You are on page 1of 220

FILM

0 0 0 0
KULUBU
OKUL YOK. YOK. SORUMLULUK YOK.
SADECE HAFTADA FLM ZLENECEK.
4 f o ep p r esew ta>e
BR BABA, OLU VE OLUNUN
REDDEDEMEYECE BR ETM
domngo
FLM KULB
The Film Club ilk olarak 2007 ylnda
Thomas Ailen Publishers tarafndan Kanadada yaynlanmtr.
David Gilmour, 2008
Trke yay m haklan:
Bkz Yaynclk Ticaret ve Sanayi Ltd. ti.
Asmalmescit Mah. Ensiz Sok.
No:2 D:4 Tnel stanbul
Tel: (212) 245 08 39
domingo@domingo.com.tr
domingo
Domingo, Bkz Yaynclk Ticaret ve Sanayi Ltd. ti.nin markasdr.
Yaync Sertifika No: 12746
www.domingo.com.tr
Yazar: David Gilmour
eviri: Dost Krpe
Kapak ve Sayfa Uygulama: Deniz Guliyeva
Kapak illstrasyonu: Peter Mac
ISBN: 978-605-88981-5-8
1. Bask: Mays 2010
2. Bask: Haziran 2010
Graphis Matbaa, stanbul
100 Yl Mahallesi, Matbaaclar Sitesi,
2. Cadde, No: 202 A, Baclar
(212) 629 06 07
Tm haklar sakldr. Bu kitabn tmnn veya ieriinin har-
hangi bir blmnn yayncnn yazl izni olmadan, fotokopi
yntemi dahil, elektronik ya da mekanik herhangi bir yolla o
altlmas yasaktr.
Patrick Crean'e
Eitim hakknda tek bildiim u:
insanolunun imdiye kadar karlat en
byk ve en nemli glk, ocuklarn nasl
yetitirilmesi ve eitilmesi gerektii meselesidir.
- Michel de Montaigne (1533-92)
BOLUM
I j E E N GN BR KIRMIZI IIKTA beklerken
olumun bir sinemadan ktn grdm. Yannda yeni kz
arkada vard. Kz parmak ularyla olumun ceketinin yeni
ni en ucundan tutuyor, kulana bir eyler fsldyordu. Han
gi film seyrettiklerini gremedim -ieklerle bezeli bir aa,
markizi tamamen kapatyordu- ama aklma ikimizin ba baa,
film seyrederek, sundurmada oturarak geirdii sene ge
lince neredeyse ac verici bir nostaljiye kapldm; bir baba,
olunun ergenliinin o sihirli son demlerine genellikle pek
tank olamaz. Artk olumu altm (yani gerektii) kadar
ok grmyorum, ama o dnem muhteemdi, ikimiz iin
de anst.
Ergenken, okulu brakan kt ocuklarn gittii bir yerin
var olduuna inanrdm. Dnyann kenannda bir yerdi, tpk
2 David Glmour
fil mezarl gibi, ama buras kk olanlarn incecik beyaz
kemikleriyle doluydu. Hl kbuslarmda fizik snavna a
ltm, ders kitabmn sayfalarn giderek artan bir kaygyla
evirdiimi, nk byle eylerle -vektrler ve parabollerle- ilk
ket^ kartlatmt grmemin sebebi budur eminim.
Otuz be yl sonra, olumun notlar dokuzuncu snfta d
meye balaynca ve onuncu snfta dibe vurunca, bir eit ifte
dehete kapldm, hem olanlar karsnda, hem de hl vcu
dumda ok canl olan o hissi anmsadm iin. Eski karmla
evlerimizi dei toku ettik (ocuun bir erkekle kalmaya
ihtiyac var, dedi). Ben onun evine tandm, o da benim eski
bir eker fabrikasnn iinde bulunan ve bir doksan boyun
daki iri kym bir ergenin srekli kalamayaca kadar kk
bir yer olan loftuma. Bylece olumun devlerini eski eimin
yerine benim yapabileceimi farz etmitim iten ie.
Ama ie yaramad. Her gece devin bu kadar m? diye
sorduumda olum J esse neeyle Kesinlikle! diye karlk
veriyordu. O yaz bir haftalna annesinin yamnda kalmaya
gittiinde, yatak odasndaki akla gelebilecek her yere gizlen
mi yzlerce farkl dev buldum. Ksacas okul onu bir yalan
cya veya kaypak bir mteriye dntryordu.
Onu bir zel okula gnderdik; baz sabahlar akn bir sek
reter bizi arayarak J essenin yerini soruyordu. Bir sre sonra
srk gibi evladm sundurmada beliriveriyordu. Nereye git
miti? Belki de bir banliydeki veya daha berbat bir yerdeki
bir alveri merkezinde dzenlenen bir rap yarmasna, ama
okula gitmedii kesindi. Kplere biniyorduk, ciddiyede zr
diliyordu, birka gnlne uslu davranyordu, sonra da tek
rar aztyordu.
FLM KULB
yi huylu bir ocuktu, ok gururluydu, ilgilenmedii hibir
eyi yapamyor gibiydi, sonulardan ne kadar kayglanrsa kay
glansn. Ki epey kayglanyordu. Karneleri yorum ksmlan
hari i karartcyd. Her trden insan tarafndan seviliyordu,
eski ilkokulunun duvarlarm sprey boyayla boyad iin onu
tutuklayan polis bile sevmiti. (Komular onu tanynca gz
lerine inanamamlard.) Polis onu eve brakrken Yerinde
olsam su dnyasna girmeyi unuturum J esse, demi. Sen
yle bir insan deilsin.
Sonunda bir ikindi vakti ona Latince dersi verirken, nnde
ne defter ne de kitap bulunduunu fark ettim; stnde Roma
konsllerinin evirmesi gereken szlerinin yazl olduu bu
ruuk bir kt paras vard o kadar. Mutfak masasnn dier
tarafmda ba eik oturuunu anmsyorum; bronzlaamayan
beyaz yznde beliren en kk huzursuzluk, bir kapnn
arplmas kadar net fark ediliyordu. Gnlerden Pazard, er
genlerin nefret ettii trden bir gnd, hafta sonu bitmek
zereydi, devler yaplmamt, ehir gnesiz bir gndeki
okyanus misali griydi. Sokakta slak yapraklar vard; sisin
iinden Pazartesi yaklamaktayd.
Birka saniye sonra Ders nodann nerede J esse? dedim.
Okulda braktm.
Dil konusunda yetenekliydi, dillerin isel mantm anlyor
du, aktr kulana sahipti, bu dev onun iin ocuk oyunca
olmalyd, ama hibir ey bilmedii ders kitabm kantnp
durmasndan anlalyordu.
Ders notlarn neden getirmediini anlamadm, dedim,
ii yokua srdn.
Sesimdeki sabrszl fark etti; rahatsz oldu ve bu beni de
4 David Gflmour
biraz huzursuzlandrd. Benden korkuyordu. Bundan nefret
ediyordum. Baba oul arasnda normal bir durum muydu,
yoksa onu kayglandran abuk sinirlenmem, doutan gelen
sabrszlm myd, hi bilmiyordum. Neyse, dedim. By
le de eleniriz. Latinceye baylrm.
Sahi mi? diye sordu hevesle (konuyu deitirmeye can
atyordu). almasn, tkenmez kalemi nikotin lekeli par-
maklanyla tutmasn bir sre seyrettim. irkin el yazsn.
Bir Sabin kadm nasl karlr baba? diye sordu bana.
Sonra anlatrm.
Duraksad. Mifer fiil midir?
Byle sorular sorup durdu; ikindi glgeleri mutfak fayansla
rna yaylyordu. Kalemin ucu masann vinil yzeyine arpyor
du. Odada bir eit uultu iitmeye baladm giderek. Nereden
geliyordu? J esseden mi? Neden peki? Ona gzlerimi diktim.
Evet, bir eit skntyd, ama nadir bir tarzda; J esse yapt iin
gereksizliine cam gnlden, neredeyse tm hcreleriyle ina
nyordu. Aynca tuhaf bir sebep yznden, o birka saniyede
sanki o can skntsn kendi vcudumda hissettim.
Ah, diye dndm, okulda byle oluyor demek. Buna kar
da elinizden bir ey gelmez. Sonra birden okul savam neden
kaybettiini anladm -bir camn krl kadar net bir ekilde-.
Ayn anda, bu mesele yznden onu kaybedeceimi, bu ara
lar bir gn masadan kalkp Ders nodanm m nerede? Ders
notlarm nerede syleyeyim. Kma soktum. stme gelme
yi kesmezsen senin kna da sokacam, diyeceini anladm
-hissettim-. Sonra da kapy arparak ekip gidecekti.
J esse, dedim usulca. Ona baktm biliyordu ve bundan
rahatsz oluyordu, sanki ba (tekrar) belaya girmek zereydi
FLM KULB
5
de bu aktivite, yani ders kitabnn sayfalann kantrp dur
mak, belay savuturmann bir yoluydu.
J esse, kalemini brak. Bir saniye dur ltfen.
Ne? dedi. Ne kadar solgun, diye dndm. Sigaralar ca
nn emiyor.
Bana bir iyilik yapman istiyorum, dedim. Okula gitme
yi isteyip istemediine karar vermeni istiyorum.
Baba, ders nodanm...
Ders nodanm bover. Okula gitmeyi srdrmeyi isteyip
istemediini dnmeni istiyorum.
Neden?
Kalp atlanmn hzlandm, yzme kan hcum ettiini
hissedebiliyordum. Daha nce hi kalkmadm, aklmdan
bile geirmediim bir ey yapmaktaydm. nk istemiyor
san sorun deil.
Nasl yani?
Syle ite, kar aandan baklay.
Artk okula gitmek istemiyorsan, gitmek zorunda deil
sin.
Genzini temizledi. Okulu brakmama izin mi verecek
sin?
stiyorsan. Ama ltfen birka gn dn. Bu ok b
yk...
Ayaa frlad. Heyecanlannca ayaa frlard hep; uzun
uzuvlan, hareketsiz durmaya dayanamazd. Masaya eilerek,
bakalarnn duymasndan korkarcasna sesini alaltt. Bir
ka gne ihtiyacm yok.
Y ine de birka gn dn. I srar ediyorum.
O akam iki kadeh arap iip kendimi hazrladktan sonra,
6
David Gllmour
loftumda kalan annesini arayp haberi verdim. nce ve uzun,
gzel bir aktristi, hayatmda tandm en iyi kalpli kadnd.
Aktrise benzemeyen bir aktristi, anlarsnz ya. Ama hep
en kt ihtimalleri dnrd ve haberi alr almaz hayalinde
J essenin Los Angelesta bir karton kutuda yaad canlan
d.
Sence zgveni az diye mi byle oldu? diye sordu Mag-
e-
Hayr, dedim. Bence okuldan nefret ettii iin oldu.
Okuldan nefret ediyorsa onda bir terslik var demektir.
Ben de okuldan nefret ederdim, dedim.
Belki de senden reniyordur. Byle bir sre tarttk, so
nunda alamaya balad, bense Che Guevara misali, sonunu
dnmeden genellemeler yapyordum.
yleyse bir ie girmeli, dedi Maggie.
Sence nefret ettii bir aktiviteyi brakp baka birine bala
masnn anlam var m?
Ne yapacak peki?
Bilmiyorum.
Belki biraz hayr ii yapabilir, dedi burnunu ekerek.
Gecenin bir vakti uyandmda kanm Tina yammda k
mldand; kalkp pencereye gittim. Ay gkyznde tuhaf
bir ekilde alaktayd; yolunu kaybetmiti ve eve arlmay
bekliyordu. Ya hata yapyorsam? diye dndm. Y a modern
olacam diye olumun hayatn mahvetmesine gz yumu
yorsam?
Evet, diye dndm. Bir eyle uramas gerek. Ama ney
le? Okul meselesi gibi olmayacak neyle uramasn salayabi
lirim? Kitap okumuyor; spordan nefret ediyor. Neyi seviyor?
FLM KULB
7
film izlemeyi. Bunu ben de seviyordum. Hatta otuzlanmn
sonlarndayken bir televizyon programnda cerbezeli bir film
eletirmeni olmutum. Bu ne iimize yarard peki?
gn sonra J esse akam yemei iin Le Paradise, be
yaz masa rtleri ve ar gm sofra takmlan kullanlan
bir Fransz restoranna geldi. Beni darda bekliyordu, bir
tatan korkulua oturmu sigara iiyordu. Restoranlarda tek
bana oturmaktan hazzetmezdi. Kendini rahatsz hisseder
di, herkesin onu arkadasz bir kaybeden olarak grdn
dnrd.
Onu kucakladm; gen bedeninin gc, canll hissedili
yordu. arap syleyelim, sonra da sohbet ederiz.
eri girdim. El skmalar. Gururunu okayan yekin ri
melleri. Hatta barmenle Walton v4//<?j7ndeki Kk J ohn hak
knda akalat. K onumadan, biraz dalgnca oturup garsonu
bekledik. kimiz de kridk bir eyi bekliyorduk; o gelene kadar
konuacak bir ey yoktu. arab sipari etmeyi J esseye brak
tm.
Corbieres, diye fsldad. Gney Fransa, deil mi?
Doru.
Tara, deil mi?
Evet.
Corbieres ltfen, dedi garsona, kafadan attm biliyo
rum ama eleniyorum dercesine glmseyerek. Tannm, ne
g^el glmsyor.
arabn gelmesini bekledik. Sen tat, dedim. ie mantar
n koklad, arab kadehte beceriksizce alkalad ve alk ol
mad bir kaptan st ien bir kedi gibi bir yudum ald. An
layamyorum ki, dedi son anda panikleyerek.
Anlayabilirsin, dedim. Sakin ol yeter. Beenmediysen
beenmemi sindir.
Geriliyorum.
Kokla yeter. Anlarsn. lk izlenim her zaman dorudur.
Tekrar koklad.
Burnunu ieri sok.
Gzel, dedi. Garson ienin ucunu koklad. Seni tekrar
grmek gzel J esse. Babam hep gryoruz zaten.
Restorana bakndk. Etobicokelu yal ift oradayd. Bir
diiyle kars; oullan Bostondaki bir niversitenin iletme
blmnden mezun olmak zereydi. El salladlar. Biz de el
salladk. Yay antikorsam?
Evet, dedim, konutuumuz meseleyi dndn m?
Ayaa kalkmak istediini ama kalkamadm grebiliyor
dum. Buna sinirlenmiesine etrafa baknd. Sonra solgun
yzn sr verircesine benimkine yaklatrd. Akas, diye
fsldad, bir daha hibir okula adm atmak istemiyorum.
Midem kasld. Tamam yleyse.
Konumadan bana bakt. Bunun karlnda bir ey iste
memi bekliyordu.
Bir arda, dedim. almak zorunda deilsin, kira de
mek zorunda deilsin. Her gn bee kadar uyuyabilirsin. Ama
uyuturucu yok. Uyuturucu kullanrsan klahlar deiiriz.
Tamam, dedi.
Ciddiyim. Uyuturucuya bularsan canna okurum.
Tamam.
Ama, dedim, bir ey daha var. (Kendimi Komiser Kolom-
bo gibi hissettim.)
Ne? dedi.
S Davtd Gflmour
FLM KULB 9
Benimle haftada film seyretmeni istiyorum, filmleri
ben seeceim. Alacan tek eitim bu olacak.
aka yapyorsun, dedi bir an sonra.
Hi vakit kaybetmedim. Ertesi gnn ikindisinde onu
salondaki mavi kanepeye oturttum, sana getim, perdele
ri kapadm ve ona Franois Truffautnun 400 Darbe (1959)
filmini seyrettirdim. Avrupa sanat filmlerini seyretmeyi re
nene kadar onlardan sklacam biliyordum ve bu film iyi bir
balang olur gibi gelmiti. Bildiimiz gramerin bir varyas
yonunu renmek gibidir.
Truffaut, diye akladm, ynetmenlik dnyasna arka ka
pdan girdi (ksa kesmek istiyordum); liseden terkti (senin
gibi), asker kaayd, ufak tefek eyler alan bir hrszd; ama
filmlere tapard ve ocukluunu o gnlerde, sava sonrasnda
Parisin her yerinde alan sinemalara biletsiz girerek geirdi.
Y irmi yandayken, Truffautya sempati duyan bir edi
tr ona film eletirmenlii teklifi yap... bylece ilk adm
atan Truffaut yanm dzine sene sonra ilk filmini ekti. 400
Darbe (ki yaban yulaflarm hasat etmek anlamna gelir)
Truffautnun okulu asarak geirdii yllara otobiyografik bir
bakyd.
Y irmi yedi yandaki iei burnunda ynetmen, kendisinin
ergenlik halini oynayacak oyuncuyu bulmak iin gazeteye ilan
verdi. Birka hafta sonra, orta Fransadaki bir yatl okuldan
kap da otostopla Parise gelmi bir ocuk, Antoine rol iin
bavurdu. Ad J ean-Pierre Lauddu.
Artk J essenin ilgisini ekmitim. Bir psikiyatristin muaye
nehanesinde geen bir sahne hari filmin tamamnn sessiz
ekildiini -sesler sonradan eklenmiti-, nk Truffautnun
I V
uava umour
ses kayt cihazlarna yetecek paras olmadn akladm.
J esseve mehur bir sahneye dikkat etmesini syledim; o
sahnede bir snf dolusu ocuk, bir Paris gezisi srasnda
retmenlerinden gizlice kaarlar; muhteem bir andan, kk
Antoinen bir kadn psikiyatristle konumasndan biraz bah
settim. Kadn seks hakknda soru sorunca Antoinen g
lmsemesine dikkat et, dedim. Unutma ki senaryo yoktu;
bu tamamen doalamayd.
Kepekli bir lise retmeni gibi konumaya baladm
fark ettim birden. Bu yzden filmi balattm. Sonuna kadar
seyrettik, Antoinen slahevinden kat uzun sahneyi sey
rettik; tarlalarda koar, iftliklerin yanndan ve elma aala
nln arasndan geer, ta ki gz kamatrc okyanusa varana
dek. Sanki okyanusu ilk kez gryordur. yle engindir ki!
Sonsuzlua uzanmaktadr sanki. Tahta basamaklardan iner;
kumsalda yrr ve orada, tam dalgalarn balad yerde,
biraz geri ekilip kameraya bakar; grnt donar; film bit
mitir.
Birka saniye sonra Nasl buldun? dedim.
Biraz skc.
Pes etmedim. Antoinen durumuyla seninki arasnda ben
zerlik gryor musun?
Bunu bir an dnd. Hayr.
filmin sonunda, o son sahnede yznde niye yle tuhaf
bir ifade var sence?
Bilmem.
Nasl grnyor?
Kaygl grnyor, dedi J esse.
Neden kayglanyor olabilir?
Bilmem.
Onun durumunu dn, dedim. Islahevinden ve aile
sinden kat; artk zgr.
Belki de imdi ne yapacan dnp kayglanyordur.
Nasl yani? dedim.
Belki de Tamam, buraya kadar geldim, peki imdi ne ola
cak? diyordur.
Tamam, tekrar soraym, dedim. Onun durumuyla se
ninki arasnda benzerlik gryor musun?
Srtt. Yani artk okula gitmem gerekmediine gre ne ya
pacam m soruyorsun?
Evet.
Bilmem.
Eh, belki de ocuun kaygl grnmesinin sebebi budur.
O da bilmiyordur, dedim.
Bir an sonra Okuldayken dk notlar almaktan ve ba
mn belaya girmesinden ekinirdim, dedi. Artk okulda
deilim ve imdi belki de hayatm mahvettim diye kaygla
nyorum.
Bu iyi, dedim.
Nesi iyi?
Geveyip de kt bir hayata gemeyeceksin demektir.
Ama keke kayglanmay kesebilsem. Senin kayglandn
olur mu?
ster istemez derin bir nefes aldm. Evet.
Yani insan ne kadar baarl olursa olsun illaki kayglanr,
yle mi?
Kaygnn nitelii nemli, dedim. Artk beni mudu eden
eyler konusunda kayglanyorum.
FLM KULBJ 11
12 David Gilmour
Pencereden dar bakt. Bunlar konuunca canm sigara
ekti. Sonra da akcier kanseri olur muyum diye kayglana
bilirim.
Ertesi gn ona tatl niyetine, Sharon Stoneun Temel gd
(1992) filmini seyrettirdim. Y ine abartmadan, ksa bir tantm
konumas yaptm. Basit bir ilke: zet gein. Daha fazlasn
merak ederse sorar.
Paul Verhoeven, dedim. HollandalI bir ynetmen;
Avrupada birka hit film ektikten sonra Hollywooda geldi.
Muhteem bir grsel saldr; nefis klandrma. iddet ierii
youn, ama seyredilir birka mkemmel film ekd. Bunlarn
en iyisi Robocop. (Kendimi bir Mors alfabesi makinesi gibi
hissetmeye balamtm, ama J essenin kafasn kartrmak
istemiyordum.)
Devam ettim: Aynca tm zamanlarn en kt filmlerinden
birini, tam bir kamp klasii olan Shougirls ekd.
Filme baladk; buday tenli bir sarn, cinsel ilikiye
girdii bir adam bir buz kracayla katlediyordu. Ho bir
giri. On be dakika sonra, Temel gd nn sadece baya
insanlarla ilgili olmakla kalmayp, baya insanlar tara
fndan ekildiim dnmemek g. K okainde ve lezbiyen
dekadanlnda, akl fikri sekste olan bir okul ocuu
gibi odaklanlm. Y ine de izlemesi ok keyifli bir film ol
duunu kabul etmek gerek. nsanda ho bir eit dehet
uyandnyor. Srekli nemli ve pis bir eyler oluyor sanki,
aslnda olmasalar da.
FLM KULB 13
Diyaloglar da bir alem. J esseye, eskiden gazeteci olan sena
rist J oe Eszterhasa yle eyler yazmas iin milyon dolar
dendiini syledim:
DEDEKTF: Onunla ne kadar zamandr kyordunuz?
SHARON STONE: Onunla kmyordum. Onunla
yatyordum.
DEDEKTF: lmne zldnz m?
SHARON STONE: Evet. Onunla yatmak houma
gidiyordu.
J esse gzlerini ekrandan ayramyordu. 400 Darbeci takdir
etmi olabilirdi, ama bu bambaka bir eydi.
Bir saniye duraklatabilir miyiz? deyip iemek iin tuvalete
kotu; klozet kapann takrtsn kanepeden iittim ve sonra
yle bir fkrma sesi geldi ki, sanki tuvalette bir at vard. J es
se, kapat u kapy yahu! Bugn bir sr ey reniyorduk.
Kap kt diye kapand. Sonra J esse orapl ayaklaryla paldr
kldr koarak, pantolonunu belinden tutarak geri dnd ve
kanepeye adad. Baba, kabul etmelisin ki bu muhteem bir
film.
R GN EVE BR KIZ GETRD. Kzn ad Re-
becca Ng idi, VietnamlIyd ve ok gzeldi. Tantmza
sevindim David, dedi gzlerime bakarak.
David?
Gnn nasl geiyor?
Gnm nasl geiyor? diye tekrarladm salaka. imdilik
iyi geiyor.
Bu mahalleyi seviyor muydum? Evet, seviyordum, teek
krler.
Birka sokak ileride oturan bir teyzem var, dedi. ok iyi
bir insandr. Taraldr, eski kafaldr ama ok iyidir.
Taral, eski kafal m?
Rebecca Ng (Ning diye okunur) gzel giyinmiti; stnde
tertemiz bir beyaz kot pantolon, maron bir uzun yakal bluz,
bir deri ceket ve Beade izmeler var. Sanki bu giysileri alabil
mek iin okuldan sonra Yorkvilledeki bir butikte alm,
Cumartesileri de Four Seasons Otenin barnda mdrlere
t David Gflmotr
iki servisi yapm (kalan zamanda da kalkls alm) izle
nimine kaplyordunuz. J esseyle konumak iin bam evir
diinde burnuma parfm kokusu geldi: hafifti, pahalyd.
Eee, geldik ite, dedi.
Sonra J esse onu aaya, yatak odasna gtrd. tiraz et
mek iin azm atm. Aas kuyu gibiydi. Penceresi yoktu,
gne almyordu. Eski bir yeil battaniyeyle rtl bir yatak,
yere salm giysiler, her tarafta CDler, duvara bakan bir bil
gisayar vard o kadar; bir de imzal bir Elmore L eonard ki
tabm (okunmam), George Eliotn Middlemarch im (annesi
iyimserlik edip armaan etmiti) ve kapaklarnda ka atan
zencilerin fotoraflar bulunan hip-hop dergilerini ieren bir
kitaplk. Sehpada su hardaldan duruyordu. Sehpaya yap
m olduklarndan, almaya kalktnzda tabanca gibi ses ka-
nyorlard. Aynca somyayla iltenin arasndaki birka erotik
derginin (1-800-Slui) kenarlan grlyordu. J esse Pornogra
fiyle sorunum yok, demiti bana istifini bozmadan.
Benim var ama, demitim. Y ani onlan sakla.
Yandaki amar odasnn zemininde, evdeki havlulann ya
ns mayalanmaktaydlar. Ama sesimi karmyordum. imdi
J esseye ocukmu gibi davramann sras olmadm hisse
diyordum: Haydi ocuklar, siz st iip kurabiye yiyin, ben
de u camna yandnm n bahesindeki imleri bimeye
devam edeyim!
Birazdan aadan bir bas gitar sesi ykseldi. Rebeccann
mzik eliinde ark sylediini duyabiliyordum; sonra
J essenin daha kaln ve zgvenli sesini iittim. Sonra neeli
kahkahalar geldi. Gzel, diye dndm, kz onun ne kadar
elenceli bir insan olduunu kefetti.
O kz ka yanda? diye sordum, J esse onu metroya kadar
geirdikten sonra geri dndnde.
On alt, dedi. Ama erkek arkada var.
Tahmin ederim.
Kararszca glmsedi. Ne demek istiyorsun?
Hi.
Kaygl gibiydi.
Galiba unu demek istiyorum ki, erkek arkada varsa se
nin evinde ne ii var?
Gzel kz, deil mi?
Kesinlikle. stelik bunun farknda.
Rebeccay herkes seviyor. Herkes onun arkada olmak
istiyormu numaras yapyor. Kendisini arabayla gezdirme
lerine izin veriyor.
Erkek arkada ka yanda?
Ayn yatalar. Ama ocuk biraz inek.
yi bir seim yapm, dedim ciddiyetle.
Nasl yani?
lgin bir kz olduu belli, dedim.
Mutfak lavabosunun stndeki aynada kendine gz am.
Bam biraz yana evirip yanaklann ieri ekti, dudaklann
bzd ve arballkla ka att. Bu onun ayna suratyd.
O ifadeyi sadece aynaya bakarken taknrd. Rakun postuna
benzeyen sa dimdik olacak sanrdnz.
Ama bir nceki erkek arkada yirmi be yandayd, dedi.
Kz hakknda konumak istedii belliydi. Gzlerini yansma
sndan glkle alarak, yzn normal haline dndrd.
Y irmi be mi?
Etraf erkek kaynyor baba. Sinek gibiler.
FLM KLLCiBLI 17
18
Davfd Gflmour
O anda, onun yandaki halimden daha akll grnd.
Daha gereki ve daha az kibirliydi; byk baar saylmazd
aslnda. Ama Rcbecca Ng meselesi beni kayglandryordu.
J essenin ok pahal bir arabaya biniini seyretmek gibiydi.
Yeni koltuk derisinin kokusunu ta buradan alabiliyordum.
Ona aslyormuum filan gibi grnmedim, deil mi?
Ab, kesinlikle hayr.
Kaygl filan?
Hayr. Kaygl miydin ki?
Sadece ona yakndan baknca yle oluyorum. Yoksa iyiyim.
Bana gayet kendinden emin grndn.
yleydim, deil mi? Uzuvlanna yine bir eit geveklik
geldii grlyordu; kayglarndan ve tahminlerinden kurtu
lup ksa sreliine tatile kmt, ama sanki yerekimi gibi
onu kendilerine geri ekeceklerdi. Ona ne kadar az ey ve
rebileceimi dndm; byle biraz iini rahatlatabilirdim o
kadar, hayvanat bahesindeki nadide bir hayvan kk elma
dilimleriyle beslercesine.
Duvarn arkasmdan komumuz Eleanorun sesi geliyordu.
Eleanor mutfakta grlt yapyor, ay hazrlyor, radyo dinli
yordu. Yalnz gibiydi. Onu dinleyip bir yandan kendi kaygla
rm dnrken, aklma J essenin ilk manitas geldi. J esse
on-on bir yalanndayd. Hazrlanmasna yardm etmitim;
dilerini fralamasn kollanm kavuturarak seyretmi, mi
nik koltuk altlanna deodorantmdan skm, krmz bir tirt
giydirmi, salann taram ve uurlamtm. Gizlice peinden
gitmitim, allarla aalann arkasna saklanarak. O mor sal,
p gibi ocuk gn nda yle gzel grnyordu ki.
Birka saniye sonra yksek bir Victoria tarz evin garaj
FLM KULB
19
yolunda, kk bir kzla birlikte belirmiti. Kz ondan biraz
uzundu. Bloor Sokana gidip bir Coffee Time restoranna
girmilerdi ve onlan gzden kaybetmitim.
Rebeccann bana gre fazla klas olduunu dnmyor
sun, deil mi baba? diye sordu J esse, aynada kendine bakp
yzn arptarak.
Hayr, hibir kz senin iin fazla klas deildir bence, de
dim. Ama sylerken kalp atlarm hzland.
O k epey bo vaktim vard. Kimsenin izlemedii ksa bir
belgesel program sunuyordum, ama szlemem bitiyordu ve
ynetici yapmc biraz panikle yazdm mektuplara yant
vermeyi kesmiti. Televizyon kariyerimin sona ermek zere
olduunu hissediyordum huzursuzca.
kp herkes gibi bir i araman gerekebilir, dedi kanm.
Bu beni korkuttu. Elli yanda gidip de apkam elime alarak
i dilenmek.
nsanlar yle bakmyor bence, dedi. aramak normal
bir ey. Herkes yapyor.
Eski zamanlardan tandm, almalanm takdir eden
(yle sandm) birka meslektam aradm. Ama ovlann,
elerini deitirmilerdi, yeni bebekleri olmutu. Cana yakn
lklarm, ama beni nemsiz bulduklarn hissediyordum.
Yllardr grmediim insanlarla le yemei yedim. Lise
den, niversiteden, Karayiplerdeki hzl zamanlarmdan tan
dm eski dosdanmla. Yirmi dakika sonra atalm brakyor
ve bunu bir daha yapmamalym diye dnyordum. (Onlar
20 David Gllmour
da aynsn dnyorlard eminim.) Hayatmn geri kalan
nasl geireceimi merak ediyordum. Be-on yl sonras pek
i ac grnmyordu. lerin bir ekilde yoluna girecei
ne ve sonunda iyi olacana inancm tkeniyordu.
Karamsarla kaplarak kk bir hesap yaptm. Bir daha
kimse beni ie almazsa, iki yl yaamaya yetecek kadar param
vard; danda akam yemei yemeyi kesersem daha da uzun
sre yeterdi... hele lrsem hi sorun kalmazd. Peki param
bitince ne olacakt? Szlemeli retmenlik mi yapacaktm?
Yirmi be yldr yapmadm bir eydi bu. Dndke kt
oluyordum. Sabahn alt buuunda alan telefonla birlikte
yataktan panikle ve azmda iren bir tada frlamak; gm
leimi ve naftalin kokulu spor ceketimi giyip kravat takmak;
berbat metroya binip bilmediim bir semtteki bir tula okula
gitmek, fazla aydnlk koridorlar, mdr yardmcsnn odas.
Sen u eskiden televizyona kan adam deil misin? insana
sabahn on birinde imeyi isteten dnceler. Ki bunu birka
kere yaptm ve sonradan Malcolm Lowry gibi bam ard
tabii. Hayatm mahvettin.
Bir sabah erkenden kalkp bilmediim bir restorana gittim.
Gelen hesap fazla dkt; bir hata yapld belliydi ve ara
daki farkn garson kzn bahilerinden kesilmesini istemiyor
dum. Yanma gelmesini iaret ettim. Fiyatlarnz bu kadar
dk olamaz, dedim.
Hesaba bakt. Hayr, hayr, dedi glmseyerek, bu Ya
llara zel Tarife.
Yallara zel Tarife... altm be ve st insanlar iin. Daha
da zavallca olan, biraz minnet duymamd. Sonuta jambon-
lu yumurtadan neredeyse iki buuk dolar tasarruf etmitim.
FLM KliLClBj
21
Hava giderek kapanyordu. Kar balad; pencere camla
rndan slak kar taneleri szld. Sokan kar tarafndaki
kk otopark siste gzden kayboldu. Bir ift krmz
n hareket ettii, birisinin arabasm geri geri park etti g
rlyordu. Tam o srada J essenin annesi Maggie Huculak
(Hu-u-lek diye okunur) arad. Loftumda kendine bir bardak
arap koymu ve can muhabbet ekmi. Sokak lambalan
yand; lambalarn etrafndaki sis sihirli bir ekilde aydnlan
d. ki ebeveynin taptklar ocuklanndan... beslenmesinden
(ktyd), sportif faaliyetlerinden (yoktu), sigara imesinden
(kayglandncyd), Rebecca Ngden (belayd), uyuturucular
dan (bildiimiz kadaryla kullanmyordu), kitaplardan (oku
muyordu), filmlerden (bugn Hitchcockun Givtfi Tekilat\m
[1959] seyretmiti), iki imesinden (partilerde), ruhunun do
asndan (dyd) bahsetmeleri iin mkemmel bir zaman
gibi geldi birden.
Konuurken, birbirimizi sevdiimizi bir kez daha fark et
tim. Cinsel veya romantik bir ekilde deil, byle eyleri geri
de brakmtk, ama daha derin bir ekilde seviyorduk, geri
genken daha derin bir eyin yaanabileceine inanmazdm. Bir
birimizin varlndan, birbirimizin sesini duymann verdi
rahadktan byk haz alyorduk. Aynca dnyada olumdan
bol bol bahsedebileceim... J essenin bu sabah ne sylediini,
ne kadar zekice konutuunu, yeni ragbi formasm giyince
ne kadar yakkl grndn anlatabileceim tek kiinin o
olduunu ac tecrbelerle renmitim. (Kesinlikle haklsn!
Koyu renkler ona ok yakyor!)
Bakas olsa, byle eyleri otuz saniye dinledi mi kendini
pencereden atard. Ne yazk, diye dndm, bir anne baba
nn birbirlerinden bu kadar souyup da byle keyifli sohbet
lerden mahrum kalmalar ne ac.
Bu aralar erkek arkadan var m? diye sordum.
Havr, dedi Maggie. Ho adamlarla tanmadm.
Tanrsn. Seni bilirim ben.
Emin deilim, dedi. Birka gn nce birisi bana, benim
yamdaki bir kadnn yeniden evlenme ihtimalinin, bir terrist
saldnsnda ldrlme ihtimalinden dk olduunu syledi.
Azndan bal damlyormu. Bunu syleyen kimdi? diye
sordum.
Hedda Gabler oyunu iin birlikte prova yapt rdek surad
bir aktrisin ismini verdi.
Repliklerimizi alyorduk ve bitirirken yllardr tandm
ynetmen Maggie, sek malt viski gibisin, dedi.
Ya?
Aktris de ne dedi biliyor musun?
Ne?
Hani u ucu% viskiyi diyorsun, deil mi? dedi.
Bir duraksamadan sonra Sen ondan daha iyi bir oyuncu
sun Maggie; bu yzden sana hep kin tutacak, dedim.
Bana hep byle gzel eyler sylyorsun, dedi. Sesi titre
di. Suiugz bir insand.
22 David Gflmour
Tam olarak hatrlayamyorum. Rebecca Ng o sisli gecenin
drdnde arad galiba veya birka gece sonra aram da ola
FLM KULIBJ
23
bilir. Telefonun sesi ryama yle mkemmelen kart ki (yaz
lk ev, mutfakta bana domatesli sandvi hazrlayan annem,
oktan yitirdiim eyler) hemen uyanmadm. Sonra almay
srdrnce atm. Vakit ok geti, bir kzn brakn telefon
etmeyi, ayakta olmas iin bile tuhaf bir saatti. Bu saatte
aranmaz Rebecca, dedim.
zgnm, dedi zgn olmayan bir sesle. J essenin ken
di telefonu vardr sanmtm.
Olsa bile... diye sze baladm, ama dilim tutuldu. Kalp
krizi geiriyor gibi sesler kardm.
Bir ergene sabah ilk i saldrmazsnz, nce dilerini fra
lamasn, yzn ykamasn, yukar kmasn ve oturup sa
handa yumurtasn yemesini beklersiniz. Sonra saldnrsnz.
Dn gece mesele neymi? dersiniz.
Ryasnda beni grm. J esse heyecann belli etmemeye
alsa da, pokerde muhteem bir el gelmi bir adam gibiydi.
Sana yle mi dedi?
Ona yle demi.
K ime?
Erkek arkadana.
Erkek arkadana ryasnda seni grdn m sylemi?
Evet. (Harold Pinter oyunlarndaki karakterler gibi ko
numaya balamtk.)
Tanrm.
Ne? dedi kaygyla.
J esse, bir kadnn seni ryasnda grdn sylemesi ne
anlama gelir bilirsin, deil mi?
Ne? Y ann biliyordu. Duymak istiyordu o kadar.
Senden holand anlamna gelir. Seni dndn sy-
X# Udvid biimour
mek istiyor. Cidden dndn.
Doru. Benden holanyor galiba.
Buna eminim. Ben de seni severim... Gerisini getiremedim.
Ama ne?
Sinsice bir tavr, dedim. Kz arkadan sana ryasnda
baka bir erkei grdn sylese ne hissederdin?
yle bir ey sylemezdi.
Yani seninle birlikte olsa ryasnda asla baka bir erkei
grmezdi, yle mi?
Evet, dedi ama kendinden pek emin deildi.
Devam ettim. J esse, sylemeye altm u: bir kz eski
erkek arkadana nasl davranyorsa gn gelince sana da yle
davranr.
yle mi dnyorsun?
Dnmek deil. Biliyorum. Annene bak; eski erkek arka
dalarna hep iyi ve yardmsever davranr. Dolaysyla ne sana
beni ekitirdi ne de mahkemede sorun kard.
O yle eyler yapmaz.
Ben de onu diyorum ya. Baka bir adama yapmyorsa bana
da yapmaz. ocuumun annesi olarak onu sememin sebebi
buydu.
Ayrlacanz biliyor muydun?
Yani karaktersizin tekiyle yatabilirsin, ama o asla ocuu
nun annesi olmasn diyorum.
Bunu duyunca sustu.
Seyrettiimiz filmlerin listesini kardm (san kdara ya
FLM KULB
25
zp buzdolabna astm), dolaysyla ilk birka haftada ona
Sular ve Kabahatler\ (1989) izlettiimi biliyorum. Bugnlerde
Woody Allenn filmleri batan savma oluyor, sanki onlan bir
an nce aradan karp baka eylerle ilgilenmek istiyor. Maa
lesef o baka eyler yeni filmler oluyor. Giderek daha ktye
gidiyor. Y ine de otuzdan fazla film ekti ve belki de asl eser
lerini vermitir; belki de artk ne yapsa hakkdr.
Y ine de bir zamanlar birbirinden gzel filmler ekerdi pe
pee. Sular ve Kabahatler oa insann bir kez izledii bir film
dir, oysa tpk ehovun ksa ykleri gibi, ilk seferde anlal
maz. Woody Allenn dnyay alglayn sergileyen bir film
gibi gelmitir hep... bu dnyada komulannz cinayet ileyip
yakay syrrlar ve gerzekler bomba gibi kzlarla karlar.
J esseye filmin ustaca anlatmmdan, Martin Landaunun
canlandrd oftalmologla isterik kz arkada (Anjelica Hus
ton) arasndaki ilikiyi etkileyici bir ekilde sergilemesinden
bahsediyorum. lgnca bir ilikiden bir cinayet balantsna
gemeleri abucak gerekleiveriyor.
J esse filmi nasl buldu? Gerek hayatta Woody Allen se
verdim sanrm, dedi. O kadar.
Sonra ona bir belgesel izlettim: Yanardan Altnda: Malcolm
Lowfynin Yaamyla ve lmyle lgili Bir Aratrma (1976). Yeri
gelmiken syleyeyim: Yanarda hayatmda izlediim en iyi
belgeseldir. Y irmi yldan fazla bir sre nce televizyon dn
yasna girdiimde, bir kdemli prodktre onu izleyip izleme
diini sormutum.
aka m yapyorsun? dedi kadn. Televizyon dnyas
na girmemin sebebi oydu. Ondan alnt bile yapabiliyordu.
Benim kadar ok imezseniz, sabahn yedisinde bir kantin
David Gflmour
de domino oynayan yal bir kadnn gzelliini nasl anlaya
bilirsiniz?'
O filmin yks muhteemdir: zengin bir ocuk olan Mal
colm Lowry yirmi be yandayken Ingiltere'den ayrlr, ie
ie dnyay gezer, sonra da Meksika'ya yerleip bir ksa yk
vazmaya balar. On yl boyunca itikten sonra, o ksa yky
imdiye kadar iki imekle ilgili yazlm en iyi roman olan
) Tanardatn Altnda ya dntrr ve bu arada neredeyse de
lirir. (Tuhaf bir ekilde, romann ou Vancouverin on alt
kilometre kuzeyindeki kk bir kabinde yazlmt.)
Baz yazarlarn hayatlarnn da yazdklar kadar ilgin ve
hayranlk verici olduunu syledim. Virginia Woolftan
(boularak ld), Sylvia Plath'tan (gazdan ld), F. Scott
Fitzgeralddan (durmadan iti ve gen yata ld) bahsettim.
Malcolm Lowry de bunlardan biridir. Roman, zykm y
celten en romantik eserler arasndadr.
Senin yandaki kimbilir ka delikanlnn sarho olup
aynaya baktklarm ve Malcolm L owryyi grdklerini san
dklarm dnmek rktc, diye ekledim. K imbilir ka
delikanl kafay ekmenin tesinde nemli, iirsel bir ey yap
tklarn sanyorlard. J esseye byle konumamn sebebim
gstermek iin romandan bir pasaj okudum. K endimi b
yk bir kif olarak gryorum, diye yazm Lowry, ilgin
bir diyar kefeden, ama asla oradan geri dnp de bildiklerini
dnyaya aktaramayacak bir kif. Ama bu dnyann ad... ce
hennem.
Tanrm, dedi J esse, kanepede srtna yaslanarak, sence
ciddi miydi, kendini gerekten yle mi ryordu?
Bence evet.
FLM KULB)
27
Bir an dndkten sonra ekledi: Bu yanl bir ey bili
yorum, ama tuhaf bir ekilde insanda kp zil zurna sarho
olma arzusu uyandryor. Sonra ona belgeseldeki, ounluk
la Lowrynin yazdklarnn seviyesine kan anlatma dikkat
etmesini syledim. Bir rnek vereyim, Kanadal film yapm
cs Donald Brittainin Lowrynin bir New Y ork devlet akl
hastanesindeki hayatn anlatndan alnt yapaym: Bura
daki insanlar artk kurtarlamaz olmalanna karn yaamay
srdryorlard. Buras artk insann yumuak imenlerin s
tne dt, zengin burjuvalarn dnyas deildi.
L owryyi okumak iin yam ok mu kk sence? diye
sordu.
Zor soruydu. Hayatnn bu dneminde, o kitab en fazla
yirmi sayfa okuyabileceini biliyordum. Ondan nce baka
kitaplar okuman gerek, diye karlk verdim.
Hangilerini?
niversiteye bu yzden gidilir, dedim.
niversiteye gitmeden okuyamaz mym?
