You are on page 1of 48

Derleyen Atay Eri

NESN
Hazinedeki Pasl Teneke
yokmu, iki yokmu, yokmu... Eski gnlerde yeryznn bir lkesinde hibiey yokmu.
Hibieyi olmayan bir lkenin bir padiah varm. Bu padiahn da bir hazinesi varm. Bu
hazinede o ulusun en deerli bir emaneti korunurmu. Atalardan kalan bu emanetle o ulus
vnrm. "Hibieyimiz yoksa da, atalarmzdan bize byle bir emanet kald," diye
avunurlar, yoksunluklarn, yoksulluklarn unuturlarm.
Atalardan kalan emanet, bir kiinin, iki kiinin deil, btn ulusun olduundan, herkes bu
deerli emanetten kendine vnme pay karrm. Onun korunmasna canla bala
alrlarm.
Btn ulusun mal olan emaneti korumak iin en uygun yer padiahn hazinesi olduundan, bu
emanet de hazinede sakl dururmu. Hazineyi, gzlerini krpmadan silahl nbetiler beklermi.
Hazinenin olduu yerde ku bile uurtmazlarm.
Padiah, sadrazam, vezirler, sarayn btn ileri gelenleri, her yln bign, atalardan kalan
kutsal emaneti koruyacaklarna namuslar zerine yemin ederlermi.
Gel zaman git zaman, gnlerden bign padiahn iine, ulusun canlar, kanlar yoluna
koruduklar bu emanetin ne olduunu anlamak istei dm. Padiah, bu emanet kutusunun
iindekini grmek iin yanp tutuurmu. Sonunda bu isteini yenememi, bign hazine
dairesine girmi. Nbetiler padiaha da yasak diyecek deiller ya... Sarayn hazinesine
padiah, sadrazam, vezirler herzaman ellerini kollarn sallayarak zgrce girerler, emanetin
yerinde durup durmadna bakarlarm. Padiah da byle yapm. Bu emanet, oda oda iinde,
oda oda iinde, krk odadan getikten sonra krkbirinci odann iinde durur-mu. O odann
iinde de kutu kutu iinde, kutu kutu iinde, krkbirinci kutunun iindeymi.
Padiah krk odann kapsn am. Krkbirinci odaya girmi. Sonra krk kutu am. Krkbirinci
kutuyu aarken heyecandan yrei kt kt arpyormu, "Bunca yldr koruduumuz emanet
ne ola?" diye byk bir merak iindeymi.
Bir de krkbirinci kutuyu ap baksn ki, ne grsn: Yeryznde o zamana kadar grlmemi
bir mcevher. Bir alev gibi yanp duruyor. Altn desen altn deil, platin desen platin deil,
gm hi deil... Padiah kendini tutamam, iinden, "Atalardan
kalan bu kutsal emaneti ben kendime alrm. Benim olur. Kim nereden bilecek?" diye geirmi.
Gneten koparlm bir para gibi l l yanan kutsal emaneti kutusundan karp, cebine
atm. Atm ama, "Ya benim aldm anlalrsa..." diye de iine bir korku dm. O zaman,
"Ben bu prl prl yanan eyi alr, onun yerine st yakut, sedef, zmrt, inci, elmasla ssl bir
platin koyarm, hi-kimse bu emaneti grmediine gre, gnn birinde kutuyu aarlarsa,
kutsal emanetin alndn anlayamazlar..." diye dnm. Dedii gibi de yapm. Sonra
krkbir kutuyu i ie, onun stne de, krk-bir odann kapsn da st ste kilitleyip hazineden
km ama, yapt dzen anlalacak diye de d kopuyormu. Hikimsenin, kutsal emaneti
aldn anlamamas iin, o zamana kadar ylda bir kutsal emanet zerine ant iilirken,
padiah bu and ylda ikiye karm. Her yl iki kez, alanlarda toplanrlar, padiah da, bakalar
da, btn ulus, atalardan kalan kutsal emaneti kanlar ile, canlar ile koruyacaklarna ant
ierlermi.
Sadrazam kurnaz bir kiiymi. "Eskiden ylda bi-kez emaneti korumak iin ant iilirken, imdi
neden padiah bunu ikiye kard?.." diye sadrazamn iine bir kuku dm. "Yllardanberi
koruduumuz bu emanet ne ola?" diye o da bign hazineye girmi. Krkbir odadan geip,
krkbir kutuyu ap emaneti grm. Ne de olsa padiah, dalaveresi aklmasn
diye, ald emanetin yerine en deerli talarla ssl koca bir altn koyduundan, bu gzel ey
karsnda sadrazam akna dnm. "Ben bu emaneti alr, yerine st renkli, parlak talarla
ssl bir altn koyarm. Nasl olsa, hikimse, emanetin ne olduunu bilmediinden, gnn
birinde kutuyu aarlarsa, kutsal emanetin bu olduunu sanrlar..." diye dnm. Dedii gibi
de yapm. Ama iinde, yapt i anlalacak diye bir korku olduundan, padiahn ylda ikiye
kard ant ime trenini, yaz, k ve baharlarda olmak zere ylda drde karm.
Gelgeldim vezirlerden biri kurnaz bir kiiymi. "imdiye dek, ylda iki ant iilirken neden drde
karld?.." diye iine bir kuku girmi. O da, kimseye danmadan hazineye girebildiinden,
bign, hazineye girmi, krkbir odadan gemi, krkbir kutuyu am. Krkbirinci kutudan kan
st parlak talarla ssl altn grnce, sevinten gzleri parlam. "Ben bunu alr yerine bir
gm koyarm. Kim ner-den bilecek?.." diye dnm. Dnd gibi de yapm. Yapm
ama iinde yle bir korku varm ki, hrszl belli olmasn diye, ulusa kutsal emaneti ne kadar
iyi koruduunu anlatmak iin, ylda drt kez yaplan ant ime trenini her ay yaptrmaya
balam. Ulus, her ay alanlarda toplanp, son kiide son damla kan kalana kadar kutsal
emaneti koruyacana ant iermi.
Saray nazr kurnaz bir kiiymi. Ant imenin ayda bire kmasndan ikillenmi. "Bunda bir i
olacak, bir gidip u emaneti greyim..." demi. Krkbir odadan geip, krkbir kutuyu ap
emaneti grm. Atalardan kalan kutsal emanet o kadar houna gitmi ki, "Ben bunu alp
yerine bir bakr koysam, kim nereden anlayacak?.." diye dnm. Dnd gibi de
yapm. Yapm ama, iinde hrszl anlalacak diye bir korku olduundan, emaneti ne kadar
titizlikle koruduunu halka gstermek iin ayda bir yaplan ant ime trenini, haftada bire
indirmi.
Gelgeldim, hazineyi koruyan suba, kurnaz bir adamm. inden, "Ne oluyor byle?.. Haftada
bir ant iiyoruz! u kutsal emaneti bir gidip grsem..." demi. O da brleri gibi krkbir odadan
geip, krkbir kutuyu am. Parlak bakr grnce ok sevinmi. "Ben bunu alr, yerine demir
koyarm, kim nerden bilecek?.." demi. Dedii gibi de yapm. Ama yapt i, iine
sinmediinden, emaneti korumakta ne kadar canla bala altn herkese anlatmak iin
gsterie balam. Hergn, atalardan kalan kutsal emaneti, lm bile gze alarak
koruyacana ant iermi.
Gel zaman git zaman, ulusun iinden bir kii km.
- Btn ulus yllardanberi atalardan kalan emaneti canmzla, kanmzla koruyacamza hergn
ant iip duruyoruz. Dorusu bu emaneti hazinede ok iyi
10
saklyor, koruyoruz. Peki ama bu emanet nedir? Biz emaneti deiliz ya... u odalar, kutular
aalm da, atalarmzdan kalan kutsal emanetin ne olduunu, neyi koruduumuzu bir
renelim!., demi.
Bu szler bomba etkisi yaratm. Bata padiah olmak zere, emanete hyanet edenlerin hepsi
birden, hrszlklar anlalacak korkusuyla, bu dilei ortaya atan kiinin stne ullanmlar.
Gerek emaneti arp onun yerine srasyla sahtesini koyanlar, bu katakulliyi yalnz
kendilerinin yaptn sandklarndan ve birbirlerinin oyununu bilmediklerinden, hrszlklar
ortaya kacak diye dleri kopuyormu. "Koruduumuz emanetin ne olduunu grelim!.."
diyen kiiyi,
-Vay hain!.. Atalarmzdan kalan yle kutsal, yle deerli bir emaneti, sen kim olasn da
gresin... diyerek, o kiiyi, kutsal emaneti kmsemek, aalamakla sulandrmlar. Btn
ulusu da kandrdklarndan, kendileriyle birlik edip, bunu syleyenin stne yrmler. Zavall
azkalsn lin edilecekmi. Sonra padiah,
- Biz bunu ldreceksek yasaya uygun ldrelim!., demi.
Bu kiiyi ldrmek iin nce bir yasa yazp, sonra zel bir mahkeme yargs ile ldrmler.
Gelgeldim, ldrmekle i bitmemi. nk, len kiinin szleri azdan aza yaylm. O
dnce bir gibi gittike bym. Gnn birinde halkn iin-
den biri, "lm gze alarak koruduumuz emanetin ne olduunu, neden lm gze alarak
gidip grmeyelim?.." diye dnm. Ama kendisinden ncekinin bana gelenleri bildiinden
bu dncesini hikim-seye amam. Gizlice hazineye girip, kutsal emanete bakmay kafasna
koymu. Ama padiah, sadrazam, vezirler, btn emanet hrszlar, aldklar belli olmasn,
kimse anlamasn diye, atalardan kalan kutsal emaneti, daha dorusu onun yerine koyduklar
eyi, eskisinden daha sk koruyorlarm. te buyzden de hazineye gizlice girmeyi baaran
kii, kutsal emaneti alp, btn ulusa gstermek iin dar karken, hazineyi koruyanlarn
eline dm. Adamn elinde, emaneti en son alann, onun yerine koyduu bir pasl teneke
varm. Suba, adamn elindeki tenekeyi grnce,
-Kutsal emanet bu deil!., diye barm.
Saray Nazr,
-Bu deil!., demi.
Vezir de,
-Bu deil!., demi.
Sonra srasyla padiaha kadar hepsi,
-Bu deil, bu deil!., demiler.
O zaman, elinde pasl tenekeyi tutan adam,
- Kutsal emanetin bu olmadn siz nerden biliyorsunuz? Bu deilse, ya hangisi?., diye sormu.
Bu soruyu oradakilerden hibiri yantlayamam. nk hepsi de emanetin yerine koyduklar
eyin
12
sonradan alndn anlamlar. Yakalanan kiiyi hemen orada bodurup iini bitirdikten sonra
pasl tenekeyi kutuya koymular. Kutu kutu iine krkbir kutuya, onu da krkbir oda iine
gizlemiler. Ama ileri bitrl rahat olmadndan, kutsal emaneti korumak iin bir yasa
karmlar. Bu yasaya gre, sabah, le, akam, gnde n, btn ulus, atalardan kalan
emaneti koruyacaklarna ant imek zorundaym. Bu and ienlerin hibiri, koruduklar kutsal
emanetin alna alna, en sonunda bir pasl teneke olduunu hibir zaman bilememi.
Memleketin Birinde adl kitaptan
nsan Olun Yavrularm
a karncayla baba karnca, yavru karncalar evrelerine toplamlar, onlara karncalk dersi
veriyorlard. Baba karnca, dersinin sonunu yle bitirdi:
- Yavrularm! Hayatta karnca olmaya aln! Hibir zaman karncalktan ayrlmayn.
Yavrular,
- Nasl karnca olalm? Kanncaln yollar nelerdir?., diye sordular.
Baba karnca,
- Kendinize bizi rnek aln, dedi. Biz ne yapyorsak, sizler de onu yapn!
Yavru karncalar, baba karncayla ana karncaya baktlar. Onlar ne yapyorlarsa yle yaptlar.
Yazdan yiyeceklerini toplayp toprak altna ydlar. Kn uyudular. Zaman gelince
yumurtladlar.
Baba karncayla ana karnca, ocuklarn yine evrelerine topladlar. Baba karnca onlara,
14
-Yavrularm! dedi. Ben artk lyorum. Hepinizden memnunum. Hepiniz karnca oldunuz.
Hibiriniz karncalktan ayrlmadnz. Hakkm helal olsun. Allah sizden raz olsun.
Baba balkla ana balk, yavru balklar evrelerine toplamlar, onlara balklk dersi veriyorlard.
Baba balk, dersinin sonunu yle bitirdi:
-Yavrularm! Hayatta balk olmaya aln! Hibir zaman balklktan ayrlmayn.
Yavrular,
-Nasl balk olalm? Balk olmann yollar nelerdir?., diye sordular.
Baba balk,
- Bizi rnek aln, dedi. Anneniz ve ben nasl yapyorsak siz de yle yapn!
Yavru balklar, ana balkla baba bala baktlar, onlar ne yapyorlarsa yle yaptlar. Denizde
yzdler. Kendilerinden kkleri yuttular, kendilerinden byklere yutuldular. Yumurtalar
yapp rediler.
Baba balkla ana balk, ocuklarn evrelerine topladlar. Baba balk onlara,
-Yavrularm! dedi. Artk siz yetitiniz. Biz de rahat rahat lebiliriz! Hepinizden memnunum.
Hepiniz balk oldunuz. Hibiriniz balklktan ayrlmadnz. Emeklerimiz boa gitmedi. Hakkm
helal olsun. Allah sizden raz olsun.
Yavru balklar,
- Biz ok biey yapmadk, dediler, siz ne yaptnzsa biz de yle yaptk...
Baba rdekle ana rdek, yavru rdekleri evrelerine toplamlar, onlara rdeklik dersi
veriyorlard. Baba rdek dersinin sonunu yle bitirdi:
- Yavrularm! Hayatta rdek olmaya aln. Hibir zaman rdeklikten ayrlmayn.
Yavrular,
- Ne yapalm da rdek olalm? rdek olmann yollar nelerdir?., diye sordular.
Baba rdek,
- ok kolay, dedi. Bizi rnek aln. Anneniz ve ben ne yapyorsak, siz de yle yapn!
Yavru rdekler, ana rdekle baba rdee baktlar. Onlar ne yapyorlarsa yle yaptlar. Vak vak
diye sesler kardlar. Suda yzdler, karada yrdler. iftletiler. Yumurtladlar, kulukaya
yattlar, yavru kardlar.
Baba rdekle ana rdek, ocuklarn yine evrelerine topladlar. Baba rdek onlara,
-Yavrularm! dedi. Artk siz yetitiniz. Hepiniz iyi birer rdek oldunuz. Hibiriniz rdeklikten
ayrlmadnz. Emeklerimiz boa gitmedi. Hakkmz helal olsun. Allah sizden raz olsun.
Yavru rdekler,
- Biz biey yapmadk ki, dediler. Size baktk, siz ne yapyorsanz, biz de onu yaptk...
Baba kpekle ana kpek, yavru kpekleri evrelerine toplamlar, onlara kpeklik dersi
veriyorlard. Baba kpek, dersinin sonunu yle bitirdi:
-Yavrularm! Hayatta kpek olmaya aln. Hibir zaman kpeklikten ayrlmayn.
Yavrular:
-Ne yapalm da kpek olalm? Kpek olmann yollar nelerdir?., diye sordular.
Baba kpek,
- ok kolay, dedi. Bizi rnek aln. Anneniz ve ben ne yapyorsak, siz de onu yapn!
Yavru kpekler, baba kpekle anne kpee baktlar. Onlar ne yapyorlarsa yle yaptlar.
Havladlar. Bekilik ettiler. Sadk oldular. iftletiler ve yavruladlar.
Baba kpekle ana kpek, ocuklarn yine evrelerine topladlar. Baba kpek onlara,
-Yavrularm, dedi. Siz artk yetitiniz. Hepiniz iyi birer kpek oldunuz. Biz de lyoruz.
Hepinizden memnunuz. Hibir zaman kpeklikten ayrlmadnz. Emeklerimiz boa gitmedi.
Hakkmz helal olsun. Allah sizden raz olsun.
Sr, manda, hamsi, balina, deve, fil, ylan, koyun, yeryznde ne kadar baba hayvan ve ana
hayvan varsa, yavrularna kendileri gibi olmalar, bunun iin de kendileri ne yapyorlarsa yle
yapmalarn sylediler.
Yavru hayvanlar da baba hayvanla ana hayvana bakp onlarn yolundan gittiler, sonunda iyi
birer hayvan oldular. Baba hayvanla ana hayvan da lrken, yavrularna memnunluklarn
sylediler, haklarn helal ettiler.
Baba insanla ana insan, ocuklarn evrelerine toplamlar, onlara insanlk dersi veriyorlard.
Baba insan, dersinin sonunu yle bitirdi:
- Yavrularm! Hayatta insan olmaya aln, hibir zaman insanlktan ayrlmayn.
ocuklar,
-Ne yapalm da insan olalm? nsanln, insan olmann yollar nelerdir?., diye sordular. Baba
insan,
- ok kolay, dedi. Kendinize bizi rnek aln. Anneniz ve ben ne yapyorsak, siz de yle yapn!
ocuklar baba insanla ana insana baktlar, onlar ne yapyorlarsa yle yaptlar. Hepsi de tpk
tpksna babalarna benzediler.
Baba insanla ana insan, ocuklarn yine evrelerine topladlar. Baba insan onlara,
-Yazklar olsun! diye bard. Hibiriniz bizim istediimiz gibi yetimediniz. Hibiriniz insan
olmadnz. Hepiniz de insanlktan uzaksnz. nsanlktan ayrldnz. Artk lyoruz. Yazk oldu
emeklerimize, boa gitti. Btn hakkmz haram olsun, Allah hepinizi kahretsin.
ocuklar ardlar,
-Peki ama, bize neden beddua ediyorsunuz? dediler. Biz yanl biey mi yaptk yoksa?.. Size
baktk, sizi rnek aldk. Siz ne yaptnzsa, biz de onu yaptk...
Memleketin Birinde adl kitaptan
lerleyelim, Ykseklim, Kalkmalm
^ ^^VAasal deil mi bu ya... yleyse sze "Bir varm, bir yokmu" diye balayacaz. Masal
deil de nutuk olsa "Sayn yurttalar!" diye balardk sze. Her szn kendine gre ayr bir
balangc oluyor.
Evet, bir varm bir yokmu... Sonra? "Evvel zaman iinde kalbur saman iinde, inler cinler top
oynarken ykk hamam iinde..."
Bu sizin masal dediiniz hep tekerleme. yle, tekerleme ya, sz kalabal... Hibir anlam
olmayan ardarda sralanm tekerlemeler.
Peki, sonra ne olmu? Sonra m? Ondan sonra-cazma syleyeyim, bir zamanlar bu
yeryznde bir lke varm. Yeryznde lke bitane deil ama, anlatacamz masal o lkede
geiyor.
Yeryznde bir lke varm. Bu lkede yaayanlarn iinden kii, "Bir de gidip baka lkeleri
gezip
20
grelim, bakalm oralarda neler varm," diye dnmler. Dndkleri gibi, baka lkelere
gidip oralarda gezip tozmular.
Yurtlarna dnnce, bunlardan birisi,
- Ben, demi, gittiim yerlerde yeni biey rendim.
-Ne rendin?., diye sormular. -"lerleyelim, ilerleyelim..." te bunu rendim... demi.
Yurttalar,
- Doru, demiler, ilerleyelim ya... kinci gezgin,
- Ben de dolatm yerlerde yeni biey rendim... demi.
-Nedir?., diye sormular.
-"Ykseklim, ykselelim..." demi. te bunu rendim.
Yurttalar ona da,
- Doru, demiler, ykselelim ya... nc gezgin,
-Benim de, demi, gittiim yerlerde rendiim yeni biey var. Sormular:
- Sen ne rendin?
- "Kalkmalm, kalkmalm..." te bunu rendim. -ok doru, demiler, kalkmalm ya...
O gnden sonra o lkede herkes birbirine "lerleyelim", "Ykselelim", "Kalkmalm" demeye
balam.
21
Yllarca syleye syleye bu sze yle almlar ki, bu szler o lkede artk selam yerine
gemeye balam. "Merhaba", "hogeldin", "hobulduk", "gnaydn", "allahasmarladk",
"glegle" gibi szler unutulmu.
ki arkada yolda birbirini grnce, biri brne,
-lerleyelim!., dermi.
br de ona,
-lerleyelim, ilerleyelim... dermi.
ki kii birbirleriyle yeni tannca, el skr skmaz, biri,
-Ykselelim... der, br de skt eli sallayarak,
-Ykselelim, ykselelim... dermi.
Vapura binen yolcuyu uurlayan arkadalar, ellerini sallayarak,
-Kalkmalm!., diye barrlar, vapurdaki de mendil sallayarak,
-Yaa, kalkmalm, kalkmalm... diye seslenirmi.
Bylece o lkede yllar geip gitmi. Derken gnn birinde, o lkeden kii gidip baka
lkeleri gezmiler.
Dnlerinde bunlardan birisi yurttalarna,
- Ben, demi, gittiim yerlerde yeni biey rendim. -Ne rendin?., diye sormular.
- "lerleyelim, ilerleyelim," demekle olmaz, ilerlemeli... te bunu rendim... demi.
Yurttalar,
- Doru, ok doru, demiler, "lerleyelim, ilerleyelim!" demekle olmaz, ilerlemeli...
22
kinci gezgin,
- Gezdiim yerlerde ben de yeni biey rendim... demi.
- rendiin nedir?., diye sormular. O da,
- "Ykseldim, ykseklim," deyip durmakla olmaz, ykselmeli... te bunu rendim... demi.
Ona da,
-Doru, demiler, "Ykseklim, ykseklim," demekle ykselinmez, ykselmeli...
nc gezgin,
-Benim de rendiim yeni biey var... demi.
Sormular:
-Nedir?
-"Kalkmalm, kalkmalm," demekle olmaz, kalknmal... Benim rendiim de ite bu...
Yurttalar,
- Gerekten yle, demiler, "Kalkmalm, kalkmalm," demekle olmaz, kalknmal...
O gnden sonra bu yeni szleri sylemeye balamlar. Yolda birbirini gren arkadalardan
biri, brne,
-lerleyelim!., deyince, br de ona,
-lerlemeli!., diye cevap verirmi.
Uzun zaman birbirlerini grmemi olan iki tandk biyerde karlanca birbirine sarlrlar, biri
brne,
-Ykseklim, ykseklim... der, br de,
23'
-Ykselmeli, ykselmeli... dermi. Misafirlie gidenler ev sahiplerine, -Kalkmalm!., der, ev
sahibi de misafirlerine, -Yaa, kalknmal, kalknmal... dermi. Aradan yllar, yllar gemi. Gel
zaman, git zaman,
o lkeden kii, baka lkeleri grmeye gitmiler.
Dnlerinde, o kiiden biri,
- Ben, demi, gittiim yerlerde yeni biey rendim.
-Nedir?., diye sormular. O da sylemi:
- "lerlemeli, ilerlemeli," demekle olmaz, ilerlemeli ama, nasl ilerlemeli? te bunu rendim.
Yurttalar,
- ok yerinde, demiler, ilerlemeli ama, nasl ilerlemeli?
kinci gezgin,
- Dolatm yerlerde ben de yeni biey rendim... "Ykselmeli, ykselmeli," demekle
ykselinmez. Nasl ykselmeli? te bunu sormasn rendim.
Yurttalar,
-Doru, demiler, "Ykselmeli, ykselmeli," demekle olmaz, nasl ykselmeli? nc gezgin,
-Benim de rendiim yeni biey var... demi. -Nedir?
- "Kalknmal, kalknmal," demekle olmaz, nasl kalknmal? te bunu sormasn rendim.

24
Yurttalar ona da,
- ok doru, demiler, "Kalknmal, kalknmal," demekle olmaz, nasl kalknmal...
Artk o gnden sonra, o lkede birisi bir kahveye girdi mi, kahvede oturanlara,
-lerleyelim... dermi.
Kahvedekiler de ona,
-lerlemeli... derlermi.
O da cevap olarak,
-Nasl ilerlemeli?., diye sorarm.
Kocalar her sabah evlerinden kp ilerine giderlerken, karlarna,
- Ykseldim!.. derlermi. Kadnlar da kocalarna,
-Ykselmeli... deyince, kocalar ellerini sallayarak,
-Nasl ykselmeli?., der, merdivenden inerler-mi.
ocuklar gece yatacaklar zaman, analarna,
-Anneciim, kalkmalm!., derlermi.
Anneler de,
-Kalknmal yavrucuum... deyince ocuklar,
-Nasl kalknmal, anneciim?., der, annelerini, babalarn pp yataklarna yatarlarm.
O lkede yaayanlar yllar yl bu szleri dillerinden hi drmemiler. Gel zaman, git zaman,
o lkeden kii, baka lkelere gidip oralar dolam, sonra yurtlarna dnmler.
Bunlardan birisi,
- Ben, demi, gittiim yerlerde yeni biey rendim.
Yurttalar,
-Nedir?., diye sormular. O da yle demi:
-"Nasl ilerlemeli," diye sormakla olmaz, nasl ilerleneceini dnmeli... te bunu rendim.
- Doru, demiler, sormakla olmaz, nasl ilerleneceini dnmeli.
kincisi,
-Ben de yeni biey rendim... demi.
-Nedir?., diye sormular.
- "Nasl ykseldim," diye sorup durmakla ykse-linmez, nasl ykselineceini dnmeli...
Yurttalar,
-Doru, demiler, "Nasl ykselmeli," diye sormakla olmaz, nasl ykselineceini dnmeli...
nc gezgin,
- Benim de rendiim yeni biey var, demi, "Nasl kalkmalm," diye sorup durmakla
kalknlmaz, nasl kalknlacan dnmeli. Benim rendiim de ite bu...
Yurttalar,
- ok doru, demiler, nasl kalknlacan dnmeli...
