You are on page 1of 1799

1

1 ALAK [EMBRIYON]
SURESI


ALAK SURESI'NE GIRIS
Adini ikinci ayetinde geen alak szcgnden alan bu sure, Mekkede inen ilk suredir.
Alak suresini btn incelikleriyle anlamak, onun indirilen ilk sure oldugunu bilmek ve bunu
dikkate almakla mmkndr. Edebiyattaki "mukaddime usulne kiyas edilerek bu sureye
"Kuran'in nsz" de denilebilir. Bu zelligi dikkate alindiginda, surenin ibaresinden,
isresinden, delletinden ve iktizasindan hareketle Kuran'in btnne ulasmak; Kuran'da ne-
ler bulundugu, Kur'an'in neler ierdigi hakkinda genel bir kanaate varmak mmkndr.


Bu sure ile Yce Allah, Muhammed'i muhatap alip ona konusmustur. Tek tarafli bir hitap olan
bu konusmayla, Muhammed b. Abdullahi tm insanliga gnderdigi Islam Dininin son
peygamberi olarak grevlendirmistir. Bu sure ile ona ilk mesajlarini vahyetmis, bu mesajlarin
geregini yerine getirme konusunda peygamberinin zihninde olusan bazi sorulari da
gidermistir. Ierigini daha iyi anlayabilmek iin surenin yukarida sayilan zelliklerini
dikkatten uzak tutmamak gerekir.

Ayetlerin Inisleriyle Ilgili Meshur Rivayet

Peygamberimize ilk vahyin gelisiyle ilgili rivayet syledir:
Bize, Yahya b. Bkeyr, ona Leys, ona Ukayl, ona Ibni Sihap, ona Urve b. Zbeyr, Urve de
mminlerin annesi Ayse'den tahdis etti. Mminlerin annesi Ayse syle dedi:
Raslllah'a ilk vahyin baslayisi, uykuda dogru rya grmekle olmustur. Her grdg rya
sabah aydinligi gibi ortaya ikardi. Sonralari ona yalnizlik sevdirildi. Hira dagindaki magaraya
yalnizliga ekilir, belirli gecelerde ailesinin yanina gelinceye kadar ibadet ederdi. Tekrar yiyecek
iecek alir, yine giderdi. Tekrar Hadice'nin yanina dner, yiyecek iecek tedarik edip yine giderdi. Ta
ki vahiy gelene kadar...
Birgn Hira magarasinda iken melek ona geldi, '' oku dedi. O da ,'-- '-' '- Ben
okuyucu degilim dedi. Peygamber buyurdu ki: O zaman melek beni alip takatim kesilinceye kadar
sikistirdi. Sonra beni birakip yine, '' oku dedi. Ben de ona, Ben okuyucu degilim dedim. Yine
beni alip ikinci defa takatim kesilinceye kadar sikistirdi. Sonra beni birakip yine, '' oku dedi. Ben
yine, Ben okuyucu degilim dedim. Sonra beni nc defa sikistirdi. Sonra birakip:
Yaratan Rabbinin adiyla oku! Insani kan damlasindan yaratti. Oku! Rabbin en byk
cmertligin sahibidir.
Bunun zerine Rasulllah, bu ayetlerle yregi titreyerek Hadice'ye dnd. _-,' - _-,' - Beni
sarip rtnz, beni sarip rtnz! dedi. Korkusu gidinceye kadar vcudunu sarip rttler. Ondan
sonra, olanlari Hadice'ye haber verdi. Kendimden korktum dedi. Hadice de:
Hayir, vallahi. Allah seni ebediyen rsva etmez. nk sen, yakinlarina sila yaparsin,
acizlerin isini grrsn, fakire yardim eder, kimsenin kazandiramayacagini kazandirirsin. Misafiri
agirlarsin. Hak vekillerine yardimci olursun dedi. Ve hemen Peygamberi alip amcasinin oglu
Varaka'ya gtrd. Bu kisi cahiliye dneminde Hiristiyan olmus bir kisi idi. Ibranice yazi yazmasini
bilir, Incil'den Allah'in diledigi kadar bazi seyleri Ibranice yazardi. Ve krd. Hadice, Varaka'ya:
Amcaoglu dinle! Kardesinin oglu ne sylyor? dedi. Varaka:
Ne var kardesimin oglu? diye sorunca, Rasulllah, grdg seyleri ona haber verdi. Bunun
zerine Varaka:
2
O grdgn, Allah'in Musa'ya indirdigi Namus'tur. Ne olurdu, senin davetin gnlerinde ben
de gen olsaydim. Kavminin seni ikaracaklari/hicrete zorlayacaklari zaman sag olsaydim. Bunun
zerine Rasulllah:
Onlar beni ikaracaklar mi? diye sordu. O da:
Senin gibi bir sey getirmis [vahiy teblig etmis] bir kimse yoktur ki dsmanliga ugramasin.
Sayet senin davet gnlerine ulasirsam sana son derecede yardim ederim dedi. Ondan sonra ok
gemedi, Varaka ld. Ve bir mddet vahy kesildi.
1

Alak suresi simdiye kadar bu rivayet dogrultusunda anlasilmaya alisilmistir. Oysa
ayetleri anlamanin en iyi yolu, onlari Kuranin diger ayetleriyle aiklama ilkesinden hareket
ederek sureyi Kuranin genel erevesi iinde anlamaya alismaktir. Bu ilke, ncelikle
vahyin baslangicini anlatan ve yukarida zeti verilen meshur rivayetin Kuran isiginda
dikkatle incelenmesini gerektirir. Bu incelemenin bizi ilk elde ulastiracagi sonular sunlardir:
Ilk vahiylerin uyku esnasinda inmedigi Kuran ile sabittir.
(Necm/11-13) Rivayette iddia edildigi gibi ilk vahiyler ryada inmis ise, bunun Alak
suresinden nce vuku bulmus olmasi ve o ryada inen vahye ait baska ayetlerin de bulunmus
olmasi gerekir. Byle bir seyin kabul ise vahyin eksik toparlandiginin kabul olur ki, bu hem
tarih belgelere hem de Rabbimizin kitabini koruma vaadine ters dser. Ayse'den rivayet
edilenler dogru ise, rivayette sz edilen vahiyler ancak Ayse'nin olaylari hatirlayabilecegi
aga ve peygamberimizin evine dhil oldugu dneme ait olabilir.
Rivayet, Ayse'nin agziyla, sanki Ayse olaylara tanik olmus ve anlatmis gibi aktarilmis,
genis bilgi verilmemistir. Hlbuki herkes tarafindan bilinmektedir ki, ilk vahiyler geldiginde
Ayse kk bir ocuktur.
Peygamberimiz, kendisine ilk vahiy geldiginde korkmamis, rpermemistir. (Necm/13-
17) Varaka gaybi bilmez, bilemez. Bu rivayette Varaka, tahminin de tesinde, kehnette
bulunmaktadir. Rivayetin peygamberlerin z yurtlarindan ikarilmasiyla ilgili bu blm
Ibrahim suresinin 13. ayetinden alinmis gibi grnmektedir. Bylece Rabbimizin degismez ve
sphe gtrmez beyani Varaka'ya isnat edilmistir.


13,14
Ve kfirler; Allah'in ilhligini ve rabligini bilerek reddeden kimseler, elilerine: Ya sizi
kesinlikle yurdumuzdan ikaracagiz, ya da kesinlikle bizim dinimize/ yasam tarzimiza
dneceksiniz! dediler. Rableri de elilerine: Biz sirk kosarak yanlis; kendi zararlarina is yapanlari
kesinlikle degisime/ yikima ugratacagiz ve onlardan sonra sizi kesinlikle o yere yerlestirecegiz. Bu,
makamimdan ve tehdidimden korkan iindir diye vahyetti.
(Ibrahim/ 13,14)


88,89
Toplumundan byklk taslayan ileri gelenler dediler ki: Ey Suayb! Ya seni ve seninle
beraber inananlari kentimizden kesinlikle ikaririz, ya da bizim dinimize/ yasam tarzimiza
dnersiniz! Suayb, dedi ki: Istemesek de mi! Allah bizi ondan kurtardiktan sonra tekrar sizin
dininize/yasam tarziniza dnersek, kesinlikle Allah'a karsi yalan uydurmus oluruz. Rabbimiz Allah'in
dilemesi disinda ona geri dnmemiz bizim iin olacak sey degildir. Rabbimiz bilgisi ile her seyi
kusatmistir. Biz sadece Allah'a gvenip dayandik. Ey Rabbimiz! Bizimle toplumumuz arasinda hak
ile hkmet. nk Sen hkmedenlerin en hayirlisisin!
(Araf/ 88, 89)


86
Ve sen Kitab'in sana vahyedilecegini/indirilecegini ummuyordun. O, ancak Rabbinden bir
rahmet olarak verildi. yleyse sakin kfirlere; Allah'in ilhligini ve rabligini bilerek reddedenlere
arka ikma/ yardimci olma.

1
(Sahih-i Buharinin Vahy Kitabinda nakledilen 3 numarali rivayet)

3
(Kasas/86)

Kuran'a gre ilk vahiy Hira Magarasi'nda degil, Mescid-i Aksa'da; Cennetul-Me'v
denilen yerde gelmistir. Hira magarasi ile ilgili rivayetler, hem Peygamberimizi hem de vahyi
rencide eder.
Bu rivayet dogruysa, Kuran'da tam tane "ikra" szcgnn eksik oldugunun kabul
edilmesi gerekir.
Eger bu rivayet dogru sayilirsa, ilk mmin, ilk mslman Peygamberimiz degil,
En'm/l4, l63 ve Zmer/12'nin hilfina Hatice olur.

Rivayetteki "bir mddet vahiy kesildi" ifadesi karsimiza bir de "fetret" problemini
ikarmaktadir. Szlk anlami olarak, "bir eviklikten sonra gevseme, sertlikten sonra
yumusama, gllkten sonra gelen zayiflik, aralik, bosluk" demek olan fetret,konumuz
itibariyle "tebligsiz dnem" anlamina gelir. Bu "tebligsiz dnem"in ne kadar srdg ri-
vayetten rivayete degismektedir; 12, 15, 25, 40 gn, hatta 3 sene srdgn iddia eden
rivayetler vardir. Bu rivayetler, Fetret'in sebepleri konusunda da birbirleriyle eliskili bir
esitlilik arz ederler. Fetret'e, yani vahyin kesildigine ve bunun sebebine dair rivayetler
gvenilir olmaktan ok uzaktir.
Fetretin nedenlerine dair Raz'nin naklettigi su grsler, konuyla ilgili rivayetlerin
neden gvenilir olmadigini gsterecek niteliktedir:
1- Ehl-i Beyt iinde tirnagi uzun olanlar varmis.
2- Peygamberimiz bir savasta ayagini tasa vurup kanatmis, bunun zerine Sen,
kanayan ve karsilastigi sey Allah yolunda sayilan bir parmak misin? diye sizlanmis. Allah da
buna kizmis, vahyi kesmis.
Oysa bu olay, Sahih-i Buhari'de baska konular dolayisiyla yer alan ve ilk vahiylerin
gelmesinden yillar sonrasina ait bir olaydir.
3- Peygamberimizin evinde, torunlari Hasan ile Hseyin'e ait kpek yavrulari varmis.
Bu nedenle, bir melek olan Cebrail peygamberimizin evine girememis.
Oysa peygamberimizin kizi Fatima, Ehli Snnet kaynaklarina gre vahyin
baslangicinda henz bes yaslarinda bir ocuktu. Sia kaynaklarina gre ise peygamberimizin
nbvvetle grevlendirilmesinden bes yil sonra dnyaya gelmistir. Esi Ali ile evlenmesi ise
hicretin ikinci yilinda gereklesmistir. Ilk vahiyler sirasinda ocuk olduklari iddia edilen
Hasan ve Hseyin, gerekte hicretin ikinci yilindan sonra dnyaya gelmislerdir.
4- Yahudiler peygamberimize Zlkarneyn ve Ashab-i Kehf hakkinda sorular
sormuslar, peygamberimiz de yarin cevap vereyim demis fakat Insaallah dememis.
Halbuki Zlkarneyn ve Ashab-i Kehf'ten Kur'an'da ilk defa 69. sure olan Kehf
suresinde sz edilmektedir. Alak suresi ile Kehf suresinin inisleri arasinda en az on yillik bir
zaman farki vardir.
Gerekte fetret denen byle bir dnem yasanmamis, vahiy kesintisiz olarak devam
etmistir. Aslinda Duh/3 ayeti, fetret konusuna malzeme yapilmistir. Birok evirmen ve
yorumcu bu ayeti, Rabbin seni terk etmedi ve sana darilmadi seklinde anlamis ve ilk vahiyle
bu ayet arasinda bir fetret dneminin bulundugu kanisina varmistir. Oysa Duh suresi, inis
sirasi olarak 11. suredir. Eger bu kabulleri dogru olsaydi, ilk vahiyden sonra -bu ayete kadar-
hi vahiy gelmemis olmasi veya Duh suresi'nin 2. sure olmasi gerekirdi.
Sz konusu ayetin dogru anlami, Rabbin sana darilmayacak ve seni birakmayacak
(Duh/3) seklindedir. Yani, bu ayetle Peygamberimiz ve misyonu kesin bir dille teminat
altina alinmistir. Bu ayetteki ifadeler, ayetin ierigine kesinlik kazandirmak [olacagin kesinli-
gini tembih] maksadiyla gemis zaman kipiyle gelmistir. Kuran'da bunun, -Ay'in yarilmasi
gibi- yzlerce rnegi vardir. Duh suresi'nin sz akisi da buna dellet etmektedir.
4
Bu surenin inis sebebi, Rabbimizin rahmet ve hidayeti kendine yazmis [farz kilmis]
olmasidir. Daha sonraki ayetlerden grenecegiz ki Rabbimiz, Rahman ve Rahm olmasinin
bir geregi olarak rahmeti kendi zerine bor kilmistir (En'm/12, 54); hidayeti zerine
yazmistir (Leyl/12, Nahl/9); her canliya rizik vermeyi zerine bor kilmistir (Hd/6).

Yeryznde zgrlkler ortadan kaldirilarak insan onuru ayaklar altina alinip
birtakim ilhlar, rabler olusturuldugu, sirk, haksizlik, yanlis isler ve kargasa
yayginlastigi, dogadaki denge bozuldugu dnemlerde Allah, rahmeti geregi
mdahale edip o toplumlara eli gnderip kitap indirir. Allah, rahmeti zerine bor
kabul etmistir. Iste Mekke'de bu kosullar altinda Muhammed eli seilip vahye
muhatap olmustur.

Bu isleri kendine farz kilan Rabbimiz, insanlara hidayet etmeyi [dogru yola
kilavuzlamayi]; onlara akil ve vicdan vermek, peygamber gndermek ve kitap indirmek
suretiyle yerine getirmistir.
Yce Allahin hangi sartlarda toplumlara peygamber gnderdigi, Kuran'in birok
suresinde dogrudan ya da dolayli olarak dile getirilmektedir.
Allahin yozlasmis toplumlara peygamberler gndermesi konusundaki ilah snneti
geregi, tm insanlik genel bir hidayet agrisina muhta bir durumdaydi. O gnn
Mekke'sinde de din inan yozlasmis, bu yozlasma ve bozulmalar sonucu yzlerce tanrisi
bulunan msrik bir kitle olusmustu. Bu kitlenin giderek tgt bir sistemle kaynasmasi,
dogrudan sirk inancinin bir sonucuydu. Her tgt sistemde oldugu gibi, orada da alt
kesimdeki insanlari hor ve hakir gren yeni firavunlar ve kstah asilzadeler tremisti. Bunlar
kendi rabliklerinin ve kurduklari dzenlerin sarsilmamasi iin ihtirasla gayret
gstermekteydiler.
Byle bir ortamda dogmus ve byms olan Muhammed b. Abdullah, o toplumdan biri
olmasina ragmen farkli bir uygulamaya tbi tutulmus, Rabbinin zel nimetine mazhar
olmustu. Onun henz peygamber olmadan mazhar oldugu bu nimet, Allah'in tektanrici bir
mslman olan Ibrahim (as)e de verdigi "dogruyu bulma yetenegi"nin ona da bahsedilmis
olmasiydi (Enbiya/51).
O, kendisine bahsedilen bu anlama ve kavrama yetenegi sayesinde dalletten kurtulmus,
tevhd mcadelesi veren, bu ugurda toplumuyla terslesen bir kimlige brnmst. Artik
onlardan biri degildi, aksine onlarin sirkini ve tgt dzenlerini protesto ediyordu.
O tarihte Kbe, Mekkelilerin halka aik parlamentosu, ibadet merkezi idi. Kbede
yaptiklari ibadetler; beytin iriliplak tavaf edilmesi, islik alarak ve el irparak gsterisle
salat ikame edilmesi seklindeki yozlasmis ibadetlerdi (Enfl/35). Kbenin ii ve evresi,
sahte tanrilarin yzlerce heykeliyle doluydu. Idare ise yresel firavunlar mesabesindeki
Darun-Nedve yelerinin kontrolndeydi. Ne var ki, artik aralarinda onlara karsi koyacak
kimsesiz bir adam vardi: Muhammed b. Abdullah.
Kbenin Arablar arasindaki islevini de dikkate alarak, bir karsilastirma ve tespit yapmak
iin nce o gnn Mekke'sinin emiri, kermi Ebu Cehl'i, sonra da yine Mekke'de dogmus-
byms Muhammed b. Abdullah'i dsnmek gerekir.
Bu hal ve sartlar iinde, Muhammed b. Abdullah bir gece Kabe'de salat etme; birin
aydinlatma, sosyal destek saglama girisiminde bulunmus fakat bu arzusu Eb Cehl tarafindan
engellenmisti. (Alak/9-10). Bakara/185'e gre Ramazan ayi iinde yer alan bu gece,
Duhn/3'teki adiyla "Mbarek Gece", Kadr suresi'ndeki adiyla "Kadr Gecesi"dir. Alak/9-
10'da bahsedilen "kul", ittifakla Muhammed b. Abdullah'tir.
5
Bu tartisma ve salattan engelleme sonrasinda Muhammed b. Abdullah, bulundugu
Mescid-i Haram'dan Mescid-i Aksa'ya yrr. Nitekim bu olay Isr/1'de, "Yrten... Allah
tarafindan yrtlen" ifadeleriyle anlatilir,
Mescid-i Haram'i biliyoruz, ama Mescid-i Aksa neresidir?
Kuran'da geen Mescid-i Aksa, bugnk bildigimiz Kuds'teki Mescid-i Aksa degildir.
Kuran'da geen Mescid-i Aksa, Mekke'de; Haram blgenin kenarinda, Taif yolu zerinde,
Cirne vadisinin yamacinda eski bir mesciddir. Islm'in ilk yillarinda Kuds'te bulunan -bu
gnk Mescid-i Aksa'nin yerindeki- mescidin adi Beytl-Makdis'tir. Beytl-Makdisin
insasi Hz. Sleyman'a dayanir. Hicretten 90 yil sonra Abdlmelik b. Mervan, Beytl-
Makdis'in yikintilari zerine bugnk mescidi yapmis ve adini da "Mescid-i Aksa"
koymustur. Kuranda adi geen mescitle ilgisi bulunmamakla beraber Abdlmelikin
yaptirdigi bu mescid de ayni isimle meshur olmustur. Konuyla ilgili daha ayrintili bilgi
insaallah Isra suresi'nin tahlilinde verilecektir.
Muhammed b. Abdullah'in geceleyin yrtlsnn nedeni, Isril'den grendigimize
gre, Rabbimizin, ayetlerinden bir kismini ona gstermeyi irade etmesidir:



Kulunu, bir gece, yetlerimizden/ almetlerimizden/ gstergelerimizden gsterelim diye, Mescid-i
Haram'dan bir kenarini mbarek kildigimiz Mescid-i Aksa'ya yrten Zat, her trl noksan
sifatlardan ariniktir. Sphesiz O, en iyi isitenin, en iyi grenin ta kendisidir. (Isr/1)

Orada neler oldu?

6,7
Ve mthis kuvvetleri olan, stn akil sahibi olan ve egemenlik kurmus olan, en yksek
ufukta idi.
8,9
Sonra yaklasti ve hemen sarkti. Iki yay uzunlugu kadar, ya da daha yakin olmustu.
10
Hemen de kuluna,
14
son kiraz agacinin yaninda
15
ki yaninda oturmaya deger konaklama yeri
vardir vahyettigini vahyetti.
16
O zaman kiraz agacini kaplayan kapliyordu.
11
Gnl, grdgn
yalanlamadi.
12
Onun grdg seyden kusku mu duyuyorsunuz?/Onun grdg sey hakkinda o'nunla
mcdele mi ediyorsunuz?
13
Andolsun onu, baska bir iniste daha grd.
17
Gz sasmadi ve azmadi.
18
Andolsun, Rabbinin
almetlerinin/gstergelerinin en bygn grd.
(Necm/7-18)

Evet, en byk ayeti grd: Vahiy aldi, peygamber oldu. Ilk aldigi vahiy ikra!dir.
Muhammed b. Abdullah artik bir peygamberdir. Bundan sonra sadece Rabbi adina
hareket edecektir.
Musa (as) ve Muhammed (as)'in ilk vahiy alislari arasinda benzerlik vardir. Musa bir ates
grr, atesten bir para kor almak iin atese dogru yrr ve daga ikar. Orada bir agatan
tecelli [grnt ve ses] etmesiyle vahye muhatap olur. Muhammed de Mescid-i Haram'dan
Mescid-i Aksa'ya yrr ve orada son sidre agacindan bir tecelli ile vahye muhatap olur.
(Kasas/30 ve T-H/9-24. ayetleri tetkik ediniz.)

6




1 (96). ALAK SURESI
Rahman, Rahm Allah Adina

MEAL:



1-2
Oluyturan; insan embriyondan oluyturan Rabbinin adna gren-gret!
3-5
gren -gret!
Senin Rabbin ise kendilerini stn biri sayan o kiyilerden daha stn olandr.
Senin Rabbin ki kalemle gretti. O, insana bilmedigini gretti.

6-8
Kesinlikle senin dyndgn gibi degil! Dny Rabbine olmasna ragmen
insan, kendisini yeterli grdgnde, kesinlikle azar.
9,10
Salt ettigi [ml ynden ve
zihinsel adan destek oldugu; toplumu aydnlatmaya alytg] zaman bir kulu
engelleyen kiyiyi grdn m?
11,12
Hi dyndn m, eger o salt eden kul, dogru
yol zerinde idiyse ya da takvy [Allah'n korumas altnda olmay]
emrettiyse!...
13
Hi dyndn m, eger salt edeni engelleyen o kiyi, yalanlamy ve
yz evirmiy ise!...
14
Salta engel olan o kiyi, bilmedi mi, Allah'n kesinlikle
grmekte oldugunu?

15,16
Kesinlikle senin dyndgn gibi degil! Eger salt edene; ml
ynden ve zihinsel adan destek olan; toplumu aydnlatmaya alyan
kimseye engel olan o kiyi, salt; ml ynden ve zihinsel adan destek
olmay; toplumu aydnlatmaya alymay engellemesine son vermeyecek
olursa, andolsun, peremden; yalanc, gnahkr peremden; sandan tutup
srkleyecegiz.
17
O zaman o, meclisini/rgtn agrsn.
18
Biz zebanileri;
defedicileri, engelleyicileri agracagz.
19
Kesinlikle senin dyndgn gibi degil! Sen salt eden; ml ynden
ve zihinsel adan destek olmay; toplumu aydnlatmaya alymay
engelleyen o kiyiye itaat etme. Sen Rabbine boyun egip teslim ol ve
yaklaytrl/Rabbin seni Kendine yaklaytrsn.



Ayetlerin Tahlili

7
1-2
Oluyturan; insan embriyondan oluyturan Rabbinin adna gren-gret!

Ayein orijinalindeki Ikra szcg, karae fiilinin emir kipidir. Bu szck Ibranice ve
Sryanice'de de mevcuttur. Mesel, su anda bile Sryanice'de "okumak" szcg iin
kiryono kullanilir. Ikri szcg de "adimla, oku" anlamindadir. Arastirmacilar "ikra"
szcgnn hangi dilden digerine gemis oldugu konusunda kesin bir kanaat sahibi
degildirler.
Henz defter-kitap ortada yokken karae szcg, "hayiz kaninin rahimde toplanmasi ve
disari atilmasi" anlamina retilmis [vaz edilmis] ve zaman ierisinde de kadinlarin hayizli
gnleri ile hemen arkasindan gelen kanamasiz gnleri kapsayan dnemlerin adi olarak
kullanilmistir. Nitekim szcgn Bakara/228'deki kullanimi da bu anlamdadir.
Daha sonra szck, istiare [dn alma] yoluyla "bir seyleri biriktirip onu dagitmak,
baska yerlere nakletmek" anlaminda kullanilmaya baslanmistir. "Develerin hamile kalarak
yavruyu rahimde tasiyip sonra da dogurmasina" karaet'in-nqatu denilirdi.
2

Ayni szck, yukaridakilere ek olarak "harfleri, kelimeleri, cmleleri ya da bilgileri bir
araya getirip bir baskasina nakletme" eylemi iin de kullanilmaktadir. Zaten bu szcgn
"okumak" anlaminda kullanilma nedeni de budur.
Ne var ki, karae szcgn "okumak" diye evirmek yeterli olmadigi gibi,
byle evrilmesi onun Kuran'da neden kullanildigini anlamak bakimindan da yanlis
sonu verir. nk Trke'de kullanilan "okumak" szcgnn karsiligi, Araba'da
"tilvet"tir. Buna, hazirdaki bir metni okumak diyebiliriz. Ancak Kuran'in ikra
szcg ile bu anlamda bir okumayi kasdetmedigi aiktir. Nitekim
6-8
Bundan byle
sende bilgi birikimi saglayip onu baskalarina ulastirtacagiz sonra da sen
unutmayacaksin/ terk etmeyeceksin. Ancak Allah dilerse baskadir. Kuskusuz ki O,
aigi da bilir, gizliyi de. Ve sana En Kolay Olani/ seni en ok mutlu edecek olan
seyleri kolaylastiracagiz
3
ayeti gstermektedir ki, kiraat, "nce bir seyleri zihinde,
kitapta vs. toparlayip-hazirlayip, sonra baskalarina szl ya da yazili olarak
aktarmaktir. Bir gazeteyi, dergi veya kitabi sessizce okuyup bir seyler grenmek,
kiraat szcgnn ifade ettigi "okumak" degil; tilvet szcgnn ifade ettigi
"okumak"tir. Grldg zere ikra szcgnn temel anlami tek bir szckle ifade
edilememektedir. Meal ve tahlilde ikra szcgne "oku" diye anlam vermis olsak
bile, dogrusu aikladigimiz gibidir. Bu husus dikkatten kairilmamalidir.
Bu durumda, konumuz olan ikra emrinden, Peygamberimizde bir seylerin
biriktirileceginin ve sonra da bunlarin yine ona dagittirilacaginin anlasilmasi gerekir. Diger
bir ifadeyle, Peygamberimiz Allah'tan bir seyler grenecek; grendiklerini de insanlara szl
veya yazili olarak gretecektir. Kendisine ikra ile emredilen [verilen grev] iste budur. Bu
konuda su ayetlere bakilabilir: Isr/14, 45, 93, 106; Nahl/98; Su'ar/199; A'rf/204;
Insikak/21; A'l/6 ve Mzzemmil/20.
Ancak unutulmamalidir ki, bu ayetler kendisine vahyolundugu zaman Peygamberimiz
henz neyi okuyacagini, zihninde neyi toparlayacagini, neyi depolayacagini, neyi tasiyacagini
ve neyi dagitacagini bilmemekteydi.

2
(Lisanl Arab, k r e mad. )


3
(A'l/6-8)
8
Hd/1de belirtildigi gibi, Kuran'in nce ihkam [yasalastirma], sonra tafsil [detay,
ayrinti] slbu dogrultusunda olmak zere, Kuran'in nsz mahiyetinde olan bu surede
isaret edilenler, ileriki ayet ve surelerde detaylandirilacaktir,
Kuran szcg de bu kkten tretilmis "furkan" kalibinda mastar ve isimdir. Allahin
son vahyine isim olarak koydugu bu szck, "emir, nehiy, kissa, toplanip dagitilan [Allah'tan
alinip, kullara teblig edilen], Allah'tan grenilip kullara gretilen" anlamina gelmektedir.
zetle, ikra emri, toplamak ve dagitmak anlami ekseninde "vahyolunacaklari zihninde
toparla/oku/dagit, teblig et" anlamina gelir. Bu nedenle biz burada ikra emrini, gren
gret diye ifade etmeyi uygun grdk.

Verilen grev, Yaratan Rabb adina olup yerine getirilecek grevde kisisel bir ama ve
ikar sz konusu degildir.
Peygamberimiz bundan byle Rabbini de yavas yavas taniyacaktir: Yaratan, ekrem [en
stn olan], kalemle greten... Daha sonra Rabblalemin [tm yaratiklarin programcisi],
Rahman [ok merhametli], Rahm [hep merhametli], Mlik-i yevm'id-dn [karsilik gnnn
hkmdari], Rabb'ul-felk [atlamanin programcisi], Rabb'un-ns [insanlarin programcisi],
Habr [her seyden haberi olan]... Vahiy geldike Rabbimizin "Esma-i Husn" dedigimiz gzel
isim ve sifatlari da yavas yavas grenilecek ve Rabbimiz kendisine layik bir sekilde
taninacaktir.

Rabb, terbiye edip egiten, yarattiklarini belirli bir programa uygun olarak
birtakim hedeflere gtren, gelismeyi programlayip yneten demektir. Bu szck,
mutlak anlamda sadece Allah iin kullanilir. Insanlar iin, evin rabbi, isyerinin
rabbi seklinde kullanilir. Bu ifadeye en yakin anlamli szck, Fransizca'dan
Trke'ye gemis olan patron szcgdr. Bu szck, her ne kadar yakin anlam
ifade etse de, sadece ticarete zg bir ifade olmasi nedeniyle rabb kelimesinin
birebir anlami sayilmaz. Bu nedenle, rabb kelimesini bir iki szckle ifade imkni
olmadigindan Mealimizde szcg Arapa haliyle birakmak zorunda kaldik. O
nedenle okurlarimiz, yukaridaki tanimi belleklerinde iyi tutmalidirlar.

Rabb kavrami, "yaratan" ve "ilh" gibi kavramlarla karistirilmamalidir.
Allah'in rabb zelligi zerreden krreye her nesne zerinde ilk var olusundan itibaren
baslayip son asamaya kadar devam eder. Hibir varlik bu programdan ayri degildir. Rabb
sifati Kuran'da en ok yer alan sifattir. yle ki, tam 903 kez yer alir.




Ayetin orijinalindeki Alak szcg, kelimenin szlk anlamlarinin disinda olarak eski
tefsirlerde "kan pihtisi" seklinde karsilanmistir. Bunun nedeni, ya ilk Yunan hekimi Hipokrat
ve takipilerinin etkisi, ya da dsk yapan bir kadinda, dsk halindeki ceninin rahim kaniyla
karisik grntsnn kabaca izlenimiydi.
Alak szcg, "birlesmek, bitismek, asili olmak, cezp etmek, gnlden sevgi ve ask"
4

anlamlarina gelir.

4
(LISAN)
9
Insanin yaratilisindaki "alak" evresi, "nutfe" evresinden sonradir (M'minn/14, Hacc/5).
Nutfe tarafindan dllenen yumurta, rahime yapisir. Bylece embriyon, rahim zerinde bir kk
olusturarak rahime engelle asilmis gibi bir grnm arz eder ve o kk ile beslenir. Rahime
asili bu dllenmis yumurta adeta bir parazit pozisyonunu andirir. Baska bir ifadeyle aslinda
bu "larva", yani embriyon kurtugu, parazitin bizzat kendisidir. Cenin, hamilelik sresince bir
parazit olarak anneden beslenir.
Bu ayetten su anlamlari ikarmak mmkndr:
Allah en basit, en olmadik seyden mkemmel insani yaratandir veya kibirli olani [Ebu
Cehl'i ve benzerlerini] pis bir seyden yaratandir. Insanin evveli cife [igren sey], ahiri lsedir
[les]. yleyse bu kibir niyedir?
Esasen, sadece insan degil, canlilarin birogu da alak'tan yaratilmistir. Ayette sadece
insanin zikredilmis olmasi, biyolojik canlilar iindeki tek akil sahibi olup teklife muhatap
alinmasi sebebiyledir.
Ayetten isaret anlami olarak koskoca insani kck bir hcreden yaratan Rabbin, bir
Muhammed'den de koskoca bir mmet yaratacaktir mesaji da alinabilir.
Alak/embriyonun mahiyetinin bu ayetin indigi dnemde henz tam bilinmedigi dikkate
alinirsa, bu ayet ierigi itibariyle bugn mucize niteligi de tasimaktadir.
Anlatimlar Ebu Cehilin sahsinda tekil insana ynelik olmasina ragmen tm insanligi
iine almaktadir.
Alaktan oluyturma

'= halq szcg, Allah'a ait olan yoktan var etme eylemi degil, terzinin kumastan
elbise yapmasi, marangozun keresteden dolap yapmasi gibi bir nesneden baska bir sey
yapma veya uydurma; olusturma demektir.
5


'= halq szcg Kur'an'da sadece Allah'in yaratmasi iin kullanilmaz.
Mesel, Fecr suresinin 8. ayetinde Rabbimiz lkelerde benzeri yaratilmamis olan
stun sahibi Irem'e demek suretiyle Babil bahelerini/kulelerini tanimlarken '+'`- '=, '
Lem yuhlaq mislha [benzeri yaratilmamisti] ifadesini kullanmistir. Bizler biliyoruz ki,
Irem'i yapan, Kur'an'daki ifadesiyle halq eden [yaratan] insanlardir.
Bundan baska, Rabbimiz l-i Imran suresinin 49. ayetinde ' '=' _

-' enni ehlqu


lekm [sizin iin yaratirim] ve Maide suresinin 110. ayetinde '=- -', ve iz tahlqu
minet-tini [hani sen amurdan yaratiyordun] diyerek yaratma szcgn Isa Peygamber
iin, Ankebut suresinin 17. ayetinde '' ,-'=-, ve tahlqne ifken [iftira
yaratiyorsunuz] diyerek msrikler iin kullanmistir.

Halq szcgnn yedinci yzyilda inen bu ayette m-i mevsule ile kullanilisi ise,
biyoloji bilimi aisindan tam bir mucize mahiyetindedir. Bu konuda daha fazla detay, Necm
suresinin 45 ve 46. ayetleri ile Abese suresinin 18-20. ayetlerinde karsimiza ikacaktir.


3-5
gren -gret!

5
(Lisanl Arab, h l k mad. )

10
Senin Rabbin ise kendilerini stn biri sayan o kiyilerden daha stn olandr.
Senin Rabbin ki kalemle gretti. O, insana bilmedigini gretti.

Bu suredeki "rabbike" [senin Rabbin] ifadesi, Fatiha suresinde "Rabbil-lemn"
[lemlerin Rabbi] olacaktir.
Ayet mealinde karsiligi [ise] olarak verilen vav, ayetin anlami aisindan son derece
nemlidir. nk vav szcgnn oradaki kullanilisi, cmlede bir mukayese yapildigini
gstermektedir. Ebu Cehl'in Kabe'de salat eden, sosyal faaliyetlerde bulunan Muhammed
(as)'i engelleyisi ve hezeyanlari, mukayese edilenin Ebu Cehl oldugunu gsterir. Yani, "o
[Ebu Cehl] kerm [cmert, saygin] ise, senin Rabbin ekrem'dir [en cmert, en saygin, en
stn olandir] anlami ortaya ikar.
Ayetdeki vav ihmal edildigi iin meal ve tefsirlerin ogunda "ise" szcg
bulunmamaktadir. Bu yzden de ayetin isaret ettigi Eb Cehl'in kerimligi akildan
uzaklasmakta ve cmle saglikli olarak anlasilamamaktadir.

Allah, Kendisini Peygamberimize tanitmaya basliyor: Rabb, yaratici, en cmert, en stn
ve bilgilendirici...
Kullar aisindan en nemli, en gerekli sey ilimdir. Demek istenmektedir ki, bundan sonra
Allah ilim akitacak, vahyedecek ve Peygamber de onlari toparlayacak; ezber edecek,
yazdiracak ve insanlara teblig edecektir.
Peygamberimiz tgtla, tugyanla, simdilik ilimle mcadele etmeli; yani herkesi
bilgilendirmeye alismalidir.
Kalem ilmin semboldr. Isaret anlamiyla, gnderilecek vahiylerin kalemle yazilmasinin,
zapturapt altina alinmasinin geregine isaret eder. Zaten Peygamberimiz de her ayeti ktipler
eliyle yazili hle getirmistir.
Kalem mecaz bir ifadedir. Kalem insanligin gelisiminde ve ycelmesinde rol oynamis
en nemli alettir. Kalemden ama bilgidir, egitimdir, okuldur, her trl egitim malzemesidir.
Buradan, egitimin tm alt ve st yapisinin hazirlanmasi geregini de anlamaliyiz.
Kalem, mecaz olarak ele alinmaz ise, uydurma rivayetler n plana ikiverir, Ars`in
etrafina melekler oturtulur, nlerine hokkalar konur, peygamberimiz de mirata kalemlerin
gicirtisini dinler ve gelir anlatir.

6-8
Kesinlikle senin dyndgn gibi degil! Dny Rabbine olmasna ragmen
insan, kendisini yeterli grdgnde, kesinlikle azar.
9,10
Salt ettigi [ml ynden ve
zihinsel adan destek oldugu; toplumu aydnlatmaya alytg] zaman bir kulu
engelleyen kiyiyi grdn m?
11,12
Hi dyndn m, eger o salt eden kul, dogru
yol zerinde idiyse ya da takvy [Allah'n korumas altnda olmay]
emrettiyse!...
13
Hi dyndn m, eger salt edeni engelleyen o kiyi, yalanlamy ve
yz evirmiy ise!...
14
Salta engel olan o kiyi, bilmedi mi, Allah'n kesinlikle
grmekte oldugunu?

Ayetin orijinalindeki Kell [hayir, hayir] szcg, muhataptaki bir dsnce veya eylemi
inkr ve ret iin kullanilir. Szcgn ierdigi itiraz anlami, babanin ocuguna veya
gretmenin grencisine mdahalesi anlamindaki bir itirazi ifade eder; herhangi bir soruya
verilen "hayir" anlamindaki olumsuz cevapla bir ilgisi yoktur. Eger ayette neye itiraz edilip
11
neyin reddedildigi dogru tespit edilmezse, sure anlamsizlasir; edeb mucize olan Kuran'in
garabetle, anlam bozukluklariyla dolu meal ve anlatimlari ortaya ikar.
Bazi tefsirciler bu sz "Ebu Cehl ve benzerlerinin yaptiklarina ret" olarak algilayip
"Hayir, onun zannettigi gibi degil" seklinde anlamislardir. Oysa muhatap Ebu Cehl veya
benzeri kimseler degildir. O anda, ilk vahiy esnasinda Allah'in karsisinda sadece Peygamberi-
miz vardir ve Allah Peygamberimize kell [hayir, hayir] demektedir. Yani, Allah,
Peygamberimizin yaptigi veya dsndg bir seye mdahale etmektedir.
Kellnin anlami birok meal ve tefsirde maalesef ya ihmal edilmis ya da yanlis
verilmistir.
Peygamberimiz kendisine vahiy geldigi esnada hibir sey yapmadigina ve sylemedigine,
sadece vahyedileni dinledigine gre, Allah neye mdahale etmektedir? Tabi ki
Peygamberimizin zihninde olusan seylere... nk Allah, akillardan geenleri bilendir.
Kalem, A'l, Mddessir ve Mzzemmil gibi ilk inen surelerdeki ayetlerin isaretinden
greniyoruz ki, bu olay karsisinda Peygamberimizin aklina ok sey geldi: Peygamber
seilisinden sphelendi (Ynus/94); kendini buna uygun bulmadi; verilen grevi zor,
mcadele edecegi kitleyi ise gl ve acimasiz grd; hakkinda ikabilecek "delirdi, cinlendi"
gibi sylentileri dsnd. Rabbimiz bu dsncelerin yersizligini belirtip resulnn kafasindan
bunlari ikarip atmasini istedi ve ona kell [hayir, hayir!] dedi. Iste buradaki kellninanlami
budur.
Yani, iste insanligin tugyani, firavunlasmasi, zalim bir sistem olusturmasi nedeniyle...
seni peygamber yapiyorum. Bundan sonra sana vahyolunanlari toplamali, baskalarina
tasimali, teblig etmelisin.
Ayette bahsedilen tugyan/azma; mahallede, sokakta simarik davranislarla yapilan siradan
bir azma degildir. Bu nedenle tugyan ve onun temsilcisi tgt ile ilgili biraz daha ayrintili ve
kavramsal bilgi vermenin faydali olacagini dsnyoruz:
Tugyan, "haddi asma, zulm, azginlik, sapiklik, isyan, kfr" demektir. (LISAN)
Tugyan kelimesi, tag [azdi, tasti, zulmetti] fiilinin mastari olarak Kuran'da dokuz yerde
geer. Ayrica "haddi asip azginlik yapan kisi ve topluluklar" manasinda [tag] alti yerde;
insanlari yoldan ikaran, azdiran "seytan", "put" ve "khin" anlaminda [tgt] sekiz yerde
geer. Mastar ve diger trevleriyle birlikte bu kelime Kuran'da toplam otuz dokuz yerde
zikredilir.
Tugyan, insanin tabiatinda vardir. Vahye kulagini tikayan, kendi aklini yegne rehber
kabul ederek kendini begenen bencil insan, bir de ok mal sahibi olup kendini ihtiyatan uzak
grmeye basladi mi, tugyan iine dsms olur.
Insan, kendisinde istedigini yapabilecek bir g, bilgi ve yetenek hissettigi zaman artik
Allah'i unutur; gerek kudret, gerek ilim, gerek dileme, gerek g ve irade sahibinin
yalnizca Allah oldugunu aklindan ikarir. Bu durum insan iin tugyana ailan bir kapidir; ar-
tik diledigini yapar, hak-hukuk ve sinir tanimaz. Allah'a ortak kosmaya, nefsini O'nun yerine
geirip hev ve heveslerinin pesinden gitmeye baslar. Iste bu hl, tugyan hlidir ve bu tr
insanlar da Kuran'in diliyle "tag'dir.
Kuran'da Firavun, tugyanin simgesi olarak takdim edilmistir. O, btn gcn kendi
elinde olduguna inaniyor, insanlari kk gryor, ldryor ve en kt iskenceye maruz
birakiyordu (Bakara/49, Ibrahim/6). Firavun mantigina gre btn insanlar onun kulu-klesi,
Misir ve nehirler onun mlk idi (Zuhruf/51).
Eger Musa (as) ile Harun (as) ona tugyanini hatirlatmasa ve onu Allah'a agirmasa idiler,
Firavun da hirette Allah'a karsi bir bahane retebilir, "Rabbim! Bana bir uyarici gelmedi ki!"
12
diyebilirdi. nk azginliginin farkinda degildi; insanlari kle olarak alistirmayi, onlara
iskence etmeyi ve ldrmeyi tabi hakki olarak gryordu. Saltanati onu magrur etmisti.
Tugyan'in temelinde kibir ve bencillik yatar. Seytanin da azginliginin sebebi kibir ve
bencillikti. Bu bakimdan Nis/51'de tgt, seytani [Iblisi] da kapsamaktadir.
Tgt, "azgin, sapik, ktlk ve sapiklik nderi, zorba, seytan, put, puthne, khin,
sihirbaz, Allah'in hkmlerine sirt eviren kisi ve kurulus" anlamlarina gelir.
Tugyan ile ayni kkten gelen tgt kelimesi; "azgin, insanlara zorla hkmeden, kfir,
zorba kisi"yi ifade eder.
Kuran'da Allah mminlerin dostu ve yardimcisi; tgt ise kfirlerin dostu ve yardimcisi
olarak gsterilmis, mminlerin "Allah yolunda savastiklari", kfirlerin ise "tgt yolunda
savastiklari" ifade edilmistir:
Allah, inananlarin yardimci, yol gsterici, koruyucu yakinidir; onlari karanliklardan aydinliga
ikarir. Kfirlere; Allah'in ilhligini, rabligini bilerek reddeden kimselere gelince; onlarin yardimci,
yol gsterici, koruyucu yakinlari tgttur ki kendilerini aydinliktan karanliklara ikarir. Bunlar,
cehennem ashbidir. Onlar, orada srekli kalicidirlar.
(Bakara/257)
Iman etmis kimseler, Allah yolunda savasirlar. Kfirler; Allah'in ilhligini ve rabligini bilerek
reddetmis kisiler de tgut yolunda savasirlar. O hlde siz seytanin yakinlari, yardimcilari ile savasin.
Sphesiz seytanin tuzagi ok zayiftir.
(Nis/76)

Allah'in indirdigi hkmlere muhalif olan ve onlarin yerine gemek zere hkmler icat
eden her kisi ve kurum, tgttur.
Tgt, Allah'a karsi isyan etmesinin yanisira, O'nun kullarini kendisine kul edinmek
gayretinde olandir. Bu isleviyle o, seytn, papaz, dn veya siyas bir lider olabilir.
Yce Allah Kuran'da,

Ve andolsun ki Biz her mmete, Allah'a kulluk edin ve taguttan


sakinin diye bir eli gnderdik. Artik Allah, bu mmetlerden bir kismina dogru yolu gsterdi, bir
kismina da sapiklik hak olmustur. Simdi yeryznde bir gezip dolasin da bakin yalanlayanlarin sonu
nasil olmus;
6

76
Iman etmis kimseler, Allah yolunda savasirlar. Kfirler; Allah'in ilhligini ve rabligini
bilerek reddetmis kisiler de tgut yolunda savasirlar. O hlde siz seytanin yakinlari, yardimcilari ile
savasin. Sphesiz seytanin tuzagi ok zayiftir
7
ayetleriyle m'minlere tgt hakkinda bilgi
vermekte ve tgta karsi takinmalari gereken tavri aiklamaktadir.
Her ne sekilde olursa olsun, insanlar tarafindan Allah'in hkmlerine muhalefet edecek
sekilde konulan hkmler, "tgt hkmler" olarak isimlendirilirler. Yce Allah buyuruyor
ki:
Kesin olarak, inanmamakla emrolunduklari tgutu aralarinda hakem yapmak isteyerek
kendilerinin, sana indirilene ve senden nce indirilene inandiklarini ileri sren su kisileri grmedin
mi/hi dsnmedin mi? Seytan da onlari uzak/geri dnlmez bir sapiklikla sapittirmak istiyor.
(Nis/60)
Kendisinde byle yetkiler grp, Allah'in indirdikleriyle hkmetmeyip hev ve hevesleri
dogrultusunda hkmler koyanlar, ayni zamanda "ilhlik" iddiasindadirlar. Dolayisiyla
Allah'in hkmleri disinda hkm koyanlar ve o hkmlere tbi olanlar, tevhd akidesinin
disina ikip kfir, zalim ve fasik olurlar. Allah Tel, Allah'in indirdigi ile hkmetmeyenleri
kafir, zalim ve fasik olarak nitelemistir. (Mide/44-47).

6
(Nahl/36)
7
(Nis/76)
13
Konumuz olan ayetten de anlasildigi zere Yce Allah, Nh (as)'dan Muhammed (as)'e
kadar btn peygamberleri, insanligi tevhide, yani Allah'in birligine, ortagi olmadigina
inanmaya; O'nun koydugu hkmleri kabullenmeyip hev ve heveslerine gre hkm koyan
tgta karsi savasmaya ve tgt kapsamina giren seylere kulluk etmekten kainmaya
agirmalari iin gndermistir.
Bu tgtlar, Ibrhm (as) dneminde Nemrut, Ms (as) dneminde Firavun, Muhammed
(as) dneminde de Eb Cehl ve Eb Leheb gibi toplumun ileri gelenleri ve puta tapan
sahsiyetleridir; diger peygamberler dneminde de, kendilerine gnderilen tevhd akidesi-
ni/inancini inkr edip, atalarindan kalan inanlar zerinde inat gsteren puta tapan
kavimlerdir.
Tgtlarin devri kapanmis degildir. Peygamber bulunsun veya bulunmasin, her dnemde
tgtlar var olmaya devam etmistir. Onlar sadece eski kavimlerde ortaya ikip yasama imkni
bulan gler degil; bugn de mslmanlara en azim dsmanligi ve en yikici propagandalari
reva gren kisi, odak veya organizasyonlardir. Tgt, ekonomik, sosyal ve kltrel g
kaynaklarini ele geirmis, ahlk degerleri [dini], toplumlarin gznde itibarsiz ve taraftari
olmaktan ekinilen bir duruma dsrmeyi gze alacak kadar dsmanligini ilerletmistir.
Ayrica dogrudan yaptiklarinin disinda, insanligin ortak degerleri adi altinda pek ok kavrami
da mslmanlara zarar verecek bir ierige dnstrmstr. Kisaca tgt, mslmanlari drt
bir yanindan kusatmis bulunmakta ve mslmanlara hayat hakki tanimamaktadir.
yleyse anliyoruz ki, Peygamberimizin grevi sokaktaki simariklarla degil, tgt
dzenin kuruculariyla mcadele etmekti. Ilk isi, toplumun hidayet yolu zerinde oturup
hayduta engellemeler yapan bu azgin gruhu uyarmakti.
Gerek ayetin orijinalindeki "inne" ve "lam" gibi edatlardan ve gerekse cmlenin isim
cmlesi olmasi gibi tekitlerden anlasilmaktadir ki, Peygamberimizin karsisindaki dsman ok
etindir. Musa'nin dsmani Firavun ile Peygamberimizin dsmanlari mukayese edilecek
olursa, ayetteki tekitten hareketle, Peygamberimizin dsmanlarinin azginliginin
Firavun'unkinden de daha fazla oldugu sylenebilir.
Insanin tugyanina, diger bir ifadeyle tgtlasmasma iki sebep gsterilmistir. A) hireti
inkr, B) Istigna. Istigna; "insanin, (ister gerek olsun, ister yle oldugunu zannetsin)
zengin/kendi kendine yeterli olduguna inanmasi" demektir. Szck, Istif'al babindandir. Bu
bab, Araba dilbilgisi kurallari geregi, kendisine sokulan kk harfli herhangi bir fiile "talep",
"sual", "tahavvl", "itikat", "vicdan", "inkilab", "isabet", "ziyade", "nazar" ve "teslim" anlamlari
kazandirir. Bu kelimeye itikat/inan anlami kazandirmistir.
Kendisini zengin, yeterli grenlerin simarikliklari, azginliklari Hmeze sresinde de
vurgulanmistir.
9,10
Salt ettigi [ml ynden ve zihinsel adan destek oldugu; toplumu
aydnlatmaya alytg] zaman bir kulu engelleyen kiyiyi grdn m?

Bundan sonraki ayetlerde, azmis insan somut olarak gsterilmekte, Peygamberimizin
niin peygamber seildiginin gerekeleri rneklerle aiklanmaktadir. Kuran'in bir zelligi de
rneklemeli olusudur. Yce Rabbimiz, anlayisi en alt seviyede olanin bile Kuran'i
anlayabilmesi iin rnekler sunmus ve bundan ekinmedigini ifade etmistir. (Bakara/26)
Ayetteki sall szcg meal ve tefsirlerde genellikle "namaz kildi" anlamiyla yer alir.
Aslinda anlami "namaz kilmak" degildir. Bu anlam kesinlikle Islam dinini yozlastirmak
amaciyla ortaya konulup zaman ierisinde zihinlere iyice yerlestirilmistir. Salat szcg
Kuranda ilk olarak burada yer aldigi iin gerekli tahlili burada yapip bundan sonrakilerde
buraya atifta bulunacagiz.
14

[SALT]
Anlam:

-,' -'' [salt] szcgnn yapi olarak, , . [saly] ve , . [salv]
kklerinden tremis olmasi mmkn grnmektedir. Dilbilgisi kurallarina gre her
iki kkten de tremis olabilir. Zira hem , . [saly] hem de , . [salv]
szckleri, son harflerinin harf-i illet olmasi sebebiyle nkistirlar ve bu
kklerden bir szck trediginde, kklerin sonundaki harf-i illetler dserek baska
harfe dnsr. Bu durumda, treyen yeni szcgn, bu kklerin hangisinden
tredigi konusunda ciddi bir arastirma yapilmadigi takdirde ortaya bazi karisikliklar
ikabilmektedir. Nitekim , . [salv] kknden olan kaliplarin birogunun
ekimlerinde , [vav] harfi, galb [degisim] neticesi , ]ya]ya dnsmekte ve bu
sekilde treyen szckler, ilk bakista , . [saly] kknden tremis gibi
grnmektedir.
Bu gibi durumlarda Kurn'in mesajini dogru anlamak iin yapilacak ilk is,
szcgn tremis olabilecegi kklerin anlamlarina bakmaktir. Bu sebeple biz de
tahlilimize, -,' -'' [salt] szcgnn tremis olabilecegi , . [saly] ve , .
[salv] kklerinin anlamlari ile basladik.
_'- [saly, sila]; pisirmek, yakmak, atese atmak-atese girmek, yaslamak
anlamina gelir. Szck bu manada Hkka sresi'nde gemektedir:

Sonra cehenneme [,

'-/sallh] yaslayin onu. (Hkka/31)


Bundan baska, szck Kurn'da birok kez, bu kkten tremis olan ','-'
[islavh], _'-, [yesl], ,'-,-, [veseyeslavne], ,'-'- [seslhi], '`-,` [l
yeslh] gibi farkli kaliplar hlinde yine ayni anlamda yer almistir. Mesel, _'- [s-
l-y] kknden tremis olan ,

'--'' [musalln] szcg, destek veren, yardim eden


anlaminda degil, hayvaninin sirtina, uyluguna yaslanan anlaminda
kullanilmaktadir.
8

_'- [saly] szcg, Trke'deki sallamak ve yaslamak szcklerinin de
kaynagidir.
Ancak, konumuz olan salt szcgnn kknn saly oldugu varsayilirsa,
Kurn'da geen tm -,' -'' [salt] szcklerinin ve trevlerinin atese atmak,
yaslamak anlaminda oldugunu kabul etmek gerekecektir ki bu durumda, mesel
Kevser sresi'ndeki .- [salli] emrinden, onu atese at veya Ahzb/56'daki ,'=',

'-
[sall aleyhi] ifadesinden, onu [Muhammed'i] atese sallayin/atin anlamini
ikarmak gerekecektir. Sonu olarak, yardim, destek, aba, gayret anlamlarina
gelen -,' -'' [salt] szcgyle, atese atmak, atese yaslamak, pisirmek, yakmak
anlamindaki _'- [saly] szcg arasinda herhangi bir mana iliskisi kurma imkni
yoktur.
, . [salv]: Isim olarak uyluk, sirt demek olan szck syle aiklanir: ,'-
[salv], insanin ve drt ayakli hayvanlarin sirti, kala ile diz arasi anlamina gelir.
9

Bu anlam dogrultusunda fiil olarak kullanildiginda szck; uyluklamak,
sirtlamak anlamina gelir ki, uylugun [bacagin, diz ile kala arasindaki blmnn]
yatay duruma getirilerek bir ykn altina uzatilmasi seklinde bir hareket olan
uyluklamak da, bir yk sirta almak demek olan sirtlamak da, yk altina
girmeyi, yke destek vermeyi ifade eder.

8
Lisn, 5/387; Tc, 19/606.
9
Lisn, 5/387; Tc, 19/606.
15
Bize gre salt szcgnn kk saly degil, salv'dir. Szcgn asli ise -,'-
[salvet] olup, kk szck nkis [son harfi illetli] oldugundan, genel dilbilgisi
kurallari geregi -,'- [salvet] szcg,-,' -'' [salt] sekline dnsmstr. Nitekim
szcgn ogulu olan -','- [salavt] szcgnde, kk szcgn asil harfi olan ,
[vav] aika ortaya ikmaktadir. Bu durum, baska birok szck iin de geerlidir.
Mesel, gaz [savasti] szcgnn mastari -,= [gazve]dir ve gazve'nin ogulu
-',= [gazevt] olarak gelir. Diger fiil ekimlerinde de gaz'nin vavi, ya , [ya]ya
dnsr yahut da dser. Zaten salt szcgnn, s-l-v kknden tredigi hususunda
ittifak oldugu iindir ki, bir anlam karisikligi olmasin diye mushaflarda salt
szcg, `-'' - seklinde ' [elif] ile degil, ' -'' -, seklinde, [vav] ile yazilir.
Diger taraftan, ,'- [s-l-v] kknden tremis olan _

'- [sall] (mastari salt)


szcgnn anlami, Kiymet/31-32'de, hibir yanlis anlamaya meydan vermeyecek
sekilde net olarak aiklanmistir:
, -

- `, _

'- `, -- ` - _

', [fel saddaqa vel sall velkin kezzebe ve


tevell (
31
Fakat o, ne onayladi, ne destekledi.
32
Fakat o, yalanladi ve geri durdu.
33
Sonra da gerine gerine yakinlarina gitti.].
Grldg gibi yukaridaki cmlede drt eylem zikredilmis, bu eylemlerden
ikisi diger ikisinin karsiti olarak gsterilmistir. Syle ki: -- [saddaqa]nin karsiti
olarak -

- [kezzebe], yani tasdik etmenin karsiti olarak tekzib etme, yalanlama


fiili kullanilirken, _

'- [sall] fiilinin karsiti olarak da _

',- [tevell] fiili


kullanilmistir. Kalibi itibariyle sreklilik anlami tasiyan tevell szcg; srekli
geri durmak, srekli yz dnmek, lakayt kalmak, ilgisizlik, pasiflik ve yapilmakta
olan girisimleri ksteklemek demek olduguna gre, _

',- [tevell]nin karsiti olan


_

'- [sall] da; srekli olarak destek olmak, seyirci kalmamak anlamina
gelmektedir.
Anlami Kurn'da bu kadar aik olarak belirtilmesine ragmen salt szcg,
nl bilgin Rgib el-Isfehn'nin Mfredt adli eserinde, Lgat ehlinin ogu, salt:
dua, tebrik ve temcittir demistir ifadesiyle deta geistirilmistir.
Sonu olarak -,' -'' [salt] szcgnn anlamini; destek olmak, yardim etmek,
sorunlari sirtlamak; sorunlarin zmn zerine almak seklinde zetlemek
mmkndr. Ancak hemen belirtmek gerekir ki, buradaki sorunlar, sadece bireysel
sorunlari degil, ayni zamanda toplumsal sorunlari da kapsamaktadir. Dolayisiyla
-,' -'' [salt] szcgnn anlamini, yakin evrede bulunan muhtalara yardim
boyutuna indirgemek dogru olmayip, topluma destek olmak, toplumu aydinlatmak,
toplumun sorunlarini sirtlamak, stlenmek ve gidermek boyutunu da iine alacak
sekilde genis dsnmek gerekir. Yapilacak yardimin, saglanacak destegin
gereklestirilme seklinin ise zihn ve ml olmak zere iki yn bulunmaktadir:
Zihn yn ile salt; egitim ve gretimle bireyleri, dolayisiyla da toplumu
aydinlatmak, rsde erdirmek; en saglam yola iletmek;
Ml yn ile salt; is imknlari ve gvence sistemleri ile ihtiya sahiplerine
yardim etmek, onlari zor gnlerinde sirtlamak, bylece de toplumun sikintilarini
gidermektir.

11,12
Hi dyndn m, eger o salt eden kul, dogru yol zerinde idiyse ya da
takvy [Allah'n korumas altnda olmay] emrettiyse!...

Ayet, dogru yol stnde olan, evresine takvayi [cennete gidisin bedelini] emreden,
greten bir kulun (yani, peygamberin) bile haksizliga ugradigini dile getirerek bu durumun
acayipligine dikkat ekmektedir.
16
'Insanin kendisini Allah'in korumasi altina koyarak iyiliklere sarilmasi,
gnahlardan uzak durmasi, dolayisiyla hirette kendisine zarar ve aci verecek
seylerden sakinmasi demek olan takv, Kurn'da ilk nce sirkten kainmak ve
hirete inanmak anlaminda ortaya konmus, daha sonra da imanin yansimasini
tasiyan tm amelleri iine alacak sekilde genisletilmis bir kavramdir. O nedenle biz
takv'yi, Allah'in korumasi altina girmek, muttak'yi de Allah'in korumasi altina
giren kisi olarak aktardik.

Dilbilgisi kurallarina gre, yukarida meli verilen 11 ve 12. ayetler iki sart cmlesinden
olusmaktadir. Bilindigi zere sart cmleleri, sart ve ceza denilen iki blmden olusurlar.
Burada sart cmlelerinin birinci blmleri mevcut olmakla beraber ceza yani sonu blmleri
bulunmamaktadir. Edebiyat kurallari n plna alinip "icaz'ul-hazf' yapilarak cmlelerin sonu
kisimlari dsrlmstr. Bu edeb yntem cmleye zenginlik kazandirmak iin uygulanir.
Buna gre cmlelerin sonu blm syle takdir edilebilir: "O kimseye hi engel olunur mu?
O kimseye hi zulmedilir mi? Aksine dl verilmez mi?"
13
Hi dyndn m, eger salt edeni engelleyen o kiyi, yalanlamy ve yz evirmiy
ise!...

Yani, dikkat ediyor musun? Bu engelleyen kisi dn gnn yalanlamakta ve yz
evirmektedir.
Bu cmle de sart cmlesi olup bunda da sonu blm yoktur. Burada da icaz'ul-hazf
yapilmistir. Bu cmlenin sonu blm de syle takdir edilebilir: "O insan hi basibos
birakilir mi? Hi onlarin yalanlamasina, azmasina seyirci kalinir mi? Onlarin bilgilenmeleri,
egitilmeleri iin ugrasilmaz mi? Onlari inzar [uyarmak] iin bir peygamber gnderilmez mi?
Onlar cezalandirilmazlar mi? Mazlumlar zulmden kurtarilmaz mi?"


14
Salta engel olan o kiyi, bilmedi mi, Allah'n kesinlikle grmekte
oldugunu?

Yani, o insan [engelleyen kisi], kendi yaptiklarini Allah'in grdgn bilmemektedir.
Iste, btn bunlarin degismesi gerekir. Insanlar zulmden kurtarilmali, kimse
yalanlamamali, yz evirmemeli... Herkes, Allah'in her seyi grdgn bilmeli, grenmeli...
Bunlari olusturma grevi sana verildi; sen peygamber seildin. Sana vahyedilecekleri
zihninde toparla ve yaratan Rabbinin adina oku: teblig et, baskalarina ulastir!

15,16
Kesinlikle senin dyndgn gibi degil! Eger salt edene; ml
ynden ve zihinsel adan destek olan; toplumu aydnlatmaya alyan
kimseye engel olan o kiyi, salt; ml ynden ve zihinsel adan destek
olmay; toplumu aydnlatmaya alymay engellemesine son vermeyecek
olursa, andolsun, peremden; yalanc, gnahkr peremden; sandan tutup
srkleyecegiz.
17
O zaman o, meclisini/rgtn agrsn.
18
Biz zebanileri;
defedicileri, engelleyicileri agracagz.
Surenin bu kismi, peygamberlik grevinin bilgi ve bilgilendirme boyutundan baska bir
boyutuna dikkat ekiyor: Eger insanlar, Allah'a dnecek olmalarina ragmen kendilerini
mstagni grerek [hi kimseye, Allah'a bile ihtiyaci olmadigina inanarak], tgtlasmis ve hi-
17
dayet zere olanlara, takvayi emredenlere saldiriyor ve zulmediyorlarsa
cezalandirilacaklardir; hem dnyada hem de hirette...
Bu ayetteki kell [hayir, hayir] ifadesi de, yine Peygamberimizin, bu tgtlar [varhkli,
gl, ogullu-usakli organize msrik tayfasi] ile bas edemeyecegine dair dsncesinin
reddidir. Bylece bu dsncenin yersizligine dikkat ekilmis ve bu tip problemleri bizzat Al-
lah'in zecegi mesaji verilmistir. Ileriki surelerde bunlarin hem detayi, hem de somut
rnekleri grlecektir.
Ayetteki, peremden veya alindan tutup srklemek, "bir insani toplum nnde rencide
etmek, basina esitli belalar amak, burnunu srtmek" anlaminda bir Arap deyimidir. 21
Yukarida deyimin lfz manasi verilmistir. Ayetteki ifadede mecaz, mecaz-i akl kullanimi
sz konusu olup perem ile peremin sahibi kastedilmistir. Mecaz anlami, "sahibi yalanci
ve gnahkr olan perem" demektir.
Yukarida meali verilen ayette zimnen bu isin kolay olmayacagi, kfrle savasilmasi
gerektigi vurgulanmaktadir. yle ki, o azgin tm meclisini [Dr'un-Nedve'yi], kongresini,
kurultayini, tm isbirlikilerini ve adamlarini toplasin, karsi koysun.
"Ndiye" ve "nedve" ayni kkten tremis olup kaliplari farkli olsa da anlamlari aynidir.
Peygamberimiz dnemindeki Mekke'nin idar, siyas, sosyal ve iktisad durumu bilinirse,
konu daha iyi anlasilir ve Islm dninin neleri tasvip ettigini, nelere karsi iktigini grenmek
mmkn olur.
M.S. 400'lerde dogdugu tahmin edilen ve Peygamberimizin besinci atasi olan Kusay b.
Kilab, Mekkede yaslari kirkin zerinde olanlarin katilabilecegi Darun-Nedve adinda bir
sra [danisma kurulu] kurmustu. Idar, siyas ve iktisad islerin ynetimi iin ayri birimler
tesis etmis, bu birimler eliyle yrtlen Mekke sehir devletinin ynetimini kabileler arasinda
taksim etmisti. Kusayin kurdugu bu idari sistemin birimleri ve yetki alanlari syleydi:
Sidanet ve hicabet: Kbenin bakimi ve korunmasi. Sikayet: Mekke'nin su isleri. Rifade:
Fakir hacilarin yiyeceklerinin temini. Liva: Savas isleri. Kiyade: Asker isler. Nedve: Halk
meclisi. Meveret: nemli olaylarin tartisildigi kurul. Sefaret: Diger lkeler ile olan iliskiler.
Hkmet: Halk arasindaki anlasmazliklarin giderilmesi ve davalarin karara baglanmasi.
Inak: Ticaret mahkemesi. Kubbe: Silh ve mhimmatin depolanmasi. sr: Falcilik, by-
clk gibi islere bakan kurul. Emval-i Muhacere: Putlara adanan mal ve esyaya bakan kurul.
Imare: Ibdet esnasinda asayisi temin eden kurul. Ainne: Savas esnasinda atlarin bakimini
stlenen kurul.
"Mnafere" diye adlandirilan ynteme gre, kabile reisligi hususunda bir anlasmazlik
iktiginda veya yeni bir kabile reisi seilmesi gerektiginde, reis adaylari bir hakemin
gzetiminde halk huzurunda tartisirlar, hakemin stn grdg kisi kabile reisi olurdu. Bu
sistem, ynetimde veraset [veliahtlik, babadan ogula geis] sistemini devre disi
birakmaktaydi.
Muhammed b. Abdullah peygamber oldugunda, Mekke, Kusay'in kurdugu bu sistemle
ynetilmekteydi. Ynetim tek kabilenin ve tek kisinin elinde degildi. Idar isler bir nevi
istisar bir danisma kurulu olan Drun-Nedve eliyle yrtlmekteydi. Diger toplumlarda
mevcut olan otoriter ve egemenligi mutlak idar sistemler Mekkede bulunmadigi gibi,
statleri bakimindan sadece esitler arasinda birinci olan idar sefler de bu sivil tabiatli istisar
gelenege uygundu. Nitekim Islm'in ortaya ikisindan nce kurulan ve Peygamberimizin de
yesi oldugu "Hilful-Fudul" [saygin kimselerin olusturdugu bir sosyal yardim kurulu]
Mekkedeki bu yerlesik sivil anlayisa iyi bir rnektir. Gnlllg esas alan bu dernegin
faaliyetleri, Islm'in ortaya ikisina kadar devam etmistir. Islm ise bu faaliyetleri
kurumlastirmistir.
18
Dikkatten uzak tutulmamasi gereken noktalardan biri de, Kuranin byle idare edilen bir
topluma gelmis oldugudur. Islm'in idar, siyas ve iktisad sistemini anlayabilmek iin,
Kuran'in geldigi toplumun davranislarinin bilinmesi ve hangi davranislarin Kuran tarafindan
onaylandiginin ya da kaldirildiginin belirlenmesi gerekir.
Ayette geen Zebn (tekili; zibniye), defediciler demektir. Araplar bu szcg polis
anlaminda kullanirlar.
10
burada konu edilen zebanileri cehennemdeki iskenceci, gl, kaba
melekler olarak anlamak yanlis olur.

Ilerideki surelerde hireti yalanlayanlarin dnya ve hirette nasil cezalandirilacaklari
detaylariyla anlatilacak ve kendilerine tm uyarilar yapilacaktir. Burada, yukarida adi
verilmeyen ve sadece kisilikleri nitelenerek kinanan bazi kimselerin ve dnyada tm
zamanlardaki benzerlerinin isledikleri sulardan dolayi cezalarinin bir kismini bu dnyada
ekecekleri; defedicilerin onlarin hakkindan gelecekleri bildirilmektedir.
Nitekim Ebu Cehl de hak ettigi ilh cezanin bir kismini daha dnyada iken ekenlerden
biridir: Afra adli kadinin ogullari Mu'az ve Mu'avviz tarafindan Bedir savasinda agir
yaralanisi, ld diye savas alaninda birakilisi, daha nce trl ktlkler ettigi Ibni Mes'd
tarafindan canli olarak bulunusu, ggsnn zerine ikan bu sahabe tarafindan hakarete
ugrayisi, yine onun tarafindan kafasi koparilip pereminden srklenerek Peygamberimize
getirilisi hatirlanirsa, Rabbimizin byle nice zorbayi daha dnyada iken cmle leme rezil
ettigi iyi anlasilmis olur.

19
Kesinlikle senin dyndgn gibi degil! Sen salt eden; ml ynden
ve zihinsel adan destek olmay; toplumu aydnlatmaya alymay
engelleyen o kiyiye itaat etme. Sen Rabbine boyun egip teslim ol ve
yaklaytrl/Rabbin seni Kendine yaklaytrsn.
Peygamberimizin zihninde yine sorular olusmus olmali ki, Rabbimiz kell [hayir, hayir]
diye bunlari reddediyor. Buradaki kell [hayir, hayir] ifadesiyle neyin reddedildigini
Kalem/5-l4'den anliyoruz. Peygamberimiz, karsitlarinin zengin, gl, nfuzlu ve kalabalik
olduklarini, onlarla mcadelenin zorlugunu, basarisiz olacagini dsnms olmali ki, Allah
kell [hayir, hayir] diye reddetmekte; yani, "l, maglp ol, ama msriklere sakin boyun
egme!" demektedir. Secde szcg ile ilgili detay, insallah Necm suresinde verilecektir.
Ikinci derste [vahiyde] bu dsnceler su ayetler ile iyice aiga vurulmustur:

9-16
Onlar arzu ettiler ki, sen onlara yag ekesin, onlar da hemen sana yag eksinler. ok yemin eden,
asagilik, alayci, gammaz; arkadan ekistiren, arabozucu, kovuculuk iin gezip duran, mal ve ogullari
var diye hayri engelleyen, saldirgan, gnaha batmis, kaba/obur, sonra da ktlkle damgali su
asalaklarin hibirine itaat etme. hireti yalanlayan o kisi, yetlerimiz kendisine okundugu zaman:
Daha ncekilerin masallari dedi. Yakinda Biz onun burnunu srtecegiz.
(Kalem/9-16)

Dogrusunu en iyi bilen Allah'tir.




10
(Lisanl Arab, z b n mad. )

19
KALEM SURESINE GIRIS

Kalem suresi inis sirasina gre Kuranin ikinci suresidir. Adini birinci ayetteki
kalem szcgnden almistir. Ayetlerin genis bir zaman araliginda indigi iddia edilse de,
Muhammed Izzet Derveze (1884-1984) Et-Tefsirl-Hadis adli eserinde ayetlerin slp ve
ieriginden yola ikarak surenin tamaminin farkli araliklarla Mekke'de inmis olabilecegini
ifade etmektedir. Biz de ayni kanaatteyiz.
Sureyi dogru anlayabilmek iin din adina, Kur'an adina ne biliniyorsa bir kenara
birakilmali, tipki peygamberimiz gibi tm dikkat Alak suresine verilmelidir. nk sure
ancak Alak suresinden yola ikilarak anlasilabilir. Unutulmamalidir ki, Kalem suresinin
ayetleri indiginde peygamberimizin elinde Alak suresinden baska bir vahiy yoktu.
Kalem suresi vahiyce Alak suresinin bir devamidir. Alak suresinde yapilan kisa ve z
deginiler bu surede detaylandirilmistir. Alak suresi grenilmeden bu sureyi anlamak mmkn
degildir.
Vahiyle peygamberimize verilen egitim bu surede de devam etmektedir. Bir
antrenrn sporcusunu msabakaya hazirladigi gibi, Rabbimiz de peygamberini; kfre sirke
karsi; Ebu Cehillerle, Velid b. Mugrelerle mcadeleye hazirlamakta, ona talimatlar ve
taktikler vermektedir.
Surede Abdullah oglu Muhammed'e peygamberlik verildigi, bu grevin niye bir
baskasina degil de kendisine yklendigi, bundan sonra nasil davranmasi lzim geldigi gibi
konular anlatilmaktadir. Ayrica karsitlarinin akibeti ile Allah'a saygili davranan muttaki
kullari bekleyen nimetlere de deginilmektedir.




























20

2/ KALEM SURESI

Rahman ve Rahm Allah adina.

Ayetlerin Meli :

1
Nn/50. Kalem'i ve onlarn satr satr yazp
sylediklerini/efsaneleytirdiklerini kant gsteriyorum ki;
2
Sen Rabbinin nimeti
sayesinde, mecnun [gizli glerce desteklenen/deli bir kiyi] degilsin.
3,4
Ve
kesinlikle senin iin minnete bulaymamy ok mal var. Ve kesinlikle sen, ok
byk bir ahlk zerindesin.
5-8
Artk, yaknda hak dinden karak kendini ateye atmy olan hanginizmiy
greceksin, onlar da grecekler. Sphesiz Rabbindir, yolundan sapan en iyi
bilen. Yine O'dur klavuzlanarak dogru yola ermiy olanlar en iyi bilen. O hlde
hiret gnn yalanlayan o kiyilere itaat etme!
9-16
Onlar arzu ettiler ki, sen onlara yag ekesin, onlar da hemen sana yag
eksinler. ok yemin eden, ayaglk, alayc, gammaz; arkadan ekiytiren,
arabozucu, kovuculuk iin gezip duran, mal ve ogullar var diye hayr
engelleyen, saldrgan, gnaha batmy, kaba/obur, sonra da ktlkle damgal
yu asalaklarn hibirine itaat etme. hireti yalanlayan o kiyi, yetlerimiz
kendisine okundugu zaman: Daha ncekilerin masallar dedi. Yaknda Biz
onun burnunu srtecegiz.
17-24
Sphesiz Biz, o iftlik sahiplerine bel verdigimiz gibi onlara bel
verecegiz: Hani onlar, sabah olunca kesinlikle iftligin rnlerini
devyireceklerine yemin etmiylerdi. Bir istisna da yapmyorlard. Ama onlar
uyurken Rabbin tarafndan bir tayfun iftligin zerinden dolayverdi. Sabaha,
iftlik, biilmiy/devyirilmiy gibi oluverdi. Sabahladklar vakit birbirlerine
seslendiler: Haydi, devyirecekseniz sabahleyin erkence gidin! dediler. Hemen
yola koyuldular, aralarnda fsldayyorlard: Sakn bugn aranza bir yoksul
sokulmasn!

25-29
Sadece engelleme gcne sahip/yiddete gleri yeten bir tavrla
erkenden gittiler. Ama iftligi grdklerinde: Biz yphesiz biz yayirmiyiz/ yanliy
yere gelmiyiz; yok yok, biz yoksun birakilmiyiz; Allah bizi cezalandirmiy! dediler.
En hayrl olanlar: Ben size Allah'i noksanliklardan arindirmiyor musunuz?
dememiy miydim? dedi. Onlar: Rabbimiz Seni tenzih ederiz, dogrusu bizler
yanly; kendi zararlarna iy yapan, haksz davranan kimselermiyiz! dediler.
30-32
Sonra dndler, birbirlerini knyorlard: Yaziklar olsun bizlere!
Bizler gerekten kendini firavun gibi gren azginlarmiyiz, umariz ki Rabbimiz bize
onun yerine daha hayirlisini verir; gerekten biz btn midimizi Rabbimize
eviriyoruz.
33
Dnyadaki azap iyte byledir! Elbette hiret azab daha byktr, keyke
bilenlerden olsalard!
34
Sphesiz ki Allah'n korumas altna girmiy kiyiler iin Rableri
yannda nimetleri bol cennetler vardr.
35
Ya artk, Mslmanlar
gnahkrlar gibi yapar myz?
36
Neyiniz var, nasl hkmediyorsunuz?
37,38
Yoksa iinde, ders aldgnz
yeyler: Siz bu lemde neyi seerseniz/begenirseniz o kesinlikle sizin olacak
garantisi verilmiy olan size ait bir yazl belge mi var?
39
Ya da size kary
21
kymet gnne kadar srecek, Siz her ne hkm verirseniz kesinlikle yle
olacak diye zerimizde yeminler/taahhtler; stlenmeler mi var?
40
Sor bakalm hireti yalanlayan o kiyilere, ilerinden byle bir yeyi
hangisi garanti etmektedir?
41
Yoksa onlarn ortaklar m var? O hlde
ortaklarn getirsinler, eger dogrulardan iseler.
42
Geregin btn plaklgyla ortaya konulup iyin bymeye bayladg,
iyin ciddleytigi ve boyun egip teslim olmaya davet edildikleri gn artk gleri
yetmez.
43
Gzleri yere egilmiy, kendilerini bir horluk, dyknlk sarmy
bulunur. Oysa onlar, sag-salim iken de boyun egip teslim olmaya davet
ediliyorlard.
44
O hlde bu sz/Kurn' yalanlayanlar Bana brak! Biz onlar
bilmedikleri yerden yakalayacagz.
45
Ve Ben, onlara mhlet veririm; sre
tanrm, nk Benim plnm zordur/saglamdr.
46
Yoksa sen onlardan bir cret istiyorsun da bu yzden onlar agr bor
altnda m eziliyorlar?
47
Yoksa grmedikleri, bilmedikleri yeyler, gelecekte
olacak olaylar yanlarnda da onu onlar m yazyorlar?
48
yleyse Rabbinin karar iin sabret, bunalan kiyi gibi olma. Hani o, bir
kez ayr bunaldgnda Rabbine seslenmiyti.
49
Eger Rabbinden o'na bir iyilik
ulaymasayd, knanmy bir durumda, boy bir yere atlacakt.
50
Ancak, Rabbi
o'nu seti, sonra da iyilerden biri yapt.
51
Kfirler; Allah'n ilhlgn ve rabligini bilerek reddeden kimseler, o
gd/Kurn' iyittikleri zaman az daha seni bakylaryla gerekten
devirecekler; sana yiyeceklermiy gibi bakacaklar ve O yphesiz bir
delidir/gizli glerin destekledigi biridir diyecekler.
52
Hlbuki Kurn, btn lemler iin bir gtten bayka bir yey degildir.







Ayetlerin Tahlili

1. Ayet:


1
Nn/50. Kalem'i ve onlarn satr satr yazp sylediklerini/efsaneleytirdiklerini
kant gsteriyorum ki;

Nun harfi, Huruf-u Mukattaa denilen harflerden biridir ve inis sirasina gre
Kur'an'in ilk mukatta harfidir. esitli kimselerce bu harfin de digerleri gibi mtesabih
kapsami ierisinde oldugu, bir sifre oldugu, bir szcgn kisaltilmis sekli oldugu, bazi
szcklerin ilk harfi veya son harfi oldugu, divit oldugu, hokka oldugu, byk balik oldugu,
dnyayi boynuzunda tasiyan kzn ayaklarini zerine bastigi balik oldugu gibi grsler ileri
srlmstr.
Bize gre Nun harfi de `' El! szcg gibi bir uyari isaretidir ve telefon
konusmalarindaki Alo! nlemi gibi dikkati okunacak ayetlere ekmektedir.
Nun harfinin 50 sayisini ifade ettigini sylemek de mmkndr. nk Kuran
indigi dnemde 50 sayisi bu harfle ifade edilmekteydi.
22
Yeri gelmisken Ebced Hesabi hakkinda kisaca bilgi vermek yararli olur. Asil
gelismesini Hindistan'da tamamladigi anlasilan Hint-Arap rakamlari, Islm lemine bilim
adami ve nl matematiki Harizmi (M. 780-850) tarafindan tanitilmistir. Dolayisiyla
Kur'an'in indigi dnemde Araplar sayilari rakamlarla degil, harflerle ifade etmekteydiler " -=-'
Ebced Hesabi (E B C D)" denilen bu uygulamaya gre Arap alfabesindeki harflerin temsil
ettigi sayilar asagidaki gibiydi:

Elif ' ( ) :1 ye , ( ) :10 kaf ( ) :100
be - ( ) :2 kef = ( ) :20 ri ( ) :200
cim _ ( ) :3 lam . ( ) :30 sin ( ) :300
dal - ( ) :4 mim ( ) :40 te - ( ) :400
he ( ) :5 nun ( ) :50 se- ( ) :500
vav , ( ) :6 sin ( ) :60 hi _ ( ) :600
ze ( ) :7 ayn _ ( ) :70 zel - ( ) :700
ha _ ( ) :8 fe - ( ) :80 dad ( ) :800
ti = ( ) :9 sad () :90 zi = ( ) :900
gayn _ ( ) :1000

Bu konuda henz doyurucu bir alisma yapilmamis olup mevcut eserlerde de eskilerin
aktarimlarindan baska bir bilgi bulunmamaktadir. Bu meselenin tam aydinliga kavusmasi da,
diger birok mesele gibi yine drst, samim ve gnll Kur'an erlerini beklemektedir.

Kalem'i

Ayette kendisine kasem edilen yani Muhammed (as)in peygamber seilisine kanit
gsterilen kalem, rivayetlerde tutarsiz olarak yer alan Arstaki kalem, Levh-i Mahfuzdaki
kalem veya kudret kalemi degil, Alak suresinde geen '-''-

'= Alleme bil-kalem [kalemle


greten] ifadesindeki kalemdir. Kasem edilen/dikkat ekilen/kanit gsterilen nesne veya
olay, muhatap tarafindan iyi bilinen bir nesne veya olay olmalidir. Mehul bir nesne veya
olaya dikkat ekilmez. Burada kalem ile dikkat ekilen Alak suresidir. Mecaz-i mrsel
[parasi sylenip btn kastedilerek yapilan edebi sanat] ile Alak suresine ve ilk vahiylere
dikkat ekilmektedir. Bir bakima, peygamberlik egitimine kalindigi yerden devam edilmekte,
'Ilk derste sana vahyettiklerimizi bir hatirla, dsn! anlamina gelecek bir mesaj
verilmektedir.

...ve onlarn satr satr yazp sylediklerini/efsaneleytirdiklerini kant
gsteriyorum ki;

Bir ok alim ayeti rivayet dumani altinda anlamaya alisarak Ve ma yesturn
blmn meal ve tefsirlerinde kalemin yazdiklarina, kalemle yazilanlara, kalem ehlinin
yazdiklarina, Levh-i Mahfuzdaki kalemin yazdiklarina seklinde anlamlandirmis ve izah
etmislerdir. Oysa bu anlam isabetli degildir.
Ayetteki =- satr szcg yazili satirlar anlamina geldigi gibi, siir satirlari,
sylenenler, olusmus kanaatler ve efsaneler anlamlarina da gelmektedir. Nitekim ayni fiilin
trevlerinden biri olan esatr szcg Kur'an'da onlarca kez yer almaktadir.
Ayetlerin konu akisi dikkate alinirsa, kasem edilen hususlarin takip eden ayete
kanit teskil ettigi grlr. Bu durum gz nne alinarak ayete onlarin efsanelestirdiklerini
kanit gsteririm ki seklinde anlam verilmesi uygun olur.
Alak suresinde, peygamberimizin zihninde olusan bazi sorularin

` Hayir, Hayir!
seklindeki kesin ifadeyle reddedildigini grmstk. Bu sorularin bir tanesi de Neden ben
23
peygamber seildim? sorusuydu. Bu sorunun neden reddedildiginin aiklamasi Kalem
suresindeki bu ayetlerde yapilmaktadir: Sen, henz hayatta olmana ragmen onlar
[Mekkeliler] tarafindan efsanelestirilecek kadar stn olan zelliklerin sebebiyle peygamber
seildin.



2
Sen Rabbinin nimeti sayesinde, mecnun [gizli glerce desteklenen/deli bir kiyi]
degilsin.

Ayette sz edilen nimet, Rabbimizin Abdullah oglu Muhammede peygamber
olmadan nce verdigi akil, zek, cesaret, gzel ahlk gibi zellikler ile onu hanif ve msrik
olmayan Ibrahim'in dinine tbi kilisidir. Daha nce Enbiya suresinin 51. ayetini bu konuda
delil olarak gstermistik.
Bu nimetlerden anliyoruz ki, tipki Musa peygamber gibi Abdullah oglu Muhammed de
peygamberlik iin hazirlanmistir. Kuran bize Musa'nin dogumundan itibaren yasadigi
olaylari ve geirdigi egitim srecini ayrintilariyla anlatmaktadir. Ama peygamberimiz
hakkinda onun kadar detayli bilgiye sahip degiliz.
51. ayette de grecegimiz gibi, peygamberimizin bazi msriklerce ,-=- mecnun
[delirmis], ,--- meftun [fitneye ugramis] gibi densizce yakistirmalarla itham edilmesi
ancak peygamberligini iln etmesinden sonra olmustur.



3
Ve kesinlikle senin iin minnete bulaymamy ok mal var.

Bu ayet, surenin dogru anlasilmasi bakimindan kilit bir ayettir. Bu nedenle ayetin
dogru anlasilmasi ncelikle gereklidir.
Ayetin orijinal metninde geen '=' ecran szcg Trke'de de kullandigimiz
cret szcgnn anlamdasidir. =' ecr ile -=' cret szcklerinin anlam bakimindan
birbirlerinden farki olmayip ikisi de hizmet karsiligi verilen para ve mal anlamina
gelmektedir. Terimler zerinde byk bir otorite olan Ragib el-Isfehan'ye gre bu bedel
madd olabilecegi gibi, manev de olabilir. '=' Ecran szcgnn ayette nekre/belirsiz
nesne olarak yer almasindan mal varliginin oklugu da anlasilabilir.
Yine ayetin orijinalinde geen ,--- memnun szcg, kesilmis anlamina geldigi
gibi, minnete bulanmis, minnet borcu altina girmis anlamlarina da gelir. Ayni kelime ,=
Gayr edatiyla kullanildiginda kesilmemis, kesintiye ugramamis veya minnete
bulanmamis, minnet borcu bulunmayan anlamlarini ifade eder.
Bazi meal ve tefsir yazarlari bu ayette kastedileni peygamberimize ahirette verilecek
sinirsiz, kesintisiz cret olarak anlamislar ve kitaplarina da bu sekilde yansitmislardir.
Ancak bu isabetsiz bir anlayistir. ncelikle bu ayetin kasem ederim/ dikkatini
ekerim/ kanit gsteririm szleriyle biten nceki ayetin bir devami oldugu unutulmamalidir.
Bir nceki ayette Allah peygamberimize dikkatini ekerim dedikten sonra szlerine devam
etmekte, bu ve bunu takip eden iki ayette de dikkat ektigi hususlari aiklamaktadir. Bu akis
iinde, dikkat ekilen hususun ahiretteki sinirsiz, kesintisiz cret oldugunu dsnmek,
Allah'in o an iin var olmayan bir seye dikkat ektigini kabul etmek olur ki, bu da anlamli
olmaz. nk ancak mevcut olan bir seye dikkat ekilebilir. Bu durumda ayeti su sekilde
anlamak daha isabetlisi olacaktir: Ve muhakkak ki, senin iin minnete bulasmamis [basina
kakilmayacak] ok mal var.
Byk alimlerden Mcahid, Mukatil ve Kelb de bu anlamlari tercih etmislerdir.
Bu ayetten sunu anliyoruz ki, peygamberimiz sahip oldugu mal, mlk, para, pul
nedeniyle kimseye minnet borlusu degildir. Elindekilere kimseden yardim, ltuf alarak sahip
24
olmamis, her seyi kendi elinin emegi, alninin teriyle kazanmistir. Kisaca kimseye minnet
borlu degildir. Bundan dolayi yznn akligiyla, alninin aikligiyla herkesin karsisina
ikabilir, tebligde bulunabilir. Iste, Abdullah oglu Muhammed'in peygamber seilisinin
nedenlerinden biri de bu zelligidir.
Rasulullah, peygamberligi boyunca bu konuya ok nem vermistir. Minnet borcu
olanlarin alacaklilari karsisinda boynu bkk olacagindan, kendisi ile beraber soyundan da hi
kimsenin sadaka ve zekt almamasi konusunda duyarlilik gstermistir.
Peygamberimizin zenginligi ve servetinin temizligi Kur'anin ve tarihin tanikligiyla
sabit olmasina ragmen fakir oldugu, fakirligi vdg ve fakirligiyle vndg yolunda birok
sylenti ikarilmistir. Hatta borlu yasadigi ve borlu ldg bile ileri srlmstr.
Alacaklisinin bir Yahudi olarak gsterilmesi bu sylentilerin dzls amacinin ne oldugu
yolunda bize ipucu vermektedir. Bunlardan kayda deger olanlarini ibret maksadiyla
naklediyoruz:
1-Aise anlatti: Peygamber, Ebu Sahn adinda bir Yahudiden veresiye yiyecek satin
aldi ve demirden zirhini ona rehin verdi
11

2- Katade, Enes'ten rivayet etti: Raslllah Medine'de bir Yahudinin yanina zirhini
rehin birakti ve ondan aile fertleri iin arpa satin aldi.
12

3- Esma bint Yezid anlatiyor: Raslllah, zirhi bir Yahudide bir miktar zahire
karsiligi rehine birakilmis olarak vefat etti.
4- Sabit b. Yezid anlatiyor: Raslllah vefat ettigi zaman, zirhi otuz sa' arpa mukabili
bir Yahudiye rehin birakilmisti.
13

ve drdnc rivayetler aslinda birbirinin ayni olup biri Yezidin oglu digeri de kizi
tarafindan piyasaya srlmstr. Bu rivayetler hadis srihleri/aiklayicilari tarafindan
elestirilmistir.

Muhtelif rivayet kitaplarinda ise peygamberimizin Veda Haccinda hedy olarak yz
deve kurban edecek kadar zengin oldugu anlatilmaktadir. Ayrica siyer ve tarih kitaplari da
Fedek'te bir hayli arazisinin oldugunu ve bu arazinin Peygamberimizin vefatindan sonra
problem haline getirildigini kaydetmektedir.
Btn bunlar gz nnde tutuldugunda, peygamberimizin rehin karsiliginda bir
Yahudiden bor almasi da, o parayla evine arpa satin alacak kadar fakir olmasi da dogru bir
haber olarak grnmemektedir.


Ve kesinlikle sen, ok byk bir ahlk zerindesin.


Yani; Evet, sen, iste bu yzden Bizim katimizda peygamberlige lyik birisin. Sen,
onlarin nazarinda da akilli, zek, stn ahlkli, efsanelesmis bir kimsesin. Bugne kadarki
hayatinda gsterdigin stn yasam tarzin ve sahip oldugun stn zellikler nedeniyle bu ise
en uygun kisisin. Rabbinin ltfettigi nimetlere kavusturuldun ve seilerek peygamber
yapildin.

11
(Buhari, Istikraz,1; Byu,14)

12
(el Cessas, Ahkaml-Kur'an, 11. 258)

13
(Ktb Sitte, Ibrahim Canan tercmesi cilt 17, sayfa 303)

25
Bu ayetler, isaret yoluyla peygamberimizin de Musa peygamber gibi zel nimetlere
mazhar oldugunu, hanif olarak yasadigini, zihnen gayet saglikli bulundugunu, stn ahlkiyla
toplumda saygi kazanmis biri olarak peygamberlige hazirlandigini anlatmaktadir.

2, 3 ve 4. ayetler kasemin cevabi olan cmlelerdir. 2. ayet isim cmlesi olup
olumsuzluk eki almistir. 3 ve 4. ayetler ise olumlu isim cmlesidir. Genel kural geregi '
inne ve . lam ile birlikteligi saglanmistir.
Meal ve tahlil yapilirken bu teknik durum kesinlikle gz nnde bulundurulmali ve
ayetlerin orijinal cmle yapisina sadik kalinarak anlam ikarilmalidir. 2. ve 4. ayetleri
birbirinden bagimsiz cmleler kabul ederek anlamlandirmak hem ayetlerin hem de pasajin
yanlis anlasilmasina neden olur.
Ilkini burada grdgmz kasem cmlesi, bundan sonra sik sik karsimiza ikacaktir.
Geleneksel tefsir ve meallerde kasem cmlesinin islevi ihmal edilmis grldgnden, asagida
kasem cmlesine ait genel bir aiklama sunulmustur. Bundan sonraki kasem ayetlerinde bu
aiklamaya atifta bulunulacaktir.

Kasem/Yemin Cmlesi

" --'' Kasem/Yemin" szcgnn esas anlami "g, kuvvet" demektir. Terim olarak
"iddia edilen tezi somut kanitlar ile glendirmek" anlamina gelmektedir. "Kasem cmlesi"
ise ileri srlen tezlerin kanitlarla ve gl bir sekilde ortaya konulmasi iin kurulan
cmledir.
Kasem cmlesi iki blmden olusur: Birincisi, yemin edilen [kanit, tanik gsterilen]
"kasem blm"; ikincisi ise sylenmek istenen asil tezin ileri srldg "kaseme cevap
blm" dr. Yemin blmnde ikinci blmde ileri srlecek tezi desteklemek zere,
kisiler, olaylar veya nesneler kanit gsterilir. Kaseme cevap blmnde ise asil sylenmek
istenen yargi belirtilir.

Muhataplar tarafindan anlasilabilmesi ve kabul edilebilmesi iin, kasem edilen seyin
mutlaka somut ve akil sahibi herkes tarafindan ulasilabilir zellikte olmasi gerekir. "Yemin
ederim" veya buna benzer szckler yemin sayilmadigi gibi, bu ifadeleri tasiyan cmleler de
yemin cmlesi sayilmazlar. Yemin somut kanitlardan, yemin cmlesi de Rabbimizin
Kur'an'da ifade ettigi sekilde somut kanitlarla glendirilmis yargilardan olusmalidir.


Kasem Cmlesinin Yaps ve Belirgin zellikleri:

Kasem cmlesinin birinci blm olan "kasem blm", kasem edatlari olan [vav, be,
te] harflerinden birinin ilk szcgn basina getirilmesi ile olusturulur. Cmlenin ikinci
blm olan "kaseme cevap blm" ise mutlaka bagimsiz bir cmle hlindedir ve istenildigi
gibi degil, bazi kurallara tbi olunarak kurulur:
Kaseme cevap olan cmle;
Isim cmlesi ve ayni zamanda olumlu ise, basina mutlaka " . lam" veya " ' inne"
tekit edatlarindan birisi veya her ikisi birden getirilir.
Yok, eger fiil cmlesi ise, asagidaki kurallar uygulanir:
Fiil cmlesi olumlu ise;
a - Fiil gemis zaman kalibinda oldugu takdirde fiilin basina " - kad" ve " . lam" edatlari
birlikte getirilir. Istisna olarak bazi durumlarda "lam" hazfedilebilir/gsterilmeyebilir. Fiil
genis zaman kalibinda ise fiilin basina "lam" sonuna da "tekit nunu" getirilir.
b- Cmle olumsuz ise, fiilin basina ma veya la nefy edatlarindan birisi getirilir.
26
Kur'an'da kasem edilen seylerin tm, ileri srlen tezlerin kanitlari olarak islev
grmektedir. Rabbimiz bir ok olaya, sisteme veya "sey"e kasem etmekte ve bunlari belirttigi
yargiya kanit gstermektedir. Mevcut meal ve tefsirlerde bu nemli kural ihmal edilmekte,
kasemler cevapsiz kalmakta, dolayisiyla Rabbimizin mesajlari kullarina dogru olarak
ulasamamaktadir.




5-8
Artk, yaknda hak dinden karak kendini ateye atmy olan
hanginizmiy greceksin, onlar da grecekler. Sphesiz Rabbindir, yolundan
sapan en iyi bilen. Yine O'dur klavuzlanarak dogru yola ermiy olanlar en iyi
bilen. O hlde hiret gnn yalanlayan o kiyilere itaat etme!


Alak suresinde peygamberimize karsi olanlar, insan, salati engelleyen kisi, o
bilmedi mi? eger o son vermeyecek olursa, and olsun, onu yalanci, gnahkr
pereminden tutup srkleyecegiz!, o zaman o meclisini agirsin!, ona boyun egme! gibi
tekil ifadelerle anilmislardi. Bu surede ve bu ayette grdgmz ve bundan sonra da
grecegimiz gibi, bu kimseler artik ogul olarak ifade edilmeye baslandilar. Artik kfirler,
msrikler tm meclisleriyle, yandaslariyla, evreleriyle birlikte ilahi hitabin muhatabidirlar.



Ilk vahiy sirasinda peygamberimizde olusan endiselerden birisi de, herkesin kendisini
deli zannedecegi endisesi idi. Alak suresinde Kell [Hayir, hayir!] szleriyle toptan
reddedilen endiseler, bu surenin ikinci ayetinden itibaren detaylandirilmaya baslanmistir. O
ayette peygamberimize inen vahiyler nedeniyle delirdigini dsnmemesi gerektigi
bildirilmekte, bu ayette ise baskalarinin ayni yndeki dsncelerinden endise duymamasi
gerektigi vurgulanmaktadir.



Ne enteresandir ki, Mekkeli kodamanlar kendilerinin dogru yolda olduklarini
zannediyorlar, peygamberimizin ise sapkin biri oldugunu ileri sryorlardi.



9-16
Onlar arzu ettiler ki, sen onlara yag ekesin, onlar da hemen sana yag
eksinler. ok yemin eden, ayaglk, alayc, gammaz; arkadan ekiytiren,
arabozucu, kovuculuk iin gezip duran, mal ve ogullar var diye hayr
engelleyen, saldrgan, gnaha batmy, kaba/obur, sonra da ktlkle damgal
yu asalaklarn hibirine itaat etme. hireti yalanlayan o kiyi, yetlerimiz
kendisine okundugu zaman: Daha ncekilerin masallar dedi. Yaknda Biz
onun burnunu srtecegiz.




Ayetlerdeki ifadeden, uzlasma iin bile olsa, yag ekmenin/yaltaklanmanin Rabbimiz
tarafindan tavsiye edilmeyen bir davranis oldugu anlasilmaktadir.
27



,--, .'- '- Z mlin ve benn ifadesi mal ve ogul sahibi demektir. Bu, ok
sayida taraftari olmak, genis evreli olmak anlaminda bir Arap deyimidir.
Alak suresinde Insan kendini yeterli grdgnde [zengin olduguna inandiginda]
kesinlikle azar seklinde ifade edilen zdeyisin ayrintilari burada aiklanmaktadir.
Bu ayetlerde dine karsi savasanlarin nitelikleri sayilmistir:
-

`= Hallaf: Olur olmaz her seye yemin eden.


,+- Mehin: Asagilik.
' - Hemmaz: Alayci, baskalarini kk gren.
,-- Nemim: Insanlar arasinda lf getirip gtren.
_'

-- Mennain lilhayr: Hayirlara engel olan.


--- Mu'ted: Haddi asan, azgin.
,`' Esim: Alabildigine gnahkr.
.-= Utull: Kaba, obur, ahlksiz
,- Zenim: Asalak

Bu nitelemelerle, Mekke'nin Halk Meclisi yeleri olan Velid b. Mugre, Ahnes b.
Serik, Esved b. Yegus ve Ebu Cehilin kt kisilikleri anlatilmaktadir. Gerekten de
biyografileri incelendiginde bu tgutlar etesinin yukaridaki ayetlerde belirtilen nitelikleri
tasidiklari grlmektedir.

Bazi yorumcular ,- zenim szcgyle Velid b. Mugre'nin soysuzlugu, piligi
yzne vuruluyor gibi aiklamalar yapmislardir. Bizce bu grs isabetsizdir. nk bir
kimsenin zina ocugu olmasi o kimsenin suu degildir. Byle bir durumdan onun ana-babasi
sorumludur. Baskalarinin suundan dolayi bir kimsenin itham edilmesi Islam anlayisa gre
dogru degildir.


Alak suresinin 15 ve 16. ayetlerinde: Kesinlikle senin dsndgn gibi degil! Eger
salt edene; ml ynden ve zihinsel aidan destek olan; toplumu aydinlatmaya alisan
kimseye engel olan o kisi, salti; ml ynden ve zihinsel aidan destek olmayi; toplumu
aydinlatmaya alismayi engellemesine son vermeyecek olursa, andolsun, peremden; yalanci,
gnahkr peremden; saindan tutup srkleyecegiz! denilmisti. Hortum zerine damga
basmak da gnahkr peremden tutup srklemek gibi, bir kimseyi toplum nnde rencide
etmek, basini beldan belya tasimak, burnunu srtmek anlamlarina gelmektedir.


17-24
Sphesiz Biz, o iftlik sahiplerine bel verdigimiz gibi onlara bel
verecegiz: Hani onlar, sabah olunca kesinlikle iftligin rnlerini
devyireceklerine yemin etmiylerdi. Bir istisna da yapmyorlard. Ama onlar
uyurken Rabbin tarafndan bir tayfun iftligin zerinden dolayverdi. Sabaha,
iftlik, biilmiy/devyirilmiy gibi oluverdi. Sabahladklar vakit birbirlerine
seslendiler: Haydi, devyirecekseniz sabahleyin erkence gidin! dediler. Hemen
yola koyuldular, aralarnda fsldayyorlard: Sakn bugn aranza bir yoksul
sokulmasn!



28
Surenin bu ayetinde deta bir parantez ailip simariklarin ve sapkinlarin nasil
cezalandirilacagi ile ilgili rnekler verilmekte, bu rneklerle peygamberimizin karsitlari
siddetle ikaz edilmektedir. Ana konuya 48. ayet ile devam edilecektir.

Ayette geen bel kelimesinin szlk anlami yipratmak, bitkin dsrmek
demektir. Sinanmak veya denenmek insani yipratan bir sre oldugu iin bu szck de
zamanla bel szcg yerine kullanilir olmustur.
Yce Allah kisileri ve toplumlari bazen sikinti iinde birakabilir, zorluklara ve
darliklara dsrebilir. Bunlar bir bakima insana verilen bel hkmndedir. Bu
sinamanin/denemenin nedeni, insanlarin akillarini baslarina almalarini, yanlis yolda olanlarin
istikametlerini dzeltmelerini, isyan ierisinde olanlarin Allah'a itaate dnmelerini saglamak
iindir. Dinin emir ve yasaklari da bir anlamda beldir. nk bazi emirler insan bedenine
zorluk verir, bazi yasaklar ise nefisleri disiplin altina alir. Byle durumlarda insanlarin iyileri
ve ktleri aiga ikar, skredenlerle nankrler belli olur. Bel szcg ile ilgili olarak
asagidaki ayetler incelenebilir:
Bakara 49, 155-156, 249; Saffat 106; Duhan 33; Maide 48, 94; En'm 165; l-i Imran
152, 154, 186; A'rf 141, 163, 168; Enfal 17; Yunus 30; Hud 7; Mlk 2; Muhammed 4, 31;
Enbiya 35; Kehf 7; Neml 40; Fecr 15, 16; Nahl 92; Insan 2; Ahzab 11; Ibrahim 6.
Surenin 8-14. ayetlerinde belirtilen zellikleri tasiyanlara da tipki iftlik sahiplerine
verilenler gibi bellarin verilecegi belirtilmektedir. iftlik sahipleri ile kastedilenler ise
inansiz, izansiz, Allah'in verdigi fazlaliklarla simarmis, kendilerinin ve ellerindekilerin asil
sahibinin Allah oldugunu unutarak azmis zenginlerdir. Bu profili tasiyan kimselerin bugn de
hl degisik sifat ve isimlerle varliklarini srdrdkleri bilinen bir gerektir.


Bir istisna da yapmyorlard.

Bu ayetle ne kastedildigi hakkinda kimileri Yapacaklari is iin insallah demediler
seklinde, kimileri de Kazanlarindan yoksullara pay ayirmadilar, ayirmayi dsnmediler
seklinde aiklama yapmislardir. 28. ve 29. ayetlerle beraber Kalem suresinin btn dikkate
alindiginda, ayetin Hibir terslikle karsilasmayacaklarina inanarak, yapacaklarini kesin ve
garantili grerek, herhangi bir srprize hazir olmadan, Allah'tan bir mani olacagini
dsnmeden anlamlarina geldigini sylemek mmkn olur. Yaraticinin destegini yok sayip
zamana, mekna, paraya, piyasaya hkim oldugunu dsnerek bir gn sonraki kazanlari iin
korkusuzca ve emin olarak pln yapanlar, her an aci bir hayal kirikligiyla, hayatlarini alt st
edecek bir kirilma ani ile karsilasabilirler.


Ama onlar uyurken Rabbin tarafndan bir tayfun iftligin zerinden dolayverdi.

Ayette geen --'= tif szcgnn kk -,= tavfdir. Anlami bir seyin
evresinde yrmek demektir. Bir seyin etrafinda dolanmak da ayni szckle ifade edilir. Bu
anlamindan dolayi Kbe'nin etrafinda dolanmaya -',= tavaf denir.
Tayf, taife, tayfa, tayfun, tufan szckleri de bu kkten tremedir.
Ayetteki --'= Tif/dolasan ifadesi rzgr gibi hareketli bir seyi agristirmaktadir.
Bahenin basina gelen durumun lkal/kism olusu, dolasan seyin hortum denen bir rzgr
oldugu izlenimini vermektedir. Tayfun ve kasirga tipi bir rzgar olsaydi, sadece sz edilen
kimselerin bahelerine degil tm evreye zarar vermis olurdu.
Bahe sahiplerinin elde ettikleri seyler, doganin, insan toplumlarinin ve ellerinin
rettigi seyler degil midir? Peki, dogayi yaratan, insanlari yaratan ve dzenleri yaratan yok
29
mudur? Yaratmak kadar yok edivermek de O'nun iin bir gz kirpmasi kadar kolay degil
midir? Allah'i unutanlara Allah kendini mutlaka hatirlatir. Bu hatirlatma genellikle Onu
unutturan seylerin insanlarin ellerinden alinmasiyla olmaktadir. Baheyse bir dolu yagar,
gemiyse gn gelir batar, evltsa ellerinden alinir.
Dnyadaki hibir varligin Allah'i bize unutturmamasi gerektigi asla hatirdan
ikarilmamalidir. Iste bu pasajda, sahip olduklari iftlik nedeniyle kendilerini ok gl
gren, kendilerini Allah'a ihtiyalari olmayacak kadar zengin zanneden, kendilerinden baska
hi kimseyi dsnmeyecek kadar bencil insanlarin nasil bir anda kolayca kendilerine
getiriliverdigi anlatilmaktadir.



Sabaha, o bag, biilmiy/devyirilmiy gibi oluverdi.

, -'' es Sarim kelimesinin kk anlami ekin bimek demektir. Genel bir tarim
terimi olarak rn toplamak anlaminda kullanilir. Sarm szcg edilgin olarak kullanilir ve
rn toplanmis, hi rn kalmamis anlamini tasir. Szcgn baska anlamlari da olmakla
birlikte 22. ayette zellikle ekin bimek, rn toplamak anlami daha uygun dsmektedir.
Anlasiliyor ki, hortum dedigimiz rzgr bagda, bahede, tarlada ne varsa kknden skms,
gtrms, tarla bir kum yiginina dnsmstr.


Sabahladklar vakit birbirlerine seslendiler: Haydi,
devyirecekseniz sabahleyin erkence gidin! dediler. Hemen yola koyuldular,
aralarnda fsldayyorlard: Sakn bugn aranza bir yoksul sokulmasn!

Kur'an'in daha ilk gnden zerinde durdugu ana ilkelerden biri de miskine/yoksula is,
g ve yiyecek temin edilmesidir. Bu ilkenin kalplere yerlestirilmesi baglaminda bahe
sahiplerinin tutumu ele alinmakta, bu simge kisilerin sosyal adalet aisindan kt bir zihniyete
sahip olduklari ve byk bir su isledikleri beyan edilmektedir.
Zenginligin en byk tehlikelerinden birisi de malini kiskanmaktir. Yoksullarin
zenginler iin bir kurtulus vesilesi oldugunun unutulmasi, yoksullarin ellerindekinden kolayca
vazgeebilmelerine karsilik zenginlerin mallarina siki sikiya sarilmalari bir ok anlatinin
konusu olmustur. Anlatilar bir kenara, Kuranin bu konudaki duyarliligini iyi degerlendirmek
gerekmektedir. Zekat ibadeti, Allah'in bizim iin ngrdg yasam biiminin en nemli
eylemlerinden biridir. Sosyal hayatin herkese bilinen bir geregidir ki, toplumun kimi yeleri
digerlerine gre maddeten daha stn bir durumda bulunurlar. Ekonomik bakimdan gl
olanlar, ellerindekileri Rablerinin verdigi nimetler olarak grp bu nimetlerde yoksullarin da
payi oldugunu hatirlamali, ellerindeki imkanlardan yoksullari da yararlandirmayi asla ihmal
etmemelidirler. Yce Allah, malca stn kildigi kullarina ellerindeki varliklardan yoksullar
iin de pay ayirmalarina hkmetmistir. Konuyla ilgili daha detayli bilgi Fecr, Duha ve Mn
surelerinde verilecektir.



25-29
Sadece engelleme gcne sahip/yiddete gleri yeten bir tavrla
erkenden gittiler. Ama iftligi grdklerinde: Biz yphesiz biz yayirmiyiz/ yanliy
yere gelmiyiz; yok yok, biz yoksun birakilmiyiz; Allah bizi cezalandirmiy! dediler.
En hayrl olanlar: Ben size Allah'i noksanliklardan arindirmiyor musunuz?
dememiy miydim? dedi. Onlar: Rabbimiz Seni tenzih ederiz, dogrusu bizler
yanly; kendi zararlarna iy yapan, haksz davranan kimselermiyiz! dediler.
30

Bu pasaj, Allah'i unutma hatasina dsp stne bir de cimrilik ekleyenlerin basina
neler geldigini anlatmaktadir.
_,--- Tesbih kavrami, _-- Sebh kknden tremis bir kelimedir. Sebhin
szlk anlami havada ve suda hizli hareket etmek, geip gitmek, yzerek uzaklara gitmek
demektir.
Tesbih ise Allah'i O'na yakismayan seylerden tenzih etmek/uzak tutmak, yani Allah'i
yceltmek, O'nun her trl kemal sifatlarla donanmis oldugunu iyi kavramak ve bunu her
vesile ile ilan etmek demektir. Bunun detayi insaallah Ala ve Kaf surelerinde verilecektir.
Ayni kkten gelen '=-- Sbhan Allah'in bir ismi olup ok tenzih edilen, her
trl kusurdan uzak olan demektir.
Kur'an'da birok ayette, yerde ve gkte olan her seyin Allah'i tespih ettigi bildirilir.
Bunun anlami, en kgnden en byk olanina kadar evrendeki tm varliklarin Allah'in her
trl kusurdan uzak oldugunun delili olmasi demektir. Yoksa var olan her sey, elde tespih,
Sbhanellah! Sbhanellah! Sbhanellah! der demek degildir. Tesbihin otuzlk ya da
doksan dokuzluk imameli tespihlerle namazlardan sonra otuz kere Sbhanellah demeyle
bir ilgisi yoktur. Tesbih, Yaratan'i tm nitelikleriyle tanimak ve tanitmaktir. Bu da herkesin
yapacagi bir is olmayip, Allahi hakkiyla takdir eden bilge kisilerin yapabilecegi bir istir.
Tesbih kelimesiyle ayni kkten gelip Allah'i tesbih etmeyi ve Onu yceltmeyi ifade
eden kelimeler, Kur'an'da yze yakin yerde gemektedir.




30-32
Sonra dndler, birbirlerini knyorlard: Yaziklar olsun
bizlere! Bizler gerekten kendini firavun gibi gren azginlarmiyiz, umariz ki
Rabbimiz bize onun yerine daha hayirlisini verir; gerekten biz btn midimizi
Rabbimize eviriyoruz.


Musbetlerden ibret almak, verilen gtlerden ders ikarmak ve yapilan uyarilarla
dogruya ynelmek byk bir erdemdir. Yapilan bir hatadan sonra Ben zaten cehennemligim,
artik yapacak bir sey yok seklinde dsnmek, Allah'a teslim olmaya dayali bir yasam
biiminde asla sz konusu olamaz. Tvbe, yapilan hatalarin tekrarlanmayacagina dair Allah'a
sz vermek, her seye yeniden baslamak iin Ondan yeni bir firsat dilemektir. Zaten Allah da
sirk hari btn gnahlari affedendir, bagislayandir, Rahm'dir. (Zmer; 53) Ilerideki
surelerde bu hususla ilgili detaylar rnekleriyle yer almaktadir.



33
Dnyadaki azap iyte byledir! Elbette hiret azab daha
byktr, keyke bilenlerden olsalard!

Rabbimiz, simarik insanlari Rabblerini hatirlamalari ve yola gelmeleri iin yukarida
aikladigimiz gibi esitli bellarla sinar. Bu sinama Kuranin esitli yerlerinde pek ok kez
vurgulanir. Buna paralel olarak yaygin bir zdeyisle de insan iin bir musibetin bin nasihatten
daha etkin oldugu dile getirilir.

41
Insanlar dnerler diye; kendilerinin elleriyle kazandiklari seyler yznden, yaptiklarinin bir
kismini onlara tattirmak iin karada ve denizde kargasa ortaya ikti.
(Rum/ 41)

31
20,21
Ve yoldan ikanlara gelince, onlarin varacagi yer de Ates'tir. Her ikmak istediklerinde
oraya yeniden evrilecekler ve onlara, Yalanlayip durdugunuz Ates'in azabini tadin denilecektir.
Hi kuskusuz, dnerler diye onlara, byk cezanin biraz hafifinden, en yakin cezadan da tattiracagiz.
(Secde/ 20,21)

Bu ayetin mucizeligi ilk kez Mekke msriklerinin Bedir'e gitmesi esnasinda ortaya
ikmistir. Mekkeli msrikler Bedir'e peygamberimizi ve arkadaslarini ldrmeye yemin
ederek gitmislerdi. Kendilerine ok gveniyorlar, herhangi bir tersligin olabilecegini asla
hesaba katmiyorlardi. Yola ikmadan nce Kbe'yi tavaf etmisler, ikiler iip kazanacaklari
zaferi nceden kutlamislardi. Fakat Yce Allah tm mitlerini tersine eviriverdi, hayalleri
yikildi, perisan oldular. Bir kismi da ibret alip Mslman oldu. Dnya tarihi buna benzer
rneklerle doludur.



34
Sphesiz ki Allah'n korumas altna girmiy kiyiler iin Rableri
yannda nimetleri bol cennetler vardr.
35
Ya artk, Mslmanlar
gnahkrlar gibi yapar myz?

Otuz besinci ayetten sonraki (35-41) ayetlere zellikle dikkat edilmelidir. Zira bu
ayetler byk mucizeler iermekte ve akilli insanlara yol gstermektedir.


36
Neyiniz var, nasl hkmediyorsunuz?
37,38
Yoksa iinde, ders aldgnz
yeyler: Siz bu lemde neyi seerseniz/begenirseniz o kesinlikle sizin olacak
garantisi verilmiy olan size ait bir yazl belge mi var?
39
Ya da size kary
kymet gnne kadar srecek, Siz her ne hkm verirseniz kesinlikle yle
olacak diye zerimizde yeminler/taahhtler; stlenmeler mi var?
40
Sor bakalm hireti yalanlayan o kiyilere, ilerinden byle bir yeyi
hangisi garanti etmektedir?
41
Yoksa onlarn ortaklar m var? O hlde
ortaklarn getirsinler, eger dogrulardan iseler.
42
Geregin btn plaklgyla ortaya konulup iyin bymeye bayladg,
iyin ciddleytigi ve boyun egip teslim olmaya davet edildikleri gn artk gleri
yetmez.
43
Gzleri yere egilmiy, kendilerini bir horluk, dyknlk sarmy
bulunur. Oysa onlar, sag-salim iken de boyun egip teslim olmaya davet
ediliyorlard.



Ahireti yalanlayanlara sesleniliyor: Ne oluyor size? Bu inanca, bu karara nasil
variyorsunuz? Ahirette hesap vermeyeceginize nasil inaniyorsunuz?



geleri itibariyle bu ayet yukaridaki sekilde birlestirilebilir.
Bu ayetlerde inkrcilarin inan ve kanaatlerinin hibir aslinin olmadigi, bu inan ve
kanaatlerin hibir kitapta yer almadigi, Allah tarafindan verilmis bir yemine ve taahhde
dayanmadigi, byle bir inanca kimsenin garantr olmadigi ve kendilerine destek verecek
ortaklarinin da bulunmadigi, kisaca ahireti yalanlamalarinin hibir kanita dayanmadigi,
kuruntudan teye gemedigi belirtilmektedir.
Bu pasaj, gnmzde kendilerine gre bir din algisi gelistiren Mslmanlarin ibretle
dsnp anlamasi gereken mesajlar tasimaktadir. Bugnn Mslmanlarinin da kendilerine
32
zg yzlerce dini ierikli kitabi vardir. Onlari okurlar, onlardan ders alirlar; iman ve
amellerini onlara gre belirleyip onlara gre yasarlar. Kur'an'da Allah yzlerce kez sefaati
kendi iznine baglamisken o kitaplardaki peygamber ahirette onlara kefil olmustur. Hem de
Benim sefaatim mmetimden byk gnah isleyenleredir demek suretiyle onlarin her trl
yanlis isini deta tesvik etmistir. Bu da yetmemis, Berat gecesi diye uydurduklari gecede,
mmetten Ben Kelb kabilesinin koyunlarinin ynleri sayisinca gnahkrin affedilecegi
garantisini vermistir. Kisacasi o kitaplarda canlari ne istiyorsa hepsi vardir. Var olan o seyler
arasinda, sadece mritlerine himmet edecek, son nefeslerinde imanlarini kurtaracak ortaklari,
seyhleri, statlari vardir.


44
O hlde bu sz/Kurn' yalanlayanlar Bana brak! Biz onlar
bilmedikleri yerden yakalayacagz.
45
Ve Ben, onlara mhlet veririm; sre
tanrm, nk Benim plnm zordur/saglamdr.

Bu ayetler ileride yalanlayicilarin basina neler gelebilecegine isaret etmektedir. Bu,
bizzat kendilerine verilecek bel/ceza olabilecegi gibi, soylarindan mminlerin gelmesi de
olabilir. Velid b. Mugre ile Halid b. Velid rneginde oldugu gibi. Buna benzer daha onlarca
rnek verilebilir.

46
Yoksa sen onlardan bir cret istiyorsun da bu yzden onlar agr bor
altnda m eziliyorlar?
47
Yoksa grmedikleri, bilmedikleri yeyler, gelecekte
olacak olaylar yanlarnda da onu onlar m yazyorlar?
48
yleyse Rabbinin karar iin sabret, bunalan kiyi gibi olma. Hani o, bir
kez ayr bunaldgnda Rabbine seslenmiyti.
49
Eger Rabbinden o'na bir iyilik
ulaymasayd, knanmy bir durumda, boy bir yere atlacakt.
50
Ancak, Rabbi
o'nu seti, sonra da iyilerden biri yapt.




Bu ayetlerle ana konuya dnlerek egitime devam edilmektedir. Bu ve bundan sonraki
ayetleri 16. ayetin devami olarak degerlendirebiliriz.

Yce Rabbimiz burada peygamberimizi uyararak isinin cidd, etin ve zor
oldugunu, Yunus ve Musa peygamberin yaptigi hatayi yapmamasi gerektigini ihtar
etmektedir.


SABR
Esas anlami habsetmek, ierde tutmak olan sabir, aklin ve dinin gsterdigi
yolda sebat etmek, kararli olmak, gevsememek; yani insanin elinde olmadan
basina gelen ve ona byk zntler veren musibetlere karsi koymak, onlarin
stesinden gelmek iin mcdele etmektir. Sabrin ne oldugunu incelerken ne
olmadigini da belirlemek gerekir. Iyi bilinmelidir ki, haksiz yere mahkmiyete
boyun egmek, miskinlige, uyusukluga ve asagilanmaya razi olmak, zillete, haksiz
tecavzlere, insan onuruna glge dsrecek saldirilara katlanmak, bunlara karsi
33
sessiz ve pasif kalmak, dayanmak, disini sikmak, sabretmek degildir. nk mesru
olmayan seylere karsi sessiz kalmak, o davranisa ortak olmak demektir. Aksine
sabir, bu tarz ktlklerle mcdele etmek, bunlara karsi ikmak, bir hakki
savunmak ve korumak iin aba gstermek, bu srete kararli olmaktir. Rabbimiz,
Sabri l-i Imran/ 146da Nice peygamberler de vardi ki kendileriyle beraber
birok Allah erleri savastilar; Allah yolunda kendilerine isabet eden seylerden
gevsemediler, zaafa dsmediler ve boyun egmediler. Ve Allah, sabredenleri sever.
seklinde beyan buyurmustur Insanin kendi gc ve iradesiyle stesinden
gelebilecegi ktlklere katlanmasi ya da karsilayabilecegi ihtiyalari temin etme
konusunda gevseklik gstermesi sabir degil, cizlik, tembellik ve korkakliktir. Tm
peygamberlerin de ortak zelligi olan sabrin, Islm'da ok nemli bir yeri vardir.
Bunu tek kelimeyle veya birka szckle ifadeye alismak szcgn anlamini
yansitmamaktadir. O nedenle szcg Arapa'dan Trke'ye gelis sekliyle
birakiyoruz. Okurlarimiz sabir szcgnn anlamini iyi bilmelidirler.
Kur'an'in yetmisten fazla ayetinde geen -- Sabr kelimesi, halk
arasindaki kullanimiyla aciya katlanma, sikinti ve zorluklara karsi sogukkanlilikla
direnme anlamlarina gelmektedir. Ancak Allah'in Kur'an'da sabirli insanlari vmesi
ve onlari hesapsizca dllendirecegini bildirmesi, bu kelimenin daha derinlikli
olarak incelenmesini zorunlu kilmaktadir. Bu nedenle kavram daha detayli bir
sekilde aiklanmaya alisilacaktir. Sabir, aklin ve dinin gsterdigi yolda sebat
etmek, kararli olmaktir. Insan psikolojisi zorluga degil kolayliga, aciya degil haz
almaya, feragate degil bencillige egilimlidir. Bu nedenle bazi ibadetler ve ahlk
davranislar insana zor gelebilir. Mesel, cebindeki parayla bir yoksula yardim
etmektense onu kendine harcamayi, alisip yorulmaktansa eglenmeyi, gezip
tozmayi daha ok isteyebilir. Varini yogunu tm vaktini Allah rizasini kazanmak
iin harcamasi yerine sicacik yatakta uykusuna devam etmeyi daha cazip bulabilir.
Bu gibi durumlarda insani erdeme ve iyi olmaya sevk eden, zor sartlari kolayca
kabul edip geregini yapmaya ynelten, sogukta senmeden kalkip namaz kilmasini,
uzun yaz gnlerinde bitkinlik duymadan oru tutmasini, ikarina olmasa da iyi ve
dogru davranislarda bulunmasini saglayan g, sabirdir.
Sabir, aklin ve dinin gsterdigi yolda, nefsin asiri istek ve arzularina
direnmektir. Akil, din ve toplum kurallari dogru bulmasa da, insanlar ogu zaman
nefislerine hos gelen arzularini tatmin etmek isterler. Sabir, insan psikolojisinin bu
kuvvetli ekim gcne ragmen kisinin hi tereddt etmeden erdemli davranislari
semesini saglayan gtr.
Sabir, insanin elinde olmadan basina gelen ve ona byk zntler
veren musibetlere karsi koymak, onlarin stesinden gelmektir. Bazi sikintilarin
insanin irade gcn astigi bir gerektir. Dogal afetler, savaslar, savas ortami iinde
karsilasilabilecek lm korkusu, yokluklar ve iskenceler, kendisinin veya
yakinlarinin basina gelen felketler, insanin istese de engelleyemeyecegi mutsuzluk
ve aci duyma nedenleridir. Bylesi olaylar insan psikolojisinin hoslanmadigi ve
daima kainmak istedigi durumlardir. Bu durumlar insanda madd yikimlar kadar
manev yikimlara da yol aarlar. Iste, bu gibi durumlarda insanin metanetini ve
hayata bagliligini kaybetmesini nleyen, ektigi acilara ragmen Allah'a isyan
etmeden mcadelesine devam edebilmesini ve ayakta kalabilmesini saglayan g,
sabirdir.
Sabir, btn peygamberlerin de ortak bir ahlak niteligidir.
Peygamberlerin tevhit mcadelelerini dile getiren Kur'an ayetleri, bize onlarin sabir
ve sebatlarini rnek olarak gstermektedir. nk Allah'in dinini teblig ederlerken
34
esitli sikintilara ugramislar, eziyet grmsler, yurtlarindan ikarilmislar, zindanlara
atilmislar fakat daima sabretmislerdir. Dolayisiyla her Mslman Allah'in elilerini
rnek almali, kurtulusun sabirda oldugunu dsnerek sabirli olmali ve bu konuda
Allah'tan yardim dilemelidir.
Ancak sabrin ne oldugunu incelerken ne olmadigini da belirlemek gerekir. Iyi
bilinmelidir ki, haksiz yere mahkmiyete boyun egmek, miskinlige, uyusukluga, hor
grlmeye ve asagilanmaya razi olmak, zillete, haksiz tecavzlere, insan onuruna
glge dsrecek saldirilara katlanmak, bunlara karsi sessiz ve pasif kalmak,
sabretmek degildir. nk mesru olmayan seylere karsi sessiz kalmak, o davranisa
ortak olmak demektir. Aksine sabir, bu tarz ktlklerle mcadele etmek, bunlara
karsi ikmak, bir hakki savunmak ve korumak iin aba gstermek, bu srete
kararli olmaktir.
Insanin kendi gc ve iradesiyle stesinden gelebilecegi ktlklere
katlanmasi ya da karsilayabilecegi ihtiyalari temin etme konusunda gevseklik
gstermesi sabir degil, acizliktir, tembelliktir, korkakliktir. Sabir konusuna Asr
suresinde de deginilecektir.


HUT

Hut szcg Kuranda Kehf suresinin 61. ve 63. ayetleri ile Kalem
suresinin 48. ve Saffat suresinin 142. ayetlerinde tekil olarak, bu ayette de ogul
olarak yer almistir.
-,= Hut szcg, dil bilimcilerinin bir kismina gre balik, bir kismina
gre de byk balik demektir. Bu anlamiyla szck, tatli ve tuzlu sularda yasayan
sogukkanli omurgalilarin genel adi olmakla beraber, eski aglardan beri bilinen
burlar kusagindaki bir takimyildizin adi olarak da kullanilmaktadir.
Ancak Kurani dogru anlamak iin szcklerin teamldeki kullanimini degil,
gerek anlamlarini bilmek gerekmektedir.
Bu szcgn kk olan -,= hvt, Arap dilinde hut ve havt olmak zere
iki trl okunur. Bu okunuslara gre ortaya ikan iki szcgn Bedeviler arasindaki
kullanimi ise su anlamlara gelmektedir:
Hut szcg, Ve Sahip l hayre fi sebabihi / Hten, iz m zden /
misralari olan bir siirde tespit edilmistir. Szck burada agir agir da yutsa, abuk
abuk da yutsa kendisine kfi gelmeyen [doymayan, doyma duygusu olmayan]
anlaminda kullanilmistir.
Havt szcg ise kusun suyun evresinde veya vahs hayvanin bir seyin
evresinde dnp durmasi, oradan ayrilmamasi anlamindadir. Buna da Islm ncesi
ve sonrasi dnemden birok rnek mevcuttur.
14

Bu temel aiklamadan anlasildigina gre, hut szcg aslinda doyma hissi
olmadigi ve doydugunu bilmedigi iin baliklara yakistirilmis bir sifattir, balik demek
degildir. Nitekim herkesin bildigi gibi, sularda yasayan baligin esas adi semektir.
Baliklarda doyma hissinin olmamasi, yemelerine ara verme sebebinin doymalari
degil de tikanmalari olmasi bugn artik bilimsel bir bilgidir. Baliklarin bu
zelliklerini bilmeyen amatr akvaryumcularin, gnlk ihtiyacin zerinde yemleme
yaptiklari takdirde atlayarak len baliklarla karsilastiklari, gnlk hayata yansimis
bir gerektir. Balik oburlugunun balik cinsleri itibariyle gsterdigi zellikler ise Su
rnleri Fakltelerinin arastirma raporlarina da girmis durumdadir.

14
(Lisanl-Arab; c:2, s:644)
35
Buna gre, hut ve havt szcklerinin anlamlarini hirs, doyumsuzluk olarak
ifade etmek mmkndr.
Hut szcgnn Kuranda yer aldigi pasajlardaki anlatim dikkate alindiginda,
szcgn daima sebebiyet mecaz-i mrseli seklinde kullanildigi grlmektedir.
Yani, sebep olan hirs ve doyumsuzluk zikredilmekte fakat hirsin insanda sebep
oldugu bunalim ve karamsarlik kastedilmektedir.
Hut szcg Kuranda bir yerde de zimnen kullanilmistir. Bu yer Enbiya
suresinin 87. ayetidir. Burada Ynus peygamberden Znnun [kili sahibi, yani
Ninovali] ifadesi ile bahsedilmektedir. Bu ifade ile zimnen Ynus (as)dan
bahsedilmis olmasi, daha nce [inis sirasina gre 2. sure olan Kalem suresinde]
Ynusun (as) peygamberimize Sahibul-Ht [Htun Arkadasi) olarak tanitilmis
olmasi dolayisiyladir. Sahibl-Htun Yunus peygamber oldugu ise Saffat
suresindeki ifadelerden aika anlasilmaktadir. Kalem sresinde Yunus (as)dan ilk
kez bahsedilmis ve peygamberimize onun gibi olmamasi bildirilmistir:

48
yleyse Rabbinin karari iin sabret, bunalan kisi gibi olma. Hani o, bir kez asiri bunaldiginda
Rabbine seslenmisti.
49
Eger Rabbinden o'na bir iyilik ulasmasaydi, kinanmis bir durumda, bos bir
yere atilacakti.
50
Ancak, Rabbi o'nu seti, sonra da iyilerden biri yapti. (Kalem/ 4850)

Ancak peygamberimiz, muharref Tevrati okumayan ve Yahudi din
adamlariyla da herhangi bir iliskisi bulunmayan bir kisi oldugu iin, Kalem suresinin
indigi tarihte kendisine yukaridaki ayetler ile bildirilen Sahibl-Htun kim
oldugunu byk bir ihtimalle bilmemektedir. Kalem suresindeki bu ayetler ile
dikkati ekilip meraki celp edilen peygamberimiz, Sahibl-Htun yani Yunus
peygamberin kissasini Saffat suresinden grenmistir. Daha sonra inen Enbiya
suresindeki Znnn ifadesiyle zimnen Sahibl-Htun [Yunus peygamberin]
kast edildigi de bu bilgiler isiginda anlasilmaktadir:

87
Ve Znnn'u [kili sahibini, Ninovali'yi], hani fkelenerek gitmisti de kendisini sikintiya
sokmayacagimizi sanmisti. Sonra da karanliklar iinde, Senden baska ilh diye bir sey yoktur! Seni
tenzih ederim. Sphesiz ben yanlis; kendi zararlarina is yapanlardan oldum! diye seslenmisti.
88
Sonra da Biz, o'na cevap verdik ve o'nu, gamdan/zntden kurtardik. Ve iste, inananlari Biz
byle kurtaririz.
(Enbiya/ 87, 88)


Yunus peygamber ile ilgili olarak Kuranda verilen bilgiler, Kalem, Saffat ve
Enbiya surelerinde verilen yukaridaki bilgilerden ibaret olmasina karsilik, Kitab-i
Mukaddeste YUNUS adli bir blmle bir hayli ayrintili bir Yunus peygamber
hikyesi yer almistir.


Kitab- Mukaddeste yer alan Yunus peygamberin hikyesi, Kuran ile
yetinmeyen bazi Mslmanlar tarafindan maalesef asagidaki sekilde bir
ansiklopedik bilgi hline getirilmistir:

YUNUS

Gemis zamanlar Asurlular diye bir kavim vardi. Bu kavim Ninova sehrinde yasardi. Ninova o
vakitler en byk sehirlerden biriydi. Hz. Yunus da Allah tarafindan bu kavme peygamber olarak
gnderildi. Hz. Yunus peygamber oldugu zaman 30 yasindaydi.
36
Ninova halki ticaret ile ugrasan zengin bir ahaliydi. Bu zenginlik halkin gzn kamastirip
dogru yoldan ayrilmalarina neden oldu. Artik putlara tapiyorlardi. Ahireti dsnmez olmuslardi.
Hz. Yunus Ninovalilari Allah yoluna davet etti. Hz. Yunusa oka kfrler edildi. Ancak O,
yilmadan, yorulmadan, sabirla tam33 sene boyunca herkesi dogru yola agirdi. Allahin emri ile belli
zaman sonra baslarina bir felaket gelecegini anlatti.
Hz. Yunusun sylediklerine inananlar da inanmayanlar da olmustu. Hz Yunus Allahtan izin
almadan kavminden ayrildi. Felaket gn yaklasiyor, herkes Hz. Yunusu ariyordu. Fakat kimse
bulamiyordu.
Hz. Yunus Dicle kiyisinda bir gemiye bindi. Kendisi ile birlikte gemiye binen baskalari da
olmustu. Denize aildilar.
Bu arada Ninova ok hareketliydi. nk Hz. Yunusun syledigi gn gelip atmisti.
Gndz aniden gnes yok oldu. Her taraf karanliga brnd. Etrafta ok korkun sesler vardi.
Herkes birbirine Hz. Yunusu soruyordu. Sehirdeki putlari kirdilar. Allaha dualar ettiler, yalvardilar.
Allah dualari kabul etti. Beklenen felaketi yaratmadi.
Hz. Yunus ise gemideydi. Nasil olduysa gemi gitmiyordu. stelik hibir sebebi de yoktu.
Gemi batmak zereydi. Aralarinda bir karar aldilar. Kura ekilecek ve bir kisi gemiden atilacakti.
Kura ekildi. Hz. Yunus ikti. Kurayi yenilediler, tekrar Hz. Yunus ikti.
Hz. Yunus kalkti ve gmlegini ikardi. Allahin izni olmaksizin kavminden ayrilmisti. Bu
hatasi hi aklindan ikmiyordu. Gn batiminda Allaha tvbe ederek kendini engin sulara atti.
Yaptigi tvbeyi Yce Allah kabul etti. Hz. Yunusu kurtarmasi iin byk bir balik gnderdi.
Hz. Yunus denizin sularina gmldgnde, balik Hz. Yunusu yuttu, Hz. Yunusu karninda
muhafaza etti. Daha sonra kiyiya geldiginde Hz. Yunusu kiyiya birakip uzaklasti.
Hz. Yunus ok yorgundu, yryemiyordu. Srnerek kumsala dogru ilerledi. evreye bakindi.
Bcekleri ve zararli hayvanlari grd. Oraya yigilivermisti. ok yakici bir gnes vardi. Yce Allah
bir bitki yaratti. Bu bitkinin adi Yaktin idi. Yaktin ok abuk byd. Hz. Yunusu gnesten ve
bceklerden korudu
Artik Hz. Yunus kendine gelmisti. Fakat nerede oldugunu biliyordu. Yola koyulmak iin
hazirliklar yapti. Sonra yola ikti. ok uzun bir yolculuktan sonra Ninovaya vardi.
Hz. Yunus nihyet kavminin yanina varmisti. Ninovada Hz. Yunus byk bir sevgi ve
saygiyla karsilandi, Hz. Yunus grd ki putlar yok olmus, kavmi yalniz ve yalniz Yce Allaha
ibadet ediyordu. Ninovalilar, dogru yolu bulmustu. Hz, Yunus ok sevindi. Grdkleri onu ok
etkilemisti. Skretti. Hz. Yunus uzun yillar kavmi ile beraber Allaha ibadet ederek yasadi.
lmnn yaklastigi zaman Ninovadan ayrildi. Kimse nereye gittigini bilmiyordu. Daha
sonra bilinmeyen bir tarihte, bilinmeyen bir yerde ld.
Hz. Yunus'un Asurlulardan ayri kalmasi ile beraber, kavim yeniden dinden uzaklastilar. Bunun
zerine Allah Ninova sehrini dsmanlarin isgaline izin verdi. Bylece Asurlular devleti yikildi.

Bunlardan baska, yasinin 1000in stnde oldugu, 950 sene peygamberlik
yaptigi gibi Yunus peygamberle ilgili retilmis daha birok Kuran disi senaryo
mevcuttur. Biz bu rneklerin sayisini arttirmakta yarar grmemekle beraber, bu
hikyelerdeki tutarsizliklari grmezden gelmek de istemiyoruz.
Mesel cograf bilgiler ve o gnn teknolojik seviyesi dikkate alinarak
dsnldgnde, Tevratta Yunus peygamberin kama tesebbsyle ilgili olarak
anlatilanlarin gerek olmasi mmkn grnmemektedir. nk Tevratta geen
Ninova, Yafa ve Tarsis ile ilgili cograf ve tarih bilgiler syledir:

Ninova: Asur kralliginin bakenti. Diclenin sol kivisinda, irmagin Hoser ile birletigi
yerde
15

Yafa: Israil devletinde ehir. Tel Avivin varou. Akdenize hkim yksek bir burunda.
Sayfiye yeri
16

Tari: Esk cog. Tartessos lkesinin adlarindan biri. Endls blgesine o sirada
Tartessos (Tharsis) lkesi adi veriliyordu
17


15
(M. Laorusse c:9, s:362)

16
(M. Laorusse c:12, s:686)

17
(M. Laorusse c:11, s:911-913)

37

Bazi eserlerde Tarsis szcg Tarsus olarak degistirilse bile Tevrattaki
szck Tarsistir. Bu bilgilere gre Yunus peygamberin gemisinin Dogu
Akdenizde bir liman kenti olan Yafadan kalkip Akdenizi bir utan bir uca geerek
Ispanyaya kadar gidebilecek bir gemi olmasi gerekmektedir ki, o aglardaki
gemilerin bu kadar uzun bir yolculugu yapabilmesi imknsizdir.
Yunus peygamberin Kitab-i Mukaddeste anlatilan hikyesindeki bir baska
mantiksiz olay da, bir insani bir btn olarak yutabilecek bir baligin mevcudiyeti ve
o insanin bu baligin karninda gn sreyle kalmasidir. Bir insani paralamadan
yutabilecek bir balik hayal edilse bile sindirim sistemi alismayan bir balik
dsnlemez. Kaldi ki, byle bir baligin var olamayacagi konusunda Kuranda da
bir isaret vardir. Syle ki; Saffat suresinin 143, 144. ayetleri, -eger tesbih edenlerden
olmasaydi- Yunus peygamberin dirilis gnne kadar baligin karninda kalacak
oldugunu bildirmektedir. Yani, szcklerin hakikat manalari ile degerlendirilmesi
durumunda, ayetten bu baligin Yunus peygamberi karninda tasiyarak kiyamet
gnne kadar yasayacagi anlami ikar ki, byle bir sey mmkn degildir. Kuran
mantiksiz, akil disi bir husus iermedigine gre, Yunus peygamberin balik
tarafindan yutulmasi, olsa olsa bir kinayedir.
Bu mantiksizliklar bir yana, Kitab-i Mukaddeste Yunus peygamber hakkinda
yazanlar ve bunlara dayanarak uydurulan hikyeler Kuran ile de uyusmamaktadir:
*Yunus peygamberin kaisi Kuranda ibak szcg ile ifade edilmistir. Bu
szck; Klenin efendisinden kaisi demek olup Kitab-i Mukaddesteki gibi
Rabbin nnden kamak anlamina gelmez. Zaten Kalem suresinin 50. ve Saffat
suresinin 147, 148. ayetlerine gre elilik grevi Yunus peygambere bu kamaya
alisma macerasindan sonra verilmistir.
*Kuran Yunus peygamberin dopdolu bir gemiye dogru katigini
bildirmektedir. Yani, Yunus peygamber gemiye dogru kamis ama ona binmemistir.
nk ayetteki ifadede yaklastirma edati olan ila harf-i cerri kullanilmistir. Eger
zarfiyyet edati olan fi harf-i cerri kullanilsa idi, bundan Yunus peygamberin
dopdolu gemiye bindigi ve dopdolu gemide katigi anlasilirdi.
*Yolculuk esnasinda geminin firtinaya yakalanmasi ve Yunus peygamberin
denize atilmasi gibi olaylar ise Kuranda hi yer almamaktadir.
Yunus peygamberin Kuran disi hikyesindeki akil disi olaylari mucize kabul
ederek Allahin kudretinin bunlari yapmaya yetecegini ileri srmek, bize gre
yanlistir. nk Yunus peygamber kissasi gibi kissalarin Kuranda yer alma sebebi,
Rabbimizin bir g gsterisi veya muktedir oldugu mucizelerin beyani degildir.
Ayrica bu olaylar bir mucize de degildir. Mucize olabilmesi iin sz konusu
olaylarin bir peygamber tarafindan, getirdigi mesajin dogrulugunu ispat etmek zere
ve herkesin gzleri nnde yapilmis olmasi gerekir.
Sphesiz ki Yce Allah her seye kadirdir. Fakat buradaki konu Rabbimizin
kudreti degil, Yunus peygamber hakkinda anlatilanlarin gerekten meydana gelip
gelmedigidir. Yani burada su soruya cevap aranmalidir: Acaba, Saffat 143, 144.
ayetlerde sz edilen olay, szcklerin hakikat manalari dogrultusunda gerekten
meydana gelmis midir, yoksa bu szckler ayetlerde mecaz anlamda mi
kullanilmistir?
Kuranin anlatim zellikleri ve ayet esitleri dikkate alindiginda, bazi
szcklerin mecaz anlamlarda kullanildigi, dolayisiyla da Yunus peygamber ile ilgili
ifadelerin mtesabih oldugu anlasilmaktadir:

38
1- Kalem suresinin 48. ayetindeki makzum szcg aslinda bogazin
tikanmasi, sikintidan nefes alamamak demektir. Szcgn bu anlami Trkeye
nefes nefese, soluk soluga, havasizliktan bogulacak hlde deyimleriyle
evrilebilir. Ancak bu nefes darligi, iinde bulunulan dertten, sikintidan, istiraptan da
kaynaklanabilir. Nitekim Yunus peygamberle ilgili diger ayetler gz nne
alindiginda, bu nefes darliginin szcgn hakikat anlamina uygun olarak
havasizliktan degil, sikintidan kaynaklandigi anlasilmaktadir.
2- Enbiya suresinin 87. ayetinde Yunus peygamberin karanliklar iinde
oldugu bildirilmistir. Buradaki karanlik da yine szcgn hakikat anlamina uygun
olan isiksizlik degil, zihinsel bunalimdir. Bunu anlamak iin Bakara suresinin 257.
ayetine bakmak gerekir:

Allah, inananlarin yardimci, yol gsterici, koruyucu yakinidir; onlari karanliklardan aydinliga
ikarir. Kfirlere; Allah'in ilhligini, rabligini bilerek reddeden kimselere gelince; onlarin yardimci,
yol gsterici, koruyucu yakinlari tgttur ki kendilerini aydinliktan karanliklara ikarir. Bunlar,
cehennem ashbidir. Onlar, orada srekli kalicidirlar.
(Bakara/ 257)


Grldg gibi ne Yce Allah karanlikta kalanlari kurtarmak iin onlara isik
tutacagini sylemekte, ne de tagut saptirdiklarini isiklarini sndrmek suretiyle
karanliga srklemektedir. Dolayisiyla nur manev aydinlik, mutluluk; karanlik da
zihinsel karanlik, bunalim anlamina gelmektedir.
3- Enbiya suresinin 88. ayetinde Rabbimiz Yunus peygamberi gammdan
kurtardigini bildirmektedir. Gamm szcg ve trevleri hakikat manasinda
bulut demektir. Fakat szck mecazen keder, znt, sikinti, bunalim, karanlik
anlamlarinda da kullanilir. Nitekim Trkeye de bu anlamiyla gemistir. Dolayisiyla
'gamm szcg bu ayette Yunus peygamberin buluttan kurtarildigini degil,
zntden, sikintidan kurtarildigini ifade etmektedir.

4- Saffat suresinin 142. ayetindeki onu hut yutmustu ifadesi, Yunus
peygamberle ilgili diger ayetler gz nne alindiginda Yunus peygamberin zntye
boguldugu, sikintiya dstg, bunalima girdigi anlamina gelmektedir. Yunus
peygamberin dopdolu [ykn tami tamina almis] bir gemiye dogru katigi [gittigi]
hatirlanacak olursa, dopdolu olmasi sebebiyle gemiye binememesi onu zms,
bunalima dsrms olmalidir. nk Yunus peygamber, gemiye binmek isteyen
birok yolcu arasinda, kimin gemiye binecegini belirlemek iin ekilen kurada
kaybetmis, gemiye binip kaamamis, bu yzden de zlms, sikilmis ve bunalmistir.
Yunus peygamberin -eger tesbih edenlerden olmasaydi- dirilis gnne kadar baligin
karninda kalacak oldugunun bildirilmesi ise Yunus peygamberin sikintisinin,
bunaliminin uzun sreceginden kinayedir.
Gerek -,= hut szcgnn esas anlami, gerekse Yunus peygamber ile ilgili
ifadelerin mtesabih olmasi, Yunus peygamber ile ilgili ayetlerdeki hut
szcgnn balik anlaminda kullanilmadigini gstermektedir.


Yunus peygamberin verilen vazifeyi agir grp grev alanindan uzaklasmasiyla baslayan
serveni Araplarca biliniyor olmali ki, peygamberimize bu hatirlatma yapiliyor. Yunus
peygamber ile ilgili olarak Saffat/ 139-148, Enbiya/ 87-88. Neml/10, Kasas/31. ayetleri
incelenebilir.

39

51
Kfirler; Allah'n ilhlgn ve rabligini bilerek reddeden kimseler, o
gd/Kurn' iyittikleri zaman az daha seni bakylaryla gerekten
devirecekler; sana yiyeceklermiy gibi bakacaklar ve O yphesiz bir
delidir/gizli glerin destekledigi biridir diyecekler.


Inkarcilar peygamberimize o kadar kin duyuyorlardi ki, Kur'an'i isittikleri zaman ona
yiyecekmis gibi bakiyorlardi. Ayetin halk kltrndeki nazar denilen inanisla herhangi bir
ilgisi yoktur. Bu nedenle ayetin nazar duasi diye okunmasi temelsiz ve yanlis bir davranistir.
nk dua, Allah'tan bir sey istemektir. Bu ayette ise Allah'tan istenen herhangi bir sey
yoktur. Allahin peygamberimize yaptigi bir aiklamayi iermektedir.




52
Hlbuki Kurn, btn lemler iin bir gtten bayka bir yey degildir.


Dogrusunu en iyi bilen Allah'tir

3 MZZEMMIL [RTYE BRNEN] SURESI



MZZEMMIL SURESINE GIRIS

Adini, birinci ayette geen rtsne brnen anlamindaki . -

-'' el-Mzzemmil
szcgnden alan sure Mekk olup Kuranin inis sirasina gre 3. suresidir. Ancak resm
mushafta 73. sirada yer almaktadir. Bunun sebebi, resm Mushafta 72. sirada yer alan Cin
suresinin 19. ayetinde geen ' ' -' lemma kame [kalkinca] ifadesindeki ' kame
szcg ile bu surede geen kum [kalk] szcg arasinda baglanti kurulmasidir. Bu
suretle Mzzemmil suresi Cinn suresinin arkasina siralanmistir.
Bazi rivayetlerde surenin 20. ayetinin Medine'de indigi de iddia edilmektedir.
Gerekten de ayetin ierigine bakildiginda, Medine dneminde kanunlasan hkmlerden
bahsetmesi sebebiyle bu grsn aklen kabul edilebilir oldugu grlmektedir. Ancak
Kuranin ileride gereklesecegi kesin olan bazi olaylari sanki gereklesmis gibi anlatan
slbuna dikkat eken bazi bilginler, bir ayetin sirf Meden hkmler ierdigi iin Meden
sayilamayacagini, bu hkmlerin ileride yrrlge girmesi kesin oldugu iin bu ayette yer
almis olabilecegini ileri srmslerdir.
Klasik kaynaklarda
18
surenin inis sebebi olarak ileri srlen iki uydurma rivayet
syledir:
1- Gya peygamberimiz Hira magarasinda Cebrail'den korkmus, dehsete dsms,
hemen Hadice'nin yanina kosmus ve ona _-,' - _-,' - beni rtnz, beni rtnz demistir.
Bu ayetler de kendisine st rtl iken inmistir.
2- Bezzar ve Teberani kaynakli rivayetlerde tamamen farkli bir neden ileri srlr:
Gya Kureys'in ileri gelenleri Darn-Nedve'de toplanmislar ve Su adama bir isim takin da
halk ona gre hareket etsin demisler. Sonra da peygamberimizin khin, mecnun, sihirbaz

18
Razi; el Mefatihul Gayb, Kurtubi; el Camiu li Ahkamil Kuran, Ibni Kesir
40
gibi szlerle nitelendirilmesini kararlastirmislar. Bu olup bitenler kulagina gidince
peygamberimiz zlms, zerine giyeceklerini rtnp kaftanina sarinmis. Cebrail vahyi
getirdiginde onu bu halde grnce, ona Ey rtsne brnen demis.
Klsik tefsirlerde yer alan bu rivayetler hem dayanaksiz, hem de akil ve Kur'an'a
terstir. Daha nce Alak suresinde de aikladigimiz gibi, ilk vahyin Hira magarasinda gelmesi
ve peygamberimizin korkuya kapilip beni rtnz demesi Kur'an'a aykiridir. Necm ve Isra
surelerinde ilk vahyin gelis sekli aiklanmistir. Ikinci olarak; Alak ve Kalem surelerini
dikkatle okuyup anlayanlarin hemen tespit edebilecekleri gibi, peygamberimiz vahiy aldigini
ve peygamber seildigini o dnemde henz kimseye sylememistir. Kisacasi, olup bitenlerden
henz kimsenin haberi yoktur. Dolayisiyla Darn-Nedve'de toplanilip peygamberimize isim
takmak zere tartisilmis oldugu iddiasi dogru degildir. Peygamberimiz gerekli duyuruyu
Mddessir suresinden sonra yapacaktir.
Surenin asil inis sebebi, peygamber seilen Abdullah oglu Muhammed'in Allah
tarafindan egitilmesine devam edilmekte olusudur. Mzzemmil suresi, nc gecede verilen
nc derstir. Dersler arasindaki zaman araligi maalesef bilinmemektedir. Surenin dogru
anlasilabilmesi iin ondan nce inmis olan Alak ve Kalem sureleriyle birlikte ele alinmasi
gerekmektedir. Bu sure indiginde Alak ve Kalem sureleri disinda peygamberimize inmis
herhangi bir vahiy yoktu.


























3/ MZZEMMIL [RTYE BRNEN] SURESI

Rahman ve Rahm Allah adina.

Ayetlerin meali:

41
1-4
Ey evine kapanan kiyi! Geceleyin kisa bir sre hari; bazen gecenin
yarisi bazen bundan biraz eksilt bazen de buna biraz ekle kalk grev yap.
Kendine indirilmekte olan Kurn' da teblig ederken dzgnce dzene koy!
5
Sphesiz Biz, senin zerine ok agr bir sz/Kurn' brakacagz.
6
Gecenin yeni oluyum etkinligi, rahat rahat alyabilme bakmndan daha
gl, sz bakmndan daha etkilidir.
7
Sphesiz gndzde senin iin uzun bir
ugray vardr.
8
Rabbinin adn an ve tm benliginle O'na ynel!
9
O, dogunun ve
batnn; tm ynlerin Rabbidir. O'ndan bayka, tanr diye bir yey yoktur. Bu
nedenle O'nu vekil et; tm varlklar belirli bir programa gre ayarlayan ve
bu program koruyarak, destekleyerek uygulayan olarak tan!
10
Onlarn
sylediklerine/ syleyeceklerine de sabret. Ve gzel bir ayrlyla onlardan ayrl,
11
Beni ve o nimet sahibi yalanlayclar baybaya brak! Birazck sre tan
onlara.
12
Kesinlikle Bizim yanmzda bukaglar; ayaklarndan baglayacagmz
demir halkalar ve cehennem var.
13
Bogazdan zor geen bir yiyecek, can yakc
bir azap var.
14
O gnde ki; yer ve daglar sarslr ve daglar eriyip akan bir kum
ygnna dnyr.
15
Sphesiz Biz, Firavun'a bir eli gnderdigimiz gibi, size, stnze tank
olan bir eli gnderdik.
16
Ama Firavun, eliye isyan etti de Biz de onu
korkun bir tutuyla tutuverdik.
17
Buna ragmen eger kfrederseniz; Allah'n
ilhlgn ve rabligini bilerek reddederseniz, ocuklar ak sal ihtiyarlara
eviren o gnden nasl korunacaksnz?
18
Gk bile o gnn yiddeti ile
paralanr. O'nun yerine getirmek iin verdigi sz gerekleymiytir.
19
Sphesiz
ki yukarda anlatlanlar, Kurn bir gt vericidir/ dyndrcdr. Onun
iin, dileyen Rabbine dogru bir yol edinir.
20
Hi kuykun olmasn, Rabbin senin gecenin te-ikisinden daha azn,
yarsn, te-birini ayakta geirmekte oldugunu biliyor. Seninle beraber
olanlardan bir grup da yledir. Allah, geceyi de gndz de lye baglar.
Sizin bu iyi kolaylkla yapamayacagnz bildi de sizin iin bu grevi hafifletti. O
hlde Kurn'dan kolay geleni grenin-gretin! Sizden hastalar olacagn bildi.
Bir ksmnn yeryznde dolayp Allah'n fazlndan bir yeyler isteyeceklerini,
diger bir ksmnn da Allah yolunda arpyacaklarn bildi. O hlde ondan
kolay geleni grenin-gretin! Salt' [mli ve zihinsel destek; toplumu
aydnlatma kurumlarn] kurun/ayakta tutun, zekat' verin! Gzel bir dnle
Allah'a dn verin! z benlikleriniz iin nden gnderdiginiz iyiligin, Allah
katnda hayrn daha ok, dln daha byk olarak bulacaksnz. Allah'tan
af dileyin! Hi kuykusuz Allah ok affedici, ok merhamet edicidir.





Ayetlerin Tahlili

1.Ayet:


1
Ey evine kapanan kiyi!

42
Ayetteki, . --- Mtezemmil szcgndeki - Tenin Zeye idgam edilmesi
[dnstrlmesi] ile olusan . -

- Mzzemmil szcgnn anlami, elbiseye veya herhangi


bir seye brnen demektir.
Deyim olarak szck;
1. Uykuya hazirlik, i amasirlarini giyip yataga yatmak, yorgani stne rtmek,
2. Kendi halinde yasamak, kimsenin etlisine stlsne karismamak demektir.
19


Peygamberimizin zellikleri itibariyle ayette ikinci anlam n plna ikmaktadir.
nk kisiler toplumdaki davranislarina gre imaj kazanirlar. Rabbimizin tabiriyle, zihinsel
ynden saglikli, mal ynden varligi minnete bulasmamis, yce bir ahlka sahip Abdullah
oglu Muhammed, Darn-Nedve yeleriyle Alak suresinin 9-10. ayetlerinde yer alan
tartismayi yaptiktan sonra evine kapanmis, kimsenin etlisine stlsne karismaz olmustu.
Allah da bu surede ona Ey rtsne brnen! diye seslenmistir. Yani Ey iine kapanan,
toplumsal meselelere karismaz olan, salti/sosyal aktiviteyi, sosyal destekiligi birakan
Muhammed!

2 - 4. Ayetler:

Geceleyin kisa bir sre hari; bazen gecenin yarisi bazen bundan biraz eksilt bazen
de buna biraz ekle kalk grev yap. Kendine indirilmekte olan Kurn' da teblig
ederken dzgnce dzene koy! Geceleyin kalk! Kisa bir sre hari,


Tertil

Tertil szcg; Bir seyin tertibinin gzelligi demektir. Bu szck bedevnin
dilinde Bir seyden birinin digerine karismamasi, tarak disi gibi birbirine karismamis,
karismayan anlamina gelir. Bu durum, muhkem, kuvvetli, simsiki olmanin ziddidir. Mesel
dislerin tertili, dislerin seyrek bir sekilde dzene konulmus, dizilmis olmasi demektir ve
bu szck Arapada gzel dizilmis disler manasinda da kullanilir.
20

Sosyal alanda tertil ise konusma esnasinda szn, yazarken ise kelimelerin,
paragraf veya pasajlarin birbiri ardinca, tek tek, yavas yavas, agir agir, tane tane dizilmesi,
birbirine karistirilmamasi demektir. Buna gre Kuranin tertili, Kuranin indigi sekilde
tertibinin korunmasi, bir necmin bir baska necme karistirilmamasi anlamina gelmektedir.
Kuranin nasil indirildigi ve nasil okunmasi gerektigi Kuranda syle aiklanmistir:

106
Ve Kurn'i, Biz onu insanlara agir agir grenip gretesin diye para para ayirdik ve Biz
onu indirdike indirdik! (Isra/ 106)

Demek ki Kuran, konularina gre, necmlere gre, inis sirasina gre bir tertip ve tasnif
yapilmak suretiyle okunmali ve okutulmalidir.
Furkan suresinin 32. ayetinde de Rabbimiz Kurani tertilledigini, yani her seyi yerli
yerinde, bir birine karistirmadan, bir dzen iinde indirdigini beyan etmektedir.
Peygamberimize ilk gelen vahylerde de [Mzzemmil; 4], Kuranin tertillenmesi, yani
necmlerin gayet dzenli tutulmasi, birbirine karistirilmamasi emredilmistir. Ama tm bunlara
ragmen maalesef elimizdeki mushaf tertilli degildir. Biz, samimiyetle ve drste birok kez
dile getirdigimiz bu hususta, Kurana gnl verenlerin Kuran ile derin alismalar yapip

19
Lisanl Arab, zml mad.
20
Lisanl Arab, rtl mad.
43
Kurani necm necm dizmeleri ve onu bugnk sure anlayisindan te, gerek sureleriyle
mushaflastirmalari gerektigine inaniyor ve bu gayreti onlardan bekliyoruz.

5. Ayet:


5
Sphesiz Biz, senin zerine ok agr bir sz/Kurn' brakacagz.

Agir sz ile Kur'an ayetleri kastedilmistir. Kur'an ayetlerinin neden bu szcklerle
nitelendirildigi bir ka sekilde aiklanabilir: Zor grev, inecek ayetlerle amel etmenin zor
olmasi, gelecek hkmlerin agir olmasi, peygamberimize agir gelecek olmasi, hafif ve
degersiz olmayan, inkrcilara ve ikiyzllere ok agir gelecek, kalici, kiyamette
lde/tartida agir basan.

6. Ayet:

6
Gecenin yeni oluyum etkinligi, rahat rahat alyabilme bakmndan daha gl,
sz bakmndan daha etkilidir.


Ayette geen '-=, vat'en kelimesi, yeri igneme anlamina geldigi gibi, derin derin
dsnmek zere konsantre olma, ruhen yogunlasma, dikkati yapilan is zerinde
yogunlastirma gibi eylemler iin de kullanilir.
21
Bu yogunlasmayi saglayabilmesi iin
peygamberimize geceleyin kalkmasi nerilmektedir. nk birka saat uyku ile gnn
yorgunlugu giderilmis, zihin kendini yenilemis, akildaki problemler de uykudan nceki
zamanda kalmistir. Ayrica gecenin sessizligi dikkatin bir noktaya toplanmasinda ok etkili bir
faktrdr. Ayette Kur'an'in grenilmesi ve gretilmesi srecinde dingin bir ortam ve ruh
hlinin olmasi gerektigine isaret edilmektedir.



7
Sphesiz gndzde senin iin uzun bir ugray vardr.


Geceler, zihni toparlayabilmek ve konsantre olabilmek iin gndzlerden daha uygun
zamanlardir. Gndzleri insanin yorucu mesgaleleri ve yogun telslari vardir. evrenin
grnts ve grlts akli ve zihni karistirir, dikkatleri dagitir. Gecenin dinginligi sayesinde
akil ve zihin duru olur, dikkat dagilmaz, her sey daha iyi anlasilir. grencilik yapmis olanlar
bu geregi hayatlarinda bizzat yasayarak tecrbe etmistir. Ezberlerini gece yapmis, derslerine
gece alismistir.




8
Rabbinin adn an ve tm benliginle O'na ynel!

Ayette geen .

--- tebettl, yalnizca Allah'i dikkate almak, sadece Ona kulak verip
baskasina itibar etmemek demektir. Bu anlam En'm suresinin 91. ayetinde _ - `

- .
,-', +-,= Sen, Allah de! Ve sonra onlari birak, kendi batakliklarinda oynaya
dursunlar! ifadesiyle yer alir.

21
Lisanl Arab, vte mad.
44
.

--- tebettl szcgnn asil anlami kesmek demektir. Araplar -_

-'' -'--
betelts-seye/o seyi kestim derler. Esinden ayrilan, onunla iliskisini tmyle kesen kisi iin
de '--

-- '+-

'= tallekaha betteten betleten/onu kesin olarak talkla bosadi ifadesi


kullanilir. Yine Araplar verilmis sadaka iin de '--

-- -- -, ve hazihi sadakatn
bettetn beteletn/bu sahibi ile iliskisi tamamen kesilmis bir sadakadir seklinde bir tabirleri
vardir. Bu tabirde de iliskisi tamamen kesilmis anlaminda betlet szcg kullanilir.
22
Her
seyle iliskisini kesip sadece Allah'a yneldigi iin Meryem Valideye .,--'' ,- Meryem el-
Betl denmistir. Insanlarla her trl beseri iliskiyi koparip tek basina ibadete ynelen rahibe
de .

---- mtebettil denir. Yani tebettl bir bakima ruhbanlik anlaminda da


kullanilmaktadir. Islm dininin ibadet anlayisi yozlasmis dinlerden farkli oldugundan, basta
Maide suresinin 87. ayeti, Hadid suresinin 27. ayeti ve diger bazi ayetlerle ruhbanlik ve
ruhbanlik anlamindaki tebettl yasaklanmistir. Bazi evrelerin zahite bir hayat yasama
arzusuyla dnya ile iliskilerini kesmeleri, bu dogrultuda mal, mlk ve es gibi nimetlerden
uzaklasmalari Islma ters bir anlayistir.
Buradaki tebettl yalnizca Allah'i dikkate almak, ondan baska otorite tanimamak,
Allah'in belirledigi yolda yryp kimsenin dmen suyunda gitmemektir.



9
O, dogunun ve batnn; tm ynlerin Rabbidir. O'ndan bayka, tanr diye bir yey
yoktur. Bu nedenle O'nu vekil et; tm varlklar belirli bir programa gre ayarlayan ve
bu program koruyarak, destekleyerek uygulayan olarak tan!


Kesin bir ynelis, ynelinen varligi tanimak, onu sevmek ve ona hayranlik duymakla
mmkndr. Allah bu ayette kendi zelliklerinden birini daha tanitmakta, mkemmel ve
mkemmellestirici oldugunu belirterek ynelinecek tek varligin kendisi oldugunu ihtar
etmektedir.




10
Onlarn sylediklerine/ syleyeceklerine de sabret. Ve gzel bir
ayrlyla onlardan ayrl,
11
Beni ve o nimet sahibi yalanlayclar baybaya brak!
Birazck sre tan onlara.

Peygamberimiz greve baslayinca, Mekke toplumunun msrik ileri gelenleri daha
nce duyduklari saygiyi birakip ona mecnun, sihirbaz, sair, ebter gibi irkin nitelikler
yakistirmaya baslayacaklardir. Bu ayette ona bu tr irkin ithamlarda bulunanlardan nezaketle
uzaklasmasi emredilmektedir. nk peygamberimiz onlarla tekrar karsilasacak, yz yze
bakacak ve tebligine devam edecektir. Eger ayrilis nezaketle olmazsa, aradaki iletisim
kopabilir ve sonraki karsilasmalarda hi dinlenmeme riski ortaya ikabilir. Bu emir ilerideki
surelerde de (Kaf 39-40 ve Ta Ha 130) tekrarlanacak ve yine peygamberimizden onlara karsi
sabretmesi istenecektir.
Ancak bu emir hibir zaman davetten bunalarak davadan vazgemesi istendigi
anlamina gelmez. Ondan istenen, itham edenlere sert degil yumusak cevap vermesi, kaba
davrananlara aldirmamasi, simariklari kendi hallerine birakip davetini kitlelere nezaketle
iletmesidir.


22
Lisanl Arab, btl mad.

45

Yani; Onlari bana birak, sen aradan ekil, Ben onlarin hakkindan gelirim.
Dikkat edilirse, bu ayette nimet sahibi olarak nitelenen Mekke'nin ileri gelenleri, ilk
vahiy olan Alak suresinde kendini zengin gren, ikinci vahiy olan Kalem suresinde ise mal
ve ogullar sahibi olarak nitelenmislerdi. Mzzemmil suresinin bu ayetinde de yine ayni
nitelikteki azginlara dikkat ekilmektedir. Tagutlasanlar, servetle simarmis, fukarayi ezen elit
kadrolardir. Bu elit zmreler toplumlari ynlendirir ve onu istedikleri yne srklerler.
ikarlari elden gidecek korkusuyla mevcut sttkoda bir degisiklik istemezler, hak ve
adaletin yasayan degerler haline gelmemesini saglamaya alisirlar. Zayiflar da onlardan
korktuklari iin onlarin istedikleri yne giderler. Bu tagutlar yznden hakka ulasamayan nice
zavalli topluluklar vardir. Bu azginlar grubu kendilerini varlikli grerek her seyi maddeye
baglar, ahireti de inkar ederler. Ahirete inanmadiklari iin dnyada ne yapabilirlerse onlari kr
sayarlar.
Bu yalanlayicilardan bir kisminin imana gelmesi muhtemeldir. Onlara sre
verilmelidir. Sreyi iyi kullanmadiklari takdirde Allah tarafindan mutlaka cezalandirilacaklari
unutulmamali, bu konuda aceleci davranilmamalidir.
Nitekim baslangita bu yalanlayicilarin en serlisi olan Velid b. Mugre'nin oglu Halid
daha sonra iman etmis, Islm'in bayraktari olmustur



12
Kesinlikle Bizim yanmzda bukaglar; ayaklarndan baglayacagmz
demir halkalar ve cehennem var.
13
Bogazdan zor geen bir yiyecek, can yakc
bir azap var.
14
O gnde ki; yer ve daglar sarslr ve daglar eriyip akan bir kum
ygnna dnyr.

Bu ayetlerde sayilan azap malzemeleri, genel davranis tarzlari yukarida aiklanmis
olan tagutlar iindir.


Ondrdnc ayet ahiret gnn anlatan ilk ayet olup o gnn nasil baslayacagini
bildirmektedir. O gn arz ve daglar siddetli bir deprem ile sarsilir, daglar kum gibi savrulur,
un ufak olup dagilir. Arz dmdz olur, ne tmsek kalir, ne de alak bir vadi...

15- 19. Ayet:


15
Sphesiz Biz, Firavun'a bir eli gnderdigimiz gibi, size, stnze
tank olan bir eli gnderdik.
16
Ama Firavun, eliye isyan etti de Biz de onu
korkun bir tutuyla tutuverdik.
17
Buna ragmen eger kfrederseniz; Allah'n
ilhlgn ve rabligini bilerek reddederseniz, ocuklar ak sal ihtiyarlara
eviren o gnden nasl korunacaksnz?
18
Gk bile o gnn yiddeti ile
paralanr. O'nun yerine getirmek iin verdigi sz gerekleymiytir.
19
Sphesiz
ki yukarda anlatlanlar, Kurn bir gt vericidir/ dyndrcdr. Onun
iin, dileyen Rabbine dogru bir yol edinir.

Bu pasajda, Misir ile Musa arasindaki iliskiye gnderme yaparak Mekke ileri
gelenlerine hitap etmekte ve onlara kendi ilerinde yetismis Abdullah oglu Muhammed'in bir
eli olarak grevlendirildigini aiklamaktadir. Musa'nin eliliginin rnek gsterilmesi,
Misir'da dogup byyen ve onlarin iinden biri olan Musa gibi, Muhammed'in de Mekke'de
dogup byyen ve Mekkelilerin iinde yasayan biri oldugunun hatirlatilmasi nedeniyledir.
46
Peygamberimizin Mekkelilere tanikligi iki anlama gelebilir:
1. Peygamberimiz, ilerinden biri olmasi mnasebetiyle Mekkelileri yakindan
tanimakta ve onlar hakkinda taniklik yapabilecek bir konumdadir.
2. Bakara suresinin 143. ayeti gz nnde tutularak peygamberimizin Mekkelilere
tanikliginin ahirette gereklesecegi.
Biz, ayetin devaminda verilen Musa ve Firavun rneginin de dellet ettigi gibi,
kastedilen tanikligin birinci siktaki anlamiyla bir taniklik oldugu kanisindayiz. nk
peygamberimiz ile Mekkeliler arasindaki iliski, Musa ile Firavun arasindaki iliskiye
benzetilmistir. Musa nasil Firavun'un yaninda byms ve yetismis ise, peygamberimiz de
Mekkeliler arasinda byyp yetismistir.

Bu ayetlerde Mekke msrikleri, Allah'in gnderdigi eliye karsi ikmasi
yznden cezalandirilan Firavun rnek gsterilerek tehdit edilmektedir. Ayrica ceza gnnn
dehseti ok etkili bir biimde tasvir edilmektedir. ocuklarin bile korkudan salarinin
beyazlasmasi ve gklerin yarilip atlamasi seklindeki tasvirler, daha sonra inecek olan Hakka
suresinin 14., Ta Ha suresinin 105-107., Neml suresinin 87., Nebe suresinin 20., ve Karia
suresinin 5. ayetlerinde detaylandirilmistir. Kiyametin korkunlugunun degisik sahnelerle
anlatilmasinin amaci, insanlari korku faktr ile dogruya yneltmektir.


Bu ayette insanin dogruyu ve yanlisi semekte zgr oldugu vurgulanmakta ve okunan
ayetlerin dsnenler iin uyari oldugu, dileyenin bu ayetlerden gt alarak Rabbine varan
dogru yolu bulacagi belirtilmektedir.


20
Hi kuykun olmasn, Rabbin senin gecenin te-ikisinden daha azn,
yarsn, te-birini ayakta geirmekte oldugunu biliyor. Seninle beraber
olanlardan bir grup da yledir. Allah, geceyi de gndz de lye baglar.
Sizin bu iyi kolaylkla yapamayacagnz bildi de sizin iin bu grevi hafifletti. O
hlde Kurn'dan kolay geleni grenin-gretin! Sizden hastalar olacagn bildi.
Bir ksmnn yeryznde dolayp Allah'n fazlndan bir yeyler isteyeceklerini,
diger bir ksmnn da Allah yolunda arpyacaklarn bildi. O hlde ondan
kolay geleni grenin-gretin! .


Surenin basinda da deginildigi gibi, bu ayetin Mekk oldugunu ileri sren rivayetler
oldugu gibi, Meden oldugunu ileri sren rivayetler de vardir. Bu ayet, teknik ve ierik;
Peygamberimizle birlikte bir grup mminin gece egitimine katilmasi, Kur'an'in olusmuslugu,
dis ticaret, Allah yolunda savas, Allah'a gzel bir dn verme, salati ikame etme ve zekt
verme gibi konulardan bahsediyor olmasi Itibariyle kesin olarak Medenidir. Bizim
kanaatimize gre de Tevbe suresinin 106. Ayetinden sonra inmistir.

Bu ayet, bazilarinin ileri srdg gibi, surenin 2-4. ayetlerini nesh edip hkmlerini
kaldirmamakta, aksine o ayetleri farkli bir slp ile pekistirmektedir. Peygamberimize 2-4.
ayetlerle verilen talimatlarin onun tarafindan yerine getirildigi beyan edilmekte ve toplum
yapisina dikkat ekilmektedir. Buna gre; Kur'an grenme ve gretme ile mesgul olanlar tipki
peygamberimiz gibi 2-4. ayetlerle amel edecekler, bunlarin disinda [esnaf, tccar, avci, ifti,
asker, hasta] olanlar ise geceleri dinlenecekler, gndzleri islerine bakacaklar, sadece
Kur'an'dan kolay geleni grenip greteceklerdir.
47
Genellikle okumak diye evirilen giraat szcgn salt okuma anlamina
gelmedigini, toparlayip dagitmak, [grenip gretmek] anlamini da ierdigini Alak suresinin
tahlilinde aiklamistik.
Ayette bahsedildigine gre Mslmanlar artik egitim-gretim dnemlerini bitirmisler,
grendiklerini yasar duruma gelmislerdir. Byle durumlarda Kur'an'dan kolaylarina geleni,
bilebildiklerini, ulasabildiklerini imkanlari nispetinde okuyup baskalarina da gretmeleri
istenmektedir.
Ayette iki kez geen O halde Kur'an'dan kolay geleni grenin gretin ifadesinin
namazla bir ilgisi yoktur. Ayette ifade edilen salt Kur'an okumak ve gretmektir. Kur'an'dan
kolay gelenin okunmasi konusunda farkli fikirler ileri srlms ve esitli ayet sayilari
verilmistir. Ayetin konu ettigi kolayligin lsn sayisal olarak degil, mantiksal olarak
degerlendirmenin daha dogru oldugu kanisindayiz.
Bu ayetin ibadetleri hafiflettigi yolunda grsler de ileri srlmstr. Ancak bize gre
bu grsler isabetli degildir. Ayette bilgilenmis olanlarin mcadeleye ikmalari, cepheye
kosmalari, mcadele esnasinda da ellerinde Kur'an, ondan islerine engel olmayacak kadarini
ve bilebildikleri kisimlari okumalari ve okutmalari emredilmektedir.
Ayrica bu ayette insanlarin ne kadar abalarlarsa abalasinlar mkemmellige
ulasamayacaklari ve tvbe etme yolunun aik oldugu ima edilmekte, Allah'tan af dileyin!
Hi kuskusuz Allah ok affedici, ok esirgeyicidir denilmektedir. Tvbe ile ilgili detay
ilerideki surelerde verilecektir.

Salt' [mli ve zihinsel destek; toplumu aydnlatma kurumlarn]
kurun/ayakta tutun, zekat' verin! Gzel bir dnle Allah'a dn verin!


Alak suresinde Salat kavramini aiklamis idik. Burada Rabbimiz salatin
ikamesinden bahsetmektedir. Salatin ikamesi, ngzul sirasina gre mushafta ilk olarak burada
yer aldigi iin, bu konunun ayrintisini da burada verip bundan sonra buraya atifta bulunacagiz.

|IQMI'S-SALT=SALT'IN IKMESI]


Kuranin birok ayetinde Saltin Ikmesinden bahsedilir.
Salt'in ikmesi ile ilgili emir ve haber cmlesi niteligindeki ifadeler
genellikle namazi dogru kilin, namazlarini dosdogru kilarlar seklinde
evirilegelmistir. Bizim, szcklerin anlamlari zerinden yaptigimiz tahlil ise bu
evirilerin ve bu anlayislarin yanlisligini gstermektedir.
'Iqmis Salt ifadesi, '' [iqm] ve -,' -'' [es-salt] szcklerinden
olusmaktadir. Salt szcgnn ne anlama geldigi yukarida aiklandigi iin, burada
'' [iqm] szcgn tahlil edecegiz.
, [q-v-m] harflerinden olusan '' [iqm] szcg, oturmak fiilinin karsiti
olan qiym szcgnn ifl babindan mastaridir ve lgatlerde bu kalibin anlami;
ayaga kaldirmak, dikmek, ayakta tutmak olarak belirtilmistir.
Buna gre -,' -'' '' [iqmi's-salt] tamlamasinin anlami da; zihn ve ml
ynlerden yaplan yardm ve destekle sorunlarn stlenilerek giderilmesi
iylerinin gerekleytirilmesi ve bunun srdrlmesi, yani ayakta tutulmas
demektir. Bunu somutlastirarak ifade etmek gerekirse saltin iqmesi:
Zihn yn ile , egitim ve gretimin yapilmasi iin okullar, halk evleri, halk
egitim merkezleri ailmasi ve bunlarin ayakta tutulmasi,
48
Ml yn ile , is alanlari ailmasi, Emekli Sandigi, Bagkur, SSK gibi sosyal
gvenlik sistemlerinin teskil edilmesi, yoksul ve yetimlerin desteklenerek -bekr ve
dullarin evlendirilmesi de dhil- sorunlarinin sirtlanmasi, dertlerine deva olunmasi
iin kurumlar olusturulmasi ve bunlarin yasatilarak ayakta tutulmasi demektir.
Isin geregi olan Saltin bu anlamina gre, Saltin neden dinin diregi oldugu
daha iyi anlasilmis ve kabullenilmis olacaktir.

Zekt


Burada gzel bir dn ile kastedilen, zektin disinda verilecek sadakalar, infaklar;
muhtalara yapilacak diger yardimlardir. Ancak gzel vurgusu, yapilacak yardimlarin malin
iyisinden ve ise yarayanindan olmasi gerektigini hatirlatmakta, Allah'a dn verin vurgusu
ise yapilacak yardimlarin sanki bizzat Allah'a bor veriliyormus gibi degerlendirilerek en
lyik olanlara yapilmasi gerektigine isaret etmektedir.

z benlikleriniz iin nden gnderdiginiz iyiligin, Allah katnda hayrn
daha ok, dln daha byk olarak bulacaksnz.



Kisinin lmeden evvel maliyla mlkyle hayirli isler yapmasi, onlari lene kadar
elinde tutmasindan ve mirasa birakmasindan Allah katinda daha degerlidir.
Allah'tan af dileyin! Hi kuykusuz Allah ok affedici, ok merhamet
edicidir.


Ayetin sonunda da, Islm'i yasarken hata yapanlarin Allah'tan af dilemeleri istenmekte
ve Allah'in affediciligi bildirilmektedir.
Dogrusunu en iyi bilen Allah'tir.




MDDESSIR SURESINE GIRIS

Mddessir suresinin ilk ayetleri drdnc ders olarak Mekke dneminin baslarinda
inmistir. Ancak diger ayetler, peygamberimizle msrikler arasinda bazi srtsmelerin
yasandigi izlenimini vermektedir. Dolayisiyla surenin son blmnn peygamberimiz
tarafindan yapilan davetin ilk safhalarinda degil de, srtsmelerin ortaya ikmaya basladigi
daha sonraki safhalarda indigini dsndrmektedir.
Bundan nceki surede oldugu gibi, bu surede de peygamberimizin egitimine devam
edilmektedir. Egitime devam edilmekle beraber artik toplumun nne ikma zamaninin
geldigi de ilk kez bu surede aiklanmistir.
Surenin tahliline girmeden nce, kitabimizin giris kisminda dile getirdigimiz bir
konuyu hatirlatmakta yarar gryoruz. Bu konu, Kur'an'in Mucizl-Beyan [Ifade Mucizesi]
olusudur. Bu nedenle, ayetlerin daha iyi anlasilabilmesi iin Kur'an'in mucize niteligindeki
edeb sanatlarinin bilinmesi gerekmektedir. Mesela bu surenin 3. ayetinde, cmlenin tersten
de aynen okunabilmesi demek olan Kalbl-Mstevi Cinasi yapilmistir. Ayetin Arapasi
- =- Rabbeke fe kebbirdir. Ayetin yaziya temel olan harfleri ise sirasiyla R B K F K B
49
R harfleridir. Bu siralama ister sagdan ister soldan okunsun, cmle iki halde de Rabbeke fe
kebbir okunur. Bu, gerekten olaganst bir ifade sanatidir.

Surenin Inis Sebebi

Bir nceki surenin tahlilinde de ifade edildigi gibi, kaynak olarak kabul edilen eserler
Mddessir ile Mzzemmil surelerinin ayni sebeple indirildigini belirtmektedirler. Bu grse
gre Darn-Nedve yeleri peygamberimize karsi itham edici kararlar almis, peygamberimiz
de bu srete esitli sikintilar yasamistir. Belirtmek gerekir ki, surelerin genel muhtevasi bu
grs dogrular nitelikte degildir. Surelerden ilk anlasilan, peygamberimizin henz kimseye
bir sey sylemedigi, dolayisiyla Darn-Nedve yelerinin henz risaletten haberdar olmadigi
geregidir. Mddessir suresinin basinda Kalk! Hemen uyar! emrinin verilmesi bunu
gstermektedir. Dolayisiyla msrik toplumun ilahi vahiyden haberdar olmasi ancak bu ayetin
gelmesinden sonra gereklesmistir.
Iyi tefekkr edilirse, Mddessir suresinin de kendinden nceki Alak, Kalem ve
Mzzemmil sureleriyle ayni inis sebebini paylastigi grlr: Yeni eli olarak grevlendirilen
Raslllah As., hl peygamberlige hazirlanmaktadir. Toplumun bir peygamberin
rehberligine ihtiyaci vardir ve kendisi bu grev iin seilmistir, baskaca zel bir sebep yoktur.
Furkan suresinin 32. ve 33. ayetlerinden Kur'an ayetlerinin zel problemleri zmeye ynelik
olarak geldigini ve onlari zdgn grenmekteyiz. Ancak su da bilinmelidir ki, ayetlerin
zel sebeplere dayali olarak inmesi, hkmlerinin genel olmasina engel degildir.
Bu aiklamalar, ayet ve sureleri iyi anlamamiz ve peygamberimizi uydurma
rivayetlerle stne rtlen ipek abadan disari ikarmak iin yapilmistir.



4/ MDDESSIR SURESI

Rahman ve Rahm Allah adina.

Ayetlerin Meli:

1,2
Ey greve hazr kiyi! Kalk! Hemen, uyar!
3
Ve hemen Rabbinin en byk
oldugunu iln et,
4-7
kiyiligini lekeleme; temiz tut, yaibeden hemen uzaklay,
pisligi hemen uzaklaytr, yaptgn iyiligi ok bularak baya kakma! Ve yalnz
Rabbin iin sabret!
8-10
nk, o boruya flendiginde, iyte o, o gn, ok zorlu, ok etin bir
gndr. Yalnz o, kfirler; Allah'n ilhlgn ve rabligini bilerek reddetmiy
kimseler iin hi de kolay degildir.
11-14
Tek olarak yarattgm, kendisine hesapsz bir mal verdigim, yhitler
olarak ogullar verdigim, kendisi iin alabildigine imknlar dyedigim kiyiyi
Benimle baybaya brak!
15
Tm bunlardan sonra hrs ile Benim daha da arttrmam istiyor.
16
Kesinlikle onun dyndg gibi degil! Sphesiz o, Bizim yetlerimize/
almetlerimize/ gstergelerimize kary bir inat kesildi.
17
Ben onu sarp bir
yokuya sardracagm.
18-25
Sphesiz o, dynd ve l koydu. Artik o
mahvoldu. Nasil bir l koydu! Yine o mahvoldu. Nasil bir l koydu! Sonra
bakt. Sonra yzn buruyturdu, kaylarn att. Sonra, arkasn dnd ve
bbrlendi de: Bu, sylenti hlinde gelen bir byden bayka bir yey degil. Bu,
beyer sznden bayka bir yey degil dedi.
50
26-30
Ben, Kurn beyer szdr diyen kimseyi yaknda Sekar'a
yaslayacagm. Bilir misin nedir Sekar? O, ortada tutmaz, yok da etmez. O,
insan/deri iin olaganst levhalar yapandr/susayandr/uzaktan
grnendir/bir gsterge olandr. Sekar'n zerinedir on dokuz.
31
Biz, cehennem yrnn da hep melekler yaptk. Saylarn da,
kendilerine Kitap verilen kimseler iyice ve apak bilsinler, iman etmiy olan
kiyilerin iman artsn, kendilerine Kitap verilmiy olan kimseler ve iman
sahipleri kuykuya dymesin diye ve de kalplerinde hastalk olan kimseler ve
kfirler; Allah'n ilhlgn ve rabligini bilerek reddedetmiy kimseler, Allah
bununla neyi kastetti? desinler diye, kfirler; Allah'n ilhlgn ve rabligini
bilerek reddeden kimseler iin bir snamadan bayka yey yapmadk. yte byle.
Allah diledigini/dileyeni saptrr, diledigini/dileyeni de klavuzlar. Rabbinin
ordularn da ancak Kendisi bilir. Bu, beyer iin bir gt verici ve
dyndrcden bayka yey degildir.
32-37
Kesinlikle sizin dyndgnz gibi degil! Eli'nin durumunu, gitmekte
olan cehaleti, baylamy olan toplumsal aydnlanmay kant gsteriyorum ki
Sekar, beyer iin; sizden, ne gemek/ilerlemek veya arkaya kalmak/geride
kalmak isteyen kiyiler iin, bir uyarc olarak, gerekten en byk yeylerden
biridir.
38,39
Her benligini bulmuy kimse sagin yarani hari kazancnn
karylgnda bir rehindir.
40,41
Sagn yaran, bahelerdedirler. Sululardan soruyur dururlar:
42
Sizi
Sekar'a srkleyen nedir?
43
Sulular, Biz, saltlardan [mli ynden ve
zihinsel adan destek verenlerden; toplumu aydnlatmaya alyanlardan]
degildik,
44
miskini de yiyeceklendirmiyorduk; iysiz gsze de kendi ekmegini
kazanacak frsat ve imkn vermiyorduk.
45
Ve biz boya ugrayanlarla beraber
boya ugrayrdk.
46, 47
Ve de biz, tartylmaz ve kary klmaz olan lm, kymet
bize gelene kadar Din Gn'n yalanlyorduk dediler.
48
Artk onlara
yardmclarn, kayrclarn yardm, kayrmas yarar saglamaz.
49
Peki, ne oluyor onlara da gt verip dyndren yeyden yz
eviriyorlar?
50,51
Onlar, sanki saga-sola kayan; aslandan rkmy yaban
eyekleri gibidirler.
52
yin aslnda ilerinden her kiyi, kendisine alp salmy
sayfalar verilsin istiyor.
53
Kesinlikle onlarn dyndg gibi degil! Aslnda
onlar, hiretten korkmuyorlar.
54
Kesinlikle onlarn dyndg gibi degil! O,
bir gt verici/dyndrcdr.
55,56
yleyse dileyen onu dynr, gt
alr. Ve onlar, Allah'n diledigi dynda, gt alamazlar. O, sakndrmaya
ehildir ve affetmeye ehildir.





Ayetlerin Tahlili

1. Ayet:


1
Ey greve hazr kiyi!

Mzzemmil suresinde . -

-'' '+,' ', Ya eyyhel-mzzemmil [Ey rtsne brnen]


ifadesi kullanilmisti. Burada ise - --'' '+,' ', Ya eyyhelmddessir [Ey dis giysisine brnen]
51
ifadesi kullanilmistir. Birok eserde her ikisine de ayni anlam verilmistir. Oysa iki kelime
arasinda ince bir anlam farki vardir. Bu ayrinti dikkate alinmazsa ayetin mesaji geregi gibi
anlasilamaz.
Mzzemmil szcg, elbise, battaniye, ul-uval gibi gerelerle genel bir rtnmeyi
ifade eder. Mddessir ise sadece arsida, pazarda yani toplum iinde giyilebilen bir dis
elbiseyle rtnmeyi ifade eder.
Mddessir szcgnn asli ---- mtedessirdir. '-- Desar, cppe, palto,
pardes, kaftan gibi gmlegin stne giyilen veya rtlen giyecek demektir.
Kur'an'da var oldugunu syledigimiz edeb sanatlardan bu ayette kullanilmis olani,
kinaye sanatidir. Dis elbisesinin giyilmesi, kinaye olarak arsiya-pazara, ise-gce gitmek iin
disari ikma hazirliginin yapilmis olmasi anlamina gelmektedir. Bu kinaye ile artik
Muhammede peygamberlik niformasinin giydirildigi ve toplumu uyarmak iin greve hazir
oldugu mesaji verilmektedir. Bu hazirlik daha nceki Alak, Kalem ve Mzzemmil sureleriyle
yapilmis, bylelikle vahyin ilani asamasina gelinmistir. Nitekim Ikrime, mddessir
szcgn mddesser olarak okumustur ki, bu da dis elbisesi giydirilmis olan demektir.
Her iki kiraate gre de ayetin mesaji, Ey peygamberlik elbisesini giyinen! Ey
peygamberlik niformasini giyinmis, tehizatini kusanmis olan Muhammed! olmaktadir.

2. Ayet:

Kalk! Hemen, uyar!

Ayetten Kalk! Haydi is basina! Hemen uyarmaya basla! mesajini almak
mmkndr.
Bazi meal ve tefsirlerde Kum [kalk] emri yozlastirilarak, namaz kil denilmek
istendigi ileri srlmstr. Ancak bu anlayis yanlistir. Burada geen kiyamin/kalkisin anlami,
Kehf suresinin 14. ayetinde oldugu gibi, Kalkip dikilmek, greve gitmek demektir.

nzar

'--' Inzar kavrami adakta bulunma, zerine bor olmayan bir seyi herhangi bir
mnasebetle kendi zerine bor kilma manasina gelen -- nezera kknden tremis bir
szcktr. Szlk anlami, bir seyin sonucundaki tehlikeyi haber verip sakindirmak, dikkati
ekmek, korku verip uyanik kilmak demektir. Bu anlamiyla inzar, sevin haberi vermek,
mjdelemek anlamina gelen tebsirin ziddidir.
23

Din aidan inzar, Allah'in peygamberleri araciligi ile kullarini uyarmasi, onlari
korkutarak, bilgilendirerek ve bilinlendirerek ekindirme demektir bilgilendirme ve kt sonu bildirerek korkutup
kt akibetten sakindirmasidir.
lemlerin Rabbi olmasi sebebiyle kullarini en iyi taniyan ve onlara nasil hitap
edilmesi gerektigini en iyi bilen Allah, insanlik tarihi boyunca hak yoldan saparak sirk ve
inkr batakligina saplanan kavimleri uyarmalari iin peygamberler gndermis, o
peygamberlerin uyarilarina kulak asmayanlari kendilerinden sonraki nesillere ibret olacak
sekilde cezalandirmistir. Kur'an'in pek ok suresinde bazen ayrintili, bazen de kisa
deginislerle anlatilan bu durum, Allahin insanlara uyguladigi bir yasasi olarak
nitelendirilmistir.
Ayetteki Hemen uyar emrinin mteaaliki, Fatiha suresi olarak bilinen yedi ayettir.
Rabbimiz: Ey greve hazir kii! Kalk! Hemen, Yarattigi btn canlilara nimet veren,
yarattiklarina ok merhametli Allah adina gretiyorum, uyariyorum: Tm vgler,

23
Lisanl Arab, nzr mad.
52
lemlerin Rabbi, yarattigi btn canlilara nimet veren, yarattiklarina ok merhametli olan,
herkesin iyi ya da kt yaptigi tm edim ve eylemlerin kariligini grecegi hiret gnnn
sahibi, yneticisi Allah'adir; Allah diinda kimse vgye layik degildir. Yalniz Sana kulluk
ederiz ve yalniz Senden yardim isteriz. Bizi, zerlerine gazap dklmlerin ve akinliga
saplanmilarin yolunun diindaki, kendilerine nimet verdiklerinin yolu olan dosdogru yola
ilet! diye uyar! buyurmaktadir. Bu durumda aslinda Fatiha suresi diye adlandirilan yedi
ayet bagimsiz bir sure olmayip Mddessir suresinin pasajidir.

Dikkat edilirse, Alak suresinden bu yana srekli ahiret inanci ve sosyal destek
zerinde durulmaktadir. Bilindigi gibi, ahirete iman insanin bir dl ve ceza gnnn
varligini kabul edip bu dnyada islediklerinden dolayi Allah'in huzurunda sorguya
ekilecegine inanmasi demektir.
Bu inanca sahip kimseler kendi yapip ettiklerinin yanlarina kr kalmayacagi bilinciyle
hareket ederler. Gerek zel ve ailev hayatlarini, gerekse sosyal davranislarini dnyanin
ekiciligine ve aldaticiligina kapilmadan ahireti dsnerek dzenlerler. Dolayisiyla
ktlklerden uzaklasarak stn zellikler kazanirlar. Bu zellikteki bireylerin bir araya
gelmesiyle de zulmden, haksizliktan, her trl ktlk ve irkinlikten uzak kalan; adaleti,
dogrulugu, drstlg, her trl iyiligi ve gzelligi temsil eden toplumlar meydana gelir.
Byle toplumlarla dnyanin ehresi degisir; dnya da, hayat da gzellesir.
yleyse insanlarin dikkatlerinin ekilmesi gereken ilk greti, ahirete inanmak ve
inandirmak olmalidir. Ahirete iman, Kur'an'da zikredilen en nemli iman prensiplerinden
biridir. Birok ayette Allah'a iman ile birlikte zikredilmesi, bu prensibe verilen nemi gsterir.
Bu prensip Kur'an'in her suresinde mutlaka yer alir.

3. Ayet:


3
Ve hemen Rabbinin en byk oldugunu iln et,

Ilk vahiyden bu ayete kadar Rabbimiz kendisini Ekrem, Yaratan ve Kalemle
greten olarak tanitmisti. Simdi de Ekber [En byk] olarak tanitmaktadir. Allahin
kendisini tanitmasi sreci bundan sonra da devam edecektir.

4-7. Ayet:


4-7
kiyiligini lekeleme; temiz tut, yaibeden hemen uzaklay, pisligi
hemen uzaklaytr, yaptgn iyiligi ok bularak baya kakma! Ve yalnz Rabbin
iin sabret!


Ayetin szel anlamindan, herkese bilinen giysilerin temizlenmesi gerektigi
anlasilmaktadir. Zaten ogu da ayeti byle anlamistir. Ancak burada da sanatsal bir anlatim
sz konusudur. Szel olarak elbise zikredilmekte fakat mecazen kisiligiyle, kalibiyla, ruhuyla,
davranislariyla elbisenin iindeki kisi kastedilmektedir. Dolayisiyla peygamberimizden
kisiligiyle, kalibiyla, ruhuyla ve davranislariyla tertemiz olmasi istenmektedir.


Ayet peygamberimize su mesaji vermektedir: Onlar seni efsanelestirmislerdi. Sen
onlarin gznde de saglikli, varlikli ve yce ahlkli birisin. Bu niteliklerin nedeniyle seni
vahye muhatap kilip peygamber setik. Sakin pislige bulasma! Karizmani, imajini lekeleme!
Seni lekeleyecek her trl isten, davranistan uzak dur, saibeden kain!
53
Ayetin mesajini alan peygamberimiz, kendisine verilen bu emirden sonra ticareti ve
kendisine amur atilabilecek her trl isi terk etti. Aksi halde karsitlari onun hakkinda bir
takim iddialar, iftiralar dzerek insanlarin zihinlerini bulandirabilirlerdi. Peygamberimizin
Allah'tan gelen bu emre uymasiyla msriklerin amur atma yollari tamamen tikanmis oldu.
Toplumsal rolleriyle nde olanlarin altina girdikleri risklerden biri de karsitlari
tarafindan retilen imaj sarsici iddialara maruz kalma olasiligidir. agimizda birok
yneticinin usulszlk ve yolsuzluk iddialariyla itham edilmesi, hatta gerek disi sulamalarla
yargi nne getirilmesi bize bu sosyolojik yasanin nasil isledigini gstermektedir. Yce Allah
yukaridaki emriyle peygamberini uyarmakta, onu kendi toplumu nnde bu tr ithamlarla
yipratilmasini nleyecek bir ahlakla donatmaktadir.



Yani Sen topluma bir hizmet vereceksin. Bu hizmetlerini, iyiliklerini ok grerek
basa kakma!
Bu ayet, Ibn-i Mes'ud kiraatinde vela temnn en testeksira olarak okunmaktadir. -
Menne szcg vermek ve verdigini basa kakmak anlamina geldigi gibi, bazen zaaf
gstermek anlaminda da kullanilmaktadir.
24
Bu nedenle ayetin Yaptigini ok grerek zaaf,
gevseklik gsterme! seklinde anlasilmasi da mmkndr.
Konunun akisi iinde Ibni Mes'ud'un kiraatinin ve bu kiraatin sagladigi anlamin daha
tercih edilebilir oldugu grlecektir.





Sabir konusu Kalem suresinde ayrintili olarak verilmistir.




8-10
nk, o boruya flendiginde, iyte o, o gn, ok zorlu, ok etin
bir gndr. Yalnz o, kfirler; Allah'n ilhlgn ve rabligini bilerek
reddetmiy kimseler iin hi de kolay degildir.

Bu ayetlerde de ahiret temasi islenmekte ve insanlar ahirete iman etmeye
yneltilmektedir.



11-14
Tek olarak yarattgm, kendisine hesapsz bir mal verdigim,
yhitler olarak ogullar verdigim, kendisi iin alabildigine imknlar dyedigim
kiyiyi Benimle baybaya brak!


On nc ayetin orijinalindeki -,+- shd szcg -'- sahid szcgnn
oguludur. Ogullarin tanik olusu, hepsinin sag, babalarinin yaninda ve onun emrinde olmalari
demektir. Byle bir durum, o gnn sartlarinda kisiler iin en byk g kaynagiydi.

5 25. Ayetler:

24
Lisanl Arab, mnn mad.
54


15
Tm bunlardan sonra hrs ile Benim daha da arttrmam istiyor.
16
Kesinlikle onun dyndg gibi degil! Sphesiz o, Bizim yetlerimize/
almetlerimize/ gstergelerimize kary bir inat kesildi.
17
Ben onu sarp bir
yokuya sardracagm.
18-25
Sphesiz o, dynd ve l koydu. Artik o
mahvoldu. Nasil bir l koydu! Yine o mahvoldu. Nasil bir l koydu! Sonra
bakt. Sonra yzn buruyturdu, kaylarn att. Sonra, arkasn dnd ve
bbrlendi de: Bu, sylenti hlinde gelen bir byden bayka bir yey degil. Bu,
beyer sznden bayka bir yey degil dedi.

Son ayette sz konusu edilen zihinsel eylem tefekkr degil, gelisi gzel fikirdir.
Tefekkr fikirden farklidir. Eger inkarci tefekkr edebilseydi byle yapmazdi. Gelecegi ile
ilgili inanlar ve prensipler belirledi. Ileride Necm suresi islenirken de aiklanacagi gibi, bu
gelisi gzel dsnceler ahiretin yoklugu, eger varsa bile mali-mlk ve ogullari sayesinde
ondan yakasini kurtarabilecegi, hatta en kt sartlarda nasil olsa ahirette gnahlarinin cezasini
ektirecegi bir kimse satin alabilecegi seklindeki temelsiz planlariydi.


Alak, Kalem ve Mzzemmil surelerinde mal, mlk ve evltlarina gvenerek
tagutlastiklari/azip sapkinlastiklari anlatilan sembol kisilikler, benzer nitelikleriyle bu
ayetlerde de anlatilmaktadir. Ilk vahiy dneminde bu sembol kisiler muhtemelen Velid bin
Mugre, Ebucehil, Abdl-Uzza gibi insanlardi. Kur'an bunlarin isimlerini aik aik vermez,
isimleri yerine karakterlerini, sifatlarini zikrederek ugrayacaklari fena akibeti aiklamakla
yetinir. Bu yaklasim ve konuyu ele alis biimi, verilen rnegin her zaman, her agda ve her
yerde geerli oldugunu gsterir. Kisacasi, Velid b. Mugreler, Ebucehiller, Abdl-Uzzalar ve
bunlarin gruplari, yandaslari, arkadaslari, ortaklari ve isbirlikileri her zaman vardir ve
kiyamete kadar da var olacaktir. Ugrayacaklari kt akibet de hep ayni olacaktir.
Mesaji genel olmakla beraber, yukarida nitelikleri sayilan kisinin Velid b. Mugre
oldugu kabul edilir. Biyografisine bakildiginda gerekten de dogdugunda kimsesiz oldugu,
hibir varligi olmadigi, sonradan mal-mlk sahibi oldugu, Mekke ile Taif arasinda deve ve
koyun cinsinden srlerce hayvani oldugu, Taif'te yaz-kis meyve veren baheleri bulundugu,
ayrica yedisi Mekke ve besi Taif dogumlu olmak zere on iki evlt sahibi oldugu grlr ki,
bu zellikleri suredeki anlatima olduka uygundur.
On birinci ayette Benimle tek olarak yarattigim kisiyi bas basa birak yani sen onu
bana birak, onunla ugrasma denmektedir. Bir baska ifade ile, peygamberimizden uyarinin
diger insanlara yapilmasi istenmektedir. Uyariya nce kimden baslanacagi daha ilerdeki
ayetlerde belirtilecek ve ailim yapilacaktir.




26-30
Ben, Kurn beyer szdr diyen kimseyi yaknda Sekar'a
yaslayacagm. Bilir misin nedir Sekar? O, ortada tutmaz, yok da etmez. O,
insan/deri iin olaganst levhalar yapandr/susayandr/uzaktan
grnendir/bir gsterge olandr. Sekar'n zerinedir on dokuz.


Bu ayetler, ierdigi szcklerin es anlamli olusu, mecaz anlamlarinin da bulunusu ve
Rabbimizin yeni bir anlam yklemesi sonucu mtesabih kabul edileceginden dogal olarak
55
tefsir ve meallerde farkli yorumlari yapilmistir. Ayni nedenle gelecekte de farkli yorumlarin
yapilacagi muhtemeldir.
Bize gre bu ayet grubunun farkli sekillerde tevili de mmkndr. Bunun nedeni
ayetlerde geen beser, sekar, levvahatn szcklerinin sestes oluslari ve Rabbimizin Sakar
szcgne yeni bir anlam yklemesidir.
nce bu szcklerin anlam ve delaletlerini tanitalim:

Sekar

Sekarin kk anlami Sicaklik beyne aci verme demektir. Nitekim Araplar asiri
sicaklarda -

-'' --- Sekareths-sems [Gnes onu siddetle yakti] derler.


Ayrica asiri sicak bir gn anlamina gelen ---- ,, Yevmn msemkirun
deyiminde de ayni fiilden tretilen msemkirun szcg kullanilir. Sekar
tasidigi bu anlamlardan dolayi cehennemin zel isimlerinden birisi olmustur. Bu
szck, disil ve zel bir isimdir.
25



Levvahatn

Levvahatn szcg de sestes bir szcktr.
Levvahatn szcgnn kk szcg olan levh, tahta demektir. Gemiyi
olusturan tahtalarin her birisi bu szckle ifade edilir. Levh szcg ayrica
'simsek akmasi, parlamak, uzaktan grnme, yakip kavurma, deriyi
siyahlastirma, susamislik anlamlarina da gelmektedir.
26



Kamer suresi 13. ayette Nuh'un gemisindeki tahtalar iin ogul olarak
kullanilmistir. Szck ayrica ister aga cinsinden isterse baska bir
nesneden olsun, zerine yazi yazilan her sey iin de kullanilmistir. Buruc
suresi 22. ayetteki =,-=- _,' _ Fi levhin mahfuz [korunmus bir
levhadadir] ifadesinde bu anlamiyla yer almistir.

yleyse levha szcg, bu gnk ortama gre, yazi yazilan, bilgi saklanan her sey,
levha, tablet, parsmen, tablo; agdas aralardan ise ekran, plk, teyp bandi, CD, disket veya
hard disk gibi zerine kayit yapilabilen her trl ara-gereci ifade edebilir. Szcgn
Levvha seklindeki kullanilisi ise isimden tretilerek elde edilen ve mbalaga anlami
kazandirilan etken isim kalibinda bir kelimedir ve fevkalde levhalar yapan anlamina gelir.



Sekar szcgne Rabbimiz 28-30. ayetlerde yeni bir anlam yklemiytir:

Sekar, zerine on dokuz konulmus, beser iin fevkalde levhalar yapan, srekli
tutmayan, yok da etmeyen bir seydir. Bu tanima gre biz bu nesneye bu gn iin
Bilgisayar diyebiliriz.

25
Lisanl Arab, sgr mad.

26
(El Mfredat ve Lisanl-Arab; Levh maddeleri)

56
Sekarin bu anlama da gelebilecegi o gn iin Araplarca da Peygamberimizce de
bilinmemekteydi. Szcgn bu anlamini bizzat Rabbimiz belirlemistir. Bu anlam 27-30.
ayetler iyi dsnldgnde anlasilmaktadir. Bu, bugne kadar gzden kairilmis bir husustur.

Kur'an'da aynen -- Sekar gibi anlamlari ilk kez bizzat Rabbimiz tarafindan
belirlenen bir ok szck vardir. Mesel:
, -'' ,, Yevmiddin, Infitar 17, 18;
.--'' ,, Yevml fasl, Mrselt 14;
, =- Siccin, Muttaffifin 8;
,,

'= Illiyyun, Muttaffifin 19;


'= Tarik, Tarik 2;
--= Akabe, Beled 12;
,,' Haviye, Karia 10;
'-== Hutame, Hmeze 5;
--'' ',' Leyletl-kadr [Kadir gecesi] Kadr 1, 3;
=' Karia, Karia suresi 1;

'= Hkka, Hkka suresi 3;




Beyer

Beser szcg halk, insan demektir. Tekildir, eril-disil ayirimi yapilmadan tekil
ve ogul iin kullanilir. Anlami, insanin zerinde kil biten yz, kafa ve vcudunun st
derisidir.
27

Beser szcg, el-beseret szcgnn oguludur.





Bu aiklamalar dogrultusunda pasajin tevillendirilimis anlami (meali), syle
olmaktadir:

a- 26-30. Ayetler:

Onu [Kur'an beser szdr diyeni] yakinda Sekar'a [cehenneme]
yaslayacagim.

Bilir misin, nedir Sekar [cehennem]?

O (Sekar/cehennem), birakmaz (baki kilmaz) ve de terk etmez (yok
etmez).
O [sekar/cehennem], deriler iin yakip kavurandir.

Onun [Sekar'in/cehennemin] zerinedir on dokuz.


27
(Lisanl-Arab, beser mad.)

57
Bu ifadeler cehennemi ve cehennemdeki azabi anlatmaktadir. Buna benzer cehennem
tasvirleri asagidaki ayetlerde de grlmektedir:

11
En mutsuz olacak olan kisi de ondan kainacaktir.
12
O kisi, en byk atese yaslanacaktir.
13
Sonra onun iinde ne lecek ne de hayat bulacaktir.
(A'la 11-13)

56
Sphesiz ki yetlerimize inanmamis su kisileri Biz, yakinda atese atacagiz. Derileri pistike,
azabi tatsinlar diye, derilerini baska deriler ile degistirecegiz. Sphesiz Allah, ok gldr, en iyi yasa
koyandir.
(Nisa/ 56)



b- 26- 30. Ayetler:

Onu [Kur'an beser szdr diyeni] yakinda Sekar'a yaslayacagim
[bilgisayarla yzyze getirecegim].

Bilir misin nedir Sekar [bilgisayar]?

O [Sekar/bilgisayar], birakmaz [baki kilmaz] ve de terk etmez [yok etmez].

O, beser [insan] iin fevkalde levhalar yapandir.

Onun [Sekar'in/bilgisayarin] zerinedir on dokuz.

