You are on page 1of 22

C..

Sosyal Bilimler Dergisi Mays 2004 Cilt : 28 No:1 1-22




ETNSTE KURAMLARI VE ELETRS
Meral ztoprak Sar
H. Serkan Akll
z
Etnisite olgusu, gncel ve elikili bir biimde, moderniteyle birlikte daha ok
fark edilmeye balanan siyasal sorunlarn kilit kavramlarndan birisidir. Etnik kimlikler
duygusal elerle beslendii iin atan ya da atma potansiyeli tayan etnik olgular
bilimsel bir yaklamla ele almak sosyal bilimlerin yntemsel sorunlarnn ok daha
youn olduu bir alan oluturmaktadr. Etnisite olgusuyla ilgili tarihsel ve kuramsal
erevenin akl ve bu alandaki kuramlarn karlatrmal ve eletirel
deerlendirilmesi etnik sorunlar konusunda anlayc, aklayc ve zm ngren
yaklamlara olanak verecektir.
almamzda ncelikle, Antikite den yirminci yzyl sonlarna kadar olan uzun
bir dnemde etnik, etnik grup, etnisite ve bu kavramlarla balantl kullanmlarn ortaya
k ve deiimleri konusunda genel bir ereve izilmeye allmtr. Daha sonra bu
alandaki balca kuramlarn temel varsaymlar zerinde durulmu ve son olarak
sz konusu kuramlarn eletirel bir deerlendirmesi yaplmtr. almamzda, hem
moderniteyle ilikisi belirgin olan devlet, siyasi iktidar ve ekonomik yap ile balantl
hem de etnisitenin deiik boyutlarn ele alan kuramlarn seilmesine allmtr.
Anahtar szckler
Etnisite, Etnik Grup, Etnik Kimlik, Milliyetilik, Modernite
Theories of Ethnicity and a Critical Appraisal Abstract
Ethnicity is one of the key contemporary concepts that is being realized more
with the controversial impacts of modernity. Since ethnic identities have strong emotional
characters, studying conflicting or conflict prone ethnic phenomena takes place in one
of the most problematic study areas where methods of social sciences encounter intense
dilemmas. Clarifying historical and theoretical backgrounds concerning phenomena of
ethnicity and evaluating theories of ethnicity in a comparative and critical manner
would provide us descriptive, explanatory and solution producing approaches in dealing
with ethnic problems.
In our study, it was first tried to draw a general frame concerning births and
transitions ofterms ethnic, ethnic group, ethnicity, and related terms, covering a wide
range of time-span from Antiquity to the end of 20th century. Then, main assumptions of
important theories in this field have been evaluated in a critical way. Although there is a
huge literature on theories of ethnicity, we have selected those theories which are
inner-connected with state, political power and economic structure via modernity
and those which would help us figure out various dimensions of ethnicity.
Key Words
Ethnicity, Ethnic Group, Ethnic Identity, Nationalism, Modernity
Gnmz Bat Avrupa dillerinde kullanlan etnik szcnn
kkenlerinin, Antik Yunanca ve Latinceye uzand grlmektedir.
John Hutchinson ve Anthony Smith, ethnos teriminin Antik Yunan
dilindeki deiik kullanmlarndan aadaki rnekleri vermektedir (Hutchinson,
Smith, 1996:4 ):
Antik Yunanllar ethnos terimini deiik ekillerde kullandlar.
Homerosta ethnos hetarion, bir grup arkada, ethnos Lukion, Likyal bir kavim
ve ethnos melisson veya orniton, bir an veya ku srsn anlatr. Aeschylus,
Perslileri bir ethnos olarak grmekte, Pindar kadnlar veya erkeklerden
bahsederken ethnos aneron veya gunakion, Heredot, Medyan halkndan
Etnisite Kuramlar Ve Eletirisi


2
bahsederken Medikon ethnos, Platon ise bir mbair kast hakknda
konuurken ethnos kerukion demektedir.
Yukardaki rnekler gz nnde bulundurulduunda ethnos teriminin
ortak kken, doum yeri, kabile, kavimler veya bu insanlarn yaadklar
blgeyi tanmlamak iin kullanlmakta olduu dnlebilir. Hutchinson ve
Smith, tm bu kullanmlarn ortak noktasnn, bir takm kltrel veya
biyolojik zelliklerin paylald ve birlikte uyum ierisinde yaanlp
hareket edildii bir takm insan veya hayvanlar tanmlamak iin kullanlm
olmalar olduunu belirtmektedir. Ancak bu kullanmlarn Yunanl olmayan
periferik yabanc barbarlar iin geerli olduunu; Yunanllarn kendilerini
tanmlarken genos Hellenon terimini kullandklarm eklemektedirler
(Hutchinson, Smith, 1996: 4).
Yabanc, barbar kavimler iin kullanlan ethnos kavramnn Antik
Yunanda dlayc bir yklemi olduu grlmektedir. Yunan kent yaamnda
Helen olmayanlarn dlandna bir kant, Platonun Menexosa atfen yapt
konumadan alman aadaki blmde aka grlmektedir (Connor, 1994:
207):
Bu kentin hafzas ok asil, ok zgr, ok gl ve salkldr ve saf
Helenler olduumuz iin doal olarak barbarlardan nefret eder ve
barbarlarla karmayz. Hi bir Pelop veya Cadmus veya Aegyptus veya Danaus
veya dier barbarlar bizimle birlikte yaayamazlar ve yalnzca yasalara dayanan
Helenler bizimle ikamet ederler. Ancak biz, burada barbarlarla karmam saf
Helenler olarak yaarz. Bu yzden kent yabanclara kar gerek bir nefret
edinmitir.
Yunan kent yaamnda Helen olarak grlmeyen kiilerin
dlanmakta olduu sylenebilir. Ancak, yabanclara kar duyulan nyarglara
ramen Antik Yunannn nl trajedi ve komedi yazan Aristophanes, kadnlarn
srp giden savalar durdurmak iin yapacaklarm anlatt Lysistrata isimli
eserinin aada verilen ksmnda, yabanclarn ve smrgelerin siyasal
amalarla Atinaya ekilmesini yararl grmektedir.
Eer mantkl dnseniz, bizim ipliklerimizle yaptmzn
aynsn politikada yapardnz...biz ilk olarak ya ve pislii ayrmak iin ipi
ykarz; tm kt vatandalar iin aynsn yap, kim olduklarn tespit et ve
sopalarla dar at - bu, kentin reddetmesidir. Daha sonra i ve hkmet
grevleri iin gelenlerin hepsini iyice ayklamalyz; sonra, hepsini ayn standarda
getirmeli, dzensizce ayn sepetin iine atmal, yerleik yabanclar veya
deil, mttefikler, devletin borlular, hepsini bir arada kartrmalyz.
Kolonilerimizi bir sr ayr teller olarak dnmelisiniz; ayrk liflerin
sonlarm bul, onlar buraya bir merkeze ek, hepsim bir olarak sar, hepsinden
Cumhuriyetin iyi ve salam bir tunik rebilecei bir tek byk sicim yap.
Helenistik Dnem ve Roma mparatorluunda da, etnik nyarg geni
oranda devam etmekle birlikte Helenistik Dnem ve Roma mparatorluunda da
etnik sekinlerin, Grek ve Roma geleneklerine uyum salamalar kouluyla
sosyal ve siyasal kurumlara girebilmeleri iin desteklendikleri belirtilmektedir
(Hutchinson ve Smith, 1996: 11).
M.S. 1. ve M.S. 2. yzyllar kapsayan Yeni Ahit yazarlar ve
Kilise Babalar dnemlerinde ethnos kavram Hristiyan ve Yahudiler dnda
Meral ztoprak Sar - H. Serkan Akll

3
kalan halklar belirten ta ethne eklinde kullanlmaya balamtr (Hutchinson,
Smith, 1996, s. 4).
M.S. 4. yzylda Theodosus dneminde Hristiyanln Roma
mparatorluunun resmi dini ilan edilmesinin etnik kavramnn kullanm alann
genilettii ve balamn deitirdii ileri srlebilir. Bu yzyldan sonra Latin
dilinde ethnicus, ethnica veya ethnicum gibi deiik biimlerde kullanlan
ethnic kavram, pagan, putperest, batl inanl kii anlamna gelmektedir.
Burada, etnik kavramnn ieriinin anlalmasnda Hristiyanln nemli bir
zellii belirtilmelidir. Hristiyanlk dini, evrensel bir tek tanr anlayna
dayanmaktadr ve Hristiyanlk dndaki tm inanlarn yanl olduu inanc
vardr. Hristiyanlar, yanl tanrlara tapan pagan, putperest, batl inanl; bir
baka deyile kafir kiileri doru dine armaldr. Hristiyan Roma
mparatorluu, paganizm ve dier yerel inan sistemlerine kar mcadele
etmeye balamtr. rnein, pagan gelenei olarak grlen olimpiyatlar ve
oyunlar yasaklanm, tiyatrolar kapatlm; Antik Yunan, Helen ve
imparatorluun nceki dnemindeki tanrlara tapnma yasaklanmtr.
Bylelikle, Hristiyan Roma dneminde ethnic kavramnn, evrensel ve
doru tanrnn emirlerine gre ekillendirilmeye allan ekmenik dzenin
nndeki antik adan kalma Greko-Helen ve barbar tortularla beslenen mikro
kimlikleri ve kltrleri anlatan dlayc bir anlam olduu dnlebilir.
Roma sonras dnemde, Katolik Kilise disiplinli yapsyla ayakta
kalmay baarm, ve Ortaa Avrupasnda uzun bir sre tek gl kurum
olarak kendisini korumutur. Kilise bu dnem boyunca topluluklarn, halklarn
kltrlerini ve bu balamda kimliklerini kendi ideolojisine uygunlatrmaya
almtr. rnein, 8. yzylda ngiltere Katolik Kilisesinin en nemli
temsilcilerinden Cuthbert ve Historia Ecclesiasticann yazar Bede, Anglo-
Saxon ngiltereye yeni ve kilise doktriniyle uyumlu bir reform edilmi
kimlik salamak zere almalar yapmlardr (Brown, 2001).
Yeni Ahit yazarlar ve Kilise Babalar dnemlerinden sonra etnik
kavramnn ierdii kafir, pagan, batl inanl anlamnn, olduka uzun bir
sre devam ettii grlmektedir. Oxford English Dictionary, szcn
ngilizcede 14. yzyldan, 19. yzyln sonlarna kadar kullanmlarndan
rnekler vermekte; bu kullanmlarda kavramn belirtilen anlam koruduu
grlmektedir.
Ayn ekilde, etnik kelimesinin Franszca karl olan etnique kelimesi
de Latince kkenine uygun olarak pagan anlamnda kullanlmtr. Grand
Robert Szl, etnique kavramnn 17. yzyla kadar paganlar iin
kullanldn gstermektedir (Sollors, 1996: 10).
Kavramn anlamnn, ilk Hristiyanlardan 19. yzyl sonuna kadar,
Rnesans, Reform, Aydnlanma gibi kkl deiimlerden sonra dahi yaklak
ondrt yzyl duraan kalmas nemlidir. Ancak bu dnemler sresince etnik
olarak tanmlanan gruplarn deiken olduu gz nne alnmaldr. Kavramn,
tek doru din dndaki inanlar kapsad dnlecek olursa Katolik
Kilisesinin Protestan Kilisesini, Ortodoks Kilisesini veya Yahudilii ve
dier dinleri etnik kabul etmesi olaan karlanabilir. rnein, Katolik Kilisesi
1960lar gibi yakn bir tarihe kadar Protestanl kabul etmemi; Yahudilii
ise sann armha gerilmesinden Yahudileri sorumlu tutarak dlamtr.
Etnisite Kuramlar Ve Eletirisi