Okuyabilirsin. Ama insanlar okumazlar. Baz kitaplar an
cak zorla okutulur. Resmi eitimin gzel taraf budur. Nor
malde uramayacan bir sr eyi okuman salar.
Bu iyi bir ey mi peki?
Sonuta evet.
Bazen Tina iten geldiinde J esseyi bir kruvasanla kan
drarak merdivenden karma tank oluyordu... sanki Su
Dnyasnda bir yunusu eitiyordum. ok anlayl bir ailesi
var, dedi. niversitede okumak iin yazlan, tatillerde, hatta
hafta sonlarnda bile almak zorunda kaldndan, bu ikindi
riteline biraz sinir oluyordu sannm.
Tna'dan biraz bahsedeyim. Onu ilk grmde -neredey
se on be sene nce- haber odasndan telala geiyordu ve
Fazla gzel. Sana yar olmaz, diye dnmtm.
Yine de ksa bir flrtmz oldu ve Tina birka hafta sonra
iyi bir iki arkada olsam da benden erkek arkada olma
yacan net bir dille ifade ederek ilikimizi bitirdi.
Yam ilerledi, dedi. Gelecei olmayan bir ilikiye iki se
nemi harcayamam.
Aradan yllar geti. Bir ikindi vakti bir yer alt alveri mer
kezindeki bankamdan karken yryen merdivenin dibinde
onunla karlatm. Zamanla yz uzamt ve biraz bakm
sz grnyordu. Belki mutsuz bir ak ilikisi yaamtr diye
umdum. ansm tekrar denedim. Birka kez birlikte gezdik
ve sonra bir akam, evden bir yerlere yrrken onun siletine
baktm ve Bu kadnla evlenmeyim, diye dndm. Sanki
bir korunma mekanizmam, souk bir gecedeki bir kalorifer
oca gibi almaya balamt. Bu kadnla evlenirsen mutlu
lrsn, diyordu.
Maggie haberi duyunca beni kenara ekip Bu seferkini y
zne gzne bulatrma sakn, dedi.
J esseye daha sonra seyrettirdiim filmler Yurtta Kane
(1941) (Gayet iyi ama tm zamanlarn en iyi filmi deil,) ve
J ohn Hustonn guana Geceleriydi (1964) (Sama) Sonra
sekiz Oscar kazanm Rhtmlar %erinde\i (1954) izlettim.
Retorik bir soruyla baladm: Marlon Brando tm zaman
larn en iyi aktr mdr?
Sonra devam ettim. J esseye Rhtmlar ^erinderisn New
York nhtmlanndaki ahlkszlklar sona erdirmekle ilgili gibi
grnse de aslnda Amerikan filmlerindeki yeni bir aktrlk
FLM KULJBJ
29
formu olan Y ntemin ortaya knn hzlanmasyla ilgili ol
duunu akladm. Aktrler bir karakteri gerek yaam tecr
belerine dayanarak kiiletirirler ve bunun sonular fazlasyla
kiisel ve baya olabilir, ama bu filmi muhteem klmtr.
Sonra filmin eitli ekillerde yorumlanabileceini aklama
ya getim. Edebi adan, Brandonun canlandrd ve gerek
bir vicdan krizi yaayan gen bir adamn heyecanl yksdr.
Karakter bir ktln cezasz kalmasna gz yummal mdr,
failler arkadalar bile olsa? Yoksa konumak mdr?
Ama baka bir adan da baklabikr. Filmin ynetme
ni Eka Kazan, insann mr boyu peini brakmayan ber
bat hatalardan birini yapmt: elkk yllarda Senatr J oseph
McCarthynin Amerikan Kart Eylemler Komitesine g
nll ifade vermiti. Komitenin soruturmalan srasnda
pek ok aktrn, yazarn ve ynetmenin Komnist Parti
yesi olmakla sulanp kara ksteye akndklann, ocaklarnn
sndn akladm.
Kazan yalakak ve ihbarck yznden Gammaz Kazan
lakabm almt. Eletirmenler Rhtmlar U^erindemn temelde
onun arkadalarn ihbar etmesini sanatsal bir slupla haldi
gsterme abas olduunu ne srmlerdi.
J essenin kafasnn kartm grdmden, son olarak
Marlon Brandoyla Eva Marie Saintin bir park sahnesini iz
lemesini istedim: bu sahnede Brando, Saintin eldivenini akp
takar; Saint gitmek ister, ama eldiven Brandoda olduun
dan gidemez. Kazan, Brandodan sz aknca hep o andan
bahsetmitir. Onu i^ledini^ mi? diye sorard rportajclara,
doal dnyada gereklememesi gereken... ama gereklemi
bir eyleme tartldk etmi bir adamn sesiyle.
30
David Glmour
Devam ettik. Kim Korkar Hain Kurttan\ (1966), Meryl
Streepin oynad Plenty' (1985), Graham Greenin nc
Adam'm (1949) seyrettirdim. J esse baz filmleri seviyor, ba-
zlanndansa sklyordu. Ama kira demekten ve ie girmek
zorunda kalmaktan iyiydi. Ona A Hard Days Night\ (1964)
seyrettirince ardm.
Altmlarn balarnda gen olmam birinin Beadesn
nemini anlamas zordur, dedim. Daha ergenlikten yeni
kmalarna karn nereye gitseler Roma imparatorlar gibi
arlanyorlard. Histerike poplerliklerine karn tuhaf bir
ekilde sanki muhteemliklerini sadece siz anlyormusunuz,
bir ekilde sizin zel kefinizmiler gibi hissettiriyorlard.
J esseye onlar 1965te,Torontodaki Maple L eaf Gardensta
canl izlediimi syledim. Hayatmda yle ey grmedim;
lklar, patlayan flalar, L ong Tali Sallyyi alarlarken J ohn
Lennonn abartl hareketleri. Y anmdaki ergen kz drbn
m yle bir kapt ki az kalsn kafam koparacakt.
J esseye 1989da, George Harrison son albmn
kardnda onunla bizzat rportaj yaptm; Handmade
Recordstaki ofisinde beklerken dnp de onu, o gr siyah
sal, zayf, orta yal adam grnce az kalsn dp bay
lacam anlattm. Bir dakika, demiti E d Sullivan
aksanyla, sam taramalym.
J esseye A Hard Day s Nightm ne kadar iyi kotanldn
akladm... parlak siyah beyaz ekimlerden tutun da, grup
yelerine trend yaratc beyaz gmlekli siyah takm elbiseler
giydirilmesine ve filme bir belgesel havas, gerekilik katmak
adna el kameras kullanlmasna dek. O kpr kpr, saat alt
haberleri tarz, bir ynetmenler kuam etkilemiti.
FLM KULB
J essenin dikkatini birka kk ve elenceli ayrntya ek
tim: George Harrisonn (ynetmen Richard Lestera gre
gruptaki en iyi aktrd) berbat gmlekler sahnesine; J ohn
Lennonn trende bir Coca-Cola iesinin tepesini koklama
sna (kokain akasn o zamanlar ok az kii anlamt). Ama
en sevdiim ksm kesinlikle Beatlesn bir merdivenden ko
arak inip ak havaya kmasdr. Arka planda Cant Buy *
Me Love alarken yle kar konulmaz, yle esrik bir andr
ki, bugn bile derin ve nemli bir eye yakn olduum -ama
sahip olamadm- hissini yaatr. Onca yldan sonra hl o
eyin ne olduunu bilmiyorum, ama bu filmi seyrederken
varln hissediyorum.
Filmi balatmadan hemen nce 2001de, daha birka
sene ncesinde, Beatlesn geri kalan yelerinin grubun
bir numaral hitlerinin bir toplamasm kardklarndan
bahsettim. Albm otuz drt farkl lkede dorudan bir
numara oldu. K anadada, ABDde, zlandada, Avrupann
her yerinde. stelik otuz sene nce dalm bir grubun
albmyd.
Sonra hayatm boyunca sylemek istediim eyi syledim:
Bayanlar baylar, huzurlarnzda Beatles!
J esse kibarlk ederek filmi sessizce izledi ve bitince Kor
kun, dedi. Devam etti: En kts de J ohn Lennond. Bu
noktada J ohn L ennonn alacak kadar iyi bir taklidini yapt.
aklabann teki.
Dilim tutuldu. O mzik, o film, grntleri, tarz... Ama
hepsinden te, Beatlestan bahsediyorduk yahu!
Bana bir saniye tahamml et, tamam m? dedim. Beatles
CDlerimi kartrp Rubber Soul CDsindeki I ts Only Love
12 David Gflmour
buldum. arky dinletmeye baladm, dikkati bir milisaniye
bile dalmasn diye parmam kaldrarak.
Bekle, bekle, diye haykrdm vecdle. Nakarat bekle! u
sese baksana, dikenli tel gibi! 7/jr only love and that is all\ Why
should i feel the way i do... ?*
Sesimi duyurmak iin bararak Rockn roll dnyasnda
gelmi gemi en iyi vokal bu! dedim.
ark bitince koltuuma ktm. Huulu bir sessizlikten
sonra, normale dnmeye alan bir sesle ( o orta sekizli beni
hl ldryor) Eee, nasl buldun? dedim.
Vokaller iyi.
Vokaller iyi mi?
Ama sana kendini nasl hissettiriyor? diye haykrdm.
Annesi gibi beni ihtiyatla szerek Ak konuaym m?
dedi.
Ak konu.
Hi. Duraksad. Hibir ey hissetmedim. Avutmak iin
elini omzuma koydu. zgnm baba.
Dudaklarnda bir glmseyi mi gizliydi? Zrvalayan ser
sem bir morua m dnmtm daha imdiden?
* Aid st ak vc hepsi bu, Neden kendimi byle hissediyorum?
INCC)
BLM
A K T AKAMA GEL Y ORDU, saat neredeyse alt
olmutu ve J esse ortada yoktu. Aa inip kapsn aldm.
J esse, dedim. Girebilir miyim?
Battaniyenin altnda yan yatyordu, yz duvara dnkt.
Gece lambasn ap yatan kenanna ihtiyatla oturdum.
Sana yiyecek getirdim, dedim.
Dnd. Yiyemem baba, cidden.
Bir kruvasan kardm. yleyse ben kk bir lokma ala
ym.
Torbaya alkla bakt.
Eee, dedim (azm doluyken), ne var ne yok?
Hi, dedi.
Rebeccayla m ilgili?
Birden doruldu. Gr sa imek arpmasna dimdik
ti. Orgazm oldu, diye fsldad. rkildim. Elimde olmadan.
On alt yandaki olumla yapmak istediim trden bir soh
bet deildi bu, en azndan aynntlara inmek istemiyordum;
aynntlan arkadalaryla paylaabilirdi. Ama srf yle konu
makla, iini amakla rahatladn, vcudundaki bir zehri
attn grebiliyordum. Hamurdan koca bir lokma srarak
rahatszlm gizledim.
Ama sonra ne dedi biliyor musun?
Hayr, bilmiyorum.
Dedi ki: J esse, senden gerekten holanyorum, ama sana
sarlnca bir arkadama sarlmm gibi oluyor.
yle mi dedi?
Aynen. Yemin ederim baba. Sanki kz arkadaymm veya
gevmiim filan gibi.
Bir an duraksadktan sonra Ne dnyorum biliyor mu
sun? dedim.
Ne? Hakknda hkm verilmesini bekleyen bir daval gi
biydi.
Bence o sana ac ektirmeyi seven ba belas bir kaltak,
dedim.
Sahi mi?
Sahi.
Durumun korkunluunu yeni fark etmiesine srt st
uzand.
Dinle beni, dedim. Birazdan dan kmam gerekecek,
ilerim var ve sen yine bu meseleyi dnmeye balayacak
sn...
Muhtemelen.
Szcklerimi zenle setim. Seninle uygunsuz bir konu
ma yapmak istemiyorum, arkada deiliz, baba ouluz, ama
unu sylemek istiyorum. Kzlar fiziksel ekim hissetmedik
leri insanlarla seviince orgazm olmazlar.
34 Davfd Gflmour
FLM KULB
Emin misin?
Evet, dedim vurgulayarak.
(Bu doru mu? diye merak ettim. Fark etmez. Hele bugn
atlatalm.)
J esseyi Cumberland sinemasna, Ben Kingsleynin oynad
Seksi Hayvan (2000) filmine gtrdm. Filmi izlemediini,
karanlkta oturup Rebecca Ngyi ve u arkadaa sarlma me
selesini dndn grebiliyordum. Eve giderken Bugn
istediin her eyi konuma rsat bulabildin mi? dedim.
Bana bakmad. Kesinlikle, dedi. Kap kapalyd; sen
kendi iine bak. Metroya kadar tuhaf bir sessizlik iinde git
tik. K onumakta asla sorun yaamamtk, ama imdi sanki
birbirimize syleyeceklerimiz tkenmiti. Belki de ona fark
yaratacak bir ey syleyemeyeceimi gen yana karn his
setmiti. Bunu sadece Rebecca yapabilirdi. Ama J esse kendi
sinir sisteminin nasl ilediini, konumann onu rahatlatt
n, biraz stres atmasn saladn unutmu gibiydi. Kendini
bana kapamt. Ben de davet edilmediim odalara zorla gir
meye gnlszdm tuhaf bir ekilde. J esse byyordu.
Hava berbatt, ki kalbiniz krkken hep yle olur zaten. Ya
murlu sabahlar; renksiz ikindi gkleri. Kapnn nnde bir
araba tarafndan ezilmi bir sincap vard ve evden karken
o tyl lei ister istemez gryordunuz. J esse, annesiyle ve
karm Tinayla birlikte yedii bir aile yemeinde bifteiyle ve
patates presiyle (favorisiydi) kibarca, ama biraz mekanik bir
hevesle oynayp durdu. Solgun grnyordu, hasta bir ocuk
gibiydi ve arab fazla kard. Aslnda mesele itii miktardan
ok ime ekliydi, fazla hzl iiyor, sarho olmaya alyordu.
Bunu bazen yal iiciler de yapar. Bu meseleye dikkat etme-
miz gerekecek, diye dndm.
Ona ne isterse yapabileceini syledim; kiray bovermesini, btn
yn uyumasn syledim. Benim gibi babay psn de bana koy suni
Ama ya bir ey olmazsa? Ya onu kaps, k olmayan bir
kuyuya artysam ve ark boktan ilerde alp, boktan insan
larn az kokusunu ekip, metelie kurun atar bir halde ken
dini ikive verirse? Y'a btn bunlarn sorumlusu olursam,
ne olacaka? Masann dier tarafndan ona bakarken, aklmda
sevimsiz sahnelerin pe pee belirdiini fark ettim. Onun b
ym haliyle yamurlu bir gecede ehirde taksi kullandm,
arabann esrar koktuunu, yanndaki koltukta bir bulvar ga
zetesinin katl durduunu grdm.
O gece onu sundurmada tek bana buldum. Baksana,
dedim yanndaki hasr koltua yerleerek, bu yapan ey,
yani okula gitmemek, zor bir yol, biliyorsun.
Biliyorum, dedi.
Devam ettim: Ne yapam bildiine, sadece dokuzuncu
snfa kadar okumann baz bedellerinin olduunu bildiine
emin olmak istiyorum o kadar.
Biliyorum, dedi, ama ben yine de gzel yaayacam sa
nrm.
yle mi?
Evet. Sen de yle dnmyor musun?
Neyi dnmyor muyum?
Gzel bir hayaamn olacam.
iten ve narin, dar yzne bakam ve onu iyice kayglandr-
maktansa intihar etmeyi yeleyeceimi dndm.
Bence muhteem bir hayan olacak, dedim. Hatta buna
eminim.
FLM KULliBL) 37
Bir bahar ikindisiydi. J esse be civar merdivenden sende
leyerek kt. Bir ey diyecektim ama demedim. Anlamamz
yleydi. Bir dergi ii iin birisiyle buluup iecektim; banka
hesabm suyunu ekmeyi srdryordu, ama J esseye bir film
seyrettir meye balayp sonra karm diye dndm. J ames
Deanin gen bir kovboyu oynad Devlerin A f k (1956) fil
mini koydum. Srlarn bulunduu tara manzarasnda je
nerik akarken J essenin kruvasan yiyip burnundan solumas
sinirimi bozdu.
u kim? dedi. Y emeyi srdryordu.
J ames Dean.
Duraksad. Haval adam.
Rock Hudsonn Deani kendisine yeni miras kalan kk
araziyi satmaya ikna etmeye alt sahneye geliyorduk.
Odadakiler i adamlardrlar, gmlekli ve kravatldrlar, bu
serserinin sat yapmasn istemektedirler; civarda petrol bu
lunduundan phelenmektedirler. Hudson, Deana bir to
mar para teklif eder. Hayr, der kovboy, apkasn gzlerine
indirerek, zgndr ama biraz araziye sahip olmaktan ho-
lanmaktadr. ok deilse de benim.
ki bklm oturmu konuurken, saa sola bakarken, bir
para iple oynar.
imdi unu seyret, dedim. Odadan nasl ktn, eliyle
ne yaptn seyret; sanki bir masann stnden kar temizli
yor. Sanki o i adamlarna siktir ekiyor.
Filmlerdeki hani u ok tuhaf, ok beklenmedik, ilk gr
te gzlerinize inanamadnz sahnelerden biridir.
Vay, dedi J esse dorularak. O ksm tekrar seyredebi
lir miyiz? (Anton ehova huu duyulabilir, ama i J ames
38
David G lmour
Deane gelince Vay! kesinlikle en uygun tepkidir.)
Birka dakika sonra gitmem gerekti. Kapdan karken Bu
nun geri kalann seyretmelisin, houna gidecek, dedim. Sa
hiden de holanacan dnp kendimi kuduyordum. Ama
o gece geri dndmde (taksiye on bir dolar vermitim, i
bulamamtm), J essenin mutfak masasnda oturmu, bir kse
spagetti yediini grdm. Azn kapamadan iniyordu. Ona
yle yapmamasn defalarca sylemitim. Annesinin bu ko
nuda taviz vermesine sinir oluyordum. Bir delikanlnn sofra
adabna aykn davranmasna gz yummak ona iyilik yapmak
deildir. J esse, inerken azn kapa ltfen, dedim.
Pardon.
Bunu daha nce konumutuk.
Sadece evdeyken yle yapyorum, dedi.
Buna aldrmamaya altmsa da baaramadm. Evdeyken
yapyorsan danda da yaparsn.
Tamam, dedi.
Eee, nasl buldun? dedim.
Neyi?
Devlerin A ffa n.
Ha, yanda braktm.
Bir an duraksadktan sonra Bak J esse, bu aralar pek bir
ey yaptn yok, dedim. Devlerin A ffa gibi bir filmi cidden
sonuna kadar izlemelisin. Aldn tek eitim bu.
ikimiz de sustuk; baskc grnmemenin bir yolunu bul
maya altm. Dennis Hopper bilir misin? dedim.
Kyametteki adam.
Onunla bir rportaj yapmtm. Favori aktrn sordum.
Marlon Brando diyecek sandm. Herkes Marlon Brando der.
Ama o yle demedi. J ames Dean dedi. Baka ne dedi biliyor
musun? Hayatnda izledii en iyi oyunculuu J ames Deanin
o ipli sahnesinde grdn syledi.
aka yapyorsun.
Ciddiyim. Bir an bekledim. J ames Deanin hayatm bi
lirsin deil mi? dedim. film ektikten sonra bir araba
kazasmda ld.
Ka yandayd?
Y irmilerin balarndayd.
Sarho muydu?
Hayr, fazla hzl gidiyordu. Devlerin Ak son filmiydi.
Seyredemeden ld.
Bunu bir an dnd. Sence en iyi aktr kim baba?
Brando, dedim. Rhtmlar rerinde ki o sahne.
Brandonun kzn eldivenini alp eline koymas tamamen do
alama. Daha iyisi yok. Tekrar seyretmeliyiz. Sonra niver
sitedeki ahilerimin bana syledii bir sz tekrarladm: bir
filmi ikinci kez seyretmek aslnda ilk kez seyretmektir. Ba
ndan sonuna kadar ne kadar gzel kurgulandm anlayabil
mek iin sonunu bilmeniz gerekir.
Ne diyeceini bilemedi, akl hl Devlerin Ak yznden
karkt, bu yzden Tabii, dedi.
FLM KULB 39
Filmleri dzensizce, rastgele seiyordum. yi olmalan,
mmknse klasik ama srkleyici olmalan, gl bir ykyle
J essenin ilgisini ekmeleri gerekiyordu. En azndan bu aa
mada ona Fellininin 8V2U (1963) gibi eyler seyrettirmek
40 David Gflmour
anlamszd. yle filmleri belki zamanla sevebilirdi. Onun |
zevkini, elence anlayn gz ard etmek istemiyordum. Br
yerlerden balamak gerekir; bir insana edebiyat sevdirmek
istiyorsanz ona en bata Ulysses\ vermezsiniz... ayrca aka
s Ufyssesl sevmem.
Ertesi gece Alfred Hitchcockun Aktan da stn unde
(Notorious, 1946) karar kldm, ki bence Hitchcockun en iyi
filmidir. Ingrid Bergman en gzel ve en narin haliyle, bir Al
man casusun Gney Amerikadaki bir grup Naziye kirala
nan kz roln oynar. Cary Grant, kzn Amerikan denet
isi rolndedir ve onu elebayla evlenmeye gnderirken bile
kza ktr. Hnll ve kzn onun plan iptal edip kendi
siyle bizzat evleneceini biraz ummas, ykye muazzam bir
romantik gerilim katar. Ama film genelde klasik bir gerilim
yksdr. Naziler Bergmann gerek grevini kefedecek
midir? Cary tam zamannda gelip kz kurtaracak mdr? lk
seyredite son be dakika ok heyecanldr.
Ksa bir Hitchcock tantmyla baladm; J esse her zamanki
gibi kanepenin solunda, elinde bir fincan kahveyle oturuyor
du. Hitchcockun bir ngiliz ynetmen olduunu ve filmle
rinde oynayan baz sann aktrislere sulandm syledim.
(Dikkatini ekmek istiyordum.) Sonra yarm dzine bayapt
ektiini syleyip, buna katlmayan insanlarn muhtemelen |
film sevmediklerini gereksizce ekledim. J esseye filmdeki baz \
t
eylere dikkat etmesini syledim. Caninin Rio de J aneirodaki
evinin iindeki merdiven. Uzunluu ne kadard? O merdi
venden inmek ne kadar srerdi? Sebebini sylemedim.
Zarif, bazen de imal diyalou dinlemesini ve bu filmin
1946da ekildiini unutmamasn istedim. Bir balo salonu
FLM KLILJBL) 41
nun tepesinde balayan ve bir grup davetlinin stne yava
a inerek sonunda Ingrid Bergmann sklm yumruunda
odaklanan ok mehur bir kamera ekimini izlemesini iste
dim. Bergmann tuttuu nedir? (Nazilerin fesata faaliyetle
rinin sonularm barndran arap ielerinin konduu arap
mahzeninin anahtardr.)
Sonra baz saygn kritiklere gre Cary Grantn belki de tm
yamanlarn en iyi aktr olduunu, nk iyilikle ktl
ayn anda sergileyebildiim syledim.
Ayn andadan kastm anladn m? dedim.
H h, h h.
Ona Pauline Kaelin Grant hakknda yazd, New Yor&rda
km bir yazy gsterdim. ok ey yapamyor olabilir, de
miti Kael, ama yaptklarm ondan iyi yapan yok ve agresif-
likten medenice uzak duruu ve kendi aptallm esprili bir
ekilde kabullenii, onda kendi ideallemi halimizi grme
mizi salyor.
Sonra btn lise retmenlerimin daha sk yapmalarm is
tediim bir eyi yaptm. enemi kapatp filmi balattm.
Bir inaat ekibi sokan kar tarafndaki kilisede tadilat ya
parken (oray lks bir apartmana dntryorlard) unlan
duyduk:
INGRD BERGMAN, Grant perek: Bu ok tuhaf bir ak
ilikisi.
GRANT: Neden?
BERGMAN: Beni sevmediin iin olabilir.
GRANT: Seni sevmezsem sylerim.
Filmi anlayan J esse bana birka kez bakp glmseyerek
kafa sallad. Sonrasnda sundurmaya ktk; bir sigara istedi 1
inaat iilerini bir sre seyrettik.
Eee, nasl buldun? dedim durup dururken.
yiydi. Sigarasndan nefesler ekti. Sokan kar tarafn- t'
dan eki sesleri geliyordu.
Evde bir merdiven fark ettin mi?
H h. |
Filmin sonunda fark ettin mi? Hani Cary Grantla Bergman
evden kmaya alrlar ve baarp baaramayacaklarm bile
meyiz? I,
Gafil avlanm gibiydi. Hayr, fark etmedim. j i
Filmin sonundaki merdiven daha u%un, dedim. Hitc-
hcock o final sahnesi iin ikinci bir merdiven yaptrd. Sebe- [ *
i
bini biliyor musun? \
Neden?
I
inmeleri daha uzun srsn diye. Bunu neden istiyordu
biliyor musun?
Gerilimi arttrmak iin mi?
Artk Hitchcockun nesinin mehur olduunu bulabilir J
misin?
Gerilim sahnelerinin mi?
Orada durmam gerektiini anladm. Ona bugn bir eyler ]
rettin, diye dndm. Bir uval inciri berbat etme. im
dilik bu kadar: ders bitti, dedim. I
j
Gen ehresinde grdm minnet miydi? Koltuktan j
kalktm ve ieri girdik. Bir ey syleceim baba, dedi. u i
mehur sahne var ya, hani u partide I ngrid Bergmann elin- j
de anahtar tuttuu sahne?
42 Davfd Gflmour
Sinema okuyan herkes o sahneyi inceler, dedim.
Fena sahne deil, dedi. Ama akas bana ok da zel
gelmedi.
Sahi mi? dedim.
Sen ne dnyorsun?
Bir an dndm. Ayn fikirdeyim, dedim ve ieri girdik.
J e SSE KE N D N E CLAIRE BRI NKMAN diye bir
kz arkada buldu; ailesine tapan, okula gitmeyi seven, kla
sik mzik kulbnn bakam olan, amatr tiyatro oyuncu
luu yapan, im hokeyi oynayan, ehirde tekerlekli patenlerle
gezen ve Jesseyle yeterince sk yatmad iin sonunda onun
gznden deceinden kayglandm illi yzl, pozitif, tatl
bir kzd. Hem bir hayalede rekabet edemezsiniz ve Rebecca
Ngnin hayaleti geceleri evde bir kt ruh misali geziniyordu.
O Haziranda mz, Maggie, Jesse ve ben Kbaya git
tik: sevgili oullaryla birlikte tatile kan boanm bir ifttik.
Sadece karm dzenli bir ite altndan, Maggienin evin
de kald. Dardan bakanlara ve Maggienin bazen amansz
olabilen arkadalarna bu aile gezisi biraz tuhaf gelmi olabi
lir, ama Tina anlayla karlad; Maggieyle benim artk bir
birimizle yatmak istemediimizi biliyordu. Yine de biz Kara-
yplere giderken onun eski karmn evinde kalmas, hayatn
ne kadar tuhaf olabildiini gsteriyor.
Son anda olan bir eydi. Tam pes etmiken, bir sabah
mobilyalar birka dakika boyunca acizce tekmelerken ve
Tina va isizlikten yaknrken (belgesel kanalndaki i yatm
t), telesekreterime bir mesaj braklmt. Brakan Derek H.
adl tknaz, pancar suratl, alkolik, pasif-agresif bir Gney
Afrikal Yd. Viagra hakknda bir saadik bir belgesel hazrl
yordu ve belgeseli sunmak isteyip istemeyeceimi merak
ediyordu. On be bin dolar alacaktm, Philadelphiayla New
Yorka gidecektim, aynca Bangkokda birka hafta kalacak
tm, ki Dereke gre oradaki yal adamlar resmen dze
rek lyorlard.
Bir toplant yapuk, ekiple tantm, Bangkokta nehir kya
snda bir otel setim ve planlama yaptk. Temmuz bayd. El
sktk. O gece keyifle dan kp zil zurna sarho oldum ve
ryamda J esse ve annesiyle birlikte K baya gittiimi grdm.
Yola kacamz gn Claire Brinkman iyi yolculuklar di
lemek iin tekerlekli patenleriyle geldi; limuzinden hemen
nce geldi. Kzarm gzleri beni kayglandrd.
Old Havanadaki El Parque Otelinde iki tane gzel oda ki
raladk. atdaki havuzda yzdk, gardroptaki bol sabahlk-
lan giydik, her sabah Roma lenlerini artran bir bfede
kahvalt yaptk. Masraflar Maggieyi kayglandrd -bir uzak
mesafe telefon grmesi bir dakikadan fazla srse kalbi pt
pt atmaya balayan bir taral ifti kzd-, ama ben srarly
dm. Hem olumla ka kere geziye kabilirdim ki? Ailesiyle
birlikte gezmeyi daha ka kere isterdi?
Oradaki nc gecemizde bir olay oldu. O gnn ikindi
sinde J esseyi Devrim Mzesine gtrmtm, Castroyla on
alo devrimcisinin gizlice K baya geri dnmekte kullandklar
FLM KULB
41
tekneye bakmtk, Prado manzaral bir binann balkonunda
ikili akam yemei yemitik, mz yatmadan nce birer
Mojito imek iin Calle Obispoya inmitik, sinek kaynayan
kutu gibi odada bir mzik grubu bangr bangr alyordu ve
sonra gzlerim scak ve iki yznden kapanmaya balaynca
otele geri dnmtk. Vakit sabahn ne geliyordu. Mag-
gie odasna gitmiti. J esseyle ben biraz televizyon izlemitik.
Sonra yatma vakti gelmiti.
Televizyonu ak brakp sesini kssam? diye sordu.
Neden bir eyler okumuyorsun? dedim.
I sndrdk; uyank ve kpr kpr bir halde yattn
hissedebiliyordum. Sonunda atm. J esse!
Uyuyamyordu. Fazla heyecanlyd. kp bir sigara iebilir
miydi? Yaknda, sokan hemen karsnda, hani u parkn u
tarafndaki bankta? Buradan grlyor baba. Sonunda kabul
ettim.
abucak giyinip dar frlad. Birka dakikalna orada
uzandm; kapadm, sonra atm. Kalktm ve gidip pen
cereyi atm. Klima durdu. Oda sessizleti. Birden her ey
ok net duyulur hale geldi, austos bcekleri, spanyolca ko
nuan bir kii, yavaa ilerleyen bir araba. Odann nndeki
koridordan geen bir servis arabasndaki fincanlar tngrd
yordu.
Pencerenin nnde durup dardaki karanlk parka baktm.
Glgelerin iinde insanlar hareket ediyordu. Fahieler aa
larn arasnda ar ar yryorlard; heykelin yannda sigara
iiyorlard. Biraz tede Devrim Mzesinin kubbesi vard.
Aadaki kaldrma kan J esse gr alanma girdi, alvar
pantolonuyla, ters taklm beyzbol apkasyla. Bir flmdey-
48 David Gflmour
miesine sigara yakt, etrafa baknd (yzn bir an gr,
dm), sonra da sokan kar tarafndaki park bankna doru
yrd. Tam ona dikkatli olmasn seslenecektim ki karanl
n iinden san gmlekli bir adam kt. Dosdoru J esseye
yneldi, elini uzatarak. J essenin o eli skp skmayacam gr
meyi bekledim. Skt. Hata yapma. ki Kbal daha belirdi,
glmsyorlard, kafa sallyorlard, fazla yakn duruyorlard.
Sokan ilerisini gsteriyorlard. nanlmaz bir ekilde (gz
lerime inanamyordum), J esseyi aralanna aprazlama alp
parktan gemeye baladlar.
Giyinip asansrle lobiye indim. Byk, yksek tavanl,
mermer demeli bir odayd, buz pateni pisti gibi souktu,
asansr mzii alyordu; n kapnn yannda telsiz tutan, gri
takml bir ift gvenlik grevlisi duruyordu. Bana selam ve
rip kapy atlar. Dan knca yzme scak hava arpa.
Sokan kar tarafna geip parka girdim. Bir fahie beni
gzne kestirdi. Bir park bankndan duman gibi kalkp bana
doru salrnd. Hayr, teekkrler deyip parkta J esseyi arama
ya baladm. Yeni arkadalaryla birlikte yan sokaklardan biri
ne girmi olmalyd. Ama hangisine?
Parkn dou tarafnda, taksilere ve tekerlekli cocolara
yakn yrrken yeilliklerin arasnda, ehrin byk tiyatrosu
na doru uzanan bir sokak fark ettim. Ucunda parlak bir k
vard. Ia doru yrdm ve sonunda bir ak hava barnn
nne geldim. Mekn botu, bir bira ien J esseyle onunla
ayn masada, yannda oturan dolandrc hari. J essenin
yznde kayg vard, sanki belki de durumda bir terslik ol
duunu anlamaya balama. Y anlarna gittim. Seninle bir
saniye konuabilir miyim?
FLM KULB
49
Sar gmlekli dolandrc Sen babas msn? dedi.
Evet, diye karlk verdikten sonra Jesseye Seninle ko
numam gerek, dedim.
H h, tabii, deyip telala ayakland. San Gmlekli onun
peinden sokaa kt ve yaknda taklp konutuklanmz
dinlemeye alt. Bu adamlar arkadan deiller, dedim.
Bir bira iiyorum o kadar.
Onlarla taklrsan bir biradan ok daha fazlasnn bedelini
deyeceksin. O heriflere bir ey smarladn m?
Henz hayr.
Barn sahibi dar kt, bodur bir adamd, gayet sakindi.
Bu olanlara hi armamt. J essenin yanna gelip gmlei
nin kolundan tuttu.
Ne yapyorsun? dedim.
Adam yant vermedi. J esseyi kolundan ekerek bara doru
yrd. Kalbimin salksz bir ekilde hzlanmaya baladm
hissettim. te balyoruz. Lanet olsun, ite balyoruz.
Adama spanyolca Sana ne kadar borcu var? dedim.
J esseyi tekrar bara sokmutu. On dolar, dedi.
Bir bira iin epey fahi bir fiyat, dedim.
Fiyat bu.
Al, deyip masaya be Amerikan dolan braktm. Gidelim.
Ama bar sahibi Bir rom sipari etti, dedi. Hazrladm
bile.
Yani bardaa koydun, yle mi?
Ayn ey.
J esseye O ikiye elini srdn m? dedim.
J esse hayr anlamnda kafa sallad; imdi gerekten korku
yordu.
'Peimden gel, dedim ve sokan kar tarafna gemeye
baladk. Dolandrclar peimizden geldiler. Bir tanesi etraf
mzdan dolanp yolumu kesti. Bir iki smarlad. imdi para
sn vermesi gerek, dedi.
Etratndan dolanmaya altm ama yolumu kesmeyi sr
drd.
Polis aracam, dedim.
Dolandnc Tamam, ar, dedi. Ama geri ekildi.
Yrmeyi srdrdk, dolandrc peimizi brakmyordu,
kolumu ekitiriyordu, arkadalar arkamzdan geliyorlard;
JesseYe Ne olursan olsun yrmeyi srdr, dedim. Park
tan getik, artk koar adm yryorduk, J esse bana iyice so
kulmutu, sonra otel kapm grnce Ko, dedim.
Koarak sokan kar tarafna getik ve gece kapsndan
ieri daldk. Ama peimizden lobiye girdiler. Hareket etme
yi srdrerek, san gmlekli adama Bas git, dedim. Ama
hibir eyden korkusu yoktu. Asansr kaps ald; adam
J esseyle ve benimle birlikte asansre binmeye alt, arka
dalarysa lobide kaldlar.
Birden gvenlik grevlileri belirdi. spanyolca banmalar
oldu, kaplar kapand. kat ktk; J essenin azm bak
amyordu. Bana kaygyla gz adyor, aynada kendine bakyor,
yine o ifadeye brnyordu. Ona kzdm dnyordu ve
az ok haklyd, ama bir eit vecd yaadmdan habersizdi.
Klie gibi gelecek ama anma atlayp onu kurtarmtm. Ona
iyi hizmet etmitim, onu korumutum, iimi yapmtm. As
lnda bunlarn yaanmasna iten ie seviniyordum. Belirli bir
yatan sonra ocuklarnz iin ok ey yapamyorsunuz; ne
kadar isteseniz de.
FLM KULB
Uyuyamayacak veya televizyon seyredemeyecek kadar he
yecanlydk. Akas canm felaket iki ekiyordu. Belki de
kp bira arasak iyi olur, dedim.
On-on be dakika bekledikten sonra otel kapsndan da
r gz attk; Sar Gmlekliden eser yoktu. Parkn yakn ucu
boyunca hzla yrdk, alveri plazasnn nnden geip
Calle Obispoya girdik ve okyanusa doru uzanan dar so
kakta ilerledik. Eski ehir scak ve sessizdi. Ernest Heming
way eskiden urada iermi, dedim karanlk El Floriditamn
nnden geerken. Artk bir turist tuza, biraya on dolar
istiyorlar, ama ellili yllarda ehrin en iyi banym.
Kepenkleri indirilmi birka kafenin nnden getik; bu
meknlar daha birka saat nce tklm tklmd, gitar sesleriy
le inliyordu ve sigara dumanlyd. Sonra eski tarz bir eczane
grdk, koyu ahaptan yaplmayd, arka duvardaki raflara kil
kavanozlar dizilmiti.
Az sonra sokan ucundaki Ambos Mundosun, He-
mingwayin eski otelinin nndeydik. u beinci katta en
berbat eserlerinden bazlarn yazd, dedim.
Okunmaya deer bir yazar m? diye sordu J esse.
Sen ne yaptn sanyordun J esse? dedim. Dolandnc-
larla ne iin vard?
Yant vermedi. Syleyecek doru sz bulmaya telala a
lt, kafasnn iindeki kaplar ve dolaplan at belliydi.
Anlat bana, dedim efkatle.
Macera yayorum sanyordum. Yabanc bir ehirde sigara
tttrmek, rom imek. Anlarsn ya?
Peki sabahn nde o adamlann yle dosta davranmas
tuhaf gelmedi mi?
2 David G lmour
OnJ an gcendirmek istemedim, dedi. Hl ok gen
dive dndm. O boy pos, o geni daarck. nam kand-
rabiliyor.
O adamlar insanlarda sululuk duygusu uyandrmakta uz- j
manlar. Bunu srekli yapyorlar. leri bu. >
Sokakta yrrken biraz: daha konutuk. Tepede san lam- !
balar, aa bakan balkonlar; bekleyen insanlar gibi kmltsiz
asl duran amarlar. Hemingway okuyacaksan, dedim. )
Gne de Doar oku. Birka ksa yksn de. Dierleri ok j
ivi deil. Etrafa bakndm. ryen binalarn kokusu geli- j
yordu; Avenida del Puertonun dier tarafndaki sete arpan ]
okyanusun sesi geliyordu. Ama bar yoktu. Havanada istedi- j
in zaman istediini bulabilirsin derler, dedim, ama doru j
deilmi anlalan.
Ambos Mundos Otelinde, gece resepsiyonisti gzel bir
kzla konumaktayd.
Douya uzanan, iki tarafnda eski apartmanlann ykseldii 5
arnavut kaldnml dar bir sokakta yrdk; binalardan kaln
asmalar sarkyordu, tepede parlak bir dolunay k sayor
du; yldz yoktu, kara gn ortasnda bu parlak bozuk para
durmaktayd o kadar. Gecenin doruundaydk. Bir meydana
ktk, bir ucunda kirli kahverengi bir katedral vard, die
rindeyse aydnlk bir kafe; meydann ortasna doru drt
masa konmutu. Oturduk. Aydnlk kafeden kan beyaz ce
ketli bir garson yanmza geldi.
"Smons?
1Dos cervelas, porfavor.
Sabahn drdnde iki tane buz gibi bira geldi.
Otelde olanlar iin zgnm, dedi J esse.
FLM KULB
51
niversitede asla gz ard edilmemesi gereken iki prensip
vardr, dedim; bulunduumuz yer ok houma gittiinden
birden enem almt. Birincisi, pis insanlardan asla de
erli br eyler alamazsn. kincisi, bir yabanc yanna gelip
sana elini uzatyorsa, niyeti arkadalk etmek deildir. Anlyor
musun?
Sanki aramza susam bir cin katlmasna bira ieleri
miz boalverdi. Birer tane daha isek mi? dedim. Garsona
iki parmam kaldrp nemli havada dndrdm. Yanmza
geldi.
Bunlar nasl bu kadar souk tutuyorsunuz? diye sor
dum. Keyfim yerindeydi.
Q n r
nemli deil, no importa.
Yakndaki bir aata bir ku cvldad.
Gnn ilk ku sesi, dedim. J esseye baktm. Claire
Brinkmanle her ey yolunda m? ne eildi, yz karard.
Beni ilgilendirmez, deyip alttan aldm. Laf olsun diye so
ruyorum.
Nereden kt ki?
Biz giderken biraz kt grnyordu da.
Birasn agresife yudumlad. Bir an arkadalanyla nasl i
tiini grdm. Seninle ak konuabilir miyim baba?
Makul snrlar iinde evet. ren eyler syleme de.
Claire biraz tuhaf. Yznde souk, sevimsiz bir ifade be
lirdi, yeni bir eve giren bir san gibi.
Clairein stne gitme. Zor zamanlar geiriyor. Heykel
tra babasn liseden tanrdm; birka sene nce kendini bir
amar ipiyle asmt. Alkoliin, yalancnn, putun tekiydi.
54
David Gilmour
Tam da ocuklarm hi dnmeden, bunu nasl kaldracak
lann dnmeden kendini ldrecek tiplerdendi.
O meseleyi biliyorum/ dedi J esse.
yleyse anlayl ol.
Bir ku daha tmeye balad, bu sefer katedralin arkasndan.
Ondan ok holanmyorum o kadar. Holanmam gerekir
ama olmuyor ite.
Toksa bir kabahat mi iledin J esse? Ninenin kolyesini al
m gibi bir halin var.
Hayr.
Claireden daha ok holanmyorsan bu onun suu deil
ki. Geri ona kzmam anlyorum.
Sen hi byle hissettin mi?
Buna hayal krkl denir.
Konu kapanabilir gibi geldi, ama sanki o anda J esseden
kan incecik bir tel vard ve ekilmesi gerekiyordu, geri kala
nn -her ne ise- dan kabilmesi iin. Sessizlik bu ie yaryor
gibiydi.
Gkyz artk koyu, derin bir maviye brnmt, ufukta
da krmz bir erit vard. Btn dnyamn sra d bir g
zellikle bezendiini dndm. Sebebi bir Tannmn olmas
myd yoksa milyonlarca yldr sren mutlak rastlantsallin
rn myd sadece? Y oksa mesele yalnzca insann sabahn
drdnde mutluyken genellikle byle eyler dnmesinden
mi ibaretti?
Garsonu ardm. Puro var m?
"Si, senor. Sesi bo meydanda yankland. Tezghtaki bir
kavanozdan iki puro kanp getirdi. Tanesi on dolard. Ama
sabahn bu vaktinde baka nereden puro bulacaktk ki?
Baka bir kzla telefonlayorum, dedi Jesse.
Ya. Bir puroyu, ucunu srp kopardktan sonra ona ver
dim. Kiminle?
Tanmadm birinin ismini syledi. Ketum, samimiyetsiz
grnyor, diye dndm.
Sadece iki kere, dedi.
H hm.
Puf puf. Gzlerini karyordu. Tek kiiyle idare edemeye
cek kadar gencim, deil mi?
Mesele bu deil ama, deil mi?
Bir an sonra hafif bir gitar sesi duyduk. Katedral basamak
larna oturmu gitarl bir gen adam, parmaklarn tellerde
yavaa gezdiriyordu. Mavi sabah nda bana bir Picasso
tablosunu anmsatt.
nanabiliyor musun? dedi J esse. Hi bu kadar... uygun
szc arad ...mkemmel bir ey grdn m?
Bir an sessizce purolarmz tttrdk, akorlar lk yaz ha
vasna yaylrken.