Levhalari/tablolari insanlar iin saglayan, srekli gstermeyen ama yok da etmeyip
hafizasinda saklayan sey Bilgisayar; bilgisayar zerindeki On Dokuz ise Kur'an'in 19
sayisi ile sifrelenisi olabilir.
Bu durumda pasajdan syle bir anlam ikarmak mmkn hale gelir:
Kur'an'a beser sz diyenler, yakinda zerine on dokuz konulmus, beser iin
fevkalde levhalar yapan, srekli tutmayan, yok da etmeyen Sekar denilen seyle tanisacaklar.
Baksinlar, dsnsnler bakalim, Kur'an beser sz olabilir mi?
Iste, 26. ayette yakinda diye ifade edilen gn gelmis ve insanlar bilgisayari
bulmustur. Bilgisayarla birlikte Kur'an'la ilgili 19 mucizesi gndeme gelmistir. Bu yle bir
mucizedir ki, bir beser tarafindan becerilme ihtimali matematiksel olarak imknsizdir.
Beser, Sekar ve Levvha szckleriyle surede birka kez cinas sanati yapilmistir.
Cinas, edebiyat terimi olarak manalari farkli, yazilis ve sylenisleri ayni veya benzer olan iki
veya daha fazla kelimenin nazim veya nesirde bir arada kullanilmasidir. Cinasin faydasi
muhatapta dinleme arzusu uyandirmasidir.
Levh szcgnn diger anlamlari dikkate alindiginda 29. ayet asagidaki anlamlar ile
de aiklanabilir:
1-Besere susamis
2-Besere uzaktan grnen
3- Beser iin bir gsterge


c- Sekar vicdan azabidir. Paragrafta yapilan tanimlamalar, insan hafizasini ve
insanin vicdan azabi ekisini bildirmektedir. Ki Rabbimiz, Kuranin hak kitap
oldugunu kabul etmeyenlerin ruh hallerini bize aiklamistir:
58

Hicr:
2
Zaman zaman kfirler; Allah'n ilhlgn ve rabligini bilerek
reddetmiy olan kiyiler, Keyke Mslman olsaydk! temennisinde
bulunacaklar.
12
Bylece Biz Kurn', sulularn kalplerine sokarz.


200,201
Bylece onu gnahkrlarin kalplerine soktuk. Onlar acikli azabi
grnceye kadar ona iman etmezler.
(Suara/200,201)

Bu ayet grularinda, kfirlerin Kuran karsisindaki akilsiz ve inati tutumlari ile
akibetleri bildirilmektedir. Bu spheci akilsizlar her ne kadar tehdit edildikleri
azabin hemen getirilmesini isteyerek inanmaz grnseler de, kafalarinin iinde
daima bir acaba? tasimaktadirlar. Yani, grnste inanmaz bir tavir sergileseler
de, ilerinden Ya dogruysa, ya varsa? diye spheye dsmekte ve huzursuz
olmaktadirlar:
Bu nedenle, Suara/200deki Bylece onu gnahkrlarin kalplerine soktuk
ifadesini su sekilde takdir etmek mmkndr: Biz Kurani kendi dillerinde
indirmek suretiyle gayet iyi anlasilir kilmakla onlarin kalplerine yle bir soktuk ki...
Bu ayetlerde, o gnn zorlu kfirlerinin gn gelip pisman olacaklari
bildirilmektedir. Bu pismanliklari lm anindaki ve ahiretteki pismanliklari degil,
dnyadaki pismanliklaridir. nk her ne kadar inanmamis olsalar bile, Allahin
afak ve enfsteki ayetlere dikkat ekerek bu mucizeleri Kuran ile deta tm gzlere
sokmasi karsisinda zaman zaman Keske ben de mslman olsaymisim!" diye
temennide bulunmaktadirlar.
Gerekten de Kuranin etkin mesajinin cigerlerine islemesi sonucu srekli
tedirgin olan Mekkeli msriklerin birogu, hicretten nce veya sonra pisman
olmuslardir.
Inkarcilarin dnyada duyacaklari bu pismanliktan baska, lm anindaki ve
ahiretteki pismanliklari da birok ayette konu edilmistir:

44,45
Ve sen insanlari, azabin gelecegi gn ile uyar. Artik sirk kosarak yanlis;
kendi zararlarina is yapan o kimseler, Ey Rabbimiz! Bizi yakin bir sreye kadar
ertele de senin davetine uyalim ve elilere tbi olalim. derler. Daha nce siz, sizin
iin bitiin/tkeniin/yok oluun olmadigina dair yemin etmemi miydiniz? Hem siz,
irk koarak kendilerine haksizlik edenlerin yurtlarinda oturdunuz. Onlara nasil
yaptigimiz size apaik belli olmutu. Ve size rnekler de vermitik.
(Ibrahim/44, 45)

Kfirlerin pisman olacaklarini bildiren bu ayetler, sikinti iinde yzen
mminler iin de kfirlerin baskilarindan kurtulacaklari ve kfre karsi galip
gelecekleri anlamina gelmesi sebebiyle bir mjde niteligindedir.


On Dokuz
On dokuz ifadesine gelince: Kimine gre bu rakam cehennemdeki grevli meleklerin
[zebanilerin] sayisidir. Kimine gre haftanin yedi gn ve senenin on iki ayi [7+12] olmak
zere azaptaki srekliligin anlatimidir. Kimine gre on sayisi, 0n, yirmi, otuz, .. gibi
59
guruplarin ilkidir; dokuz sayisi da sira sayilarin sonuncusudur. Bunlar okluktan kinaye
olarak kullanilirlar.
Bize gre ise bu ayetler mtesabihtir; birbirine benzer birden ok gzel anlamlari vardir. Bu
anlamlarin tevili [nceliklenmesi], kendini Kur'an'a veren gayretli ilim adamlarini
beklemektedir.

Resmi mushaftaki 30 ayetteki on dokuz ifadesi, Kuran zerinde on dokuz var seklinde
anlasilinca, bazi insanlar Kuran zerinde matematiksel zellikler arama cihetine gitmislerdir.
Yapilan arastirmalar sonucunda sasirtici matematiksel zellikler, uyumlar ve iliskiler ortaya
ikmistir.

rnegin:
Aylarin sayisinin 12 oldugunu bildiren Kur'anda ay anlamina gelen +- sehr
kelimesi de 12 defa tekrarlanmaktadir.
Dnya etrafindaki eliptik turunu 27 gnde tamamlayan Ay, Arapadaki karsiligi olan
- Kamer ismiyle Kuranda tam 27 defa gemektedir.
Gn anlamina gelen ,, yevm kelimesi Kuranda 365 defa, gnler anlamina
gelen ,-,, yevmeyn ve ',' eyyam kelimeleri ise 30 defa tekrarlanmaktadir. Bu sayilar,
Dnya'nin Gnes etrafindaki bir turunda geen 365,25 gn sayisinin ve Ay takvimindeki bir
aya karsilik gelen 29,53 gn sayisinin yuvarlanmis hline esittir.
Sicak-soguk, dnya-ahiret, mit-korku, sikinti-huzur, adalet-zulm, yarar-zarar gibi
bazi zit anlamli kelimeler de Kur'an'da esit sayilarda tekrarlanmistir.
Yil anlamina gelen sene kelimesi, Kuranda tekil haliyle 7, ogul hliyle 12 kez
olmak zere toplam 19 defa tekrarlanmistir. Bu rakam, Gnes, Dnya ve Ay'in ayni hizaya
geldigi ve Meton Devri ya da Ay evrimi adi verilen bir dnemdeki yil sayisi olan 19'a
esittir. 19 yillik bu dnemde, ay takvimine gre 355 gn sren 7 artik yil ve 354 gn sren 12
tam yil vardir. Bunlara ilve olarak Kur'an'da Gnes ve Ay'in ayni ayette zikredildigi ayet
sayisi da 19'dur.
Bilgisayar yardimiyla yapilan bu tarz arastirmalar, Kur'an tarafindan dikkat ekilen 19
sayisi zerinde de yogunlastirilmis, 19 rakamina dayali pek ok rnek tespit edilmistir. Bu
rnekler birok eserde detayli olarak yer almis durumdadir.
Matematik bilimcileri, Kur'an'in kelime yapilari, harf sayilari ve harf gruplarindan yola
ikarak Kuranda matematiksel birok olaganst yapilar ve kurgular tespit etmislerdir. Bu
tespitler, gemisteki Huruflik ve Batinlik ekollerinin bu meseleye yaklasimlarindan
farklidir. Bilindigi gibi Hurufiler ve Batiniler, ayetlerin gerek anlamindan uzaklasip
ayetlerden kendi sistemlerine gre anlam ikarmaya ugrasirlar; ayetlerin zahiri/aik
anlamlarina itibar etmezler.


Bu zellikle itibariyle de, Bakara suresinin 23 ve 24; Yunus suresinin 38; Hud
suresinin 13; Isra suresinin 88 ve Tur suresinin 33, 34. ayetlerindeki Kur'an'in bir tek
suresinin bile asla benzerinin meydana getirilemeyecegi hakkindaki iddia, bu zellikler ile de
kimsenin itiraz edemeyecegi matematiksel bir ispata dnsmstr. Bylece Hicr suresinin 9.
ayetinde verilen Kur'an'in korundugu hakkindaki ilahi teminatin mahiyeti de anlasilmis
olmaktadir. Buna gre Kur'an matematiksel bir sisteme sahiptir ve en ufak bir tahrif girisimi
bile sistemi bozmakta, bu nedenle de derhal fark edilmektedir. Bilgisayar yardimiyla bile olsa
sistemin bir insan tarafindan plnlanmasi mmkn olmadigi gibi, girisilebilecek herhangi bir
tahrif islemiyle yeni ve sahte bir sistemin kurulmasi da imknsizdir.


60
Bu aiklamalardan sonra bu pasajla ilgili olarak sunu da diyebiliriz ki, Arapa dilbilgisi
kurallarina gre ismi adetlerin (sayilarin), mdudunun da sayiyla birlikte verilmesi gerekir.
Ama ondokuz ifadesinin devaminda teknik olarak ondokuz ifadesinin mdudu
bulunmamaktadir. 31. Ayetin teknik zellikleri dikkate alindiginda bu ayetin Medeni oldugu,
bu ayetin buraya sehven veya kasitli tertip edildigi de anlasilir. Surenin devamina gz
atildiginda, otuz altnc ayetin teknik olarak otuzuncu ayetin devami yani ismi adedin
madudu; temyizi oldugu grlr.
Bu durumda paragrafin tertibi Sekar'n zerinde, beyer iin; sizden, ne
gemek/ilerlemek veya arkaya kalmak/geride kalmak isteyen kiyiler iin, on dokuz
uyarc vardr seklinde olacaktir. Bizim kanaatimiz de bu yndedir. Bu aiklamadan sonra
Kuran erlerini, Kurandaki ondokuz uyariciyi tespit etmeye davet ediyoruz. Bir de on
dokuz sayisinin okluktan kinaye oldugu kabulnden hareketle Sekar'n zerinde, beyer
iin; sizden, ne gemek/ilerlemek veya arkaya kalmak/geride kalmak isteyen kiyiler
iin, nice uyarclar vardr anlami elde edilecektir.








31. Ayet:


31
Biz, cehennem yrnn da hep melekler yaptk. Saylarn da,
kendilerine Kitap verilen kimseler iyice ve apak bilsinler, iman etmiy olan
kiyilerin iman artsn, kendilerine Kitap verilmiy olan kimseler ve iman
sahipleri kuykuya dymesin diye ve de kalplerinde hastalk olan kimseler ve
kfirler; Allah'n ilhlgn ve rabligini bilerek reddedetmiy kimseler, Allah
bununla neyi kastetti? desinler diye, kfirler; Allah'n ilhlgn ve rabligini
bilerek reddeden kimseler iin bir snamadan bayka yey yapmadk. yte byle.
Allah diledigini/dileyeni saptrr, diledigini/dileyeni de klavuzlar. Rabbinin
ordularn da ancak Kendisi bilir. Bu, beyer iin bir gt verici ve
dyndrcden bayka yey degildir.


Bu ayet ile Kur'an ayetlerinin bir kisminin birden ok anlam tasiyan ayetler olacagi
mesaji verilmektedir. Bu ayetler, tevilleri zamanla uzmanlari tarafindan yapilacak olan,
uzman olmayanlarin ise Rabbimizin bu ayetinde mutlaka bir hikmet var diye teslimiyet
gsterecekleri mtesabih ayetlerdir (l-i Imran 7 ve Zmer 23) Yukaridaki ayette ifade edilen
hususlar, Isra; 60 ve Bakara; 26, 27'de de sz konusudur.
Melek kavrami ile ilgili genis aiklama, insallah Necm ve Kadr surelerinde yer
alacaktir. Yine Allah diledigini/dileyeni saptirir, diledigini/dileyeni de dogruya ve gzele
kilavuzlar ifadesi ile ilgili detay Tekvir suresinin 28 ve 29. ayetlerinin tahlilinde verilecektir.



32-37
Kesinlikle sizin dyndgnz gibi degil! Eli'nin durumunu,
gitmekte olan cehaleti, baylamy olan toplumsal aydnlanmay kant
gsteriyorum ki Sekar, beyer iin; sizden, ne gemek/ilerlemek veya arkaya
61
kalmak/geride kalmak isteyen kiyiler iin, bir uyarc olarak, gerekten en
byk yeylerden biridir.

32-34. ayetlerin lafzi manalari; gece ile gndz ve gerekse de Gnes ile Ay, kasem
cmlesindeki cevabin referansi olma aisindan mmkn olmadigindan, bu szckler mecazi
anlamlariyla meallendirilmislerdir.

37. ayet ise, insanlarin tam bir inan ve fikir zgrlgne sahip kilindigini ifade
etmektedir. Buna gre her insan kendi deger yargilari dogrultusunda iyiyi veya kty seme
zgrlgne sahiptir. Kuran iyinin ve ktnn gerek kriterlerini vererek Allah nezdindeki
iyiyi ve kty tanitmakta, tercihi insana birakmaktadir. Ne var ki, insanlar bazen Kur'an
tarafindan kt olarak tanitilan is ve davranislari kendi deger yargilarina gre kt
saymamakta, Allaha gre iyi olani degil, kendi yargilarina gre iyi olani semektedirler.
Ahiret hayati, deney ve gzlem laboratuarina sokularak ispatlanacak bir olgu degildir.
Kiyamet ve ahiret halleri tamamen gaypla ilgili konulardir. Bu konudaki bilgilerimizin
kaynagi Allahin peygamberlerine vahyettigi kitaplardir. Bu nedenle ahirete inanmayan kisiye
onu ispatlamak mmkn degildir. ncelikle kisinin kendi akil ve vicdaninin sesine kulak
vermesi, Allah'a ve Allah'in peygamberler gnderdigine inanmasi gerekir. Bununla birlikte
Kur'an, insani ahiretin gerekligine yneltecek gayet ikna edici deliller ileri srmektedir. Bu
deliller tamamen insan aklina hitap etmektedir. Yukarida mealleri verilen 32-37. ayetler bu tr
ayetlerdendir. Bu konuda ayrica su ayetlere de bakilabilir: Mmin 57; Ahkf 33; Ya Sin 78-
82; Rum 19; Bakara 28; Kiyamet 36-40; En'm 60, 95; Mminun 115; Kalem 35, 36; Casiye
21, 22; Tegabn 7.

Bu ayetlerde ok canli sahneler anlatilmaktadir.



38,39
Her benligini bulmuy kimse sagin yarani hari kazancnn
karylgnda bir rehindir.


Rehin olmak, baglanmak, tutuklanmak ve ipotek altinda olmak demektir. Bu ayet, her
insanin bizzat kendi eliyle isledigi amel [is ve davranis] ile ipotek altina girmis oldugunu
bildirmektedir.


Bu ayetten de anliyoruz ki, mminlerin kusurlari onlari ipotek altina sokmayacaktir,
Rabbimiz mminlerin kusurlarini affedecektir.
Ilerideki surelerde birok kez yer alacak olan sagin yrani deyimi ilk kez bu ayette
kullanilmistir. Araplar sag tarafi ugurlu, sol tarafi ugursuz sayarlardi. Bu bakimdan Kur'an'da
iyi insanlarin amel defterlerinin sag taraflarindan, kt insanlarin amel defterlerinin ise sol
taraflarindan verilecegi bildirilmistir. Ayetteki sagin yrani ifadesi ile amel defteri sag
tarafindan/sag eline verilmis mminler kastedilmektedir. Bu konunun bir baska anlatimi iin
Vakia suresinin 27-40. ayetlerine bakilabilir.




40,41
Sagn yaran, bahelerdedirler. Sululardan soruyur dururlar:
42
Sizi Sekar'a srkleyen nedir?
43
Sulular, Biz, saltlardan [mli ynden
ve zihinsel adan destek verenlerden; toplumu aydnlatmaya alyanlardan]
62
degildik,
44
miskini de yiyeceklendirmiyorduk; iysiz gsze de kendi ekmegini
kazanacak frsat ve imkn vermiyorduk.
45
Ve biz boya ugrayanlarla beraber
boya ugrayrdk.
46, 47
Ve de biz, tartylmaz ve kary klmaz olan lm, kymet
bize gelene kadar Din Gn'n yalanlyorduk dediler.
48
Artk onlara
yardmclarn, kayrclarn yardm, kayrmas yarar saglamaz.



Buradaki ,

'-- musalln szcg namaz kilanlar anlaminda olmayip szlk


anlamiyla desteki, sosyal yardim iin kosan, alisan demektir. -`- Salat ve bunun
trevlerinden olan musallin szcg ile ilgili genis bilgi Kevser suresinde verilecektir.

Miskini de yiyeceklendirmiyorduk.

,-- Miskin szcg fikih kitaplarinda Fakirden daha da yoksul kimse
seklinde tanimlanir. Szcgn kk anlamindan yola ikilirsa, miskin ve meskn
szckleri ile kastedilenin hareket kabiliyetini kaybetmis, is yapma imkn ve firsatlari
kalmamis kimseler oldugu anlasilir.
Bu durumda ayetin anlami, imknlari olmadigi iin muhta durumda bulunan
[miskinlerin] karinlarini doyurmalarini, ekmeklerini kazanmalarini saglamaya yanasmiyor,
buna karsi bir istek duymuyor, birbirimizi bu konuda tesvik etmiyorduk demektir ki, bu konu
ileride, Fecr suresinde detaylandirilmistir.


Din Gn, Infitar suresinin 14-19. ayetlerinden anlasildigi zere ahiretteki hesap
gndr. Hesap Gn, iyilerin iyiliklerinin, ktlerin de ktlklerinin tam karsiliginin
verilecegi gndr.

14-16
Din-iman tanimayip ktlge batmis olanlar da kesinlikle cehennemdedirler. Din Gn
ondan kaybolmamak zere oraya yaslanacaklardir.
17
Din Gn'nn ne oldugunu sana ne bildirdi?
18
Sonra bir kere daha, Din Gn'nn ne
oldugunu sana ne bildirdi?
19
Din Gn, kimse kimseye efendilik yapamaz. Ve o gn;
Insikak 1-5
gk
yarildigi, Rabbine kulak verdigi ve gereklestirildigi zaman; yeryz de dmdz oldugu, iinde ne
varsa attigi, bosaldigi ve Rabbine kulak verdigi ve gereklestirildigi zaman
19
buyruk, Allah'a aittir.
(Infitar/ 14-19)

Pismanlik iindeki inkarcilar szlerini syle baglarlar:

Is isten getikten sonra geri dns yoktur. Akillar basa toplanmali, Kur'an'in kiymeti
bilinmeli, gerekli uyari mesajlari vaktinde alinmali ve geregi yapilmalidir.


Sulularin ahiretteki korkun durumlari sahnelenip gsterildikten sonra sz
hayattaki msriklere getirilmekte, gt almaktan ve uyarilmaktan kamalarinin anlamsizligi
vurgulanmaktadir. Ayette geen sefat kavramiyla ilgili detay Necm suresinde verilecektir.



49
Peki, ne oluyor onlara da gt verip dyndren yeyden yz eviriyorlar?
50,51
Onlar, sanki saga-sola kayan; aslandan rkmy yaban eyekleri gibidirler.
52
yin
aslnda ilerinden her kiyi, kendisine alp salmy sayfalar verilsin istiyor.
53
Kesinlikle
63
onlarn dyndg gibi degil! Aslnda onlar, hiretten korkmuyorlar.
54
Kesinlikle
onlarn dyndg gibi degil! O, bir gt verici/dyndrcdr.

Yukaridaki ayetlerde ktlk yapanlar bazen siddetle kinanmakta, bazen de ahiret
azabiyla uyarilmaktadir.


.
55,56
yleyse dileyen onu dynr, gt alr. Ve onlar, Allah'n
diledigi dynda, gt alamazlar. O, sakndrmaya ehildir ve affetmeye ehildir.


Allah'in dilemesi ile ilgili ayrintili bilgi insallah Tekvir suresi 28, 29. ayetlerde
verilecektir.
Dogrusunu en iyi bilen Allah'tir





[AIS]

SURESI




FATIHA SURESINE GIRIS


Fatiha suresi olarak adlandirilan bu yedi ayet ile ilgili, nl tefsircilerimizden Imam-i
Razi 250, Ibn-i Kesir 114, Elmalili Hamdi Yazir ise 104 sayfa aiklama yapmistir. Bu
aiklamalarda:
- Surenin nerede indigi ve bir kez mi yoksa iki kez mi indirildigi,
- Basindaki Besmelenin ayet olup olmadigi ve Besmelenin nemi,
- Kiraat [okunus] farkliliklari,
- Okunusunda istiazenin gerekip gerekmedigi,
- Namaz ile iliskisi, olursa olmazlari ve olmazsa olmazlari,
- Okunmasinin fazilet ve sevabi,
- Diger isimleri,
- Ism-i A'zamin [Allah'in en byk isminin] neler olabilecegi ya da neler olamayacagi
gibi konularda bin bir rivayete dayali yorumlarda bulunmuslardir. Sonuta Kur'an'i anlamak
ve anlatmak zere yazilmis olmasi gereken bu eserlerde, Fatiha suresinin Kur'an ve Islm'daki
gerek yeri ve temel mesaji yukaridaki konular arasinda kaybolup gitmistir. Dolayisiyla bu
eserler, insanlarin Kur'an'i anlamalari aisindan deta birer engel konumuna gelmislerdir.
Oysa Kur'an'i anlamak isteyen herkesin ilk Mslmanlar gibi dogrudan Kur'an'i okumasi ve
anlamasi gerekir. nk Kur'ani en iyi tefsir edenin yine Kur'an oldugu akildan
ikarilmamasi gereken bir gerektir.

Fatiha Suresine Verilmis Olan Isimler

64
Tasidigi zellikler dikkate alinarak sureye asagidaki isimler verilmistir:

- Mushaflar ve namazdaki okuma bu sure ile basladigindan, -'-'' =-' Fatihatl-
Kitap suresi ya da kisaca =-'-'' Fatiha suresi. Fatihanin szlk anlami ais, baslayis
demektir.
- Yedi ayetli oldugundan ve hem Mekke'de hem de Medine'de indigi rivayet
edildiginden, _-'`-'' _- -'' es-Seb'ul-Mesani suresi.
- Basinda --='' Hamd szcg bulundugu iin Hamd suresi.
- Namazda okunurken diger sureler gibi blnmediginden, ,','' el-Vafiye [Tam
olan] suresi.
- Baska surelerin yerini tuttugu, ama diger surelerin onun yerini tutamadigi
gerekesiyle, ,''' el Kfiye [Yeten] suresi.
- Islm inancinin temelini olusturan ilkelerden bahsettiginden, el-Esas [Temel]
suresi.
- Skr manasi ierdiginden,

-'' Skr suresi.


-Gerek iinde istekler mevcut oldugundan ve gerekse Mslim ve Tirmizde geen
Allah syle buyurdu: Beni zikretmesi benden bir sey istemesine engel olan kimseye,
isteyenlere verdigimin en iyisini veririm rivayetine (Mslim, Salt 38; Tirmizi, Tefsir 2)
uygun dstgnden, .'- -'' es-Sl [Istek] suresi.
- Bir kismi dua mahiyetinde oldugundan, -'= -'' Dua suresi.
- En saglam hadis derlemecisi oldugu kabul edilen Buhari'nin Sahihinde bile yer alan;
okundugunda yilan ve akrep sokmasi sonucu meydana gelen zehirlenmelere sifa oldugu ve
bayilanlara okundugunda ayilttigi yolundaki rivayetlere dayanilarak, -'-

-'' Sifa veya , ''


Rukye [Muska] suresi.
- Namazin Fatiha'siz olamayacagina ve asagida belirtilen Ebu Hreyre rivayetine
dayanilarak, -` -'' es-Salt [Namaz] suresi.
- Kur'an'in btn iinde yer alan iman, amel [kisisel isler], muamelt [toplumsal
isler], ahlk, peygamber kissalari, inzar/uyarma ve tebsir/mjdeleme gibi konulari z olarak
ierdiginden, '-'' ' mml-Kur'an [Kur'an'in Anasi] suresi.
Ne zcdr ki, yukaridaki isimlere ek olarak bugn neredeyse l suresi,
Mezarlik suresi, Trbe suresi denecek kadar Fatihaya yanlis islevler yklenmistir.
.

Fatiha Suresini Anlamak Iin nerdigimiz Yol

Surenin peygamberimiz, peygamberimizin arkadaslari ve hatta
Mekke msrikleri tarafindan anlasildigi gibi anlasilabilmesi iin sureyi Kur'an ile
anlama yntemine basvurulmalidir.
Kilasik anlayisa gre bu ayetler Mekke'de, besinci sure olarak
nazil olmustur. Bu ayetler indigi sirada Kur'an ve Islm adina iman edilecek Alak,
Kalem, Mzzemmil ve Mddessir olmak zere sadece drt sure mevcuttu.
Daha evvel Rabbimizin Alak suresiyle Muhammed b.
Abdullahi muhatap setigi, onu peygamber yaptigi ve ona Rabbi adina okumasini
emrettigi; Kalem ve Mzzemmil sureleriyle onu egittigi ve hizmete hazirladigi;
Mddessir suresiyle de ona niformasini giydirip tehizatini kusandirdigi ve onu
Kalk, hemen, rahman rahiym Allah adina .. diye uyar ve Rabbinin en byk
oldugunu iln et! diyerek greve agirdigi anlasilmaktadir.
Rabbimizin bu drt surede sadece peygamberimizi muhatap
aldigi ve Peygamberimizin de kendisine verilen talimatlari henz teblig amaciyla
kimseye sylemedigi zellikle hatirlanmalidir.
65
Ancak; Alak, Kalem, Mzzemmil ve Mddessir surelerinin giris
ayetlerinden sonraki blmlerde msrikler ile tartismalarin varligi izlenmektedir. Bu
durum, sz konusu ayetlerin giristeki ilk ayetlerden daha sonra indigini
gstermektedir. Bu da, adi geen surelerin bir btn halinde inmediginin bir
gstergesidir. Maalesef ayetlerin ogunun kronolojik sirasi bilinmemektedir.

Fatiha suresi, diye adlandirilan bu yedi ayetin teknik ve semantik aidan
bagimsiz bir sure olmasi mmkn degildir. Fatiha sresi olarak bilinen 7 yet, aslinda
Mddessir sresi'nin 2. yetinin tmleci olup bagimsiz bir sre degildir. Bu ayetlerin
bagimsiz bir sre yapilmasi ve Mushaf'in basina yerlestirilmesi, adinin da Ftiha
[ais, giris, nsz] yapilmasi, Kurn'in Peygamber tarafindan derlendigi veya bu
yetlerin vahiy olmayip Peygamber tarafindan yapilan bir bildirge oldugu ve bu
bildirgenin de Kurn'a nsz olarak kondugu kanaatini dogurmaktadir.
Biz bu ayetleri Mddessir suresinin ikinci ayetine baglamak suretiyle,
tertipten kaynaklanan kusurlari gidermis bulunuyoruz.


Peygamberimiz bu uyari metnini (Rahman Rahiym Allah adina, .
diye uyar), almis, Rabbi adina insanlari uyarmistir.
Genel prensip olarak bu alismada sadece Kur'an ayetleri ile yetinilmeye ve hangisinin
dogru hangisinin dzmece oldugu kesin olarak bilinemeyen rivayetlerden uzak durulmaya
zen gsterilmistir. Ancak tevhit inanci bakimindan herhangi bir sakinca iermeyen ya da ele
alinan konunun daha iyi anlasilmasina katki saglayacagi dsnlen tarih belge niteligindeki
rivayetlerin kullanilmasindan da kainilmamistir. Bu temel prensibe bagli olarak Fatiha
suresiyle ilgili asagidaki rivayetin aktarilmasinda yarar grlmstr:
Rivayete gre; Kalk, hemen, Rahman Rahym Allah adina uyar! Ve Rabbinin en
byk oldugunu iln et! emrini alan peygamberimiz Safa tepesine ikmis ve insanlara Ya
sabahh! Ya sabahh! diye seslenmistir. Bu ifade, o gnk toplumda Dikkat! Dikkat! Beni
dinleyin! anlamina gelen bir esit anons olup savas gibi nemli duyurular yapilacagi zaman
kullanilirdi. Peygamberimiz, bu agriya uyup oraya gelenlere Ey Abdlmuttalib Ogullari! Ey
Fihr Ogullari! Ey Leyy Ogullari! Su dagin arkasinda size saldirmak isteyen bir svari birligi
var desem, bana inanir misiniz? diye sordu. Gelenlerden Evet! cevabi alarak kendisine
duyulan gveni teyit ettirdikten sonra topluma su mesaji iletti:
Ey insanlar!
Yarattg btn canllara nimet veren, yarattklarna ok merhametli Allah adna
uyaryorum:
Tm vgler, lemlerin Rabbi, yarattg btn canllara nimet veren,
yarattklarna ok merhametli olan, herkesin iyi ya da kt yaptg tm edim ve
eylemlerin karylgn grecegi hiret gnnn sahibi, yneticisi Allah'adr; Allah
dynda kimse vgye layk degildir.
Yalnz Sana kulluk ederiz ve yalnz Senden yardm isteriz.
Bize, zerlerine gazap dklmylerin ve yayknlga saplanmylarn yolunun
dyndaki, kendilerine nimet verdiklerinin yolu olan dosdogru yolu, gster, bildir!


Bylece peygamberimiz Rabbi adina uyarida bulunmus, Rabbinin en byk oldugunu
iln etmis ve insanlari uyararak ilk grevini tamamlamistir. Surenin Kur'an'daki yeri ve
dinimizdeki islevi byle anlasilmalidir. Aksi halde Fatiha suresinin ne mesaji, ne de islevi
dogru anlasilmis olur.

66



5/ FATIHA [AIS] SURESI

Rahman ve Rahm Allah adina.

Ayetlerin meali:

1-7
Yarattg btn canllara nimet veren, yarattklarna ok merhametli Allah
adna: Tm vgler, lemlerin Rabbi, yarattg btn canllara nimet veren,
yarattklarna ok merhametli olan, herkesin iyi ya da kt yaptg tm edim ve
eylemlerin karylgn grecegi hiret gnnn sahibi, yneticisi Allah'adr; Allah
dynda kimse vgye layk degildir.
Yalnz Sana kulluk ederiz ve yalnz Senden yardm isteriz. Bize, zerlerine gazap
dklmylerin ve yayknlga saplanmylarn yolunun dyndaki, kendilerine nimet
verdiklerinin yolu olan dosdogru yolu gster, bildir! diye uyar!






Ayetlerin Tahlili

1. Ayet:

Yarattg btn canllara nimet veren, yarattklarna ok merhametli Allah adna
(Uyar)
Alak suresinin 1. ayetiyle peygamberimizden Allah adina okumasi istenmisti.
Mddessir suresinde de Allah adina uyarida bulunmasi istenmektedir. Bu talimatla zel
hayatinin bittigi, artik yapacagi alismalarin Allah adina olacagi mesaji verilmisti. Ayrica bu
isten madd ve manev ikar saglamasi da sz konusu degildi. Gemisteki tm peygamberler
de ayni grev bilinciyle donatilmis, tebliglerini ve davetlerini Allah adina yapmakla
emrolunmuslardir. Mesela; gnese tapan Sebe halkini bu sapkinliktan kurtarmak isteyen
Sleyman peygamber de kralieye yazdigi mektubuna Rahman Rahm Allah adina diye
baslamis ve isteklerini bildirirken Allah adina hareket ettigi bilinciyle davranmistir.
(Neml;30).

2 - 4. Ayetler:

Tm vgler, lemlerin Rabbi, yarattg btn canllara nimet veren,
yarattklarna ok merhametli olan, herkesin iyi ya da kt yaptg tm edim ve
eylemlerin karylgn grecegi hiret gnnn sahibi, yneticisi Allah'adr; Allah
dynda kimse vgye layk degildir.


Hamd

67
--='' Hamd, bir nimetin ve gzelligin kaynagi ve sahibi olan gc, vg ve
yceltme szleriyle anmaktir. Bu anlamiyla hamd, verilen bir nimetten yararlanma veya
yapilan bir yardimla feraha ikma karsiligi olmaktan ok, o nimeti verenin veya o yardimi
yapanin, yani Yaraticinin sonsuz g ve kuvvetine, yarattigi nimetlerin okluguna, Onun
Rabbligine duyulan hayranlik sebebiyle dile getirilen bir vgdr.
Bu ieriginden dolayi hamd skrden farklidir: Skr bir nimete karsilik ve bir
eylemle yapilirken, hamd bir nimetten yararlanmadan da, sadece sz ile de yapilir. Hamd, ilk
bakista methetme olarak tanimlanabilirse de her methiye [vg] hamd degildir. nk
methiyenin riyakrlik, dalkavukluk saibesi tasimasina karsilik, hamd tam bir samimiyet
gerektirir. Dolayisiyla hamd, nimetleri, ikramlari ve iyilikleri sonsuz olan Yce Rabbimiz
disinda hi kimseye yapilmaz.
Kuranda geen tm Elhamd lillah veya Lehl hamd ifadeleri, haber cmlesi
olup insa cmlesi degildir. Bunu anlami sudur; Rabbimizin, kullardan, srekli olarak
elhamdlillah deyin diye bir istegi yoktur. Rabbimizin istegi, Tm vglerin sadece
Kendisi iin oldugunun bilinmesi ve Kendisinden baskasina vgler dzlmemesidir. Allah
disinda birilerine dzlen vgler, taraflar; vgy dzen ve vg dzlen arasinda ifrata
kaarak insanlarin sirk batakligina gmlmelerine sebep olur.
Insanliga yapilan ilk uyari da iste budur.
Hamd ve nemi konusunda su ayetlere bakilabilir: Enm 1, Arf 43, Yunus 10, Ta
Ha 130, Kasas 70, Zmer 74.

lemlerin Rabbi: er-Rabb

Kur'an'daki .,-, Mevl kelimesinin es anlamlisi olan - '' Rabb, su zellikleri
tasir:
1. Rabb; emri ve kudreti altindaki varliklarin yegne sahibi ve yneticisi olup onlar
zerinde kendi istek ve ilmine uygun tasarruflarda bulunandir.
2. Rabb; itaat edilerek kendisine boyun egilecek, emirlerine uyulup yasaklarindan uzak
durulacak yegne efendidir.
3. Rabb; her seyi dzelten, sivrilikleri tesviye eden, varliklari hlden hle geirerek
dzenleyen, aritip saflastiran, yetistirip olgunlastiran, islah ve terbiye edendir.
Yukarida sz edilen zellikten de kolayca anlasilabilecegi gibi, Rabb kelimesi
sadece ve sadece Yce Allah iin kullanilabilir. Fakat Arap dilinde isim tamlamasinin bir
gesi olarak insanlar iin de kullanilmistir. Mesel; rabbul-beyt [evin sahibi] gibi.
zetle Rabb; terbiye edip egiten, yarattiklarini belirli bir programa uygun olarak bir
takim hedeflere gtren, tekml programlayip yneten demektir.

er-Rahman, er-Rahm

-= '' Rahman ve ,= '' Rahm isimleri Allah'in En Gzel Isimlerindendir.
[Esmul-Hsn]
Ibran kkenli oldugu da ileri srlen Rahman kelimesi; rikkat [sevecenlik], karsiliksiz
yardim ve iyilik, bagislama, aciyip esirgeme anlamlarina gelen -= rahmet kelimesinden
tretilmistir. Rahman kelimesi, Arapada szn anlamini failin o iste tam yetkin oldugunu
vurgulamak iin kullanilan mbalga kalibinda bir kelimedir ve rahmetin en yce
derecesine sahip varlik anlamina gelmektedir. Bu anlamiyla Rahman, rizklari, ihtiyalari ve
her trl iyilikleri bagislama hususunda, rahmetini yarattigi varliklardan hi esirgemeyen
demektir.
Kur'an'da insanlar iin hi kullanilmayan er-Rahman ismi, elli yedi yerde Allah iin
kullanilmaktadir. Ayrica Kur'an'daki bir sure de er-Rahman ismini tasimaktadir. Bu surede
68
Yce Allah, rahmetinin bir sonucu olarak grnen, grnmeyen; bilinen bilinmeyen varliklar
iin yarattigi nimetleri saymakta, insan ve diger sorumlu varliklarin bu nimetlerin kiymetini
bilip nankrlk etmemeleri gerektigini tekrar tekrar vurgulamaktadir.
Rahm kelimesi, -= rahmet, -=- merhamet ve = ruhm mastarindan hem etkin
hem de edilgin anlamli, ok merhametli, merhamet olunan anlaminda bir sifattir. Kk
anlami acimak, merhamet etmek ve bagislamak demektir. Rahm'in ogulu -'-= ruhamdir.
Merhamet, iyilik ve nimet anlamina da gelir. Kur'an'da, 114' Allah, bir tanesi de
peygamberimiz iin (Tvbe 128) olmak zere toplam 115 kez yer alir. Rahm sifati Kur'an'da
genellikle ok bagislayici anlamina gelen ,-= Gafr sifati ile birlikte kullanilmistir. Bu
durum, Allah'in ne kadar bagislayici ve merhametli olduguna bir delil teskil eder. Bu sifat,
Kur'an'in drt ayetinde de ,-=' '' =' Erham'r-rahimn [Merhametlilerin en merhametlisi]
seklinde kullanilmistir.
Allah'in Rahman ve Rahm sifatlarinin her ikisi de -= rahmet mastarindan tremis
olmasina ragmen, aralarinda anlam farkliliklari vardir.
Rahman sifati ezel ile, Rahm sifati ise daha ok ebet ile ilgilidir. Bu yzden Allah iin
dnyanin Rahman'i, fakat ahiretin Rahmi'dir denilmistir. nk Allahin tm varliklari
yaratmasi ve yasatmasi, insanlar arasinda mmin-kfir, adil-zalim, aliskan-tembel ayrimi
yapmadan hepsine rizklarini vermesi, inkrcilari alisma ve gayretlerinden dolayi dnyada
mahrum birakmamasi, zulme ve ktlklere mdahale etmeksizin insanlarin kendi tercihlerini
kullanmalarina firsat vermesi hep Rahman sifatinin sonucudur.
Rahm sifatinin sonulari ise daha ok ahirette grlecektir. Kur'an'in pek ok ayetinde
Allah'in mminleri Rahm sifati ile bagislayacagi belirtilmistir.
Fatiha suresinde verilen Allaha ait isim ve sifatlar, daha nceki surelerde gretilmeye
baslanan Allah telakkisinin bir devami niteligindedir. zellikle Fatihada verilen sistematik
ifadelerle Mekke ve Arap toplumundaki Islm disi Allah anlayisi ters yz edilmistir. Syle ki:
Bu ayetler indiginde insanlik esitli fikir akimlari, vehimler, efsaneler ve felsef grsler
zerine oturmus yanlis tanri telakkilerine sahip idiler. Insanlarin bir kismi Aristo'nun
'Sphesiz Allah kinati yaratti. Ondan sonra onu kendi haline birakti. Zira Allah, daha asagi
olan bu lemle ugrasmaktan mnezzehtir. O ancak kendi zatini dsnr seklindeki grsn
benimsemisti. Baska bir kismi da kullarina karsi fkeli, onlara srekli hileler hazirlayan ve
onlardan intikam almak iin firsat kollayan bir tanriya inaniyorlar ve bu tanrinin fkesinden
kurtulabilmek iin Yunan mitolojisindeki Olimpos tanrilari gibi, araci ve sefaati ilhlar
ediniyorlardi. Alt tabaka ise, Darn-Nedve [Halk Meclisi] yelerinin disinda bir Rabb
taniyamamisti.
Sonu olarak; insanlar ancak Kuran ile gerek ilh ve Rabbi, Rahman Rahm Allah'i
geregi gibi taniyabilmistir.

Din Gn'nn Sahibi

Mliki Yevmid-Dn ifadesi, Alak, Kalem, Mzzemmil ve Mddessir surelerinde de
konu edilen Din Gn'n yalanlayanlara bir uyaridir. , -'' ,, Din Gn, Karsilik Gn
demektir. Bu szle herkesin iyi ya da kt, yaptigi tm edim ve eylemlerin karsiligini
grecegi ahiret gn kast edilmektedir. Kavramin asil ailimi bizzat Rabbimiz tarafindan
Infitar suresinin 15- 19. ayetlerinde yapilmaktadir.

5. Ayet:

Yalnz Sana kulluk ederiz ve yalnz Senden yardm isteriz.


69
Ibadet (KULLUK)

--'-= Ibadet szcg, dilimize fonetik olarak Arapa orijinaliyle girmesine ragmen
kk anlami olan kulluk, klelik etme konusundaki insanin tarz ve tavriyla ilgili asil
anlamini byk oranda kaybetmis ve sadece bir takim ritel, ayin ve davranislar iin
kullanilan bir kavram haline dnsmstr.
A-be-de kk fiilinin mastari olan ibadet szcg, kulluk yapmak, klelik etmek
anlamina gelir. Bu anlamlar bir insanin kayitsiz sartsiz teslim olmasini, itaat etmesini, boyun
egmesini ifade eder.
'Ibadetin din terim olarak anlami ise; kulun sahibine/yaratanina karsi,
sahibi/yaratani tarafindan verilen grevleri kayitsiz sartsiz kabullenip yerine getirmesi
demektir.
Her seyin yaraticisi olan Allah, yarattigi kullari iin belirledigi davranis ve yasam
tarzini kullarina esitli sekillerde bildirmis ve en son olarak btn bu bildirileri Kur'an'da
toplamistir.
Bu gerekler isigi altinda ibadet, Allah tarafindan bir talimatname [Kur'an] ile
kullara bildirilen grevlerin kullar tarafindan kayitsiz sartsiz itaat edilerek ve teslimiyet
gsterilerek [boyun egilerek] yerine getirilmesidir.
yleyse ibadet, halk arasinda yayginlastigi gibi sadece -bes ameli yapmaktan
ibaret degildir. Ibadet, Allah'in kulluk talimatnamesinde vermis oldugu grevlerin tmn
yapmaktir, hepsini uygulamaktir. Bu durumda kullarin ilk grevleri arasinda okumak,
yazmak, temiz olmak, evredekileri uyarmak, yetimleri himaye etmek, yetimlerin mallarini
yememek, daima helal kazanip-yemek, marufu emredip mnkerden nehyetmek [toplumda
aktif olup iyi ve gzeli emretmek, ktlklere de engel olmak], dogru, drst ve gvenilir
olmak, l ve tartida hile yapmamak, rsvet almamak-vermemek, zina ve fuhustan uzak
durmak gibi grevler sayilabilir.
Hl byleyken, Allah'in vermis oldugu grevlerin yzlercesini arka plna atip halk
arasinda sloganlasan sekliyle Islm'in sarti bestir gibi kabullere sarilmak dogru bir Islm
algisi degildir. nk kulluk talimatnamesi olan Kur'an'daki her emir ve yasak, her gt ve
neri birinci derecede nemli ve birbirleriyle es degerde olan grevlerdir. Islm dininde
sloganlasmis herhangi bir sart ve kabul olmayip Islm'in tek sarti Allah'a teslim olmaktir.
Allaha teslim olmak ise, Onun gnderdigi kulluk talimatnamesindeki grevlerin tmn,
emirlerini, yasaklarini, nerilerini aynen kabul edip uygulamaktir.
Ibadet [kulluk] etmenin amaci sosyal bir varlik olan insani olgunlastirmak; bylece
bilgilendirilmis, egitilmis, olgunlasmis ve asiriliklarindan arindirilmis insanlarla toplumda
huzur ve barisi temin etmektir. Insan denen varlik, zalim, cahil, nankr, zayif, cimri, aciz,
hirsli, huysuz, sehvet ve mal dskn, egoist, tembel, vahs, sadist gibi fitri zelliklere sahip
olarak yaratilmistir (Ibrahim 34, Hud 9, 10, Isra 67, 100, Nahl 4, Rum 54, Fussilet 49, Mearic
19, Adiyat 6, l-i Imran 14). Bu fitri zellikleri onun baskalarinin hak ve hukukuna tecavz
etmesine, toplumda zulmn, fesadin, kavganin olusmasina, dolayisiyla da barisin bozulmasina
neden olmaktadir. Yce Allah insanin bu olumsuz zelliklerini ortadan kaldirip onun lim,
adil, vefakr, gl, cmert, erdemli, iffetli, paylasimci, barissever birisi olmasini saglamak
ve onu kendisine, ailesine ve toplumuna yararli bir birey haline getirmek iin ona
ibadet/kulluk grevi vermistir. Bu grevlerin Allah'a herhangi bir yarar veya zarari yoktur.
Onun insanlarin yapacagi bu kulluga ihtiyaci da yoktur. Verilmis bu grevler insanlarin
kendi iyiliklerine ve mutluluklarina yneliktir.
Ibadet/kulluk grevinin z bu olmasina ragmen uygulamada ok sapmalar olmus,
Yce Allah da ibadetin z hakkindaki bu sapmalari Kur'an'da belirterek insanlarin dikkatini
ekmistir. Ibadet hakkindaki sapmalar meleklerin, peygamberlerin, cinlerin, evliyalarin veya
Allahtan baska herhangi bir varligin sahte ilhlar edinilip Allah'a ortak kosulmasi seklinde
70
ortaya iktigi gibi, hev, para, kadin, makam, mevki, ideoloji gibi tagutlarin farkinda olarak
ya da olmayarak yedek ilh edinilmesi seklinde de ortaya ikmistir. Gemiste byle oldugu
gibi, bugn de byledir.
Su bir gerek ki, bireysel ve toplumsal hayatin saglikli srdrlmesi iin ortada belirli
kurallar ve prensipler olmalidir. Aksi halde kargasa meydana gelir. Bu kurallar ve prensipler
insanlar tarafindan konulacak olursa, insanin yukarida bahsedilen negatif zellikleri ve
zaaflari nedeniyle kusursuz bir ana kural, mkemmel bir sistem konulamaz. Bu da topluma
saglam, kusursuz bir yasama rejimi oturtulamayacagi anlamina gelir. Insan denen varlik
yetkisini daima kendi ikari dogrultusunda kullanarak baskalarini ezme, zulmetme, smrme
gibi toplumsal barisi bozacak eylemlerde bulunur. Ama Allah, ezelden ebede her seyi en iyi
bilen ve en iyi gren olduguna gre, kullari arasinda hibir ayirim ve kayirma yapmayacagina
gre, kullarindan herhangi bir ikari olmayacagina gre, her trl noksanliktan mnezzeh
olduguna gre, Onun koyacagi kurallar ve prensipler hem mkemmel hem de evrensel olur.
Onun iindir ki, kullarinin yapacagi grevleri/ibadetleri bizzat kendisi belirlemis ve
peygamberleri araciligi ile insanlara bildirmistir.


Insanlarin belirli kisilere, glere, ideolojilere, otoritelere gsterdikleri mutlak itaat ve
teslimiyet bu kapsamdadir. Mminn suresinin 45-47. ayetlerinde anlatilan Firavun ile Israil
ogullari arasindaki iliski de bu anlami teyit eder niteliktedir.
Kisacasi ibadet, kulun sahibine/yaratanina itaat etmesi, sahibi/yaratani tarafindan
verilen grevleri kayitsiz sartsiz kabul edip yerine getirmesi demektir. Allah Kuran adindaki
talimatnameyle kullarina bir takim grevler bildirmis ve bu grevlerin kayitsiz sartsiz bir itaat
ve teslimiyet iinde yerine getirilmesini istemistir. Setigi peygamber, bir usta, bir gretmen
gibi verilen grevleri nce kendisi uygulamis, sonra diger insanlara greterek nasil
uygulanacagini bizzat gstermistir.


Ibadetin sadece Allah'a yapilmasi gerektigi Kur'an'da tekrar tekrar vurgulanmis,
peygamber bile olsa Allah'tan baskasina yapilacak ibadetin sirk olacagi belirtilmistir.

Sirk

=

-'' Sirk, szlkte mlk ve saltanatta ortaklik demektir. Din aidan ise Allah'in
yetki ve imtiyazlarindan, zat ve sbut sifatlarindan, en gzel isim ve sifatlari arasinda yer
alan sifat ve tasarruflarindan birinin ya da bir kainin Allah'tan baska somut ya da soyut
herhangi bir varliga yakistirilmasi, verilmesi ya da uyarlanmasidir. Bu sifatlarla ilgili detay
Ihlas suresinin tahlilinde verilecektir.
Bu inan ve eylemde bulunana =-- msrik denir. Msrik sadece tanri ikidir, tr
diyen degildir. Allah'a inanip da bu inanla birlikte yedek ve yardimci bir takim ilhlar kabul
edenler de msriktir.

Tevhit

-,=,

-'' Tevhidin szlk anlami birlemektir. Din anlami ise Kelime-i Tevhitte
ifade edildigi sekliyle nce tm ilhlari reddetmek, sonra da ilh olarak sadece Allah'i kabul
etmektir. Pek tabi ki bu kabul yalnizca szde kalmamali, tm dsnce ve eylemlerde de
kendini gstermelidir.
Kelime-i Tevhit'in sz dizimine dikkat edildiginde nce tm ilhlarin reddedildigi
grlr. Tm ilahlari reddedebilmek iin insanin nce sahte ilhlari veya ilh yerine
71
konulanlari iyi tanimasi gerekir. Onlari iyi taniyip reddettikten sonra, sira gerek ve tek olan
ilahi kabul etmeye gelir. Tek ve gerek ilah Allahtir, Ondan baska ilah/tanri yoktur. Allah'in
tek ilh olarak kabul edilmesi, Onu geregi gibi tanimadan, sadece kabul ettim demekle
mmkn olmaz. Allah'i geregi gibi taniyabilmek ise Kuran ile mmkndr. Allahin zat ve
sbut sifatlarinin ve gzel isimlerinin Kur'an'dan grenilmesi ve bunlara inanilmasi gerekir.
Aksi takdirde; ne sahte ilhlar taninmazsa reddedilmeleri mmkn olur, ne de Allah
geregi gibi taninmazsa tevhit/tek ilah inanci kalplere yerlesebilir.
Tevhit kelimesi Kur'an'da dogrudan kullanilan bir kavram degildir. Buna karsilik Bir
ve tek olan Allaha iman seklinde zetlenebilecek olan tevhit inanci pek ok ayette tekrar
tekrar dile getirilir. zellikle Mekke'de inen sureler, tevhit inancini insa etmeye ynelik bu
ierikteki ayetlerle doludur. esitli meseller ve akl nermelerle insani ikna etmeye
yogunlasan bu ayetler, tevhit inancini Allah'in zati, sifatlari, evren ve insanla olan iliskileri
baglaminda ele alir ve tevhit nitelikli olmayan her trl inan ve davranisin bosa ikacagini
esitli boyutlariyla ortaya koyar.

6 ve 7. Ayetler:

Bize, zerlerine gazap dklmylerin ve yayknlga saplanmylarn yolunun
dyndaki, kendilerine nimet verdiklerinin yolu olan dosdogru yolu gster, bildir!

Hidayet

Hidayet szcgnn tm anlamlarinin burada siralanabilmesi mmkn degildir. zet
olarak hidayetin iyiye, gzele nderlik etmek, hak ve batili ayirt etmeye yarayan bilgi ve
belgeler vermek, yol gstermek, peygamber yollamak ve kitap indirmek gibi anlamlar tasidigi
sylenebilir. Hemen belirtmek gerekir ki, ktlge yol gstermek hidayet anlamina gelmez.
Hidayet Allah'a aittir. Peygamberler de dhil, hibir insanin hidayet etme gc ve
yetkisi yoktur. Kur'an'da bunun byle oldugunu bildiren tam 304 adet ayet vardir.

Sirat-i Mstakim

Bu tamlama Kur'an ayetleri isiginda degerlendirilirse; anlaminin Allah'in yolu, Hak
yol, Allah'in kitabi, Islm dini, Islm milleti oldugu grlr. Dosdogru Yolun en
gzel tanimi da bu surede yapilmistir: zerlerine gazap dklmslerin ve saskinliga
saplanmislarin yolunun disindaki, kendilerine nimet verdiklerinin yolu olan dosdogru giden
yol
Sirat-i Mstakim ile ilgili su ayetlere bakilabilir: l-i Imran 51, En'am 126, 153, Hicr
41, Nahl 76, Meryem 36, Ya Sin 61 ve Zuhruf 64.

Ayette konu edilen kendilerine nimet verilmis olanlar ileride Nisa/69da aiklanmis
bulunmaktadir.
Nisa/69:

69
Kim de Allah'a ve Eli'ye itaat ederse artik onlar, Allah'in, peygamberlerden, dosdogru
kimselerden, yehitlerden ve slihlerden kendilerine nimet verdigi kiyilerle beraberdir. Ve bunlar
arkadas olarak ne gzeldir!
70
Bu, Allah'tan bir armagandir. En iyi bilen olarak Allah yeter.

Meryem/58
41
Kitap'ta Ibrhm'i de an/hatirlat. Sphesiz ki o, z-sz dogru biri idi, peygamberdi.
42-45
Bir zaman o, babasina: Babacigim! Isitmeyen, grmeyen ve sana hibir yarari olmayan
seylere niin kulluk ediyorsun? Babacigim! Sphesiz sana gelmeyen bir bilgi bana geldi. O hlde
72
bana uy da, sana dosdogru bir yolu gstereyim. Babacigim! Seytana kulluk etme. Sphesiz seytan
Rahmn'a [yarattigi btn canlilara dnyada oka merhamet eden Allah'a] si oldu. Babacigim!
Sphesiz ben, sana Rahmn'dan [yarattigi btn canlilara dnyada oka merhamet eden Allah'tan]
bir azap dokunur da seytan iin bir yol gsteren, koruyan, yardim eden bir yakin olursun diye
korkuyorum demisti.
46
Babasi: Ey Ibrhm! Sen benim ilhlarimdan yz m eviriyorsun? Eger vazgemezsen,
andolsun seni taslayarak ldrrm. Haydi, uzun bir mddet bana uzak ol/defol! dedi.
47,48
Ibrhm: Selm sana olsun, senin iin Rabbimden bagislanma dileyecegim. Sphesiz O,
bana ok armagan verendir. Ve ben, sizden ve Allah'in astlarindan kulluk ettiginiz seylerden ekilip
ayriliyorum. Ve Rabbime dua edecegim. Rabbime yalvarisimda mutsuz olmayacagimi umuyorum
dedi.
49
Sonra Ibrhm, toplumundan ve onlarin Allah'in astlarindan kulluk ettikleri seylerden
uzaklasinca, Biz o'na Ishk'i ve Yakb'u ihsan ettik. Hepsini de peygamber yaptik.
50
Ve Biz onlara rahmetimizden armaganlarda bulunduk. Ve onlar iin yce bir dogruluk dili
yaptik.

51
Ve Kitap'ta Ms'yi da an/hatirlat. Sphesiz o aritilarak saflatirilmi idi. Ve bir eli, bir
peygamber idi.
52
Biz o'na en ugurlu Tr'un yan tarafindan seslendik ve o'nu zel bir konumada bulunmak
zere yaklatirdik.
53
Ve rahmetimizden o'na, kardei Hrn'u bir peygamber olarak ihsan eyledik.
54
Ve Kitap'ta Isml'i an/hatirlat. Sphesiz o, vaadine sadik idi, bir eliydi, bir peygamberdi.
55
Ve o ailesine/evresine salti [ml ynden ve zihinsel aidan destek olmayi; toplumu
aydinlatmayi] ve zekti/vergiyi emrederdi. Ve o Rabbinin katinda honutluga ermiti.
56
Ve Kitap'ta Idris'i an/hatirlat. Sphesiz O, z-sz dogru biriydi, bir peygamberdi.
57
Ve Biz
O'nu yce bir mekna ykselttik.
58
Ite bunlar, dem'in soyundan, Nh ile beraber taidiklarimizdan, Ibrhm ve Isrl'in
soyundan, kilavuzluk ettigimiz ve setigimiz peygamberlerden Allah'in kendilerine nimetler verdigi
kimselerdir. Onlar kendilerine Rahmn'in [yarattigi btn canlilara dnyada oka merhamet eden
Allah'in] yetleri okundugu zaman aglayarak ve boyun egip teslimiyet gstererek yere kapanirlardi.


Allahin gazabina ugrayan kesimleri de su ayetlerden tespit edebiliriz:

Nisa; 93:
93
Ve kim bir mmini kasten [bile bile, isteyerek] ldrrse, iste onun cezasi, iinde srekli
kalmak zere cehennemdir. Ve Allah, ona gazap etmis, onu dislamis, rahmetinden mahrum birakmis
ve onun iin ok byk bir azap hazirlamistir.


Fetih; 6:
8,9,5,6
Sphesiz Biz, Allah'a ve Elisi'ne iman etmeniz, O'na yardim etmeniz, O'na saygi
gstermeniz ve her zaman O'nu her trl noksanliktan arindirmaniz iin;
mmin erkekler ve mmin kadinlari, iinde srekli kalanlar olarak, altlarindan irmaklar akan
cennetlere girdirmesi ve onlarin ktlklerini rtmesi iin ite bu, Allah katinda byk bir
kurtulutur;
ve Allah hakkinda kt zanda bulunan o mnfik erkekler ve mnfik kadinlari, Allah'a ortak
kosan erkekleri ve ortak kosan kadinlari azaplandirmasi iin ktlk onlarin zerine olmutur. Allah
onlara gazap etmi, onlari dilami; rahmetinden mahrum birakmi ve kendileri iin cehennemi
hazirlamitir. Orasi ne kt bir yerdir!; seni, shit, mjdeleyici ve uyarici olmak zere eli yaptik.

Mcadele; 14:

73
14
Allah'in kendilerine gazap ettigi bir toplulugu yardimci, koruyucu; ynetici yapanlari
grmedin mi/hi dsnmedin mi? Onlar ne sizdendirler, ne de onlardan. Ve onlar bilerek yalan yere
yemin ediyorlar.

Mmtehine; 13:
13
Ey iman etmis kimseler! Allah'in gazap ettigi toplumu vellestirmeyin [ynetici, gzetici
yapmayin]. Kfirlerin; Allah'in ilhligini ve rabligini bilerek reddedenlerin mezarlik halkindan mit
kestigi gibi, kesinlikle onlar, hiretten mit kesmislerdir.


Bakara; 61:
61
Ve hani bir zamanlar siz, Ey Ms! Biz, tek yemege asla dayanamayiz, artik bizim iin
Rabbine dua et de bize yerin yetistirdigi seylerden; sebzesinden, acurundan, sarmisagindan,
mercimeginden ve soganindan ikarsin demistiniz. Ms da size, O, stn olani daha asagi olanla
degistirmek mi istiyorsunuz? Bir kasabaya/ Misir'a inin, o vakit istediginiz seyler sizin olacaktir
demisti. Ve zerlerine asagilik ve meskenet damgalandi ve sonunda Allah'tan bir gazaba ugradilar.
Iste bu, kfretmis; Allah'in yetlerini bilerek reddetmis olmalari ve peygamberleri haksiz yere
ldrms olmalari nedeniyledir. Iste bu, isyan etmeleri ve asiri gitmeleri nedeniyledir.


Araf; 71:
71
Hd dedi ki: Artik size Rabbinizden bir azap ve bir hisim inmistir. Haklarinda Allah'in
hibir delil indirmedigi, sadece sizin ve atalarinizin taktigi isimler hakkinda mi benimle
tartisiyorsunuz? Bekleyin yleyse, sphesiz ben de sizinle birlikte bekleyenlerdenim!


Araf; 152:
152
Sphesiz o altina tapanlara Rablerinden bir gazap, dnya hayatinda bir asagilik erisecektir.
Iste Biz, uydurmacilari byle cezalandiririz da.


Nahl; 106:

106
Her kim imanindan sonra kfreder; Allah'in ilhligini ve rabligini bilerek reddeder, kalbi
iman ile yatimi hlde iken, baskiyla zorlanan hari olmak zere ve de kfre; inanmamaya
ggsn aarsa, artik kendilerinin zerine Allah'tan bir gazap vardir. Bunlar iin byk bir azap da
vardir.

Sura; 16:

16
Ve kendisine karsilik verildikten sonra Allah hakkinda tartisanlar; onlarin kanitlari Rableri
katinda iptal edilmistir. Ve onlarin zerinde bir gazap vardir, etin azap da onlar iindir.


Fatiha Suresindeki Edeb Sanatlar

Surede birok edeb sanat mevcuttur. Ebu Hayan, el-Bahrl-Muhit adli eserinde
Fatihada on edeb sanatin mkemmelen uygulandigini ifade etmektedir. Bu sanatlar; Beraat-
i Istihll [Gzel Baslangi], Istigrak Lmi, Hitap Seklini Zenginlestirme, Lm-i
Tahsis, Hazf, Kasr, Leff- Nesr, Iltifat, Seci ve Var Olan Bir Seyi Yokmus Gibi
Kabul Ederek Devamini Istemek sanatlaridir.
Bu sanatlardan tanesi surenin anlasilmasi bakimindan ok nemli ve dikkat
ekicidir:
74
1. Hitap Seklini Zenginlestirme: Bu sanatta haber cmlesi, cmledeki szck
anlamindan ikip dilek kipli cmle halini alir. Surede Elhamd lillhi Rabbil-Alemin
cmlesi ile inkrci muhataplara sanki inkr etmiyorlarmis gibi hitap edilerek inkr
etmeyenlerden olmalari temenni edilmistir.
2. Iltifat: Bu sz sanati, gaipten muhataba [nc sahistan ikinci sahisa], muhataptan
gaibe [ikinci sahistan nc sahisa], gaipten mtekellime [nc sahistan birinci sahisa] ve
mtekellimden muhataba [birinci sahistan ikinci sahisa] geis suretiyle yapilir. Surede haber
cmlesi Hamd, lemlerin Rabbi, Rahman, Rahm, Din Gn'nn sahibi Allah'adir diye
gaibe [nc sahisa] ynelik baslamisken buradan sonra sz akisi Yalniz sana ibadet ederiz
ve yalniz senden yardim isteriz diye muhataba [ikinci sahisa] ynelmektedir. Bu tarz bir
anlatim Trke'de anlam bozuklugu kabul edilmesine karsilik Arapa'da edeb bir ifade
seklidir.
3. Kasr: zgelestirmek demektir. Suredeki Iyyake na'bud ve iyyake nestan
cmlesinde, tmle ve fiil arasinda takdim tehir [ne almak, arkaya atmak] suretiyle
zgelestirme sanati yapilmistir. Bu sanatin uygulanis nedeni, anlatilanin daha kolay kabul
edilmesini saglamak, dinleyenin tepkisini azaltmak, dinleme gcn tazelemek, szn daha
zevkle dinlenmesini saglamaktir.
Bu edeb sanatlar gzden kairildiginda surenin geregi gibi anlasilmasi zorlasir. Sureyi
daha iyi anlama ihtiyaciyla Ebu Hreyreden syle bir rivayet nakledilmektedir:
Yce Allah buyurdu ki: Namaz [Fatiha] suresini benimle kul arasinda ikiye ayirdim.
Yarisi benim iin, yarisi kul iindir. Kulumun diledigi kendisine verilecektir. Kul 'Elhamd
lillhi Rabbil-lemin' dedigi zaman Allah 'Kulum bana hamd etti' der. Kul 'Er-
Rahmanirrahm' dedigi zaman Allah 'Kulum benim serefimi andi' der. Kul 'Maliki yevmid-
din' dedigi zaman Allah 'Kulum isimi bana havale etti' der. Kul 'Iyyake na'bud ve iyyake
nestan' dedigi zaman Allah 'Bu, benimle kulum arasinda bir sirdir, kulumun istedigi
kendisine verilecektir' der. Kul 'Ihdinas-siratal-mstakim' dedigi zaman Allah 'Kulumun
diledigi verilecektir' der. (Ebu Davud, Salt 132; Tirmizi, Tefsir: Nesai. Iftitah 23; Ibn-i
Mace, Edep 52)
Bu rivayetle surenin daha iyi anlasilacagi kanaatine varilsa bile, bizzat rivayetin
kendisi problemlidir. Her seyden nce, dogrudan Allaha isnat edilen byle bir aiklamanin
nerede oldugunun ciddiyetle arastirilmasi ve incelenmesi gerekir. Ayrica Ebu Hreyre'nin
Fatiha suresinin inisinden yirmi bir yil sonra ortaya ikmis bir sahabe oldugu da en az bunun
kadar nemli bir ayrintidir.
Geleneksel yaklasim, sureyi bu rivayet dogrultusunda anlamak ve Trke kurallara
gre anlam bozuklugu sayilan sz akisini gz ardi etmek ynndedir. Oysa iindeki sanatsal
anlatimlar dikkate alinarak okundugunda surede su anlamlar ortaya ikmaktadir:

Ey insanlar! Rahman Rahm Allah adina uyari yapiyorum.
Tm hamdler/vgler, lemlerin Rabbi, Rahman, Rahm, Din Gn'nn sahibi olan
Allah'a mahsustur. Sakin O'ndan bakasina hamd etmeyiniz! O'ndan bakasini vmeyiniz!
Ibadet yalnizca O'na yapilir ve yardim sadece O'ndan istenir. Sakin O'ndan bakasina
ibadet etmeyiniz, kul-kle olmayiniz!
O bizi zerlerine gazap dklmlerin ve akinliga saplanmilarin yolunun diindaki,
kendilerine nimet sunduklarinin yolu olan dosdogru giden yola iletsin! nk hidayet eden
sadece O'dur.

Mesaj bu sekliyle verilseydi, fazlaca tepki dogurabilirdi. Edeb sanatlar marifetiyle
mesaj yumusak bir tarzda iletildi.
Bylece peygamberimiz Fatiha suresi diye adlandirilan yedi ayet ile yapilan ilk uyariyi
insanliga teblig ederek toplum karsisinda ilk grevini yerine getirmis oldu. Fatiha suresiyle
75
verilen mesajin toplumda yol atigi sonular altinci sure olan Tebbet suresinde tahlil
edilecektir.
Bu uyari metninde dikkat edilmesi gereken bir husus da Kur'an'in icazidir [kisa ve z
anlatimidir]. Bu kisa uyari metni, imaniyla, ameliyle ve kissasiyla tm Kur'an'i temsil eder
mahiyettedir.
Dogrusunu en iyi bilen Allah'tir.



6 TEBBET SURESI

[KURUDU]

SURESI



LEHEB SURESINE GIRIS

Tebbet ya da diger adiyla Mesed suresinin, Mekke'de altinci sirada indigi kabul edilir.
Bes ayettir. Adini surede geen --- Tebbet ve --- Mesed szcklerinden almistir. Bu
sure, peygamberimiz iin bir teselli, Ebuleheb ve tm din dsmanlari iin de bir uyari
mahiyetindedir. Bu surede peygamberimize ve insanliga verilen mesajlar edeb sanatlar ile
ifade edilmistir. Bu edeb sanatlari surenin Trke meallerini okuyarak fark etmek mmkn
degildir. Oysa Kur'an, mucize niteligindeki sanatsal yapisiyla o gnn tm aydinlari
[edipleri, sairleri] tarafindan begeni kazanmis ve kabul grmstr.

Birinci Uyari

Mddessir suresi iyi anlasilmadan Tebbet suresi okunmamalidir. Okundugu takdirde
yeterince anlayamama ihtimali yksektir. Mevcut meal ve tefsirler, Kur'an'in temel
taslarindan biri olan bu sureyi geregi gibi anlamlandirma bakimindan ok basarili degildir.
Sureyi okumaya baslamadan nce hem surede adi geen Ebulehebi ve esini tanimak,
hem de surenin indigi gnlerde yasananlarla ilgili olarak bazi n bilgilere sahip olmak gerekir.
Bu nedenle surenin daha iyi anlasilmasini saglayacak bu iki konu hakkinda kisa bir aiklama
yapmak yararli olacaktir.

Ebuleheb

Surede Ebuleheb olarak tanitilan sahsin Kureys esrafindan Abdluzza b.
Abdlmuttalib b. Hasim; karisinin da mm Cemil [Avr] oldugu herkes tarafindan
tartismasiz kabul edilmistir.
Ebuleheb peygamberimizin hem z amcasi, hem de komsusu ve dnrdr.
Peygamberimizin mm Glsm ve Rukiyye isimli kizlari, Ebuleheb'in Uteybe ve Utbe
isimli ogullariyla evli idiler. Ne var ki, Tebbet suresinin inisi zerine Ebuleheb'in baskisiyla
iki oglu da eslerini bosamistir.
Tarihi kayitlar Ebulehebin son derece zengin, iri csseli, kirmizi suratli, abuk
hiddetlenen birisi oldugunu belirtmektedir. Hayatinin sonuna kadar hep Islm'a karsi
savasmis, her zaman msriklerin basinda veya yaninda yer almistir. Bedir savasina bizzat
istirak etmemis olsa da, kendi yerine cretli bir asker gndermekten geri de durmamistir.
76
Msrik ordusunun hezimetini grendiginde asiri derecede kederlendigi btn tarihilerce
ifade edilmektedir
Dogum yili bilinmeyen Ebuleheb, 624 yilinda Mekke'de Kara Kizil denilen vebaya
benzer bir hastaliga yakalanmis ve yedi gn iinde lmstr. Hastaligin bulasici olmasi
sebebiyle cesedine ogullari dhil hi kimse yaklasamamis, ls gn ortada kalmistir.
Cesedinin kokmaya baslamasi zerine, uzun siriklarla bir ukura itilip st kapatilmis,
kendisine herhangi bir defin merasimi yapilmamistir.

Ebuleheb'in Karisi

Ebuleheb'in karisi, Harb'in kizi mm Cemildir. Diger ismi Avrdir. mm Cemil
ayni zamanda Ebu Sufyn b. Harb'in kiz kardesi, Muaviye'nin de halasidir.

Surenin Inis Sebebi

Peygamberimiz, Kalk, hemen, Rahman ve Rahiym Allah adina uyar! Ve Rabbinin en
byk oldugunu iln et! emrini aldiktan sonra bir sabah Safa tepesine ikarak Mekkelilere
agrida bulunmustu. Peygamberimiz yaptigi agriya uyarak etrafina toplanan kalabaliga
Fatiha suresi diye adlandirilmis olan yedi ayeti okumustu.
Safa tepesindeki toplantiya katilip peygamberimizi dinleyenler arasinda Ebuleheb de
vardi. Ancak, peygamberimizin tebligini duyunca, siyer ve diger rivayet kaynaklarinin
belirttigine gre, peygamberimize Helk olasi, kahrolasi, bizi buraya bunun iin mi
topladin? diye bagirarak onu taslamis ve ayagindan yaralamistir.
Onun bu kaba ve dsmanca davranisi, Ebuleheb gibi azgin, kibirli ve mstagni
kisilerin peygamberimizin yaptigi tebligden hi hosnut kalmadiklarini gstermektedir. nk
halk bu teblige itibar ederse, bundan sonra yalnizca Allah'tan yardim isteyecek, Rahman ve
Rahm sifatlari olan Allah'a siginacak ve Din Gn'nn sahibi olan Allah'a kulluk edecekti.
Bu durum ise klelerini ve mallarini kaybetme korkusuna kapilan azgin ve kibirli msrik
nderlerin sonu demekti.
Peygamberimiz, grevi geregi, pazar pazar, panayir panayir dolasip Hakk'i teblige
ugrasirken Ebuleheb de onu bir glge gibi takip ediyordu. Onu etkisiz hle getirebilmek iin
her yolu deniyordu. Toplantilarini sabote ediyor, Bu benim yegenim mecnundur, ona kulak
asmayin diyerek herkesi etkilemeye alisiyordu. Bu szl tacizlerini bazen fiil saldiriya
kadar gtryordu. Yaptiklari bunlarla da sinirli degildi. Bazi yerlerde de Eger kardesimin
oglunun dedikleri dogru ise, oluk ocugumu ve malimi fidye olarak verip kendimi azaptan
kurtaririm diye peygamberimizle alay ediyordu.
Ebuleheb'in peygamberimize karsi duydugu kinin bir baska sebebi de, genliginde z
kardesi Ebu Talib ile yaptigi bir kavga esnasinda onun kendisine degil de diger amcasina
yardim etmis olmasidir. Eskilere dayanan kisisel dsmanligi yillar sonra ikarlarini kaybetme
korkusuyla byms, mahiyeti itibariyle din dsmanligina dnsmstr.
Ebuleheb peygamberimize olan dsmanligini szl ve fiili tacizlerle her platformda
srdrrken karisi da bos durmuyor, peygamberimizin oturdugu sokaga ve evinin etrafina
dikenler sererek ve aleyhinde dedikodular yayarak kocasina destek veriyordu. Bu destegi o
kadar iten veriyordu ki, ok sevdigi ve devamli boynunda tasidigi gerdanligini bile bu
ugurda, peygamberimize yapilacak ktlklerin dl olarak harcadi. Birok mfessir, 6.
ayette geen boynunda liften bir ip ifadesinin bu meshur gerdanligi temsil ettigini
dsnmektedir.
Byle bir engellemenin en yakin akrabalari tarafindan yapilmasi peygamberimizi ok
zyordu. nk onlarin engellemeleri ve menfi propagandalari nedeniyle istedigi basariyi
77
gsteremiyordu. Amcasinin verdigi zarar baskalarinin verdiginden kat kat fazlaydi. Mesela
bazi kimseler Kendi amcasinin bile inanmadigina biz niin inanalim? diyordu.
Leheb suresi, byle bir ortamda peygamberimizi teselli etmek, desteklemek, ona moral
ve g vermek iin inmistir.
Daha nce inmis olan Alak, Kalem, Mzzemmil ve Mddessir surelerinde, herhangi
bir isim verilmeden, mal, mlk, evre ve g sahibi olduklarindan dolayi simarip azan
kimselerden bahsedilmis, ahiret gnn de yalanlayan bu kisilerin Allah'a havale edilmesi
gerektigi, onlarin cezalarinin Allah tarafindan verilecegi bildirilmisti. O surelerde sifatlari ve
karakterleri ile konu edilenler, bu surede Ebuleheb'in kisiliginde somutlastirilmistir.
Kur'an'in adlarini aika andigi, helklerini ve ebed lnete srklendiklerini haber
verdigi kisiler yalnizca Ebuleheb ve karisidir. Bu onlarin dsmanca davranislarinin
peygamberimizin tebligine ne denli zarar verdigini gstermektedir.

Ikinci Uyari

Kur'an zaman ve meknlar st evrensel bir mesaj oldugu iin, bu mesajin sadece belli
bir tarih araligina ve belli bir cografyaya ait oldugunu dsnmek yanlistir. Kur'an bir konu
hakkinda rnek verirken tarih, yer ve isim belirtmez. Ele aldigi kisileri, o kisilerin
davranislari, sifatlari ve karakterleri zerinden tanitir. Byle yaparak verdigi rnegin her
zaman ve her yerde geerli olmasini saglar.
Bu surede de, gnmze zerreleri bile ulasmayan Abdluzza [Ebuleheb] ve karisi
mm Cemil sembolize edilerek onlar gibi olanlarin da ayni akibete ugrayacaklari
vurgulanmaktadir. Onlar gibi olmanin temel parametresi ise, onlarin ortaya koyduklari
yakisiksiz ve densizce tavirlari bire bir taklit etmek, zenginlikleri ve toplumsal itibarlariyla
simarip azmak, Kur'an'in davetine hakaretle cevap vermek, Kuran davetilerini istihfaf ve
istiskal etmeye kalkismaktir. Bu tavir ve davranislariyla onlar, Kur'an'in gsterdigi dosdogru
yol zerine dikenler serpen agdas Abdluzzalar, agdas mm Cemiller olmaktadirlar. O
halde onlari bekleyen kt son da, prototipleri olan Ebuleheb ve mm Cemilin akibeti gibi
olacaktir. Ebuleheb lmstr ama Ebuleheblik her yerde ve her zaman var olacaktir.
Surenin diger bir mesaji da, peygamberimizin z amcasi iin bile herhangi bir kayirma
sz konusu olmadigina gre, krallik, klelik, zenginlik ve fakirlik gibi sosyal mevkilerin ya da
seyitlik ve seriflik gibi soy zelliklerinin de insana ahirette hibir imtiyaz kazandirmayacak
oldugudur.
Leheb suresi, gelecege ynelik olarak verdigi bir haberle de ayri bir mucize
sergilemektedir. Surede Ebuleheb ve karisinin iman etmeyecekleri ve cehennemlik olduklari
bildirilmistir. Surenin inisinden sonra on bes sene daha yasayan Ebuleheb, gerekten de
lnceye kadar iman etmemistir. Kur'an'in inmeye devam ettigi yillarda herkes tarafindan
grlen bu mucize, Muhammed'in peygamberliginin de apaik delillerinden biridir.



6/ TEBBET [KURUDU] SURESI

Rahman ve Rahm Allah adina.

Ayetlerin meali:


1
Eb Leheb'in iki gc yok oldu.
2
Kendisi de yok oldu. Mal ve
kazandg yeyler kendisine yarar saglamad.
3-5
Yaknda o ve boynunda liften bir
ip odun tayycs olarak kars, alevli ateye atlacaklar.
78









Ayetlerin tahlili

1 ve 2. Ayetler:


1
Eb Leheb'in iki gc yok oldu.
2
Kendisi de yok oldu. Mal ve
kazandg yeyler kendisine yarar saglamad.


Birok tefsir ve mealde birinci ayet beddua anlami verilerek Ebuleheb'in iki eli
kurusun! diye aiklanmistir. Bunun sebebi klsik Arap dilinde haber cmlesinin insa veya
dilek kipi olarak da anlasilabilme zelligidir. Bylece haber cmlesi, asil anlami yaninda dua
ya da beddua anlami da kazanabilmektedir. rnek olarak, -=

- _- Radiyallah anhu
ifadesinin asil anlami Allah ondan razi oldu demek iken, Arap dilinin yukarida aiklanan
zelligi geregi Allah ondan razi olsun seklinde anlasilir. Yine

- -= Rahimehullahu
ifadesi de Allah ona rahmet etti demek olmasina ragmen Allah ona rahmet etsin seklinde
anlasilir ve bu anlam kast edilerek sylenir. Beddua anlamina ise

- -' Leanehullahu
ifadesi rnek olarak verilebilir. Esas anlami Allah ona lnet etti demek olan bu ifade de
Allah ona lnet etsin anlamiyla sylenir ve anlasilir.
'--- Tebbet kelimesinin kalip anlami kurudu, yok oldu, helk oldu demektir. Bu
kelime de haber cmlesi iinde kullanildiginda yukaridaki rneklerdeki gibi Kurusun, yok
olsun, helk olsun anlaminda beddua olarak kullanilabilir. Ancak burada tebbet szcgn
beddua manasiyla alip gerekeni yapmaktan acizmis gibi Allah'in Ebuleheb'in iki eli kurusun
diye beddua ettigini dsnmek anlamli degildir. Ltuf da kahir da kendisine ait olan Allah,
bunlari kimden isteyecektir? Allah'in dua ya da beddua etmesi, iyi ya da kt bir sey istemesi
sz konusu olamaz. O, her seyi kendisi yapar. Dolayisiyla ister dua, ister beddua anlaminda
olsun, bu tr szcklerin Allah iin kullanilmasi akil ve mantik disidir.
Burada tutulacak yol, Kur'an'in birok ayetinde oldugu gibi bu ayette de, anlatilan
olayin ileride mutlaka gereklesecegini vurgulama amaciyla fiilin gelecek zaman kipi yerine
gemis zaman kipiyle kullanildigini dsnmektir. Bundan dolayidir ki, Ebuleheb'in glerinin
ileride kesinlikle yok olacagi, kendisinin de ayni kesinlikle helk olacagi kastedilerek ayet
Ebuleheb'in iki gc yok oldu, kendisi de helk oldu seklinde gemis zaman kipiyle
indirilmistir.
Bu anlatim tarzinin Kur'an'da yzlerce rnegi vardir. Bunlardan biri de Kamer
suresinin 1. ayetindeki --' insekka [yarildi] fiilidir. Bu fiil Gelecekte muhakkak
yarilacak anlaminda kabul edilmedigi iin, daha sonraki dnemlerde bir takim rivayetler
ortaya ikmis ve Islm tarihine Sakk-i Kamer [Ay'in yarilmasi] Mucizesi diye bir mucize
kaydedilmistir.
Bu konuya rnek olarak Rahman 37, Hakka 14-16, Insikak 1-5, Infitar 1-4, Nahl 1,
A'rf 38, 39, 44, 50, Duha 3, Neml 87 ve Zmer 68-74. ayetleri gsterilebilir.
zellikle Zmer suresinin 68-74. ayetlerine dikkat edilecek olursa vurgulu fillerin
tmnn gemis zamanli oldugu grlr.
79


68
Ve sra flenmistir _-- de Allah'in diledigi hari, gklerde kim var, yerde kim varsa -
arpilip yikilivermistir. Sonra ona baska bir daha _-- flenmistir de onlar kalkmislar karsida bakip
duruyorlar.
69
Ve yeryz Rabbinin nruyla --' aydinlanmis, kitap _-, konulmus, peygamberler ve
taniklar -_= getirilmis ve aralarinda hak ile _- karar verilmistir. Ve onlara haksizlik edilmez.
70
Ve Allah, ne amel yaptiysa herkese karsiligini kesinlikle -,

, tam olarak deyecek. Ve Allah,


onlarin yaptiklarini en iyi sekilde bilendir.
71
Ve kfirler; Allah'in ilhligini ve rabligini bilerek reddetmis olanlar, kesinlikle blk blk
cehenneme ,- sevk olunacak. Sonunda oraya ','= vardiklarinda kapilari -=- ailacak. Ve
onun bekileri onlara: Iinizden size Rabbinizin yetlerini okuyan, bu gnnzle karsilasacaginiza
dair sizi uyaran eliler gelmedi mi? .' diyecekler. Onlar: Evet ','' geldi diyecekler.
Velkin kfirler; Allah'in ilhligini ve rabligini bilerek reddeden zerine azap kelimesi -

-= hak
oldu.

72
Srekli olarak iinde kalmak zere girin cehennemin kapilarindan ., denildi. Byklk
taslayanlarin yeri ne ktdr!
73
Rablerine karsi Allah'in korumasi altina girmis olan kisiler de kesinlikle cennete blk blk
,- sevk edilecek. Sonunda oraya ','= vardiklari, kapilari aildigi ve bekileri onlara: Selm
sizlere, tertemiz geldiniz! .' dedigi zaman Sonsuz olarak iinde kalmak zere haydi girin oraya!
.' denilecek.
74
Onlar da: Tm vgler, bize vaadini dogru ikaran ve bizi bu arza vris yapan ve cennette
bizi istedigimiz yerde konup grten o Allah'adir ','' dediler. Ite, alianlarin dl ne
gzeldir!
(Zmer 68-74)





Yukaridaki ayetlerde orijinalleri de verilen fiiller, flenecek, yikilacak, parlayacak,
konacak, sevk edilecek, diyecekler seklinde gelecek zamanli olarak anlasilmalidir. Bu
anlatim teknigi, tembih [uyari] amaciyla uygulanir.
Gelecekteki bir olayi byle ifade etmenin gerekesi, anlatilan olayin mutlaka ve
mutlaka gereklesecegini beyan iindir. Bilindigi gibi, bazi Trke ifadelerde de gelecek
zaman kipi yerine gemis zaman kipi kullanilmaktadir. rnek: Gereklestirilmesine kesin
karar verilmis seyler iin bazen henz o ise baslanmadan bile yaptim gitti denir. Oysa kisi o
isi ileride yapacaktir. Ya da hata etmis, su islemis birisi iin simdi belsini buldu denir.
Hlbuki o kimse henz yaptigi hatanin, isledigi suun cezasini tatmamistir, ileride tadacaktir.
Bu ifade teknigi Leheb suresinin ilgili ayeti iin de sz konusudur. Oradaki gemis
zamanli fiil de gelecek zamanli olarak anlasilmalidir. Bu takdirde ayetin anlami syle olur:
Ebuleheb'in iki gc ve kendisi kesinlikle yok olacak, kuruyup gidecek. Mali ve
kazanci [edindigi g, kurdugu teskilt] ona yarar saglamayacak.
Ibn-i Mes'ud'un --, ve tebbe kelimesini -- -, ve kad tebbe olarak okumasi da bu
manayi teyit etmektedir.
Ayette geen ve tebbe ifadesi aslinda kendisi de kurudu anlamindadir. Yani
Ebuleheb'in iki eli kuruyacak, kendisi de kuruyacak, yok olacak demektir.
Ayette geen '-, Iki el ifadesinin Cziyyet Mecaz-i Mrseli olarak anlasilmasi,
yani iki elin zikri ile bizzat ellerin sahibinin kastedilmesi ikinci plndadir.
'-, Iki el ifadesi Ebuleheb'in iki gcn temsil etmektedir. Surenin 2. ayeti bu
gleri -- '-, ''- onun mali ve kazandigi seyler olarak aiklamaktadir. Ebuleheb'in
varlikli bir kisi oldugu gz nnde tutuldugunda, kazandigi seyler ile kastedilenin de
evresi, kurdugu teskilt, ogullari, usaklari ve yetistirdigi militanlar oldugu akil yoluyla
80
ikarilabilir. Kur'an'da -, el szcgnn mecaz kullanimi ile -- gn kastedildigi bir
ok rnek vardir: Fetih 10, l-i Imran 73, Hadid 29, Ya Sin 83, Mlk 1 ve Sad 75. ayetler.

3. Ayet:


3-5
Yaknda o ve boynunda liften bir ip odun tayycs olarak kars,
alevli ateye atlacaklar.
Szlk anlami itibariyle alev babasi demek olan -+' ,-' Ebuleheb, sahis iin
kullanilan bir knye niteligindedir. Knyeler aslinda zel isim olmakla beraber, yerine gre
sifat haline de gelebilirler. Bu nedenle ates babasi anlamina gelen Ebuleheb szcg,
kinaye yolu ile cehennemlik sifatini kazanmis herkes iin kullanilabilen meshur bir rnek
haline gelmistir.
Ebuleheb knyesi Abdl Uzza'ya baslangita vg maksatli olarak yznn canliligi,
yanaklarinin kirmiziligi ya da hiddet ve siddeti sebebiyle verilmisti. Zaten ayetteki Cinas
sanatindan da bu anlasilmaktadir. Bu sure ise bize Abdl Uzza'nin peygamberimize ve davet
ettigi Islm'a karsi adeta ates pskrmek suretiyle cehennemdeki yerini hazirladigini
bildirmektedir. Bylece ates kaynagi olmak, atesi sevmek vasiflarini da ieren Ebuleheb
ismi cehennemlik unvani ile zdeslestirilmis, ortaya koydugu is ve davranislari itibariyle bu
unvani hak edenler iin cehennemin babasi anlaminda bir zl sz olarak kullanilmistir.


odun tayycs

Bizim toplumumuzda oldugu gibi, Araplarda da odun hamalligi fakir ve sefil
insanlarin yaptigi bir istir. Bu sebeple mm Cemil gibi izzet ve servet iinde byms bir
kadinin odun hamalligi yapmasi, acikli bir sefaleti simgelemektedir.
-=='' '' -= odun tasiyicisi tabiri ayrica kogucu, ona buna lf tasiyan bozguncularin
zelliklerini dile getirirken mecazen de kullanilir. Bunun nedeni, bozguncularin insanlar
arasinda ates yakmak, serre sebep olmak gibi fiillerle nitelendirilmis olmasidir. Nitekim
Zemahser, Kessaf adli eserinde bu zellikteki insanlar iin Aralarinda odun tasiyor
deyimini kullanmistir.
Ancak ayet, mm- Cemil'in cehennemde odun tasiyacagini sylemektedir.
Cehennemin odunu ve irasi kfirler oldugu iin, kfre ve kfirin arzusuna hizmet etmek de
bir anlamda cehenneme odun tasimak demektir. Buna gre mm Cemil'in cehennemde odun
tasiyicisi olmasi, gerek dnyadaki kfr nedeniyle cehennem odunu olan kocasini sirtinda
cehenneme tasiyacagi, gerekse kocasinin cehennemdeki azabina hem hizmet hem de istirak
edecegi anlamlarina gelmektedir.
Ebuleheb ve karisi iin verilen rnekler Kur'an'da Firavun ve avenesi iin de dile
getirilmektedir: Mmin 41, 45, 46. ayetler.

Dogrusunu en iyi bilen Allah'tir




7 TEKVIR SURESI

[DRME]

SURESI
81



TEKVIR SURESINE GIRIS

Bu sure Mekke'de 7. sirada inmistir. Adini birinci ayetteki - , kvviret
szcgnden almistir. Bu szcgn mastari ,,- tekvirdir.
Tebbet suresinin tahlilinde, peygamberimizin halki Safa tepesine davet ederek onlari
uyardigini; buna karsilik basta Ebuleheb olmak zere bazi azgin msriklerin ilah mesaja karsi
ikarak o ana kadar aralarinda ahlkiyla, drstlgyle ve zihinsel sagligiyla efsanelesmis
olan Muhammed'e mecnun seklinde ithamlarda bulundugunu; bununla da yetinmeyerek
arsida, pazarda onu takip ve taciz ettiklerini; bu hareketleriyle asil yapmak istediklerinin
peygamberimizin grevini engellemek oldugunu grenmistik.
Rabbimiz Ebuleheb'in sahsinda bize bu tip yalanlayicilarin akibetini, mallarinin ve
teskiltlarinin bu davaya zarar veremeyecegini bildirmisti. Bu aiklamalar sphesiz
peygamberimizin ve etrafindaki bir avu Mslmanin maneviyatini ykseltmisti. Ama bir de
Ebuleheb ve onun gibilerin bulandirdigi akillar vardi. Bu akil sahiplerinin de ikna edilmesi
gerekmekteydi.
Tekvir suresinde akillari din dsmanlari tarafindan bulandirilmis bu trdeki insanlarin
tereddtleri giderilmekte, gerekli uyarilar yapilarak onlara gtler verilmektedir.
Sure pasajdan olusmustur:
Birinci pasaj, kiyamet ve mahser sahnelerinin yer aldigi inzar [uyari] mahiyetindeki 1-
14. ayetlerdir.
Ikinci pasaj, Kur'an ve peygamberimizin konumunun belirtildigi 1525. ayetlerdir.
nc pasaj, gtlerden olusan 2629. ayetlerdir.




7/ TEKVIR [DRME] SURESI

Rahman ve Rahm Allah adina.

1
Gney katlanp drldgnde,
2
yldzlar bulandgnda,
3
daglar
yrtldgnde,
4
karlar ve en iyi gelir kaynaklar iye yaramaz olduklarnda,
5
canllar yaratly zelliklerini yitirdiklerinde,
6
denizler kaynatldgnda,
7
insanlar inan ve amellerine gre gruplandgnda,
8,9
inim inim inletilenlere,
Hangi gnahtan dolay ldrldg/hayat mahvedildigi? soruldugunda,
10
amel defterleri alp yaynlandgnda,
11
gk syrlp aldgnda,
12
cehennem
kzytrldgnda
13,14
ve cennet yaklaytrldgnda herkes ne hazrladgn anlar.
15-21
Kurn' dinlememek iin saklananlarn, kaanlarn durumunu,
geregi rtbas etmenin-cehaletin gidiyini, aydnlgn- reyitligin geliyini kant
gsteririm ki kuykusuz bu, gl, Ary'n/en byk tahtn sahibi'nin yannda
ok deger verilen, itaat edilen, gvenilen degerli bir eli szdr.
22
Arkadaynz
delirmiy/ gizli gler tarafndan desteklenen biri degildir.
23
Andolsun O, O'nu
ak ufukta grd.
24
O kimsenin grmedigi, duymadg, sezmedigi, kendisine
verilen vahiyler hakknda cimri de degildir.
25
Bu, kendi dynce yetisinin
rn olan sz de degildir.
82
26
Durum byleyken siz nereye gidiyorsunuz?
27,28
Bu, lemler iin; sizden
dogru gitmek isteyenler iin gtten bayka bir yey degildir.
29
lemlerin Rabbi
olan Allah, sizin dynmenizi, gt almanz dilemeyince siz dileyemezsiniz.





Ayetlerin tahlili

1. Ayet:


1
Gney katlanp drldgnde,

,,- Tekvir szcg, - , kvvirat fiilinin mastari olup , kevr
szcgnden tremistir. Tekvir; yuvarlak sekle sokmak, toplamak, sarik sarar gibi sarmak,
bohalamak anlamlarina geldigi gibi, devirmek, krmek, yikip atmak anlamlarina da gelir.
28

Bu szck Arapa'dan Farsa'ya ve Farsa'dan da Trke'ye kr olmak anlaminda
gemistir. Szcgn yapisi [tef'il babindan olusu] okluk, peklik anlamlarini ierir. Bu kalip
isin ok yapildigini ifade ederek fiile ok sarilmis, ok yuvarlanmis anlamini kazandirir.
Bu hususlar dikkate alindiginda Kvviret szcg ayette Gnes iyice kreltildiginde
anlamini ifade eder.

2 - 4. Ayetler:


2
yldzlar bulandgnda,
3
daglar yrtldgnde,
4
karlar ve en iyi gelir
kaynaklar iye yaramaz olduklarnda,

yildizlar bulandiginda,
daglar yrtldgnde,
on aylik gebe develer umursanmadiginda,

drdnc ayetin orijinalinde geen '-= isar szcg on aylik gebe develer iin
kullanilmaktadir. Araplar on aylik gebe develere doguruncaya kadar bu adi verirler.
29
Bu
develer hem st hem de yavru vermeleri bakimindan ok kiymetlidirler.
Bu nitelikteki develerin basibos birakilmasindan maksat, obansiz ve
bakimsiz birakilarak umursanmamalaridir. Zira korkun kiyamet olaylari iinde,
develerin sahipleri byle en kiymetli mallarini bile basibos birakip kaisacaklardir.

yetin orijinalindeki szcklerin lafz anlami, on aylik gebe develer
umursanmadiginda seklindedir. On aylik gebe deve, iftlik, fabrika, maden ocagi,
han, hamam vs. gibi o gnn insanlarinin ikarlarini ve sahip olduklari en iyi gelir
kaynaklarini ifade eder.

Bu ayetin mesajinin dnyanin esitli yerlerindeki sosyal evrelere farkli
farkli anlatilmasi gerekir. Ayetin esas mesaji, o an geldiginde herkesin ok deger
verdigi seyleri terk edeceklerini, birakacaklarini, unutacaklarini bildirmesidir. Bu

28
Lisanl Arab, kvr mad.
29
Lisanl Arab, asr mad.
83
durumda ayetteki mesaj, bir sanayi lkesinde Fabrikalar birakilip kaildiginda...,
bir finans evresinde Bankalar aik birakilip kaildiginda..., denizciligin
nemsendigi bir yrede ise Kaptan gemisini terk edip katiginda seklinde
anlasilmalidir.



5. Ayet:


5
canllar yaratly zelliklerini yitirdiklerinde,

yetteki orijinal ifadelerin lafz manasi, vahs hayvanlar bir araya
toplandiginda seklindedir. Burada bu ifade ile kiymetin dehsetiyle vahsi
hayvanlarin bile, koyun ve kuzu gibi bir arada toplanacaklari, dolayisiyle bunlarin,
kendi z benliklerini yitirecekleri bildiriliyor.

Normal sartlarda vahs hayvanlarin bir araya toplanmasi mmkn degildir. Ama kiyamet
sartlarinda her sey alt st olacak, her sey asl niteligini yitirecektir. Korkunlugun verdigi
dehset ile vahs hayvanlar bile sasirip kalacaklar, yaratilis zelliklerinin aksine
davranacaklardir.

6. Ayet:


6
denizler kaynatldgnda,

Surenin ilk alti ayetinde kiyametin ilk asamalari anlatilmistir. Bu ilk asamalarin nasil
gereklesecegi ile ilgili olarak degisik bilim dali mensuplarinca birok teori gelistirilmistir.
Bu teorilerin ngrdg asamalar birbirinden farkli da olsa, gereklesecegini dsndkleri
son, ayetlerde aiklandigi gibi her seyin normal akisindan ikacagi, evrenin dzeninin
bozulacagi, kisaca kiyametin kopacagi seklindedir. Bu teoriler henz birer ngr
mahiyetinde olduklari iin daha fazla aiklanmalarina gerek yoktur. Belirtilmesi gereken en
nemli yanlari, Kur'an'in bildirdigi kainilmaz sonun hepsi tarafindan da kabul ediliyor
olmasidir.
Kiyamete ait sahneler baska detaylar verilerek ileride pek ok ayette karsimiza
ikacaktir. Mesel Ibrahim suresinin 48. ayetinde bu sahne syle anlatilmistir:
O gn yerkre baska bir yerkreye dnstrlr. Gkler de yle. Hepsi o Vhid
[Sifatlarinda, zelliklerinde tek ve biricik olan; kullarinin ibadet ve ynelislerinde kendisine
herhangi bir varligi es ve araci tutmalarini istemeyen] ve Kahhar olan [Kfirleri kahri altinda
ezen] Allah'in huzurunda dikilir.

7. Ayet:


7
insanlar inan ve amellerine gre gruplandgnda,

yetin orijinalindeki ifadenin lafz anlami, nefisler eslestirildiginde
seklindedir. Vkia/7'ye (127. necm) gre buradaki eslestirme, sagcilar, solcular ve
ncler seklinde insanlarin kendi aralarindaki eslestirmedir, birlestirmedir, yani
grup grup toplamadir.

84
Bu ayetten itibaren kiyamet sahneleri bitmis, mahser sahneleri anlatilmaya
baslanmistir.
Ayetteki Nefislerin eslestirilmesi ifadesi hakkinda esitli yorumlar yapilmistir.
Ruhlar bedenleriyle birlestirildiginde, Herkes amellerinde kendi benzerleriyle
birlestirildiginde, Mminler hurilerle birlestirildiginde, Yahudi Yahudi ile, Hiristiyan
Hiristiyan ile birlestirildiginde, Canlar amelleriyle birlestirildiginde seklindeki yorumlar
bunlardandir.
Ayetteki -= , zvvicet kelimesi, bir araya getirmek demektir. Ama her hangi iki
seyi bir araya getirip bir ift olusturmak degil, bir seyi misliyle, simetrik esiyle bir araya
getirmek, bir takim olusturmak demektir. Ayni kelime, Sra suresinin 50. ayetinde bir
batindaki/ana karnindaki birden ok ocugu ifade etmek iin, Vakia suresinin 7. ayetinde ise
mahserde diriltilen insanlarin grupta toplanmalarini ifade etmek iin de kullanilmistir.
Tekvir suresinin bu ayetinde de mahser sahnelendigine gre, Vakia suresinin 7. ve
sonraki ayetleri bu ayetin detayi olarak dsnlebilir. Bu durumda, ayette geen eslestirmenin
Vakia suresindeki sagcilar, solcular ve ncler seklinde kendi aralarindaki eslestirme ile
ayni oldugu sylenebilir.

8, 9. Ayetler:


8,9
inim inim inletilenlere, Hangi gnahtan dolay ldrldg/hayat
mahvedildigi? soruldugunda,




Ayetin orijinalinde geen --,,- Mev'ude, --, Ve'd kknden tremistir. --,
Ve'd, siddetli, yksek, gr ses, avaz, uzaktan duyulan ugultu demektir.
30


Mevude iin genellikle cahiliye Araplarinin kiz ocuklarini diri diri topraga gmme
seklindeki insanlik disi detlerine denmektedir.
Araplarin kimisi bunu kizlari yznden ileride baslarina utan verici bir olay gelebilir
korkusuyla, kimisi de melekler Allah'in kizlaridir inanisina uygun olarak kizlarini meleklere
katmak zere yaparlardi. Fakat onlari bu zulme iten baslica nedenin fakirlik ve ocugu
besleyememek korkusu oldugu daha gl bir olasiliktir. Bu konu En'm 151 ve Isra 31 gibi
baska ayetlerde de yer almaktadir.
Bununla beraber Araplar iinde kiz ocuklarini bu sekilde topraga gmmeyi tasvip
etmeyenler de vardi. Mesel nl Arap sairi Farazdak'in dedesi olan Sa'sa'a b. Naciye el-
Mcasi adli sahis, kendi kavmi olan Beni Temim'den topraga gmlecek kiz ocuklarini fidye
ile kurtarirdi.
Bu ayetlerde dikkat edilmesi gereken bir diger nokta da, diri diri gmmek suretiyle
islenen cinayetin nedeni hakkinda ldrene degil de ldrlen susuz kizcagiza soru
yneltilmis olmasidir. Hesap gnnde sorunun susuz, koruyucusuz, mazlum kiza sorulacak
olmasi, cinayeti isleyen katile hi sz hakki verilmeyecek olmasi anlamina gelmektedir ki, bu
ifade ile hem Tariz sanati sergilenmis, hem de bu katillere mahserde dsecekleri durumla
ilgili olarak arpici bir uyari yapilmistir.
Ayetlerde, diri diri gmmek suretiyle islenen cinayetler rnek gsterilerek aslinda
sekli ne olursa olsun, ocuklarin kasten ldrlmelerinin byk bir gnah oldugu
anlatilmaktadir.

30
Lisanl Arab, v e d mad.
85
yetteki ve iza'l-mevudeti silet ifadesini diri diri topraga gmlen kiza soruldugunda diye
evrilir, ki bu, yetin mesajini daraltmaktir. Ifadenin gerek anlami, baski, eziyet sonucu
imknlari kisitlanan; egitim-gretimden, is imknlarindan ve firsatlarindan mahrum edilen, bu
nedenle de sikintili, seviyesiz bir hayat srmek zorunda kalan, mr ah-vah ile inim inim
inleyerek, feryad- figan ile geen, kiz, oglan ve eriskin herkes demektir. Bu tip sosyal
cinayetlerin de ayni su kapsaminda oldugu unutulmamalidir.






10
amel defterleri alp yaynlandgnda,

Bu ayet amel defterlerinin sadece ailmakla kalmayip ayni zamanda nesrinin de
yapilacagini, yani gazete, dergi, kitap gibi veya radyo ve televizyon programi gibi
yayinlanacagini da ifade etmektedir. Bu durumda, amel defterlerinde yazili olan hem iyi hem
de kt amellerin, sahibi ile Allah arasinda kalmayip tm mahser halki tarafindan grenilmesi
sz konusudur. Bunun detayi ilerine Neml suresinde gelecektir.



11
gk syrlp aldgnda,
12
cehennem kzytrldgnda
13,14
ve cennet
yaklaytrldgnda herkes ne hazrladgn anlar.



Mahserle ilgili olarak izilen bu kompozisyonla inzar [uyari] yapilmakta, insanlardan
akillarini baslarina almalari istenmektedir. Bu kisa sahneler ve uyarilar ilk yapilanlardir. Daha
sonraki surelerde detayli olarak grlecektir.


15-21
Kurn' dinlememek iin saklananlarn, kaanlarn durumunu,
geregi rtbas etmenin-cehaletin gidiyini, aydnlgn- reyitligin geliyini kant
gsteririm ki kuykusuz bu, gl, Ary'n/en byk tahtn sahibi'nin yannda
ok deger verilen, itaat edilen, gvenilen degerli bir eli szdr.
22
Arkadaynz
delirmiy/ gizli gler tarafndan desteklenen biri degildir.
23
Andolsun O, O'nu
ak ufukta grd.
24
O kimsenin grmedigi, duymadg, sezmedigi, kendisine
verilen vahiyler hakknda cimri de degildir.
25
Bu, kendi dynce yetisinin
rn olan sz de degildir.


yetin orijinalindeki ifadelerin hakikat manasi, Simdi o sinenlere, o
akip akip yuvasina gidenlere, yneldigi an geceye, nefeslendigi an sabaha kasem
ederim ki seklindedir. Biz mecz anlamlari verdik.



Surenin 15-25. ayetleri ayri bir necmdir. Ayrica bu ayetler Kuranin zelliklerini kanit
gsteren birer kasem cmlesidir. Ayetlerin her birinde mtesabih ifadeler vardir. Bize gre
ayetlerdeki;
- sinenler ile Kurandan kaanlar,
86
- akip akip gidenler ile Islma kosanlar,
- ynelen gece ile kfrn bitmesi,
- nefeslenen sabah ile de toplumun mutluluga ermesi kastedilmektedir.
Bundan sonra da byle mtesabih ifadeler ile sika karsilasilacaktir.
Kanaatimize gre, 15-25 ayetleri kapsayan bu necm, Fecr suresinden sonra ve Duha
suresinden nce inmis olmalidir. Zira fecrden sonra sabah, sabahtan sonra da kusluk [duha]
olur.
Tebbet suresinin tahlilinde peygamberimizi engellemeye alisanlarin tepkilerine
deginilmis, Rabbimizin bu kisileri ve tepkilerini Ebuleheb'in sahsinda somutlastirdigi
anlatilmisti. Rabbimiz bu necmde Ebuleheb ve teskilti tarafindan olusturulmaya alisilan
kt kanaatleri bertaraf etmek iin Kuranin mucizev niteliklerini gstermekte ve elisinin
kendi katindaki konumunu aiklamaktadir. Ancak bu aiklamasina da yine kasem ile yani
dikkat ekerek, kanit gstererek baslamaktadir.

Ayetlerin lfz anlamlarina gre de evrendeki yildizlara, gezegenlere, muhtesem sistemlerine
ve btn bunlari yaratan gce dikkat ekilmekte ve Iste, bu gcn sahibi size aikliyor ki...
denilmektedir.
15 ve 16. ayetler ile ilgili olarak syle bir yorum yapmaktadir:
15. ayette 'sinenler' diye evirdigimiz kelimenin Arapasi 'hunnes'tir. Hunnes'e, akisin
tersi, pusma, bzlme, sinme, gerileme anlamlari verilmektedir. 16. ayette 'yuvalarina girenlere' diye
evirdigimiz deyim ise Arapa 'kunnes'tir. Kunnes szcgne belli gzergh, yuvaya girme, hareket
halindeki cismin yuvasi anlamlari verilmektedir. 16. ayetteki 'akis'i ise 'cereyan' kknden treyen
'cariye' kelimesi karsilamaktadir. Bilim ancak 1700'l yillarda ekim gcnn nemini fark
etmistir. ayetler incelenirse, bu ayetlerin ekim gcne, ekim ile hareket arasindaki dengeye isaret
ettikleri anlasilir. Gerek atomun ekirdegi, gerek gezegenlerin ortasindaki Gnes, sinmis, bzlms bir
hlde bulunmakta, atomdaki ekirdek elektronlari ve Gnes sistemindeki Gnes ise gezegenleri kendi
iine ekerek onlari da sindirmeye, bzdrmeye alismaktadir. Biz bu gce ekim, yerekimi diyoruz.
Merkezdeki sinmis ekirdekler (Gnes), etraflarindaki elektronlari (gezegenleri) kendileriyle
birlestirmek, btnlestirmek isteyerek onlari da bzmeye, kendileri gibi sindirmeye ynelik kuvvet
uygularlar. Bylelikle Tekvir suresinin 15. ayetinde geen 'hunnes' kelimesinin ekim gcn ifade
ettigi hibir zorlama yapilmadan anlasilmaktadir.
Atomun ekirdeginin ekimine ragmen elektronlar ekirdege yapismaz. Gnes'in ekimine
ragmen de gezegenler Gnes'e yapismaz. Elektronlari ekirdege yapismaktan, gezegenleri Gnes'e
yapismaktan kurtaran, elektron ve gezegenlerin hareketidir. Tekvir suresi 16. ayette geen 'cariye'
kelimesi akisi, hareketi ifade eder ki, ekimden kurtaran unsuru ifade etmesi bakimindan bu nemlidir.
Bu iki ayri olusum sayesinde elektronlar kendi yuvalarinda, yrngelerinde, gezegenler de kendi
yuvalarinda, yrngelerinde hareket ederler. Bu yuvada olmayi da 16. ayetteki 'kunnes' kelimesi
mucizev bir sekilde ifade etmektedir. Kur'an, yerekimindeki merkeze ekisi 'hunnes' kelimesiyle, bu
ekimden kurtulmayi saglayan hareket unsurunu 'cereyan' kelimesiyle, her iki unsur sayesinde olusan
yrngede olmayi da 'kunnes' kelimesiyle ifade etmektedir. Bylece Kur'an, yerekimi ile ilgili
terminolojinin var olmadigi bir dnemde, yerekimine bagli olusumlari aiklamistir.
31


19 - 21. Ayetler:

Sphesiz bu, gl, Ars'in Sahibi'nin yaninda ok itibarli, itaat edilir,
gvenilir bir eli szdr.


31
(Kuran arastirmalari gurubu; Kuran hi Tkenmeyen Mucize)

87
Ar, en byk, en yksek makam koltugu/taht demektir. Kurn'da 26
kez geer. Bunlardan drd Neml sresi'nde Sebe melikesinin tahti, biri de Ysuf
sresi'nde Ysuf peygamberin tahti olmak zere kullar iin geerken, 21 tanesi
mecz olarak Allah'in tahti olarak geer. Burada arsin, meczen Allah'a izafe
edilmesi, Allah'in en yksek makam sahibi olusunun, O'ndan stn bir idarecinin
bulunmayisinin beyanidir.



Ayette geen

-' o zamiri Kur'an'a isaret etmektedir. Kur'an, bir elinin szleriyle teblig
edildigi iin .,- ., Eli szdr. Ama Eli sz, elilik yapan kisinin kendi sz
degildir. Eli sz; elilik yapan kisinin, eli yollayan otorite tarafindan kendisine emanet
edilen mesajdir, yani eli yollayan otoritenin szdr. Ama pek ok meal ve tefsirde, ayette
geen Eli sz ifadesi ile Cebrail'in kastedildigi yazilidir. Bunun sebebi, Eli sz ile
Muhammed'in sz arasindaki inceligin fark edilemeyisidir. Eli Muhammed (as),
kendisinin degil, kendisini eli olarak seen otoritenin mesajini aktarmaktadir. stelik bu eli,
Allah katinda itibar edilen, gvenilecek ve itaat edilecek bir eli oldugu iin, Eli sz
olarak aktardigi mesajlara da itibar edilmeli, gvenilmeli ve itaat edilmelidir. Nitekim Alak
suresinde Yaratan Rabbinin adina oku! emrini alan peygamberimiz, tebligine Fatiha
suresinin ilk ayeti olan Rahman ve Rahm Allah'in adina cmlesiyle baslamistir. Yani
elinin szleri, Allah'in kendisine vahyettigi szlerden baska bir sey degildir.

22, 23. Ayetler:

Arkadasinizi cin arpmis degildir.
Andolsun o, O'nu aik ufukta grd.

Birok tefsir ve mealde, bu ayetle ilgili olarak da Kurandaki diger sure ve ayetlere
uygun olmayan aiklamalar grmek mmkndr. Ayetteki ' hu [o] zamiri hayal
Cebrail'e gnderilerek byk bir hata yapilmistir. Halbuki bu ayette bahsedilenler, Necm
suresinin 1-18. ayetlerinde detaylandirilmistir.

1
Gurup gurup inmis yetlerin her bir inisini kanit gsteririmki
2
arkadasiniz sapmamistir,
azmamistir.
3
O, bos igreti arzusundan da konusmuyor.
4
Onun size syledikleri; inen o ayet guruplari,
kendisine vahyedilen vahiyden baska bir sey degildir.
5
Arkadasiniza o konustuklarini mthis
kuvvetleri olan, stn akil sahibi, egemenlik kurmus olan gretti.
6,7
Ve mthis kuvvetleri olan, stn akil sahibi olan ve egemenlik kurmus olan, en yksek
ufukta idi.
8,9
Sonra yaklasti ve hemen sarkti. Iki yay uzunlugu kadar, ya da daha yakin olmustu.
10
Hemen de kuluna,
14
son kiraz agacinin yaninda
15
ki yaninda oturmaya deger konaklama yeri
vardir vahyettigini vahyetti.
16
O zaman kiraz agacini kaplayan kapliyordu.
11
Gnl, grdgn
yalanlamadi.
12
Onun grdg seyden kusku mu duyuyorsunuz?/Onun grdg sey hakkinda o'nunla
mcdele mi ediyorsunuz?
13
Andolsun onu, baska bir iniste daha grd.
17
Gz sasmadi ve azmadi.
18
Andolsun, Rabbinin
almetlerinin/gstergelerinin en bygn grd.
(Necm; 1-18)

Anlasilmaktadir ki, peygamberimizin grdg Cebrail degil, Rabbimizin byk bir
tecellisi, byk bir ayetidir. Bu husus Necm suresi tahlilinde detaylandirilacaktir.

24. Ayet:

O gayb hakkinda cimri de degildir.
88

Ayette geen zann szcgnn birinci anlami, sahip olduklarini baskalarina
vermekten, baskalariyla paylasmaktan kainan demektir. Biz de bu anlami tercih ederek
szcg cimri olarak evirmeyi uygun grdk. Szcgn ikinci anlami ise itham edilen,
sulu grlen, thmet altinda tutulan, sanik demektir.
Szcgn birinci anlami esas alindiginda ayet, peygamberimizin gayb hakkinda cimri
olmadigi yolunda bir hkm ifade etmektedir. Bu durum, ilk bakista gaybin Allah disinda hi
kimse tarafindan bilinemeyecegi yolundaki Kur'an gretisine ters gibi grnyorsa da,
peygamberimizin bu gayb bilgilerini Allah'tan vahiy yoluyla edinmis oldugu geregi bu
tersligi ortadan kaldirmaktadir. nk Yce Allah eski toplumlara ait bazi haberleri,
peygamberimizin evresinde olup bitenleri, kiyamet, cennet ve cehennem ile ilgili bazi
sahneleri peygamberimize vahyetmis, o da bu vahiyleri ayetler halinde insanliga teblig
etmistir.
Ayette peygamberimizin vahiy yoluyla kendisine bildirilen gayb haberlerini insanliga
teblig ederken cimrilik etmedigi anlatilmakta ve Arkadasiniz Muhammed, kendisine vahiyle
bildirilen gaybe ait bilgilerde cimri degildir. O haberleri kendine saklamaz, sizlerle paylasir
mesaji verilmektedir.
Szcgn ikinci anlami esas alindiginda ise ayet syle aiklanabilir: Arkadasiniz
Muhammed (as), kendisine vahiyle bildirilen gaybe ait konularda, 'sen bu bilgileri khinlik
ederek, khinin birinden ya da Tevrat veya Zebur'dan alarak bize sylyorsun' gibi bir ithamla
sulanmis da degildir.
Bu anlamlarin ikisi de dogrudur ve her ikisi birden ayetin evirisinde kullanilabilir.

25. Ayet

Bu kovulmus seytanin sz degildir.

Ayette geen ,= '=,- kovulmus seytan, kisinin iindeki dsnme yetisidir. Bu
yeti ayni zamanda Iblis diye de adlandirilir. Ayette bu mesajlari/vahiyleri Muhammed'in
kendisinin uydurmadigi vurgulanmaktadir. Bu konuda tatmin olunabilmesi iin Iblis [Seytan-i
Racim] ile ilgili asagidaki yazimizin iyi anlasilmasi gerekir.

Iblis Nedir ya da Kimdir?

Iblis'i tanimanin yolu seytani tanimaktan geer. Bu nedenle seytan szcgnn Kur'an
baglaminda dogru anlasilmasi gerekir. Seytan ile ilgili genis aiklama Kur'an'da Seytan adli
alismamizda verilmistir. Burada zet olarak su bilgiyi vermekle yetiniyoruz:
'=,- Seytan, szlk anlami olarak Hakk'tan uzak olan demektir. Kavram olarak
ise, Hakka ve akla aykiri hareket eden her trl kisi, g ve kurumun ortak ve karakteristik
adidir.
Seytanin kimler veya neler olabilecegi, zellikleri ve ayirt edici nitelikleri Kur'an'da
detayli olarak mevcuttur. Kur'an'a gre seytan:
- Haram yemeyi, haksiz kazan elde etmeyi neren/emreden,
- Ktlk, haysizlik ve Allah'a karsi bilmedigimiz seyleri sylememizi
telkin eden,
- Bizi fakirlikle korkutan,
- Bizi kuruntulara dsren,
- Allah'in yarattiklarini degistirmeyi emreden,
- Kandirmak iin bize yaldizli szler fisildayan,
- Vesvese verip kiskirtan, zihin bulandiran,
89
- Yaptigimiz amellerimizle bizi simartan,
- Bizi azdiran,
- Iki/uyusturucu ve kumarda, aramiza dsmanlik ve kin sokmak
isteyen,
- Bizi Allah'i anmaktan ve O'na kulluk etmekten geri birakmak
isteyen kisiler ve glerdir.

Bu tanimlamalara gre seytan, yani basimizda yasayan, grdgmz, bildigimiz
birileri olabilecegi gibi, gremedigimiz ama iimizde hissettigimiz bir sey de olabilir. Zaten
Rabbimiz de seytanin insanlar ve grnmez glerden [enerjiden] oldugunu bildirmektedir.
Seytan-i Racim [Iblis] de onlardan biridir.

Bylece Biz, her peygamber iin gizli-aik seytanlarini dsman yaptik
(En'am 112)

Enfal suresinin 48. ayetinde geen '=,- seytan szcg ise o gn iin Mekkelileri
kiskirtan Beni Kenne kabilesine bagli Mdlic Ogullarindan Srka b. Malik b. Cu'sum isimli
biri iin kullanilmistir.

48,49
Hani o mnfiklar ve kalplerinde hastalik bulunan; zihniyeti bozuk kimseler, Su adamlari
dinleri aldatti dedikleri sirada, Seytan (o kt niyetli komutan), onlara amellerini ekici gstermis
ve onlara, Bugn sizi insanlardan bozguna ugratacak kimse yoktur ve ben de sizin yardimcinizim
demisti. Sonra da, ne zaman ki iki topluluk birbirini grr oldu, o, iki topugu stnde geri dnd ve:
'Sphesiz ben sizden uzagim. Sphesiz ben, sizin grmediginizi grmekteyim, sphesiz ben,
Allah'tan korkmaktayim dedi. Ve Allah, sonulandirmasi/ cezalandirmasi pek siddetli olandir. Ve
her kim Allah'a isin sonucunu havale ederse bilsin ki sphesiz Allah, en stn, en gl, en serefli,
maglp edilmesi mmkn olmayan/mutlak galip olandir, en iyi yasa koyan, bozulmayi iyi
engelleyen/saglam yapandir.

(Enfal; 48, 49)


Tarih ve siyer kitaplari arastirilarak Bedir savasinin ayrintilari dikkatle incelendiginde
adi geen kisinin ayette belirtildigi gibi nce msriklere cesaret ve destek verdigi, sonra da
onlari yzst biraktigi grlecektir.
Bazi eski tefsirciler, ilgili ayette geen seytan szcg ile Srka'nin kastedildigini,
ancak Bedir savasindaki Srka'nin gerek Srka olmayip Sraka kiligina girmis seytan
oldugunu, dolayisiyla da Kur'an'in aslinda Srka kiligina girmis olan seytani isaret ettigini
ileri srmslerdir. Iddialarini dayandirdiklari delil ve gereke, gerek Srka'nin savasa
gitmedigi, hatta savastan haberi bile olmadigi yolunda kendisinin yaptigi bir aiklamadir.
Ancak; ileri srlen bu iddianin ne delili ne de gerekesi inandiricidir. nk asker bir
otorite olan Srka'nin, o gnk Mekke'nin birka bin hanelik nfusu iinde yasayip da
gnmzdeki askeri mizika veya bando takimina benzeyen gruplarca alinan cenk havalarini
ve sair kadinlarca sergilenen savasa tahrik edici siir ve gsterileri duymamasi, kisacasi
savastan bihaber olmasi mantik disidir.
Seytan zellikleri olan insanlari seytan olarak isimlendiren Kur'an'dan bir diger
rnek de Bakara suresinin 14. ayetidir:

14
Onlar, inanmis kimselere rastladiklari zaman da, Inandik dediler. Seytanlariyla (Kt
niyetli elebaslariyla) basbasa kaldiklarinda ise, Sphesiz biz sizinle beraberiz, biz sadece alay
edenleriz dediler.
(Bakara/ 14)

90
Bu ayette sz konusu edilen seytanlar da mnafiklarin [ikiyzllerin] akil hocalari
olan insanlardir.
Bir diger rnek de l-i Imran suresinin 175. ayetinde geen seytan ifadesidir ki,
klsik eserlerde bu kisinin Nuaym b. Mes'ud adli bir msrik oldugu belirtilmektedir.

Seytan-i Racm

Pek ok kimse seytan ile ,= '' '=,

-'' Seytan-i Racimi birbirine karistirmakta ve


ikisinin de ayni oldugunu dsnmektedir. Bize gre ise Seytan-i Racim; genel anlamdaki
seytan kavramiyla ifade edilen zelliklerin disinda baska zellikler de gsteren zel bir
seytanin sifatidir. Bu zelligi sebebiyle Kur'an tarafindan kendisine Seytan-i Racim adi
verilen bu seytanin zel ismi ,'-' Iblistir. Baska bir ifadeyle Iblis, yaptigi seytanliktan
dolayi Rabbimiz tarafindan Seytan-i Racim [Kovulmus Seytan] olarak adlandirilan bir
varliktir. [Hicr 34, Sad 77, Tekvir 25 ve Nahl 98. ayetlere bakilabilir.]
Kur'an seytan zellikler gsteren insanlari seytan diye niteledigi gibi, ayni seytan
zellikleri gsterdigi iin Bakara 36, A'rf 14, 15, Isra 64. ayetlerde oldugu gibi Iblis'i de
'seytan olarak nitelemistir. Ancak Kuran Bakara 34, A'rf 1127, Hicr 2844, Isra 6165,
Kehf 50, Ta Ha 116123, Sad 7185, Suara 94, 95, Sebe 1521. ayetlerde oldugu gibi
Iblis'ten kendi zel ismiyle de bahsetmistir. Saffat suresinin 7. ayetinde ise Iblis boyun
egmeyisi, itaat etmeyisi ve inati olusu nedeniyle -'- '=,- Seytan-i Marid olarak
nitelenmistir.

Racm

,= Racim szcgnn mastari = recm olup bu szcgn ilk anlami .-
ldrmek demektir. ldrmeye recm denmesinin sebebi, Araplarin ldrecekleri kimseyi
taslamak suretiyle ldrmeleridir. Sonralari her ldrme isine recm denilir olmustur.
Kur'an'da yeri olmamasina ragmen zina sulularina verilen cezanin adi da buradan
gelmektedir. Ne var ki, Recm ve trevleri Kur'an'da 14 kez yer almasina ragmen hibir
yerde bu anlamda kullanilmamistir.
ldrmek anlami disinda recm szcg su anlamlarda da kullanilir olmustur:
Tas atmak, lnet etmek, svmek, yermek, hicran, tart etmek, kovmak, zan ve
zanna dayali sz sylemek.
32
Bu anlamlarin hepsi de uygun grlerek Seytana -Ism-i
Mef'ul anlamiyla- taslanmis seytan, lnetlenmis seytan, kovulmus seytan, svlms
seytan denilmistir.
Ancak; Recm szcgnn yukaridaki anlamlarindan biri olan ve seytanin tarzini en
iyi ifade eden zan ve zanna dayali sz syleme anlami bize gre en tercih edilebilir olanidir.
Bu anlamdan yola ikarak Racm kelimesine verilebilecek en uygun karsilik, szcg Ism-i
Fail olarak anlamlandiran katil seytan, asli astari olmayan sz syleyen seytan, karanliga tas
atan seytan, kafadan atan seytan, palavraci seytan ifadeleridir.

Mrid

-'- Mrid szcg, azgin, karsi ikan, inat ve isyanda benzerlerinden ok ileri
giden demektir. Szcgn mbalga kalibina sokulmus olan -,- merid seklindeki bir
baska trevi seytan-i merid olarak Hacc suresinin 3. ve Nisa suresinin 117. ayetlerinde

32
(Lisanl Arab, rcm mad. )


91
gemektedir. Szcgn gemis zaman kipiyle farkli bir kullanimi da '-

-'' _'= ',-- Mered


alen-nifaki [Mnafiklik zerine inatlarini srdrdler] seklinde Tvbe suresinin 101.
ayetinde yer almistir. Marid szcgnn mastari olan -- merd szcgnn trevleri,
kendi z anlami ekseninde olmak zere, farkli kaliplarda degisik anlamlar kazanmistir.
Bunlardan en nemlisi, , - soymak, soyunmusluk anlamidir. Araplar, yapraktan
soyunmus, yapragi olmayan agaca --' =- secern emred, bitki bitmeyen kumluklara
-'-- '- remletin merdai, sakali bitmeyen kseye de --' emred derler.
33
-- -
Temerrt [uzun bir sre inat etme] szcg de ayni kkten tremedir.
Marid szcg soymak, soyunmusluk, iplaklik anlamiyla degerlendirildiginde
'seytan-i marid; ism-i mef'ul anlamiyla hayirlardan, gzelliklerden soyunmus seytan; ism-i
fail anlamiyla da hayirlardan, gzelliklerden soyan seytan demek olur. Bu anlam A'rf
suresinin 27. ayetinde farkli bir slp ile kullanilmistir.
Marid szcg ile Iblis'e yakistirilan inat ve isyanda ok ileri gitme sifati,
Kur'an'da anlatilan olaylardaki Iblis'in [Seytan-i Racim'in] davranislari ile birebir
rtsmektedir. Iblis'e dem'e secde et! [boyun eg!] denildiginde secde etmeyerek isyan
etmis, kendisine yapma denileni yapmis, yap denileni yapmamis, dem'i yaklasilmasi
yasaklanan agaca yaklastirmistir.
,'-' Iblis szcgnn anlami, hayirdan son derece mitsiz olan, Allah'in
rahmetinden umudunu kesen demektir. Arastirmacilar bu szcgn ayni dem szcg
gibi Arapa olmadigini, Arapaya baska dillerden getigini belirtmisler ve Yunanca
Diabolos szcgnn degismis hli oldugunu ileri srmslerdir.
'Iblis nedir? sorusuna eski dsnrlerin birogu Iblis'in asil adinin Azzil oldugu,
meleklerin ileri gelenlerinden biri iken dem'e secde etmedigi iin Allah'in rahmetinden
uzaklastirildigi seklinde bir aiklama getirmislerdir.
Simdi Kur'an ayetleri dogrultusunda Iblis'i anlamaya alisalim.

Iblis'in zellikleri

a- Iblis cinlerdendir.

50
Ve hani Biz dogal glere, dem'e boyun egip teslimiyet gsterin demistik de Iblis/
dsnce yetisi disinda hepsi boyun egip teslimiyet gsterdi. Iblis, cinlerdendi (grnmez
varliklardandi/ enerjidendi). Sonra da kendi Rabbinin emrine ters dst. Simdi siz, Benim astlarimdan
onu ve onun soyunu yardimci, yol gsterici, koruyucu yakinlar mi ediniyorsunuz? Hemde onlar sizin
dsmaninizken. Sirk kosarak yanlis; kendi zararlarina is yapanlar iin ne kt bir degistirmedir bu!
(Kehf/ 50)


='' Cinn szcg, kapali, gzkmez varlik ve g demektir. Detayi Ns suresi
tahlilinde verilecektir.

b- Iblis atesten yaratilmistir.

12
Allah, Sana emrettigim zaman, seni boyun egip teslimiyet gstermekten ne alikoydu? dedi.
Iblis, Ben, ondan hayirliyim; beni atesten/enerjiden olusturdun, onu da amurdan/maddeden
olusturdun dedi.
(A'raf/ 12)


33
(Lisanl Arab, mrd mad. )


92
Iblis'in yaratildigi '

-'' ates gnmzde enerji olarak isimlendirilen ge karsilik


gelmektedir. dem'in yaratildigi -'- toprak, ,= balik ise madde diye adlandirilan
varliga karsilik gelmektedir. Bilindigi gibi ates, Pythagoras tarafindan ortaya atilan kurama
gre, evreni olusturan drt ana maddeden [hava, su, toprak, ates] birisidir ve gnmzdeki
enerji kavrami ile rtsmektedir. Bir baska ifade ile ates, Kur'an'in indigi dnemdeki
insanlar iin, bilinmezleri de temsil eden bir ilk maddedir. nk insanlar havayi solumakta,
suyu imekte, topragi islemektedirler ama yildirim ve simsegin atesini yakindan
tanimamaktadirlar. Dolayisiyla Kur'an'da Iblis'in yaratildigi seyin ates olarak
aiklanmasi, konuya bugnk bilgiler isigi altinda bakanlar tarafindan yadirganmamalidir.

c- Iblis, insanlarin sudrundadir [ggslerdedir; beyinlerindedir, zihinlerindedir].

Gzkmeyen varliklardan, bilinen varliklardan; hepsinden, insanlarin akillarinda ktlk
Iisildayan sinsi dsmanin kt fisiltilarinin ktlgnden, insanlarin ilhina, insanlarin hkmdarina
ve insanlarin Rabbine siginirim de!
(Ns suresi)

d- Iblis vesvese verir.

120
Sonunda seytan ona vesvese verdi. Dedi ki: Ey dem! Sana sonsuzlugun agaci ve
eskimez/kmez mlk/saltanat iin rehberlik edeyim mi?
(Ta Ha/ 120)


20
Derken Iblis, onlarin kendilerinden gizli kalan irkinliklerini kendilerine gstermek iin onlara vesvese verdi.
Ve Rabbiniz, baska bir sebepten dolayi degil, sirf ikinizin de birer melek/iradesiz g olmaniz ya da sonsuz
olarak kalicilardan/gelismeyen, degismeyen birer varlik olmaniz iin sizi girift, ekismenin kaynagi olan su
seyden; maldan-mlkten, paradan-puldan men etti/ bunlari size yasakladi dedi.
(A'raf/ 20)

16
Ve andolsun insani Biz olusturduk. Nefsinin kendisine neler fisildadigini da biliriz. Ve Biz ona sah damarindan
daha yakiniz.
(Kaf/ 16)

-,-, Vesvese, Gizli bir sesle/fisiltiyla dsnce asilamak, bir ise veya eyleme
yneltmek demektir. Iblis'in yani Seytan-i Racim'in neler fisildayacagini, neleri gizlice telkin
edecegini konuya girerken belirttigimiz seytan karakterleri gz nne alarak grenebilmek
mmkndr.

e- Iblis bir melektir.

Bakara 34, Hicr 31, Ta Ha 116 ve Kehf 50:



Iblis'in dem'e secde etmeyisini anlatan ayetlerde Iblis'in meleklerin iinden istisna
edildigi grlmektedir.
'Istisna, terim olarak Bir ismi istisna edatlarindan biriyle cmledeki yargidan
ikarmak demektir. Arapa dil bilgisi kurallarina gre sekil olarak esidi olmasina ragmen
anlam olarak istisna iki esittir.
Birincisi Muttasil Istisnadir. [Mstesnanin mstesna minh cinsinden oldugu istisna].
93
Ikincisi Munkati Istisnadir. [Mstesnanin mstesna minh cinsinden olmadigi
istisna].
Melek, cin ve seytan kavramlarini zmseyememis yorumcular ayette yapilmis
istisnayi Munkati Istisna kabul edip Iblis'i [Seytan-i Racim'i] melekten saymamislardir.
Halbuki Iblisi konu alan Ta ha 116, Sad 73 ve Hicr 31'de Meleklerin hepsi, toplu halde
ifadeleri yer almaktadir. Bu vurgular ayetteki istisna cmlesinin kesinlikle Muttasil Istisna
oldugunu gsterir. Bunun anlami, Iblisin diger hemcinsleri gibi dem'e secde etmedigidir.
Iblis, melek grubundan secde yargisinda istisna edilmistir. yleyse Iblis kesin olarak
melektir.
Burada ortaya bir baska sorun ikmaktadir: Iblis melektir ama acaba melek nedir?
nk Iblisin bir melek oldugu yargisi klsik melek anlayisi erevesinde kesinlikle kabul
edilemez.
Detayi Melek Kavrami alismamizda olmakla birlikte burada kisa bir aiklama
yapmak yararli olacaktir.

Melek

Arap dilbilimi uzmanlari ='- melek szcgnn kkeni ile ilgili alti farkli tespitte
bulunurlar. Bu tespitleri ayrintilariyla belirtmek sayfalar dolusu aiklamayi gerektirir. Bu
nedenle en isabetli iki tespiti dikkate almakla yetinecegiz. Konu hakkinda daha genis bilgi
iin Kitabl-Ayn, Tehzib, Cam, Kessaf, Mecma', Garaib, Lbb, Rh, El-Bahrl-Muht,
Mfredat gibi kaynaklara basvurulabilir.
Birincisi: Melike ve bunun tekili olan melek szckleri =,', lk kknden
tremistir. Bu szck eli gndermek anlamini tasimaktadir. Kelimenin asli =''- me'lek
dir. Ism-i zaman, ism-i mekn ve mastardir. Dolayisiyla basindaki M harfi ektir. Sonra
elifle lm yer degistirmis, =-'- mel'ek yapilmistir. Allah'tan gelen eli anlaminda isim
olarak kullanilmaya baslayinca hemze terk veya tahfif yoluyla kalkmis, szck ='- Melek
seklini almistir.
Ikincisi: Basindaki M harfi kelimenin aslindandir, ek degildir. Kuvvet/ynetim
gc anlamindaki ='- melk kknden tremistir. Mlk, milk, malik ve melik szckleri
bu kkten tremedirler. Anlamlari da bu kk anlamina gredir.
Genellikle eski tefsirciler birinci sikki tercih etseler de, bize gre melek szcg her
iki kkten de tremis ve ayri kk ve ayri anlamlarda kullanilmistir. Syle ki: Bazi ayetlerde
geen melike szcg birinci siktaki anlam kapsamina, bazi ayetlerdekiler ise ikinci
siktaki anlam kapsamina girmektedir. Bunlarin ne anlamda kullanildiklarini pasaj ierisindeki
sz akisindan kolayca ayirt edebiliriz.
Yukaridaki aiklamalar dogrultusunda ='- melek kelimesinin Kuvvet, ynetim
gc, eli ve haber verici demek oldugu anlasilmis olmalidir.
Kur'an'i iyi anlayip dini dogru yasayabilmek iin bu kavramin Kur'an'daki
anlamlarinin iyi bilinmesi gerekmektedir.
Grldg zere melek szcg anlamlari farkli olan iki degisik kkten de
gelebilmektedir. Buna paralel olarak; melek kavrami lk kkndeki anlamina gre
eliler/haberciler, melk kkndeki anlamina gre ise ynetim gleri anlamina
gelmektedir. Ne yazik ki, bu ayirim yapilmadan Kur'an'daki btn melek ve melike
szckleri ayni anlamda kabul edilmistir. Hlbuki konu akisi dikkate alinarak bu ayirim
kolaylikla yapilabilir. Zaten byle de yapilmalidir; zira konu ierisinde her biri farkli anlamlar
iermektedir.
Bu aiklamalar dogrultusunda, dem'e secde eden/boyun egen melekler ile deme
secde etmeyen Iblis adli melekten bahseden ayetlerdeki -`- melike szcgnn melk
kknden treme oldugu ve gler anlamina geldigi anlasilmis olmalidir.
94

f- Iblis, dem'e [insana] secde etmez [boyun egmez, kontrole girmez].

Konu ile ilgili ayetler bilindigi iin tekrarlama geregi duymuyoruz. Ancak zellikle su
ayrintilar gzden kairilmamalidir: Iblis Rabbine boyun eger, O'na yalvarir, ondan dileklerde
bulunur. Kuranin ilgili pasajlari btn olarak okundugunda bu durum aika grlr.

g- Iblis insan var olduka vardir, insandan baska bir varlikla iliskisi yoktur.

79
Iblis, Rabbim! O hlde tekrar diriltilecekleri gne kadar bana sre ver dedi.
80,81
Allah, Haydi, sen belirli bir vakte kadar sre verilenlerdensin dedi.
(Sad/ 79-81)

14
Iblis, Yeniden diriltilecekleri gne kadar bana sre ver dedi.
15
Allah, Sen sre verilmislerdensin dedi.
(A'raf/ 14, 15)


Bu dogrultuda baska ayetler de vardir.
Kur'an'a dayali btn bu ipularini degerlendirdigimizde acaba hangi yargiya variriz?
Konunun daha iyi ortaya konulabilmesi iin soru su sekilde de sorulabilir:
Gzkmeyen, insanlarin iinde [beyinlerinde] bulunan, srekli vesvese veren,
kiyamete kadar bu islevini srdrecek olan, insandan baska bir varlikla iliskisi bulunmayan,
insana boyun egmeyen ve enerjiden yaratilmis olan bu g nedir?
Bu soruya herkesin ama zellikle de psikolojiden anlayanlarin verebilecegi tek bir
cevap vardir: Insanin dsnme yetisi... Istenirse bu nitelikli gce bir baska ad da konulabilir.
Psikoloji biliminde dsnce, beynin dolayli yaptigi bir tepkidir diye tanimlanir. Bu
yeti canlilardan sadece insanda vardir.
Yukarida Kurana dayali olarak siralanan Iblis'e ait zellikler, tek tek insandaki
dsnme yetisine uygulanabilir. Buna gre dsnme yetisi:
- Gze gzkmez,
- Insanin zihninde srekli vesvese verir,
- Sadece insana zgdr, varligi onun varligina baglidir,
- Insana secde etmez [insana boyun egmez, insanin kontrolne girmez],
- Enerjiden ibarettir [atesten yaratilmistir, madde halinde varligi yoktur],
- Bir gtr [melektir].

Ana Britannica'nin dsnce maddesiyle ilgili su blm dikkat ekicidir:
Psikanalize gre, 'birincil sre dsncesi' bilin disi ve szck tesi bir sretir.
Yani szcklerle simgesellesmemistir. rnegin bir istegin bir insani baski altinda birakmasi
szcklere dklemez. Bu dsnce trnde karsitlar bir arada bulunabilir; byle dsnce
mantik kurallarina uymaz, zaman ve yer tanimaz, neden-sonu bagintisi tasimaz ve btnyle
haz ilkesi dogrultusunda gereklikle bagintisi olmayan bir biimde gelisebilir. Oysa 'ikincil
sre dsncesi' gereklik ilkesine bagli olarak dis nesnelerin gerekligini gzetir, sze
dklr, dil ve mantik kurallarina uyum gsterir.
34

Bu aiklamalardan da anlasilmaktadir ki, insanin akil, irade, bellek, dikkat, merak,
korku, dsnce gibi zihinsel melekleri/gleri arasinda tam kontrol edemedigi tek
melek/meleke, psikoloji bilimince birincil sre dsncesi diye de tanimlanan dsnce

34
Anabiritanica; (Dsnce maddesi, Cilt: 11 s: 20)

95
melegi/melekesidir. Birincil sre dsncesi adi verilen bu zihinsel yeti, bilin disi, insanin
tam olarak kontrol edemedigi bir olgudur.
Iste, igvalarindan [drtlerinden] Allah'a siginmamiz gereken Seytan-i Racim [Iblis]
de budur.
Asagidaki ayetler tetkik edildiginde, Seytan-i Racimin insanin kendi iinde oldugu
grlecektir. Bu insan bir peygamber de olsa durum aynidir.

15-21
Kurn'i dinlememek iin saklananlarin, kaanlarin durumunu, geregi rtbas etmenin-
cehaletin gidisini, aydinligin- resitligin gelisini kanit gsteririm ki kuskusuz bu, gl, Ars'in/en
byk tahtin sahibi'nin yaninda ok deger verilen, itaat edilen, gvenilen degerli bir eli szdr.
22
Arkadasiniz delirmis/ gizli gler tarafindan desteklenen biri degildir.
23
Andolsun O, O'nu aik
ufukta grd.
24
O kimsenin grmedigi, duymadigi, sezmedigi, kendisine verilen vahiyler hakkinda
cimri de degildir.
25
Bu, kendi dsnce yetisinin rn olan sz de degildir.
(Tekvir/ 19-25)



3
O, bos igreti arzusundan da konusmuyor.
4
Onun size syledikleri; inen o ayet guruplari, kendisine vahyedilen
vahiyden baska bir sey degildir.
(Necm; 3, 4)

38-43
Artik grdklerinize ve grmediklerinize kasem olsun ki sphesiz Kurn, serefli bir Eli
szdr. Ve o, bir sair sz degildir. Siz ne az inaniyorsunuz! Bir khin sz de degildir. Siz ne az
dnyorsunuz/gtleniyorsunuz! Kurn, lemlerin Rabbinden indirilmedir.
44-47
Eger Eli/Muhammed, bazi szleri Bizim szlerimiz olarak ortaya srseydi, kesinlikle
O'ndan tm gcn alirdik. Sonra O'ndan can damarini kesinlikle keserdik. Artik sizden hi biriniz
O'na siper de olamazdiniz.
(Hakka/ 38-47)


Ancak; Dsnme Yetisi Islm'in zerinde hassasiyetle durdugu Tefekkr ile
karistirilmamalidir. Ikisi farkli seylerdir. Fikr [Dsnce Yetisi] Islm'da kinanirken
(Mddessir 18-25), Tefekkr emredilir, zorunlu grev haline getirilir. Detay Tefekkr
adli alismamizdadir.
Bu aiklamalarimizdan dolayi zihinlerde gerek Iblis'in sayisiyla ilgili ve gerekse
Iblis'in yaratildigi boyut hakkinda bazi soru isaretleri olusabilir. Bu istifhamlarin giderilmesi
iin su aiklamalar yapilabilir: Onlarin giderilmesine gelince:
Iblis ve Seytan-i Racim'i konu alan ayetler incelendiginde ikisinin de ayni sey oldugu
grlr. Iblis ayrica Seytan-i Marid ve Hannas olarak da nitelenir.
Her insanin bir Iblisi vardir ve herkesinki birbirinden farklidir. Iblis, yukarida yapilan
aiklamalardan da anlasilacagi gibi, tedbir alinmaz ve serrinden Allah'a siginilmazsa, insani
dnyada ve ahirette felakete srkler. Insani felakete srkleyen bu gcn uzakta degil,
insanin bizzat kendi boynunda asili oldugu asagidaki ayette de ifade edilmistir:

13,14
Ve her insanin kendi yaptiklarinin karsiliklarini, ayrilmayacak sekilde boynuna doladik. Ve
Biz, kiymet gn ailmis bulacagi kitabi onun iin ikaririz: Oku kendi kitabini! Bugn kendi
zatin, kendine karsi hesap sorucu olarak sana o yeter!
(Isra/ 13, 14)


96
Seytan-i Racim asagidaki ayette de . Kll kelimesiyle birlikte kullanilmis ve
bylece Iblis'in/Seytan-i Racim'in tek bir tane olmadigi aiklanmistir:

17,18
Ve uzayi, az da olsa vahye kulak veren, kendilerini alev stunu takip edenler/roketlerle uzaya gidenler hari
tmdsnce yetilerinden koruduk.
(Hicr/ 17)

Tek bir Iblis'in ilk insandan son insana kadar yeryzndeki herkesi etkiledigini ve
etkileyecegini kabul etmek Iblis'e Allah'a ait nitelikleri vermek olur. Bu da bazi eski dinlerde
iyilik ve ktlk tanrisi olarak ortaya ikmis olan batil inanlar dogrultusunda bir kabul olur.
Iblis bizim yasadigimiz evrenin bir parasidir, yani boyutlu lemdendir. Insanin
ayrilmaz bir parasidir. Aksi bir durum Allah'in adaletine uygun dsmezdi. Kimse
hissedemeyecegi, tedbir alamayacagi, baska bir boyuttan olan bir yaratikla basa ikma
imknina sahip degildir. Byle bir yaratigin insanlara musallat edilmesi adil bir davranis
olmazdi. Ayrica bu Snnetullah'a da aykiri olurdu. nk Allah hi kimseye gcnn
stnde ykmllk vermez. (Bakara 233, 286, En'am 152, A'raf 42, M'minun 62, Talak 7)
Kfirler kendilerine peygamber olarak bir melek gnderilmesini istemisler, Rabbimiz
de onlarin beklentilerine syle cevap vermistir.

95
De ki: Eger yeryznde huzur iinde yryp duran melekler olsaydi, elbette Biz onlara
gkten eli olarak bir melek indirirdik.
(Isra/ 95)


Ayetin de dogrudan ifade ettigi gibi, peygamberler insanliga ayni boyutta yasayan
kendi hemcinsleri arasindan seilerek gnderilmislerdir. Zira farkli bir boyutun yaratigi ile
iletisim sz konusu edilemez.

Iblise Mhlet Verilmesinin Nedeni

Iblis'in yaratilmasinda ve Iblis'e kiyamete kadar sre verilmesinde birok hikmet ve
yarar vardir. Allahtan kendisine sre verilmesini isteyen Iblis, insanlara yapacaklarini syle
dile getirmektedir:
16,17
Iblis, yleyse, beni azginliga itmene karsilik, andolsun ki ben, onlar iin Senin dosdogru
yoluna oturacagim, sonra yine andolsun ki onlarin nlerinden, arkalarindan, saglarindan, sollarindan
onlara sokulacagim ve Sen, oklarini kendilerine verilen nimetlerin karsiligini deyenler
bulmayacaksin dedi.
(Araf/16, 17)




39,40
Iblis dedi ki: Rabbim! Sen beni, insanlari azdirmam iin yarattigin nedenle kesinlikle ben
de yeryznde, her seyi onlara ssleyecegim ve aritilmis kullarin hari onlarin hepsini kesinlikle
azdiracagim!
(Hicr/39, 40)



Iblis dedi ki: Su benden stn tuttugun su kisiyi grdn m? Yemin ederim ki, eger beni kiymet
gnne kadar ertelersen, pek azi disinda onun soyunu kendi buyrugum altina alacagim.
(Isra/62)


97
Kuranin Iblisin agzindan verdigi bu szlerden alinmasi gereken mesaj, Iblisin
btn gcyle dnyayi insana sevdirmeye alisacagidir. yle ki, bu isleviyle o insanlarin
zihninde ihtiraslar, tutkular olusturacaktir. Bu tutkular sayesinde insanlar arasinda
mcadeleler, rekabetler, yarismalar, bir birlerinden stn olma gayret ve abalari artacaktir.
Hayatin Allah'in koydugu llere uygun srmesi ve insanlarin sinanmasi iin insanin iinde
byle alternatif bir gcn/enerjinin olmasi lzimdir. Insan bu g sayesinde dilerse imani ve
taati, dilerse kfr ve isyani seebilecektir. Seebilmek robot olmamak demektir. Insanin Iblis
sayesindeki bu seiciliginin sonucunda Rabbimizin stnlk ifade eden Kahhr, Mntekm,
Adl, Dll, Sedid'l-ikb, Serul-hisb, Hfid, Rafi', Muizz, Mzill isim ve sifatlari; hifz, afv,
magrifet, rahmet, gnahlari rtme ve bagislama gibi ycelik sifatlari tecelli edecektir. Onun
iin Iblis yaratilmis ve kendisine byle bir mehil verilmistir.
Bu aiklamalarla Seytanin cennette dem ve esini nasil kandirmis olabilecegi,
dolayisiyla seytanin cennette ne isinin oldugu, Allah'tan baskasina secde edilemezken bizzat
Allah'in melekleri dem'e secdeye zorlamasi, meleklerin dem'e msrik olmadan nasil secde
ettikleri gibi konularda bir n bilgiye sahip olunmus olmalidir. Ayrica dem'e secde eden
meleklerin, dsnce yetisi disindaki enerjik gler ve dogadaki canli cansiz tm gler
oldugunu da vurgulayalim ve konuyu ilgin bir rnekle kapatalim: Bakara suresinin 248.
ayetinde, yk tasiyan manda, kz, esek, katir gibi hayvanlar melaike olarak ifade
edilmistir.

26-28. Ayetler:


26
Durum byleyken siz nereye gidiyorsunuz?
27,28
Bu, lemler iin;
sizden dogru gitmek isteyenler iin gtten bayka bir yey degildir.



Kur'an, inmeye basladigi dnemden itibaren gnmze kadar gelen zaman dilimi
ierisinde, tipki ilk indigi gnlerdeki gibi bir kisim muhataplari tarafindan esitli bahanelerle
siddetli yalanlamalara maruz kalmistir. Tarihin her dneminde hakikatin karsisinda Ebuleheb
ve yandaslari gibi inkrcilar hep olagelmistir. Ilah vahiy ve onu insanlara ulastiran
peygamberler yalanlanmis, bunlara inanmis olanlar da zaman zaman sert mdahalelerle
karsilasmislardir. Kendini yeterli grp azan insan ilah uyariya kulaklarini tikamis,
dolayisiyla Allah'a gvenip O'na iman eden kalbin duydugu hazdan mahrum kalmistir.
Allah, vahyi karsisinda duran ve gnderdigi peygamberlere ftursuzca saldiran bu tr
insanlari ok yakin ve aci bir azapla uyarmistir. Peygamberimizin gvenilir bir eli oldugunu
her firsatta dile getiren Kur'an, azginlari bekleyen aci azabin baslangici olan Kiyamet Gn
ile ilgili pek ok ayet iermektedir. Insallah sirasi geldike bu ayetler de grlecektir.

29. Ayet:


29
lemlerin Rabbi olan Allah, sizin dynmenizi, gt almanz
dilemeyince siz dileyemezsiniz.

Ayette yer alan -' - se fiili mteaddi [geisli] bir fiildir. Geisli fiillerin cmle
iinde tmlelerinin de bulunmasi lzim gelirken, yukaridaki cmlede byle bir tmle/meful
yer almamistir. Bu sebeple cmlenin tmleci konu akisina gre takdir edilmeli ve cmle bu
sekli ile tam olarak anlasilmalidir. Bylece hem Allah'in neyi diledigi, hem de kulun neyi
diledigi belirlenmelidir. Aksi halde cmle tam olarak anlasilmaz. Buraya kadar ki tahlillere
baktigimizda mesiet ile ilgili Mddessir suresinin 54- 56. Ayetleri bize rehber olacaktir:
98

54
Kesinlikle onlarin dsndg gibi degil! O, bir gt verici/dsndrcdr.
55,56
yleyse
dileyen onu dsnr, gt alir. Ve onlar, Allah'in diledigi disinda, gt alamazlar. O, sakindirmaya
ehildir ve affetmeye ehildir.
(Mddessir/54-56)


26. ayeti de dikkate aldigimizda cmlenin takdiri syle olabilir: lemlerin Rabbi
Allah size zgrlk vermeseydi; sizin kfir olmanz, myrik olmanz dilemeseydi, siz
kfirligi de myrikligi de dileyemezdiniz, dolaysyla da iyleyemezdiniz.
Dikkat edilirse ayette insanin dilemesi, [Insan suresinin 29-31. ayetinde de grlecegi
gibi] Allah'in dilemesine baglanmistir. Gerekten de Allah dilemedikten sonra hi kimse,
herhangi bir sey yapabilme irade ve gcne sahip degildir. Her trl n hazirligin yapildigi ve
gereklesmesi iin gerekli uygun kosullarin bulundugu nice plnin bosa ikmasi sika
karsilasilan bir durumdur. Bu demektir ki, hayalini kurdugumuz herhangi bir arzumuzun,
dsncemizin, plnimizin gereklesebilmesi ancak Allah'in dilemesiyle, ya da bir baska
deyisle ancak Allah'in izni ile mmkn olabilir. Eger Allah'in dilemesi/izni sz konusu
degilse, hayallerimiz iin harcanan zaman da, sarf edilen aba da bosunadir.
Ayette verilen mesaji iyi anlayabilmek iin ncelikle -,-- mesiet kavraminin
Kur'an baglaminda dogru anlasilmasi gerekir. Aksi takdirde birok noktada eliskiler ortaya
ikar, ikmaza girilir. Nitekim gemiste bu konuda birok grs ortaya atilmis ve bunun
sonucu olarak da Cebriye, Kaderiye, Mutezile, Esariye ve Maturidiye gibi birok
mezhep/ekol ortaya ikmistir. Mezhepler arasi tartismalari Kelm kitaplarinda birakip konuyu
sadece Kur'an'dan grenmek amaciyla dikkatimizi konunun daha iyi anlasilmasini
saglayacagina inandigimiz basliklar altinda topladigimiz ayetlere evirmeyi uygun buluyoruz.

Meset

-,-- Meset, Trkeye de aynen Arapa'daki anlamiyla gemis olan bir
szcktr. Szlk anlami Bir sey zerinde karar vererek onu yapmaya azmetmek olup --''
irade szcg ile es anlamlidir. Bu durumda nasil Irade Allah'in sifatlarindan biri ise,
Meset de Allah'in ilim ve kudret sifatlarindan baska ayri bir sifatidir. Ancak din gelenekte
Allah'in bu sifati belirtilirken Mesiet degil de daha ok Irade kullanilmis ve
kullanilmaktadir.
Irade sahibi bir varligin, elindeki seeneklerden birini tercih etmesi, elindeki
seeneklerden biri zerinde karar vermesi demek olan irade/meset sifati, Allah iin syle
ifade edilebilir: Meset, Allahin olabilecek veya olmayabilecek her seyi, diledigi zamanda
ve diledigi niteliklerde yapmasi veya yapmamasidir. Bu tanim, evrendeki olmus veya olacak
her seyin Allah'in dilemesiyle oldugunu ve olacagini, O'nun her dilediginin mutlaka olacagini,
dilemediginin ise asla olmayacagini bildiren su ayetlerle de Kur'an'dan destek almaktadir:

47
Meryem: Rabbim! Bana bir beser dokunmamisken benim iin ocuk nasil olur? dedi. Allah: yledir! Allah
diledigi seyi olusturur; O, bir ise karar verdigi zaman onun iin Ol! der, o da hemen olur dedi.
(l-i Imran/ 47)

82
Sphesiz ki O, bir seyi dilediginde, O'nun buyrugu/isi o seye Ol! demektir; o da hemen
oluverir.
(Ya Sin/ 82)

Allah Insanlara Inan zgrlg Tanimistir

99
Nitelikleri yukarida aiklanmaya alisilan llerde bir Mesiet/Irade sahibi olan Allah,
bu sifatindan kapasiteleri nispetinde insanlara da bahsetmis ve insanlara zgr iradeleri ile
seme hakki tanimistir. Inan zgrlgnn temeli Allahin bu konudaki mesietidir.
Herkese bilinen bir gerektir ki, insanlarin baskiyla bir seye inandirilmalari veya
inanmaktan vazgeirilmeleri mmkn degildir. Inan bir gnl isidir. Bundan dolayidir ki,
insanlarin ne kalplerine nfuz etmek, ne de beyinlerini kontrol etmek mmkndr. Inan
konusunda insanlari zorlamanin ikiyzl kimseler retmekten baska bir ise yaramadigi da
insanlik tecrbeleriyle sabittir. Ayrica -= cebr/zorlama ve baski imtihan esprisine de
aykiridir. O nedenle Yce Rabbimiz insanlari bu konuda zgr birakmistir. Bakara; 256, Hud;
15, 28, Kfirun; 6,Yunus; 99, Tegbn; 2, Kehf; 29, Zmer; 7, Zmer; 15, Fussilet; 40, Insan;
2, 3, Nahl; 9, Secde; 13, Maide; 48, Nahl; 93, Yunus; 108, Isra; 15, Nahl; 36, Sra; 20, Isra;
18, En'm 35, Rad 31, Suara 3, 4de grlebilir.

Saptiran da, Hidayete Erdiren de Sadece Allah'tir

Allah'in insani zgr biraktigi Kur'an ile tespit edildikten sonra, bir baska konunun da
iyi anlasilmasi gerekir. Bu, saptiran da hidayete erdiren de sadece Allah oldugu konusudur.
Zira Mesiet kavramini tm boyutlari ile incelememis olanlar, saptirma ve hidayet
konusunda yanilmakta ve dallet ve hidayetin herhangi bir esasa ve kurala bagli olmadigini,
Allah'in rasgele birilerini saptirdigini, kimilerini de rasgele hidayete erdirdigini ileri
srebilmektedirler. Oysa Allah'in durup dururken bir kimseyi saptiracagini iddia etmek,
Allah'a zulm yakistirmak olur ki, Allah hakkinda byle bir sey dsnlemez. Zaten konu
detayli arastirildiginda isin yle olmadigi anlasilacaktir. nce iki rnek verelim:

8
Onun iin, kt ameli kendisine ssl gsterilen sonra da onu gzel gren kisi mi? Sphe yok
ki Allah diledigini/dileyeni sasirtir, diledigine/dileyene de kilavuzluk eder. Onun iin canin onlara
karsi hasretlerle/ zntlerle sikilip gitmesin. Sphesiz Allah, onlarin yapmakta olduklarini ok iyi
bilir.
(Fatir/ 8)

(Benzer ayetler: En'm 39, Ibrahim 4, Nahl 93, Mddessir 31)

46
Andolsun ki Biz, aika ortaya koyan yetler indirdik. Ve Allah, dileyen kimseyi dosdogru
yola iletir.
(Nur; 46)

(Benzer ayetler: Bakara 142, 213, 272, En'm 88, Yunus 25, Hacc 16, Nur 35,
Kasas 56, Fatir 22, Zmer 23, Sra 13)

Grldg gibi, bu ayetlerde Allah'in kudret sifati ne ikarilarak her seye g yetiren
Allah'in diledigini saptirdigi, diledigini de dogru yola ilettigi ifade edilmistir. Ancak dikkat
edilirse bu ayetler rasgeleligi degil, bir seimi [mesieti/iradeyi] ifade ederler.
Dogru bakilirsa, Yce Allah'in saptirma ve hidayete erdirmeyi rasgele dilemedigi
Kuranda aika grlr:

Allah'in Hidayet Edecegi Kimseler

- Kendilerini degistirmek isteyenler (Ra'd 11, Enfal 3)
100
- Mminler (Muhammed 46, Meryem 76, Hacc 54, Tvbe 124, Ibrahim 27,
Mddessir 31, Hucurat 7, 8, Bakara 26, Enfal 2, Nahl 102, Nur 55, Zmer 23, Fetih 4,
Zariyat 55)
- Taguttan kainanlar (Zmer 17, 18)
- Allah'a ynelip O'na sarilanlar (Sra 13, Zmer 17, Ra'd 27, l-i Imran 101)
- Salih amelde bulunanlar (Sra 23)
- Fakirlere yardim edenler (Leyl 5-7)
- Cihat edenler (Ankebut 69)
- Sz dinleyip en gzeline uyanlar (Zmer 18)

Allah'in Saptiracagi Kimseler

- Kfirler (Mmin 74, Nisa 155, Tvbe 37, Nahl 107, Meryem 83, Mddessir 31)
- Ahirete inanmayanlar (Isra 45)
- Ayetlere inanmayanlar (Nahl 104)
- Zalimler (Ibrahim 27, Tvbe 109, En'm 129)
- Mnafiklar (Nisa 82)
- Fasiklar (Saff 5, Bakara 26, Maide 108, Tvbe 80, Mnafikun 6)
- Kalplerinde hastalik olanlar (Bakara 10, Tvbe 124, 125, Mddessir 31, Hacc 53)
- Mcrimler (Hicr 11-13)
-Dsnmeyenler, grenmeyenler (Tvbe 127, Rum 59, Yunus 100, A'rf 179)
- Dnya hayatini tercih edenler (Nahl 107)
- Haddi asanlar (Mmin 10, 12, 28, 34, Yunus 74, 20, 125-127)
- Kur'an'dan yz evirenler (Zhruf 36, 37)
- Allah'i unutanlar (Hasr 19)
- Cimriler (Tvbe 76, 77)
- Kibirliler (Mmin 35)
- Mstagniler (Leyl 8-10, Abese 5-7, Alak 6, 7)
- Zorbalar (Mmin 35, Ibrahim 13 16)
- Yalancilar (Zmer 3, Bakara 10, Tvbe 77, Nahl 36, Mmin 28, Leyl 8-10)
- Nankrler (Bakara 276, Hacc 38, Lokman 32, Sebe 17, Fatir 36, Kaf 24, Isra 27,
Zmer 3)
- Spheciler (Mmin 34)

Allah Evrendeki Her Seyin ve Her Isin Yaraticisidir

95,96
Ibrhm: Elinizle yonttugunuz seylere mi tapiyorsunuz? Oysaki sizi ve yaptiginiz seyleri
Allah olusturmustur dedi.
(Saffat; 95, 96)

102
Iste Rabbiniz Allah! O'ndan baska ilh yoktur. Her seyin olusturucusudur. yleyse, O'na
kulluk edin. O, hersey zerine belirli bir programa gre ayarlayan ve bu programi koruyarak,
destekleyerek uygulayandir.
(En'm/ 102)


16
De ki: Gklerin ve yerin Rabbi kimdir? De ki: Allah'tir. De ki: Allah'in astlarindan o
kendi kendilerine yarar saglamaya ve zarar vermeye gc olmayanlari yardimci, yol gsterici,
koruyucu yakinlar mi ediniyorsunuz? De ki: Hi kr ile gren bir olur mu? Ya da karanliklarla
aydinlik bir olur mu? Ya da Allah'a, O'nun gibi olusturan birtakimortaklar buldular da, bu
olusturma kendilerince birbirine benzer mi grnd? De ki: Allah, her seyin olusturucusudur. Ve
O, birdir, her seye stn ve kahredicidir.
101
(Ra'd/ 16)

62
Allah, her seyin olusturucusudur. O, her seyin belirli bir programa gre ayarlayan ve bu
programi koruyarak, destekleyerek uygulayanidir.
(Zmer; 62)

62
Iste, her seyin olusturucusu Rabbiniz Allah budur. O'ndan baska ilh diye bir sey yoktur. O
hlde nasil oluyor da dndrlyorsunuz!
(Mmin/ 62)


Btn bu ayetler, Allahin her seyin ve her isin asil yaraticisi oldugunu aika ifade
etmektedir. Bu Onun ilhliginin olmazsa olmaz geregidir. Su hlde dalleti yaratan da,
hidayeti yaratan da Allah'tir. Bu ikisinden [dallet ve hidayetten] herhangi birini isteyen ve o
ynde meyil gsteren ise kulun kendisidir.
Sonu olarak sunu syleyebiliriz: Hidayet ve dalletin Allah'a izafesi yaratma
aisindan, insana izafesi ise seme aisindandir.
Dogrusunu en iyi bilen Allah'tir



8 AL SURESI

[EN YCE]

SURESI






AL SURESINE GIRIS

Sebbih suresi de denilen A'l suresi, inis sirasina gre sekizinci, Mushaf tertibine gre
seksen yedinci siradadir. Mekke'de inmistir.
Bir nceki sure olan Tekvir suresinde;
- Peygamberimizi engellemek isteyen Ebuleheb ve yandaslarinin bu girisimlerini
etkisiz kilmak iin kiyamet ve mahser sahneleriyle uyarilar yapildigi,
- Peygamberimizin Allah katinda ok itibarli oldugu,
- Dogruya gitmek isteyenler iin bir yol gsterici ve gt olan Kur'an'in Muhammed
(as)'in kendi sz olmayip eli sifatiyla; allain kendisine vahyettiklerini Allah adina
syledigi szlerden olustugu ve dolayisiyla zerinde tartisilmamasi gerektigi grenilmisti.
Rabbimizin sifatlarindan birka tanesinin n plna ikarildigi Al suresinde ise
peygamberimizin egitimine devam edilmekte, bunun yani sira insanlara uyarilar yapilip
gtler verilmektedir.





102
8/ A'L [EN YCE] SURESI

Rahman ve Rahm Allah adina.

Ayetlerin meali:

1-5
Oluyturup dzene koyan, lmlendirip sonra yol gsteren, otlag
karp sonra da onu kapkara bir sel atg hline getiren Rabbinin yce adn
temize kar.
6-8
Bundan byle sende bilgi birikimi saglayp onu baykalarna
ulaytrtacagz sonra da sen unutmayacaksn/ terk etmeyeceksin. Ancak Allah
dilerse baykadr. Kuykusuz ki O, ag da bilir, gizliyi de. Ve sana En Kolay
Olan/ seni en ok mutlu edecek olan yeyleri kolaylaytracagz.
9,10
Bundan dolay sen hemen gt ver, eger gt yarar saglyorsa/
saglayacaksa; saygs olan gt alacaktr.
11
En mutsuz olacak olan kiyi de
ondan kanacaktr.
12
O kiyi, en byk ateye yaslanacaktr.
13
Sonra onun iinde
ne lecek ne de hayat bulacaktr.
14-17
Arnan, Rabbinin adn anp da salt eden; ml ynden ve zihinsel
adan destek olan; toplumu aydnlatmaya alyan kimse kesinlikle kendini
kurtarmytr. Fakat siz yu basit dnya hayatn tercih ediyorsunuz. Oysa hiret
daha hayrl ve devaml kalcdr.
18,19
Sphesiz bu kurtuluy reetesi, ilk sahifelerde; brhm ve Ms'nn
sahifelerinde vard.





Ayetlerin Tahlili

1 - 5. Ayetler:


1-5
Oluyturup dzene koyan, lmlendirip sonra yol gsteren, otlag
karp sonra da onu kapkara bir sel atg hline getiren Rabbinin yce adn
temize kar.

Bu ayetlerde, Rabbimizin bazi sifatlari ile birlikte Onun yce adinin tesbih edilmesini
bildiren bir emir vardir:
Rabbinin yce adn temize kar.

Ayetin asil mesajinin odaklandigi tesbih szcg ile ilgili aiklamalara girmeden
nce bir hususa deginmekte yarar vardir. Bu husus, ayette geen Yce sifatinin Rabbe mi,
yoksa Rabbin adina mi yneltildigidir. Cmle yapisi olarak bu sifatin Rabbe ait oldugunu
sylemek yanlis degildir. Bu takdirde ayetin Yce Rabbinin adini tesbih et seklinde
evrilmesi gerekir. Ancak asagida daha ayrintili olarak aiklanacagi gibi, Rabbimizi bir takim
yanlis ve irkin yakistirmalardan arindirmak ve Onu yceltmek, Rabbimizin sifat ve
isimlerini arindirmak ve yceltmek yolu ile yapildigindan, biz de tercihimizi Yce sifatinin
Rabbimizin adlarina ynelik oldugu yolunda kullandik.
_,--- Tesbih kelimesinin szlkte hava veya suda hareket etmek, geip gitmek,
yzerek uzaklara gitmek anlamina gelen _-- sebh kknden tremis bir kelime oldugu,
103
Kur'an'daki anlaminin da Allah'i O'na yakismayan seylerden uzak tutmak, Allah'i yceltmek,
O'nun her trl kemal sifatlarla donanmis oldugunu iyi kavramak ve bunu her vesile ile ilan
etmek oldugu Kalem suresinin 29. ayetinin tahlilinde belirtilmisti.
_,--- Tesbih, en zl ifadeyle, yaratani tm nitelikleriyle tanimak ve tanitmak
demektir. Bu nedenle; Tesbihin Ebu Hreyre'den gelen ve namazlardan sonra otuz kere
Sbhanellah demeyi neren rivayet de dahil, otuz lk veya doksan dokuzluk imameli
tespihlerle Allahin adinin tekrarlanmasiyla herhangi bir alkasi yoktur. Daha ayrintili bilgi
Kaf suresinin tahlilinde verilecektir.

Ismin Tesbihi

Bir ismi _,--- tesbih etmek [noksanliklardan uzak tutup yceltmek] demek,
aslinda o ismin sahibini tesbih etmek demektir. nk bir ismin sahibinin yceligi ve
kutsalligi, o ismin yceligi ve arinmisligi ile ifade edilir. Bir kisim limler Isim ile sahibi
aynidir demislerse de, ismin arindirilmasindaki maksadin o ismin szlk anlamlarinin degil,
o sifat ve isimlerin sahibinin arindirilmasina ynelik oldugu hepsi tarafindan kabul edilmistir.
Dolayisiyla ismin tesbih edilmesinden maksat, kendisine yakismayan isim ve sifatlarin
Rabbimizden uzak tutulmasi ve adina srlms karalarin temizlenmesidir.
Ilk dnem Kuran bilimcilerinden olan Zemahseri, ismin tesbihini syle aiklar: Yce
Allah'in ismini tesbih etmek demek, Allah hakkinda dogru olmayan sifatlari O'na yakistirmak
ve Allah'i bir seye benzetmek gibi, onun isimlerini inkr etmeye gtren manalardan onu uzak
tutmak, o ismi hafife almak ve saygi disinda bir maksatla anmaktan sakinmaktir.
35


Kur'an'in indigi dnemde Araplar arasinda:
- Meleklerin Allah'in kizlari oldugu,
- zeyir'in ve Isa'nin Allah'in oglu oldugu,
- Bazi melek ve putlarin Allah'a yaklastirici oldugu,
- Cinler ile Allah arasinda bir nesep [soy bagi] iliskisi bulundugu
gibi yanlis ve sama inanislar yaygindi.
O gnden sonra da Allah adina, cahili dnemin binlerce kati, Kuranda olmayan birok grs
ve anlayis uydurulmustur. Bu nedenle; ismin tesbihi emri ile yapilmasi gereken, bu tarz
inanlari yansitan isim ve sifatlarin Rabbimizin isim ve sifatlari arasindan derhal ikartilip
atilmasidir.


ki O, yaratti

O, her seyin yaraticisidir. Allah, her seyden nce, yaratma fiili ve yaratici olma
sifatiyla bilinir. Kusku yok ki, yaratan [Hlik], yaratilan mahlktan yksek ve stndr.
Allah, yaratilanlarda bulunan imkn [olurluk-olmazlik], sonradan olma ve bir illete ihtiya
duyma gibi noksan sifatlardan uzaktir. Dolayisiyla yaratici ile yaratilmis olanin isim ve
sifatlari karistirilmamali, yaraticinin ismi her seyden stn tutulmalidir. Bylelikle ismi tesbih
edilerek Yce Allah her trl eksiklikten uzak tutulmalidir.

ve sonra dzene koydu,


35
(Ze Mahseri; el Kessaf)

104
Evet, Yce Yaratici yaratti ve yarattiklarini esitli sekiller iinde fiziksel ve zihinsel
donanimlarla dzene koydu. Sadece basit bir yaratma ile birakmadi, birok yaratislar yapti.

ve O, takdir etti ve hidayet etti,

Insanoglunun anlayabildigi ya da henz kavrayamadigi, bilmedigi tm sistemler,
atomdan gezegenlere kadar tm evrenin dzeni, Rabb'in sonsuz iradesinin tecellisidir O,
yarattigi her seye sonsuz ilim ve iradesi ile bir - kader [l] tayin etmektedir. Yaratilmis
olan tm canlilar, kendilerini kusatan fiziksel, kimyasal ve biyolojik yasalarla i ie
bulunmakta, cinsleri, trleri, zellikleri, yapabildikleri ve yapamadiklari isler, yasam sartlari
ve yasam sreleri bakimindan degisik sinirlara ve llere tabi bulunmaktadir. Ayni evrensel
yasalar cansiz varliklari da ihata etmekte, mahiyet ve biim itibariyle birbirlerinden farkli
zellikler gsteren tm yaratilmis cansiz varliklar da islevlerini Yaraticinin evrene koydugu
lye gre srdrmektedir.
Yaratilanlarin hepsi de, gerek kendilerine verilmis olan dogal zellikleriyle, gerekse
disaridan gelen etkilerle ortaya ikan zellikleriyle, Yaratici tarafindan kendilerine belirlenen
islev ve amalara ynlendirilmislerdir.

ve O, otlagi ikardi,

Naziat suresinin 27-33. ayetlerinde Oluturulua siz mi daha
etinsiniz yoksa gk m? Gg, Allah yapti; boyunu ykseltti, sonra da onu dzene
koydu, gecesini karartti ve iigin parlakligini ikartti. Ve ondan sonra, sizin ve
hayvanlariniz iin bir yararlanma olmak zere yeryzn dedi/ yeryznden
suyunu ve otlagini ikardi, daglari da demirledi/saglam bir ekilde yerletirdi
buyrulmustur. Yce Allah, ilh kudreti ile insanlarin ve hayvanlarin faydalanip
yararlanmasi iin meralari, yaylalari, agalari, ormanlari, meyveleri taptaze yetistirip
ikarmistir. Otlak, o aglarda geimlerini genellikle hayvancilikla saglayan Araplar
aisindan hayat neme sahip bir kavramdir. Insanlarin geimlerini saglayan
hayvanlarin varligi ancak otlak ile mmkndr. Dolayisiyla bu ayet, varliklarini
otlaklar sayesinde srdren Araplara, o otlaklari da ikaranin Allah oldugunu
bildirmektedir.

sonra da onu kapkara bir sel atigi haline getirdi.

Ayette geen -'`= Gus kelimesi kusma anlamina geldigi gibi, lgat ve tefsirlere
gre sel suyunun otlaklardan srkledigi ve derelerin etrafina firlattigi ot, p, yaprak ve
kpkten olusan karisim anlamina da gelmektedir. Ayette Allah'in otlaklari, agalari,
ormanlari kurutacagi, nce hayat verdigi gibi sonra da ldrecegi anlatilmaktadir.
Ayeti, Allahin otlari-bitkileri yeraltinda baskalasarak kmr ve petrol gibi fosil
yakitlara dnstrdgg seklinde anlamak mmkndr. Bu hususla ilgili bir yaziyi
aktariyoruz:

Petrol, daha ok egrelti ve algler gibi yeilliklerin [otlagin] kaya tabakalari arasinda eitli
bakteri ilemleri grmesiyle ve uzun bir zaman srecinin gemesiyle olumutur. Gnmzde petroln
temel kaynaginin organik maddeler oldugu kabul edilmektedir. Insan yaratilmadan nce yaratilan
otlaklar, Dnya'nin ekolojik dengesindeki ilevlerinin yani sira, ileride petrole dnmek zere de
grevlendirilmitir. Organik kalintilar deniz yataginda milyonlarca yil boyunca rm ve geriye
yalnizca yagli maddeler kalmitir. Yagli maddeler amur altinda kalmi ve zamanla amur sikiip
kaya katmanlarina, alttaki yagli maddeler de petrole dnmtr. Petrol aynen ayette getigi gibi
105
'sel suyu' zelligini gstermektedir. ogunlukla petrol, olutugu yerden baka yerlere g etmitir.
Yani petrol olutugu yerin dibine direkt ken bir yapida degildir. Petrol, bir sel suyu gibi hareket
eden, g eden, gzeneksiz sert kayalarla karilainca da oralarda toplanan bir yapiya sahiptir.
Kisacasi petrol, ayetlerde getigi gibi; 1- Bitki gibi organik madde kkenlidir. 2- Siyahimsi bir
renktedir. 3- Sel suyu gibi hareket eder. Petrol aginin balamasi ile petroln kullanildigi alanlar
srekli artmitir. Allah bu maddenin iine yle kimyasal zellikler koymutur ki, bu madde ilenerek
yeni yapilarda, yeni kiliklarda hayatimi:in farkli ynlerinde bize hizmet eder. Bir otun rmesiyle
balayan hikye, yerin altinda sel gibi akan petrol yataklariyla, ya da bir deterjanla, bir tirtle, bir
tirnak cilsiyla devam etmektedir. Kur'an'in A'l suresinin 4. ve 5. ayetlerinde petrole iaret
edilmektedir. Bunlardan nceki ayette ise, Allah'in her eyi bir lye bagladigi, her eye bir dzen
koydugu vurgulanir.
36


6- 8. Ayetler:


6-8
Bundan byle sende bilgi birikimi saglayp onu baykalarna
ulaytrtacagz sonra da sen unutmayacaksn/ terk etmeyeceksin. Ancak Allah
dilerse baykadr. Kuykusuz ki O, ag da bilir, gizliyi de. Ve sana En Kolay
Olan/ seni en ok mutlu edecek olan yeyleri kolaylaytracagz.

Klsik mfessirlere gre bu szler zel olarak peygamberimize yneliktir ve Allah'in
diledikleri hari ondan hibir seyin unutturulmayacagini bildirmektedir. Muhammed Esed'in
de belirttigi gibi, Allah'in diledigi seklindeki istisna mfessirleri sikintiya sokmustur. nk
peygamberimize Kur'an'i vahyeden Allah'in ona Kur'an'in herhangi bir kismini unutturmak/
terk ettirmek isteyecegini dsnmek pek makul degildir. Bu nedenle ilk dnemlerden
gnmze kadar bu konuya tatminkr olmayan birok aiklama getirilmistir.
Ancak yukaridaki pasajin grnste peygamberimize hitap etmesine ragmen, genel
olarak insana ynelik oldugu ve Alak suresinin ilk bes ayetini ieren ilk vahiydeki Allah'in
insana bilmedigini grettigi ifadesiyle baglantili oldugu kabul edilirse, sz konusu yorum
zorlugu ortadan kalkar.
Burada, insani yaratis amacina uygun olarak sekillendiren ve ona dogru yolu
gsterecegini vaat eden Allah'in, ona [insana] insanligin biriktirecegi, kaydedecegi ve
ortaklasa hatirlayacagi bilgi unsurlarini elde etme yetenegi verecegi, dolayisiyla gretecegi
bildirilmektedir. Ancak; insana gretme gc olan Allah'in, grettiklerini unutturabilme
gcnn de oldugu sphesizdir. Mesel Allah, insanlik iin gereksiz veya yararsiz hle gelmis
bilgileri unutturabilir ya da terk ettirebilir.



8. ayetteki ,-,'' el-ysra/en kolay olan sey ile ilgili hayirdir, mutluluktur, rahat
yasamdir diye farkli yorumlar yapilmistir. Ancak el-ysra szcgnn yapisal anlami
dikkate alindiginda bu yorumlar yetersiz kalmaktadir. Szcgn tam anlami Her seyden daha
kolay olan demektir. Bu anlam, kendisinden daha kolay hibir seyin olamayacagi zirve bir
kolayligi ifade eder. Byle bir kolaylik ancak cennet yasami olabilir. Buna gre ayetin manasi
Biz ona cennet iin her kolayligi saglayacagiz demektir.


36
(Kuran arastirmalari gurubu; Kuran hi Tkenmeyen Mucize)


106
9, 10. Ayetler:


9,10
Bundan dolay sen hemen gt ver, eger gt yarar saglyorsa/ saglayacaksa;
saygs olan gt alacaktr.

Yani, oku, unutma da hatirlat, Kur'an'in ierdigi hkmleri ve bilgileri insanlara
ulastirip greterek vaaz ve nasihat et, dsndr ki, herkes iin olmasa bile muhakkak faydasi
olur.
Tefsircilerin hemen hepsi, buradaki sart cmlesinin herhangi bir baglayiciligi olmadigi
grsndedir. Yani yapilacak hatirlatma, verilecek gt sadece bunlardan fayda greceklere
degil, peygamberimizin asl grevi geregi istisnasiz herkese ynelik olacaktir. Ya da herkesin
bu gt ve hatirlatmadan yararlanmasi zorunlu olmayip Allah'in insana bahsettigi zgr
iradenin bir sonucu olarak sadece isteyenin yararlanabilmesi sz konusudur. Bu durum ise
peygamberimizin grevini bir dereceye kadar hafifletmektedir. Nitekim Yunus suresinin 99.
ayetindeki Rabbin dileseydi yeryzndekilerin hepsi inanirdi. yleyse sen mi halki
inanmalari iin zorlayacaksin? ifadesi ile belirtildigi gibi, peygamberimizin grevi insanlari
ikna etmek degil, sadece teblig etmektir.
Diger taraftan, bu sart cmlesiyle aik ve dzgn bir gdn mutlaka faydali olacagi
vurgulanmaktadir. gde muhatap olanlarin bundan faydalanmak isteyip istememeleri ayri
bir konudur. Ayet, gt ver, nk gdn bir faydasi oldugu muhakkaktir seklinde bir
ngry belirtmektedir. gt vermekle ilgili ok arpici bir rnek ileride, Abese suresinde
grlecektir.



Hasyet

,-= Hasyet szcgnn Trkeye basit korku anlamindaki -,= havf
szcgyle esanlamli olarak evrilmesi yanlistir. Hasyet, bilgi ve idrakin bir sonucu olarak
ortaya ikan hayranlik ve sayginin dogurdugu bir hasret kalma, uzak dsme korkusudur. Bu
ynyle kesinlikle basit korkuya benzemez. Nitekim Ra'd suresinin 21. ayetinde her iki
szck de farkli anlamlarda kullanilmistir:

19-24
Peki, sphesiz Rabbinden sana indirilenin gerek oldugunu bilen kimse, kr olan kimse
gibi midir? Sphesiz ancak kavrama yetenekleri olan kisiler;
Allah'a verdigi szleri yerine getiren ve antlasmayi bozmayan,
Allah'in birlestirilmesini istedigi seyi; iman ve ameli birlestiren,
Rablerine saygiyla, sevgiyle, bilgiyle rperti duyan ve hesabin ktlgnden korkan kisiler,
Rablerinin rizasini kazanmak arzusuyla sabretmis,
salti ikame etmis [ml ynden ve zihinsel aidan destek olma; toplumu aydinlatma kurumlari
olusturmus, ayakta tutmus],
kendilerine verdigimiz riziklardan gizli ve aik Allah yolunda harcamis
ve irkinlikleri gzelliklerle ortadan kaldiran kisiler gt alip dsnrler. Iste onlar, bu yurdun
kibeti; adn cennetleri kendilerinin olanlardir. Onlar, atalarindan, eslerinden ve soylarindan slih
olanlar Adn cennetlerine gireceklerdir. Grevli gler/ haberci yetler de her kapidan yanlarina
girerler: Sabretmis oldugunuz seylere karsilik size selm olsun! Bu yurdun sonu ne gzeldir!
(Ra'd; 19-24)


Ayetteki +- ,-=, yahsevne ibaresi hasyeti [hayranlik ve saygi duyup ondan
uzaklasmaktan korkmayi], ,'=,, yehfne ibaresi ise bilinen sade ve basit anlamli
korkuyu ifade etmektedir.
107
Havf denen basit korku duygusu bir yaradilis zelligi olarak herkeste var olmasina
karsilik, ierdigi saygi ve hayranlik duygulari ancak aba gsterilerek elde edilebilen hasyet
duygusu herkeste olmaz. Basit korkuya [havfa] kapilan kisi, korktugundan uzak durmaya
alisir. Mesel: Atesten korkan atesin yanina yaklasmaz, hastaliktan korkan hasta olmamak
iin gerekli tedbirleri alir, cehennemden korkan isyan etmez, dsmanindan ya da vahs
hayvandan korkan onlarla karsilasmamaya, onlara yaklasmamaya gayret eder. Ama hasyet
sahibi yle degildir. O, hasyet duyduguyla hep yakin olmayi arzular. Ondan uzak kalmaktan
korkar. Ona derin bir sevgi, saygi ve hayranlik duyar. Onun darilmamasi, gcenmemesi iin
gayret eder. Daima kendisini ona sevdirmeye, begendirmeye alisir.
Hasyet, havf gibi yaradilistan gelen bir duygu degildir. Hasyet duygusu sonradan
olusur. Bilgi ve idrake dayanir, bilgi ve idrak ile dogru orantilidir.
Hasyet hakkinda Kur'an'daki rneklerden bazilari asagidadir:

28
Insanlardan, diger canli varliklardan ve davarlardan da byle trl trl renkte olanlar vardir.
Kullari arasinda Allah'tan ancak bilginler saygiyla, sevgiyle, bilgiyle rperirler. Hi sphesiz Allah
ok gldr, ok bagislayicidir.
(Ftir; 28)


Ayette Kasr sanati yapilmistir. Ancak bilgi sahiplerinin Allah'a karsi hasyet
duygusuna sahip olduklari ifade edilerek onlarin bilgileri sayesinde Allah'i bilgisizlerden daha
iyi taniyip idrak edecekleri, O'nun gc karsisinda sonsuz bir hayranlik ve saygi duyacaklari
anlatilmak istenmistir. Gerekten de, atomun iini gren bir fizik bilgini, maddenin
yapisindaki akil almaz incelikleri bilen bir kimyaci, hcrelerin yapisini iyi bilen bir biyolog,
tm evreni incelemeye alisirken sonsuz ahenkleri kesfeden bir astronomi veya astrofizik
uzmani ile siradan bir kimsenin Allah'i idraki ve Allah'a karsi duydugu saygi ve hayranlik
ayni degildir.
Allah'in sonsuz gcn ve programini [Rabb olma zelligini] gren ve bilen bilginler,
hissettikleri saygi ve hayranliktan dolayi Ona uzak kalmaktan da, saygisizlik etmekten de
korkarlar.
Allah'a saygi ve hayranlikta peygamberler ve melekler n plndadirlar. Zira onlarin
Allah'i tanima ve idrakleri, baskalarinin tanimasindan daha ileri dzeydedir.

38,39
Allah'in kendisine farz kildigi seyde Peygamber zerine, daha nce gelip geen kimselerde;
Allah'in verdigi elilik grevini teblig eden, O'na saygiyla, sevgiyle, bilgiyle rperti duyan ve
Allah'tan baska kimseye saygiyla, sevgiyle, bilgiyle rperti duymayan kimselerle ilgili Allah'in
uygulamasi olarak bir glk yoktur. Allah'in emri, ayarlanmis, belirlenmis bir kaderdir. Hesap
grc olarak Allah yeter.
(Ahzab/ 38, 39)


57-61
Sphesiz Rablerine duyduklari derin hayranlik ve saygi sonucu O'ndan uzaklasma
korkusundan tir tir titreyen su kimseler, Rablerinin yetlerine inanan kimseler, Rablerine ortak
tanimayan kimseler, sphesiz kendileri, Rablerine dnecekler diye verdiklerini kalpleri rpererek
veren kimseler; iste onlar, iyiliklerde yarisanlardir ve iyilikler iin nde gidenlerdir.
(Mminun; 57-61)


26-28
Ve onlar: Rahmn [yarattigi btn canlilara dnyada oka merhamet eden Allah], ocuk
edindi dediler. Rahmn, bundan ariniktir. Aksine onlar armaganlar verilmis kullardir. Onlar, O'nun
sznn nne geemezler; onlar, yalniz O'nun emriyle is yaparlar. O, Rahmn'in ocuklari
saydiklari seylerin nlerinde olani ve arkalarinda olani bilir. Ve onlar, O'nun hosnut oldugu
108
kimselerden baskasina yardimda/destekte bulunmazlar. Bununla birlikte onlar O'na duyduklari derin
saygi ve sevgiden dolayi ondan uzaklasma korkusundan tir tir titrerler.
(Enbiya/ 26- 28)

Iste, Islm'daki Allah korkusu bu hasyet duygusudur, siradan bir korku degildir.
Surenin 10. ayetinde gt alacaklari belirtilenler de bu zellige sahip olanlardir. Bu
zellikteki kimseler, Ibrahim suresinin 52. ayetinde de Ull-elbab [akil ve vicdani temiz
olanlar] olarak nitelenmislerdir.
Hasyet konusu ile ilgili olarak su ayetlere bakilabilir: Ya Sin 11, Naziat 45, Ta Ha 3,
44, Enbiya 49, Fatir 18, Kaf 33, Maide 44, 52, Tvbe 18, Nur 52, Beyyine 8, Zmer 23,
Ahzab 37, Bakara 74 ve Hasr 21.

11-13. Ayetler:


11
En mutsuz olacak olan kiyi de ondan kanacaktr.
12
O kiyi, en
byk ateye yaslanacaktr.
13
Sonra onun iinde ne lecek ne de hayat
bulacaktr.

Bu ayetlerde hem cehennemin srekliligi, hem de azaba karsi herhangi bir
bagisikliligin olmayacagi vurgulanmaktadir.
Kimlerin cehenneme girecegi, cehennemin srekliligi ya da geiciligi gibi konular
ilerideki surelerde detayli olarak gelecektir.

14- 17. Ayetler:


14-17
Arnan, Rabbinin adn anp da salt eden; ml ynden ve
zihinsel adan destek olan; toplumu aydnlatmaya alyan kimse kesinlikle
kendini kurtarmytr. Fakat siz yu basit dnya hayatn tercih ediyorsunuz.
Oysa hiret daha hayrl ve devaml kalcdr.

Kendini fenaliklardan kurtarip tezkiye edenler kesinlikle mutluluga ereceklerdir.

Islm dininin temel unsurlarindan olan -,'' Zektin szck olarak kk olan
, = zkv/, reme ve artma, aritma demektir. Meyve ve tahil cinsinden
Allahin verdigi; artip ogalan her seye -' zek denir. Bu kkn trevlerinden
olan -,'' Zekt szcg, _`- Salh; bir seyin en iyi, en temiz, en dzgn
hali demektir. Malin zekti demek, malin temizlenmesi, saf; ari-duru hale
getirilmesi demektir.
37

Bu szcgn mastarlarindan olan ,-'' tezkiye, Temizlemek, gelistirmek,
feyizlendirmek, bytmek ve temize ikarmak demektir. Bir Kuran kavrami
olarak tezkiye, nefsini temizlemek, onu sirk, gnah, nifak [ikiyzllk], rics
[pislik], cehalet, kt duygular ve benzeri seylerden temizlemek, ona itaati ve
takvayi [Allahin korumasi altina girmeyi] gretmek demektir. Bu anlami, su
ayetlerde grmekteyiz.


37
(Lisanl Arab, Tacl Arus; zkv mad)

109
14-17
Arinan, Rabbinin adini anip da salt eden; mali ynden ve zihinsel aidan destek olan;
toplumu aydinlatmaya alisan kimse kesinlikle kendini kurtarmistir. Fakat siz su basit dnya
hayatini tercih ediyorsunuz. Oysa ahret daha hayirli ve devamli kalicidir.
(Al/1417)

14-16
Iste bu nedenle, yalanlayan, yz eviren, en ok mutsuz olacak olan kisiden baskasinin
girmedigi, alevlendike alevlenen bir atese karsi Ben sizi uyardim.
17-21
Kimseden karsilik beklemeden, sadece Yce Rabbinin rizasini umarak, arinmak iin malini
veren oka Allah'in korumasi altina girmis kisi ondan uzak tutulacaktir. Ve yakinda o kisi,
kesinlikle hosnut olacaktir.
(Leyl/1421)

1-10
Kurn'i ve onun yaydigi sosyal aydinligi, Kurn'i izleyen eli ve mminleri, Kuran isigi
ile aydinlanan toplumlari, Kuran isigindan yoksun kalan toplumlari, bilginleri ve bilginleri ycelten
bilgileri, kara cahilleri ve kara cahilleri bu hle getiren ilke ve anlayislari, benligini bulmus kimseleri
ve benlik bulduran etmenleri ki O, ona takinlik yapma ve kendini koruma igdlerini/gnah
ileme ve Allah'in korumasi altinda olma yeteneklerini ilham etti kanit gsteririmki, benligini
arindiran gerekten kurtulmustur. Onu bilerek reddedende kesinlikle zarara ugramistir.
(Sems/ 110)

Insanin nefsini arindirmasi ancak iman etmesi ve salihti islemesi ile mmkn
olan bir durumdur. Kisiyi kirleten, kfr ve sirktir. nk sirkin necis [pislik],
msrikin de neces [pis] oldugunu Kuran bildirmektedir (Tvbe 28). Iman sahibi
olan kiside imanin disa yansimasi olan takva ortaya ikacak ve her ynyle
tertemiz bir nefs sz konusu olacaktir. Inansiz bir kimsede ise inansizliginin
disa yansimasi olan fcur ortaya ikacak ve her trl sosyal pisligi barindiran bir
nefs sz konusu olacaktir.

31,32
Gklerde ne var, yerde ne varsa; yaptiklariyla ktlk sergileyenleri cezalandirmasi,
iyiletiren-gzelletiren kimseleri; bazi kk srmeler diinda gnahin byklerinden ve
igrenliklerden ekinip kainan kimseleri de En gzel ile dllendirmesi iin Allah'indir. Hi
kukusuz, senin Rabbin bagilamasi geni olandir. Sizi, hem topraktan oluturdugu zaman, hem de
annelerinizin karninda ceninler hlinde bulundugunuz zaman, en iyi bilen O'dur. O hlde
nefislerinizi temize ikarmayin. Allah'in korumasi altina girmi kimseyi O daha iyi bilir.
(Necm/31,32)


15. ayetinn orijinalinde geen _

'- sall szcg ile ilgili kisa bir aiklama Alak


suresinde verilmistir.

16. Ayetteki Fakat siz yu basit dnya hayatn tercih ediyorsunuz diye bir uyari
yapilmistir. Yani, Fakat siz ey gafil insanlar, temizlenmeye alisarak kurtulusa erecek
yerde, yle yapmiyorsunuz da o kurtulusa her seyi tercih ederek basit hayati, dnya hayatini
istiyorsunuz. Onun ssn, yemesini-imesini, kadinlarini, lezzetlerini ne aliyor, bunlara
ncelik taniyor, bunlarla mesgul olmaktan ve o yolda mal harcayip tketmekten
hoslaniyorsunuz da ahirette esenlik ve mutlulugu hazirlayacak temiz ve gzel amelleri arkaya
atiyorsunuz.
Kur'an'da birok yerde geen el-haytd-dnya tamlamasi, meal ve tefsirlerin
ogunda Trkeye dnya hayati olarak evrilmistir. Yapilan bu eviri insanlarin
yeryznde yasadiklari hayat olarak anlasildigi ve bu nedenle de yanlis anlamaya yol atigi
iin hatali bir eviridir. Buradaki dnya szcg, zerinde yasadigimiz gezegen olan Dnya
degil, Arapa'da en asagi, en ad, en basit anlamlarina gelen bir sifattir. Dolayisiyla bu
tamlama da bir isim tamlamasi degil, bir sifat tamlamasidir. Bu noktalar gzetilerek dogru
110
evrildiginde, el-haytd-dnya ifadesinden, ne kadar ihtisamli olursa olsun, yeryzndeki
hayatin en asagi, en ad, en basit oldugunun vurgulandigi anlasilacaktir.



Insan psikolojisi, para, mal, mevki, shret gibi ancak lme kadar elde kalabilen
kazanimlar konusunda olduka tatminsizdir. Hele bu insan ahirete inanmiyor da hayatini
sadece bu dnyadaki varligindan ibaret saniyorsa, hissettigi tatminsizlik de yerini daha derin
bir huzursuzluga birakacaktir. nk giderek lme yaklasma duygusu ona daha fazla
tatminsizlik getirecek, nceden belirlenen hedefler gereklestike yeni ve daha yksek
beklentilere kapilacaktir. Elindekileri muhafaza etmek iin hep ktmser senaryolar retecek
ve ona gre nlemler almaya alisacak, elde edilemeyen beklentiler ise giderek istirapli birer
hayal kirikligina dnsecektir.
Oysa ahirete inanci olan insan, gerek basarinin Tegabn suresinin 16. ayetinde
bildirildigi gibi, nefsin bencillik ve cimriliginden korunmak oldugunu bilir ve para, mal,
mevki, shret gibi geici basarilarin bile yok edemeyecegi tatminsizlik hastaligina
yakalanmaz. Dolayisiyla tatminsizligin insani adim adim srkledigi huzursuzluk ukuruna
da dsmez. Hatta bu dnyada sikinti ve znt ekse bile mitsizlige dsmez, ktmserligin
batakligina saplanarak psikolojisini bozmaz. nk byle bir insanin temel amaci dnyada
birakip gidecegi geici tatmin vasitalari saglamak degil, Allah'in rizasina ulasarak srekli
kalici olan kazanimlar elde etmektir.

18, 19. Ayetler:


18,19
Sphesiz bu kurtuluy reetesi, ilk sahifelerde; brhm ve
Ms'nn sahifelerinde vard.

Ahiretin dnyadan daha hayirli ve devamli oldugu, daha nceki peygamberlere
verilmis olan sahife ve kitaplarda da vaat edilmistir.

Yukarida belirtilen vaat, zellikle de Ibrahim (as) ve Musa (as)ya indirilen
vahiylerde de yapilmisti. Bu iki peygamber ve sahifeleri sadece gemis vahiylerin birer rnegi
olarak verilmis ve bylece insanoglunun din tecrbesinin devamliligi ve btn peygamberler
tarafindan teblig edilen temel hakikatlerin ayni olusu geregi bir kez daha vurgulanmistir.
Tekil hali sahife olan ve lfzen [bir kitabin] yapraklarini veya kagit tomarlarini
gsteren -=- suhuf szcg, en genis anlamiyla kitaptaki her bir necmin [vahy
parasinin] yazili oldugu nesneyi belirtmektedir.
Ileride grlecegi gibi, Necm suresinin 36-54. ayetlerinde, Ibrahim ve Musa'nin
sahifelerinde bulunanlardan somut rnekler verilmistir.
Dogrusunu en iyi bilen Allah'tir


9 LEYL SURESI

[GECE]

SURESI



111
LEYL SURESINE GIRIS

Adini birinci ayetteki el-Leyl szcgnden alan sure, Mekkede 9. sirada inmistir.
Daha nce inen sekiz surede genellikle ahiret inanci zerinde durulmus ve bu inanca
sahip olmayanlar cehennem ile tehdit edilmisti. Rabbimizin benzer uyarilari bu surede de
devam etmektedir. Ancak bu uyarilar insanlarin ahiretle ilgili tutumlarindan dnyadaki
davranislarina dogru ynelmeye baslamis ve detaylandirilmistir.

Surenin Inis Sebebi

Surenin inis sebebi hakkinda bir ok rivayet ortaya atilmis ve zellikle 17-20.
ayetlerinde tasvir edilen karakter zellikleri, Ebu Bekir, Ali, Bill, Ebu Dahdah, meyye b.
Halef gibi o gnlerde yasamis olan kisilerle zdeslestirilmek istenmistir. Oysa Tebbet
suresindeki Ebuleheb rneginde oldugu gibi kisi adlari verilmemis, kisilerin genel karakter
zellikleri dile getirilmistir.
Edeb sanatlar bu surede de zirve noktadadir. Ortaya konan bu edeb mucizenin ileri
dzeydeki etkisi ile insanlar adeta imana ve Islm'a ekilmektedir. Bu sanatlarin hangi
szckler ve ifade biimleriyle ortaya iktigini Trke eviride gstermek mmkn
olmamakla birlikte, surelerin hakkiyla anlasilmasini saglamak iin Trke anlamlari
zerindeki bazi tezahrleri gsterilmeye alisilacaktir.




9/ LEYL [GECE] SURESI

Rahman ve Rahm Allah adina.

Ayetlerin meali:
1-4
Kara cahilligi, vahyin aydnlgn; bilgiyi ve genetik zellikleri kant
gsteriyorum ki sizin emek ve gayretiniz kesinlikle dagnk ve para paradr.
5-7
Bu nedenle kim maln/ kazancn verir, Allah'n korumas altna girer
ve en gzeli dogrularsa, Biz ona, o en kolay olan iin kolaylk saglayacagz.
8-11
Kim de cimrilik ederse ve kendisini tm ihtiyalarn stnde grrse
ve en gzeli yalanlarsa, Biz ona en zor olan iin kolaylk verecegiz. Ayag
yuvarlanp degiyime, ykma ugradgnda/ldgnde mal onu
kurtaramayacaktr.
12
Dogruya ve gzele klavuzlamak sadece Bizim zerimizedir.
13
Sonras da
ncesi de sadece Bizimdir.
14-16
yte bu nedenle, yalanlayan, yz eviren, en ok mutsuz olacak olan
kiyiden baykasnn girmedigi, alevlendike alevlenen bir ateye kary Ben sizi
uyardm.
17-21
Kimseden karylk beklemeden, sadece Yce Rabbinin rzasn
umarak, arnmak iin maln veren oka Allah'n korumas altna girmiy kiyi
ondan uzak tutulacaktr. Ve yaknda o kiyi, kesinlikle hoynut olacaktr.





112
Ayetlerin Tahlili

1, 2. Ayetler:


1-4
Kara cahilligi, vahyin aydnlgn; bilgiyi ve genetik zellikleri
kant gsteriyorum ki sizin emek ve gayretiniz kesinlikle dagnk ve para
paradr.

Not: yetteki szcklerin hakikat manasi, bryp rttg zaman geceye,
parildadigi zaman gndze ve erkegi, disiyi yaratan seye andolsun ki, sizin emek ve gayretiniz
kesinlikle daginik ve para paradir seklinde olup biz mecz anlamlarini verdik.

Yce Rabbimiz sureye yemin ile baslamaktadir. Bir sonraki sure olan Fecr suresinin 5.
ayetinde Rabbimizin yeminlerinin biz insanlarinkinden farkli oldugu grlecektir. Biz
insanlar muhatabimizi szlerimize inandirmak iin yemin ederiz Rabbimiz ise akil
sahiplerinin dikkatini ekmek, onlari arastirmaya sevk etmek ve kanit gstermek iin yemin
eder [kanit gsterir, referans verir]. Kasem cmlesiyle ilgili detay Kalem suresinin girisinde
verilmistir.
Rabbimizin yemin etmek suretiyle dikkatimizi ektigi, zerinde dsnmemizi istedigi
geler gece ve gndzdr. Ancak; gece ve gndzn gnn sadece birer blm oldugunun
disinda baska zellikleri zerinde de dsnmemiz isteniyor olsa gerektir. nk ayetlerde
bryp rttg zaman geceye ve parildadigi zaman gndze denilerek gecenin bryp
rttg, gndzn de parildadigi belirtilerek dikkatimiz ekilmektedir.
Gece, edeb metinlerin hemen hepsinde bilinmeyenin, grnmeyenin, matemin ve
hznn simgesi olarak kullanilmistir. Bryp rten gece deyimi ise karanligi, karanlik ise
gvensizlik ve korkuyu agristirmaktadir. nk karanlik, insanin evresinden en fazla veri
topladigi duyu organinin, gzlerinin islevini engellemektedir. Gzleri ile evresinden yeterli
bilgi alamayan insan ne ile karsilasacagini bilmedigi iin korkmakta, hareketlerini
kisitlamakta, hatta hatali davranislarda bulunabilmektedir.
Gndz ise aydinligi ve parlakligi sayesinde her seyin tm aikligiyla grnmesini
sagladigi iin insanlar tarafindan geceye stn tutulmustur. Gndzn serri gecenin
hayrindan iyidir zl sz bu yargiyi ifade etmektedir.
Karanlik ile bilgisizlik arasindaki baginti aslinda tek ynl degildir. Yani, Karanlik
insanlarin bilgilenmesini engeller saptamasi nasil dogru ise, bilgisizlik insanlari karanlik
iinde birakir saptamasi da o derece dogrudur. Bu noktadan bakildiginda, ayetlerde geen
gece szcgnn cehaleti ve toplumsal karanligi, gndz szcgnn ise vahyin
aydinligini ve sagladigi i huzurunu, mutlulugu, gveni, kisaca Rabbin rizasini isaret eden
birer kinaye oldugu sylenebilir. Bu durumda ayetlerin meali syle yorumlanabilir:
Cehaletin her seyi bryp rttgn bir dsn, insanlik nice olur? Iste bu cehaletin
korkunlugundandir ki,
Vahyin aydinliginin her tarafi sarip sarmaladigini; ilmin, irfanin her yerde paril paril
parladigini bir dsn, insanlik nice olur? Iste vahyin isiginin gzelligindendir ki,

3. Ayetteki erkegi, disiyi yaratan (olusturan) sey

Ayetin orijinalindeki haleka (olusturdu ifadesi ile ilgili Alak suresinde bilgi
verilmistir.)

Suredeki nc yemin, erkegi ve disiyi yaratan '- seye yapilmistir. Bu durum bizi iyice
dsnmeye zorlamaktadir. Maalesef ayetteki bu incelik ihmal edilerek tefsir ve meal
113
hazirlanmistir. Ayetin gerek anlamina kafa yorulmamis, mevcut incelik yuvarlak bir ifade ile
geistirilmistir. Simdi ayetin orijinalini Ltin harfleriyle de inceleyelim, vurgu yapilan
szcge dikkat edelim ve isin geregini anlamak iin zihnimizi yoralim:

_`-`', -'' '= '-, Ve m haleqaz-zekera vel-ns
Ayette alti izili m ifadesine Arapada Ism-i Mevsul denir.
'- Ma ve Q- men: edatlarnn kullanm.
Arapa dilbilgisi kurallarina gre, ismi mevsul ve soru edati olarak, cansiz
varliklar ve akilsiz hayvanlar ve akilli varliklarin sifatlari iin "ey" anlaminda '- -
m szcg kullanilir; Allah, ve akilli varlik olan insan iin de "kii" anlaminda -
- men szcg kullanilir.

Rabbimiz burada '- ma edati getirerek, burada Kendi zatini degil, sifatlarina
dikkat ekmistir. Kisacasi burada '- ma kastedilen Allahin zati degil,
Rabbliginin tecellisi; koydugu kurallar ve sistemler ve sistemleri olusturan
etmenlerdir.




Ma ile Allah'in kastedilmesi durumunda Rabbimiz sifatlarinaa dikkat ekmis
olmakta, erkek ve disi yaratmanin kendi tekelinde oldugunu bildirmektedir. Ayni mesele
Sems suresinde de grlecektir.
Ayetteki ma ile akilsiz varliklarin kastedilmesi durumunda ise erkek ve disinin
'sey olarak tanimlanan, akil sahibi olmayan bir madde tarafindan yaratildigi anlasilmaktadir.
Tm evren iindekilerle beraber Rabbimiz tarafindan yaratildigi iin dogal olarak o sey de
Rabbimizin yarattiklarindandir. Ancak gerek hayatta grmekteyiz ki, Rabbimiz bazi
'seylerin yaratilmasinda, yine kendisinin yarattigi baska seyleri vesile kilmaktadir. Mesel
basit bir otun bitmesi su olmadan mmkn degildir. Nasil ki Rabbimiz nce suyu
yaratmis ve suya otu yaratma grevi vermis ise, burada da erkegi ve disiyi yaratma
grevini yine kendi yarattigi bir baska seye vermistir. Buna gre ayetin hakikat manasi
aynen Ve erkegi, disiyi yaratan seye yemin olsun ki seklindedir.
Fakat Kuran zerine alisan pek ok meal ve tefsir sahibi, bu '- m edatinin
zelligini ihmal ederek ayeti muglk olarak erkegi ve disiyi yaratana diye evirmis,
okuyanlar da bu evirilere uygun olarak ayetteki yaratanin Allah oldugunu zannetmislerdir.
Birok kaynakta bu ayetle ilgili olarak, '- mya anlam kazandirabilmeye ynelik
ilgin hususlar ileri srlmstr. Genelde m-i mevsul'e m-i masdariyye manasi verilmek
suretiyle yapilan bu izahlarin altinda, aslinda ayeti saglikli anlama gayretleri yatmaktadir.
rnek olarak: Sahih-i Buhar, Tefsir Kitabi, 342 ve 343. baplarda yer alan 466 ve 467
numarali rivayetlerde bu ayetin Vezzekeri vel-nsa [erkege ve kadina and olsun ki]
seklinde oldugu iddia edilmistir.
Ikinci rnek: Ibni Mes'd kiraati, Vellez haleqaz-zekere vel-nsa [erkek ve disiyi
yaratan kisiye andolsun ki] seklindedir.
nc rnek: Kiss kiraati, Ve ma haleqahz-zekere vel-nsa [onu erkek ve disi
olarak yaratan seye] seklindedir.
114
Bunlardan baska farkli kiraat ve grsler de vardir.


nsan Yaratan (oluyturan) Sey

Insanin genetik sifresi, her hcrede bulunan 46 tane kromozomdadir. Bu
kromozomlardan iki tanesi cinsiyet kromozomudur. Erkekteki kromozomlar XY olarak,
kadinlardaki kromozomlar XX olarak tanimlanmaktadir. Kadinlarda yumurtlama aninda ikiye
ayrilan kromozomlarin her biri X kromozomu tasir. Erkekte ise spermlerin kimisi X, kimisi Y
kromozomlarini ierir. Erkekteki X kromozomu kadinlarin yumurtalarindaki X
kromozomuyla birlesirse ocuk kiz, erkeklerdeki Y kromozomu kadinlarin yumurtalarindaki
X kromozomuyla birlesirse ocuk erkek olur. Bylelikle ocugun erkek veya kiz olmasi
tamamen spermden gelen X veya Y kromozomuna baglidir.

