Professional Documents
Culture Documents
Sosya ~ .§-.
DBilimciler- .
i ~r.p~gı ~i~.&
TÜBiTAK IIK..e:.. ISPARTIŞi\LİLİGİ
SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİvERSİTESİ
FEN-EDEBİYAT FAKÜLTE sİ
TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI BÖLÜMÜ
ı. ULUSLARARASI
TÜRK DİLİ VE EDEBİYATı
SEMPOZYUMU
(23-26 Ekim 2007)
Tasarım ve Baskı:
Fakülte Kitabevi Baskı Merkezi
Fakülte Kitabevi Yayın Dağıtım Pazarlama Ltd. Şti.
Kutlubey Malı. 1004 Sak. No: 15IB ISPARTA
(Hilmi Dilmen ilköğretim Okulu Karşısı)
Tel: (246) 2330374-75
e-posta: baskimerkezi@faku1tekitabevi.eom
e-posta: fakultekitabevi@gmaiL.eom
İçİNDEKİLER
Açılış Konuşmaları
Prof. Dr. Talat Sait HALMAN ((Eski Kültür Bakanı ve Bilkent Üniversitesi Türk Edebiyatı Bölümü
Başkanı) , , , , " XI
Doç. Dr. Osman YILDIZ (Sempozyum Düzenleme Kurulu Başkanı) XV
BİLDİRİLER
Cemile ABDİu, Nasreddin Hoca Arnavut Fıkralarında 1
Kenan ACAR, Oğuz Dışı Türk Şivelerindeki İki #t> #d Ötümlüleşmesi Üzerine Bir Tez 9
Mustafa AKSOY, Saraydan Çıkarılan Kadın Anlatısımn Türk Halk Anlatılannda İşlevsel Kullanımına
Metinlerarası Bir yaklaşım ,..' , 17
Fundagül APAK, Cumhuriyet Dönemi Türk Yazınında "Estetikbilim"e Gönül Verenler I: Burhan Toprak
................................................................................... , 27
Fatih ARSLAN, "Şehrin Aynaları" Romanının Arketipsel Sembolizm Açısından Çözümlenmesi 39
Yasemin ASLAN, Ölmeye Yatmak ve Yaşamın Ucuna Yolculuk Adlı Romanlarda Ölüm izleği 45
Emine ATMACA - Ayşe YILMAZ, Köktürk Yazıtlarında "Teg"in Kullanılış Şekilleri ve Cümle İçinde
Kazandığı Anlamlar 53
Özgür AY, Türkiye Türkçesi Ağızlarında İstek Kipi Üzerine 67
Mehmet AYDIN, Nurullah Ataç ve Türkçeye Fransızca Yoluyla Giren "Sahip 01-" ve "Ait" Yapısı 99
Çiğdem BALIM, Ulusötesi Türk Toplulukları: Amerika Birleşik Devletlerine Yerleştirilen Ahıska Türkleri
......................................................................................................................................... 103
Erol BARIN, Türkçenin Yabancılara Öğretiminde Motivasyon 107
Erdoğan BOZ, Eski Anadolu Türkçesinde "AdıHI Biçimbirimi+Gerek" Yapısıyla Kurulan Tümcelerde
Belirlenim ; ; , 111
Şerif Ali BOZKAPLAN, Atasözlerinde Tahkiye : 115
Ebru BURCU YILMAZ, Edebiyat-Psikoloji İlişkisi Açısından Anlatı Metinlerinde Mekan Kurgusu 119
Hülya CANPOLAT, Almanya Münih Devlet Kütüphanesi'nde Bulunan Türkçe Elyazmaları ve Lamii
Çelebi'nin Şerh-i Dibace-i Gülistan'ının Bilinmeyen Bir Nüshası 125
Nesilne CEYHAN, Osmanlı Dağılırken Ağlayan Hikayeler 131
Menderes COŞKUN, Şiirde İmge Kullanımı ve Tasvir Sanatı. 139
Sezai COŞKUN, Türkiye'de Edebiyat - Felsefe İlişkisi Tartışmaları ve Baha Tevfik'in 'Felsefe-i Edebiyat
ve Şair Celis' İsimli Eseri 143
Çetin CUMAGULOV, Koysarı ve Tamga Yer Adlarının Etimolojisine Dair 147
