Sosyal Bilimler Dergisi Mays 2004 Cilt : 28 No:1 1-22
ETNSTE KURAMLARI VE ELETRS Meral ztoprak Sar H. Serkan Akll z Etnisite olgusu, gncel ve elikili bir biimde, moderniteyle birlikte daha ok fark edilmeye balanan siyasal sorunlarn kilit kavramlarndan birisidir. Etnik kimlikler duygusal elerle beslendii iin atan ya da atma potansiyeli tayan etnik olgular bilimsel bir yaklamla ele almak sosyal bilimlerin yntemsel sorunlarnn ok daha youn olduu bir alan oluturmaktadr. Etnisite olgusuyla ilgili tarihsel ve kuramsal erevenin akl ve bu alandaki kuramlarn karlatrmal ve eletirel deerlendirilmesi etnik sorunlar konusunda anlayc, aklayc ve zm ngren yaklamlara olanak verecektir. almamzda ncelikle, Antikite den yirminci yzyl sonlarna kadar olan uzun bir dnemde etnik, etnik grup, etnisite ve bu kavramlarla balantl kullanmlarn ortaya k ve deiimleri konusunda genel bir ereve izilmeye allmtr. Daha sonra bu alandaki balca kuramlarn temel varsaymlar zerinde durulmu ve son olarak sz konusu kuramlarn eletirel bir deerlendirmesi yaplmtr. almamzda, hem moderniteyle ilikisi belirgin olan devlet, siyasi iktidar ve ekonomik yap ile balantl hem de etnisitenin deiik boyutlarn ele alan kuramlarn seilmesine allmtr. Anahtar szckler Etnisite, Etnik Grup, Etnik Kimlik, Milliyetilik, Modernite Theories of Ethnicity and a Critical Appraisal Abstract Ethnicity is one of the key contemporary concepts that is being realized more with the controversial impacts of modernity. Since ethnic identities have strong emotional characters, studying conflicting or conflict prone ethnic phenomena takes place in one of the most problematic study areas where methods of social sciences encounter intense dilemmas. Clarifying historical and theoretical backgrounds concerning phenomena of ethnicity and evaluating theories of ethnicity in a comparative and critical manner would provide us descriptive, explanatory and solution producing approaches in dealing with ethnic problems. In our study, it was first tried to draw a general frame concerning births and transitions ofterms ethnic, ethnic group, ethnicity, and related terms, covering a wide range of time-span from Antiquity to the end of 20th century. Then, main assumptions of important theories in this field have been evaluated in a critical way. Although there is a huge literature on theories of ethnicity, we have selected those theories which are inner-connected with state, political power and economic structure via modernity and those which would help us figure out various dimensions of ethnicity. Key Words Ethnicity, Ethnic Group, Ethnic Identity, Nationalism, Modernity Gnmz Bat Avrupa dillerinde kullanlan etnik szcnn kkenlerinin, Antik Yunanca ve Latinceye uzand grlmektedir. John Hutchinson ve Anthony Smith, ethnos teriminin Antik Yunan dilindeki deiik kullanmlarndan aadaki rnekleri vermektedir (Hutchinson, Smith, 1996:4 ): Antik Yunanllar ethnos terimini deiik ekillerde kullandlar. Homerosta ethnos hetarion, bir grup arkada, ethnos Lukion, Likyal bir kavim ve ethnos melisson veya orniton, bir an veya ku srsn anlatr. Aeschylus, Perslileri bir ethnos olarak grmekte, Pindar kadnlar veya erkeklerden bahsederken ethnos aneron veya gunakion, Heredot, Medyan halkndan Etnisite Kuramlar Ve Eletirisi
2 bahsederken Medikon ethnos, Platon ise bir mbair kast hakknda konuurken ethnos kerukion demektedir. Yukardaki rnekler gz nnde bulundurulduunda ethnos teriminin ortak kken, doum yeri, kabile, kavimler veya bu insanlarn yaadklar blgeyi tanmlamak iin kullanlmakta olduu dnlebilir. Hutchinson ve Smith, tm bu kullanmlarn ortak noktasnn, bir takm kltrel veya biyolojik zelliklerin paylald ve birlikte uyum ierisinde yaanlp hareket edildii bir takm insan veya hayvanlar tanmlamak iin kullanlm olmalar olduunu belirtmektedir. Ancak bu kullanmlarn Yunanl olmayan periferik yabanc barbarlar iin geerli olduunu; Yunanllarn kendilerini tanmlarken genos Hellenon terimini kullandklarm eklemektedirler (Hutchinson, Smith, 1996: 4). Yabanc, barbar kavimler iin kullanlan ethnos kavramnn Antik Yunanda dlayc bir yklemi olduu grlmektedir. Yunan kent yaamnda Helen olmayanlarn dlandna bir kant, Platonun Menexosa atfen yapt konumadan alman aadaki blmde aka grlmektedir (Connor, 1994: 207): Bu kentin hafzas ok asil, ok zgr, ok gl ve salkldr ve saf Helenler olduumuz iin doal olarak barbarlardan nefret eder ve barbarlarla karmayz. Hi bir Pelop veya Cadmus veya Aegyptus veya Danaus veya dier barbarlar bizimle birlikte yaayamazlar ve yalnzca yasalara dayanan Helenler bizimle ikamet ederler. Ancak biz, burada barbarlarla karmam saf Helenler olarak yaarz. Bu yzden kent yabanclara kar gerek bir nefret edinmitir. Yunan kent yaamnda Helen olarak grlmeyen kiilerin dlanmakta olduu sylenebilir. Ancak, yabanclara kar duyulan nyarglara ramen Antik Yunannn nl trajedi ve komedi yazan Aristophanes, kadnlarn srp giden savalar durdurmak iin yapacaklarm anlatt Lysistrata isimli eserinin aada verilen ksmnda, yabanclarn ve smrgelerin siyasal amalarla Atinaya ekilmesini yararl grmektedir. Eer mantkl dnseniz, bizim ipliklerimizle yaptmzn aynsn politikada yapardnz...biz ilk olarak ya ve pislii ayrmak iin ipi ykarz; tm kt vatandalar iin aynsn yap, kim olduklarn tespit et ve sopalarla dar at - bu, kentin reddetmesidir. Daha sonra i ve hkmet grevleri iin gelenlerin hepsini iyice ayklamalyz; sonra, hepsini ayn standarda getirmeli, dzensizce ayn sepetin iine atmal, yerleik yabanclar veya deil, mttefikler, devletin borlular, hepsini bir arada kartrmalyz. Kolonilerimizi bir sr ayr teller olarak dnmelisiniz; ayrk liflerin sonlarm bul, onlar buraya bir merkeze ek, hepsim bir olarak sar, hepsinden Cumhuriyetin iyi ve salam bir tunik rebilecei bir tek byk sicim yap. Helenistik Dnem ve Roma mparatorluunda da, etnik nyarg geni oranda devam etmekle birlikte Helenistik Dnem ve Roma mparatorluunda da etnik sekinlerin, Grek ve Roma geleneklerine uyum salamalar kouluyla sosyal ve siyasal kurumlara girebilmeleri iin desteklendikleri belirtilmektedir (Hutchinson ve Smith, 1996: 11). M.S. 1. ve M.S. 2. yzyllar kapsayan Yeni Ahit yazarlar ve Kilise Babalar dnemlerinde ethnos kavram Hristiyan ve Yahudiler dnda Meral ztoprak Sar - H. Serkan Akll
3 kalan halklar belirten ta ethne eklinde kullanlmaya balamtr (Hutchinson, Smith, 1996, s. 4). M.S. 4. yzylda Theodosus dneminde Hristiyanln Roma mparatorluunun resmi dini ilan edilmesinin etnik kavramnn kullanm alann genilettii ve balamn deitirdii ileri srlebilir. Bu yzyldan sonra Latin dilinde ethnicus, ethnica veya ethnicum gibi deiik biimlerde kullanlan ethnic kavram, pagan, putperest, batl inanl kii anlamna gelmektedir. Burada, etnik kavramnn ieriinin anlalmasnda Hristiyanln nemli bir zellii belirtilmelidir. Hristiyanlk dini, evrensel bir tek tanr anlayna dayanmaktadr ve Hristiyanlk dndaki tm inanlarn yanl olduu inanc vardr. Hristiyanlar, yanl tanrlara tapan pagan, putperest, batl inanl; bir baka deyile kafir kiileri doru dine armaldr. Hristiyan Roma mparatorluu, paganizm ve dier yerel inan sistemlerine kar mcadele etmeye balamtr. rnein, pagan gelenei olarak grlen olimpiyatlar ve oyunlar yasaklanm, tiyatrolar kapatlm; Antik Yunan, Helen ve imparatorluun nceki dnemindeki tanrlara tapnma yasaklanmtr. Bylelikle, Hristiyan Roma dneminde ethnic kavramnn, evrensel ve doru tanrnn emirlerine gre ekillendirilmeye allan ekmenik dzenin nndeki antik adan kalma Greko-Helen ve barbar tortularla beslenen mikro kimlikleri ve kltrleri anlatan dlayc bir anlam olduu dnlebilir. Roma sonras dnemde, Katolik Kilise disiplinli yapsyla ayakta kalmay baarm, ve Ortaa Avrupasnda uzun bir sre tek gl kurum olarak kendisini korumutur. Kilise bu dnem boyunca topluluklarn, halklarn kltrlerini ve bu balamda kimliklerini kendi ideolojisine uygunlatrmaya almtr. rnein, 8. yzylda ngiltere Katolik Kilisesinin en nemli temsilcilerinden Cuthbert ve Historia Ecclesiasticann yazar Bede, Anglo- Saxon ngiltereye yeni ve kilise doktriniyle uyumlu bir reform edilmi kimlik salamak zere almalar yapmlardr (Brown, 2001). Yeni Ahit yazarlar ve Kilise Babalar dnemlerinden sonra etnik kavramnn ierdii kafir, pagan, batl inanl anlamnn, olduka uzun bir sre devam ettii grlmektedir. Oxford English Dictionary, szcn ngilizcede 14. yzyldan, 19. yzyln sonlarna kadar kullanmlarndan rnekler vermekte; bu kullanmlarda kavramn belirtilen anlam koruduu grlmektedir. Ayn ekilde, etnik kelimesinin Franszca karl olan etnique kelimesi de Latince kkenine uygun olarak pagan anlamnda kullanlmtr. Grand Robert Szl, etnique kavramnn 17. yzyla kadar paganlar iin kullanldn gstermektedir (Sollors, 1996: 10). Kavramn anlamnn, ilk Hristiyanlardan 19. yzyl sonuna kadar, Rnesans, Reform, Aydnlanma gibi kkl deiimlerden sonra dahi yaklak ondrt yzyl duraan kalmas nemlidir. Ancak bu dnemler sresince etnik olarak tanmlanan gruplarn deiken olduu gz nne alnmaldr. Kavramn, tek doru din dndaki inanlar kapsad dnlecek olursa Katolik Kilisesinin Protestan Kilisesini, Ortodoks Kilisesini veya Yahudilii ve dier dinleri etnik kabul etmesi olaan karlanabilir. rnein, Katolik Kilisesi 1960lar gibi yakn bir tarihe kadar Protestanl kabul etmemi; Yahudilii ise sann armha gerilmesinden Yahudileri sorumlu tutarak dlamtr. Etnisite Kuramlar Ve Eletirisi