Bu yzden, Kuran'in insanlarin cinsiyetlerini sadece erkekten gelen meninin bir
spermiyle iliskilendiren bu ayetlerinin isareti mucizev niteliktedir. nk Kuran'in asirlar
nce isaret ettigi bu bilgi ok yakin bir dneme kadar bilinmemekteydi.

4. Ayet:

sizin emek ve gayretiniz kesinlikle dagnk ve para paradr.
Bundan nceki ayetlerde Rabbimiz yemin ederek konuya dikkatimizi ekmisti.
Bunlar .,' gece/cehalet, -' gndz/vahiy isigi ve erkek ile disiyi yaratan
sey/genetik idi.
Kasemlerin cevabi olan bu ayet, insanin farkli emek ve gayretlerinin, bir baska
ifadeyle, sosyal ve biyolojik faktrlerin ortaya ikardigi insan davranislarinin dikkat ekilen
bu seyden [cehalet, iman, genetik] kaynaklandigini anlatmaktadir.

5-7. Ayetler:


5-7
Bu nedenle kim maln/ kazancn verir, Allah'n korumas altna
girer ve en gzeli dogrularsa, Biz ona, o en kolay olan iin kolaylk
saglayacagz.


Yani; Gndzden/vahyin isigindan yararlanarak kim kazancindan verir,
ktlklerden sakinir, en gzeli dogrularsa, Biz ona kolay olani, yani mutlulugu
kolaylastiracagiz.
Bu durum ancak gndzn parildadigi, vahyin isiginin her tarafi sardigi, yani vahye
uyulup iman edildigi zaman gereklesebilir.
Ayette dikkatlerden kairilmamasi gereken bir husus da kazancindan verir ifadesiyle
gelir paylasimi konusunun gndeme getirilmis olmasidir. agdas sosyal devlet anlayisinin en
nemli ilkelerinden birisi de gelir dagiliminda adaletin saglanmasi konusudur. Ayette geen
kazancindan verir ifadesi, gelir dagilimindaki dengesizliklerin giderilmesi alismalarinda
nerilen arelerin en kestirme ve en gereki yolunu gstermektedir. Rabbimizin mminlere
ykledigi bu ekonomik ve ahlak sorumluluk, bugnk ekonomi terminolojisinde yeniden
gelir dagilimi demektir.
Bu konu, daha nce grdgmz Mddessir suresinin 43. ve A'l suresinin 15.
ayetlerinde salla [sosyal destek saglama] szcg ile ima edilmisti. Bu ayette kazantan
115
vermek ifadesi ile sosyal destek saglama konusuna bir aiklama ve detay getirilmektedir.
Fecr suresinde ise konunun daha fazla detaylandirildigi ve nemsendigi grlecektir.
Ayetteki ,-,'' el ysra/o en kolay olan sey ile ilgili aiklama Al suresinin 8.
ayetinin tahlilinde yapilmisti.

8-11. Ayetler:


8-11
Kim de cimrilik ederse ve kendisini tm ihtiyalarn stnde
grrse ve en gzeli yalanlarsa, Biz ona en zor olan iin kolaylk verecegiz.
Ayag yuvarlanp degiyime, ykma ugradgnda/ldgnde mal onu
kurtaramayacaktr.

Gecenin karanligindan [cehaletleri nedeniyle] zarar grerek vahye kulagini kapatip
iman etmeyenler ise cimrilik ederler, kendilerini tm ihtiyalarin stnde tutarlar ve kimseye
bir sey vermezler. Aksine srekli mal ve zenginlik isterler, biriktirdike biriktirirler. Byleleri
sonuta hem kendilerinin hem de toplumlarinin felketini hazirlamis olurlar.
Ayetteki ,-'' el-usra [o en zor olan sey] ifadesi ile ilgili olarak ser, mutsuzluk,
sikinti oldugu seklinde yorumlar yapilmistir. Ysr [o en kolay olan sey] gibi, bu szck
de yapisi itibariyle ondan daha zoru bulunmayan, en zor sey anlamina gelmektedir. Zor
sifatinin en anlamiyla siddetlendirilmesi, bu byk zorlugun ancak cehennem olabilecegini
dsndrmektedir. Buna gre ayetin anlami Biz ona cehennem iin her kolayligi verecegiz
demektir.
Cehennem iin kolaylik verilmesi ifadesi, ahireti tekzip edenlerle alay iindir. Bu
slupla edeb bir sanat yapilmaktadir. Ayni sanat l-i Imran suresinin 21, Nisa suresinin 138,
Tevbe suresinin 3 ve 34, Lokman suresinin 7 Casiye suresinin 8 ve Insikak suresinin 24.
ayetlerinde de mevcuttur.
On birinci ayette yuvarlanip helk olmak anlamiyla evirdigimiz , -- teredd
szcgnn harfli kk mastari ,- redy szcgdr. Szcgn temel anlami helk
olmaktir. Tefe'ul babina sokulduktan sonra dagdan asagiya dserek helk olmak, kuyuya,
ukura dserek helk olmak gibi anlamlar kazanmaktadir.
38
Ayetten o kisinin lmesi, mezar
ukuruna yuvarlanmasi anlasilabilecegi gibi, cehenneme yuvarlanip toptan helk olmasi da
anlasilabilir.

12, 13. Ayetler:


12
Dogruya ve gzele klavuzlamak sadece Bizim zerimizedir.
13
Sonras da ncesi de sadece Bizimdir.

Ayette sonrasi ile kast edilen sey ahiret, ncesi ile kast edilen sey de dnyadir.
Bununla mlkn ve her trl tasarrufun sadece Allaha ait oldugu, Onun kimseye hesap
vermeyecek olmasina ragmen insana hidayet etmeyi, onu iyiye, dogruya ve gzele
yneltmeyi, kisaca cennete yol gstermeyi kendi zerine aldigi kast edilmektedir.
Hidayetin iyiye ve gzele nderlik etmek, dogru ve yanlisi ayirmaya yarayan bilgi
ve belgeler vermek, peygamber yollamak, kitap indirmek gibi eylemleri kapsadigini, kt
yolu gstermenin hidayet olmadigini daha nce Fatiha suresinde grmstk. Yine grmstk
ki, peygamberler de dhil olmak zere Allah'tan baska hi kimsenin hidayet yetkisi ve gc
yoktur.


38
(Lisan l Arab; cilt 4; S. 124)
116


14 - 20. Ayetler:

14-16
yte bu nedenle, yalanlayan, yz eviren, en ok mutsuz olacak olan
kiyiden baykasnn girmedigi, alevlendike alevlenen bir ateye kary Ben sizi
uyardm.
17-21
Kimseden karylk beklemeden, sadece Yce Rabbinin rzasn
umarak, arnmak iin maln veren oka Allah'n korumas altna girmiy kiyi
ondan uzak tutulacaktr. Ve yaknda o kiyi, kesinlikle hoynut olacaktr.

Kur'an'i Kur'an'la anlama ilkesine uygun olarak, bu ayetlerin en uygun ailiminin
Ibrahim suresinin 47-52. ayetlerinde yapildigi kanaatindeyiz:

47
O hlde sakin Allah'in, elilerine olan vaadinden cayacagini sanma! Sphesiz Allah, en
stn, en gl, en serefli, maglp edilmesi mmkn olmayan/mutlak galip olandir, suluyu
yakalayip cezalandirarak adaleti saglama ilkesi sahibidir.
48-51
O gn, Allah'in, her nefsi kazandigi ile karsiliklandirmasi iin, yeryz bir baska
yeryzyle degistirilecek, gkler de. Ve onlar, Bir ve gcne karsi durulmaz olan Allah iin ortaya
ikacaklardir. O gn, sululari zincire vurulmus olarak grrsn. Onlarin gmlekleri katrandandir,
yzlerini de ates kaplayacaktir. Sphesiz Allah, hesabi ok abuk grendir.
(Ibrahim 47-51)

Yukarida yer alan Allah gldr, intikam sahibidir buyurulmustur.
Intikam szcg dilimize kinden kaynaklanan seklinde yanlis bir anlamla
gemistir. '---' Intikam, suluyu cezalandirmak suretiyle beraberligi ve ayni zamanda
adaleti saglamak, altta kalmamak
39
demektir. Toplum hayatinda intikam sahipligi yargi
gc olarak tanimlanmistir ve bu gc temsil eden mahkemeler tarafindan uygulanmaktadir.
Ilh dzende intikam sahibi olan sadece Allah'tir. Rabbimiz, diledigini affederek, diledigini
de isledigi sua denk bir ceza ile cezalandirarak ilh adaleti uygulamaktadir. Btn bilgilere
sahip, btn noksanliklardan arinmis, hem bu dnyanin hem de ahiret hayatinin tek hkimi
oldugu iin gerek adaleti saglamaya gc yetebilen sadece O'dur. Yani Allah, intikam
sahiplerinin [cezalandirmak suretiyle adalet saglayicilarin] en glsdr.

Ve yaknda o kiyi, kesinlikle hoynut olacaktr

Allah'in kendisine ikram ettigi nimetleri karsilik beklemeden, sadece Allah'in rizasini
kazanmak iin ihtiya sahipleriyle paylasanlar amalarina ulasacaklar ve byle gzel bir
davranisi yapabilme imkni verdigi iin Allah'tan razi olacaklardir. Bu konuya Fecr suresinin
27-30. ayetlerinde daha detayli olarak deginilecektir.
Dogrusunu en iyi bilen Allah'tir

10 FECR SURESI

[TANYERI]

SURESI



39
(Lisanl Arab, ngm mad. )

117


FECR SURESINE GIRIS

Mekkede inen ve 30 ayetten olusan Fecr suresi, nzul sirasina gre Kuranin 10.
suresidir. Surenin genel temasi ana konuyla ilgilidir:
- Yce Allah'in dnya hayatinda insanlari hayir, ser, zenginlik ve fakirlik ile imtihan
etmesi hususundaki ilah kanununun aiklanmasi.
- Ad, Semud, Firavun ve yandaslari gibi, peygamberleri yalanlayan bazi milletlerin
helk edilmelerine yol aan sebeplerin aiklanmasi suretiyle insanlarin uyarilmasi
- Dnyada iken Hakk'a teslim olmuslarin ve olmamislarin kiyametle beraber ahirette
karsilasacaklari sahnelerin canlandirilmasi.
Vahiy sreci devam etmektedir. Her vahiyde peygamberimiz ve dolayisiyla da insanlik
ilah mesajlari almakta, uyarilmakta, uyanmakta ve yavas yavas aydinlanmaktadir. Fecr suresi
bir bakima onuncu derstir. Artik safak skmekte, insanlik kfr ve sirk karanligindan kurtulup
tevhit inancinin aydinligina kavusmaya baslamaktadir. Dolayisiyla bu surenin beser kalbine
iman, takva, uyaniklik ve dogru dsnebilme perspektifi telkin eden etkileyici bir zelligi
vardir.




10 / FECR [TANYERI AGARMASI] SURESI

Rahman ve Rahm Allah adina.

Ayetlerin meali:

1-4
Geregi rtbas etmenin, Allah'a ortak kabul etmenin, cahilligin
paralanyn, on gece Peygamber'in bilgilendiriliyini, Allah-kul iliykisini ve
geregi rtbas etmenin, Allah'a ortak kabul etmenin, cahilligin gitmeye yz
tutuyunu kant gsteririm ki yphesiz ki
14
Rabbin gzetlemektedir.
5
yte
bunlarda, akl sahibi iin gl-ikna edici, inandrc bir anlatm vardr.
6-13
d toplumuna, stunlarn sahibi rem'e ki, beldeler iinde bir benzeri
oluyturulmamiyti, vadilerde kayalar kesen Semd toplumuna, o kazklarn
sahibi Firavun'a Rabbinin ne yaptgn grmedin mi/dynmedin mi? Onlar ki,
o lkelerde aztmylard. Dolaysyla da oralarda bozgunculugu ogaltmylard.
Onun iin de Rabbin zerlerine azap kams yagdrd.
15-16
nsana gelince, Rabbi onu her ne zaman snayp da kendisini stn
klar ve nimetler verirse: Rabbim beni stn kld der. Ama her ne zaman da
snayp rzkn daraltrsa: Rabbim beni ayaglad der.
17-20
Kesinlikle sizin dyndgnz gibi degil! Dogrusu siz, yetimi, stn-
saygn bir yekilde yetiytirmiyorsunuz. Yoksulun yiyecegi zerine birbirinizi
zendirmiyorsunuz. Oysa miras yagmalarcasna yle bir yiyiyle yiyorsunuz ki!
Mal yle bir seviyle seviyorsunuz ki, ygmacasna!
21-23
Kesinlikle sizin dyndgnz gibi degil! Yer st ste sarsntlarla
dmdz edildigi zaman, Rabbinin hesaba ektigi, gnderdigi vahiyler tank
olarak saf saf dizildigi zaman, o gn cehennem de getirilmiytir; o insann, o gn
akl bayna gelecektir, artk aklnn bayna gelmesinin kendisine ne yarar var
ki!
118
24
Der ki: Keyke ben bu hiret hayatm iin hazrlk yapmy olsaydm!
25,26
Artk o gn Allah'n ettigi azab kimse edemez ve O'nun vurdugu bag
kimse vuramaz.
27-30
Ey zihnindeki tm soru iyaretlerini gidererek rahata kavuymuy kiyi!
Dn Rabbine, sen Rabbinden O da senden hoynut olarak! Hemen gir
kullarmn iine! Ve gir cennetime!





Ayetlerin Tahlili

1-5, 14. Ayet:


1-4
Geregi rtbas etmenin, Allah'a ortak kabul etmenin, cahilligin
paralanyn, on gece Peygamber'in bilgilendiriliyini, Allah-kul iliykisini ve
geregi rtbas etmenin, Allah'a ortak kabul etmenin, cahilligin gitmeye yz
tutuyunu kant gsteririm ki yphesiz ki
14
Rabbin gzetlemektedir.
5
yte
bunlarda, akl sahibi iin gl-ikna edici, inandrc bir anlatm vardr.


Sure kasem cmlesi ile baslamaktadir. 1-4. ayetler kasem cmlesinin kasem
blmn, 14. ayet de kasemin cevap blmn olusturmaktadir. Kalem suresi tahlil
edilirken Kasem Cmlesi basligi altinda yapilan ayrintili aiklamada da belirtildigi gibi,
kasem cmlesinin geleri arasina baska bir cmlenin girmemesi gerekir. Ancak biz, Mushafi
tertip eden sahabenin bu konuda yeterince titizlik gsteremedigi kanisindayiz. On drdnc
ayetin teknik yapisi ve anlami, kasemin cevabi oldugunun kesin kanitidir. Buna benzer tertip
hatalari ilerideki surelerde de karsimiza ikacaktir.
Bahusus, surenin saglikli anlasilmasi iin ayetlerin bizim yaptigimiz
siralamaya gre degerlendirilmesi gerekmektedir


yetlerin szck anlami, Su safagi, on geceyi, ifti ve teki, geip gidecegi
sirada su geceyi kanit gsteririm ki sphesiz Rabbin gzetlemektedir seklinde olup biz
mecz anlamlarini tercih ettik


'Safak skmesi ya da tanyeri agarmasi olarak ifade edilen = fecir szcg,
gecenin karanliginin atlayarak dnyanin aydinlanmaya baslamasini, sabahin ilk beyazini,
insanin mutluluk duydugu ve mitlendigi o degerli anlari ifade etmektedir.
Ancak burada mecaz bir anlatimla, ilk gelen vahiyden bu sonuncusuna kadar, btn
vahiylerle yapilan uyarilarin, verilen gtlerin meyvesini vermeye basladigi ve insanlik
zerindeki kfr, sirk, azginlik karanliginin vahyin isigi sayesinde yirtildigi ifade
edilmektedir. Aslinda bu tasvir bir topyekn aydinlanma srecini simgelemektedir. Daha nce
Mddessir suresinin 32-37 ve Tekvir suresinin 17-18. ayetlerinde fecrin yaklastigina isaret
edilerek basladigi iln edilen bu sre, bu surede fecrin/safagin skmesi ile belirginlesmekte,
bundan sonraki _=- Duha [kusluk vakti] suresinde ise iyice ortaya ikmaktadir.


119
on gece

Buradaki on gecenin hangi on gece olduguna dair birok rivayet vardir.
-Zilhicce ayindaki on gece,
-Ramazan ayindaki son on gece,
-Muharrem ayinin ilk gecesi ile asure gn arasindaki on gece,
-Musa peygamberin Tur'daki 30 gecelik vaatlesmesine eklenen on gece oldugu ileri
srlen grsler arasindadir. Ancak bunlarin hi biri itibar edilebilir nitelikte degildir. nk
Zilhicce ayindaki Hacc, Ramazan ayindaki oru, Muharrem ayinin ilk on gn ve Musa
peygamber ile ilgili bilgiler henz bu sure indiginde peygamberimize bildirilmis degildi.
Dolayisiyla, bilgisinin olmadigi konularda peygamberimizin dikkatinin ekilmis olmasi
mantikli degildir. Buradaki on gece, peygamberimizin ve evresindeki o gnk insanlarin
yakinen bildikleri bir on gece olmalidir ki, herkese kanit olarak gsterilsin, referans olarak
verilsin.
Bu aidan bakilir ve daha nce inen dokuz surenin ierikleri dikkate alinirsa, ayette
geen on gecenin vahyin basladigi ilk gece ile 10. sure olan bu surenin indigi gece
arasindaki on gece oldugu sylenebilir. Bu durumda; Alak suresinin indigi gece [Kadir
Gecesi] ilk gece, Fecr suresinin indigi gece de onuncu gecedir.
Sure veya ayetlerin hangi yil, ay, hafta ve gnde indikleri tam olarak bilinemedigi iin
grsmz kesinlik ifade etmemekte, sadece akil yolu ile yapilmis bir ngr niteligi
tasimaktadir.


ift ve tek

ift ve tek olmak btn varliklari kapsayan bir durumdur. nk varliklar kesinlikle
ya ift ya da tektir. Bu nedenle ayete ok olana ve tek olana seklinde de anlam verilebilir.
ift kavrami, herhangi bir nesnenin ayni trden olan bir diger bireyinin varligina isaret
eder. Baska bir deyisle ift, karsiti veya karsitlari olan ve bu nedenle de baska seylerle belirli
bir iliski ierisinde bulunan her seyi kapsar. Buna karsilik, -, vetr terimi, tek veya bir
olan seyi ifade eder. Bu anlamindan dolayi Allah'a verilen adlardan biri olarak kullanilmistir.
nk hibir sey O'na denk tutulamaz.
zetle bu ayet Yaratici'nin tekligi ve benzersizligine karsilik, yaratilanlarin oklugunu
ifade eder.


geip gitmekte olan gece

Gece ayni zamanda karanlik demek oldugundan, ayetin karanligin yok oldugu veya
yok olmaya yz tuttugu fecir vaktine isaret ettigi anlasilmaktadir. .,' Leyl szcgnn
muarrefligi [belirginligi] ve ayetteki sanatsal anlatim dikkate alindiginda ise, buradaki
gemekte, bitmekte olan gecenin; kfrn, sirkin, tugyanin ve bunlarin verdigi sikintilarla
olusan ruhsal karanligin gemekte oldugu anlasilmaktadir.
Artik safak sktgne gre gecenin mr bitmistir. Artik vahyin isigi sayesinde
insanlik sahte ilh ve rablerden, tagutlardan, yalanlayicilardan, fesat ikaricilardan, gamdan,
kederden ve bunalimdan, tm ruhsal karanliklardan kurtulacaktir.
Bu konuya daha nce, Mddessir suresinin 33. ayetinde ve Tekvir suresinin 17.
ayetinde kisaca isaret edilmisti.

5. Ayet:
120


5
yte bunlarda, akl sahibi iin gl-ikna edici, inandrc bir anlatm vardr.

Ayette geen == hicr szcg, men etmek, alikoymak anlamindadir.
40
Men
edilen, alikonulan seyden kasit ise akildir. nk Arapada kisiyi ktlkten men etmesi
itibariyle akila nuha dendigi gibi, mnasebetsizlikten alikoymasi itibariyle de hicr
denmektedir. Dolayisiyla ayetteki == ,- zi hicr ifadesi tam akil sahibi anlamina
gelmektedir.
Bu durumda ayet, ilk drt ayette yemin edilerek dikkat ekilen konularin tam akil
sahipleri iin Allah'in varligina ve tek olusuna dair ikna edici, saglam kanitlar olusturduguna
isaret etmektedir.
Ayetteki hel edati ile yapilmis soru sekline muhatabi ikrar ettirmek zere
sorulan soru anlaminda Istifham-i Takriri denir. Burada da hakkinda yemin
edilen varliklarin nemini ikrar ettirmek iin sorulmustur. Sanki Rabbimiz syle
demektedir: Sphesiz bu, akil sahipleri nezdinde byk bir yemindir. Akil ve idrak
sahibi olanlar, Allah'in yemin ettigi seylerde hayret verici zellikler, Onun ilhlik
ve birligini gsteren deliller grrler. Akilli insanlar iinde bunun aksini syleyecek
bulunur mu, aksi sylenemez. Biz mealde edeb anlami gsterdik.



6-13. Ayetler:

6-13
d toplumuna, stunlarn sahibi rem'e ki, beldeler iinde bir benzeri
oluyturulmamiyti, vadilerde kayalar kesen Semd toplumuna, o kazklarn
sahibi Firavun'a Rabbinin ne yaptgn grmedin mi/dynmedin mi? Onlar ki,
o lkelerde aztmylard. Dolaysyla da oralarda bozgunculugu ogaltmylard.
Onun iin de Rabbin zerlerine azap kams yagdrd.


Bir uyarici ve gt olan Kur'an'in insanlara gerekleri gstermek iin kullandigi
yntemlerden biri de, gemis kavimlerin kulaktan kulaga dolasan hikyelerini, vermek
istedigi mesaja rnek teskil etmek zere anlatmasidir. Bu yntemiyle Kuran, gerek gemis
dnem kissalarindan ibret alip hisse ikarmalari ve gerekse eski toplumlarin hayatinda
cereyan eden olaylar zerinden Allahin degismez snnetini anlamalari ynnde gt almak
isteyenlere rehberlik etmektedir.
Bu durum Kur'an'da syle aiklanir:

111
Andolsun ki Ysuf, babasi, kardesleri kissalarinda kavrama yetenegi olanlar iin bir ibret
vardir.
(Yusuf/ 111)


Kur'an'da eski dnemlerde yasamis birok kavimden sz edilmektedir. Sz edilen ilk
kavimler Ad ve Semud kavimleridir. Politik ve ekonomik glerine gvenerek sirk ve zulm
zerine kurulu dzenlerini srdrmek iin gayret sarf eden bu kavimlerin sonlari, insanliga
byk bir ibret olmak zere birok ayette hatirlatilmistir.
nemlerinden dolayi bu kavimlerin yakinen taninmasi gerekir.

40
(Lisanl Arab, hcr mad. )

121

KURN'DAK KISSALARIN YARARLARI:
Kurn'da yer alan kissalarin slubundan aika anlasilmaktadir ki, bu kissalar tarih bilgisi
vermek amaciyla degil, gt verme amaciyla anlatilmistir. Kurn'daki kissalar, bizim
tespitlerimize gre, gdn kendisine fayda verecegi insanlara su yararlari saglamaktadir:
Kurn'daki kissalar, eskiden de peygamberlerin gelip getigi bilgisini vermek
sretiyle peygamberlerin tredi olmadigini gsterir.
Kurn'daki kissalar, gelmis gemis btn peygamberlerin grevlerinin "teblig etmek"
ve"gtte bulunmatan" ibaret oldugunu gretir.
Kurn'daki kissalar, Allah'in elilerine daima gnderildikleri toplumun ileri gelenleri
[mele] tarafindan karsi ikildigi bilgisini verir.
Kurn'daki kissalar, Peygamberimizin tebligine karsi ikip o'nu engellemek
isteyenlere, bu tavirlarinin bedelini nasil deyecekleri konusunda gemisten
"bazilarini kendilerinin de bildikleri" rnekler vermek sretiyle hatirlatma yapar,
uyarida bulunur.
Kurn'daki kissalar, Peygamberimize ve o'nun yandaslarina, karsi karsiya
bulunduklari durumun daha nceki peygamberler ve toplumlari arasinda meydana
gelenlere benzedigini, hatta byk lde ayni oldugunu bildirmek sretiyle onlara
gven telkin eder, ayrica Allah'in elilerinin daima galip geldiklerini bildirmek
sretiyle onlara azim kazandirir ve onlarin manevyatini kuvvetlendirir.

d Kavmi

Arap tarih bilgilerine gre d kavmi, Yemen'deki Hidramevt ile Umman arasinda
Ahkf diye bilinen genis ve byk bir beldenin halkidir.
Bu kavim, gerek siyas, gerek ekonomik aidan byk bir gt. "Bag-i Irem" diye
anilan, muhtesem saraylarin ssledigi byk sehirleri dillere destan olmustu. Putlara tapan d
kavmi, zorbalikta ve zulmde de shret sahibiydi. Yeryznde kendilerinden daha gl
hibir seyin bulunmadigina inanmislardi. Kendi ilerinden Hd'a peygamberlik grevi
verildiginde byk bir mcadele basladi. Kur'an'da Arf suresinin 50-60, Suara suresinin
123-140, Ahkf suresinin 21-28, Kamer suresinin 18-22 ve Fussilet suresinin 13-16. ayetleri
d kavmi ile ilgili bilgiler verir. Tekrarlanmis olanlari ihmal edilerek bir pasaj
olusturuldugunda, d kavminin Kurandaki portresi ortaya ikar:

50-52
d'a da kardesleri Hd'u eli gnderdik. O, dedi ki: Ey toplumum! Allah'a kulluk edin.
Sizin iin O'ndan baska ilh yok. Siz uydurmacilardan baska bir sey degilsiniz. Ey toplumum! Buna
karsilik ben sizden bir cret istemiyorum. Benim ecrim ancak beni yoktan yaratan zerinedir. Hl
akillanmayacak misiniz? Ey toplumum! Rabbinizden bagislanma isteyin, sonra O'na tevbe edin ki,
122
zerinize gkten bol bol gndersin ve sizi kuvvetinize kuvvet katarak ogaltsin. Ve gnahkrlar
olarak sirt evirmeyin.
53-57
Onlar dediler ki: Ey Hd! Bize bir aik kanit ile gelmedin. Ve biz, senin sznle
ilhlarimizi terk edecek degiliz. Biz, sana inananlar da degiliz. Ancak Tanrilarimizdan bazisi seni
fena arpmis diyebiliriz. Hd dedi ki: Sphesiz ben Allah'i shit tutuyorum, siz de shit olun ki,
ben, Allah'in astlarindan O'na ortak kostugunuz seylerden uzagim. Hadi yleyse hepiniz bana tuzak
kurun, sonra beni hi bekletmeyin. Sphesiz ben gerekten, benim de Rabbim sizin de Rabbiniz olan
Allah'a isin sonucunu havale ettim. Onun, pereminden yakalayip denetlemedigi hibir irili-ufakli
hareket eden canli yoktur. Sphesiz ki benim Rabbim dosdogru bir yol zerinedir. Buna ragmen yine
de sirt evirirseniz, ben size ne ile gnderilmis isem, iste onu teblig ettim. Ve benim Rabbim, baska
bir toplumu sizin yerinize getirir. Ve siz O'na hibir sekil ve yolla zarar veremezsiniz. Hi sphesiz
Rabbim, her seyi koruyup gzetendir.
58
Ve ne zaman ki emrimiz geldi, Hd'u ve o'nunla birlikte iman etmis olan kisileri tarafimizdan
bir rahmet ile kurtardik, Biz onlari ok agir bir azaptan da kurtardik.
59,60
Ve iste bu, Rablerinin yetlerine kafa tutan, O'nun elilerine isyan eden ve her inati
zorbanin emrine uyan d toplumudur. Bu dnyada ve kiymet gn arkalarina dislanma takildi.
Haberiniz olsun! d toplumu, Rablerine inanmadilar. Haberiniz olsun! Hd'un toplumu olan d
toplumuna kahrolmak/tarihten silinmek verildi.
(Hd/ 50- 60)

123
d, gnderilmisleri [elileri, mesajlari] yalanladi.
124-135
Hani kardesleri Hd onlara demisti ki: Siz Allah'in korumasi altina girmez misiniz?
Sphesiz ki ben, sizin iin gvenilir bir eliyim. Artik Allah'in korumasi altina girin ve bana itaat
edin. Ve buna karsilik ben sizden hibir cret istemiyorum. Benim cretim lemlerin Rabbi
zerinedir. Her yksek tepeye, almet bir bina kurarak mi egleniyorsunuz? Sonsuzlasmaniz iin/sanki
sonsuzlasacakmissiniz gibi sanayi reten yerler [fabrikalar/kaleler] mi edinirsiniz? Yakaladiginiz
vakit de zorbaca mi yakaladiniz? Artik Allah'in korumasi altina girin ve bana itaat edin. Size o
bildiginiz seyleri verenin [davarlar, ogullar, baglar, baheler, pinarlar verenin] korumasi altina girin.
Sphesiz ki ben, sizin hakkinizda byk bir gnn azabindan korkuyorum.
136-138
Onlar dediler ki: Sen, gt versen de yahut gt verenlerden olmasan da bizim iin
degismez. Bu, sadece ncekilerin hayat tarzlaridir. Ve biz azaba ugratilacaklar degiliz.
139
Bunun zerine o'nu yalanladilar da Biz kendilerini degisime/yikima ugrattik. Sphesiz ki
bunda kesinlikle mutlak bir almet/gsterge vardir, ama onlarin ogu iman ediciler degillerdi.
140
Ve sphesiz ki Rabbin, kesinlikle en stn, en gl, en serefli, maglp edilmesi mmkn
olmayan/mutlak galip olanin, engin merhamet sahibinin ta kendisidir.
(Suara/ 123-140)

65
Andolsun ki d'a da kardesleri Hd'u eli gnderdik. O, Ey toplumum! Allah'a kulluk edin,
sizin iin O'ndan baska bir ilh yoktur. Hl Allah'in korumasi altina girmez misiniz? dedi.
66
Toplumundan, ileri gelen kfirler; Allah'in ilhligini ve rabligini bilerek reddeden kimseler,
Biz seni akil hafifligi/chillik iinde gryoruz ve gerekten seni yalancilardan saniyoruz dediler.
67-69
Hd, Ey toplumum! Bende akil hafifligi/ chillik yok, velkin ben lemlerin Rabbi
tarafindan gnderilmis bir eliyim. Size Rabbimin gnderilerini teblig ediyorum ve ben sizin iin
gvenilir bir gtym. Sizi uyarmasi iin iinizden bir adam zerine Rabbinizden, size bir
gt/kitap gelmesine sastiniz mi? Dsnn ki O sizi, Nh toplumundan sonra, halfeler, sonradan
gelen nesiller yapti ve olusturulusta boy-pos itibariyle sizi arttirdi. Kurtulmaniz iin Allah'in
nimetlerini hatirlayin dedi.
70
Onlar dediler ki: Demek sen Allah'a; baskasini karistirmadan kulluk edelim ve atalarimizin
kulluk ettiklerini birakalim diye mi bize geldin? Eger dogrulardan isen, bizi tehdit ettigin seyi bize
getir!
71
Hd dedi ki: Artik size Rabbinizden bir azap ve bir hisim inmistir. Haklarinda Allah'in
hibir delil indirmedigi, sadece sizin ve atalarinizin taktigi isimler hakkinda mi benimle
tartisiyorsunuz? Bekleyin yleyse, sphesiz ben de sizinle birlikte bekleyenlerdenim!
72
Bunun zerine Hd'u ve o'nunla beraber olan kimseleri tarafimizdan bir rahmetle kurtardik
ve yetlerimizi yalanlayan ve iman etmemis olan kimselerin kkn kestik.
(A'rf/ 65 -72)


123
21
d'in kardesi Hd'u da an! Hani o, Ahkf'ta toplumunu uyarmisti. Kesinlikle o'nun nnde
ve ardinda [her yaninda], Allah'tan bakasina kulluk etmeyin. Sphesiz ben sizin iin byk bir
gnn azabindan korkuyorum diyen uyaricilar gemiti.
22
Onlar: Sen bizi ilhlarimizdan evirmek iin mi geldin? Eger dogrulardan isen, hadi o bizi
tehdit edip durdugun azabi hemen getir dediler.
23
d'in kardesi; Hd: Sphesiz o azabin ne zaman gelecegine dair bilgi Allah katindadir. Ben
ise size benimle gnderileni teblig ediyorum. Velkin ben sizi cahillik edip duran bir toplum olarak
gryorum dedi.
24,25
Sonunda onu, vadilerine dogru gelen genis bir bulut hlinde grdklerinde: Ha iste! Bu,
bize yagmur getirecek bir bulut! dediler, Hayir, aksine o, abuklastirmaya alistiginiz seyin ta
kendisi; Rabbinin emriyle her seyi yerle bir eden, iinde acikli bir azap olan rzgr... Sonunda o hle
geldiler ki, konutlarindan baska hibir sey grnmyordu. Biz, gnahkrlar toplulugunu iste byle
cezalandiririz.
26
Ve andolsun ki Biz, sizi gl kilmadigimiz seylerde onlari gl kilmistik; size
vermedigimiz imknlari onlara vermistik. Onlara da kulaklar, gzler ve duygular vermistik. Buna
ragmen kulaklari, gzleri ve duygulari onlara hibir yarar saglamadi/ kendilerinden hibir seyi
uzaklastiramadi. nk onlar, Allah'in yetlerini bile bile inkr ediyorlardi. Alay etmekte olduklari
sey de onlari sarip kusativerdi.
27,28
Kesinlikle, Biz kendi komsulariniz olan memleketleri degisime/ yikima ugrattik. yetleri,
onlar dnsnler diye tekrar tekrar aikladik. yleyse Allah'in astlarindan gya O'na yakinliga vesile
edindikleri dzme tanrilar, onlarin azabini savmaya yardim etmeli degil miydi? Tersine o dzme
tanrilar kendilerinden ayrilip kayboldular. Bu, onlarin yalanlaridir/ uydurmakta olduklari seydir.
(Ahkf 21-28)


Semud Kavmi

Arapa dilbilimcilerin ogunun grsne gre "Semud" szcg Arapa degildir ve
dolayisiyla da ekimli degildir. Bazilarina gre ise Arapadir ve "smd" kknden tremistir.
"Smd" szcg "maddesi [ktlesi] bulunmayan su" demektir ki, bununla "az su" anlami
kastedilir ve "kiragi, iy" sulari iin kullanilir. Su sarnilari, az su bulunan ukurlar, ukur
kazilip suyun bulunamamasi durumu "semd" szcgyle ifade edilir.
41

Eger szcgn bu kkten geldigi varsayilirsa "Semud" ismi "suyu kit olan" anlamina
gelir.
Semud kavmi, kiragi ve iy sularina muhta, sarnica veya suyu az olan su ukurlarina
mahkm bes bedeviden ibaret grlmemelidir. Kur'an'in diger ayetlerinden anlasildigina
gre Semud, kalabalik bir halki olan medeniyet sahibi bir kavimdir. Eski aglarda tarim ve
hayvancilikla geinen bir halkin en verimli agindaki gen bir deveyi kendi ocuklarindan
bile stn tuttugu/tutabilecegi akildan ikarilmamalidir. Bu sebeple szcgn hakikat
manasindan ok mecaz anlamina ynelmek zarureti vardir. Semud kissasinda zerinde
durulmasi gereken deve degil, bu devenin "Allah'in devesi [kamuya ait]" olusudur.
Arap tarih bilgilerine gre Semud kavmi Hicaz ile Suriye arasinda, Vadiil-Kura'da
yasamis eski bir Arap kabilesidir. Kur'an'da bu kabilenin ismi yirmi alti yerde gemektedir.
Ayrica Salih peygamberden bahseden ayetler de onun kavmi olan Semud ile ilgilidir. Semud
kavmi, Semud b. Casir b. Irem b. Sam b. Nuh'un [Nuh oglu Sam oglu Irem oglu Casir oglu
Semudun] neslidir.
42

Arap kaynakli olmayan tarihi belgelerde de Semud kavminden bahsedilmektedir:
M.. 715 tarihli Sargon kitabesinde Semud kavmi, Asurlularin hkimiyet altina aldiklari
Sark ve Merkez Arabistan kavimleri arasinda zikredilmektedir. Aristo, Batlamyus ve Plinus,
Semud kavminden Thamudaei olarak belirtilen isim ile bahsetmislerdir. Plinus'un Semud

41
(Tacl-Arus, 4/373, 374 ve Lisanl-Arab, 1/698)

42
(Taber, Tarih, Beyrut t.y I, 226).
124
kavminin oturdugu yer olarak zikrettigi Domatha ve Hegra'nin, Islm kaynaklarda bu kavmin
oturdugu yer olarak kaydedilen Hicr ile ayni yer oldugu kabul edilebilir.
43

Bu kavme peygamber olarak Salih gnderilmistir. Semud kavmi de d kavmi gibi
Kur'an'da ibret tablosu olarak sunulmustur. Gerek Semud kavmi ve gerekse bu kavim ile Salih
peygamber arasindaki mcadele hakkinda Taber', Ibnl-Esir ve Ibn-i Kesirin eserlerinde
rivayetlere dayali detayli bilgi bulunmaktadir. Ancak dogru olan, bizi ilgilendirecek bilgilerin
dogrudan Kur'an'dan ikarilmasidir. Kur'an'da A'rf suresinin 73-79; Suara suresinin 141-159;
Neml suresinin 45-53; Hud suresinin 61-68; Kamer suresinin 23-32; Sems suresinin 11-15;
Fussilet suresinin 17,18 ve Hakka suresinin 4-8. ayetleri Semud kavmi ile ilgili bilgiler
vermektedir. Ad kavmi konusunda yaptigimiz gibi, bu ayetlerden tekrarlanmis olanlarini
ihmal ederek Semud kavmi ile ilgili bir pasaj olusturalim:

61,62
Semd'a da kardesleri Slih'i eli gnderdik. O, dedi ki: Ey halkim! Allah'a kulluk edin.
Sizin iin O'ndan baska ilh yok. O, sizi yeryznden olusturan ve size orada mr geirtendir. Artik
O'ndan bagislanma isteyin. Sonra O'na tevbe edin. Sphesiz Rabbimok yakindir, yakarislara cevap
verendir. Dediler ki: Ey Slih! Sen, bundan nce, aramizda, aranan/mit beslenen bir kisiydin.
Simdi kalkmis, atalarimizin kulluk ettiklerine kulluk etmemizi mi yasakliyorsun? Ve hi sphesiz biz,
bizi agirdigin sey hakkinda kafalari karistiran bir kusku iindeyiz.
63,64
Slih dedi ki: Ey toplumum! Eger ben Rabbimden apaik bir delil zerinde isem ve O bana
Kendinden bir rahmet vermisse Bu durum karsisinda O'na asi olursam beni Allah'tan kim korur?
O zaman sizin de bana zarardan baska katkiniz olmaz. Ve ey toplumum! Iste size almet/gsterge
olarak salt [ml ynden ve zihinsel aidan destek olma; toplumu aydinlatma] grevi. Artik onu
birakin, Allah'in yeryznde uygulansin. Ve ona ktlk dokundurmayin; sonra sizi yakin bir azap
yakalayiverir.
65
Derken onlar, yasam kaynaklarini kurutarak ldrdler. Bunun zerine Slih dedi ki:
Yurdunuzda gn daha yararlanin. Iste bu, yalanlanmayacak bir vaattir.
66
Artik ne zaman ki emrimiz geldi, Slih'i ve o'nunla birlikte iman etmis olan kisileri
tarafimizdan bir rahmetle kurtardik. O gnn perisanligindan da kurtardik. Hi sphesiz ki senin
Rabbin, o gl, mutlak stn olandir.
67
Ve sirk kosarak yanlis; kendi zararlarina is yapan o kimseleri korkun bir grlt
yakalayiverdi de yurtlarinda diz st kp kaldilar.
68
Sanki orada hi zengince yasamamislardi. Haberiniz olsun! Hi sphesiz Semd toplumu
gerekten Rablerine inanmadilar. Haberiniz olsun! Semd iin uzaklik verildi.
(Hd/ 61-68)

45
Andolsun ki Allah'a kulluk edin diye Semd'a da kardesleri Slih'i eli gnderdik. Hemen
birbirleriyle ekisen iki gurup oluverdiler.
46
Slih dedi ki: Ey toplumum! Iyilikten nce niin ktlg abuklastirmak istiyorsunuz?
Merhamet olunmaniz iin Allah'tan bagislanma dileseniz ne olur!
47
Onlar, Senin sebebinle ve seninle beraber olan kisiler sebebiyle basimiza ugursuzluk
geldi/seni ve beraberindekileri ugursuzluk belirtisi sayiyoruz dediler. Slih, Ugursuzlugunuz Allah
katindadir. Daha dogrusu siz, kendini atese atan/imtihana ekilen bir topluluksunuz dedi.
48
Ve o sehirde yeryznde bozgunculuk yapan, iyilestirme yapmayan, Dokuz kisilik bir grup
vardi.
49
Allah'a yeminleserek, Gece o'na ve ailesine baskin yapacagiz, sonra da velsine/haklarini
koruyacak yakinlarina, Biz, o ailenin yok edilisine shit olmadik/olay sirasinda orada degildik ve biz
kesinlikle dogru olanlariz diyecegiz dediler.
50
Ve onlar, byle bir tuzak kurdular, sphesiz Biz de
onlarin farkinda olmadigi bir ceza ile cezalandirdik.
51
Iste bak! Onlarin tuzaklarinin kibeti nice oldu, sphesiz Biz onlari ve toplumlarini toptan
yerle bir ettik.
52
Iste, onlarin, sirk kosmak sretiyle isledikleri yanlislar yznden atilari kp
ipissiz kalmis evleri. Hi sphesiz ki bunda, bilen bir toplum iin bir almet/gsterge vardir.
53
Iman eden ve Allah'in korumasi altina girmis olan kisileri de kurtardik.
(Neml/ 45 53)


43
(H. N. Brau, Islam Ans, Semud mad.)

125
23
Semd da o uyarilari yalanladi:
24,25
Bizden bir tek insana mi, o'na mi uyacagiz? yle
yaparsak kesinlikle bir sapiklik ve ilginlik iinde oluruz, gt; Kitap, aramizdan o'na mi birakildi?
Hayir, aksine o, ok yalanci, kstahtir dediler.
26
Yarin onlar, ok yalancinin, kstahin kim oldugunu bileceklerdir.
27,28
Sphesiz Biz onlara,
kendilerine grev olmak zere sosyal destek kurumlari kurmalarini ve onlari ayakta tutmalarini
emredecegiz.
Onun iin sen onlari gzetle ve sabret. Ve onlara bu kurumlari ayakta tutacak zekt; vergi ve
harcamada bulunma grevlerinin, kendi aralarinda pay edilmis oldugunu haber ver; herkesin kamuya
ne miktarda katkida bulunacagi da belirlenmistir.
29
Bunun zerine arkadaslarina/ idarecilerine seslendiler. O da alacagini alip sosyal kurumlari
ayakta tutan gelir kaynaklarini kurutarak sistemi kertiverdi.
30
Peki, azabim ve uyarilar nasilmis?
31
Sphesiz Biz onlarin zerine korkun tek bir ses gnderdik; agilcinin topladigi ali-irpi gibi
oluverdiler.
(Kamer/ 23-31)

73
Andolsun ki Biz, Semd'a da kardesleri Slih'i eli olarak gnderdik. O dedi ki: Ey
toplumum! Allah'a kulluk edin, sizin iin O'ndan baska bir ilh yoktur. Size Rabbinizden aik bir
kanit geldi. Iste su, Allah'in devesi/sosyal yardim ve destek ilkesi, sizin iin bir yettir; birakin onu
Allah'in yeryznde yesin, sakin ona ktlkle dokunmayin, yoksa sizi acikli bir azap yakalayiverir.
74
Ve dsnn ki d'dan sonra sizi halfeler yapti. Ve yeryznde sizi yerlestirdi: Onun
dzlklerinden saraylar yapiyorsunuz, daglarini evler hlinde yontuyorsunuz. yleyse Allah'in
nimetlerini hatirlayin ve yeryznde kargasa ikaranlar olarak taskinlik yapmayin.
75
Toplumundan byklk taslayan ileri gelenler, ilerinden zayif grnen inanmis kimselere
dediler ki: Siz, Slih'in, gerekten Rabbi tarafindan gnderilmis bir eli oldugunu biliyor musunuz?
Onlar, Kesinlikle biz o'nunla gnderilene inaniyoruz! dediler.
76
Byklk taslayan o kimseler, Biz, sizin inandiginizi kesinlikle bilerek reddeden
kimseleriz! dediler.
77
Hemencecik de o sosyal yardim ve destek kurumlarini ayakta tutan gelir
kaynaklarini kuruttular ve byklenerek Rablerinin buyrugundan disari iktilar ve Ey Slih! Eger
gerekten gnderilen elilerden isen, bizi tehdit ettigini getir bize! dediler.
78
Bunun zerine hemen onlari, siddetli sarsinti yakaladi da yurtlarinda diz st ke kaldilar.
79
Slih, o zaman onlara sirt evirdi ve Ey toplumum! Andolsun ki ben size Rabbimin
gnderilerini teblig ettim ve size gt verdim, fakat siz gt verenleri sevmiyorsunuz dedi.
(A'rf/ 73 - 79)




Eldeki bilgilere gre, bahsi geen kavimler hakkinda Mekke toplumunun az ya da ok
bilgisi vardi. d'in, Semud'un, Iremin tam olarak ne ve nerede olduklarina dair [sehir mi,
lke mi, topluluk mu?] bir ok rivayet ve tartisma vardir. Ne var ki, Kuranin konuyla ilgili
mesajinin alinabilmesi iin bu rivayetlerin pek bir nemi yoktur. Kur'an, olaylarla ilgili
zaman, mekn ve sahislar gibi tarihsel detaylardan ziyade karakterler, tavirlar, olaylarin sebep
ve sonulari zerinde durarak dikkatleri dagitmadan meselenin zyle ilgilenmis ve o
zamanki muhataplarin hasyetle andigi, takdir ettigi ve gl grdg kavimlerin akibetini
haber vererek bu akibete yol aan temel nedenleri siralamistir. Kuranin simdiki
muhataplarinin da ayni mesaji almalari gerektigi izahtan varestedir.
Hd'un mensup oldugu d kavmi, Ahkf adiyla bilinen ve Umman ile Yemen'deki
Hadramevt arasinda yer alan genis l blgesinde yasamis ve byk nfuz ve iktidariyla
taninmis bir kavimdir. Bu kavim, Islm'in ortaya ikisindan asirlarca nce tarih sahnesinden
ekilmis olmasina ragmen, geride biraktigi iz ve hatiralariyla Arap geleneginde her zaman
canli kalmaya devam etmisti. Irem'in ve Semud'un kalintilari Mekkelilerin ticaret yaptiklari
kervan yolu zerindeydi. Surenin 9. ayetinde geen vadi, Medine'nin kuzeyinde,
Arabistan'dan Suriye'ye giden eski kervan yolu zerinde bulunan Vadiil-Kura'dir. Irem, bir
ok rivayetin yani sira, bu gn Ahkf lnn kumlari ile rtlms bulunan d kavminin
126
efsanev baskentinin ismi olarak bilinmektedir. Kaziklar sahibi olmak, klsik Arapada eski
bir bedev terimidir. Deyimsel olarak gl bir otorite yahut sarsilmaz, yikilmaz bir
gten mecaz olarak kullanilmaktaydi. Bir bedev adirini ayakta tutan kaziklarin sayisi, o
adirin byklgne bagliydi. adirin byklg, her zaman adir sahibinin statsne ve
gcne gre degismekteydi. Bundan dolayi gl bir kabile reisi iin ogu zaman sayisiz
direkler stnde duran adirin sahibi tanimlamasi yapilirdi.
Fecr suresinde bu kavme kisaca deginilmis, detay baska surelerde verilmistir.


Bu ayetlerde, glerinden o kadar dem vurulduktan sonra tagutlarin kainilmaz
akibetlerinin nedeni aiklanmaktadir. Bu tagutlar tugyan etmisler, hak ve adalet sinirlarini
asmislar, byk bir yozlasmaya ve rmeye neden olmuslardi. Zulm, israf, zevk ve
eglenceye asiri dsknlkle Rabbi unutmuslar; fesat ikarmislar, dzeni [ilh dengeyi],
ahlki ve fikri yozlastirmislardi. Bu yaptiklarina karsilik olarak, her seyi gren, her seyi bilen,
her seyi kontrol eden, hibir seyin ilminden ve grmesinden kaamadigi, grnen ve
grnmeyen her seye, ggslerde gizli olana bile sahit olan Allah, onlarin zerine azap
gnderdi, onlari sonsuz gcyle helk ederek cezalandirdi. Onun iin yeryznde fitne ve
fesat ikaranlar, tagutluk edenler, azginlik, taskinlik ve bozgunculuk yapanlar Allah'in
grmedigini, bilmedigini, yaptiklarindan gafil oldugunu, dolayisiyla da Allah'in azabindan
kaip kurtulacaklarini sanmamalidirlar.
Sra suresinin 40. ayetindeki Bir ktlgn cezasi, tipkisi bir ktlktr. ifadesi,
Allahin cezalandirmasiyla ilgili ilahi ilkeyi bildirmektedir. Bu ilke, sulularin dnya ve
ahirette grecekleri azabin, isledikleri ameller ile uyumlu olacagini gstermektedir.
Sulularin zerine yagdirildigi bildirilen azap kamisi, bu bakis aisiyla, kendilerini
Rabb yerine koyan tagutlarin, hkmettikleri klelerini, reayalarini, szde kullarini tipki sr
gder gibi kirbala iskence ederek cezalandirdiklarina ve byle bir suun cezasinin da ayni
sekilde tipkisi ile verildigine isaret etmektedir.
Kaminin tek bir paradan degil de birbirine sarilmis ya da rlms paralardan
olustugu hatirlanacak olursa, Azap kamisi deyiminden yola ikarak dnya ve ahiretteki
cezanin da deta bir azap yumagi gibi degisik azaplarin bir btn hlinde uygulanmasiyla
gereklestigi/gereklesecegi dsnlebilir. (Nebe suresi ayet 20-26'a bakiniz.)



15, 16. Ayetler:


15-16
nsana gelince, Rabbi onu her ne zaman snayp da kendisini
stn klar ve nimetler verirse: Rabbim beni stn kld der. Ama her ne
zaman da snayp rzkn daraltrsa: Rabbim beni ayaglad der.


Hatirlayacaginiz gibi A'l suresinden itibaren vahylerde (A'l suresi 14 ve Leyl suresi
5-21 ayetler) yeni bir konuya deginilmeye baslanmisti. Bu konu sosyal adaleti saglayan
infak yani Allah rizasi iin vermek idi. Bu mesele Fecr suresinin 15-30. ayetlerinde daha da
detaylandirilmaktadir.
Ayetteki insan ile kast edilenin Mekke'nin ileri gelenlerinden Utbe b. Rebia,
Huzeyfe b. Mugre, Ubeyy b. Halef ve Umeyy b. Halef gibi kimselerden biri oldugu ileri
srlmekte ise de, biz o insanin egitilmemis ham ruhlu kisilerin genel karakterini simgeledigi,
bu nedenle de o karakterdeki her bir insanin kastedildigi kanisindayiz.
127
Ayetlerin bildirdigine gre insan, sahip oldugu nimetler sayesinde iinde yasadigi
bollugu Rabbi tarafindan kendisine yapilan hak edilmis bir ikram olarak degerlendirir. Oysa
yapilan ikram, kendisinin imtihan edilmesine yneliktir ve sonunda hesabi grlecek bir
sorumlulugu da beraberinde getirmektedir. Asil ikramin ahirette oldugunu dsnemeyen
insan, dnyada yapilan ikramdan haz duyar, sevinir ve bu ikramin imknlariyla lkse ynelir.
Bununla da kalmaz, zevke, eglenceye ve fesada dalar, taskinlik yapmaya baslar.
Kendisine ikramda bulunulmus bir insanin bu davranisi nasil nankrlkse, rizkinin
kisilmasi ve kendisine verilen nimetlerin azligiyla sabri llen bir insanin Rabbinin kendisini
horladigini dsnmesi de ayni sekilde nankrlktr. Birbirine zit her iki davranis modelinin
de sonu hsrandir. nk ilki elindeki bollugu kazanilmis hak telakki ederek simarip azar ve
o nimetlerin skr eda edilmesi gereken bir imtihan oldugunu dsnmez; ikincisi de elindeki
dnya nimetlerinin baskalarina kiyasla az olusunun aslinda ahirette kendisine yapilacak
ikramin bir habercisi oldugunu ve rizk bollugu yolu ile yapilacak bir imtihandan kendisini
korudugunu dsnmez, bunu adaletsizlik olarak grr, hatta Allah'i inkra kadar srklenir.
Rizkina skretmeyi bilmeyen insan karakteri, ileride Hacc suresinin 11. ayetinde
detaylandirilacaktir.



17-20. Ayetler:


17-20
Kesinlikle sizin dyndgnz gibi degil! Dogrusu siz, yetimi,
stn-saygn bir yekilde yetiytirmiyorsunuz. Yoksulun yiyecegi zerine
birbirinizi zendirmiyorsunuz. Oysa miras yagmalarcasna yle bir yiyiyle
yiyorsunuz ki! Mal yle bir seviyle seviyorsunuz ki, ygmacasna!

Yani Rabbinizden kendiniz iin bol ikram isterken, Ondan saygin ve stn olmaya
ynelik seyler beklerken, yetimlerin saygin ve stn olmalari iin hi aba sarf etmiyorsunuz;
onlari a, susuz, egitimsiz birakiyorsunuz.
Hareket imkni bulunmayan muhtalarin karinlarini doyurmalarini saglayacak bir is
sahibi olmalarini temin etmeye yanasmiyor, buna karsi iinizde bir istek duymuyor, bu
konuda birbirinizi tesvik etmiyorsunuz.
Bu hususta yarismaniz gerekirken aksine bundan kaiyorsunuz. Hatta baskalarinin
[zayiflarin] mirasina [toplumun onlar iin harcayacagi birikime, onlarin toplum zenginligi
iindeki paylarina] el koyuyor, onu byk bir oburluk, dsncesizlik ve a gzllkle
yiyorsunuz.
Mali da sinirsiz bir sevgiyle yle ok seviyorsunuz ki, akliniza ne hesap vereceginiz
geliyor, ne de Rabbiniz.
Hemen hemen btn Trke meallerde yer alan yetime ikram etmiyorsunuz evirisi,
ayetin gerek manasini ifade etmekten uzaktir. Ayette geen ikram, ay, kahve ve benzeri
seyler ikram etmek anlamina gelmez. Buradaki '' ikram, stn kilma, saygin hle
getirme demektir. Bu da egitim vermekle, firsat vermekle, is imkni vermekle mmkn
olabilir. Bir baska ifade ile ikram, a, susuz, gretimsiz, egitimsiz, becerisiz birakma,
toplumda seviyesiz hle getirme demek olan + kahr etmenin tam tersidir.
Ayette geen ,-- miskin szcg fikih literatrnde Fakirden daha yoksul olan
kimse olarak tanimlanmistir.
Gerekte miskn szcg sakin olmak, hareketsiz durmak anlamindaki -
sekene szcgnn trevlerindendir. Lisanl-Arab adli eserde sekene szcgnn esas
128
anlaminin _-', egilen/boynunu bken, tevazu gsteren demek oldugu belirtilmektedir.
44

Sekene maddesi) Bu iki anlam bir arada dsnlrse, misknin gerek fakirlik yznden
gerekse baska bir etken nedeniyle hareketsiz kalmis, serbest hareket imkanini kaybetmis,
boynu bklms kimse oldugu anlamina ulasilir. Bu ikinci nedenle miskinlesmenin rnegi
Kehf suresi 79. ayette grlr. Miskin bazi hallerde fakirden stn olabilecegi gibi, bazen
de fakirden daha yoksul olabilir. Bunun Kur'an'da birok rnegi mevcuttur.
zetle bu ayetlerde deginilen hususlar, Islm'in sosyal adalet ilkesinin temelini
olusturmaktadir. Gnmzdeki ekonomik sistemlerin bu ilkelerle taban tabana zit olusu gz
ardi edilmemeli ve Islm'in istedigi sosyal adalet dzeni ile bu sistemler arasindaki uurum
topluma bir tez-antitez, yani Hakk ile batil sunumu ile anlatilmalidir. Bylelikle
insanlarin en gzel sistemi tercih etmelerine yardim edilmis olunur.







21, 22. Ayetler:


21-23
Kesinlikle sizin dyndgnz gibi degil! Yer st ste
sarsntlarla dmdz edildigi zaman, Rabbinin hesaba ektigi, gnderdigi
vahiyler tank olarak saf saf dizildigi zaman, o gn cehennem de getirilmiytir; o
insann, o gn akl bayna gelecektir, artk aklnn bayna gelmesinin kendisine
ne yarar var ki!

Tekvir suresinin ilk ayetlerindeki kiyamet sahneleri bu iki ayette de kisaca aiklanarak
uyarilara devam edilmektedir.

22. ayetin orijinalindeki Rabbin geldigi zaman ifadesi mtesabih bir ifadedir. Bu
nedenle tevili yapilir. Zira Yce Allah'in gelmesi, gitmesi, inmesi, ikmasi sz konusu
olamaz. Rabbin geldigi ifadesindeki tamlamaya bir anlam takdir edilerek aiklama yapilir.
Rabbimizin fizik olarak gelmesi ve bizim de O'nu grmemiz sz konusu olmadigina gre,
takdir edilecek anlamlar syle olabilir: Rabbinin hesaba ekmeye dair emri geldigi vakit,
Rabbinin nne geilemez gc, hasmeti, kahri geldigi zaman, Rabbinin yce ayetleri
geldigi zaman .
Mtesabih szcg ile ilgili olarak ileride genis bilgi ve rnekler verilecektir.

Meleklerin saf saf dizilmesi

Rabbimizin insanlari sinamasi, gretmek iin degil, dnya ve ahirete tanik
olusturmak iindir. Kimmse hakkindaki karara itiraz edemesin. Tipki okullardaki
gretmenlerin grencilerini sivav yapma amacinin, grencilerden grenmek
olmayip sinava giren grencilerin durumunun belirlenmesi, sahitlendirilmesi
oldugu gibi.
Kiyamet gnnde insanlar iin, kendi nefsi, yakinlari, toplumu, eliler ve vahyler taniklik
edecektir.


44
Lisan(Cilt 4, Sh. 630-635
129

Bu konuyla ilgili su ayetlere de bakilabilir.
Bakara/ 143, Hacc 78, Fecr/21-23, , Nisa/ 41, 159, Nahl /84, 89, Kaf/ 21,
Mmin /51, Hud/18, 19, Kasas/ 75, Fussilet /20-22, Nur/ 24, Ya Sin/ 65,
Furkan/30, Maide/116-118.

Meleklerin (vahyin tanklgn Nebe suresinde grmekteyiz.
38-40
Indirilmis yetler ve vahiy, tanik olarak saf saf dikildikleri gn, Rahmn'in
[yarattigi btn canlilara dnyada oka merhamet eden Allah'in] izin verdikleri
disinda hi kimse konusamaz. Ve o izin verilen, dogruyu syler: Ite bu, hak
gndr. Artik dileyen Rabbine bir siginak edinir. Sphesiz Biz sizi yakin bir azap ile
uyardik. O gn, kisi iki gcnn/mal ve evresinin ne takdim ettigine
bakar/yaptiklariyla yz yze gelir ve kfir; Allah'in ilhligini ve rabligini bilerek
reddeden kisi: Ah ne olaydi, ben bir toprak olsaydim der.
(Nebe738-40)


Bu paragrafta mahser sahnesi canlandirilmaktadir. Benzer sahneler Tekvir suresinin
12-14. ayetlerinde de ortaya konmustu.

24. Ayet:


24
Der ki: Keyke ben bu hiret hayatm iin hazrlk yapmy
olsaydm!


Surenin bu kisminda zimnen su uyari yapilmaktadir:
Maliniza, makaminiza gereginden fazla deger veriyor, onlari muhafaza etmek iin
deta kendinizden geiyorsunuz. Degerlerinizi, dininizi, sahsiyetinizi, ilkelerinizi hie
sayiyorsunuz. Peki, ama bakalim o gn ne yapacaksiniz? Gelecegini sanmadiginiz, ya da
unuttugunuz, unutmak istediginiz, bilmezden geldiginiz o gn gelince ne yapacaksiniz? O gn
ne ok sevdiginiz, yigdiginiz maldan, ne de ykseldiginiz makamdan size fayda vardir. Ancak
Rabbinizin hasmeti, azabi, meleklerin lneti ve cehennem vardir. Ge kalmis bir anlamanin
ardindan daha da yakici bir pismanlik vardir: Keske bu hayatim iin nceden hazirlik
yapsaydim! Ama ok ge.

25, 26. Ayetler:


25,26
Artk o gn Allah'n ettigi azab kimse edemez ve O'nun
vurdugu bag kimse vuramaz.

Bu ayetlerde Yce Allah, sululari lyik olduklari azaba baglayan, o azaptan
kamalarini imknsiz kilan baglar oldugunu bildirerek kiyametteki azabi vurgulamaktadir.

27, 28. Ayetler


27-30
Ey zihnindeki tm soru iyaretlerini gidererek rahata kavuymuy
kiyi! Dn Rabbine, sen Rabbinden O da senden hoynut olarak! Hemen gir
kullarmn iine! Ve gir cennetime!

130
Kur'an bu noktada Iltifat Sanati yaparak gaipten muhataba [nc sahistan ikinci
sahisa] dnmekte ve o ana kadar inmis olan [Alak ile Fecr sureleri arasindaki] vahiylerle
mutmain olan kisiye seslenmektedir: Ey mutmain olmus kisi, artik sen Allah'tan, Allah da
senden razi olarak lebilirsin, Rabbine dnebilirsin.
Bir kimsenin mutmain olmasi, o kimsenin gerege ulasmasi, iinde en ufak bir sphe
kalmamasi demektir. Bu noktaya ulasmis kimseler, hi bir seyden korku ve znt duymazlar.
Tam olarak huzur ve gven iindedirler.
Bunu basarabilmek ise sadece Allah'i anmak, akilda tutmak ve unutmamakla
mmkndr (Ra'd 28). Zaten ilk vahiyden itibaren Fecr suresine kadar btn vahiylerin z
de Allah'i unutmama ilkesine dayanmaktadir.



Rabbimizin kastettigi kullar, Sad suresinin 83. ayetinde Iblis'in aldatamayacagindan
bahsedilen insanlarin iinden ihlslariyla seilmis has kullardir. Rahman'in kullari ya da
Allah'in seilmis kullari olarak da adlandirilan bu kullarin nitelikleri ve akibetleri Furkan
suresinin 63-74, Saffat suresinin 39-49. ayetlerinde aiklanmistir.
Bu kullar asagidaki zelliklere sahiptirler:

- Yeryznde alak gnlllkle yrrler ve cahiller onlara hitap edince Selm
derler.
- Geceleri Rableri huzurunda secde ederek, ayakta durarak geirirler.
- Ve syle yakarirlar: Rabbimiz, cehennem azabini bizden sav. Dogrusu onun azabi
denecek bir bortur. Sphesiz o, kt bir durak yeri ve kt bir dinlenme yeridir!
- Onlar harcadiklari zaman ne savurganliga saparlar ne de cimrilik ederler.
- Onlar Allah ile beraber baska bir ilha yakarmazlar. Allah'in saygiya lyik kildigi
cana haksiz yere kiymazlar. Zina etmezler.
- Onlar yalana taniklik etmezler. Bos lkirdiya rastladiklarinda soylu bir tavirla geip
giderler.
- Rablerinin ayetleri kendilerine hatirlatildiginda, krler ve sagirlar gibi davranmazlar.
- Onlar syle yakarirlar: Rabbimiz, eslerimizden ve ocuklarimizdan bize gz
aydinligi bagisla. Bizi takvaya sarilanlara nder kil.

Bu kullarin akibetleri de syle olacaktir:
- Iste bunlar, sabretmis olmalarina karsilik yksek konaklarla dllendirilirler. Ve o
konaklarda saglik dilegiyle ve selmla karsilanirlar.
Orada srekli kalacaklardir. Ne gzel konak yeri, ne gzel dinlenme yeri!
- Onlar iin belirlenmis bir rizk vardir.
- esit esit meyveler vardir. Ikramla karsilanan kisilerdir onlar.
- Nimetlerle dolu cennetlerdedirler.
- Karsilikli koltuklar zerindedirler.
- Kaynaktan doldurulmus kadehler dolandirilir evrelerinde.
- Bembeyaz, ienlere lezzet sunan kadehler.
- Sersemletme/bas agrisi yok onda. Sarhos da olmazlar ondan.
- Yanlarinda, gzlerini onlara dikmis, iri gzller vardir.
- Korunmus yumurtalar gibidir onlar.

Allahin kendilerinden razi oldugu, kendileri de Allahtan razi olan kimseler su
ayetlerde aika belirtilmislerdir:

131
Beyyine/7, 8:
7
Sphesiz inanan ve slihti isleyen kimseler, yaratilanlarin en hayirlilarinin ta kendileridir.
8
Onlarin, Rableri katindaki dlleri, iinde srekli kalanlar olarak altlarindan irmaklar akan Adn
cennetleridir. Allah, onlardan razi olmus, onlar da O'ndan razi olmuslardir. Iste bu mkfat, Rabbine
bilgiyle, sevgiyle, saygiyla rperti duyan kimseler iindir.


Fetih/18, 19:
18,19
Andolsun o agacin altinda sana baglilik yemini ederlerken Allah, mminlerden razi
olmustur. Iste kalplerinde olani bilmis, onlara kalbi teskin eden, gven ve yatisma duygusu/ moral
indirmis ve onlari pek yakin bir fetih ve alacaklari birok ganimetler ile dllendirmistir. Ve Allah,
en stn, en gl, en serefli, maglp edilmesi mmkn olmayan/ mutlak galip olandir, en iyi yasa
koyan, bozulmayi iyi engelleyen/saglam yapandir.


Maide/109-120:
109
Allah, elileri toplayacagi gn syle diyecek: Size verilen cevap nedir? Onlar: Bizim
hibir bilgimiz yoktur; sphesiz ki Sen, grlmeyeni, duyulmayani, sezilmeyeni, gemisi, gelecegi en
iyi bilenin ta kendisisin dediler.
110
Hani Allah demisti ki: Ey Meryem oglu s! Senin zerinde ve annenin zerinde olan
nimetimi hatirla! Hani Ben, seni Allah'in vahyi ile glendirmistim. Yksek mevkide olan biri
olarak ve yetiskin biri olarak insanlara konusuyordun. Hani sana Kitabi, haksizlik, bozgunculuk ve
kargasayi engellemek iin konulmus kanun, dstur ve ilkeleri, Tevrt'i ve Incl'i gretmistim.
Hani Benim iznimle/ bilgimle amurdan; kilden (seramikten) kus sekli gibi bir sey (Buhurdan)
yapiyordun. Sonra da onun iine flyordun; aerosol olusturuyordun, onlar da (hastalik yayan;
asilayan hasereler) Benim iznimle kus oluveriyordu/abucak gidiyorlardi. Anadan dogma kr olani
ve alaca hastaligina yakalanmis kimseyi iznimle/ bilgimle iyilestiriyordun. Yine Benim iznimle/
bilgimle sosyal lleri ikariyordun/ canlandiriyordun. Ve hani Isrlogullari'na apaik kanitlarla
gelip de onlardan Allah'in ilhligina ve rabligine inanmayanlarin: Bu, ancak apaik bir sihirdir
dedikleri zaman seni onlardan korumustum.
111
Ve hani havarilere: Bana ve Elime inanin diye vahyetmistim. Onlar, Inandik! ve Bizim
gerekten Mslmanlar oldugumuza tanik ol demislerdi.
112
Hani havariler: Ey Meryem oglu s! Rabbin bize gkten bir sofra indirebilir mi?
demislerdi. s: Eger iman edenler iseniz Allah'in korumasi altina girin demisti.
113
Havriler: Biz istiyoruz ki ondan yiyelim, kalplerimiz iyice yatissin, senin bize dogru
syledigini bilelim ve biz de buna taniklardan olalim dediler.
114
Meryem oglu s: Allah'im, Rabbmiz! Bizim zerimize, bizim iin, ncekilerimiz ve
sonrakilerimiz iin bir bayram ve Senden bir almet/gsterge olarak gkten bir sofra indir. Ve bizi
riziklandir. Ve Sen, rizik verenlerin en hayirlisisin! dedi.
115
Allah dedi ki: Sphesiz Ben, onun size indiricisiyim. Artik bundan sonra sizden kim
inanmazsa, Ben onu lemlerden hi kimseye yapmayacagim bir azapla azaplandiracagim.
116-118
Ve hani Allah demisti ki: Ey Meryem oglu s! Sen mi insanlara: Beni ve annemi,
Allah'in astlarindan iki tanri edinin dedin? s: Sen ariniksin, benim iin gerek olmayan bir seyi
sylemem bana yakismaz. Eger ben onu demis olsam, Sen, bunu kesinlikle bilmistin. Sen, benim
iimde/zmde olani bilirsin, ben ise Senin zatinda olani bilmem. Sphesiz Sen; grlmeyeni,
duyulmayani, sezilmeyeni, gemisi, gelecegi en iyi bilenin ta kendisisin! Ben, onlara sadece, Senin
bana emrettiklerini; Benim ve sizin Rabbiniz olan Allah'a kulluk edin dedim. Ve ben, ilerinde
oldugum mddete onlar zerine taniktim. Ne zaman ki Sen, beni vefat ettirdin; gemiste
yaptiklarimi ve yapmamgerekirken yapmadiklarimi bir bir hatirlattirdin/ beni ldrdn, Sen, onlari
gzetleyenin ta kendisi oldun. Ve sphesiz Sen, her seye en iyi tanik olansin. Eger onlara azap
132
edersen, sphesiz onlar, senin kullarindir ve eger onlari bagislarsan, sphesiz Sen, en stn, en gl,
en serefli, maglp edilmesi mmkn olmayan/ mutlak galip olanin, en iyi yasa koyan, bozulmayi iyi
engelleyen/saglam yapanin ta kendisisin dedi.
119
Allah dedi ki: Bu, dogru kimselere dogruluklarinin yarar sagladigi gndr. Onlar iin, iinde
sonsuz kalicilar olarak altlarindan irmaklar akan cennetler vardir. Allah, onlardan razi olmus, onlar
da O'ndan razi olmuslardir. Iste bu, en byk kurtulustur.
120
Gklerin, yeryznn ve bunlarin iinde bulunan seyin sahipligi, ynetimi yalnizca
Allah'indir. Ve O, her seye en iyi g yetirendir.


Tevbe/ 100:


100
Muhacir ve Ensar'dan ilk nce ne geenler ve iyilestirme-gzellestirme ile onlari izleyen
kimseler; Allah onlardan razi oldu, onlar da O'ndan razi oldular. Ve Allah onlara, ilerinde temelli
kalicilar olarak altlarindan irmaklar akan cennetler hazirladi. Iste bu, byk bir kurtulustur.

Dikkat edilirse, surenin 15-26. ayetlerinde nankr insan ve onunla ilgili kiyamet sahnesi, 27-
30. ayetlerinde ise teslim olan insan ve onun kiyamet sahnesi canlandirilmistir.
Sure safaga dikkat ekerek baslamis, son ayetlerle de safagin sonundaki aydinligin
cennet oldugu vurgulanarak zimnen syle denilmistir: Ey drst, erdemli kulum! Iman ve
samimiyet ile Rabbine gzel seyler takdim ederek kalp huzurunu bulmus, huzura ermis insan!
Hak etmis, mkfatlandirilmis, razi olmus ve olunmus olarak kullarimin arasina ve cennetime
gir!

Fecr suresinin 27-30. ayetlerini Fussilet suresinin 30-32. ayetleri ile de ortaya koymak
mmkndr:

30-32
Sphesiz, Rabbimiz Allah'tir deyip sonra dosdogru olanlar; onlarin zerine, haberci
yetler srekli iner; Korkmayin, zlmeyin. Size vaat edilen cennetle sevinin. Biz, dnya hayatinda
ve hirette sizin yol gsterenleriniz, yardimcilariniz, koruyanlariniziz. Cennette, kullarinin
gnahlarini ok rten, onlari cezalandirmayan ve bagisi bol olan, engin merhamet sahibinden bir
ikram olarak sizin iin nefislerinizin arzuladigi her sey var. Orada istediginiz seyler de sizin iindir.
(Fussilet/30-32)


Dogrusunu en iyi bilen Allah'tir


11 DUHA SURESI

[KUSLUK VAKTI]

SURESI




DUHA SURESINE GIRIS


133
Duha suresi, Mekke'de inmistir. Inis sirasina gre 11. suredir.
Peygamberimizin ve vahyin Allah'in teminati altinda oldugu bu sure ile aiklanmistir.
Ayrica Fecr suresinde deginilen ikram, yetim, nankrlk gibi kavramlar, bu surede
peygamberimizin hayatindan rnekler verilerek pekistirilmis ve detaylandirilmistir.


Klasik kaynaklarda Fecr suresinin inisinden sonra uzun bir -- fetret dneminin
yasandigi ve daha sonra Duha suresinin inisiyle bu dnemin sona erdigi iddia edilmistir.
Baska bir ifadeyle, Allah'in Fecr suresinden sonra uzun bir sre peygamberine vahyi kestigi
iddia edilmektedir.
Fetretin sebepleri hakkindaki rivayetlerden bazilarini Alak suresinin tahlilinde
anlatmis, Kur'an'dan ve tarih bilgilerden yararlanarak bu rivayetlerin uydurma olduklarini
ortaya koymustuk. Konu tekrar gndeme geldigi iin bu kez de Ibn-i Kesir'den iki rivayet ele
alinarak bunlar incelenecektir:

'Ibn-i Cerir Taberi'nin rivayetine gelince, o der ki: Bize ibn-i Ebu Sevarib .. Abdullah Ibn
Seddad'dan nakletti ki; Ayse Allah'in Elisine; 'Ne oluyor, Rabbim sana darildi mi?' demis. Bunun
zerine '_= -'', Andolsun kusluk vaktine' suresi nazil olmus.

Taberi'nin Ebu Kurayb'den rivayetine gre ise Hadice Durumundan anladigima gre
Rabbinin sana darildigini saniyorum demis. Bunun zerine bu sure nazil olmus.

Ilk rivayet incelendiginde grlr ki, Peygamberimize bu ilk vahiyler geldigi tarihlerde Ayse
henz bir ocuktu ve peygamberimiz ile bir yakinligi bulunmamaktaydi. Bu tarihi durum, bu
rivayetin esitli gerekelerle uydurulmus birok yalandan biri oldugunu gstermektedir.
Ikinci rivayete gelince: Hadice'nin peygamberimizle bu sekilde konusabilmesi iin
Allah'in bildirdigi bir vahiy inis takviminin bulunmasi ve Hadice'nin de bunu biliyor olmasi
gerekir. Oysa Kur'an'in inisinin belli bir takvime baglanmadigi herkesin malmudur.
zetle, vahyin inisi sirasinda bir fetret dneminin yasandigina dair ileri srlen
iddialar tamamen dayanaksizdir. Furkan suresinin 32. ve 33. ayetlerinde Kur'an'in toptan
degil, para para, azar azar, yeri geldigi zaman indirilecegi aika bildirilmektedir.
Dolayisiyla iki vahiy arasindaki bosluk dnemini fetret olarak degerlendirmek Kur'an'a ters
dsmektedir.





11 / DUHA [KUSLUK VAKTI] SURESI

Rahman ve Rahm Allah adina.

Ayetlerin meali:


1-3
Aydnlanmann baylayy ve Allah'n ilhlgn, rabligini bilerek
reddediyin, Allah'a ortak kabul ediyin, cehaletin toplumu sarmylg kanttr
ki Rabbin seni terk etmeyecek ve sana darlmayacak.
4,5
Sonras senin iin ncesinden elbette daha hayrl olacak. Ve Rabbin
sana verecek, sen de hoynut olacaksn.
134
6-8
O seni yetim olarak bulup barnaga kavuyturmad m? Seni dosdogru
yol dynda biri olarak bulup da dosdogru yola klavuzluk etmedi mi? Seni aile
geindirme zorlugu iinde bulup da zengin etmedi mi?

9,10
O hlde yetimi periyan etme/ daha da ktleytirme! steyeni/ soran
azarlama.
11
Ve Rabbinin nimetini sz ve fiillerinle ortaya koy!




Ayetlerin Tahlili


Ayetin orijinalindeki Su kuyluk vakti

Kusluk vakti, gnn ilk aydinlik saatleridir. Burada, artik karanlik dnemlerin
bittigine, fecrden/safaktan sonra aydinligin basladigina dikkat ekilmektedir. Artik ruh
bunalimlar bitmis, isler yoluna girmis, insanlar mminlesmeye baslamislardir. Ileride daha iyi
gnler de gelecektir.

karanlg bsbtn bastrdg zamanki gece

Burada, kfr, sirk ve ruhi bunalimlari simgeleyen karanligin tam bastirdigi ortamlara
dikkat ekilmektedir. Bir tarafta zifri karanlik btn agirligiyla kendini gsterirken diger
tarafta da kusluk vaktinin yasanmasi kanittir ki,

Rabbin seni terk etmeyecek ve sana darlmayacak.

Alak suresinin tahlilinde de belirttigimiz gibi, ayetin lfz/szel anlami Rabbin sana
darilmadi ve seni birakmadi da seklindedir. Ne var ki, bu ifade tarzi Kur'an'da bir olayin, bir
durumun ileride gerekleseceginin kesin oldugunu vurgulamak iin kullanilmaktadir. Leheb
suresinin ilk ayetinde oldugu gibi, Kur'an'da yzlerce rnegi bulunan bu ifade teknigi dikkate
alindiginda, ayet Rabbin sana darilmayacak ve seni birakmayacak da anlamina gelir. Bu
ayetle peygamberimize yalniz birakilmayacagi ve vahiylerin devam edecegi ynnde gvence
verilmistir.

4 - 5. Ayetler:


4,5
Sonras senin iin ncesinden elbette daha hayrl olacak. Ve
Rabbin sana verecek, sen de hoynut olacaksn.

Yani; Bundan sonraki hayatin, gemis hayatindan daha iyi olacak. Rabbin sana ok
seyler verecek, sen de ok memnun olacaksin.
Nitekim peygamberimizin elilik grevi aldiktan sonraki hayati, grevi almadan
nceki hayatina gre her aidan kat kat stnlklerle dolu gemistir.
Bu iki ayet peygamberimize ahirette sefaat yetkisi verilmek suretiyle kendisinin
memnun edilecegi ve dolayisiyla onun ahiret hayatinin dnya hayatindan daha iyi olacagi
seklinde yorumlanmistir. Peygamberi veyim derken Mslmanlari gevseklige ve asilsiz
beklentilere srkleyen bu tr yorumlarin ciddi hibir dayanagi yoktur. Her seyden nce bu
135
yorum, ahirette sefaatin sadece Allah'a ait oldugunu bildiren onlarca ayete ters dsmektedir.
Sefaat konusu, ileride Necm suresinde detayli olarak incelenecektir.

6- 8. Ayetler:


6-8
O seni yetim olarak bulup barnaga kavuyturmad m? Seni
dosdogru yol dynda biri olarak bulup da dosdogru yola klavuzluk etmedi mi?
Seni aile geindirme zorlugu iinde bulup da zengin etmedi mi?


Bu ayetler peygamberimizin gemisi hatirlatilmaktadir. Gerekten de peygamberimiz yetim
olarak dnyaya gelmis, nce dedesi Abdlmuttalib'in, onun lmnden sonra da amcasi Ebu
Talib'in himayesi altinda yasamistir.



Ayette geen dllen (dosdogru yol dynda biri) szcg peygamberimiz iin
kullanildigindan, birok meal ve tefsirde yumusatilmis anlamlarla yer almis, buna bagli olarak
da peygamberimizin gece evine giderken yolunu kaybettigi veya buna benzer anlamlar
verildigi tam 22 adet zorlama yorum ortaya ikmistir.
Oysa dallet szcgnn ayette zit anlamli '- hidayet szcg ile birlikte
kullanildigi gzden kairilmamalidir. Bu nedenledir ki, dallet szcgnn anlaminin
yumusatilmasi ayetin ruhuna aykiri olur. nk Fatiha ve Leyl surelerinde de deginildigi gibi,
hidayet szcg Allah yolunu gstermek demektir. Evin yolunu ya da kyn yolunu
gstermek anlamina gelmez ve bu anlamda kullanilamaz. Dolayisiyla ayetteki dallet
szcg tam olarak hidayet disinda olmak, Allah yolunun disinda olmak anlamina gelir.
Dllen szcgnn gerek anlamini peygamberimize yakistiramayanlar bu szcg
zoraki yorumlarla asil anlaminin disinda kullanmislardir. Szcgn asil anlaminin ne oldugu,
Necm suresinin 2. ayetinde geen arkadasiniz sapmadi ve azmadi ifadesinden de
anlasilmaktadir. Peygamberimizin vahiy aldigi dnemdeki halinin belirtildigi bu ayette onun
hidayet zere bulundugu, Allah yolunun disina ikmadigi belirtilmektedir.
Konumuz olan Duha 7. ayette ise peygamberimizin de herkes gibi bir insan olduguna,
onun da kusur isleyebilecegine isaret vardir. Konuyla ilgili olarak asagidaki ayetler de tetkik
edilmelidir:

52,53
Iste bylece Biz, sana da Kendi emrimizden/Kendi isimizden olan ruhu/ Kurn'i vahyettik.
Sen, kitap nedir, iman nedir bilmezdin. Fakat Biz onu, kullarimizdan diledigimizi kendisiyle
kilavuzladigimiz bir nr/isik yaptik. Hi kuskusuz sen de dosdogru bir yola; gklerde ve yerde
bulunanlar Kendisi iin olan Allah'in yoluna kilavuzluk etmektesin. Gznz ain, btn isler yalniz
Allah'a dner.
(Sra/ 52, 53)

3
Sana bu Kurn'i vahyetmekle Biz, sana kissalarin en gzelini anlatiyoruz. Hlbuki sen,
bundan nce, kesinlikle bu konu hakkinda duyarsiz/ bilgisizlerdendin.
(Yusuf/ 3)

65,66
Ve andolsun ki sana ve senden ncekilere syle vahyedildi: Andolsun ki eger ortak
kosarsan amelin kesinlikle bosa gidecek ve kesinlikle kaybedenlerden olacaksin. Onun iin, tam
aksine, yalniz Allah'a kulluk et ve sahip oldugu nimetlerin karsiligini deyenlerden ol.
(Zmer/ 65)
136
19
yleyse, sphesiz Allah'tan baska ilh diye bir seyin olmadigini bil! Kendi gnahin iin,
mmin erkekler ve mmin kadinlar iin bagislanma dile. Ve Allah, sizin gezip dolastiginiz yeri ve
durdugunuz yeri bilir.
(Muhammed/ 19)
50
De ki: Eger ben sapmissam, artik yalnizca kendi zararima saparim. Ve eger kilavuzlandigim
dogru yolu bulmussam, bilinmeli ki Rabbimin bana vahiy vermesiyledir. Sphesiz O, En Iyi Isiten'dir,
ok Yakin Olandir.
(Sebe/ 50)

48
yleyse Rabbinin karari iin sabret, bunalan kisi gibi olma. Hani o, bir kez asiri bunaldiginda
Rabbine seslenmisti.
49
Eger Rabbinden o'na bir iyilik ulasmasaydi, kinanmis bir durumda, bos bir
yere atilacakti.
50
Ancak, Rabbi o'nu seti, sonra da iyilerden biri yapti.
(Kalem/ 48- 50)



zetle bu ayette, Mekke'de Mekkeliler gibi yasamakta olan Muhammed (as)'e Allah'in
hidayeti ile Islm'in yolunun gsterildigi ve bu dnyada nimetlerin en byg ile
nimetlendirildigi anlatilmaktadir.
Bu paragrafta konu edilen Seni aile geindirme zorlugu iinde bulup da zengin etmedi mi?
ifadesini, iki farkli sekilde yorumlamak mmkndr:

1. Szcklerin gerek anlamlarina gre:
- Yetim dogan Muhammed (as)'in, kendi dedesinin ve amcasinin himayesinde, sikinti
ekmeden ama bir aile geindirmeye de gc olmadan .-'= il [ihtiya sahibi] olarak
yasamini srdrdg bir sirada Hadice ile evlenerek zengin bir aile reisi konumuna
ykselmesi;
- Ya da; peygamberimizin elilik grevini aldiktan sonra Ebu Bekir, Osman ve diger
zenginlerin mal varliklarini emrine vermeleri sonucunda zenginlesmesi.

2. Szcklerin mecaz anlamlarina gre ise;
- Mekkeli Muhammed (as)'in vahiy sayesinde bilgilenmesi ve kanit sahibi olmasi,
- Ya da; kendi halinde biri iken bir lider haline gelmesi kast edilmis olabilir.

9.10. Ayetler:


9,10
O hlde yetimi periyan etme/ daha da ktleytirme! steyeni/
soran azarlama.
O halde yetimi kahretme!

Yani; Yetimi heder etme, yetimi ezme!
+ Kahr, bir seyi normal konumundan daha kt bir duruma sokmaktir. Bir insani
olmasi gereken konumdan daha asagi bir duruma getirmek, o insani kahretmektir. Kahr,
ikramin, yani stn kilmanin, saygin hle getirmenin ziddidir. rnek olarak Araplar etin
tencerede brtmesine, prsmesine + kahr derler.
45
Yetimin stn kilinmasi gerektigi,
bir nceki sure olan Fecr de bildirilmisti. Bu surede ise konu zit anlami ile vurgulanarak
pekistirilmistir. Yetimlik Kuranin nemle zerinde durdugu bir konudur. yle ki, yetimi

45
(Lisanl Arab, g h r mad. )

137
koruyup gzetmek dinimizin ana ilkelerinden biridir. Konu sadece bu iki surede islenmekle
kalmamis, Bakara suresinin 220. ayetinde ve Nisa suresinin ilk on ayetindeki su hkmlerle
detaylandirilmistir:
- Yetimler, akraba grubu iine alinarak vey evlt konumuna getirilmelidir.
- Bir arada yasanilan yetimlere kardes muamelesi yapilmalidir.
- Yetimlerin mallari kendilerine verilmelidir.
- Yetimlerin mallari korunmali ve idaresinde haksizlik yapilmamalidir.
- Yetimler ise yarar hle getirilmelidir, is g sahibi yapilmalidir.
- Miras paylasiminda yetimler iin de pay ayrilmalidir.



Bazi meallerde yer alan yetime kahretme seklindeki eviri, ayetin gerek mesajini
yansitmamaktadir. nk Trkede yetime kahretme ile yetimi kahretme ifadeleri ayni
anlama gelmez. evirilerin ogunda kullanilmis olan yetime kahretme ifadesi, yetime
darilma, yetime gcenme gibi bir anlam iermektedir. Oysa ayet, yetimin kahrolmasinin,
mahvolmasinin nne geilmesi gerektigini anlatmaktadir. Dolayisiyla buradaki evirinin
yetimi kahretme seklinde olmasi gerekmektedir. Bu da bize ayetin su mesajini iletmektedir:
Yetimler a-aik, evsiz-barksiz, egitimsiz- gretimsiz, issiz-gsz birakilarak heder
edilmemeli, gereken yapilarak anali-babali gibi bytlmeleri saglanmali, onlara en iyi egitim
ve gretim verilmeli, saygin ve degerli kisiler olarak topluma kazandirilmalidir.
Kur'an'in yetimler iin verdigi emirler hem bireysel hem de toplumsal boyutlar tasiyan
emirlerdir. Onlar iin yapilmasi emredilen islerin bireylerce yapilabilir olanlari bireyler
tarafindan; toplumca yapilabilir olanlari ise toplum adina kamu otoritesini kullananlar
tarafindan yerine getirilmelidir. Bir iman toplumu, stlenilmesi gereken maddi ve manevi
ykler konusunda en az bireyleri kadar sorumludur. Nitekim Fecr suresinin 17-20. ayetlerinde
yetimin kerimlestirilmesi ve yoksulun yiyecegi zerine tesviklesilmesi grevleri dogrudan
topluma verilmistir.


Onuncu ayetteki steyeni azarlama ifadesi

.-'- Sail szcg isteyen demektir, ancak soran anlamina da gelmektedir.
nk soru sormak, bilgi istemek demektir. Ayette tmlece yer verilmeyerek isteyenin ne
istedigi belirtilmemistir. Bu durum, isteyen szcgnn anlam alanini genisletmektedir.
Dolayisiyla isteyen szcg iin yiyecek-iecek gibi maddi ihtiyalari isteyen, ya da din
ve imanla ilgili manevi ihtiyalarini giderecek bilgi isteyen, soru soran gibi anlamlarin
gelistirilmesi mmkndr.

11. Ayet:


11
Ve Rabbinin nimetini sz ve fiillerinle ortaya koy!

Surede aiklanan konular dikkate alindiginda Rabbinin nimeti ifadesinden
peygamberimize verilen her trl nimet anlasilmaktaysa da, ona verilen asil nimet Islm
Dinidir. Zira basta Maide suresinin 3. ayeti olmak zere Kur'an'da bahsedilen nimet Islm
dinidir. Peygamberimizden istenen de, bu nimeti [Islm Dinini] hem yasamasi hem de
anlatmasidir.

Dogrusunu en iyi bilen Allah'tir
138


12 INSIRAH suresi

[AILMA]

SURESI



INSIRAH SURESINE GIRIS

Insirah suresi olarak adlandirilan ayetler, Duha suresinin devamidir. Kuran ilimleri
konusunda taninmis uzmanlardan olan Tavus ve mer b. Abdlaziz, Duha ve Insirah
surelerini tek sure olarak kabul etmislerdir.
46
Biz de bu surelerin tek Necm oldugu
kanaatindeyiz.
Duha suresinde peygamberimizin gemisteki hayati ve kendisine verilen nimetler
hatirlatilmis, ayrica bundan sonra kendisinden beklenen davranislarin bir kismi aiklanmisti.
Bu surede de peygamberimize verilmis olan nimetlerin hatirlatilmasi srdrlmekte ve
kendisinden beklenen davranislarin aiklanmasina devam edilmektedir.
Surenin tahliline baslamadan nce, Mslmanlar arasina sokulmus bir hurafe olan
- -'' _- Serh-i Sadr [Ggsn Yarilmasi] mucizesinden bahsetmekte yarar gryoruz.
nk bu tr asilsiz anlatimlarin bugne kadar Mslmanlara nelere mal oldugu herkesin
malmudur.
Peygamberimizin kalbinin ameliyatla ailarak iindeki madd ve manev pisliklerin
ikarildigini ve bunlarin yerine yksek faziletlerin kondugunu dile getiren uydurma
rivayetlerin, olayin farkli zaman ve yerlerde gereklestigini ifade eden drt ayri varyasyonu
vardir:
Birinci ameliyat, peygamberimiz henz bebekken stannesi Halime'nin yaninda
yapilmistir. Rivayete gre peygamberimiz o sirada bir st ocugu olmasina ragmen seneler
sonra bu ameliyati hatirlamis ve syle anlatmistir:
ocuktum, arkadaslarimla bir derede oynuyorduk. kisi geldi, yanlarinda bir altin
legen vardi. Ii karla doluydu. Beni arkadaslarimin arasindan aldilar. Birisi beni yanim stne
yatirdi. Karnimi yardi. Ben bakip duruyordum. Hi aci duymadim. Karnimdan bagirsaklarimi
ikarip legende yikadi. Yine karnima koydu. teki gelip kalbimi disari ikardi. Kalbimin
iinden pihtilasmis bir kara kan parasini ikarip atti. Sonra nurdan bir mhr ikarip kalbimi
mhrledi. Sonra kalbim peygamberlik ve hikmet nuruyla doldu. Sonra kalbimi yerine koydu.
ncs ise karnimin yarilan yerini sivazlayip yarami iyilestirdi.
47

Ikinci ameliyat, peygamberimiz on yasindayken yapilmistir. Bu ameliyat hakkindaki
rivayet, peygamberimiz hakkinda uydurdugu yalan hadisler ile shret yapmis olan Ebu
Hreyre kaynaklidir. Buna gre peygamberimiz on yasindan birka ay almisken yolu le
dsms. Basinin stnde (gkte) iki adam konusuyorlarmis. Birisi digerine Bu, o mu? diye
kendisini gstermis. br: Evet, bu o demis. Sonra peygamberimizi yatirip kansiz ve
acisiz ameliyati gereklestirmisler. Kalbinden kin ve kiskanligi ikarip merhamet ve
'sefkati koymuslar.
nc ameliyatin Hira magarasinda yapilmis oldugu rivayet edilmisse de nedense
senaryolastirilmamis ve esitli kitaplarda ayrintisiz bir sekilde yer almistir.

46
RAZI
47
(Mevahibl-Lednniyye kitabi)

139
Drdnc ameliyat ise, Mira sreci iinde yapilmis ve Mevahibl-Lednniyye,
Ibn-i Kesir gibi daha birok hadis kitabinda genis ayrintilarla yer almistir. Mirala ilgili
rivayetlerde detaylariyla anlatilan bu ameliyatin zeti syledir:
Peygamberimiz Kbe'nin yaninda yan st yatmakta iken kisi gelmis, kimlik tespiti
yaptiktan sonra ameliyata baslamislardir. Ameliyatta ggs ve kalp zemzem ile yikanmis,
ailan kalbin iine altin legendeki tastan iman ve hikmet doldurulmustur. Sonra ggs
kapatilmis ve peygamberimiz cennet binegi oldugu iddia edilen Burak marifetiyle yce
makamlara gnderilmistir.
Gerek bu yalanlari uyduranlar, gerekse uydurulan bu yalanlari eserlerine koyanlar,
farkinda olarak ya da olmayarak hem agir bir gnah islemisler, hem de daha st ocugu iken
kalbi zemzem ile yikanip nur ile mhrlenen peygamberimizi, her seferinde yeniden
temizlenmeyi gerektirecek kadar kalbinde ktlk olusan, uslanmaz, hasari bir insan olarak
gstermislerdir. Bylece ilk gnahlarina bir de iftira suunu eklemislerdir.
Ancak; bu yalanlarin sadece uyduranlar aisindan degil, ayni zamanda bu yalanlara
inanan muhataplar aisindan da olumsuz neticeler doguracagi kesindir. Bu olumsuz
neticelerle karsilasmak istemeyen bir Mslman'in yapmasi gereken tek sey, aklini
kullanmaktir. Aslinda her akilli Mslman, kalbin ameliyat esnasinda yikanarak
ktlklerden arindirilmasi ve bosalan yere aklin ve idrakin rn olan erdemlerin ve imanin
doldurulmasi gibi mantiksiz bir yalani derhal anlayabilir ve reddedebilir. Aklini kullanmayip
bu yalanlara inananlar ise bilmelidirler ki, Allah, pisligi aklini kullanmayanlarin zerine
kilacaktir [yagdiracaktir, birakacaktir]. (Yunus 100)


12/ INSIRAH [AILMA] SURESI

Rahman ve Rahm Allah adina.

Ayetlerin meali:


1-4
Biz, senin iin, senin ggsn amadk m? Senden agr ykn
indirmedik mi? Ki o, senin belini atirdatmiyti. Senin yann da senin iin
yceltmedik mi?
5,6
Demek ki zorlugun yannda kesinlikle bir kolaylk var. Zorlugun
yannda bir kolaylk, kesinlikle var.
7
O hlde boy kalr kalmaz hemen yeni bir yeye bayla.
8
Ve arzularn
yalnzca Rabbine ynelt.



Ayetlerin Tahlili

1-4. Ayetler:


1-4
Biz, senin iin, senin ggsn amadk m? Senden agr ykn
indirmedik mi? Ki o, senin belini atirdatmiyti. Senin yann da senin iin
yceltmedik mi?


[- -'' _- ] Serh-i Sadr

140
Deyimi olusturan szcklerden biri olan _- serh szcg aslen et ve benzeri
seyleri amak, yaymak, aip yayarak genisletmek anlamindadir. Deyimin ikinci szcg
-- sadr ise, her seyin n ve bas tarafi, insan vcudunun kalp ve cigerleri de iine alan bas
ile bel arasindaki blmnn n kismi, yani sine, ggs, bagir denilen blgesidir. Ayrica
sadr szcg, kinaye olarak -' kalp ve -- nefs szckleri iin de kullanilir.
Yukarida aikladigimiz serh ve sadr szcklerinden olusan - -'' _- serh-i
sadr tamlamasinin szck anlami ggsn ailmasi demektir. Deyim olarak ise ggs ve
kalp ferahligi demektir. Bu deyim ayni zamanda ruhsal sevin, sevk, bilgi ve tahamml
genisligi anlamlarina da gelir. Nitekim Arap dilinin ve Kur'an kavramlarinin byk
otoritelerinden olan Ragib, Mfredat adli eserinde serh-i sadr deyimi iin ilh nurla
ggsn genislemesi, Allah tarafindan bir huzur ve rahatlatmadir aiklamasini yapmistir.
48


Bu deyimin karsit anlamlisi olarak - -'' ,- dg-i sadr [ggs darligi] deyimi
kullanilir. Trkeye tazyik [sikistirmak] olarak geen ,- dg szcg, ok sikistirmak,
deta presle sikistirmak demektir. Ggsn sikismasi sebebiyle olusan sikintidan dolayi deyim
ggs darligi anlamini kazanir. Bu nedenle - -'' ,- Dg-i sadr deyimi, manev aidan
i sikintisi, mitsizlik, karamsarlik, manev knt anlamlarinda kullanilir. Nitekim Hicr
suresinin 97. ayetindeki Ve hi kuskusuz, gerekte onlarin syledikleri sebebiyle gnlnn
daraldigini biliyoruz ifadesi de peygamberimizin ektigi byle bir manev sikintiyi dile
getirmektedir.

- -'' _- Serh-i sadr deyimi, Kur'an'da drt yerde daha gemektedir:

125
Ve sonra, Allah, kimi dogru yola iletmek isterse, Islm iin onun ggsn aar. Kimi de
saptirmak isterse ggsn yle sikar ki, o, gge ykseliyormus gibi olur. Iste byle, Allah, pisligi
[zarar, azap veren seyleri] iman etmeyenlerin zerine birakir/atar.
( Enam/ 125)



22
Peki, Allah kimin ggsn Islm'a aarsa, o zaman o, Rabbinden bir isik zerinde olmaz mi?
yleyse Allah'i anmaya karsi kalpleri katilasmis olanlara yaziklar olsun! Iste onlar, apaik bir sapiklik
iindedirler.
(Zmer/ 22)


106
Her kim imanindan sonra kfreder; Allah'in ilhligini ve rabligini bilerek reddeder, kalbi
iman ile yatimi hlde iken, baskiyla zorlanan hari olmak zere ve de kfre; inanmamaya
ggsn aarsa, artik kendilerinin zerine Allah'tan bir gazap vardir. Bunlar iin byk bir azap da
vardir.
(Nahl/ 106)



25
Ms: Rabbim!
33
Seni tm noksanliklardan ok arindirmamiz
34
ve Seni ok ok anmamiz
iin
25
ggsm a,
26
isimi bana kolaylastir.
27
Dilimden de dgm z
28
ki szm iyi anlasinlar.
29
Ve ehlimden;
30
kardesim Hrn'u
29
benim iin bir vezir kil,
31
o'nunla arkami kuvvetlendir.
32
Isimde
o'nu bana ortak et.
35
Sphe yok ki Sen bizi grp duruyorsun
20
dedi.

48
(el Isfehani; el Mfredat)


141
(Ta Ha/ 25-35)


Grldg gibi, bu deyim ayetlerin hepsinde ferahlik, rahatlik, metanet gibi
anlamlarda kullanilmis, ima ile de olsa kesinlikle kalp ameliyati anlaminda kullanilmamistir.
Meallerin ogu ayeti Biz senin ggsn amadik mi? seklinde evirmisler ve ayette
geen =' leke [senin iin] szcgn ihmal etmislerdir. Oysa eviride bu szcgn de
kullanilarak ayetin Biz senin iin, senin ggsn aip genisletmedik mi? seklinde
evrilmesi gerekmektedir. Buradaki =' leke [senin iin] szcg, peygamberimize yapilan
zel bir iltifati simgelemesi aisindan bir incelik iermektedir. Bu incelik, Allahin
peygamberimizin yregini, Ta Ha suresinin 25. ayetinde belirtildigi zere, Musa peygamberin
yakardigi gibi yakarmasina gerek kalmadan ferahlatmasidir. Bu ferahlatmanin
peygamberimize yapilan bir iltifat oldugu =' leke [senin iin] szcg kullanilmak
suretiyle vurgulanmistir.

Beli bken agr yk

Yukarida bahsettigimiz - -'' _- serh-i sadr deyimi iin ameliyat senaryolari
yazanlar, neyse ki bu ayette geen sirtindaki yk ve belini bkme deyimleri iin
peygamberimizin agir ykler altinda kemikleri atirdayan bir hamal oldugu yolunda hikyeler
uydurmamislardir. Fakat tefsirciler sirta agir gelen ykn ne oldugu hakkinda asagidaki gibi
degisik yorumlar yapmislardir:
- Bu yk, byk gnah anlamindadir. Peygamberimizin de gemisinde gnahlari
vardi.
- Bu yk mmetinin gnahlaridir ki, mmetine sefaat yetkisi alarak bu ykten
kurtulmustur.
- Bu yk, gittigi bir dgnde seyrettigi kt seylerin gnahiydi. Ama Allah onu orada
uyuttu ve daha ok gnaha girmesini engelledi.
- Bu yk Cebrail korkusuydu, ona alistirildi.
- Bu yk toplumun tepkisiydi, dayanikli kilinarak alistirildi.
- Bu yk tam hidayet zerinde olmadigi peygamberlik hayatindan nceki tm hayati
idi.
- Ebu Talib ve Hadice lnce agir yk altina girmis oldu.

Biz, bu agir ykn peygamber olmanin getirdigi agir sorumluluk oldugu grsndeyiz.
Nitekim Dogrusu Biz senin zerine agir bir sz birakacagiz anlamindaki Mzzemmil
suresinin 5. ayeti hatirlandiginda, peygamberimize tevdi edilen agir szden peygamberlik
grevinin agir bir grev oldugu kolayca anlasilir.
Gerekten de bu grev ok agirdi ve tek basina altindan kalkilmasi zordu.
Peygamberimiz aldigi grev geregi hem tebligine devam edecek, hem de Kalem suresinin 48.
ayetindeki yleyse Rabbinin kararina karsi sabret, balik arkadasi gibi olma ve Mddessir
suresinin 7. ayetindeki Ve yalniz Rabbin iin sabret talimatlarina uyarak tepkiler karsisinda
asla geri ekilmeyecek, karsilastigi zorluklarla, azginliklarla, karanliklarla tek basina
mcadele edecekti. Peygamberimize -- sabr szcg ile verilmis olan mcadele grevi,
bundan sonraki Asr suresinde grlecegi gibi tm Mslmanlara da verilmistir.
Peygamberimizin grevi gerekten ok agirdi ama ayette bu ykn hafifletildiginden
bahsedilmektedir. Bu ifadeden anlasilmaktadir ki, ilk tebligden itibaren peygamberimizin
tebligine uyanlar ogalmaya baslamis, bu yeni mminler ortaya koyduklari madd-manev
destekleriyle peygamberimizin ykn kismen de olsa hafifletmislerdir.

142
Raslllahn yannn kendisi iin yceltilmesi

Bu ayet hakkinda da birok yakistirma yapilmis ve zikrin yceltilmesinden
maksadin, peygamberimizin adinin Ars-i a'lya yazilmasi oldugu sylenmis ve buna bagli
olarak peygamberimizin adi kelime-i sehadette ve tahiyyatta Allah ile beraber anilmaya,
ezanlarda, hutbelerde, vaazlarda, kitaplarda Hamdele ve Salvele ile yer almaya
baslamistir. Ancak peygamberimize verilen bu sifat ve rtbelerin hepsi de ona insanlar
tarafindan verilmis sifat ve rtbelerdir. Oysa ayette bizzat Rabbimiz tarafindan verilen
rtbelerden bahsedilmektedir. Su halde Allah'in peygamberimize verdigi rtbelerin ve
terfilerin neler oldugunu grenmek, dolayisiyla zikrin yceltilmesinin ne oldugunu anlamak
iin sadece Kur'an'a bakmak gerekmektedir.
Kur'an'a bakildiginda grlmektedir ki, Alak ve Isra surelerinin 1. ayetlerinde siradan
bir kul olarak zikredilen peygamberimiz;
- Fetih suresinin 29 ve Ahzab suresinin 40. ayetlerinde

- .,- Allah'in elisi,


- A'rf suresinin 157. ayetinde _ -`' _-

-'' Nebiyy-i mm [Anakentli peygamber],


- Enfal suresinin 64, 65, 70; Ahzab suresinin 1, 28, 45, 50, 59; Mmtehine suresinin
12; Talk ve Tahrim surelerinin de 1. ayetlerinde _-

-'' Nebiyy [peygamber],


- Ahzab suresinin 40. ayetinde de _-

-'' -'= Hatemun-Nebiyyn [Peygamberlerin


mhr, sonuncusu, zirvesi] rtbeleriyle zikredilerek terfi ettirilmistir.
- Zikr szcgnn ilk anlami hatirlama ve hatirlatma, ikinci anlami ise hatirlatan
sey demektir. Bu anlamiyla zikr, kisiyi hatirlatan nami, sani, rtbesi demektir. Szck
mecazen de itibar, onur manasina gelir. Buna gre ayetin anlami Senin namini, sanini,
rtbeni, itibarini, onurunu seni memnun etmek iin yceltmedik mi? Sen siradan bir kul iken
sana 'Allah'in elisi', 'peygamber', 'Hatemun-Nebiyyn' rtbelerini vermedik mi? Bylece seni
toplumda yksek rtbeli, yksek itibarli, ok onurlu bir duruma getirmedik mi? olmaktadir.
Birinci ayette geen =' leke [senin iin] szcg bu ayette de kullanilarak zikrin
yceltilmesi yolu ile yine peygamberimize zg bir iltifat yapildigi vurgulanmistir.
4. ayetin gemis zaman kipiyle ifade edilmis olmasi, yine tahakkuk-u vukuna
[gereklesmesinin kesinligine] binaendir. Zira ayet indiginde yukarida anilan rtbeler henz
peygamberimize verilmemisti.

5, 6. Ayetler:


5,6
Demek ki zorlugun yannda kesinlikle bir kolaylk var. Zorlugun
yannda bir kolaylk, kesinlikle var.


Zorluk ve kolaylik gibi iki zit olgunun bir arada olamayacagi dsncesi ile bu iki
ayetteki _- maa [beraber] edatina genellikle -- bade [sonra] anlami verilmis ve Talk
suresinin Allah bir zorluktan sonra bir kolaylik kilacaktir anlamindaki 7. ayetinin de
delletiyle ayetler her zorluktan sonra mutlaka bir kolayligin gelecegi seklinde anlasilmistir.
Oysa bize gre bu ayetler, Bakara suresinin 179. ayetindeki kisasta [lme lm,
gze gz, dise dis...] sizin iin hayat vardir ve yine Bakara suresinin 216. ayetindeki
olur ki hosunuza gitmeyen bir sey sizin iin hayirlidir ve olur ki sevdiginiz sey de sizin iin
serdir ifadelerinde oldugu gibi, zit anlamli kavramlarin bir arada olabilecegi gz nne
alinarak yorumlanmalidir. Bu aidan bakilinca her iki ayet de Leyl suresinin 5-7.
ayetlerindeki Bu nedenle kim malini/kazancini verir, takvali davranir ve en gzeli dogrularsa
Biz ona en kolay olani kolaylastiracagiz szleriyle vaat edilenlerin gereklesmesi durumuna
isaret etmektedir. Peygamberlerin ve salih amel sahibi mminlerin hayatlarina bakildiginda,
karsilastiklari zor gibi grnen her durumda Allah'in onlara mutlaka bir kolaylik yaratmis
143
oldugu grlmektedir. nk Allah, _'

- Fettah sifati ile her trl zorlugu amakta,


kolaylastirmaktadir. Dolayisiyla bu ayetle Allah, dnya hayatinda insanlari denerken, sonsuz
rahmetinin bir sonucu olarak her zorlukla beraber mutlaka bir kolaylik yaratacagini
mjdelemistir.
Nitekim Allah bu vaadini peygamberimiz dneminde yasayan mminler zerinde
aika gstermis ve bunu da Kur'an'da belirtmistir:

100
Kim de Allah yolunda yurdundan g ederse, yeryznde barinacak ok yer ve genislik bulur.
Kim Allah'a ve Elisi'ne katilmak zere evinden ikar, sonra kendisine lm gelirse, o kisinin
ecri/dl sphesiz Allah'a dsmstr. Allah ok bagislayicidir, ok merhamet edendir.
(Nisa/ 100)

26
Ve hatirlayin; hani sizler sayica azdiniz, yeryznde zayif birakilmistiniz, insanlarin sizi kapip
yakalamasindan korkuyordunuz da Allah, kendinize verilen nimetlerin karsiligini dersiniz diye barindirmisti,
sizi yardimiyla glendirmisti ve size temiz-hos seylerden riziklar vermisti.
(Enfal/ 26)

Allah'in ayni vaadini peygamberimizle ilgili olarak yerine getirdigini gsteren bir
baska rnek de Tvbe suresinin 40. ayetinde yer almaktadir. Bu ayette, msriklerce izlenen
peygamberimizin bir arkadasi ile birlikte bir magaraya siginisi ve o kt durumdan Allah'in
yardimiyla kurtulusu anlatilmaktadir:

40
Eger siz, Eli'ye yardim etmezseniz, bilin ki Allah O'na kesinlikle yardim etmistir. Hani o
kfirler; Allah'in ilhligini ve rabligini bilerek reddetmis kisiler, o'nu ikinin ikincisi olarak
ikarmislardi. Hani ikisi magarada idiler. Hani O, arkadasina zlme, sphesiz Allah bizimle
beraberdir diyordu. Bunun zerine Allah, O'nun zerine kalbi teskin eden gven ve yatisma
duygularini/morallerini ilerine koymus, O'nu sizin grmediginiz askerlerle glendirmis ve
kfirlerin; Allah'in ilhligini ve rabligini bilerek reddeden kisilerin szn en alak yapmisti.
Allah'in kelimesi de en ycenin ta kendisidir. Ve Allah, en stn, en gl, en serefli, maglp
edilmesi mmkn olmayan/mutlak galip olandir, en iyi yasa koyan, bozulmayi iyi
engelleyen/saglam yapandir.
(
Tvbe/ 40)


Allah'in mminlere sagladigi kolayliklara diger peygamberlerin Kur'an'da anlatilan
hayatlarindan da rnekler verilebilir:
Mesel Yusuf peygamber, kendisini kiskanan kardesleri tarafindan kuyuya atilmis,
ama kuyunun yanindan geen bir kervan tarafindan kuyudan ikarilmistir. Daha sonra kle
olarak satilmis ve bir iftiraya ugrayarak hapse dsms, buna karsilik gzel ahlki ve Rabbine
olan gveni sayesinde Allah onu hem bu zorluklardan kurtarmis hem de ailesine kavusturmak
ve nemli bir ynetici yapmak suretiyle dllendirmistir.
Keza Musa peygamber de, tarihin en azgin insanlarindan biri olan Firavun ile olan
mcadelesinden Allah'in kendisine yaptigi mucizev yardimlar sayesinde stn ikmistir.
yle ki, Rabbinin ltuf ve ihsaniyla Firavun'un son derece bilginlerinii alt etmis, asasi;
elindeki Tevrat ve deneyimleri ile kavmini Misir diyarindan kurtarmistir.
Sonu olarak Allah, ayetinde de bildirdigi gibi, koydugu hkmlere samimiyetle bagli
olanlar iin mutlaka bir kolaylik yaratmaktadir. Bakmasini bilen her insan, Allah'in kendisi
iin yarattigi kolayliklari grebilir ve hibir zaman zorluklar karsisinda gevseklik gstermez.
Ne var ki, bu geregi grebilmek ancak Allah'a hasyet duymakla, Allah'a gvenip siginmakla,
144
tek dost ve velinin sadece Allah olduguna iman etmekle mmkndr. Yce Allah, bu
zellikteki kullarini ummadiklari yerlerden riziklandiracagini ve onlarin islerini
kolaylastiracagini su ayetlerle iln etmistir:

2,3
Artik srelerinin sonuna vardiklarinda onlari rfe uygun/ herkese kabul gren bir sekilde
tutun yahut rfe uygun/herkese kabul gren bir sekilde onlardan ayrilin. Ve sizden adalet sahibi
iki kisiyi shit tutun. Shitligi de Allah iin ayakta tutun. Iste bu, Allah'a ve son gne inanan
kimseye gtlenendir. Ve kim Allah'in korumasi altina girerse, Allah ona bir ikis yolu saglar ve
onu hesaba katmadigi bir ynden riziklandirir. Kim de Allah'a isin sonucunu havale ederse, O ona
yeter. Sphesiz Allah, Kendi emrini yerine getirip gereklestirendir. Allah, kesinlikle her sey iin
bir l koymustur, belirlemistir.
(Talk/ 2-3)


7
Genis imknlari olanlar, genis imknlarina gre harcasinlar/ nafaka versinler. Rizki kisitli
tutulan da, artik Allah'in kendisine verdiginden versin. Allah, hibir kisiye ona verdiginden
baskasiyla ykmllk koymaz. Allah, bir glgn ardindan bir kolaylik saglayacaktir.
(Talk/7)

7. Ayet:


7
O hlde boy kalr kalmaz hemen yeni bir yeye bayla.

Bu ayet peygambere grevini tatil etme veya ara verme yetkisi verilmedigini, teblige
ara vermeksizin devam edilmesi gerektigini ifade etmektedir.
Ancak buradaki mesaj sadece peygamberin ana grevi olan teblig ile sinirli degildir.
Bilakis peygamberlik sreciyle ilgili her olayi kusatacak bir genellige sahip olan mesaj, her
trl olayda karsilasilan sorunlarin zerine gitmemek ya da sorunlardan kamak yerine,
sorunlarla bikmadan, yilmadan ve ara vermeden mcadele etme gerekliligine isaret
etmektedir. Dikkat edilecek olursa, ayette bosalir bosalmaz diye evirdigimiz ifade, bir
acelecilik ve sreklilik iermektedir. Bu acelenin sebebi, bundan sonraki Asr suresinde
aiklanacagi gibi zamanin azalmasidir.

8. Ayet:


8
Ve arzularn yalnzca Rabbine ynelt.

nk Allah'tan baska yol gsterecek ve yardim edecek yoktur.
Ragbet, bir seyi ok zlemle istemek demektir.
49
Ne istiyorsan, neye zeniyorsan
bunlari sadece Rabbine ynelt, onlari sadece Rabbinden iste!
Ayetteki -=' fergab szcg -

= feraggib olarak da okunmustur.


50
Buna gre
ayetin anlami ve baskalarini yalnizca Rabbine zendir demek olur.
Dogrusunu en iyi bilen Allah'tir.


49
(Lisanl Arab, r g b mad. )

50
(Razi; el Mefatihul Gayb)

145

13 ASR SURESI

[AG]

SURESI



ASR SURESINE GIRIS

Asr suresi Mekke'de 13. sirada inmistir. Sure ayetten olusmasina ragmen Kur'an'in
vermek istedigi mesajin bir anlamda zetini iermektedir. Kisilerin ve toplumlarin her agda
mutlu olmalarini saglayacak temel ilkeleri en zl biimde anlatan Asr suresi, deyim yerinde
ise, kisisel ve toplumsal bunalimlardan kurtulus reetesi mahiyetindedir.



13 / ASR[AG] SURESI

Rahman ve Rahm Allah adina.

Ayetlerin meali:

1-3
Yayadgnz agn insanlk hli kanttr ki iman eden, dzeltmeye
ynelik iyler yapan, hakk tavsiyeleyen; birbirinin olmazsa olmaz sayan/
gtleyen ve sabr tavsiyeleyenlerin; birbirinin olmazsa olmaz sayanlarn /
gtleyenlerin dyndaki tm insanlar, kesinlikle tam bir kayp, zarar, bunalm,
ac iindedir.



Ayetlerin Tahlili


Asr

Daha nce tahlil edilen Fecr suresinde, Allah'in zerine yemin ettigi seylerde akil ve
idrak sahipleri iin hayret verici zellikler bulundugu ve edilen yeminle dikkatlerin bu
zelliklere ekildigi ifade edilmisti. Asr suresinde Allah'in yemin ederek dikkatleri zerine
ektigi konu, referans verdigi, -= asrdir.
-= Asr szcg, hem isim hem de mastar olarak kullanilabilmekte ve kullanildigi
sekle gre farkli anlamlara gelebilmektedir.
Isim olarak kullanildiginda zaman, ag, yzyil, dehr [uzun zaman], gndz ve gece,
gndzn 'gadd' ve 'asiy' denilen zevalden nceki ve sonraki iki tarafi, gleden sonra gnesin
kizarmasina kadar olan ikindi vakti, kabile-asiret, yagmur
51
gibi esitli anlamlara
gelmektedir.

51
(Lisanl Arab, a s r mad. )

146
Mastar olarak kullanildiginda ise hapsetmek, menetmek, vergi vermek, sikip suyunu
ikarmak
52
anlamlarina gelmektedir.
Kuran zerine zihin yoran uzmanlar, asr szcg iin bu saydigimiz manalarin
hepsini ieren pek ok degisik yorumlar yapmislardir.
Biz Asr szcgne ikindi vakti veya yzyil anlamlarinin verilmesinin daha
uygun olacagi kanisindayiz. Ayeti anlamaya alisirken ikindi vakti anlaminin tercih
edilerek bunun bir gretmenin sinavin sonuna dogru grencilerine kalan kisa sreyi
hatirlatmasi gibi, olgunluk agindan sonraki insan mrnn kalan son dnemini isaret eden
bir kinaye olarak dsnlmesi gerekir. Ama, ikindinin, insanin hsranda olusuna kanit
gsterilmesi uygun degildir. O edenle tercih birinci anlam zerine olmalidir.

Asr szcgnn bu i anlami esas alinip szcgn nndeki .' el belirlilik takisi da
ahd [iinde bulunulan zaman] anlamiyla ele alinirsa, ayet su sekilde yorumlanabilir:
'Su yasadiginiz asra/aga kasem olsun ki... veya
'Su yasadiginiz asra bir bakin, dikkat edin, greceksiniz ki...


2. Ayet:

Tm insanlar kesinlikle tam bir hsran/kayp-zarar iindedir.

Birinci ayette -= asr szcgnn nnde bulunan .' el belirlilik takisi, bu
ayette insan szcgnn nnde yer almaktadir. Ancak yukarida ahd anlamiyla ele
aldigimiz edat, cmlenin sonundaki istisna sebebiyle burada istigrak anlamiyla kabul
edilmis ve ayette tekil hliyle geen insan szcg tm insanlar olarak evrilmistir.
Ayette geen -= husr szcg ise kazanacak yerde zarar etmek, sermayeyi
kaybetmek, hasret ve mahrumiyete dsmek
53
anlamlarinda oldugu iin hsran/kayip-zarar
seklinde evrilmis ve bylece szcgn her iki anlami da vurgulanmistir. Szck .' el
belirlilik takisi almadan kullanildigi iin ugranilan hsranin/kaybin-zararin sadece bir tek
konuya zg olmayip birden fazla konuda gereklestigi/gereklesecegi ve boyutlarinin da ok
byk oldugu/olacagi dsnlerek anlasilmalidir.

3. Ayet:

iman eden, salihat iyleyen, hakk tavsiyeleyen ve sabr tavsiyeleyen
insanlar hari.

Bu ayette, insanlarin hsran iinde kalmamasini saglayacak zelliklerin neler oldugu
aiklanmis ve bu zelliklere sahip olan insanlarin ikinci ayette belirtilen felketten istisna
edilecekleri bildirilmistir. Bu zellikler sirasiyla sunlardir:

Iman Etmek

Ayetin beyanina gre hsrandan, kayiptan-zarardan kurtulacaklarin basinda iman
edenler gelmektedir. Iman Allah'a ve O'nun vahyettiklerinin dogruluguna inanmak

52
(Lisanl Arab, a s r mad. )

53
(Lisanl Arab, h s r mad. )

147
olduguna gre, bu ayetteki iman kavraminin izahi iin ok genis bir ailima gerek olmadigi,
ilk sureden bu sureye kadar verilmis olan ilkelerin izdigi sinirlarin yeterli olacagi
kanisindayiz. Kisaca zetlemek gerekirse, iman edenler kategorisiyle o ana kadar
vahyedilmis olan ayetlerle ortaya konan ilkelere, verilen bilgi ve haberlere olan iman ve bu
imana sahip olanlar kastedilmektedir.
Bilindigi gibi Kur'an'in temel tezi, Islm'in da z olan tevhit ilkesidir. Bu ilke dinin
tamamina inanmayi ve dine ait btn ilkeleri hayata geirmeyi gerektirir. Dolayisiyla tevhit
inanci, insan davranislarina anlam kazandiran en stn deger olup saglam karakterin ve temiz
bir hayatin temelidir. Bu nedenle; iman kavrami Kur'an'in btn ayetleri isiginda enine
boyuna incelenip grenilmeli ve en nemlisi de sirkten arindirilarak hayata geirilmelidir.
Imanin tanimi sadece Allah tarafindan ve sadece Kur'an'da yapildigi iin biz de bu ayetteki
imanin sinirlarini bu ayetin vahyolundugu zamana kadar inmis olan Kur'an ayetleri ile
belirlemeyi uygun grmekteyiz.

Salihati Islemek

-'=' -'' ','-= Salihati isleyenler olarak evirdigimiz ifade kalibi Kur'an'da toplam 62
ayette yer almistir. Bu kalibin pek ok meal ve tefsirde oldugu gibi amel-i salih isleyenler
seklinde evrilmesi yanlistir.
_`-' Islah szcgnden tremis olan salihat dzeltmek demektir. Salihati
islemek ise bozuk olan seyi dzeltmek, dzelticilik yapmak, dzeltmeye ynelik isler
yapmak anlamlarina gelir.
Kur'an, bozukluklari dzeltme faaliyetinde bulunanlari tek kelime ile ifade etmis ve bu
kimseleri muslih olarak isimlendirmistir. (Bakara 11, 220; A'rf 56, 85, 170; Hud 117 ve
Kasas 19)
Diger taraftan da Kur'an, bu ayette geen hakki ve sabri tavsiyelesmeyi, Bakara
suresinin 277. ayetinde geen Salat ikame etmeyi ve zekt vermeyi, Hud suresinin 23.
ayetinde geen edep ve gnlden Allah'a boyun egmeyi belirtilen ayetler iinde ayri ayri
zikretmek suretiyle salihattan ayirmistir. Yani hakki ve sabri tavsiyelesme, Salati ikame
etme ve zekt verme, edep ve gnlden Allah'a boyun egme gibi hasenat, Kur'an'a gre
salihattan sayilmamaktadir.
Kur'an'daki bu hususlar dikkate alinarak salihat konusunda sunlari sylemek
mmkndr: salat ikame etmek, namaz kilmak, oru tutmak, zekt vermek salihati islemek
degildir. Ama gt verme yolu ile salati ikame ettirmek, namaz kilmayani namaz kilar hale
getirmek, zekt vermeyeni zekt verir hale getirmek, oru tutmayani da oru tutar hale
getirmek, salihati islemektir. Bu kavrami toplumsal boyuta tasidigimizda, bulundugumuz
zaman ve zeminde adl, idar, siyas, iktisad ve benzeri alanlarda her trl bozuklugun
dzeltilmesi iin gsterilecek aba, yapilacak uygulama, salihati islemektir.
Bu konuda, disa yansimayan isler demek olan hasenat ile salihat arasindaki fark iyi
anlasilmalidir. Rabbimiz de bu iki konu arasindaki farki, her bir haseneye on karsilik verirken
(En'm 160) salihat karsiliginda cenneti vaat etmek suretiyle ok aik bir sekilde belirlemistir.
(Bakara 25, 82; Nisa 57, 122, 124; Hud 23, Ibrahim 23, Kehf 107 ve daha birok ayet)

Hakki Tavsiyelesmek

Isim, mastar ve sifat olarak kullanildiginda degisik manalar alan ve Kur'an'da toplam
285 kez yer alan = Hakk szcgnn asil manasi uygunluk ve denk gelme demektir.
Hakk, aklin inkr edemeyecegi derecede gerek ve degismez olandir; dogrudur,
isabetlidir, maksada uygundur, arzu edilene denk dsendir.
148
Her an ve her yerde gerek ve degismez olarak bulunan Allah, gerek Hakk'dir.
O'ndan gelen vahyler de hakktir. O'nun gnderdigi peygamberler de hakktir. O'nun
gnderdigi din [Islm], dinin btn hkmleri [Kur'an] ve dinin haberleri [Kur'an'daki
haberler, lm, kiyamet, mahser, cennet, cehennem] de hakktir.
Hakk kavraminin, Allah'in hakki, insanlarin hakki, veya Allah'in ve insanlarin
msterek hakki gibi bizzat Rabbimiz tarafindan belirlenmis degisik sekilleri de vardir. Ancak
bu ayette geen hakk, kavramin iman boyutu ile alkalidir.
Hakkin tavsiyelesilmesi deyimi, kavramin toplumsal boyutta da ele alinmasi
gerektigini, yani kisileri ilgilendirdigi kadar toplumu da ilgilendirdigini ifade etmektedir.
Toplumsal aidan ele alindiginda ise mminlerden olusan toplumun srekli bir duyarlilikla,
hakka karsi batilin yayilmasina seyirci kalmamasi anlamina gelir. Batil, hakka gre temelsiz,
bos, gerek olmayan, uymayan, geersiz demektir. Yani toplumdaki her fert, hakki,
dogrulugu, adaleti sadece kendisi yerine getirmekle kalmamali, ayni zamanda bunu
baskalarina da tavsiye etmelidir. Bu tavsiye bir zorunluluktur. nk hakka sarilmak zordur;
nefsin arzulari, menfaatler, azginlarin zulm, zalimlerin adaletsizligi, kendisine batili rnek
almis insanlarin baskisi, cehalet gibi birok husus hakka sarilmaya engel teskil etmektedir.
Allah'in emirlerini yerine getirmek ve koydugu yasaklardan kainmakla birinci
derecede kendi nefsinden sorumlu olan Mslman, bu ayetle neme lzimcilik ruhunu, bana
dokunmayan yilan bin yil yasasin zihniyetini terk etmeye agirilmaktadir.
Mslman, basta aile fertleri olmak zere evresindeki diger insanlar arasinda da
hakkin uygulanmasi ve batilin engellenmesi iin var gc ile alisacaktir. Insanlar hakki
birbirlerine tavsiye edecekler, hatirlatacaklar ve birbirlerini bu yolda tesvik edeceklerdir.
Bylece gaye ve hedef birligi saglanacak, bireylerin akillarina, her trl kosulda sorumlulukta
ortak olundugu bilinci yerlesecektir. Bu davranislarin yayginlasmasi sonucunda kisisel
gayretler birlesip toplumsal gayrete dnsecek, bu davranislarda bulunan bireylerden olusan
toplum da her alanda gl hle gelecektir. Zaten hakkin kendisi olan dinimiz de bizlerden
birbirine bagli, birbirini destekleyen, birbiriyle yardimlasan ve birbirine dogru tavsiyelerde
bulunan bir toplum olmamizi istemektedir. Eger bir toplumda bu ruh yoksa o toplum
hsrandan/zarardan kurtulamaz. nk bir toplumu ahlk dss ve ksten korumak ancak
bu sekilde mmkndr.
Mslmanlarin birbirlerine hakki tavsiye etmeleri bir zarurettir. Hakki tavsiye etmek
demek, hakki her zaman baskalarina hatirlatmak, baskalarini hakka uygun davranmalari iin
tesvik etmek, hakka uygunlugu toplumda ortak ama hline getirmek demektir. Hakki
birbirine tavsiye eden bireylerden olusmus bir toplum, ortak sorumluluk bilinci gelismis bir
toplum oldugundan, pek ok sorununu bu sayede asmis bir toplumdur. nk toplumdaki her
birey bilir ve grr ki, hakkin bekisi sadece kendisi degildir. Byle bir toplumda kisisel
amalar birleserek hakki yasamak ve yasatmak hedefine ynelmistir. Bireyler, byle bir
toplumun mensubu olduklari iin asla mahcup olmazlar, aksine kivan duyarlar. Zaten hakkin
kendisi olan bu din de ancak birbirine bagli, birbirini destekleyen, birbiriyle yardimlasan ve
birbirine tavsiyelerde bulunan bireylerin bekiligi altinda yasanabilir.
Bu ayetler aslinda dehsetli bir tehdidi isaret etmektedir. Bu, eger nerilenler
yapilmazsa tm insanligin hsrana [kayba-zarara] ugrayacagi tehdididir. Ne var ki, dogru yolu
greten Rabbimiz bizi tehdit ettigi felketten nasil kurtulabilecegimizi de gstermis ve bize
hakki tavsiyelesmemizi nermistir.
Son olarak, bu konuda su husus asla akillardan ikarilmamalidir: Kisisel olarak hakk
zerinde bulunanlar, toplumun bozulmasina seyirci kalmalari hlinde kendileri de hakk
zerinde kalamazlar. Bunun dogal sonucu olarak da hsrandan [kayiptan-zarardan]
kurtulamazlar.

Sabri Tavsiyelesmek
149

Hatirlanacagi zere, -- sabr konusuna Kalem suresinin tahlilinde deginilmis ve
bu kavramin en genis anlamiyla aklin ve dinin gsterdigi yolda azimle yapilan mcadele
demek oldugu, katlanmak, ses ikarmamak gibi pasif eylemlerle herhangi bir ilgisinin
olmadigi ifade edilmisti.
Bu konuda gzden kairilmamasi gereken en nemli nokta, sabrin kesinlikle atalet
degil, bir hareketlilik ierdigidir. Miskin ve uyusuk bir halde eylemsiz kalarak payina dsen
rezillikleri kader byle imis, tahamml etmeli mantigiyla kabullenmek, sabir degildir.
Sabrin ne oldugunu Rabbimiz su ayetinde zetlemistir.

146
Nice peygamberler de vardi ki kendileriyle beraber birok Allah erleri savastilar; Allah
yolunda kendilerine isabet eden seylerden gevsemediler, zaafa dsmediler ve boyun egmediler. Ve
Allah, sabredenleri sever.
147
Onlarin szleri de sadece: Rabbimiz! Bizim gnahlarimizi ve islerimizdeki asiriliklarimizi
bagisla ve ayaklarimizi sabitle, kfirler; Senin ilhligini, rabligini bilerek reddedenler toplumuna
karsi bize yardim et! idi.
148
Bu yzden Allah, onlara dnya karsiligini ve hiret karsiliginin gzelligini verdi. Ve Allah,
gzellestirenleri-iyilestirenleri sever.
(Al-i Imran/ 146-148)

Gerekten de Kur'an sabr szcg ile katlanmayi degil, ggs germeyi
kastetmektedir. Ggs germek ise, iinde bulunulan zorluklarin verdigi acilara katlanmak ama
ayni zamanda o zorlugu yenmek iin onunla mcadele etmek demektir. Dolayisiyla sabr
szcg, tam bir aktivite, tam bir canlilik ihtiva etmektedir.
Bu bakis aisiyla sabrin tavsiyelesilmesi; azginliklarla, haksizliklarla, karanliklarla
karsilasan herkesin bu olumsuzluklarla mcadele edebilmesini saglamak iin desteklenmesi,
yreklendirilmesi anlamindadir. Hakkin tavsiyelesilmesi bahsinde syledigimiz gibi, insanin
hsrandan/zarardan kurtulabilmesi iin kisisel abasi yeterli olmamakta, toplum olarak
birlikte hareket edilmesi, yardimlasilmasi gerekmektedir. Kuran, bu birlikteligin saglanmasi
iin tesviklesme tabirini kullanmistir. Kur'an'da bu tabirin kullanilmasi, ayrica dikkate deger
bir noktadir. nk tarih gerekler ve toplum bilimi bize gstermistir ki, toplumsal birliktelik
emir ve yasaklarla saglanamaz. Bunun yerine, toplumsal dinamikleri harekete geiren tavsiye,
hatirlatma ve tesvik gibi yntemlerin kullanilmasiyla daha verimli sonular elde edilir.
Kurandaki tavsiye, hatirlatma ve tesvik ifadelerinin hem toplumu ayni amalara ynelten,
hem de ortak sorumluluklarin paylasilmasi gerektigini greten bir islevi vardir. Kendisini
haksizliklar karsisinda aciz hisseden bir kisi, yapilan tesvik sayesinde baskalarinin da kendi
ugradigi haksizliklari grdgn ve onunla mcadelede yalniz kalmayacagini grr ve g
kazanir. Kisilerin glenmesi ayni zamanda toplumun da glenmesi demektir. Gerek hakka
uygunlugu ortak ama hline getirerek ve gerekse haksizliklara ve zorluklara karsi ortak
mcadele vererek glenen bir toplum, hsrandan/kayiptan-zarardan kurtulma bakimindan
ok daha avantajli bir yapiya kavusmus olacaktir.
Surede mminlere isaret suretiyle emredilen ilkeler, ahiret saadetleri kadar dnyada
varlikli ve refah iinde yasamalarini da saglayacak ilkelerdir. Yirmi birinci asrin ilk yillarinda
zenginlik ve refahin ana ilkeleri su maddeler halinde zetlenmistir: Temel ahlk kurallara
uyma, drstlk, sorumluluk, kanun ve kurallara saygi, baskalarinin haklarina saygi,
aliskanlik, tasarruf ve yatirima inan, irade ve dakiklik. Bin bir zahmetle arastirilip tespit
edilen bu ilkeler, Kur'an'in asirlar nce ortaya koydugu ilkelerden baska bir sey degildir.
Asr suresindeki bu ilkeleri uygulayanlar ve uygulamayanlar ile ilgili somut rnekler,
ilerideki surelerde detaylari ile grlecektir.
150
Dogrusunu en iyi bilen Allah'tir.
14 ADIYAT SURESI

[SOLUK SOLUGA KOSANLAR]

SURESI



ADIYAT SURESINE GIRIS

Adiyat suresi Mekke'de inmistir. Inis sirasina gre 14. suredir. Adiyat suresinin dogru
anlasilabilmesi iin ncelikle sureyi meydana getiren cmlelerin yapilari ve anlamlari
arasindaki uyum dikkate alinmalidir. Surenin ilk sekiz ayeti bir kasem cmlesi olusturmustur.
15. ayetler bu cmlenin kasem [yemin] blmn, 68. ayetler ise kasemin cevap blmn
teskil etmektedir. 911. ayetlerde ise uyarilar yer almaktadir.
Bu yapi dikkate alinarak okundugunda surenin mesaji daha iyi anlasilir:
Gz dnms inansiz ikarcilarin haram-helal demeden, hesaba ekileceklerini
dsnmeden nasil mal edindikleri anlatilir. Ayrica bu inansizlarin Rabblerine karsi nankr
olduklari vurgulanarak yaptiklarinin Allah tarafindan mahser gnnde yzlerine vurulacagi ve
cezalandirilacaklari bildirilir.



14 / ADIYAT [SOLUK SOLUGA KOSANLAR] SURESI

Rahman ve Rahm Allah adina.

Ayetlerin meali:


1-5
Soluk soluga koyanlar, sonra atey saanlar, sonra sabahtan
baskn yapanlar, derken orada tozu dumana katanlar, sonra bir toplulugun en
degerli kaynaklarna, varlklarna kadar dalanlar kanttr ki
6
kesinlikle insan,
Rabbine kary ok nankrdr,
7
kendisi de buna kesinlikle tanktr.
8
Sphesiz o,
mal sevgisinden dolay da kesinlikle ok katdr.
9-11
Peki, o vurguncu insanlar, kabirlerde olanlarn diriltilip dya atldg,
ggslerde olanlarn derlenip toparlandg zaman, hi yphesiz o gn,
Rablerinin kendilerine gerekten haber verici oldugunu bilmezler mi?




Ayetlerin Tahlili

1 - 5. Ayetler:


1-5
Soluk soluga koyanlar, sonra atey saanlar, sonra sabahtan
baskn yapanlar, derken orada tozu dumana katanlar, sonra bir toplulugun en
degerli kaynaklarna, varlklarna kadar dalanlar kanttr ki
151
Klsik meal ve tefsirlerde ayetlere parantez iinde ilveler yapilmis ve sure giris
blmnde aiklanan uyum gzetilmeden, daha ok Ibn-i Abbas'tan yapilan nakiller dikkate
alinarak yorumlanmistir.
Bu yorumlara su rnekler verilebilir: Soluk soluga kosanlar ayeti ile develerin
kosmalarinin kastedildigini syleyenler oldugu gibi, bu kosanlarin Allah yolunda baskin
yapanlarin atlari oldugunu syleyenler de olmustur. Bazilari da Islm'in ilk savasi olan Bedir
savasinda Mslmanlarin sadece iki atinin oldugu yolundaki rivayete dayanarak bu ayette
atlarin kastedilmis olamayacagini; soluk soluga kosanlarin, hacc gnlerinde Arafat'tan
Mzdelife'ye, oradan da Mina'ya kosan hacilar oldugunu ileri srmslerdir. Keza, tozu
dumana katanlar deyimini hacc veya savas esnasinda binek hayvanlarinin ayak bastigi
yerden ikan toz ve duman olarak anlayanlar oldugu gibi, Allah yolunda savasanlarin
yaptiklari baskinlar sirasinda tozu dumana katarak inkrcilarin aralarina dalmalari seklinde
anlayanlar da olmustur.
Nakillere dayanan bu yorumlarda hemen gze arpan bazi bilgi yanlisliklari ve
mantiksizliklar vardir. Mesel bu surenin indigi dnemde hacc vazifesi henz
emredilmemisti, ortada ne Arafat vakfesi, ne Mzdelife, ne de Mina vardi. Medine dnemine
ait bu hkmlerin ilgili ayetlere aiklama olarak getirilmesi tarihsel olarak yanlistir. _--
Dabh szcg sadece ve sadece kosan atin ikardigi nefes sesi demek iken, -',-''',
'=-- Vel-diyti dabhan ifadesinden devenin anlasilmasi da ok belirgin bir dil bilgisi
yanlisidir. Bu yanlislarin yani sira '=- -',,-'' fel-mriyti kadhan [kivilcim saan]
ifadesi nallarin taslara arpmasi sonucu olusan kivilcim anlamina gelirken, kosanlarin
develer oldugunun sylenmesi de nal ile deveyi yan yana getiren bir mantiksizlik
rnegidir.
Bize gre, sureyi tahlile baslamadan nce su tespitlerin yapilmasinda yarar vardir:
Ilk olarak, 1. ayette geen _-- dabh szcg, kosanlarin kesinlikle at oldugunu
gstermektedir. 2 il 5. ayetlerde anlatilanlar da 1. ayette soluk soluga kostuklari ifade edilen
atlarin sebebiyet verdigi sonulardir. Nitekim 2 il 5. ayetlerde - fe baglaci kullanilmistir
ki, bu bagla hem cmlenin devam ettigini, hem de ifadeler arasinda sebep-sonu
[nedensellik] iliskisi oldugunu gsterir.
Ikinci olarak, kasem cmlesinin cevap blmn olusturan 6 il 8. ayetler ile kasem
blmn olusturan 1 il 5. ayetler arasinda anlam bakimindan herhangi bir eliskinin
olmamasi gerekir. Cmlenin cevap blm olan 6 il 8. ayetlerde Kesinlikle insan Rabbine
karsi ok nankrdr denildigine gre, 1 il 5. ayetlerde sz edilen kosan atlarin Allah
yolundaki savaslarda kosan atlar olmasi mmkn degildir. nk bu takdirde, 1 il 5.
ayetlerde Allah yolundaki savaslarda kosan atlara ve bu savaslarda ortaya ikan grntlere
dikkat ekildikten sonra, 6 il 8. ayetlerde insanin nankrlg dile getirilmis olmakta, bu da
cmlenin yemin blm ile cevap blm arasinda bir anlam uyusmazligi, bir mantiksizlik
ortaya ikarmaktadir. Bu durum aynen senin dindarligina, drstlgne, aliskanligina
bakilirsa sen ok kt bir insansin ifadesindeki mantiksizliga benzemektedir. Oysa dogru
mantik, bu cmlenin sonunun sen iyi bir insansin seklinde olmasini gerektirir. Sureye
dnecek olursak, 6 il 8. ayetlerde nankrlk vurgulandigina gre, 1 il 5. ayetler kt
insanlarin davranislarini anlatiyor olmalidir. Baska bir ifade ile; cmlenin cevap blmnde
Rablerine karsi nankr olduklari aiklanan insanlarin nankrlklerinin kaniti, cmlenin kasem
blmnde gsterilmekte ve kanit olarak bu insanlarin menfaat hirsiyla, gzleri dnmsesine
yaptiklari talan, kapka, vurgun, soygun gibi kt davranislari siralanmaktadir.
Bu tespitlerin isigi altinda 1 il 5. ayetlerde bize gre; ikar saglamak, vurgun vurmak,
talan etmek, kapka yapmak, apulculuk yapmak iin gz dnms insanlarin, henz gnn
baslangicinda, iyi kosan ve nal vuruslariyla kivilcim ikartan atlarla baskinlar yapmalari ve
baskin yaptiklari toplulugun ortasina/ en hayirli, en degerli yerlerine tozu dumana katarak
dalmalari anlatilmaktadir. Iman etmemis insanlarin genel karakteri olan bu davranislar, her
152
zaman ve zeminde ayni zellikleri gsterir. Bu davranislar eski aglarda ayette canlandirildigi
sekilde, atlarla ve kk topluluklara ynelik olmustur. Gnmzde ise ates ve lm saan
jetlerle, fzelerle, tanklarla, uak gemileriyle olmakta ve bir lkenin isgal ve talan edilmesi,
bir milletin esitli kargasalar [toz-duman] iine itilmesi biiminde tezahr etmektedir.

Iste, insanlar tarafindan olusturulan bu grntlere 1 il 5. ayetlerde dikkat
ekilmekte ve bu gerekler kasem cmlesinin cevap blmnde sylenenlere kanit
gsterilmektedir: Insanlarin ortaya koydugu bu grntler kanittir ki




6-8. Ayetler:


6
kesinlikle insan, Rabbine kary ok nankrdr,
7
kendisi de buna
kesinlikle tanktr.
8
Sphesiz o, mal sevgisinden dolay da kesinlikle ok katdr.

Suredeki genel ifade akisi insan karakterini anlatmaya ynelik olup bu ayetlerde de
yine insanoglunun genel karakteri gzler nne serilmektedir. Insanin genel karakter tanimina
Fecr suresinin 15-20. ayetlerinde de yer verilmis ve sunlar sylenmisti:

15-16
Insana gelince, Rabbi onu her ne zaman sinayip da kendisini stn kilar ve nimetler
verirse: Rabbim beni stn kildi der. Ama her ne zaman da sinayip rizkini daraltirsa: Rabbim
beni aagiladi der.
17-20
Kesinlikle sizin dndgnz gibi degil! Dogrusu siz, yetimi, stn-saygin bir ekilde
yetitirmiyorsunuz. Yoksulun yiyecegi zerine birbirinizi zendirmiyorsunuz. Oysa mirasi
yagmalarcasina yle bir yiyile yiyorsunuz ki! Mali yle bir sevile seviyorsunuz ki, yigmacasina!
(Fecr; 15-20)

Adiyat suresi bu ifadeleri hem pekistirmis, hem ftursuzca biriktirilen ve ftursuzca
yenilen mallarin hangi yollardan elde edildigini aiklamis, hem de bu yollarda sergilenen
gz dnms insan davranislarini insanin nankrlgnn kaniti olarak iln etmistir.
Szlk anlami, haktan ve hayirdan men etmek, baskalarini uzaklastirmak olan -,-
knud szcg ile ayni kkten tremis olan ve Trkeye nankr olarak evirdigimiz -,-
kenud szcg, kisaca zerinde bulundugu seyi engelleyen demektir. Bu szck cimri,
baskalariyla paylasmayan, tek basina yiyen, basina gelen sikintilari durmadan sayip dken,
Rabbine saygisizlik eden ve Rabbinin verdigi nimetleri ve rahatligi unutan kimseler iin
kullanilir. Ayni szckle yapilan -,- ' arz-i kenud seklindeki tamlama da stnde
hibir sey bitmeyen toprak anlamina gelir.
54
Ancak szcgn 6. ayetteki kullanimi,
yukaridaki anlamlara ilveten, 9 il 11. ayetlerden anladigimiza gre, gereklerin zerini
rtmek anlamina gelen kfr boyutunu da iermektedir. nk 7. ayette nankrlk kaniti
olan davranislarinin bilincinde oldugu bildirilen insanin, 11. ayette sylendigi gibi, kendisinin
de farkinda oldugu bu gerekleri Allah'tan gizleyebilecegini dsnerek bilmezden gelmesi,
tam bir kfr rnegidir.

9-11. Ayetler:


54
(Lisanl Arab, k n d mad. )

153

9-11
Peki, o vurguncu insanlar, kabirlerde olanlarn diriltilip dya
atldg, ggslerde olanlarn derlenip toparlandg zaman, hi yphesiz o gn,
Rablerinin kendilerine gerekten haber verici oldugunu bilmezler mi?

Bu ayetlerde, Allah'a dns ve mahserde hesap verme konusuna dnlms ve
insanlara hatirlatmada bulunulmustur.
Bu ayetler rnek alinarak insanlarin tugyandan, haksiz yolla mal kazanmaktan ve bu
mali kazanirken baskalarini smrmekten uzak kalmalarini saglamak iin her insana bir
Yaratan'i ve Rabbi oldugu ve mutlaka O'na dnp hesap verecegi gretilmelidir. Insanligi
hsrandan [kayiptan-zarardan] kurtaracak yegne yol ve uyari budur.
Dogrusunu en iyi bilen Allah'tir


15 KEVSER SURESI

[BOL NIMET]

SURESI




KEVSER SURESINE GIRIS

Kevser suresi Mekke'de 15. sirada inmistir. ayetten olusmasina ve Kur'an'daki en
kisa sure olmasina ragmen, isaret ettigi anlamlar bakimindan zengin bir ierige sahiptir.
Surenin iyi anlasilabilmesi iin Duha ve Insirah surelerinin de iyi anlasilmasi gerekir. nk
Duha, Insirah ve Kevser sureleri, msriklerin kt davranislarina maruz kalan
peygamberimizi teskin ve teselli etmek, onu destekleyip glendirmek iin indirilmis
surelerdir ve kendi aralarinda bir btnlk arz ederler. Bu sure de ibare [szck] anlamiyla
zata mahsus [kisiye zel] olup isaret anlamiyla da peygamber misyonu stlenenlerin
nimetlere kavusturulacagini, dsmanlarin faaliyetlerinin neticesiz kalacagini ve sonlarinin
olmayacagini, tebligcilerin olumsuzluklara nem vermeden, Allah iin gayret etmeleri
gerektigini iln eder.

Inis Sebebi

Bize gre surenin inis sebebi; peygamberimizi desteklemek, ona metanet kazandirmak
ve onu ilerideki grevlerine hazirlamaktir.
Fatiha suresi diye adlandirilan yedi ayet ile teblige baslayan peygamberimiz, din ve
tarih kaynaklarda belirtildigi gibi, ilk gnden itibaren msriklerin kendisini hafife ve alaya
almalariyla, hazirladiklari hile ve tuzaklarla karsi karsiya kalmistir. Peygamberimizin maruz
kaldigi bu tr davranislardan biri de soyunu devam ettiremeyecegi ynndeki alayci
hafifsemelerdi. Gnmzde bazi ilkel aileler tarafindan da hl srdrldg gibi, o zamanin
Arap kltrnde de kiz ocuklari evlttan sayilmaz, ailenin erkek ocuk tarafindan devam
ettirildigi kabul edilir ve erkek ocugu olmayanlar horlanirdi. Peygamberimizin Hadice'den
dogma ogullari Kasim ile Abdullah lnce, basta As b. Vil es-Sehm, Ebucehil, Ebuleheb,
Ukbe b. Ebi Mu'ayt gibi Kureys'in ileri gelen msrikleri olmak zere peygamberimizin
hasimlari bu olayi malzeme yaparak onu horlamaya yeltenmislerdi. Peygamberimiz tarafindan
ortaya atilan davanin onun lm ile bitecegini, nk ogullari ldgne gre davanin
154
takipisi kalmadigini dsnerek peygamberimiz hakkinda Birakin onu, onun soyu kesik,
zrriyetsiz, lnce adi unutulur gider, biz de ondan kurtuluruz diyor ve temennilerini haber
yapiyorlardi. Bu durum peygamberimizi ok zyordu.
Yce Allah bu sure ile hem peygamberimizi `, kevser ile mjdelemis, hem de
kkszlk ve soyu kesiklik kavramlarini peygamberinin dsmanlari iin takdir ettigini
bildirmistir.
Peygamberimizin erkek evltlarinin ocuk yaslarda lmeleri konusunda, Allah'in
Cebrail'i yollayarak peygamberimizi teselli ettigini ileri sren bazi rivayetler uyduruldugu
gibi, bu lmlere bir takim hikmetler yakistiran yorumlar da yapilmistir. Kudsi Hadis
olarak meshur olan ve Levlke... Levlke... [Sen olmasaydin... Sen olmasaydin]
ifadeleriyle kinatin yaratilisini peygamberimizin varligina baglayan uydurma rivayet disinda,
peygamberimizin erkek evlatlarinin lmlerini aiklamaya alisan baslica yorumlar sunlardir:
Bylesine sanli bir peygamberin evltlari yasasaydi, babalarinin son peygamber
olmasi sebebiyle kendilerine peygamberlik grevi verilmeyecek ve bu evltlarin sanlarinda
bir eksiklik olusacakti.
Peygamberin evltlari yasasaydi, onlar da peygamber yapilacaklar ve bylece
Muhammed 'peygamberlerin mhr/sonuncusu' olamayacakti.
Peygamberin evltlari yasasaydi, en azindan ashap tarafindan 'imam' yapilacaklar,
bylece 'imamlik' ve 'velilik' de veraset yolu ile intikal eden bir makam hline dnsecekti.
Bu yorumlarin hepsinde de peygamberimizin evltlarinin lmemesi hlinde ortaya
ikacagi sanilan sakincalar ne srlms, dolayisiyla btn yorumcular lmlerde bir
hikmet oldugu zerinde birlesmistir.
Ancak gerek Allah'in Cebrail araciligi ile peygamberimizi teselli ettigini ileri sren
hadis uyduruculari, gerekse lmlerde hikmet gren yorumcular, her seye gc yeten
Allah'in, bu lmlerle ortaya koydugu hikmeti peygamberimize hi evlt vermeyerek de
ortaya koyabilecegini, bylece teselliye de gerek kalmayacagini dsnememislerdir.

15 / KEVSER[BOL NIMET] SURESI

Rahman ve Rahm Allah adina.

Ayetlerin meali:


1
Sphesiz Biz sana bol nimet verdik.
2
yleyse Rabbin iin salt et
[ml ynden ve zihinsel adan destek ol; toplumu aydnlatmaya aly] ve
karylayacagn zorluklar ggsle!
3
Sphesiz seni horlayan, sonu olmayann;
yaptklar, iye yaramayann ta kendisidir!



Ayetlerin Tahlili

1. Ayet:


1
Sphesiz Biz sana bol nimet verdik.


Bazi sapkin zihniyet sahipleri, Kur'an'daki '

-', =- Biz ifadelerinden yola ikarak


Allah'in bu ifadeyi kullanarak yaptigini syledigi isleri velleri, dostlari ile birlikte yaptigini
155
ileri srmsler, bylece sadece Allah'a ait sifat ve tasarruflarin kendi uydurduklari evliya
takimina da yakistirilmasi iin aba gstermislerdir.
Oysa Kur'an'daki '

-',=- Biz szcgyle azamet/ululuk kast edilmektedir. Bu ifade


biimi birok dilde uygulanmaktadir. Nitekim krallar ve gl yneticiler de tarih
fermanlarinda kendilerinden biz diye sz etmektedirler. Modern bir ifade biimi olarak
karsimizdaki insana siz diye hitap etmek de buna benzer bir durumdur.

Kevser

`, Kevser szcg Arapa'da .=, fev'al kalibinda bir kelime olup -`
kesret [okluk] kknden tremistir. Anlami alabildigine, asiri derecede ok demektir.
Araplara gre sayisi, degeri, nemi ok olan her sey kevserdir. Mesel, iktigi geziden
yakinlarina aldigi hediyelerle dnen bir kisinin getirdigi hediyelerin oklugunu belirtmek iin
kevser getirdi tabiri kullanilir. Kevser szcg Arapada somut seylerin oklugu iin
kullanildigi gibi, soyut kavramlarin oklugu iin de kullanilir. Bunun rnegi byk edip el-
Kumeyt'in bir siirinde grlmektedir:
-,= ',- -' ', ,` --', Ve ente kesirun ya ibne Mervane tayyibu! [Ey Mervan oglu,
sen ne ok ve hossun!]
'`, .-'- -' =,-' ', Ve kne ebke ibnu Fedili kevsera [Baban Ibnu
Fedail ise daha oktu].
55

Peygamberimize kevseri veren Allah olduguna gre, ayette geen kevser szcg ile
dnyada ve ahirette ok, pek ok hayir ve gzel seyler kastedildigi sylenebilir. Ancak
surede geen ok, pek ok hayir ve gzel seylerin neler olduguna gelince, bu konuda birok
farkli grs ileri srlmstr. Rivayet tefsirlerinde yer alan bu grslerden bazilari syledir:
Kevser
- Islm dinidir.
- Ilimdir.
- Gzel ahlktir.
- Bu suredeki mucizev zelliktir.
- Sefaat makamidir.
- Cennette bir irmagin adidir.
- Cennette bir havuzdur.
- Peygamberliktir
- Peygamberlik serefidir.
- Peygambere verilen btn nimetlerdir.
- Peygamberin meziyetleridir.
- Peygamberin ndr.
- Peygamberin evltlarinin oklugudur.
- Peygamberin mmetinin oklugudur.
- Peygamberin mmetinin limleridir.

Kevserin ne oldugu hakkinda ileri srlen grsler bunlarla sinirlanamayacak kadar
oktur. Konu hakkindaki ifrat bu grslerin oklugunda degil, her bir grs iin yapilmis olan
yzlerce aiklamanin ierigindedir. Bu aiklamalar peygamberimizi btn diger
peygamberlerin zelliklerini kendisinde toplayan ve hepsinin gsterdigi mucizeleri tek basina
gsterebilen bir konuma getirmekte, deta ilhlastirmaktadir.

55
(Lisanl Arab, k s r mad. )

156
Bize gre peygamberimize verilen Kevser, Duha ve Insirah sureleri ile Hicr
suresinin 87. ayetinde bahsedilen ltuflardir:

6-8
O seni yetimolarak bulup barinaga kavusturmadi mi? Seni dosdogru yol disinda biri olarak
bulup da dosdogru yola kilavuzluk etmedi mi? Seni aile geindirme zorlugu iinde bulup da zengin
etmedi mi?
(Duha/ 6 8)

Biz, senin iin, senin ggsn amadik mi? Senden agir ykn indirmedik mi? Ki o, senin
belini atirdatmiti. Senin sanini da senin iin yceltmedik mi?
(Insirah/ 1 4)


87
Andolsun ki Biz sana katmerli katmerli nice nimetleri ve byk Kurn'i verdik.
(Hicr/ 87)
Hicr suresinin 87. ayetindeki _-'`-'' - '-- ikililerden yediyi ifadesi iin pek
ok grs ileri srlmstr. Bu ifade bize peygamberimizin hayatindaki yedi kkl degisikligi
hatirlatmaktadir. Bu degisiklikler, peygamberimizin iradesi ve gayreti disinda, grnr bir
sebep olmadan, Allah tarafindan yapilan degisikliklerdir. Ikililer ifadesinin bize
dsndrdg ise; bu degisikliklerin meydana geldigi konularin olumlu ve olumsuz hllerinin
birlikteligi, yani varlik alanindaki zitliklardan olusan ikililerdir. Bu ikililerden olusan
degisiklikleri peygamberimizin hayatindaki eksiler ve artilar olarak isimlendirip
listelersek karsimiza asagidaki tablo ikmakta, bu da bize ikililerden yedi ifadesi hakkinda
isik tutmaktadir:

Eksiler Artilar :

Siradan birisi idi Seilip peygamber yapildi
Yetim idi Barinaga kavusturuldu
Sasirmis idi Dogruya iletildi
Dar gelirli idi Zenginlestirildi
Sikintiliydi Ggs aildi, ferahlatildi
Yk agirdi Agir yk hafifletildi
Adi unutulacakti Adi, sani ve sani yceltildi

I't [Vermek]

Arapa'da vermek szcg -'==' i't veya -'-,' t szckleriyle ifade edilir.
'I't szcg, bir seyi emanet veya geici olarak degil, temlik veya devir yoluyla temelli
olarak verme anlamindadir. Bu anlam ayni zamanda bir ltuf olarak vermeyi de ieren bir
anlamdir. t ise i'tyi da kapsayacak sekilde, daha genis anlamda (yol aarak, engelleri
aarak; getirerek- gtrerek vermek) kullanilir. Yani t hem temlik ve ltuf olarak
vermeyi, hem de bir grev olarak sreli, emanet vermeyi ifade etmektedir. Kevser suresinde
i't ifadesi kullanildigi iin peygamberimize verilenlerin ilah bir ltuf oldugu, bir seye
karsilik verilmedigi ve emanet olmadigi anlasilmaktadir. Keza Sad suresinin 39. ayetinde,
Sleyman peygambere verilenlerin de ayni zellikte oldugu bu szcgn bir baska kullanim
sekli olan -'== At ile ifade edilmesinden anlasilmaktadir. Hicr suresinin 87. ayetinde
peygamberimize verildigi belirtilenler ise hem ltuf hem de peygamberlik greviyle baglantili
oldugundan t kelimesi ile ifade edilmistir.

2. Ayet:
157


2
yleyse Rabbin iin salt et [ml ynden ve zihinsel adan destek ol; toplumu
aydnlatmaya aly] ve karylayacagn zorluklar ggsle!


Arap edebiyatinin nemli sanatlarindan biri olan ve daha nce Fatiha suresinde
grdgmz Iltifat sanati bu ayette de hemen dikkati ekmektedir. Birinci ayette '

-' Biz
zamiri kullanilmis ve ikinci ayette bu akisa uygun olarak '-' Bizim iin denmesi
gerekiyorken nc tekil kisiye dnlerek =-' Rabbin iin denilmistir.
Biz zamirinden Rabb ismine dnlmek suretiyle yapilan Iltifat sayesinde hem
ikinci ayet hkmnn etkinligi arttirilmis, hem de Alak suresinden bu yana hep n plnda
tutulmus olan Allah'in Rabb olma zelligi bu surede de n plna ikarilmistir. nk
dnyadaki ve ahiretteki yasamimizin her ani, Allah'in Rabbligi, programciligi ile tasarladigi
zere gereklesmekte ve insanlarin da bunu akillarindan hibir zaman ikarmamalari
gerekmektedir.



Ayette geen .- salli szcgnn kk ve trevlerinden Salat ile ilgili ayrintili
bilgi Alak suresinde verilmistir.

nahr

=- Nahr szcg bir ka kelime ile Trkeye evrilemeyecegi iin aynen
birakilmis, aiklamasi burada yapilmistir.
Belirtmek gerekir ki, nahr szcg klsik eserlerde iyice irdelenmeden Trkeye en
uzak anlami olan kurban kes seklinde evrilmistir. Bu durum, Galt-i meshur, fasih lisana
yegdir [meshur olmus hatali szck, orijinaline tercih edilir] kuralina tami tamina denk
dsen bir uygulamadir. Ne var ki, yapilan galtin/ hatanin srdrlmesi edebiyat alaninda
nemli bir sakinca dogurmayabilir ama dinin temel ilkelerinin galat bir anlamla yozlasmasi,
gze alinamayacak kadar byk bir sakincadir.
Isim olarak kullanildiginda ggs, gerdan anlamina gelen nahr szcg, mastar
olarak kullanildiginda eli ggse degdirmek, ggslemek, devenin ggsne biak saplayip
kesmek
56
anlamlarina gelir. Trkedeki intihar szcgnn asli da buradan gelmektedir.
Szck ayette =-', ve-nhar emir kipiyle yer aldigina gre szcgn mastar hlinin tasidigi
degisik anlamin da incelenmesi gerekir.
Szcgn mastar olarak kullanilmasi hlindeki birinci anlami elini ggsne degdir
emridir. Imam-i Safii ve-nhar emrini kurban kes ya da deve kes olarak degil, ellerini
ggsne degdir olarak anlamis ve namaz kilarken alinan ara tekbirlerde ellerin ggse
degdirilmesine itihat etmistir. Bu nedenle Safii mezhebine mensup olanlar namaz kilarken bu
itihada uyarlar.
Sii mfessir ve fakihler de, Ali ve ehlibeyt kaynakli rivayetleri dikkate alarak bu emri
namazda kiyamda iken ellerin ggse kaldirilmasi ve namazda tekbir getirirken ellerin bogaz
ukurlugunun hizasina kadar kaldirilmasi olarak anlamis ve bu sekilde uygulamislardir.
Kimileri de ayni emri namazda ggsn kibleye dndrlmesi, kesinlikle baska ynlere
yalpalanilmamasi gerektigi seklinde anlamislardir.

56
(Lisanl Arab, n h r mad. )

158
Ebu Hanife'nin bu ayeti nasil anladigina gelince; o gnk siyasal iktidarin sylemine
aykiriliklar tasimasi sebebiyle olsa gerek, eserleri zamanin idarecileri tarafindan yok edilmis,
bu nedenle de konu hakkindaki yorumu bize kadar intikal edememistir.
Ancak btn bu anlayislarin namaz esnasindaki bedensel hareketlere ynelik olarak
ortaya kondugu dikkatlerden kairilmamalidir. Oysa ayette bu hareketin namazda olacagina
dair hibir isaret, dellet ya da karine [ipucu] yoktur.
Bize gre, namaza baslama tekbirinde ya da namazlardaki ara tekbirlerde dilimizle
Allahu Ekber [Allah her seyden daha byktr] derken ellerimizi ggsmze kaldirmamiz,
ayni anda beden dilimizle de bu inan ve anlayisimizi pekistirdigimiz anlamini tasimaktadir.
Yaptigimiz bu hareket, Allah'tan baska her seyi arkaya attigimizi ifade eden sembolik bir
davranistir. Sure peygamberimize hitap ettigine gre, Yce Allahin bu emirle
peygamberimizden istedigi, hakkinda ikarilan kin dolu sylentileri, kendisine yapilan kt
davranislari, dsmanliklari, hileleri ve tuzaklari arkaya atmasi, dikkate almamasi, bos
vermesi, elini sallayip geivermesidir.
Szcgn mastar olarak kullanilmasi hlindeki ikinci anlami ggslemek, ggs
ggse gelmek demektir. Szcgn en fazla kullanilan anlamlarindan biri olan bu anlam,
Arap sairleri tarafindan bogaz bogaza gelmeyi, ggs ggse dvsmeyi ifade etmek iin
kullanilmistir. Ayrica evleri ggs ggse [karsi karsiya] deyiminde de bu anlamda
kullanilmistir.
57

Szcgn mastar olarak kullanilmasi hlindeki nc anlami ise deveyi ggsnden
hanerle kesmek demektir. Dikkat edilirse bu anlam iinde kurban szcg yer
almamaktadir. Bu anlam esas alindiginda, ayetten kurban kes veya deveyi kurban kes gibi
anlamlar ikmaz, sadece deve kes anlami ikar. Bu takdirde ayetin anlami Seni zyorlar,
sana dsmanlik ediyorlar, sen de uyluklarini hareket ettir, ayaga kalk, yr, abala, sirke ve
taguta karsi ik, ok alis, ok gayret et, destek ol, sosyal yardim yap ve deve kes! olur. O
gnk sartlar altinda peygamberimize kasaplik yapmasinin emredilmis olmasi anlamsizdir.
nk bu sure indiginde peygamberimiz hl insanlara tebligde zorlanmaktadir, yeterince
taraftar edinememistir. Isler henz teori/iman boyutundadir. Tebligin disinda herhangi bir
eylem sz konusu degildir.

Kurban ile ilgili olarak Ktb- Sitte'de [Alti Byk Hadis Kitabinda] 26 rivayet
mevcuttur. Ama bunlarin ogu ayni rivayetin farkli kisiler tarafindan nakledilmis
varyasyonlaridir. Bu rivayetlerin hepsinde konu edilen kurban ve kurban ile ilgili bilgiler,
hacda hacilarin mkellef tutuldugu ,- Hedy kurbanina [Hacilarin hediye olarak kestigi
kurbana] yneliktir, yoksa bayram gnlerinde hayvan kesmeye ynelik degildir. Rivayetlerin
ve tarih belgelerin hibirinde, ne Mekke'de bu surenin indigi dnemlerde, ne de Medinede
hacc farz oluncaya kadar herhangi bir kurban olayi anlatimi sz konusu degildir. zetlemek
gerekirse, bu ayetler indigi zaman Mekke'de ne peygamberimiz ne de o gnk Mslmanlar
kurban kesme seklinde bir ibadet yapmistir.
Ragib el Isfehn de Mfredat adli eserinde nahri hacc esnasinda Mina'da kesilmesi
gereken hediye olarak aiklar. Ancak Hedy'den bahseden Bakara suresinin 196. ayeti, Maide
suresinin 2, 95 ve 97. ayetleri ve Feth suresinin 25. ayeti henz inmemistir, nk bu ayetler
Meden'dir. Dolayisiyla Kevser suresi indigi sirada hacc ile ilgili bir hkm henz ortada
yoktur. Byle olmasina ragmen Ragib'a gre de nahr hacda kesilen hediyenin disinda bir
sey degildir, kurban adi altinda gnmzde yapilan kesimle bir ilgisi yoktur.
Bazilari kurban konusunu Ibrahim peygambere baglarlar ve onun oglunu kurban
edisini konu alan birok Kur'an disi kltr kendilerine kaynak kabul ederek detaylara

57
(Lisanl Arab, n h r mad. )

159
girerler. Oysa Saffat suresinin 83-113. ayetlerine baktigimizda, bu olaylarin kurbanla herhangi
bir ilgisinin olmadigi grlmektedir. Bazilari da Maide suresinin 27-31. ayetlerindeki iki
demoglu kissasindan yola ikarak kurbana kaynak aramaya alismislardir. Ne var ki, ilgili
pasajin da hayvan kurban etme gibi bir anlami bulunmamaktadir.


Yukaridaki aiklamalarin isigi altinda Kevser suresinin 2. ayeti; Madem Rabbin sana
kevseri [bu kadar bol nimeti] verdi, yleyse sen de Rabbin iin ok alis, ok gayret et,
uyluklarini hareket ettir, ayaga kalk, yr, abala, sirke ve taguta karsi ik, destek ol, sosyal
yardim yap, gerisini bos ver, dsnme, nne gelecek her zorlugu ggsle, sabret!
anlamindadir.

3. Ayet:


3
Sphesiz seni horlayan, sonu olmayann; yaptklar, iye
yaramayann ta kendisidir!


--' Ebter szcg -- beter szcgnden tremistir. Ilk anlami kuyrugu
kkne kadar kesmek demektir.
58
Kuyrugu olmayan esege --' '-= himarun ebter
denilirdi. Daha sonralari hayir hasenat yapmayan kimselere, zrriyeti olmayanlara, zellikle
de erkek ocugu olmayanlara denilir oldu. Bilindigi gibi, kiz ocugu sark kltrnde evlttan
sayilmazdi.
Bu szck Trkeye de gemistir. Birisine beddua ederken beter ol! denir. Bunun
anlami senin sonun olmasin, perisan ol! demektir.
Ilk andan itibaren btn kfirler peygamberimizi degisik sifat ve yakistirmalarla
ktlemeye alismislardir. Kfirligi bir nitelik olarak aldigimizda, dnyada inkrcilar var
olduka peygamberimizi ktleme ve gzden dsrme eylemlerinin de devam edecegi aiktir.
Ne var ki, peygamberimize ve dolayisiyla Islm'a o gnlerde satasanlarin eli bos kaldigi gibi,
bundan sonra da bos kalacaktir. O gnklerin hem emekleri bosa ikmis; dzenleri, inanlari
bitmis, hem de nesepleri, soy ve soplari dnya sahnesinden silinip gitmistir. Bu ayetlerden
anliyoruz ki, bu gn de yarin da yine ayni sekilde olacaktir.
Dogrusunu en iyi bilen Allah'tir.


16 TEKASR SURESI

[OGALTMA YARISI]

SURESI


TEKASR SURESINE GIRIS

Tekasr suresi Mekke'de 16. sirada inmistir. Toplam sekiz ayetten ibaret olmasina
ragmen, bazi Islm bilginlerinin de dedigi gibi, Kur'an'daki konularin yaklasik altida birini
zet hlinde iermektedir.

58
(Lisanl Arab, b t r mad. )

160
Tekasr suresi, insanoglunun nankrlgnden, ikari ugruna yaptiklarindan ve daha
baska karakter zelliklerinden bahseden Adiyat suresinin devami niteligindedir. Adiyat ve
Tekasr surelerinin arasinda bulunan Kevser suresi ise, peygamberimizin manev ynden
glendirilmesi iin ailmis bir parantez niteligindedir. Tekasr suresinde, insanlarin
dnyadaki madd varlik ve servetlerini [mal, mlk, evlt, makam, mevki, shret] zevk ve
eglence amaciyla arttirmak iin yaptiklari girisimlerin dnyayi cehenneme evirecegi
aiklanmakta, bu yanlis tutumlarin ve verilen tm nimetlerin hesabinin insana mutlaka
sorulacagi bildirilmektedir. Kevser suresi ile ailan parantezden sonra yeniden insanliga
hitabina devam eden evrensel mesaj, tekasr [ogaltma yarisi] yznden insanin Allah'a
kulluktan geri kalma tavrini kinamakta, bu tavri gsterenlerin karsilasacagi mutlak akibeti
haber vererek tm insanligi hesap gn iin uyarmaktadir.


16 / TEKASR [OGALTMA YARISI] SURESI

Rahman ve Rahm Allah adina.

Ayetlerin meali:


1,2
ogaltma yary, mezarlara girinceye kadar sizi eglendirip
oyalad.
3,4
Kesinlikle sizin dyndgnz gibi degil! Yaknda bileceksiniz. Yine;
kesinlikle sizin dyndgnz gibi degil! Yaknda bileceksiniz.
5,6
Kesinlikle sizin dyndgnz gibi degil! Eger ki kesin bilgi ile
bilirseniz lgnca yanan ateyi kesinlikle grrsnz.
7
Bir sre sonra, onu, gzle
grrcesine, gerek olarak kesinlikle greceksiniz.
8
Sonra, o gn siz, nimetten kesinlikle sorulacaksnz.



Ayetlerin Tahlili

1, 2. Ayet:


1,2
ogaltma yary, mezarlara girinceye kadar sizi eglendirip
oyalad.

`'- Tekasr szcg ogaltma yarisi, ok gsterme abasi anlamina gelmekle
beraber, bu yarisa ve bu aba iine giren insanlarin ayni zamanda a gzl, gz doymaz,
hirsli, ihtirasli, lkse ve gsterise merakli olduklari anlamlarini da ierir. Baska bir ifade ile
tekasr, insanlarin Ben ondan daha zengin olacagim, Ben ondan daha gl olacagim,
Ben ondan daha ileri olacagim, Bu bana yetmez, dahasini isterim zihniyetiyle ortaya
koyduklari davranislarin psikolojik formatidir. Bu olumsuz psikolojik format, vn ve
stnlk elde etmek gibi nefsani drtlerden kaynaklanan lzumsuz, yararsiz ve erdemsiz tm
yaris ve rekabetlerin gereklesme zeminidir.
Ayette geen _+'' elh fiili, eglendirerek oyalamak suretiyle gaflete dsrmek, asil
yapilmasi lzim gelen seylerden alikoymak
59
anlamina gelir. Dikkat edilirse, insani gaflete

59
(Lisanl Arab, lhy mad. )

161
dsren bu oyalama, zevke ve hazza dayali bir oyalamadir. Bu oyalanma iindeki insan
ylesine zevklenir ki, deta zevkten drt kse olur, gaflete dstgnn farkina varmaz, asil
yapmasi gereken islerden uzaklastigini bile anlayamaz. Hatta bu zevk ugruna diger insanlari
bile baski altina almaya ynelir.
Elh fiilinin degisik trevleri basta Nur 37, Mnafikun 9 ve Hicr 3. ayetleri olmak
zere Kur'an'in daha birok ayetinde grlmektedir. (Abese 10, En'm 32, 70, Ankebut 64,
Lokman 6, Muhammed 36, Hadid 20, Cuma 11, A'rf 51, Enbiya 3, 17)
Tekasr ve elh szcklerinin yukarida aiklanan anlamlari esas alindiginda ayet
su sekilde aiklanabilir: ogaltma yarisi, ok gsterme abasi, gsteris yapmak size ylesine
zevk verdi ki, esas yapmaniz gereken iyi seylerden [Allah'a kulluktan] sizi alikoydu.
Bu noktada, bir yanlis anlasilma ihtimalini ortadan kaldirmak iin hemen belirtmek
gerekir ki, burada ok mal sahibi olmak, ok kazanmak, yksek makam mevki sahibi olmak,
mesru rekabet veya hizmet yarisi kinanmamaktadir. Pek tabidir ki, Allah'a kulluk yapmak
iin ok alismak, ok kazanmak, nitelikli insan olup yksek makam ve mevkilere ulasmak, o
makamlardan insanlara hizmet etmek, bol nimet kazanip skretmek, o nimetlerden Allah
yolunda harcamak gibi etkinlikler Allah'in emrettigi ve insanlarin benimsemesi gereken
grevlerdir. Burada kinanan davranis, bu amalara ulasmak iin her yolun mubah sayilmasi
ve bu sonulari elde etmek iin dnyanin cehenneme evrilmesidir.




kabirleri ziyaret

Bu ayette geen kabir ziyareti deyimi, bazilari tarafindan szlk anlamiyla ele
alinmis ve ayetle ilgili bir takim inis sebepleri ortaya atilmistir. Iki ailenin nfus yarisina
girdigi ve dirilerin sayilari ile yetinilmeyip kabirlerdeki llerin sayisinin da yarisa dahil
edildigi yolundaki bu iddialar, Mekke iin Sehmogullari ile Abd-i Menafogullari'ni, Medine
iin de Ensardan Hriseogullari ile Harisogullari'ni konu etmislerdir. Medine iin olan
rivayeti uyduranlar, bu surenin Mekke dneminde, stelik de bu dnemin baslarinda indigini
hi dikkate almamislardir.
Ayette geen kabirleri ziyaret deyimi lp kabre girmekten kinaye oldugu iin bu
anlama gelmeyen rivayetleri dikkate almiyoruz.
Ayette konu edilen sey, ogaltma yarisinin bir esit hazla, zevkle ama edinilmesi ve
bu amacin gereklesmesi yolunda pek ok seyin mahvedilmesi, ortaligin cehenneme
dndrlmesidir, yoksa kisilerin sayisal oklugu degildir.
Bize gre ayetin anlami sudur: Bu tutumunuz [tekasr ile oyalanisiniz], kabirleri
ziyarete yani lmnze kadar srmektedir.

3. ve 4. Ayetler:


3,4
Kesinlikle sizin dyndgnz gibi degil! Yaknda bileceksiniz.
Yine; kesinlikle sizin dyndgnz gibi degil! Yaknda bileceksiniz.

1. Ayette bahsedilen ogaltma yarisi, yanlis ve kabul edilemez bir inanis ve davranis
oldugu iin kell edati kullanilmak suretiyle kesin bir dille reddedilmis ve bu yanlisin kisa
bir zamanda ortaya ikacagi, dogrunun anlasilacagi vurgulanmistir.
4. Ayette kell ve sevfe edatlarinin birlikte kullanilmasi, yanlisin ortaya ikmasi
ve dogrunun anlasilmasi srecinin bazilari iin daha uzun olabilecegini, ama mutlaka onlarin
da geregi greneceklerini gstermektedir.
162

5. ve 6. Ayetler:


5,6
Kesinlikle sizin dyndgnz gibi degil! Eger ki kesin bilgi ile bilirseniz
lgnca yanan ateyi kesinlikle grrsnz.


Dilbilgisi kurallarina gre bu iki ayet bir sart cmlesi olusturmakta iken, eski
mfessirlerin birogu, ,== cahim szcgn ahiretteki cehennem olarak anladiklarindan,
bu dnyada cehennemin grlemeyecegini ileri srerek 5. ve 6. ayetleri birbirinden ayirma
yoluna gitmislerdir. Bunun sonucu olarak da, cmlenin sart ve ceza blmlerini birbirinden
ayirarak 5. ayetin [sart blmnn] cezasini mahzuf [saklanmis] saymislar ve 6. ayeti de
bagimsiz bir ayet olarak kabul etmislerdir.
6. ayetin ierigi ile ,== cahimin, ahiretteki cehennem oldugu ve ahiretteki
cehennemin bu dnyada grlemeyecegi mantigi uyusmamaktadir. Syle ki:
Birinci olarak; 6. ayette, cehennemin grlmesi kesin bilgiyle bilebilme sartina
baglanmistir. Oysa mahserde cennetin veya cehennemin grlmesi iin her hangi bir sart
yoktur, herkes zorunlu olarak ikisini de grecektir. Dolayisiyla, mahserde herkes tarafindan
zorunlu olarak grlecek olan cehennem ile ayette sz edilen [grlmesi kesin bilgi sartina
bagli olan] cehennem ayni sey degildir.
Ikinci olarak; 6. ayetteki cehennemin ahiretteki cehennem oldugu kabul edilirse,
ortaya syle bir siralama problemi ikmaktadir: 8. ayette Sonra o gn siz nimetten
sorgulanacaksiniz dendigine gre, surede nce cehennemin grlecegi, sonra da sorgulama
isleminin yapilacagi bildirilmis olmaktadir. Bu ise nce sorgu isleminin yapilacagi, sonra
cennet ve cehennemin grlecegi yolundaki Kur'an ayetleri ile elismektedir. Kur'an'da
herhangi bir eliskinin olmasi mmkn olmadigina gre, 6. ayetteki cehennem ahiretteki
cehennem degildir.
Biz ayette bahsedilen cahimin ahiretteki cehennem degil, dnyadaki cehennem
oldugu kanisindayiz. Syle ki: Bu dnyevi cehennem, tekasr ile eglenmenin ve
zevklenmenin sonucunda ortaya ikan perisanliktir, istiraptir, sikintidir, bunalimdir; yanan
atestir. Kur'an'da cahim szcgnn dnyadaki alevli ates iin de kullanildigini gsteren bir
baska rnek de Saffat suresinin 97. ayetidir.

97
Onlar: Sunun iin bir duvar yapin/ ambargo uygulayin da bunu (CAHIMIN) ilginca yanan
atesin/asiri sikintinin iine atin! dediler.
(Saffat/ 97)

Ibrahim peygamberin, karsitlari tarafindan atese atilmasinin (sikintilara sokulmasinin)
anlatildigi bu ayette geen ve ilginca yanan ates olarak evirdigimiz szcgn orijinali de
cahimdir.
Yukaridaki bilgiler ve vardigimiz sonular esas alindiginda, insanliga sunulan evrensel
mesaj su sekilde aiklanabilir:
Eger okluk yarisi yapmanin, gsterisin, lksn ve bunlardan zevk almanin, bunlarla
eglenerek oyalanmanin ne demek oldugunu, bunlarin nelere mal oldugunu bilimsel bir
gerekle bilseydiniz, o zaman karsinizda cahimi, cehennemi, perisanligi, acilari, feryatlari,
sikintilari grrdnz; bu davranislarinizla kendiniz iin, evreniz iin, lkeniz iin, dnya
iin bir cehennem hazirladiginizi fark ederdiniz.
Dnyadaki cehennemleri grmek ve insanlara cehennem sikintisi veren bu facialarin
olusma sebeplerini belirlemek iin gerek kendi hayatimizda ve gerekse evremizdeki
163
insanlarin veya toplumlarin hayatlarinda grlen bazi trajik olaylari iyi analiz etmek, neden
diye sorarak problemin ana kaynagini dogru teshis etmek gerekmektedir:
- Mtevazi bir hayat srmekte olan bazi insanlarin zaman iinde bor batagina
saplanip sikintilara dsmelerinde, psikolojilerinin bozularak hayatlarini intiharla
sonlandirmalarinda asil sebep acaba nedir?
- Dnyada her gn 25000 kisinin aliktan lmesi ve milyarlarca insanin kitlik iinde
yasamasi, insanlarin bu dnyada olusturdugu cehennemin en gzel rnegi degil midir?
- Baslangita iyi niyetlerle kurulmus mutlu bir yuvanin, daha sonra eslere azap
ektiren bir cehenneme dnsmesine yol aan asil sebep acaba nedir?
- Dnyanin akcigerleri olarak adlandirilan cennet misali Yagmur Ormanlarinin
insanligin ilerlemesi adina katledilerek atmosferin dengesinin nemli lde tahrip edilmesi
olgusunun altinda acaba hangi gerek yatmaktadir?
- J aponya'da iki atom bombasi ile, Vietnam'da, Afganistan'da, Irak'ta daha baska
korkun lm makineleri ile yaratilan cehennemler, acaba hangi gerek sebeple
yaratilmislardir?
- Bu dnya iki padisaha ok geliyor diyerek susuz, kusursuz lkelere seferler
dzenleyip on binlerce insani ldren ve bu katliamlari bir zafer olarak tarihe yazdiranlar
gerekte hangi zihniyetle hareket etmekteydiler?
Bu sorulari arttirarak dnyadaki cehennemlerle ilgili daha birok kompozisyon
izilebilir. Ne var ki, dnyadaki bu tr cehennemlerin sayica artirilmasi, onlari ortaya ikaran
sebeplerin sayisini artirmaz. Bilinmelidir ki, btn bu cehennemlerin tek bir sebebi vardir:
ogaltma yarisi ve okluktan zevk almak, oklukla oyalanmak, oklukla eglenmek, ok, daha
ok yapabilme istek ve gayretleri... Burada diyat suresini hatirlamakta yarar var:

1-5
Soluk soluga kosanlar, sonra ates saanlar, sonra sabahtan baskin yapanlar,
derken orada tozu dumana katanlar, sonra bir toplulugun en degerli kaynaklarina,
varliklarina kadar dalanlar kanittir ki
6
kesinlikle insan, Rabbine karsi ok nankrdr,
7
kendisi de buna kesinlikle taniktir.
8
Sphesiz o, mal sevgisinden dolayi da
kesinlikle ok katidir.
9-11
Peki, o vurguncu insanlar, kabirlerde olanlarin diriltilip disa atildigi,
ggslerde olanlarin derlenip toparlandigi zaman, hi sphesiz o gn, Rablerinin
kendilerine gerekten haber verici oldugunu bilmezler mi? (14/100, diyt/1-11)

Tekasr hastaligina yakalanarak tekasr atesini yakmis olanlar, bir taraftan bu atesi
sndrmemek ve daha da bytmek iin ellerinin uzandigi her yerden hakli haksiz toplayip
smrr ve semirirlerken, diger taraftan da topladiklarini kaptirmamak iin ayni kaynaktan
beslenmek isteyen rakiplerini sabote ederler, yalan ve iftiralar ortaya atarak onlarla mcadele
ederler. Sonunda durum yle bir hl alir ki, hem tekasr atesini yakmis olanlar hem de
bunlarin beslendigi, smrdg susuz gnahsiz insanlar atesin iinde kalirlar. Kaldiklari o
sey bir dnya cehennemidir. Susuz ve gnahsiz insanlarin cehennemi ezilmek, smrlmek,
aresiz birakilmak seklinde gereklesirken, bizzat atesi yakanlarin cehennemi ise
topladiklarini baska tekasr hastalarina kaptirmamak, korumak ve daha da arttirmak iin
kaygi ve hasret duyarak huzursuzluk ekmeleridir. Bu zellikteki birey ve toplumlar srekli
kendilerine dsman yaratarak geceleri uyuyamaz hle gelirler ve bylece iinde yasadiklari
ortami bizzat kendi elleriyle cehenneme evirirler. Kendi cehennemini yaratanlarin bir rnegi,
Kur'an'da Mmin suresinde verilmistir:

45,46
Sonra Allah o mmini onlarin kurduklari tuzaklarin ktlklerinden korudu. Firavun'un
yakinlarini ise, azabin kts; ates kusatti. Onlar srekli olarak atese arz olunurlar. Kiymet kopacagi
gn ise: Firavun'un yakinlarini azabin en siddetlisine sokun!
(Mmin/ 45, 46)
164

Burada Firavun ailesinin yakalandigi tekasr hastaligi, dnya saltanatidir. Ayete gre,
saltanat hastaligi atese dnsms, Firavun ailesi sarayinda hi rahat edemez hle gelmis,
srekli korku iinde kalarak adeta her gn ateste yanmislardir.
Gemiste Firavun ve Karun tr azginlarin yarattigi cehennem, gnmzde tekasr
hastaligina yakalanmis acimasiz ve bencil kisi veya kurumlar tarafindan degisik sahnelerle
tekrar ortaya konmaktadir. Televizyon ekranlari ve gazete sayfalari agdas cehennem
atesleyicilerinin haberleriyle doludur. Eger insanlik Rabbimiz tarafindan bu sure ile yapilan
uyarilara kulak vermemeyi srdrrse, gelecekte de daha pek ok cehennemler yasanmaya
devam edecektir.
Dikkate deger bir nokta da, tekasr hastaliginin yol aacagi sonularin bilimsel
arastirmalar ile de bilinebileceginin Rabbimizce haber veriliyor olmasidir. Insanlik sadece
vahye kulak vermekle degil, bilimle de bu hastaligin kt sonularini grebilir, bu hastaliga
karsi nlem alabilir ve bu hastaliktan kurtulabilir.

7. Ayet:


7
Bir sre sonra, onu, gzle grrcesine, gerek olarak kesinlikle
greceksiniz.

Bir nceki ayette bildirilen bu dnyadaki cehennemin gereklesecegi bu ayetle tekrar
vurgulamaktadir. Yani: Sayet bilimsel bir arastirma yaparsaniz bu sonucu cehennem ortaya
ikmadan da bilebilirsiniz. Buna ragmen tekasr ile eglenme, mutlu olma devam ederse, iste o
zaman yarattiginiz ve iine dstgnz cehennemi bizzat kendi gzlerinizle kesinkes
grrsnz.

8. Ayet:


8
Sonra, o gn siz, nimetten kesinlikle sorulacaksnz.

Yani; Dnyada yasadiginiz cehennem yetmeyecek, ahirette de tm nimetlerden
sorgulanacaksiniz.
Bir btn olarak dsnldgnde, surenin ahirete ynelik uyarisi syle zetlenebilir:
oklukla eglenmek, oklukla mutlu olmak, her trl oklugu ama edinmek yanlis bir
davranistir. Tekasr ile eglenmek sosyal ortami cehenneme evirir. Tekasr psikolojisiyle
islenen davranislarin yol aacagi sosyolojik ortam bilimsel olarak arastirilirsa, bu ortamin
cehennem bir huzursuzluga benzer komplikasyonlar doguracagi nceden grlebilir. Konu
arastirilmaz ve bu konudaki yanlista israr edilirse, ortaya ikacak cehennem inkr
edilemeyecek sekilde gzlerle grlr, yasanir. Mahserde, hesap mahallinde sorguya
ekilecek ve sahip oldugunuz nimetlerin hesabini vereceksiniz. Aklinizi basiniza toplayin!
Insanlar basibos birakilmis degildir. Bu dnyadan sonra diriltilecekler, mahserde
toplanacaklar ve kendilerine verilen nimetlerin hesabini mutlaka vereceklerdir. Insan, hayatini
ona gre dzenlemeli ve bu bilinle yasamalidir. Oyun, eglence ve degersiz seyleri ama
edinmemeli, daha hayirli, daha ok ve daha gzel olan cennet ve Allah'in rizasi tercih
edilmelidir. (l-i Imran; 15) Keske diye hasret ekmenin yarin fayda vermeyecegi asla
unutulmamali, ill basa geldikten sonra ayikmak gerekmedigi iyi bilinmelidir. Kabirler ziyaret
edildikten [lp kabirlere atildiktan] sonra geriye dns yoktur.
Tekasr suresinin mesajini teyit eden en gzel aiklamalardan biri de ileride gelecek
olan su ayettir:

165

20
Bilin ki igreti dnya yasami, ancak bir oyun, tutkulu bir oyalama, bir ss, kendi aranizda bir
vns, mal ve ocuklar konusunda bir ogaltma yarisidir. Bir yagmur rnegi gibi; onun bitirdigi
ekin ekicilerin houna gitmitir, sonra kuruyuverir, bir de bakarsin ki sapsari kesilmi, sonra o, bir
er-p oluvermitir. hirette ise siddetli bir azap; Allah'tan bir bagislama ve bir hosnutluk vardir.
Dnyadaki igreti yasam, aldanis malindan, malzemesinden baska bir sey degildir.
(Hadid/ 20)


Dogrusunu en iyi bilen Allah'tir

17 MN SURESI

[BASIT EV ESYALARI]

SURESI



MN SURESINE GIRIS

Mn suresi Mekke'de 17. sirada inmistir. Surenin tamaminin Medine'de indigini iddia
edenler oldugu gibi, 1-3. ayetlerinin Mekke'de, 4-7. ayetlerinin Medine'de indigini iddia
edenler de vardir. Ancak hem surenin slp ve ierigi, hem de Izzet Derveze gibi
arastirmacilarin Ibn-i Abbas ve Ibn Zbeyr kaynakli tespitleri, surenin kesin olarak Mekk
oldugunu gstermektedir. Surenin yarisinin Medine'de indigi iddiasi ise, 4. ayetin takip
veya sebep - fasi ile baslamasi nedeniyle dikkate alinacak bir grs degildir. nk
suredeki konu btnlg, ayetlerin birbirinden ayrilmasina engeldir. Surenin Mekk oldugunu
gsteren bir baska husus da, surede zellikleri anlatilan insan gurubunun Medineli mnafiklar
olmayip adi sani belli olan bazi Mekkeli azginlardan olusmus olmasidir. Sure szel olarak
Mekke msriklerini teshir etmekle birlikte, onlarin sahsinda tm dnyadaki ve tm
zamanlardaki msrik ve din karsitlarinin ilkelerini ortaya dkmekte, onlara karsi alinmasi
gereken tavirlari belirlemektedir.



17 / MN [BASIT EV ESYALARI] SURESI

Rahman ve Rahm Allah adina.

Ayetlerin meali:


1
hirette herkesin iyi veya kt, yaptg iylerin karylgn
grmesini/ Allah'n sosyal dzeni belirleyen ilkelerini yalanlayan yu kimseyi
grdn m/ hi dyndn m?
2,3
yte odur, yetimi itip kakan ve yoksulun
yiyecegi zerine teyvik etmeyen kimse.
4-7
Artk, saltlarnda ilgisiz, duyarsz, gsteriy olsun diye salt eden [ml
ynden ve zihinsel adan destek olan; toplumu aydnlatmaya alyr gzken]
ve basit bir yeylerin bile bir ihtiyalya ulaymasn engelleyen kiyilerin vay
haline!

166



Surenin Inis Sebebi

Mverdi, surenin Ebucehil hakkinda indigini ileri srms ve iddiasini su rivayete
dayandirmistir:
Ebucehil, vasisi [velisi] oldugu bir yetimin ihtiya sebebiyle kendi malindan bir sey
istemesi zerine, onu iterek istegine kulak vermez. Kureys'in ileri gelenleri, alay etmek
maksadiyla ocugu peygamberimize gnderirler. ocuk da peygamberimizden yardim ister.
Hibir ihtiya sahibini geri gndermek deti olmayan peygamberimiz, ocugu dinledikten
sonra onunla beraber Ebucehile gider. Ebucehil peygamberimizin istegine uyarak ocuga
malini verir. Bunun zerine Kureysliler Ebucehil'e sen de sapittin diye tarizde bulunurlar.
Ebucehil ise onlara Hayir sapitmadim. Fakat onun szleri bende yle dehset uyandirdi ki,
vermezsem helk olacagimdan korktum'' diye cevap verir.
Ayetin inis sebebi hakkinda, Ebucehil'in yani sira, cimrilikleri ile taninan, yoksullara
ve dsknlere eziyet ederek onlari hor gren, itip kakan Velid b. iz, Ebusfyan, As b. Vil
es-Sehm, Velid b. Mugire gibi isimlerin getigi baska rivayetler de vardir.
60

Aslinda surenin kimin iin indigi nemli degildir. nk Kur'anin hkm sadece bu
sahislarla sinirli olmayip her zaman ve her yerde, bu kisilere benzeyen, ayni davranislarda
bulunan tm insanlari kapsayacak bir evrensellige sahiptir.

Ayetlerin Tahlili

1. Ayet:


1
hirette herkesin iyi veya kt, yaptg iylerin karylgn grmesini/ Allah'n
sosyal dzeni belirleyen ilkelerini yalanlayan yu kimseyi grdn m/ hi dyndn m?


, -'' Din szcg zerinde hem Arap-Islm limleri hem de Mac Donald, A.
J effery, L. Gadret gibi oryantalistler cidd arastirmalar yapmislar, Ibranice'de ve Eski
Farsa'da bu szcge yazilis ve okunus olarak benzeyen szckler bulmuslardir. Ibni
Menzur'un Lisanl-Arab ve Zebid'nin Tacl-Arus adli eserlerinde, rnekleriyle
aikladiklarina gre; ,- din szcg - dal, , ye ve nn harflerinden meydana
gelmistir. ,- Deyn szcgn olusturan harfler de ayni harflerdir. stelik Deyn
szcgnde , y harfi, cezim hliyle bir mastar veznini korurken ,- din szcgndeki
, y harfi harekesini kaybederek harf-i med [uzatma harfi] durumuna dnsms ve bylece
,- din szcg isimlesmistir. Bu durum din szcgnn deyn szcgnden
tredigini gstermektedir.
Deyn szcgnn ilk anlami bor demektir. Aslinda din szcg de baslangita
bor anlaminda kullanilmaktaydi. Fakat zaman ierisinde insanlar arasindaki alma-verme
islemleri kapsam olarak genisleyince, buna bagli olarak bu iliskileri ifade eden szcgn de
anlami genislemis ve ceza [her seye bir karsilik verilmesi], hak-hukuk, nizam-intizam, sosyal
dzen gibi kavramlar da din szcgyle ifade edilir olmustur.
Din szcg, konumuz olan ayette ceza anlamindadir. Kisaca karsilik demek
olan ceza szcg, Trkede sadece ktlgn karsiligi olarak anlasilmaktadir. Oysa -'=
ceza, iyi ya da kt, her trl davranisin karsiligidir. Bu ayette konu edilen ve ceza

60
Vhid; Esbabnnzul, RAZI
167
anlamina gelen din szcg, ahirette herkesin iyi veya kt, yaptigi islerin karsiligini
grecegi anlamini ifade etmektedir.
Din szcgnn Kur'an'da ceza/karsilik anlaminda kullanildigina Nur/25, Zariyat/6,
Infitar/9 ve Tin/7 gibi bir ok ayet rnek olarak gsterilebilir. Saffat suresinin 53. ayetinde ise
szck yine ayni anlamda ama ,-,-- mednn seklinde kullanilmistir. Ayrica Kur'an'da
geen tm , -'' ,, yevmddin [din gn] tamlamalarinin anlami da Infitar suresinde detayi
verildigi gibi, Karsilik gndr.
Ayni kkten gelen ve Yce Allah'in sifati ya da ismi olarak kullanilan ', -'' ed-
Deyyn da Yapilan islerin karsiligini veren, hesaba eken, hibir ameli karsiliksiz
birakmayip hayra da serre de karsilik veren demektir.
Din szcg daha sonra da istiare yoluyla ve mutlak olarak toplumsal alis-veris,
toplumsal iliskiler, seriat [sosyal nizami belirleyen ilkeler] anlaminda kullanilir olmustur.
'Seriat anlaminda kullanilan din terimi, Kfirun suresinin tahlilinde aiklanacaktir.
Ayetteki Sen grdn m? hitabi, grnste peygamberimizedir. Ancak; Kur'an
slbu geregi, bu hitap her agda ve her cografyada geerli olup yasayan her akil sahibi
insanadir. Ayrica duydun mu? degil de grdn m? ifadesinin kullanmasinin nedeni, dini
yalanlayarak icraatta bulunanlarin bu yalanlayici tavirlarini fikir dzeyinde degil, toplumda
eylem olarak ortaya koyduklarini belirtmek iindir. Ancak bu soru, evet grdm ya da
hayir grmedim diye cevabi beklenen bir soru degildir. Tam tersine, ortaya ikan bir
durum karsisinda teaccb [hayret etme] hislerini ifade eden bir soru tipidir. Byle hayret
ifade eden bir soruyla baslanmasi, dini yani iyi-kt her amelin mutlaka karsiliginin
alinacagini yalanlamanin saskinlik uyandiran, hayret verici, tuhaf ve enteresan bir tavir
oldugunu ifade eder. Bu slp, muhatabini ahireti inkr eden insanda ne gibi bir karakter
meydana gelecegini dsnmeye davet etmektedir. Hatirlanacak olursa, ayni soru tipi Alak
suresinde de kullanilmisti:

11,12
Hi dsndn m, eger o salt eden kul, dogru yol zerinde idiyse ya da takvyi [Allah'in
korumasi altinda olmayi] emrettiyse!...
13
Hi dsndn m, eger salt edeni engelleyen o kisi,
yalanlamis ve yz evirmis ise!...
14
Salta engel olan o kisi, bilmedi mi, Allah'in kesinlikle grmekte
oldugunu?
(Alak 11-14)


2 - 3. Ayetler:


2,3
yte odur, yetimi itip kakan ve yoksulun yiyecegi zerine teyvik
etmeyen kimse.

Mn suresinin bu ayetleri bize Fecr suresinin 17-20. ayetlerini hatirlatmaktadir.

17-20
Kesinlikle sizin dsndgnz gibi degil! Dogrusu siz, yetimi, stn-saygin bir sekilde
yetistirmiyorsunuz. Yoksulun yiyecegi zerine birbirinizi zendirmiyorsunuz. Oysa mirasi
yagmalarcasina yle bir yiyisle yiyorsunuz ki! Mali yle bir sevisle seviyorsunuz ki, yigmacasina!
(Fecr/ 17- 20)


Fecr suresindeki bu tenkitlerin muhatabi belirgin degildi, Bir bakima, itham ve
tenkitler ortaya yapilmisti. Mn suresinde ise stratejinin degistigi, hitaplarin sertlestigi,
saflarin belirginlestigi, kimliklerin aiklandigi grlmektedir.
Ayette geen ,-,'' _-, yedu'ul yetim deyimi birden ok anlama gelmektedir:
168
- Yedu'ul yetim; babasinin yetime biraktigi mirasa el koymak suretiyle onun hakkini
yemek ve onu kovmak demektir.
- Yedi'ul yetim; yardim talebiyle kendisine gelen bir yetime merhamet etmemek,
yanindan kovmak, kovuldugu halde aresizlik nedeniyle yanindan gitmeyeni iterek
uzaklastirmak demektir.
- Yedu'ul yetim; vesayet ya da velyet yoluyla yaninda bulunan yetime, ev halkinin
hizmetini grdrmek ve kahrini ektirmek suretiyle ona zulmetmek demektir.
Ancak yedu'ul yetim, yukaridaki davranislari ara sira degil devamli yapmak, bunlari
det haline getirmek demektir. Bu fiili isleyenler yetimin yalniz oldugunu, yardim edeninin
bulunmayacagini zannederek onun hakkini yemekten sakinmaz. Ya da elinden tutar gibi
grnr ama zulmeder, yardim istediginde kovar veya iter. Bu yaptiklarinin ok kt seyler
oldugunu dsnmeden, hibir sey hissetmeden, Allah'in her seyi grdgn bilmeden bu
tavirlarina devam eder.
Baslarini oksayacak, sahip ikacak, ilgilenecek bir velileri olmayan, dolayisiyla
haklari yagmaya aik ve korunmaya muhta yetimler, insanlarin yumusaklik ve duyarliligina
muhtatirlar. Ne var ki, bu agriyi duymayan yedu'ul yetim vicdani yetimi iter, asagilar,
magdur eder. Yukaridaki ayette dini yalanlayanlar diye nitelenen kimseler iste bu tr
kimselerdir.
Ayette ,--'' '= tamul-miskin ifadesi kullanilmistir. Bu ifade, miskinlere
yemek yedirmeyi/yedirmeye tesvik etmek anlamina gelen ,--'' '=' it'mul-
miskinden farkli bir ifadedir. Tamul-miskin ifadesi, miskinin kendi hakki olan yemek
demektir. Bu nedenle, yoksulu doyurmayi tesvik etmemekle itham edilen sorumsuz ve
ahlaksiz kimseler kendilerine ait bir yemegi esirgemekle degil, bizzat yoksula ait olan
yiyecekleri vermemekle sulanmaktadirlar. Burada ok ince bir anlatim vardir. Verilmeyen o
yemekler vermeyen o kimselerin mlkiyetinde grnyor olsa bile, aslinda dogrudan o
yoksullara aittir. Bu su anlama gelmektedir: O yemek, verenlerin zerine bor olan, yoksulun
hakki olan yemektir. Yemegi veren, onu bir bahsis veya ltuf olarak degil, tersine, yoksulun
hakki oldugu iin ve zorunlu olarak verecektir, vermelidir. Yoksulun bu hakki, Zariyat
suresinin 19. ayetinde Onlarin mallarinda sil ve mahrumlarin hakki vardir denilmek
suretiyle belirtilmistir.
Daha nce Fecr suresinde de aiklandigi gibi, miskin szcgnn gerek fakirlik
sebebiyle, gerekse fiziksel-zihinsel yetersizlik, yaslilik, egemen glerin baskisi altinda olmak
gibi ok degisik nedenlerle hareketsiz kalmis, serbest hareket imknini kaybetmis, boynu
bklms kimse anlamlarina geldigi tekrar hatirlanmalidir.
Ayetteki l yehuddu ifadesi, haklari olan yemegi miskinlere vermeyen kisilerin,
kendileri yapmadigi gibi baskalarini da bu isi yapmaya tesvik etmedikleri anlamina gelir.
Bylesi kisiler, fakir ve muhtalarin alisarak veya is yeri aarak kendi ekmeklerini
kazanmalari ynnde herhangi bir girisimde bulunmazlar, onlara haklarini vermezler. Bu
kisiler daima efendi/lord olmak isterler; kleleri olsun isterler; herkesin ekmegini asini
kendileri versin isterler; klenin soyu kle, isinin soyu isi, iftinin soyu ifti olsun
isterler.
Allah'in burada iki bariz misalle anlattigi konu, ahireti inkr edenlerin ne kt meziyet
sahibi olduklarini gstermektedir. Tabii ki, dini yalanlayan kimselere ait yegne gsterge
bununla sinirli degildir. Simdilik dini yalanlayanin sadece bu zelligi ne ikarilmistir.
Burada asil vurgulanan, ahireti yalanlayanlarda bulunan yetimi itip-kakma, onlari
saygin bir hale getirmeme, ihtiyalilarin yemeklerini vermeme gibi ahlaki bozukluklar degil,
bu veya buna benzeyen sayisiz ktlgn dogrudan ahireti yalanlamanin bir sonucu olarak
ortaya iktigidir.
Iman gnle dsnce orada rikkat, hassasiyet ve sevgi olusturur. Oysa dini
yalanlayan kimselerde vicdanin sermayesi olan bu hasletler bulunmaz.
169

4. Ayet:


4-7
Artk, saltlarnda ilgisiz, duyarsz, gsteriy olsun diye salt eden
[ml ynden ve zihinsel adan destek olan; toplumu aydnlatmaya alyr
gzken] ve basit bir yeylerin bile bir ihtiyalya ulaymasn engelleyen kiyilerin
vay haline!
!

Ayetin basindaki bu nedenle/ artik diye evrilmis olan - fa edatindan, bu ve
bundan sonraki ayetlerde sayilan kt niteliklerin ortaya ikis gerekesinin dini yalanlamaya
dayandirildigi anlasilmaktadir.
Bu ayetteki ,

'--'' el-musallin, Salat edenler demektir. Salat ile ilgili ayrintili bilgi
Alak suresinde verilmistir.



Salatlarndaki gaflet/ eglence

Bu ayette geen ,'- shn szcg, Abdullah b. Mes'ud'un mushafinda
lhn olarak yer almistir. Bu durumda ayetin anlami Onlar salati, eglence olarak
yapmaktadirlar olur ki, Enfal suresinin 35. ayeti de Ve onlarin Beyt'in/Kabe'nin yanindaki destek
vermeleri, sadece, islik almak ve el irpmaktir, bir gsteritir. diyerek msriklerin Salati zevk,
eglence, tatmin araci olarak kildiklarini dogrulamaktadir.
Bu noktada, msriklerin Kur'an'da net bir sekilde tarif edilen bu davranislari ile
gnmzde dindar geinen bazi kimselerin dgn-dernek ve esitli merasimlerde anlamini
bilmeden gzel sesli sanatilara Kur'an okutmalari veya bazi kesimlerin din ibadet
[ritel/ayin] olarak sema, zikir ya da sazli szl semah yapmalari arasindaki benzerlik gzden
kairilmamalidir.
Szcgn gerek anlami esas alinirsa, ayetin anlami da Onlar desteklerinden
gafildirler, verdikleri destegi eglence olarak yapmaktadirlar seklinde olur.