O gnden sonra lkede kimse birbirine, "Naslsnz, iyi misiniz?" diye sormaz, karlnda da
kimse,
26
"Teekkr ederim," demezmi. Bunun yerine, birbirini gren arkadalar yle konuurlarm:
-lerleyelim, ilerleyelim...
-lerlemeli, doru, ilerlemeli...
- "lerlemeli," demekle olmaz, nasl ilerlemeli?
- Nasl ilerlemeli?
- "Nasl ilerlemeli," demekle ilerlenmez, nasl iler-leneceini dnmeli...
Komu kadnlar pencereden balarn karr, birbirleriyle yle konuurlarm:
- Hu komu, ykseldim. -Ykselmeli, ykselmeli...
- "Ykselmeli," demekle olmaz, nasl ykselmeli diye sormal.
- Sormakla da olmaz, nasl ykselineceini dnmeli...
retmenler her sabah dershaneye girince ocuklara,
-Kalkmalm, kalkmalm ocuklar!., dermi.
ocuklar da,
-Kalknmal retmenim, kalknmal... dermi.
- "Kalknmal," demekle olmaz, kalknmal ama nasl kalknmal?., deyince renciler,
- "Nasl kalknmal," diye sorup durmakla olmaz, nasl kalknlacan dnmeli retmenim...
derler, bu selam treninden sonra retmen derse balar-m.
Gel zaman git zaman, o lkede kii...
27
Eeee, bu masal hep byle tekerleme mi? Sonu yok mu bu masaln?.. Var... Sonu neyse onu
syle! Bu masaln sonu, btn masallarn sonu gibi yine tekerleme: Onlar ermi muradna, biz
kalm kerevete...
Hoptirinam adl kitaptan
Paldr Kldr
>u bilinen dnya zerinde yaayanlarn bilmedikleri bir baka dnya daha varm. O
bilinmeyen baka dnyann alt ktas ile, o alt ktada yaayanlarn bilmedikleri bir de yedinci
ktada yaayanlarn, o kta iinde bilmedikleri bir memleket varm. te bu bilinmeyen
dnyann, bilinmeyen ktasndaki bilinmeyen memleketin bilinmeyen insanlar, bilinmeyen bir
zamandanberi kendi kendilerine yaar dururlarm.
Gnn birinde bilinen bu dnyadan bitakm adamlar, o bilinmeyen dnyadaki bilinmeyen
ktann bilinmeyen memleketine gitmiler. Orada yaayanlara yle demiler:
-Ey bilinmeyen dnyann bilinmeyen ktasnn bilinmeyen memleketinin bilinmeyen
zamandanberi yaayan bilinmeyen insanlar! Bizler, bilinen dnyann bilinen ktasndaki bilinen
memleketin bilinen
29
zamanndanberi bilinen insanlaryz. Gryoruz ki sizler ok geri kalmsnz. Nasl olup bu
kadar geri kaldnza ok atk.
Bilinmeyen dnyann bilinmeyen ktasnn bilinmeyen memleketinin bilinmeyen insanlar bu
szlere ok kzp,
- Hayr, demiler, biz geri kalm bir memleket deiliz.
Bilinen dnyadan gelenler,
-Geri kalmam olduunuz nerden belli?., diye sormular.
- Biz, demiler, hayvan avlyoruz, balk avlyoruz. Bilinen dnyadan gelenler de,
-Bebin yl nceki insanlar da balk avlyorlard... demi.
Bilinmeyen insanlar,
- Ama, demiler, biz hayvanclk da yapyoruz. Koyun srlerimiz var, inek besliyoruz. St
sayoruz. Yourt yapyoruz.
Bilinen insanlar,
- Drtbin yl nce yaayanlar da bu sylediklerinizi yapyorlard, demiler,
Bilinmeyen dnyann bilinmeyen insanlar, -Ama, demiler, biz tarm da yapyoruz. Ekip
biiyoruz. Ekin yetitiriyoruz, iftilik yapyoruz. Bilinen dnyann insanlar,
- Bu dedikleriniz de bin yldanberi yaplmaktadr. Bilinmeyen dnyann insanlar,
30
- Biz, demiler, pamuk da yetitiriyoruz. Ttn de ekiyoruz. Pancar da dikiyoruz. Fndk da
topluyoruz.
Bilinen insanlar,
- Btn bunlar ikibin yldanberi yaplagelmekte olan ilerdir... demiler.
te o zaman, bilinmeyen dnyann bilinmeyen ktasnn bilinmeyen memleketinin bilinmeyen
insanlarn bir telatr alm.
Birbirlerine,
-Yoksa biz sahiden geri kalm, gelimemi bir memleket miyiz?., diye sormular.
Kendi sorularna yine kendileri yle cevap vermiler:
- Besbelli yle olacaz. Bilinen dnyann insanlarna,
- Peki, ne yapalm da gelielim? Gelimek iin ne yapmak gereklidir?., diye sormular.
Bilinen dnyann bilinen ktasnn bilinen memleketinin bilinen insanlar da,
- Gelin, bizim memleketimize bakn. Biz ne yap-msak siz de yle yapn. Bizim ne yaparak
gelitiimizi grn!., demiler.
Bu szlere akllar yatm. Bilinmeyen dnyann bilinmeyen ktasnn bilinmeyen memleketinin
bilinmeyen insanlar, bilinen dnyann bilinen ktasndaki bilinen memleketlerine gitmiler,
oralarda bilinen insanlarn neler yaptklarna iyice bakp onlar renmiler. Sonra kendi
memleketlerine dnmler.
31
lk dnenler,
-Biz anladk, demiler, onlarda makine var...

kinci gelenler,
- Neden ilerlediklerini rendik, makine yapmlar da ondan... demiler.
Bilinen dnyadan gelenlerin hepsi de byle sylyorlarm: -Makine...
- Gelimemiz iin makine yapmalyz...
- Makine yapmazsak ilerleyenleyiz. Bu dncede hepsi birlik olunca,
- yleyse biz de makine yapalm... demiler. Memleketin heryanna tellallar kartp
bartmlar:
- Bilinen dnyadaki makineleri grenler, makine yapmasn bilenler gelsinler. Memleketimizde
makine yaplacaktr!
O memleketin drt biyannda makineyi gren, bilen ne kadar insan varsa hepsi toplanmlar.
Onlara,
- Her ne isterseniz emrinizde, her ne dilerseniz hazr. Yeter ki makine yapn da memleketimiz
gelisin... demiler.
Makine yaplmaya balanm. Yaplm, yaplm, yllarca altktan sonra makineyi yapanlar,
yaptklar makineye uzaktan yakndan, yandan, nden, arkadan, stten iyice bakp,
- Acaba oldu mu?., diye birbirlerine sormular. Bilinen dnyann bilinen ktasndaki bilinen
memleketinde makineleri grm olanlar,
32
- Olmu, olmu... Tpk oralarda grdmz makinelere benziyor ite... demiler.
Bundan sonra btn memlekete,
- Makine yapld, filan gn al treni var, herkes gelsin, yaptmz makineyi grsn... diye
ilan etmiler.
Yer yerinden oynam. Herkes makineyi grmeye gelmi.
O memleketin byklerinden biri,
-Artk makinemizi de yaptk, bundan sonra gelieceiz... demi.
Bilinen dnyadaki makineleri grenlerden biri,
- Bu, demi, makine olmaya makine ama, bana bir eksii varm gibi geliyor. Benim bilinen
dnyann bilinen memleketlerinde grdm makinelerin, aklmda kaldna gre, arklar
vard. Bunun arklar yok.
- Evet, evet, demiler, ok doru. Grdmz makinelerin arklar da vard. Bunun yok.
Hemen buna arklar da yaplsn.
Bu emir zerine iiler, ustalar almaya balamlar. Bisr arklar yapp, kurduklar
makinenin orasna burasna yerletirmiler. Ama arklar az bulup daha da oaltmlar.
Bylece makine koskocaman biey olmu.
Yeniden almaya balanm. Kkl bykl miller yapp makinenin orasna burasna, bo
bulduklar yerlerine yerletirmiler. Yllarca yaplan miller eklene eklene makine yle bym
ki, kurulduu ehre smaz olmu. Bu i bitince toplar atlp ma-
kinenin tamamland ilan edilmi. Memleket halk bayram yaparak makineyi grmeye gelmi.
Byklerden biri,
- Hah, demi, makine ite byle olur. Hem de ok byk bir makine yaptk.
Aralarndan biri,
- Makine gzel olmaya gzel ama, demi, bana bu makinelerin bir eksii varm gibi geliyor.
Bizim grdmz makinelerin silindiri yok muydu?
brleri,
- Evet, evet, demiler, iyi ki hatrlattn. Azkalsn silindirsiz makine yapacaktk da, bou bouna
gelieceiz diye bekleyip duracaktk. Hemen bu makineye silindirler yaplsn.
Balamlar silindirler yapmaya. Yllar yl silindir yapp makineye takmlar. Makine de
bym bym, o memleketin te birini kaplam, ama sonunda her grenin, "Aman ne
gzel," dedii byk bir makine olmu.
O memleketin yals, genci, hastas, salam, ocuu, by makineyi grmeye gelmi.
Memleketin bykleri,
- ok gzel! demiler, ok... Makine dediin ite byle olur.
Ama ilerinden biri,
-Acaba ben yanl m hatrlyorum, demi, benim aklmda kaldna gre, bizim grdmz
makinelerde kazan, ocak gibi eyler de vard.
34
Byklerden biri,
-Yaa, sahi, demi, ben de demindenberi bu makinenin bir eksii var ama, acaba nedir? diye
dnp duruyordum. yle ya, buna kazanlar, ocaklar da ister. Hi kazansz, ocaksz makine
olur mu? Hemen buna kazan, ocak, pota yaplsn.
"Bastne," deyip ie koyulmular. Kazanlar yapmlar, ocaklar, kazanlar... Yllarca altktan
sonra makinenin heryeri, heryan kazan, ocak dolunca,
- Kazan, ocak koyacak yer kalmad, herhalde artk olmutur... diye byklere haber vermiler.
Yine halk sevin iinde toplanm. Alklar arasnda gelen memleketin bykleri makineyi
grnce,
- Hah, demiler, ite makine diye buna denir. Artk gelimememiz iin hibir neden kalmad.
Makine de oldu.
Ordan biri,
-Size bu makinede biey eksikmi gibi gelmiyor mu? demi, bizim grdmz makinelerin
kasnak diye bieyleri vard. Hani bunun kasnaklar?
Bunu duyan brleri,
- Hay Allah iyiliini versin, demiler, yahu azkal-sn unutacaktk da kasnaksz makine
yapacaktk Grdn m sen ii... Hemen kasnaklar yaplp makineye taklsn.
Yllarca alp irili ufakl kasnaklar yaplm, makineye taklm. Ama makine de yle bym,
yle bym ki, o memleketin yarsndan ounu kaplam.
35
Kasnaklar da taklnca memlekette grlmemi bir bayram balam. Davullar, zurnalar
alnarak makineyi grmeye gelmiler. Memleketin bykleri memleketin yarsndan ounu
kaplayan makineyi grnce,
- Oh, hele kr, en sonunda u makineyi yaptk ya, artk hi korkmayn, geliiriz... demiler.
Ama yine ilerinden birisi kp,
- yice hatrlamyorum ama, demi, bana grdmz makinelerde baka biey daha varm
gibi geliyor. Hah, tamam, aklma geldi, boru boru... Hani makinenin borular? Borusuz makine
olur mu? Bizim grdmz btn makinelerin borular vard.
brleri,
- Hay aklnla yaa, diye barmlar, nasl da unuttuk... Boru ya, boru... Borusuz makine olur
mu hi? Azkalsn unutacaktk da, bu kadar zahmetimiz boa gidecekti. Haydi, borular da
yaplsn makinenin...
e koyulmular, geceli gndzl yllarca alp yaptklar borular, makinenin nerde bo bir
delii varsa arasna geirmiler. Borular takla takla makine yle bym, yle bym ki,
nerdeyse btn memleketi kaplayacakm.
Halk koa koa bayram sevinci iinde makineyi grmeye gelmi. Bykler makineye bakp
bakp,
-Artk tamam, demiler, hibir eksii yok... Makineyi yaptk ya, artk geliiriz.
Bu srada ilerinden biri,
36
- Bana yine bir eksii varm gibi geliyor, demi.
br bykler,
-Olamaz, demiler, makine nerdeyse memlekete smayacak kadar byd. Byle bir
makinenin ne eksii olabilirmi? Durup dururken fesatlk sokup aklmz kartrma...
Kar koyan,
-Siz ne derseniz deyin, demi, bu makinede bir eksiklik var. Bizim grdmz makineler
paldr kldr, paldr kldr ilemiyorlar myd? Silindirler gidip geliyor, arklar dnyor, dililer
birbirine geiyor, kasnaklar fr fr dolanyor, kazan kaynyor, ocak yanyor, miller girip kyor,
kollar kalkp iniyor, bir grlt patrtdr gidiyordu. Oysa bu bizim makinenin sesi soluu
kmyor.
brleri dnmler, dnmler, sonra,
-Gerekten yleydi, demiler, grdmz makineler paldr kldr grlt karyordu.
emberler, kaylar, volanlar dnp duruyordu. Demek biz makineyi yapmasna yaptk da,
imdi i patrtsna grltsne kald. Ha gayret, onu da yapalm, olsun bitsin...
Yllar yl almlar, uramlar, ocaklar yakp kazandaki sular kaynatmlar. Milleri
silindirlere, silindirleri dililere, dilileri kollara, kollar kasnaklara, kasnaklar borulara, borular
vidalara balamlar. Uraa uraa en sonunda, arklar dnp, miller gidip gelmeye, volanlar
evrilmeye, kasnaklar ile-
37
meye, borular tmeye, silindirler kaymaya, vidalar zangrdamaya balam. Bir grlt bir
patrt ki, grltden patrtdan yer gk inim inim inlemeye balam. Bu grlty duyanlar
sevinten gzyalar dkerek makineyi grmeye komular. Btn memleket halk makinenin
evresinde toplanm. Bir enliktir balam.
Memleket bykleri baarlarndan bbrlenerek birbirlerine,
- yice bakn, aklnza baka biey geliyor mu? Makinenin hibir eksii kalmasn aman...
demiler.
Kimsenin aklna bir eksik gelmemi. Tpk tpksna grdkleri makine.
- Tamam, demiler, fazlas var, eksii yok. Hi eksii olsa byle zangr zangr iler miydi?
Bizim makinemiz, onlarnkinden bile byk. u sese bak, u grltye bak! Makinemiz ne
grlt karyor...
brleri de,
- Evet, demiler, makineyi yaptk kurduk ya, biz de artk geliiriz. Bundan sonra bu makine hi
durmadan ilesin ki, biz de durmadan gelielim...
Hi durmadan makinenin ocana odun atarlar-m. Ocak da hi snmez, makine de alrm.
Makine iledike hergn biraz daha gelitiklerinden sevin iindelermi. Ama bu byk makine,
memleketin yarsndan ounu da kaplad iin artk eskisi gibi hayvan besleyemez, ekin
ekemez, tarm yapamaz, rn yetitiremez olmular. Ne olursa olsun,
38
-Makinemiz var ya, artk geliiyoruz... diye sevi-nirlermi.
Bilinen dnyann bilinen ktasndaki bilinen memleketin bilinen insanlar, bign yine bilinmeyen
dnyann bilinmeyen ktasndaki bilinmeyen memleketine gelmiler, bilinmeyen insanlar
grmler. Onlara,
-Kulaklar trmalayan bu grlt patrt nedir?., diye sormular.
Onlar da,
- Makine ite, bizim yaptmz makine... demiler, makine iledike biz de geliiyoruz.
Bilinen dnyann insanlar,
- Gelimek mi, hangi gelimek... Siz eskisinden beter olmusunuz. Bu nasl makine?., diye
sormular.
Bilinmeyen dnyann insanlar,
- te tpk sizin makineniz gibi, demiler, hatta sizin makinenizden bile byk... te borular
var, dilileri var, arklar var, vidalar var, kazan, oca, volan var, silindiri, hereyi var, iliyor
da...
Bilinen dnyann bilinen ktasndaki bilinen memleketin bilinen insanlar,
-yi ama, demiler, bu makine ne yapar, ne ie yarar, ne karr, niin alr?
Bilinmeyen dnyann bilinmeyen ktasnn bilinmeyen memleketinin insanlar,
- Ay bu makine biey mi yapard, biey mi karrd?., diye ararak sormular.
39
- Biey yapmayan makineyi niin yaptnz? Ne ie yarar?
Bilinmeyen memleketin bilinmeyen insanlar,
- ok doru, demiler, makineyi yaptk ya, imdi de makineye biey yaptralm.
Sonra kendi kendilerine,
- Grlt karyor ya, yeter bize, demiler, bak dinle: Paldr kldr, paldr kldr...
Hoptirinam adl kitaptan
Devletleraras Dostluk likileri
\.orakansi Devletinin Babakanlk dairesinde bir salon. Torakansi Babakan, Dbakan,
Genelkurmay Bakan, Diyanet leri Bakan ve bakalar.)
Torakansi Dbakan - Sayn Babakan'm, maruzatma ek olarak, zellikle u noktay da
belirtmek isterim ki, memleketimiz aleyhinde tahriklerini gittike artrmakta olan
Hopantomola'nn son gnlerde snrlarmza yakn blgelerde byk askeri ynaklar yapmakta
olduunu haber alm bulunuyoruz. Tora-kansi'nin ebedi ve ezeli dman olan Hopantomola
Kral'nn memleketimiz aleyhinde emeller beslemekte olduuna artk hi phe yoktur.
Torakansi Babakan - Vay inek vay!.. Demek, topraklarmzda gz var ha!..
T. Dbakan - Evet, gz var...
T. Babakan - Gz ksn!
T. Dbakan - Gz ksn!
41
T. Babakan - Buna kar ne gibi tedbirler dnld? Genelkurmay Bakan neler dnyor?
T. Genelkurmay Bakan - Snrlarmz boyunca tahkimatmz pekitirdik.
T. Babakan - yi yapmz. Baka?
T. Gnkur. Bk. - Merkezdeki kuvvetlerimizi snr boyuna gnderdik.
T. Babakan - yi yapmz. Baka?
T. Gnkur. Bk. - Yeniden iki kuray daha askere aldk.
T. Babakan - yi yapmz. yi ama, ne gibi siyasi tedbirler aldk? Dileri bakmndan
tedbirlerimiz nedir?
T. Dbakan - Yksek msaadenizle arz edeyim Babakan'm. Son derecede ciddi tedbirler
dnm bulunuyoruz. Hopantomola Kral...
T. Babakan - Olmaz olsun...
T. Dinileri Bakan - Aamiiin! En yakn zamanda geberir inallah... Aamiiin!
T. Babakan - Peki, ne olmu o namussuza?
T. Dbakan - Hopantomola Kral, gn sonra seksendrt yana basyor.
T. Babakan - Dnyaya kazk akt alak... Ge-beremedi bitrl...
T. Dbakan - Seksendrt yana girmesi mnasebetiyle bir tebrik telgraf gndermeniz,
devletleraras protokol kurallar gereince uygun olur kansndaym. Yksek onaynza sunarm
Babakan'm.
T 42
GEREN MASALI
T. Babakan - Gzeeel, yerinde bir tedbir.
T. Dbakan - Telgraf yazld, hazr efendim...
T. Dbakan (Okur) - "Samajeste Drdnc Mad-ragan, Hopantomola Kral, Majestelerinin
dnyaya teriflerinin seksendrdnc yldnm mnasebetiyle..."
T. Babakan - "Mnasebetsizliiyle" demek daha
doru olur ya...
T. Dinileri Bakan - Hi phesiz...
T. Dbakan (Okur) - "... mnasebetiyle, her iki dost ve karde memleketlerimiz iin bu mutlu
olay, gerek ahsm adna ve gerekse Babakan bulunduum Torakansi adna kutlarken..."
T. Babakan - Oraya bir "candan" ekleyiniz, daha iyi olur.
T. Dbakan (Okur) - "... candan kutlarken, za-tfahimnelerinin saltanatlarnn devamn ve
Hopantomola milletinin..."
T. Babakan - "Dost" diye ekleyiniz...
T. Dbakan - Bastne... (Okur) "... dost Hopantomola milletinin ebediyyen payidar olmas
dileimi ve bu zden duygularmn ltfen kabuln dilerim. Torakansi Babakan Fosika."
T. Babakan - Gzel. Bir gramer yanl yok ya...
T. Dbakan - Oluma da gsterdim efendim, yokmu... Olum, gramerden pekiyiyle geti
snfn efendim.
T. Babakan - Noktalar, virgller yerinde ya...

43
T. Dbakan - Yerinde hepsi, hi merak etmeyin...
T. Babakan - Aman yerinde olsunlar da... yleyse getirin imzalayaym. (mzalar. ) Acaba bu
tedbirler sizce yeter mi?
T. Dbakan - Bu arada, Hopantomola Kral'nn vcudunu ortadan kaldrmak iin...
T. Babakan - Araya "pis" diye ekleyiniz!
T. Dbakan - Evet, pis vcudunu ortadan kaldrmak iin gerekli suikast hazrlklarmz da
yapm bulunuyoruz...
T. Babakan - Aaaa, bak bu ok gzel ite...
(Hopantomola Devletinin Kral Saraynda bir salon. Kral, Hariciye Nazr, Harbiye Nazr, Diyanet
leri Nazr ve bakalar.)
Hopantomola Hariciye Nazr - Zatfahimnelerine daha nce de arz etmi olduum zere,
Torakansi'nin sava hazrlklar artmtr. Torakansi Babakan'nn dmanca politikas
anlalm bulunuyor.
Hopantomola Kral - Vay drz vaay, vay st bozuk hergele vaaay!..
H. Diyanet Nazr - Evet efendimiz...
H. Kral - Neye evet?
H. Dn. Nazr - Buyurduunuz gibidir Hamet-meap!..
44
H. Kral - Buna kar ne gibi tedbirler alnd?..
H. Hrc. Nazr - Arz edeyim efendimiz. lk i olarak, Torakansi Babakan'nn seksendrdnc
ya gnnz iin gnderdii kutlama telgrafna bir cevap hazrladk. Msaade-i devletleri
olursa okuyaym efendimiz...
H. Kral - Okunsun!
H. Hrc. Nazr - Bastne efendimiz... (Okur) "Ekselans Fosika, Torakansi Babakan. Ya
gnm mnasebetiyle gndermek ltfunda bulunduunuz tebrik mesajndan..."
H. Kral - Araya "pek nazik" diye ekleyiniz!
H. Hrc. Nazr (Okur) - "... pek nazik tebrik mesajndan ok mtehassis olduumu arz ederken
memleketlerimiz..."
H. Kral - "Dost" demelisiniz...
H. Hrc. Nazr (Okur) - "... dost memleketlerimiz arasndaki kardelik ve kader birliinin..."
H. Kral - "Tarihi" desenize...
H. Hrc. Nazr - Bastne efendimiz... (Okur) "... dost memleketlerimiz arasndaki tarihi
kardelik ve kader birliinin devamn btn kalbimle temenni ederken, milletlerimiz arasndaki
bu iyi mnasebetlerin devam iin sarf ettiim gayretlerden eref duyduumu bildirir ve bu
mutlu vesile ile gerek ahsnza ve gerekse ahsnzda en mkemmel temsilcisini bulmu olan
dost ve karde Torakansi milletine kran duygularm..."
45
H. Kral - Derin, derin!.. kran duygular daima derin olacak!
H. Hrc. Nazr - Bastne Hametmeap. (Okur) "... derin kran duygularm arz ve ibla ile
kesb-i eref eylerim. Hopantomola Kral Drdnc Mad-ragan."
H. Kral - Verin, imzalayaym... Siz bu siyasi tedbirleri yeter buluyor musunuz?
H. Hrc. Nazr - Onbe gn sonra Torakansi'nin kurtuluunun yirminci yldnmdr...
H. Kral - Kurtulamaz olaydlar...
H. Hrc. Nazr - Bu mnasebetle bir tebrik mesaj hazrladk efendimiz.
H. Kral - Gzeeel... Tabii "Halisane" duygularmdan, Torakansi alaklarnn dnya barna
yaptklar unutulmaz hizmetlerden de sz ettiniz...
H. Hrc. Nazr - Tabii efendimiz...
H. Kral - Yalnz sonunu okuyunuz!
H. Hrc. Nazr - (Okur) "... karde Torakansi'nin kurtuluunun yldnm mnasebetiyle, gerek
ahsm ve gerek milletim adna beslediim halisane hislerimi tazelemeye vesile verdii iin,
Ekselans Fosika..."
H. Kral - Yeter, anlald... Fosika denilen o hergeleyi bir elime geirsem, i i yiyeceim
namussuzum...
H. Dn. Nazr - Allann sayesinde elinize geecek ve zatasilaneleri muratlarna nail olacaktr
efendi-
46
miz... Bizler, btn din kardelerimiz bunun iin duacyz efendimiz!
H. Kral - Gzel, duaya devam edin... Siz, Harbiye Nazr'mz, siz neler yaptnz?
H. Harbiye Nazr - Btn toplar ve tfekler yalanp temizlendi efendimiz. Ordudan btn
izinleri kaldrdk ve askerlerimiz sekiz aydr nbette ve silah banda uyumadan bekliyorlar
efendimiz.
H. Kral - Ne bekliyorlar?
H. Harbiye Nazr - rade-i ahanenizi Hamet-meap...
f. Kral - Gzeeeel... Beklesinler...
(Torakansi Babakanlk Dairesinde bir salon. Babakan, Dbakan, bakan, Genelkurmay
Bakan ve bakalar.)
T. Babakan - Dmanmz hakknda ne gibi yeni haberler var?
T. Genelkurmay Bakan - Ne yazk ki, iyi haberler almyoruz. Hopantomola Kral, snf
askeri daha silah altna almak iin ferman karm...
