Professional Documents
Culture Documents
0 0 0 0
KULUBU
OKUL YOK. YOK. SORUMLULUK YOK.
SADECE HAFTADA FLM ZLENECEK.
4 f o ep p r esew ta>e
BR BABA, OLU VE OLUNUN
REDDEDEMEYECE BR ETM
domngo
FLM KULB
The Film Club ilk olarak 2007 ylnda
Thomas Ailen Publishers tarafndan Kanadada yaynlanmtr.
David Gilmour, 2008
Trke yay m haklan:
Bkz Yaynclk Ticaret ve Sanayi Ltd. ti.
Asmalmescit Mah. Ensiz Sok.
No:2 D:4 Tnel stanbul
Tel: (212) 245 08 39
domingo@domingo.com.tr
domingo
Domingo, Bkz Yaynclk Ticaret ve Sanayi Ltd. ti.nin markasdr.
Yaync Sertifika No: 12746
www.domingo.com.tr
Yazar: David Gilmour
eviri: Dost Krpe
Kapak ve Sayfa Uygulama: Deniz Guliyeva
Kapak illstrasyonu: Peter Mac
ISBN: 978-605-88981-5-8
1. Bask: Mays 2010
2. Bask: Haziran 2010
Graphis Matbaa, stanbul
100 Yl Mahallesi, Matbaaclar Sitesi,
2. Cadde, No: 202 A, Baclar
(212) 629 06 07
Tm haklar sakldr. Bu kitabn tmnn veya ieriinin har-
hangi bir blmnn yayncnn yazl izni olmadan, fotokopi
yntemi dahil, elektronik ya da mekanik herhangi bir yolla o
altlmas yasaktr.
Patrick Crean'e
Eitim hakknda tek bildiim u:
insanolunun imdiye kadar karlat en
byk ve en nemli glk, ocuklarn nasl
yetitirilmesi ve eitilmesi gerektii meselesidir.
- Michel de Montaigne (1533-92)
BOLUM
I j E E N GN BR KIRMIZI IIKTA beklerken
olumun bir sinemadan ktn grdm. Yannda yeni kz
arkada vard. Kz parmak ularyla olumun ceketinin yeni
ni en ucundan tutuyor, kulana bir eyler fsldyordu. Han
gi film seyrettiklerini gremedim -ieklerle bezeli bir aa,
markizi tamamen kapatyordu- ama aklma ikimizin ba baa,
film seyrederek, sundurmada oturarak geirdii sene ge
lince neredeyse ac verici bir nostaljiye kapldm; bir baba,
olunun ergenliinin o sihirli son demlerine genellikle pek
tank olamaz. Artk olumu altm (yani gerektii) kadar
ok grmyorum, ama o dnem muhteemdi, ikimiz iin
de anst.
Ergenken, okulu brakan kt ocuklarn gittii bir yerin
var olduuna inanrdm. Dnyann kenannda bir yerdi, tpk
2 David Glmour
fil mezarl gibi, ama buras kk olanlarn incecik beyaz
kemikleriyle doluydu. Hl kbuslarmda fizik snavna a
ltm, ders kitabmn sayfalarn giderek artan bir kaygyla
evirdiimi, nk byle eylerle -vektrler ve parabollerle- ilk
ket^ kartlatmt grmemin sebebi budur eminim.
Otuz be yl sonra, olumun notlar dokuzuncu snfta d
meye balaynca ve onuncu snfta dibe vurunca, bir eit ifte
dehete kapldm, hem olanlar karsnda, hem de hl vcu
dumda ok canl olan o hissi anmsadm iin. Eski karmla
evlerimizi dei toku ettik (ocuun bir erkekle kalmaya
ihtiyac var, dedi). Ben onun evine tandm, o da benim eski
bir eker fabrikasnn iinde bulunan ve bir doksan boyun
daki iri kym bir ergenin srekli kalamayaca kadar kk
bir yer olan loftuma. Bylece olumun devlerini eski eimin
yerine benim yapabileceimi farz etmitim iten ie.
Ama ie yaramad. Her gece devin bu kadar m? diye
sorduumda olum J esse neeyle Kesinlikle! diye karlk
veriyordu. O yaz bir haftalna annesinin yamnda kalmaya
gittiinde, yatak odasndaki akla gelebilecek her yere gizlen
mi yzlerce farkl dev buldum. Ksacas okul onu bir yalan
cya veya kaypak bir mteriye dntryordu.
Onu bir zel okula gnderdik; baz sabahlar akn bir sek
reter bizi arayarak J essenin yerini soruyordu. Bir sre sonra
srk gibi evladm sundurmada beliriveriyordu. Nereye git
miti? Belki de bir banliydeki veya daha berbat bir yerdeki
bir alveri merkezinde dzenlenen bir rap yarmasna, ama
okula gitmedii kesindi. Kplere biniyorduk, ciddiyede zr
diliyordu, birka gnlne uslu davranyordu, sonra da tek
rar aztyordu.
FLM KULB
yi huylu bir ocuktu, ok gururluydu, ilgilenmedii hibir
eyi yapamyor gibiydi, sonulardan ne kadar kayglanrsa kay
glansn. Ki epey kayglanyordu. Karneleri yorum ksmlan
hari i karartcyd. Her trden insan tarafndan seviliyordu,
eski ilkokulunun duvarlarm sprey boyayla boyad iin onu
tutuklayan polis bile sevmiti. (Komular onu tanynca gz
lerine inanamamlard.) Polis onu eve brakrken Yerinde
olsam su dnyasna girmeyi unuturum J esse, demi. Sen
yle bir insan deilsin.
Sonunda bir ikindi vakti ona Latince dersi verirken, nnde
ne defter ne de kitap bulunduunu fark ettim; stnde Roma
konsllerinin evirmesi gereken szlerinin yazl olduu bu
ruuk bir kt paras vard o kadar. Mutfak masasnn dier
tarafmda ba eik oturuunu anmsyorum; bronzlaamayan
beyaz yznde beliren en kk huzursuzluk, bir kapnn
arplmas kadar net fark ediliyordu. Gnlerden Pazard, er
genlerin nefret ettii trden bir gnd, hafta sonu bitmek
zereydi, devler yaplmamt, ehir gnesiz bir gndeki
okyanus misali griydi. Sokakta slak yapraklar vard; sisin
iinden Pazartesi yaklamaktayd.
Birka saniye sonra Ders nodann nerede J esse? dedim.
Okulda braktm.
Dil konusunda yetenekliydi, dillerin isel mantm anlyor
du, aktr kulana sahipti, bu dev onun iin ocuk oyunca
olmalyd, ama hibir ey bilmedii ders kitabm kantnp
durmasndan anlalyordu.
Ders notlarn neden getirmediini anlamadm, dedim,
ii yokua srdn.
Sesimdeki sabrszl fark etti; rahatsz oldu ve bu beni de
4 David Gflmour
biraz huzursuzlandrd. Benden korkuyordu. Bundan nefret
ediyordum. Baba oul arasnda normal bir durum muydu,
yoksa onu kayglandran abuk sinirlenmem, doutan gelen
sabrszlm myd, hi bilmiyordum. Neyse, dedim. By
le de eleniriz. Latinceye baylrm.
Sahi mi? diye sordu hevesle (konuyu deitirmeye can
atyordu). almasn, tkenmez kalemi nikotin lekeli par-
maklanyla tutmasn bir sre seyrettim. irkin el yazsn.
Bir Sabin kadm nasl karlr baba? diye sordu bana.
Sonra anlatrm.
Duraksad. Mifer fiil midir?
Byle sorular sorup durdu; ikindi glgeleri mutfak fayansla
rna yaylyordu. Kalemin ucu masann vinil yzeyine arpyor
du. Odada bir eit uultu iitmeye baladm giderek. Nereden
geliyordu? J esseden mi? Neden peki? Ona gzlerimi diktim.
Evet, bir eit skntyd, ama nadir bir tarzda; J esse yapt iin
gereksizliine cam gnlden, neredeyse tm hcreleriyle ina
nyordu. Aynca tuhaf bir sebep yznden, o birka saniyede
sanki o can skntsn kendi vcudumda hissettim.
Ah, diye dndm, okulda byle oluyor demek. Buna kar
da elinizden bir ey gelmez. Sonra birden okul savam neden
kaybettiini anladm -bir camn krl kadar net bir ekilde-.
Ayn anda, bu mesele yznden onu kaybedeceimi, bu ara
lar bir gn masadan kalkp Ders nodanm m nerede? Ders
notlarm nerede syleyeyim. Kma soktum. stme gelme
yi kesmezsen senin kna da sokacam, diyeceini anladm
-hissettim-. Sonra da kapy arparak ekip gidecekti.
J esse, dedim usulca. Ona baktm biliyordu ve bundan
rahatsz oluyordu, sanki ba (tekrar) belaya girmek zereydi
FLM KULB
5
de bu aktivite, yani ders kitabnn sayfalann kantrp dur
mak, belay savuturmann bir yoluydu.
J esse, kalemini brak. Bir saniye dur ltfen.
Ne? dedi. Ne kadar solgun, diye dndm. Sigaralar ca
nn emiyor.
Bana bir iyilik yapman istiyorum, dedim. Okula gitme
yi isteyip istemediine karar vermeni istiyorum.
Baba, ders nodanm...
Ders nodanm bover. Okula gitmeyi srdrmeyi isteyip
istemediini dnmeni istiyorum.
Neden?
Kalp atlanmn hzlandm, yzme kan hcum ettiini
hissedebiliyordum. Daha nce hi kalkmadm, aklmdan
bile geirmediim bir ey yapmaktaydm. nk istemiyor
san sorun deil.
Nasl yani?
Syle ite, kar aandan baklay.
Artk okula gitmek istemiyorsan, gitmek zorunda deil
sin.
Genzini temizledi. Okulu brakmama izin mi verecek
sin?
stiyorsan. Ama ltfen birka gn dn. Bu ok b
yk...
Ayaa frlad. Heyecanlannca ayaa frlard hep; uzun
uzuvlan, hareketsiz durmaya dayanamazd. Masaya eilerek,
bakalarnn duymasndan korkarcasna sesini alaltt. Bir
ka gne ihtiyacm yok.
Y ine de birka gn dn. I srar ediyorum.
O akam iki kadeh arap iip kendimi hazrladktan sonra,
6
David Gllmour
loftumda kalan annesini arayp haberi verdim. nce ve uzun,
gzel bir aktristi, hayatmda tandm en iyi kalpli kadnd.
Aktrise benzemeyen bir aktristi, anlarsnz ya. Ama hep
en kt ihtimalleri dnrd ve haberi alr almaz hayalinde
J essenin Los Angelesta bir karton kutuda yaad canlan
d.
Sence zgveni az diye mi byle oldu? diye sordu Mag-
e-
Hayr, dedim. Bence okuldan nefret ettii iin oldu.
Okuldan nefret ediyorsa onda bir terslik var demektir.
Ben de okuldan nefret ederdim, dedim.
Belki de senden reniyordur. Byle bir sre tarttk, so
nunda alamaya balad, bense Che Guevara misali, sonunu
dnmeden genellemeler yapyordum.
yleyse bir ie girmeli, dedi Maggie.
Sence nefret ettii bir aktiviteyi brakp baka birine bala
masnn anlam var m?
Ne yapacak peki?
Bilmiyorum.
Belki biraz hayr ii yapabilir, dedi burnunu ekerek.
Gecenin bir vakti uyandmda kanm Tina yammda k
mldand; kalkp pencereye gittim. Ay gkyznde tuhaf
bir ekilde alaktayd; yolunu kaybetmiti ve eve arlmay
bekliyordu. Ya hata yapyorsam? diye dndm. Y a modern
olacam diye olumun hayatn mahvetmesine gz yumu
yorsam?
Evet, diye dndm. Bir eyle uramas gerek. Ama ney
le? Okul meselesi gibi olmayacak neyle uramasn salayabi
lirim? Kitap okumuyor; spordan nefret ediyor. Neyi seviyor?
FLM KULB
7
film izlemeyi. Bunu ben de seviyordum. Hatta otuzlanmn
sonlarndayken bir televizyon programnda cerbezeli bir film
eletirmeni olmutum. Bu ne iimize yarard peki?
gn sonra J esse akam yemei iin Le Paradise, be
yaz masa rtleri ve ar gm sofra takmlan kullanlan
bir Fransz restoranna geldi. Beni darda bekliyordu, bir
tatan korkulua oturmu sigara iiyordu. Restoranlarda tek
bana oturmaktan hazzetmezdi. Kendini rahatsz hisseder
di, herkesin onu arkadasz bir kaybeden olarak grdn
dnrd.
Onu kucakladm; gen bedeninin gc, canll hissedili
yordu. arap syleyelim, sonra da sohbet ederiz.
eri girdim. El skmalar. Gururunu okayan yekin ri
melleri. Hatta barmenle Walton v4//<?j7ndeki Kk J ohn hak
knda akalat. K onumadan, biraz dalgnca oturup garsonu
bekledik. kimiz de kridk bir eyi bekliyorduk; o gelene kadar
konuacak bir ey yoktu. arab sipari etmeyi J esseye brak
tm.
Corbieres, diye fsldad. Gney Fransa, deil mi?
Doru.
Tara, deil mi?
Evet.
Corbieres ltfen, dedi garsona, kafadan attm biliyo
rum ama eleniyorum dercesine glmseyerek. Tannm, ne
g^el glmsyor.
arabn gelmesini bekledik. Sen tat, dedim. ie mantar
n koklad, arab kadehte beceriksizce alkalad ve alk ol
mad bir kaptan st ien bir kedi gibi bir yudum ald. An
layamyorum ki, dedi son anda panikleyerek.
Anlayabilirsin, dedim. Sakin ol yeter. Beenmediysen
beenmemi sindir.
Geriliyorum.
Kokla yeter. Anlarsn. lk izlenim her zaman dorudur.
Tekrar koklad.
Burnunu ieri sok.
Gzel, dedi. Garson ienin ucunu koklad. Seni tekrar
grmek gzel J esse. Babam hep gryoruz zaten.
Restorana bakndk. Etobicokelu yal ift oradayd. Bir
diiyle kars; oullan Bostondaki bir niversitenin iletme
blmnden mezun olmak zereydi. El salladlar. Biz de el
salladk. Yay antikorsam?
Evet, dedim, konutuumuz meseleyi dndn m?
Ayaa kalkmak istediini ama kalkamadm grebiliyor
dum. Buna sinirlenmiesine etrafa baknd. Sonra solgun
yzn sr verircesine benimkine yaklatrd. Akas, diye
fsldad, bir daha hibir okula adm atmak istemiyorum.
Midem kasld. Tamam yleyse.
Konumadan bana bakt. Bunun karlnda bir ey iste
memi bekliyordu.
Bir arda, dedim. almak zorunda deilsin, kira de
mek zorunda deilsin. Her gn bee kadar uyuyabilirsin. Ama
uyuturucu yok. Uyuturucu kullanrsan klahlar deiiriz.
Tamam, dedi.
Ciddiyim. Uyuturucuya bularsan canna okurum.
Tamam.
Ama, dedim, bir ey daha var. (Kendimi Komiser Kolom-
bo gibi hissettim.)
Ne? dedi.
S Davtd Gflmour
FLM KULB 9
Benimle haftada film seyretmeni istiyorum, filmleri
ben seeceim. Alacan tek eitim bu olacak.
aka yapyorsun, dedi bir an sonra.
Hi vakit kaybetmedim. Ertesi gnn ikindisinde onu
salondaki mavi kanepeye oturttum, sana getim, perdele
ri kapadm ve ona Franois Truffautnun 400 Darbe (1959)
filmini seyrettirdim. Avrupa sanat filmlerini seyretmeyi re
nene kadar onlardan sklacam biliyordum ve bu film iyi bir
balang olur gibi gelmiti. Bildiimiz gramerin bir varyas
yonunu renmek gibidir.
Truffaut, diye akladm, ynetmenlik dnyasna arka ka
pdan girdi (ksa kesmek istiyordum); liseden terkti (senin
gibi), asker kaayd, ufak tefek eyler alan bir hrszd; ama
filmlere tapard ve ocukluunu o gnlerde, sava sonrasnda
Parisin her yerinde alan sinemalara biletsiz girerek geirdi.
Y irmi yandayken, Truffautya sempati duyan bir edi
tr ona film eletirmenlii teklifi yap... bylece ilk adm
atan Truffaut yanm dzine sene sonra ilk filmini ekti. 400
Darbe (ki yaban yulaflarm hasat etmek anlamna gelir)
Truffautnun okulu asarak geirdii yllara otobiyografik bir
bakyd.
Y irmi yedi yandaki iei burnunda ynetmen, kendisinin
ergenlik halini oynayacak oyuncuyu bulmak iin gazeteye ilan
verdi. Birka hafta sonra, orta Fransadaki bir yatl okuldan
kap da otostopla Parise gelmi bir ocuk, Antoine rol iin
bavurdu. Ad J ean-Pierre Lauddu.
Artk J essenin ilgisini ekmitim. Bir psikiyatristin muaye
nehanesinde geen bir sahne hari filmin tamamnn sessiz
ekildiini -sesler sonradan eklenmiti-, nk Truffautnun
I V
uava umour
ses kayt cihazlarna yetecek paras olmadn akladm.
J esseve mehur bir sahneye dikkat etmesini syledim; o
sahnede bir snf dolusu ocuk, bir Paris gezisi srasnda
retmenlerinden gizlice kaarlar; muhteem bir andan, kk
Antoinen bir kadn psikiyatristle konumasndan biraz bah
settim. Kadn seks hakknda soru sorunca Antoinen g
lmsemesine dikkat et, dedim. Unutma ki senaryo yoktu;
bu tamamen doalamayd.
Kepekli bir lise retmeni gibi konumaya baladm
fark ettim birden. Bu yzden filmi balattm. Sonuna kadar
seyrettik, Antoinen slahevinden kat uzun sahneyi sey
rettik; tarlalarda koar, iftliklerin yanndan ve elma aala
nln arasndan geer, ta ki gz kamatrc okyanusa varana
dek. Sanki okyanusu ilk kez gryordur. yle engindir ki!
Sonsuzlua uzanmaktadr sanki. Tahta basamaklardan iner;
kumsalda yrr ve orada, tam dalgalarn balad yerde,
biraz geri ekilip kameraya bakar; grnt donar; film bit
mitir.
Birka saniye sonra Nasl buldun? dedim.
Biraz skc.
Pes etmedim. Antoinen durumuyla seninki arasnda ben
zerlik gryor musun?
Bunu bir an dnd. Hayr.
filmin sonunda, o son sahnede yznde niye yle tuhaf
bir ifade var sence?
Bilmem.
Nasl grnyor?
Kaygl grnyor, dedi J esse.
Neden kayglanyor olabilir?
Bilmem.
Onun durumunu dn, dedim. Islahevinden ve aile
sinden kat; artk zgr.
Belki de imdi ne yapacan dnp kayglanyordur.
Nasl yani? dedim.
Belki de Tamam, buraya kadar geldim, peki imdi ne ola
cak? diyordur.
Tamam, tekrar soraym, dedim. Onun durumuyla se
ninki arasnda benzerlik gryor musun?
Srtt. Yani artk okula gitmem gerekmediine gre ne ya
pacam m soruyorsun?
Evet.
Bilmem.
Eh, belki de ocuun kaygl grnmesinin sebebi budur.
O da bilmiyordur, dedim.
Bir an sonra Okuldayken dk notlar almaktan ve ba
mn belaya girmesinden ekinirdim, dedi. Artk okulda
deilim ve imdi belki de hayatm mahvettim diye kaygla
nyorum.
Bu iyi, dedim.
Nesi iyi?
Geveyip de kt bir hayata gemeyeceksin demektir.
Ama keke kayglanmay kesebilsem. Senin kayglandn
olur mu?
ster istemez derin bir nefes aldm. Evet.
Yani insan ne kadar baarl olursa olsun illaki kayglanr,
yle mi?
Kaygnn nitelii nemli, dedim. Artk beni mudu eden
eyler konusunda kayglanyorum.
FLM KULBJ 11
12 David Gilmour
Pencereden dar bakt. Bunlar konuunca canm sigara
ekti. Sonra da akcier kanseri olur muyum diye kayglana
bilirim.
Ertesi gn ona tatl niyetine, Sharon Stoneun Temel gd
(1992) filmini seyrettirdim. Y ine abartmadan, ksa bir tantm
konumas yaptm. Basit bir ilke: zet gein. Daha fazlasn
merak ederse sorar.
Paul Verhoeven, dedim. HollandalI bir ynetmen;
Avrupada birka hit film ektikten sonra Hollywooda geldi.
Muhteem bir grsel saldr; nefis klandrma. iddet ierii
youn, ama seyredilir birka mkemmel film ekd. Bunlarn
en iyisi Robocop. (Kendimi bir Mors alfabesi makinesi gibi
hissetmeye balamtm, ama J essenin kafasn kartrmak
istemiyordum.)
Devam ettim: Aynca tm zamanlarn en kt filmlerinden
birini, tam bir kamp klasii olan Shougirls ekd.
Filme baladk; buday tenli bir sarn, cinsel ilikiye
girdii bir adam bir buz kracayla katlediyordu. Ho bir
giri. On be dakika sonra, Temel gd nn sadece baya
insanlarla ilgili olmakla kalmayp, baya insanlar tara
fndan ekildiim dnmemek g. K okainde ve lezbiyen
dekadanlnda, akl fikri sekste olan bir okul ocuu
gibi odaklanlm. Y ine de izlemesi ok keyifli bir film ol
duunu kabul etmek gerek. nsanda ho bir eit dehet
uyandnyor. Srekli nemli ve pis bir eyler oluyor sanki,
aslnda olmasalar da.
FLM KULB 13
Diyaloglar da bir alem. J esseye, eskiden gazeteci olan sena
rist J oe Eszterhasa yle eyler yazmas iin milyon dolar
dendiini syledim:
DEDEKTF: Onunla ne kadar zamandr kyordunuz?
SHARON STONE: Onunla kmyordum. Onunla
yatyordum.
DEDEKTF: lmne zldnz m?
SHARON STONE: Evet. Onunla yatmak houma
gidiyordu.
J esse gzlerini ekrandan ayramyordu. 400 Darbeci takdir
etmi olabilirdi, ama bu bambaka bir eydi.
Bir saniye duraklatabilir miyiz? deyip iemek iin tuvalete
kotu; klozet kapann takrtsn kanepeden iittim ve sonra
yle bir fkrma sesi geldi ki, sanki tuvalette bir at vard. J es
se, kapat u kapy yahu! Bugn bir sr ey reniyorduk.
Kap kt diye kapand. Sonra J esse orapl ayaklaryla paldr
kldr koarak, pantolonunu belinden tutarak geri dnd ve
kanepeye adad. Baba, kabul etmelisin ki bu muhteem bir
film.
R GN EVE BR KIZ GETRD. Kzn ad Re-
becca Ng idi, VietnamlIyd ve ok gzeldi. Tantmza
sevindim David, dedi gzlerime bakarak.
David?
Gnn nasl geiyor?
Gnm nasl geiyor? diye tekrarladm salaka. imdilik
iyi geiyor.
Bu mahalleyi seviyor muydum? Evet, seviyordum, teek
krler.
Birka sokak ileride oturan bir teyzem var, dedi. ok iyi
bir insandr. Taraldr, eski kafaldr ama ok iyidir.
Taral, eski kafal m?
Rebecca Ng (Ning diye okunur) gzel giyinmiti; stnde
tertemiz bir beyaz kot pantolon, maron bir uzun yakal bluz,
bir deri ceket ve Beade izmeler var. Sanki bu giysileri alabil
mek iin okuldan sonra Yorkvilledeki bir butikte alm,
Cumartesileri de Four Seasons Otenin barnda mdrlere
t David Gflmotr
iki servisi yapm (kalan zamanda da kalkls alm) izle
nimine kaplyordunuz. J esseyle konumak iin bam evir
diinde burnuma parfm kokusu geldi: hafifti, pahalyd.
Eee, geldik ite, dedi.
Sonra J esse onu aaya, yatak odasna gtrd. tiraz et
mek iin azm atm. Aas kuyu gibiydi. Penceresi yoktu,
gne almyordu. Eski bir yeil battaniyeyle rtl bir yatak,
yere salm giysiler, her tarafta CDler, duvara bakan bir bil
gisayar vard o kadar; bir de imzal bir Elmore L eonard ki
tabm (okunmam), George Eliotn Middlemarch im (annesi
iyimserlik edip armaan etmiti) ve kapaklarnda ka atan
zencilerin fotoraflar bulunan hip-hop dergilerini ieren bir
kitaplk. Sehpada su hardaldan duruyordu. Sehpaya yap
m olduklarndan, almaya kalktnzda tabanca gibi ses ka-
nyorlard. Aynca somyayla iltenin arasndaki birka erotik
derginin (1-800-Slui) kenarlan grlyordu. J esse Pornogra
fiyle sorunum yok, demiti bana istifini bozmadan.