Riya

Ayette gsteris yapmak diye evirdigimiz -', riya szcgnn kk, grmek
anlamina gelen ,- r'yettir. Szck riya kalibina girdiginde anlami da gsteris
olmaktadir. Gsteris, bir kimsenin sirf grsnler diye bir davranis ierisine girmesi
anlamindadir. Gsterisle amalanan sey, iyi grnerek insanlarin kalbinde yer etme istegidir.
Bu bir karakter bozuklugu ve alaka bir davranistir. Bu sekilde gsteris yapanlara riyakr
veya mrai denir.
Riya samimiyetsizligin ve kisiliksizligin bir sonucudur. Bu ikiyzl kimseler, ya bir
dnyalik elde etmek, ya bir makama ikmak, ya da shrete ulasmak iin iten gelmeyen sahte
davranislarda bulunurlar. Bulunduklari ortama gre, ikar saglamayi dsndkleri insanlarin
hosuna gidecek veya onlara sirin grnecek hareketler yaparlar. Oysa onlari gren, izleyen
birileri yoksa bu hareketleri yapmazlar. Zira amalari dogru olani yapmak degil, ikar
saglamayi umduklari kisilerin gzlerini boyamaktir. Bu hareketleri ile beklenti iinde
olduklari insanlari kandirmaya alisirlar. Bylece hem kendilerini hem de biriktirdikleri
servetlerini korumus olurlar.
Bu tr insanlar aslinda inansiz kimselerdir. Bunlar komsularindan en ufak bir yardimi
bile esirgedikleri halde, yardim ediyor gibi grnmek istediklerinde de neredeyse televizyon
170
kameralarini ve gazetecileri agirip ne kadar yardimsever olduklarini cmle leme
gstermeye alisirlar. Aslinda bu szde sosyal destekiliklerini, satislarini ve prestijlerini
artirmak iin bir halkla iliskiler metodu olarak kullanirlar. Bu da yaptiklari sosyal
destekiligin toplumda kendilerine karsi olusmus karsitligi ortadan kaldirma amaciyla
gereklestirildigi anlamina gelmektedir. Ayrica bunun onlar iin bir eglence oldugu da
meselenin bir diger yndr. Tipki memleketi soyup sogana evirenlerin birka okul, kltr
merkezi, saglik ocagi yapmalari gibi... Tipki bazi sosyetik kulp ve derneklerin bayramlarda
kimsesiz ocuklarin kaldigi yuvalari ziyaret etmeleri gibi... Tipki bazi sper marketlerin
reklm brosrlerinde, ulusal ya da uluslararasi yardim kuruluslarina yaptiklari yardimlari iln
etmeleri gibi. Tipki Hiristiyan misyonerlerin asl isleri olan Hiristiyanlik propagandasini
perdelemek iin sergiledikleri yoksullara yardim ve is bulma abalari gibi

Riya, Kur'an'da en ok yerilen kavramlardan birisidir:

14
Onlar, inanmis kimselere rastladiklari zaman da, Inandik dediler. Kt niyetli elebaslariyla
basbasa kaldiklarinda ise, Sphesiz biz sizinle beraberiz, biz sadece alay edenleriz dediler.
(Bakara/ 14)

264
Ey iman etmis kimseler! Allah'a ve son gne inanmadigi hlde malini insanlara gsteris iin
bagislayan kimse gibi, sadakalarinizi basa kakarak ve eziyet ederek bosa ikarmayin. Iste onun
durumu, zerinde biraz toprak bulunup da zerine bir sagnak isbet ettigi zaman, saganagin cascavlak
olarak biraktigi kayanin durumu gibidir. Onlar, kazandiklarindan hibir sey elde edemezler. Ve Allah,
kfirler toplumuna; Kendisinin ilhligini, rabligini bilerek reddedenler topluluguna kilavuzluk etmez.
(Bakara/ 264)

36-38
Ve Allah'a kulluk edin ve O'na hibir seyi ortak kosmayin. Ve de anaya-babaya, akrabaya,
yetimlere, yoksullara, akraba olan komsulara, uzaktan komsulara, yaninda bulunan arkadasa, yolda
kalanlara, yasalar erevesinde himayenize verilmis kimselere iyilik edin. Sphesiz Allah,
kibirlenen ve vnen; cimrilik eden, insanlara cimriligi emreden ve Allah'in kendilerine
armaganlarindan verdiklerini gizleyen kimseleri ve Allah'a ve hiret gnne iman etmedikleri hlde
mallarini, insanlara gsteris yapmak iin harcayan kimseleri sevmez. Ve Biz, kfirlere; Allah'in
ilhligini ve rabligini bilerek reddedenlere alaltici bir azabi hazirladik. Ve seytan kimin iin
akran/yakin arkadas olursa, o ne kt bir arkadastir!
(Nisa/ 36- 38)

142,143
Sphesiz ki mnfiklar, Allah'i aldatmaya alisirlar. Hlbuki O, onlarin aldaticisidir. Ve
onlar, salta [ml ynden ve zihinsel aidan destek olmaya; toplumu aydinlatmaya]
kalktiklari/toplum iine iktiklari zaman, ikisi arasinda gidip gelen kararsizlar olarak, tembel
tembel kalkarlar, mminlerle ve kfirlerle olmazlar, insanlara gsteris yaparlar. Ve Allah'i ancak,
pek az olarak anarlar. Ve Allah, kimi saptirirsa, sen artik ona bir yol bulamazsin.
(Nisa/ 142)


Surede dikkat edilmesi gereken noktalardan biri de, ilk ayetlerde tekil ifade
kullanilmisken 4. ayetten itibaren ,

'--'' el musalln, ,-

'' ellezne, hm gibi ogul


ifadeler kullanilmis olmasidir. Bu da bize, Mekke msriklerinin ve sonra gelecek
gnldaslarinin yaptiklari salati; verdikleri maddi destekleri, az da olsa bilgilendirmeyi
evlerinde, bahelerinde, kimsenin olmadigi, grmedigi yerlerde tek baslarina degil, Enfal
suresinin 35. ayetinde belirtildigi gibi, Kbe'nin yaninda ve kalabalik iinde
gereklestirdikleri; bol bol reklam ettikleri, kendilerini yceltip garibanlari rencide ettiklerini
gstermektedir.

Mn.

171
,='- Mn, kendisinde insanlar iin fayda bulunan kk ve az bir seye denir.
Bol szcg ile zit anlamdadir. Mfessirlerin oguna gre mn, komsularin birbirlerine
dn verdigi ufak tefek esyalara denir.
61
Bunlar igne- iplik, kap-kacak, keser-balta, kazma-
krek, eki-keser, su kabi gibi, ivir zivir denen basit esyalardir. Bu anlamda pek kiymeti
olmayan seyler iin kullanilir. Son ayet, dini yalanlayanlarin aslinda ok basit seyleri bile
vermediklerini, garibanlarin bu basit seylerle bile kendi ekmeklerini kazanmalarina firsat
vermediklerini, toplumsal yarar iin ellerini ceplerine atmadiklarini, yarali parmaga bile
flemedikleri; hep kendi ltuf ve sadakalarina bagimli tutarak kul, kle yarattiklari, ama is
reklama geldi mi bundan ekinmedikleri mesajini vermektedir.
Mn szcgnn bazi tefsirlerde zekt seklinde evrildigi grlmektedir. Bu
yorum, ayetin dellet manasina dayanilarak kk, basit ve siradan bir seyi bile vermeyen bir
insanin zekt gibi malinin belli bir oranini hi veremeyecegi mantigi ile yapilmistir. Gerek
bu ayetin Mekk, zekt emirlerinin ise Meden olmasi ve gerekse Kuranda aika zekt
kavraminin bulunmasi gibi nedenlerle mn szcgne zekt anlami vermek isabetli degildir.
Mn suresi, dikkat edilirse, bundan evvelki surelerde zerinde durulmus olan sosyal
adalet ve sosyal paylasim ilkelerine ait gretileri zetleyerek yine n plna ikarmaktadir.
Gerek Mn suresini iyi anlamak ve gerekse mmin ile mkezzibin [yalanlayicinin]
bir karsilastirilmasini yapabilmek iin yalanlayicilarin bu suredeki negatif tavirlarina karsilik
mminlerin hangi pozitif tavirlara sahip oldugunun anlatildigi Bakara suresinin 3-5. ayetlerine
bakmak yerinde olur.
Mn suresi, peygamberimizin misyonunu srdren bugnk mminlere hl su
mesaji vermeye devam etmektedir:
Tm insanlari uyararak onlara greteceginiz, teblig edeceginiz ilk ilke, onlari yapilan
iyilik ve ktlgn karsiliginin mutlaka ahirette grlecegine inandirmak olmalidir. Ahirete
inanmayanlar kesinlikle sosyal paylasimda bulunmazlar. Yapar gzkseler de dostlar alis
veriste grsn diye yaparlar. Onlar kesinlikle yarali parmaga flemezler, kimseye zirnik
koklatmazlar. Onlardan hibir kimseye ve hibir topluma yarar gelmez.
Dogrusunu en iyi bilen Allah'tir.




18 KFIRUN SURESI

[KFIRLER]

SURESI

KFIRN SURESINE GIRIS

Kfirn suresi Mekke'de 18. sirada inmistir. Sure adini ilk ayetinden almistir. Ilk ayet
,''' '+,' ', . Kul ya eyyhel kfirn olmasina ragmen, bu cmle uzun oldugu iin sureye
kisaca Kfirn suresi denilmistir. Ayrica Ibadet ve Ihls suresi olarak da
isimlendirilmistir.
Bu sure ile iman-kfr, hak-batil arasindaki sinir belirlenmekte, bu sinirdan kesinlikle
taviz verilmeyecegi ve bu sinirin ayirdigi iki alan arasinda asla sentez yapilamayacagi iln
edilmektedir. Bylece mminler ile kfirlerin, davet edenler ile davet edilenlerin, davete

61
(Lisanl Arab, m a n mad. )

172
uyanlar ile uymayanlarin saflari kesin bir ayirimla netlestirilmektedir. nk dikkatli
olunmadigi takdirde, dogru inanca baglananlarin imani ile cahiliye dzeninde kalanlarin
sapkin dsnceleri arasinda bir etkilesme olabilir. Mminlerin inancina zarar verebilecek
byle bir etkilesmenin meydana gelmemesi iin iki inan ve iki gurup arasinda bir saflasma
sarttir. Bu nedenle cahiliye sisteminin insanlari ile Mslmanlarin birbirlerinden kesin
izgilerle ayrilmasi zorunludur.
Kategorik olarak daha nceki surelerde kendi hallerine [Allah'a] birakilmasi ve
kendilerinden nezaketle uzaklasilmasi istenilenler, Mn suresinde Iste odur! ifadesi ile
peygamberimize hedef gsterilmis, bu surede ise ilk kez kendilerine dogrudan Ey kfirler!
diye seslenilmesi emredilmistir. Yapilan ayirimin suredeki en sert beyani ise Sizin dininiz
sadece size, benim dinim de sadece banadir diyen son ayeti olmustur.

Surenin Inis Sebebi

Peygamberimize ilk vahyin gelis tarihi ile bu surenin inisi arasinda yaklasik bes-alti
yillik bir zaman farki vardir. Baslangita peygamberimizi hafife alan, onu sair, sihirbaz,
mecnun gibi yakistirmalarla yipratip hakkindan geleceklerini zanneden Mekke ileri gelenleri
[Dar-n Nedve yeleri], geen bu bes-alti yilin sonunda Mslmanlarin ogalip Islm'in
gelismesi karsisinda strateji degistirmisler, aresizlikten peygamberimizle uzlasma yolunu
denemeye karar vermislerdir. Peygamberimizin ibadet ettigi Allah'i kendilerinin de ilh olarak
kabul ediyor olmalarini ortak nokta grerek, gerekirse lkeyi ikiye blmek veya ona bazi
kisisel tavizler vermek yollarinin da denenebilecegi bir anlasma saglanmasi onlara mmkn
grnmstr.
Bu dsncelerle, peygamberimizden kendi ilhlarini ve onlara ibadet edilmesini
kinamaktan vazgemesini, peygamberimizin kendi ilhlarina secde etmesi karsiliginda ona
istedigi mal, mlk, makam ve mevkileri verebileceklerini, hatta onu istedigi kadinla
evlendirebileceklerini vaat etmislerdir. Bu vaatlerle yetinmeyen msrikler, ikinci bir teklif
olarak da peygamberimizin Lt ve Uzza'ya bir sene boyunca ibadet etmesi karsiliginda
kendilerinin de ayni sre iinde Allah'a ibadet edeceklerine sz verecekleri nerisinde
bulunmuslardir.
Ibn-i Cerir, Ibn-i Ebi Hatim ve Ibn-i Enbari gibi tarihilerin Mekke msriklerince
peygamberimize yapildigini belirttikleri bu teklifler, yine ayni kaynaklara gre
peygamberimizin Bir elime Gnes'i, bir elime de Ay'i verseniz, yine de davamdan
vazgemem szleriyle reddedilmistir. Msriklerin bu nerilerinin kabul edilemez yapisi,
Kfirn suresinde btn netligiyle gzler nne serilmektedir.


18 / KFIRUN [KFIRLER] SURESI

Rahman ve Rahm Allah adina.

Ayetlerin meali:


1
De ki: Ey kfirler; Allah'n ilhlgn, rabligini kabul etmeyen
kiyiler!
2
Ben sizin taptklarnza tapmam/ ben sizin yaptgnz kullugu yapmam.
3
Siz de benim taptgma tapc degilsiniz/ siz de benim yaptgm kullugu
yapmazsnz.
4
Ve ben asla sizin taptklarnza tapacak degilim/ ben asla sizin
yapmy oldugunuz kullugu yapc degilim.
5
Siz de benim taptgma tapacak
degilsiniz/ siz de benim yapmakta oldugum kullugu yapc degilsiniz.
6
Sizin
173
dininiz/inan ve yayam ilkeleriniz sadece sizin iin, benim dinim/inan ve yayam
ilkelerim de sadece benim iindir.


Ayetlerin Tahlili

1. ayet


1
De ki: Ey kfirler; Allah'n ilhlgn, rabligini kabul etmeyen kiyiler!



Surenin neden . Qul [De ki] emriyle baslamis olabilecegi hakkinda basta Rz
olmak zere, tefsircilerin hepsi de gzel ve makul pek ok sebep ve hikmet ileri srmslerdir.
Bize gre tek sebep, peygamberimizin ancak Allah'tan aldigi emir dogrultusunda
konusabilecegini, yaptigini Allah adina yaptigini, syleyeceklerinin kendi sz olmadigini
bildirmek iindir. Kisaca emir byk yerden gelmektedir ve szlerin ierigindeki sertligin
sorumlusu da sadece Allah'tir.
Kfirn suresi Hakk'i teblig mahiyetinde olmayip muhatabi mminler olan ve kfirlere
karsi hangi ller iinde olmalari konusunda onlari egiten bir suredir. Bu ynyle kfirlerin
statlerini belirleyen bir mahiyet tasimaktadir. nk Rabbimiz Hakki teblig srecinde byle
bir sertlik nermemektedir:

125
Rabbinin yoluna, haksizlik, bozgunculuk ve kargasayi engellemek iin konulmus kanun,
dstur ve ilkelerle ve gzel gtle agir! Ve onlarla en gzel sekilde mcdele et. Sphesiz Rabbin
Kendi yolundan sapanlari en iyi bilendir ve O, kilavuzlandiklari dogru yolda olanlari da en iyi
bilendir.
(Nahl/ 125)

43
Her ikiniz gidin Firavun'a. Sphesiz o azdi.
44
Sonra ona gt almasi ve saygiyla, sevgiyle,
bilgiyle rpermesi iin yumusak sz syleyin.
(Ta Ha/ 43-44)

159
Iste sen, sirf Allah'in rahmeti sebebiyle onlara karsi yumusak davrandin. Eger kaba, kati
yrekli olsaydin, onlar senin etrafindan dagilip giderlerdi. Artik onlari bagisla, onlar iin bagislanma
dile. Islerde onlara da danis, bir kere de azmettin mi, artik Allah'a isin sonucunu havale et. Sphesiz
Allah, isin sonucunu Kendisine havale edenleri sever.
(l-i Imran/ 159)

Ayette geen ' kfir szcg Kuranin anahtar kavramlarindan biri oldugu iin
zellikle incelenmesi yararli olacaktir. Gerek ' kfir ve gerekse ayni kkten treyen
- kfr szcklerinin szlk ve terim anlamlari syledir:
- Kfr szcgnn szlkteki birincil anlami rtmek demektir. Karanligi ile
her seyi rttg iin geceye ' kfir [rten] dendigi gibi erisilen nimetlere tesekkr
etmeyerek yapilan nankrlge de kfr denir.
62


62
(Lisanl Arab, kfr mad. )


174
- Kfr szcgnn terim anlami ise, Allah'in varligini, Rabbligini ve birligini,
peygamberlik kurumunu ve peygamberleri, din gnn ve ahireti inkr etmektir. Bu
anlamiyla imanin ziddi olan inansizligi ifade etmektedir.
' Kfir szcg, - Kefere fiilinin ism-i faili olup szlk anlami olarak
nimeti rten, inkr eden; nimete nankrlk eden, uzak kalan; nimetten kainan kimse
demektir.
Kfir szcgnn terim olarak anlami ise imani olmayan, inkr eden kimse
demektir
Kisaca ve zetle ' kfir; kfr denen zihinsel eylemin
faili/yapicisi/isleyicisidir. Bu durumda asil zerinde durulmasi gereken szck -
kfrdr.
Kur'an'da - kfr ve trevleri pek ok ayette gemektedir. Ancak hemen
belirtmek gerekir ki, Islm'da iman konulari bir btn teskil ettiginden, kfr isleyip kfir
olmak iin Kur'an'da verilen rneklerden herhangi birine benzeyerek iman konularindan birini
bile inkr etmek yeterlidir:

150,151
Allah'a ve elilerine inanmayarak kfreden; Allah'in ilhligini ve rabligini bilerek
reddeden, Biz, bir kismina inaniriz, bir kismina inanmayiz diyerek Allah ve Elisi'nin arasini
ayirmayi isteyen ve bylece imanla kfr; Allah'in ilhligini ve rabligini bilerek reddetmearasinda
bir yol tutmaya alisan kimseler; iste onlar, kfirlerin; gerek Allah'in ilhligini ve rabligini bilerek
reddedenlerin ta kendileridir. Ve Biz, kfirlere; Allah'in ilhligini ve rabligini bilerek reddeden o
kimselere alaltici bir azap hazirlamisizdir.
(Nisa/ 150, 151)

84,85
Ve hani Biz, sizin kesin sznz almistik: Kanlarinizi dkmeyeceksiniz, kendilerinizi
yurtlarinizdan ikarmayacaksiniz. Sonra siz, taniklik ederek ikrar verdiniz. Sonra, siz, iste o
kimselersiniz; kendi kendinizi ldryorsunuz ve sizden bir grubu yurtlarindan ikariyorsunuz.
Onlarin aleyhinde gnah ve dsmanlikta yardimlasiyorsunuz. Eger onlar size esir olarak gelirlerse de
onlar iin fidye/kurtarmalik almaya alisirsiniz. Hlbuki o; onlarin ikarilmalari, size
harmlastirilmistir. Peki, siz Kitab'in bir blmne inanip da bir blmne inanmiyor musunuz? Su
hlde iinizden byle yapanlarin alacagi karsilik dnya hayatinda bir rsvliktan baska nedir?
Kiymet gn de azabin en siddetlisine ugratilirlar. Allah, yaptiklarinizdan bilgisiz, duyarsiz degildir.
(Bakara/ 84, 85)

Kisiyi dinin sinirlari disina atan kfrlerin en kts, tartismasiz olarak Allah
hakkindaki kfrlerdir. Allah'i yceligine uygun olmayan bir sekilde nitelemek; isim, sifat ve
emirlerinin birisini bile hafife almak; Allah'a noksanlik isnat etmek seklindeki kfrlerden en
byk olani ve bagislanmayacagi bildirileni, Allah'a ortak tanimaktir:

55
Onlar da Allah'in astlarindan kendisine yarar saglamayan ve zarar vermeyen seylere
tapiyorlar. Ve o kfir; Allah'in ilhligini ve rabligini bilerek reddeden o kisi, Rabbinin aleyhine
arka ikandir/kullarini saptirmak iin alisandir.
(Furkan/ 55)

17
Andolsun ki Sphesiz Allah, Meryem oglu Mesih'in ta kendisidir diyen kimseler kfir;
Allah'in ilhligini ve rabligini bilerek reddedenkimseler olmuslardir. De ki: Peki, Allah, Meryem
oglu Mesih'i, anasini ve btn yeryzndeki kimseleri degisime/ yikima ugratmak istese, O'na karsi
kimbir sey yapabilir. Gklerin, yeryznn ve ikisi arasindakilerin mlkiyeti de sadece Allah'a
aittir. O, diledigini olusturandir. Ve Allah, her seye en iyi g yetirendir.
(Maide/ 17)

175

72
Andolsun, Allah, Meryem oglu Mesih'in kendisidir diyen kimseler kesinlikle kfir;
Allah'in ilhligini ve rabligini bilerek reddeden birileri olmuslardir. Hlbuki Mesih, Ey
Isrlogullari! BenimRabbimve sizin Rabbiniz Allah'a kulluk edin. Sphesiz kimAllah'a ortak
kosarsa kesinlikle Allah ona cenneti haram eder, onun barinagi da Ates'tir. Ve sirk kosarak,
kfrederek yanlis; kendi zararlarina is yapanlar iin yardimcilardan kimse yoktur demisti.
73
Andolsun, Allah n ncsdr diyen kimseler kesinlikle kfir; Allah'in ilhligini ve
rabligini bilerek reddeden birileri olmuslardir. Oysa tek ilh'tan baska ilh yoktur. Eger
sylediklerinden vazgemezlerse, kesinlikle onlardan kfirlere; Allah'in ilhligini ve rabligini
bilerek reddetmis olan kimselere aci veren bir azap dokunacaktir.
(Maide/ 72, 73)



30
Ve Yahudiler; Uzeyr Allah'in ogludur dediler. Hristiyanlar da, Mesih Allah'in ogludur
dediler. Bu, onlarin agizlariyla geveledikleri szler olup, gya bununla, daha nce yasayan
kfirlerin; Allah'in ilhligini ve rabligini bilerek reddeden kimselerin szlerini taklit ediyorlar.
Allah, onlarla savasmistir. Nasil da dndrlyorlar!
(Tvbe/ 30)

48
Sphesiz Allah, Kendisine ortak kabul edilmesini asla bagislamaz. Bunun altindaki gnahlari
diledigi kimseler iin bagislar. Kim Allah'a ortak tanirsa, sphesiz pek byk bir gnah islemis olur.
(Nisa/ 48)

Hemen belirtilmelidir ki, sirki terk ederek tvbe eden ve af dileyenler artik mmin
sifati kazanacaklarindan, Rabbimiz bu gidisatlarini bozmamalari kaydi ile onlari gemisteki
sirklerinden dolayi affedecegini bildirmistir:

3,4
Ve en byk hac gn, ortak kosanlardan antlasma yaptiginiz, size hibir eksiklik
yapmamis ve sizin aleyhinize hibir kimseyle yardimlasmamis kimseler hari, sphesiz Allah'in ve
O'nun Elisi'nin ortak kosan kimselerden ilisiksiz olduguna dair Allah'tan ve Elisi'nden insanlara
bir bildiri: Artik eger hatadan dnerseniz, bu sizin iin hayirlidir. Ve eger sirt evirirseniz o zaman
sphesiz kendinizin, Allah'i cizlestiren olmadigini biliniz. Kfirlere; Allah'in ilhligini ve
rabligini bilerek reddeden su kisilere de acikli bir azabi mjdele! Artik siz de mddetlerine kadar
kendilerine verdiginiz szlerinizi tamamlayin. Sphesiz Allah, Kendisinin korumasi altina girmis
kisileri sever.
(Tvbe/ 3, 4)

Bir baska kfr de peygamberlik messesesini kabul etmemek veya herhangi bir
peygamberin peygamberligini [eliligini] inkr etmektir:

136
Deyin ki: Biz Allah'a, bize indirilene, Ibrhm'e ve Isml'e ve Ishk'a ve Ya'kb'a ve
torunlarina indirilene, Ms'ya ve s'ya verilene ve peygamberlere Rablerinden verilene iman ettik;
onlardan hi birini digerinden ayirmayiz ve biz ancak O'nun iin islmlastiranlariz [saglamlastiran/
esenlik-mutluluk kazandiran birileriyiz].
(Bakara/ 136)

Kfr ve kfir kavramlarinin rneklerini daha da ogaltmak mmkndr. Ancak daha
fazla teferruata girmenin ama disina ikmak olacagini dsnerek simdilik bu zet bilgiyle
yetiniyoruz.

2 - 5. Ayetler:
176


2
Ben sizin taptklarnza tapmam/ ben sizin yaptgnz kullugu yapmam.
3
Siz de
benim taptgma tapc degilsiniz/ siz de benim yaptgm kullugu yapmazsnz.
4
Ve ben
asla sizin taptklarnza tapacak degilim/ ben asla sizin yapmy oldugunuz kullugu yapc
degilim.
5
Siz de benim taptgma tapacak degilsiniz/ siz de benim yapmakta oldugum
kullugu yapc degilsiniz.


Bilindigi gibi, cahiliye dnemi Araplari Allah'i inkr etmiyorlar, ancak O'nu -=' Bir
ve --- Samed olarak tanimiyorlardi. Onlar Allah ile beraber putlara, gemisteki nemli
zatlara, heykellere ibadet ediyor ve bunlarin Allah yolunda sadece birer vesile oldugu
iddiasinda bulunuyorlardi. Biz onlara sirf bizi Allah'a yaklastirsinlar diye ibadet ediyoruz
(Zmer 3) diyorlardi. Gkleri ve yeri yaratip gnesi ve ayi buyrugu altina alanin elbette
Allah oldugunu syleyen bu msriklere Kuran, Allah'tan baska ibadet ettikleri seylerin
kendilerini Allah'a yaklastiramayacagini bildirmistir:

16,17
Ibrhm'i de eli gnderdik/kurtardik. Hani o, toplumuna: Allah'a kulluk edin ve O'nun
korumasi altina girin. Eger bilirseniz bu sizin iin daha hayirlidir. Sphesiz siz Allah'in astlarindan
birtakim putlara tapiyorsunuz ve yalan uyduruyorsunuz. Haberiniz olsun ki sizin Allah'in astlarindan
mabut diye o taptiklariniz, sizin iin bir rizik vermeye g yetiremezler. Onun iin rizki Allah
yaninda arayin ve O'na kulluk edin ve O'na sahip oldugunuz nimetlerin karsiligini deyin. Yalnizca
O'na dndrleceksiniz demisti.
(Ankebut/ 16, 17)


Bu ifade, kfirlerin ibadet ettigi ve halen de ibadet etmekte olduklari btn mabutlari
iine alir. Bunlar melekler, cinler, nebiler, veliler, lms insanlarin ruhlari, gnes, ay,
yildizlar, hayvanlar, agalar, hayal tanrilar, tanrialar, putlar, trbeler de olabilir. Ilhlara
topluca ibadet etmenin iine Allah'a ibadet de giriyor olsa bile, bu gerek anlamda Allah'a
ibadet degildir. nk Kur'an'da aika Allah'a ibadetin O'nunla birlikte bir baska seye ibadet
etmemek demek oldugu bildirilmis ve sadece Allah'a ihlsla ynelmek emredilmistir: Oysa
kendilerine dini yalniz Allah'a halis kilarak, Allah'i birleyenler olarak O'na kulluk etmeleri
emredilmisti. (Beyyine 5)

Ayetlerde Geen M

Bu ayetlerde geen '- mlarin, bugnk Arapa'daki ism-i mevsul m, masdariyye
msi mi, yoksa sifat bildiren m mi olduklari hakkinda esitli grsler vardir.
Ayetlerin cmle yapisina bakildiginda, 2 ve 3. ayetler bir cmle, 4 ve 5. ayetler de bir
cmle olmak zere, 2-5. ayetlerin iki cmleden olustugu grlmektedir. Bu iki cmle de ayni
tr cmlelerden olup, 2. ve 4. ayetler cmlelerin birinci blmlerini, 3. ve 5. ayetler de
cmlelerin ikinci blmlerini teskil etmektedir.
Ayetlerdeki mlar ile ilgili bilgi Leyl suresinde verilmistir.

Manin Akillilarin sifati iin kullanildigi dikkate alindiginda, 2 ve 3. ayetlerdeki birinci cmle
Sizin taptiginiz seylere/ sizin Rabblerinize ben tapmam, benim taptigim Rabbime de siz
tapmazsiniz anlamina gelir.
Mlar masdariyye olarak kabul edildiginde ayetlerin anlami; Ben sizin simdi
yapmakta oldugunuz ibadeti yapmam. Siz de benim yapmakta oldugum ibadeti yapmazsiniz.
Ben sizin eskiden yapmis oldugunuz ibadeti yapici degilim. Siz de benim simdi yapmakta
oldugum ibadeti yapici degilsiniz olur.
177
Mlar sifat olarak kabul edildiginde ise ayetlerin anlami; Artik ben sizin yaptiginiz
ibadet gibi ibadet yapmam, siz de benim yapmakta oldugum ibadet gibi ibadet yapmazsiniz.
Ne ben sizin eskiden yapmis oldugunuz ibadeti yaparim, ne de siz benim simdi yapmakta
oldugum ibadet gibi ibadet yaparsiniz olur.


Bu ayetlerde Allah'a yapilacak ibadet ile msriklerin yaptiklari ibadetlerin
karsilastirilmasi yapilmakta ve Islm'da ibadet edilecek olanin sadece Allah oldugu
anlatilmaktadir. Bu noktada, bazi yanlis anlama ve uygulamalari belirtmek aisindan --'-=
ibadet kavrami zerinde de biraz durmak gerekmektedir.

Ibadet

--'-= Ibadet kavrami ile ilgili ayrinti Fatiha suresinde verilmistir.


6. Ayet:


6
Sizin dininiz/inan ve yayam ilkeleriniz sadece sizin iin, benim dinim/inan ve
yayam ilkelerim de sadece benim iindir.


Bu ayette ,- din szcg, Mn suresinde grdgmz ceza/karsilik
anlamindan ayri olarak, toplum nizami, yasam kurallarinin btn, yani seriat anlaminda
kullanilmistir. Ancak bu szck ile kastedilen dzen, sadece Allah'in koydugu ilkeleri
kapsayan Hakk Dzen'den ibaret olmayip insanlar tarafindan kurulan beseri dzenleri de
kapsamaktadir. Bu anlamda din, ister Hakk ister batil olsun, ister Allah ister insanlar
tarafindan kurulmus olsun, her trl toplum nizami, yasam kurallarinin btn demektir.
Insanlarin kurduklari dzenlere de din denmesinin Kur'an'daki diger rnekleri
sunlardir: l-i Imran 73, En'm 70, A'rf 51, Yusuf 76, Mmin 26.
Bu durumda gerek Mekkelilerin ve Misirlilarin olusturduklari dzenler, gerekse
bugnk toplumlarda olusmus bulunan kapitalizm, sosyalizm, liberalizm, komnizm gibi
ekonomik dzenler de birer din sayilmalidir.
Kurallarini Allah'in koydugu Hakk Din ise Kur'an'da Allah'a ait din, Ed-Dinl-
Hanif, Ed-Dinl-Kayyim, Muhlisine lehd-Din, Ed-Dinl-Halis ve Islm
adlariyla yer almistir. Dinle ilgili bu tanimlamalarin kullanildigi ayetler sunlardir:

Bakara 132, 193, 217, 256 Ankebut 65
l-i Imran 19, 83 Rum 30, 43
Nisa 46, 146 Lokman 32
Maide 3, 54, 57 Ahzab 5
En'm 161 Zmer 2, 3, 11, 14
A'rf 29 Mmin 14, 65
Enfal 39, 49, 72 Sra 13, 21
Tvbe 11, 12, 29, 33, 36, 122 Fetih 28
Yunus 22, 104, 105 Mmtehine 8, 9
Yusuf 40 Saff 9
Nahl 52 Beyyine 5
Mn 1 Hacc 78
Kfirun 6 Nur 2
178
Nasr 2

Bu ayetlere dayanarak Kelm bilginleri Hakk Dini syle tarif etmislerdir: Hakk
Din, Yce Allah'in kullarini hakka ulastirmak zere peygamberleri araciligi ile akil sahibi
insanlara teblig ettigi, onlari dnya ve ahiret mutluluguna kavusturan sistem, Allah'in
koydugu hkmlerdir.
Hakk Din ile diger dinler arasindaki su ok nemli farka mutlaka dikkat edilmelidir:
Hakk Din disindaki dinlerde kurallara inanmadan uymak veya kurallar karsisinda
pasif/edilgen kalmak mmkn iken, Hakk Din, konulmus kurallara hem samimiyetle
inanmayi hem de bu kurallari btn gnlyle uygulamayi emretmektedir. Bylece iman
olmadan yapilan tm ameller Hakk Din'de taklit ve bosa ikmis olarak nitelenip
kinanmakta, amele dklmemis iman ise Inandik deyince birakilacaklarini mi sandilar?
szleriyle amel olmadan degerlendirmeye alinmaya layik grlmemektedir. Dolayisiyla Hakk
Din'de iman ile amelin birbirini tamamlayan geler oldugu unutulmamali ve su ayetler
yardimiyla bu konu sik sik hatirlanmalidir: Mminun 1-11, Enfal 2-4, Tvbe 16, 111, Saff 10,
11, Ibrahim 23-25, Furkan 63-77, Bakara 103, 214, 'l-i Imran 142, Yunus 62, 63, A'rf 156,
Maide 93, Ankebut 1-7, Hucurat 14-16, Ahzab 35, 36.
Hakk Din ile diger dinler arasindaki bir diger fark ise diger dinlerde konulan
hkmlere uymakla zorunlu kilinan insanin Hakk Din'de tamamen zgr birakilmasidir:

29
Ve de ki: O gerek, Rabbinizdendir. O nedenle dileyen iman etsin, dileyen bilerek reddetsin
/ inanmasin. Sphesiz Biz, sirk kosarak yanlis, kendi zararlarina is yapanlar iin duvarlari, epeevre
onlari iine almis bir ates hazirladik. Ve eger yagmur yagsin isterlerse, erimis maden gibi yzleri
haslayan bir su yagdirilir. O, ne kt bir iecektir! Dayanma/ siginma yeri olarak da ne kadar ktdr!
(Kehf/ 29)

Ancak, Hakk Din'de zgr birakilan insanlarin, eksilterek veya arttirarak Hakk Din'in
btnlgn bozma ya da tamamen degistirme gibi bir yetkileri olmamasina karsilik, diger
dinleri istedikleri gibi degistirmeleri mmkndr. Hakk Din'de dinin birazina inanip birazina
inanmamak veya baska dinlerle sentez yapmak suretiyle Hakk Din'i yozlastirmak, Hakk
Din'in disina ikmak demektir. Byle bir durumda, Hakk Din kendisini bozmak isteyenlerle
savasilmasini emretmistir (Bakara 193, Maide 33, Enfal 39)
Hakk Din ile diger beseri dinler, yasama ve yrtme aisindan birbirlerinden
farklidirlar, ayriktirlar; birlesemezler, kesisemezler. Zaten birlesmemeli ve kesismemelidirler.
Hakk Din'in Allah tarafindan belirlenmis, siyas, iktisad, hukuk ana ilkeleri vardir.
Dogal olarak beser dinlerin de bu konularda ilkeleri vardir. Bu noktada Mslman kendi
dinini, Mslman olmayan da kendi dinini/dzenini yasamalidir. Kimse bir digerininkine
karismamalidir. Fitne olmadigi srece Mslman, Mslman olmayana zor kullanmamalidir.
Mslman da Islamin ilkelerinin tamamini kabullenmeli, saf dinine yapay dinlerin
ilkelerinden karistirmamalidir. Hak Dindeki herhangi bir ilkenin yerine yapay dinlerden bir
ilke benimsenmesi, Rabbimizin Bakara suresinin 85. ayetindeki beyani geregi, kafirliktir.
Herkesin merte, sonucuna katlanmak kaydiyla mmin veya kfir olma zgrlg vardir.
Bu surede kimliklerin netlesmesi, ayrismasi, vurgu zerine vurgu yapilarak
emredilmektedir.
Kur'an'in din anlayisiyla ilgili olarak birok arastirma ve alisma yapilmistir. Bu
konuda daha fazla detay iin bu tr eserlere basvurulabilir.

Bize Verilen Mesaj

Kfirun suresi, son ayetindeki Sizin dininiz sadece sizin iin, benim dinim de sadece
benim iindir ifadesiyle mminler ile kfirlerin yollarinin ayrildigini net bir sekilde ortaya
179
koymaktadir. Bu ifade ayni zamanda kfirlerin din konusunda Allah'a iman eden
Mslmanlar ile hibir zaman uzlasamayacaklarini, bu nedenle bu konudan mit kesilmesi
gerektigini de anlatmaktadir. Bu tavir Kur'an'da bir ok yerde zikredilmistir (Yunus 104,
Suara 216, Sebe 25-26, Zmer 14,15, Mmtehine 4).
Dolayisiyla mmin ve mslman kesinlikle tevhid inanis ve yasayistan taviz
vermemeli, hibir batil dinle senteze girmemelidir. Bu iki seyi yapmadigi gibi, Islm'in
benzeri olarak ileri srlen grslere de itibar etmemelidir. Tm sistemler daima benzerleri ile
yozlastirilmistir. Bu akildan ikarilmamalidir. Allah'in dini ana st gibi halis olmalidir.
Mslmanlar her kosul altinda bu saf ve halis dini yasamalidir.
Bu sureleri daha iyi anlamak iin tarih ve siyer kitaplarindan peygamberimizin Mekke
dnemi teblig yasamiyla ilgili blmlere basvurulabilir.
Dogrusunu en iyi bilen Allah'tir

19 FIL SURESI

[FIL]

SURESI



EIL SURESINE GIRIS

Fil suresi Mekke'de 19. sirada inmistir. Surenin inis tarihinin M.S. 615 oldugu tahmin
edilmektedir. Bu sureden nce inen Kfirun suresi ile arasinda fazla bir zaman araligi
bulunmadigi bilinmektedir. O dnemde Mslmanlarin sayisi daha 40'i bile bulmamis, mer
ile Hamza henz Mslman olmamislardir. [mer ve Hamza, iki Habesistan hicreti
arasindaki dnemde, M.S. 616 yilinda Mslman olmuslardir.]
Bu dnem, Mslmanlarla kfirler arasindaki dengenin kfirler lehine oldugu,
kfirlerin varlikli, gl ve stn olduklari bir dnemdir. nk Islm'a girenler arasinda
temiz vicdanli zenginler azinlikta olup Mslman olanlarin ogu dnya malina sahip olmayan
varliksiz kimselerdir. Byle bir ortamda Kfirun suresi inmis ve Mslman olmayanlara
Eyyhel-kfirn diye hitap edilerek mminlere saflarini onlardan ayirma vaktinin geldigi,
herkesin kendi dinini/dzenini yasamasi gerektigi bildirilmistir.

Surenin Inis Sebebi

Kfirun suresi ile yapilan bu bildiriden sonra, kfirler artik peygamberimizle yapmayi
dsndkleri uzlasmadan/anlasmadan tamamen mitlerini kesmisler ve yeni bir strateji
belirlemeye karar vermislerdir. Maddeci, ahiret inkrcisi ve ahlksiz kfirler [Kureys'in ileri
gelenleri], ikarlari geregi putulugu devam ettirmek azminde olduklari iin tm putlari
reddeden Mslmanligi kendi ikarlari aisindan tehlikeli bulmuslar, Islamin ilerlemesine
engel olmayi yeni stratejileri olarak benimsemislerdir.
Ilk zamanlar Hasimlerden ekindikleri iin Ebutalib'in himayesinde peygamberimizin
hayatina mdahale edemeyen Kureysliler, artik sadece mecnun, khin, sair gibi ifadelerle
yetinmeyip fiziksel saldirilara da baslamislardi. Bu saldirilarini Ukbe'nin Kbe'de yaptigi gibi,
peygamberimizi bogma girisiminde bulunacak kadar ileri gtrmslerdi.
Yeni stratejileri geregi, herkesin gzn korkutarak Mslmanligin ilerlemesine engel
olmayi ama edinen Kureysliler, kabilesi gl olan Mslmanlara dokunamamalarina
karsilik, kimsesizlere, zellikle kle ve cariyelere, sonu lmlerle biten iskenceler
180
uygulamislardir. Giderek artan bu iskenceler karsisinda, Mslmanlarin bir kismi dinlerini
gizlemek zorunda kalmislardir. Bu dnemde peygamberimiz ve beraberindekilerin iinde
bulunduklari korku ve aresizlik, daha sonra Bakara suresinin 214. ayetinde baskalarina rnek
olarak anlatilmistir.
Iste, peygamberimiz ve Mslmanlar bu sikintilar iindeyken gerekli manev destek
onlara bu sure ile verilmis; Allah'a inanip buyruklarini yerine getirenlerin, hakka inanmalarina
ragmen gsz olduklari iin zalimlere karsi ikamayanlarin korkmamalari gerektigi, Allah'in
onlari koruyacagi ve onlara yardim edecegi bildirilmistir. Ayrica bu surede, Allah'in
buyruklarina karsi gelenlerin, inananlara ve zayiflara saldirida bulunarak zulmedenlerin,
gleri ne olursa olsun Allah'in cezalandirmasi karsisinda yok olup gidecekleri de
vurgulanmistir. Peygamberimiz ve evresindeki Mslmanlari rahatlatan, Allah ve elileri
tarafinda olanlarin mutlaka galip gelecegini bildiren bu ifadeler, daha sonra inen degisik
surelerde syle tekrarlanmistir:
67
Ey Rasl! Rabbinden sana indirileni teblig et. Ve eger bunu yapmazsan, o
zaman O'nun verdigi elilik grevini yerine getirmemis olursun. Allah da seni
insanlardan koruyacaktir. Sphesiz Allah, kfirler; Kendisinin ilhligini ve
rabligini bilerek reddedenler toplumuna kilavuzluk etmez. (Mide/67)


20
Allah'a ve Elisi'ne siniri asmaya ugrasanlar; onlar, en asagilik kisiler arasindadirlar.
21
Allah: Elbette, Ben ve elilerim galip gelecegiz diye yazmistir. Sphesiz Allah, her seye
gc yetendir, en stn, en gl, en serefli, maglp edilmesi mmkn olmayan/mutlak galip olandir.
(Mcadele/ 20, 21)

171-173
Ve andolsun ki gnderilen kullarimiz/ elilerimiz hakkinda bizim szmz gemistir:
'Sphesiz onlar, kesinlikle galip olanlarin ta kendisidir. Sphesiz Bizim ordularimiz kesinlikle galip
gelenlerin ta kendisidir.
(Saffat/ 171-173)

51
Sphesiz Biz, elilerimize ve iman etmis kisilere su basit dnya yasaminda ve shitlerin
kalktigi/shitlik edecekleri gnde kesinlikle yardim ederiz.
52
O gn sirk kosarak yanlis, kendi zararlarina is yapan kimselere zr dilemeleri yarar saglamaz.
Ve onlara dislanarak mahrum birakilma vardir, yurdun en kts de onlar iindir.
(Mmin/ 51) 52





19/ FIL [FIL] SURESI

Rahman ve Rahm Allah adina.

Ayetlerin meali:


1,2
Rabbin, filli orduya nasl etti grmedin mi/ hi dynmedin mi?
Onlarn kt plnlarn boya karmad m?
3-5
Ve onlarn zerlerine, onlara piymiy taylar ile birlikte iri taneli yagmur
yagdran bek bek bulutlar; boran gnderdi de onlar bir yenik bitki yaprag
gibi yapverdi./ Rabbin, ahmaklar, geri zekallar gruhuna nasl etti grmedin
mi? Onlarn zerine necm necm ayetler/ bela stne belalar gnderdi de onlar
hem vicdanen rahatsz etti hem de kklerini kazyp yok etti.
181






Ayetlerin Tahlili

1. Ayet:


1
Rabbin, filli orduya/ ahmaklar, geri zekllar gruhuna nasl etti
grmedin mi/ hi dynmedin mi?





Ashab-i Fil

a) Tamlamadaki Fl szcgn hekesin bildigi, hortumlular takimindan karada
yasayan memelilerin en irisi olan hayvanin adi olarak ele alirsak, Ashab-i fil
tamlamasinin szck anlami fil arkadaslaridir.

b) Fl szcgnn z anlami olan kit grs, feraseti (ngrs) zayif, ahmak, geri
zekali
63
anlamini ele alirsak, ashab-i fil tamlamasinin anlami, ahmaklar, geri
zekalilar, duyarsizlar gruhu demek olur. (Fil, mkemmel hafizasi olmasina
ragmen, bazi aletleri kullanmasini becerebilmesine ragmen, yetilerinin hakkini
vermediginden Araplar bu hayvani Fil diye isimlendirmis olmalilar.)
Kuranda bu tamlamaya benzer, Ashabunnar (Cehennem Ashabi), Ashabulcahiym
(Kizgin atesin asahabi), Ashabisair, Ashabulcennet (cennetin ashabi),
Ashabulyemin, Ashabulmeymene (sagin/ugurun ashabi), Ashabussimal,
Ashabulmeseme (solun/ugursuzlugun), Ashabularaf (Arafin, yani Kuran
beklerinin ashabi), Ashabussebt (Ibadet gn/cumartesi ashabi), Ashabumedyen,
Ashabulhicr, Ashabulkehf, Ashaburrakim, Ashabissiratisseviy (Dz yolun ashabi),
Ashaburress, Ashabussefine, Ashabulkubur, Ashabuluhdud gibi birtakim
tamlamalar vardir.


Allahin izniyle biz, sureyi her iki anlami da dikkate alarak takdim ediyoruz.
Birinci sikka gre izahimiz:

Tarihi kaynaklara gre Fil olayi, bu surenin inisinden 45 veya 46 yil nce
meydana gelmistir. Byle olmasina ragmen sure, sanki olay yeni meydana gelmis ve herkes
de grms gibi - ''grmedin mi? ifadesi ile baslamistir. Bunun sebebi, fil olayini
gren, yasayan insanlarin sayisinin ok olmasidir. Rivayetlere gre, surenin inis yillarinda
yaslari 50'nin zerinde olup bu olayi hatirlayanlar oldugu gibi, Ashab-i File mensup olup
bizzat olayi yasamis ve sakatligi sebebiyle lkesine geri dnememis kimseler de vardir.

63
(Lisanl Arab, Tacl Arus; fyl mad.)

182
Bir olayi ne kadar ok insan grms ve yasamissa, o olayin meydana
gelisi hakkindaki rivayetlerin yalan olma ihtimali o kadar zayiftir. Tevatren sabit ve
kanitlanmis olaylar iin duymadin mi yerine grmedin mi, grmyor musun? gibi
ifadeler, Arapada oldugu gibi pek ok dilde de kullanilmaktadir. Bu soru tipki Mn
suresindeki gibi cevabi beklenen bir soru olmayip teaccp [hayret] uyandiran bir soru seklidir.
Bir bakima ayet Onlardan korkman, ekinmen sasilacak sey! Korkma, bak Rabbin Fil
Ashabini ne hle getirdi! Gerekirse onlari da, senin dsmanlarini da yok ediverir anlaminda
bir uyari ifade etmektedir.
Bu ifade tarzinin ayrica gelecege ynelik mucize bir mesaj olma ihtimali de
mevcuttur. Belki de ilerideki bir tarihte yapilacak arkeolojik arastirmalar sirasinda Ashab-i
Filin yeraltindaki kalintilari bulunacak, bu kalintilar firavunun cesedi gibi mzelerde
sergilenecek, bu olayin gerekligi bir baska yolla daha gn isigina ikacaktir.


Fil Ashabi, Kur'an'a gre, kt plnlari sebebiyle Allah tarafindan helk
edilmis bir topluluktur. Arap ve Islm kaynaklarindan olan Ibn Ishak'in es-Siret; Ibn Hisam'in
es-Siret; Taberi'nin Tarihl-mem vel-Mlk gibi eserlerine gre Ashab-i Fil,
Habesistan'in Yemen valisi Ebrehe'nin komuta ettigi, heybetini arttirmak iin nnde
Habesistan'dan getirilmis bir filin yrtldg orduya verilen isimdir.
Tarih kaynaklara gre VI. yzyilin ortalarinda Habesistan'in Yemen valisi olan
Ebrehe, Araplarin Kbe'ye olan saygilarini grms, din, siyas ve ekonomik amalarla San'
sehrinde el-Kulleys adinda gsterisli bir kilise yaptirmis ve yayinladigi bir bildiri ile
Araplari bu kiliseyi ziyarete agirmistir. Bu davet Araplar tarafindan kabul grmedigi gibi
Ebrehe'nin kilisesi de bir Arap tarafindan hakaret maksadiyla kirletilmistir. Buna ok
fkelenen Ebrehe, Kbe'yi yikmak amaciyla ordusuyla birlikte Mekke zerine yrmstr.
Ordunun basinda yryen fil dolayisiyla bu olaya Fil Olayi, olayin vuku buldugu seneye de
Fil Senesi denmistir.
Bakara suresinin 127. ayetinden grendigimize gre, oglu Ismail ile birlikte Ibrahim
peygamber tarafindan insa edilen tavansiz, kk ve drt kse oldugu iin Kbe diye
adlandirilan Beytullah; tevhid okulu, yine Kur'an'dan grendigimize gre Allah'in Ibrahim
peygambere vahyi dogrultusunda, insanlarin ziyaret yeri olarak iln edilmistir (Hacc; 27).
Kur'an'da _-,-Beyt [Evim], Beytullah [Allahin Evi], (Bakara 125, Hacc 26), ,-'' -,-
Beyt'l-Atik [Eski Ev] gibi isimler verilen Kbe, iinde bulundugu kent olan Mekke'ye de '
-'-''mm'l-Kur [Kentlerin Anasi, Anakent], (En'm 92), Beled'l-Emin [Gvenli
Kent] (Tin 3) gibi nitelikler kazandirmistir.
Yaptirdigi kilisenin bir Arap tarafindan kirletilmesine son derece fkelenen Ebrehe,
karsilik olarak Araplar arasinda Allah'in evi denilen ve emin bir yer oldugu inanci yaygin
olan Kbe'yi yikmaya karar vermistir. Saldiri ncesinde Abdlmuttalib'in o gne kadar
Kbe'ye hi kimsenin saldirmadigi ve kendisinin de saldirmamasi gerektigi yolundaki
uyarilarina karsi, Kbe'yi yikarak onun emin ev olma zelligini de yikacagini syleyen
Ebrehe, Kbe'yi Allah'in bile elinden alamayacagini da szlerine ekleyerek byklenmistir.
O tarihte Arabistan yarimadasinin ortasinda, kendi aralarinda bitmek bilmeyen
savaslar sren bedevi Arap kabileleri yasamaktaydi. Birbirlerine bile stnlk saglayamamis
bu kabileler, kutsal saydiklari evlerinin yikilmasini nlemek iin mnferit karsi koyma
hareketlerine girismislerse de, Ebrehe'nin gl ordusu karsisinda yenilip dagilmislardir.
Bylece, ancak kk direnislerle karsilasan ve onlari kolaylikla bertaraf eden Ebrehe, Mekke
yakinlarina gelmistir. Kbe'nin yikilmasina halkin direnis gstermemesi hlinde kimseye
dokunmayacagini vadeden, aksi takdirde btn sehri yikacagi ihtarinda bulunan Ebrehe,
ikazina uyan halkin sehri bosaltmasina izin vermistir.
183
Ertesi sabah Mekke'ye girmek zere hareket eden Ebrehe'nin ordusu, Mzdelife ile
Mina arasindaki Mahasab vadisi yakininda, Muassib denilen yerde iken, ayetlerde anlatildigi
gibi mthis bir afet ile helk olmustur. Ebrehe ve ordusunun helk olmasi her yerde
duyulmus, bu olay nedeniyle Kureys itibar kazanmis ve Kureys'in kervanlari gittikleri her
yerde deta dokunulmazlik elde etmistir.
Tarihi kaynaklara gre M.S. 571 yilinda cereyan eden bu olay zerine, msrik
Mekkeliler on yil kadar sadece Tek Allah'a iman edip putlarini Kbe'den kaldirmislar fakat
daha sonra yine eski detlerine dnmslerdir.

2. Ayet:

Onlarn kt plnlarn boya karmad m?

Yani; Tipki yolunu sasirip aradigina ulasamayan insan gibi, onlarin dzenlerinin
ynn sasirtmadi mi? Hedefinden ve amacindan saptirmadi mi?
Burada Kureys'e, gl olan Ashab-i File karsi ciz kaldiklari bir sirada Kbe'yi
koruyup himaye eden Allah'in bu nimeti hatirlatilmaktadir. Baska bir ifade ile; daha nce
kendi evine saldirmak isteyenleri ezip geen Allah'in, elisine ve inanmis azinliga karsi kendi
gleri ile gururlananlari da ezip geecegi ihtar edilmektedir.

3-5. Ayetler:


3-5
Ve onlarn zerlerine, onlara piymiy taylar ile birlikte iri taneli
yagmur yagdran bek bek bulutlar; boran gnderdi de onlar bir yenik bitki
yaprag gibi yapverdi.

Ayette geen ,=tayr, -'=tir szcgnn oguludur. -'=Tir, szlklerde
havada kanatla uan varlik olarak bildirilmistir. Yani szcgn vazi' [ilk] anlaminda
kanatla umak sz konusu olup kanatsiz uma anlami iermiyor demektir. Eski mfessirler
bu anlama itibar ederek ayete zerlerine sr halinde kuslar gndermedi mi? manasi
vermislerdir. Buna bagli olarak da sure ile ilgili yzeysel yorumlar yapilmistir:
Kimileri Bu sure mucez [az z ifadeli] bir suredir, olayla ilgili fazla detay yoktur,
nk surenin ana temasi olaydaki detay degil olayin sonucudur, yani o gnn sper dev
gcnn hakka zarar verme tesebbsnn sonusuz birakilmasi ve yok olmasidir demisler ve
ayetlerin tamamini anlamayi gereksiz grerek Ayetlerin bu kadarini anlayip tamamini
anlamasak da olur deyip isin iinden ikmislardir.
Kimileri de Allah'in Ashab-i Kehf kissasinda magara arkadaslarinin sayisini kapali
biraktigi gibi bu konuyu da kapali biraktigini, konu hakkinda fikir yrtmenin
gayba/karanliga tas atma anlamina gelecegini [bos, kanitsiz szlerden baska bir sey
olmayacagini] ileri srmsler ve her iki konunun kapali birakilmasinda hikmetler olacagini
beyan edip ayetleri anlamaya gayret gstermemislerdir.
Muhammed Abduh ve arkadaslari ise, 3. ayetteki ,=tayr [uanlar] szcgnn,
mikrop tasiyan sivrisinekler oldugunu ve bu kk canlilarin Habesli askerler zerine mikrop
samis olabileceklerini ileri srmslerdir. Bu kanaatlerine sag kalan askerler arasinda iek ve
veba gibi hastaliklarin bas gstermis oldugunu kaydeden tarihi belgeleri delil olarak
gstermislerdir. [Ibn Hisam, bu olaydan sonra ilk defa bu blgede iek ve kizamik
hastaliklarinin grldgn nakleder.
64


64
(Ibn Hisam, es-Srat'n-Nebeviyye, Kahire 1955, I-II, 43-62]

184
Hamidddin Ferahi ise, 4. ayetteki termhim fiilinin failinin grdn m" ifadesi ile
muhatap alinan Mekkeliler ve diger Araplar oldugunu sylemis, kuslar hakkinda da onlarin
tas atmadiklarini, aslinda Fil Ashabinin cesetlerini yemek iin geldiklerini belirtmistir. Ona
gre Abdulmuttalib'in Ebrehe'nin yanina giderek Kbe hakkinda konusmak yerine develerini
talep etmesi ve Kureysliler ile hacc iin gelmis diger Araplarin Ebrehe'nin hcumuna karsi
koymayarak Kbe'yi Allah'in takdirine birakip daglara ekilmeleri hakkindaki rivayetler
kabule sayan degildir. Bu olayin gerek seyri ona gre syledir: Araplar Ebrehe'nin
askerlerini taslamislar, Allah da tufan gndererek taslar yagdirmis ve Ebrehe'nin askerlerini
helk etmistir. Allah daha sonra da askerlerin cesetlerini yemeleri iin kuslar gndermistir.
Hemen fark edilecegi gibi bu aiklamayi kabul etmek mmkn degildir. Zira bu
aiklamaya gre surenin ayet diziminin syle olmasi gerekirdi: Onlara pisirilmis taslar
atmistiniz. Sonra Allah onlari yenilmis ekin gibi yapmisti ve zerlerine kus srleri
gndermisti. Ama grlmektedir ki, Allah nce kus srlerini zikretmis, hemen sonra
zerlerine pisirilmis tas yagdirildigini belirtmis, daha sonra da onlarin yenilmis ekin haline
dndklerini aiklamistir.
Kimilerine gre de Ebrehe'nin ordusunun yani basinda yanardag patlamasi olmustur.
Yanardagdan zerlerine lvlar yagmis, bu lavlar onlari yakip yok etmistir.
Bizim bu sure hakkindaki grsmz sudur: Yakin gemiste cereyan etmis bir olayi
anlatan bu sure mtesabih ayet iermemekte ve herhangi bir tevile ihtiya gstermemektedir.
nk o gn iin Mekke'de gerek Fil Ashabina mensup olanlardan ve gerekse Mekkelilerden
olayin canli tanigi olan kimseler vardir. Dolayisiyla bu ayetlerin mtesabihligi sz konusu
degildir. Sure, peygamberimiz, arkadaslari ve o gnn tm insanlari tarafindan gayet iyi ve
net bir sekilde anlasilmistir.
Bu ayetin mtesabih kabul edilerek zerinde fazla durulmamasi veya yapilan
aiklamalarin tutarsiz ve yanlis olusu, ,=tayr szcgnn kuslar olarak anlasilmasindan
kaynaklanmaktadir. Buna benzer bir yanlis da ileride Neml suresinde hdhd szcgnn
kus olarak degerlendirilmesi seklinde karsimiza ikacaktir.
,=Tayr szcgne iki kanatla umak anlaminin verilmesi aslinda Kur'an'a
uymamaktadir. nk En'm suresinin 38. ayetinde Yeryznde debelenen hibir canli, iki
kanadiyla uan hibir kus istisna olmamak zere hepsi de sizin gibi birer mmettir
denilmektedir. Bu ayette geen ,=,Yetiru fiili sadece uar anlaminda olup
kanatlariyla/iki kanadiyla utugu anlami verilmek iin ayrica ,='-=-bi cenahayni
szcg ilave edilmistir. Eger ,=tayr szcg kanatlariyla uar anlaminda olsaydi,
,='-=-bi cenahayni szcgne gerek kalmaz, iki kanadiyla ifadesi ayette zikredilmezdi.
Bu durumda ,=tayr szcgnden iki kanatla uan kuslar anlami ikarmak yanlistir.
Arapa'da bazi szckler zel anlamlar ifade eder. rnek olarak isra szcg, gece
yrys demektir, sadece yrmek anlamina gelmez. Tayr szcg de iddia edildigi
gibi iki kanatla umak anlamina gelmez, En'm suresinin 38. ayetinin gsterdigi gibi sadece
umak anlamina gelir.
Szcgn Kur'an'a uygun olan bu anlami esas alindiginda, Nahl suresinin 79. ayetinde
de geen tayr szcgn kuslar anlaminda degil, bulutlar anlaminda kabul etmek daha
isabetli olacaktir.

79
Gk boslugunda, bir emre boyun egdirilmis olan kuslara/bulutlara bakmadilar mi? Onlari
Allah'tan baskasi tutmuyor. Bunda, inanan bir toplum iin elbette ki almetler/gstergeler vardir.
(Nahl/ 79)

Yine Mlk suresinin 19. ayetindeki -'

--saffat ve ---,yagbidne szcklerine


gerek anlamlari verilirse bu konu daha iyi anlasilacaktir. Bugne kadar tefsirciler ve
dilbilimciler tarafindan srler, topluluklar, bek bek, gruplar seklinde evrilen ebabil
szcg iin de bu anlam kabul edilebilir.
185


piymiy taylar ile birlikte byk taneli yagmurun yagdrlmas

Tefsirlerin tmnde +,-- termhim fiili, _-remyn mastarindan tretilen fiili
mzari, mfred, mennes bir kalip olarak alinmistir. Fiilin kk anlami atmaktir. Tas
atmak, ok atmak gibi isler remy ile ifade edildigi gibi, _--mermi szcg de bu kkten
tretilmistir. Remy ayrica istiare yoluyla svmek ve iftira atmak anlamlarinda da
kullanilmaktadir (Nur 4, 6, 23).

+,--Termhim fiilinin kk _-remyn olarak kabul edilince, dogal olarak
ayet Ki bunlar onlara ateste pismis taslar atiyorlardi seklinde aiklanmakta, bu aiklama da
atilan seylerin ne oldugu hakkinda yorumculara atmak fiili ile ilgili hayal agrisimlar
yaptirmaktadir.
Mukatil'e gre; Her kus, biri gagasinda, ikisi ayaklarinda olmak zere tas atiyordu.
ldrecekleri kisinin isimleri zerinde yazili olan bu taslar o adami ldryordu. Taslar
dstg yeri delip te taraftan ikiyordu. Mesela; eger bir kimsenin basina dsmsse, onun
makatindan ikiyordu.
65

Ikrime, Ibn Abbas'tan: O taslar herhangi birinin zerine dstgnde orada bir
kabarcik meydana geliyor ve bu sebeple iek hastaligina benzer bir hastalik meydana
geliyordu. Bu taslarin en kg mercimek, en byg ise nohut kadardi
66

Biz bu olayin tefsirlerdeki bildik aiklamalardan farkli cereyan ettigi grsndeyiz.
Bunu izah etmeden nce ayetteki su hususun ncelikle incelenmesi gerekir:
Birinci husus +,--termhim fiilinin hangi kkten tredigidir. Arapa lgat
kitaplarina gre termhim fiilinin yine , r-m-y harflerinden olusan fakat mim harfi
esre olarak okunan remiyn szcgnden de tremis olmasi mmkndr. Isim olarak
yagmuru iri ve yere sert inen bulut anlamina gelen bu szck fillestirilirse, bulut iri ve yere
sert inen yagmuru yagdiriyor demek olur. Ayrica rmy szcgn atmak anlaminda alip
bulutlarin tas atmalarini mecaz olarak Tas yagdirmak anlamiyla anlamanin da herhangi bir
sakincasi yoktur.
Ikinci husus, -'==-bi hicaretin ifadesinin basindaki -be harf-i cerrinin,
cmleye kattigi anlamdir. Nahv ilminde harf-i cer denilen be edati [baglandigi szckte
bi olarak okunur], cmleye ilsak, teaddiye, sebebiyye, istiane, musahabe, bedel, mkabele,
kasem, tefdiye anlamlari katar. Bu ayeti yorumlayanlar ve evirenler bugne kadar be
edatinin cmleye ilsak [mecazi] anlam kattigini kabul etmisler ve ifadeyi pismis taslari
olarak manalandirmislardir. Bize gre ise bu edat cmleye -='--musahabe [yoldaslik,
birliktelik] anlami katmakta olup pismis taslar ile birlikte seklinde manalandirilmalidir.
nc husus ., =-siccil szcgnn Kur'an'daki kullanimlaridir. Biz, Siccil
szcgnn eski Farsa'dan [Pehlevce] Arapa'ya gemis bir szck oldugu ve aslinin da
seng-i gil [kilden, topraktan yapilmis pismis tas] anlamina geldigi hakkinda bir itirazda
bulunmuyoruz. Sadece bu szcgn Kur'an'in baska ayetlerindeki kullanimina da dikkat
ekmek istiyoruz. Siccil szcg, konumuz olan bu ayet disinda Kur'an'da iki yerde daha
gemektedir:


65
(Mukatil)

66
(Razi; el Mefatihul Gayb)


186
82,83
Sonunda emrimiz gelince, oranin stn altina getirdik. Ve zerlerine, istif edilmis pismis
amurdan Rabbinin katinda isaretlenmis taslar yagdirdik. Ve bunlar, sirk kosarak yanlis, kendi
zararlarina is yapanlardan uzak degildir.
(Hud/ 82, 83)

74
Bylece Biz, onlarin stn alti yaptik ve zerlerine baliktan pisirilmis taslar yagdirdik.
(Hicr/ 74)


Yerin stnn altina getirildigini anlatan bu ifadelerin, Hicr suresinin 73. ayetinde
geen Sonra, safakla birlikte iglik/ugultu onlari yakalayiverdi ifadesi ile birlikte
dsnlmesi hlinde, ayetlerde anlatilanin bir volkan patlamasi ve onunla eszamanli bir
deprem oldugu kanaati olusmaktadir. Nitekim Hud suresinin 82. ayetinde -,---mendudin
[istiflenmis] szcg ile nitelenen pismis amurdan yapilan taslar ifadesi, deta bir
yanardagin pskrttg lvlarin [cruf] yiginlar olusturdugunu anlatmaktadir. Su hlde,
Kur'an'in yukaridaki ayetlerde siccilden taslar ifadesini lv [cruf] anlaminda
kullanmasindan yola ikarak siccilden taslarin bu ayette de ayni anlamda kullanildigini
ikarsamak mmkndr. Bu durumda, bir yanardag ifrazati olan siccil taslarinin rzgr
yardimi ile tasinip siddetli bir yagmur ile birlikte Fil Ashabinin zerine yagmis olmasi
ihtimal dhiline girmektedir.
Yukaridaki hususlar dikkate alinarak 3. ve 4. ayetleri su sekilde ifade etmemiz
mmkn olmaktadir:

Ki [gnderilen bek bek bulutlar] onlara lvlar [cruf, piymiy
taylar] ile birlikte byk taneli, sert yagmur yagdryorlard.

zetle, bu iki ayetten su anlasilmaktadir: Rabbimiz Fil Ashabinin zerine iri taneli,
sert yagmur yagdiran bulutlar yollamistir. Bu bulut, borandir. Kurandaki aiklamalara
gre, yagmur ve firtina Allah'in ordularindandir. Mminler birok savasta bu ordularin
yardimi ile zafer kazanmislardir. Boran, olay yerine ulasirken yol boyunca volkanik daglardan
toparladigi siccilden taslari [pismis taslari, cruflari] olay mahallinde yagmuruyla,
dolusuyla birlikte Fil Ashabinin zerine yagdirmistir.
Boran denen afet, yildirim, akim, gk grlts, kuvvetli rzgr, saganak hlinde
yagmur veya dolu ile birlikte beliren siddetli bir atmosfer olayidir. Genellikle de sicak
lkelerde grlmektedir.
Grldg gibi, szckler bizim verdigimiz gibi manalandirilirsa, kesinlikle zorlama
yorumlara ve tutarsiz sylentilere gerek kalmamaktadir. Ayetler ve sure gayet net olarak
anlasilmaktadir.
Eski kaynaklarda yer alan bazi aiklamalar ve cograf belgeler de bizim verdigimiz
anlamlari desteklemektedir. Syle ki: Gerek Hicaz blgesinin kk lekli haritalarinda ve
gerekse uzaydan ekilen uydu haritalarinda, olayin vuku buldugu blgede krater ukurlari
grlmektedir. Ayrica olay mahalline yakin yerlerde olusmus bu volkanik daglar ve tepeler
bugn de mevcut bulunmaktadir.
Ibn-i Ishak'in Siret Ibn Ishak adli eserinde belirttigine gre, Fil Olayinin meydana
geldigi yerde bir sre ot bile yetismemistir. Daha sonra da yrenin bitki rts degismistir.
Sair Eslet oglu Ebu Kays, bir siirinde onlarin stne tas yagdigini ve bu taslarin onlari
cceler gibi ezdigini anlatir.
Yine Emviler devrinin sairlerinden olan Ferezdak, Fil Olayina deginmis ve Allah,
Kbe'yi korumak iin yagdirdigi taslari Haccac b. Yusuf'un zerine de yagdirsin. Bu taslar fili
sren Habesli askerlere degdi ve onlari helk etti [Siret-n Nebeviyye, 1, 63] seklinde bir
187
ifade kullanmistir. Dikkat edilirse, Ferezdak tas attiklari seklinde bir ifade kullanmamis,
tas yagmasindan bahsetmistir.
Yine Siretn-Nebeviyye'de yer aldigina gre, bazi sairler ve yazarlar Fil Olayi gn
simsiyah bir bulutun ykseldigini ve bu bulutun Habeslileri helk ettigini yazmislardir.
Bazi rivayetlerde de, olayin vuku buldugu yrede o sirada siddetli bir firtina ve rzgr
meydana gelmis oldugu bildirilmektedir.

5. Ayet:

yenik bitki yaprag gibi yapvermek


Ayette geen --=asf kelimesi, agacin kuru yapragidir. Asf kelimesi, Rahman
suresinin 12. ayetinde de kullanilmistir; =, '', --'' ,- ' zl-asfi ver-reyhan [yaprakli
taneler ve hos kokulu bitkiler]. Yapragin yenik diye nitelendirilmesi, onun rdgn,
gtldgn ifade eder. Yenik ifadesiyle bceklerin onu yiyip paraladigi ya da
hayvanlarin onu yiyip igneyip gttg andaki hali anlatilmaktadir. Bu ifade, boranla yagan
taslarin onlarin bedenlerini nasil parampara ettiklerini somut bir sekilde ortaya koymaktadir.
Bizce bu anlatimin Fil Ashabinin iek veya kizamik hastaliklari ile helk edilirkenki
hllerinin tasviridir seklinde yorumlanmasina, ayet dizimlerinin farklilastirilmasina,
anlatilanlarin mtesabihligine hkmedilmesine, kisacasi bu surenin bu gn iin
anlasilamayacagi grsnn ileri srlmesine hibir gerek yoktur. 1. ayette yer alan
keyfiyet/nasillik belirgin bir sekilde ortaya ikmakta ve sure en gzel sekilde
anlasilmaktadir.

Surede Bahsedilen Olayin Genel Bir Degerlendirmesi

Saldirganlarin yok edilisi bir mucize olaydir, siradan ve tesadfen meydana gelmis
bir hadise degildir.
Olay o gnk sekliyle anlasilmak istendiginde, Yce Allah'in _-,-beyt/evim dedigi
Kbe'nin himayesini msriklere birakmadigi, evini savunmak iin olaya bizzat el koydugu
grlr. Bylece Allah, sonsuz g ve kudretiyle hem Kbe'yi hem de kisa bir sre sonra
lemlere rahmet olarak gnderecegi ahir zaman peygamberinin dogacagi sehri dsman
taarruzundan korumustur.
Yine bu olay gstermistir ki, Yce Allah, ehlikitap [Ebrehe ve ordusu] iin Allah'in
kutsal evini yikmayi ve kutsal yurda hkim olmayi takdir etmemistir.
Fil suresinde anlatilan bu kissayi ibretle dsnmek gerekir. Tarihte ve gnmzde
birok Islm dsmani Allah'in dinine tuzak kurmak iin alisip durmaktadir. Ne var ki, Yce
Allah gemiste mmin kullarinin bu tuzaklari bozmakta aciz kalmalari hlinde nasil o
zalimleri kendi tuzaklari iinde bozguna ugrattiysa, her zaman da ugratabilir. Bu hibir zaman
unutulmamalidir.

knci ykka gre surenin izah:

Yukarida aikladigimiz gibi Fl szcgnn z anlami kit grs, feraset (ngr) zayifligi;
ahmaklik, geri zekalilik demektir. Bu durumda Ashab-i fil tamlamasinin anlami
ahmaklar, geri zekalilar gruhu demek olur. Kurana gre de Kurana karsi koyan,
Raslllaha husumet besleyen, ahireti yalanlayan Mekke ileri gelenleri bu nitelikteki
insanlardir:

188
Ya-Sin/1-6
2-6
Atalari uyarilmamis, bu yzden de kendileri duyarsz bir toplumu
kendisiyle uyarasin diye en stn, en gl, en serefli, yenilmesi mmkn olmayan/
mutlak galip olanin, engin merhamet sahibinin indirdigi yasalar ieren/ bozulmasi
engellenmis Kurn kanittir ki sen, o elilerdensin, hi sphesiz sen dosdogru bir yol
zerinesin.

Necm/59-61

59
Peki, simdi siz bu szden mi hayrete dsyorsunuz?
60
Ve glyorsunuz,
aglamiyorsunuz.
61
Ve siz, akln geregi gibi kullanmayan kimselersiniz.

Bakara/ 171
171
Ve kfirlerin; Allah'in ilhligini ve rabligini bilerek reddetmis olan kisilerin
hli, sadece bir agirma veya bagirmadan baskasini isitmeyen seylere oban
haykirisi/ karga haykirisi yapan kimsenin hli gibidir; sagirdirlar, dilsizdirler,
krdrler. Bu yzden onlar akl da etmezler.

Mide/ 58
58
Ve siz, onlari salta [ml ynden ve zihinsel aidan destek olmaya; toplumu
aydinlatmaya] agirdiginiz zaman, onlar, onu alay ve eglence edinirler. Bu,
onlarin, akllarn kullanmayan bir toplum olmalarndandr.

Hasr 14-16
14-16
Onlar, toplu olarak sizinle savasamazlar, ancak, mstahkem sehirlerde
yahut duvarlarin ardindan savasirlar. Kendi aralarindaki ekismeleri, kendilerinden
az nce, islerinin gnahini tatmis olan, hirette de kendileri iin aci bir azap
bulunan kimselerin durumu gibi pek etindir. Sen onlari toplu sanirsin, oysa
onlarin kalpleri, tipki, hani insana Kfret; Allah'in ilhligini ve rabligini bilerek
reddet deyip de kfredince; Allah'in ilhligini ve rabligini bilerek reddedince de
Kesinlikle ben, senden uzagim; sphesiz ben, lemlerin Rabbi olan Allah'tan
korkarim diyen o seytanin rneginde oldugu gibi darmadaginiktir. Byledir,
nk onlar, akln kullanmayan bir topluluktur.


Bu durumda bu surede konu edilen Ashab-i fil aklini, fikrini yeterince kullanip Kurani
kabullenmeyen Mekkenin ileri gelenleridir. Burada Rabbimiz TEVRIYE
67
sanatini
gstermistir.

Ebabl= URF

Mrselat suresinde Kuran ayetleri bek bek gnderilmis olanlar seklinde nitelenmektedir.
Bu ifade burada Onlarin zerine bek bek uanlar gnderdi seklinde yer almistir.

Mrselat/1-7
1-7
Kme kme/necm necm gnderilip de nne gelenleri devirdike deviren,
toplumlari canlandirdika canlandiran, canlandirdika da hakki btili ayiran, zr

67
Tevriye, edebiyat sanatinda Iki anlami olan bir szcgn yakin anlamini syleyerek uzak anlamini
kastetmedir. Tevriyede bu szcgn her iki anlami da gerektir.
189
veya uyari olarak gt birakan Kurn yetleri kanittir ki kesinlikle tehdit
olundugunuz, korkutuldugunuz sey, kesinlikle meydana gelecektir.



Ayrica Kuran su zelliklerle de nitelenmistir:

Naziat/
1-5
Evrendeki ekim kuvveti, evrendeki itme kuvveti,
yildizlar; galaksiler; gnes, ay ve bunlarin kendi eksenlerinde ve bagli oldugu
yildiz evresindeki yrngelerde yzmesi, bu sayede gece, gndz ve diger yasam
kosullarinin, med-cezirin, gece-gndzn, mevsimlerin olusmasi,
tm canli trlerinin ve bitkilerin yasam kosullarinin ayarlanmasi kanittir ki
Allah'n ilhlgn ve rabligini bilerek reddedenler iin srekli sknt,
bunalm ve vicdan azab vesilesi olan,
mminlere hem kolay, hem de kolaylastiran, onlara mjdeler veren, onlarin
mutlu olmalarini saglayan,
elden ele, dilden dile, gnlden gnle dolasip duran, hep ne geen, nemseten ve kisisel ve
sosyal tm isleri ayarlayan, her ise ait emirlerinin, yasaklarinin olmasi; ilkeler koyan Kurn
yetleri kanittir ki



Bu gruhun Kuran ile perisan edilisini de grmekteyiz.

Hicr/1-6
1
Elif/1, Lm/20, R/200. Bunlar, Kitab'in ve apaik/aiklayici bir Kurn'in
yetleridir.
2
Zaman zaman kfirler; Allah'n ilhlgn ve rabligini bilerek reddetmiy
olan kiyiler, Keyke Mslman olsaydk! temennisinde bulunacaklar.
12
Bylece Biz Kurn', sulularn kalplerine sokarz.
3
Birak onlari yesinler, yararlansinlar ve bos umut onlari oyalasin. Ama onlar
yakinda bileceklerdir.
4
Ve Biz hibir memleketi bilinen bir kitabi olmaksizin degisime/ yikima
ugratmadik.
5
Hibir mmet, sre sonunun nne geemez ve geciktiremez.

Suara/200, 201
200,201
Bylece onu gnahkrlarn kalplerine soktuk. Onlar acikli azabi
grnceye kadar ona iman etmezler.


Ayetteki grmedin mi, tayr, ebabil, hicaratin min siicil, basi yenilmis ekin ifadeleri dikkate
alindiginda bunlari VIZYONlardaki semboller olarak grmek gerekir. Bilindigi gibi
vizyonlar, snnetllahta sembollerle gsterilmektedir. (nl Vizyoner Notradamusun
vizyonlari da hep semboller ile olup, isin geregi vizyonlar; grntler gereklestikten sonra
anlasilmistir.)
Yusuf/ 4
190
4
Hani bir zaman Ysuf, babasina: Babacigim! Sphesiz ben onbir yildiz,
gnes ve ay'i grdm; onlari bana boyun egip teslimiyet gsterirlerken grdm
demisti.


Yusuf/ 43

43
Ve hkmdar dedi ki: Sphesiz ben yedi ciliz inegin yedi semiz inegi
yedigini ve yedi yesil basakla yedi kuru basak gryorum. Ey ileri gelenler! Siz
grnt/ vizyon tabir ediyorsaniz beni bu grnt hakkinda ikna edip aydinlatin.

Yusuf/ 36
36
Ve zindana o'nunla birlikte iki delikanli girdi. Onlardan birisi: Sphesiz ben,
kendimi sarap sikarken grdm dedi. teki de: Sphesiz ben basimin stnde
ekmek tasidigimi, kuslarin da ondan yedigini grdm. Bize bunun tevlini haber
ver. Sphesiz biz seni iyilik/gzellik retenlerden gryoruz dedi.

Fetih/27
27
Andolsun ki Allah, Elisi'ne o grnty; Siz, Allah dilerse kesinlikle,
gven iinde baslarinizi tiras etmis ve kisaltmis kisiler olarak, korkmadan Mescid-i
Haram'a gireceksiniz vizyonunu hak ile dogru ikardi. yleyse Allah, sizin
bilmediginizi bilir. Sonra da size bundan ast/yakin bir fetih kildi.



Bu durumda Raslllah, bu geri zekali toplumun perisan olacagini vizyon halinde; bu
sembollerle grmstr.

Bu sikka gre surenin meali, bize gre syledir:

Rabbin, ahmaklar, geri zekllar gruhuna nasl etti grmedin mi?
Onlarn zerine necm necm ayetler/ bela stne belalar gnderdi de onlar hem
vicdanen rahatsz etti hem de kklerini kazyp yok etti.


Surenin Bu Gne Mesaji

Islm'in ve mcahitlerinin karsisindaki gler hangi seviyede olursa olsunlar,
kesinlikle Islm'a zarar veremezler, perisan olur giderler. Ister sper g olsunlar, ister hiper
g... Hatta ultra sper glere de sahip olsalar, Allahin dini karsisinda hibir sey ifade
etmezler.
Mminler bunun byle oldugunu bilip rahat olmalidirlar. Onlar, Allah'in ayetlerinin
Kbe gibi korunacagindan emin olmali ve sadece kendilerini kurtarmayi dsnmelidirler.
Kfirler de bu mucize olayi unutmamali, Fil Ashabinin basina gelen felketin benzerlerinin
kendi baslarina da gelmesinin uzak bir ihtimal olmadigini asla akillarindan ikarmamalidirlar.
Dogrusunu en iyi bilen Allah'tir



20 FELK SURESI
191

[ATLAMA]

SURESI



FELK SURESINE GIRIS

Felk suresi, Mekke'de 20. sirada inmistir. Surenin Meden oldugunu ileri srenler de
vardir. Ancak surenin Mekke'de inen diger surelerle ayni sluba sahip oldugu aika
grlmektedir.
Felk ile 21. sirada inen Ns surelerine, ieriklerinden dolayi ,-- ,- muavvizeteyn
[iki sigindirici] sureler adi verilir. Bu szck kesinlikle koruyucu anlamina gelmez.
Bu iki surenin dertlere deva, hastaliklara sifa, sihir ve byye karsi kalkan oldugunu
ileri sren birok rivayet mevcuttur. Bize gre, her iki sure de, mminler ile kfirlerin
saflarinin Kfirun suresi ile kesin olarak ayrilmasindan sonra, tecrit [izole] edilen
Mslmanlarin maruz birakildiklari iskenceler karsisinda Allah'a siginmalarini bildiren ve
Allah'tan hangi konularda yardim istenmesi gerektigini greten birer aiklamadir.


20/ FELK [ATLAMA] SURESI

Rahman ve Rahm Allah adina.

Ayetlerin meali [Tek cmle halinde]:


1-5
Oluyturdugu yeylerin ktlgnden ve ktg zaman
karanlgn ktlgnden ve dgmlere tkrp fleyenlerin/szleymelere
uymayanlarn ktlgnden ve kskandg zaman kskanann ktlgnden
atlamalarn Rabbine; skntlar ortadan kaldran Allah'a sgnrm de!



Ayetlerin Tahlili


Felkn Rabbi

Felk ve Ns sureleri, . De ki! emriyle baslamakta olup surelerin bu sekilde
baslamasinin sebebi hakkinda esitli grsler ortaya atilmistir. Bunlar arasindan Razi'nin
beyan ettigi gereke syledir:
Birincisi: Allah Teal kendini zatinda ve sifatlarinda uygun olmayan seylerden tenzih
olmak zere, Ihls suresinin okunmasini emredip de bu tenzih en byk taatlardan biri olunca,
sanki kul Ya Rabbi, bu taat [grev] gerekten ok byk ve onu hakkiyla yapma hususunda
kendime gvenemiyorum dedi. Bunun zerine Hak Teal da ona Felkin Rabbine siginirim,
de! dedi; yani Allah'a sigin ve iltica et ki, o seni en gzel bir sekilde bu grevde muvaffak
kilsin diye cevap verdi.
Ikincisi: Kfirler, peygamberimizden Allah'in nesebini [soyunu sopunu] ve sifatlarini
sorunca, sanki Peygamberimiz, Allah'im, senin hakkinda sana lyik olmayan seyleri syleme
192
cesaretini gsteren bu cahillerden nasil kurtulacagim demis de, bunun zerine Rabbimiz, De
ki: Felkin Rabbine siginirim; yani Bana sigin ki seni onlarin serlerinden koruyayim
cevabini vermistir.
ncs: Rabbimiz sanki Kim benim evime siginirsa ona seref veririm ve onu
gvenlikte kilarim. nk ben, kim oraya girerse emin olur buyurdum. Binaenaleyh sen de
bana iltica et ve Felkin Rabbine siginirim de ki, seni de emin kilayim demistir.
68


Razinin birinci gerekesinde, Ihls suresinin okunmasi sz konusu edilerek bu surenin Felk
suresinden nce indigi ileri srlmektedir. Hlbuki Ihls suresi Felk ve Ns surelerinden
sonra inmistir. Dolayisiyla Felk suresinin resm mushaftaki siraya gre indigi grsne
dayandirilan bu gerekelerin kabul mmkn degildir.
Biz, Felk ve Nass surelerinin . qul [de ki] ifadesi ile baslamasinin sebep ve
hikmetinin bu surelerin inisi sirasindaki ortamda aranmasi gerektigi kanaatindeyiz. Fil
suresinin tahlilinde aikladigimiz gibi, bu dnem sayica az, varlika yoksul olan
Mslmanlarin Mekkeli msriklerin iskencelerine maruz kaldiklari bir dnemdir. Yce Allah
Fil suresi ile bir taraftan Mslmanlara korkmayin mesaji verirken, diger taraftan da Fil
Ashabinin akibetini gstererek msriklere tehdit mesaji vermistir.
Byle bir dnemde inen ve . qul [de ki] ifadesiyle baslayan Felk ve Nass
surelerinde, hangi konularin Allah'a havale edilmesi gerektigi sayilmistir. Artik bundan sonra
Mminler her iki surede belirtilen konularda Allah'a siginmali, o surelerde yer almayan
konularda ise kendi g ve dirayetlerini gstermelidirler. Gemis peygamberlerin Allah'a
siginmalari da sadece bu erevede gereklestigi gibi, Kur'an'daki Allah'a siginma ayetleri de
tamamen bu prensip dogrultusundadir. Insanlar kendi glerini asan zorluklar iin Allah'a
siginmali, kendi gleri ile halledebilecekleri konularda ise isin stesinden kendileri gelmeye
alismalidirlar. Hi aba gstermeden her isi Allah'a havale edip pasif ve uyusuk olmamali,
hayir/iyilik dilencisi durumuna dslmemelidir.
Surede geen siginma kavrami, bir baskasina iltica etmek, siginmak anlamina
gelen -,=' euzu szcg ile ifade edilmistir. Bu szck -,= avz kknden tremistir.
Kuranda bu kkten tremis --= uzt, ,-,, yeizune, ---' festeiz szckleri de
ayni anlama gelmektedir. Bu szckle ifade edilen siginma konularinin neler oldugu ve her
bir konunun Kur'an'daki rnekleri bir sonraki sure olan Ns suresinin sonunda verilmistir.
Ayette birinci tekil sahis kullanilarak -,=' euzu [ben siginirim] denilmesi,
peygamberimizin tm insanliga nc ve rehber oldugunu belirtmek iindir. Bir bakima
peygamberimiz Ben bu karsi konulmaz dsmanlardan ve zararlilardan Allah'a siginip
yoluma devam ediyorum. Bana inanan, Allah'a gvenen benimle gelir, korkan geri dner
gider mesajini verecek, insanlar da tercihlerini aika yapacaklardir. Peygamberimizin
verecegi bu mesaj, ayni zamanda msriklere Biz sizi ve su ser gleri Allah'a havale
ediyoruz. Allah'in verecegi ceza bizim size verecegimiz zarardan ok daha etindir
anlaminda bir ihtar mahiyetindedir.
Yce Allah kendisini '-'' - Rabbl-Felk diye niteleyerek bize bir sifatini daha
gretmektedir. Su halde sureyi anlamak iin nce Rabbimizin Rabbl-Felk olusunu
anlamak lzimdir. Bir tamlama olan bu ifadeyi anlamak iin de nce tamlamayi olusturan -
Rabb ve ' Felk szcklerini, sonra da her iki szcgn tamlama hlindeki anlamini
incelemek gerekir.
Rabb, ifadesi ile ilgili Alak suresinde ayrintili bilgi verilmisti. zet olarak, Terbiye
edip egiten, yarattiklarini belirli bir programa uygun olarak bir takim hedeflere gtren,
tekml [gelisimi] programlayip yneten demektir.

68
(Razi; el Mefatihul Gayb)

193
Felk szcgnn anlami ise yarip ikarmak demektir. En'm suresinin 95 ve 96.
ayetleri Rabbimizin '' Falik [Yarip ikaran] oldugunu gstermektedir:

olmus ve yanlis inandiginiz seyler kaybolmustur.
95
Sphesiz ki Allah, taneyi ve ekirdegi yarip ikarandir: lden diriyi ikarir, diriden de
ly ikarir. Iste Allah! Nasil da dndrlyorsunuz?
96
Tan yerini yarip ikarandir. Geceyi dinlenme zamani, gnes ve ay'i hesap ile yapmistir. Bu,
en stn, en gl, en serefli, maglp edilmesi mmkn olmayan/ mutlak galip olanin, ok iyi bilenin
belirlemesidir, ayarlamasidir.
(En'm/ 95, 96)


Yukaridaki bilgilere gre Rabbl-Felk tamlamasi; Yarilislari belirli bir program
erevesinde belirli hedeflere gtren, yneten Allah demektir.
Bu ayetten sadece Safakin Rabbi [tan yerini agartan] anlamini ikarmak yanlis olur.
Gecenin atlatilip iinden sabahin ikarilmasi anlami da dhil, ayetten bitki tohumlarinin
yarilip topraga kk salmasindan, topragin yarilip filizlerin u vermesinden, hcrenin gelisip
ikiye blnmesinden tutun da, atomun yarilip nkleer enerjinin ortaya ikmasina, ilk
atlamaya [Big Bang] kadar her trl yarilmanin Allah tarafindan belirli bir l, gaye ve bir
programa uygun olarak yapilmakta oldugu da anlasilmalidir.
Peygamberimize ve Mslmanlara sikintilarinin srekli olmayacagi, bir program
erevesinde bu sikintilarin atlatilip iinden Islm'in bir filiz gibi yeryzne ikip yayilacagi
mesaji verilmektedir. O program bilinmedigi iin O atlamanin/yarilmanin Rabbine dua
edilmeli, gerisi O'na birakilmalidir. Neyi, ne zaman, nasil atlatacagini, sadece bu atlamanin
rabbi [programcisi] bilmektedir.


Yarattg yeylerin yerrinden

Zararindan Allah'a siginilacaklar iin ayette '- m edati kullanilmis olup anlami
'sey, seyler demektir. Surenin Fil suresinden sonra indigi gz nne alindiginda, serlerinden
Rabbl-Felka siginilmasi gereken varliklarin basta Fil Ashabini perisan eden boran olmak
zere, firtina, kasirga, deprem, sel, yangin gibi dogal afetler ve daha sonra da mikroplar,
salgin hastaliklar, zararli ve zehirli hasereler gibi tm yaratiklar oldugu anlasilir.


ve ktg zaman karanlgn yerrinden,

Ayeti yukaridaki gibi evirmek, ayetin orijinal ifadesini tam olarak yansitmaz. nk
ktg zaman karanligin serrinden seklinde evirdigimiz ifade, Rabbimizin setigi
szcklerin zenginligi sayesinde asagidaki anlamlara da gelmektedir:
- Gelip attigi zaman gz perdelenmesinin serrinden,
- Tutuldugu zaman ayin serrinden,
- Battigi zaman gnesin serrinden,
- Tastigi zaman sehvetin serrinden,
- Soktugu zaman yilanin serrinden,
- mitsizlige dsldgnde mitsizligin serrinden
- lmn yaklasmasiyla olusan korkunun serrinden.

Bu anlamlarin birogu 3. ayetin kapsamina girmesine ragmen, ayetteki mananin
yukaridakilerin hi birisi olmadigi kanaatindeyiz. Serrinden/zararindan Allah'a siginilmasi
194
gerektigi bildirilen ken, bastiran karanlik, bundan nceki surelerde Gece szcgyle
ifade edilmis olan cehalettir, bilgisizliktir, yobazliktir, atalar dinine ve geleneklere kr
krne baglanip kalmaktir. nk aydinlatma ara-gereleri sayesinde fizik karanligin
serrinden/zararindan kurtulmak mmkndr. Bunun iin Allah'a siginmak anlamsizdir. Ama
cehaletin, bilgisizligin serrinden kurtulmak iin insanlarin abalari yeterli olmayip Allah'in
rahmeti gereklidir.
Trke'de bilgisizlik dedigimiz szcgn Arapa'si .+= cehl, cehalettir. Cehl
szcgnn szlk anlami bilmemek, kaba davranmak, gcendirmek, fikir fikir kaynamak
demektir.
69

Kur'an'daki kavramlar zerine byk bir otorite olarak kabul edilen Ragib el-Isfehan,
cehl szcgne, Kur'an'a dayanarak anlam vermistir:
1- Nefsin bilgiden bos olmasidir.
2- Geregin disinda bir seye inanmaktir.
3- Bir konuda yapilmasi gerekenin veya hakkin tersini yapmaktir.
70


Bu szck farkli biimleriyle Kur'an'da 24 kez yer almistir.
Islm'in zerinde durdugu cahillik [bilmezlik], kisinin fizik, kimya, tarih, cografya
bilmemesi veya okur yazar olmamasi degildir. Islm'in zerinde durdugu cahillik, geregin
disinda bir seye inanmak, hakkin tersini yapmaktir. Nitekim Kur'an kendinden nceki
dnemin inan ve davranislarina [atalar dinine saplanip kalmaya] cehalet/bilgisizlik demistir.
Peygamberimiz de insanliga fizik, kimya ve benzeri bilimleri degil, geregi, gerege inanmayi
ve geregi yasamayi greterek insanligi cehaletten kurtarmistir. Kur'an, cehaleti asagidaki
ayetlerle tanitmaktadir:
A'rf 138, 199, Hud 29, 46, Neml 55, Ahkf 23, En'm 35, 54, 111, Bakara 67, 273,
Yusuf 33, 89, Furkan 63, Zmer 64, Kasas 55, Ahzab 33, 72, Nisa 17, Nahl 119, Hucurat 6,
l-i Imran 154, Maide 50, Fetih 26.

4. Ayet:

ve dgmlere tkrp fleyenlerin serrinden,

ogu tefsirciler bu ifadelerle birinin talihini baglamak iin iplere dgm atarak
fleyen byclerin kastedildigini sylemisler ve bu baglamda birok rivayet ileri
srmslerdir. Bylece, dolayli olarak [yorumlarini rivayetlere dayandirdiklari iin]
frklgn, muskaciligin mesruluguna [dinde yerinin var olduguna] hkmetmislerdir.
Burada o rivayetlere ve o rivayetlerin sonucunda olusmus kanaatlere yer verilmeyecektir. Zira
saf insanlari kandirarak birka kurusunu ellerinden almalarinin disinda, kisilere ve toplumlara
her hangi bir zararlari olmayan frk ve muskacilarin bu zararlari Allah'a siginmaya gerek
kalmadan, basit kisisel girisimlerle ortadan kaldirilabilecek niteliktedir. Ayrica ok eski
dnemlerden beri her toplumda var olan bu byc ve frkler zmresinin bugne kadar
serlerinden korkulacak bir g ve etkilerinin oldugu grlmemistir. Yaptiklari sarlatanliktan
te bir sey degildir. Netice olarak ayette bunlar kastedilmis olamaz. Bu yzden ayetteki -'`'

--
neffasat ve --= ukad szcklerinin ifade ettigi diger anlamlara da itibar etmek gerekir.
-'`'

-- Neffasat szcgnn kk olan --- nefs szcg, nefes etmek denilen


flemektir. Bu da biraz tkrkle veya tkrksz olarak frr gibi yapmak anlamindadir.
Nefs szcgnn manasi hakkinda eski yorumculardan Kessaf sahibi Zemahser tkrkle

69
(Lisanl Arab, mad. )

70
(el Isfehani; el Mfredat)

195
flemek, Ragib da Nefs, tkrk firlatmaktir, bu ise thlemekten daha azdir. frklerin
ve sihirbazin nefsi de dgmler iine frmesidir demistir.
71
--=Ukad szcg ukde
szcgnn oguludur. Ukde, dgm baglamak, dgmlemek anlamina gelen akd
kknden tretilmis bir isim olup dgm demektir.
Ukde [dgm] szcg, esas anlami erevesinde su kavramlar iin de
kullanilmaktadir:
- dgm yeri
- beldeler zerindeki velyet
- idarecilere biat
- sahibinin kendi mali olduguna inandigi tasinmaz mallar
- agaci ok sik olan yer
- develer iin yeterli otlagi olan yer
- bir kimsenin yeterli derecedeki geiminin bagli oldugu sey
- bolluk yer
- aga yemeye mecbur kalmis koyun srs
- kesin gerekiyor olan seyler [nikh akdi, alis-veris szlesmesi gibi]
- kin, fke
- kamis

Ragib, akd szcgnn ncelikle ipin baglanmasi, binanin baglanmasi gibi kati
cisimlerin baglanmasi anlaminda, sonra da istiare yoluyla alisveris akdi, ahid gibi diger
anlamlarda kullanildigini bildirmistir.
72

Grldg gibi, ayeti olusturan szckler gerek hakikat gerekse mecaz olarak birok
anlama gelmektedir. Bu anlamlarin hepsi de birbiriyle elismedikleri iin geerlidir. Bu
szckler mtesabih szcgnn anlamina iyi birer rnektir.
Bize gre ayetin akitlere [szlesmelere] fleyip-tkrenlerin [bozanlarin] serrinden
olarak evrilmesi daha isabetlidir. nk sonucunda Allah'a siginilacak bir ser/zarar ortaya
ikaracak davranis, bir anlasmanin karsi tarafin haberi olmadan tek tarafli olarak
bozulmasidir. rnek olarak; nikh akdine aykiri davranan bir esin, is anlasmasina aykiri
davranan bir ortagin, baris anlasmasina aykiri davranan bir lkenin, verdigi sz tutmayan bir
mteahhidin muhatabina verecegi zarar karsisinda, anlasmanin bozuldugundan haberi
olmayan diger tarafin herhangi bir nlem almasi sz konusu olmadigindan, Allah'a
siginmaktan baska aresi yoktur.


ve kskandg zaman kskanann yerrinden.

Haset, kiskanmak, ekememek, baskasinda olan saglik, zenginlik ve benzeri
nimetlerden dolayi rahatsiz olarak o kisiden o nimetin gitmesini istemek demektir. Haset
kalpte bulunan ve insani ktlklere srkleyen en nemli ve gayriahlk zelliklerden,
hastaliklardan birisidir. Bilgisizlik ve tamahkrligin birlesmesinden, kaynasmasindan dogan
haset en ok da tanidik ve akrabalar arasinda kendisini gsterir.
Haset, ogu kez kiskanlik olarak ifade edilir. Ancak bu kiskanligi namus kiskanligi
ile karistirmamak gerekir.

71
(el Isfehani; el Mfredat, Ze Mahseri; el Kessaf)



72
(el Isfehani; el Mfredat)

196
Haset, irkin huylarin en zararlilarindandir. Herkeste bulunmakla birlikte dereceleri
farklidir. Kimi insanda haset duygusu bir an iin gelip gider; kiminde ise iyice yerlesir, btn
benlige hkim olur ve gittike artar. Iste, asil zerinde durulmasi gereken ve tehlikeli olan
haset de bu hasettir.
Bir insanda bulunan ilim, ibadet ve hayir yapma gibi nimetlerin kendisinde de
bulunmasini istemek haset degildir. Buna gipta denir.
Hasedin ortaya ikmasina yol aan birok sebep vardir. Bunlarin baslicalari sunlardir:
1. Dsmanlik: Hasedin en nemli sebeplerinden birisidir. Kin ve dsmanlik sebebiyle
ortaya ikan haset sonucu, hileli yollarla nimet ortadan kaldirilir, insanin serefi ile oynanir ve
gizli islerinin aiga ikarilmasi iin aba harcanir. Bu tarz haset, ok kere ekisme ve
kavgalara da yol aar ve hayat boyunca devam eder,
2. Teazzuz: Mevki, servet veya ilim sahibi olan bir kisinin bu zellikleriyle
karsisindakilere stnlk taslamasi, bu davranisi hos grmeyen o kisilerde bir kiskanlik
duygusu olusturur.
3. Kibir: evresindeki insanlari kk gren ve onlari kendi emrinde grmek isteyen
kibirli insanlar, baskalarinin sahip olduklari her trl olumlu durum karsisinda o insanlara
kiskanlik duyarlar.
4. Saskinlik ve hayranlik.
5. Amacina ulasamama korkusu: Kisilerin belli bir amaca ulasmak konusunda
birbirine stnlk saglama arzularindan kaynaklanir. Birisinin amacina ulasmasina yardimci
olan her nimet, digeri iin bir haset kaynagidir.
6. Makam ve mevki sevgisi, nderlik istegi: rnek olarak, bir kimsenin bir ilim
dalinda parmakla gsterilen tek adam olmayi istemesi, bu konuda kendisine rakip olabilecek
kimselere veya gz diktigi yere ulasmis olanlara haset etmesinin baslica nedenidir. Srekli
vlmek ve stn gelmek isteginde olan bir kimse, Su adam kendi alaninda zamanin en
bygdr, esi ve benzeri yoktur denildiginde nasil sevinirse, baska bir kimsenin kendisine
ortak gsterilmesi veya shretini ona kaptirmasi halinde de o kadar kiskanlik duyar.
7. Kt huyluluk ve Allah'in kullarina verdigi nimetlere karsi cimrilik: Bazi kimseler,
hibir dertleri, eksikleri olmamasina ragmen, asiri mal sevgisi, nderlik tutkusu, tekasr
hastaligi gibi sebeplerle Allahin nimetler verdigi, iyi huylarla donattigi baska kimselerden
sz edildiginde bundan rahatsiz olur, haset atesiyle yanarlar. Buna karsilik birisinin iinde
bulundugu zorluk ve ektigi sikintilardan sz edildiginde de sevin duyarlar. Byle kimseler,
baskalarinin kt durumda olmalarindan hoslanirlar, Allah'in ltuflarina karsilik cimrilik
gsterirler.
Haset disa vurulmadigi srece kisinin kendisinden baskasina zarari olmaz. Haset eden
kimsenin iinde srekli bir ates yanar. Bu ates onu yakar, yavas yavas eritir. nk birisinin
nimetinin artmasi, hasetinin hasedini, dolayisiyla rahatsizlik ve sikintisini ogaltir.
Hasetinin ggs daralir, uykusu kaar. Amansiz bir hastaliga dser. Bu ise ancak kisinin
dsmanlarinin isteyebilecegi bir durumdur. Haset edilenin perisanligi istenirken, aslinda
haseti perisan olur. Buna karsilik haset edilen kimsenin durumunda bir bozulma, bir
ktlesme olmaz.
Ama hasetinin iindeki haset cosar da disa vurursa, haset edilene karsi kin, garaz
gder, dsmanlik yapmaya baslar. Karsisindakinin yok olmasi iin ugrasir. Bunun iin de
iftira atar, komplo kurar, kundakilik yapar hatta suikast bile dzenler.
Ayette bahsedilen haset, bu asamaya ulasmis ve disa vurulmus kiskanligin serridir,
ktlkleri ve zararlaridir.
Haset bir duygu oldugundan disa vurulmadan bilinme imkni yoktur. Kulun buna bir
are aramasi sz konusu olamaz. Gc asan bu tip konularda Almun bi zatis-sudr olan
[akillardan geenleri bilen] Allah'a siginip geregini O'na havale etmekten baska yapacak bir
sey yoktur.
197
Dogrusunu en iyi bilen Allah'tir


21 NS SURESI

[BILINENLER]

SURESI




NS SURESINE GIRIS

Ns suresi Mekke'de 21. sirada inmistir. Felk suresi ile birlikte bir btnlk arz
etmektedir. nk bu surede de insanlarin Allah'a siginmalari gereken serlerin [zararlilarin]
sayilmasina devam edilmistir.



21 / NS [BILINENLER] SURESI

Rahman ve Rahm Allah adina.

Ayetlerin meali [Tek cmle hlinde]:


1-6
Gzkmeyen varlklardan, bilinen varlklardan; hepsinden,
insanlarn akllarnda ktlk fsldayan sinsi dymann kt fsltlarnn
ktlgnden, insanlarn ilhna, insanlarn hkmdarna ve insanlarn
Rabbine sgnrm de!



Ayetlerin Tahlili


nsanlarn Rabbi!

nsanlarn hkmdar.

nsanlarn ilh.

Surenin ikinci ve nc ayetleri, birinci ayetin Atf-u beyan'i [aiklayani] olup bu
ayete aiklik getirmektedir. Bu ayetin daha iyi anlasilmasi iin ayetlerde geen szckler
zerinde teker teker durmakta yarar gryoruz:

Melik

Allah'in gzel isimlerinden biri olan Melik, hkmdar, kral demektir. Melik
szcg, Me-Le-Ke fiilinden tremistir. Me-le-ke, malik ve sahip olmak [ynetim
198
gc] demektir. Kelime, hem bir seye sahip olmayi, hem de kuvvetli olmayi agristirir.
Sahip ve malik anlaminda melik, malik, melk kelimeleri kullanilir. Mastari olan mlk
veya milk, sahip olunan ve zerinde tasarrufta bulunulan seyi ifade ettigi gibi, tasarrufta
bulunmayi da ifade eder. Bu tasarruf ncelikle insanlar, daha sonra da mallar zerindeki
tasarruftur. Nitekim Yce Allah iin Insanlarin Meliki denilirken, O'nun insanlar zerinde
mutlak tasarruf sahibi oldugu anlatilmak istenir.
Melik ya da malik olma, malik olunan sey zerinde istenildigi gibi tasarrufta
bulunmayi gerektirir. Bu anlamda, mutlak melik ancak ve ancak Allah'tir; nk Kur'an'da
mlkn yalnizca Allah'a ait oldugu defalarca tekrarlanmaktadir. Btn kinat Allah'in
mlkdr ve Allah mlknde diledigi gibi tasarruf sahibidir. Ne var ki, Allah adil, hak ve tek
ilh oldugu iin kinatta hibir dengesizlik ve haksizlik olmaz.
Insan mkerrem kilinarak yeryz ve yeryzndeki varliklar kendisinin hizmetine
verilmis, Allah'in indirdigi ile yeryznde tasarrufta bulunacagi iin yeryz mlk zerinde
kendisine izaf bir meliklik yetkisi taninmistir. Bu yetki mutlak anlamda bir yetki olmadigi
gibi, insanin keyfine de birakilmamistir. Allah'in yeryzndeki hayatin geregi olarak esitli
biimlerde, renklerde, yeteneklerde ve esitli mesleklere sahip olacak sekilde yarattigi
insanlar bu meliklik yetkisine hep birlikte sahiptirler. Dolayisiyla herkesin belli bir tasarruf
sahasi vardir. Fakat bu tasarruf hi bir zaman mutlak olmayip Allah'in insana tanidigi alanla
sinirlidir. Bir anlamda sadece bir emanettir. te yandan, tek tek insanlarin nasil mlk sahibi
olacaklarini ve mlklerinde nasil tasarruf edeceklerini belirten kurallari da Allah her insana
ayri ayri degil, insanlar arasindan setigi eliler vasitasiyla tm insanliga bildirmis ve genel
anlamda yeryzndeki mlkiyetinin bu eliler araciligiyla bildirdigi kurallar dogrultusunda
yrtlmesini emretmistir.
Bylece gerek Melik olan Allah, yeryzndeki melikligini kendi belirledigi sinirlar
iinde ve kendi setigi eliler araciligiyla bildirdigi kurallara uygun olmak zere, insanlar
vasitasi ile kullanir. Allah'in melikligini yine Onun belirledigi sinirlar iinde ve emaneten
kullanan insanlarin grevi, kismen de olsa kendi tasarruflarina verilen yeryznde [Allah'in
mlknde], Allah'in iradesinin hkim olmasini saglayacak sistemler kurmak, yneticiler
semektir. Eger insanlar bu grevi lyikiyla yerine getiremezlerse, Yce Allah, insanlarin hak
ettikleri zelliklere sahip kisilerin melik/ynetici olmalarina izin vermek suretiyle, yanlis
yapan insanlari bu dnyada da cezalandirmis olur. Nitekim Musa peygamber ile ugrasan
Firavun ve Ibrahim peygamber ile ugrasan Nemrut, bu tip cezalandirmanin iki tipik rnegini
teskil etmektedirler.
Melik szcgnn hkmdar veya devlet baskani anlaminda kullanilmasina
Islmiyet'in ortaya ikisindan nce de rastlanmakla birlikte, Islmiyet'i kabul eden
devletlerdeki hkmdarlar bu unvani Islmiyet'ten nceki dnemlerde genellikle
kullanmamislardir. O zamanlar bu szck, yabanci lkelerin hkmdarlarini ifade etmek iin
kullaniliyordu. Melik szcg Islm tarihinde ilk olarak Emev devletinin kurucusu
Muaviye tarafindan kullanilmistir. Ancak bu szck, peygamberimiz ynetimindeki
dnemden [Asr-i saadetten], Drt Halife [Hulefa-i rsidin] Dneminin sonuna kadar olan
zaman iinde, icra edilen ynetim ilkelerine aykiri bir idareyi akillara getirdigi iin,
Muaviye'nin melik unvanini almasi iyi karsilanmamis, hatta bazi limler tarafindan siddetle
kinanmistir.

Ilh

Szlk anlami rtnmek, gizlenmek, alismak ve kulluk demek olan ilh szcg,
genelde ibadet edilen, tapinilan, ululanan nesnelerin ortak adi olmustur. Ilh szcgnn
ibadet edilen varlik anlaminda kullanilmasinin sebebi olarak; bu szcge ihtiyalari
gideren, islenen amelin karsiligini veren, sknet bahseden [huzur, rahatlik veren], ycelik,
199
hkm altina alip koruyan, musibet aninda koruyan anlamlarinin yklenmis olmasi
gsterilebilir.
Islmiyet'in saf tevhit akidesi, tapilacak, ibadet edilecek ve ululanacak olanin; kinati
ve esyayi yaratanin, yoktan var edenin sadece Allah oldugunu kabul eder.
Grldg gibi Islmiyet'teki Allah kavrami ile diger dinlerdeki ilh kavrami
arasinda tartismaya yer birakmayacak nitelikte byk farklar vardir. Diger dinlerdeki ilhlar,
bu dinlere mensup olan insanlarin korkularinin, ihtiyalarinin rn olup insanlarin isteklerine
gre sekillenmislerdir. Hkm koyma zellikleri olmayan ve insanlarin korkularinin,
ihtiyalarinin ortadan kalkmasi hlinde fonksiyonlarini kaybedecek olan bu ilhlar, insanlarla
birlikte var olup insanlarla birlikte yok olurlar.
Oysa Islm'da kisi, ilhini kendi ihtiyalari dogrultusunda edinemez. Zira Islm, ibadet
edilecek ilhin tek, mutlak yaratici [her seyi yaratan] ve tek hkm koyucu oldugu esasi
zerine oturtulmustur. Islm, insanlari iste bu ilha, yani Allah'a iman ve ibadet etmeye
agirmaktadir. Islm'daki ilh olan Allah, mutlak yaratici oldugundan her seyden nce de
vardir. Varligi zati ile kaimdir. Varligini ayakta tutmak iin kendisinden baska hibir destege
ihtiya duymaz ve ebed oldugu iin de insanla birlikte yok olmaz.
'Ilh szcg Kur'an'da hem Hak olsun batil olsun, ayirim yapilmaksizin, insanlarin
tapindigi varlik anlaminda, hem de Gerekten ibadete lyik olan Hakk mabut anlaminda
kullanilmistir.

Ilh Edinmek

Yeryznde bilgilendirilen ilk insan ve ilk peygamber olan dem'le baslayan tevhit
inanci, gnderilen her peygamberle birlikte devam etmis ve peygamberimiz ile kemale
ermistir.
Btn peygamberler kendilerinden nceki peygamberleri tasdik edici zellikte olan
tevhit yolunda mcadelelerini srdrmsler, gnderildikleri kavimleri Allah'tan baska ilhlar
edinmemeleri hususunda uyararak onlari Allah'a kulluk etmeye agirmislardir. Ancak
peygamberler bu mcadeleleri sirasinda kendilerinin yaninda yer alan pek az mmin
bulabilmislerdir. Hatta bazilari iinde bulunduklari toplumun srekli hakaret ve alaylarina
maruz kalmislar, yasadiklari yerden uzaklastirilmislar veya ldrlmslerdir.
Peygamberlerin uyarilarini dikkate almayan toplumlar kendi inanlarinda israr
etmisler, kendileri iin ilh olabilecegine inandiklari seylerin korkulu ve sikintili anlarda
kendilerini koruyabilecegini zannederek Allah'tan baska ilhlar edinmisler ve onlara
tapinmaya devam etmislerdir. Kur'an, bu insanlari bize su sekilde tanitmaktadir:

81
Ve onlar, kendileri iin bir g, san, seref olsun diye Allah'in astlarindan ilhlar edindiler.
(Meryem/ 81)


74
Bir de onlar, kendileri yardim olunmalari iin Allah'in astlarindan ilhlar/ tanrilar edindiler.
(Ya Sin/ 74)


101
Ve onlara Biz haksizlik etmedik; fakat onlar kendilerine haksizlik ettiler, yanlis; kendi
zararlarina is yaptilar. Onun iin Rabbinin emri geldiginde, Allah'in astlarindan taptiklari tanrilari,
onlara hibir sey saglamadi ve onlara ziyandan baska bir sey arttirmadilar.
(Hud/ 101)


200
20,21
Ve onlarin Allah'in astlarindan yakardiklari seyler herhangi bir sey olusturamazlar,
kendileri olusturulmuslardir, llerdir, diri degildirler. Ne zaman dirileceklerini de tam bilemezler.
22
Sizin ilhiniz tek bir ilhtir. Artik hirete inanmayan su kimseler; onlarin kalpleri,
tanitmamaya alismaktadir ve onlar, kendilerinin byk olduguna inanan kimselerdir.
(Nahl/ 20, 22)

66
Gznz ain! Gklerde olan kimseler ve yeryznde olan kimseler kesinlikle Allah'indir.
Ve Allah'in astlarindan istekte bulunan kimseler, es tuttuklarina tbi olmuyorlar. Onlar sadece zanna
uyuyorlar ve onlar sadece yalan sylyorlar.
(Yunus/ 66)


88
Ve Allah ile beraber baska bir tanriya yalvarma. O'ndan baska hibir ilh yoktur. O'nun Zatindan baska her sey
yok olacaktir. Yasa-ilke, yalnizca O'nundur. Siz de ancak O'na dndrleceksiniz.
(Kasas/ 88)


Bu ayetlerden su neticeleri ikarmak mmkndr:
- Cahiliye devri insanlari kendilerine korkulu ve sikintili anlarinda dua edip yardima
agirdiklari ilhlar ediniyorlardi.
- Bu ilhlar sadece cinler, melekler ve putlardan ibaret degildi. Daha nce yasayip
lms olan sahislar da tapinilan ilhlar arasinda idi. Nitekim Onlar diriler degil, llerdir. Ne
zaman dirileceklerini de bilmezler (Nahl 21) ayeti bunu ispatlamaktadir.
- Msrikler, ilh edindikleri putlarin kendilerinin dua ve yakarislarini isittiklerini ve
kendilerine yardim edebilecek glere sahip olduklarina inaniyorlardi.
Bu neticelerden yola ikilarak ilh edinmenin dua ve yakarislari isitebilecek ve
geregini yapabilecek bir gcn varligina inanmak ve o gc benimsemek oldugu sylenebilir.
Bu tarife gre, insan bu gcn sadece Allah'ta olduguna inaniyor ve buna gre davraniyorsa
Allah'i ilh edinmis olmaktadir. Eger bu gce sahip baska seylerin de varligina inaniyor ve
buna gre davraniyorsa, Allah'tan baska seyleri de ilh edinmis sayilmaktadir.
Ancak, hayatin iindeki sebep-sonu yasalari geregince insanlarin birbirlerinden
aldiklari yardimlarin bu anlama gelmeyecegi tabidir. Mesel bir insanin a karnini doyurmak
zere baska birinden talepte bulunmasi ya da hastaligini iyilestirecegini umdugu bir doktordan
yardim istemesi, yardim istedigi bu kisileri ilh edindigi anlamina gelmez. nk bu sartlarda
istenen yardimlar, hayatin dogal akisi iinde, bazi insanlarin sahip olduklari imknlar ve
bilgiler sayesinde baskalarina yapabilecekleri yardimlardir. Zaten Yce Allah bu durumu,
islerini birbirlerine grdrmek iin insanlari farkli yarattigini sylemek suretiyle Kur'an'da
aika belirtmistir. Ama yukaridaki rnege gre, karni acikan veya hasta olan insan,
ihtiyalarini gidermek zere bir lden, bir nesneden [puttan] veya bu ihtiyalari karsilayacak
imkn ve bilgisi bulunmayan herhangi birisinden dogast yollarla yardim umarsa, o seyi
ilh edinmis olur.
Gnmzde pek sik rastlanan sekli ile; bir lden veya bir diriden ihtiyalarinin
karsilanmasi [para, ev, araba, is], bozuk sagliginin iyilestirilmesi veya iyi olan sagliginin
bozulmamasi gibi konularda talepte bulunmak, talepte bulunulanin ilh edinilmesinden baska
bir sey degildir. Keza, yeni evlenen iftlerin kendilerine mutluluk getirecegine inanarak esitli
sahislarin mezarlarini ziyaret etmeleri ve adaklar adamalari da Allah'tan baska ilhlar
edinmenin ve Allah'a ortak kosmanin en belirgin rneklerindendir.
Aslinda insanin ilh edindigi nesnelere dua etmesine ve onlardan yardim dilemesine
sebep olan dsnce, o nesnelerin tabiat kanunlari zerinde hkmn geirmeye ve tabiat
kanunlarinin nfuzu disinda bir kuvvete sahip oldugunu zimnen kabul etmesidir.
Yce Allah, kendisinden baska ilh edinenlerin durumlarini Kur'an'da su sekilde
aiklamaktadir:
201

27,28
Kesinlikle, Biz kendi komsulariniz olan memleketleri degisime/ yikima ugrattik. yetleri,
onlar dnsnler diye tekrar tekrar aikladik. yleyse Allah'in astlarindan gya O'na yakinliga vesile
edindikleri dzme tanrilar, onlarin azabini savmaya yardim etmeli degil miydi? Tersine o dzme
tanrilar kendilerinden ayrilip kayboldular. Bu, onlarin yalanlaridir/ uydurmakta olduklari seydir.
(Ahkf/ 27, 28)

Insanlarin gerek yaraticiyi birakip kendi elleriyle yaptiklari putlari ilh edinmelerinin
baslangici ise Kur'an'da syle bildirilmistir:

21-24
Nh: Rabbim! Sphesiz toplumum bana isyan etti. Mali ve evladi kendisine zarardan
baska bir sey vermeyen kimseye uydular. Ve onlar byk tuzaklar kurdular. Ve Sakin ilhlarinizi
birakmayin. Ve sakin Vedd, Suv, Yags, Yek ve Nesr'i birakmayin dediler. Kesinlikle biroklarini
da saptirdilar. Sen de o sirk kosarak yanlis; kendi zararlarina is yapanlara sadece sapikligi arttir dedi.
(Nuh/ 21-24)


Ayette bahsi geen bu putlar, tarih belgelerden grendigimize gre, daha sonralari
Arabistan yarimadasinin degisik yerlerinde yeniden dikilmistir.
Eski aglarda yasamis, tevhit inancindan habersiz kavimler de insan davranislari
gsteren pek ok ilh edinmislerdir. Mesel; Eski Misir'in mitolojik dinlerinde, bir kaynaga
gre zaman, bir baska kaynaga gre yeryz ilhi Keb [veya Geb] ile gkyz tanriasi
Nut'un [Neuth, Nuit] evlenmesinden meydana gelen Osiris, kiskanlik yznden Seth [Set]
tarafindan ldrlerek on iki [ya da on drt] paraya blnmst. Eski in dini olan Sinizm'e
gre tanri ang-Ti'nin soyundan gelen in hkmdarlari, ggn ogullari idi. Hint dinlerindeki
ilhlar da, her trl beser eksikliklerden uzak degillerdi. Mesel, gk grlts, yagmur,
Iirtina gibi olaylarin ilhi olan ve yildirim ile simsegi silh olarak kullanan Indra, ok zalim
ve gaddar bir ilhti. Keza Smerlerin ilhi olan Marduk, ulhiyyeti diger tanrilarla savasarak
tipki insanlar arasindaki krallar gibi elde etmisti. Iran dini Mecuslik'te ise bir kaynaga gre
iyilik tanrisi olan Hrmz ile ktlk tanrisi Ehrimen, baska bir kaynaga gre Bilge Tanri
Ahura Mazda'nin kendi iradesi ile yarattigi ve sonradan iyilik ve ktlk ilkelerine dnsen
iki ruh Ormazd [Hrmz] ile Ehrimen, devamli savasirlardi. Hangisi galip gelirse ona bagli
olarak yeryznde iyilik veya ktlk galip gelmekte idi. Bugnk Avrupalilarin atalari olan
Keltlerin dininde, insanlar vahsce ilhlara kurban edilirdi. Azteklerin, bir kaynaga gre harp
tanrisi olarak kabul ettikleri ili-Puli, baska bir kaynaga gre ise Savas ve Gnes Tanrisi
Huitzilopochtli, insan yregi yemekten hoslanan zalim ve savasi bir ilhti. Yahudilerin mill
ilhi olan Yehova [YHVH, YAHVE, YeHoVah], kendi kavmi olan Israilogullarinin disinda
kalan kavimlere karsi son derece zalim ve gaddardi. Bunlarin yaninda Eski Yunan'in mitolojik
Olimpos tanrilarini da unutmamak gerekir. Ayrica orta Asya Trklerinin esitli nesneleri,
zellikle kendilerini kurtardigina inandiklari bir kurdu nasil ilhlastirdiklari bilinmektedir.
73

Bugnk Bati dnyasi, Yunan ve Roma oktanriciligini, ismi disinda her seyi ile
aynen almistir. Bati dillerinde ilh karsiligi olarak kullanilan kelimeler [Ingilizce God,
Almanca Gott, Fransizca Dieu, Italyanca Dio], temelde Yunanca Theos ve Ltince
Deivo kelimelerine, bu kelimeler de Yunan mitolojisinin insan seklindeki tanri anlayisina
dayanmaktadir. Eski Yunan'dan kaynaklanan ve genellikle beser zaaf ve eksiklik tasiyan bu
ilh anlayisi, nce Roma'ya, oradan da Hiristiyanliga gemis ve Isa ile Meryem heykelleri,
mabetlerin vazgeilmez putlari hline getirilmistir.
Grldg gibi Islm ile diger dinlerin ilh anlayisi birbirinden ok farkli olup Islm
disindaki dinler, saf tevhide ve tevhitte var olan her seyden arindirilmis Allah anlayisina bir

73
|Islm Ansiklopedisi ve Ana Britannica]

202
trl yaklasamamislardir. Bu dinler Islmiyet'in ilh anlayisina kavram olarak
yaklasamadiklari gibi isim olarak da yaklasamamislar, ilhlarina Tanri, Rab, Ilh,
Huda, alap gibi isimler vermisler ama Allah ismini hi vermemisler, belki de
verememislerdir.
Islmiyet'teki ilh inanci, 3. ayetin bildirdigi gibi, O'nun sadece Mslmanlarin degil,
tm insanlarin ilhi oldugu geregine dayanmaktadir.

Rabbnns [Insanlarin Rabbi]

Rabb szcgnn Terbiye edip egiten, yarattiklarini belirli bir programa uygun
olarak bir takim hedeflere gtren, tekml programlayip yneten anlamina geldigi ve
Yaratici, ilh gibi kavramlarla karistirilmamasi gerektigi daha nce ifade edilmisti. Yce
Allah da bu surenin 1. ayetinde insanlarin Rabbine, 3. ayetinde de insanlarin Ilhina
ibarelerini ayni cmle iinde kullanmak suretiyle Rabb ve Ilh szcklerinin farkli
anlamlar tasidigini gstermistir.
Hi sphesiz Allah btn varliklarin Rabbidir. Fakat grldg gibi, ayette
Rabbnnas/insanlarin Rabbi denilmistir. Bunun nedenleri hakkinda sunlar sylenebilir:
- Evrende yaratiklarin stn insanlardir.
- Burada siginmasi emredilen, insanlardir. Insan bu suredeki ifadeler ile siginma
yaptigi vakit Ey Rabbim, Ey Ilhim, Ey Melikim sana siginiyorum demis olur.
- Buradaki siginma, insanlarin ggslerindeki [kalplerindeki, zihinlerindeki] vesvese
veren hannasin serrinden siginmadir. Insanlara vesvese veren hannasin serrinden,
insanlarin islerine hkim olan Rablerine siginirim. O Rabb, insanlarin ilhidir, mabududur
denilerek yapilan bir siginmadir. Bu siginma, tipki bir klenin, tehlikeye maruz kaldiginda
hizmetinde bulundugu velisine ynelip yardim istemesi gibidir.
Dikkat edilirse, Rabbimiz Felk suresinde siginilmasi gereken drt sey iin tek bir
sifatini zikretmisti. Burada isin ciddiyetine binaen siginilmasi gereken tek bir sey iin
sifatini zikretmektedir. Buradan da hannasin insanlara ne derece zarar verebilecegi
anlasilmaktadir.


Hannasn kt fsltlarnn yerrinden,

Ki o, insanlarn ggslerinde vesvese verir.

Gerek cinlerden gerekse insanlardan.

Allah'a siginilmasi gereken haric [dis] dsmanlar, Felk suresinde tanitilmisti. Bu
surede ise iimizdeki dsman tanitilmaktadir. Bu dsman geri plnda gizlenmis olarak
durmakta, ktlge srklemek iin srekli vesvese vermekte, sinsi telkinlerde bulunarak
zarar vermek istemektedir.
1 - 3. ayetler grubunda oldugu gibi, bu ayetler grubunda da bazi szcklerin anlamlari
zerinde teker teker durmakta yarar gryoruz:

Vesvs

Vesvese alak bir sesle, fisilti ile gizli bir dsnce asilamak, bir ise, eyleme
yneltmek demektir. Kur'an'da bu sureden baska A'rf suresinin 20. ayetinde, Kaf suresinin
16. ayetinde ve Ta Ha suresinin 120. ayetinde gemektedir.

203
Hanns

Hannas szcg, hunus kknden tremis mbalga ism-i faili olup, ok sinsi,
gizlenen, gizlilik siyaseti gden anlamindadir. Bu szcgn farkli bir kalibi olan hunnes
szcgn Tekvir suresinin 15. ayetinde grmstk.
Hannas szcgn gizli dsman, derin dsman olarak da ele alabilir ve buradan
yola ikarak bu gizli dsmani iki grupta inceleyebiliriz:
- Birinci grup gizli dsman, iimizdeki gizli dsmandir. Bu bizim iimizdeki
seytanimizdir; ham dsncemiz, Iblistir. Yani hevamizdir, kt huylarimizdir, egomuzdur,
nefsimizdir. Nitekim Rabbimiz bunu bize syle bildirmistir:

16
Ve andolsun insani Biz olusturduk. Nefsinin kendisine neler fisildadigini da biliriz. Ve Biz ona sah damarindan
daha yakiniz.
(Kaf/ 16)

Gizli dsmanin disarida degil de insanin iinde oldugunun vurgusu 5. ayette fi
sudurin-ns [insanlarin ggslerinde; kalplerinde, akillarinda, zihinlerinde] denilmek
suretiyle yapilmistir. Bu ayeti bilgisizce ggslerine/kalplerine, akillarina, zihinlerine
seklinde evirenler kesinlikle byk bir yanlis iindedirler. nk ayetin bu sekilde
evrilmesi iin orijinalinin il sudurinnas olmasi gerekmektedir. Hlbuki ayet fi sudurin-
ns seklindedir. Yani 4. ayette sz edilen hannas, islevini disarida degil, ggslerde
[kalplerde, akillarda, zihinlerde] yapmaktadir. Dolayisiyla gizli dsman kendi iimizde
faaliyet gstermektedir.
- Ikinci grup gizli dsman ise toplum iindeki hannastir. Bunlar, toplumun beyni
konumundaki kurumlara yerlesip oradan toplumun fesadi iin vesvese verirler, toplumun
zararina neden olurlar. Yine bunlar, evremizdeki seytanlasmis kisiler, gler ve kurumlardir.
Toplumda kendilerini dogrudan hi gstermezler, srekli piyon kullanirlar. Ya da degisik
etkileme yollariyla [siir, resim, mzik, sinema, tiyatro, televizyon, kitap, okul gibi aralarla]
zehirlerini zerk ederler, akil ve fikirleri elerek kisileri ve kuruluslari ynlendirir, trl
fenaliklara dsrrler. Bunlar insanlari Allah yoluna gitmekten alikoyar, hatta din ve imandan
ikarir, ya da din ve imana gelmelerine engel olur, onlari ebed felkete srklerler. Bu ikinci
grup hannas, En'm suresinde bize syle aiklanmistir:

121
Ve zerine Allah'in adi anilmayan seylerden yemeyin. Ve sphesiz o, tam bir yoldan ikistir.
Ve sphesiz seytanlar kendi yakin kimselerine sizinle mcdele etmeleri iin gizlice telkinde
bulunurlar. Ve eger onlara boyun egerseniz sphesiz siz ortak kosan kimseler oldunuz demektir.
(En'm/ 121)

112,113
Bylece Biz, her peygamber iin gizli-aik seytanlarini dsman yaptik: Ki dnya malina
aldanmaktan dolayi, hirete inanmayan kimselerin kalpleri ona kansin, ondan hosnut olsun ve
yapmakta olduklarini yapsinlar diye bunlarin bazisi bazisina szn sslsn gizlice telkinde
bulunur/fisildar. Ve yet Rabbin dileseydi onu yapmazlardi. yleyse onlari ve uydurduklari eyleri
birak!

( En'm/ 112, 113)

Ayette geen vahyeder szcg, gizli gizli, sinsi sinsi telkinde bulunur, bilgi verir
demektir. Tam karsiligi olmasa da fisildar diye de aiklanabilir. Ayni szcg 121. ayette
de grmek mmkndr.
Enm suresinin 112. ayetinden anlasilmaktadir ki, peygamberlerin aik ve gizli
dsmanlari vardir. Bunlar birbirleriyle gizli gizli is birligi yapmaktadirlar. Birbirlerine
cazibeli szler gretmektedirler. Bu sinsi plnlarinin gerekeleri ise sunlardir:
204
- Dnya malina, menfaatine aldanmak: nk onlar toplumun asalaklari olup dnya
malina her seyin stnde deger vermektedirler. Peygamberler ise onlarin dzenlerini
bozmakta, ikarlarina engel olmaktadirlar.
- Ahirete inanmayanlarin [henz Mslman olmamislarin] kalplerini Kur'an'a
alternatif olarak rettikleri ssl szlere yneltmek.
- Bu szlerle ahirete inanmayanlari [henz Mslman olmamislari] memnun etmek.
- Bylece islemekte olduklari suu islemeye devam ederek dmenlerini dndrmek,
gemilerini yzdrmek, saltanatlarini srdrmek, smr dzenini devam ettirmek. Kisaca
ikarlarini devam ettirmek.
Bu sinsi ser yntemlerinden biri de agimizda icat edilmis olan Subliminal
Advertising yntemidir. Bu deyim Trke'ye Bilinaltina Gmlen/Islenen Reklmlar diye
evrilmektedir.
Bu tip reklmlara ve imgelere maruz kalanlar, gerekte bilinli algi seviyesinin ok
altindaki uyaricilara maruz kalmaktadirlar. Bu tip uyaricilarin insanlar tarafindan algilandigini
kanitlayan en nemli deney 1957 yilinda J ames M. Vicari tarafindan yapilmistir. Kisaca
anlatilacak olursa; bir filmi izleyen deneklere kola iin ve patlamis misir yiyin yazilari her 5
saniyede bir ve saniyenin 1/3000'i gibi kisacik srelerde gsterilmis ve sonu olarak kola
satislarinin %18.1, misir satislarinin ise %57.5 oraninda arttigi gzlenmistir.
Bir arastirmaya gre bu tip mesajlar kisilerin ilgi alanina girmeyen konularda
uygulaninca sonusuz kalmakta, mesel koladan nefret eden kisiler bu sekilde
gdlenememektedir.
Sigarayi biraktirma, evreyi koruma kampanyalari gibi olumlu amalar iin
kullanilabilen bu yntem, olumsuz amalar iin de kullanilabilmektedir. Mesel bu yntemle
annenize saldirin mesaji alan deneklerde depresif hller olustugu gzlenmistir. Etkilerinin
kisa sreli oldugu deneylerle anlasilmis olan bu yntemle yapilan reklmlar, bazi lkelerde
ahlk gerekelerle yasaklanmistir.

Cinn

Bu sure vasitasi ile Kur'an'da yeni tanistigimiz bir diger kavram da cinn kavramidir.
Ancak cinn kavraminin iyi anlasilabilmesi iin, bu kavramla birlikte, aralarindaki yakin bag
dolayisiyla, ins kavramina, ins ve cinn ifadesinin ne anlama geldigine, daha sonra da
kisaca seytan ve Iblis kavramlarina deginmek gerekmektedir.
Cinn, halk kltrnde Insan gibi yiyip ien, reyen, inanan, bazen ehil insanlarca
isi gibi alistirilan, olaganst g ve bilgilere sahip, insanlari arpan, istediklerine zarar
veren, erdirici, yksek degerler ilham eden gizli desteki g, grnmeyen yaratik olarak
bilinmektedir.
Cinn szcg cenn kknden tremis bir szck olup szcgn asil anlami bir
seyi duyulardan saklamaktir. Arapa'da Cennehlleyl [gece onu rtt], ecenneh [onu
rttrd], cenne aleyhi [zerine rtt] sekillerinde kullanilir.
74
Nitekim Kur'an'da, Ibrahim
peygamberi konu alan bir pasajda felemma cenne aleyhilleyl [ne zaman ki gece kendisini
sakladi, yani iyice karanlik kt] seklinde yer almistir (En'm; 76).
Asagidaki szckler de cenn kknden tremistir:
Cennet: Topragi aga yapraklariyla saklanmis yer demektir.
Cinnet: Akli, fikri saklanmak, delirmek demektir.
Cenin: Ana karninda saklandigi iin bu adi almistir.
Cnnet: Savasta kullanilan kalkan; kisiyi oktan mizraktan sakladigi iin bu ad
verilmistir.

74
(Lisanl Arab, c n n mad. )
205
Netice olarak btn eski ve yeni szlklerde Insanin bes duyusuyla kavrayamadigi,
algilamaya kapali, mevcudiyeti kesin olan varliklara veya glere cinn dendigi yer alir.
Kur'an bu szcg mikrop, elektrik, miknatis, isin, radyasyon, ajan [casus], yabanci,
kimligi belirsiz kimse anlamlarinda kullanmistir. Bu kullanimlarin detayi Cinn suresinin
tahlilinde karsimiza ikacaktir.

Ins, Insan

'Insan szcg, fi'liyan kalibinda olup ens szcgnden tremistir ve asli
insiyandir.
Szck anlami bes duyu ile hissedilebilen, bilinen, grnen, tanidik, iliski
kurulabilen, kaybolmayan, srekli ortada duran demektir.
75

Szcgn anlami bu olmasina ve evrendeki tm grnebilen varliklari kapsamasina
ragmen bu szcgn sirf insana isim olarak verilmesinin nedeni, insanin yaratilisi itibariyle
karsilikli nsiyete muhta olusudur. Yani insanin sosyal bir varlik olmasi, baska varliklar ile
ve zellikle de insanlar ile iliski kurmadan yapamamasidir.
Ibni Abbas gibi bazi tefsirciler insan szcgnn nisyan szcgnden tremis
oldugunu ve insan verdigi szleri unuttugu iin bu isimle isimlenmis oldugunu sylemis
olsalar da, bu grs hem dil bilimciler tarafindan itibar grmemistir, hem de Kur'an'daki
kullanimina terstir.

'Ins ve Cinn

Cinn konusu kapsami ierisinde, hassas ve Kur'an'i dogru anlamak iin ok nemli
buldugumuz bir noktayi aiklamak zorundayiz. Bu mesele ins ve cinn szcklerinin ins
ve cinn seklinde bir arada ve bir takim hlinde kullanilmasidir. Bu birlesik ifade genellikle
'Insanlar ve Cinler olarak evrilmektedir. Hlbuki bu birlesik ifadelerde szcklerin anlami
farklilasmakta, baskalasmakta ve zenginlesmektedir.
Bu durumu, Kur'an'dan rnek vererek aiklamakta yarar vardir:
- Magrib [bati] ve mesrik [dogu] szckleri, bati-dogu seklinde sylendiginde
anlam, sadece iki yn kapsamaz, btn ynleri kapsar. rnek olarak Mzzemmil suresinin 9.
ayetinde Rabbul-Mesriki vel-Magribi [Dogunun, Batinin Rabbi] ifadesi, sadece dogu ile
batiyi anlatmayip tm ynleri ve meknlari ifade etmektedir. Bu da Allah her yerin
Rabbidir demektir. Bu iki szckl birlesik ifade ile ilgili diger rnekler sunlardir: Nur 35,
Bakara 115, 142, 177, Suara 28, Rahman 17.
- Dnya ve ahiret szckleri beraber sylendikleri zaman her yer ve her zaman
anlamini ifade eder. Bu szckler ile ilgili Kur'an ayetleri sunlardir: Bakara 217, 220, l-i
Imran 22, 45, 56, Nisa 134, Tvbe 69, 74, Yunus 64, Yusuf 101, Hacc 15, Nur 14, 19, 23 ve
Ahzab 57.
- Yas, kuru szckleri beraberce kullanildiklari zaman her sey, her ne varsa
anlamini ierir. rnegin En'm suresinin 59. ayetindeki Yas ve kuru hibir sey yok ki,
apaik bir kitapta bulunmasin ifadesi sadece yasi ve kuruyu degil, canli veya cansiz her seyi
ifade etmektedir.
- Sabah, aksam szckleri de Kur'an'da farkli ifadeler iinde sika yer almakta ve
daima, her zaman anlamina gelmektedir. Bu szckler ile ilgili ayetler de sunlardir: A'rf
205, Ra'd 15, Nur 36, Mmin 46, 55, En'm 52, Kehf 28, Meryem 11, 62, Fetih 9, Furkan 5,
Ahzab 42, Insan 25, l-i Imran 41.

75
(Lisanl Arab, e n s mad. )
206
Grldg gibi, birbirinin zit anlamlisi olan szckler birlikte bir kalip hlinde
kullanildiginda, kalibin anlami szcklerin zel anlamlarindan farklilasmakta,
zenginlesmektedir.
Konumuz olan ins ve cinn kalibinda da durum aynidir. Kalibi olusturan szcklerin
anlamlarina bakildiginda, cinnin algilanamayan varlik, insin ise algilanabilen varlik
olmasi dolayisiyla, cinn ve ins szcklerinin birbirlerinin karsiti olan szckler oldugu
grlmektedir.
Bu karsitlik, insan ve cinin yaratilislari konusunda bizi bilgilendiren Kur'an
ayetlerinde de grlmektedir:

14,15
O, grnen, bilinen varliklari pismis amur gibi kuru baliktan/degisken bir maddeden
olusturdu. Grnmez varliklari, gleri de atesin dumansizindan/enerjiden olusturdu.
(Rahman/ 14, 15)

26,27
Ve andolsun ki Biz, insani; grnen, bilinen varliklari inlayan kilden, islenebilen
amurdan/hlden hle giren bir maddeden olusturduk. Ve cnni; grnmez varliklari da daha nce, en
ince delikten bile geebilen yakici bir esintinin atesinden/engel tanimayan enerjiden olusturmustuk.
(Hicr/ 26, 27)

yleyse ayetlerdeki cann atesten yaratilmistir ifadesinin anlami, elektrik, manyetik
dalgalar, sua gibi gzkmez gler enerjiden yaratilmistir demektir. Insan topraktan
yaratilmistir demenin anlami da bes duyuyla hissedilebilen, bilinen, grnen, tanidik, iliski
kurulabilen, kaybolmayan, srekli ortada duran varliklar maddeden yaratilmistir demektir.
Anlamlarinin birbirlerine zit oldugunu grdgmz ins ve cinn szckleri, birlikte
bir kalip hlinde kullanildiklarinda, grdgnz-grmediginiz, bildiginiz-bilmediginiz,
tanidiginiz-tanimadiginiz, yani herkes ve her sey anlamina gelmektedir. Bunun Kurandaki
rnekleri ise sunlardir:

56,57
Ben, bilmediginiz ve bildiginiz, gelmis gemis herkesi yalnizca, Bana kulluk etsinler diye
olusturdum. Ben, onlardan herhangi bir rizik istemiyorum. Ben, onlarin Beni yedirmelerini de
istemiyorum.
(Zariyat/ 56)


88
De ki: Andolsun ki bugnn, yarinin tm insanlari, bu Kurn'in bir benzerini getirmek
zere bir araya gelseler, birbirlerine yardimci da olsalar, onun benzerini kesinlikle getiremezler.
(Isra/ 88)

5
Dogrusu biz, bildik-bilmedik her kiinin Allah'a kari asla yalan sylemeyecegine
inaniyorduk.
(Cinn/ 5)

33
Ey cin ve ins topluluklari! Eger gklerin ve yerin kenarlarindan asip gemeye g
yetirebilirseniz, hemen asin, ancak stn bir g olmadan asamazsiniz.
(Rahman/ 33)

56
Oralarda, daha nce bildik, bilmedik, gemis, gelecek hi kimse tarafindan dokunulmamis; el
ve gz degmemis, bakislarini dikenler vardir.
(Rahman/ 56)

Bu konudaki diger rnekler sunlardir: En'm 112, 130, A'rf 38, 179, Fussilet 25, 29,
Ahkf 18, Neml 17, Rahman 39, 74, Nass 6, Hud 119 ve Secde 13.

207
Seytan

Seytan Kur'an'da ktlgn sembol olup ktlk ve ser telkin eden her sey seytan
olarak isimlendirilir. Ktlk telkin eden bir insana seytan dendigi gibi, kiskanlik, fke
gibi kt duygulara da seytan denilmistir. Dolayisiyla seytan grnmez ve mstakil bir
varlik degildir. Kur'an'dan uzak kalmis halk kltr seytani bagimsiz, grnmez, insanlarin
basina musallat edilmis bir dsman varlik olarak benimsemistir. Aslinda Kur'an ile yakin olan
bir kimsenin seytani byle bir varlik olarak anlamasi ve kabul etmesi mmkn degildir.
nk Kur'an, asagidaki ayette grldg gibi insanlara da seytan demistir:

48,49
Hani o mnfiklar ve kalplerinde hastalik bulunan; zihniyeti bozuk kimseler, Su adamlari
dinleri aldatti dedikleri sirada, o kt niyetli komutan, onlara amellerini ekici gstermis ve onlara,
Bugn sizi insanlardan bozguna ugratacak kimse yoktur ve ben de sizin yardimcinizim demisti.
Sonra da, ne zaman ki iki topluluk birbirini grr oldu, o, iki topugu stnde geri dnd ve:
'Sphesiz ben sizden uzagim. Sphesiz ben, sizin grmediginizi grmekteyim, sphesiz ben,
Allah'tan korkmaktayim dedi. Ve Allah, sonulandirmasi/ cezalandirmasi pek siddetli olandir. Ve
her kim Allah'a isin sonucunu havale ederse bilsin ki sphesiz Allah, en stn, en gl, en serefli,
maglp edilmesi mmkn olmayan/mutlak galip olandir, en iyi yasa koyan, bozulmayi iyi
engelleyen/saglam yapandir.

(Enfal/ 48, 49)

Grldg gibi Kur'an, insanlarla ilerinden biri olarak konusan bir insandan seytan
olarak bahsetmistir. Bu ayette seytan olarak nitelenen kisinin kimligi hakkinda tarih bilgiler
ve tm rivayetler ayni bilgiyi vermektedir. Ne var ki, seytani mutlaka bagimsiz ve grnmez
olarak grmek isteyen bazi eski tefsirciler, ayette seytan olarak nitelenen kisinin aslinda o
kisinin kiligina girmis seytan oldugunu ileri srmslerdir. Ittifakla seytanin, kiligina girdigi
sylenen kisi Ben-i Kenne kabilesi, Mdlic ogullarindan Srka b. Mlik b. Cu'sum'dur.
Mekkelilerin Bedir yenilgisini, Srka'nin ayette belirtilen davranisina baglamalari karsisinda,
eski tefsirciler, Srka'nin savasa gitmedigini hatta savastan haberi dahi olmadigini, ayette
sz edilenin ise Srka kiligina girmis seytan oldugunu syleyerek yukaridaki ayette
geen seytani kafalarindaki seytan anlayisina uydurmaya alismislardir. Oysa iddialarini
dayandirdiklari ihtimal [Srka'nin savastan habersiz olma ihtimali], inanilmasi mmkn
olmayan ve mantiksiz bir ihtimaldir. nk birka bin hanelik bir kentte yasayan ve asker
otorite oldugu sylenen birisinin savastan habersiz kalmasi sz konusu olamaz.
Kur'an'da insanlar iin seytan nitelemesinin yapildigi bir diger rnek Bakara
suresindedir:

14
Onlar, inanmis kimselere rastladiklari zaman da, Inandik dediler. Kt niyetli elebaslariyla
basbasa kaldiklarinda ise, Sphesiz biz sizinle beraberiz, biz sadece alay edenleriz dediler.
(Bakara/ 14):

14-16
Onlar, toplu olarak sizinle savasamazlar, ancak, mstahkem sehirlerde yahut duvarlarin
ardindan savasirlar. Kendi aralarindaki ekismeleri, kendilerinden az nce, islerinin gnahini tatmis
olan, hirette de kendileri iin aci bir azap bulunan kimselerin durumu gibi pek etindir. Sen onlari
toplu sanirsin, oysa onlarin kalpleri, tipki, hani insana Kfret; Allah'in ilhligini ve rabligini
bilerek reddet deyip de kfredince; Allah'in ilhligini ve rabligini bilerek reddedince de
Kesinlikle ben, senden uzagim; sphesiz ben, lemlerin Rabbi olan Allah'tan korkarim diyen o
seytanin rneginde oldugu gibi darmadaginiktir. Byledir, nk onlar, aklini kullanmayan bir
topluluktur.
(Hasr/ 14-16)

175
Sphesiz ki o seytan/kt niyetli insan, kendi yakinlarini korkutur. Onlardan korkmayin,
eger mmin iseniz Benden korkun.
(Al-i imran/ 175)
208

Bu ayette seytan olarak nitelenenler, grnmez varlik seytan degil, mnafiklari
ayartan ve onlar gibi insan olan akil hocalaridir.

Kur'an'da seytandan bahseden tm ayetler dikkate alindiginda:
- Haramin yenmesini, haksiz kazan elde edilmesini emreden ve neren,
- Ktlk, haysizlik ve Allah'a karsi bilmedigimiz seyleri sylememizi emreden,
- Bizi fakirlikle korkutan,
- Bizi kuruntulara dsren,
- Allah'in yarattiklarini degistirmeyi emreden,
- Bizleri kandirmak iin yaldizli szler fisildayan,
- Bize vesvese verip zihin bulandiran,
- Yaptigimiz amellerimizle bizi simartan,
- Bizi azdiran,
- Iki, uyusturucu ve kumarla aramiza dsmanlik ve kin sokmak isteyen,
- Allah'i anmaktan ve salattan geri birakmak isteyen
kisilerin, glerin ve huylarin hepsi birer seytandir.

'Seytan basligi altinda ok kisa olarak deginilmesi gereken bir husus da seytan-i
racim kavramidir. Bu konuda da ne yazik ki Kur'an gretilerinin disinda bir kabul
yayginlasmis ve seytan ile seytan-i racim [kovulmus, lnetlenmis seytan] arasinda fark
gzetilmeden her iki kavram da ayni olarak kabul edilmistir. Hlbuki Esseytanirracim
[Kovulmus Seytan], genel seytandan farkli zel bir seytandir. Kovulmus, lnetlenmis seytan
'Iblistir. Konunun detayli incelemesi Iblis basligi altinda Tekvir suresinde verilmistir.
Surenin 6. ayeti dilbilgisi teknigi aisindan incelendiginde, ayetin basindaki min
edatinin degerlendirilmesine gre ayetin anlaminin degistigi grlr. Min edatinin beyan
iin kullanildiginin kabul edilmesi hlinde, ayetten hannasin cinnlerden ve insten
[tanimadiklarimizdan ve iyi tanidiklarimizdan] istisnasiz her insanin iine vesvese verdigi
anlasilir. Min edatinin iptida-i gaye iin kullanildiginin kabul edilmesi hlinde ise
hannasin cinnler ve ins [tanimadigimiz ve iyi tanidigimiz herkes] hakkinda vesvese
verdigi anlasilir. Min edatinin iki sekilde de degerlendirilmesi mmkn olup ayete verilen
her iki anlam da dogru ve uygundur. Her iki anlama gre de zerinde durulmasi gereken
nokta, ins ve cinn seklinde kullanilan bilesik kavramin iki ayri yaratik grubunu degil,
insanlarin taninanini-taninmayanini, bilinenini-bilinmeyenini, kisaca herkesi ifade ettigidir.
Surenin 6. ayeti iin verilen bir baska anlam da eski tefsircilerden Kessaf sahibinin
verdigi anlamdir. Ona gre sudurin-nas ifadesindeki nas szcg, bizim insan olarak
evirdigimiz szck degildir. Bu szck, unutan kisi anlamindaki en-ns szcg olup
szn akisi geregi sonundaki ye harfi dsmstr. Bu takdirde ayetin anlami O vesveseci
unutanlarin ggslerine vesvese verir ki, unutanlar cinn ve instendir demek olur. Bylece
bildik bilmedik herkesin Allah'i unutabilecegi, Allahi unutanlarin da vesvesecilerin
vesvesesiyle yoldan ikarilacagi vurgulanmis olur.
Felk ve Nass surelerinden olusan iki siginma suresi [Muavvezeteyn] birlikte
degerlendirildiginde, toplam bes grubun serrinden [zararlarindan] Rabbimize siginilmasinin
emredildigi grlmektedir. Allaha siginilmalidir, nk bu bes grupta belirtilen seylere karsi
tedbir alma imkni yoktur. Bunlar grnmez ve bilinmez dsmanlardir. Bu dsmanlar Allah'a
havale edilmeli ve zararlarinin Rabbimiz tarafindan giderilmesi istenmelidir. Kur'an'da bize
bildirilmis olan gemis mmetlerin siginma rnekleri de bu bes grupta belirtilenler
kapsamindadir.
Siginilmasi gereken bes ser/ktlk gurubu ve bu ktlklerle ilgili ayetler sunlardir:

209
1- Yaratilanlarin [afetler] serri:
Felk 2;

2- Karanligin [cehaletin] serri:
Bakara 67, Hud 47, Mmin 56, Meryem 18, Cinn 6, Duhan 20;

3- Szlesmelerini bozanlarin [hainlerin] serri:
Yusuf 23, 79;

4- Hasetinin serri:
Mmin 27, Duhan 19-21;

5- Hannas'in serri:
Mminun 97, 98, Meryem 18, l-i Imran 36, Fussilet 36, Nahl 98,
A'rf 200, Mmin 56 ve Ns suresi.

Bu ayetler bize, Rabbimize hangi konularda siginmamiz gerektigini rnekleriyle
gretmektedir. Rabbimize siginmamiz gereken hususlara bakarak kendimiz iin bir dua adabi
gelistirebilir, talepte bulunurken de Onun o anki talebimize uygun olan isim ve sifatlarini
kullanabiliriz.
Mesela; gnahlarimizin affini isteyecek isek: Ya Gaffaraz-znb! [ey gnahlari
Bagislayan] Bizi bagisla!
Rizik isteyecek isek: Ya Rezzk [Ey Rizik veren]! Bize bol rizk ihsan eyle!
Ayiplarimizin rtlmesini isteyecek isek: Ya Settral-uyp! [Ey ayiplari rten]
Ayiplarimizi rt! diyebiliriz.
Felk ve Nass sureleri bize Rabbimize siginacagimiz konulari bildirdigine gre,
baslarindaki qul [de ki] szcgn kaldirmak suretiyle bu sureleri de birer dua olarak dile
getirebiliriz.
Dogrusunu en iyi bilen Allah'tir


22 IHLS SURESI

|ITENLIK]

SURESI




IHLS SURESINE GIRIS

Ihls suresi Mekke'de 22. sirada inmistir. Sure sadece Allah'in sifatlarindan bahsettigi
iin O'na tahsis edilmis olarak algilanmis ve sureye Allah'in birligini halis kilmak
anlaminda Ihls adi verilmistir. Bu ismin yaninda sure, - marifet [bilgi], -,=,- tevhd
[birleme], ess [temel], nect [kurtulus], ,

-' nr [aydinlik, isik], -,=- tecrd [soyutlama],


velyet [Allah ile yakinlik], .'-= ceml, --

-'' nisbe [kimlik belirtme], -- -'' samed, -- ,-''


muavvize [sigindiran], ----'' mukaskis [tedavi eden],-=-'' muhzir [melek toplayan], -'-
mnia [engel], -'- bere [uzaklastirma], -

-- mzekkire [hatirlatan] ve emn [gvence] gibi


isimlerle de anilir.
210
Ihls suresi, Allah hakkinda tam anlamiyla efradini cami agyarina mani bir
tanimlama iermektedir. Surede, gerek ilh ve Rabbda olmasi gereken nitelikler belirtilmis,
olmamasi gerekenlere ise yer verilmemistir.
Ihls suresi hakkinda, surenin bas-dis agrilarina iyi geldigi, belli sayida okundugunda
okuyana sevap sagladigi gibi birok rivayet uydurulmustur. Rabbimizin anlasilmak ve sonra
da hayata geirilmek zere agir agir okunmasini bildirdigi Kur'an'in belli sure veya ayetlerinin
belli sayida okunmasinin insana sevap kazandirdigina ya da fiziksel rahatsizliklardan kurtaran
bir sihirli kitap islevi grdgne inanilmasi bize gre byk gnahtir. nk Kuran
hakkindaki byle bir algi, Rabbimizin Kur'an'in indirilis amaci olarak aikladigi temel ilkelere
terstir. Zaten aklini alistirabilen her insan, manasi anlasilip gt alinarak hayata geirilmesi
gereken bir kitabin ya da bu kitaba ait bir ibarenin, manasi anlasilmadan okunmasindan
kendisine bir yarar gelmeyecegini bilir ve bu yollara basvurmaz.

Surenin Inis Sebebi

Kuranla ilgili klsik eserlerde surenin inisi ile ilgili degisik grsler ileri
srlmstr. Bu grslerin hepsi de bir takim rivayetlere dayandirilmistir. Bu rivayetlerdeki
ilk ortak nokta, peygamberimize Allah'in neye benzedigi yolunda bir soru soruluyor
olmasidir. Gerek bu sorudan nceki ayrintilarda ve gerekse soruyu soranlarin Yahudiler mi,
Hiristiyanlar mi, yoksa msrikler mi oldugu konusunda hikyeler birbirinden ayrilmaktadir.
Hikyelerdeki ikinci ortak nokta ise Ihls suresinin Mushaftaki sirada, yani Nasr ve Tebbet
surelerinden sonra 112. sirada indiginin kabul edilmesi ve bu kabule gre inis gerekeleri
uydurulmasidir. Hlbuki Ihls suresi 22. sirada inmis olup Mushafta 112. siraya konmasi
sahabenin itihadina gre olmustur.
Bize gre bu surenin inis sebebi, ister gerek bir olaya dayansin ister takdir olsun, ilk
inen ayetten bu yana herkesin kafasinda olusmus meraklari gidermek iindir. Bunu tam olarak
anlayabilmek iin, ilk vahiy olan Alak suresinden bu sureye kadar tm vahiyleri gz nne
getirmemiz gerekir. Bu vahiylerde Yce Rabbimiz kendisini bizlere Senin Rabbin,
Yaratan Rabb, Kalemle greten Rabb, En stn olan Rabb, Rabbllemin,
Rabblmesriki velmagrib [dogunun batinin Rabbi], Rabblfelk, Rabbnnas,
Melikinnas, Ilhinnas ifadeleriyle, genelde Rabb olarak tanitmistir. Basta
peygamberimiz olmak zere, sahabe, msrikler, Yahudiler, Hiristiyanlar, herkes bu Rabbi
merak etmekte ve tanimak istemektedir. Bize gre Ihls suresi, kafalardaki Kimdir bu
Rabb? sorusuna yanit vermek iin indirilmistir.



22/ IHLS [ITENLIK] SURESI

Rahman ve Rahm Allah adina.

Ayetlerin meali:


1
De ki: O Rabb, bir tek olan Allah'tr,
2
Samed olan Allah'tr,
3
dogurmamy ve dogurulmamytr.
4
Ve hibir yey O'na denk olmamytr.


Ayetlerin Tahlili

211
1. Ayet:


1
De ki: O Rabb, bir tek olan Allah'tr,

- Allah ismi Rabbimizin zel ismi olup yalniz Onun iin kullanilir. Baska bir
kelime bu ismin yerini tutamaz ve baska dillere de bu ismin disinda tercme edilemez.
Arastirmacilarin ve nahivcilerin [dilbilimcilerin] ogunlugunun grsne gre Allah
ismi trememis, kksz bir isimdir. Bazilarinin iddia ettigi gibi, Lhe-yelih-leh fiilinden
ya da lilheden tremis degildir. Yine bazilarinin iddia ettigi gibi, Sryanice oldugu ileri
srlen "Lhe" isminden Arapalasmis bir isim de degildir. Tesniye ve ogulu olmadigi gibi,
mennes eki de almaz. Nitekim Arapa'da Allah isminin ogulu oldugu veya bir baska sey
iin kullanildigi hi bir rnek yoktur.

Ehad

Surede yer alan szcklerin hepsi de ok zel szcklerdir.
Ayette geen ve bizim de bir tek olan anlamiyla evirdigimiz -='ehad szcg,
zerinde titizlikle durulmasi gereken bir szcktr. Bu ayetteki bir tek, matematikteki bir
ve tek denen ve toplama-ikarma gibi islemlerde kullanilan sayilar degildir. Bu, mantiktaki
bir tektir. Bir tek olmak mantiga gre essizlik demektir. Essizlik ise ekleme veya
eksiltme yoluyla essizligi bozulamayan demektir.

2. Ayet:

Samed olan Allah'tr,

'-- -' Samed birok anlami olan bir szck olup bunlarin tek bir kelime ile
evrilebilmesi mmkn degildir. Rabbimiz bu szcg zellikle semistir. Bu anlamlar syle
siralanabilir:
- Btn ihtiyalar konusunda, kendisine ynelinen, basvurulan efendi, byk,
- Iinde boslugu olmayan [iine hibir sey konamayan, hibir seye muhta olmayan],
- Btn her seyi bilen,
- Halim,
- San ve serefi zirvede olan,
- Her seyi yaratan,
- Arzu edilen isler hususunda kendisine ynelinen, yalvarilan, sikintili anlarda
kendisinden yardim istenilen,
- Diledigini yapan, istedigi hkm veren, verdigi hkm hususunda kendisine hesap
soracak ve hkmn reddedecek hi kimse bulunmayan,
- Yegne serefli zat,
- Gani [zengin],
- Kullari zerinde kahir, kendisinden yukarida hi kimse bulunmayan, asagisindakilere
saygi gsterme durumunda olmayan, btn ihtiyalar kendisine arz edilen,
- Yemeyen, imeyen, doyuran ama doyurulmayan, yarattiklari yok olduktan sonra baki
kalan,
- Ebed ve ezel olan,
- lmeyen, kendisine vris olunmayan,
- Uyumayan ve uyarilmayan,
- Hi kimsenin niteligi ile nitelenmeyen,
- Ayibi, eksigi, kusuru bulunmayan,
212
- Basina bel gelemeyen,
- Niteliklerinde ve islerinde en mkemmel olan,
- Daima galip gelen, asla maglp olmayan,
-Yaratiklarin, keyfiyetine muttali olamayacagi [nasil bir sey oldugunu bilemeyecegi],
- Gzlerin idrak edemeyecegi,
- Eksiklikleri ve fazlaliklari bulunmayan.
Bu ifadeleri matematikilerin ifadesiyle zetlersek: Varligi ile ilgili olarak hibir sayi
sistemiyle [dogal sayilardan sanal sayilara kadar] islem yapilamayan mkemmel, kmil
varlik.
Bu kadar zengin anlami olan bu szcgn, Kur'an'da Allah iin kullanilmadan nce
tarihte baska bir ilh iin kullanilmamis olmasi dikkate deger bir husustur. Bu durum, Ns
suresinin tahlilinde diger dinlerdeki ilh kavrami hakkinda verdigimiz aiklama ile
rtsmektedir. nk diger dinlerdeki ilhlarin o dinlere mensup olan insanlarin korkularinin,
ihtiyalarinin bir rn olmalari ve samed szcgnn anlami iine giren zellikleri
tasimamalari, samed szcgnn Allah'tan nce isim veya sifat olarak hibir ilha
verilememesini izah etmektedir.

3. Ayet:

dogurmamy ve dogurulmamytr.

Burada Allah'in yce sifatlarina aykiri yakistirmalarda bulunan Yahudilere,
Hiristiyanlara ve msriklere cevap olarak Allah'in dogurmadigi ve dogurulmadigi beyan
edilmektedir.
Bu ayetle; Yahudiler tarafindan zeyire, Hiristiyanlar tarafindan da Isa'ya verilen
Allah'in oglu sifati reddedilmekte, msriklerin Allah'in dogurdugu ve meleklerin Allah'in
kizlari oldugu yolundaki szlerine kesin bir cevap verilmektedir. Ayet bu sapik inanlari kesin
bir sekilde reddetmektedir. Bu reddedise paralel olarak O, ocuk kabul etmemistir
seklindeki bir aiklama da ileride Furkan suresinde karsimiza ikacaktir.
Ayette geen dogurma ve dogurulma szckleri sadece eseyli remeyi degil, eseysiz
remeyi de kapsamaktadir. Yani bu szcklerden Allah'in bilinen bir cisim, bir madde, bir
organizma olmadigi, blnme veya paralanma yoluyla kisimlara ayrilmadigi, Onun baska
bir seyden kopmus bir para olmadigi da anlasilmalidir. Bu anlamiyla ayet, ayni zamanda
Rabbimizin kadimligini de dile getirmis olmaktadir.

4. Ayet:

Ve hibir yey O'na, sadece O'na denk olmamytr.

Allah Ehad, Samed, Dogurmamis ve Dogurulmamis olunca, hibir varlik, kimlik,
kisilik O'na nitelik ve islerinde denk olamaz.
Nitekim Kur'an'da seksenden fazla ayette geen

- ,- - min dunillahi ifadesi de


hep bu denk olmamayi vurgulamaktadir. Meal ve tefsirlerin birogunda Allah'tan baska
seklinde evrilen bu ifadenin gerek anlami Allah'a denk olmayanlardan, Allah'in
astlarindan demektir. Yani kimlik, nitelik ve amel ynnden rtbece Allah'tan asagi olanlar,
O'na denk olmayanlar demektir. Bu ifade Kur'an'da ogunlukla msriklerin ilh edindikleri
kimseler ve nesneler iin kullanilmistir:

107
Gklerin ve yerin egemenliginin sphesiz yalniz Allah'a ait oldugunu ve sizin iin Allah'in
astlarindan bir yakin ve bir yardimci olmadigini bilmedin mi?
213
(Bakara/ 107)


165,166
Insanlardan kimi de Allah'in astlarindan birtakim esler tutan kimselerdir. Onlari, Allah'i
sever gibi seviyorlar. Oysa iman etmis kimseler, Allah'a sevgi ynnden daha kuvvetlidir. Ve sirk
kosarak yanlis; kendi zararlarina is yapan o kimseler, azabi grecekleri zaman; kendilerine uyulan
kimseler, azabi grerek kendilerine uyanlardan kaip uzaklastiklari ve azabi grdkleri ve
kendileriyle baglar kesildigi zaman, btn kuvvetin Allah'a ait oldugunu ve Allah'in azabinin
gerekten ok siddetli bulundugunu keske grselerdi.
(Bakara/ 165, 166)


Ihlas suresinin son ayetinde dikkat edilmesi gereken bir husus da, denk olmamanin
sadece O'na mahsus oldugunu anlatmak iin yapilan vurgudur [Kasr]. Bu vurgu, normal
gramer kurallarina gre cmlenin sonunda olmasi gereken zarf tmlecinin [' leh] ne
alinmasi suretiyle yapilmistir. Yani gramer kurallarina gre ' ',- -=' , ', ve lem
yekn ehadn kfven leh seklinde olmasi gereken ayet, zarf tmleci ne alinmasi ile
velem yekn leh kfven ehad sekline girmis ve vurgulu olarak sadece O'na anlamini
kazanmistir.



Surenin Genel Bir Degerlendirmesi ve Tevhit Ilkesi

Tevhit inanci Allah'in varligini, birligini [tekligini], tm yetkin niteliklerin kendisinde
toplandigini, esi ve benzeri bulunmadigini bilmek ve buna inanmaktir. Bu bilgi ve inan, en
zl biimde Kur'an'da l ilhe ill Allah [Allah'tan baska ilh yoktur] cmlesiyle ifade
edilmistir. Bu nedenle bu cmleye kelime-i tevhit [tevhit kelimesi] denir. Tevhit szcg
Kur'an'da hi gememesine ragmen, tevhit inanci esitli ynleriyle pek ok ayette dile
getirilmistir. nk bu inan Hakk Din'in temel gesidir. Nitekim Allah, gnderdigi btn
peygamberleri, tevhit gereginin ilke olarak yerlesmesini saglamak ve sadece kendisine kul
olunmasini gtlemek ile grevlendirmistir:

25
Ve Biz senden nce hibir eli gndermedik ki ona: Gerek su ki, Benden baska ilh diye
bir sey yoktur. Onun iin Bana kulluk edin diye vahyetmis olmayalim.
(Enbiya/ 25)


59
Andolsun ki Biz, Nh'u toplumuna eli gnderdik de o, Ey toplumum! Allah'a kulluk edin,
sizin iin O'ndan baska bir ilh yoktur. Cidden ben, zarariniza olan stnze gelecek byk bir gnn
azabindan korkuyorum dedi.
(A'rf/ 59)

73
Andolsun ki Biz, Semd'a da kardesleri Slih'i eli olarak gnderdik. O dedi ki: Ey toplumum! Allah'a kulluk
edin, sizin iin O'ndan baska bir ilh yoktur. Size Rabbinizden aik bir kanit geldi. Iste su, Allah'in devesi/sosyal
yardim ve destek ilkesi, sizin iin bir yettir; birakin onu Allah'in yeryznde yesin, sakin ona ktlkle
dokunmayin, yoksa sizi acikli bir azap yakalayiverir.
(A'rf/ 73)

5
Rahmn [yarattigi btn canlilara dnyada oka merhamet eden Allah], en byk taht
zerine egemenlik kurmustur.
6
Gklerde olan seyler, yeryznde olan seyler, bu ikisinin arasinda
olan seyler ve nemli topragin altinda bulunan seyler yalnizca Rahmn'indir.
214
7
Sen sesini ykseltirsen, Rahmn sphesiz gizliyi ve gizlinin gizlisini bilir.
8
Allah, kendisinden
baska hibir ilh olmayandir. En gzel isimler sadece O'nundur.
9
Ms ile ilgili bilgiler kesinlikle sana ulasti.
10
Hani o bir ates grmst de ehline [ailesine, yakinlarina]: Kesinlikle ben bir ates grdm.
Ondan size bir kor parasi getirmemyahut ates zerinde bir kilavuz bulmamiin siz bekleyin!
demisti.
11
Sonra onun yanina geldiginde seslenildi: Ms!
12
Ben, senin Rabbin olan Benim. Hemen
yakinlarini ve mallarini burada birak, phesiz sen temizlenmi vadide, Tuva'dasin/iki kere
temizlenmi bir vadidesin.
13
Ve Ben seni setim; O hlde vahyedilecek olan eye;
14
Hi phesiz ki
Ben, Allah'in ta kendisiyim. Ilh diye bir ey yoktur Benden baka. O hlde Bana kulluk et ve Beni
anmak iin salti ikame et [ml ynden ve zihinsel aidan destek olma; toplumu aydinlatma
kurumlari olutur-ayakta tut].
15
Sphesiz ki o saat/kiymet gelecektir. Onu Ben herkes emeginin
kariligini alsin diye neredeyse gizleyecegim.
16
O nedenle kiymete inanmayan ve kendi bo igreti
arzusuna uyan kimse seni, kiymete iman etmekten alikoymasin; sonra degiime/yikima ugrarsin
14
uyarisina kulak ver.
(Ta Ha/ 5-14)


116-118
Ve hani Allah demisti ki: Ey Meryem oglu s! Sen mi insanlara: Beni ve annemi,
Allah'in astlarindan iki tanri edinin dedin? s: Sen ariniksin, benim iin gerek olmayan bir seyi
sylemem bana yakismaz. Eger ben onu demis olsam, Sen, bunu kesinlikle bilmistin. Sen, benim
iimde/zmde olani bilirsin, ben ise Senin zatinda olani bilmem. Sphesiz Sen; grlmeyeni,
duyulmayani, sezilmeyeni, gemisi, gelecegi en iyi bilenin ta kendisisin! Ben, onlara sadece, Senin
bana emrettiklerini; Benim ve sizin Rabbiniz olan Allah'a kulluk edin dedim. Ve ben, ilerinde
oldugum mddete onlar zerine taniktim. Ne zaman ki Sen, beni vefat ettirdin; gemiste
yaptiklarimi ve yapmamgerekirken yapmadiklarimi bir bir hatirlattirdin/ beni ldrdn, Sen, onlari
gzetleyenin ta kendisi oldun. Ve sphesiz Sen, her seye en iyi tanik olansin. Eger onlara azap
edersen, sphesiz onlar, senin kullarindir ve eger onlari bagislarsan, sphesiz Sen, en stn, en gl,
en serefli, maglp edilmesi mmkn olmayan/ mutlak galip olanin, en iyi yasa koyan, bozulmayi iyi
engelleyen/saglam yapanin ta kendisisin dedi.
(Maide/ 116-118)

130
Ve Ibrhm'in dininden/yasam tarzindan, kendini akilsizlastiran kimseden baska kim yz
evirir? Ve Biz o'nu dnyada semistik. Hi sphesiz o, hirette de iyilerden biridir.
131
Rabbi o'na, Saglamlastiran [esenlik, mutluluk kazandiran] biri ol! dedigi zaman Ibrhm,
Ben lemlerin Rabbi iin saglamlastiran [esenlik, mutluluk kazandiran, insanlarin Islm dinine
girmesini saglayan] biri oldum dedi.
132
Ibrhm de mslim olmayi, kendi ogullarina ve Ya'kb'a, Ey ogullarim! Sphesiz ki bu dini
size Allah seti. Onun iin yalnizca Saglamlastiran [esenlik, mutluluk kazandiran, insanlarin Islm
dinine girmesini saglayan] kisiler olarak ln! diye vasiyet etti.
133
Yoksa siz Ya'kb'a lm hli gelip attigi zaman, ogullarina, Benden sonra neye kulluk
edeceksiniz? dedigi zaman, onlarin; Biz, bir tek ilh olarak senin ilhina ve atalarin Ibrhm, Isml
ve Ishk'in ilhina kulluk edecegiz. Ve biz, sadece O'nun iin islmlastiranlariz dediklerine taniklar
mi idiniz?!
(Bakara/ 130-133)


Ne var ki peygamberler tarafindan insanlara aktarilan tevhit inanci, zaman iinde hep
tahrifata ugramis ve degisik inanlarla yozlasmistir. En son olarak Kur'an, insanlari bu
yozlasmalardan arindirmak iin saf ve yegne tevhidi tekrar ortaya koymustur:

11
Iste O, gklerin ve yerin yoktan yaraticisidir/paralayicisidir. O sizin iin kendinizden esler ve hayvanlardan
iftler yaratmistir. O, sizi bu dzenin ierisinde tretip retiyor. O'nun benzeri hibir sey yoktur. Ve O, en iyi
isitendir, en iyi grendir.
(Sra/ 11)

215
102
Iste Rabbiniz Allah! O'ndan baska ilh yoktur. Her seyin olusturucusudur. yleyse, O'na
kulluk edin. O, hersey zerine belirli bir programa gre ayarlayan ve bu programi koruyarak,
destekleyerek uygulayandir.
(En'm/ 102)

2
Furkn'i indiren, gklerin ve yerin hkmranligi Kendisinin olan, hi ocuk edinmeyen,
hkmranlikta ortagi olmayan ve her seyi olusturup sonra da onlari bir lye gre ayarlama
yapandir.
(Furkan/ 2)

3
Ey insanlar! Size gkten ve yerden rizik veren Allah'in zerinizdeki nimetini hatirlayin.
Allah'tan baska bir olusturucu mu var? O'ndan baska ilh diye bir sey yoktur. Buna ragmen nasil
dndrlyorsunuz?!
(Fatir/ 3)

44
Tm gkler/ uzay, yeryz ve bunlarin iinde bulunanlar, Allah'i noksan sifatlardan
arindirirlar. O'nun vgs ile birlikte noksan sifatlardan arindirmayan hibir sey yoktur. Fakat siz,
onlarin Allah'i noksan sifatlardan arindirmalarini iyi kavramiyorsunuz. Sphesiz ki O, yumusak
davranandir, ok bagislayandir.
(Isra/ 44)

Ihls suresi de, Islm'in temel ilkesi olan tevhit inancini zl bir sekilde ve herkesin
anlayabilecegi sadelikte aiklamistir. Bu suredeki anlatim o kadar zl bir anlatimdir ki, basta
Ayetl-Krsi diye adlandirdigimiz Bakara suresinin 255. ayeti ve Hasr suresinin son
ayeti olmak zere, Kur'an'da yer alan tevhit inancina ynelik pek ok ayet, bu suredeki
anlatimin detaylandirilmasi mahiyetindedir:

255
Allah, Kendisinden baska ilh diye bir sey olmayandir, her zaman diridir, her seyi ayakta
tutan, koruyan, diri ve btn kinatin idaresini bizzat yrtendir. Kendisini uyuklama ve uyku
yakalamaz. Gklerde olan seyler ve yeryznde olan seyler yalnizca O'nun iindir. Kendisinin izni/
bilgisi olmadan yaninda yardim, kayirma yapacak olan kimmis? O, onlarin nlerinde ve arkalarinda
olan seyleri bilir. Onlar ise, O'nun dilediginden baska bilgisinden hibir seyi kavrayamazlar. O'nun
krss, gkleri ve yeryzn kucaklamistir. Onlarin ikisinin de korunmasi O'na zor gelmez. Ve O,
ok ycedir, ycelticidir, sonsuz byktr.
(Bakara/ 255)


22
O, kendisinden baska ilh diye bir sey olmayan Allah'tir. Grlmeyeni ve grleni bilendir.
O, yarattigi btn canlilara dnyada oka merhamet edendir, engin merhamet sahibidir.
23
O, Kendisinden baska ilh diye bir sey olmayan Allah'tir. O, btn kinatin hkmdri,
tertemiz, her trl ktlk ve eksiklikten uzak, her trl kusurdan uzak; sapasaglam, gven veren,
gzetici, koruyucu, dogrulayici ve gvenilir, en stn, en gl, en serefli, maglp edilmesi mmkn
olmayan/mutlak galip olan, diledigini zorla yaptiran, ulasilmaz, azametli, ihtiyalari gideren, isleri
dzelten, derman veren, byklk ve ululukta tek olan; her seyde ve her hdisede byklgn
gsterendir. Allah, onlarin ortak kostuklari seylerden ariniktir.
24
O, olusturan, kusursuz yaratan, her seye sekil ve sret veren Allah'tir. En gzel isimler O'nun
iindir. Gklerde ve yeryznde olanlar O'nu noksan sifatlardan arindirirlar. Ve O, en stn, en
gl, en serefli, maglp edilmesi mmkn olmayan/mutlak galip olandir, en iyi yasa koyan,
bozulmayi iyi engelleyen/saglamyapandir.
(Hasr/ 22-24):



Gerek Imam Maturidi gibi kelamcilar ve gerekse tasavvuf ekolnden gelen birok zat
bu ayetlerle ortaya konan tevhit inanci zerinde degisik yorumlar yapmislardir. Ancak biz, bu
zatlarin konu hakkindaki uzun grslerini aktarmak yerine, tevhit inancinin daha iyi
216
anlasilmasini saglamak iin Allahin Zt Sifatlarini hatirlatmayi ve bylelikle de Rabbimizi
dogru olarak tanitmayi daha dogru bir yntem olarak gryoruz.
Allahin Zt Sifatlari sunlardir:

Vcd

Bu sifat Yce Allah'in var oldugunu ifade eder. Yce Allah'in varligi baska bir varliga
bagli olmayip zatinin geregidir. Bu, Allahin varliginin zatiyla kaim olmasi demektir. Var
olmak Allahin zatinin vacip bir sifatidir. Bu sebeple Yce Allah'a Vacib'l-Vcud
denilmistir. Vcudun ziddi ademdir. Yok olma demek olan adem Yce Allah
hakkinda sz konusu degildir. Allah'in yok oldugunu iddia etmek, kinati ve iindeki
varliklari inkr etmeyi gerektirir. nk her seyi yaratan ve var eden O'dur.

Kdem

Kidem, Yce Allah'in varliginin baslangici olmamasi demektir. Yce Allah kadimdir,
ezeldir. Yani nce yok iken sonradan var olmus degildir. Gemise dogru ne kadar gidilirse
gidilsin, Yce Allah'in var olmadigi bir zaman tasavvur edilemez. Aslinda zaman ve mekni
yaratan da O'dur. Yce Allah zaman ve mekn kayitlarindan mnezzeh, ezel ve kadim Zt-i
Zlcelldir. Kidemin ziddi olan huds [sonradan olma, belli bir zamanda yaratilma],
Yce Allah hakkinda sz konusu edilemez.

Beka

Beka, Yce Allah'in varliginin sonu olmamasi, daima var olmasi demektir. Yce
Allah'in varliginin baslangici olmadigi gibi, sonu da yoktur. O hem kadim ve ezel, hem de
baki ve ebeddir. Zaten kidemi sabit olan bir varligin, bekasi da vacip [zorunlu] olur.
Bekanin ziddi fena [sonu olmak]tir. Bu ise Yce Allah hakkinda dsnlemez.

Muhalefetn lil-Havadis:

Allah'in sonradan var olan varliklara benzememesi demektir. Yce Allah ne zatinda,
ne de sifatlarinda kendi yarattigi varliklara benzemez. Biz Allah'i nasil dsnrsek dsnelim,
O, hatir ve hayalimize gelenlerin hepsinden baskadir. nk hatira gelenlerin hepsi hdis
[sonradan yaratilmis]tir. Allahtan baska tm varliklar yok iken sonradan var edilmis
varliklardir. Insan akli sonradan olusmus bu boyutlu varliklari algilayabilmekle sinirlidir.
Yce Allah ise her bakimdan sinirsiz; vcudu vacip, kadim ve baki, her seyden mstagni, her
trl noksandan uzak, btn kemal sifatlara sahip ilh ve mukaddes bir varliktir. Sphe yok
ki, byle yce bir varlik, nce yok iken sonra var olan, daha sonra da yine yok olan varliklara
benzemez. Nitekim Yce Allah kendi zatini Kur'an'da O'nun benzeri hibir sey yoktur. Ve
O, en iyi isitendir, en iyi grendir. (Sra; 11) diye tanitmistir.

Kyam Binefsih

Yce Allah'in baska bir varliga ve hibir mekna muhta olmadan zati ile kaim olmasi
demektir. Mevcudatin hepsi sonradan vcuda gelmistir. Bu sebeple de bir yaratana ve bir
mekna muhtatirlar. Buna karsilik her seyin yaraticisi olan Yce Allah'in varligi, zatinin
geregidir ve varligi hibir seye muhta degildir. Sayet Allah da var olabilmek iin baska bir
varliga muhta olsa idi O da mahlk olur, her seyin Haliki ve baslangici olmazdi. Hlbuki
217
O her seyin yaraticisidir. O'ndan baska her sey mahlktur. Halik [Yaratici] ise mahlkuna
[yarattigina] asla muhta olmaz.

Vahdaniyet

Vahdaniyet Allah'in bir [tek] olmasi demektir. Vahdaniyet Yce
Allah'in kemal sifatlarinin en nemlisidir. nk bu sifat, Yce Allah'in zatinda,
sifatlarinda ve fiillerinde bir [tek] oldugunu; saltanat ve icraatinda ortaksiz
bulundugunu ifade etmektedir. Kur'an'da syle buyrulur:
22
Eger yer ile gkte Allah'tan
baska ilhlar olsaydi, bunlarin ikisi de kesinlikle kargasa iinde olurdu/dzenleri bozulurdu. O hlde
en byk tahtin Rabbi olan Allah, onlarin nitelemekte olduklari seylerden ariniktir. (Enbiya; 22).


Hayat

Yce Allah'in hayat sahibi olmasi demektir. Yce Allahin bu sifati mahlkattaki gibi
geici ve madd bir hayat olmayip ezel ve ebeddir. Btn hayatlarin kaynagi olan hakik
hayattir. Hayat sifati, Allah'in Ilim, Irade, Kudret gibi kemal sifatlariyla yakindan ilgilidir. Bu
sifatlarin sahibi bir varligin hayat sahibi olmasi zarurdir. nk l bir varligin ilim, irade ve
kudret gibi kemaltin sahibi olacagi dsnlemez. Bunun iindir ki, hayat sifati bilginlerce
Yce Allah'in ilim, irade ve kudret gibi sifatlarla vasiflanmasini saglayan ezel bir sifattir
diye trif edilmistir. Hayat sifatinin ziddi memat [l olmak]tir. Bu ise Allah hakkinda
dsnlemez.

lim

Yce Allah'in her seyi bilmesi, ilmi ile her seyi kusatmasi demektir. Bu lemi en gzel
sekilde ve en mkemmel bir nizam zere yaratip idare eden yce gcn, yarattigi varligi en
ince teferruatina kadar bilmesi gerekir. Zira hakikati, faydasi, lzum ve hikmeti bilinmeyen
bir sey nasil yaratilabilir? O halde yaraticinin bir seyi yaratabilmesi iin evvel ilim sahibi
olmasi, sonra o ilmin icaplarina gre yaratmasi sarttir. Ayrica gerek iman ve salih amel
sahiplerini dllendirmek, gerekse isyan eden ve kt yolda olanlari cezalandirmak ancak bu
kimselerin yaptiklarini btn ayrintisi ile bilmekle mmkndr. Ilmin ziddi olan cehil, gaflet
ve unutkanlik gibi zaaflar Allah hakkinda sz konusu edilemez.

rade

Allah'in bir sey hakkinda syle olup da byle olmamasini dilemesi; her seyi diledigi
gibi tayin ve tespit etmesi demektir. Yce Allah kmil bir irade sahibidir. Bu kinati ezel olan
iradesine uygun olarak yaratmistir. Kinatta olmus ve olacak her sey Allah'in dilemesi ile
olmus veya olacaktir. O'nun her diledigi mutlaka olur, dilemedigi de asla olmaz. Bu hususta
Kur'an'da syle buyrulur: Allah diledigini yaratir. Bir ise hkmederse [onu dilerse] ona
ancak 'ol' der, o da oluverir. (Bakara 117, l-i Imran 47, Nahl 40, Meryem 35, Ya Sin 82,
Mmin 68)

Kudret

Kudret, Yce Allah'in irade ve ilmine uygun olarak varliklar zerinde tasarruf etmesi,
her seyi yapmaya ve yaratmaya gc yetmesi demektir. Kainattaki sasmaz dzen ve gz
kamastirici gzellikler, Allah'in sonsuz kudret sahibi olduguna en byk delildir.
218




Tekvin

Tekvin, icat ve yaratma; bir baska ifadeyle de, madum [yok] olan bir seyi yokluktan
ikarmak demektir. Tekvin, ilim, irade ve kudret sifatindan ayri bir sifattir. Allah'in yaratmak,
rizk ve nimet vermek, azap etmek, diriltmek ve ldrmek gibi btn fiilleri tekvin sifatinin
tecellileridir. Bunlara fiil sifatlar da denilir. Kudret ve Tekvin Allahin kemal sifatlarindan
olup zitlari olan acz, Allah hakkinda ileri srlemez.

Sem' ve Basar

Allah'in her seyi isitip her seyi grmesi demektir. Sem' ve Basar sifatlari da Allah'in
ezel ve ebed kemal sifatlarindandir. Uzaklik-yakinlik, aiklik-gizlilik, aydinlik-karanlik gibi
fiziksel durumlar Allah'in isitip grmesine herhangi bir engel teskil edemezler. O, iimizdeki
Iisiltilari, kalpten ve gnlden yaptigimiz dualari isitir ve bu dualara hikmetine uygun sekilde
karsilik verir. Yce Allah'in Semi' ve Basr [her seyi en iyi isitici ve en iyi grc] oldugu
Kur'an'da defalarca zikredilmistir. Sem' ve Basar sifatlari birer kemal sifat oldugundan, zitlari
olan mlik [grmemek] ve sagirlik [isitmemek], Allah hakkinda sz konusu edilemez.

Kelm

Yce Allah'in harfe ve sese muhta olmadan konusmasi demektir. Allah'in kelm
[konusma] sifati ezel ve ebeddir. Bu sebeple Allah'a Mtekellim denilir. Kur'an'a da
Kelmullah tabir edilir. Allah'in peygamberlerine bildirdigi vahiyler, onlara verdigi ilh
kitaplar hep Kelm sifatinin bir tecellisidir.

Islmiyet'in Allah inanci ile diger dinlerdeki ilh anlayisi arasinda tartismaya yer
birakmayacak nitelikte byk farklar vardir. Batil ilhlar insanlarin kendi ihtiyalari
dogrultusunda edindikleri ilahlardir. Bu ilhlarin hkm koymak gibi bir zellikleri de yoktur.
Insanlarin ihtiyalari karsilandiginda bu ilhlarin fonksiyonlari da ortadan kalkmaktadir.
Islm ise mutlak bir yaraticinin, hkm koyucunun ve ibadet edilecek bir tek ilhin var
oldugu, onun da hi bir ortagi bulunmadigi esasi zerine kurulmustur. Islm, insanlari bu
ilha [Allah'a] iman ve ibadet etmeye agirir. Vahiy kaynakli olmayan diger dinlerin ilah
anlayislari insanlarin kendi telakkileri ile olusmustur. Insan yok oldugunda bu ilhlar da yok
olurlar. Oysa Allah insani yaratandir. Varligi kendi zati ile kaim oldugu gibi, insan
yaratilmadan nce de vardir. Bu nedenle; yaratilis kodlarina uygun davranan insan gerek ilah
olarak ancak Allaha inanabilir. Ihtiyalarini gidermeye gc yeten, sikintilara karsi ona
yardim elini uzatan, onu koruyup gzeten, sikintili ve korkulu anlarinda onu emniyete
ulastiran bu tek gerek ilah, ayni zamanda ibadet edilmeye de layik tek varliktir.
Allah'in varligini, birligini [tekligini], tm yetkin niteliklerin kendisinde toplandigini,
esi ve benzeri bulunmadigini bilmek ve buna inanmak olarak tanimlanan tevhit inanci, Kur'an
tarafindan esitli ynleri ve boyutlari ile ortaya konmaktadir. Btn bunlar syle zetlenebilir:
Allah birdir, O'ndan baska ilh yoktur. O hibir seye muhta degildir; her sey O'na
muhtatir. O'na benzer bir sey yoktur. O, bir ortagi olmaktan ariniktir. Eger O'nun yani sira
baska tanrilar olmus olsaydi, onlardan kimileri digerleri zerinde egemenlik kurmak
isteyeceklerdi. O birdir, ama Hiristiyanlarin sandigi gibi iinde bir degildir. O'na ogullari,
kizlari isnat edenler, Isa'nin O'nun oglu ya da kendisi oldugunu syleyenler, Allah'a iftira
219
etmis olurlar. O'nun ne ogullari, ne de kizlari vardir. O, dogurmamistir, dogurulmamistir.
Ancak kfirler, hibir sey yaratmayan ve kendisi yaratilmis olan seyleri O'na ortak
kosmaktadirlar. Oysa Ona ortak kosulan szde tanrilar ne ktlk, ne de iyilik yapmaya g
yetirebilir. Bu sahte tanrilar ne lm, ne hayati, ne de yeniden dirilmeyi kontrol edebilirler.
Bu nedenle, Allah'la iliskili olabilecek bir tanri yoktur. Insanlarin uydurdugu tanrilar, zanna
dayali isimlerden ve uyduranlarin nefislerinin hevasindan baska bir sey degildir.
Allah, mutlak g sahibidir. Her seyin dns O'nadir. O, yaraticidir, yaratma srecini
baslatan ve diledigi gibi yaratandir. Baslangita gkleri ve yeri yaratmis, onlari duman ya da
neblz halindeki cevher olarak bir araya getirmis ve daha sonra birbirinden ayirmistir. O'nun
emri kesindir, kimse onu degistiremez. Gkler ve yer, zerindeki tm varliklarla birlikte
yarattigi Gnes, Ay ve yildizlarin tm O'nun kanunlariyla ve O'nun buyruguyla hareket
ederler. Gkte ve yerde bulunan her yaratik O'nun emirlerine boyun eger. O, her seyi yaratan,
var eden ve onlara sekil verendir.
Allah lemlerin Rabbidir, gizlilerin de Rabbidir. O'nun gc her seye yeter; gklerin
ve yerin tm gleri O'na aittir. O, kerim olan Ars'in, yce Ars'in Rabbidir. Tm ykselme
derecelerinin sahibidir. Bir besik gibi arzi uzatir, gkten, uygun llerde su indirir. O, btn
varliklari iftler halinde yaratmistir. Gk kubbeye dzen ve mkemmellik vermistir. Gklerin,
yerin ve ikisi arasindaki her seyin hkimiyeti Allah'indir. Dogu ve bati O'nundur. Ne yana
dnerseniz dnn, O oradadir. nk her seyi kusatmistir. Krss gkleri ve yeri kaplar.
Yarattiklarini koruyup gzetir ve bunda hibir glkle karsilasmaz. O, azizdir, hikmet
sahibidir.
Allah yalniz yaratici degil, ayni zamanda rahmdir, rizk verendir, koruyandir,
yardimcidir, hidayet verendir ve tm yaratiklarin darda kalmislarina yardim ulastirandir.
Allah dnyayi oyun ve eglence olsun diye yaratmamistir. Dnya, belirlenmis bir sreye gre,
bir amala ve bir pln dogrultusunda yaratilmistir. O kanunlar koyar, rehberlik eder, her seyi
bir l ve takdire gre dzenler, yaratir, yol gsterir. O, her seyi bilendir, her seyi grendir.
Allah, hkm verenlerin en iyisidir. Hi kimseye zerre kadar zulmetmez; hkm
gnnde adalet tartilari kurulacak, en kk bir amel bile hesaplanacaktir. O abuk ceza
verendir ve aci azapla cezalandirir. Insanlara adil olmalarini buyurur ve adil olanlari sever.
Gnahtan sakinip sevap isleyenlere byk dller verir. Insanlarin iyi amellerini, en gzel
sekilde dllendirmek iin yazdirmistir. Allah tm iyilikleri kendisinde toplamistir, tm
iyiliklerin kaynagidir. Her trl ktlkten de uzaktir.
Allah, insani hibir sey degilken var etmis, bir tek nefisten tm insanligi yaratmistir.
Ilk insanla esini yaratip ikisinden birok erkek ve kadinin remesini saglamistir. Insanin
yeryzne halife olmasini istemis, onu lml bir varlik yapmis, lmnden sonra kiyamet
gn dirilmesine hkmetmistir. Insani yaratilmislarin stn yapmistir. nk Allah onu en
gzel bir suretle yaratmistir.
Allah, en gzel bir suretle yarattigi insanin mkemmellesmesinden baska bir sey
istemez. Allah insanligi kusatmistir. O, insanin daima yanindadir, ona sahdamarindan bile
daha yakindir.
Allah'in birliginden sz etmek, O'nun zatinda, sifatlarinda ve fiillerinde bir oldugunu
sylemektir. Zatinin bir oldugunu sylemek, O'nun kisminin, parasinin, blmnn
olmadigini sylemektir. nk birlesik olmamasi Allah'in zorunlu niteliklerindendir.
Sifatlarinin bir oldugunu sylemek, esinin, benzerinin olmadigini kabul etmektir. nk
yaratilmis varliklara benzememek de O'nun temel nitelikleri arasindadir. Fiillerinde bir
oldugunu sylemek ortagi bulunmadigini sylemektir. nk ortaklik aczi gerektirir.
Allah'a ibadet belirli amellerle sinirli degildir. Allah'a ibadet etmek, insanin her
adiminda, her hareketinde, her sznde O'nun koydugu kurallara uymasi, O'nun hkmlerini
yerine getirmesi, elileri vasitasiyla gsterdigi yoldan yrmesi demektir. Yalnizca O'ndan
yardim dilemek, korkmak, O'na gvenmek, dayanmak, tevekkl etmek, siginmak, O'ndan
220
baskasini veli edinmemek, sorunlarin zmn O'na havale etmek, O'ndan baska koruyucu,
kollayici kabul etmemek tevhit inancinin zorunlu gereklerindendir. Btn bunlar bir ve tek
olan Allah'a ibadetin farkli boyutlarini olusturan ilkelerdir.
Dogrusunu en iyi bilen Allah'tir.


23 NECM SURESI

[PARA PARA INEN AYETLER]

SURESI


NECM SURESINE GIRIS

Necm suresi Mekke'de 23. sirada inmistir. Surenin indigi dnemde, atalarinin dininden
ve ahireti yalanlamaktan vazgemeyen msriklerin, kendilerini uyaran peygambere ve ona
inanan bir avu insana yaptiklari dayanilmasi zor iskenceler halen devam etmekte idi. Bu
nedenle peygamberimiz, tarihi kaynaklara gre 16 kisilik bir Mslman gurubunu
Habesistan'a gndermisti [Birinci Habesistan hicreti]. Mekke'deki Mslmanlarin sayisi da 20
kisi kadardi.
Peygamberimiz byle etin sartlar iinde iken inen Necm suresini cani pahasina
Kbe'de tm insanlara karsi hutbe okur gibi okumustur. Sureden ok etkilenen msrikler,
birkai hari, topluca secde etmistir. Bu olay neticesinde Mekke halkinin topluca Mslman
olduklari ynnde sylenti ikmis, bu sylenti Habesistan'a ulasmis ve oraya gnderilmis olan
muhacir Mslmanlar sevinerek anayurtlarina dnmslerdir.
Necm suresi, bazi iddialarin aksine Mirai anlatmaz. Tarihiyle, cografyasiyla [bir
nevi koordinatlariyla] vahyin ilk gelis seklini Mekkelileri tanik tutarak anlatir. Gerek ilh ile
putlarin mukayese edildigi surede salihler vlr, yalanlayanlar kinanir ve herkesin yaptiginin
karsiligini grecegi bildirilir. Akilli insanlar Allah'a secde etmeye ve O'na kul olmaya
agirilir. Kisaca ilk sureden bu sureye kadar gelen vahiylerin zeti Necm suresinde veciz bir
sekilde yeniden vurgulanir.

Surenin Inis Sebebi

Ayetlerin inis sebepleri irdelenirken vahiy srecinin ve bu sreteki gelismelerin
daima gz nnde bulundurulmasi gerekir. Bu yaklasim surelerin mesajlari hakkinda mantikli
sonulara ulasmak bakimindan olduka nemlidir. Bu yaklasima bagli kalinarak Necm
suresinin inis sebebi de ayni sekilde daha nceki vahiy sreci gz nnde tutularak
incelenecektir.
Btn Mekkeliler gibi siradan bir hayat yasayan Muhammed (as), bir gn halkin
karsisinda ikarak kendisine vahiy geldigini [peygamber oldugunu] iln etmis, buna karsilik
Mekkeliler de onun delirdigini, cinlendigini, sapittigini ileri srmslerdir. Mekkeliler bununla
da kalmamis, Muhammed (as)in vahiy ile aldigini syledigi szleri kendisinin uydurdugunu,
bunu da kendi hevasina, kuruntularina ve ikar beklentilerine kapilarak yaptigini iddia
etmislerdir.
Necm suresi, bu erevede zetlenebilecek sosyal ve din olaylarin devam ettigi bir
sirada inmistir. Sure Muhammed (as)'in vahyi nasil, nerede ve ne zaman almaya basladigini
Araplarin anlatim tarziyla aiklamis, msriklerin ileri srdkleri inkara dayali ithamlara
kanitlar gstererek cevap vermistir.
221




23 / NECM [PARA PARA INEN AYETLER] SURESI

Rahman ve Rahm Allah adina.

Ayetlerin meali:


1
Gurup gurup inmiy yetlerin her bir iniyini kant gsteririm ki
2
arkadaynz sapmamytr, azmamytr.
3
O, boy igreti arzusundan da
konuymuyor.
4
Onun size syledikleri; inen o ayet guruplar, kendisine
vahyedilen vahiyden bayka bir yey degildir.
5
Arkadaynza o konuytuklarn
mthiy kuvvetleri olan, stn akl sahibi, egemenlik kurmuy olan gretti.
6,7
Ve mthiy kuvvetleri olan, stn akl sahibi olan ve egemenlik kurmuy
olan, en yksek ufukta idi.
8,9
Sonra yaklayt ve hemen sarkt. Birinde iki yay
uzunlugu kadar, digerinde de daha yakn olmuytu.
10
Hemen de kuluna,
14
son
kiraz agacnn yannda
15
ki yaninda oturmaya deger konaklama yeri vardir
vahyettigini vahyetti.
16
O zaman kiraz agacn kaplayan kaplyordu.
11
Gnl,
grdgn yalanlamad.
12
Onun grdg yeyden kuyku mu
duyuyorsunuz?/Onun grdg yey hakknda o'nunla mcdele mi
ediyorsunuz?
13
Andolsun onu, bayka bir iniyte daha grd.
17
Gz yaymad ve azmad.
18
Andolsun, Rabbinin almetlerinin/gstergelerinin en bygn grd.
19,20
Buna ragmen, hi dyndnz m Lt ve Uzz'y, diger nc
Ment'?
21
Erkek sizin iin, diyi Allah iin mi?
22
yte bu, bu yekilde olursa, eksik/
haksz bir blytrmedir.
23
Bunlar, Allah, haklarnda bir kant indirmedigi
hlde sizin ve atalarnzn taktg isimlerden bayka yeyler degildir. Andolsun,
onlara, Rablerinden dogru yolun klavuzlugu geldigi hlde onlar, sadece zanna,
bir de nefislerinin hoylandg yeylere uyuyorlar.
24
Yoksa insan iin, her zleyip hayal ettigi mi var?
25
hiret de, dnya da
Allah'ndr.
26
Ve gklerde nice melekler var ki, Allah'n, diledigi ve hoynut
oldugu kimse iin izin vermesinden sonraki durum dynda, yardmlar,
kayrmalar hibir iye yaramaz.
27
O hirete inanmayanlar, melekleri kesinlikle
diyilerin isimlendirilmesiyle isimlendiriyorlar.
28
Oysaki onlarn bu konuda
hibir bilgisi yoktur. Onlar yalnzca zanna uyuyorlar. Zan ise Haktan hibir
yey kazandrmaz.
29
Bizim gdmzden/ Kurn'dan geri duran ve igreti dnya hayatndan
bayka bir yey istemeyen kimseden hemen yz evir.
30
Onlarn bilgiden
ulayacaklar yey iyte budur. Kuykusuz senin Rabbin, yolundan sapmy olan
baykalarndan daha iyi bilendir, klavuzlandg dogru yolda olan da
baykalarndan daha iyi bilendir.
31,32
Gklerde ne var, yerde ne varsa; yaptklaryla ktlk sergileyenleri
cezalandrmas, iyileytiren-gzelleytiren kimseleri; bazi kk srmeler
diyinda gnahn byklerinden ve igrenliklerden ekinip kanan kimseleri
de En gzel ile dllendirmesi iin Allah'ndr. Hi kuykusuz, senin Rabbin
bagylamas geniy olandr. Sizi, hem topraktan oluyturdugu zaman, hem de
annelerinizin karnnda ceninler hlinde bulundugunuz zaman, en iyi bilen
222
O'dur. O hlde nefislerinizi temize karmayn. Allah'n korumas altna
girmiy kimseyi O daha iyi bilir.
33
Peki, o yz eviren kiyiyi grdn m/ hi dyndn m?
34
O, azck
verdi ve inatla skca tuttu.
35
Gemiyin gelecegin bilgisi onun yannda m da, o
da onu gryor?
36
Ya da bilgilenmedi mi Ms'nn sayfalarndakiler ile?
37
Ve
de, o ok vefal brhm'in sayfalarndakiler ile;
38
Gerek yu ki, hibir
gnahkr bir bayka gnahkrin gnahini ekmez.
39
Gerek yu ki, insan iin
aliyip didindiginden bayka yey yoktur.
40
Ve onun aliyip didinmesi yakinda
grlecektir.
41
Sonra karyiligi kendisine hi eksiksiz verilecektir.
42
Hi kuykusuz,
son variy yalnizca Rabbinedir.
43
Hi kuykusuz, gldren de O'dur, aglatan da
44
Hi kuykusuz, ldren de O'dur, dirilten de
45,46
Hi kuykusuz, Allah yaratmayi
plna koydugu zaman iki ifti; erkegi ve diyiyi bir nutfeden/spermden oluyturan
da O'dur.
47
Hi kuykusuz, teki yaratiliy da sadece O'nun iyidir.
48
Hi kuykusuz,
zenginlik veren de O'dur, nimete bogan da
49
Hi kuykusuz, Siranin/bilginin,
bilincin Rabbi de O'dur.
50
Hi kuykusuz, senin Rabbin daha nceden gelmiy olan d' degiyime,
ykma ugratt.
51
Semd'u da. Bylece geriye bir yey brakmad.
52
Daha nce de
Nh'un toplumunu. Sphesiz onlar, evet onlar, Allah'n ortaklarnn oldugunu
kabullenerek, baykalarndan daha ok yanly yapan, daha azgn kimselerdi.
53
Alt stne gelmiy kentleri de yere O geirdi.
54
Oray kaplayan kaplayverdi.
55
Peki, Rabbinin g yetirdiklerinin; eysiz gcnn, eysiz nimetlerinin
hangisinden kuykuya dyyorsun?
56
yte Kurn'da aklananlar, ilk uyarclar gibi bir uyarcdr.
57
Yaklayacak olan; kymet, lm yaklayt.
58
Onu Allah'n astlarndan
kaldracak/ buna engel olacak kimse yoktur.
59
Peki, yimdi siz bu szden mi hayrete dyyorsunuz?
60
Ve glyorsunuz,
aglamyorsunuz.
61
Ve siz, akln geregi gibi kullanmayan kimselersiniz.
62
Haydiyin, boyun egip teslimiyet gsterin Allah'a ve kulluk edin!

Ayetlerin Tahlili

1. Ayet:


1
Gurup gurup inmiy yetlerin her bir iniyini kant gsteririm ki


Sure kasemle [yeminle] baslamistir. Fecr suresinin 5. ayetinden grendigimize gre
Yce Allah akilli, bilgili kimselerin dikkatini ekmek, onlara kanit gstermek iin yemin
etmektedir. Allah'in yemin etmesi Dikkat edin, dikkat ektigim bu olay ya da nesneyi iyi
arastirin. Bunlar sunlarin kanitidir anlamina gelmektedir:

5
Iste bunlarda, akil sahibi iin gl-ikna edici, inandirici bir anlatimvardir.
(Fecr/ 5)

Kasem cmlesi ile ilgili detay 2. surede [Kalem Suresinde] verilmistir.
Birinci ayette Muhammed'in sapmadigina, azmadigina, keyfine gre konusmadigina,
teblig ettigi mesajlarin kendisine vahyedildigine kanit olarak gsterilen olgu, bu sureye kadar
olan para para inmis ayet kmeleridir. nk bu ayetler yapi ve anlam itibariyle
Muhammed'in veya herhangi bir insanin ortaya koyamayacagi, hatta tm insanlarin birlesseler
dahi bir benzerini getiremeyecekleri ilah nitelikli szlerdir.
223
Kuran ayetlerinin insanlara kanit olarak gsterilmesinin baska rnekleri de vardir.
Mesela Ya Sin suresinin 2 ve 3. ayetlerinde, Muhammed'in peygamberlerden bir peygamber
oldugunun kaniti olarak yine Hikmet sahibi Kur'an gsterilmektedir. Bu ayetlerden
anlasildigina gre, Kurandan hareketle Anakentli; Mekkeli Muhammedin eliligi
kabullendirilecektir. Raslllahtan hareketle Kuranin vahy oldugu degil.
Para para inen diye evirdigimiz ifadenin orijinali =

-'' necm szcgdr.


Necm sestes bir szck olup ilk olarak ilkbaharda topraktan yeni ikan filiz veya
hayvanlarda yeni ikan boynuz anlamlarinda kullanilmistir. Sonralari zaman iinde otlara,
ayir-imen gibi gvdesiz bitkilere, yildizlarin dogusuna, yildizlarin tmne, zel isim olarak
Sreyya yildizina ve toplum iinde sivrilmis nderlere de necm denmistir.
76

Kur'an'da ve arap dilinde birka farkli anlamda kullanilan necm szcg, Rahman suresinin
'-=-, =

-'', =

-'', Otlar ve aga ikisi de secde eder anlamindaki 6. ayetinde otlari; Tarik
suresinin 3. ayeti [ -'

`'' =

-'' en-Necms-Skib], Nahl suresinin 16. ayeti [,--+, =

-''-, Ve
bin-necmi hm yehtedn] ve Saffat suresinin 88. ayetinde de [,=

-'' _ -=- =- Fe nazara


nazraten fin-ncum] yildizlari ifade etmektedir.
Karanligi yarip kendini gsteren ve baskalarinin yol bulmasini saglayan yildiza
Kur'an'da necm dendigi gibi, her biri bir yildiz gibi isik saan, insanlari aydinlatan ve
onlarin yollarini bulmalarini saglayan Kur'an ayetlerine de necm denmistir. Bunun rnegi,
konumuz olan Necm suresinin 1. ayetinden baska, Vakia suresinin 75. ayetidir:

75
Artik hayir. Necmleri/her indirilmede gelen yetlerin yerlerini/zamanlarini; inisini kanit gsteririm ki
76
ve
eger bilirseniz bu byk bir kanit gsterimidir,
77
hi kuskusuz o, serefli Kurn'dir.
78
Saklanmis/korunmus bir
kitaptadir.
79
Ona zihinsel olarak temizlenmislerden baskasi temas edemez.
80
O, lemlerin Rabbinden
indirilmedir.
(Vakia/ 75- 80)

Mesel bu surenin 1-18. ayetleri bir necmdir. Ileride greceginiz gibi, Abese suresinin
1-10. ayetleri de bir necmdir.
Surenin birinci ayetindeki =

-'' necm szcg para para inmis Kur'an ayetleri


olarak evrilirse, heva szcgnn de nzul [inis] olarak evrilmesi gerekir. Heva da
necm gibi sestes bir szck olup birden ok anlami vardir. Buna bagli olarak Kur'an'da da
degisik anlamlarda kullanilmistir. Mesel bu surenin 1. ve 53. ayetlerinde yukaridan asagiya
dsmek, inmek anlaminda, 3. ve 23. ayetlerinde ise tutku anlaminda kullanilmistir. Keza
Naziat suresinin 40. ve Ta Ha suresinin 16. ayetlerinde yine tutku anlaminda kullanilmis
olan heva szcg, Ibrahim suresinin 43. ayetinde bir seyin havada kalmasi, Hacc
suresinin 31. ayetinde ise rzgrin savurmasi anlaminda kullanilmistir.
Yukaridaki bilgiler isiginda necm szcgnn degisik anlamlari kullanilarak 1.
ayete su anlamlar verilebilir:
- Kayan yildiz kanittir ki,
- Kayan ayir imen kanittir ki,
- Kayan Sreyya yildizi kanittir ki,
- Simdiye kadar para para inmis olan ayetler kanittir ki,

Ne var ki, ayetin evirisi olacak cmlenin ayni zamanda Muhammed (as)'in
sasmadigina, azmadigina, hevasindan konusmayip sadece vahiyleri aktardigina kanit teskil
etmesi gerekmektedir. Bu gereklilik gz nnde tutuldugunda, Simdiye kadar para para
inmis olan ayetler kanittir ki, cmlesinin en uygun tevil oldugu grlmektedir.

76
(Lisanl Arab, n cm mad. )

224
Ancak Kayan yildiz kanittir ki cmlesinin 2. ayete kanit teskil edecek bir ayet
oldugu da ileri srlebilir. nk gerekten o dnemde Mekke'de yildiz kaymasi veya gk
tasi dsmesi gibi bir olay vuku bulmus ve bu olay da Mekkelilere kanit olarak gsterilmis
olabilir. Bu grse gre; Musa (as)in dagda bir ates grp yanina gitmesi ve oradaki agatan
kendisine vahyedilmesi olayina benzer bir sekilde, Muhammed (as) de yildiz kaymasini veya
gk tasi dsmesini merak edip isiga dogru gitmis ve son sidre agacinin yaninda kendisine
sidre agacindan vahyedilmistir. Bu yildiz kaymasi veya gk tasi dsmesi olayi ile Musa
peygamberin servenini nceden bilen Mekkelilere Musa (as)ya vahyedildigi gibi
Muhammed (as)e de vahyedildigi aiklanmakta ve peygamberimizin sylemlerinin vahiy
kaynakli olduguna kanit olarak gsterilmektedir. Bu grs, Isra suresinin 1, Tekvir suresinin
23 ve bu surenin 7-18. ayetleri tarafindan da desteklenmektedir.




2 - 4. Ayetler:


2
arkadaynz sapmamytr, azmamytr.
3
O, boy igreti arzusundan da konuymuyor.
4
Onun size syledikleri; inen o ayet guruplar, kendisine vahyedilen vahiyden bayka bir
yey degildir.