Baba? dedi birden.
Evet
Telefon ettiim kz Rebecca.
Anlyorum. Sessizlik. Puf puf. Cik cik. Bahsettiin o di
er kii deil.
Kaybedenin teki olduumu dnmeni istemedim. Re
becca Ngye kafay taktiimi.
Gkyznn mavisi ald; ay soluyordu; gitar sesleri sr
yordu. Rebeccaya kafay taktm m? diye sordu.
Bir kadna kafay takmakta bir terslik yok J esse.
Sen hi kafay taktn m?
FLM KULlHj 55
56
David Gflmour
Aman, dedim, o konuya hi girmeyelim.
.Anneme sylemedim. Yoksa alamaya balar ve Clairein
duygularndan bahseder. ardn m?
Rebecca konusunda m? Hayr. Ona olan ilginin srd,
n hissetmitim zaten.
yle mi? Bu doru bir ey mi peki? Bu fikir onu he-
yecanlandrmt ve birden dehete kapldm, onun yavaa
hzlanan bir arabay bir beton duvara doru srdn sey
redercesine. Sana tek bir ey syleyebilir miyim?
Tabii.
Kanl balayan ak ilikileri genellikle karl biter.
Garson gelip yanmzdaki masadan birka sandalye ald ve
kafenin iine gtrd.
Aman baba.
BENC
BLM
l ^ B A DA N DNNCE Derek H.nin telesekretere
mesaj brakmam olmasna biraz ardm. Viagra belgese
linin ekimlerinin bir ay iinde balamas gerekiyordu; eli
mizde tamamlanm bir senaryo yoktu. ki gn bekledikten
sonra ona esprili bir e-posta gnderdim. (Kullandm sahte
dostane sluptan nefret ettim.) Neredeyse annda yant gn
derdi. Nelson Mandelayla ilgili iki saatlik bir belgesel teklifi
alm; onunla, eski karsyla, hatta baz hapishane arkadala-
nyla kstlamasz rportaj yapabilecekmi. Ama zaman fakt
r varm, Mandela seksen alt yandaym, durumu mudaka
anlayla karlarmm. Derek son olarak ok zgn olduu
nu ama daha fazla zamannn kalmadm yazmt.
Y klmtm. Ayrca K baya yapamz o kudama gezi
sinden sonra paraszdm. stne sdk kandrldm his
sediyordum. Beni salak durumuna dren nemsiz, baya
bir ii kabul etmeye ynlendirilmitim. Katedral meydannda
J esseye bir misyonerin evkiyle sylediim sz harladm:
58
David Gflmour
Pis insanlardan asla deerli bir eyler alamazsn.
Y umruklarm skarak, ayaklarm vurarak, intikam yemin
leri ederek salonda dolandm; sessizce dinleyen J esse sulu
luk duygusu yznden dona kalmt herhalde. Y ataa sarho
gittim; sabahn drdnde iemek iin uyandm. Tam sifonu
ekerken kol saatim klozete dt. K lozete oturup kendi ba
ma aladm biraz. J essenin okulu brakmasna izin vermi
tim, ona bakacama sz vermitim ve imdi kendime bile
bakacak durumum yoktu. Y alancnn tekiydim, tpk Claire
Brinkmanin babas gibi.
Sabahleyin bir eit dehetin gsme zehir gibi yayldn,
kalbimin kt kt attn hissettim; sanki gvdeme dolanm
bir kemer yava yava sklyordu. Sonunda artk dayanama
dm. Srf bir eyler yapmak, hareket etmek adna bisikletime
binip ehir merkezine gittim. Bayc bir yaz gnyd, scak
ve rutubetliydi, aynca ortalk sevimsiz insanlarla doluydu.
Dar bir sokaktan yryerek geerken, bana doru ihtiyatla
gelen bir bisikletli kuryenin yolunu kestim. Gne gzlkly
d, omzuna byk bir torba atmt, eldivenleri parmakszd.
Ama asl ilgimi eken, benim yalarmda gibi grnmesiydi.
Pardon, dedim. Kuryesiniz, deil mi?
Evet.
Birka soruyu yantlayacak zaman olup olmadm sor
dum. Ne kadar kazanyordu? Gnde $120 civan. Bir gnde mil
H h, dedi. Nerede alan sorunca irketin ismini verdi.
Rahat bir adamd, dileri bembeyazd.
irketinde i bulabilir miyim sence? diye sordum.
Gne gzln karp masmavi gzleriyle bana bakt.
Sen u televizyondaki adam deil misin?
u an hayr.
Seni hi karmazdm, dedi. Michael Moorela yaptn
rportaj izledim. O herif hyarn teki.
Eee, ne dnyorsun? dedim.
Sokaa bakp kalarm att. ey, ya snrmz var, dedi.
Ellinin altnda olman gerekiyor.
Sen ellinin altnda msn? dedim.
Hayr, ama ben epeydir orada alyorum.
Bana bir iyilik yapabilir misin? dedim. Patronuna beni
tavsiye edebilir misin? Ona geici olmadm syle, en az alt
ay alrm, dincim.,,
Tereddte kapld. Bu ok tuhaf bir konuma olacak.
Telefon numaramla ismimi yazp ona verdim.
Gerekten minnettar kahrm, dedim.
Bir gn geti; sonra birka gn; hibir ey olmad; adam
beni aramad.
Buna inanabiliyor musun? dedim Tinaya. Bisikletli kur
yelik bile yapamyorum yahu.
Ertesi sabah, sessiz bir kahvaltnn ortasnda kalkp yataa
geri dndm, zerimde sokak kyafetleriyle. Bam batta
niyenin altna sokup tekrar uyumaya altm. Birka dakika
sonra yatan kenarnda kk bir ku gibi bir eyin varln
hissettim.
Sana bu konuda yardm edebilirim, dedi Tina, ama bana
izin vermeksin. Bana direnmemelisin.
Bir saat sonra bana yirmi isimlik bir liste verdi. Gazete editr
leri, kablolu televizyon prodktrleri, halkla ilikiler uzmanlan,
nutuk metni yazarlan, hatta uzaktan tandmz bir politikac.
Bu insanlan arayp onlara i aradm sylemelisin, dedi.
FIM KULB ^
Aradm zaten.
Hayr, aramadn. Eski arkadalarn aradn o kadar.
Listedeki ilk isme baktm. Bu ibnetoru aramam. Ottu ara-
vamam!
Beni susturdu. Bana direnmeyeceini sylemitin.
Direnmedim. Bir gn dinlendikten sonra mutfak masasna
oturup telefon etmeye giritim. Tinann hakl kmasna a
rdm. Neredeyse herkes gayet kibar davrand. u anda bana
verecek ileri olmasa da dostaneydiler; tevik ediciydiler.
Enerjik bir iyimserlik annda (telefon etmek beklemekten
daha iyidir) J esseye Bu benim sorunum, senin deil, de
dim. Ama o bir hdk ya da asalak deildi ve aktrmasa da
durumun farknda olduunu, on dolar isterken ekindiini
hissediyordum. Ama ne yapabilirdi ki? Meteliksizdi. Annesi
yardm ediyordu ama sonuta bir oyuncuydu, hem de tiyatro
oyuncusuydu. Tinannsa, aylak ve gevek tavrlarm byk
bir zgvenle desteklediim oluma arka kmak uruna, on
alt yandayken biriktirmeye balad paralan harcamayaca
kesindi. Gecenin ge vakitlerinde (herhangi bir eyi d
nmenin pek iyi sonular getirmeyecei saatlerde), ilerin
ne kadar ktye gidebileceini, yalanda ansm dnmezse
yaayacamz para skntsnn hayatmz ne kadar berbat-
latracan merak ediyordum.
Film kulb srd. J esseyi film izlemeye ikna ederken ona
kendini okuldaym gibi hissettirmemek iin, bir muhteem-
likleri fark etme oyunu icat ettim. Muhteemden kastm, in-
FLM KLLIJBL)
61
sann koltuunda ne eilmesine, kalp atlannn hzlanma
sna yol aan herhangi bir sahne, diyalog veya grntyd.
Kolay bir filmle, Cinnet\e (1980) baladk; ssz bir otelde gi
derek kafay yiyen ve ailesini katletmeye alan baarsz bir
yazarn (J ack Nicholson) yksyle.
Cinnet muhtemelen ynetmen Stanley Kubrickin en iyi fil
midir, Dr. Strangelove dan (1964) ve 2001 den (1968) bile iyi
dir. Ama romann yazan Stephen King filmden nefret etmi
ti ve Kubrickten hazzetmiyordu. Kubrickten hazzetmeyen
pek ok kii vard; aktrlere ayn eyleri bo yere defalarca
tekrarlatan, kl krk yaran, kendine tapan bir adam olduu
syleniyordu. J ack Nicholsonn Scatman Crothersa baltayla
saldrd sahneyi krk kez tekrarlatmt; sonunda, Dick Hal-
lorann roln oynayan yetmi yandaki Crothersn bitkin
dtn gren Nicholson, Kubricke yeterince ekim yap-
klann, o sahnede bir daha oynamayacam sylemiti.
Daha sonraki bir baka ekimde Kubrick, J ackin eli bakl
kansnn (Shelley Duvall) peinden merdivenden kma sahne
sini elli sekiz kez tekrarlatmt. Bunca abaya demi miydi?
Sadece iki kez ekseler olmaz myd? Olurdu herhalde.
Ama daha da nemlisi Stephen King, Kubrickin korku
trn anlamadm, ileyiini hi bilmediini hissetmiti.
King Cinnet\n ilk gsterimlerinden birine gitmi ve filmden
tiksinmiti; filmin motorsuz bir Cadillaca benzediini syle
miti. ine girebilirsiniz, deri kokusunu iinize ekebilirsi
niz, ama onunla hibir yere gidemezsiniz. Hatta Kubrickin
insanlar incitmek iin film ektiini sylemiti.
Buna az ok katlyorum, ama Cinneti baylrm, ekimle-
nne ve klandrmasna baylrm; haldan ahaba ve tekrar
6 2 David Gflmour
halya geen tekerlekli bisikletin kard seslere baylrm
Koridorda ikiz kzlarn belirmesi beni hep korkutur. Ama
benim iin en muhteem an, J ack Nicholsonn halsinasyon
grp de ngiliz uak tarz souk bir otel garsonuyla sohbet
etmesidir. Bu konuma neredeyse gz kamatracak kadar ay
dnlk, turuncu ve beyaz bir tuvalette gerekleir. Diyalog ga
yet masumane balar, ama sonra J acki uyaran garson, kk
olunun sorun kardm, belki de onunla ilgilenilmesi
gerektiini syler. Philip Stoneun oynad garson, mkem
mel sakinlii ve usulca konumasyla sahnenin yldzdr; her
cmlenin sonunda kuru dudaklann nasl kapadna dikkat
edin. Sanki zarif, biraz mstehcen bir nokta koymaktadr.
Garson kendisinin de ocuklarla sorunlar yaadn itiraf
eder. Bir tanesi oteli sevmemi ve yakmaya almtr. Ama
garson onu slah etmitir (bir baltayla). Karm grevimi
yapmam engellemeye kalknca onu da slah ettim. Mkem
mel bir performanstr. J ackinkiniyse 1980de ilk izlediim za
manki kadar beenmiyorum. Bu sahnede abartl, neredeyse
amatr, alacak kadar kt bir oyunculuk sergiliyor, zellik
le de o mkemmel bir kontrole sahip ngiliz aktre kyasla.
Ama J essenin muhteem am o deildi; kk olann bir
sabah erkenden bir oyuncak almak iin J ackin yatak odasna
girdii ve babasnn yatan kenarnda oturmu ylece bakt
n grd sahneyi seti. J ack olunu anr, ocuk kaygyla
onun kucana oturur. Babasnn trasz yzne ve sulanm
gzlerine bakar -Nicholson o mavi sabahln iinde hayalet
gibi solgundur- ve ona neden uyumadm sorar.
Bir an sonra tyler rpertici yant gelir: kapacak ok iim var.
O garson gibi ailesini baltayla doramay kast ettiini sezeriz.
FLM KULB
63
te bu, diye fsldad J esse. Tekrar izleyebilir miyiz?
Annie Ha// (1977) izledik, ki sebeplerden biri Diane
Keatonn karanlk bir barda Seems Like Old Times sy
ledii sahneydi. Keaton biraz yandan ekilmitir ve kamera
nn ekmedii birine bakar gibidir. Bu sahne tylerimi diken
diken eder... arky sylerken dramatik anlarda gzleriyle
konuur sanki. Ayn zamanda, yeni yetme bir mzisyen olan
Anne Halln kendini bulduu, kaygyla ama barizce ilk kez
havalanmaya balad andr.
Baz filmler inam hayal krklna uratr; onlan seyre
derken k olmanz veya kalbinizin krlm olmas, bir eyle
ilgileniyor olmanz gerekir nk onlar sonradan, farkl bir
ruh haliyle seyrettiinizde byleri kalmaz. J esseye 80 Gn
de Devr-i Alem\ (1956) seyrettirdim, ki gnbatmnda Parisin
zerinde uan balon sahnesinin muhteemliinden onun ya
ndayken ok etkilenmitim, ama imdi afallatc bir ekilde
modas gemi ve salaka geldi.
Ama baz filmler yllar sonra bile sizi heyecanlandnrlar.
Martin Scorsesein kariyerinin en banda ektii bir film
olan Arka Sokaklar\ (1973) izlettim. New Yorkun vahi,
mao Kk talyasnda bymekle ilgili bir filmdir. Ba
lardaki bir sekans hi unutmam. Kamera Rolling Stonesun
Teli Mesinin dramatik akorlan eliinde, krmz klarla
aydnlanan bir barda yryen Harvey Keitel takip eder. Bir
Cuma gecesi sevdii bir bara gitmi herkes o an bilir. Herkesi
tanrsnz, el sallarlar, size seslenirler, nnzde upuzun bir
gece vardr. Keitel kalabaln iinden geer, el skr, aka
lar; mzie uyarak yavaa dans eder, sadece kalalaryla;
hayata vurgun, bu Cuma gecesi bu insanlarla bu meknda
64
David G lmour
bulunmaya vurgun bir gen adamn portresidir. Ayn zaman
da gen bir film yapmcsnn bir film ekmekten duyduu
gerek hazz sergiler.
Baka muhteem anlar da vard, rnein Gene
Hackmann Kanunun Kuvvetin deki (The French Connection,
1971) bar sahnesi. Temel Reis geldi! diye bararak ko
arken tezghtaki hap kutularn, sustallar, esrarl sigara
lan yere drmesi. shtarda (1987) Dustin Hoffmanm
Libyann buraya yakn olup olmad sorusunu Charles
Grodinin ge anlamas. Paris'te Son Tango da (1972) Mar
lon Brandonun eskiden bir hardal tarlasnda ayaa fr
layp etrafta tavan var m diye baknan Dutchie adl bir
kpekle ilgili monolou. Son Tangoyu gece ge vakitte
seyrettik, masada bir mum yanyordu ve sahnenin sonun
da J essenin siyah gzlerinin bana baktn grdm.
Evet, dedim.
Tiffanyde Kahva/tt1da (1961) Audrey Hepburn kumtandan
yaplma bir Manhattan dairesinin yangn merdivenindedir, sa
na ykandktan sonra havlu sarmtr, parmaklan bir gitarda
usulca gezinir. Moon river, wider than a mile, I m crossing
you in style some day.* Kamera hepsini eker, merdiveni,
tulalan, o zayf kadn, sonra da sadece Audreyde odaklanr,
Wherever youre going I m going your way**; sonra tama
men yakn ekime geer, Audreynin yz ekran doldurur,
o porselen elmack kemikleri, sivri ene, kahverengi gzler.
Gitar almay keser ve ban kaldnp ekranda grnmeyen
birine aknlkla bakar. Selam, der usulca. nsanlarn sine
* Ay nehri, kilometrelerce genisin, seni bir gn yzerken geeceim.
* * Nereye gidersen git peinden gelnm
maya gitmelerine sebep olan anlardan biridir bu; yanz ka
olursa olsun, bir kere izlediniz mi unutamazsnz. Filmlerin
yapabileceklerinin, savunma mekanizmalannz ap kalbinizi
gerekten krabilmelerinin bir rneidir.
Final yazlan akarken, filmin mzii biterken ok duygu
lanmtm, ama jessenin sanki amurlu ayakkablarla bir ha
lnn stnden gemek istemezmiesine ihtiyatl olduunu
sezdim.
Ne? dedim.
Tuhaf bir film, dedi, esnemesini bastrarak; bazen kendi
ni rahatsz hissettiinde esnerdi.
Neden?
ki fahieyle ilgili. Ama film bunun farknda deil san
ki. Sevimli, deli dolu bir eyle ilgili olduunu sanyor gibi.
Gld. Gerekten sevdiin bir eye saygszlk etmek iste
mem...
Hayr, hayr, diye savunmaya getim. Ben filmi sevmi
yorum aslnda. O kadm seviyorum. Sonra filmin esinlenildi-
i ksa romann yazan olan Truman Capotenin filmde Aud-
rev Hepburnn oynamasndan hi holanmadn syledim.
Holly Gollightlynin daha erkeksi, daha ok J odie Foster
tarznda olduunu dnyordu.
Kesinlikle, dedi J esse. nsan Audrey Hepburn fahie
olarak dnemiyor ki. Oysa o filmdeki kadn bir fahie. Adam
da, o gen yazar da yle. kisi de o ii para iin yapyorlar.
Holly Golightlv bir fahie miydi?
FLM KULB 65
66 David Gflmour
J esse bana, Rebeccann ona gre fazla klas olduunu d
np dnmediimi sormutu. Hayr desem de iten it
kayglanyordum; yle ba dndrc bir yaratk iin reka
bete, hele yle bir haval yzeysellikler arenasnda girmeyi
kaldramayacandan kayglanyordum. O olaydan son
ra haftalarca solgun kaldm, bana bakmaya ekindiini ve
Galiba Tanr bana Rebecca Ng hari hayatta istediim her
eyi verecek, dediini hatrlyordum.
Dolaysyla onu elde etmesi beni rahadatmt... nk
artk en azndan muduluun parmak ularnn hemen tesin
de yatt phesi iini kemirmeyecekd. imdi dnyorum
da, Rebeccann tekrar J esseyle, bizim sarlnabilir J esseyle
ilgilenmesinin sebebi kafeteryada Claire Brinkman hakknda
sylenen dedikodulard sanrm.
Ama akas, muhteem fiziinin etkisinden kurtulduu
nuzda Rebecca Ng tam bir ba belasyd. Ortal kartrmay
seviyordu, kumpaslara ve sorunlara baylyordu, sanki birbiri
ni boazlayan insanlar grmekle beslenen bir yaratkt, her
kesin alt st olmasn ve kendisinden bahsetmelerini istiyor
du. Byle durumlarda o film yldzlarmnkini andran, kk
avurdarna renk geliyordu.
J esseyi gecenin ge bir vakti aram ve rahatsz edici ima
larda bulunmutu. Kararsz kaldm sylemiti. Belki de ba
ka insanlarla kmal, onlarla anslarm denemeliydiler.
Btn bunlar konumamn en sonunda sylemiti. J esseye
haddini bildirmek iin yapyordu. Artk gitmeliyim. Elveda,
diyen tarafn J esse olmasm kaldramazd.
Byle saaderce konuuyorlard, J esse ypranyor ve zl
yordu. O kzn J esseyi incitmesinden korkuyordum.
Ama J essenin iinde kk, elde edilemez bir yn vard,
Rebeccaya dier btn olanlann sunduu ama hl anlama
dm sebeplerden dolay J essenin kendinde tuttuu bir yn;
konakta Rebeccann giremedii karanlk bir oda vard ve bu
onda saplant haline gelmiti. Rebecca oraya elinde fenerle
girer girmez, istedii zaman girip kabileceini bilir bilmez
odann deeri kalmayacakt, Jessenin deeri kalmayacakt ve
Rebecca onunla ilgilenmeyi kesecekti, bu belliydi. Ama ora
nn kaps imdilik kilitliydi ve Rebecca danda bekliyor, ka
py aacak anahtan bulmaya alyordu.
Ilk ikindilerde, kular terken, im bime makineleri vzl
darken, sokan kar tarafndaki kiliseden eki sesleri gelir
ken, Rebecca Ng sundurmamzda beliriyordu, salkl ve l
l siyah sayla. Benimle iki dakikalk havadan sudan bir
sohbet yapyordu neeyle, bir hayr ii etkinliinde konuma
yapan bir politikac gibi. Gevezelik edip duruyordu. Gz te
masndan korkmuyordu. Gnn birinde dnya apnda bir
otel zincirini ynetecek tarzda bir kzd.
Grevini yerine getirdikten sonra bodruma iniyordu. Mer
divenin dibindeki kap usulca, net bir tkrtyla kapanyordu.
Genlerin mnltlann duyuyordum ve sonra, J esseye dileri
ni fralamasn hatrlatsam m veya bir yastk klf versem mi
diye dnrken (ve bunlan yapmamaya karar verirken), evin
ses geirmeyen uzak bir kesine ekiliyordum.
Hep en yksek nodan alan Rebecca Ngnin liseden terk bi
riyle gerek bir ak ilikisi yaamas ne gzel, diye dndm.
Ebeveyni Vietnamdan kaykla kaarlarken tam da byle bir
eyi planlamlard herhalde?
Rebeccann bir yneticilik kursunda fazlasyla baarl ol-
6 8 David Gflmour
makla veya Gen Muhafazakarlar Toplants iin bir konU
ma hazrlamakla megul olduu ikindilerdeyse J esseyle ben
kanepede film seyrediyorduk. Not tuttuum san kardardan
grdm kadaryla iki haftay Gizli Yeteneklerin filmleri
ne ayrmz. Yani bazlan ok iyi olmasalar da, ok iyi per_
formans sergileyen ve eninde sonunda film yldz olacaklar
belli aktrleri ieren filmlere. rnein Spike Leenin Orman
Atefindeki (1991) ke roln dnn. Otuz saniye izleyin
ce Kim bu adam? demeye balyorsunuz. Veya Winona
Rydern Beterbcek'te (1988) oynad kk rol.
Avn ey Sean Pennin lise seks komedisi Rdgemont 1 Jses 'nde
Htyl Grdeki (1982) uyuturucu mptelas performans
iin de geerlidir elbette. Kendisiyle konuan insanlara nasl
baktna dikkat edin. Sanki kafasnn iindeki czrtlar y
znden sarlanm, kulaklarnn arasna bir yastk taktrm
tr. Barol olmasa da, Penn filmde o kadar sivrilir ki, yetenei
o kadar zgn ve barizdir ki, dier herkes geri vokale dnr
(Gary Cooper da rol arkadalann ayn ekilde silikletirirdi).
Ben yetenekli miyim? diye sordu J esse.
Olduka, dedim.
O yetenek var m bende?
Ne denir ki? Mudu yaamann pf noktas, dedim, bir eyde
usta olmaktr. Usta olduun herhangi bir ey var m sence?
Bilmem.
Ona yirmi yandayken gnlne, Paris sokaklarnda y
rrken gzlerine bakan insanlann ileride bayaptlar rete
ceini anlamamalanna sinirlendiini yazan Fransz romanc
Andr Gideden bahsettim.
J esse ne eildi. Ben de aynen yle hissediyorum, dedi.
FLM KULlIBj
6 9
Ona Audrey Hepburnn Roma Tatilini (1953) izlettim.
lk barolyd, yirmi bir yandayd, toydu, ama Gregory
peckle rahat ve elenceli bir mnasebet kurmasnn teme
linde anlalmaz bir sanat olgunluu yatyordu sanki. O
kadar abuk ustalaabilmeyi nasl baarmt? Ayrca o tuhaf
aksanyla ve duygu younluuyla, Tolstoyun romantik kah
raman Natashaya benziyordu garip bir ekilde. Ama Mis
Hepburnde renilemeyecek bir ey de vard, kamerayla
uyum iindeydi, ekici harekederi pe pee baaryla gerek
letiriyordu.
J esseye kamera Hepburnn yznde odaklandnda ne
olduuna tekrar bakmasm syledim; kamera sanki bir e
kim kuvveti tarafndan, ait olduu yere evrilmitir. Hep-
burn Roma Tatili1hdeki performansyla bir Oscar dl ka
zanmt.
Gizli Y etenekler programmza gen bir ynetmenin ilk
filmini dahil ettim. Artk pek ammsanmayan bu ksa televiz
yon filmi, genlerin ektii en heyecanlandnc ve dikkat e
kici filmlerden biridir.
Televizyon filmlerinde dehaya pek rasdanmaz, ama Bela
(1971) balar balamaz bir tuhaflk olduunu fark edersiniz.
Bir arabamn bir Amerikan ehrinin gzel banliysnden
kp ar ar ehre doru gidiini bir srcnn gzlerinden
grrsnz. Scak bir gndr: mavi gkyz, giderek seyre-
len evler, azalan trafik; araba yalnzdr.
Sonra birden pasl, on sekiz tekerlekli bir yk kamyonu be
lirir. Camlan koyudur. ofr hi grmeyiz. Kovboy izme
kti, pencereden kanp sallad eli grnr, ama yz asla
grnmez.
70 Oavfd Glmour
Kamyon gneli bir arazide yetmi drt dakika boyunca
tarih ncesi bir canavar gibi arabay takip eder. Sanki Moby
Dick, Ahabn peine dmtr. Yol kenarnda bekler, dere
yataklarnda gizlenir, vazgemi gibi yapp birden tekrar be
lirir, tam bir mantksz ktlk abidesidir; ayak bileinizi tut
mak iin yatan altnda bekleyen eldir. Ama neden? (pucu.
Y netmen bu sorunun yantn vermemesi gerektiini o gen
yanda bile biliyordu.)
Bir kamyonla bir araba; aralarnda diyalog yoktur. Otoban
da ilerlerler o kadar. J esseye byle bir eyin nasl ekilebile
ceini sordum. Bir ta skp iinden arap karmak gibi bir
ey, dedi.
Yant ynetmenin grsel saldrsnda bence. Bela sizi ona
bakmaya zorlar. Sanki seyircilere yle der: burada ilkel ve
nemli bir ey oluyor; eskiden tam da byle bir eyden korkar
diniz ve imdi tekrar gerekleiyor.
Steven Spielberg Belay ektiinde yirmi iki yanday
d. Televizyonda biraz almt (Kolombo nun bir blm
n ekmek iine yaramt), ama byle srkleyici bir film
ekeceini kimse tahmin etmiyordu. Belamn asl yldz ne
kamyondur, ne de giderek korkusu artan src rolndeki
Dennis Weaverdr; filmin asl yldz ynetmendir. Byk
bir romamn ilk sayfalarm okurcasna, muazzam ve gz
pek bir yetenein huzurunda olduunuzu hissedersiniz. He
nz iki kere dnecek, fazla akllanacak vakti olmamtr.
Spielbergin birka sene nceki bir rportajnda, Bela1y iki
ylda bir, onu nasl ektiini anmsamak iin izlediini
sylerken kast ettii buydu sanrm. yle cesur ve kendinden
emin davranmak iin gen olmanz gerektiini ima ediyordu.
FLM kUlJll]
71
Stdyo yneticilerinin Be/adan birka sene sonra ona fam
(1975) filmini vermelerine amamal. Spielberg hantal bir
kamyonu korkutucu klabiliyorsa, tpk kamyonun ofr
gibi filmin ounda grlmeyen bir kpekbalyla neler ya
pabilirdi kimbilir. Kpekbalnn etkilerini grrsnz sade
ce, kayp bir kpei, birden su altna ekilen bir kz, anszn
su yzne kan bir amandray, tehlikenin varln haber
veren ama onu asla sergilemeyen eyleri. Spielberg insanlar
korkutmak istiyorsanz hayal glerini harekete geirmeniz
gerektiini gen yata sezmiti.
DVDyle birlikte verilen Belann Kamera Arkasm izle
dik. J essenin Spielbergin filmin ekiliini sahne sahne an
latmasn, ne kadar ayrntl planlandm, stnde ne kadar
uraldm aklamasn ilgiyle dinlemesine ardm. Re
simli taslaklar, eitli kameralar, hatta yarm dzine kamyon
arasndan en rkncnn seilmesi. Baksana baba, dedi
J esse biraz hayretle, imdiye kadar Spielbergi pek sevmez
dim aslnda.
O bir film manyadr, dedim. Biraz farkl bir cinstir.
Ona kariyerlerinin bandaki Spielbergle, George Lucasla,
Brian de Palmayla ve Martin Scorsesele Californiada tan
an gen, alemci bir aktrisin sylediklerini anlattm. Aktris
onlann kadnlarla veya uyuturucularla ilgilenmemelerine a
rdm sylemiti sonradan. Tek istedikleri birbirleriyle tak
lp filmlerden bahsetmekmi. Dediim gibi, manyaklar.
Ona htiras Tramvay m (1951) izlettim. 1948de gen ve pek
tannmam bir aktr olan Marlon Brandonun o Broadway
prodksiyonunun semelerine katlmak iin New Y orktan
Tenessee Williamsin Provincetown, Massachusettsteki
72
David Gflmour
evine otostopla gittiini, o mehur oyun yazarm ok kay
gk grdn, elektriin kesik ve tuvaletlerin tkal olduu,
nu anlattm. Su yoktu. Brando sigortalarn arkalarna bozuk
paralar yerletirip elektrik sorununu hallettikten sonra diz
kp borular onarm; bu i de bitince ellerini kurulayp
salona geerek Stanley Kowalskinin repliklerini okumutu
Sylentiye gre, otuz saniye kadar okuduktan sonra, biraz
aran Tenessee onu elini sallayarak susturmu ve yisin
diyerek rol verip New Y orka geri gndermi.
Peki ya Brandonun performans? Brandonun 1949da
Broadwaydeki, ihtiras Tramvay'ridaki oyunculuunu gr
dkten sonra aktrl brakanlar olmutu. (Tpk Virginia
Woolfun Proustu ilk okuyuunda yazarl brakmak iste
mesi gibi.) Ama stdyo o filmde Brandonun oynamasn is
temiyordu. Fazla genti. Sesi kskt. Ama aktrlk retmeni
Stella Adler bu bu tuhaf gencin, kuann en byk akt
r olaca kehanetinde bulunmutu garip bir ekilde. Sahiden
de yle oldu.
Brandonun aktrlk atlyesine katlan renciler yllar
sonra bile onun sra d yntemlerini, amuda kalkm haldey
ken bile bir Shakespeare monologunu oradaki dier herkes
ten daha inandnc, daha etkileyici bir ekilde okuyabildiini
hl anmsyorlard.
ihtiras Tramvay, diye akladm, cinin ieden kt oyun
du; Amerikan aktrlnn tarzn tamamen deitirdi.
Hissediliyordu, demiti orijinal Broadway prodksiyo
nunda Mitch roln oynayan Karl Malden yllar sonra. Se
yirci Brandoyu istiyordu, Brando iin geliyordu; o sahnede
yokken, geri gelmesini istedikleri hissediliyordu.
Filmi vmeyi abartmak zere olduumu fark edince kendi
mi susmaya zorladm. Tamam, dedim J esseye, gerekten
iyi bir film izleyeceksin. Hazr ol.
Bazen telefon alyordu; bundan ok korkuyordum. Arayan
Rebecca Ng ise ortam tamamen bozuluyordu, sanki vandakn
teki ta atp bir pencere camn krm gibi. Scak bir Austos
sonu ikindisinde J esse Bahtlar Scak Sever'm (1959) ortasnda
telefonla konumaya gitti; yirmi dakika sonra dndnde
dalgn ve mutsuzdu. Filmi tekrar balattm ama J essenin dik
katinin daldnn gayet farkndaydm. Gzlerini televizyo
na sabitlemi, Rebecca hakknda kaygyla dnyordu.
DVDyi hmla kardm. Bak J esse, dedim, bu filmle
re epey emek harcand, sevgiyle ekildiler. Tek oturuta iz
lenmeleri, sahnelerin birbirini takip etmesi gerek. O yzden
artk bir kural koyuyorum. imdiden sonra film izlerken tele
fonla konumak yok. Bu saygszlk ve boktan bir tavr.
Tamam, dedi.
Arayan kim diye numaraya bakmak bile yok, tamam m?
Tamam, tamam.
Telefon tekrar ald. Rebecca okuldayken bile J essenin dik
katinin baka yerde olduunu hissedebiliyordu sanki.
A bari. En azndan bu seferlik.
Y anmda babam var, diye fsldad. Seni aranm. Tele
fonun kulaklndan sanki iinde kk bir eek ans ksl
kalm gibi bir vzlt ykseldi. Y anmda babam var, diye
tekrarlad J esse.
Telefonu kapad.
Neymi? dedim.
Hi. Sonra o ana kadar nefesini futmuasna, bezgince
FLM KULB 71
74 David Gflmour
soluk vererek Rebecca konumak iin en olmayacak zaman
lan seiyor hep, dedi. Bir an gzlerinin yaardm grr
gibi oldum.
Hangi konuda?
likimiz.
Filme devam ettik ama J essenin aklnn baka yerde oldu
unu hissettim. Baka bir filmi seyrediyordu, o telefon ko
numasna sinirlenen Rebeccann kendisine yapaca kt
eyleri hayal ediyordu. Televizyonu kapadm. Bann belada
olabileceini dnyormuasna irkilerek bana bakt.
Eskiden bir kz arkadam vard, dedim. likimiz hak
knda konumaktan baka bir ey yapmazdk. likiyi yaa
mak yerine hakknda konuurduk. Cidden baymaya balyor.
Rebeccay ara. Bu meseleyi hallet.
N E R E D E Y SE B R HA FT A SREN bir scak dal-
gasndan sonra bi r sabah hava deiiverdi. Arabalann kaput-
lannda iy vard; gkyznde hareket eden bulutlar tuhaf
bir ekilde canl grnyordu. Sonbahar yann veya gelecek
hafta gelmeyecekti, ama durdurulmaz bir ekilde yoldayd.
K estirmeden gitmek iin Bloor Sokandaki Manulife bina
sndan geerken yryen merdivenin yanndaki kafede Paul
Bouissacn tek bana oturduunu grdm. Otuz yl nce
bana niversitede Srrealizm dersi vermi olan ve o zaman
dan beri televizyon kariyerimi biraz aalayan bodur, bayku
suratl bir Franszd. A dam beni seyretmeye tenezzl etme
diini, ama elleri telli bir kbus olan erkek arkadamn byk
bir hayranm olduunu ima ederdi. (Bundan cidden phe
liydim ya neyse.)
Bouissac tombul, beyaz eliyle beni ard. taat edip otur
dum. Havadan sudan konutuk, sorulan ben sordum (comme
dhabitude), o ise sorularmn naifliine omuz silkti. Sohbet
76
David Gllmour
tarzmz buydu. J esse konusu alnca ( t vou~ vous tue^a
tourne comment') laf kalabalna baladm, okulu sevmeme
nin patolojik saylmayacandan, hatta belki quelque chose
d'encourage"demek gerektiinden, olumun ne televizyon sey
rettiinden, ne de uyuturucu kullandndan dem vurdum.
ocukluklar mudu geen insanlarn mudu hayatlar srdk
lerini filan syledim. Epey konutum ve sanki bir merdiveni
koarak yeni kmm gibi, tuhaf bir ekilde nefesimin ke
sildiini fark ettim. Bouissac elini sallayarak beni susturun
ca tabiri caizse kk arabamn kaldrma kabaca sarslarak
yanatn hissettim.
Savunma moduna gemisin, dedi ar iveli ngilizcesiy
le. (Adam krk yldr Torontodayd ve hl Charles de Gaulle
gibi konuuyordu.) Bunun doru olmadnda direttim; ak
lanmas gerekmeyen eyleri akladm, kendimi yneltilme
mi sulamalara kar savundum.
Bir renme periyodu vardr. Ondan sonra artk ok ge
tir, dedi Bouissac, Fransz entelektellerinin kadanlmaz z
gveniyle.
ok mu getir? renmenin bir dile hkim olmaya ben
zediini mi, iveyi belirli bir yatan (on iki veya on ) nce
kapmazsan asla dzgn edinemeyeceini mi sylyor diye
merak ettim. J esseyi bir askeri okula m gndermeliydik?
aknlkla verdiim tepki karsnda ilgisini yitiren (ve bunu
belli eden) Bouissac, bir ift yeni frn eldiveni almaya gitti. O
kendini beenmi kk pi, o gece bir grup uluslararas ia-
retblimci iin bir akam yemei partisi dzenliyormu. Yap
tmz grme beni tuhaf bir ekilde incitmiti. Sanki bir
eye ihanet etmitim; kendimi satmtm. Savunma moduna
FLM KULB
77
kendim iin mi gemi ti m yoksa J esse iin mi? Okul bah
esindeki on ya nda bi r ocuk gibi bbrleniyor muydum?
ok mu belli oluyordu? Belki de evet. Ama kimsenin Jesseye
ktlk yaptm dnmesini istemiyordum, o esrar dumanl
taksiyi kullanmas grnts aklmdan kmasa da.
Yanmdan hr hr geen ergen kz sakz ve souk
hava kokuyorlard. Belki de ocuklarmzn stndeki etki
miz abartlyor, diye dndm. Bir doksan boyundaki bir
ergen ev devi yapmaya nasl zorlanr ki? Hayr, annesiyle
ben J esseyi oktan kaybetmitik.
Birden Bouissactan beklenmedik bir ekilde nefret ettim
ve onun karsnda tuhaf bir ekilde renci gibi davranma
mn, bu altm sayg duyma halinin ok deieceini his
settim.
Orada, masada otururken bir tkenmez kalem kardm
ve bir peeteye niversiteden tandm ve bir halt olamam
herkesin listesini kardm. B., Meksikada alkol komasndan
lmt; en iyi ocukluk arkadam G. uyuturucu kullanp
bir adam suratndan pompal tfekle vurmutu; matematik
te, sporda, her konuda dahi bir ocuk olan M. artk gnlerini
bilgisayarna bakarak mastrbasyon yapmakla geiriyordu,
kans ehir merkezindeki bir avukatlk brosunda akrken.
Rahatlatc, dramatik bir listeydi. Orada aabeyim bile vard,
zavalk, zavall aabeyim; niversitedeyken krald, oysa im
di bir pansiyonun ke odasnda kakyor, hl ald eitimin
adaletsizkklerinden yaknyordu.
Ama ya yankyorduysam? J esse yakn bir zamanda bod
rumdan frlayp da hayatna eki dzen vermezse ne olacak-
Belki de aylakl allayp pullayan sama sapan bir teori
78 Davfd Gflmour
yznden onun btn hayatn mahvetmesine gz yummu
tum? Yine yamurlu bir gecede yavaa ilerleyen bir taksi
canland zihnimde. Gece vardiyas. Sabaha kadar ak donut
uda herkesin tand bir adam.
[esse son bir ylda benden ald eitim sayesinde herhangi
bir ey renmi miydi? Deerli herhangi bir bilgi edinmi
mivdi? Bir bakalm. Elia Kazan ve Amerikan Kart Ey
lemler Komitesini biliyor, ama komnist nedir biliyor mu?
Pariste Son Tangoda Vittorio Storaronun daireyi aydnlatr
ken klan setin iine deil pencerelerin dna koyduunu
biliyor, ama Parisin yerini biliyor mu? Sofrada yemek bitene
kadar atal aa dnk tutmak gerektiini, Fransz caber
net zmlerinin Californiada yetienlerden biraz daha eki
olduklann biliyor. Baka? Y emek yerken azm kapamas ge
rektiini (bazen yapyor), sabahlar dilerinin yan sra dilini
de fralamas gerektiini biliyor (yava yava alyor). Sand
vi yaptktan sonra lavabonun kenarndaki ton bal konser
vesi suyunu silmesi gerektiini biliyor (saylr).
Ah, ama unu dinleyin. Leonda (1994) Gary Oldmann elin
de pompal tfekle koridorda psikopata saldrya gemesine
baylyor. Marlon Brandonun htiras TramvayTnda masann s
tndekileri yere drmesine baylyor: te, kendime yer a
m. Sana da aaym m? Kpekbahklanyla Dansa (1994) bayl
yor, sadece bana deil (Homu,) sonuna da. Asd, diyor,
o ksmnda derinleiyor! Yaral Y ndeki {Scarface, 1983) Al
Pacinoya baylyor. O filmi benim Muhteem GatsbydeS parti
leri sevdiim kadar seviyor. Pis ve yzeysel olduklarm bilirsi
niz, ama yine de onlara katlmak istersiniz. Annie HalT tekrar
tekrar seyrediyor. Sabahlan bo DVD kutusunu kanepede bu
luyorum. Neredeyse btn repliklerini ezbere biliyor, alntla
yabiliyor. Ayns Hannah ve K% Kardeleri (1986) iin de geerli.
Adrian Lynen JLo/rfcsna (1997) bayld. Noelde DVDsini
hediye etmemi istiyor. Bunlara sevinmeli miyim?
Aslnda evet.
Ama bir gn, salon penceresinin ardnda kar yaarken, Ya
ral Y^u, Aln Miamiye geldii sahneyi tekrar izlerken J esse
bana dnp Floridann yerini sordu.
Ha?
Buradan, dedi. Buradan oraya nasl gidilir?
htiyatla duraksadktan sonra (aka m yapyordu?), G
neydedir, dedim.
Eglinton tarafnda m yoksa King Soka tarafnda m?
King Soka.
Ya?
Her an bir eek akasna maruz kalabilecek birinin dikkatli
ama saygl ses tonuyla konumaya baladm. Ama aka yap
myordu. K ing Sokandan nehre kadar dosdoru gidersin;
nehri geince Birleik Devleder balar. Beni durdurmasn
bekliyorum.
Nehrin kar taraf Birleik Devleder mi yani? dedi.
H h. Duraksadm. Birleik Devlederde iki bin iki yz
elli kilometre civan ilerlersin, Pennyslvaniadan, Carolinalar-
dan, Georgiadan geersin, (hl beni durdurmasm bekli
yorum), sonunda denize kadar uzanan parmak eklinde bir
eyalete vanrsn. te oras Floridadr.
Ya. Duraksad. Sonra?
Floridadan sonra m?
H h.
ey, dnerim. Parman ucuna kadar gidince karna
line deniz kar; denizde yz elli kilometre kadar ilerleyince
de Kbaya vanrsn. Kbay hatrladn m? Hani orada Re
becca hakknda uzun uzun sohbet etmitik.
Harika bir sohbetti.
Devam ediyorum, dedim. Kbay geince, ama epey
geince Gney Amerikaya varrsn.
Oras bir lke mi?
Yine duraksadm. Hayr, bir kta. Devam edersin, binlerce
kilometre kat edersin, ormanlardan ve ehirlerden, ehirler
den ve ormanlardan geip Arjantinin sonuna ularsn.
Gzleri dalgnlat. Zihninde ok canl bir grnt canlan
mt, ama neyin grntsyd Tanr bilir.
Oras dnyann sonu mu? diye sordu.
yle denebilir.
Buyaptm doru mu?
SO David Gllmour
Maggienin sokana bahar gelmiti. Aalar, ularnda tr
nak gibi goncalar bitmi dallarn ge uzatyorlard sanki.
atafatl sanat filmlerinden birini seyrettirirken ok tuhaf bir
ey, tam da filmin vermeye alt dersin bir rnei gerek
leti. Yandaki evin sata karldm renmemle balad.
Eleanor deil -onun evini terk etmesi ancak aln bir Ingiliz
bayrayla rtlm cesedinin karlmasyla mmknd-, di
er taraftaki ift, ylan gibi incecik gne gzlkl kadnla kel
kocas evlerini satyorlard.
O hafta J esseye talyan klasii Bisiklet Hirs%lann (1948)
FLM KULB 81
seyrettirmeyi semem tamamen tesadft. Ondan daha ack
l bir yk dnemiyorum. siz bir adamn bir ite almak
iin bir bisiklete ihtiyac vardr ve bin bir glkle bir tane
bulur; tavrlar tamamen deiir, cinsel zgveni geri dner.