Benim var ama, demitim. Y ani onlan sakla.
Yandaki amar odasnn zemininde, evdeki havlulann ya
ns mayalanmaktaydlar. Ama sesimi karmyordum. imdi
J esseye ocukmu gibi davramann sras olmadm hisse
diyordum: Haydi ocuklar, siz st iip kurabiye yiyin, ben
de u camna yandnm n bahesindeki imleri bimeye
devam edeyim!
Birazdan aadan bir bas gitar sesi ykseldi. Rebeccann
mzik eliinde ark sylediini duyabiliyordum; sonra
J essenin daha kaln ve zgvenli sesini iittim. Sonra neeli
kahkahalar geldi. Gzel, diye dndm, kz onun ne kadar
elenceli bir insan olduunu kefetti.
O kz ka yanda? diye sordum, J esse onu metroya kadar
geirdikten sonra geri dndnde.
On alt, dedi. Ama erkek arkada var.
Tahmin ederim.
Kararszca glmsedi. Ne demek istiyorsun?
Hi.
Kaygl gibiydi.
Galiba unu demek istiyorum ki, erkek arkada varsa se
nin evinde ne ii var?
Gzel kz, deil mi?
Kesinlikle. stelik bunun farknda.
Rebeccay herkes seviyor. Herkes onun arkada olmak
istiyormu numaras yapyor. Kendisini arabayla gezdirme
lerine izin veriyor.
Erkek arkada ka yanda?
Ayn yatalar. Ama ocuk biraz inek.
yi bir seim yapm, dedim ciddiyetle.
Nasl yani?
lgin bir kz olduu belli, dedim.
Mutfak lavabosunun stndeki aynada kendine gz am.
Bam biraz yana evirip yanaklann ieri ekti, dudaklann
bzd ve arballkla ka att. Bu onun ayna suratyd.
O ifadeyi sadece aynaya bakarken taknrd. Rakun postuna
benzeyen sa dimdik olacak sanrdnz.
Ama bir nceki erkek arkada yirmi be yandayd, dedi.
Kz hakknda konumak istedii belliydi. Gzlerini yansma
sndan glkle alarak, yzn normal haline dndrd.
Y irmi be mi?
Etraf erkek kaynyor baba. Sinek gibiler.
FLM KLLCiBLI 17
18
Davfd Gflmour
O anda, onun yandaki halimden daha akll grnd.
Daha gereki ve daha az kibirliydi; byk baar saylmazd
aslnda. Ama Rcbecca Ng meselesi beni kayglandryordu.
J essenin ok pahal bir arabaya biniini seyretmek gibiydi.
Yeni koltuk derisinin kokusunu ta buradan alabiliyordum.
Ona aslyormuum filan gibi grnmedim, deil mi?
Ab, kesinlikle hayr.
Kaygl filan?
Hayr. Kaygl miydin ki?
Sadece ona yakndan baknca yle oluyorum. Yoksa iyiyim.
Bana gayet kendinden emin grndn.
yleydim, deil mi? Uzuvlanna yine bir eit geveklik
geldii grlyordu; kayglarndan ve tahminlerinden kurtu
lup ksa sreliine tatile kmt, ama sanki yerekimi gibi
onu kendilerine geri ekeceklerdi. Ona ne kadar az ey ve
rebileceimi dndm; byle biraz iini rahatlatabilirdim o
kadar, hayvanat bahesindeki nadide bir hayvan kk elma
dilimleriyle beslercesine.
Duvarn arkasmdan komumuz Eleanorun sesi geliyordu.
Eleanor mutfakta grlt yapyor, ay hazrlyor, radyo dinli
yordu. Yalnz gibiydi. Onu dinleyip bir yandan kendi kaygla
rm dnrken, aklma J essenin ilk manitas geldi. J esse
on-on bir yalanndayd. Hazrlanmasna yardm etmitim;
dilerini fralamasn kollanm kavuturarak seyretmi, mi
nik koltuk altlanna deodorantmdan skm, krmz bir tirt
giydirmi, salann taram ve uurlamtm. Gizlice peinden
gitmitim, allarla aalann arkasna saklanarak. O mor sal,
p gibi ocuk gn nda yle gzel grnyordu ki.
Birka saniye sonra yksek bir Victoria tarz evin garaj
FLM KULB
19
yolunda, kk bir kzla birlikte belirmiti. Kz ondan biraz
uzundu. Bloor Sokana gidip bir Coffee Time restoranna
girmilerdi ve onlan gzden kaybetmitim.
Rebeccann bana gre fazla klas olduunu dnmyor
sun, deil mi baba? diye sordu J esse, aynada kendine bakp
yzn arptarak.
Hayr, hibir kz senin iin fazla klas deildir bence, de
dim. Ama sylerken kalp atlarm hzland.
O k epey bo vaktim vard. Kimsenin izlemedii ksa bir
belgesel program sunuyordum, ama szlemem bitiyordu ve
ynetici yapmc biraz panikle yazdm mektuplara yant
vermeyi kesmiti. Televizyon kariyerimin sona ermek zere
olduunu hissediyordum huzursuzca.
kp herkes gibi bir i araman gerekebilir, dedi kanm.
Bu beni korkuttu. Elli yanda gidip de apkam elime alarak
i dilenmek.
nsanlar yle bakmyor bence, dedi. aramak normal
bir ey. Herkes yapyor.
Eski zamanlardan tandm, almalanm takdir eden
(yle sandm) birka meslektam aradm. Ama ovlann,
elerini deitirmilerdi, yeni bebekleri olmutu. Cana yakn
lklarm, ama beni nemsiz bulduklarn hissediyordum.
Yllardr grmediim insanlarla le yemei yedim. Lise
den, niversiteden, Karayiplerdeki hzl zamanlarmdan tan
dm eski dosdanmla. Yirmi dakika sonra atalm brakyor
ve bunu bir daha yapmamalym diye dnyordum. (Onlar
20 David Gllmour
da aynsn dnyorlard eminim.) Hayatmn geri kalan
nasl geireceimi merak ediyordum. Be-on yl sonras pek
i ac grnmyordu. lerin bir ekilde yoluna girecei
ne ve sonunda iyi olacana inancm tkeniyordu.
Karamsarla kaplarak kk bir hesap yaptm. Bir daha
kimse beni ie almazsa, iki yl yaamaya yetecek kadar param
vard; danda akam yemei yemeyi kesersem daha da uzun
sre yeterdi... hele lrsem hi sorun kalmazd. Peki param
bitince ne olacakt? Szlemeli retmenlik mi yapacaktm?
Yirmi be yldr yapmadm bir eydi bu. Dndke kt
oluyordum. Sabahn alt buuunda alan telefonla birlikte
yataktan panikle ve azmda iren bir tada frlamak; gm
leimi ve naftalin kokulu spor ceketimi giyip kravat takmak;
berbat metroya binip bilmediim bir semtteki bir tula okula
gitmek, fazla aydnlk koridorlar, mdr yardmcsnn odas.
Sen u eskiden televizyona kan adam deil misin? insana
sabahn on birinde imeyi isteten dnceler. Ki bunu birka
kere yaptm ve sonradan Malcolm Lowry gibi bam ard
tabii. Hayatm mahvettin.
Bir sabah erkenden kalkp bilmediim bir restorana gittim.
Gelen hesap fazla dkt; bir hata yapld belliydi ve ara
daki farkn garson kzn bahilerinden kesilmesini istemiyor
dum. Yanma gelmesini iaret ettim. Fiyatlarnz bu kadar
dk olamaz, dedim.
Hesaba bakt. Hayr, hayr, dedi glmseyerek, bu Ya
llara zel Tarife.
Yallara zel Tarife... altm be ve st insanlar iin. Daha
da zavallca olan, biraz minnet duymamd. Sonuta jambon-
lu yumurtadan neredeyse iki buuk dolar tasarruf etmitim.
FLM KliLClBj
21
Hava giderek kapanyordu. Kar balad; pencere camla
rndan slak kar taneleri szld. Sokan kar tarafndaki
kk otopark siste gzden kayboldu. Bir ift krmz
n hareket ettii, birisinin arabasm geri geri park etti g
rlyordu. Tam o srada J essenin annesi Maggie Huculak
(Hu-u-lek diye okunur) arad. Loftumda kendine bir bardak
arap koymu ve can muhabbet ekmi. Sokak lambalan
yand; lambalarn etrafndaki sis sihirli bir ekilde aydnlan
d. ki ebeveynin taptklar ocuklanndan... beslenmesinden
(ktyd), sportif faaliyetlerinden (yoktu), sigara imesinden
(kayglandncyd), Rebecca Ngden (belayd), uyuturucular
dan (bildiimiz kadaryla kullanmyordu), kitaplardan (oku
muyordu), filmlerden (bugn Hitchcockun Givtfi Tekilat\m
[1959] seyretmiti), iki imesinden (partilerde), ruhunun do
asndan (dyd) bahsetmeleri iin mkemmel bir zaman
gibi geldi birden.
Konuurken, birbirimizi sevdiimizi bir kez daha fark et
tim. Cinsel veya romantik bir ekilde deil, byle eyleri geri
de brakmtk, ama daha derin bir ekilde seviyorduk, geri
genken daha derin bir eyin yaanabileceine inanmazdm. Bir
birimizin varlndan, birbirimizin sesini duymann verdi
rahadktan byk haz alyorduk. Aynca dnyada olumdan
bol bol bahsedebileceim... J essenin bu sabah ne sylediini,
ne kadar zekice konutuunu, yeni ragbi formasm giyince
ne kadar yakkl grndn anlatabileceim tek kiinin o
olduunu ac tecrbelerle renmitim. (Kesinlikle haklsn!
Koyu renkler ona ok yakyor!)
Bakas olsa, byle eyleri otuz saniye dinledi mi kendini
pencereden atard. Ne yazk, diye dndm, bir anne baba
nn birbirlerinden bu kadar souyup da byle keyifli sohbet
lerden mahrum kalmalar ne ac.
Bu aralar erkek arkadan var m? diye sordum.
Havr, dedi Maggie. Ho adamlarla tanmadm.
Tanrsn. Seni bilirim ben.
Emin deilim, dedi. Birka gn nce birisi bana, benim
yamdaki bir kadnn yeniden evlenme ihtimalinin, bir terrist
saldnsnda ldrlme ihtimalinden dk olduunu syledi.
Azndan bal damlyormu. Bunu syleyen kimdi? diye
sordum.
Hedda Gabler oyunu iin birlikte prova yapt rdek surad
bir aktrisin ismini verdi.
Repliklerimizi alyorduk ve bitirirken yllardr tandm
ynetmen Maggie, sek malt viski gibisin, dedi.
Ya?
Aktris de ne dedi biliyor musun?
Ne?
Hani u ucu% viskiyi diyorsun, deil mi? dedi.
Bir duraksamadan sonra Sen ondan daha iyi bir oyuncu
sun Maggie; bu yzden sana hep kin tutacak, dedim.
Bana hep byle gzel eyler sylyorsun, dedi. Sesi titre
di. Suiugz bir insand.
22 David Gflmour
Tam olarak hatrlayamyorum. Rebecca Ng o sisli gecenin
drdnde arad galiba veya birka gece sonra aram da ola
FLM KULIBJ
23
bilir. Telefonun sesi ryama yle mkemmelen kart ki (yaz
lk ev, mutfakta bana domatesli sandvi hazrlayan annem,
oktan yitirdiim eyler) hemen uyanmadm. Sonra almay
srdrnce atm. Vakit ok geti, bir kzn brakn telefon
etmeyi, ayakta olmas iin bile tuhaf bir saatti. Bu saatte
aranmaz Rebecca, dedim.
zgnm, dedi zgn olmayan bir sesle. J essenin ken
di telefonu vardr sanmtm.
Olsa bile... diye sze baladm, ama dilim tutuldu. Kalp
krizi geiriyor gibi sesler kardm.
Bir ergene sabah ilk i saldrmazsnz, nce dilerini fra
lamasn, yzn ykamasn, yukar kmasn ve oturup sa
handa yumurtasn yemesini beklersiniz. Sonra saldnrsnz.
Dn gece mesele neymi? dersiniz.
Ryasnda beni grm. J esse heyecann belli etmemeye
alsa da, pokerde muhteem bir el gelmi bir adam gibiydi.
Sana yle mi dedi?
Ona yle demi.
K ime?
Erkek arkadana.
Erkek arkadana ryasnda seni grdn m sylemi?
Evet. (Harold Pinter oyunlarndaki karakterler gibi ko
numaya balamtk.)
Tanrm.
Ne? dedi kaygyla.
J esse, bir kadnn seni ryasnda grdn sylemesi ne
anlama gelir bilirsin, deil mi?
Ne? Y ann biliyordu. Duymak istiyordu o kadar.
Senden holand anlamna gelir. Seni dndn sy-
X# Udvid biimour
mek istiyor. Cidden dndn.
Doru. Benden holanyor galiba.
Buna eminim. Ben de seni severim... Gerisini getiremedim.
Ama ne?
Sinsice bir tavr, dedim. Kz arkadan sana ryasnda
baka bir erkei grdn sylese ne hissederdin?
yle bir ey sylemezdi.
Yani seninle birlikte olsa ryasnda asla baka bir erkei
grmezdi, yle mi?
Evet, dedi ama kendinden pek emin deildi.
Devam ettim. J esse, sylemeye altm u: bir kz eski
erkek arkadana nasl davranyorsa gn gelince sana da yle
davranr.
yle mi dnyorsun?
Dnmek deil. Biliyorum. Annene bak; eski erkek arka
dalarna hep iyi ve yardmsever davranr. Dolaysyla ne sana
beni ekitirdi ne de mahkemede sorun kard.
O yle eyler yapmaz.
Ben de onu diyorum ya. Baka bir adama yapmyorsa bana
da yapmaz. ocuumun annesi olarak onu sememin sebebi
buydu.
Ayrlacanz biliyor muydun?
Yani karaktersizin tekiyle yatabilirsin, ama o asla ocuu
nun annesi olmasn diyorum.
Bunu duyunca sustu.
Seyrettiimiz filmlerin listesini kardm (san kdara ya
FLM KULB
25
zp buzdolabna astm), dolaysyla ilk birka haftada ona
Sular ve Kabahatler\ (1989) izlettiimi biliyorum. Bugnlerde
Woody Allenn filmleri batan savma oluyor, sanki onlan bir
an nce aradan karp baka eylerle ilgilenmek istiyor. Maa
lesef o baka eyler yeni filmler oluyor. Giderek daha ktye
gidiyor. Y ine de otuzdan fazla film ekti ve belki de asl eser
lerini vermitir; belki de artk ne yapsa hakkdr.
Y ine de bir zamanlar birbirinden gzel filmler ekerdi pe
pee. Sular ve Kabahatler oa insann bir kez izledii bir film
dir, oysa tpk ehovun ksa ykleri gibi, ilk seferde anlal
maz. Woody Allenn dnyay alglayn sergileyen bir film
gibi gelmitir hep... bu dnyada komulannz cinayet ileyip
yakay syrrlar ve gerzekler bomba gibi kzlarla karlar.
J esseye filmin ustaca anlatmmdan, Martin Landaunun
canlandrd oftalmologla isterik kz arkada (Anjelica Hus
ton) arasndaki ilikiyi etkileyici bir ekilde sergilemesinden
bahsediyorum. lgnca bir ilikiden bir cinayet balantsna
gemeleri abucak gerekleiveriyor.
J esse filmi nasl buldu? Gerek hayatta Woody Allen se
verdim sanrm, dedi. O kadar.
Sonra ona bir belgesel izlettim: Yanardan Altnda: Malcolm
Lowfynin Yaamyla ve lmyle lgili Bir Aratrma (1976). Yeri
gelmiken syleyeyim: Yanarda hayatmda izlediim en iyi
belgeseldir. Y irmi yldan fazla bir sre nce televizyon dn
yasna girdiimde, bir kdemli prodktre onu izleyip izleme
diini sormutum.
aka m yapyorsun? dedi kadn. Televizyon dnyas
na girmemin sebebi oydu. Ondan alnt bile yapabiliyordu.
Benim kadar ok imezseniz, sabahn yedisinde bir kantin
David Gflmour
de domino oynayan yal bir kadnn gzelliini nasl anlaya
bilirsiniz?'
O filmin yks muhteemdir: zengin bir ocuk olan Mal
colm Lowry yirmi be yandayken Ingiltere'den ayrlr, ie
ie dnyay gezer, sonra da Meksika'ya yerleip bir ksa yk
vazmaya balar. On yl boyunca itikten sonra, o ksa yky
imdiye kadar iki imekle ilgili yazlm en iyi roman olan
) Tanardatn Altnda ya dntrr ve bu arada neredeyse de
lirir. (Tuhaf bir ekilde, romann ou Vancouverin on alt
kilometre kuzeyindeki kk bir kabinde yazlmt.)
Baz yazarlarn hayatlarnn da yazdklar kadar ilgin ve
hayranlk verici olduunu syledim. Virginia Woolftan
(boularak ld), Sylvia Plath'tan (gazdan ld), F. Scott
Fitzgeralddan (durmadan iti ve gen yata ld) bahsettim.
Malcolm Lowry de bunlardan biridir. Roman, zykm y
celten en romantik eserler arasndadr.
Senin yandaki kimbilir ka delikanlnn sarho olup
aynaya baktklarm ve Malcolm L owryyi grdklerini san
dklarm dnmek rktc, diye ekledim. K imbilir ka
delikanl kafay ekmenin tesinde nemli, iirsel bir ey yap
tklarn sanyorlard. J esseye byle konumamn sebebim
gstermek iin romandan bir pasaj okudum. K endimi b
yk bir kif olarak gryorum, diye yazm Lowry, ilgin
bir diyar kefeden, ama asla oradan geri dnp de bildiklerini
dnyaya aktaramayacak bir kif. Ama bu dnyann ad... ce
hennem.
Tanrm, dedi J esse, kanepede srtna yaslanarak, sence
ciddi miydi, kendini gerekten yle mi ryordu?
Bence evet.
FLM KULB)
27
Bir an dndkten sonra ekledi: Bu yanl bir ey bili
yorum, ama tuhaf bir ekilde insanda kp zil zurna sarho
olma arzusu uyandryor. Sonra ona belgeseldeki, ounluk
la Lowrynin yazdklarnn seviyesine kan anlatma dikkat
etmesini syledim. Bir rnek vereyim, Kanadal film yapm
cs Donald Brittainin Lowrynin bir New Y ork devlet akl
hastanesindeki hayatn anlatndan alnt yapaym: Bura
daki insanlar artk kurtarlamaz olmalanna karn yaamay
srdryorlard. Buras artk insann yumuak imenlerin s
tne dt, zengin burjuvalarn dnyas deildi.
L owryyi okumak iin yam ok mu kk sence? diye
sordu.
Zor soruydu. Hayatnn bu dneminde, o kitab en fazla
yirmi sayfa okuyabileceini biliyordum. Ondan nce baka
kitaplar okuman gerek, diye karlk verdim.
Hangilerini?
niversiteye bu yzden gidilir, dedim.
niversiteye gitmeden okuyamaz mym?
Okuyabilirsin. Ama insanlar okumazlar. Baz kitaplar an
cak zorla okutulur. Resmi eitimin gzel taraf budur. Nor
malde uramayacan bir sr eyi okuman salar.
Bu iyi bir ey mi peki?
Sonuta evet.
Bazen Tina iten geldiinde J esseyi bir kruvasanla kan
drarak merdivenden karma tank oluyordu... sanki Su
Dnyasnda bir yunusu eitiyordum. ok anlayl bir ailesi
var, dedi. niversitede okumak iin yazlan, tatillerde, hatta
hafta sonlarnda bile almak zorunda kaldndan, bu ikindi
riteline biraz sinir oluyordu sannm.
Tna'dan biraz bahsedeyim. Onu ilk grmde -neredey
se on be sene nce- haber odasndan telala geiyordu ve
Fazla gzel. Sana yar olmaz, diye dnmtm.
Yine de ksa bir flrtmz oldu ve Tina birka hafta sonra
iyi bir iki arkada olsam da benden erkek arkada olma
yacan net bir dille ifade ederek ilikimizi bitirdi.
Yam ilerledi, dedi. Gelecei olmayan bir ilikiye iki se
nemi harcayamam.
Aradan yllar geti. Bir ikindi vakti bir yer alt alveri mer
kezindeki bankamdan karken yryen merdivenin dibinde
onunla karlatm. Zamanla yz uzamt ve biraz bakm
sz grnyordu. Belki mutsuz bir ak ilikisi yaamtr diye
umdum. ansm tekrar denedim. Birka kez birlikte gezdik
ve sonra bir akam, evden bir yerlere yrrken onun siletine
baktm ve Bu kadnla evlenmeyim, diye dndm. Sanki
bir korunma mekanizmam, souk bir gecedeki bir kalorifer
oca gibi almaya balamt. Bu kadnla evlenirsen mutlu
lrsn, diyordu.
Maggie haberi duyunca beni kenara ekip Bu seferkini y
zne gzne bulatrma sakn, dedi.
J esseye daha sonra seyrettirdiim filmler Yurtta Kane
(1941) (Gayet iyi ama tm zamanlarn en iyi filmi deil,) ve
J ohn Hustonn guana Geceleriydi (1964) (Sama) Sonra
sekiz Oscar kazanm Rhtmlar %erinde\i (1954) izlettim.
Retorik bir soruyla baladm: Marlon Brando tm zaman
larn en iyi aktr mdr?
Sonra devam ettim. J esseye Rhtmlar ^erinderisn New
York nhtmlanndaki ahlkszlklar sona erdirmekle ilgili gibi
grnse de aslnda Amerikan filmlerindeki yeni bir aktrlk
FLM KULJBJ
29
formu olan Y ntemin ortaya knn hzlanmasyla ilgili ol
duunu akladm. Aktrler bir karakteri gerek yaam tecr
belerine dayanarak kiiletirirler ve bunun sonular fazlasyla
kiisel ve baya olabilir, ama bu filmi muhteem klmtr.
Sonra filmin eitli ekillerde yorumlanabileceini aklama
ya getim. Edebi adan, Brandonun canlandrd ve gerek
bir vicdan krizi yaayan gen bir adamn heyecanl yksdr.
Karakter bir ktln cezasz kalmasna gz yummal mdr,
failler arkadalar bile olsa? Yoksa konumak mdr?
Ama baka bir adan da baklabikr. Filmin ynetme
ni Eka Kazan, insann mr boyu peini brakmayan ber
bat hatalardan birini yapmt: elkk yllarda Senatr J oseph
McCarthynin Amerikan Kart Eylemler Komitesine g
nll ifade vermiti. Komitenin soruturmalan srasnda
pek ok aktrn, yazarn ve ynetmenin Komnist Parti
yesi olmakla sulanp kara ksteye akndklann, ocaklarnn
sndn akladm.
Kazan yalakak ve ihbarck yznden Gammaz Kazan
lakabm almt. Eletirmenler Rhtmlar U^erindemn temelde
onun arkadalarn ihbar etmesini sanatsal bir slupla haldi
gsterme abas olduunu ne srmlerdi.
J essenin kafasnn kartm grdmden, son olarak
Marlon Brandoyla Eva Marie Saintin bir park sahnesini iz
lemesini istedim: bu sahnede Brando, Saintin eldivenini akp
takar; Saint gitmek ister, ama eldiven Brandoda olduun
dan gidemez. Kazan, Brandodan sz aknca hep o andan
bahsetmitir. Onu i^ledini^ mi? diye sorard rportajclara,
doal dnyada gereklememesi gereken... ama gereklemi
bir eyleme tartldk etmi bir adamn sesiyle.
30
David Glmour
Devam ettik. Kim Korkar Hain Kurttan\ (1966), Meryl
Streepin oynad Plenty' (1985), Graham Greenin nc
Adam'm (1949) seyrettirdim. J esse baz filmleri seviyor, ba-
zlanndansa sklyordu. Ama kira demekten ve ie girmek
zorunda kalmaktan iyiydi. Ona A Hard Days Night\ (1964)
seyrettirince ardm.
Altmlarn balarnda gen olmam birinin Beadesn
nemini anlamas zordur, dedim. Daha ergenlikten yeni
kmalarna karn nereye gitseler Roma imparatorlar gibi
arlanyorlard. Histerike poplerliklerine karn tuhaf bir
ekilde sanki muhteemliklerini sadece siz anlyormusunuz,
bir ekilde sizin zel kefinizmiler gibi hissettiriyorlard.
J esseye onlar 1965te,Torontodaki Maple L eaf Gardensta
canl izlediimi syledim. Hayatmda yle ey grmedim;
lklar, patlayan flalar, L ong Tali Sallyyi alarlarken J ohn
Lennonn abartl hareketleri. Y anmdaki ergen kz drbn
m yle bir kapt ki az kalsn kafam koparacakt.
