karmakt . I ran bunu besledii say-
sz t arikat la baarmtr, t slam znden vuran, ieriini
yorumlarla deit iren byk kurulu ran kkenlidir.
Bunlar da ksa srede Anadolu' yu et kilemi, bambaka
bir slam ort aya koymut ur. Mevlevilik, Kadirilik, Nak-
ibendilik gibi birbirinden ayr ierikler t ayan b-
yk t arikat n kurucular ran kkenlidir. Mevlana Cel
leddin, Bahaeddin Nakbend Abdulkadir Geylani kken
olarak ranldr. Nit ekim bu t arikat incelendiinde, z
olarak slamla badamayan bir durumla yz yze geli-
nir. Mzikli, sema' l, ikili, resimli, insan Tanr zde-
liine inanan Mevlevilik' le koyu eriattan yana olan s-
lamlk hangi inan ort amnda badaabilir, diye sorsak
yant sz kalrz. Kadirilik' t e inanlarla, Tanrdan sonra
Abdulkadir Geylani' ye inanmann, onun yolunda git me-
nin gereini savunan, islam inanlarn Abdulkadir Gey
lani' nin dnceleriyle yourarak yeniden biimlendiren
bir anlayla kesin, deimez koullar olan slam inan-
larn badat rma, uzlat rma olana yoktur.
Bu kart durumlar, ran uygarlndan, eski ran
inanlarndan, Zerdt uygulamalarndan kaynaklan-
yordu, deien yalnz yzeysel oland. Bunlara bir de i
ilik' in yeniden yourduu, yeni bir ran dini durumuna
sokt uu Islam kat abiliriz. iilik girdii yerde, kendine
uygun "yeni islam' yarat makt a gecikmemit ir. Osman-
l Devleti, aralkl olarak iilikle yz elli yl savamtr.
15
alas bir olaydr, Osmanl' nn dinsiz (rafizi) sayd,
yzelli yl savat, binlerce ba kest ii iilik, 1950' den
sonra, ksa bir srede, t arikat lar yoluyla Anadolu' ya ya-
ylm, t oplumun en yksek kesimlerinde yanda, savu-
nucu bulmut ur. Bugn gericilik (irt ica) diye nit elenen,
gizliden gizliye t oplumsal kurumlara bile yerleebilen
uygarlk d kurulularn tran yanls olduu kant lary-
la sergilenmitir. Pee, araf, ar eriat yandal ran
kkenlidir. Peki, Osmanl'nn Mslman saymad, ey-
hlislam fetvalaryla "di n si z", "kat li vacib" sayd bir
din gnmzde slamkavramnn iine hangi yolla, han-
gi yorumla sokulmut ur? Bu aratrmaya deer.
Tarikatlar, yasaklanmad dnemlerde bile "bir er
gizli r gt " nit eliindeydi. imdi alacak bir rnek ve-
relim: Osmanl sult anlarnn ilk Ahilik yandayd
( Osman Gazi, Orhan Gazi, Birinci Murad) ondan sonra
yalnzca Birinci Abdulhamid' le Drdnc Mustafa Nak-
ibendi kuruluuna balyd. Osmanl Devleti'nin geri-
leme, dalma, zlme dnemi bu padiahlar anda
hzlanmt . Osmanl padiahlan iinde Kadirilik' le ilgi-
si olan yoktur. Osmanl Devlet i dneminde, yalnz s-
t anbul' da 65 Kadiri t ekkesi, 95 Nakibendi t ekkesi var-
d. Bugn de, Nakibendilik' in, lkemizde en yaygn ol-
duu illerin bainda st anbul gelmekt edir. Yine geen
yzylda st anbul' da alan t ekkelerin says 450 idi (bk.
Enver Behnan apolyo: Mezhepler ve Tarikat lar Tarihi,
1964). Gnmzde de, st anbul' un dur umu baka deil
16
dir. Bu t ekke says, Trkiye genelinde alnrsa binin s-
t ne kar, gizli t ekkelerin en yaygn olduu iller arasn-
da Konya, Erzurum, Erzincan, Ankara birbirinden geri
kalmaz. Dur um byleyken, gericiliin kaynaklarn ba-
ka yerlerde aramann, hangi komu devlet le balant l ol-
duklarn sorut urmann gerei yoktur. Bu t arikat larn
ierikleri, uygulamalar iyice arat rlrsa, islam inan-
larndan ok I ran kkenli geleneklerle balaml oldu-
u kolayca aydnlatlabilir. lkemizde t oplumsal sarsn-
t lara yol aan olaylarn kkenlerine inildiinde, hepsi-
nin arkasnda Nakibendilik' in nc olduu ok kolay-
lkla grlr. Bu kurulu, gizli alt ndan, ok dei-
ik uzant lar gsterir, nit ekim Sleymanclk, Nurculuk,
son dnemlerde Aczmendilik hep bu kuruluun dallar-
dr. Nakibendilik' in zelliklerinden biri de evreye uy-
makt r, yresel grnt ler iinde varln srdrmekt ir.
17
TURBAN I KMAZI
Bilen, bilmiyor konuuyor u "t r ban " denen bar-
t s konusunda, oysa t rban gerekt e bart s deil-
dir, erkein kulland sarktr, ada uluslar arasnda,
bu giysiye kadn bart s diyen yoktur. Alman dilinde
"t r ban " szc "Dou erkeklerinin bal, san k" an-
lamndadr, nl szlk bilgini Kluge' nin "Et imologisc
hes Wrt erbuch der Deut schen Spr ache" de byle ya-
zar, bunun Farsa "dul bend"t en t rediini syler. em
seddin Sami, nl "Kamus i Fransevi"sinde bu szc-
n Franszcaya F ar sadan, "dulbend"t en get iini "sa-
rk, imame, lale" anlamna geldiini bildirir (lale, sark
biimli bir gs asksdr). Yine emseddin Sami' nin
nl "Kamus i Trki"sinde byle bir szck yoktur, an-
cak yakn yllarda, bu nl yapt bugnk Trkeye ak-
t aran, Prof. Dr. Mert ol Tulum bakanlnda bir kurul,
bu yaptta bulunmayan "t r ban " ona eklemi, "i nce t l-
den yaplm kadn bar t s" yorumunu get irmit ir, bu
hangi bilimsel ahlak kuralna uyar bilemeyiz, it alyanca,
Ispanyolcada "t ur ban t e" diye geer, erkek bal diye
aklanr. Prof. Fahir I z' in dzenledii t ngilizce Trke
szlkt e "t r ban " kadn bart s anlamnda aklanr,
bu yenidir, "t r ba n "m kadn bal anlamnda alnma-
ya balad evrelerden sonradr. Arapada "t r ban " t op-
rak anlamna gelen "t ur ab" n ouludur (t opraklar), bu-
nun "t i r ban " biiminde sylenii de vardr. Osmanl d-
neminde "t r ban " yokt u, bilinmiyor.
19
Bu ksa aklamadan sonra olayn zne girmeye,
hangi amala yaygnlat rldn anlamaya alalm.
Trbann dinle, Islamla, kadnla bir ilgisi yoktur. Bu ba-
lk, lkemize 1960' h yllarn ardndan, rt l bir dn-
ceyle girmitir, ran kkenlidir, ancak Iran dilinde by-
le bir anlamda kullanlmaz, sylenii Bat kaynakldr.
Trban, kadn bart s deil, bir "t ar i kat " simgesidir,
zellikle Nakibendiler arasnda t ut unmut ur, st elik an-
lam bilinmeden. Krsal kesimlerde, yurt t alarmz bu-
nun ne adn, ne de kendini bilirler.
Islamda rt nme vardr, ancak kadnn bart snn
biimi, boyas, rt n biimi belirt ilmemit ir. Kur an' m
"Ahzab Sur esi"nde kadnlar iin "r t nn, iffetlerinizi
kor uyun" denmektedir. Bundan da, bart snn bir ko-
runma arac olduu aka anlalmakt adr. Yine Ku-
r an ' m "N u r Sur esi"nde, "r t nn, bart lerinizi iki
yakanzdan aa sarkt n" anlamnda yorumlanan bir
blm vardr, orda da renk, biim belirt ilmemi, yalnz-
ca " r t n me " sz konusu edilmitir. rt nme, islam di-
ninde nemli uygulamalardan biridir, ancak belli bir bi-
imi, bart snn toplumsal bir belirleme anlamnn
gndeme get irilmesi sz konusu deildir. Islamda r-
t nme ak bir korunma arac olmakt an t eye geemez.
rt nmeyle ilgili hadisler (Peygamber szleri) oktur,
ancak onlarda da kesin, t m kadnlarn benimsemeleri
gereken belli kesin bir biim, dahas bir "n i for ma" ni-
telii yoktur. t e yandan "t r ban " bir "i slam r t s" an
20
lamnda da yorumlanamaz, nit ekim gnmz Arabis-
t an' nda bu biimde yaygn bir rt uygulanmyor.
u soru ok nemlidir: "Tr ban " bir " slam rt -
s" diye anlalrsa, yle anlalmas gerekirse, bu rt
uygulama alanna konmadan nce Trk kadnlar "Ms-
l man " deil miydi? yle saylmayacaklar m? Peygam-
ber dneminde byle bir rt var myd? Varsa ad ney-
di? Araplar o alarda buna ne derlerdi? Bu sorunun bi-
ricik yant , azn t eye beriye ekerek samalamakt r.
"Tr ba n "m slamla, I slamn byle bir rt yle ilgisini
sapt amak iin bu dini birazck bilmek, renmek gere-
kir.
slam dininde "sar k" yoktur, nit ekim Arap dilinde
"sar k" anlamna gelebilecek bir szck yokt ur, Pey-
gamber anda "sar k" bilinmezdi. Bu balk Emevi
Abbasi dnemi nde, halife saraylarnda, konaklarnda
beki, gzc (muhafz) olarak grevlendirilen aman
inanlarna bal Asya Trkleri araclyla Mslman-
lar arasnda yaylmtr, "sar k" bir aman baldr,
aman "yo/ yu" t renlerinden kalmadr.
slamda, balangt a rt nme gerekimi yokt u. Pey-
gamber, kadnlar, arkadalar, eleri Mekke' den Medi-
ne' ye gerken, yolda kart inanllar kadnlara szle sa-
t amlar, bunun zerine slamda rt nme gerei ng-
rlm, bir sylent iye gre olay byle balamt r. An-
cak Arap dilinde " p " , " " sesleri olmadndan "pe e ",
"ar af" da yoktur, bu szckler sonradan Farsadan
21
alnmtr. Bu nedenle Araplar bu rt leri bilmezler, ad-
larn bile syleyemezler. Bugn, lkemizde t art ma ko-
nusu yaplan, yle srdrlen, srdrlmesinde yarar
grlen bu rt nn de, onu kullananlarn da islam dini-
nin zyle en ufak bir ilgisi yoktur. "Tr ban inan ara-
c " olamaz, bunun kart I slamn zne aykrdr. Bu r-
t dine sonradan sokulmu bir sapmadr ( bid' at ) , baka
bir anlam, yorumu yoktur.
islam dini kadnlara, kzlara t oplumsal kurumlarda,
kesinlikle yer vermemit ir, erkeklerle eit lik t anmam-
tr. Nit ekim slam uygulamalarna gre kadn mft ola-
maz, imamlk edemez, minareye kp ezan okuyamaz,
kaymakam, vali, bakan, dahas kamu kurumlarnda g-
revli olamaz, kadnn balca grevi evinin iindedir, ei-
ne ballktr. Peki, "t r ban" bir inan simgesi sayan kz-
larn yksekret im kurumlar, mam hat ip okullarnda
ne ileri vardr? slam dininin, Kur an' n kendilerine ver-
medii bu yet kileri nereden, kimden alyorlar? slamn
kayna olan Kuran' da byle bir yet ki t annmazken, Tan-
r byle bir bildiri, buyruk vermemiken, Tanr' nn yap-
madn, yine Tanr adna yapmaya kalkmak dinle ba-
dar m? slam dinine gre Tanr' nn buyurmadn,
Tanr buyur mu gibi gst ererek, Tanr' ya baka bir nit e-
lik yklemek su deil mi? (st elik ok ar su.) Sk-
nca "Ben inancm gerei t rban t akm yor um" diyen
bu yksekokul rencisine soralm: Kzm sana Tanr
t oplumsal kurumlarda, erkekler arasnda grev alma yet
22
kisi verdi mi? Bu sorunun yant m niversit eli kzmz
deil, slam bile veremez. Bunun yant n Kuran' la, s
lamla yet inmeyen, slamn zne aykr den uygula-
malarla t oplumsal inan bunalm yarat arak kar sala-
yan Nakibendi yanda verebilir, o da Mslman say-
lrsa.
slamda "f r ka" (imdi parti deniyor) yokt ur, ger-
ek bir Mslman "part i/ frka" kuramaz, blclkt r,
araya ikilik sokmakt r. Oysa slam bt ncldr, evren-
seldir. Peki, Kur an' m uygun grmedii, sulad bir gi-
riimle, bir kurum olut urmak (part i kurmak) hangi din-
sel ilkeye, kaynaa dayanyor? Bu da yant szdr.
Bir din, douundan 1400 yl sonra srekli t art ma-
lara konu oluyorsa ona balanmak us ilkelerine aykr-
dr. Us, kendi lleri iinde, kesinlik, t ut arllk ister.
Cennet i sevmem iin cehennemi nme sren bir dinde
sevecenlik, insan deerlerine sayg yoktur. Bu t ut um, o-
cuklara ac ilac iirmek iin bardan kylarna bal sr-
meye benzer. Dinde yet erlilik duygusal eilimler zeri-
ne kurulursa, zaman ak iinde, duygulardan daha hz-
l bir deime ort aya kar. slam anlamak, slamn d-
nce t arihindeki yerini, baarlarn sapt amaya dayanr,
bana slamla ilgisi olmayan bir rt ekmeye deil. l-
kemizde, slam anlamak iin baka dinlerin okut ulma-
s, onlarla slam arasndaki gr ayrlklarn, ort ak so-
runlar renmek, t art mak gerekir. Nit ekim bilgelik,
iyilik, gzellik, doruluk, erdem, yardmseverlik, ar
23
ballk, eitlik, sevgi, sayg gibi evrensel insan deerle-
ri bt n dinlerde vardr, bunlar Islamn zel bir buluu
di ye gstermek yanlt cdr, sapt rcdr. lkemizde
1950'den bu yana yaplan, uygulamaya konan da budur.
Burada, zellikle Cumhuriyet ynet iminin getirdii ye-
niliklere, onun kurucusunun kiiliinde sakl devrimci-
lie kar bir eziklik sz konusudur.
1950 ynet iminin kurucularnn hepsi yerdikleri ku-
rulut a, daha nceden, yksek grevlerde bulunmu yet-
kililerdi. Halkmz, onlarn eskiyi sulamalar karsn-
da, kendilerine soru sormay bilmiyordu, onlara "Yerdi-
iniz: ktlkler yaplrken siz yksek grevlerde deil
miydiniz?" demeyi bilmiyordu. Onlar da bu durumdan
ok iyi yararlanmay bildiler, halk smrdler, yozla-
ma n n ilk admlarn at mann yakksz rneklerini ver-
diler. Bilgisizlik karsnda sorumsuzluu gizlemeyi ok
iyi becerdiler.
Bugn, slam inanlar adna, "t r ban " savunanla-
rn hangisinin anas, bacs, ninesi kynde bu rt y
kullanmt ? Dahas bu yksek yetkililerin hangisi bu
szcn ak anlamn, kkenini, geli yolunu biliyor?
te burada ok ak seik bir yozlat rma vardr. lkin
unu bilmek gerekir: Bu rt nn slamla, dinle, inanla
en ufak bir ilgisi yoktur, vardr diyenin slam inanlar-
n rendii, bildii sylenemez.
Gnmzde slam inanlarnn yaygn bir t art ma
konusu olduu aktr. ' kullara konulan "di n dersleri"
24
bunun ak kantdr. Soralm, hangi dinin dersleri? Han-
gi ahlak ret isi? st elik konunun daha gln yanlar
gzlerimin nnde srtmaktadr. slam dininde Hanefi,
Hanbeli, Maliki, afii olmak zere drt "Snni mez-
h e p ", bir de "ii mezhebi " vardr. Bunlarn uygulama-
lar birbirine benzemez. Szgelii Maliki inanlarna g-
re kpek "t emi zdi r " itii suyla apt es alnr, oysa Hane-
fi inanlarna gre bunun tersi geerlidir. imdi bu drt
"Snni mezhep"t e namaz, oru, zekt , hac, t ze (hu-
kuk) birbirine uymaz, hepsinde baka bakadr. Oysa
hepsi de Kur an' a dayand kansndadr. Szgelii bir
afii inancna gre apt es alm bir erkein etei kadnn
giysilerine deerse apt es bozulur. Peygamber' in bir "ha
di s"i ne gre namaz klarken, bir erkein nnden do-
muz, eek, kadn geerse namaz bozulur. Burada, kad-
n ok ycelt t ii sylenen, savunulan bir dinin kadna
hangi gzle bakt aktr.
"Tr ban " gerekt e bir din sorunu, r t nme sorunu
deildir, kimi kar odaklarnn, zellikle "t ar i kat " de-
nen smrc kurulularn yarar aracdr. Baka bir an-
lamda, bu rt , ada t oplumda bir aalk duygusu-
nu gizleme aracdr. Bize kalrsa, bu konuda bir "r uhsal
bozukluk" gndemdedir. Nit ekim t ariht e, zellikle t op-
lumsal bunalm dnemlerinde, bylesine "r uhsal denge-
sizlikler" in yaygnl ok grlmtr. Genler t oplum-
sal doyumsuzlua uramtr, hepsinde bir gelecek kor-
kusu, yaam kaygs vardr. Bu kayg, bu korku genle
25
ri gvensizlie, doyumsuzlua srklemitir, burada din
erek deil, geretir.
Duvarlarda, alanlarda "Kur t ulu slamda" sylem-
leri ieren yazlar grlr. imdi hangi kurt ulu, slam
kimi kurt ard? sorusunu sorarsak aknlk verici durum-
larla karlarz. Bugn, yeryznde, bir milyar dolayn-
da Mslman halkn yaad syleniyor. Bunlar arasn-
da, Tanr' nn kendisine verdii yeralt kaynaklarn, zen-
ginliklerini kendi rettii aralarla ileten, iletebilen bir
slam lkesi bilinmiyor. Ort adou bunalmlarnn bal-
ca nedeni de bu yeralt kaynaklardr, "pet r ol " denen b-
yl nesnedir. Bakalm Suudi Arabist an, Krfez Emir-
likleri, Kuveyt, Cezayir, Pakist an, ran, Afganistan, M-
sr gibi. ou "pet rol zengini", saylan lkelerde ada
bilimin, t ekniin deil yannda, arkasnda bile yrye-
cek t opluluk ( slam) bilinmiyor. ngilt ere, Amerika, Al-
manya, Fransa, talya ile teki Avrupa lkeleri bu slam
t opluluklarn ylesine kolay, ylesine ucuzundan sm
ryor ki Tanr' ya inanm bir kimsenin buna gleryzle
bakmas olanakszdr.
Bugn, dnyann Mslman lkeleri arasnda, ken-
dini kurt arm, zellikle kadn sorunlar konusunda hep-
sinin nne gemi lke Trkiye' dir, At at rk devrimle-
ridir. Oysa, ada yet kileri kazanm kadnlarmzn
balarna bu niyd belirsiz rt y ekerek devrimle-
re, At at rk' e kar kmalar tinsel bir bunalm dnda
aklanamaz. "Tr ban " da vurmu, ierikt en yoksun,
26
grn kurt arma, bakalarn kandr ma arac olmak-
t an t eye geemez, bu nedenle bir inancn deil, kayna-
yet erince aklanamayan bir bozukluun, dengesizli-
in simgesidir. Bu dengesizlik kiisel bilin yetersizli-
inden kaynaklanyor.
slam bilime byk nem verir diyenlerin de, ner
deyse hepsi yalan sylyorlar, kavramsal kandrmacalar
la evreyi oyalyorlar. yle: slam bilime, sanat a byk
nem veriyorsa hangi slam lkesinde ok gelimi bir
fizik, t p, kimya, gkbilim, t eknik; felsefe, resim, yont u,
mzik, seramik, t iyat ro, bale gibi yarat t rlerinde gz
doldurur bir ilerleme, bir baar vardr?
"Tr ban " n gerekt e bir inan sorunu olmadn
vurguladkt an sonra, bu aracn kadnlar savunma, koru-
ma amacn gt mediini, eskiye, ypranma, gn ge-
mie, deerden dme ynelmenin simgesi olduunu
da syleyebiliriz. Bu rt bir sayg, sevgi arac deil, bir
st nlk salama, t oplumda gst erie, grne yne-
liktir demekt e bir elime, saknca yoktur. Bu rt yeni-
lie, ada uygarla kar sinsi bir direnmenin grn
t sel rneidir. Bir yandan I slamn bt n kurallarna uy-
may, slama uygun bir yaam biimini savunacaksn, te
yandan slam lkelerini bir smr oda diye gren, aa-
layan, ezen, kmseyen Bat uluslarnn en ileri bu-
lularndan yararlanacaksn, buna " slama hi zmet " ad-
n koyacaksn. Peki, "Hrist iyan Bat Kulb" bu a-
da aralar yapp sat masa, bizimkiler slam neyle sa
27
vunacak, ona neyle "hi zmet " edeceklerdi? Yoksa " slam
hizmet siz" mi kalacakt ? Bunlar savunanlarn ne denli
t ut arszlk iinde yuvarlandklarn grmek kolaydr, siz
onlarn syledikleriyle yapt klarn, nerdikleriyle uygu-
ladklarn karlat rn dnsel yozlamann esiz r-
neklerini grmekt e glk ekmezsiniz?