Bilal ÇAKICI, Metinden Hareketle Edebiyat Tarihi: Fedaı Divam Örneği 149
Ömer ÇAKIR, 1897 Türk-Yunan Harbi'nin Servet-i Fümm Edebiyatı'ndaki Akisleri... 155
Nuri ÇELEBİCAN, 16. yy Anadolu Sahasında Yazılmış Tezkireler Arasındaki Etkileşim 167
Kamile ÇETİN, Hikemı Şiirin Temsilcilerinden İbrahim Raşid Divanında Atasözleri ve Deyimler 179
Nurullah ÇETİN, Kahraman Kültü Merkezli Türk Edebiyatı Birikimine Olumsuz Yaklaşımlar 191
İsmail ÇETİşLİ, Kurgusallık/İtibarllik Bağlamında Edebiyat 195
Erol ÇÖM, Şemseddın-i Sivası'nin İbret-Nüma'sında Sosyal TenkiL 201
Muharrem DAYANÇ, "Kavram"ın Kavramı ::
Celal DEMİR, Türkiye Türkçesinde İsim Tamlamasını Oluşturan Ögeler Üzerine
Necati DEMİR, Sözlü Türk Kültürünün Boyutları ve İşlevleri
Kerim DEMİRCİ, Türkçedeki Bazı Anlatım Bozukluklarına Dilbilimsel Bir Yaklaşım ~
Nagehan U. EKE, 16. Yüzyıl Klasik Türk Şiirinde Şiir İlmi ......................................................................•
Fatih ERBAY, W. Radloff'un Sözlüğündeki çağatay Türkçesine Ait Kelimelerde Karşılaşılan i
Sorunlar ,
Mehmet Dursun ERDEM, Erzincan ve Yöresi Ağızlarındaki Fiiller Üzerine
Emine ERSÖZ, Çağdaş Arap Edebiyatından Türk Karakteri Dr. Amin Yousuf Oude'nin Ö
Kolleksiyonundan Örnekleme
Halil Altay GÖDE, Ad Koyma ve Ad Koymada Uyum Üzerine
Orhan GÜDEK, "Halka Doğru" Mecmuasında Balkan Savaşlarının Yansımaları Üzerine Bir İnceleme
Ramazan GÜLENDAM, Haldun Taner'de Brecht İzleri.. .
Gürer GÜLSEVİN, Kutadgu Bilig'de Denk-Çiftlerin Kullanılmasında Vezin Kaynaklı Tercihler .
Ezgi Oya GÜMÜŞ, Kazakistan Ahmet Yesevi Üniversitesi Tiyatro Bölümü'nün Oyunu "Göktürkle
Türkiye Turnesinden İzlenimler ve Oyunun Tiyatro Göstergebilimi Açısından İncelem
Selda KESKİN, Türkçe Derslerinde Bilgisayar Destekli Materyal Kullanımı ve Örnek Uygulamalar .
Çiğdem KILIÇ, Abdülhak Hiimid Tarhan'ın Oyun Ön sözleri ve Tiyatro Anlayışı .
Aziz KILINÇ, Vasiyetnamelerde Dikkat Çekilen Bir Konu: İlim .
Mustafa KINSIZ - Cengiz GÖK - Hatice Gül GÖK, Geçmişten Günümüze Türkçe'nin Yabanci Dil OL
Öğretimi: Muğla BölgeSinde Bir Uygulama .
Vildan KOÇOGLU, Tuva Türkçesinde çıt- / Çıdar/"Yatmak" Yardımcı Fiili .
Gü1nar KOKYBASSOVA, Ahmet Baytursınulı ve Gazete Yazılarının Dili Üzerine .
Niyar QURTBİLAL, Kırım Yer Adları: Sudak Bölgesi Mikrohidronimleri Üzerine Araştırmalar .
Alaeddin MEHMEDOGLU, Türkiye Türkçesinde" Bağımsız Birleşik Cümle" Üzerine .
Rıza OGRAŞ, Divan Edebiyatında Avrupa ve Avrupalı İmajı... .
Olcay Güntülü ÖZAKA YDIN, Feviiyidü'l-Kiber Adlı Eserde Bulunan Deyimler ve Atasözleri .
Murat ÖZBA Y, Yurt Dışına Gönderilen Türkçe Öğretmenleri İle İlgili Sorunlar ~ .
Mehmet ÖZÇELİK, Gevheri'de Sevgili .
Gülseren ÖZDEMİR KORKMAZ, Postmodern Edebiyatın Postmodern Bir Eleştirisi: Yeni Yalan Zama
i (yeşil) .