4 Buna karlk ngiltere Kraliesi Elizabeth, Osmanl mparatorluundan yardm istemek amacyla Katolik spanya Kral II. Filipi putperest olarak nitelendirmitir (Kocaba, 1985: 12). 19. yzylda, etnik kavramnn yaygn olan anlam ve ieriinin yannda, bilimsel almalarda kendisini gsteren deiik; ancak, balamsal olarak kkenine bal kullanmlarnn ortaya kt grlmektedir. Bu kullanmlarn en belirgin olduu bilim dallar etnoloji (etnoloji kelimesinin kkeni ethnos kelimesine dayanmaktadr) ve antropoloji olarak gsterilebilir. Max Weber dnda, sosyolojinin kurucular saylan Karl Marks, F. Tnnies ve Emilie Durkheim gibi sosyal bilimcilerin etnik kavramn kullanmadklar belirtilmelidir. 20. yzyl balarndan itibaren, etnik kavramnn ve bu kavramla balantl kavramlarn sosyal bilimler ve gnlk dildeki kullanm alanlarnn nceleri yava; daha sonralar ise giderek artan bir ekilde genilemeye balad sylenebilir. 20. yzyl sonlarnda Kilise ve etnisite arasndaki ilikilere deinen Uyangoda Jayadevann (1995) szlerinin, etnisite kavramnn yklendii olumsuzluun devam etmekte olduunu gsterdiini dnebiliriz. Bir dnya dini ve hareketi olarak Hristiyanlk belirgin kimlik farkllklarn silmi, ayn zamanda belirli evrensel kimlik unsurlar empoze etmitir. Hristiyansnz, ama Cenovadan veya Hrvatistandan veya Gney Afrikadan geliyorsunuz. Hepinizi balayan evrensel ve evrenselletirici bir baa sahipsiniz, nk siz Hristiyansnz ve evrensel bir toplulua aitsiniz. te bu sebeple etnisite ve milliyetilik kiliseler iin bir rakiptir. Dier bir deyile, kilise problemin bir parasdr nk kilisenin bir dzeyde evrenselletirici, evrenselci, homojenletirici bir kimlii bulunmaktayken, kilise yelerinin mikro-kimlikleri bulunmaktadr. Mikro-kimliklerle makro kimliklerin karlamas, evrenselletirici veya evrensel kimliklerin olduka paralanm kimliklerle kar karya olmas insanlar iin normal bir tecrbe olmutur. Bugn kilisenin karsndaki zorluklardan bir tanesi budur. 1935 ylnda Lulian Huxley ve A. C. Haddon rk, kltr ve ulus kavramlar arasndaki karmakl zmek iin insan gruplarn tanmlamada rk teriminin kullanlmasnn bilim szck daarcndan karlmasn nermekte ve rk teriminden kastl olarak uzak kalarak bunun yerine etnik grup veya halk kelimelerini kullanacaklarn belirtmektedirler (Banton, 2000). Micheal Banton, bu dnemlerde Birleik Devletlerde talyan, rlandal, Polonyal Amerikallar ve benzer gruplarn (benzer gruplarn hangileri olduu belirtilmemekle beraber kavramn Avrupal gmenlere ynelik kullanld dnlebilir) etnik aznlk olarak nitelendirildiini yazmaktadr (Banton, 2000). Manning Marable etnisite kavramnn Byk Bunalm dneminde deiik Gney ve Bat Avrupal gmen gruplarm tanmlamak zere bir inceleme kategorisi olarak sosyologlar tarafndan kullanldn belirtmektedir (Marable, 2000). Thomas Hylland Eriksen de, ethnics kavramnn Amerika Birleik Devletlerinde II. Dnya Sava dolaylarnda genelde Britanya kkenli ounlua gre aa grlen Yahudiler, talyanlar, rlandallar ve dier insanlar tanmlamak iin kullanlan nazik (vurgu eklenmitir) bir ifade olduunu belirtmektedir (Eriksen, 1996). Ancak ethnics nitelendirmesinin yapld gruplarn toplumda kltrel ve dini adan aa olarak grlen gruplar Meral ztoprak Sar - H. Serkan Akll
5 olduuna ve rk ayrmna konu olan gruplar kastetmediine dikkat edilmelidir. Etnisite kavramnn yeni bir terim olarak sosyal ve siyasal bilimler daarcna II. Dnya Sava dolaylarnda katlm olduu grlmektedir. Werner Sollors, kavramn Amerikada ilk defa grup farkllamasn (Zencilerin ve gmen ailelerinin Amerikada doan ocuklarnn problemlerini temsil etmeyen) ulusal kkenden daha geni bir temelde kavramsallatrabilmek zere, W. Llyod Warner tarafndan kullanldn ve Yankee City Series isimli almalarda yer aldn belirtmektedir (Sollors, 1996: x). W. Llyod Warner ve Paul S. Lunt, bu serilerden bir tanesi olan The Status System of a Modern Community adl almalarnda etnisiteyi sosyal sistemi deitiren veya sosyal sistem tarafndan deiime urayan birka karakteristik zellikten bir tanesi olarak grmektedir ve bu karakteristik zellikler bireyi baz birey gruplarndan ayrp dierleriyle zdeletiren zellikler olarak grlmektedir (Warner ve Lunt, 1942). Bylelikle Warner ve Lunt tarafndan etnisitenin, bir grubun yesi olmaktan kaynaklanan, ulusal kimliin alternatifi bir kimlik olarak tanmlanm olduu sylenebilir. Ayrca Warner ve Luntun etnisite tanmlamasnn Siyahlar kapsamas dikkati ekmektedir. 1950li yllarda etnisite terimi sosyal bilimlerde ok fazla yer almazken, 1960lar kavramn giderek nem kazanmasna tanklk etmitir. Montserrat Guibernau ve John Rex (1997:1) kavramn, 1960larda smrgelerin zlmesi ve Afrika ve Asya ktalarnda yeni devletlerin kurulmasyla birlikte, smrge ve rklk kart sosyologlar arasnda kltrel bir gruba ait olmaktan kaynaklanan pozitif duygular olarak kullanldn sylemekteyse de; 1960l yllarn modernleme ve ulus-kurma kuramclarnn etnik ve/veya etnisite kavramlarna scak bakmadklar da ileri srlmektedir (Connor, 1994: 29, 68- 69; Calhoun, 1993). Bu dnemde etnik grup tanmlamasnn II. Dnya Sava dolaylarndaki kullanmlara ek olarak Afrika, Asya ve Pasifik lkelerindeki hemen tm gruplar; Flemengler, Walonlar, Baskllar, Kuzey rlandallar, Kanadal ngiliz ve Fransz kkenli insanlar; 1960l yllardan sonra Avrupa lkelerine g eden Batl-olmayan gmen gruplarn ifade etmek iin kullanld grlmektedir. Eski smrge lkelerinde yaanan atmalarn sreklilii ve Komnist rejimlerin yklmaya balamasyla birlikte etnisite kavramnn olumsuz ynlerinin n plana kt; eski Yugoslavya topraklarnda yaanan olaylar anlatan etnik temizlik, kktenci bir ulusuluk anlayn yanstan etno-ulusuluk ve dnyann hemen her yerinde yaanan gruplar aras atmalar tanmlamakta kullanlan etnik atma gibi kavramlarn sklkla ele alnd grlmektedir. Donald L. Horowitzin Kanl bir olgu, kansz bir kuramla aklanamaz (1985: 140) sznn, kavramn olumsuz boyutlarm temsil ettii dnlebilir. Guibernau ve Rex gnmzde ngilterede etnik grup kavramnn sadece aznlklar ve aa grlenleri snflandrmakta kullanldn; hakim ve ounluk gruplarnn kendilerini etnik olarak tanmlamadklarn, etnik aznlklar teriminin ncelikle beyaz olmayan gmenler iin kullanldn yazmaktadr (1997: 4). Eriksen de etnisite kavramnn gnlk kullanmlarda aznlk sorunlar ve rk ilikilerini iaret ettiini sylemektedir (Eriksen, 1996). Etnisite Kuramlar Ve Eletirisi
6 Etnisite Kuramlar Etnisite ve etnisite kavramyla ilikili terimlerin kullanm antik alara kadar uzanmaktayken, etnisite olgusunun sosyal bilimciler tarafndan sistemli bir ekilde incelenmesinin tarihi olduka yakndr. Biraz da bu yzden, etnisite kuramlarn snflandrabilmek ok kolay deildir. Etnisite kuramlarnn snflandrlmasndaki gln temel nedenlerinden biri de konunun ok farkl disiplinlerin alma alanna girmesidir. Felsefe, psikoloji, biyoloji, antropoloji, sosyoloji, siyaset bilimi, arkeoloji, tarih ve teoloji etnisitiyle ilgilenen disiplinlerin balcalardr. Bu disiplinlerin alt-disiplinleri veya disiplinler-aras almalar ve bu almalarda uygulanan deiik kuramsal yaklamlar ve yntemler eklendiinde (rnein Freud Psikanalizinden yola kan bir sosyal-psikolog veya determinist bir Neo-Marksist yaklam kullanan siyaset sosyologu gibi), konu ile ilgili kuramlar ve yaklamlarn eitlilii daha ak olarak grlecektir. Etnisite kuramlarnn incelenmesinde karlalabilecek baka bir sorunun ise, etnisite ve milliyetilik kavramlar arasndaki farklln belirsizliinden ileri geldii sylenebilir. nceleme alan ve terminoloji olarak neredeyse tamamen ayn temelleri paylaan - baz yazarlar ikisi arasnda bir fark olmadn belirtmektedir- etnisite ve milliyetilik kuramlarnda yer alan dncelerin hangisi iin geerli olabilecei sorusunun cevaplanmas olduka zordur. Bu yzden etnisite konusu incelenirken milliyetilik kuramlarnn desteinden yararlanmak gerekmektedir. Etnisite ile ilgili kuramsal tartmalarn izlenmesinde bir dier sorun, kavramn ksa tarihesinde belirtildii gibi, terimin olduka yeni olmas, ancak buna karlk ifade ettii ieriin ok daha nceki dnemler iin de kullanlmasdr. rnein 1950ler ve 1960larn modernleme ve ulus kurma kuramclarnn, bugn etnisite terimiyle ifade edilen ballklar veya dayanma biimlerini geleneksel ballklar olarak grdkleri sylenebilir. Bylelikle geleneksel ballklarla, etnik ballklar arasnda bir eitlik mi olduu yoksa iki kavramn farkl ilikileri mi kapsad belirsizlemektedir. Max Weber ncesinde ve klasik sosyologlar arasnda etnisite konusu incelenmemitir. 