Mekkeliler arasinda yillarca onlardan birisi olarak saygin bir hayat sren Muhammed
(as), Allah tarafindan peygamberlikle grevlendirildikten sonra farkli davranmaya baslamistir.
Bir mddet iine kapanan [Mzzemmil] Muhammed (as), o dnemde gelen vahiylerle egitilip
yetistirilmis, daha sonra da hazir oldugu bildirilerek toplumun karsisina geip onlari aika
uyarmakla emrolunmustur [Mddessir]. Fatiha suresiyle toplumu uyarmaya, onlari hakka
ynlendirmeye baslayan Muhammed (as), ayni zamanda toplumsal faaliyetlere de girismistir.
Muhammed'in bu davranislarina tanik olan Mekke ileri gelenleri ise bir taraftan onun bu
sosyal girisimlerine engel olmaya alismislar, diger taraftan da onun hakkinda Muhammed
sapitti, azdi, delirdi seklinde, hatta daha da ileri giderek Muhammed kendi hevasina uyuyor,
bizden ikar saglamak iin peygamberlik rollerine brnyor, sylediklerini aslinda kendisi
uyduruyor seklinde irkin ve asilsiz sylentiler ikarmislardir.
Yukaridaki ayetlerde Muhammed (as) hakkinda ikarilan bu iddialari reddedilmekte,
onun deli olmadigi, sapitmadigi, ikari iin konusmadigi, o ana kadar inen ayetlerde onun
ikarina, kuruntularina ynelik hibir ayet bulunmadigi ve sylediklerinin Allah tarafindan
vahyedilmis oldugu vurgulamaktadir.
Kfirler bu tr iddialarina ondan sonraki dnemlerde de devam etmisler, Rabbimiz de
Kur'an boyunca meydan okuyarak onlara btn ediplerini bir araya getirmelerini ve
Muhammed (as)in uydurdugunu iddia ettiklerinin bir benzerini meydana getirmelerini teklif
etmistir.

33,34
Yahut vahyedilenleri, Kendi uydurup syledi mi diyorlar? Aslinda onlar inanmiyorlar.
Peki, onun gibi bir sz onlar getirsinler, eger dogru kimseler iseler.
(Tur/ 33, 34)

13
Aslinda onlar, Onu kendisi uydurdu diyorlar. De ki: yleyse, eger dogrulardan iseniz,
uydurma olarak da olsa, benzeri on sre getirin, Allah'in astlarindan gcnzn yettigi kisileri de
agirin.
(Hud/ 13)

225
38
Yahut Onu kendisi uydurdu diyorlar. De ki: yleyse siz benzeri bir sre meydana getirin,
Allah'in astlarindan agirabileceklerinizi de agirin. Eger dogru kimseler iseniz.
(Yunus/ 38)

88
De ki: Andolsun ki bugnn, yarinin tm insanlari, bu Kurn'in bir benzerini getirmek
zere bir araya gelseler, birbirlerine yardimci da olsalar, onun benzerini kesinlikle getiremezler.
(Isra/ 88)

23
Ve eger kulumuza indirdigimizden kusku iinde iseniz, haydi onun mislinden bir sre siz
getirin, Allah'in astlarindan tm taniklarinizi da agirin. Eger dogru kimseler iseniz.
(Bakara/ 23)


Rabbimizin bu konudaki meydan okuyusu elbette Kur'an'in indigi dnem ile sinirli
degildir. Mddessir suresinin tahlilinde verdigimiz aiklamalar muvacehesinde, bugne kadar
Kur'an'in bir benzerini olusturamayan insanligin bundan sonra da buna muvaffak olamayacagi
ortadadir.
Peygamberimizin teblig ettigi ayetlerin kendi hevasinin rn olmayip vahiy
oldugunun bir diger kaniti da, kfirlerin en gizli plnlarinin, hatta kalplerinden, akillarindan
geenlerin bile inen ayetlerde desifre edilmesidir. Bylesine gizli plnlarin ve sinsi
dsncelerin peygamberimiz tarafindan bilinmesi mmkn degildir. Keza, Cinn suresinde
konu edilen olaylar da gayb haberleri olup ancak Allah'in bildirmesi ile grenilebilecek
olaylardir.

5. Ayetler:


5
Arkadaynza o konuytuklarn mthiy kuvvetleri olan, stn akl
sahibi, egemenlik kurmuy olan gretti.


Peygamberimizi gge, Allah'in yanina ikarmayi marifet bilen zihniyet bu ayetleri de
arpitmis ve Allah'a ait olan nitelikleri maalesef Cebrail'e yakistirmistir. Grldg gibi,
surenin 5 ve 6. ayetlerinde Kur'an'i kimin grettigi herhangi bir isimle degil, sifatlarla
aiklanmistir. Ne var ki, rivayetiler bu sifatlari Cebrail'e vermisler fakat byle yapinca da 10.
ayette Muhammed'in Cebrail'e kul olmasi anlami ortaya ikmistir. Bu kez de sirf bunu izale
etmek iin yiginlarca safsata uydurmuslar, yorum yapacagiz derken isin iinden ikamayarak
daha da batmislardir.
Peygamberimize Kur'an'i gretenin kim oldugu konusunda hibir sphe ve tereddde
yer yoktur. Kur'an'i ona greten Cebrail degil, kesin olarak Rahman [Allah]'dir:

1-4
Rahmn [yarattigi btn canlilara dnyada oka merhamet eden Allah], Kurn'i/ grenip
gretmeyi gretti, insani olusturdu, ona hayir ve serri, iyiyi, kty ayirmayi gretti.
(Rahman/ 1, 2)

Bu ayet de aiklikla ifade etmektedir ki, Kur'an'i greten Allahtir. Dolayisiyla onu
gretenin Cebrail oldugu anlayisi Kur'an'a tamamen terstir.


Yukaridaki ayetlerde geen sifatlari aiklamakta yarar vardir:
- Ayette geen ,,-'' -,-- sedidl-quv [kuvvetleri ok gl olan] ifadesi, ,-
qadir szcgnn baska trl ifadesidir; yani ok gl olan anlamindadir. Bu anlami
Kuvvet kknden gelen bir szckle ifade etmek gerekirse, mbalaga ism-i fail kalibiyla
226
,, Kaviyyn szcgn kullanmak gerekir. Zaten Kaviyyn szcg de Allah'in
sifatlarindan birisidir. Kur'an'da dokuz kez yer alir:

52
Tipki Firavun'un yakinlari ve onlardan ncekilerin gidisi gibi onlar da Allah'in yetlerini/
almetlerini/ gstergelerini tanimadilar da Allah, kendilerini gnahlari yznden yakalayiverdi.
Sphesiz ki Allah, ok gldr, cezasi/ sonulandirmasi ok siddetli olandir.
(Enfal/ 52)

Diger ayetler ise sunlardir: Hud 66, Hacc 40, 74, Mmin 22, Sra 19, Hadid 25, Mcadele
21, Ahzab 25.

6,7
Ve mthiy kuvvetleri olan, stn akl sahibi olan ve egemenlik kurmuy
olan, en yksek ufukta idi.
8,9
Sonra yaklayt ve hemen sarkt. Birinde iki yay
uzunlugu kadar, digerinde de daha yakn olmuytu.
10
Hemen de kuluna,
14
son
kiraz agacnn yannda
15
ki yaninda oturmaya deger konaklama yeri vardir
vahyettigini vahyetti.
16
O zaman kiraz agacn kaplayan kaplyordu.
11
Gnl,
grdgn yalanlamad.
12
Onun grdg yeyden kuyku mu
duyuyorsunuz?/Onun grdg yey hakknda o'nunla mcdele mi
ediyorsunuz?
13
Andolsun onu, bayka bir iniyte daha grd.
17
Gz yaymad ve azmad.
18
Andolsun, Rabbinin almetlerinin/gstergelerinin en bygn grd.



- 6. ayetteki - - ,- z mirra [stn akil sahibi] ifadesi de Allah'in Rabb ve mukaddir
[her seyin en inceden inceye hesabini yapan] oldugunu beyan eder. Bu szck baska hi bir
ayette yer almaz.
- Yine 6. ayetteki ,,--' istiva eden ifadesi ile kastedilen de Allah'tir. nk
'Istiva Allah'in sifatlarindandir, melegin veya kullarin sifati degildir. Istiva mecazen
egemenlik kurdu, kontrol altina aldi demektir. Mtesabih olan bu kavram ayette mecaz
olarak kullanilmistir. Istiva szcg, asagidaki ayetlerden baska, Yunus suresinin 3., Ra'd
suresinin 2., Furkan suresinin 59. ve Secde suresinin de 4. ayetinde bu sekilde gemektedir.

5
Rahmn [yarattigi btn canlilara dnyada oka merhamet eden Allah], en byk taht zerine egemenlik
kurmustur.
(Ta Ha/ 5)

54
Sphesiz ki sizin Rabbiniz, gkleri ve yeri alti evrede olusturan, sonra en byk taht zerinde
egemenlik kuran, gndz, durmadan kovalayan gece ile bryen ve gnes, ay ve yildizlari emrine
boyun egmis olarak yaratan Allah'tir. Iyi biliniz ki olusturma ve sistemler kurup yrtme sadece O'na
zgdr. lemlerin Rabbi olan Allah, ne cmerttir!
(A'rf/ 54)

29
O, yeryznde ne varsa hepsini sizin iin olusturandir. Sonra da O, semaya egemenlik kurdu;
onlari yedi gk olarak dzenledi. O, her seyi en iyi bilendir.
(Bakara/ 29)

Grldg gibi, ayetlerdeki ,,--' istiva szcg, mtesabih bir anlatimla Allah'in
gcn ve kuvvetini ifade etmektedir. Istiva etti ifadesinden baska, Gkte olan, Tahtta
oturan, gibi ifadeler mecazi anlamli olup Kur'an'da Allah'in gcn ve kuvvetini anlatmak
iin kullanilmistir. Bu mtesabih ifadelerin ogu o gnk Araplar arasinda dolanimda olan
227
ifade kaliplaridir. Bu nedenle Yce Allah da kendi muradini Araplarin o gnk konusma ve
anlamalarina uygun olan bu deyim ve kaliplarla ifade etmistir.
Kur'an'da mtesabih ayetlerin varligini bildiren l-i Imran suresinin 7. ve Zmer
suresinin 23. ayetleri gz ardi edilip mtesabih ayetlerdeki her ifade zahir, lfz ve hakikat
anlamlariyla dikkate alinirsa, bu, Kur'an'in ruhuna aykiri bir davranis olur. Mesel Allah'in
gelmesi, inmesi, yaklasmasi, Ars zerine istiva etmesi, gkte olmasi, eli olmasi, yksek-aik
ufukta olmasi, dem ve Iblis ile bire bir diyalog kurmasi, grmesi, isitmesi mtesabih ifadeler
olup bunlar ehil kisilerce tevil edilirler.
Mtesabih ifadelerin anlasilmasini zamana ve ehline birakmak daha dogru bir
davranistir. Zaman iinde mutlaka her ilimde rasih olanlar ikar ve bu donanimli uzmanlar o
ayetleri geregi gibi tevil ederler.

7-10. ayetlerde Allah'in Muhammed'e ilk kez nasil vahyettigi [Alak suresinin inisi]
tasvir edilerek heyecanli bir sahne sergilenmistir. Mtesabih ayetleri ve mecazlari anlamayan
zihniyet, bu ayetlerdeki mtesabih ifadeleri arpitarak fiillerin znelerini Cebrail olarak
yorumlamistir. Bu zihniyet sahiplerine gre, peygamberimiz orada Cebrail ile karsilasmis,
birbirlerine yaklasmislar, peygamberimiz Cebrail'e [hs] kul olmus, Cebrail de ona
vahyedecegini vahyetmistir.
Meselenin iyi kavranabilmesi iin vahiy ile ilgili kisa bir aiklama yapmakta yarar
vardir:

Vahiy

Szlk anlami olarak _=, vahy szcgnn vaz'i [ilk konus, tretilis] anlami
gizlice bilgilendirmek demektir.
77
Zamanla bu anlam erevesine uygun olarak Gizli
konusma, isaret etme, emretme, ilham etme, ima etme, fisildama, mektup yazma, eli
gnderme anlamlarinda da kullanilir olmustur.
Vahyin terim anlami ise Yce Allah'in vasitasiz olarak veya degisik vasitalarla
emirlerini, hkmlerini gizlice ve sratlice peygamberlerine bildirmesi demektir. Vahiy
szcg -'-'' ilka szcg ile anlamdas olarak kullanilir. (Bakara 37, Neml 6 ve Mmin
15'e bakilabilir.)
Vahiy kelimesinin Kur'an'da szck anlamiyla kullanildigi ayetler Allah ile ilgili
olan ve Allah ile ilgili olmayan olmak zere iki grupta toplanabilir.
1- Allah ile ilgili olarak kullanildigi ayetlerde vahy szcg, z anlami ekseninde su
anlamlari ifade etmistir:
a- Emir ve bir is yaptirma; Fusilet 12, Zilzal 4 5, Nahl 68, Enfal 12.

b- Ima etme, ilham; Maide 111.

c- Ilham ve rya; Kasas 7.

2 - Allah ile ilgili olmadan kullanildigi ayetlerde de vahy szcg yine z anlami
ekseninde su anlamlari ifade eder:

a- Ima etmek, isaret etmek; Meryem 11.

b- Fisildama, gizli konusma; En'm 112.

77
(Lisanl Arab, v h y mad. )

228

c- Tesvik etme, telkin etme, syleme; En'm 121.


Vahy szcg terim anlamiyla Kur'an'da 68 yerde gemekte olup bu ayetlerin
hepsinde de sadece Allah'a zglenmistir. Bunun anlami, terim anlamindaki vahyin sadece
Allah'in isi oldugu, ne melek, ne peygamber ve ne de herhangi bir insanin bu anlamda
vahyetmesinin mmkn olmadigidir.
Sonu olarak 10. ayette geen vahiy szcg de terim anlaminda kullanildigina
gre, burada kuluna vahyeden Allah'tir, Cebrail'in vahyi getirmesi sz konusu olamaz.

9. Ayette geen yay boyu, o zamanlarda kullanilan ve o gnk insanlarin bildigi bir
uzunluk lsdr. O dnemlerde metre gibi kabul grms uluslararasi ller henz icat
edilmedigi iin yresel ller kullanilmaktaydi. Yay boyu da, o zamanlarda kullanilan
rumh [mizrak], sevt [deynek], arsin, kula, boy, isbi' [parmak], hatve [adim], sibr [karis], zira
[kol], ok atimi gibi bir l birimiydi. Bu l anlayisi o gnk Bati lkelerinde de geerliydi.
Mesela insan ayaginin uzunlugunu temel alan feet, insan elinin basparmaginin tirnak
dibindeki genisligini temel alan inch gibi ller Batinin o eski dnemlerdeki l
birimleriydi. Dolayisiyla Yce Allah mesajinda muhatap aldigi toplumun anlayabilecegi bir
l kullanmistir.
Ayetteki birinde iki yay uzunlugu kadar, digerinde de daha yakn olmuytu ifadesindeki
ev (ya da) edati, olayi esitlendirmektedir; onnc ayette
13
Andolsun onu, bayka
bir iniyte daha grd buyrulmaktadir. Bu demektir ki ilk vahy, de olay iki kerre yasanmis,
birinde iki yay boyu, digerinde dahada fazla yaklasilmistir. Bunun rneklerini Bakara/74, 135,
Yunus/24 ve Saffat/147de de grebiliriz.
Allah'in peygamberimize nasil vahyettiginin anlatildigi sahneye geri dnecek olursak,
bu kompozisyonun izildigi 7-10. ayetlerle beraber Tekvir suresinin 19-25. ayetlerindeki
aiklamalari da hatirlamak ve yapilacak degerlendirmelerde gerek Musa (as)ya ve gerekse
Muhammed (as)e gelen ilk vahiyleri anlatan ayetlerdeki aga gesini dikkate almak
gerektigini dsnyoruz.

15-21
Kurn'i dinlememek iin saklananlarin, kaanlarin durumunu, geregi rtbas etmenin-
cehaletin gidisini, aydinligin- resitligin gelisini kanit gsteririm ki kuskusuz bu, gl, Ars'in/en
byk tahtin sahibi'nin yaninda ok deger verilen, itaat edilen, gvenilen degerli bir eli szdr.
22
Arkadasiniz delirmis/ gizli gler tarafindan desteklenen biri degildir.
23
Andolsun O, O'nu aik
ufukta grd.
24
O kimsenin grmedigi, duymadigi, sezmedigi, kendisine verilen vahiyler hakkinda
cimri de degildir.
25
Bu, kendi dsnce yetisinin rn olan sz de degildir.
(Tekvir/ 15-25)

7-10. ayetlerde, vahiy aninda neler oldugu hakkinda bize aik bir bilgi verilmemistir.
Ama sanki bir cismin [helikopter gibi] gkten asagiya dogru inisini agristiran bir ifade
kullanilmistir. Bu konuyu arastiranlar, Allah izin verdigi takdirde, o gn olanlarin izahini
tartisma seklinde yapacaklar ve en byk mucizelerden birini veya bir kaini daha aiklayarak
insanliga byk bir hizmet yapmis olacaklardir.



Bu ayetler, ilk vahiy aninda olanlarin bir zann [sani], bir rya, bir hayal, bir
halsinasyon olmadigini, sagduyunun kesinlikle yanilmadigini vurgulamakta ve bu sahnenin
iki kere yasandigini aiklamaktadir. Ilk vahiy olan Alak suresinin akisindan anladigimiza gre
229
bu inislerin birincisi '' ikra ile baslayan 1. ve 2. ayetlerin gelisinde, ikincisi de yine
ikra ile baslayan 3. ve 5. ayetlerin gelisinde olmustur.


Bu ayetlerde vahiy mahalli aiklanarak deta adres belirtilmektedir. Bu ayetlere gre, 7-10.
ayetlerde anlatilan kompozisyon [Allah'in sarkmasi, yaklasmasi ve kuluna vahyetmesi],
yaninda oturmaya deger bir bahe olan son sidre agacinin yaninda vuku bulmustur.
Eski tefsirciler Kurana kendi anlayislarina gre noktalama isaretleri [keyfiyyeti
secavent] koyarak pasajin anlamini bozmuslardir. Bilindigi gibi, Kur'an'daki duraklara
konulmus olan _ cim, mim, = ti ve lmelif gibi isaretler Kur'an'dan degildir. Bu gibi
isaretleri sonradan Kur'an'a koyan kurralar [uzman okuyucular] ve tefsirciler, 13. ayetin
sonuna lmelif koymak suretiyle ayetin anlaminin burada bitmedigini, ayetin 14. ayette
tamamlandigini kabul etmisler ve 14. ayetin basindaki --= inde mekn zarfini da 13.
ayetteki baska bir iniste daha grd ifadesine baglamislardir. Hlbuki --= inde mekn
zarfinin pasajdaki tm olaylara baglanmasi, en dogru olanidir. Buna gramer aisindan hibir
sakinca yoktur.
Sidretl-mnteha, cennetl-me'va [Vadide bir mesire]: Ayette bahsedilen sidre agaci
o vadide yetisen bir aga tr olup sedr agaci veya Arabistan kirazi olarak da bilinir.
Genellikle sinir aralarinda sinirlari belirlemek iin bytlen bu aga, kirsalda yasayan
obanlar, iftiler, dagcilar iin tas, kaya, aga, pinar gibi bir nirengi noktasi olarak kabul
edilirdi.
Ayette geen cennetin nerede olduguna gelince; bununla ilgili olarak da birok
rivayet ileri srlmstr. yle ki, bu rivayetleri esas alan tefsirciler, sz edilen meva
cennetinin yedi kat gkten birinde olduguna kail olmuslar, duruma gre onu farkli farkli
katlara yerlestirmislerdir. Bu olay nedeniyle peygamberimizin Allah'in katina iktigini ileri
sren bazilari ise Kur'an'in btnn dikkate almadan onun ahiretteki cennet oldugunu
sylemislerdir.
Cennet szcg, cinn szcg gibi cenn kknden tremis bir isim olup esas
anlami gizlenmek, karanlikta kaybolmak demektir. Bitkilerin dal ve yapraklariyla rttkleri
toprak paralarina cennet/bostan denir ve ogul hli olan cennt ve cinn sekilleriyle
kullanilir.
Din terim olarak cennet ise peygamberlerin davetine uyarak Allah'tan gelen Hakk
Din'e inanan, salih ameller isleyen, Allah'tan sakinan kullar iin ahirette hazirlanmis olan
mutluluk ve mkfat yurdunu ifade eder. Bu anlamdaki cennet, iinden nehirlerin aktigi, bal
ve stten irmaklarin bulundugu, iinde gnln hoslandigi hos kokulu pek ok yiyecegin
oldugu, kisiye zel hizmetilerin emre amade bekledigi, atlas ipekten giysilerin giyilecegi,
altin ve gmsten kaplarin kullanilacagi, tam bir huzur ve mutluluk ortami olarak Kuranda
uzun uzadiya tasvir edilir. Bu nitelikleriyle byle muhtesem bir mkfati kimlerin hak ettigi
Kur'an'in en ok zerinde durdugu temalardan biridir. Ancak yukarida sayilan niteliklerin
birer sembol, rnek oldugu vurgulanir ve asillarinin daha muhtesem oldugu ima edilir [Ra'd/
35, Muhammed/ 15, Insan/ 12-22]. Ahiretteki mutluluk yurduna cennet adi verilmesi,
agalarinin ve glgelerinin oklugundan tr olsa gerektir.
Cennet kavrami Arapanin disindaki dillerde de mevcut oldugu gibi, Cennet
inanci da Islmin disindaki diger dinlerde de yeri olan bir inantir. Ne var ki, biz konuyu
Kur'an'dan grenerek aikliga kavusturmak durumundayiz.
Cennet szcg Kur'an'da sadece din terim olarak degil, szck anlamiyla da
kullanilmistir. Mesel dem peygamberin kissasindaki cennet, szck anlamindaki cennettir.
Yani dem peygamber bu dnyadaki yesili, bitkisi, agaci bol bir yerde yaratilmis, orada iken
Allah'in emrine aykiri davranmis ve oradan ikartilarak le indirilmistir. nk Kur'an'dan
230
grendigimize gre ahiretteki cennet bir ikram ve ltuf yurdudur, orada yasak olan ve gnaha
sokacak bir sey yoktur, o cennet sreklidir, ebeddir:

25
Orada bos sz, samalama ve gnaha sokan seyleri isitmezler.
(Vakia/ 25)

27-34
Ve sagin yarani, nedir o sagin yarani! Onlar, dikensiz kirazlar, meyve dizili
muzlar/akasyalar, uzamis glgeler, fiskiran su, kesilmeyen; tkenmeyen ve yasaklanmayan birok
meyveler ve ykseltilmis dsekler iindedirler.
35
Sphesiz Biz, kirazi, muzu, glgeleri, fiskiran suyu yle bir yaratisla yarattik.
36-38
Ki onlari,
sagin ashbi iin albenili ve hepsi bir ayarda hi dokunulmamislar yaptik.
(Vakia/ 27, 38)

71-73
-Allah'in korumasi altina girmi kiilerin evrelerinde altin tepsiler, kadehler dolatirilir.
Orada nefislerin arzu duyacagi, gzlerin zevklenecegi her ey vardir. Ve siz, orada srekli
kalacaksiniz. Ve iste bu, yapagelmis oldugunuz seyler sebebiyle, kendisine son sahip edildiginiz
cennettir. Orada sizin iin birok meyveler vardir. Onlardan yiyeceksiniz.
(Zhruf/ 71- 73)

51-57
Sphesiz ki Allah'in korumasi altina girmis kisiler, Rabbinden bir armagan olarak gvenli
bir makamdadirlar; bahelerde ve pinarlardadirlar. Onlar, karsilikli oturarak ince ipekten ve parlak
atlastan elbiseler giyerler. Iste byle! Biz, onlari iri siyah gzllerle/ en ideal tiplerle eslestirdik. Onlar,
orada gven iinde her esit meyveyi isteyebilirler. Onlar orada ilk lmden baska bir lm tatmazlar.
Ve Allah onlari cehennem azabindan korumustur. Iste bu, byk kurtulusun ta kendisidir.
(Duhan/ 51- 57)

Hlbuki dem peygamber ve esinin yasadigi cennette hem yasak aga, hem de
ktlk eden ve vesvese veren seytan [Iblis] vardir. stelik bu cennet ebed de degildir.
Nitekim Iblis, yasak agaca yaklasma konusundaki vesveseyi lmszlk vaadiyle vermistir.
Kur'an'da cennet szck anlamiyla sadece dem peygamber ile ilgili ayetlerde degil,
baska ayetlerde de kullanilmistir.

265
Allah'in rizasini kazanmak ve kendilerini saglamlastirmak iin harcamada bulunanlarin
durumu da kendisine bol yagmur isbet edip de rnn iki kat veren, verimli topraklardaki bir
bahenin durumuna benzer. Byle bir baheye bol yagmur dsmese de bir isinti Allah, yapmakta
olduklarinizi en iyi grendir.
(Bakara/ 265)

17-24
Sphesiz Biz, o iftlik sahiplerine bel verdigimiz gibi onlara bel verecegiz: Hani onlar,
sabah olunca kesinlikle iftligin rnlerini devsireceklerine yemin etmislerdi. Bir istisna da
yapmiyorlardi. Ama onlar uyurken Rabbin tarafindan bir tayfun iftligin zerinden dolasiverdi.
Sabaha, iftlik, biilmis/devsirilmis gibi oluverdi. Sabahladiklari vakit birbirlerine seslendiler:
Haydi, devsirecekseniz sabahleyin erkence gidin! dediler. Hemen yola koyuldular, aralarinda
Iisildasiyorlardi: Sakin bugn araniza bir yoksul sokulmasin!
(Kalem/ 17)

Konumuz olan Mev Cennetine dnecek olursak: Ayetin siyak ve sibakindan
bahe konak anlamindaki ,,'-''

-= cennetl-me'vnin ahirette vaat edilen cennet


olmadigi, yeryzndeki belli bir cograf nokta oldugu anlasilmaktadir. Cennet szcg burada
din terim anlamiyla degil, szck anlamiyla kullanilmistir. Rivayetilerin etkisinde kalmis
olan eski bilginler cesaret gsterip de isin geregini haykiramamislar, bu ayetteki cenneti
ahirete, ggn katlarina, hatta Allah'in yanina yerlestiren bu rivayetlerin karanlik glgesinde
kalmislardir. Meselenin syle zetlenmesi mmkndr: Necm 7 ila 10. ayetlerde anlatilan
olaylar [Allah'in yeryzne inmesi, yaklasmasi ve kuluna vahyetmesi], yaninda bahe
231
konagin [cennetl-me'vanin] bulundugu son sidre agacinin yaninda gereklesmistir. 14 ve 15.
ayetlerde bu ilk vahyin vuku buldugu mahallin adresi verilmektedir.
O gnn Mekkelileri gerek oradaki sidre agalarini, gerekse en sondaki sidre agacini
ve onun yanindaki bahe konagi biliyor olmalilar ki, ilerinden hibiri bu yerin neresi
olduguna dair herhangi bir soru sormamis ve bu olayin peygamberimizin gge ikip Allah
veya Cebrail ile sohbet ettigini anlatan bir olay olduguna dair hibir iddia ileri srmemislerdir.
Peygamberimizin gge iktigi yolundaki arpik anlayis, peygamberimizden 90-100 yil sonra
yasayan rivayetilerin o gnk iktidara yaranmak iin gsterdikleri art niyetli yaklasimlardan
kaynaklanmistir.


O zaman sidreyi kaplayan kaplyordu.

Mevcut meal ve tefsirlerin byk ogunlugunda, ayetin basindaki iz zaman edati
ihmal edilmis, ekleme ve parantezlerle yazarlarin kendi inan ve kabulleri dogrultusunda
eviriler yapilmistir. Oysa bu edat, ayette ok nemli bir islev grerek vahiy anini
belirtmektedir: O zaman sidreyi kaplayan kapliyordu. Yani, 14 ve 15. ayetlerde ilk vahyin
indigi yeri belirten Yce Allah, 16. ayette de, vahyin sidreyi kaplayanin kapladigi zaman
indirildigini bildirmektedir.
Sidre agacinda nelerin oldugu bize ayrintili olarak aktarilmamistir. Belki de
havsalamizin almayacagi, dilimizle ifade edemeyecegimiz tecelliler gereklesmistir. Bu gibi
durumlarda bizlere dsen, hakkinda bilgi verilmeyen seylerin arkasina dsmemek ve
Allah'im, senin verdigin bilginin disinda bir bilgimiz yoktur demektir. Rivayet kitaplarinda
yer alan ve sidreyi [kiraz agacini] ates, nur, altin-gms-mcevher, kelebek, ari, melek gibi
seylerin kapladigi ve agacin yapraklarinin fil kulagi, meyvelerinin kp gibi oldugu, agacin da
Ars-i A'l'da, cennette bulundugu yolundaki iddialar, Kur'an disi, hayal, ciddiyetten uzak ve
art niyetli sylentilerdir. Bu konuda bizim gz nnde bulunduracagimiz tek husus, Allah'in
kullari ile nasil konusacagini bildiren Kur'an ayetidir:

51
Ve bir beser iin, bir vahiy ile veya perde arkasindan yahut bir eli gnderip de izniyle/
bilgisiyle diledigini vahyetmesi disinda Allah'in kendisine sz sylemesi olmaz. Sphesiz O, ok
yce ve ycelticidir, en iyi yasa koyan, bozulmayi iyi engelleyen/ saglam yapandir.

(Sra/ 51)

Bu ayetin isiginda, sidre agacini kaplayan kapliyordu ifadesinden, bir perde
olustugunu ve Allah'in o perdenin arkasindan konustugunu/vahyettigini anlamak mmkndr.
Ancak Musa peygamberin ilk vahyinde aga ve ates olarak belirtilen bu perdenin
mahiyeti Muhammed peygamberin vahyinde aika belirtilmemis, sey anlamini veren ism-i
mevsul masi ile yetinilmistir.
Peygamberimize ilk vahyin gelisini anlatan Necm suresindeki ayetler ile Musa
peygambere ilk vahyin nasil geldigini anlatan ayetler birlikte incelendiginde, iki peygambere
gelen ilk vahiylerin gelis sekillerinin de birbirine benzedigi grlr:

30-32
Sonra oraya vardiginda o bereketli toprak parasindaki vdinin sag tarafindan, bir agatan
seslenildi: Ey Ms! Hi sphesiz ki Ben, lemlerin Rabbi Allah'in ta kendisiyim! Ve birikimini
ortaya at! Birikimini sanki grnmeyen bir varlik gibi, hareket ettirir grnce de dnp arkasina
bakmadan kati. Ey Ms! Beri gel, korkma. Kesinlikle sen emniyette olanlardansin. Koynundaki
gcn devreye sok, kusursuz, mkemmelce ikacaksin. Korkudan kanadini kendine ek. Iste bu
ikisi Firavun ve onun adamlarina karsi Rabbin tarafindan iki kesin delildir. Sphesiz ki onlar, yoldan
ikan bir toplum olmuslardir.
(Kasas/ 30 -32)

232
9
Ms ile ilgili bilgiler kesinlikle sana ulasti.
10
Hani o bir ates grmst de ehline [ailesine, yakinlarina]: Kesinlikle ben bir ates grdm.
Ondan size bir kor parasi getirmemyahut ates zerinde bir kilavuz bulmamiin siz bekleyin!
demisti.
11
Sonra onun yanina geldiginde seslenildi: Ms!
12
Ben, senin Rabbin olan Benim. Hemen
yakinlarini ve mallarini burada birak, phesiz sen temizlenmi vadide, Tuva'dasin/iki kere
temizlenmi bir vadidesin.
13
Ve Ben seni setim; O hlde vahyedilecek olan eye;
14
Hi phesiz ki
Ben, Allah'in ta kendisiyim. Ilh diye bir ey yoktur Benden baka. O hlde Bana kulluk et ve Beni
anmak iin salti ikame et [ml ynden ve zihinsel aidan destek olma; toplumu aydinlatma
kurumlari olutur-ayakta tut].
15
Sphesiz ki o saat/kiymet gelecektir. Onu Ben herkes emeginin
kariligini alsin diye neredeyse gizleyecegim.
16
O nedenle kiymete inanmayan ve kendi bo igreti
arzusuna uyan kimse seni, kiymete iman etmekten alikoymasin; sonra degiime/yikima ugrarsin
14
uyarisina kulak ver.
(Ta Ha/ 9-15)

Bu sahneler Kitab-i Mukaddes'te syle yer alir:

Ve Musa, kaynatasi Midyan khini Yetro'nun srsn gdyordu ve Allah'in dagina,
Horebe geldi. Ve Rabbin melegi bir ali ortasinda ate alevinde ona grnd ve grd ve ite ali
atele yaniyor ve ali tkenmiyordu. Ve Musa dedi: Simdi dneyim, ve bu byk manzarayi greyim,
ali niin yanip tkenmiyor. Ve grmek iin dndgn Rab grnce, Allah ona alinin ortasindan
agirip dedi: Musa, Musa! Ve O: Ite ben, dedi. Ve dedi: Buraya yaklama; ariklarini ayaklarindan
ikar, nk zerinde durdugun yer mukaddes topraktir. Ve dedi: Ben babanin Allah'i, Ibrahim'in
Allah'i, Ishak'in Allah'i ve Yakup'un Allah'ivim. Ve Musa yzn rtt; nk Allah'a bakmaya
korkuyordu.
78



Gz sasmadi ve azmadi.

Gz sasmadi ve azmadi ifadesiyle, fiziksel ve psikolojik olarak bir yanilgi olmadigi,
peygamberimizin her seyi saglikli bir biimde algiladigi anlatilmaktadir.
.

ayetlerinin en byg

Ayetin ifadesine gre, Isra suresinin 1. ayetinde gece yrys olarak adlandirilan
yolculuk, peygamberimize ayet gsterilmek iin yaptirilmis ve amalanan gereklestirilmistir.
Bu ayet, pek ok meal ve tefsirde, ,-'' el-Kbr ismi tafdilinin anlamini dogru
bir sekilde vermeyen bir eviri ile Ant olsun Rabbinin en byk ayetlerinden bir kismini
grd veya Ant olsun Rabbinin en byk ayetlerinden grd seklinde yer almaktadir. Oysa
bizim yaptigimiz eviri, Allah'in izniyle ayetin cmle yapisini tami tamina ifade etmektedir.
Ancak ayetlerin en bygnn ne oldugu hakkinda bize bilgi verilmemistir Biz bunu
peygamberimizin sahsina mnhasir [kisiligine zel] bir gsteri oldugunu dsnyoruz ve ne
oldugu ile ilgilenmiyoruz. Ama rivayet kitaplari, ne yazik ki bu konuda da itibar edilmemesi
gereken ve tamamen uydurulmus hikyelerle doldurulmustur.

19, 20. Ayetler:


19,20
Buna ragmen, hi dyndnz m Lt ve Uzz'y, diger nc
Ment'?


78
ikis, 3. Bab, 1-6. cmleler:
233
Ihls suresinde Rabbimiz bir ilhta bulunmasi gereken zellikleri bildirerek bize
kendini tanitmis ve tevhit konusunda ilk dersini vermis idi. Necm suresinin ilk on sekiz
ayetinde [yeni bir necmde] ise tevhit konusuna bir parantez ailmis ve msriklerin Kur'an'i
Muhammed uyduruyor, hevasindan konusuyor, o sapti, sasti seklindeki iddialari, inmis ve
inmekte olan Kur'an ayetleri kanit gsterilerek reddedilmistir.
19. ayetten itibaren ise Ihlas suresinde belirtilmis olan nitelikler kapsaminda, Allah'i
tanima [tevhit] konusuna devam edilmis, Mekke msriklerinin inanlari masaya yatirilmis,
ilh ve melek anlayislari tahlil edilmis ve sahip olunmasi gereken dogru inan sekli
belirlenmistir.
19 ve 20. ayetlerde zimnen denmektedir ki; Gerek Rabb; Ehad, Samed, dogurmamis
ve dogurulmamis, kendisine hibir seyin denk olmadigi Allah iken, su sizin ilhlariniz Lt,
Uzza ve diger ncs olan Menat'i grdnz m? Hi onlari dsndnz m? Bir dsnn,
onlardan ilh olur mu? Siz bu basit seyleri nasil olur da Ehad, Samed, dogurmamis ve
dogurulmamis, kendisine hibir seyin benzemedigi Allah'a ortak tutarsiniz?
Lt, Uzza ve Menat isimlerinin yapilari ve anlamlariyla ilgili genis aiklamalar
yapilabilecekken biz de disil birer szck olan bu isimler hakkinda ansiklopedik dzeyde
bilgi verip detaya girmeyecegiz. Bu isimlerin disil olmalarinin nedeni, Araplarin bunlari birer
melek, melekleri de Allah'in kizlari olarak kabul etmelerinden ileri gelmektedir.

Lt

Taif'te, kapisinda nbeti ve bakicilari bulunan bir bina iindeki beyaz, islenmis, st
rtl bir kaya idi. Taif halki [Sakif kabilesi], Kbe'den sonra en stn tapinagin Lt olduguna
inanir ve onunla Kureys disindaki kabilelere karsi vnrd.
el-Lt szcg disildir. Szcgn sonundaki - T harfi menneslik [disillik]
isaretidir. Cmle iindeki vakif [durus] hllerinde mennes taki olan - t harfi, kural olarak
h harfine dnstgnden, el Lt szcgnn durus hllerinde Allah olarak
okunmamasi iin - t harfi, byk harf olarak - T seklinde yazilmaktadir.

Uzza

Mekke ile Taif arasindaki Nahle denilen yerde, bir bina iinde bulunan bir aga idi.
Tas oldugu da sylenmektedir. Kureys kabilesinin saygi gsterdigi bu nesnenin zeri rtl
idi. Gnmzde Kbe'nin zerine rt rtlmesi, bize bu cahil gelenegin devam ettigini
dsndrmektedir.

Menat

Mekke ile Medine arasinda Msellel denen bir yerde bulunuyordu. Bu bir kaya
[heykel] idi. Huzaa, Evs ve Hazre kabileleri bu kaya-heykele saygi gsterir, hacca buradan
baslarlar ve nnde yagmur dilerlerdi.

Msrikler kutsal saydiklari bu putlar adina yemin ederler, ocuklarina Abdullt [Lt'in
kulu], Abduluzza [Uzza'nin kulu] ve Abdmenat [Menat'in kulu] gibi isimler takarlardi.
Bunlardan baska esitli kabilelerin kendilerine zg, kapicilari ve bakicilari olan
birok putlari ve tapinaklari vardi. Kbe'ye yaptiklari gibi bunlara da kurban keserlerdi.
Ayette zellikle bu putun adinin anilmasi, Hicaz yresinde ok kimse tarafindan ortak
tapinilan birer tanri olmalarindandir.

21, 22. Ayetler:
234


21
Erkek sizin iin, diyi Allah iin mi?
22
yte bu, bu yekilde olursa, eksik/ haksz bir
blytrmedir.

Bu ayetlerde putperestlere inanlarinin yanlisligi bildirilmektedir: Siz kizlarin
noksan, erkeklerin tam varliklar olduguna inaniyorsunuz. O halde noksan olan seyleri nasil
oluyor da noksanliklardan arinik olan Allah'a yakistiriyorsunuz? Siz ok akilsiz birilerisiniz
ki, tasi-topragi, basit nesneleri kendinize ilh ediniyorsunuz, sonra da kendinizi
mkemmellige daha uygun grp mkemmel saydiginiz erkek ocuklari kendinize uygun
buluyorsunuz. Hlbuki sizin anlayisiniza gre mkemmel, mkemmel olana; degersiz de ciz
ve hakir olana olmali degil midir?
O gnn msriklerinin bu tarz yanlis inanlari Kur'an'in baska yerlerinde de
aiklanmistir:

39
Ya da kizlar O'na, ogullar size mi?
(Tur/ 39)

57
Ve onlar, Allah'a kizlar isnat ediyorlar. Allah, bundan ariniktir. Kendileri iin de
istahlandiklari oglan ocuklari vardir.
58
Ve onlardan biri kiz dogum haberi ile mjdelendigi zaman ii fkeyle dolarak yz kapkara
kesilir.
59
Kendisine verilen haberin ktlg dolayisiyla toplumundan gizlenir; asagilik ve horluga
ragmen kizi yaninda mi tutsun yoksa topraga mi gmsn! Dikkat edin, onlarin verdikleri
hkm/treleri ne ktdr!
62
Ve begenmediklerini Allah iin ayirirlar. Ve dilleri, en gzelin kendilerine ait oldugunu,
yalan yere syler durur. Hi sphesiz onlar iin ancak ates vardir ve onlar, nden itileceklerdir.
(Nahl/ 57-59, 62)


23. Ayet:


23
Bunlar, Allah, haklarnda bir kant indirmedigi hlde sizin ve
atalarnzn taktg isimlerden bayka yeyler degildir. Andolsun, onlara,
Rablerinden dogru yolun klavuzlugu geldigi hlde onlar, sadece zanna, bir de
nefislerinin hoylandg yeylere uyuyorlar.


= Zann; yakinin [kesin bilginin] karsiti olan, bilimsel olmayan, sonu ve sonucu
bilinmeyen demektir. Mesel Araplar, iinde su olup olmadigini bilmedikleri kuyuya bi'ri
zanun derler.
79
Zann szcgnn en gzel aiklamasi, zit anlamlisi olan yakin szcg ile
birlikte yer aldigi Casiye suresinin 32. ayetinde verilmistir:

31,32
Su kfirler; Allah'in ilhligini ve rabligini bilerek reddetmis olan su kimselere gelince de,
Peki size yetlerimokunmadi mi da siz byklk tasladiniz ve gnah isleyen bir toplumoldunuz?
Ve Allah'in sz kesinlikle gerektir; ve kiymet anina gelince, onda kusku yoktur denildiginde,
Kiymet aninin ne oldugunu bilmiyoruz, yalnizca biz, sadece zannediyoruz, kesin bir bilgi
edinmis degiliz dediniz.
(Casiye/ 31, 32)


79
(Lisanl Arab, z n n mad. )

235
Zann szcgnn kulanimina dair genel bir aiklama Sad suresinin sonuna
konulmustur.
Msriklerin zanndan sonraki ikinci yanlislari, canlarinin istedigi seye, yani islerine
gelene inanmaktir. Degisken, bugn baska trl, yarin baska trl olan bu inanis, gnmzde
'Inandigin gibi yasamazsan yasadigin gibi inanmaya baslarsin zdeyisi ile ifade
edilmektedir.
Dolayisiyla bu ayet, putlarin ilh edinilmesinin sebebinin zanna ve nefislerin
arzularina tbi olmaktan kaynaklandigini bildirmektedir.
Ayetin sonunda yer alan Ant olsun, onlara Rablerinden hidayet geldi ifadesindeki
hidayet bize gre insanlari zandan kurtarip gerege ulastiracak olan indirilen mesajlar,
gnderilen peygamberler ve bahsedilen sagduyudur.

24. Ayet:


24
Yoksa insan iin, her zleyip hayal ettigi mi var?

Cevabi istenmeyen soru seklindeki ifadelerle ilgili gerekli aiklama daha nce
yapilmisti. Burada da ayni kural geerlidir. Soru seklindeki bu ifade ile herkesin caninin
istedigi gibi inanip yasayamayacagi, yasamin mutlaka Allah'in koydugu kurallara gre
dzenlenmesi gerektigi, aksinin sz konusu olmadigi, kimsenin kendi ikari iin kural
retemeyecegi ve kendi tercihlerini mubah gremeyecegi anlatilmaktadir.

25. Ayet:.


25
hiret de, dnya da Allah'ndr.

Bu ayette deta denilmektedir ki; Dnya da ahiret de Allah'indir. Bu putlar ne
dnyada ne ahirette hibir seye sahip degillerdir. O halde bunlar nasil olur da Allah'a ortak
kabul edilebilir!

26. Ayet:


26
Ve gklerde nice melekler var ki, Allah'n, diledigi ve hoynut oldugu kimse iin
izin vermesinden sonraki durum dynda, yardmlar, kayrmalar hibir iye yaramaz.


Ayette geen melek ve sefaat kavramlari hakkinda ne yazik ki bugn de yanlis
anlayislar ve inanislar sz konusudur. Bunun sebebi, bu kavramlarin anlamlarinin Kur'an'dan
degil de rivayetlerden grenilmeye kalkisilmasidir. ncelikle Mslmanlarin Fatiha suresinde
bildirilen iyyake na'bd ve iyyake nestain [yalnizca sana kulluk eder ve yalnizca senden
yardim isteriz] ilkesini hi unutmamalari, bir takim kisi ve glere kul olarak onlardan
yardim ummamalari gerekmektedir. Fakat znt ile grlmektedir ki, gnmzde bazi
insanlar, tipki bu ayetlerin indigi gnlerde yasamis olan msriklerin Lttan, Uzzadan,
Menattan, meleklerden sefaat [yardim] umduklari gibi, peygamberler de dhil olmak zere
l veya diri binlerce insandan, trbe ve heykel gibi sayisiz nesneden sefaat istemektedirler.
Sadece o gnlerdeki Lt, Uzza, Menat isim degistirmis, gnmzde filanca hazretlerine
dnstrlmstr.
ok nemli ve kt sonulari ortada olan bu inanislarin terk edilmesi ya da tekrar
olusmamasi iin nce bu kavramlari Kur'an ile aiklamaya alisacak, sonra da ayetin
aiklamasi hakkindaki dsncelerimizi ortaya koyacagiz.
236

Melek Kavrami

Arap dilbilim uzmanlari, ='- melek szcgnn kkeni ile ilgili olarak alti farkli
tespitte bulunmuslardir. Bu tespitlerin hepsinin burada aktarilmasi sayfalar dolusu aiklama
gerektireceginden, biz bunlarin en isabetlileri olarak grdgmz iki tanesini dikkate almis
bulunuyoruz. Konuyu ayrintili olarak incelemek isteyenler iin su kaynaklari nermekle
yetiniyoruz: Kitabul-Ayn, Tehzib, Cam, Kessaf, Mecma', Garaib, Lbb, Rh, El-Bahrl-
Muht, Mfredat.
Birinci grse gre; melike ve bunun tekili olan melek szckleri, eli
gndermek anlamina gelen =,', ulk kknden tremistir. Asli =''- me'lek olan
szck, ism-i zaman, ism-i mekn ve mastardir. Dolayisiyla basindaki m [mim] ektir.
Sonralari ' hemze ile . lm harfleri yer degistirmis ve szck =-'- mel'ek hline
getirilmistir. Szck, Allah'tan eli anlaminda isim olarak kullanilmaya baslaninca da
hemze terk veya tahfif yoluyla kaldirilmis ve melek seklini almistir.
Ikinci grse gre; kuvvet, ynetim gc anlamindaki ='- melk kknden
tremis olan szcgn basindaki m [mim] ek olmayip szcgn aslindandir. Mlk, milk,
malik ve melik szckleri de bu kkten tremisler ve anlamlarini da bu kkten almislardir.
Eski tefsirciler genellikle birinci grs benimsemislerdir. Bizim tespitlerimize gre
ise szck her iki kkten de tremis ve tredigi kkn anlamina gre farkli manalarda
kullanilmistir. Yani melike szcg bazen birinci grsteki anlamda, bazen de ikinci
grsteki anlamda kullanilmistir. Szcgn Kuranda hangi anlamda kullanildigi ise yer
aldigi pasajin sz akisindan ayirt edilmektedir.
Yukaridaki aiklamalar dogrultusunda szlk anlami olarak Kuvvet, ynetim gc,
eli, haber verici demek olan melek szcg, terim olarak da Allah'in btn emirlerine
uyan, O'na hi isyan etmeyen varliklari ifade etmektedir. Kur'an'dan grendigimize gre, diri
ve akilli olan, her sekle girebilen, srekli Allah'i zikir ve tesbih eden meleklerde cinsiyet,
sehvet, yeme-ime ihtiyaci, insanlardaki ktlk isleme yetenegi gibi zellikler yoktur. Tm
dinlerde var olan melek kavrami, bu tanimlamaya uygun olarak zihinlerde masum
[gnahsiz], kanatli gzel bir ocuk grnmyle tasavvur edilmistir. Bu tasavvur, genel
anlamda melek kavraminin ifade etmekten uzaktir. Buna ragmen bu tasavvur literatre
genel anlamda melek szcgnn karsiligi olarak girmis ve sonuta her melek szcg
bu tasavvura gre anlasilmis ve dinimizde birok yanlis inanis ve kabullere yol amistir. Iste
bu sebeple, melek szcgnn Kur'an'daki kullanim sekillerini tahlil etmek mecburiyeti
dogmustur.
Cinn kavraminda inceledigimiz anlama uygun olarak; kapali, yani bes duyu ile
algilanmasi mmkn olmayan ama yararli olan cisim, g ve enerji diye
tanimlayabilecegimiz meleklerin hangi seyden yaratildigi Kur'an'da konu edilmemistir.
Fakat Ktb- Sitte'den Sahih-i Mslim ve Msned-i Ahmed b. Hanbel'de yer alan bir
rivayet, meleklerin nurdan yani isindan/enerjiden yaratildigini iddia etmektedir. Kur'an'da
verilmeyen bir bilgi peygamberimize isnat edilmektedir.
Kur'an'da iki ayette tesniye [ikil] olarak; on iki ayette tekil olarak; getigi diger
ayetlerde de ogul olarak melike seklinde kullanilan szck, tek bir varligi ifade etmeyip
kuran ayetleri ve degisik varliklar; zihinsel ve dogal gler iin de bu szck kullanilmistir.
Yani akil, hafiza, refleks, vicdan, dikkat, algilama, merak, tercih, korku, mit, zek gibi
zihinsel fonksiyonlar ile dogadaki iradesiz canlilardan rzgr, yagmur, isi gibi gler de
Kur'an'da bu szck kapsaminda ifade edilmistir.
Melek szcgnn zihinsel ve dogal gler iin kullanildigi ayetlerden rnekler:

237
- Hafiza [bellek] iin kullanildigi ayetler: Zhruf 80, Infitar 11, Tarik 4, Kaf 17, 18,
Kehf 49, Casiye 28, 29, Isra 13, 14.

- Dikkat [koruyucu melek] iin kullanildigi ayetler: Infitar 10, Kaf 17, 18, Ra'd 11,
En'm 61.

- Maneviyat, itidal, cesaret ve romatizmal agrilar iin kullanildigi ayetler: l-i Imran
123-127, Enfal 9-12, 50, Tevbe; 25, 26, Ahzab; 9, 26, 56.

- Dogal afetlere yol aan rzgr, kasirga vb. iin kullanildigi ayetler: Kamer 34, A'rf
84, Hud 82, Hicr 8, 73, 74, Suara 173, Bakara 210.

- Yk tasiyan hayvanlar [sigir, katir, esek ] iin kullanildigi ayet: Bakara 248.

- Zorba, diktatrler iin kullanildigi ayet: l-i Imran: 80.

~Sefaat kavram

_-- Sef'i kknden tremis olan ='-- sefaat szcgnn szlk anlami Bir
seyi benzeri olan baska bir seye eklemek, onu desteklemek, bir seyi iftlemek ve
esirgemektir. Szck zaman ierisinde Yksek mevkide bulunan birinin dskn birine
yardim etmesi, onu korumasi, onun korunmasina aracilik etmesi, onu yalniz birakmayip ona
destek olmasi anlaminda kullanilir olmustur.
Szcgn terim anlami ise Bir kimsenin bagislanmasini istemek, bir kimseden baska
biri iin iyilik yapmasini, onun zararina olan davranislardan vazgemesini rica etmek, baskasi
hesabina yalvarmak, rica etmek, birinin nne dsp isinin grlmesi iin dua ve niyazda
bulunmak demektir.
Kisaca sefaat araci olmak, yardim etmek ve nclk etmek anlamlarina gelir.
Arapa'da baskasi lehine talepte bulunana [sefaat edene] _'

-'' es-safi veya _,-

-'' es-
sefi denir.
'Sefaat kavraminin dogru anlasilabilmesi iin konunun asagidaki basliklar altinda
incelenmesinde yarar grmekteyiz.
- Allah'tan baska sefaati yoktur: Sefaat sadece Allah'a aittir. Bu konuda ilk
grenilmesi gereken husus, sefaat yetkisinin sadece Allah'a ait oldugudur.

44
De ki: Btn yardim, destek, kayirma Allah'indir. Gklerin ve yerin mlk yalnizca
O'nundur. Sonra yalnizca O'na dndrlrsnz.
(Zmer/ 44)

4
Allah, gkleri, yeri ve ikisi arasindakileri alti evrede olusturan ve de en byk taht zerinde
egemenlik kurandir. O'nun astlarindan size bir yardimci, yol gsterici, koruyucu yakin ve bir
desteki, iltimasi yoktur. Hl dsnp ibret almayacak misiniz?
(Secde/ 4)

- Yce Allah, kendilerinden razi oldugu kullari iin, diledigine sefaat/yardim izni
verebilir: Allah'in izni ve emri olmadan kimsenin kimseye sefaat/yardim etmesi sz konusu
degildir. Allah'in izni ile sefaat/yardim edecekler de ancak Allah'in kendilerinden razi oldugu
kullari iin sefaat edebilirler.

3
Sphesiz sizin Rabbiniz, gkleri ve yeri alti evrede olusturan, sonra en byk taht zerinde
egemenlik kuran, isi ynetip duran Allah'tir. Dnyada yardim edecek, destek olacak kisi ancak O'nun
238
izninden/ bilgisinden sonra yardim edebilir. Iste Bu, Rabbiniz Allah'tir. O hlde O'na kulluk ediniz!
Hl dsnp ibret almaz misiniz?
(Yunus/ 3)

26-28
Ve onlar: Rahmn [yarattigi btn canlilara dnyada oka merhamet eden Allah], ocuk
edindi dediler. Rahmn, bundan ariniktir. Aksine onlar armaganlar verilmis kullardir. Onlar, O'nun
sznn nne geemezler; onlar, yalniz O'nun emriyle is yaparlar. O, Rahmn'in ocuklari
saydiklari seylerin nlerinde olani ve arkalarinda olani bilir. Ve onlar, O'nun hosnut oldugu
kimselerden baskasina yardimda/destekte bulunmazlar. Bununla birlikte onlar O'na duyduklari derin
saygi ve sevgiden dolayi ondan uzaklasma korkusundan tir tir titrerler.
(Enbiya/ 26-28)


Bu konuda dikkat edilmesi gereken nokta sudur: Allah'in kendilerinden razi oldugu
kimseler sefaat [yardim] edemezler, ancak sefaat [yardim] edilirler.
- Yce Allah, gzel bir sefaatle sefaat edene izin verdigi gibi, kt bir sefaatle sefaat
edene de izin verebilir:

85
Kimhayir ve iyiliklere araci olmakla yardimci olursa, bundan kendisine bir pay vardir. Kim
de ktlge delil olmak ve yardim etmekle veya ktlk igirini amakla yardimda bulunursa, ondan
kendisine bir gnah payi vardir. Allah her seye g yetirendir.
(Nisa/ 85)

Iyi ve gzele aracilik ve yardim etme anlamindaki sefaat-i hasene, iman edip
Allah'in ve kullarinin haklarina riayet ederek mminlerin iyiligi ve yarari iin ugrasmak,
onlari ktlklerden ve ugrayabilecekleri zararlardan korumaya alismak demektir. Kt ve
zararliya aracilik ve nclk etmek anlamina gelen sefaat-i seyyie ise mminlerin ve
insanlarin zarara ugramalari ve ktlklere dsmeleri iin alismak ve ktlk igirlari amak
demektir. Kur'an, gerek seffat-i hasanede ve gerekse seffat-i seyyiede bulunanlarin
dnyada ve ahirette bu davranislarinin sonularindan pay alacaklarini bildirmektedir.
- O gn sefaat yoktur, kimseden sefaat kabul edilmeyecektir:

48
Ve hibir kimsenin baska bir kimseye herhangi bir sey iin karsilik demedigi, hibir
kimseden yardimin, adam kayirmanin kabul edilmedigi, kimseden fidyenin/kurtulmaligin alinmadigi
ve hibir kimsenin yardimolunmadigi gne karsi Allah'in korumasi altina girin.
(Bakara/ 48)

123
Kimsenin kimse yerine bir sey demeyecegi, kimseden kurtulmalik kabul edilmeyecegi,
yardimin, iltimasin hi kimseye yarar saglamayacagi ve sulularin yardim olunmadigi gne karsi
Allah'in korumasi altina girin.
(Bakara/ 123)

Grldg gibi ahirette kimseye sefaat ettirilmeyecektir. O gn sadece Allah'in izin
verdikleri, bildikleri gerege taniklik edebilirler:

86
Ve onlarin, O'nun astlarindan yalvarip durduklari kimseler yardima, destege, iltimasa mlik
olamazlar. Ancak hakka shit olan Zat bunun disindadir. Onlar da biliyorlar.
(Zhruf/ 86)

Yukaridaki Kur'an ayetleri isiginda anliyoruz ki, konumuz olan 26. ayette geen
meleklerin sefaati, bu dnyaya ynelik sefaattir ve bu sefaat, msriklerin sans tanrisi,
bereket tanrisi, yagmur ve rahmet tanrisi, onlarin melek sefaatisi, insanlarin Allah'a
yaklastiricisi gibi inanlari ile asla bagdasmaz. Ayette sz edilen yefaat, Yce Allah'n
239
kendilerinden raz oldugu ve haklarnda yardm takdir ettigi kullar iin dogadaki
melekleri/gleri harekete geirerek bu kullara yardm ettirmesidir. Bunun rneklerini
bir kismini Melek kavrami basligi altinda da verdigimiz su ayetlerde grmek mmkndr:
l-i Imran 123-126, Enfal 9-12, 50, Tvbe 25, 26, Ahzab 9, 26, Sra 5, Zmer 43, 44,
Mddessir 48, Bakara 255, En'm 51, Yunus 3, 18, Secde 4, Sebe 23.
Halk arasinda yaygin olarak mmetinden gnahkr olanlarin gnahlarinin affedilmesi
iin peygamberimizin Allah katinda aracilik etmesi seklinde tanimlanan sefaat anlayisinin
Kur'an'a ters oldugu zellikle belirtilmelidir. Peygamberimizin gnahkrlara destek olup
hatirini kullanarak gnahkrlarin kurtulusunu saglamasi, tabir yerinde ise Allah nezdinde
torpil yapmasi anlamina gelen bu anlayis, Sen atestekini kurtarabilir misin? diyen
Zmer suresinin 19. ayetine terstir. Bu anlayis sahipleri bilmelidirler ki, bu anlayislarini
degistirmedikleri takdirde peygamberimizin sefaat degil, sikyet ettigi mmetine dhil
olacaklardir:

30
Eli de: Ey Rabbim! Hi sphesiz benim toplumum su Kurn'i mehcur/ terk edilmis bir sey
edindiler dedi.
(Furkan/ 30)


27. Ayet:


27
O hirete inanmayanlar, melekleri kesinlikle diyilerin isimlendirilmesiyle
isimlendiriyorlar.

Mekkeli msrikler hem kendilerini Allah'a yakinlastirdigini sandiklari ilhlarina Lt,
Uzza, Menat rneginde oldugu gibi disil isimler koymuslardi, hem de meleklerin Allah'in
kizlari olduguna inaniyorlardi. Bu durum daha sonra Zhruf suresinde vurgulanacaktir:

19
Onlar Rahmn'in [yarattigi btn canlilara dnyada oka merhamet eden Allah'in] kullarinin
ta kendisi olan melekleri de disi saydilar. Onlar, onlarin olusturulusuna tanik mi oldular? Onlarin
tanikliklari yazilacak ve onlar sorguya ekileceklerdir.
(Zhruf/ 19)

Msriklerin bir baska sapkinliklari da, toptan inkr etmeseler bile ahireti
peygamberlerin bildirdigi muhteva iinde kabul etmeyisleri ve hasr [dirilme, toplanma,
karsilik grme] diye bir sey yoktur, olsa bile orada bizim sefaatilerimiz var, onlar
sorunlarimizi halledecek demeleridir. Bu sapkinliklari da Fussilet suresinde belirtilmektedir:

50
Ve eger kendisine dokunan sikintidan sonra, kendisine tarafimizdan bir rahmet tattirsak, hi
kuskusuz Bu benim hakkimdir. Ve kiymetin kopus aninin gelecegini sanmiyorum. Ve eger
Rabbime dndrlrsem, O'nun katinda hi sphesiz, benim iin en gzeli vardir der. Bu nedenle
kfirlere; Allah'in ilhligini ve rabligini bilerek reddeden kimselere, yaptiklarini kesin bildirecegiz
ve onlara, kesinlikle kaba bir cezadan tattiracagiz.
(Fussilet/ 50)

28. Ayet:


28
Oysaki onlarn bu konuda hibir bilgisi yoktur. Onlar yalnzca
zanna uyuyorlar. Zan ise Haktan hibir yey kazandrmaz.


Yce Allah zann konusunda mminleri asagidaki su ayetlerde de uyarmaktadir:
240

148
Allah'a ortak kosan kimseler diyecekler ki: Allah dileseydi biz ortak kosmazdik, atalarimiz
da ortak kosmazlardi, hibir seyi de haram kilmazdik. Onlardan nce yalanlayanlar da azabimizi
tadincaya kadar iste byleydi. De ki: Yaninizda bize ikarabileceginiz bir bilgi mi var? Siz, sadece
zanna uyuyorsunuz ve siz sadece samaliyorsunuz.
(En'm/ 148)

66
Gznz ain! Gklerde olan kimseler ve yeryznde olan kimseler kesinlikle Allah'indir.
Ve Allah'in astlarindan istekte bulunan kimseler, es tuttuklarina tbi olmuyorlar. Onlar sadece zanna
uyuyorlar ve onlar sadece yalan sylyorlar.
(Yunus/ 66)

12
Ey iman etmis kimseler! Zannin birogundan sakinin. Sphesiz zannin bir kismi gnahtir.
Birbirinizin kusurunu arastirmayin. Bir blmnz bir blmnzn giybetini yapmasin/ onun
yoklugunda ileri-geri konusmasin. Sizden biriniz lms kardesinin etini yemeyi sever mi? Iste, bunu
irkin buldunuz. Ve Allah'in korumasi altina girin. Sphesiz Allah, tevbeleri oka kabul eden, ok
tevbe firsati verendir, ok merhamet sahibidir.
(Hucurat/ 12)

36
Ve onlarin ogu, ancak bir zanna uyarlar. Sphesiz ki zan, haktan hibir sey kazandirmaz.
Sphesiz Allah, onlarin yaptiklarini ok iyi bilir.
(Yunus/ 36)

Bu ayetler isiginda diyebiliriz ki, Allah, ahiret, melek gibi cidd konular zann ile
neticeye baglanamaz. Zann ile amel edilebilir ama iman edilemez.
Ayette geen ='' Hakk szcgnn esas anlami uygunluk ve denklik demektir.
Ayni zamanda Allah'in bir sifati olan Hakk szcg, esas anlamindan hareket edilerek
batil olmayan, yerine getirilen hkm, adalet, varligi sabit olan, dogruluk, gereklik, Islm,
mal-mlk, pay, vacip, sadik, yarasir, kesin sey anlamlarinda da kullanilmistir.
Bu ikincil anlamlar bir ana eksen etrafinda toplanacak olursa, Hakk kavrami su
sekilde tanimlanabilir: Sabit ve aklin inkr edemeyecegi derecede gerek olan sey. Bu sey
ayni zamanda dogrudur, isabetlidir, maksada uygundur, arzu edilene denk dsendir.
Anlam sahasi genis olan bu sestes szck Kur'an'da ='' el-Hakk olarak 227, '

-=
Hakkan olarak 17,

-= Hakkahu olarak da 3 olmak zere toplam 247 kez yer almistir.


Bu ayette isaret edilen Hakk, bize gre, gerek imandir. Zann ile iman
edilemeyecegi iin, insanlar Rabblerinden gelen hidayet ile zanndan yakine [hakka, kesin
bilgiye] ulasmalidirlar. Rabbimizin hidayeti ise peygamberine indirdigi Kur'an ve bizlere
bahsettigi akliselimden [sagduyudan] baska bir sey degildir. Fakat ne acidir ki, bugn
Mslmanlarin kabir azabi, mehdinin zuhuru, Isa'nin inisi, ahirete ait sefaat anlayisi gibi pek
ok inanci hep zanna dayalidir. Bu inanlarin maalesef ayette belirtilen zanna dayali
inanislardan hibir farki yoktur.

29, 30. Ayetler:


29
Bizim gdmzden/ Kurn'dan geri duran ve igreti dnya
hayatndan bayka bir yey istemeyen kimseden hemen mesafelen.
30
Onlarn
bilgiden ulayacaklar yey iyte budur. Kuykusuz senin Rabbin, yolundan sapmy
olan baykalarndan daha iyi bilendir, klavuzlandg dogru yolda olan da
baykalarndan daha iyi bilendir.

241
Ayetteki Dnya hayatindan baska bir sey arzu etmeyen ifadesi, onlarin hasri
[ahirette toplanmayi] inkr ettiklerine bir isarettir. nk onlar dnya hayatinin tesinde,
kendileri iin alisip abalayacaklari bir baska deger ve sonu kabul etmemekte ve Mminun
suresinin 37. ayetinde belirtildigi gibi Bu ancak bizim dnya hayatimizdir demektedirler.
29. ayette bu zihniyettekilerle fazla mesgul olunmamasi istenmektedir. Ayetteki
'=' i'raz szcg, onlarla mcadele etmek, onlari zorlamak anlaminda degil, onlara fazla
zaman harcamamak, geici bir sre onlari ihmal etmek, onlardan biraz mesafeli durmak
anlamindadir.
30. ayette ise, hidayet [Kur'an] zerinde olmayanlarin ilimde ulasabilecekleri dzey
kmsenmekte ve Kur'an'dan geri duranlar ile hidayet zerinde olanlarin ayirt edilmesinin
Allah'a birakilmasi istenmektedir.

31, 32. Ayetler:


31,32
Gklerde ne var, yerde ne varsa; yaptklaryla ktlk
sergileyenleri cezalandrmas, iyileytiren-gzelleytiren kimseleri; bazi kk
srmeler diyinda gnahn byklerinden ve igrenliklerden ekinip kanan
kimseleri de En gzel ile dllendirmesi iin Allah'ndr. Hi kuykusuz,
senin Rabbin bagylamas geniy olandr. Sizi, hem topraktan oluyturdugu
zaman, hem de annelerinizin karnnda ceninler hlinde bulundugunuz
zaman, en iyi bilen O'dur. O hlde nefislerinizi temize karmayn. Allah'n
korumas altna girmiy kimseyi O daha iyi bilir.

31. ayette bahsedilen gzel davranip gzel dsnenlerin zellikleri 32. ayette
aiklanmistir. Bu aiklamanin iyi anlasilabilmesi iin ayette geen gnah-i kebair, fevahis
ve lemen kavramlarinin aiklanmasi gerekir.

Gnah-i Kebair [Byk Gnahlar]

Byk gnahlarin neler oldugu bazi rivayetlere dayanilarak yapilan itihatlar
dogrultusunda asagidaki gibi belirlenmistir:
- Haksiz yere adam ldrmek
- Zina etmek
- Iffetli bir bayana ktlk isnat etmek
- Savasta, hcum aninda cepheden kamak
- Sihirbazlik yapmak
- Yetim malini yemek
- Mslman ana-babaya asi olmak
- Faiz yemek
- Hirsizlik yapmak
- Alkolik olmak, akli ise yaramaz hale getirmek
- Emredileni yapmamak, yasaklari yapmakla aileye karsi istikameti terk etmek
- Kk sayilmasina ragmen israrla, devamli yapilan her trl kk gnah
- Sirk

Yukaridaki siralamanin sonunda yer alan sirk bir gnah degil, kfirligin ta
kendisidir. Gnah, imanli insanlarin yaptiklari hatalardir. Bu nedenle sirkin gnahlar
arasinda sayilmasi yanlistir.
Bize gre byk gnah, Rabbimizin Kur'an'da, nne byk sifati ekledigi
sulardir. Bu sular tespitlerimize gre sunlardir:
242

- Haram Ay'da savasmak.

217
Sana dokunulmaz olan aydan ve o dokunulmaz olan ayda savasmaktan soruyorlar. De ki:
Onda savasmak, byk sutur. Ve Allah yolundan alikoymak, O'nu ve Mescid-i Harm'i/ilhyat
egitim merkezini bilerek reddetmek/ grmezlikten gelmek ve Mescid-i Harm'in halkini; orada
egitim-gretim yapanlari ve kisa sreli egitime katilanlari oradan ikarmak, Allah yaninda daha
byktr. Ve insanlari dinden ikarmak; ortak kosmaya, Allah'in ilhligini ve rabligini rtmeye
srklemek, ldrmekten daha byktr. Onlar, eger g yetirirlerse, sizi dininizden dndrmek
iin sizinle savasmaktan hibir zaman geri durmazlar. Sizden de her kim dininden dner ve kfir;
Allah'in ilhligini, rabligini bilerek reddeden biri olarak can verirse, artik onlarin btn amelleri,
dnyada ve hirette bosa gitmistir. Ve iste onlar, atesin ashbidir. Onlar orada srekli kalanlardir.
(Bakara/ 217)


Haram aylar, Hacc; uluslar arasi ilahiyat grenimi yapilan ve Arap gelenegine gre
savasin yasak oldugu aylardir. Bu ayeti isaret, dellet ve iktiza anlamlarini dikkate
alarak gnmze uyarlarsak byk gnahin uluslararasi egitimin, gretimin, bilim alis
verisinin ve ticaretin yollarini gvensiz hle getirmek ve engellemek oldugu sylenebilir.

- Yetim mali yemek

2
Ve yetimlerinize mallarini verin. Temizi pise degismeyin. Onlarin mallarini kendi mallariniza
katarak yemeyin. Bunu yapmak kesinlikle byk bir sutur.
(Nisa/ 2)

Bu ayetin gnmz sartlarindaki direktiflerinden birisi de Kamu mallarinin talan
edilmemesi ve kamu geliri olan verginin kairilmamasidir. nk bugn yetimin velisi ve
hamisi kamudur.

- Rizik endisesiyle ocuklarin ldrlmesi.

31
Ve yoksulluk kaygisiyla ocuklarinizi ldrmeyin. Onlari ve sizi Biz riziklandiririz/besleriz.
Onlari ldrmek gerekten byk bir gnahtir.
(Isra/ 31)

Bu ayet, bugne kadar, Araplarin kiz ocuklarini diri diri topraga gmmeleri ve erkek
ocuklarini putlara kurban etmeleri seklinde aiklanmistir. Halbuki ne kiz ocuklarinin diri
diri topraga gmlmesi, ne de erkek ocuklarinin putlara kurban edilmesi, ayetin vurguladigi
yoksulluk kaygisi ile yapilmis eylemler degildir. Bu ayetin yoksulluk kaygisi vurgusu gz
nne alindiginda, gnmz iin isaret ettigi byk gnah, bize gre yoksulluk bahanesiyle
ge dnemde yaptirilan krtajlar ve yine yoksulluk bahanesiyle erkek veya kiz ocuklarin
egitim ve gretimden mahrum birakilmalari suretiyle geleceklerinin karartilmasidir.

- Kisinin yapmayacagi seyi yapacagim demesi.

2,3
Ey iman etmis kimseler! Yapmayacaginiz seyleri niin sylyorsunuz? Yapmayacaginiz
seyleri sylemeniz, Allah katinda cezayi gerektiren byk bir su/ gnah olarak belirlendi.
(Saff/ 2 3)

Bu ayetteki direktifler, her ne kadar ayetlerin inis sebebi olarak gsterilen Uhud
savasinda cepheden kaanlari muhatap alir gzkse de, tm yalan taahhtte bulunanlari,
yapmayacagi halde yapacagim diyerek kendilerine inanan ve gvenen insanlari
243
kandiranlari, szlerini yerine getirmeyerek insanlari hayal kirikligina ugratanlari muhatap
almaktadir. Bu tipler, hatirlanacagi zere Nass suresinde Neffasati fil-ukad [szlesmelerine
tkrenler] olarak nitelenmisti.

Fevahis

=', Fevahis, irkin is, yz kizartici sz veya davranis, olmasi gereken siniri
asmak, sz ve cevapta taskinlik etmek anlamina gelen -'-= fahsa szcgnn
oguludur.
Fuhs, fahsa ve fahise kelimeleri, Ragib el-Isfehan tarafindan el-Mfredatta
son derece irkin sz ve fiiller olarak tanimlanmistir.
80

Gerege ve normal llere uymayan her sey demek olan fahise szcg, Ibnu'l-
Cinni'ye gre cehaletin bir esidi olup ilim szcgnn ziddidir (Ibn Menzur, Lisanul-Arab).
l-i Imran suresinin 135. ayetinde fena is olarak nitelenen fahise szcg Kur'an'da on
yerde, ogulu olan fevahis szcg ise drt yerde gemektedir. Fahsa szcg Kur'an'da
birden fazla asirilik iin kullanilmistir:
- Nisa suresinin 19. ayetinde zinadan kinaye olarak kullanilmistir. Imam Fahrddin
Rzi'ye gre ise bu ayette geen fahise kelimesi, kadinin kocasina ve onun yakinlarina
eziyette bulunmasi anlamina gelir
81

- Nisa suresinin 22. ve Bakara suresinin 169. ayetlerinde seytanin emrettigi kt
davranis ve haysizlik anlaminda kullanilmistir:

22
Ve kadinlardan babalarinizin nikhladiklarini nikhlamayin. Ancak geen gemistir.
Sphesiz bu, irkin bir haysizliktir ve fke duyulan bir igrenliktir. Ne kt bir yoldu o!
(Nisa/ 22)

- Nisa suresinin 25. ayetinde evlilikten sonra zina yapmak anlaminda kullanilmistir.

25
Ve sizden her kim hr mmin kadinlari nikh edecek bir zenginlige gc yetmiyorsa, ona
da, yasal erevede himayenize verilen, mmin gen kizlarinizdan/hizmetilerinizden nikhlamak
var. Ve Allah, sizin imaninizi daha iyi bilir. Sizin baziniz, bazinizdandir. O hlde fuhusta
bulunmayan, gizli dost edinmeyen sahiplenilmis kadinlar olmak zere yakinlarinin izniyle/ bilgileri
ile yasal erevede himayenize verilen kadinlari nikhlayin ve rfe uygun/herkese kabul gren bir
sekilde mehirlerini verin. Sahiplenildiklerinde fahise islerlerse, o zaman onlara hr kadinlara verilen
azabin yarisi verilir. Ite bu sizden gnah ilemekten rperen kimseleredir. Ve eger sabrederseniz
sizin iin daha hayirlidir. Ve Allah, kullarinin gnahlarini ok rten, onlari cezalandirmayan ve bagisi
bol olandir, engin merhamet sahibidir.
(Nisa/ 25)

- A'rf suresinin 28. ayetinde iplak olarak Kbe'yi tavaf etmek ve sirk kosmak
anlaminda kullanilmistir.

- A'rf suresinin 80, 81. ve Ankebut suresinin 28. ayetlerinde Lt Kavmi'nin yaptigi
irkin fiil [homoseksellik] anlaminda kullanilmistir.

80,81
Andolsun ki Biz Lt'u da eli olarak gnderdik. Hani o, toplumuna demisti ki: Siz, sizden
nce lemlerden hi birinin yapmadigi igrenligi mi yapiyorsunuz? Gerekten ve kesinlikle siz,
cinsellikte kadinlardan asagi olan erkeklere sehvetle gidiyorsunuz. Aslinda siz siniri asan bir
toplumsunuz.

80
(Mfredat; Fahsa mad.)

81
(Rz; Meftihu'l-Gayb).
244
(A'rf/ 80, 81)

- Isra suresinin 32. ayetinde zina fiili fahise olarak nitelenmistir.

32
Zinaya da yaklasmayin/ zinaya yol aacak yollardan uzak olun. Sphesiz ki o, igrenliktir ve
kt bir yoldur.
(Isra/ 32)

- Nur suresinin 19. ayetinde insanlar arasinda yayilan ktlk ve fuhsiyat anlaminda
kullanilmistir.

19
Sphesiz, inanan kimseler iinde asiriligin, iffetsizligin yayilmasini seven kimseler, dnyada
ve hirette aci veren bir azap onlar iindir. Ve Allah bilir, siz bilmezsiniz.
(Nur/ 19)

Fahise szcgnn ogulu olan fevahis szcg ise Kur'an'da had cezasini [agir
cezayi] gerektiren haller iin kullanilmistir. (En'm 151, A'rf 33, Sra 37, Necm 32)
Mminler bu sulardan uzak durmali ve kendi aralarinda bu ahlaksizliklarin yayilmasina firsat
vermemelidirler. Zira dsmanlari bu konuda sinsice alismaktadirlar.

Lemem

Kur'an'da sadece Necm Suresinde ve bir kez geen -''' lemem szcg lemme
fiilinden tremistir. Lemme fiili toplamak, biriktirmek, bir seyi israrli ve devamli olmamak
sartiyla yapmak ve dzeltmek
82
anlamlarina gelir. Mesel daginik salari dzeltmek
lemme fiiliyle ifade edilir. Ayni kkten gelen '' eleme szcg de az miktarda, hafif
tesir ve bir seyin yaninda az bir zaman durma demektir.
Dolayisiyla lemem szcg, bir kisinin bir isi yapmamakla birlikte yapacak noktaya
kadar gelmesini ve yaparsa da az bir sey yapmasini ifade eder.
Szcgn konumuzla ilgili olarak tasidigi anlam, Allah'in yasakladigini yapmaya
yaklasmak, gnah islere yakin olmak ama yapmamak veya yapip hemen geri dnmektir. Bu
szcgn kapsamina giren davranislar; kebair ve fevahis derecesinde olmayan ve
zellikle de kisinin kendine ynelik isledigi kusurlardir. Rabbimiz bu tr kusurlardan baska
kusur islemeyenleri gzel davranip gzel dsnenler olarak nitelemis ve onlardan vgyle
bahsetmistir.
32. ayette ayrica Rabbimizin bagislamasinin genis oldugu vurgulanmaktadir. Dikkat
ekici noktalardan biri de mminlere ve onlarin kusurlarina ilk kez bu ayetler ile deginilmis
olmasidir. Bu ayetlerde z olarak verilen mesajlar, ilerideki surelerde daha da
detaylandirilacaktir. Ancak biz burada sadece bir ka ayeti rnek vermekle yetiniyoruz:

53
De ki: Ey nefislerine karsi siniri asmis olan kullar! Allah'in rahmetinden mit kesmeyin.
Sphesiz Allah, gnahlari tmden bagislar. Sphesiz O, ok bagislayicidir, ok merhamet edicidir.
(Zmer/ 53)



82
(Lisanl Arab, l m m mad. )

245
16
Sizlerden cinsel sapiklik eden iki er kisi, hemen her ikisine de eziyet edin. Eger tevbe ederler
de dzeltirlerse artik onlardan mesafeli durun. Sphesiz Allah, tevbeleri oka kabul eden, ok tevbe
Iirsati verendir, ok merhamet edendir.
17
Allah'in zerine aldigi tevbe, ancak cehalet nedeniyle ktlk yapanlarin, sonra hemencecik
tevbe edenlerinkidir. Iste bunlar, Allah'in tevbelerini kabul ettikleridir. Allah, en iyi bilendir, en iyi
hkm koyandir.
18
Ve tevbe, ktlkleri yapip edip de onlardan birine lm atinca: Ben, simdi gerekten
tevbe ettim diyenler ve de kfirler; Allah'in ilhligini ve rabligini bilerek reddeden birileri olarak
lenler iin degildir. Iste bunlar, Bizim, kendileri iin aci bir azap hazirladiklarimizdir.
(Nisa/ 16-18)


31
Eger siz, yasaklandiginiz seylerin byklerinden sakinirsaniz, ktlklerinizi sizden rteriz.
Ve sizi saygin giris yerine girdiririz.
(Nisa/ 31)

48
Sphesiz Allah, Kendisine ortak kabul edilmesini asla bagislamaz. Bunun altindaki gnahlari
diledigi kimseler iin bagislar. Kim Allah'a ortak tanirsa, sphesiz pek byk bir gnah islemis olur.
(Nis/ 48)

116
Hi sphesiz, Allah, Kendisine ortak kabul edenleri bagislamaz. Bunun asagisinda kalanlari
ise, onlardan diledigini bagislar. Kim, Allah'a ortak kabul ederse elbette o uzak bir sapiklikla sapmistir.
(Nisa/ 116)

133-135
Ve Rabbinizden bagislanmaya, bollukta ve darlikta Allah yolunda harcama yapan,
fkelerini yutan, insanlari affeden, irkin bir haysizlik isledikleri ya da kendi kendilerine haksizlik
ettikleri zaman, Allah'i hatirlayip hemen gnahlarindan dolayi bagislanma isteyen, Allah'tan
baka gnahlari bagilayan kimdir? yaptiklari kt seylerde bile bile israr etmeyen, Allah'in
korumasi altina girmis kisiler iin hazirlanmis eni gklerle yer kadar olan cennete kosusun. Ve
Allah, iyilik, gzellik retenleri sever.
136
Iste bunlarin karsiligi, Rablerinden bagislanma ve iinde sonsuza dek kalacaklari altindan
irmaklar akan cennetlerdir. Yapip edenlerin karsiligi/dl ne gzeldir!
(l-i Imran/ 133-136)

Yce Allah kullarina bazen uyari mahiyetinde bellar, fitneler verir:

20,21
Ve yoldan ikanlara gelince, onlarin varacagi yer de Ates'tir. Her ikmak istediklerinde
oraya yeniden evrilecekler ve onlara, Yalanlayip durdugunuz Ates'in azabini tadin denilecektir.
Hi kuskusuz, dnerler diye onlara, byk cezanin biraz hafifinden, en yakin cezadan da tattiracagiz.
(Secde/ 20, 21)



41
Insanlar dnerler diye; kendilerinin elleriyle kazandiklari seyler yznden, yaptiklarinin bir
kismini onlara tattirmak iin karada ve denizde kargasa ortaya ikti.
(Rum/ 41)

47
Evet, sphesiz sirk kosarak yanlis; kendi zararlarina is yapan kimselere, bundan asagi bir
azap var, ama onlarin ogu bilmiyor.
(Tur/ 47)

246
Bu konuya verilebilecek diger rnek ise A'rf suresinin 186, Ankebut suresinin 40
ve Zhruf suresinin 48. ayetleridir.
Sonu olarak: Yukarida verdigimiz bilgiler ve ayetler isigi altinda Rabbimizin
kebair ve fevahis derecesinde olmayan ve kisinin sadece kendisine zarar veren kusurlarini
bagislayacagi; ama kebair ve fevahis derecesinde olan ve kisinin byklk taslayarak
Allah'a ragmen cretle isledigi sulari affetmeyecegi sylenebilir.

33, 34. Ayetler:


33
Peki, o yz eviren kiyiyi grdn m/ hi dyndn m?
34
O, azck verdi ve
inatla skca tuttu.

Ayetin basindaki peki anlamina gelen - fe edati, kendisine gidip dayanilacak bir
cmlenin varligini gerektirir. Bize gre, kendisine dayanilacak bu cmle 29. ayettir. nk
sz konusu ayette Bizim Zikrimizden [Kur'an'dan] geri duran ve igreti dnya hayatindan
baska bir sey istemeyen kimseden hemen yz evir! denilerek dikkat ekilen dnyaperest
kisilik, 33 ve 34. ayetlerde kast edilen kisilige somut bir rnek teskil etmektedir.
Rivayetlere dayanan kaynaklar, 33 ve 34. ayetlerde anlatilan kisilik profilinin kimligi
belli birine ait oldugu grsnde birlesmisler, ancak bu kisinin Velit b. Mugre mi, yoksa
peygamberimizin damadi lll. Halife Osman mi oldugu konusunda ihtilaf etmislerdir. Onun
Velid B. Mugre oldugunu iddia eden kaynaklara gre, kati ve tas yrekli Velit, Kur'an mesaji
karsisinda yumusamis ve az da olsa sosyal konular iin malindan harcamaya baslamistir.
Ancak neredeyse imana gelmek zere iken evresindeki arkadaslarinin Sakin atalarinin
dinini birakma, Korkma, sana bir sey olmaz, biz sana yardimci oluruz., Biz senin
kefiliniz, orada senin gnahlarini ekeriz yolundaki szleri onu tekrar acimasiz Velit b.
Mugre hline dnstrmstr.
Zemahserinin Kessafi gibi diger bazi kaynaklarda ise bu kisinin Osman oldugu iddia
edilmektedir. Bu grse gre; olduka zengin olan ve malini sosyal konularda oka harcayan
Osman, bir gn vey kardesi Abdullah b. Sa'd b. Ebi Serh tarafindan malinin neredeyse
tkenecegi seklinde uyarilarak yardimlarinda kisinti ve eksiltme yapmasi ynnde sikistirilir.
Osman, vey kardesinin bu uyari ve tazyikine karsi ikar ve gnahlari oldugunu, bu bagislar
nedeniyle Allah'in kendisini bagislayacagini umdugunu syler. Bunun zerine Ebi Serh,
Osmana Eger sen bana su malla birlikte deveni de verirsen gnahlarini stlenirim der. Sz
konusu grsn sahipleri, vey kardesinin bu sz zerine Osmanin razi gelerek kardesine
istediklerini verdigini ve bundan sonra sosyal yardimlari kestigini belirtirler. Bu rivayetin
dogru olup olmamasindan daha nemli olan husus sudur: Peygamberimizin Kur'an'da
azarlanmasina razi olan ama sahabenin yanlis davranabilecegine asla tahamml gstermeyen
bazi kimseler, bu olayi Osman'a yakistiramamis ve iftira olarak nitelemislerdir.

35. Ayet:


35
Gemiyin gelecegin bilgisi onun yannda m da, o da onu gryor?

Bu ayette istifham-i inkr sanati yapilmistir. Yani Dnyaperest olan, gnahini
baskasina ektirmeyi dsnen, baskasinin kendisine sefaat edecegine inanan bir adam bu
samaliklara nasil inaniyor? Bunlara nasil kaniyor? Yoksa ahirette olacaklar ile ilgili kimsenin
bilmedigi [bildirilmemis] Allah'in bir ilkesini mi biliyor? Hayir, yle bir sey yok.

36 - 49. Ayetler:

247

36
Ya da bilgilenmedi mi Ms'nn sayfalarndakiler ile?
37
Ve de, o
ok vefal brhm'in sayfalarndakiler ile;
38
Gerek yu ki, hibir gnahkr bir
bayka gnahkrin gnahini ekmez.
39
Gerek yu ki, insan iin aliyip
didindiginden bayka yey yoktur.
40
Ve onun aliyip didinmesi yakinda grlecektir.
41
Sonra karyiligi kendisine hi eksiksiz verilecektir.
42
Hi kuykusuz, son variy
yalnizca Rabbinedir.
43
Hi kuykusuz, gldren de O'dur, aglatan da
44
Hi
kuykusuz, ldren de O'dur, dirilten de
45,46
Hi kuykusuz, Allah yaratmayi
plna koydugu zaman iki ifti; erkegi ve diyiyi bir nutfeden/spermden oluyturan
da O'dur.
47
Hi kuykusuz, teki yaratiliy da sadece O'nun iyidir.
48
Hi kuykusuz,
zenginlik veren de O'dur, nimete bogan da
49
Hi kuykusuz, Siranin/bilginin,
bilincin Rabbi de O'dur.

Hatirlanacak olursa, Ibrahim ve Musa'nin sahifelerinde ifadesi A'l suresinde de yer
almis fakat orada bu sahifelerdeki mesajlarin ne olduguna dair bir detay verilmemisti.
Yukaridaki ayetlerde ise Ibrahim ve Musa peygamberlerin mesajlarinda bulunanlarin neler
oldugu aiklanmistir. Bu aiklamalar bize gstermektedir ki, ilh mesajlar ayni ilkeleri
iermekte olup Ibrahim ve Musa peygamberlere gelen hakikatler ile Kur'andaki hakikatler
birbirinin aynisidir. Kisacasi, Hakk Din'in esaslari birdir. Kur'an'in Hi kimse bir baskasinin
gnah ykn ekmez ilkesi ile tahrife ugramis olmasina ragmen Kitab-i Mukaddes'in
asagidaki cmlesi arasindaki benzerlik, bu ilke birligini gsteren bir rnektir:

Ne babalar ocuklarinin gnahindan tr ldrlecek, ne de ocuklar babalarinin. Herkes kendi
gnahi iin ldrlecek.
83


36. ayetin basindaki '--, '' elem ynebbe ifadesi, nemli ve cidd seyler iin
kullanilan bir ifadedir. Ifadenin iindeki -'-- nebe szcg faydasi byk haber
demektir. Byle bir haberle kesin bilgi ve zanni galip olusur. Nebe szcg ile
mtevatir haber ve muhbir-i sdik ifade edilir. Mtevatir haber, yalan zerine oy birligi
yapamayacak kadar ok kisiden olusan bir grup tarafindan verilen haber demektir. Muhbir-i
sadik ise kesin olarak dogru haber veren demektir ve bununla Allah'tan gelen haber kastedilir.
Kisilerden gelen haberler bu szckle ifade edilmez.
Ayette Musa peygamberin Ibrahim peygamberden nce zikredilmesi, tarih olarak
muhataplara daha yakin olmasi itibariyledir. A'l suresinde ise cmledeki sz akisina uyum
geregi olarak Ibrahim peygamber nce anilmistir.
38. ayetteki Hibir gnahkr bir baska gnahkrin gnahini ekmez ifadesi bize
sorumlulugun kisisel oldugunu gstermektedir. Bu ayet ve ayni anlamdaki En'm suresinin
164, Isra suresinin 15, Fatir suresinin 18 ve Zmer suresinin 7. ayetleri, kfirlerin Ankebut
suresinin 12. ayetinde anlatilmis olan ahirete ait sama inanislarina verilmis bir ret cevabi ve
insanlar iin cidd bir uyari mahiyetindedir.

12
Ve kfirler; Allah'in ilhligini ve rabligini bilerek reddedenler, mminlere: Bizim
yolumuza uyun, kesinlikle sizin hatalarinizi/ gnahlarinizi biz yklenelim dediler. Oysa onlarin
hatalarindan, ne olursa olsun hibir seyi onlar tasiyici degillerdir. Onlar, kesinlikle yalancidirlar.
(Ankebut/ 12)


39 - 41. ayetlerdeki Gerek su ki, insan iin alisip didindiginden baska sey yoktur.
Ve onun alisip didinmesi yakinda grlecektir. Sonra karsiligi kendisine eksiksiz olarak
verilecektir ifadesi, zellikle agimizin ekonomik sorunlari iin bir zm reetesi

83
Tesniye 24: 16
248
iermektedir. Dikkat edilirse, bu reete hem Ibrahim peygamber ve hem de Musa peygamber
dneminde verilmis bir reetedir. Yani tm zamanlar iin geerli, evrensel bir reetedir.
Mslmanlar bu ayetlerin ne ifade ettigini en dogru sekilde anlamali ve uygulamalidirlar.
Kapitalizmin arka plna attigi ama Sosyalizm ve Komnizm olarak isimlendirilen sistemlerin
btn st yapilarini dayandirdiklari emek bu reetenin tek enstrmanidir. Bize gre
yapilmasi gereken, nce bu ayetlerin ifade ettigi gerekler dogrultusunda mevcut ekonomik
sistemlerin yanilgi noktalarini tespit etmek, sonra da bu ilh ilkeye uygun zulmsz,
smrsz, baris iinde bir dnya toplumu olusturma abasi iine girmektir.
42. ayetteki _+--- mnteha [zaman ve mekn itibariyle son varis] szcg, Alak
suresinin 8. ayetinde _= '' =- _'' Rabbine dns olarak gemisti. Alak suresinde oldugu
gibi bu ayette de Yce Allah'in Rabb sifati n plna ikarilmis ve her seyin O'nun
programladigi sekilde gelisecegi ve son bulacagi vurgulanmistir. Tilkinin dnp dolasacagi
yer krk dkkanidir atasznn de ima ettigi gibi, insanlarin bu program disina ikmasi,
baska bir sona ulasmasi sz konusu degildir.
45 ve 46. ayetler, Leyl suresindeki erkek ve disiyi yaratan sey ifadesine gre biraz
daha ayrintili bilgi vermektedir. Leyl suresinin tahlili yapilirken cinsiyetin dllenme esnasinda
babadan gelen cinsiyet kromozomuna gre olustugu, bu nedenle de cinsiyetin
belirlenmesindeki tek etkenin babadan gelen kromozom oldugu, Rabbimizin de bu zelligi
bize anlatmak maksadiyla erkek ve disiyi yaratan iin sey tabirini kullandigi sylenmisti.
Bu aiklamalarin verildigi Leyl suresinin 3. ayetine nazaran biraz daha ayrintili bilgi veren 45
ve 46. ayetlerin mesajini iyi anlayabilmek iin, Rabbimizin bu ayrintilarin ifadesinde
kullandigi szcklerin anlamlarinin iyi tespit edilmesi gerekir. Bu konuda bir baska ayrinti da
Abese suresinin 18-20. ayetlerinde karsimiza gelecektir.

Nutfe

-=

-'' Nutfe; az miktarda sivi demektir. Mesel Arapa'da su kaplarinin dibinde


kalan su damlalari bu szckle ifade edilir. Yani nutfe her sivinin en az kismina, bulasigina
denir.
Ayette nutfe szcg ile meninin az bir kismi ifade edilmis olmaktadir. Bu ifade
biimiyle dllenmenin meninin ok az bir kismi ile gereklestigi, yani dllenmenin meninin
bulasigi ile, milyonlarca hcre iinden bir veya birka tanesiyle oldugu aiklanmaktadir.
_-- Meni, tip biliminde reme salgisina, yani testis, prostat bezi ve meni
keseciklerinin [ersuyu kesecikleri, torbacik bezeleri] ifrazatina [salgilarina] verilen isimdir.
Meni ya da Arapa yazilisi ile meniyy, szck anlami olarak takdire ait olan demektir.
Bu anlamiyla szck, takdir etmek [kader izmek, llendirmek] hesaba kitaba uydurmak
anlamindaki meny mastarinin bir trevidir. Mesel Araplar bir kimsenin ll bir is
yapmasina menal mani derler. Insanin lm Allah tarafindan takdir edilmis, zamani, sekli
ayarlanmis oldugundan lme [ecele] de meny denmistir. Insanin bu dnyadaki canlanmasi
da yine Allah'in takdirine gre erlik suyu vasitasiyla oldugundan, bu suya da takdire ait olan
anlaminda meniyy adi verilmistir.
Bazi meal ve tefsirlerde nutfe ile meni szckleri ayni anlamda kullanilmistir ki,
bu yanlistir. Meni, nutfeyi besleyen, iinde yzdrerek rahime tasiyan sividir. Nutfe ise
dllemeyi saglayan hcrelerdir. Nutfenin yapisi ile ilgili olarak daha genis aiklama,
insallah, mucize nitelikli Insan suresinin 2. ayetinde verilecektir.

Tmna

Bu szck, takdir etmek anlaminda olan _-- mena fiilinin bir trevi olup ayni
anlama gelmektedir. Bu durumda ayette geen _--- '-' iza tmna ifadesi, takdir olundugu
249
zaman seklinde evrilmelidir. Atildigi zaman, rahime dkldg zaman gibi eviriler
yanlistir. Zaten her meni atilisinda dllenme ve yaratilis sz konusu degildir. Takdir
olundugu zaman seklindeki eviri, Allah dllemeyi, yaratmayi plna koydugu zaman bu
yaratilis gereklesir demektir. Nitekim Abese suresinin 19. ayetinde bu vurgu daha da
kuvvetlendirilmis ve tmna yerine feqaddereh [onu takdir etti] fiili kullanilmistir.
Mena fiilinin ve trevlerinin gemis oldugu Kiyamet suresinin 37. ve Vakia suresinin 57-
59. ayetlerinde de esas anlam bu sekilde olmalidir.
47. ayette bahsedilen teki yaratilis, ahiret iin yeniden yaratilmayi ifade ettigi gibi,
Mminun suresinin 14. ayetinde beyan edilen nutfe sonrasi yaratilis asamalarini da ifade eder:
Nutfeden bir alak yarattik, alaki bir et parasi yaptik, o bir para etten kemikler yarattik;
sonra o kemiklere et giydirdik. Sonra ondan bambaska bir varlik meydana getirdik
(Mminun 14).
48. ayetin sonundaki _-' egn fiili, Araplar arasinda farkli anlamlarda
kullanilmaktadir. Bu sebeple Hi kuskusuz, zenginlik veren O'dur, nimete bogan da
seklinde evirdigimiz ayetten su anlamlari da ikarmak mmkndr:
- Hi kuskusuz, zenginlik veren de, onu geri alan da O'dur.
- Hi kuskusuz, zenginlik veren de, verdigini koruyan da O'dur.
- Hi kuskusuz, zenginlik veren de, hatta daha zengin eden de O'dur.

49. ayette geen ,

-'' es-Si'ra szcg, klsik tefsirlerde Si'ra yildizi olarak


anlatilmaktadir. Bu tefsirlerdeki hikyeye gre, sans getirdigine inanilan bu yildiz, Huzaa
kabilesinin eskilerinden Ebu Kebse tarafindan baslatilan bir inanci temsil etmektedir. Surede
19. ayetten itibaren islenen konu sirk ve saf iman oldugu iin eski tefsirciler Si'ra
szcgn, hikyedeki sans getirdigine inanilan ve tapilan yildiz ile zdeslestirmislerdir.
Biz ise bu anlami uygun bulmuyoruz. Zira bu ayet, 36. ayetten baslayan ve Ibrahim ile
Musa peygamberlerin sayfalarindakileri anlatan pasajin iinde yer almakta, dolayisiyla Si'ra
szcg ile kastedilenin o aglarda da var olmasi gerekmektedir. Huzaa kabilesi o aglarda
var olmadigina gre, ayetin Huzaa kabilesinin yanlis inancina gnderme yapmis olmasi akla
uygun degildir.
Aslinda suur kknden tremis bir mastar olan si'ra szcgnn esas anlami
bilgi ve bilin demek olup, bu anlam ekseninde siir, siar, seir, mes'ar gibi birok trevi
vardir.
Bize gre si'ra szcg 49. ayette bilgi ve bilin anlaminda kullanilmistir. Bu
durumda ayetten Hi kuskusuz, bilginin/bilincin Rabbinin de O oldugu anlami ikmaktadir
ki, gerekten bilim de bilin de Allah'in pln ve takdirine gre ortaya ikip gelismektedir.

50- 54. ayetler

50
Hi kuykusuz, senin Rabbin daha nceden gelmiy olan d' degiyime, ykma
ugratt.
51
Semd'u da. Bylece geriye bir yey brakmad.
52
Daha nce de Nh'un
toplumunu. Sphesiz onlar, evet onlar, Allah'n ortaklarnn oldugunu kabullenerek,
baykalarndan daha ok yanly yapan, daha azgn kimselerdi.
53
Alt stne gelmiy
kentleri de yere O geirdi.
54
Oray kaplayan kaplayverdi.

Bu ayetlerde, eski tarihlerde helk edilmis olan kavimlerden bahsedilmektedir. Daha
nce Fecr suresinde helk edildigi bildirilmis olan Ad ve Semud kavimlerine, bu ayetlerde
Nuh kavmi ve m'tefike [altst edilmis yer] eklenmistir. Ayetlerde, helk edilen kavimler
hakkinda detay verilmeden olaya kisaca deginilmesi, Araplarin bu konularda bilgi sahibi
olduklarini gstermektedir. Belki de Araplar bu bilgileri Ehlikitap'tan edinmislerdir. nk bu
kavimler ile ilgili bilgiler Kitab-i Mukaddes'te de mevcuttur. Gerek Ad ve Semud
250
kavimlerinin ikinci defa rnek gsterilmesinin sebebini anlamak ve gerekse bu kavimler ile
Mekkeliler arasindaki inan paralelligini daha iyi grebilmek iin bu kavimlerle ilgili olarak
Fecr suresinde yapilan aiklamalarin tekrar gzden geirilmesinin yararli olacagi
grsndeyiz.
Sonu olarak; 36-54. ayetler bize insanligin er veya ge, Ibrahim ve Musa
peygamberlerin kitaplarindaki bilgilere ulasacagini dsndrmektedir. Nitekim Smer
yazitlarinin elde edilebilen ve zmlenen tabletleri, Kur'an'daki bilgilerle paralellik
gstermektedir.


55. Ayet:


55
Peki, Rabbinin g yetirdiklerinin; eysiz gcnn, eysiz
nimetlerinin hangisinden kuykuya dyyorsun?

Hitap tek tek herkesedir. Yani; Allah bu [zenginlik veren, nimete bogan] iken sen
nasil baska trl dsnebilirsin!

56. Ayet:


56
yte Kurn'da aklananlar, ilk uyarclar gibi bir uyarcdr.

Ayetteki '- bu isaret zamiri ile aiklanan ilkeler [para para inen ayetler],
peygamberimiz veya her ikisi birden gsterilmektedir.

57, 58. Ayetler:


57
Yaklayacak olan; kymet, lm yaklayt.
58
Onu Allah'n
astlarndan kaldracak/ buna engel olacak kimse yoktur.

Burada yaklasan ile kastedilen; lm ve kiyamettir. Yani; lm gelip atmasina
ragmen siz hl oyunda-oynastasiniz. Buna [lme, kiyamete] karsi koyamazsiniz. Siz Allah
kadar gl kuvvetli degilsiniz

59. Ayet:


59
Peki, yimdi siz bu szden mi hayrete dyyorsunuz?


Yani; Bu aiklamalardan mi, Kur'an'dan mi hayrete, saskinliga dsyorsunuz?

60. Ayet:


60
Ve glyorsunuz, aglamyorsunuz.

Bu ayet, hayatta pek ok kez gereklesen bir insanlik durumunu ifade etmektedir.
Trkede aglanacak hle glmek deyimi ile ifade edilen bu durum, insanin o an iinde
bulundugu acinasi ve nahos durumun farkinda olmayacak kadar bilinsiz ve vurdumduymaz
oldugu anlar iin kullanilmaktadir.

251
61. Ayet:


61
Ve siz, akln geregi gibi kullanmayan kimselersiniz.

Bu ayet, Araplarin ,--'- smidun szcgn kullanisina gre asagidaki sekillerde
de evrilebilir:

Ve siz, gafillersiniz!
Ve siz, eglenip duranlarsiniz!
Ve siz, dalginlarsiniz!
Ve siz, saskinlarsiniz!
Ve siz, dik kafalilarsiniz!
Ve siz, byklenenlersiniz!

Bu sure bastan sona kadar Kbe'de halka bir bildiri olarak okunmustur. Kbe'nin
etrafindaki farkli Arap kabileleri de bu ayeti kendi anlayislarina gre yukarida aikladigimiz
manalari ile anlamistir.

62. Ayet:


62
Haydiyin, boyun egip teslimiyet gsterin Allah'a ve kulluk edin!

Yani; Mademki byle, Muhammed hevasindan konusmuyor, onun konustuklari
vahiydir ve siz Allah'i geregiyle tanidiniz... Haydin yleyse... Eglenceyi, inadi, ahmakligi
birakin ve hemen secde edin...

Secde

Teslim olma, boyun egme anlaminda kullanilan secde szcgnn vazi [ilk ortaya
ikisi], devenin sahibini stne ikarmasi iin boynunu ksmesi [egmesi] ve meyve ykl
hurma dallarinin, sahibinin rahat uzanip toplamasina elverisli olarak egilmesi anlamindadir.
Daha sonra szck lke krallarinin bastirdiklari para stndeki kabartma resimlere tebaanin
bas egerek baglilik gstermesi anlaminda kullanilmistir.
84

Btn bunlar, secde szcgnn kisinin bilinli olarak bir baskasina -kendisinden
daha gl oldugunu kabul ederek- teslim olmasi, boyun egmesi, onun otoritesi disina
ikmamasi anlamina geldigini gstermektedir. Kuranda defalarca nakledilmis olan
meleklerin deme secde etmeleri de bu anlamdadir. Yani melekler [tabiat gleri],
kendilerinden daha gl olan deme [bilgili kimseye] boyun egmis ve teslim olmuslardir.
Grldg gibi, secde szcgnde yere kapanmak anlami yoktur. Arapada yere
kapanmak eylemi harur szcg ile ifade edilir. Nitekim bazi ayetlerde harr scceden
diye geer ki, bunun anlami secde ederek [teslim olarak] yere kapandilar demektir.
Teslim olarak yere kapanma ifadesinin yer aldigi ayetler sunlardir:

100
Ve anasiyla babasini yksek bir taht zerine ykseltti. Ve hepsi boyun egip teslimiyet
gstererek o'nun iin yere kapandilar. Ve Ysuf: Babacigim! Iste bu durum, o grdgmn
tevlidir. Gerekten Rabbim onu hak kildi. Seytan benimle kardeslerimin arasini bozduktan sonra,

84
(Lisanl Arab, s c d mad. )


252
beni zindandan ikarmakla ve sizi lden getirmekle Rabbim bana hakikaten ihsan buyurdu. Sphesiz
Rabbim diledigi seye armagan vericidir. Sphesiz O, en iyi bilen, hkm koyanin ta kendisidir.
(Yusuf/ 100)

58
Iste bunlar, dem'in soyundan, Nh ile beraber tasidiklarimizdan, Ibrhm ve Isrl'in
soyundan, kilavuzluk ettigimiz ve setigimiz peygamberlerden Allah'in kendilerine nimetler verdigi
kimselerdir. Onlar kendilerine Rahmn'in [yarattigi btn canlilara dnyada oka merhamet eden
Allah'in] yetleri okundugu zaman aglayarak ve boyun egip teslimiyet gstererek yere kapanirlardi.
(Meryem/ 58)

15
Gerekten Bizim yetlerimize ancak, kendilerine gt verildigi zaman boyun egip teslimiyet
gstererek yerlere kapanan ve Rablerinin vgsyle birlikte noksan sifatlardan arindiran ve byklk
taslamayan kimseler inanirlar.
(Secde/ 15)

107,108
De ki: Siz Kurn'a ister inanin, ister inanmayin; su daha nce kendilerine bilgi
verilenler; Kurn onlara okundugunda onlar, boyun egip teslimiyet gstererek eneleri st
kapanirlar. Ve Rabbimiz her trl kusurdan ariniktir. Rabbimizin vaadi kesinlikle gereklesecektir
derler.
109
Ve onlar, aglayarak eneleri st kapanirlar. Ve Kurn, onlarin saygilarini, alak
gnllgn artirir.
(Isra/ 107109)

Bir de korkudan yere kapanmak vardir ki, bu secde degildir:

143
Ne zaman ki, Ms, belirledigimiz vakitte geldi ve Rabbi o'na sz syledi. Ms, Ey
Rabbim! Gster bana Kendini de bakayim Sana! dedi. Rabbi o'na dedi ki: Beni sen asla
gremezsin, velkin su daga bak, eger o yerinde durabilirse, sen de Beni greceksin. Daha sonra
Rabbi daga tecelli edince onu parampara ediverdi, Ms da baygin olarak yere yigildi. Ayilip
kendine gelince de, Seni tenzih ederim, Sana dndm; tevbe ettim ve ben inananlarin ilkiyim dedi.
(Arf/ 143)

Mminlerin namazda yere kapanmalarinin nedeni, gemiste bagliligin ve teslimiyetin
disa vurulmasi yere kapanmak suretiyle oldugu iindir. Mminler gemisten gelen rfe gre
Allaha teslimiyetlerini bu sembolik davranisla gstermektedirler.
Secde szcgnn gerek anlami bu sekilde aikliga kavustuktan sonra Kurandaki
secde szcklerinin dogru anlasilmasi daha da kolay olmaktadir.
Mesel, asagidaki ayetlerde geen secde szckleri, bilinli olarak bir baskasina -
gl olmasi sebebiyle- teslim olunmasi, boyun egilmesi anlamdadir:

4
Hani bir zaman Ysuf, babasina: Babacigim! Sphesiz ben onbir yildiz, gnes ve ay'i
grdm; onlari bana boyun egip teslimiyet gsterirlerken grdm demisti.
(Yusuf/ 4)

100
Ve anasiyla babasini yksek bir taht zerine ykseltti. Ve hepsi boyun egip teslimiyet
gstererek o'nun iin yere kapandilar. Ve Ysuf: Babacigim! Iste bu durum, o grdgmn
tevlidir. Gerekten Rabbim onu hak kildi. Seytan benimle kardeslerimin arasini bozduktan sonra,
beni zindandan ikarmakla ve sizi lden getirmekle Rabbim bana hakikaten ihsan buyurdu. Sphesiz
Rabbim diledigi seye armagan vericidir. Sphesiz O, en iyi bilen, hkm koyanin ta kendisidir.
(Yusuf/ 100)

Babasinin ve kardeslerinin Yusufa secde etmeleri, ona teslim olmalari, yasam
dzenlerini onun kontrolne verip onun otoritesi disina ikmamalari anlamina gelmektedir.

253
161
Ve bir zaman onlara, Su kente yerlesin ve oradan dilediginiz seyleri yiyin ve Hitta
[gnahlarimizi bagisla]! deyin ve teslimolmus olarak kapidan girin. Biz sularinizi bagislayacagiz,
iyilere arttiracagiz denilmisti.
(Arf/ 161)

Buradaki secde, sehrin kapisinda yere kapanmak degil, o sehrin otoritesine teslim
olmak anlamindadir. Ayni konu Bakara 58 ve Nisa 154de de konu edilmistir.
Bilinli olarak yapilan secdeden baska Kuranda bir de teshir [ister istemez yapilan]
bir secde tr vardir ki, bu da insanin disindaki diger varliklarin Allah tarafindan kendilerine
kodlandigi sekilde hareket etmeleri ve zorunlu olarak islevlerini yerine getirmeleri anlaminda
bir teslimiyet ve boyun egmeyi ifade etmektedir.

15
Ve yerde ve gklerde olan kimseler ve glgeleri, ister istemez her zaman yalnizca Allah'a
boyun egip teslimiyet gsterirler.
(Rad/15)

49,50
Ve gklerde ve yeryznde bulunan canlilar ve dogal gler, kibirlenmeden Allah'a boyun
egerler. Kendilerinin stndeki Rablerinden korkarlar ve emrolunduklari seyleri yaparlar.
(Nahl/ 49, 50)

18
Gklerde ve yeryznde olan kimselerin, gnes, ay, yildizlar, daglar, agalar, kipirdayan
canlilar ve insanlarin ogunun Allah'a boyun egip teslimiyet gsterdiklerini grmedin mi/ hi
dsnmedin mi? Birogu da zerlerine azap hak olmus olanlardir. Ve Allah, kimi hor kilarsa artik
onun iin bir ycelten yoktur. Sphesiz Allah, diledigini isler.
(Hacc/ 18)

Ibadet

Daha nce de aiklandigi iin Ibadet kavrami zerinde uzun uzadiya
durulmayacaktir. Kisaca hatirlatmak iin su kadari yeterlidir:
--'-'' ibadet kelimesi mastar olup szlkte kulluk yapmak, klelik etmek,
kayitsiz ve sartsiz teslim olmak, itaat etmek ve boyun egmek anlamlarina gelir.
Din terim olarak ise Kulun sahibine/yaratanina karsi, sahibi/yaratani tarafindan
verilen grevleri kayitsiz sartsiz kabullenip yerine getirmesi demektir.
Dikkat edilmesi gereken husus, ibadetin Kur'an'da bildirilen grevlerin tmn
kapsayan bir kavram oldugudur. Bu nedenle ibadet, halk arasinda yayginlasmis anlamiyla
sadece oru, salat, salatin ikamesi, hacc, zekt gibi birka amelden ibaret degildir. Mesel
Kur'an'i anlayarak okumak nasil bir ibadet ise, iyiligi emredip ktlg yasaklamak da bir
ibadettir.
Sonu olarak bu ayetin net mesaji sudur: Verilen bilgiler ve kanitlara gre aklini
kullanirsan geregi grrsn. Geregi gr ve teslim ol, boyun eg, sana verilmis devleri
yerine getir.
Dogrusunu en iyi bilen Allah'tir.


24 ABESE SURESI
254

[YZN EKSITTI]

SURESI



ABESE SURESINE GIRIS

Abese suresi Mekke'de 24. sirada inmistir. Bu sure, Kur'an ayetlerinin
peygamberimizin kendi rn olmadiginin kaniti olarak zel bir rnek teskil etmektedir.
Ancak 20. yzyilda ve gelismis aletler yardimiyla anlasilabilmis biyolojik
gereklerden bahsederek bir mucizenin sergilendigi surede, sosyal devrim sayilacak ilkeler
konulmus ve insanliga yapilan uyarilara devam edilmistir.

Inis Sebebi

Tefsir kaynaklarinda yer alan meshur rivayete gre; peygamberimiz Kureys'in ileri
gelenlerinden Utbe b. Rebia, Ebu Cehil, bn Hisam ve Abbas b. Abdlmuttalib ile
konusurken daha nce Mslman olan Ibn mm Mektum yanlarina gelmis ve
peygamberimize bir soru yneltmistir. Peygamberimiz o sirada Mslman olmalarini ok
istedigi kimselerle konusmakta oldugu iin Ibn mm Mektumun sorusuyla
ilgilenememistir. Sorusuna cevap almak isteyen Ibn mm Mektumun israrli talebi zerine
peygamberimiz yzn asmis ve arkasini dnerek digerleriyle olan konusmasina devam
etmistir. Rivayete gre sure, peygamberimizin bu davranisi zerine inmistir.
Sii kaynaklar, hulk-u azim [byk bir ahlk] sahibi olan peygamberimizin byle
dsk bir hareket yapmayacagi gerekesi ile Ibn mm Mektum'a surat asan ve arkasini
dnen sahsin aslinda Osman b. Afvan oldugunu ileri srmslerdir. Ancak ayetlerin devaminda
Allah'in peygamberimizi muhatap almasi, burada nazik bir slpla kinanan sahsin
peygamberimiz oldugunu gstermektedir.



24 / ABESE [YZN EKSITTI] SURESI

Rahman ve Rahm Allah adina.

Ayetlerin meali:


1,2
Eli, kendisine, o kr adam geldi diye yzn ekyitti ve srt
evirdi.

3,4
Ne bilirsin, belki o da arinip temizlenecek, belki gtlenir ve de gt
kendisine yararli olur.
5-7
Kendini her trl ihtiyacin stnde gren o kiyiye gelince de; onun
arinmamasindan sana bir sorumluluk olmadigi hlde sen ona yneliveriyorsun.
8-10
Amma! Bilgiyle, sevgiyle, saygiyla rpererek koya koya sana gelen var ya;
sense yapmakta oldugun iyi daha iyi sanarak, ondan rahatlikla uzaklayiyorsun.
11-16
Kesinlikle onlarn dyndg gibi degil! Kurn, degerli sayfalar
iinde, yceltilmiy, tertemiz temizlenmiy, saygn, iyi yazclarn ellerinde bir
dyndrcdr. Dileyen onu dynp gt alr.
255
17
Onulmaz bir duruma dyt o insan! Ne tuhafa kfir; Allah'n ilhlgn
ve rabligini bilerek reddeden biri oldu o insan!
18
Allah, hangi yeyden oluyturdu kendisini?
19
Bir spermden! Allah,
oluyturdu da lmlendirip-biimlendirdi,
20
sonra, yayarken eli gndererek,
kitap indirerek hak yolu kendisine kolaylaytrd,
21
sonra onu ldrd, kabre
koydurdu,
22
sonra diledigi zaman diriltip ortaya kard.
23
Kesinlikle kendisinin dyndg gibi degil! O insan, Allah'n kendisine
emrettigini yimdiye kadar hi yerine getirmedi.
24
Hadi, bakversin insan kendi yiyecegine!
25
Biz suyu dktke dktk.
26
Sonra toprag yardka yardk.
27-32
Bylece yeryznde, size ve hayvanlarnza geimlik olarak daneler/
hububat, zmler, yoncalar, zeytinler, hurmalar, gr imenli, sk agal
baheler, meyve ve otlak bitirdik.
33-36
Sonra, yiddetle arpann kardg korkun ses geldigi zaman; yle bir
gn ki o, kiyi, kardeyinden, annesinden, babasndan, eyinden, ogullarndan
kaar.
37
O gn onlardan her kiyi iin, kendisini boy brakmayacak bir ugray
vardr.
38,39
Yzler vardr o gn, prl prl; glen, mjdeleyen.
40,41
Ve yzler vardr o gn, zerlerinde toz-toprak; tozu-toprag da bir is
brmytr.
42
yte bunlar, evet bunlardr kfreden; Allah'n ilhlgn ve
rabligini bilerek reddedenler, din-iman tanmayp ktlge batanlar.

Ayetlerin Tahlili

1, 2. Ayetler:

O, kendisine, o kr adam geldi diye yzn ekyitti ve srt evirdi.

Dikkat edilirse, belirtilen davranislarda bulunanin kim oldugu bu ayetlerde henz belli
degildir. Konuya sanki baska birinin kusurlarinin peygamberimize anlatilmasiyla
baslanmistir. Ama ilerideki ayetlerde hitap peygamberimize dnmstr. Bu slp,
peygamberimizin belirtilen davranislari nedeniyle yadirgandiginin nazik bir sekilde ifadesidir.
Bir bakima Rabbimiz bu ayetlerde peygamberimizi insanlara isim vermeden sikyet etmistir.

3 - 10. Ayetler:


3,4
Ne bilirsin, belki o da arinip temizlenecek, belki gtlenir ve de
gt kendisine yararli olur.
5-7
Kendini her trl ihtiyacin stnde gren o kiyiye gelince de; onun
arinmamasindan sana bir sorumluluk olmadigi hlde sen ona yneliveriyorsun.
8-10
Amma! Bilgiyle, sevgiyle, saygiyla rpererek koya koya sana gelen var ya;
sense yapmakta oldugun iyi daha iyi sanarak, ondan rahatlikla uzaklayiyorsun.


9. ayette geen ,-= hasyet szcg bilgi ve idrak neticesinde olusan saygi ve
hayranligin dogurdugu hasret kalma, uzak dsme korkusu demektir. [Bu konuda daha fazla
bilgi iin A'l suresinin tahlilinde verilen aiklamalara bakilabilir.]
Bu ayetlerden, sz konusu kr adamin [Ibn mm Mektumun] hasyet denen bu
bilince ermis biri oldugu anlasilmaktadir. Kur'an bunu tescil etmistir.
256
10. ayette geen telehha szcgnn asli tetelehhadir. Szcgn kk anlaminda
zevklenerek eglenip oyalanma anlami vardir. Bu anlam peygamberimizin ciddi bir
kinamaya muhatap oldugunu ima etmektedir. Ne var ki, gerek surenin ilk ayetindeki yz
eksitmek ve sirt evirmek gibi davranislari ve gerekse bu davranislar nedeniyle azarlanip
kinanmayi peygamberimize uygun grmeyenler, ayetin orijinal anlamini bozarak telehha
szcgn sen onu birakip oyalaniyorsun seklinde evirmektedirler.

11-16. Ayetler:


11-16
Kesinlikle onlarn dyndg gibi degil! Kurn, degerli
sayfalar iinde, yceltilmiy, tertemiz temizlenmiy, saygn, iyi yazclarn
ellerinde bir dyndrcdr. Dileyen onu dynp gt alr.

Vahiy akisi takip edildiginde, Necm suresinin sonunda bir parantez aildigi ve Abese
suresinin 1-10. ayetlerinin yeni bir necm olarak araya girdigi grlmektedir. yle ki, Necm
suresinin son ayetinin kaldigi yerden Abese suresinin 11-16. ayetleri ile devam edilmektedir.
nk Abese suresinin 11. ayetindeki '+

-' inneha zamiri, Necm suresinin 59. ayetindeki '-


-,-='' hzel-hads ifadesine racidir. Necm Suresinin 59. ayetinde Peki, simdi siz bu
szden mi hayrete dsyorsunuz? diye sorularak Mekkelilerin Kur'an'dan duyduklari hayret
ve saskinligin yersizligi belirtilmisti.

Aiklamaya alistigimiz bu duruma gre; Necm suresinin 56-62. ayetleri ile bu
ayetlerin devami niteligindeki Abese suresinin 11-16. ayetlerinden olusan pasajin takdiri
asagidaki gibi olmaktadir:

56
Ite Kurn'da aiklananlar, ilk uyaricilar gibi bir uyaricidir.
57
Yaklaacak olan; kiymet, lm yaklati.
58
Onu Allah'in astlarindan
kaldiracak/ buna engel olacak kimse yoktur.
59
Peki, imdi siz bu szden mi hayrete dyorsunuz?
60
Ve glyorsunuz,
aglamiyorsunuz.
61
Ve siz, aklini geregi gibi kullanmayan kimselersiniz.
62
Haydiyin, boyun egip teslimiyet gsterin Allah'a ve kulluk edin!
11-16
Kesinlikle onlarin dndg gibi degil! Kurn, degerli sayfalar iinde,
yceltilmi, tertemiz temizlenmi, saygin, iyi yazicilarin ellerinde bir
dndrcdr. Dileyen onu dnp gt alir.


--- Seferah szcg, '- sfir szcgnn oguludur. Bu szcgn kk
olan -- s-f-r fiili, farkli okunuslariyla yazmak, kesfetmek, aiklama yapmak, yola
ikmak, sprmek, eli yollamak gibi degisik manalara gelebilir. Sefir [eli], iki lke
arasindaki sorunlari spren kisi demektir.
85

Konu akisina gre buradaki anlami yazicilar demektir. Nitekim Cuma suresinin 5.
ayetinde '--' esfar szcg kitaplar anlaminda kullanilmistir. Bu ayetteki seferah
[yazicilar] ile kastedilen de Kur'an'i yazan ilk vahiy ktipleridir.
Henz kgidin olmadigi o dnemde peygamberimiz kendisine inen ayetleri, okuma
yazmasi olan sahabeye, bez paralari, enli krek kemikleri, deve kaburga kemikleri, hurma
dallari, ince beyaz taslar ve hayvan derisi gibi malzemelerin zerine yazdirmis ve vahyi yazan
bu ktiplerin sayisi ilerleyen yillarda 40'a kadar ulasmistir. Mekke'de ilk vahiy ktipligini

85
(Lisanl Arab, s f r mad. )

257
Abdullah b. Sa'd b. Ebi Sarh, Medine'de ise Ubey b. Ka'b yapmistir. Ondan sonra bu grev
Zeyd b. Sabite verilmis ve onun tarafindan devam ettirilmistir.
Peygamberimizin vahiy ktipligini yapan diger kisiler sunlardir: Ebu Bekir, mer b.
el-Hattab, Ali b. Ebi Talib, Osman b. Affan, Amr b. el-As, Surahbil b. Hasene, Mugire b.
Su'be, Muaz b. Cebel, Hanzele b. er-Rebi', Cehm b. es-Salt, Huseyn en-Nemer, Zubeyr b. el-
Avvm, Amir b. Fuheyre, Ebn b. Said, Abdulah b. Erkm, Said b. Kays, Abdullah b. Zeyd,
Halid b. Velid, Al b. el-Hadrem, Abdullah b. Revha, Huzeyfe b. el-Yemn, Muhammed b.
el-Mesmele vs.
86

Ayette tertemiz temizlenmis olarak evirdigimiz -+=- -=- suhufun
mutahheratn tamlamasi fiziksel temizlik anlaminda olmayip batildan temizlenmis
anlamindadir. Ayni ifadeyi Beyyine suresinin 2. ayetinde de grecegiz.
-- [berara] szcg ise - berr szcgnn oguludur. Vahiy ktiplerinin
nitelenmesinde kullanilmis olan bu szcgn dinimizdeki yeri nedeniyle biraz daha detayli
incelenmesinde yarar vardir:

Birr

Takva szcgnn anlamdasi durumunda olan - birr szcg, her trl hayir ve
iyilik islerinde genislik, ihsan, itaat, dogruluk, bol bol iyilik demektir. Szck, bu genis
anlam alaniyla her trl iyiligi, ihsani ve hayirli davranisi kapsamaktadir.
Birr, Kur'an'da syle tanimlanmistir:

189
Sana hilallerden soruyorlar. De ki: Onlar, insanlar ve hac/programli ilhiyat egitim
dnemleri iin zaman lleridir. Evlerinize arka taraflarindan girmeniz/dinde Allah'in
ilkelerinden baska ilkeler benimsemeniz, iyi adamlik degildir. Ama iyi adamlik, Allah'in
korumasi altina girmektir. yleyse, evlerinize kapilarindan girin; dini, din sahibi Allah'in izdigi
erevede yasayin. Ve basariya erenlerden, kurtulanlardan olmaniz iin Allah'in korumasi altina
girin.
(Bakara/ 189)

92
Sevdiginiz seylerden Allah yolunda harcamadika asla iyi adamlik mertebesine
eremezsiniz. Ve siz, her neyi bagislarsaniz kesinlikle Allah, onu en iyi bilendir.
(l-i Imran/ 92)

45,46
Bir de sabretmekle, saltla [ml ynden ve zihinsel aidan destek olma; toplumu
aydinlatma ile] yardim isteyin. Sphesiz salt ve sabirla yardim isteme, saygili olanlardan;
gerekten Rablerine kavuacaklarina ve gerekten kendilerinin O'na dnc olduklarina inanan
kimselerden bakasina ok agir gelir.
(
Bakara 44- 46)

Birr szcg hadis ve fikih kitaplarinda da ok kullanilmistir. Ana-babaya bol bol
iyilikte bulunma konusu, ,-'','' - Birrul-Valideyn zel basligi altinda bu szckle
islenmistir.
Birr szcgnn asli berr szcgdr. Lgat anlami kara parasi, kit'a demek
olan berr szcg, deniz anlamina gelen bahr szcgnn karsit anlamlisidir. Bu iki
kavram bir arada =-'' , -'' _ fil-berri vel-bahri [karada ve denizde] seklinde bir
deyim olarak da kullanilir ve her yerde anlaminda yayginlik ifade eder.


86
|Ibn Hacer el-Askalan, Fethu'l-Bar bi Serhi Sahihi'i-Buhar, Bulak 1300, IX,18;
Ahmed b. Ebi Ya kub, Tarihu Ya'kb, Necef, 1385, II, 64].

258
-'' el-Berr sifati hem Allah iin hem de itaatkr kullar iin kullanilir. Allah iin
kullanildiginda anlami Kullarina karsi sefkati, ihsani genis ve yaygin olan demektir. Allah,
el-Berrdir. O, kullarina merhametli oldugu iin onlar hakkinda kolaylik diler, zorluk
dilemez. Onlarin gnahlarina [sayet affetmezse] misliyle karsilik verir ama iyiliklerine ve
hayirli amellerine kat kat karsilik verir:

25-28
Birbirlerinin yzne dnp soruyorlar: Gerekte biz daha nce ailemiz iinde
korkanlardan idik. Allah bizi kayirdi ve bizi ie isleyen azaptan korudu. Sphesiz biz daha nce, O'na
yalvariyor idik. Sphesiz O, iyilik yapanin, aciyanin ta kendisidir.
(Tur/ 28)

-'' el Berr sifati kullar iin kullanildiginda ise; itaati yaygin, ok itaatkr, sadik
[sznde duran] anlamina gelir. Szck bu anlamiyla Kur'an'da Isa ve Yahya peygamberler
iin kullanilmistir:

12-15
Ey Yahy! Kitab'i kuvvetle al! O henz ocuk iken o'na yasa, tarafimizdan sevecenlik
ve temizlik verdik ve o, Allah'in korumasi altina oka girmis biriydi. Ve anne-babasina ok iyi
davranandi. Ve o bir zorba ve itaatsiz biri olmadi. Ve doguruldugu gn ve lecegi gn ve yeniden
diri olarak kaldirilacagi gn o'na selm olsun!
(Meryem/ 12-15)



32
Ve beni, anneme iyi davranan bir kimse yapti. Ve beni bir zorba, mutsuz biri yapmadi.
(Meryem/32)

Ayni kkten tremis olan teberru szcg, fiil olarak iyi olmak, iyilik yapmak
anlamina gelir. Trkede de herhangi bir sosyal yardim amaciyla yapilan yardimlar ve
iyilikler teberru szcgyle ifade edilir.
Birr szcg isim olarak kullanildigi gibi, ism-i fail olarak da kullanilir ve bu
takdirde ok ok iyilik yapan anlamina gelir. Mesel mminler ok ok iyilik yaparak
birrin bizzat kendisi hline gelirler. Kur'an byle kimseleri berr szcgnn ogulu olan
ebrar szcg ile tanimlamis ve bu szcg mttekn [iyiler, Allah'a saygili insanlar]
anlaminda kullanarak mttekine sunulan nimetlerin ebrara da sunulacagini bildirmistir:

198
Ama, Rablerinin korumasi altina girmis kisilere gelince, onlar iin, Allah katindan bir yolcu
ikrami olarak, altlarindan irmaklar akan, iinde temelli kalacaklari cennetler vardir. Ve Allah
katindaki, iyi adamlar iin daha iyidir.
(l-i Imran/ 198)

13
Sphesiz ki ebrar/iyi adamlar, elbette bol nimet, mutluluk cennetinin iindedirler.
(Infitar/ 13)


18-21
Kesinlikle onlarin dsndg gibi degil! Ebrarin/iyi adamlarin kaydi, kesinlikle
Illiyyin'dedir. Illiyyin'in ne oldugunu sana ne bildirdi? Yaklatirilmilarin tanik oldugu
rakamlanmi/ yazilmi bir kayittir!
22-28
Sphesiz ki Ebrar/iyi adamlar, elbette, Naim'in iindedirler, tahtlar zerinde beklenti
iindedirler. Yzlerinde nimetin aydinligini grrsn. Onlar, mhrl saf bir ikiden sulanirlar. Ki
onun mhr/ neticesi misktir. Karisimi Tesnim'dendir. Yaklastirilmislarin iecekleri bir pinardandir.
Artik yarianlar, ite bunda yarimalidirlar.
(Mutaffifin/ 18- 28)

259
5-22
Sphesiz, iyi adamlar, kfur katilmis bir tastan ierler, fiskirtildika fiskirtilacak bir
pinardan ki ondan, verdikleri szleri yerine getiren, ktlg yayilan bir gnden korkan ve Biz sizi,
ancak Allah rizasi iin doyuruyoruz ve sizden bir karsilik ve tesekkr beklemiyoruz; evet, biz asik
suratli ve atik kasli bir gnde Rabbimizden korkariz diyerek Allah sevgisi iin/sevmesine ragmen
yiyecegi, yoksula ve ksze ve tutsaga veren Allah'in kullari ierler.
Allah da, bu yzden onlari, o gnn ktlgnden korur; onlara aydinlik ve sevin rastlayacak,
sabretmelerine karsilik onlara cenneti ve ipekleri verecek; orada tahtlara kurulmus olarak kalacaklar;
orada bir gnes de, dondurucu bir soguk da grmeyecekler ve bahenin glgeleri onlarin zerlerine
sarkacak ve alaltildika alaltilacak. Ve aralarinda gms bir kap ve billr kseler dolastirilacak, -
kendilerinin ayarladigi billrlari gmtendir-. Ve orada onlar, karisimi zencefil olan bir tastan
sulanirlar, orada Selsebil denilen bir pinardan... Ve aralarinda bymez, yaslanmaz ocuklar dolasir;
onlari grdgnde, sailmis birer inci sanacaksin! Orayi grdgnde, mutluluk ve byk bir mlk ve
ynetim greceksin; zerlerinde ince, yesil ipekli, parlak atlastan giysiler olacak; gms bileziklerle
sslenmis olacaklar; Rableri onlara tertemiz bir iecek iirecek. Sphesiz ki bu, sizin iin karsiliktir.
alismalariniz da karsilik denecek niteliktedir.
(Insan/ 5-22)


Sosyal hayatin kurulmasi ve saglikli islemesi aisindan ok nemli olan ve deta
insanlar arasindaki kaynasmanin harci olan birr, takva sahibi mminlerin olmazsa olmaz bir
zelligidir. Bu zellige bizzat takva denmese de, takvali olma hli denebilir. Zaten
Rabbimiz de bize bu zellige sahip kisiler ile, yani ebrar [iyiler, yardimseverler] ile beraber
lmeyi istememizi tavsiye etmektedir:

190-194
Gklerin ve yeryznn olusturulusunda, gecenin ve gndzn ardarda gelisinde, elbette,
ayaktayken, otururken ve yanlari zerine yatarken Allah'i anan; gklerin ve yerin olusturulusu
zerinde: Rabbimiz! Sen, bunu bo yere olusturmadin, Sen, tm noksanliklardan ariniksin. Artik bizi
Ate'in azabindan koru! Rabbimiz! Sphesiz Sen, kimi o atee girdirirsen artik onu kesinlikle rezil
etmisindir. Sirk koarak yanli; kendi zararlarina is yapanlar iin yardimcilardan da hi kimse
yoktur. Rabbimiz! Sphesiz ki biz, Rabbinize inanin! diye agiran bir nidacivi duyduk ve hemen
inandik. Rabbimiz! Artik bizim gnahlarimi:i bagila, ktlklerimizi rt ve bizi iyi adamlar ile
birlikte, gemite yaptiklarimi:i ve yapmamiz gerekirken yapmadiklarimi:i bir bir hatirlattir/ldr.
Rabbimiz! Ve bize, elilerin zerine vaat ettigin eyleri ver, kiymet gn bizi rezil etme. Sphesiz
Sen, verdigin szden dnmezsin diye iyiden iyiye dsnen kavrama yetenekleri olanlar iin nice
almetler/gstergeler vardir.
(l-i Imran /190- 194)

Ebrarin kimler oldugunu anlatan bu ayetlerden sonra, Abese suresinin 13-16.
ayetlerinden de anlasilmaktadir ki, inen ayetler degerli, saygin, ebrar yazicilar tarafindan
yazilmaktadir. Ayetlerde verilen bu bilgi, mer'in kiz kardesinin ve enistesinin yazili Kur'an
sayfalari okuduklari, bu sayfalari mer'den korkarak sakladiklari, mer'in sayfalari ortaya
ikartip yeniden okuttugu ve sonra da Mslman oldugu yolundaki tarih bilgiyi
dogrulamaktadir. Demek oluyor ki, peygamberimiz Alak suresindeki Alleme bilkalem
[kalemle greten] ayetinin mesajini almis ve ilk andan itibaren ayetleri yazmis veya
yazdirmistir. Ancak o gnlerde Araplarda henz kgit olmamasi sebebiyle bu yazilarin deri,
papirs, tahta parasi, kemik ve kil tabletler stne yazildigi unutulmamalidir.
Kisaca bu ayetler, hem Alak suresinde Alleme bilkalem [kalemle greten] ayeti ile
verilen mesaji pekistirmekte, hem de Kur'an ayetlerinin hangi zellikteki yazicilar tarafindan
yazilmasi gerektigini ima etmektedir.
Surenin buraya kadar olan ayetlerinde temel ilke zerinde durulmaktadir:
Birinci ilke; fikir, vicdan ve inan zgrlg ilkesidir. Daha nce Mddessir
suresinin 36, 37, 54 ve 55. ayetlerinde, A'l suresinin 9-11. ayetlerinde, Tekvir suresinin 27 ve
260
28. ayetlerinde, ayrica Kfirun suresinin tmnde, dileyenin inanacagi [arinacagi], dileyenin
de inanmayacagi [arinmayacagi] belirtilmisti. Abese suresinde bu ilke tekrar teyit edilmis,
peygamberlerin ve Hakk davetilerinin kisilerin arinmasindan sorumlu olmadiklari bir kez
daha vurgulanmistir. Bylece inanip inanmamayla, arinip arinmamayla ilgili sorumlulugun
ilh mesaji muhataplarina ulastirmakla ykml peygamberlerde ve Hakk davetilerinde
degil, bizzat teblige muhatap olanlarda oldugu; yani fikir, vicdan ve inan zgrlg, ilk
vahiyden itibaren Kur'an'da en ok tekrarlanan ilkelerden biri hline gelmistir.
Ikinci ilke; Islm'da sayginligin, stnlgn yegne lsnn takva oldugu
ilkesidir.
Peygamberimiz, yukarida belirtilen birinci ilkeye ragmen insanlarin hidayeti iin ok
gayret eden, onlarin akibetleri iin ok endiselenen bir yapiya sahipti:

128
Andolsun, iinizden size, sikintiya ugramaniz kendisine agir gelen, size dskn, sadece
inananlara ok sefkatli, kolaylik saglayan, ok merhametli bir eli gelmistir.
(Tvbe/ 128)

3
Sana bu Kurn'i vahyetmekle Biz, sana kissalarin en gzelini anlatiyoruz. Hlbuki sen,
bundan nce, kesinlikle bu konu hakkinda duyarsiz/ bilgisizlerdendin.
( Yusuf/ 103)


6
Sonra da sen onlar bu Kurn'a inanmazlarsa, onlarin yaptiklarindan dolayi, zntden
neredeyse kendini harap edeceksin!
( Kehf/ 6)

3
Onlar;Kurn'i sihir, siir, esatir (mitolojik sylentiler), uydurulmus sz gibi birtakim paralar, kt
szler kabul eden kimseler, iman edenler olmuyorlar diye sen kendini yikima ugratacaksin!
( Suara/ 3)

8
Onun iin, kt ameli kendisine ssl gsterilen sonra da onu gzel gren kisi mi? Sphe yok
ki Allah diledigini/dileyeni sasirtir, diledigine/dileyene de kilavuzluk eder. Onun iin canin onlara
karsi hasretlerle/ zntlerle sikilip gitmesin. Sphesiz Allah, onlarin yapmakta olduklarini ok iyi
bilir.
(Fatir/ 8)

Herkesin bir an evvel Mslman olmasi iin deta yanip tutusan peygamberimiz,
yaptigi agriya nce yakin akrabalarinin, hemserilerinin ve zellikle de kentin ileri
gelenlerinin icabet etmesini istiyordu. nk Mekke disindaki insanlar, peygamberimizin
yakin evresinden Mslman olmayanlari bahane ederek onun davetini reddediyorlardi. Oysa
yakin evresi Mslman olursa ufuk ailacak, Islm Mekke disinda da yayilma imkni
bulacakti.
Peygamberimiz bu dsnceler iinde Mekke ileri gelenlerine agrida bulunurken,
Allah'tan uzak kalma korkusuyla kosarak yanina gelen ve Allah'in grettiklerinden grenmek
isteyen kr ve fakir adama ilgi gstermemis, ona arkasini dnerek msrikleri yola getirme
abasina devam etmistir. nk o zaten Mslman'di ve peygamberimize gre msrikleri
Mslman yapmak daha nemliydi.
Peygamberimizin bu mantigi, dnyev iliskilerdeki deger lleri itibariyle bugn de
geerli, kabul grms ve uygulanan bir mantiktir. Toplumsal itibar bakimindan bugn de
zengin fakirden, patron isiden, mdr memurdan, vali pden daha nde gelmektedir.
Dolayisiyla zaten Mslman olan bir kimseye vakit ayirmaktansa, sosyal itibari daha yksek
olan bir kimseyi Islm'a kazandirmak iin alismak, yani menfaatin bygn tercih etmek,
tasinan sorumluluk geregi sanki daha isabetliymis gibi grnmektedir. Ama isin gereginin
261
peygamberimizin dsndg gibi olmadigi, bu olayin akabinde nazik bir slpla da olsa
Allah'in azar ve kinamasina muhatap olmasindan anlasilmaktadir.
nk kullarina esit mesafede olan, dolayisiyla nazarinda kr-topal ile saglamin, fakir
ile zenginin, kle ile efendinin bu zellikleri sebebiyle bir farki olmayan Rabbimiz iin tek
stnlk ls takvadir:

13
Ey insanlar! Biz sizi, bir erkek ile bir disiden olusturduk, birbirinizle tanisasiniz diye sizi
uluslar ve oymaklar yaptik. Sphesiz ki, Allah katinda en degerliniz, en ok Allah'in korumasi altina
girmis olaninizdir. Gerekten Allah, en iyi bilendir, en ok haber alandir.
(Hucurat/ 13)

Su halde, Allah'in kullandigi lnn insanlar tarafindan da kullanilmasi ve ilahi
degerlerin isellestirilmesi srecinde bireylerin sosyal statlerine herhangi bir ayricalik
taninmamasi gerekmektedir. Bu ise tam anlamiyla bir sosyal inkilaptir. Insanliga
peygamberimizin bir davranis rnegi zerinden gretilen bu sosyal inkilap, sonulari
itibariyle insanlarin toplum nezdindeki itibar ve statleriyle degil, salt Allahin kulu olmalari
nedeniyle deger verilmeye layik olduklari bilincini hedef almaktadir. Bu bilin, Yce Allahin
nem verdigi en stn insanlik degerinin daima takva oldugunu hatirlatacak, bu suretle de
makam, mevki, zenginlik ve benzeri sosyal itibar kaynaklarinin insanlar arasi iliskilerde
belirleyici kriterler olarak rol oynamamasini saglayacaktir.
Devrim niteliginde olan bu ilke nce peygamberimizin hayatinda uygulamaya
geirilmis, bylece toplumda bir rnek olusturularak ayni ilkenin toplum tarafindan da
benimsenmesi amalanmistir.
Daha sonraki yillarda da ayni yntem tekrarlanmis, getirilen yeni ilkeler ilk nce
peygamberimizin hayatinda uygulamaya konmustur. rnek olarak, peygamberimizin azat
edilmis bir kle olan Zeyd'i evlt edinmesi, sonra onu halasinin kizi Zeynep ile evlendirmesi,
daha sonra ise evltligi olan Zeyd'in bosadigi Zeynep ile kendisinin nikhlanmasi gibi olaylar,
o gnn toplum yasaminda birer ilk olmus ve rnek teskil ederek topluma yansimistir
(Ahzab suresi).
nc ilke; Kur'an'in peygamberin hevasindan olmadigi ilkesidir. Bu sureden evvelki
Necm suresinin ilk ayetlerinde, o gne kadar inmis olan Kur'an ayetleri anlaminda Necm
kanit gsterilerek peygamberin tutkulari, ikarlari ve kuruntulari geregi [hevasindan]
konusmadigi, okuduklarinin kendisine vahyedilmis bilgiler oldugu aiklanmisti. Abese suresi
bu ilkeye getirilmis yeni bir kanit mahiyetindedir. Sphesiz bu surenin ayetleri de lfz yapisi
itibariyle diger ayetler gibi hibir insanin yazamayacagi, derleyemeyecegi essiz bir sanat
gsterisi olup Kur'an'in peygamberimizin rn olmadiginin kanitidir. Ancak Abese suresi,
yukarida belirttigimiz gibi yeni bir kanittir. Ancak; yeni bir kanit teskil etme zelligi, lfz
mkemmelliginin yaninda, anlam olarak da peygamberi rencide eden bir azar iermesinde
gizlidir. nk kim olursa olsun, hibir insan yalnizca birka kisinin bildigi bir hata ve
kusurunu herkese duyurup iln etmek istemez. Ama duyurup ilan ettigi bu szler kendisine ait
degil de vahyediliyorsa, iste o zaman, aleyhine de olsa kendisine vahyedilen bu szleri
kiyamete kadar herkese bilinecek sekilde teblig etmesi zorunlu hle gelir. Bu nedenle Abese
suresi, Kur'an'in peygamberimizin hevasinin rn olmayip vahiy olduguna dair yeni ve
fevkalde bir kanit olusturmaktadir.
Yukaridaki grsn aksine, Kur'an'in hl peygamberimizin hevasinin rn oldugunu
iddia edenlere ise Rabbimiz Kur'an'da su cevabi vermistir:

262
67
Ey Rasl! Rabbinden sana indirileni teblig et. Ve eger bunu yapmazsan, o zaman O'nun
verdigi elilik grevini yerine getirmemis olursun. Allah da seni insanlardan koruyacaktir.
Sphesiz Allah, kfirler; Kendisinin ilhligini ve rabligini bilerek reddedenler toplumuna
kilavuzluk etmez.
(Maide/ 67)

15
Ve yetlerimiz onlara aika okundugunda, Bize kavusmayi ummayanlar: Bundan baska bir
Kurn getir yahut bunu degistir! dediler. De ki: Onu kendimin ngrmesiyle degistirmem benim
iin sz konusu olamaz. Ben, sadece bana vahyolunana uyuyorum. Rabbime isyan edersem,
kesinlikle byk bir gnn azabindan korkarim.
16
De ki: Allah dileseydi, ben Kurn'i size okumazdim ve Allah, Kurn'i size bildirmemis
olurdu. Ben de Kurn'dan nce kesinlikle iinizde bir mr kalmistim. Hl aklinizi kullanmayacak
misiniz?
(Yunus/ 15, 16)


73
Az kalsin onlar seni, sana vahyettigimizden uzaklastirarak ondan baskasini Bize
dayandirarak syleyesin diye sana yanlis yaptirip seni ateste yakacaklardi. Iste o takdirde seni halil/ iz
birakan bir nder edinirlerdi.
74
Ve eger Biz, seni saglamlastirmamis olsaydik, gerekten onlara birazcik meylediverecektin.
75
O durumda sana hayatin iki katini ve lmn iki katini tattirirdik. Sonra Bize karsi kendine
hibir yardimci da bulamazdin.
(Isra/ 73-75)

44-47
Eger Eli/Muhammed, bazi szleri Bizim szlerimiz olarak ortaya srseydi, kesinlikle
O'ndan tm gcn alirdik. Sonra O'ndan can damarini kesinlikle keserdik. Artik sizden hi biriniz
O'na siper de olamazdiniz.
(Hakka/ 44-47)


17. Ayet:


17
Onulmaz bir duruma dyt o insan! Ne tuhafa kfir; Allah'n
ilhlgn ve rabligini bilerek reddeden biri oldu o insan!

Yani; Tuhaf bir sey! O insan afak ve enfste [dis dnyada ve kendi yapisinda] bunca
apaik kanit varken, buna ragmen kfirlik ediyor!
Ayette, Allah'in verdigi akli ve fikri iyi kullanmamasi, gnderdigi peygambere kulak
vermemesi ve indirdigi kitaptan gt almamasi yznden kfir bir insanin kendini nasil da
mahvettigi beyan edilmis, insanin bu kadar inkrci olusunun anlamsizligi taaccp [hayret] fiili
kullanilarak vurgulanmistir.
Ayette geen el-insan szcgnn basindaki .' el takisi ahd iindir. Bu taki,
insan szcg ile btn kfir insanlarin degil, Ebuleheb gibi adi sani belli bir kfirin
kastedildigini gstermektedir. Kastedilen bu sahis, kfir kalacagi Rabbimiz tarafindan bilinen
ve peygamberimize de bildirilen birisidir. Uyarmanin yarar saglamayacagi bu tr insanlarin
var oldugu, Su kfirleri uyarsan da, uyarmasan da onlar iin birdir; inanmayacaklar
anlamindaki Bakara suresinin 6. ayetinden de anlasilmaktadir.
Ayette bahsedilen kfirligin kk nimetlerin kfirligi olan nankrlk anlaminda ele
alinmasi yanlis olur. Ayetin sonrasinda da grlecegi gibi, burada kastedilen kfirlik, Allah'in
varligina ve birligine inanmamak, kendinde ve evresinde kanit olan onca mucizeye itibar
etmemek, onlari hie saymak gibi bilinli davranislarla yapilan kfirliktir.
263

18 - 22. Ayetler:
.

18
Allah, hangi yeyden oluyturdu kendisini?
19
Bir spermden! Allah,
oluyturdu da lmlendirip-biimlendirdi,
20
sonra, yayarken eli gndererek,
kitap indirerek hak yolu kendisine kolaylaytrd,
21
sonra onu ldrd, kabre
koydurdu,
22
sonra diledigi zaman diriltip ortaya kard.


19. ayette geen ve llendirip biimlendirdi olarak evirdigimiz - kadderahu
kelimesi, Arapa'da - kadera fiil kknden gelmektedir. Bu fiil szlkte ayarlamak,
lp bimek, plnlamak, programlamak, gelecegini grmek anlamlarina gelmektedir.
20. ayetteki yolu ona kolaylastirdi ifadesi ile su iki seyin kastedilmis olmasi
mmkndr:
Birincisi, dogum srecinde bebegin ana rahminden disari ikisinin kolaylastirilmasinin
kastedilmis olmasi ihtimalidir. Pek tabidir ki, bu, tip biliminin 20. yzyilda ulastigi bilgilere
gre olusturulmus, daha nceden olusturulmasi mmkn olmayan bir grstr. Dogum
srecinde bir kolaylastirma oldugu, Ana Britannica ansiklopedisinin su satirlarindan kolayca
anlasilmaktadir:
Dogum eylemi evrede gereklesir. Ilk evrede dlyataginin [rahim] boynu
genisleyerek bebegin geebilecegi kadar ailir. Ilk evrenin baslangicinda dlyatagi
kasilmaya baslar. Torba biiminde kassi bir organ olan dlyataginin duvarlarindaki
kaslarin dzenli olarak kasilmasi, dlyataginin i boslugunu daraltir ve gebelik sresince
dlt barindiran ii siviyla dolu amniyon kesesine basin yaparak onu dlyatagi boynuna
dogru iter. Bu evrenin bitiminde amniyon kesesi basincin etkisiyle yirtilir, iindeki sivi bosalir
[su gelmesi] ve ikinci evre baslar.
87

Dogum srecinde annenin vcudu her zamankinden farkli, istemsiz hareketlerle, gerek
dogrudan gerekse dolayli olarak dogumu kolaylastirmaktadir. Mesel kasilmalar, hem
dlyatagi boynunun genislemesinde hem de bebegin dlyatagi boynuna dogru itilmesinde
dogrudan rol oynamaktadir. Diger taraftan amniyon kesesinin yirtilmasini saglamak suretiyle
dogum esnasinda bebegin geis yollarinin kayganlasmasinda ve sterilize edilmesinde ise
dolayli olarak rol oynamaktadir.
Btn bu kolaylastirmalarin altinda, kadin vcudunu sadece anne olma
asamasindayken bu hareketlere programlamis olan programcinin eseri oldugu geregi
yatmaktadir. Kolaylastiricinin ta kendisi olan Rabbimiz, kolaylastirmaya ynelik her seyi ilk
yaratilista plnlamis, programlamis ve uygulamaya koymustur.
Insanligin yukaridaki bilgilere henz sahip olmadigi bir dnemde vahiy yoluyla
bildirilen ve yaziya geirilen bu ayet, bu bilgilere yeni ulasan insanlik iin Kur'an'in bir
mucizesinin daha aiga ikmis olmasi demektir.
Ikinci ihtimal ise insana hayat yolunun kolaylastirildiginin kastedilmis olabilecegidir.
Bunun anlami, dogru ile yanlisi ayirabilmesi ve evresindeki nimetlerden yararlanabilmesi
iin insana gerekli donanimin verilmis olmasidir. Bu donanim insanin akil ve irade gibi
zihinsel fonksiyonlari ile bes duyu organini kapsadigi gibi, uyarici peygamberleri ve onlar
vasitasiyla gnderilen kitaplari da kapsamaktadir. Gerekten de bu donanim insanin hayatini
kolaylastirmakta, dogru yolu bulmasini saglamaktadir.



87
Ana Britannica[Cilt: 10 s: 267]

264
Bu ayetlerde kfirlerin yasamlari boyunca Allah'i tanimadiklari, O'nun emirlerini
yerine getirmedikleri dile getirilmektedir.


23. ayet
23
Kesinlikle kendisinin dyndg gibi degil! O insan, Allah'n kendisine
emrettigini yimdiye kadar hi yerine getirmedi.



23. ayetteki kell szcg kfirlerin bu davranislarindan hibir zaman vazgemediklerini
vurgulamaktadir. Hayatlarinda bir kez bile Allah'i tanimaya ynelik bir yaklasim
gstermemeleri, bu hllerinin bilinli bir kfrden kaynaklandigini gstermektedir.

24. Ayet:


24
Hadi, bakversin insan kendi yiyecegine!

18 - 22. ayetlerde Rabbimiz insana onun kendi yaratilisindaki ayetlerini/isaretlerini
gstermisti. Bu ayetler kisinin bedeninde ve i dnyasinda yaratilan ve insani Allah'i
tanimaya sevk eden iz ve isaretlerdir. 24-32. ayetlerde ise Yce Allahin varligina kanit
olusturan afaktaki [dis lemdeki] iz ve isaretler gzler nne serilmektedir.

25 - 26. Ayetler:


25
Biz suyu dktke dktk.
26
Sonra toprag yardka yardk.

Ayette dktke dktk olarak evirdigimiz - sabb szcg aslinda ince
manalar iermektedir. Araplar normal bir dkme eylemi iin bu szcg degil, - -'' sekb
szcgn kullanirlar. Sabb szcg siradan bir dkme olmayip suyu yukaridan asagiya,
yavasa, szerek, belirli bir amaca ynelik olarak ve ayarli bir biimde dkmek demektir.
Ancak bu sekilde dkmekteki ama rahmet olabilecegi gibi, azap da olabilir (Fecr 13, Duhan
48, Hacc 19). Ayette kisa ve z anlatimla [icaz yapilarak], yagmur yagdirma eylemi iin
sabb szcgnn seilmis olmasi anlamlidir. Sabb szcgnn seilmesiyle yagmurda
yavaslik, szlmslk, amaca gre ayarlilik gibi zelliklerin bulunduguna isaret
edilmektedir.
Gerekten de yagmur:
- Normal sartlar altinda canlilara zarar vermeyen ve yavas denilebilecek bir hizla
yagar.
- Pisligi ve tuzu nedeniyle iemedigimiz ve bir ok isimizde kullanamadigimiz
sulardan buharlasarak olusmasina ragmen, yeryzne szlms, temizlenmis su olarak dser.
- Yagis hizi ve sresine gre rahmet veya afet hline gelebilir.

27-32. Ayetler:


27-32
Bylece yeryznde, size ve hayvanlarnza geimlik olarak
daneler/ hububat, zmler, yoncalar, zeytinler, hurmalar, gr imenli, sk
agal baheler, meyve ve otlak bitirdik.

265
Ayetlerde dis dnyadan ve insanin bizzat kendisinden rnekler verilmesi, Allah'in
varligina, birligine ve kiyamete kadir olduguna birer delil teskil eden bu gibi nimetleri ihsan
etmesine ragmen insanin hl yaraticisina karsi byklenmeye devam etmesinin acayipligini
gzler nne serme amacina yneliktir.

33-37. Ayetler:


33-36
Sonra, yiddetle arpann kardg korkun ses geldigi zaman;
yle bir gn ki o, kiyi, kardeyinden, annesinden, babasndan, eyinden,
ogullarndan kaar.
37
O gn onlardan her kiyi iin, kendisini boy brakmayacak bir ugray
vardr.

Bu ayet grubunda, genellikle mal ve evlatlarina gvenerek kfr tercih eden kfirler,
mal mlk ve yakin evrenin yarar saglamadigi, kimsenin kimseye yakinlik duymadigi, kendi
dertlerine dsmeleri nedeniyle insanlarin birbirinden katigi bir gnn gelecegi bildirilerek
uyarilmaktadir.
O gn insanlarin telas ve panik iinde birbirinden kamalarinin sebebi su gerekelere
dayandirilabilir:
- Herkes anayi, babayi, esi ve evldi gz grmeyecek derecede kendi derdine
dsms, kendinden baskasini umursamaz hle gelmistir.
- Vaat edilen gnn geldigini ve isledikleri sularin hesabini vereceklerini anlayan
sulular, kurtulmayi umarak kendilerini bu sulara tesvik ve azmettirenleri arayip bulma
telsina dsmslerdir.
- Birbirini aldatmis, birbirine zarar vermis olan insanlar, yakin olsalar bile yz yze
gelmemek iin kaismaktadirlar.

38-41. Ayetler:


38,39
Yzler vardr o gn, prl prl; glen, mjdeleyen.
40,41
Ve yzler vardr o gn, zerlerinde toz-toprak; tozu-toprag da bir is brmytr.


O gn telas ve panik iinde kaisan mutsuzlar olacagi gibi, yzlerinden mutluluk akan
bahtiyar insanlar da olacaktir. Yukaridaki ayetler, bu insanlarin mutlu veya mutsuz
olduklarinin yzlerinden anlasilacagini haber vermektedir.
Bu tablo Kur'an'da baska ayetlerde de yinelenmistir:

105-107
Kendilerine apaik deliller geldikten sonra paralanan ve ayriliga dsen kimseler gibi de
olmayin. Iste bunlar, birtakimyzlerin beyazlastigi, birtakimyzlerin siyahlastigi gnde byk bir
azap kendileri iin olanlardir. Artik yzleri kararan kimselere: Siz inandiktan sonra yeniden kfir;
Allah'in ilhligini ve rabligini bilerek reddeden biri mi oldunuz? yleyse, kfretmenizden; Allah'in
ilhligini, rabligini bilerek reddetmenizden dolayi tadin cezayi! Yzleri agaran kimseler de, biliniz
ki, Allah'in rahmeti iindedirler. Onlar orada srekli kalanlardir.
(l-i Imran/ 105-107)

22
Yzler var ki, o gn apaydinliktir;
23
Rablerine nazar edicidirler; Rabblerinden nimet
beklemektedirler.
24
Ve yzler de var ki, o gn asiktirlar;
25
zannederler ki kendilerine Belkiran yapiliyor.
(Kiyamet/ 22-25)

42. Ayet:
266


42
yte bunlar, evet bunlardr kfreden; Allah'n ilhlgn ve
rabligini bilerek reddedenler, din-iman tanmayp ktlge batanlar.


Surenin bu son ayeti, nceki iki ayette belirtilmis olan zerleri toz-toprak, yzlerini is
brms kimselerin kfirler ve facirler olacagini bildirmektedir.
Kfr ve kfir szcklerinin ne anlama geldigi Kfirun suresinin tahlilinde
aiklanmisti. Ancak kisa da olsa hatirlatmakta yarar gryoruz:
Kfr szcgnn esas anlami rtmek demektir. Bu anlamdan hareketle, erisilen
nimetleri yok sayarak tesekkr etmemeye kfr [nankrlk] denmektedir.
Kfir szcg, nimetlere nankrlk eden, onlara uzak kalan, onlardan kainan,
onlarin zerini rten anlaminda, kefera fiilinin ism-i faili olarak kullanilir.
Kfr szcgnn terim anlami ise Allah'in varligini, birligini, elileri vasitasi ile
gnderdiklerini inkr etmek demektir. Bu duruma kisaca imansizlik da denilebilir.
Kfir, imani olmayan kimseye verilen isimdir.

Fcur

,= Fcur szcg szlkte yarmak, bir seyi genise yarip amak olarak tarif
edilmistir. Kur'an, bu eylemin olumlusu iin = fecr, olumsuzu iin ,= fcur
szcklerini kullanmistir.
Fecr szcg Kur'an'da olumlu anlamda yarilip ailmak, fiskirmak, yeri aip
kaynak fiskirtmak manalarinda kullanilmistir:

12
Yeri de kaynaklar hlinde fiskirttik; derken sular ayarlanmis bir is zerine birbirine kavustu.
(Kamer/ 12)

33
Her iki bahe de, hibir seyi eksik birakmaksizin, rnlerini verdiler. Aralarinda da irmak
yardik/akittik.
(Kehf/ 33)

74
Sonra da kalpleriniz katilasti; iste onlar, tas gibidir, hatta daha katidir. Ve sphesiz taslardan
yleleri vardir ki, onlardan irmaklar fiskirir, yleleri vardir ki yarilir da ondan su ikar, yleleri vardir
ki Allah'in saygiyla, sevgiyle, bilgiyle rpertisinden dserler. Allah yaptiklarinizdan habersiz,
duyarsiz degildir.
(Bakara/ 74)

Olumsuz anlamdaki yarmak, yirtmak anlamini ise fcur szcg karsilamaktadir.
Kur'an'in olumsuz anlamda kullandigi fcur szcg, gerek dil bilimciler ve gerekse din
bilginleri tarafindan Sakku setrid-diyanet [diyanet rtsnn yirtilmasi, atlamasi] olarak
ifade edilmistir. Bu sekilde din-iman rtsn yirtip atanlara facir denir. Bu szcgn
ogulu da ' = fccar veya -= fecere seklinde ifade edilir:

5
Aslinda o insan, nn; kalan mrn din-iman tanimayip ktlge batmakla geirmek
istiyor:
6
Soruyor: Kiymet gn ne zamanmis?
(Kiyamet/ 5, 6)

26-28
Ve Nh dedi ki: Bu yerde dolasan kfirlerden; Allah'in ilhligini ve rabligini bilerek
reddedenlerden bir tek kisi birakma. Sphesiz ki Sen onlari birakirsan, kullarini yoldan ikarirlar ve
sadece din-iman tanimayip ktlge batan ve kfir; Allah'in ilhligini ve rabligini bilerek reddeden
ocuklar dogururlar. Rabbim! Benim iin, anam-babam iin, mmin olarak evime giren kisiler iin
267
ve mmin erkekler ve mmin kadinlar iin magfiret et/bagisla hepimizi! Sirk kosarak yanlis;
kendi zararlarina is yapanlara da sadece yok olusu arttir.
(Nuh/ 26- 28)

Imanin disa yansimasi nasil ki takva ya da amel-i salih ise, kfrn disa yansimasi
da fcurdur. Yani fcur islemek, gerek imana sahip olmayanlarin bir karakteridir. nk
Allah inanci, insanin haram-helal, hayir-ser, cennet-cehennem gibi kategorilerin bilincinde
olmasini saglar. Dolayisiyla bu bilin insanin fcur islemesine engel olur. Zaman zaman
hataya dsen insan iin daima tvbe etme imkni vardir. Ancak insan ayni hatayi
tekrarlamamak sarti ile Allah'in affediciligine siginmalidir. Tvbeden sonra sznde
durmamak, yalan sylemek tam anlamiyla fcur islemektir.
Sinirlari dinle belirlenmis davranislara karsi ikmak, din adina kural tanimamak, dinle
getirilen kisitlamalari kabul etmemek, dolayisiyla her trl irili ufakli gnahi islemek
facirlerin en belirgin zelliklerindendir. Bu insanlar dnyada yaptiklarinin hesabini
vereceklerine inanmadiklarindan ya da Allah'a dneceklerini dsnmediklerinden, her trl
fcuru islemekten ekinmezler.
Kur'an, fcuru isleyenlerin kfir ve cehennemlik olduklarini bildirmistir:

14-16
Din-iman tanimayip ktlge batmis olanlar da kesinlikle cehennemdedirler. Din Gn
ondan kaybolmamak zere oraya yaslanacaklardir.
(Infitar/ 14)

7-13
Kesinlikle onlarin dsndg gibi degil! Sphesiz, din-iman tanimayip ktlge
batanlarin kaydi, kesinlikle, Siccin'dedir. Ve Siccinin ne oldugunu sana ne bildirdi? -O,
rakamlanmi/ yazilmi bir kayittir! O gn, yalanlayanlarin; karilik gnn yalanlayanlarin vay
haline! Ve karilik gnn, kendisine yetlerimiz okundugu zaman, Eskilerin masallari demi olan
tm sinirlari aan gnahkrlardan bakasi yalanlamaz.
(
Muttaffifin/ 7-12)

28
Yoksa, iman eden ve de slihti isleyenleri Biz, yeryzndeki o bozguncular gibi mi yapariz?
Yoksa Allah'in korumasi altina girmis o kimseleri din-iman tanimayip ktlge batanlar gibi mi
yapariz?
(Sad/ 28)

Dikkat edilirse, bu ayetlerde tm insanlar, mminler ve kfirler olmak zere iki
gruba ayrilmis olarak ele alinmistir. Mminlerin grubu ebrar, kfirlerin grubu da fccar
olarak isimlendirilmistir. Kur'an, ebrar ile fccar szcklerini birbirinin tam ziddi olarak
kullanmaktadir. Bu da su demektir:
Islm disi yasayan, Allah'a teslim olmayan, din-iman tanimaz kimseler olan fcur ehli,
takva karsiti olan davranislari sonucunda, kendilerini oradan hi kimsenin kurtaramayacagi
cehenneme girecek, kesinlikle mminler [mttekler] ile bir tutulmayacak, onlarla ayni kefeye
konulmayacaktir.
Dogrusunu en iyi bilen Allah'tir.

25 KADR SURESI

[LME-KIYMET]

SURESI



268


KADR SURESINE GIRIS

Kadr suresi Mekke'de 25. sirada inmistir. Surenin Medine'de indigini iddia eden
rivayetler de vardir. Ancak gerek slubu, gerekse Islm ve Kur'an'a ragbeti arttirmaya ynelik
mesajlari surenin Mekke indigini gstermektedir. Surenin Abese suresinden hemen sonra
indigini gsteren bir baska gereke de surenin ilk ayetinin incelendigi sayfalarda
aiklanmistir.
Hem Kadr suresiyle ve hem de Kadir gecesi ile ilgili olarak Nesef, Sfyan-i Sevr,
Mcahid, Ibn-i Ebi Htim, Amr b. Kays, el-Meli, Beyhak, Imam Ahmed b. Hanbel, Ebu
Dvud, et-Tayalsi, Ibn Eb sim en-Nebl, Ibn Kesir gibi bilginler tarafindan esitli bilgiler
verilmistir. Islam ilimleriyle ugrasan bu zatlarin aiklamalari o gnn sartlarina gre gayretli
birer aba olsa da, maalesef tatmin edici degildirler.

Surenin Inis Sebebi

Kadr suresinin inis sebebi hakkinda birok rivayet vardir. Hadis Usul kurallarina gre
intikali [elden ele gelisi] saglam grnen bu rivayetler ile sayginliklariyla meshur zatlarin bu
rivayetlere dayanarak ortaya attiklari birok grs, ierikleri dikkate alinmadan ve dirayet
ynyle tenkitleri yapilmadan nakledilmis, hibirinin Kur'an ile saglamasi yapilmayan bu
grsler kendilerine esitli kitaplarda yer bulmustur.
Kadr suresinin inis sebebi hakkinda birok rivayet vardir. Hadis Usul kurallarina gre
intikali [elden ele gelisi] saglam grnen ve sayginliklariyla meshur olmus birok zata
atfedilen birok grs, dirayet ynyle tenkidi yapilmadan ve ierigi dikkate alinmadan
nakledilmis, hibirisinin Kur'an ile saglamasi yapilmayan bu grsler kendilerine esitli
kitaplarda yer bulmustur. Surenin dogru anlasilmasini engelleyen bu nakillerin en
meshurlarindan birkaini alintilamanin Kur'an mesajinin nndeki yapay engelleri tanimak
bakimindan yarar saglayacagini dsnyoruz:
- Bir gn peygamberimiz arkadaslarina Israilogullarindan birisinin Allah yolunda bin
ay silhla cihat ettigini anlatmis. Arkadaslari, kendilerinin de Allah yolunda bin ay
savasabileceklerini ama mrlerinin o kadar uzun olmadigini syleyip zlmsler. Iste, bu
sure onlarin zntlerini gidermek iin inmis.
88

- Bir gn peygamberimiz arkadaslarina Israilogullarindan drt kisinin [Eyyub,
Zekeriyya, Hazkiyl b. Acuz ve Yusa b. Nun] seksen yil Allah'a ibadet edip hi gnah
islemeden yasadiklarini anlatmis. Arkadaslari da hayretler iinde kalmislar. Bu olay zerine
bu sure inmis ve bir Kadir gecesi sizin iin onlarin bin ayindan daha hayirlidir denmis.
Bylece peygamberimiz ve arkadaslari sevinmisler.
89

- Peygamberimize Allah tarafindan mmetinin kisa mrl insanlardan olustugu
gsterilmis. Bunun zerine, kisa mrl insanlardan olusan kendi mmetinin gemiste
yasamis ve uzun mrl insanlardan olusmus diger mmetlerin isledikleri hayirlara
yetisemeyecegini anlayan peygamberimiz karamsarliga dsms. Allah da zlen
peygamberini sevindirmek iin bu sureyi indirmis.
90

- Peygamberimiz ryasinda Emevileri kendi minberi zerinde grms. [Bu rya,
Emev hanedanliginin Islm devletini idare ettigi anlamina geliyormus.] Peygamberimiz bu

88
(Kaynak: Mcahid)
89
(Kaynak: Ali b. Urve)

90
(Kaynak: Imam Malik; Muvatta)

269
ailenin iktidara gelmesine ok zlms. Allah da zlme Muhammed, ben sana Kevser
verdim, bin aydan daha hayirli Kadir gecesi verdim demek suretiyle peygamberimizi
gnllemis. Yani buradaki bin ay Emevilerin iktidar sreleri imis.
Bu safsataya peygamberimizin torunu Hasan'in da adi karistirilmistir. Gya
Muaviye'ye biat etmesi nedeniyle, birisi Hasan'a, Ey inananlarin yz karasi, su adama nasil
biat ettin? diye sitem etmis. Hasan da peygamberimize ait oldugu iddia edilen yukaridaki
ryayi nakletmis. Hasan bununla sunu demek istemis: Emevilerin iktidari mukadderdir
[ezelde Allah tarafindan kader olarak yazilmistir]. Bunu Peygamberimiz de grmst,
grenmisti, biliyordu. Bizim de bu olaydan haberimiz vardi. Onun iin ne yapsak faydasizdi.
Biat etmek zorundaydim. Ama hi nemi yok, bizim Kadir gecemiz Emevilerin bin aylik
saltanatlarindan daha hayirlidir.
91

Yukaridaki rivayetlerin ilk nde Israiliyat'a ait bilgiler vardir; rivayetlerdeki ykler
Israil misnalarindandir. Hlbuki Kur'an bize peygamberimizin ehlikitap olmadigini
bildirmektedir. Peygamberimiz Tevrat, Zebur ve Incil kitaplarini okuyup yazmadigi gibi, bu
kitaplarin getirdigi hkmler dogrultusunda bir inanca, amele ve kltre de sahip degildir:

48
Ve sen bundan evvel herhangi bir kitaptan okumuyordun; sen Kurn'i kendiliginden
yazmiyorsun. Eger byle olsaydi, btila inananlar kesinlikle kusku duyacaklardi.
(Ankebut/ 48)

52,53
Iste bylece Biz, sana da Kendi emrimizden/Kendi isimizden olan ruhu/ Kurn'i vahyettik.
Sen, kitap nedir, iman nedir bilmezdin. Fakat Biz onu, kullarimizdan diledigimizi kendisiyle
kilavuzladigimiz bir nr/isik yaptik. Hi kuskusuz sen de dosdogru bir yola; gklerde ve yerde
bulunanlar Kendisi iin olan Allah'in yoluna kilavuzluk etmektesin. Gznz ain, btn isler yalniz
Allah'a dner.
(Sra/52, 53)

3
Sana bu Kurn'i vahyetmekle Biz, sana kissalarin en gzelini anlatiyoruz. Hlbuki sen,
bundan nce, kesinlikle bu konu hakkinda duyarsiz/ bilgisizlerdendin.
(Yusuf/ 3)

Peygamberimizin Israiliyat'a dair bildikleri Kur'an'dan grendikleri ile sinirli olduguna
gre, rivayetlerdeki gibi arkadaslarina Israil misnalari anlatmasi sz konusu olamaz.
Dolayisiyla geregin aksini syleyen diger binlercesi gibi, bu rivayetler de birer yalan ve
iftiradir.
Drdnc rivayet ise tam bir komedidir. Bu rivayet, o zamanki siyaslerin kendi
tuttuklari yolun dogrulugu hakkinda peygamberimizden bir delil getirebilmek iin saraylarda
hadis uydurma yarisi yaptirdiklari kargasa dneminin bir rndr. Rivayetin uydurma
oldugunu gsteren temel nedenler ikidir: Birincisi, Emev hanedanliginin peygamberimiz iin
bir gayb konusu olmasidir. Gaybi bilemeyecegi Kur'an'la sabit olan peygamberimizin,
lmnden yillar sonra hangi soyun hanedan olacagindan haberdar olabilmesi mmkn
degildir. Ikincisi, Emev hanedaninin saltanat sresinin bin ay olmadigidir. Bunun byle
olmadigi tarih belgelerle kesin olarak sabittir. Olaya hangi aidan bakilirsa bakilsin, mizrak
bir trl uvala sigmamaktadir. Zaten ed-Drrl-Mensur, Itkan, Ibn-i Cerir, Ibn-i Esir, Kadi
Cemaleddin, Ebul-Fida, Kadi Abdlcebbar, Razi gibi byk otoriteler de bu rivayete daha
nceki tarihlerde benzer sekilde cevaplar vermislerdir.




91
(Kaynak: Tirmizi, Ibn-i Cerir) Bu konu tm diger kaynaklarda da yer almaktadir.

270

25/ KADR SURESI

Rahman ve Rahm Allah adina.

Ayetlerin meali:


1
Sphesiz Biz, degerli sayfalar iindeki Kurn' Kadr gecesinde
indirdik.
2
Kadr gecesi nedir; sana ne bildirdi/gretti?
3
Kadr gecesi bin aydan daha hayrldr.
4,5
Haberci yetler, ilerindeki ruh; can katan, canl tutan gleriyle
Rablerinin izniyle/ bilgisi geregi, o yafak skene kadar/aydnlga kavuyuncaya
kadar iner dururlar; her bir iyten.



Ayetlerin Tahlili

1. Ayet:


1
Sphesiz Biz, degerli sayfalar iindeki Kurn' Kadr gecesinde
indirdik.


Ayette indirilen [hull ettirilen] sey iin o zamiri kullanilmistir. Acaba Allah'in
indirdigi/ hull ettirdigi nedir? Arapa ve tm diger dillerdeki genel kural sudur: Gaip
[nc sahis] zamirinin mercii, zamirden evvel lfzen, mnen veya hkmen zikredilmis
olmalidir. Yani cmlede herhangi bir gaip zamiri kullanildigi zaman, kullanilan zamirle
kastedilen sey, nesne veya anlam daha nce sylenmis olmalidir. Aksi halde kurulan
cmleden kimse bir sey anlayamaz. Buradaki o zamiri surenin ilk ayetinde kullanildigina
gre, bu zamirin mercii nedir? Yani Allah'in indirdigi/ hull ettirdigi sey nedir?
Bize gre, '-'-' enzelnhu ifadesindeki hu [o] zamirinin mercii, bu sureden
nce 24. sirada inmis olan Abese suresinin 11. ayetindeki --- gt [Kur'an] ve 23. sirada
inmis olan Necm suresinin 59. ayetindeki -,-='' hadis [Kur'an] szckleri ile kastedilen
Kur'an'dir. Yani sureyi anlayabilmek iin nce Abese suresi okunmalidir. Aksi halde
enzelnahu ifadesindeki hu [o] zamiri herhangi bir yere baglanamaz ve o zamiri ile
kastedilenin ne oldugu bilinemez.
Kur'an'i anlamak ve yasamak isteginde olanlar, onu kesinlikle inis sirasina gre
okumalidirlar. Aksi halde ayetler ve sureler arasindaki bagi tespit edemezler, dolayisiyla
Kur'an'i da gerektigi gibi anlayamazlar. Sevap olur diye anlamadan okumayi yeterli grenler
ile kesim ve cifir hesaplariyla ugrasanlarin zaten byle bir taleplerinin oldugu sylenemez.
Ayetteki '

-' inna [biz] ifadesi ile ta'zm [saygi] kastedilmistir. Bu ifadeden ogul
anlami ikarmak imknsizdir. Zira Rabbimizin bir tekligi, serik [ortak] ve nazirinin
[benzerinin] olmadigi aklen ve naklen sabittir. Bazilarinin Allah, islerini yardimcilari olan
evliyalari, ler, Yediler, Kirklar ile beraber yrtr seklindeki inanlari sapikliktan baska
bir sey degildir. Yce Rabbimizin Kuranda sika kullandigi Biz ifadesiyle ilgili bir
aiklama, surenin tahlilinin sonuna konulan Allah ve Biz Zamiri basligi altinda
okuyucunun dikkatine sunulmustur.

271
2. Ayet:


2
Kadr gecesi nedir; sana ne bildirdi/gretti?

--'' ',' Kadir gecesi ifadesi, bir tamlama hlinde Arap diline ilk kez bu sure ile
girmistir. Bu sure inene kadar kimse byle zel bir geceden haberdar degildi. Bu ayetten
anlasildigina gre, Kadir gecesinin ne oldugunu daha nceden peygamberimiz de bilmiyordu.
Zaten kolunda saati, masasinda ajandasi, olani-biteni kaydettigi bir gnlg ve peygamberlik
gelene kadar evresinde kayit tutan vakanvisleri olmayan birinin byle zel bir geceyi
bilmemesi de son derece dogaldi.
Bu nedenledir ki, gerek peygamberimizin kendisi ve gerekse diger mminler,
peygamberimizin Mescid-i Haram'dan Mescid-i Aksa'ya yrtldg ve Cennetl-Me'v
denilen yerde son sidre agacinin yaninda Allah'tan ilk vahiyleri aldigi o Ramazan gecesinin
Kadir Gecesi oldugunu bu sure indikten sonra grenmislerdir. Bir baska ifade ile sylemek
gerekirse, Kadir gecesi peygamberimizin Kur'an ile ilk kez tanistigi gecedir.
Yce Allah bu konuda baska bilgi vermemis, bu kadarinin bizim iin yeterli olacagini
takdir etmistir. Demek ki, Kur'an'in inmeye basladigi bu gecenin M.S. 611 yilinin Ramazan
ayinin hangi gecesi oldugu nemli degildir; bunu bilmenin kimseye faydasi da yoktur. nemli
olan surenin mesajini dogru anlamak, dolayisiyla kerametin gecede degil indirilende
oldugunun bilincine varmaktir. Bu bakis aisi ile denilebilir ki, Kur'an ile mesel 5 Ocak gn
gle saatinde tanisan bir insan iin o gn Kadir gn olur. nk nemli olan Kur'an ile
tanismaktir ve hemen sonraki ayetten grenecegimiz gibi, Kur'an ile kurulan iliski bir
mrden daha degerlidir.
Isin geregi byle olmasina ve Kur'an'in da bu dogrultuda mesaj vermesine ragmen
karanliga tas atma itiyadindaki kimi eski zevat Kadir gecesinin hangi gece oldugu konusunda
epeyce mesai harcamis ve pek ok grs retmislerdir. Ibret alinmasi bakimindan bu
grslerden bazisini rivayet tefsircilerinin temel kaynagi olan Mefatihl-Gayb'den
naklediyoruz:
Kadir gecesinin hangi gece oldugu hususunda ihtilf edilmistir. Sekiz farkli grs ileri
srlmstr. Ibn-i Rezin Kadir gecesinin Ramazan ayinin ilk gecesi oldugunu sylerken, Hasan el-
Basri yirmi yedinci gecesi oldugunu sylemistir. Enes'ten de merfu olarak bu gecenin yirmi
dokuzuncu gece oldugu rivayet edilmistir. Muhammed b. Ishak yirmi birinci gece oldugnu; Ibn-i
Abbas yirmi nc, Ibn-i Mes'ud yirmi drdnc, Ebu Zer el-Gifari yirmi besinci, Ubeyy b. Ka'b ile
bir grup sahabe yirmi yedinci, diger bazilari ise yirmi dokuzuncu gece oldugunu sylemislerdir.
Kadir gecesinin Ramazan ayinin ilk gecesi oldugunu ileri srenler syle bir gerekeye
dayanmaktadirlar: Vehb, Ibrahim peygamberin Suhuf'unun Ramazan'in ilk gecesinde, Tevrat'in da
Ibrahim peygamberin Suhuf'undan yedi yz yil sonra Ramazan'in altinci gecesinde, Davud'a inen
Zebur'un Tevrat'tan bes yz yil sonra Ramazan'in on ikinci gecesinde, Isa'ya indirilen Incil'in de
Zebur'dan alti yz yirmi yil sonra Ramazan'in on sekizinde nazil oldugunu, Kur'an'in ise Peygamber'e
bir seneden diger seneye kadar olan her Kadir gecesinde indigini, Cebrail'in Kur'an'i Beytl-Izze'den,
yedinci kat gkten en yakin semaya indirdigini, bylece Yce Allah'in Kur'an'i yirmi yil, yirmi ayda
indirdigini rivayet etmistir. Simdi Ramazan ayi, bu kadar yce seylerin kendisinde meydana geldigi
bir ay olunca, hi sphesiz ki bu ay, son derece kiymetli, serefli ve muazzam olmus olur. Dolayisiyla
bu ayin ilk gecesi Kadir gecesi olmus olur.
Hasan el-Basr'ye gelince, Bedir Savasinin bu gecenin sabahinda gereklesmis oldugu
gerekesiyle Kadir gecesinin Ramazan ayinin yirmi yedinci gecesi oldugunu sylemistir.
Bu gecenin Ramazan'in on dokuzuncu gecesi oldugu iddiasi ise Enes'in bu konu hakkinda bir
hadis rivayet etmesinden dolayidir.
Bu gecenin Ramazan'in yirmi yedinci gecesi oldugunu dsnen Safii, bu grse demin
daha su ile amur arasi bir sey oldugu sirada Peygamberin Nebi olmasi hadisinden dolayi
meyletmistir.
272
Eski tefsircilerin byk bir kismi da bu gecenin Ramazan'in yirmi yedinci gecesi oldugu
kanaatindedirler. Bu kanaatin sahipleri bu hususta ipucu olarak su zayif verileri ileri srmslerdir:
Bir hadiste Ibn-i Abbas, Bu sure otuz kelimedir. _ Hiye kelimesi ise yirmi yedinci
kelimeyi teskil etmektedir demistir.
Rivayet olunduguna gre, mer bu meseleyi sahabeye sormus, sonra da Ibn-i Abbas'a dnerek
Ey ilimler dalgici, bu konuya bir daliver! demis. Bunun zerine sahabeden Zeyd b. Sabit
Muhacirlerin ocuklari burada bulunduruldu da bizim ocuklarimiz bulundurulmadi! deyince mer
de Sen bu sznle Ibn-i Abbas'in bir ocuk oldugunu sylemek istiyorsun; ne var ki, onda bulunan
ilim sizde yoktur demis. Ibn-i Abbas, bunun zerine sze girerek: Allah'a en sevimli sayi, tek olan
sayidir. Tek olan sayilarin en sevimlisi ise yedidir. Iste bundan dolayi O, yedi kat gg, yedi kat yeri,
yedi gnden olusan haftalari, yedi tabakali cehennemi, sayisi yedi olan tavafi, yedi uzvu zikretmistir.
Bylece bu, bu gecenin Ramazan ayinin yirmi yedinci gecesi olduguna delalet eder demis.
Ibn-i Abbas'in syle dedigi de nakledilmistir: --'' ',' leyletlkadr [Kadir gecesi] Arapa
olarak dokuz harftir. Bu tamlama bu surede defa gemektedir. Binaenaleyh, [arpma islemi
yapildiginda sonu 3 x 9=27] yirmi yedi olmus olur.
Osman b. Ebil-As'in bir klesi vardi. Bunun zerine o kle, Ey efendimiz, denizin suyu bu
ayin bir gecesinde tatlilasiyor deyince, Osman da O gece oldugunda beni haberdar et tembihinde
bulundu. Bir de ne grsnler, bu gece Ramazan'in yirmi yedinci gecesiymis.
Grldg gibi, gndelik hayatin en tabii tecrbelerine bile aykiri olan byle bir iddianin
kitaplara geirilmesi gerekten dramatiktir. Hem gereklere uygun olmayan bylesi bir iddianin ileri
srlebilmesi, hem de tefsircilerin nlerine gelen bu tr verileri elestirel gzle degerlendirmeden
kitaplarina dercetmesi ayni derecede znt vericidir.
Bu gecenin Ramazan'in en son gecesi oldugunu syleyenler ise syle demektedirler: nk
bu gece, bu aya ait taatlarin kendisinde tamamlandigi bir gecedir. Ramazan'in byle olusu, tipki
peygamberlerin ilkinin dem, sonunun da Muhammed (as) olmasi gibidir. Iste bundan tr, bir
hadiste, 'Ramazanin sonunda, basindan itibaren o gne kadar cehennemden azat edilen nefisler
sayisinca, sadece bu gecede azat edilir' buyrulmustur. Daha dogrusu Ramazanin ilk gecesi, birinin
bir oglunun olmasi gibidir. Bundan dolayi bu gece skr gecesidir. En son gecesi de birinin ocugunu
kaybettigi ayrilik gecesi gibidir. Binaenaleyh bu son gece de sabir gecesidir. Simdi sen, herhalde
sabirla skr arasindaki farki anlamis bulunuyorsun.
92


Saydigimiz grsler sz konusu zevatin kendi grsleri olup peygamberimizle
herhangi bir ilgileri yoktur. Kadir gecesinin Ramazanin hangi gecesi oldugu ancak modern
aralar ile gemisin tespit edilebilmesi durumunda mmkn olabilecektir. Simdilik sz
konusu olmasa bile ilerleyen zamanlarda bunun da gereklesebilecegi muhal sayilmamalidir.
Kesin olarak bilinen sudur ki, Kadir gecesi Kur'an'in inmeye basladigi ilk gecedir. Bu
da tarihte sadece bir kez yasanmistir. Her yil yeni bir Kadir gecesi yasanmaz. Bu, Kur'anin
her sene yeniden inmedigi anlamina gelir. Sadece Kuranin indigi vaktin yil dnmleri olur.
Tipki dogum ve evlilik gnleri gibi... Insan her sene dogmaz ve her sene evlenmez. Kutlanan
gnler bu olaylarin sadece yildnmleridir.

3. Ayet:


3
Kadr gecesi bin aydan daha hayrldr.

+- -'' Bin ay ifadesi, sylenenin nemine dikkat ekmek zere mbalga
slbuyla ifade edilmis bir szdr. Dnyanin her yerinde ve her dilde bu tr mbalga
ifadeleri kullanilmaktadir. Mbalaga sanati, Arapada ve dolayisiyla Kur'an'da da kullanilan
bir anlatim aracidir. Kuranda mbalaga slubuyla kullanilan ifadeler genellikle vg veya

92
(Razi; el Mefatihul Gayb)


273
saygiya degerlik belirtmek iin kullanilmistir. Bu asker bin askere bedeldir rneginde
oldugu gibi, bu ayette de Bu gece bin aydan daha hayirlidir/yararlidir denilmistir. Bin ay
zaman olarak ortalama bir insanin mrne esittir. Dolayisiyla bin aydan daha yararli olan
Kadir gecesi, ayni zamanda bir insanin da mrne bedel bir degerdedir. Bilinmelidir ki, bir
mre bedel degerde olan bir sey, her insan iin mutlak bir nemi ifade eder.

4, 5. Ayet:


4,5
Haberci yetler, ilerindeki ruh; can katan, canl tutan gleriyle
Rablerinin izniyle/ bilgisi geregi, o yafak skene kadar/aydnlga kavuyuncaya
kadar iner dururlar; her bir iyten.
Selm!

Ayette geen .

-- tenezzel kelimesinin asli -.

-- tetenezzeldr. Bu szcgn
kullanildigi Tefaul kalibi, gramer yapisi itibariyle bir is, olus ve hareketin tekrar edip duran
bir sre oldugunu, bir olaydan sonra o olayin st ste tekrarlandigini anlatir. Tefaul
kalibinin bu anlam zelliginden dolayi .

-- tenezzel ifadesinin Melekler iner [hull


eder], sonra yine iner [hull eder], sonra yine iner [hull eder] ya da inmeyi [hull
etmeyi] srdrr seklinde anlasilmasi gerekir.
Bu anlamin Trkeye iner dururlar/ hull eder dururlar veya iner de iner, hull eder
de hull eder seklinde evrilmesi daha da uygun olur.
Nzul szcgnn esas anlami hull [girmek, ie islemek, nfuz etmek] demektir.
Bu anlamdaki giris, duhul szcgyle ifade edilen giristen farklidir. Hull etmek,
gizlice, haber etmeden, fiziksel bir etki yapmadan girip girdigi nesnenin her bir zerresine
homojen olarak yerlesmek seklinde bir giristir.
93
Nitekim Mmin suresinin 15. ayetinde ruhun
hull [ie yerlestirilmesi] .

-- tenezzl szcgyle degil '-'', ilka [koymak, birakmak]


szcgyle ifade edilmistir.
Bu nedenle, ayette geen inme ifadeleri hull etme anlamiyla aiklanacaktir. Bazi
sapkin inanlarda Allah'in bazi kisi veya esyaya girisi olarak kabul edilen hull inanci
konumuzun disindadir.
Zaman ierisinde yukaridan asagi giris e de inis anlami verilmis ve daha sonralari
nzul szcg de inis anlaminda kullanilir olmustur. zellikle halk kltnde melekler
gk varligi kabul edildiginden, meleklerin de gkten indikleri tasavvur edilmistir.
Surenin buradan itibaren dogru anlasilabilmesi, melek-melike, meleklerin inisi
[girisi] ve ruh kavramlarinin dogru bilinmesine baglidir. Bu kavramlar Kur'an'dan
grenilmeyip rf bilgileri ile degerlendirilirse, sure anlasilamaz ya da yanlis anlasilir.
Necm suresinde melek szcgnn iki farkli kkten de gelebilecegi belirtilmisti.
Buna gre, eger =,'- luk kknden geliyorsa eliler [haberciler], ='- milk
kknden geliyorsa ynetim gleri anlamlarina geldigi ifade edilmis, hangi kkten ne
anlama geldiginin ancak szcgn yer aldigi pasajin kontekstinden [baglamindan]
anlasilacagi aiklanmisti.
Mesel, meleklerin nzuln [hulln] konu alan asagidaki ayetlerden bazilarinda
melek szcg eliler [haberciler] anlaminda, diger bazilarinda da ynetim gleri
anlaminda kullanilmistir.
='- Melek szcgnn eliler [haberciler] anlaminda kullanildigi ayetler:

2
Allah, kullarindan diledigine, haberci yetleri/ vahyi, Kendisine zg bir is olarak ruh/
can ile birlikte: Sphesiz Benden baska ilh yok, o hlde Benim korumam altina girin diye
uyarin diye indirir.

93
[Ibn Menzur; Lisanl-Arab Cilt.8, S.523, Darlhadis Kahire-2003]
274
(Nahl/ 2)


30-32
Sphesiz, Rabbimiz Allah'tir deyip sonra dosdogru olanlar; onlarin zerine, haberci
yetler srekli iner; Korkmayin, zlmeyin. Size vaat edilen cennetle sevinin. Biz, dnya hayatinda
ve hirette sizin yol gsterenleriniz, yardimcilariniz, koruyanlariniziz. Cennette, kullarinin
gnahlarini ok rten, onlari cezalandirmayan ve bagisi bol olan, engin merhamet sahibinden bir
ikram olarak sizin iin nefislerinizin arzuladigi her sey var. Orada istediginiz seyler de sizin iindir.
(Fussilet/ 30 32)

123-127
Ve andolsun, sizler gsz iken, Allah, kendinize verilen nimetlerin karsiligini dersiniz
diye size Bedir'de yardim etti: Hani sen inananlara, Rabbinizin, indirilen/ hull ettirilen bin
haberci yetle size yardim etmesi size yetmez mi? diyordun. Eger sabreder ve Allah'in korumasi
altina girerseniz, evet sizi Rabbiniz destekler. Ve eger onlar, ansi:in zerinize gelseler, Rabbiniz size
iaretlenmi /egiten/ gnderilmi be bin haberci yetle yardim eder. Ve Allah, bu yardimi size sirf
bir mjde olsun ve kalpleriniz bununla yatisin diye yapti. Ve bu yardim, sirf Allah, kfirlerden;
Kendisinin ilhligini, rabligini bilerek reddetmi olan kimselerden bir kisminin kkn kessin yahut
onlari perian etsin de kaybeden kimseler olarak dnp gitsinler diye, en stn, en gl, en erefli,
maglp edilmesi mmkn olmayan/mutlak galip olan ve en iyi yasa koyan, bozulmayi iyi
engelleyen/saglam yapan Allah katindandir. yleyse Allah'in korumasi altina girin.
(l-i Imran/ 123- 127:

Melek szcgnn ynetim gleri anlaminda kullanildigi ayetler:

8
Biz o dogal gleri, ancak hak ile indiririz. O vakit de onlar sre taninanlardan olmazlar.
(Hicr/ 8)

14
Hani onlara, Allah'tan baskasina kulluk etmeyin! diye nlerinden-arkalarindan [her
yanlarindan] eliler gelmisti. Onlar: Eger Rabbimiz isteseydi, kesinlikle melekler indirirdi. Bu
yzden biz kendisiyle gnderilmis oldugunuz seyleri kesinlikle bilerek reddedenleriz/
inanmayanlariz dediler.
( Fussilet/ 14)

8
Ve onlar, Bu Peygamber'e bir melek indirilseydi ya! dediler. Eger Biz, bir melek indirmis
olsaydik, is, kesinlikle bitirilmis olurdu. Sonra da kendilerine gz bile atirilmazdi.
(En'm/ 8)

Grldg gibi, rnek olarak verilen ayetlerin hepsi de meleklerin nzul [hull] ile
ilgili ayetlerdir. Bu ayetlerde melek szcg ile hep ayni sey kastedilmemis olmasina
ragmen, hangi ayette ne kastedildigi kolayca anlasilmaktadir.
Bu noktada ok nemli bir hususa daha dikkat edilmelidir. Bu nemli husus, eliler
[haberciler] anlamindaki meleklerin ne is yaptiklaridir. Yukaridaki rnek ayetlere
bakildiginda eli meleklerin inzar [uyari] ve tebsir [mjdeleme] grevi yaptiklari
grlmektedir. Halbuki meleklerin inzar ve tebsir grevi yapmalari mmkn degildir. nk
Kur'an bu grevlerin ya peygamberler ya da vahyedilmis kitaplar tarafindan yapildigini
belirtmektedir. Uyari ve mjdeleme ile ilgili olan ayetlerin tmnden anlasilan mesaj da uyari
ve mjdeleme grevinin peygamberler ve vahyedilen kitaplar disinda herhangi bir varlik
tarafindan yapilmadigidir. (Mmin 15, Ibrahim 52, Ahkf 12, Furkan 1, Fussilet 3, 4, 14,
Bakara 97, 119, 213, Nahl 89, 102, Neml 2, En'm 48, 92, A'rf 2, Sebe; 28, Fatir 24, Isra
105, Ahzab 45, Feth 8, Nisa 165, Kehf 56)
Dolayisiyla melek szcgnn, eliler [haberciler] anlaminda kullanildigi
ayetlerde bu szckle kastedilenler Kur'an Ayetleridir. Talk suresinin 10 ve 11. ayetlerine
275
gre zaten Kur'an'in bir adi da rasl [eli]dr. Bu eli [haberci], toplumun cani demek olan
gvenilir ve kutsal bilgiler iermektedir.
Buraya kadar 4. ayet kapsaminda nzul szcg ile ifade edilen inme kavramina
ve melek szcgnn Kur'an'daki kullanilisina deginilmistir. Simdi de meleklerin inisi,
ruh ve ruhun inisi konulari incelenerek surenin mesajinin daha iyi anlasilmasina
alisilacaktir.

Meleklerin Inisi

Bugne kadar melek kavrami, Kur'an'daki kullanimi dikkate alinarak ve vahiy
perspektifi iinde ele alinmadigindan, meleklerin hep gkte yasadiklari ve gkten yeryzne
indikleri kabul edilmistir. Rivayetiler meleklerin daima usuz bucaksiz yedi kat gkten,
Ars'tan, Krsi'den yeryzne indiklerini iddia etmisler fakat onlari ufacik dnyaya sigdirmayi
da ilerine sindirememislerdir. Yeryzne indirilen ama oraya sigdirilamayan meleklerin geri
dnp dnmedikleri konusunda ise herhangi bir aiklama yapmamislardir. Buna karsilik
meleklerin yeryzne niin indikleri konusunda birok asilsiz ngr ileri srmekten de geri
kalmamislardir:
- Bazilarina gre melekler insanlarin taatlerini, kulluktaki ciddiyet ve samimiyetlerini
grmek iin [meraktan] inerlermis.
- Bazilarina gre melekler, cennetlik insanlari ziyaret edip onlara selm vermek iin
inerlermis. Zira kimi ziyaret edip selm verirlerse onlarin gnahlari affedilirmis.
- Allah Kadir gecesinin faziletini yeryzndeki taata, ibadete baglamis. Melekler
yeryzne inip gktekinden daha ok sevap kazanmak isterlermis. Yeryzne de bunun iin
inerlermis. Bu tipki daha ok sevap kazanmak iin Mekke'ye gitmeye benzermis.
- Kisinin byklerinin yaninda yaptigi ibadet ve taat, yalnizken yaptigindan daha
degerli imis. Bylece meleklerin yaninda yapilan ibadet ve taat, yanlarinda melekler olmadan
yapilandan daha ok sevap getirirmis. Allah da kullari daha ok sevap kazansinlar diye
melekleri yeryzne indirirmis.
- Bazi rivayetler de Israiliyatin Mslmanlar arasinda reva bulmasiyla olusmustur.
Mesela Yahudi kltrn Mslmanlar arasinda yaymakla meshur olan Ka'b el-Ahbar'dan
nakledilen su rivayetler ibret vericidir:

Sidre-i Mnteha, cennetin komsusu olan yedinci kat ggn sinirindadir. Binaenaleyh Sidre,
dnya havasi ile ahiret havasi izgisi zerindedir ve kk cennette, dallari Krsi'nin
altindadir. Sidre'de sayilarini ancak Allah'in bilebilecegi kadar ok melek vardir. Bunlar hep
Allah'a ibadetle mesguldrler. Cebrail'in makami da Sidre'nin tam ortasindadir. Buradaki her
melege, mminler iin merhamet etme ve anma duygusu verilmistir. Dolayisiyla bu Sidre
melekleri, Kadir gecesinde Cebrail ile birlikte dnyaya inerler. Binaenaleyh bu gecede,
yeryznn her tarafinda ya secdeye kapanmis yahut mmin ve mminelere dua ile mesgul
melekler vardir. Cebrail ise istisnasiz herkesle musafaha eder [tokalasir]. Bu musafahanin
almeti, musafaha ettigi kimsenin tylerinin rpermesi, kalbinin rikkate gelmesi ve gzlerinin
yasla dolmasidir. Bu haller, Cebral'in o kimseyle musafahasindan kaynaklanmadadir.
94

- Meleklerin inis nedeniyle ilgili olarak dile getirilen ilgin aiklamalardan biri de
sudur: Bilindigi gibi, Bakara/ 30daki nakille, Yce Allah yeryznde bir halife kilacagini
murat edip bunu meleklere bildirince, melekler Sen yeryznde fesat ikaracak, kan dkecek
birilerini mi halife yapacaksin? Hlbuki biz seni tespih ve takdis edip duruyoruz demislerdi.
Allah da Ben sizin bilmediklerinizi bilirim diye cevap vermisti.

94
(IBNIKESIR)

276
Bu ayetle iliski kurularak yapilan aiklama, Kurana kulak vermemenin trajik
sonularini gsterir niteliktedir: Meger Allah melekleri kendisine yaptiklari bilgisizce
itirazlarini ve terbiyesizliklerini yzlerine vurmak iin yeryzne indirirmis. Onlara Bakin
bakalim, benim kullarim sizin dediginiz gibi yeryznde bozgunculuk mu yapiyor, kan mi
dkyor, yoksa her biri oru tutarak, namaz kilarak, secde yaparak, rk yaparak bana kulluk
mu ediyor? dermis. Melekler de Kadir gecesinde namaz kilani, mevlit okuyani, tespih
ekeni, zikir yapani grerek Ya Rabbi, biz byk hata etmisiz, senin halife yaptigin kullarin
bizden daha da melek imis, zr dileriz derlermis.
Gerek bu safsatayi uyduranlara ve gerekse buna inananlara, sz konusu meleklerin
yeryzne inislerinde insanligin genel vahset ve zilletini, nankrlgn, zellikle de
Mslmanligi elden birakmayanlarin vahsetini, Ahmetlerin Mehmetleri, Mehmetlerin de
Ahmetleri vahsce katlettigini, insanlarin birbirlerinin kanlarini nasil emdiklerini, Rabblerini
birakip nasil kula kul olduklarini, fesatlarini [yeryznde ortaya koyduklari yikim ve
kargasayi], kisacasi insanligin ve zellikle de Mslmanlarin genel durumunu grp
grmedikleri de sorulmalidir. Ne var ki, meleklerin yeryzne hatalarini anlamalari iin
indirildigini ileri sren bu zihniyetten Yce Allah genel manzarayi meleklerden saklar
seklinde bir cevap gelme olasiligi hi de az degildir.
Bu tr gerek disi anlatilarin terk edilip Kur'an'dan ikarilan sorulara yine Kur'an'dan
cevaplar aranmalidir. nk dinimiz ile ilgili olarak aklimiza gelebilecek neden, niin, nasil
seklindeki tm sorularin cevaplari yine Kur'an'da yer almaktadir.
Melek szcgnn eli [haberci] anlaminda kullanilisina rnek verdigimiz ayetler
nzul, melek ve melek esitleri hakkinda verilen bilgiler isiginda tekrar okundugunda, Nahl
suresinin 2. ve Fussilet suresinin 30-32. ayetlerinde Gerek su ki: Benden baska ilh yok, o
halde Benden sakinin! diye inzar eden [uyaran] ve Korkmayin, zlmeyin! Size vaat edilen
cennete sevinin! diye tebsir eden [mjdeleyen] meleklerin aslinda Kur'an ayetlerinden baska
bir sey olmadigi anlasilmaktadir. Keza, l-i Imran suresinin 124. ayetinde Allah'in inananlara
bin melekle yardim ettigi yolundaki ifade, o gn savas alanina gkyznden bin
melegin indigi anlamina gelmez. Bize gre bu ayette sz edilen bin melek, o gne kadar
inmis olan Kur'an ayetleri ya da o savas esnasinda herkese bilinen yagmur ve rzgr gibi
olaylardir. nk gerek bu ayetlerin her birinin yaptigi uyari; verdigi mjdelerin manevi
sonulari, gerekse rzgr, yagmurun sebep oldugu amur gibi fizik sonular, inananlara
destek saglamaktaydi ve bu destek Mslmanlara yetip artmaktaydi.
Kur'an meleklerin inisinden sz ettigi gibi, seytanlarin da inisinden [hull edisinden]
sz etmektedir. Ancak geleneksel din anlayisi iinde pek konusulmayan bu konu, bazi
Mslmanlar tarafindan neredeyse unutulmus gibidir:

221
Seytanlarin kime inip durdugunu/kimlerin kafasina bir seyler soktugunu size haber vereyim
mi?
222
Seytanlar, tm iftiraci gnahkrlara iner dururlar/onlarin kafasina bir seyler sokarlar.
223
Onlar,
duyumbirakirlar, hlbuki onlarin ogu yalancidir.
Neml 6
Sphesiz bu Kurn ise sana, yasalar koyan
ve en iyi bilen Allah tarafindan senin iine iletilmektedir.
(
Suara/ 221-223)

Bu ayetlerin yukarida meali verilen Fussilet suresinin 30-32. ayetleri ile
karsilastirilmasi durumunda, birbirlerinin tam karsiti oldugu grlmektedir.

Ruh

Ruh kavrami bugne kadar dinli veya dinsiz, mslim veya gayrimslim birok kisinin
ilgi alanina girmis, cahil veya bilgin birok kimse tarafindan ruh hakkinda yzlerce kitap
kaleme alinmistir. Bu eserlerde genellikle su konular islenmistir: Ruh nedir? Ruh ka tanedir?
Ruhlar nerede bulunur? Ruh ve nefis ayni sey midir? Ruh cisim midir, mahlk mudur, enerji
277
midir, kozmik bilin midir, melek midir, varliklarin asli midir? Ruh seffaf, billr, cins-i ltif
midir? Ruh mu yoksa ceset mi nce yaratilmistir? Ruh lr m? Ruh kabirde cesede geri
dner mi? Dirilerin ruhlari llerin ruhlariyla bulusur mu? Her sey ruhtan mi meydana
gelmistir? Hayati, hareketi, idraki saglayan g ruh mudur? Ruhun insan, hayvan, nebat
olmak zere esitleri var midir? Olgun ruh ile gelecegi grebilmek, gelecekten haber
verebilmek, zaman ve mekn disina ikmak mmkn mdr?
Btn bunlardan baska, ruh ile ilgili bu eserlerde ruh agirma, telepati, medyumluk,
yoga, dogru rya, by, sihir ve reenkarnasyon [ruh g] gibi konularin aiklanmasina da
alisilmistir.
Insanlik ok eski aglardan beri bu konularin ardina dsms, psikoloji biliminin
gelismedigi ve kuramlasmadigi bu uzun srete vahyin dogrulamadigi, modern psikoloji
biliminin de desteklemedigi pek ok grs ve anlayis ortaya ikmistir. Vahiy kontrol disinda
gereklesen zihin isiliginin en belirgin rneklerinden biri olan Eski Yunan Felsefesi kendi
dneminde ok etkili olmus, bu vahiy disi felsefenin zihnin gizemli labirentlerindeki akil
srmeleri VIII. Yzyilin ortalarinda baslayan tercme hareketleri sonrasindaki srete bazi
Mslman bilginleri de etkisi altina almistir. Dolayisiyla evrensel merak konularindan biri
olan ruh ve ruha iliskin konular Islam dnyasinin da ilgi alanina girmistir. Bazi Mslman
dsnrler Eski Yunan-Ltin kabullerini gya Islamilestirerek kitaplarinda Islm bilgiler
olarak takdim etmisler, ruhun mahiyeti ve esitleriyle ilgili olur olmaz dsncelerle dolu
yzlerce risale ve ciltlerce kitap yazmislardir. Bu konuda yazilan en cidd eser, Ibn Kayyim
el-Cevziyye [1299-1351, Hicr 691-751] tarafindan kaleme alinan Kitabur-Rhdur. Ayrica
Imam Gazl de Eski Yunan felsefesinden derledigi bilgileri muhtelif eserlerinde dile
getirmistir. Ancak bunlarin hepsi de Kur'an'in ifade ettigi ruh kavramindan ok uzaktir.
Sonu olarak bugne kadar bu konuda Kur'an kaynakli cidd bir alisma yapilmamis, tabir
yerinde ise asirlardan beri havanda su dvlmstr. Ne var ki, yazarlarinin isimlerinin nnde
sayginlik belirten unvanlar bulunan bu kitaplardaki bilgiler hem dogru, hem de Islm kabul
edilmistir. Fakat asil esef edilmesi gereken konu, bin drt yz seneden beri yazilmis olan
tefsir adli kitaplarin hi birinin Kur'an'a dayandirilmamis olmasi ve bu kitaplarda hep
Rivayet Tefsirinin n plna ikarilmis olmasidir. Her bakimdan aik ve mufassal olan
Kur'anin bir takim asilsiz rivayetlere ve Israiliyat kaynaklarina kurban edilmesi Mslmanlar
iin ok aci bir durumdur. yle ki, rivayetlerin oklugu ve farkliligi zihinleri iyice karistirmis,
gerek temel kavramlarimiz ve gerekse inan ve amel konularindaki bilgilerimiz ogu zaman
bu rivayetler dogrultusunda sekillenmistir.
Tekrar ruh konusuna dnlecek olursa, ncelikle sunun belirtilmesi gerekir ki,
yukarida sayilan konular arasindaki ruh kavraminin arastirilip incelenmesi dinin degil
psikolojinin konusudur. Psikoloji ilmi gelistike Kuran'in bu alandaki mtesabih
szcklerinin de muhkemlesecegi kesindir. Kuran ve bilimsel olmamasina ragmen sirf
saygin unvanli isimlerce ileri srlp kitaplara geirilen bir takim ilkel grsler, bu tr
mtesabih konularin teviline katki saglamasi bir yana, meselelerin daha da krdgm
olmasina yol aacak bir nitelik tasimaktadir. Bu nedenle o tr grslerin nakli ve tahlili
yerine, Kur'an'daki ruh kavraminin yine Kur'an ile aiklanmasi yoluna gidilmelidir.
Amacimiz Kurani belirsiz rivayetlerle degil, Kuranin kendi i imkanlariyla anlamaya ve
aiklamaya gayret etmektir.
Ruh szcgnn esas anlami can demektir. Szck vcuh ifade eden yani hakikat
ve mecaz olarak birok anlamda kullanilabilen bir szcktr.
Ansiklopedik anlamda ruh, Genel olarak varligin madd olmayan boyutu ya da z
olarak tarif edilmistir [Ana Britannica, cilt: 26, s: 383]. Bununla uyku aninda geici olarak,
lm aninda ise srekli olarak bedenden ayrilan nefis, yani beyindeki ana fonksiyon olan
bilin kastedilmistir.
278
Ruh szcg, yukarida verdigimiz hem szlk hem de ansiklopedik anlamlara
uygun olarak, manev benlik ve can kavramlari ile es anlamli kabul edilmistir. Genis
anlamda canlilik, duygu demek olan ve ayrica karakter anlamina da gelen ruh szcg,
mecazen bir seyin zn, en nemli ve en can alici noktasini ifade eden bir anlam
tasimaktadir. Mesel pasif kimseler hakkinda kullanilan ruhsuz sifati szcgn genis
anlamina, meselenin btn ruhu buradadir seklindeki deyimlesmis cmle de mecaz
anlamina birer rnek teskil eder. Sonu olarak, yukaridaki anlamlar etrafinda ruh ile ilgili
yzlerce deyim retilmistir.
Ruh szcgnn geleneksel din terim anlami, ok genel bir ifadeyle Bedensel
varligi yaratildiktan sonra Allah tarafindan flenmek suretiyle insana kazandirilan canlilik
seklinde tanimlanmaktadir.