J esseye 1989da, George Harrison son albmn
kardnda onunla bizzat rportaj yaptm; Handmade
Recordstaki ofisinde beklerken dnp de onu, o gr siyah
sal, zayf, orta yal adam grnce az kalsn dp bay
lacam anlattm. Bir dakika, demiti E d Sullivan
aksanyla, sam taramalym.
J esseye A Hard Day s Nightm ne kadar iyi kotanldn
akladm... parlak siyah beyaz ekimlerden tutun da, grup
yelerine trend yaratc beyaz gmlekli siyah takm elbiseler
giydirilmesine ve filme bir belgesel havas, gerekilik katmak
adna el kameras kullanlmasna dek. O kpr kpr, saat alt
haberleri tarz, bir ynetmenler kuam etkilemiti.
FLM KULB
J essenin dikkatini birka kk ve elenceli ayrntya ek
tim: George Harrisonn (ynetmen Richard Lestera gre
gruptaki en iyi aktrd) berbat gmlekler sahnesine; J ohn
Lennonn trende bir Coca-Cola iesinin tepesini koklama
sna (kokain akasn o zamanlar ok az kii anlamt). Ama
en sevdiim ksm kesinlikle Beatlesn bir merdivenden ko
arak inip ak havaya kmasdr. Arka planda Cant Buy *
Me Love alarken yle kar konulmaz, yle esrik bir andr
ki, bugn bile derin ve nemli bir eye yakn olduum -ama
sahip olamadm- hissini yaatr. Onca yldan sonra hl o
eyin ne olduunu bilmiyorum, ama bu filmi seyrederken
varln hissediyorum.
Filmi balatmadan hemen nce 2001de, daha birka
sene ncesinde, Beatlesn geri kalan yelerinin grubun
bir numaral hitlerinin bir toplamasm kardklarndan
bahsettim. Albm otuz drt farkl lkede dorudan bir
numara oldu. K anadada, ABDde, zlandada, Avrupann
her yerinde. stelik otuz sene nce dalm bir grubun
albmyd.
Sonra hayatm boyunca sylemek istediim eyi syledim:
Bayanlar baylar, huzurlarnzda Beatles!
J esse kibarlk ederek filmi sessizce izledi ve bitince Kor
kun, dedi. Devam etti: En kts de J ohn Lennond. Bu
noktada J ohn L ennonn alacak kadar iyi bir taklidini yapt.
aklabann teki.
Dilim tutuldu. O mzik, o film, grntleri, tarz... Ama
hepsinden te, Beatlestan bahsediyorduk yahu!
Bana bir saniye tahamml et, tamam m? dedim. Beatles
CDlerimi kartrp Rubber Soul CDsindeki I ts Only Love
12 David Gflmour
buldum. arky dinletmeye baladm, dikkati bir milisaniye
bile dalmasn diye parmam kaldrarak.
Bekle, bekle, diye haykrdm vecdle. Nakarat bekle! u
sese baksana, dikenli tel gibi! 7/jr only love and that is all\ Why
should i feel the way i do... ?*
Sesimi duyurmak iin bararak Rockn roll dnyasnda
gelmi gemi en iyi vokal bu! dedim.
ark bitince koltuuma ktm. Huulu bir sessizlikten
sonra, normale dnmeye alan bir sesle ( o orta sekizli beni
hl ldryor) Eee, nasl buldun? dedim.
Vokaller iyi.
Vokaller iyi mi?
Ama sana kendini nasl hissettiriyor? diye haykrdm.
Annesi gibi beni ihtiyatla szerek Ak konuaym m?
dedi.
Ak konu.
Hi. Duraksad. Hibir ey hissetmedim. Avutmak iin
elini omzuma koydu. zgnm baba.
Dudaklarnda bir glmseyi mi gizliydi? Zrvalayan ser
sem bir morua m dnmtm daha imdiden?
* Aid st ak vc hepsi bu, Neden kendimi byle hissediyorum?
INCC)
BLM
A K T AKAMA GEL Y ORDU, saat neredeyse alt
olmutu ve J esse ortada yoktu. Aa inip kapsn aldm.
J esse, dedim. Girebilir miyim?
Battaniyenin altnda yan yatyordu, yz duvara dnkt.
Gece lambasn ap yatan kenanna ihtiyatla oturdum.
Sana yiyecek getirdim, dedim.
Dnd. Yiyemem baba, cidden.
Bir kruvasan kardm. yleyse ben kk bir lokma ala
ym.
Torbaya alkla bakt.
Eee, dedim (azm doluyken), ne var ne yok?
Hi, dedi.
Rebeccayla m ilgili?
Birden doruldu. Gr sa imek arpmasna dimdik
ti. Orgazm oldu, diye fsldad. rkildim. Elimde olmadan.
On alt yandaki olumla yapmak istediim trden bir soh
bet deildi bu, en azndan aynntlara inmek istemiyordum;
aynntlan arkadalaryla paylaabilirdi. Ama srf yle konu
makla, iini amakla rahatladn, vcudundaki bir zehri
attn grebiliyordum. Hamurdan koca bir lokma srarak
rahatszlm gizledim.
Ama sonra ne dedi biliyor musun?
Hayr, bilmiyorum.
Dedi ki: J esse, senden gerekten holanyorum, ama sana
sarlnca bir arkadama sarlmm gibi oluyor.
yle mi dedi?
Aynen. Yemin ederim baba. Sanki kz arkadaymm veya
gevmiim filan gibi.
Bir an duraksadktan sonra Ne dnyorum biliyor mu
sun? dedim.
Ne? Hakknda hkm verilmesini bekleyen bir daval gi
biydi.
Bence o sana ac ektirmeyi seven ba belas bir kaltak,
dedim.
Sahi mi?
Sahi.
Durumun korkunluunu yeni fark etmiesine srt st
uzand.
Dinle beni, dedim. Birazdan dan kmam gerekecek,
ilerim var ve sen yine bu meseleyi dnmeye balayacak
sn...
Muhtemelen.
Szcklerimi zenle setim. Seninle uygunsuz bir konu
ma yapmak istemiyorum, arkada deiliz, baba ouluz, ama
unu sylemek istiyorum. Kzlar fiziksel ekim hissetmedik
leri insanlarla seviince orgazm olmazlar.
34 Davfd Gflmour
FLM KULB
Emin misin?
Evet, dedim vurgulayarak.
(Bu doru mu? diye merak ettim. Fark etmez. Hele bugn
atlatalm.)
J esseyi Cumberland sinemasna, Ben Kingsleynin oynad
Seksi Hayvan (2000) filmine gtrdm. Filmi izlemediini,
karanlkta oturup Rebecca Ngyi ve u arkadaa sarlma me
selesini dndn grebiliyordum. Eve giderken Bugn
istediin her eyi konuma rsat bulabildin mi? dedim.
Bana bakmad. Kesinlikle, dedi. Kap kapalyd; sen
kendi iine bak. Metroya kadar tuhaf bir sessizlik iinde git
tik. K onumakta asla sorun yaamamtk, ama imdi sanki
birbirimize syleyeceklerimiz tkenmiti. Belki de ona fark
yaratacak bir ey syleyemeyeceimi gen yana karn his
setmiti. Bunu sadece Rebecca yapabilirdi. Ama J esse kendi
sinir sisteminin nasl ilediini, konumann onu rahatlatt
n, biraz stres atmasn saladn unutmu gibiydi. Kendini
bana kapamt. Ben de davet edilmediim odalara zorla gir
meye gnlszdm tuhaf bir ekilde. J esse byyordu.
Hava berbatt, ki kalbiniz krkken hep yle olur zaten. Ya
murlu sabahlar; renksiz ikindi gkleri. Kapnn nnde bir
araba tarafndan ezilmi bir sincap vard ve evden karken
o tyl lei ister istemez gryordunuz. J esse, annesiyle ve
karm Tinayla birlikte yedii bir aile yemeinde bifteiyle ve
patates presiyle (favorisiydi) kibarca, ama biraz mekanik bir
hevesle oynayp durdu. Solgun grnyordu, hasta bir ocuk
gibiydi ve arab fazla kard. Aslnda mesele itii miktardan
ok ime ekliydi, fazla hzl iiyor, sarho olmaya alyordu.
Bunu bazen yal iiciler de yapar. Bu meseleye dikkat etme-
miz gerekecek, diye dndm.
Ona ne isterse yapabileceini syledim; kiray bovermesini, btn
yn uyumasn syledim. Benim gibi babay psn de bana koy suni
Ama ya bir ey olmazsa? Ya onu kaps, k olmayan bir
kuyuya artysam ve ark boktan ilerde alp, boktan insan
larn az kokusunu ekip, metelie kurun atar bir halde ken
dini ikive verirse? Y'a btn bunlarn sorumlusu olursam,
ne olacaka? Masann dier tarafndan ona bakarken, aklmda
sevimsiz sahnelerin pe pee belirdiini fark ettim. Onun b
ym haliyle yamurlu bir gecede ehirde taksi kullandm,
arabann esrar koktuunu, yanndaki koltukta bir bulvar ga
zetesinin katl durduunu grdm.
O gece onu sundurmada tek bana buldum. Baksana,
dedim yanndaki hasr koltua yerleerek, bu yapan ey,
yani okula gitmemek, zor bir yol, biliyorsun.
Biliyorum, dedi.
Devam ettim: Ne yapam bildiine, sadece dokuzuncu
snfa kadar okumann baz bedellerinin olduunu bildiine
emin olmak istiyorum o kadar.
Biliyorum, dedi, ama ben yine de gzel yaayacam sa
nrm.
yle mi?
Evet. Sen de yle dnmyor musun?
Neyi dnmyor muyum?
Gzel bir hayaamn olacam.
iten ve narin, dar yzne bakam ve onu iyice kayglandr-
maktansa intihar etmeyi yeleyeceimi dndm.
Bence muhteem bir hayan olacak, dedim. Hatta buna
eminim.
FLM KULliBL) 37
Bir bahar ikindisiydi. J esse be civar merdivenden sende
leyerek kt. Bir ey diyecektim ama demedim. Anlamamz
yleydi. Bir dergi ii iin birisiyle buluup iecektim; banka
hesabm suyunu ekmeyi srdryordu, ama J esseye bir film
seyrettir meye balayp sonra karm diye dndm. J ames
Deanin gen bir kovboyu oynad Devlerin A f k (1956) fil
mini koydum. Srlarn bulunduu tara manzarasnda je
nerik akarken J essenin kruvasan yiyip burnundan solumas
sinirimi bozdu.
u kim? dedi. Y emeyi srdryordu.
J ames Dean.
Duraksad. Haval adam.
Rock Hudsonn Deani kendisine yeni miras kalan kk
araziyi satmaya ikna etmeye alt sahneye geliyorduk.
Odadakiler i adamlardrlar, gmlekli ve kravatldrlar, bu
serserinin sat yapmasn istemektedirler; civarda petrol bu
lunduundan phelenmektedirler. Hudson, Deana bir to
mar para teklif eder. Hayr, der kovboy, apkasn gzlerine
indirerek, zgndr ama biraz araziye sahip olmaktan ho-
lanmaktadr. ok deilse de benim.
ki bklm oturmu konuurken, saa sola bakarken, bir
para iple oynar.
imdi unu seyret, dedim. Odadan nasl ktn, eliyle
ne yaptn seyret; sanki bir masann stnden kar temizli
yor. Sanki o i adamlarna siktir ekiyor.
Filmlerdeki hani u ok tuhaf, ok beklenmedik, ilk gr
te gzlerinize inanamadnz sahnelerden biridir.
Vay, dedi J esse dorularak. O ksm tekrar seyredebi
lir miyiz? (Anton ehova huu duyulabilir, ama i J ames
38
David G lmour
Deane gelince Vay! kesinlikle en uygun tepkidir.)
Birka dakika sonra gitmem gerekti. Kapdan karken Bu
nun geri kalann seyretmelisin, houna gidecek, dedim. Sa
hiden de holanacan dnp kendimi kuduyordum. Ama
o gece geri dndmde (taksiye on bir dolar vermitim, i
bulamamtm), J essenin mutfak masasnda oturmu, bir kse
spagetti yediini grdm. Azn kapamadan iniyordu. Ona
yle yapmamasn defalarca sylemitim. Annesinin bu ko
nuda taviz vermesine sinir oluyordum. Bir delikanlnn sofra
adabna aykn davranmasna gz yummak ona iyilik yapmak
deildir. J esse, inerken azn kapa ltfen, dedim.
Pardon.
Bunu daha nce konumutuk.
Sadece evdeyken yle yapyorum, dedi.
Buna aldrmamaya altmsa da baaramadm. Evdeyken
yapyorsan danda da yaparsn.
Tamam, dedi.
Eee, nasl buldun? dedim.
Neyi?
Devlerin A ffa n.
Ha, yanda braktm.
Bir an duraksadktan sonra Bak J esse, bu aralar pek bir
ey yaptn yok, dedim. Devlerin A ffa gibi bir filmi cidden
sonuna kadar izlemelisin. Aldn tek eitim bu.
ikimiz de sustuk; baskc grnmemenin bir yolunu bul
maya altm. Dennis Hopper bilir misin? dedim.
Kyametteki adam.
Onunla bir rportaj yapmtm. Favori aktrn sordum.
Marlon Brando diyecek sandm. Herkes Marlon Brando der.
Ama o yle demedi. J ames Dean dedi. Baka ne dedi biliyor
musun? Hayatnda izledii en iyi oyunculuu J ames Deanin
o ipli sahnesinde grdn syledi.
aka yapyorsun.
Ciddiyim. Bir an bekledim. J ames Deanin hayatm bi
lirsin deil mi? dedim. film ektikten sonra bir araba
kazasmda ld.
Ka yandayd?
Y irmilerin balarndayd.
Sarho muydu?
Hayr, fazla hzl gidiyordu. Devlerin Ak son filmiydi.
Seyredemeden ld.
Bunu bir an dnd. Sence en iyi aktr kim baba?
Brando, dedim. Rhtmlar rerinde ki o sahne.
Brandonun kzn eldivenini alp eline koymas tamamen do
alama. Daha iyisi yok. Tekrar seyretmeliyiz. Sonra niver
sitedeki ahilerimin bana syledii bir sz tekrarladm: bir
filmi ikinci kez seyretmek aslnda ilk kez seyretmektir. Ba
ndan sonuna kadar ne kadar gzel kurgulandm anlayabil
mek iin sonunu bilmeniz gerekir.
Ne diyeceini bilemedi, akl hl Devlerin Ak yznden
karkt, bu yzden Tabii, dedi.
FLM KULB 39
Filmleri dzensizce, rastgele seiyordum. yi olmalan,
mmknse klasik ama srkleyici olmalan, gl bir ykyle
J essenin ilgisini ekmeleri gerekiyordu. En azndan bu aa
mada ona Fellininin 8V2U (1963) gibi eyler seyrettirmek
40 David Gflmour
anlamszd. yle filmleri belki zamanla sevebilirdi. Onun |
zevkini, elence anlayn gz ard etmek istemiyordum. Br
yerlerden balamak gerekir; bir insana edebiyat sevdirmek
istiyorsanz ona en bata Ulysses\ vermezsiniz... ayrca aka
s Ufyssesl sevmem.
Ertesi gece Alfred Hitchcockun Aktan da stn unde
(Notorious, 1946) karar kldm, ki bence Hitchcockun en iyi
filmidir. Ingrid Bergman en gzel ve en narin haliyle, bir Al
man casusun Gney Amerikadaki bir grup Naziye kirala
nan kz roln oynar. Cary Grant, kzn Amerikan denet
isi rolndedir ve onu elebayla evlenmeye gnderirken bile
kza ktr. Hnll ve kzn onun plan iptal edip kendi
siyle bizzat evleneceini biraz ummas, ykye muazzam bir
romantik gerilim katar. Ama film genelde klasik bir gerilim
yksdr. Naziler Bergmann gerek grevini kefedecek
midir? Cary tam zamannda gelip kz kurtaracak mdr? lk
seyredite son be dakika ok heyecanldr.
Ksa bir Hitchcock tantmyla baladm; J esse her zamanki
gibi kanepenin solunda, elinde bir fincan kahveyle oturuyor
du. Hitchcockun bir ngiliz ynetmen olduunu ve filmle
rinde oynayan baz sann aktrislere sulandm syledim.
(Dikkatini ekmek istiyordum.) Sonra yarm dzine bayapt
ektiini syleyip, buna katlmayan insanlarn muhtemelen |
film sevmediklerini gereksizce ekledim. J esseye filmdeki baz \
t
eylere dikkat etmesini syledim. Caninin Rio de J aneirodaki
evinin iindeki merdiven. Uzunluu ne kadard? O merdi
venden inmek ne kadar srerdi? Sebebini sylemedim.
Zarif, bazen de imal diyalou dinlemesini ve bu filmin
1946da ekildiini unutmamasn istedim. Bir balo salonu
FLM KLILJBL) 41
nun tepesinde balayan ve bir grup davetlinin stne yava
a inerek sonunda Ingrid Bergmann sklm yumruunda
odaklanan ok mehur bir kamera ekimini izlemesini iste
dim. Bergmann tuttuu nedir? (Nazilerin fesata faaliyetle
rinin sonularm barndran arap ielerinin konduu arap
mahzeninin anahtardr.)
Sonra baz saygn kritiklere gre Cary Grantn belki de tm
yamanlarn en iyi aktr olduunu, nk iyilikle ktl
ayn anda sergileyebildiim syledim.
Ayn andadan kastm anladn m? dedim.
H h, h h.
Ona Pauline Kaelin Grant hakknda yazd, New Yor&rda
km bir yazy gsterdim. ok ey yapamyor olabilir, de
miti Kael, ama yaptklarm ondan iyi yapan yok ve agresif-
likten medenice uzak duruu ve kendi aptallm esprili bir
ekilde kabullenii, onda kendi ideallemi halimizi grme
mizi salyor.
Sonra btn lise retmenlerimin daha sk yapmalarm is
tediim bir eyi yaptm. enemi kapatp filmi balattm.
Bir inaat ekibi sokan kar tarafndaki kilisede tadilat ya
parken (oray lks bir apartmana dntryorlard) unlan
duyduk:
INGRD BERGMAN, Grant perek: Bu ok tuhaf bir ak
ilikisi.
GRANT: Neden?
BERGMAN: Beni sevmediin iin olabilir.
GRANT: Seni sevmezsem sylerim.
Filmi anlayan J esse bana birka kez bakp glmseyerek
kafa sallad. Sonrasnda sundurmaya ktk; bir sigara istedi 1
inaat iilerini bir sre seyrettik.
Eee, nasl buldun? dedim durup dururken.
yiydi. Sigarasndan nefesler ekti. Sokan kar tarafn- t'
dan eki sesleri geliyordu.
Evde bir merdiven fark ettin mi?
H h. |
Filmin sonunda fark ettin mi? Hani Cary Grantla Bergman
evden kmaya alrlar ve baarp baaramayacaklarm bile
meyiz? I,
Gafil avlanm gibiydi. Hayr, fark etmedim. j i
Filmin sonundaki merdiven daha u%un, dedim. Hitc-
hcock o final sahnesi iin ikinci bir merdiven yaptrd. Sebe- [ *
i
bini biliyor musun? \
Neden?
I
inmeleri daha uzun srsn diye. Bunu neden istiyordu
biliyor musun?
Gerilimi arttrmak iin mi?
Artk Hitchcockun nesinin mehur olduunu bulabilir J
misin?
Gerilim sahnelerinin mi?
Orada durmam gerektiini anladm. Ona bugn bir eyler ]
rettin, diye dndm. Bir uval inciri berbat etme. im
dilik bu kadar: ders bitti, dedim. I
j
Gen ehresinde grdm minnet miydi? Koltuktan j
kalktm ve ieri girdik. Bir ey syleceim baba, dedi. u i
mehur sahne var ya, hani u partide I ngrid Bergmann elin- j
de anahtar tuttuu sahne?
42 Davfd Gflmour
Sinema okuyan herkes o sahneyi inceler, dedim.
Fena sahne deil, dedi. Ama akas bana ok da zel
gelmedi.
Sahi mi? dedim.
Sen ne dnyorsun?
Bir an dndm. Ayn fikirdeyim, dedim ve ieri girdik.
J e SSE KE N D N E CLAIRE BRI NKMAN diye bir
kz arkada buldu; ailesine tapan, okula gitmeyi seven, kla
sik mzik kulbnn bakam olan, amatr tiyatro oyuncu
luu yapan, im hokeyi oynayan, ehirde tekerlekli patenlerle
gezen ve Jesseyle yeterince sk yatmad iin sonunda onun
gznden deceinden kayglandm illi yzl, pozitif, tatl
bir kzd. Hem bir hayalede rekabet edemezsiniz ve Rebecca
Ngnin hayaleti geceleri evde bir kt ruh misali geziniyordu.
O Haziranda mz, Maggie, Jesse ve ben Kbaya git
tik: sevgili oullaryla birlikte tatile kan boanm bir ifttik.
Sadece karm dzenli bir ite altndan, Maggienin evin
de kald. Dardan bakanlara ve Maggienin bazen amansz
olabilen arkadalarna bu aile gezisi biraz tuhaf gelmi olabi
lir, ama Tina anlayla karlad; Maggieyle benim artk bir
birimizle yatmak istemediimizi biliyordu. Yine de biz Kara-
yplere giderken onun eski karmn evinde kalmas, hayatn
ne kadar tuhaf olabildiini gsteriyor.
Son anda olan bir eydi. Tam pes etmiken, bir sabah
mobilyalar birka dakika boyunca acizce tekmelerken ve
Tina va isizlikten yaknrken (belgesel kanalndaki i yatm
t), telesekreterime bir mesaj braklmt. Brakan Derek H.
adl tknaz, pancar suratl, alkolik, pasif-agresif bir Gney
Afrikal Yd. Viagra hakknda bir saadik bir belgesel hazrl
yordu ve belgeseli sunmak isteyip istemeyeceimi merak
ediyordu. On be bin dolar alacaktm, Philadelphiayla New
Yorka gidecektim, aynca Bangkokda birka hafta kalacak
tm, ki Dereke gre oradaki yal adamlar resmen dze
rek lyorlard.
Bir toplant yapuk, ekiple tantm, Bangkokta nehir kya
snda bir otel setim ve planlama yaptk. Temmuz bayd. El
sktk. O gece keyifle dan kp zil zurna sarho oldum ve
ryamda J esse ve annesiyle birlikte K baya gittiimi grdm.
Yola kacamz gn Claire Brinkman iyi yolculuklar di
lemek iin tekerlekli patenleriyle geldi; limuzinden hemen
nce geldi. Kzarm gzleri beni kayglandrd.
Old Havanadaki El Parque Otelinde iki tane gzel oda ki
raladk. atdaki havuzda yzdk, gardroptaki bol sabahlk-
lan giydik, her sabah Roma lenlerini artran bir bfede
kahvalt yaptk. Masraflar Maggieyi kayglandrd -bir uzak
mesafe telefon grmesi bir dakikadan fazla srse kalbi pt
pt atmaya balayan bir taral ifti kzd-, ama ben srarly
dm. Hem olumla ka kere geziye kabilirdim ki? Ailesiyle
birlikte gezmeyi daha ka kere isterdi?
Oradaki nc gecemizde bir olay oldu. O gnn ikindi
sinde J esseyi Devrim Mzesine gtrmtm, Castroyla on
alo devrimcisinin gizlice K baya geri dnmekte kullandklar
FLM KULB
41
tekneye bakmtk, Prado manzaral bir binann balkonunda
ikili akam yemei yemitik, mz yatmadan nce birer
Mojito imek iin Calle Obispoya inmitik, sinek kaynayan
kutu gibi odada bir mzik grubu bangr bangr alyordu ve
sonra gzlerim scak ve iki yznden kapanmaya balaynca
otele geri dnmtk. Vakit sabahn ne geliyordu. Mag-
gie odasna gitmiti. J esseyle ben biraz televizyon izlemitik.
Sonra yatma vakti gelmiti.
Televizyonu ak brakp sesini kssam? diye sordu.
Neden bir eyler okumuyorsun? dedim.
I sndrdk; uyank ve kpr kpr bir halde yattn
hissedebiliyordum. Sonunda atm. J esse!
Uyuyamyordu. Fazla heyecanlyd. kp bir sigara iebilir
miydi? Yaknda, sokan hemen karsnda, hani u parkn u
tarafndaki bankta? Buradan grlyor baba. Sonunda kabul
ettim.
abucak giyinip dar frlad. Birka dakikalna orada
uzandm; kapadm, sonra atm. Kalktm ve gidip pen
cereyi atm. Klima durdu. Oda sessizleti. Birden her ey
ok net duyulur hale geldi, austos bcekleri, spanyolca ko
nuan bir kii, yavaa ilerleyen bir araba. Odann nndeki
koridordan geen bir servis arabasndaki fincanlar tngrd
yordu.
Pencerenin nnde durup dardaki karanlk parka baktm.