4
Buna karlk ngiltere Kraliesi Elizabeth, Osmanl mparatorluundan
yardm istemek amacyla Katolik spanya Kral II. Filipi putperest olarak
nitelendirmitir (Kocaba, 1985: 12).
19. yzylda, etnik kavramnn yaygn olan anlam ve ieriinin
yannda, bilimsel almalarda kendisini gsteren deiik; ancak, balamsal
olarak kkenine bal kullanmlarnn ortaya kt grlmektedir. Bu
kullanmlarn en belirgin olduu bilim dallar etnoloji (etnoloji kelimesinin
kkeni ethnos kelimesine dayanmaktadr) ve antropoloji olarak gsterilebilir.
Max Weber dnda, sosyolojinin kurucular saylan Karl Marks, F. Tnnies ve
Emilie Durkheim gibi sosyal bilimcilerin etnik kavramn kullanmadklar
belirtilmelidir.
20. yzyl balarndan itibaren, etnik kavramnn ve bu kavramla
balantl kavramlarn sosyal bilimler ve gnlk dildeki kullanm
alanlarnn nceleri yava; daha sonralar ise giderek artan bir ekilde
genilemeye balad sylenebilir.
20. yzyl sonlarnda Kilise ve etnisite arasndaki ilikilere deinen
Uyangoda Jayadevann (1995) szlerinin, etnisite kavramnn yklendii
olumsuzluun devam etmekte olduunu gsterdiini dnebiliriz.
Bir dnya dini ve hareketi olarak Hristiyanlk belirgin kimlik
farkllklarn silmi, ayn zamanda belirli evrensel kimlik unsurlar empoze
etmitir. Hristiyansnz, ama Cenovadan veya Hrvatistandan veya Gney
Afrikadan geliyorsunuz. Hepinizi balayan evrensel ve evrenselletirici
bir baa sahipsiniz, nk siz Hristiyansnz ve evrensel bir toplulua aitsiniz.
te bu sebeple etnisite ve milliyetilik kiliseler iin bir rakiptir. Dier bir
deyile, kilise problemin bir parasdr nk kilisenin bir dzeyde
evrenselletirici, evrenselci, homojenletirici bir kimlii bulunmaktayken, kilise
yelerinin mikro-kimlikleri bulunmaktadr. Mikro-kimliklerle makro
kimliklerin karlamas, evrenselletirici veya evrensel kimliklerin olduka
paralanm kimliklerle kar karya olmas insanlar iin normal bir
tecrbe olmutur. Bugn kilisenin karsndaki zorluklardan bir tanesi budur.
1935 ylnda Lulian Huxley ve A. C. Haddon rk, kltr ve ulus
kavramlar arasndaki karmakl zmek iin insan gruplarn tanmlamada rk
teriminin kullanlmasnn bilim szck daarcndan karlmasn nermekte ve
rk teriminden kastl olarak uzak kalarak bunun yerine etnik grup veya halk
kelimelerini kullanacaklarn belirtmektedirler (Banton, 2000). Micheal Banton,
bu dnemlerde Birleik Devletlerde talyan, rlandal, Polonyal Amerikallar ve
benzer gruplarn (benzer gruplarn hangileri olduu belirtilmemekle beraber
kavramn Avrupal gmenlere ynelik kullanld dnlebilir) etnik aznlk
olarak nitelendirildiini yazmaktadr (Banton, 2000).
Manning Marable etnisite kavramnn Byk Bunalm dneminde
deiik Gney ve Bat Avrupal gmen gruplarm tanmlamak zere bir
inceleme kategorisi olarak sosyologlar tarafndan kullanldn belirtmektedir
(Marable, 2000). Thomas Hylland Eriksen de, ethnics kavramnn Amerika
Birleik Devletlerinde II. Dnya Sava dolaylarnda genelde Britanya kkenli
ounlua gre aa grlen Yahudiler, talyanlar, rlandallar ve dier insanlar
tanmlamak iin kullanlan nazik (vurgu eklenmitir) bir ifade olduunu
belirtmektedir (Eriksen, 1996). Ancak ethnics nitelendirmesinin yapld
gruplarn toplumda kltrel ve dini adan aa olarak grlen gruplar
Meral ztoprak Sar - H. Serkan Akll

5
olduuna ve rk ayrmna konu olan gruplar kastetmediine dikkat
edilmelidir.
Etnisite kavramnn yeni bir terim olarak sosyal ve siyasal bilimler
daarcna II. Dnya Sava dolaylarnda katlm olduu grlmektedir.
Werner Sollors, kavramn Amerikada ilk defa grup farkllamasn
(Zencilerin ve gmen ailelerinin Amerikada doan ocuklarnn
problemlerini temsil etmeyen) ulusal kkenden daha geni bir temelde
kavramsallatrabilmek zere, W. Llyod Warner tarafndan kullanldn ve
Yankee City Series isimli almalarda yer aldn belirtmektedir (Sollors, 1996:
x). W. Llyod Warner ve Paul S. Lunt, bu serilerden bir tanesi olan The Status
System of a Modern Community adl almalarnda etnisiteyi sosyal sistemi
deitiren veya sosyal sistem tarafndan deiime urayan birka karakteristik
zellikten bir tanesi olarak grmektedir ve bu karakteristik zellikler bireyi
baz birey gruplarndan ayrp dierleriyle zdeletiren zellikler olarak
grlmektedir (Warner ve Lunt, 1942). Bylelikle Warner ve Lunt tarafndan
etnisitenin, bir grubun yesi olmaktan kaynaklanan, ulusal kimliin alternatifi bir
kimlik olarak tanmlanm olduu sylenebilir. Ayrca Warner ve Luntun
etnisite tanmlamasnn Siyahlar kapsamas dikkati ekmektedir.
1950li yllarda etnisite terimi sosyal bilimlerde ok fazla yer
almazken, 1960lar kavramn giderek nem kazanmasna tanklk etmitir.
Montserrat Guibernau ve John Rex (1997:1) kavramn, 1960larda smrgelerin
zlmesi ve Afrika ve Asya ktalarnda yeni devletlerin kurulmasyla birlikte,
smrge ve rklk kart sosyologlar arasnda kltrel bir gruba ait olmaktan
kaynaklanan pozitif duygular olarak kullanldn sylemekteyse de; 1960l
yllarn modernleme ve ulus-kurma kuramclarnn etnik ve/veya etnisite
kavramlarna scak bakmadklar da ileri srlmektedir (Connor, 1994: 29, 68-
69; Calhoun, 1993). Bu dnemde etnik grup tanmlamasnn II. Dnya Sava
dolaylarndaki kullanmlara ek olarak Afrika, Asya ve Pasifik lkelerindeki
hemen tm gruplar; Flemengler, Walonlar, Baskllar, Kuzey rlandallar,
Kanadal ngiliz ve Fransz kkenli insanlar; 1960l yllardan sonra Avrupa
lkelerine g eden Batl-olmayan gmen gruplarn ifade etmek iin
kullanld grlmektedir.
Eski smrge lkelerinde yaanan atmalarn sreklilii ve Komnist
rejimlerin yklmaya balamasyla birlikte etnisite kavramnn olumsuz
ynlerinin n plana kt; eski Yugoslavya topraklarnda yaanan olaylar
anlatan etnik temizlik, kktenci bir ulusuluk anlayn yanstan etno-ulusuluk
ve dnyann hemen her yerinde yaanan gruplar aras atmalar tanmlamakta
kullanlan etnik atma gibi kavramlarn sklkla ele alnd grlmektedir.
Donald L. Horowitzin Kanl bir olgu, kansz bir kuramla aklanamaz (1985:
140) sznn, kavramn olumsuz boyutlarm temsil ettii dnlebilir.
Guibernau ve Rex gnmzde ngilterede etnik grup kavramnn
sadece aznlklar ve aa grlenleri snflandrmakta kullanldn; hakim ve
ounluk gruplarnn kendilerini etnik olarak tanmlamadklarn, etnik aznlklar
teriminin ncelikle beyaz olmayan gmenler iin kullanldn yazmaktadr
(1997: 4). Eriksen de etnisite kavramnn gnlk kullanmlarda aznlk sorunlar ve
rk ilikilerini iaret ettiini sylemektedir (Eriksen, 1996).
Etnisite Kuramlar Ve Eletirisi