T. Babakan - Vay eyolu ey vay!.. Bir elime geirsem pezevengi, kann ieceim, kann.
T. Dinileri Bakan - nallah... miiiinL
T. Babakan - Peki, aldmz tedbirler?
47
T. Genelkurmay Bk. - Biz de eyleri aldk eyden, onlar 'aptk, ondan sonracma...
T. Babakan - Askeri tedbirleri sormuyorum, uzmanlar gerekeni yaparlar elbet... Ne gibi siyasi
tedbirler alnyor?
T. Dbakan - Siyasi mnasebetlerimizi son derecede dostane yrtmekteyiz. Bildiiniz gibi,
geen ay iinde karlkl dokuz dostluk mesaj teati olundu.
T. Babakan - ok iyi...
T. Dbakan - Hopantomola Kral'nn olunun evlenmesi mnasebeti ile mutluluk dileyen bir
kutlama mesaj gndermitik.
T. Babakan - yi yapmz. Baka?
T. Dbakan - Hopantomola Kral'nn tahta knn yldnm mnasebeti ile bir tebrik mesaj
yolland.
T. Babakan - yi yapmz. nallah taht bana yklr kart itin...
T. Dinileri Bakan - miiiin...
T. Babakan - Peki, yeni yeni baka siyasi tedbirler almyor muyuz?
T. Dbakan - Alacaz... Dnyoruz Baba-kan'm. Fakat bir yeni mnasebet bulamadk...
T. Babakan - Bulmalsnz... Dilerinin balca grevi, durup dururken bitakm mnasebetler
bulup karmaktr.
T. Dbakan - Pek tabii Babakan'm. timat buyurunuz ki, bugne kadar biok mnasebet
vesileleri bulunmutur.
T. Babakan - Ama dmanlarmz bo durmuyorlar. Biliyorsunuz, daha geenlerde,
kaynanamn lmesi mnasebeti ile Hopantomola Kral zntlerini bildiren mesaj gnderdi ve
bu vesile ile dostluunu yenilemeye frsat buldu. Kpolu herif, kaynanamn gebermesini bile
siyasi maksad iin kullanyor.
T. Gnkur. Bk. - Sayn kaynananzn lm zerine taziye telgrafn gnderdikleri gn,
Hopantomola ua snrlarmz amt.
T. Dbakan - Ona bakarsanz, Hopantomola Kra-l'nn torununun doumu iin tebrik mesaj
gnderdiimiz gn, onlar da bizim bir casus ebekemizi enselemilerdi.
T. Babakan - Hopantomola Kral'na bir mnasebet uydurup dostluk mesaj gndermeyeli ne
kadar oldu?
T. Dbakan - Daha bir hafta bile olmad.
T. Babakan - Olamaaaaz... Bu kadar uzun zaman dostluk gsterisi yaplmamas byk gaf.
Sonra bizden iyice phelenirler. Bizim Dileri uyuyor mu? Mesaj gnderecek bir mnasebet
bulmalyz. Hep beraber dnelim... Mesela, mesela, mesela...
T. Gnkur. Bk. (Gezinerek) - Mesela, mesela, mesela...
T. Dinileri Bakan (Eli akanda dnerek) - Mesela, mesela, mesela...
T. Dbakan (Ellerini birbirine vurarak) - Mesela, mesela, mesela...
49
Hepsi birden - Mesela, mesela, mesela... Semela, semela, semela... Lemesa, lemesa, lemesa,
melesa, melesa, melesa... Selema, selema, selema... Lesema, lesema, lesema...
T. Babakan - Hah, buldum... Hopantomola Kral-l'yla aramzdaki Ticaret Anlamasnn
imzalannn yldnm mnasebetiyle...
T. Ticaret Bakan - Daha bir yl olmad Baba-kan'm, ancak sekiz ay oldu...
T. Babakan - Olsun... Ticaret Anlamasnn sekizinci ay mnasebetiyle bir mesaj
gnderelim... Bu vesileyle de dosta duygularmz belirtelim...
T. Gnkur. Bk. - Bu arada Tank Tugayn da snra alalm m?
T. Babakan - Tabii, mesajn gnderildii dakikada Tank Tugay harekete gesin, yedek
kuvvetleri de gnderin... Ah u Hopantomola Kral'n bir elime geirsem, ktr ktr ensesinden
keserdim namussuzu... Peki, ama arkadan bir mesaj daha gndermeliyiz... Bir mnasebet
bulun... Mnasebet, mnasebet, mnasebet...
Hep birden (Gezinerek) - Mnasebet, mnasebet, mnasebet... Sbamenet, sbamenet,
sbamenet... Bnasemet, bnasemet, bnasemet... Sbanemet, s-banemet, sbanemet...
Msabenet, msabenet, msa-benet... Busanemet, busanemet, busanemet...
T. Tarm Bakan - Acaba... Uzun zamandr Ho-pantomola'ya yamur yamadndan kuraklk
vard.
50
Geen pazartesi gn yamurlarn yadn haber aldk.
T. Babakan - Seller altnda kalrlar da, hibiri kurtulmaz inallah, o kral da boulur...
T. Tarm Bakan - Bereketli yalar mnasebetiyle bir tebrik mesaj ve bu vesileyle...
T. Babakan - Tamam... Yaznz... "Samajeste Drdnc Madragan, Hopantomola Kral. Uzun
zamandr yaszlk yznden kuraklk ekmekte olan dost ve karde Hopantomola
topraklarna bereketli yamurlarn dmesi mnasebetiyle duyduum sonsuz sevinci kat-
fahimnelerine arz ederken bu vesileyle..."
(Hopantomola devletinin Kral Saraynda bir salon. Kral, Hariciye Nazr, Ziraat Nazn, Harbiye
Nazr ve bakalar.)
H. Harbiye Nazr - Hametmeap, zat devletlerine nce arz ettiim haberler doru kmaktadr.
To-rakansi'deki ajanlarmzn verdikleri bilgiler birbirlerini tutuyor. Torakansi Babakan'nn
kt niyeti anlalm bulunuyor.
H. Kral - Vay it dl vay!.. Ulan, u herifi bir yakalarsam valla... Anasn alatmazsam bana da
Hopantomola Kral Drdnc Madragan demesinler... Peki, ne yapmay dnyorsunuz?
51
H. Harbiye Nazr - Ha ha ha ha... Hametmeap... En iyi mdafaa, taarruzdur. Onun iin
ha ha ha Hametmeap, biz n alp daha nce saldr-malyz...
H. Kral - Ya siyasi tedbir ne olacak?
H. Hariciye Nazr - Dneceim efendimiz.
H. Kral - Dnelim...
Hep birden - Dnelim, dnelim, dnelim... Hadi dnelim... Hadi, hadi hadi
dnelim...
H. Hariciye Nazr - Formller hazrdr efendimiz...
H. Kral - Okuyun formlleri!
H. Hrc. Nazr - Batne ha ha ha Hametmeap... (Ezbere okur) "Ekselans Fosika,
Torakansi Babakan. Nokta nokta nokta nokta mnasebeti ile gerek ahsm ve gerek milletim
adna, dost ve karde Torakansi'nin gstermi olduu ltufkrla en derin kran duygularm
bikez daha yenilerken bu vesileyle..."
H. Kral - Peki, vesile ne? Bir vesile bulmalyz... Vesile, vesile...
Hep birden - Vesile, vesile, vesile... Selive, selive, selive... Levise, levise, levise... Velise,
velise, velise... Sevile, sevile, sevile...
H. Kral - Peki ama, ne mnasebetle? Bir mnasebet bulmalyz nce... Hariciye Nazr'mz bir
mnasebet bulsun artk... Yeni yl mnasebetiyle...
H. Hrc. Nazr - Yeni ylda tebrik mesaj gnderdik efendimiz. Kk olunun di karmas
mnasebe-
52
tiyle, milli bayramlar mnasebetiyle... Btn mnasebetleri kullandk ha ha ha
Hametmeap...
H. Kral - Ah, ah ulan ah!.. O gavat bir yakala-sam... Neden suikast teebbslerimiz muvaffak
olmuyor? Gebertemedik u herifi bitrl... Peki, ne mnasebetle mesaj gndereceiz?.. Bu ne
biim Hariciye canm... Bir mnasebet bulun, bulun abuk, yoksa sizi azlederim...
H. Ziraat Nazr - Buldum...
H. Kral - Ne buldun?
H. Ziraat Nazr - Mnasebet buldum efendimiz. Nezaretimin son ald haberlere gre,
Torakansi'de yln ilk salatalk mahsul idrak edilmi ve bu mnasebetle Torakansi Babakan
bir nutuk vermitir.
H. Ziraat Nazr - Yln ilk salatalnn idraki mnasebetiyle Torakansi Babakan'na bir tebrik...
H. Hrc. Nazr - Mesaj gnderebiliriz...
H. Kral - Tamam... Okuyun imdi mesaj...
H. Hrc. Nazr - "Ekselans Fosika, Torakansi Babakan. Tarihi kader birlii ettiimiz dost ve
karde Torakansi'de yln ilk salatalk mahsulnn idraki mnasebetiyle duyduumuz en kalbi
ve en samimi hislerimizi bildirmekle eref duyarken bu vesileyle gerek ahsen zat devletlerine
ve gerekse ahsnzda en yksek mmessilini bulan Torakansi milletine olan en iyi dileklerimi
bikez daha tazelemekle eref duyarm..."
H. Kral - Mesaj gnderir gndermez taarruz balasn...
53
H. Harbiye Nazr - Yoksa onlar bize daha nce saldracaklar Hametmeap!
(Byk grltler duyulur: Grr... Grrr! Pat, pat, pat... Grrr!..)
H. Kral - Bu ne yahu? Ne oluyor? Bu ne grlt?
H. Harbiye Nazr - Ge kaldk ite... Onlar bizden nce taarruza getiler... Geliyorlar... Top top
top atei...
H. Kral - Mesaj...
H. Hariciye Nazr - Taarruza gemeniz mnasebetiyle mtehassis olduumu bildirirken bu
vesileyle derin k k... kranlarm... ha ha Hametmeap!
Yeil Renkli Namus Gaz adl kitaptan
Yeil Renkli Namus Gaz Operas
K
asan li Ycel, bu hikyeyi oyun olarak yazmam nermiti. Hikyemi Ycel'in ansna
adyorum.
Uvertr
Dnyann tarihi ikimilyardrtyzmilyon yllk deniliyor.
Benim bitmemi tarihim, imdilik elli yllk. . Kelebein tarihi bir gnlk.
Arkeologlar yeraltnda yeni bir kent buldular. Bu kentte biok ileri uluslarn arkeologlarndan,
tarihilerinden, bilginlerinden ve bilimcilerinden bir bilimsel kurul yllarca inceleme ve
aratrmalarda bu-
55
lundu. Sonu, ok artcyd. nk Roma, Yunan, Msr, Smer, Eti, in uygarlklarndan ok
daha eski dnemlerin izlerini tayan bu yeralt kentinde, ayn zamanda gnmz uygarlnn,
tekniinin ve yaaynn da belirtileri grlyordu. Bu aklanabilir bir durum deildi. Sanki
yirmibin yllk tarihsel geliimi kendisinde barndran bir kent, bir depremle yklm, bylece
deiik alarn uygarlklar birbiri iine karp allak bullak olmutu. Bir ses alma makinesinin
yannda cilal ta ann bir baltas bulunuyor, bir sutyenin yannda bir ilka oku,
televizyonun yannda ilk insann iskeletinden bir kafatas duruyordu.
O kentte bulduklar paralar, antlar, yaztlar, kaltlar ve hayvan derilerine, papirslere yazl
ve talara kazl yazlar, en modern ofset ve tifdruk makinelerinde baslm kitaplar okuyarak,
bilginler bu yitik uygarl ortaya kardlar. Bu derin aratrmalar ve incelemeler sonunda,
belgelerin nda o kentte ok nemli bir olayn gemi olduu anlald. Tabalahura adnda
bir kiinin bandan gemi olan bu olay udur:
Entrodksiyon:
Yitik uygarl barnda saklayan yeraltnda gml kentte, adna "Namus" denilen yeil renkli
bir gaz vard. ok tatl yeil renkte olan bu gaz, btn teki gazlardan ok daha uucuydu.
ieler iinde saklanr,
56
ksz yerlerde korunur ve ancak art yirmibir derece sda tutulurdu. Yirmibir dereceden aa
sda Namus gaznn rengi alr ve parlak gne aydnlnda da bozulurdu. ienin tpas bir
saniye ak kalsa Namus gaz hemen uar, bundan baka da havayla deinir deinmez alev
alev parlayarak yanard. ok duyarl bir madde olan Namusu korumak, anlattmz bu
nedenlerden tr ok gt.
En deerli madde Namus'tu. Yeryznde Namus'tan daha deerli hi, ama hibiey yoktu.
Onun iin btn insanlar Namus'a sahip olmak iin alr, abalar, didinirlerdi. rnein
Namus'un yannda altn, platin, elmas, prlanta gibi eyler, fk ve dk kadar deersiz kalrd.
O ada insanlar doduklar zaman, anababala-rndan kendilerine miras olarak Namus
kalmamsa, Namus'suz olarak domu olurlard. Ama alp abalayarak Namus sahibi
olunard. Yani insanlar ne denli alr kazanrlarsa o denli ok Namus'a sahip olurlard. Btn
insanlarn amac, ellerinden geldiince ok Namus'a sahip olmak ve Namus'larn gittike
artrmakt.
Ne var ki yeryzndeki Namus ancak belli bir miktardayd; onun deeri de bundan ileri
geliyordu. Yoksa durmadan retilen bir madde olsa, bu denli deeri de kalmazd. Yeryznde
belli bir miktarda olan Namus'tan bir parasna sahip olabilmek iin insanlar ok didinip
didiiyor, gerekince de birbirle-
57
riyle atp savayorlard. Buyzden Namus ieleri elden ele geiyor, srekli sahip
deitiriyordu. Ve bir insann ne denli ok Namus iesi olursa, toplumda deeri o denli
artyordu.
Namus gaz, yarm litrelik, bir litrelik, iki litrelik ielerde, be litrelik binliklerde ve onbe
litrelik damacanalarda, yani norm zerine be boy kap iinde standardize edilmiti.
Dediimiz gibi, ok duyarl ve korunmas pek zor olduundan, birazck k alp Namus'larnn
rengi att iin zntlerinden intihar edenler ok oluyordu. Gazetelerde sk sk, "Sahip olduu
iki damacana Namus'unun k alarak rengi att iin bir tccar intihar etti" gibi haberler
kmaktayd. Namus yznden cinayetler de oluyordu: "ienin tpasn ak brakarak
Namus'unu uurduu iin bir adam karsn ldrd."
"Tpasndaki aralktan iede szma sonucu havaya deinerek Namus'u yanan bir gen kz,
babasndan korkarak, on gn nce ayrld evine bir daha dnmemitir."
Gazetelerde u trl ilanlar da sk sk grlyordu:
"Sevgili eim, yirmibir dereceden yksek sya brakt ikibinlik Namus'umuzu bozmu olduu
iin kendisine darlacam korkusuyla mutlu yuvamz ve iki yavrumuzu brakarak gitmitir.
Sevgili eim! Yavrularm, 'Anne, anne!' diye alyorlar. Seni, ben affettim, Tanr da affetsin!
Dn gel mutlu yuvamza.
58
Elbirliiyle alarak, bozulan Namus'umuzdan daha ounu kazanrz."
Kylerden birinde Tabalahura adnda ok yal ok yoksul, ok yoksul olduu iin de hi
Namus'u olmayan bir adam yayordu. Tabalahura bir zorlu k, tek bana yaad
kulbesinde hastaland. Bakmszlk yznden hastal artt ve bir geceyars atei krk-
birbuuk dereceye ykseldi. Artk Tabalahura lm deine serilmiti. Saatleri saylyd.
Recitante:
Ateler iinde cayr cayr yanan Tabalahura'nn yreine lm penesini atmt. Bir bunalm
d iinde Tabalahura durmadan sayklamaktayd.
Tirad:
Tabalahura yle sayklyordu:
-Namus!.. Namus!.. Ah Namus!.. Yeil renkli Namus!.. te lyorum artk, elveda ey gzel
dnya... Btn mrmce bir katr gibi, bir kz gibi altm durdum, ah ne yazk ki, bir
kck ie Namus sahibi olamadm. Namus'suz dodum, Namus'suz lyorum, ulan kahpe
felek, kna kna yak!.. O kadar altm, ne olurdu benim de bir iecik Namusum olsayd!..
Namus!.. Yeil rengine kurban olduum Namus!..
59
Koro:
Bay Tabalahura, Bay Tabalahura!..
Bouna taban teptin,
Bouna glgeni srdn!
Eek gibi allmaz,
Sen eek misin?
Eekler alr eek gibi...
Katr gibi de allmaz!
Sen katr msn?
Katrlar alr, katr gibi!..
kz gibi de allmaz!
Sen kz msn?
kzler alr kz gibi...
Sen insansn ulan!..
nsan gibi...
Deil...
Gibi deil...
nsanca alacaksn,
nsan olarak...
Bouna boy gsterdin,
Bouna glge gezdirdin,
Avanak!..
Eek... eek, e... e... ek!..
(Eek dans, ifte balesi ve anrma mzii, anrma sesleri.)
60
Do:
Tabalahura'nn snmek zere olan gzlerinden aksakalna yalar szlyordu.
Atein verdii bunalm iinde kvranyor, sayklyor, dler gryordu Tabalahura.
ene solosu:
lm deinde can ekimekte olan Tabalahura, ene atmaya balad. eneleri takr takr
birbirine vuruyordu. Can ekilmekte ve ayaklar soumakta olan Tabalahura'nn enesi
dmt. enesi den btn yallar gibi, can karken bile kakafonik ene solosuna devam
ediyordu:
- Son dakikamda azma bir kak su verecek kimsem yok... Oysa be on ie Namusum
olsayd, miras olarak Namusumu paylaacak olanlar imdi drt biyanmda pervaneler gibi
kouurlard. Ah!.. Bunca yl bouna altm. Bir kck ie Namus'um bile olmad. br
dnyaya gzlerim ak gidiyorum. Namus istifileri kna yaksnlar...
Gittike daha sk ene atan Tabalahura'nn szleri artk anlalmaz, anlamsz heceler olmutu:
-...Di, dd di... Ddd di? Dm! Ddd di... Dim!..
lm dans:
61
Tabalahura'nn snmekte olan gzleri nnde renkli klar pr pr uumaya balad. Sonra bu
pr prlar byye byye kocaman birer iskelet oldular. Bu iskeletlerin, srtan dileri arasndan
buz paralar gibi souk, sivri kahkaha kikirdemeleri dklyordu:
-Kih... Kih... Kih... Kikih... KihL
Srtkan iskeletler, kemik parmaklarn birbirine vurarak kastanyet sesine benzer sesler
karyor, Tabalahura'nn lm dei evresinde zplayarak oynuyorlard. Bu lm dans
srerken Tabalahura da titremeye balad. Her titreyiinde azndan ve burnundan yal
ruhunun bir paras kyordu. Ruhunu karmak iin Tabalahura'nn titreyileri, biraz gbek
ata benziyordu.
Tabalahura'nn scak bedeni iinde ancak biriki gbek atlk daha ruhu kalmt ki, clz ten
kafesin-deki bu biriki atmlk ruhunun gcyle son aryasn sylemeye balad.
Kuyruu titreme aryas:
-Bir iecik Namus'um olmadan lmek istemiyo-ruum... Namuuuus! Muuuus!.. Musss!..
Muuuusss... Naaa! Naaaa!.. NaaaaaaL Muus!..
Tabalahura'nn zaten yarm aryalk ruhu kalmt. Arya iin zorlayp da geri kalan ruhunu da
bedeninden karrken, ancak operalarda grlebilecek
62
bir mucize oldu. "Operada hayalet" dedikleri ite bu mucizedir.
Tabalahura'nn eski karyolasnn altndan bir adam kt,
-Ne barp duruyorsun? Neden inek gibi b-ryorsun? dedi.
Tabalahura,
-Brmyorum... dedi.
- Ya ne yapyorsun?
- Arya sylyorum.
- Ulan bu ne biim arya?
- Ben ne yapaym, operann bestecisi byle bestelemi. Bu benim son aryam. Artk lyorum...
Tabalahura byk aknlk iindeydi. nk karyolasnn altndan kp da karsnda duran
adam kendisiydi. Kendisi kendisinin karsna gemiti. Tabalahura iki tane olmutu. Biri, lm
deinde can ekiirken ruhunun son soluklaryla konumaya alyor; br de ayakta
dikilmi lmekte olan kendisini seyrediyordu. Evet, ikisi de ayn Tabalahura'yd. Yzleri tpatp
birdi. Ama giyinileri ve davranlar hi de birbirine benzemiyordu. Yataktaki Tabalahura
bitkindi, solgundu, ullar aputlar iindeydi. Ayaktaki Tabalahura ise ok din bir yalyd. ok
iyi ve gzel giyimliydi. Alml alml bir adamd. Kolal gmlei, papyonu, temiz ceketi, tl
pantolonu, rugan iskarpini, elinde bastonu, parmaklarnda yzkleri...
63
Do:
Yataktaki Birinci Tabalahura,
- Sen kimsin? diye sordu. Ayaktaki, -Tabalahura'ym... dedi.
- Nasl olur... Tabalahura benim... stelik bu kyde benden baka da Tabalahura yok...
- Sen de Tabalahura'sn, ben de... Sen enayi Tabala-hura'sn, ben akgz Tabalahura... O
kadar bardn, brdn ki, kulaklarm trmaland, bet sesinden rahatsz oldum, bu herifin
derdi nedir diye kalkp geldim. Nedir istediin de yle yrtnyorsun?
-Aah!.. Benim derdim ok byk... Btn hayatmda istediim tek ey, ok deil, bir iecik
Namus sahibi olmakt. Namus'lu bir adam olarak lmek istiyordum. O mbarek Namus gaznn
kutsal yeil rengiyle gzlerimin klanmasn istiyordum. O kutsal Namus iesini avucumun
iine alp prsk derimin snmasn istiyordum. Btn hayatmda bunun iin altm. Her
sabah gn doarken ie koyulur, gn batana kadar alrdm. Geceleri de evimde ra
aydnlnda, geceyarlarna kadar almam srdrdm. Btn bunlar benim de bir iecik
Namus'um olsun diye yaptm. Hikimseye ktlk etmedim. Herkese elimden geldiince iyilik
etmeye altm. Kimsenin malnda gzm olmad. Kimsenin kars-
64
na, kzna kt gzle bakmadm. Btn hayatmda harama ukur zmedim. Kimseyi
kskanmadm. "Bakalarnda ok, bende yok!" demedim. Kimsenin bieyini almadm. ok
zaman a kaldm, ama bikez bile hrszlk etmedim. Hikimseye hakszlk etmedim. Btn
hayatmda azmdan yalan bitek sz bile kmad. Doruluktan ayrlmadm. Herkesin
yardmna kotum. ok altm. Emanete hyanet etmedim. stelik ibadetlerimi hi
aksatmadm. manm btnd. Duadan eksik kalmadm. Topal karncay bile incitmedim,
kimsenin gnln krmadm.
Btn bunlar Namus'lu bir adam olaym, benim de bir iecik Namusum olsun diye yaptm.
Aaaah! Vaaah! Oooof... Amaaaan!.. Aaaay!.. Vaaayyy!.. te lyorum. Yazk! Artk herey
bitti. ki solukluk ruhum kald iimde, o da kmak zere...
kinci Tabalahura,
-Beni tanmadn m? dedi.
- Gzlerim artk hibieyi semiyor.
kinci Tabalahura yataa eilip yzn ona iyice yaklatrarak,
- yice bak! dedi.
-Evet... evet... Tanr gibi oluyorum seni. Ama ner-den, ne zaman? Hatrlayamadm. kinci
Tabalahura,
- Ben senin yanna ok geldim... dedi. Birinci Tabalahura,
-Hzl syle... diye inledi, kulaklarm artk duyarln yitirdi. Sesini duyamyorum.
kinci Tabalahura,
-Hatrlar msn, dedi, sen yirmi yanda...
-Bar, bar!.. Dediklerini anlayamyorum...
kinci Tabalahura, birincinin kulana eilip bara bara konutu:
-Sen yirmi yandaydn. O zaman bu kyn en yakkl delikanlsydn. Kyn gzel kzlar
arkan-dayd. Glydn, alkandn, elinden her i gelirdi, becerikliydin, baarlydn. Bunun
iin de kyn zenginleri seni kendilerine damat edinmek iin arkandan kouyorlard. Ben o
zaman da yanna gelmitim...
Birinci Tabalahura lgn bir sesle,
-Evet, evet... yle byle hatrlyorum... Gelmitin, diye inledi...
- Gelmitim ya... Sana o zaman, "Ky aasnn kzn al," demitim. "nk ky aasnn
damacana dolusu Namus'u var. Hem de adamn Namus'u hi gne yz grmemi, solmam,
halim Namus," demitim. "Ky aasnn bitek kzndan baka da kimsesi yok. stelik herif ok
yal, bir aya ukurda. Yaknda lecek. Herifin btn Namus'u sana kalacak," demitim.
nat eek. Beni dinlemedin. Kz bakas alp damacana Namus'a kondu. Budala!
Birinci Tabalahura,
- Of, aman... lyorum! diye inledi. kinci Tabalahura,
1
- Geber! diye bard.
- Hibieye yanmyorum, Namus'suz olarak leceime yanyorum.
-Daha beter ol! Sana bu az bile... Hatrlar msn, yirmibe yandaydn. Bir kk ie Namus
sahibi olmak iin rpnp duruyordun. Haline acdm da sana akl vermeye geldim. Sen o
zaman ky tapnann gece bekisiydin. Gndzleri tapnan tarlasnda lesiye alr,
geceleri de tapna beklerdin. Bir iecik Namus sahibi olmak iin didinirdin...
-Hatrlamaz olur muyum hi...