19. yzyl ve 20. yzyl balarnda geleneksel kimliklerin modernlik ile beraber ksa srede kaybolacana dair inan, bu ilgisizliin nedenlerinden olabilir. Ancak, II. Dnya Sava sonrasnda dnyann en ileri ve modern toplumlarndan bir tanesi olan Almanyada Naziler tarafndan gelitirilen ar rkln toplumdaki gc ve 1960lar ABD.sinde grlen siyah hareketleri sosyologlar yeni kuramlar retmeye tevik etmitir. Geleneksel dayanma kaynaklarnn tahmin edildiinden ok daha fazla dayankl olmas, bu balarn aslnda doal ve primordial (ilk-anal) olduunu savunan kuramlarn ileri srlmesine yol amtr (Bonacich: 1980). Bu kuramlara Primordialist kuramlar denilmektedir ve kurucular Edward Shills ve Clifford Geertz olarak gsterilmektedir. 1960l yllarn sonlarnda ise primordializm eletirilmeye balanm, arasalc kuramlar g kazanmtr. 1960 Olaylar, smrge dnemi sonrasnda bamszlklarn kazanm Afrika lkeleri ve nc Dnya lkelerinde yaanan atmalarn sreklilii, en gelimi sanayi lkelerinde dahi etnik dayanmalarn varlklarn devam ettirmeleri, Sovyetler Meral ztoprak Sar - H. Serkan Akll
7 Birliinin dalmasndan sonra kurulan devletlerdeki atmalar, Yugoslavyann dalmasndan sonra yaanan etnik temizlik, Bat Avrupa lkelerine doru yaanan yasa d g ve ulus devletlerin kreselleme sreciyle birlikte geirdii dnmler, etnisitenin siyasal alandaki ilevi konusunda olduka geni bir literatrn gelimesinde nemli roller oynayan olaylar olarak grlebilir. Cora Govers ve Hans Vermulen (1989:1-2), 1960 sonlarnda etnisite almalarnda meydana gelen deiimleri iki dneme ayrmaktadr. Bunlardan birincisi Frederick Barthn Ethnic Groups and Boundaries isimli almasndan yola kan ve etnik gruplarn siyasal alanda kar gruplar olarak incelenmesine ynelen yaklamlardr. Bu yaklam etnik kimliklerin durumsallna iaret etmektedir. kincisi ise 1980lerin balarnda Eric Hobsbawmn (1983) Gelenein Kefi (The Invention of Tradition) ve Benedict Andersonn (1983) Hayali Topluluklar (Imagined Communities) isimli almalar ile beraber etnik gruplarn ilevleri veya rgtlenme ve harekete geme biimlerinden ok, etnik kimliklerin ne ekilde sosyal olarak ina edildiini ele alan kontrktivist (inaac) yaklamlardr. Burada nce Max Weberin etnik grup aklamalarna yer verilmi, daha sonra Primordialist, Arasalc, Marksist ve Konstrktivist etnisite kuramlar ele alnarak varsaymlar belirlenmeye allm, daha sonra bu kuramlara yneltilen eletiriler tartlmtr. Max Weberin Etnik Grup Tanmlamas Max Weberin, etnik grup kavramn inceleyen ilk sosyal bilimci olduu sylenebilir. zgn olarak 1922 ylnda yaynlanan; ancak kaleme aln 1914 ncesinde olan almasnda stat gruplar erevesinde rk, etnik grup ve ulus konularna deinmitir (Sollors, 1996: 52). Webere gre bir etnik grup fiziksel tip veya geleneklerin veya her ikisinin benzerlikleri veya kolonileme ve g hatralar sebebiyle ortak bir kkene dair znel bir inan tayan insan gruplardr. Etnik grubun bir yesi olmak iin nesnel bir kan ba olup olmamas nemli deildir. Etnik grup yelii kendiliinden bir grup oluturmamakta, sadece herhangi bir grup oluumunu - zellikle de siyasal alanda - kolaylatrmaktadr. Ortak etnisiteye olan inanc uyandran ise siyasal topluluun kendisidir. Ancak siyasal topluluun dalmasndan sonra bile gelenek, fiziksel tip ve dilde byk farkllklar bulunmuyorsa ortak kkene olan inan devam edebilmektedir. Ortak etnisiteye olan bu inancn devam etmesi, aklc rgtlenmelerin kiisel ilikilere dnmesi kalplarn takip etmektedir. Webere gre aklc dzenlemelerin yaygn olmad hemen her kurum yksek dereceli bir topluluk bilinci yaratmaktadr. Bu sebeple, rnein Antik Yunan siyasal yaamnda karlalan etnik kurgular dk dereceli bir aklclatrmann iaretleridir (Weber, 1996). Weberin ulus ve etnik grup arasnda kurduu ilikiler ise tam olarak belirgin deildir. Her ne kadar etnik gruplar tanmlarken, sosyolojik bir analize gei yapldnda kavramn en kafa yorucu ve duygu ykl kavramlardan birisi olan ulusa karlk geldiini (Weber, 1996) belirtmekteyse de, ulusu konu edindii dier bir almasnda etnik dayanmann kendiliinden bir ulus oluturmadn sylemektedir. rnein, Byk Ruslar karsnda her zaman bir etnik dayanma duygusu tam olan Beyaz Ruslar ayr bir ulus Etnisite Kuramlar Ve Eletirisi
8 deildir. Ayn ekilde yakn bir zamana kadar Polonya ulusuna kar dayanma duygular ok fazla olmayan ancak Almanlara kar kendilerini her zaman farkl bir etnik grup olarak gren Yukar Silesyal Pollerin de yalnzca Prusya tebas olduklarn sylemektedir. Bir ulus olabilmenin koullar ise Weberin tanmndan yola klarak belirlenebilir. Buna gre bir ulus kendisine ait bir devlette kendisini yeterli bir ekilde ortaya koyabilecek bir fikir topluluudur; bu nedenle bir ulus kendi devletini retmeye eilimli olan bir topluluktur(Weber, 1994). John Stuart Millin bir ulus devletin kurulabilmesi iin ne srd iki temel gereklilik olan fizibilite ve sz konusu insanlarn bu yndeki isteklilii (Hobsbawm, 1993: 24), Max Weberin grleriyle paralellik gstermektedir. Weberin etnik gruplar konusundaki grlerinin; yine kendisinin aklclk konusundaki grleriyle karlatrmas ulus alt yaplara bak asn ortaya koyabilir. Webere gre aklclk en gelimi biimiyle Bat Avrupa ve Amerika Birleik Devletlerinde grlmektedir. Rasyonellik burjuva zel hukuk ilikisi, laikleme; ekonomik dzeyde kapitalist iletmeler etrafnda, ynetsel dzeyde de brokratikleme erevesinde kurumsallama yoluyla sosyal yaamn ekillenmesi anlamna gelmektedir. Gnlk yaam, ilikilerin bu kurumsallama ve deiim srelerinden etkilenme derecesine gre aklc veya aklc olmayan olarak nitelendirilebilir (Habermas, 1990: 2). Max Weberin aklclamaya kar ikili bir yaklam olduu sylenebilir. Weber bir yandan aklclama srecini mekanikleme, ilikilerin kiisellikten kmas ve boucu tekdze ileyile zdeletirmekte (Mills, 1986: 51), dier yandan kamu ynetiminde, byk kapitalist iletmelerde ve verimli alan siyasal parti aygtlarnda (Mills, 1986: 51) brokratik ynetimin yani aklclamann kanlmazln ne srmektedir. Etnik gruplar ve devlet arasndaki ilikileri aklclk asndan ele almak zere, Kurt Imhofun Max Weberin toplum hakkndaki grleri ile ilgili deerlendirmelerini gz nnde bulundurabiliriz. nk Max Weberin etnik gruplar ve ulus kavramlar arasnda yapt ayrm belirsiz olmasna karn, her ikisinin de znel bir inanca dayal duygusal balar olduunu sylemektedir. Her iki kavramnda iinde bulunan znellik ve duygusallk, Max Weberin aklclk ile ilgili grleri balanmda ele alnabilir. Imhof, Max Weberin ulus ve devlet arasndaki ilikilerini incelerken; ...ulus devlet znesel olarak hissedilen topluluk ilikilerini aklc toplumsal ilikilerle birletirmektedir. Dier bir deyile, modern ulus devlet karlar ve aklc ynetsel eylem ile duygusal olarak hissedilen ulusal topluluk arasnda aklc bir denge oluturmaktadr. Weberin kelimelerini deil de Tnniesin kelimelerini kullanacak olursak, ulus devlet cemaat ve cemiyetin (topluluk ve toplumun) birlikte varolmasn yaratr. Weberin yaklamnn yorumlanmasndaki yaamsal nokta buradadr. nk bu yolla etnik toplulua inan kltrn gelimesiyle tarih haline gelir. Bylece, etnik ve ulusal topluluun deer fikirleri modern ada aklc olmayan kalntlar olarak yorumlanabilir demektedir (Imhof, 1997). Bu aklc olmayan kalntlar aklc dzenin iskeletimsi souk ellerinden kaabilmek ve demir anda insani duygulan kaybetmemek zere bir katr. Bunlarn etkinlikleri insanlarn aklcln artan diktelerinden kamaya altklarnn bir gstergesidir (Imhof, 1997). Imhof un grlerine ek olarak, Weberin etnik rgtlenmeleri dk bir siyasal Meral ztoprak Sar - H. Serkan Akll