6
Etnisite Kuramlar
Etnisite ve etnisite kavramyla ilikili terimlerin kullanm antik alara
kadar uzanmaktayken, etnisite olgusunun sosyal bilimciler tarafndan sistemli bir
ekilde incelenmesinin tarihi olduka yakndr. Biraz da bu yzden, etnisite
kuramlarn snflandrabilmek ok kolay deildir.
Etnisite kuramlarnn snflandrlmasndaki gln temel
nedenlerinden biri de konunun ok farkl disiplinlerin alma alanna
girmesidir. Felsefe, psikoloji, biyoloji, antropoloji, sosyoloji, siyaset bilimi,
arkeoloji, tarih ve teoloji etnisitiyle ilgilenen disiplinlerin balcalardr. Bu
disiplinlerin alt-disiplinleri veya disiplinler-aras almalar ve bu
almalarda uygulanan deiik kuramsal yaklamlar ve yntemler
eklendiinde (rnein Freud Psikanalizinden yola kan bir sosyal-psikolog
veya determinist bir Neo-Marksist yaklam kullanan siyaset sosyologu gibi),
konu ile ilgili kuramlar ve yaklamlarn eitlilii daha ak olarak grlecektir.
Etnisite kuramlarnn incelenmesinde karlalabilecek baka bir
sorunun ise, etnisite ve milliyetilik kavramlar arasndaki farklln
belirsizliinden ileri geldii sylenebilir. nceleme alan ve terminoloji olarak
neredeyse tamamen ayn temelleri paylaan - baz yazarlar ikisi arasnda bir
fark olmadn belirtmektedir- etnisite ve milliyetilik kuramlarnda yer
alan dncelerin hangisi iin geerli olabilecei sorusunun cevaplanmas
olduka zordur. Bu yzden etnisite konusu incelenirken milliyetilik
kuramlarnn desteinden yararlanmak gerekmektedir.
Etnisite ile ilgili kuramsal tartmalarn izlenmesinde bir dier sorun,
kavramn ksa tarihesinde belirtildii gibi, terimin olduka yeni olmas, ancak
buna karlk ifade ettii ieriin ok daha nceki dnemler iin de
kullanlmasdr. rnein 1950ler ve 1960larn modernleme ve ulus kurma
kuramclarnn, bugn etnisite terimiyle ifade edilen ballklar veya dayanma
biimlerini geleneksel ballklar olarak grdkleri sylenebilir. Bylelikle
geleneksel ballklarla, etnik ballklar arasnda bir eitlik mi olduu yoksa iki
kavramn farkl ilikileri mi kapsad belirsizlemektedir.
Max Weber ncesinde ve klasik sosyologlar arasnda etnisite konusu
incelenmemitir. 19. yzyl ve 20. yzyl balarnda geleneksel kimliklerin
modernlik ile beraber ksa srede kaybolacana dair inan, bu ilgisizliin
nedenlerinden olabilir.
Ancak, II. Dnya Sava sonrasnda dnyann en ileri ve modern
toplumlarndan bir tanesi olan Almanyada Naziler tarafndan gelitirilen
ar rkln toplumdaki gc ve 1960lar ABD.sinde grlen siyah
hareketleri sosyologlar yeni kuramlar retmeye tevik etmitir. Geleneksel
dayanma kaynaklarnn tahmin edildiinden ok daha fazla dayankl olmas,
bu balarn aslnda doal ve primordial (ilk-anal) olduunu savunan
kuramlarn ileri srlmesine yol amtr (Bonacich: 1980). Bu kuramlara
Primordialist kuramlar denilmektedir ve kurucular Edward Shills ve Clifford
Geertz olarak gsterilmektedir.
1960l yllarn sonlarnda ise primordializm eletirilmeye
balanm, arasalc kuramlar g kazanmtr. 1960 Olaylar, smrge
dnemi sonrasnda bamszlklarn kazanm Afrika lkeleri ve nc Dnya
lkelerinde yaanan atmalarn sreklilii, en gelimi sanayi lkelerinde
dahi etnik dayanmalarn varlklarn devam ettirmeleri, Sovyetler
Meral ztoprak Sar - H. Serkan Akll

7
Birliinin dalmasndan sonra kurulan devletlerdeki atmalar,
Yugoslavyann dalmasndan sonra yaanan etnik temizlik, Bat Avrupa
lkelerine doru yaanan yasa d g ve ulus devletlerin kreselleme
sreciyle birlikte geirdii dnmler, etnisitenin siyasal alandaki ilevi
konusunda olduka geni bir literatrn gelimesinde nemli roller oynayan
olaylar olarak grlebilir.
Cora Govers ve Hans Vermulen (1989:1-2), 1960 sonlarnda etnisite
almalarnda meydana gelen deiimleri iki dneme ayrmaktadr. Bunlardan
birincisi Frederick Barthn Ethnic Groups and Boundaries isimli
almasndan yola kan ve etnik gruplarn siyasal alanda kar gruplar
olarak incelenmesine ynelen yaklamlardr. Bu yaklam etnik kimliklerin
durumsallna iaret etmektedir. kincisi ise 1980lerin balarnda Eric
Hobsbawmn (1983) Gelenein Kefi (The Invention of Tradition) ve Benedict
Andersonn (1983) Hayali Topluluklar (Imagined Communities) isimli
almalar ile beraber etnik gruplarn ilevleri veya rgtlenme ve harekete
geme biimlerinden ok, etnik kimliklerin ne ekilde sosyal olarak ina
edildiini ele alan kontrktivist (inaac) yaklamlardr.
Burada nce Max Weberin etnik grup aklamalarna yer verilmi,
daha sonra Primordialist, Arasalc, Marksist ve Konstrktivist etnisite
kuramlar ele alnarak varsaymlar belirlenmeye allm, daha sonra bu
kuramlara yneltilen eletiriler tartlmtr.
Max Weberin Etnik Grup Tanmlamas
Max Weberin, etnik grup kavramn inceleyen ilk sosyal bilimci olduu
sylenebilir. zgn olarak 1922 ylnda yaynlanan; ancak kaleme aln
1914 ncesinde olan almasnda stat gruplar erevesinde rk, etnik grup
ve ulus konularna deinmitir (Sollors, 1996: 52). Webere gre bir etnik
grup fiziksel tip veya geleneklerin veya her ikisinin benzerlikleri veya
kolonileme ve g hatralar sebebiyle ortak bir kkene dair znel bir inan
tayan insan gruplardr. Etnik grubun bir yesi olmak iin nesnel bir kan
ba olup olmamas nemli deildir. Etnik grup yelii kendiliinden bir grup
oluturmamakta, sadece herhangi bir grup oluumunu - zellikle de siyasal alanda
- kolaylatrmaktadr. Ortak etnisiteye olan inanc uyandran ise siyasal
topluluun kendisidir. Ancak siyasal topluluun dalmasndan sonra bile
gelenek, fiziksel tip ve dilde byk farkllklar bulunmuyorsa ortak kkene olan
inan devam edebilmektedir. Ortak etnisiteye olan bu inancn devam etmesi,
aklc rgtlenmelerin kiisel ilikilere dnmesi kalplarn takip etmektedir.
Webere gre aklc dzenlemelerin yaygn olmad hemen her kurum yksek
dereceli bir topluluk bilinci yaratmaktadr. Bu sebeple, rnein Antik Yunan
siyasal yaamnda karlalan etnik kurgular dk dereceli bir aklclatrmann
iaretleridir (Weber, 1996).
Weberin ulus ve etnik grup arasnda kurduu ilikiler ise tam olarak
belirgin deildir. Her ne kadar etnik gruplar tanmlarken, sosyolojik bir
analize gei yapldnda kavramn en kafa yorucu ve duygu ykl
kavramlardan birisi olan ulusa karlk geldiini (Weber, 1996) belirtmekteyse
de, ulusu konu edindii dier bir almasnda etnik dayanmann kendiliinden
bir ulus oluturmadn sylemektedir. rnein, Byk Ruslar karsnda her
zaman bir etnik dayanma duygusu tam olan Beyaz Ruslar ayr bir ulus
Etnisite Kuramlar Ve Eletirisi


8
deildir. Ayn ekilde yakn bir zamana kadar Polonya ulusuna kar dayanma
duygular ok fazla olmayan ancak Almanlara kar kendilerini her zaman
farkl bir etnik grup olarak gren Yukar Silesyal Pollerin de yalnzca Prusya
tebas olduklarn sylemektedir. Bir ulus olabilmenin koullar ise Weberin
tanmndan yola klarak belirlenebilir. Buna gre bir ulus kendisine ait bir
devlette kendisini yeterli bir ekilde ortaya koyabilecek bir fikir topluluudur;
bu nedenle bir ulus kendi devletini retmeye eilimli olan bir
topluluktur(Weber, 1994). John Stuart Millin bir ulus devletin kurulabilmesi
iin ne srd iki temel gereklilik olan fizibilite ve sz konusu insanlarn
bu yndeki isteklilii (Hobsbawm, 1993: 24), Max Weberin grleriyle
paralellik gstermektedir. Weberin etnik gruplar konusundaki grlerinin;
yine kendisinin aklclk konusundaki grleriyle karlatrmas ulus alt
yaplara bak asn ortaya koyabilir. Webere gre aklclk en gelimi
biimiyle Bat Avrupa ve Amerika Birleik Devletlerinde grlmektedir.
Rasyonellik burjuva zel hukuk ilikisi, laikleme; ekonomik dzeyde
kapitalist iletmeler etrafnda, ynetsel dzeyde de brokratikleme
erevesinde kurumsallama yoluyla sosyal yaamn ekillenmesi anlamna
gelmektedir. Gnlk yaam, ilikilerin bu kurumsallama ve deiim
srelerinden etkilenme derecesine gre aklc veya aklc olmayan olarak
nitelendirilebilir (Habermas, 1990: 2). Max Weberin aklclamaya kar ikili
bir yaklam olduu sylenebilir. Weber bir yandan aklclama srecini
mekanikleme, ilikilerin kiisellikten kmas ve boucu tekdze ileyile
zdeletirmekte (Mills, 1986: 51), dier yandan kamu ynetiminde, byk
kapitalist iletmelerde ve verimli alan siyasal parti aygtlarnda (Mills, 1986:
51) brokratik ynetimin yani aklclamann kanlmazln ne srmektedir.
Etnik gruplar ve devlet arasndaki ilikileri aklclk asndan ele almak
zere, Kurt Imhofun Max Weberin toplum hakkndaki grleri ile ilgili
deerlendirmelerini gz nnde bulundurabiliriz. nk Max Weberin etnik
gruplar ve ulus kavramlar arasnda yapt ayrm belirsiz olmasna karn,
her ikisinin de znel bir inanca dayal duygusal balar olduunu
sylemektedir. Her iki kavramnda iinde bulunan znellik ve duygusallk, Max
Weberin aklclk ile ilgili grleri balanmda ele alnabilir. Imhof, Max
Weberin ulus ve devlet arasndaki ilikilerini incelerken;
...ulus devlet znesel olarak hissedilen topluluk ilikilerini aklc
toplumsal ilikilerle birletirmektedir. Dier bir deyile, modern ulus devlet
karlar ve aklc ynetsel eylem ile duygusal olarak hissedilen ulusal
topluluk arasnda aklc bir denge oluturmaktadr. Weberin kelimelerini
deil de Tnniesin kelimelerini kullanacak olursak, ulus devlet cemaat ve
cemiyetin (topluluk ve toplumun) birlikte varolmasn yaratr. Weberin
yaklamnn yorumlanmasndaki yaamsal nokta buradadr. nk bu yolla
etnik toplulua inan kltrn gelimesiyle tarih haline gelir. Bylece,
etnik ve ulusal topluluun deer fikirleri modern ada aklc olmayan
kalntlar olarak yorumlanabilir demektedir (Imhof, 1997).
Bu aklc olmayan kalntlar aklc dzenin iskeletimsi souk
ellerinden kaabilmek ve demir anda insani duygulan kaybetmemek zere
bir katr. Bunlarn etkinlikleri insanlarn aklcln artan diktelerinden
kamaya altklarnn bir gstergesidir (Imhof, 1997). Imhof un
grlerine ek olarak, Weberin etnik rgtlenmeleri dk bir siyasal
Meral ztoprak Sar - H. Serkan Akll