-Sen bir gece Rahip Efendinin ambarndaydn. Aman eksilmesin, kimse almasn diye Rahip
Efendinin ambarndaki Namus ielerini sayyordun. O ieleri hayranlkla elleyerek, "Benim de
byle bir iecik Namus'um olsa!" diyordun. O zaman yanna geldim. "stersen bir ie deil,
daha pekok Namus'un olabilir," demitim sana. "Nasl?" diye sormutun. Ben de sana, "Rahip
Efendinin Namus ieleri gnden gne artyor. Artk ambarnda ie koyacak yer kalmad, yeni
bir ambar yaptracak. Sana gveni sonsuz. Rahip Efendinin o kadar ok Namus iesi var ki,
saysn bile bilmiyor. ki gecede bir surdan bir ie Namus al gtr. Rahip Efendinin ruhu
bile duymaz. Anlasa bile senden phelenmez. Hrsz alm der. Al gtr surdan bika ie
Namus..." demitim. Sen de, "Ben yle ey yapamam. Defol!" diye beni kovmutun. Hatrladn
m?
67
Birinci Tabalahura,
-Hi hatrlamaz olur muyum! Ooof... Amaaan... Aaayy!.. lyorum... diye inledi. kinci
Tabalahura,
- Gebeer! diye bard.
- lsem de kurtulsam. Gzlerim ak gidiyorum.
- Sen otuz yandaydn. Devlet Namus Ofisinde alyordun. Depo azna kadar, tklm tklm
Namus ieleriyle doluydu. Bir gece kendi kendine, "Bi iecik Namus'um olsa baka biey
istemem!" diyordun. Sana yardm etmek iin yanna geldim. Beni grnce, "Sakn bana Namus
iesi almam syleme. ieler sayl ve saylar resmi defterde yazl," dedin. Ben de sana,
"Budala, sana ie al diyen var m... ieler sayl ama, ilerinden birer para Namus'u bo bir
ieye doldurup alabilirsin... Resmi ielerin says bellidir, ama iindeki Namus'un miktar
bilinmez. Surdan bo ielere birer para Namus doldur da al gtr," demitim. Sen yine,
"Olmaz! Ben yle ey yapamam!" demitin. Ben de sana, "Yakalanrm diye korkma.
Yakalansan bile, aldklarndan bika ie Namus'u rvet olarak verir, kurtulursun. Geri kalan
Namus ieleri de senin olur. stelik sen Namus'u zel ielere dolduracandan, evinde arama
yaplrsa resmi damgal Namus iesi bulunmaz!" demitim. Sen de beni, "...'tir ordan!" diye
kovalamtn...
-Aaaah... Amaaan... Ooof... lyorum... -Gebeeer!..
kinci Tabalahura,
-Sen, dedi, gmrklk yapyordun. O zaman otuzbe yandaydn. En byk zntn, dar
gelirli aylndan birazck artrp da bir kk ie Namus alamam olmand. Bir gece snrdan
bu yana geen Namus kaaklarn yakalamtn. kiyz ie, yirmi tane binlik, onbe
damacana kaak Namus tutulmutu. Sen kaaklar zincire vurup zindana attrmtn.
Yakaladn kaak Namus ielerini, iin titreyerek, seviyor, okuyor, "Bunlardan bitanesi
benim olsa, ah, ne olur!" diyordun, ite tam o srada yanna geldim, "istersen bir ie deil,
be damacana Namus senin olabilir. Enayilik edip bu frsat da karma!" dedim. Cokuyla,
"Nasl?" diye sordun. Ben de sana, "Yakaladn Namus kaaklarn hkmete teslim etme.
Salver! Onlar sana enaz be damacana Namus verirler. Hkmete teslim edeceksin de eline
ne geecek sanki," dedim. "Hkmetin ruhu bile duymaz," dedim. "Sen bu Namus
kaaklaryla ibirlii bile yapabilirsin," dedim. "ok deil, ayda bir kaaklar grmezden
gelsen de karlnda bika damacana Namus alsan, iki yla varmaz, memleketin en Na-
mus'lu adam sen olursun. Burada nceki gmrk de byle yapt. imdi maaza at, Namus
alverii yapyor," dedim. Sen ne yaptn? "Ykl karmdan, gzm grmesin!" diye beni
kovdun.
Birinci Tabalahura,
-Of... Amaaan... lyorum! diye inledi.
kincisi devam etti szlerine:
- Bir namus ticarethanesinde alyordun. O zaman krk yanda olgun bir erkektin. Yannda
altn yal Namus tccarnn gen karsnn sende gz vard. Sen, ieler iindeki
Namus'un parlak yeiline bakp gzlerin kamaarak, "Artk yalanyorum, bir iecik de
Namus'um olmayacak m?" diye baryor-dun. Yardmna kotum. "Sen u Namus tccarnn
karsn ayart. Kadn, birlikte olacanz her gece iin sana bir ie Namus vermeye hazr,"
dedim. "stelik, herifin haberi olmaz, nk kadn, kocasnn Na-mus'undan vermeyecek,
kendi Namus'undan verecek," dedim. Eline sopay alp beni kovaladn...
-Oof... Amaan!..
-Krkbe yandaydn. Yine geldim sana. "Muhtar seimine katl. Muhtarla adayln koy,"
dedim. "Kyl beni muhtar semez," dedin. "Beni muhtar seerseniz her kylye bir ie
Namus vereceim diye propaganda yap!" dedim. "Kendi Namus'um yokken, her kylye bir
ie Namusu nerden bulup da vereyim?" dedin. "Avanaklk etme. Propaganda sz tutulmaz!"
dedim. O zaman beni dinleyip muhtarlk etseydin, sen de be on ie Namus sahibi olurdun...
Elli yana gelince, artk umutlarn krlmaya balamt. Sana yine yol gsterdim. "Kasabadaki
belediye bakan, rvet almak iin bir arac aryor. Rvet olarak alnan her on ie Namus'tan
birini aracya verecek... Aman arac ol, bu frsat da karma. Hem
bakan, hem de sen ie ie Namus sahibi olacaksnz!" dedim. Suratma tkrp beni
kovdun...
-Ooof... Aman... AaayyyL
-Ellibeine gelmitin. Yine sana yardm elimi uzattm. "Acele evlen. Hemen ocuk yap, bika
kzn olsun. Onlar byt. Namus sahibi olmak iin baka aren kalmad. Kzlarn isteyen
erkeklerden hangisi sana daha fazla Namus verirse, kzlar onlarla evlendirirsin. Balk olarak,
kzlarnn gzelliine gre, ie, be ie Namus almadan onlar kocaya vermezsin. Hele
kzlarndan birini zengin bir eve gelin edersen, yaadn, belki de iki damacana Namus bile
alrsn..." dedim. Dedim, ama kime dedim? Sende laf anlayacak kafa nerde?
Altmna gelmitin. Artk evlenemezdin de... Hem yalsn, hem de Namus'un yok; senin
gibisine hangi kadn varr? Gece gndz, "Namus, ah Namus!" diye alyordun. Acdm haline...
"Kyn Namus defteri senin elinde... Gel u defterde biraz kalem oynat, hile yap!" dedim.
"Yapamam,".dedin. "yleyse, ielerin tapalar aralanm, biraz Namus szm dersin, yada
baz Namus ieleri k ald, Namus'larn rengi att, bozuldu dersin... Bika ie Namus hava
ald, yand dersin... Bylece sen de aradan Namus sahibi olursun," dedim. Kzp sverek beni
kovdun.
Altmbe yandayken beli bkk bir ihtiyardn artk... Yine geldim sana... "Enayilii brak,
frsatlar azalyor," dedim. "Namus zerine kumar oynayan bir
71
kulp a. Her kumar masasnda mano olarak, yarm kiloluk bir ie Namus alsan sen de
Namus'lu insanlar arasna girersin!" dedim. Arkamdan ta atarak beni kovaladn.
Yan oldu yetmi, yine gzyalarna dayanamadm, haline acdm, sana yol gstermeye
geldim. "Bana bak," dedim, "bu son frsattr, bunu da karrsan bundan sonra artk Namus'lu
olamazsn," dedim. "Ev ilet, bir ie Namus karlnda kiralk kz, kadn ver!" dedim.
"Yapamam," dedin. Ben de sana, "Btn mrnce yapacak deilsin ki... Bisre yapar,
yeterince Namus'un oldu mu, bu kez faizle Namus verir, elindeki Namus'u artrrsn... Daha
sonra da btn bu ilerden elini eteini eker, herkesten sayg gren Namus'lu bir adam olarak
yan gelir yaarsn!" dedim.
Seni dediklerime inandrmak iin de, ellerinde byk Namus stoku bulunduranlarn balangta
byle yaptklarn syledim. Byk Namus sahibi olmann yollar bunlardr, dedim. Filan kii,
filan, filan kiilerin nasl byk miktarda Namus sahibi olduklarn anlattm. "Bikez durumunu
dzelt, balangta girdiin kark ilere bir daha tenezzl etmeyeceksin, sayg gren
Namus'lu bir adam olarak yaayacaksn," dedim.
Sen bu son frsat kardn. Yetmibe yana kadar bir parack Namus sahibi olmadan
srndn durdun. te imdi de son soluunu tketmek zeresin.
72
Birinci Tabalahura,
- Son nefesimi verirken btn bunlar niin sylyorsun? dedi. Niin enayiliimi, budalalm
yzme vuruyorsun? Senin verdiin tleri tutmadm iin ok pimanm. Dediklerini
dinleseydim benim de enaz be on damacana Namus'um olurdu. Dnyann ka bucak
olduunu anladm ama, ok ge... Bundan sonra neye yarar!.. iten geti.
kinci Tabalahura,
-Hi de i iten gemedi, dedi. Akln bana top-larsan bundan sonra da Namus'lu bir adam
olabilirsin.
Birincisi,
-Sen ne diyorsun yahu?.. Ben can ekiiyorum, sen Namus'tan sz ediyorsun!., diye bard.
kinci Tabalahura,
- Senin Namus'suz bir adam olarak lmene raz deilim, dedi, istersen yaayabilirsin...
Birincisi, heyecandan lmekte olduunu unutup, -Nasl?., diye bard. kinci Tabalahura,
- Bilim ve yeni bulular ne ie yaryor? te senin gibi iskeleti km, tirit olmu bunaklarn
mrn uzatmaya yaryor... Dinle u sesi! dedi.
Bilginler korosu:
Beyaz gmlekli, gzlkl, kimisi sakall, uzun sal, kimisinin elinde drbn, kimisinde
mikroskop,
kimisinde teleskop, enjektr, koltuklarnda ok kaln kitaplar bulunan adamlar, Birinci
Tabalahura'nn evresinde dnerek bilimsel ark sylemeye baladlar:
Biz... Biz... Biz bilimcileriz Biz... Biz... Biz bilginleriz... Canly ldrr ly canlandrrz Biz...
Biz... Biz bilimcileriz Biz... Biz... Biz bilginleriz... Biz hukuk terleriz ktisat ieriz Kimya
ksrrz Fizik haprrz Tp kanrz
KOROBAI - nsanolunun en verimli, en gl a, yirmibe otuz ya arasdr. nsanolunun
en verimsiz, en gsz, en ie yaramaz a altmbeten sonraki yadr. Biz bilimciler, biz
bilginler altmbeten, yetmibeten, seksenbeten, doksanbeten sonra da yallar yaatmak
iin urarz.
Biz bilimciler, biz bilginler, "doum kontrol" ile, aralarnda dehalarn da kaca ocuklarn
dnyaya gelmesini nleriz.
Vcutlarnda, yaban bitkilerine gbre bile olmayacak yalnz kire kalm moruklarn mrlerini
uzatrz. e yaramayanlarn dnyada sere serpe ve mutlu
74
yaayabilmeleri iin, gelecein ie yarayacak insan yavrularnn dnyaya gelmelerini nleriz.
Bilginler korosu:
"Haniya, moruklara hap var, urup var, vitamin var, a var, kuvvet macunu var, iktidar ilac
var, rnga var, masaj var, radyoaktivite var, iks nlar var!"
Biz... Biz... Biz bilimcileriz Biz... Biz... Biz bilginleriz... Biz hukuk terleriz ktisat ieriz
Kimya ksrrz -
Fizik haprnz Tp kanrz Matematik...
"Onbinlercemiz laboratuvarlarda, kitaplklarda, krslerde, atelyelerde, heryerde,
yaayanlarn, yaayabilenlerin daha ok, daha ok yaamalar iin, yaamayanlarn da hi
yaamamalar iin yayoruz!"
Do:
kinci Tabalahura, birincisine dedi ki: - ite gryorsun: Btn bilimciler, bilginler seni daha
ok yaatmak iin gecelerini gndzlerine katmlar, alyorlar. stersen yaayabilirsin...
Birinci Tabalahura,
- Artk i iten geti, dedi, hayatta btn frsatlar kardm. Ben bundan sonra Namus sahibi
olamam k... Namus olmaynca yaamak neye yarar!
kinci Tabalahura,
- iten gemi deil, dedi, benim sana verdiim tleri tutarsan, ok Namus'lu bir adam
olabilirsin. Henz frsatlar kam deildir. Bundan sonra evlenip ok Namus'lu bir adama
damat olamazsn ama, kzlarla olanlar arasnda araclk edip Namus'lu adamlara damat,
Namus'lu damatlara gelin bulabilirsin. Artk evlenip kz babas olamazsn ama, kyn btn
kzlar senin de kzn saylr. Sen yle bir yatasn ki, herkesten sayg grr, sevgi grrsn.
Sana zamannda sylediim, ama senin yapmadn her ii, imdi daha kolaylkla yapar, en
ksa zamanda ok Namus'lu bir adam olursun.
Birinci Tabalahura'nn akl yatt.
- Ama lyorum, dedi, yaayabilir miyim?
- Bilim seni yaatr. ''',
Bilimciler, bilginler birden, lm deindeki Tabalahura'nn stne tler. Kimisi hemen
orada sidiini muayene etti, kimisi kan yuvarlarn sayd, kimisi kan verdi, hap yutturdu, urup
iirdi, ine yapt...
Tabalahura, tatl bir uykudan uyanr gibi gerine gerine doruldu. evresine baknd; ne o tpk
kendine benzeyen ikinci Tabalahura, ne lm dans yapan iskeletler, ne de bilginler korosu
vard. K uykusun-
76
dan kalkan yaratk gibi dorulan Tabalahura, yoksul kulbesinden kt. Yalnz tirit olmu
bedeni deil, ruhu da, beyni de uyanmt. O yana kadar kard frsatlar yeniden
yaratmaya alt. Baard da... Eskiden yapmak istemedii hereyi artk yapyordu. gn
iinde bir ie Namus elde etti. Ksa zamanda Tabalahura'nn Namus ielerinin, binliklerinin,
damacanalarnn says artt. Bir zaman geldi ki kyn en Namus'lu adam Tabalahura oldu.
Kyn btn Namusunu toplam ve btn ky Namus'suz brakmt. Kyde hikimsenin
elinde bir kk ie-cik Namus bile yoktu. Ama yal azgnlyla agzl Tabalahura'nn gz
doymuyordu bitrl. Kyden bucaa tand. Dolaylardaki kyllerin sahip olduu Namus'lar
ele geirdi. Bir zaman geldi ki, o bucakta Tabalahura'dan baka Namus'lu kimse kalmad.
Bitrl tutkular dinmek bilmeyen Tabalahura, bucaktan ileye g etti. Ksa zamanda o
iledeki btn Namus'lar toplad, deposuna yd. Gz doymayan Tabalahura ileden ile
tand. O ildeki btn Namus ielerini, binliklerini, damacanalarn deposuna doldurdu.
Namus deposu tklm tklmd artk. O ilde Tabalahura'dan baka Namus'lu kalmamt!
Tutkuyla titreyen Tabalahura bakente gitti, yerleti. ok gemeden de o lkede ne kadar
Namus varsa hepsi onun oldu.
lkenin tek Namus'lu adam Tabalahura, komu lkelere de el att. Oralardaki Namus'lar da
toplad.
77
Bundan sonra, yalnz lkelerin, ktalarn deil, btn dnyann Namus'u onun oldu ve
Tabalahura'dan baka Namus'lu kii ve onunkinden baka hikimsenin ambarnda bir damla
Namus kalmad.
Tabalahura, dnyann btn Namus'una sahip olduktan sonra, depolarndaki btn Namus'lar,
adamlarna ok geni bir alana tatt. O geni alanda dnyann btn Namus ieleri,
binlikleri, damacanalar toplanmt. Bunlarn orta yerine byk bir krs getirtti. Ondan sonra
dnyann heryerindeki btn ileri gelen devlet adamlarn, politikaclar, ynetmenleri,
bilginleri, bilimcileri, nl kiileri, sanatlar, o alana artt. Hepsi geldikten sonra, alanda
da gibi ylm Namus ielerinin ortasndaki krsye kt. Dnyann en yce, en sekin, en
ulu kiilerine, ordan yle seslendi:
-Sayn konuklarm! Yksek huzurunuzda, imdi burada tarihin en korkun ve byk olay
geecek. Sizler de buna tank olacaksnz...
Sonra Tabalahura oradakilere, hayatnn yetmibe yllk dneminde, lesiye alt, didindii
halde, bir damla bile Namus'a sahip olamadn yana yakla anlatt. Dinleyenlerin gzleri
yaard. Bundan sonra Tabalahura, hangi yollardan ve yntemlerden dnyann en Namus'lu
insan olduunu ve btn dnyay nasl Namus'suz braktn aklad:
- Dnyann btn Namus'una sahip olup dnyay da Namus'suz brakmakla, Namus'suzluk
iinde geen
78
yetmibe yllk hayatmn intikamn aldm. imdi dnyada benden baka hibirinizin Namus'u
yok. Ama benim tutkularm dinmedi. Btn insanlara ve bundan sonra da geleceklere byk
bir iyilik yaparak tutkularm dindirmek istiyorum. Hikimsenin Na-mus'suzluk acsn
ekmemesi iin, dnyann btn Namusunu yok edeceim.
Bunu sylemesiyle, Namus damacanalarndan birinin tapasn anca, yeil renkli Namus gaz
havayla deinip birden parlad. Yeil yeil alevler gz ap kapayasya br ielere geti.
Kimse ne olduunu birden anlayamad iin Tabalahura'nn bu korkun deliliine engel
olamad.
Havayla deinince yeil renkli Namus gaz o kadar abuk tutuurdu ki, Tabalahura da gklere
ykselen Namus alevlerinin ortasnda kald. stese kaabilirdi alevlerden. Ama o dnyadaki
btn Namus'la birlikte yok olmak istemiti.
Dnyann btn Namus'unun yanp yok olmas bir dakika bile srmemiti. Bu korkun yangn
grenler, donup kalmlard. Yalnzca can korkusuyla geri srayp alevlerden korundular.
Alevler snd zaman, ortada ne Namus, ne Namus iesi, ne de Tabalahura kalmt!
Bu durum, ok korkuntu. Bu, olur ey deildi. Byle bir Namus'suz dnyada insanlar ne
yapacaklard. nk, Namus'a sahip olmak istei olmaynca hikimse almak istemiyordu.
Eskiden insanlar bir
79
ie Namus'a sahip olmak iin bir mr boyu alrlard. Ama imdi niin alacaklard?
almann amac kalmamt.
Namus yoktu ki, onu elde etmek iin insanlar alsnlar. nsanlar, aylak, tembel, avare
olmulard. Bu byle sremezdi. Buna bir are bulunmalyd.
Btn lkelerin politikaclar, bu konuda bir zm yolu bulmak iin uluslararas bir rgt
kurdular. Bu rgtn ilk toplantsnda, Birlemi lkeler Bakan, delegelere yle dedi:
- Sayn arkadalar! yeler! Dnyamz yakn zamana kadar, Namus'lu bir dnya idi. Ama
hepimizin bildii o tarihin en byk faciasndan sonra, Namus'suz bir dnyada yaamaktayz.
Kendini bilen insanlar iin bu durum, lmden ok daha acdr. nk insanlk ilerlemez oldu.
nk uygarlk gelimez oldu. nk teknik ilerlemeler durdu. nk Namus olmad ve
insanlarn Namus'a sahip olmak ihtimalleri kalmad iin hikimse almyor. imdi burda,
sevgili dnyamz yine eskisi gibi Namus'lu bir dnya yapmann arelerini aratrp bulmak iin
toplanm bulunuyoruz.
Uzun konuma ve tartmalardan sonra Birlemi lkeler politikaclar una karar verdiler:
Politikaclarn ii, dnyann Namus'lu dnmesini istemekti. Onlarn ii burda biterdi. Ama onlar,
giden Namus'un yerine ne konulacan bilemezlerdi. Bu, politikaclarn deil, bilimcilerin ve
bilginlerin iiydi.
80
Bilimcilerle bilginler de politikaclarn buyruu altndaydlar. yleyse, en nl bilginler,
dnyann yeniden Namus'a kavuturulmasyla grevlendirilmeliydiler.
Tarih dersi:
Namus ielerinin yanmasndan bin yl sonra, bir niversitenin amfisindeyiz. Beyaz sal, altn
ereve gzlkl tarih profesr, rencilere Namus'un tarihini anlatyor:
- Bin yl nce dnyamzn Namus'suz olarak dnmesine dayanamayan bilginler yllarca sren
almalardan sonra, o tarihi faciada yanan tabii Namus gaz yerine, suni olarak Namus gaz
elde etmeyi baardlar. Bylece insanlk yeniden Namus'una kavumu oldu. Suni Namus
gaznn yaplmas, tarihin yeni ann balangcdr. nsanlk bundan sonsuz mutluluk
duymutur.
Kimya dersi
niversitenin Fen Fakltesinin kimyahanesinde profesr, suni Namus gaz zerine rencilere
bilgi veriyor:
- Suni Namus gaz her ne kadar, tabii Namus gaz yerine kullanlmaktaysa da, hibir zaman
suni Namus, tabii Namus'un yerini tutamamtr. nk Tanr yaps baka, kul yaps bakadr.
Fabrikalarda
81
imal edilmekte olan suni Namus gaznn rengi, hibir zaman tabii Namus gaznn o gzelim
yeil rengini bulamamtr. Ya ak yeil, ya koyu yeil oluyor. Teknik bu kadar ilerledii halde,
o has yeil renk bitr-l tutturulamyor. Sonra suni Namus gaznn havada yanma hassas da
tabii Namus'a gre azdr. Buna karlk, ie tapalarndan daha kolaylkla szmaktadr. imdi
suni Namus gaznn nasl karldn grelim.
ktisat dersi
ktisat Fakltesinde profesr Namus iktisad zerine ders veriyordu:
- nsanlar, tabii Namus anda Namus'suz olarak dnyaya gelirlerdi. Sonradan alarak
Namus sahibi olurlard. Ne kadar ok alr kazanrlarsa, gayet tabii olarak o kadar ok
Namus'lar olurdu. Fakat dnyada mevcut btn tabii Namus gaz yanp yok olduktan sonra,
bildiiniz gibi suni Namus gaz yapld. Fabrikasyon yoluyla Namus gaz karmak yeni bir
durum getirdi ortaya. Namus gaz retimi endstri haline gelince, Namus gaz fabrikasna
sahip olan lkeler, Namus gaz retimini gittike artrdlar. Bunun sonunda Namus enflasyonu
bagsterdi. Rekabet sonunda Namus fiyat ok dt. o hale geldi ki, dnyada herkesin
Namus'lu olmas, herkesin Namus'suz olmas kadar tehlikelidir. ktisat ilminin gayesi baz
insanlarn ok, baz insanlarn az
82
Namus'lu olmas, geri kalanlarn da hi Namus'lu olmamasdr.
Namus endstrisinin gelimesi, Namus fabrikalarnn gittike oalmas, Namus ticaretinin de
artmas sonucunda, Namus o kadar oald ki, itibardan dt!
Geen yzyln balarnda byk iktisatlar toplanarak u karar aldlar:
1- Yanm olan tabii Namus gaz miktar belli olduuna gre, bu miktardan fazla Namus imal
edilmeyecek.
2- ieler iindeki Namus'un tanmas ve sat zor olduundan, Namus iesi stoklarnn
devletlerin hazinelerinde korunmas ve hazinedeki Namus stoku miktarnca piyasaya Namus
senetleri karlmas ve bu ktlarn elden ele dolamas.
3- Tabii gaz anda insanlar Namus'suz doup sonradan alarak Namus sahibi olduklar
halde, suni Namus anda her yeni doan ocua sosyal adalete uygun olarak eit miktarda
Namus tahvilleri verilmesi ve bu kimseler, hayatta her yaptklar kanunsuz davranlarna ceza
olarak, ellerindeki Namus tahvillerinin geri alnmas.
Hukuk dersi:
niversite Namus Hukuku krss profesr u dersi veriyordu:
YEL RENKL NAMUS GAZI OPERASI
83
"Namus Hukuku" ikiye ayrlr:
1- Devletleraras Namus Hukuku,
2- Sokaklararas Namus Hukuku.
Her lkenin suni Namus gaznn nitelii ayrdr. Namus gaznn rengi, kokusu, szma ve yanma
nitelii, fabrikasna gre deiir. Baz lkelerde Namus fabrikalar yoksa da, Namus Hukuku
vardr. nk Namus gaz fabrikas olmayan lkeler baka lkelerden Namus ithal
ettiklerinden, o lkelerde Namus Hukuku, Namus gaznn kendisinden ok daha fazla inkiaf
etmitir.
Tabii Namus gaz kokusuz olduu halde, sunisi kokuludur. Bu koku sayesinde hakiki Namus
gaz ile sahte Namus gaz birbirinden ayrt edilir. Kokusunu duymak iin, Namus gaz iesini
dibinden koklamak gereklidir!..
Yeil Renkli Namus Gaz adl kitaptan
Laf Neresinden Duyuyor
^- i^rAJi
Bektai Fkrasndan
Smrkent denilen kent, gz alabildiine dmdz bir ovada kurulmutur. Bu dmdz ovann
ortasnda, bir yumruk gibi gklere frlam ok yksek bir tepe vardr. Bu tepede, Smrkent'in
hkimi, krallar kral, padiahlar padiah Dmdk Hazretlerinin saray vardr. Dmdk
Hazretleri bu sarayda, has kullaryla birlikte yaar. O yce tepede, ulular ulusu Dmdk
Hazretlerinin sarayndan baka hibir konut yoktur. Smrkent'in evleri, bu ulu tepenin
eteklerinde tepeyi epeevre kuatmtr.