Ruh Szcgnn Kur'an'daki Kullanimi

Ruh szcg Kur'an'da Ilh esinti, vahy/bilgi anlaminda kullanilmistir. Vahyin,
bilgisizlikten dolayi l sayilan kalbe hayat verdigi, canin bedendeki islevi ne ise vahyin de
insanlik iin ayni islevi grdg, bu islevi dolayisiyla bireyi ve toplumu kokusmaktan
korudugu dsnlrse, ruh szcgnn szlk, ansiklopedik ve din terim anlamlariyla
Kur'an'daki anlami arasinda bir paralellik var gibi gzkebilir. Ancak szcgn kullanildigi
ayetler incelendiginde, bu paralelligin ruhun ne oldugu konusunda degil, sadece insan
zerindeki etkileri konusunda oldugu anlasilir.
Kur'an'da bahsedilen ruh [ilh esinti, vahiy] sadece bilerek ve isteyerek bu ruha
sahip olan ve onu hayatina geiren kisilere ve toplumlara anlamli bir canlilik veren, onlari
kokusmaktan koruyan bir seydir. Fakat asla lmn disindaki canliligi temsil eden ve her
trl rezilligi de kapsayan sihirli bir nefes degildir:

85
Ve sana vahiyden soruyorlar. De ki: Vahy, Rabbimin isindendir. Size ise az bilgiden baska
bir sey verilmemistir.
(Isra/ 85)

15
O, dereceleri ykseltendir, en byk tahtin/en yksek mevkiin sahibidir: O, bulusma gn
hakkinda uyarmak iin Kendi emrinden/ Kendi isinden olan vahyi kullarindan diledigine birakir.
(Mmin/ 15)


Ikinci ayette ruhun hulul [inisi] ,'-'' ilka [birakmak, koymak] szcgyle ifade
edilmistir. Nitekim dem'e yapilan vahyler [Bakara 37] ve Kur'an'in inisi iin _=, vahy
veya .'-' inzal yerine ilka fiili kullanilmistir [Neml 6].
Isra suresinin 85. ayetinden baslayip 93. ayetine kadar devam eden pasaj bir btnlk
ierisinde degerlendirilirse, burada konu edilen ruhun rivayet tefsirlerinde anlatildigi gibi
insan ya da herhangi bir canlinin ruhu olmayip aika vahiy oldugu grlr. Ancak Isra
suresinin 85. ayetinde de belirtildigi gibi, insana ruh konusunda verilen [vahyin sekli ve
mahiyeti hakkindaki] bilgiler gerekten azdir. Dolayisiyla bu konuda verilen bilgi ile
yetinilmeli, temelsiz ve mesnetsiz grslerle bu konularda bilgi retmeye kalkisilmamalidir.
Ruhun indirildigi bildirilen birok ayette ayni zamanda ruhun Rabbimizin emrinden
oldugu da belirtilmektedir. Gnlk dilde genellikle buyruk anlaminda kullanilan -' emr
szcg, Kuranda is [olus] anlaminda da kullanilmaktadir. Szck tekil haliyle Kur'an'da
153 kez gemektedir. Szcgn ogulu olan mr [isler] szcg ise Hud suresinin 97. ve
l-i Imran suresinin 128. ayetlerinin de aralarinda bulundugu 13 ayette yer almaktadir. Bu
bilgiler isiginda, emrimizden bir ruh vahyettik ifadesinden, Allah'in islerinden olan ruh
vahyetme isinin yine Onun tarafindan gereklestirildigini anlamamiz gerekir.
279
Necm suresinde de deginildigi gibi, ruh Allah'in islerinden biridir ve ruh indirilmesi
[hull ettirilmesi] de sadece Ona aittir.

Ruh/Vahiy Niin ve Kime Indirilir?

52,53
Iste bylece Biz, sana da Kendi emrimizden/Kendi isimizden olan ruhu/ Kurn'i vahyettik.
Sen, kitap nedir, iman nedir bilmezdin. Fakat Biz onu, kullarimizdan diledigimizi kendisiyle
kilavuzladigimiz bir nr/isik yaptik. Hi kuskusuz sen de dosdogru bir yola; gklerde ve yerde
bulunanlar Kendisi iin olan Allah'in yoluna kilavuzluk etmektesin. Gznz ain, btn isler yalniz
Allah'a dner.
(Sra/ 52)

22
Allah'a ve hiret gnne inanan bir toplulugu, Allah'a ve Elisi'ne siniri asmaya ugrasanlarla
karsilikli sevgi bagi kurmus hlde bulamazsin. Bunlar, onlarin ister babalari olsun, ister ocuklari
olsun, ister kardesleri olsun, ister akrabalari olsun. Onlar, Allah'in, kalplerine imani yazdigi ve
kendilerini Kendisinden olan vahiy ile destekledigi kimselerdir. Ve Allah onlari, srekli kalanlar
olarak altlarindan irmaklar akan cennetlere koyacaktir. Allah, onlardan hosnut olmustur, onlar da
O'ndan hosnut olmuslardir. Iste bunlar, Allah'in taraftarlaridir. Gznz ain! Allah'in taraftarlari,
basariya ulasanlarin ta kendileridir.
(Mcadele/ 22)

192
Ve sphesiz ki bu apaik kitap, kesinlikle lemlerin Rabbinin indirmesidir.
193-195
O apaik
kitapla, uyaricilardan olasin diye apaik bir Arapa lisan ile senin kalbine Gvenilir Can [ilhi
mesajlar, gvenilir bilgi] indi.
196
Ve sphesiz Gvenilir Can [gvenilir bilgi], kesinlikle ncekilerin
kitaplarinda da vardi.
(Suara/ 192-196)

Bu ayetler zerinde yeterince tefekkr edildiginde, _, ruh kavraminin orijinal
[gvenilir] bilgi demek oldugu kolaylikla anlasilmaktadir. nk Mcadele suresinin 22.
ayetinde Allah'tan gelen gvenilir, saglam bilgi [ruh] ile tm inananlarin glendirildigi,
desteklendigi aika ifade edilmektedir. Suara suresinin 193. ayetinde ise er-Ruhul-Emin
tamlamasiyla kullanilarak bu bilgilerin [ruhun] en gvenli, en yararli bilgi oldugu
vurgulanmaktadir. Suara suresinin 193. ayetinde geen er-Ruhul-Emin ifadesini Cebrail
olarak yorumlamak ve birok mealde oldugu gibi ayeti Onu Ruhul-Emin [Cebrail] indirdi
diye evirmek yanlistir. Zira ayetteki .- nezele geissiz fiilini sanki geisli imis gibi
anlamlandirmak, her seyden nce ayetin lfz manasina aykiridir. Ayrica byle bir eviri, ayni
surenin Kur'an'i lemlerin Rabbi olan Allahin indirdigini bildiren 192. ayeti ile de
elismektedir. Ruhullah, Ruhul-Kuds, er-Ruhul-Emin ifadeleri ile ilgili detay insaallah
Meryem suresinde verilecektir.

Ruhun frlmesi

71,72
Hani Rabbin bir zaman evrendeki glere, Sphesiz Ben amurdan bir beser
olusturucuyum. Onu dzgnlestirip bilgili hle getirdigim zaman derhal ona boyun egip teslim olun
demisti.
(Sad/ 72)

28,29
Ve bir zamanlar Rabbin evrendeki glere, Ben, kuru baliktan, sekil verilmis/islenebilen
bir amurdan bir beser olusturacagim. Ben, ona biim verdigimde ve onu bilgilendirdigimde, siz
hemen onun iin teslimiyet gsterenler olarak yere kapanin demisti.
(Hicr/ 28, 29)
280

9
Sonra onu dzeltip bir biime soktu ve onu bilgilendirdi. Sizin iin de kulak, gzler ve
gnller var etti. Sahip oldugunuz nimetlerin karsiligini ne de az dyorsunuz?
(Secde/ 9)

Allah'in gerek anlamda frmeyecegi bilindigine gre, frmek ifadesinin mecaz
oldugu hemen anlasilmaktadir. Mecazi anlamda frmek, herhangi bir seyden baskalarina
en az miktarda vermeyi ifade eder. Trkede bu anlam yine mecaz bir ifade olan koklatmak
szcg ile karsilanmaktadir. Bu durumda ruhun frlmesi ifadesi ok az miktarda bilgi
verilmesi, bilginin koklatilmasi anlamina gelmektedir. Nitekim Isra suresinin 85. ayetinde
De ki: Ruh Rabbimin isindendir. Ve size bilgiden ancak ok az verilmistir denilerek bu
husus aika belirtilmistir.
Ruhun dem'e frlmesinden ne kastedildigine gelince; Kur'an'da bu da
aiklanmistir:

30
Ve bir zaman Rabbin, dogadaki glere, Sphesiz Ben, yeryznde bir halfe getiren Zatim
demisti. Dogadaki gler, Orada bozgunculuk yapan, kan dken birisini mi yapacaksin? Oysa biz,
Senin vgnle birlikte tm noksanliklardan arindiriyoruz ve Senin tertemiz; her trl ktlk ve
eksiklikten uzak oldugunu haykiriyoruz demislerdi. Senin Rabbin, Ben sizin bilmediginiz seyleri
ok iyi bilirim demisti.
31
Ve senin Rabbin, dem'e o isimlerin tmn gretti. Sonra hepsini dogadaki glere
sundu ve Hadi, haber verin Bana sunlarin isimlerini, eger dogru kimseler iseniz dedi.
32
Dogadaki gler, dediler ki: Sen her trl noksanliktan ariniksin! Senin, bize gretmis
oldugunun disinda bizimiin bilgi diye bir sey yoktur. Sphesiz Sen, en iyi bilenin, en iyi yasa
koyanin ta kendisisin.
33
Senin Rabbin dedi ki: Ey dem! Haber ver onlara, onlarin adlarini. Sonra da dem
onlara, onlarin adlarini haber verince, senin Rabbin, Dememis miydim Ben size! Sphesiz Ben,
gklerin ve yerin grlmeyenini, duyulmayanini, sezilmeyenini, gemisi, gelecegi bilirim. Ve
Ben, sizin aiga vurduklarinizi ve sakladiklarinizi bilirim dedi.
34
Ve hani Biz, dogadaki glere, dem'e boyun egip teslimiyet gsterin demistik de
Iblis/dsnce yetisi disinda dogadaki gler hemen boyun egip teslimiyet gstermisti. Iblis yan izdi,
byklendi. Ve o, her seyi bilerek reddedenlerden idi.
(Bakara/ 30-34)

Dikkat edilecek olursa, Sad suresinin 72. ve Hicr suresinin 29. ayetlerine gre
meleklerin secde etmesi, dem'in belirli asamalardan geirilerek [amalanan dzgnlge
ulastirilarak] niha sekle getirilip kendisine ruh frlmesinden sonradir. Bakara suresinin 30-
34. ayetlerinde ise meleklerin dem'e secde etmesinden nceki asama dem'in
bilgilendirilmesi ve bilgisinin meleklerle karsilastirilmasi olarak aiklanmistir. Sad ve Hicr
surelerinde kullanilan ruh frme tabiri Bakara suresinde yerini bilgi ile bilgilendirmek
tabirine birakmis, bylece ruh frme deyiminin bilgi ile bilgilendirmek anlamina geldigi
aiklanmistir.
Ruh frlmesi ifadesiyle kastedilenin dem'e verilen bilginin ancak koklatma
dzeyinde oldugunun kaniti ise Isra suresinin 85. ayetidir. Ancak hemen belirtilmelidir ki,
dem'e verilen bilginin koklatma dzeyindeki azligi, Rabbimizin sonsuz bilgisine nispetledir.
Yce Allahin sonsuz bilgisi ve bilgeligi Kuranda pek ok ayette vurgulanmaktadir:

109
De ki: Rabbimin szleri iin, deniz mrekkep olsa Rabbimin szleri bitmeden nce deniz
tkenirdi, hatta bir o kadarini daha getirsek bile.
(Kehf/ 109)

27
Ve eger, sphesiz yeryznde agatan ne varsa kalem olsa, deniz de arkasindan yedi deniz
katilarak onun mrekkebi olsa, Allah'in szleri tkenmezdi. Sphe yok ki Allah en stn, en gl,
281
en serefli, maglp edilmesi mmkn olmayan/ mutlak galip olandir, en iyi yasa koyan, bozulmayi iyi
engelleyen/ saglam yapandir.
(Lokman/ 27)

Allahin ilmi bylesine sonsuz olunca, Onun tm peygamberlerine gnderdigi vahiy
bilgilerinin toplami da ancak bir koklatmadan [frmeden] ibaret olacaktir.
Sonu olarak; melekler siradan insana degil, kendisine ruh frlen [Rabbimizin
sonsuz bilgisine nispetle az bir bilgi ile bilgilendirilmis olan] deme, bir baska ifadeyle
adam olmus insana secde etmislerdir. Secde etmenin ayni zamanda boyun egmek anlamina
geldigi de unutulmamalidir.
Kur'anda Meryeme de ruh flendigi bildirilmistir:

91
Ve o, irzini titizlikle koruyan kadin; iste Biz, onu gvenli bilgimizle bilgilendirdik. Ve
kendisini ve oglunu lemler iin bir almet/gsterge yaptik.
(Enbiya/ 91)

12
Ve Allah, irzini bir kale gibi koruyan Imrn kizi Meryem'i de rnek verdi. Iste Biz onu
vahyimizle az da olsa bilgilendirdik. O da Rabbinin kelimelerini ve kitaplarini dogrulayip uyguladi
ve srekli saygida duranlardan oldu.
(Tahrim/ 12)

171
Ey Kitap Ehli! Dininizde asiriliga gitmeyin. Ve Allah hakkinda gerek disi bir sey
sylemeyin. Meryem oglu s Mesih, sadece Allah'in elisi ve Meryem'e ilka ettigi/ulastirdigi kelimesi
ve Kendisinden bir ruhtur, vahiy araciligi ile dogmus biridir. Artik Allah'a ve elilerine inanin. Ve
tr demeyin. Son verin, sizin iin daha iyi olur. Allah, ancak bir tek ilhtir. O, Kendisi iin bir
ocuk olmasindan arinmistir. Gklerde olan seyler ve yeryznde olan seyler yalnizca O'nundur. Tm
varliklari belirli bir programa gre ayarlayan ve bu programi koruyarak, destekleyerek uygulayan
olarak Allah yeter.
(Nisa/ 171)

Bu ayetlerden, Meryem valideye bazi zel bilgilerin ltfedildigi anlasilmaktadir.
Ancak bu konunun teferruati l-i Imran, Meryem ve Enbiya surelerindeki ilgili pasajlardan
alinmali ve bu olay Kur'an'daki pasaj btnlg iinde, Zekeriya (as)'nn durumunu aiklayan
ayetler ile birlikte ele alinmalidir. nk yasli bir adam olan Zekeriya (as)nn ve kisir esinin
ocuk sahibi olmasi ile Meryem'in erkeksiz ocuk dogurmasi, birbirini takip eden dnemlerde
meydana gelmistir.
Yukaridaki ilk iki ayette geen ruh frme tabiri, Nisa 171'de ,'-'' ilka [birakma,
ulastirma] tabiri ile aiklanmaktadir. Ruh frme tabirinin az bir bilgi ile bilgilendirmek
anlamina geldigi artik bilindigine gre, Meryeme flendigi bildirilen ruhun da onun hamile
kalmasi iin rahmine [dlyatagina] yapilan fizik bir frk degil, mabette Zekeriya (as)'nin
himayesinde bulundugu sirada Meryeme ltfedilen bilgi oldugu anlasilmaktadir. Kur'an'a
gre ayni tr bilgi daha nce Zekeriya (as)ya verilmis, onun hem yasli hem de kisir olan
karisi da bu bilgi ile Yahya'yi dogurmustur. Daha sonra bu kutsal bilgiyi/mesaji Meryem'e
iletmekle grevlendirilen Zekeriya (as), Allah'in elisi olarak grevini yapmis ve kutsal
bilginin dogruluguna kanit olarak da bu bilgi sayesinde sapasaglam bir insan olarak dogan
Yahya'yi gstermistir. Bu konuda daha detayli aiklama insaallah Meryem suresinde
yapilacaktir.
Kadr suresinin basindan buraya kadar olan ve melekler ile ruhun indirilmesini de iine
alan blmn mesaji syle zetlenebilir:
282
Kim ki Allah'a teslim olur, O'nu kendisine Rabb edinir, [terbiyesini ve hayat akisini
Allah'in kurallarina gre ayarlar] ve kendisine bir Kadir gecesi tayin edip o andan itibaren
hayatini Kur'an'a gre tanzim etmeye baslarsa, Allah'tan gelen ve ilerinde kutsal bilgiler
[ruh] olan ayetler o insana iner, yani insanin iine [aklina, benligine] hull eder, girer, iyice
yerlesir. Bylece o insan, kendisine rehber, destek, mjdeci olan ayetler sayesinde Allah'tan
baska ilh edinilmemesinin, sadece O'na kulluk edilip O'ndan sakinilmasinin bilincine varir,
mutlu olur ve gerek basariya ulasir.
Iste, meleklerin ruh ile inisi [hull] budur.

Rablerinin izniyle/ bilgisi geregi, o yafak skene kadar/aydnlga
kavuyuncaya kadar iner dururlar; her bir iyten.

4. ayetin sonunda yer alan bu ifade; Rablerinin izniyle her bir isten, her bir konuda
bilgi vermek ve destek olmak iin demektir. Melekler ile ilgili diger Kur'an ayetlerinden
anlasilmaktadir ki, Allah'in irade sahibi olmayan kullari olan melekler kendi kendilerine
hibir sey yapamazlar; sadece Allah'in kendilerine ykledigi muhtelif grevleri yerine
getirirler. Kur'an, esitli trleri olan bu varliklara pek ok grevler yklendigini
bildirmektedir. Ne var ki, bu farkli grevleri Mevlit yazari Sleyman elebi gibi Yce
Allahi srekli tespih, tahmid ve tekbir etmek, hi durmadan Ona rku ve scutta bulunmak
seklinde aiklamak dogru degildir. Bu tr cahil anlayislar meleklerin hi durmadan
suphanallah elhamdlillah Allah Ekber deyip durduklarini, srekli rk ettiklerini ya
da baslarini hi secdeden kaldirmadiklarini belirterek kendilerince meleklerin ne tr islerle
mesgul olduklarini ifade etmeye alismislardir. Melekler, Allah'in varligina, birligine,
byklgne, her trl noksanliktan arinikligina kanit teskil eden, onun koydugu kurallardan
disari ikmayan madd ve enerjik varliklardir.
Kur'an tarafindan melek olarak nitelendirilmis olan Kur'an ayetleri, Allah'in verdigi
greve uygun olarak her bir konuda yol gstermek, bilgi vermek, destek olmak, mjdelemek
iin Kur'an'i kendisine rehber edinmis kisilerin ilerine inerler/ hull ederler. Bir bakima her
ayet o insana can olur, rehber olur, gretmen olur, madd ve manev destek olur; o insanin her
bir derdine, problemine reete olur, merhem olur. Bylece o insan, Kur'an'i rehber edinerek
hayatinda yapacagi devrim sayesinde bin ayini [Kur'an'siz geebilecek mrn] daha degerli
bir hle getirmis olur.
Duhan suresinin 1-6. ayetlerinde de yine bir baska ynyle Kadir gecesinden
bahsedilmektedir:

1
H/8. Mm/40.
2-7
Apaik/aiklayan Kitab'a yemin olsun ki sphesiz Biz, Kendi katimizdan bir is olarak, onu,
haksizlik ve kargasayi engellemek iin konulmus kanun, dstur ve ilkeler ile dolu/ saglam, her isin/
olusun kendisinde ayirt edildigi, her seyin bol bol verildigi, kazancin bol oldugu bir gecede indirdik.
Sphesiz Biz uyaricilariz. Sphesiz Biz, Rabbinden, gklerin, yeryznn ve ikisi arasindakilerin
Rabbinden eger kesin inanan kimseler iseniz bir rahmet olarak eli gnderenleriz. Sphesiz O, en
iyi duyanin, en iyi grenin ta kendisidir.
(Duhan/ 1-6)

Bu ayetlerde Allah'in uyarilmaya ihtiya duyan topluma peygamberler yolladigi, bundan
dolayi mbarek bir gecede Kitab-i Mbni [znde aik ve hakikati btn aikligiyla ortaya
koyan Kur'an'i] indirdigi ve bylece katindan bir emir/is olarak her hikmetli isin o gecede
ayirt edildigi anlatilmaktadir.


283
Ayette safagin skmesi ile kastedilen, meleklerin ve ruhun inisiyle meydana gelen
aydinlanmadir. Buna gre; melekler [Kur'an ayetleri] ve ierdikleri ruh [bilgiler], inislerini
[ie isleyerek yardim ve destek vermelerini], zihinsel karanliklarin aydinliga dnsmesine
kadar srdrrler. Bu bilgileri grenmek isteyenler, zihinlerinde hibir problem ve karanlik
nokta kalmayip mutmain olurlar ve sonunda cennete girerler. Bir baska ifade ile Kur'an
ayetlerindeki bilgiler insanin dsncelerinde hibir karanlik nokta birakmayacak sekilde
aydinlaticidir, tatmin edicidir ve cennete erdiricidir. Kur'an'i okuyarak ondaki bilgi isigini
bulanlar, iyiyi-kty, dogruyu-egriyi, yararliyi-zararliyi en isabetli sekilde ayirt etmeyi de
grenirler.

Sonu

Kur'an ile tanisanlar, her trl zihinsel karanliklardan mutlaka kurtulur, aydinliga
ikarlar. Ruh [can] tasiyan melekler, kisilerin ilerine islerler ve her konuda onlara yol
gsterir, yardimci olurlar. Sonunda da onlari selmete ulastirirlar [karanliklardan kurtarip
safaklarini sktrrler]. Kadir gecesiyle tanismak [Kur'an'i kendine rehber edinmek], bin
aydan ya da bir mrden daha hayirlidir.
Her insanin bin aydan daha hayirli olan Kadir gecesi ise, o insanin Kur'an ile tanistigi,
onu hayat reetesi, rehberi, isigi, ruhu, sifasi, ibret levhasi, hayat dsturu ve hayat ynetmeligi
edindigi, bu nedenle de meleklerin ona yardima kostugu, mutluluklarinin basladigi gecedir; ya
da bunlarin gereklestigi herhangi bir gndr, saattir, dakikadir, saniyedir.
O halde, biz de ne zaman Kur'an'a sarilirsak, sarildigimiz o an hayatimizin dnm
noktasi olur. yle ki, o an bize bin aydan, bir mrden, hatta milyonlarca aydan bile daha
yararli olur. nk kurtulusumuz Kur'an'i tanimamiza, ona inanmamiza, ierigini
anlamamiza, ierdigi tm degerleri isellestirerek yasamamiza baglidir. Dinimizde faziletli
zamanlar ve meknlar asla yoktur; faziletli ameller vardir. Onun dereceleri de amelin zahmeti
ve emegiyle orantilidir.
Keramet gecede degil, Kurandadir.

Dogrusunu en iyi bilen Allah'tir.



Allah ve Biz Zamiri

Kurana bakildigi zaman Yce Rabbimizin birok ayette kendisiyle ilgili olarak
'Inna, Nahn/Biz zamirini kullandigi grlr.
Dikkat edilirse, Birinci ogul Sahis zamirinin farkli kullanimlari olan Biz, Bizi,
Bize, Bizim, Bizden gibi ifadelerin Allah iin kullanildigi her ayette, Allahin sifatlarinin
tecellisine ynelik vasitali tasarruflarin ifade edildigi grlr. Bunu yzlerce rnekle
aiklamak mmkndr. Ancak burada herkese bilinen birka rnek vermekle yetinilecektir:

Kevser 1: Sphesiz Biz sana kevseri verdik.
Insirah 1: Biz, senin iin, senin ggsn amadik mi?
Kadr 1: Muhakkak ki Biz onu kadir gecesinde indirdik.

Ya Sin suresine gz atildiginda, Allahin sifatlarinin tecellisi olan tasarruflarinin
aiklandigi 8, 9, 12, 14, 28, 31, 33, 34, 37, 39, 41, 42, 43, 44, 65, 66, 67, 68, 69, 71, 72, 76,
77, 78. ayetlerde Biz ifadesinin; zatina ynelik aiklamalarin yapildigi 60, 61. ayetlerde ise
Ben ifadesinin kullanildigi grlr.
284
Kuranda Allah iin kullanilan zamirlerin su sablona uydugu aika grlmektedir:
1- Allahin zatina ve luhiyyetine ait ifadelerde Ene, Inni/Ben [Birinci Tekil Sahis]
ifadesi kullanilmaktadir.
Mesela: Bakara 30, 186; Araf 173; Ta Ha 12-14; Secde 13; Enbiya 25, 92; Ankebut
56.
2- Yine Allahin zatina ve uluhiyetine iliskin olmak zere, bazi ayetlerde Rabbimiz
Sen, Seni, Sana, Senin gibi Ikinci Tekil Sahis zamirleriyle; diger bazi ayetlerde ise O,
Onu, Ona, Onun gibi nc Tekil Sahis zamirleriyle ifade edilmektedir. Ister Ikinci
Tekil Sahis, isterse nc Tekil Sahis olsun, her iki gurup zamir de Teklik ifade eder.
Allahin zatinin ve uluhiyetinin szkonusu edildigi hibir yerde Siz veya Onlar gibi ogul
ifadeler kullanilmaz.
Fatihada da Yalniz Sana ibadet ederiz ve yalniz Senden yardim isteriz sekliyle ifade
buyrulmustur.
3- Azametinin, g ve kudretinin vurgulandigi ayetlerde ise Yce Allah Biz zamiri
ile ifade edilmektedir.
Tm dnya milletlerinin dillerinde otorite sahipleri g ve kudretlerini anlatirken
Biz ifadesine basvururlar. Fermanlarinda, sylevlerinde hep Biz ifadesini kullanirlar. Bu,
Kuran inmeden de byle idi, simdi de aynen devam edip gitmektedir.
Kisaca Rabbimizin Biz ifadesi Kendisinin azamet ve kibriyasini; byklgn,
ululugunu vurgulamak iindir. Kesinlikle ogul anlaminda degildir. ogullugu nefyeden
yzlerce ayet vardir. Ayrica taaddd kudema akla da mnafidir.
Buna ragmen maalesef Allahin tasarruflarinda ler, yediler, kirklar, kutuplar, gavslar
gibi ortaklar kabullenen bahtsizlar da mevcuttur.
Meseleye vakif olan ilim sahipleri Rabbimizin Biz ifadelerini Biz Azimssan
olarak ifade etmek suretiyle isabetli bir anlayis ve hizmet ortaya koymuslardir.




26 SEMS SURESI

[GNES]

SURESI


SEMS SURESINE GIRIS

Sems suresi Mekkede 26. sirada inmistir. Adini birinci ayetteki -

-'' es-Sems
[Gnes] szcgnden alan surenin inis sirasi ile ilgili herhangi bir grs ayriligi yoktur. 15
ayetten olusan sureyi, 14. ayeti iki ayet saymak suretiyle 16 ayet olarak kabul edenler de
vardir.
Hatirlanacak olursa, 24. sure olan Abese suresinin 17-32 ayetlerinde dikkatler insanin
enfs [isel] yapisina ve afaka [evreye] ekilmis, insanin gerek kendi i ve dis yapisindan
gerekse evresindeki varliklardan ve bu varliklarin fonksiyonlarindan yola ikarak Rabbe
ulasmasinin gerekirligi vurgulanmisti. Bunca kanita ragmen bunu yapmayan ve kfir kalan
kisi de yadirganmis idi. Abese suresinden sonra ise Kuranin ve Kuranla kurulan iliskinin
yararlarinin aiklandigi Kadr suresi deta bir parantez gibi araya girmisti.
Sems suresinde tekrar Abese suresindeki konuya dnlms ve nce ayetlerin szck
manalari ile afaktaki [evredeki] byk kanitlara, daha sonra da mucize niteligindeki enfs
285
[isel] kanitlara dikkat ekilmistir. Abese suresinde ortaya konulan esaslar, bir bakima Sems
suresinde bir st basamaktan tekrar edilmistir.
Sems suresinde bir dizi kasem ile [yedi kanit ileri srlerek] insanin zgr iradesiyle
kendisini nasil kurtarabilecegi veya kendisini nasil mahvedebilecegi aiklanmakta, bu ilahi
yasaya da o gnk toplumda herkese bilinen Semud kavminin gemisteki cezalandirilmasi
rnek verilmektedir. Bylece insanlara hidayet edilmekte [yol gsterilmekte] ve gerekli uyari
yapilarak inananlar itaate tesvik edilmektedir.
Surede yer alan gerek sestes ve esanlamli szckler ve gerekse mecaz, kinaye ve diger
sz sanatlari, ayetlerden birbirine benzeyen birok anlamlar ikarilmasini mmkn
kilmaktadir. Bu durum Sems suresinin mtesabih olma zelligini de ortaya koymaktadir.
Surenin kasem cmlesi niteligindeki 1-10. ayetleri ile gemisten rnek veren 11-15.
ayetlerinin ayri birer pasaj olusturdugu gz nnde tutularak sure iki ayri grupta tahlil
edilmistir.




26 / SEMS [GNES] SURESI

Rahman ve Rahm Allah Adina

Ayetlerin Meali :


1-10
Kurn' ve onun yaydg sosyal aydnlg, Kurn' izleyen Eli ve
mminleri, Kurn yg ile aydnlanan toplumlar, Kurn ygndan yoksun
kalan toplumlar, bilginleri ve bilginleri ycelten bilgileri, kara cahilleri ve kara
cahilleri bu hle getiren ilke ve anlayylar, benligini bulmuy kimseleri ve benlik
bulduran etmenleri ki O, ona taykinlik yapma ve kendini koruma
igdlerini/gnah iyleme ve Allah'in korumasi altinda olma yeteneklerini ilham
etti kant gsteririm ki, benligini arndran gerekten kurtulmuytur. Onu
bilerek reddeden de kesinlikle zarara ugramytr.
11
Semd azgnlg sebebiyle yalanlad;
12
hirette en mutsuz olacak
olanlar/liderleri grevi kabul edip gittigi zaman,
13
Allah'n elisi onlara demiyti
ki:
14
Allah'n devesine nem verin! ve Onun su imesini, yayamasn
saglayn!
15,16
Fakat onlar, onu yalanladlar, bunun sonucundan korkmayarak da
Allah'n devesini, inciklerini kesip ldrdler.
Rableri de gnahlar dolaysyla onlar degiyime ykma ugratt sonra da
yerlebir ediverdi.




Ayetlerin Tahlili

Toplu meal:

1-10
Kurn' ve onun yaydg sosyal aydnlg, Kurn' izleyen Eli ve
mminleri, Kurn yg ile aydnlanan toplumlar, Kurn ygndan yoksun
kalan toplumlar, bilginleri ve bilginleri ycelten bilgileri, kara cahilleri ve kara
286
cahilleri bu hle getiren ilke ve anlayylar, benligini bulmuy kimseleri ve benlik
bulduran etmenleri ki O, ona taykinlik yapma ve kendini koruma
igdlerini/gnah iyleme ve Allah'in korumasi altinda olma yeteneklerini ilham
etti kant gsteririm ki, benligini arndran gerekten kurtulmuytur. Onu
bilerek reddeden de kesinlikle zarara ugramytr.


Ayetlerin lafzi manalari itibariyle hakikat anlamlari syledir: Gnee ve onun
pariltisina, onu izledigi zaman Aya, ona parlaklik verdigi zaman gndze, onu sarip
rterken geceye, gge ve onu yapana, yeryzne ve onu yuvarlaka deyene, nefse ve
onu dzenleyene, verene -ki O, ona fcurunu ve takvasini ilham etti.- ant olsun ki [tm
bunlari kanit gsteririm ki]; onu [nefsi] arindiran gerekten kurtulmutur ve
onu [nefsi] rten kesinlikle zarara ugramitir. Biz, mealde mecaz anlamini gsterdik.

Lfz [szck] anlamlari itibariyle ilm mucizeler ieren ayetler, mecaz anlamlari
itibariyle de yasamsal gerekleri dile getirmektedir.
rnek olarak, Ayin Gnesi izledigine dair ifade, Gnes Sistemi iindeki tm gk
cisimleri gibi Ayin da Gnesin pesinden gittigi geregini ortaya koyan bir ifadedir.
Astronomik hesaplamalar, Gnesin Samanyolu Gkadasindaki yaklasik embersel
nitelikteki yrngesini 225 milyon yilda tamamladigini gstermektedir. Ay da dolayli olarak
Dnya ile beraber bu uzun yolculukta Gnesi izlemektedir. Gnes Sistemi ve Samanyolu
Gkadasinin kesfinden sonra bilimsel nitelik kazanan bu bilgi, Kuranin indigi dnem iin
gerekten de bir mucizedir. Keza, suredeki yeryznn yuvarlaka dsendigine iliskin ifade
de yine Kuranin indigi dnem iin bir mucize niteligindedir.
Ayetlerden, mecazen de birok anlam ikarmak mmkndr. Mesel:
- zerine kasem edilen -

-'' Gnes, tm insanligi asirlardir aydinlatan ve bundan


sonra da aydinlatacak olan Kurandir. Onun pariltisi ise Kuranin insanliga sundugu
mutluluktur.
- Gnesi takip eden Aydan maksat, Kurana uyan Peygamber ve inananlardir.
- Gndz Kuran isigiyla aydinlanmis toplumlari, Gece ise Kuran isigindan
mahrum kalan cahil toplumlari simgelemektedir.
- Sema, Kurandan aldigi canla kendini stn hle getirmis kimseler; Yer ise
Kurandan yararlanmayip kfr ve fcur bataginda yuvarlanip duran kesimdir.
- Semayi yapan Kurandan alinan ve insani ycelten Islm ilkeler, yeri yapan ise
Kuran disi ilkeler ve anlayislardir.
- Can ve cani tesviye eden; insan ve insani iyi ya da kt yapan etmenlerdir ki, byle
oldugu arkadan gelen 8. ayetten de anlasilmaktadir.

1, 2. Ayetler:

Gnese ve onun pariltisina,
onu izledigi zaman Aya,

Bu ayette, Ayin Gnesi izledigi sylenmek suretiyle yukaridakilere ek olarak Ayin
isigini Gnesten aldigi ve Dnyayi aydinlatma isinde onu izledigi vurgulanmaktadir.
Mecazen ise Gnesin Kuran oldugu, sundugu mutluluk reetesinin pariltisiyla insanligi
aydinlattigi, Ayin da Kurani izleyen, onun aydinligini yansitan peygamber ve inananlar
oldugu anlasilabilir.

3, 4. Ayetler:
287

ona parlaklik verdigi zaman gndze,
onu sarip rterken geceye,

Bu iki ayetteki ' o zamirlerinin ifade ettigi anlamlar, zerlerinde biraz daha
hassasiyetle durmayi gerektirmektedir. Gndzn parildattiginin ve gecenin rttgnn ne
olduguna mantikli bir cevap aranmalidir. Bir nceki ayetlerde geen o zamirlerinin mercii
olan Gnes, cmle akisi iinde bu iki ayetteki zamirlerin de mercii olarak kabul edilerek
ayetler Gnesi parlattigi zaman gndze, Gnesi rttg zaman geceye seklinde
anlamlandirilmaktadir. Halbuki Gnesin gndz tarafindan parlatilmasi ve gece
tarafindan sarilip rtlmesi sz konusu olamaz. Byle bir anlam mantikli degildir.
Zemahseri, cmlenin var olan yapisina makul bir anlam kazandirabilmek iin
ayetlerdeki zamirlerin -'= zulmet [karanlik] veya `' arza [yeryzne] raci
olabilecegini ileri srer ve Her ne kadar bu szckler zamirden evvel yer almamis olsalar da
bu byledir
95
demeye getirir. Ayrica tezini desteklemek zere klsik Arap edeb metinlerinden
rnekler verir. Ne var ki, bu rnekler yeterince ikna edici olmadigindan nakledilmelerine
gerek duyulmamistir.
Biz bu zamirler nedeniyle olusan sorunun iki yolla zlebilecegi kanisindayiz:
Birinci Yol: Ayetteki zamirin bir anlaminin bulunmadigi, yani surenin icaz ve edeb
yapisindan, armonik zelliginden dolayi ayette yer aldigi kabul edilerek anlaminin ihmal
edilmesidir. Nitekim Kuranda bu duruma uyan, Ahzab suresinin 55. ve Nur suresinin 31.
Hakka suresinin 16-20. ayetleri gibi birok rnek bulmak mmkndr. Bu takdirde ayetlerde
tmle olmaz ve su sekilde anlamlandirilabilir:

parlaklik verdigi zaman gndze,
sarip rterken geceye,

Ikinci Yol: Bilindigi gibi, bir cmlede nc sahis zamiri kullanilacagi zaman, bu
zamirin merciinin lfiz veya anlam olarak zamirden daha nce gemis olmasi gerekmektedir.
Aksi hlde kast edilen sey anlasilamaz, cmle anlamsiz olur. Bu kural dsnlerek ilk ayette
geen Gnesin bu ayetlerdeki zamirlerin mercii olarak kabul edilmesi durumunda ayetlerin
anlaminin mantiksiz oldugu daha nce de ifade edilmisti. yleyse bu durumda yapilabilecek
tek sey, Abese ile Sems sureleri arasindaki duvarlarin kaldirilmasidir. Sureye giriste de
belirtildigi gibi, Sems suresi aslinda Abese suresinin devami mahiyetinde olup Kadr suresi
adeta bir parantez gibi araya girmistir. Bu kabule gre 3. ve 4. ayetlerdeki ' o zamirleri,
Abese suresinin 26. ayetindeki `' arz [yeryz] szcgne racidir ve bu ayetler syle
anlamlandirilabilir:

yeryzne parlaklik verdigi zaman gndze,
yeryzn sarip rterken geceye,

Burada dikkat edilmesi gereken bir diger husus da ayetlerdeki fiillerin farkli zaman
kaliplarinda olusudur. 3. ayette gemis zaman kalibi kullanilarak _

'= cell denilmisken 4.


ayetteki [ _-, yags] fiili genis zaman kalibinda kullanilmistir. ogu kez gzden kaan bu
zellik aslinda ince ayrimli bir anlam ifade etmektedir. Genis zaman kalibi kullanilarak elde
edilen bu anlam inceligi, gecenin srekli oldugunu ve olacagini ima etmektedir. Ayetlerin
mecaz anlamlari ise, srekli var olacak olanin gece szcgnn temsil ettigi cehalet, kfr
ve sirk oldugunu dsndrmektedir.

95
(Kessaf, cilt 4; s. 258)
288

5. Ayet:

gge ve onu yapana,

Bu ve bundan sonraki iki ayeti, '- ma ism-i mevsulnn hangi anlama geldigine
gre farkli sekillerde aiklamak mmkndr. Arapa dilbilgisi kurallarina gre, ismi mevsul
ve soru edati olarak, ma edati, cansiz varliklar ve akilsiz hayvanlar ve akilli varliklarin
sifatlari iin kullanilir. Allahin sifatlari iin de ma edati kullanilir. Bunun rneklerini
gemis surelerde grms bulunuyoruz.

Birinci aiklama:
Bu bilgiler esas alinarak ayetteki '- ma [sey] szcg ile Allahin (Rabb)
kastedildigi kabul edilebilir. Bu takdirde Rabbimiz, gge ve onun yaraticisi olarak kendisinin
gcne, byklgne ve essizligine dikkat ekmis olmaktadir.
Ikinci aiklama:
'- ma [sey] szcgnn akilsiz varliklar iin kullanildigi kabul edilebilir ve anlam
buna gre verilebilir. Bu takdirde anlam, Rabbimizin insanoglundan btn dikkatini evrene
koymus oldugu dzene evirmesini istedigi seklinde olur. nk ggn olusumunu saglayan,
herhangi bir kargasaya meydan verilmeden, bozulmadan bu olusumu muhafaza eden fizik
kanunlar, bu olusumdaki ince hesaplar ve ggn yapisindaki diger mucizeler dikkatlerin
evrilmesi gereken noktalardir. Evrene konulmus olan btn bu kurallarin isleyisi Kuranda
Snnetullah kavramiyla ifade edilmektedir. Snnetullahi kisaca evrenin fiziksel, kimyasal,
biyolojik ve toplumsal yasalari olarak tanimlamak da mmkndr.

6. Ayet

yeryzne ve onu yuvarlaka dseyene,

Bu ayet de yine '- ma edatinin iki anlamina gre:
Yeryzne ve onu her taraftan yayan ve uzatan, canlilarin yasamasina uygun hle
getiren Allaha [kasem olsun ki] veya yeryzne ve onu yayan fiziksel, kimyasal ve
biyolojik kanunlara, sistemlere [kasem olsun ki] seklinde evrilebilir.
Bu ayetle yeryznn olusumu ve dsenmesi ile ilgili mucize niteligindeki fiziksel
kanunlara isaret edildigi gibi, '+,== tah-h szcg ile de bir baska mucize sergilenmistir.

_== Tah ve _=- Deh

Ayetteki '+,== tah-h szcg, konunun detaylandirildigi Naziat suresinin 30.
ayetinde '+,=- deh-h olarak yer almaktadir. Szcklerdeki harflerin bazen
sertlestirilmesi, bazen de yumusatilmasi seklinde ortaya ikan bu durum, Trkede de
grlmektedir. Mesel asli temur olan szck gnmzde demir olarak yazilmakta ve
sylenmekte, Konya, kara, kabak szckleri de bir ok yrede yumusatilarak Gonya, gara,
gabak seklinde telffuz edilmektedir. Keza Fatima ismi de Fadime seklini almistir.
Dolayisiyla bu ayetteki tah-h szcg ile Naziat suresinin 30. ayetindeki deh-h
szcg arasinda bu tr bir ilgi vardir. Bundan dolayi her iki szck de ayni anlama gelmekte
ve ikisi de yaymak, dsemek anlaminda kullanilmaktadir. Bu ilgi, szcklerin anlamlari
konusunda en saglam ve en gvenilir kaynak olan Allame Ibn-i Menzurun Lisanl-Arab adli
eserinde mevcuttur.

289
Tah

Ferra syle aiklamistir: _== Tah ve _=- Deh bir ve aynidir. Simr de syle
demistir: '+,== Tah-h '+,=- Deh-h anlamindadir. = Ta harfi - De harfinden
dnsmstr.
Bu szcgn anlami ierisinde bitkilerin yeryzne yapismasi ve yayilmasi anlami da
mevcuttur.
96

Buradaki mucize, siradan yaymak ve dsemek eylemi iin Arapada =-- beseta
ve _-, vessea szckleri varken ayette arzin [yerkrenin] yayilip dsenmesi iin _==
Tah ve _=-Deh szcklerinin kullanilmis olmasidir. nk bu szckler siradan ve
normal bir yaymayi degil, arzin sekline uygun olan yuvarlaka yaymayi ifade etmektedir.

Deh

,=- Dahv szcgnn manasi devekusu yumurtasi anlami eksenindedir. Bu
szcgn trevleri devekusu yumurtasi, devekusunun yumurtasini biraktigi yer gibi
anlamlar tasimaktadir. Bu szcgn trevlerinden olan =-- midhat szcg, Mekkelilerin
yuvarlak taslar ve ceviz ile oynadiklari, bu gnk golf oyununa benzer bir oyunun adidir. Bir
ukur kazilir, kazilan ukura yuvarlak tas veya ceviz dsrlmeye alisilirdi. Yuvarlak
nesneyi ukura dsren kisi oyunun galibi, dsremeyen de maglbu sayilirdi. Ebi Rafi
rivayetinde Peygamberimizin torunlari Hasan ve Hseyinin de bu oyunu oynadiklari anlatilir.
,=- Dahv szcgnn trevlerinden olan _='-- medahi szcg de kursa/yufka gibi
yuvarlak taslara verilen addir.
97

Yuvarlaka yaymak, dsemek anlamindaki szcgn yeryz iin kullanilmasi,
yeryznn insanlarin ve diger canlilarin yasamasina ve yiyeceklerini saglamasina elverisli
bir sekilde yaratilmis oldugunu ve seklinin de tam yuvarlak degil, yuvarlaka oldugunu
anlatmaktadir. Dnyamizin seklinin kutuplardan basik elipsoit [dnel elipsoit] oldugunun,
daha yeni sayilabilecek bir tarihte kesfedildigi hatirlanacak olursa, 14 asir nceden
yeryznn sekli iin dnel elipsoite en benzer yapidaki devekusu yumurtasini anlatan bir
szcgn kullanilmasi, gerek ve byk bir mucizedir.
Sems suresinde az ve z bir anlatimla ortaya konulan bu konu, inis sirasina gre 81.
sure olan Naziat suresinde syle detaylandirilmistir:

27-33
Olusturulusa siz mi daha etinsiniz yoksa gk m? Gg, Allah yapti; boyunu ykseltti,
sonra da onu dzene koydu, gecesini karartti ve isigin parlakligini ikartti. Ve ondan sonra, sizin ve
hayvanlariniz iin bir yararlanma olmak zere yeryzn dsedi/ yeryznden suyunu ve otlagini
ikardi, daglari da demirledi/saglam bir sekilde yerlestirdi.
(Naziat/ 27-33)

Kuranin indigi dnemde mahiyetlerinin bilinmesi mmkn olmayan bu ayetler,
aslinda agimizin bilginlerini muhatap almaktadir.

7, 8. Ayetler:

nefse ve onu dzenleyene, biim verene;

96
(Lisanl-Arab; cilt 5 s. 574).

97
(Lisanl-Arab, cilt 3, s. 310, 311).

290
-ki O, ona fcurunu ve takvasini ilham etti.- ant olsun ki,
[nefse ve ona fcurunu ve takvasini ilham etmek suretiyle onu
dzenleyene ant olsun ki,]

7. ayet de tipki 5. ve 6. ayetlerde oldugu gibi, ma edatinin anlamlarina gre; Nefse
ve onu dzenleyene, dzenlemeye g yetirene seklinde veya Nefse ve onu dzenleyen
seylere seklinde anlamlandirilabilir.
5-7. ayetlerde geen '- ma edatlarinin, yukarida verdigimiz iki anlamindan baska
mastariyye anlami da vardir. '- Ma edatlarinin mastariyye anlami tasidigi kabul
edildigi takdirde 5-7. ayetlerin su sekilde anlamlandirilmalari da mmkndr:

gge ve onun yapilisina,
yeryzne ve onun dsenisine,
nefse ve onun dzenlenisine [kasem olsun ki]

Grldg gibi, 5-7. ayetlerdeki ma edatinin Allahi kasteden anlami disinda sey
ve mastariyye anlamlarinda da kullanilmis olabileceginin kabul hlinde, insanlarin dikkati
Kuranin indigi zamanlarda bilinmeyen fizik, kimya ve astronomi kanunlari ile biyolojik ve
genetik zelliklere ekilmis olmaktadir.
8. ayette geen '+'' ilham szcgnn asli bir seyi yutmak anlamina gelen +'
lehm, +-'' ilteheme szckleridir. Araplar --+'' elhemth [onu ilham ettim] ifadesini
ona ulastirdim anlaminda kullanirlar.
98
Bu kelime sonradan Allahin kullarinin kalbine
attigi [ilka ettigi] seyler iin kullanilir olmustur. Zira bu ilka ve ulastirma, ie yerlestirme
anlaminda yutturma gibidir.
Szcgn bu ayette ifade ettigi anlam ise insanin fiziksel ve psikolojik zellikler
verilerek sekillendirildigiyle ilgilidir. Bu anlamda insan, gerek boy-bos, kas-gz, el-ayak gibi
fiziksel zelliklerle, gerekse akil-fikir, drt-igd, iman veya kfr seme zgrlg
saglayan irade gibi psikolojik zelliklerle donatilmistir. Bu konuya Abese suresinin son
ayetinde deginilmis ve imanin disa yansimasinin takva, kfrn disa yansimasinin da fcur
oldugu belirtilmisti.
Bu ayetle dikkat ekilen bir baska nemli nokta da, her canliya kendi yasamini
srdrebilmesi iin yararli seyleri arayip bulma, zararli seylerden uzaklasma yeteneginin
verilmis oldugudur. Bunun en nemli gstergelerinden biri, uzun bir egitim sreciyle
grenilebilecek nice yetinin canlilarda daha dogustan var olmasidir. Canlilara bahsedilen bu
yetenegin yasanan hayatta birok rnegi vardir. Mesela yeni dogan bir canlinin annesinin
memesini hemen bulabilmesi ve emebilmesi, kaz veya rdek gibi canlilarin dogduklari andan
itibaren yzebilmeleri, hayvanlarin kendilerine yarayan yiyecekleri seebilmeleri gibi
rnekler bunlardan sadece bir kaidir.

9, 10. Ayetler:

Onu [nefsini] arindiran gerekten kurtulmustur.
Ve onu [nefsini] rten de kesinlikle zarara ugramistir.

Surenin mesaj ayetleri bu ikisi olup nceki sekiz ayette yapilan kasemler, bu iki ayette
verilen yarginin nemini belirtmek iindir. Ayni mesajlar daha nce 8. sirada inmis olan Al
suresinin 14. ayetinde de verilmis, nemine binaen burada da farkli bir slpla yinelenmistir.

98
(Lisanl Arab, lhm mad. )

291

Nefs

Nefs szcg, bir seyin i ve dis yapisiyla ve zellikleriyle tamamini, yani z
yapisini, sahsina zglgn ifade etmek zere kullanilan bir zamirdir.
99

Buna gre nefs szcgnn zamir olarak anlami kendi, zati demektir. Nitekim
szcgn Kadim Arapada ediplerce bu anlamda kullanilmis oldugunun klsik metinlerde
yzlerce rnegi mevcuttur.
Nefs denilince her seyden nce insan hatira gelirse de, Allahin yarattigi her canli
varlik bir nefstir. Yani her canlinin bir kendisi, zati, kimligi vardir ve buna nefs denir.
Lisanl-Arabta genise aiklandigina gre, belirli alkalardan dolayi bu szck
mecaz olarak ruh [can], nefes, kan, benlik [ego], kalp [zihin], i, byklk,
ycelik anlamlarinda da kullanilmaktadir. Mesel can, kan ve nefesin [teneffs
edilen havanin] da nfs szcgyle ifade edilmesinin sebebi lazimiyet alkasindan
dolayidir.
ogulu nfus ve enfs kaliplariyla ifade edilen nefs szcg,
Kuranda tekil ve ogul formlariyla 295 yerde gemis ve hem Allah iin hem de
diger canlilar iin kullanilmistir.
Nefs szcg Allah iin kullanildiginda, szcgn yukarida verdigimiz
taniminin kapsadigi zelliklerin hepsini ierir. Yani Allahin zat ve subut
sifatlarinin tamamini ifade etmis olur.

Nefs Szcg, Maide 116, l-i Imran 28, 30, Enm 12, 54 ve Ta Ha
41de Allah Iin kullanilmistir.



Nefs Szcg, Sems 7, 8, Bakara 233, Enbiya 35, Ankebut 57, Ibrahim
22, Yunus; 15,16da tm Canlilar Iin Kullanilmistir.

Asagidaki ayette ise, nefs szcgnn mfaale babindan olan yetenfes
ve elmtenfisn seklindeki trevleri, isteslik anlamiyla kendilesme, kimlik
kazanma yarisi manasindadir:

Artik yarianlar, ite bunda yarimalidirlar.
(Mutaaffifin/ )


Nefs Szcgnn Mecaz Olarak Kullanildigi Ayetler:

15-21
Kurn'i dinlememek iin saklananlarin, kaanlarin durumunu, geregi rtbas etmenin-cehaletin gidisini,
aydinligin- resitligin gelisini kanit gsteririm ki
( Tekvir/ 18)

Bu ayette nefs szcgnden tremis olan teneffese fiili kullanilmistir. Bu fiilin
anlami nefes aldi demektir ki, bu da insanin solunum srecinde alip verdigi havayi ifade
etmektedir. Nefes [soluk alip verme] insanin olmazsa olmaz bir parasi oldugundan mecaz

99
(Lisanl-Arab; c:5, s:647652)

292
olarak kullanilmistir. Diger taraftan, kan da insanin olmazsa olmazlarindan biri oldugu iin,
dogum kanamasina da nifas denir. Bu szck nefs szcgnn farkli bir kalibidir.

93
Ve Allah'a karsi yalan uydurandan yahut kendisine hibir sey vahyolunmadigi hlde Bana
vahyolundu diyenden ve Allah'in indirdigi gibi ben de indirecegim diyenden daha yanlis; kendi
zararlarina is yapan kim olabilir? Sirk kosarak yanlis; kendi zararlarina is yapan o kimseleri lmn
siddetleri iindeyken, grevli gler de onlara ellerini uzatmis, Canlarinizi ikarin. Bugn, Allah'a
karsi gerek disi seyler sylediginizden ve O'nun yetlerine karsi bbrlenmenizden dolayi alaltici
bir azapla cezalandirilacaksiniz derlerken bir grsen!
(Enm/ 93)

Bu ayetteki nefsin ogulu olan enfs szcg, mecazen canlar anlaminda
kullanilmistir.
Nefs szcgnn Arapasi ve Kurancasi bu olmasina ragmen, Yunan felsefe
metinlerinin Arapaya evrilmesinden sonra nefs konusunda esitli dsnceler ileri
srlmeye baslanmis ve bu etkiyle nefs szcg Arapadaki ve Kurandaki anlamlarindan
uzaklasip Yunancalasmistir.
Nefs anlayisi, zellikle Ibn Sina, Gazal, Ibnl-Arab ve er-Rz gibi dsnrlerce
farkli biimlerde yorumlanarak hakkinda Ilmn-Nefs [Nefs bilimi] adiyla bir ilim dali
olusturulmustur. Bu srete Yunan felsefesine uygun bir nefs anlayisi, hemen hemen tm
kelmcilar, mutasavviflar ve filozoflarca benimsenmistir.

Tezkiye, Nefsin Tezkiyesi

Asr suresinin tahlilinde de belirttigimiz gibi, insanin nefsini arindirmasi ancak iman
etmesi ve salihati islemesi ile mmkn olan bir durumdur. Kisiyi kirleten, kfr ve sirktir.
nk sirkin necis [pislik], msrikin de neces [pis] oldugunu Kuran bildirmektedir (Tvbe
28). Iman sahibi olan kiside imanin disa yansimasi olan takva ortaya ikacak ve her ynyle
tertemiz bir nefs sz konusu olacaktir. Inansiz bir kimsede ise inansizliginin disa
yansimasi olan fcur ortaya ikacak ve her trl sosyal pisligi barindiran bir nefs sz
konusu olacaktir.

Nefsi rtmek

Arap gelenegine gre, iyi kimseler alni aik yz ak ortada dolasirlarken, kt
kimseler kapali yerlerde gizlenirler ve kendilerini aiga vurmazlardi. Nitekim cmert Araplar,
evleri taninsin, muhtalar kendilerine gelsin ve ihtiyalarini bildirsinler diye yksek tepelerde
konaklar, geceleyin arayanlarin kolayca bulmalari iin ates yakarlardi. Cimriler ise evlerini,
yurtlarini muhta kimselerden saklamaya alisirlar, kendileri de onlara grnmemeye
alisirlardi.
Bu gelenege uygun olarak da, gzelliklerden yz eviren bir kimse; nemsiz, terk
edilmis, adi-sani anilmaz birisi olur ve bylece bu kisi [nefs], gizli kalmis, zeri rtlms bir
sey durumuna gelmis olurdu.
Ancak, nefsin rtlmesi konusu sadece yukarida belirttigimiz Arap gelenegi ile
aiklanamaz. nk yalnizca kapisina gelene cmert davranmak ve evresi tarafindan iyi
kimse olarak nitelenmek gibi hesapli davranislar bir Mslmanin nefsini rtl olmaktan
kurtaramaz. Nefsin arindirilmasi yolunda Kuranin Mslmanlarda olmasini istedigi
zelliklerden bir tanesinin bile eksikligi, nefsin rtl sayilmasi iin yeterlidir. Dolayisiyla her
Mslman, nefsi rtl durumuna dsmemek iin Kurani ok iyi okuyup anlamali ve bir
Mslmanda bulunmasi gereken zellikleri iyi bilmelidir.
293
Nefsin rtlmesi konusundaki ayrintilari Mslmanlarin Kurani anlama yolundaki
kendi abalarina birakip ok genel bir ereve iinde bazi hatirlatmalarda bulunmayi
kendimize bir bor olarak gryoruz:

1- Kurandan grendigimize gre, Mslman pasif ve pisirik olamaz:
nk Asr suresinin tahlilinde de belirttigimiz gibi, eger bir insan aklin ve dinin
gsterdigi yolda azimle mcadele etmiyor, yanlislari grdg halde ses ikarmadan bekliyor,
zulme katlaniyor, nemelzimcilik ruhu ile yakin evresinin ve iinde yasadigi toplumun
bozulmasina seyirci kaliyorsa, sabirli ve hakk zerinde bulunan bir insan degildir. nk
pasifligin ve pisirikligin bir gstergesi olan katlanmak, ses ikarmamak gibi davranislar,
bir Mslmanin Kuranda belirtilen zellikleri ile asla bagdasmaz. Ne var ki, sadece sabirli
olmak ve hakk zerinde bulunmak da nefsin rtl olmamasi iin kfi gelmemektedir. Zira
sabri ve hakki tavsiyelesmeyenler, kendileri birey olarak sabirli ve hakk zerinde bulunsalar
dahi zarardan kurtulamayacaklardir (Asr; 2, 3).
2- Yoksulun yiyecegi zerine tesviklesmeyenler Kuranda dini yalanlayan kimseler
olarak nitelenmekte (Mn; 1-3), yetimi kerimlestirmeyenlerin (Fecr 17) ise mahserde o
hayatlari iin nceden bir seyler gndermediklerine pisman olacaklari (Fecr 23, 24)
bildirilmektedir. Mn ve Fecr surelerinin tahlilinde de syledigimiz gibi:
- Yoksulun doyurulmasi, Zariyat suresinin 19. ayeti dogrultusunda, sahip olunan
varliklar zerinde yoksulun, mahrumun hakki oldugu bilinci ile, bir ltuf olarak degil, bir
bor, bir zorunluluk olarak hakki teslim etme gerekliligi ile doyurulmasini,
- Yetimin kerimlestirilmesi ise; egitiminin saglanmasi, kendini gereklestirme firsati
verilmesi, is imkni verilerek desteklenmesi gibi davranislarla yetimin stn kilinmasini,
saygin hle getirilmesini, toplum iinde kimseye muhta olmadan kendi ayaklari zerinde
durabilmesini saglamayi ifade etmektedir.
Demek oluyor ki, aklin ve dinin gsterdigi yolda azimle mcadele etmeyenlerin ortaya
koyduklari pasif ve pisirik kisilik nasil rtl nefse bir rnek teskil ediyorsa, sabri ve hakki
tavsiyelesmeyenler de eninde sonunda zarardan kurtulamayacaklari iin rtl nefsin rnegi
durumundadirlar.
Nefsini bu rtlerden arindiranlar ise:
- Yoksul, muhta ve mahrumu mali ve cani ile destekleyenler,
- Yetimin saygin hle gelmesi iin vakif kurarak, okul aarak, burs vererek, kitap
saglayarak ve benzeri yollarla yetimlerin dogru ve yararli egitim almalarini saglamaya
alisanlar,
- Yanlisa karsi susmayip her yerde ve her kosulda dogru yntemlerle hakki
savunanlardir.
Nefsin rtlmesi ifadesi, yukarida aikladigimiz sekiller disinda, hi de salihlerden
olmadigi hlde kendisini onlarin arasinda saklayan, isyan ve gnahlara dalmak suretiyle
nefsini gizleyen, kfrn ve pisligini [fcurunu] baskalarina gstermeyen kimselerin durumu
ile de aiklanabilir.

11-15. ayetler:

11
Semd azgnlg sebebiyle yalanlad;
12
hirette en mutsuz olacak
olanlar/liderleri grevi kabul edip gittigi zaman,
13
Allah'n elisi onlara demiyti
ki:
14
Allah'n devesine nem verin! ve Onun su imesini, yayamasn
saglayn!
15,16
Fakat onlar, onu yalanladlar, bunun sonucundan korkmayarak da
Allah'n devesini, inciklerini kesip ldrdler.
294
Rableri de gnahlar dolaysyla onlar degiyime ykma ugratt sonra da
yerlebir ediverdi.


Surenin ilk blmnde iyi ve kt her seyi yapabilecek fiziksel ve zihinsel glerle
donatildigi ve diledigini yapabilmek iin kendisine irade zgrlg verildigi bildirilen insan,
8 ve 9. ayetlerde verilen yargiya gre, nefsini arindirdigi takdirde kendini kurtarabilecek,
glerini ktye kullandigi takdirde ise perisan olacaktir. 11-15. ayetler, gerek yasamlari
gerekse sonlari itibariyle o gnk halk tarafindan iyi bilinen Semud kavminin bu yarginin
rnegi oldugunu bildirmektedir. Semud kavminin yks daha nce zet olarak Fecr ve Necm
surelerinin tahlilinde de verilmisti. Ancak nemine binaen orada deginilmeyen ynleriyle
tekrar ele alinmasinin yararli olacagi dsnlmstr.

SEMUD KAVMI

Semud kavmi, Hicaz ile Suriye arasinda Vadil-Kurada yasamis eski bir Arap
kabilesidir. Kuranda bu kabilenin ismi yirmi alti yerde gemektedir. Ayrica Salih
peygamberden bahseden ayetler de onun kavmi olan Semud ile ilgilidir. Semud kavmi ile
ilgili ayrinti Fecr suresinde verilmistir.




11-15. ayetleri anlayabilmemiz iin ayetlerde geen ipularini iyi degerlendirmek
gerekmektedir. Bize gre bu ipucu ifadeler:
- Semudun yalanlamalarina neden olan inanlari,
- disi deve
- bu disi devenin Allahin disi devesi olmasi gibi olgulardir.

Yalanlamalarina Sebep: Tugyan

Tugyan ile ilgili genis aiklama Alak suresinin tahlilinde verilmistir. zetleyerek
tekrar etmek gerekirse; tugyan, insanin ok para-pul, mal-mlk, kle-kul sahibi olarak kendini
her trl ihtiyacin stnde grmesi, bu yeterlilik duygusuna kapilarak baronlasmasi,
lordlasmasi, rabblesmesidir. Kuran bu szcg Firavun ve Mekke yneticileri iin
kullanmistir. Ayetlerden anlasildigina gre Semud kavmi de ayni dallet iine dsmstr.

Disi Deve

Bu disi deve hakkinda halkinin Salihten bir mucize istemesi zerine onun da
kayalardan bir disi deve ikarmasi gibi bir ok efsane uydurulmus ve bu efsaneler ekseninde
ortaya atilan rivayetler [sylentiler] ile olur olmaz aiklamalar yapilmistir.
Ayette geen '

-'' en-nakah szcg disi deve demektir. Ancak Araplar her disi
deveye degil, sadece bes yasina basan disi develere en-nakah derlerdi. Ayetin mesajinin
dogru anlasilmasi iin bu ayrintinin daima gz nnde bulundurulmasi gerekir.
Bes yasina girmis disi deve, eti, st ve gc itibariyle gebe ve hayvancilikla
geinenler iin ok nemli bir ekonomik degeri ifade etmektedir.

Allahin Devesi

295
Rivayetlere dayali anlatimlarda Salihin Devesi olarak geen disi deve, ayette
dogrudan Allaha izafe edilerek

-'- Allahin Devesi olarak adlandirilmistir. Devenin


Allaha izafe edilisi, zerinde dikkatle dsnlmesi gereken bir husustur. Devenin Allaha
izafe edilmesinden maksat, onun Allah tarafindan yaratilmasi veya devenin Allahin varlik ve
birligine kanit olmasi degildir. Zaten evrendeki her seyin yaraticisi Allahtir ve evrendeki tm
varliklar da Allahin varligina ve birligine kanittir. Bu nedenle, kastedilenin bundan daha
baska bir sey oldugu iyi anlasilmalidir.
Bilindigi gibi, Kuranda Kbeye

- -,- Beytllah [Allahin Evi] denilmekte ve o


da Allaha izafe edilmektedir (Ibrahim 37, Bakara 125, Hacc 26, Kureys 3). Bundan dolayidir
ki, Allahin Disi Devesi ifadesini dogru anlamak iin nce Kbeye neden Allahin evi
dendiginin anlasilmasi gerekmektedir.
Beytullah [Allahin Evi], Allahtan baska hi kimsenin olmayan, kimsenin
sahiplenemeyecegi ev demektir. Bu zellik onun tm insanliga, kamuya ait oldugunu
gstermektedir. Allahin Evi, kamuya aik, kamu yararlarinin konusuldugu, kamu haklarinin
gzetildigi, herkesin hr ve esit oldugu bir yerdir. Bu anlamda btn camiler/mescitler de
Beytullahtir. Ne var ki, cami ve mescitlerin takva zere insa edilmeleri, Allahin dinine
uygun olmayan islevlerle kullanilmamalari gerekir.
Bir varligin Allaha izafe edilmesinin ne anlama geldigi anlasildigina gre, ayetteki

-'- Allahin Devesi tamlamasindan ne anlasilmasi gerektigi de anlasilmis olmalidir. en-


Nakah, szck anlamiyla o dnemde toplumun fakirlerinin, yetimlerinin, miskinlerinin,
kisaca ihtiyaci olan herkesin ortaklasa sahip oldugu, serbeste stnden, gcnden ve
yavrusundan istifade edecegi, kamu mali olan bes yasinda gl bir disi devedir. Gnmzde
bu deyim, Salata; zihinsel ve maddi setege; egitim- gretime, hayir kurumlarina, sosyal
yardim vakiflarina, sosyal gvenlik sigortalarina karsilik gelmektedir.
A ve yoksul insanlarin bu kurum [en-nakah] sayesinde aliktan, sefaletten, kula
kulluktan kurtulmalari o gnk Semud kavmi ileri gelenlerinin hosuna gitmemistir. nk
kendilerine kulluk edenlerin kulluktan kurtulmasi, kendilerini btn ihtiyalarin zerinde
gren bu tagutlarin isine gelmemistir. Kuran tagutlarin bu tutumuna ve sonrasina degisik
surelerde (Arf 73-79, Kamer 23-32,Hud 61-68, Suara 141-159) tekrar tekrar dikkat
ekmektedir:



Allahin Elisi

Ayette

- ',- Allahin Elisi ifadesi ile kastedilen Salih peygamberdir. Burada adi
anilmamis olsa da, bu olayin anlatildigi Hud, Kamer, Arf, Suara surelerinde olaydaki elinin
Salih peygamber oldugu bildirilmistir.
13. ayetteki Allahin devesi! ve Onun su imesi! ifadeleri tahzirdir, yani uyari iin
bir seslenistir. Burada elinin Allahin Devesi! ve Onun su imesi! demesi, yasamasinda
herkes iin yararlar olan bu deveye zen gsterilmesini, onun ihmal edilmemesini hatirlatmak
anlamindadir. Bu durum, rnek vermek gerekirse, yanindaki ocugun tehlikede oldugunun
farkinda olmayan birine tehlikeyi kisa yoldan bildirmek iin ocuk! ocuk! diye
seslenilmesine benzemektedir.
15. ayette Ve o bunun sonucundan korkmayarak seklinde geen ifadenin en uygun
anlami, bu ifadenin en zorlu bedbahtlari kalkip gittigi zaman szlerinin yer aldigi 12. ayete
durum bildiren hl zarfi olmasi durumunda ortaya ikmaktadir. 15. ayetteki o zamirinin,
hemen hemen btn meallerde yapildigi gibi, 14. ayetteki Rabbe irca edilmesi dil teknigi
bakimindan mmkn olsa bile anlam bakimindan uygun degildir. nk Allahin korkmasi
sz konusu edilemez. Anlatilan olay dikkatle izlenirse, korkmasi gerekirken yaptigi isin
296
sonucundan korkmayan kisi herhangi biri degil, 12. ayette zikredilen bedbaht kisidir.
Dolayisiyla 15. ayetteki o zamirinin merciinin 12. ayetteki bedbaht olmasi gerekir.
Ayetlerde geen bazi szcklerin anlamlarina bir tek szckle karsilik bulmak
maalesef her zaman mmkn olamamaktadir. Genellikle yanlis olarak kalkip gitmek
seklinde evrilen inbease szcg de bunlardan birisidir.
harfli kk -- bease olan ---' inbease szcg, bulundugu kalip itibariyle
mutavaat [dnsllk] anlami kazanmakta ve gndermek olan kk anlami da gnderilmeyi
kabul edip gitmek seklinde degismektedir.
'Inbease szcg dogru anlamiyla degerlendirildiginde Semudun en azgini olan
kisinin Allahin devesini kendi iradesiyle yok etmedigi, bu grevin ona baskalarinca verildigi,
onun da bu grevi kabul ettigi anlasilmaktadir. Nitekim yukarida verilen Kamer suresinin 29.
ayetindeki Bunun zerine arkadaslarina bagirdilar. O da alacagini alip inciklerini kesip
ldrverdi seklindeki aiklama, deveyi ldrme kararinin ortak alindigini, infaz isinin ise
bu karar dogrultusunda ilerinden biri tarafindan gereklestirildigini gstermektedir. Bu
durumda Semudun bir kisinin isledigi bir su yznden degil, kavmin tagutlarinca ortak
alinan bir infaz kararindan dolayi cezalandirildigi net olarak ortaya ikmaktadir. Bylece
inbease szcgnn yanlis anlamlandirilmasi nedeniyle ortaya ikan ve bir kisinin isledigi
sutan dolayi btn bir toplumun cezalandirildigi ynnde adalet ilkelerine ters bir izlenim
veren yanlis algi da ortadan kalkmis olmaktadir.

Devenin Kesilis Tarzi

Semud kavmi ve Salih peygamberin konu edildigi pasajlarda devenin ldrls -=
akara fiili ile ifade edilmistir. Bu szck de nemli ayrintilar iermektedir.
Lisanl-Arab adli eserde asagidaki bilgilere ulasilmaktadir:
Akara fiilinin tredigi akr, ukr kklerinin esas anlami kadinin hamile
kalmamasi iin nlem almasi, dogum kontrol demektir. Dogum kontrol yapmak zere
iilen nesnelere de ukr denilmitir. Bu baglamda szcgn bir eyin dogasini degitirmek,
orijinalligini bozmak gibi anlamlara geldigi anlailmaktadir. Nitekim Akr szcg bu
anlam ekseninde yaralamak manasinda kullanilir olmutur. Zira yaralama da dogalligi,
orijinalligi bozmaktir.
Akr szcg daha sonralari genel anlamda yaralama anlamini kaybederek
zellikle deve, at, koyun gibi hayvanlarin ayaklarinin [inciklerinin, diz ile topuk aralarinin]
kesilmesi anlaminda kullanilmaya balanmitir. Araplar deve, at, sigir ve koyun gibi
hayvanlari keserken nce kilila hayvanin inciklerini kesip sonra da yere yikilan hayvani
bogazladiklarindan, bu szck de hayvan kesim iinin birinci aamasini anlatmak iin
kullanilir olmutur.
100

Akr szcgnn anlami iin bugnk Trkede bir karsilik aranacak olursa, bizce
en uygun karsilik tirpanlamak szcgdr.
Btn bu bilgiler isiginda, kamu yararina alisan bir hayvan oldugunu dsndgmz
Allahin Devesinin Semud kavmi tarafindan ayakta durmasini saglayan organlari kesilerek
ortadan kaldirildigi anlasilmaktadir. Allahin Devesi ifadesinin isaret ettigi anlam bugne
tasindiginda, bu devenin islev bakimindan kamu yararina alisan bugnk kamu kurumlari
niteliginde oldugu izlenimi ortaya ikmaktadir. Devenin yok edilmesi ise bu kurumlari ayakta
tutan vergi, aidat, bagis gibi gelir kaynaklarinin kesilmesini, denmemesini ya da
yolsuzluklarla zayi edilmesini dsndrmektedir.

100
(Lisanl Arab, a g r mad. )


297
Arf suresinde daha ayrintili olarak grlecektir ki, Semud kavmi Allahin devesini
ortadan kaldirdigi iin topyekn yok edilmemis ama perisan hle getirilmistir. Dolayisiyla
agzllkleri yznden sosyal adaleti saglamakta ihmalkr davranan gnmzn tagutlasmis
toplumlarini da byle bir perisanlik beklemektedir.

Dogrusunu en iyi bilen Allahtir.


27 BRUC SURESI

[YILDIZ KMELERI]

SURESI

BRUC SURESINE GIRIS

Bruc suresi Mekkede 27. sirada inmistir. Adini birinci ayetteki _,-'' el-bruc
[yildiz kmeleri] szcgnden alan sure, mminlerin en sikintili dneminde, Mekkeli
msriklerin Mslmanlara dinlerinden dnmeleri iin zulmettikleri, her trl eziyeti
yaptiklari, hatta onlari sehit ettikleri bir dnemde inmistir. Mminler iin byk bir destek ve
teselli olan sure, msriklere ileri derecede tehditler yneltmektedir.



27 / BRUC [YILDIZ KMELERI] SURESI

Ayetlerin meali:


Rahman Rahm Allah adina




1-3
Kurn yetlerini grenmiy iyi hesap bilenleri, lm ann,
degiyime, ykma ugratlan toplumlarn kalntlarn ve bunlar gzlemleyenleri
kant gsteririm ki,
12
Rabbinin kskvrak yakalamas gerekten ok
yiddetlidir.
13
Kesinlikle ilk yaratan, sonra ldrp yeniden yaratan yalnzca
O'dur.
14
Ve O, ok bagylayandr, ok sevendir,
15
en byk tahtn sahibidir,
ikram ok olandr,
16
diledigini en ileri derecede yapandr.
17,18
O ordularn; Firavun ve Semd'un haberi sana geldi mi? Elbetteki
geldi!
4,5
Uhdud'un/yiddetli tutuyturulmuy ateyin ashb ldrld:
6
Hani onlar,
onun zerine oturmuylar
7
ve inananlara yaptklarna tank idiler.
8,9
Mminleri
cezalandrmalarnn sebebi de, onlarn yalnz ok gl, vgye lyk, gklerin
ve yerin hkmranlg Kendisinin olan ve her yeye tank olan Allah'a
inanmalarndan bayka bir yey degildi.
298
10
Sphesiz ki inanan erkek ve kadnlar ateylerde iykence edip sonra da
tevbe etmeyenler iin cehennem azab vardr, yangn azab da onlar iindir.
11
Kesinlikle inanan ve dzeltmeye ynelik iyler yapanlar iin altndan rmaklar
akan cennetler vardr. yte bu, byk kurtuluytur.
19
Fakat o kfirler; Allah'n ilhlgn ve rabligini bilerek reddeden o
kimseler hl bir yalanlama iindedirler.
20
Oysa Allah onlar arkalarndan
kuyatcdr.
21,22
Aksine o, korunmuy levhada yerefli bir Kurn'dr.




Sureyle Ilgili zel Bir Aiklama

Ayetlerin tahliline baslamadan nce, ok nemli grdgmz bir tespiti aiklamak ve
bu tespit konusundaki grslerimizi belirtmek ihtiyacini duymaktayiz.
Herkesin bildigi ve kabul ettigi gibi, surenin ilk ayeti kasem/yemindir. Ancak bu
ayetin neyin kasemi/kaniti oldugu 12. ayete kadar anlasilamamaktadir. nk kaseme
cevap olan cmle ancak 12. ayette karsimiza ikmaktadir. Bu durum Arapa dilbilgisi
kurallarina aykiri oldugu gibi, surenin dogru anlasilmasini da zorlastirmaktadir.
Ilk ayetteki kasemin cevap cmlesinin surenin 12. ayeti olmasi gerektigi ynndeki
grsmz dayandirdigimiz esas nokta Arapadaki dilbilgisi kurallaridir. Bu kurallar Kalem
suresinin tahlilinde Kasem Cmlesi basligi altinda mevcuttur.
Surenin ilk ayetinde kasem edilen burlar sahibi sema, vaat edilmis gn, tanik ve
taniklik edilen olmak zere sey, 12. ayette ileri srlen Allahin kiskivrak yakalayacagi
seklindeki ilahi tehdidin kanitlari durumundadir. Bylece Rabbimiz tarafindan yapilan
kasemler ile daha sonra yine Onun tarafindan haber verilen tehdit, iki gesiyle tam bir kasem
cmlesi olusturmaktadir. Ne var ki, elimizdeki klsik Mushafa baktigimizda, 1-3. ayetlerin
olusturdugu kasem blm ile 12. ayetten olusan cevap blmnden ibaret olmasi
gereken kasem cmlesinin iine 4-11. ayetlerin de girdigi grlmektedir. Bu, bir cmlenin
iine o cmlenin kendi gelerinden olmayan baska szcklerin de girmis olmasi demektir. Bu
ayni zamanda mesajin dogru anlasilmasini zorlastiran bir durumdur. Zira bir cmlenin iine
baska bir cmleye ait herhangi bir szcgn, paragrafin veya pasajin girmesi hlinde, her iki
cmle de cmle olmaktan ikar, anlasilmaz sz yigini olur.
Ama grnen odur ki, sureler dzenlenirken ya da mushaf tertip edilirken bu kural
sahabe tarafindan maalesef dikkate alinmamistir. Benzer rneklerini daha nce Fecr suresinde
grmstk ileride Kaf, Naziat ve Sad ve birok surede de grecegimiz bu uygulamanin Allah
ve peygamberimiz tarafindan yapilmis olmasi mmkn degildir, olsa olsa sahabe tarafindan
Mushafin tertibi sirasinda yapilan bir gaflet veya ihanet ile ilgilidir.
Bruc suresinin eldeki tertibi zerinde alisan ve yorum yapan eski tefsirciler, 4. ayeti
kaseme cevap yapabilmek iin olmadik yollara basvurmuslardir. Kimileri takdir yaparak
ayetin iine --'lekad szcgn eklemisler, kimileri de kasemin cevabini mahzuf
[gizlenmis] sayip kaseme mutlaka kiyamet kopacaktir anlaminda bir cevap takdir
etmislerdir. Gnmzde de buna benzer yaklasimlari benimseyen birok meal ve tefsire
rastlanmaktadir.
Oysa 12. ayet, teknik yapisini yukarida belirttigimiz kasem cmlesinin kaseme
cevap blmn olusturmaktadir ve bu nedenle de surede ilk ayetten olusan kasem
blmnden hemen sonra yer almalidir. Gerek dilbilgisi kurallarina, gerekse suredeki sz
akisina uygun olan bu durumun Arapayi ve Kuran ilimlerini bilenler tarafindan
reddedilmesi mmkn degildir.
299
Bize gre, kasem cmlesinin teknik zellikleri ve surenin btnndeki sz akisi
dikkate alinarak Bruc suresi yukaridaki tertip zerine okunup anlasilmalidir.




















Ayetlerin Tahlili

1-3. Ayetler:


1-3
Kurn yetlerini grenmiy iyi hesap bilenleri, lm ann, degiyime, ykma ugratlan
toplumlarn kalntlarn ve bunlar gzlemleyenleri kant gsteririm ki,
yetteki szcklerin hakikat anlamlarina gre yet grubunun anlami,
Burlar sahibi gkyzne, sz verilmis o gne, shitlik edene ve shitlik edilene
kasem olsun ki, Rabbinin kiskivrak yakalamasi gerekten ok siddetlidir
seklindedir. Biz Meali, mecz anlama gre takdim ettik.



Kasem cmlesinin kasem blmn olusturan bu ayetlerdeki her szck, gerek
hakikat gerekse mecaz anlamlari itibariyle mtesabih olup birden fazla anlam ifade
etmektedirler:

Sema

-'- -'' Sema szcgnden sadece dilimizdeki karsiligi olan gkyzn anlarsak,
szcgn kullanildigi cmleleri anlamakta olduka zorlaniriz. nk sema szcgnn
ifade ettigi daha birok anlam mevcuttur. Bu anlamlar sunlardir:
Sema szcg, ykseklik, ycelik anlamindaki ,- -'' es-smvv szcgnn
trevlerindendir. Her yksek ve yce seye es-sema denilir. Gkyzne sema denilmesinin
sebebi, yeryznden yukarida olmasindandir. Her bir seyin stne ve stnne de sema
300
denilir. Mesel hesaba [matematige] da sema denilir. nk matematik stn bir ilimdir.
Herhangi bir seyin st kismina da sema denir. Ayakkabinin st de, evin tavani da birer
semadir. Hatta bulutlara ve yagmura da sema denmistir. Es-semanin fiili olan sem fiili,
-,-= hasp [ince hesap bilen, muhasebeci] ve -,- serif [onurlu, erdemli] kimselerin
isleri iin kullanilir. Bu demektir ki, iyi hesap [matematik] bilen kimseler de semadir.
101

Bruc

_,-'' Bruc szcg, _-'' brc szcgnn oguludur. Brc szcg,
belirli bir sekil ve surete benzeyen sabit yildiz kmesi, tek hisarli kale, kale duvarlarinin
stne yapilmis ikinti, yksek ksk, konak ve Dnyanin Gnes etrafindaki bir dnsnn
on iki blmnden her birini temsil eden Ko, Kova, Akrep burlari gibi gksel duraklar
anlaminda kullanilir.
Brc szcgnn yildiz kmesi anlamina geldiginden hareket edilerek necm
szcgne benzer bir sekilde her bir defada inmis Kuran ayetleri olarak da
anlamlandirilabilir. Bu durumda _,-'' bruc [burlar] szcgn de mecaz olarak
Kuran necmlerinden olusmus kmeler ya da Kuran ayetlerinden olusmus bekler
seklinde anlamak mmkndr.
Bruc szcgnn karsiligi olarak ayet bekleri; sema szcgnn karsiligi
olarak da iyi hesap [matematik] bilen kimseler anlami esas alindiginda 1. ayet su sekilde
anlamlandirilabilir:

Kuran ayetlerini grenmis matematik bilginleri sahittir ki,

Bu sekildeki bir ifadelendirmeye gre; 1. ayette yapilan kasemle, iyi hesap bilen bilim
adamlarinin evrenin yapisini ve isleyisini tespit ederek evrenin sonunun [kiyametin] mutlaka
gereklesecegini bilimsel olarak ispat edecekleri ve bu bilgiyi de aiklayacaklari kanit
gsterilmis olmaktadir. Gerekten de, 01. 08. 2002 tarihinde www.bilimveteknoloji.com
adresinde yayinlanmis asagidaki bilgiler, ayetin yukaridaki sekilde anlamlandirilmasini
dogrular mahiyettedir:
Devasa byklge ve akil almaz karmasikliga sahip olan bu muhtesem evren her sey
gibi bir gn son bulacaktir. Bu sonun nasil olacagi sorusu, evrenin kapali mi yoksa aik mi
oldugu sorusunun cevabina baglidir. Su an teorik fizikiler evrenin kapali ya da aik olusu
ile ilgili kesin bir yargiya sahip degiller. Evren ister aik olsun ister kapali, zerindeki bu
muhtesem denge eninde sonunda bozulacak ve madde bir sekilde yok olacaktir. Eger evren
kapali ise, genislemesi bir gn duracak ve Big Bangin tersi bir sekilde, ktle ekiminin etkisi
altinda kalan evren zamanla klecek, isinacak ve sonuta sonsuz yogunluk ve siIir hacme
ulasarak yok olacaktir. Kesin bir bulgu olmamasina ragmen, bilim adamlarinin ogu evrenin
sonunu bu sekilde tanimlamaktadir. Eger evren aik ise zerine ks gereklesmeyecek fakat
geen zamanla birlikte genisleyen evren soguyacak ve zerindeki maddeyi olusturan tm
enerji harcanarak yok olacaktir. Bu ikinci yok olus senaryosuna gre
14
10 yil sonra evrendeki
tm yildizlarin yakiti tkenecek ve bu enerji tkenisi ile soguyan evren yaklasik
1500
10 yil
sonra tamami ile demire dnserek var olan tm enerjisini tketecek. Simdilik evrenin sonu
hakkinda ancak bu iki olasiliktan birinin gereklesebilecegi tahmin edilmektedir.

Vaat Edilen Gn


101
Lisanl-Arab, cilt 4, s. 695-697; sem maddesi]

301
2. ayette geen vaat edilmis gn ifadesi, klsik kaynaklarda ve onlari izleyenlerin
eserlerinde ahiret gn olarak degerlendirilmistir. Biz bu degerlendirmenin yanlis oldugu
kanisindayiz. nk ayette vaat edilen gne yemin edilmistir. Yemin etmenin bir bakima
kanit gstermek oldugu daha nceki blmlerde de ifade edilmisti. Bu durumda, kanit
gsterilen seyin mutlaka elle tutulur, gzle grlr, muhatap tarafindan algilanabilir somut bir
sey olmasi gerekmektedir. Dolayisiyla somut olmayan, gelecege ya da gaybe ait [soyut] bir
seyin kanit gsterilmesi akla uygun degildir.
Bize gre vaat edilmis gn lm gndr, lm anidir. Bu lm hem kisinin
bireysel lmn hem de kiyametin birinci asamasindaki toplu lm kapsar. nk Kuran
vaat edilmis gnde herkesin mutlaka ldrlecegini ve yine o gn herkesin mutlaka imana
gelecegini bildirmektedir:

90-92
Ve Isrlogullari'ni bol sudan/nehirden geirdik. Ama Firavun ve askerleri azginlik ve
dsmanlikla onlari hemen izledi. Sonunda bogulma ona yetisince, Gerekten, Isrlogullari'nin
inandigi Tanri'dan baska tanri olmadigina ben de inandim, ben de teslim olanlardanim dedi. Simdi
mi? Hlbuki daha nce isyan etmitin ve de bozgunculardan olmutun. Artik Biz senden sonra
geleceklere ibret olasin diye, bugn seni zirhinla birlikte kurtaracagiz. Ve sphesiz insanlardan
birogu kesinlikle Bizim yetlerimize/ almetlerimize/ gstergelerimize karsi duyarsiz/ilgisizdirler.
(Yunus/ 90-92)

29
Ve onlar, Eger siz dogrulardan iseniz bu vaat ettiginiz ne zaman? derler.
30
De ki: Size gnn belirlenmis bir zamani vardir ki ondan ne bir saat geri kalabilirsiniz, ne
de ileri geebilirsiniz.
(Sebe/ 29, 30)

9
Tersine onlar, yetersiz bilgi iinde oynayip duruyorlar.
10,11
Simdi sen, ggn, apaik bir kitlik getirecegi gn gzetle. O kitlik insanlari sarip
sarmalar. Bu, elem verici bir azaptir.
12
Rabbimiz! Bizden azabi kaldir. Sphesiz biz artik kesinlikle inananlariz.
13,14
Nerede onlarda gt almak? Hlbuki kendilerine aiklayici bir eli gelmisti. Sonra ondan
yz evirdiler ve gretilmis bir deli/ gizli glerce desteklenen biri! dediler.
15
Sphesiz Biz azabi birazcik kaldiririz, siz kesinlikle dnenlersiniz.
16
En byk bir yakalayisla yakalayacagimiz gn, sphesiz Biz, suluyu yakalayip ceza vererek
adaleti saglayanlariz.
(Duhan/ 9-16)

19
lmn sarhoslugu gerekten gerek ile gelmistir de: Ey insan! Ite bu, senin kaip
durdugun eydir.
20
Ve Sr da flenmistir. Ite bu, korkutulan gndr.
21
Ve herkes, kendisiyle beraber bir
src ve bir shit bulunarak geldi.
(Kaf/ 19, 20)

83
Sen hemen birak onlari, kendilerine sz verilen gnlerine kavusuncaya kadar bosa
ugrassinlar ve oynayadursunlar.
(Zhruf/ 83)

7-10
Iste, gz simsek gibi aktigi, ay tutuldugu ve gnes ve ay bir araya getirildigi zaman, iste o
gn insan, Kais nereye/kaacak yer neresi? der.
11
Kesinlikle onun dsndg gibi degil! Siginak diye bir sey yoktur.
12
O gn varip durmak
sadece Rabbinedir/ o gn varilip durulacak yer, sadece Rabbinin huzurudur.
13
O gn, o insan, nden yolladigi seyler ve geriye biraktigi seyler ile haberdar edilir.
(Kiyamet/ 10-13)

26-30
Kesinlikle onlarin dsndg gibi degil! Kprck kemiklerine dayandigi, are bulan
kimdir! denildigi ve can ekisen kisi bunun o ayrilik ani oldugunu anladigi ve bacak bacaga dolastigi
zaman; iste o gn srlp gtrlmek, sadece Rabbinedir.
302
(Kiyamet/ 26-30)

Sahitlik Eden ve Sahitlik Edilen

Bu ayetle ilgili olarak bir hayli rivayet uydurulmustur. Rivayet tefsircileri de bu
temelsiz anlatilardan yola ikarak cmlenin kasem cmlesi oldugunu hi dikkate almadan,
'sahitlik eden ve sahitlik edilenin ne oldugu hakkinda ulu orta beyanlarda bulunmuslardir.
Bu beyanlar alt alta yazildiginda, karsimiza asagidaki gibi bir liste ikmaktadir:

Sahitlik eden : Sahitlik edilen :
Cuma gn, Arife gndr.
Pazartesi gn, Cuma gndr.
Hacer l esved, Hacc yapanlardir.
Kurban bayraminin 1. gn, Arife gndr.
Tevriye gn, Arife gndr.
Allah, Kiyamettir.
Peygamber, mmettir.
Peygamberler, mmetlerdir.
Peygamberler, Peygamberimizdir
mmet-i Muhammed, Diger mmetlerdir.
Isa peygamber, [belirtilmemis]
Insan, [belirtilmemis]
Insanin organlari, [belirtilmemis]
Hafaza melekleri, [belirtilmemis]
Mallar, Insanlardir.
Yaratiklar, Insanlardir.
102


Oysa sahitlik eden ve sahitlik edilen cmlesi kesinlikle kasem [kanit] olarak
aiklanmalidir. Yani ayetteki sahit ve sahidin tanik oldugu seyler, Rabbimizin kiskivrak
yakalayisinin kaniti veya tanigi olmalidir. Mesel, Fil suresinde aiklandigi gibi, bu surenin
muhataplari arasinda Kbeyi yikmak isteyen Fil Ashabinin Rabbimiz tarafindan nasil
kiskivrak yakalandiginin ve perisan edildiginin canli sahitlerinin bulunuyor olmasi, bu
ayetteki tanikligin bariz bir rnegini teskil etmektedir.
Ayetteki sahitlik eden ve sahitlik edileni bulma isi Mslmanlarin grevidir.
nk Rabbimiz birok ayette yeryznde gezip dolasmamizi ve eski medeniyetler hakkinda
bilgi edinmemizi emretmektedir. Rabbimiz tarafindan byle bir emrin verilmesi, inkrcilari
nasil kiskivrak yakaladiginin kanitlarini bulmamiza ve bu yakalayistaki etinlige tanik olarak
aklimizi basimiza toplamamiza yneliktir.
Rabbimizin gemis medeniyetleri arastirmamizi emreden birok ayetinden bazilari
sunlardir:

6
Grmediler mi ki Biz, onlardan nce yeryznde size vermedigimiz btn imknlari
kendilerine verdigimiz, gkyzn zerlerine bereketlerle gnderip altlarinda irmaklar akittigimiz
nice nesilleri degisime/yikima ugrattik. Biz onlari, gnahlari sebebiyle degisime/yikima ugrattik ve
onlarin sonrasindan baska bir nesil olusturduk.
(Enm/ 6)


102
[Razi, Kurtubi, Ibn-i Kesir]

303
45
Sonra nice kentler de vardi ki sirk kosmak sretiyle yanlis; kendi zararlarina is yaparlarken Biz,
onlari degisime/ yikima ugrattik. Artik damlari kms, duvarlari zerine yikilmistir; nice terk
edilmis kuyularla bombos kalmis yksek saraylar!
46
Peki onlar, yeryznde dolasmadilar mi ki kendilerinin, akil edecekleri kalpleri ve isitecekleri
kulaklari olsun. Iste, sphe yok ki, gzler kr olmaz, fakat ggslerin iindeki kalpler kr olur.
(Hacc/ 45, 46)

9
Onlar, yeryznde gezip de kendilerinden ncekilerin kibetlerinin nasil olduguna bakmadilar
mi? Onlar, kendilerinden daha gl idiler; yeryzn kazip altst etmisler, onu bunlarin imar
ettiklerinden daha ok imar etmislerdi. Elileri de onlara nice aik delilleri getirmislerdi. O hlde
Allah onlara haksizlik edecek degildi, fakat onlar sirk kosarak kendilerine haksizlik etmekteydiler.
(Rum/ 9)

36
Biz onlardan nce kendilerinden daha etin gce sahip nice nesilleri degisime, yikima
ugrattik. yle ki onlar beldeleri delik-desik ediyorlardi. Hi kaip kurtulacak yer var mi?
37
Sphesiz ki bunda akli, anlayisi, vicdani olan veya kendisi tanik olarak kulak veren kimse
iin elbette gt vardir.
( Kaf/ 36, 37)

Ayrica l-i Imran 137, Enm 11, Yusuf 109, Neml 69, Ankebut 20, Rum 42, Fatir 44,
Muhammed 10, Nahl 36, Zhruf 8, Mmin 21 ve 82. ayetlere de bakilabilir.
Bu ayetlerden anlasilmaktadir ki, yeryz gezip dolasilir ve bugne kadar yapilmis
arkeolojik alismalardan elde edilen veriler incelenirse, Rabbimizin inkrcilari kiskivrak
yakalayisina tanik ve kanit olacak nice renler/antik harabeler gzlenebilecektir. Eskiden
yasamis inkrci toplumlara ait nice kalintilar, bugn insanlarin dolasip incelemeleri ve ilahi
yasanin nasil isledigini grmeleri iin dnyanin her bir ksesinde meraklilarini beklemektedir.

4-9. ayetler:


4,5
Uhdud'un/yiddetli tutuyturulmuy ateyin ashb ldrld:
6
Hani
onlar, onun zerine oturmuylar
7
ve inananlara yaptklarna tank idiler.
8,9
Mminleri cezalandrmalarnn sebebi de, onlarn yalnz ok gl, vgye
lyk, gklerin ve yerin hkmranlg Kendisinin olan ve her yeye tank olan
Allah'a inanmalarndan bayka bir yey degildi.
Ashab-i Uhdud

Kuranin slbundan, Mekke halkinin Firavun, d ve Semudu bildikleri gibi, Uhdud
halkindan da haberdar olduklari anlasilmaktadir. Ashab-i Uhdudun kimler oldugu, ne zaman
ve nerede yasadiklari hakkinda ok degisik rivayetler vardir. Bu rivayetlerin her birinin de
uzunca birer hikyesi vardir. Hangisinin dogru oldugu belli olmamakla birlikte, bu rivayetlere
gre olay Yemen, Necran, Irak, Sam, Habes, Mecus veya Yahud krallarindan biri tarafindan
meydana getirilmistir. Zaten Kuran da bu olayi yer, zaman ve faillerinin kim olduklarini
belirtmeden zikretmektedir. Kuranin anlatisina gre; Allaha inanmayan kfir bir beldenin
hkmdari, Allaha inananlari dinlerinden evirmek ve tekrar eski sapik dine dndrmek iin
uzun ve derin hendekler, kanallar [uhdud] kazdirarak iine byk atesler yaktirmis ve Allaha
inanmakta israr edenleri bu atesin iine atmistir. Sadece Allaha inandiklari iin cezalandirilan
insanlarin maruz kaldiklari bu vahset ise Allaha iman etmeyen zalimler tarafindan
seyredilmistir.
Orta ag kaynaklarinda Uhdud halki ve yukaridaki ayetlerde aiklanan olaylar ile
ilgili ok degisik bilgiler yer almaktadir. Bu bilgiler arasinda en ok itibar edilenler, Razi, Ibn-
304
i Kesir, Ibn-i Cerir, Imam Ahmed, Mslim, Nesa, Tirmiz, Abdrrezzak b. Ebi Seybe,
Taberan, Abd b. Humeyd tarafindan nakledilenlerdir. Ilgilenenler iin bu nakillerin zeti
niteliginde olan bazi pasajlari Mevdudnin Tefhimul-Kuran adli eserinden aynen
aktariyoruz:
1- Bir kral ve bir sihirbaz vardi. Sihirbaz ok yalandigi iin bir gn krala Bana bir
gen verin de onu yetitireyim diye arz eder. Bunun zerine kral da bir genci grevlendirerek
onu sihirbaza gnderdi. Ancak bu gen, sihirbazin yanina giderken yolu zerindeki bir rahibe
[galiba Hiristiyanliga mensup birine] ugradi.
Bylece gen bu rahipten feyz alarak iman ehli oldu. Elinden krler ve czamlilar ifa
bulmaya baladilar. Krala bu gencin dininden dndg haber verilince kral ok fkelendi.
nce rahibi ldrd, sonra da genci ldrmek istedi. Ancak gence hibir ey tesir etmiyordu.
Sonunda gen delikanli krala yle syledi: Sayet beni ldrmek istiyorsan, halki topla ve
bana ok atarken Bu gencin Rabbinin ismiyle de. Ben ancak o zaman lrm. Kral da byle
yaparak genci ldrd. Halk tm olanlari grdkten sonra Bu gencin Rabbine iman ettik
dediler. Bunun zerine kralin mavirleri Korktugumuz baimiza geldi. Bu halk bizim
dinimizi birakarak o gencin dinini kabul etti dediler. Bu haber zerine kral olduka kizdi ve
yollarin kenarlarina hendekler kazdirarak iinde ate yakmalarini emretti. O gencin Rabbine
iman edenlerden dnmeyenleri atee attiriyordu. (Imam Ahmet, Mslim, Nese, Tirmizi, Ibn
Cerir, Abdurrezzak b. Ebi Seybe, Tabarn, Abd b. Humeyd)
2- Hz. Aliden [r.a] rivayet olunduguna gre, Iran Kisrsi, birgn ikiden dolayi
sarhoken kendi kiz kardei ile zina etmi ve ikisi arasindaki iliki devam etmiti. Bu haber
halk arasinda yayilinca, Kisr Tanri kiz kardelerle evlenmeyi helal etti diye ilan etmi, halk
da buna kari ikinca azap etmeye, hatta onlari ate dolu hendeklere atarak ldrmeye
baladi. Hz. Ali, Mecusilerde kiz kardele evlenme adetinin o zamandan baladigini syler.
(Ibn Cerir)
3- Ibn Abbas da buna benzer bir olayi [galiba Isriliyata dayanarak] yle
nakletmitir: Babilliler Israilogullarini Hz. Musanin dininden dnmeleri iin zorladilar ve
dinlerinden dnmeyenleri ate dolu hendeklere attilar. (Ibn Cerir, Abd b. Humeyd)
4] Bu olaylar iinde en mehuru Necran Hiristiyanlarinin baina gelendir. Bunu Ibn
Hiam, Taber, Ibn Haldun ve Mucemul-Buldanin sahibi ile diger Mslman tarihiler
rivayet ederler. Olayin zeti yledir:
Himyer [Yemen] Krali Tuban Esed Ebu Karib, bir defasinda Medineyi ziyaret etti.
Orada Yahudilerle temas kurarak dinini degitirdi ve Yahudi oldu. Daha sonra [Yahudilerin
Medinedeki kollarindan biri olan] Beni Kurayzadan iki Yahdi alim alarak Yemene getirdi.
Bylece orada Yahudiligi yaymaya baladilar. Daha sonra tahta oglu Znuvas geti. Znuvas
[Arabistanin gneyinde Hiristiyanlarin en kuvvetli merkezlerinden biri olan] Necrni
ortadan kaldirmak iin hcum ederek oranin halkini Yahudi olmalari iin zorlamaya baladi.
[Ibn Hiam bunlarin Hz. Isanin gerek dini zerinde bulunduklarini syler] Znuvas
Necrani ele geirdikten sonra halki Yahudilige davet edince, halk bu daveti reddetti.
O da bundan dolayi birok kimseyi ate dolu hendeklere atarak yakti ve birogunu da
katletti. Toplam 20.000 kii ldrld. Necran ahalisinden bir ahis, dost Zsalibana gitmeyi
baardi. Bir rivayete gre Rum Kayserine gitti, bir baka rivayete gre ise Habeistan Krali
Necaiye giderek bu zulm ona anlatti. Birinci rivayete gre Rum Kayseri Habeistan
kralina mektup yazdi. Ikinci rivayete gre ise Necai Rum Kayserine deniz kuvvetleri
gndermesi iin ricada bulundu. Sonunda Habeistan, Uryat isimli bir komutanin emri
altinda 20.000 askeri Yemene gnderdi. Znuvas ldrlerek Yahudi hakimiyeti ortadan
kaldirildi ve Yemen Habeistan sinirlarina dahil edildi.
Islm tarihileri bu olayi sadece tasdik etmekle kalmaz, ayrica ayrintili bilgi de
verirler. Yemen ilkin M. 340 Yilinda Hiristiyanlarin eline geti ve M. 378e kadar buradaki
hkimiyetleri devam etti. O dnemde Hiristiyan misyonerler Yemene geldiler. Bu dnemde
305
zahit, mcahit ve iman sahibi bir Hiristiyan seyyah olan Faymiyun Necrana geldi ve halka
putlara tapmaktan vazgemeleri iin teblig etmeye baladi. Bu teblig sayesinde Necran halki
Hiristiyanligi kabul etti. Necrani kii idare ediyordu. Biri o kabilenin bakanligini,
diilerini ve askeri ilerini yrten Seyyid, ikincisi iilerini yrten Akib, ncs dini
ileri idare eden Papaz. Gney Arabistanda Necran nemli bir stratejik konuma sahipti. Ayni
zamanda ticaret ve sanayi merkeziydi. Sun ipek, deri ve silah sanatlari revataydi, ayrica
Yemen cbbesi de mehurdu. Bundan da anlailiyor ki, Znuvas Necrani sadece din
endielerle degil, siyasi ve ekonomik nedenlerle igal etmek iin yola ikmiti. Necranin
Seyyidi Harise hakkinda bir Sryni tarihisi olan Haritas yle yazar: Znuvas onu
katletti ve iki ki:ini da ldrdkten sonra, kizlarinin kanini imesi iin karisi Romayi zorladi.
Sonra onu da katletti. Papaz Paulun mezarini kazdirdi ve kemiklerini atee attirdi. Ate dolu
hendekler iinde kadinlari, erkekleri, ocuklari, papaz ve rahipleri yaktilar. 20.000 ile 40.000
arasinda insan telef oldu. Bu olay M. 523n Ekim ayinda vuk buldu. Nihayet M. 525de
Habeistan Yemene saldirarak Znuvasin Himyer saltanatina son verdi. Yemende bir blge
olan Hsni Gurapta yapilan arkeolojik aratirmalar sirasinda birtakim levhalar bulunmu ve
bunlarin zerindeki yazilardan bu olaylari aydinlatici bilgiler elde edilmitir.
M. 6. Yzyilda Hiristiyanlarin eitli kitaplarinda Ashab-i Uhdud hadisesi zikredilmi
ve bizzat grenler tarafindan ayrintili bir biimde nakledilmitir. Sahitlerden bazilari anlatma
yolunu seerken bazilari da olayi bizzat yazmilardir. Su kitabin yazari da o dnemde
yaamitir.
Birincisi Prokopius, ikincisi Cosmos Indcopleustis [Habe Necaisi Elesboanin
emriyle Batlamyusun Yunanca kitabini tercme etmekteydi. Habeistanin sahil ehri
Andoliste oturuyordu], ncs de Johannes Maladir. Ondan sonra da bir ok tarihi bu
olayi nakletmitir. Daha sonralari Johannes of Ephesus da [l. 585] yazdigi Kanisa
Tarihinde Necran Hiristiyanlarinin atee atilmalari hadisesi hakkinda, Papaz Simeonun
Dercilanin bakani Abbot von Gabulaya yazdigi bir mektubu nakleder. Papaz Simeon, bu
hadiseyi bizzat gren Yemenlilerden rivayet etmitir. Bu mektup ayrica M. 1881 ve M.
1890da Hristiyan Sahidlerinin Hayati adli bir kitapta yayinlanmitir. Yakub Patriarch
Dionusisus ve Zacharia of Mitylene Sryani lisaninda basilan kitaplardan nakletmilerdir.
Yakub Suruc de Necran Hiristiyanlari hakkinda bilgi vermitir. Erreha [Edessa] Papazi
Pulus, Necranli Hiristiyanlarin katledilmeleri dolayisiyla bir mersiye yazmi ve bu mersiye
gnmze kadar gelmitir. Sryani lisaninda yazilan kitabin Ingilizce tercmesi Book of the
Himyarites adli eser de Mslman tarihilerin aiklamalarini onaylamaktadir. British
Museumda bu dnemle ilgili Habeistandan gelen birtakim vesikalar bulunmaktadir ve bu
vesikalar da hadiseyi dogrulamaktadirlar. Filb de Arabian Highland adli kendi seyahat
kitabinda Necranlilarin Ashab-i Uhdud olayinin getigi yeri hl bildiklerini yazmaktadir.
Ummi Harkin yaninda bir tepe zerinde bazi resimler de bulunmaktadir. Ayrica Necrandaki
Kbenin yeri de Necran halki tarafindan bilinmektedir. Habeistan Hiristiyanlari Necrani
ele geirdikten sonra buraya Kbe eklinde bir mabet ina etmiler ve Mekkedeki Kbe-i
Muazzama yerine bunu din merkez kilmak istemilerdir. Buranin papazlari balarina sarik
sararlardi. Ayrica bu mabedi Harem iln etmilerdi. Roma buraya mal yardimda
bulunuyordu. Mabedin papazlari Rasulullah [s.a.] ile mnazara yapmak iin Mekkeye de
gelmilerdir.
103


Ashab-i Uhdud olayi ile Musa peygamber ve Firavun arasinda geen olay arasinda,
hkmdarlarin inananlara uyguladigi vahsetin byklg aisindan benzerlik vardir. Detaylari
Arf suresinin 103-130. ayetlerinde anlatilmis o olayda da Firavun, Musa peygambere

103
(MEVDUDI)
306
yenilen sihirbazlarin Allaha iman etmeleri zerine, Ashab-i Uhduda uygulanan vahsetin bir
benzerini sergilemistir:

123-126
Firavun dedi ki: Ben size izin vermeden nce ona iman mi ettiniz? Sphesiz bu, halkini
sehirden ikarmak iin, sehirde kurdugunuz gizli bir tuzaktir. Yakinda bileceksiniz. Kesinlikle
ellerinizi ve ayaklarinizi aprazlama kesecegim, sonra da hepinizi kesinlikle asacagim. ok bilgili,
byleyici, etkin bilginler de dediler ki: Hi sphesiz biz sadece Rabbimize dnenleriz. Senin bizi,
yakalayip cezalandirman da sirf Rabbimizin yetleri gelince onlara iman etmemizden dolayidir.
Ey Rabbimiz! Bize ok ok sabir ver de gevemeyelim, zaafa dmeyelim, boyun egmeyelim.
Canimi:i da Mslmanlar olarak al!
127
Firavun toplumundan ileri gelenler de, Seni ve senin ilhlarini/ seni ilh edinmeyi terk
etsinler de yeryznde kargasa ikarsinlar diye mi Ms'yi ve toplumunu serbest birakacaksin?
dediler. Firavun dedi ki: Onlarin ogullarini ldrecegiz, kizlarini sag birakacagiz ve biz onlar
zerinde ezici bir gce sahip kimseleriz.
128
Ms, toplumuna dedi ki: Allah'in yardimini isteyin ve sabredin. Sphesiz ki yeryz
Allah'indir. Kullarindan diledigini ona mirasi yapar. Mutlu son da Allah'in korumasi altina giren
kimseler iindir.
(Arf /123-128)

Ashab-i Uhduda yapilanlarin Bruc suresinde anlatilmasi, Giris blmnde de
ifade edildigi gibi, o dnemde Mekkeli Mslmanlara yapilmakta olan eziyetler nedeniyledir.
Tarih kitaplarinda verilen bilgilere gre Kureys nce Islmi seen klelere ve
toplumun zayif, gsz ve kimsesizlerine karsi savas amistir. Yapilan iskenceler, dvmek,
gnlerce a susuz birakmak, zerlerine byk tas paralari koyarak kizgin kumlarda yatirmak
ve akillara durgunluk verecek buna benzer vahsice uygulamalar seklindeydi. Mesel Bill gibi
Islmi ilk seenlerden biri olan Yasir, ayaklarindan develere baglanmak suretiyle
paralanarak ldrlms, bu manzara karsisinda isyan eden Yasirin esi Smeyye de Ebucehil
tarafindan karnina mizrak saplanmak suretiyle katledilmistir. Bu ikisinin ogullari olan Ammar
ise iskenceye dayanamamis, kalbi iman dolu oldugu hlde diliyle inkrda bulunmustur. Yine
cefakr Mslmanlardan biri olan Habbab b. Eret, Islm dsmani bir kadin olan mm
Anmarin azatli klesi olmasina ragmen, Mslman oldugu iin eski sahibi tarafindan kizgin
demirlerle daglanmistir.
4. ayetteki .- kutile szcgnn anlami ldrld demektir. Ancak Ibn-i Abbas
gibi bilginlere isnat edilen bazi rivayetlere dayanilarak szck lnet olsun! anlaminda
beddua olarak kullanilmaya baslanmis ve hl da bu anlamda kullanilmaya devam
edilmektedir. Tebbet suresinin tahlilinde detayli olarak aiklandigi gibi, Rabbimizin beddua
etmesini mantikli grmyor ve bu tarz ifadeleri uygun bulmadigimizi bir kez ifade ediyoruz.
9. ayetin sonundaki ve Allah her seye sahittir ifadesi, deyim yerindeyse Allahin
gznden hibir seyin kamadigini vurgulamaktadir. Bu ifade mminler iin ne kadar byk
bir mit kaynagi ise, zalim msrikler iin de bir o kadar tehdit ve uyari unsurudur.

10. Ayet:

10
Sphesiz ki inanan erkek ve kadnlar ateylerde iykence edip sonra da tevbe
etmeyenler iin cehennem azab vardr, yangn azab da onlar iindir.

Ibret alinmasi gereken tarih Uhdud olayinin anlatilmasindan sonra, bu ayetten
baslayarak bazi ilh ilkelerin aiklanmasina geilmistir.
10. ayet ok nemli bir konuya dikkat ekmektedir. Bu, mminleri atese atip da tvbe
etmeyenler iin cehennem azabindan baska bir de yangin azabinin var oldugu konusudur.
Yangin azabi ifadesini, mminleri yakanlarin kendilerinin de yanacaklari seklinde anlamak
eksik bir anlayistir. Bize gre yangin azabi, cehennem azabindan ayri ve baska bir azaptir.
Bu azap, mminleri atese atip da tvbe etmeyenlerin bu dnyada ekecekleri ruhsal acidir,
307
zellikle vicdan azabidir. Dolayisiyla ayetteki yangin azabi sadece Ashab-i Uhdudu
yakanlara mahsus olmayip genel bir ilh ilkeyi ifade etmektedir.
Ayetin bir baska mesaji da kfirlere bir mit isigi olarak tvbe kapisinin aik
tutuldugudur. Nitekim tarihe baktigimiz zaman, mminlere pek ok zararlari dokunmus
kimselerin bu aik kapidan girerek [tvbe ederek] mmin olduklari, kendilerini kurtardiklari
gibi Islma da hizmette bulunduklari grlmstr. Bu durumun en iyi rnegi Halid b.
Veliddir.
Ateslere salip diye evirdigimiz fetenu szcg, altin ve gms gibi kiymetli
madenlerin crufunu hasindan ayirmak iin yksek sicaklikta eritilmesi anlamindaki fetn
kknden gelmektedir. Szck, ateste yakip eritmek anlami dogrultusunda denemek,
imtihana tbi tutmak, sikintiya-belya sokmak, ayrilik, i ekisme, kavga, kargasa, kiskirtma,
bastan ikarma, birbirine dsrme anlamlarinda da kullanilmaktadir. Dikkat edilirse bu
anlamlarin hepsi de aci ve istirap ieren, mecaz anlamda ates gibi yakip eriten bir ima
tasimaktadir. Bu sebeple ayetin ifade ettigi manayi sadece mminleri atese atmak olarak
degil, Mslmanlari birbirine dsrmek, bastan ikarmak, baslarini belya sokmak olarak
da anlamak gerekir. Bu konuyla ilgili detay Sad suresinde verilecektir.
Ayrica su geregin hatirlanmasinda da yarar vardir: Mslmanlar bu dnyada her
zaman Ibrahim peygamber, peygamberimiz, Ashab-i Uhdudda bahsedilen inananlar, Yasir,
Smeyye, Bill ve diger bir ok mmin gibi eza ve cefa iinde bulunacaklardir.

186
Hi kuskusuz siz, mallariniz ve canlariniz konusunda yipranacaksiniz/imtihan olunacaksiniz.
Sizden nce kendilerine Kitap verilen kimselerden ve ortak kosan kimselerden birok eza; can sikii,
sinir bozucu seyler de isiteceksiniz. Eger sabreder ve Allah'in korumasi altina girerseniz, sphesiz iste
bu azmi gerektiren islerdendir.
(l-i Imran/ 186)
39-41
Kendilerine savas ailan kimselere, kendileri haksizliga ugramalari; onlar, baska degil sirf
Rabbimiz Allah'tir dedikleri iin haksiz yere yurtlarindan ikarilmalari nedeniyle savasmalarina
izin verildi.
(Hacc/ 40)


11. Ayet:

11
Kesinlikle inanan ve dzeltmeye ynelik iyler yapanlar iin altndan
rmaklar akan cennetler vardr. yte bu, byk kurtuluytur.

Ayette geen ,-'' fevz szcg kurtulus ve basarma demektir. Burada,
inananlara ve slihti isleyenlere Allahin ikramda bulunacagi ve onlardan razi olacagi, cennet
vaadi ile ifade edilmektedir. Aslinda sirf ahiretteki azaptan kurtulmak bile byk bir basaridir.
Bunun zerine bir de altlarindan irmaklar akan cennetleri elde etmek ise en byk zaferdir.

12. Ayet:


12
Rabbinin kskvrak yakalamas gerekten ok yiddetlidir.


Iste, surede kasemlerle dikkat ekilen, kanitlarla ispat edilmek istenen yargi budur.
Kasem cmlesinin cevabi olan bu ayette Rabbimiz zalimlerin yaptiklarinin yanlarina kr
308
kalmayacagini, adaletin mutlaka saglanacagini, sulularin ve zalimlerin kiskivrak
yakalanacagini bildirerek kasemle dikkatleri ektigi hkmn belirtmektedir.
Bu ayette kisa bir aiklama seklinde yapilan uyari, Hud suresinin 25-103. ayetlerinde
Nuh peygamber ile kavmi arasindaki iliskiyle baslayip Musa peygamber ile Firavun
arasindaki iliskiye kadar devam eden genis aiklamalarla detaylandirilmis ve pasaj su
ayetlerle baglanmistir:

100
Iste gemise ynelik bu anlatim, kentlerin cidd haberlerinden, nemli bilgilerindendir. Biz,
onu sana anlatiyoruz; onlardan ayakta olan ve biilmis ekin olan da vardir.
101
Ve onlara Biz haksizlik etmedik; fakat onlar kendilerine haksizlik ettiler, yanlis; kendi
zararlarina is yaptilar. Onun iin Rabbinin emri geldiginde, Allah'in astlarindan taptiklari tanrilari,
onlara hibir sey saglamadi ve onlara ziyandan baska bir sey arttirmadilar.
102
Ve Rabbin, halki sirk kosarak yanlis; kendi zararlarina is yapan kimseler olan kentleri
yakaladiginda, O'nun yakalayisi iste byledir. Sphesiz O'nun yakalamasi pek aciklidir, ok etindir!
(Hud/ 100-102)


13. Ayet:


13
Kesinlikle ilk yaratan, sonra ldrp yeniden yaratan yalnzca
O'dur.

Bu ayet ilk bakista bu evrendeki yaratilisi ve kiyamet sonrasindaki dirilisi
agristirmaktadir. Ancak evrene dikkatle bakildiginda, her seyin srekli bir yenilenme ve
srekli bir rme iinde oldugu grlmektedir. Bu, evrende her an gereklesen bir ilk
yaratilisin, bir lmn ve her lenin yerine yeni bir dirilisin sz konusu oldugu anlamina
gelmektedir. Baslatma ve iade etme sznn isaret ettigi bu dngnn en belirgin rnegi
gece ile gndzn srekli meydana geliyor olmasidir.
Baslattigi evrende tm bu isleyisi gereklestiren, dolayisiyla hem baslatan hem de iade
eden, sonuta da kiyametle sona erecek olan evreni ahiret yasami ile iade edecek olan, bunlari
yapan ve yapabilecek olan sadece Allahtir.

14. Ayet:


14
Ve O, ok bagylayandr, ok sevendir,

Gnahi ne kadar byk olursa olsun, isyani ne kadar asiri olursa olsun, tvbe edip
dns yapan herkese aik bir kapi olan bagislanma, Allahin hibir engel tanimayan
rahmetinden, coskun ltuf ve ihsanindan kaynaklanmaktadir. Sevgi ise, her durum ve kosulda
Rabbini tercih eden mminlere Allahin ltufkr, cmert ve yumusak yaklasimini ifade
etmektedir.

15. Ayet:


15
en byk tahtn sahibidir, ikram ok olandr,
309

'' Ars szcg, iktidar alameti olan kral koltugu, taht demektir. Arsin
sahibi ifadesi ise yeryznn, gkyznn, iindeki varliklariyla tm evrenin tek sahibi, tek
yneticisi, tek hkmrani anlamina gelir. her seyin ve herkesin sahibi olan bu yce varlik,
kimsenin ve hibir seyin kendisinden kaamayacagi Allahtir.
Ayette Allahin -,=-'' Mecid [Yce] oldugu belirtilerek insanogluna ciz bir varlik
oldugu hatirlatilmaktadir.

16. Ayet:


16
diledigini en ileri derecede yapandr.

Yani; O, en sonunda istedigini yapandir, diledigini diledigi sekilde yapandir. Ona
itiraz edilemez, Onun iradesine karsi ikilamaz ve Ona engel olunamaz. nk kinatta hi
kimse ve hibir sey Onun gibi gl degildir, hibir g Onu maglp edemez.
Bundan dolayi O, dostlarini cennetine sokar ve buna kimse mani olamaz.
Dsmanlarini cehennemine sokar ve onlara kimse yardim edemez. Sulularin kimisini hemen
cezalandirir, kimisine cezalandiracagi vakte kadar diledigince mhlet verir; kimisine dnyada,
kimisine de ahirette azap eder. Btn bunlari ve bunlarin disinda kalan her seyi diledigi gibi
yapar.

17, 18. Ayetler:


17,18
O ordularn; Firavun ve Semd'un haberi sana geldi mi?
Elbetteki geldi

Hatirlanacagi zere, Kuranda Firavundan daha nce de sz edilmisti. Artik
muhataplarin bu konulari iyi bildigi kabul edildiginden, hatirlatmak iin sadece bir isaretle
yetinilen Firavun konusu bundan sonraki surelerde de sik sik hatirlatilacaktir.
Kuranin Firavun ve yandaslarina ordular adini vermesi, onlarin kuvvetlerine ve
organize oluslarina isaret etmektedir.

19, 20. Ayetler:

19
Fakat o kfirler; Allah'n ilhlgn ve rabligini bilerek reddeden o kimseler
hl bir yalanlama iindedirler.
20
Oysa Allah onlar arkalarndan kuyatcdr.


Yani Bu inkrcilar Benim avucumun iindedirler. Ben bunlari yok etmeye ve
yalanlamalarinin cezasini hemen vermeye kadirim. yleyse yalanlamalarindan tr
sabirsizlik gsterme, onlar Benim elimden kurtulamazlar.

Allahin -' =-= Muhit [Kusatici] olmasi

310
Bu ifade, Allahin inkrcilari arkalarindan kusatarak kaacaklari bir yer birakmamak
zere yollarini kestigini, onlara her zaman ve her yerde g yetirdigini, onlari avucunun iine
aldigini belirtmektedir.
Ancak kusatma szcg ile Fetih suresinin 21, Isra suresinin 60 ve Yunus suresinin
22. ayetlerindeki gibi helkin yakinligini ifade eden bir kusatma da kastedilmis olabilir. Bu
takdirde Bunlar, yalanlamak suretiyle kendilerini bir helkle karsi karsiya getiriyorlar
denmek istenmis ve inkrcilarin bir helkle yz yze olduklari ifade edilmis olabilir.
Bu ifadeyle, bir diger anlam olarak; Allah onlarin btn yaptiklarini biliyor, Allah
onlarin yaptiklari seyleri [ilmiyle] epeevre kusatmistir, dolayisiyla da yaptiklarina karsilik
ceza verme zamanini bekliyor manasi da kastedilmis olabilir.


21, 22. Ayetler:


21,22
Aksine o, korunmuy levhada yerefli bir Kurn'dr.


Bu iki ayet konu disidir. Bu durum, bu iki ayetin ayri bir necm oldugu anlamina
gelmektedir. 21. ayetin basindaki .- bel [aksine] edati, bu iki ayetin msriklerin Kurana
satasmalarina karsilik olarak inmis oldugunu dsndrmektedir. Ancak bu satasmanin yeri,
zamani ve nasil oldugu hakkinda herhangi bir bilgi verilmemistir. Bununla beraber biz, bu
ayetlerin Abese suresinin 11-16. ayetlerinden olusan necmin devami oldugu kanaatini
tasimaktayiz. nk Abese suresinin 11. ayetinin basindaki

` kell [Hayir Hayir]


szcg ile buradaki 21. ayetin basindaki .- bel edati bir btnlk arz etmektedir. Bu
takdire gre ise, asagidaki gibi bir pasaj olusmaktadir:

11- Hayir Hayir Hi de yle degil! O, bir dndrcdr.
12- Dileyen onu dnp gt alir;
13- degerli sayfalar iindedir,
14- yceltilmi, tertemiz temizlenmi,
15- sefirlerin ellerinde;
16- saygin, gvenilir.
21- Aksine o, Mecid/ erefli bir Kurandir.
22- Korunmu levhada.

15. ayette Allahin sifati olarak zikredilen -,=-'' Mecid [yce, serefli, kkl]
szcg, 21. ayette Kuran iin zikredilmistir. Bu da, Allahin sznden daha yce, daha
stn, daha kkl bir sz olmadigi, olamayacagi anlamindadir.
22. ayetteki Korunmus levhada ifadesinden, Kuranin korundugu ve korunacagi
anlasilmaktadir ki, zaten Rabbimizin bu manada baska beyanlari da mevcuttur:

77
hi kuskusuz o, serefli Kurn'dir.
78
Saklanmis/korunmus bir kitaptadir.
79
Ona zihinsel olarak
temizlenmislerden baskasi temas edemez.
80
O, lemlerin Rabbinden indirilmedir.
Vakia/ 77, 78)

9
Hi kuskusuz Biz, o gt'/ Kurn'i Biz indirdik, Biz. Ve kesinlikle Biz, onun iin koruyuculariz.
(Hicr/ 9)

Grldg gibi, bu ayetlerde Kuranin korundugu, degismedigi, Allahin sznn ele
alinan her konuda en son merci oldugu telkin edilmektedir.
311
22. ayetteki _,' levh szcgnn esas anlami tahta, gemi tahtasi demektir.
104

Bu szck daha sonralari zerine yazi yazilan her trl yassi nesne iin de kullanilir
olmustur. Dolayisiyla tabletler ve yongalar gibi ilkel olanlarindan baslayarak papirus,
parsmen, kgit, teyb bandi, bilgisayar diski ve CD gibi daha gelismis olanlarina kadar,
zerine yazi yazilabilen, kayit yapilabilen btn malzemeler de levh kapsaminda
anlasilmalidir.
_,' Levh szcgyle kurulmus olan =,-=- _,'' levh-i mahfuz [korunmus levha]
tamlamasi ise mecaz bir deyim olup Kuranin kesinlikle kaybolmayacak sekilde korundugu,
korunacagi geregini ifade etmektedir. Klsik eserlerde grldg gibi, zel isim hline
getirilerek bu isim etrafinda ikarilmis Levh-i Mahfuz altindandir, gmstendir,
yakuttandir, Levh-i Mahfuz arsin sag tarafindadir, semadadir, Israfilin alnindadir, Matiryun
denen melegin kucagindadir gibi sylentiler, cidd kaynak ve destekten yoksun
kuruntulardir.
Kuranin Allah tarafindan korundugu ve korunacagi konusu, zerinde ok tartisilan
bir husustur. zellikle Islm dininin mensubu olmayan arastirmacilar, bugnk Tevrat ve
Incilin orijinalliginin korunamadiginin bu din mensuplarinca bile kabul edilmesinden olsa
gerek, Kuranin da tahrife ugradigini ispat iin gayret gstermektedirler.
Bilindigi kadariyla bu yndeki arastirmalarin en sonuncusu Ingilterede Prof. Mingana
adinda bir ilim adami tarafindan yapilmistir. Bu sahis, Dr. Agnes Levis adinda birinin III.
Halife Osman dnemine veya biraz daha eski bir dneme ait olan bir mushafin bir-ka
sayfasini buldugunu ve kopyalarini da kendisine verdigini iddia ederek mevcut Mushaf ile bu
kopyalar arasinda farklar oldugunu ileri srmstr. Ancak yapilan tetkikler sonucunda,
yanlisligin mevcut mushafta degil, arastirmaciya verilen kopyalarda oldugu anlasilmistir.
Islm ve Kuranin nde gelen hasimlarindan ve Kuran zerinde arastirmalari
bulunan Ingiliz mstesrik [oryantalist, dogubilimci] Sir William Muir, yaptigi uzun
arastirmalarin sonunda bilim adami sifatinin verdigi sorumlulukla Metninin btn servetini
on iki asir muhafaza eden bir baska kitap yoktur demek zorunda kalmistir.
lkemizde de bazilari tarafindan kiraat ve fonetik isaretleri ya da seslendirme
farkliliklari ne srlerek tahrif iddialarinda bulunulmussa da, bu tip farkliliklarin cmlenin
anlamini etkilemeyen unsurlardan olmasi sebebiyle bu iddialar itibar grmemistir.
Ancak; aklini isletebilen her Mslmanin Kuranin Allah tarafindan nasil
korunduguna mantikli bir cevap aramasi dogaldir, hatta bir grevdir. nk Kuran, onu
tahrife yeltenen tevhit dsmanlarinin Tevrat ve Incile yaptiklari saldirilara benzer bir
saldiriya [Hacc 52, 53, Enm 112, 113, 121] karsi sigortalanmis olarak elik kasalarin iinde
muhafaza edilmemektedir. Bundan dolayidir ki, Kuranin orijinalligini muhafaza ettigi bizzat
Mslmanlarca mantikli bir sekilde ispat edilmelidir. Bylece -Mddessir suresinin 31.
ayetinde isaret edildigi zere- iman etmis olanlarin imani artsin, kendilerine kitap verilmis
olanlar ile iman sahipleri kuskuya dsmesin.
Benim imanim tamdir, imanimi glendirmek iin byle bir seye ihtiyacim yok
diyenlere, kalbini [imanini] glendirmek iin Allahtan lleri nasil dirilttigini kendisine
gstermesini isteyen Ibrahim peygamberi hatirlatmakta yarar vardir (Bakara 260).
Bizim grsmze gre, Kuran asagidaki nedenler dolayisiyla tahrife ugramamistir:
- Kuran lfiz, nazim ve ierigi itibariyle bir mucizedir. Bu sebeple herhangi bir
eksiltme, arttirma veya degistirme olsa, deyim yerindeyse hemen siritivermektedir.
- Rabbimiz sayesinde Mslmanlar, erken dnemde harekete geerek Kuranin
kitaplasmasini gereklestirmislerdir. Bylece ok eski dnemlerdeki el yazmasi nshalar ile
bugnk baskilarin ayni oldugu grlebilmektedir.

104
(Lisanl Arab, lvh mad. )

312
- Ilk gnden itibaren pek ok insan byk bir zevkle, askla, hazla Kurani ezberine
almak istemis ve Kuranin lafizlarindaki armonik zellik nedeniyle de bunu kolayca
basarmistir. Bylece tarihin her dneminde Kurani ezberinde tutan on binlerce hafiz mevcut
olmus, bundan dolayi da Kuranin tahrif edilme veya nshalarinin kaybolma riski hi
dogmamistir.
- Kuranin inmeye baslamasiyla birlikte, Kuranin egitim ve gretimi de baslamistir.
Diger dinlerde din egitimin ruhanlerin tekelinde olmasina karsilik ruhban siniIinin olmadigi
Islmda, egitim ve gretim, kyl-kentli herkese ynelik olmustur. Kuran bir zmrenin veya
bir kurumun tekelinde olmadigi gibi, ilk yillarda bile hibir zaman birka nshadan ibaret
kalmamistir. ok sayidaki nshasiyla her Mslmanin evine, is yerine, ktphanelere,
camilere, mescitlere, kitap evlerine girmis, herkes tarafindan okunmus ve grenilmistir.
Bylece yaygin bir gretim saglanmis, kt niyetli kisilerin kisisel boyuttaki tahrif abalari
sonusuz kalmistir.
- Kuranin inmeye basladigi Mild 610 yili, diger dinlerin ortaya ikis zamanlarina
gre insanlik tarihinin aydinlik bir dnemidir. Bu dnemde birok eski medeniyet zirve
noktasindadir ve olaylar artik kayda geirilmeye baslanmistir. Nitekim Musa ve Isa
peygamberlerin varligini ve yasamini bazi tarihiler kabul etmezken, peygamberimizin
yasadigi konusunda, hayati ve kisiligi hakkinda hibir tereddt yoktur. Dolayisiyla
peygamberimizin tek mucizesi olan Kuran da, tereddde yer vermeyen kayitlarla gnmze
gelmistir.
- Islmiyet, Musa ve Isa peygamberler zamanindaki gibi ynetilen, degisime ugratilan,
magdur, mazlum, zavalli, garip azinliklar arasinda degil, zengin, hkim, zgr kentlerde
dogmus ve byms, yneten, degisime ugratan, gl toplumlarin dini olmustur.
Islmiyetin bu zelligi dolayisiyla da Kuranin tahrife ugramis olmasi mantikli degildir.
Yukarida siralanan maddeler, degisik bakis ailari ile herkes tarafindan arttirilabilir.

Dogrusunu en iyi bilen Allahtir.

28 TIN SURESI

|INCIR]

SURESI


TN SURESINE GIRIS

Mekkede 28. sirada inmis olan Tin suresi, adini 1. ayetteki ,

-'' tin [incir]


szcgnden almistir. Katade ve Ibn Abbas gibi Kuran bilginleri surenin Medinede indigini
ileri srmslerse de, bu konudaki uzmanlarin ogunlugunun grs, surenin Mekk oldugu
ynndedir. slbunun Mekk sure slbu olmasinin yaninda, 3. ayetteki Ve bu emniyetli
sehre ant olsun ifadesi de Tin suresinin Mekk olduguna yeterli bir kanittir. Zira asagida
aiklanacagi zere, Mekke sehri iin kullanilan emniyetli sehir, gvenli belde ifadesi, nne
geldigi kelimeye yakinlik izafe eden '-hz [bu] isaret sifati ile birlikte kullanilmistir
[hzel-Beledil-Emin]. Bu da Peygamberimizin Mekkede bulundugunu gstermektedir.
Eger sure, peygamberimiz Medinede iken inseydi, Mekke sehri iin, yakinlik izafe eden '-
haza [bu] isaret sifatinin kullanilmamasi gerekirdi.
Bu sureden nceki Bruc suresinde Firavun, Semud ve Ashab-i Uhdud olaylari kt
rnekler olarak sunulmus iken, bu surede dikkatler Filistin, Suriye ve Hicaz yresine,
buralarda inmis vahiylere ve sonularina ekilmistir.
313



28/ TIN [Incir] SURESI

Rahman Rahm Allah adina

Ayetlerin meali:

1-3
Ege blgesi halkn, Akdeniz blgesi halkn, Orta dogu halkn ve
Arabistan halkn; dnyann her yerindeki insanlar kant gsteririm ki,
4-
6
gerekten Biz, insan en gzel biimde oluyturduk, sonra iman edenler ve
dzeltmeye ynelik iyler yapanlar hari nk onlar iin kesintisiz bir dl
var onu alaklarn en alagna dndrdk.
7
yleyse, bundan sonra dini/ kymet gnn sana ne yalanlatyor?
8
Allah, hkimlerin en hkimi degil midir?





Ayetlerin Tahlili


1-6. Ayetler:


1-3
Ege blgesi halkn, Akdeniz blgesi halkn, Orta dogu halkn ve
Arabistan halkn; dnyann her yerindeki insanlar kant gsteririm ki,
4-
6
gerekten Biz, insan en gzel biimde oluyturduk, sonra iman edenler ve
dzeltmeye ynelik iyler yapanlar hari nk onlar iin kesintisiz bir dl
var onu alaklarn en alagna dndrdk.

(1-3. yetteki szcklerin hakikat anlamlari, Incire, zeytine, Bereketli Dag'a ve bu Gvenli
Belde'ye kasem olsun ki seklinde olup biz mecz anlamlarini takdim ettik. Srede konu edilen
blgeler, Kurn'in indigi dnemde ilk muhatap olan Araplarin asina oldugu blgeler olup, kasit ise,
dnyanin her yerindeki insanlardir.


Yukaridaki alti ayetten olusan kasem cmlesinin kasem blmn olusturan 1-3.
ayetlerde drt ayri seye kasem edilmek [drt sey kanit gsterilmek] suretiyle insanlarin
tmnn ahsen-i takvim zerine yaratildigi, insanlarin iman edenleri ve salihati isleyenleri
iin kesintisiz bir dln var oldugu, iman edenler ve salihati isleyenler disinda kalanlarin ise
,''- .--' esfel-i safiline dndrldg bildirilmistir.
Her kasem cmlesinde oldugu gibi, burada da 4-6. ayetlerde ileri srlen yargiya kanit
teskil edecek seylerin tam anlamiyla maksadi ifade eden, cidd, somut; muhataplarin grdg,
bildigi seyler olmasi gerekmektedir. Dolayisiyla kasem cmlesinin mesajini dogru
anlayabilmek iin nce 1-3. ayetlerdeki kanitlarin iyi anlasilmasi zorunludur:

Tin [Incir] ve Zeytin:

314
Herkesin bildigi iki meyve olan incir ve zeytin, burada insanin en gzel biimde
yaratildigina ve sonra da alaklarin en alagina dndrldgne kanit olarak gsterilmistir.
Ne var ki, bu meyvelerin ileri srlen yargiya sadece meyve olarak kanit olamayacaklari
konusunda da yine herkes ittifak hlindedir. Su hlde, ncelikle incir ve zeytin szckleri
ile nelerin kastedilmis oldugu anlasilmali, sonra da bu szcklerle kastedilen seylerin 4 ve 5.
ayetlerdeki yargiya nasil kanit olabilecegi arastirilmalidir.
Tefsircilerin bir kismi incir ve zeytin szcklerinin bilinen szlk anlamlarindan
yola ikarak bunlarin cennet meyvesi olduklarini, dolayisiyla da kutsal olduklarini ileri
srmslerdir. Bu kisiler, Mminun suresinin 20. ayetindeki Sina dagindan ikan, yiyenlere
yag ve esni veren bu aga gibi ifadesini zeytin agacinin kutsalligina yormuslar ve incir
hakkinda da incir cennet meyvesidir, incir basur ve romatizmayi tedavi eder, incir agiz
kokusunu giderir, salari uzatir ve felci nler gibi birok rivayeti degerlendirmislerdir.
Bu meyvelerin Akdeniz havzasi ve Ortadogu blgesinde yetisen iki nemli ticaret mali
olmalari sebebiyle zerlerine yemin edildigini ileri srenler oldugu gibi, incir ve zeytinin Leyl
suresindeki erkek ve disiyi yaratan seyden, yani zeytinin disi yumurtasindan, incirin de
erkek menisinden kinaye oldugunu syleyenler de olmustur.
Bu konuda da bos durmayan rivayetilerden bir kismi, tinden kasit Sam,
zeytinden kasit da Kudstr derken, bir kismi da tinden kasit Nuhun Cudi dagi zerine
yaptigi mescit, zeytinden kasit da Kudstr demistir.
Tasavvufular ise bu iki meyvenin zahir [grnen] zelliklerinden yola ikarak
batinda [grnmeyen i boyutta] tasidigini ileri srdkleri bazi anlamlar olusturma yoluna
gitmislerdir. Tasavvuf literatrnde incir ve zeytinin konumuna iliskin bazi degerlendirmeler
asagidadir:
'Incir ok ekirdekli, zeytin tek ekirdeklidir. Incir kesret [okluk lemine] isaret
ediyor. Tek meyvede yzlerce ekirdek barindiriyor. Zeytin ise tek ekirdeklidir. Zeytin bu
hliyle ilk plnda Vahdet lemini [Teklik-Tevhit Boyutunu] agristiriyor.
'Incirin kullanimi ve fayda alani dardir. Zeytinden ok ynl istifade edilir: Sofrada
gida olur. Yemeklere yag olur. Hatta sabun olur da insani ve esyayi temizler. Incirin meyve ve
tatli olmasinin disinda ok boyutlu bir kullanimi yoktur. Kesrette hakikatten alacaginiz ok
bir sey yoktur. Tek boyutta kalir, dar bir pencereden bakarsiniz.
'Incirden yedikleri iin dem ve Havva dnya boyutuna dstler. Kesret boyutu, en
alt boyuttur. Kesret, cennet yasamindan uzaklasmak demektir. Kesret, asagilarin asagisidir.
Zeytin nce yesildir. Yesil Rizanin, Nbvvet kemltin rengidir. Sonra kizaracak,
askin rengi, sonra da hiligin rengi siyah Incir kesret sembol... Incir ilk gnahi, ilk dss
agristiriyor.
Zeytin Vahdet sembol Varilacak bir hedefin timsali Incir, tek dze, ikilemli bir
yasam Zeytin, asamali bir egitimin, tedrici gelisimin simgesi...

Bizim yaklasimimiz, ncelikle kasem cmlesinin gelerinin paralanmadan, bir btn
olarak ele alinmasi ynndedir. Incir ve zeytin kesinlikle kasemin disindaki geler olarak
dsnlmemeli, kasemden bagimsiz olarak anlasilmaya alisilmamalidir. Aksine, incir ve
zeytin hakkindaki degerlendirme, bu szcklerin iinde yer aldigi cmlenin yapisi
incelenerek paragrafin temasindan ikartilacak ipularina gre yapilmalidir.
Buna gre birinci ipucu, szcklerin cmle iindeki kullanilis tarzindan elde
edilmektedir: Szckler cmlede muarref [belirgin] olarak kullanilmistir. Bu durumda, incir
ve zeytin szcklerinin birer cins ismi olarak degerlendirilip genel anlamlariyla
anlasilmasi isabetli olmamaktadir.
Ikinci ipucu ise 1-6. ayetlerden olusan paragrafin anlamindan elde edilmektedir.
Yukarida da syledigimiz gibi, 1-6. ayetlerden olusan paragraf bir kasem cmlesidir ve 1-3.
ayetlerde sayilanlar, 4-6. ayetlerdeki yarginin kanitlaridir. Ancak, kanit olarak gsterilenlerin
315
ikisi yer [mahal, blge] olup diger ikisi incir ve zeytindir. Incir ve zeytinin meyve
olarak 4-6. ayetlerdeki yarginin kanitlari olmasinin mantigi bulunmadigina ve szckler
cmlede muarref olarak yer aldiklari iin zaten meyve olarak degerlendirilemeyeceklerine
gre, diger kanitlarin birer yer gsterdigi dikkate alinarak incir ve zeytin szckleri ile de
bir yerin kastedilmis olabileceginin dsnlmesi gerekir. Bu ihtimal, Arap geleneklerine de en
uygun ihtimaldir. nk Araplar bir sehri, o sehrin en nl kisisinin [genellikle kurucusunun]
adiyla adlandirdiklari gibi, blge isimlerini de o topraklarda yetisen bitki adlariyla
adlandirmislardir. Dolayisiyla bize gre incir ve zeytin den kasit, bu meyvelerin yetistigi
blgelerdir; ki, bu blgeler Filistin ve Suriyedir. Ibni Teymiye, Ibni Kayyim, Zemahseri ve
Alusi de ayni grstedir. Ayrica meyvelerin anavatani ve ilk yayildigi blge olarak dogu
Akdeniz ve Suriyeyi gsteren Ana Britannica Ansiklopedisi de bu grs desteklemektedir:

Eski aglar boyunca Ege Denizi ve Dogu Akdeniz evresindeki blgelere yayilan
inciri Bazi kaynaklarda anayurdunun Anadolunun gney kesimi ve Suriye oldugu ileri
srlen bu bitki [zeytin]
105


Tur-i Snn

,

='' Et-tr szcgnn asli temel demektir. Araplar evin temeline ' -'' ,=
tavarud-dar demektedirler. Ancak bu szck, evin zerine yapildigi ilk temeli kapsadigi
gibi, apartman katlarindan her birinin baslangici anlamindaki ara temeli [tavr] de kapsar.
Nitekim Trkede kademe, asama szckleriyle ifade edilen ,= tavr szcg, Nuh
suresinin 14. ayetinde '',=' '--'= -, ve kad haleknakm etvara [sizi asama asama
yarattik] ifadesinde de bu anlamda kullanilmistir.
Temel anlami ekseninde kaya ve aga iin kullanilan tur szcg, daha sonra
dag anlaminda kullanilmaya baslanmis ve bu anlamiyla daha meshur olmustur. Szcgn
bu yndeki gelisimine uygun olarak arastirmacilarin bir kismi tur szcgnn genel
anlamda dag demek oldugunu sylemisler, bir kismi ise Musa peygamberin vahiy aldigi
zel dagin adi oldugunu ileri srmslerdir. Gerekten de tur szcg, Kuranda yer aldigi
ayetlerde Musa peygamberin vahiy aldigi zel dagin adi olarak kullanilmistir (Bakara 63, 93,
Nisa 154, Meryem 52, Ta Ha 80, Mminun 20, Kasas 29, 46, Tur 1, Tin 2).
Bizim grsmze gre de Musa peygambere Allah tarafindan ilk hitabin yapildigi
dagin adi olan Tr szcg, Sina, Sena gibi szcklerle birlestirildiginde Sina Dagi
anlamina gelmektedir.

Gvenli Belde

Surenin giris blmnde de belirttigimiz gibi, Gvenli Beldenin Mekke sehri oldugu
hakkinda tam bir grs birligi vardir. nk kan dklmesi yasaklanmis olan Mekkenin
Gvenli Kent oldugu Kuran ayetleri tarafindan aika belirtilmektedir:

125
Ve Biz, bir zaman bu Beyt'i/ilk yapilan okulu, insanlar iin bir sevap kazanma/ dns yeri
ve bir gven yeri yapmistik. Siz de Ibrhm'in grev yaptigi yerden bir salt yeri [ml ynden ve
zihinsel aidan destegin; toplumun aydinlatilmasinin gerekletirilecegi bir yer] edinin. Ve Biz,
Ibrhm ile Isml'e, Beytimi, dolasanlar, ibdete kapananlar ve boyun egip teslimiyet gsterenler,
Allah'i birleyenler iin tertemiz tutun diye ahit almistik.
(Bakara/ 125)

105
Ana Britannica Ansiklopedisi (cilt 16, s. 340 ve cilt 32, s. 377)


316

57
Ve onlar; Biz seninle beraber dogru yol kilavuzuna uyarsak, yurdumuzdan atiliriz dediler.
Biz onlari, Kendi katimizdan bir rizik olarak, her seyin semerelerinin toplanip kendisine getirildigi,
gvenli, dokunulmaz bir yere/Mekke'ye yerlestirmedik mi? Fakat onlarin ogu bilmezler.
(Kasas/ 57)

67
Yoksa kiyilarinda insanlarin zorla kapilip gtrlmesine ragmen Mekke'yi, gvenli,
dokunulmaz yaptigimizi da grmediler mi? Hl btila mi inaniyorlar ve Allah'in nimetine
iyilikbilmezlik mi ediyorlar?
(Ankebut/ 67)

Ayrica, Enfal suresinin 33. ayetinden de, peygamberimizin iinde yasadigi dnemde
Mekkenin gvenli kent oldugu anlasilmaktadir.

Drt Kasem Maddesinin Birlesimi

'Incir ve zeytinin Sina dagi ve gvenli kent gibi yer veya blge bildiren
semboller oldugu, bu blgelerin de incir ve zeytin meyvelerinin yetistigi Filistin ve Suriye
oldugu ynndeki kabuller neticesinde, bu drt yerin insanin en gzel biimde yaratilmasinin
ve sonra da alaklarin en alagina dndrlmesinin kaniti olmasi gerekmektedir. Ancak
kasem cmlesinin yargisi ile bu yarginin kanitlari arasinda olmasi lzim gelen mantikli iliski
grnrde bulunmamakta, yargi ile kanitlar birbirlerine uzak grnmektedir. Yargi, aik ve
net olarak anlasildigina gre, bu durumda yapilacak sey, kanitlarin baska anlama gelip
gelmedigini arastirmaktir.
Bu amala, birer yer bildiren bu szcklerin baska ne anlamlara gelebilecegi
dsnldgnde, akla ilk olarak bu szcklerin mecaz manalarina uzanmak gelmektedir.
Gerekten de burada tm dnya edebiyatlarinda ok yaygin kullanilan bir sanat; Mahalliyet
Mecaz-i Mrseli sz konusudur. Kuranda yzlerce rnegi olan bu sanata gre mahal
zikredilmekte ama aslinda o mahalde yasayanlar kastedilmektedir. Mesel Yusuf suresinin 82.
ayetinde ,-'' .--', veselil-garyete [o kente sor] ifadesinde kent zikredilmis ama
kentin insanlari kastedilmistir.
Buna gre, konumuz olan ayetlerde de yer [mahal] ismi zikredilmistir ama kastedilen
o yerler degil, o yerlerde yasayan insanlar, oralara gnderilen peygamberler ve oralarda
indirilen vahiylerdir. Zaten Kuranda adi geen peygamberlerin birogu [Ibrahim peygamber,
oglu Ismail (as), Ishak (as), torunu Yakup (as), Yusuf (as), Musa (as), Harun (as), Davud (as),
Sleyman (as), Isa (as) ve Muhammed (as)] o blgelerde yasamislardir. Ayrica bu
peygamberler vahiyle bu yrelerde muhatap olmuslar; evrelerindeki inanarak ve salihati
isleyerek al-yi illiyyine [yksek erdemlere, dolayisiyla da cennetlere] ulasan kimseler ile
vahye yz dnerek esfel-i safiline [en asagilik, en rezil konumlara, dolayisiyla cehenneme]
yuvarlanan kimseler de yine o yrelerde yasamislardir.

Ahsen-i Takvim:

,,-

-'' Takvim szcg; dzeltme, dogrultma, kivamina koyma demektir. Ahsen-


i takvim tamlamasi da en gzel dogrultuda, en uygun kivamda anlamina gelir. Insanin
ahsen-i takvim zerine yaratilmasi sznden insanin gerek fizik yapisi, gerekse zihinsel
fonksiyonlari itibariyle en gzel ve en mkemmel sekilde yaratildigi anlasilmalidir.
Gerekten de insan, boyu bosu, vcut organlarinin yerleri, kendisini koruyacak fiziksel
yetenekleri, dogrulari bulacak akil, fikir, izan, idrak, vicdan, merhamet, bellek, dikkat gibi
zihinsel donanimlari ile en gzel, en mkemmel bir yapida yaratilmistir. Bu yapinin eksigi,
kusuru yoktur. Bugne kadar kimse vcudumuzdaki organlarin islevleri ve yerleri konusunda
317
daha degisik islev ve yer nerme cretinde bulunamamistir. Kisacasi insan, fiziksel ve
zihinsel yapisiyla ahsen-i takvim [en gzel sekil, kendisinden daha gzeli bulunmayan bir
sekil] zerine yaratilmistir.

Esfel-i Safilin

Bu tamlama hem mekn zarfi hem de sifat olarak kullanildigi iin, Trkeye en uygun
ifadeyle alaklarin en alagi seklinde evrilebilir. nk alak szcg, hem sifat olarak
imansiz insanin bir niteligini dile getirmekte, hem de mekn zarfi olarak bir meknin en alti
anlamina gelmektedir.
106

Eski tefsircilerin bir kismi bu tamlamayi cehennem olarak anlamislardir. Ne var ki,
tamlamanin kasem cmlesinin iinde yer almasi, kasem cmlesindeki tez ve kanitlarin da bu
dnyaya ait olmasi gerektigi gibi nedenlerle esfel-i safilin ifadesinin cehennemdeki ileri
derecedeki rezillik olarak anlasilmasi isabetli olmaz.
Bazilari da Hacc suresinin 5. ve Ya Sin suresinin 68. ayetlerini delil gstermek
suretiyle, esfel-i safilin ifadesini erzel-i mr [yasliliktaki dsknlk] olarak
anlamislardir:

5
Ey insanlar! Eger ldkten sonra dirilmekten kuskuda iseniz, bilin ki ne oldugunuzu size ortaya
koymak iin, sphesiz Biz, sizi topraktan, sonra nutfeden, sonra bir embriyondan, sonra yapisi belli
belirsiz bir et parasindan olusturmusuzdur. Ve Biz, diledigimizi belli bir sreye kadar rahimlerde
tutariz. Sonra sizi bir ocuk olarak, sonra da olgunluk agina erismeniz iin ikartiriz. Bununla
beraber kiminiz gemiste yaptiklari ve yapmasi gerekirken yapmadiklarini bir bir
hatirlattirilir/ldrlr. Kiminiz de nceki bilgisinden sonra, hibir sey bilmemek zere, mrnn en
rezil zamanina ulastirilir. Bir de yeryzn grrsn ki snmstr; sonra Biz, onun zerine su
indirdigimiz zaman harekete geer, kabarir ve her gzel iftten bitkiler bitirir.
(Hacc/ 5)

68
Ve Biz kime uzun mr verirsek, olusturulusta onu tersine eviririz/ tepesi st dikeriz. Buna
ragmen hl akillanmayacaklar mi?
(Ya Sin/ 68)

Esfel-i safilin tamlamasini erzel-i mr olarak anlayanlarin delil olarak
getirdikleri ayetlere bakildiginda, erzel-i mrn iyisiyle ktsyle, peygamberiyle
peygamber dsmanlariyla, herkesin mukadderati oldugu grlr. Oysa konumuz olan esfel-i
safilin, sadece imansiz ve amelsizlere has bir konumu ifade etmektedir. Dolayisiyla eskilerin
her iki grs de bize gre dogru degildir.
Dikkat edilirse, 5. ve 6. ayetler aslinda tek bir cmle olup 6. ayetteki istisna 5. ayetten
yapilmistir. Buna gre, iki ayetten olusan cmle su sekilde takdir edilebilir: Biz, en
mkemmel biimde yaratilmis olan insanlarin iman eden ve salihati isleyenlerini saygin,
onurlu [cennetlik], digerlerini ise alagin alagi yaptik. Buna da peygamber gnderdigimiz
yrelerin halki taniktir, kanittir.
Buradaki esfel-i safilin [alaklarin alagi, asagilarin asagisi, asagiliklarin asagiligi]
ifadesi, Rabbimiz tarafindan farkli ayetlerde tefsir ve tebyin edilmistir:

179
Ve andolsun ki tanidiklarinizdan-tanimadiklarinizdan birogunu cehennem iin tretip
rettik; onlarin kalpleri vardir, onlarla anlamazlar. Gzleri vardir, onlarla grmezler. Kulaklari vardir,

106
(Lisanl-Arab, cilt 4, sf. 604, sefl mad.)

318
onlarla isitmezler. Iste onlar drt ayakli hayvanlar gibidirler. Hatta daha da sapiktirlar. Iste onlar
duyarsizlarin ta kendileridir.
(Arf/ 179)

43
Kt duygularini, tutkularini kendine tanri edinen kisiyi grdn m/hi dsndn m? Peki,
onun zerine sen mi vekil oluyorsun?
44
Yoksa sen, onlarin ogunun gerekten vahye kulak verecegini yahut akillarini
kullanacaklarini mi saniyorsun? Onlar ancak hayvanlar gibidir. Aslinda yol bakimindan daha
sapiktirlar/saskindirlar/asagidirlar.
(Furkan/ 43, 44)

50
Buna ragmen eger sana cevap vermezlerse, bil ki onlar, yalnizca heveslerine uymaktadirlar.
Allah'tan bir yol gsterici olmaksizin kendi hevesine uyandan daha sapik [saskin, asagi] kim olabilir?
Kesinlikle Allah sirk kosarak yanlis; kendi zararlarina is yapan topluma yol gstermez.
( Kasas/ 50)

26
Ve andolsun ki Biz, sizi gl kilmadigimiz seylerde onlari gl kilmistik; size
vermedigimiz imknlari onlara vermistik. Onlara da kulaklar, gzler ve duygular vermistik. Buna
ragmen kulaklari, gzleri ve duygulari onlara hibir yarar saglamadi/ kendilerinden hibir seyi
uzaklastiramadi. nk onlar, Allah'in yetlerini bile bile inkr ediyorlardi. Alay etmekte olduklari
sey de onlari sarip kusativerdi.
(Ahkf/ 26)

Kuran ayetlerinden yola ikarak Esfel-i safilin nitelendirmesinden ne anladigimizi
syle zetleyebiliriz:
Insan ahsen-i takvim zerine yaratilmistir. Ne var ki, yaratilisindaki bu fiziki ve
psikolojik zellikleri kt yolda kullanir da iman etmez, salihati islemez ve aklini kullanmaz;
tam tersine, hevasini ilh edinir, hirsa kapilir, tamah eder, bencillik yapar, sehvete dser,
tekasr hastaligina yakalanir, byklenir, istigna, tugyan ve yalanlama cihetine giderse,
asagiliklarin en asagiligi durumuna gelir. Bu tr insanlar, kalplerine, kulaklarina damga
basilip gzlerine perde ekilmek suretiyle hayvandan beter duruma getirileceklerdir. Bu
duruma gelen insan grnml varliklarin neler yapabildikleri, grmek isteyenler iin
meydandadir: Bu kan emiciler, edindikleri ilhlar ugruna dogayi katlederek insan, hayvan,
bitki, milyonlarca canlinin yasam hakkini yok sayarlar. Hemcinslerinin kanlarini son
damlasina kadar emerek kendi soylarini yok ederler. yle ki, kendi hirs ve tutkularini tatmin
ugruna hemcinslerine ve diger canli trlerine katliam dzeyinde siddet uygularlar. Aliklarini
giderme zorunlulugu duymadika baska canlilara zarar vermeyen vahs hayvanlarin
yapmadigini bile yaparak zulmn sahikasina erisirler. Iste, Rabbimizin, asagiliklar asagisi,
alaklar alagi olabilecegini bildirdigi imansiz, ahireti yalanlayan insanin rezillik
kompozisyonu budur.

Salihati Islemek

Asr suresinin tahlilinde aiklanan bu kavrami, nemine binaen kisaca tekrarlamakta
yarar gryoruz.
Farkli kullanislariyla Kuranin 62 ayetinde geen amilus-salihati ifadesine meal ve
tefsirlerde verilen Salih amel isleyenler karsiligi yanlistir. Dogru eviri salihati isleyenler
olmalidir. nk salih amel isleyenler ifadesi, salihati islemek kavraminin hasenat
kapsaminda grlmesi sonucunu dogurmaktadir. Yanlislik da tam buradadir. nk disa
yansimayan iyi isler anlamindaki hasenat ile salihat ayni sey degildir; ince ayrimli bu iki
kavram birbirinden mutlaka ayrilmalidir. Nitekim her iki szcgn zit anlamlari farkli olup
hasenatin zit anlamlisi olarak seyyiat, salihatin zit anlamlisi olarak ise fasidat
szckleri kullanilmaktadir.
319
-'='' -'' Salihat, _`-' islah szcgnden gelir ve dzeltmek anlamindadir.
Salihati islemek de bu anlama gre, bozuk olan bir seyi dzeltmek, dzelticilik yapmak,
dzeltmeye ynelik isler yapmak demektir. Kuran da toplumdaki yanlislari, bozukluklari
dzeltme faaliyetinde bulunanlara muslih demek suretiyle szcg bu anlamda
kullanmistir. (Bakara 11, 220, Arf 56, 85, 170, Hud 117, Kasas 19)
Diger taraftan Kuranda salihat ile diger bazi kavramlar ayni ayet iinde zikredilmek
suretiyle bu kavramlarin birbirlerinden farkli manalara sahip olduguna dikkat ekilmistir:
Salihat kavrami Bakara suresinin 277. ayetinde salati ikame etmek, zekt vermek, Hud
suresinin 23. ayetinde edep ve gnlden Allaha boyun egmek, Asr suresinin 3. ayetinde
hakki ve sabri tavsiyelesmek gibi kavramlar ile birlikte zikredilmistir. Bu da gstermektedir
ki, salihat kavrami o kavramlarla bir ve ayni degildir.

Salihati isleme kavraminin tam olarak ne anlama geldigini aiga ikarmak iin syle
denilebilir: salati ikame etmek, oru tutmak, zekt vermek gibi iyi isler yapmak salihati
islemek degildir ama insanlarin bu iyi isleri isteyerek yapmalarini saglamak iin aba sarf
etmek salihati islemektir. Iyi isler kavraminin bireysel boyuttan toplumsal boyuta
tasinmasi durumunda, toplumsal yasamin huzur ve mutlulugunu glgeleyen adl, idar, siyas,
iktisad ve kltrel her trl bozuklugun dzeltilmesi iin gsterilecek abalarin ve
uygulanacak yntemlerin de salihati isleme kapsaminda oldugu yargisina varilabilir.
Salihat ile hasenat, bu gzel davranislarda bulunanlara verilecek dller
bakimindan da Kuranda birbirinden ayrilmistir. Rabbimiz her bir haseneye on karsilik
verirken, amilus-salihat ifadesinin getigi tm ayetlerin devaminda, salihati isleyenlere
cenneti vaat etmektedir.
Sonu olarak denebilir ki, salihati isleyenlerin yaptiklari is, bozgunculuga ynelik
isler demek olan fasidati dzeltme, tm bozukluklari, bozgunculuklari bertaraf etme
faaliyetidir. Mn suresinde mkezziplerin [yalanlayicilarin] kendilerini her seyin stnde
grerek yetimi, yoksulu itip kaktiklari hatirlanacak olursa, Rabbimizin istemedigi bu tip
davranislarin yasamasina izin veren bozuk dzenlerin dzeltilmesi anlamina gelen salihatin
fonksiyonlari daha iyi anlasilacaktir.
Tin surenin 4. ve 5. ayetlerinde her seyin kendisinin kontrolnde bulundugu ve bu
kontroln disinda kalmanin mmkn olmadigi mesajini veren Rabbimiz, ahsen-i takvim
zerine yarattigi insana onu alaklarin en alagi yapabilecegini ihtar etmekte, 6. ayetinde ise
iman edenlerin ve salihati isleyenlerin bu genellemenin disinda tutuldugunu bildirmektedir.
Bylece Rabbimizin Asr suresinde iman etmeyenlerin ve salihati islemeyenlerin hsranda
[ziyanda] olduklarina dair daha nce yapmis oldugu beyanin ne anlama geldigi de daha iyi
anlasilmis olmaktadir.
5. ayette zerinde durulmasi gereken bir nokta da, radednah [onu evirdik,
dndrdk] ifadesindeki failin bizzat Allahin kendisi olmasi sonucu ortaya ikan durumdur.
Asagida Allahin kalpleri mhrlemesi ve damgalamasi basligi altinda daha genis olarak
incelenecek olan bu konu, Kelm ilminde Kul, fiilini [iyi, kt, hayir, ser, iman, kfr gibi
davranislarini] kendisi mi yaratir yoksa bu fiilleri yaratan Allah midir? sorusu ile gndeme
getirilmistir. Bu soru ekseninde tartisilan konunun z, insanlarin ugradigi kayiplarin hangi
sebeple, Allahin dilemesi zerine mi, yoksa insanlarin kendi tasarruflari sonucu mu meydana
geldigidir.
Klsik tertipteki Mushafi basindan itibaren ister orijinalinden isterse mealinden
okumaya baslayan birinin karsilasacagi 14. ayet sudur:

7
Allah, onlarin kalpleri ve kulaklari zerine mhr vurmustur; onlarin gzlerinin zerinde
perdeler vardir. Ve byk azap onlar iindir.
( Bakara/ 7)

320
Bilinli bir okuyucu bu ayetten bazi insanlarin Allahin dilemesi sonucu kfir
olduklarini, bu yzden ne yapsalar kfirlikten kurtulamayacaklarini, onlari uyarmanin bir
yarari olmayacagini, bu kimselerin mutlaka cezalandirilacaklarini anlayabilir ve Allah
tarafindan kalpleri ve kulaklari mhrlenmek, gzleri perdelenmek suretiyle kfir kilinan bu
insanlara yine Allah tarafindan azap edilmesindeki adalet mantigini sorgulayabilir.
Mslmanlarin ogu farkinda olmasalar da Kuranda bu anlama gelen daha birok
ayet mevcuttur. Ayrica Kuran, kalplerin mhrlenme yaninda daha baska sekillerde de etki
altinda birakildigini bildirmektedir:

1- Kalplerin mhrlenmesi:

7
Allah, onlarin kalpleri ve kulaklari zerine mhr vurmustur; onlarin gzlerinin zerinde
perdeler vardir. Ve byk azap onlar iindir.
(Bakara/ 7)

46
De ki: Hi dsndnz m, eger Allah sizin isitmenizi ve grmenizi alir ve kalplerinizi
mhrlerse, onlari size Allah'tan baska getirebilecek ilh kimdir? Bak, Biz yetleri nasil aikliyoruz.
Sonra da onlar sirt evirip engelliyorlar?
(Enm/ 46)

23
Peki sen, kendi bos-igreti arzusunu ilh edinen ve Allah'in bir bilgi zere kendisini saptirdigi,
kulagi ve kalbini mhrledigi ve gz stne bir perde ektigi kimseyi grdn m/ hi dsndn m?
Artik Allah'tan sonra ona kimdogru yol kilavuzlugu yapacaktir? Yine de gt alip dsnmyor
musunuz?
( Casiye/ 23)

2- Kalplerin damgalanmasi:

3
Bu, onlarin iman etmeleri, sonra iman etmemeleri nedeniyledir. Bylece kalplerinin zerine
damga vurulmustur, artik onlar iyice kavrayamazlar.
(Mnafikun/ 3)

154-158
Ve sz vermeleri ile birlikte stlerini/ en degerlilerini/Ms'yi Tr'a ykselttik. Ve
onlara: O kapidan boyun egip teslimiyet gstererek girin dedik. Yine onlara: Tefekkr/kulluk
gnnde sinirlari asmayin dedik. Sonra da onlarin kendi szlerini bozmalari, Allah'in yetlerine
inanmamalari, peygamberleri haksiz yere ldrmeleri ve: Kalplerimiz rtldr/ snnetsizdir
demeleri aksine Allah, kfretmeleri; Kendisinin ilhligini ve rabligini bilerek reddetmeleri
nedeniyle kalplerine damga vurmutur. Onlarin azi diinda, inanmazlar ve Allah'in ilhligina ve
rabligine inanmamalari ve Meryem'in aleyhinde byk bhtanlar sylemeleri; Biz, Allah'in
Rasl Meryem oglu Mesih s'yi gerekten ldrdk demeleri nedeniyle onlardan saglam bir sz
aldik. Oysa O'nu ldrmediler ve O'nu asmadilar. Ama onlar iin, s, benzetildi. Gerekten O'nun
hakkinda anlasmazliga dsenler, kesin bir yetersiz bilgi iindedirler. Onlarin zanna uymaktan baska
buna iliskin hibir bilgileri yoktur. Onu kesin olarak ldrmediler. Aksine Allah O'nu, Kendine
ykseltti/ derecesini artirdi. Ve Allah, en stn, en gl, en serefli, maglp edilmesi mmkn
olmayan/mutlak galip olandir, en iyi yasa koyan, bozulmayi iyi engelleyen/saglam yapandir.
(
Nisa/ 154-158)

3- Kalplerin sikismasi:

125
Ve sonra, Allah, kimi dogru yola iletmek isterse, Islm iin onun ggsn aar. Kimi de
saptirmak isterse ggsn yle sikar ki, o, gge ykseliyormus gibi olur. Iste byle, Allah, pisligi
[zarar, azap veren seyleri] iman etmeyenlerin zerine birakir/atar.
(Enm/ 125)

4- Kalplerin hastalanmasi:
321

10
Onlarin kalplerinde hastalik vardir; onlarin ziniyetleri bozuktur da Allah, onlara hastaligi;
sapkinligi artirdi. Yalan sylemekte olduklarindan dolayi da onlar iin aci bir azap vardir.
(Bakara/ 10)

125
Kalplerinde bir hastalik olanlara; zihniyeti bozuk kimselere gelince de; onlarin da
pisliklerinin iine pislik ilave etmistir. Ve onlar, kfir; Allah'in ilhligini ve rabligini bilerek
reddeden birileri olarak lmslerdir.
(Tvbe/ 125)

5- Kalplerin lmesi:

36
Ancak dinleyenler karsilik verir. lleri; onlari da Allah diriltir. Sonra yalnizca O'na
dndrlrler.
(Enm/ 36)

122
l iken kendisini dirilttigimiz ve insanlar iinde yrmesi iin kendisine bir nr verdigimiz
kimsenin durumu, karanliklarda kalip oradan bir ikis bulamayanin durumu gibi midir? Iste,
kfirlere; Allah'in ilhligini ve rabligini bilerek reddedenlere yapmakta olduklari byle ssl ve
ekici gsterilmistir.
(Enm/ 122)

6- Kalplerin paslanmasi:

14
Kesinlikle onlarin dsndg gibi degil! Onlarin kazandiklari, kalpleri zerine pas olmustur.
(Mutaffifin/ 14)

7- Kalplerin katilasmasi:

74
Sonra da kalpleriniz katilasti; iste onlar, tas gibidir, hatta daha katidir. Ve sphesiz taslardan
yleleri vardir ki, onlardan irmaklar fiskirir, yleleri vardir ki yarilir da ondan su ikar, yleleri vardir
ki Allah'in saygiyla, sevgiyle, bilgiyle rpertisinden dserler. Allah yaptiklarinizdan habersiz,
duyarsiz degildir.
(Bakara/ 74)

22
Peki, Allah kimin ggsn Islm'a aarsa, o zaman o, Rabbinden bir isik zerinde olmaz mi?
yleyse Allah'i anmaya karsi kalpleri katilasmis olanlara yaziklar olsun! Iste onlar, apaik bir sapiklik
iindedirler.
( Zmer/ 22)

8- Kalplerin Hakktan yz evirmesi [insiraf]:

127
Bir sre indirildiginde, bazisi bazisina bakar: Sizi bir kimse gryor mu? Sonra sirt evirir
giderler. Gerekten onlar, iyice anlayip kavramayan bir topluluk olmalari dolayisiyla, Allah onlarin
kalplerini evirmistir.
(Tvbe/ 127)

9- Kalplerin taassubu [hamiyet]:

26
Hani kfirler; Allah'in ilhligini ve rabligini bilerek reddeden o kimseler, cahiliye kalintisi
gurur ve soy asabiyetini, tutuculugu kendi kalplerinde alevlendirip kiskirttiklari zaman, hemen
Allah, Elisi'nin ve mminlerin zerine kalbi teskin eden gven ve yatisma duygusunu/ morali
indirmis ve o mminlerin takv/Allah'in korumasi altina girme szne ilzam etmisti/sadik
kalmalarini saglamisti. Zaten onlar, buna lyik ve ehil idiler. Allah, her seyi en iyi bilendir.
(Fetih/ 26)
322

10- Kalplerin inkri:

22
Sizin ilhiniz tek bir ilhtir. Artik hirete inanmayan su kimseler; onlarin kalpleri,
tanitmamaya alismaktadir ve onlar, kendilerinin byk olduguna inanan kimselerdir.
(Nahl/ 22)

Bu ayetlerin hepsi de Allahin insanlarin iradelerine mdahale ettigi ve onlari sapiklik
iinde biraktigi izlenimi uyandirmaktadir. Ancak isin asli byle degildir. nk Nisa
suresinin 40. ayetinde zerre agirliginca bile haksizlik yapmayacagini ifade eden Yce
Allahin, adalet konusunda normal bir insan akli tarafindan sphe ile karsilanacak bir is
yapmasi mmkn degildir. O hlde bu grnmn bir izahi olmalidir.
Konunun incelenmesine baslamadan nce yapilmasi gereken ilk is, Rabbimizin bazi
zelliklerini hatirlamak ve onlari konu boyunca unutmamaktir. Syle ki:
Yce Rabbimiz zalim degildir. Yani kfirligi ve mminligi kimseye mecbur kader
olarak yazip da uygulattirmamaktadir. Aksine O insanlari zgr birakmis, dileyenin kfir
dileyenin de mmin olabilecegini bildirmis, hatta kfirlerin bile iman etmesine imkn
saglamak iin tvbe karsiliginda ok bagislayici oldugunu iln etmistir. Ayrica Allah,
kullarinin kfir olmalarini istemez, onlarin kfrne razi degildir:

7
Eger kfredecek; Allah'in ilhligini ve rabligini bilerek reddedecek/ iyilikbilmezlik edecek
olursaniz, biliniz ki, sphesiz Allah size hibir ihtiyaci olmayandir ve O, kullari iin, kfre;
Kendisinin ilhliginin ve rabliginin bilerek reddedilmesine/ nankrlge riza gstermez. Ve eger
kendinize verilen nimetlerin karsiligini derseniz, sizin iin ona razi olur. Hi bir tasiyici, bir
baskasinin ykn ekmez. Sonra dnsnz yalnizca Rabbinizedir. Bylece yapmis olduklarinizi
size haber verecektir. Sphesiz O, sinelerin znde sakli olani iyi bilendir.
(Zmer/ 7)

Zaten byle olmasaydi, Allah eliler gndermez, kitaplar indirmezdi. nk
akibetlerini bastan kendisinin kader olarak takdir ettigi insanlarin bu takdire uygun olarak
cehenneme gitmesi kainilmaz olurdu; bylece uyarilmalarina da gerek kalmazdi.
Konunun incelenmesinde yapilacak ikinci is ise Kurana basvurmaktir. Ancak bu
basvuru, Allahin gsterdigi ilkelere gre olmalidir. Rabbimiz bir konunun iyi anlasilmasi iin
o konuyla ilgili tm Kuran ayetlerinin dikkate alinmasini ve bu ayetlerin zet olanindan
detay olanina dogru siralanmasini istemis, hatta bu istegini kesin bir talimat seklinde
bildirmistir:

114
Iste hak olan, biricik hkmdar olan Allah ne ycedir! Onun vahyi sana tamamlanmadan
evvel, okumayi/gretmeyi acele etme ve Rabbim, bana bilgiyi artir! de.
(Ta Ha/ 114)
1-4
Elif/1, Lm/30, R/200. Bu Kurn, Allah'tan baskasina kulluk etmeyin; sadece Allah'a
kulluk edin diye, yetleri,
sirk kosarak yapilan yanlisi; kendi zararlarina isi ve kargasayi engellemek iin konulmus
kanun, dstur ve ilkeler iertilmis/bozulmasi engellenmis,
bir de en iyi yasa koyan, bozulmayi iyi engelleyen/saglam yapan, her seyin i yzn/gizli
taraflarini da iyi bilen tarafindan ayrintili olarak aiklanmis bir kitaptir: Sphesiz ben sizin iin
O'nun tarafindan bir uyarici ve bir mjdeciyim. Ve Rabbinizden bagilanma isteyin, sonra O'na tevbe
edin ki, sizi adi konmu bir sre sonuna kadar gzelce yararlandirsin. Ve her fazilet sahibine
armaganlarini versin. Ve eger yz evirirseniz, ben sizin aleyhinize olan byk bir gnn azabindan
korkarim. Dnnz yalnizca Allah'adir. Ve O her eye gc yetendir.

(Hud/ 1-4)

323
Dolayisiyla bizim de burada yapacagimiz sey, konu ile ilgisi bulunan
ayetlerin ifade ettigi anlamlari Kuran slbu ile Kurandan grenmek olacaktir.
Ancak konunun kavranabilmesi iin nce kalp, mhr, mhrleme, kalbin
mhrlenmesi gibi kavramlarin, daha sonra da Allahin kalpleri mhrlemesi
ifadesinin ne anlama geldiginin aslina uygun sekilde bilinmesi gerekmektedir. Bu
ifadeler ile ilgili aiklamalar, Ibn-i Manzurun Lisanl-Arab ve Ragib el-
Isfehaninin el-Mfredat adli eserlerindeki bilgiler esas alinarak yapilmistir.

Kalp

Kalp szcg insanin ortasi, z demektir. Bundan dolayi yreke
de kalp denmistir. Araplar yreki, dsnce ve tefekkrn merkezi olarak
bildikleri iin zamanla akila da kalp demeye baslamislardir. Akilin kalp
olarak isimlendirilmesi aslinda edebi sanatlardan mahalliyet mecazi mrseli
yoluyla olmasina ragmen, akil ve kalp kelimeleri giderek es anlamli isimler
olarak grlms ve bylece dogru bir temele dayanip dayanmadigina bakilmaksizin
bu kullanim kalp ve akil szcklerinin getigi diger dillerde de uygulama alani
bulmustur. Bu sebepledir ki, Kuranda kalp szcg kan pompalayan organ olarak
degil, aklin, dsncenin, tm zihinsel fonksiyonlarin merkezi olan beyin
anlaminda kullanilmistir.

Mhr, Mhrleme, Kalbin Mhrlenmesi

Mhr/hatem, zerinde bir kimsenin veya bir kurulusun adinin kazili bulundugu,
imza yerine geen maden, lstik veya baska bir maddeden yapilmis alet, damga demektir.

-='' Mhrleme/hatm ise; _-

='' tab [damgalamak, damga basmak] demek olup


bu szck de hilkat ve cibilliyette, yani yaratilista sekil vermek anlamina gelir. Tabi,
tabilik, tabiat szckleri, damgalamak, damga basmak anlamina gelen tab szcgnden
tretilmistir. Zaman iinde insanlarin esyaya sekil verme islerine de tab denilmis ve
madene sekil verme anlaminda [kili yapimi, para basimi] gibi isler iin de tab szcg
kullanilir olmustur. Daha sonra kitap, dergi, gazete basimlarina da tab denmeye
baslanmistir ki, szcgn gnmzdeki yaygin anlami da budur. Bu anlama gelen matbuat
[basin] ve matbaa [basimevi] szckleri de tab szcgnden tretilmistir.
_-

='' Tab [damgalamak, damga basmak] szcg, -='' hatm [mhrleme]


szcgnden daha genis bir anlam ifade etmesine ragmen, her iki szck de Kuranda es
anlamli olarak kullanilmistir.
Mhrlemek szcgnn mecaz anlami ise Bir sey zerine rt rtmek, iine bir sey
girmemesi iin kilitlemek demektir. Szcgn bu anlami, dolayli olarak aklin yollarinin
tikanmasi, iyi dsnmeye ve bilgilenmeye engel olunmasi, aklin ise yarar olmaktan
ikarilmasi demek olan Kalbin mhrlenmesi deyiminde de geerlidir. Allahin kalpler
zerine mhr vurmasi, szcgn bu mecazi anlami dogrultusunda degerlendirilmelidir.

Allahin Kalpleri Mhrlemesi ve Damgalamasi

Yukarida da belirtildigi gibi, konu ilgili Kuran ayetlerinin yardimi ile incelenecek ve
Kurandan grenilecektir. Ancak ayetlere gemeden nce bu ayetlerle ilgili dogru
degerlendirme yapilmasini saglayacak iki zelligin hatirlatilmasinda yarar gryoruz:
Birinci zellik, ayetlerde zikredilen kisilerin belirgin olmasidir. Kalplerinin,
kulaklarinin mhrlendigi belirtilip uyarinin kendilerine fayda vermeyecegi, hibir zaman
324
inanmayacak olan inkarcilarin hepsi de ,-

'' ellezine ism-i mevsulyle ifade edilmis olup


muarraft [taninan, bilinen, belirli] kisilerdir. Dolayisiyla ayetlerdeki mhrleme ile ilgili
ifadeleri kendi evremizdeki inkarci olarak bilinen kimseler iin kullanmamiz dogru degildir.
nk iman etmedikleri iin bize kalpleri mhrlyms gibi grnen bu kimselerin ileride de
iman etmeyeceklerini ve daima kfir olarak kalacaklarini bilemeyiz. Bunu ancak Allah
bilebilir. Nitekim kalplerinin mhrl oldugu ve asla iman etmeyecekleri bildirilen kisiler,
Allah tarafindan peygamberimize bir ltuf olarak bildirilmistir.
Ikinci zellik; ayetlerin mucize zelligidir. Asagida sunacagimiz ayetler, Ebuleheb
rneginde oldugu gibi, peygamberimize onlarla fazla oyalanmamasi iin mr boyu iman
etmeyecekleri gelecekten haber verilerek bildirilmistir. Bu sebeple de mucize zelligi tasiyan
ayetlerdir. Gerekten de bu kisiler akillarini baslarina almamislar, kalpleri mhrl yasamislar
ve cehennemlik olarak lp gitmislerdir.
Allahin kalpleri damgalamasi konusu Kelm ilminde Kullarin Yaptigi Islerin
Yaratilmasi basligi altinda temel konulardan biri olarak ele alinmistir. zerinde uzun
tartismalar yapilmis olan bu konuda Mutezile, Kaderiyye, Cebriyye, Cehmiyye, Esariyye ve
Maturidiyye gibi ekoller olusmus ve her mezhep kendine gre akl ve nakl kaynaklar ileri
srmstr. Ilgilenenler, Kelm kitaplari sayfalarinda yapilan bu tartismalari Mevkiful-Beser
Tahte Sultanil-Kader, Serh-i Mevakif, Serh-i Makasit, Serh-i Akaid, Fikh-i Ekber
Aliyyl-Kari Serhi ve Kitabut-Tevhid adli kitaplardan detayli olarak okuyabilirler.
Bu konunun zerinde ihtilaf ve tartisma olmayan birinci ilkesi, bir tek olan, ortagi ve
benzeri olmayan, ibadete lyik tek yaratici olan Allahin, madde-enerji, canli-cansiz tm
varliklarin yaraticisi oldugu gibi, bu varliklarin yaptiklari islerin de yaraticisi oldugudur.
Bunlar ister uyumak, dsnmek, bymek, kalp atisi gibi irade edilmeksizin [irade disi]
yapilan isler olsun, isterse iyi-kt, gzel-irkin, hayir-ser gibi niteliklere sahip, insanin kendi
seimiyle yapilan isler olsun, btn fiillerin yaraticisi Allahtir.

95,96
Ibrhm: Elinizle yonttugunuz seylere mi tapiyorsunuz? Oysaki sizi ve yaptiginiz seyleri
Allah olusturmustur dedi.
(Saffat/ 96)

102
Iste Rabbiniz Allah! O'ndan baska ilh yoktur. Her seyin olusturucusudur. yleyse, O'na
kulluk edin. O, hersey zerine belirli bir programa gre ayarlayan ve bu programi koruyarak,
destekleyerek uygulayandir.
(Enm/ 102)

16
De ki: Gklerin ve yerin Rabbi kimdir? De ki: Allah'tir. De ki: Allah'in astlarindan o
kendi kendilerine yarar saglamaya ve zarar vermeye gc olmayanlari yardimci, yol gsterici,
koruyucu yakinlar mi ediniyorsunuz? De ki: Hi kr ile gren bir olur mu? Ya da karanliklarla
aydinlik bir olur mu? Ya da Allah'a, O'nun gibi olusturan birtakimortaklar buldular da, bu
olusturma kendilerince birbirine benzer mi grnd? De ki: Allah, her seyin olusturucusudur. Ve
O, birdir, her seye stn ve kahredicidir.
( Rad/ 16)

62
Allah, her seyin olusturucusudur. O, her seyin belirli bir programa gre ayarlayan ve bu
programi koruyarak, destekleyerek uygulayanidir.
(Zmer/ 62)

62
Iste, her seyin olusturucusu Rabbiniz Allah budur. O'ndan baska ilh diye bir sey yoktur. O
hlde nasil oluyor da dndrlyorsunuz!
(Mmin/ 62)

Grldg gibi, Yce Allah, ilhliginin olmazsa olmaz bir geregi olarak her eyin ve
her iin asil yaraticisidir. Dolayisiyla dalleti de, hidayeti de yaratan Allahtir. Ne var ki,
325
dallet ve hidayet seklindeki bu iki yaratilandan herhangi birini tercih eden ve o ynde
davranista bulunan ise insandir. Bu, her fiilin yaraticisinin Allah, her fiilin kasip ve failinin ise
insan oldugu anlamina gelmektedir. Allah kullarina kabiliyet ve imknlar vermis, onlarin
iradelerini zgr kilmistir. Seim yapabilecek bir ortamin olmamasi hlinde zgr iradenin bir
anlami olmayacagi iin de insana dallet ve hidayetin birlikte bulundugu seim yapilabilecek
bir ortam yaratarak iradesini ortaya koyma imkani vermistir. Yukarida Zmer suresinin 7.
ayetinde de grdgmz gibi, Allah kullarinin kt eylemlerde bulunmalarini istememektedir.
Ancak zgr biraktigi kulun seimine de engel olmamaktadir. Her seyi kendi bilgisi, kontrol
ve tasarrufunda bulunduran Allah, kullarinin kendi istekleriyle de olsa dalleti semelerine
razi olmamakta, onlara verdigi seme yetisini gzeterek memnun olmadigi hlde kullarinin bu
tercihlerine izin vermektedir.
Kuranda aslinda kullar tarafindan islenmis iyi ve kt birok fiilin faili olarak
Allahin grnmesi iste bu yzdendir, yani Allahin kullarinin isledigi fiillerin yaraticisi
olmasi sebebiyledir. Yoksa Allahin cebir uygulayarak insani o isi yapmaya mahkum
etmesinden degildir.
Asagidaki ayetlere bu anlayisla bakildiginda grlecektir ki, asil failler insanlardir:

100
Allah'in izni/ bilgisi olmaksizin, hi kimse iin iman etme yoktur. Ve Allah, kirliligi/azabi
aklini kullanmayanlarin zerine birakir.
(Yunus/ 100)

125
Ve sonra, Allah, kimi dogru yola iletmek isterse, Islm iin onun ggsn aar. Kimi de
saptirmak isterse ggsn yle sikar ki, o, gge ykseliyormus gibi olur. Iste byle, Allah, pisligi
[zarar, azap veren seyleri] iman etmeyenlerin zerine birakir/atar.
(Enm/ 125)

53
Bu, sphesiz bir toplum, kendinde olani degistirinceye kadar, Allah'in, o topluma nimet olarak
bagisladigini degistirici olmayisi ve sphesiz Allah'in en iyi isiten, en iyi bilen olmasi nedeniyledir.
(Enfal/ 53)

11
Her kisi iin, iki elinin arasindan ve arkasindan Allah'in iinden olarak, onu gzetip
koruyan izleyiciler vardir. Gerekte, bir halk, kendi benliklerinde olani degistirmedike, Allah hibir
seyi degistirmez. Ve Allah, bir topluluga ktlk istedi mi, artik onun geri evrilmesi sz konusu
degildir. Onlar iin O'nun astlarindan bir yardim eden, koruyan, yol gsteren bir yakin da yoktur.
(Rad/ 11)

16
Ve Biz, bir lkeyi degisime/yikima ugratmak istedigimiz zaman, onun varlik ve g sahibi
nde gelenlerine, hak yolda olmalarini, hak yolda nderlik yapmalarini emrederiz de onlar, bunun
aksine, orada hak yoldan ikarlar. Artik oranin zerine Sz hak olur da Biz orayi kknden
darmadagin ederiz.
(Isra/ 16)

94,95
Biz hangi kente bir peygamber gnderdiysek, onun halkini kesinlikle yalvarip yakarsinlar
diye yoksulluk ve darlikla yakaladik. Sonra ktlgn yerini iyilige degistirdik; sonunda ogaldilar
ve Atalarimiza da byle darlik ve sevin dokunmustu dediler. Bunun zerine onlari hemen, onlar
hi farkinda degillerken ansizin yakalayiverdik.
96
Ve eger o kentlerin halki inansalardi ve Allah'in korumasi altina girselerdi, elbette zerlerine
gkten ve yerden olan bolluklari aardik. Velkin onlar yalanladilar. Biz de onlari yapip durmakta
olduklarina karsilik yakalayiverdik.
97-99
Acaba o kentlerin halki, geceleyin uyurlarken kendilerine azabimizin gelmesinden gvende
oldular mi? Yoksa o kentlerin halki, kusluk vakti anlamsiz islerle ugrasirlarken onlara azabimizin
geleceginden gvende oldular mi? yleyse Allah'in ince plnindan gvende oldular mi? Ziyana
ugramis topluluktan baskasi Allah'in ince plnindan kendini gvende grmez.
326
100
Ve nceki sahiplerinden sonra yeryzne vris; son sahip olanlara kilavuz olmadi mi, etki
yapmadi mi: Eger Biz dilersek onlari da gnahlarindan dolayi cezalandirirdik. Biz onlarin
kalplerinin zerine damga vururuz/mhrleriz de onlar isitmezler.
101,102
Iste o kentler ki, sana onlarin nemli haberlerinden bir kismini anlatiyoruz. Andolsun ki
peygamberleri onlara apaik deliller ile gelmislerdi. Fakat nceden yalanladiklari seylere iman
etmemis idiler. Iste kfirlerin; Allah'in ilhligini ve rabligini bilerek reddeden o kimselerin
kalplerinin zerine Allah byle damga basar/ mhrler. Onlarin ogunda, szde durma ilkesini
bulmadik. Gerek su ki, onlarin ogunu yoldan ikmis kimseler bulduk.
(Arf/ 94-102)


74
Sonra onun ardindan kendi toplumlarina eliler gnderdik de onlar, onlara apaik belgeler
getirdiler. Ama daha nce onu yalanlamalari nedeniyle inanmadilar. Iste Biz, siniri asanlarin
kalplerini byle damgalariz/mhrleriz.
(Yunus/ 74)

25
Onlardan sana kulak verenler vardir; oysa Biz, onu kavrayip anlamalarina; kalpleri zerine
kat kat rtler ve kulaklarinda bir agirlik olusturduk. Onlar, btn almetleri/gstergeleri grseler
de ona inanmazlar. yle ki, o kfirler; Allah'in ilhligini ve rabligini bilerek reddeden o kimseler,
sana geldiklerinde, seninle tartismaya girerek Bu, ncekilerin uydurma masallarindan baska bir
sey degildir derler.
(Enm/ 25)

42
Ve andolsun, senden nceki nderli toplumlara eliler gnderdik de onlari yalvarsinlar diye
dayanilmaz zorluk; yoksulluk ve sikintilarla eviriverdik.
43
Onlara, zorlu azabimiz geldigi zaman yalvarmalari gerekmez miydi? Ama onlarin kalpleri
katilasti ve seytan onlara yapmakta olduklari seyleri ekici gsterdi.
44
Derken kendilerine hatirlatilani terk ettiklerinde, onlarin zerlerine her seyin kapilarini atik.
yle ki, kendilerine verilen seylerle sevince kapilip simarinca, onlari apansiz yakalayiverdik. Artik
onlar, umutlari suya dsenler oldular.
45
Bylece sirk kosarak, kfrederek yanlis; kendi zararlarina is yapan toplulugun kk kesildi.
Ve tm vgler, lemlerin Rabbi Allah'adir; bakasi vlemez.
46
De ki: Hi dsndnz m, eger Allah sizin isitmenizi ve grmenizi alir ve kalplerinizi
mhrlerse, onlari size Allah'tan baska getirebilecek ilh kimdir? Bak, Biz yetleri nasil aikliyoruz.
Sonra da onlar sirt evirip engelliyorlar?
(Enm/ 42- 46):


104
Sphesiz Allah'in yetlerine inanmayan kimseler; Allah onlara kilavuz olmaz ve onlar iin
pek aci bir azap vardir.
105
Yalani, yalnizca Allah'in yetlerine inanmayan kimseler uydurur. Ve iste onlar, yalancilarin
ta kendileridir.
106
Her kim imanindan sonra kfreder; Allah'in ilhligini ve rabligini bilerek reddeder, kalbi
iman ile yatimi hlde iken, baskiyla zorlanan hari olmak zere ve de kfre; inanmamaya
ggsn aarsa, artik kendilerinin zerine Allah'tan bir gazap vardir. Bunlar iin byk bir azap da
vardir.
107
Bu, onlarin dnya hayatini hirete gre daha sevimli bulmalarindan ve sphesiz Allah'in da
kfirler toplumuna; Kendisinin ilhligini ve rabligini bilerek reddeden bir topluluga dogru yolu
gstermemesi nedeniyledir.
108
Onlar, Allah'in, kalplerini, kulaklarini ve gzlerini damgaladigi/mhrledigi kimselerdir.
Ilgisiz, bilgisiz, duyarsiz olanlar, onlarin ta kendileridir.
109
Sphesiz, onlar hirette ziyana ugrayanlarin ta kendileridir.
(Nahl/ 104-109)

14
Kesinlikle onlarin dsndg gibi degil! Onlarin kazandiklari, kalpleri zerine pas olmustur.
(Muttaffifin/ 14)

327
88
Ve onlar, Bizim kalplerimiz kiliflidir/hibir sey islemez dediler. Aksine; Allah, geregi
bilerek reddetmelerinden dolayi onlari dislamis/ rahmetinden mahrum birakmistir. Bundan dolayi
pek azi iman eder!
(Bakara/ 88)

93
Ve hani Biz sizden, Size verdigimiz Kitab'i kuvvetlice alin ve dinleyin diye saglam sz
almis ve sizin stnnz/ sekininiz Ms'yi Tr'a ykseltmistik/ ikarmistik. Demislerdi ki:
Dinledik ve isyan ettik/iyice sarildik. Ve geregi bilerek reddetmeleri yznden altinin ilhligi
kalplerine iirilmisti. De ki: Eger inananlar iseniz, inancinizin size emrettigi sey ne irkindir!
(Bakara/ 93)

154-158
Ve sz vermeleri ile birlikte stlerini/ en degerlilerini/Ms'yi Tr'a ykselttik. Ve
onlara: O kapidan boyun egip teslimiyet gstererek girin dedik. Yine onlara: Tefekkr/kulluk
gnnde sinirlari asmayin dedik. Sonra da onlarin kendi szlerini bozmalari, Allah'in yetlerine
inanmamalari, peygamberleri haksiz yere ldrmeleri ve: Kalplerimiz rtldr/ snnetsizdir
demeleri aksine Allah, kfretmeleri; Kendisinin ilhligini ve rabligini bilerek reddetmeleri
nedeniyle kalplerine damga vurmutur. Onlarin azi diinda, inanmazlar ve Allah'in ilhligina ve
rabligine inanmamalari ve Meryem'in aleyhinde byk bhtanlar sylemeleri; Biz, Allah'in
Rasl Meryem oglu Mesih s'yi gerekten ldrdk demeleri nedeniyle onlardan saglam bir sz
aldik. Oysa O'nu ldrmediler ve O'nu asmadilar. Ama onlar iin, s, benzetildi. Gerekten O'nun
hakkinda anlasmazliga dsenler, kesin bir yetersiz bilgi iindedirler. Onlarin zanna uymaktan baska
buna iliskin hibir bilgileri yoktur. Onu kesin olarak ldrmediler. Aksine Allah O'nu, Kendine
ykseltti/ derecesini artirdi. Ve Allah, en stn, en gl, en serefli, maglp edilmesi mmkn
olmayan/mutlak galip olandir, en iyi yasa koyan, bozulmayi iyi engelleyen/saglam yapandir.
(Nisa/ 155-159)

1
Mnfiklar sana geldikleri zaman: Biz, gerekten taniklik ederiz ki, sphesiz sen, Allah'in
elisisin dediler. Allah da bilir ki sphesiz sen O'nun elisisin. Ve Allah taniklik eder ki sphesiz
mnfiklar, kesinlikle yalancilardir.
2
Onlar, yeminlerini bir kalkan edinip Allah'in yolundan alikoydular. Sphesiz onlar, yaptiklari
seyler kt olan kimselerdir.
3
Bu, onlarin iman etmeleri, sonra iman etmemeleri nedeniyledir. Bylece kalplerinin zerine
damga vurulmustur, artik onlar iyice kavrayamazlar.
4
Onlari grdgn zaman da csseli yapilari sanki onlar, dayandirilmi/yari giydirilmi ahap
ktkler gibidirler begenini kazanmaktadir. Syledikleri zaman da kulak verirsin. Her feryadi
kendileri aleyhinde sanirlar. Onlar dsmandirlar, bu yzden onlardan kainip sakinin. Allah onlari
kahretti; nasil da evriliyorlar!
5,6
Ve onlara: Gelin Allah'in Elisi sizin iin bagislanma dilesin denildigi zaman, baslarini
yana evirdiler. Sen, onlarin byklk taslayanlar olarak yz evirmekte olduklarini da grrsn.
Senin onlar iin bagislanma dilemen ile dilememen, onlar iin birdir. Allah, onlara kesin olarak
magfiret etmeyecektir; onlari bagislamayacaktir. Sphesiz Allah, hak yolundan ikmis bir topluma
kilavuzluk etmez.
7
Onlar: Allah'in Elisi yaninda bulunanlara hibir harcamada, ml destekte bulunmayin,
sonunda dagilip gitsinler derler. Oysa gklerin ve yeryznn hazineleri Allah'indir. Ancak
mnfiklar iyice kavramiyorlar.
8
Diyorlar ki: Andolsun, Medne'ye bir dnecek olursak, gc ve onuru ok olan, dskn ve
zayif olani elbette oradan srp ikaracaktir. Oysa g, onur ve stnlk Allah'in, O'nun Elisi'nin
ve mminlerindir. Ancak mnfiklar bilmiyorlar.
9
Ey iman etmis kimseler! Mallariniz ve ocuklariniz sizi Allah'i anmaktan alikoymasin. Byle
bir seyi kim yaparsa, artik iste onlar, zarara, kayba ugrayip aci ekenlerin ta kendileridir.
10
Ve sizden birinize lm gelip de, Rabbim! Beni yakin bir sre sonuna kadar geciktirsen, ben
de bylece sadaka versem ve slihlerden olsam demezden nce, size rizik olarak verdiklerimizden
harcamada bulunun.
11
Allah, kendi sresinin sonu gelmis bulunan hibir kimseyi asla ertelemez de. Ve Allah,
yaptiklariniza haberdardir.
328
(Mnafikun/ 1-11)



5
Ve hani Ms, toplumuna: Ey toplumum! Sphesiz benim, sizin iin Allah'tan gnderilmis
bir eli oldugumu bildiginiz hlde, niin bana eziyet ediyorsunuz? demisti. Ne zaman ki onlar
egrilip saptilar Allah da onlarin kalplerini egriltip saptirdi. Ve Allah, hak yoldan ikmis bir topluma
kilavuzluk etmez.
(Saff/ 5)

86,87
Ve Allah'a iman edin ve Elisi ile birlikte aba harcayin diye bir sre indirildigi zaman,
onlardan g [mal, mlk, evlat] sahibi olanlar senden izin istediler ve Birak bizi oturanlarla beraber
olalim dediler. Geri kalanlarla birlikte olmayi setiler. Onlarin kalpleri de damgalandi/ mhrlendi.
Artik onlar iyice kavrayip anlamazlar.
(Tvbe/ 86,87):
93
Yol, ancak zengin olduklari hlde senden izin isteyen o kimselerin aleyhinedir. Bunlar,
geride kalanlarla birlikte olmaya razi oldular. Allah da onlarin kalpleri zerine damga/mhr basti.
Bundan dolayi onlar bilmezler.
(Tvbe/93)

Yukaridaki ayetler bize su geregi anlatmaktadir: Insanlar, kalpleri, kulaklari Allah
tarafindan damgalandigi iin kfir olmazlar; bilakis kfir olduklari iin kalplerini, kulaklarini
ilme ve uyariya kapamak suretiyle kendi kendilerini damgalarlar. nk kfirler, kendi
akillarina ok gvendikleri iin Allahin uyarilarini dinlemez ve peygamberi kmserler;
byle yapmakla akillarini da dogru kullanmamis olurlar. Yce Allah ise insanlarin bu duruma
kendi hr iradeleri ile dsmelerine izin verir, bylece kfr yolunu semis olan bu insanlarin
kalplerini mhrlemis olur.
Zaten batil inanlara dalan, kendini mstagni gren, zevk ve sefaya dalan, hevasini
ilh edinen bu tr insanlar, kalplerini, kulaklarini tikayarak gnllerine baska bir inancin
girmesine izin vermezler. Saydigimiz zellikleri nedeniyle kalplerini ve kulaklarini
mhrlediklerinden, peygamberle yan yana gelseler, Kitabi alip okusalar bile ayetlerden
etkilenmezler. nk kalpleri taslasmis hatta tastan daha beter bir katilik kazanmistir:

111
Ve eger Biz, sphesiz onlara birtakim gler indirseydik, onlara ller sz syleseydi ve her
seyi karsilarina toplasaydik, Allah'in dilemesi diinda yine inanmayacaklardi. Velkin onlarin ogu
cahillik ediyorlar.
(Enm/ 111)

5
Ve onlar: Bizi kendisine agirdigin seye karsi kalplerimiz bir rt/zirh iindedir,
kulaklarimizda bir agirlik, bizimle senin aranda da bir perde vardir. Artik sen, yapabilecegini yap, biz
de gerekten yapiyoruz dediler.
(Fussilet/ 5)

45
Kurn grenip- grettigin zaman seninle hirete inanmayanlar arasinda grnmez/ gizli bir
perde yaptik.
46
Ve onlarin kalpleri zerine, onu kavrayip anlamalarini engelleyen kabuklar, kulaklarina da
bir agirlik yaptik. Ve sen Kurn'da sadece Rabbini bir ve tek olarak andigin zaman, nefretle kaar
vaziyette gerisin geriye giderler.
329
47
Biz, onlarin seni dinlediklerinde ne iin dinlediklerini, gizli konusmalarinda da o sirk kosarak
yanlis; kendi zararlarina is yapan kimselerin, Siz, bylenmis bir adamdan baskasina
uymuyorsunuz dediklerini ok iyi biliriz
(Isra/ 45-47)


31
Ve su kfirler; Allah'in ilhligini ve rabligini bilerek reddedensu kimseler, Biz kesin olarak,
bu Kurn'a inanmayiz, ondan ncekine de... dediler. Sen sirk kosarak, kfrederek yanlis; kendi
zararlarina is yapan o kimseleri Rableri huzurunda tutuklanmis, sz bazisinin bazisina geri
evirdigini bir grsen! Zaafa ugratilan kimseler, byklk taslayan kimselere, Eger sizler
olmasaydiniz, kesinlikle bizler mmin kimseler olurduk diyecekler.
(Sebe/ 31)

27-29,31
Yine o kfirler; Allah'in ilhligini ve rabligini bilerek reddetmis olan o kimseler: Ona
Rabbinden bir almet/gsterge indirilmeli degil miydi, eger kendisiyle daglarin yrtldg, yerin
paralandigi veya llerin konusturuldugu bir Kurn olsaydi diyorlar. De ki: Sphesiz Allah,
diledigini sasirtir ve gnlden baglanan kimseleri; inanan ve kalpleri Allah'i anmakla zihnindeki tm
soru isaretlerini gidererek rahata kavusmus kisileri Kendisine kilavuzlar. Gznz ain! Kalpler,
yalniz ve yalniz Allah'i anmakla; zihnindeki tm soru isaretlerini gidermekle rahata kavusur. Iman
etmis ve dzeltmeye ynelik isler yapmis kimseler; tuba; gzellikler, mjdeler ve gzel dns yeri
sadece onlar iindir. Aslinda emrin tm Allah'indir. Iman edenler hl anlamadilar mi ki eger Allah
dilemis olsaydi, kesinlikle insanlarin tmne kilavuzluk ederdi. Inkr eden kimseler, Allah'in vaadi
gelinceye kadar, yaptiklari dolayisiyla ya baslarina etin bir bela atacak veya yurtlarinin yakinina
inecek. Sphesiz Allah, verdigi szden dnmez/miadini sasirmaz
(Rad/27- 31)

179
Ve andolsun ki tanidiklarinizdan-tanimadiklarinizdan birogunu cehennem iin tretip
rettik; onlarin kalpleri vardir, onlarla anlamazlar. Gzleri vardir, onlarla grmezler. Kulaklari vardir,
onlarla isitmezler. Iste onlar drt ayakli hayvanlar gibidirler. Hatta daha da sapiktirlar. Iste onlar
duyarsizlarin ta kendileridir.
(Arf/ 179)

103
Allah, bahre'den sibe'den vasle'den ve hm'dan hi birini ngrmemistir. Ancak kfirler;
Allah'in ilhligini ve rabligini bilerek reddeden kimseler, Allah'a karsi yalan dzp uyduruyorlar.
Ve onlarin pek ogu akil erdirmez.
(Maide/ 103)

12
Sphesiz Allah, iman edip slih amellerde bulunan kimseleri, altindan irmaklar akan
cennetlere girdirir. Inkr eden kimseler ise, kazanlanirlar ve etinden, stnden yararlanilan
hayvanlarin yemesi gibi yerler, Ates de onlar iin bir konaklama yeridir.
(Muhammed/ 12)

10
Ve andolsun ki Biz, senden nce gemis topluluklara da eliler gnderdik.
11
Ve onlara herhangi bir eli gelmeye grsn, kesinlikle onunla alay ederlerdi.
13
Onlar indirilen kitaba/gnderilen eliye inanmazlar, oysa ki evvelkiler ile ilgili
yasamiz/uygulamamiz gemistir, size bildirilmistir.
14,15
Ve Biz, onlarin zerlerine gkyznden bir kapi asak da onlar oradan yukari ykselseler
bile, kesinlikle Gzlerimiz dndrld/bulandirildi. Aslinda biz bylenmis bir topluluguz
diyeceklerdir.
(Hicr/ 10-15)

146
Yeryznde, btn yetleri grseler de onlara iman etmeyen, dogrunun yolunu grseler de o
yolu tutup gitmeyen, eger sapikligin yolunu grrlerse onu yol edinen haksiz yere byklk taslayan
330
su kimseleri, yetlerimizden uzak tutacagim. Bu, onlarin yetlerimizi yalanlamalari ve onlardan
gafil; duyarsiz, ilgisiz olan kimseler olularindandir.
(
Arf/ 146)

Kfirlerin bu durumlarina karsilik, iman edenler vahye kulak vermek
suretiyle kendilerini bilgilendirip gelistirirler; aklederek ve tefekkr ederek
kendilerini dogruya ulastirirlar. Kuranda mminlerin bu durumuna dolayli veya
dolaysiz isaret eden onlarca ayet vardir.

7. Ayet:


7
yleyse, bundan sonra dini/ kymet gnn sana ne yalanlatyor?

Bu ayetteki sana hitabi peygamberimize degil, 4. ayetteki insanadir. Bylece
nc sahistan [insan], ikinci sahsa [sen] geilerek iltifat sanati yapilmistir. Byle
yapilmakla genel olarak insanogluna, zel olarak da kfir olan insanlara seslenilmekte ve
yleyse, bundan sonra dini sana ne yalanlatiyor? denilmektedir.
Buradaki , -'' din szcgn hem szck anlaminda karsilik olarak, hem de
terim anlaminda seriat [Allahin koydugu yasam ilkeleri, kurallari] olarak anlamak
mmkndr. Zira bugne kadar peygamberler vasitasiyla insanliga gnderilen mesajlarda
hem ahiret [karsilik] gn inanci vurgulanmistir, hem de dnyaya ait yasamin ilke ve kurallari
|seriat] anlatilmistir. Dolayisiyla insanin ahsen-i takvim [mkemmellik] zerine yaratilmis
olma zelligi ile bu zellikten sapilmasi durumunda esfel-i safiline [hsrana, kayba, zarara]
srklenilmesi geregi, eski dinler tarafindan da gretilmis bir durumdur.
Aslinda bu ayette sorulan soru ile tm insanliga meydan okunmaktadir:
Biz, mademki en mkemmel ekilde yarattigimiz insani, iman etmesi ve salihati
ilemesi nedeniyle stnlerin en stn; iman etmeyen ve salihati ilemeyenleri de alaklarin
en alagi yapiyoruz [ki, buna peygamber gnderilen tm yreler taniktir]; yleyse karilik
gnn ve Allahin koydugu dzeni sana ne yalanlatiyor? Nasil oluyor da
yalanlayabiliyorsun?

8. Ayet:


8
Allah, hkimlerin en hkimi degil midir?

Buradaki soru cmlesi mukadder bir olguya cevap niteligindedir ve edeb ynden de
istifham-i inkari sanatini sergilemektedir. Surede konu akisi ierisinde zihinlerde olusan
Btn bunlar niye? sorusuna yine soru ile cevap verilmis ama soru edati olumsuz cmlenin
basinda kullanilarak anlam olumlu hle dndrlmstr.
Yani; Allah, en iyi adalet ilkelerini koyan ve en iyi uygulayan, hi kimseye
zulmetmeyen degil midir? O iman etmeyenleri, salihati islemeyenleri alaklarin en alagi
yaparak haksizlik mi yapmaktadir? Ya iman edip salihati isleyenleri? Onlari da stnlerin en
stn yapmakla digerlerine haksizlik mi etmektedir? Allah hi haksizlik yapar mi?
Bu ifadeleri destekleyen birok ayetten iki tanesi asagidadir:

35
Ya artik, Mslmanlari gnahkrlar gibi yapar miyiz?
( Kalem/ 35)

28
Yoksa, iman eden ve de slihti isleyenleri Biz, yeryzndeki o bozguncular gibi mi yapariz?
Yoksa Allah'in korumasi altina girmis o kimseleri din-iman tanimayip ktlge batanlar gibi mi
yapariz?
331
(Sad/ 28)

Dogrusunu en iyi bilen Allahtir.