9
aklcln iaretleri olarak grdn hatrlatabiliriz. Bylelikle Max
Weberin etnik gruplarn barndrd dayanma ve iliki biimlerini ve etnik
gruba duyulan znel inanc toplumun aklclamasndan bir ka olarak
grm olabilecei ve kanlmaz aklclama ile beraber kaybolacan
isteksizce kabul etmi olabilecei ne srlebilir.
Primordialist Kuramlar
Primordialist etnisite kuramlar iki ana gruba ayrlabilir. Bunlardan
birincisi gruplarn kltr, gelenek, dil, din, tarih gibi ayrt edici zelliklerine
birinci derecede nem veren kuramlar; ikincisi ise biyolojik-genetik
zelliklere vurguda bulunan ve etnisiteyi, kt kaynaklardan yararlanma
yarnda avantaj salamakta kullanlan akraba seiminin bir uzants olarak
gren kuramlardr.
Sosyolog Edward Shills ve antropolog Clifford Geertz, birinci grup
primordialist etnisite kuramlarnn kurucular olarak gsterilmektedir (Coughlan
ve Eller, 1993; Thompson, 1989: 53).
Shillsin din sosyolojisi zerine inceledii kaynaklardan etkilenerek
(Hutchinson ve Smith, 1996:8; Coughlan ve Eller, 1993) yazd iddia edilen
1957 ylndaki almas Primordial, Kiisel, Kutsal ve Sivil Balar
(Primordial, Personal, Sacred, and Civil Ties) isimli almas ve Clifford
Geertzin 1963 ylnda yaynlanan Btnletirici Devrim: Yeni Devletlerde
Primordial Duygular ve Sivil Politikalar (The Integrative Revolution: Primordial
Sentiments and Civil Politics in the New States) isimli almas en ok kaynak
gsterilen almalar olarak grlmektedir.
Shills II. Dnya Savana katlan askerler zerine yapt aratrmalar
sonucunda, savata askerlerin gsterdikleri baarlarn ve grevlerine
kendilerini adamalarnn vatanseverlik veya partilerin sembollerine kar
duyulan ballklardan ok komutanlarna, ailelerine ve takm arkadalarna olan
ballklardan kaynaklandn (Thompson, 1989: 55) ileri srmtr. Bu durum
Amerikal, Alman veya Sovyet askerleri iin de ayndr. zellikle aile yeleri
arasndaki dayanmann olaanstlnn, ancak, szlerle anlatlamayacak
kadar derin bir kan bana dayanabileceini sylemi ve aile ii ilikileri
aklamak zere ilk defa sosyal ilikiler iin Primordial terimini kullanmtr
(Thompson, 1989:55; Eller ve Coughlan, 1993).
Thompson, Shillsin daha sonra bu bulgulardan yola karak primordial
ba tanmn etnik ve rksal zdeletirme srecine uyguladn ve
insanlarn derinlerde yer alan, duygusal ve primordial ilikilere kar belirli
sosyo-tarihsel koullar altnda etnik ve rksal kimliklerle tatmin edilebilecek
deitirilemez bir biyolojik ihtiyalar olduunu iddia ettiini sylemektedir
(Thompson, 1989: 56).
Burada sz geen primordial ballklarn bir tanm ise Clifford
Geertz tarafndan yaplmtr. Buna gre primordial ballklar ...temelde birinci
dereceden yaknlk ve akraba balantlar, ancak bunlarn tesinde belirli bir
dinsel topluluk iinde domu olmak, belirli bir dili ve hatta bir dilin diyalektini
konumak ve belirli sosyal uygulamalar takip etmekten kaynaklanan sosyal
varoluun verilerinden- veya daha dorusu kltr bu tr konularda kanlmaz
olarak iin iine girdii iin doruluu kabul edilmi verilerden- kaynaklanan
ballklar (Geertz, 1994) olarak aklanmtr.
Etnisite Kuramlar Ve Eletirisi


10
Geertze gre bu kan, konuma, gelenek gibi balarn szcklerle ifade
edilemeyecek ve baz zamanlarda gcne kar koyulamayan, kendilerinden
kaynaklanan ve kendilerine ynelen bir yaptrm gcne sahip olduu
grlmektedir. Bir kii gerein kendisinden (ipso facto) - kiisel duygusallk,
pratik gereklilik, ortak kar veya iine dlen zorunluluktan deil, ancak
byk oranda bu ban kendisine atfedilen hesaplanamaz mutlak nemin
gcnden (kudretinden) - dolay akrabasna, komusuna veya dindana
baldr (Geertz, 1994). Bir baka deyile primordial balarn kaynann, bu
balarn sorgulanmakszn varlnn ve neminin kabul edilmesi olduu
dnlebilir.
Geertz etnisiteyi oluturan eleri; doruluu kabul edilmi kan balan,
rk, dil, blge, din ve gelenek olarak belirtmektedir (Geertz, 1994). Harold
Isaac bir etnik gruba ye olmaktan dolay elde edilen kimlii, temel grup
kimlii olarak tanmlamakta ve bu kimliin de kiinin bedeni, ismi, dahil
olduu grubun kkenleri ve tarihi, ulus, grup veya kabile ilikileri, dil, din,
kltr ve doum yerinin corafyas/topografyas tarafndan oluturulduunu
aklamaktadr (Thompson, 1989: 56). Primordial ballklarn modern devlet
snrlar iindeki yeni konumu Geertze gre olduka nemli atmalara yol
aabilecek niteliktedir. Aada yer verilen alntnn, yeni devletlerde derin bir
duyguyla balanlan primordial ballklar ve modern devletin bir vatanda
olmann gerektirdii sivil ballklar arasndaki rekabeti vurgulamakta olduu
grlmektedir:
...sivil politika geleneklerinin zayf olduu ve etkin bir refah
ynetiminin gerektirdii teknik gerekliliklerinin yeterince anlalamad
modernleen toplumlarda zerk siyasal birimlerin blgesel olarak snrlarnn
belirlenmesinde, tekrarlanarak ve baz durumlarda srekli olarak, primordial
ballklar tercih edilen temel olarak nerilmektedir...
Kabilecilik, komnalizm veya dar evrecilik olarak deiik ekillerde
adlandrlan probleme, yeni devletlerin karlatklar dier olduka ciddi ve baa
klmas kolay olmayan sorunlardan daha korkutucu ve tehdit edici bir zellik
veren ey primordial ve sivil duygular arasndaki dolaysz atmann
kristallemesidir. Burada yalnzca rekabet halindeki sadakatlikler deil, ancak
ayn genel dzen iersinde ve ayn entegrasyon seviyesinde rekabet eden
sadakatliklerle karlamaktayz. Yeni devletlerde dier devletlerde olduu gibi
snf parti, i, sendika, meslek veya benzeri balar gibi bir ok rekabet iersinde
sadakatlikler bulunmaktadr. Ancak bu tr balardan oluan gruplar, millet
aday olabilecek, kendi balarna ayakta kalabilecek toplumsal birimler olarak
dnlmemektedir. Bu gruplar arasndaki atmalar, siyasal btnl bir
kural olarak sorgulanmayan az ok tamamen kabul edilmi bir terminal topluluk
iersinde meydana gelmektedir. Ne kadar ileri gitseler de, en azndan kastl
olarak, bu topluluun varln tehdit etmezler. Hkmetleri ve hatta hkmet
biimlerini tehdit etseler de ancak ok nadiren -primordial duygularla kart
zaman- milletin kendisini tehdit edebilir. nk milletin referans erevesine
sahip, karsna koyabilecekleri alternatif tanmlamalar iermemektedirler.
Ekonomik, snfsal veya entelektel bakaldr devrime yol aabilir ancak rk,
dil, veya kltre dayanan bakaldr ayrlkla, irredentizme veya
birlemeye, devletin snrlarnn tekrar izilmesine ve hakimiyet alannn
yeniden tanmlanmasna yol aabilir. Sivil huzursuzluklar doal klarn yasal
Meral ztoprak Sar - H. Serkan Akll

11
veya yasad olarak devlet aygtlarna sahip olmakta bulmaktadr. Primordial
huzursuzluk daha derindir ve daha zor tatmin edilebilir (Geertz, 1994).
Genel olarak deerlendirildiinde yukardaki parada Geertzin toplum
iersindeki gruplar, dayandklar ballklar asndan bir ayrma tabi tuttuu
ve bunlardan primordial ballklara dayananlarn bir millet olmak iin aday
olabileceini ne srd dnlebilir. Eer bu gruplar, sivil politika
geleneklerinin zayf olduu ve etkin bir refah ynetiminin gerektirdii teknik
gerekliliklerinin yeterince anlalamad modernleen toplumlarda kurulu
bir devletin snrlar iersinde yer alyorlarsa ve primordial ballklarndan
kaynaklanan bir huzursuzluklar bulunuyorsa sonu ayrlklk, irredentizm
veya baka bir devlet ile birlemeye yol aabilecektir. Burada sz konusu olan
devletlerin modernlemekte olan lkeler olduu dikkati ekmektedir ve eer bu
devletlerde sivil politika geleneklerinin iyi anlalm olmas veya refah devletinin
gerektirdii teknik gerekliliklerin yeterince anlald durumlarda etnik
ballklarn farkl bir anlam tayabilecei dnlebilir.
Primordialist yaklamn etnisiteyi aklamada biyolojik kkenlerin
yn daha ar basan trevlerinin ise kaynan Pierre Van Den Berghenin
nclndeki sosyobiyolojik bak asndan ald sylenebilir.
Berghe, tezinin merkezinde yer alan dncesi olarak etnisitenin ve
rkn (sosyal anlamda) yaamda kalabilmek iin kt kaynaklarn kullanlmas
amacyla verilen yarta uyum salama maksimizasyonununda rol oynayan
akrabaln uzants ve bu sebeple etnik veya rksal duygularn akraba
seiminin bir biimi olduunu sylemekte (1978); Paul Shaw ve Yuwa Wong
ise gruplar arasndaki ballk bilincinin eski alarda yaamda kalabilmenin
nemli bir koulu olan akrabalarn tannmas kapasitesinin bir rn olup,
genetik olarak insanlarda kodlandn ileri srmektedir (Young, 1993: 22).
Berghe (1994) akraba seimini aadaki ekilde aklamaktadr:
...bir hayvan dolaysz olarak kendi remesi yoluyla veya dolayl
yoldan belirli oranlarda genlerini paylat akrabalarnn remesi yoluyla
genlerinin oalmasn salayabilir. Bu yzden hayvanlarn kooperatif
davranmalar ve bylelikle genetik olarak bal olduklar oranda bir dierinin
koullara uyumunu arttrmalar beklenebilir. Akraba seiminden anlatlmak
istenen budur. Ksacas, hayvanlar nepostiktir; akrabalarn akraba olmayanlara,
yakn akrabalarn da uzak akrabalarna tercih ederler. Bu insanlarda olduu gibi
bilinli olabilecei gibi, daha sk grld ekilde bilinsiz de olabilir. Akraba
seimi operatif olmak iin bilinli olmay nkoul olarak gerektirmez.
Kiinin kendi uyumu uruna katlanabilecei fedakarlk yaknln
derecesine olduu kadar, fedakar davrann fayda/maliyet oranna da baldr.
Fedakarlk genetik bencilliin en son biimidir (Berghe, 1994). Bu
yaklamda, akraba seimi ve nepotizmin sebebi yakn iliki olmayan
organizmalara yaplacak fedakarln biyolojik olarak israf (Berghe, 1996)
anlamna geldii ve bu yzden Charles Darvinin daha nceleri belirttii
gibi evrimsel srete geri planda kald ileri srlmektedir.
Frsat ve akll hayvanlar (Berghe, 1996) olarak insanlar,
kendi yaam mcadelelerine faydas olmayacak organizmalara yanllkla
yaplabilecek bouna fedakarlklar engelleyebilmek iin en ksa srede
gvenilir ve az maliyetli ayrm mekanizmalar gelitirmitir. Bu mekanizmalar
Etnisite Kuramlar Ve Eletirisi