9 aklcln iaretleri olarak grdn hatrlatabiliriz. Bylelikle Max Weberin etnik gruplarn barndrd dayanma ve iliki biimlerini ve etnik gruba duyulan znel inanc toplumun aklclamasndan bir ka olarak grm olabilecei ve kanlmaz aklclama ile beraber kaybolacan isteksizce kabul etmi olabilecei ne srlebilir. Primordialist Kuramlar Primordialist etnisite kuramlar iki ana gruba ayrlabilir. Bunlardan birincisi gruplarn kltr, gelenek, dil, din, tarih gibi ayrt edici zelliklerine birinci derecede nem veren kuramlar; ikincisi ise biyolojik-genetik zelliklere vurguda bulunan ve etnisiteyi, kt kaynaklardan yararlanma yarnda avantaj salamakta kullanlan akraba seiminin bir uzants olarak gren kuramlardr. Sosyolog Edward Shills ve antropolog Clifford Geertz, birinci grup primordialist etnisite kuramlarnn kurucular olarak gsterilmektedir (Coughlan ve Eller, 1993; Thompson, 1989: 53). Shillsin din sosyolojisi zerine inceledii kaynaklardan etkilenerek (Hutchinson ve Smith, 1996:8; Coughlan ve Eller, 1993) yazd iddia edilen 1957 ylndaki almas Primordial, Kiisel, Kutsal ve Sivil Balar (Primordial, Personal, Sacred, and Civil Ties) isimli almas ve Clifford Geertzin 1963 ylnda yaynlanan Btnletirici Devrim: Yeni Devletlerde Primordial Duygular ve Sivil Politikalar (The Integrative Revolution: Primordial Sentiments and Civil Politics in the New States) isimli almas en ok kaynak gsterilen almalar olarak grlmektedir. Shills II. Dnya Savana katlan askerler zerine yapt aratrmalar sonucunda, savata askerlerin gsterdikleri baarlarn ve grevlerine kendilerini adamalarnn vatanseverlik veya partilerin sembollerine kar duyulan ballklardan ok komutanlarna, ailelerine ve takm arkadalarna olan ballklardan kaynaklandn (Thompson, 1989: 55) ileri srmtr. Bu durum Amerikal, Alman veya Sovyet askerleri iin de ayndr. zellikle aile yeleri arasndaki dayanmann olaanstlnn, ancak, szlerle anlatlamayacak kadar derin bir kan bana dayanabileceini sylemi ve aile ii ilikileri aklamak zere ilk defa sosyal ilikiler iin Primordial terimini kullanmtr (Thompson, 1989:55; Eller ve Coughlan, 1993). Thompson, Shillsin daha sonra bu bulgulardan yola karak primordial ba tanmn etnik ve rksal zdeletirme srecine uyguladn ve insanlarn derinlerde yer alan, duygusal ve primordial ilikilere kar belirli sosyo-tarihsel koullar altnda etnik ve rksal kimliklerle tatmin edilebilecek deitirilemez bir biyolojik ihtiyalar olduunu iddia ettiini sylemektedir (Thompson, 1989: 56). Burada sz geen primordial ballklarn bir tanm ise Clifford Geertz tarafndan yaplmtr. Buna gre primordial ballklar ...temelde birinci dereceden yaknlk ve akraba balantlar, ancak bunlarn tesinde belirli bir dinsel topluluk iinde domu olmak, belirli bir dili ve hatta bir dilin diyalektini konumak ve belirli sosyal uygulamalar takip etmekten kaynaklanan sosyal varoluun verilerinden- veya daha dorusu kltr bu tr konularda kanlmaz olarak iin iine girdii iin doruluu kabul edilmi verilerden- kaynaklanan ballklar (Geertz, 1994) olarak aklanmtr. Etnisite Kuramlar Ve Eletirisi
10 Geertze gre bu kan, konuma, gelenek gibi balarn szcklerle ifade edilemeyecek ve baz zamanlarda gcne kar koyulamayan, kendilerinden kaynaklanan ve kendilerine ynelen bir yaptrm gcne sahip olduu grlmektedir. Bir kii gerein kendisinden (ipso facto) - kiisel duygusallk, pratik gereklilik, ortak kar veya iine dlen zorunluluktan deil, ancak byk oranda bu ban kendisine atfedilen hesaplanamaz mutlak nemin gcnden (kudretinden) - dolay akrabasna, komusuna veya dindana baldr (Geertz, 1994). Bir baka deyile primordial balarn kaynann, bu balarn sorgulanmakszn varlnn ve neminin kabul edilmesi olduu dnlebilir. Geertz etnisiteyi oluturan eleri; doruluu kabul edilmi kan balan, rk, dil, blge, din ve gelenek olarak belirtmektedir (Geertz, 1994). Harold Isaac bir etnik gruba ye olmaktan dolay elde edilen kimlii, temel grup kimlii olarak tanmlamakta ve bu kimliin de kiinin bedeni, ismi, dahil olduu grubun kkenleri ve tarihi, ulus, grup veya kabile ilikileri, dil, din, kltr ve doum yerinin corafyas/topografyas tarafndan oluturulduunu aklamaktadr (Thompson, 1989: 56). Primordial ballklarn modern devlet snrlar iindeki yeni konumu Geertze gre olduka nemli atmalara yol aabilecek niteliktedir. Aada yer verilen alntnn, yeni devletlerde derin bir duyguyla balanlan primordial ballklar ve modern devletin bir vatanda olmann gerektirdii sivil ballklar arasndaki rekabeti vurgulamakta olduu grlmektedir: ...sivil politika geleneklerinin zayf olduu ve etkin bir refah ynetiminin gerektirdii teknik gerekliliklerinin yeterince anlalamad modernleen toplumlarda zerk siyasal birimlerin blgesel olarak snrlarnn belirlenmesinde, tekrarlanarak ve baz durumlarda srekli olarak, primordial ballklar tercih edilen temel olarak nerilmektedir... Kabilecilik, komnalizm veya dar evrecilik olarak deiik ekillerde adlandrlan probleme, yeni devletlerin karlatklar dier olduka ciddi ve baa klmas kolay olmayan sorunlardan daha korkutucu ve tehdit edici bir zellik veren ey primordial ve sivil duygular arasndaki dolaysz atmann kristallemesidir. Burada yalnzca rekabet halindeki sadakatlikler deil, ancak ayn genel dzen iersinde ve ayn entegrasyon seviyesinde rekabet eden sadakatliklerle karlamaktayz. Yeni devletlerde dier devletlerde olduu gibi snf parti, i, sendika, meslek veya benzeri balar gibi bir ok rekabet iersinde sadakatlikler bulunmaktadr. Ancak bu tr balardan oluan gruplar, millet aday olabilecek, kendi balarna ayakta kalabilecek toplumsal birimler olarak dnlmemektedir. Bu gruplar arasndaki atmalar, siyasal btnl bir kural olarak sorgulanmayan az ok tamamen kabul edilmi bir terminal topluluk iersinde meydana gelmektedir. Ne kadar ileri gitseler de, en azndan kastl olarak, bu topluluun varln tehdit etmezler. Hkmetleri ve hatta hkmet biimlerini tehdit etseler de ancak ok nadiren -primordial duygularla kart zaman- milletin kendisini tehdit edebilir. nk milletin referans erevesine sahip, karsna koyabilecekleri alternatif tanmlamalar iermemektedirler. Ekonomik, snfsal veya entelektel bakaldr devrime yol aabilir ancak rk, dil, veya kltre dayanan bakaldr ayrlkla, irredentizme veya birlemeye, devletin snrlarnn tekrar izilmesine ve hakimiyet alannn yeniden tanmlanmasna yol aabilir. Sivil huzursuzluklar doal klarn yasal Meral ztoprak Sar - H. Serkan Akll
11 veya yasad olarak devlet aygtlarna sahip olmakta bulmaktadr. Primordial huzursuzluk daha derindir ve daha zor tatmin edilebilir (Geertz, 1994). Genel olarak deerlendirildiinde yukardaki parada Geertzin toplum iersindeki gruplar, dayandklar ballklar asndan bir ayrma tabi tuttuu ve bunlardan primordial ballklara dayananlarn bir millet olmak iin aday olabileceini ne srd dnlebilir. Eer bu gruplar, sivil politika geleneklerinin zayf olduu ve etkin bir refah ynetiminin gerektirdii teknik gerekliliklerinin yeterince anlalamad modernleen toplumlarda kurulu bir devletin snrlar iersinde yer alyorlarsa ve primordial ballklarndan kaynaklanan bir huzursuzluklar bulunuyorsa sonu ayrlklk, irredentizm veya baka bir devlet ile birlemeye yol aabilecektir. Burada sz konusu olan devletlerin modernlemekte olan lkeler olduu dikkati ekmektedir ve eer bu devletlerde sivil politika geleneklerinin iyi anlalm olmas veya refah devletinin gerektirdii teknik gerekliliklerin yeterince anlald durumlarda etnik ballklarn farkl bir anlam tayabilecei dnlebilir. Primordialist yaklamn etnisiteyi aklamada biyolojik kkenlerin yn daha ar basan trevlerinin ise kaynan Pierre Van Den Berghenin nclndeki sosyobiyolojik bak asndan ald sylenebilir. Berghe, tezinin merkezinde yer alan dncesi olarak etnisitenin ve rkn (sosyal anlamda) yaamda kalabilmek iin kt kaynaklarn kullanlmas amacyla verilen yarta uyum salama maksimizasyonununda rol oynayan akrabaln uzants ve bu sebeple etnik veya rksal duygularn akraba seiminin bir biimi olduunu sylemekte (1978); Paul Shaw ve Yuwa Wong ise gruplar arasndaki ballk bilincinin eski alarda yaamda kalabilmenin nemli bir koulu olan akrabalarn tannmas kapasitesinin bir rn olup, genetik olarak insanlarda kodlandn ileri srmektedir (Young, 1993: 22). Berghe (1994) akraba seimini aadaki ekilde aklamaktadr: ...bir hayvan dolaysz olarak kendi remesi yoluyla veya dolayl yoldan belirli oranlarda genlerini paylat akrabalarnn remesi yoluyla genlerinin oalmasn salayabilir. Bu yzden hayvanlarn kooperatif davranmalar ve bylelikle genetik olarak bal olduklar oranda bir dierinin koullara uyumunu arttrmalar beklenebilir. Akraba seiminden anlatlmak istenen budur. Ksacas, hayvanlar nepostiktir; akrabalarn akraba olmayanlara, yakn akrabalarn da uzak akrabalarna tercih ederler. Bu insanlarda olduu gibi bilinli olabilecei gibi, daha sk grld ekilde bilinsiz de olabilir. Akraba seimi operatif olmak iin bilinli olmay nkoul olarak gerektirmez. Kiinin kendi uyumu uruna katlanabilecei fedakarlk yaknln derecesine olduu kadar, fedakar davrann fayda/maliyet oranna da baldr. Fedakarlk genetik bencilliin en son biimidir (Berghe, 1994). Bu yaklamda, akraba seimi ve nepotizmin sebebi yakn iliki olmayan organizmalara yaplacak fedakarln biyolojik olarak israf (Berghe, 1996) anlamna geldii ve bu yzden Charles Darvinin daha nceleri belirttii gibi evrimsel srete geri planda kald ileri srlmektedir. Frsat ve akll hayvanlar (Berghe, 1996) olarak insanlar, kendi yaam mcadelelerine faydas olmayacak organizmalara yanllkla yaplabilecek bouna fedakarlklar engelleyebilmek iin en ksa srede gvenilir ve az maliyetli ayrm mekanizmalar gelitirmitir. Bu mekanizmalar Etnisite Kuramlar Ve Eletirisi