Abdurrahman ÖZKAN, Mehekkü'l-İlim ve'l-Ulema İsimli Eserde Dudak Uyumu 479
Mustafa ÖZKAN, Osmanlı Türkçesi Ayrı Bir Dil midir? ; 497
Işılay Pınar ÖZLÜK, Mevlana'nın Rubailerinde Aşk, Aşık ve Sevgili 507
Nurettin ÖZTÜRK, Anıdan Anlatıya Dönüşüm Üzerine Bir İnceleme 513
Selçuk PEKER, Osmanlı ile Venedik Arasında Yaşanan Girit Savaşının Türk Saz Şiirindeki Yansımaları
.................................................. , , 521
Ömer SAVRAN, Sebk-i Hindı Akımı ve Şiirimizdeki Yansımaları 533
Süleyman SOLMAZ, Aruzun İmlaya Etkisi , 541
Müge SUCU POLAT, Dil ve Kültür Sürekliliği Açısından Çocuk Edebiyatının Önemi 547
Ebubekir ŞAHİN, Sevgiliye Tahammül Nereye Kadar? Divan Şiirinde Aşkın Halleri 553
İsmet ŞANLI, Fuzüll'nin ''Nedür'' Redifli Gazeli ile Namık Kemal'in Bu Gazele Yazdığı Nazire Arasında
Bir Karşılaştırma Denemesi , , 559
Cafer ŞEN - Nurcan ŞEN, Necdet Rüştü Efe'nin Yazarlığı ve Manzum Romancılığı 569
Zübeyde ŞENDERİN, Fazıl Hüsnü Dağlarca'nın "Çocuk ve Allah" Adlı Eserinde Özne Olarak "Çocuk" ve
Bu Bağlamda "Varlık / İnanç" Problematiği 579
Abdullah ŞENGÜL, Mevlana'nın İki Tiyatro Eserindeki yorumu 587
Sümer ŞENOL, Edebiyata Yeni Metodlar Gerek 591
Fahri TEMİZYÜREK, Türkçenin Yabancılara Öğretiminde Kültür Unsurlarının yeri 595
Öykü TERZİOGLU, Bir Zanbağın Hikayesi ve Le Roman de Violette'de Cinsel Kimlik ve İlişkilerin
Kurgulanışı , 599
Mustafa TOKER, Tatar ve Başkurt Türkçelerine Rusçadan Giren Kelimeler 607
Necati TONGA, Yazar-Hayat-Eser Bağlamında Mustafa Kutlu'nun Uzun Hikaye Adlı Eserinin Tahlili. 619
Selami TURAN, Sultan da Elif-Ba Yazar: Muhibbl'nin Elif-Namesi... : 627
Dilek TÜFEKÇİ CAN, Bastard ofIstanbul: The World ofWords : 635
İbrahim TÜZER, İsmet Özel'de Hayat - Şiir Birlikteliği ya da 'Sonrası Şiir Kerim' 643
Sibel ÜST, Keşf'i ve Tedibname , 651
Kerime ÜSTüNOVA, Özne Üzerine Birkaç Söz 657
İsmail YAKIT, Günümüz Türk Dili ve Edebiyatçıları ile Şair ve Yazarlarına Yakut'un Düşürdüğü Tarihler
........................ ' , 663
Osman YILDIZ, Eski Anadolu Türkçesinin Kuruluş Dönemine Ait Bazı Metinlerde Görülen 'Ünsüz
Benzeşmeleri'ne Dair 677
ANIDAN Aı~LATIYA DÖNÜŞÜM ÜZERİNE BİR İNCELEME
9 "Bu şiirin son mısraı mahiyetini pek güzel, pek muhtasar bir surette ij.1de ediyor. Babamla gezip dolaştığım
yerlerin latif manzaralarının hatıralarından muhayyilemin resmetmiş olduğu hayali bir (peysage) tablosudur. Bu
pek sevdiğim şiirlerimdendir. Bu şiir mecmuasının adını koyan refikam Nazlı isabet etmiştir, çünkü bütün
şiirlerim ömrümün serabıdır. " s.213
Bu sıklık oranından yola çıkılarak aynı zamanda bir am tanımı da yapılabiiir: Anı, geçmişte yaşanan
ve görülenlerin yıl, gün ve dönemleriyle birlikte ömür sınırları içinde hikaye edilmesidir. Bu öyküyü özel
yaşantılar özyaşamöyküsü, kamusal yaşantılar ise anı diye adlandırmaya yol açar.