12
biyolojik zellikler zerine yaplan ayrmlar temelinde kurulmu olabilecei
gibi kltrel zelliklerin ipucu olarak kullanlabilecei aralar
kullanmaktadr. zellikle fiziksel olarak farklln ok az belirgin olduu veya
hi belirgin olmad durumlarda kltrel unsurlar ayrm yapmakta n plana
kabilmektedir.
Bylelikle doutan kazanlan ve sonradan toplum tarafndan aktarlan
primordial balara atfedilen szcklerle anlatlamayacak nem her ne kadar
kltrel unsurlar baz durumlarda n planda sunulsa da yine biyolojik
temellidir ve kiinin kendisinin veya kapsayc uyum salama kuralyla
ailesi, akrabalar veya iinde bulunduu etnik grubun veya milletin yaamda
kalmas isteinin bir sonucudur (Grosby, 1996; Berghe, 1996).
Berghe, insann toplumsalln anlamak iin sadece akraba
seiminin yeterli olmadm ve bunun yannda iki nemli temelin
bulunduunu sylemektedir. Bunlar, karlk beklentisi olan ve akraba ve
akraba olmayanlar arasnda ileyebilen karlkl yarara dayal ibirlii olan
karlkllk ve intra-spesifik parazitizm veya saldrp yoketme amal tek-tarafl
yarar salamak zere g kullanm anlamna gelen zorlamadr
(coercion)(Berghe, 1994).
nsan topluluklarn Tip 1 ve Tip 2 olarak ikiye ayran Berghe; Tip 1
gruplarnn etnik, rksal gruplar gibi ortak kken, kaltmsal ve genelde
endogamik gruplar olarak, Tip 2 gruplarm ise siyasal partiler, sendikalar, klp
ve dernekler gibi ortak kar zerine kurulu oluumlar olarak aklamaktadr. Bu
iki grubun dayandklar temel dayanma kaynaklan birincisi iin akrabalk,
ikincisi iin de kardr (Berghe, 1994).
Berghenin tanmyla st-aile saylabilecek Tip 1 gruplar milyonlarca
yllk sreler sonucunda akraba seiminin bir uzants olarak evrim geirmitir.
Selektif basklar sonucunda insanlar etnik balar gelitirerek dier rakip insan
gruplarna kar g kazanmak yoluna gitmilerdir (Berghe, 1994). Bylelikle
mitik kurucular veya yaratc tanrlarn birletirici ortak kkeninde bir ka yz
kiiden oluan kabileler olumutur. Bu geni insan topluluklar yelerinin
yaamlarm kaotik ve tehdit dolu d dnyadan korumakta ve gven iinde
yaamasn salamaktadr (Grosby, 1994).
Eer sosyobiyolojik yaklamn terimleri kullanlacak olursa, eski
alarda avclk ve toplayclk iin bir yaam alanndaki niten ve bu alan iin
daha geni topluluklar kurmak yoluyla rekabette avantaj salama amacndan
bahsedebiliyorsak; kaynaklarn ekonomik sistem ierisindeki dalmndan
yararlanmak zere elde edilmeye allan ekonomik nilerden ve
rgtlenmeler yoluyla yaamda kalmak iin verilen rekabette avantaj salama
amacndan da bahsedilebilir. Bunun sonucu olarak Berghenin syledii gibi en
ileri endstri toplumlarnda dahi Tip 1 gruplar nemli oranda devam etmekte ve
Tip 2 gruplarndan ok daha fazla ballk ve derinden sadakat salamaktadr
(Berghe, 1994).
Gruplarii ilikilerde akraba seimine dayal i birlii normlar
yeler arasnda atmalar engelleyici bir rol oynamaktayken, gruplar aras
mcadelede zorlama n plana kmaktadr. rnein bir etnik grubun hakim
olduu oklu etnik yapya sahip devletlerin kurulmasnda zorlama gruplar
arasndaki derin dmanln birincil etkenlerindendir (Berghe, 1994). Ancak
baz durumlarda ayn habitat iersinde rekabet gerektirmeyen niler
Meral ztoprak Sar - H. Serkan Akll

13
bulunduunda gruplar arasnda karlkl yarara dayal sembiyotik
ilikiler de kurulabilmektedir (Berghe, 1994).
Karlkllk ve akraba seimi kendisini meru gstermek iin herhangi
bir dayanaa ihtiya duymazken, zorlama bir meruluk temeline dayanmaldr. Bu
meruluk endstri ncesi tm toplumlarda paternalizm veya ailecilik
sistemlerine dayanmaktayken, endstriyel toplumlarda bu meruluk zemini
kendisini liberalizmden sosyalizme uzanan demokratik deiik ideolojiler
yelpazesinde bulmaktadr. Bu deiimin sebebi, kk ve homojen yapdaki
siyasal birimlerde paternalizmin ideolojik olarak uygun olmasna ramen, ok
etnikli bir yapya uygun olmamasdr. ok sayda etnik grubun birlikte
bulunduu toplumlarda karlklla dayal ideolojiler etnik balar aabilecektir
(Berghe, 1994).
Devlet kurumlarna kar duyulmas beklenen sadakat ve primordial
ballklar arasndaki atma ve uyumazlk boyutu n plana kan bu
kuramsal yaklamn, etnik balarn kalcl konusunda bir ikilem
barndrd dnlebilir. nk, Geertz erken dnem modernleme
kuramclarndan bir tanesi olarak etnik duygulara dayal atmalarn gl bir
devlet ynetimiyle engellenebileceini ne srmekte; liberal ve asimilasyonist
grlere sahip olduu belirtilen Van den Berghe karlkl yarara dayal bir
siyasal sistem (daha ok liberalizmi kastettii dnlebilir) nermektedir.
Yukarda genel ilkeleri verilmeye allan Primordialist kuramlar ilk
bakta etnik kimliklerin modernleme sreci karsnda direnme gleri
bulunduunu ortaya koyar grnmektedir. Ancak daha dikkatli incelendiinde,
primordialist kuramlar ve modernlemeci kuramlar arasnda bak as
farkllklar olmasna ramen, sonu olarak ikisinin de etnik kimlikleri
uyumlatrmaya ynelik nerileri olduu dikkati ekmektedir.
Arasalc Kuramlar
Arasalc yaklamn en nemli varsaymlarndan birisi, Paul Brass
ve Craig Calhounun belirttii gibi etnisitenin kltrel, siyasal ve ekonomik
sekinler tarafndan toplumda iktidar ve avantajlarm koruyabilmek iin
siyasal mitler yaratmalarnn ve bu mitlerin maniplasyonunun bir sonucu
olarak grlmesidir (Brass, 1991: 25; Calhoun, 1993).
Bir grubu temsil etmek iddiasnda olan sekinler, hem grubun hem de
kendilerinin siyasal ve ekonomik pozisyonlarn korumak ve gelitirmek
amacndadr. Sz konusu sekinler deiik etnik kategoriler arasnda ve/veya
iersinde gruplarn kltrel elerini kullanarak ve bazen de bu eleri
deiiklie uratarak veya yeni eler icat ederek siyasal iktidar, ekonomik kar
ve sosyal stat yarnda avantaj elde etmeye almaktadr.
Gruplarn kltrlerinin ve sosyal yaplarnn sekinlerin
ynlendirmelerine ak olmas, arasalc yaklamn dier bir varsaym
olarak deerlendirilebilir. Sekinler, toplumun kltrel elerini kendi
amalan dorultusunda ekillendirebilirler ve bu eleri kullanarak etnik
hareketlilii salayabilirler. Bu yaklama gre kltr kat ve deimesi zor
nitelikte deildir ve siyasal ve sosyal koullara gre deiime urayabilir.
Somut ve soyut kltrel eler uzun zaman dilimleri iersinde
varlklarn korumu olsalar da ilevleri farkllamakta ve kar atmalarnn
younluu arttnda bu unsurlarn zerindeki vurgu oalmaktadr (Cohen,
Etnisite Kuramlar Ve Eletirisi


14
1969). Max Weberin de, tm tarihin siyasal eylemin ne kadar kolay kan
ilikisine inanca yol aabileceini (Weber, 1996) gsteren rneklerle dolu
olduunu sylerken ayn dnceyi tam olabilecei dnlebilir.
Kltr, sekinler iin maniple edilebilecek sembolleri sunmaktadr.
Sekinler ise bu sembolleri kullanarak kendi karlar dorultusunda kltrn
deiimini salayabilirler. Bu kltrel deiim arasalc yaklamn aklc
aktr trevlerine gre, Brassin Micheal Bantondan esinlenerek yazd gibi
etnik grup liderlerinin ve yelerinin doru cret karlnda kltrlerinin bir
takm ynlerinden vazgetikleri veya nyarglarn deitirdikleri bir piyasa
modeli ile anlalabilecek bir pazarlk sreci (Brass, 1991) olarak
deerlendirilmektedir. Burada sz geen doru cret tanmlamas i
olanaklarndan cretlendirme politikalarna; kollektif haklardan bireysel haklara;
sbvansiyon ve kredi kullanmndan vergi kolaylklarna ve hatta yasaya uygun
olmayan durumlara kaytsz kalnmasna kadar uzanan geni bir yelpazeyi
kapsamaktadr (Cohen, 1969; Esman, 1997; Kastoryano, 2000: 22).
Arasalc yaklama gre, etnisiteye dayal huzursuzluklarn zerinde
uzlama salanabilecek konular olarak kabul edilmi olduu ve uzlama
masasna oturan taraflarn da yerel ve ulusal siyasi, ekonomik ve kltrel
sekinler, etnik liderler, etnik grup yeleri ve etnik rgtlenmeler olduu
dnlebilir.
Sekinler dndaki kitlelerin, yaratlan mitler etrafnda toplanmas
ve/veya kollektif eyleme gemesi ve grubun salad kimlik ile kendilerini
zdeletirmeleri, bireylerin aklc olarak karlarn maksimize etmeye
ynelmesine dayandrlmaktadr (Hecther, 1996; Banton 1996).
Bylelikle arasalc yaklamn bir dier nemli varsaym karmza
kmaktadr: nsanlar, toplumsal kurumlar karsnda pasif deildirler ve aklc
olarak bu kurumlan kullanabilirler. Bir baka deile tpk H. Rudolf
Wickerin, Weberin devleti soyut karlarn rgtlenmi hali olarak
grdn sylemesi gibi (Wicker, 1997:27) etnisite de etnik grup yelerinin
karlarnn bir davurumu olarak grlebilir.
Aklc (Rasyonel) nsan Kuramlar, kiilerin kendilerini her zaman
tarihsel ve kltrel balarla bal hissetmeyebileceini gstermeye almakta
ve bireylerin eitli komnal kimliklerin sunduklar yararlardan, John Rex ve
Micheal Bantonn terimiyle, cretsiz yolcu olarak yararlanabileceini ileri
srmektedir.
Aklc yaklama gre kiinin bir etnik gruba ait olma istei, bireylerin
ihtiyalarn karlayabilmek zere kullanldklar bir strateji olarak
deerlendirilebilir. Etnik dayanmalar yelerinin maddi ihtiyalarn,
gvenlik ve stat araylarn tatmin etmekte kullanlabilmektedir (Esman
ve Rabinovich, 1988: 12-13).
Bireyler, sadece toplumsal kurumlar tarafndan ekillendirilmezler; ayn
zamanda bu kurumlar kendi karlarna uygun olarak yorumlayp,
kullanabilirler. Etnik gruplar, komnal kimlikler yoluyla karlarn maksimize
etmeye ynelmi kollektif aktrlerden olumaktadr (Young, 1993: 22). nk,
etnisite Daniel Bellin (1996) syledii gibi karlar duygusal bir bala
birletirebilmekte ve etkin bir eylemde bulunabilmek iin gerekli grup
bykln salayabilmektedir (Young, 1993: 22).
Meral ztoprak Sar - H. Serkan Akll