"Tr ban " konusunda baka bir yut t urmaca daha var:
Bu rt kadnn deerini ykseltiyor, ona t oplumsal ki-
ilik kazandryor. Yalann bylesi, t insel denge bozuk-
luunu vurgular. nsanlar, kadnlar "t r ban"dan ok n-
ce vard. slam inanlar bu rt den bin drt yz yl n-
ce domut ur, yirmi ot uz yldr bu balk kullanlyor.
yleyse daha nceden kadnlarn deeri, kiililii yok
muydu? Grlyor, konuya ne yandan baklsa, ne yan-
dan yaklalsa, insan deerleri adna, ut an verici grn-
t sergileniyor.
insan denen varlk, ister erkek, ister dii, bakasna
giydiiyle, omuzlarna ast yla deer kazanmaz, deer
gnlk giysilere benzemez, onlarla llmez, deer in-
san varlnn zyle ilgilidir, klyla deil. Bu neden
l e, "t r ban" giyen daha ok deerli, giymeyen daha az
deerlidir demek lgnln, bilin bulanklnn baka
bir gst ergesidir.
Burada, yine rt nmeden kaynaklanan, bir kadn de-
eri, kadna sayg sorunu gndeme geliyor. Ar dinci-
lere gre slam dini kadna, ana olarak t ariht e grlme-
dik, benzersiz bir sayg kazandrmt r. Bu da bir kandr
28
maadr. Ana olan kadna gst erilen saygnn kkenin-
de "a n a " nit elii yat makt adr. "An a saygs" slam
inanlarndan binlerce yl ncedir, islamlkla ilgisi yok-
tur. Szgelii, bugn elimizde, anaya gst erilen saygnn
somut kant lar olan yont ular vardr. "Kubaba", "Kbe
l e" bir "ana Tanr a"nn addr, 10 7000 (yedi bin) y-
lndan kalma, t oprakt an yaplm yont ular vardr. Ona
adak sunulur, adna t renler dzenlenir, sayg gsterilir-
di. Bu Tanra evin, kadnn, ocuklarn koruyucusudur.
Saygnl da bu koruyucu nit eliinden gelir, islam di-
ninde "cennet in anaht arlar anann ayaklar alt ndadr"
denir, anaya saygnn en gzde anlat m saylr. Peki ana
olmayan, ocuksuz kadnn durumu nedir? Anaya veri-
len Tanrsal deeri kadn soyuna yklemek de yzeysel
bir kandrmacadr. Uygarlk t arihinde, insanlk t arihin-
de anaya sayg gst ermeyi buyurmayan, bir erdem kura-
l vurgulamayan bir din yoktur, en ilkel saylan, en geli-
memi inan kurumlarnda bile "a n a " saygndr, kut sal-
dr.
Toplumumuzda, zellikle 1950' den sonra yzeye
vurmu, deiik arplmalar gst eren, genellikle de es-
kiye sarlmay nemli bir geliim sayan eilimler vardr.
Bunlarn iinde ada akmlarla, yeniliki giriimlerle
ilgili olan yoktur. Toplumumuz bir deerler bunalmna
srklenmi, eskinin deersiz diye dlad birt akm gi-
riimler yeniden deer oda dur umuna get irilmek isten-
miti. imdi, bunun gldrc rneklerini, Osmanl Dev
29
let i' nin gcnn doruuna ulat onalt nc yzylda,
Kanuni Sleyman dneminde t art lan rneklerini g-
relim. Bunlar bt n Osmanl t arihlerinde vardr. Bu tar-
tlan konular unlardr (birka): Firavun Allah' a inan-
m m, inanmam m? Hzr Aleyhisselam yayor mu,
yaamyor mu? Peygamberin miraca k maddi midir,
manevi midir? (Miraca k tinsel mi, yalnz Peygam-
berin ruhu mu yoksa gvdesi de mi miraca kmt r?)
nsann tini gvdeden nce mi yarat lm, sonra m? Ruh
gvdenin neresindedir? Cehennemde ceza grecek olan
ruh mu, gvde mi?
Bu rnekleri geliigzel bir dnceyle semedik,
Kanuni dnemi yazarlarnn yapt larn okuyun, grr-
snz. imdi, bu yazda anlat lanlarla, Kanuni dnemin-
de t art lanlar arasnda ak bir eilim benzerlii gr-
memek elde deil. Uygarlk insan soyuna uzayda mut lu
bir yaam lkesi yarat maya alrken bizim genlerimiz,
balarn t rbanla rt mezse salarnn ylan olup cehen-
nemde boyunlarna sarlacaklarna inanabiliyorlar. Biraz
dnelim, bir kadnn banda ka t el sa vardr, bunla-
rn hepsi ylan olsa nereye sar? st elik cehennemde y-
lann ne ii var, cehennem sulu insanlar iin, hayvanlar
iin deil.
30
KARANLI I N YKSEL
12 Eyll dneminin dnsel alanlarda yarat t t -
kenmilii glle dnt rmek iin kart grl
odaklarn gelimesine olanak saland. Bo balarn do-
lu grnme zlemiyle gndeme get irdikleri an d-
na t aan uygulamalar, insan deerlerinin t esinde, ken-
di dk nit eliklerine yarar biimde etki odaklar bul-
makt a gecikmedi. Szgelii "dinsiz devlet ol maz" gibi
ut an verici bir savla "anayasa"lar dzenlendi, zel b-
lmler eklenerek, ynet icilerin boluu dorult usunda
uygulama kurallar yrrle kondu. "Di nsi z devlet ol-
ma z" ne demekt ir? Hangi devlet dinli, hangi devlet din-
sizdir? Devlet in dinliliinin lleri nelerdir? Dinli dev-
let hangi uygarlk ilkelerine gre kurulabilir? Bu soru-
larn hepsi bolukt adr. Devlet e din gerekirse, devlet in
iinde yaayan bt n yurt alarn hangi dini benimseme-
leri gerekir? Devlet e vergi, orduya er gnderen yurt t a-
lar, bu grevleri, hangi din llerine gre yerine getir-
me gereindedir? Bu sorular da yant szdr.
Uygarlk t arihinde, devlet dinin koruyucusu olmu-
tur, ancak din kurucusu olmamt r. Din, belli bir evre-
nin yaratt koullarla, yine belli bir evrenin t oplum-
sal olanaklarna gre dzenlenir, bu dzenlemede dev-
let ynet iminin etkisi, kat ks olursa, din kendi zgrl-
n yitirir, bir yasa nit elii kazanr, o dur umda da din
olmakt an kar. 12 Eyll ynet icileri bu gerekleri anla
31
yabilecek durumda kimseler deildi, yarat t klar eliki-
lerin arkasnda gelecek korkusu saklyd. Bu korku, bi-
im deit irerek "di n kor uyuculuu"na dnt . Nit e-
kim, durup dururken, anayasaya . . . "di n " kavram soku
luverdi, din ret imi devlet in t oplumsal gr gibi ser-
gilendi. Bu anlayn, bu sergilemelerin en somut olarak
din ilkelerine dayanan "pa r t i " birlikleri oluu verdi, sz-
gelii RP byle bir grn, t abana yansmayan, dini
"devlet di n i " diye grmenin yanlgs iinde olut u. Ca-
miler birer "polit ika oda " durumuna getirilerek, din bi-
reyin gnlnden alanlara dklverdi, bir kar, bir ka-
zan arac olmakla da kalmad, t oplumsal birlik biimi-
ni alverdi.
zellikle Nakibendilik denen koyu "er i at " yanl-
s, ran kkenli "t ar i kat " kimi devlet grevlilerince bes-
lendi, glendirildi. Gelir kaynaklar yasal kurumlarn
nne get i. Oysa bt n t arikat lar birer rgttr, belli
amalar vard, islam dininde "t ar i kat ", "me zh e p " gibi
kurulularn birine bile yasal dayanak verilmemit ir. Ku-
ran' da, hadislerde ( Muhammed' i n azndan kt ileri
srlen zdeyilerde) t arikat a yasallk t anyan bir b-
lm, bir anlat m yoktur. Tarikat larn, mezheplerin do-
masnda balca neden iran'dr. Eski bir uygarln yara-
tcs olan Iran, inan bakmndan, islam dininin ierii-
ne aykrdr. Iran uygarl bykt r, eskidir, kendi do-
u or t am nda zgndr, islam dini ise dar, gelimemi,
verimsiz, llerle kapl bir yrede domu, zellikle Tev
32
rat ' n deiik bir yorumu olarak ort aya kmtr. Bu di-
nin gelimi bir uygarln egemen olduu ort amda do-
yurucu, inandrc, gven verici bir ierii yoktur. Gerek
Kuran, gerekse hadisler incelendiinde, kadn erkek ili-
kilerine arlk verildii, kadnn bir "i n sa n " deil, se-
vime, doal ilikilerde bulunma arac olduu kolayca
anlalr. Nit ekim, "Sahih i Buhar i "ni n birinci cildinin
sonunda yer alan blm okunduunda, kadnlarn ay-
ba durumlarnda bile ne yolla t emizlenmeleri gerekt i-
ini Muhammed' den aka sorduklar grlr. Kadn,
bir t opluluk iinde, ayba olduunu, dlyat ann ev-
resine bulaan kann ne yolla t emizleneceini, ok ak
bir dille Muhammed' den sorar, yant n alr. Yine bu ya-
pt t a, Muhammed' i n bir gecede dokuz kadnla yat t ,
onda ot uz erkek gcnn bulunduu sylenir. Baka bir
hadist e, Muhammed' i n dkln kardkt an sonra, si-
linmek iin, yanndaki arkadalarndan t a istedii
yazldr. t e yandan, Muhammed' i n dkln dker-
ken arkasn Kabe' ye dnd, bu nedenle ayak yolun-
da arkasn Kabe' ye dnerek gereksinme gidermenin su
olmad bildirilir.
Muhammed' i n yaad dnemde, iinde bulundu-
u t oplumda kadnlar araf, pee bilmezdi, o gibi giy-
siler o t oplumda yokt u. Ayrca, sark, cbbe gibi giysi-
ler de yokt u, bilinmezdi. Nit ekim Arap dilinde bu giysi-
lerin karl olabilecek szckler yoktur. Hadis t opla-
yclarna gelince, bunlar da Arap deildir, yalnz Nesai
33
(830 915) Mekkelidir, teki be kii ranldr (Buhari, Si
cist ani, Tirmizi, Kazvini, Mslim) hepsi ranldr, hepsi
Muhammed' i n lmnden 180 200 yl sonra domu-
tur. Bu nedenle hadislerin ou t art maldr, yalnzca
bellee dayanr. t e yandan Kuran' n zgnl de tar-
tmaldr. Muhammed' i n lmnden sonra, Halife Os-
man dneminde t oplat lp dzenlendii, birok hafzn
belleine bavurulduu, karlat rmalar yapld, de-
ri, kemik, t ula t a gibi gerelerin zerine yazl "ayet -
l e r i n karlat rlarak incelendii sylenir. Bugn eli-
mizde bulunan Kuran dank blmlerden olut urul-
mu bir bt ndr, ancak kesin deildir. Nit ekim, rnek
alnan, dayanlan en gvenilir yazmann, mer ' i n kz,
Muh ammed' i n kars Hafza' da (605 665) bulunduu
sonradan elinden alnp yakldn en gvenilir slam
kaynaklar bildirir. Bu yazma neden yaklm, hangi d-
ncelerle ort adan kaldrlm kesin deil. leri srlen
biricik neden, gelecekte birinin eline geerse kuku uyan-
drr, o yzden ort adan kaldrlmaldr biiminde tutar-
sz bir ierik tar. Ancak, uras aka biliniyor: Kuran,
elimizde bulunan biimden bambakayd, dzenlenir-
ken birt akm deiikliklere urat lmt r.
ran dncesinin slam karsndaki st nl, k
kenlilii nemli bir etkendir. Arabn yalnzca yresel i
nan gereksinimlerine yant veren slam ran uygarl-
nn yaratt grkemli ort amda ncl duruma geeme-
mitir. te "iilik" denen inan dzeninin domasnda
34
balca neden slamn bu ieriksel yetersizliidir. Bu-
gn, zellikle RP' ni n dayand Humeyni anlay, ger-
ekt e slamm zne aykrdr. Osmanl mparat orluu
"ii ran "la, aralkl olarak, yz elli yl savamtr. Sn-
ni Osmanl eyhlislam, ii ran ahlarn "sapk n ",
"r afi zi ", "k z lba", "di n si z" diye sularken, yine Sn-
ni olduunu ileri sren RP t opluluunun gemii unut a-
rak, balangt a iiliin ieriinden beslenen Humeyni
ynet imine ynelmesi ok anlamldr. Bunun nedeni de,
bu gibi ort amlarn domasna olanak salayan, dini salt
ort amndan kararak alanlara srkleyen 12 Eyll ka-
ranl, yozlaml olmut ur. 12 Eyll sorumlularn,
gerekt e sorumsuzluun baboluunda, bt n ada
gelimelere t ers den bir dorult uyu benimsemeleri,
t inbilim bakmndan doaldr. Dnsel alanda, en ufak
bir baar gst erme yet eneinden yoksun bir t opluluun,
ordu gcne dayanarak yeterli grnmeye abalamas
aalk duygusunun arl altnda ezilmekt en baka bir
anlam t amaz. Bunu, Kenan Evr en' i n yaymlad an-
larndan anlamak kolaydr. Bu anlarda sergilenen tutar-
szlk, kiisel bilin bulanklnn, ezikliinin esiz r-
neidir. Bir yandan ileri, ada grnme abalar, t e
yandan da szcklerden korkmak, rkmek, kurt uluu or-
du gcnn arkasna snmakt a bulmak, sonra Marma-
ris' t e bir koruyucu birliin denet imi alt na girmek, yurt -
t alar arasna kat lmamak.
12 Eyll ynet iminin RP gibi baka gerici, devrim
35
lere kar eskiyi savunucu kurululara yaama alan ya-
rat an giriimleri, uygarln en gelimi anda bile ba-
n iinde bilimsel birikimlere deil de omuzlarda ta-
nan ordu aamalarnn imlerine dayanmas, Kurt ulu Sa
va' n kazanm, amzda bir ei daha grlmeyen
devrimleri gereklet irmi bir t oplum iin ok mu ok
ut an vericidir.
ANAP' n yaps, ilerlik biimi, kurulu ilkeleri yan
t ut mayan bir anlayla incelendiinde, 12 Eyll ynet i-
minin, Ort aan bile gerilerine giden, bir dnceye
saplandn gsterir. Ynet imi eline geiren bu 12 Ey-
ll rn ANAP, 12 Eyll Anayasas' na dayanarak, Tr-
kiye Cumuhr iyet i' nin t emel ilkelerini deit irmi, dev-
letin varln pekit iren dnsel odaklar yrrlkt en
kaldrm, devlet din birliinin en gln rneini ver-
mitir. 12 Eyll Anayasas, halk devlet ilikisini din dev
let zdeliinin denet imi alt na vererek yozlatrmtr.
slamclarn savlarna baklrsa, slam dini bilime, sa-
nata, uygarla, t zeye, yasaya en ok deer veren bir ku-
rumdur. Oysa bt n slam lkelerinde srdrlen uygu-
lamalar nda sorunlara yaklalrsa, bsbt n tersinin
benimsendii grlr. Bugn hangi slam lkesinde, a-
n uygarlk anlayna, bilim dizgelerine uygun, verim-
li bir gelime vardr? Hangi slam lkesinde fizik, kim-
ya, t p ila ret imi, t eknik, felsefe, dirimbilim, t inbilim,
t oplumbilim, t arih gibi daha ince baar alannda vn-
lecek bir gelime gzlenebilir? slam dininin kadna b
36
yk deer verdii, onu ycelttii ileri srlr. Peki t op-
lumun hangi aamasnda, hangi uygulama alannda ka
dn erkek eitlii, kadnn ycelt ildii ne srlebilir?
RP' li kadnlarn (bir bilim kurulunun arat rmalarna g-
re, gazet eler aralk 14 17) yzde seksenden yukars "ka-
dnn grevi ocuk yet it irmekt ir" demi, erkein kad-
n dvebileceini savunmu. Bu sav Kuran' dan kaynak-
lanyor. Peki, dourmak, yavru byt mek, gelit irmek
doada yalnz kadnn ii mi? Grevi mi? Doada yav-
rusunu dourur dourmaz kaldrp at an, bakmayan, kol
lamayan, onunla ilgilenmeyen ka yarat k t r vardr?
Ana olmann, doal bir anlam da yavrusunu, belli bir s-
re bakmak, yet it irmek, kollamak deil midir? Bir kedi,
bir kpek, bir akal, bir tilki, bir kurt , bir domuz, bir ge-
yik, bir arslan dourduu yavruya bir sre bakmaz m?
Douruculuk t oplumun deil doann verdii bir yeti, bir
grevdir, doum gcnn kayna t oplum, ynet im de-
ildir. Kadn, yalnz dourup ocuk bakmakla grevli
sayarsak, teki dii yarat klar t esinde, bir insan olarak,
deeri, ayrcal kalr m? t e 12 Eyll ynet iminin ge-
litirdii t oplumsal anlayta, aile dzeni, kadnn t op-
lumdaki yeri byle nitelenir.
amzda bt n t ek Tanrl dinlerde bir deime,
bir bakalama grlmekt edir. Bu durum bir gelimenin,
ilerlemenin da vurmu grnt s deildir; dinin ayak-
t a durabilmesi iin an bulularndan yardm ist emesi
gizlice onlarn koruyuculuu alt na snmasdr. Nit e
37
www.cizgiliforum.com
enginel
kim, zellikle giyim kuam bakmndan, ada kla
kar karak sark, cbbe, pee, alvar, araf, bart -
s giyenlerin nerdeyse hepsinin ada donanml konut -
larda ot urduklar, ot urmak istedikleri, ada bulular-
dan (t p, t eknik, ara ger bg.) yararlanmada artc bir
yarmaya girdikleri gzden kamamakt adr. Bat ya y-
knme (Bat t aklit ilii) diyerek alanlara, yollara dk-
len bilinsiz gericilerin hangisi ada bululardan ya-
rarlanmyor, "gvur i i " dedikleri ara gerelere sarl-
myor? Dahas, bu Mslman geinen bilinsiz srle-
rin hangisi "dol ar ", "mar k", "st er l i n " gibi yabanc ak-
elerin t ut sa deildir? Son yresel seimlerde, kimi
blgelerde RP byk bir baar salam gibi gsterili-
yor. Bu bir kandrmacadr. Seim blgelerinin t oplum-
sal aamalar, inan yaplar, yaama biimleri yansz
bir t ut umla incelensin, bt n baarnn araf pee sa
rk cbbe bart s gibi giyimlerden kaynakland ko-
layca grlr. RP ile benzeri kurulularn kazanc, baa-
rs bilin ndan yoksun kalmay slamn bir beceri-
si, ze degin t ut umu sayan anlaytadr. Ar dinci ki-
i, varlkldr, alveriidir. Eczane, salk evi, salt m
kurumu amtr, kur umun giriinde, kapnn st nde
"i hl as", "t ekbi r ", "t evh i d" gibi Arapa, dinle ilgili sz-
ckler grlr. Bu kii, kiiler dinden yararlanr, ancak
ieri girip alverie balaynca "KDV fii" vermedik-
leri, at lat maya altklar grlr, bunu hepimiz yayo-
ruz, gryoruz gnlk ilerimizde. slam dini "malnn
38
krkt a birini zekt olarak vereceksin, krk devesi olan bir
deve yavrusu zekt diye vermelidir" kuraln get irmi-
tir. Bugn, bu din kuralna uyan, islam dininin be ko-
ulundan (namaz, hac, zekt , oru, t evhid) biri olan "ze-
kt " grevini yerine get iren ka dini bt n Mslman
vardr?
slam dininde cami, mescit gibi t apm odaklar (iba-
det yerleri) gst eri iin deil, gereksinme sonucu yap-
lr, kullanlmak iindir, kazan salamak, gelir edinmek
iin deildir. slam dininde undan bundan yardm t op-
layarak, ake dilenerek "ibadet yer i" yaplmaz, byle bir
kural yoktur. Oysa gnmzde gst eri iin yaplyor
bunlar, 12 Eyll ynet imiyle bu tr yaplarn yapm hz-
landrlmtr. st anbul' dan Van' a, Tr abzon' a giderken
byk yollarn kylarnda, sal sollu dizilmi camiler
ot biter gibi ortaya kmaktadr. Oysa, cami insanlarn yo-
un olduklar, namaz klmak gereksinimi duyduklar yer-
lerde yaplr, Mslman grnmek iin deil. Yol ky-
larna dizilen camilerde, ounlukla le ikindi namaz-
lar klnyor, sonras bo. Bu grev yerlerinde alan-
larn hepsi devlet t en aylk alrlar. Bir gnlk namazlarn
sresi iki saati bulmaz. Grevli, aralkl olarak, gnde i
ki saat camide kalr, teki alma sresini alveri ye-
rinde geirir. Peki bu davran t slamn zne uyar m?
slamda akeyle namaz klmak, akeyle Kuran okumak
var mdr? Yoktur (eyhlislam Ebussuud Efendi' nin bu
konuda yasaklayc fetvalar vardr). .