Smrkent'ten, Dmdk Hazretlerinin sarayna ok dik bir yokutan klr. Bu yle dik bir
yokutur ki, her babayiit, bu yokua trmanmay gze alamaz.
Dmdk Hazretlerinin kulaklar ok, ama ok duyarldr; yle ki, Smrkent'teki bir topal
karncann iniltisini bile duyar.
85
Dmdk Hazretlerinin gzleri de ok duyarldr; yle ki, Smrkent'in kurak ve verimsiz
krlarnda, topran be kula derinliindeki bir kstebein olmayan gzlerini bile grr.
Smrkent hkimi Dmdk Hazretlerinin saraynn bulunduu tepenin eteklerini sarm olan
gecekondularda, kulbelerde, barakalarda, izbelerde yaayan btn yoksullar, btn ilerinin
yaplmasn, btn dileklerinin olmasn, btn isteklerinin yerine gelmesini Dmdk
Hazretlerinden bekler, hereyi ondan umarlar. Bunun iin de durmadan Dmdk Hazretlerine
gece gndz dua ederler.
Smrkent'in en d ucundaki gecekondularn taa uzanda, st akar, alt kokar, tek odal bir
gecekonduda Hiyok adnda, ok yal, ok yoksul, ok hastalkl bir kii kendi bana
yaamaktayd.
Amansz bir kt. Smrkent'in btn gecekondular kar altna gmlmt. Evlerin
bacalarndan duman bile ttmyordu. Ama ulu tepedeki Dmdk Hazretlerinin saraynn
bacalarndan kan dumanlar gklere ykseliyordu.
Geceyarsyd. Zavall Bay Hiyok at, hastayd, krk yamal hrkasnn iinde, delik deik, yrtk
prtk ve kirli abasnn altnda souktan tir tir titriyordu. Neredeyse donacakt souktan.
Bay Hiyok, abasnn iinde bzlerek, ulu krallar kralna yle seslendi:
86
-Ey yce Dmdk Hazretleri! Sen hereyi grr ve duyarsn... Elbet, benim de disiz ene
kemiklerimin souktan nasl birbirine vurup zangrdadn duymaktasn... stersen neler
yapmazsn... Ey byk, ey ulu Dmdk Hazretleri, beni kurtar souktan...
Bay Hiyok szn daha yeni bitirmiti ki, gecekondusunun rk ark kaps gm gm
vurulmaya balad. Byk umuda kaplan Bay Hiyok, "Hah, sesimi duydu Dmdk Hazretleri,
ite bir iyilikseveri yardmma gnderdi!" diye sevindi. nliye inliye kalkt yerinden, gitti, kapy
at. eri bir insan azman dald ki, palabynn iki sivri ucuna iki adam aslsa tar.
- Bana rtnecek biey ver de surda yataym... dedi.
Bay Hiyok,
- Benim de rtneceim yok, diye inleyince, arkasndan kovalayan candarmadan kap
kurtulmu olan haydut,
- Haaaayt! diye yeri g 'inleten bir nara savurup korkudan yere ylm olan Bay Hiyok'un
stnden abasn, srtndan hrkasn syrp ald, bunlar rtnd, yan gelip yatt ve horlamaya
balad.
Yardan ok plak kalm olan Bay Hiyok'un kemikleri sabaha dek birbirine arpt. Gn
aarrken haydut, abay, hrkay da alp savutu.
Bay Hiyok, alktan lmek zereydi. Son kalan bir ba soanla bir tutam tuzundan baka
yiyecei
1 U I \J K
87
yoktu. Ama gnlerdir hep soan yemekten bkmt, artk soan hasta midesi gtrmyordu.
ki elini Yce Tepeye doru ap,
- Ey koca Dmdk Hazretleri, sen ki daha yumurtadan kmam sinein gznn rengini bile
grrsn, sen ki daha yumurtadan kmam blbllerin akmalarn bile duyarsn, elbet beni
de gryor, alktan kuruyan barsaklarmn nasl guruldadn da duyuyorsun.
Demeye kalmad, gecekondunun kaps gm gm dvlmeye balad. Bay Hiyok yetiip
amasa kap krlacakt. Bay Hiyok, byk umutla, srklene srklene gidip kapy at.
eriye nce bir nara, sonra da naray atan ekya dald.
- Ulan moruk, abuk bana yiyecek kar! diye grledi.
Bay Hiyok,
-Bir lokma yiyeceim yok... diyecek olduysa da, haydut, kafasna bir yumruk indirip palasn
knndan syrnca, bir ba soanla bir tutam tuzunu haydudun nne koyup,
- Buyur yiidim, afiyetle ye, eker bal olsun... dedi. Haydut, ziftlenip savutu.
Bay Hiyok'un cgaraszlktan ba dnyor, gzleri kararyordu. Tabakasnn dibinde kalm
ttn krntlarn, tozlarn toplayp gazete kadyla bir cgara sard. ki elini Ulu Tepeye doru
ap,
- Ey byk Dmdk Hazretleri, artk bana ac da yardm et, cgaraszlktan gzlerim
kararyor... derken kap yklrcasna dvlmeye balad. te en sonunda Dmdk Hazretleri
onu grm, sesini duymu ve bir yardmc gndermiti. Ayaklarn srye srye byk bir
umutla gidip kapy at. Bir sarho yalpalayarak ieri dalp,
- Ulan moruk, kafam tuttu, abuk bir cgara ver diye bard.
Bay Hiyok, cgarasn saklamak isterken sarho zorla elinden cgaray ald. Sarhoun kzgnl
gememiti.
- Cgaram yok diye bana yalan sylersin haa!.. Bay Hiyok'u bir amarda yere ykp kibritinin
aleviyle, kavlam, eski kulbenin rk tahtalarn tututurmaya balad. Birden kulbeyi
alevler sarnca, keyifle cgarasn tttren sarho da savutu gitti.
Yerdeki Hiyok, zorlukla kendini alevlerden dar atp yanmaktan kurtuldu. Karlarn stnde
inliyordu. te burada donarak lp kalacakt. Sesinin gittike zayfladn, uzaktan Dmdk
Hazretlerine duyuramadn dnd. Son gcn toplayp kalkt, yollara dt. Saraya gidip
Dmdk Hazretlerinin ayaklarna kapanacak, yardm dileyecekti. Ama o dimdik yokuu kmas
olanakszd. Soluk solua dp kalkyor, karlarn iinde debelenip yuvarlanyordu. Yokuun
ancak te birini trmanabilmiti ki, yere kapakland, karlarn stne dp kald. Artk
89
lyorum, diye geirdi iinden... Zorlukla iki sska elini saraya doru kaldrp,
- Ey krallarn kral Dmdk Hazretleri... Elbet sesimi duyuyorsun, huzuruna gelecek gcm
kalmad. Sen her istediini yaparsn, bana bir tat gnder de yanna varaym... dedi.
Demesiyle bir de geriye dnp bakt ki, yokuun alt banda bir adam, bir at yedeine alm
kendisine doru geliyor. Demek, en sonunda Dmdk Hazretleri, ona bu adamla bir at
gnderiyordu. Bay Hiyok'un bumburuuk yz gld, snk gzleri parlad. Atla gelen adam
yaklanca, atn arkasnda bir de tay olduunu grd.
Yedeinde at olan adam, yanna gelince, yerde yatan Bay Hiyok'a bir tekme sallayp,
- Kalk len, ne yatp duruyorsun orda yan gelmi... dedi.
Bay Hiyok zorlukla kalkt.
-Al u tay srtna drz...
-Aman...
-Aman yok, imdi bitiririm seni... Tay yeni dodu, yazktr hayvana... Al srtna da yokuu
kart...
Tay Bay Hiyok'un srtna ykleyip ver etti kamy... Bay Hiyok tayn arlyla tkezledike
kafasna gzne kam iniyordu. Ihlaya oflaya tay kard tepeye. Yere ykld. Adam da tayn,
atn alp gitti.
Nah ite, Dmdk Hazretlerinin saray kardayd, gneten l l parlyordu altn kaps,
gm
ipp
90
duvarlar... Be on adm tedeydi. Ama Bay Hiyok, kprdayamyordu bile...
Dmdk Hazretlerinin has kullarndan biri saraydan kt. Yerde karlar iinde yal birinin
inlediini grnce ona yaklap,
-Belli ki, yorgunsun, asn, hastasn... Burda donup kalacaksn... Ne diye Dmdk Hazretlerine
yalvarp sesini duyurmuyorsun? dedi.
Bay Hiyok, ban zorlukla adama evirip ac ac gld.
Adam,
-Ne yani? dedi, ne demek istiyorsun? Dmdk Hazretleri sesini duymaz demeye mi
getiriyorsun?
Bay Hiyok,
-Yoo, dedi, duyar, duyar... Duymaz olur mu hi? Duymasna p diye duyar da, ama laf hep
tersinden anlyor...
Gznz Aydn Efendim adl kitaptan
Ben de Senin
Sultan Selmet-i Slis ve andan sonra tahta clus eyleyen olu Sultanahmet-i Halis'in zaman-
saltanatlarnda Meymenetullah Netamettin Efendi namnda gayetle vefakr bir zat var idi,
bahs-i vefada bir emsalini tarih kaydeylememi idi. Ol rtbe vefal bir zat idi ki, daim Vefa
semtinde kaim ve Vefa'da kin bir hanede sakin idi. Vefakrl sebebi ile, sinni altmbei
mtecaviz olduu halde herhan-gibir mesleke slk eyliyememi, ailesinin maietini dahi
teminden ciz, son derecede naiz, ve pederden mevrus emlki haciz, fls-i ahmare muhta
denilse caiz ve fakat haksza kar mtecaviz, haklya bor verir bil faiz, bir garip ki-mesne
idi. Zira, ekbir-den, erkn- askeriyye ve gerek erkn- mlkiyyeden veya erkn-
harbiyyeden, vzeradan, meraadan, Bab- meihatten, Bab- liden ve Bab- saniden,
hulasaten ark- umur-u devleti tedvire memur zevat-
92
tan herhangibir kimesne gzden dse veya azledilse veya nefyedilse veya tardedilse veya
nikbete urasa, Netamettin Efendi mrnde yzn dahi grmedii bu zatn derdi ile hemdert
ve bu dert ile gayet sert ve son derecede mert ve emsali nadide bir fert idi ve haza sapna
kadar Osmanl olup elem-i dier ile cieri ark k, son derecede elemnk ve nihayet helak
olur, kalbi pk, haklnn pyine hk bir zat idi. Sultan Selmet-i Slis hazretlerinin (Salla elliyi
Aliye vesselam vessepet) devr-i saltanat- seniyyelerinde, padiah gayetle hadidlmiza ve
nkabil-i imtiza olmas hasebi ile yevmiye bika vezir, bika kad, bika kazasker ve alelekser
bika mir azleder idi. Meyme-netullah Netamettin Efendi ise, rikkat-i kalbi sebebi ile, daha
evvel yzlerini grmemi olduu bu mazul ve menkp zevat- kiram hanelerinde ziyaret ile
anlar teselli eyler idi. Mazul ve menkp zevat ziyaret ile imrar- evkat eylediinden hi kr
kisbi olmaz, be pare dahi kazanamaz idi. Meymenetullah Netamettin Efendinin bu
hareketlerinde zerrece tabasbus ve riya olmad aikr idi ki, zira mansp ve makam
sahiplerinin yanna asla takarrp eylemez ve ancak anlar makam ve mevkiden dp teselliye
muhta idn ve ancak ol zaman beyan- tesliyyet iin itap eyler idi. Ve mraden ve
mtebasbstan ve dalkavuk gruhundan begayet mteneffir idi. Ve hatta mver-rih-i mehur
Cimit Paa, Tarih-i Cimit'de Meymenetullah Netamettin Efendiden bahisle zikreder ki:
I
BEN DE SENN
93
Kk Halim Paa ngiliz muhibbi olmakla, Byk Selim Paa Rus muhibbi olmakla ve Ortanca
Halis paa ile, rikym Muhlis Paa Alman muhibbi olmakla mehur-u benam idiler. Padiah,
her kimden d yardm alacak ise, yani siyaset-i hariciye icab bu paalardan birini sadrazam
nasbeyler, andan evvelkini ise derhal azleyler idi. Bu sebeple harici siyaset ya Halim, Selim
Paa elinde halim selim gider, ya Halis Muhlis Paalar elinde halis muhlis halt edilir idi.
Zamann siyaseti ol rtbe allak ve rzgra tbi idi ki Kk Halim Paa sekiz kere, Byk Selim
Paa yedi kere, Ortanca Halis Paa sekiz kere ve rikym Muhlis Paa ise alt kere sadrazam
olmu ve azledilmiler idi. Sultan Selmet-i Halis hazretlerinin (salla elliye Aliye vesselam
vessepet) mr vefa eylemedi-inden ibu rakkamlar daha fazla tezyide muktedir olamam
idi.
ngiliz muhibbi kk Halim Paann yedinci kerre sadaret mhr teslim alnarak mazulen
Acbadem'deki kknde ikamete memur edildii gn, Ceride-i ahval'de havadisi okuyup
renen ve azim bir teessre gark olan Netamettin Efendi, paa-y mumaileyhin
menkbiyyetine insaf elvermeyip, daha evvel ancak ismini duyup cismini dahi grmedii
Kk Halim Paay teselli zmnnda itap ile Acba-dem'e azimet eyler iken, yolda bika
kendini bilmez abazan tarafndan (Hafazanallah) derdest ile, sar, kavuu, kua, ar
soyularak zavall Netamettin
T GEREN MASALI 94
Efendi anadan ryan, bil sark ve bil ark ve bil akr ve bil amar braklp bir ahlat
aacna i balanarak slatlm ve Netametin Efendi dahi altn ; stn slatm idi. Bu fiil-i
eni'i ika dillere destan ;
edilmi idi.
Ve htt air-i mehur Nebati'nin bu vak'ay imaen u tarihi drd de Tarih-i Cevcet'de
mezkrdur Beyit, tidedir:
Hi insaf kalmam ben demde, demi eyderler Acbadem'de... Kk Halim Paa,
Meymenetullah Netamettin Efendinin bu kadirinaslndan ziyadesi ile mtehassis olmu idi ve
hergn Netamettin Efendinin ziyaretinden begayet mahzuz olarak, "Ey Netamettin Efendi, ben
seni mukaddem tanmal ve zaman- sadaretimde bilmeli idim. Vah hayfa ki, imdi elimden bir
faide gelmez, eyvah!.. Senin kadr kymetin bilmedik ve seni mukaddem tanmadk..." der ve
mkedder olur, bilhare, "Amma ki bir dahi mhr- sadareti ihraz eylediimde sen benim en
aziz refikim, yr- vefakrm olacaksn, her dilein icra klnacaktr," deyu ilve eyler idi.
Netamettin Efendi dahi cevaben, "Kulunuz in-am ve ihsan iin tasdi' eylemi deilim, sizin
mevcudiyetiniz bize kfi ve vfidir," der ve Kk Halim Paay son derecede mahzuz klar idi.
Sultan Selmet-i Slis Hazretleri, eski harici dostlarn gerek bor vermemesi ve gerekse krediyi
azaltma-
DE SENN T 95
s zerine yardm menbann tebdili lzumuna kani olarak, sadaret mhrn Kk Halim
Paaya teslim ile paay mumaileyhi sekizinci kez sadarete getirmi idi. Sadrazam Kk Halim
Paa ise, sadarete mbaeretinde iptida yr- vefakr olan Meymenetullah Netamettin Efendiyi
davet idp hangi mevki ve makam arzu eylediini sual ile makam- saltanat ve nevki-i
sadaretten baka btn devlet mevkilerinin kenduye ak olduunu bildirdi ise de, Netamettin
Efendi kemal-i edep ile btn teklifleri red ile, "Benim asla bir matlubum yoktur, salnza
duacym," dedi. Ve fakat Sadrazam tatmin olmayp, "Netamettin Efendi biraderim, bir talepte
bulunup beni memnun ediniz," deyince ol zaman Netamettin Efendi dahi, "Mdam ki sizi
memnun eylemek vazifemdir; yle ise hususi ve resmi cmle ziyafetlerinizde bendenizi
yannza davet ile kulama eilip, anama avradma, sulbme ve slleme ve ahfadma ve
ecdadma ve avradma ve cmle slleme gayetle ar kfrederseniz, bu ltfunuz bana
kfidir," dedi. Sadrazam Kk Halim Paa dahi bu cevaba hayretle, "Aman Netamettin Efendi,
teklifim ciddi olup, neden byle sylersiz, malmum deildir; ben sana asla kfrede-mem,"
dedi. Netamettin Efendi ise, "Kfretmezseniz bakaca bir talebim olamaz," deyince, sadrazam
dahi refik-i efikini memnun etmek iin, her ziyafette kulana eilip kfretmeyi bilmecburiyye
kabul eyledi ve badehu hangi vakit bir ziyafet olsa, ziyafetin
96
ortasnda Sadrazam Kk Halim Paa, Netamettin Efendiyi yanna davet ile, kulana, "Ulan
Netamettin, ben senin anan, avradn, ben senin yedi gelmiini gemiini, ben senin ebeni
bebeni, ben senin eikte-kini beiktekini..." diye Netamettin Efendinin talebine muvafk ekilde
gayetle ar kfrederek, bundan da mteessir ve mtekeddir olur, dost hatr iin bu ezaya
tahamml eder idi.
Netamettin Efendinin ise, sadrazamn kulana eilip her kfrediinden sonra orda hazr
bulunanlar nezdinde itibar, haysiyyeti, erefi gittike tezayt ve tereff eyliyor, ve hreti her
ziyafetten sonra biraz daha memleket sathna yaylyordu. Sadrazam hazretleri ile kulak kulaa
verip gayet mahremane konuan ve sadrazamn srda olan bir zatn siyasi, ticari ve iktisadi
muhitte ve ecnebi mehafilde fevkalde itibar olduundan birok mesail kenduye arz ediliyor ve
Netamettin Efendi dahi bu vaziyetten mstefit olarak servet samann, emval emlkini
tezyide devam eyliyor idi. Bir zaman geld ki, Netamettin Efendinin gerek nakden ve gerekse
malen servetinin mecmuu, hazine-i devletten dahi ziyade olmakla, Sultan Selmet-i Slis
hazretleri (Salla elliyi Aliye vesselam vessepet) dahi Netamettin Efendiden yksek faizle
istikrazda bulunur ve Netamettin Efendinin himmeti ile btede muvazene temin olunur idi ve
Netamettin Efendinin gayr, servet idharna ve sadrazamn dostluuna ihtiyac kalmam idi.
Gene bir gn dvel-i
97
ecnebiyye sferasna verilen bir umumi ziyafette, es-na-yi teamda, Sadrazam Kk Halim
Paa bermutad, aziz arkada Netamettin Efendiyi yanna davet ile, kulana eilip, "Ulan
Netamettin, ben senin karn, kzn, ksran..." deyu kfre mbaeret eylediinde, gayr hibir
yardma ihtiyac kalmam bulunan Netamettin Efendi dahi, hem de sadrazam hazretlerinin
kulana eilmeden, o kadar sefir sfera, vezir vzera arasnda alenen ve cehren, "Sadrazam
gibi, ben de senin anan, avradn, kzn ksran, ebeni bebeni..." deyu balayp yirmi dakika
devamla kfredince, Sadrazam Kk Halim Paa dahi, "Ben buna mstahak oldum
Netamettin Efendi... Buyrun, benim deil, senin hakkndr," deyu Sadaret mhrn Netamettin
Efendiye tevdi eylemi ise de, Netamettin Efendi dahi tenezzl etmeyip, "Bu mhrn madenini
beenmedim, ucuz mal istimal eylemem," deyu an red ile Kk Halim Paay hacil eyledi.
O tarihlerde ne mbarek ve muhterem namussuzlar var idi, hey gidi hey... Temmet.
Herkesin i Gc Var adl kitaptan
Yanbast Fettah Paazade Sarsak Mecdi Beyin Kk
99
* *? JTlangi padiahn pek iyi bilemiyorum, artk hangisininse, diyelim Sultan kinci
Bilmemkim'in, Yanbast Fettah Paa namyla maruf bir bamabeyin-cisi varm. Yanbast Fettah
Paa bamabeyinci ama devletin her ii ondan sorulurmu. talya'yla padiahn arasn bulan
oymu; sonra talya'yla siyasi ve ticari mnasebetleri o kadar iyi yoluna koymu ki, talyanlar
da, "Biz de eer insansak bu kadar iyiliin altnda kalmayz," diye o zaman kendi gazetelerine
yazmlar. talyan kral da Yanbast Fettah Paaya talya'nn en yksek niann gndermi.
Nian merasiminde talyan sefiri, Yanbast Fettah Paaya iki memleket arasnda kurduu iyi
mnasebetler iin, yzde on komisyona raz olup olamayacan gizlice sorunca, gayet
namuslu bir adam olan Fettah Paa,
"Siz galiba beni Hariciye Nazr sandnz," deyip talyan elisini bozarak yzde ona katiyen
tenezzl etmeyeceini sezdirmi. Bir baka gn, Paann konanda bir ziyafette talyan elisi
pazarla oturmak isteyince de, "Katiyen pazarlk istemem. Almanlar yzde krk verdikleri
halde gzel hatrnz iin ben sizi tercih ettim. Sonunda bana byle mi yapacaktnz? ok
teessf ederim; bu gibi szler hissiyat- vatanperveranemi rencide eder, katiyen
hazmedemem!.." diye bararak sefiri iyice bozmu. talyan sefiriyle Fettah Paa arasndaki bu
konuma, Fettah Paann konandaki ziyafet masasnda geiyormu. Paa sznn sonunda
talyan sefirine, "Hazmedemem!" diye barnca karsnda el pene duran sofracba, yedii
yemekler paa hazretlerinin midesine oturdu sanp koarak, byle zamanlarda hep yapt gibi,
bir ie karbonat getirip, "Buyrun Paa'm!" diye uzatm...
Yanbast Fettah Paa avucuna boaltt karbonat bir bardak suyla itikten sonra geirmeye
balaynca biyandan, "Estafurullah!" eker, biyandan da talyan sefirine,
-Affedersiniz ekselans, sinirlendiim zamanlar byle olurum: Hissiyat- milliyem galeyana
gelince midemde de galeyan balyor... demi.
Siz genler maalesef tarihimizin bu yanlarn bilmezsiniz, Mahmut Bey olum, eskiden gayet
cela-letli ve celadetli paalarmz vard; ben bir ksmna yetimiimdir. Koca bir talyan sefirine
byle bir laf
100
sylemek, ne demek? Sonra Mahmut Bey olum, Yan-bast Fettah Paa ziyafet sofrasnda
talyan sefir-i kebirini kalp belik gibi bozarken, sefirin yannda da talya'nn ark ileri
mtehasss bulunuyormu. Bu mtehasss, Yanbast Paann bu jestinden ne demek istediini
derhal anlayarak, sefirin kulana eilip bi-eyler fsldam. Sefir de glmseyerek
tercmanna, "Sorunuz bakalm: Yzde on haklar baki kalmak artyla, Paa hazretleri
arsalarndan hangisi zerine bir kk kurulursa memnun kalrlar?" demi. Yanbast Fettah Paa
da, torunu Sarsak Mecdi'ye kaldn sylediim o kk var ya, ite o kkn yerini tarif edip,
"O arsa mnasiptir," demi. talyanlar sonradan bir de tahkik etmiler ki Yanbast Fettah
Paann yerini syledii deniz kysndaki arsa kendisinin deil... Tabii mecbur olmular, evvela
arsay satn alp sonra da stne kk yaptrmaya... Bak olum bak, sen o zamanki siyaset
adamlarmzn ferasetine bak... te siyaset diye ben buna derim; Paa enayi mi kendi
arsalarndan birini sylesin. Heriflere hem en gzel yerdeki pahal arsay kendi namna satn
aldrtyor, hem de stne kk kurdurtuyor. stelik o arsa da kendisinin deil, ikinci
haremininmi. Yani anlayacanz efendi olum, siz u siyasete bakn, Yanbast Fettah Paa
ikinci karsnn mal olan arsay, parasn talyanlara verdirterek, kendine aldrtyor. O zamann
insanlar bakaym... imdi bizde Yanbast Fettah Paa gibi bika paa olsa, bak o zaman gr.
Evet var,
101
imdi de var ama, ne de olsa eskileri baka... Bugnkler eskilerin eline su dkemezler.
Evet, biliyorum, siz Betl Hanm hakknda malumat almak, izini bulmak istiyorsunuz. Ben de
size onun iin anlatyorum ya bunlar. nk Merhum Sarsak Mecdi ile Lokum Betl'n
evlenmelerinde ve hatta Mecdi'nin lmnde bu kkn ok mhim rol olmutur.
Uzatmayalm efendim, talyanlar evvela arsay Yanbast Fettah Paann ikinci hareminden Paa
namna satn alp, sonra da stne kk kuruyorlar ve kkn altn anahtarn
bamabeyinciye teslim ediyorlar. Siz Yanbast Fettah Paann kkn bilir misiniz? Demek
bilmiyorsunuz... Mutlaka gidip grn; zaten Betl Hanmn izini bulmak iin nasl olsa kke
gideceksiniz ya... Gayet geni lebiderya bir arsa zerindedir ama, denizin kysnda
olmadndan yal saylmaz. Koru iinde dillere destan bir kktr evladm... Allah sizi
inandrsn, hela talarna, mermerlerine, fayanslarna ve aynalarna kadar herbieyi talya'dan
getirilmitir. Hatta bizde o zamanlar alafranga kiremit imal edilmediinden, kkn kiremitleri
bile talya'dan getirilmitir, derler. Tavanlar ve duvarlar kamilen yalboya nak, resim ve
altn yaldzl tezyinattr ve bunlar da talya'dan getirtilen nakkalarla ressamlar yapmlar.