Ama bisiklet ertesi gn alnr. Adam perian olur. Aktr
Lamberto Maggioani yklm bir ocuun aciz yzne sa
hiptir. Ne yapacaktr? Bisiklet yoksa i de yoktur. Oluyla
birlikte ehirde koturarak kayp bisikletini aramasn sey
retmek neredeyse dayanlmayacak kadar zcdr. Sonun
da korunmasz bir bisiklet grr ve alar. Bir baka deyile,
kendi yaad acy bir bakasna yaatmay seer. Mazereti
bunu ailesinin iyilii iin yaptdr, dier adam gibi deildir;
buradaki kssadan hisse udur ki, diye akladm, bazen ahlaki
duruumuzu, doru ve yanl anlaymz o anki ihtiyalan-
mza gre belirleriz. Bu fikri ilgin bulan J esse kafa sallayp
onaylad. K endi hayatnn olaylarn gzden geirip bir ben
zerlik aradm grebiliyordum.
Ama bisiklet hrsz yakalanr; hem de kalabaln iinde.
Sanki onun apar topar gtrln btn mahalle seyreder,
yznde hibirimizin kendi ocuklarmzda grmek isteme
yeceimiz bir ifade bulunan olu dahil.
O filmi seyrettiimiz gn veya belki de birka gn sonra,
Hatrlamyorum, yandaki eve gelip gidenler oldu; sska, fare
suratl bir herifin ara geitte, yeni p kutulanrm arasnda
dolandm grdm. Sonra bir sabah, ehir epey gri grnr
ken, sanki bir deniz geri ekilmiesine sokaklarda su birikin
tileri kalmken (insan kaldrm kenarlanndaki oluklarda can
ekien balklar grmeyi bekliyordu neredeyse), bir Satlk
tabelas belirdi.
82 Davd Gflmour
eker fabrikasndaki bekr loftumu satp da (bedeli epey
artmt) olumla ve sevgili eski karmla birlikte yandaki eve
yerlesem mi diye, balangta ylesine, sonra giderek artan
bir evkle dnmeye baladm. Dndke bir an nce
yapma isteim artyordu. Birka gn sonra bu mesele ok
nemli gelmeye balad. Hatta peinat verince elimde biraz
para bile kalr, diye dndm. Byle bir ey yapacam n
ceden hi dnmemitim, ama aklma gelen en kt fikir
deildi. Belki de o ikisine yakn yaamak ans getirirdi. Bir
ikindi sonu, gne gzlkl seksi komum kk, kullanl
arabasn keye park edip elinde evrak antasyla merdiven
den koarak kt.
Duyduuma gre evini sayormusun, dedim.
Evet, diye yantlad, hi duraksamadan anahtar kilide so
karak.
Bir gz atmamn sakncas var m?
Fare suratl emlaknn onu bunu yapmamas iin uyard
belliydi. Ama kadn iyi bir insand ve olur dedi.
Ufak tefek bir erkee gre bir daireydi, tam bir Fransz
eviydi, ama temiz ve i acyd, bodrumun ileri be (oysa
Maggienin bodrumunda amar makinesini getiniz mi
krokodillerin saldnsna urayacanzdan korkmaya bal
yordunuz). Dar koridorlar, dar merdiven, titizce boyanm
yatak odalan, ayrntl kenar sslemeleri ve merak uyandran
bir banyo ecza dolab... geri kadnn przsz cdine ve
canl, kararl grnne baklrsa kullanlmaya deer haplar
yoktu.
Ne kadar? diye sordum.
Bir rakam syledi. Fahiti elbette, ama eker f abri kas ndaki
FLM KIJI JBJ
83
l o ft u m u n deeri de ayn ekilde epey artmt; gen giriim
cilerin i bulandrc baar ykleri (cep telefonlar, tra ma
kineleri) sayesinde imdi moda olduu sylenmiti. Kaza
nanlara, alemcilere gre bir yerdi. Ksacas putlara greydi.
Durumumu akladm: ergen olumla eski karma yakn
oturmay ok istiyordum. Bunu duyunca ard. Evlerini
satma konusunda bana ncelik tanmalarn rica ettim. Olur,
dedi. Kocasyla konuacam syledi.
Evimiz epey hareketlendi. Bankalar ve lofttaki Maggieyi
aradm (duyunca sevinten alamakl oldu), sska komumla
tekrar konutum. ler yolunda gibiydi.
Ama sonra nedense sska komumla yumurta kafal koca
s bize ncelik tammamaya karar verdiler. Adam bir akam
bana souk bir edayla, evi nce iki kiiye gstereceklerini,
sonra istersek teklif yapabileceimizi syledi. Baka herkesle
birlikte. Bu iyi bir haber deildi. Greektown da moda olmaya
balamt; fiyadar rktcyd. Evlerin fyadan istenenin iki
yz bin dolar stne kadar kabiliyordu.
Evi gezdirme gnnden bir iki gn nce J esseyi bir ke
nara ektim. Ona birka arkadam birlikte bir ikindi geir
mek iin sundurmada toplamasm istedim. Biralarla sigaralar
bendendi. leden sonra tam 2de buluacaktk.
Manzaray tahmin edersiniz. Yandaki evin taliplileri mer
divenden karken yan sundurmada iki ien, sigara tttren,
bereli, gne gzlkl, soluk benizli yarm dzine hdn
yanndan geiyorlard. Bir metre tedeki yeni komularnn,
bazlar arabalarm durdurup ortama hayretie gz attktan
sonra basp gidiyorlard.
bir saat kadar sonra fare suratl emlak gelip ocuklara ev
84 Davfld Gflmour
sahibinin evde olup olmadn sordu. Ben salonda gizleni-
yor, televizyon seyretmeye alyordum; i organlarm sanki
iimde bir alarm alyormuasna titriyordu. Hayr, hayr,
diye fsldadm J esseve, evde yok de.
Drtte evin gezdirilmesi ii sona erdi. Yirmi dakika sonra,
ben mahalledeki Yiman restorannda bir iki iip sakinlemek
iin n merdivenden gizlice inerken emlak belirdi. Kk,
kemikli bir surat vard; sanki sevimsiz yarglan yznden
bzlm cildinin parlakl iticiydi. Sundurmadaki beylerin
epey sorun kardn syledi. Konuyu deitirmeye al
tm; ona emlak piyasas, mahalle hakknda sorular sordum
neeyle; bir ev alacam, belki kendisinden bizzat faydala
nabileceimi syledim. Ha, ha, ha diye korsan gibi gldm.
stifini bozmad. Sundurmadakilerin kfrl konumalar
yznden baz mterilerin kaan syledi glmsemeden.
Mmkn deil, dedim kraliemi savunurcasna.
Ertesi gn, yani Pazar gn de ev gezdirildi. nce ince ya
mur yayordu, gkyz ak griydi, parkta alaktan mart
lar uuyordu, bazlan gargara yaparcasna balanm geriye
aap gagalann aarak yryorlard. Epey ekimser olsam da
stratejimde direttim. Yine bira, yine sigaralar, ydne iki bk
lm oturup etrafa bakman hdkler. Evde kalmay gzm
yemediinden iim olduu bahanesiyle bisikletime atlayp
kprden getim. Geri dndmde saat drd geiyordu.
Yamur dnmid. Tam sk sk gittiimiz Y unan restorannn
nnden geerken J essenin kaldnmda bana doru yrd
n grdm. Glmsyordu ama ihtiyatl, neredeyse hima
yeci bir edayla.
Kk bir sorun yaadk, dedi. Evin gezdirilmeye balan-
r u n KIJIUHU
masndan birka dakika sonra kel adam imenlikten fkeyle
geip *bu sefer gne gzl takan oymu- kapy yumruk
lafyla alm. O hdkler kendisine bakarken, benimle g
rmeyi talep etmi.
Benimle mi?
Evde yok, demi J esse, adama.
Onun ne yaptn biliyorum, diye barm Kelto. 'Sa
ta omak sokmaya alyor.
Sata omak sokmaya m? Ar laft. stelik haklyd da. Bir
den mide bulandrc bir utanca kapldm; daha da kts,
bamn byk dertte olduunu hissettim, sanki bir ergendim
de evde yangn karmtm. Sanki ehliyetim yokken babamn
arabasn alp kaza yapmtm. Ayrca J essenin beni ban
dan beri haksz bulduunu hissettim rahatsz edici bir ekil
de. stelik onu su ortam yapmtm. rnek bir babaydm
dorusu. Krizlerle baa kmay iyi beceriyordum. stediimi
elde etmeyi. Sen J csseyi bana brak Maggie, bak nasl adam
ediyorum.
Herkesi eve soktum, dedi.
Geri dnmek gvenli mi?
Bence biraz bekle. Adam ok sinirli.
Birka gn sonra bir arkadamdan beni tanmyormu gibi
yaparak evi benim iin satn almasn istedim. Ama bunu an
lam olmallar; arkadamla doru drst ilgilenmediler bile.
Planlarm, aptalca ve ahlakszca bir kumpasa bir grup ocuu
alet etmem boa gitmiti. ieki dkknlan olan bir gey ift
evi yaklak yarm milyon dolara satn ald.
J esse bu olay hayatnn sonuna kadar hatrlayacak myd?
Ertesi gn onu bir kenara ektim. Y apam ok byk bir
8 6 David Glmour
hatayd, dedim.
AilenJ e komu olmak istemende bir terslik yok, dedi
Ama onu susturdum.
Ben kendi evimi satmaya akrken biri bana aymsn yapsa
evine makineli tfekle giderdim, dedim.
Tine de doru davrandm dnyorum, dedi srarla.
Fikrini deitirmek gt. Bisiklet Hrszlan ndaki adam
dan farkm yok, dedim. Bir eyi yapmam gerekiyorsa bir
klf uydur u veriyor um.
Ama yagerekten doru davrandysan? diye karlk verdi.
Daha sonra, bir filmin ardndan sigara imek iin dar
ktmzda, Keltola karsnn etrafta olmadklarna emin
olmak iin saa sola kaamak baklar frlattm fark ettim.
Sonucu gryor musun? dedim. Artk ne zaman sun
durmaya ksam o herif ortalkta m diye baknmam gereke
cek. te bedel bu. Gerek bedel bu.
YEDHC8
BL I I M
S e y r e t m e m i z i i n b a z i Hareketsizlik filmleri
setim. Bunlar, srf kmldamamakla nasl ilgi oda bir aktr
olabileceinizi gsteren filmlerdi. Kahraman erifle (1952)
baladm elbette. Filmlerde sanki her ey tesadfen yerine
oturur bazen. Doru senaryo, doru ynetmen, doru oyun
cular. Ka^ablanka (1942) bir rnektir, Baba (1972) ise baka
bir rnek; Kahraman erif de bu filmlerden biridir. Bir erif,
Gary Cooper, yeni karsyla kasabadan ayrlrken ok kt
bir adamn hapisten yeni ktn ve kendisini oraya yollayan
adam bulmak iin arkadayla birlikte gelmekte olduunu
renir. len treniyle geleceklerdir. Cooper kasabada saa
sola koturup yardm arar; herkesin hayr demek iin geerli
bir sebebi vardr. Sonunda bo bir sokakta, drt tane silahl
adamla tek bana kar karya kalr.
Filmin ekildii dnemde kovboy filmleri genellikle renk
liydiler ve ounda granit eneli, ahlak timsali, insandan ok
!zgi film karakterine benzeyen kahramanlar bulunuyordu.
8 8 Davfd Gflmour
Kahraman erif ise siyah beyaz ekilmiti, ne gzel gnbatirrv
lann ieriyordu ne de muhteem sradalar; berbat grnen
kk bir kasaba sergileniyordu o kadar. yknn merkezin
de de bir sra diilik vard: incinmekten korkan ve bunu belli
eden bir adam.
J esseye filmin ellilerin banda ekildiini, o sralar
Hollywoodda sregelen cad avyla film arasnda bir paralel
lik kurulabileceini anmsattm. Solcu olduklarndan phe
lenilen insanlar bir gecede arkadasz kalyorlard.
imdi inanmas g ama Kahraman erif ekildiinde yer
den yere vuruldu. Amerikan kart olduu sylendi. yk
nn sonunda kasaballardan umudu keserek ekip giden bir
szde kahramanla ilgili olduu sylendi. Filmin senaristi Cari
Foreman, ngiltereye gmek zorunda kald; damgalanmt
ve kimse ona i vermiyordu. Korkak ve dncesiz delikan
ly oynayan Lloyd Bridges iki sene i bulamad: Amerikan
karn yaftas yedi.
Filmde muhteem, sanatsal eyler bulunduunu syledim.
Filmdeki bo tren raylarnn nasl gsterildiine bakn. On-
lan defalarca grrz. Bir tehlike hissi uyandrmann szsz,
olaysz bir yoludur bu. O raylar her grmzde ktln
o taraftan geleceini anmsarz. Ayns saatler iin de geerl-
dir: tik, tik, tik, tik. Hatta len yaklaka yavalarlar.
Bir de Gary Cooper vardr. Onunla birlikte alan aktrler
sahnelerde ok az ey yapmasna arrlard genellikle. Nere
deyse hi aktrlk yapmazd, neredeyse hibir ey yapmazd
sanki. Ama sahnedeki performans herkesi geri plana iter.
Aktrler onun yatmdayken performanslarnn silikletiini
grrler.
FLM KULB 89
Onun sahnelerinde gzlerinin nereye baktna dikkat et,
dedim J esseye. K endini aktr olarak hayal et ve onunla reka
bet etmeye altn dn.
Biraz da elenmek iin ona G^l ilikileri (1990) seyrettir
dini. Richard Gere ahlaksz bir polis rolndedir. Dengesiz bir
p0s (William Baldwin) tanklk etmeye arldnda, Gerein
kt adam roln ne kadar iyi oynayabildiini, barol oyun
cusundan daha iyi olduunu grrrz. O kk gzleriyle,
Iagonun L APD* (* L os Angeles Polis Tekilat) versiyonudur.
Gerein dinginlii -ve bunun sergiledii ahlaki zgven- hip
notik bir ekilde ekicidir. Bu karakterin eski kansndan bile
vazgemediini anlarsnz. Aynca kendini tehdit altnda hisset
dinde herhangi bir eyi yapabileceini. J esse ye Gerein sakince,
hatta elenerek syledii sadece birka cmleyle, kendisini so
ruturmakla grevlendirilmi polisin (Andy Garcia) cinsel kor
kulann yzeye kard sahneye dikkat etmesini syledim.
Haval ve yakkl grnne ve sohbet program tarz
felsefi laflarna aldanma, dedim. Richard Gere gerek bir
oyuncu.
Srada Cronenbergin lm Blgesi (1983) adl filmi vard.
Christopher Walken yalnz bir medyum rolndedir: yrek
paralaycdr; tam bir hareketsizlik prensidir. Sonra Baba IFyi
(1974) seyrettik. K oca Al Pacino hakknda ne sylenebilir?
Bir maarann giriinde duran bir murana gibidir. Pacinonun
bir kumarhane lisans iin verdii ikinci ve daha dk tekli
finin nemini anlayamayan senatrn bulunduu muhteem
sahneye dikkat edin.
Bullitt i (<Gangsterin Kaderi, 1968) izlettim; neredeyse krk yl
once ekilmesine karn hl etkileyicidir; mavi gzl Steve
9 0 David Gflmour
McQueen o filmde en yakkl halindedir. McQueen ok az ev
yapmann nemini anlam bir aktrd; byk barol oyuncu
lannn ho sakinliiyle dinler. Bodrumdan, McQueenin oyna
d film ekmi olan geveze Kanadal ynetmen Norman
fevsonla yaplm eski bir rportaj bulup kardm.
Steve sahneye kp bir sandalyeye oturarak sizi elendi
recek tarzda bir aktr deildi, demiti J ewison. O bir film
aktryd. Kameray severdi, kamera da onu. Hep gerekti
ve bunun bir sebebi hep kendini oynamasyd. Bir repliini
karsanz umursamazd bile. Kamera onda odakland sre
ce muduydu nk sinemann grselliinin farkndayd.
McQueen zor bir hayat srmt. Su ilemi ocuklarn
kald bir slahevinde iki sene geirmiti. Bir sre bahriyeli
olduktan sonra New Y orka gidip aktrlk dersleri almt.
Bir baka deyile, diye akladm J esseye, drama kulb ba
kam tarz sanatsal bir adam deildi. Y etenek bazen beklen
medik yerlerden kar, dedim.
Alain Delonun oynad Kiralk Katil\ (Le Samourai, 1967),
Lauren BacalTn oynad Derin Uykuyu (1946) ve elbette muh
teem Clint Eastwoodun oynad (biraz daha sakin dursa l
derdiniz) Bir Avu Dolar\ (1964) izledik. Clintin stnde epey
durulabilir. Onda sevdiim be eyi saymakla balayaym.
1. Bir Avu Dolarda tabut imalatsna drt parmam
kaldnp Pardon, yanlmm. Drt tabut, demesine
baylyorum.
2. 1993te L ondradaki Ulusal Film Tiyatrosunda
Prens Charlesn yamnda durduunda asl prensin
kim olduunu herkesin anlam olmasna -ki bunu
dile getiren ngiliz eletirmen David Thomsond-
baylyorum.
y Clintin film ekerken asla Motor dememesine
baylyorum. Usulca, hafife Hazrsanz
balayalm, der.
4. Clintin Affedilmeyeni (1992) atndan dmesini
izlemeye baylyorum.
5. Clintin Kirli Harry rolnde bir San Francisco
sokanda bir elinde tabanca, dier elinde bir sosisli
sandvile yrmesine baylyorum.
J esseye S onsu%Olumun (1969) ve daha sonra Eastwoodun
Mutlak G nn (1997) senaryolarm yazan William
Goldmanle bir keresinde ksa bir yry srasnda yapt
m bir sohbeti anlatyorum. Goldman, Eastwooda tapard.
Clint en iyisiydi, demiti bana. Egolann egemenliindeki
bir dnyada mkemmel bir profesyoneldi. Eastwoodun se
tinde, demiti, ie gelirsiniz, iinizi yaparsmz, eve gidersi
niz; genellikle eve erken gidersiniz nk golf oynamak ister.
le yemeini de herkesle birlikte kafeteryada yer.
Bir Avu Dolar\n senaryosu Clinte teklif edilmeden nce
epeydir ortalktayd. Charles Bronson reddetmi, onun haya
tnda grd en kt senaryo olduunu sylemiti. J ames
Coburn da reddetmiti, nk film talyada ekilecekti ve
Italyan ynetmenler hakknda kt eyler duymutu. Clint
filmde oynamay on be bin dolar karlnda kabul etmi,
ama -J esseye bunu vurguladm- senaryoyu ksaltmakta diret-
m?>oynayaca karakterin daha az konumasnn daha ilgin
olacan dnmt.
FLM KULB 91
92 David Gflmour
Bunu istemesinin sebebini tahmin edebilir misin? dedim.
Tabii. Konumayan bir adamla ilgili kafanda bir sr ey
kurabilirsin, dedi J esse. Azm at anda gznde birka
beden klr.
Kesinlikle.
Birka saniyelik dalgnlktan sonra ekledi: Gerek hayatta
yle olmak ho olurdu.
Ha?
ok konumamak. Daha gizemli olmak. Kzlar bundan
holanyor.
Holanan da vardr, holanmayan da, dedim. Sen ko
nukan birisin. Kadnlar konukanlan da severler.
Eastwood filmin tamamlanm halini sene sonra izle
miti. O sralar artk filmi epey unutmutu. zel bir gsterim
odasna birka arkadam arm ve Bu cidden boktan bir
eydir herhalde, ama bir gz atalm, demiti.
Birka dakika sonra arkadalarndan biri Ah, Clint, bu ga
yet iyi bir film, dedi. Bir Avu Dolar, o sralar artk yal film
yldzlan iin bir nevi huzurevi haline gelmi olan westerni
canlandrmt.
Filmden sonra J esseden Devlerin A k \daki J ames Deanin
ip sahnesini tekrar izlememizi rica ettim. Dean, onunla anla
maya alan kurnaz i adamlaryla evrilidir; Rock Hudson
masaya bin iki yz dolar koyup Bu kadar parayla ne yapa
caksn J ed? der. Herkes hareket etmekte, konumaktadr,
Dean hari; Dean ylece oturur. Bu sahnenin yldz kim?
diye sordum. Filmin yldz kim?
Televizyon dnyasna bile girdim, Miami Viceda. (1984-
1989) siyah takm elbiseli polis efini oynayan E dw ard J ames
FLM KULB
91
Olmostan bahsettim. Gereki olmayan, salak bir dizidir,
ama Olmosa dikkat et, adam sanki sihirbaz. Kmldamamas,
bir srr bildiini gsteriyor sanki.
Hangi srr?
Hareketsizliin illzyonu budur ite. Sr yoktur. Sadece sr
sahibiymi gibi grnmek vardr, dedim. Bir arap eletir
meni gibi konumaya balamtm.
DVDyi kardm.
Dizinin geri kalanm izlemek isterim, dedi J esse. Olur
mu?
Bylece sokan kar tarafnda inaatlar apartmann (her
geen gn byyordu) ikinci katinda eki, testere, prmz
kullanrlarken, J esseyle ben Miami Vicem blmn pe
pee izledik. Bir ara komumuz Eleanor pencerenin ardn
dan grltl admlarla geerken ieri gz att. kimizin gn
be gn televizyon seyretmemiz hakknda ne dndn
merak ettim. Salaka bir drtye kapldm, kadnn peinden
koup televizyon deil film seyrettiimizi sylemek istedim.
Bugnlerde J esseyle ilgili konularda bazen sevimsiz bir ak
lama telana kapldm fark ettim.
Salonda durduum yerden, Rebecca Ngnin otoparkn
kesinden saptn grebiliyordum. Beyaz kot pantolon,
beyaz kot ceket, ak yeil tirt, uzun simsiyah sa. Kilise
duvannn dibindeki inaat iileri birbirlerine iaret aktlar
ve Rebecca geerken ona baktlar. Gri gvercinler havalanp
yumruk eklinde batya utular.
94 David Gllmour
Yeni Alman Sinemasna gemitim. O gn Werner
Herzogun Aguirre, Tanr'nn Gazabh (1972) izliyorduk ve
J essevi conquistadonm* kan lekeli kaya sahnesine hazrlamak
niyetindeydim; bazen filmi balatmadan yarm saat nce ara
trma yapyordum. J esse dardayd. Akamdan kalmayd.
Sylemese de yukar ktnda ondan iki kokusu almtm.
Arkadalarndan biri, Morgan dn gece hapishaneden k
ma (darptan otuz gn yatma) ve urama. Onu sabahn
drdnde kibarca kovup J esseyi yataa gndermitim.
Durumumuz hassasa ve bazen kaosla dzensizlii ve so
rumsuzluu bir krbala bir sandalye kullanarak uzak tuttuu
mu hissediyordum. Sanki evin etrafnda bir orman bitiyordu,
dallaryla asmalarm her an pencerelerden, kapmn alandan,
bodrumdan ieri sokacakm gibi grnen bir orman. J esse
okulu brakal bir yldan fazla oluyordu, on yedi yana bas
ma ve henz adam olacana dair bir belirti yoktu.
Y ine de film kulbmz vard. Buzdolabndaki sar kartlar,
izlenen her filmin zerine ekilen izgi, bana en azndan bir
eylerin gerekletii konusunda gvence veriyordu. Kendi
mi kandrmyordum. J esseye sistematik bir sinema eitimi
vermediimin farkndaydm. Mesele bu deildi zaten. Film
seyredeceimize aletsiz dal veya pul koleksiyonu filan da
yapabilirdik. Filmler hem birlikte yzlerce saat geirmemizi,
hem de eitli konularda... Rebecca, Zoloft, di ipi, Vietnam,
iktidarszlk, sigara gibi konularda sohbet etmemizi salyor
lard o kadar.
*16. yzylda Perudaki nka topraklarn igal edip yamalayan spanyol fatihler
den bin olan Lope de Aguirre.
FLM KULB
95
J esse bazen rportaj yaptm insanlar hakknda soru so
ruyordu: George Harrison nasl bir insand? (yi bir insan,
ama Liverpool aksanm duyduunuzda tepinerek Sen
geatlestaydn. Bir sr kzla yatm olmalsn! diye haykr-
mamak epey gt.) Peki ya Ziggy Marley (Bobun olu; so-
nurtkan putun teki); Harvey Keitel (iyi aktr ama beyinsiz);
Richard Gere (insanlarn onu akll olduu iin deil srf film
yldz diye dinlediklerini hl anlayamam klasik bir szde
entelektel aktr); J odie Foster (Fort Knoxa zorla girmeye
almak gibi bir ey); Dennis Hooper (az bozuk, komik,
harika bir insan); Vanessa Redgrave (scak, stun gibi, Kra
lie edal); ngiliz ynetmen Stephen Frears (tra losyonunu
abartan ngilizlerden. Kadnlarn balann bu heriflerin ku-
caklanna koyamamalarna amamak); Yoko Ono (son pro
jesinin hedefi sorulunca Bu soruyu Bruce Springsteene so
rar miydin? diye karkk veren savunmac, ukala, skc biri);
Robert Altman (konukan, okumu, rahat biri; aktrlerin
kuru para iin onunla akmalanna amamak); Amerikak
ynetmen Okver Stone (gayet masklen bir adam, yazd
senaryolardan anlalmayacak kadar zeki: Sava/ ve Ban/ m?
Tannm, bu ne biim soru? Saat daha sabahn onu!)?
Aitmk yllardan konuuyorduk, Beatlestan (fazlasyla
sk, ama J esse bana anlay gsteriyordu), ikiyi aznla i
memekten, ikiyi aznla imekten; sonra Rebeccadan biraz
daha bahsediyorduk (Beni terk eder mi sence?), Adolf
bitlerden, Dachaudan, Richard Nixondan, sadakatsizkkten,
Truman Capoteden, Mojave lnden, Suge K nighttan,
^e2biyenlerden, kokainden, eroin modasndan, Backstre-
et Boys tan (bu konuyu ben amyordum), dvmelerden,
9 David Gilmoar
J ohnny Carsondan, Tupactan (o ayordu), alayclktan, v
cut gelitirmeden, penis boyundan, Fransz aktrlerden ve e.
e. cummingsten. Acayip eleniyorduk! Bir i bulmay bekler
ken havan karmyordum kesinlikle. Hayat yanbamdayd
hasr koltuktayd. ok iyi zaman geiriyordum... ama bunun
bir sonu olacan az ok anlyordum.
Bugnlerde Maggienin evine akam yemeine misafir
olarak gittiimde duygulanarak sundurmada duraksyorum.
|esseyle benim akamleyin buraya birer bardak kahve alp
geleceimizi biliyorum, ama film kulbndeki gibi olma
yacak. Tuhaf bir ekilde, Maggienin evinin geri kalannda,
mutfakta, yatak odasnda, salonda ve banyoda benden hi iz
kalmad. Orada geirdiim zamann bir rezonansm, bir yan
ksn hissetmiyorum. Sundurma hari.
Neyse, nerede kalmtm? Ha evet, o gzel bahar ikindisin
de Rebeccann ziyaretinden bahsediyordum.
Merdivenden hafif admlarla kt; J esse ayaa kalkmad.
Konutular; Rebeccamn elleri ceket ceplerindevdi, yznde
sevimsiz bir laf iittiini dnen ama emin olamayan bir
hostesin ifadesi vard. Kibar ama tedbirli bir glmseyi. Tu
haf bir eyler oluyordu. Uzaktaki inaat iilerinden birinin
bir merdiveni yan tarafndan tutarak hareketsiz durduu, bu
tarafa bakt grlyordu.
Kapnn aldm iittim ve ieri girdiler. Selam David,
dedi Rebecca. Neeliydi, enerjikti. Veya en azndan yle g
rnmek istiyordu. Bugn naslsn? dedi. Yine gafil avlan
dm. Nasl mym? ey, bir dneyim. yiyim sanki. Okul
nasl gidiyor?
Ksa bir tatildeyiz, o yzden Gapta alyorum.
FtM KDI H)
97
Bu gidile dnyann hkimi olacaksn Rebecca.
K endi param kazanmay seviyorum o kadar dedi. (Ki
naye mi yapyordu?) J esse onun arkasnda bekliyordu.
Seni tekrar grmek gzel Rebecca.
Seni de David, dedi. Asla Bay Gilmour demiyordu.
Aa indiler.
kinci kata ktm. Bilgisayan ap mesaj gelmi mi diye o
gn nc kez baktm. Maggie dnyadaki hl evirmeli in
ternet balants kullanan son insanlardan biriydi, dolaysyla
balanu kurulmadan nce hep beklemek gerekiyordu ve c
zrtlar, iniltiler ve lklar duyuluyordu.
nternetten sabah gazetesini okudum. Arka pencereden
baknca komumuz Eleanorun arka bahesini apayla ee
lediini grdm; yeni ekim sezonuna hazrlk yapyordu. Ki
raz aac iek amt. Biraz sonra merdivenin bana gittim.
Bodrumdan gelen mnlnlar duydum. Rebecca hzl konuu
yordu; J essenin sesiyse tuhaf bir ekilde canszd, fazla ton-
lamaszd, sanki gsnden konumaya alyordu. Ezbere
konuur gibiydi.
Sonra sessizlik ve ardndan iki ift ayan sesleri geldi. Ko
numadlar. n kap dikkatle ahp kapand, sanki birisi beni
rahatsz etmek istemiyormu gibi. Aa inince J esseyi gr
dm. ne eilmiti, yz ciddiydi. Rebeccann uzakta, k
ck kalm bir halde, otoparkn dier ucuna doru ilerlediini
grdm, inaat iileri ona bakyorlard.
Oturunca koltuk gcrdad. Bir an ylece oturduk. Sonra
Hayrola? dedim.
J esse gzlerini elleriyle gizleyerek bana dnd. Alayp a
lamadn merak ettim. Ayrldk.
Bundan korkuyordum. Lks bir dairesi ve arabas olan yeni
bir adam, bir borsac, gen bir avukat. Rebeccann kariyer
hedeflerine daha uygun birisi.
Ne syledi? dedim.
Bensiz yaayamayacan syledi.
Bir an vanl duyduumu sandm. Ne?
Tekrarlad.
Sen mi Rebecca y terk ettin?"
Bayla onaylad.
Neden?
Srekli buraya gelip ilikimiz hakknda konumasndan
bktm galiba.
Ona, soluk benzine, effaf* gzlerine uzun uzun baktm.
Bir an sonra Bunu sormak istemezdim ama mecburum,
dedim. Bugn akamdan kalma msn?
Biraz ama alakas yok.
Tannm.
Cidden alakas yok baba.
htiyatla konumaya baladm. Hayatta unu rendim
J esse: alkol aldysan hayatnla ilgili bir karar vermek asla iyi
bir fikir deildir. Konumak iin azm aa. Alkoln doru
dan ilgisi olmasa bile. Mesela akamdan kalmaysan bile.
Uzaklara baka.
Bu yapam telafi etme ansn var m? dedim.
stemiyorum. naat iilerini fark etti. Sanki onlar gr
mek iinde bir eyi pekitirdi.
Pekl, dedim, sana bir ey syleyeceim, ondan sonra
istediini yapabilirsin, tamam m?
Tamam.
9 * Davltf Gflmour
FLM KLIHJ 9 9
Bir kadn terk edince, nemsemeyeceini sandn peyler
olur. Olunca da aslnda gayet nemsediini fark edersin.
Baka erkeklerle kmas gibi mi?
Bu konuda zalimlik etmek istemiyorum, ama birisiyle ay
rlrken baz faktrleri gz nnde bulundurman gerek,
dedim. Bunlardan biri, genellikle en nemlisi, o kiinin baka
insanlarla birlikte olacadr. Bu gayet naho bir deneyim ola
bilir inan.
Naho ne demek?
Tatsz. Senin durumunda, dehet verici.
Rebeccann baka bir erkek arkada bulacan biliyorum,
kast ettiin buysa.
Sahi mi? Bunu cidden dndn m peki?
H h.
Sana bir ey anlatabilir miyim? zninle?
Hayr, hayr. Dikkati dalm gibiydi. Tanrm, diye d
ndm. Bu daha balang. niversitedeyken bir arkada
m vard, diye sze baladm. Aslnda onu tanrsn. Bat
Yakasnda oturuyor. A rthur Cramner.
Arthuru severim.
Eh, A rthurun seveni oktur. Problemin bir ksm buydu.
ok eskiden bir kz arkadam vard, senin imdiki halinden
birka ya daha byktm sanrm. smi Sally Buckmandi.
Bir gn A rthura -ki en iyi arkadamd- Sallyden ayrlmay
dndm syledim. Hadi ya? dedi. Ondan holanyor
du. Onu seksi buluyordu. Sally sahiden seksiydi.
Dedim ki: Sonrasnda, anlarsn ya, Sally e grmek ister
sen benim iin sorun deil/ Bunu inanarak syledim. Arak
Sallyyi istemiyordum. Birka hafta, belki bir ay sonra Sally
oo
Davfd Gflmour
Buckmanden ayrldm ve hafta sonunu bir arkadan gl ^
ysndaki yazlnda geirdim. Dinliyor musun?
H h.
Devam ettim. O sralar Arthurla ben amatr bir grupta
alyorduk; ben bateristtim, o da vokal yapp armonika al
yordu; kendimizi rock yldzlan sanyorduk. Dar kalal, kar
konulmaz erkekler.
Hafta sonunu yazlkta marihuana bitkilerinin kklerini
halayp tersten asarak, Sallyyi hi zlemeden geirdikten
sonra Pazar gecesi ehre geri dndm. zlemek bir yana,
bazen yanmda olmadna seviniyordum.
Dosdoru grubun provasna gittim. Arthur oradayd.
Sevgili, sevimli Arthur Cramner armonika alyor, basyla
sohbet ediyor, harika bir insan gibi davranyordu. Arthur gibi
davranyordu. Prova boyunca ona bakp durdum, hafta so
nunda ben yokken Sallyyle grtn m diye sormak iste
dim. Ancak frsat bulamadm. Ama kayglanyordum. Artk
merakn tesinde korkmaya balamtm.
Prova bitip de dierleri gidince Arthurla arabaya bindim.
Sonunda ona dnp, umursamazmasna Eee, hafta sonu
Sally ile grtn m? diye sordum. Arthur da neeyle H
h, grtm, dedi, ilgin bir soruya ilgin bir yant verirce
sine. Ben de -kelimeler azmdan kverdi- Aranzda bir / ey
oldu mu? diye sordum. O da gayet ciddiyede H h, oldu,
dedi.
Bak J esse. Sanki biri filmi on kat hzl oynatmaya bala
mt. Her ey ok hzlanmt. Konuamadm, adak bir ses
kardm o kadar. Al, sigara i, dedi. Bu nedense kendimi
ipe kt hissettirdi. ok hzl konumaya baladm, Benim
l u n l i D L U D I J
1IM
iin sorun yok, filan dedim, ama hayat ne tuhaft, iler ne
abuk deimiti.
Sonra ona beni Sallynin evine gtrmesini syledim.
3eni kzn Brunswick Sokandaki dairesinin nne brakt.
Numaray hl hatrlyorum. Merdiveni yangn varmasna
koarak ktm ve kapya tak tak tak vurdum; Sally stnde
sabahlyla kapy at, nasl desem, atlgan bir ekingenlii var
d. Sanki Ha, sana gnderdiim pakette bomba m vard?
der gibiydi.
Hngr hngr alamaya baladm, ona k olduumu,
doru yolu bulduumu syledim. yle eyler syledim ite.
Durmadan konuuyordum. Her sylediimde samimiydim
de. Anlyorsun deil mi?
Bylece onunla tekrar kmaya baladm. Yatak arafla
nn pe attrdm ve btn olanlar anlattrdm. unu yap
tn m, bunu yaptn m? ren sorular; yantlar da irenti.
(Jesse gld.) Sallynin ne kadar skc olduunu anmsamak
bir aym ald, sonra da onu tekrar terk ettim. Ama bu sefer
gerekten. A ma onu terk ederken A rthurun ehir dnda ol
masna zen gsterdim. Y ine o numaray yapacam hissetti
imden, A rthurun etrafta olmasn istemedim.
Kz yine aym eyi yapt m?
Y apt. K ak aabeyimi bulup onunla yatt. O kz tam bir
belayd, ama anlatmaya altm bu deil. Anlatmaya alt
m u ki, bazen byle durumlarda ne hissedeceini anlad
nda i iten gemi olur. Acele karar vermemelisin.
Eleanor sundurmasna kp p kutusuna bir arap iesi
at- Sokaa strapla, orada yamur veya vandallar gibi iste
medii bir ey grmesine baktktan sonra bir metre te-
deki bizi fark etti.
Ah. rkildi. kinize de merhaba. Ofsinizdesiniz bakiyo.
rum. Pimi kelle gibi srtt.
|csse onun gitmesini bekledi. Arkadalarmdan hibirinin
Rebecca Via kmak isteyeceini sanmam.
Mesele u ki J esse, dedim, Rebecca illaki biriyle kacak
ve inan bana bunu renmeni salayacak. Bunu dnm
mvdn?
O vedkin sesiyle, normalden ksk bir sesle Birka hafta
zorlanrm, sonra da onu unuturum herhalde, dedi.
Israr ettim. Tamam yleyse, son bir ey syledikten sonra
konuyu kapatacam. Bu durumu telafi edebilirsin. Hemen im
di telefon edip onu geri arabilirsin ve kendini bir sr s
kmadan kurtarabilirsin. Bunu dnmesini bekledim. Onu
arak gerekten istemiyorsan o baka.
Bir an duraksad. Onu ark istemiyorum.
Emin misin?
Kiliseye, kilisenin dibinde hareket eden insanlara tereddtle
baka. Kararsz kaldn sandm. Sonra Alamakla erkeklie
bok srm m oldum sence? dedi.
Ne?
Ayrlrken. O da alyordu.
Tahmin ederim.
Peki ocukluk mu ettim sence?
Bence asl alamasan souk ve sevimsiz bir insan olduun
anlamna gelirdi, dedim.
Bir araba geip gitti.
Sen hi bir kzn nnde aladn m? diye sordu.
nnde alamadn kz var m diye sorsana, dedim. G-
102 Davld Gllmour
FLM KULB
101
liin duyunca, bir anlna da olsa yzndeki mutsuzluun
gzel bir masadan rzgrn alp gtrd kller misali si
lindiini grnce kendimi daha iyi hissettim, sanki hafif bir
mide bulantsndan kurtuldum. Keke hep byle olmasn
salayabilsem, diye dndm. Ama J essenin sabahn n
de uyanp Rebeccay dneceini, bir beton duvara tosla
mak zere olduunu tahmin edebiliyordum.
Ama en azndan imdilik toslamamt. imdilik sundur
madaydk, J essenin keyfi yerindeydi, ama gne batnca mo-
ralsizleeceini biliyordum. Ona Paris'te Son Tangoyu tekrar
izletecektim, ama iyi bir fikir gibi gelmedi. Tereya sahnesi
eitli sevimsiz hayallere yol aabilirdi. yleyse ne izlemeliy
dik? Tootsie (1982) fazla romantikti, Vanya42. Cadded t (1994)
fazla Rustu, Ran (1985) o kadar iyiydi ki J essenin onu dik
kati dankken izlememesi gerekirdi. Sonunda buldum; bir
pompal tfek alp da kendi arabanzn kapsna birka el ate
etmek istemenize yol aacak bir film. Bir cann cehenneme
filmi.
DVD oynatcsna Michael M annin H/rj/^in (1981), dokuz
milimetrelik bi r arj rmesi ne taktm. Tm zamanlarn en
iyi al sahnelerinden biri balad; iki adam bir kasay zorla
ayorlard. M zik T angerine Dreamdendi, cam borulardan
akan su sesi gibiydi: pastel yeil, elektrik pembesi, neon ma
visi. Makine eki mlerini n nasl yapldna, prmzlerin ve
matkaplarn nasl sevgiyle klandnlp ekildiine dikkat et,
dedim; kamera onl arda alederini gzden geiren bir maran
gozun sevgisiyle odaklanr.
Bit de J ames Caan vardr tabii. K ariyerinin doruunda-
^t- Biraz para almak iin bir tefecinin ofisine girmesini ve
104
David Gflmour
adamn onun neden bahsettii anlamam gibi yapmasn 0
muhteem an seyret. Caann duraksamasn seyret. Sanki 0
kadar sinirlenmi tir ki konuabilmek iin nefes almas gere
kir. Ben dnyada zdamak isteyecein son insanm, der.
Kemerlerini bala, dedim. te balyor.
Rebecca ertesi gnn ikindisinde dnd. ok zenli giyin
miti: siyah ipek gmlek, minik altn sans dmeler, siyah
kot pantolon. J essenin neler kardm grmesini istiyordu.
Sundurmada oturup biraz konutular. Ben evin arka tarafn
daki mutfakta tavalarla, tencerelerle grlt yaptm, radyo
nun sesini iyice atm. ark sylemi bile olabilirim.
Konumalar uzun srmedi. Bir gz atmak iin usulca sa
lona girdiimde tuhaf bir sahne grdm. J esse hasr koltu
unda fiziksel rahatszlk yayormuasna, bir otobste yer
boalmasn beklermiesine oturuyordu; aasnda, kald
rmdaysa Rebecca (stndeki siyah giysilerle imdi karadul
gibi grnyordu) J essenin eve uram ergen arkadalanyla
hararetle konumaktayd. Tavrnda zarif ve mutlu bir rahatlk
vard, yznde cazibesini yeni yitirmi birinin ifadesi yoktu
ve onda tehlikeli bir yn sezdim. Bunu J esse de sezmiti ve
bkmt. J essenin benden daha salkl olduunu dndm.
Ben o kadar gzel bir kz, dier herkesnkinden daha gzel
bir kz arkadaa sahip olmamn kokainim si hazzn hayatta b
rakamazdm. Bu adice, korkun, zavallca bir ey biliyorum.
Biliyorum.
Az sonra sundurmaya ergen delikanllar dolutu. Rebecca
tniti. Jesseyi ieri arp kapy kapadm. O ocuklara
ne sylediine dikkat et, tamam m? dedim.
Solgun yzn bana evirdi. Heyecandan terlemiti, koku
sunu alyordum. Bana ne dedi biliyor musun? Beni bir daha
hi grmeyeceksin, dedi.
Elimi salladm. Bu iyi. Ama ne sylediine dikkat edece
ine sz ver.
Tabii, tabii, dedi abucak, ama daha imdiden azndan
ok ey kardn konuma tarzndan anladm.
FLM KULB lOS
P R K ORK U FEST V A L DZENL ED K . im
di dnyorum da, duyarszca bir seimdi belki -Jesse ne
srdnden daha hassas bir haldeydi herhalde-, ama film
seyrederken sklp da dncelere dalarak zlmesini iste
medim.
eytan tarafndan hamile braklan bir New Yorklunun
(MiaFarrow) yksnn anlatld gotik bir kbus olan
emary'nin Bebeiyle (1968) baladm. J esseye Yal bir ka
dnn(Ruth Gordon) telefonla konutuu mehur sahneye
dikkat et, dedim. Kiminle konuuyor? Ama en nemlisi,
ekiminkompozisyonuna dikkat et. Y netmen Roman Po-
knski bir hata m yapm yoksa bir etki uyandrmaya m a-
kiyor?
Jesse ye Polanskinin ac dolu hayatndan biraz bahsettim:
uk bir ocukken annesinin Auschwitzde lmesinden; ei
Sh
arn Tatein hamileyken Charles Mansonn mrideri tara-
an ldrlmesinden; on yanda bir kzla cinsel iliki-
108
David Cllmour
ye girmekten hkm giydikten sonra Birleik devletlerden
kamasndan.
|essc Sence bir insan on yanda biriyle seks yapt diye
hapse girmeli mi? dedi.
Evet.