39
12 Eyll ynet imiyle gelen t ut arszlk arasnda bir
de "vakf" kur ma yans balamt r. Yalnz st anbul' da
kurulan bu "va k fl a r n says yzn st ndedir. Bu ku
rululann en byk, en varlkl blm dine dayaldr.
Bunlar arasnda " lim Yayma Cemi yet i " gibi ok geni
bir alana yaylan, saylav, bakan, genel mdr gibi t oplu-
mun en yksek grev aamasnda yeleri bulunan kuru-
lu olduka ilgintir. Bu kurulu "i li m"den ne anlyor?
Anlad ak: Yalnzca slam diniyle ilgili konular. Pe-
ki, bir ada, bir t oplumda "i l i m" denince yalnz dine
degin sorunlar anlalrsa, bu kurulular ayakt a t ut an
kaynaklarn, o kaynaklar ellerinde bulunduranlarn ya-
ama biimleri ne olmaldr? Benimsedikleri syledik-
leri slam dininin koullarna uygun bir yap deil mi?
imdi soralm, bunlardan hangisi I slama uygundur? Ev-
lerin donanm, t at lar, alveri olanaklar, ilet iim
aralar arasnda I slamn ret t ii var m? Konuyu biraz
daha genilet elim, devletin genel bt esini olut uran ver-
gi dzenine geelim.
Devlet ufakl bykl bt n ilet melerden, iyerle-
rinden vergi alr. Bunlar arasnda yasaya dayal genelev-
ler, kumarhaneler, meyhaneler, bt n iki t rleri, siga-
ra, t t n, gece kulpleri, dinli dinsiz, imanl imansz,
ayk sarho gibi saymakla bit mez vergi odaklar vardr.
yleyse bt n RP saylavlarnn, cami grevlilerinin ay-
lklarnda, burada slama aykr saylan, dahas dince ke-
sinlikle yasaklanan nesnelerden t oplanan vergilerin bir
40
blm vardr. slamn "h ar am" diyerek yasaklad ver-
gi odaklarndan t oplanan akelerin de ilerinde bulun-
duu "bt e"ler den mftye, imama, hocaya, " lim Yay-
ma Cemi yet i "ni n aylk grevlilerine, "Aydnlar Oca-
nn devlet t en aylk alan sayn yelerine, yandalar-
na gerekli blm dmekt edir. Demek ki akenin ucu
keskin, sivri kargs " slama hi zmet " iin altn ile-
ri srerek oy t oplamaya, seim kazanmaya kan yksek
grevlilerin, "adil dzen" rt kanlarnn " slamn ima-
n "yla pekitirilmi, berkit ilmi gnllerini kolaylkla
delebiliyor, bir yanndan girip t e yanndan kabiliyor.
Akenin gc "i ma n " n st esinden geliyor. Bu olumsuz
bir gelimedir, ierii anlamszlkla sulandrlm kav-
ramlarn arkasna snma eiliminden doan, olumsu-
zu olumlu gst erme abalarndan kaynaklanan yzeysel
yansmadr. 12 Eyll sorumlulular, byle bir yansma-
nn gelecekt e, ulusun bana ne denli iler aacan bi-
lemediler, bilmeye bilimsel gleri yet medi, yet emezdi.
Onlarn yaadklar dnyaya, ancak omuzlarna yerle-
t irilmi sanlarn, At at rk' n yaratt Cumhuriyet Tr
kiyesi' nde geerlik kazanan yet kilerin gzlyle bak-
lyordu. Oysa At at rk byle dnmemit i, devrimin ta-
bandan, Cumhuriyet ' le gelen kurumlar olut uran bilin-
li odakt an gelmesi gerekt iini vurgulamt . Tarihte bir-
ok byk nder, byk devrimci, byk devlet kurucu
kimseler gelmi gemitir. Ancak, lkenin geleceini,
gvenini "genli k"e brakan onu devletin koruyucu g-
l oda diye anlayan bir nder daha grlmemit ir.
41
Uluslarn t arihlerinde, byk devrimcilerin bize ka-
lan dnsel yapt larnda, yurdun geleceini yet iecek
genlere brakan bir devlet kurucusu bilinmiyor, bilini-
yor diyen beri gelsin. 12 Eyll yetkilileri bu gerei an-
layabilecek olgunluk aamasnda deildi. ok bildikle-
rini, an en ileri ynet imlerini ok iyi anladklarn sa-
nan bu yetkililerin yreklerini ezen, bilinlerini kavra-
y gcnn t esine iten biricik et ken 27 Mays olayy-
d. Onlar, 27 Mays dneminde de, 27 Mays' gerek-
letirenlerin yetitikleri ocaktayd, seslerini bile karma-
dan, kimi yerde yalvarmajarla, yakarmalarla durumu
kurt armaya altlar. Sonra, 27 Mays' n yerlerde s-
rklediklerini nerdeyse At at rk' n bile ilerisine gtr-
meye altlar, szn ksas uzun sre "musalla t anda
bekleyen" birer "cen aze"n i n kaldrcs olmann t adna
varmakla vndler, kendilerine tarihte bu yolla yer edin-
meye abaladlar, uratlar, didindiler, hepsi bu.
At at rk' n, Cumhuriyet ' in koruyucu, yaat c gc
olarak nit eledii "genl i k" t oplumun t abanndan gelen
bir birikimdir. Bu birikimin ynlendirilmesi, eit imin
ada uygarlk anlaynn ilkelerine gre olabilir. Bu-
nu ok iyi bilen At at rk' n yurdumuzu "ada uygar-
lk dzeyine kar ma"n m koulunu da genlikt e gr-
mt r. 12 Eyll ynet imi, nedense, bu ince gr do-
al eilimiyle seziverdi. Akt an aa At at rk' e kar
kmay gze alamad. Ne yapt , ie t abandan, genlik-
t en balad, bunun iin de "di n eit imi"ni gerekli gr
42
d. Bu eit im, eitim anda olan kimselere verilebilir,
taban olut uran, ulusun geleceini gvenceye alan da bu
kesimdir ite. Dine dayal eit imin ada olamayaca,
an gerilerinde bol ot lu. sulak bir ot lama alan bulaca-
belliydi. Bu sulak, otlak alan, Adnan Menderes sa-
lamt . Bu yzden, At at rk' n st n grn kavraya-
cak gt e olmayan eski Osmanl artklar Mender es' in
evresinde toplandlar. Bylece, 12 Eyll ykmnn g-
lenmesine yarayl ot laklar salanmt . , bu bol otlu,
sulak ot laklarda yaylacak srleri bulmaya kalmt . -
te 12 Eyll yetkilileri bu grkemli ot la bulup srleri-
ni yayladlar.
Din, hangi ort amda olursa olsun, kendi deimez il-
kelerine bal kalnmasn, onlarn eksiksiz uygulanma-
sn ister. slam dininde, ynet imi ele geirme, devlet
kurma eilimi ar basar. Nit ekim Muhammed bir dev-
let kurucusu saylr. Onun yaad dnemde t oplumu
(daha sonra devleti) ynet ebilecek kii "hali fe", ya da
"i mam"d . Muhammed, kurucu olarak "i ma m", ondan
sonra gelenler ynet ici olarak "hal i fe" sann tadlar.
"Hal i fe" ncekinin yerine geen, sonradan ynet imi eli-
ne alan, ardl gibi anlamlara gelir. Bu nedenle Muham
med' e "hali fe" denmez. Yavuz Selim, Msr' ele geir-
dikten sonra ynet imi ardllarn (halifelerin) ellerinden
ald, Osmanlya balad, bylece Osmanl padiah "ha-
life" sann da kazand. Nit ekim, 12 Eyll ynet iminin
ba Evren' in Trabzon' da tand sylenen Necmet t in
43
Karaduman, "Meclis Bakan olur olmaz, Meclis' in ya-
nnda bir de cami yaplmasn kolaylatrd. Arkasndan,
kimi saylavlar, burada "cuma namaz " klmaya balad-
lar. Bu uygulama I slamda " Halifenin cuma namaz kl
mas kldrmas" geleneinin yzeysel, bilinsiz bir sap
t rmasyd. Nit ekim ANAP bakannn ilk ii, bu cami-
de cuma namaz klmak olmut u, sonra Nakibendi tari-
kat yandalar saylav seilince, imamn arkasnda t op-
lananlarn says art t .
Bu olay ok ilgintir, basnmzn nl yazarlar,
szde yet kilileri bu olayn t abann bilmediklerinden,
Turgut zal' n cumhurbakan oldukt an sonra, Ameri
ka' dakine benzer bir "bakanlk ynet imi "n den yana ol-
masn, bu konuda direnmesini gereince anlayamyor-
lar. slam dinine gre, Muhammed dneminde "i ma m",
ondan sonra "hali fe" snrsz yetkileri olan "bakan"dr,
t oplumu tek elden ynetir, son sz o syler. Bu yne-
t im biimi yzeysel grnmde Amerika ynet imine
benzer, ierik bambakadr. Bu nedenle "bakanl k" ku-
ram, slamn "halifelik" uygulamasna yakndr (s bir
yorumla) , ayrlkret im t ket im ilikilerinde, t oplumsal
kurumlarn i yapsnda grlr.
Yine ok ince, duyarl bir konuya deinelim. Osman-
l ynet imi dine dayalyd, ancak ilk drt padiahn d-
nda, hepsi (padiahlarn) "S n n i " gre dayanyordu.
( nc Selim, Abdlaziz, Beinci Murad dnda. Bu
padiahlardan ikisi Mevlevi, Abdlaziz Bekt ai diye bi
44
linir). Oysa bt n padiahlar (ad geenler dnda, ilk
drd, son ) t arikat yd, bu tarikatlar da " Snni "ydi.
Osmanl ynet imi (padiah) bu incelii sezdi, onun iin
eyhlislamlk kurumunu olut urdu. Padiah "t arikat -
" olabilirdi, ancak eyhlislam olamazd. Dur um, g-
rnt e, kurt arld. 12 Eyll ynet icileri, ok iyi bildik-
lerini sandklar bu gerekleri duymadklar iin, re-
t im kurumlarnda "d i n "e yer verilmesinden yana ar-
lk koydular. Bunun sonucu, "Nakibendi t arikat " yan-
dalar arlk kazand. ( lim Yayma Cemiyet i bu tarika-
tn elindedir, ounlukla). Durum ne oldu, 12 Eyll y-
net iminin st n, At at rk rt sne brnerek "Naki-
bendilik" ankaya' ya dein t rmand, nce gizlice, son-
ra aka. Bu t arikat lara gre t oplumun en yksek grev
aamasnda bulunan kimsenin "S n n i ", dolaysyla,
"ehl i ibadet " olmas gerekir. t e, bugn, lkemizde
"cuma namazlar "nn smana byle girilir. 12 Eyll
ynet iminin glendirdii "Nakibendilik" t arihin b-
tn evrelerinde, bugn lkemizde grlen, et kinlik aa-
masna ulaamamt . Dou Anadolu' da yaanm ayak-
lanma olaylarnn byk nclerinin hepsi "Nakiben-
di ' ydi . Krt yurt t alarmzn bugn PKK yannda bulu-
nanlarn, nerdeyse hepsinin, bykleri "Naki bendi ' ydi .
12 Eyll yetkililerinden birinin byk babas Trabzon' un
Akaabat Vakfkebir ilelerinden Merzifon' a gen bir
kiinin t orunudur (bu ilgin olay burada deil, baka bir
yazmzda aklama gerei duyduk) . Dur um pek i a
45
c deil, yetkililer grnt e kurt arc, ancak birbirleri-
nin dnsel inanla balant l kkenlerini bilmedikle-
rinden, uurumun sisleriyle kapal yolunu da gremedi-
ler.
Osmanl ynet iminden beri, ist anbul' un Fatih yre-
si, t arikat larn arlk gst erdikleri bir alandr. Bu alan-
da Nakibendilik, Halvetilik, Rifailik gibi kurulular et-
kilidir. Karagmrk yresinde, Kadirilik varsa da yay-
gn, et kin deildi, ikinci Abdlhamid dneminde, "de-
lidir" nedeniyle Topta t marhanesine atlan, Said i Nur
si ( Bedizzaman) da koyu bir Nakiydi, sonradan adnn
"n u r " (gerekt e Nors, bir kydr Dou' da) szcnden
dolay "Nur cul uk" adl kuruluun ncs saylmtr,
yanltr. Bu kii, gerekt e, Douda "bamsz bir Krt
devlet i" kurmaya ynelik giriimlerin "silahl ncle
ri"ndendir. Nit ekim, Necib Fazl Ksakrek' in kard
"Byk Dou" dergisinin besleyici kayna da Said i
Nor si' nin (gerek ad budur, Nors kynden gelen Said
demekt ir) evresinde toplananlardr. Bu kii, oy t oplamak
dncesiyle, Menderes dneminde byk ilgi grm-
tr. 12 Eyll yetkililerinin, Said i Nur si' nin zlemleri
dorult usunda, eit im kurumlarna "di n klt r " ya da
"di n der si " koyma gereini duymalarnn t abannda, bu
yet erince bilinmeyen, rt l eilimlerin derin izleri var-
dr.
Din birey iin gerekli olabilir, t oplumlarn dnsel
yapsna gre, yararl olduu alar da vard. Ancak, uy
46
www.cizgiliforum.com
enginel
garhn hzl geliimi, yaratc devrimleri, dourucu gi-
riimleri karsnda olduu gibi kalmay ilke edinen bir
inancn kendi kendine kuyu kazdndan da kuku du-
yul mamak Bir inan kaynanda ne denli gl olursa
olsun, gelecekt eki yaamn benimsemedii bir uygarl-
n verileriyle balamsa, onlarla srdrmekt en baka
yol bulamyorsa, kmeye, yklmaya ynelmi demek-
tir. slam byle bir dneme, Ort aan bit iminden sonra
girmi, belli alanlarda gerici olsa bile, kilisenin baar-
larn salayamam, onlar karsnda yenik dm ezik
kalmtr. Kut sal sayd "zemi n "i bile "gyur "un yap-
t kapt a saklayan, baka lkelere gt ren, yaknlarna
sunan bir dinin t abannda beliren byk at laklar gr-
mezden gelmek sarsaklkt an te bir anlam t amaz. Bu-
gn slam dini, alanlarda, kalabalklarda dinlediimiz,
grdmz gibi, hep "gvur kaset leri"yle yaylmaya
alyor, var olduunu kant lamaya abalyor. 12 Ey
ll' n, slama en byk yardm da, "gvur buluuyla
besl enme" eilimini yasallat rmasndadr. Trk din g-
revlilerinin aylklarn Suudi Arabist an' n demesini ola-
an karlayan 12 Eyll yetkilisinin t ut umu, an uygar-
lk geliimlerini gremeyen gzleri bunun kantdr. 12
Eyll ynet imi, bt n atp t ut malarna, gl grnmek
ist emelerine karn Trabzonlu gen bir ozann, bir iirin-
den korkarak, eli aya t it reyerek Trk Dil Kur umu' nu
kapat mt r, bir ynet im iin bundan daha acnas ilem,
bundan daha gldrc eylem olabilir mi?
47
TRK tSLAM SENTEZ
Son yllarda, zellikle 1950 ynet iminin egemenli-
i alt na giriin ardndan, islamc evrelerde, "Trk Is
lam sent ezi" balkl bir akm olut urulmak ist endi. Bu
akmn nclerinin ou, Tr kiye' ye sonradan gelen,
gemileri komu lkelerde kkleen kimselerdir. Bun-
larn nemli bir blm tarihidir, adlarn burada anmak
ist emiyoruz. Bunlara gre Trk denen insan ancak islam
inanlarn benimsedikt en sonra yerleik yaama dze-
nine gemi, uygarla ilk admm bu geile atmtr.
Trkn anayurdu, at alarmn oca Ort a Asya' dr. Trk-
ler, sonralar byk geni yaylalardan byk obalara b-
lnerek Ba t i ya gmeye koyulmu, in' den Avrupa or-
t alarna dein deiik blgelerde birok devlet kurmu-
tur. Bu Trk devlet lerinin bilinen en gl kolu Hun
lar'dr, balarnda Avrupa' y sarsan At t ila vardr. Bug-
nn Avr upasi nda yaayan Macarlar, Bulgarlar, Pee
nekler, Kumanlar eski Trk boylarnn torunlardr, bu ad-
larla anlan lkeler de eski Trk yurt lardr, dolaysyla
bu uluslarn kkenleri Trk' t r, kiminin ad sonradan
deimit ir, bu da Hrist iyanlk' benimsemelerinin so-
nucudur. zellikle Dou Avrupa devlet lerinin ou Trk
kkenlidir. imdi bu gr birok t arihinin benimse-
diini biliyoruz. Bat a Bulgarlar, Macarlar, ekler olmak
zere birka Avrupa t opluluunun Trk kkenli ya da Or-
t a Asya kl olduu onaylanmakt adr. Bu sorun t art
49
lm, deiik grler ne srlm, ancak Dou' dan,
Asya' dan gelip Balkanlar' a yerleen byk konar ger
t opluluklarn varl, et kinlii yadsmmamt r. Biz, bu-
rada bu konunun ayrnt larna girmeyeceiz, st elik bi-
zim iin, burada, gerekli deildir. Ancak, kendilerini
"Tr k", " sl amc " diye nit eleyen Trk aydnlarnn
hepsi bu konuda birleir; kimi Tr k' e kimi slama st n-
lk tanr, o da ayr bir sorundur.
Trkler, ancak Arap komut an Kut eybe' nin Asya' ya
zellikle Uygurlara saldrmasndan sonra slam dinini
benimsemeye balamlard, ondan nce doa dinlerin-
den birine balydlar, bunu Orkun Yaztlarndan, Kl
Tigin' in szlerinden reniyoruz. Bir baka gre g-
re de Trkler " aman inanlarna" balydlar. Bu da ok
Tanrl bir inan beidir. Demek, Trk t opluluu slam
inanlaryla ancak 8. yzyl balarnda karlamtr. Bu
karlama daha ok Bat Trk boylaryla olmu, Gk
Trk t opluluu bundan pek et kilenmemit ir. Burada il-
gin olan yan Trk t opluluklarnn slam inanlaryla
alveri iine girmeleridir. te Trk slam sent ezi yan-
dalarnn konuyu balat t klar evre bu " sl aml ama"
dnemidir. Trkler, slam inanlaryla karlamadan,
yaknlk kurmadan nce, baka t opluluklarla pek karp
kaynam deillerdi, kendilerinde bir "soy arnml"
vard, bu da onlarn yksek yaylalarda konar ger ol-
malar yzndendi. Bu Trk t opluluklarnda yerleik ya-
ama dzenine geile baka t opluluklarla karma ey
50
lemi de balamt r. Eski Trk t opluluklarnn soy bak-
mndan, kan ynnden saltl, annml git t ike yok
olmutur, ite slamclarn savunduklar savlardan biri de
budur: Islam benimseyen Trkler hzla uygarlamaya
balamlar, yerleik yaama dzenine girmiler, byk
devlet ler kurmulardr.
Trk slam sent ezi yandalarnn en gl, en sa-
lkl dayana bu anlat lan olaydr, bunda tarih bakmn-
dan gerein et kinlii yadsnamaz. Ancak bt n Trk-
lerin islam inanlaryla uygarlat klarn savunmak da
pek tutarl deildir. Nedeni de bu "i sl aml ama" giriim-
lerinin baka t opluluklarla karp kaynama sorununu
gndeme get irmesidir. Trkler slam inanlaryla yakn-
lk kurmaya balaynca, bu ad geen karp kaynama-
lar da hzlanmt r, bu t art ma gt rmeyen bir olaydr.
Trk t opluluklarnn byk obalar durumunda Ba t i ya
gmeleri slam inanlaryla t anmalarndan ok nce-
dir, bu gler genellikle Rusya yaylalarndan, ovala-
rndan geerek gereklemit ir. Bugn Dou Avrupa
uluslarnn Trk ya da Ort a Asya kkenli saylanlar ok
t anncyd, sonralar Hrist iyan inanlarn benimsemi-
lerdir. nceden onlarn Mslmanlklar sz konusu de-
ildir. Anadolu' ya gen Trk t opluluklarnn ise ( 11.
yzylla balayan aknlara kat lanlar) hepsi Mslman
d. Bunlarn en glleri, Anadolu' nun "Tr klemesi"ni
gereklet ireni Seluklular olmut ur. mdi ort ada iki du-
rum vardr: Asya' dan Anadolu' ya gelmeden nce Islam
51
seen Trkler, yine Asya' dan Bat Avrupa' ya gt kt en
sonra Hrist iyanlaan Trkler, Trk slam sent ezi yan-
dalarnn zerinde nemle durduklar sorun, birincisi-
dir.
Burada konuya aklk, anlalmada kolaylk sala-
mak amacyla yeniden " sl am' kavramna, bu kavramn
ierdii inan odana dnelim, bir aklamayla soruna
yaklaalm. slam szc brani dilinde geen "sa l em"
kknden gelir. O dilde "kur t ul u", "gven ", "salam-
lk", "sala kavuma" gibi deiik anlamlar ieren bu
"salem salam salm" szc Arapaya geerken epey-
ce anlam deiikliine uramtr. Nit ekim, daha nce-
leri Arapada, imdiki anlamda byle bir szck yokt u.