Özyaşamöyküsü ile anının kendi alanlarına ayrılması kolay bir işlem değildir. Zorluk düzeyi
ayrıntılarda artmaktadır.
III. Özyaşamöyküsü ile anının benzer ve ayrı yönleri nelerdir?
Yazar kurmacanın malzemesini gerçek dünyadan derler. Hayat kaybettikçe sanat kazanır ama
sanatın anası da hayattır. Hayat aynı kaynaktan çıkan iki besinle sanatı büyütür. Bunlardan biri
özyaşamöyküsü, öbürü de anıdır. Özyaşamöyküsünü herkes yazabilir. çünkü her insan ayrı bir hayat yaşar.
Yazılmaya değmez bir yaşam yoktur. Ne var ki kişiye düşen bunu kendisinin yazmasıdır. Kişi eylediklerini,
bilgisini ve duygusunu yaşam aşamalarına bağlı olarak kaleme aldığında oıiaya özyaşamöyküsü çıkar. An,
saat, gün, hafta, ay, mevsim ve yıllara yayılan bir yaşamı olduğu gibi yazmak mümkün değildir. Onun için
yazar yaşamından seçtiklerini yazar. Bu bir tür yaşama atılımıdır. Öbür yazı türlerinde bir son bulunabilir
ama özyaşamöyküsü ve anıda son yoktur. Yazılabilecek "son" lar ancak dilenen, beklenen; muhtemel ve
imgesel bir geleceği dile getirir. Öyleyse bu türlerin bittiği nokta kurmacanın başladığı yerdir.
Anı yazımında özyaşamöyküsündeki genellik yoktur. Am, anılmaya değer olaylar toplamıdır. Yazar
sıradan biri değildir. Toplumsal yaşamda, meslek ortamında önemli bir yer edinmiştir ve yaşamının bu özel
alanındaki yaşantılarım anlatır. Özyaşamöyküsündeki hayatı rolün yerini anıda toplumsal ve meslekı roller
alır. Anı bir kendini yaratma süreci öyküsüdür. Özyaşamôyküsünde yazarın anlattığı kişiler çoğunlukla
birer figür iken anıda kişiler neredeyse yazara eşit birer tanıktır. Özyaşamöyküsündeki zaman aşamaları
fizyo-psikolojik temele dayanırken anıda eğitim, iş ve mertebe dönüm noktalarını oluşturur.
IV. Roman ile özyaşamöyküsü ve anının ilişkileri nasıldır?
Gerçekte her yapıt az veya çok ölçüde, doğrudan ya da dolaylı biçimde özyaşam ögelerine dayanırlO.
Yazar figüratif ve tipik malzemeleri kendi yaşamından ve anılanndan türetir. Çoğunlukla başkişi yazarın
, yansımasıdır. Fuzul1 "Bende Mecnun 'dan füzun aşıklık isti 'dadı var/ Aşık-ı sadık benim, Mecnun 'un ancak
adı var" derken bu gerçeği en yalın ve kestirme biçimde dile getinniştir. Tanzimat romanının "züppe" tipi
Ali Bey'den Bihruz'a; "Didon Arif"llıerin romana yansımasıdır. Ahmed Midhat'ın Rakım'ı attar
çıraklığından yükselen, hesabını kitabını iyi bilen yazarın; Mizancı Murad'm Mansur Bey'i Dağistan'dan
Avrupa'ya geniş bir coğrafyayı kültürel dinamikleriyle tanıyan yazarın kendisidir. Fikret'in Süha'sı, Halid
Ziya'nın Ahmed Cemil'i, bir bakıma umutsuz aşkından dolayı intihar edip arkadaşlarınca kurtarılan
M(:hmed Rauftur. "Salon Köşelerinde" nin kişileri ve "Zavallı Necdet" ler melankolik ve bohem bir
kuşağın temsilcisidirIer. Hüseyin Cahid'in Nezih'i hem yazann, hem de o kuşağın otobiyografik arke-
tipidir. Gökalp'ın Ortaç'ı düşünürün tipik aynasıdır. Çalıkuşu, Anadolu Notları'm kaleme alan Reşat
Nuri'dirI2• Han Duvarları bir anı-şiirdir. Handan ve Rabia Halide Edib'in kalın çizgilerle belirgin biçimde
çizilmiş oto-portreleridir. Mavi Sürgün otobiyografik bir romandır. Ahmed Haşim kendi kişiliğini