Ama o on yandaki kiiye bal deil mi? O yata ben
den daha tecrbeli olan kzlar tanyorum.
Fark etmez. Kanuna aykr ve yle olmas gerek.
Konuyu deitirip ilgin bir gerekten, Polanskinin
Roscmary'nin Bebei'hin ekimlerinin ilk gnnde Paramount
Picturesn kapsndan arabayla girerken... gerek film yldz
laryla, Mia Farrowla, J ohn Cassavetesle birlikte byk bir
Hollywood film prodksiyonuna balarken, sonunda baar
mken kendini tuhaf bir ekilde hayal krklna uram
hissetmesinden bahsettim. J esseye Polanskinin otobiyogra
fisinden u pasaj okudum: Emrimde altm teknisyen var
d ve muazzam bir btenin -en azndan daha nceki stan
dartlanma kyasla- sorumluluunu tayordum, ama aklmda
sadece yllar nce, ilk ksa filmim Bisiklet i ekmeden hemen
nce Krakowda geirdiim uykusuz gece vard. O ilk seferin
heyecann bir daha asla yakalayamayacaktm.
Bu ykden ne anlyorsun? diye sordum.
ilerin her zaman beklediimiz gibi gitmediini.
Eee, baka? diye srar ettim.
u an sandndan daha mutlu olabileceini.
Eskiden hayatm niversiteden mezun olunca balayacak
sanrdm. Sonra bir romanm yaynlannca veya mehur ol
duumda filan balayacak diye dndm. Ona aabeyimi11
bir keresinde bana artc bir ey sylediini... hayat n n
FLM KULB 1 0 9
elli yandan nce balamayacan dndn syledim,
peki ya sen? dedim J esseye. Senin hayatn ne '/aman ba
layacak sence?
Benim mi? dedi J esse.
Evet. Senin.
Ben yle eylere inanmam, dedi heyecanla, fikirlerin he
yecanyla ayaa kalkarak. Ne dnyorum biliyor musun?
Bence hayatn doduunda balar. Salonun ortasnda durur
ken neredeyse titriyordu. Bu doru deil mi sence? Hakl
deil miyim sence?
Bence sen ok akll bir adamsn.
O zaman kendini tutamayp keyifle el rpt, ak diye!
uBen yle dnyorum, dedim. Bence senin yerin ni
versite. Orada yaptklar budur ite. Oturup byle eylerden
konuurlar. Ama babanla bir salonda ba baa oturmazsn,
etrafta zilyon tane kz vardr.
Bunu duyunca bam kaldrd. Sahi mi?
Tpk ilk gndeki gibi -artk aradan asrlar gemiti sanki-,
400 Darbe'yi seyrettiimiz gndeki gibi, uzatmamam gerekti
ini anladm.
Ona alt konusu salaka olan dk bteli bir filmi, vey
Baha'y (1987) izlettim; ama bir emlaknn -kendi ocuklann
yeni ldrmtr- bir alcya bo bir evi gezdirdii sahneyi
bekleyin; bir mteriyle deil bir psikiyatristle konutuunu
Ederek anlaym izleyin. Sonra Teksas Katliam'm (1974) sey-
rettdk, ki ekimi ok kt olsa da fikir yle korkuntu ki ancak
no David Gflmour
bilinaltndan km olabilirdi; sonra David Cronenbergjn
ilk filmlerinden olan rpertileri izledik (1975). Torontodaki
skc bir yksek binada parazitlerle ilgili bilimsel bir deney
ters gider. Koridorlarda seks manyaklar dolanr. rpertiler,
yllar sonra ekilen Yaratk (1979) filmindeki patlayan karn
sahnesinin prototipiydi. J esseye rahatsz edici finale, larvaya
benzer arabalarn bela samak iin apartmandan kp etrafa
yaylmalarna dikkat etmesini sylyorum. Tuhaf bir ekilde
erotik olan bu ok dk bteli film, Cronenbergin esiz
duyarllnn, cinsellie dkn bir zihne sahip akll bir ada
mn geliinin habercisiydi.
Sonra Hitchcockun Sapk ina (1960) getik. Sizi derinden
etkileyen filmleri nerede izlediinizi anmsarsnz. Ben Sapk i
gsterime girdii sene, 1960ta Torontodaki Nortown sine
masnda izlemitim. On bir yandaydm ve korku filmlerin
den nefret etsem ve ailemi kayglandracak kadar rksem de,
bu sefer onlarla birlikte gitmitim nk ok cesur bir ocuk
olan en iyi arkadam da gidiyordu.
Bazen korkudan fel olursunuz, parmanz bir duvar pri
zine sokmusunuz gibi vcudunuza elektrik yaylr. Sapk taki
birka sahnede bana yle oldu: du sahnesinde deil, nk
o ksmda artk kafam kollarmn arasna gmmtm, ama
hemen ncesinde, banyoya bir eyin girdiini du perdesinin
ardndan grebildiiniz sahnede. O yaz ikindisinde Nortown
sinemasndan karken gn nda bir terslik olduunu d
ndm ammsyorum.
Akademik bir not deyim ki, J esseye filmin porno film
havas katmak iin 8 mmlik ekildiinden bahsettim. Ayrca
Sapk in bir bayaptn kusurlu olabileceinin kant olduunu
FLM KULB
111
syledim, ama sebebini aklamadm. O konumal, berbat
sonu kast etmitim, ama J essenin bizzat anlamasn istiyor
dum.
Sonra nadide bir filme, Onibabayz (1964) getim. On dr
dnc yzyl feodal J aponyasndaki sazlkl ve bataklkl, d-
s bir dnyada geen bu siyah beyaz korku filmi, yolunu a
ran askerleri ldrp silahlarn satarak geimlerini salayan
bir ana kzla ilgilidir. Ama filmi asl konusu sekstir, ona biraz
olsun yaklaan herkesin delirmesine ve iddete bavurmasna
yol aabilmesini anlatr. Konuurken J essenin dncelere
daldn gryorum. Rebeccamn kimbilir ne haldar kantr-
dn dnyor; kiminle ve nerede olduunu.
Ne dnyorsun? diye sordum.
O.J. Simpson, dedi. Alt ay daha beklese, kansnn ki
minle birlikte olduunu umursamayacakt.
Jesseyi korkun bir sahne, yal kadnn yzndeki bir ey
tan maskesini karmaya alt sahne konusunda uyardm.
(Maske yamurda ekmiti.) Anne maskeyi yrtar, ekitirir,
boazndan kanlar damlar; kz maskeye bir tala vurur. O
maskenin sonradan William Friedkine tm zamanlann en
korkutucu filmi olan, eytann fiziksel portresini sergileyen
eytan (1973) filmi iin ilham verdiinden bahsediyorum. Lis
tede sradaki filmdi bu ve bizi resmen bitirdi.
eytan i ilk kez 1973te izlediimde yle korkmutum ki
yarmsaat seyrettikten sonra sinemadan kamtm. Birka
gn sonra tekrar denemitim. Yarsna kadar izliyordum, ama
kk kz kiri trtlar eliinde bam yavaa geriye dn
drnce sanki kanm buz kesiyordu ve yine tabanlar ya
yordum. O sahneyi ancak nc seferde, parmaklarmn
12 David Gflmour
arasndan bakarak ve ba parmaklarmla kulaklarm tkayarak
bitirebildim. Neden geri dnp duruyordum? nk bunun
byk bir film olduunu hissetmitim -entelektel adan
deil, nk ynetmenin kendisi bile filmdeki fikirleri nem
semiyordu belki de-, esiz bir sanatsal baan olduu iin. Son
derece yetenekli bir ynetmenin sanatsal olgunluunun do
ruundaki eseriydi.
Ayrca o sralar Kanunun Kuwetim yeni bitirmi olan Willi
am Friedkinin pek ok kiinin sylediine gre bir zorba ve
bir borderline psikopat olduunu belirttim. Ekiptekiler ona
Kak Willie diyordu. Eski ekolden bir ynetmendi, insan
lara banyordu, azndan kpkler sayordu, sabahlan kov
duu insanlar leden sonralar tekrar ie alyordu. Aktrle
ri korkutmak iin sette tabanca skyordu ve tuhaf kasederi
-Gney Amerika aa kurbaalannn seslerini veya Sapk in
film mziini- sinir bozacak kadar yksek sesle alyordu.
eytan in btesini -drt milyon dolar olacakt- tek bana
on iki milyona kard. Sylentiye gre bir gn New Yorkta
filmi ekerken, bir zgarada pien bir beyknn yakn ekimi
srasnda beyknn kvrlmasndan holanmam; ekimi dur
durmu ve New Y orkta katk maddesiz, kvrlmayacak bey-
km aramlar. Friedkin o kadar yava alyormu ki, hastala
nan bir ekip yesi gn sonra sete geldiinde hl o beykn
sahnesinde olduklarm grm.
Prodktrler ba eytan kovucu Rahip K arras Marlon
Brandonun oynamasn istiyorlard, ama Friedkin belki de
paranoyaka bir kaygya kapld, filminin bir Brando filmi
olarak grlmesinden ekindi. (Anlaysz kiiler ayn eyi o
sralar yeni gsterime giren Babayla ilgili olarak Francis Ford
FLM KULB 11J
Copp,a ^in sylcmierdi.)
Yllarca kulaktan kulaa aktarlan bir sylentiye gre Fri-
edkin bir sahnede, rahip rolnde oynatt gerek bir rahip
ten bekledii performans alamyormu. Bu yzden rahibe
Bana gveniyor musun? diye sormu. T annnn adam evet
deyince Willie geri ekilip adamn suratna tokad basm,
priedkin sahneyi istedii ekilde ekmi. Rahip Damienin
merdivenin dibindeyken ellerinin titrediini grrsnz.
J esseye daha nce yetenek bazen tuhaf ve onu hak etme
yen kiilerde grlr demitim. Friedkin embesilin teki ola
bilir, diyorum, ama grsellik anlay tartlmaz. K amerann
merdivenden ocuk odasna her knda, yeni ve ncekin
den de berbat bir korkunlukla karlaacanz bilirsiniz.
J esse o gece kanepede, iki lambay da ak tutarak uyudu.
Ertesi sabah, dn gece korktuumuz iin ikimiz de biraz
utanmtk ve festivale bir sre ara vermeyi kararlatrdk.
Muhteem komediler, kt kz filmleri, Woody Ailen film
leri, yeni dalga filmleri, herhangi bir ey seyredebilirdik. Y eter
ki korku filmi olmasnd. eytandaki baz sahneleri, rnein
kk kzn yatakta hi kmldamadan oturup da bir erkein
sesiyle sakin sakin konumasn seyrederken insan sanki asla
gitmemesi gereken bir yerin eiinde durduunu hissediyor.
MD Y E KADAR Y AZDI K L ARI MI okuyunca,
belki de hayatmda film seyretmekle olumun hayatna bur
numu sokmak dnda pek bir ey yapmyormuum izlenimi
ni uyandrdm fark ediyorum. Oysa yle deildi. Artk ufak
tefek iler alyordum, kitap eletirileri, rtu gerektiren bir bel
gesel, hatta birka gnlne vekil retmenlik (i ac grn
myor tabii, ama tahmin ettiim kadar gurur kinci deildi).
eker fabrikasndaki loftumu sattm ve oradan gelen pa-
rayla, kanmla ben Chinatown civarndaki Victoria tarz bir
evi satn aldk. Maggie nihayet evine dnd. ok sevindi; bir
yddanfazla olmutu. Ama hl J essenin banda bir erkein
bulunmas gerektii kansndayd. Ben de yle. Neyse ki ka-
nrnda ylednyordu. Noeldeki bir aile partisinde, emek-
^bir lise mdr olan ufack, sere sesli bir teyzem bana
^an dikkat et, demiti. Ergen olanlarla yeni domu
^bekler kadar ilgilenmek gerekir. Ama bu ilgiyi babalarnn
^termesi arttr.
116 David Gllmour
J csse ileri giysilerle ve dzinelerce kutusuz CD ile dolu
tane byk boy p tenekesiyle birlikte Tinayla benim
peimden ehrin dier ucuna geldi. nc kattaki gl man
zaral mavi yatak odasna yerleti. Evin en iyi, en sessiz, en
ferah odasyd. Ona J ohn Waterhouseun glde yzen plak
kzlar tablosunun bir reprodksiyonunu aldm ve duvanna,
Eminem (tipsizin teki) ve purolu Al Pacino (Yaral Y%) pos
terlerinin ve zerinde kafasna naylon orap geirip suratn
za 9 mmlik bir tabanca dorultmu bir adamn fotorafyla
bunun alanda Kt adamlara merhaba de yazs bulunan bir
posterin arasna asdm.
Aslnda bunlan yazarken J essenin koridordaki imdi bo
olan mavi yatak odasndan sadece bir metre tedeyim; gz
den kard gmleklerinden biri hl kapnn arkasnda
asl duruyor. Oda bugnlerde daha derli toplu, sehpasnda
bir Chunking Ekspresi DVDsi, Middlemarch (hl okumad),
Elmore Leonardn Glit^ (en azndan satmad), Tolstoyun
Kabaklar (benim fikrimdi) ve Anthony Bourdainin The Nasty
Bits i duruyor, ki bu kitab odada kz arkadayla geirdii son
gece brakmt. Bunlar bana huzur veriyor, sanki J essenin
en azndan ruhen hl burada olduunu, gnn birinde geri
dneceini hissettiriyor.
Yine de, ki an duygusallamak istemiyorum, baz geceler
alma odama gitmek zere yatak odasnn nnden geer
ken ieri bir gz atyorum. Yatana ay dyor, odada
hi kprt yok ve o zamanlar J essenin gittiine inanamyo
rum. O odaya baka eyler yapacaktk, baka reprodksiyon
lar asacaktk, duvara bir elbise askl daha akacakak. Ama
zaman kalmad.
FLM KLLLIBL)
117
Chinatown,da sonbahar; ehrin kuzeyindeki dev orman
lardaki yapraklar kzaryordu. Evimizin nnden bisikletle
geen kadnlar eldiven takmaya balamt. J esse bir itfaiye
dergisi iin para toplayan iki tane telepazarlamac putun
vaninda yanm gn almaya, telefonla pazarlama yapmaya
balad.
Bir akamn banda, ilerinde ie yaramaz bir beyaz gen
cin, bir PakistanlI nn, nnde koca bir ie kola duran iman
bir kadnn oturup telefonla konutuu alt yedi kabinden
oluma pis, kk bir mekn olan ofise uradm. Tanrm,
diye dndm. J esse benim yzmden bu irkette almaya
balad. Gelecei buras.
J esse oradayd, en arkadayd, kulanda telefon vard, sesi ak
am yemei vaktinde bir sr ihtiyara, yatalaa ve saf insanlara
yalakalk yapmaktan kslmt. Telefonla pazarlama iinde iyi
olduu belliydi. nsanlar telefonda tutuyor, gzlerine giriyor,
gldryor, onlarla akalayor ve sonunda ikna ediyordu.
Patronlar da oradayd, sar rzgrlk giymi parlak suratl
bir cce ile Dale adl gler yzl, yakkl, dzenbaz part
neri. K endimi tanttm. J essenin en iyi alanlar olduunu
sylediler. K atta bir numaraym. Arkamzdaki neredeyse an
lalmaz bir ngilizceyle konuan Dou Avrupalmn ivesi o
kadar glyd ki, sanki bir sitkomda oynuyordu; baka bir
kabinden bir Bengallinin sesi geliyordu; sonra bir kadn bo
uk bir sesle konumaya balad, arada srada bir pipetle buz
kpleri emiyormu gibi sesler kararak. Sanki birisi betona
krek srtyordu.
118
David Gflmour
J esse geldi, mutlu olduu zamanlardaki ftursuz yry
yle, saa sola baknarak. Biraz darda konualm, deme
si, patronlaryla fazla konumam, itfaiye dergisi hakknda
sorular sormam istemediinin gstergesiydi. Dergiye bir gz
atabilir miyim diye sordum. (Ellerinde yokmu.)
O gece J esseyi Le Paradise, akam yemeine gtrdm.
(kinin, kokainin ya da porno dergilerin deil, metelie kur
un atarken bile restoranlarda karnm doyurmann mpte-
lasydm.)
Bu itfaiye dergisini h i grdn m? diye sordum. J esse yas
s bifteini bir an inedi, azm kapamadan. Belki de sebep
o ikindi vakti doru drst ekerleme yapamaymd, ama
J esseye yerken azm kapal tutmasn drt bin kez syleme
me karn hl ayn eyi yapmas beni kplere bindirdi.
J esse, dedim, ltfen ama.
Ne? dedi.
Dudaklarmla ok kaba bir hareket yaptm.
Normalde gler geerdi (yaptm komik olmasa bile) ve
zr dilerdi, bylece konu kapanrd, ama bu gece duraksad.
Benzinin biraz solduunu grdm. Fiziksel bir tepkiyi diz
ginlemekte zorlamyormuasna bam tabana edi. Sonra
Tamam, demekle yetindi. Ama ortam hl gergindi. Sanki
bir fnmn kapam ap kapamtm.
Sorfa adab konusunda uyarmam istemiyorsan... diye
sze baladm.
Sorun deil, dedi elini sallayarak. Bana bakmadan. Aman
Tamm, onunla dalga getim, diye dndm. O salaka yz
ifadesini taknmakla gururunu incittim. Bir an ylece oturduk;
o tabana bakarak lokmasm iniyordu, bense ona giderek
FLM KULB 119
^tafl bir kararszlkla bakyordum. J esse? dedim usulca.
Ha? Ban kaldrp bakt, ama babasna bakar gibi deil
j e Al Pacinonun Carlito'nun Yolu'nda putun tekine bakt
gibi. Bir aamadan gemitik. Benden korkmaktan bkmt
ve bunu bilmemi istiyordu. stelik dengeler epey deimiti.
imc ben onun honutsuzluundan rkmeye balamtm.
Sakinlemek iin darda bir sigara imek ister misin?
dedim.
yiyim.
Yaptm kabalkt, dedim. zr dilerim.
Sorun deil.
Beni affetmeni istiyorum, tamam m?
Karlk vermedi. Baka bir ey dnyordu.
Tamam m? diye tekrarladm usulca.
Tamam, olur tab. Affettim gitti.
Ne oldu? diye sordum daha da usulca. Peetesini ma
sann bir noktasmn stnde ileri geri sallayp duruyordu.
James Deanin iple oynad sahneyi mi anmsyordu? K en
disinden istenen her neyse, hayr diyordu.
Bazen beni fazla etkilediini dnyorum, dedi.
Nasl yani?
Baka ocuklarn babalaryla tartnca... uygun szc
arad ... fel geirmi gibi olduklarm sanmyorum. Bazlar
babalanna siktir ekiyorlar.
Bizim asla yle olmamz istemem, dedim; neredeyse ne
fesim kesilmiti.
Hayr, ben de istemem. Ama senden biraz daha az etkilen
mem gerekmez mi?
ok mu etkileniyorsun ki?
120
David Gilmour
Bamn belaya girmemesinin sebebi bu. Bana kzarsn
diye dm kopuyor.
Onu btemi aan bir akam yemeine davet ederken ak
lmda olan sohbet bu deildi.
Neden dn kopuyor ki? Seni asla dvmedim. Asla...
Sustum.
Kk bir ocuk gibiyim. Gzlerinde fke belirdi. Se
nin yannda bu kadar kayglanmamalym.
atalm braktm. Yzmn solduunu hissediyordum.
Beni tahmininden daha ok etkiliyorsun.
Sahi mi? Mesela ne zamanlar?
Mesela u an.
Beni fa^la etkilediini dnyor musun? dedi.
Nefes almakta zorlanyordum. Hakknda iyi dnmemi
istiyorsun sanrm, dedim.
Senden korkan kk bir bebek olduumu dnmyor
musun?
jesse, boyun bir doksan. Pardon ama istesen beni eek
sudan gelene kadar dversin.
Dvebilir miyim sence?
Dvebileceim biliyorum.
Btn vcudu gevedi. imdi o sigaray istiyorum, deyip
dan kt ve balkon kaprm ardnda ileri geri dolandn
grdm; bir sre sonra masamza geri dnerken, niversiteli
gibi grnen esmer bir kz gzlerini ona dikti. J essenin mut
lu olduunu, saa sola baktn, seke seke yrdn gre
biliyordum; tekrar masaya oturdu, peetesini ald, azm sildi.
Ona imdilik istediini verdim, diye dndm, ama yaknda
daha fazlasn isteyecek.
FLM KULB
121
tfaiye dergisinden bahsedebilir miyiz? dedim.
Olur, dedi kendine bir bardak daha arap koyarak. (Ge
nellikle arab ben koyardm.) Bu restorana baylyorum,
dedi. Zengin olsam burada her gece yerdim herhalde.
/famzda bir eylerin deitii barizdi. Y aknda delloya
tutuacamz ve kaybedeceimi biliyordum. Tpk gelmi
gemi btn babalar gibi. Bir sonraki filmimizi bu yzden
setim.
u szleri hatrlyor musunuz: Ne dndn biliyo
rum... alt el mi ate etti, yoksa sadece be el mi diye d
nyorsun. Eh, akas o hengamede ben de saymadm. Ama
bu bir 44lk M agnum, dnyann en gl tabancasdr ve
kafan uurabilir, dolaysyla kendine u soruyu sormalsn:
kendimi ansl hissediyor muyum? Eee, kendini ansl hisse
diyor musun serseri?
Ulu Tann, Clint Easrwoodu yanma ardnda bu konu
ma, Kirli Harrynin yaral bir banka soyguncusuna tabanca
sn dorultarak haddini bildirdii sahne, dnyann her ye
rindeki akam haberlerinde gsterilecek. O film -hatta belki
de o konuma- Clint Eastwoodun J ohn Wayne ve Marlon
Brando gibi bir A merikan film yldz olmasn salad. ki yl
sonra, 1973te Clint Eastwoodu telefonla arayan bir senarist,
Brezilyadaki lm mangalan hakknda aratrma yaptn,
f aks z polislerin sulular mahkemeye karmadan ldr
dklerini syledi. K irli Harry, L A PDde lm mangalannn
bulunduunu kefetse ne olurdu peki? Bunun filmine Siabm
Gc (Magnum Force) adn verdiler.
122 David Gflmour
Film ekildi; ertesi yln tatil sezonunda gsterime girdiin_
de, Kirli Harry den bile daha ok gie yapt, hatta birka haf
tada Warner Brothersa daha nceki herhangi bir filminden
daha ok para kazandrd.
Magnum Gc, Kirli Harry fin devam filmlerinin kesinlikle
en iyisidir ve film izleyicilerinin bir arabann motorunu yz
metreden parampara edebilen tabancaya olan aklann pe
kitirmitir.
Ama, dedim J esseye, sana izlettirmemin sebebi bu de-

yle mi? dedi.


Filmi polis Kirli Harry Callahann San Franciscoda g
neli bir gnde bir kaldrmdan inip bir maktuln arabasna
yaklat sahnede durdurdum; ceset ieridedir ve banda
byk bir yara vardr. Eastwoodun arkasnda uzun sal, sa
kall bir adam durmaktadr.
Onu tamdn m? dedim.
Hayr.
Aabeyim, dedim.
Sahiden de film ekilirken San Franciscodan gemekte
olan, bana yabanclam aabeyimdi o. Bir tarikata katlmak
iin drt gn boyunca bat ynnde deli gibi araba srm
t; hangi tarikatt unuttum. Ama kaplarm aldnda girme
sine izin vermemilerdi. O da Merv Griffin ova seyirci olarak
katlmt. Sonra geldii gibi apar topar Torontoya geri dn
mt. Ama o ilk gnde bir ara bir film ekimine rastgelmi-
ti.
O senin amcan, dedim.
Ekran inceledik; o dank sa sakaln ardnda Kns
^stoffersona benzeyen yakkl, yirmi be yanda bir gen
adam vard.
Onunla tantm m? diye sordu J esse.
Sen kkken bir kere gelmiti. Bir ey istiyordu. Seni eve
geri gnderdiimi anmsyorum.
Neden?
Tekrar ekrana baktm. nk, dedim, aabeyim insan
larn arasn amak konusunda bir dahiydi. Sen on drt ya-
ndaydn, hakkmda kt eyler duymaya hazrdn ve beni
sana ktlemesini istemiyordum. Bu yzden onu senden
uzak tuttum.
Sonra filmi devam ettirdik; sahne harekedendi ve aabeyim
gzden kayboldu.
Ama tek sebep bu deil, dedim. Asl sebep u ki, ondan
ksaydm ve dm patlatyordu. nsan dn padatan kii
lerden sonunda nefret ediyor. Beni anlyor musun?
H h
Aramzda byle bi r ey olmasn istemem, dedim. Lt
fen.
Srf o l tfen kelimesi, yz zrden veya aklamadan
daha ok ie yarad.
HLW KULUBU m
tfaiye dergisi filan yoktu; yaland. Birka hafta sonra J esse
0 iyerine gi ttiinde kapya kilit vurulduunu, Dalele cce-
Nn srra kadem bastklarm grd. J essenin birka yz dolar
alaca kalmt ama umurunda deil gibiydi. stediini elde
etmiti, o i sayesinde ebeveynine bamllktan kurtulmann
124
David Gflmour
ilk admlann atma. Mali bamlln duygusal bamlla
vol aam seziyordu samnm.
Etrafta daha kt iler vard ve J esse ksa sre sonra bit
tane buldu. Yine bir telepazarlama irketine girdi; bu se
ferki Gneyin ilerindeki, Georgia, Tennessee, Alabama
Mississippideki fakir ailelere kredi kart satyordu. Bu sefer
patronla tanmaya davet edilmedim. J essenin konumak
tan ve sigara imekten sesi kslm bir halde eve dnd
baz gecelerde onu sorguya ekiyordum. Bana neden
MasterCardn kredi kart satmak iin beyzbol apkal genler
kullandm akla/ diyordum. Anlamyorum.
Ben de anlamyorum baba, diyordu, ama ie yanyor.
Bu arada Rebeccadan hi ses kmyordu; kulplerde veya
sokakta grlmyordu, telefon etmiyordu. Sanki J essenin
yaklatm haber veren bir radar gelitirmiti ve ortadan
kayboluveriyordu. Beni bir daha hi grmeyeceksin, de
miti ve szn tutmutu.
Bir gece durup dururken uyandm. Yanmda uyuyan ka-
nmn yznde bir matematik problemi zyormu gibi
bir ifade vard. Tamamen uyanm ve biraz kaygl bir halde
pencereden dar baktm. Ayn etraf sisle evriliydi. Robd-
ambnm giyip merdivenden indim. Kanepede ak bir DVD
kutusu duruyordu. J esse ge vakitte gelmi ve biz uykudayken
bir film izlemi olmalyd. Filmin ismini renmek iin maki
neye gittim ama yaklatka rkmeye baladm, sanki tehlikeli
bir blgeye girdiimi ve holanmayacam bir ey bulacam
hissettim. Belki de iren bir porno film, ocuk yetitirme
konusundaki becerime olan inancm sarsacak bir ey.
Ama inatlk, sinir veya bir denetmenin sabrszl gibi
FLM KULB 125
his ihtiyatlkma baskn kt ve DVD oynatcy atm.
en ne kt dersiniz? Tahmin ettiim ey deil. J esseye
lar nce izlettiim bir Hong Kong filmi olan Ckunking
^fepresiydi (1994). Bir yabancnn evinde tek bana dans
den zayf bir Asyal kz. ark neydi? Ha evet, California
p r e a m in , The Mamas and the Papasn hit arks, kulaa
^tflylardakinden ok daha modern ve etkileyici geliyordu.
Tuhaf bir dikkate kapldm, sanki bir ey bakyordum ama
0nu tanyamyordum. Tpk Hitchcokun 39 basamak indaki
(1935) paha biilmez pullar gibi. Neydi peki?
Evin bir yerinden ok hafif bir tkrt geliyordu. Merdi
venden ktm; ses ykseliyordu; sonra nc kata ktm.
Jessenin kapsn alacaktm ki -gecenin bir vakti bir gen
adamn yatak odasna habersiz girilmez- kap aralndan onu
grdm.
Jesse? diye fsldadm.
Yant gelmedi. Odada yeil bir k yanyordu, J esse bilgi
sayarn bandayd, srt bana dnkt. Takt kulaklktan
bcek sesleri geliyordu. Birisine bir eyler yazyordu. Mah
rembir and, tk tak, tk, tk tak, ama yle yalnzd ki, sabahn
drdnde binlerce kilometre tedeki bir ocua yazyordu;
neyden bahsediyordu? Rap, seks, intihar? Hayalimde yine
onun tuladan yaplm sval, ldayan bir kuyunun dibin
deksk kald, trmanamad (duvar fazla kaygand), duvan
paralayamad (fazla sertti), tepede bir eyin, bir bulutun,
bir ehrenin, aa atlan bir ipin belirmesini ylece bekledii
canland.
birden neden o filmin, Chunking Ekspresi n\n J essenin dik-
^atini ektiini anladm. Filmdeki gzel kz ona Rebeccay
126 David Glmour
anmsatm; o filmi seyretmek onunla olmak gibiydi biraz.
Y ataa geri dnp uyudum. K orkun ryalar grdm. Hjr
ocuk rutubetli bir kuyuda bekliyordu.
J esse ertesi gnn ikindisinde ancak nc sesleniimde
kalkt. Y ukar kp omzunu hafife sarstm. Fazla derin uyu
yordu. Aa inmesi yirmi dakika srd, ikindi sonu aydnl
nda aalardan ta yapraklar dklyordu. O parlak sar
larla ve yeillerle evriliyken sanki deniz altndaydk. Tepedeki
bir elektrik kablosundan bir ift kou ayakkabs sarkyordu
(bir muziplik). Sokan ilerisinde baka ayakkablar da vard.
Krmz tirtl bir olan bisikletle nmzden geip kk
yaprak ynlarnn arasndan uzaklat. J esse keyifsiz gibiydi.
Bence spor salonuna gitmeye balamaksn, diyecektim
ama demedim.
Bir sigara kard.
Kahvaltdan nce ime ltfen.
ne eilip bam yavaa ileri geri sallad. Rebeccay ara-
sam m? dedi.
Onu hl dnyor musun? (Aptalca bir soruydu.)
Her gn, her an. Byk bir hata yaptm gahba.
Bir an sonra Bence Rebecca tam bir ba belasyd ve ucuz
kurtuldun, dedim.
Sigara istediini, bir tane imeden kendine gelemeyeceini
grebiliyordum. stersen bir tane yak, dedim. Beni kt
yapyor biliyorsun.
Akcierlerine sigara duman dolunca sakinleip (benzi iyice
grilemi gibiydi) Hep byle mi srecek? dedi.
Ne?
Rebeccay hep zleyecek miyim?
FLM KULBl)
127
yVldnaeskiden kalbimi krm bir kz, Paula Moors geldi;
nn yznden iki haftada dokuz kilo vermitim. Onun ka
dar holandn birini bulana kadar zleyeceksin, dedim.
Herhangi bir kz arkada olmaz m?
Olmaz.
peki ya sadece iyi bir kz olsa? Annem yle birini bulmam
sylyor.
O laf -iyi bir kzn J essenin Rebeccaya kar duyduu
cinsel arzuyu unutturaca imas- Maggienin hem sevimli,
hemde ldrtc bir ynn sergiliyordu. Kk bir Saskatc
hewan kynde lise retmenliini yapm, yirmi be yan
dayken aktr olmak istediine karar verince ailesiyle tren is
tasyonunda alayarak vedalap Torontoya - bin kilometre
yol kat ederek- gelmi bir kadnd.
Onunla tantmda sa yeildi ve bir punk mzikalinde
oynuyordu. Ama nedense olumuza hayatndan, zellikle de
geleceinden bahsederken btn bunlan unutuverir ve in
san sinir edecek kadar basit tavsiyeler sralamaya balard.
(Belki de bu yaz matematik kampna katlmalsn.) Nor
malde sezgileri gl ve zeki bir insand, ama J esse iin kay
glannca zeks sekteye uruyordu.
J esseye yapt en byk iyilik ona demokrata iyi davran
mak, insanlar hemen yarglamamak konusunda bizzat rnek
olmakt; bense bazen insanlar abuk yarglyordum.
Ksacas J essenin ruhuna tatllk katyordu.
Annen iyi niyetli, dedim, ama o konuda yanlyor.
Rebeccann bamls m oldum sence? dedi.
Tam olarak deil.
Aa bir daha holanacam baka birini asla bulamazsam?
Aklma yine Paula Moors ve beni terk ediinden sonra yak
tm yalar geldi. Esmerdi, dilerinin biraz arpkl ona tu
haf bir seksilik katyordu. Tanrm, onu nasl da zlemiti^
Onu arzulamtm. Kurduum tuhaf tuhaf hayaller yzn
den gecemn bir vakd tirtm deitirmek zorunda kalm
tm.
Paulay hatrlyor musun? dedim. O gittiinde on ya
ndaydm
Bana kitap okurdu.
Hayatmn sonuna kadar, kiminle olursam olaym onu
unutamam sanmtm. Evet, ama bu kadn Paula deil ki, diye
dnrm sanmtm.
Sonra?
Lise muhabbetine girmemek iin kelimeleri zenle setim.
Ondan sonra hayatma giren ilk, ikinci ya da nc kadn
onu unutturamad. Ama sonra tensel uyum yaadm biriyle
kmaya baladm ve ilikimiz yolunda gidince Paulay unut
tum.
Bir ara yklmtn.
Hatrlyor musun? dedim.
H h.
Ne hatrlyorsun?
Akam yemeklerinden sonra kanepede uyuduunu hatr
lyorum.
Uyku haplan kullanyordum, dedim. Byk hatayd.
Duraksadm. Sen de birka kere kullandn, deil mi?
O berbat bahan dndm, gne fazla parlakt, parkta
iskelet gibi yryordum, J esse bana rkek baklar frlatyor
du. Bir keresinde elimi tutup Kendini daha iyi hissetmeye
HIM KULB
129
baladn, deil mi baba? demiti. On yandaki bu kck
o c u k , babasna gz kulak oluyordu. Tanrm.
'fariste Son Tango 'daki adam gibiyim, dedi jesse. Hani
u karsnn aadaki ropdambrl adama kendisine yap-
g eyleri yapp yapmadm merak eden. Bana kararszca
bakn, devam edip etmemek konusunda emin olamadm
grdm. Sence bu doru mu? dedi.
Ne dndn biliyordum. Byle eyleri dnmek an
lamsz bence, dedim.
Ama daha fazlasna ihtiyac vard. Gzleri yzm taryor
du, kck bir noktay ararcasna. Baz geceler yatakta ya
tarken Paulann olabilecek en pornografik hallerini gzmde
canlandrmaya altm hatrlyordum. Bunu duyarszla
mak, bir an nce kurtulmak, parmaklanyla yaptklarn veya
azna aldklarn umursamaz hale gelmek iin yapmtm .
Bir kadm unutmak zaman ister J esse. Trnak bytmek
gibidir. stediini yap, ister hap kullan, ister baka kzlarla
takl, spor salonuna git, spor salonuna gitme, i, ime, fark
etmez sanki. Dier tarafa geiini bir saniye bile abuklara-
mazsn.
Sokan kar tarafna bakt; inli komularmz bahede
alyor, birbirlerine sesleniyorlard. Yeni bir kz arkada
bulmay beklemeliydim, dedi.
O zaman o daha nce davranp seni terk edebilirdi. Bunu
bir dn.
Uzun dirsekleri dizlerine dayal halde bir an uzaklara baka,
kimbilir neler dnerek. Onu arasam m?
Karlk vermek iin azm atim; Paulann beni terk et
mesinden sonra gri bir ubat sabah erkenden uyandm,
pencere camndan slak karlarn szln grdm Ve
nmdeki sonsuz gn yaarken delireceimi dndm
anmsamtm. Bu ok hassas bir mesele. Admlarn dikkatli at
Ararsan ne yapacak biliyorsun, deil mi?
Ne?
Seni cezalandracak. Seni kendine ekecek ve tam rahatla
dnda perdeyi indiriverecek.
yle mi dersin?
O aptal deil J esse. Ne istediini hemen anlar. Ve sana
vermez.
Sesini duymak istiyorum o kadar.
Sanmam, dedim, ama sonra mutsuz yzne, szlm
vcuduna baktm. Bence onunla tekrar karsan piman
olursun. Biti izgisine az kald.
Biti izgisine mi?
Onu unutmana.
Hayr, az kalmad. Daha ok var.
Sandndan daha ileridesin.
Bunu nereden biliyorsun ki? Kabalk etmek istemem baba,
ama bunu nereden biliyorsun?
Aa yukan milyon kez yaadm, oradan biliyorum,
dedim serte.
Onu asla unutamayacam, dedi umutsuzlua teslim
olarak. Cildimde sinir bozucu karncalanmalar hissettim, ter
gibiydiler; sinirlenmemin sebebi beni sorgulamas deildi,
mutsuz olmasyd ve bu konuda elimden bir ey, hibir ey
gelmemesiydi. J esseye kzdm, dp kendini inciten bir o
cua vurmak istercesine. Bana yllar ncesinden anmsadn
bir bak frlatt, kaygl bir bak, ey'vah sinirleniyor bak.
IJO Davld Gllmour
FLM KULB
111
Sigaray brakmak gibidir, dedim. Bir ay geer, sarho
olursun, bir iki taneden ne olacak dersin. kinci sigarann ya
tsnda niye braktm hatrlarsn. Ama artk tekrar balam-
sndr. Bylece on bin civarnda sigara itikten sonra aynen o
ilk sigaray yakmadan nceki noktaya geri dnersin.
J esse ellerini beceriksizce, efkatle kaldrp omzuma do
kundu ve Ben sigaray da brakamam ki baba, dedi.
S a d e c e B RK A GN sonra Maggieyle akamye
mei yedim. O akam onun Greektowndaki evine bisikletle
gitmitim, ama yemekten sonra, daha dorusu araptan son
rakente gitmek iin bisikletle kprden gemeyi gze alama
dm. Bu yzden bisikletimi eke eke metroya bindim.
Eve gitmem uzun srmedi, on-on be dakika kadard,
amabu yolculuu o kadar ok yapmtm ki dayanlmaya
cak kadar yava geldi ve yanmda okuyacak bir kitap getir-
mediime hayflandm. Penceredeki yansmama, gelip giden
yolculara, hzla geip giden tnellere baktm, sonra birden
PaulaMoorsu grdm. Metro vagonunda karmda, be-alt
koltuk ileride oturuyordu. Ne kadar zamandr oradayd ve
nereden binmiti bilmiyorum. Bir an profiline, sivri burnuna
Veenesine baktm. (Dilerini dzelttirdiini duymutum.)
imdi daha uzun olan sa hari, o korkun sz sylediin-
de|d halinin aynsyd. Sana ak olmamaya meyilliyim... Ne
k'mbir cmleydi bu! Ne biim szck seimiydi!
jr*
udvu umuur
Yokluunu aid ay, belki de bir yl boyunca (unuttum) $
ars ekercesine hissetmitim. Geceleri yle mahrem eyley
paylamdk ki, yle zel eyler sylemi ve yapmdk ki; lrr
divse ayn metro treninde konumadan oturuyorduk. Daha
gen olsam trajik gelirdi, ama imdi, nasl desem, hayatn
esef verici bir gerei gibi grnyordu. Fantastik, hznl
pis veya komik deildi, olaan bir durumdu, insann hayatna
birinin girip kmasnn gizemi gizemli deildi aslnda.
J esseve bunu nasl anlatabileceimi, nmzdeki aylar
belki de bir seneyi adadp da gnn birinde uyandnda nefis
bir ekilde artik zlemden, di arsndan kurtulduunu fark
etmesini, esnemesini, ellerini bann altna koyup Bugn ev
anahtanmn yedeini yaptrmalym. Sadece bir anahtarmn
olmas tehlikeli, diye dnmesini nasl salayabileceimi
dndm (bu arada Dou Hindistanl bir kadn Broadway
istasyonunda indi). Muhteem bir ekilde banal, zgrletirici
dnceler; yann acs gemi, ans o kadar silik ki neden o
kadar uzun srdn, meseleyi neden o kadar byttn
anlayamyorsunuz, eski sevgilinizin vcuduna kimin ne yap
am umursamyorsunuz (bakn, komular yeni bir hu aac
ekmiler).
Sanki bir apann zinciri kopmu gibi (nerede olduunuzu
veya ne yaptnz tam anmsamyorsunuz), birden dnce
lerinizin tekrar size ait olduunu hissediyorsunuz; yatanz
artk bo deil, size ait o kadar, stnde ister gazete okursu
nuz ister uyursunuz... bugn ne yapacaktm yahu? Hah, n
kapnn anahtan! Evet.
J esseyi bu noktaya nasl getirebilirdim?
Metro vagonunda etrafa baknrken (ieri cips yiyen gen
FLM KULB
5
kif kacbn giriyor), Paulann gitmi olduunu fark ettim. n
ceki bir durakta inmiti. Onun oradaki varln unuttuumu
fark edince biraz ardm; karanlk tnellerden birlikte ge
mitik, ikimizin de akl o kadar baka yerlerdeydi ki -ayn eyin
onun iin de geerli olduuna emindim-, be dakikada birbiri
mizin varlna alm ve ardndan kaytsz kalmtk. Nasl...
ne? Tuhaft. Uygun szck bu sanrm. Ama bu dncenin
bile yerini bakas ald hemen. Platformda bisikletimi ekerek
yrrken, cips yiyen kzn dilerinin telli olduunu fark ettim.
Yerken azn kapamyordu.
J esse bir gn leden nce uyannca bu olay kutlamak ad
na ona Dr. N o *yu (1962) izlettim. lk J ames Bond filmiydi.
J esseye o J ames Bond filmlerinin altmlarn ortalannda ilk
belirdiklerinde uyandrdklar heyecan anlatmaya altm.
yle medeni ve mstehcen bir havalar vard ki. nsan ok
genken filmlerden belirli lde etkilenir, diye akladm;
hayali deneyimleri bykken mmkn olmayan bir ekilde
yaatrlar. Sonradansa o kadar inandrc gelmezler.
Artk bir filme gittiimde bir sr eyi fark ediyorum, birka
sra tede bir adamn kansyla konumasn, birisinin patlam
msrn bitirdikten sonra pakedini yere atmasn; filmin nasl
edit edildiini, berbat diyaloglar ve ikinci snf aktrleri fark
ediyorum: bazen bol figranl bir sahneyi izlerken bunlar ger
ek aktrler mi, figranlktan memnunlar m yoksa n plana
kmadklar iin mutsuzlar m diye merak ediyorum. rnein
Nonun balangcndaki haberleme merkezinde gen bir
kz var. Bir iki cmJc sylyor, ama onu baka hibir fi l ^
grmedim. O kalabalk ekimlerindeki, parti sahnelerindeki
onca insana ne olduunu merak ettim: hayatlar nasl gemiti?
Aktrl brakp baka meslekleri mi semilerdi?
Btn bunlar film deneyimimi etkiliyor; eskiden kafamn
yannda tabanca patlatsanz konsantrasyonum bozulmazd
dikkatimi karmdaki beyazperdede oynatlan filmden ayr
mazdm. Eski filmlere geri dnmemin sebebi srf onlan
tekrar izlemek deil, ilk izleyiimdeki hisleri tekrar yaamay
umuum; bu sadece filmler iin deil, her ey iin geerli.
jesse sundurmaya ktnda sarslm grnyordu. Ay
lardan yine Kasmd, on sekizinci doumgnne birka gn
kalmt. Bu nasl mmkn olabiliyordu? Sanki artk drt
ayda bir J essenin doumgn geliyordu, beni mezara doru
gtren zaman giderek hzlanyordu.
Ona akamnn nasl getiini sordum; evet, bir terslik k
mamt, ama zel bir ey yaamamt. Bir arkadana ura
mt. H h. Hangi arkada? Duraksad.
Dean.
Deani tanmyorum, deil mi?
Ahbabm ite.