12 biyolojik zellikler zerine yaplan ayrmlar temelinde kurulmu olabilecei gibi kltrel zelliklerin ipucu olarak kullanlabilecei aralar kullanmaktadr. zellikle fiziksel olarak farklln ok az belirgin olduu veya hi belirgin olmad durumlarda kltrel unsurlar ayrm yapmakta n plana kabilmektedir. Bylelikle doutan kazanlan ve sonradan toplum tarafndan aktarlan primordial balara atfedilen szcklerle anlatlamayacak nem her ne kadar kltrel unsurlar baz durumlarda n planda sunulsa da yine biyolojik temellidir ve kiinin kendisinin veya kapsayc uyum salama kuralyla ailesi, akrabalar veya iinde bulunduu etnik grubun veya milletin yaamda kalmas isteinin bir sonucudur (Grosby, 1996; Berghe, 1996). Berghe, insann toplumsalln anlamak iin sadece akraba seiminin yeterli olmadm ve bunun yannda iki nemli temelin bulunduunu sylemektedir. Bunlar, karlk beklentisi olan ve akraba ve akraba olmayanlar arasnda ileyebilen karlkl yarara dayal ibirlii olan karlkllk ve intra-spesifik parazitizm veya saldrp yoketme amal tek-tarafl yarar salamak zere g kullanm anlamna gelen zorlamadr (coercion)(Berghe, 1994). nsan topluluklarn Tip 1 ve Tip 2 olarak ikiye ayran Berghe; Tip 1 gruplarnn etnik, rksal gruplar gibi ortak kken, kaltmsal ve genelde endogamik gruplar olarak, Tip 2 gruplarm ise siyasal partiler, sendikalar, klp ve dernekler gibi ortak kar zerine kurulu oluumlar olarak aklamaktadr. Bu iki grubun dayandklar temel dayanma kaynaklan birincisi iin akrabalk, ikincisi iin de kardr (Berghe, 1994). Berghenin tanmyla st-aile saylabilecek Tip 1 gruplar milyonlarca yllk sreler sonucunda akraba seiminin bir uzants olarak evrim geirmitir. Selektif basklar sonucunda insanlar etnik balar gelitirerek dier rakip insan gruplarna kar g kazanmak yoluna gitmilerdir (Berghe, 1994). Bylelikle mitik kurucular veya yaratc tanrlarn birletirici ortak kkeninde bir ka yz kiiden oluan kabileler olumutur. Bu geni insan topluluklar yelerinin yaamlarm kaotik ve tehdit dolu d dnyadan korumakta ve gven iinde yaamasn salamaktadr (Grosby, 1994). Eer sosyobiyolojik yaklamn terimleri kullanlacak olursa, eski alarda avclk ve toplayclk iin bir yaam alanndaki niten ve bu alan iin daha geni topluluklar kurmak yoluyla rekabette avantaj salama amacndan bahsedebiliyorsak; kaynaklarn ekonomik sistem ierisindeki dalmndan yararlanmak zere elde edilmeye allan ekonomik nilerden ve rgtlenmeler yoluyla yaamda kalmak iin verilen rekabette avantaj salama amacndan da bahsedilebilir. Bunun sonucu olarak Berghenin syledii gibi en ileri endstri toplumlarnda dahi Tip 1 gruplar nemli oranda devam etmekte ve Tip 2 gruplarndan ok daha fazla ballk ve derinden sadakat salamaktadr (Berghe, 1994). Gruplarii ilikilerde akraba seimine dayal i birlii normlar yeler arasnda atmalar engelleyici bir rol oynamaktayken, gruplar aras mcadelede zorlama n plana kmaktadr. rnein bir etnik grubun hakim olduu oklu etnik yapya sahip devletlerin kurulmasnda zorlama gruplar arasndaki derin dmanln birincil etkenlerindendir (Berghe, 1994). Ancak baz durumlarda ayn habitat iersinde rekabet gerektirmeyen niler Meral ztoprak Sar - H. Serkan Akll
13 bulunduunda gruplar arasnda karlkl yarara dayal sembiyotik ilikiler de kurulabilmektedir (Berghe, 1994). Karlkllk ve akraba seimi kendisini meru gstermek iin herhangi bir dayanaa ihtiya duymazken, zorlama bir meruluk temeline dayanmaldr. Bu meruluk endstri ncesi tm toplumlarda paternalizm veya ailecilik sistemlerine dayanmaktayken, endstriyel toplumlarda bu meruluk zemini kendisini liberalizmden sosyalizme uzanan demokratik deiik ideolojiler yelpazesinde bulmaktadr. Bu deiimin sebebi, kk ve homojen yapdaki siyasal birimlerde paternalizmin ideolojik olarak uygun olmasna ramen, ok etnikli bir yapya uygun olmamasdr. ok sayda etnik grubun birlikte bulunduu toplumlarda karlklla dayal ideolojiler etnik balar aabilecektir (Berghe, 1994). Devlet kurumlarna kar duyulmas beklenen sadakat ve primordial ballklar arasndaki atma ve uyumazlk boyutu n plana kan bu kuramsal yaklamn, etnik balarn kalcl konusunda bir ikilem barndrd dnlebilir. nk, Geertz erken dnem modernleme kuramclarndan bir tanesi olarak etnik duygulara dayal atmalarn gl bir devlet ynetimiyle engellenebileceini ne srmekte; liberal ve asimilasyonist grlere sahip olduu belirtilen Van den Berghe karlkl yarara dayal bir siyasal sistem (daha ok liberalizmi kastettii dnlebilir) nermektedir. Yukarda genel ilkeleri verilmeye allan Primordialist kuramlar ilk bakta etnik kimliklerin modernleme sreci karsnda direnme gleri bulunduunu ortaya koyar grnmektedir. Ancak daha dikkatli incelendiinde, primordialist kuramlar ve modernlemeci kuramlar arasnda bak as farkllklar olmasna ramen, sonu olarak ikisinin de etnik kimlikleri uyumlatrmaya ynelik nerileri olduu dikkati ekmektedir. Arasalc Kuramlar Arasalc yaklamn en nemli varsaymlarndan birisi, Paul Brass ve Craig Calhounun belirttii gibi etnisitenin kltrel, siyasal ve ekonomik sekinler tarafndan toplumda iktidar ve avantajlarm koruyabilmek iin siyasal mitler yaratmalarnn ve bu mitlerin maniplasyonunun bir sonucu olarak grlmesidir (Brass, 1991: 25; Calhoun, 1993). Bir grubu temsil etmek iddiasnda olan sekinler, hem grubun hem de kendilerinin siyasal ve ekonomik pozisyonlarn korumak ve gelitirmek amacndadr. Sz konusu sekinler deiik etnik kategoriler arasnda ve/veya iersinde gruplarn kltrel elerini kullanarak ve bazen de bu eleri deiiklie uratarak veya yeni eler icat ederek siyasal iktidar, ekonomik kar ve sosyal stat yarnda avantaj elde etmeye almaktadr. Gruplarn kltrlerinin ve sosyal yaplarnn sekinlerin ynlendirmelerine ak olmas, arasalc yaklamn dier bir varsaym olarak deerlendirilebilir. Sekinler, toplumun kltrel elerini kendi amalan dorultusunda ekillendirebilirler ve bu eleri kullanarak etnik hareketlilii salayabilirler. Bu yaklama gre kltr kat ve deimesi zor nitelikte deildir ve siyasal ve sosyal koullara gre deiime urayabilir. Somut ve soyut kltrel eler uzun zaman dilimleri iersinde varlklarn korumu olsalar da ilevleri farkllamakta ve kar atmalarnn younluu arttnda bu unsurlarn zerindeki vurgu oalmaktadr (Cohen, Etnisite Kuramlar Ve Eletirisi
14 1969). Max Weberin de, tm tarihin siyasal eylemin ne kadar kolay kan ilikisine inanca yol aabileceini (Weber, 1996) gsteren rneklerle dolu olduunu sylerken ayn dnceyi tam olabilecei dnlebilir. Kltr, sekinler iin maniple edilebilecek sembolleri sunmaktadr. Sekinler ise bu sembolleri kullanarak kendi karlar dorultusunda kltrn deiimini salayabilirler. Bu kltrel deiim arasalc yaklamn aklc aktr trevlerine gre, Brassin Micheal Bantondan esinlenerek yazd gibi etnik grup liderlerinin ve yelerinin doru cret karlnda kltrlerinin bir takm ynlerinden vazgetikleri veya nyarglarn deitirdikleri bir piyasa modeli ile anlalabilecek bir pazarlk sreci (Brass, 1991) olarak deerlendirilmektedir. Burada sz geen doru cret tanmlamas i olanaklarndan cretlendirme politikalarna; kollektif haklardan bireysel haklara; sbvansiyon ve kredi kullanmndan vergi kolaylklarna ve hatta yasaya uygun olmayan durumlara kaytsz kalnmasna kadar uzanan geni bir yelpazeyi kapsamaktadr (Cohen, 1969; Esman, 1997; Kastoryano, 2000: 22). Arasalc yaklama gre, etnisiteye dayal huzursuzluklarn zerinde uzlama salanabilecek konular olarak kabul edilmi olduu ve uzlama masasna oturan taraflarn da yerel ve ulusal siyasi, ekonomik ve kltrel sekinler, etnik liderler, etnik grup yeleri ve etnik rgtlenmeler olduu dnlebilir. Sekinler dndaki kitlelerin, yaratlan mitler etrafnda toplanmas ve/veya kollektif eyleme gemesi ve grubun salad kimlik ile