Arapada bu szck salt bir din kavramdr, kken anla-
mn yitirmitir, insanla Tanr arasndaki tinsel balant -
y vurgular, saysz yoruma uratlr. Szgelii bir nes-
neyi bakasna vermek, brakmak, adamak, dn ola-
rak yannda saklamak, kendini birine vermek, zgrl-
nden, bamszlndan gemek, kadnn kendini er-
kee vermesi, onunla yat mas, dllemesi, t ut sak olma,
gvence salama, Tan r i ya balanma, birinin ardndan
git me gibi genelde dinle ilgili anlamsal yorumlara eki-
lir. Bu yorumlarn hepsine din asndan baklr, bur ada
o da nemli deil.
slam szcnn kkeniyle ilgili balant l olma-
dn, Arapada ayr bir ierik kazandn vurguladk-
t an sonra etki alann grmeye alalm. Bu szck, bir
52
din kavram olarak, Peygamber' in ort aya kyla, Tan-
rsal buyruklar evresine bildirmesiyle, szn ksas
" Mslmanlk" yaymakla grevlendirilmesiyle gnde-
me getirilmitir. slam dininde, bu szcn ierdii an-
lamlar birer koul, birer kural nit elii tar; bu nedenle
bu szck ynlendirme, biimlendirme karlndadr.
slam denince, Muhammed' le gelen, insanlar bir bt n-
lk iinde anlayan din sz konusudur, daha a bir
inanlar birikimidir, yaln anlaml deildir. Bu biriki-
min, birer Tanrsal buyruk nit eliinde dnlen ele-
ri unlardr: Tanrnn birliine inanmak, namaz, oru,
hac, zekt. Bunlara " slamn be koulu" denir. Bu ko-
ullara uymayan, balanmayan, bu koullarn genel ie-
riini benimsemeyen bir kimse slam kavramnn dn-
da kalr, "Msl ma n " olamaz. bununla bit mez. Tze,
akt re, yasa, uygulama, yapt rm, ynet im, birlik, bt n-
lk, doruluk, bilim gibi daha nice vurgulama bu szc-
n kabuu iine alnr, bylece " sl am' szc geni
kapsaml bir kurum nit eliine brnr.
Bu kurumun balca zellii "deimezlik"t ir. Yu-
karda saylan, slam szcnn kapsam iine giren
elerin birini bile deit irme olana yoktur, hepsini
gndemde t ut mak, onlara uymak dinin getirdii kesin,
t art lmaz bir yasa durumundadr. Szn ksas slama
ne bir nesne eklenebilir, ne de ondan bir nesne karla-
bilir. Szgelii salk bakmndan, geim ynnden
nemli bir saknca yoksa namaz azalt mak, oru t ut ma
53
mak, hacca git memek, bir sevgiliyi Tanr yerine koymak
gibi ilemler yaplamaz m? Yaplamaz, Kuran bu tr i-
lemlerin hangi koullar altnda srdrleceini kesinlik-
le vurgulamt r, bu vurgulama deit irme yle dursun
t art ma konusu bile edilemez. Bu niteleyici, belirleyici
bir zelliktir. Bu zelliin grlmedii, bilinmedii yer-
de slam szcnn anlam yoktur.
Kuran slam szcyle yanstlan inan kurumunun
anlamn, kapsamn, ieriini olut uran kurucu eleri
kesinlikle saptamtr, belirlemitir. Bir dnr, ne den-
li gl olursa olsun, Kuran' n ngrd koullarn te-
sinde bir din neremez. slam konusunda yaplmas, d-
nlmesi, anlalmas gereken ne varsa hepsini Kuran
ortaya koymutur. Bu nedenle, bir Mslman iin dn-
mek Kuran' n gsterdii yolda yrmek demekt ir. Ku-
ran' n zne aykn gelen bir kurum, bir gr slam kav-
ramnn iine sokulamaz. An slamc dnrlere g-
re, slam dini isten zgrln, us egemenliini deer-
lendirmi, geerli klmtr. Bu tutarl bir sav deildir, is-
t en zgrl, us egemenlii Kuran' la izilmi izgiler
iindedir, belirlenmi yarglara, nyarglara gredir. Bun-
larn dna kan karsnda lm bulur. Nit ekim slam
tarihi boyunca ldrlen yazarlarn, dnrlerin, ay-
dnlarn hepsi Kuran yarglarn, slam koullarn a-
makla, inemekle, slamdan sapmakla sulanmt r, yi-
ne Kuran yarglarna gre ldrlmt r. Peki, burada,
dnme ist en zgrl nerdedir? Yant ak: Ku
:S4
ran' n gst erdii izgiler iinde, bir slamcya gre Tan-
r insan yarat mt r, ona us, ist en vermit ir, bunlar da
dnmek iin vermitir. Peki hangi koullar altnda bu
yetkileri kullanarak dnebilir insan? Kuran' n, Tanr-
nn gst erdii yolda, uygun bulduu anlay ort amnda.
slam anlay felsefeye kardr, nit ekim bugn vn-
len slam bilgelerinin hepsi alarnda sulanm, dine
aykr davrandklar ileri srlerek knanmt r.
mdi " sl am' szcnn bu genel niteliklerini ak-
ladkt an sonra, gelelim "sen t ez" kavramna. Bu kavram
Bat dillerine eski Yunancadan, Trkeye de Bat dille-
rinden gemitir. Szcn ak anlam yledir: Birle-
t irme, uzlat rma, yan yana get irme, kaynat rma, bt n-
let irme, dizileme, badat rma, birlikt e koyma, birlik-
t e ne srme, bit it irme, birbiriyle kat p kart rma
(uyum salama). Bu szgnn ilk blm "syn " birlik,
bt nlk, t opluluk gibi anlamlar ierir. kinci blm
"t h ese" ise koyma, yerlet irme, t aban olut urma, yere
ot urt ma gibi anlamlarda sylenir. Bu iki szcn bir-
let irilmesinden oluan "syn t hese", dilimizde "sent ez",
kullanld bilimsel alana gre yorumlanr. Ancak ke-
sin anlam birlet irme, uyum salama, iki ayr dnce-
den bir dnce, bir gr olut urma, dnsel bakm-
dan yeni bir e ret me, iki ayr dnsel eyi bir odak-
t a t oplama. Szcn yorumlamasyla anlam alannn
genilemesi doaldr, ancak olut urucu elerin birlee-
rek yeni bir bt n yarat ma gerei vardr. Baka bir an
55
lamda, sent ez dnsel ret imle salanan yeni bir bulu-
tur. Bir felsefe kavram olarak "sen t ez" daha deiik bir
anlam ierir, deiik rlarn, deiik grlerin rn-
lerinden kurulu yeni bir dnsel bt n diye aklanr.
mdi, bu ksa aklamadan sonra, Trk slam sent e-
zi konusuna gelelim. Byle bir sentezin gereklemesi
iin, nce Tr k' n yukarda anlatlan " sl am' kavram-
nn ieriini deit irerek, ona yeni bir kat kda bulunma-
s gerekir. Peki kkeninde deimezlik, kesinlik bulunan,
bt n deimelere kar kan bir din kurumuna Trk' n
yapaca kat k ne olabilir ki bir "sen t ez" ort aya ksn?
Trk, bu deimeden slama ne katabilir, onun neresini
deit irerek yeni bir bt n, yeni bir birikim olut urabi-
lir? Trk, slama yardmc olmut ur, onun yaylmasn-
da, t ut unmasnda, glenmesinde byk emek t ket mi-
tir, byk zveriler gst ermit ir, ancak ona "sen t ez"
kavramyla aklanabilecek bir kat kda bulunmamt r.
Cami, mescit , eme, sebil, han, imaret , kervansaray,
hast ane (darifa), t rbe gibi genelde dinle ilgili yap-
lar kur mak "sen t ez" anlamna gelmez.
Seluklu, Osmanl devletleri Mslmand, bu dinin
etkisi alt nda birok rn ort aya koydular, zellikle sa-
nat alannda alarna gre byk, st n baarlar gs-
terdiler, uygarla belli alanlarda kat kda bulundular. An-
cak bu saygdeer baarlar "sen t ez" deildir. Szgeli-
i Osmanl ozanlarndan birinin iirlerini, sanat t a, st n
bir yere koyabiliriz, baarl sayabiliriz, ancak bunu han
56
www.cizgiliforum.com
enginel
gi "sent ez"l e aklayabiliriz? slam denince anlalan
Kuran' la gelendir, buna Tr k' n dnsel alanda kat k-
s ne olabilir ki "sen t ez" nit eliinde yorumlansn? Trk
kkenli dnrler, yazarlar, ozanlar, sanat lar (mimar,
ressam, hattat bg.) slam kavramnn kapsamna giren ko-
nular ilediler, rnler verdiler, ancak bunlar birer "sen-
t ez" deildir, ort ada bir Kuran' la dnrn grn
uzlat ran yeni bir rn grlmyor. mdi Mimar Sinan
Sleymaniye Camii' ni yapt diye, bunu " sl am' kavra-
mnn dnsel kapsamnda bir "sen t ez" olarak grmek
doru deildir. Nedeni de bu nl yapnn nesnel bir var-
lk oluudur. Bu tr rnekleri ist ediimiz nicelikt e oal-
t abiliriz. Szgelii bir Hind slam sent ezi dnlebilir,
onun ardndan I spanya slam, I ran slam, Msr slam,
Pakist an lslam, Kuzey Afrika slam sent ezleri gnde-
me getirilebilir. Ancak, bilimsel gzlkle baklnca, bi-
zim Trk lslam sentezi yandalarnn ekmeine ya s-
recek bir sonuca varma olana bulunamaz.
Bu konudaki yanlmann kayna, sorunlara bilin-
li bir anlayla yaklalmamasdr, ort ada kavram karga-
alndan yararlanma vardr. Sleymaniye Camii' ni ya-
pan mimar Mslmandr (sonradan), dolaysyla Osman-
l uyruundadr, ancak yapt yap slam deildir, slam
ort amnda yaayan bir t opluluun rndr, daha a
Mslman bir aydnn yaptdr. Ta Mahal, slam inan-
larnn evresinde ortaya konmu bir rndr, dolaysy-
la Mslman bir aydnn yaptdr. Bunu " sl am' kavra
57
minin kapsamna alarak aklama yanltcdr. Nedeni de
bu yapsal biimlenmelerin kayna islam kavram kap-
samnda deildir, slamn ort aya knda byle bir ya-
p gelenei bilinmiyordu. I slamm doduu yrede bir mi-
marlk anlaynn varln kant layacak bir belgemiz
yoktur. Byle bir mimarlk geliiminde Hindist an' da g-
rlen "st upa"lar , I ran yaplarn (I slamdan nce) , Hris-
t iyan yaplarn, szgelii, Ayasofya' y nereye koyacak-
snz? Daha dorusu bugnk "i slam san at i ' n hangi Is-
lama zg kaynaklara dayanarak aklayacaksnz? Bu
baarlar slamn m, yoksa I slam benimsemi t opluluk-
larn m? Bt n sorun burada odaklayor, yant da is-
lamc anlayla baklrsa, ok gtr. Gerek udur, is-
lam inanlarn benimseyen ulular, islamn yaylmas,
t ut unmas iin byk baarlar saladlar, byk rnler
ort aya koydular, ancak bunlar islam kavramnn, ieri-
iyle kapsamyla balantl deildir, nedeni de byle bir
sanat anlaynn slamda bulunmaydr.
slamc aydnlarn yanldklar nemli bir konu da-
ha var, o da ortaya konan rnn zgnln, slam sz-
cnn ierdii dinci anlama balamalardr. Burada
din ierikli anlamla sanatta zgn yaratclk birbirine ka-
rtrlyor. Szgelii Anadolu' da byk su kemerleri, b-
yk t iyat rolar vardr. Bu t iyat rolar yapanlar Anadolu
yerlileri iseler de, yapt ran ynet iciler ya Roma' ldr ya
da ona komu bir t oplum. Seluklu, Osmanl dnemle-
rinde yaplan su kemerleri Mslman aydnlarn ellerin
58
den kmtr, ancak slam lkelerinde, slamla bala-
yan, salt I slamm buluu denebilecek byle bir yap ge-
lenei yoktur. Bugn, kimi slam lkelerinde bulunan ti-
yat ro, sinema, resim, yont u, mozaik kabart ma, mzik,
felsefe, fizik, kimya, gkbilim, t p, mat emat ik ile ben-
zeri bilimler, sanatlar, doa bilimleri kken olarak slam
szcnn kapsam dndadr. Kuran' da birkann ad
geer, hepsi bu. Bu bilimlerin hangisi slam kavramnn
kapsamndan kmt r? Trk slam sentezi yanda bu
soruya gvenilir bir yant veremez, ii kavram oyuncu-
luuna evirerek gevi getirir. t e yandan, yine bu ay-
dnlar, slamn yasaklad bulularla vnmeyi de bir be-
ceri sayarlar. Daha nce, eyhlislam Ebussuud Efen
di' nin yarglarndan sz et mi, yasaklarndan rnekler
vermitik. slam dini "sur ef' i , bir yaratn benzerini, be-
t imini (resmini, yont usunu) kesinlikle yasaklam, hep-
sini birer "p u t " saymtr. Buna karn, Seluklularda,
Osmanllarda bu yasaklarn dinlenmedii, slam kavra-
mnn dna kld biliniyor. Seluklularda, Osman-
llarda resim (minyat r), kabart ma (hayvan, bit ki), yaz
resim (balca konu insandr), mezar t alarnda kabart -
mal, bitki hayvan sslemeleri yaygndr. mdi bu insan
baarlarn, I slama karn ort aya konan sanat rnlerini
Trk slam sent ezi iinde aklama olana varn? Sa-
lkl bir ba, bir saduyu slamn yasaklad bir baar-
y yine slamda aklayabilir mi?
Trk slam sent ezi savunucularnn balca dn
59
cesi, Anadolu' da ort aya konan, genelde, 11. yzyddan
sonra balayan, bt n basanlarn slam kkenli, slam et-
kili olmasdr. Oysa, biraz derinliine dnlrse, bu ba-
arlarn ou slamn zne aykrdr. Szgelii alg,
oyun, ezgi slamla badamaz. Oysa, Anadolu insanla-
rnn, zellikle krsal kesimlerde yaayanlarn, en nem-
li baarlar bu yasaklanan alanlarda grlyor. Halk ya-
znn ilgin rnleri bu yasak kesim ort amnda sergilen-
mi, yeermitir. Mimarlk alannda grlen stn nit e-
likte yapt larn kkeni de ilka Anadolu uygarlndan
beslenen bir gelenein geliim izgisi zerindedir.
Trk tarihi konusunda dnmek, onun geliim do-
rult usunu izleyerek, Trk insannn uygarlk alanndaki
baarlarn sergilemek gerekirse, varlacak sonu Trk
slam sent ezine ok t ers der. Bugn, elimizde bulunan
nesnel belgelere gre, Trk en byk baarsn Anado-
lu' da gst ermit i, en gl en uzun yaaml devlet ini
Anadolu' da kurmut ur. Anadolu Tr k' nn hepsi slam
dr, ancak nemli bir blm yine bu " sl am' kavram-
nn ieriiyle badamad sylenen baka bir inanca
baldr. Bu blm, slamdr, "Alevi "dir diye nitelenir,
sulanr. Bu sulama da bugn Trk lslam sent ezini sa-
vunan bein bal bulunduu "Snni l i k"t en kaynakla-
nr. Snni Osmanl ynet imi Alevilik' i sapkn, dinden
km, azm saym, onbinlerce Alevi yurt t an kanna
ekmek doramtr. Oysa bugn ad geen slamc t op-
luluk bu sapkn saylan kimselerin zgn rnlerini de
60
kendi ort amnda gsterir. Szgelii, Hac Bekt a Veli bi-
le onlarn ermiidir (Snnidir). Bu ylk elikiyle bir
yere varlmaz. Demek ort ada olumsuz etkisi sezilmemi
bir bilin bulankl vardr bu nedenle bt n baarlar
Tanrf ya balanmt r, it e yine bu bilin bulankl bu
saptrc dinci giriim lkemizde bir tarih bilincinin do-
up gelimesini engellemit ir. Bu engelleme nedeniyle
bt n t oplumsal olaylara slamc gzlyle baklmak-
tadr.
Trk lslam sent ezi dncesinin Trk tarihi bakl-
anndan ok sakncal, t ut arsz bir geliim izgisi zerin-
de olduunu grp gst ermek kolaydr. Trkler Anado-
lu' da 11. yzylda egemenlik kurmaya balam. Anado-
lu' nun bt nn neredeyse drt yz yla yakn bir sre-
de ele geirmilerdir. Daha nce Anadolu Hrist iyand.
Trk deildi, kark insan t opluluklarnn yaadklar
bir yerdi. Anadolu' nun ilk yerlileri de t arih ncesinden
gnmze dein gelen kimselerdi, biz onlarn t orunlar-
yz, ok deiik kkenlerden gelenlerin karmndan
olumu bir bt nz, bylece Trkz. Bu Trk Anado-
lu demekt ir.
mdi, t arihe byle dinci bir acdan baklrsa, Anado-
lu ancak 11. yzyldan sonra "bi zi m" olmut ur diyebi-
liriz. Bu "bi zi m" szc de Trk lslam sent ezi sonu-
cu "Msl man Tr ki ye" anlamndadr. Peki zerinde
yaadmz bu t opraklar kimindir? Biz bu t opraklar ze-
rinde belli bir ylla ot urmaya balayan gebeler miyiz?
61
Trklerden nce Anadolu' da yaayan insanlar ne oldu-
lar, onlarn t orunlar kalmad m, soylar srmedi mi?
Anadolu' yu Mslman Trkler kimlerden aldlar, bu al-
dklar insanlar ne oldular? Anadolu 11. yzyldan son-
ra "bi zi m" olmusa, bu t opraklarn gerek egemenleri,
gerek iyeleri (sahipleri) kimlerdi, imdi bu t opraklar
bizden isterlerse vereceimiz karlk ne olabilir? Bu t r
sorularn benzerlerinin karlklarn bugn Almanya' da
"Hit lerci dazlaklar" vermeye almakt adrlar, it e Bi-
rinci Dnya Sava yllarnda, bt n Avrupa uluslarnn
Trkleri Avrupa t opraklarndan kardkt an sonra, Ana-
dolu' yu blmek, Trkleri geldikleri yerlere srmek is-
t emelerinin balca nedeni buydu. Yunan ordularnn,
bt n Avrupa t opraklarndan kardkt an sonra, Anado-
lu' yu blmek, Trkleri geldikleri yerlere srmek iste-
melerinin balca nedeni buydu. Yunan ordularn, bt n
Avrupa uluslarnn yardmlaryla, Polatl yaknlarna u
lat ran byle sarsaka, savruk bir anlayt. Bir ulusun
varln inand dinle balant l klmak, t arihini diniy-
le balat mak, yalnz salt m grmesi gereken bilinsiz
sayrlarn ii olabilir, bu da lkemizde olmut ur. Yugos-
lavya' da kesilen Mslmanlar orann yerlileridir, oraya
Anadolu' dan, Arabist an' dan gitmediler. Buyursun islam-
c srler kurt arsnlar onlar, dindirsinler, iniltilerini. Ne-
den hep Trkiye yardmc olsun, Srbistan Mslmanla
rn kurt arsn deniyor. Nerde slamn Tanr yardmyla
yeryzn sarsacak ordular, nerde Arabist an pet rolleri
62
ni smren Avrupa karsnda kuyruunu kvrp ot uran
grkemli Arap eyhleri? te Trk slam sent ezinin ta-
ban da byledir. Sen zerinde yaadn, slam olmak-
la vndn t opran t arihine kar kyorsun, onu
kendinden saymyorsun, sonra dnyorsun "t opraklar-
mzda gzleri var " demek samaln gst eriyorsun. Bu
samalklarla Avrupa aydnnn, uygarln karsnda
yerin yoktur.
Burada bir tarih kuram, szde yeni bir gr sergi-
lenmek isteniyor, bu bilimsel bir anlay t abanna otur-
sa sevindiricidir, ancak bu gr ileri srenlerin hzla
bilimden kat klarn gryoruz, kendilerini yakndan
t anyoruz. mdi, bt n duygularmz, usla badamayan
eilimlerimizi, gcmz yet t iince bir yana iterek d-
nelim. Hepimiz, inansak da, inanmasak da Mslman bir
bireyler t opluluu iinde yayoruz. Gemit en gelen
birt akm geleneklerimiz, alkanlklarmz, uygulamala-
rmz vardr. Bunlar eletirebiliriz, yet ersiz grebiliriz,
gereksiz sayabiliriz, ancak hepsini birden kaldrp atama-
yz, kendimizi birden bire bir bolua brakamayz. ev-
remizde t oplanan, bizimle komuluk kuran, yaknlk sa-
layan, az ok dncelerimize kat lan insanlar vardr,
gnldelerimiz, arkadalarmz vardr, bunlarn hepsin-
den kopmamza da gerek yoktur. Ancak dnen, bili-
min, uygarln t adna varan bir kimse iin gemit en ge-
len deimezliklere balanmak da samalktr. Gemi-
imize, geleneklerimize, alkanlklarmza sayg gst e
63
receiz, hepsini t epmeyeceiz, onlara bilinsizce de ba-
lanmayacaz. Ben bunlar yazarken kendimi, gemii-
mi, evremi dndm, belleimin ekmecelerini at m,
ne varsa ort aya dkt m. u sonuca vardm: ben, gemi-
ine sayg duyan, ancak sarsaka, savruka balanan bir
kimse deilim. Anamn, babamn, dedemin, ninemin,
bt n byklerimin inanlarna, davranlarna, uygula-
malarna sayglym, onlarn ansna ist ediklerini de yap-
may kendime bir insanlk borcu diyebilirim. t e yan-
dan onlarn inandklarna inanmyorum, onlar gerek
saymyorum. Onlarla ort ak bir gemiim, ort ak bir ev-
rem vardr, kendim onlara borluyum, onlar olmasalar-
d ben de olmazdm.