Ahbap m? Byle tuhaf kelimeler duyunca insann iinden
polisi aramak geliyor. J esse kendisine baktmn farkndayd.
Eee, neler yaptnz?
ok ey yapmadk; biraz televizyon izledik; skcyd de
nebilir. Yant verirken sanki radar ekranndan uzak durmaya
alyr>sohbeti ksa kesmek istiyordu. Kaldrmdan yz
erken yalanm bir kadn geti.
San boyatmak, dedi jesse.
Bugn biraz yorgun grnyorsun, dedim. Dn gece
ne itin?
Sadece bira.
Sert ikiler imedin mi?
Birazck.
Ne itin?
Tekila.
Tekilann akamdan kalmal berbattr, dedim.
Kesinlikle.
Yine sessizlik. Tuhaf bir ekilde hareketsiz bir gnd. Gk
yz beyazd.
Peki tekilann yannda uyuturucu kullandnz m? de
dim.
Hayr, dedi rahat bir edayla. Sonra: Evet, kullandk.
Ne tr uyuturuculard J esse?
Sana yalan sylemek istemiyorum, tamam m?
Tamam.
Duraksad. Kendini hazrlad. Sonra syledi. Kokain.
Yal yzl kadn, bakkaliye dolu kk bir plastik torba
tayarak geri dnd.
Kendimi berbat hissediyorum, dedi J esse. Bir an alaya
cak sandm.
Kokain sonradan insana kendini ok kirli hissettirebilir,
dedim usulca ve elimi onun zayf omzuna koydum.
Sanki bir yoklamada ismi sylenmiesine hemen dorul
du. Evet, aynen yle. Kendimi ok kirli hissediyorum.
Deanin evinde mi kullandn?
Ad Dean deil. Duraksad. Choo-choo.
Bu ne biim isim yahu? Bu Choo-choo ne i yapyor? cetj-
Beyaz bir rap.
yle mi?
H h. Kesinlikle.
alan bir mzisyen mi?
Pek saylmaz.
Yani kokain sancs?
Yine duraksad. Kamp oktan terk etmi askerlerini geri
topluyordu. Dn gece evine gittim. K okain karp duru
yordu.
Sen de kullanp durdun mu?
Bayla onaylad, sokaa donuk gzlerle bakarak.
Choo-choonun evine daha nce gitmi miydin?
Bunu imdi gerekten konumak istemiyorum, dedi.
imdi konumak isteyip istememen umurumda deil.
Choo-choonun evine daha nce gittin mi?
Hayr. Gerekten.
Daha nce hi kokain kullandn m?
Bu ekilde hayr.
Bu ekilde?
Hayr.
Bir an duraksadktan sonra Bu konuyu daha nce konu
mam mydk? dedim.
Kokain konusunu mu?
Neyden bahsettiimi biliyorsun, dedim.
Evet, konumutuk.
Seni vusfrrn kullanrken vakalarsam anlasmaflllZ ip
138 Davtd Gflmour
0lur demitim. Kira, cep harl, hepsi biter demitim. Ha
trlyor musun?
H h.
aka yaptm m sanmtn?
Hayr, ama bir ey diyeceim baba. Beni yakalamadn ki.
Ben syledim.
O an buna verecek karlk bulamadm. Bir sre sonra
Kimseye telefon ettin mi? dedim.
arm gibiydi. Nereden bildin?
Kokain kullananlar genellikle yle yapar. Telefona sa
rlrlar. Her seferinde de piman olurlar. Sen kimi aradn?
Rebeccay m?
Hayr.
J esse?
Denedim. Evde yoktu. Koltuunda ne eildi. Bu daha
ne kadar srecek?
Ne kadar kullandn?
Btn gece. Durmadan yenisini karyordu.
Eve girip orap ekmecemden bir uyku hap aldm ve bir
bardak da su alp dar ktm. Seni bu seferlik affediyo
rum, dedim. Bir daha yaparsan sonularna kadamrsn.
Ona hap verdim ve yutmasn syledim.
Bu ne? dedi.
nemi yok. Y utmasn ve dikkatini bana yneltmesini
bekledim. Bu konuyu imdi konumayacaz, tamam m?
dedim. Anlyor musun?
H h.
Hap yznden uykusu gelene kadar yannda durdum. Biraz
enesi ald.
FLM KULB 139
"Yanardan Altnda belgeselindeki konumay hatrl
musun? diye sordu. Hani konsolos akamdan kal mal r
dan, pencerenin ardndan insanlarn geip durduunu ve ad
n horgryle sylediklerini duyuundan bahseder?
Hatrladm syledim.
Ayns bu sabah bana oldu, dedi. Tam uyanrken. Sen
sonum o adamnki gibi mi olacak?
Hayr.
Sonra st kata kt. Onu yatrp stn rttm. Uyannca
biraz depresif olacaksn, dedim.
Bana kzdn m?
H h. Kzdm.
O ikindi evde takldm. Hava kararnca aa indi. Kurt gibi
ackmt. Chicken Chalet sipari ettik. Bitirince, yal dudak-
lann ve parmaklann silip kanepeye uzand. Dn gece ok
aptalca laflar ettim, dedi. Sonra kendine zulmetme ihtiyac
duyarcasna devam etti. Bir ara kendimi rock yldz filan
sandm. nledi. Sen hi yle eyler yaptn m?
Yant vermedim. Beni kandnp su orta yapmak istedii
nin far kndaydm. Ama yemezlerdi.
Choo-choonun evinden ktmda gn aaryordu, dedi.
erisi pizza kutulanyla doluydu, cidden boktan bir daireydi,
kusura bakma, azm bozdum ama tam bir plkt. Kafa
ma ne takmtm biliyor musun? Bir eit bandana.
Btn bunlan bir an daha dnd. Anneme syleme, ta
mam m? dedi.
Annenden sr saklayacak deilim J esse. Bana syledii11
her eyi ona sylerim.
Bunu soukkanllkla karlad. Hafife kafa sallayp ona)
FLM KULB 141
lad. armad, itiraz etmedi. Aklndan ne geiyordu bilmi
yorum; dn gece sylenen bir sz, tuhaf bir tavn, anlatl-
marnas her zaman daha iyi olan sevimsiz bir kibri anmsam
olabilirdi. Ama ruhunu hafifletmek, pizza kutulann ve bok
tan daireleri ve afak skerken, metroyla eve dn yolcu
luunda, etrafndaki herkes yeni bir gne yeni uyanm ve
din bir halde balarken aklndan mutlaka gemi olan btn
irkin eyleri zihninden kovmak istiyordum. ini dna
karmak ve i organlarn hortum tutarak lk suyla ykamak
istiyordum.
Ama ii ne kadar gneli acaba diye merak ettim. Bu ftur
suz yryl ocuun ii. O konan odalannn gerekte nasl
grnd konusunda bir fikrim var m? Bazen alt katta tele
fonla konutuunu iitince, sesinde bir yabanclk, bir sertlik,
hatta bazen bir kabalk algladmda ve kendime bu o mu,
^ yoksa rol m yapyor, yoksa bana sergiledii yz m rol diye
j sorduumda fikrim var gibi geliyor. O boktan apartmanda
| kokain kullanan, kabaday bir rock yldz gibi davranan o-
| cuk kimdi? Onu hi grdm m?
\ Sana izletmek istediim bir ey var, deyip DVD oynat
csna gittim.
ok krlgan bir sesle, kimseyle bann belaya girmesini
istemeyen bir sesle, hi tanmad yabanclar tarafndan to
katlanmay bekleyen bir yz ifadesiyle imdi film izleyebile
ceimi sanmyorum baba, dedi.
Biliyorum. Bu yzden sana sadece bir sahne izleteceim.
Bir Italyan filminden. Annemin favorisiydi. Yazlmzda
mziini durmadan alard. skeleden dnerken evimizden
Bu mziin yayldn duyunca, annemin kapal balkonda
oturup cin tonik ierek bu albm dinlediini anlardm
mzii ne zaman duysam aklma annem gelir. Neden bilmj
yorum ama bana hep mutluluk verir, iyi bir yaz geirmi^
herhalde.
Her neyse, sana filmin son sahnesini izleteceim. Sebe
bini hemen anlarsn sanrm. Bir adam -Marcello Mastroi
anni tarafndan canlandrlr- iki imekte, kadnlarla dp
kalkmakta, her gece hayatn ziyan etmektedir; sonunda bir
sabah afak skerken kendini bir kumsalda, bir grup alemci
nin arasnda bulur. Choo-choonun dairesinde pizza kutular
olduunu sylediinde bunu anmsadm.
Adam kumsaldadr, akamdan kalmadr, stnde hl par
ti giysileri vardr ve gen bir kzn kendisine seslendiini iitir.
Dnp baknca kz grr ama ne dediini anlayamaz. Kz o
kadar gzel, o kadar saftr ki, sanki denizle aydnlk sabahn
vcut bulmu halidir, belki de adamn ocukluunun vcut
bulmu halidir. Bu sahneyi izlemeni ve unu anmsaman is
tiyorum. Bu adam, bu partilerin adam, hayatnn doruuna
ulamtr, artk inie gemitir; bunun farkndadr, kumsal
daki kz da farkndadr. Sana gelince, senin hayatn daha yeni
balyor, nnde uzanyor. Ziyan edip etmemek sana kal
m.
Federico Fellininin Tatl Hajat\m koydum (1960) ve son
sahneye, Mastroianninin kumlarda ayak bileklerine kadar
bata ka yrd, bir kzn elli metre teden, kk bir su
birikintisinin ardndan ona seslendii sahneye getim. Mast
roianni anlamyorum dercesine omuz silker, elleriyle bir hare
ket yapar. Dnp gitmeye balar, arkadalar beklemektedir.
Kza parmaklarn hafife bkp sallayarak, komik bir ekil'
14 David Gllmour
FLM KULB 143
veda eder. Sanki eli biraz buz kesmitir. Adamn kendisi
buz kesmitir. Kz onun yryerek uzaklamasn seyreder;
hl glmsemektedir, nce mfike ve anlayla, ama son
ra serte. Sanki tamam, madem yle istiyorsun, demektedir.
Ama sonra ok yavaa dnp kameraya bakar. Peki ya sen,
der gibidir seyirciye, senin hayatn ne olacak?
Sana kokain hakknda sadece unu syleyeceim, dedim.
Sonu hep byle olur.
Ertesi sabah ahane Hayat (1946) izledik. Balangta
filmden, an enerjik oyunculuundan, sahteliinden, J ames
Stewartin sevimli sklganlndan nefret edeceini biliyor
dum; J esse byle eylerden hazzetmezdi. Hele o haldeyken,
dnyay bir eit -onun yandayken ne derdik-, ha evet, dn
yay bir eit kozmik pazarlk bodrumu olarak grrken.
Ama film karanlklanca ve J ames Stewart da karanlklan
ca (o kadar rahatsz edicidir ki, sanki ebeveyninizin dzenle
dii bir partide bir misafirin suratna iki alan birisi gibidir),
J essenin ister istemez kendini filme kaptracam biliyordum.
Sonunu merak ediyordu, kendi adna merak ediyordu nk
artk ekrandaki yk onun yks olmutu. Hem herhangi
biri, gece kokain ekip tekila imi depresif bir ergen bile, o
filmin son anlarna direnebilir mi?
J esse ocukluumun mahallesinin hemen yannda bulunan
St Clair Caddesindeki bir restoranda bulaklk yapmaya
balad. Bu ii ona al yanakl, uzun boylu bir gen olan yar
dmc ef bulmu. J ack bilmemne. Bir rap. (Herkes rap
144
David Gflmour
yapyordu anlalan.) Soyadn hl bilmiyorum ama bazen
gece vardiyas bitince Chinatowndaki evimize geliyorlar.
bodrumda kafiyeli arklar syledikleri ve kt ocuk nu_
maras vapnklan duyuluyordu. nanlmayacak kadar iddet
ieren, kaba (stelik alnt) ark szleri. nsann bir yerden
balamas gerekiyor herhalde, diye dndm. Onlara lcl
Want to Hold Your Handi almak anlamszd.
J essenin bulakla drt gnden fazla kadanabileceini
" p sanmyordum. Un plongeur. Kolay pes eden biri veya hanm-
evlad olduundan deildi, ama o i... acmasz restoran mer
diveninin en alt basamayd, gnde sekiz saat kirli tabaklarn
ve kabuk balam tencerelerin ykanmasn gerektiriyordu...
J essenin yataktan kalkp giyindiini, metroya binip geceyar-
sna kadar o ii yaptm hayal edemiyordum.
insan ocuklan konusunda j k yanlr ve ben de yine
m. Onlan herkesten iyi tandnz sanrsnz, onlar
yarca merdivenlerden indirip karmsmzdr, yatrp zer
lerini rtmsnzdr,jizgn, mudu, kaygsz, kaygl halle
rini bilirsiniz... ama onlan iyi tanmyorsunuzdur. Sonunda
aklnza gelmoni^bir^eyler yaparlar hep.
Alt hafta sonra bir ikindi vakit mutfaa neeyle dalp da
Terfi ettirildim, dediinde kulaklanma inanmakta zorlan
dm. Anlalan J ack baka bir restoranda almak iin istifa
etmi ve artk yeni yardmc ef J esseymi. Bunu duyunca
rahadadm. Sebebini kestirmek g. Babasnn aksine, mec
burken en boktan ii bile yapabileceini ve baar kazanabil e
ceini anladm iindi sannm.
FLM KULB 145
pQ geldi, pencereler erkenden karard. Gecenin ortasn
da atlar ince bir kann kapladn fark ettim; evlerin bir
camekndaki pastalar gibi, biraz masals grnmesine yol
ayordu. Geceyarsndan sonra bir yaya bodrum pencere
lerime yaklasa, gndzleri eflik, geceleriyse raplk yapan
iki uzun boylu delikanlnn gettoda bymenin rezilliinden,
eroin kullanmaktan, dkkn soymaktan, tabanca satmaktan;
babalarnn torbac, annelerininse ke oluundan fkeyle
bahsediini duyabilirdi: J essenin ocukluu aynen byle ge
miti cidden! (J ackin babas bir yeniden dou Hristiyanyd
ve kiliseye giderdi.)
Arada srada bodrum merdiveninin tepesinden onlara ku
lak kabartrken, arklarnn giderek -nasl desem- etkileyici
hale gelmeye baladm fark ettim ister istemez. Bol giysiler
giyen o iki ete ocuunun uyumlar iyiydi. Tannm, belki de
J esse yeteneklidir, diye dndm.
Bulutsuz, buz gibi bir gecede bodrumdan bir heyecan au-
ras yaylyordu. Yksek sesli mzik, ciyaklayan insan sesleri.
Corrupted Nostalgia (artk gruplarna verdikleri isim buydu)
merdivenden koarak kt; beyzbol apkalar, bandanalan,
alvar pantolonlar, gne gzlkleri ve zerlerine byk ge
len kaponlu hrkalar vard. lk konserlerine giden ok belal
iki tip.
Ben de gelebilir miydim?
Hi ansm yoktu. Birazck olsun ansm yoktu.
kp bir yerlere gittiler; J esse bir LA polisiyle i yapan bir
zenci gibi bam geriye atmt.
Sonra sanki abucak bir konser daha verdiler; sonra bir
tane daha ve bir tane daha; sigarann serbest olduu bask
tavanl, pis kulplerde.
ark szlerimizi nasl buluyorsun? diye sordu J esse bir
gn. Dinlediini biliyorum.
Bu soruyu haftalardr bekliyordum. Gzlerimi kapatp ken
dimi suya attm (mecazi anlamda). Bence mkemmeller
(Hut'una suyuna git, T.S. Eliottan filan hi bahsetme.)
Sahi mi? Kahverengi gzleriyle yzm inceledi, yalan
syleyip sylemediimi anlamaya alt.
Bir neride bulunabilir miyim? dedim.
Yz pheyle karard. imdi admlarna dikkat et. n
sanlar byle eyleri elli yl sonra bile hatrlarlar -ve yazarlar-.
Belki de kendi hayatna daha yakn bir eyler yazmay dene
melisin.
Mesela nasl eyler?
Bir an dnr gibi yaptm. (Bu ksmn provasn yapm
tm.) nemsediin eylerle ilgili.
Mesela.
Mesela, ey... Rebecca Ng ile.
Ne?
Rebecca hakknda yazsana.
Baba. Ailenin arabasn gece vakti gezmek iin almak
isteyen sarho bir amcasyla konuuyordu sanki.
Henry Miller ne demiti bilir misin J esse? Bir kadnn etki
sinden kurtulmak istiyorsan onu edebiyata dntr.
Birka hafta sonra o ve J ack o gece nerede sahneye
kacaklarn konuurlarken tesadfen merdivenin tepesin
deydim. Otuz yl nce kz tavlamaya gittiim bir yerde ge'
ceyansndan sonra sahneye kacaklard (baka yarm dzine
FLM KULB 147
On bir buuu biraz geene kadar bekledikten sonra usul
ca buz gibi havaya ktm. Parktan (kendimi hrsz gibi hisse
diyordum) ve Chinatowndan (p gecesiydi, her taraf kedi
doluydu) geip sokakta yryerek kulbn kapsna geldim.
Kulbn nnde duran bir dzine gen adam sigara iiyor,
gece havasna duman salyor ve kahkahalar atyorlard. Bir de
tkryorlard. Hepsi tkryordu.
J esse aralarndayd, arkadalannn oundan bir ba uzun
du. Sokan kar tarafndaki bir kafeye, onlan fark edilme
den izleyebileceim bir mekna gizlice girdim. Chinatownda
Cumartesi gecesiydi; elektrik yeili ejderhalar, patlayan kedi
ler, sabaha kadar ak olan irkin floresan lambal bfeler.
Sokan kar tarafnda, Scott Missionn* nnde ehrin fa
kirleri battaniyelere sarnm halde toplanmlard.
Be dakika geti; sonra on be; genlerden biri eildi; mer
divende, kulbn hemen iinde duran biriyle konuur gibiy
di. Sonra J ack belirdi. yle masum bir yz vard ki. Koro
olan gibiydi. Herkes ona bakt. Buharl nefes. Titremeler.
Sonra birden hep birlikte ieri kotular; son delikanlnn fr
latt izmarit havada uzun, zarif bir kavis izerek trafiin or
tasna dt.
Onlarn gitmesini bekledikten sonra ilek sokan kar
tarafna getim. Merdiveni ihtiyatla ktm; havann deiti
ini hissediyordunuz; her admda daha scak ve pis kokulu
(yavru kpek ve bayat bira kokuyordu) hale geliyordu. Bir
arka odadan kaytl mzik sesi geldiini iittim. Henz bala-
Dknlere yardm eden bir Hristiyan dernei.
mamlard. Onlar balayana kadar giriin nnde bekledim-
sonra usulca ieri girdim. Merdivenin tepesine kp kede
saptm; bir ankesrl telefonla konuan gen bir adam bam
kaldnp gzlerime bakt. J esseVdi.
Ahizeye Seni ararm, deyip telefonu kapad. Baba, dedi
sanki sevinle. Bana glmseyerek yaklat, koridora girme
mi vcuduyla engelleyerek. Omzunun stnden gz attm.
Mekn buras m? dedim.
Bu gece giremezsin baba. Baka bir gece olur, ama bu
gece hayr.
Beni ok kibarca ters dndrd ve merdivenden inmeye
baladk.
Sannm burada Rolling Stones konser vermiti, dedim
bam umuda geri evirerek; J essenin gl kolu (amma
glyd!) beni durmadan aa indirdi, ta ki birlikte kald
rma varana dek.
Tek bir ark dinlesem olmaz m? diye yalvardm.
Seni seviyorum baba, ama bu gece senin gecen deil,
dedi. (Bu Rhtmlar srinde&, Brandonun taksinin arka kol
tuunda aabeyine syledii sze benzemiyor muydu?) Ba
ka zaman olur, sz veriyorum, dedi.
Yirmi dakika sonra yatama usulca girerken kanmn ka
ranlkta dndn iittim. Enselendin ha? dedi.
rro udvuuuur
ON BN
BILIM
j ESSE B R GECE Y L ES NE bir laf etti; akam ye
meinden sonra eve yryorduk ve o mor sal bir ocukken
ve sokan ilerisinde oturan bcr bir kz arkada varken
iinde oturduumuz tek katl, eski bir evin nnde bir an
durmutuk.
Burada durduun olur mu hi?
Hayr. inde bakalar kalmaya baladndan beri pek
houma gitmiyor. Sanki igal altnda gibi geliyor biraz.
Ev hi deimemiti, dokunsan yklacak gibiydi, n tara
fnda eski bir kazk it vard. Amma kkm meer. o
cukken ok byk geliyordu, dedi.
Biraz daha kalp annesinden ve J essenin sokan kar tara
fndaki okulun duvarna sprey boya pskrtt iin tutukla
tundan bahsettik; sonra gneye, evimize gittik.
O gece konumamzn etkisinden kamayarak videocu
ya gidip Genlik Ytllanm American Grajfiti, 1973) kiraladm.
J esseye filmin ismini sylemedim, yoksa itiraz edeceini ya
ISO David Oilmour
da CD ye bakp kapanda bir kusur bulacan veya filmjn
modas gemigrndn syleyeceini biliyordum. Bu
filmi yirmi yldr izlemiyordum ve artk eskisi kadar cazip Ve
elenceli gelmeyeceinden kayglanyordum. Yanlmm, jjj^
izleyite fark etmediim kadar derin, byleyici bir film, (jyj
filmler eskiden sandmdan daha entelektel oluyorlar, en
azndan ekim sreleri itibaryla.)
Genlik Ytllan sadece bir grup gencin bir Cumartesi gece
sini anlatmyor. Richard Dreyfissun ok gen haliyle yerel
radyo kanalna geldiinde Wolfman J ackin rutin bir ekilde
konutuunu grd an muhteem. Dreyfuss birden evre
nin merkezinin aslnda ne olduunu anlyor: bir yer deil, asla
hibir eyi karmama arzusunun somudam hali... bir ba
ka deyile, gidebileceini^ bir yer deil, bulunmak istediiniz bir
yer. Ayrca filmde eskiden bir depo benzinin ehri turlamaya
yeterken imdi be dakikada bittiinin sylenmesine bayl
dm. Aslnda ocukluun sona eriinden bahsediliyor farkn
da olmadan. Siz fark etmeden dnya klveriyor, tpk o
eski evin J essenin gznde klmesi gibi.
Prousttanve Genlik Yllannd&n bahsederek J essenin ca
nm skmak istemiyordum, ama Dreyfussun gr alannn
kenarnda bir belirip bir kaybolan o Thunderbirddeki gzel
kz Proustun sahipliin ve arzunun karlkl dlayc ol
duklar fikrinin bir rnei olarak grmemek, o kzn o kz
olabilmesi iin srekli uzaklamas gerektiini dnmemek
mmkn m?
Sence bir kadna sahipken onu arzulamann mmkn ol
mad doru mu baba? dedi J esse.
Hayr, bence deiL Ama senin yandayken yle dnr-
drn* Benden ok holanan kzlar uzun sre ciddiye alamaz
dm.
Deien nedir?
rnein minnettarlk kapasitem, dedim.
Bo televizyon ekranna kasvetle bakt. Rebecca Ng,
Thunderbirddeki kz gibi, deil mi?
H h, ama bunun iki taraf iin de geerli olduunu unut
mamalsn. u tekerlekli paten kayan eski kz arkadan Claire
Brinkmani dn. Ayrldnza seni nasl biri olarak grm
tr sence?
Thunderbirde binmi bir adam gibi mi?
Muhtemelen.
Ama bu durumda ondan ayrlmasam benden o kadar ho
lanmayacakt, yle mi baba?
Ulalamaz olman yznden seni normalden ok daha e
kici bulmu olabilir.
Yine durup dnd. Rebecca Ng ulalamaz olup olma
mama aldrmyordur bence.
yle umalm, deyip konuyu deitirdim.
FLM KULB 151
Bir keresinde David Cronenberge (muhteem l ikillerin
[1988] tantmn yapyor, ilgilenen herkesle konuuyordu)
filmler konusunda sulu hazlara sahip olup olmadn...
yani kt olduunu bilse de sevdii filmler olup olmadn
sormutum. Samimi bir yant vermesini salamak iin, J u
lia Robertsn oynad %el Bir Kadn a (Pretty Woman, 1990)
zaafm olduunu itiraf etmitim. Tek bir an bile inandrc
deildir, ama yks o kadar etkileyici anlatlr ki, ho Sa^
neler yle pe pee gelir ki direncinizi krar ve sizi salaka bir
ekilde etkisine aldktan sonra geri dn zordur.
Hrisdyan televizyonu dedi Cronenberg tereddtsz
Tombul suratl gneyli evangelistlerin kalabalklara vaaz ver
meini byleyici buluyormu.
Film kulbnn biraz skclamaya baladndan korktu
um iin (pe pee be tane gzel yeni dalga filmi izlemitik)
ubattak ilk haftamzda seyredebileceimiz sulu haz filmleri
nin bir listesini kardm. Aynca J esseyi kalitesiz filmler seyret
mekten keyif alamama banalliinden uzak tutmak istiyordum
nsann byle eylere kendini brakmay renmesi gerek.
Rocky III le (1982) baladk. Mr T nin berbat, kck
meknnda kan ter iinde mekik ve barfiks ekmesini sey
retmenin ucuz ama kar konulmaz heyecanndan bahset
tim. Onun mantar desenli haklan ve ibnece latteleri yoktur!
Sonra Gene Hackmann 1975 tarihli filmi Gece Kimi itilan m
izledik; bunda on sekiz yandaki Melanie Griffth azgn bir
kz rolndedir. Onu uzaktan seyreden, ondan "byk erkek
arkada Hackmane Bir kanun karlmal, der. Hackman
istifini bozmadan Var zaten, diye karlk verir.
Sonra N ikitaya (1990) getik. Gzel bir kein bir devlet su-
ikastisine dnmesini anlatan sama bir filmdir. Ama cazip
bir taraf, en alt tabakaya zg bir ekicilii vardr... muhte
melen grntleri muhteem olduundan. Luc Besson gr
ne gre kameray nereye koymas gerektiini bilen, sarsc
grsel deneyimleri hedefleyen ve bunu byk bir evkle ya
parak filmin salakalru ve inandrclktan uzakln affetti
ren parlak, gen bir Fransz ynetmendi.
FLM KULB
1
Filmin nasl baladn izleyin, sokaktan adam gelir, ar
kadalarndan birini srkleyerek. Bir rock videosu gibidir,
Gary Coopern Kahraman erif inin liserjik asit halsinasyo-
nU versiyonudur. Sonra silahlar patlar: eczanedeki silahl a
tmay izleyin: kurunlarn esintilerini hissedersiniz resmen.
Ama Nikita sadece snmak iindi. Arak sulu hazlann kra
lna, evinizde bakalaryla birlikte izlemeye utanacanz ger
ekten berbat bir filme hazrdk. ehvetli, anlamsz ve irkin
olan Showgirls (1995) esir almayan trden bir filmdir. Seyir
cilerin hayretle kafa sallamalarna yol aar: Las Vegasta ov
kzb yapmak iin evini (ne evdir ama!) terk eden gen bir
kzn yksnn anlatld bu filmde srada ne olabileceini
soranz. Merakls iin bol bol kadn vcudu gsterilir, ama
filmin sonunda artk merakls deilsinizdir. Olamazsnz.
uShowgirls\ dedim J esseye, bir sinema garabetidir, tek bir
iyi performans bile barndrmayan bir sulu hazdr.
Showgirls gsterime girdiinde eletirmenler ve halk tarafn
dan hayret ve horgr lklaryla karlanma. Daha gs
terime girmeden, yldz Elizabeth Berkleyin kariyerini bi
tirmiti; veteran aktr Kyle MacLachlan {Mavi Kadife [1986])
byk buran azgn elence direktr rolyle kendini rezil
etmiti. Showgirls bir gecede herkesin 1995in en kt filmi
listesinde bir numaraya yerlemiti. Sinemalar interaktif hale
gelmi, seyirciler beyazperdeye kfretmiti.
Ama en byk iltifat New Yorkun gey topluluundan
gelmi, orijinal bayaptn oynatld dev bir ekrann n
ne geen travestiler repliklere gre dudak oynatarak filmdeki
oyunculuklar taklit etmilerdi. Sevgili Anne^den (1981) beri
byle amata grlmemiti.
154 David Gflmour
J esseye Mis Berkleyin bir odadan hmla kt sahnel
savmasn istedim. Bir taksi ofrne sustal ektii sahn ^
zellikle izlettirdim. Son derece zel bir oyunculuktur ^
Eitici korkunluk, dedi J esse. Daarc geniliyorcju
Shotgirls, dedim son olarak, hepimizi proktoloa dn
tren bir filmdir. Bazlar tm zamanlarn en kt filminin
Ugayltlann 9 Numaral Plan olduunu iddia etseler de bu edinil
mi bir dncedir o kadar. Ben oyumu bu filme veriyorum
Mis Berkleyin bir striptiz kulbnde bir demir direi yala
maya balad sralar, Showgirls e 400 Darbe den ve Fransz
Yeni Dalgasnn tamamndan daha uzun bir tantm yapt
m fark ettim.
Sulu hazlara ikisi de ok iyi aktrler olan ve rollerine cuk
oturan Gary Busey ve Tommy Lee j onesun canlandrd
iki kt adam ieren elenceli bir samalk olan Kuatma
A ltn d a (1992) devam ettik. kisini de izlemek gayet keyif
lidir. ekimler arasnda diz kp kahkahadan krldklarn
bilirsiniz J esseye Buseyin kendi gemi arkadalarn bomakla
sulandnda Zaten beni sevmezlerdi, dedii sahneye dik
kat etmesini syledim.
Son olarak televizyon dizisi Walton A ilesimn (1972-1981)
ilk birka blmn izledik. J essenin her blmn sonun
daki monologlar, anlatcnn olaylar bir yetikinin perspekti
finden, an defteri tarznda zetlemesini dinlemesini istedim.
Neden bu kadar etkililer? diye sordum ona.
Ha?
Hi yaamadn bir hayata nostalji duyman salamay
nasl baanyorlar.
Neyden bahsettiini anlamadm baba.
FLM KULB 155
J esseyle arkadann bir rap konseri iin arabaya atla-
y!p M ontreal e gitmeleri beni kayglandrd. Ona yz dolar
verdim, onu sevdiimi syledim ve n kapdan frlayp git
mesini seyrettim. Baheden geerken peinden seslendim;
delikanl birisinin babasnn arabasnda ciddiyetle oturu
yorlard.
Ona ne dedim bilmiyorum ama buz tutmu bahede geri
dnd. Tek istediim on be-yirmi saniye gecikmesiydi,
bylece bana bir i gelecekse o birka saniye sayesinde
lmden kl pay -metrelerle, saniyelerle- kurtulacakt.
Ertesi Pazartesi gecesinin ge bir vaktinde gelip tuhaf
bir yk anlatt. K orkun grnyordu, derisi patlayacak
gibiydi. Bizimle gelen adamlardan biri J ackin arkaday
d, dedi. iman bir zenciydi. Onu tanmyordum. Araba
da onun yannda oturuyordum ve Torontodan yz altm
kilometre kadar uzaklamken cep telefonu ald. Arayan
kimdi biliyor musun? Rebecca. Rebecca Ngydi. imdi
Montrealde oturuyormu; orada niversiteye gidiyormu.
Tanrm.
Y anmdaki zenci onunla konumaya balad. Kitap oku
maya, pencereden bakmaya filan altm; ne yapacam
bilmiyordum. Dzgn dnemiyordum. Kalp krizi geire
ceimi veya kafamn patlayacan sandm, hani u filmdeki
adam gibi...
trYarayclar.
Sonra zenci telefona J esse Gilmour burada. Onunla ko
numak isdyor musun? deyip telefonu bana uzatt. Rebecca
telefondayd. Onu bir yldr grmemitim ama telefonday
d. Rebecca. Rebeccam.
K M
David biimour
Eee, nc dedi?
Her zamanki gibi espri yapyor, flrtz davrany0rcj
Vay, ok ardm. Hi beklemiyordum filan yani, <jej.
Montrealde nerede kalacam sordu, bir otelde dedim
da Bu gece ne yapyorsun? Srf otelde taklmazsm uma
rm, dedi.
Ben de Bilmem ki. Arkadalara bal, dedim. O da ey
ben bir kulpte olacam, neden oraya gelmiyorsun? dedi
Montreale varmak alt-yedi saat srd. Belki daha da
uzun; kar yayordu. Oraya varnca otele yerletik; berbat
bir yer, Holiday I nnin ikinci snf versiyonu gibi, ama
renci gettosunun tam ortasnda.
kp bir ton bira aldnz...
kp bir ton bira alp otele geri dndk; hepimiz ayn
odada kalyorduk, Rebeccay tanyan zenci adam tutmutu.
O gece on-on bir civar...
Hepiniz zil zurna sarhotunuz.
Hepimiz zil zurna sarhotuk ve o bara gittik. Rebeccann
bahsettii kulbe. St Catherine Sokanda bir yerlerde. e
risi renci kaynyordu. Bunun ne anlama geldiini anlama
lydm. Ama anlamadm. Mekna girince bykl, zebellah
gibi bir adam nmz kesti. Kimlik sordu. Bende yoktu.
Arkadalarda vard. Hepsi girdiler. Ama o herif benim gir
meme izin vermedi. Ona eski kz arkadamn ieride oldu
unu, onu epeydir grmediimi filan syledim. e yarama
d. Kaldrmda kalakaldm, btn arkadalarm ierideydi,
Rebecca ierideydi ve hayatmda bundan kt bir ey yaa
madm dnyordum.
Ama sonra Rebecca dar kt. Onu hi o kadar gzel
grmemitim... nefes kesiciydi. Kapdaki korumayla konu
ta bilirsin, her zamanki tarzyla, adama yakn durup gzle
rini krptrarak. Herife resmen aslyordu. Sonunda adam
utanarak glmsedi ve ikimize bakmadan ipi kaldrp ge
meme izin verdi.
Vay. (Baka ne denir ki?)
Devam etti. Barda Rebeccann yamna oturdum ve iki
leri pe pee gtrdm...
O ok iti mi...
Hayr, ama biraz iiyordu. Rebecca abuk sarho olur
zaten.
Sonra?
Zil zurna sarho oldum. Cidden acayip sarhotum. Tar-
nmaya baladk. Birbirimize baryorduk. Barmen beni
susturdu; sonra koruma gelip ikimize gitmemizi syledi.
Kaldrma ktk, kar dinmiti ama hava souktu, Montreal
souu vard, nefeslerimiz buharl kyordu ve hl kavga
ediyorduk. Beni hl sevip sevmediini sordum. Seninle
bunu konuamam J esse. Y apamam. Birisiyle birlikte yayo
rum, dedi. Bir taksiye atlayp gitti.
Onu bir daha grdn m?
Merak etme, dahas da var... Durup sokan kar tara
fna bakt, bir eyi anmsamasna, karsnda duran birini
birden tammasna.
Ne? dedim kayglanarak, sinirli bir sesle.
Ona bunu sormakla zayflk m ettim sence? Beni hl
sevdiini sormakla?
Hayr. Ama bilirsin... Bir an nasl ifade edeceimi d
ndm.
FLM KULB 157
"AVy/ bilirim? diye sordu hemen, ceketimin altnda b
bam varmasna.
Son bir yldr sylediim ey ite. kiliysen asla nemli
konumalar yapmayacaksn.
Tanrm, beni dinle, diye dndm.
Ama nemli konumalar sadece o zaman yapmak istiyor
insan, dedi.
Evet, sorun da bu ya. Her neyse, devam et.
Devan etti. Drdmz otele geri dndk. Birisinde bir
ie tekila vard.
Tanrm.
Ertesi sabah otel odasnda uyandmda bam atlyor
du. Her tarafta bira ieleri vard, giyiniktim, btm param
bitmiti. Rebeccava beni hl sevip sevmediini soruumu j
ve Seninle bunu konuamam, diyerek taksiye atlayp gidi- j
ini hatrlayp duruyordum. j
K orkun.
Tekrar uyumaya altm.
Evet.
Onu tekrar grnce ne diyeceimi milyon kere planla
mtm ve byle bir ey olmutu.
Sokan kar tarafndaki eve bakt. Sen hi yle bir ey
yaptn m? diye sordu.
Sonra ne oldu? dedim.
Kahvaltya ktk, ben hl sarhotum herhalde, nk
otele geri dnnce kustum.
K ahvaltnn parasn kim dedi?
J ackten biraz bor aldm. Merak etme, ben hallederim-
Duraksayp bir sigara yakt. Duman fledi. Ertesi gu
158 Davfd Gflmour
FLM KULB 159
ne yaptk hatrlamyorum; Royal Dana gittik galiba, ama
ok souktu. Uygun bir ceket getirmemitim ve eldivenim
yoktu. Orada bir sre takldk, renciler filan vard, kzlar
la tanmak iin iyi bir mekn olabilir diye dndk, ama
tepede rzgr esip duruyordu, pantalonum bacaklarma ya
pyordu.
O gece rap konserine gittik ve gayet iyiydi, ama gzlerim
Rebeccay arayp duruyordu. Konser salonunda olduunu
hissediyordum, orada olduunu biliyordum, ama gremiyor-
dum. Ertesi sabah o iman zenci adam bir ey, bir paket
almak iin Rebeccann evine gitmesi gerektiini syledi.
Sen de gittin mi?
Onu grmek istiyordum. Neden rol yapacaktm ki?
Benden daha cesur, diye dndm.
Evine gittik. Erkek arkadayla kald yere. Asansrle
karken, her gn bu asansre biniyor, diye dndm; her
gn bu koridordan geiyor; bu onun kaps...
Tanrm, J esse.
Evde yoktu; erkek arkada da yoktu, bizi ieri bir oda
arkadalar, bir kz ald. Ama gidip Rebeccann yatak oda
sna gz attm. K endimi tutamadm. Burada uyuyor, sabah
lar burada giyiniyor, diye dndm. Sonra geldi. Rebecca.
Aynann karsnda bir saat geirip kyafet semi gibi bir
hali vard.
yle yapmtr herhalde.
K ede oturup onun adamlarla konumasn izledim.
Her zamanki gibi davranyordu. ene alyor, akalayor,
ben hari herkesle konuuyordu.
Sonra?
160
David Gilmour
Sonra kalkp gittim ve eve geldik.
Uzun bir yolculuktu herhalde.
Dalgnca kafa sallayp onaylad. O souk
RebeccaVn yanna geri dnmt bile, ona kend' ^
^siu Koia
sevip sevmediini soruyordu. Ia
ON KNC
BLM
S oN R A GNE DODU. Bir Kurosawa filminden
hemen sonrasyd. Ran*d (1985) herhalde. J esse normalden
daha ilgili gibiydi, sava sahnelerine bayld, hain metresin
kellesinin uurulmasna bayld; kr budalann uurumun ke-
nanna gittii final sahnesi bam dndrd.
Son birka gnde J essenin tavrlan deimiti. Bir hedefi
olan bir gen adam gibiydi tuhaf bir ekilde. Sanki yaknda
ulaaca bir hedefi vard. Moralinin byle bariz bir ekilde
dzelmesinin sebebi hava, gzel bahar gnleri, san gnler,
nemli toprak kokusu, i karartc kn geride kalmas mdr
diye merak ettim. Her ne ise mahrem olduunu seziyordum;
ama bir yandan da anlatmaya can atyordu. Dorudan sor
sam rkeceini, kabuuna ekileceini biliyordum, dolaysy
la pasif kalmalydm; uygun bir anda gzlerine bakp dilini
zmeliydim.
Sundurmada oturuyorduk, Ran*\n etkisinden yavaa k
maktaydk, inli komu kadn bahesinde alyordu, as-
162
David Gilmour
malan ve gizemli meyveleri iin topraa direkler saplyordu
yetmilerinin sonlarndayd ve gzel ipek ceketler giyerdi
Tepede toparlak gnein ortal kavurmas bu mevsimde
tuhaft.
Martn kt taraf udur, dedim olabildiince donuk bir
sesle. K bitti sanrsn. Burada ka yl yaarsan yaa, hl
ayn yanlgya dersin. J essenin doru drst dinlemedii
ni grnce devam ettim. te bitti, kn belini krdk, dersin.
Ama bunu der demez ne olur biliyor musun J esse?
Yant vermedi.
Ne olur syleyeyim. Kar yamaya balar. Durmadan kar
yaar.
Yeni bir kz arkadam var, dedi.
Bahar insan kandrr, dedim. (Kendimi bile skyor
dum.)
Eski arkadan Arthur Cramnerden bahsetmitin ya. Hani
u kz arkadalarndan birini elinden alan adam.
Genzimi temizledim. Geri artk nemi yok evlat, aradan
yllar geti, ama yine de unu syleyeyim ki elimden ald sayl
maz. Ben o kzdan vaktinden nce vazgetim o kadar.
Biliyorum, biliyorum, dedi. (in iin glyor muydu?)
Ama benzer bir ey benim de bama geldi. Arkada
Morgan hatrlayp hatrlamadm sordu.
iyerinden arkadan.
Beyzbol apkal adam.
Ha evet, hatrladm.
Chloe Stanton-McCabe diye bir kz arkada vard; lise
den beri birlikteler. Kz pek umursamyordu. Ona O kzdan
gzn ayrma Morgan, cidden gzel bir kz, derdim. O da
(Jesse burada bir geri zeklnn sesini taklit etti) Bir ey ol
maz, derdi.
Bamla onayladm.
Kz Londra, Ontarioda niversiteye gidiyor. ktisat okuyor.
Buna ramen Morganla m kyor?
Morgan iyi ocuktur, dedi hemen. Her neyse, bir sene
kadar nce ayrldlar. Birka gn sonra J ack, grubumdan bir
ocuk...
O da beyzbol apkaldr.
Hayr, beyzbol apkah olan Morgan.
aka yapyorum.
J ack al yanakl olan.
Biliyorum, biliyorum. Devam et.
J ack bir gece beni arad ve barda Chloe Stanton-McCabe
diye bir kzla tantn ve kzn durmadan benden bahsetti
ini, ok ho bir ocuk olduumu, ok espritel olduumu
filan sylediini syledi. Kz srekli beni vm.
Ya?
in tuhaf, o gece yatakta karanlkta yatarken o kzla bir
likte olmann, onunla evlenmenin nasl bir ey olacan me
rak ettim baba. Kz doru drst tanmyordum. Partilerde
ve birka barda grmtm, ama yannda hep birileri vard
ve pek muhabbetimiz olmamt.
Durup dururken yle bir telefon konumas yapmak a
rtc olmutur.
Evet. Kesinlikle. Ama bir hafta sonra kz yine Morganla
kmaya balad. Biraz hayal krldna uradm. Ama nem
semedim de. Baka kz arkadalanm vard. Ama evet, hayal
krkl yaadm. Aslnda epey.
FLM KULB 163
104
llavtd ifimour
Sokan kar tarafna bakd; kardaki apartmann ikincj
katnda gerilmi bir amar ipinde araflar ve kk bjr
ocuun ortu aslyd. Sokaktan lk bir rzgr esiyordu.
J esse devam etti. Bir gn iten sonra Morgan biraz sarho,
ken Kz arkadam bir haftaltna filan senden holanyordu
dedi ve bu ok komikmi gibi gld. Ben de gldm.
Sonrasnda Chloeyi birka kere grdm; gayet flrtzd
ama hl Morganla birlikteydi. Barda dururken kma bir e]
dokunuyordu ve dnp baknca o sarn kzn benden uzak
latn gryordum. Morgana bir keresinde Chloeyle k
sam ne hissedeceini sordum, k, umurumda deil. Onunla
yatmaktan holanyorum o kadar,* dedi. Geri kulland ke
lime farklyd.*
Tahmin ederim.
Ama kza alenen aslmamaya acayip dikkat ettim. Morgann
benimle dalga gemesini, Ben onu istemekken sen elde edemi
yorsun, demesini istemiyordum.
yiymi.