Sarsak Mecdi, nur iinde yatsn, benim ocukluk arkadam olduundan kk gayet iyi
bilirim... Hey gidi gnler, hayatm bu
102
kkte geti evladm. Evet, imdi de zamann ileri gelenleri gayet muazzam ve saraylar misali
binalar, i hanlar ina ettiriyorlar, velakin bunlar kendi paralaryla yaptryorlar. Anlattm
tarihin bykleriyse, milletin on parasna dokunmaz ve bir siyaset dolab evirerek kendi
kklerini bile ecnebilere yaptrrlard; nur iinde yatsnlar... Helasnn talar bile halis talyan
mermeri, renkli mermerler... timat ediniz olum, insan heladaki o mermerlere ey etmeye
kyamazd. Hatta sonradan talya'yla mnasebetlerimiz bozulunca, Yanba^st Fettah Paa
gazaba gelirmi de, affedersiniz, "Ben byle dostluun da, anlamann da iine..." diye kzarak
talar talya'dan getirtilmi helaya sk sk koarak, o gzelim helada bir gzel hrsn
kardktan sonra ancak teskin olurmu. Ben tanyamadm, velakin ok vatanperver bir zat
imi. Allah gani gani rahmet eylesin.
Tatl Bet adl romandan
Ah Biz Eekler
hikye, yurdumuzda basn ve sz hrriyetinin, yalnz kt stnde yazl bir ss olarak
brakld, aydnlarn konuamaz duruma getirildii gnlerde, halk bu duruma dren ve
gerekleri ancak kendi balar belaya girince sylemeye alp da, artk syleme olana da
bulamayan kara aydnlar yermek iin yazlm ve yine o gnlerde yaymlanmtr. (1958)
Ah, biz! Ah biz eekler!.. Biz eek milleti de eskiden, siz insan milleti gibi konuurmuuz. Bizim
de kendimize gre bir dilimiz varm. Konumamz, mzik denli gzel, uyumlu, kulaa tatl
gelirmi. Ne gzel konuur, ne trkler sylermiiz. Biz eek olduumuzdan, sizler gibi insanca
deil, eeke konuurmuuz. Ama eeke, yumuak, tatl, uyumlu zengin bir dilni.
104
Biz eek milleti eskiden, imdi olduu gibi anr-mazmz, sonradan anrmaya balamz.
imdi, biliyorsunuz, btn isteklerimizi, duygularmz, alglarmz, aclarmz, sevinlerimizi,
birbirimize ve siz insan efendilerimize anrarak anlatmaya alyoruz. Anrmak nedir? "Aaaa-ii,
Aaaa-ii" diye arka arkaya bir kaln, bir ince, azdan iki uzun heceli ses karmak. Anrmak ite
bu... Bizim o zengin dilimiz, imdi kala kala, bu iki heceli tek szce kald. Bir yaratk, btn
duygularn tek szckle nasl anlatabilir!..
Nasl olup da o zengin eeke lm, bir l dil olmu, sonra biz eekler anrmaya balamz;
bunu merak etmiyor musunuz? Merak ediyorsanz anlataym. Ksacas, bizim dilimiz
tutulmutu. Korkun bir olayla aklmz bamzdan gidip de, dilimiz tutulunca eekeyi tm
unutmuuz. O gnden sonra da yalnz anrarak, iki uzun heceyle btn duygularmz
anlatmaya almz.
Biz eeklerin dilimizin tutulmas, epiyce eski bir olaydr. Eski kuaktan bir yal eek varm.
Bign, bu eski kuaktan yal eek, krlarda tek bana otla-maktaym. Hem otlar, hem eeke
trkler syler-mi. Birara burnuna bir koku gelmi; ama gzel bir koku deil, kurt kokusu...
Eski kuaktan eek, burnunu yukar dikip, havay derin derin koklam. Hava, keskin keskin
kurt ko-kuyormu.
^ r, KLEK
105
Yal eek,
-Yok canm, kurt deildir... diye avunup otlamaya balam. Kurdun kokusu gittike
artyormu. Belli ki kurt yaklayor. Kurt yaklayor demek, lm geliyor demek...
Eski kuaktan eek,
-Kurt deildir, kurt deildir... diye kendini avutmu. Ama kurdun kokusu da gittike
arlayor. Yal eek, hem korkuyor, hem de oral deilmi gibi grnerek, kendi kendine,
-nallah kurt deildir. Kurt buraya nereden gelecek, nereden beni bulacak?., diyormu.
Bylece kendi kendini avutmaktayken kulana sesler gelmeye balam. Ama gzel ses deil,
kurt sesi... Yal eek kulaklarn dikip sesi dinlemi; evet kurt sesi...
Gnl bitrl kurdun gelmesine raz olmadndan,
- Yok canm, bu ses kurt sesi deil, bana yle geliyor... der, otlamaya devam edermi. Ama
ses de gittike yaklayor... Eski kuaktan eek yine avunurmu:
-Kurt deildir, hayr kurt sesi olamaz!..
O korkun ses, bsbtn yaklam. Eek kendi kendine sylenirmi:
-Yok, yok... Dilerim bu kurt olmasn... kurdun baka ii yok da, buraya m gelecek!..
Biyandan da yreini korku sardndan gz ev-resindeymi. Bir de bakm; kar dan
tepesinde, sisler, dumanlar iinde bir kurt...
106
-A-ah, demi, bu benim grdm, kurt deil, baka biey...
Ban otlara sokmu.
- Bana yle geldi galiba, hayal grdm. Evet, evet, hayal olacak...
Sonra, allarn arasndan koan kurdu grnce, korkusu artm. Ama kurdun gelmesini hi
istemediinden, yine kendini kandrmaya alyormu:
- Kurt deildir, inallah deildir. Baka yer kalmad da burasn m buldu gelecek?.. Gzlerim iyi
semiyor da ondan... allarn glgesini kurt sandm.
Kurt yaklam. Aralarnda eek adm ile drt yz adm kalm.
Eski kuaktan eek,
-Aman Tanrm, yoksa bu gelen gerekten kurt mu?.. Hayr, olamaz. Olmamaldr. Ah... Yok,
yok, kurt deil... diye inlemeye balam.
Kurtla aralarnda elli adm kalnca o yine avunuyor mu:
- u karmda grdm yaratk kurt deildir inallah... Canm, ne diye kurt olsun... Belki
devedir, belki fildir, belki de baka biey, belki de hibieydir. Ben de hereyi kurt grmeye
baladm.
Kurt srtarak yaklam yaklam. Aralarnda ancak bika adm kalnca, yal eek,
- Biliyorum, bu gelen kurt deil, evet kurt deil, ama ben uradan azck uzaklasam kt
olmaz... demi.
AH BZ EEKLER
Balam yrmeye. Ban geri evirip bakm, kurt srtarak, aznn sular akarak arkasndan
geliyor. Eski kuaktan eek yakarmaya balam:
- Ulu Tanrm, bu gelen kurt bile olsa, kurt olmasn, ne olur... Kurt deil canm, ben de bou
bouna korkuyorum.
Byle deyip admlarn am. Kurt da onu izliyormu.
Kart eek komaya balam. Kurt da onun ardndan komu... Eek,
-Ah, ben de ne budalaym... diyormu. Yaban kedisini kurt sanp kayorum. Hayr, kurt deil...
Ayaklarnn var gcyle kayor, biyandan da iinden yle geiriyormu:
-Kurtsa da kurt deildir... nallah deildir. Yok canm, ne diye kurt olsun...
Ban evirip arkasna bakm, kurdun gzleri l l yanyor. Eek drtnala kaar, hem de,
-Vallahi de kurt deil, billahi de kurt deil... Allah belam versin ki kurt deil... diye
sylenirmi.
Eek kam, kurt kovalam. Kuyruunun dibinde, kurdun kzgn kzgn solumasn duyunca,
yal eek kendi kendine,
-Bahse girerim ki bu kurt deil... Kuyruk altmda solumalarn duyduum bu yaratk kurt
olamaz... diye syleniyormu.
108
Kurdun slak burnu, eein ap arasna deince, yal eek de sfr tketmi. Bir de ban
evirip bakm; kurt stne atld atlacak... Artk adm atacak gc kalmayan kart eek,
kurdun sert baklar altnda kprdayamaz olmu, orackta kalm. Kurdu grmemek iin
gzlerini yumup,
- Kurt deil canm bo ver... nallah deildir. Sanki ne diye kurt olsun... diye kekelemi.
Kurt, sa kabasna bir pene atnca, oraca yklan eek,
- Biliyorum, biliyorum, sen kurt deilsin. Arkamla oynama, gdklanyorum. El akasn da hi
sevmem... demi.
Azgn, a kurt keskin dileriyle eein sarsn srm, budundan byk bir para koparm.
Can acsyla yere yklan eein birden dili tutulmu. Bildii eekeyi, korkudan unutmu. Kurt
boynuna, gerdanna saldrm. Eein heryanndan kanlar fkrmaya balam. te ancak o
zaman eek,
-Aaa kurtmu... Aaa o imi... Aaa, o imi!... diye barmaya balam.
Kurt onu paralar, o da dili tutulduundan, yalnz,
-Aaa, o imi... Aaa, oo-ii... Aaa-iii... Aaa-iii... diye barr, inlermi.
Kurdun dileriyle paralanan eski kuaktan eein da, ta inleten son szlerini btn eekler
duymular:

AM BZ EEKLER
-Aaaa-iii, aaa-iii...
te o gnden sonra, biz eek milleti, konumasn, sylemesini unutmuuz; her duygumuzu,
her dncemizi, anrtyla anlatmaya balamz. O eski kuaktan eek, tehlike kuyruk altna
girinceye dek, kendini avutup, kandrmam olsayd, bizler de konumasn bilecektik.
Ah biz eekler, ah biz eek milleti... Aaaa-i, aaa-i, aaaii...
T 109
Ah Biz Eekler adl kitaptan
Deliler Boand
111
.risontopolis devlet radyosu, akam yaynlarnda u haberi veriyordu:
"Allo allo... Sayn dinleyiciler! imdi aldmz bir habere gre, ehrin en byk akl
hastanesinden elli deli bugn kamay baarmlar ve ehre dalmlardr... Son dakikada
alnan haberden askeri kuvvetlerin de ibirliiyle polisin btn arama taramalarna ramen akl
hastalarndan hibirinin yakalanamad renilmitir. Kaanlar en azl akl hastalardr.
Arkadalarnn arkasndan kamak isteyen br akl hastalaryla muhafzlar arasnda iddetli bir
arpma balamtr. Kaan akl hastalar hakknda yeni haberler alndka dinleyicilerimize
bildirilecektir. Dannn! Haberler yaynmz bitti. imdi Liszt'in La Majr 2 numaral piyano
konertosunu dinleyeceksiniz."
Radyo dinleyenler nce bunu bir temizlik tozu reklam sanmlard. Herhalde radyo, ikinci
haberler yaynnda delilere ait haberin arkasn verirken, ii tatl bir srprize balayp temizlik
tozu reklamn syleyecekti. Ama ikinci haberler yaynna vakit kalmadan mziin arayerinde
yine spikerin sesi duyuldu:
"Allo allo... Sayn dinleyiciler! Mzik yaynmza ara vererek akl hastanesinden kaan hastalar
hakknda en son aldmz haberleri bildiriyoruz. yz hasta daha akl hastanesinden kamay
baarmtr. Kaan akl hastalar, ierdeki arkadalarna yardm ettiklerinden, zabta kuvvetiyle
deliler arasndaki arpma ok iddetlenmitir. erdeki deliler dardaki arkadalarnn
yardmyla, hastanenin kapsn birden zorlamaktadrlar. Kaan delilerin ilk ii hastanenin
bahekimiyle btn doktorlarn rehin almak olmutur. Delilerin zerine itfaiye kuvvetleri
hortumlarla su skmaktadr. Buna karlk deliler, kendilerini yakalamak isteyenlerin yzlerine
tkrmek ve iemek suretiyle kar hcuma gemilerdir. u dakikada aldmz en son habere
gre, tmarhanenin muhafz kuvvetleri, ierdeki ve dardaki delilerin arasnda kuatlm ve
skm durumdadr..."
Radyonun delilere degin haberi bu yolda bisre srdkten sonra, spiker, arayerde alnan
haberleri de srekli bildireceini syledi.
Arisontopolis ehri halknn sinirleri bozulmutu. Eer bu bir reklamsa, dorusu rezalet olurdu.
112
Radyo gibi bir kurumun bir zel ticaret reklam yznden halk heyecana, telaa vermesi ne
samayd. Yoook, eer gerekten deliler boanmlarsa, Tanr gstermesin, bu, memleketin
dman izmesi altnda inenmesinden daha korkun bieydi. Radyoyu duymayanlar da
duyanlardan haberi renmilerdi. Gecenin ge vakti herkes birbiriyle hep bu olay
konuuyordu. ehirleraras telefonlar ilemeye balad. Halk karakollara, daha sonra devlet
dairelerine t. Haber soruyorlard. Drdnc, beinci derecedeki makamlar, halkn
sorusuna karlk veremiyorlard. Dorusu, onlar da bir korkudur almt. ifrelerle st
makamlara, st makamlar daha st makamlara sormaya baladlar. Geceyarsma az kala,
haberin dorusu geldi: Arisontopolis akl ve sinir hastalklar hastanesinden bitakm delilerin
kat, geri kalanlarn da kamak iin zabta kuvvetleriyle arpt doruydu. Ama ayaklanan
delilerin ksa zamanda yakalanarak, akllar balarna getirilecei iin, Ari-sontopolis'in btn
gvenlik memurlar, halk yattrmaya almalydlar.
Devlet radyosu, gecenin son haberi olarak halka, Arisontopolis hkmetinin u bildirisini verdi:
"Akl hastalarnn yarsndan ou hastaneden kamtr. Bir kere akl hastanesinin dna
ktktan sonra, delilerle aklllar ayrt edilemedii iin, delileri aklllardan seip ayrmak zor
olmaktadr. Hatta bu zorluk yznden baz yanllklar da olmutur.
113
Sivil polis ekiplerinden on kii, zabta kuvveti efini kaan delilerden sanarak tmarhaneye
kapamlardr. Hastanenin idare mdr ile belediye bakan da yanllkla tmarhaneye
kapatlanlar arasndadr. Bu yanllk, onlara deli gmleini giydirip, souk du yaplrken
anlalmtr. Daha baka kimlerin yanllkla tmarhaneye sokulduu imdilik belli deildir.
Hkmet kuvvetleri delilere kar ylmadan kahramanca arpmaktadrlar. Delilerle aklllar
birbirine kartndan, ayaklanmay bastrmakta zorluk ekilmektedir. Komu illerden yardmc
kuvvet istenmitir. Yarn sabaha kadar delilerin ayaklanmas bastrlacaktr."
O gece ehrin yarsndan ou uyuyamad. Ertesi sabah erkenden halkn ilk ii gazete almak
oldu. Gazetelerdeki haberler bsbtn korkuntu. Askeri birlikler, zabta ve candarma
kuvvetleri, deli sanarak aklllar da ieriye doldurmutu. Tmarhanede bitek deli kalmamt.
Hep birden boanan deliler, kendileriyle arpan btn aklllar tmarhaneye soktuktan sonra,
bunlar muhafaza etmek iin balarna deli koymuyorlard. Muhafz kuvveti olarak tmarhaneye
soktuklar aklllar kullanmaktaydlar. Tmarhanenin yeni mdr ve gardiyanlar, bu delilerin
kapad aklllar arasndan seilmiti. Byle olduu halde, ierdeki aklllar katiyen dar
brakmadklar gibi, kurtarmaya gelenleri de ieri sokmuyorlard.
114
Gazetelerden birinde, yeni tmarhane mdryle bir gazetecinin yapt konuma vard.
Gazeteci yeni tmarhane mdrne soruyordu:
- Siz daha dn, delileri karmamak iin alanlar arasnda deil miydiniz?
Mdr bu soruya,
- Evet, diye karlk veriyordu.
-eri kapatlanlarn akll olduklarn bilmiyor musunuz?
- Biliyorum.
- Sizi buraya kim mdr yapt?
- Deliler.
- yleyse, nasl oluyor da, kendiniz de akll olduunuz halde ierdeki akll arkadalarnz
dar brakmyorsunuz?
Mdr, bu soruya ok ksa ve kesin u cevab vermiti:
- Arkada, vazife vazifedir. te o kadar.
Yine dne kadar akll olan hastanenin mdr yardmcs, gazetecinin bu sorusuna,
- Beyanat vermeye yetkili deilim, diye cevap vermiti.
Bagardiyan ise,
- Syleyeyim ama, sakn gazeteye yazmayn, sonra iimden olurum, diye rica ettikten sonra
yle demiti:
- Beni bu aklllarn bana gardiyan yapanlarn deli olduklarn biliyorum, ama ierdekileri yine
de
DELLER BOANDI
salveremem. Sonra deliler beni de ieriye kaparlar. Korkarm.
Gazetecilerin yazdklarna baklrsa, deliler Ari-sontopolis ehrine yaylmlar, hatta belediye
dairesini bile ele geirmilerdi.
Radyo, le yaynnda daha korkun haberler verdi. Deliler belediye dairesinden sonra telefon,
sular, elektrik ve tat aralar idareleri gibi, ehrin btn can damarlarn ellerine
geirmilerdi. Sekizyz-seksen deliye kar bebin kii arpyordu. Ayrca yardmc kuvvetler
de yoldayd. Delilerin en byk kazanc ve kurnazl, ele geildikleri yerlerin ynetimini
kendilerinden birine vermemeleri, bouna kuvvet harcamamalaryd. Neresini ele geirirlerse, o
yerin bana bir akll koyuyorlar, kendileri hi kuvvet kaybetmeden boyuna ilerliyorlard.
nanlmas zor ama, o gnk akam gazeteleri, delilerin, emniyet mdr ile ehrin
basavcsn deitirmediklerini, yerlerinde braktklarn yazyorlard. Bir gazete, bunun
sebebini ehri batan baa eline geiren delilerden birine sormu, ald cevab da yazmt.
Deli yle diyordu: "Gnn birinde yine aklllar duruma hkim olur, ibana geerlerse, neden
basavcyla, polis mdrn deitirmeyeceklerse biz de ayn sebepten onlar deitirmedik.
Daha iki gn nce bizim aleyhimizde olmalarnn cezasn, bugn bizimle birlik olarak
demektedirler."
116
Delilerin, ayaklanlarndan gn sonra, radyo, btn memlekete nerdeyse hkim olmak
zere bulunduklarn ac ac itiraf ediyordu.
Delilerin nnde yenilgiye urayan Feld Mareal Fonder Hi, bu bozgunun nedenini yle
aklyordu:
"Biz, akll insanlarz. Buyzden akll insanlarn sava yntemleri ve akll insanlarn koyduu
kurallara gre savayoruz. Oysa kural mural takmayan delilerin ne zaman, nerede, ne
yapacaklarn kestiremiyoruz. Bu deli ksm hesaba smaz iler yapyor. Mesela, en yiit
komutanlarmz gldrmek suretiyle savan ciddiyetini bozuyor, sonra da btn birliklerimizi
esir ediyorlar. Biz, bu sava denen iin akaya gelir yan olmadn bitrl delilere
anlatamyoruz, ii delilie vuruyorlar. Onlar yenmek iin, kullandklar yntemleri renmek
zorundayz. Bunun iin de delilik kurslar am bulunuyoruz. Pek yaknda Arisontopolis halk,
btn delileri kskvrak balayp yeniden tmarhaneye tktmz grecektir. Allah aklllarla
beraberdir."
Sonu hi de Feld Mareal Fonder Hi'in dedii gibi kmad. Aklllara gsterilen delilik kursu o
kadar baarl olmutu ki, kurs sonunda deliren btn aklllar, balarnda Feld Mareal Fonder
Hi olduu halde delilere katlmlard.
Gazeteler de, ilkin yava yava derken apak delileri tutmaya balad.
DELLER BOANDI
Bundan sonra duyulanlar gitgide korkunlat. Deliler gittike ii aztt. Btn Arisontopolis
hkmet adamlarn, ileri gelenlerini yakalamlar, on gn nce katklar tmarhaneye
kapatmlard.
Arisontopolis radyosunun deliler iin verdii en son haber u oldu:
"Deliler u anda radyo binasna girmi bulunuyorlar. Birinci kat tamamyla igal edildi.
Merdivenleri kyorlar. ktlar. Kapy atlar. Deliler, bulunduum odaya doldular. Artk radyo
da delilerin eline gemitir. Elveda sayn akll dinleyiciler! Yaasn deliler! Yaasn delilik!"
Tmarhaneden boanan deliler, Arisontopolis lkesini ellerine geirmiler, btn eski
ynetmenleri de tmarhaneye kapatmlard. Ortalkta akll tek ynetici kalmamt. Tek tk
kalanlar, ikinci, nc dereceden kiilerdi, ama onlar da delilerden yana olmulard...
Akl, aklll savunan hikimse kalmamt. Tek tk varsa bile bunlar da sinmiler, evlerine
ekilmilerdi. Akll olduklar anlalrsa, tmarhaneye kapatlacaklarndan dleri kopuyordu.
Buyzden onlar da ii delilie vurmulard.
Yn yn insanlar alanlarda toplanyor, -Yaasn delilik! Yaasn deliler! diye baryor-lard.
Yollarda delilik gsterileri balamt. Bu grltye uymak isteyen iini bilir bitakm aklllar,
akll ol-
118
duklar anlalmasn diye yollarda takla atyor, elleri stnde, ba aa yryorlard.
Bu arada tmarhaneye girmekten kurtulmak iin, birbirlerini "aklldr" diye rapor ediyorlar,
gammazlyorlard.
Gazetelerde delilii ven, aklll yeren bayazlar, inceleme ve yorumlar kyordu.
Arisontopolis'i ellerine geiren sekizyzseksen deli ilk i olarak bir kurultayda topland.
lerinden biri,
-Anayasa! diye bard.
Arkadan sesler ykseldi:
-Evet... nce anayasa!..
- Arisontopolis halkn ynetmek iin ilkin anayasa gerek...
Deliler bir anayasa yapmaya karar verdiler. Her deli bir dnce ileri atyordu. Yine ilerinden
biri,
- Arkadalar bir nerim var! dedi. br deliler sordular:
-Nedir?
- Biz neden tmarhaneden katk?
- Aklllarn yaptklar ileri beenmiyorduk. Onun iin katk.
- Evet, onun iin. yleyse bize bir dev dyor. Mademki, biz aklllarn yaptklar ileri
beenme-
dik, bizim devimiz aklllarn yaptklar btn ileri bozmaktr.
Deliler,
-Bozalm! diye bardlar.
-Deli arkadalar! Delilie yakan yapmak zorundayz. Arisontopolis'i ve Arisontopolis halkn
ynetmek iin bakacaz, aklllar ne yapmsa, biz deliler, onlarn yaptklarnn tam tersini
yapacaz. Ne dersiniz?
Yer yer sesler ykseldi:
-ok doru...
- Bize yakan da budur.
- Aklllarn yaptklarn bozacaz.
- Tam tersini yapacaz. Bataki deli,
-yleyse ie anayasadan balayalm, dedi. Deli arkadalar! Anayasamzn birinci maddesi
isterseniz, yle olsun: "Deliler, aklllarn yaptklarn bozacaklar ve aklllar ne yapmlarsa,
onun tersini yapacaklardr..." Ne diyorsunuz?
-ok iyi...
- ok gzel...
- Deli arkadalar! imdi anayasamzn ikinci maddesine geelim.
- kinci madde de birincisinin tpks olsun.
- Ne diyorsunuz?
- yidir. Birinci maddenin tpks olsun.
- yleyse nc maddeye geelim.
120
Bir deli yle bard:
- Biz btn dev ve grevlerimizi birinci maddede anlattk. Btn maddeler hepsi bir olsun...
Bu da onayland. Yz maddelik bir deliler anayasas hazrland. Maddelerin yz de yleydi:
"Deliler, aklllarn yapt her ii ve hereyi bozacaklar; aklllar ne yapmlarsa, onun tersini
yapacaklardr."
Arisontopolis'te Deliler Anayasas ilan edildi. Bundan sonra aralarnda bir bakan semeye
kalktlar. Bakanlar nasl seeceklerdi? Tmarhaneye kapadklar aklllara gidip sordular:
- Sizin iinizden birini Arisontopolis ehrine belediye bakan yapacaz. Kim bakan olmak
ister?
Tmarhaneyi dolduran aklllarn hepsi birden iki ellerini de havaya kaldrdlar. Kimisi de yere
srtst yatp hem ellerini, hem ayaklarn havaya kaldrmlard.
Delilerden biri arkadalarna yle dedi:
- Deli arkadalar, gryoruz ki, aklllar arasndan birini belediye bakan, yada baka bir
bakan yapmak gerekse, hepsi de bakan olmak istiyor. Deli arkadalar! Hanginiz belediye
bakan olmak istiyorsanz ltfen elinizi kaldrn?
Delilerden hibiri elini kaldrmad. Soru soran, srtst yere uzanm, hl iki aya, iki eli
havada duran akllya,
- Syleyin bakalm, dedi, siz neden belediye bakan olmak istiyorsunuz?
Akll,
- nk, bu ie en layk, bakanl en iyi yapacak adam benim! diye bard.
br aklllar arasnda haykrmalar duyuldu:
- Hayr, o alan biridir.
- Belediye bakanlna dnya yznde layk olan tek kii varsa o da benim.
-Yalan!.. kisi de yalan sylyor. -Cahiller!.. Bu ikisi de eydir...
- Beni yapn. nk benim hakkmdr. Haykrmalarn arkas gelmiyordu.
Soran deli, delilerden yana dnd, ilerinden birine sordu:
- Deli arkada, siz belediye bakan olmak istemez misiniz?
Deli,
-stemem! dedi.
-Neden deli arkada?