15
Etnik grubun yesi olmak kollektif eylem yoluyla gereksinimlerin
karlanmasn salamakla beraber; grup ii ilikiler birey yelerin her biri
iin eit derecede yarar salamayabilir ve hatta baz yelerin karlarna
ters debilir. Bireyler, geleneksel ballklarn maliyeti arttka ayn
amalara daha az maliyete katlanarak ulaabilmek iin alternatif aralar arasnda
bir fayda-maliyet analizi yaparak - eer daha aklc bir seenek mmknse -
etnik ilikilere balanmay reddedebilir (Hechter, 1986). Esman ve Rabinovich
(1988:13), dier kollektif kimliklerin bireylerin gereksinimlerini karlamada
daha baarl olmas durumunda etnik dayanmalarn kaybolabileceini veya
kullanlmamaktan dolay ilevini kaybedebileceini iddia etmektedir.
Marksist Kuramlar
Karl Marks ve Friedrich Engelsin etnisite konusunda syledikleri
son derece snrldr. Burada, daha ok Marksn almalar ve dnce
biimine dayandrlarak ortaya kan kuramlar ele alnmtr.
Marksist gelenek kendi iinde deiik yaklamlara ayrlabilmektedir.
Thompson (1989, s. 142) bunlardan birkan deneyselci, tarihselci,
ilevselci, yapsalc, ve post-yapsalc yaklamlar; pozitivist, post-pozitivist,
dialektiksel, eletirel ve hermentik yaklamlar; otoritere kar
demokratik yaklamlar; Ortodoks, Ortodoks olmayan ve Batl, Doulu
trevler olarak gstermektedir.
Solomos ve Back (1995), Marksizmin temel ilkelerinden yola kan
yazarlarn etnisite ve rklk alannda ele aldklar konular genel bir
kategoriletirme altnda toplamlardr. Buna gre Marksist yazarlarn en sk
iledii konular:
1. Siyasal kurumlar ve etnisite/rklk
a. Devletin toplumsal ilikilerde rksal olarak yaplanm durumlarn
retilmesindeki rol;
2.. zgl tarihsel koullarda siyaset ve rklk arasndaki ietkileim;
a.. i snf arasnda blnme kayna olarak rkln rol (rn:
Oliver Cox; Kast, Snf ve Irk (Caste, Class andRace), 1948);
b. Etnisite, rk ve snf arasndaki i-etkileimin belirli tarihsel
balamlarda ii snf arasnda farkl tabakalar meydana getirmesi (rn:
Stephen Castles ve Mark Miller; G a (The Age of Migration), 1993);
3. Aznlk topluluklar ve gmen iilerinin sosyal ve ekonomik
haklardan mahrum braklmas ve siyasal kurumlara eit derecede
katlamamalarna yol aan sreler; ve
4.Marksizmin Avrupa merkezli bir i manta sahip olup
olmad (rn: Cedric Robinson; Siyah Marksizm (Black Marksism), 1983)
olarak gsterilebilir.
Marksist dnya grne gre etnik atma egemen snf tarafndan
oluturulan yapay bir atmadr (Cohen R., 1999; Horowitz, 1985,106).
Ynetici snf (kapitalist snf) yanl bilinlilikler yoluyla snflar arasndaki
gerek mcadeleyi gizlemekte ve toplumdaki avantajl konumlarn
srdrmektedir (Balibar, Walerstein; 2000:107). i snf etnik karlarn
farkl olduuna inandrlarak kendi iinde blnmekte ve gerek dman ve
konulardan (egemen snf ve snf mcadelesi) uzakta tutulmaktadr (Cohen
R., 1999; Horowitz, 1985:106). Etnisite, mcadele edilmesi gereken gl bir
Etnisite Kuramlar Ve Eletirisi


16
dmandr (Fishman, 1996). gc piyasas etnik gruplar arasnda dzenlenip,
bir veya daha fazla grup daha dk cretlerle altrlarak kar
maksimizasyonunu salanmakta ve daha dk cretlerle alan gruplardan
elde edilen art rn egemen snf tarafndan kullanlmaktadr (Esman ve
Rabinovich, 1988:17; Bonacich, 1980). i snf ortak karlarnn farkna varp,
uluslararas dzeyde birlemek zere eyleme getiinde etnik kimlikler
kaybolacaktr (Guibernau ve Rex, 1997: 2).
Wallerstein, kapitalizm ve Bat Emperyalizminin 15. ve 16.
yzyllardaki kkenlerine uzanarak, bir dnya sisteminin geliimini
incelemektedir. Erken kapitalizmin ncelikle ekonomik olduunu ancak
bunun yannda dinsel ve kltrel amalar da tadn gstermektedir. Erken
kapitalizmin smrgeci nitelikte olduunu ve snf yapsnn korunmas ve kar
oranlarnn en yksek seviyede gereklemesi amacn tadn belirtmektedir
(Kourvertariz ve Dobratz, 1975:70). Wallerstein, Kapitalist Dnya Sistemi (The
Capitalist World System) isimli almasnda dnya sistemi
kavramsallatrmasn rksal ve etnik srelerin incelenmesine uygulamtr
(Thompson, 1989:117). Thompson (1989:117), bu kitapta yer alan
dncelerden yola karak, Wallersteinnn rk ve etnisite konusunda drt ayr
pozisyonunu zetlemitir. Bu nermeler unlardr:
1. Kapitalist dnya ekonomisi oklu siyasal yaplarn (devletlerin)
varlndan yararland gibi, deiik kltrel birimlerin varlndan da
yararlanmtr (etnik ve rksal gruplar). Dnya ekonomisinin tarihsel evrimi
kk, gsz ve kltrel ve rksal olarak farkl olan halklarn emein
uluslararas blnmesine katlmas iin egemen merkez blgelerin (temelde
Avrupa) genilemesi srecidir. Deiik deerler, diller ve retim
biimlerine sahip ok kltrl birimlerin varl emeklerinin
denetlenmesindeki kolaylk nedeniyle dnya ekonomisinin yaylmas ve
glenmesini kolaylatrmtr. Klelik gibi zorunlu emek biimleri ve dou
Avrupann ikinci sertlii smrgeleme altnda daha sonraki zorunlu emek
biimlerinde olduu gibi kapitalizmin erken birikim ve yaylmas iin hayati
neme sahipti. Kltrel olarak farkl halklarn dnya sistemine katlm
arttka beyaz ve Avrupal olmayan halklar zerindeki Avrupa
hakimiyetini hem aklclatran hem de hakl gsteren yalanc-bilimsel bir
ideoloji olarak rklk geliti.
2. Etnik sreci anlamann merkez deikeni rksal ve etnik gruplarla
bu gruplarn emein uluslararas blnmesindeki konumlarn karlatrmaktr.
Bir baka deyile emein uluslararas blnmesindeki snflar dahilinde
meslekler veya zel snflar iinde rksal ve etnik gruplarn ne derecede
snrlandrldklar veya an temsil edildikleri aratrlmaldr. Walersteinea
gre emein uluslararas blnmesi rksal ve etnik snflandrmalarn,
duygularn ve rgtlenme biimlerinin birincil nedenidir. Bylelikle rksal,
etnik ve dier stat gruplarn snflarn belirsiz temsilleri olarak grr.
3. Emein rksal ve etnik olarak blnmesi kapitalist dnya
ekonomisinden bir ka nedenle yararlanmaktadr. lk olarak rksal ve etnik
gruplarn belirli mesleklere veya retim biimlerine snrlandrlmas rksal ve
etnik balar glendirmekte, rksal ve etnik farkllklarn devam etmesini
salamakta ve etnik bilinci ykseltmektedir. Bu ise rksal ve etnik aznlklarn
zde snfsal olan sorunlarnn hem kendileri hem de hakim grup tarafndan
Meral ztoprak Sar - H. Serkan Akll