kendilerini zdeletirmeleri, bireylerin aklc olarak karlarn maksimize etmeye ynelmesine dayandrlmaktadr (Hecther, 1996; Banton 1996). Bylelikle arasalc yaklamn bir dier nemli varsaym karmza kmaktadr: nsanlar, toplumsal kurumlar karsnda pasif deildirler ve aklc olarak bu kurumlan kullanabilirler. Bir baka deile tpk H. Rudolf Wickerin, Weberin devleti soyut karlarn rgtlenmi hali olarak grdn sylemesi gibi (Wicker, 1997:27) etnisite de etnik grup yelerinin karlarnn bir davurumu olarak grlebilir. Aklc (Rasyonel) nsan Kuramlar, kiilerin kendilerini her zaman tarihsel ve kltrel balarla bal hissetmeyebileceini gstermeye almakta ve bireylerin eitli komnal kimliklerin sunduklar yararlardan, John Rex ve Micheal Bantonn terimiyle, cretsiz yolcu olarak yararlanabileceini ileri srmektedir. Aklc yaklama gre kiinin bir etnik gruba ait olma istei, bireylerin ihtiyalarn karlayabilmek zere kullanldklar bir strateji olarak deerlendirilebilir. Etnik dayanmalar yelerinin maddi ihtiyalarn, gvenlik ve stat araylarn tatmin etmekte kullanlabilmektedir (Esman ve Rabinovich, 1988: 12-13). Bireyler, sadece toplumsal kurumlar tarafndan ekillendirilmezler; ayn zamanda bu kurumlar kendi karlarna uygun olarak yorumlayp, kullanabilirler. Etnik gruplar, komnal kimlikler yoluyla karlarn maksimize etmeye ynelmi kollektif aktrlerden olumaktadr (Young, 1993: 22). nk, etnisite Daniel Bellin (1996) syledii gibi karlar duygusal bir bala birletirebilmekte ve etkin bir eylemde bulunabilmek iin gerekli grup bykln salayabilmektedir (Young, 1993: 22). Meral ztoprak Sar - H. Serkan Akll
15 Etnik grubun yesi olmak kollektif eylem yoluyla gereksinimlerin karlanmasn salamakla beraber; grup ii ilikiler birey yelerin her biri iin eit derecede yarar salamayabilir ve hatta baz yelerin karlarna ters debilir. Bireyler, geleneksel ballklarn maliyeti arttka ayn amalara daha az maliyete katlanarak ulaabilmek iin alternatif aralar arasnda bir fayda-maliyet analizi yaparak - eer daha aklc bir seenek mmknse - etnik ilikilere balanmay reddedebilir (Hechter, 1986). Esman ve Rabinovich (1988:13), dier kollektif kimliklerin bireylerin gereksinimlerini karlamada daha baarl olmas durumunda etnik dayanmalarn kaybolabileceini veya kullanlmamaktan dolay ilevini kaybedebileceini iddia etmektedir. Marksist Kuramlar Karl Marks ve Friedrich Engelsin etnisite konusunda syledikleri son derece snrldr. Burada, daha ok Marksn almalar ve dnce biimine dayandrlarak ortaya kan kuramlar ele alnmtr. Marksist gelenek kendi iinde deiik yaklamlara ayrlabilmektedir. Thompson (1989, s. 142) bunlardan birkan deneyselci, tarihselci, ilevselci, yapsalc, ve post-yapsalc yaklamlar; pozitivist, post-pozitivist, dialektiksel, eletirel ve hermentik yaklamlar; otoritere kar demokratik yaklamlar; Ortodoks, Ortodoks olmayan ve Batl, Doulu trevler olarak gstermektedir. Solomos ve Back (1995), Marksizmin temel ilkelerinden yola kan yazarlarn etnisite ve rklk alannda ele aldklar konular genel bir kategoriletirme altnda toplamlardr. Buna gre Marksist yazarlarn en sk iledii konular: 1. Siyasal kurumlar ve etnisite/rklk a. Devletin toplumsal ilikilerde rksal olarak yaplanm durumlarn retilmesindeki rol; 2.. zgl tarihsel koullarda siyaset ve rklk arasndaki ietkileim; a.. i snf arasnda blnme kayna olarak rkln rol (rn: Oliver Cox; Kast, Snf ve Irk (Caste, Class andRace), 1948); b. Etnisite, rk ve snf arasndaki i-etkileimin belirli tarihsel balamlarda ii snf arasnda farkl tabakalar meydana getirmesi (rn: Stephen Castles ve Mark Miller; G a (The Age of Migration), 1993); 3. Aznlk topluluklar ve gmen iilerinin sosyal ve ekonomik haklardan mahrum braklmas ve siyasal kurumlara eit derecede katlamamalarna yol aan sreler; ve 4.Marksizmin Avrupa merkezli bir i manta sahip olup olmad (rn: Cedric Robinson; Siyah Marksizm (Black Marksism), 1983) olarak gsterilebilir. Marksist dnya grne gre etnik atma egemen snf tarafndan oluturulan yapay bir atmadr (Cohen R., 1999; Horowitz, 1985,106). Ynetici snf (kapitalist snf) yanl bilinlilikler yoluyla snflar arasndaki gerek mcadeleyi gizlemekte ve toplumdaki avantajl konumlarn srdrmektedir (Balibar, Walerstein; 2000:107). i snf etnik karlarn farkl olduuna inandrlarak kendi iinde blnmekte ve gerek dman ve konulardan (egemen snf ve snf mcadelesi) uzakta tutulmaktadr (Cohen R., 1999; Horowitz, 1985:106). Etnisite, mcadele edilmesi gereken gl bir Etnisite Kuramlar Ve Eletirisi
16 dmandr (Fishman, 1996). gc piyasas etnik gruplar arasnda dzenlenip, bir veya daha fazla grup daha dk cretlerle altrlarak kar maksimizasyonunu salanmakta ve daha dk cretlerle alan gruplardan elde edilen art rn egemen snf tarafndan kullanlmaktadr (Esman ve Rabinovich, 1988:17; Bonacich, 1980). i snf ortak karlarnn farkna varp, uluslararas dzeyde birlemek zere eyleme getiinde etnik kimlikler kaybolacaktr (Guibernau ve Rex, 1997: 2). Wallerstein, kapitalizm ve Bat Emperyalizminin 15. ve 16. yzyllardaki kkenlerine uzanarak, bir dnya sisteminin geliimini incelemektedir. Erken kapitalizmin ncelikle ekonomik olduunu ancak bunun yannda dinsel ve kltrel amalar da tadn gstermektedir. Erken kapitalizmin smrgeci nitelikte olduunu ve snf yapsnn korunmas ve kar oranlarnn en yksek seviyede gereklemesi amacn tadn belirtmektedir (Kourvertariz ve Dobratz, 1975:70). Wallerstein, Kapitalist Dnya Sistemi (The Capitalist World System) isimli almasnda dnya sistemi kavramsallatrmasn rksal ve etnik srelerin incelenmesine uygulamtr (Thompson, 1989:117). Thompson (1989:117), bu kitapta yer alan dncelerden yola karak, Wallersteinnn rk ve etnisite konusunda drt ayr pozisyonunu zetlemitir. Bu nermeler unlardr: 1. Kapitalist dnya ekonomisi oklu siyasal yaplarn (devletlerin) varlndan yararland gibi, deiik kltrel birimlerin varlndan da yararlanmtr (etnik ve rksal gruplar). Dnya ekonomisinin tarihsel evrimi kk, gsz ve kltrel ve rksal olarak farkl olan halklarn emein uluslararas blnmesine katlmas iin egemen merkez blgelerin (temelde Avrupa) genilemesi srecidir. Deiik deerler, diller ve retim biimlerine sahip ok kltrl birimlerin varl emeklerinin denetlenmesindeki kolaylk nedeniyle dnya ekonomisinin yaylmas ve glenmesini kolaylatrmtr. Klelik gibi zorunlu emek biimleri ve dou Avrupann ikinci sertlii smrgeleme altnda daha sonraki zorunlu emek biimlerinde olduu gibi kapitalizmin erken birikim ve yaylmas iin hayati neme sahipti. Kltrel olarak farkl halklarn dnya sistemine katlm arttka beyaz ve Avrupal olmayan halklar zerindeki Avrupa hakimiyetini hem aklclatran hem de hakl gsteren yalanc-bilimsel bir ideoloji olarak rklk geliti. 2. Etnik sreci anlamann merkez deikeni rksal ve etnik gruplarla bu gruplarn emein uluslararas blnmesindeki konumlarn karlatrmaktr. Bir baka deyile emein uluslararas blnmesindeki snflar dahilinde meslekler veya zel snflar iinde rksal ve etnik gruplarn ne derecede snrlandrldklar veya an temsil edildikleri aratrlmaldr. Walersteinea gre emein uluslararas blnmesi rksal ve etnik snflandrmalarn, duygularn ve rgtlenme biimlerinin birincil nedenidir. Bylelikle rksal, etnik ve dier stat gruplarn snflarn belirsiz temsilleri olarak grr. 3. Emein rksal ve etnik olarak blnmesi kapitalist dnya ekonomisinden bir ka nedenle yararlanmaktadr. lk olarak rksal ve etnik gruplarn belirli mesleklere veya retim biimlerine snrlandrlmas rksal ve etnik balar glendirmekte, rksal ve etnik farkllklarn devam etmesini salamakta ve etnik bilinci ykseltmektedir. Bu ise rksal ve etnik aznlklarn zde snfsal olan sorunlarnn hem kendileri hem de hakim grup tarafndan Meral ztoprak Sar - H. Serkan Akll