-nk, arkadalarmn arasnda bu ie benden daha elverili olanlarn bulunduu
kansndaym. Deerli bir arkadan seilmesini isterim.
Bu szler tmarhanenin parmaklklar iindeki aklllar o kadar kzdrd ki "Benden daha deerli
birinin bakan olmasn isterim!.." diyen adama barmaya baladlar:
- Yuu!.. Yuuu!.. Deliye bak! Belediye bakan olmak istemiyor.
-Vay deli vay!..
T GEREN MASALI 122
Soran deli aklllara dnd. Dner dnmez, demir parmaklklar iindeki aklllar ona yalvarmaya
baladlar:
-N'olursun beni belediye bakan yap!..
- Allahakna beni yap! -lm p beni yapmazsan...
Soran deli kendi arkadalarna dnd. lerinden
birine,
- Bu devi siz zerinize aln! dedi.
- ok rica ederim bu devi bana vermeyin. Bu iin ar sorumluluu vardr. Ben bu
sorumluluu tayacak yetenekte deilim. Gerek bilgim, gerek grgm
yetersizdir.
Soran deli baka bir deliye, -Siz? dedi. O da,
- Arkadalarma yalvarrm, bana bu ii vermesinler! dedi.
Delilerden hibiri bakan olmak istemiyordu. Soran deli, yine aklllardan birine,
- Siz belediye bakan olmak iin neden yalvarp duruyorsunuz? dedi.
Akll,
- nk efendim, dedi, ben memurdum, emekliye ayrldm, otuz yllk .memurluun
tecrbeleri var
bende.
Soran deli, delilerden birine,
- Siz neden belediye bakan olmamak iin yalvaryorsunuz? dedi.
I
DELLER BOANDI
Deli u cevab verdi:
- nk efendim, ben otuz yl memurluktan sonra emekliye ayrldm. Belediye bakanl
enerji, ok alma isteyen yorucu bir itir. Benim gibi emekliye ayrlm biri bu kadar yk
tayabilir mi? Bu yorucu iin altndan kalkamam diye korkuyorum.
Soran deli, aklllardan baka birine,
- Siz neden ille belediye bakan olmak iin yalvaryorsunuz? dedi.
Akll,
-nk, dedi, ben gencim. Memleket, genlerin omuzlarnda ykselir.
Soran deli, gen bir deliye,
- Sen neden, aman beni bakan yapmayn diye yal-varyorsun? dedi.
Gen deli,
- nk, dedi, ben gencim. Bakan olabilecek bilgiyi, grgy daha kazanamadm.
Soran deli, onlara yle syledi:
- Gryorsunuz, delilerin hibiri bakan olmak istemiyor. Aklllarn da hepsi bakan olmak
istiyor. Onun iin, aklllardan birini, mesela u adam bakan yapalm.
Aklllar kyameti kopardlar:
-Sakn haa!.. O namussuzun biridir.
-Alaktr o...
-Aalk biridir.
- O bizim partiden deil...
123
GEREN MASALI 124
Soran deli, delilerden birine,
- yleyse sizi bakan yapalm, dedi.
Deli,
- u arkada bu ii benden iyi yapar, diye baka bir
deli arkadan gsterdi.
Deliler barmaya baladlar:
- Evet, onu yapalm.
- Hem gen, hem bilgili...
- Hem namuslu, hem alkan.
- Bu ii yapmaya elimden geldii kadar alacam, dedi. Bana gsterdiiniz gvene layk
olmak isterim. Yine bir akll bakan olacak diye korkumdan bu ii zerime alyorum. Siz de
bana yardm edin. Yanl biey yaparsam beni uyarn, yanlm dzeltin.
Deliler yaptklar anayasaya gre Arisontopolis'i ynetmeye baladlar. Kabineyi kurmak kolay
olmamt. nk hibir deli bu kabinede yer alacak deeri kendisinde bulmuyor, aklllarn tam
tersine, hibiri ibana gemek iin yrtnmyordu.
Adaylardan hibiri kendiliklerinden ortaya kmamt. Onlar yakndan tanyanlar, bilenler aday
gsteriyorlard.
Eitim Bakan olan deli, kendisinden nceki akll bakann neler yaptn bir bir inceledi. Sonra
deliler anayasasna gre akll bakan neler yapmsa, hepsini bozdu, delice iler yapt.
DELLER BOANDI
Eski plan allak bullak olmutu. Tmarhaneye kapatlan aklllardan biri, buradan kurtulmak iin
delilerin bakann gklere karan bir kitap yazd. Bu kitabn ad "Dnyann Gelmi, Gemi,
Gelecek En Akll nsan" idi. Deli bakan o kadar vmt ki, vlen deli,
- Bir yazar, eserinin karln grmelidir! dedi. Sonra, eskiden, yani aklllar zamannda, byle
vclere neler yapldn soruturdu. Aklllar kendilerini venlere armaanlar verir, onlarn
iini ykseltir, gelirini artrrd, onlara havadan kazan salard. Deli bakan Arisontopolis'in en
byk alanna halk toplad. Kendisini ven akll yazar da orta yere getirdi. Ona, halkn
nnde unlar syledi:
-Ey akll yurtta! Beni ven kitabn okudum. Teekkr ederim. Bu iyiliinin altnda kalmak
istemem. Eskiden senin gibi vg yazan yazarlara aklllarn neler yaptklarn sorup rendim.
Biz de deli olduumuzdan elbette delice iler, yani aklllarn yaptklarnn tersini yapacaz.
imdi sana halkn nnde "alenen" teekkr etmek zere eek sudan gelene kadar sopa
ektireceim.
Deliler, bakanlarna vg yazan akll yazar ba-yltncaya kadar dvdler.
Yceltmek iin vg yazmann da para etmediini anlayan niversite retim yelerinden biri,
eski aklllar ynetiminin ileri gelenlerine svd, ar szler syledi. Hzn alamad, bir de yergi
yazd. Aklllarn bakan iin,
GEREN MASALI 126
- Bu herifi amal, kesmeli! Srmeli! Kaza geirmeli! Para para etmeli! diye bard.
Haber delilerin bakanna gitti. Deli bakan,
- Bizler deliyiz, dedi. Anayasaya aykr hibir hareket yapamayz; byle davranmak bizim
deliliimize yakmaz. Onun iin "eski ynetimi" ve onun ileri gelenlerini yeren bu yurttaa,
anayasamz ne buyu-ruyorsa onu yapmak zorundayz.
Anayasalar, aklllarn yaptklarnn tersini yapmay emrediyordu. Aklllar, bylelerinin
yzlerinden, yanaklarndan, alnlarndan pyorlard. Deli bakan,
- yleyse, yzne tkrlecek! dedi. Akll buna kar koydu:
-st makamda hakkm arayacam! Deliler soruturdular:
- Aklllar zamannda eski ynetimi yerip de ykselenler, "Ben ykselmek istemem, hakkm
aramak iin st makama bavuracam!" diyorlar myd?
Hayr demiyorlard. O zaman retim yesinin st makama bavurmasna ses karmadlar.
Akll adam st makama derdini anlatt. st makam sordu:
- Eski ynetim ileri gelenlerini ne yapmal?
- Amal efendim, kesmeli efendim.
- Bir su mu ilediler?
- Ah bilmezsiniz, neler neler yaptlar efendim...
- Ne zaman yaptlar? Yeni mi, eskiden mi?
- Eskiden efendim.
DELLER BOANDI T
um efendim
-Zorla m vdrdler?
ocuk var
yarglslm bildirdi-
ki ynetim,
tUtU"ak> -
* O gn takmmn ma,
** grinde,
^
hakeme sordu:
- Ne yapyorsunuz?
-Futbol ma efendim.
-Bu ma dediiniz ey nedir?
k futbo1 durdurup
T GEREN MANALI 128
- Spordur efendim.
- Spor ne ie yarar?
Hakem iyi bir konu yakaladndan btn bilgisini gstermek iin konumaya balad:
- Efendim, spor bedeni gelitirir. Salam bedende salam kafa bulunur. Buyzden memleket
genliinin iyi yetimesi, gelimesi, canl, evik olmas iin spora ok nem veriyoruz.
Bakan,
-Peki ama, dedi, grdmze gre bu futbol denen sporu, u ayrdaki yirmiiki delikanl
yapyor. Bu seyreden altmbin kiiye ne oluyor? Yoksa insan ma seyrederken de geliiyor,
kuvvetleniyor mu?
Bakann evresindekiler ardlar. Bir yant veremediler. Deli bakan seyircilere bakt. Davul
gibi gbekli bir seyirciye,
- Maallah, vcudunuz amma biime girmi! dedi. Barmaktan sesi kslm bir delikanlya,
- Galiba sizin de grtlanz kuvvetleniyor, dedi. skelet kadar zayf bir adama,
-Size de spor yaram! dedi.
Sonra emir verdi:
-Btn seyirciler ayra kp takm takm top
oynayacaklar.
iman, sska, gbekli, yal, hastalkl seyirciler ayra dklp soluya soluya dilleri bir kar
darda, yere serilene kadar top oynadlar. Vcutlar hamladndan bir ay hibiri kn
kaldramad.
129
Deliler iyice ii aztmlard. leri gelen bir deli bign bir toplantya gelmiti. Toplantda
bulunanlar onu "hararetli" alklarla karladlar. aran deli onlara sordu:
- Ne var?
- Biey yok.
- Biey yoksa neden alk tutuyorsunuz? -Siz geldiniz de...
- Geldimse ben geldim, size ne oluyor? Yani beni, yrdm diye mi alklyorsunuz. Ktrm
olmayan elbet yrr. Usam, eh anlarm.
leri gelen deli, toplantda bulunanlara birbirlerine bakp yirmidrt saat alklamak cezas verdi.
Delilerden biri bir gece kulbne gitti. Kulpte bir artist kadn mzikle dans ederek
soyunuyordu. Deli, seyircilere,
- Ne seyrediyorsunuz? diye sordu.
- plak kadn vcudu.
- Buraya bunun iin mi geldiniz? -Evet...
- Ka para verdiniz?
Kimi elli, kimi yz, kimi de beyz lira vermiti.
- Bu kadar paray u kadn plak grmek iin mi verdiniz?
-Evet....
- Bu kadnn vcudunda, baka kadnlarda olmayan biey mi var? Yoksa bacaklarnn arasndan
tavan filan m kacak?
130
- Hayr.
- Peki, bu yaptnz ayp deil mi? Seyircilerin en aklls, en bilgilisi konferansa balad:
- Aman efendim, hi ayp olur mu? Biz kt niyetle bakmyoruz ki... plak vcut estetik
heyecan verir; bedii zevk verir.
Deli,
-Anlyorum, dedi, haklsnz. Ben yanlmm. Mademki plak kadn vcudu bedii zevk verir,
estetik heyecan verir, yleyse hepinizin karlar, kzlar gelecek, u orta yerde mzikle oynaya
oynaya soyunacak. Bylece heyecanmz hep birden artrm oluruz.
Seyirciler, delinin ayana kapandlar:
- Aman efendim.
- Estetik heyecan yalnz bu kadnn vcudu mu veriyor?
Emir verdi; btn seyirciler anadan doma soyunup cazla oynamaya baladlar.
Deliler Arisontopolis'in yzyllar boyu kurulu dzenini bozdular... Yapmadklar delilik kalmad.
Her-eyi allak bullak ettiler. Aklllar zamannda yaplm ortada hibiey brakmadlar.
Bign btn deliler toplandlar. Bakanlar,
DELLER BOANDI 131
-Arkadalar! dedi. Arisontopolis'te bozulmadk biey kald m?
- Kalmad.
- Aklllarn yaptklar hereyi bozduk mu?
- Bozduk.
- Kenarda kyda bozmadmz biey kalmasn. Kendi adamlarndan karttlar, arattlar. Hayr,
bozmadklar hibiey kalmamt. O zaman bakanlar,
-Arkadalar! dedi. Biz btn dediimizi yaptk. Artk devimiz bitti. Bundan sonra bize yapacak
bir i kalmad.
Deliler bartlar:
-Evet...
- Grevimizi yerine getirdik.
- imiz bitti. Bakan,
- Artk tmarhaneye rahat rahat dnebiliriz, dedi. Haydi arkadalar tmarhaneye gidelim.
Aklllar salverelim de bizi stmzden kapasnlar.
Delilerin ibandan ekildii, tmarhaneye gidecekleri hemen Arisontopolis'te azdan aza
yayld. Arisontopolis halk gzyalar iinde delilere yalvarmaya baladlar.
-N'olur bizi brakmayn!
- Bizi yine o aklllarn eline mi brakacaksnz?
- Sizde hi acma duygusu yok mu? Bizi yzst brakp nereye gidiyorsunuz?
132
Deliler bu yalvarmalara kulak asmadlar. Hep birden tmarhanenin yolunu tuttular. Aklllar
karp kendileri ieri girdiler. Aklllar tmarhaneden boanr boanmaz hemen delilerin stne
kaplar kapadlar. Sonra, Arisontopolis'te delilerin bozduu ne kadar i varsa hepsini yeni
batan dzeltmeye baladlar. Bu da o kadar kolay olmad. nk, bir delinin bozduunu krk
akll dzeltemez, demiler. Bugn hl Arisontopolis'te pek seyrek de olsa dzgn biriki i
varsa, deli sanlanlarn zamanndan kalmadr.
Deliler Boand adl kitaptan
Bir Gnlk Yumurtann Hayat
lsadaki nutuk bir yumurtaya, ikinci yldnm mnasebetiyle yaplan jbilede, kalabalk
horoz ve tavuklar nnde, bir horoz tarafndan verilmitir:
-Muhterem tavuklar, horozlar!..
Bugn jbilesini yaptmz, dnyaya geliinin ikinci yldnmn idrak eden bir gnlk
yumurtadr. Size, bu mnasebetle, ksaca hayatn anlatmay faydal buldum. Bu yumurta,
1953 yl 21 Mays'nda saat ll'de, Gmhane ilinin Kelkit ilesinin ncek kynde Mahmut
Aann kmesindeki follukta dnyaya kt. Annesi tarafndan legorn, plimut ve denizli cinsleri
gibi asil bir aileye dayanr. Baba taraf, eldeki kaytlara gre sarih olarak bilinmemekle beraber
komu kmesin krmz tyl horozu tarafndan annesinin batan karld, yine annesinin
dmanlar tarafndan sylenir. Bu yumurta, yumurtlandktan
134
otuzdrt gn sonra bir kulukann altna konulursa da, bu otuzdrt gnde bayatladndan
iinde bir civcivin yalnz ba ksm meydana gelebilmitir. Kuluka tavuk civcivleriyle lohusa
yatandan kalkt zaman, Mahmut Aann kz Aye de, bu yumurtay ky bakkalna gtrp,
onu bir mavi boncukla deitirmitir... Haziran aynda kyden yumurta toplayan bir ergici,
bakkala on tane "Namaz Hocas" ve "k Garip" vermi, karlnda bakkaldan, arada
jbilesini yaptmz yumurta da bulunan yz yumurta almtr. Yumurtalar eeine
ykleyen ergici, kylerde bir ay dolandktan sonra, bu yumurtalar Kelkit kazasnda bakkal
Hac mer'den ald yarm kilo tozekerle deitirmitir. Hac mer'in dkknnda krkbe gn
dinlenen yumurtamz Hasan Hoca adnda bir yumurta tccar alm brleriyle beraber bir
sepete koyup Gmhane'ye getirmi, burada tccar Hafz Ali'ye satmtr.
Hafz Ali, yumurta fiyatlarnn ykselmesini iki ay bekledikten sonra, iyi fiyatla yumurtalar bir
yumurtacya devretmitir. Bu adam, ad geen yumurtamzla brlerini samanl bir sanda
doldurmu, kamyonla Giresun'a yollam ve oradaki bir tccara satmtr. Bu tccar da
yumurtalar vapurla istanbul'da yumurta ve tavuk ticareti yapan toptanc Vasil'e gndermitir.
Vasil, piyasann ykselmesi iin, yumurtalar, bu arada hayatn anlattmz yumurtay
ambarnda ay beklettikten sonra, ihracat ve ithalat Mion'a
i
ciK UUNLUK YUMURTANIN HAYATI
135
satmtr. Mion, bozulmamalar iin yumurtalar buzhaneye kaldrm. Be ay sonra
ngiltere'den bir firma kendisinden taze yumurta isteyince, yumurtalar yeniden
ambalajlayarak bir gemiyle ngiltere'nin Southompton limanna gndermitir. Oradan
marandizle Londra'ya giden yumurtalarn muayene sonunda rk, kokmu olduklar
anlalm, durum yumurtac Mion'a bildirilmitir. Mion, "Sakin imha etmeyin, yeri gnderin!"
diye telgraf ekince, yumurtalar iki ay sonra tekrar istanbul'a dnmtr. Bu zaman iinde,
gnden gne frlayan hayat pahallna uygun olarak, Mion bozuk yumurtalarn arasndaki
bizim yumurtamz da on misli krla Beyolu'nda bir pastacya satmtr. Pastac yumurtalar
krarken, eline gnlk yumurta da gemi, fakat yumurtann iindeki sar ve beyaz ksmlar
alkalanmaktan, seyahatlerden zamanla talam olduundan bitrl krlmamtr. Pastac
krmaya muvaffak olamad sert yumurtay, br sert yumurtalarla birlikte Ta-vukpazar'nda
yumurtac Anastas'a satmtr. Muhalif partilerden birinin hatibi Taksim'de nutuk verirken
rk yumurtaya tutulmu, bu arada Anastas'tan alnan yumurta da hatibin kafasna atlarak
demokrasi tarihinde nemli biyer alm, hatibin kafasnda da derin bir iz brakmtr. Asfalt
stnde yuvarlanan yumurtamz bir mahalle ocuunun eline gemi, paskalyada yumurta
dnde bu yumurtayla vuruturarak iki sepet yumurta kazanmtr.
136
Bundan sonra ocuk yumurtay bir yumurtacya satm, yumurtac zerine "gnlk yumurta"
damgasn vurduktan sonra bir stye satmtr. Stden yumurtay bir mteri sabah
kahvalts iin alm, fakat krmak mmkn olmadndan sinirlenen a yumurtay apartmann
altnc kat penceresinden baheye atm bylece bizim elimize gemitir.
Ksaca hayatn anlattm ve burada ikinci yldnmn kutladmz gnlk yumurtann daha
uzun yllar gnlk olarak kalmasn temenni ederiz.
Gznz Aydn Efendim adl kitaptan
! .1 A
Hayvanlar Mahkemesi
Sabaha bir saat kalm. Neredeyse gn ya-cak. Elimde kalem, nmde kt, gzlerim
kapanyor, bam gsme dyor.
Bir duman iinde kalyorum. Sonra kendimi bir ormanda buluyorum.
Bika geyik,
-nsaan, insaaaan... Koun kardeler, burada bir insan var!., diye baryor.
Ormann iinden, her aacn arkasndan bir hayvan kyor. Bir ift ay stme yryor.
Ana ay,
-te, ite... diye baryor, yavrularm kurunla vuran bu alak!..
Bir ko, boynuzlamak iin geriliyor. ri kazlar tslayarak bana kouyorlar. Arkama dnp
kayorum. Ormann iine dalyorum. Btn hayvanlar arkamdan bararak kouyorlar,
138
-Tutun... Yakalayn... nsan kayor, yakalayn... Ama onlar benden hzl kouyorlar. Soluk
solua yal bir mee aacnn dibine dyorum. Mee, dallarn kam gibi bana vurarak,
arkamdan koan hayvanlara baryor,
-Koun hayvan kardeler, koun!.. nsan denilen alak ite burada. Koun da unun iini
bitirin. Bu alaktan ben de ok ektim. Baltay eline alr, benim soyumu sopumu da keser.
Gelin burada!..
Bama en hayvanlar beni yakalyorlar. ki kurt beni aralarna alp srkleye srkleye
gtryor. teki hayvanlar da arkamzdan bana hnla bararak geliyorlar. Ormann iinden
bir alana ktk.
-Mahkeme kurulsun!., diye bir ses ykseldi.
Beni getiren kurtlara,
- Beni yiyecek misiniz? diye sordum. Kurtlar,
-Kanunda suunun cezas neyse, o olacak!., dedi.
- Ormanda kanun olur mu? diye sordum.
- Heryerin kendine gre bir kanunu var, dedi. imdi hayvanlar mahkemesi kurulup cezan
verilecek.
Alann ortasna ktklerden bir krs kurdular. Sank yerini de yaptlar. Alan, bir mahkeme
salonu
oldu.
Krsdeki jri bakan kart bir kzd. yeler de, besili bir katr, gzlkl bir fil, bir de uzun
bykl bir
MAHKEMES T
devekuu. Savc yerinde bir papaan vard. Pireden deveye kadar btn hayvanlar da dinleyici
yerlerini doldurmutu. Zabt ktipliklerini iman bir inekle, bir bldrcn yapyordu. Mbairlik
iini gren horoz tmeye balad:
-dem Aleyhisselam olu insanolu insaaaan... Sesimi karmaynca,
-dem Aleyhisselam olu konuan hayvaaan!.. diye bard.
stme alnmadm iin hi oral olmadm. Beni getiren kurtlardan biri kolumu drtt,
-Hadi yrsene!..
Gsterilen sank yerini aldm. Dinleyici hayvanlardan kkreme, havlama, hrlama, kineme,
tme, miyavlama sesleri uultu uultu gklere ykseliyordu.
Jri bakan, arka ayann naln kez krsye vurarak, grlt yapan hayvanlar susturdu.
Daktilo bldrcna,
-Yaz kzm, dedi, insan olmak ve insanca davranmak sularndan sank dem Aleyhisselam
olu konuan hayvan mahkeme salonuna alnd. Sorgusu balad.
Sonra adm, sanm, iimi, gcm sordu. Papaan ayaa kalkt. Gagasn, kanadna
smkrd. ki kere ksrp boazn temizledikten sonra iddianamesini okumaya balad:
- Sank konuan hayvann, yaplan bu kadar ihtar ve verilen gzdalarn hie sayarak, orman
kanu-
140
nunun btn maddelerini inemek suretiyle insan kalmakta direnmesi sonunda, kralmz aslan
tarafndan kendisinin orman kanunu erevesi iinde param para edilerek yenilmesi
emredildiinden, suu te-denberi bilinmekte olan sann paralanma cezasna arptrlmasn
diliyorum.
kz, sandaki katr, solundaki fille fsldatk-
tan sonra bana,
-Savcnn iddianamesini dinledin. Bir diyecein var m? diye sordu.
-Yksek jri makamn igal eden sayn kz, sayn fil, saygdeer katr ve pek sayn devekuu
da bilirler ki papaan ancak kendisine retilen szleri ezberler, anlamadan tekrarlar. Btn
bu szleri, sayn papaann kralnz aslandan renmi olduu muhakkaktr. Bundan tr...
Szm bitirmeden dinleyici hayvanlar,
- u aalk insan daha syletiyorsunuz. Brakn paralayalm, paralayalm... diye
barmaya baladlar.
Jri bakan, ayann naln krsye vurarak grlty durdurdu.
- Oybirliiyle yarglanmann gizli yaplmasna karar verildi, dedi.
-Aman, nasl olur? diye bardm. Sesime kulak veren olmad. Beni susturdular. Dinleyici
hayvanlar dar karld. Jri bakan,
HAYVANLAR MAHKEMES
141
- Tank manda gelsin, dedi.
eri alnan tank manda beni gstererek,
- Bu konuan hayvan, dedi, katildir. Btn oluu-mu ocuumu kesip yedii gibi, soyumu
sopumu da kesip yemitir. Kanma kan, canma can istiyorum.
Jri bakan,
- Syleyecek szn var m? diye sordu.
- Kendimi savunabilmek iin bir avukat tutacam, dedim.
Avukat tutabilmem iin oturuma on dakika ara verildi. ki kurt koluma girip beni mahkeme
alanndan dar kardlar. Btn hayvanlar benimle alay ediyorlard. stmde uan bir karga
tepeme uygunsuz iler yapyordu. Bu onlar daha ok gldryordu.
- Hayvan kardelerim, bana yardm edin, bir avukata ihtiyacm var, dedim.
Bir boa ylan,
-Savunman yaparm ama, cret olarak da seni yutarm, dedi. Bir ay geldi,
- Avukatln zerime alrm, ama ban da yerim, dedi.
Srtlan,
- Kolunu verirsen vekletini alrm, dedi. Avukatlk creti olarak kimi bacam, kimi gvdemi
yemek istiyordu.
Bir maymun geldi,
142
- Ben elbiselerinle yetinirim, dedi. stndeki btn elbiseleri, donuna kadar amarlarn
verirsen, ben avukatln yaparm, dedi.
rlplak kalana kadar soyundum. Neyim varsa maymuna verdim. Maymun elbiselerimi giydi,
kra-vatm takt.
- Bir de gzlkle anta olsayd, seni daha iyi savunurdum, dedi.
Yeniden yarglanma alanna alndk. Avukatm maymun,
-Sayn jri yeleri, btn tanklar dinlendikten sonra biz savunmamz yapacaz, dedi. Bakan,
-Tank eei arn! dedi. eri giren eek, yle konutu:
- Bu, dem Aleyhisselam olu konuan hayvan, bir avu saman karlnda, btn dnyann
ykn srtma ykler, bana tattrr. Onun da, mrnn sonuna kadar eekleri srtnda tama
cezasna arptrlmasn isterim.
Tank olarak dinlenen at da yle dedi: -Ben zgr bir hayvanken, beni ahra kapayp azma
gem vuran, zgrlm isteyince beni dizginleyen, bamszlm isteyince beni bir kaza
balayan, ite bu dem Aleyhisselam olu konuan hayvandr. Onun da ahra kapatlp, azna
gem taklp dizginlenmesini isterim!.. Tank koyun yle konutu:
-Ben yeryznn en sessiz, en susuz, en zavall hayvan olduum iin, boynuzumdan
kemiime, etimden gbreme, tymden stme kadar her neyim varsa alan, srtmdan
geinen bu konuan hayvann da, mrnn sonuna kadar srtndan geinilmesini dilerim.