Yukarda sylediklerimle imdiki dur umum arasn-
da bir karlat rma yaparsam elikilere srklendii-
mi anlarm, bu ok kolay. Ancak, bu elikiler bende,
kendi kiiliimi yanst an, biimlendiren dncelerin
domasna, gelimesine engel deildir. Gemiime duy-
duum sayg gemiimi olduu gibi uygulamam gerek-
t irmez. Ben, gemiini belleinin ekmecelerine yerle-
tirerek ann bilimsel, dnsel odaklarna inanan, ba-
lanan bir insanm. Bu durum, ilk bakt a kt bir eli-
me saylabilir, ben yle dnmyorum. ret ici dn-
menin boyutlar vardr, bu boyut larn birincisi ynlendi-
rici olan, gemit en gelecee doru geliim izgisi ze-
rinde uzanandr. Bu geliim izgisi kopuksa, gemiin
yaratc dnme odaklaryla ban srdremiyorsa atl
64
mas kanlmazdr, engelleyicidir, anlamszdr. Bu an-
lamszlk gemie duyulan, az nce aklanan, saygy
saygszla dnt rr, kar t ut kusu gemie duyulan
saygnn rt sne brnerek kiiyi yozlatrr.
Gemie sayg, ballk konusunda arpc bir rnek
verelim: kimi byklerimizin gmldkleri yerlere gi-
diyoruz, onlar anyoruz, anlaryla kendimizi onlara ba-
lyoruz. Yasal uygulamalarda, kamuya zg byk t ren-
lerde, At at r k' n gml olduu yeri, ant da grmeye
gidiyor, ona sayg duyuyoruz. At at rk, bugnk varl-
mzn, bamszlmzm, daha a ulus olarak kiili-
imizin t arihin gcyle zde odadr. Hangi g, han-
gi et kinlik olursa olsun, At at rk' t ariht eki yerinden in-
dirme olana yoktur. Buna en gl saylabilecek bir di-
nin de gc yet meyecekt ir. Bu ak, kesin, evrensel bir
gerektir. At at rk, birok slam aydnnn, dnrn,
ynet icisinin de syledii gibi, "I slamn namusunu kur-
t aran adamd r "; bu yarg, bu aklama benim deildir.
1950 ynet imiyle, Trk tarihi bakmndan ok ut an ve-
rici bir uygulama balad; kimi slam devlet lerinin b-
yklkleri, uluslararas ilikiler nedeniyle, lkemize ge-
lince Ant kabir' e gitmiyorlar, bir iek brakmyorlar.
Bu saygsz, soysuz konuklara uyan, onlarn davranla-
rn doru sayan, onlardan daha soysuz yet kililerimiz
vardr. st elik bu yet kililerin ou, "Trk slam sent e
zi "nden yanadr. Peki slam dininde, zellikle Kuran' da
llerinizi iyilikle ann, onlara Tanrdan iyilik dileyin, g
65
www.cizgiliforum.com
enginel
mldkleri yerleri gidin grn, onlar ann gibi anlam-
lara gelen t ler yok mu? Vardr, hadislerde de byle
t ler birer din grevi saylmtr.
Yukarda anlat lanlarn etkisiyle, Trk lslam sente-
zini savunanlara soralm: Asya Trklerinde zellikle Uy
gurlarda, Gkt rklerde ller adna, ynet ici bykler
adna dikilmi antlar yok mu? Gkt rk yazt lar evre-
sinde ant yok mu? Trklerde "Bal bal " ne anlamda sy-
lenirdi? Bu gerei gnmzn slamc Trk aydn -
renmek, bilmek ist emez, baland Arap inanc onu,
"milliyet i" geinmesine karn bt n ulusal balarn-
dan, erdemlerinden uzaklat rmt r. Onun bilebildii
Trk t arihi, ancak slama kullukla balamtr. Byle bir
kimsede, byle bir t oplumda tarih bilinci yok demekt ir.
Bize kalrsa diri varlklar arasnda yalnzca dnen, d-
nsel alanda ret en insann tarihi vardr. slama bala-
nan, bu inan kurumunun deimez ilkelerine saplanan
bir kimsede bilin uyankl olmadndan, onun, tari-
hi de yoktur. Bu nedenle slamn da tarihi yoktur, ancak
t arihe konu olabilecek olaylar vardr. Biz bu gr "Ta-
rihin lkeleri, 1991, Say, yay." adl almamzda ayrn-
tlaryla inceledik, kimin tarihi olabileceini, hangi ge-
limelerin t arihin kapsam iine girdiini rneklerle gs-
t erdik. slam t oplumlarnda, felsefe ilkelerine dayanan,
bilgi eleriyle beslenip gelien bir tarih anlay do-
mamt r, buna balca engel dindir.
zellikle slam dini birt akm deimezliklere daya
66
nr, onlarla kalc olabileceine inanr. Deimezliin
egemen olduu yerde tarih de yokt ur derken, t arihi ya-
pan olaylarn bulunmadn vurgulamak istedik. Bu ne-
denle bir " slam t ar i hi " sz konusu deildir, o ancak bir
" slam yks" olabilir, tarih kavramnn ierdii anla-
mn dnda kalr. Bu nedenle de bir Trk slam sentezi
dnlemez, elimelere dlr.
Anadolu' ya yerleen Trklerin hepsi Mslman de-
ildi, bunlar arasnda byk bir Hrist iyan Trk t oplulu-
u da vard. Bu t opluluk, birdenbire ort adan kalkmad,
Hrisityan olurken benimsedii yresel gelenekleri de or-
t adan kaldrmad, peki ne oldu? Kukusuz slam kavra-
mnn iine akt arld.
"Anadolu' da ne kadar Hrist iyan Trk mevcut oldu-
u hakknda hibir ey t ahmin et mek mmkn deildir.
Yalnz onlarn t eden beri slamlar ile harb et mek zere
hudut blgelerine yerlet irildiini ve Kapadok' t a ve To
ros geit lerinde mhim bir kesafet e malik olduklarn
t ahmin edebiliriz. Bu Hrist iyan Trklerin bir ksm ls
lamiyeti kabul ederek fetihlere karmlar ve Mslman
elan her fert gibi vat anda hukukuna malik olmulardr.
Mslman olmayanlar ise Trkeden baka bir dil bil-
medikleri halde mensup olduklar kiliselere isnad edile-
rek Rum ve Ermeni adlarn haksz yere t ayp zaman-
mza kadar gelmilerdir. (Prof. Mkrimin Halil Ynan,
Trkiye Tarihi Seluklular Devri. 1944, s. 176). Bu aln-
t ok ilgintir, stelik bu yapt n yazarnn rencileri,
67
Trk slam sent ezinin ncleridir, imdi bu alnt ya g-
re, gnmzde bile Rum Ermeni diye nit elenen yurt t a-
larmzn bir blmnn Trk olduu gndeme geliyor.
Biz buna, Dou Anadolu' da yaayan, Krt denen yurt-
t alarmzn nemli bir blmn de kat abiliriz. Nedeni
udur: bugn "Kr t t opr akl an " denen yrelerde, daha
nce Krt olmayan halklann devletleri vard, szgelii
Diyarbakr yrelerinde bir Ermeni Krall' nn bulundu-
unu, bu ili Tigranes adl kraln kurduunu, ona "Tigra
nokerta/ Tigranes ili" dendiini biliyoruz. Bu yreler
sonralan Trk egemenlii altna girmi, I slamlam, es-
ki t oplumsal zelliklerini yitirmitir. Bugn, o yreler-
de yukardaki alnt ya dayanarak konuursak, Hrist iyan
Trklerin, baka insanlann inan deit irmi t orunlar
yaamakt adr, ilkada, Dou Anadolu' da, youn bir
Trk t opluluunun bulunduunu gsteren kaynaklar, yok
elimizde. 13. yzylda yaad bilinen Abu'l Farac'n
bildirdiine gre, Krt t opluluunun nemli bir blm
Medya dalannda yaarlard, daha byk illere inmemi,
yerleik yaama dzenine gememilerdi. t e yandan
Urfal Mateo da "Vakayi name "sinde Trk t oplulukla-
rnn daha 10. yzyl bit imiyle 11. yzyl ort alarna de-
in, I ran zerinden gelen Trk ordularnn bu yrelere
aknlar dzenlediklerini, Ardze ( Erzurum) ilini aldkt an
sonra ". . . Mslmanlar, kllarn kaldrm olduklar
halde ehre hcum et t iler ve 150.000 kii kadar olan hal-
k kamilen klt an geirdiler, (s. 86) . " Bu olayn 1050
68
dolaylarnda. Sult an Turul dneminde olduu biliniyor.
Bu alnt nn bulunduu yapt (Vakay name) Trk lslam
sent ezi nclerinin egemen olduu "At at rk Kltr, Dil
ve Tarih Yksek Ku r u mu " araclyla, ikinci kez
1987' de yaymlanmt r, bakalarn sulama gerei kal-
mamt r artk. Bu t arih gerekleri karsnda Trk lslam
sent ezinin syleyecei ne olabilir? Hrist iyan Trkleri,
onlardan nce Anadolu' da yaayan Hitit ncesi insanla-
rn, Hititleri, Huniler i, Luvileri, Urart ulan, Frigleri, Lig-
leri, Persleri, Araplar, Ermenileri, Krt leri, Rumlar, Ya-
hudileri, Grcleri bunlar gibi daha nicelerini bu Trk
slam sent ezini savunan nl "beik ul emas " nereye
koyacak, hangi t arih, hangi bilim anlayna gre deer-
lendirecek? Bu soruya saduyunun verebilecei bir ya-
nt yoktur.
Trk lslam sent ezi yandalarnn, dncelerini sa-
vunurken, hep t arihe dayandklarn, kendilerine gre
kaynaklar bulduklarn da biliyoruz. Ancak, yine kendi
aralarnda byk ekimelere yuvarlandklarn da biz
syleyelim. Onlarn, gerekt en geni bilgisiyle n kazan-
m ncleri, bizim de yakndan t andmz, Beyazt
kahvelerinde uzun uzun sylet iimiz Mkrimin Halil
Ynan' t . Bu saygdeer kii tarih olaylar karsnda
belgesiz konumay pek sevmez, varsaymlarn bile bir-
t akm kaynaklara dayamaya nem verirdi. Onun yukar-
da ad geen yapt nda yle bir vurgulama var: "Bu tak-
dirde bu al zamannda Anadolu' ya gelen Trk ve
69
Mslmanlarn mikt arnn l.OOO.OOO'u get iini kabul
et mek mmkn olur. (s. 176). "
Bu alnt zerinde uzun boylu durmann gerei yok
tur.Trk egemenlii 1071 olayyla balam, evre evre
1461 'de, Trabzon' un alnmasyla dorua ulamtr. m-
di 1071 ile 1461 arasnda 390 yllk bir sre vardr. De-
mek ki Anadolu' da I slam Trk egemenliinin salan-
mas en az 390 yl boyunca savamayla olmut ur. Peki,
Trkler yz doksan yl boyunca, Anadolu' da kimler-
le savamlar, bu savatklar insanlar ne oldular? Ana-
dolu' nun ssz kaldn, byle bir dnemin yaandn
bilmiyoruz, elimizde bir kaynak yok. yleyse bu insan-
larn, bu Mslman Trk olmayan t opluluklarn, slam
Trk sent ezine katklar ne olabilir? Ort ada bir t ut arsz-
lk, ne srlen grle varlan sonu arasnda uyumsuz-
luk aktr, bu da seilen kavramlarn ieriini yet erince
bilmemekt en geliyor.
Yurdumuzda, zellikle yksek ret im kurumlar-
nn et kinliinin oalmasyla balayan, Osmanl medre-
selerinden kaynaklanan bir "ucuz konuma gelenei"
vardr. Bu gelenein bilimsel ncs Fuad Kprl' dr,
nit ekim Trk t slam sentezi yandalarnn, t arih, edebi-
yat renimi grenleri, onun rencileridir. Bu ucuz ko-
numa geleneinin balca zellii, seilen kavramlar
konusunda dil sorumluluu t amamakt adr. Dilimizde
"dilin kemii yokt ur " at asz kapsamnca bu gelenein
bir t aban var demekt ir. nce Anadolu' nun uzak gemi
70
ini, tarih ncesini, tarih dnemlerini iyi bilmek gerekir.
Bu t opraklar zerinde yaam insanlar belli bir kkene
balama, hepsini bir kkt en t ret me olana yoktur. Ana-
dolu, insan t opluluklar bakmndan, saysz karp kay-
namalarn yarat t bir birikimdir, biz bu birikime bu-
gn "T r k" ad alt nda "Tr kiye Cumhuriyet i ulusu",
ya da Trk ulusu diyoruz. Bu ad, belli bir soyun, belli bir
kan zdeliinin deil, alarn olut urduu bir bileim
(synt hese) nit eliindedir, bu nedenle Anadolu ulusu bir
"bileim"dir. Bunda, bu bileim olaynda, I slamn oldu-
u gibi, baka dinlerin, baka inanlarn, baka gelenek-
lerin de etkileri, kat klar vardr, bt n baary I slamda
grmeye almak, bilim adna bir sapknlktr. Bugn
yaadmz zc, ackl, t at sz, t edirgin edici, uygar-
lkla badamayan olaylarn kayna bizde bir tarih bi-
lincinin uyanmamas, bilim kurumlarmzda felsefe ilke-
lerine dayal bir t arih anlaynn bir tarih felsefesinin
domaydr.
Yeryznde aydnlar, dadnk dnen bir ulus
varsa o da biziz, bilimsel kavramlarn kabuklarna bak-
maya almz, kavram sylerken bilimle urat m-
z, kapsaml bir dnce, derin bir gr sergilediimi-
zi sanmann karanl iindeyiz. Dilimize doladmz
kavramlarn gerek ieriklerinin ne olduunu, konuu
ruken ne dediimizi kendimiz bile bilmeyiz. Nedeni de
bilmeden konumaya, anlamadan dinlemeye almamz
dr. Nit ekim dinimiz yle buyuruyor, yle gerektiriyor.
71
Kutsal kit abmzda binbir anlaml szcklerin bulunma-
s, bizi anlamadan dinlemenin yce erdemine ulat rm-
tr. Bu yzden Mslman olmakla "gur ur duyuyor uz"
diyor btn anlamadan konumaya alm byklerimiz.
Nerede ut an duyulacan bilemeyen bir yksek grev-
linin slamla vnmesi (gurur duymas) doaldr, eek
ldkt en sonra onu ister kurt yesin ister akal, nemli de
il
Anadolu' da bir bireim (synt hese) dnlebilir, an-
cak bu dinle olmaz, bu t opraklar zerinde yaam, ya-
ayan deiik topluluklarn emekleriyle ortaya konan uy-
garlk rnlerinden oluan gelitirici bt n Anadolu in-
sanlarnn ortak yaratdr. Son yllarda, yine Anado-
lu'da, bilim rts alt nda, Trk slam sent ezine benzer
kuramlar sergilenmekt edir. Bu kuramlara gre Anado-
lu' nun belli yrelerinde bamsz uygarlk, bamsz bir
ekin ort aya konmu, bylece ulusal bir dayanak yaratl-
mtr. Bu, bilim adna, ut an verici bir giriimdir. Ana-
dolu' da bamsz bir Trk ekini (teki insanlar dlaya-
rak, Asya' ya balanarak), bamsz bir erkez ekini, yi-
ne bamsz bir Krt ekini, daha bakalarn aramak bi-
limsel anlayla badamaz. Ekinde bamszlk sz ko
unsu olsa bile, konar ger topluluklarn karlat kp
rbalarnda olmaz bu i. zellikle Dou Anadolu' da
bamsz bir ekin, ulusal bir ekin birimi aramak, byle
bir gerein bulunduunu savunmak, bilin bulankln-
dan t e bir anlam t amaz. Dou Anadolu, tarihi boy
72
nuca bir konar ger obasdr, bir konaklama yeridir. O
konaklama yerinden gelip gemi obalar, bilimsel ka-
nt lara dayanarak, belge gst ererek saymamza olanak
yoktur, ancak belli belirli olanlar bilebiliriz. Bunlar da:
Persler, Urart ular, Luviler, Hurriler, Araplar, Sryaniler,
Grcler, Ermeniler, Trkler, Grekler, Romallar, daha
ad bilinmeyen nice t opluluk. Bu t opluluklarn Krt e d-
nda, hepsinin zgn bir dili vardr. Krt e yaps, ie-
rii, dizini bakmndan Farsann epeyce deimi bir
uzant sdr, zgnlk savyla ort aya at larak yanlt c,
kandrc odaklar aramayalm. Bilimsel savlarla ort aya
atlan, bilime gerekt en saygs olan bir aratrcnn, ulu-
sal birlik dncesi gdyorsa, yapaca ilk i, Dou
Anadolu' daki il, ile, bucak, ky, yaylak, oba, da adla-
rnn kkenlerini arat rmakt r. Bir yerleme yerinin ad
hangi dille aklanabilirse, onun kurucusu, yerletiricisi
(insanlara bir yerde ot urma olana salama), dzenle-
yicisi o dili konuan t oplulukt ur. Konuya bu adan ba-
klrsa, bugnk ulusal savlarn hepsi bolukt a kalr.
Yeryznde deiik kkenli t opluluklarn en ok ka-
rp kaynat yeni birikimler olut urduu bir iki bl-
ge Dou Anadolu' dur. Bu blgede Kafkasya, Mezopo-
t amya, Hind, ran, Bat Anadolu gibi deiik ynlerden
gelen t opluluklar birbiriyle yourulmu, bireyler kken
sel zelliklerini yit irmit ir, bu nedenle bu blgede zgn
bir t oplululuk yoktur. Bugn, zlmesi ok g bir so-
run varsa o da Kuzeydou Anadolu ile Gneydou Ana
73
dolu insanlar arasnda bir kken birliinin, soy zdeli-
inin varln savunmakt r, buralarda konuulan dil
nemli bir etken, inandrc bir kant deildir. Dilin bi-
limsel kant olmayn sylememizin nedeni udur: bu
yrelerde bugn Trke, erkezce, Grcce, Arapa,
Krt e, Sryanca konuan t opluluklar vardr, bunlarn
hangisi bilimsel t aban olarak alnabilir? Bu t oplulukla-
rn hangisi lkada bu blgede yaam, devlet kurmu
t opluluklara balanabilir? Bilim bu sorular karsnda
susmakt an baka ne yapabilir?
Konuyu epeyce genilet t ik, ilk bakt a baka sorun-
lara deinerek, t aban sorundan ayrldmz sans uya-
nabilir, ancak Trk lslam sentezini yarglayabilmek iin,
bt n kart grleri sergilemekt e yarar var kansnda-
yz. Bugn Anadolu' da zgrlk, bamszlk savlar ar-
dnda koan aydnlarmzn says az deildir. Bu sayg-
deer uygarca bir davrantr, zgrlk, bamszlk uy-
garln kurucu ilkeleridir. Bu konularda bilimsel ierik-
li bir t abana dayanlmazsa, sorunlar duygusal etkinlik-
ler alt nda gndeme get irilirse dnme ort amnda kar-
gaa balar. Sorunlara ynelen kiinin bir t akm nbilgi-
ler edinerek, uraaca konunun evre izgilerini belir-
lemesi, arat rmada, varlan sonu gerekt irirse, bu izgi-
leri daha genilet mesi doaldr. Trk slam kavramlar-
n yan yana get irmek kolay, birini t ekinin ieriiyle dol-
durmak g, dahas olanakszdr. Bu t ut um son yllarda
ort aya kan kimi aydnlarn, bt n Dou Anadolu' yu
74
www.cizgiliforum.com
enginel
belli bir oyman uygarlk alan saymasna, bt n ge-
mii o oymaa balamasna benzer.
Toplumlar ynlendiren, dzenleyen, onlara yaa-
ma olanaklar salayan dinler deildir, amzda dinle
kalknan, mut lulua ulaan bir t oplum grlmemit ir.
Uygarlk, dinlerin dnda, daha etkili, daha ekici sorun-
lar getiriyor, yaam tinsel deil nesnel retim odaklar-
nn egemenlii alt nda gryor, dinler genelde bireysel
eilimler olarak anlalyor. Bugn slam lkelerinde bir-
lik, bt nlk, yardmlama, birbirini koruma, belli bir i
nan odanda t oplanma gibi olumlu giriimler yoktur.
Bu durumda Trk I slam sentezi yoldalarnn olumlu bir
sonu alacaklarn sanmyorum, nedeni de bt n sorun-
lar nesnel ort amdan tinsel ort ama kaydrmalar, zellik-
le ret im t ket im ilikilerinin et kinliini gzard et me-
leridir. Nedense, bu dine bal evrelerde bt n sorun-
larn, t oplumsal bunalmlarn yukardan aa doru n-
lemlerle zme ulaaca kans yaygndr. O evreler-
de t aban sorunlarna ilikin kavramlarn geerlilii yok-
tur, bir altyap dncesi domamt r. Bt n yaamasl
gereksinimlerin Tanr buyruuyla karlanacan sanan
bu slamc gr Arap pet rollerinin nemini, etkinliini
anlayacak bilin aamasna bile ulaamamt r. Avrupa
uluslarnn, Amerika' nn petrol karan slam lkelerine
yaknlamalarn bile slam inanlarna duyulan etkilen-
me gibi gst eren slamc aydnlarmz, bilginlerimiz az
deildir, hepsi de Trk slam sentezi ardnca yaylrlar.