17 rksal ve etnik kavramlarla tannmas sebebiyle snf bilincinin gelimesini engellemektedir. kinci olarak, emein rksal ve etnik blnm belirli emek biimlerinin belirli rksal ve etnik gruplara uygun olduunu ileri sren (siyahlar en iyi klelie uygundur nk amaszdrlar ve entellektel ve ahlaksal olarak aalktrlar vb.; inliler lokanta ve amar ilerine uygundur gibi) ideolojilerin gelime sahalardr. Bu tr ideolojiler etnik stereo-tipleri glendirmekte, snf bilincinin geliimini engellemekte ve etkinlikleri devam ettii oranda snf bilincinin geliimini engellemekte ve rksal ve etnik olarak ayrk iilerin srekli olarak teminini garantilemektedir. 4. Etnik hareketlerde dnya apnda grlen farkllklar merkez- periferi ayrmyla aklanabilir. Merkez blgeler periferik blgelere gre daha deiik etnik rgtlenme biimleri ve etnik bilin modellerine sahiptir. Her ne kadar hem merkez hem de periferide meydana gelen etnik hareketler kltrel rnesans ve siyasal ve ekonomik eitlik zerinde dursalarda, bu hareketlerin aldklar ekil farkllk gstermektedir. Gelimi merkez lkelerdeki etnik gruplar genellikle nfusun kk bir ksmm oluturmaktadrlar ve kentlerdeki ekonomik nilerde barnmaktadrlar. Bu hareketler iinde bulunduklar devletin siyasal erevesi dna kmamaktadrlar. Oysa etnik grubun ounlukta olduu periferik blgelerde etnik bilin kendisini ulusalclk biiminde ifade edebilmektedir. Marksist gelenein temel kavramlarnn aka grlebilecei bu kuramda Wallerstein, rksal ve etnik kimliklerin ne ekilde kapitalist dnya ekonomisinin yararna ileyecek biimde yaratldn gstermeye almtr. Sonu olarak ise Wallersteina gre sistemin sonu an gelecektir(Wallerstein ve Balibar, 2000:287) ve o an evrenselcilik ile rklk/cinsiyetiliin, sentezine ulalmas gereken bir tez-antitez ikilisini deil, tarihin bizi amaya ard bir eyi, birleik bir tahakkm ve kurtulu refleksleri an oluturduunu hatrlamak gerekmektedir (Wallerstein ve Balibar, 2000:287). Bir baka deyile, komnist topluma gei yaanacaktr. Konstrktivist Kuramlar Konstrktivist etnisite kuramlar yapsalclk sonras kuramsal sylem erevesinde olumu (Crawford, 1993:23) ve her ne kadar Ernest Renann ulus her gn yaplan bir plebisittir ve tarihini yanl anlamak ulus olmann nemli bir kouludur (Renan, 1994) szlerinde ve Max Weberin etnik gruplar znel bir inan erevesinde aklamasnda (Weber, 1996) bu yaklamn iaretleri grlse de, ancak 1980 sonras sosyal bilimlerde yaanan deiimlerle gelimitir (Wicker, 1997:1). Hans Rudolf Wicker (1997:3) post-modern sosyal bilim anlaynn yaygnlamasnn ve primordializm-zclk kartln, dnya apnda geni bir corafyada gzlemlenebilen kktenci hareketlere ve Avrupada ykselie geen rk akmlara kar tepki olarak grmektedir. Konstrktivist kuram, bilimsel post-modernizm iin din, ulus, kltr gibi totolojileri zmeye yarayan bir ara ve strateji haline gelmitir (Wicker, 1997:3). Wickere gre (1997: 2), konstrktivist kuramlarn yneldikleri iki temel ama ilk nce primordial ve zsel olann verilmilikler deil insanlar tarafndan zgn amalar iin inaa edilmi olduunun gsterilmesi ve ikinci olarak klasik dnem sosyal bilimlerinin uluslar, kltrler ve etnik gruplar gibi Etnisite Kuramlar Ve Eletirisi
18 karmak btnlerin, yani modern an zc doasna uygun kavramlarn, ina edilmesine ne ekilde katkda bulunduunu gstermektir. Crawford Young, bu kuramlarn etnisite kavramsallatrmalarn yle aklamaktadr (Young, 1993:24): yleyse konunun z, etnisiteyi verili olarak kabul etmektense imal edilmi yeniliki bir yaratc hayal etme eylemi olarak alglamaktr. Kark yollar, oklu mekanizmalar yoluyla mayalanan bilin devlet ve toplumun her seviyesinde ilerleyen yeniden tanmlamalar araclyla evrilmitir. Zamanla kendisini daha geni toplumsal alanlara yanstma eilimi gstermitir. Sosyal ina sreci grup dzeyinde olduu gibi birey dzeyinde de iler; gnlk yaamn saysz ilemleri ierisinde bireyler srekli bir kendilerini tanmlama ve yeniden tanmlama srecine katlrlar; bylelikle kimlik sabit bir z deil stratejik bir iddia olarak anlalmtr Younga gre bu kuramlarda varl kabul edilmi bir etnik grup zerinde deil, grubun kendi varl sorgulanmaktadr. Eric Hobsbawm ve Benedict Anderson, konstrktivist almalarn iki nemli temsilcisi olarak kabul edilmektedir. Eric Hobsbawm, 1789 dan Beri Uluslar ve Ulusuluk (Nations and Nationalism since 1789) isimli kitabnda ulusalclk ideolojisinin ve ulusal kimliklerin siyasi sekinler tarafndan ne ekilde ina edildiini ayrntl bir ekilde aklamaktadr. Benedict Anderson ise Hayali Topluluklar (Imagined Communities) adl eserinde ulusu, matbaa kapitalizminin gelimesiyle siyasi iktidarlarn destekledikleri belirli dillerin lke apnda yaygnlamasyla beraber ortaya kan hayali bir topluluk olarak tanmlamaktadr. Konstrktivist kuramn belirgin bir destek ald yaklamlar sosyal bilisel yaklamlar olarak grlebilir. Sosyal bilii toplumdaki kiilerin dier insanlar, olaylar, nesneleri, kavranlan ne ekilde anlamlandrd ile ilgilenen bir bilim daldr. Sosyal bilisel yaklama gre iktidar mcadelesi, alg erevelerinin kabul ettirilmesi mcadelesidir. Konstrktivist kuramla sosyal- bilisel yaklam arasndaki balantnn aklk kazanabilmesi iin, sosyal bilii yaklamnn genel zelliklerini gzden geirmek yararl olabilir. Bu yaklama gre, insanlar doduklar toplumun ve evrenin kendileri iin, daha o domadan hazrlad bir ilikiler a iersine ve nceden hazrlanm bir semboller dnyasna katlrlar. Bylelikle, toplumun ona sunduu bilisel yol haritalarn kullanarak dnyay anlamaya alr. Toplum, kiilere sembolleri verirken, ayn zamanda bu sembolleri nasl yorumlamas gerektiini de iletir. Sonuta, bireylerin dnyay alglama biimleri olan alg ereveleri oluur. Ancak bu alg ereveleri o toplumun tecrbe, inan ve deer sistemleriyle ve kiisel yaam tecrbesiyle snrldr. Alglama farkllklar, zaman iersinde karlkl etkileimler yoluyla form deitirebilir. Toplumlar veya bireyler farkl bir alg erevesine sahip toplumlar veya bireylerle karlatklarnda ekilde tepki verebilirler. Birinci olarak, farkl alglamay kabul edebilirler, ikinci olarak bunu reddedebilirler, nc olarak ta farkllklar kendi sistemleri ierisinde uyumlatrabilirler (Sarbay, 1998: 41). Bu trden karlamalarda gelimi dzeyde etkileme gcne sahip olan taraf, kendi alg erevesini benimsettirebilmek iin daha avantajldr. Her trl kitle iletiim teknolojilerini, propaganda tekniklerini, kltrel asimilasyon, askeri ve ekonomik etki aralarm harekete geirerek, Meral ztoprak Sar - H. Serkan Akll
19 karlamann sonucunda elde edilebilecek ganimetlerin ok daha byk oranlarna sahip olabilecektir. Alg erevelerinin bir dierine benimsetilmesi uras iktidar mcadelesinde kullanlan bir aratr. Bireylerin algladklar en nemli nesne ise kendileridir (Lal, 1997). Bireyler de kendilerini tanmlarken sembolik olarak rgtlenmi mekanizmalarn ykledii bilisel klavuzlar kullanmakta ve kimliklerinin ne olduuna dair bir fikir edinmektedirler. Ancak bu fikirler sabit deildir. Bu balamda etnik kimlik kiiye toplum tarafndan sunulan tarihsel, corafi ve biyolojik mitlerle ve sembollerle desteklenen ancak; kurgusal ve deiken bir referans noktasdr denilebilir (Spickard, 1999). Bu kurgusal kimlik her defasnda bireyler tarafndan, evresi ile olan etkileiminin ynne ve bilisel yorumlama mekanizmasna gre yeniden ina edilmektedir. Yeniden ina srecinde bireyler, ortak zelliklerin paylaldna inanlan sekinlerin almalar yoluyla ortaya konulan tarihsel anlatmlara dayanp mantkl veya mantksz primordial destekler bularak, tarih iersinden seilmi veya yeni yaratlm semboller etrafnda bu gnn koullarna gre bir kimlik oluturmaktadr. Her defasnda yeniden ina edilen kimlikler, ayn zamanda deiik seviyelerde yurtii ve yurtd siyasal alanlarda da sekinler tarafndan karlarn korumas, elde edilmi haklarn ve karlarn gelitirilmesi ve iktidarn ele geirilebilmesi ve/veya iktidara etkide bulunabilmek iin maniple edilebilmekte ve kullanlabilmektedir. Konstrktivist yaklam, klasik dnem sosyal bilimlerinin tmlklerin yaratlmasnda oynad rol gstermekle beraber; Wickerin belirttii gibi yklan eyin yeniden ina edilmesi gerekmektedir. Ortodoks Marksist bir tarihi olarak Hobsbawm asndan dnldnde ulus ve ulusalclk zerinde aratrmalarn younlam olmas iyiye bir iarettir. Ulus ve ulusalclk fikirlerinin siyasi sekinler ve burjuvazinin karlar dorultusunda ne ekilde ina edildiini gstererek yanl bilinlenmi insanlarn gerek kimliklerini grmelerini salamak gerekmektedir. Dier yandan konstrktivist yaklamlarn, kresellemenin gereklerine uygun olarak blgesel kimliklerin ina edilmesine katkda bulunabileceini gstermek isteyenler bulunmaktadr. rnein, Ronald Grigor Sunny (2001); Ermenistann bakenti Erivanda blgesel btnleme konulu bir konferansta konstrktivist bir yaklamla Ermenilerin kimliklerinin ne eklide ina edildiini gsterdikten sonra etnik atmalarn nemli boyutlara vard Azerbaycan, Ermenistan, Grcistan ve Abazya arasnda ortak bir Pan-Kafkas kimliin gelitirilmesinin yararlarn belirtmektedir. Etnisite Kuramlarna Yneltilen Eletiriler Arasalc kuramlar, etnisitenin duygusal-psikolojik boyutuna nem vermedikleri iin eletirilmektedir. Kltr ve grubun tarihsel gemiinin geri planlara itilmi olduu belirtilmekte; gerekte baz durumlarda bu elerin belirleyici olduu ileri srlmektedir. nsanlarn her zaman aklc olarak karar vermeye eilimli olmalar varsaym da eletirilmekte, duygusal nedenlerin mantksal davranlarn nne geebilecei belirtilmektedir. Buna rnek olarak Chateau Briandn insanlar karlar iin deil tutkular iin ldrlmeyi gze alrlar sz verilebilir. Dier yandan toprak, vatan kan ba, millet sevgisi gibi soyut veya aklc olmayan temellere dayanan Etnisite Kuramlar Ve Eletirisi