şiirlerinde melalkolik bir tip olarak yansıtır. Huzur'daki İhsan Yahya Kemal, Mümtaz Tanpınar ve Nuran
yazarın bir arkadaşının eşidir. Tank Buğra'nın Küçük Ağa 'sı ile Yaşar Kemal'in İnce Memed'i ebeveyn
anılanndan beslenir. Orhan Kemal'in romanları bir ınnak gibi akan yazarın hayatının kesitleridir. Bir
yandan Orhan Kemal romanlarında Türklerin Maxim Gorki'si olarak toplumbiliınsel malzemeyi kuram ve
kendi pratiğinden çıkarırken bir yandan da "Cemile" etrafında yitip gitmiş bir aşkın izlerini romanlanna
serpiştirir. Kemal Tahir'in gençliğinde yaşamış olduğu bir vefasız bir aşkın izlerine ise özellikle Yol
Ayrımı 'nda ve Esir Şehir dizisinin ilk iki kitabında rastlanabilir.13
Bir özyaşamöyküsü olan Anamın Kitabı'nın önsözünde de Yakup Kadri "ömrü yeterse okurlara
ikinci bir Anamın Kitabı 'nda romanlarının bütün anahtarlarını vermiş olacağını" belirtir. 16
Bu son sözden yola çıkılarak "romanların anahtarları anılardır" yargısına ulaşılabilir. Yakup Kadri
anılan yapıtın önsözünde Anamın Kitabı'nı "devlet düşkünü bir aile içinde bir zavallı çocuğun romanı"
biçiminde tanımlar. Özyaşamöyküsü ve anı ile roman bu noktada sınırları belirsizleşen, girişik türler olarak
görünmektedirJ7. .
Güncel Türk edebiyatında anı ile romanı iç içe veren en önemli romancı Selim İleri'dir. Onun bütün
romanları, yitip gitmiş ve bir daha geri gelmeyecek zamanları anlatan birer anı-romandır. Bu anı-
romanların arkasındaki hakim fon ise annesinin yüzünden yansıyan ve yazarın kişiliğinde sürüp giden
hüzündürIS. Cemal Süreya da Selim ileri'nin anı-romanlarında anlattığını Fotoğrafşiirinde özetlerl9.
VJ[.Şİİr ve anı
Türk şiirinden bazı örnekler, bu türler arası girişikliğin düzyazı alanının dışında da
gözlemlenebileceği bir alanın varlığını gösterınektedir. Örneğin Nazım Hikmet'in Otobiyografi adlı şiiri
duygu, hayal, beğeni, inanç ve kişisel yaşantılar ile kamusal etkinliklerin iç içe geçtiği; dolayısıyla anı ile
özyaşamöyküsünün girişik bulunduğu bir metindir. Bu metin şairin kamusal vurguyu ölüm ve sonrasına
taşıyan ve bu yüzden anıya yaklaşan Vasiyet şiirine göre; özellikle keder yoğunluğu yüzünden, başlığına
uygun biçimde, otobiyografiye daha yakın durmaktadır. Poetikasının bildirgesi olarak kabul edilebilecek
olan Şiir Yöntemim adlı şiirinde Cahit Külebi özyaşamöyküsü ögelerine çok az yer verir. Şair kimliğinin ve
sanatının oluşum sürecini sergilediği bu şiirinde Külebi yurt, halk, doğa ve kadın biçiminde dört ustasından
söz eder. Orhan Veli'nin Ben Orhan Veli adlı şiiri ise bazı ayrıntıları edebiyat tarihçisinin keşfine havale
edecek ölçüde kendinden emin bir şairin özgeçmişini sıradanlaştırıp şair kimliğini övgüyle öne çıkardığı
bir anıdır. Yaşadım, Artık Bitti şiirinde Ziya Osman Saba, sıradanlaştırma işlemini içtenlikle yapar ve
şairlik yönüne hiç değinınez. Dolayısıyla bu şiiri, öbür Saba şiirleri ile birlikte pür otobiyografik şiir diye
nitelemek mümkündür. Ziya Osman'ı andıran şiirlerini topladığı Bir Zaman Düşü adlı şiir kitabındaki Ben
miydim o? ve bunu izleyen şiirlerinde Sabahattin Kudret Aksal, yalnızca özyaşamöyküsünü anlatır. Genel
başlık olarak bu şiirlere anı dense bile, anlatılan yalnız özel ve hatta içsel alandır.