75
Gndeme get irilen bir sorunun nce kendi ieriiy-
le balant l olmas, evre sorunlarla eliik duruma d-
memesi gerekir. Bir sorun ele alnnca onunla ilgili yan
sorunlar dlanamaz, nedeni de sorunlarn yalnz olma-
y, yet erince grlemezse bile bir evreyi t amasdr.
evresiz sorun olmaz, bir sorun da evresinden soyutla-
namaz. Trk I slam sent ezi, bir sorun olarak dnlr-
se, nce yan sorunlarn da sapt amak gerekir. Bu yan so-
runlarla kurulan balant nemlidir, kimi sorunlarda o
dak soruna girebilmek iin yan sorunlar aralamak, bir
yol amak gerekir. Burada slam szc gndeme ge-
t irilirse ilk soru udur: Hangi islam? Szgelii Hanefi
mezhebinin anlad islam m? Trk I slam sent ezini ne
srenler, islam mezheplerinden birine balysa i dei-
ir, slam kavramnn kapsam iinde bir mezhep d-
nlr, b da islam szcne o mezhebe gre bir yorum
get irmeyi salar. Bu durumda sorunlar birbirine dolar,
iinden klmaz. Trk I slam sent ezi, yandalarnn d-
ncelerinden, davranlarndan anlaldna gre, Ame-
rika gdmnde bir grtr. Amerika, pet rol nedeniy-
le slam lkelerine zel bir yaknlk duymakt adr. Petrol
karmayan lkeler bu yaknlkt an yoksundur. Bu pet rol
lkeleriyle kurulan zel ilikiler sonucu, Amerika bu l-
kelerin hep dine bal kalmalarn, hep dinle ynet ilme-
lerini ister bu isteini yerine get irmek iin de ok ynl
uygulamalara giriir. Szgelii, Amerika yksek dzey-
de bir grevliyi, bir komut an ist emiyor diyelim, gecik
76
meden o komut an dncelerine kart bir uygulama
gndeme getirilir. Bizde imam hat ip kllarn Kara
Har p Okulu' na alnmamalar, nedense slartu ok seven
pet rol kokulu Amer ika' y t edirgen eder. Ona gre Trk
ordusuna imam hat ip kllar girmeli, Mslman bir or-
du kurulmal, At at rk' le gelen bt n yenilikler ort adan
kaldrlmal, Osmanlya dnlmeli, daha ak, daha se-
ik bir Amerika egemenliinin alt na girilmeli, manda-
clk yasallamal. Bu dur um ok aktr, oysa bizde din-
ci geinen bir t opluluk da byle dnyor, ordu slam
lat nlmah. Peki orduyu olut uran bireyler Mslman de-
il mi? Kukusuz Mslman, genelde geleneklerine ba-
l, ancak kat yobaz deil, eriat deil. Ama belli, b-
t n yurt dzeyinde et kinliini srdren bir "i sl am dev-
let i" kurmak. Bu devlet in kurulmas ordunun I slamla
trlmasna bal deildir. Trkiye' de slamc anlaya, e-
riat gericilie kar kan byk bir oy birikimi vardr.
Aleviler vardr, yine eriat ynet imine kar gler var-
dr. Bu ada, bunlarn hepsini bir yana iterek bir "eri-
at devlet i" kur mak pek kolay deildir, t e yandan ran,
Suudi Arabist an, Amerika istiyor diye bt n Trk Ms
lmanlarn srye dnt rerek bakalarnn gdm-
ne brakmak pek kolay deildir. unu ok iyi bilmeliyiz
ki imam hat ip okullar da, gnn birinde, Osmanl med-
reseleri gibi kendi kuyusunu kazacak, kendi ban yiye-
cektir. Nedeni de, bu kurulularn amalar dna t ama-
s, kurulu ilkelerine aykr bir t aban zerinde durmala
77
ndr. Bu okullarn alt yapsyla st yaps arasnda yaam-
sal bir balant , bir uyum yoktur. Bugn, ayakta duran
Mslman devlet lere bakldnda, dnce bakmn-
dan, ynet im bakmndan bamsz, Amerika ya da Av-
rupa gdmnde olmayan grlmez, peki hangisi ken-
dini kurt arabiliyor? Yant yok.
Dnya t arihinde ei benzeri grlmemi bir olayn
iindeyiz. Dinciler, eriat lar birleerek lkemizi Birin-
ci Byk Sava ncesine get irmeye almakt alar, Os-
manl devletini ykan, ondan irili ufakl birok bamsz
devlet olut uran d glerin denet imi altna girmeyi Tan-
rnn buyruu gibi grmekt eler. Amerika, lkemizin bu-
gnk durumundan ok kvan duymaktadr. lkemiz bir
yn zm g sorunlarla kar karyadr: Kbrs so-
runu, Krt sorunu, ret im t ket im ilikilerinin dengesiz-
liinden doan, u "ekon omi " kavramnn kapsamna gi-
ren olaylar sorunu. Bu iinden klmas yalnzca Trk
ynet iminin elinde olmayan sorunlar: devlet imiz daha
ok sarlsn, daha ok gt en kesilsin diye alanlarn,
ran, Suudi Arabist an, Al Baraka yardmlaryla beslenen
dincilerin yarattklar slam sorunu. Gemie baklrsa bi-
rinci Byk Sava ncesinde, Kurt ulu Sava dnemle-
rinde yine bu tr sorunlar ort aya at lmt , bunlarn kay-
na yine kimi d devlet lerdi. O dnemlerde unlar gn-
demdeydi: d borlar (duyn i ummiye kapit lasyon
lar), Osmanl ynet imine bal kimi uluslarn bamsz-
lk sorunu, Osmanl ynet imi alt nda yaayan aznlkla
78
nn sorunlar, lkemizde bat a Amerika lngilt ere olmak
zere kurulan yabanc okullar sorunu. Bu sorunlar kar
latnlrsa, deimedikleri, hep Trkiye' nin gndemin-
de bulundurulduklar anlalr. Kurt ulu Sava evrelerin-
de de yine bu t r sorunlar gndeme get irilmit i. Dou
ayaklanmalar, hepsi Nakibendi t arikat nn et kisiyle,
Krt sorunu, Musul pet rolleri sorunu, din sorunu, d
borlar sorunu. Sorunlar t kenmiyor, zden deimiyor,
yalnzca kabuklar boyatlyor, baka bir grnmle su-
nuluyor, neriliyor. mam hat ip kl dinci eriat yurt-
t amz bu ldrc gerei gremiyor, dnemiyor.
Geen yzyl sonlarna doru, lkemizde Osmanl-
clk, slamclk, Turanclk adlarn alan akmlar do-
mut u. Bugn, bu akmlarn dou nedenleri aratrln-
ca, hepsinin d kkenli olduu, baka devlet lerce bes-
lendii anlalmtr. Osmanlclk akmnn besleyicile-
ri, kurucular hep dnme yurt t alard, sonradan Msl-
man olan, yurt dndan gelen kimselerdi. Turanclk' n
ncs Alnanlard, islamcln klavuzu da ngilizler,
Amerikallard. Hepsinin erei Osmanl devletini iinden
kert mek. Nit ekim "Osmanl Bankas"n kuranlar da
yabanclard. Osmanl devlet inde ileriye dnk kprda-
malar sezilince, Avrupa ban kaldrr, aznlk sorunla-
rn gndeme getirir, lkede bir ynet im t edirginlii ya-
rat rd. Bugn durum deimemi, yalnz kullanlan bi-
linsiz uaklar deimitir.
Trkiye bugn bir sorunlar karmaas iindedir, bu
79
burgacn en gl dnd evrede, evrintinin en ok ba
dndrd aamada, beklenmeyen bir dnemde, Trk
slam sent ezi gndeme getirildi. Daha nce, ilk kurulu
eleri 1950 ynet imi evrelerine uzanan, lim Yayma
Cemiyet i kurulmut u, onun ardndan Aydnlar Oca
olut u. Bu kurulut a bulunan, grev alan kimselerin
ounu yakndan t anrz, biliriz. lim Yayma Cemiyet i,
Nakibendi t arikat na eilimli bir kurulut ur. Biz bu ku-
rulular kt lemeyi, yermeyi dnmyoruz, ancak hep-
sinin ada bir anlay iinde olmadn, At at rk' le ge-
len yeniliklere scak bakmadn Osmanl yanls oldu-
unu sylemeliyiz. Burada ilgin bir olay ykleyip ge-
elim:
Prof. Dr. Hakk Dursun Yldz, 1970 1973 evresin-
de, Meydan Larousse Ansiklopedisi' nde, tarih blmn-
de alan, sevecen, tatl dilli, gler yzl, ekingen bir
asist and, ret meni Prof. Dr. ahabeddin Tekinda' n
sevdii, doent olmas iin arln koyduu bir kim-
seydi. Aradan yllar geti ilerledi, t arih profesr olarak
grevini srdrd dnemde akcier kanserine (bir sy-
lentiye gre beyin kanserine) yakaland. Saltm giriim-
leri olumlu sonu vermedi, yz arpld, t anyanlar
zen bir duruma geldi. Artk lm, kendisine son uyar-
sn yapmt , grevine yle byle gidip geliyordu. Ay-
dnlar Oca ne yapt bilir misiniz? Bu lmle bulumak
zere olan arkadamz, Turgut zal' yanlt arak, rek-
t r setirdi bir sre sonra da musalla t anda selamlad.
80
Bu zc bir olaydr. "Bi zden olsun da ne olursa ol sun"
dncesinin anlamsz bir uygulamasdr. O da Trk s
lam sent ezinden yanayd, t opra bol olsun.
lkemizde, byle deiik balklar alt nda oluan
derneklerin, zellikle dinci, "mi lli yet i " kurulularn
ada uygarlkt an yana bir t ut umu benimsemeleri d-
nlmemeli, eilimleri buna elverili deildir. Yeri gel-
miken bir anm daha akt araym. st anbul' da, Laleli Ca-
mii karsnda zel sayr bakm yeri ( muayenehane) olan
nl bir dokt orumuzu t anrm, tinsel sayrlklar (ruh has-
t alklar) uzmandr, bu alanda epey n salamtr. Bu
eski arkadamz, sayrlarn "Kuran' dan ayet ler" okuya-
rak salt maya alr, sonra bilimsel gereleri uygula-
maya koyulurdu, gereini yapard (reet e yazard). Bu
uzmanmz, bir gn*, emberiit a' t a, "Muallimler Birli-
i "n de, "Bi r Komnist in Beyin Anat omisi" adl bir ko-
numa sergilemit i. lgilendim git t im, en arkada sessiz-
ce ot urup dinledim. Konumann oda uydu: "Bi r ko-
mnistin beyin dokular incelendiinde, salkl dnen,
byle aykr yollara sapmayan bir kimsenin beyin doku-
larndan kolaylkla ayrlr. Tanr komnist in beynini olu-
t uran dokular dinine, ulusuna bal bir Mslmannkin
den ok baka, deiik dzende yarat mt r. . . " Bugn
Aydnlar Oca, lim Yayma Cemiyet i gibi kurulularla
yakn ilikisi olan bu yurt t amzn Tevfik Fikret iin "O
bir ruh hast asdr" dediini de anmsat alm. te Trk
slam sent ezi yandalarnn bilim, uygarlk, insanlk a
81
laylar. Bu ad geen kurululara bal yurt t alarmzn
hepsinin Amerika anlayndan yana olduklarn, onun
izini srdklerini sylemenin gerei kalmamt r.
Bu alntlardan karlmak ist enen sonu udur: Av-
rupa, Amerika kalknm, gelimi, gl, bayndr, uy-
gar bir Trkiye istemiyor, onlarn bu t ut umu Osmanl-
dan bu yana deimeden srdrlmekt edir. Trkiye han-
gi ykmlara, hangi olumsuz olaylara kar karsa han-
gi skntlardan syrlmak isterse Amerika da, Avrupa da
olumsuz kart yolu benimser, Trkiye' yi kurt ulmak is-
tedii durumun iinde kalmaya iterler. Trkiye ar din-
cilikten kurtulmak isterse onlar ar dincileri beslerler,
Trkiye btn alanlarda bamsz, zgr davranmak is-
t erse onlar zgrl, bamszl nleyecek gl, et-
kili odaklar bulmakta gecikmezler, stelik bu engelleyi-
ci odaklar Trkiye yararmaym gibi gst ermekt e bece-
rili, baarl olurlar, lkeyi iinden sarsmak iin zveri-
li uaklar, beslemeler, yanamalar, odalklar bulurlar, en
yksek grevlere get irme abas gsterirler. Trk slam
sentezi diye sergilenen grn besleyici t opra bu ya-
banc kkenli gbrelerle verimli klnr, baka neden ara-
mann nemi kalmamtr.
82
NU RCU LU K DED KLER
lkemizde, zellikle 1946' dan beri, t oplumu tedir-
gin eden bir uyann arl sezilmekt edir. 1950 yne-
t iminin glendirdii, Adnan Menderes' in "Siz isterse-
niz hilafeti bile get irirsiniz" szleriyle yzeye yansyan
gericilii okayan t ut umuyla ynlendirdii ad akm-
lar arasnda bir eskiye dnme yar balamt r. Bu ya-
rta halkmzn olaylarn derinliine inme alkanl ol-
madndan, kimin neyi istedii aka bilinememit ir.
1980 ynet imiyle, lkemizde yasalar bir yana itilmi,
Cumhuriyet ilkeleri geersiz klnmak ist enmi, ortalk
t slamn zne bile aykr akmlara braklmtr. Burada,
zerinde duracamz Nurculuk denen giriimdir, sinsi
gericiliktir.
Bu yaznn yazar, 1939 ylnda, daha on drt yan-
dayken Nakibendi tarikatna girmi, orada alt yl (yir-
mi yana dein) kalmtr. mdi "Nur cul uk" denen akm
bu tarikatn yzylmzn ilk drt t e birinde ortaya kma-
ya balam, 1946'da ak adn sapt am bir akmdr.
Bunun kurucusu Bit lis' in Ncrs kynde doan, dodu-
u yere gre "Ner si Nur si " adn alan, Said' tir. Sonra
"Said i Nersi/ Nursi" diye t annmt r.
Bizim t ekkede bulunduumuz srede (1939 1945)
bu kiinin ad h Said i Krdi idi. 1870 yllarnda do-
an Said dzenli bir renim grmemi, evresindeki
yallardan Kuran okumay, biraz da Arapa renmi,
83
www.cizgiliforum.com
enginel
daha sonra "Teali i Krdist an Cemiyet i" yeleri aras-
na kat lm, zellikle Dervi Vahdet imin kard "Vol-
ka n " dergisinde dini savunan yazlar yaymlamt . Bu
evrede Sultan kinci Abdlhamid' in ilgisini ekince g-
zalt na alnm. Bir sre Topta Tmar hanesi' nde yat-
rlmtr. Burada geen gnlerini " ki Mekt eb i Musibe-
tin ahadetnamesi"" adl yazsnda bozuk, kark bir dil-
le anlat maya almtr.
Said i Krdi, balangt a, ingilizlerin yann t ut mu,
douda bir Krt devlet inin kurulmas iin almaya ko-
yulmu, baarszla uraynca bir sre susmut ur. Da-
ha sonra 31 Mart diye bilinen gericilik olayna kat lm,
t ut uklanm, sonra srgne gnderilmi, yakalanan ar-
kada Dervi Vahdeti aslarak ldrlmt r. h Said
i Krdi 1925' t e, yine ngiliz kkrt malaryla balat ld-
sylenen, eyh Said Ayaklanmasna kat lm yargla-
np yine srgne gnderilmit ir.
h Said i Krdi, balangt a Kurt ulu Savamdan
yana grnm, Ankara' ya gelmi, ancak Cumhuriyet
kurulunca, umduunu bulamam, zellikle Halifeliin
kaldrlnda byk sarsntya uram, Ankara' dan ay-
rlp Van' a gitmitir. Onun, Kurt ulu Sava' ndan yana
olduunu syleyen yandalarnn ellerinde bulunan, At a-
t rk' le nn' nn adlarnn da getii belgeler bu dnem-
le ilgilidir. h Said i Kr di' nin gemii arat rlrsa
olumlu bir yannn bulunmad, salkl bir eit im gr-
medii, st anbul' a geldiinde "Sebi lr r ead" Er ef
84
Edib' le grt , Fatih Camii yannda, okluk Doulu
yurt t alarn bulunduklar kahvelerde ot urduu anlalr.
Genliinde beli bakl, kamal, gs armal, kolunda
uzun namlulu Osmanl belisi bulunan fotoraflar ek-
t irmi, deiik dergilerde yaymlat mt r. te bugn, o
nun genliinde yurt sever bir "kah r aman " olduunu ile-
ri srenlerin ellerinde bulunan bu fotoraflardr. Bura-
da, onun bu yanyla daha ilgilenmeyip dncelerini ser-
gilemeye alacaz.
Onun, adna eklenen "n u r " szc, sonradan, Ku
r an' n "N u r " adl blmnden alnmtr. "Ner s/ Nur s"
szcklerinin bozulmuu deildir. Yazlarna "Risale i
N u r " demesinin nedeni de Kuran' n ad geen blm-
dr. Nit ekim kendisi de bir "Yeni Kur an" yazma amac-
n gdyordu. Said i Nursi (Krdi)nin, bizim bildiimiz
evrede, yz on drt yazs (risale) vard. Bu say gelii-
gzel deildir. Kuran 114 blmdr (sure). Bu nedenle
Said i Krdi' nin "Risale i Nur "u 114 blm olarak d-
nlmt r. Onun, bu gizli dncesi akla kavuun-
ca, koyu dincilerin t epkisini ekmemek iin anlarnn da
kat lmyla bu yazlarn says 130 dolaylarna ykseltil-
mitir. Ancak, yalnzca, "Risale i N ur " ad verilen, Ku-
r an' n szde ada bir yorumu diye gst erilen blm
114 kesimden oluur.
imdi Nurcular, bu art dnceyi rt bas et mek iin,
114 saysn Kuran' a, onda geen "sur e"l er e balarlar.
Oysa, iyi bir okuyucu bunun ne denli yalan olduunu ilk
85
okuyut a sezebilir. Nit ekim, Said i Nursi bt n "sure"le
ri yorumlayamamt r. Nedeni' de, Kuran' n bt n ince-
liklerini, ayrntlarm kavrayacak oranda Arapa bileme
yiidir. Onun evresinde t oplananlarn nerdeyse hepsi
okuma yazma bilmeyen kimselerdi. Sonralar, genellik-
le Dou illerinden st anbul' a yksekrenim grmeye
gelen genler, ailelerinin et kisiyle "N u r yazlaryla" il-
gilenmeye balamlar. t e, bu akmn yaylma serve-
ni byle balamt r.
lkin, ok yakndan t andmz, deiik adlarla der-
gisinde yaz yaymladmz Necip Fazl Ksakrek, As
malmescid kahvelerinde, oyun oynanan yerlerde elinde
avucunda bulunan kapt rnca para sknts ekmeye ba-
lamt. O dnemde, Said i Nursi' nin yazlarn yaymla-
makt an kanan Eref Edib' in nerisi zerine, Necip Fa-
zl Ksakrek, yalnzca gelir salamak, srm salamak
umuduyla ie giriti. Onun yazlarn "Bedizzaman Sa-
id i Nursi hazret leri" bal altnda sergilemeye koyul-
du. Art k geim yolu alm, zellikle padiah evre-
lerde byk bir ilgi uyanmt . Byk Dou dergisini,
okuyanlarn ou Necip Fazl' n dinci ieriklerle dolu i-
irlerinin yaymlanmasyla t oplanan kimselerdi. Bunlar
Beyazt kahvelerine, Mar mar a Kraat hanesi' ne, Kllk' e
gelen genlerdi, nemli bir ounluu Dou illefimizden
di.t e "Nur cul uk" bu yazlarn yaymlanmasyla etkisi-
ni gst ermi, bir inan akm nitelii kazanmtr. imdi
onun gerekt en bir akm olup olmadn aratralm.
86
Nurculuk derli t oplu, dzenli, salam ilkeleri, kural-
lar bulunan bir akm deildir, geliigzel bir t opluluk-
tur. Bu t opluluk iin bilinli denemez, duygusaldr, b-
t n g, bt n et kinlik "eyh "i n (nceleri h denirdi)
ardndan gelmekt edir. Bt n nurcular, kendilerine belli
grevler semilerdir, onlar da zet le yledir:
A Said i Nursi ad evresinde t art madan, eletiri-
ye sapmadan t oplanmak, kesinlikle ona balanmak, onu
savunmak.
B "Risale i N u r "u okumak, okuma bilinmiyorsa
okut up dinlemek. Bir kimse bu yazlar okumay bilme-
yebilir, ancak, okuyan bulup, ona okutarak dinlemesi ka-
nlmazdr.
C Hangi koullar alt nda olursa olsun, Said i Nur-
si' yi savunmak, onun bt n eksikliklerden arnm, y-
ce, ulu bir kii olduunu yaymak, bakalarn buna inan-
drmak, bu yolda elinde avucunda ne varsa hepsini d-
nmeden t ket mek.
Tart malara girmemek, ar olaylara karma-
mak, zellikle kadndan, kzdan uzak kalmak, onlarn
arasna kat lmamak, onlar aralarna almamak.
D Said i Nrsi' nin Tanrsal kiilii konusunda t m
kukulardan, kayglardan uzak kalmak. Nit ekim, Said i
Nursi yazlarnda, Tanrsal bildirileri aklarken ". . . m-
ellife buyurdu ki..." szlerini syleyerek kendinin doru-
dan doruya Tanrdan buyruk aldn vurgulamtr, an-
cak Tanrsal bilgiye varmayanlar bu szleri anlayamazlar.