Glgelerin iinde insanlar hareket ediyordu. Fahieler aa
larn arasnda ar ar yryorlard; heykelin yannda sigara
iiyorlard. Biraz tede Devrim Mzesinin kubbesi vard.
Aadaki kaldrma kan J esse gr alanma girdi, alvar
pantolonuyla, ters taklm beyzbol apkasyla. Bir flmdey-
48 David Gflmour
miesine sigara yakt, etrafa baknd (yzn bir an gr,
dm), sonra da sokan kar tarafndaki park bankna doru
yrd. Tam ona dikkatli olmasn seslenecektim ki karanl
n iinden san gmlekli bir adam kt. Dosdoru J esseye
yneldi, elini uzatarak. J essenin o eli skp skmayacam gr
meyi bekledim. Skt. Hata yapma. ki Kbal daha belirdi,
glmsyorlard, kafa sallyorlard, fazla yakn duruyorlard.
Sokan ilerisini gsteriyorlard. nanlmaz bir ekilde (gz
lerime inanamyordum), J esseyi aralanna aprazlama alp
parktan gemeye baladlar.
Giyinip asansrle lobiye indim. Byk, yksek tavanl,
mermer demeli bir odayd, buz pateni pisti gibi souktu,
asansr mzii alyordu; n kapnn yannda telsiz tutan, gri
takml bir ift gvenlik grevlisi duruyordu. Bana selam ve
rip kapy atlar. Dan knca yzme scak hava arpa.
Sokan kar tarafna geip parka girdim. Bir fahie beni
gzne kestirdi. Bir park bankndan duman gibi kalkp bana
doru salrnd. Hayr, teekkrler deyip parkta J esseyi arama
ya baladm. Yeni arkadalaryla birlikte yan sokaklardan biri
ne girmi olmalyd. Ama hangisine?
Parkn dou tarafnda, taksilere ve tekerlekli cocolara
yakn yrrken yeilliklerin arasnda, ehrin byk tiyatrosu
na doru uzanan bir sokak fark ettim. Ucunda parlak bir k
vard. Ia doru yrdm ve sonunda bir ak hava barnn
nne geldim. Mekn botu, bir bira ien J esseyle onunla
ayn masada, yannda oturan dolandrc hari. J essenin
yznde kayg vard, sanki belki de durumda bir terslik ol
duunu anlamaya balama. Y anlarna gittim. Seninle bir
saniye konuabilir miyim?
FLM KULB
49
Sar gmlekli dolandrc Sen babas msn? dedi.
Evet, diye karlk verdikten sonra Jesseye Seninle ko
numam gerek, dedim.
H h, tabii, deyip telala ayakland. San Gmlekli onun
peinden sokaa kt ve yaknda taklp konutuklanmz
dinlemeye alt. Bu adamlar arkadan deiller, dedim.
Bir bira iiyorum o kadar.
Onlarla taklrsan bir biradan ok daha fazlasnn bedelini
deyeceksin. O heriflere bir ey smarladn m?
Henz hayr.
Barn sahibi dar kt, bodur bir adamd, gayet sakindi.
Bu olanlara hi armamt. J essenin yanna gelip gmlei
nin kolundan tuttu.
Ne yapyorsun? dedim.
Adam yant vermedi. J esseyi kolundan ekerek bara doru
yrd. Kalbimin salksz bir ekilde hzlanmaya baladm
hissettim. te balyoruz. Lanet olsun, ite balyoruz.
Adama spanyolca Sana ne kadar borcu var? dedim.
J esseyi tekrar bara sokmutu. On dolar, dedi.
Bir bira iin epey fahi bir fiyat, dedim.
Fiyat bu.
Al, deyip masaya be Amerikan dolan braktm. Gidelim.
Ama bar sahibi Bir rom sipari etti, dedi. Hazrladm
bile.
Yani bardaa koydun, yle mi?
Ayn ey.
J esseye O ikiye elini srdn m? dedim.
J esse hayr anlamnda kafa sallad; imdi gerekten korku
yordu.
'Peimden gel, dedim ve sokan kar tarafna gemeye
baladk. Dolandrclar peimizden geldiler. Bir tanesi etraf
mzdan dolanp yolumu kesti. Bir iki smarlad. imdi para
sn vermesi gerek, dedi.
Etratndan dolanmaya altm ama yolumu kesmeyi sr
drd.
Polis aracam, dedim.
Dolandnc Tamam, ar, dedi. Ama geri ekildi.
Yrmeyi srdrdk, dolandrc peimizi brakmyordu,
kolumu ekitiriyordu, arkadalar arkamzdan geliyorlard;
JesseYe Ne olursan olsun yrmeyi srdr, dedim. Park
tan getik, artk koar adm yryorduk, J esse bana iyice so
kulmutu, sonra otel kapm grnce Ko, dedim.
Koarak sokan kar tarafna getik ve gece kapsndan
ieri daldk. Ama peimizden lobiye girdiler. Hareket etme
yi srdrerek, san gmlekli adama Bas git, dedim. Ama
hibir eyden korkusu yoktu. Asansr kaps ald; adam
J esseyle ve benimle birlikte asansre binmeye alt, arka
dalarysa lobide kaldlar.
Birden gvenlik grevlileri belirdi. spanyolca banmalar
oldu, kaplar kapand. kat ktk; J essenin azm bak
amyordu. Bana kaygyla gz adyor, aynada kendine bakyor,
yine o ifadeye brnyordu. Ona kzdm dnyordu ve
az ok haklyd, ama bir eit vecd yaadmdan habersizdi.
Klie gibi gelecek ama anma atlayp onu kurtarmtm. Ona
iyi hizmet etmitim, onu korumutum, iimi yapmtm. As
lnda bunlarn yaanmasna iten ie seviniyordum. Belirli bir
yatan sonra ocuklarnz iin ok ey yapamyorsunuz; ne
kadar isteseniz de.
FLM KULB
Uyuyamayacak veya televizyon seyredemeyecek kadar he
yecanlydk. Akas canm felaket iki ekiyordu. Belki de
kp bira arasak iyi olur, dedim.
On-on be dakika bekledikten sonra otel kapsndan da
r gz attk; Sar Gmlekliden eser yoktu. Parkn yakn ucu
boyunca hzla yrdk, alveri plazasnn nnden geip
Calle Obispoya girdik ve okyanusa doru uzanan dar so
kakta ilerledik. Eski ehir scak ve sessizdi. Ernest Heming
way eskiden urada iermi, dedim karanlk El Floriditamn
nnden geerken. Artk bir turist tuza, biraya on dolar
istiyorlar, ama ellili yllarda ehrin en iyi banym.
Kepenkleri indirilmi birka kafenin nnden getik; bu
meknlar daha birka saat nce tklm tklmd, gitar sesleriy
le inliyordu ve sigara dumanlyd. Sonra eski tarz bir eczane
grdk, koyu ahaptan yaplmayd, arka duvardaki raflara kil
kavanozlar dizilmiti.
Az sonra sokan ucundaki Ambos Mundosun, He-
mingwayin eski otelinin nndeydik. u beinci katta en
berbat eserlerinden bazlarn yazd, dedim.
Okunmaya deer bir yazar m? diye sordu J esse.
Sen ne yaptn sanyordun J esse? dedim. Dolandnc-
larla ne iin vard?
Yant vermedi. Syleyecek doru sz bulmaya telala a
lt, kafasnn iindeki kaplar ve dolaplan at belliydi.
Anlat bana, dedim efkatle.
Macera yayorum sanyordum. Yabanc bir ehirde sigara
tttrmek, rom imek. Anlarsn ya?
Peki sabahn nde o adamlann yle dosta davranmas
tuhaf gelmedi mi?
2 David G lmour
OnJ an gcendirmek istemedim, dedi. Hl ok gen
dive dndm. O boy pos, o geni daarck. nam kand-
rabiliyor.
O adamlar insanlarda sululuk duygusu uyandrmakta uz- j
manlar. Bunu srekli yapyorlar. leri bu. >
Sokakta yrrken biraz: daha konutuk. Tepede san lam- !
balar, aa bakan balkonlar; bekleyen insanlar gibi kmltsiz
asl duran amarlar. Hemingway okuyacaksan, dedim. )
Gne de Doar oku. Birka ksa yksn de. Dierleri ok j
ivi deil. Etrafa bakndm. ryen binalarn kokusu geli- j
yordu; Avenida del Puertonun dier tarafndaki sete arpan ]
okyanusun sesi geliyordu. Ama bar yoktu. Havanada istedi- j
in zaman istediini bulabilirsin derler, dedim, ama doru j
deilmi anlalan.
Ambos Mundos Otelinde, gece resepsiyonisti gzel bir
kzla konumaktayd.
Douya uzanan, iki tarafnda eski apartmanlann ykseldii 5
arnavut kaldnml dar bir sokakta yrdk; binalardan kaln
asmalar sarkyordu, tepede parlak bir dolunay k sayor
du; yldz yoktu, kara gn ortasnda bu parlak bozuk para
durmaktayd o kadar. Gecenin doruundaydk. Bir meydana
ktk, bir ucunda kirli kahverengi bir katedral vard, die
rindeyse aydnlk bir kafe; meydann ortasna doru drt
masa konmutu. Oturduk. Aydnlk kafeden kan beyaz ce
ketli bir garson yanmza geldi.
"Smons?
1Dos cervelas, porfavor.
Sabahn drdnde iki tane buz gibi bira geldi.
Otelde olanlar iin zgnm, dedi J esse.
FLM KULB
51
niversitede asla gz ard edilmemesi gereken iki prensip
vardr, dedim; bulunduumuz yer ok houma gittiinden
birden enem almt. Birincisi, pis insanlardan asla de
erli br eyler alamazsn. kincisi, bir yabanc yanna gelip
sana elini uzatyorsa, niyeti arkadalk etmek deildir. Anlyor
musun?
Sanki aramza susam bir cin katlmasna bira ieleri
miz boalverdi. Birer tane daha isek mi? dedim. Garsona
iki parmam kaldrp nemli havada dndrdm. Yanmza
geldi.
Bunlar nasl bu kadar souk tutuyorsunuz? diye sor
dum. Keyfim yerindeydi.
Q n r
nemli deil, no importa.
Yakndaki bir aata bir ku cvldad.
Gnn ilk ku sesi, dedim. J esseye baktm. Claire
Brinkmanle her ey yolunda m? ne eildi, yz karard.
Beni ilgilendirmez, deyip alttan aldm. Laf olsun diye so
ruyorum.
Nereden kt ki?
Biz giderken biraz kt grnyordu da.
Birasn agresife yudumlad. Bir an arkadalanyla nasl i
tiini grdm. Seninle ak konuabilir miyim baba?
Makul snrlar iinde evet. ren eyler syleme de.
Claire biraz tuhaf. Yznde souk, sevimsiz bir ifade be
lirdi, yeni bir eve giren bir san gibi.
Clairein stne gitme. Zor zamanlar geiriyor. Heykel
tra babasn liseden tanrdm; birka sene nce kendini bir
amar ipiyle asmt. Alkoliin, yalancnn, putun tekiydi.
54
David Gilmour
Tam da ocuklarm hi dnmeden, bunu nasl kaldracak
lann dnmeden kendini ldrecek tiplerdendi.
O meseleyi biliyorum/ dedi J esse.
yleyse anlayl ol.
Bir ku daha tmeye balad, bu sefer katedralin arkasndan.
Ondan ok holanmyorum o kadar. Holanmam gerekir
ama olmuyor ite.
Toksa bir kabahat mi iledin J esse? Ninenin kolyesini al
m gibi bir halin var.
Hayr.
Claireden daha ok holanmyorsan bu onun suu deil
ki. Geri ona kzmam anlyorum.
Sen hi byle hissettin mi?
Buna hayal krkl denir.
Konu kapanabilir gibi geldi, ama sanki o anda J esseden
kan incecik bir tel vard ve ekilmesi gerekiyordu, geri kala
nn -her ne ise- dan kabilmesi iin. Sessizlik bu ie yaryor
gibiydi.
Gkyz artk koyu, derin bir maviye brnmt, ufukta
da krmz bir erit vard. Btn dnyamn sra d bir g
zellikle bezendiini dndm. Sebebi bir Tannmn olmas
myd yoksa milyonlarca yldr sren mutlak rastlantsallin
rn myd sadece? Y oksa mesele yalnzca insann sabahn
drdnde mutluyken genellikle byle eyler dnmesinden
mi ibaretti?
Garsonu ardm. Puro var m?
"Si, senor. Sesi bo meydanda yankland. Tezghtaki bir
kavanozdan iki puro kanp getirdi. Tanesi on dolard. Ama
sabahn bu vaktinde baka nereden puro bulacaktk ki?
Baka bir kzla telefonlayorum, dedi Jesse.
Ya. Bir puroyu, ucunu srp kopardktan sonra ona ver
dim. Kiminle?
Tanmadm birinin ismini syledi. Ketum, samimiyetsiz
grnyor, diye dndm.
Sadece iki kere, dedi.
H hm.
Puf puf. Gzlerini karyordu. Tek kiiyle idare edemeye
cek kadar gencim, deil mi?
Mesele bu deil ama, deil mi?
Bir an sonra hafif bir gitar sesi duyduk. Katedral basamak
larna oturmu gitarl bir gen adam, parmaklarn tellerde
yavaa gezdiriyordu. Mavi sabah nda bana bir Picasso
tablosunu anmsatt.
nanabiliyor musun? dedi J esse. Hi bu kadar... uygun
szc arad ...mkemmel bir ey grdn m?
Bir an sessizce purolarmz tttrdk, akorlar lk yaz ha
vasna yaylrken.
Baba? dedi birden.
Evet
Telefon ettiim kz Rebecca.
Anlyorum. Sessizlik. Puf puf. Cik cik. Bahsettiin o di
er kii deil.
Kaybedenin teki olduumu dnmeni istemedim. Re
becca Ngye kafay taktiimi.
Gkyznn mavisi ald; ay soluyordu; gitar sesleri sr
yordu. Rebeccaya kafay taktm m? diye sordu.
Bir kadna kafay takmakta bir terslik yok J esse.
Sen hi kafay taktn m?
FLM KULlHj 55
56
David Gflmour
Aman, dedim, o konuya hi girmeyelim.
.Anneme sylemedim. Yoksa alamaya balar ve Clairein
duygularndan bahseder. ardn m?
Rebecca konusunda m? Hayr. Ona olan ilginin srd,
n hissetmitim zaten.
yle mi? Bu doru bir ey mi peki? Bu fikir onu he-
yecanlandrmt ve birden dehete kapldm, onun yavaa
hzlanan bir arabay bir beton duvara doru srdn sey
redercesine. Sana tek bir ey syleyebilir miyim?
Tabii.
Kanl balayan ak ilikileri genellikle karl biter.
Garson gelip yanmzdaki masadan birka sandalye ald ve
kafenin iine gtrd.
Aman baba.
BENC
BLM
l ^ B A DA N DNNCE Derek H.nin telesekretere
mesaj brakmam olmasna biraz ardm. Viagra belgese
linin ekimlerinin bir ay iinde balamas gerekiyordu; eli
mizde tamamlanm bir senaryo yoktu. ki gn bekledikten
sonra ona esprili bir e-posta gnderdim. (Kullandm sahte
dostane sluptan nefret ettim.) Neredeyse annda yant gn
derdi. Nelson Mandelayla ilgili iki saatlik bir belgesel teklifi
alm; onunla, eski karsyla, hatta baz hapishane arkadala-
nyla kstlamasz rportaj yapabilecekmi. Ama zaman fakt
r varm, Mandela seksen alt yandaym, durumu mudaka
anlayla karlarmm. Derek son olarak ok zgn olduu
nu ama daha fazla zamannn kalmadm yazmt.
Y klmtm. Ayrca K baya yapamz o kudama gezi
sinden sonra paraszdm. stne sdk kandrldm his
sediyordum. Beni salak durumuna dren nemsiz, baya
bir ii kabul etmeye ynlendirilmitim. Katedral meydannda
J esseye bir misyonerin evkiyle sylediim sz harladm:
58
David Gflmour
Pis insanlardan asla deerli bir eyler alamazsn.
Y umruklarm skarak, ayaklarm vurarak, intikam yemin
leri ederek salonda dolandm; sessizce dinleyen J esse sulu
luk duygusu yznden dona kalmt herhalde. Y ataa sarho
gittim; sabahn drdnde iemek iin uyandm. Tam sifonu
ekerken kol saatim klozete dt. K lozete oturup kendi ba
ma aladm biraz. J essenin okulu brakmasna izin vermi
tim, ona bakacama sz vermitim ve imdi kendime bile
bakacak durumum yoktu. Y alancnn tekiydim, tpk Claire
Brinkmanin babas gibi.
Sabahleyin bir eit dehetin gsme zehir gibi yayldn,
kalbimin kt kt attn hissettim; sanki gvdeme dolanm
bir kemer yava yava sklyordu. Sonunda artk dayanama
dm. Srf bir eyler yapmak, hareket etmek adna bisikletime
binip ehir merkezine gittim. Bayc bir yaz gnyd, scak
ve rutubetliydi, aynca ortalk sevimsiz insanlarla doluydu.
Dar bir sokaktan yryerek geerken, bana doru ihtiyatla
gelen bir bisikletli kuryenin yolunu kestim. Gne gzlkly
d, omzuna byk bir torba atmt, eldivenleri parmakszd.
Ama asl ilgimi eken, benim yalarmda gibi grnmesiydi.
Pardon, dedim. Kuryesiniz, deil mi?
Evet.
Birka soruyu yantlayacak zaman olup olmadm sor
dum. Ne kadar kazanyordu? Gnde $120 civan. Bir gnde mil
H h, dedi. Nerede alan sorunca irketin ismini verdi.
Rahat bir adamd, dileri bembeyazd.
irketinde i bulabilir miyim sence? diye sordum.
Gne gzln karp masmavi gzleriyle bana bakt.
Sen u televizyondaki adam deil misin?
u an hayr.
Seni hi karmazdm, dedi. Michael Moorela yaptn
rportaj izledim. O herif hyarn teki.
Eee, ne dnyorsun? dedim.
Sokaa bakp kalarm att. ey, ya snrmz var, dedi.
Ellinin altnda olman gerekiyor.
Sen ellinin altnda msn? dedim.
Hayr, ama ben epeydir orada alyorum.
Bana bir iyilik yapabilir misin? dedim. Patronuna beni
tavsiye edebilir misin? Ona geici olmadm syle, en az alt
ay alrm, dincim.,,
Tereddte kapld. Bu ok tuhaf bir konuma olacak.
Telefon numaramla ismimi yazp ona verdim.
Gerekten minnettar kahrm, dedim.
Bir gn geti; sonra birka gn; hibir ey olmad; adam
beni aramad.
Buna inanabiliyor musun? dedim Tinaya. Bisikletli kur
yelik bile yapamyorum yahu.
Ertesi sabah, sessiz bir kahvaltnn ortasnda kalkp yataa
geri dndm, zerimde sokak kyafetleriyle. Bam batta
niyenin altna sokup tekrar uyumaya altm. Birka dakika
sonra yatan kenarnda kk bir ku gibi bir eyin varln
hissettim.
Sana bu konuda yardm edebilirim, dedi Tina, ama bana
izin vermeksin. Bana direnmemelisin.
Bir saat sonra bana yirmi isimlik bir liste verdi. Gazete editr
leri, kablolu televizyon prodktrleri, halkla ilikiler uzmanlan,
nutuk metni yazarlan, hatta uzaktan tandmz bir politikac.
Bu insanlan arayp onlara i aradm sylemelisin, dedi.
FIM KULB ^
Aradm zaten.
Hayr, aramadn. Eski arkadalarn aradn o kadar.
Listedeki ilk isme baktm. Bu ibnetoru aramam. Ottu ara-
vamam!
Beni susturdu. Bana direnmeyeceini sylemitin.
Direnmedim. Bir gn dinlendikten sonra mutfak masasna
oturup telefon etmeye giritim. Tinann hakl kmasna a
rdm. Neredeyse herkes gayet kibar davrand. u anda bana
verecek ileri olmasa da dostaneydiler; tevik ediciydiler.
Enerjik bir iyimserlik annda (telefon etmek beklemekten
daha iyidir) J esseye Bu benim sorunum, senin deil, de
dim. Ama o bir hdk ya da asalak deildi ve aktrmasa da
durumun farknda olduunu, on dolar isterken ekindiini
hissediyordum. Ama ne yapabilirdi ki? Meteliksizdi. Annesi
yardm ediyordu ama sonuta bir oyuncuydu, hem de tiyatro
oyuncusuydu. Tinannsa, aylak ve gevek tavrlarm byk
bir zgvenle desteklediim oluma arka kmak uruna, on
alt yandayken biriktirmeye balad paralan harcamayaca
kesindi. Gecenin ge vakitlerinde (herhangi bir eyi d
nmenin pek iyi sonular getirmeyecei saatlerde), ilerin
ne kadar ktye gidebileceini, yalanda ansm dnmezse
yaayacamz para skntsnn hayatmz ne kadar berbat-
latracan merak ediyordum.
Film kulb srd. J esseyi film izlemeye ikna ederken ona
kendini okuldaym gibi hissettirmemek iin, bir muhteem-
likleri fark etme oyunu icat ettim. Muhteemden kastm, in-
FLM KLLIJBL)
61
sann koltuunda ne eilmesine, kalp atlannn hzlanma
sna yol aan herhangi bir sahne, diyalog veya grntyd.
Kolay bir filmle, Cinnet\e (1980) baladk; ssz bir otelde gi
derek kafay yiyen ve ailesini katletmeye alan baarsz bir
yazarn (J ack Nicholson) yksyle.
Cinnet muhtemelen ynetmen Stanley Kubrickin en iyi fil
midir, Dr. Strangelove dan (1964) ve 2001 den (1968) bile iyi
dir. Ama romann yazan Stephen King filmden nefret etmi
ti ve Kubrickten hazzetmiyordu. Kubrickten hazzetmeyen
pek ok kii vard; aktrlere ayn eyleri bo yere defalarca
tekrarlatan, kl krk yaran, kendine tapan bir adam olduu
syleniyordu. J ack Nicholsonn Scatman Crothersa baltayla
saldrd sahneyi krk kez tekrarlatmt; sonunda, Dick Hal-
lorann roln oynayan yetmi yandaki Crothersn bitkin
dtn gren Nicholson, Kubricke yeterince ekim yap-
klann, o sahnede bir daha oynamayacam sylemiti.
Daha sonraki bir baka ekimde Kubrick, J ackin eli bakl
kansnn (Shelley Duvall) peinden merdivenden kma sahne
sini elli sekiz kez tekrarlatmt. Bunca abaya demi miydi?
Sadece iki kez ekseler olmaz myd? Olurdu herhalde.
Ama daha da nemlisi Stephen King, Kubrickin korku
trn anlamadm, ileyiini hi bilmediini hissetmiti.
King Cinnet\n ilk gsterimlerinden birine gitmi ve filmden
tiksinmiti; filmin motorsuz bir Cadillaca benzediini syle
miti. ine girebilirsiniz, deri kokusunu iinize ekebilirsi
niz, ama onunla hibir yere gidemezsiniz. Hatta Kubrickin
insanlar incitmek iin film ektiini sylemiti.
Buna az ok katlyorum, ama Cinneti baylrm, ekimle-
nne ve klandrmasna baylrm; haldan ahaba ve tekrar
6 2 David Gflmour
halya geen tekerlekli bisikletin kard seslere baylrm
Koridorda ikiz kzlarn belirmesi beni hep korkutur. Ama
benim iin en muhteem an, J ack Nicholsonn halsinasyon
grp de ngiliz uak tarz souk bir otel garsonuyla sohbet
etmesidir. Bu konuma neredeyse gz kamatracak kadar ay
dnlk, turuncu ve beyaz bir tuvalette gerekleir. Diyalog ga
yet masumane balar, ama sonra J acki uyaran garson, kk
olunun sorun kardm, belki de onunla ilgilenilmesi
gerektiini syler. Philip Stoneun oynad garson, mkem
mel sakinlii ve usulca konumasyla sahnenin yldzdr; her
cmlenin sonunda kuru dudaklann nasl kapadna dikkat
edin. Sanki zarif, biraz mstehcen bir nokta koymaktadr.
Garson kendisinin de ocuklarla sorunlar yaadn itiraf
eder. Bir tanesi oteli sevmemi ve yakmaya almtr. Ama
garson onu slah etmitir (bir baltayla). Karm grevimi
yapmam engellemeye kalknca onu da slah ettim. Mkem
mel bir performanstr. J ackinkiniyse 1980de ilk izlediim za
manki kadar beenmiyorum. Bu sahnede abartl, neredeyse
amatr, alacak kadar kt bir oyunculuk sergiliyor, zellik
le de o mkemmel bir kontrole sahip ngiliz aktre kyasla.