29 KUREYS SURESI




KUREYS SURESINE GIRIS

Kureys suresi Mekkede 30. sirada inmistir. Fakat Dahhak ve Kelb gibi Kuran
bilginleri bu surenin Medine dneminde indigini ileri srmslerdir. Hlbuki surenin slbu ve
ifadelerinde Kureys kabilesinin muhatap alinisi, surenin Mekk oldugunu aika
gstermektedir. Ayrica, yakinda olan seyleri gstermek iin kullanilan '- haza [bu] isaret
sifati, 3. ayette -,-'' '- - Rabbe hazel-beyt [bu beytin Rabbi] ifadesinde -,-'' beyt
iin kullanilmistir. Beyt szcg Kbeyi isaret ettigine gre, surenin muhataplari
Mekkeliler, sure de Mekk olmalidir.
Tin suresinde kanit/tanik olarak gsterilen ,-`' -'-'' el-Beledl-Emin [Gvenli
Kent] halki, bu surede gvenli kentin avantajlarini kullanan Kureys ile yeniden gndeme
getirilmis, tm insanliga ynelik olarak verilen uyari mesaji da Kureysin tzel kisiligi
muhatap alinarak verilmistir.
Bazi bilginler Kureys suresini Fil suresi ile birlikte tek bir sure olarak kabul
etmislerdir. Bu kabule gereke olarak da:
- Her iki surenin ayetlerinin teknik yapilari arasinda birbiriyle iliskilendirilebilir
zellikler bulunmasi,

- Ubey b. Kabin mushafinda bu iki surenin ardi ardina, arasi besmele ile ayrilmadan
yer almasi gibi hususlar gsterilmistir.
Ancak bunlar bizim iin kabule deger gerekeler degildir. ncelikle, teknik gerekeler
yeterli degildir. Ikinci olarak, kim olursa olsun, bazilarinin iki sureyi besmele ile ayirmadan
okumalari da bu konuda bir delil olarak ileri srlemez. nk Kuranin tm sureleri
besmele ile ayrilmadan okunabilir, bunda hibir sakinca yoktur. Sonuncu olarak da, ashabin
ogunlugunun kanaati ile Halife Osmanin Islm dnyasinin merkezlerine gnderdigi
mushaflarda bu iki sure arasina besmele konulmasi, bunlarin iki ayri sure olduguna kesinlik
kazandirmistir.
Kureys suresinde zellikle rant [akar] sahibi kimselerin, kendilerine bu ranti saglayana
karsi duyarli olmalari ve emek karsiligi olmadan elde ettikleri nimetlerin karsiligini mutlaka
demeleri gerektigi, Kureysin sahsinda tm insanliga bildirilmistir.




29/ KUREYS SURESI

Rahman Rahm Allah adina

Ayetlerin meali:

332
1,2
Kureyy'in gvenligi esenligi; ky ve yaz; her zamanki seferlerinde
gvenlik esenlikleri iin
3,4
yleyse kendilerini alktan kurtararak beslemiy
olan ve her korkudan onlar gvene kavuyturmuy olan, bu Beyt'in Rabbine
kulluk etsinler.






Ayetlerin Tahlili

1, 2. Ayet:


1,2
Kureyy'in gvenligi esenligi; ky ve yaz; her zamanki seferlerinde gvenlik
esenlikleri iin

Kureys Kabilesi

Tarih kitaplari ve ansiklopedilerde, peygamberimizin Islmiyeti teblig ettigi dnemde
Mekkede yasamakta olan halkin atasi olarak kabul edilen ve peygamberimizin de mensubu
oldugu Kureysin asil adinin Fihr yahut Nadr oldugu bildirilmektedir. Bu bilgilere gre,
Kinane kabilesinin bir kolu olan Kureys kabilesi; Nevfel, Zhre, Mahzum, Esed, Cumah,
Sehm, meyye, Hasim, Teym ve Adiy adlarindaki on koldan olusmustur. Kabileye adini
veren kisiden baslamak zere peygamberimizin soy ktg de su sekilde siralanmistir: Kureys
[Fihr veya Nadr] - Galib - Ley - Kab - Mrre - Kilb - Kusay [Zeyd] - Abdmenaf [Mugre]
- Hsim [Amr] - Abdlmuttalib [Seybe] - Abdullah - Muhammed.
Islmin gelisinden nce, cahiliye dneminde Mekke ynetimini elinde tutan Kureys
kabilesi, Kbenin evresindeki harem iinde bulunan bir kuyunun yani basina dikilmis
Hbel adli bir puta tapmakta idiler. Bu put, henz puta tapiciligin Hicaza girmedigi bir
sirada, Kbe ve Hicaz baskanligi Huzaalilarda iken, baskanlari olan Amr b. Luhay tarafindan
Suriyeden getirilmistir. Suriye halkinca yagmur yagdirmasi ve esitli dilekleri yerine
getirmesi iin tapinilan birok puttan biri olan ve kirmizi akikten yapilmis, sag eli kirik bir
insan seklindeki Hbele sonradan altindan bir el takilmistir. Amrin Suriyeden getirdigi ve
Kbe yakinindaki Zemzem kuyusunun st tarafina yerlestirilen put, zamanla Kbe
duvarindaki nl kara tas [Hacer-i Esved] kadar saygi grms ve Kbenin iine tasinmistir.
Kureys kabilesi, Hbelin disinda ve yine Zemzem kuyusu yaninda bulunan Isaf ve
Naile adli iki puta daha taparlar ve bunlarin nnde kurban keserlerdi. Batil inanlar ieren
rivayetlere gre, bu putlar, Bagy oglu Yusuf [Isaf] adinda bir adam ile Dk kizi Naile adinda
bir kadin iken, Kbe iinde zina etmisler ve Allah tarafindan tas hline getirilmislerdi.
Bu byk putlardan baska her ailenin evinde, mesel yola ikarken hayvanina
binmeden nce, yoldan dndgnde ailesini grmeden nce elini yzn srdg putlar da
mevcuttu.
,-'' Kureys szcg, szlk anlami kazanmak, toplamak, toplanmak, arastirmak
olan kars veya kirs szcklerinin ism-i tasgiridir. Bu kalip Arapada bir szcgn
anlamini kltmek iin kullanilmaktadir.
Kureys kabilesine bu ismin verilis nedenleri hakkinda esitli grsler ileri
srlmstr:
1- Daha nceleri daginik yasayan kabile, sonradan bir araya toplanip birlikte yasamaya
basladigi iin bu isim verilmistir.
333
2- Mal toplayan, ticaretle ugrasan, kazanan kimselerden olusan kabileye, bireylerinin
bu zellikleri dolayisiyla kazanmak, toplamak anlamindaki bu isim verilmistir.
3- Kabile olarak hacilar arasinda bulunan ihtiya sahiplerini arastirip onlarin
ihtiyalarini karsiladiklari iin bu isim verilmistir.
4- Lisanl-Arabin kirs maddesinde yazdigina gre Muaviye Ibn-i Abbasa
Kureys kabilesine bu ismin verilis nedenini sormus, o da Denizlerde kirs adinda bir
canavar [kpek baligi] var. Bu hayvan ok gldr; o baskalarini yer, kimse onu yiyemez;
baska hayvanlarin stne ikar, kimse onun stne ikamaz demis ve su beyti nakletmistir:

Kureys denizde yasayandir
Iste onun adi ile Kureyse kureys denmistir.
107


Ibn-i Menzurun Lisanl-Arapta sairinin ismini vermeden sadece bir beytini
aktardigi siir, Kurtubnin verdigi bilgiye gre Tubbaya aittir ve devami syledir:

ZayiIi da, semizi de yer o ve asla terk etmez
Orada iki kanatliya hibir ty birakmaz.
Iste lkeler arasinda Kureys kabilesi de byledir
Onlar, lkeyi hizli bir sekilde yer bitirirler.
108


Bu aiklamalara gre Kureys, Kk kpek baligi, kk deniz canavari
anlamindadir.

Ilf

Ayette geen -`,' ilf szcg, bin sayisinin adi olan elf kknden tremis bir
szcktr. Ilf szcgnn esas anlami, sevmek, bir seyleri birlestirmek, st ste koymak
demektir. Zaten o dnemde kullanilan en byk sayi olan bin sayisi da bir takim sayilarin
toplanmasindan baska bir sey degildir. Ince ipleri birbirine sarmak suretiyle imal edilen
drl, bkl ip anlamindaki habl-i mellef [urgan, halat] ile kitap hazirlamak
anlamindaki telif de ayni kkten tretilmis szcklerdir ve her ikisi de zlerinde
birlestirmeyi, toplamayi ifade etmektedir.
'Ilf szcgnn farkli kiraatleri [okunuslari] sz konusu olmakla birlikte, kiraat
farkliliklari anlam farkliligi yaratmaz. Dil bilimciler ilf szcg iin aslinda birbirinden
ok farkli olmayan anlam kabul etmislerdir:
- Sevmek, pesinden ayrilmamak, nsiyet etmek.
- Alismak, ayrilmamak.
- Hazirlanmak, tehizatlanmak.
Szcge bu anlamlar verilmek suretiyle 1. ayet asagidaki sekillerde meallendirilebilir:
- Kureysin sevmesi, pesinden ayrilmamasi [birakmamasi] ve nsiyeti nedeniyle
- Kureysin alismisligi, birakmamasi nedeniyle
- Kureysin hazirlanmasi, tehizatlanmasi nedeniyle


Ky ve yaz; her zamanki seferlerinde gvenlik-esenlikleri

107
(Lisanl Arab, krs mad. )

108
(Kurtubi; el Camiu li Ahkamil Kuran)

334

Yasadiklari arazilerin orak ve verimsiz olmasina karsilik Kbenin dokunulmazligi
Kureysliler iin paha biilmez, degeri llmez bir nimet teskil etmistir. Fil Olayi Arap
Yarimadasinin her tarafinda hem Kbenin hem de onun Kureysten olan bekilerinin ve
koruyucularinin sayginligini pekistirmis, onlarin gven iinde gezebilmelerine, gittikleri her
yerde itibar grmelerine ve korunmalarina sebep olmustur. Dolayisiyla Kureysliler, gneyde
Yemenden baslayip kuzeyde Sama kadar uzanan iki byk ticaret yolu amislar, kisin
Yemene yazin Sama giden iki byk ticaret kervani olusturmak suretiyle emniyet iinde bol
kazanlar saglamislardir.



3. Ayet:


3,4
yleyse kendilerini alktan kurtararak beslemiy olan ve her
korkudan onlar gvene kavuyturmuy olan, bu Beyt'in Rabbine kulluk etsinler.

Yani; Eger Allahin baska nimetlerinden dolayi kulluk etmiyorlarsa, hi degilse
alismis olduklari, uzun yillardir yapmis olduklari gvenli ve bol kazanli ticar seferlerinin
kendilerine sagladigi mutluluk ve esenlik iin bu Evin Rabbine kulluk etsinler.
Bu ayetteki mesajin dogru anlasilabilmesi iin, ncelikle bu Ev ve bu Evin Rabbi
ifadeleri zerinde nemle durulmasi gerektigi kanisindayiz.

~--' '- Bu Ev

Bu Ev ile kastedilen, Beytllah [Allahin evi], yani Kbedir. Asagidaki ayetlerde
grlecegi gibi, Allah orasi iin _-,- evim ifadesini kullanmistir.

- -,- Allahin evi


ifadesi Allahtan baskasina ait olmayan ev demek olup oranin kamu mlk oldugu
anlamina gelmektedir. Bu da orada sosyal meseleler grslecek, kamusal ihtiyalara
zmler retilecek, topluma ait [egitim, yasama, yrtme gibi] konularda kararlar alinacak
demektir.

Bu Evin Rabbi

Rabb terbiye edip egiten, yarattiklarini belirli bir programa uygun olarak bir takim
hedeflere gtren, programlayip yneten demektir. -,-'' '- - Bu Evin Rabbi denilerek
Rabbin Eve izafe edilmesi, Kbenin yapilisinin ve islevlerinin tmnn Allah tarafindan
programlanip uygulandigini gstermektedir. Gerekten de o ev, Allah adina yeryznde
yapilmis ilk evdir, orasi bereketlidir, orada bolluk vardir:

96,97
Sphesiz, insanlar iin bereketli ve lemlere yol gsterme olarak konulan ilk ev,
Mekke'dekidir. Onda apaik almetler/gstergeler; Ibrhm'in grev yaptigi yer [egitilip, yetistirilip
ortak kosmaya karsi ayaklandigi yer] vardir. Ve oraya kim girerse gvende olmustur. Ve yoluna gc
yeten herkesin Beyt'i/ilhiyat egitim merkezini kastetmesi, ilhiyat egitimi iin oraya gitmesi Allah'in
insanlar zerinde bir hakkidir. Kim de geregi rtbas ederse, bilsin ki, sphesiz Allah btn
lemlerden zengindir
(l-i Imran/ 96, 97)

125
Ve Biz, bir zaman bu Beyt'i/ilk yapilan okulu, insanlar iin bir sevap kazanma/ dns yeri
ve bir gven yeri yapmistik. Siz de Ibrhm'in grev yaptigi yerden bir salt yeri [ml ynden ve
zihinsel aidan destegin; toplumun aydinlatilmasinin gerekletirilecegi bir yer] edinin. Ve Biz,
335
Ibrhm ile Isml'e, Beytimi, dolasanlar, ibdete kapananlar ve boyun egip teslimiyet gsterenler,
Allah'i birleyenler iin tertemiz tutun diye ahit almistik.
(Bakara/ 125)

97
Allah, Kabe'yi; o Beyt-i Haram'i, haram ayi, hac yapanlara yiyecek olarak hayvan hediye
etmeyi ve gerdanliklari/hac yapanlarin yemesi iin gnderilen hayvanlara konulan isaretleri insanlar
iin bir ayaga kalkis; silkinis, kendilerini kurtaris yapti. Bu, Allah'in gklerde ve yerde olan her seyi
bildigini ve Allah'in her seyi hakkiyla bilici oldugunu sizin de bilmeniz iindir.
(Maide/ 97)

25
Sphesiz kfreden; Allah'in ilhligini ve rabligini bilerek reddeden, Allah'in yolundan,
insanlar orada ibdete kapanan veya diaridan gelen eit olmak zere iin kilinan Mescid-i
Haram'dan [dokunulmazligi olan ilhiyat okulundan] alikoyan kimseler ve orada haksizlikla yanlis
yola sapmak isteyen kimse; Biz, ona pek acikli bir azaptan tattiririz.
26-29
Ve hani Biz bir zamanlar, Sakin Bana hibir seyi ortak kosma; dolasanlar, orada
haksizliga bas kaldiranlar, Allah'i birleyenler, boyun egip teslimiyet gsterenler iin evimi tertemiz
et, kendilerine ait birtakim menfaatlere tanik olmalari ve Allah'in kendilerine rizik olarak verdigi
hayvanlar zerinde, belli gnlerde O'nun adini anmalari iin insanlar arasinda ilhiyat egitim-
gretimi verilecegini duyur. Yryerek veya yorgun dsms binekler stnde her derin vadiyi asarak
sana gelsinler! Sonra kirlerini giderip temizlensinler. Adaklarini yerine getirsinler. Eski evde/zgr
evde/Kabe'de dolassinlar diye, o evin/Kabe'nin yerini, Ibrhm iin hazirlamistik. Siz de
onlardan yiyin ve zorluk eken fakiri doyurun.
30,31
Iste byle! Ve kim, Allah'in dokunulmaz kildiklarina saygi gsterirse, artik bu, kendisi iin
Rabbinin katinda hayirdir. Size bildirilegelenden baska btn hayvanlar size helal kilinmistir. O
hlde Allah'a ynelmisler olarak, O'na ortak kabul edenler olmayarak o putlardan olan kirlilikten
kainin, yalan szden de kainin. Allah'a kim ortak kosarsa artik o kimse, gkten dsp de kuslarin
kaptigi veya rzgrin kendisini issiz bir yere srkledigi sey gibidir.
(Hacc/ 25-31)

35-41
Ve hani bir zaman Ibrhm: Rabbim! Bu sehri gvenli kil! Beni ve ogullarimi putlara
tapmamizdan uzak tut! Rabbim! Sphesiz putlar insanlardan birogunu saptirdilar. Simdi kimbana
uyarsa, artik o, sphesiz bendendir; kim bana karsi gelirse Artik Sen sphesiz ok bagislayan ve
ok merhamet edensin. Rabbimiz! Sphesiz ben ocuklarimdan bir blmn salti ikame etmeleri
[ml ynden ve zihinsel aidan destek olma; toplumu aydinlatma kurumlari olusturmalari-ayakta
tutmalari] iin, Senin dokunulmazlasmis Ev'inin yaninda, ekinsiz bir vadiye yerlestirdim.
Rabbimiz! Verdigin nimetlerin karsiligini demeleri iin artik Sen de insanlardan bir kisminin
gnllerini onlara meylettir. Ve onlari bazi meyvelerden riziklandir. Rabbimiz! Sphesiz Sen bizim
gizledigimiz seyleri ve aiga vurdugumuz seyleri bilirsin. Ve yerde ve gkte, hibir ey Allah'a
gizli kalmaz. Tm vgler, ihtiyarlik hlimde bana Isml'i ve Ishk'i ltfeden Allah'adir; baskasi
vlemez. Sphesiz ki Rabbim duami ok iyi isitendir. Rabbim! Beni salti ikame eden [ml
ynden ve zihinsel aidan destek olma; toplumu aydinlatma kurumlari olusturan-ayakta tutan] biri
kil! Soyumdan da. Rabbimiz! Duami da kabul et! Rabbimiz! Hesabin kuruldugu gnde benim iin,
anam-babam iin ve mminler iin bagislamada bulun! demisti.
(Ibrahim/ 31- 41)

91-93
Sen, Ben ancak her seyin sahibi olan ve burayi dokunulmaz kilan Mekke'nin Rabbine
kulluk etmekle emrolundum. Ve ben Mslman olmamla ve Kurn'i okuyup izlememle
emrolundum. Artik kimkilavuzlanan dogru yola dserse, yalniz kendisi iin kilavuzlanan dogru yola
dsms olur; kim de saparsa hemen Ben sadece uyaricilardanim. Ve, btn vgler Allah'a
mahsustur; baskasi vlemez. O, yetlerini/ almetlerini/ gstergelerini size gsterecek de siz onlari
taniyacaksiniz de.
(Neml/ 91-93)

336
Kureysliler, Kbeye hacc ve umre iin gelen binlerce insana verilen hizmetleri kendi
aralarinda paylasmislardi. Her sllenin belirli bir grevi vardi. Kbenin bekiligi, bakiciligi,
hacilara su dagitimi, hacilara yardim, hacilara para toplama, yemek yedirme, hacilarin
mahkemelesmesi gibi birok is Kureys tarafindan yapilmaktaydi. Bu kutsal turizm,
Kureyslilere tarifi zor bir stnlk ve sayginligin yaninda, bol kazan da sagliyordu. Ne var
ki, Kureyslilerin Mekkede srdkleri bu sefa onlarin kendi gayretlerinin degil, Allahin Kbe
ile ilgili plnlarinin bir sonucuydu. Nitekim Allahin Kbe ile ilgili bu plni gnmzde de
yrmekte ve kutsal turizm bugn Suud Arabistan devletini ihya etmektedir.

kureyyin alktan kurtarlmas, beslenmesi ve her korkudan gvende olmalar

Bu ayette, Evin Rabbinin Kureyslileri aliktan kurtarip doyurdugu ve korkudan emin
kildigi bildirilmektedir. Yani Kureyslilerin sirf emniyet iinde nimetlenmeleri sebebiyle bile
olsa, yalnizca Allaha kulluk etmeleri gerektigi anlatilmaktadir.
Kureyse verilen bu nimetlere, baska ayetlerde de dikkat ekilmistir:

67
Yoksa kiyilarinda insanlarin zorla kapilip gtrlmesine ragmen Mekke'yi, gvenli,
dokunulmaz yaptigimizi da grmediler mi? Hl btila mi inaniyorlar ve Allah'in nimetine
iyilikbilmezlik mi ediyorlar?
(Ankebut/ 67)

57
Ve onlar; Biz seninle beraber dogru yol kilavuzuna uyarsak, yurdumuzdan atiliriz dediler.
Biz onlari, Kendi katimizdan bir rizik olarak, her seyin semerelerinin toplanip kendisine getirildigi,
gvenli, dokunulmaz bir yere/Mekke'ye yerlestirmedik mi? Fakat onlarin ogu bilmezler.
(Kasas/ 57)


Kureysliler bu Eve siginmadan nce daginik durumdaydilar ve hibir sayginliklari yoktu. Ne
zaman ki Mekkede bir araya gelip Kbe hizmetini stlendiler, o zaman btn Arabistanda
saygin bir duruma geldiler. O dnemde insanlar Arabistanin hibir yerinde kendi kabile
sinirlari disina ikamazlar, her an bir saldiriya ugrama tehlikesi altinda yataklarinda bile
huzursuz ve tedirgin olarak uyurlardi. nk saldirilarin sonucu ya lm ya da klelikti.
Kervanlar da ancak yollari zerindeki kabilelerin ileri gelenlerine rsvet vererek sag salim
ilerleyebilirlerdi.
Iste, cahiliye dneminde hibir kabilenin gvende olmadigi bir ortamda, Mekkedeki
Kureysliler btn bu tehlikelerden tamamen emindiler. nk Mekkeye bir dsman saldirisi
olmasi sz konusu degildi. Kureysliler Kbenin hizmetileri sifatiyla lkenin her tarafinda
serbeste dolasirlar, byk veya kk kafilelerle gittikleri herhangi bir blgede hibir tacizle
karsilasmazlardi. Hatta tek basina seyahat eden bir Kureyslinin Ben Haremliyim ya da Ben
Allahin haremindenim demesi bile, saldirilardan kurtulmasi iin ona yeterli bir gvence
saglardi.
Yukarida izilen btn bu kompozisyondan Kureysin sadece madd ikarlarla
nimetlendirildigi anlasilmamalidir. Surenin mesajindan, onlara [hatta tm insanliga] madd
degerler yaninda manev degerlerin de saglandigi anlasilmaktadir. nk Allah onlari vahyin
manev yiyecegi ile cehalet aligindan doyurmus, hidayetin aiklanmasi ile de sapikliktan,
kfrden [dolayisiyla da cehennemden] uzak tutmustur.
Sonu olarak, onlarin ve tm insanligin eline geen btn bu nimetler, bu Evin Rabbi
olan Allah sayesindedir.

Surenin Genel Mesaji

337
Allahin ltuf ve fazlina mazhar olanlar, kendilerine bu nimetleri bol bol veren
Rabblerine kulluk etmelidirler. Nankr olmamalidirlar. Bu tr nankrlkle ilgili olarak
Rabbimiz su aiklamayi yapmistir:

112
Ve Allah bir kenti misal olarak verdi: Bu kent, gvenli, huzurlu idi ve oraya her bir yerden
rizki bol bol gelirdi. Ne var ki, onlar Allah'in nimetlerine karsi iyilikbilmezlik ettiler. Allah da onlara,
yapip rettikleri seyler yznden alik ve korku elbisesini/felketini tattiriverdi.
113
Ve andolsun ki, onlara ilerinden bir eli gelmisti de onu yalanladilar. Bunun zerine, onlar
sirk kosarak yanlis, kendi zararlarina is yaparlarken azap onlari yakalayiverdi.
(Nahl/ 112,113)

Dogrusunu en iyi bilen Allahtir.

30 KARIAH SURESI

[FELAKET KAPISINI SIDDETL ALAN]

SURESI




KARIAH SURESINE GIRIS

Kariah suresi Mekkede 30. sirada inmistir. On bir ayetten olusan sure, adini 1.
ayetteki el-Kariah szcgnden almistir.
Surede iki farkli kiyamet sahnesi deta bir film gibi canlandirilmistir. Birinci sahnede
korkun bir arpma sonucu yasadiklari sokla saskinlik iinde ve kontrolszce davranan
insanlar ve eski zelliklerini yitirip sekil degistirmis, deta atilmis renkli yn topaklari hline
gelmis daglar [yeryz] yer almis; ikinci sahnede ise Allaha hesap veren insanlardan terazisi
agir eken mutlular ile terazisi hafif eken mutsuzlar konu edilmistir.
Insanlari kiyamet ile uyaran Kariah suresi, Kureys suresinin arkasindan inmis olmasi
dolayisiyla, basta nankr Mekkeliler olmak zere, malina mlkne gvenip simaranlari ve
sahip olduklari ltuflarin skrn demeyenleri hedef alan ince bir tehdit iermektedir.


30/ KARIAH [FELAKET KAPISINI SIDDETL ALAN] SURESI

Rahman Rahm Allah adina

Ayetlerin meali:


1
Kriah!
2
Nedir o kriah?
3
Kriah'n ne oldugunu sana ne bildirdi?
4
O gn, insanlar, darmadagn kelebekler gibi olurlar.
5
Daglar da atlmy
renkli yn gibi olur.
6
Ve hemen kimin tartlar agr basarsa,
7
iyte o, hoynutluk veren bir yayayy
iindedir.
8
Tartlar hafif gelen kimse ise,
9
iyte onun anas uurumdur/derin bir
ukurdur.
10
Onun ne oldugunu sana ne bildirdi?
11
Kzgn bir atey!
338





Ayetlerin Tahlili

1. Ayet:

Kariah! [Felket kapsn yiddetli alan, yok eden!]

Yaslandika salarin dklmesi, basin kellesmesi anlamina gelen _-'' Kari
szcgnn ismi faili olan ='-'' el-kariah szcgnn ilk [vaz] anlami, sai dken,
basi kel eden demektir.
109
Ama zamanla ok siddetle vuran, ok siddetle yklenen seyler,
insanlara sok yasatan cidd felketler anlaminda kullanilir olmustur.
Bu anlam kaymasi, el-kariah szcgnn tretildigi kari szcg
iin de sz konusu olmustur. Araplar itaatsiz kleleri asa ile dvmeyi kari
szcgyle ifade etmisler ve _-''- _-, --'' el-abd yuqrau bil asa [kle sopa ile
dvlr, yola getirilir] demislerdir. Sopa ile dvlmek bir insanin felketi
anlamina gelmesine ragmen, bu hastalikli mantigin izleri dayak cennetten
ikmadir seklindeki basmakalip bir szle gnmze kadar gelmistir.
Bu surede ='-'' el-kariah szcg ilk [vaz] anlaminda degil, en
byk felket olan Kiyamet anlaminda kullanilmistir. Surede ='-'' el-Kariah
szcgyle ifade edilen Kiyametin el-Hkkah, es-Sahhah, el-Gasiyeh gibi
ince anlamlar ieren baska isimleri de mevcut olup bu isimler insallah ileride yeri
geldike aiklanacaktir.
='-'' el-kariah szcg, Kuranda bu sureden baska iki yerde daha
ayni anlamda gemektedir:

27-29,31
Yine o kfirler; Allah'in ilhligini ve rabligini bilerek reddetmis olan o kimseler: Ona
Rabbinden bir almet/gsterge indirilmeli degil miydi, eger kendisiyle daglarin yrtldg, yerin
paralandigi veya llerin konusturuldugu bir Kurn olsaydi diyorlar. De ki: Sphesiz Allah,
diledigini sasirtir ve gnlden baglanan kimseleri; inanan ve kalpleri Allah'i anmakla zihnindeki tm
soru isaretlerini gidererek rahata kavusmus kisileri Kendisine kilavuzlar. Gznz ain! Kalpler,
yalniz ve yalniz Allah'i anmakla; zihnindeki tm soru isaretlerini gidermekle rahata kavusur. Iman
etmis ve dzeltmeye ynelik isler yapmis kimseler; tuba; gzellikler, mjdeler ve gzel dns yeri
sadece onlar iindir. Aslinda emrin tm Allah'indir. Iman edenler hl anlamadilar mi ki eger Allah
dilemis olsaydi, kesinlikle insanlarin tmne kilavuzluk ederdi. Inkr eden kimseler, Allah'in vaadi
gelinceye kadar, yaptiklari dolayisiyla ya baslarina etin bir bela atacak veya yurtlarinin yakinina
inecek. Sphesiz Allah, verdigi szden dnmez/miadini sasirmaz.
(Rad/27- 31)

Bu ayet, insanlari gelistirdikleri endstrileriyle hem kendilerinin hem de
dnyanin sonunu hazirlayacaklari konusunda uyarmaktadir.

4
Semd ve d, felaket kapisini siddetli alani, sok edeni yalanladilar.
(Hakkah/ 4)


109
(Lisanl Arab, g ra mad. )

339
Semud ve Ad ile ilgili detay daha evvelki surelerde verilmisti. Kiyameti
yalanlamalarindan dolayi bu kavimlerin basina gelmis olan felketler oralardan
tetkik edilebilir.
Rabbimizin Kurandaki beyanina gre, kiyamet sayhah [korkun bir
grlt, ugultu] ile baslayacaktir:

68
Ve sra flenmistir de Allah'in diledigi hari, gklerde kim var, yerde kim varsa arpilip
yikilivermistir. Sonra ona baska bir daha flenmistir de onlar kalkmislar karsida bakip duruyorlar.
(Zmer/68)

49,50
Onlar sadece birbiriyle ekisip dururlarken, kendilerini yakalayiverecek bir tek iglikla
karsi karsiya kalacaklardir. Iste o zaman bir vasiyette bile bulunamazlar. Ailelerine, yakinlarina da
dnemezler.
(Ya Sin/ 49)

53
Sadece bir tek iglik olmustur. Bir de bakmissin ki hepsi huzurumuzda hazir ola
geirilmislerdir.
54
Artik bugn kisi herhangi bir sekilde haksizliga ugramaz. Ve sadece yapmis
olduklariniz ile karsiliklandirilirsiniz.
(Ya Sin/ 53)

15
Ve bunlar, gz aip kapayacak kadar bile gecikmesi olmayan bir igliktan baskasini
beklemiyorlar.
(Sad/ 15)

41
Ve sen bir seslenenin yakin bir yerden seslenecegi gne kulak ver;
42
o gn, o agriyi gerek
olarak duyarlar. Iste bu ikis, dirilis gndr.
(Kaf/ 41, 42)

Bu =, -'' sayha [korkun grlt, ugultu] ile inansizlar, en byk felketin
kapilarina dayandigini anlayacaklar, gklerin atlamasi, Gnes ve Ayin sndrlmesi,
yildizlarin bulandirilmasi, daglarin yrtlmesi, denizlerin kaynatilmasi, kisaca her seyin
hercmer olmasi sonucunda soka girerek ne yaptiklarini bilmez hlde serserice
dolasacaklardir. Evrendeki tm varliklar kontrolsz bir sekilde birbirlerine arpacaklar ve
birbirlerinin felketlerini olusturacaklardir. O gn kimse iin dns veya kais imkni
bulunmayacaktir.
Iste, bu yzden kiyamet en byk felketin kapilari almasi anlaminda -,'-'el-
Kariah olarak isimlendirilmistir.

Ayetin Cmle Yapisi

Grnrde znesi, yklemi, tmleci bulunmayan ve sadece el-kariah szcgnden
ibaret bir cmle olan 1. ayet, bu yapisi itibariyle zerinde bir miktar durmayi
gerektirmektedir. Buradaki ='-'' el kariah szcg, ya znesi mahzuf [gizli] bir yklem,
ya yklemi mahzuf bir zne, ya da bir tahzir [uyari] cmlesinde tmletir. Bu son varsayimda
ayetin basinda grnmeyen bir

-' itteki [sakin!] uyarisi oldugu kabul edilebilir. Bu


durumda el-Kariah! szcg o, siddetle felket kapisini alandan kendinizi
koruyabilirseniz koruyun! anlamina gelir. Ancak burada o, siddetle felket kapisini alanin
kelimelerle anlatilmasi ok zordur. Aslinda bunun szle degil de yasatarak, gstererek,
duyurarak, mesaja uygun efektlerle anlatilmasi, anlasilmasini saglamak bakimindan en
isabetli yol olacaktir: Yani bir bomba dsecektir ve Bommmmm!
1. ayeti olusturan ='-'' el-kariah szcg, hem bu bombanin patlamasi anindaki
korkun sesi, hem de bombanin geride birakacagi felketleri agristirmakta ve ondan kais,
340
kurtulus olamayacagindan Allahin korumasi altina girmekten baska are bulunmadigini ihtar
etmektedir.

2. Ayet:

Nedir o kariah [felket kapsn yiddetli alan, yok eden]?

Bu soru sekli ile kariaha, yani kiyamete iyice dikkat ekilmekte ve nemi n plna
ikarilmaktadir.

3. ayet:

Kariahn [felket kapsn yiddetli alann, yok edenin] ne oldugunu sana ne
bildirdi?

Yani; Onun ortada somut kaniti ve tanigi olmadigi iin, ne kadar kafa yorarsaniz
yorun, onun ne lde bir felket oldugunu kavrayamazsiniz, tahayyl edemezsiniz. Bilginiz
ve anlayisiniz onu idrak edebilmekte yetersizdir. Bu sebeple onu size gretecek olana;
Allaha, Onun aiklamalarina kulak verin!

4, 5. Ayetler:

O gn, insanlar, darmadagn kk kelebekler [pervaneler] gibi olurlar.
Daglar da atlmy renkli yn gibi olur.

Bu ayetlerde, kiyametin mahiyeti insanlar iin tam olarak anlasilamaz bir nitelikte
oldugundan, o gn nelerin olacagi bildirilmektedir.
Ancak, o gn olacaklarin ayrintilarina girmeden nce, bir hususun belirtilmesinde
yarar gryoruz: Kiyamet, iki asamali tek bir gndr. Birinci asamada evrenin yok olmasi,
ikinci asamada ise yeniden dirilme, hasr ve hesap verme gibi olaylar sz konusudur. Allah
zamandan mnezzeh oldugu iin, gelmis gemis tm insanlar Allaha gre o gn bir anda
lms ve bir anda dirilmis durumdadir. Yani gemiste yasamanin, bugn hayatta olmanin
veya gelecekte yasayacak olmanin o gnde hibir nemi yoktur. Durum byle olunca, kabir
hayati diye bir hayatin olmadigi da ortaya ikmaktadir. Nitekim bu blmde sunmus
oldugumuz Neml suresinin 87. ve Zmer suresinin 68. ayetinden de bu husus kolayca
anlasilmaktadir.
4. ve 5. ayetler, kiyametin birinci asamasina ait manzaralari anlatmaktadir. Fakat bazi
yorumcular bu iki manzaranin ahirette olacagini, yani kiyametin ikinci asamasina ait
oldugunu ileri srmsler ve bu ayetlerin Kamer suresinin 7. ayeti ile ayni anlama geldigini
belirtmislerdir. Hlbuki bu iki ayet, mevcut evrenin sekil degistirmesine, yok olmasina, yani
kiyametin birinci asamasina ait bilgiler vermekte, Kamer suresinin 7. ayeti ise kargasanin
olmadigi bir ortamda dzenli bir sekilde Allahin huzuruna ikisi anlatmakta, dolayisiyla
kiyametin ikinci asamasindan haber vermektedir:

6-8
O hlde onlardan geri dur. O gnde agirici'nin, bilinmedik/ yadirganan bir seye agirdigi o
gnde gzleri dskn dskn, o davetiye hizlica kosarak kabirlerinden ikarlar. Sanki onlar
darmadagin ekirgeler gibidirler. O, kfirler; Allah'in ilhligini ve rabligini bilerek reddedenler,
Bu, zor bir gndr derler.
(Kamer/ 6- 8)

341
Ayrica 5. ayette sz edilen daglar, kiyametin birinci asamasinda degisime ugrarlar ve
kiyametin ikinci asamasinda dag olarak bahisleri gemez:

18
O gn Sr'a flenir; siz de hemen blkler hlinde gelirsiniz.
(Nebe/ 18)

4-6
Onlar, byk bir gn iin; insanlarin lemlerin Rabbi iin ayakta dikilecekleri gn iin tekrar
diriltileceklerini bilmiyorlar mi?
( Muttaffifin/ 6)

71
Ve kfirler; Allah'in ilhligini ve rabligini bilerek reddetmis olanlar, kesinlikle blk blk
cehenneme sevk olunacak. Sonunda oraya vardiklarinda kapilari ailacak. Ve onun bekileri
onlara: Iinizden size Rabbinizin yetlerini okuyan, bu gnnzle karsilasacaginiza dair sizi
uyaran eliler gelmedi mi? diyecekler. Onlar: Evet geldi diyecekler. Velkin kfirler; Allah'in
ilhligini ve rabligini bilerek reddeden zerine azap kelimesi hak oldu.

72
Srekli olarak iinde kalmak zere girin cehennemin kapilarindan denildi. Byklk
taslayanlarin yeri ne ktdr!
73
Rablerine karsi Allah'in korumasi altina girmis olan kisiler de kesinlikle cennete blk blk
sevk edilecek. Sonunda oraya vardiklari, kapilari aildigi ve bekileri onlara: Selm sizlere, tertemiz
geldiniz! dedigi zaman Sonsuz olarak iinde kalmak zere haydi girin oraya! denilecek.
(Zmer/ 71- 73)



Insanlarin Pervaneler Gibi Olusu

Ayetin orijinalindeki '-'' el-feras szcg, -' feraset szcgnn ogulu
olup pervaneler demektir. Feraset [pervane] de, genellikle geceleri ortaya ikan, isigin
veya atesin evresinde uusan kk kelebektir. Bir adi da gece kelebegi olan pervaneler,
bilindigi gibi dzensiz uuslarla isigin veya atesin evresinde dolasirlar ve sonunda isik
kaynaginin isisiyla yanarlar. Iste, insanlarin kiyamet gnndeki hlleri de bu pervanelere
benzetilmistir. O gn, felket kapiyi alinca, o akilli, mantikli, dzenli insanlar bilinlerini
yitirerek pervanelere dnecekler, ynlerini sasiracaklar, bir saga bir sola, bir asagi bir yukari
kosusturup duracaklardir. Sonunda da pervanenin yanmasi gibi, infilk etmis dnyanin ates
girdabinda yok olacaklardir. O gne tanik olacak milyarlarca insan gz nne alindiginda,
yasanacak genel manzara gerekten de tyler rperticidir.
Bu manzara, farkli anlatimlarla Kuranin baska ayetlerinde de sahnelenmistir:

1,2
Ey insanlar! Rabbinizin korumasi altina girin, sphesiz kiyametin kopus aninin sarsintisi ok
byk bir seydir. Onu greceginiz gn, her emzikli kadin emzirdiginden vaz geer. Ve her hamile
kadin tasidigini birakir. Ve sen, insanlari sarhos olmadiklari hlde sarhos grrsn. Velkin Allah'in
azabi ok siddetlidir.
(Hacc/ 1, 2)

99
Ve Biz, kiymet gn ortak kosan kimseleri dalgalar hlinde birbirlerine girer hlde
birakivermisizdir. Sr'a da flenmistir. Bylece ortak kosan kimselerin hepsini bir araya
toplayivermisizdir.
(Kehf/ 99)

33-36
Sonra, siddetle arpanin ikardigi korkun ses geldigi zaman; yle bir gn ki o, kisi,
kardesinden, annesinden, babasindan, esinden, ogullarindan kaar.
37
O gn onlardan her kisi iin, kendisini bos birakmayacak bir ugras vardir.
( Abese/33-37)

342
87
Ve Sr'a flendigi gn, artik Allah'in diledikleri hari olmak zere gklerde ve yerde kimler
varsa hepsi dehsete kapilirlar. Ve hepsi degerlerini yitirmis olarak O'na gelirler.
88
Ve sen daglari grrsn; sen onlari donuk, durgun sanirsin. Oysa onlar her seyi sapasaglam
yapan Allah'in yapimi olarak bulutun yrmesi gibi yrmektedirler. Sphesiz ki O, yaptiklariniza
tamamiyla haberdardir:
89
Kim bir iyilik-gzellik getirirse, onun iin getirdiginden daha hayirlisi/getirdiginden dolayi
bir hayir vardir. Ve onlar o gn korkudan gvende olanlardir.
(Neml/ 87-89)

68
Ve sra flenmistir de Allah'in diledigi hari, gklerde kim var, yerde kim varsa arpilip
yikilivermistir. Sonra ona baska bir daha flenmistir de onlar kalkmislar karsida bakip duruyorlar.
( Zmer/ 68)

22
Yzler var ki, o gn apaydinliktir;
23
Rablerine nazar edicidirler; Rabblerinden nimet
beklemektedirler.
(Kiyamet/ 22, 23)


Daglarin Atilmis Renkli Yn Gibi Olusu

Daglar [mecaz-i mrsel anlamiyla tm yeryz], yogunlugunu kaybedip sanki atilmis
yn gibi kabaracak, bilinen madde zelligi degisecek ve baska bir hle dnsecektir. Pek tabi
olarak, bildigimiz dzene gre biimlendirilmis bu hayat da sona erecektir.
Atilmis yn hline gelecek olan daglarin renkli oluslari, daglarin yapisindaki
elementlerin farkli renklerinden ileri gelmektedir. Nitekim Kuranda bu ayrinti aika
belirtilmistir:

27
Grmedin mi/ hi dsnmedin mi, gerekten Allah gkten bir su indirdi? Biz onunla renkleri
baska baska meyveler/ rnler ikariverdik. Daglardan da yollar var; beyazli, kirmizili esitli
renklerde/ renklerin degisik tonlarinda. Ve kapkara topraklar/ yollar da var.
( Fatir/ 27)

5. ayette atilmis yne benzetilen daglar, kiyamet gnn anlatan baska ayetlerde su
sekillerde tasvir edilmistir:

13-17
Sr'a bir tek fleme flendigi, yeryz ve daglar yerlerinden kaldirilip bir arpisla birbirine
arpilarak darmadagin oldugu zaman, iste o gn, o olay olmustur. Ve gk yarilmistir, artik o, o gn
dayanaksizdir. Tm gler, semanin evresindedirler. O gn Rabbinin byk tahtini; varligini
birligini, yceligini, en yksek makamin sahibi oldugunu, yok edilen eski varliklarin yerine yaratilan,
daha iyi, daha mkemmel yeni varliklar yansitirlar.
(Hakkah713-17)

20
Daglar da yrtlp serap oluvermistir.
(Nebe/ 20)

105-107
Sana daglardan soruyorlar, de ki: Rabbim onlari savurduka savuracaktir. Bylece onlari
dmdz bos bir hlde birakacak. Orada bir ukur ve bir tmsek grmeyeceksin.
(Ta Ha/ 105-107)

14
O gnde ki; yer ve daglar sarsilir ve daglar eriyip akan bir kum yiginina dnsr.
(Mzzemmil/14)

343
Vakia 1-7
olacak o vaka oldugu zaman ki o vakanin oluu iin yalan syleyen yoktur. O vaka,
alalticidir, ykselticidir yeryz siddetle sarsildika sarsildigi ve daglar ufalandika ufalanip da
toza dumana dnsverdigi zaman ve sizler es sinif oldugunuz zaman
(Vakia/ 5, 6)

6, 7. Ayetler:

Ve hemen, kimin tartlar agr basarsa,
iyte o, hoynutluk veren bir yayayy iindedir.

Bu ayetlerden itibaren, kiyametin ikinci asamasi olan dirilis, mahser ve hesap verme
asamasina deginilmektedir.
Ayette geen ,',- mevazin szcg, kalibi itibariyle hem ',- mizan
szcgnn hem de ,,- mevzun [llen] szcgnn ogulu olabilir.

Mizan, l ve tarti isleminde kullanilan l aleti demektir. Terazi olarak
zellestirilmis olsa da, mizan sadece agirlik lmeye mahsus bir alet olmayip isi ve hiz gibi
zellikleri lmeye yarayan l aletleri de mizan kapsamindadir. Mizan [terazi] szcg
mecazen, hukukta ve iyilik ile ktlgn llmesinde de kullanilir. Hukuk dzeninde
adaletin sembol hline gelen terazi; hak terazisi, iyilik terazisi, akil terazisi gibi
deyimlerle btn dillerde ayni anlama gelen kavramlari temsil etmektedir.
Ayetteki mevazin szcg, mizan szcgnn ogulu olarak kabul edilirse, ayet
kimin terazileri agir basarsa seklinde evrilebilir.
Eger mevazin szcg, mevzun szcgnn ogulu olarak kabul edilirse, ayet de
kimin tartilari agir gelirse seklinde evrilebilir.
Tarti ve terazi kelimelerinin Kuranda yer aldigi ilk ayetler bunlardir. Bu szckler
ileride baska surelerde de yer alacaktir ve burada kisaca deginilen tarti ve terazi kavramlari
oralarda detaylandirilacaktir.
Ancak tarti ve terazi szcklerinin yer aldigi tm Kuran ayetlerinin burada
hatirlatilmasinin, konuyla ilgili grenilmesi gereken bilgiler ve alinmasi gereken mesajlar
bakimindan yararli olacagini dsnyoruz:

8
Ve tarti, o gn haktir. Kimin terazileri/tartilari agir basarsa, iste onlar kurtulanlardir.
9
Ve kimin terazileri/ tartilari hafif kalirsa, iste onlar yetlerimize karsi zlimlik etmelerinden
dolayi kendilerini ziyana sokan kimselerdir.
(Arf/ 8, 9)

105
Iste onlar, Rablerinin yetlerini ve O'na ulasmayi bilerek reddetmis/ inanmamis kimselerdi
de bu yzden yaptiklari btn amelleri bosa gitti. Artik kiymet gn onlar iin hibir l
tutturmayiz/ hi bir deger vermeyiz.
(Kehf/ 105)

47Biz kiymet gn iin hak edilen pay terazileri koyariz; hibir kimse, hibir sekilde
haksizliga ugratilmaz. O sey bir hardal tanesi agirliginca da olsa, onu getiririz. Ve hesap grenler
olarak Biz yeteriz.
(Enbiya/ 47)

101Artik Sr'a flendigi zaman, iste o gn aralarinda soy-sop iliskisi yoktur, kimse kimseden
bir sey isteyemez de.
102Bylece kimlerin tartilari agir basarsa, iste onlar asil kurtulusa erenlerdir.
103Kimlerin de tartilari hafif gelirse, artik bunlar da kendilerine yazik etmislerdir; cehennemde
srekli kalicidirlar.
104Orada onlar, disleri siritir hlde iken ates yzlerini yalar.
344
105Benim yetlerim size okunmadi mi? Siz de onlari yalanliyor muydunuz?
106,107Dediler ki: Rabbimiz! Azginligimiz bizi yendi ve biz, bir sapiklar toplulugu olduk.
Rabbimiz! Bizi buradan ikar. Eger bir daha aynisini yaparsak iste o zaman gerekten biz yanlis;
kendi zararlarina is yapanlariz.
108Allah dedi ki: Sinin oraya! Bana konusmayin da.
(Mminun/ 101-108)

25
Andolsun ki Biz, elilerimizi aik delillerle gnderdik ve insanlarin hakkaniyeti ayakta
tutmalari ve Allah'in, dinine ve elilerine, kimse kendilerini grmedigi ve tanimadigi yerlerde yardim
edenleri belirlemesi iin beraberlerinde kitabi ve ly indirdik. Biz, kendisinde byk bir kuvvet
ve insanlar iin yararlar bulunan demiri de indirdik. Sphesiz Allah, ok kuvvetlidir, mutlak
stndr.
(Hadid/ 25)

17Allah, bu kitabi ve teraziyi/ ly hakla indiren Zat'tir. Ve sana ne bildirir ki, belki de o
kiymetin kopus zamani ok yakindir!
(Sra/ 17)

7-9Ve semayi da olusturdu, onu ykseltti ve terazide/lde/dengede taskinlik etmeyesiniz diye
teraziyi/ly/dengeyi koydu. ly hakkaniyetle dikin/ayakta tutun, teraziye/lye/dengeye
zarar vermeyin.
(Rahman/ 7- 9)

Tarti ve terazi konusu, gemiste Ehl-i Snnet ve Mutezile ekollerinin farkli
anlayislar gelistirmelerine sebep olmus bir konudur. Kimileri bu teraziyi iki kefeli pazar
terazisi gibi anlamislar ve bir ok rivayeti kendilerine destek yapip ahirette Cebrailin bu
terazi ile insanlarin iyiliklerini ve ktlklerini tartacagini ileri srmslerdir. Kimileri de tarti
ve terazi ile mecazen adaletin kastedildigini; Allahin olan biten her seyi bilmesi nedeniyle,
ahirette gerek terazi ile tarti yapmanin bir mantigi bulunmadigini sylemislerdir. Bu konuda
ileri srlen grslerin ayrintilari Kelm kitaplarinda mevcuttur.
Bizim grsmz de, tarti ve terazi ile adaletin kastedildigi yolundadir. Yukarida
anlamlari verilen Rahman suresinin 7. ve 8., Sra suresinin 17. ve Hadid suresinin 25.
ayetlerine dikkat edildiginde, Rabbimizin bu dnya iin de mizan [tarti ve terazi] koydugu
anlasilmaktadir. Fizik olarak byle bir sey, yani Allah tarafindan indirilmis bir terazi
grnrde mevcut olmadigina gre, ayetlerde tarti ve terazi ile kastedilen, kefeli, gramli,
okkali terazi degil, adalettir. yleyse ahiretteki tarti ve terazi ile de yine adalet
kastedilmektedir. Kuran kimsenin kesinlikle haksizliga ugramayacagini; terazisi agir
basanlarin [ki bunlar inananlardir] mutlu bir yasamda olacaklarini, terazisi hafif ekenlerin ise
[ki bunlar da inansizlardir] kizgin ates ukurunda olacaklarini bildirmektedir. Hatirlanacak
olursa, bu durum farkli bir slpla Tin suresinde de ifade edilmistir.
Tartinin agir basmasi ve hafif ekmesi genellikle iyiliklerin ve ktlklerin birlikte
tartilmasi sonucu iyiliklerin veya ktlklerin birbirine gre daha agir veya hafif ekmesi
olarak anlasilmaktadir. Oysa bu anlayis Kurana uymamaktadir. Kuranin ifadelerine gre;
inananlar, gnahlari [kt davranislari] bulunsa da, Allah o ktlkleri rtecegi iin
cehennem grmeyecekler, cennete gireceklerdir. Inansizlar ise iyi davranislari olsa bile
cehenneme gireceklerdir. Bu durumda, yapilan iyiliklerin ve ktlklerin cennet ve cehennem
hayatinda etkili olacagi anlasilmaktadir. Syle ki: Inansiz birisi iyi isler yaptiysa cehennem
azabinda hafiflik sz konusu olacak, inanli birisi de ktlk yaptiysa cennetteki nimetleri ve
alabilecegi zevkler ona gre az olacaktir. Bylece herkes zerre kadar iyiliginin ve serrinin
345
karsiligini mutlaka almis olacaktir. Sonu olarak denilebilir ki, tartilari agir bastiran imandir;
tartilari hafif ektiren de kfrdr, sirktir.

8-11. Ayetler:

Tartlar hafif gelen kimse ise,
iyte onun anas Haviyedir [uurumdur / derin bir ukurdur].
Onun ne oldugunu sana ne bildirdi?
[O] Kzgn bir ateytir.

,,' Haviye szcg; derin bir ukur, uurum manasina gelen bir szcktr. 9.
ayetteki Iste onun anasi Haviyedir ifadesi, Araplar tarafindan ok kullanilan hevet
mmh [anasi onu kaybetti, uuruma, derin bir ukura dsrd] deyiminden gelmektedir.
Birisinin helk olmasi durumunda znt ve lm ifade eden bu deyim, Trkeye de anasi
agladi seklinde yerlesmistir.
Ayette Haviye, ana olarak nitelenerek edeb sanatla bir uyari yapilmistir.
Bylelikle de Haviye olarak isimlendirilen cehennemin ahirette cehennemlikleri kendi
ocugunu koruyan bir ana gibi kucaklayacagi, bu cehennemliklere Haviyeden baska kucak
aanin bulunmayacagi mesaji verilmistir.
10. ayetteki ifadeden haviye denilen bu uurum ya da derin ukurun, ne kadar tarif
edilse de insan zihni tarafindan idrak edilemeyecek bir boyutta ve korkunlukta oldugu
anlasilmaktadir. Haviyenin insan idrakinin disinda bir yapida oldugu konusu 11. ayette de
dogrulanmis ve onun kizgin bir ates oldugu bildirilmistir. Zaten kizgin oldugu bilinen atese
kizgin vurgusu yapilarak o atesin insanlarin bildigi atesten farkli oldugu belirtilmekte ve
sanki su anlam verilmektedir: Sizin bildiginiz ates onun yaninda soguk kalir!
Dogrusunu en iyi bilen Allahtir.


31 KIYAMET SURESI

[LM VE KALKIS]

SURESI




KIYAMET SURESINE GIRIS

Kiyamet suresi Mekkede 31. sirada inmistir. Adini 1. ayetteki el-Kiyamet
szcgnden alan sure kirk ayetten olusmustur.
Bundan bir nceki sure olan Kariah suresinde, kiyametin birinci asamasi olarak
iindeki her seyle birlikte evrenin bugnk dzeninin son bulacagi, ikinci asamasi olarak da
olusacak yeni ortamda inanli inansiz tm insanlarin karsilasacaklari olaylar aiklanmisti.
Bu surede Rabbimiz, srdkleri sefadan vazgeerek sorumluluk altina girmek
istemeyen inansizlarin yanlis tavirlarini nce hayir ifadesi ile reddetmis, sonra da kiyamet
hakkindaki kuskulari, olasi itirazlara tek tek cevaplar vermek suretiyle gidermis ve kiyametin
gereklesecegine dair kanitlar bildirmistir. Ortaya konan bu saglam kanitlarla kiyametin
kainilmaz oldugu ispat edilmis, bylece adaletin tecellisi aisindan ahiretin gerekli oldugu da
aika ortaya konmustur.
346
Surede dikkat ekilen bir diger konu da, ahireti inkr edenlerin niin bu inkra
yneldikleri konusudur. Surede bildirildigine gre bu inkrin sebebi, inkrcilarin ahireti
mantiklarini kullanarak reddetmeleri degil, onlarin kisiliklerinden kaynaklanan ihtiraslari ve
tutkularidir.
Iste btn bu konularin aika bildirildigi ve Rabbimizin rahmet tecellilerinden olan
uyarilarinin devam ettigi Kiyamet suresinin iyi anlasilmasi iin, bundan nceki surelere
nazaran bu sureye biraz daha fazla itina gsterilmesine ihtiya vardir. nk bu surede
dikkatlerden kairilmamasi lzim gelen birok edeb sanat vardir ve gemiste birileri
tarafindan surenin zerine atilmis olan toz topragin iman geregi temizlenmesi gerekmektedir.
Biz bunlari kendi payimiza Kuran adina ortaya ikarmis ve asagida greceginiz gibi gzler
nne sermis bulunuyoruz. Dilegimiz, bu meselenin hassasiyetinin bunlari okuyan
kardeslerimiz tarafindan da idrak edilmesidir.






31 / KIYAMET [LM VE KALKIS] SURESI

Rahman Rahm Allah adina

Ayetlerin meali:


1
Hayr, kymet gnne kant gsteriyorum!
2
Hayr, ok knayan o
nefse de kant gsteriyorum!
3
O insan kendisinin kemiklerini asla bir araya toplamayacagmz m
sanyor?
4
Evet, Biz onun parmak ularn/ tm organlarn dzenlemeye gc
yetenleriz!
5
Aslnda o insan, nn; kalan mrn din-iman tanmayp ktlge
batmakla geirmek istiyor:
6
Soruyor: Kymet gn ne zamanmy?
7-10
yte, gz yimyek gibi aktg, ay tutuldugu ve gney ve ay bir araya
getirildigi zaman, iyte o gn insan, Kay nereye/kaacak yer neresi? der.
11
Kesinlikle onun dyndg gibi degil! Sgnak diye bir yey yoktur.
12
O
gn varp durmak sadece Rabbinedir/ o gn varlp durulacak yer, sadece
Rabbinin huzurudur.
13
O gn, o insan, nden yolladg yeyler ve geriye braktg yeyler ile
haberdar edilir.
14,15
Aslnda insan, tm mazeretlerini koysa da bile/tm perdelerini koysa
da bile kendi aleyhine iyi bir gzetmendir:
16
Onu abuklaytirman iin dilini ona
hareket ettirme!
17
Kuykusuz yaptiklarinin-yapmadiklarinin birleytirilmesi ve
toplanmasi yalnizca Bizim zerimizedir.
18
O hlde Biz yaptiklarini-yapmadiklarini
topladigimiz zaman sen onun toplanmasini izle!
19
Sonra, yaptiklarinin-
yapmadiklarinin beyani; kanitlariyla ortaya konmasi da sadece Bizim
zerimizedir.
20,21
Kesinlikle sizin dyndgnz gibi degil! yin aslnda siz, dnyay
seviyorsunuz ve hireti brakyorsunuz.
22
Yzler var ki, o gn apaydnlktr;
23
Rablerine nazar edicidirler;
Rabblerinden nimet beklemektedirler.
347
24
Ve yzler de var ki, o gn asktrlar;
25
zannederler ki kendilerine
Belkran yaplyor.
26-30
Kesinlikle onlarn dyndg gibi degil! Kprck kemiklerine
dayandg, are bulan kimdir! denildigi ve can ekiyen kiyi bunun o ayrlk
an oldugunu anladg ve bacak bacaga dolaytg zaman; iyte o gn srlp
gtrlmek, sadece Rabbinedir.
31
Fakat o, ne onaylad, ne destekledi.
32
Fakat o, yalanlad ve geri durdu.
33
Sonra da gerine gerine yaknlarna gitti.
34,35
Ykm ok yakn sana, hem de ok yakn! Yine, ykm ok yakn sana,
hem de ok yakn!
36
Yoksa o insan bayboy braklacagn m sanr?
37
O, ayarlanmy meniden
bir nutfe degil miydi?
38
Sonra bir embriyon idi de sonra onu oluyturmuy, sonra
da dzene koymuytur;
39
ki ondan da iki eyi; erkek ve diyiyi var etmiytir.
40
Peki, btn bunlar yapan, lleri diriltmeye g yetiren degil midir?



Ayetlerin Tahlili

1, 2. Ayetler:


1
Hayr, kymet gnne kant gsteriyorum!
2
Hayr, ok knayan o
nefse de kant gsteriyorum!

Her iki ayetin de kabul etmeme anlamindaki ` hayir szyle baslamasi, daha
nceki bir konunun bu surede de devam ettigini gstermektedir. Devam eden bu konu,
dikkatlerin dnya ve mahser asamalarina dikkatlerin ekildigi Kariah suresindeki kiyamet
konusudur. Anlasilan o ki, Kariah suresinin ardindan tartismalar ikmis, kiyamet hakkinda bir
takim itirazlar ileri srlms, Rabbimiz de bu sureye nce bu itirazlari reddederek baslamistir.
Itirazlar siddetle reddedildikten sonra da kiyamet 37-40. ayetlerle kanit gsterilerek ispat
edilmistir.
Ayetlerin basinda bulunan ve Trkeye evrilirken hayir szcg ile ifade ettigimiz
` la edatlari hakkinda gemiste birok farkli grs ileri srlmstr. Klsik kaynaklarda
mevcut olan bu farkli grslere yer vermeden, sadece bu cmle yapisi ve anlami zerinde
durmayi uygun gryoruz.

kiyamet gnne kanit gsteriyorum!

Bizim grsmze gre, bir szck bir dilden baska bir dile evrilirken mutlaka
evrildigi dildeki ayni anlami veren karsiligi ile evrilmeli, kesinlikle orijinal hlinde
birakilmamalidir. evirilerde meydana gelebilecek yanilmalari nlemek iin ise szck ve
kavramlarin ne anlamlara geldiginin her iki dilde de iyi bilinmesi gerekmektedir. Fakat
maalesef uygulamada bu kurallara yeterince hassasiyet gsterilmemekte ve sonuta ortaya
fahis hatalar ikmaktadir. Konu dinimiz oldugunda ise bu fahis hatalar telfisi neredeyse
imknsiz tahribatlara yol amaktadir.
Bu ayetlerdeki kasem [yemin] szckleri de, isaret edilen hatalarin yapildigi
szckler arasindadir.
Bu ayetler, daha nce grdgmz - kasem [yemin] cmlelerinden farkli olup
bilinen trdeki kasem [yemin] cmlelerinden degildirler. Burada szcgn Kasem
ediyorum [kanit gsteriyorum] seklindeki anlami kast edilmistir.
348
Alak suresinden bu sureye kadar karsimiza ikan kasemlerin hepsinde hem kasem
cmlesinin kasem blm, hem de kasem cmlesinin cevap blm yer almis idi. Mesel
hatirlanacak olursa;
Kaleme ve onlarin yazip durduklarina yemin olsun ki,
Geceye yemin olsun ki
Fecre yemin olsun ki,
Kusluk vaktine yemin olsun ki,
Asra yemin olsun ki,
Soluk soluga kosanlara yemin olsun ki,
Gnese yemin olsun ki,
Burlar sahibi semaya yemin olsun ki,
seklindeki ifadeler ile zerine yemin edilen nesneler veya olaylar, kasemin cevap
blmndeki teze kanit olmakta ve ortaya konan iddiayi glendirmekte idi. nk kasem
cmlesinin kurali bunu gerektirmektedir. Zaten kasemin [yeminin] amaci da ileri srlen tezin
kuvvetlendirilmesidir. [Kasem cmlesi hakkinda daha ayrintili bilgi Kalem suresinin
tahlilinde verilmistir].
Ancak; konumuz olan ayetlerde , vav, - be, - ta gibi kasem edatlarindan
herhangi biri kullanilmamistir. Ayrica surede kaseme cevap olan herhangi bir ayet de
bulunmamaktadir. Yani kiyamet gnne ve ok kinayan nefse kasem ederim ki veya
kiyamet gnn ve ok kinayan nefsi kanit gsteririm ki ifadesi ile kiyamet gnnn ve ok
kinayan nefsin kanit gsterildigi herhangi bir tez ortaya konmamistir. Tam aksine, birok olay
ve manzara anlatilmis, anlatilan bu olay ve manzaralar kiyamet gnne ve dolayisiyla akilsiz
insanlarin o gn duyacagi pismanliga kanit gsterilmistir. Kisacasi bu iki ayet, bir kasem
cmlesinin kasem [yemin] blm degildir. Bu durumda, ayetlerin kiyamet gnne ve ok
kinayan nefse kasem olsun ki veya kiyamet gnn ve ok kinayan nefsi kanit gsteririm
ki seklinde evrilmeleri yanlistir. Zaten kiyamet gnnn kiyameti inkr eden kisilere kanit
gsterilmesi de mantikli degildir.
Kasem cmlesi ile ileri srlen tezin muhataplarca ciddiye alinmasi, gsterilen
kanitlarin somut, gzle grlr, elle tutulur cinsten olmasiyla mmkndr. nk insanlar
bizzat iinde yasadiklari olaylari ve gerekligin boyutlu halini algilayabilirler; kanitlarini
da dnyadaki somut olaylardan ve nesnelerden saglarlar. Surede verilen haberler ise
inansizlar, cennet, cehennem gibi kiyamet ve ahirete ait haberlerdir, yani inansizlarin
inanmadiklari seylerdir.
Inansiz insanlara zaten inanmadiklari haberlerin kanit gsterilmesi ve bunlara
inanmalarinin beklenmesi anlamsizdir. Bu nedenle, konumuz olan iki ayette kiyamet gn ve
inansizlarin o gn duyacaklari pismanlik zerine yemin edilmis olmasi dsnlemez. Bu tarz
haberlere ancak inanlilar Haber-i Rasl denilen yolla inanirlar. Inananlar bilirler ki,
mucizelerle desteklenmis, peygamberligi sabit olan kisiler, bu haberleri Allahtan vahy
yoluyla almakta ve insanlara aynen iletmektedir. Kaynagi Allah olan bu haberlere hi kusku
duymadan ancak mminler inanir. Kelm ilminde Istidll Bilgi adi verilen bu kabul
[inan], ancak inananlar iin sz konusudur. Inansizlardan, inanmadiklari bir peygamberin
verdigi ve hayatta iken gremeyecekleri trden haberlere inanmalarini beklemek mantiksizdir.
Iste bu nedenle onlara Rabbimizin Kuranin baska surelerindeki kasemleri gibi, inkri
mmkn olmayacak somut kanitlar gstermek gerekmektedir.
Aikladigimiz nedenlerle 1 ve 2. ayetlerin anlami:
Hayir, kiyamet gnne kanit gsteriyorum!
Hayir, o ok kinayan nefse de kanit gsteriyorum!
seklinde olmalidir. Kiyamet gnne 31-40. ayetlerdeki ifadeler, Nefs-i Levvamehe de 7-36.
ayetlerdeki ifadeler kanit gsterilmistir.
349
Not: Ayetlerdeki -' ` l, uksimu terkibi, buradan baska Tekvir, Beled ve Vakia
surelerinde de yer almistir. Ancak o surelerde la, uksimu ifadesi kasem ederim ki
anlamina gelmektedir. nk o surelerdeki cmleler, kasem cmlesinin gerektirdigi dilbilgisi
kurallarina tam olarak uymaktadir ve kasem edilen [kanit gsterilen] seyler somut seylerdir.
Ayrica kasemin cevaplari olan cmleler de yine dilbilgisi kurallarina uygun olarak ayni
pasajda yer almistir.

Nefs-i Levvameh [ok Kinayan Benlik]

Sems suresinin tahlilinde anlamini can, canli, canli insan olarak verdigimiz -

-''
nefs szcg, kendine zg davranis zellikleri olan her tr canli veya benlik, kisilik
kazanmis kimse olarak anlamlandirilabilir.
,' Levm [kinamak] szcgnn mbalga [abarti] kalibi olan -' ,' levvameh
szcg ise ok kinayan anlamindadir. Bu iki szckten olusmus -' ,

'' -

-'' nefs-i
levvameh ifadesi de ok kinayan benlik, ok kinayan kimse anlamina gelen bir sifat
tamlamasidir.
Mteaddi [geisli] bir fiil olan kinamak fiilinin, ayetteki bu tamlamada meful
[tmleci] bulunmamaktadir. Yani ayette nefsin [kisinin benliginin] kimi ve neyi ok kinadigi
aiklanmamistir. Ancak ayetin bulundugu pasaj ve bu pasajin konusu dikkate alindiginda,
ok ayiplayan bu kimsenin kiyamet gnnn her iki asamasinda da imansizligi sebebiyle
iine dsms oldugu durumdan memnun olmayan ve gemisteki hayati iin kendisini kinayip
duran ok pisman biri oldugu, dolayisiyla ayipladigi kisinin de kendisi oldugu
anlasilmaktadir.
Yce Rabbimiz, ahirette hissedilecek o ok aci pismanlik anlarini akilli insanlarin
akledip geregi bulmalari iin deta bir tiyatro sahnesi gibi canlandirmistir:

27
Ve onlarin, atesin zerinde durdurulduklari zaman, Ah, ne olurdu dnyaya dndrlseydik,
Rabbimizin yetlerini yalanlamasaydik ve mminlerden olsaydik! deyiverdiklerini bir grsen!
28
Aksine, isin asli daha nce gizleyip durduklari aiga ikti. Geri evrilselerdi yine
yasaklandiklari seye kesinlikle dnmslerdi. Evet onlar gerekten yalancidirlar.
29
Ve onlar, Su bizim igreti dnya hayatimizdan baska bir hayat yoktur, biz diriltilecek de
degiliz demislerdi.
30
Ve Rablerinin huzurunda durdurulduklari zaman onlari bir grsen! Rableri: Bu, bir gerek
degil miymis? der. Onlar: Rabbimize yemin ederiz ki gerektir derler. Rableri: yleyse
kfretmis; Allah'in ilhligini ve rabligini bilerek reddetmis olmaniz nedeniyle azabi tadin! der.
31
Allah'a kavusmayi yalanlayanlar, kesinlikle kayba/zarara ugrayip aci ekmislerdir. Kiymet
ani ansizin gelince, onlar, gnahlarini sirtlarina yklenmis olarak diyecekler ki: Dnyada yaptigimiz
kusurlardan dolayi yaziklar olsun bize! Dikkat edin yklenip durduklari/gnahlari ne ktdr!
( Enm/27-31)

53
De ki: Ey nefislerine karsi siniri asmis olan kullar! Allah'in rahmetinden mit kesmeyin.
Sphesiz Allah, gnahlari tmden bagislar. Sphesiz O, ok bagislayicidir, ok merhamet edicidir.
54
Ve size azap gelmeden nce Rabbinize ynelin ve O'na teslim olun. Sonra yardim
edilmezsiniz.
55-58
Ve ansizin azap gelmeden,
kisinin, Allah'in yaninda, yaptigim lszlklerden dolayi yazik bana! Dogrusu ben alay
edenlerdendim demesinden
yahut Allah, bana dogru yolu gsterseydi, her hlde ben Allah'in korumasi altina girmis
kimselerden olurdum demesinden
veya azabi grdg zaman, Bana bir geri dns olsaydi da ben de o iyilik-gzellik retenlerden
olsaydim demesinden nce Rabbinizden size indirilenin en gzelini izleyin.
59
Tam tersi, sana yetlerim geldi de sen onlari hemen yalanladin, byklk tasladin ve
kfirlerden; Allah'in ilhligini ve rabligini bilerek reddedenlerden oldun.
(Zmer/ 53-59)
350

25-29
Ve kitabi solundan verilen kimseye gelince; iste o: Keske kitabim bana verilmeseydi,
hesabimin ne oldugunu da bilmeseydim. Ne olurdu o is bitmis olsaydi. Malim bana hi yarar
saglamadi. Gcm/otoritemde benden yok olup gitti der.
(Hakkah/ 25-29)

39
Ve sen onlari, kendileri bilgisizlik, duyarsizlik iindeyken ve inanmiyorlarken emrin yerine
getirilecegi o byk pismanlik gnyle uyar!
(Meryem/ 39)

38-40
Indirilmis yetler ve vahiy, tanik olarak saf saf dikildikleri gn, Rahmn'in [yarattigi btn
canlilara dnyada oka merhamet eden Allah'in] izin verdikleri disinda hi kimse konusamaz. Ve o
izin verilen, dogruyu syler: Ite bu, hak gndr. Artik dileyen Rabbine bir siginak edinir. Sphesiz
Biz sizi yakin bir azap ile uyardik. O gn, kisi iki gcnn/mal ve evresinin ne takdim ettigine
bakar/yaptiklariyla yz yze gelir ve kfir; Allah'in ilhligini ve rabligini bilerek reddeden kisi: Ah
ne olaydi, ben bir toprak olsaydim der.
(Nebe/ 38- 40)

21-23
Kesinlikle sizin dsndgnz gibi degil! Yer st ste sarsintilarla dmdz edildigi zaman,
Rabbinin hesaba ektigi, gnderdigi vahiyler tanik olarak saf saf dizildigi zaman, o gn cehennem de
getirilmistir; o insanin, o gn akli basina gelecektir, artik aklinin basina gelmesinin kendisine ne
yarari var ki!
24
Der ki: Keske ben bu hiret hayatim iin hazirlik yapmis olsaydim!
(Fecr/ 21- 24)

64-66
Kesinlikle Allah, kfirleri; Kendisinin ilhligini ve rabligini bilerek reddeden kimseleri
dislayip gzden ikarmis ve iinde sonsuz olarak kalmalari iin, onlara ilgin bir ates hazirlamistir.
Onlar orada, bir koruyucu yakin ve yardimci bulamazlar. Yzleri ates iinde evrilip evrildigi gn,
Ah keske Allah'a itaat etseydik, eliye itaat etseydik! diyecekler.
(Ahzab/ 64-66)

26
Iste o gn gerek hkmranlik, Rahmn'a [yarattigi btn canlilara dnyada oka merhamet
eden Allah'a] zgdr. Kfirler; Allah'in ilhligini ve rabligini bilerek reddeden kimseler iin ise o,
pek etin bir gn olmustur.
27-29
Ve o gn, sirk kosmak sretiyle yanlis; kendi zararina is yapan o kimse ellerini isirarak;
Eyvah, keske eli ile beraber bir yol tutsaydim! Eyvah, keske falancayi iz birakan bir nder
edinmeseydim. Hi sphesiz bana geldikten sonra, beni gt'ten/Kitap'tan o saptirdi. Ve seytan, insan
iin bir rezil edenmis! der.
30
Eli de: Ey Rabbim! Hi sphesiz benim toplumum su Kurn'i mehcur/ terk edilmis bir sey
edindiler dedi.
(Furkan/ 26-30)

Pisman olan ve kendini kinayan nefsin bu surede anlatilan durumu ise 24-30. ayetlerde
grlecektir.
Yukaridaki ayetlerde anlatilan mutsuzlarin durumlarina karsilik bir de Allahi tanimis,
Onun zikri ile kalpleri tatmin olmus kimseler vardir ki, Rabbimiz bu kimselere mutmain
nefs [tatmin olmus kisi] diye hitap etmektedir:

27-30
Ey zihnindeki tm soru isaretlerini gidererek rahata kavusmus kisi! Dn Rabbine, sen
Rabbinden O da senden hosnut olarak! Hemen gir kullarimin iine! Ve gir cennetime!
(Fecr/ 27-30)

-' ,

''' -

-'' Nefs-i levvameh ifadesi, tasavvuf ve tarikatilar tarafindan arpitilmistir.


Bu zmreler kendi din anlayislarinda bu ifadeye karsilik olmak zere bir takim hayal kavram
ve makamlar icat etmislerdir.
351
Mslman dsnrler ise nefs konusunda, bugnk psikolojide id, ego ve
sper ego tanimlariyla uyumlu olan birok aiklama yapmislardir. Mesel, Ana Britannica,
filozof olarak niteledigi Muhammed Ikbal hakkinda sunlari yazmistir:
'Ikbal, tasavvufun benligi yadsiyan klsik dinginciligine, kisinin ancak tefekkr
yoluyla yetkinlesip i huzura kavusacagi grsne siddetle karsi ikarak bir benlik kurami
ortaya atti.
110

Yrd. Do. Dr. Hayati Aydin da bu konu ile ilgili olarak Akademik Arastirmalar
Dergisinin 18. sayisinda yayimlanan makalesinde su tespit ve grslere yer vermistir:
'Islm limleri de Kuranin bu ayetleri isiginda Nefs-i Emmareyi Bedenin
dogasina meyleden, lezzet ve duygusal sehvetleri [istekleri] emreden, kalbi alak seylere
dogru eken, ktlklerin, kinanan ahlk ve fiillerin kaynagidir seklinde tanimlamaktadir.
111

Islm limleri de nefs-i levvameyi Insani gaflet uykusundan uyandirabilecek
derecede kalbin nuruyla aydinlanan ve kendisini islah etmekle ugrasan bir nefistir. Bu nefis
daima tetikte olup ilh olanla nefsin dogasi arasinda gidip gelir. Her ne vakit dogasi geregi
ondan bir gaflet meydana gelse, hemen ilh bir uyari alir ve nefsi kinamaya baslar, bu
durumdan Allaha tvbe ederek dner seklinde tanimlamislardir.
112
Mutasavviflar bu
asamadaki nefsi kalbin nuruyla tamamen aydinlanan ve bu sayede de kt ahlktan arinan,
iyi ahlkla bezenen ve kendisini tamamen ilh nurun ve ilhamin mekni olan kalbe dndren,
Allahla huzur bulan nefsin bir asamasi olarak grrler.
113

Bilim adamlari insanin ruhsal dnyasini ifade eden bu benligi id, ego ve sper ego
olarak yapiya ayirirlar. Kuran ise bene karsilik gelen nefsi; nefs-i emmare, nefs-i
levvame ve nefs-i mutmaine seklinde bir taksime tbi tutmaktadir. Ancak Kuran,
soyut/ntr hlindeki nefsi bilimsel verilerden daha genis tuttugundan, Islm felsefecileri ntr
hlindeki bu nefsi nefs-i sehvan [istek duyan nefs], nefs-i derrake [algilayan nefs] ve
nefs-i natika [dsnen, muhakeme eden nefs] olarak ayirima tbi tutmuslardir.
Kuranin mcerret nefis olarak dile getirdigi ruhsal yapi, yaklasik olarak
psikologlarin ego dedikleri yapiya; Kuranin nefs-i emmare dedigi yapi psikologlarin
id dedikleri yapiya; nefs-i levvame de kismen sper egoya karsiliktir.

3, 4. Ayetler:

3
O insan kendisinin kemiklerini asla bir araya toplamayacagmz m
sanyor?
4
Evet, Biz onun parmak ularn/ tm organlarn dzenlemeye gc
yetenleriz!


Kiyamete ve kiyamet gnnde pismanlik duyacak kimselere dikkat ekildikten sonra,
bu ayetlerden baslayarak inansiz insanlarin durumlari ele alinmis ve akillarini kullanarak
dogruyu bulanlarin kiyamette pisman olmayacaklari aiklanmistir.

Ayette Geen Insan

110
Ana britanica; cilt: 16, s:275)
111
[Crcan, et-Tarifat, s: 243; et-Tehanev, Kessafu Istilahatil-Fnun, 1998 II. 222;
Ebu Hizam, Mucemu Mustalahatis Sofiye, s: 174]

112
Crcan, et-Tarifat, s: 243; Ebu Hizam, Mucemu Mustalahatis Sofiye, s: 178]

113
[Crcan, et-Tarifat, s: 243; et-Tehanev, Kessaf-u Istilahatil Fnun, 1998 II. 222; Ebu
Hizam, Mucemu Mustalahatis Sofiye, s: 174]

352

Bazi klsik kaynaklar, bu ayette geen '--`' insanin, peygamberimizin komsusu
olan Adiyy b. Ebi Rebia adinda belirli bir kisi oldugunu yazmaktadir. Bu kaynaklara gre
Kiyamet suresi, peygamberimize kiyametin ne zaman ve nasil gereklesecegini soran bu
sahsin, aldigi cevap zerine: O gn gzmle grsem bile buna inanmam. Allah o kemikleri
nasil bir araya toplayacak! demesi zerine inmistir. Peygamberimizin bu komsusuna
anlattiklari, o gne kadar inmis bulunan Kuran ayetleri dogrultusundaki bilgiler olmalidir.
Ibn-i Abbas bu -`' '- insanin Ebu Cehil oldugu grsndedir.
Bize gre durum biraz daha farklidir. Syle ki, buradaki insan o gn de, bugn de
var olan ve kiyamet gnne kadar da hep var olacak olan inansiz insandir. Inansiz
insanin en temel niteliklerinden biri kiyameti yalanlamasidir.
Insanin ldkten sonra diriltilmesi konusuna asagidaki ayetlerde de deginilmistir:

78
Ve kendi olusturulusunu dikkate almayarak Bize bir rnekleme yapti: Dedi ki: Kim
diriltecekmis o kemikleri? Onlar rms iken!
79,80
De ki: Onlari ilk defa olusturan onlari diriltecektir. Ve O, her olusturmayi ok iyi bilendir.
O, size o yemyesil agatan bir ates/oksijen yapandir. Simdi de siz oksijenden yakip duruyorsunuz.
(Ya Sin/ 78- 80)

49
Ve onlar dediler ki: Biz, bir kemik yigini oldugumuz ve ufalanip toz oldugumuz vakit mi,
gerekten biz, yeni bir olusturulusla diriltilecek miyiz?
50-52
De ki: Ister tas olun, ister demir. Veyahut gnlnzde byyen baska bir yaratik olun.
Sonra onlar; Bizi kim geri dndrecek? diyecekler. De ki: Sizi ilk defa yoktan yaratmis olan.
Bunun zerine sana baslarini sallayacaklar ve Ne zamandir bu? diyecekler. De ki: ok yakin
olmasi umulur! Sizi agiracagi/diriltileceginiz gn, O'nu verek O'nun agrisina uyacaksiniz ve
sadece pek az kaldiginizi zannedeceksiniz.
(Isra/ 49-52)

Verilen rneklerde, kiyameti ve lmden sonra dirilisi inkr edenlerin, rms,
darmadagin olmus, rzgrla, suyla uzak yerlere tasinmis, baska baska maddelerin iine
karismis olan kemiklerin yeniden bir araya toplanmasinin mmkn olmadigini zannettikleri
bildirilmektedir.
4. ayet, inkrcilarin bu tr tereddt ve kuskularina meydan okumakta ve onlara
yaratilisin en harika zelliklerinden birini hatirlatmaktadir:

Evet, Biz onun parmak ularini dzenlemeye gc yetenleriz.

Parmak Ulari

Ayette geen '-- benan szcg yillardan beri parmak ulari olarak evrilmekte
ve bundan da parmak izleri anlasilmaktadir. Oysaki szcgn anlami sadece parmak
ulari ile sinirli degildir.
Benan szcg, kk anlami itibariyle gzel koku demektir. Genellikle elma
kokusu gibi hos kokulara benneh denmektedir. Szcgn bu anlami dikkate alinirsa, ayetin
evirisi Evet, Biz onun kokularini dzenlemeye gc yetenleriz seklinde olmaktadir.
Vcudun tm organlari gibi daha birok anlami olan benan szcg, parmak
ulari anlaminda da kullanilmaktadir. Ama bu anlamda kullanilmis olan benan
szcgnden sadece parmak izleri degil, parmak ularinin kemikleri anlasilmalidir. Bu
anlayisla bakildiginda ayetten insan vcudunun en ok islevi olan, en ince isleri halledebilen,
en nazik ve ayrintili kemiklerden olusmus parasinin, yani parmak ularinin bile aynen
toparlanip bir araya getirilecegi anlasilmaktadir. Baska bir ifade ile zimnen syle
denilmektedir:
353
En hassas, en ayrintili blm bile birlestirmeye gcmz vardir. En ince ve hassas
blgeyi bir araya getirebiliyorsak, byk paralari haydi haydi bir araya getiririz!
Benan szcgnn parmak ulari olarak evrilmesi ve parmak izleri olarak
anlasilmasi, yakin zamanda meshur olan parmak izindeki mucizenin ortaya ikmasindan
sonradir. Her insanin parmak izinin farkli oldugu geregi bilimsel yolla anlasilinca, bu
geregin asirlar nce Kuranda bildirilmis olmasi sebebiyle bu husus da Kuranin
mucizelerinden biri olarak grlmeye baslanmistir. Oysa parmak izindeki benzemezlik
mucizesi sadece parmak izine mahsus degildir. Gnmzde kisisel gvenlik sifresi olarak
kullanilmasindan da anlasilmaktadir ki, ses de, gz retinasi da bir benzemezlik mucizesi
tasimaktadir. Aslinda bu benzemezlik mucizeleri insanin her organinda, her dokusunda
mevcuttur. nk btn insanlarin genleri, DNA ve RNAlari birbirinden farklidir.
Parmak Izindeki Mucize konusu, DNA ve RNA larin farkliligi bilimsel
arastirmalardan tetkik edilebilir.

5, 6. Ayetler:


5
Aslnda o insan, nn; kalan mrn din-iman tanmayp
ktlge batmakla geirmek istiyor:
6
Soruyor: Kymet gn ne zamanmy?

Bu ayetlerde Rabbimiz, insanin hangi sebeple ahiret ve kiyameti yalanlama gayretine
dstgn aiklamaktadir. Aiklamadan anlasildigina gre, ahiretteki ebed yasamin niteligini
belirlemek zere Rabbimiz tarafindan Kuranla bildirilen dnya hayatini dzenleyici kurallar
bazi insanlarin hosuna gitmemektedir. nk Kuranda din adi altinda bildirilen bu
kurallar insanin dnya hayatina kisitlamalar getirmekte, insanlarin haram helal demeden,
zevkusefa iinde, isine geldigi gibi yasamasina engeller koymaktadir. Buna karsilik, inansiz
insan da din tarafindan konulan bu ilkelerin kendi dnyevi yasantisina yn vermesini
istememektedir. Bu insan, nn [yasayacagi gnleri] hibir kisitlama olmadan, hibir seyin
mahrumiyetini ekmeden, basi bos, astigi astik, kestigi kestik ve sorumsuz olarak geirmeyi
istemekte, kisaca bir facir olarak yasamayi istemektedir.
[ ,= Fcur szcgnn diyanet rtsnn yirtilmasi, din kurallarini tanimama
anlamina geldigi, Abese suresinin tahlili yapilirken aiklanmisti.]
Bazilari bu ayetlerden Insan gnahi basa alip tvbeyi sona almak ister sz uyarinca
inanli olmasina ragmen gnah islemeyi tasarlayan kimselere ynelik bir anlam ikarmak
isteseler de, bize gre bu ayetler topyekn inansizlari anlatmaktadir.
Mn suresinin 1-3. ayetleri hatirlanacak olursa, Rabbimiz orada Dini yalanlayan su
kimseyi grdn m? Iste odur yetimi itip kakan ve yoksulun yiyecegi zerine tesvik etmeyen
kimse! demek suretiyle dnya hayatindaki firavun bozuntularinin azginliklarinin temel
gstergesi olarak onlarin dini [kiyameti ve ahireti] yalanlamalarini gstermisti. Tipki Maun
suresinde kendilerinden bahsedilenler gibi, ogu inansizlar da akillarina takilmis bir takim
gerek sphelerden dolayi degil, sirf hayatlarini fcurla geirmek istedikleri iin kemiklerin
bir araya toplanamayacagini ileri srerek kiyameti yalanlamayi tercih etmektedirler.
6. ayetteki Kiyamet gn ne zamanmi? sorusu, cevabi beklenen bir soru degildir.
nk inkrcilar bu soruyu kiyametin ne zaman kopacagini grenmek amaciyla sormamakta,
tipki Ya Sin suresinde belirtildigi gibi, akillari sira dalga geerek Hani o haber verdigin
kiyamet, hani, nerede kaldi? demek istemektedirler:

48
Bir de duyarsiz toplum: Eger dogrulardan iseniz bu sz verilen tehdit ne zaman? diyorlar.
(Ya Sin/ 48)

Inkrcilarin ayni yaklasimi sergileyen bu szleri su ayetlerde de grlebilir:
354
Yunus 48, Enbiya 38, Neml 71, Sebe 29, Mlk 25, Mminun 33-38, 82, Casiye 24,
Enm 29, Nahl 38, Tegabn 7, Vakia 47, Saffat 16

7-10. Ayetler:

7-10
yte, gz yimyek gibi aktg, ay tutuldugu ve gney ve ay bir araya
getirildigi zaman, iyte o gn insan, Kay nereye/kaacak yer neresi? der.

Genelde gz kamastigi zaman diye evrilen --'' - '-' fe iza berikal-basaru
ifadesinin anlami aslinda gzlerin disa firlamasi demektir. Fakat ifade, deyim olarak
kullanildiginda gzde simsek akmasi, gzn fal tasi gibi ailmasi anlamlarina gelir.
Nitekim Rabbimiz bu ifadeyi deyim anlami disinda da kullanmistir:

42,43
Sakin sirk kosarak yanlis; kendi zararlarina is yapanlarin yaptiklarindan Allah'in
duyarsiz/bilgisiz oldugunu sanma! Ancak O, onlari, baslarini dikerek kosacaklari, gzlerin disa
Iirlayacagi bir gn iin erteliyor. Onlarin bakislari kendilerine dnmez ve onlarin gnlleri
bombostur.
(Ibrahim/ 42, 43)

7-10. ayetler, inansiz insanin, aiklanan olaylar sonucu artik aresizlik ve umutsuzluk
sebebiyle imana gelisini anlatmaktadir. 24-29. ayetlerde farkli bir slpla anlatilmaya devam
edilen bu duruma Akaid ilminde Iman-i Yes ve Iman-i Bes [Umutsuzluk ve Bel Nedeniyle
Iman] basligi altinda genis olarak yer verilmistir. Zoraki iman da denilebilecek bu konuyu
Kuran ayetleri isiginda kisaca aiklamak yararli olacaktir.

Zoraki Iman

Allaha, Allahin peygamberlerine ve ahiret gnne iman etmeyen bir kimse, eger
lm aninda, lmn siddetleri kendisine gelip attigi ve ilh azabi kesinkes grp hissettigi
zaman iman ederse, bu imana iman-i yes veya iman-i bes [zoraki iman] denir.
Zoraki iman:
1- Hayatta iken karsilasilan felketler karsisinda,
2- lm aninda,
3- Kiyamette ve kiyamet sonrasi diriliste olmak zere, durumda sz konusudur.

1- Dogruluklarina dair mucizelerle desteklenen peygamberlerin Allahin emirlerini
teblig etmelerine ve inanmayanlarin zerine Allahin azabinin inecegini ihtar etmelerine
ragmen bazi insanlar akillarini kullanmaz, tefekkr etmez ve inanmamakta israr ederler. Ne
var ki, kendilerini dogal felketler [deprem, sel ve benzeri durumlar] gelip yakalayinca, o ana
kadar inkr ettiklerine hemen inaniverirler.
Byle bir ortamda iman edenlerin imanlari kabul edilmez ve bunlarin o imanlari
kendilerine bir fayda vermez. nk onlar zgr iradeleri ile degil, karsilastiklari bellarin
sebep oldugu korku ve mitsizlikle, yani zoraki olarak iman etmislerdir:

83
Ne zaman ki elileri onlara aik delillerle geldi, kendilerinde bulunan bilgiden dolayi
simariklik etmislerdi. Hlbuki o, alay ettikleri sey onlari kusatmisti.
84
Sonra da ne zaman hismimizi grdler: Allah'in birligine inandik ve O'na ortak kostugumuz
seyleri kabul etmedik dediler.
85
Ama hismimizi grdkleri zamanki imanlari kendilerine yarar saglayacak degildi. Allah'in,
kullari hakkindaki srp giden tutumu... Iste kfirler; Allah'in ilhligini ve rabligini bilerek
reddeden o kimseler burada kaybettiler, zarara ugradilar.
(Mmin/ 83-85)
355

90-92
Ve Isrlogullari'ni bol sudan/nehirden geirdik. Ama Firavun ve askerleri azginlik ve
dsmanlikla onlari hemen izledi. Sonunda bogulma ona yetisince, Gerekten, Isrlogullari'nin
inandigi Tanri'dan baska tanri olmadigina ben de inandim, ben de teslim olanlardanim dedi. Simdi
mi? Hlbuki daha nce isyan etmitin ve de bozgunculardan olmutun. Artik Biz senden sonra
geleceklere ibret olasin diye, bugn seni zirhinla birlikte kurtaracagiz. Ve sphesiz insanlardan
birogu kesinlikle Bizim yetlerimize/ almetlerimize/ gstergelerimize karsi duyarsiz/ilgisizdirler.
(Yunus/ 90-92)

Ancak; Yunus kavmi gibi, sylenen azap gelmeden nce iman edenlerin imani sahih
[dogru] olup kendilerine fayda verir:

98
Ne olurdu, iman edip de imanlari kendilerine yarar saglamis bir kent olsaydi ya? Ancak
Ynus'un toplumu ayridir. Onlar iman ettikleri vakit, basit dnya yasaminda o rezillik azabini
zerlerinden kaldirdik ve onlari bir sreye kadar yararlandirdik.
(Yunus/ 98)

2- Her trl uyariya ragmen iman etmemis olan kfirler, zerlerinde lmn emareleri
belirdigi, lmn siddetleri kendilerini sardigi zaman iman ederler.
Byle iman edenlerin imanlari da zoraki imandir ve bunun artik kendilerine bir faydasi
yoktur. nk nlerinde imanli geirecekleri bir hayatlari ve gzel isler yapacaklari zamanlari
kalmamistir. Dolayisiyla, can bogaza gelince, yes halinde kfrden tvbe ederek iman etmek
faydasizdir:

18
Ve tevbe, ktlkleri yapip edip de onlardan birine lm atinca: Ben, simdi gerekten
tevbe ettim diyenler ve de kfirler; Allah'in ilhligini ve rabligini bilerek reddeden birileri olarak
lenler iin degildir. Iste bunlar, Bizim, kendileri iin aci bir azap hazirladiklarimizdir.
(Nisa/ 18)

Bir insan, ', yes [mitsizlik] ve '- bes [azap] hlinin gereklesmesinden sonra,
yani lmn siddeti kendisini sardiginda, ilh azabi grdgnde, Allahin emirlerini akl ve
irad olarak yerine getiremez. O andaki iman, aciyi dindirmek, azaptan kurtulmak iindir:

28
Aksine, isin asli daha nce gizleyip durduklari aiga ikti. Geri evrilselerdi yine
yasaklandiklari seye kesinlikle dnmslerdi. Evet onlar gerekten yalancidirlar.
(Enm/ 28)

Iman, lm siddeti belirmeden ve can bogaza gelmeden nce, yani yes [mitsizlik] ve
bes [azap] tahakkuk etmeden, henz is yapabilme gc varken ve isteyerek [zgr irade ile]
yapildiginda makbuldr ve fayda verir. Kfirlerin lm aninda iman etmeleri, kendi zgr
iradeleri ile degil, ilh azabi grp cani alan meleklerin verdigi siddetli aciyi tatmalarindan
dolayidir, zorakidir:

50,51
Ve sen, grevli glerin, kfirlerin; Allah'in ilhligini ve rabligini bilerek reddeden o
kimselerin yzlerine ve sirtlarina vurarak, Tadin bakalim kizgin atesin azabini! Iste bu, sizin kendi
ellerinizle meydana getirdiginiz seyler sebebiyledir. Ve sphesiz Allah, kullara hibir sekilde
haksizlik eden biri degildir diye onlari gemiste yaptiklarini ve yapmalari gerekirken
yapmadiklarini bir bir hatirlattirirken bir grseydin.
( Enfal/ 50,51)

27
Peki, grevli gler onlarin yzlerine ve arkalarina vurarak onlara gemiste yaptiklarini ve
yapmasi gerekirken yapmadiklarini bir bir hatirlattirirken nasil olacak!
(Muhammed/ 27)

356
93
Ve Allah'a karsi yalan uydurandan yahut kendisine hibir sey vahyolunmadigi hlde Bana
vahyolundu diyenden ve Allah'in indirdigi gibi ben de indirecegim diyenden daha yanlis; kendi
zararlarina is yapan kim olabilir? Sirk kosarak yanlis; kendi zararlarina is yapan o kimseleri lmn
siddetleri iindeyken, grevli gler de onlara ellerini uzatmis, Canlarinizi ikarin. Bugn, Allah'a
karsi gerek disi seyler sylediginizden ve O'nun yetlerine karsi bbrlenmenizden dolayi alaltici
bir azapla cezalandirilacaksiniz derlerken bir grsen!
(Enm/ 93)

81
Peki, simdi siz bu Sz'/Kurn'i mi kmsyorsunuz?
82
Ve geiminizi yalanlayarak mi temin ediyorsunuz/verilen riziklara yalanlayarak mi karsilik
veriyorsunuz?
83-85
Ancak can bogaza gelip dayandigi zaman, siz de o zaman, onun karsisinda bekliyorsunuz,
Biz ise ona sizden daha yakiniz. Velkin siz grmezsiniz.
86,87
Peki, mademki cezalandirilmayacakmissiniz, eger dogrulardan iseniz bogaza gelmis,
ikmakta olan cani geri evirmeniz gerekmez mi?
(Vakia/ 81-87)

Yukaridaki tm ayetler, kfirlerin lm aninda ilh azabi grp hissettiklerinde iman
etmeye yneldiklerini gstermektedir. Ancak; iinde bulundugu o ortamda Allahin varligina
samimiyetle inanmak iin herhangi bir kanit dsnp bulma imkni olmadigindan, kisinin
inandim demesi, ilim ve bilgiden meydana gelen, istek ve alisilarak erisilen bir inan
olmamaktadir. Byle bir inanma sadece korku ve azabi gidermeyi amalayan bir inanmadir.

3- Inkrcilarin; yildizlarin paralanip insanlarin zerine dsmesi gibi kiyametin aik
ve byk belirtileri karsisinda, kiyametin tam gereklesmeye baslamasi aninda veya lmden
sonraki dirilisin gereklestigi gnde iman etmeleri de yine zoraki imandir ve faydasizdir:

158
Meleklerin gelmesinden yahut Rabbinin gelmesinden, ya da Rabbinin bazi almetlerinin/
gstergelerinin gelmesinden baska bir sey mi bekliyorlar? Rabbinin almetlerinden/ gstergelerinden
bazisi geldigi gn, daha nce iman etmemis yahut imaninda bir hayir kazanmamis kimseye, artik
inanmasi bir yarar saglamaz. De ki: Bekleyiniz; sphesiz biz de bekleyicileriz.
(Enm/ 158)

Zoraki imanin Kurandaki anlami incelendikten sonra tekrar 7-10. ayetlere dnmek
ve bu ayetlerde dile getirilen kiyamet sahnelerinin evrensel kiyametle ilgili olup olmadigini
incelemek gerekir. Biz bu ifadelerin evrenin kiyameti olarak anlasilmamasi gerektigi
kanisindayiz. nk bu ayetlerdeki olaylar, 1. ve 2. ayetlerde bildirildigi gibi, ileride meydana
gelecek kiyamete ve o kiyamette kendisini ok kinayacak nefse kanit olarak ileri
srlmektedir. Dolayisiyla ayette anlatilan bu olaylar herkesin dnyada her zaman grp
bildigi olaylar olmalidir ki, ileride gereklesecegi ileri srlen o byk olaya kanit olarak
gsterilmeleri mmkn olabilsin. Eger bu olaylar dnyada herkesin her zaman grp bildigi
olaylar degilse, kanit gsterilmeleri anlamsiz olur. Bu istidlalden hareketle biz, 7-10. ayetlerde
mecaz ifadelerle bir insanin lm aninin kompozisyonun izildigi kanisindayiz. Ayetler,
insanin lm ncesi yasadiklarini anlatmaktadir.
Sems suresinin tahlilinde Sems ve Kamer szcklerinin mecazen ne anlamlara
gelebilecegi hakkindaki grslerimizi siralarken:
- Sems [Gnes]in Kuran;
- Kamer [Ay]in de peygamberi sembolize ediyor olabilecegini sylemistik.
Burada da, Sems suresindeki mecaz anlamlardan hareketle:
- Ayin tutulmasi ifadesini peygamberin yaptigi tebligin kisiye fayda vermemesi,
yapilan teblige inanmak iin vaktin kairilmis olmasi anlaminda;
357
- Ay ve Gnesin birlesmesi ifadesini de tebligcinin ve hidayet rehberinin
[Kuranin] insanin zihninde kisileserek kendisine firsati kairdigini bildirmesi anlaminda
anlayabiliriz.
Bu takdirde; 7-10. ayetler ile su sahnelerin canlandirildigi sylenebilir:
O gn, yani gzn fal tasi gibi aildigi, Ayin tutuldugu ve Ay ile Gnesin birlestigi
gn, inansiz insan lmle burun buruna gelmistir. Inansiz insan arayisa geer, lmek
istemez ve Kaacak yer neresi?/ Kais nereye? der. Ama o saatte artik peygamberin
tebligine inanmak iin ge kalmistir ve tebligin ona faydasi yoktur. Peygamberin Bu,
Kurandandir! diye bildirdikleri gerek olarak karsisina ikmis, can bogaza dayanmistir:

94
De ki: Allah yaninda son yurt baskalarinin degil de yalnizca sizin iin ise, eger
dogrulardan iseniz haydi hemen lm temenni ediniz.
95
Hlbuki elleriyle isledikleri yznden lm sonsuz olarak temenni etmezler. Allah ise kendi
benliklerine haksizlik eden o kimseleri ok iyi bilendir.
96
Ve sen, kesinlikle onlari, insanlarin yasamaya en hirslisi, Allah'in ortagi oldugunu kabul
etmis olan kimselerden de daha hirsli bulacaksin. Onlarin her biri bin sene mrlendirilmeyi arzular;
oysa mrlenmek/ ok uzun yasamak kendisini azaptan uzaklastirici degildir. Allah, onlarin
yapmakta olduklari seyleri ok iyi grcdr.
(Bakara/ 94-96)

30
O gn her kisi, hayirdan isledigi seyleri, ktlkten isledigi seyleri hazirlanmis bulur.
Kendisi ile yaptigi ktlkler arasinda sphesiz ok uzak bir mesafe bulunmasini ister. Allah, sizi
Kendisinden sakindiriyor. Sphesiz Allah, kullarina ok sefkatlidir.
(l-i Imran/ 30)

42
Inkr eden ve Eli'ye isyan eden kimseler, o gn topraga karisip gitmeyi isterler. Allah'tan
hibir sz gizleyemezler de.
(Nisa/ 42)

11. 12. Ayetler:


11
Kesinlikle onun dyndg gibi degil! Sgnak diye bir yey yoktur.
12
O gn varp durmak sadece Rabbinedir/ o gn varlp durulacak yer, sadece
Rabbinin huzurudur.

Bu ayetler inansiz insanin o gn tm arayislarinin bos oldugunu
vurgulamaktadir. yle ki, o gn ne saklanacak bir kale, magara veya herhangi bir
siginak vardir, ne de Rabbin huzuruna ikarilmaktan kurtulabilmek mmkndr. O
gn tek istikamet, mahserde hesap vermek zere Rabbin huzurudur.
Allahtan kaisin mmkn olmadigi Kuranin birok ayetinde tekrarlanmistir:

6-8
Kesinlikle senin dsndgn gibi degil! Dns Rabbine olmasina ragmen insan, kendisini yeterli
grdgnde, kesinlikle azar.
(Alak/ 6-8)

42
Gklerin ve yeryznn hkmranligi yalnizca Allah'a aittir. Dns de ancak Allah'adir.
(Nur/ 42)

42
Hi kukusuz, son vari yalnizca Rabbinedir.
(Necm/ 42)
358

Inansizlar iin durum byleyken, inanlilar bir an evvel mahsere atlama
sevdasindadirlar. Asagida, 22, 23. ayetlerde grlecegi gibi onlar mutludurlar ve hllerinden
memnundurlar. nk onlar iin ok gzel korunaklar vardir:

31-37
Kesinlikle Allah'in korumasi altina girmis kisiler iin, Rabbinden; gklerin, yerin ve bu
ikisi arasindakilerin Rabbinden; Rahmn'dan [yarattigi btn canlilara dnyada oka merhamet eden
Allah'tan] bir karsilik ve yeterli bir bagis olarak korunaklar/ kurtulus meknlari; sulak baglar-
baheler, zmler, hepsi bir seviyede tomurcuklar; iek baheleri, dolu dolu su kaplari vardir. Onlar,
orada bos bir sz ve yalan duymazlar. Onlar, O'nun huzurunda sz sylemeye g yetiremezler.
(
Nebe/ 31-37)

13. Ayet:


13
O gn, o insan, nden yolladg yeyler ve geriye braktg yeyler ile
haberdar edilir.

O gn,

,,'' Yevm szcg Kuranda sadece gn anlaminda degil, evre, devre, etap
anlamlarinda da kullanilmistir. Bu szckler Kuranda bazen kisa bir ani, bazen de uzun
yillari isaret etmektedir. Mesel; Rahman suresinin 29. ayetinde an anlamindaki yevm
szcg, Hud suresinin 7, Fussilet suresinin 9 ve 10. ayetlerinde uzun yillar anlamina
gelmektedir.
Bize gre bu ayetlerdeki o gn, yukaridaki olaylarin meydana geldigi ve
inansizlarin Kaacak yer neresi! diyerek deta kaacak delik aradigi, yani gzn fal tasi
gibi aildigi, Ayin tutuldugu, Gnes ve Ayin birlestigi gndr, lm anidir.
Iste o son anda, insanin yaratilista iine yerlestirilmis biyolojik ipler [hafiza
islevini gren sinir hcreleri] grev basina gelip kayittaki bilgileri insanin grsne arz
ederler. Insan artik vicdaniyla bas basa kalmis ve yaptiklarinin azabini vicdaninda duymaya
baslamistir. Bylece insanin kendi aleyhine hem tanik hem de ihbarci olacagi dnem o lm
aniyla baslamistir. Tabi ki bu sre ahirette de devam edecektir:

1-5
Gk atladigi zaman, yildizlar dklp dagildigi zaman, denizler yarilip akitildigi zaman,
kabirler altst edildigi zaman; kisi, nnden gnderdigi ve geri biraktigi seyleri grenmistir.
(Infitar/ 5)

6
Artik Allah, onlarin hepsini diriltecegi gn yaptiklari seyleri kendilerine haber verecektir. Allah
onlarin yaptiklari seyleri bir bir saymistir, onlar ise unutmuslardir. Ve Allah, her seye en iyi shittir.
(Mcadele/ 6)

12
Sphesiz ki lleri ancak Biz diriltiriz Biz. Onlarin nceden yapip gnderdiklerini ve
eserlerini de yazariz. Zaten Biz her seyi bir apaik nderde/ Kurn'da sayip tesbit etmisizdir.
(Ya Sin/ 12)

Hafiza hcrelerinin grev basina gelecegi ve kisinin yaptiklarini eksiksiz olarak
bildirecegine dair grsmz, bilimsel arastirmalardan da destek almis durumdadir. Dr. Pinar
Uysal Onganer, 11 Subat 2006 tarihli Cumhuriyet gazetesinin Bilim Teknik ekinde yer alan
makalesinde sunlari sylemektedir:
359
Kaliforniyada bulunan Salk Enstits Biyoloji Blm nrobiyologlari [sinir
biyologlari], Neuron dergisinde konu ile ilgili bulgularini yayinladilar. Yaptiklari deneysel
alismalari ile, unuttugumuzu sandigimiz iin semsiye almadigimiza inandigimiz hlde,
aslinda beynimizin hatirladigini kanitladilar Dr. Thomas D. Albrigt ve ekibi, maymunlarin
beyinlerinde neler oldugunu anlamak iin Inferior Temporal Korteksteki [ITK] sinir
hcreleri sinyallerini incelemisler. ITK, beynin grsel tanima ve hatirlamadan sorumlu
alanidir. Elektriksel olarak bu blgenin uyarilmasinin, gemiste yasanan olaylara ait grsel
halisinasyonlara neden oldugu gsterilmistir. Ayrica ITKnin grsel hafizanin depolanmasi ve
gerektiginde agirilmasinda rol oldugu dsnlmektedir.

Yine, bir bilimsel gelisme daha:

ABD'deki Michigan niversitesi'nde yapilan arastirmada, lm aninida beyin
dalgalarinda yksek seviyede aktivite gzlendi. Arastirmacilar bu dalgalarin insan
beyninde algilama dzeyinin artmasina neden olabilecegini dsnyor.
Surge of neurophysiological coherence andconnectivity in the
dying brain

J imo Borjigina,b,c,1,2, UnCheol Leed,1, Tiecheng Liua, Dinesh Pald, Sean
Huffa, Daniel Klarrd, J ennifer Slobodaa,J ason Hernandeza, Michael M.
Wanga,b,c,e, and George A. Mashourc,dDepartments of aMolecular and Integrative
Physiology, bNeurology, and dAnesthesiology, and cNeuroscience Graduate
Program, University of Michigan, AnnArbor, MI 48109; and eVeterans
Administration, Ann Arbor, MI 48105
Edited by Solomon H. Snyder, The J ohns Hopkins University School of
Medicine, Baltimore, MD, and approved J uly 9, 2013 (received for review May 2,
2013) (www.pnas.org/cgi/doi/10.1073/pnas.1308285110 PNAS)

Ayette geen nden yolladigi ve geriye biraktigi seyler ifadesi, gerek szcklerin
anlamlari ve gerekse cmlenin yapisi bakimindan degisik manalar ieren olduka kapsamli bir
ifadedir. Bizce bu cmlenin ifade ettigi btn anlamlar dogrudur ve hepsi benimsenmelidir.
Bizim yaptigimiz siralamaya gre ilk iki anlam sunlardir:
Birinci anlam: Insan, yaptiklari yaninda, yapmasi gerekmesine ragmen yapmadiklari
ile de bilgilendirilir.
Ikinci anlam: Insan, o ana kadar yaptigi iyi ve kt btn amellerinden; lmden sonra
etkilenecegi, yani islediginden dolayi sorumlusu sayilacagi tm islerden haberdar edilir.

13
Onlar, elbette kendi yklerini ve kendi ykleriyle birlikte nice ykleri de tasiyacaklar. Ve
uydurup durduklari seylerden kiymet gn kesinlikle sorgulanacaklardir.
(Ankebut/ 13)

85
Kimhayir ve iyiliklere araci olmakla yardimci olursa, bundan kendisine bir pay vardir. Kim
de ktlge delil olmak ve yardim etmekle veya ktlk igirini amakla yardimda bulunursa, ondan
kendisine bir gnah payi vardir. Allah her seye g yetirendir.
(Nisa/ 85)

24,25
Ve onlara: Rabbiniz ne indirdi? denildigi zaman, onlar, kiymet gn, kendi gnahlarini
tam olarak yklenmek ve bilgisizlikleri yznden saptirmakta olduklari kimselerin gnahlarindan bir
kismini da yklenmeleri iin, ncekilerin efsaneleri dediler. Dikkat edin, yklendikleri sey ne
ktdr!
( Nahl/ 25)
360

14, 15. Ayetler:


14,15
Aslnda insan, tm mazeretlerini koysa da bile/tm perdelerini
koysa da bile kendi aleyhine iyi bir gzetmendir:

14. ayet, o gn insanin haberdar edilmesinin beyindeki hafiza hcreleri ile olacagina
dair yukarida sylenilenlerin tasdiki mahiyetindedir. Insana yaptiklarinin ve yapmadiklarinin
bir baskasi tarafindan haber verilmesine, hatirlatilmasina gerek yoktur. nk o, kendi
aleyhine iyi bir gzetmendir. Kendi iine konulmus olan hafaza melekleri [hafiza hcreleri,
hafiza melekesi] sayesinde yapip yapmadiklarini gzlerinin nnde oynayan bir film gibi
seyreder, pismanlik duyar, vicdan azabi eker.
Btn bu olaylar [haberdar edilme ve mazeret ileri srme], kiyamet gnnn birinci
asamasi olan lm aninda gereklesmektedir. nk kiyametin ikinci asamasi olan ahirette
kisinin kendi aleyhine tanikligi sz konusudur ve bu asamada herhangi bir mazeret ileri
srlmesine izin verilmeyecektir:

36
Kendilerine izin de verilmez ki, zr dilesinler.
( Mrselt/ 36)

13,14
Ve her insanin kendi yaptiklarinin karsiliklarini, ayrilmayacak sekilde boynuna doladik. Ve
Biz, kiymet gn ailmis bulacagi kitabi onun iin ikaririz: Oku kendi kitabini! Bugn kendi
zatin, kendine karsi hesap sorucu olarak sana o yeter!
(Isra/ 13, 14)

24
O gn onlarin dilleri, elleri ve ayaklari, yapmis olduklari islere kendi aleyhlerinde shitlik
edecektir.
(Nur/ 24)

65
Bugn Biz, onlarin agizlarinin zerine mhr vururuz; Bize elleri konusur, ayaklari da
kazandiklari seylere shitlik eder.
(Ya Sin/ 65)

Insanin yaptiklari ve yapmadiklari iin ne srecegi mazeretler ifade edilirken 15.
ayette kullanilan szck ilgintir: ,-'- Mezr. Bu szck, mazeret szcgnn ogulu
olan mezir szcgnn oguludur. Mezr szcg, farkli yazilmak ve okunmak
suretiyle mezir szcgnden ayrilmakta ve ogulun ogulu anlaminda bir niteleme ifade
etmektedir.
114

Bu durumda ayet, mazeretler stne mazeretler gsterse de, ne kadar mazereti
varsa hepsini ortaya koysa da anlamina gelmektedir.
Mezir szcg, Yemen Arapasinda perdeler anlamina gelmektedir.
115
Bu anlam
dikkate alindiginda ise ayetten Yaptiklarina, yapmadiklarina ne kadar ok perde ekmeye
alisirsa alissin, yine de hepsi aklina, gzlerinin nne gelecektir. Firsati kairdigindan
dolayi mutlaka kendi kendini yerecek, vicdan azabi ekecektir seklinde bir anlam ortaya
ikar.

16-19. Ayetler:


114
(Lisanl-Arap, cilt 6, s: 148, uzr mad.)

115
(Lisanl-Arap cilt 6, s: 148 uzr mad.)
361

16
Onu abuklaytirman iin dilini ona hareket ettirme!
17
Kuykusuz
yaptiklarinin-yapmadiklarinin birleytirilmesi ve toplanmasi yalnizca Bizim
zerimizedir.
18
O hlde Biz yaptiklarini-yapmadiklarini topladigimiz zaman sen
onun toplanmasini izle!
19
Sonra, yaptiklarinin-yapmadiklarinin beyani;
kanitlariyla ortaya konmasi da sadece Bizim zerimizedir.

Bu ayet grubunun surenin kendi sz akisi iinde degerlendirilmesi gerekirken, asagida
verdigimiz Ibn-i Abbas rivayeti dogrultusunda degerlendirilmistir. Bu degerlendirmeler
sonucunda, en azindan parantez iine alinmasi gereken ilvelerin maalesef ayetlerin asil
metninde varmis gibi gsterildigi meal ve tefsirler ortaya ikmistir. Allahin mesaji zerine
rivayet tozlarinin serpildigi bu meal ve tefsirlerde ayetler anlamlari yz seksen derece
dndrlerek aktarilmis ve bylece Islmin yozlastirilmasi yolunda islenen byk cinayetler
iin uygun ortam hazirlanmistir.
Isin aslinin daha iyi anlasilmasi ve konunun nemi dolayisiyla, nce bu meshur
rivayeti herkesin ulasabilecegi bir kaynaktan aktarmakta yarar gryoruz:

1. [852]- Ibnu Abbs [radiyallahu anhm], Ey Muhammed! Cebrail sana Kurn
okurken, unutmamak iin acele edip onunla beraber syleme [sadece dinle] (Kiyamet 16)
mealindeki ayet hakkinda su aiklamayi yapti: Hz. Peygamber [aleyhissaltu vesselm]
vahiy geldigi zaman byk bir siddet [ve agirlik] hissederdi. Bunun tesiriyle dudaklarini
kimildatirdi. Bunun zerine su ayet indi [melen]: [Ey Muhammed, Cebrail sana Kuran
okurken acele edip onunla berber syleme [sadece dinle]. Onu toplamak ve okutmak bize
aittir. (Kiyamet 16)

Ibnu Abbas devamla der ki: Ayette geen -= onun toplanmasi tabirinden murad,
[yeni nzil olan] yetin Hz. Peygamber [aleyhissaltu vesselm]in kalbinde toplanmasi,
yerlesmesi, sonra da Hz. Peygamber [aleyhissaltu vesselm] tarafindan okunmasidir. Biz
vahyi okudugumuz zaman, sen onun kiraatine uy (18. ayet) ayetinde de, Dinle ve sus, sonra
onu sana biz okuturuz denmektedir.
Bu vahiyden sonra, Cibril [aleyhisselam] vahiyle gelince, sadece dinlerdi. Cibril
gidince yeni gelen vahyi, kendisine nasil okunmus ise, ylece okurdu.
116

Simdi de, bu rivayetin etkisiyle hazirlanmis ve daha sonra yzlerce senedir din
bilginlerince taklit edilmis olan Razinin Tefsir-i Kebirine ya da diger adiyla Mefatihl-
Gayb adli eserinden bu pasajin aiklamasina bakalim:

Ezber Gayretiyle Dilini Kimildatma
Kurni abucak ezberlemek tasasina dsp dilini kipirdatip durman gerekmez (Kiyame, 16)
Bu ifadeyle ilgili birka mesele vardir:

Birinci Mesele

Rafizlerin eskilerinden bir grup kimse, Kurnin tagyir ve tebdil edilip ona bir takim ilaveler
yapildigini, eksiltmelerde bulunuldugunu iddia etmis ve bu grslerine delil olarak da bu ayet ile nceki ayet
arasinda hibir mnasebetin olmamasini zikretmislerdir. Onlarin dsncesine gre, sayet bu tertip Allah katindan
olsaydi, durum byle olmazdi.

nceki Ayetle Mnasebet


116
Buhar, Tefsr, Kiymet 1, 2; Bedl-Vahy 4; Fedailul-Kuran 28; Tevhid 43; Mslim,
Salt 147, [448]; Tirmiz, Tefsir, Kiyamet, [3326]; Nes, Salt 37, [2, 149, 159])
(Ibrahim Canan, Ktb-i Sitte Tercme ve Serhi, Akag Yayinlari: 4/364)

362
Bilesin ki, buradaki mnasebet muhtelif vecihlerde olabilir:
1- Burada nehyedilen aceleciligin, ancak, bu ayetlerin nzul sirasinda kendisine ariz olmus olmasi, bu
sebeple de pek yerinde olarak, acele etmeden tam bu sirada men edilmis, bylece de ona Kurni arabuk
ezberlemek tasasina dsp dilini kipirdatip durman gerekmez denilmis olmasi muhtemeldir. Bu tipki suna
benzer: Hoca grencisine ders anlatirken, talebesi saga sola dner. Bunun zerine de hoca ona, tam bu dersin
arasinda, Saga sola dnme! der, sonra da yeniden dersine dner. Iste anlatilan bu ders, onun ortasinda sylenen
bu sz ile beraber nakledilse, sebebini bilmeyen kimse, Bu szn bu dersin ortasinda vaki olmus olmasi
uygunsuzdur der. Ama hadiseyi bilen kimse, bu ifadenin, tertibinin yerinde ve uygun oldugunu bilir.
2- Allah Tel kafirler hakkinda, onlarin dnya saadetini sevdiklerini nakletmistir. Ki bu da, Fakat
insan, nndeki [o kiyameti] yalanlamak ister (Kiyame, 5) ayetidir. Daha sonra da Cenb-i Hak, dini konular da
dahil, acele etmenin mutlak anlamda kinanmis bir sey oldugunu belirtir ve Onu acele [kavrayip ezber] etmen
iin, dilini onunla depretme... buyurur. Bundan sonraki ayette de, Yok yok, siz arabuk geen [bu dnyayi]
seversiniz... (Kiyame, 20) der.
3- Cenb-i Hak, Daha dogrusu insan [bizzat] kendisine karsi bir sahittir. Velev ki o, [btn]
mazeretlerini [meydana] atmis olsun (Kiyame, 14-15) buyurmustur. Iste burada Hz. Peygamber (s.a.s), Cebrail
(a.s) ile birlikte okurlarken, acele etmek istemisti. Hz. Peygamber, (s.a.s), unuturum endisesiyle bu sekilde
hareket ediyordu. Bylece, kendisine, Sen byle bir mazeretle yola iktin. Ne var ki sen, ezberleme ve hatirda
tutmanin, ancak, Allahin tevfik ve inayeti, yardimi ile olacagini biliyorsun. O halde simdi, bu aceleciligi birak
da Allahin hidayet ve tevfikine gven denilmek istenmistir ki, Cenb-i Hakkin, Onu toplamak, onu okutmak
sphesiz Bize aittir... (Kiyame, 17) ifadesinden kastedilen budur.
4- Cenb-i Hak adeta, Ey Muhammed, bu acele edis gayen, onu, zihninde yerlestirmen ve mmetine
ulastirmanda. Ne var ki, senin acele etmene gerek yok; nk insan, kendi aleyhine sahittir. Ve onlar, iin iin,
kalpleriyle, iinde bulunduklari kfr, putlara tapma, ldkten sonra dirilmeyi inkar gibi seylerin mnker ve batil
seyler oldugunu biliyorlar. Bu durumda, artik bylesi bir acele etmenin faydasi yok demektir. Iste bu sebeple,
pek yerinde olarak, Cenb-i Hak, dilini onunla depretme buyurmustur.
5- Allah Tel, o kafirin, kais nereye! dedigini nakletmistir. Daha sonra da Cenb-i Hak, Hayir,
hibir siginak yok. Ogn herkesin [varip] duracagi yer ancak Rabbmin huzurudur (Kiyame, 11-12)
buyurmustur. O halde o kfir, adeta, Allahtan baskasina kaiyormus da, bunun zerine Hz. Muhammed
(s.a.s)e, Sen, Kurni ezberleme ugruna, tekrar etmekten medet umuyorsun. Ama bu, senin Allahtan baska bir
seyden yardim umman anlamina gelir. Binaenaleyh bu yolu birak, bu hususta sadece Allahtan medet um!
denilmistir. Bylece de, adeta, Muhakkak o kfir de, Allahi birakip da baskasina kaiyordu. Ama sen, bunun
ziddini yap. Dolayisiyla, senin, Allahtan baskasindan kaip Allaha siginman ve maksadina ulasabilmen iin,
btn islerinde, Allahtan yardim umman gerekir denilmek istenmistir. nk Cenb-i Hak, Onu toplamak,
onu okutmak sphesiz Bize ait... ([Kiyame, 17) buyurmustur. Cenb-i Hak bir baska suresinde de, Sana onun
vahyi tamamlanmazdan evvel Kurni [okumada] acele etme, Rabbim, benim ilmimi artir de (Taha, 114)
buyurmustur ki, bu da, Kurn ayetlerini ezberleme hususunda, tekrar etmekten degil, Allahtan yardim um!
demektir.
6- Kafflin yaptigi aiklama da syledir: Cenb-i Hakkin, Dilini onunla depretme hitabi, Hz.
Peygamber (s.a.s)e yapilmis bir hitap degildir. Tam aksine bu, O gn insana, nden yolladigi seylerle geri
biraktigi haber verilecek.., (Kiyame, 12) ifadesindeki insana yneltilmis bir hitaptir. Dolayisiyla bu, o insana,
fiillerinin kt oldugunu haber verdiginde sylenmis bir szdr. Zira ona [amel defteri], kitabi gsterilerek,
kendisine, Oku kitabini... Hesap sorucu olarak, bu gn, nefsin sana yeter (Isra. 14) denilecek, o da okumaya
basladiginda, dili, korkunun dehsetinden ve hizli okumasindan dolayi kekeleyecek de, bunun zerine ona,
Onunla acele etmek iin, dilini depretme, kimildatma!.. nk ya vaadi yahut da hikmeti muktezasinca, senin
amellerini, senin aleyhine olarak bir araya getirmek ve onlari sana okumak Bize ait bir istir. yleyse, Biz onlari
sana okudugumuzda, btn bu isleri senin yaptigini kabul etmek suretiyle, o okunana uy... Sonra biz, onun
durumunu ve cezasinin derecelerini aiklariz... denilecek. Yaptigimiz bu tefsire gre, netice-i kelam sudur: Bu
ifade ile, o kafire, btn amellerinin tafsilatli bir biimde okunacagi kastedilmistir. Ki bunda, o kimse iin,
dnyada alabildigine bir tehdit, ahirette de alabildigine bir dehset salma amaci yatmaktadir. Kaffl szne
devamla syle der: Bu, her ne kadar hakkinda eser [hadis] bulunmayan bir izah ise de, aklen kendisine karsi
ikilamayacak derecede gzeldir.
...

Nebilerin Ismeti

Peygamberlerin de gnah isleyebilecegini ileri srenler, bu ayeti delil getirerek syle demislerdir: Bu
acele etme isi, eger Allah Telnin izniyle ise niin bunu ona yasakliyor? Yok, eger Allahin msaadesiyle degil
ise, bu da peygamberden gnah sadir oldugunu gsterir.
363
Buna syle cevap verilir: Belki de bu acele etme isine, yasak gelinceye degin msaade edilmistir. Bir
seye bir mddet iin izin verilip sonra o seyin bir baska vakitte yasaklanmasi akildan uzak grlecek bir durum
degildir. Iste bu sebepten tr, neshin olabilecegini sylyoruz.

nc Mesele

Said b. Cbeyr, Ibn Abbas (r.a)in syle dedigini rivayet etmistir: Indirilen ayetleri ezberleme isi Hz.
Peygamber (s.a.s)e zor geliyordu. Dolayisiyla kendisine vahiy geldiginde, Ezberleyemem endisesiyle, daha
Cebrail (a.s) vahyi [okumayi] bitirmeden, o, dilini ve dudaklarini harekete geiriyordu. Bundan dolayi Hak
Tel, Vahiy, indirilen ayet ve Kurn iin, dilini harekete geirme ayetini indirdi. Byle bir takdir yapmak
[mana vermek], her ne kadar daha nce bahsi gememis olsa da, hl karineden [halden] dolayi caizdir. Bu tipki,
Biz onu kadir gecesinde indirdik (Kadr, 1) ayetindeki onu zamirini, daha nce [srede] bahsi gemedigi
halde, Kurna raci kilmak gibidir. Bu ayetin bir benzeri de, Sana vahyi tamamlanmazdan nce Kurni
okumada acele etme (Taha, 114) ayetidir.
Ayetteki ifadesi, Onu almada acele etmek iin manasinadir.

Vahyi Korumak, Allahin Teminatidir

Onu toplamak ve onu okutmak sphesiz Bize dsen bir istir (Kiyame, 17).

Bu ayetle ilgili syle birka mesele vardir:

Birinci Mesele

Ayetin basindaki . vcb [mecburiyet] ifade eder. Dolayisiyla .. ifadesi, bu isin Allaha adeta
vacip olduguna delalet eder. Fakat biz Ehlisnnete gre, bu vcup Cenb-i Hakkin bunu vaat etmesinden
dolayidir. Mutezileye gre ise, Peygamber gndermenin maksadi, ancak yapilan vahiy unutulmaktan beri ve
korunmus oldugu zaman tam olur. Binaenaleyh bu vcup Cenb-i Hakkin hikmetinden dolayidir.

Ikinci Mesele

Bu ayetin manasi, Onu senin kalbinde ve zihninde toplayip muhafaza etmek Bize aittir seklindedir.
Onu okutmak ifadesiyle ilgili olarak da su iki izah yapilabilir:
a- Buradaki Kurn ile, okumak manasi kastedilmistir. Buna gre su iki ihtimal sz konusudur:
1- Bununla, Cebrail [a.s]in Kurni Hz. Peygamber (a.s)e, o onu ezberleyinceye kadar tekrar
tekrar okumasi manasi kastedilmistir.
2- Bununla, Ey Muhammed, sen, unutmaz hale gelinceye degin, Biz sana okutacagiz manasi
kastedilmistir ki, bu da, Sana okutacagiz, bylece sen unutmayacaksin (Ala 6) ayetiyle anlatilan husustur.
Binaenaleyh birinci izaha gre, okuyan Cebrail (a.s), ikincisine gre ise Hz. Muhammed (s.a.s)dir.
b- Burada Kurn kelimesi ile, cem ve telif [toplama ve bir araya getirme] manasi kastedilmis olup,
bu, Araplarin Hasta develeri asla bir araya toplamadim seklindeki deyimleri trndendir. Yine mesela
Arapada, Amr b. Kulsumun kizi, [rahminde] bir ocuk toplayamadi [yani hamile kalamadi] denilir. Biz bu
konuyu Bakara suresinin 228. ayetini tefsir ederken izah ettik. Buna gre eger, Mananin byle olmasi halinde,
bu ayetteki cem ve Kurn kelimeleri ayni manaya olmus olur. Dolayisiyla da bir [lzumsuz] tekrar ortaya ikar
denilirse, biz deriz ki: Buradaki cem [toplama] ile, o vahyin hem Hz. Peygamber (s.a.s)in zihninde
[ggsnde], hem de harite toplanmasi; Kurn kelimesi ile de onun Hz. Peygamber [s.a.s]in zihninde ve
hifzinda toplanmasi kastedilmistir. Bu manaya gre, ayette bir tekrar olmus olmaz.

Cebrailin Okumasini Dinle

yleyse Biz onu okudugumuz vakit, sen onun Kurnina [okunusuna] uy. (Kiyame, 16)
Bu ayetle ilgili syle iki mesele var:

Birinci Mesele

Allah Tel, Cebrail (a.s)in okumasini, Kendi okumasi gibi saymistir ki, bu, Cebrail (a.s)in seref ve
kiymetinin ok byk olduguna delalet eder. Bunun bir benzeri, Hz. Muhammed (s.a.s) hakkindaki, Kimo
peygambere itaat ederse, sphesiz Allaha itaat etmis olur (Nisa, 80) ayetidir.

Ikinci Mesele
364

Ibn Abbas (r.a), Bunun manasi, Cebrail (a.s) onu okudugunda, sen, onun okumasini takib et
seklindedir demistir. Bu hususta su iki izah yapilabilir:
a- Katde, Kurnin helal ve haramina uy manasini verirken,
b- Buna, Onun kiraatine uy manasi da verilmistir ki, bu, Senin, Cebrail ile birlikte ayni anda okuman
uygun dsmez. Cebrail okumayi bitirene kadar susmali ve o sustugunda okumaya baslamalisin demektir. Bu
izah, birincisinden daha uygundur. nk Hz. Peygamber (s.a.s)e okumamasi, Cebrail (a.s)i dinlemesi, Cebrail
(a.s) bitirince okumasi emredilmistir. Burasi, Kurnin helline-haramina uyulmasinin emredildigi bir yer
[siyak] degildir. Ibn Abbas (r.a) Bundan sonra, Cebrail (a.s), Hz. Peygamber (s.a.s)e vahiy getirince, Hz.
Peygamber (s.a.s) basini nne eger ve vahyi dinlerdi. O gidince de [gelen] ayetleri okumaya baslardi demistir.

Kurni Aiklama da Allaha Ait:

Sonra onu aiklamak da Bize aittir. (Kiyame, 19)

Bu ayetle ilgili syle iki mesele var:

Birinci Mesele

Bu ayet, Hz. Peygamber (s.a.s)in Cebrail (a.s) ile birlikte okuduguna, ilme olan dsknlgnden tr,
tam o okudugu sirada, okunan [gelen] ayetlerin mskllerini ve manalarini Cebrail (a.s)e sorduguna delalet
eder. Iste bundan dolayi, Hz. Peygamber (s.a.s)e, her iki husus da yasaklanmistir: Cebrail (a.s) ile birlikte
okumasi, yleyse Biz onu okudugumuz vakit, sen onun okunusuna uy (Kiyame, 18) ayetiyle; bu esnada
ayetlerin izahini sormasi da, Sonra onu aiklamak da Bize aittir ayetiyle yasaklanmistir.

Tehir-i Beyan

Gerekli aiklamanin, hitap [syleme] vaktinden bir mddet sonra da yapilabilecegini syleyenler, bu
ayeti delil getirmislerdir. Ebul-Huseyn buna su iki sekilde cevap vermistir:
1- Ayetin zahiri, aiklamanin hitap vaktinden sonraya birakilmasinin zorunlu [vacip] olmasini
gerektirir. Hlbuki siz [Ehlisnnet] bunun vacip oldugu grsnde degilsiniz.
2- Bize [Mutezileye] gre, ayetin lafzindan kastedilen mananin bu olmadigini ihsas ettirmek iin lafza,
zahirinin gerektirdigi seyin [hususlarin] eklenmesi gerekir. Fakat tafsilatli izahin, sonraya birakilmasi
mmkndr. Binaenaleyh ayetteki bu beyan [aiklama], sonraya birakilan ayrintili izahtir. Kaffal bu hususta
syle bir nc izahta bulunmustur: Hak Telnin Sonra onu aiklamak da Bize aittir ayeti, Sonra Biz
sana, onun aiklanmasi isinin Bize ait oldugunu haber veririz manasinadir. Bunun bir benzeri de, Kle azad
etmek [...] sonra da iman edenlerden ... olmak (Beled, 17) ayetidir.
Birincisine syle cevap verebiliriz: Ayetin lafzi, beyanin [aiklamanin] ertelenmesinin vcubunu
[zorunlu oldugunu] degil, aksine beyanin vcubunun tehirini [sonraya birakilmasini] gerektirir. Bizim
grsmz zaten byledir. nk beyanin vcubiyyeti, ancak ihtiya duyuldugunda sz konusu olur.
Ikincisine de syle cevap veririz: Bu ayetin basina smme [sonra] edati, mutlak aiklama hususunda
gelmistir. Dolayisiyla mutlak aiklama, hem kisa, hem tafsilatli beyani [aiklamayi] iine alan bir ifadedir.
Kafflin izahi da, ayetin zahirini bir delil olmadan terk oldugu iin, zayiftir.

Allaha Vacip Olmanin Izahi

Hak Telnin, Sonra onu aiklamak da Bize aittir ifadesi, kisa [z] aiklama isinin Allah Telya
vacib olduguna delalet eder. Fakat biz Ehlisnnete gre bu, vaadi ve ltfu geregi; Mutezileye gre ise hikmeti
geregi Ona vaciptir.
117


Yukaridaki uzun alintinin da gsterdigi gibi, konumuz olan ayetlerin gerek manalari
Ibn-i Abbas rivayetine kurban edilince, ortaya vahim bir manzara ikmaktadir. Syle ki:
1- Kuran hakkinda spheler ortaya ikmistir. Bunun en belirgin rnegi, yukarida
Raziden aktarilanlar arasinda yer almaktadir:

117
(Razi; el Mefatihul Gayb)


365
Rafizlerin eskilerinden bir grup kimse, Kurnin tagyir ve tebdil edilip ona bir takim
ilaveler yapildigini, eksiltmelerde bulunuldugunu iddia etmis ve bu grslerine delil olarak da
bu ayet ile nceki ayet arasinda hibir mnasebetin olmamasini zikretmislerdir. Onlarin
dsncesine gre, sayet bu tertip Allah katindan olsaydi, durum byle olmazdi.
2- Vahyin siddetinden dolayi peygamberimizde tik olustugu ileri srlmstr.
Oryantalistler, bu rivayeti kaynak gstermek suretiyle peygamberimizin sara hastasi oldugunu
ileri srmsler ve bazi evrelerde bu kanaatin yerlesmesine muvaffak olmuslardir.
3- Peygamberimizin kendisine gelen mesajlari anlayamadigi ve bunlari Cebraile
sorup grendigi iddia edilmistir. Bu iddia, arkasindan yleyse Allah Rasulne yalnizca
Kuran kelimelerini vahyetmekle kalmamis, ayni zamanda ona o kelimelerin manalarini da
tam olarak anlatmistir inancini getirmis, bu inancin sonucunda da Kurani peygamberden
baska kimsenin anlamadigi, anlayamadigi, dolayisiyla da sonraki dnemlerde kimsenin
anlayamayacagi grs ortaya ikmistir. Daha sonralari ise herkese bilindigi gibi, Islm
dsmanlari, peygamber agzindan oldugunu syleyerek Kuranin anlami zerine bir sr
rivayetler uydurmuslardir. Israiliyattan da yardim alarak yaptiklari bu bombardiman
sonucunda Islmin yozlastirilmasinda nemli basarilar elde etmislerdir.
4- Peygamberimize indirilen vahyin sadece Kuranda yazili olandan ibaret olmadigini
syleyen Islm dsmanlari, pek ok kimseyi Kuran haricinde ve Kuranda yer almayan daha
birok bilginin peygamberimize verildigine ve Kurandaki kelime, emir ve yol gstermelerin
herkesin anlamadigi manalarinin peygamberimize ayrica gretildigine inandirmislardir. Cahil
ya da alabildigine kt niyetli bu tr sahislar, batil iddialarini anlamlari bu tr rivayetlerle
arpitilmis Kuran ayetlerini gstererek kanitlamaya alismislardir:
Eger bunlarin hepsi Kuranda yazili olmus olsaydi o zaman Bunlarin anlamlarini
biz sana aiklayacagiz ya da Onun aiklanmasi bize dser gibi bir sze gerek duyulmazdi.
Eger Rasulllahin bilgilenmesi byle olmasaydi, tm aiklamalar Kuranda olurdu. O halde,
Kuranin Allah tarafindan yapilan aiklama ve izahi her halkrda Kuran kelimelerinden
ayridir.
Bu izah tarzi, bir yanlisi diger bir yanlisa dayanarak makul gsterme girisiminden
baska bir sey degildir. Kuran ayetleri, dogrulugu kusku uyandiran rivayetlerle yorumlanarak
yanlis bir algiyi kanitlamada kullanilamaz.
5- Tasallutlarini iddia dzeyinde birakmayan Islm dsmanlari, Kim ki Kurana
inanmasina ragmen Kuranin dogru, dayanakli ve resmi aiklamasinin ancak Allah
Rasulnn kendi szleri ve amelleriyle oldugu, nk bunlarin onun sahs aiklamalarinin
olmadigi, bilakis bu aiklamalarin Kurani indiren Allahin kendi aiklamalari oldugu
geregini bir kenara birakarak Kuranin ayet ve kelimelerine kendi istegine gre bir mana
vermeye cret ederse, bu kimsenin iman sahibi oldugunu sylemek zordur demek suretiyle,
Kurani Allahin bahsettigi zgr iradesi ve akliyla anlamaya alisan kimseleri pesinen
karalamis ve insanlari Kurandan uzaklastirarak meydani kendilerine biraktirmislardir.
6- Islm dsmanlari bu kadarla da yetinmemislerdir:
Allah, Kuranin ayetlerini ve kelimelerini kendi elisine gretmis, o da kendi szleri
ve eylemleri ile bu talimleri mmete aktarmistir. Elimizde Kurani grenmek iin baska bir
sey yoktur. Hadisten maksat, Allah Rasulnn kavl ve fiil [uygulama] rivayetlerinin
ncekiler tarafindan isnat ile sonra gelenlere aktarilmasidir. Snnet ise, Allah Rasulnn
szleri, teblig etmis oldugu ya da eylem olarak birey ve toplum bazinda uyguladigi, takip
ettigi yoldur. Bunun tafsilati da nesilden nesile gvenilir rivayetler ile gelmektedir. Sonra
gelenler, nce gelenlerden uygulamayi grmslerdir. Bu sekilde gelen bir ilmi reddeden
kimse, maazallah, Allahin Onun aiklamasi bize aittir szn reddetmis, yani Rasuln
aiklama sorumlulugunu yerine getirmekte basarili olmadigini zannetmis olur. Bu sorumluluk
sadece Rasuln sahsi ile ilgili degildi. Bunun maksadi, Resul vasitasiyla Allahin Kitabini
mmete anlatmak idi. yleyse hadis ve snneti tesri kaynaklarindan saymamak demek,
366
Allahin bu ykmllg yerine getiremedigini ileri srmek demektir seklindeki iddialarina
drst, samim ama cahil Mslmanlari da inandirmayi basarmislar ve onlari da kendi batil
grslerine ortak etmislerdir.
Btn bu aiklamalardan sonra tekrar ilgili ayetlerin tahliline dnelim:
16-19. ayetlerin yer aldigi bu blmde, 12. ayette oldugu gibi, anlatim nc sahistan
ikinci sahisa dndrlerek iltifat sanati yapilmistir. (Iltifat sanati ile ilgili detay, 1. cildin
Fatiha suresiyle ilgili blmnde verilmistir.) 16-19. ayetlerde hitap edilenler, insan olarak
zikredilen ve kiyameti yalanlayan inansiz kimselerdir. Bu ayetlerde, lm aninda dnyada
iken yaptiklari ve yapmadiklari ile yz yze birakilan inansiz insanlarin, vicdan azabina
tahamml edemeyip Bir an evvel ne olacaksa olsun seklinde ortaya ikan zellikleri konu
edilmistir. ok kinayan nefse kanit olarak gsterilen bu zellik, Zariyat 14, Enbiya 37: Nahl
1: Yunus 50, 51:Sra 18: Saffat 176: Ankebut 53, 54: Yunus 11: Sad 16: Ahkf 35: Enm 57,
58: Hacc 47de de dile getirilmistir:


Yukaridaki ayetlerde de grldg zere; inansizlar beklemeye tahamml
edememekte, beklemeyi katlanilmasi agir bir yk olarak grmektedirler.

Kuran Szcklerinin Anlami

17. ve 18. ayetlerde geen ' kuran szcklerinin kitabimiz Kuran ile bir
alkasi yoktur. Burada szcklerin lfzi degil, manalari kastedilmistir. Alak suresinin
tahlilinde '' ikra emrinin ne anlama geldigi aiklanirken de belirtildigi gibi, kuran
szcg daginik seyleri toplamak anlamina gelmektedir. Bu ayetlerdeki toplanan seyler,
insanin kendi hayatinda yapmis ve yapmamis oldugu seylerdir.

Cemin Kurandan nce Gelisi

17. ayette, onun birlestirilmesi anlamindaki -= cem szcgnn onun
toplanmasi anlamina gelen -' kuran szcgnden nce yer almasi, Arapadaki ses
uyumu [seci] geregidir. Yoksa birlestirme isleminin toplama isleminden nce yapilacagi
anlamina gelmez.

Beyan Szcg

19. ayette geen ',- beyan szcg bir seyin delilleriyle ortaya konmasi, iln
edilmesi demektir. Ancak szck kapali bir seyin aiklanmasi olarak anlasilmamalidir.
Bu ayetteki -',- beyaneh ifadesi, genellikle Kuranin aiklanmasi anlamini
verecek sekilde evrilmis ve insanlar maalesef yaniltilmistir. Bu ayetlerdeki zamirler, 13.
ayette geen

=' , - '- ma kaddeme ve ahhara ifadesindeki '- ma edatina racidir


[dnktr]. 13. ayetteki ma [sey] edati da, inansiz insanlarin yaptiklari ve yapmadiklari
iin kullanilmis olup, zaten ayetler de o inansiz insanin yaptiklari ve yapmadiklarinin
kanitlariyla aiklanmasi [iln edilmesi] Bizim zerimizedir anlamindadir.
19. ayetin basindaki ` smme [sonra] szcgnden, inansiz insanin yaptiklarinin
ve yapmadiklarinin sonra, yani ahirette herkese gsterilecegi ve bylece inansizlarin bir
taraftan hesap verirken diger taraftan da rsva edilecegi anlasilmaktadir. Nitekim Kuranda
bu anlami dogrulayan asagidaki gibi birok ayet mevcuttur:

367
82
Ve Sz zerlerine vaki oldugu/gereklestigi zaman onlar iin, insanlarin yetlerimize
gerektigi gibi inanmadiklarini onlara syleyen/anlatan, topraktan/maddeden yapilmis hareket eden,
konusan bir varlik ikardik.
(Neml/ 82)


nemli Bir Uyari:

Bu sureyi esas mesajinin ekseninden ikaran ve Razinin de beyan ettigi gibi Kurani
tartisilir hale getirenler, yukarida alintilanan rivayetler ve bu rivayetlere gre Kuranin
anlamini saptiran yorumculardir. nk yukaridaki pasaj bugne kadar tamamen Ibn-i Abbas
rivayetine uygun olarak rivayetlerdeki anlamlarin parantez ii ilaveler seklinde ayetlere
sokusturulmasi suretiyle degerlendirilmistir. Biz ise bu yaklasima karsi ikiyor, ayetleri kendi
konumunda [surenin sz akisina uygun olarak] ek ve eksiltme yapmadan, parantezleri ayet
bnyesine ilve yapmak iin degil, sadece ayetteki szcklerin ne anlama geldigini daha iyi
ortaya koymak iin kullanmis bulunuyoruz.
Yukaridaki pasaji Ibn-i Abbas rivayeti dogrultusunda yorumlayanlarin yaptiklari
yorumlarda ok nemli olan husus dikkatlerden kairilmamalidir:
1- Yorumlarin dayandirildigi rivayet, Ibn-i Abbasin kendi tanikligi olarak
anlatilmaktadir. [Bu hususu iyi hatirlayamayanlarin rivayeti tekrar okumalarini neriyoruz.]
Ancak biz bu konuda diyoruz ki; Ibn-i Abbas byle bir aiklamada bulunamaz. Zira bu sure
indiginde Ibn-i Abbas henz dogmamistir. Ibn-i Abbasin biyografisi incelendiginde, onun
hicretten 2-3 sene nce dnyaya geldigi grlr. Oysa bilinmektedir ki, bu ayetlerin inisi
hicretten yaklasik 6-7 sene ncedir. Bu durumda Ibn-i Abbasin byle bir olaya tanikligi
mmkn degildir.
2- Ayette lisanini [dilini] hareket ettirme denmesine ragmen, Ibn-i Abbas rivayetini
uyduranlar bu ifadeyi dudagini hareket ettirme sekline sokmak suretiyle aslinda yaptiklari
sahtecilige ipucu birakmislardir.
3- Kuranda Biz ifadesi kullanilan btn ayetlerdeki eylemleri Rabbimiz bizzat
kendisine izafe etmis olmasina ragmen, uydurmacilar bu ayetteki failin Cebrail oldugunu
ileri srmslerdir.
zc olan, bugne kadar hibir Mslmanin bu ayet zerine zihnini yormamasi ve
bu duruma karsi ikmamis olmasidir.

20, 21. Ayetler:


20,21
Kesinlikle sizin dyndgnz gibi degil! yin aslnda siz,
dnyay seviyorsunuz ve hireti brakyorsunuz.


Bu iki ayette inkrcilarin nasil akilsizlik yaptiklarina deginilmistir.
Hatirlanacak olursa, inansizlarin kiyamet gnn yalanlamalarinin arkasindaki asil
sebebin, hayatlarini fcurla geirmek istemeleri oldugu bildirilmisti. Bu ayetlerde
de ebed ve ok degerli seylerin geici ve basit seyler iin gz ardi edildigi
gndeme getirilmis ve bu davranista bulunanlarin aldanmis ve akilsiz oldugu ima
edilmistir. Buradaki ifadeler farkli slpla Kuranda iki yerde daha mevcuttur:

18
Her kim arabuk geen dnyayi isterse, istedigimiz kimseye, diledigimiz seyi abuklastiririz.
Sonra onun iin cehennemi hazirlariz, kinanmis ve kovulmus olarak oraya girer.
(Isra/ 18)

368

27
Sen eli degilsin diyenler, arabuk geen dnyayi seviyorlar ve agir bir gn arkalarina
atiyorlar.
(Insan/ 27)

Aslinda Kuran, dnyanin ahirete tercih edilmesi konusu zerinde ok
durmustur. Bu nemli konuyu sik sik gndeme getiren ayetlerin bir kismini asagida
sunuyoruz:

14
Kadinlara, ogullara, kantar kantar yigilmis altin ve gmse, salma gzel atlara, etinden ve
stnden yararlanilan hayvanlara ve ekinlere duyulan tutkulu asiri istek, insanlara ssl/ekici
kilindi. Bunlar, basit dnya hayatinin kazanimidir. Ve Allah, varilacak gzel yer Kendi katinda
olandir.
15-17
De ki: Size bundan daha hayirli olani bildireyim mi? Allah'in korumasi altina girmis;
Rabbimiz! Sphesiz biz inandik, artik bizim sularimizi bagisla ve bizi Ates'in azabindan koru!
diyen, sabreden; diren gsteren, dogru olan, srekli saygida duran, Allah yolunda harcamada
bulunan ve seherlerde bagislanma dileyen kisiler iin Rablerinin katinda, iinde temelli kalacaklari,
altindan irmaklar akan cennetler, tertemiz esler ve Allah'tan hosnutluk vardir. Ve Allah, kullari en iyi
grendir.
( l-i Imran/ 14- 17)

33
Biz onlarin sylediklerinin seni kesinlikle zdgn elbette biliyoruz. Ama onlar aslinda seni
yalanlamiyorlar; ama sirk kosarak yanlis; kendi zararlarina is yapan o kimseler Allah'in yetlerini bile
bile reddediyorlar.
(Enm/ 32)

38
Ey iman etmis kisiler! Ne oldu ki size, Allah yolunda savasa ikin denildigi zaman yere
agirlasip kaldiniz/akilip kaldiniz. hiretten cayip basit dnya hayatina mi razi oldunuz? Ama
hrettekine gre, bu basit dnya hayatinin kazanimi pek azdir.
(Tvbe/ 38)

127
Ve iste Biz, sinirlari asanlari ve Rabbinin yetlerine inanmayanlari byle cezalandiririz. Ve
hiretin azabi kesinlikle daha siddetli ve daha sreklidir.
(Ta Ha/ 127)

64
Ve bu igreti dnya yasami, sadece bir eglence ve oyundur. Sphesiz son yurt ise kesinlikle
hayatin ta kendisidir. Keske onlar, bilmis olsalardi.
(Ankebut/ 64)

14-17
Arinan, Rabbinin adini anip da salt eden; ml ynden ve zihinsel aidan destek olan;
toplumu aydinlatmaya alisan kimse kesinlikle kendini kurtarmistir. Fakat siz su basit dnya hayatini
tercih ediyorsunuz. Oysa hiret daha hayirli ve devamli kalicidir.
( Al/ 14- 17)

Bu konuyla ilgili olarak su ayetlere de bakilabilir: Zhruf 35, Yusuf 109, Rad 26,
Ibrahim 3, Nahl 30, 41, Isra 21, Arf 169, Nisa 77.

22, 23. Ayetler:


22
Yzler var ki, o gn apaydnlktr;
23
Rablerine nazar edicidirler;
Rabblerinden nimet beklemektedirler.


22. ve 23. ayetlerde inanli, 24. ve 25. ayetlerde de inansiz insanlarin lm anlari
sahnelenmis olup bu sahneler ahirete degil, dnyaya ait sahnelerdir. Zaten 26-30. ayetlerde bu
369
manzaralarin dnyaya ait oldugu iyice netlesmektedir. Dolayisiyla bu sahneler, kiyamet
gnnn birinci asamasi olan lm ile ilgilidir.
22. ayetteki ---,, o gn, yukarida 13. ayette de belirttigimiz gibi, gzn fal tasi
gibi aildigi, Ayin tutuldugu, Gnes ve Ayin birlestigi ve inansiz insanin kaacak yer
neresi var! diye kaacak delik aradigi gndr. Yani lm anidir.
22. ayetteki --'- ndiratn szcg, her seyin tazesi iin kullanilir. Parlak yesil
olan maddelere de -'- -=' ahdarn nadirin denir.
118
Bu durumda ayetin anlami, yzler
vardir parlaktir, tazeciktir demek olur ki, bu ifade ile harap olmamis, prsmemis,
mutluluktan ve sevinten isil isil parlayan yzlerin [kimselerin] varligi dile getirilmistir.
Yzler ifadesinden, kimselerin anlasilmasi, ayette cziyyet mecaz-i mrseli sanatinin
kullanilmasi dolayisiyladir. Yapilan bu sanatla insanlarin yzleri zikredilerek kendileri
kastedilmistir. Bilindigi gibi, insanin vesikalik blm yzdr.
Eski dnemlerde, 23. ayetteki sadece Rablerine bakicidirlar ifadesinden, bu
sahnenin ahirete ait oldugu anlasilmis ve =- nazar szcgnn de anlami kaydirilarak
mminlerin ahirette Allahi grecekleri iddia edilmistir.
Lisanl-Araba gre nazar szcgnn anlami karsi karsiya gelmek demektir.
Gzle bakilmasa, grlmese de karsi karsiya bulunmak, nazar iin yeterlidir. Hatta gzleri
grmeyenler de nazar edebilirler. Buradan hareketle, bir isi grecegi, bitirecegi umulan
kimsenin ya da makamin karsisinda durmaya, gz bebegini ona yneltmeye nazar denilir
olmustur.
119

Su hlde, Rabbe nazar etmenin, Allaha gzle bakmakla ve Allahi grmekle alkasi
yoktur. Dolayisiyla Kelm ilmindeki

-,- Ryetllah [Allahin grlmesi] bahsinin de


burada konu edilmesinin bir yarari bulunmamaktadir.
Bu bilgiler isigi altinda ayetlere dnecek olursak, nazar szcgnn bir kimsenin
karsisinda beklemek, kapisi nnde durmak seklindeki anlam ierigi dolayisiyla ayetlerden
inanli insanlarin lm anlarinda Rabblerinin huzurunda nimetler umarak, aydinlik yzlerle
bekledikleri, yani Allaha aydinlik yzlerle nazar ettikleri anlami ikmaktadir.
Inanli insanlarin lm anlarindaki mutluluklarini anlatan bu ayetler gibi, onlarin
ahiretteki mutluluklarini anlatan ayetler de mevcuttur. rnegin:

22-28
Sphesiz ki Ebrar/iyi adamlar, elbette, Naim'in iindedirler, tahtlar zerinde beklenti
iindedirler. Yzlerinde nimetin aydinligini grrsn. Onlar, mhrl saf bir ikiden sulanirlar. Ki
onun mhr/ neticesi misktir. Karisimi Tesnim'dendir. Yaklastirilmislarin iecekleri bir pinardandir.
Artik yarianlar, ite bunda yarimalidirlar.
(
Muttaffifin/ 22- 28)

Sonu olarak 22. ve 23. ayetler, yukaridaki aiklamalar dogrultusunda syle takdir
edilebilir:
O gn [lm gn] bu dnya ile ilgili hibir seyi dikkate almayan; maldan, mlkten,
servetten, makamdan, mevkiden, esten, dosttan ayriligi hie sayan; sadece ve sadece
Rabblerine ynelmis, Ondan, geride birakacaklarindan daha iyi nimetler uman; aydinlik
yzl, mutluluktan uan, lm hie sayan, bir an evvel leyim de geici dnyadan kurtulup
ebediyet yurduna, esas hayatima varayim, gerek nimetleri tadayim diye bekleyen mutlu,
sevinli insanlar vardir.


118
(Lisanl Arab, n d r mad. )

119
(Lisanl Arab, n z r mad. )


370
24, 25. Ayetler:


24
Ve yzler de var ki, o gn asktrlar;
25
zannederler ki kendilerine
Belkran yaplyor.

22. ve 23. ayetlerde inanli insanlarin, bu ayetlerde de inansizlarin lm anlari
anlatilmistir. Inansiz insanlar mutsuzdurlar. nk yaptiklari ve yapmadiklari derlenip
toparlanip kendilerine gsterilmistir ve onlar da baslarina ne byk bir felketin gelmek zere
oldugunu anlamislar, bu en byk felketi yasayacaklarindan emin olmuslardir. Iste bu
yzden durumlari Zannederler ki kendilerine belkiran yapilacaktir ifadesi ile tasvir
olunmaktadir.

-,-'- Fakirah [Belkiran]:

Bu szck aslinda devenin burnunu daglamakta kullanilan aletin adidir. Esmaye
gre de kemige deginceye kadar devenin burnunu koparmadan kesmek, sonra da o kesilen
yere, sayesinde o devenin gdlecegi bir aga parasi yerlestirmek, yani halka takmak
demektir.
Mberede gre ise kisinin belini kiran byk bir bel demektir. Bu szcgn esas
kaynagi, omurga kemikleri dizisi anlamindaki ---'' el fekrat ve elfekarat
kelimeleridir.
120

Lisanl-Arabin verdigi bilgilere dayanarak -' fkirah szcgnn anlaminin
kisinin omurga kemiklerini kiran byk bel oldugu sylenebilir. Bu tanimdan, kisinin
zgrlkleri elinden alinarak [burnuna halka takilarak], omurga kemiklerini [belini] kiracak
siddette eziyetlere maruz birakilmasi anlasilabilir.
Demek oluyor ki, inansiz insan o gn her seyin bittigini anlamis, byk belya
arptirilacagini, belinin kirilacagini fark ederek suratini asmis, kaslarini atmistir.
Kuranda inansiz insanlarin ahiretteki hllerini anlatan, bu halleri bir tiyatro sahnesi
gibi canlandiran ok sayida ayet vardir. Bu ayetler herkes tarafindan bilindigi iin burada
rnek vermeye gerek duymuyoruz.

26-30. Ayetler:

26-30
Kesinlikle onlarn dyndg gibi degil! Kprck kemiklerine
dayandg, are bulan kimdir! denildigi ve can ekiyen kiyi bunun o ayrlk
an oldugunu anladg ve bacak bacaga dolaytg zaman; iyte o gn srlp
gtrlmek, sadece Rabbinedir.

26. ayetteki

` Kella/ Hayir Hayir ifadesi ile 21. ayette deginilen inansiz


insanlarin basit, igreti, gelip geici dnya nimetlerini ebed leme ve nimetlere tercih etme
mantigi reddedilmektedir.
27. ayette geen ' rk szcg, , rukye szcgnden tredigi dikkate
alindiginda frk ve muskaci anlamina gelir ki, Kuranin indigi dnemde bu szckle
hekimlik ve eczacilik kast edilirdi. Szcge bu anlam verilirse, ayetin takdiri syle
yapilabilir: Yok mu bu adami tedavi edecek hekim, sifa verecek ila?
Ancak _ '' raky szcg terakki manasina da gelmektedir. Szcgn bu anlami
itibara alindiginda ise ayet; Bu kisinin canini alacak, bu sikintidan kurtaracak kimdir, var mi

120
[Lisanl-Arab, c: 7, s:141, fakr mad.]

371
byle birisi? seklinde anlasilir. Ayete verilecek bu anlam, umutsuz hastalar ve asiri yaslilar
iin Trkedeki Allah ektirmese, Allah kurtariverse gibi umutsuzluk ve aresizlik
belirten ifadelere karsilik gelmektedir.
29. ayette geen '-'' sk szcgnn lgat anlami zor is, mthis olay
demektir.
121
Bu szck genelde lgat anlamiyla kullanilir. Arapada bacaga sak
denilmesinin sebebi, vcudun agirligini tasiyan organ olmasindan ve insanin yaptigi en zor,
en agir isleri onunla yapmasindandir.
Bacagin bacaga dolasmasi deyimi ise hem Trkedeki derbederlik, saskinlik ve
buna bagli hlsizligi; hem takatten dsp iki ayagi da hareket ettirememeyi; hem iki ayagin
birbirinden ayrilmadan birbirine yapisik olarak kalmasini; hem de irpinirken ayaklarin
birbirine dolasmasini ifade etmektedir. Fakat deyim esas olarak zor islerin birbirine sarilip
sorunlar yumagi hline gelmesi, derdin derde eklenmesi anlamindadir. Bu durumda ayetteki
Bacagin bacaga dolastigi zaman ifadesinden; kisinin dnyadan, dnyanin tatlarindan
kopup ayrilma ve bir daha dnemeyecek olma sikintilarini duydugu ve bu sikintilarinin bir
araya geldigi zaman veya kisinin ailesini, oluk ocugunu, tm sevdiklerini birakip gitme
sikintisi duydugu ve bu sikintinin dostlarinin zntleri, dsmanlarinin veya rakiplerinin de
sevinleriyle birlestigi zaman anlamlari ikarilabilir. Aslinda 26-30. ayetlerin ifade ettigi
anlamlarda Trkeye yerlesmis pek ok deyim bulmak mmkndr.
Btn bu anlamlar dikkate alinarak 26-30. ayetlerin takdiri su sekilde yapilabilir:
Can mge gelip de kisinin evresindekiler bunu kim kurtarir, kim tedavi eder diye
doktor, il arama derdine dsnce; kisi tm umutlarin bittigini kabullenip artik ayrilik vakti
oldugunu anlayinca; sikintilar st ste binip de bacak bacaga dolasinca; iste o gn sevk sadece
Allahadir. Durmak, beklemek baska yere gitmek mmkn degildir. Mecbur istikamet sadece
Allahadir.
Hatirlanacak olursa, 12. ayette de kaacak delik arayan imansiz kimseye O gn varip
durmak sadece Rabbinedir / O gn varilip durulacak yer sadece Rabbinin huzurudur diye
cevap verilmisti.

31, 32. Ayetler:


31
Fakat o, ne onaylad, ne destekledi.
32
Fakat o, yalanlad ve geri durdu.

31. ayetin basinda bulunan - fe baglanti edati, bu iki ayetin daha nceki bir
cmlenin devami oldugunu gstermektedir. Bize gre bu ayetler, surenin O insan kendisinin
kemiklerini asla bir araya toplamayacagimizi mi saniyor? anlamindaki 3. ayetini teskil eden
cmlenin devamidir. Araya, lm aninda oka pismanlik duyan gnahkr insanin psikolojik
ksn aiklayan, akli ve mantigi devreye sokarak bu rpertici projeksiyondan ibret
alinmasini saglayan anlatimlar girmistir.
Yukaridaki ayetler, 3. ayetle birlikte mtala edildiginde, bu ayet iin syle bir
takdir yapilabilir:
'Iste o, yani kemiklerin bir araya getirilemeyecegini zanneden insan, din
gnn/ahireti dogrulamadi; Mn suresinde anlatilan insan gibi, sosyal konularda desteki
de olmadi, hep geri durdu, hep kendi geici ikarini n plnda tuttu.

33. Ayet:


33
Sonra da gerine gerine yaknlarna gitti.


121
(Lisanl-Arab, c: 4, s: 752, sevk mad.)
372
Yani; Inanli ve vicdanli insanin yapmayacagini yaparak, kasila kasila, lmeyecek ve
hi hesap vermeyecek gibi, kendinden emin bir eda ile ehlinin, ailesinin ve arkadaslarinin
yanina gitti.
Bu ayetler, yukarida syledigimiz gibi, klsik kaynaklarin isim vererek belirledigi bir
insanin belirli tavirlari zerine indigini dogrular mahiyettedir. Ancak o kisinin ismi
bildirilmedigi iin, inansiz insandan sadece o belirli kisiyi degil, ayni davranisi gsteren tm
inansiz insanlari anlamak gerekir. Zaten sebebin zel olmasi da hkmn genel olmasina
engel teskil etmemektedir.


34, 35. Ayetler:


34,35
Ykm ok yakn sana, hem de ok yakn! Yine, ykm ok yakn
sana, hem de ok yakn!

Bu ayetlerdeki ifadeler, Trkedeki Grrsn sen, grrsn!, Yaziklar olsun
sana!, Sana bel gerek, bel! ifadeleri gibi tehdit ifadeleridir. nceki ayetleri de dikkate
alarak bu ayetler su sekilde takdir edilebilir:
Sen yakinda belni bulacaksin. lm gelince geregi anlayacaksin, pisman olacaksin
ve kaacak delik arayacaksin. evrendekiler lmemen iin doktor arayacaklar, il
arayacaklar, ya da sundan biran evvel kurtulsak diyecekler. Ama gidis sadece Rabbinedir,
sevk sadece Rabbinedir!

36. Ayet:


36
Yoksa o insan bayboy braklacagn m sanr?


Bu ayet, o inansiz insanin kendini bu dnyada ykml tutulmayan, herhangi bir
vazife emredilmeyen, yasak konulmayan ve ahirette yaptiklari iin hesap vermesi
gerekmeyen, basibos, manasiz bir varlik sanmamasi gerektigine isaret etmektedir.
Ayette geen ,-- sd szcgnn anlami ihmal edilmis, dikkate alinmamis,
basibos birakilmis demektir. Bu szck genellikle sahipsiz, arazide basibos dolasan, istedigi
yerden istedigini yiyen ve kimsenin etinden, stnden ve gcnden istifade etmedigi deve iin
kullanilir.
122
Lisanl-Arabtaki aiklamalar dikkate alinarak ayetten su anlam ikarilabilir:
O inansiz insan herhangi bir ykmllgnn olmadigini, yaraticinin
kendisini basibos deve gibi caninin istedigi yerden istedigini yesin diye yarattigini,
kendisine verilen akil ve zekdan sorulmayacagini mi saniyor? O deve degildir.
Onda devede olmayan donanim vardir. Bu donanim dnya iin degil ahiret yurdu
iindir. O basibos birakilmayacaktir; istese de istemese de ahiret yurduna
gtrlecektir.
Kiyamet suresinde insanin basibos bir yaratik olmadigi ve srekli
kontrol altinda tutuldugu seklinde tek bir soru cmlesiyle yapilan bu uyari,
Kuranin degisik yerlerinde detay verilmek suretiyle tekrarlanmistir:

1-4
Bilginler ve Trik; delip geen Kurn yetleri grubu taniktir ki, kesinlikle her benligini
tamamlamis varligin zerinde birtakim koruyucular vardir.
(Tarik/ 1- 4)

122
(Lisanl-Arab, c: 4, s; 542 sd mad.)

373

115
Peki siz, Bizim sizi sadece bos yere olusturdugumuzu ve sphesiz sizin yalnizca Bize
dndrlmeyeceginizi mi sandiniz?
(Mminun/ 115)

178
Allah'in ilhligini rabligini tanimayan su kimseler, sphesiz Bizim kendilerine sre
taniyisimizin, kendileri iin hayirli oldugunu sanmasinlar. Sphesiz Biz, onlara daha ok gnaha
girsinler diye sre taniyoruz. Ve onlar iin alaltici bir azap vardir.
(l-i Imran/ 178)

4-6
Yoksa ktlk yapanlar, Bizi ne geebileceklerini/ Bizden kaabileceklerini mi saniyorlar?
Ilke olarak benimsedikleri sey, ne ktdr! Kim Allah'a kavusmayi umuyorsa, hi sphesiz ki
Allah'in belirledigi zaman kesinlikle gelicidir. Ve O, en iyi duyandir, en iyi bilendir. Ve kim gayret
gsterirse, ancak kendisi iin gayret gsterir. Sphesiz Allah, kesinlikle lemlerden zengindir.
( Ankebut/ 4-6)

Bu konu ile ilgili su ayetlere de bakilabilir: Casiye 21, Kehf 102,
Ankebut 2, 4, Muhammed 29, Tvbe 16.


37-39. Ayetler:


37
O, ayarlanmy meniden bir nutfe degil miydi?
38
Sonra bir
embriyon idi de sonra onu oluyturmuy, sonra da dzene koymuytur;
39
ki ondan
da iki eyi; erkek ve diyiyi var etmiytir.

1. ve 2. ayetlerde Kiyamet gnne kanit gsteriyorum! ve O ok kinayan nefse de
kanit gsteriyorum! ifadeleriyle isaret edilen kanitlar, bu ayetlerle anlatilanlardir. Bu
ayetteki kanitlar, Rabbimizin mucizelerinden baska seyler degildir. Rabbimiz bu ayette
bildirdigi mucizelerini hem 1. ve 2. ayetlerde bahsettigi kiyamete ve ok kinayan nefse,
hem de 40. ayette szn ettigi kendindeki lleri diriltecek ge kanit gstermektedir.
Rabbimiz tarafindan kanit gsterilmis olan bu biyolojik mucizelerin mminler
tarafindan iyice arastirilip grenilmesi gerekmektedir. Bu mucizelerin kendilerinden ok
inansizlara lzim oldugunu dsnen inanli insanlarin, bunlari grenip anlatmak suretiyle
inansizlari da inanmaya ynlendirmeleri gerekmektedir. Bu gereklilik, hakki tavsiye etmek
baglaminda ele alinmasi ve asla ihmal edilmemesi gereken din bir grevdir.
Insanin yaratilisi ile ilgili biyolojik mucizelerden ikisi, meni ve nutfe ile alaktir.
Bunlarla ilgili olarak Necm ve Alak surelerinin tahlillerinde bir miktar aiklama yapilmisti.
Nutfe, Alak, Embriyonun evreleri ile ilgili bilimsel arastirmalar tetkik edilerek Kuranin
mucizeligine sahit oluna bilinir.


40. Ayet:


40
Peki, btn bunlar yapan, lleri diriltmeye g yetiren degil
midir?

374
Bu soru sadece inansizlara degil, akilli olan her insana yneltilmis bir sorudur.
ikarlarinin klesi olmamis akilli insanlarin bu soruya verecekleri cevap Evet, tm bunlari
yapan, lleri de diriltir! szlerinden baska bir sey olamaz.
Bu soru insanlara sadece bu ayette degil, bu soruya cevap olabilecek aiklamalarla
birlikte birok ayette daha islenmistir:

15
Peki, Biz, ilk olusturmada cizlik mi gsterdik? Hayir, ama onlar yeni bir olusturulustan
kusku iindedirler.
(Kaf/ 15)
57
Elbette gklerin ve yerin olusturulmasi, insanlarin olusturulmasindan daha byktr. Ama
insanlarin ogu bilmiyorlar.
(Mmin/57)


5
Ey insanlar! Eger ldkten sonra dirilmekten kuskuda iseniz, bilin ki ne oldugunuzu size ortaya
koymak iin, sphesiz Biz, sizi topraktan, sonra nutfeden, sonra bir embriyondan, sonra yapisi belli
belirsiz bir et parasindan olusturmusuzdur. Ve Biz, diledigimizi belli bir sreye kadar rahimlerde
tutariz. Sonra sizi bir ocuk olarak, sonra da olgunluk agina erismeniz iin ikartiriz. Bununla
beraber kiminiz gemiste yaptiklari ve yapmasi gerekirken yapmadiklarini bir bir
hatirlattirilir/ldrlr. Kiminiz de nceki bilgisinden sonra, hibir sey bilmemek zere, mrnn en
rezil zamanina ulastirilir. Bir de yeryzn grrsn ki snmstr; sonra Biz, onun zerine su
indirdigimiz zaman harekete geer, kabarir ve her gzel iftten bitkiler bitirir.
6
Iste bu, sphesiz ki Allah'in hak olmasi, sphesiz sadece O'nun, lleri diriltmesi ve sphesiz
sadece O'nun her seye en iyi g yetiren olmasi nedeniyledir.
7
Kiymet ise sphesiz gelicidir. Kesinlikle onda sphe yoktur. Ve sphesiz ki Allah, kabirlerde
olan kimseleri diriltecektir.
(Hacc/ 5-7)

Hacc sresinin 5-7. ayetlerindeki konular, Mminun suresinin 12-16. ayetleri ile
Fussilet suresinin 39. ayetinde de aynen gemektedir.

5
Onun iin insan neden olusturulmus olduguna bir baksin;
6,7
omurga ile ggs kemikleri
arasindan ikan, atici bir sudan; strojen ve testosterondan baslanarak olusturuldu.
8,9
Sphe yok ki o Yaratici, btn sirlarin meydana ikarildigi gn, onun geri dndrlmesine
g yetirendir.
10
Artik onun iin ne herhangi bir g vardir, ne de herhangi bir yardimci.
(Tarik/ 5-9)

33
Onlar, sphesiz gkleri ve yeryzn olusturan ve onlari olusturmakla yorulmamis olan
Allah'in lleri diriltmeye de g yetiren oldugunu grmediler mi/ dsnemediler mi? Evet sphesiz
ki, O, her seye gc yetendir.
(Ahkf/ 33)

97,98
Ve Allah kime kilavuz olursa, iste o dogru yolu bulmus olandir. Kimi de saptirirsa, artik
bunlar iin Allah'in astlarindan hibir yardimci, koruyucu, yol gsterici yakin kimse bulamazsin. Ve
Biz, onlari kiymet gn kr, dilsiz ve sagir olduklari hlde, yzleri st toplayacagiz. Onlarin
varacaklari yer cehennemdir. Ne zaman ki cehennem dindi, onlara atesi arttiririz. Iste bu, onlarin,
yetlerimizi/ almetlerimizi/ gstergelerimizi rtbas etmis olmalari ve Bizler, bir yigin kemik ve
ufalanmis toz oldugumuz zaman mi, biz yeni bir olusturulusla kesinlikle diriltilmis mi olacagiz?
demis olmalari nedeniyle onlarin cezasidir.
99
Onlar, gkleri ve yeri olusturan Allah'in, kendilerinin ayni olan insanlari olusturmaya da g
yetiren oldugunu ve onlar iin sphe edilmeyen bir sre sonu belirlemis oldugunu da grmediler mi?
375
Iste bu sirk kosarak yanlis; kendi zararlarina is yapanlar, geregi rtmeden baska seyden kaindilar/
hep gerekleri rtmeye yneldiler.
(Isra/ 97- 99)

Allahin gkyz ve yeryzn yaratmis olmasini, Kendisinin, ldkten sonra
diriltmeye kadir olduguna kanit gstermektir. Rabbimiz surenin bas kisimlarinda
Kendisinin gklerin ve yeryznn yaraticisi oldugunu bildirmisti. Gkleri ve yeri
yaratmanin ldkten sonra insani yeniden hayata dndrmekten daha zor ve daha
byk bir is oldugu herkese kabul edilir. Bundan hareketle, yleyse, en zor ve en
mkemmele g yetiren, daha kolay ve daha azina g yetirmez mi? mesaji
verilerek insanlar dsnmeye davet edilmektedir.



260
Bir zamanlar Ibrhm de, Ey Rabbim! lleri nasil dirilttigini bana gster! demisti. Allah,
'Inanmadin mi ki? dedi. Ibrhm, Inandim, fakat kalbim tm soru isaretlerini gidererek rahata
kavussun diye dedi. Allah, Hemen kuslardan drdn tut da onlari kendine alistir. Sonra her dagin
zerine onlardan bir para birak. Sonra da kuslari agir, kosa kosa sana gelecekler. Ve bil ki, Allah,
en stn, en gl, en serefli, maglp edilmesi mmkn olmayan/mutlak galip olandir, en iyi yasa
koyan, bozulmayi iyi engelleyen/saglam yapandir dedi.
(Bakara/ 260)

Grldg gibi, konuya son rnek olarak verdigimiz Bakara 260. ayet, Allahin lleri
diriltebileceginin bilfiil ispati durumundadir. Bu ayette, Ibrahim peygamberin kuslari kendine
isindirirken kendisi ile kuslar arasinda olusacak baga isaret edilmis ve bu bag Allahin lleri
nasil diriltecegi ile iliskilendirilmistir. Buna gre; Ibrahim peygamber ile kuslar arasinda
olusan bag nasil kuslarin Ibrahim peygamberin kontrolne girip ona dnmelerini sagliyorsa,
Allah ile canli ve cansiz varliklar arasinda olusturulmus baglar da her seyin Allaha dnmesini
saglamakta, bunun iin Allahin ol! demesi yeterli olmaktadir.
Bakara suresinin 260. ayeti hakkinda, ilk dnem tefsircilerinin adiyla ortaya atilmis bir
takim gerek disi rivayetler ve aiklamalar mevcuttur. Bu anlatilarda, kuslar paralanip etleri
karistirilmakta ve bu etler muhtelif daglara lokma lokma dagitilmaktadir. Daha sonra ise
paralanip etleri daglara dagitilmis bu kuslar Ibrahim (as)in agrisiyla canlanarak kosup ona
dogru gelmektedir. Ne var ki, bu uzun anlatilarin hi biri de ayetin cmle yapisina
uymamaktadir.
Sonu olarak; Allahin yukarida anlatilan mucizelerini tanimis akilli bir insanin Peki,
[btn bunlari yapan] o, lleri diriltmeye kadir degil midir? anlamindaki 40. ayete
asagidakinden baska bir cevap vermesi beklenemez:
=-'=-- _'- Sbhaneke bel! [Seni noksan sifatlardan tenzih ederim, elbette
Kadirsin.
Dogrusunu en iyi bilen Allahtir.







32 (104). HMEZE SRESI
MEKK, 9 YET
GIRIS
376
Adini 1. yette geen hmeze szcgnden alan bu srede, bir nceki Kiymet
sresi'nde, ...yalanladi ve geri durdu, sonra da gerine gerine ehline [ailesine, arkadalarina]
gitti ifadeleriyle tanitilan, sehvet dskn [siddetli tutku sahibi] akilsiz insan tipinin bir baska
tutumu dile getirilmis, sahibi olduklari mala mlke gvenerek her seyden emin havalara
brnen bu zavallilarin kibetleri sergilenmek sretiyle tm insanlik uyarilmistir.
Srede isaret edilen kisinin kim oldugu konusunda klsik kaynaklarda el-Ahnes b. Serk,
Veld b. Mugre, Umeyye b. Halef ve Cemil b. mir es-Sakaf gibi kisilerin isimleri
gemektedir. Adi geen kisilerin hepsi de benzer zelliklere sahip oldugundan, herkes kendi
tanidigi kisinin adini vermis olabilir. Mesel, burada nitelikleri aiklanan kisi ile
Mddessir/11-30'da konu edilen kisi arasindaki benzerlik dolayisiyla, bu kisinin Veld b.
Mugre veya Eb Cehl oldugu ileri srlebilir. Ayni sekilde, bizim de katildigimiz bir grs
olarak bu kisinin Kiymet sresi'nde, kiymeti inkr eden kisi olarak dsnlen Adiyy b. Eb
Rabia oldugu da sylenebilir. Ancak hitap genel oldugu iin srenin hangi kisi sebebiyle
indiginin bir nemi yoktur. Srede malm ve marf kisiler degil, malina gvenerek
yaslanmayacagini, hastalanmayacagini, lmeyecegini zanneden [kendini lmden uzak
gren], sorumsuz, basibos yasama sevdalisi karakter yapisindaki herkes muhatap alinmistir.
Muhatap alinan bu karakterdeki insanlarin bir diger niteligi de, toplumu aydinlatmaya alisan
iyi insanlari, yzlerine karsi veya arkalarindan sikintiya sokmaya alisan tipler olmalaridir.
Sreden net olarak anlasilmaktadir ki, Kurn yetleri, olaylarin akisina gre gelmekte,
Peygamberimiz ve o'nunla birlikte olan inananlar, kendilerine karsi sins plnlar yapanlarin
desifre edilmesi sretiyle ynlendirilmektedir. Inansizlar ve yalanlayanlar ise; kalibi, kafiyesi
ve manasi itibariyle giderek daha fazla dikkat eken szlerle ve siddeti artan cezalarla tehdit
edilmektedir. Yapilan uyarilarda kullanilan her szck, inansiz yalanlayicilarin kafalarina
deta balyoz gibi inmekte, beyinlerine mermere kazinan yazi gibi kazinmaktadir.
RAHMN, RAHM ALLAH ADINA
MEAL:

1
Arkadan ekiytirenlerin, kay-gz hareketleriyle alay edenlerin hepsinin
vay hline!
2,3
O ki, mal toplayp ve malnn gerekten kendisini sonsuzlaytrdgn
sanarak onu ogaltan/ tekrar tekrar sayandr.
4
Kesinlikle onun dyndg gibi degil! Kesinlikle o, Hutame'ye frlatlp
atlacaktr.
5
Hutame'nin ne oldugunu sana ne bildirdi?
6,7
O, Allah'n, gnllerin zerine trmanp kan, tutuyturulmuy bir
ateyidir.
8,9
O, uzatlmy direkler iinde, onlarn zerine kilitlenmiytir/kapatlmytr.



TAHLIL:

1
Arkadan ekiytirenlerin, kay-gz hareketleriyle alay edenlerin hepsinin
vay hline!


VEYL: .,, [veyl] szcg, kinama, fke ve tehdit ifade eden bir szck olup
szcgn asli `-' ,, [vey li-flnin=vay falancaya] seklindedir. Ne var ki, Araplar tarafindan
sika kullanilan ,, [vey] szcg, zamanla kendisinden sonra gelen . [lam] ile birlestirilerek
.,, [veyl] seklinde kullanilmaya baslanmistir.
377
Araplar, grdkleri ileri derecedeki irkinlik iin veyl, kk grmek iin veys, acimak
iin de veyh szcklerini kullanirlar.
123

Veyl szcg, cehennemde bir dagin veya bir vdinin adi olarak da rivyet edilmistir.
Ama bu tarz rivyetler kisisel yorum olmaktan teye geememislerdir.
Rabbimiz veyl kelimesini burada nekre [belirsiz] olarak ifade etmistir. Bu kullanimdan,
veyl'in lsn hi kimsenin bilmedigi, bilemeyecegi, ancak Allah'in bilebilecegi
anlasilmaktadir. Bir baska ifade ile Rabbimiz, cezasinin sadece Kendisi tarafindan
bilinebilecek lde byk oldugunu bildirerek inansiz insanlarca ortaya konulan bu
davranislarin ne denli irkin olduguna dikkat ekmis olmaktadir.
HMEZE ve LMEZE: -- [hmeze] szcg, - [hemz] kknden tremis,
mbalga [abarti] kalibinda bir ism-i fail [etken isim] olup sikan, kiran, men eden, ayiplayan,
vuran, dven anlamlarinda kullanilir. Ama asil anlami, sikan ve sakindiran demektir.
Zaman ierisinde arkadan kinayarak, ayiplayarak, ktleyerek birini bir seyden sakindiran, o
kisiyi sikintiya sokanlar anlaminda kullanilir olmustur.
124

--' [lmeze] ise yze karsi gizli szle; kas, gz, dudak hareketleri ile can sikma,
manevyat bozma anlamindaki-' [lemz] szcgnden tremis bir szcktr. Lmeze de tipki
hmeze gibi mbalga kalibinda ogul anlamli bir ism-i fail olup yze karsi mimiklerle [kas,
gz ve dudak hareketleriyle] sikinti verenler anlamina gelir.
125

Lemz szcgnn trevleri, Hucurt/11 ve Tevbe/58, 79'da grlebilir.
Hmeze ve lmeze szckleri ' [fualetn] kalibinda olup Araplar =-
[duhaketn=ok glen], -' [luanetn=ok lnet eden] gibi szckleri de bu kalipla
kullanmislardir. Szcklerin farkli kiraatleri sz konusu olmasina ragmen, kiraatlerin hi
birinde anlam farkliligi yoktur. Bu nedenle burada farkli kiraatlerin ayrintisina
girilmeyecektir.
Hmeze ve lmeze szcklerinin manalari ile ilgili olarak klsik eserlerde su aiklamalar
yer almistir:
* Hmeze, giybet eden, lmeze ise ayiplayan ve eglenen demektir.
126

* Hmeze, el-kol hareketleriyle; lmeze de dille yapilan alaya almalardir.
127

* Hmeze, yz yze iken ayiplayip alay eden, lmeze ise insani arkasindan ayiplayip
alay edendir.
128

* Hmeze, aika ayiplayip alay eden; lmeze ise gizlice, kas-gz isaretleriyle
ayiplayandir da denilmistir.
129

* Hmeze ve lmeze, insanlara hoslanmadiklari lkaplar takarak yle agirandir.
130

* Hmeze, beraberinde oturan kimseyi gz ucuyla isaret ederek ayiplayip alay eden;
lmeze ise din kardesini giybinda kt seylerle anip ayiplayandir.
131

* Bunlar [hmeze ve lmeze] koguculuk yapanlar; dostlarin arasini aanlar ve insanlara
kusur bulanlardir.
132

* Hmeze dil ile, lmeze de gz ile yapilandir.
133


123
(Razi; el Mefatihul Gayb)

124
Lisn'l-Arab; c. 9, s. 133-134.
125
Lisn'l-Arab; c. 8, s. 125.
126
..... (Ibn-i Abbs'tan naklen)
127
..... (Eb Zeyd'den naklen))
128
..... (Ebu'l-liye'den naklen)
129

130
(Razi; el Mefatihul Gayb)

131
..... (Hasan el-Basr ve Ibn-i Keysan'dan naklen)
132
..... (Ibn-i Abbs'tan naklen Ebu'l-Levz)
133
..... (Sfyn-i Sevr'den naklen)
378
Grldg gibi, yukaridaki aiklamalarin hepsi de birbirine yakin anlamlar
iermektedir. Ancak bize gre bunlarin ierisinde yetin lfz yapisina ve Kurn'in genel
ilkelerine en uygun olani, Lisn'l-Arab'in verdigi anlamlar dogrultusunda szcklerin orijinal
anlamlariyla yapilan aiklamadir.
Dikkat edilecek olursa, szckler hakkindaki aiklamalarin tm, insanlarin seref ve
haysiyetiyle oynayip onlarin kusurlarini ortaya koyma, onlari sikintiya sokma,
maneviyatlarini bozma anlamlarinda birlesmektedir. Bu demektir ki, hmeze ve lmeze
olarak adlandirilanlar, Islm tebligcilerini sikistirmak, sikintiya sokmak, basarilarini
engellemek iin arkalarindan girisimlerde bulunmakta, kulis yapmakta, lobiler olusturmakta
hatta bunlarla da yetinmeyip yzlerine karsi sinir bozucu mimik hareketlerinde
bulunmaktadirlar.


2,3
O ki, mal toplayp ve malnn gerekten kendisini sonsuzlaytrdgn
sanarak onu ogaltan/ tekrar tekrar sayandr.

yetlerin basindaki ,-

'' [ellez] ism-i mevsul, cmlenin devaminda aiklanan gereke


ile yanlis yapan kisilerin kimler oldugunu isaret etmektedir. Bu kimseler, 1. yette sz edilen
hmeze ve lmeze'dir. Baska bir ifade ile, 1. yette hemz ve lemz yaparak mminleri sikintiya
sokan bu kimselerin cretleri, biriktirdikleri mal sayesinde kendilerini bu dnyada ebed
zannetmelerinden kaynaklanmaktadir.
yetteki `'- [ml] kelimesi, nekre [belirtisiz] getirilmis ve bylelikle bu kelimenin
anlami genis tutulmustur. nk nekrelik [belirtisizlik], okluga da azliga da yorulabilir.
Nekrelik azliga yorulur ise, bir insanin mali [sahip oldugu seyler], btn dnyanin
malina nisbetle bir hi degerinde olacagindan, yetteki vurgu, kmseme ile malin azligina
yapilmis olur.
Nekrelik okluga yorulur ise, yetteki vurgu, nemseme ile malin okluguna olur ve
ayni zamanda bu kstahligin da biriktirilen nemli miktardaki mala gven dolayisiyla
yapildigi kasdedilmis olur.
MALI SAYMAK: - -= [addede] szcg, biriktirmek, hazirlamak anlamina gelen ve
sestes bir szck olan udde kknden tremistir. Insanlarin belli bir amala (mesel, olasi
kt hdiselere karsi gvence olarak) bir seyi biriktirmesi udde szcg ile ifade edilir.
Addede szcg, kknn sestes bir szck olmasi sebebiyle birden ok anlama gelir.
Szcgn ilk anlami, --= [adet=sayi] demek olup cmledeki anlami da, tek tek saydi
manasina gelir. Szcgn tefl babindan [seddeli] olusu ise, sayilan seyin oklugunu
anlatmaktadir.
134

Addede szcg, yine sayi anlami ekseninde ogaltti manasina da gelmektedir.
135

Nitekim Arapa'da, ...'da [onda] olduka adet, yani okluk vardir seklinde kullanilir.
yetteki, - -= [addedeh=onu tekrar tekrar sayandir] ifadesi, bazi kiraatlerde addede
szcgnn seddesiz sekli ile adedeh olarak yer almistir. Bu sekle gre ise, kkn sestesligi
sebebiyle ifadenin anlamlari syle olur:
Mal biriktirdi ve o malin sayisini belirledi.
Malinin, adamlarinin adedini ogaltti.
Yukaridaki yetler, biriktirdigi mal-mlkle, yetistirdigi evltla, elde ettigi makam-mevki
ile vnp bbrlenenlerin ve kendisini mstagni zannedenlerin neden byle davrandiklarinin

134
(Razi; el Mefatihul Gayb)
135
(Razi; el Mefatihul Gayb)

379
gerek sebebini aiklamak sretiyle, bu zavallilarin akilsizligini ortaya ikarmaktadir: O,
malinin kendisini gerekten ebedletirdigini saniyor!
Hlbuki tm dnya metai, gelip geici seylerden ibarettir. Kendisi ebed olmayan seyin
insana ebedlik saglamasi mmkn degildir. Dnya apinda kurulacak hkimiyetler bile, her
seyi ile fn olan bu dnyada yok olup gitmeye mahkmdur. Dolayisiyla fn dnyada sahip
olunanlarla insanin kendini ebed hissetmesi ancak akilsizlik gstergesidir.
-'= [huld=ebedlesmek] szcg, hirete has bir kavram olup bu nedenle hiretin bir adi
da Dr'l-Huld [Ebedlik Yurdu]dur. Zaten Kurn'da cennet ve cehennemin ebedligi de huld
szcg ile ifade edilmistir.
yette geen, -'=' [ahledehu] szcg, huld kknden tremis olup disari ikmadan
srekli evde kalmak anlamina gelir. Bu szck, bulunulan hlin kesintiye ugramadan devam
ettigini anlatir.
136
Nitekim Vkia/17'de, cennet ehline bir ltuf olarak verilecek ocuklar iin
muhalledn [ebedlestirilmis] sifati kullanilmistir ki, bu ifade de, o ocuklarin hi
bymeyecegi ve yaslanmayacagi anlamina gelir.
Ahledeh fiili, gemis zaman kipinde oldugu iin yetin anlaminin da, kendisini
ebedletirdi olarak verilmesi gerekmektedir. Szcgn genis zaman ya da gelecek zaman
kipinde kendisini ebedlestirecegi seklinde evrilmesi hem yanlistir, hem de yetteki ince
anlami yok etmektedir. nk yetin metnine gre, o akilsiz, malinin kendisini
lmszlestirecegini degil, lmszlestirmis oldugunu sanmaktadir.
Hatirlanacak olursa, Tn sresi'nde, ahsen-i takvm zere yaratilmis olan insanin, iman
etmemesi ve slihti islememesi sonucu, hayvandan beter edildigi, esfel-i sfiln'e itildigi
bildirilmisti. 1-3. yetlerde de bu inansiz insanin igrenlesmis, dlesmis, kstahlasmis
portresi izilmistir. Bu portre, sadece yetin indigi dnemdeki su veya bu kisinin degil, her
zaman ve her yerde grlen inansiz insanin portresidir: Mala sahip olmakla insanligin stn
ve ebed degerlerine, onurlandirici her seyine sahip olunacagini zanneden; su veya bu sekilde
elde ettigi mali hayattaki en byk kazan olarak degerlendiren; mala sahip oldugunda
gnln tmyle ona kaptiran; mal karsisinda btn kavramlarin nemini kaybettigini, btn
degerlerin, btn llerin kldgn hisseden, onun karsisinda kendine hkim olamayan
asagilik bir tip...
Bu patolojik kisilik, edindigi mal veya emtiayi her seye gc yeten, lm dahi bastan
savip lmszlk saglayan bir ilh olarak grme egilimindedir. Mal tutkusunun esiri olup
iyice yozlasan bu kisilik, elindeki ekonomik varligi, hesaba ekilme ve yaptiklarinin
karsiligini verme zamani olan hirette Allah'in verecegi cezayi bertaraf edebilecek bir g
zannedecek kadar da akilsizdir.
Bu kisilik hastaligindaki inansiz insan, yukarida siralanan gdlerin ynlendirmesiyle
malin pesine dsmekte, onu ikide bir saymakta ve saydika da zevk almaktadir. Bu gdlerin
kisiligine yerlestirdigi irkin duygular ise onu insanlarin yce degerlerini ve onurlarini
asagilamaya itmektedir. Sonunda yetlerde izilen tablo gereklesmekte ve inansiz insan
hem dili, hem de hareketleriyle alaya baslamaktadir. Yani, alay ettigi insanlarin gerek
seslerini ve szlerini, gerekse hareketlerini veya fiziksel zelliklerini alayli mimiklerle taklit
ve karikatrize ederek akli sira onlari kk dsrmek amaciyla bir nevi tiyatro
sahnelemektedir.
Ne var ki, bu davranislari kendilerine pek pahaliya mal olacak agir bir sonu
iermektedir:
4
Kesinlikle onun dyndg gibi degil! Kesinlikle o, Hutame'ye frlatlp
atlacaktr.

136
(Lisanl Arab, hld mad. )

380
Isin, bu inansiz kimsenin inandigi gibi olmadigi, Rabbimiz tarafindan

` [kell=hayir
hayir] szcg ile ifade edilmistir. nk mal-mlk ne kadar ok olursa olsun, insani
lmszlestiremez, ebedlestiremez. Bu yanlis inan, azginlasmis drtlerine esir olan
inansiz insanin, geregi algilama yetisini kaybederek dstg pismanlik verici bir
yanilsamadir.
Kesin olan su ki, malin-mlkn oklugu bu kisiye hibir fayda vermeyecektir.
Inansizligindan kaynaklanan yanlis davranislari yznden Mslmanlara sikinti verdigi ve
toplumda manev yipranma olusturdugu iin, Kesinlikle o, Hutame'ye firlatilip atilacaktir.
Bu yette, _- '' [red] edati olan kell szcgnden baska ilgin vurgu daha
mevcuttur:
1) Normalde ---, [ynbez] seklinde olmasi gereken fiilin basina . [lam] edati ve sonuna
da iki tane [nun] harfi getirilmek sretiyle fiil ---,' [le-ynbezenne] hline getirilmistir.
Bylece cmleye, kesinlik vurgusu yklenmis ve bu isin sakasinin olmadigi, sylenenin
kesinlikle, mutlaka yapilacagi belirtilmistir.
2) yette geen --- [nebeze] fiili, siradan bir szck olmayip horlama, tahkir etme
[asagilama] vurgusu ile nemsiz bir seyin firlatilip atilmasi iin kullanilir.
137
Rabbimiz bu
szckle, sahip olduklari sayesinde kendilerini itibarli, onurlu, nemli sayanlara ok zel bir
mesaj vermis ve sanki demistir ki: Siz kendinizi ok ayricalikli olarak gryorsunuz ama Biz
sizi asagilayarak, horlayarak, nemsiz bir sey, bir paavra gibi Hutame'ye firlatip atacagiz.
3) -== [hutame] szcg, kirip dkmek anlamindaki hatm szcgnn mbalga
ismi-i fail kalibi olup asiri kirip dken demektir. Araplar, siddet ieren bu szcg
genellikle kemik gibi kuru ve sert seylerin kirilmasi anlaminda kullanirlar. Mecz olarak;
nndeki srsne sahip olamayan, srsndeki mallari telef eden obana; ne bulursa yiyip
bitiren asiri obur kimseye; tm birikimleri tkettiren kitlik senesine; ailesinin varligini saip
savurarak zarar veren kimseye; ekinleri, sebzeleri, meyveleri yiyen basibos hayvana da
hutame denilmistir.
138

Srenin devamindan, hutame szcgyle kasdedilenin, cehennem oldugu
anlasilmaktadir. Bu durumda cehennem'in yakici zelliginin yani sira, azap stne azap veren,
iine atilanlari kirip geiren, yiyip bitiren zellikleri de oldugu ortaya ikmaktadir.
Cehennemin tanitilmasi iin seilmis olan hutame szcg, baska ince mesajlar da
iermektedir. Sanki syle denmektedir: Siz hmezelik ve lmezelik yaparak Peygamber'i ve
inananlari sikintiya sokar, onlarin maneviyatlarini bozarsaniz, Biz de sizi, sizin
yaptiklarinizdan daha etin azaplar veren hutame'ye [kirip dken, yiyip bitiren cehenneme]
Iirlatip atariz; kirilip dklrsnz.

5
Hutame'nin ne oldugunu sana ne bildirdi?


Yani, sen hutame'yi bilmezsin, bilemezsin. Aklin onu alamaz, onun dnyada rnegi
yoktur. Onu ancak Biz aiklariz.

6,7
O, Allah'n, gnllerin zerine trmanp kan, tutuyturulmuy bir
ateyidir.

Kurn'da cehennem atesi iin,

-'- [Allah'in atei] ifadesinin kullanildigi tek yet


budur. Bunun sebebi, sadece o atesin korkunlugunu anlatmaktir. Zimnen, O, sizin bildiginiz

137
(Lisanl Arab, nbz mad. )

138
Lisn'l-Arab; c. 2, s. 497-498.
381
ateslerden degildir, o Allah'a aittir; snmez, bitmez, tkenmez. Ona hi kimse mdahale
edemez. Onun dehset ve siddetini de bilemezsiniz, o Allah'a ait llerdedir denilmektedir.
6. yet, ayni zamanda, dnyada mal varligi sebebiyle simaranlarin Allah katinda ne
kadar byk nefretle karsilandiklarina da isaret etmektedir.
Onlari yle bir karsilama beklemektedir ki:

NEDEN FUAD [GNLLER]: ---`' [efideh] szcg, fevad szcgnn ogulu olup
kalp demektir. Ancak bu szck insanin ggsndeki kalp iin degil, insandaki suur,
idrak, hissiyat, heves, ilke, dsnce, niyet ve irde merkezi iin kullanilir.
139

Atesin kalbe kadar ulasmasi birden fazla anlama gelebilir:
A) Bu ates, sadece insanin cezalandirilmasina yol aan yanlis dsncelerini, irkin
heveslerini, bozuk ilkelerini, kt niyet ve irdesini sarmakla kalmayip bu pisliklerin
retildigi merkeze kadar ulasmaktadir.
B) Bu ates, dnyadaki ates gibi kr, mstahak olani da olmayani da birlikte yakan bir
ates olmayip ancak suuna gre ve hak edilen kadar yakan, sulularin kalbine kadar ulasarak
onlara vaat edilen azabi tattiran bir atestir.
C) Insanin en duyarli ve kirilgan noktasinin kalp olmasi dolayisiyla cehennem atesinin
gnllere ulasmasi, azabin en fazla aciyan yere ulasmasi ve azabin btn siddetiyle
hissedilmesi anlamina gelir. Hissedilen acinin ne kadar dokunakli oldugunu ifade etmek zere
Trke'de kullanilan Cigerime isledi, Kalbim kirildi, Cigerim paralandi, Iim acidi
deyimleri ile Arapa'daki ittilaun alel efideh [gnllerin zerine tirmanip ikma] deyimi ayni
anlami ifade etmektedir.
D) Sirkin, kfrn, kt inanlarin, bozuk niyetlerin retildigi yer kalptir. Insan gnlyle
inanir veya gnlyle inkr eder. Cehennem atesinin bu merkeze, kalbe ulasmasi
cezalandirmada, hedefin on ikiden vurulmasi anlamina gelir ki, bu da dokunursan elini
kirarim veya adimini atarsan ayagini kirarim tehditleri sonrasinda ceza olarak gerekten
elin veya ayagin kirilmasina benzemektedir.

8,9
O, uzatlmy direkler iinde, onlarn zerine kilitlenmiytir/kapatlmytr.

Bu yetler, cehennemi bir zindan olarak tasvir etmektedir: Kapilari hi ailmamak zere
kapatilmis, kendisinden kailamayan bir zindan... Demir parmakliklar yerine uzun stunlari
olan bir zindan... deta bir kafes gibi, her yerin grlebildigi ve her yerden grlebilen ama
disina ikilamayan bir zindan...
8. yetteki, ---,- [musade] szcg, kapiyi kapattim, kilitledim ifadesinden gelmistir
ve tipalanmis, simsiki kapatilmis demektir. Szcgn bu anlamlari, cehennem kapilarinin
ailmayacagini, oradan ikisin sz konusu olmayacagini ifade etmektedir.
140
Cehennem
hakkindaki bu ifade, Kurn'da bir yerde daha aynen gemektedir:

19
yetlerimizi rtbas edenler de ugursuzluk-somluk yraninin ta kendileridir.
20
zerlerinde
kapilari simsiki kapatilmis bir ates vardir.
(Beled/ 19-20)

Yukaridaki anlatimlardan, cehennemlikleri fizik azaplarin yaninda manev azaplarin da
bekledigi anlasilmaktadir. nk yetlerde kapilarin kilitli oldugu ve direklerin uzatilmis
oldugu vurgulanmak sretiyle kapilarin ailmak, direklerin asilmak istendigi, ama bu

139
(Lisanl Arab, f e d mad. )

140
(Lisanl Arab, e s d mad. )

382
abalarin sonusuz kaldigi imalari vardir. Yasanan btn bu rezilligin evreden grlyor
olmasi, kais tesebbslerinin bosa ikmasinin verdigi sikinti azabina tabir yerinde ise bir de
tuz-biber mhiyetindeki mahcbiyet duygusunu eklemektedir.
Bugne kadar Kurn ile ilgili alisma yapanlarin hepsi, yetteki --= [amed]
szcgnn; direk, stun, temel direk, baston gibi anlamlari ile szcgn kiraat farkliliklari
zerinde durmuslar ve bu erevede ayrintilara girmislerdir. Trke'deki amuda kalkmak
[tepe st ivi gibi dik durmak] deyimi de, amed szcgnn bu anlamlarina uygun manada
dilimize girmistir.
Hlbuki kadim Arap dilinde amed szcgnn baska anlamlari da vardir ve yetin bu
anlamlara gre yapilacak evirisi de gyet uygun olmaktadir.
Amed szcg, yukaridakilerden baska su anlamlara da gelmektedir: A) Yerinden
desteksiz, yardimsiz kalkamayan hastaya el-amd denir. B) ok siddetli zntye el-amd
denir. C) Sirttaki yaraya ve ura amed denir.
141

Szcgn bu anlamlari dikkate alinirsa, 9. yetin su sekillerde evrilmesi mmkndr:
A) Uzun hastaliklar iinde. B) Bitmeyen sikintilar iinde. C) Sirtinda hi iyi olmayacak,
sifa bulmayacak yaralar iinde.
UYARI 1: Bu konuda asil yapilmasi gereken sey, Islm dsmanlarinin eline
Mslmanlari karikatrize edecekleri malzeme vermemektir. Ne var ki, hmeze ve lmeze
takimi, tarihte her zaman grldg gibi, malzemelerini kendileri yaratarak sahneye
ikmaktadirlar. Bu takdirde yapilmasi gereken, onlari Allah'a havale etmektir. Mesel
Peygamberimizin evresindeki hmeze ve lmeze grubundan Mekkeli Hakem b. el-s
adindaki msrik, eldeki bilgilere gre, yrysn taklit etmek sretiyle Peygamberimizle
alay etmistir. Kurn, hmeze ve lmeze takiminin bu yaptiklari iin Peygamberimizi ve
inananlari teselli etmistir:

10
Ve hi kuskusuz senden nce de eliler ile alay edildi. Sonra da onlardan alay eden kisileri
alay ettikleri sey kusativerdi.
(Enm/10)

10
Ve andolsun ki Biz, senden nce gemis topluluklara da eliler gnderdik.
11
Ve onlara herhangi bir eli gelmeye grsn, kesinlikle onunla alay ederlerdi.
(Hicr/10-11)


41
Ve hi kuskusuz senden nce birok eliyle alay edildi de ilerinden alay edenleri, o alay
ettikleri sey kusativerdi.
(Enbiy/41)

6-8
Ve Biz ncekilere de nice peygamberler gndermistik. Onlar, kendilerine gelen her
peygamberi kesinlikle alaya aliyorlardi da Biz, kuvvete onlardan daha gl olanlari degisime/
yikima ugrativerdik. ncekilerin rnegi de geti.
(Zuhruf/6-8)

Mslmanlar bu mesajlar dogrultusunda uyanik olmali, bu beyinsizlerin tahriklerine
kapilmamali, oyunlarina gelmemeli, onlari bu dnyada cezalandirmak ugruna kendilerine de
zarar veren eylemlerde bulunmamalidirlar. Ayrica onlarin Allah'a havale edilmelerinin bu
dnyada cezalandirilmayacaklari anlamina gelmedigi de iyi bilinmelidir.
Rabbimizin srede kullandigi szckler dikkatle incelendiginde, verilen mesajin ayni
zamanda bu dnyaya da ynelik oldugu anlasilmaktadir. Rabbimiz sanki syle demektedir:
Malini g kaynagi yapip oklugu ile kendisinin ebedlestigini zanneden, inananlara sikinti
veren, kas-gz hareketleriyle sinirlerini bozan o inansizin basina yle birini musallat ederiz

141
Lisn'l-Arab; c. 6, s. 433-434.
383
ki, mala-mlke nem vermeden onun btn malini kirip dker, yiyip bitirir, kaybeder.
Inansiz da ta cigerlerinden yanip tutusur, srekli dermansiz hastaliklar, bitmeyen sikintilar,
zntler, iyi olmayan, sifa bulmayan yaralar iinde Allah'in atesini eker durur. Inkr edisine
sebep olan o malini Biz onun azap kaynagina dnstrrz.
Nitekim toplumda bu sekilde cezalandirilmis olan birok insana her zaman rastlamak
mmkndr.
UYARI 2: Bu tehdit herkese smil olmayip sadece malina gvenerek, malindan aldigi
gle Mslmanlari tehdit eden, sikintiya sokan, onlarin maneviyatini bozan, hevesini kiran
ve hireti inkr eden tm kfirlere, inansiz Islm dsmanlarina yneliktir. Dolayisiyla,
dedikodu ve giybet gibi kusurlarina ragmen imanli insanlar kendilerini bu tehdidin muhatabi
olarak grmemelidirler.
Fakat ne yazik ki, gemiste Mslmanlari daha takvli bir hayata yneltmek adina,
kusurlu Mslmanlarin da cehenneme girip yanacagina dair rivyetler uydurulmustur. Kurn
yetleriyle elisen yzlerce rivyetten biri olmasina ragmen yukaridaki yetle ilgili olarak
klsik tefsirlerin ogunda yer almis bulunan Eb Hreyre kaynakli bir rivyeti ibret
nazarlarina sunmakta yarar gryoruz:
Allah Tel isyankr mminleri atesten ikardiktan sonra ki en uzun duran yedi bin sene
duracaktir Allah Tel cehenneme atesten kapaklar, atesten egserler, atesten amudlarla bir kisim
melekler gnderecek, o kapaklari onlarin zerine kapayacaklar, o ivilerle sikistiracaklar, o amudlari
uzatip bastiracaklar, ne bir ruh girecek, ne bir gam ikacak bir bosluk kalmayacak. Azz, cell, cebbr
olan Allah, ars'i zerinde, onlari unutmus gibi birakacak. Cennet ehli nimetleriyle mesgul olacaklar,
artik ondan sonra o cehennem ehli hibir yardim dileyemeyecekler, sz kesilecek, artik onlarin szleri
bir nefes alip vermekten ibaret kalacak. Ve iste, Cehennemlikler dikilmi direklere bagli bulunduklari
halde, o atein kapilari zerlerine kapatilacaktir yetinin anlami budur.
142


Rivyet bir yana, pek tabidir ki, dedikodu, giybet, alay gibi irkin davranislar bir
Mslmana asla yakismaz. Zaten hepsi de mmine yasaklanmis davranislardir. Onlardan
herhangi birini isleyen bir Mslmanin bu kusurlu davranistan dolayi mutlaka tevbe etmesi
gerekmektedir:

11
Ey iman etmis kimseler! Bir topluluk bir toplulugu alaya almasin. Olabilir ki alay ettikleri
topluluk kendilerinden hayirlidir. Kadinlar da baska kadinlari alaya almasin. Belki de alay ettikleri
kadinlar, kendilerinden hayirlidir. Kendinizi de firlatip atmayin; ayiplamayin, kk dsrmeyin;
birbirlerinizi lakaplar ile firlatip atmayin; kk dsrmeyin, kmsemeyin. Imandan sonra hak
yoldan ikis ile adlanmak ne kt seydir! Ve kim hatadan dnmezse, iste onlar yanlis; kendi
zararlarina is yapanlarin ta kendileridir.
(Hucurt/11)

Bu konularin gerek bu srede ve gerekse farkli szckler kullanilarak Mddessir
sresi'nde dile getirilmesi, bir taraftan kendilerini savunmak, diger taraftan da inansizlarin
igrenliklerine karsi direnmek durumunda olan Mslmanlari hem memnun etmekte, hem de
Allah'a olan iman ve gvenlerini pekistirmektedir.
Dogrusunu en iyi bilen Allah'tir.

33 (77). MRSELT SRESI
MEKK, 50 YET
GIRIS
Adini 1. yetteki el-mrselt szcgnden alan srenin 48. yetinin, Mekke'nin
fethinden sonra, Peygamberimizin namaz kilmalisiniz demesine karsilik Sakif
delegasyonunun namazdaki rk hareketlerinden affedilmeleri yolundaki itirazlari zerine

142
Hakim-i Tirmiz, Nevdiru'l-Usl (Eb Hreyre'den naklen).
384
indigini iddia eden kaynaklar varsa da bu, kabul mmkn olmayan bir iddia ve
yakistirmadan ibarettir. nk iddia sahipleri, rk szcgnn anlamini arastirmadan
szcg namazda yapilan bel bkme hareketi olarak kabul etmisler ve szcgn getigi
yetin de namaz emrinin verilmesinden sonraki bir tarihte inmis olabilecegini ileri
srmslerdir. Oysa szcgn anlami, 48. yetin tahlilinde belirttigimiz gibi herhangi bir
yakistirmaya ihtiya duymayacak kadar aiktir. Bu nedenle yetin bu yanlis yakistirmalara
dayanilarak sonraki bir tarihte indigi iddiasi kabul edilemez. Ayrica bu iddia kabul edilerek
48. yet aradan ikarilirsa, srenin sz akisindaki anlam bozulmakta, ayni lfizli ve ayni
manali iki yet arka arkaya gelmektedir ki, bunun mantikli bir izahi yoktur. Zaten bastan sona
ele alindiginda srenin mevcut hliyle bir btn oldugu kolayca anlasilmaktadir.
Mrselt sresi, zellikle kiymet ve hiretin gereklesecegine dair kanitlari n plnda
tutarak kendisinden evvel inmis olan sreler gibi inan konularini islemeye devam etmektedir.
Kurn ile ortaya koydugu dinin insanlar tarafindan zorlama olmadan, akledilerek
benimsenmesini isteyen Rabbimiz, bu srede de rahmeti geregi ikna metodunu kullanmis ve
inansiz kfirlere kiymetin gereklesecegini makul, mantikli, tutarli kanitlarla aiklayarak
inananlari bekleyen nimetler ile inansizlari bekleyen azaplari gzler nne sermistir.
Srenin mesaji herkesi muhatap alir gibi grnse de, esas olarak hireti yalanlayan
kfirlere ynelik oldugu 7. yetten aika anlasilmaktadir.