17
rksal ve etnik kavramlarla tannmas sebebiyle snf bilincinin gelimesini
engellemektedir. kinci olarak, emein rksal ve etnik blnm belirli emek
biimlerinin belirli rksal ve etnik gruplara uygun olduunu ileri sren (siyahlar en
iyi klelie uygundur nk amaszdrlar ve entellektel ve ahlaksal olarak
aalktrlar vb.; inliler lokanta ve amar ilerine uygundur gibi) ideolojilerin
gelime sahalardr. Bu tr ideolojiler etnik stereo-tipleri glendirmekte, snf
bilincinin geliimini engellemekte ve etkinlikleri devam ettii oranda snf
bilincinin geliimini engellemekte ve rksal ve etnik olarak ayrk iilerin
srekli olarak teminini garantilemektedir.
4. Etnik hareketlerde dnya apnda grlen farkllklar merkez-
periferi ayrmyla aklanabilir. Merkez blgeler periferik blgelere gre
daha deiik etnik rgtlenme biimleri ve etnik bilin modellerine sahiptir.
Her ne kadar hem merkez hem de periferide meydana gelen etnik hareketler
kltrel rnesans ve siyasal ve ekonomik eitlik zerinde dursalarda, bu
hareketlerin aldklar ekil farkllk gstermektedir. Gelimi merkez
lkelerdeki etnik gruplar genellikle nfusun kk bir ksmm
oluturmaktadrlar ve kentlerdeki ekonomik nilerde barnmaktadrlar. Bu
hareketler iinde bulunduklar devletin siyasal erevesi dna
kmamaktadrlar. Oysa etnik grubun ounlukta olduu periferik blgelerde
etnik bilin kendisini ulusalclk biiminde ifade edebilmektedir.
Marksist gelenein temel kavramlarnn aka grlebilecei bu
kuramda Wallerstein, rksal ve etnik kimliklerin ne ekilde kapitalist dnya
ekonomisinin yararna ileyecek biimde yaratldn gstermeye almtr.
Sonu olarak ise Wallersteina gre sistemin sonu an
gelecektir(Wallerstein ve Balibar, 2000:287) ve o an evrenselcilik ile
rklk/cinsiyetiliin, sentezine ulalmas gereken bir tez-antitez ikilisini deil,
tarihin bizi amaya ard bir eyi, birleik bir tahakkm ve kurtulu
refleksleri an oluturduunu hatrlamak gerekmektedir (Wallerstein ve
Balibar, 2000:287). Bir baka deyile, komnist topluma gei yaanacaktr.
Konstrktivist Kuramlar
Konstrktivist etnisite kuramlar yapsalclk sonras kuramsal sylem
erevesinde olumu (Crawford, 1993:23) ve her ne kadar Ernest Renann
ulus her gn yaplan bir plebisittir ve tarihini yanl anlamak ulus olmann
nemli bir kouludur (Renan, 1994) szlerinde ve Max Weberin etnik
gruplar znel bir inan erevesinde aklamasnda (Weber, 1996) bu
yaklamn iaretleri grlse de, ancak 1980 sonras sosyal bilimlerde yaanan
deiimlerle gelimitir (Wicker, 1997:1).
Hans Rudolf Wicker (1997:3) post-modern sosyal bilim anlaynn
yaygnlamasnn ve primordializm-zclk kartln, dnya apnda geni
bir corafyada gzlemlenebilen kktenci hareketlere ve Avrupada ykselie
geen rk akmlara kar tepki olarak grmektedir. Konstrktivist kuram,
bilimsel post-modernizm iin din, ulus, kltr gibi totolojileri zmeye
yarayan bir ara ve strateji haline gelmitir (Wicker, 1997:3).
Wickere gre (1997: 2), konstrktivist kuramlarn yneldikleri iki
temel ama ilk nce primordial ve zsel olann verilmilikler deil insanlar
tarafndan zgn amalar iin inaa edilmi olduunun gsterilmesi ve ikinci
olarak klasik dnem sosyal bilimlerinin uluslar, kltrler ve etnik gruplar gibi
Etnisite Kuramlar Ve Eletirisi


18
karmak btnlerin, yani modern an zc doasna uygun kavramlarn, ina
edilmesine ne ekilde katkda bulunduunu gstermektir.
Crawford Young, bu kuramlarn etnisite kavramsallatrmalarn yle
aklamaktadr (Young, 1993:24): yleyse konunun z, etnisiteyi verili
olarak kabul etmektense imal edilmi yeniliki bir yaratc hayal etme eylemi
olarak alglamaktr. Kark yollar, oklu mekanizmalar yoluyla mayalanan bilin
devlet ve toplumun her seviyesinde ilerleyen yeniden tanmlamalar araclyla
evrilmitir. Zamanla kendisini daha geni toplumsal alanlara yanstma eilimi
gstermitir. Sosyal ina sreci grup dzeyinde olduu gibi birey dzeyinde de
iler; gnlk yaamn saysz ilemleri ierisinde bireyler srekli bir kendilerini
tanmlama ve yeniden tanmlama srecine katlrlar; bylelikle kimlik sabit
bir z deil stratejik bir iddia olarak anlalmtr
Younga gre bu kuramlarda varl kabul edilmi bir etnik grup
zerinde deil, grubun kendi varl sorgulanmaktadr. Eric Hobsbawm ve
Benedict Anderson, konstrktivist almalarn iki nemli temsilcisi olarak kabul
edilmektedir.
Eric Hobsbawm, 1789 dan Beri Uluslar ve Ulusuluk (Nations and
Nationalism since 1789) isimli kitabnda ulusalclk ideolojisinin ve ulusal
kimliklerin siyasi sekinler tarafndan ne ekilde ina edildiini ayrntl bir
ekilde aklamaktadr. Benedict Anderson ise Hayali Topluluklar (Imagined
Communities) adl eserinde ulusu, matbaa kapitalizminin gelimesiyle siyasi
iktidarlarn destekledikleri belirli dillerin lke apnda yaygnlamasyla beraber
ortaya kan hayali bir topluluk olarak tanmlamaktadr.
Konstrktivist kuramn belirgin bir destek ald yaklamlar
sosyal bilisel yaklamlar olarak grlebilir. Sosyal bilii toplumdaki kiilerin
dier insanlar, olaylar, nesneleri, kavranlan ne ekilde anlamlandrd ile
ilgilenen bir bilim daldr. Sosyal bilisel yaklama gre iktidar mcadelesi, alg
erevelerinin kabul ettirilmesi mcadelesidir. Konstrktivist kuramla sosyal-
bilisel yaklam arasndaki balantnn aklk kazanabilmesi iin, sosyal bilii
yaklamnn genel zelliklerini gzden geirmek yararl olabilir.
Bu yaklama gre, insanlar doduklar toplumun ve evrenin kendileri
iin, daha o domadan hazrlad bir ilikiler a iersine ve nceden hazrlanm
bir semboller dnyasna katlrlar. Bylelikle, toplumun ona sunduu bilisel
yol haritalarn kullanarak dnyay anlamaya alr. Toplum, kiilere
sembolleri verirken, ayn zamanda bu sembolleri nasl yorumlamas gerektiini
de iletir. Sonuta, bireylerin dnyay alglama biimleri olan alg ereveleri
oluur. Ancak bu alg ereveleri o toplumun tecrbe, inan ve deer
sistemleriyle ve kiisel yaam tecrbesiyle snrldr.
Alglama farkllklar, zaman iersinde karlkl etkileimler
yoluyla form deitirebilir. Toplumlar veya bireyler farkl bir alg
erevesine sahip toplumlar veya bireylerle karlatklarnda ekilde tepki
verebilirler. Birinci olarak, farkl alglamay kabul edebilirler, ikinci olarak
bunu reddedebilirler, nc olarak ta farkllklar kendi sistemleri ierisinde
uyumlatrabilirler (Sarbay, 1998: 41).
Bu trden karlamalarda gelimi dzeyde etkileme gcne sahip
olan taraf, kendi alg erevesini benimsettirebilmek iin daha avantajldr.
Her trl kitle iletiim teknolojilerini, propaganda tekniklerini, kltrel
asimilasyon, askeri ve ekonomik etki aralarm harekete geirerek,
Meral ztoprak Sar - H. Serkan Akll

19
karlamann sonucunda elde edilebilecek ganimetlerin ok daha byk
oranlarna sahip olabilecektir. Alg erevelerinin bir dierine benimsetilmesi
uras iktidar mcadelesinde kullanlan bir aratr.
Bireylerin algladklar en nemli nesne ise kendileridir (Lal, 1997).
Bireyler de kendilerini tanmlarken sembolik olarak rgtlenmi
mekanizmalarn ykledii bilisel klavuzlar kullanmakta ve kimliklerinin ne
olduuna dair bir fikir edinmektedirler. Ancak bu fikirler sabit deildir. Bu
balamda etnik kimlik kiiye toplum tarafndan sunulan tarihsel, corafi ve
biyolojik mitlerle ve sembollerle desteklenen ancak; kurgusal ve deiken bir
referans noktasdr denilebilir (Spickard, 1999). Bu kurgusal kimlik her
defasnda bireyler tarafndan, evresi ile olan etkileiminin ynne ve bilisel
yorumlama mekanizmasna gre yeniden ina edilmektedir. Yeniden ina
srecinde bireyler, ortak zelliklerin paylaldna inanlan sekinlerin
almalar yoluyla ortaya konulan tarihsel anlatmlara dayanp mantkl veya
mantksz primordial destekler bularak, tarih iersinden seilmi veya yeni
yaratlm semboller etrafnda bu gnn koullarna gre bir kimlik
oluturmaktadr. Her defasnda yeniden ina edilen kimlikler, ayn zamanda
deiik seviyelerde yurtii ve yurtd siyasal alanlarda da sekinler tarafndan
karlarn korumas, elde edilmi haklarn ve karlarn gelitirilmesi ve
iktidarn ele geirilebilmesi ve/veya iktidara etkide bulunabilmek iin
maniple edilebilmekte ve kullanlabilmektedir.
Konstrktivist yaklam, klasik dnem sosyal bilimlerinin tmlklerin
yaratlmasnda oynad rol gstermekle beraber; Wickerin belirttii gibi
yklan eyin yeniden ina edilmesi gerekmektedir. Ortodoks Marksist bir
tarihi olarak Hobsbawm asndan dnldnde ulus ve ulusalclk
zerinde aratrmalarn younlam olmas iyiye bir iarettir. Ulus ve
ulusalclk fikirlerinin siyasi sekinler ve burjuvazinin karlar
dorultusunda ne ekilde ina edildiini gstererek yanl bilinlenmi insanlarn
gerek kimliklerini grmelerini salamak gerekmektedir.
Dier yandan konstrktivist yaklamlarn, kresellemenin gereklerine
uygun olarak blgesel kimliklerin ina edilmesine katkda bulunabileceini
gstermek isteyenler bulunmaktadr. rnein, Ronald Grigor Sunny (2001);
Ermenistann bakenti Erivanda blgesel btnleme konulu bir konferansta
konstrktivist bir yaklamla Ermenilerin kimliklerinin ne eklide ina edildiini
gsterdikten sonra etnik atmalarn nemli boyutlara vard Azerbaycan,
Ermenistan, Grcistan ve Abazya arasnda ortak bir Pan-Kafkas kimliin
gelitirilmesinin yararlarn belirtmektedir.
Etnisite Kuramlarna Yneltilen Eletiriler
Arasalc kuramlar, etnisitenin duygusal-psikolojik boyutuna nem
vermedikleri iin eletirilmektedir. Kltr ve grubun tarihsel gemiinin geri
planlara itilmi olduu belirtilmekte; gerekte baz durumlarda bu elerin
belirleyici olduu ileri srlmektedir. nsanlarn her zaman aklc olarak
karar vermeye eilimli olmalar varsaym da eletirilmekte, duygusal
nedenlerin mantksal davranlarn nne geebilecei belirtilmektedir.
Buna rnek olarak Chateau Briandn insanlar karlar iin deil tutkular iin
ldrlmeyi gze alrlar sz verilebilir. Dier yandan toprak, vatan kan
ba, millet sevgisi gibi soyut veya aklc olmayan temellere dayanan
Etnisite Kuramlar Ve Eletirisi