Ama J essenin muhteem am o deildi; kk olann bir
sabah erkenden bir oyuncak almak iin J ackin yatak odasna
girdii ve babasnn yatan kenarnda oturmu ylece bakt
n grd sahneyi seti. J ack olunu anr, ocuk kaygyla
onun kucana oturur. Babasnn trasz yzne ve sulanm
gzlerine bakar -Nicholson o mavi sabahln iinde hayalet
gibi solgundur- ve ona neden uyumadm sorar.
Bir an sonra tyler rpertici yant gelir: kapacak ok iim var.
O garson gibi ailesini baltayla doramay kast ettiini sezeriz.
FLM KULB
63
te bu, diye fsldad J esse. Tekrar izleyebilir miyiz?
Annie Ha// (1977) izledik, ki sebeplerden biri Diane
Keatonn karanlk bir barda Seems Like Old Times sy
ledii sahneydi. Keaton biraz yandan ekilmitir ve kamera
nn ekmedii birine bakar gibidir. Bu sahne tylerimi diken
diken eder... arky sylerken dramatik anlarda gzleriyle
konuur sanki. Ayn zamanda, yeni yetme bir mzisyen olan
Anne Halln kendini bulduu, kaygyla ama barizce ilk kez
havalanmaya balad andr.
Baz filmler inam hayal krklna uratr; onlan seyre
derken k olmanz veya kalbinizin krlm olmas, bir eyle
ilgileniyor olmanz gerekir nk onlar sonradan, farkl bir
ruh haliyle seyrettiinizde byleri kalmaz. J esseye 80 Gn
de Devr-i Alem\ (1956) seyrettirdim, ki gnbatmnda Parisin
zerinde uan balon sahnesinin muhteemliinden onun ya
ndayken ok etkilenmitim, ama imdi afallatc bir ekilde
modas gemi ve salaka geldi.
Ama baz filmler yllar sonra bile sizi heyecanlandnrlar.
Martin Scorsesein kariyerinin en banda ektii bir film
olan Arka Sokaklar\ (1973) izlettim. New Yorkun vahi,
mao Kk talyasnda bymekle ilgili bir filmdir. Ba
lardaki bir sekans hi unutmam. Kamera Rolling Stonesun
Teli Mesinin dramatik akorlan eliinde, krmz klarla
aydnlanan bir barda yryen Harvey Keitel takip eder. Bir
Cuma gecesi sevdii bir bara gitmi herkes o an bilir. Herkesi
tanrsnz, el sallarlar, size seslenirler, nnzde upuzun bir
gece vardr. Keitel kalabaln iinden geer, el skr, aka
lar; mzie uyarak yavaa dans eder, sadece kalalaryla;
hayata vurgun, bu Cuma gecesi bu insanlarla bu meknda
64
David G lmour
bulunmaya vurgun bir gen adamn portresidir. Ayn zaman
da gen bir film yapmcsnn bir film ekmekten duyduu
gerek hazz sergiler.
Baka muhteem anlar da vard, rnein Gene
Hackmann Kanunun Kuvvetin deki (The French Connection,
1971) bar sahnesi. Temel Reis geldi! diye bararak ko
arken tezghtaki hap kutularn, sustallar, esrarl sigara
lan yere drmesi. shtarda (1987) Dustin Hoffmanm
Libyann buraya yakn olup olmad sorusunu Charles
Grodinin ge anlamas. Paris'te Son Tango da (1972) Mar
lon Brandonun eskiden bir hardal tarlasnda ayaa fr
layp etrafta tavan var m diye baknan Dutchie adl bir
kpekle ilgili monolou. Son Tangoyu gece ge vakitte
seyrettik, masada bir mum yanyordu ve sahnenin sonun
da J essenin siyah gzlerinin bana baktn grdm.
Evet, dedim.
Tiffanyde Kahva/tt1da (1961) Audrey Hepburn kumtandan
yaplma bir Manhattan dairesinin yangn merdivenindedir, sa
na ykandktan sonra havlu sarmtr, parmaklan bir gitarda
usulca gezinir. Moon river, wider than a mile, I m crossing
you in style some day.* Kamera hepsini eker, merdiveni,
tulalan, o zayf kadn, sonra da sadece Audreyde odaklanr,
Wherever youre going I m going your way**; sonra tama
men yakn ekime geer, Audreynin yz ekran doldurur,
o porselen elmack kemikleri, sivri ene, kahverengi gzler.
Gitar almay keser ve ban kaldnp ekranda grnmeyen
birine aknlkla bakar. Selam, der usulca. nsanlarn sine
* Ay nehri, kilometrelerce genisin, seni bir gn yzerken geeceim.
* * Nereye gidersen git peinden gelnm
maya gitmelerine sebep olan anlardan biridir bu; yanz ka
olursa olsun, bir kere izlediniz mi unutamazsnz. Filmlerin
yapabileceklerinin, savunma mekanizmalannz ap kalbinizi
gerekten krabilmelerinin bir rneidir.
Final yazlan akarken, filmin mzii biterken ok duygu
lanmtm, ama jessenin sanki amurlu ayakkablarla bir ha
lnn stnden gemek istemezmiesine ihtiyatl olduunu
sezdim.
Ne? dedim.
Tuhaf bir film, dedi, esnemesini bastrarak; bazen kendi
ni rahatsz hissettiinde esnerdi.
Neden?
ki fahieyle ilgili. Ama film bunun farknda deil san
ki. Sevimli, deli dolu bir eyle ilgili olduunu sanyor gibi.
Gld. Gerekten sevdiin bir eye saygszlk etmek iste
mem...
Hayr, hayr, diye savunmaya getim. Ben filmi sevmi
yorum aslnda. O kadm seviyorum. Sonra filmin esinlenildi-
i ksa romann yazan olan Truman Capotenin filmde Aud-
rev Hepburnn oynamasndan hi holanmadn syledim.
Holly Gollightlynin daha erkeksi, daha ok J odie Foster
tarznda olduunu dnyordu.
Kesinlikle, dedi J esse. nsan Audrey Hepburn fahie
olarak dnemiyor ki. Oysa o filmdeki kadn bir fahie. Adam
da, o gen yazar da yle. kisi de o ii para iin yapyorlar.
Holly Golightlv bir fahie miydi?
FLM KULB 65
66 David Gflmour
J esse bana, Rebeccann ona gre fazla klas olduunu d
np dnmediimi sormutu. Hayr desem de iten it
kayglanyordum; yle ba dndrc bir yaratk iin reka
bete, hele yle bir haval yzeysellikler arenasnda girmeyi
kaldramayacandan kayglanyordum. O olaydan son
ra haftalarca solgun kaldm, bana bakmaya ekindiini ve
Galiba Tanr bana Rebecca Ng hari hayatta istediim her
eyi verecek, dediini hatrlyordum.
Dolaysyla onu elde etmesi beni rahadatmt... nk
artk en azndan muduluun parmak ularnn hemen tesin
de yatt phesi iini kemirmeyecekd. imdi dnyorum
da, Rebeccann tekrar J esseyle, bizim sarlnabilir J esseyle
ilgilenmesinin sebebi kafeteryada Claire Brinkman hakknda
sylenen dedikodulard sanrm.
Ama akas, muhteem fiziinin etkisinden kurtulduu
nuzda Rebecca Ng tam bir ba belasyd. Ortal kartrmay
seviyordu, kumpaslara ve sorunlara baylyordu, sanki birbiri
ni boazlayan insanlar grmekle beslenen bir yaratkt, her
kesin alt st olmasn ve kendisinden bahsetmelerini istiyor
du. Byle durumlarda o film yldzlarmnkini andran, kk
avurdarna renk geliyordu.
J esseyi gecenin ge bir vakti aram ve rahatsz edici ima
larda bulunmutu. Kararsz kaldm sylemiti. Belki de ba
ka insanlarla kmal, onlarla anslarm denemeliydiler.
Btn bunlar konumamn en sonunda sylemiti. J esseye
haddini bildirmek iin yapyordu. Artk gitmeliyim. Elveda,
diyen tarafn J esse olmasm kaldramazd.
Byle saaderce konuuyorlard, J esse ypranyor ve zl
yordu. O kzn J esseyi incitmesinden korkuyordum.
Ama J essenin iinde kk, elde edilemez bir yn vard,
Rebeccaya dier btn olanlann sunduu ama hl anlama
dm sebeplerden dolay J essenin kendinde tuttuu bir yn;
konakta Rebeccann giremedii karanlk bir oda vard ve bu
onda saplant haline gelmiti. Rebecca oraya elinde fenerle
girer girmez, istedii zaman girip kabileceini bilir bilmez
odann deeri kalmayacakt, Jessenin deeri kalmayacakt ve
Rebecca onunla ilgilenmeyi kesecekti, bu belliydi. Ama ora
nn kaps imdilik kilitliydi ve Rebecca danda bekliyor, ka
py aacak anahtan bulmaya alyordu.
Ilk ikindilerde, kular terken, im bime makineleri vzl
darken, sokan kar tarafndaki kiliseden eki sesleri gelir
ken, Rebecca Ng sundurmamzda beliriyordu, salkl ve l
l siyah sayla. Benimle iki dakikalk havadan sudan bir
sohbet yapyordu neeyle, bir hayr ii etkinliinde konuma
yapan bir politikac gibi. Gevezelik edip duruyordu. Gz te
masndan korkmuyordu. Gnn birinde dnya apnda bir
otel zincirini ynetecek tarzda bir kzd.
Grevini yerine getirdikten sonra bodruma iniyordu. Mer
divenin dibindeki kap usulca, net bir tkrtyla kapanyordu.
Genlerin mnltlann duyuyordum ve sonra, J esseye dileri
ni fralamasn hatrlatsam m veya bir yastk klf versem mi
diye dnrken (ve bunlan yapmamaya karar verirken), evin
ses geirmeyen uzak bir kesine ekiliyordum.
Hep en yksek nodan alan Rebecca Ngnin liseden terk bi
riyle gerek bir ak ilikisi yaamas ne gzel, diye dndm.
Ebeveyni Vietnamdan kaykla kaarlarken tam da byle bir
eyi planlamlard herhalde?
Rebeccann bir yneticilik kursunda fazlasyla baarl ol-
6 8 David Gflmour
makla veya Gen Muhafazakarlar Toplants iin bir konU
ma hazrlamakla megul olduu ikindilerdeyse J esseyle ben
kanepede film seyrediyorduk. Not tuttuum san kardardan
grdm kadaryla iki haftay Gizli Yeteneklerin filmleri
ne ayrmz. Yani bazlan ok iyi olmasalar da, ok iyi per_
formans sergileyen ve eninde sonunda film yldz olacaklar
belli aktrleri ieren filmlere. rnein Spike Leenin Orman
Atefindeki (1991) ke roln dnn. Otuz saniye izleyin
ce Kim bu adam? demeye balyorsunuz. Veya Winona
Rydern Beterbcek'te (1988) oynad kk rol.
Avn ey Sean Pennin lise seks komedisi Rdgemont 1 Jses 'nde
Htyl Grdeki (1982) uyuturucu mptelas performans
iin de geerlidir elbette. Kendisiyle konuan insanlara nasl
baktna dikkat edin. Sanki kafasnn iindeki czrtlar y
znden sarlanm, kulaklarnn arasna bir yastk taktrm
tr. Barol olmasa da, Penn filmde o kadar sivrilir ki, yetenei
o kadar zgn ve barizdir ki, dier herkes geri vokale dnr
(Gary Cooper da rol arkadalann ayn ekilde silikletirirdi).
Ben yetenekli miyim? diye sordu J esse.
Olduka, dedim.
O yetenek var m bende?
Ne denir ki? Mudu yaamann pf noktas, dedim, bir eyde
usta olmaktr. Usta olduun herhangi bir ey var m sence?
Bilmem.
Ona yirmi yandayken gnlne, Paris sokaklarnda y
rrken gzlerine bakan insanlann ileride bayaptlar rete
ceini anlamamalanna sinirlendiini yazan Fransz romanc
Andr Gideden bahsettim.
J esse ne eildi. Ben de aynen yle hissediyorum, dedi.
FLM KULlIBj
6 9
Ona Audrey Hepburnn Roma Tatilini (1953) izlettim.
lk barolyd, yirmi bir yandayd, toydu, ama Gregory
peckle rahat ve elenceli bir mnasebet kurmasnn teme
linde anlalmaz bir sanat olgunluu yatyordu sanki. O
kadar abuk ustalaabilmeyi nasl baarmt? Ayrca o tuhaf
aksanyla ve duygu younluuyla, Tolstoyun romantik kah
raman Natashaya benziyordu garip bir ekilde. Ama Mis
Hepburnde renilemeyecek bir ey de vard, kamerayla
uyum iindeydi, ekici harekederi pe pee baaryla gerek
letiriyordu.
J esseye kamera Hepburnn yznde odaklandnda ne
olduuna tekrar bakmasm syledim; kamera sanki bir e
kim kuvveti tarafndan, ait olduu yere evrilmitir. Hep-
burn Roma Tatili1hdeki performansyla bir Oscar dl ka
zanmt.
Gizli Y etenekler programmza gen bir ynetmenin ilk
filmini dahil ettim. Artk pek ammsanmayan bu ksa televiz
yon filmi, genlerin ektii en heyecanlandnc ve dikkat e
kici filmlerden biridir.
Televizyon filmlerinde dehaya pek rasdanmaz, ama Bela
(1971) balar balamaz bir tuhaflk olduunu fark edersiniz.
Bir arabamn bir Amerikan ehrinin gzel banliysnden
kp ar ar ehre doru gidiini bir srcnn gzlerinden
grrsnz. Scak bir gndr: mavi gkyz, giderek seyre-
len evler, azalan trafik; araba yalnzdr.
Sonra birden pasl, on sekiz tekerlekli bir yk kamyonu be
lirir. Camlan koyudur. ofr hi grmeyiz. Kovboy izme
kti, pencereden kanp sallad eli grnr, ama yz asla
grnmez.
70 Oavfd Glmour
Kamyon gneli bir arazide yetmi drt dakika boyunca
tarih ncesi bir canavar gibi arabay takip eder. Sanki Moby
Dick, Ahabn peine dmtr. Yol kenarnda bekler, dere
yataklarnda gizlenir, vazgemi gibi yapp birden tekrar be
lirir, tam bir mantksz ktlk abidesidir; ayak bileinizi tut
mak iin yatan altnda bekleyen eldir. Ama neden? (pucu.
Y netmen bu sorunun yantn vermemesi gerektiini o gen
yanda bile biliyordu.)
Bir kamyonla bir araba; aralarnda diyalog yoktur. Otoban
da ilerlerler o kadar. J esseye byle bir eyin nasl ekilebile
ceini sordum. Bir ta skp iinden arap karmak gibi bir
ey, dedi.
Yant ynetmenin grsel saldrsnda bence. Bela sizi ona
bakmaya zorlar. Sanki seyircilere yle der: burada ilkel ve
nemli bir ey oluyor; eskiden tam da byle bir eyden korkar
diniz ve imdi tekrar gerekleiyor.
Steven Spielberg Belay ektiinde yirmi iki yanday
d. Televizyonda biraz almt (Kolombo nun bir blm
n ekmek iine yaramt), ama byle srkleyici bir film
ekeceini kimse tahmin etmiyordu. Belamn asl yldz ne
kamyondur, ne de giderek korkusu artan src rolndeki
Dennis Weaverdr; filmin asl yldz ynetmendir. Byk
bir romamn ilk sayfalarm okurcasna, muazzam ve gz
pek bir yetenein huzurunda olduunuzu hissedersiniz. He
nz iki kere dnecek, fazla akllanacak vakti olmamtr.
Spielbergin birka sene nceki bir rportajnda, Bela1y iki
ylda bir, onu nasl ektiini anmsamak iin izlediini
sylerken kast ettii buydu sanrm. yle cesur ve kendinden
emin davranmak iin gen olmanz gerektiini ima ediyordu.
FLM kUlJll]
71
Stdyo yneticilerinin Be/adan birka sene sonra ona fam
(1975) filmini vermelerine amamal. Spielberg hantal bir
kamyonu korkutucu klabiliyorsa, tpk kamyonun ofr
gibi filmin ounda grlmeyen bir kpekbalyla neler ya
pabilirdi kimbilir. Kpekbalnn etkilerini grrsnz sade
ce, kayp bir kpei, birden su altna ekilen bir kz, anszn
su yzne kan bir amandray, tehlikenin varln haber
veren ama onu asla sergilemeyen eyleri. Spielberg insanlar
korkutmak istiyorsanz hayal glerini harekete geirmeniz
gerektiini gen yata sezmiti.
DVDyle birlikte verilen Belann Kamera Arkasm izle
dik. J essenin Spielbergin filmin ekiliini sahne sahne an
latmasn, ne kadar ayrntl planlandm, stnde ne kadar
uraldm aklamasn ilgiyle dinlemesine ardm. Re
simli taslaklar, eitli kameralar, hatta yarm dzine kamyon
arasndan en rkncnn seilmesi. Baksana baba, dedi
J esse biraz hayretle, imdiye kadar Spielbergi pek sevmez
dim aslnda.
O bir film manyadr, dedim. Biraz farkl bir cinstir.
Ona kariyerlerinin bandaki Spielbergle, George Lucasla,
Brian de Palmayla ve Martin Scorsesele Californiada tan
an gen, alemci bir aktrisin sylediklerini anlattm. Aktris
onlann kadnlarla veya uyuturucularla ilgilenmemelerine a
rdm sylemiti sonradan. Tek istedikleri birbirleriyle tak
lp filmlerden bahsetmekmi. Dediim gibi, manyaklar.
Ona htiras Tramvay m (1951) izlettim. 1948de gen ve pek
tannmam bir aktr olan Marlon Brandonun o Broadway
prodksiyonunun semelerine katlmak iin New Y orktan
Tenessee Williamsin Provincetown, Massachusettsteki
72
David Gflmour
evine otostopla gittiini, o mehur oyun yazarm ok kay
gk grdn, elektriin kesik ve tuvaletlerin tkal olduu,
nu anlattm. Su yoktu. Brando sigortalarn arkalarna bozuk
paralar yerletirip elektrik sorununu hallettikten sonra diz
kp borular onarm; bu i de bitince ellerini kurulayp
salona geerek Stanley Kowalskinin repliklerini okumutu
Sylentiye gre, otuz saniye kadar okuduktan sonra, biraz
aran Tenessee onu elini sallayarak susturmu ve yisin
diyerek rol verip New Y orka geri gndermi.
Peki ya Brandonun performans? Brandonun 1949da
Broadwaydeki, ihtiras Tramvay'ridaki oyunculuunu gr
dkten sonra aktrl brakanlar olmutu. (Tpk Virginia
Woolfun Proustu ilk okuyuunda yazarl brakmak iste
mesi gibi.) Ama stdyo o filmde Brandonun oynamasn is
temiyordu. Fazla genti. Sesi kskt. Ama aktrlk retmeni
Stella Adler bu bu tuhaf gencin, kuann en byk akt
r olaca kehanetinde bulunmutu garip bir ekilde. Sahiden
de yle oldu.
Brandonun aktrlk atlyesine katlan renciler yllar
sonra bile onun sra d yntemlerini, amuda kalkm haldey
ken bile bir Shakespeare monologunu oradaki dier herkes
ten daha inandnc, daha etkileyici bir ekilde okuyabildiini
hl anmsyorlard.
ihtiras Tramvay, diye akladm, cinin ieden kt oyun
du; Amerikan aktrlnn tarzn tamamen deitirdi.
Hissediliyordu, demiti orijinal Broadway prodksiyo
nunda Mitch roln oynayan Karl Malden yllar sonra. Se
yirci Brandoyu istiyordu, Brando iin geliyordu; o sahnede
yokken, geri gelmesini istedikleri hissediliyordu.
Filmi vmeyi abartmak zere olduumu fark edince kendi
mi susmaya zorladm. Tamam, dedim J esseye, gerekten
iyi bir film izleyeceksin. Hazr ol.
Bazen telefon alyordu; bundan ok korkuyordum. Arayan
Rebecca Ng ise ortam tamamen bozuluyordu, sanki vandakn
teki ta atp bir pencere camn krm gibi. Scak bir Austos
sonu ikindisinde J esse Bahtlar Scak Sever'm (1959) ortasnda
telefonla konumaya gitti; yirmi dakika sonra dndnde
dalgn ve mutsuzdu. Filmi tekrar balattm ama J essenin dik
katinin daldnn gayet farkndaydm. Gzlerini televizyo
na sabitlemi, Rebecca hakknda kaygyla dnyordu.
DVDyi hmla kardm. Bak J esse, dedim, bu filmle
re epey emek harcand, sevgiyle ekildiler. Tek oturuta iz
lenmeleri, sahnelerin birbirini takip etmesi gerek. O yzden
artk bir kural koyuyorum. imdiden sonra film izlerken tele
fonla konumak yok. Bu saygszlk ve boktan bir tavr.
Tamam, dedi.
Arayan kim diye numaraya bakmak bile yok, tamam m?
Tamam, tamam.
Telefon tekrar ald. Rebecca okuldayken bile J essenin dik
katinin baka yerde olduunu hissedebiliyordu sanki.
A bari. En azndan bu seferlik.
Y anmda babam var, diye fsldad. Seni aranm. Tele
fonun kulaklndan sanki iinde kk bir eek ans ksl
kalm gibi bir vzlt ykseldi. Y anmda babam var, diye
tekrarlad J esse.
Telefonu kapad.
Neymi? dedim.
Hi. Sonra o ana kadar nefesini futmuasna, bezgince
FLM KULB 71
74 David Gflmour
soluk vererek Rebecca konumak iin en olmayacak zaman
lan seiyor hep, dedi. Bir an gzlerinin yaardm grr
gibi oldum.
Hangi konuda?
likimiz.
Filme devam ettik ama J essenin aklnn baka yerde oldu
unu hissettim. Baka bir filmi seyrediyordu, o telefon ko
numasna sinirlenen Rebeccann kendisine yapaca kt
eyleri hayal ediyordu. Televizyonu kapadm. Bann belada
olabileceini dnyormuasna irkilerek bana bakt.
Eskiden bir kz arkadam vard, dedim. likimiz hak
knda konumaktan baka bir ey yapmazdk. likiyi yaa
mak yerine hakknda konuurduk. Cidden baymaya balyor.
Rebeccay ara. Bu meseleyi hallet.
N E R E D E Y SE B R HA FT A SREN bir scak dal-
gasndan sonra bi r sabah hava deiiverdi. Arabalann kaput-
lannda iy vard; gkyznde hareket eden bulutlar tuhaf
bir ekilde canl grnyordu. Sonbahar yann veya gelecek
hafta gelmeyecekti, ama durdurulmaz bir ekilde yoldayd.
K estirmeden gitmek iin Bloor Sokandaki Manulife bina
sndan geerken yryen merdivenin yanndaki kafede Paul
Bouissacn tek bana oturduunu grdm. Otuz yl nce
bana niversitede Srrealizm dersi vermi olan ve o zaman
dan beri televizyon kariyerimi biraz aalayan bodur, bayku
suratl bir Franszd. A dam beni seyretmeye tenezzl etme
diini, ama elleri telli bir kbus olan erkek arkadamn byk
bir hayranm olduunu ima ederdi. (Bundan cidden phe
liydim ya neyse.)
Bouissac tombul, beyaz eliyle beni ard. taat edip otur
dum. Havadan sudan konutuk, sorulan ben sordum (comme
dhabitude), o ise sorularmn naifliine omuz silkti. Sohbet
76
David Gllmour
tarzmz buydu. J esse konusu alnca ( t vou~ vous tue^a
tourne comment') laf kalabalna baladm, okulu sevmeme
nin patolojik saylmayacandan, hatta belki quelque chose
d'encourage"demek gerektiinden, olumun ne televizyon sey
rettiinden, ne de uyuturucu kullandndan dem vurdum.
ocukluklar mudu geen insanlarn mudu hayatlar srdk
lerini filan syledim. Epey konutum ve sanki bir merdiveni
koarak yeni kmm gibi, tuhaf bir ekilde nefesimin ke
sildiini fark ettim. Bouissac elini sallayarak beni susturun
ca tabiri caizse kk arabamn kaldrma kabaca sarslarak
yanatn hissettim.
Savunma moduna gemisin, dedi ar iveli ngilizcesiy
le. (Adam krk yldr Torontodayd ve hl Charles de Gaulle
gibi konuuyordu.) Bunun doru olmadnda direttim; ak
lanmas gerekmeyen eyleri akladm, kendimi yneltilme
mi sulamalara kar savundum.