87
E Said i Nursi' nin "Risale i N u r "u slamn zdr,
yeni bir Kuran' dr, yeni bir yorumdur. O, bunu Tanrnn
buyruuyla yazm, aklamt r, bu konu t art lmaz,
gecikt irilmez.
F nanm, arnm, kendine gvenmi bir nurcunun
(onlar Nur talebesi derler) balca grevi nereye giderse ora-
da bir yeni "nur cu" yetitirmek, birlie kazandrmaktir.
G lkenin neresinde olursa olsun, nurcularn t op-
lanarak "Risale i N u r " okumalar gerekir. Toplant larda
sesi gzel, uyumlu, uygun kimse okur, t ekiler dinleye-
bilirler. Bu t oplant larda, Tanr adlarndan sonra Said i
Nur si' nin adn sylemek gerekir. Bu ad, gizli bir sesle
de yanstlabilir, bilgisizler anlamasn diye.
G Bir nurcunun evinde Kuran olmayabilir, ancak
"Risale i N u r "u n bulundurulmas kesindir.
H Risale i Nur okumak isteyip de almaya gc yet-
meyen olursa durumu iyi bir nurcunun ona bir t akm alp
balamas byk iyiliktir. Nedeni de bir nurcunun g-
revi t oplulua ye kazandrmak, Nurculuun gelimesi-
ne de kat kda bulunmakt r.
K Bir lkede Nurculua kar kanlarn hepsi din-
sizdir, eriattan ayrlmtr. Nurculuk gerek Mslman-
lktr, Nurculua kar kmak slam ykmakt r.
L Nurcularn Dou' da oalmalar, Bat ' da azalma-
lar uygundur.
M Risale i Nur, an anlayna, gereksinimine g-
re bir "Yeni Kuran' dr", ona gre davranla.
88
N Devlet eriata dayanrsa doru, dayanmazsa e-
ridir. Bt n devlet kur umlan eriat buyruklarna, daha
a Risale i Nur bildirilerine dayanmaldr. Tm yk-
sekrenim kurumlarnn adlar "Medrese i N u r " ola-
rak deit irilmelidir, namaz klnmayan yerde renim
olmaz.
rnekleri daha oalt abiliriz. Nit ekim Risale i
Nur ' u okuyanlar burada dizilenlerin karmak, bozuk bir
dille yazldn grseler bile amac anlamakt a glk
ekmezler.
Nurculuk, yukarda zet lendii gibi, dizgeli bir akm
deil, ancak ulus ynet imini elinde bulunduranlarn oy
t oplama t ut kusu nedeniyle ok ilgi t oplamt r. Nurcu-
luk I slama uygun, slama bal, Kuran' a dayal bir ku-
rulu deildir. Nakibendi t arikat nn bir kolu olmas,
kendisinden de "Aczmendilik" diye bir kolun domas
I slam dladnn nesnel rnekleridir. I slamn kayna,
oda Kuran' dr. imdi bu kuruluun neden Islanfa, Ku-
r an' a aykr olduunu grelim:
A slam dininin kayna olan Kuran' da mezhep, ta-
rikat yoktur. Kuran bt nlet iricidir, blc (tefrikac)
deil. Oysa t m mezhepler, t arikat lar blcdr, ayr ay-
r t opluluklar olut urmay yeler.
B I slamda bt n t apmlar (ibadet ler) Tanr adna
srdrlr. Kuran' da ad san gemeyen kimseler adna
deil. Oysa Nurculuk' t a kurucusunun ad, Tanr adlar
yannda anlr.
89
C I slamda biricik kut sal kit ap Kuran' dr, onun "ye-
ni si ", "eski si " olamaz, benzeri, rnei yazlamaz, ba-
ka bir kitap Kuran anlamnda alnamaz, yorumlanamaz.
Oysa Nurculuk' t a "Risale i Nur ", ". . . mellifin. . . " gibi
Kuran yerine de okunmakt adr. Bu t ut um, eriata gre
"Kfr i kebir/ byk su "t ur, lm gerektirir.
Kuran' da bt n inananlarn karde olduklar, Tan-
rnn bt n evrenin yaratcs olduu bildirilir, insanlar
arasnda stnlk aalk ayrm gzet ilmez. Oysa Nur-
culuk' t a Said i Krdi stn yaratll, Tanryla dolaysz
iliki kuran bir kimse diye nitelenir.
D Kuran' a gre t apm belli bir dzene gre, alak-
gnllce srdrlr. Nurculuk' t a deiik klklara b-
rnmek, olduundan baka t rl grnmek, ilgi ekici
giysilerle donanmak, elde denek (asa) bulundurmak, ca-
milerde oyun andrr nit elikt e t ren dzenlemek vardr.
Bu t r davranlar I slamda yasaktr, inanca aykrdr.
E I slamda belli bir dinciler kesiti (snf) yoktur, b-
t n insanlar eittir. Oysa Nurculuk' t a "N u r t alebesi" de-
nen zel bir t opluluk, ayr bir dernek vardr.
F I slamda t apm aktr, gizli kapakl deildir. Nur-
culuk' t a t apm gizlidir, t oplumun gznden uzaktr, ie
kapaldr. Nit ekim, lkemizde, Nurcularn olut urdukla-
r t opluluklarn hepsi gizlidir.
Bu rnekleri daha da oalt abiliriz, ancak gerek-
mez. Nedeni de "Risale i Nur " denen yazlarn dzen-
siz, dank olmasdr. Buna karn, Said i Nursi, zel
90
likle "Sikke i Tasdik i Gaybi " adl "risale"sinde kendi
yazlarn Kuran' la zde sayar, kendini Tanryla konu-
an, Peygamber' le, Abdulkadir Geylani ile, Muhyiddin
i Arabi ile e tutar. Nit ekim yle bir yorum getirir: "Ri
sale i Nur ' u, cenab Allah Kurankerim' de imzalamt r.
Bata Hazret i Muhammed olarak, Hazret i Ali, Abdulka-
dir Geylani, Muhyiddin Arabi ve t eki bykler de Ri
sale i Nur ' a imza koymulardr. " Bu szler byle dz-
gn deil, karmak, dank niteliktedir. Nurcular bu dil
bozukluklarn anlam derinliine, Tanrsal bildirilerle
gelen rperilere yorarlar.
Said i Krdi, srgn olarak bulunduu spart a' da
yazd "Lemalar "da unlar sylyor: "Risale i Nur gir-
dii her yeri kutsal lat rm ( mbareklendirmi) , bu ara-
da... spart a' ya mbareklik mekn kazandrmt r... Ri-
sale i Nur, spart a' ya bt n illerin st nde bir dindarlk
meziyet i salamt r. " zet lenerek alnan bu alntda ya-
zar kendinin bulunduu yerin kut sallat n sylerken,
st kapal olarak Tanrsal bir nitelie brndn vur-
gulamakt adr. slam dinine gre yalnz Tanr "mba-
r ek", "mukaddes" bir varlktkr, il, ile "mbar ek" ol-
maz.
Kendi kendini "mbar ek" diye niteleyen Sad i Nur-
si "Sn mez Risalesi"nde, u szlerle "Risale i N u r "u
vmekt edir: "Risale i Nur Kuran' n aynasdr, bir muci-
ze nit eliindedir. " slam dininde, Peygamber "benden
mucize beklemeyin" derken bizim "mbar ek" yazari
91
mz yazlarn bir yandan Kuran' la karlat ryor, bir
yandan da "muc i ze" diye niteliyor. Yine bu "r i sale"ni n
baka bir yerinde yle diyor: ". . . Risale i Nur ' a kimse
kar koyamaz, onunla boy lemez, ona denk t ut ula-
maz. " Bu szler nceleri Kuran iin sylenmit i, onun
"bi r benzerinin yazlamayaca" vurgulanmt .
Said i Nursi' ye gre "Risale i N u r " kendisine Tan-
rnn istei zerine, dolaysz olarak indirilmitir. Nit ekim,
"Bedizzaman Cevap Veriyor, 1960" adl yazda: "Risa-
le i Nur, Said i Nur si' ye Allah tarafndan verilmit ir"
denmekt edir. slam dinine gre Tanr drt yalvaca (Pey-
gambere) kit ap indirmit ir: Tevrat, Zebur, ncil, Kuran.
Bunlardan birincisi Musa' ya ikincisi Davud' a ncs
sa' ya, drdncs Muhammed' e indirilmitir. Bunlarn
indirilmesi "vahy" yoluyladr. Bunlarn dnda kalan, yi-
ne Tanrsal sevgiden kaynaklanan kit aplarn yazlmasn
daki gizemsel et kinlie " lham/ esin" denir. Oysa Nur-
cu nderi burada, Kuran' da geen "i n sal " szcn
t ersine evirerek kullanyor. Nit ekim "Emi r da Lahika-
s " adn verdii yazsnda da "Kurankerimin ruhu, Ri-
sale i Nur ' un cesedine girmit ir" demekt en kendini ala-
myor. Bu szler yorum gerekt irmez, anlamlar ak. Ya-
zar, benim yazdklarm "Kuran, ' dr" aklamasn geti-
riyor, salkl bir saduyunun bunlara verebilecei ba-
ka bir anlam yoktur.
Bu t r szleri ne srerek, Tanrsal bir nit elikle do-
nat ldn syleyenlerin ncs Muhyiddin i Arabi' dir.
92
www.cizgiliforum.com
enginel
O da kimi yazlarnda, kendisinin Tanryla dolaysz g-
rt n, Tanrnn bir insan klna (zellikle yat aa
girmi gzel bir kadn) brnerek kendisine yaklat -
n ortaya atmt. eriat, onun, Gazzali' nin yazlarn su-
lam, yasaklamt . Said i Krdimin syledikleri de ba-
ka t rl deil. mdi, yine Nur si' nin "Mesnevi yi Nuri-
ye " adl yazsndan, zet leyerek unlar akt aralm: "Ri
sale i Nur, Kuran' n bir mucizesi olduundan her eyde
bir marifet penceresi amtr. Bu kit ap Kuran' a ait bir
srr zerek bir yllk ii bir saat t e bit irecek duruma gel-
mitir... Risale i Nur, Musa peygamberin asas gibi ne-
reye vurmusa oradan su karmt r. "
slam dinine gre, bat a insan olmak zere, bt n
yarat klar kendi dillerince Tanrnn adn anarlar, ona
kar sayg sevgi duyarlar, ite bu yorumu "Risale i Nur "
yazar t ersine evirerek, kendi yazsn da Kur an' a e t u-
tarak yle sylyor: "Risale i Nur ' u yalnzca kular de-
il, gkt e ve havada bulunan t m varlklar alklar." Bu-
rada da anlat lmak istenen ok ak, yorumsuzdur. Ya-
zarn dilinin alt nda, yapt nn Kuran olduu sav okuyu-
cuya gz krpmakt adr.
Said i Nursi byk bir birikime ulaan yazlarnn
hepsinde, kendini kimi yerde st kapal, kimi yerde ok
ak olarak paygamberlerle karlatrr. Tanryla dolay-
sz konut uunu vurgular. Onun "Hi zmet Rehber i " de-
dii yazsndan, geliigzel birka blmc zet leye-
rek akt aralm: "Ama onda (Risale i Nur' da) yazlanlar
93
Kur an' n maldr. Hepsi Allah' t andr. . . Peygamberimiz
Kurankerim' in sadece bir t ercman idi. st at da (Sa
id i Krdi) Risale i Nur ' un sadece bir t ercman gibi-
dir." Bu alnt larn amac Kuran' la "Risale i N ur " arasn-
da bir zdeliin, Peygamber' le Said i Nursi arasnda
bir yaknln bulunduunu vurgulamakt . Risale i Nur
dizisinin t mn okuyanlar, bu alnt larn bu nicelikt e
kalmadn, olduka bozuk, dengesiz bir dille bt n b-
lmlere serpit irildiini grmekt e glk ekmezler. O
nun " man Hakikat leri" balkl yazsnda syledikleri
rpert icidir: "Risale i Nur, peygamberimizin risalet inin
yani peygamberliinin bir mirasn st ada verir." Ak-
lamaya, uzun yorumlara gerek kalmyor, Nursi ile Mu
hammed zde ort amda bulunuyor. slam dininde Ku
r an' a "salam i p", "salam t ut acak/ kulp" anlamnda
"urvet ' l vska" denir. Nit ekim Nursi de, gerek "Hi z-
met Risalesi", gerekse "Meyve Risalesi" adlarn ta-
yan yazlarnda, zetle unlar dile getirir: "Risale i Nur...
urvet ' l vska kopmayan kulptur., bir Allah ipidir, bu Al-
lah ipine t ut unan kurt ulur. " Bu szlerden kan anlam da
aktr. Okuyucuyu duraksat an yalnzca Arapa "urvet ' l
vska, hable' l met i n" gibi szckler olabilir. Nit ekim "h
abl ' el met i n " de salam ip, Tanrnn ipi, Kuran anlamn-
dadr. Bu alntya gre "Risale i N u r " bir Kuran' dr, s-
zn baka bir yorumu yoktur.
Said i Nursi evresinde t oplanan, Anadolu' nun gz-
lerden uzak bucaklarna dalan "n ur t alebesi", zellik
94
I e eriata bal kimseler arasnda t epki uyandrd. Nit e-
kim, 1970' li yllarda, bu konuda yaynlar da grld. Bi-
zim bu konuyla ilgili yaynlar arasnda en ok ilgimizi
eken "Mul a mam Hat ip Okulu Mdr, Ali Gz
t ok"un yaymlad "Mslmanlk ve Nurculuk, 1971"
oldu. Yazar, "Risale i N u r "u bat an aa okumu, ince-
lemi, Kuran' la karlat rm, ilgin alntlarla sergile-
mi, "Nur cul uk" denen akmn t m ayrntlarn sergi-
lemitir. Bu yazy yazarken bavuru belgelerimizden
biri de o alma olmut ur.
"Risale i Nur ' un, Hizmet Risalesi" blmnde ge-
en u szler de ilgintir: "Risale i Nur ' a kar kla-
maz (it iraz). Yaplacak her itiraz. En ulu kiilerden, Kut-
bu' 1 Azam' dan da gelse aldr edilmemeli. " Bu alntda
da Kur an' a degin bir zellik vardr. Nit ekim slam
inanlarna gre Kuran buyruklarna, aklamalarna,
bildirilerine kar klamaz, Kuran elet irilemez, t art -
lamaz. Kuran konusunda gndeme gelebilecek bir kar-
k (it iraz) kesinlikle sutur, bunu yapan ann en
byk bilgini, en byk ermii (evliyas) t insel bakm-
dan en st n saylan kiisi olsa bile szleri geersizdir.
slam dnyasnda Peygamber' e de "Kut bu' l a' zam" den-
dii unut ulmamal. "Kut bu' l a ' za m" en yce, en stn
yet ke, ana yn veren, k t ut an gibi anlamlarda da
sylenir. Burada "Risale i Nur "la Kuran yanyana geti-
riliyor. Bu t ut um slam dinine gre ok ar bir sutur.
Oysa, "Risale i N u r " yazar buna aldrmyor bile.
95
Ali Gzt ok' un, yukarda ad geen almasnda,
Said i Nur si' nin yazlarndan yaplan alntlar, onlarla il-
gili aklamalar ok ilgin niteliktedir. Yazar, "Risale i
Nur "da geen yorumlarla Kuran ayetlerini karlatryor,
Said i Nur si' nin "Yeni Kur an" yazma t ut kusunu bt n
aklyla sergiliyor. Birka alnt verelim:
"Kurankerim ve Risale i Nur Rahman ve Rahim
olan Allann bir indiriidir, s. 38) ", alntlarn srdre-
lim: "Kurankerim ve Risale i Nur ' un indirilii aziz ve
hakim olan Allah' tandr... ite o nur hem Kurankerim' dir,
hem de Risale i Nur' dur... Risale i Nur ' un 129 paras
Kuran' dan uzanan elekt rik t elinin ucuna t aklan 129
elekt rik lambas gibidir... Bu yle bir kit apt r ki, insan-
lar karanlkt an a karasn diye sana indirdik. (Ku-
ran Secde Suresi)... Said i Nursi' ye gre: Bu ayetlerde
ki nur, yani k szyle anlat lmak ist enen yine Risale
i Nur' dur... Bu yle bir kit apt r ki sen onunla insanlar
Risale i Nur ' un na karasn diye onu sana indirdik.
Allaha aran, gzel iler yapan ve ben Mslmanlar
danm diyen kimsenin sznden daha gzel ne olabilir
(Kuran Fuss. Suresi ayet 33)... Said i Nur si' ye gre: Hi-
bir szn kendisininkinden daha gzel olamayaca
"sz", Risale i Nur Klliyat ndan olan "Szler " adl Ri-
sale yani kitaptr. Ayetle, ite bu kit ap anlat lmak isten-
mi ve vlmt r. Allah' a aran, gzel iler yapan ve
ben Mslmanm diyen Said i Nursi' nin: Szler adl ki-
t abndan daha gzel ne olabilir? s. 38 40. "
96
Yukarda sergilenen alnt lar iyice okunur, zerinde
dnlrse, slam dininin, zellikle Kur an' n ne gibi
arpk yorumlara urat ld Said i Nur si ' ni n Kur an'
bile kendi szlerine, eylemlerine t ank gst erdii, "Ri
sale i N ur "un Kuran' da bile anld, bir Tanr buyruu
diye t ant lmak ist endii kolayca anlalr. Biz, burada
uzun yorumlara dalmak ist emiyoruz. Ancak, Sadi i Nur-
si' nin ne olduunu, hangi ist eklerin ardnca srklendi-
ini anlamak iin, rencilerinin ( Nur t alebesi), yanda-
larnn szlerini dinlemekle deil yazlarn ilgiyle oku-
makla salanabileceini vurgulayalm.
Yazlarnn Kuran' la, bin yz elli yl nceden bil-
dirildiini syleyen, yzlerce sayfa t ut an "Risale i
Nur "un pek ok yerinde, olduka kark, bulank bir dil-
le sergileyen bir kimsenin "Msl man " kavram iine so-
kulmak ist enmesi, bir de adnn bana "bedizzaman/ a
n t ans" gibi bir niteliin eklenmesi salkl bir sa-
duyunun ii deil kansndayz. Bir kimse durup durur-
ken, "beni Tanr syletiyor, bana yeni bir Kuran yaz di-
yor, bana esinler, vahiyler gnderiyor, bugn yapaca-
m nceden Kuran' la bildirmit ir" savn ileri sren ki-
iye ne denir bilemiyoruz.
islam lkelerinde, Tanryla yaknlk kurduklarn,
ondan dolaysz olarak esin aldklarn, Tanrsal esinle
yaz yazdklarn, konut uklarn syleyen nice dn-
rn, ozann, ermiin ldrldn biliyoruz, yazl kay-
naklardan reniyoruz. Szgelii Hallac Mansur, Sey
9 7
yid Nesimi, eyh Bedreddin, Olan eyh brahim daha
nicesi inanlarndan dolay lme gnderilmit ir. Onla-
rn syledikleriyle Said i Nur si ' ni n "Risale i Nur "da
yazdklar arasnda bir karlat rma yaparsak, ncekile-
rin salt aydn, susuz kimseler olduklarn, Said i Nur-
si' nin ise "er i at " anlayna gre mam Gazali, Muh
yiddin i Arabi gibilerden ok daha derin bir "Gn ah uu-
r umun a" yuvarlandn anlamakt a glk ekmeyiz.
eyh Bedret t in sulanrken gerici eyhlislamlar: "Bu
adam ben peygamberim diyor, bana bunlar sylet en Al
lahtr diyor, yeni bir din get irmek istiyor..." lklarn,
yaygaralarn koparmlard. imdi "Risale i Nur ' u oku-
yunca insann parma aznda kalyor. Eksiksiz "Ms-
l man " geinen bir kimsenin Kuran karsndaki t ut umu
byle mi olmalyd?
Bugn, Bat uygarlnn slamdan doduunu, b-
t n bulularn Kuran' dan alndn syleyen szde bil-
ginlerimiz az deildir. Ancak saduyunun sorduu u so-
ru da yant sz kalmakt adr: Bt n bulular Kuran' dan
alnmsa, neden hepsi Kur an' a inanmayanlarn, onun
varln bile duymayanlarn, onu okumayanlarn ellerin-
den kmtr. Neden Kuran' n indii t oplumda, ona ba-
lanan uluslarda byle bir kimse kmamt r?
lka Yunan Roma uygarlnn, Avrupa' da t ann-
masnda, zellikle Ort aa' da slam aydnlarnn etkisi
yadsnamaz, almalar nemlidir. Ancak bu etki, bu
almalar Yunan kaynaklarnn bilinmesinde, renil
98
meinde yardmc olmut ur. Bat uygarl ksa bir sre-
de t m Ort aa, I slam amtr. Tm slam bulular,
yenilikleri on nc yzyl ort alarna bile ulaamam-
tr. On beinci yzyl ort alarnda Avrupa' da artc bir
gelime, deneyci bir atlm yaanmt r. Gkbilim, fizik,
mat emat ik, kimya, t p alanlarnda nemli bulular sergi-
lenmitir. Elimde "Moder n a ncesi Fizik, J.D. Be
mal, ev. Deniz Yurtren, 1995" adn t ayan ilgin bir
yapt var. Bunda, uygarlk t arihi boyunca srdrlen bi-
limsel gelimeler, bulular anlatlyor, slam aydnlarnn
emeklerinden saygyla sz ediliyor. Ancak, bu slam uya-
n, bilimsel aracl pek uzun srmyor, Ort aa' la
kapanyor, unut ulup gidiyor.