20 kavramlar iin insanlarn kendi yaamlarn ortaya koymalar, insanlarn bu kavramlara atfettikleri nemi kendi karlarndan stn grebilecekleri durumlarn varlna iaret ettii ne srlmektedir. Hatta Sigmund Freud, mantksz bir davran olduunu kabul etmekle birlikte, ulusal kimlik konu olduunda kannn kaynadn kabul etmektedir (Connor, 1994: 205-206). Primordializm aklayc olmaktan ok tanmlayc olmakla eletirilmektedir. Bu kuramlarn a priori kabullenmeleri iermesi ve etnisiteyi mistik olarak tanmlanabilecek bir tarzda tanmlamalarnn tepki grmekte olduu sylenebilir. Primordial balar oluturan gelenek, kltr, kan bana inan, dil, din, rk gibi unsurlarn verilmilikler olarak kabul edilmesi tartlmakta; bu unsurlarn deiebilirliklerine, esnekliklerine ve kaybolabilirliklerine deinilmektedir (rn: Calhoun, 1993; Horowitz, 1985: 47- 51; Eller ve Coughlan, 1993; Rex, 1989: 27-28; Brass, 1991). Primordializme yneltilen baka bir eletiri, bu yaklamlarn rklk, ar milliyetilik gibi ideolojilere meruluk kazandrabilecek ilkelerden yola kmalarndan kaynaklanmaktadr (Wicker, 1997:2). Primordial balarn doal bir insan zellii olmas ve kalcl gr, ayn zamanda uzlama kabul etmezliin de kabul olarak deerlendirilebilmektedir. Primordializmin genetik ve sosyo-biyolojik aklamalarnn ise bilimsel olarak kantlanmam olmas ve kantlanabilmesinin de en azndan yakn gelecekte g grnmesi (rnein hangi genlerin akraba seimini salad) dier bir eletiri sebebidir. Arasalclar ve primordialistler arasnda geen tartmalar ayn zamanda toplum modelleri zerinde de yaanmaktadr. Arasalc yaklamn dayand ilkeler ve varsaymlarn ayn zamanda oulcu toplum yaklam ile paralellik gsterdii gze arpmaktadr. Kltrel oulculuu savunan yazarlara gre her tr kimlik uzlamaya aktr. Buna karlk oulcu toplum karsnda yer alan ok kltrl toplum modelini savunanlara gre bir takm kimlikler kiinin seimleri ile deiebilecek veya kar karl uzlama salanabilecek nitelikte deildir (Gianni, 1997). Marksist kuramlara yneltilen eletiriler hem Marksizme kar yneltilen eletiriler hem de etnik kimliklerin ekonomik sistem tarafndan empoze edilmi kimlikler olduunun kabul edilmesi alarndan eletirilmektedir. Konstrktivist kuramlarn en ok eletirildii nokta ise, zmledikleri yaplarn yerine yeni bir gereklik anlay yerletirmeye almalar ve bu gereklik anlaynn da yine eletirdikleri siyasi iktidar glerinin istekleri dorultusunda olmasdr. ndirgemecilik sorunu kuramlarn birbirlerine ynelttikleri ana eletirilerden bir dieridir. rnein arasalclar etnik eylemleri sekinlerin maniplasyonuna veya aklc tercihlerden oluan bir davrana indirgemekle sulanrken; sosyo-biyoloji kkenli primordialist kuramlar etnik ilikileri genetik zelliklere indirgemekle ve Marksist-Neo Marksist yazarlar ise sz konusu kimlikleri ekonomik ilikilerden treyen bir yan-olguya indirgemekle eletirilmektedir. Etnisite kuramlarndan her birinin aklamada gl veya zayf olduklar konular bulunmaktadr. Bu yzden bir takm yazarlar kuramlar arasnda bir ortak noktadan yola kmay tercih edebilmektedir. Bunun yannda, herhangi bir kuram savunan kiilerin grlerini belirtirken Meral ztoprak Sar - H. Serkan Akll
21 dier kuramlarn varsaymlarn tamamen ihmal etmemeye zen gsterip gstermedikleri nemli bir noktadr. Sonuta; kat bir ekilde olmamak zere, arlkl olarak arasalc bir etnisite kavramsallatrmasnn ilevsellii belirtilmelidir. nk, etnisitenin durumsall, yararcl ve deiebilirlii ile ilgili kantlarn; sabitlik iddialarndan daha kuvvetli olduu grlmektedir. Kaynaka BANTON, Micheal. (2000), Ethnic Conflict, Sociology, vlm.: 34, say: 3. BANTON, Micheal. (1996), The Actors Model of Ethnic Relations, i. Ethnicity (der. A. Smith, J. Hutchinson), Oxford: Oxford University Press, syf: 98-104. BELL, Daniel. (1996), Ethnicity and Social Change, i. Ethnicity (der. A. Smith, J. Hutchinson), Oxford: Oxford University Press, syf: 138-145. BERGHE, Pierre van den. (1994), A Socio-Biological Perspective, i. Nationalism, (der. A. Smith, J. Hutchinson), Oxford: Oxford University Press, syf: 55-63. BERGHE, Pierre van den. (1996), Does Race Matter, i. Ethnicity (der. A. Smith, J. Hutchinson), Oxford: Oxford University Press, syf: 57-62. BRASS, Paul R. (1991), Ethnicity and Nationalism: Theory and Comparison, Londra: Sage Publications. BROWN, Michelle P. (2001), In the Beginning was the Word: Books and Faith in the Age of Bede, The Heroic Age, http://www.mun.ca/mst/heroicage /issues/4/ Brown. html, say: 4. COHEN, Abner. (1996), Ethnicity and Politics, i. Ethnicity (der. A. Smith, J. Hutchinson), Oxford: Oxford University Press, syf: 83-84. COUGHLAN, Reed M. ve ELLER, Jack David. (1993), The Poverty of Primordialism: The Demystification of Ethnic Attachments, Ethnic and Racial Studies, vlm: 16, say: 2, Routledge. ESMAN, Milton J. ve RABINOVICH, Itamar. (der.) (1988), Ethnicity, Pluralism, and the State in the Middle East, Londra: Cornell University Press. ESMAN, Milton J. (1997), Public Administration, Ethnic Conflict, and Economic Development, Public Administration Review, vlm: 57, say: 6. FISHMAN, Joshua. (1996), Ethnicity as Being, Doing, and Knowing, i. Ethnicity (der. A. Smith, J. Hutchinson), Oxford: Oxford University Press, syf: 63-68. GEERTZ, Clifford. (1994), Primordial and Civic Ties, i. Nationalism, (der. A. Smith, J. Hutchinson), Oxford: Oxford University Press, syf: 29-34. GIANNI, Matteo. (1997), Multiculturalism and Political Integration: the Need for a Differentiated Citizenship?, i. Rethinking Nationalism and Ethnicity, (der. H. R. WICKER.), Oxford: Berg, syf: 127-142. GROSBY, Steven. (1996), The Inexpungeable Tie of Primordiality, i. Ethnicity (der. A. Smith, J. Hutchinson), Oxford: Oxford University Press, syf: 51-56. Etnisite Kuramlar Ve Eletirisi
22 GUIBERNAU, Montserrat ve REX, John. (der.) (1997), The Ethnicity Reader: Nationalism, Multiculturalism, and Migration, Cambridge: Polity Press. HABERMAS, Jrgen. (1990), The Philosophical Discourse of Modernity, Cambridge: Polity Press. HECTHER, Micheal. (1996), Ethnicity and Rational Choice Theory, i. Ethnicity (der. A. Smith, J. Hutchinson), Oxford: Oxford University Press, syf: 90-97. HOROWITZ, Donal L. (1985), Ethnic Groups in Conflict, Londra: University of California Press. IMHOF, Kurt. (1997), Nationalism and the Theory of Society, i. Rethinking Nationalism and Ethnicity, (der. H. R. WICKER.), Oxford: Berg, syf: 57-71. JAYADEVA, Uyangoda. (1995), Understanding Ethnicity and Nationalism, The Ecumenical Review, vlm.: 47, say: 2, syf.: 190-195. KOCABA, Sleyman. (1985), Hindistan Yolu ve Petrol Uruna Yaplanlar: Trkiye ve ngiltere, stanbul: Vatan Yaynlar. KOURVERTARIZ, George A. ve DOBRATZ, Betty A. (1975), Political Sociology: Readings in Research and Theory, Londra: Transaction Books. LAL, Barbara Ballis. (1997), Symbolic Interactionist Theories of Ethnicity, American Behavioral Scientist, vlm: 38, say: 3, syf: 42-63. MARABLE, Manning. (2000), The Problematics of Ethnic Studies, Black Renaissance, vlm.:3, say:l. MILLS, C. Wright. (1986), Sosyoloji Yazlar, (eviren: Taha Parla), stanbul: Hrriyet Vakf Yaynlar. RENAN, Ernest. (1994), Qu est-ce Qu une Nation?, i. Nationalism, (der. A. Smith, J. Hutchinson), Oxford: Oxford University Press, syf: 17-18. SARIBAY, Ali Yaar. (1994), Siyasal Sosyoloji, stanbul: Der Yaynlar SOLLORS, Werner. (1996), Theories of Ethnicity: A Classical Reader, New York: New York University Press. SPICKARD, James V. (1999), Human Rights, Religious Conflict, and Globalization. Ultimate Values in a New World Order, MOST Journal on Multicultural Societies, vlm: 1, say: 1, http://www.unesco.org/most/vhilvie.htm. WARNER, W. Llyod ve LUNT, Paul S. (1996), Ethnicity, i. Theories of Ethnicity: A Classical Reader, (der.W. SOLLORS), New York: New York University Press. WEBER, Max. (1994), The Nation, i. Nationalism, (der. A. Smith, J. Hutchinson), Oxford: Oxford University Press, syf: 21-25. WEBER, Max. (1996), The Origins of Ethnic Groups, i. Ethnicity (der. A. Smith, J. Hutchinson), Oxford: Oxford University Press, syf: 35-40. YOUNG, Crawford. (1993), The Dialectics of Cultural Pluralism: Concept and Reality, i. The Rising Tide of Cultural Pluralism, (C. YOUNG), Wisconsin: The University of Wisconsin Press, syf.: 3-35.