Fareler kapana kstrdmdan, kpekler kendilerini aaladmdan, develer a susuz
braktmdan ikyet ettiler. Btn hayvanlar dinlendikten sonra sz sras savunmam
yapacak olan maymuna geldi. Avukatm maymun, ayaa kalkp ksrd, sonra sze balad:
-Pek sayn yeler!.. Mvekkilim o kadar ar sular ilemi, ve sululuu gerek tanklarn
anlattklarndan, gerek kendi uursuz suratndan o kadar belli olmutur ki, savunma iin
syleyeceim her sz gereksiz, yersiz kalmtr. Ancak u noktay gz nnde tutmanz rica
ederim. Sank, nnde sonunda bir insandr. Btn bu, tanklarn anlatt sular ilemek,
bakalarnn srtndan geinmek, ldrmek, ikence etmek, bomak, kesmek, hatta kendi
buluu silahlarla kendi kendini yok etmeye almak, onun insanlnn kanlmaz bir
sonucudur. Bir insandan, bunlardan baka daha ne beklenebilirdi? Tanr onu insan yaratmakla,
en byk cezasn vermi. Biz ona daha baka ne ceza versek, bunun yannda hi kalr.
Savunmamz bu kadardr. Adaletli yargnz bekliyoruz.
144
Jri yeleri fsldatlar. Sonra bakan, yargy bildirdi:
- Sann sular sabit grlm ve mrnn sonuna kadar insan kalarak, insanlnn suunu
ve kendisinden davac btn hayvanlarn ahini ekmesine oybirliiyle karar verilmitir.
Kan ter iinde uyandm. Bam dayadm masadan kaldrdm. Yanma bakndm. Sonra
aynaya baktm. Evet, hayvanlarn ahi tutmutu, ben bir insandm. Tpk koyun gibi, benim de
srtmdan geiniyorlard. Deve gibi yk tayor, eek gibi her yaplana katlanyordum. Btn
hayvanlarn ahi zerimde toplanmt. Evet, ben bir insandm, insan kalmaya da mahkmdum.
Gznz Aydn Efendim adl kitaptan
Uygarlk Tarihinden Bir Sayfa
LSnda Sayn Bakan Hoobert iyi insand. Sayn Bakan iyiydi ama, ne yazk ki evresindekiler
ktyd. Nedense bu iyi bakanlarn evresini de hep kt kiiler alyordu.
Sayn Bakan lkesini seviyordu. Sevilmeyecek gibi bir lke deildi ki. yle lkeyi babam da
sever. Drt ayr yerinde drt mevsimin ayn zamanda yaand bir lkeydi. rnein hyarla
portakal, kabakla prasa ayn sofrada bulunabilirdi.
Sayn Bakan halkn da seviyordu. Sevilmeyecek gibi bir halk deildi ki. yle halk babam da
sever. Vur azna, al lokmasn. Vur srtna, al hrkasn. Gk demez, hk demez, hak demez,
hukuk demez bir halkt. Sayn Bakan karsn da seviyordu. Sevilmeyecek gibi bir kar deildi
ki. yle kary babam da sever. Asmakaba kollar, paluze gerdan, ayva gibi gbek var
(bundan m isten gareolan), yandan arkl
146
kalalar (tiridine tiridine tiridine bandm), yeme de yannda yat...
lke iyiydi, halk iyiydi, Sayn Bakan iyiydi, Ba-kan'n kars iyiydi (Allah cmleye iyilik
versin), ancak ekonomik durum gayet eydi. Ekonomik durum gayet ey olunca, toplumsal
durum da bombozuk oluyordu. te sorun buydu: Ekonomik durumun gayet ey ve toplumsal
durumun da bombozuk olduunu Sayn Bakan'a hangi mangal yrekli yiit syleyecekti?
Mangal yrekli yiitler oktan mzelik olduklarndan, sylemek deil de, ancak tlatmak
gerektiine karar verildi. Bu nedenle yksek kurulun bir toplantsnda yrekli yelerden biri,
- t! diyerek tlatt. Sayn Bakan Hoobert,
- Kim o tlatan, bana neyi tlatmak istiyor? diye sordu.
Kimseden ses kmaynca Sayn Bakan,
- O tlatan kimse, erkekse ksn! diye grleyince, zayf bir ses duyuldu:
- Sayn Bakan'm, ben parmam tlatmtm.
- Bana tlatmak istediin nedir?
- lkemizde ekonomik durumun gayet ey ve toplumsal durumun da bombozuk olduunu,
buyzden halk arasnda kprdanmalar baladn arz etmek istemitim.
Sayn Bakan hemen zile bast. Gelen aycya,
UYGARLIK TARHNDEN BR SAY
FA
- Bize birer demli ay, bir de ekonomist getir! dedi. Sayn Bakan'n ekonomiden baka
bilmedii hi-biey yoktu.
Az sonra ayc nde, ekonomist arkada, toplant salonuna girdiler. ayc, yksek kurul
yelerine aylar datt.
Sayn Bakan, ekonomiste neden fiyatlarn boyuna ykseldiini, mal fiyatlarnn neden halkn
alm gcn atn, ekonomik durumun gayet ey ve toplumsal durumun da neden
bombozuk olduunu, neden halk arasnda kprdanmalarn baladn sordu.
Ekonomist,
- Sayn Bakan'm, dedi, ok yaknda halkn kprdanmasn nleyeceiz.
- Nasl nleyeceksiniz?
-Sayn Bakan'm izin verirlerse bunu bilimsel olarak aklayaym. Sayn Bakan sertleti:
- Yahu, bizim anlayacamz gibi anlatamaz msn? unu doru drst, adam gibi anlatsan
olmaz m?
- ylesini de anlatrm efendim.
- Anlat yleyse. -Bastne.
Ekonomist anlatmaya balad:
- Efendim, bugnk durumun neden bombozuk olduunu anlamak iin, uygarlk tarihinin
seyrini izlemek gerekir. nsan soyunun doaya egemen olmas
148
ve doa glerini kendi buyruu altna alp isteine gre kullanabilmesi kolay olmamtr.
rnein insan soyunun u yabanl hayvanlar nasl evcilletirip onlardan yararlandn bir
dnelim. Sanld gibi atalarmz ilk insanlar, aslan, kaplan, kurt gibi yrtc hayvanlar
evcilletiremedikleri iin eitmemi deillerdir. Bunlardan yararlanlamayaca iin, bou
bouna eitip evcilletirmeye uramamlardr; yoksa insan soyu, bir kar, bir yarar olsayd,
canavarlar bile eiterek evcilletirebilirdi. Buna karlk yararlanacaklar ok daha yabanl
hayvanlar eiterek evcilletirmilerdir. Bu yabanl hayvanlarn evcilletirilmesi, uslandrlmas,
yattrlmas kolay olmamtr; ok uzun zaman, yzyllar almtr. Bugn en uysal grnen
koyunun evcilletirilmesi bile hi de kolay olmamtr. Kocaba hayvanlarn, bugn kmes
hayvanlar dediimiz kanatllarn evcilletirilmesi iin yzyllar boyu uralmtr. Kedi de ok
zor evcilletirilebilen hayvanlardandr. Kpek, en sonra evcilletirildiinden, bu ge kaln
kapamak iin, btn teki hayvanlardan daha ok insana bal kalmtr.
Btn yabanl hayvanlar iinde evcilletirilmesi en zor olan, insan soyuna en zor ba eeni at
olmutur. At, bitrl insann buyruu altna girmek istememitir. Hayvanlar iinde zgrlne
en dkn olan attr; hayvanlarn en onurlusudur. Buyzden eitilirken hep bakaldran, aha
kalkan bir hayvan
olmutur. At eitmek iin insan soyu, binlerce ve binlerce yl, kuaklar boyunca uramtr.
Sayn Bakan bata olmak zere, yksek kurul yelerinin ileri gemi, uyuklamaya
balamlard.
Bakan,
- At, eei brak da konuya gel, halk neden kprdanmaya balad, neden durum gayetle ey
ve bom-bozuk, onu anlat... dedi.
Ekonomist konumasn srdrd: -Atn evcilletirilmesi serveni, halkn kprda-nlarn nasl
nleyeceimizi bize retecektir Sayn Bakan'm. Atalarmz ilk insanlarn topluluklarndan
birinde yle bir adam vard ki, o dolaylardaki maaralarda yaayan insanlarn bycs,
danss, falcs, arkcs, gelecek bilicisi, hereyiydi, bilgeydi. Bu Bilge, insanlarn yklerini
tatmak, stlerine binerek biyere abuk gitmek, avda, savata ve daha pekok ite kullanmak
ereiyle hayvanlarn en onurlusu ve zgrlne en dkn olan, at evcilletirmek iin
eitmeyi dnd. Atn yerini baka hibir hayvan tutmuyordu. Eek, at kadar koamazd.
Manda, at kadar evik deildi. stelik atn eti yenir, st iilirdi. Bilge geyik boynuzundan
borusunu ttrerek blgedeki maaralarda yaayanlar, toplant alannda toplad. Biri dii, biri
erkek, bir ift at tutmalarn syledi. Atlarn nasl tutulacan da anlatt. Yumuak ve uzun
dallardan ve dayankl yapraklardan uzun halatlar, ipler ve alar rdler. Sonra at avr
150
ktlar. Yabanl atlarn yaad dalar, ormanlar drt bir yandan sarp kuattlar.
emberlerini da-ralta daralta atlara yaklatlar. Bu sarma ve kuatma gnlerce ve gecelerce
srd. Yabanl atlarla, atalarmz olan o zamanki ilkel insanlar arasnda amansz bir savam
balad. Hayvanlarn en onurlusu olan at, onurunu korumak iin hibir hayvana saldrmaz,
belalardan kaard. Onun savunmas hep kamakt. Saldrgan insanlardan da kayordu. Kaa
kaa, kurtulan kurtuldu. Ama yavrulu bir ksrak, tayn brakp kaamad; aygr da ksran
brakp kaamad. lkel insanlar, tayyla birlikte ksra ve aygr kuatp evirmilerdi, emberi
gittike daraltyorlard. Aygr karayaz donlu ve ak aktmalyd. Ksrak aldoru ve bir aya
sekiliydi. Tay, demiri krd.
Saldrgan atalarmz ipleri kement yapp atlara frlattlar. Tayn tehlikede olduunu gren ksrak
yle bir kiniyordu ki, atalarmz ilkel insanlar bile ksran kinemesinden titrediler; ne denli
ilkel olsalar, yine de insandlar. Gne nlar sarsnda, yelesinde l l yansyan aldoru
ksrak, insan emberinin daraldn grp kementlerle yakalanacan anlaynca, yeri g
inleten bir kinemeyle iki art aya stne dikilip aha kalkt; sonra yle bir atlayp srayarak
kendisini evirenlerin stlerinden at ki, rzgrndan devrilenler oldu. Karayaz aygrsa, bir o
yana bir bu yana koup kinedi, kpk kpk kpklendi, sonra ifteler atarak be on insan
devirip emberi yard,
UYGARLIK TARHNDEN BR SAYFA
151
te geti, kala kala emberin ortasnda tay kalmt. Ksrak, yavrusunun yakalanacan
anlaynca uzaklara gidemedi, insan emberinin dolaylarnda dnp durdu. Kendisini
yakalamaya alanlardan nne geleni kapt, ardna geleni tepti.
nsanlar, iplerle, alarla, kementlerle tay yakaladlar kskvrak. Sonra aygrn ve ksran
ardna dtler. Ksrakla aygr, kuyruklar uuarak, yeleleri savrularak, kayalardan kayalara
atlaya atlaya, tepeden tepeye sraya sraya katlar; gece olup da karanlk basnca ormana
sndlar. zlerini yitirip insanlardan kurtulabilirlerdi. Gel gr ki, ksrak tayn brakp oralardan
ok uzaklaamad. Ertesi gn, daha gn aarrken orman kuatan insanlar, byk ve amansz
bir savamdan sonra, kementler atarak, alar kurarak, ipler gererek aygr da, ksra da
kskvrak yakaladlar. Gerekten savam kanl olmutu. Bu savam srasnda insanlardan
otuzu lm, elliye yakn da yaralanmt. Ama herzaman olduu gibi utku yine insannd.
Heryanndan baladklar aygrla ksra ve tay srye srkleye bir maaraya gtrdler.
Bilge balarnda olmak zere, onlarn evresinde o gece sabaha dek arklar syleyip dans
ettiler, ot ve toprak boyalaryla yzlerini ve gvdelerini boyayp dansla, arkyla lgnca
elenip trenler yaptlar.
Sayn Bakan Hoobert'le Yksek Kurulun teki yeleri, anlatnn cokulu yerleri gelince baya
cokulandlar. Ekonomist anlatmasn srdrd:
152
I
- Ksra, aygr ve tay evcilletirmek iin, Bilge her ne dediyse yaptlar, ama baaramadlar.
teki yabanl ve en yrtc hayvanlar evcilletirmede kullandklar btn yntemleri kullandlar,
yine baar elde edemediler. Ne yaptlarsa atlara ba ediremediler. Hep balar yukarda, hep
kulaklar dik, hep yeleleri savrulur, hep kuyruklar uarlyd. Ba emiyorlard.
Sayn Bakan Hoobert, anlatnn yle cokusuna kaplmt ki, bunun niin anlatldn,
durumun gayet ey ve bombozuk olduunu filan unutmutu. Boaz kuruduu iin bir yudum
su iip konumasn srdrd ekonomist,
- Hayvanlarn en onurlusu olan atlar, bunca eitime ve eitimin hertrlsnn uygulanmasna
karn, yine ba emeyince, Bilge, artk burada insanlk onurunun sz konusu olduunu, atlara
kesinlikle ba edirmek zorunda olduklarn syledi. Atlarn onurunu krmak iin son umara
bavurdular; Bilge buyurdu: "Yemlerini, sularn azaltacaksnz. Hergn daha az yem ve su
vereceksiniz; taa ki o dik balar eilene, onurlar krlp uysallancaya dek."
Byc, arkc, maara duvar ressam, falc ve bilici olan Bilge'nin buyruunu yerine
getirdiler. Ayaklarndan, boyunlarndan bal olan atlara hergn daha az ot, daha az su verildi.
Yabanl ve zgrlklerine dkn atlar bika kez balarn koparmay baardlarsa da yeniden
daha salam iplerle daha sk balandlar. de ala, susuzlua dayanyordu.
Ama ne yazk ki tay, ksrak ve aygr kadar dayanamad. Ba da emedi. Dik balln canyla
deyip ld. Ksrakla aygr dayanyordu hl. Hl kprdandklarn gren Bilge, atlarn hergn
says artrlarak kamlanmasn buyurdu.
Dayaktan ve alktan ksrak da, at da km, bitmiti. O l l yanan gzleri buzlucam
donukluu alm, prl prl tyleri nce matlam, sonra dklmt. Kaburga kemikleri
birbirine gemiti. Kuyruk kllar dklm, yeleleri sarkmt. ncelmi boyunlarn
kmldatacak, yle bir kiner gibi olsalar hemen srtlarnda kamlar saklyordu. Kam
yaralarndan kanlar szyordu. Kamya, ala, susuzlua ilk ba een ksrak oldu; ba eince
suyu, yemi artrld, kamdan kurtuldu. Ama aygr hl direnmekteydi. Ala, susuzlua,
kamya karn, aradabir kiniyordu yine.
Bunun zerine Bilge, aygrn bsbtn onurunu krmak iin, erkekliinin sklerek idi
edilmesini, ama bu ilemin ksran gz nnde yaplmasn buyurdu. Ksran gz nnde,
aygrn hayalarndan yumurtalarn skp aldlar. Bu aygra son vuru oldu, onuru krld.
nsann buyruu altna girdi. Bilge, "imdi oldu, atn onurunu krdk ve insann onurunu
kurtardk. Utku, insan soyunun! imdi binin atn srtna, koturun; imdi ykleyin srtna yk
gtrn; imdi sap stn iin; imdi atlayp srtna ava gidin; imdi atn srtnda dmannz
kovalayn ve
154
ondan kap cannz kurtarn," dedi. Bana yular geirdiler, azna dizgin vurdular, at ba
edi.
Ekonomist ksa bisre susup nce Sayn Bakan Hoobert'in, sonra tekilerin yzlerine teker
teker bakt, sonra seslemlerin zerine basa basa yle dedi:
- Bilmem, aklayabildim mi, anlatabildim mi Sayn Bakan'm?
Sayn Bakan ve tekiler anlald anlamna balarn salladlar. Sayn Bakan,
- Herey anlald, teekkr ederim, dedi. Herey iyice anlaldktan sonra, hemen orada,
bata ana gereksinim maddeleri olmak zere here-ye yzde yediyle yzde yirmi arasnda yeni
bir zam daha yaplmasna ve ceza yasasndaki kimi maddelerdeki cezalarn biraz daha
arlatrlmasna karar verildi.
Kalpazanlk Bile Yaplamyor adl kitaptan
I
indekiler
Hazinedeki Pasl Teneke.............................................5
nsan Olun Yavrularm............................................13
lerleyelim, Ykseldim, Kalkmalm.......................19
Paldr Kldr.............................................................28
Devletleraras Dostluk likileri..............................40
Yeil Renkli Namus Gaz Operas...........................54
Laf Neresinden Duyuyor.........................................84
Ben de Senin..............................................................91
Yanbast Fettah Paazade
Sarsak Mecdi Beyin Kk.................................98
Ah Biz Eekler.........................................................103
Deliler Boand........................................................110
Bir Gnlk Yumurtann Hayat............................133
Hayvanlar Mahkemesi............................................137
Uygarlk Tarihinden Bir Sayfa...............................145
Aziz Nesin
(Mehmet Nusret Nesin)
(20 Aralk 1915, Heybeliada, stanbul 6 Temmuz 1995, eme, zmir)
BTN KTAPLARI
Roman: Kadn Olan Erkein Hatralar (1955), Dml Mendil (1955), Gol Kral (1957), Erkek
Sabahat (1957), Sakran (1959), Zbk (1961), imdiki ocuklar Harika (1967), Tatl Bet
(1974), Surname (1976), Yaar Ne Yaar Ne Yaamaz (1977), Tek Yol (1978).
yk: Parti Kurmak Parti Vurmak (1946), Geriye Kalan (1953), t Kuyruu (1955), Yedek
Para (1955), Fil Hamdi (1956), Damda Deli Var (1956), Koltuk (1957), Kazan Treni (1957),
Deliler Boand (1957), Mahallenin Ksmeti (1957), lm Eek (1957), Hangi Parti Kazanacak
(1957), Toros Canavar (1957), Memleketin Birinde (1958), Havadan Sudan (1958), Bay
Ddk (1958), Nazik Alet (1958), Gdgd (1958), Aferin (1959), Kr-d (1959), Mahmut
ile Nigr (1959), Hoptirinam (1960), Gzne Gzlk (I960), Ah Biz Eekler (I960), Yz Liraya
Bir Deli (1961), Bir Koltuk Nasl Devrilir (1961), Biz Adam Olmayz (1962), Yeil Renkli Namus
Gaz (1964), Sosyalizm Geliyor Savulun (1965), htilali Nasl Yaptk (1965), Rfat Bey Neden
Kanyor (1965), Vatan Saolsun (1968), nsanlar Uyanyor (1972), Hayvan Deyip de Geme
(1973), Seyyahatname (Duyduk Duymadk Demeyin) (1976), Byk Grev (1978), 70 Yam
Merhaba (1984), Kalpazanlk Bile Yaplamyor (1984), Mainli Kz in Ev (1987), Nah Kalknrz
(1988), Ryalarm Ziyan Olmasn (1990), Akm Dinimdir (1991), Gznz Aydn Efendim
(1997), Herkesin i Gc Var (2005).
Oyun: Biraz Gelir misiniz (1958), Bir ey Yap Met (1959), Toros Canavar (1963),
Ddklerle Fraclarn Sava (1968), Karagz Oyunu (1969), iu (1969), Tut Elimden
Rovni (1970), Hadi ldrsene Canikom (1970), Be'Ksa Oyun (1979),
T 158
Bir Zamanlar Memleketin Birinde (1992), Baarlarm Karlarma Borluyum (1992), Sait
Hopsayt (1992), Yaar Ne Yaar Ne Yaamaz (1992).
An: Bir Srgnn Anlar (1957), Byle Gelmi Byle Gitmez I-Yol (1966), Poliste (1967),
Byle Gelmi Byle Gitmez II-Yokuun Ba (1976), Sulanan ve Aklanan Yazlar (1982),
Benim Delilerim (1984), Salkm Salkm Aslacak Adamlar (1987), Bulgaristan'da Trkler,
Trkiye'de Krtler (1989), Onursal Doktor Olamamann Byk Onuru (1993), Mum Hala
(1996), Byle Gelmi Byle Gitmez III - Yoku Yukar (1996), Bir Vicdan Davas (1998).
iir-talama: Azizname (1948), On Dakika (1957), Sondan Baa (1984), Seviye On lme Be
Kala (1986), Kendini Yakalamak (1988), Hoa Kaln (1990), Bir Ak Var, Bir de lm (1992),
Hazreti Dangalak (1992), Sivas Acs (1995). Aratrma-deneme-sylei: Mizah Hikyeleri
Antolojisi (1955), Nutuk Makinesi (1958), Az Gittik Uz Gittik (1959), Merhaba (1971),
Cumhuriyet Dneminde Trk Mizah (1973), Dnya Kazan Ben Kepe I - Irak ve Msr (1977),
Dnya Kazan Ben Kepe II - Alamanya (1983), Ah Biz dlek Aydnlar (1985), Soruturmada
(1986), nsanlar Konua Konua (1988), Korkudan Korkmak (1988), Sora Sora Cennet
Bulunur (1990), Bir Tutam Aydnlk (1994), Bir Dokun Bin Dinle (1994), uvala Doldurulmu
Kediler (1995), Trkiye arks Nzm (1997), Okuduum Kitaplar (2001).
Mektup: Aziz Nesin-Ali Nesin Mektuplamalar (1994-1995), Aziz Nesin-Tahsin Sara
Mektuplamalar (1995), Aziz Nesin-Meral elen Mektuplamalar (1998), Aziz Nesin-Saliha
Sche-inhardt, Mektuplar (1999).
ocuklar iin: Monologlar (1949), Uyuana Tosunum (1971), Bu Yurdu Bize Verenler (1975),
Borlu Olduklarmz (1976), Prtlatan Bal (1976), Aziz Dede'den Masallar (1978), Ben de
ocuktum (1979), Ant Dikilen Sinek (1982), Nasrettin Hoca Gltleri (1991).
T 159
-beri
-buuk
aradabir
arasra
arayer
ardarda
azbiraz
azok
azkald
azkalsn
bastne
beribenzer
bibakma
bibana
biok
Aziz Nesin'e zg balca yazm biimleri
bidolu
bign
bika
bikez
birara
birarada
birdenbire
biriki
bisre
biey bitakm bitane bitek
biyana
biyer
buyzden
candarma
cgara
okaz
enaz
enok
epiy
fotoraf
glegle
hangibir
herbir
herbiey
hergn
herhangibir
herhangibiri
herneyse
herey
hertrl
heryan
heryer
herzaman
hibiey
hikimse
hogeldin
hobulduk
stanbul
ikidebir
igren
kravat
kimbilir
nara
pekaz
pekok
saol
Sivas
tiren
varol
yada
yazyla gsterilen her say bitiik
Gerekleen topya NESN VAKFI OCUK CENNET
Aziz Nesin'in kaleminden Nesin Vakf
Bilimsel yazlarda Nesin Vakf
Vakfa Emei geenlerin azndan Nesin Vakf
Vakf ocuklarnn gzyle Nesin Vakf
Aydnlarn gzyle Nesin Vakf
lk kez yaymlanan fotoraflarla
Yaknda kitaplarda
BRLKTE YAADIKLARIM BRLKTE LDKLERM
Adnan Veli Kank'tan Yusuf Ziya Orta'a
Aziz Nesin dostlarn anlatyor.
Attil lhan, Bedri Rahmi Eybolu, Behice Boran, etin Altan, lya Ehrenburg, Kemal Tahir,
Orhan Kemal, Sabahattin Ali, Yaar
Kemal ve daha onlarca tannm isim. Aziz Nesin'in gn gnne kaleme ald yazlar ilk kez
gn na kyor.
Yaknda kitaplarda
sayfa filmleri:As Kadky Matbaas 0216 545 25 40
1972'de kurulan Nesin Vakf, ortalama 40 ocuu ve 20 alanyla, gnllleri de sayarsak 70
kiilik cvl cvl bir ailedir. Vakfn ana binas atalca'da, 15 dnmlk yemyeil bir bahe
iindedir. Her ocuun ayr bir odas vardr, ilk ve orta eitimdeki ocuklarmz atalca'daki
devlet okullarnda okurlar. Yksek retimdeki genlerimiz, bulunduklar kentlerde, varsa
Nesin Vakf'nn evlerinde, yoksa kiralanan bir evde ya da yurtlarda kalrlar.
lkokul ana girmeden vakfa giren ocuklar bir meslek edininceye, daha dorusu kendi
ayaklar stnde duruncaya dein, vakfn korumas altndadr.
Nesin Vakf'nda neredeyse yok yoktur. Yirmi be bin kitaplk ktphanesi, tiyatro salonu,
yzme havuzu, spor ve oyun alanlar, seramik atlyesi, mzesi, bilgisayar odas, hayvanlar
(inek, koyun, kei, tavuk, gvercin, tavan, hindi, rdek, tavuskuu...) eit eit meyve
aalar, sebze baheleri, marangozhanesi...
Ve elbette Aziz Nesin her zaman bizimle birliktedir. Nesin Vakf'nn gelirleri, Aziz Nesin'in
yaptlarnn telif haklarndan, Nesin Vakf'nn konutlarnn kiralarndan ve balardan
olumaktadr.
ISBN 975-9038-74-9
789759 038748
NESN

You might also like