Bir renme periyodu vardr. Ondan sonra artk ok ge
tir, dedi Bouissac, Fransz entelektellerinin kadanlmaz z
gveniyle.
ok mu getir? renmenin bir dile hkim olmaya ben
zediini mi, iveyi belirli bir yatan (on iki veya on ) nce
kapmazsan asla dzgn edinemeyeceini mi sylyor diye
merak ettim. J esseyi bir askeri okula m gndermeliydik?
aknlkla verdiim tepki karsnda ilgisini yitiren (ve bunu
belli eden) Bouissac, bir ift yeni frn eldiveni almaya gitti. O
kendini beenmi kk pi, o gece bir grup uluslararas ia-
retblimci iin bir akam yemei partisi dzenliyormu. Yap
tmz grme beni tuhaf bir ekilde incitmiti. Sanki bir
eye ihanet etmitim; kendimi satmtm. Savunma moduna
FLM KULB
77
kendim iin mi gemi ti m yoksa J esse iin mi? Okul bah
esindeki on ya nda bi r ocuk gibi bbrleniyor muydum?
ok mu belli oluyordu? Belki de evet. Ama kimsenin Jesseye
ktlk yaptm dnmesini istemiyordum, o esrar dumanl
taksiyi kullanmas grnts aklmdan kmasa da.
Yanmdan hr hr geen ergen kz sakz ve souk
hava kokuyorlard. Belki de ocuklarmzn stndeki etki
miz abartlyor, diye dndm. Bir doksan boyundaki bir
ergen ev devi yapmaya nasl zorlanr ki? Hayr, annesiyle
ben J esseyi oktan kaybetmitik.
Birden Bouissactan beklenmedik bir ekilde nefret ettim
ve onun karsnda tuhaf bir ekilde renci gibi davranma
mn, bu altm sayg duyma halinin ok deieceini his
settim.
Orada, masada otururken bir tkenmez kalem kardm
ve bir peeteye niversiteden tandm ve bir halt olamam
herkesin listesini kardm. B., Meksikada alkol komasndan
lmt; en iyi ocukluk arkadam G. uyuturucu kullanp
bir adam suratndan pompal tfekle vurmutu; matematik
te, sporda, her konuda dahi bir ocuk olan M. artk gnlerini
bilgisayarna bakarak mastrbasyon yapmakla geiriyordu,
kans ehir merkezindeki bir avukatlk brosunda akrken.
Rahatlatc, dramatik bir listeydi. Orada aabeyim bile vard,
zavalk, zavall aabeyim; niversitedeyken krald, oysa im
di bir pansiyonun ke odasnda kakyor, hl ald eitimin
adaletsizkklerinden yaknyordu.
Ama ya yankyorduysam? J esse yakn bir zamanda bod
rumdan frlayp da hayatna eki dzen vermezse ne olacak-
Belki de aylakl allayp pullayan sama sapan bir teori
78 Davfd Gflmour
yznden onun btn hayatn mahvetmesine gz yummu
tum? Yine yamurlu bir gecede yavaa ilerleyen bir taksi
canland zihnimde. Gece vardiyas. Sabaha kadar ak donut
uda herkesin tand bir adam.
[esse son bir ylda benden ald eitim sayesinde herhangi
bir ey renmi miydi? Deerli herhangi bir bilgi edinmi
mivdi? Bir bakalm. Elia Kazan ve Amerikan Kart Ey
lemler Komitesini biliyor, ama komnist nedir biliyor mu?
Pariste Son Tangoda Vittorio Storaronun daireyi aydnlatr
ken klan setin iine deil pencerelerin dna koyduunu
biliyor, ama Parisin yerini biliyor mu? Sofrada yemek bitene
kadar atal aa dnk tutmak gerektiini, Fransz caber
net zmlerinin Californiada yetienlerden biraz daha eki
olduklann biliyor. Baka? Y emek yerken azm kapamas ge
rektiini (bazen yapyor), sabahlar dilerinin yan sra dilini
de fralamas gerektiini biliyor (yava yava alyor). Sand
vi yaptktan sonra lavabonun kenarndaki ton bal konser
vesi suyunu silmesi gerektiini biliyor (saylr).
Ah, ama unu dinleyin. Leonda (1994) Gary Oldmann elin
de pompal tfekle koridorda psikopata saldrya gemesine
baylyor. Marlon Brandonun htiras TramvayTnda masann s
tndekileri yere drmesine baylyor: te, kendime yer a
m. Sana da aaym m? Kpekbahklanyla Dansa (1994) bayl
yor, sadece bana deil (Homu,) sonuna da. Asd, diyor,
o ksmnda derinleiyor! Yaral Y ndeki {Scarface, 1983) Al
Pacinoya baylyor. O filmi benim Muhteem GatsbydeS parti
leri sevdiim kadar seviyor. Pis ve yzeysel olduklarm bilirsi
niz, ama yine de onlara katlmak istersiniz. Annie HalT tekrar
tekrar seyrediyor. Sabahlan bo DVD kutusunu kanepede bu
luyorum. Neredeyse btn repliklerini ezbere biliyor, alntla
yabiliyor. Ayns Hannah ve K% Kardeleri (1986) iin de geerli.
Adrian Lynen JLo/rfcsna (1997) bayld. Noelde DVDsini
hediye etmemi istiyor. Bunlara sevinmeli miyim?
Aslnda evet.
Ama bir gn, salon penceresinin ardnda kar yaarken, Ya
ral Y^u, Aln Miamiye geldii sahneyi tekrar izlerken J esse
bana dnp Floridann yerini sordu.
Ha?
Buradan, dedi. Buradan oraya nasl gidilir?
htiyatla duraksadktan sonra (aka m yapyordu?), G
neydedir, dedim.
Eglinton tarafnda m yoksa King Soka tarafnda m?
King Soka.
Ya?
Her an bir eek akasna maruz kalabilecek birinin dikkatli
ama saygl ses tonuyla konumaya baladm. Ama aka yap
myordu. K ing Sokandan nehre kadar dosdoru gidersin;
nehri geince Birleik Devleder balar. Beni durdurmasn
bekliyorum.
Nehrin kar taraf Birleik Devleder mi yani? dedi.
H h. Duraksadm. Birleik Devlederde iki bin iki yz
elli kilometre civan ilerlersin, Pennyslvaniadan, Carolinalar-
dan, Georgiadan geersin, (hl beni durdurmasm bekli
yorum), sonunda denize kadar uzanan parmak eklinde bir
eyalete vanrsn. te oras Floridadr.
Ya. Duraksad. Sonra?
Floridadan sonra m?
H h.
ey, dnerim. Parman ucuna kadar gidince karna
line deniz kar; denizde yz elli kilometre kadar ilerleyince
de Kbaya vanrsn. Kbay hatrladn m? Hani orada Re
becca hakknda uzun uzun sohbet etmitik.
Harika bir sohbetti.
Devam ediyorum, dedim. Kbay geince, ama epey
geince Gney Amerikaya varrsn.
Oras bir lke mi?
Yine duraksadm. Hayr, bir kta. Devam edersin, binlerce
kilometre kat edersin, ormanlardan ve ehirlerden, ehirler
den ve ormanlardan geip Arjantinin sonuna ularsn.
Gzleri dalgnlat. Zihninde ok canl bir grnt canlan
mt, ama neyin grntsyd Tanr bilir.
Oras dnyann sonu mu? diye sordu.
yle denebilir.
Buyaptm doru mu?
SO David Gllmour
Maggienin sokana bahar gelmiti. Aalar, ularnda tr
nak gibi goncalar bitmi dallarn ge uzatyorlard sanki.
atafatl sanat filmlerinden birini seyrettirirken ok tuhaf bir
ey, tam da filmin vermeye alt dersin bir rnei gerek
leti. Yandaki evin sata karldm renmemle balad.
Eleanor deil -onun evini terk etmesi ancak aln bir Ingiliz
bayrayla rtlm cesedinin karlmasyla mmknd-, di
er taraftaki ift, ylan gibi incecik gne gzlkl kadnla kel
kocas evlerini satyorlard.
O hafta J esseye talyan klasii Bisiklet Hirs%lann (1948)
FLM KULB 81
seyrettirmeyi semem tamamen tesadft. Ondan daha ack
l bir yk dnemiyorum. siz bir adamn bir ite almak
iin bir bisiklete ihtiyac vardr ve bin bir glkle bir tane
bulur; tavrlar tamamen deiir, cinsel zgveni geri dner.
Ama bisiklet ertesi gn alnr. Adam perian olur. Aktr
Lamberto Maggioani yklm bir ocuun aciz yzne sa
hiptir. Ne yapacaktr? Bisiklet yoksa i de yoktur. Oluyla
birlikte ehirde koturarak kayp bisikletini aramasn sey
retmek neredeyse dayanlmayacak kadar zcdr. Sonun
da korunmasz bir bisiklet grr ve alar. Bir baka deyile,
kendi yaad acy bir bakasna yaatmay seer. Mazereti
bunu ailesinin iyilii iin yaptdr, dier adam gibi deildir;
buradaki kssadan hisse udur ki, diye akladm, bazen ahlaki
duruumuzu, doru ve yanl anlaymz o anki ihtiyalan-
mza gre belirleriz. Bu fikri ilgin bulan J esse kafa sallayp
onaylad. K endi hayatnn olaylarn gzden geirip bir ben
zerlik aradm grebiliyordum.
Ama bisiklet hrsz yakalanr; hem de kalabaln iinde.
Sanki onun apar topar gtrln btn mahalle seyreder,
yznde hibirimizin kendi ocuklarmzda grmek isteme
yeceimiz bir ifade bulunan olu dahil.
O filmi seyrettiimiz gn veya belki de birka gn sonra,
Hatrlamyorum, yandaki eve gelip gidenler oldu; sska, fare
suratl bir herifin ara geitte, yeni p kutulanrm arasnda
dolandm grdm. Sonra bir sabah, ehir epey gri grnr
ken, sanki bir deniz geri ekilmiesine sokaklarda su birikin
tileri kalmken (insan kaldrm kenarlanndaki oluklarda can
ekien balklar grmeyi bekliyordu neredeyse), bir Satlk
tabelas belirdi.
82 Davd Gflmour
eker fabrikasndaki bekr loftumu satp da (bedeli epey
artmt) olumla ve sevgili eski karmla birlikte yandaki eve
yerlesem mi diye, balangta ylesine, sonra giderek artan
bir evkle dnmeye baladm. Dndke bir an nce
yapma isteim artyordu. Birka gn sonra bu mesele ok
nemli gelmeye balad. Hatta peinat verince elimde biraz
para bile kalr, diye dndm. Byle bir ey yapacam n
ceden hi dnmemitim, ama aklma gelen en kt fikir
deildi. Belki de o ikisine yakn yaamak ans getirirdi. Bir
ikindi sonu, gne gzlkl seksi komum kk, kullanl
arabasn keye park edip elinde evrak antasyla merdiven
den koarak kt.
Duyduuma gre evini sayormusun, dedim.
Evet, diye yantlad, hi duraksamadan anahtar kilide so
karak.
Bir gz atmamn sakncas var m?
Fare suratl emlaknn onu bunu yapmamas iin uyard
belliydi. Ama kadn iyi bir insand ve olur dedi.
Ufak tefek bir erkee gre bir daireydi, tam bir Fransz
eviydi, ama temiz ve i acyd, bodrumun ileri be (oysa
Maggienin bodrumunda amar makinesini getiniz mi
krokodillerin saldnsna urayacanzdan korkmaya bal
yordunuz). Dar koridorlar, dar merdiven, titizce boyanm
yatak odalan, ayrntl kenar sslemeleri ve merak uyandran
bir banyo ecza dolab... geri kadnn przsz cdine ve
canl, kararl grnne baklrsa kullanlmaya deer haplar
yoktu.
Ne kadar? diye sordum.
Bir rakam syledi. Fahiti elbette, ama eker f abri kas ndaki
FLM KIJI JBJ
83
l o ft u m u n deeri de ayn ekilde epey artmt; gen giriim
cilerin i bulandrc baar ykleri (cep telefonlar, tra ma
kineleri) sayesinde imdi moda olduu sylenmiti. Kaza
nanlara, alemcilere gre bir yerdi. Ksacas putlara greydi.
Durumumu akladm: ergen olumla eski karma yakn
oturmay ok istiyordum. Bunu duyunca ard. Evlerini
satma konusunda bana ncelik tanmalarn rica ettim. Olur,
dedi. Kocasyla konuacam syledi.
Evimiz epey hareketlendi. Bankalar ve lofttaki Maggieyi
aradm (duyunca sevinten alamakl oldu), sska komumla
tekrar konutum. ler yolunda gibiydi.
Ama sonra nedense sska komumla yumurta kafal koca
s bize ncelik tammamaya karar verdiler. Adam bir akam
bana souk bir edayla, evi nce iki kiiye gstereceklerini,
sonra istersek teklif yapabileceimizi syledi. Baka herkesle
birlikte. Bu iyi bir haber deildi. Greektown da moda olmaya
balamt; fiyadar rktcyd. Evlerin fyadan istenenin iki
yz bin dolar stne kadar kabiliyordu.
Evi gezdirme gnnden bir iki gn nce J esseyi bir ke
nara ektim. Ona birka arkadam birlikte bir ikindi geir
mek iin sundurmada toplamasm istedim. Biralarla sigaralar
bendendi. leden sonra tam 2de buluacaktk.
Manzaray tahmin edersiniz. Yandaki evin taliplileri mer
divenden karken yan sundurmada iki ien, sigara tttren,
bereli, gne gzlkl, soluk benizli yarm dzine hdn
yanndan geiyorlard. Bir metre tedeki yeni komularnn,
bazlar arabalarm durdurup ortama hayretie gz attktan
sonra basp gidiyorlard.
bir saat kadar sonra fare suratl emlak gelip ocuklara ev
84 Davfld Gflmour
sahibinin evde olup olmadn sordu. Ben salonda gizleni-
yor, televizyon seyretmeye alyordum; i organlarm sanki
iimde bir alarm alyormuasna titriyordu. Hayr, hayr,
diye fsldadm J esseve, evde yok de.
Drtte evin gezdirilmesi ii sona erdi. Yirmi dakika sonra,
ben mahalledeki Yiman restorannda bir iki iip sakinlemek
iin n merdivenden gizlice inerken emlak belirdi. Kk,
kemikli bir surat vard; sanki sevimsiz yarglan yznden
bzlm cildinin parlakl iticiydi. Sundurmadaki beylerin
epey sorun kardn syledi. Konuyu deitirmeye al
tm; ona emlak piyasas, mahalle hakknda sorular sordum
neeyle; bir ev alacam, belki kendisinden bizzat faydala
nabileceimi syledim. Ha, ha, ha diye korsan gibi gldm.
stifini bozmad. Sundurmadakilerin kfrl konumalar
yznden baz mterilerin kaan syledi glmsemeden.
Mmkn deil, dedim kraliemi savunurcasna.
Ertesi gn, yani Pazar gn de ev gezdirildi. nce ince ya
mur yayordu, gkyz ak griydi, parkta alaktan mart
lar uuyordu, bazlan gargara yaparcasna balanm geriye
aap gagalann aarak yryorlard. Epey ekimser olsam da
stratejimde direttim. Yine bira, yine sigaralar, ydne iki bk
lm oturup etrafa bakman hdkler. Evde kalmay gzm
yemediinden iim olduu bahanesiyle bisikletime atlayp
kprden getim. Geri dndmde saat drd geiyordu.
Yamur dnmid. Tam sk sk gittiimiz Y unan restorannn
nnden geerken J essenin kaldnmda bana doru yrd
n grdm. Glmsyordu ama ihtiyatl, neredeyse hima
yeci bir edayla.
Kk bir sorun yaadk, dedi. Evin gezdirilmeye balan-
r u n KIJIUHU
masndan birka dakika sonra kel adam imenlikten fkeyle
geip *bu sefer gne gzl takan oymu- kapy yumruk
lafyla alm. O hdkler kendisine bakarken, benimle g
rmeyi talep etmi.
Benimle mi?
Evde yok, demi J esse, adama.
Onun ne yaptn biliyorum, diye barm Kelto. 'Sa
ta omak sokmaya alyor.
Sata omak sokmaya m? Ar laft. stelik haklyd da. Bir
den mide bulandrc bir utanca kapldm; daha da kts,
bamn byk dertte olduunu hissettim, sanki bir ergendim
de evde yangn karmtm. Sanki ehliyetim yokken babamn
arabasn alp kaza yapmtm. Ayrca J essenin beni ban
dan beri haksz bulduunu hissettim rahatsz edici bir ekil
de. stelik onu su ortam yapmtm. rnek bir babaydm
dorusu. Krizlerle baa kmay iyi beceriyordum. stediimi
elde etmeyi. Sen J csseyi bana brak Maggie, bak nasl adam
ediyorum.
Herkesi eve soktum, dedi.
Geri dnmek gvenli mi?
Bence biraz bekle. Adam ok sinirli.
Birka gn sonra bir arkadamdan beni tanmyormu gibi
yaparak evi benim iin satn almasn istedim. Ama bunu an
lam olmallar; arkadamla doru drst ilgilenmediler bile.
Planlarm, aptalca ve ahlakszca bir kumpasa bir grup ocuu
alet etmem boa gitmiti. ieki dkknlan olan bir gey ift
evi yaklak yarm milyon dolara satn ald.
J esse bu olay hayatnn sonuna kadar hatrlayacak myd?
Ertesi gn onu bir kenara ektim. Y apam ok byk bir
8 6 David Glmour
hatayd, dedim.
AilenJ e komu olmak istemende bir terslik yok, dedi
Ama onu susturdum.
Ben kendi evimi satmaya akrken biri bana aymsn yapsa
evine makineli tfekle giderdim, dedim.
Tine de doru davrandm dnyorum, dedi srarla.
Fikrini deitirmek gt. Bisiklet Hrszlan ndaki adam
dan farkm yok, dedim. Bir eyi yapmam gerekiyorsa bir
klf uydur u veriyor um.
Ama yagerekten doru davrandysan? diye karlk verdi.
Daha sonra, bir filmin ardndan sigara imek iin dar
ktmzda, Keltola karsnn etrafta olmadklarna emin
olmak iin saa sola kaamak baklar frlattm fark ettim.
Sonucu gryor musun? dedim. Artk ne zaman sun
durmaya ksam o herif ortalkta m diye baknmam gereke
cek. te bedel bu. Gerek bedel bu.
YEDHC8
BL I I M
S e y r e t m e m i z i i n b a z i Hareketsizlik filmleri
setim. Bunlar, srf kmldamamakla nasl ilgi oda bir aktr
olabileceinizi gsteren filmlerdi. Kahraman erifle (1952)
baladm elbette. Filmlerde sanki her ey tesadfen yerine
oturur bazen. Doru senaryo, doru ynetmen, doru oyun
cular. Ka^ablanka (1942) bir rnektir, Baba (1972) ise baka
bir rnek; Kahraman erif de bu filmlerden biridir. Bir erif,
Gary Cooper, yeni karsyla kasabadan ayrlrken ok kt
bir adamn hapisten yeni ktn ve kendisini oraya yollayan
adam bulmak iin arkadayla birlikte gelmekte olduunu
renir. len treniyle geleceklerdir. Cooper kasabada saa
sola koturup yardm arar; herkesin hayr demek iin geerli
bir sebebi vardr. Sonunda bo bir sokakta, drt tane silahl
adamla tek bana kar karya kalr.
Filmin ekildii dnemde kovboy filmleri genellikle renk
liydiler ve ounda granit eneli, ahlak timsali, insandan ok
!zgi film karakterine benzeyen kahramanlar bulunuyordu.
8 8 Davfd Gflmour
Kahraman erif ise siyah beyaz ekilmiti, ne gzel gnbatirrv
lann ieriyordu ne de muhteem sradalar; berbat grnen
kk bir kasaba sergileniyordu o kadar. yknn merkezin
de de bir sra diilik vard: incinmekten korkan ve bunu belli
eden bir adam.
J esseye filmin ellilerin banda ekildiini, o sralar
Hollywoodda sregelen cad avyla film arasnda bir paralel
lik kurulabileceini anmsattm. Solcu olduklarndan phe
lenilen insanlar bir gecede arkadasz kalyorlard.
imdi inanmas g ama Kahraman erif ekildiinde yer
den yere vuruldu. Amerikan kart olduu sylendi. yk
nn sonunda kasaballardan umudu keserek ekip giden bir
szde kahramanla ilgili olduu sylendi. Filmin senaristi Cari
Foreman, ngiltereye gmek zorunda kald; damgalanmt
ve kimse ona i vermiyordu. Korkak ve dncesiz delikan
ly oynayan Lloyd Bridges iki sene i bulamad: Amerikan
karn yaftas yedi.
Filmde muhteem, sanatsal eyler bulunduunu syledim.
Filmdeki bo tren raylarnn nasl gsterildiine bakn. On-
lan defalarca grrz. Bir tehlike hissi uyandrmann szsz,
olaysz bir yoludur bu. O raylar her grmzde ktln
o taraftan geleceini anmsarz. Ayns saatler iin de geerl-
dir: tik, tik, tik, tik. Hatta len yaklaka yavalarlar.
Bir de Gary Cooper vardr. Onunla birlikte alan aktrler
sahnelerde ok az ey yapmasna arrlard genellikle. Nere
deyse hi aktrlk yapmazd, neredeyse hibir ey yapmazd
sanki. Ama sahnedeki performans herkesi geri plana iter.
Aktrler onun yatmdayken performanslarnn silikletiini
grrler.
FLM KULB 89
Onun sahnelerinde gzlerinin nereye baktna dikkat et,
dedim J esseye. K endini aktr olarak hayal et ve onunla reka
bet etmeye altn dn.
Biraz da elenmek iin ona G^l ilikileri (1990) seyrettir
dini. Richard Gere ahlaksz bir polis rolndedir. Dengesiz bir
p0s (William Baldwin) tanklk etmeye arldnda, Gerein
kt adam roln ne kadar iyi oynayabildiini, barol oyun
cusundan daha iyi olduunu grrrz. O kk gzleriyle,
Iagonun L APD* (* L os Angeles Polis Tekilat) versiyonudur.
Gerein dinginlii -ve bunun sergiledii ahlaki zgven- hip
notik bir ekilde ekicidir. Bu karakterin eski kansndan bile
vazgemediini anlarsnz. Aynca kendini tehdit altnda hisset
dinde herhangi bir eyi yapabileceini. J esse ye Gerein sakince,
hatta elenerek syledii sadece birka cmleyle, kendisini so
ruturmakla grevlendirilmi polisin (Andy Garcia) cinsel kor
kulann yzeye kard sahneye dikkat etmesini syledim.
Haval ve yakkl grnne ve sohbet program tarz
felsefi laflarna aldanma, dedim. Richard Gere gerek bir
oyuncu.
Srada Cronenbergin lm Blgesi (1983) adl filmi vard.
Christopher Walken yalnz bir medyum rolndedir: yrek
paralaycdr; tam bir hareketsizlik prensidir. Sonra Baba IFyi
(1974) seyrettik. K oca Al Pacino hakknda ne sylenebilir?
Bir maarann giriinde duran bir murana gibidir. Pacinonun
bir kumarhane lisans iin verdii ikinci ve daha dk tekli
finin nemini anlayamayan senatrn bulunduu muhteem
sahneye dikkat edin.
Bullitt i (<Gangsterin Kaderi, 1968) izlettim; neredeyse krk yl
once ekilmesine karn hl etkileyicidir; mavi gzl Steve
9 0 David Gflmour
McQueen o filmde en yakkl halindedir. McQueen ok az ev
yapmann nemini anlam bir aktrd; byk barol oyuncu
lannn ho sakinliiyle dinler. Bodrumdan, McQueenin oyna
d film ekmi olan geveze Kanadal ynetmen Norman
fevsonla yaplm eski bir rportaj bulup kardm.
Steve sahneye kp bir sandalyeye oturarak sizi elendi
recek tarzda bir aktr deildi, demiti J ewison. O bir film
aktryd. Kameray severdi, kamera da onu. Hep gerekti
ve bunun bir sebebi hep kendini oynamasyd. Bir repliini
karsanz umursamazd bile. Kamera onda odakland sre
ce muduydu nk sinemann grselliinin farkndayd.
McQueen zor bir hayat srmt. Su ilemi ocuklarn
kald bir slahevinde iki sene geirmiti. Bir sre bahriyeli
olduktan sonra New Y orka gidip aktrlk dersleri almt.
Bir baka deyile, diye akladm J esseye, drama kulb ba
kam tarz sanatsal bir adam deildi. Y etenek bazen beklen
medik yerlerden kar, dedim.
Alain Delonun oynad Kiralk Katil\ (Le Samourai, 1967),
Lauren BacalTn oynad Derin Uykuyu (1946) ve elbette muh
teem Clint Eastwoodun oynad (biraz daha sakin dursa l
derdiniz) Bir Avu Dolar\ (1964) izledik. Clintin stnde epey
durulabilir. Onda sevdiim be eyi saymakla balayaym.
1. Bir Avu Dolarda tabut imalatsna drt parmam
kaldnp Pardon, yanlmm. Drt tabut, demesine
baylyorum.