Evet. Kendini toplamak, son gelimeyi hakkyla anlat
mak iin gerekli hazrlklan yapmak istercesine sokan kar
tarafna bakt. Geen hafta Queen Sokandaki bir bara
gittim. Arka Sokaklard&Vi sahne gibiydi. Yeni du almtk,
sam ykamtm, temiz giysiler giymitim ve kendimi zmba
gibi hissediyordum. Bara girdiimde ok sevdiim bir ark
alyordu ve kendimi dnyada istediim her eyi elde edebi
lirmiim gibi hissettim. Chloe oradayd; hafta sonluuna geri
dnm. Bir masada arkadalanyla oturuyordu ve hepsi Oo-
ooo, Chloe, bak kim geldi! dediler.
Gidip onu yanandan ptm ve Selam Chloe, dedim;
FLM KULB
165
oturmadm. Barn ucuna gidip tek bama itim. Biraz
sonra yanma geldi; Gel darda sigara ielim, dedi.
Dar ktk; barn nndeki parmakla oturduk ve Seni
pmeyi ok istiyorum, deyiverdim.
Sahi mi? dedi.
H h, dedim.
Sonra Morgan ne olacak? dedi.
Morgan ben hallederim, dedim.
rendi mi peki?
Ona ertesi gn syledim, (jesse sesini bir oktav kalnlatr
d) Bana ne, umurumda deil, dedi. Ama o gece iten son
ra bira imeye gittiimizde abucak zil zurna sarho oldu ve
imdi Chloeyle birliktesin diye kendini bir ey sanyorsun,
deil mi? dedi.
Ama ertesi gn beni arad; zcyd, ama yapt cesur-
cayd da; Bak dostum, onunla birlikte olman biraz tuhaf
geliyor, dedi.
Ben de Aynen, bana da, dedim.
Bir sigara yakt ve koltuun dier tarafnda, benden uzakta
tuttu.
Sk maceraym, dedim. Sokan kar tarafndaki ama
rlar hafif bir esintiyle kmldyordu. J esse dosdoru ileriye
bakarak srtna yasland, kimbilir neyin hayalini kuruyordu,
Chloeyle birlikte doum kurslarna gitmenin, Eminemle
turneye kmann.
Morganla srer mi sence? Yani arkadalmz. Sen Art-
hur Cramnerla arkada kalabilmisin.
Sana drst olmam gerekiyor J esse. Kadnlar bir eit kan
sporu olabiliyor.
David Gflmour
Nasl yani? dedi. Chloe Stanton-McCabeden biraz dah
bahsetmek istiyordu. Fazla hzl anlatmt.
kimiz iin de iyi bir yazd. Ben ufak tefek iler buldum
(ksmetim alyor gibiydi); birka televizyon programnda
konuk ynetmenlik, bir radyo kitap program iin Halifaxa
yolculuk, David Cronenbergle bir rportaj daha, bir erkek
dergisi rportaj iin Manhattana yolculuk. Tapi olamyor-
dum, kazandmdan ok harcyordum, ama artk durmadan
para kaybettiim ve be yl sonra beni trajik olaylarn bekle
dii hissini yaamyordum.
Sonra bir cmlenin sonuna konan nokta gibi gelen bir ey
oldu. Kt ansmn sona erdiini hissettirdi. Dtan bakan
birine nemli gelmezdi. Bir ulusal gazete iin bir film eleti
risi yazmam istendi. cret dkt ve bir seferlik yazacak
tm, ama -nasl desem- hep yapmak istediim bir eydi. Byle
eyler bazen maddiyatn ok tesinde deer tarlar, tpk bir
akademisyene Sorbonneda konferans vermesinin veya bir
aktre Marlon Brandoyla ayn filmde oynamasnn teklif
edilmesi gibi. (Berbat bir film olabilir. Fark etmez.)
J esse akam vardiyasnda alyordu. Hl yardmc ef
ti, sebzeleri ykayp doruyordu, kalamar temizliyordu, ama
bazen zgaraclk yapmasna izin veriyorlard, ki benim film
eletirisi yazmam kadar cazip bir eydi onun gznde. Byle
iler can skc bir ekilde geici oluyor.
Izgaraclar sert, gayet mao olurlar; terlemeyi, kfretmeyi,
imeyi, saatlerce almay, vajinalardan ve isizlik maa
FLM KULB 167
alan aylaklardan bahsetmeyi severler. J esse artk onlardan
piriydi- Vardiyasndan sonra -ki en sevdii vakitti- beyaz giy
silerini karmadan sigara iip gece olanlan anlatmay, do
kuzdan sonra mterilerin akn ettiinden (hep birden gel
diklerinden), bir garson kz ceza kutusuna koyduklarndan
(siparileri geciktirmi) bahsetmeyi seviyordu. Mutfaktaki
ocuklara asla yamuk yaplmaz.
O mutfakta tuhaf, aka yollu bir ibne muhabbe dnyor
du -J essenin dediine gre btn mutfaklarda yleymi-, er
kekler birbirlerine ibne diyorlard, kimin arkadan aldndan
filan bahsediyorlard. Birine sylememeniz gereken tek keli
me gtt. Bu ciddiymi, gerekten hakaret saylyormu.
J esse burnuna elmas ine takan, Marilyn Monroeya benze
yen Chloenin kendisini i knda almasndan holanyor
du. Etrafta oturan btn adamlar bunu fark ediyormu.
Chloeyi sevdin mi? diye sordu bana bir gece, yzn
epey yaklatrarak.
Evet, dedim.
Tereddt ettin.
Yo, kesinlikle hayr. Bence mthi bir kz.
yle mi?
yle.
Bir an dnd. Benden ayrlsa da yle der miydin?
Senin tarafm tutardm.
Nasl yani?
Yani kendini iyi hissetmen iin ne gerekiyorsa sylerdim.
Duraksad. Sence benden ayrlr m?
Y apma J esse.
M David Gllmour
Film seyrediyorduk, ama artk eskisi kadar sk deildi. Haf
tada iki kez, bazen daha da az. Sanki dnya ikimizi de sa
lonun dna ekiyordu ve deerli bir eyin doal bir sona
yaklatn hissediyordum. Fin de jeu. Beyaz kurdele.
Bir Gml Hazineler program balattm.
J esseye Robert Redfordun ikesn (1994) izlettim, ki her
sevredite gzelleir. Yakkl, ho bir niversite profesr
olan Charles Van Dorenin (Ralph Fiennes) ellilerin yanma
program skandallanna kanmasn anlatr; yantlar yarma
clara nceden veriliyormu meer. 1919daki World Series
ikesi gibi bu da saf ve gvenen Amerikan halknn kalbine
haner gibi saplanmt. Hele nl bir limin olu olan Mark
Van Dorenin (muhteem Paul Scofield tarafndan canland
rlr) bu ie bulamas iyice zc olmutu.
Muhteem Gatsby gibi ike de sizi ahlksz bir dnyaya gt
rr, ama oray yle gzel gsterir ki insanlarn oraya gitmeyi
ve orada kalmay neden yelediklerini anlarsnz. J essenin
dikkatini kongre mfettii Rob Morrowla hayr demesi gere
ken bir eye evet diyen Ralph Fiennesin arasndaki mkem
mel uyuma ektim.
Filmdeki en iyi aktrlk performanslarndan bazlann,
en etkileyici anlan Ralph Fiennes gzleriyle gerekletirir.
(Baz sahnelerde sanki ona fazladan gz makyaj yaplm
tr.) J esseye birisinin Fiennese Drst Abe I J ncolnun
bir yanma programnda baanl olup olmayacan sorma
sndan sonra yaplan konumaya dikkat etmesini syledim.
Fiennesin gzleriyle ne yaptna dikkat et. Rob Morrowla
konuurken nasl kmldadklarna dikkat et: o gen adama
yle bir bakar ki, sanki iinden Acaba ne kadann biliyor?
FLM KULB
169
Acaba ne kadarn biliyor? diye sormaktadr usulca.
poker oynadklar bir sekans vardr: Fiennes para srnce
IVforrow Yalan sylediini biliyorum, der. Neredeyse nefes
kesici bir paranoyayla Kast ettiin ey blf, blf denir, diye
karlk veren Fiennesin kalp atlann duyarsnz neredeyse,
postoyevskinin Su ve Ce^a sndaki Raskolnikovu antmr.
Televizyona kmay zlediin oluyor mu? diye sordu
jesse film bitince.
Bazen, dedim. Televizyondan para kazanmay zlediimi,
ama en ok da doru drst tanmadm insanlarla bir d
zine tamamen yzeysel, otuz saniyelik konumalar yapmay
zlediimi syledim. Bu insann gnne renk katabiliyor,
dedim, ister inan ister inanma.
Ama televizyona kmay zlyor musun? dedi.
Hayr. Hi zlemiyorum. Sen?
Televizyona kan bir babam olmasn m? Hayr, zlemi
yorum. Aklma bile gelmiyor.
Sonra kakp yukar kt; fiziksel duruuyla, hareketlerinde
ki rahatlkla -en azndan imdilik- arnk bir ergene benzemi
yordu.
Gml Hzinelere devam ettik. Buzdolabndan yeni k
m muzlu pasta yemek gibiydi. (Taba filan boverin.) J ack
Nicholson sevmemiz iin be sebep, dedim.
1 nk onun dedii gibi, Zirveye kmak zor
deildir. Orada kalmak zordur. J ack otuz be yldr
170
D a v id G lm o u r
filmlerde oynuyor. Kimse o kadar uzun sre srf
ansl olduu veya insanlar kandrd iin baarl
olamaz. ok iyi olmanz gerekir.
2. J ack Nicholsonn - in Mahallesi'mn byk
blmnde- burnu bandajl bir dedektifi
oynamasna banlyorum.
3. Cinnette J ackin yazd manyaka romann
sayfalann okuyan karsna Beendin mi? diye
sormasna baylyorum.
4. J ackin ellisinden sonra golfa balamasna
baylyorum.
5. J ackin Son Aynntda. tabancasn pat diye bara
koyup Ben lanet olas sahil devriyesiyim!
demesine baylyorum.
Nicholsonn en iyi performansm Son Ayrntda sergile
diini dnenler vardr. Bir genci hapishaneye gtrmekle
grevlendirilen Buddusky adl puro ien, az bozuk bir bah
riyeli rolndedir. J ack o gencin cezas balamadan nce iti
vakit geirmesini, imesini ve bir kadnla yatmasn ister.
Film gsterime girdiinde Roger Ebert Nicholson yle
eksiksiz ve karmak bir karakter yarat ki, filmi dnme
yi kesip srf onun imdi ne yapacam grmeyi bekliyoruz,
diye yazmt. Baz filmler kfr sanata dntrrler. Fll
Metal Jacket'daki (1987) topu avuunu hatrladnz m? S
harfiyle balayan szcn, tpk yumurtal yemekler gibi e
itli varyasyonlar vardr ve bunlar Son AynntFda bol bol du
yarsnz. Stdyo yneticileri film ekilmeden nce senaryo
yu biraz trplemek istediler. K frlerin bolluu karsnda
FLM KULB
171
dehete kaplmlard ve J ack Nicholsonn onlan gayet gzel
syleyeceinin farkndaydlar. Bir Columbia yneticisi unu
anmsar: lk yedi dakikada sikmek szc 342 kere kulla
nld. Columbiada byle szckler yasakt, seks yasakt.
Senarist Robert Towne {in Mahallesi [1974]) Columbia
filmlerinde sevime sahnesi varsa 300 metre uzaktan ekil
mesi gerekiyordu, dedi. Ama filmlerdeki sansr azalyordu
ve bu bahriyelilerin gerek konuma tarzlann senaryoya ge
irmek iin iyi bir frsatt. Stdyonun yneticisi beni karsna
oturtup Bob,yirmi tane put kelimesi krk tane put ke
limesinden daha etkili olmaz m? dedi. Hayr, insanlar aciz
kaldklarnda yle konuurlar, dedim. Szlanrlar. Towne
taviz vermedi. Nicholson onu destekledi... ve J ack o zaman-
lann bir numaral yldz olduundan dedii oldu.
nsanlara film semek riskli itir. Bir bakma mektup yaz
mak gibi insan ele veren bir eydir. Dnce tarznz sergi
ler, sizi neyin etkilediini sergiler, hatta bazen dnyann si
nasl grdne dair fikrinizi bile sergileyebilir. Dolaysyla
bir filmi heyecanla tavsiye ettiinizde, Ah, bu cidden mt
hitir, baylacaksn, dediiniz bir arkadanzn sizi ertesi gn
grdnde kalarm atarak Sen ona komik mi diyorsun?
demesi kt bir tecrbedir.
Bir keresinde ok holandm bir kadna shtar\ (1987)
tavsiye ettiimi ve bir sonraki grmemizde bana ters ters
baktm anmsyorum. Ya, diyordu o bak, demek sen yle
bir insansn.
Dolaysyla yllar getike, videocularda hi tanmadm in
sanlara uyanlarda bulunma, ellerindeki filmi kapp akn surat
larna u dier tlminyuradaki filmin daha iyi bir seim olduunu
syleme drtsne direnerek enemi kapal tutmay rendim
Ama asla yzm kara karmayan birka film var. The l Mtt
Sbow (1977) bunlardan biri. Setiim sradaki film oydu.
Los Angelesta bir dizi cinayete karan bitmi bir dedektif
le (Art Carney) kak bir gen medyumun (Lily Tomlin) y
ksn anlatan basit bir macera filmidir. Film otuz yllk olsa
da sanki kimse seyretmemi. Ama seyredince, en azndan
tavsiye ettiim insanlar ho bir aknlk yaayp minnettar
kalyorlar. Hatta baz insanlann hakkmdaki kanlarn olumlu
ynde deitirdiine inanyorum.
TheLateShow uJ esse iin hazrlarken, Pauline K aelin 1977de
iVfr Yorkerdz kan rportajna rastgeldim. Filme baylmt
ama bir tre oturtamyordu. Macera filmi saylmaz, demiti,
esiz bir film, bayal hem vyor, hem yeriyor.
EMe Coyleun Arkadalar 1973te ksa bir sre gsterimde
kalmt. imdi bile videocularda bulunmaz, Finlandiya kor
ku filmlerini bile satan u kk zel film dkknlarnda bile
yoktur. Y netmeni Peter Y atesti Bulliti), ama asl nemsiz
sulu Eddie Coyle roln oynayan u uykulu gzl sihirbaz,
Robert Mitchum iin izlenir. Eddie gibi, yanl kararlar ver
mek iin domu bililerini hepimiz tanrz. V anya A mcann
srekli su ileyen versiyonudur.
Robert Mitchum giderek ustalama... o f gsyle, ka
im sesiyle, filmlerde bir akam yemei partisine giren bir kedi
gibi rahata gezinivermesiyle. ok yetenekliydi ama tuhaf bir
ekilde yeteneini inkr etmekten kabadayca bi r haz alyor-
FLM KULB 173
u. tane yz ifadem var, derdi, saa bakarm, sola ba
karm, ileri bakarm. Oynad Caniler Avast (1955) filminin
ynetmeni Charles Laughton o huysuzca umurumda deil
bebek tavrnn rol olduunu sylemiti. Robert Mitchumn
gzel konuan ve yaayan aktrler arasnda Macbeth rolne
en uygun kii olan okumu, mfik, iyi kalpli bir adam oldu
unu sylemiti. Mitchum ise farkl telden alyordu: Be
nimle dier aktrlerin arasndaki fark, benim hapishanede
daha ok zaman geirmi olmamdr.
Ama birlikte bu filmleri seyrederken, J essenin pek keyif al
madm fark ettim bazen. Woody Allenn Stardust Anlan'm
(1980) yarm saat seyrettikten sonra skldm fiziksel duru
undan, dirseklerine yaslanmasndan anladm ve filmi srf bana
elik etmek adna izlediinden phelenmeye baladm.
Stardustin kameraman kimdi bil bakalm, dedim.
Kimdi? dedi.
Karanlklar Prensi.
Gordon Willis mi?
Baha'nn ekimlerini yapan adam.
Fahienin (.Klute) ekimlerini yapan adam, dedi dalgnca.
Kibarca duraksadktan sonra Onun Fahienin ekimlerini
yaptn sanmyorum, dedim usulca.
Ayn adam.
Be dolarna bahse girerim ki Gordon Willis Fahienin
ekimlerini yapmad, dedim.
Kazannca, km kanepeden kaldnp da paray arka cebine
koyarken bbrlenmedi, gzlerime bakmad. Fahie'hin e
kimlerini Michael Ballhaus yapt sanyordum, dedim sng
s dm bir halde.
174 D a v id Gfl mour
Fark ettim, dedi. u ilk dnem Fassbinder filmlerini ha
trlam olabilirsin. Grntleri grenlidir.
Gna gzlerimi diktim ve sonunda bam kaldrp bana bak
t. Ne? dedi. Oysa niye baktm pekl biliyordu.
ON NC
BLM
2 005 GZ. CHI NA TOWN. daresi blmne ge-
en Chloe, Londra, Ontariodaki okuluna geri dnd. Ksa
sre sonra J esse restorandaki iinden ayrlp kuzeye gitmek
ve orada bir aylna, uzaktan tandm bir gitarist arkadan
da kalp beste yapmak istediini syledi. Delikanlnn babas
elence sektrnde avukatlk yapan biriymi ve Coochiching
Glnde byk bir evi varm. Bir de teknesi. Orada kira
vermeden kalabilirlermi. Yredeki bir restoranda bulak
lk yapabilirlermi. Ne dnyormuum? Bunun aslnda bir
soru olmadn ikimiz de biliyorduk. Olur dedim.
Sonra gidiverdi. Eh, on dokuz yana geldi, normaldir diye
dndm. En azndan Michael Curtizin belki zc son tu
tulmaz diye Ka^ablankayz iki ayr son ektiini biliyor. Bu bil
gi dnyada mutlaka iine yarar. Olumu dnyaya donammsz
gnderdiim sylenemez.
Chinatowndaki mavi nc kat odas ilk kez botu. Sanki
birisi evin btn yaam enerjisini emmiti. Ama ikinci hafta
civan bundan holanmaya baladm. Mutfak dank dej}^
buzdolabnn kolunda yapkan parmak izleri yoktu, sabahn
nde merdiveni paldr kldr kan yoktu.
J esse bazen telefon ediyordu, biraz grev niyetine; aa
lar plakm, gl soukmu ama iinden memnunmu, dier
her ey de gayet yolundaym. Bir sr beste yapyorlarm
Geceleri bir battaniyeye sarnp teknede yatyor, yldzlara ba
kyormu, arkada gitar tngrdatrken. Belki ehre dnd
nde J oelle (gitaristin ismiydi) birlikte bir daire tutarm. Bu
aralar bir hafta sonu Chloe gelecekmi.
Sonra bir gn (bisikletliler yine eldiven takmaya balam
lard) telefon ald ve J essenin sesini duydum. Dikkatini top-
layamayan, buzda aya kayan bir adam gibi sesi titriyordu.
Demin tekmeyi yedim, dedi.
ten mi atldn?
Hayr. Chloe. Demin beni terk etti.
Telefonda J essenin amasz hayan, hayta arkadalar ko
nusunda tarnmlar; Chloe onlara garson ve havaalan per
soneli olacak tipler demi. Birisi birisinin yzne telefonu
kapatm. Chloe genellikle tekrar ararm. (Bunu daha nce
yapmm.) Ama bu sefer aramam.
Birka gn geti. J esse nc sabahta, yapraklarn bakr
rengi grnd aydnlk bir sabahta uyannca Chloenin
yeni bir erkek arkada bulduuna sanki bir filmde grme-
sine emin olmu.
Bu yzden ona telefon ettim dedi. Amad. Sabahn seki
ziydi. Hayra alamet deil, diye dnsem de bir ey demedim.
O gn restoran mutfandan onu defalarca aram; bir sr
mesaj brakm. L tfen ara. demeli ara. Bu arada o erkek
FLM KULB
177
arkada meselesi konusundaki tmtnlii, ciddi ve benzersiz bir
durumla kar karya olduu hissi vcuduna bir mrekkep
lekesi gibi yaylyormu.
Nihayet o gece saat onda Chloe onu aram, J esse arka
dan sesler geldiini duyuyor mu. Mzik, bouk konumalar.
Chloe neredeymi? Bir bardaym.
Seni bir bardan m aram? dedim.
J esse ona bir terslik olup olmadm sormu: konumakta
zorlanyormu. Bir yabancyla konuur gibiymi. Konuma
mz gereken eyler var, demi Chloe. Anlalmaz bir eyler
sylemi. J esse emin deilmi ama sanki Chloe eliyle ahizeyi
kapatp barmenden bir martini istemi gibi gelmi.
J esse vakit kaybetmeyip (bu ynn hep etkileyici bulmuum-
dur) direkt konuya girmi. Beni terk mi ediyorsun? demi.
Evet, demi Chloe.
Sonra J esse bir hata yapm. Telefonu Chloenin yzne
kapam. Kapatp Chloenin alayarak aramasn beklemi.
Kuzeydeki yazln salonunda ileri geri dolanarak telefona
bakm. Y ksek sesle Chloeyle konumu. Ama telefon al
mam. J esse, Chloeyi aram. Neler oluyor? demi.
Sonra Chloe durumu aklam. Bu konuyu dndn
ve birbirlerine uygun olmadklann sylemi; o genmi, ni
versiteye gidiyormu, heyecan verici bir kariyerin eiin
deymi. Klieleri pe pee, yeni bir zgr kz sesiyle srala
m; J esse bu sesi daha nce de biraz duysa da, imdi Chloeyi
bomak istemesine, ondan rkmesine yol am.
Buna piman olacaksn Chloe, demi.
Olabilir, demi Chloe ftursuzca.
Tamam yleyse, hayatndan kyorum, demi J esse.
O zaman ne dedi biliyor musun baba? I loakal )Cssc
Adm ok usulca syledi. Adm yle sylemesi, I lo<;ak'i|
J essc, demesi gerekten kalbimi krd.
O gece arkada J ocl mutfaktaki vardiyas bitince eve gel
mi. J esse ona olanlar anlatm.
Sahi mi? demi J oel. Akustik gitarna yeni teller takarken
jesseyi on dakika kadar dinledikten sonra anlalan sklm
ve konuyu deitirmek istemi.
Uyudun mu? diye sordum.
Evet, dedi bu soruya armasna. Benden bir ey iste
diini ama bir yandan da ona son krk sekiz saattir bnyesin
de biriken zehirden kurtulmann yolunu gstermekten baka
bir yardmm dokunamayacan bildiini hissediyordum.
Sonunda Keke sana yardm edebilsem, dedim acizce.
O zaman konumaya balad. Ne dediini hatrlamyorum,
nemli deil, durmadan konutu o kadar.
Belki de eve gelmelisin, dedim.
Bilmiyorum.
Sana biraz tavsiye verebilir miyim? dedim.
Tabii.
Kendini uyuturuculara, ikiye filan verme. Birka bira i,
kendini berbat hissediyorsun biliyorum, ama sarho olursan
sabah uyannca kendini cehennemde sanrsn.
Zaten yle sanyorum, dedi ac bir kahkaha atarak.
nan bana, dedim, durumun ok daha ktleebilir.
Umanm beni hl seviyorsundur.
Tabii ki seviyorum.
Duraksad. Sence Chloenin yeni bir erkek arkada var
mdr?
17 dvfci Gflmour
bilmiyorum canm. Ama sanmam.
Neden?
Nasl neden?
Yani neden yeni bir erkek arkada olduunu sanmyor
sun?
bu kadar abuk bulacan sanmyorum o kadar.
Ama o ok gzel bir kz. Srekli aslanlar oluyor.
bu onlar evine gtrecei anlamna gelmez ki. bunu
syler sylemez szck seimime piman oldum. J essenin
aklna yeni fikirler getirmi olmalydm. Ama bir sonraki d
nceye gemiti bile.
Neyden korkuyorum biliyor musun? dedi.
Kvet, biliyorum.
Hayr, dedi, ucidden korktuum eyi kast ediyorum.
Nedir?
Morganla yatmasndan korkuyorum.
bunun olacan sanmam, dedim.
Neden?
Anladm kadaryla onunla ii bitmi.
Bakas olsa o kadar canm sklmaz.
Bir ey demedim.
Ama Morganla yatarsa cidden ok kt olurum.
Uzun bir sessizlik oldu. O tara evindeki halini, ssz gl,
plak aalar, ormanda gaklayan bir kargay hayal edebili
yordum.
Belki de eve gelmelisin.
Y ine uzun, dnceli bir sessizlik; korkun eyler hayal etti
ini seziyordum. Biraz daha konualm m? dedi.
Tabii, dedim. Btn gnm bo.
IM KDUJIIJ 17
180
Odvfd Gflmour
Bazen gece ge vakitte teiefo n alnca bir an tereddte
kaplyordum. J essenin dindirilemez strabyla yzleme
ye hazr olup olmadm merak ediyordum. Bazen ama
yaym diye dnyordum. Yarn konuurum. Ama sonra
Paula Moorsu ve fazla erken kalktm o rktc k sa
bahlarn, beni upuzun ve korkun bir gnn bekleyiini
anmsyordum.
Chloenin seni bazen sktn sylediini hatrlyor mu
sun? dedim bir gece ona telefonda.
yle mi dedim?
Onunla yolculua kmaya korktuunu, nk uaktay
ken seni skabileceini syledin. Seni aradnda telefonu
kulandan uzakta tuttuunu nk kariyer planlarndan
bahsedip durmasna artk dayanamadn syledin.
yle hissettiimi hi anmsamyorum.
Hissettin ama. Gerek bu.
Uzun bir sessizlik. Babamla bunlar konumam o
cukluk mu sence? Arkadalarmla konuamyorum. Ap
tal aptal eyler sylyorlar, kastl olarak deil, ama beni
cidden zecek laflar etmelerinden ekiniyorum. Anlyor
musun?
Elbette.
Nihayet bir suu itiraf eden bir adam gibi hafife ses
tonunu deitirdi. Ona telefon ettim, dedi.
Ve?
Ona sordum.
Cesurca davranmsn.
Hayr dedi.
Neye hayr dedi?
FLM KULB
181
Bakasyla yatmyormu ama yatsa bile beni ilgilendir
mezmi.
Boktan bir laf etmi, dedim.
Beni ilgilendirmekmi? Daha birka gn nce birlikteydik,
imdi de kalkm seni ilgilendirmez diyor.
Sen ne... K endimi durdurdum. Chloe senin onu bu
kadar kzdracak ne yaptn dnyor?
Morgan ona bok gibi davranrd. Durmadan aldatr
d
Sahi mi?
H h.
yi ama sen ne yaptn J esse?
Bir daha o kadar gzel bir kz arkada bulabilir miyim
sence?
Byle konuup duruyordu. O sonbahar baka sorunla
rm vard: karm, Fl aubertle ilgili uzun bir dergi yazs,
nc kat atsndan den kiremitler, o gazete iin bir
baka film eletirisi, bodrumda kalan ve kirasn zamann
da deyemeyen bir kirac kadn, kuron kaplama yaplmas
gereken az diim (Tinann sigortas masrafn ancak yar
sn karlyordu); ama J essenin cinsellikle ilgili kapld
deheti nedense aklmdan karamyordum.
nsanlar Bir ey olmaz. Hayat byledir, hepimizin ba
na gelir, diyorlard, ama ben gecenin bir vakti insann ka
fasnn iinde oynayan o filmleri biliyordum, insan acdan
deliye dndrebileceklerini biliyordum.
Ayrca tam J essenin yokluuna, yann ilerlemesiyle
birlikte d dnyaya ekilmesine almken bir ekilde
geri gelmesi tuhaft. Byle olmasn istemiyordum. Sosyal
182 David Gflmour
listesinin dibindeki adam olmay, ancak btn o- ,
' kadaia
r megulken birlikte akam yemei yedii babas
yelerdim kesinlikle.
ON DRDNC
BLM
f ^ R K A HAFTA SONRA EVE DND; hava
souktu, rzgr sokamzda bir haydut gibi dolanyordu;
dar kmanz bekliyordu ve evden fazla uzaklatnzda
yakanzdan tuttuu gibi yumruu akyordu. O ilk gnleri
ok net hatrlyorum: J esse dandaki hasr koltukta donuk
gzlerle oturuyor, ayn eyleri dnp duruyor, durumunu
daha az berbat klmann bir yolunu anyor, kabul edilemez
eyden artk kurtulmaya alyordu.
Yannda oturuyordum. Gkyz sokan uzantsymas
na beton grisiydi, sanki ikisi ufukta birlemilerdi. J esseye ya
adm btn korkun maceralan anlattm: sekizinci snfta
ki Daphneyi (beni alatan ilk kzd), lisedeki Barbaray (beni
bir dnmedolaptayken terk etmiti), niversitedeki Raissay
(Seni sevmitim bebeim, gerekten sevmitim!)... bar
ma saplanan yarm dzine haneri.
Ona keyifle ve hevesle anlattm bu yklerin kssadan
hissesi hepsinden de sa kurtulmu olmamd. yle ki artk
Davfd Gflmour
onlann korkunluklarndan, o anki umutsuzluumdan
bahsetmek elenceliydi.
Ona bu ykleri anlatmamn sebebi -ki bunu anlatmaya s
rarla altm-, ellerine buz kraca alm o dilberlerin, beni
alatan ve bir le vakti byte altna alnm bir solucan
gibi kvranmama yol aan o kzlarla kadnlarn hibiriyle im
di birlikte olmayacam anlamasn istememdi. Haklydlar
J esse. Beni terk etmekte haklydlar. Onlara uygun adam de
ildim.
Sence Chloe beni terk etmekte hakl myd baba?
Hata yapmtm. Arabann bu yola sapacan tahmin et
memitim.
Bazen beni su altndan bir kamla nefes alan bir adam gibi
dinliyordu; sanki sa kalabilmesi anlatacaklanm dinlemesi
ne, bunlardan oksijen almasna balyd. Bazense -dikkatli
olmam gerekiyordu- akimda korkun hayaller canlanmasna
yol aabiliyordum.
Sanki ayana bir cam paras saplanmt; baka ey d-
nemiyordu. Byle konuup durduum iin ok zgnm,
diyor, sonra da biraz daha konuuyordu.
Ona sylemediim uydu ki, durumu dzelmeden nce,
uyanp da Hmm, ayam su toplam galiba. Bakaym. Aaa,
evet! Su toplam. Durumum hi fena deilmi meer. Kimin
aklna gelirdi ki? diye dnmeden nce byk ihtimalle ok
daha ktye gidecekti.
zleyeceimiz filmleri seerken dikkatli olmam gerekiyor
du. Ama seksle ya da ihanetle ilgili olmayan bir ey setiim
de bile (ki maalesef yle filmlerin says ok deil), J essenin
ekran strap verici fantezileri iin bir eit tramplen niyetine
FLM KULB
185
kullandn, ekrana bakarak beni kandrabileceini dn
dn, film izler gibi yaparken bir konaktaki hrsz misali
kendi zihninde gezindiini grebiliyordum.
Her ey yolunda m? diyordum.
Kanepede uzun cssesini kmldatyordu. yiyim. Ona
bir Gml Hazineler filmi daha seyrettiriyordum, bir o
cua ana yemekten nce tatlsn verircesine. Yeter ki kendini
sulamaktan vazgesindi. Yeter ki glsnd.
Ona lshtar\ (1987) izlettim. O film yznden pe pee
darbeler aldm ama srarlym. Warren Beatty ile Dustin
Hoffmann l krall I shtara gelip de yerel siyasete kan-
malanndan sonra filmin uvalladna kimse itiraz etmez. Ama
ncesinde ve sonrasnda yle gzel espriler vardr ki; Warrenla
Dustin kk kafa bandan takarlar, ark syleyip dans ederler.
Muhteemdir. Isbtar kusurlu ama gzel bir filmdir; huysuz ga
zeteciler onu daha bata yerden yere vurdular, nk Warrenm
bir sr gzel kzla kmasndan bkmlard.
Ama J esseyi neelendirmedi. Bir ivi fabrikasyla ilgili bir
belgesel izletmitim sanki.
Sonraki birka haftada bir sr gml hazine seyrettik.
Yanmdaki kanepede oturan J essenin huzursuzluunu hisse
debiliyordum; vcudu karanlkta bekleyen bir hayvan misali
gergindi. Bazen filmi durduruyordum. Devam etmek istiyor
musun? diyordum.
Tabii, diyordu bir transtan kmasna.
Elmore Leonardla ilgili hep sevdiim bir yk vardr. Ellili
yllarda Chevroletnin reklam yazarln yapyordu. Leonard
yanm tonluk kamyonlarla ilgili aklda kaba bir reklam metni
yazabilmek iin onlar kullanan adamlarla konumu. Bir ta
nesi Hu orospu ocuunu eskitmek mmkn deil. Sonun
da onu grmekten sklyorsun ve yenisini alyorsun, demi
I ^eonard bunu reklam metni nde kull anmak isteyince Chevy
yneticileri glmler ama ol maz demiler; l kenin her ve
rindeki ilan panolarnda grmek istedi kl eri meti n bu deil
mi. A ma I ^eonard on yl sonra dedekti f romanl ar yazmaya
baladnda tam da byle l aflar kulland. Sradan olmadan
sradanlk hissi veriyorlard.
1995te ekilen Tut u Bcr hdeki u sahneyi hatrlyor mu
sunuz? Hani bir restoranda Chili Palmern pahal bir ceketi
alnr; Hey, ceketim nerede, ona drt yz dolar verdim,
demez. Hayr, hayr. Restorann sahibini bir kenara eker ve
Uzun kollu, takm elbise ceketi klapal, siyah bir deri ceket
gryor musun? Grmyorsan bana yz yetmi dokuz
dolar borlusun, der. Tam bir Elmore L eonard diyalogudur
bu. Elenceli ve nettir.
Peki 1995te ekilen macera filmi, Riding the Kap 'deki u
sahneye ne demeli? Amerikal polis mdr Raylan Givens
bir arabay almakla megul iki suluyu basar. Leonardo
daha sonra olanlar yle anlatr: Givens o iki adama pom
pal tfei dorulttu ve btn kanun adamlarnn dikkati
ve saygy garantilediini bildikleri bir hareket yapt. Pom
pal tfei ate etmeye hazr hale getirdi ve o sert metalik
sesi duyan iki adam hemen teslim oldular; ddk almaktan
daha iyiydi.
Elmore Leonardn pek ok romannn filmi ekilmitir.
1967de Paul Newmann oynad A s i Kabaday, Bay Majes-
tik (1974), 1985te Burt Reynoldsun oynad Stick, 52 Pd-
kup (1986). Bu ilk filmlerin ou, kitaplardaki kara mizah ve
FLM KULB 187
elenceli diyaloglar yanstamadlar. Bunu ancak bir sonraki
neslin yeni ve gen ynetmenleri baarabildi. Quentin Ta
rantino Jackie Brown (1997) adl, biraz fazla uzun ama ho bir
film ekti; Tut u Bcr Elmore Leonardn slubunu ya
kalad; ayrca romandaki diyaloglarn kullanlmasnda filmin
yldz J ohn Travoltann direttiini belirtmekte fayda var.
Sonra 1998de ynetmen Steven Soderbergh, George
Clooney ile J ennifer L opezin oynad Ak ve Paray ekti.
Eletirmenler bayldlar ama maalesef pek gie yapmad ve
abucak ortadan kayboldu. Oysa o senenin en iyi filmlerin
den biriydi. Klasik bir gml hazine olduundan J esse iin
setim.
Film balamadan nce J esseye filmdeki Steve Zhan diye
bir aktre dikkat etmesini syledim. Glen adl ke bir kaybe
deni oynar. J ennifer L opezle George Clooneynin arasndan
sivrilebiliyor mu emin deilim, ama buna epey yaklar. Ta
nnmam bir aktrd, bu arada Harvard mezunuydu, filmin
semelerine bile katlamamt, kendi videosunu hazrlayp
ynetmene gndermek zorunda kalmt. Soderbergh kasedi
on be saniye izledikten sonra te adammz, dedi.
J essenin bu filmin de ne kadarm gerekten izlediini
bilmiyorum. Ara ara dikkati dalyor gibiydi ve bitince rahat
lad samnm; hemen st kata kotu.
Sonra turnay gznden vurdum, o kadar iyi bir film setim
ki, J esse filmi o kadar beendi ki birka saatliine Chloyi ta
mamen unuttu sanki.
Yllar nce bir yaz gn Torontodaki Yonge Sokanda
yrrken eski bir arkadamla karlamtm. Epeydir gr
myorduk ve hemen bir film seyretmeye karar verdik, ki si-
nemaya gitmenin en iyi yoludur. Y akndaki bir sinemaya bak
tk; alo film oynuyordu. Bunu izlemelisin, dedi. Mutlaka
izlemelisin.
zledik. lgtn Romantik (1993) neredeyse dayanlmayacak
kadar keyifli bir filmdir. Kendinizi ksdayn, en fazla alt ayda
bir seyredin. Kokainle, cinayede ve genlik akyla ilgili bu
filmin senaryosunu Quentin Tarantino yirmi be yanday
ken yazd. lk senaryosuydu. Senaryoyu satmak iin be yl
ura; kimse almyordu. Stdyo yneticileri senaryonun
deiikliini kusurlulukla kartryorlard. A ma Tarantino
Rezervuar Kpeklerini (1992) ekip de kendini kantiaynca n
giliz ynetmen Tony Scott senaryoyu kabul etti.
lgn Romantik 'te, Dennis Hopperla Christopher Walkenin
sekiz-dokuz dakikalk bir diyalogu vardr, ki bence filmin bel
ki de en iyi sahnesidir. (Bunu sadece bir kere syleyebilirsiniz
biliyorum, ben de u ana kadar beklemitim.) yi aktrlerin
gzel bir diyalogla neler yapabileceklerini grmek harika bir
his. Aynca birbirlerinden aldklar keyfi de gryorsunuz.
Gvde gsterisi yapyorlar. K aranlk sinemada otururken, o
sahne baladnda, Christopher Walken Ben DeccaFim
dediinde arkadam kulama eilip imdi iyi izle, diye f
sldad.
Filmin baka ho taraflan da var: salar rastal bir uyu
turucu sacs rolndeki teatral Gary Oldman; iddet sah
nelerini o kadar iyi kotaryor ki, J essenin dedii gibi olay
balamadan birka saniye nce ubuklarla in yemei yiye
biliyor. Brad Pitt, Californial bir ke, Val K ilmer ise Elvis
Presleynin hayaleti rolnde... liste uzayp gidiyor.
J esseye filmin sonundaki ak sahnesine, Christian Slaterla
FLM KULB) 189
Patricia Arquettenin bir Meksika kumsalndaki sahnelerine,
gnein altn sans ve kan krmzs bulutlarn arasndan bat
masna, Patricia Arquettenin Harikasn, harikasn, harika-
SIn, deyip durmasna dikkat etmesini syledim.
O son sahne houna gitti. Sanki bir gece bir barda uygun
bir ark alarken gzel bir kz yanna gelecekmi gibi hisset
tirdi. t(Harikasn
Sonradan, paltolarmzn iinde bzlm otururken, ilk
parlak kar taneleri yere dnce kayboluyordu. Chloeyle
film seyretmeyi hi sevmezdim, dedi J esse. Syledii ey
lerden nefret ederdim.
Birlikte sinemaya gidemeyecein bir kzla birlikte olamaz
sn, dedim, kendimi Dede Walton gibi hissederek. Nasl
eyler sylyordu ki?
Y aan kan izledi bir an; sokak lambalannn nda gzleri
ok parlak, cam gibi grnyordu. Salaka eyler. Beni kz
drmaya alrd. Gen profesyonel tavnnn bir parasyd.
Can skc gibi geldi.
Cidden sevdiin bir filmi seyrediyorsan acayip can sk
c oluyor. Y anndakinin ilgin olmaya almasn istemi
yorsun ki. Filmi sevmesini istiyorsun o kadar. Bir keresinde
ne dedi biliyor musun? Stanley K ubrickin Lo/itas Adrian
Lynenkinden daha iyiymi. Kafa sallayp ne eildi. Bir an
gen bir asker gibi grnd. Y anlyor bence, dedi. Adrian
Lynen Ljoltta s bir bayapt.
yle.
Ona Baha'y izlettim, dedi. Ama balamadan hemen
nce Bu filmi eletirmeni cidden istemiyorum, tamam m?
dedim.
1 9 0
Davff Gllmour
Ne dedi?
Baskc davrandm syledi. stediini dnebilirmi
Sen ne dedin?
"Baha filmi hakknda istediini dnemezsin, dedim.
Sonra ne oldu?
Tarttk galiba, dedi bezgince. K ar ya artm gibiydi;
kar taneleri sokak lambalarnn klarnda dnp duruyordu;
sokamzdan geen arabalarn far klarnda da grlyor
du. Filmi sevmesini istemitim. Bu kadar basit.
Bilmem ki J esse, bana rya gibi bir ak ilikisi gibi gelme
di. Birlikte sinemaya gidemiyorsunuz, nk sinirini bozuvor;
birlikte yrye kamyorsunuz nk cann sklyor.
Ban sallad. Tuhaf, dedi bir an sonra, btn bunlan
arak anmsayamyorum. Tek anmsadm birlikte geirdii
miz gzel zamanlar.
Karm dan kt; sundurmann yand. Ahap stn
deki koltuk ayaklan gcrdad. Sohbetimiz kesildi, sonra de
vam etti. Kanm gitmek bilmiyordu. Bir sre sonra ikisini ba
baa braktm. K anmn J esseye kendini daha iyi hissettirecek
bir eyler syleyebileceini dndm. Benim Tina gen
liinde, niversitedeyken tam bir parti kzyd. Bu Morgan
meselesine farkl bir yorum getirebileceini biliyordum, ama
anlatacaklann duymamamn daha iyi olacan hissediyor
dum. Bir ara salon penceresinden baktm; birbirlerine ok
yakn oturuyorlard. Karm konuuyordu; J esse dinliyordu;
sonra beklemediim bir ey duyup ardm; kahkaha sesleri;
glyorlard.
Her akam sundurmaya kp sigara imeye ve sohbet et
meye baladlar. Onlara asla elik etmiyordum, kendi aralarn-
FLM KULB
a konuuyorlard ve J essenin konuabilecei, kendisinden
yal bir kadnn bulunduunu bilmek rahatlatcyd. Tinann
ona niversite yllaryla, kendi tabiriyle parti yllaryla ilgili,
muhtemelen bilmediim eyler anlattnn farkndaydm. Ne
konutuklarn asla sormadm. Baz kaplar amamak iyidir.
Sar kartlarmdan grdm kadaryla J esseye ahane
Hayat\ tekrar izletmeyi dnmm, ama Donna Reedi
Chloeye benzetebileceinden ekinip son anda vazgemiim
ve onun yerine Kalp Mnltsm (1971) izletmiim. Bir Fransz
sanat filmi seyrettirmek istemiyordum -J essenin elenmek
istediini biliyordum-, ama bu film o kadar iyiydi ki deneme
ye deer gibi geldi.
400 Darbe gibi, Louis Mallenin Kalp Mrlts da bymekle,
erkekliin eiindeki gen olanlarn tuhaf beceriksizlikleriy
le, son derece zengin i dnyalaryla ilgili bir filmdir. Yazarlar
o ilgin krlganlk dnemini ilemeye baylrlar... sanrm in
sann d etkilere ok ak olduu, betonun henz kurumad
bir dnem olduundan.
Kalp Mrlts'ndaki olan dnyada zrafa gibi saa sola ar
parak dolanrken bu krlganl vcudunda, hafif toparlak
omuzlarnda, uzun ve ince kollannda tar sanki. Bu film
de mthi bir nostalji hissi vardr; sanki senarist Louis Maile
ok, ok mutlu geirdiini ancak yllar sonra fark ettii bir
dnemini anlatmaktadr. Aynca bu filmde ergenliin kk
ayrntlar yle gzel verilir ki, hepsi tamdk gelir... sanki siz
de ellili yllarda bir kasabada, bir Fransz ailenin yannda b
ymsnz gibi hissedersiniz.