Peki islam dnyas, Ort aa' daki olumlu geliimi
neden srdremedi, neden gnmz slamclarna yal-
nzca o dneme zg bir vnme kald? Bu duraklama-
nn, gerilemenin nedenleri neler olabilir? Bunlar bizim
Nurculara, gericilere, "Kur t ulu sl amda", "Anayasa
Kuran olmal " diyenlere sorarsanz alacanz yant lar
bellidir: "A Masonlar, B Tanzimat Dneminde Batl-
lama giriimi, Must afa Reid Paa, Mit hat Paa, daha
sonra ittihat ve Terakki t opluluu, en sonra da At at rk.
Bu engeller olmasa slam inanlar ada dnyaya ege-
men olacakt . imdi, biraz daha genileyelim, unlar so-
ralm: Atatrk, ondan nceki engeller yalnzca Trki-
ye' de grld. t eki slam lkelerinde byle bir durum
yokt u. Szgelii Suudi Arabist an, Pakist an, ran, Endo
99
nezya, Fas, Cezayir, Tunus, Irak, Suriye gibi slam lke-
lerinde Atatrk yoktu, ondan nce gelen Reid Paa, Mit-
hat Paa yoktu. Neden bu lkelerde, ada Avrupa l-
snde bir uyanma, bir silkinme, kendine dn olay
yaanmad, yaanmyor da? Bu lkelerin hangisi At at rk
Trkiyesi' nden daha ilerde, daha saygn, daha gl, da-
ha zgrdr?
Nurculuk' t a nedense "t arikat " szc kullanlmaz,
Nurcular kendi topluluklarna "cemaat " derler. Bu bir kan-
drmacadr. Nedeni belli: slam inanlarna gre bu dini se-
enlerden oluan toplulua "cemaat " denir. Peygamberin
evresinde toplanan, Kuran' a balanan kimselerin birlii
"cemaaf' t r. Said i Nursi de yeni bir din kurduunu ileri
srdnden ona bal toplulua "cemaat " demitir.
"Risale i Nur ", bir yorum olmakla birlikte, Kuran' n
bt nn kapsamaz, geliigzel seilmi ayetlerin, g-
reli aklamasn getirir. Ancak bu aklamalar da, yu-
karda akt arlan alnt lardan anlaldna gre gelenek-
sel Kuran yorumlarna uygun deildir, birtakm aykr d-
nceleri ierir. "Risale i Nur "un "Mi ft ah' l i man" b-
lmnde geen u szleri de zet leyerek akt aralm:
"...Risale i N ur " ab hayattr... Musa Peygamber' in asa-
s nasl dokunduu t at an oniki pnar akt t ysa, gerek
Hazret i Musa' y, gerekse yanndakileri nasl susuzluk-
tan kurt armsa, "Risale i N u r " da onun gibidir. Bir Ku-
ran asasdr". Bu szlerin anlam belli, yazar "Risale i
Nur "la Kuran' zdeletiriyor.
100
Saidi i Nursi, "N u r Meyveleri" adn verdii yaz-
snda yle diyor: "Risale i Nur okumak veya yazmak,
alim olmak iin yeterlidir, baka bilgiye gerek yokt ur. "
mdi, bu szleri okuyan bir kimsenin bilimden ne anla-
ldn sormas, zerinde dnmesi doaldr. "Risa-
le i Nur "da hangi bilimsel bilgiler vardr? Yukarda ser-
gilenen rneklere baklrsa, bunlarn bir teki bile dzen-
li, salkl bilgi deil, birt akm sanlar, sanrlar, saykla-
malar. Bilim us llerine, dnme kurallarna, bilim-
sel koullara gre salanr. Bilim kavramnn kapsamn-
da tarih, fizik, kimya, gkbilim, yerbilim, kazbilim, sa
lkbilim, dirimbilim, t oplumbilim, corafya, mat emat ik,
geomet ri, mekanik daha nice deney bilimi vardr. Peki
"Risale i Nur "da bunlarn hangisi bulunur, bulunabilir?
nsan bilimlerinde, zellikle insann tinsel varln
ilgilendiren salk korumay amalayan bilimlerde ar-
tc sapt amalar vardr. Kimi sayrlklarn, denge bozuk-
luklarnn sapt anmasnda konumalarn, yazlarn, yaz-
larla anlat lan konularn nemi byktr. Sayrln be-
lirtileri konumaya, yazya, izime yansr. Nit ekim Fre
ud ile rencilerinin nemle vurguladklar bilinalt ev-
reni insann anlalmasnda t kenmez bir birikim kayna-
dr. Bugn t insel sayrlklarn, bilin bozukluklarnn
ou bu bilinalt alanna inmekle, oradan zmleme-
ler get irmekle aklanmakt adr. Bilinalt kiiliin, ra-
nn snadr. Oraya inmeyi baaran bir uzman, kaa-
yakalamakt a glk ekmez. Yukarda sylenenlerden
yola karak, Said i Nursi' ye yaklamaya alalm:
101
1 Said i Nursi "Risale i Nur "da geen szlerinin
Tanrdan geldiini, esin kaynann Tanr olduunu sa-
vunmakt adr. Bu sav, onun dolaysz olarak, Tanryla ili-
ki kurduu anlamna gelmekt edir. Peki Tanryla dolay-
sz iliki kuran kimselere "peygamber " denmez mi? B-
t n peygamberlerin ne serdikleri savlar byle deil mi?
Byledir. yleyse, durup dururken peygamber olduu-
nu savunana ne derler?
2 Said i Nursi, yine rneklerden anlaldna g-
re, yeni bir Kuran yazma yolundadr. "Risale i N u r "
Tanrsal esinlerle bt nleen "kut sal kit ap "t r, ona kar-
klmaz, deit irilemez, elet irilemez. Bu niteliklerin
hepsi Kuran iin geerlidir. Oysa, yazd kit aba st
kapal olarak "Kur an"dr diyen kiiye ne derler? Bu so-
runun yant n eyhlislam Ebussuud Efendi' nin "F et -
valar "n dan buluyoruz "Kat li vacibt ir." Yarg bununla
bit miyor, "an n mezhebinden olanlar dahi kat ledilir." -
t e eriatn Said i Nursi ile yandalar, "n ur t alebesi" ko-
nusunda syledikleri bunlardr.
3 Said i Nursi slam savunurken, onun getirdii ko-
ullarn birine bile uymuyor. Bu kii, lslamn ngrd-
"ai l e" birliinden yoksundur, Tanrnn bu konudaki
buyr uunu yerine get ir memi, Peygamber ' in yoluna
(snnet ine) balanmamt r. Bu nedenle nurcularn ner
deyse byk bir blm evlilikten kanmakt adr.
4 t slamda zel bir giyim, t oplumda ayrcalk dou-
racak nit elikt e giyinip kuanma yoktur. Oysa Nur t ale
102
besi t oplumun ilgisini ekecek biimde dadnk giy-
silere brnmekt edirler.
5 slamda almak bile "ibadet t en saylr"ken Nur-
cular almazlar, tarla ilemezler, hayvan yet it irmez-
ler. Peki neyle geinirler, bu geim kaynan nerden sa-
larlar? slamda smr, dilenme, almadan geinme,
daha a "t akva" denen t oplumdan el etek ekerek e
mek t ket meden, kazanmadan yaama yoktur, yasaktr.
"Mmi nler takvay sevmezler". Oysa Nur t alebesi hep
gizlilikler iinde, grnmeyen, bilinmeyen yerlerde a-
lmadan yaar.
6 "Risale i N ur " yaynlaryla bu yurt larn, okulla-
rn, derneklerin ayakta durmasna, yeni grkemli yap-
larn, konut larn yaplmasna olanak yoktur, bunlar kii-
sel yardmlarla da olacak iler deil. Burada "deir me-
nin suyu nereden geliyor" sorusu bt n arlyla kar-
mza kyor. lk bakt a nemsiz gibi grlen bu son
sorun, hepsinden nemlidir. Nedeni u: Dnsel al-
malarda, gdlen ama sorunlarn gereklere uygun, bi-
limsel ynt emlere dayal olarak gndeme get irilmesi,
onlara yant aranmasdr. Bu ite kapallk, gizlilik yok-
tur.
Topluma ak, belli erei, anlamsal ierii olan bir
kuramn evresinde t oplananlar iin kazan, smr sz
konusu olamaz. Ancak, Nurculuk yle deil. Toplumun
belli bir kesimini ele geirerek ynlendirmek, ada
anlayla gelen grleri, oluan kurumlan ort adan kai
103
drmak, szde bir "eriat devlet i" kurmak. Dur um by-
le olunca, bilimsel almann, grn t esine geilir,
rt l ama gndeme gelir. Durum byle olunca geim
olanaklar, t ket im kaynaklar ister ist emez sorular dizi-
sine dnr, deirmenin suyunun kayna aranr.
Biz, yakndan tandmz Nurcuhrdan sezinlediimi-
ze gre, Nurculuk Ort aa' da, ran' da ortaya kan, Hasan
Sabbah' n kurduu dernei "Hahaiye" diye nit elemek
yaygn bir gelenektir. Hasan Sabbah, ran'da "Alamut Ka-
lesi" denen dalk yere ekilmi, orada evresinde topla-
nanlara "haha" vererek uyut uruculuu alamtr. Bu-
na alan kimseleri, istedii gibi kullanmada, lme gn-
dermede glk ekmemitir. Onun sonradan "Bat nilik"
diye anlan r slam lkelerinde uyut urucu kullanma-
y bir gelenek durumuna getirilmitir.
Bat inilikt e, Kur an' n grnen deil, grnmeyen
yanna, anlamsal ieriine nem verilir, bylece all-
madk bir yorum t r ort aya kar. Birliin "banda bu-
lunan kimse Tanrlatrlr, szleri Tanrsal kaynakt an
gelmi gsterilir, kar konulmaz, t art lmaz, eletiril-
mez, yalnzca t oplu olarak okunur, dinlenir.
Nurculuk, ister tarikat, ister topluluk (cemaat ) olsun,
hangi gr benimsemi, hangi eree ynelmi, ksaca-
s ne istiyor? Bu sorunun yant yoktur. Nit ekim "Risale
i Nur "u sklmadan, bunalmadan okuyan bir kimse yaza-
rnn ne istediini bunlar neden yazdn anlamakt a ok
glk eker. Nurculara sorarsanz ama, Trkiye Cu
104
muhriyeti yerine bir "eriat devlet i" kurmaktr. Ancak, al-
t yz yl slam geleneine balanan Osmanl Devlet i' nin
sonu nereye vard? diye sorulunca yant yoktur. Bugn, e-
riata balln savunan slam devletleri iinde Ameri-
ka' ya Avrupa' ya el amayan, dilenmeyeni yoktur. Trki-
ye' nin eriat devleti olmas, dilenci slam devletlerinin sa-
ysn arttrmaktan baka bir ie yaramaz.
Diyelim ki gerek ama, Kuran ieriine uygun bir
t oplum dzeni kurmak, insanlar ona gre eitip yetitir-
mektir. Oysa "Risale i Nur "un Kuran' a uymad, onu ye
nidenyazmay dnd ortada sergilenen yorumlardan
belli. Kuran' n Nurculuun isteklerini doyuramad, gi-
deremedii Said i Nursi' nin aklamalarndan belli. Son-
ra, Mslmanla gnl vermi bir kimsenin Kuran du-
rurken "Risalei i Nur " okumasna gerek var m? Bir in-
sana Mslman olmas iin Tanrnn kitab yetmiyor mu?
Nurculuun ak bir erei, anlam grlmyor. Yk-
sekret im kurumlarnn "medrese i nr iye" adyla anl-
masn isteyen Nurculuk o kurumlarda bilim adna ne
okut acak? Yalnzca "Risale i N ur " okumak iin ykse-
kret im kurumuna gerek kalmamt r.
ada bir t oplumu, st elik onlarca milyon insan-
dan oluan byk bir birikimi ynet mek iin yalnzca
"Risale i Nur " okumak yeter mi? Tm t oplumsal kurum-
larn ynet imi, dzenlenmesi, yaat lmas, gelir gider i-
lemleri, denet imi hangi ilkelere gre uygalanacak? a-
da dnyada iine kapanp kendi bana yaayabilen bir
105
devlet yoktur. Uluslararas ilikiler, szlemeler, anla-
malar, hep an anlayna, uygarln gidiine gredir.
Trkiye bunlarn dna karsa, bunlar yadsrsa kom-
ularyla hangi koullar alt nda bar salayacak, birlik
dzen kurabilecek?
slam amza yetmiyor. Bt n bulular, gelime-
ler, yenilikler t oplumlararas ilikiler Ort aadan beri
dinlerin dna tamtr, hepsi I slamn dnda, . uzan-
da varln srdrme olana salamtr. Bugn, topra-
nn alt ndaki pet rol kendi olanaklaryla, kendi bulu-
laryla karan, ileten arndran, satabilen bir slam dev-
leti yoktur. Yine bugn saln kendi olanaklaryla sa
ltan bir slam devleti yoktur. Varlkl yneticiler, "pet -
rol zenginleri" balar arynca hep Avrupa' ya, Ameri-
ka' ya kouyorlar, salt m gerelerini Kuran' da, "Risa
le i Nur "da aramyorlar. amz bt n dinleri am bir
uygarlk anlaynn aydnlnda yryor.
Said i Nursi bir yazsnda: "Risale i Nur, Kuranke-
r im' in en hakiki tefsiridir. Risale i Nur, kendisine hiz-
met edenler, bata talebelerini mut lak cennet e gt recek"
demekt edir. Oysa slam dinine gre kimin cennet e gide-
ceini yanlnzca Tanr bilir. Ort aa Avrupas' nda geim
sknts eken kiliseler varlkl kimselere byk gelirler
karlnda "cennet sat arlard", bunu tarih kaynakla-
rndan reniyoruz. Burada da, ona benzer bir aklama
grlyor, "Risale i N u r " okuyanlar, onu yaymaya a-
lanlar kesinlikle "cennet e gidecekler. " Byle bir sav
106
salkl bir dnme odandan kamaz. Bu "c en n et "
szcnn arkasnda ykl bir kar, kazan t ut kusu-
nun pusuya yatt besbelli. Kuran' da bile, "Kur an oku-
yan cennet e gidecek" denmemit ir. Nit ekim Kuran' , il-
gi duyunca bir papaz da okuyabilir.
Burada, Said i Nursi' nin derin bir bunalm iine d-
t , sarsld, dengesinin bozulduu anlalyor. Nit e-
kim yazlarnda, t mceler arasnda salkl bir anlam
balant s grlmyor, kavramlar yan yana dizilmi, an-
cak ierikleri birbirinden kopuk. Bu kopukluk dnme
eyleminin sk sk kesint iye uramas sonucudur. Dn-
me eylemi salkl ilemiyor, sramalara, sapmalara,
anlam kaymalarna yneliyor.
Durum dnce yet ersizliinden douyor, bilin bu-
lankl dnme eylemini saptryor, buna bilgisizlik,
kendini beenmilik, evrede t oplananlarn savrukluu,
sarsakl eklenince i iinden klmaz bir bulakla
dnyor. Said i Nur si ' ni n ok st n dnceler ret-
tiini savunanlar, b st n dncelerin neler olduu so-
rulunca, bir rnek ist enince konuyu saptryor, anlamsz
szckler sergileyerek gerek bir zm getirdiklerini sa-
nyorlar. 1950 ylnda, Edebiyat Faklt esi' nin Felsefe
Blm' nde renciyken Muhsin Alev adl nurcu bir ar-
kadamz vard. Sonradan Berlin' e giderek, orada yeni
bir "n ur der nei " kurdu, adn da "Muhsi n Elkovani"ye
dnt rd. Bu arkadamz, Almanca yaymlad bir
yazsnda, Nursi ile Kant ' karlat rm (biz yazy gr
107
medik, yalnzca ilenen konunun akt arlmn dinledik),
Nursi' yi Kant ' t an daha st n bulmu. Biz, Kant ' n t m
yazlarn okuduk, Nur si' nin "risale' Merini de biliyoruz.
kisini karlat rmak yle dursun adlarn yan yana yaz-
mak bile lgnlktr. Kant ' n grlerinden birok felse-
fe r domu, Avrupa dncesi yeni bir ierik ka-
zanm. st elik Kant bir yorumcu deil r ac d-
nrdr. Oysa Nursi yet erince renim grmemi, bilgi
edinmemi, yalnzca Kuran' n kimi yerlerini aklama-
ya, yorumlamaya yelt enmi, dank dnceli, salk-
sz dilli bir kimse. Ayrca Nursi dinci, kendinden bin
yz elli yl nce gelmi bir dinin zn kavrayamadan
savunucusu olmaya kalkm bir kimse. Kant , bizim Sa
id i Nursi' nin bir "yeni Kur an" yazmaya kalkmas gi-
bi "yeni ncil" yazmay dnmemi. Neyse sz uzat-
mayalm, bu sylenenlerle yet inelim.
Said i Nursi' nin balca zellii yetitii evrenin
gereince aydnlanmam olmasyla balant ldr. Nit e-
kim bt n slam lkelerinde durum byledir. Kendini
Tanrnn zel elisi sayan, peygamber nit eliinde grp
gst ermeye yelt enen t m dinciler bilgisiz, dengesiz, sav-
ruk anlayl kimselerdir. Uygarlk t arihi, din kurucula-
rnn ounun birt akm dengesizlikler iinde rpnd-
n gsteriyor. Dnce ret en, gelecei aydnlat c, ge-
litirici yapt brakan, dnce r aan bir din kuru-
cu grlmemit ir. Hepsi Tanr adna konut uklarn ile-
ri srm, tutarsz kiiliklerini Tanr kavram arkasnda
108
gizlemilerdir. Bu yzden, yeryznde, din kurucu bir
bilgin, bir bilge grlmemit ir. Dinlerin hepsi yoksul
evrelerde, ret im t ket im dengesizliinin egemen oldu-
u blgelerde, karanlkt a yaayanlar arasnda domu-
tur. Varlkl bir din kurucu bilmiyoruz. Demek yoksulun
baars Tanr adna konumasndadr.
mdi, buraya dein anlat lanlarn hepsi Said i Nur
si' nin bir din kurucusu, inan, yaycs olarak ortaya -
kyla, eylemleriyle ilgili bilgi krntlaryd. Peki, din d-
nda, dinden kaynaklanmayan hangi ada giriimler-
le bu alanda baar salanacak, t oplum gelimesinin n
alacak? Bu sorunun olumlu yant yoktur. Said i Nur
si' nin dedikleri en ince ayrntlarna dein t oplumsal ku-
rumlara uygulanrsa, Trkiye yeryznn en bayndr l-
kesi olurmu. Peki t ariht e yalnzca dinsel uygulamalarla
varln srdren, bayndrlaan, gelien, ykselen bir
devlet var m? Bir Nurcu neyi rnek alarak, hangi ada
verilere dayanarak Trk t oplumunu ykselt ecek? Bunu
dnen bir kimse kmamtr. At at rk' yermekle, cum-
huriyet ynet iminin dine bask yapt yalann diline do-
lamakla lke kalknmaz. lkeyi kalkndran belli kay-
naklar, odaklar vardr. Bunlarn banda ret im gelir.
Okullara din dersi koymakla, din grevlilerinin aylkla-
rn art t rmakla, bt n t oplum kurumlarn dine bala-
makla kalknma olur mu? Bir Nurcu hangi retim alann-
da verimli, varsl olabilmit ir? Hepsi olumsuz.
retim kalknmann birinci kouludur. rettii ken-
dine yeten, artn bakalarna satarak gelir salayan, ba
109
kalanndan yardm beklemeyen, rnlerine dnya satak
lannda alc bulan, t opran altndaki gelir kaynaklarn i-
letmeyi bilen bir ulus kalknr. Kalknmann baka bir ola-
na yoktur. Yeryznde dinle salanan geni kapsaml bir
ret im yoktur. eriat yanls devletlerin yeralt kaynakla-
rn bile, slama inanmayan uluslar iletip smrmektedir.
Kadnlar eve kapamakla, kara rt lerin alt na sok-
makla, kzlar yalnzca din tarikat bilgileriyle aydnlat-
maya almakla ne ret im salanr, ne de dilencilikt en
kurt ulma olana bulunur. Trk kadn krsal kesimde ka
g bilmez, kara rt lere brnmez. Trk kadn tarla-
snda, ayrnda, harmannda, alnda erkeiyle yan ya-
nadr, komularyla uzlam iindedir. Kapanma, rt n-
me byk yerleme yerlerinde, isiz gsz ot urmakla
balar, bu nedenle gericilii besleyen kaynaklar da bu-
ralardr. Krsal kesimin ret ici kadn, byk yerleme
yerlerine gnce gecekondularn tketici diisi durumu-
na getiriliyor, benliinden, kiiliinden uzaklatrlyor.
kinci Abdlhami d' i n delidir, sapkndr diyerek,
Topta Tmar hanesi' ne attrd Said i Krdi, Cumhu-
riyet dneminde Tanryla konuan, ondan buyruklar, bil-
diriler, neriler alan bir olaanst kii durumuna geti-
riliyor. Peki bt n delilerin yazgs byle deil mi? Tan-
ryla konumak, Tanrlamak deliliin en yksek aama-
sdr? Tanr, bilinmeyen bir nedenle, cumhuriyet t en son-
ra lkemize gnderdii byle ermi delilerle ulusumu-
zu ok sevdiini kant lamt r.
110

You might also like