2. 1993te L ondradaki Ulusal Film Tiyatrosunda
Prens Charlesn yamnda durduunda asl prensin
kim olduunu herkesin anlam olmasna -ki bunu
dile getiren ngiliz eletirmen David Thomsond-
baylyorum.
y Clintin film ekerken asla Motor dememesine
baylyorum. Usulca, hafife Hazrsanz
balayalm, der.
4. Clintin Affedilmeyeni (1992) atndan dmesini
izlemeye baylyorum.
5. Clintin Kirli Harry rolnde bir San Francisco
sokanda bir elinde tabanca, dier elinde bir sosisli
sandvile yrmesine baylyorum.
J esseye S onsu%Olumun (1969) ve daha sonra Eastwoodun
Mutlak G nn (1997) senaryolarm yazan William
Goldmanle bir keresinde ksa bir yry srasnda yapt
m bir sohbeti anlatyorum. Goldman, Eastwooda tapard.
Clint en iyisiydi, demiti bana. Egolann egemenliindeki
bir dnyada mkemmel bir profesyoneldi. Eastwoodun se
tinde, demiti, ie gelirsiniz, iinizi yaparsmz, eve gidersi
niz; genellikle eve erken gidersiniz nk golf oynamak ister.
le yemeini de herkesle birlikte kafeteryada yer.
Bir Avu Dolar\n senaryosu Clinte teklif edilmeden nce
epeydir ortalktayd. Charles Bronson reddetmi, onun haya
tnda grd en kt senaryo olduunu sylemiti. J ames
Coburn da reddetmiti, nk film talyada ekilecekti ve
Italyan ynetmenler hakknda kt eyler duymutu. Clint
filmde oynamay on be bin dolar karlnda kabul etmi,
ama -J esseye bunu vurguladm- senaryoyu ksaltmakta diret-
m?>oynayaca karakterin daha az konumasnn daha ilgin
olacan dnmt.
FLM KULB 91
92 David Gflmour
Bunu istemesinin sebebini tahmin edebilir misin? dedim.
Tabii. Konumayan bir adamla ilgili kafanda bir sr ey
kurabilirsin, dedi J esse. Azm at anda gznde birka
beden klr.
Kesinlikle.
Birka saniyelik dalgnlktan sonra ekledi: Gerek hayatta
yle olmak ho olurdu.
Ha?
ok konumamak. Daha gizemli olmak. Kzlar bundan
holanyor.
Holanan da vardr, holanmayan da, dedim. Sen ko
nukan birisin. Kadnlar konukanlan da severler.
Eastwood filmin tamamlanm halini sene sonra izle
miti. O sralar artk filmi epey unutmutu. zel bir gsterim
odasna birka arkadam arm ve Bu cidden boktan bir
eydir herhalde, ama bir gz atalm, demiti.
Birka dakika sonra arkadalarndan biri Ah, Clint, bu ga
yet iyi bir film, dedi. Bir Avu Dolar, o sralar artk yal film
yldzlan iin bir nevi huzurevi haline gelmi olan westerni
canlandrmt.
Filmden sonra J esseden Devlerin A k \daki J ames Deanin
ip sahnesini tekrar izlememizi rica ettim. Dean, onunla anla
maya alan kurnaz i adamlaryla evrilidir; Rock Hudson
masaya bin iki yz dolar koyup Bu kadar parayla ne yapa
caksn J ed? der. Herkes hareket etmekte, konumaktadr,
Dean hari; Dean ylece oturur. Bu sahnenin yldz kim?
diye sordum. Filmin yldz kim?
Televizyon dnyasna bile girdim, Miami Viceda. (1984-
1989) siyah takm elbiseli polis efini oynayan E dw ard J ames
FLM KULB
91
Olmostan bahsettim. Gereki olmayan, salak bir dizidir,
ama Olmosa dikkat et, adam sanki sihirbaz. Kmldamamas,
bir srr bildiini gsteriyor sanki.
Hangi srr?
Hareketsizliin illzyonu budur ite. Sr yoktur. Sadece sr
sahibiymi gibi grnmek vardr, dedim. Bir arap eletir
meni gibi konumaya balamtm.
DVDyi kardm.
Dizinin geri kalanm izlemek isterim, dedi J esse. Olur
mu?
Bylece sokan kar tarafnda inaatlar apartmann (her
geen gn byyordu) ikinci katinda eki, testere, prmz
kullanrlarken, J esseyle ben Miami Vicem blmn pe
pee izledik. Bir ara komumuz Eleanor pencerenin ardn
dan grltl admlarla geerken ieri gz att. kimizin gn
be gn televizyon seyretmemiz hakknda ne dndn
merak ettim. Salaka bir drtye kapldm, kadnn peinden
koup televizyon deil film seyrettiimizi sylemek istedim.
Bugnlerde J esseyle ilgili konularda bazen sevimsiz bir ak
lama telana kapldm fark ettim.
Salonda durduum yerden, Rebecca Ngnin otoparkn
kesinden saptn grebiliyordum. Beyaz kot pantolon,
beyaz kot ceket, ak yeil tirt, uzun simsiyah sa. Kilise
duvannn dibindeki inaat iileri birbirlerine iaret aktlar
ve Rebecca geerken ona baktlar. Gri gvercinler havalanp
yumruk eklinde batya utular.
94 David Gllmour
Yeni Alman Sinemasna gemitim. O gn Werner
Herzogun Aguirre, Tanr'nn Gazabh (1972) izliyorduk ve
J essevi conquistadonm* kan lekeli kaya sahnesine hazrlamak
niyetindeydim; bazen filmi balatmadan yarm saat nce ara
trma yapyordum. J esse dardayd. Akamdan kalmayd.
Sylemese de yukar ktnda ondan iki kokusu almtm.
Arkadalarndan biri, Morgan dn gece hapishaneden k
ma (darptan otuz gn yatma) ve urama. Onu sabahn
drdnde kibarca kovup J esseyi yataa gndermitim.
Durumumuz hassasa ve bazen kaosla dzensizlii ve so
rumsuzluu bir krbala bir sandalye kullanarak uzak tuttuu
mu hissediyordum. Sanki evin etrafnda bir orman bitiyordu,
dallaryla asmalarm her an pencerelerden, kapmn alandan,
bodrumdan ieri sokacakm gibi grnen bir orman. J esse
okulu brakal bir yldan fazla oluyordu, on yedi yana bas
ma ve henz adam olacana dair bir belirti yoktu.
Y ine de film kulbmz vard. Buzdolabndaki sar kartlar,
izlenen her filmin zerine ekilen izgi, bana en azndan bir
eylerin gerekletii konusunda gvence veriyordu. Kendi
mi kandrmyordum. J esseye sistematik bir sinema eitimi
vermediimin farkndaydm. Mesele bu deildi zaten. Film
seyredeceimize aletsiz dal veya pul koleksiyonu filan da
yapabilirdik. Filmler hem birlikte yzlerce saat geirmemizi,
hem de eitli konularda... Rebecca, Zoloft, di ipi, Vietnam,
iktidarszlk, sigara gibi konularda sohbet etmemizi salyor
lard o kadar.
*16. yzylda Perudaki nka topraklarn igal edip yamalayan spanyol fatihler
den bin olan Lope de Aguirre.
FLM KULB
95
J esse bazen rportaj yaptm insanlar hakknda soru so
ruyordu: George Harrison nasl bir insand? (yi bir insan,
ama Liverpool aksanm duyduunuzda tepinerek Sen
geatlestaydn. Bir sr kzla yatm olmalsn! diye haykr-
mamak epey gt.) Peki ya Ziggy Marley (Bobun olu; so-
nurtkan putun teki); Harvey Keitel (iyi aktr ama beyinsiz);
Richard Gere (insanlarn onu akll olduu iin deil srf film
yldz diye dinlediklerini hl anlayamam klasik bir szde
entelektel aktr); J odie Foster (Fort Knoxa zorla girmeye
almak gibi bir ey); Dennis Hooper (az bozuk, komik,
harika bir insan); Vanessa Redgrave (scak, stun gibi, Kra
lie edal); ngiliz ynetmen Stephen Frears (tra losyonunu
abartan ngilizlerden. Kadnlarn balann bu heriflerin ku-
caklanna koyamamalarna amamak); Yoko Ono (son pro
jesinin hedefi sorulunca Bu soruyu Bruce Springsteene so
rar miydin? diye karkk veren savunmac, ukala, skc biri);
Robert Altman (konukan, okumu, rahat biri; aktrlerin
kuru para iin onunla akmalanna amamak); Amerikak
ynetmen Okver Stone (gayet masklen bir adam, yazd
senaryolardan anlalmayacak kadar zeki: Sava/ ve Ban/ m?
Tannm, bu ne biim soru? Saat daha sabahn onu!)?
Aitmk yllardan konuuyorduk, Beatlestan (fazlasyla
sk, ama J esse bana anlay gsteriyordu), ikiyi aznla i
memekten, ikiyi aznla imekten; sonra Rebeccadan biraz
daha bahsediyorduk (Beni terk eder mi sence?), Adolf
bitlerden, Dachaudan, Richard Nixondan, sadakatsizkkten,
Truman Capoteden, Mojave lnden, Suge K nighttan,
^e2biyenlerden, kokainden, eroin modasndan, Backstre-
et Boys tan (bu konuyu ben amyordum), dvmelerden,
9 David Gilmoar
J ohnny Carsondan, Tupactan (o ayordu), alayclktan, v
cut gelitirmeden, penis boyundan, Fransz aktrlerden ve e.
e. cummingsten. Acayip eleniyorduk! Bir i bulmay bekler
ken havan karmyordum kesinlikle. Hayat yanbamdayd
hasr koltuktayd. ok iyi zaman geiriyordum... ama bunun
bir sonu olacan az ok anlyordum.
Bugnlerde Maggienin evine akam yemeine misafir
olarak gittiimde duygulanarak sundurmada duraksyorum.
|esseyle benim akamleyin buraya birer bardak kahve alp
geleceimizi biliyorum, ama film kulbndeki gibi olma
yacak. Tuhaf bir ekilde, Maggienin evinin geri kalannda,
mutfakta, yatak odasnda, salonda ve banyoda benden hi iz
kalmad. Orada geirdiim zamann bir rezonansm, bir yan
ksn hissetmiyorum. Sundurma hari.
Neyse, nerede kalmtm? Ha evet, o gzel bahar ikindisin
de Rebeccann ziyaretinden bahsediyordum.
Merdivenden hafif admlarla kt; J esse ayaa kalkmad.
Konutular; Rebeccamn elleri ceket ceplerindevdi, yznde
sevimsiz bir laf iittiini dnen ama emin olamayan bir
hostesin ifadesi vard. Kibar ama tedbirli bir glmseyi. Tu
haf bir eyler oluyordu. Uzaktaki inaat iilerinden birinin
bir merdiveni yan tarafndan tutarak hareketsiz durduu, bu
tarafa bakt grlyordu.
Kapnn aldm iittim ve ieri girdiler. Selam David,
dedi Rebecca. Neeliydi, enerjikti. Veya en azndan yle g
rnmek istiyordu. Bugn naslsn? dedi. Yine gafil avlan
dm. Nasl mym? ey, bir dneyim. yiyim sanki. Okul
nasl gidiyor?
Ksa bir tatildeyiz, o yzden Gapta alyorum.
FtM KDI H)
97
Bu gidile dnyann hkimi olacaksn Rebecca.
K endi param kazanmay seviyorum o kadar dedi. (Ki
naye mi yapyordu?) J esse onun arkasnda bekliyordu.
Seni tekrar grmek gzel Rebecca.
Seni de David, dedi. Asla Bay Gilmour demiyordu.
Aa indiler.
kinci kata ktm. Bilgisayan ap mesaj gelmi mi diye o
gn nc kez baktm. Maggie dnyadaki hl evirmeli in
ternet balants kullanan son insanlardan biriydi, dolaysyla
balanu kurulmadan nce hep beklemek gerekiyordu ve c
zrtlar, iniltiler ve lklar duyuluyordu.
nternetten sabah gazetesini okudum. Arka pencereden
baknca komumuz Eleanorun arka bahesini apayla ee
lediini grdm; yeni ekim sezonuna hazrlk yapyordu. Ki
raz aac iek amt. Biraz sonra merdivenin bana gittim.
Bodrumdan gelen mnlnlar duydum. Rebecca hzl konuu
yordu; J essenin sesiyse tuhaf bir ekilde canszd, fazla ton-
lamaszd, sanki gsnden konumaya alyordu. Ezbere
konuur gibiydi.
Sonra sessizlik ve ardndan iki ift ayan sesleri geldi. Ko
numadlar. n kap dikkatle ahp kapand, sanki birisi beni
rahatsz etmek istemiyormu gibi. Aa inince J esseyi gr
dm. ne eilmiti, yz ciddiydi. Rebeccann uzakta, k
ck kalm bir halde, otoparkn dier ucuna doru ilerlediini
grdm, inaat iileri ona bakyorlard.
Oturunca koltuk gcrdad. Bir an ylece oturduk. Sonra
Hayrola? dedim.
J esse gzlerini elleriyle gizleyerek bana dnd. Alayp a
lamadn merak ettim. Ayrldk.
Bundan korkuyordum. Lks bir dairesi ve arabas olan yeni
bir adam, bir borsac, gen bir avukat. Rebeccann kariyer
hedeflerine daha uygun birisi.
Ne syledi? dedim.
Bensiz yaayamayacan syledi.
Bir an vanl duyduumu sandm. Ne?
Tekrarlad.
Sen mi Rebecca y terk ettin?"
Bayla onaylad.
Neden?
Srekli buraya gelip ilikimiz hakknda konumasndan
bktm galiba.
Ona, soluk benzine, effaf* gzlerine uzun uzun baktm.
Bir an sonra Bunu sormak istemezdim ama mecburum,
dedim. Bugn akamdan kalma msn?
Biraz ama alakas yok.
Tannm.
Cidden alakas yok baba.
htiyatla konumaya baladm. Hayatta unu rendim
J esse: alkol aldysan hayatnla ilgili bir karar vermek asla iyi
bir fikir deildir. Konumak iin azm aa. Alkoln doru
dan ilgisi olmasa bile. Mesela akamdan kalmaysan bile.
Uzaklara baka.
Bu yapam telafi etme ansn var m? dedim.
stemiyorum. naat iilerini fark etti. Sanki onlar gr
mek iinde bir eyi pekitirdi.
Pekl, dedim, sana bir ey syleyeceim, ondan sonra
istediini yapabilirsin, tamam m?
Tamam.
9 * Davltf Gflmour
FLM KLIHJ 9 9
Bir kadn terk edince, nemsemeyeceini sandn peyler
olur. Olunca da aslnda gayet nemsediini fark edersin.
Baka erkeklerle kmas gibi mi?
Bu konuda zalimlik etmek istemiyorum, ama birisiyle ay
rlrken baz faktrleri gz nnde bulundurman gerek,
dedim. Bunlardan biri, genellikle en nemlisi, o kiinin baka
insanlarla birlikte olacadr. Bu gayet naho bir deneyim ola
bilir inan.
Naho ne demek?
Tatsz. Senin durumunda, dehet verici.
Rebeccann baka bir erkek arkada bulacan biliyorum,
kast ettiin buysa.
Sahi mi? Bunu cidden dndn m peki?
H h.
Sana bir ey anlatabilir miyim? zninle?
Hayr, hayr. Dikkati dalm gibiydi. Tanrm, diye d
ndm. Bu daha balang. niversitedeyken bir arkada
m vard, diye sze baladm. Aslnda onu tanrsn. Bat
Yakasnda oturuyor. A rthur Cramner.
Arthuru severim.
Eh, A rthurun seveni oktur. Problemin bir ksm buydu.
ok eskiden bir kz arkadam vard, senin imdiki halinden
birka ya daha byktm sanrm. smi Sally Buckmandi.
Bir gn A rthura -ki en iyi arkadamd- Sallyden ayrlmay
dndm syledim. Hadi ya? dedi. Ondan holanyor
du. Onu seksi buluyordu. Sally sahiden seksiydi.
Dedim ki: Sonrasnda, anlarsn ya, Sally e grmek ister
sen benim iin sorun deil/ Bunu inanarak syledim. Arak
Sallyyi istemiyordum. Birka hafta, belki bir ay sonra Sally
oo
Davfd Gflmour
Buckmanden ayrldm ve hafta sonunu bir arkadan gl ^
ysndaki yazlnda geirdim. Dinliyor musun?
H h.
Devam ettim. O sralar Arthurla ben amatr bir grupta
alyorduk; ben bateristtim, o da vokal yapp armonika al
yordu; kendimizi rock yldzlan sanyorduk. Dar kalal, kar
konulmaz erkekler.
Hafta sonunu yazlkta marihuana bitkilerinin kklerini
halayp tersten asarak, Sallyyi hi zlemeden geirdikten
sonra Pazar gecesi ehre geri dndm. zlemek bir yana,
bazen yanmda olmadna seviniyordum.
Dosdoru grubun provasna gittim. Arthur oradayd.
Sevgili, sevimli Arthur Cramner armonika alyor, basyla
sohbet ediyor, harika bir insan gibi davranyordu. Arthur gibi
davranyordu. Prova boyunca ona bakp durdum, hafta so
nunda ben yokken Sallyyle grtn m diye sormak iste
dim. Ancak frsat bulamadm. Ama kayglanyordum. Artk
merakn tesinde korkmaya balamtm.
Prova bitip de dierleri gidince Arthurla arabaya bindim.
Sonunda ona dnp, umursamazmasna Eee, hafta sonu
Sally ile grtn m? diye sordum. Arthur da neeyle H
h, grtm, dedi, ilgin bir soruya ilgin bir yant verirce
sine. Ben de -kelimeler azmdan kverdi- Aranzda bir / ey
oldu mu? diye sordum. O da gayet ciddiyede H h, oldu,
dedi.
Bak J esse. Sanki biri filmi on kat hzl oynatmaya bala
mt. Her ey ok hzlanmt. Konuamadm, adak bir ses
kardm o kadar. Al, sigara i, dedi. Bu nedense kendimi
ipe kt hissettirdi. ok hzl konumaya baladm, Benim
l u n l i D L U D I J
1IM
iin sorun yok, filan dedim, ama hayat ne tuhaft, iler ne
abuk deimiti.
Sonra ona beni Sallynin evine gtrmesini syledim.
3eni kzn Brunswick Sokandaki dairesinin nne brakt.
Numaray hl hatrlyorum. Merdiveni yangn varmasna
koarak ktm ve kapya tak tak tak vurdum; Sally stnde
sabahlyla kapy at, nasl desem, atlgan bir ekingenlii var
d. Sanki Ha, sana gnderdiim pakette bomba m vard?
der gibiydi.
Hngr hngr alamaya baladm, ona k olduumu,
doru yolu bulduumu syledim. yle eyler syledim ite.
Durmadan konuuyordum. Her sylediimde samimiydim
de. Anlyorsun deil mi?
Bylece onunla tekrar kmaya baladm. Yatak arafla
nn pe attrdm ve btn olanlar anlattrdm. unu yap
tn m, bunu yaptn m? ren sorular; yantlar da irenti.
(Jesse gld.) Sallynin ne kadar skc olduunu anmsamak
bir aym ald, sonra da onu tekrar terk ettim. Ama bu sefer
gerekten. A ma onu terk ederken A rthurun ehir dnda ol
masna zen gsterdim. Y ine o numaray yapacam hissetti
imden, A rthurun etrafta olmasn istemedim.
Kz yine aym eyi yapt m?
Y apt. K ak aabeyimi bulup onunla yatt. O kz tam bir
belayd, ama anlatmaya altm bu deil. Anlatmaya alt
m u ki, bazen byle durumlarda ne hissedeceini anlad
nda i iten gemi olur. Acele karar vermemelisin.
Eleanor sundurmasna kp p kutusuna bir arap iesi
at- Sokaa strapla, orada yamur veya vandallar gibi iste
medii bir ey grmesine baktktan sonra bir metre te-
deki bizi fark etti.
Ah. rkildi. kinize de merhaba. Ofsinizdesiniz bakiyo.
rum. Pimi kelle gibi srtt.
|csse onun gitmesini bekledi. Arkadalarmdan hibirinin
Rebecca Via kmak isteyeceini sanmam.
Mesele u ki J esse, dedim, Rebecca illaki biriyle kacak
ve inan bana bunu renmeni salayacak. Bunu dnm
mvdn?
O vedkin sesiyle, normalden ksk bir sesle Birka hafta
zorlanrm, sonra da onu unuturum herhalde, dedi.
Israr ettim. Tamam yleyse, son bir ey syledikten sonra
konuyu kapatacam. Bu durumu telafi edebilirsin. Hemen im
di telefon edip onu geri arabilirsin ve kendini bir sr s
kmadan kurtarabilirsin. Bunu dnmesini bekledim. Onu
arak gerekten istemiyorsan o baka.
Bir an duraksad. Onu ark istemiyorum.
Emin misin?
Kiliseye, kilisenin dibinde hareket eden insanlara tereddtle
baka. Kararsz kaldn sandm. Sonra Alamakla erkeklie
bok srm m oldum sence? dedi.
Ne?
Ayrlrken. O da alyordu.
Tahmin ederim.
Peki ocukluk mu ettim sence?
Bence asl alamasan souk ve sevimsiz bir insan olduun
anlamna gelirdi, dedim.
Bir araba geip gitti.
Sen hi bir kzn nnde aladn m? diye sordu.
nnde alamadn kz var m diye sorsana, dedim. G-
102 Davld Gllmour
FLM KULB
101
liin duyunca, bir anlna da olsa yzndeki mutsuzluun
gzel bir masadan rzgrn alp gtrd kller misali si
lindiini grnce kendimi daha iyi hissettim, sanki hafif bir
mide bulantsndan kurtuldum. Keke hep byle olmasn
salayabilsem, diye dndm. Ama J essenin sabahn n
de uyanp Rebeccay dneceini, bir beton duvara tosla
mak zere olduunu tahmin edebiliyordum.
Ama en azndan imdilik toslamamt. imdilik sundur
madaydk, J essenin keyfi yerindeydi, ama gne batnca mo-
ralsizleeceini biliyordum. Ona Paris'te Son Tangoyu tekrar
izletecektim, ama iyi bir fikir gibi gelmedi. Tereya sahnesi
eitli sevimsiz hayallere yol aabilirdi. yleyse ne izlemeliy
dik? Tootsie (1982) fazla romantikti, Vanya42. Cadded t (1994)
fazla Rustu, Ran (1985) o kadar iyiydi ki J essenin onu dik
kati dankken izlememesi gerekirdi. Sonunda buldum; bir
pompal tfek alp da kendi arabanzn kapsna birka el ate
etmek istemenize yol aacak bir film. Bir cann cehenneme
filmi.
DVD oynatcsna Michael M annin H/rj/^in (1981), dokuz
milimetrelik bi r arj rmesi ne taktm. Tm zamanlarn en
iyi al sahnelerinden biri balad; iki adam bir kasay zorla
ayorlard. M zik T angerine Dreamdendi, cam borulardan
akan su sesi gibiydi: pastel yeil, elektrik pembesi, neon ma
visi. Makine eki mlerini n nasl yapldna, prmzlerin ve
matkaplarn nasl sevgiyle klandnlp ekildiine dikkat et,
dedim; kamera onl arda alederini gzden geiren bir maran
gozun sevgisiyle odaklanr.
Bit de J ames Caan vardr tabii. K ariyerinin doruunda-
^t- Biraz para almak iin bir tefecinin ofisine girmesini ve
104
David Gflmour
adamn onun neden bahsettii anlamam gibi yapmasn 0
muhteem an seyret. Caann duraksamasn seyret. Sanki 0
kadar sinirlenmi tir ki konuabilmek iin nefes almas gere
kir. Ben dnyada zdamak isteyecein son insanm, der.
Kemerlerini bala, dedim. te balyor.
Rebecca ertesi gnn ikindisinde dnd. ok zenli giyin
miti: siyah ipek gmlek, minik altn sans dmeler, siyah
kot pantolon. J essenin neler kardm grmesini istiyordu.
Sundurmada oturup biraz konutular. Ben evin arka tarafn
daki mutfakta tavalarla, tencerelerle grlt yaptm, radyo
nun sesini iyice atm. ark sylemi bile olabilirim.
Konumalar uzun srmedi. Bir gz atmak iin usulca sa
lona girdiimde tuhaf bir sahne grdm. J esse hasr koltu
unda fiziksel rahatszlk yayormuasna, bir otobste yer
boalmasn beklermiesine oturuyordu; aasnda, kald
rmdaysa Rebecca (stndeki siyah giysilerle imdi karadul
gibi grnyordu) J essenin eve uram ergen arkadalanyla
hararetle konumaktayd. Tavrnda zarif ve mutlu bir rahatlk
vard, yznde cazibesini yeni yitirmi birinin ifadesi yoktu
ve onda tehlikeli bir yn sezdim. Bunu J esse de sezmiti ve
bkmt. J essenin benden daha salkl olduunu dndm.