Hele sonu mthitir. Louis Mallenin filmi o ekilde bitir
meyi semesi neredeyse inanlmazdr. u kadarn syleyeyim
ki, arada srada yle bir olay yaarsnz ki bir insan ne kad'
192 David Gllmor
iyi tandnz dnrseniz dnn, o kiinin hayatnn bu
tn nemli anlarn bildiinizi sansanz bile aslnda bilmedi
inizi ve bilemeyeceinizi anmsatr.
Ulu Tannm! dedi J esse bana nce hayretle, sonra huzur
suz bir neeyle, ardndan da takdirle bakarak. Cidden cesur
bir ynetmenmi!
Bu gml hzineleri seyrederken J esse arada srada yo
rumlar yapyordu ve son senede filmler hakknda bu kadar
ok ey renmesine ayordum. Geri onun pek umurunda
deildi; btn bunlan bilmektense telefonun almasna razy
d sanrm.
Bakyorum da, dedim film bitince, gayet iyi bir film
eletirmeni olmusun.
Ya? dedi dalgnca.
Ben CBCde ulusal film eletirmenlii yaparken filmler
konusunda senin kadar bilgili deildim.
Ya? Pek ilgilenmemiti. (Neden iyi bildiimiz eyleri yap
may hi istemeyiz?)
stesen film eletirmeni olabilirsin dedim.
Sevdiim filmleri biliyorum. O kadar.
Bir sre sonra usulca Peki, baz sorular soraym, tamam
m? dedim.
Tamam.
Fransz Yeni Dalgasyla birlikte gelen yenilii sayabilir
misin?
Gzlerini krptrp dikeldi. Eee, dk bteler...?
H h.
Akc kamera ekimleri?
3 FLM KIJ LJ B) 19J
4
i . >>
I Evet.
I Stdyolardan sokaklara kan kameralar?
I tane Yeni Dalga ynetmeninin ismini sayabilir mi-
i Sinr
j Truffaut, Goddard ve Eric Rohmer. (Havaya girmeye
balamt-
i Yeni Dalgann Franszcas nedir?
Nouvelle vague.
i Hitchcockun Kular filminin en sevdiin sahnesi?
Tipi Hedrenin arkasnda bir oyun park vardr ve tekrar
grdmzde kularla dolmutur.
i Bu sahne neden iyidir?
{ nk seyirciye kt bir eyler olacam haber verir.
] Buna ne denir?
Gerilim, dedi. Hitchcockun Aktan da stnde ikinci
bir merdiven yaptrmas gibidir. Sustu; bu bezgin bilgilik
halinden holand belliydi. Bir an sanki Chloenin odada
olduunu, btn bunlar dinlediini hayal ediyormu gibi gel
di.
Bergmann favori kameraman kimdi?
Bu kolay. Sven Nykvist.
Nykvist, Woody Allenn hangi filminde alt?
Aslnda iki filminde. Sular ve Kabahatlerde ve Bir Baka
Kadnda.
Howard Hawksa gre bir filmi iyi klan nedir?
tane iyi sahnesinin olmas ve hi kt sahnesinin ol
mamas.
Yurtta Kanede bir adam elli yl nce New Jerseyde bir
nhtmda grd bir eyden bahseder. Nedir?
194 David Gilmour
Gne emsiyeli bir kadn.
Son soru. Bunu da bilirsen akam yemei benden V
tri
Hollywood akmndan ynetmenin ismini syle.
aret parman kaldrd: Francis Coppola... Martin Scot
cese... Brian De Palma.
Bir an sonra Ne demek istediimi anladn m? dedim
Onu biraz gaza getirmi olmalym ki, o gece bilgisayanma
bir CD-ROM takt. Serttir/ dedi tantm niyetine. Kuzeyde,
Chloe dnmemecesine gittiinde, rzgrn pencereleri sars
t gecelerde besteledii bir arkyd. Bir kemann ksa bir
ezgiyi defalarca tekrarlamasyla balyordu; sonra basla bateri
giriyordu, ardndan da J essenin vokali.
oumuz ocuklarmz dahi sanarz biliyorum, yle ol
masalar bile (yaptklar lekeye benzer kk resimleri sanki
Picassonun tablolarymlar gibi buzdolabna asarz), ama
Angels adl bu arky geen gn, Chloe meselesinin bi t
mesinden ok sonra dinledim ve unu syleyebilirim: sada
katsiz bir gen kadna verilen bu mesajda etkileyici bir taraf
vard. Sanki yanmdaki kanepede oturup da arkya sessi zce
dudaklarm oynatarak elik eden ocuk deil de zgvenli bir
bakas tarafndan bestelenmiti.
Ama beni asl etkileyen bu deildi. arknn szleri epe}
deiikti. Sulamalardan yalvarmalara geiliyordu. Sertti l er,
hedefleri incitmekti, mstehcendiler, sanki besteci tamamen
iini dkmt. Ama aym zamanda ilk kez samm iydiler; artk
gettoda bymek, irketlerin agzll, o c uk l uk ta arka
FLM KULB
195
Bahedeki rngalarla prezervatiflerin arasnda yrmek gibi
amalklar yoktu. Angels itendi.... sanki birisi Jessenin
derisinin bir tabakasn yzm ve lklarn kaydetmiti.
O arky dinlerken Jessenin benden yetenekli olduunu
fark ettim -bu tuhaf bir ekilde rahatlatcyd, rahatsz edici
deildi-* Doutan yetenekliydi. Chloe yznden ektii ac,
yeteneini ortaya karmt. Chloe, Jessenin besteciliindeki
ocuksuluun trplenmesini salamt.
CDdeki ses alalrken, inleyen keman alalrken (ileri geri
hareket eden bir testere gibiydi, drtlen ve kurcalanan bir
yarayd) Jesse Nasl buldun? dedi.
Tadn karsn diye yavaa, dnceli bir edayla Bence
ok yeteneklisin, dedim.
Aynen okulu brakmak isteyip istemediini sorduum za
manki gibi ayaa frlad. Kt deil, deil mi? dedi heye
canla. Ah, Chloeden kurtulmasnn yolu bu olabilir, diye d
ndm.
O akam eve ge geldim; sundurma karanlkt; Jesseyi
grdmde arpmama ramak kalmt. Tanrm, dedim.
Beni korkuttun. Arkasnda, mutfak penceresinin ardndaki
aydnlk mutfakta hareket eden Tinay grnce ieri, onun
yanna gittim.
Normalde Jesse peimden eve girip durmadan konuurdu.
Bazen tuvaletin nnde bekledii, kapnn arkasndan konu
tuu bile oluyordu. Karma o gnn iyi haberlerini verdim
(sadan soldan iler almtm, ortalk i kaymyordu), sonra da
196 David Gflmour
tekrar dar ktm. I atm. Jesse bana bakmak iin ban
geriye evirdi; dudaklarnda gergin bir glmseyi vard.
Yanna usulca oturdum. Hani olmasndan korktuum bir
ey vard ya? dedi.
Evet.
Oldu.
Bir arkada telefon edip haber vermi.
Emin misin?
H h.
Morgan olduunu nereden biliyorsun?
nk Morgan arkadama sylemi.
Sana syleyen arkadana m?
Evet.
Tannm, niye byle bir ey yapsn ki?
nk Chloeden hl holanyor.
Yani arkadan sana neden sylemi?
Arkadam olduu iin.
Sokan kar tarafnda oturan inli kadn elinde sprgey
le kp basamaklarm hararede sprmeye koyuldu. Jesseye
bakmaya cesaret edemiyordum neredeyse.
Bence Chloe korkun bir hata yapyor, dedim acizce.
Kk kadn durmadan sprrken kk kafasyla etrafa
ku gibi baknyordu.
Artk Chloeyi geri kazanmam imknsz, dedi Jesse.
mknsz.
Koltuundan kalkp sundurma basamaklarndan inmeye
balaynca kulaklann fark ettim. Krmzydlar, sanki kol
tuunda iki bklm otururken kulaklarm o v u t u r m u t u
O krmz kulaklar ve yryerek uzaklamas -gidecek yefl
FLM KLLLBJ
197
yokmuasna, Chloe dnda her ey bomuasna, dnya ta
ufka kadar uzanan bo bir otoparkmasna- yreimi szlat-
0 ve arkasndan seslenmek istememe yol at.
J esseye bir J ean-Pierre Melville filmi olan Gecelerin Adam ru
\ (1974) izletmek zereydim, ama onun yerine Chunking
Ekspresini istedi. Gidip yukardaki odasndan getirdi. Olur
mu? dedi. Chloeyle kmadan nce izlediim bir eyle-
j ri seyretmek istiyorum. Ama filmin yansnda, California
Dreamin televizyondan bangr bangr yaylrken, t gibi
! kz dairede dans ederken, filmi durdurdu. Olmuyor, dedi.
! Bana ilham verir sanmtm.
Nasl yani?
Anlarsn ya... Rebecay unuttum; imdi de Chloeyi unu
tacam.
Evet.
Ama gemie geri dnemiyorum. Rebeccadan holanmak
nasl bir eydi anmsamyorum. Bu film Chloeyi dnmeme
yol ayor o kadar. Fazla romantik. Ellerimi terletiyor.
Ertesi gece eve gelmedi; telesekretere olduka gergin, cid
di bir mesaj brakp geceyi stdyoda geireceini syledi.
Oray hi grmemitim, ama ufak olduunu biliyordum.
i*
yleyse J esse nerede uyuyacakt? Ayrca sesi tuhaf bir ekil
de souktu. Bir araba aldn idraf eden gen bir adamn
| s e s i y d i .
O gece rahat uyuyamadm. Ertesi sabahn sekizinde, hl
kaygd bir halde J essenin cep telefonunu aradm; bir mesaj
198
David Glmour
braktm; iyi olduunu umduumu syledim; ilk frsatta bd
basn arayabilir miydi? Sonra kendisini kt hissettiini bil
diimi, ama herhangi bir uyuturucunun, zellikle de kokain
nin muhtemelen hastanelik olmasna yol aacan syledim
Hatta belki onu ldreceini.
Bu meselenin kolay bir k yok, dedim, gne da
rdaki sundurmay aydnlatrken bo salonumda dolanarak
Kestirme bir yolu yok. Kibirli grnen ve hi inandrc
olmayan bir konumayd. Ama telefonu kapatnca biraz sa
kinletim; en azndan syleyeceklerim iimde kalmamt.
Yirmi dakika sonra beni arad. Bu kadar erken kalkmas tu
haft. Yine de oradayd ite, sesi biraz bouk geliyordu, biraz
dikkatli konuuyordu, sanki benimle konuurken birisi stne
tabanca dorultmu veya ok yakndan seyrediyormu gibi.
Her ey yolunda m? dedim.
Evet, evet, gerekten.
Sesin iyi gelmiyor.
Sinirle burnundan soludu. Tatsz bir ey yayorum.
Biliyorum J esse, dedim. Duraksadm. Araya girmedi.
Gece grrz yleyse.
Prova yapabiliriz, dedi.
Evet, ey, yleyse provadan sonra grrz. T i nayla a
rap iersin.
Duruma gre bakarm, dedi.
Duruma gre bakarm. (Kan bankasna ba yap filan de
mitim sanki.)
stne gitmemem gerektiini, yoksa isyan e d e b i l e c e i m k
youn bir ekilde hissettim. ok gergindi. Hoakal dedim-
Tuhaf bir ekilde gzel bir gnd, gne gz kamatn'
FLM KULB
199
c)VCj, aalar plakt, bulutlar gkyznde hzla ilerliyordu.
Rya gibi bir gnd.
Telefon tekrar ald. Donuk bir ses. Tonlamasz. Yalan
jvlediim iin zgnm, dedi jesse. Duraksad. Dn gece
uyuturucu kullandm. imdi hastanedeyim. Kalp krizi geiri
yorum sandm; sol elim uyuunca amblans ardm.
Hassiktir, diyebildim o kadar.
zgnm baba.
Neredesin?
Hastanenin ismini verdi.
Oras nerede ki?
Telefonu eliyle rttn iittim. Sonra ap bana adresi verdi.
imdi bekleme odasnda msn? dedim.
Hayr. Yanmda hemireler var. Yataktaym.
Sakn bir yere ayrlma.
Birka saniye sonra, giyinirken annesi arad; sokakta bir
oyunun provasndaym, le yemeine gelebilir miymi?
Tinann arabasna binip Maggieyi aldm ve o aydnlk ikin
di vakti hastaneye gittik; arabay park ettim; koridorlarda be
kilometre kadar yrdk; acil servisin resepsiyon masasn
daki birisiyle konutum; kaplar ald; akalaan hemirele
rin, doktorlarn ve mavi niformal paramediklerin yanndan
getik, sola saptk, sonra saa saptk, 24 numaral yataa git
tik. Jesse oradayd. Ceset gibi beyazd. Gzleri mermer gibiy
di; dudaklar kararm ve kabuk balamt; trnaklan kirliydi.
Bann tepesinde bir kalp monitr bipliyordu.
Annesi onu ahundan efkatle pt. Bense ona souk bir
edayla tepeden baktm. Kalp monitrne baktm. Doktor-
tir ne dedi? dedim. Jesseye dokunamyordum.
200 David Gilmour
Kalbim ok hzl atyormu ama kalp krizi deilmi.
Kalp krizi deil mi dediler?
Olmadm tahmin ediyorlarm.
Tahmin ediyoruz mu dediler, yoksa emini^mi dediler?
Annesi bana azarlarcasna bakt. Elimi J essenin bacana
koydum. Amblans arman iyi olmu. Umarm parasn
bana detmezler diyecektim az daha (ama kendimi tuttum)
Sonra J esse alamaya balad; beyaz tavana bakarken ya
naklarndan yalar szld. O kazand, dedi.
Kim?
Chloe. O darda eski erkek arkadayla eleniyor, bense
bu lanet olas hastanedeyim. O kazand.
Sanki bir ift gl parmak yreimi skyormu gibi his
settim. Baylacam sandm. Oturdum. Hayat ok uzundur
Jesse. Bu raundu kimin kazanacam bilemezsin.
Bu nasl oldu? diye hkrd. Bu nasl oldu?
Gsmn sarslmaya baladm hissediyordum. Tanrm,
riolur artk alamasn, diye dndm.
Jesse O herifi arad, herif de onu becerdi, deyip bana
yle strapl bir bak frlatt ki gzlerimi karmak zorunda
kaldm.
Durum biraz kt grnyor, biliyorum, dedim.
Evet, diye haykrd, ok kt grnyor. Uyuyamyo
rum, gzlerimi kapatamyorum. Bu grntleri aklmdan
karamyorum.
lecek, diye dndm.
Byle hissetmende kokainin pay byk canm, dedim-
nsann savunmasn alaa eder. leri olduundan kotu
gsterir. yle faydasz, yle zavallca ve iren bir ekilde
FLM K tl TB J 201
etkisiz szlerdi ki. Bir buldozerin yolundaki ta yapraklar gi
biydiler.
Tuhal bir sesle Sahi mi? deyince, bir cankurtaran yelei
ne elini uzatan bir adam gibi konumas beni cesaretlendirdi.
On be dakika konutum; annesi gzlerini onun yznden
avrmvordu. Durmadan konutum; sanki karanlk bir odada
etraf el yordamyla yokluyor, parmaklarmla saa sola do
kunuyordum, bir cebe, bir ekmecenin iine, bir rtnn al
tna, lambann yanna; o Sahi mi? sznn ruh halini ve
getirdii anlk rahatlamay tekrar yaatacak uygun szckleri
anyordum.
Bu kz unutabilirsin, ama kokainle olmaz, dedim.
Biliyorum, dedi.
Stdyoya srf prova yapmaya gittiklerini syledi. Jackin bir
eyler bildiini ve kendisinden gizlediini gn boyu hisset
mi. Belki de Chloe onu bandan beri aldatyormu; belki de
Morgan dnyada bir numaraym... falan filan.
uBana sylemediin bir eyler biliyor musun? demi.
Kz arkada, Chloeyi uzaktan tanyan Jack Hayr, de
mi; Jesse biraz stelemi. Hayr, yeni bir ey yokmu, sadece
imdiye kadar be kez anlatt durum varm: yani Chloenin
Morgan aramas, Morgann bir otobse adayp Londra,
Ontarioya gitmesi; akam dairede cidden ho arklar din-
kyerek geirmeleri. Sonra Chloe onunla yatm. Jack bundan
fazlasn cidden bilmiyormu.
Sonra birisi kokain karm. Yedi saat sonra, herkes uyur
un Jesse halya diz kp yerde kokain aramaya balam.
Sonra kolu uyumu; dar km, dars 1 lm, ara
balar parlyormu, ak bir bar bulmu; amblans armas
2 0 2 David Gflmour
gerektiini .sylemi; barmen Burada yle eyler yapmayz
demi.
Bunun zerine J esse bir telefon kulbesine gitmi, ya.
kit artk lene geliyormu, dnya frl frl dnyormu,
ok korkunmu, 9T aram. Kaldrma oturup beklemi.
Amblans gelmi; onu arka tarafa yatrmlar. Hastaneye gi
derlerken J esse arka pencereden dar bakm; gneli so
kaklarn geride kaldm grebiliyormu; bir hemire ona ne
aldm sormu; ailesinin telefon numarasn istemi; J esse
vermemi.
Sonra pes ettim/ dedi. Pes edip onlara her eyi anlattm.
Bir an kimse konumad; ylece oturup, eliyle yzn rten
solgun olumuza baktk.
Yapmamasn istediim tek ey buydu, dedi. Tek ey.
Neden o tek eyi yapt? Soluk, ocuksu ehresinde u d
nce okunuyordu: Yatakta neler yapmlardr kimbilir.
Boktan bir ey yapm, dedim.
Doktor geldi, gen bir Italyan adamd, kei sakall ve b
yklyd; srm gibiydi; J esseye Biz buradayken doktorla ak
konuabilir misin? dedim.
Bu nemli, dedi doktor, birisi zekice bir espri yapma-
sna, ak konumak nemli.
J esse evet dedi. Doktor baz sorular sordu; J essenin kal
bini ve srtm dinledi. Vcudun kokaini sevmiyor, dedi g
lmseyerek. Sigaray da sevmiyor anlalan. Doruldu.
Kalp krizi geirmemisin, dedi. Anlayamadm bir ak
lama yapt, yumruunu skarak bir kalbin durmasn taklit etti.
Ama unu syleyeyim. Senin yanda biri buraya kalp krizi
yznden geliyorsa sebebi mudaka kokaindir. Mudaka.
FLM KULB
203
Sonra doktor gitti; saat sonra biz de gittik; jessenin an
nesi ni metroya braktm. J esseyi evime geri gtrdm. Tam
garaj yoluna girerken tekrar alamaya balad. O kz ok
zlyorum, dedi. ok.
O zaman ben de alamaya baladm. Sana yardm etmek
iin her eyi yapanm, her eyi, dedim.
ylece oturup aladk.
N BENC
BLM
| SNRA BR MUCZl? GRRHKLKT (ama bel-
| ki de artc deildi). Kariyer dkn Chloe tereddte
4 kaplm anlalan. Sylentilere gre Morgan terk etmi.
I Yoklama ekmeye girimi. Chloenin en iyi arkada bir
| partide tesadfen Jesseyle karlam ve ona Chloenin
4 onu ok ama ok zlediini sylemi.
1 Jessenin yzne tekrar renk gelmi gibiydi; yryn-
I de bile gizleyemedii bir canllk vard. Bana bir ark ald;
sonra bir tane daha; Corrupted Nostalgiann ileri yaver
gidiyor gibiydi. Queen Sokandaki bir barda alyorlard.
* Onlar izlemeye gitmem hl yasakt.
Gml Hazineler programmzn cazibesini yitirmeye
- baladn hissedince baka eyler aramaya baladm. Yaz-
\ makla ilgili bir eyler bulmalydm, nk Jesse artk buna
dgi duyuyor gibiydi. Sonra buldum: senaryolar gayet iyi ya
zlm filmler seyredecektik. Woody Allenn Manhattan\m
= (1979) tekrar izleyecektik. Ucu% Koman\ da (1994) tekrar
2 0 6 David Gflmour
izleyecektik, ama iyi bir senaryoyla elenceli bir senarvo
yu birbiriyle kartrmadan, i Jcy Roman ok elenceli olsa
da, diyaloglar mkemmel ve ilgin olsa da, insani adan
sfrdr. J esseye bir ara ehovun bir Moskova tiyatrosun
da bsenin Bebek Evi oyununu seyrederken bir arkadana
dnp Ama gerek hayatta byle olmaz ki, deyiini anlat
may aklma koydum.
yleyse neden ona Louis Mallenin Vanya 42. Caddedem
(1994) izletmiyordum? Evet, ehov iin fazla genti, onu s
kabilirdi, ama Wally Shawnin szlanan, ikayet eden, romantik
Vanyasna, zellikle de Profesr Serybryakov hakknda atp
tutmasna baylacam tahmin ediyordum. Adam bir iftlik
makinesi gibi, kard eyler kimsenin umurunda deil!
Evet, J esse, Vanyay severdi. Kendini asmak iin m
kemmel bir gn!
Sonra tatl niyetine ona Sahip Olmak ya da Olmamak\
(1944) izletecektim. Bu film Hemingwayin romanndan
uyarlanmt (Hemingway o sralar kafay yemiti, bol bol
martini iiyor, hap kullanyor, sabahn drdnde sama sa
pan eyler yazyordu); senaryosu Eolitaya baylan William
Faulknera aitti; sahildeki otelin st katndaki, BacaUn ken
dini Bogarta yle diyerek sunduu sahne mthiti: Bir
ey yapmana veya sylemene gerek yok; slk al yeter. Islk
almay bilirsin, deil mi Steve? Dudaklarn bzp nefes
vereceksin o kadar. Senaryo birinci snft.
Laf almken, ona David Mametin (ite gvde gste
risini seven bir adam) Amerikallarin (Glengarty Gien RS)'
1992) izlettim. nc snf emlaklarn alt bir 'r
kettekiler bir motivasyoncudan azar iitirler. "H/n/k ?u
kahveyi, der Alec Baldwin, akn Jack Lemona. Kahve
j bitiriciler iindir.
Planm buydu. Sonra belki bir film noir daha izlerdik, Pic-
fcup on South Street\ (1953)... Keyifli olacakt.
Sonra Noel tatili geldi; geceleyin Jesseyle darda otu
ruyordum, ince ince kar yaarken. K gn tarayan l
daklar kimbilir ne aryor, kimbilir neyi kutluyorlard. Jesse,
Chloe Stanton-McCabeyi ne grmt, ne de onunla ko
numutu; kz telefon etmemi, e-posta gndermemi, ama
bu aralar ailesiyle bir hafta geirmek iin dnecekmi. Bir
parti dzenlenecekmi. Jesse onu orada grrm.
Ya yine ayn eyi yaparsa? diye sordu.
Neyi yaparsa?
Adamn tekiyle birlikte giderse.
Artk kendimden emin konumamay renmitim; Mor
gan meselesi beni gafil avlamt.
Tolstoy ne der biliyor musun? dedim.
Hayr
Bir kadn, insan asla ayn ekilde iki kez incitemez,
der.
Tek ynl sokamza bir araba tersten girdi; ikimiz de
seyrettik. Sence bu doru mu? dedi.
Dndm. (Jesse her eyi anmsyor. Vaatlerine dikkat
ct-) Beni terk etmi sevgililerimin listesini hzla taradm (a
lacak kadar uzundu). Evet, bir kadnn beni ikinci seferde
kindeki kadar incitmedii doruydu. Ama ayn zamanda
genellikle ayn kadn tarafndan ikinci kez incitilebilme an
ona sahip olmadm da fark ettim. Mutsuz sevgililerim
katlar m geri dnmyorlard.
F LM KULB 207
208 Davfd Gilmotr
Evet, dedim biraz sonra. Bence doru.
Birka gece sonra, Noele sadece birka gn kalmken
aala urayordum, klar yanp snyordu, bazlar ak
yordu, bazlarysa almyordu, bu iinden klmaz fizik
bulmacasn ancak karm zebilirdi; o srada merdivenden
tandk sesler geldiini, paldr kldr inildiini iittim, oda
ya youn bir deodorant kokusu doldu (sanki bisiklet pom
pasyla sklmt) ve gen prens kaderini kefetmek zete
souk geceye kt.
O gece eve dnmedi; ertesi sabah telesekretere erkeksi,
yetikin bir sesle mesaj brakt; imenlik yeni yam karla
kaplanmt, gne ykselmekteydi. Jesse ikindi vakd geri
dnd, geirdii akam neyse ki ksaca ama gzelce zet
ledi. Partiye gitmi; beyzbol apkal, bol gmlekli, kaponlu
hrkal birka arkada birlikte ge bir vakitte ieri girmi;
Chloe oradaym, sigara dumanl kalabalk salonun orta
sndaym, bangr bangr mzik alyormu. Birka dakika
konutuktan sonra Chloe Bana yle bakmaya devam eder
sen seni pmek zorunda kalacam, demi. (Tanrm, byle
laflar nereden reniyorlar? Byle partilerden nce evde
Tolstoy mu okuyorlar?)
Jesse sonrasm ayrntl anlatmad (neyse ki). Partide kal
mlar; ikisinin de acelesi yokmu; sanki son birka ay iinde
olanlar gerek deilmi tuhaf bir ekilde. (Oysa gerekti ve
sonradan onlar hakknda bol bol konuacaklard.) imdilik
frensiz bir bisikletle bir tepeden aa inmek gibiymi; iste
seniz bile duramazsnz.
Film kulbn dnnce, o gecenin sonun balangc ol
duunu anlyorum. Jessenin hayatnda yeni bir dnem at-
O srada anlalmyordu; o srada her ey ayn gibiydi, sanki
Chloe meselesi hallolduuna gre artk film kulbne geri
dnebilecektik.
Ancak bunlar yazarken bile ihtiyatlym. David
Cronenbergle yaptm son rportajda i karartc }>> gz
lemde bulunduumu, ocuk yetitirmenin baz eylere pe
pee veda etmek olduunu, nce bebek bezlerine, sonra
kar kyafetlerine, nihayetinde de ocuunuza veda ettiinizi
sylediimi hatrlyorum. Kendisinin de yetikin ocuklan
olan David Cronenberg araya girip Evet, ama cidden gidi
yorlar m? deyince Genliklerini sizi terk etmekle geiri
yorlar, demitim.*
Birka gece sonra inanlmaz bir ey oldu. Jesse beni canl
performansna davet etti. Bir zamanlar Rolling Stonesun
konser verdii, kenin ardndaki kulpte alyordu; baba
kanmzn eski kars o gece Rolling Stonesun gitaristlerin
den birini gtrmt sanrm. Jessenin bir sene nce beni
kovduu yerdi. Ksacas hatr saylr bir gemie sahip bir
meknd.
Sabahn birinden nce n kapya gelmem ve uslu dur
mam sylendi, ki Jessenin bundan kast sevgi gsterisinde
bulunup da onun tehlikeli, heteroseksel, sert sokak ada
m imajm zedelememem gerektiiydi. Bunu hemen kabul
ettim. Tina davet edilmedi; hayran hayran bakan, gzleri
yal iki yetikin... bu kadan fazla olurdu. Tina buna hi iti
raz etmedi. Pek yal olmayan, zayf bir kadndr ve gecenin
bir vakti, buz gibi havada, Ontario Glnden gelen don
durucu rzgrlarn eliinde bir kuyrukta krk be dakika
beklemektense merakm gidermemeyi yeledi.
FLM KULB 209
210 David Gfilmour
O gece yarmda buz tutmu kaldrma kp parktan ge.
tim. Chinatowndaki ssz bir sokakta yrdm; glgelerde
kediler aza alnmaz eyler kemiriyorlard. Keden saptm
ve arkamdan rzgr eserken El Mocambonun n kapla
rna kadar yrdm. Orada yine ayn gen adamlar grubu
bekliyor gibiydi, sigara iiyorlard, kfrediyorlard, glyor
lard, donan nefesleri yzlerinin hemen nnde konuma
balonlar gibi asl kalyordu. Jesse de oradayd. Hemen ya
nma geldi.
eri giremezsin baba, dedi. Panik halinde gibiydi.
Neden?
Ortam iyi deil.
Nasl yani?
ok kii yok; bizden nceki grup sahnede ok kald; se
yircilerin bir ksmn kaybettik...
Bu kadar yeterdi. Buz gibi havada beni bu saatte scak
yatamdan kaldrdn; giyinip apar topar buraya geldim; saat
sabahn biri, bunu gnlerdir bekliyorum ve imdi kalkm
giremezsin diyorsun, yle mi? dedim.
Birka dakika sonra beni merdivenden kard; beni bir
keresinde girmeye alrken yakalad yerden, ankesrl i i
telefonun nnden getik. (Zaman ne abuk geiyor.) K
k, bask tavanl bir salona girdim, ok karanlkt ve bir
ucunda ufak bir kare eklinde sahne vard. Sahnenin yann
daki sandalyelerde birka sska kz oturuyordu. Bacaklarn
sallyor ve sigara iiyorlard.
Jesse bouna kayglanmt; sonraki on dakika iinde sa
fleli tknaz zenci genler ve siyah gz kalemi ekmi uzun
boylu kzlar geldi (rakun hayaletleri gibiydiler). Chloe de
FLM KULB
211
geldi. Burnunda elmas inesiyle ve uzun sar sayla. (Jesse
haklyd, kz sahiden de film yldz gibiydi.) Beni yaz ta
tilinde okul mdryle karlam bir kolejli kzn neeli
kibarlyla selamlad.
Uzak keye, devasa siyah kplerin arasna oturdum (ie
yaramayan hoparlrler miydiler yoksa tahta kasalar mydlar
bilmiyorum). Oras o kadar karanlkt ki yanmdaki iki k
zn yzlerini gremiyordum. Ama parfmlerinin kokusunu
alabiliyor ve en akrak, kfrl konumalarn duyabiliyor
dum.
J esse yerimden ayrlmamam syleyip gitti. Halletmesi ge
reken bir mesele varm.
Karanlkta oturarak, neredeyse dayanlmaz bir kaygyla
bekledim. Beklemeye devam ettim. Baka genler geldi;
ierisi canland; sonunda sahneye bir gen adam kt ve
tezahratlar eliinde seyircilere Corrupted Nostalgiay al
klamalarn syledi!
Corrupted Nostalgia sahneye kt. Srk gibi iki olan,
Jesseyle J ack; Angels balad, J esse mikrofonu dudaklar
na gtrd ve o sulayc ark szlerini sylemeye balad,
Tristann soldeye sitemi gibiydi, Chloe bana srtm dn-
n halde ayakta duruyordu, Morgan ortalkta yoktu, baz
seyirciler ellerini sahneye uzatyorlard.
ite oradayd, J esse, sevgili olum, benden soyutlanmt,
benimle ilgisi yoktu, sahnede doal bir otoriteyle geziniyor
du. Bu baka bir olumdu; onu ilk kez gryordum.
Hnl, aalayc ark szleri sryordu, Chlo sallanan
kalabaln ortasnda duruyordu, o vahi saldrdan sakn
mak istercesine bam biraz yana evirmiti; seyircilerin inip
212
David Gilmour
kalkan kollar sahneye doru aa dallar misali uzanyor
du...
Jesseyle beni pek ok ey bekliyordu: birka ay sonra
Angelsa klip ekti*; kz roln Chloe oynad, nk
kiraladklar aktris kokain alemine dalp ekimlere gelme
di. Jesse benimle Le Paradisde akam yemei yemeyi, sun
durmada Tinayla sigara imeyi srdrd (imdi bunlar
yazarken bile fsr fsr konutuklarn, seslerinin ykselip
alaldm duyuyorum); film izlemeye devam ettik, ama
artk sinemaya gidiyoruz, sol tarafta, nden dokuzuncu ya
da onuncu srada oturuyoruz, bizim yerimizde. Jessenin
Chloe Stanton-McCabeyte kavga edip bart oldu; ak
amdan kald, zaman zaman zensiz davranlar sergile
dii, durup dururken ak stne yazmakla ilgilendii,
Japon bir efin yannda zor bir rakk dnemi geirdii ve
ngiz mzik dnyasn fethetmeye alp baarszla
urad oldu (Onlarn kendi raplar varm baba!).
Ayrca Rebbecca Ng (baka kim olacakt ki?) hukuk fakl
tesinde ikinci snftayken phe uyandrc bir doumgn
kart gnderdi.
Sonra bir gn -sanki durup dururken- Jesse Okula geri
dnmek istiyorum, dedi. Kendini cezalandrmak istercesi
ne aylk bir hzlandrlm programa yazld: matematik,
bim, tarih, nceden baarsz olduu btn dersler. Sntta
saatlerce knn stnde oturmaya katlanabileceim sann
yordum. O kadar ok devi vard ki. Ama yine yanldm.
* K. N: A rtk J esse -ve tabi J ack ve Chl oe- ile tan mak isterseniz, i nternetle Cor
rupted Nostalgia- A ngels aramas yaparak klbe ulaabilirsiniz.
bskiden tarada lise retmenlii yapan annesi ona
Greektowndaki evinde ders verdi. Her ey yolunda gitme
di, zellikle de matematik. Jesse bazen mutfak masasndan
hiddet ve skntdan titreyerek kalkyor, blou deli gibi tur
luvormu. Ama mutlaka geri geliyormu.
Orada kalmaya balad... bylece sabahlar hemen ders
almaya balayabiliyormu. Sonra evime gelmeyi tama
men kesti.
Final snavndan nce beni arad. Sonu ne olursa ol
sun, dedi, gerekten denediimi bilmeni istiyorum.
Birka hafta sonra posta kutuma beyaz bir zarf brakl
d; Jessenin sundurma merdiveninden kmasn, mektubu
karp titreyen elleriyle amasn, satrlar okurken bann
hareket etmesini izlemekte zorlandm.
Baardm, diye bard yzn kaldrp bakmadan, ba
ardm!
Tekrar evime yerlemedi. Annesinde kald, sonra da okul
da tant bir arkadayla daire tuttu. Sanrm bir kzla ilgili
bir sorun yaadlar ama hallettiler. Veya halletmediler. Ha
trlayamyorum.
Byk Senaryolar programna asla balayamadk. Vakti
miz yetmedi. nemli deildi sanrm, naslsa izleyemedii
miz filmler olacakt hep.
Jesse byyp film kulbn geride brak ve bir bakma
beni de geride brakt, babasnn ocuu olmay geride brak
- Bu aamann yllarca yava yava yaklau belliydi, ama
sonra birden geliverdi. nsan metin olmazsa sarslabiliyor.
Baz geceler Jessenin nc kattaki yatak odasnn
nnden geiyorum; girip yatann kenarna oturuyorum;
F LM KULB 213
214
David Gflmour
J esse'nin yokluu inanlmaz geliyor ve ilk birka ay o odaya
girmek zc oldu, jessenin yatann yanndaki sehpaya
Chunking Ekspresini braktn fark ettim; artk bu filme
ihtiyac vok; ondan gerekeni ald ve filmi geride, deri dken
bir ylan misali brakt.
O yatakta otururken J essenin artk eskisi gibi gelmeyece
ini fark ediyorum. Artk bir misafir olacak. Ama bir gen
adamn normalde kendini ebeveyninden soyutlamaya ba
lad bir dnemde o yl yaamak ne tuhaf, mucizevi,
beklenmedik bir ltuftu.
Ve isiz olduum iin, o kadar ok bo vaktim olduu iin
ne anslydm (o zamanlar yle gelmese de). Gndzlerim,
akamlarm, ikindilerim botu. Zamanm vard.
Hl bir Abartlm Filmler programnn hayalini kuru
yorum; l Aslan (1956) hakknda ve o filmin artc bir
ekilde yere ge sdrlamamas, yaplan salaka analizler
hakknda konumaya can atyorum; veya Gene Kellynin
Yamur Altnda daki (1952) habis sahtelii hakknda konu
maya. J esseyle benim yine birlikte geirecek zamanmz
olacak, ama yle bir zaman deil, bir insanla birlikte yaa
mann gerek zellii olan o gayet tekdze ve bazen skc
zaman deil, sonsuza dek sreceini sandnz ve gnn
birinde anszn sona eriveren zaman deil.
J essenin yaayaca baka pek ok ey vard, niversitede
ki ilk gnleri, stnde ismi ve fotoraf yer alan bir renci
kartna sahip olmann ifade edilemez hazz, ilk devi (J o
seph Conradn Karanln Kalbi Romanndaki oklu Anla
nclann Rol), okul k ilk kez bir niversite arkaday
la bira imesi. Ama imdilik sadece bir sahnede mikrofon
tutan uzun boylu bir delikanl o kadar. Karanlkta, o kayak
ceketli ve rakun gzl kzlarn arasnda otururken aktr
madan biraz aladm itiraf ediyorum. Neden aladm bil
miyorum... J esseye, o haline, zamann geri dndrlemez
liine aladm galiba; bu arada lgn KomantikXtY\ u sz
aklmdan kmyordu: Harikasn, harikasn, harikasn!
FLM KIJI IIHJ 21*
TEEKKR
Akrabalarnzla ilgili bir kitap yazmak, zellikle de onlara
tapyorsanz, zor bir deneyimdir ve yakn zamanda yineleye
ceimi sanmyorum. Bu konuda nce olum Jesseye, kendi
sini iyi yanstacama gvendii ve yazdklarm yaynlatma
ma okumadan izin verdii iin teekkr etmeliyim. Onu ve
yaadklarn uygun bir ekilde aktarabildiimi umuyorum.
Annesi Maggie Huculaka da, burada sayamayacam kadar
ok ey iin teekkr ederim. Aynca kzm Maggie Gilmour
(artk byd ve Californiada yayor), bu ykde yer almasa
da, hayatmda ok nemli ve vazgeilmez bir yer tutmaktadr.
Annesi Anne Mackenzieye neredeyse krk yllk bir teekkr
~ve muhtemelen para- borluyum.
Bu kitab editrm ve yayncm olan Patrick Creana, ya
rarlk hayatm kurtard iin adadm; aynca ajanm Sam
^iyateye kimsenin aramad zamanlarda sergiledii ilgi
Ve evk iin teekkr ederim. Twelvedeki Jonathan Carpa;
Tolstoy ii iin Marni Jacksona ve Queen Videoda alan,
er*nemsiz filmler iin bile yorulmadan, uzun uzadya ak-
krnalar yapan delikanllarla kzlara teekkrler. Her zamanki
118
David Gflmour
gibi, bu kitabn baz ksmlarn yazdm Le Paradis restora
nndaki garsonlara teekkr etmeliyim.
Ayrca karm Tina Gladstoneun sevgisi ve srarl destei ol
masa, bu kitaba... veya bana neler olurdu bilemiyorum tabii.
KTAPTA BAHSEDLEN
FLMLEM*
2001: Bir Uzay Destan / 2001: A Space Odyssey
39 Basamak / 39 Steps
400 Darbe / The 400 Blows
52 Pick Up
80 Gnde Devr-i Alem / Around the World in 80 Days
81/2
A Hard Days Night
Affedilmeyen / Unforgiven
Aguirre, Tanrinm Gazab I Aguirre, the Wrath of God
Amerikallar / Glengarry Glen Ross
Annie Hall
Arka Sokaklar / Mean Streets
Asi Kabaday / Hombre
Ak ve Para / Out of Sight
Aktan da stn / Notorious
Baba / The Godfather
Baba II / The Godfather: Part II
Bay Majestik / Mr. Majestyk
Bazlar Scak Sever / Some Like It Hot
Beterbcek / Beetlejuice
Bela / Duel
Bir Avu Dolar / A Fistful of Dollars
Bir Baka Kadn / Another Woman
(Baz film isimlerinin evirilerinde, benimsenmi Trke isimleri kullanlmtr.)
220 David Gflmour
Bisiklet Hrszlar / The Bicycle Thief
Caniler Avcs / Night of the Hunter
Carlitonun Yolu / Carlitos Way
Chunking Ekspresi / Chunking Express
Cinnet / The Shining
lgn Romantik / True Romance
in Mahallesi / Chinatown
l Aslan / The Searchers
Derin Uyku / The Big Sleep
Devlerin Ak / Giant
Domino
Dr. No
Dr. Strangelove or: How I Learned to
Stop Worrying and Love the Bomb
Eddie Coyleun Arkadalar / The Friends of Eddie
Coyle
Fahie / Klute
Full Metal J acket
Gangsterin Kaderi / Bullitt
Gece Kmltlar / Night Moves
Gecelerin Adam / Un Flic
Genlik Yllar / American Graffiti
Gizli likiler / Internal Affairs
Gizli Tekilat / North by Northwest
Hannah ve Kz Kardeleri / Hannah and Her Sisters
Hrsz / Thief
Ishtar
FLM KIJ LLIBII 221
guana Geceleri / Night of the Iguana
htiras Tramvay / A Streetcar Named Desire
J ackie Brown
J aws
Kahraman erif / High Noon
Kalp Mrlts / Murmur of the Heart
Kanunun Kuvveti / The French Connection
Kazablanka / Casablanca
Kyamet / Apocalypse Now
Kim Korkar Hain Kurttan / Whos Afraid of Virginia
Woolf
Kiralk Katil / Le Samourai
Kirli Harry / Dirty Harry
Kpekbalklaryla Dans / Swimming With Sharks
Kt Ruh / Poltergeist
Kuatma Altnda / Under Siege
Leon
Lolita
Magnum Gc / Magnum Force
Manhattan
Mavi Kadife / Blue Velvet
Miami Vice (televizyon dizisi)
Muhteem Gatsby / The Great Gatsby
Mutlak G / Absolute Power
Nikita I La Femme Nikita
Onibaba
Orman Atei / J ungle Fever
l kizler / Dead Ringers
2 2 2
David Gflmour
lm Blgesi / Dead Zone
zel Bir Kadn / Pretty Woman
Pariste Son Tango / Last Tango in Paris
Pickup on South Street
Plenty
Ran
Rezervuar Kpekleri / Reservoir Dogs
Rhtmlar zerinde / On the Waterfront
Riding the Rap
Ridgemont Lisesinde Hzl Gnler / Fast Times at
Ridgemont High
RoboCop
Rocky III
Roma Tatili / Roman Holiday
Rosemarynin Bebei / Rosemarys Baby
Sahip Olmak ya da Olmamak / To Have and Have Not
Sapk / Psycho
Seksi Hayvan / Sexy Beast
Sevgili Anne / Mommie Dearest
Showgirls
Son Ayrnt / The Last Detail
Sonsuz lm / Butch Cassidy and the Sundance Kid
Stardust Anlar / Stardust Memories
Stick
Sular ve Kabahatler / Crimes and Misdemeanors
ahane Hayat / Its A Wonderful Life
eytan / The Exorcist
ike / Quiz Show
Tarayclar / Scanners
Tatl Hayat / La Dolce Vita
FLM KULB 223
Teksas Katliam / The Texas Chainsaw Massacre
Temel gd / Basic Instinct
The Late Show
Tiffanyde Kahvalt / Breakfast at Tiffanys
Tootsie
Tut u Bcr / Get Shorty
Ucuz Roman / Pulp Fiction
Uzayllarn 9 Numaral Plan / Plan 9 From Outer Space
nc Adam / The Third Man
rpertiler / Shivers
vey Baba / The Stepfather
Vanya 42. Caddede / Vanya on 42nd Street
Walton Ailesi / The Waltons (televizyon dizisi)
Yamur Altnda / Singin in the Rain
Yanardan Altnda: Malcolm Lowrynin Yaamyla ve
lmyle lgili Bir Aratrma / Under the
Volcano: An Inquiry into the Life and Death of
Malcolm Lowry
Yaral Yz / Scarface
Yaratk / Alien
Yurtta Kane / Citizen Kane

You might also like