20
kavramlar iin insanlarn kendi yaamlarn ortaya koymalar, insanlarn bu
kavramlara atfettikleri nemi kendi karlarndan stn grebilecekleri
durumlarn varlna iaret ettii ne srlmektedir. Hatta Sigmund Freud,
mantksz bir davran olduunu kabul etmekle birlikte, ulusal kimlik konu
olduunda kannn kaynadn kabul etmektedir (Connor, 1994: 205-206).
Primordializm aklayc olmaktan ok tanmlayc olmakla
eletirilmektedir. Bu kuramlarn a priori kabullenmeleri iermesi ve etnisiteyi
mistik olarak tanmlanabilecek bir tarzda tanmlamalarnn tepki grmekte
olduu sylenebilir. Primordial balar oluturan gelenek, kltr, kan bana
inan, dil, din, rk gibi unsurlarn verilmilikler olarak kabul edilmesi
tartlmakta; bu unsurlarn deiebilirliklerine, esnekliklerine ve
kaybolabilirliklerine deinilmektedir (rn: Calhoun, 1993; Horowitz, 1985: 47-
51; Eller ve Coughlan, 1993; Rex, 1989: 27-28; Brass, 1991).
Primordializme yneltilen baka bir eletiri, bu yaklamlarn
rklk, ar milliyetilik gibi ideolojilere meruluk kazandrabilecek
ilkelerden yola kmalarndan kaynaklanmaktadr (Wicker, 1997:2). Primordial
balarn doal bir insan zellii olmas ve kalcl gr, ayn zamanda
uzlama kabul etmezliin de kabul olarak deerlendirilebilmektedir.
Primordializmin genetik ve sosyo-biyolojik aklamalarnn ise
bilimsel olarak kantlanmam olmas ve kantlanabilmesinin de en azndan
yakn gelecekte g grnmesi (rnein hangi genlerin akraba seimini
salad) dier bir eletiri sebebidir.
Arasalclar ve primordialistler arasnda geen tartmalar ayn
zamanda toplum modelleri zerinde de yaanmaktadr. Arasalc yaklamn
dayand ilkeler ve varsaymlarn ayn zamanda oulcu toplum yaklam ile
paralellik gsterdii gze arpmaktadr. Kltrel oulculuu savunan yazarlara
gre her tr kimlik uzlamaya aktr. Buna karlk oulcu toplum karsnda
yer alan ok kltrl toplum modelini savunanlara gre bir takm kimlikler
kiinin seimleri ile deiebilecek veya kar karl uzlama
salanabilecek nitelikte deildir (Gianni, 1997).
Marksist kuramlara yneltilen eletiriler hem Marksizme kar
yneltilen eletiriler hem de etnik kimliklerin ekonomik sistem tarafndan
empoze edilmi kimlikler olduunun kabul edilmesi alarndan eletirilmektedir.
Konstrktivist kuramlarn en ok eletirildii nokta ise,
zmledikleri yaplarn yerine yeni bir gereklik anlay yerletirmeye
almalar ve bu gereklik anlaynn da yine eletirdikleri siyasi iktidar
glerinin istekleri dorultusunda olmasdr.
ndirgemecilik sorunu kuramlarn birbirlerine ynelttikleri ana
eletirilerden bir dieridir. rnein arasalclar etnik eylemleri sekinlerin
maniplasyonuna veya aklc tercihlerden oluan bir davrana indirgemekle
sulanrken; sosyo-biyoloji kkenli primordialist kuramlar etnik ilikileri
genetik zelliklere indirgemekle ve Marksist-Neo Marksist yazarlar ise sz
konusu kimlikleri ekonomik ilikilerden treyen bir yan-olguya indirgemekle
eletirilmektedir.
Etnisite kuramlarndan her birinin aklamada gl veya zayf
olduklar konular bulunmaktadr. Bu yzden bir takm yazarlar kuramlar
arasnda bir ortak noktadan yola kmay tercih edebilmektedir. Bunun
yannda, herhangi bir kuram savunan kiilerin grlerini belirtirken
Meral ztoprak Sar - H. Serkan Akll

21
dier kuramlarn varsaymlarn tamamen ihmal etmemeye zen gsterip
gstermedikleri nemli bir noktadr.
Sonuta; kat bir ekilde olmamak zere, arlkl olarak arasalc bir
etnisite kavramsallatrmasnn ilevsellii belirtilmelidir. nk, etnisitenin
durumsall, yararcl ve deiebilirlii ile ilgili kantlarn; sabitlik
iddialarndan daha kuvvetli olduu grlmektedir.
Kaynaka
BANTON, Micheal. (2000), Ethnic Conflict, Sociology, vlm.: 34, say: 3.
BANTON, Micheal. (1996), The Actors Model of Ethnic Relations, i.
Ethnicity (der. A. Smith, J. Hutchinson), Oxford: Oxford University
Press, syf: 98-104.
BELL, Daniel. (1996), Ethnicity and Social Change, i. Ethnicity (der. A.
Smith, J. Hutchinson), Oxford: Oxford University Press, syf: 138-145.
BERGHE, Pierre van den. (1994), A Socio-Biological Perspective, i.
Nationalism, (der. A. Smith, J. Hutchinson), Oxford: Oxford University
Press, syf: 55-63.
BERGHE, Pierre van den. (1996), Does Race Matter, i. Ethnicity (der. A.
Smith, J. Hutchinson), Oxford: Oxford University Press, syf: 57-62.
BRASS, Paul R. (1991), Ethnicity and Nationalism: Theory and Comparison,
Londra: Sage Publications.
BROWN, Michelle P. (2001), In the Beginning was the Word: Books and Faith
in the Age of Bede, The Heroic Age, http://www.mun.ca/mst/heroicage
/issues/4/ Brown. html, say: 4.
COHEN, Abner. (1996), Ethnicity and Politics, i. Ethnicity (der. A. Smith, J.
Hutchinson), Oxford: Oxford University Press, syf: 83-84.
COUGHLAN, Reed M. ve ELLER, Jack David. (1993), The Poverty of
Primordialism: The Demystification of Ethnic Attachments, Ethnic
and Racial Studies, vlm: 16, say: 2, Routledge.
ESMAN, Milton J. ve RABINOVICH, Itamar. (der.) (1988), Ethnicity,
Pluralism, and the State in the Middle East, Londra: Cornell
University Press.
ESMAN, Milton J. (1997), Public Administration, Ethnic Conflict, and
Economic Development, Public Administration Review, vlm: 57,
say: 6.
FISHMAN, Joshua. (1996), Ethnicity as Being, Doing, and Knowing, i.
Ethnicity (der. A. Smith, J. Hutchinson), Oxford: Oxford University
Press, syf: 63-68.
GEERTZ, Clifford. (1994), Primordial and Civic Ties, i. Nationalism, (der.
A. Smith, J. Hutchinson), Oxford: Oxford University Press, syf: 29-34.
GIANNI, Matteo. (1997), Multiculturalism and Political Integration: the Need
for a Differentiated Citizenship?, i. Rethinking Nationalism and
Ethnicity, (der. H. R. WICKER.), Oxford: Berg, syf: 127-142.
GROSBY, Steven. (1996), The Inexpungeable Tie of Primordiality, i.
Ethnicity (der. A. Smith, J. Hutchinson), Oxford: Oxford University
Press, syf: 51-56.
Etnisite Kuramlar Ve Eletirisi


22
GUIBERNAU, Montserrat ve REX, John. (der.) (1997), The Ethnicity Reader:
Nationalism, Multiculturalism, and Migration, Cambridge: Polity
Press.
HABERMAS, Jrgen. (1990), The Philosophical Discourse of Modernity,
Cambridge: Polity Press.
HECTHER, Micheal. (1996), Ethnicity and Rational Choice Theory, i.
Ethnicity (der. A. Smith, J. Hutchinson), Oxford: Oxford University
Press, syf: 90-97.
HOROWITZ, Donal L. (1985), Ethnic Groups in Conflict, Londra: University
of California Press.
IMHOF, Kurt. (1997), Nationalism and the Theory of Society, i. Rethinking
Nationalism and Ethnicity, (der. H. R. WICKER.), Oxford: Berg, syf:
57-71.
JAYADEVA, Uyangoda. (1995), Understanding Ethnicity and Nationalism,
The Ecumenical Review, vlm.: 47, say: 2, syf.: 190-195.
KOCABA, Sleyman. (1985), Hindistan Yolu ve Petrol Uruna Yaplanlar:
Trkiye ve ngiltere, stanbul: Vatan Yaynlar.
KOURVERTARIZ, George A. ve DOBRATZ, Betty A. (1975), Political
Sociology: Readings in Research and Theory, Londra: Transaction
Books.
LAL, Barbara Ballis. (1997), Symbolic Interactionist Theories of Ethnicity,
American Behavioral Scientist, vlm: 38, say: 3, syf: 42-63.
MARABLE, Manning. (2000), The Problematics of Ethnic Studies, Black
Renaissance, vlm.:3, say:l.
MILLS, C. Wright. (1986), Sosyoloji Yazlar, (eviren: Taha Parla), stanbul:
Hrriyet Vakf Yaynlar.
RENAN, Ernest. (1994), Qu est-ce Qu une Nation?, i. Nationalism, (der. A.
Smith, J. Hutchinson), Oxford: Oxford University Press, syf: 17-18.
SARIBAY, Ali Yaar. (1994), Siyasal Sosyoloji, stanbul: Der Yaynlar
SOLLORS, Werner. (1996), Theories of Ethnicity: A Classical Reader, New
York: New York University Press.
SPICKARD, James V. (1999), Human Rights, Religious Conflict, and
Globalization. Ultimate Values in a New World Order, MOST Journal
on Multicultural Societies, vlm: 1, say: 1,
http://www.unesco.org/most/vhilvie.htm.
WARNER, W. Llyod ve LUNT, Paul S. (1996), Ethnicity, i. Theories of
Ethnicity: A Classical Reader, (der.W. SOLLORS), New York: New
York University Press.
WEBER, Max. (1994), The Nation, i. Nationalism, (der. A. Smith, J.
Hutchinson), Oxford: Oxford University Press, syf: 21-25.
WEBER, Max. (1996), The Origins of Ethnic Groups, i. Ethnicity (der. A.
Smith, J. Hutchinson), Oxford: Oxford University Press, syf: 35-40.
YOUNG, Crawford. (1993), The Dialectics of Cultural Pluralism: Concept and
Reality, i. The Rising Tide of Cultural Pluralism, (C. YOUNG),
Wisconsin: The University of Wisconsin Press, syf.: 3-35.

You might also like