Ben o kadar gzel bir kz, dier herkesnkinden daha gzel
bir kz arkadaa sahip olmamn kokainim si hazzn hayatta b
rakamazdm. Bu adice, korkun, zavallca bir ey biliyorum.
Biliyorum.
Az sonra sundurmaya ergen delikanllar dolutu. Rebecca
tniti. Jesseyi ieri arp kapy kapadm. O ocuklara
ne sylediine dikkat et, tamam m? dedim.
Solgun yzn bana evirdi. Heyecandan terlemiti, koku
sunu alyordum. Bana ne dedi biliyor musun? Beni bir daha
hi grmeyeceksin, dedi.
Elimi salladm. Bu iyi. Ama ne sylediine dikkat edece
ine sz ver.
Tabii, tabii, dedi abucak, ama daha imdiden azndan
ok ey kardn konuma tarzndan anladm.
FLM KULB lOS
P R K ORK U FEST V A L DZENL ED K . im
di dnyorum da, duyarszca bir seimdi belki -Jesse ne
srdnden daha hassas bir haldeydi herhalde-, ama film
seyrederken sklp da dncelere dalarak zlmesini iste
medim.
eytan tarafndan hamile braklan bir New Yorklunun
(MiaFarrow) yksnn anlatld gotik bir kbus olan
emary'nin Bebeiyle (1968) baladm. J esseye Yal bir ka
dnn(Ruth Gordon) telefonla konutuu mehur sahneye
dikkat et, dedim. Kiminle konuuyor? Ama en nemlisi,
ekiminkompozisyonuna dikkat et. Y netmen Roman Po-
knski bir hata m yapm yoksa bir etki uyandrmaya m a-
kiyor?
Jesse ye Polanskinin ac dolu hayatndan biraz bahsettim:
uk bir ocukken annesinin Auschwitzde lmesinden; ei
Sh
arn Tatein hamileyken Charles Mansonn mrideri tara-
an ldrlmesinden; on yanda bir kzla cinsel iliki-
108
David Cllmour
ye girmekten hkm giydikten sonra Birleik devletlerden
kamasndan.
|essc Sence bir insan on yanda biriyle seks yapt diye
hapse girmeli mi? dedi.
Evet.
Ama o on yandaki kiiye bal deil mi? O yata ben
den daha tecrbeli olan kzlar tanyorum.
Fark etmez. Kanuna aykr ve yle olmas gerek.
Konuyu deitirip ilgin bir gerekten, Polanskinin
Roscmary'nin Bebei'hin ekimlerinin ilk gnnde Paramount
Picturesn kapsndan arabayla girerken... gerek film yldz
laryla, Mia Farrowla, J ohn Cassavetesle birlikte byk bir
Hollywood film prodksiyonuna balarken, sonunda baar
mken kendini tuhaf bir ekilde hayal krklna uram
hissetmesinden bahsettim. J esseye Polanskinin otobiyogra
fisinden u pasaj okudum: Emrimde altm teknisyen var
d ve muazzam bir btenin -en azndan daha nceki stan
dartlanma kyasla- sorumluluunu tayordum, ama aklmda
sadece yllar nce, ilk ksa filmim Bisiklet i ekmeden hemen
nce Krakowda geirdiim uykusuz gece vard. O ilk seferin
heyecann bir daha asla yakalayamayacaktm.
Bu ykden ne anlyorsun? diye sordum.
ilerin her zaman beklediimiz gibi gitmediini.
Eee, baka? diye srar ettim.
u an sandndan daha mutlu olabileceini.
Eskiden hayatm niversiteden mezun olunca balayacak
sanrdm. Sonra bir romanm yaynlannca veya mehur ol
duumda filan balayacak diye dndm. Ona aabeyimi11
bir keresinde bana artc bir ey sylediini... hayat n n
FLM KULB 1 0 9
elli yandan nce balamayacan dndn syledim,
peki ya sen? dedim J esseye. Senin hayatn ne '/aman ba
layacak sence?
Benim mi? dedi J esse.
Evet. Senin.
Ben yle eylere inanmam, dedi heyecanla, fikirlerin he
yecanyla ayaa kalkarak. Ne dnyorum biliyor musun?
Bence hayatn doduunda balar. Salonun ortasnda durur
ken neredeyse titriyordu. Bu doru deil mi sence? Hakl
deil miyim sence?
Bence sen ok akll bir adamsn.
O zaman kendini tutamayp keyifle el rpt, ak diye!
uBen yle dnyorum, dedim. Bence senin yerin ni
versite. Orada yaptklar budur ite. Oturup byle eylerden
konuurlar. Ama babanla bir salonda ba baa oturmazsn,
etrafta zilyon tane kz vardr.
Bunu duyunca bam kaldrd. Sahi mi?
Tpk ilk gndeki gibi -artk aradan asrlar gemiti sanki-,
400 Darbe'yi seyrettiimiz gndeki gibi, uzatmamam gerekti
ini anladm.
Ona alt konusu salaka olan dk bteli bir filmi, vey
Baha'y (1987) izlettim; ama bir emlaknn -kendi ocuklann
yeni ldrmtr- bir alcya bo bir evi gezdirdii sahneyi
bekleyin; bir mteriyle deil bir psikiyatristle konutuunu
Ederek anlaym izleyin. Sonra Teksas Katliam'm (1974) sey-
rettdk, ki ekimi ok kt olsa da fikir yle korkuntu ki ancak
no David Gflmour
bilinaltndan km olabilirdi; sonra David Cronenbergjn
ilk filmlerinden olan rpertileri izledik (1975). Torontodaki
skc bir yksek binada parazitlerle ilgili bilimsel bir deney
ters gider. Koridorlarda seks manyaklar dolanr. rpertiler,
yllar sonra ekilen Yaratk (1979) filmindeki patlayan karn
sahnesinin prototipiydi. J esseye rahatsz edici finale, larvaya
benzer arabalarn bela samak iin apartmandan kp etrafa
yaylmalarna dikkat etmesini sylyorum. Tuhaf bir ekilde
erotik olan bu ok dk bteli film, Cronenbergin esiz
duyarllnn, cinsellie dkn bir zihne sahip akll bir ada
mn geliinin habercisiydi.
Sonra Hitchcockun Sapk ina (1960) getik. Sizi derinden
etkileyen filmleri nerede izlediinizi anmsarsnz. Ben Sapk i
gsterime girdii sene, 1960ta Torontodaki Nortown sine
masnda izlemitim. On bir yandaydm ve korku filmlerin
den nefret etsem ve ailemi kayglandracak kadar rksem de,
bu sefer onlarla birlikte gitmitim nk ok cesur bir ocuk
olan en iyi arkadam da gidiyordu.
Bazen korkudan fel olursunuz, parmanz bir duvar pri
zine sokmusunuz gibi vcudunuza elektrik yaylr. Sapk taki
birka sahnede bana yle oldu: du sahnesinde deil, nk
o ksmda artk kafam kollarmn arasna gmmtm, ama
hemen ncesinde, banyoya bir eyin girdiini du perdesinin
ardndan grebildiiniz sahnede. O yaz ikindisinde Nortown
sinemasndan karken gn nda bir terslik olduunu d
ndm ammsyorum.
Akademik bir not deyim ki, J esseye filmin porno film
havas katmak iin 8 mmlik ekildiinden bahsettim. Ayrca
Sapk in bir bayaptn kusurlu olabileceinin kant olduunu
FLM KULB
111
syledim, ama sebebini aklamadm. O konumal, berbat
sonu kast etmitim, ama J essenin bizzat anlamasn istiyor
dum.
Sonra nadide bir filme, Onibabayz (1964) getim. On dr
dnc yzyl feodal J aponyasndaki sazlkl ve bataklkl, d-
s bir dnyada geen bu siyah beyaz korku filmi, yolunu a
ran askerleri ldrp silahlarn satarak geimlerini salayan
bir ana kzla ilgilidir. Ama filmi asl konusu sekstir, ona biraz
olsun yaklaan herkesin delirmesine ve iddete bavurmasna
yol aabilmesini anlatr. Konuurken J essenin dncelere
daldn gryorum. Rebeccamn kimbilir ne haldar kantr-
dn dnyor; kiminle ve nerede olduunu.
Ne dnyorsun? diye sordum.
O.J. Simpson, dedi. Alt ay daha beklese, kansnn ki
minle birlikte olduunu umursamayacakt.
Jesseyi korkun bir sahne, yal kadnn yzndeki bir ey
tan maskesini karmaya alt sahne konusunda uyardm.
(Maske yamurda ekmiti.) Anne maskeyi yrtar, ekitirir,
boazndan kanlar damlar; kz maskeye bir tala vurur. O
maskenin sonradan William Friedkine tm zamanlann en
korkutucu filmi olan, eytann fiziksel portresini sergileyen
eytan (1973) filmi iin ilham verdiinden bahsediyorum. Lis
tede sradaki filmdi bu ve bizi resmen bitirdi.
eytan i ilk kez 1973te izlediimde yle korkmutum ki
yarmsaat seyrettikten sonra sinemadan kamtm. Birka
gn sonra tekrar denemitim. Yarsna kadar izliyordum, ama
kk kz kiri trtlar eliinde bam yavaa geriye dn
drnce sanki kanm buz kesiyordu ve yine tabanlar ya
yordum. O sahneyi ancak nc seferde, parmaklarmn
12 David Gflmour
arasndan bakarak ve ba parmaklarmla kulaklarm tkayarak
bitirebildim. Neden geri dnp duruyordum? nk bunun
byk bir film olduunu hissetmitim -entelektel adan
deil, nk ynetmenin kendisi bile filmdeki fikirleri nem
semiyordu belki de-, esiz bir sanatsal baan olduu iin. Son
derece yetenekli bir ynetmenin sanatsal olgunluunun do
ruundaki eseriydi.
Ayrca o sralar Kanunun Kuwetim yeni bitirmi olan Willi
am Friedkinin pek ok kiinin sylediine gre bir zorba ve
bir borderline psikopat olduunu belirttim. Ekiptekiler ona
Kak Willie diyordu. Eski ekolden bir ynetmendi, insan
lara banyordu, azndan kpkler sayordu, sabahlan kov
duu insanlar leden sonralar tekrar ie alyordu. Aktrle
ri korkutmak iin sette tabanca skyordu ve tuhaf kasederi
-Gney Amerika aa kurbaalannn seslerini veya Sapk in
film mziini- sinir bozacak kadar yksek sesle alyordu.
eytan in btesini -drt milyon dolar olacakt- tek bana
on iki milyona kard. Sylentiye gre bir gn New Yorkta
filmi ekerken, bir zgarada pien bir beyknn yakn ekimi
srasnda beyknn kvrlmasndan holanmam; ekimi dur
durmu ve New Y orkta katk maddesiz, kvrlmayacak bey-
km aramlar. Friedkin o kadar yava alyormu ki, hastala
nan bir ekip yesi gn sonra sete geldiinde hl o beykn
sahnesinde olduklarm grm.
Prodktrler ba eytan kovucu Rahip K arras Marlon
Brandonun oynamasn istiyorlard, ama Friedkin belki de
paranoyaka bir kaygya kapld, filminin bir Brando filmi
olarak grlmesinden ekindi. (Anlaysz kiiler ayn eyi o
sralar yeni gsterime giren Babayla ilgili olarak Francis Ford
FLM KULB 11J
Copp,a ^in sylcmierdi.)
Yllarca kulaktan kulaa aktarlan bir sylentiye gre Fri-
edkin bir sahnede, rahip rolnde oynatt gerek bir rahip
ten bekledii performans alamyormu. Bu yzden rahibe
Bana gveniyor musun? diye sormu. T annnn adam evet
deyince Willie geri ekilip adamn suratna tokad basm,
priedkin sahneyi istedii ekilde ekmi. Rahip Damienin
merdivenin dibindeyken ellerinin titrediini grrsnz.
J esseye daha nce yetenek bazen tuhaf ve onu hak etme
yen kiilerde grlr demitim. Friedkin embesilin teki ola
bilir, diyorum, ama grsellik anlay tartlmaz. K amerann
merdivenden ocuk odasna her knda, yeni ve ncekin
den de berbat bir korkunlukla karlaacanz bilirsiniz.
J esse o gece kanepede, iki lambay da ak tutarak uyudu.
Ertesi sabah, dn gece korktuumuz iin ikimiz de biraz
utanmtk ve festivale bir sre ara vermeyi kararlatrdk.
Muhteem komediler, kt kz filmleri, Woody Ailen film
leri, yeni dalga filmleri, herhangi bir ey seyredebilirdik. Y eter
ki korku filmi olmasnd. eytandaki baz sahneleri, rnein
kk kzn yatakta hi kmldamadan oturup da bir erkein
sesiyle sakin sakin konumasn seyrederken insan sanki asla
gitmemesi gereken bir yerin eiinde durduunu hissediyor.
MD Y E KADAR Y AZDI K L ARI MI okuyunca,
belki de hayatmda film seyretmekle olumun hayatna bur
numu sokmak dnda pek bir ey yapmyormuum izlenimi
ni uyandrdm fark ediyorum. Oysa yle deildi. Artk ufak
tefek iler alyordum, kitap eletirileri, rtu gerektiren bir bel
gesel, hatta birka gnlne vekil retmenlik (i ac grn
myor tabii, ama tahmin ettiim kadar gurur kinci deildi).
eker fabrikasndaki loftumu sattm ve oradan gelen pa-
rayla, kanmla ben Chinatown civarndaki Victoria tarz bir
evi satn aldk. Maggie nihayet evine dnd. ok sevindi; bir
yddanfazla olmutu. Ama hl J essenin banda bir erkein
bulunmas gerektii kansndayd. Ben de yle. Neyse ki ka-
nrnda ylednyordu. Noeldeki bir aile partisinde, emek-
^bir lise mdr olan ufack, sere sesli bir teyzem bana
^an dikkat et, demiti. Ergen olanlarla yeni domu
^bekler kadar ilgilenmek gerekir. Ama bu ilgiyi babalarnn
^termesi arttr.
116 David Gllmour
J csse ileri giysilerle ve dzinelerce kutusuz CD ile dolu
tane byk boy p tenekesiyle birlikte Tinayla benim
peimden ehrin dier ucuna geldi. nc kattaki gl man
zaral mavi yatak odasna yerleti. Evin en iyi, en sessiz, en
ferah odasyd. Ona J ohn Waterhouseun glde yzen plak
kzlar tablosunun bir reprodksiyonunu aldm ve duvanna,
Eminem (tipsizin teki) ve purolu Al Pacino (Yaral Y%) pos
terlerinin ve zerinde kafasna naylon orap geirip suratn
za 9 mmlik bir tabanca dorultmu bir adamn fotorafyla
bunun alanda Kt adamlara merhaba de yazs bulunan bir
posterin arasna asdm.
Aslnda bunlan yazarken J essenin koridordaki imdi bo
olan mavi yatak odasndan sadece bir metre tedeyim; gz
den kard gmleklerinden biri hl kapnn arkasnda
asl duruyor. Oda bugnlerde daha derli toplu, sehpasnda
bir Chunking Ekspresi DVDsi, Middlemarch (hl okumad),
Elmore Leonardn Glit^ (en azndan satmad), Tolstoyun
Kabaklar (benim fikrimdi) ve Anthony Bourdainin The Nasty
Bits i duruyor, ki bu kitab odada kz arkadayla geirdii son
gece brakmt. Bunlar bana huzur veriyor, sanki J essenin
en azndan ruhen hl burada olduunu, gnn birinde geri
dneceini hissettiriyor.
Yine de, ki an duygusallamak istemiyorum, baz geceler
alma odama gitmek zere yatak odasnn nnden geer
ken ieri bir gz atyorum. Yatana ay dyor, odada
hi kprt yok ve o zamanlar J essenin gittiine inanamyo
rum. O odaya baka eyler yapacaktk, baka reprodksiyon
lar asacaktk, duvara bir elbise askl daha akacakak. Ama
zaman kalmad.
FLM KLLLIBL)
117
Chinatown,da sonbahar; ehrin kuzeyindeki dev orman
lardaki yapraklar kzaryordu. Evimizin nnden bisikletle
geen kadnlar eldiven takmaya balamt. J esse bir itfaiye
dergisi iin para toplayan iki tane telepazarlamac putun
vaninda yanm gn almaya, telefonla pazarlama yapmaya
balad.
Bir akamn banda, ilerinde ie yaramaz bir beyaz gen
cin, bir PakistanlI nn, nnde koca bir ie kola duran iman
bir kadnn oturup telefonla konutuu alt yedi kabinden
oluma pis, kk bir mekn olan ofise uradm. Tanrm,
diye dndm. J esse benim yzmden bu irkette almaya
balad. Gelecei buras.
J esse oradayd, en arkadayd, kulanda telefon vard, sesi ak
am yemei vaktinde bir sr ihtiyara, yatalaa ve saf insanlara
yalakalk yapmaktan kslmt. Telefonla pazarlama iinde iyi
olduu belliydi. nsanlar telefonda tutuyor, gzlerine giriyor,
gldryor, onlarla akalayor ve sonunda ikna ediyordu.
Patronlar da oradayd, sar rzgrlk giymi parlak suratl
bir cce ile Dale adl gler yzl, yakkl, dzenbaz part
neri. K endimi tanttm. J essenin en iyi alanlar olduunu
sylediler. K atta bir numaraym. Arkamzdaki neredeyse an
lalmaz bir ngilizceyle konuan Dou Avrupalmn ivesi o
kadar glyd ki, sanki bir sitkomda oynuyordu; baka bir
kabinden bir Bengallinin sesi geliyordu; sonra bir kadn bo
uk bir sesle konumaya balad, arada srada bir pipetle buz
kpleri emiyormu gibi sesler kararak. Sanki birisi betona
krek srtyordu.
118
David Gflmour
J esse geldi, mutlu olduu zamanlardaki ftursuz yry
yle, saa sola baknarak. Biraz darda konualm, deme
si, patronlaryla fazla konumam, itfaiye dergisi hakknda
sorular sormam istemediinin gstergesiydi. Dergiye bir gz
atabilir miyim diye sordum. (Ellerinde yokmu.)
O gece J esseyi Le Paradise, akam yemeine gtrdm.
(kinin, kokainin ya da porno dergilerin deil, metelie kur
un atarken bile restoranlarda karnm doyurmann mpte-
lasydm.)
Bu itfaiye dergisini h i grdn m? diye sordum. J esse yas
s bifteini bir an inedi, azm kapamadan. Belki de sebep
o ikindi vakti doru drst ekerleme yapamaymd, ama
J esseye yerken azm kapal tutmasn drt bin kez syleme
me karn hl ayn eyi yapmas beni kplere bindirdi.
J esse, dedim, ltfen ama.
Ne? dedi.
Dudaklarmla ok kaba bir hareket yaptm.
Normalde gler geerdi (yaptm komik olmasa bile) ve
zr dilerdi, bylece konu kapanrd, ama bu gece duraksad.
Benzinin biraz solduunu grdm. Fiziksel bir tepkiyi diz
ginlemekte zorlamyormuasna bam tabana edi. Sonra
Tamam, demekle yetindi. Ama ortam hl gergindi. Sanki
bir fnmn kapam ap kapamtm.
Sorfa adab konusunda uyarmam istemiyorsan... diye
sze baladm.
Sorun deil, dedi elini sallayarak. Bana bakmadan. Aman
Tamm, onunla dalga getim, diye dndm. O salaka yz
ifadesini taknmakla gururunu incittim. Bir an ylece oturduk;
o tabana bakarak lokmasm iniyordu, bense ona giderek
FLM KULB 119
^tafl bir kararszlkla bakyordum. J esse? dedim usulca.
Ha? Ban kaldrp bakt, ama babasna bakar gibi deil
j e Al Pacinonun Carlito'nun Yolu'nda putun tekine bakt
gibi. Bir aamadan gemitik. Benden korkmaktan bkmt
ve bunu bilmemi istiyordu. stelik dengeler epey deimiti.
imc ben onun honutsuzluundan rkmeye balamtm.
Sakinlemek iin darda bir sigara imek ister misin?
dedim.
yiyim.
Yaptm kabalkt, dedim. zr dilerim.
Sorun deil.
Beni affetmeni istiyorum, tamam m?
Karlk vermedi. Baka bir ey dnyordu.
Tamam m? diye tekrarladm usulca.
Tamam, olur tab. Affettim gitti.
Ne oldu? diye sordum daha da usulca. Peetesini ma
sann bir noktasmn stnde ileri geri sallayp duruyordu.
James Deanin iple oynad sahneyi mi anmsyordu? K en
disinden istenen her neyse, hayr diyordu.
Bazen beni fazla etkilediini dnyorum, dedi.
Nasl yani?
Baka ocuklarn babalaryla tartnca... uygun szc
arad ... fel geirmi gibi olduklarm sanmyorum. Bazlar
babalanna siktir ekiyorlar.
Bizim asla yle olmamz istemem, dedim; neredeyse ne
fesim kesilmiti.
Hayr, ben de istemem. Ama senden biraz daha az etkilen
mem gerekmez mi?
ok mu etkileniyorsun ki?
120
David Gilmour
Bamn belaya girmemesinin sebebi bu. Bana kzarsn
diye dm kopuyor.
Onu btemi aan bir akam yemeine davet ederken ak
lmda olan sohbet bu deildi.
Neden dn kopuyor ki? Seni asla dvmedim. Asla...
Sustum.
Kk bir ocuk gibiyim. Gzlerinde fke belirdi. Se
nin yannda bu kadar kayglanmamalym.
atalm braktm. Yzmn solduunu hissediyordum.
Beni tahmininden daha ok etkiliyorsun.
Sahi mi? Mesela ne zamanlar?
Mesela u an.
Beni fa^la etkilediini dnyor musun? dedi.
Nefes almakta zorlanyordum. Hakknda iyi dnmemi
istiyorsun sanrm, dedim.
Senden korkan kk bir bebek olduumu dnmyor
musun?
jesse, boyun bir doksan. Pardon ama istesen beni eek
sudan gelene kadar dversin.
Dvebilir miyim sence?
Dvebileceim biliyorum.
Btn vcudu gevedi. imdi o sigaray istiyorum, deyip
dan kt ve balkon kaprm ardnda ileri geri dolandn
grdm; bir sre sonra masamza geri dnerken, niversiteli
gibi grnen esmer bir kz gzlerini ona dikti. J essenin mut
lu olduunu, saa sola baktn, seke seke yrdn gre
biliyordum; tekrar masaya oturdu, peetesini ald, azm sildi.
Ona imdilik istediini verdim, diye dndm, ama yaknda
daha fazlasn isteyecek.
FLM KULB
121
tfaiye dergisinden bahsedebilir miyiz? dedim.
Olur, dedi kendine bir bardak daha arap koyarak. (Ge
nellikle arab ben koyardm.) Bu restorana baylyorum,
dedi. Zengin olsam burada her gece yerdim herhalde.
/famzda bir eylerin deitii barizdi. Y aknda delloya
tutuacamz ve kaybedeceimi biliyordum. Tpk gelmi
gemi btn babalar gibi. Bir sonraki filmimizi bu yzden
setim.
u szleri hatrlyor musunuz: Ne dndn biliyo
rum... alt el mi ate etti, yoksa sadece be el mi diye d
nyorsun. Eh, akas o hengamede ben de saymadm. Ama
bu bir 44lk M agnum, dnyann en gl tabancasdr ve
kafan uurabilir, dolaysyla kendine u soruyu sormalsn:
kendimi ansl hissediyor muyum? Eee, kendini ansl hisse
diyor musun serseri?
Ulu Tann, Clint Easrwoodu yanma ardnda bu konu
ma, Kirli Harrynin yaral bir banka soyguncusuna tabanca
sn dorultarak haddini bildirdii sahne, dnyann her ye
rindeki akam haberlerinde gsterilecek. O film -hatta belki
de o konuma- Clint Eastwoodun J ohn Wayne ve Marlon
Brando gibi bir A merikan film yldz olmasn salad. ki yl
sonra, 1973te Clint Eastwoodu telefonla arayan bir senarist,
Brezilyadaki lm mangalan hakknda aratrma yaptn,
f aks z polislerin sulular mahkemeye karmadan ldr
dklerini syledi. K irli Harry, L A PDde lm mangalannn
bulunduunu kefetse ne olurdu peki? Bunun filmine Siabm
Gc (Magnum Force) adn verdiler.
122 David Gflmour
Film ekildi; ertesi yln tatil sezonunda gsterime girdiin_
de, Kirli Harry den bile daha ok gie yapt, hatta birka haf
tada Warner Brothersa daha nceki herhangi bir filminden
daha ok para kazandrd.
Magnum Gc, Kirli Harry fin devam filmlerinin kesinlikle
en iyisidir ve film izleyicilerinin bir arabann motorunu yz
metreden parampara edebilen tabancaya olan aklann pe
kitirmitir.
Ama, dedim J esseye, sana izlettirmemin sebebi bu de-