RAHMN, RAHM ALLAH ADINA
MEAL:


1-7
Kme kme/necm necm gnderilip de nne gelenleri devirdike
deviren, toplumlar canlandrdka canlandran, canlandrdka da hakk btl
ayran, zr veya uyar olarak gt brakan Kurn yetleri kanttr ki
kesinlikle tehdit olundugunuz, korkutuldugunuz yey, kesinlikle meydana
gelecektir.
8
Hani o yldzlar silindigi/imha edildigi/uzaklaytrldg zaman,
9
gk
aralandg zaman,
10
daglar savruldugu zaman,
11-13
tanklk edecek eliler,
tanklk iin bekletildikleri Ayrt etme gn tanklk vakti belirlendigi
zaman,
14
Ayirt etme gnnn ne oldugunu sana ne bildirdi!
15
o gn,
yalanlayanlarn vay hline!
16
Biz, ncekileri degiyime, ykma ugratmadk m?
17
Sonra geridekileri de onlarn arkasna takarz.
18
Biz, sululara, iyte byle
yaparz.
19
O gn yalanlayanlarn vay hline!
20
Biz sizi degersiz bir sudan oluyturmadk m?
21,22
Sonra onu belli bir lye/vakte kadar saglam bir yerin iinde tuttuk.
23
Demek ki Bizim gcmz yetti. Ne gzel g yetirenleriz Biz.
24
O gn,
yalanlayanlarn vay hline!
25,26
Yeryzn dirilere ve llere bir toplanma-tutulma yeri yapmadk
m?
27
Orada sapasaglam yksek daglar oluyturduk ve size tatl sular iirdik.
28
O gn, yalanlayanlarn vay hline!
29
Kendisini yalanlamakta oldugunuz o yeye dogru gidin!
30,31
O kol-atal
sahibi, glgelendirmeyen ve alevden korumayan bir glgeye dogru gidin!
32
Gerekten o, saray gibi kvlcmlar atar/yagdrr;
33
sanki kvlcmlar sar
erkek develer gibidir.
34
O gn, yalanlayanlarn vay hline!
35
Bu, onlarn konuymayacaklar gndr.
36
Kendilerine izin de verilmez ki,
zr dilesinler.
37
O gn, yalanlayanlarn vay hline!
385
38
Bu, sizi ve ncekileri topladgmz Ayrma Gn'dr.
39
Haydi, bir sinsi
plnnz varsa hemen Bana bu sinsi pln uygulayn!
40
O gn, yalanlayanlarn
vay hline!
41,42
Kuykusuz Allah'n korumas altna girmiy kimseler glgeler, pnarlar
ve canlarnn ektigi meyveler iindedirler.
43
Iylemiy oldugunuz yeylere
karyilik afiyetle yiyin, iin!
44
yte Biz gzel davrananlar byle
karylklandrrz.
45
O gn, yalanlayanlarn vay hline!
46
Yiyin, yararlann biraz, yphesiz siz sulularsnz.
47
O gn,
yalanlayanlarn vay hline!
48
Onlara, Allah'a ortak koymaktan uzak durun
denildigi zaman, ortak koymaktan uzak durmazlar.
49
O gn, yalanlayanlarn
vay hline!
50
Artk Kurn'dan sonra hangi sze inanacaklar?
TAHLIL:


1-7
Kme kme/necm necm gnderilip de nne gelenleri devirdike
deviren, toplumlar canlandrdka canlandran, canlandrdka da hakk btl
ayran, zr veya uyar olarak gt brakan Kurn yetleri kanttr ki
kesinlikle tehdit olundugunuz, korkutuldugunuz yey, kesinlikle meydana
gelecektir.


Sre, yukaridaki 7 yetten olusan kasem cmlesiyle baslamis ve 1-6. yetler, 7. yetteki
kesinlikle tehdit olundugunuz ey elbette meydana gelecektir iddiasinin kanitlari olarak ileri
srlmstr. Baska bir ifade ile; 1-6. yetlerdeki kanitlar, 7. yetteki iddianin isbati olarak
gsterilmistir.
2. yeti 1. yete ve 4. yeti de 3. yete baglayan - [fe] edatinin anlamini ifade
edebilmek iin, bu yetlerin Trke evirisi hakkinda biraz aiklama yapmak gerekmektedir:
1. yette bahsi geen vigin yigin gnderilmiler, 2. yette bildirilenleri yapmakta, yani
nlerinde ne varsa hepsini devirmekte, firtina koparmakta ve silip sprmektedir. Ayni
sekilde 3. yette sz edilen canlandirdika canlandiranlar da, 4. yette bildirilenleri
yapmakta, yani ayirdika ayirmaktadirlar.
Kasem cmlesinin kasem blmn teskil eden 1-6. yetlerdeki ifadeler dikkatle
okundugunda, burada farkli seylerden degil, bir seyin farkli zelliklerinden bahsedildigi
anlasilmaktadir. Bu da, gsterilen kanitlarin, bir seyin bes ayri zelligini yansitmakta
oldugu anlamina gelmektedir.
Bu zelliklerin kaynagi hakkinda gemiste farkli dsnceler retilmistir. Kimileri,
zerine yemin edilen seyler, bilgi alanimiza kapali, evren ve insan hayatina sadece etkileri
yansiyan gizemli glerdir deyip isin iinden siyrilmislar, kimileri sz edilen glerin
kesinlikle rzgrlar, kimileri de melekler oldugunu ileri srmslerdir. Bu cmlelerden bir
kismiyla meleklerin, bir kismiyla da rzgrlarin kasdedildigini syleyenler de olmustur.
Klsik kaynaklarda ortak bir metinmis gibi yer alan bu grslerin bir kismini, yanlislari
daha iyi gstermek amaciyla aynen aktariyoruz:
Eb Hreyre'ye gre (ki Mesruk, bir grslerinde Eb Duh ve Mchid, Sudey, Reb b. Enes ve Eb
Slih de ayni yoruma katilmisti), yette geen salinanlar, gnderilenler, meleklerdir.
143
O takdirde bu yemin
cmlesi, savas atlari gibi akin akin ve ardarda birlikler halinde gnderilen ardisik melek gruplarina andolsun
anlamina gelir.

143
(Kurtubi; el Camiu li Ahkamil Kuran)

386
Abdullah b. Mesd'a gre ise gnderilenler'den maksat, rzgrlardir. Buna gre yemin cmlesinin
anlami, savas atlari gibi akin akin ve ardarda dalgalar hlinde harekete geirilen rzgr bulutlarina yemin
ederim olur. Abdullah b. Mesd, Kasirga gibi esip savuranlara ve Her yana dagitanlara yetlerinde
rzgrlarin kasdedildigini ne srmektedir. Bir rivyete gre onun bu grs Abdullah b. Abbs, Mchid,
Katde ve Eb Slih tarafindan da paylasilmaktadir.
144

Ibn-i Cerr, 1. yetteki mrselt szcgnn, melekler mi, yoksa rzgrlar mi demek oldugu
konusunda tereddte dser ve kesin hkm vermekten kainirken, 2. yetteki sift szcgnn kesinlikle
rzgrlar anlamina geldigi kanaatindedir. Ayrica 3. yetteki nirt szcgnn bulutlarin gkteki
dagiticilari anlaminda rzgrlar demek oldugunu kuskusuz bir dille ifade etmektedir.
145

Abdullah b. Mesd'a gre 4-5. yetlerde kullanilan frikt ve mulkiyt szckleriyle melekler
kasdedilmektedir. Bu grs Abdullah b. Abbs, Mesruk, Mchid, Katde, Reb b. Enes, Suddey ve Sevr de
tartismasiz bir biimde paylasmaktadir.
146


Bu ortak grse gre; sz konusu melekler Yce Allah'in izni ile peygamberlere inerek
geregi egriden ayirt etmekte ve bu elilere vahyin mesajini iletmektedirler. Bu mesaj hem
insanlarin hesap gnnde ileri srebilecekleri bahaneleri rtmekte, hem de onlari
uyarmaktadir.
Bu konu insanlarin zihinlerine yukaridaki farkli grsler dogrultusunda yerlesmis,
gerekli tetkik ve tahliller yapilmadigindan dolayi da birok meal ve tefsirde maalesef bu
grsler hkim olmustur. Birok dsnr ise eskilerin grslerini daha tutarli hle
getirebilmek iin kendilerini zorlamislar, fakat basarili olamamislardir. nk Kurn'i
anlamak kimsenin tekelinde olmadigi gibi, onu anlama konusunda kimsenin herhangi bir
ayricaligi da yoktur. Dolayisiyla, gemis bilginlerin aiklamalari mutlak dogrular olarak kabul
edilmemelidir. Gerege ulasmak iin kisilerin nakilleri yerine szcklerin anlamlari n plnda
tutulmalidir.
Burada ilk dikkat edilmesi gereken husus, ardi ardina zikredilen bes niteligin, henz
ortada bulunmayan vaat edilmis seyin kesinlikle olacaginin kaniti olarak ileri srlms
olmasidir. Bu durumda, sz edilen nitelikleri tasiyan seyin herkes tarafindan grlebilen
bir sey olmasi gerekmektedir. Zira varligi isbatlanmamis bir seyin, baska bir seyin
isbatina kanit olarak ileri srlmesi akla uygun degildir.
1-6. yetlerin dogru anlasilabilmesi iin dikkat edilmesi gereken ikinci husus,
yetlerdeki szcklerin hem hakikat hem de mecz anlamlarini hesaba katmaktir. Bu takdirde
yetler iin ikiden ok anlam ortaya ikmaktadir. Bu ok anlamlilik, eskilerin iddia ettigi
gibi anlamlarin belirsizligini degil, birden ok ve gzel anlamlarin bir arada var olabilecegini
ifade etmektedir. Kisaca bu yetler, mtesbih yetlere iyi birer rnek olusturmaktadir.
Sanatsal ifadelerle sunulan kisa cmleler ve bu cmlelerdeki gl vurgular, normal ifadelere
gre insanlar zerinde daha fazla etki birakmaktadir.
Burada bize dsen grev, birbiriyle benzesen anlamlarin arasindan birisini ne almak,
yani tevl etmektir.
MRSELT: -`--'' [mrselt] szcg, .''-' [irsl] kknden tremis olup
gnderilmisler anlamindadir. Yine irsl kknden tremis olan .-' [ersele] fiili, znesi
Allah olmak zere, peygamber gnderdi/gnderir, bulut gnderdi/gnderir, rzgr
gnderdi/gnderir biimlerinde Kurn'da birok kez yer almistir. Bu kk anlami nedeniyle
el-mrselt szcg klsik kaynaklarda bulutlar, rzgrlar ve peygamberler olarak
degerlendirilmistir. Biz ise bu grste degiliz. Syle ki: Genelde, bir uzlasma amaciyla ya da
bir isi bitirmek iin gnderilen kimse olarak tanimlanan .,- '' [resl=eli] szcg,

144
(Kurtubi; el Camiu li Ahkamil Kuran)

145
(Kurtubi; el Camiu li Ahkamil Kuran)

146
(Kurtubi; el Camiu li Ahkamil Kuran)

387
mrselt szcgyle ayni kkten tremis olup bu szck de gnderilmis demektir. Ancak,
.,- '' [resl=eli] szcg, sadece insanlardan seilmis eliler olarak anlasilmamalidir.
nk Allah meleklerden de eliler setigini bildirmektedir:

75,76
Allah, haberci yetlerden eliler seer, insanlardan da eliler seer. Sphesiz Allah, en iyi
isiten, en iyi grendir, ellerinin arasinda olani ve arkalarinda olani bilir. Ve isler, yalnizca Allah'a
dndrlr.
(Hacc/75)

Su hlde, Tekvr sresi'nin tahlilinde szcgn tredigi kkleri dikkate alarak ortaya
koydugumuz gibi, kuvvet, ynetim gc anlami yaninda eli ve haber verici anlamina da
gelen melek szcgn, mrselt szcgnn anlami kapsaminda degerlendirmek
mmkndr. Diger taraftan Rabbimiz aika bildirmistir ki eliler, indirilmislerlerden de
olabilir:
10,11
Allah, onlara siddetli bir azap hazirlamistir. O hlde, ey kavrama yetenekleri olan iman
etmis kimseler! Allah'in korumasi altina girin. Kesinlikle Allah, iman etmis ve dzeltmeye ynelik
isler yapmis kimseleri, karanliklardan aydinliga ikarmak iin, size bir gt, size Allah'n ak ak
yetlerini/ almetlerini/ gstergelerini okuyan bir eli indirdi. Ve her kim, Allah'a inanir ve slihi
islerse, Allah onu, altlarindan irmaklar akan, iinde sonsuza dek kalacaklari cennetlere girdirir.
Allah, onun iin rizki gzellestirmistir.
(Talk/10-11)
Yukaridaki yetlerde alti izilerek dikkat ekilen Allah'in indirdigi gt [zikr]: eli
[resl] szckleri ile, Peygamberin degil, Kurn yetlerinin kasdedildigi kolayca
anlasilmaktadir. Bu durumda Kurn yetleri de, Allah'in evrensel, lmsz ve indirilmis
elileridir. Bundan yola ikarak yetteki mrselt [gnderilmisler, eliler] szcg ile
kasdedilenin, Kurn yetleri oldugunu syleyebiliriz.

URF: -= [urf] szcg, bilgi [ilim, irfan/iyiyi kty, egriyi dogruyu ayirabilme
zelligi] demektir ve genel olarak bu anlamda kullanilir. Nitekim rf, marf gibi szckler de
bu anlam ekseninde olan szcklerdir. Ancak urf szcgnn esas anlami, kum yigini,
yerden yksek olan yer, yigin, yiginti demektir. Araplarin horozun ibigi ile atin yelesine urf
demeleri, szcgn bu anlamina gredir.
147

Urf szcgnn esas anlami ile, yaygin olarak kullanilan anlami arasindaki iliski,
bilginin de bir seylerin birikimi, yigini olmasindan kaynaklanmaktadir. Biz, bu yetin
evirisinde urfen szcgnn hem vazi [ilk], hem de istimal [yaygin kullanilan]
anlamlarinin birlestirilmesini neriyoruz. Bu durumda yetin evirisi su sekilde olmaktadir:
Bilgi yigini [bilgi kmeleri, bilgi bekleri; necm necm] hlinde gnderilmi Kurn
yetlerine kasem olsun ki,...
Urf ve ogulu olan -'=' [arf] szckleri hakkinda daha fazla ayrinti Arf sresi'nin
tahlilinde yer alacaktir.

SIFT: -'--''' [sift] szcg, --= [asf] kknden tremis bir ism-i faildir. Asf
szcg, Fil sresi'nin tahlilinde de belirtildigi gibi bitkilerin kuru yapragi demek olup

147
(Lisanl Arab, a r f mad. )

388
bitkilerin kuru yapraklarinin rzgr etkisiyle savrulmasi Arapa'da bu szckle ifade
edilmistir. Daha sonra, bitkilerin kuru yapraklarini, samani, tozu topragi savuran kuvvetli
rzgra [firtinaya] da asif, asifet denir olmus ve Arapa'da hizli giden deve iin kullanilan
nkatn asf [firtina gibi deve] deyimi de szcgn bu anlami ekseninde tretilmistir.
148

Bir seyin olduka hizli oldugu veya hizli gereklestirildigi, Trke'de de firtina gibi
deyimiyle ifade edilmektedir.
sift szcg, bulundugu kalip itibariyle yette firtina koparanlar, nne gelen igreti
seyleri nne katip srkleyip gidenler, kknden skp atanlar, silip sprenler, esip
savuranlar anlaminda olup Ynus/22, Ibrhm/18 ve Enbiy/81'de de firtina anlamiyla yer
almistir.
Normal olarak fizik bir firtinayi ifade eden szck, iinde bulundugu cmlenin [yetin],
- [fe] edati ile bir nceki yete baglanmasi sebebiyle 1. yetle birlikte dsnlmelidir. Yani,
1. yette bahsedilen bek bek, kme kme, yigin yigin gnderilmis olanlar, firtina
koparmislar ve ortaligi silip sprmslerdir.
Bu durumda ayni kkten tremis resl [eli] szcg gibi, mrselt szcgnn de
eli anlamina geldigi ve bu elinin Kurn yetleri oldugu yolundaki Kurn destekli
grslerimiz dogrultusunda; gerekten de bek bek gelmis, gnderilmis Kurn yetlerinin
toplumda firtinalar kopardigini; sirk, kfr ve btil olarak ortada igreti ne varsa hepsini silip
sprdgn, kknden skp attigini sylemek mmkndr. nk Kurn ile hakk gelmis,
btil zil olmustur; isik gelmis, karanlik yok olmustur.
NSIRT: -'-'

-'' [nirt] szcg, -- [ner] szcgnden tremistir. Ner szcg


daha ok yaymak anlamiyla meshur olmakla beraber bu anlami yaninda amak, aiga
ikarmak, kesmek anlamlariyla da kullanilmistir. Nitekim Trke'de de nesriyat [gazete,
kitap, dergi gibi yayinlar] ve nesretmek [yayinlamak] gibi kelimeler, szcgn yaymak
anlamina uygun olarak kullanilmaktadir.
Ner szcgnn esas [vazi] anlami ise, gzel koku demek olup kadim Arapa'da
bunun pek ok rnegi vardir.
149
Szcgn esas anlami gzel koku ile, yaygin olarak
kullanilan anlami yaymak arasindaki iliski, (urf szcgnde oldugu gibi,) gzel kokunun
bir merkezden ikip evreye yayilmasindan ileri gelmektedir.
Iste, szcgn bu merkezden evreye yayilma anlami, kuru otlarin yagmur sebebiyle
yesermesi ve byyp yayilmasinin da ner szcgyle ifade edilmesine yol amistir. Ner
szcg Kurn'da da bu anlam ekseninde, lms kisilerin canlanip hayat bulmasi ve oldugu
yerden saga sola yayilmasi, yani lms, rms, yok olup gitmis insanlara hayat verme
anlaminda kullanilmistir:

11
Ve O Allah ki, suyu gkten belli bir l ile indirdi. Sonra Biz, onunla l bir beldeyi
canlandirdik. Iste siz, byle ikarilacaksiniz.
(Zuhruf/11)

21
sonra onu ldrd, kabre koydurdu,
22
sonra diledigi zaman diriltip ortaya ikardi.
(Abese/22)

21
Yoksa onlar, yeryznden birtakim ilhlar edindiler de onlar, kendilerini mi
canlandiracaklar/ diriltecekler?
(Enbiy/21)


148
(Lisanl Arab, asf mad. )
149
(Lisanl Arab, n sr mad. )

389
9
Ve Allah, rzgrlari gnderendir. Sonra onlar da bir bulutu harekete geirip yukarilara
kaldirir. Derken Biz, o bulutu lms bir beldeye srp gndermisizdir. Bylece yeryzne
lmnden sonra onunla hayat veririz. Iste byledir lms rms insanlara hayat vermek.
(Ftir/9)

Ve Mlk/15, Furkn/3, Furkn/40.


FRIKT: -''-'' [frikt] szcg, iki seyi birbirinden ayirmak anlamindaki
[fark] mastarindan tremis olup tefrik szcg ile ayni anlamdadir. Ancak, frikt szcg,
makult [soyut seyler] iin, tefrik szcg ise mahsusat [somut seyler] iin kullanilir. Bu
nedenle frikt szcg, soyut seyleri birbirinden ayiranlar demektir.
150

Yine, fark kknden tremis ve bu anlama gelen bir szck daha vardir ki, ayni
zamanda Kurn'in da adidir. Bu szck furkn'dir. Bakara/53 ve Enbiy/48'de Ms
peygambere de verildigi ifade edilen Furkn, soyut seyler olan hakk ile btili, iman ile kfr,
gzel ile irkini, iyi ile kty... birbirinden ayirdigi iin, Kurn'a da isim olarak verilmistir:

1
lemlere uyarici olsun diye kuluna/kullarina Furkn'i indiren ne cmerttir/ ne bol bol nimet
verendir!
2
Furkn'i indiren, gklerin ve yerin hkmranligi Kendisinin olan, hi ocuk edinmeyen,
hkmranlikta ortagi olmayan ve her seyi olusturup sonra da onlari bir lye gre ayarlama
yapandir.
(Furkn/1)

185
Ramazn ayi ki, Kurn, bir kilavuz olarak ve furkndan, yol gstermeden aik seik
aiklamalar olarak kendisinde indirilmistir. Bu nedenle sizden her kim bu aya shit olursa hemen
onda oru tutsun. Kim de hasta veya sefer; iftilik, ticaret, askerlik, egitim- gretim gibi gidi
gelili; hareketli bir i zerinde ise diger gnlerden sayisincadir. Allah, size kolaylik diler, size
zorluk dilemez. Bu kolaylik, Allah'in korumasi altina girmeniz ve sayiyi tamamlamaniz, size yol
gsterdiginden dolayi Allah'i byklemeniz ve Allah'in verdigi nimetlerin karsiligini deyesiniz
diyedir. (Bakara/185)

2
Allah, Kendisinden baska tanri diye bir sey olmayandir, her zaman diridir, kayym'dur [her
seyi ayakta tutandir, koruyandir].
3,4
Allah, sana, sadece iinde konu edilenleri dogrulayici olarak bu kitabi hak ile indirdi. O,
daha nce insanlara dogru yol kilavuzu olarak Tevrt'i ve Incl'i de indirmisti. Furkn'i da O indirdi.
Sphesiz kfirler; Allah'in yetlerini bilerek reddeden su kimseler, etin bir azap kendileri iin
olanlardir. Allah, en stn, en gl, en serefli, maglp edilmesi mmkn olmayan/mutlak galip
olandir, sululari yakalayip cezalandirmak sretiyle adaleti saglayandir.
(l-i Imrn/2-4)

Yukaridaki yetlerle konu kendiliginden aydinliga kavusmaktadir: Dolayisiyla Mrselt
sresi'nde, Ayirdika ayiranlar [frikt] ifadesi ile kasdedilenler, Kurn yetleridir. nk
Kurn yetleri hakk ile btili, iman ile kfr, hell ile harami birbirinden ayirmaktadir.

MLKIYT: -',-'-'' [mlkiyt] szcg, birakmak, yere koymak, terk etmek
anlamlarina gelen -'-'' [ilk] mastarinin ism-i failidir. Farkli kaliplardaki trevleri Kurn'da
birok kez kullanilmistir. Bununla birlikte ilk szcgnn Kurn'da ie birakma, zihne
iyice yerlestirme anlaminda da kullanildigi grlmektedir:


150
(Razi; el Mefatihul Gayb , Kurtubi; el Camiu li Ahkamil Kuran)

390
15
O, dereceleri ykseltendir, en byk tahtin/en yksek mevkiin sahibidir: O, bulusma gn
hakkinda uyarmak iin Kendi emrinden/ Kendi isinden olan vahyi kullarindan diledigine birakir.
(Mmin/15)

6
Sphesiz bu Kurn ise sana, yasalar koyan ve en iyi bilen Allah tarafindan senin iine iletilmektedir.
(Neml/6)

37-39
Sonra da dem, Rabbinden birtakimkelimeler ald/kendine vahyedildi; Biz dedik ki:
Hepiniz oradan inin. Artik size Benim tarafimdan bir kilavuz geldiginde, kim kilavuzuma uyarsa,
onlar iin hibir korku yoktur; onlar mahzun da olmayacaklardir. Ve kfretmis; Allah'in ilhligini,
rabligini bilerek reddetmis ve yetlerimizi yalanlamis kimseler; iste onlar, atesin ashbidir. Onlar,
orada temelli kalicidirlar. Sonra da Allah, onun tevbesini kabul etti. Kesinlikle O, tevbeleri oka
kabul eden, ok tevbe firsati verenin, ok merhametli olanin ta kendisidir.
(Bakara/37-39)

Bu durumda, -',-'-'' [mlkiyt] szcgnn konumuz olan yette de kesin olarak zihne
iyice yerlestirenler anlaminda kullanildigini sylemek mmkndr. Zaten bu zellik de yine
Kurn yetlerine has bir zelliktir.

ZIKR: - [zikr] szcgnn; anma, hatirda tutma, din kitabi [gt kitabi] ve gt
anlamlarinda kullanildigi herkes tarafindan bilinmektedir.
5. yetteki zikr szcgnn, gt anlamina geldigi, Arapa dilbilgisi kurallarina gre
6. yette kendisinden bedel konumunda bulunan '-= , '-- [uzren, nzren] ifadesinden de
anlasilmaktadir. Zira 6. yette, mazeret hazirlayacagi, mazur kildiracagi [uzren] ve uyari
yapacagi [nzren] bildirilen etkiyi, 5. yette bildirilen zikr yapmaktadir. Bu da zikr'in ancak
gt isleviyle mmkndr. Bir baska ifade ile sylemek gerekirse, insani gemisteki
hatalarina tevbe ettirmeye ynelten ve gelecege ynelik olarak ona uyarida bulunan zikr ancak
gt olarak anlamlandirilabilir. Dikkate alinan gtlerin kesinlikle insani bu iki islemi
yapmaya motive ettigi dsnlrse, 5. yetteki zikr'in gt olarak anlasilmasi gerektigi daha
da iyi anlasilir.
Kurn'in (bek bek, necm necm gnderilmis tm yetlerinin) zikr [gt] oldugu
Kurn'da yzlerce yette bildirildigine gre, gtleri zihne iyice yerletirenler'in de yine
Kurn yetleri oldugu kesinlik kazanmaktadir.

UYARI:
Allah, Kurni tam 55 nitelikle tanitmaktadir. Yukarida sayilan zelliklerin hepsi de,
Resl, Furkn, Rh, Nr, Zikr, Mbn gibi Kurn'in vasiflarindandir. yetleri mucize
yapan bu zellikler, beser kurgusu olmayip Allah tarafindan ltfedilmistir. Ayrica bu
zelliklerden hibiri Allah'in kitabinin disindaki kitaplarda mevcut degildir.
Srenin 1-7 yetlerinin olusturdugu kasem cmlesinde Kurn'in bu zelliklerinden bir
kismi vurgulanmis ve onu indiren Gcn [Allah'in], tehdit edici yetlerle bildirilen kiymet
gnn de mutlaka gereklestirecegi ifade edilmistir. Bylelikle Kurn, kiymet ve hiretin
gereklesecegine dair bir kanit olarak gsterilmistir.
Unutulmamalidir ki, Kurn'daki mucize; daglarda, taslarda, meleklerde, rzgrlarda
hatta peygamberlerde olan mucizelerden daha ycedir. Hem yle bir mucizedir ki, her an el
altinda ve gz nnde bulunmasina ragmen kiymete kadar mucizeleri tkenmeyecek bir
kitaptir.



8
Hani o yldzlar silindigi/imha edildigi/uzaklaytrldg zaman,
9
gk
aralandg zaman,
10
daglar savruldugu zaman,
11-13
tanklk edecek eliler,
391
tanklk iin bekletildikleri Ayrt etme gn tanklk vakti belirlendigi
zaman,
14
Ayirt etme gnnn ne oldugunu sana ne bildirdi!
15
o gn,
yalanlayanlarn vay hline!


Kiymet gnnde evrenin durumunu anlatan bu ve buna benzer sahneler Kurn'in
esitli srelerinde dile getirilmistir. Btn bu sahnelerdeki ortak grnt sudur: O gn evrenin
dzeni bozulacak ve bu dzensizlige korkun grltler, patlamalar ve sarsintilar eslik
edecektir. Ancak, dehset veren bu olaylar, insanlarin teden beri bildigi yildirim, deprem,
volkanik patlama gibi kk apli dogal olaylara hi benzemeyecek, dnyadaki hibir olayla
mukayese edilemez siddette ve byklkte olacaktir. Dolayisiyla o gnk dehsetin insanin
zihinsel yapisina sigmasi mmkn degildir. Bu gerege ragmen kiymet anlatimlarinin
degisik sahnelerle tekrarlanmasi, bu olayin gereklesecegini insanlarin aklina sigdirma,
kabullendirme maksadina yneliktir.

O yildizlar silindigi/imha edildigi/uzaklaytirildigi zaman,

yette geen, ---= [tumiset] szcg, -= [tams] mastarindan tremis fiil-i mazi,
bina-i mechul, mfred, mennes bir szcktr.
Tams szcg kk olarak silmek, ortada iz birakmamak, imha etmek, uzaklastirmak
anlamlarina gelmektedir. Nitekim Arapa'da gzleri grmeyene, gzleri silinmis, gzleri
imha olmus, gzleri kendinden uzaklastirilmis anlaminda --'' ,-= [tamsu'l-basar], kalbi
kalplikten ikmis, fesada ugramislara da kalbi silinmis, kalbi imha olmus, kalbi kendinden
uzaklastirilmis anlaminda -'-'' ,-= [tamsu'l-kalb] denmektedir.
151

Tams szcgnn trevlerini su yetlerde de grmek mmkndr: Y-Sn/66,
Kamer/37, Nis/47, Ynus/88.
Isik kaynagi olarak bilinen yildizlarin aslinda enerjilerinin tkenmesiyle snen, silinen
bir yapida olduklari ok yakin bir tarihte tesbit edilmistir. Yildizlarin sonsuza dek isiyacaginin
sanildigi bir dnemde, isiklarinin sndrlmesi, silinmesi sretiyle varliklarinin son
bulacaginin Kurn tarafindan dile getirilmis olmasi byk bir mucizedir.
gk aralandigi zaman,
yette geen, -= [furicet] szcg, iki sey arasindaki aralik demek olan _-'' [ferc]
szcgnden tremistir. Bu szck genellikle yarmak anlamindaki = [fecr] szcg ile
karistirilmaktadir. Bu karistirmanin bir sonucu olarak, disi canlilarin reme organlarina _
_, , [ferc, frc] denmesinin bu organlarin yarik olusundan ileri geldigi zannedilir. Hlbuki
sebep bu organlarin yarik oluslari degil, iki ayagin araliginda bulunuyor olmalaridir.
152

Dolayisiyla yukaridaki yet, ggn yarilmasini degil, aralanmasini ifade etmektedir.
Ancak ggn aralanmasi ile neyin kasdedildigini bilmek bugn iin mmkn degildir, belki
kiymete kadar da mmkn olmayacaktir. Bir tahmin olarak; dnya ile atmosfer arasinda bir
bosluk olusacagi ve buna bagli olarak dnyanin, gnesin ekim alanindan ikacagi anlamina
geldigi sylenebilir.
daglar savruldugu zaman,
Bu ifadeyle simdiki kinat dzeninin bozulacagi, yani yildizlarin uzaklasacagi, snecegi,
imha olacagi ve ggn aralanacagi o gn bir baska olayin daha gereklesecegi
bildirilmektedir. Bildirilen bu olay, daglarin ufalanip havada uusan toza dnsecek
olmasidir. 8-10. yetlerdeki anlatimlar; Infitar, Tekvr, Mzzemmil, T-H, Furkn, Insikk,
Vkia, Nebe, Zilzl gibi baska srelerde de tekrarlanmis ve olayin ciddiyeti vurgulanmistir.


151
Lisn'l-Arab; c. 5, s. 642-643.
152
Lisn'l-Arab; c. 7, s. 48-50.
392
Eliler, vakitlendirildikleri zaman, bunlar hangi gn iin ertelendiler ise! Ki Ayirt
Etme Gn iin (ertelenmiylerdi).

YEVM'L-FASL: ,, [yevm] ve .--'' [el-fasl] szcklerinden olusan bu ifade, ayirt
etme gn anlamina gelen bir isim tamlamasidir. el-Yevm, Arapa'da gn demektir.
Szcgn yevmiye [gndelik] gibi bazi trevleri Trke'de de kullanilmaktadir.
el-Fasl szcg ise isim olarak iki sey arasindaki mesafe, fiil olarak da iki sey
arasina mesafe koymak, bitisik hle gelmis iki ayri seyi birbirinden ayirmak anlamlarina
gelir. el-Fasl szcgnn fiil anlaminin bir btn yarmak, ikiye ayirmak demek olan akk
szcg ile karistirilmamasi gerekir. nk kiymet gnnde bir btn ikiye ayrilmayacak,
zaten birbirinden ayri olan seylerin ayrimi yapilacaktir. Yani, o gn, hakk ile btil, mmin ile
kfir birbirinden ayrilacaktir. Kiymet gnne, Yevm'l-Fasl [ayirt etme gn] denmesinin
sebebi budur. Bazilarinin, karar gn, hkm gn olarak evirdikleri bu ifadenin
yorumsuz olarak szck anlamiyla evrilmesi, bize gre en isabetli olanidir.
13. yetten baska ayni srenin 38. yetinde de karsimiza gelecek olan Yevme'l-Fasl
[ayirma gn] ifadesi, degisik ayrintilarla baska yetlerde de tekrarlanmistir:

19,20
Artik o zorlu bir haykiristan ibarettir. Bir de bakmissin ki, onlar karsida duruverirler. Ve
Eyvah bizlere! Iste bu, Din Gn'dr! derler.

21
Ite bu, sizin yalanlamakta oldugunuz Ayirma Gn'dr!
22,23
Toplayin o sirk kosarak yanlis; kendi zararlarina is yapanlari, eslerini ve Allah'in astlarindan tapmis
olduklari seyleri. Sonra da onlari cehennemin yoluna kilavuzlayin.
(Sffat/19-23)

40
Sphesiz ki, Ayirma Gn onlarin hepsinin bulusma yeridir/ kararlastirilmis bulusma
vaktidir.
41,42
O gn Allah'in merhamet ettigi kimseler hari, hibir yakinin yakina hibir sekilde yarari
olmaz. Onlar yardim da olunmazlar. Sphesiz ki Allah, en stn, en gl, en serefli, maglp
edilmesi mmkn olmayan/ mutlak galip olanin, engin merhamet sahibinin ta kendisidir.
(Duhn/40-41)

17
Kuskusuz Ayirma gn kararlastirilmis bir bulusma vakti olmustur.
18
O gn Sr'a flenir; siz de hemen blkler hlinde gelirsiniz.
(Nebe/17-18)

11-12. yetlerde, bu dehset veren sahnelerin yaninda bambaska bir olaya daha
deginilmistir. Bu olay, uzun insanlik tarihi boyunca insanlara tebligde bulunmus olan
peygamberlerin mahser halkina teshiridir. Ayirma Gn, ayni zamanda genel bir bulusma
gn olarak belirlenmis ve btn peygamberlere o gn iin randevu verilmistir. Bu bulusmada
peygamberler, daglardan, yeryznden, gklerden daha agir basan o byk konuya [hesap
verme konusuna] iliskin son hesaplarini sunacaklardir:

6
Andolsun, kendilerine eli gnderilmis olanlari da sorguya ekecegiz, andolsun, gnderilen
elileri de sorguya ekecegiz.
7
Ve andolsun, onlara, bir bilgi ile anlatacagiz; nk Biz uzakta olanlar degildik.
8
Ve tarti, o gn haktir. Kimin terazileri/tartilari agir basarsa, iste onlar kurtulanlardir.
9
Ve kimin terazileri/ tartilari hafif kalirsa, iste onlar yetlerimize karsi zlimlik etmelerinden
dolayi kendilerini ziyana sokan kimselerdir.
(Arf/6-9)

393
Yukaridaki yetlerin ifade seklinden, son derece nemli bir olaydan sz edildigi
anlasilmaktadir. Artik yildizlarin snmesi, ggn paralanmasi, daglarin ufalanip toz gibi
uusmasi ile yasanan dehset geride kalmis, fakat simdi herkesi o dehsetin saldigi korkudan
daha byk bir korku kaplamistir: Hesap verme korkusu...
Hesap verme zamaninin geldigini vurgulayan uyari sarsicidir:
Eliler, vakitlendirildikleri zaman,
Allah'in hasr meydaninda [Kendi huzurunda] btn insanlari toplayacagi ve her kavmin
peygamberini de shit olarak agiracagi, Kurn'da pek ok yerde bildirilmistir. Sapkinlar ve
sulular, Allah'in kendilerine neyi ilettiginin tanigi ve kaniti olarak karsilarinda peygamberleri
bulacaklar ve bylece sapikliga dsme sebebinin kendileri oldugu aiga ikacaktir:


69
Ve yeryz Rabbinin nruyla aydinlanmis, kitap konulmus, peygamberler ve taniklar
getirilmis ve aralarinda hak ile karar verilmistir. Ve onlara haksizlik edilmez.
(Zmer/69)

41
Her mmetten bir tanik getirdigimiz ve seni de iste onlarin zerine bir tanik olarak
getirdigimiz zaman bak nasil?
(Nis/41)

Ayirt etme gnnn ne oldugunu sana ne bildirdi!

Bu ifade tarzi, hatirlanacagi zere, insanin aklinin eremedigi, havsalasinin alamadigi,
zihn yetilerinin boyutlarini asan konularda kullanilmaktadir. Ayni ifadenin burada Yevm'l-
Fasl [ayirt etme gn] iin kullanilmasi, o gnde olusacak dehsetin, insan zihninin tesinde
oldugunu anlatmaktadir. Yani insanlara, Siz dnyada hangi sikintiyi grms, yasamis,
dsnms olursaniz olun, onlarin hi birisi Ayirt Etme Gn'ndeki kadar mthis degildir, ona
gre aklinizi basiniza alin! denilmektedir. Arkasindan da su uyari yapilmaktadir:

O gn, yalanlayanlarin vay hline!

Rabbimizin uyari ve tesvik amali bu mesaji bu srede tam on kez tekrarlanmistir.
Gerek hiret hlleri ile ilgili aiklamalarin ve gerekse dnya ile ilgili hatirlatmalarin yapildigi
cmlelerin sonunda hep bu ifade kullanilmistir. Tekrarlanan bu uyari ifadesi hep ayni
szcklerden meydana gelmis olsa bile, yalanlayanlarin yalanladiklari ifade edilen seyler her
pasajda farklidir. Mesel bu ifadenin sredeki ilk geisinde, Yevm'l-Faslin [ayirt etme
gn'nn], ikinci defa geisinde sululara yapilacak azabin, nc defa geisinde Allah'in
ilmi ve gcnn, drdnc defa geisinde de insanoglunun muhta ve sinirli bir gce sahip
oldugunun, ilh kudretin ise her seyi kapladiginin yalanlandigi ifade edilmistir. Aslinda
ifadenin her tekrarlanisiyla farkli bir konu vurgulandigindan, ifadenin tekrarlandigini
sylemek pek de uygun degildir.
Vay hline! seklinde evrilen .,, [veyl] szcg ile ilgili detay Hmeze sresi'nde
verildigi iin burada tekrar edilmeyecektir.

16
Biz, ncekileri degiyime, ykma ugratmadk m?
17
Sonra geridekileri de onlarn arkasna takarz.
18
Biz, sululara, iyte byle
yaparz.
19
O gn yalanlayanlarn vay hline!

Bu yet grubunda da yine Rabbimizin insanlara uyguladigi egitim ilkelerinden biri olan
rnek verme ilkesi grlmektedir. Srenin buraya kadarki blmnde, kiymete
inanmayanlara kanit olarak Kurn gsterilmis ve buna ragmen Ayirim Gnn inkr
edenler, Yalanlayanlarin vay hline! ifadesi ile tehdit edilmisti. Bu blmde ise
394
yalanlayanlara, tarihte kendileri gibi olanlarin baslarina gelen kt son hatirlatilmaktadir. Bu
hatirlatma, Biz, ncekileri helk etmedik mi? ifadesi ile gemisteki somut rnekler telmih
edilerek yapilmistir. Rabbimizin gerek olaylari sika gzmzn nne sermesindeki ama,
baska bir yette syle aiklanmistir:

42
Hani siz, vdinin yakin bir yamacinda idiniz, onlar da uzak yamacinda idiler. Kervan da sizden
daha asagida idi. Syet onlarla szlesmis olsaydiniz da, bulusma yerinde kesinlikle anlasmazlik
ikarirdiniz. Fakat olmasi gereken isi Allah'in gereklestirmesi iin; degisime/yikima ugrayan apaik
bir delil grdkten sonra yikima ugrasin, sag kalanlar da yine apaik bir delilden sonra yasasin
diye... Sphesiz Allah, en iyi isitendir, en iyi bilendir.
(Enfl/42)

Tarihten ders ikarma konusunda cidd ihtarlarda bulunan Rabbimiz, Kurn'in bir
blmn kissalara ayirmak sretiyle bizlere zengin bir ibret kaynagi ltfetmistir. Gemis
kavimlerin helk edilmelerine sebep olan davranislarin anlatildigi yzlerce yetten bir
blm, bundan nceki srelerin ayni konuyla ilgili blmlerinde okuyucuya sunulmustu. Bu
baglamda su yetlerin yer aldigi pasajlarin da okunmasinda yarar gryoruz: Bakara/248; l-i
Imrn/13, 49; Ynus/92; Hd/103; Ysuf/111; Hicr/77; Nahl/11, 13, 65, 67, 69; Suar 8, 67,
103, 121, 139, 158, 174, 190; Neml/52; Ankebt/15, 35, 44; Sebe/9; Zriyt/37; Kamer/15.
Kendi hatalari yznden helk edilen ncekilerin [gemis toplumlarin] rnek alinmasi
konusu, Rabbimizin ok etin yakalayisina tanik ve tanik olunani kanit gstermesi
sebebiyle Burc sresi'nde de gemis ve orada gemisin arastirilmasinin gerekli oldugunu
bildiren yetler rnek olarak verilmisti.
Burc sresi'ndeki o blmn tekrar okunmasini neriyor ve suna inaniyoruz: Kurn'in
ncekiler szcg ile ifade ettigi gemis toplumlarin servenleri tarih belgelerden,
arkeolojik kalintilardan arastirilip grenildiginde grlecektir ki, hireti inkr ederek bu
dnyayi tek hayat zanneden ve ahlk degerlerini sadece bu dnyadaki llere ve neticelere
baglayan btn kavimler istisnsiz helk olmuslardir.

Sonra geridekileri de onlarin arkasina takariz/takacagiz. Biz, sululara, iyte byle
yapariz.
Yani, bu Bizim snnetimizdir [yasamizdir]. hireti inkr edenler, tipki helke ugrayan
gemis mmetler gibi, sonunda ayni felkete ugramalarinin kainilmaz oldugunu
greceklerdir. Bundan nce hibir kavim bu kibetten istisn edilmemistir, ileride de
edilmeyecektir:

40
yetlerimizi yalanlayan ve onlara karsi byklenen su kimselere, iste onlara ggn kapilari
ailmayacak ve deve/halat igne deliginden gemedike onlar cennete girmeyeceklerdir. Biz sululari
iste byle cezalandiririz.
41
Onlar iin cehennemden yataklar, stlerinden de rtler vardir. Ve Biz,
zlimleri iste byle cezalandiririz.
(Arf/40)


84
Ve zerlerine bir yagmur yagdirdik. Bak bakalim gnahkrlarin sonu nasil oldu!
(Arf/84)

69
De ki: Yeryznde gezip dolayn da sulularn sonlarnn nasl olduguna bir bakn!
(Neml/69)

34
Sphesiz Biz, gnahkrlara byle yapariz.
(Sffat/34)

395
YETTEKI NCEKILER ve SONRAKILERIN KIMLIGI: Klsik kaynaklar,
ncekiler tabiri ile d ve Semd kavimlerinin, sonrakiler tabiri ile de Lt, Suayb ve Ms
kavimlerinin [Firavun ve ordusunun] kasdedildigini ileri srmslerdir.
Bize gre ise ncekiler, bu yet inmeden nceki dnemlerde yasamis olan d, Semd,
Lt ve Suayb'in kavimlerini, Firavun ve avenesini, Ashb-i Uhdud ve Ashb-i Fl gibi
gruplari; sonrakiler ise bu yetler indikten sonra yasayacak olan ilerideki inkrcilari isaret
etmektedir. 17. yette sz konusu olan bazi kiraat [okunus] farkliliklari da bizim ileri
srdgmz tezi desteklemektedir.

20
Biz sizi degersiz bir sudan oluyturmadk m?
21,22
Sonra onu belli bir lye/vakte kadar saglam bir yerin iinde tuttuk.
23
Demek ki Bizim gcmz yetti. Ne gzel g yetirenleriz Biz.
24
O gn,
yalanlayanlarn vay hline!

Bu pasajda bakislar ncekiler ile ilgili rneklerden Kiymet sresi'nin son blmnde
deginilen konuya, yani insanin kendisine evrilmis ve insanin yaratilisi Allah'in varligi ve
kiymete kanit gsterilmistir.
Biz sizi hakir bir sudan yaratmadik mi?
yette geen, ,+- -'- [min mehn] ifadesi, hakir, hor, az ve zayif [degersiz] bir su
demek olup bununla erkegin menisi kasdedilmistir. Ayni ifade bir baska yette daha
gemektedir:

8
Sonra onun soyunu bir zden, basbayagi bir sudan yapmistir.
9
Sonra onu dzeltip bir biime
soktu ve onu bilgilendirdi. Sizin iin de kulak, gzler ve gnller var etti. Sahip oldugunuz nimetlerin
karsiligini ne de az dyorsunuz?
(Secde/8)

yette kastedilen meni ile insanin hammaddesi sperm arasinda olduka ilgin
tezatlar mevcuttur. Spermler, iinde yzdg meninin sadece bir kismi olmakla beraber
meninin en temel maddesidir. Yumurtayi dlleyen sperm ise, 300-400.000.000 spermden
sadece birisidir. Ne var ki, bu tek sperm, hemcinsleri arasinda en hizli yzerek hedefe en
erken ulasan spermdir. Demek oluyor ki, insanin yaratilisi, hakir bir su olarak nitelenen
meni'nin l bakimindan hi nemsenmeyecek bir miktarindan, ama en degerli znden
olacak sekilde plnlanmistir.

Sonra onu belli bir lye/vakte kadar saglam bir yerin iinde tuttuk.

KARRIN MEKN [SAGLAM YER]: Gerekten de Rabbimiz plnini yle yapmistir
ki, hamilelik gereklestikten sonra doguma kadar geen sre iinde zigot ile baslayan sre,
esitli evrelerde ve esitli blgelerde ama zel bir koruma ile devam etmektedir:

Anne karnindaki cenin ok hassas bir varliktir. Cenin eger zel bir korunmaya sahip
olmasaydi; sicak, soguk, isi degiimleri, darbeler, annenin ni hareketleri cenine ya byk bir zarar
verecek, ya da cenini ldreceklerdi. Annenin karnindaki blge cenini tm bu di tehlikelere kari
korur. Bu blgeler unlardir: A) Karin duvari, B) Rahm duvari, C) Amniyon kesesi.
Kurn'in indigi 7. asirda insanlarin amnion kesesinden haberleri yoktu... Cenin bu
tabakanin koruyuculugu altinda kapkaranlik bir meknda yava yava geliimini srdrr.[
Amniyon kesesi temiz, akikan bir sivi ile doludur. Bu sivi sarsintilari emen koruyucu bir yastik
gibidir, basinci dengeler, amniyon zarinin embriyoya yapimasini engeller ve ceninin rahim ierisinde
rahatlikla dnmesini saglar. Eger cenin bu sivi sayesinde rahatlikla hareket edemeseydi, bir et ktlesi
gibi yigilip kalacak, devamli bir tarafi zerinde aylarca durdugu iin yaralar vcudunu saracak ve
birok komplikasyon ortaya ikacakti. Ceninin her tarafinin eit biimde isinmasi da nemlidir.
396
Sivinin isivi eit dagitmasi sayesinde diaridaki sicaklik ne olursa olsun ceninin her yani 31C'lik
sicakliga sahiptir. Yaraticimiz her aamada her eyi en ince ekilde ayarlami, karanliklarin iinde
her ihtiyacimi:i karilami, bedenimizi di dnyanin tm zararlarindan korumutur.
153


BELLI L/VAKIT: Buradaki, ,'- - [kaderin malm] ifadesinin anlami, sadece
insanlarin bildigi belli bir l/vakit degildir; ayni zamanda Allah'in bildigi bir l/vakit
anlamini da iermektedir. Insanlarin hamilelige ait bilgileri kabataslaktir ve hi kimse bir
ocugun anne karninda ka ay, ka gn, ka saat, ka dakika, ka saniye kalacagini, dogumun
tam vaktini ve ocugun anne karninda ulasacagi lleri bilemez. Bu zellikler Allah
tarafindan tayin edilmistir, yani ller O'nun tarafindan konulmustur.

Demek ki Bizim gcmz yetti. Ne gzel g yetirenleriz Biz.

Bu yet, kiraat farkliliklari dikkate alindiginda, Biz onu biimlendirdik, Biz ne gzel
biim verenleriz seklinde anlasilip evrilebilir. Konu baska yetlerde syle
detaylandirilmistir:


12-16
Ve andolsun ki Biz, insani seilmis bir amurdan olusturduk. Sonra onu ok dayanikli bir
kararghta bir nutfe yaptik. Sonra o nutfeyi bir embriyon olusturduk. Sonra o embriyoyu bir et parasi
olusturduk. Sonra o bir et parasini kemikler olarak olusturdukk. Sonunda o kemiklere de bir et
giydirdik. Sonra onu bir baska olusumda yeniden kurduk. Iste, olusturanlarin en gzeli Allah ne
cmerttir! Sonra sphesiz sizler, bunlarin ardindan kesinlikle leceksiniz. Sonra sphesiz siz, kiymet
gnnde diriltileceksiniz.
(Mminn/12-14)

5
Ey insanlar! Eger ldkten sonra dirilmekten kuskuda iseniz, bilin ki ne oldugunuzu size ortaya
koymak iin, sphesiz Biz, sizi topraktan, sonra nutfeden, sonra bir embriyondan, sonra yapisi belli
belirsiz bir et parasindan olusturmusuzdur. Ve Biz, diledigimizi belli bir sreye kadar rahimlerde
tutariz. Sonra sizi bir ocuk olarak, sonra da olgunluk agina erismeniz iin ikartiriz. Bununla
beraber kiminiz gemiste yaptiklari ve yapmasi gerekirken yapmadiklarini bir bir
hatirlattirilir/ldrlr. Kiminiz de nceki bilgisinden sonra, hibir sey bilmemek zere, mrnn en
rezil zamanina ulastirilir. Bir de yeryzn grrsn ki snmstr; sonra Biz, onun zerine su
indirdigimiz zaman harekete geer, kabarir ve her gzel iftten bitkiler bitirir.
6
Iste bu, sphesiz ki Allah'in hak olmasi, sphesiz sadece O'nun, lleri diriltmesi ve sphesiz
sadece O'nun her seye en iyi g yetiren olmasi nedeniyledir.
(Hacc/5-6)

Yukaridaki yetler, bu hayattan sonraki hayatin varligina aik bir delil teskil etmektedir.
Yaptiklarinin hesabini sormak ve karsiligini vermek iin insani ok basit bir sudan yaratan
gcn, onu yeniden yaratmasinin ok kolay oldugunu vurgulayan bu pasaj su anlami
iermektedir: Ey kfirler! Sizi hi yoktan, basit bir sudan baslayarak ahsen-i takvm olarak
yaratan Allah, lmnzden sonra sizi daha kolay, daha zahmetsiz yaratmaya kadirdir.

O gn, yalanlayanlarin vay hline!

Bu cmlenin ierdigi tehdit mesaji, konuyla ilgili diger yetlerin de delaletiyle syle
aiklanabilir: Insanlarin lmlerinden sonra dirileceklerine dair gsterdigimiz delil ortada
duruyor iken, yani onlari topraktan, sonra nutfeden yarattigimiz geregi herkes tarafindan
biliniyor iken, onlar [kfirler] lmden sonra dirilisi hl yalanlamaktadirlar. Yalanladiklari o
mthis gn geldiginde, o gnn kendileri iin bir felket gn oldugunu aika
greceklerdir.

153
Kurn Hi Tkenmeyen Mucize, Kurn Arastirmalari Grubu, Istanbul Yayinevi, 2003, s. 205.
397

25,26
Yeryzn dirilere ve llere bir toplanma-tutulma yeri yapmadk
m?
27
Orada sapasaglam yksek daglar oluyturduk ve size tatl sular iirdik.
28
O gn, yalanlayanlarn vay hline!

20-24. yetlerden olusan pasajda insanin kendi yapisina ekilmis olan dikkatler, 25-28.
yetlerden olusan pasajda ise insanlarin zerinde yasadigi yeryzne ekilmistir. Bu yetler,
ilk bakista sadece tarima dayali hayat sren insanlarin hayatlarinin dzenlenmesini ve bu
dzenin kusursuzlugunu gstermeye ynelik imis gibi grnyorsa da, bugnn bilgili
insanlari iin de birok mucizeler iermektedir. nk bu yetler, Allah'in bu gezegende
insanin yasamasini dzenleyen plnini ve yeryznn bu hayati mmkn kilacak sartlarla
donatildigi geregini sergilemektedir.

Yeryzn dirilere ve llere bir toplanma-tutulma yeri yapmadik mi?

21. yette insanin dnyaya gelmeden nceki yurdunu [ana rahmini] ,- ' [karr-i
mekn] [saglam yer] olarak niteleyen Rabbimiz, insanin dogum sonrasindaki hayatini
srdrdg ikinci yurdunu -'- [kift] szcg ile nitelemistir.
Kift szcg, kk mlek, anak, tencere, kazan anlamindaki kift szcgnden
tremistir. Szcgn mastari, bir yere bir seylerin toplanmasi ve orada tutulmasi anlamina
gelir. Hirsizlarin aldiklari mallari sakladiklari dagdaki magaraya kfit denir. Medine'deki
Bakiu'l-Gardad denilen mezarliga da ller defnedildigi iin kefte denir. Kift ise,
yeryznde bir seylerin biriktirilip korundugu yer anlamindadir.
154

Yeryznn bu szckle nitelenmesi, yine Rabbimizin sanina uygun
ifadelendirmelerinden birini ortaya koymaktadir. nk canli ve cansiz tm varliklari
zerinde bulunduran yeryz, hem canlilarin hayatlarini srdrmeleri bakimindan her trl
kosulu tasimakta, hem de onlari yasamlarindan sonra da sinesinde barindirmaktadir. Yani,
milyonlarca yildan beri bitki, hayvan, insan gibi her trl yaratigi kucaginda yasatan, onlarin
yasam ihtiyalarini karsilayan, onlara hazinelerinden srekli imknlar aktaran yeryz, btn
bu yaratiklari yasamlarindan sonra da bagrinda saklayabilmektedir. Yeryzndeki bu
benzersiz dzen, bir taraftan Rabbimizin essiz plnciligini gzler nne sermekte, diger
taraftan da hiretin mmkn ve makul oldugunun baska bir delilini teskil etmektedir.
25-26. yetlerle ilgili olarak Rz'nin aiklamalari da kayda deger niteliktedir:

Buna gre adeta, Biz yeryzn, canlilari, cansizlari bagrina basan olarak bu biimde
yaratmadik mi? denilmek istenmitir. Yahut da bu ifadeler, kiften kelimesinin dellet ettigi nekfit
[toplariz, cem ederiz] fiili ile mansubturlar. Buna gre mana, Biz sizleri, canlilar ve ller olarak bir
araya toplariz eklinde olur. Bu durumda da bu iki kelime, mefuI zamirinden [nekfitkum=sizi...
toplariz]dan hldir. Dil bakimindan yapilacak aiklama bundan ibarettir.
Manaya gelince, bu hususta u izahlar yapilabilir:
1) Yeryz, canlilari sirtinda [zerinde], lleri de karninda [iinde] bir araya getirir. Buna
gre mana, Diriler, evlerinde otururlar, ller de kabirlerine gmlrler eklinde olur. Ite bundan
dolayi Araplar yeryzne, ana adini vermilerdir. nk yeryz, insanlari bagrina basmasi
aisindan, tipki ocugunu bagrina basip onun ilerini uhdesine alan bir anne gibidir. Insanlar
yeryznde bir araya gelip onun sinesinde birletikleri iin, yeryz de deta o insanlari bagrina
basmi gibi olur.
2) Yeryz, canlilardan ayrilan o pisleri, eyleri kendisinde topladigi iin canlilarin kift'i, yani
derleyip toplayicisi olarak kabul edilmitir. Ama yeryznn, insanlar onun zerinde olmalari
halinde, canlilari toplamasi meselesine gelince, hayir; buna kift adi verilmez.

154
Lisn'l-Arab; c. 7, s. 686-687.
398
3) Yeryz, insanin yeme-ime gibi ihtiyalari hususunda kendisine muhta oldugu eyleri
kapsayan bir mahal oldugu iin canlilarin toplayicisi [kift'i] olarak addedilmitir. nk btn
bunlar yerden biter. Zararli eyleri def etmeye elverili, mamur ve derli-toplu binalar da, yeryznde
ve oradan ina edilmilerdir.
4) yetteki ahyen ve emvten kelimelerinin manasi yerle ilgilidir. Buna gre diriler, yerin
bitirdigi eyler; ller de bitirmedigi eyler olmu olur.
155



Orada sapasaglam-yksek daglar kildik ve size tatli sular iirdik.

Bu yette hem daglara hem de hayatin devami iin gerekli olan tatli suya dikkat
ekilmistir. Insanin yasayacagi dnya ortamiyla ilgili dzenlemeler baska yetlerde de dile
getirilmistir:
15,16
Ve Allah size sofra olmasi iin yeryznn iinde sabit-saglam daglar, irmaklar ve siz
kilavuzlandiginiz dogru yolu bulasiniz diye yollar ve daha nice lametler birakti. Ve Onlar yildizlarla/
Kurn yetleri bekleriyle yollarini bulurlar.
(Nahl/15, 16)

6,7
Biz yeryzn bir besik, daglari da birer direk yapmadik mi?
(Nebe/6-7)

27-33
Olusturulusa siz mi daha etinsiniz yoksa gk m? Gg, Allah yapti; boyunu ykseltti,
sonra da onu dzene koydu, gecesini karartti ve isigin parlakligini ikartti. Ve ondan sonra, sizin ve
hayvanlariniz iin bir yararlanma olmak zere yeryzn dsedi/ yeryznden suyunu ve otlagini
ikardi, daglari da demirledi/saglam bir sekilde yerlestirdi.
(Nzit/27-33)

33
Ve O, geceyi, gndz, gnesi ve ay'i olusturandir. Hepsi bir yrngede yzmektedir.
(Enbiy/31)

Dogruluklari bilimsel olarak ancak yakin bir tarihte anlasilan bu zellikleri 14 asir
ncesinden bildiren bu yetler, Kurn'in mucizeligini tartismasiz bir sekilde ortaya
koymaktadir. Gerek daglar ve zellikleri, gerekse tatli su, suyun ilk olusumu ve tabiattaki
evrimiyle ilgili bilgiler, teknik kitaplardan, zellikle de, Kurn Hi Tkenmeyen Mucize adli
eserden tetkik edilebilir.

O gn yalanlayanlarin vay hline!

Bu cmle, bu pasajin sonunda su anlama gelmektedir: Onlar, Allah'in kudret ve
hikmetinin isaretlerini grdkleri hlde, bu gcn sahibinin hireti gereklestirebilecegini akil
ve mantik yolu ile kabul etmek yerine, Allah'in bu dnyadan sonra baska bir hayat dzeni
kuracagini ve o dnyada insanlardan hesap soracagini yalanlamakta ve inkr etmektedirler.
Bu zan ile yasamaya devam edenler, sonunda sz edilen gnle karsilastiklarinda, ne byk
bir ahmaklik iine dstklerini ve kendileri iin ne byk bir felket hazirladiklarini
greceklerdir.

29
Kendisini yalanlamakta oldugunuz o yeye dogru gidin!
30,31
O kol-atal
sahibi, glgelendirmeyen ve alevden korumayan bir glgeye dogru gidin!

155
Rz, Meftihu'l-Gayb.
399
32
Gerekten o, saray gibi kvlcmlar atar/yagdrr;
33
sanki kvlcmlar sar
erkek develer gibidir.
34
O gn, yalanlayanlarn vay hline!

Mahser leminden bir sahnenin canlandirildigi bu pasajda, gaybetten muhataba [nc
sahistan ikinci sahisa] dnlerek yapilan iltifat sanati ile, onca kanita ragmen inanmayip
yalanlayan kimselere seslenilmekte ve o gn baslarina gelecek olanlar kendilerine bugnden
bildirilmektedir. Ancak bu seslenis, Tekvr/26'daki, Hl byleyken siz nereye gidiyorsunuz?
ihtarina kiyasla dozu arttirilmis bir uyari ve tehdit ile yapilmakta ve nceki yetler dikkate
alindiginda sanki syle denilmektedir: Size bunca akil ve fikir verdik, kendi bnyenizden ve
evrenizden kiymete dair yzlerce kanit gsterdik, hele hele bunlarin hepsinden daha byk
Kurn'i indirdik. Ama siz yine de yalanladiniz. Bundan sonra size daha ne denir ki?
Farkli bir anlatimla dramatize edilen sahne, kiymet gnn ve herkesin Allah'in
huzurunda hazir oldugu ni canlandirmaktadir. Bu sahnede Rabbimizin direktifi ile
yalanlayicilara, O, kendisini yalanlamakta oldugunuz eye dogru gidin! O ube sahibi,
glgelendirici olmayan ve alevden korumayan bir glgeye (!) dogru gidin! diye
seslenilmektedir. Benzer bir direktifi bir baska yette de gryoruz:

28,29
Ve hepsini toplayacagimiz, sonra da o ortak kosanlar iin Yerlerinize! Siz ve
ortaklariniz! diyecegimiz gn, artik kesinlikle aralarini iyice aacagiz ve onlarin ortaklari, Siz
sadece bize tapmiyordunuz ki! Simdi bizim aramizda ve sizin aranizda shit olarak Allah yeter. Biz
sizin kullugunuzdan kesinlikle bilgisizdik/ duyarsizdik diyecekler.
(Ynus/28, 29)

Dikkat edilirse, 30-31. yetlerden olusan pasajin alay slbuyla ifade edildigi hemen
grlebilir. etin bir yargilama sreci bitmis, bu sreteki zorunlu konukluk [tutukluluk] sona
ermis ve yalanlayicilara serbeste gidebilecekleri sylenmistir. Ancak; gidilecek istikmette
yle bir sey vardir ki, verilen hareket zgrlg aslinda tutukluluktan bin beterdir. nk
karsida duran sey, oraya gitmek zorunda olanlarin yalanlayip durduklari seydir: subeli
glge... Glgelendirici olmayan ve alevden korumayan bir glge... Bogucu, yakici, kavurucu
gnesten daha beter bir glge... Aslinda tam anlamiyla cehennem... Byle korkun bir yere,
glge demek sretiyle yapilmis ince alaya edebiyatta tahakkm sanati denmektedir.
Tahakkm, tarizin bir esidi olup muhatabin uyanmasini saglayan ve Kurn'da ok kullanilan
bir sanattir. Bu sanatin bir rnegi de, Onlara azabi mjdele ifadesinde grlmektedir.
Yalanlayicilarin gnderildikleri yere glge denmesinin sebebi, glge'nin mahserde bir
nimet olmasi dolayisiyladir. 41-42. yetlerde de grlecegi gibi, orada glgeler sadece
inananlarin istifadesine sunulacaktir:

57
Ve iman eden ve dzeltmeye ynelik isler yapanlari, iinde sonsuz olarak kalmak zere,
altlarindan irmaklar akan cennetlere koyacagiz. Onlara orada tertemiz [kin gtmeyen, kiskanlik
duymayan] esler vardir. Ve onlari, koyu bir glgelige girdirecegiz.
(Nis/57)

35
Allah'in korumasi altina girmis kisilere sz verilen cennetin rnegi syledir: Onun altindan
irmaklar akar, nasiplikleri; meyveleri, renkleri, tatlari ve glgeleri sreklidir. Iste bu, Allah'in
korumasi altina girmis kisilerin kibetidir. Kfirlerin; Allah'in ilhligini ve rabligini bilerek
reddedenlerin kibeti de Ates'tir.
(Rad/35)

55
Gerekten cennetin ashbi bugn gnl senligi srerek bir ugrasi iindedirler.
400
56
Kendileri ve kendilerine sunulan refakati esler, glgeler iinde koltuklar zerine
kurulmuslardir.
57
Yalnizca onlara, orada meyveler vardir. Isteyecekleri her sey de onlarindir.
(Y-Sn/55-57)

27-34
Ve sagin yarani, nedir o sagin yarani! Onlar, dikensiz kirazlar, meyve dizili
muzlar/akasyalar, uzamis glgeler, fiskiran su, kesilmeyen; tkenmeyen ve yasaklanmayan birok
meyveler ve ykseltilmis dsekler iindedirler.
(Vkia/27-34)

yette glge'nin, atalli olarak nitelenmesi konusunda ok degisik yorumlar
yapilmistir. Biz katilmasak da, eski yorumlara rnek olarak Rz'nin, agdas yorumlara rnek
olarak da Elmalili Hamdi Yazir'in grslerini aktarmakta yarar gryoruz:

Rz'nin grs:

CEHENNEM ALEVI: Birinci Sifat: Cenb-i Hakk'in, kola ayrilmi yetinin ifade ettigi
husus. Bu ifadenin izahi hususunda vecih bulunmaktadir:
1) Hasan el-Basr yle demitir: Bu glgenin ne oldugunu bilmiyorum. Onun hakkinda
herhangi bir ey duymadim.
2) Bir topluluk ise, kola ayrilmi ifadesinden murad edilen, o atein, hem altlarindan hem
de stlerinden gelip onlari epeevre kuatmasidir. Ate'in burada, glge olarak isimlendirilmesi, o
atein onlari btn ynlerden kuatmasi itibariyle bir meczdir. Bu, tipki Cenb-i Hakk'in, Onlarin
stlerinde ateten tabakalar, altlarindan (ateten) tabakalar vardir (Zmer/16) yetinde oldugu
gibidir. Allah Tel yine, Azab onlari hem stlerinden hem de altlarindan brmtr (Ankebt/55)
buyurmutur demitir.
3) Katde ise yle demitir: Dogrusu udur: Bundan maksat, duman [duhan]dir. Bu mana,
duman epeevre kendilerini kuatmi (Kehf/29) yetinden elde edilir. Atein duvarlari ile kasdedilen,
dumandir. Sonra, bu dumandan bir blg onun sagina, bir baka blg de soluna; bir nc
blk de stne geer.
Ben derim ki: Bu, imknsiz degildir. Zira gazap insanin sagindan, ehvet ise solundan gelir.
Kuvve-i eytniyye ise dimagindadir. Inanci ve amelleri hususunda insandan sudur eden fetlerin
kaynagi ancak tr. Bu kaynaktan da, muhtelif karanlik ve zulumtlar meydana gelmitir. Yine,
burada derecenin bulundugunun sylenilmesi de mmkndr: Bunlar his, hayal ve vehimdir.
Bunlar rhun kudsiyyet ve paklik leminin nurlariyla aydinlanmasina manidirler. Bu mertebeden
her birinin, husus bir karanlik ve zulmnligi bulunur.
4) Bir topluluk ise unu sylemitir: Bu, bu dumanin ok byk oldugunu anlatan kinye yollu
bir anlatimdir. Zira byk duman ktlesi pek ok kol ve dallara ayrilir.
5) Eb Mslim ise unu sylemitir: Hakkinda, Cenb-i Hakk'in bundan sonra buyurmu
oldugu ifadelerin sz konusu olmasi da muhtemeldir. Yani, onun glgelendirmemesi, alevler
karisinda hibir fayda vermemesi ve adeta saraylar misali olan kivilcimlar samasi...
ALEVDEN KORUMAZ: nc Sifat: Alevden de korumaz yetinin ifade ettigi husus.
Arapa'da, agni ann vecheke denilir ki, bunun manasi, yzn benden uzak tut, yzn
grmeyeyim eklindedir. nk bir eyden mstagni olan, ondan uzaklair; tipki o eye muhta
olanin ona yaklamasi gibi...
Keaf sahibi, bu kelimenin mahallen mecrr oldugunun; takdirinin ise atein alevi karisinda
onlara hibir fayda vermeyen eklinde oldugunu sylemitir.
Kaffal ise yle demitir: Bu, u iki manaya muhtemel olabilir: A) Bu glge ancak cehennemde
olur. Bu sebeple de onlari orada cehennemin hararetinden himaye etmez, onlari onun alevlerinden de
korumaz. Nitekim Cenb-i Hakk, Vkia sresi'nde glgeyi zikretmi ve, Bir semm, hamm ve
yahmmdan bir zill [glge] iinde (Vkia/42-43) ve Ne serin, ne de kerm (Vkia/44) buyurmutur.
Bu, sanki onlar oraya girdiklerinde cehennemde sz konusudur. Daha sonra ise Cenb-i Hakk, Ne
serin, ne de kerm... (Vkia/44) buyurmutur. Bu yetteki l zallin ifdesinin, l brid [serin degil]
anlaminda; ve l yugn mine'l-leheb cmlesinin de, kerm de degil manasinda olmasi muhtemeldir.
401
Yani, Onda, atein alevinden kendisine kailip da yasaklanilacak bir farklilik yoktur demektir. B)
Bunun meydana getirilmesinin ancak, onlar cehenneme girmeden nce, hatta onlar, hesaba ekilmek
ve arz olunmak iin hapsolunduklari sirada olmasidir. O zaman onlara, Biliniz ki bu glge, sizi ne
gnein hararetinden korur, ne de sizden cehennemin alevlerini uzaklatirir denilir.
yette bir nc izah ekli daha vardir ki, bunu da Kutrub sylemitir. Buna gre, buradaki
leheb kelimesi, susuzluk anlamina gelir. Nitekim Arapa'da, lehebe leheben [iyice susardi],
raculnlehbnu [ok susami adam] ve imreetn lehb [ok susami kadin] denilir.
156



Elmalili Hamdi Yazir'in grs:

Haydin, buradan boanin, atalli bir glgeye gidin, yani Allah'in birligini taniyan muvahhid
mminlere mahsus koyu glgede, Arin glgesinde nimet iinde yaamaya ve glgelenmeye sizin
hakkiniz yoktur. Siz O'na inanmiyordunuz, irke, teslise kail oluyordunuz. Simdi muvahhid mminler
Arin glgesinde, o koyu glgede glgelenirlerken siz inandiginiz atalli glgeye sigininiz. At'dan
rivyet edildigine gre bu atalli glge, cehennem dumaninin glgesi diye tefsir olunmu, birok
mfessir bu hitabi da evvelkinin bir izahi gibi telakki ederek bunu takip etmiler ve demilerdir ki:
Cehennem dumani, mevziden ykselecek, kfirler onu ateten korur zannederek koacaklar, en fena
bir halde bulacaklardir. Bu srette bu zill [glge], yalanlamakta oldugunuz ey'in bir beyani demek
olur. Fakat Eb Hayyan'in naklettigi vehile, Ibn-i Abbs demitir ki: Bu hitap, haa tapanlara
sylenecektir. Mminler Allah sayesinde Arin glgesinde korunacak, onlara [haa tapanlara],
Mabudunuz olan hain glgesine gidin denecek. nk hain ubesi [atali] vardir. Suab, bir
cisimden ayrilan atallardir. Yani, hain bir kolu, gvdesi demek oldugundan ubeleri [atallari]
tr.
Demek ki, bir atalli glge, Hiristiyanligin teslis akidesinin, eknim-i selsesinin [
uknumun] bir remzidir; ha, onu temsil eder. Hiristiyanlik bunu ve hireti yalanlamiyor, fakat en
byk kurtuluu bundan bekleyerek buna inaniyor. Bu nedenle hirette, o fasl gn mslmanlar
iman etmi olduklari hlis tevhd glgesinde glgelenirlerken, bir- diye eknim-i selse [
uknum] ile teslis [lemeye]e inananlara, Haydin bir atalli teslis glgesine gidin denecek.
Fakat yle bir atalli glge neye yarar? Glgelendirir mi? Azaptan korumak iin bir faydasi
olabilir mi?
157


Bize gre, alay mhiyetinde kullanilmis olan .= [glge] szcg, yukarida
syledigimiz gibi gerek glgeyi degil, cehennemi, atesi, azabi simgelemektedir. -- [ube]
szcg ise aga dali, aga atali anlamindan ok, ayni islevi gren, ayni merkeze bagli
birim anlamina gelmektedir.
158
Nitekim Trke'ye de bu anlamda; ... Bankasi ... subesi, ...
Emniyet Mdrlg ... subesi, ... Askerlik subesi, Kizilay ... subesi rneklerinde oldugu gibi
yerlesmistir. Buradaki ubeli glge, yani subeli cehennem, yalanlayicilarin ugratilacagi
azabin sube, dal, esit oldugunu gstermektedir ki, bu grsmz daha nce Hmeze
sresi'nin tahlilinde de aiklanmisti. Yani, ubeli glge, cehennemdeki fizik azabi,
psikolojik azabi ve vicdan azabini [pismanligi] simgelemektedir.
Bu pasajdaki yetler, bnyelerindeki szcklerin birden ok anlama gelmeleri sebebiyle
birer mtesbih yet rnegidirler.
Biz, 32-33. yetlerdeki szcklerin ifade ettikleri anlamlarin byklk kistasina gre
asagidaki gibi tevl edilebilecegi; Kurn ile ilgili alismalar yapan baskalarinin da baska
kistaslara gre buna benzer tevller yapabilecekleri kanaatindeyiz.
32. Gerekten o, saray gibi kivilcimlar atar [yagdirir].
Gerekten o, kalin odunlar gibi kivilcimlar atar [yagdirir].
Gerekten o, hurma ktkleri gibi kivilcimlar atar [yagdirir].

156
Rz, Meftihu'l-Gayb.
157
Elmalili Hamdi Yazir, Hak Dni Kurn Dili.
158

402
Gerekten o, develerin boynu gibi kivilcimlar atar [yagdirir].
Gerekten o, atlar gibi kivilcimlar atar [yagdirir].
33. Sanki o sari erkek develer gibidir.
Sanki o sari halatlar gibidir.
Sanki o sari bakir ktleleri gibidir.
Sanki o sari toplu maddeler gibidir.
Bir benzerini Vkia/41-56'da grdgmz bu sahnelerin korkusu yrekleri doldurdugu
anda, o bildigimiz degerlendirme cmlesi yine karsimizdadir: O gn yalanlayanlarin vay
hline!

35
Bu, onlarn konuymayacaklar gndr.
36
Kendilerine izin de verilmez ki,
zr dilesinler.
37
O gn, yalanlayanlarn vay hline!
!

Bu pasajda, ubeli glgeye gidin talimati ile karsilarinda duran cehennemin madd
korkularini yasamaya baslayan yalanlayicilarin, talimattan hemen sonraki anlari
canlandirilmistir. Talimat, Gidin!, gidilmesi emredilen yer ise atestir. Atese nasil
gidilecektir? Acaba yapilacak bir sey, sylenecek bir sz, dilenecek bir zr olabilir mi?
Hayir! Iste bu, aresizligin getirdigi suskunluk nidir. Bu an, insana dilini yutturan bir korku
nidir.
Bilindigi gibi yevm [gn] szcg Kurn'da yerine gre an, gn, devre, ag
anlamlarinda kullanilmistir. Dolayisiyla burada yevm [gn] szcg ile cehenneme atilmak
zere olan yalanlayicilarin cehenneme girmeden nceki halleri, korku ve pismanlikla
nutklarinin tutuldugu, konusacak hllerinin kalmadigi son anlari kasdedilmistir.
Gnahkrlarin bu son anlarindan nceki hayiflanmalari, pismanliklari, birbirleriyle
konusmalari, zr dilemeleri, yeminleri, geri dnmek istemeleri, cennet halkindan yardim
istemeleri ise mahser gnne ait sahneler olarak baska yetlerde (Mddessir/39-47, Zmer/7,
Mminn/106-107, 108 Suar/96-102, Secde/12, Tahrm/7, Rm/57, Mmin/52) dile
getirilmistir:



nk onlar daha nce peygamberlerle ve bu srenin 5-6. yetlerinde de bildirildigi
gibi mazur kildiran ve ikaz eden yetlerle uyarilmislardi:

133,134
Ve inkr edenler: Eliligini iddia eden bu kisi, Rabbinden bize bir almet/gsterge
getirse ya! dediler. Onlara ilk sahifelerde olan apaik deliller gelmedi mi? Ve eger Biz, onlari
bundan nce bir azap ile degisime/yikima ugratsaydik, kesinlikle Ey Rabbimiz! Bize bir peygamber
gnderseydin de, alak ve rezil olmadan nce Senin yetlerine uysaydik! diyeceklerdi.
(T-H/133-134)

172,173
Hlbuki senin Rabbin, kiymet gn, Biz, bunlardan bilgisizdik demeyesiniz yahut
Bundan nce atalarimiz ortak kosmus, biz onlardan sonra gelen kusaklariz, btili isleyenlerin
isledikleri nedeniyle bizi mi degisime/ yikima ugratacaksin? demeyesiniz diye, demogullari'nin
sulbnden onlarin soylarini alir ve onlari kendi nefislerine tanik eder; Ben sizin Rabbiniz degil
miyim? Derler ki: Elbette Rabbimizsin, taniklik ediyoruz.
(Arf/172-173)

15
Kim, kilavuzlanan dogru yolu bulursa, sirf kendi iyiligi iin kilavuzlanan dogru yolu
bulmustur. Kim de saparsa, ancak kendi aleyhine sapmis olur. Ve hibir yk tasiyici baskasinin
ykn ekmez. Ve Biz, bir peygamber gndermedike, azap ediciler olmadik.
(Isr/15)
403

59
Rabbin, kendilerine yetlerimizi okuyan bir peygamberi ana kente gndermedike,
memleketleri degisime/yikima ugratici degildir. Zaten Biz, halki sirk kosarak yanlis; kendi zararlarina
is yapan kimseler olmayan memleketleri degisime/yikima ugratici degiliz.
(Kasas/59)

Artik tartisma ve zr dileme zamani geride kalmis, karsi karsiya kalinan korkun
geregin dehseti benlikleri sarmistir. Yalanlayicilarin 35-36. yetlerde belirtilen
ekingenliginin, suskunlugunun, sinmisliginin bu dehsetten kaynaklandigi dsnlebilecegi
gibi, asagidaki sebeplerden kaynaklandigi da dsnlebilir:
1) Kurn'in bildirdigi gibi inansizlar hasr meydaninda pek ok mazeret ileri
srecekler, kendi sularini baskalarinin stne yikmaya alisacaklar, kendilerini saptiranlara
saldiracaklar, hatta sularini tmyle inkra kalkisacaklardir. Ne var ki, organlarinin kendi
aleyhlerine yapacaklari taniklik ile sulari isbatlanacak ve cezalari kesinlesecektir. Iste,
onlarin 35-36. yetlere konu olan suskunluklari, hak ve adalet bakimindan hibir eksiklige
meydan verilmeden yapilan bu yargilama karsisinda syleyecek szleri kalmamasindan ileri
gelmektedir, yoksa kendilerine savunma hakki verilmemesinden degil... Zaten 36. yette izin
verilmeyen sey kendilerini savunmalari degil, zr dilemeleridir. Tm sulari yle bir sekilde
isbatlanacaktir ki, syleyecek bir sz bulamayacaklar, agizlari aresizce kapanacaktir.
2) Gsterilen kanitlara, gnderilmis kitaba, peygamberlerin uyarilarina, ltfedilmis akil
nimetine ragmen oraya inansiz olarak gelmis olan kisi, dnyada iken horladigi, orada ise
dllendirildigini grdg kimselerin karsisina bir sulu olarak ikarilmis ve teshir edilmistir.
Btn sulari isbatlanmis oldugu iin de aika rezil olmus, onuru kirilmis, bitmis ve
tkenmistir. stelik btn bu kepazelikten sonra gidecegi yeri de karsisinda grmstr. Ne
kaacak yeri vardir, ne de syleyecek sz kalmistir. Dili tutulmus, konusamaz olmustur.
Sebebi ne olursa olsun, buradaki ekingenlikleri, suskunluklari, sinmislikleri
rktcdr. Bu dehset ni, onlarin cehenneme girmeden nceki son anlaridir. Gerekten de
o gn yalanlayanlarin vay hline denecek kadar perisan haldedirler.

38
Bu, sizi ve ncekileri topladgmz Ayrma Gn'dr.
39
Haydi, bir sinsi
plnnz varsa hemen Bana bu sinsi pln uygulayn!
40
O gn, yalanlayanlarn
vay hline!

38. yetteki, Sizi ve ncekileri topladik ifadesi, Bu ayirma gndr cmlesini
aiklamaktadir. O gn verilecek ayirt edici hkm, ykmllerin tm iin sz konusudur.
Dolayisiyla ykmllerin eksiksiz olarak bir araya gelmeleri gerekmektedir. Tm davalilar
durusmada hazir bulunacak, kimse giybinda yargilanmayacaktir. Mahserde ilk insandan son
insana kadar tm insanlarin bir araya toplanacaklari, inananlar ile inanmayanlarin
birbirlerinden ayrilarak kendi yollarini tutacaklari, Kurn'in baska yetlerinde de
bildirilmistir. Onlardan biri sudur:

59
Ve ey gnahkrlar! Bugn siz hadi ayrilin!
60-62
Ben; Ey demogullari! Seytana kulluk etmeyin, kesinlikle o size apaik bir dsmandir ve
Bana kulluk edin, iste bu dosdogru yoldur ve andolsun ki seytan sizden birok kusaklari saptirdi
diye size ahit vermedim mi? Hl aklini kullananlar degil miydiniz?
63
Iste bu, sizin vaat olunmus
oldugunuz cehennemdir.
64
Bilerek reddettiginiz/ inanmadiginiz seyler nedeniyle hadi bugn yaslanin ona!
65
Bugn Biz,
onlarin agizlarinin zerine mhr vururuz; Bize elleri konusur, ayaklari da kazandiklari seylere
shitlik eder.
(Y-Sn/59-64)

Bir sins plniniz varsa hemen Bana bu sins plni uygulayin!
404

Kiymeti yalanlayanlarin dnyada iken sins plnlar ve bahanelerle kendilerini
avuttuklarina ve binlerce kez uyarilmis olmalarina ragmen bu tavirlarini srdrdklerine
Kurn'da syle deginilmistir:

15
Sphesiz onlar, olduka tuzak kuruyorlar.
16
Ben de onlari cezalandiririm.
(Trik/15-16)

42
Yoksa bir sinsi pln mi yapmak istiyorlar? Fakat kfirlerin; Allah'in ilhligini ve rabligini
bilerek reddeden o kimselerin kendileri sinsi plna dsenlerdir.
(Tr/42)

Simdi ise bu yalanlayicilarin hile ve sins pln yapacak ne gleri, ne de firsatlari vardir.
Bu yet, onlarin iinde bulunduklari durumu ve akilsiz davranislarini sanki su szlerle
yzlerine vurmaktadir: Haydi bakalim, su karsi karsiya oldugunuz durumdan kurtulmak iin
bir areniz, yolunuz, plniniz varsa hemen yapin! Gcnz yeterse, alabileceginiz bir nlem
varsa alin da karsinizdaki Allah'in azabindan kendinizi kurtarin!
yetin ifadesinden, sulularin, dnyadaki aliskanlikla (Trik/15) burada da ayni
davranisa tesebbs edecekleri anlasilmaktadir. Tesebbs edecekler ama isi ters yz etmenin
mmkn olmadigini ve artik aresiz olduklarini da hemen anlayacaklardir.
Yalanlayicilar bu durumda iken Allah'in onlara, Bir sins plniniz varsa hemen Bana bu
sins plni uygulayin! diye azarlayan bir ifade ile hitap etmesi, aslinda son derece mahcup
edici, psikolojik [manev] bir azaptir. Iste bu sebeple Rabbimiz bunun pesinden, O gn
yalanlayanlarin vay hline! buyurmustur.

41,42
Kuykusuz Allah'n korumas altna girmiy kimseler glgeler, pnarlar
ve canlarnn ektigi meyveler iindedirler.
43
Iylemiy oldugunuz yeylere
karyilik afiyetle yiyin, iin!
44
yte Biz gzel davrananlar byle
karylklandrrz.
45
O gn, yalanlayanlarn vay hline!


Takv sahipleri olarak evirdigimiz, ,-

--'' [muttakn=muttakler] szcg, bu yette


,-

--'' [mkezzibn=yalanlayicilar] szcgnn karsiti olarak kullanilmistir. Bu nedenle yette


muttakler szcg ile kasdedilenler, hireti yalanlamaktan kainanlar, hayatlarini sz ve
fiillerinin hesabini vereceklerinin bilincinde olarak srdrenlerdir.
TAKV: Insanin kendisini Allah'in korumasi altina koyarak iyiliklere sarilmasi,
gnahlardan uzak durmasi, dolayisiyla hirette kendisine zarar ve aci verecek seylerden
sakinmasi demek olan takv, Kurn'da ilk nce sirkten kama ve hirete inanma
anlaminda ortaya konmus, daha sonra da imanin yansimasini tasiyan tm amelleri iine alacak
sekilde genisletilmis bir kavramdir. yetler Kurn'in btncl mesaji gzetilerek
incelendiginde, takv'nin, su somut fiil ve tutumlarla gereklesen bir i dnya zenginligi
[saglikli ruh hali]oldugu anlasilir: Iman etmek, sirkten uzak durmak, Allah'i unutmamak,
Allah ve Elisi'ne boyun egmek, inkrcilarla mcdele etmek, bollukta-darlikta sahip olunan
mallardan bagista bulunmak, salat, salati ikame etmek, zekt vermek, verilmis szlerde
durmak, sikintilara sabretmek, agzl olmamak, anaya-babaya iyi davranmak, hibir zaman
kendini temize ikarmaya alismamak, tevbe etmek, yanlislarda israr etmemek, yaptiklarinin
affini dilemek, fkesini dizginlemek, baskalarini bagislamak, adaletli olmak ve adaleti ayakta
tutmaya gayret etmek.
Bu fiil ve tutumlara takv, bu fiil ve tutumlari isellestirerek gnllerini gnaha karsi
korumaya alanlara da muttak denir. Bu fiil ve tutumlari benimseyerek isellestiren inanli
insanlar, fitratlarindaki kusur ve gnah isleme egilimlerine karsi zlerinde mevcut olan
405
fcrdan kainma egilimlerini glendirmis, bylece kendilerini gnahlardan
koruyabilecekleri manev bir savunma sistemini de harekete geirmis olurlar.
Yukaridaki yetler, muttaklerin, cennet agalarinin glgeleri altinda olacaklarini
mjdelemektedir. Bu glgeler serinlik vermeyen, atesten korumayan szde glgeler degil,
gerek glgelerdir. Dolayisiyla muttakler; yakici, susuzluk uyandiran, bogucu cehennem
dumanlari arasinda degil, pinar baslarinda, canlarinin istedigi meyvelerle bas basa
olacaklardir. Bu somut nimetlerden de te, mahser halkinin karsisinda su onurlandirici szlere
muhatap olacaklardir: Ilemi oldugunuz eylere karilik afiyetle yiyin, iin! Ite Biz, gzel
davrananlari byle kariliklandiririz [dllendiririz].
Muttaklerin bu durumlari kfirler iin bir baska azap esidini teskil etmektedir. nk
inansizlar, dnyada iken haklarinda hi iyilik istemedikleri, hatta nefret ettikleri, can
dsmani grdkleri mminlerin elde ettigi bu basari karsisinda deta ildirmaktadirlar.
Ellerinde olsa asla izin vermeyecekleri mkfaatlari almalarina bir de kendi acikli halleri
eklenince, duyduklari aci tarife sigmaz lde derinlesecek ve artik yok olmayi
isteyeceklerdir.
Muttaklerin dllendirilecegini bildiren yetlerin sonunda yine, O gn yalanlayanlarin
vay hline! denilmesi, bu durumun yalanlayicilar aisindan psikolojik [manev] trden bir
azap teskil ettigini vurgulamak iindir.

46
Yiyin, yararlann biraz, yphesiz siz sulularsnz.
47
O gn, yalanlayanlarn vay
hline!

46. yette yine iltifat sanati vardir. Bu edeb sanat geregi, anlatim nc sahistan
ikinci sahsa dnms, bir nceki pasajda hiretteki muttaklere sesleniliyorken, muhatap
degistirilerek bu pasajda dnyadaki sululara seslenilmistir: Yiyin, faydalanin biraz, phesiz
siz sulularsiniz.
Bu seslenisle sanki o zavallilara syle denmek istenmektedir: Bu iki durum arasindaki
farki gzlerinizle grnz. O ebed dnyanin nimetlerinden mahrum kalma, orada ebed azaba
arpilma karsiliginda su dnyada azicik yiyin, keyfinizce yasayin bakalim.
Yiyin, faydalanin biraz
Bu ifade ilk bakista olumlu bir emir gibi grnse de, aslinda alabildigine yasaklama ve
sakindirma ieren bir tehdittir. Bu, yalanlayicilara yapilan tehditlerin dokuzuncusudur.
Rabbimiz yalanlayicilara bu dnyada iken deta syle seslenmektedir: Niteligini
aikladigimiz fetlere, bellara, sikintilara ugrayacak olmaniz, sirf dnya zevklerine olan
dsknlgnz ve dnya gzelliklerine duydugunuz asiri arzu sebebiyledir. Ne var ki,
dnyadaki lezzetler ve gzellikler o byk sikinti ile kiyaslandiginda pek azdir. Onlarin
pesine dsmek, iinde ldrc zehir bulunan bir lokma tatliyi yemek gibidir.
Dnyanin sinirli nimetlerine tutkuyla baglanmanin insani teksre, istikbra, istignya,
tugyna, lmszlesme inancina ve kiymeti inkra gtrdg bundan nceki srelerde
bildirilmisti. Dnyanin degersizligi ve dnyada ok byk sayilan nimetlerin hiret nimeti
karsisinda pek az oldugu uyarisi, Kurn'da birok kez hem mminlere hem de inansizlara
yapilmis nemli bir uyaridir. Konunun nemine binaen, basta Peygamberimiz olmak zere
tm mminlere ve inansizlara ynelik bu uyarilardan birka rnek hatirlatmakta yarar
grmekteyiz:

3
Birak onlari yesinler, yararlansinlar ve bos umut onlari oyalasin. Ama onlar yakinda
bileceklerdir.
(Hicr/3)

8
Insana bir sikinti dokundugu zaman, btn gnln O'na vererek Rabbine yakarir. Sonra
kendisine tarafindan bir nimet ltfettigi zaman da nceden O'na yakardigi hli unutur da Allah'in
406
yolundan saptirmak iin O'na ortaklar olusturur. De ki: Kfrnle; Allah'in ilhligini ve rabligini
bilerek reddedisinle biraz yararlan! Sphesiz sen atesin ashbindansin.
(Zmer/8)

30
Ve nankrler, O'nun yolundan saptirmak iin Allah'a esler olusturdular. De ki: Yararlaniniz,
artik, sphesiz dnsnz atesedir.
(Ibrhm/30)

Ve Ynus/70, T-H/131, Hicr/88, Nahl/117, Lokmn/24 .

48
Onlara, Allah'a ortak koymaktan uzak durun denildigi zaman, ortak
koymaktan uzak durmazlar.
49
O gn, yalanlayanlarn vay hline!

48. yetin manasi ile ilgili olarak gemiste yaniltici ve tatminkr olmayan nakiller
yapilmis, arkadan gelenler de srekli bu nakilleri yapanlarin taklitileri olmustur. Bylece
yet hakkinda Mslmanlar arasinda bizim katilmadigimiz bir anlam yerlesmistir.
nce bu yerlesik anlami Rz'den naklediyoruz:
'Ibn-i Abbs, Onlara, Rk edin denildiginde, rk etmezler ifadesiyle, namaz
kasdedilmitir demitir ki, bu, aiktir. nk rk, namazin rknlerindendir. Bylece Allah Tel o
kfirlerin vasiflarindan birisinin de namaza agrildiklarinda namaz kilmamalari oldugunu beyan
etmitir ki, bu, kfirlerin Islm'in fru ve amel hkmleriyle de mkellef ve muhatap olduklarina;
iman etmemeleri sebebiyle kfir iken zem ve ikaba mstahak olduklari gibi, namaz kilmamalari
sebebiyle de zem ve ikaba mstehak olduklarina dellet eder. nk Allah Tel, kfirleri kfir iken
namaz kilmayilari yznden de tenkit etmitir.
Diger bazilari da, buradaki rk ile, Allah iin hu ve huzur kasdedildigini ve O'nun diinda
kalanlara ibdet edilmemesi gerektiginin kasdedildigini sylemitir.
159


RK: Gerekten de rk denince, herkesin aklina namazda ayakta dururken egilip
belin bklmesi gelmektedir. nk szck asirlar nce kafalara bu anlamla kazinmistir.
Klsik eserlerde de yette geen rk'dan maksadin, namazin tamami oldugu, cziyet
mecz-i mrseli sanati ile namazin parasinin anilip btnnn kasdedildigi ifade edilmistir.
Btn meal ve tefsirlerde de szck bu anlam ile kullanilmis ve rk edin ifadesi, namaz
kilin olarak anlasilmistir. Bu durumda yetin manasi, Onlara namaz kilin denildigi zaman
namaz kilmazlar. O gn yalanlayanlarin vay hline! olup ikmaktadir.
Bize gre yetin bu sekilde anlasilmasi yanlistir. nk bu srenin indigi dnemde
namaz ile ilgili herhangi bir emir ve yaptirim sz konusu degildir. Zaten henz inanmamis
kimselere, namaz kil demenin de bir mantigi yoktur. yetin dogru anlasilabilmesi iin nce
szcklerin dogru anlamlarinin bilinmesi gerektiginden, rk szcg iin Lisn'l-Arab'a
basvurulmus ve asagidaki anlamlara ulasilmistir:
1) _, '' [rk], hud [egilmek, bklmek, klmek, tam teslim olup itaat etmek, sz
yumuatmak; kibar, tatli sylemek] demektir.
2) Rk, inhina [iki bklm olmak] demektir. Yaliliktan beli bklm ihtiyarlara rakea'-
eyhu [ihtiyar iki bklm oldu] denir.
3) Rk, zengin kimsenin sonradan fakirlemesi demektir (beli kirilmak deyimine e bir
anlam).
4) Rk, putlara tapmayip Allah'a boyun egmek [haniflik etmek] demektir. Chiliye Araplari,
aralarinda puta tapmayip yalnizca Allah'a tapanlara, raki [rk eden] ve rakea ilellh [Allah'a rk
etti] derlerdi.
160



159
Rz, Meftihu'l-Gayb.
160
Lisn'l-Arab; c. 4, s. 232-233; Rakea mad.
407
Bize gre 4. maddedeki anlam, yetin en dogru sekilde anlasilmasini saglayan anlamdir.
Bu durumda yetin su sekillerde evrilmesi mmkndr: Onlara, Hanifler olun [puta
tapmayin, tek Allah'a tapin]! denildigi zaman hanif olmazlar veya Onlara, Hakka teslim
olup itaat edin denildigi zaman hakka teslim olup itaat etmezler.
Bu yargidan sonra yine, O gn yalanlayanlarin vay hline denerek yalanlayicilara,
onuncu ve sonuncu tehdit gsterilmistir. Buna gre onlara deta sunlar sylenmek istenmistir:
Siz dnyayi ve onun lezzetlerini seviyordunuz. Ama iman edip yaraticiniza hizmetten yz
evirmeseydiniz, O'na boyun egseydiniz ve bu imaninizin yani sira dnyev lezzetleri isteme
ve bilmeden esitli gnahlar isleme durumunda kalsaydiniz, cehennem azabindan kurtulma ve
mkfaat elde etme midiniz olurdu.

50
Artk Kurn'dan sonra hangi sze inanacaklar?

Srenin basindan buraya kadar, kfrden vazgemeleri iin tam on kez degisik azaplarla
tehdit edilmis olan kfirler, tefekkre davet edilerek ve kanitlar gsterilerek hakk dine simsiki
sarilmalari iin tesvik edilmislerdir. Bu son yet, bu kadar tehdide ve tesvike ragmen hl
kfrlerini srdren kfirlerin bu hllerine sasirilmasi gerektigini vurgulayan bir teaccp
[hayret] ifadesi iermektedir: Artik bundan [Kurn'dan] sonra hangi sze inanacaklar?
Bu ifade bir bakima, Onlar kendilerine gsterilen bunca delili kabul etmiyorlarsa,
bundan baska hibir delili kabul etmeyeceklerdir anlamina gelmektedir. Dikkat edilirse
burada Kurn mucizesinin en byk mucize olduguna isaret edilmektedir. nk Kurn'in
mucizesi kiymete kadar devam edecektir:


21
Eger Biz, bu Kurn'i bir daga/ok iri csseli bir ykml varliga indirseydik, Allah'a olan
saygiyla, sevgiyle ve bilgiyle rpertiden onu samimiyetle saygi duyar, bas eger ve para para
olmus grrdn. Ve Biz, bu rnekleri iyiden iyiye dsnrler diye insanlara veriyoruz.
(Hasr/21)

Bu durumda yetten sunlar anlasilabilir: Yalin kayalari sarsan, sira daglari depreme
tutulmus gibi sallayan bu sze, bu Kurn'a inanmayan kimse artik hibir sze inanmaz. Bu
zavalli bedbahti da mutsuzluk ve aci bir kibet beklemektedir.
Gerekten de en byk olay, insana hakk ve btil arasindaki farki anlatan Kurn'in
inmesidir. Kurn'i tanidigi hlde iman etmeyen bir kisiye baska hangi sey dogru yolu
gsterebilir ki?

47
Ve iste bylece Biz, sana Kitab'i indirdik de kendilerine Kitap verdiklerimiz Kurn'a
inaniyorlar. Ve ehli kitabin disindakilerden/ Araplardan da ona inananlar vardir. Ve Bizim
yetlerimizi ancak, kfirler; Allah'in ilhligini ve rabligini bilerek rtbas eden kimseler bile bile
reddeder.
48
Ve sen bundan evvel herhangi bir kitaptan okumuyordun; sen Kurn'i kendiliginden
yazmiyorsun. Eger byle olsaydi, btila inananlar kesinlikle kusku duyacaklardi.
49
Tam tersi Kurn, kendilerine bilgi verilenlerin sinelerinde apaik yetlerdir. Bizim
yetlerimizi de ancak yanlis; kendi zararlarina is yapanlar bile bile reddederler.
50
Ve onlar, Ona Rabbinden almetler/ gstergeler indirilmeli degil miydi? dediler. De ki:
Almetler/ gstergeler ancak Allah'in katindadir. Ben ise ancak apaik bir uyariciyim.
51
Kendilerine okunan Kitab'i sphesiz Bizim sana indirmis olmamiz onlara yetmedi mi?
Bunda, inanan bir toplum iin elbette ki bir rahmet ve bir gt vardir.
(Ankebt/47-51)

Dogrusunu en iyi bilen Allah'tir.


34 (50). KAF SRESI
408
MEKK, 45 YET
GIRIS
Adini 1. yetteki, [kaf] harfinden alan srenin inis tarihi tam olarak bilinmese de,
ieriginden Mekke dneminin ortalarinda34. sirada indigi kabul edilir.
Bir nceki sre olan Mrselt sresi'nin, Artik bundan [Kurn'dan] sonra hangi sze
inanacaklar? mealindeki son yetinin devami niteliginde baslayip gelisen srede Kurn ve
Peygamber iliskisi aiklanmakta, hirete ait bazi sahneler canlandirilmakta ve diger srelerde
oldugu gibi gemiste yasamis olan inansizlarin kt sonlari ibret olarak aktarilmaktadir.
Bilindigi zere, ldkten sonra dirileceklerine ve yaptiklari her esit amelin hesabini
vereceklerine inanmak, Mekkeli msriklerin islerine gelmiyordu. Bu olmayacak bir is...
Olabilecegini akil da kabul etmez. Her zerremiz toprakta darmadagin olduktan ve stnden
binlerce yil getikten sonra bu daginik paralarin tekrar bir araya getirilmesi, vcudumuzun
yeni bastan dzenlenip-diriltilip ayaga kaldirilmasi olacak sey midir? diye bu inanci
reddediyorlardi.
Yce Rabbimiz bu srede de inansizlari ikna etmek iin yine insanin hem iinden hem
de evresinden kanitlar gstermekte, lmden sonra dirilmenin ve hasr'in kesinlikle
gereklesecegini bildirmektedir.
Kurn'da yapi ve ierik bakimindan bu srenin ikizi diyebilecegimiz bir baska sre de
Sd sresi'dir. Bu sebeple Kaf sresi'nin anlasilmaya alisilmasi sirasinda Sd sresi'nin de
okunmasi ve anlasilmaya alisilmasinin byk yarar saglayacagi kanaatini tasimaktayiz.




RAHMN, RAHM ALLAH ADINA
MEAL:

1
Kaf/100. ok yerefli/yan yce Kurn kanttr ki
22
kesinlikle sen bundan
duyarszlk, bilgisizlik iinde idin. Simdi senden perdeni kaldrdk. Artk bugn
gzn keskindir; Kuran sayesinde kurmay birisi oldun.
2,3
Ama onlar, kendilerine ilerinden uyarc geldigine yayrdlar da
kfirler; Allah'n ilhlgn ve rabligini bilerek reddedenler, Bu, yaylacak bir
yeydir! ldgmz ve bir toprak oldugumuz vakit mi? Bu, uzak bir dnytr
dediler.
4
Biz, yerin onlardan neyi eksilttigini elbette bilmiyizdir. Yanmzda da ok
iyi kaydedip koruyan bir kitap vardr.
5
Aksine, gerek kendilerine geldigi zaman onu yalanladlar, onun iin
onlar karmakaryk bir iy iindedirler.
6
Peki, onlar stlerindeki gge bakmadlar m ki, onu Biz hi yarg
olmadan nasl bina etmiyiz ve sslemiyiz!
7,8
Ve Biz, Allah'a ynelen her kula
gnl gzn amak ve ona gt olarak yeri yayp dyedik ve ona sabit daglar
braktk. Orada grny i ac-gz alc her iftten bitkiler bitirdik,
9-11
Biz,
gkten bereketli bir su indirdik. Onunla baheler ve biilecek taneler, kullara
rzk olmak zere tomurcuklar birbiri zerine dizilmiy byk ve yksek
hurma agalar bitirdik. Ve Biz, onunla l bir beldeyi canlandrdk. yte diriliy
byledir.
12
Onlardan nce Nh'un toplumu, Ashb- Ress ve Semd yalanlamyt.
13,14
d, Firavun ve Lt'un kardeyleri, Ashb- Eyke ve Tubba toplumu da.
Bunlarn hepsi peygamberleri yalanladlar da Benim azabm hak oldu.
409
15
Peki, Biz, ilk oluyturmada cizlik mi gsterdik? Hayr, ama onlar yeni
bir oluyturuluytan kuyku iindedirler.
16
Ve andolsun insan Biz oluyturduk. Nefsinin kendisine neler fsldadgn
da biliriz. Ve Biz ona yah damarndan daha yaknz.
17,18
Onun sagndan ve
solundan (her yanndan) yerleyik iki tesbiti onun her iyini tesbit edip
dururken, insan hibir sz sylemez ki yannda hazr gzetleyen bulunmasn.
19
lmn sarhoylugu gerekten gerek ile gelmiytir de: Ey insan! Iyte
bu, senin kaip durdugun yeydir.
20
Ve Sr da flenmiytir. Iyte bu, korkutulan gndr.
21
Ve herkes,
kendisiyle beraber bir src ve bir yhit bulunarak geldi.
23
Ve onun yayt olan arkaday/blis dedi ki: yte yanmdaki hazr.

24,25
Haydi, Iblis ve tanik; ikiniz, tm inati, kfir; Allah'in ilhligini ve
rabligini bilerek reddeden, hayri alabildigine engelleyen, kendine haksizlik eden
ve ypheci olan o kiyileri atin cehenneme!
26
O ki Allah ile birlikte bayka bir ilh
edinmiyti. Haydi, ikiniz birlikte, onu yiddetli azaba atin!
27
Onun yayt olan arkaday/blis dedi ki: Rabbimiz! Ben onu
azdrmadm. Fakat kendisi uzak bir sapklk iindeydi.
28
Allah dedi ki: Benim huzurumda ekiymeyin! Ben size daha nce tehdit
gndermiytim.
29
Benim huzurumda Sz degiytirilmez. Ve Ben kullara asla
yanly iy yapan; yaptklar iyi amelleri noksanlaytran, hakszlk eden biri
degilim.
30
Biz, o gn, cehenneme, Doldun mu? deriz. O da, Daha var m? der.
31
Cennet de, Allah'n korumas altna girmiy kiyilere uzak olmayp
yaklaytrlmytr.
32-35
yte bu, oka ynelen ve oka koruyan Rahmn'dan; yarattg btn
canllara dnyada oka merhamet eden Allah'tan grlmedigi, duyulmadg;
sezilmedigi yerlerde bile saygyla, sevgiyle, bilgiyle rperen ve gnlden bagl
olan herkes iin sz verilendir. Selm ile oraya girin. Iyte bu sonsuzluk
gndr. Orada onlara ne isterlerse vardr. Katmzda daha fazlas da
vardr.
36
Biz onlardan nce kendilerinden daha etin gce sahip nice nesilleri
degiyime, ykma ugrattk. yle ki onlar beldeleri delik-deyik ediyorlard. Hi
kap kurtulacak yer var m?
37
Sphesiz ki bunda akl, anlayy, vicdan olan veya kendisi tank olarak
kulak veren kimse iin elbette gt vardr.
38
Ve kesinlikle Biz gkleri, yeri ve ikisi arasnda olanlar alt evrede
oluyturduk. Ve Bize hibir yorgunluk dokunmad.
39,40
O nedenle, sen onlarn sylediklerine kary sabret. Ve gneyin
dogmasndan nce ve batmasndan nce ve geceden bir blmde; her frsatta
Rabbinin vgs ile birlikte arndr. Ve boyun egip teslim oluylarn/ikna
oluylarn arkalarnda; inkrcya iman ettirdikten sonra da O'nu arndr.
41
Ve sen bir seslenenin yakn bir yerden seslenecegi gne kulak ver;
42
o
gn, o yglg gerek olarak duyarlar. yte bu ky, diriliy gndr.
43
Gerekten Biz, evet Biz, hayat veririz ve ldrrz. Dny de yalnzca
Biz'edir.
44
O gn yer onlardan abuk yarlr. yte bu, sadece Bize kolay bir
toplamadr.
45
Biz, onlarn sylediklerini daha iyi biliriz. Ve sen, onlarn zerinde
zorlayc degilsin. O hlde sen, Benim tehdidimden korkan kimselere Kurn ile
gt ver.
410











TAHLIL:

1
Kaf/100. ok yerefli/yan yce Kurn kanttr ki


KAF [100]: [kaf] harfinin tek basina iken herhangi bir anlami yoktur. Hatirlanacak
olursa bu uygulama ilk olarak Kalem sresi'nde ortaya ikmis ve o srenin ilk yetinde de
[nun] harfi tek basina yer almisti.
Huruf-i mukattaa [kesik harfler] denilen bu harflerin her biri hakkinda gemiste ok
degisik yorumlar yapilmistir. Bu grslerden bir kismi Kalem sresi'nin tahlilinin yapildigi
sayfalarda okuyucuya arz edilmisti. O aiklamalar dogrultusunda ifade etmek gerekirse,
srenin basindaki [kaf] harfi, Ebced hesabina gre 100 sayisini ifade ediyor olabilir.
(Ebced hesap tablosu ve aiklama Kalem sresi'nde verilmistir.)
Aklini kullanan Mslmanlar iin bir uyari olacagini dsnerek, konu hakkinda mevcut
eserlerde yer alan grslerden kaf harfi ile ilgili olan bazilarini aktariyoruz:

O, yeryzn kuatan ve kendisinden dolayi da semnin yeil grndg yeil zmrtten bir
dagdir. Semnin her iki yani onun zerindedir. Sem ise onun zerinde kubbe eklinde rtlmtr.
Insanlarin ele geirdikleri zmrtler bu dagdan denlerdir. (Ibn-i Zeyd, Ikrime ve ed-Dehhak)
O, Kaf dagidir. Zlkarneyn Kaf dagini grd. (Vehb)
O, Allah'in isimlerindendir. (Ibn-i Abbs)
O, Kurn'in isimlerindendir. (Katde, Ibn-i Abbs)
O, Allah'in Kadr, Khir, Karb, Kabid, Kahhr isimlerinin ba harflerdir. (el-Kuraz)
O, - [kif=dur] demektir. Yani, bizim verdigimiz emir ve yasaklara uy, onlari ama anlaminda
bir emirdir. (Eb Bekr el-Verrak)
O, Peygamberin kuvvetidir. (Ibn-i At)
161


Grldg gibi mantik bir dayanagi bulunmayan ve sadece adi geen zatlarin sahs
tercihlerini yansitan bu grslerin herhangi bir ciddiyeti yoktur. Buna ragmen ciddiye alinarak
birok eserde yer verilen bu grsler, maalesef toplumlar tarafindan da ciddiye alinmaktadir.
Mukattaat denen bu harfler sadece birer harf midir yoksa rakam midir; ne anlama
gelmekte veya neyi simgelemektedirler? Bununla ilgili gereklerin Peygamberimiz ve ilk
Mslmanlar tarafindan bilindigi kanisindayiz. Ne var ki, bu konuyla ilgili bilinenlerin bize
kadar ulasamadigini dsnyoruz. Kanaatimiz, bunun nedeninin muhtemelen hicr I.
yzyildan sonra ortaya ikan ihmal oldugu ynndedir.

ok yerefli/ok byk Kurn kanittir ki,

161
(Kurtubi; el Camiu li Ahkamil Kuran)

411

Bu yette Kurn, Burc/21'deki gibi Rabbimizin sifatlari arasinda yer alan el-mecd
sifatiyla nitelenmistir. -,=-'' [mecd] szcg, ok serefli ve ok byk demek olup
Burc/15'de bizzat Rabbimizin sifati olarak da yer almistir.
Mecd szcg bu yette;
a) ok byk olarak kabul edilirse, yetteki ifade de ok byk Kurn olarak
anlasilir. Kurn'in ok byk olarak nitelenmesi, insanliga olan faydasinin ok muazzam
olmasindan dolayidir. Ayrica Kurn, azm olan Allah'in bir gd oldugundan ve bygn
gd de byk olacagindan bu sifatla nitelenmistir. Kurn ayni zamanda byklk, ululuk
delilidir de... nk hi kimse Kurn gibisini getirmeye muktedir olamamistir, olamayacaktir
da... Dolayisiyla, btilin ona nnden-arkasindan yaklasmasi sz konusu degildir. O
degistirilemez, buna g yetirilemez.
b) ok serefli olarak kabul edilirse, yetteki ifade de ok serefli Kurn olarak
anlasilir. Zaten Kurn da, aradigini onda bulmak isteyen herkesin umdugu biimde kermdir
|sereflidir]. nk Kurn kendisine yapisan hi kimseyi baska seylere muhta etmez.
Kendisine basvuran herkesi aradigina kavusturmak sretiyle amacina ulastirir. Bu nedenle
Kurn, muhta olana umdugunu verme anlaminda da iyiligin, keremin [serefin] ve
cmertligin zirvesidir.
Dikkat edilirse, 1. yet bir kasem cmlesinin kasem blmdr. Ne var ki, grnrde
kasem cmlesinin kaseme cevap blm, olmasi gereken yerde yoktur. Bu durum, kasem
cmlesinin yarim birakildigi izlenimini vermektedir. nk, ok erefli Kurn kanit
gsterilerek glendirilmek istenen yargi, yetin devaminda mevcut bulunmamaktadir.
Dikkat ekicidir ki, gerek eskiler ve gerekse agdas Kurn uzmanlari bu durumdan hi
rahatsiz olmamislar, bir edebiyat mucizesi olan Kurn'da byle eksikliklerin, anlam
bozukluklarinin olamayacagina zihin yormadan, tipki bundan nceki kasem cmlelerinde de
elestirdigimiz geistiriverme aliskanliklarina bagli kalarak burada da 1. yetin sonuna
noktayi koyuvermisler ya da kafalarindan bir cevap uydurup gemislerdir. yle ki, esitli
meal ve tefsirlerde kasem cmlesi, kasem vurgusu imis gibi degerlendirilmis, buna karsilik
kasemin cevabinin ne oldugu hakkinda ikna edici bir aiklama yapilmayarak kasem
cmlesinin ilk blm askida birakilmistir.
Muhammed Esed gibi bazi agdas bilginler ise, areyi kasem cmlesini bozmakta
bulmuslar, kasem cmlesine insa cmlesi [dilek kipi] nitelikli olarak ...dsn! seklinde
bir anlam ykleme cihetine gitmislerdir. Bu anlayista olanlar bize gre ok hatali bir tutum
sergileyerek yetlere; Asr sresi'nde, Zamanin akip gidisini dsn!; Tn sresi'nde, Inciri
ve zeytini dsn!; Duha sresi'nde, Aydinlik sabahi dsn!; Fecr sresi'nde, Safagi
dsn! seklinde anlamlar vermislerdir. Bylece Kurn'in eksik ve yanlis anlasilmasina yol
amislardir.
Bazilari ise kaseme gizli bir cevap bulma yoluna gitmisler ve konumuz olan kasem iin
...kasem olsun ki, sen uyarcisin veya ...kasem olsun ki, lmden sonra dirilme ve dns
mutlaka olacaktir seklinde cevaplar takdir etmislerdir. Hatta takdir edilen bu tr cevaplarin
bazi meal ve tefsirlerde yetin orijinalinde varmis gibi gsterildigi bile olmustur.
Dogrusu su ki, edebiyatta cmlenin bir blmnn sylenmemesi, gizli birakilmasi
seklinde anlam zenginlestirmeye ynelik bir uygulama vardir ve Arapa'da bu uygulamaya
hazf sanati denmektedir. Ancak, bir rnegini Alak/11-12'de grdgmz, bir diger rnegini
de bu srenin 3. yetinde grecegimiz hazf sanati kasem cmlelerinde uygulanmaz. nk
diger cmle trlerinde anlama zenginlik katan bu sanat, kasem cmlesinde konunun eksenini
kaybettirir. Hele de kasem cmlesinin birinci blmnn sylenip ikinci blmnn
zikredilmemesi, kelmi kelmliktan ikarir. Burada takdir edilen cevaplar srenin baslangi
blmn kismen anlamli hle getirse de, kasemin cevabinin bulundugu pasajda ortaya
412
ikmis olan anlam kargasasina bir are olamazlar. Bu sebeplerden dolayi burada hazf sanati
uygulandigi grsne katilmiyoruz.
Bu konuyla ilgili gereki bir zm retebilmek, bilgi, samimiyet ve cesaretten olusan
ynl bir donanimi gerektirmektedir. Daha nce de belirtildigi gibi, srelerin olusumu
Allah ve Peygamberimiz tarafindan yapilmamis, Kurn sahabe tarafindan toplanip
kitaplastirilmistir. Dolayisiyla konumuz yette oldugu gibi, bize gre srenin
dzenlenmesinden kaynaklanan bu tip hatalarin, bu incelikleri dsnecek kadar msait ortama
sahip olmayan sahabeden kaynaklanmasi mmkndr. Iste, sz edilen samimiyet ve cesaret
bu noktada lzimdir ve tesbit edilen gerekler aiklanmalidir. Bunlarin gemiste dile
getirilmemis olmasi, susmayi gerektirmemektedir.
Bu durumda yapilacak sey, aynen Burc sresi'nde yaptigimiz gibi, Kaf/45'in iinde
kaseme cevap formatinda olan bir yetin var olup olmadigini arastirmaktir. Yapilacak tetkik
sonunda 4, 18, 22 ve 37. yetlerin kaseme cevap formatinda olduklari grlecektir. zme
giden yol, bu drt yetin 1. yetteki kasemin cevabi olup olamayacaklari ynnden dikkatle
incelenmesinden gemektedir. Bu inceleme yapildiginda ortaya su sonular ikmaktadir:

4
Biz, yerin onlardan neyi eksilttigini elbette bilmiyizdir. Yanimizda da ok iyi
kaydedip koruyan bir kitap vardir.

Olumlu fiil cmlesi olan bu yette normal sartlarda . [le] ve - [kad] edatlarinin
bulunmasi gerekirken, . [le] edati mevcut degildir. Ancak, kadim Arapa'da birok rnegi
oldugu ve Kurn'da da birok uygulamasi grldg gibi, bazi durumlarda le edatinin
kaldirilmasi sz konusu olabilmektedir. Diger taraftan bu yet kendi paragrafindaki anlam
btnlgnn bir parasini teskil etmektedir. Dolayisiyla, bu yetin bulundugu paragraftan
alinip baska bir yere baglanmasi durumunda hem yetin kendi anlami, hem de bulundugu
paragrafin anlami bozulmaktadir. Sonu olarak bu yetin kasemin cevabi olarak
degerlendirilmesi uygun degildir.

18. insan hibir sz sylemez ki yaninda hazir gzetleyen bulunmasin.

Orijinali olumsuz bir fiil cmlesi olan bu yet, dilbilgisi kurallarina gre kasem
cmlesinin cevap kismini olusturabilir. Ne var ki, bu yet de 4. yet gibi kendi paragrafina
aittir. Oradan alinip baska bir yere baglanmasi durumunda hem kendi anlami, hem de
bulundugu paragrafin anlami bozulmaktadir. Bu nedenle, ilk rnekteki gibi, bu yetin de
kasemin cevabi olarak degerlendirilmesi uygun dsmemektedir.


22
kesinlikle sen bundan duyarsizlik, bilgisizlik iinde idin. Simdi senden
perdeni kaldirdik. Artik bugn gzn keskindir; Kuran sayesinde kurmay birisi
oldun.

Bu yet de dilbilgisi kurallarina gre kaseme cevap olabilecek tm kosullari
tasimaktadir. Ancak digerlerinden farkli olarak anlam itibariyle bulundugu pasaj ile bir uyum
gstermemekte, sanki orada gereksiz gibi durmaktadir.

37
Sphesiz ki bunda akli, anlayiyi, vicdani olan veya kendisi tanik olarak
kulak veren kimse iin elbette gt vardir.

413
Dilbilgisi kurallarina gre kaseme cevap olabilecek bir cmle olmasina karsilik bu yet
de bulundugu pasajin anlam btnlg ile uyum iindedir ve bu yetin de baska bir yere
baglanmasi pek uygun grnmemektedir.
Yukaridaki saptamalar sonucunda kasemin cevabinin 22. yet oldugu anlasilmaktadir.
Bu demektir ki, ilk mushafi hazirlayan sahabe, 1. yetteki kasemin cevabi olan cmleyi 22.
siraya yerlestirmistir. Buna benzer bir baska tesbitimizi de insallah Sd sresi'nin
incelemesinde sunacagiz.
Bu durumda srenin 1. ve 22. yetlerinden olusan kasem cmlesi su sekilde olmaktadir:

1
Kaf/100. ok yerefli/yani yce Kurn kanittir ki
22
kesinlikle sen bundan
duyarsizlik, bilgisizlik iinde idin. Simdi senden perdeni kaldirdik. Artik bugn
gzn keskindir; Kuran sayesinde kurmay birisi oldun.

Bu hkm tarih gereklerle de rtsmektedir. nk Peygamberimiz, peygamber
seilmeden evvel Kurn'dan habersiz ve tm vahiyler hakkinda da gfildi [duyarsizdi,
ilgisizdi]. Yani, vahiy ve vahyin ierigi konusunda bilgi sahibi degildi, bu konularda kitap
okumamis ve yazmamisti [kendisine peygamberlik verilecegini bilmiyor ve ummuyordu].
Kasem cmlesinde de belirtildigi gibi, bu hususlarin dogruluguna serefli Kurn yetleri de
shittir, kanittir:


67
De ki: O; Kuran, ok byk, nemli bir haberdir.
68
Siz ondan yz eviriyorsunuz.
69
Onlar
birbirleriyle tartisirken, benim en stn seylerin dolduruldugu; Kurn'a dair bir bilgim yok idi.
70
Ancak ben, evet ben apaik bir uyarici oldugum iin bana vahyediliyor.
(Sd/67-70)

52,53
Iste bylece Biz, sana da Kendi emrimizden/Kendi isimizden olan ruhu/ Kurn'i vahyettik.
Sen, kitap nedir, iman nedir bilmezdin. Fakat Biz onu, kullarimizdan diledigimizi kendisiyle
kilavuzladigimiz bir nr/isik yaptik. Hi kuskusuz sen de dosdogru bir yola; gklerde ve yerde
bulunanlar Kendisi iin olan Allah'in yoluna kilavuzluk etmektesin. Gznz ain, btn isler yalniz
Allah'a dner.
(Sr/52)

3
Sana bu Kurn'i vahyetmekle Biz, sana kissalarin en gzelini anlatiyoruz. Hlbuki sen,
bundan nce, kesinlikle bu konu hakkinda duyarsiz/ bilgisizlerdendin.
(Ysuf/3)

48
Ve sen bundan evvel herhangi bir kitaptan okumuyordun; sen Kurn'i kendiliginden
yazmiyorsun. Eger byle olsaydi, btila inananlar kesinlikle kusku duyacaklardi.
(Ankebt/48)

86
Ve sen Kitab'in sana vahyedilecegini/indirilecegini ummuyordun. O, ancak Rabbinden bir
rahmet olarak verildi. yleyse sakin kfirlere; Allah'in ilhligini ve rabligini bilerek reddedenlere
arka ikma/ yardimci olma.
(Kasas/86)

22. yetin bulundugu pasajdan alinip 2. siraya konulmasindan sonra ise 22. yetin yer
aldigi pasaj su duruma gelmektedir:

20
Ve Sr da flenmitir. Ite bu, korkutulan gndr.
21
Ve herkes,
kendisiyle beraber bir src ve bir hit bulunarak geldi.
23
Ve onun yaiti olan arkadai/Iblis dedi ki: Ite yanimdaki hazir.

24,25
Haydi, Iblis ve tanik; ikiniz, tm inati, kfir; Allah'in ilhligini ve
rabligini bilerek reddeden, hayri alabildigine engelleyen, kendine haksizlik eden
414
ve pheci olan o kiileri atin cehenneme!
26
O ki Allah ile birlikte baka bir ilh
edinmiti. Haydi, ikiniz birlikte, onu iddetli azaba atin!
27
Onun yaiti olan arkadai/Iblis dedi ki: Rabbimiz! Ben onu azdirmadim.
Fakat kendisi uzak bir sapiklik iindeydi.
28
Allah dedi ki: Benim huzurumda ekimeyin! Ben size daha nce tehdit
gndermitim.
29
Benim huzurumda Sz degitirilmez. Ve Ben kullara asla yanli i
yapan; yaptiklari iyi amelleri noksanlatiran, haksizlik eden biri degilim.

Gerek 1. yetteki kasem cmlesi, gerekse 22. yetin iinde bulundugu pasaj, yukaridaki
tertiple okundugunda, Rabbimizin mesaji gyet iyi anlasilmakta, aksi takdirde ise her iki pasaj
da anlasilamamaktadir.
22. yetin 1. yetten sonraki siraya yerlestirilmesi sonucunda dikkatlerin Kurn'a
ekildigi grlmekte ve yapilmis olan aiklamadan anlasilmaktadir ki, Kurn'in
mucizeliginin Peygamberimiz ile bir ilgisi yoktur.
Gerekler byle iken kfirlerin buna verdikleri tepki ise su sekildedir:

2,3
Ama onlar, kendilerine ilerinden uyarc geldigine yayrdlar da
kfirler; Allah'n ilhlgn ve rabligini bilerek reddedenler, Bu, yaylacak bir
yeydir! ldgmz ve bir toprak oldugumuz vakit mi? Bu, uzak bir dnytr
dediler.

Kurn'in daha nce inmis olan blmlerinden de biliyoruz ki, Allah'in, Elisi
vasitasiyla bildirdikleri, Mekke'nin azgin ve kstah ileri gelenlerinin mevcut dzenlerine ve
dmenlerine uygun dsmemistir. Bu sebeple bu kodamanlar kendi dzenlerinin bozulmamasi
iin birok sudan sebebin arkasina siginarak Rabbimizin bildirilerine karsi ikmislardir. Kimi
zaman kendileri gibi beserden bir peygamber gelmesini yadirgayarak, Niye bir melek
gelmedi? demisler, kimi zaman da ldkten sonra dirilmek mi olurmus? diyerek inkr
ierikli bir saskinlik sergilemislerdir.
Oysa hayret gsterdikleri durum, sagduyulu insanlarin kolayca ve gnl huzuru ile
kabullenebilecegi normal bir durumdur. nk rahmn ve rahm Allah, uyarici ve gt
olarak kendileri ile ayni hisleri duyan, ayni seyleri hisseden, kendi dillerini konusan, onlari
her ynyle anlayan ve kendilerinin tahamml derecelerini bilen bir kimseyi peygamber
semistir. Yce Allah kendi ilerinden birini seip eli yapmistir ki, iinde bulunduklari
yanlis tutumu srdrecek olurlarsa bu eli onlari bekleyen felket konusunda dikkatlerini
eksin ve aralarinda ykmllkleri ilk yklenen, mesaji ilk uygulayan kisi olarak digerlerine
rnek olsun, onlara dogru yn nasil bulabileceklerini gstersin. Fakat yetlerden, msriklerin
peygamberlik kurumunun bizzat kendisini garip karsiladiklari, zellikle de bu uyarici
Peygamber'in duyurdugu yeniden dirilme konusuna hayret ettikleri anlasilmaktadir.
Oysa ilk yetten buraya kadar gelen vahiyler bize gstermektedir ki, yeniden dirilme
konusu, Islm inan sisteminin temeli niteligindedir. nk sadece Allah'a teslimiyeti ve
yalnizca Allah'in mesajina uymayi gtleyen Islm, Rabbimizin hi kimseye zerrece haksizlik
yapmayacagini, herkesin yaptiklarinin karsiligini mutlaka grecegini sylemektedir. Yani, her
amele mutlaka karsiligi verilecek, iyiler dllerini alacak, ktlerin yaptiklari yanlarina kr
kalmayacaktir. Ancak, bu karsiliklar bazan yeryznde verilecek, bazan da yolculugun en
sonundaki kesin hesaba ertelenecektir. O hlde kesin hesabin grlecegi bir baska dnya
[hiret] mutlaka var olmak durumundadir. Bir baska ifadeyle belirtmek gerekirse, kesin
hesabin grlmesi iin yeniden dirilme kainilmazdir.

4
Biz, yerin onlardan neyi eksilttigini elbette bilmiyizdir. Yanmzda da ok
iyi kaydedip koruyan bir kitap vardr.
415

Inkrcilarin 3. yette nakledilen, ldgmz ve bir toprak oldugumuz vakit mi? Bu uzak
bir dntr seklindeki itirazlari ve Allah'a dns inkrlari baska yetlerde de dile
getirilmistir:

10
Ve onlar: Biz, yeryznn iinde kayboldugumuzda mi, gerekten biz mi yeni bir
olusturulusta olacagiz? dediler. Aslinda onlar, Rablerine kavusmayi; O'nun huzuruna varmayi
bilerek reddeden /inanmayan kimselerdir.
(Secde/10)

4. yet, inkrcilarin bu bahanelerine verilen cevaptir. Inkrcilarin yeniden dirilmeyi
alisilmistan uzak [imknsiz] zannetmeleri, yaratilis geregini ve blmlerini ayrintilariyla
bilmemelerinden, yani bilgisizliklerinden kaynaklanmaktadir. Hayat ilminin btn sirlari
kesfedilmis olsa idi, herhlde lmden sonra dirilme de akillara pek uzak gelmezdi. Ama
Yce Allah bu sirlari bilmekte ve ona gre yaratmaktadir:


79,80
De ki: Onlari ilk defa olusturan onlari diriltecektir. Ve O, her olusturmayi ok iyi
bilendir. O, size o yemyesil agatan bir ates/oksijen yapandir. Simdi de siz oksijenden yakip
duruyorsunuz.
(Y-Sn/79)

Rabbimiz, ldkten sonra ryp toprak olanlara ne oldugunu, varliklarini nelerin
olusturdugunu ve varliklari olusturan paralardan nelerin kaybolup nelerin kaybolmadigini,
nelerin sekil degistirerek mevcut kaldigini [varliklarini korudugunu], bu paralar arasindaki
baglarin neler oldugunu bilmektedir. yette bu bilgilerin korundugu da bildirildigine gre,
insanlarin ldkten sonra ryp topraga karismalari, onlarin kaybolup gittikleri anlamina
gelmez. Hayatin bu topraktan [maddeden] yeniden baslamasi, daha nce bir kez
gereklesmistir ve srekli gereklesmeye devam edip gitmektedir.

5
Aksine, gerek kendilerine geldigi zaman onu yalanladlar, onun iin
onlar karmakaryk bir iy iindedirler.

Asr sresi'nin tahlilinde genise aiklandigi gibi, ='' [hakk] szcgnn asil anlami,
uygunluk ve denk gelme demektir.
162
zet olarak tekrarlamak gerekirse, Kurn'da hakk,
kesin mucizelerle sabit olan peygamberligi, Peygamberimizin dogruluguna dair olan akl
delilleri, indirilen Furkn'i [Kurn'i] ve mutlaka gereklesecek olan hasri [hirette dirilip
toplanmayi] ifade etmektedir.
yete gre inkrcilar, hakki, yani kendilerini yaratmis olan Allah'in ilmini, gnderdigi
kitabini ve Peygamberini gelir gelmez yalanlamislardir. Bu yalanlamalarinin sonucu olarak da
pek karisik bir hl iinde alkalanmaktadirlar. Peygamberimize de bazan sihirbaz, bazan
khin, bazan sir diyerek saskinlik iinde inkr etmekte, ama ayni zamanda da izdirap iinde
yzmektedirler.
Herkes bilir ki, hakktan uzak yasayanlar hevlarina uyarak sikici islere tevessl ederler
ve bunun sonucunda da srekli bunalim iinde yasarlar. Vicdanlari onlari rahatsiz eder durur,
toplum iinde mahcup ve ezik kalirlar.

162
(el Isfehani; el Mfredat)

416
KARMAKARISIK BIR IS: yetteki, _,- [merc] szcg, bombos, muhtelif, karisik,
sikinti veren anlamlarina gelmektedir.
163
Bu sebeple yetten bir ka tane gzel anlam
ikarmak mmkndr:
* Msrikler kendilerine gelen hakki yalanlamislardir, ama bu inkrlari bir taraftan da
vicdanlarini rahatsiz etmektedir. nk cevabini kesin olarak bilmedikleri bir seyi
yalanlamalari sonucu akillarinda, Acaba var mi, ya varsa? trnden sorular olusmustur ve
bu sorular ilerini srekli rahatsiz etmektedir. Dolayisiyla kararsiz kalmislar, sikintiya
dsmsler, isleri karmakarisik hle gelmistir.
* Msrikler ok yakindan tanidiklari hlde, bazan sir, bazan sihirbaz, bazan khin
dedikleri Peygamberimiz hakkinda yaptiklari bu ithamlarin dogru olmadigini iyi biliyorlar ve
kendi aralarinda bunu birbirlerine itiraf ediyorlardi. Yani, sylediklerine kendileri de
inanmiyor, tutarsizliklarinin farkinda olarak bazan Peygamberimize yakistiracak kt sifat
bulamiyorlardi.
* Peygamberimizin peygamber seilmeden nce de herkese bilinen stn meziyetleri
ve zellikleri vardi. Bu baglamda o'nun; sahip olduklariyla ilgili olarak kimseye minnet borcu
olmayan, gzel ahlkli, emin [gvenilir-dogru] ve zihinsel ynden gyet saglikli bir kisi
olmasi, aslinda Allah'in Elisi olarak sylediklerinin dogrulugu konusunda yeterli bir delil
teskil etmekte idi. Mekkeli msriklerin o gne kadar her konuda oldugu gibi bu konuda da
Peygamberimizin szlerine inanmalari gerekirken, byle yapmayip isi tam tersine evirmeleri
ve kendi mantiklarina da ters dsen bir davranis iine girmeleri ok yanlisti. Bu yanlis
yaklasimlarinin sonucunda kendileri de saskinlik iine dsms ve aralarinda bir karisiklik
meydana gelmistir.

6
Peki, onlar stlerindeki gge bakmadlar m ki, onu Biz hi yarg olmadan nasl
bina etmiyiz ve sslemiyiz!

Bu gibi yetlerde Rabbimizin ,- -'' [sabr] sifatinin tecellileri grlmektedir: Yce
Allah sularindan dolayi insanlari hemen kahredivermez; onlara srekli ikna edici rnekler
verir, dsnp anlayabilecekleri akl deliller gsterir. Isaret ettigi enfs [kendinden] ve afak
[evresinden] kanitlarla insani dogru inanca ynlendirir. Rabbimizin bu yette dikkat ektigi
kanit sem'dir.
Burada -'- -'' [sem=gk], akil almaz derinlik ve byklkteki kinati ifade
etmektedir. Byklg, gnesin parlakligi sebebiyle gndzleri iplak gzle yeteri kadar
grlemeyen kinat, geceleri milyarlarca yildizin satigi isikla insani byklg konusunda
hayrete dsrmektedir. Nerede baslayip nerede bittigi belli olmayan bu byklk, zellikle
teleskopla bakildiginda daha da bas dndrc bir hl almaktadir. 6. yette ifade edilen sem,
iinde gnesten binlerce defa daha parlak yildizlarin, dnyadan binlerce defa daha byk
gezegenlerin bulundugu, btn bu gk cisimlerinin uan birer nesne gibi iinde yzdkleri
muazzam kinati simgelemektedir.
Sem'nin insanligin gz nne serilen ilh bir kanit oldugu, Kurn'da baska yetlerde
de dile getirilmistir:

3,4
O, yedi gg, birbiri zerine uyumlu olarak olusturandir. Rahmn'in [yarattigi btn
canlilara dnyada oka merhamet eden Allah'in] olusturmasinda bir atlaklik-uygunsuzluk
grmezsin. Haydi, gzn dndr, bir bozukluk gryor musun? Sonra gzn iki kere daha dndr.
Gzn, ciz olarak ve ok bitkin oldugu hlde sana dnecektir.
(Mlk/3-4)


163
(Lisanl Arab, mrc mad. )

417
81
Gkleri ve yeri olusturan, onlar gibilerini de olusturmaya g yetiren degil midir? Evet,
elbette g yetirendir! Ve O, ok ok mkemmel olusturandir, ok iyi bilendir.
(Y-Sn/81)


57
Elbette gklerin ve yerin olusturulmasi, insanlarin olusturulmasindan daha byktr. Ama
insanlarin ogu bilmiyorlar.
(Mmin/57)

33
Onlar, sphesiz gkleri ve yeryzn olusturan ve onlari olusturmakla yorulmamis olan
Allah'in lleri diriltmeye de g yetiren oldugunu grmediler mi/ dsnemediler mi? Evet sphesiz
ki, O, her seye gc yetendir.
(Ahkf/33)

Yukaridaki yetleri de dikkate alarak 6. yetin takdirini syle yapmak mmkndr: Bu
hayrete dsren byklge, derinlige ragmen kinat dzeni o kadar saglamdir ki, kinatin
iindeki gezegen, yildiz, galaksi, gkada sistemleri, aralarinda herhangi bir yarik, atlak
olmadan birbirleri ile uyumlu ve kopmaz bir irtibat iindedir. Gklerin yapisinin insanin
yapisindan daha byk olmasina ragmen, insandan daha karmasik yapida olan bu muhtesem
semda hibir dzensizligin olmamasi, Bizim gcmzn ne kadar byk oldugunu
gstermektedir.
Hl yeni kesiflerin yapildigi gnes sistemini iinde bulunduran samanyolu galaksisi,
bnyesinde gnes benzeri yaklasik 100.000.000.000 yildiz barindirmaktadir. Gzlenebilir
evrende ise yaklasik 10.000.000.000 galaksi oldugu tahmin edilmektedir. Bu rakamlar, bu
byklkler sadece evrenin gzlenebilir kismi iin sz konusu olup belki de kinatin gerek
boyutu karsisinda okyanustaki bir damla gibidir. Dolayisiyla bu muhtesem varlik lemini
yaratirken hi yorgunluk duymadigini bildiren Allah'in kudret ve azameti sonsuzdur. Bu
kudret ve azameti degil lmek, dsnmek bile insan aklinin kapasitesini asmaktadir. Hl
byle iken, ldkten sonra tekrar nasil diriltilebiliriz? diye yapilan inkr, saglikli dsnen
aklin yapacagi bir sey degildir.
Semnin yapisi hakkinda bilim teknik kitaplarindan ayrintili bilgi alinabilir.


7,8
Ve Biz, Allah'a ynelen her kula gnl gzn amak ve ona gt olarak yeri
yayp dyedik ve ona sabit daglar braktk. Orada grny i ac-gz alc her iftten
bitkiler bitirdik,

Bu yette geen daglar ve yerin dsenmesi konulari Sems ve Mrselt srelerinin
tahlilinde aiklandigi iin burada tekrar detaylandirilmamistir.
Sekizinci yet, kendinden nceki [6-7.] yetlerdeki fiillerin mutlak veya lieclih
meful durumundadir. Bu meful trleri Trke'deki durum zarfina karsilik gelmektedir.
Bu nedenle bu yet [6-8. yetler], bir cmle iinde toplanarak su sekillerde takdir
edilebilir:
1) Peki onlar stlerindeki gge bakmadilar mi ki, Biz onu Allah'a ynelen her kula,
gnl gzn amak ve ona gt olarak, hi yarigi olmadan nasil bina etmisiz ve sslemisiz.
2) Peki onlar stlerindeki gge bakmadilar mi ki, Biz onu Allah'a ynelen her kula,
gnl gzn amasi ve ona gt olmasi iin, hi yarigi olmadan nasil bina etmisiz ve
sslemisiz.
3) Ve Biz, Allah'a ynelen her kula, gnl gzn amak ve ona gt olarak yeri de
yayip dsedik ve ona sabit daglar biraktik. Orada grns esit her iftten bitkiler bitirdik.
4) Ve Biz Allah'a ynelen her kula, gnl gzn amasi ve ona gt olmasi iin yeri de
yayip dsedik ve ona sabit daglar biraktik. Orada grns esit her iftten bitkiler bitirdik.
418
8. yetteki, Allah'a ynelen her kul ifadesi, aklini kullanip tefekkr eden kisilerin
arasinda ancak Allah'a ynelenlerin gt alabilecegini bildirmektedir. Bilindigi gibi, bilim
adina oldugu iddia edilen yaklasimlarin pek ogunda, yeryznde ve gkyznde milyarlarca
yildan bu yana meydana gelmis olusumlar, bir yaratici kavraminin bilimle bagdasmadigi
anlayisiyla hep tesadflerle izah edilmistir. Oysa evrendeki degisim ve gelisim kanunlarinin
tesadflerle aiklanmasi, bu muhtesem dzenin, hesaplanmasi bile neredeyse imknsiz
kklkteki ihtimallere dayandirilmasi demektir ki, asil bilimle [matematikle, mantikla]
bagdasmayan anlayis budur.
Aslinda bu evren, her dilde okunabilen ve her vesile ile anlasilabilen, herkese aik bir
kitaptir. Bu kitap, bakar kr olmamak sarti ile st dzeyde bilgiye sahip kisiler tarafindan da,
dag basinda medeniyetten uzak bir oban tarafindan da okunabilmektedir. Yani, Allah'a
ynelen ve aklini alistiran herkes, bu evrenin bilinle tasarlandigini, belirli bir programa
bagli olarak devam ettigini anlayabilir ve byle muhtesem bir dzeni de ancak yce bir
Yaraticinin [Allah'in] programlayabilecegini idrak edebilir.

9-11
Biz, gkten bereketli bir su indirdik. Onunla baheler ve biilecek
taneler, kullara rzk olmak zere tomurcuklar birbiri zerine dizilmiy byk
ve yksek hurma agalar bitirdik. Ve Biz, onunla l bir beldeyi canlandrdk.
yte diriliy byledir.

6-8. yetlerdeki kisa aiklamalardan sonra evren kitabinin bazi sayfalarini gzler nne
sermeye devam eden Rabbimiz, bu yetlerde de yeniden dirilme konusunu gndeme
getirmistir.
iki'in, tipki bereketli bir suyun gkten l topraga indirilmesi sonucunda l topraktan
bitki ve agalarin ikmasi gibi olacagini bildiren Yce Allah, bu tarifle inansizlara diriltmeyi
sanki laboratuarda tatbik olarak gstermektedir.
Bu yetler, zellikle Arabistan gibi kurak iklim sartlarinda yasayan insanlara, tam
anlayacaklari dilden hitap etmektedir. Zira Arabistan halki yasarken grmektedir ki, bazan bes
sene boyunca bir damla bile yagis dsmeyen blgelerde, kavrularak ne bitki ne de hayvan
hibir canlinin yasayamayacagi hle gelen topraklarda, azicik da olsa yagmur yagmasi ile
otlar bitmekte, bcekler canlanivermektedir.
Yce Rabbimiz bu yetlerde sanki syle demektedir: Yerkreyi canli yaratiklarin
yasamasi iin uygun bir yer yapan, yeryznn cansiz topragini gkyznn cansiz suyu ile
birlestirerek bag ve bahelerde gz alici binbir esit bitkiyi yaratan, bu bitkileri tm canlilar
iin rizik ve hayat kaynagi kilan Allah hakkinda lmden sonra diriltmeye gc yetmeyecegi
seklinde bir dsnce beslemeniz akilsizca bir zandir. Siz, tamamen kuru ve cansiz olan bir
blgenin yagmur taneleri dser dsmez hayat buldugunu, lms olan kklerin niden
dirildigini, binbir esit bcegin o l topraktan ikarak kosusmaya basladigini gzlerinizle
gryorsunuz. Iste bu grdgnz, lmden sonra dirilmenin imknsiz olmadiginin apaik
isbatidir.
Rabbimiz baska yetlerde de yagmur ile l topraktan bitkilerin ikmasini lmden
sonra hirette dirilmeye rnek olarak gstermistir:


33
Ve l toprak, duyarsiz topluma bir delildir. Biz ona hayat verdik ve ondan taneler ikardik
da ondan yeyip duruyorlar.
(Y-Sn/33)

24
Yine O'nun yetlerindendir ki, size hem korku ve hem de umut vermek iin simsegi
gsteriyor. Ve gkten bir su indiriyor da onunla yeryzne lmnden sonra hayat veriyor. Sphesiz
ki bunda aklini kullanacak bir toplum iin nice almetler/ gstergeler vardir.
(Rm/24)
419

50
yleyse Allah'in rahmetinin eserlerine bir bak; yeryzn lmnden sonra nasil diriltiyor?
Sphe yok ki O, kesinlikle lleri diriltir ve O, her seye gc yetendir.
(Rm/50)

19
O, lden diriyi ikarir, diriden de ly ikarir ve yeryzne lmnden sonra hayat verir.
Sizler de iste yle ikarilacaksiniz.
(Rm/19)

Yukaridaki yetlerden baska, Nahl/65, Ankebt/63, Ftir/9, Csiye/5, Hadd/17 yetleri
de ayni anlamdadir.
Serefli Kurn da, bereketli su gibidir. lms, kokusmus, yozlasmis birey ve toplumlar
da bu bereketli suyla yeniden canlanabilirler.

12
Onlardan nce Nh'un toplumu, Ashb- Ress ve Semd yalanlamyt.
13,14
d, Firavun ve Lt'un kardeyleri, Ashb- Eyke ve Tubba toplumu da.
Bunlarn hepsi peygamberleri yalanladlar da Benim azabm hak oldu.

Benzerleriyle daha nce de karsilastigimiz bu yetlerde hem ibret, hem uyari, hem de
Peygamberimize teselli vardir. Rabbimiz, kendilerine gnderilen peygamberleri
yalanlayanlari imha ettigini bildirmek sretiyle peygamberlerini sahipsiz birakmadigini,
glendirdigini gstermis ve Peygamberimizin durumunun kendisinden ncekilerden farkli
olmadigina dikkat ekmistir.
yetlerde kendilerinden bahsedilen kisi ve toplumlar, muhtemelen ya Arabistan'da ya da
Araplarin gidip geldikleri yollar zerinde veya iliski kurduklari lkelerde yasamislardir. Bu
kisi ve toplumlarin [Ashb-i Ress, Ashb-i Eyke ve Tubba kavmi] sadece isimlerinin bildirilip
haklarinda baska hibir bilgi verilmemis olmasi, Kurn'in indigi dnemde yasamis olan
insanlarin onlardan ve hikyelerinden haberdar olduklarini dsndrmektedir. Bu bilgilerin
gnmze dek ulasamamasi, muhtemelen ilk tarih kaynaklarin bu bilgileri derleyip
koruyamamasindan kaynaklanmaktadir.
zerinde durulmasi gereken bir diger nokta da, verilen rneklerden birinin bir kavim
degil, kisi olusudur. Diger rneklerin hepsi birer toplulugu isaret ederken, Firavun'un
dogrudan sahsi rnek gsterilmistir. Bunun sebebi, Firavun'un kendininki disinda hibir
grs, kanaat, hr dsnce ve inan kabul etmeyerek milletine musallat olmasi, gittigi yanlis
yolda milletini pesinden srklemesi, dolayisiyla btn bir kavmin sapkinliginin sorumlusu
olarak kabul edilmesidir. nk bir toplum ancak kendi dsnce ve davranis hrriyetine
sahipse sorumlu tutulabilir. Firavun, diktatrlk yaparak milletini gsz birakmis, onu
zavalli bir hle getirmis, topluca gidilen sapiklik yolunda milletinin gnah ykn de
omuzlarina almis ve tek sorumlu konumuna gelmistir.
Ancak, sapikligin sorumlulugunu tek kisinin yklenmis gibi grndg byle bir
durumda bile bir toplumun sorumluluktan tmyle kurtulmasi sz konusu degildir. nk
byle bir diktatrn kendilerini saptirmasina riza gstermesi, ses ikarmama cizligi de o
toplumun cezalandirilmasi iin yeterli olmaktadir:

50
Fakat ne zaman ki azabi kendilerinden kaldirdik, o zaman onlar szlerinden dnverirler.
51-53
Ve Firavun, toplumunun iinde seslendi: Ey toplumum! Misir hkmdarligi ve altimdan
akip giden su irmaklar benimdegil mi? Hl grmyor musunuz? Yahut ben, su zavallinin ta
kendisi olan; nerede ise meramini anlatamayan kisiden daha hayirli degil miyim? Hem o'nun
zerine altin bilezikler atilmali veya kendisiyle beraber simsiki saflar hlinde melekler gelmeli
degil miydi? dedi.
54
Firavun kendi toplumunu etkisizlestirdi de onlar da ona itaat ettiler. Sphesiz onlar, hak
yoldan ikmis kimseler toplumu idiler.
420
55,56
Sonunda onlar Bizi gazaplandirdiklari zaman onlari cezalandirarak adaleti sagladik. Sonra
da onlari topluca suda bogduk. Sonra da onlari sonradan gelecekler iin selef ve rnek yaptik.
(Zuhruf/50-56)

12-14. yetlerde bazi kisi ve toplumlara sadece isim vererek isaret edilmis olmasindan
maksat, bu toplumlarin hikyelerini anlatmak degil, lmden sonra dirilis haberini veren
peygamberleri yalanlayanlarin kibetlerini hatirlatarak kalplere etki etmektir. rnek
gsterilenlerin ortak zelligi, hepsinin de kendilerine gnderilen peygamberleri yalanlamis
olmalaridir.
Ancak, rnek verilen toplumlarin isledikleri suu sadece bir tek kendi peygamberlerini
yalanlamak olarak grmek dogru degildir. Syle ki: Btn peygamberler kendi toplumlarina
Allah tarafindan kendilerine bildirilen ortak haberi iletmislerdir. Bu toplumlar, kendilerine
gelen peygamberleri, getirdikleri haberden dolayi yalanlamislardir. Bu nedenle, yalanladiklari
aslinda peygamberler degil, Allah'in bildirdigi haberdir. Dolayisiyla; bir tek peygamberi
yalanlamak, btn peygamberleri ve aslinda Allah'i yalanlamak anlamina gelmektedir.
12-14. yetler, daha nceki 6 yette hiretin mmkn oldugu hakkinda gsterilen
delillere ek olarak Araplarin yaknen bildikleri bazi toplumlarin ortadan kaldirilislarini da
kanit gstermekte, bylece hiretin gereklesecegini tarih ile de isbat etmektedir. nk
btn peygamberlerin ne srdkleri hiret inancini yalanlayan, insanliktan ikmis, alaklar
alagi konumuna dsms inkrcilarin ikardiklari fesat, dktkleri kan ve ahlksizliklari
sebebiyle helk edilmeleri, aslinda insanin Allah tarafindan yakindan takip edildigini, hesaba
ekilmeden birakilmadigini, yaptiklari yznden bu dnyada da cezalandirilabilecegini
gsteren bir kanittir.
yetlerde adi geen toplumlardan d ve Semd hakkinda daha nceki srelerde detayli
bilgi verilmisti. Nh ve kavmi iin ise ilerideki srelerde yeri geldigi zaman bilgi verilecektir.
Bunlarin disinda kalan toplumlarin kronolojik olarak siralanmasi ilk kez bu srede yapilmis
olup Ress, Eykeliler, Tubba toplumlari hakkinda Kurn'da fazla ayrinti verilmemistir.

15
Peki, Biz, ilk oluyturmada cizlik mi gsterdik? Hayr, ama onlar yeni
bir oluyturuluytan kuyku iindedirler.

Rabbimiz, Fussilet sresi'nde ok aik ve net olarak ortaya koydugu ve simdiye kadar da
birok rneklerini grdgmz genel ilkesi geregi, bu yette de yine afak ve enfsteki
kanunlarindan bir rnek vermistir.


53
Onun hak oldugu ortaya ikincaya kadar, hem dis dnyada, hem kendi bnyelerinde
almetlerimizi/ gstergelerimizi onlara gsterecegiz. Rabbinin sphesiz her seye tanik olmus
olmasi da yetmedi mi?
(Fussilet/53)

ILK YARATMA: yette verilen rnek, ilk yaratma'dir. Bu rnek hem afak hem enfs
olarak degerlendirilebilir ve iki sekilde anlasilabilir:

1) Ilk yaratma'dan, insanin dnyaya getirilmesi anlasilabilir ki, bu takdirde rnek enfs
niteliktedir:
77
Ve o kisi, kendisini bir nutfeden/ bir damla sudan olusturdugumuzu grmedi mi de simdi o
apaik bir dsmandir.
78
Ve kendi olusturulusunu dikkate almayarak Bize bir rnekleme yapti: Dedi ki: Kim
diriltecekmis o kemikleri? Onlar rms iken!
79,80
De ki: Onlari ilk defa olusturan onlari diriltecektir. Ve O, her olusturmayi ok iyi bilendir.
O, size o yemyesil agatan bir ates/oksijen yapandir. Simdi de siz oksijenden yakip duruyorsunuz.
(Y-Sn/77-80)
421

2) Ilk yaratma'dan; gklerin, evrenin ve ilk insanin yaratilisi anlasilabilir ki, bu takdirde
rnek afak nitelik arz eder:

33
Onlar, sphesiz gkleri ve yeryzn olusturan ve onlari olusturmakla yorulmamis olan
Allah'in lleri diriltmeye de g yetiren oldugunu grmediler mi/ dsnemediler mi? Evet sphesiz
ki, O, her seye gc yetendir.
(Ahkf/33)

Hatirlanacak olursa Rabbimiz 6. yette, Peki onlar stlerindeki gge bakmadilar mi ki?
demisti. Burada da, Peki, Biz ilk yaratmada cizlik mi gsterdik? buyurmustur. Bize gre bu
ifade, ilk yaratilanin gkler olduguna isaret etmektedir.
Bu aiklamalarin isigi altinda 15. yetin takdiri asagida belirttigimiz sekillerde
yapilabilir:
* Su hlde ilk yaratmada ciz mi kaldik? Yani, gerek digerlerini, gerek kendilerini ilk
yaratilisla meydana getirmekle kudretimizi gstermis degil miyiz ki, ikinci bir yaratisi uzak
gryorlar da, Bu uzak bir dntr diyorlar?
* Ilk yaratisla kudretimiz tkenmis de daha sonrasini yaratmaktan gszlge mi
dsmsz? Hayir, yle olmadigini bilirler. Onlar yeniden yaratilmaktan sphe ediyorlar.
15. yet aslinda hiretin akil yoluyla [mantikla] isbati mhiyetindedir. nk gerek
insanin bu dnyada canli olarak var olmasi geregi, gerekse yer, gk ve evrenin dzeninin
gzler nnde srp gitmesi Allah'in bunlari yaratmaktan ciz olmadigini aika isbat
etmektedir. Yce Allah deta, Yaptiklarimiz, yapacaklarimizin isbatidir demektedir.
Bu durumda, kiymeti koparttiktan sonra Allah'in baska bir dzen kuramayacagini,
lleri tekrar diriltemeyecegini sylemek mantikli bir yaklasim degildir. nk Allah bunlari
yapmaktan ciz olsa idi (hs), nceden de yapamaz, grdgmz hibir varligi yaratamazdi.
Su hlde; insani ve evreni yoktan var eden Gcn yarattigi varliklara bakarak, O'nun bu
varliklarin hayatlarini ellerinden aldiktan sonra onlari tekrar yaratabilecegi [diriltebilecegi]
sonucuna varmak gyet saglikli bir akil yrtme biimidir. Bunun aksini sylemek ise, yani
degismez kanunlara dayanan muhtesem bir dzen iindeki evreni yoktan yaratmis olan
Gcn, yarattigi bu varliklari yine Kendi koydugu kanunlarla degistirdikten [lmelerini
sagladiktan] sonra baska bir dzen iinde tekrar yaratamayacagini [diriltemeyecegini]
sylemek ise, yaraticinin gcnde bir azalma, kaybolma olmadigina gre, gereklere ve
gerekelere dayanan mantikli bir akil yrtme olmadigindan, tek kelime ile abestir.

16
Ve andolsun insan Biz oluyturduk. Nefsinin kendisine neler fsldadgn
da biliriz. Ve Biz ona yah damarndan daha yaknz.
17,18
Onun sagndan ve
solundan (her yanndan) yerleyik iki tesbiti onun her iyini tesbit edip
dururken, insan hibir sz sylemez ki yannda hazr gzetleyen bulunmasn.

Bu pasajda insani saptiran gcn kaynagina dikkat ekilerek insanlar uyarilmis, sonra da
insan ile onu yaratan, yarattigi iin tm zelliklerini bilen, zgr birakmis olmasina ragmen
onu srekli kontrol eden Yaratici arasindaki iliski konu edilmistir. Bu iliskinin derecesi ise,
Ve Biz ona ah damarindan daha yakiniz ifadesiyle aiklanmistir.
Pasajda zimnen syle denmektedir: Bizim kudret ve ilmimiz insanoglunu iinden ve
disindan yle epeevre sarmistir ki, Bizim ilim ve kudretimizin ona yakinligi, sah damarinin
ona olan yakinligindan daha fazladir. Konusmasini isitmek iin bir mesafe kat edip yanina
gelmemiz gerekmez, gnlnden geen dsnceleri bile dogrudan dogruya biliriz. Ayni
sekilde, ona mdahale etmemiz gerekirse, bir mesafe kat etmemiz sz konusu degildir.
Nerede olursa olsun, o, her zaman kontrolmzdedir, istedigimiz zaman ona mdahale
ederiz.
422
Bir taraftan Allah'in insana, nefsinin kendisine neler fisildadigini bilecek kadar, hatta
sah damarindan bile yakin oldugu sylenmekte; diger taraftan da insanin zerine onun her sz
ve hareketini kaydeden iki adet kayiti ve denetinin yerlestirildigi bildirilmektedir. Yce
Rabbimiz herkesin ne yaptigini en ince ayrintisina kadar bildigi halde acaba neden ayrica
herkesin zerine ne yapip ettiklerini denetleyen ve kaydeden iki shit daha yerlestirmistir?
Bize gre bunun manasi; Allah'in adaleti nnde hesaba ekilecek olan insanin, hesabini
nceki dnyada yaptiklarini gzler nne serecek iki shit esliginde verecek olmasidir.
Insanin kendi vcudu, szlerini, hareketlerini hatta dsncelerini en ince ayrintisi ile zapt edip
kayda alan bir teyp, bir disk gibidir. Hesap gnnde bu kayitlar ailarak iln edilecek, her
insan dnyada iken sylediklerini kendi sesinden kendi kulagi ile duyacak, yaptigi isleri de
kendi organlarindan kendi gzleri ile grecektir. Bylece yaptiklarini inkr etmesi asla
mmkn olmayacaktir. Her seyi bilmesine ragmen Yce Allah, hirette hesaba ektigi
kimseyi adaletin btn sartlari yerine getirilmis bir sekilde ve her insanin bizzat kendisini
tanik olarak dinlemek sretiyle yargilayacaktir. Herkesin dnyadaki sz ve hareketlerinin tam
ve eksiksiz kaydi bu nedenle gerekmektedir.

Nefsinin kendisine neler fisildadigini da biliriz.

Nefsin vesvesesi, insanin kendi iinden geirdigi duygular, kuruntular, kararlar gibi,
gizli, ie dnk seyleri ifade etmektedir. Insanin iine [gnlne], sylenenleri ve yapilanlari
kaydetmekle grevli yetilerin bile farkina varamadiklari bir gizlilikte geliveren bu isel, nefs
seyler, Allah'tan asla gizli kalamazlar. nk Allah, yaraticisi ve programlayicisi olarak
insana, onun kendi nefsine olan yakinligindan daha yakindir. Zaten insana diri olmasini
saglayan nefsi [cani] veren de Allah'tir.

HABL-I VERD: yetteki, -,, .-= [habl-i verd] tamlamasi, uzun zamandan beri sah
damari olarak kabul edilmektedir. Oysa bu deyimin esas anlami anatomi bilimindeki sah
damari degildir. Anatomi bilimindeki sah damari, kalpten ikip bas ve boyun blgesine
temiz kan tasiyan ana atardamarlarin ortak adidir. Habl-i verd ise, vcuttak kirli kani
tasiyan ana toplardamardir.
Bu konuda klsik kaynaklarin bazilarinda su bilgiler yer almaktadir:
el-Verdan [iki toplardamar], boynun nndeki iki yzn kavrami iki damardir ki, vetine
[ahdamarina] bagli olup batan kalbe dogru girerler.
164

Verd, boynun yzndeki damardir ki, fke halinde ier. Bunlar iki verddirler
[ahdamaridirlar].
165

Verd, cigere ve kalbe bagli olan bir damardir ki, kanin akii ondadir.
166

Verd, atardamardan baka kani taiyan damardir. Verdn [iki toplardamar] ise, boynun
nnde, boynun iki yzn kavrami iki damardir. Batan dagilirlar ve vetne [ahdamarina]
baglidirlar.
167


Allah'in insana yakinligi belirtilirken habl-i verd ifadesinin kullanilmasinda iki ince
nokta vardir:
1) Bilindigi gibi, atardamar, kani kalpten vcuda dagitmakta, yani kani kalpten
uzaklastirmakta; toplardamar ise vcuttak kani kalbe dogru gtrmekte, yani kani kalbe
yaklastirmaktadir. Bu sebeple yakinlik ls olarak verd [toplardamar] zikredilmistir.
Nitekim habl-i verd deyimi, Arap kltrnn yaziya gemeden nceki hlinde [kadim Arap

164
Sahib'l-Kessaf.
165
Ibn-i Esir.
166
Rgib. Ayrica Rgib, habl-i verd'den maksadin ruh oldugunu da sylemistir.
167
Nizameddin Nisbur.
423
dilindeki siirlerde], lm ona verdden daha yakindir rneginde oldugu gibi pek yakinda
anlami ile yer almistir.
2) Habl-i verd, kullanilmis, siyah renkli, kirli kani tasiyan toplardamara denmektedir.
Kalbin sag kulakiginda toplanan bu kan oradan akcigerlere gnderilmekte, akcigerlerde
temizlendikten sonra tekrar kalbe dnp vcuda pompalanmaktadir. Bu dng bir esit
yeniden yaratma gibidir. Bize gre bu deyimin yette ifade ettigi diger incelik de budur.
ALLAH'IN YAKINLIGI: Kurn'in buraya kadarki blmnde, kendisini tanittigi
ifadelerden grendigimize gre Allah'in zatinin kullarina mesafe itibariyle yakinligi sz
konusu degildir. yette geen Allah'in yakinligi, mecz bir ifadedir. Bu ifade ile kasdedilen
mana, insan zerinde kudret yrtp bir etki meydana getirme konusunda ona kendisinden
daha yakin, daha mlik, daha ok tasarruf sahibiyiz, onun nefsindeki vesveseyi de ondan daha
iyi bilmekteyiz demektir.
Allah'in yakinligi konusu, klsik kaynaklarin bazilarinda su sekillerde
degerlendirilmistir:
Allah Tel'nin ilminin kemalini, geniligini beyandir. Allah ilmi ile ona damarindaki kandan
daha yakindir. nk damara bir engel vardir. O, ona gizli kalabilir. Fakat Allah Tel'nin ilmine
engel mmkn degildir. Buna u mn da verilebilir: Kudretimizin esizligi itibariyle Biz ona habl-i
verdden daha yakiniz. Emrimiz onda, damarlarindaki kanin akii gibi cereyan eder.
168


Biz ona daha yakiniz ifadesi meczdir. Bundan maksat, Allahin ona ilmen yakinligidir. Allah
her yerdedir ifadesiyle de Onun ilminin her yeri kuatmi oldugu kast edilir. Zira yakinlik mekn ve
mesafe itibariyledir; Allah ise mekndan mnezzehtir.
169
[
Yani, Biz onun halini, ona habl-i verdden daha yakin olandan daha iyi biliriz demektir.
Zatin yakinligi ile ilmin yakinligina mecz yapilmitir. nk o onun gerekesidir.
170


HER NE SYLERSE: Her ne sylerse, agizdan ne ikarsa, hayir veya ser her ne sz
sylenirse demektir ki bu ifade ile sadece agizdan ikan szler degil, disa vurulan tm
eylemler de kasdedilmistir. nk agizdan ikan bir hece, kisinin disa vuran en kk
eylemidir. Dolayisiyla insanin ne syledigini, ne yaptigini gzetleyen tesbitiler hibir sz
ve hareketi kairmadan kaydederler.
Ancak, insana, her yakindan daha yakin olan, insanin nefsindeki gizlilikleri ve iine
dogan her drty insandan daha iyi bilen Allah, insanlari sadece irdeleri ile bilinli olarak
yaptiklarindan sorumlu tutar:

225
Allah, sizleri yeminlerinizdeki bos szlerden sorumlu tutmaz; ama bilinli yapilmis
eylemleriniz nedeniyle sorumlu tutar. Allah, ok bagislayicidir, ok yumusak davranandir.
(Bakara/225)

Buradan da, insanin bilinci yerinde degilken, irdesi disindaki szleri ve hareketlerinin
kayda girmeyecegi, bunlardan insanin sorumlu tutulmayacagi anlami ikmaktadir.

IKI TESBITI: Bu iki tesbitinin ne olduklari, bir sonraki pasajda kendilerinden -'-
[sik] ve -,+- [ehd] olarak bahsedilmek sretiyle aiklanmistir. Ayrica sik, 23. ve 27.
yetlerde karn szcg kullanilarak bir kez daha aiklanmistir. Bu aiklamalara ragmen
yetteki tesbitiler'i, insanin saginda hayirlari, solunda serleri yazan melekler olarak anlayip
anlatmak hem szckler aisindan, hem melek kavrami aisindan ve hem de pasajin anlami
aisindan yanlistir.

168
Rz, Meftihu'l-Gayb.
169
Keaf sahibi.
170
Kadi Beydav ve Ebu's-Suud.
424
SAGINDAN SOLUNDAN: yette bahsi geen iki tesbiti ile ilgili olarak, sagdaki
melek iyilikleri ve sevaplari, soldaki melek ktlkleri ve gnahlari kaydeder seklinde ilgin
rivyetler ortaya atilmis ve bu rivyetlerde gerek disi anlatimlara yer verilmistir.
Zit anlamli szcklerin birlikte kullanilmasinin ifadeye anlam zenginligi kazandirdigini
ve bu tr ifadelerdeki szcklerin birlikte kullaniminin o szcklerin kendi anlamlarindan
daha baska bir anlam olusturdugunu Ns sresi'nin tahlilinde Ins ve Cinn basligi altinda
incelemistik.
Burada da ayni durum sz konusu olup sagindan, solundan ifadesi ile, sadece sag ve
sol degil, tm ynler kasdedilmistir. Dolayisiyla bu tesbitiler insanin sadece saginda ve
solunda degil; saginda, solunda, nnde, arkasinda, altinda, stnde, iinde, disinda, yani
kalbindedirler. Insani srekli kontrol altinda tutarak syledigi ve yaptigi her seyi kayda alip
saklayan ve zamani gelince sakladiklarini ikarip ortaya koyan bu tesbitiler, Allah'in insana
verdigi iki yeti olup bunlar bize gre Iblis ve hfizadir [bellektir]. Bu yetilere, meleke
demek mmknse de melek demek dogru degildir.

19
lmn sarhoylugu gerekten gerek ile gelmiytir de: Ey insan! Iyte
bu, senin kaip durdugun yeydir.
20
Ve Sr da flenmiytir. Iyte bu, korkutulan gndr.
21
Ve herkes,
kendisiyle beraber bir src ve bir yhit bulunarak geldi.
23
Ve onun yayt olan arkaday/blis dedi ki: yte yanmdaki hazr.

22. yet, 1. yetteki kasem cmlesinin cevabini teskil etmesi sebebiyle, bize gre aslinda
bulunmasi gereken yerde degerlendirildiginden, lm sarhoslugundan baslayip hasr ile yz
yze gelisin ve hesap gnnn dehsetinin anlatildigi bu pasajin iine konulmamistir.
19. yette nc sahistan ikinci sahsa dnlerek iltifat sanati yapilmis ve anlatim
muhataba yneltilmistir. Bu da bize muhatabin zel oldugunu anlatmaktadir. Muhatabin zel
olmasi demek, hitap edilen bu insanin genel anlamdaki insanlari degil, sadece inkrci,
yalanlayici insanlari sembolize ediyor olmasi demektir. Zaten Iblis ile olan tartismasi ve
cehenneme atilmasi gibi pasajin btnnde anlatilan olaylar da bu insanin inkrci, yalanlayici
oldugunu gstermektedir.
LM SARHOSLUGU: -'' [skr] szcg genelde, ikinin verdigi sarhosluk, zihin
bulanikligi olarak biliniyorsa da aslinda insanin herhangi bir sebeple zihinsel melekelerini
tam olarak kullanamadigi her trl zihinsel uyusukluk durumunu ifade eden bir kavramdir.
Buna gre, normal ve saglikli muhakemenin sastigi veya ortadan kalktigi her trl durum,
skr hlidir.
Konumuz olan yetteki skr ise, daha nce Kriah ve Kiymet srelerinde de tasvir
edildigi gibi lm sarhoslugunu, lmle yz yze gelindiginde meydana gelecek soku ifade
etmektedir.
Skr szcg Kurn'da bu anlami disinda, gzlerin sihir ile bulanmasi anlaminda
Hicr/14-15'de, sehvetten gz dnmslk anlaminda Hicr/72'de, kiymet korkusu
anlaminda da Hacc/1-2'de gemektedir.
LM SARHOSLUGUNUN HAKK ILE GELMESI: Bu ifade ile lmn cani skp
aldigi baslangi safhasi kasdedilmistir. Bu safha, daha evvel peygamber ve gnderilmis kitap
araciligi ile verilmis olan kiymete dair bilgi ve haberlerin gerekleserek insanin gznn
nne geldigi safhadir. Bu safhada insan, hiretin tamamen hakk oldugunu ve hayatin bu
ikinci safhasina mutlu olarak mi, yoksa bedbaht olarak mi giriyor oldugunu bilecektir.
Hatirlanacak olursa bu durum Kiymet sresi'nde daha ayrintili olarak anlatilmisti:

13
O gn, o insan, nden yolladigi seyler ve geriye biraktigi seyler ile haberdar edilir.
14,15
Aslinda insan, tm mazeretlerini koysa da bile/tm perdelerini koysa da bile kendi aleyhine
iyi bir gzetmendir:
16
Onu abuklatirman iin dilini ona hareket ettirme!
17
Kukusuz yaptiklarinin-
425
yapmadiklarinin birletirilmesi ve toplanmasi yalnizca Bizim zerimizedir.
18
O hlde Biz yaptiklarini-
yapmadiklarini topladigimiz zaman sen onun toplanmasini izle!
19
Sonra, yaptiklarinin-
yapmadiklarinin beyani; kanitlariyla ortaya konmasi da sadece Bizim zerimizedir.
(Kiymet/13-19)

KORKUTULAN GN: Inansiz insan bu dnyada sorumsuz diger canlilar gibi
basibos gezip dolasmak istemekte, ldkten sonra yaptiklarinin karsiligini grecegi baska bir
hayatin varligini da istememektedir. Bu yzden hiret dsncesinden deta kamakta, byle
bir lemin olacagini kabul etmeye asla yanasmamaktadir. Ne var ki, lm sarhoslugunun hakk
ile geldigi o gn [o lm ni], gzler nne serilen o ikinci lemin ilk safhasidir. Inansizin
inanmaktan katigi o lem, o anda btn gerekligi ile inansizin karsisina ikmaktadir.
SR'UN FLENMESI: Sr'un flenmesi ifadesi, tipki eski devirlerde kullanilan,
toplanmayi veya tehlikeyi haber vermek iin genellikle bykbas hayvan boynuzundan
yapilma bir borunun ttrlmesi gibi, o gn de sanki bir itima borusunun veya sireninin
alinacagini dsndrmekte ya da bir hakemin oyunu baslatan ve bitiren ddgnn
ttrlmesini veya bir okulda dersin basladigini ve bittigini bildiren zilin alinmasini
agristirmaktadir.
Sr'un birinci defa flenmesi ile btn canlilar lecek, ikinci defa flenen Sur ile de
lmsler canlandirilarak kabirlerinden kaldirilacak ve Yce Divan'da toplanmaya sevk
edilecektir.
Sr'un flenmesi konusu Kurn'da birok yerde gemektedir:

68
Ve sra flenmistir de Allah'in diledigi hari, gklerde kim var, yerde kim varsa arpilip
yikilivermistir. Sonra ona baska bir daha flenmistir de onlar kalkmislar karsida bakip duruyorlar.
(Zmer/68)

99
Ve Biz, kiymet gn ortak kosan kimseleri dalgalar hlinde birbirlerine girer hlde
birakivermisizdir. Sr'a da flenmistir. Bylece ortak kosan kimselerin hepsini bir araya
toplayivermisizdir.
(Kehf/99)

51
Ve Sr'a flenmistir. Bir de bakmissin ki onlar kabirlerinden Rablerine dogru akin ediyorlar.
(Y-Sn/51)

Bu yetlerden baska Mminn/101, Hkkah/13, Enm/73, T-H/102, Neml/87,
Nebe/18 yetleri de sra frlmesinden bahsetmektedir.

SIK ve SEHD: Klsik eserlerde sik'in, insani nce mahser meydanina oradan da
hakk ettigi yere sevk edip gtren melek; ehd'in de amelleri yazan melek oldugu ynnde
aiklamalar yapilmistir. Ancak bu yndeki aiklamalar hem dayanaksizdir, hem de
Kurn'daki tanitima uymamaktadir.
Sik ve ehd, yukarida 17. yette bahsedilen iki tesbiti olup bize gre bunlar Iblis ile
insan hfizasi'dir. Bizim Iblis dedigimiz sik, burada ve 27. yette karn olarak
nitelenmistir. Bu kavramla ilgili daha ayrintili aiklamanin Karn basligi altinda yapilmasini
daha yararli gryoruz.
KARN: , [karn] szcg, yakin, hisim, akraba, arkadas ve yasit [ayni yasta olan
arkadas] anlamlarina gelir.
171
Trke'deki akran szcg de buradan gelmistir.
Szcgn yete gre en uygun anlami, yasit anlamidir. nk karn olarak nitelenen
bu varlik, Rabbimizin emri ile Yce Divan'da o kisi aleyhinde taniklik yaptigina gre, onun

171
(Lisanl Arab, krn mad. )

426
ayrilmaz parasi denecek kadar o kisiye yakin olmalidir. Ayrilmaz para konumundaki bir
yakinlik ise, o kisi ile birlikte dogup onunla yasamayi ve onunla birlikte lmeyi, yani o kisi ile
yasit olmayi ifade etmektedir.
Bize gre bu karn, Iblistir. Her kisi Iblis'i ile dogar, yasar ve lr. Nitekim Iblis de
mahsere kadar, yani kisi ile birlikte huzura ikip aleyhteki tanikligini yapincaya kadar
Rabbimizden izinlidir.
Karn szcg Kurn'da, 7'si tekil, 1'i de ogul hlde olmak zere toplam 8 kez
gemektedir. Hem karn'i, hem de Iblis'i daha iyi anlayabilmek iin bu srede geen iki yet
disindaki yetlere de bakmakta yarar gryoruz:

51-53
Onlardan bir szc der ki: Sphesiz benim Sen gerekten, kesinlikle dogrulayanlardan
misin? ldgmz ve toprak, kemik oldugumuz zaman mi, gerekten mi biz karsilik grecegiz?
diyen bir yasitim/yakin arkadasim vardi.
(Sffat/51)

36,37
Ve her kim Rahmn'in [yarattigi btn canlilara dnyada oka merhamet eden Allah'in]
gdnden, anilmasindan krlesirse Biz ona bir seytan musallat ederiz de artik o, onun iin akrandir/
yandastir; ve sphesiz ki yandaslar/ akranlar, krlesenleri Yol'dan ikarirlar. Onlar da kendilerinin
kilavuzlandiklari dogru yolda olduklarini sanirlar.
38
Sonunda Bize gelince: Keske seninle benim aramda dogu ile bati arasindaki kadar bir
uzaklik olsaydi der. yleyse bu ne kt bir akrandir/ yandatir!
(Zuhruf/36-38)

36-38
Ve Allah'a kulluk edin ve O'na hibir seyi ortak kosmayin. Ve de anaya-babaya, akrabaya,
yetimlere, yoksullara, akraba olan komsulara, uzaktan komsulara, yaninda bulunan arkadasa, yolda
kalanlara, yasalar erevesinde himayenize verilmis kimselere iyilik edin. Sphesiz Allah,
kibirlenen ve vnen; cimrilik eden, insanlara cimriligi emreden ve Allah'in kendilerine
armaganlarindan verdiklerini gizleyen kimseleri ve Allah'a ve hiret gnne iman etmedikleri hlde
mallarini, insanlara gsteris yapmak iin harcayan kimseleri sevmez. Ve Biz, kfirlere; Allah'in
ilhligini ve rabligini bilerek reddedenlere alaltici bir azabi hazirladik. Ve seytan kimin iin
akran/yakin arkadas olursa, o ne kt bir arkadastir!
(Nis/36-38)

25
Ve Biz onlara birtakim yasdaslarini/Iblislerini kabuk gibi zerlerine kaplattik, onlar da,
nlerinde ve arkalarinda [tm evrelerinde] olanlari kendilerine ssl gsterdiler. Gelmis gemis
herkesten, kendilerinden nce gelip-gemis mmetlerde yrrlkte olan Sz onlarin zerine hak
oldu. Sphesiz onlar, zarara/kayba ugrayip aci eken kimseler idiler.
(Fussilet/25)

Yukaridaki yetlerde de grldg gibi, bu dnyadaki yasaminda kisiyi yoldan ikaran
karn [Iblis], mahserde yine devreye girecek ve neredeyse inansiz kisinin kendisini
sulamasina bile meydan vermeyecek sekilde, Ite yanimdaki hazir! diyecektir. Inansizin son
bir irpinisla, yaptiklarinin asil sulusu olarak Iblis'i gstermesi karsisinda da birok yette
anlatildigi gibi kendini savunacaktir:


22
Ve is bitince seytan [Iblis/dsnce yetisi] onlara, Sphesiz ki Allah size gerek vaadi vaat
etti, ben de size vaat ettim, hemen de caydim. Zaten benim size karsi zorlayici bir gcm yoktu.
Ancak ben sizi agirdim siz de bana karsilik verdiniz. O nedenle beni kinamayin, kendi kendinizi
kinayin! Ben sizi kurtaramam, siz de benim kurtaricim degilsiniz! Sphesiz ben, nceden beni Allah'a
ortak kosmanizi da kabul etmemistim dedi. Sphesiz irk koarak yanli; kendi zararlarina i
yapanlar, kendileri iin aci bir azap olanlardir!
(Ibrhm/22)

427

24,25
Haydi, Iblis ve tanik; ikiniz, tm inati, kfir; Allah'in ilhligini ve
rabligini bilerek reddeden, hayri alabildigine engelleyen, kendine haksizlik eden
ve ypheci olan o kiyileri atin cehenneme!
26
O ki Allah ile birlikte bayka bir ilh
edinmiyti. Haydi, ikiniz birlikte, onu yiddetli azaba atin!

yette geen,

-+= _ ',-'' [elkiy f cehennem=ikiniz onu cehenneme atin] cmlesindeki


',-'' [elkiy=ikiniz atin] ifadesi, klsik eserlerde Kurn disi zorlamalarla degisik anlamlara
ekilmistir. Kimileri bu ifadeyi, Atin, atin! anlaminda yorumlamislar, kimileri de ikiniz
seklinde evirip hitap edilenlerin iki melek oldugunu dsnmslerdir. Halbuki Rabbimizin
elkiy [ikiniz atin] emrinin muhataplari, 21. yette bildirilen sik ve ehd'dir.
Bu pasajda, Haydi ikiniz, atin cehenneme her inati kfiri! talimati ile
seslenilen, yalanlayici kfirle birlikte hasr alanina getirilmis olan sik [karn=Iblis]
ile hit [insanin hfizasi], dolayisiyla suu isleyen organlaridir. Bu demektir ki,
inansizi cehenneme atacak olanlar; kisinin cehennemi hakk eden davranislarda
bulunmasina sebep olan Iblisinin (yani, kendisinin, nefsinin) ve bu davranislarda
bulunan organlarinin tm hareketlerini kaydetmis olan hfizasinin aleyhteki
tanikligidir. Baska bir taniga da, sebebe [sike, gce] de ihtiya yoktur. nk
insana sahdamarindan daha yakin olan Allah, insanin bnyesine koydugu donanim
|Iblis ve hfiza] ile, hasirdeki yargilama sirasinda ikacak tartismalari ta en bastan
zmlemistir. Iblisin disinda insan iin, peygamberler, vahyler, yakinlari ve
toplumu da taniklik edecektir. Bu konuyla ilgili su ayetlere de bakilabilir.
Bakara/ 143, Hacc 78, Fecr/21-23, Nebe/38-40, Nisa/ 41, 159, Nahl /84, 89,
Kaf/ 21, Mmin /51, Hud/18, 19, Kasas/ 75, Fussilet /20-22, Nur/ 24, Ya Sin/ 65,
Furkan/30, Maide/116-118.

Gerek kaliplari ve gerekse genis anlamlari itibariyle, yetteki sifat zellikli szcklerin
Trke'deki bire bir karsiliklarinin tek szckle ifadesi mmkn olamamaktadir. Bu sebeple
sifat nitelikli szcklerin ayrintili olarak aiklanmasi yoluna gidilmistir.
,'

-- [KEFFR=ASIRI KFREDEN/ASIRI NANKR]: - [kfr] veya '- [kfrn]


mastarlarindan tremis olmasi mmkn olan bu szck; kfr mastarindan tremis oldugunda
alabildigine inkrci; kfrn mastarlarindan tremis oldugunda ise alabildigine nankr,
yani kendine bagislanmis onca bolluga ragmen Allah'in nimetlerini inkr eden, skrn eda
etmeyen anlamlarina gelir.
,-= _'-- [MENNN LI'L-HAYR=HAYRI ENGELLEYEN]: Bu ifadedeki hayr
szcg, mal-mlk ya da iman manasina gelebilecegi gibi, her iki mana iin de
kullanilmis olabilir. Bu durumda mennn li'l-hayr ifadesi, kimseye mal-mlk vermeyen,
iyilik yapmayan, stelik baskalarinin yapmasini da asiri derecede engelleyen, insanlari
imandan siddetle alikoyan anlamina gelir. 25. yette bir bakima syle denmektedir: O
Allah'i inkr etti, inkriyla da kalmayip baskalarinin hayrina [imanina] da engel olmaya
alisti.
Bu sifatin ve dolayisiyla yetin daha iyi anlasilabilmesi iin Mn sresi'nin
hatirlanmasinda yarar vardir:

1
hirette herkesin iyi veya kt, yaptigi islerin karsiligini grmesini/ Allah'in sosyal dzeni
belirleyen ilkelerini yalanlayan su kimseyi grdn m/ hi dsndn m?
2,3
Iste odur, yetimi itip
kakan ve yoksulun yiyecegi zerine tesvik etmeyen kimse.
4-7
Artik, saltlarinda ilgisiz, duyarsiz, gsteris olsun diye salt eden [ml ynden ve zihinsel
aidan destek olan; toplumu aydinlatmaya alisir gzken] ve basit bir seylerin bile bir ihtiyaliya
ulasmasini engelleyen kisilerin vay haline!
(Mn/1-7)

428






--- [MUTED]:

Bu szck, zlim, haddi asan anlamina gelir.
172
Szcgn mennn li'l-hayr [hayri
engelleyen] ifadesi ile birlikte ele alinmasi durumunda, hayr szcgnn de anlami hesaba
katilarak muted szcg su iki sekilde aiklanabilir:
1) Hayr szcgnn, mal-mlk anlami n plana alindiginda muted'in de, mali-mlk,
sosyal yardimi oka engelleyen, yapmasi gerekeni kendisi yapmadigi gibi haddi asarak
zlimlesen, tefecilik ve hirsizlik gibi yollarla fakir-fukarayi soyup sogana eviren bir insan
oldugu anlasilir.
2) Hayr szcgnn, iman anlami n plana alindiginda ise muted'in, imani
engelleyen, bununla yetinmeyip haddi asarak zlimlesen, iman edenleri asagilayan, onlara
eziyet eden, ldren, ldrdg gibi iman edenlerin dsmanlarina da yardim edip barindiran
bir insan oldugu anlasilir.
Mennn li'l-hayr ve muted olan bir insanin, her isinde ahlk sinirlarini yikip asan,
kendi ikarlari ve istekleri ugruna her seyi yapmaya, her seyi yikip gemeye hazir olan, haram
yolla mal biriktirip haram yollarda harcayan, insanlarin haklarina el uzatip tecavz eden, dili
bir ahlk siniri tanimadigi gibi eli de zulm ve eziyetten geri kalmayan, iyilik yoluna engeller
ikaran, bununla da yetinmeyip iyiligi benimseyenlere eziyet eden, iyilik iin alisanlara
ktlk yapan asiri gnahkr bir insan oldugu anlasilmaktadir.

~-,- [MRB]: Szck yapisi itibariyle Arapa'da farkli anlamlari olan iki ayri kaliba
da uygundur:
Bu kaliplardan birine gre szck, spheci, sphe ile dopdolu anlamina gelmektedir.
Bu anlama gre yukarida zellikleri sayilmis olan kisi ayni zamanda hiret ve mkfaat
konusunda da sphe iindedir. Dolayisiyla karsiligini alacagindan spheli oldugu iin
kimseye yardim yapmamakta, mal vermemektedir.
Kaliplardan digerine gre ise szck, spheler uyandirmak sretiyle baskalarini da
sphe iinde birakan kimseyi ifade etmektedir.
Topluca bakildiginda Rabbimizin bu yetlerde, insani cehenneme gtren sifatlari sayip
bildirdigi grlmektedir, ki bunlar; 1) Hakki inkr etmek, 2) Allah'a skretmemek, 3) Hakka
ve hakliya karsi direnmek, 4) Iyilik ve dogruluk yolunda engel olmak, 5) Kendi malindan
Allah'in ve kullarinin hakkini vermemek, 6) Muamelelerinde haddi asip dogruluktan sapmak,
7) Insanlara zulm ve eziyet etmek, 8) Dinin temel prensiplerinden sphe etmek, 9)
Baskalarinin kalbine sphe sokmak, 10) Allah ile beraber baska birini ilhliga ortak kilmaktir.
Bu sifatlari ortaya dkldgnde inansiz insan korkup titremekte, yaptigi her ktlkte
arkadasi ve yandasi ile birlikte olmasindan dolayi da onlardan gelebilecek sulamalari
savusturmaya abalamaktadir.

27
Onun yayt olan arkaday/blis dedi ki: Rabbimiz! Ben onu
azdrmadm. Fakat kendisi uzak bir sapklk iindeydi.


172
(Lisanl Arab, atd mad. )

429
Bu pasajlardaki sz akisindan ve 27-28. yetlerin ifadelerinden aika anlasiliyor ki,
karn'den maksat, dnyada o kisi ile uyum iinde olan Iblistir ve o kisi ile Iblis, Allah'in
mahkemesinde birbirleri ile atisip tartisacaklardir.
Mahkeme esnasinda ktlkleri ortaya dklen kisi, seytnin pesini birakmadigindan
yakinarak asil cezanin Iblis'e verilmesini, Iblis'in cezasinin kendi cezasindan kat kat fazla
olmasini talep edecektir.
Buna karsilik seytn da (yani, karn olan Iblis de), Ibrhm/22'de oldugu gibi, o kisiyi
gnahkr ve isyankr yapmak iin hibir zorlamada bulunmadigini, bu zavalli kisinin asil
kendisi iyilikten siddetle kaan, ktlge tutkun ve yapisik birisi oldugu iin Allah'in
yetlerinden, peygamberlerin szlerinden hibirini benimsemedigini ve aksi ynde yapilan
ufacik bir davete bile kosarak geldigini syleyerek kendini savunacaktir:

22
Ve is bitince seytan [Iblis/dsnce yetisi] onlara, Sphesiz ki Allah size gerek vaadi vaat
etti, ben de size vaat ettim, hemen de caydim. Zaten benim size karsi zorlayici bir gcm yoktu.
Ancak ben sizi agirdim siz de bana karsilik verdiniz. O nedenle beni kinamayin, kendi kendinizi
kinayin! Ben sizi kurtaramam, siz de benim kurtaricim degilsiniz! Sphesiz ben, nceden beni Allah'a
ortak kosmanizi da kabul etmemistim dedi. Sphesiz irk koarak yanli; kendi zararlarina i
yapanlar, kendileri iin aci bir azap olanlardir!
(Ibrhm/22)

39,40
Iblis dedi ki: Rabbim! Sen beni, insanlari azdirmam iin yarattigin nedenle kesinlikle ben
de yeryznde, her seyi onlara ssleyecegim ve aritilmis kullarin hari onlarin hepsini kesinlikle
azdiracagim!
41-44
Allah dedi ki: Iste bu Benim zerime aldigim dosdogru bir yoldur. Sana uyan azginlardan
baska, kullarimin zerinde hibir zorlayici gcn yoktur. Sphesiz ki onlarin hepsine vaat edilen yer
de cehennemdir. Onun iin yedi kapi vardir. O kapilarin her biri iin onlardan bir para ayrilmistir.
(Hicr/39-44)


60
Derler ki: Hayir, asil size merhaba; selam sabah yok. Cehennemi nmze siz getirdiniz. O
ne kt bir duraktir!
61
Derler ki: Rabbimiz! Bizim nmze bunu kim getirdiyse onun atesteki azabini kat kat
arttir!
62
Ve yine derler ki: Kendilerini ktlerden saydigimiz birtakim adamlari niye gremiyoruz?
63
Biz onlari alaya almistik/asagilamistik. Yoksa gzler onlardan kaydi mi?
64
Sphesiz ki bu, ates ehlinin birbiriyle tartismasi/ davalasmasi gerektir.
(Sd/60-64)

Bu tartismalar baska srelerde de ayrintilariyla yer almistir.
UZAK BIR SAPIKLIK: yette '`- [dallet=sapkinlik]in bir de uzaklik ile nitelenmesi
dikkat ekicidir. Bu niteleme dall [sapkin] kimsenin dogru yoldan fazlasiyla sapmis ve
uzaklasmis oldugunu ifade eder. Sapiklikta/sapkinlikta epeyce yol almis ve o yollarda
oyalanip kalmis kimse, maksat ve hedeften epeyce uzak kalmis demektir. Dolayisiyla
buradaki uzaklik, sapikligin sresinin uzunlugunu ifade etmektedir. Dogru yoldan sapan
kimse, saptigini anladigi anda girdigi yanlis yoldan dnerse, o kisi iin maksat ve hedeften
fazla uzaklasma sz konusu olmaz. Ancak unutulmamalidir ki, dogru yoldan saparak yanlis
yolda uzun mddet giden kimse iin artik semtler ve ynler belirsiz hle gelir ve o kisi esas
hedefi gremez, ona ulasamaz; gerekten uzaklasir, kaybolur gider.

28
Allah dedi ki: Benim huzurumda ekiymeyin! Ben size daha nce tehdit
gndermiytim.
29
Benim huzurumda Sz degiytirilmez. Ve Ben kullara asla
yanly iy yapan; yaptklar iyi amelleri noksanlaytran, hakszlk eden biri
degilim.

430
Yani, Benim huzurumda ekismeyin. Vaktiyle size kitaplar ve peygamberler gndermis,
sizi uyarmistim. Azginlik edenlere siddetli azap edilecegine dair size tehditler gndermistim.
Seytna tbi olmaniz durumunda size cehenneme gireceginizi daha dnyada iken haber
vermistim. Ama siz yine de ona tbi oldunuz, Beni dinlemediniz. O nedenle simdi hesap ve
ceza yerinde bosuna ekismeyin. Burasi ekisme yeri degildir. Daha nce her amelin karsiligi
belirlenmistir. Her yapilan kaydedilmistir, degistirilmez. Herkes ancak yaptigindan dolayi
cezalandirilir. Kimseye zulmedilmez; nk cezayi veren en dil hkm sahibidir.
28. yetin ifadesinden, hiretteki mahkemede ekismenin men edildigi ve bunun
faydasiz oldugu anlasilmaktadir. Bu pasajdaki uyarinin bir benzeri de Y-Sn sresi'nde yer
almistir:

59
Ve ey gnahkrlar! Bugn siz hadi ayrilin!
60-62
Ben; Ey demogullari! Seytana kulluk etmeyin, kesinlikle o size apaik bir dsmandir ve
Bana kulluk edin, iste bu dosdogru yoldur ve andolsun ki seytan sizden birok kusaklari saptirdi
diye size ahit vermedim mi? Hl aklini kullananlar degil miydiniz?
63
Iste bu, sizin vaat olunmus
oldugunuz cehennemdir.
(Y-Sn/59-63)

ALLAH'IN SZ DEGISMEZ: yette degismeyecegi bildirilen .,-'' [kavl=sz] nedir?
Bu soruyu kavl szcgnn bu yette ifade etmesi mmkn olan iki farkli anlami ele alarak
cevaplamak mmkndr:
1) Sz, kelimesi, yette zel bir sz, karari, ilkeyi belirtmek iin kullanilmistir. Bu ilke
Kurn'da aika bildirilen bir ilkedir:

13
Ve eger Biz, dileseydik her kisiye dogru yolu verirdik. Velkin Benden: Btn bilinen,
bilinmeyen, gemisten, gelecekten herkesten cehennemi elbette tamamen dolduracagim sz hak
olmustur.
(Secde/13)

110
Ve andolsun ki Biz Ms'ya Kitab'i verdik de onda ihtilfa dsld. Eger Rabbinden daha
nce verilmis bir Sz olmasa idi, elbette bu dnyada hemen cezalandirilirlardi. Ve onlar sphesiz,
Kurn'dan kuskulu bir sphe iindedirler.
(Hd/110)

Kurn'da baska yetlerde de tekrarlanan bu ilke, cehennemin ins ve cinn [herkes]
tarafindan doldurulmasina ynelik, Rabbimiz tarafindan alinmis bir karardir. Ancak
Rabbimizin ins ve cinnin zgr irdeleri ile yaptiklari seimi esas aldigi dikkatten
kairilmamalidir.
Rabbimizin bu karari Kurn'da bazan el-kavl (Isr/16; Neml/82, 85; Kasas/51, 63; Y-
Sn/7, 70; Sffat/31; Fussilet/25; Ahkf/18) olarak; bazan da kelimet Rabbik (Hd/119;
Enm/115; Arf/137; Ynus/19, 33, 96; Mmin/6; Fussilet/45; Sr/14; Sffat/171; T-
H/129) olarak yer almistir.
Bu yetler isigi altinda, Allah'in sz degimez ifadesinin takdiri su sekilde yapilabilir:
Benim katimda kararimi degistirme prensibi yoktur. Sizin iin verdigim cehenneme atma
karari geri alinamaz. Siz daha dnyada iken, yolunu sapitanlara ve yolu saptiranlara hirette
ne ceza verilecegini bildirdigim o kanun da degistirilemez. Sizden hanginiz ktlk yaparsa
o cezasini bulacaktir., Hanginiz dogru yoldan ayrilirsa vebalini yklenecektir diye ikinizi
de uyarmistim. Benim bu uyarima ragmen ikiniz de su islemekten vazgemediniz. Simdi
ekismekle elinize ne geecek? Dogru yoldan sapana, saptigindan dolayi; dogru yoldan
saptirana da saptirdigindan dolayi mutlaka ceza verilecektir. Bu szden dns yoktur.
2) .,-'' [sz] kelimesi, yette cins isim olarak kullanilmistir. Bu kabule gre ifadenin
anlami zimnen syle olur: Benim katimda yalan sylenilemez. Benim huzurumda bir seyler
431
uydurulamaz, iftira edilemez. nk Ben limim, dolayisiyla azani da, azdirani da, az azani
da, ok azani da bilirim. Dolayisiyla sizin, Beni seytn azdirdi seklindeki sznz de,
seytnin Ey Rabbimiz! Onu ben azdirmadim seklindeki sz de Benim nezdimde bir sey
ifade etmez.

;>= [ZALLM]: Bu szck, ok byk zlim demektir. Ancak szcgn anlamindan
yola ikarak yetteki ifadeyi, Ben ok byk zlim degilim diye anlamak dogru degildir.
nk bu ifadenin mefhumu muhalifinden, Ben ok byk zlim degilim, ama zlimim
manasi ikar. Oysa Allah'in zlimligi sz konusu olamaz. Tam tersine, Yce Allah zlimligin
ziddi sifatlara sahiptir. Dolayisiyla buradaki ifade syle anlasilmalidir: Eger Ben yaratici ve
Rabb olarak kendi besledigim yarattigima zulmedersem o zaman ok byk zlim olmus
olurum. Bundan dolayi Ben Kendi kullarima en ufak bir zulm bile yapmam. Size verdigim
ceza dogrudan dogruya, kendi kendinizi mstahak kildiginiz cezadir. Size hakk ettiginizden
zerre kadar bile fazla ceza verilmeyecektir. Benim mahkemem, benzersiz bir adaletin
mahkemesidir. Bu mahkemede, suu kesin sahadetlerle isbat edilmeden hi kimse cezaya
ugratilmaz.

30
Biz, o gn, cehenneme, Doldun mu? deriz. O da, Daha var m? der.
Bu yette, yine dehset verici bir manzara canlandirilmaktadir. Tm inkrci ve
yalanlayicilar, toplumlarina ayak bagi olanlar, ml ykmllklerini yerine getirmeyenler,
zlimler ve spheciler kme kme cehenneme atilmakta iken cehenneme, Doldun mu, yeter
mi? diye seslenilir. Bu karsilikli konusmanin bir tarafi olan cehennem de, Daha var mi?
diye cevap verir.
Bu sahne, 28. yetin tahlilinde degindigimiz ve Rabbimizin Secde/13'de bildirdigi ilke
kararinin hirette nasil gerekleseceginin, verilmis Sz'den [ilkeden] asla dnlmeyeceginin
sembolik bir anlatimidir.
Bu dehset tablosunun tam karsisinda ise baska bir tablo gsterilmektedir. Bu tablo,
muttaklere yaklastirilmis olan cenneti ve orada gzel bir sekilde agirlanan ve arzu ettikleri
nimetlerle onurlandirilan mminleri gstermektedir.
Iste o tablo:

31
Cennet de, Allah'n korumas altna girmiy kiyilere uzak olmayp
yaklaytrlmytr.
32-35
yte bu, oka ynelen ve oka koruyan Rahmn'dan; yarattg btn
canllara dnyada oka merhamet eden Allah'tan grlmedigi, duyulmadg;
sezilmedigi yerlerde bile saygyla, sevgiyle, bilgiyle rperen ve gnlden bagl
olan herkes iin sz verilendir. Selm ile oraya girin. Iyte bu sonsuzluk
gndr. Orada onlara ne isterlerse vardr. Katmzda daha fazlas da
vardr.

Dikkat edilirse, bu sreye kadar Kurn'da uygulanmis olan uyari yntemi bu srede de
uygulanmistir: Bu pasaja kadar nce ie dnk ve evreden gsterilen kanitlarla insanlarin
ikna edilmesi yoluna gidilmis, sonra da yalanlayicilarin mahserdeki hllerinden bir kesit
aktarilarak yalanlayicilar tehdit edilmistir. Bu pasajda ise projktrler mminlere evrilmis,
onlarin cennetteki durumlari gzler nne serilmis ve vaatlerin gereklesecegi bildirilmistir.
Cennetin yaklatirilmasi ifadesi, mekn olarak yakinlik anlamina gelmez. Bu ifade,
cennete girme imkni verilenlerin giris siralarinin geldigini, cennete girmelerinin ok
yaklastigini anlatmaktadir.

432
Bir nceki pasajda oldugu gibi, bu pasajda da ok zel ve ok gzel anlamlari olan
szckler seilmistir. Anlam sahalari bir hayli genis olan bu szcklerin ayrintili olarak
aiklanmasinda yarar vardir:
~'

;' [EVVB], =--= [HAFZ]: Evvb szcg, oka dnen, oka ynelen; hafz
szcg ise oka koruyan demektir. Her ikisi de mbalga kalibinda birer sifat olan evvb
ve hafz szckleri birlikte oka ynelen ve oka muhafaza eden [hi unutmayan]
anlamina gelir.

Pasajin anlami da dikkate alinirsa, szckleri asagidaki gibi amak mmkndr:
Evvb sifati; gnahlardan pisman olup oka dnmeyi ve oka istigfar etmeyi;
tefekkr ile Allah'a oka dnmeyi, ynelmeyi; Allah'in disindaki varliklara karsi asiri
meyil gstermekten, hev ve heveslerine uymaktan oka dnmeyi [kendini alikoymayi];
Allah'tan baskasini kabullenmemeyi ve Allah'in disindaki her seyden kesinlikle el-etek
ekmeyi gerektirdiginden, evvb olan kimse arzularini ve isyani terk edip Allah'a itaat ve
rizayi seen kimsedir. O, Allah'in hoslanmadigi seyleri terk eder, Allah'in tavsiye ettigi yola
tbi olur. Bu yoldan kk bir sapma bile onu korkutur. oka tevbe eder. Allah'a kulluk
yapar, O'nu hatirlar ve her isinde O'na ynelir.
Hafz sifati ise; tevbesini bozmaktan kendini oka korumayi; Allah'in zikrini hep
muhafaza etmeyi ve hi unutmamayi; Allah'i mkemmel sifatlari ile algilayip O'nu asla
birakmamayi gerektirdiginden, hafz olan kimse btn varligi ile Allah'a ynelen ve bylece
her seyin O'nun sayesinde olup bittigini, her seyi O'nun var ettigini gren kimsedir. Hafz bu
noktaya vardiginda, bolluk iinde ve nimetlere bogulmus vaziyette bile olsa Allah'i hi
aklindan ikarmaz, hep zikreder.
Bu aiklamalara gre evvb, hafz ifadesi ile kasdedilen kisi; Allah'in emirlerini,
farzlarini, haramlarini ve teslim ettigi emanetlerini koruyan, Allah tarafindan kendisine
verilen hakklari gz nnde bulunduran, iman ettikten sonra Rabbine verdigi sz
unutmayan, yanlis hareketlerden dolayi kaybolmasin diye kendi zamanini, gcn, gayret ve
alismalarini gzeten, tevbe ettikten sonra onu bozmayip tevbesinde duran, her zaman,
Acaba ben hareket ya da szlerimle Rabbime itaatsizlik ettim mi? diye kendini hesaba
eken kisidir.
Bu szcklerin ifade ettigi manalar, ayni zamanda daha nce ayrintisi verilmis olan
muttak szcgnn de tefsiri mhiyetindedir.
-~=' [HASYET]: Hayet, daha evvel aikladigimiz gibi, bilgi ve idrak neticesinde
olusan hayranlik ve sayginin dogurdugu hasret kalma, uzak kalma korkusudur.
Hayet szcg ile ilgili ayrintili bilgi Al sresi'nin tahlilinde verilmistir.

GAYBDA RAHMN'A HASYET DUYMAK: Bu ifade, mminleri Allah katinda
takdire lyik hle getiren iki temel zellige isaret etmektedir:
A) Rahmn olan Allah'in bes duyu organiyla hissedilip algilanamamasina ragmen
mminlerin Allah'a derin bir saygi duymalari ve takvli davranmalaridir. Mminlerin rahmn
olan Allah'a karsi duyduklari bu hasyet, onlarin apaik grlen ve mthis gleri olan baska
varliklara karsi duyduklari korkudan daha fazladir.
B) Mminlerin, Allah'in rahmet sifatini ok iyi bilmelerine ragmen Allah'in bu
sifatina gvenerek gnah islememeleridir.
Bu bilgilerden yola ikilarak gaybda iken Rahmn'a hasyet duyan ifadesi syle
aiklanabilir: Allah'in rahmn oldugunu bildigi hlde, O'nun rahmetine gvenerek hibir
zaman gnahkr olmayan...
Byle bir kisi, Rabbim beni affeder ama ben yine de yapmayayim diye dsnr.
~--- ~- [KALB-I MNB]: Bir tarafa yz evirip hep o tarafa ynelmek anlamindaki
-'-' [inbet] kknden gelen -,-- [mnb] szcg ile, bir nevi pusula anlatilmak istenmistir.
433
nk pusulanin ibresi de daima manyetik kuzey ve manyetik gney kutuplari
dogrultusundadir ve pusula hangi yne evrilirse evrilsin, ibrenin yn bu dogrultudan
sapmaz.
Kalb-i mnb ifadesi ile de, her taraftan yz evirip Allah tarafina dnen ve hayatta
karsilastigi her trl aci-tatli hdiseler karsisinda, ynelmis oldugu Allah'in yolundan hi
sapmayan kalp [akil] kasdedilmistir. Bu ifadenin anlamini Trke'de en iyi ifade eden deyim
gnlden baglanma deyimidir. Allah katindaki asil deger ve kiymet, sadece dil ile ifade
edilen baglilik degil, O'na cani gnlden gsterilen samimi ve srekli bagliliktir.
Kalb-i mnb, 27. yette bahsi geen uzak bir kaybolus [sapiklik] ifadesinin tam
ziddidir. Inansizlar uzak bir sapiklik iindeyken, inanlilar Allah'a gnlden baglidirlar. Hata
ve kusur islemis olsalar bile hemen O'na dnmsler ve O'ndan hi uzaklasmamislardir.
34. yette geen `-- ','=-' [udhuluh bi-selm] ifadesine gelince, bu ifade selm
szcgnn farkli anlamlari kullanilarak iki sekilde aiklanabilir:
Selam'in, emniyet anlamini ne aldigimizda, sz konusu ifade, her esit znt,
keder ve endiseden korunmus olarak cennete girin seklinde anlasilir.
Szcgn esenleme anlami ne alindiginda ise yetteki ifadeyi, gelin, bu cennete
girin; Allah ve melekleri tarafindan size cennette selm vardir seklinde anlayabiliriz. Bu
konunun detaylari asagidaki yetlerde mevcuttur:

30-32
Ve Allah'in korumasi altina girmis kimselere: Rabbiniz ne indirdi? denilince onlar:
Hayir derler. Bu dnyada gzellestirenlere-iyilestirenlere iyilik-gzellik vardir. hiret yurdu ise
kesinlikle daha hayirlidir. Ve Allah'in korumasi altina girmis kimselerin yurdu; Adn cennetleri ne
gzeldir! Onlar, oraya girecekler. Onun altindan irmaklar akar. Orada, onlar iin diledikleri seyler
vardir. Allah, Kendisinin korumasi altina girmis kisileri iste byle karsiliklandirir. Allah'in korumasi
altina girmis kisiler o kimselerdir ki, melekler onlari hos ve rahat ettirerek onlara gemiste yaptiklarini
ve yapmalari gerekirken yapmadiklarini bir bir hatirlattirirlar. Selm size, yapmis oldugunuz islerin
karsiligi olarak girin cennete! derler.
(Nahl/30-32)


58
Sz olarak onlara engin merhamet sahibi Rabbden selm vardir.
(Y-Sn/58)

73
Rablerine karsi Allah'in korumasi altina girmis olan kisiler de kesinlikle cennete blk blk
sevk edilecek. Sonunda oraya vardiklari, kapilari aildigi ve bekileri onlara: Selm sizlere, tertemiz
geldiniz! dedigi zaman Sonsuz olarak iinde kalmak zere haydi girin oraya! denilecek.
(Zmer/73)

46
Aralarinda da bir perde vardir.
Ve Kurn blmleri zerinde bilgisi olan kimseler, onlarin hepsini almetlerinden tanirlar. Ve
Kurn bilgisine sahip kimseler, cenneti umup da henz girmemis olan cennet ashbina seslenirler:
Selm olsun size!
(Arf/46)


23
Iman eden ve dzeltmeye ynelik iler yapanlar da, Rablerinin izniyle/ bilgisiyle iinde
srekli kalmak zere altindan irmaklar akan cennetlere girdirilirler. Oradaki selmlama
karilamalari, Selmdir.
(Ibrhm/23)

Ayrica Ynus/10 ve Hicr/46'ya da bakilabilir.

NE ISTERLERSE VAR, DAHA FAZLASI VAR: Muttaklerle ilgili tabloyu anlatan
yetlerin her kelimesinde, muttaklere ynelik bir agirlama ve onurlandirmanin gze arptigi
son derece gzel bir tertip vardir. Mesel, muttaklerin cennete girmeleri, cennetin muttaklere
434
yaklatirilmasi seklinde ifade edilerek sanki cennetin muttaklerin ayaklarina getirildigi
izlenimi yaratilmistir. Yce Allah'in cennetin kapisina gelmis olanlara verdigi, Selm ile
oraya girin! buyrugu, sanki ikramda bulunmak iin davet ettigi misafirlerini kapida karsilayip
selmlayan bir ev sahibinin davranisini andirmakta ve cennet ile yapilan ikrama ayri bir renk
katmaktadir. Ayrica Rabbimizin 32-33. yetlerdeki, Ite bu, oka dnen ve oka koruyan,
Rahmn'dan gaybda [tenhada] iken hayet duyan ve dnen bir kalp ile gelen [gnlden bagli
olan] herkes iin sz verilendir ifadesi ise, cennetin muttaklere, slihti isledikleri iin
karsilik [cret] olarak verildigi anlamina gelmektedir. Rabbimizin cenneti cret olarak
niteleyen bu beyani, muttaklerin cennet nimetleri zerindeki tasarruf yetkisinin tam oldugunu
gstermekle kalmayip bize gre iki incelik daha iermektedir: A) Bir nimete bedel deyerek
sahip olan bir kimsenin, bedel demeden sahip olan kimseye gre o nimetten ok daha iyi
yararlanmayi bilecegi geregiyle ilgilidir. yetlerde verilen dolayli mesaj, cennet nimetleri
zerindeki tasarruf yetkileri tam olan muttaklerin bu nimetlerden tam ve mkemmel biimde
istifade etmeyi bileceklerini vurgular niteliktedir. B) Bedelsiz bir nimete kavusan kimsede
olusan endisenin; bagis sahibinin fikir degistirip cayabilecegi endisesinin ortadan
kaldirilmasiyla ilgilidir. Ilgili yetlerdeki dolayli mesaj, muttaklere verilen byle bir
gvenceyi ifade eder niteliktedir. Bylece cennet, hukuk anlamda bir vaat olmaktan teye
geerek muttaklerin mutlaka tahsil edecekleri bir alacak hline gelmektedir. Yani muttakler,
slihti islemeleri dolayisiyla Allah'a verdikleri borlarin karsiligini [cretini] cennet
nimetleri ile geri almis olacaklardir.
35. yetteki -,- [mezd] szcg, ziyade, ilve, fazlasi [artisi] demektir. Yani, cennet
ehline, kendi istediklerine ilve olarak, onlarin dsnemedikleri, bilemedikleri, elde etme
arzusunu akillarina getiremedikleri nimetler verilecegi sylenmektedir. Byle bir mjde bir
baska yette daha verilmistir:

26
Gzellik yapan kisiler iin daha gzeli ve fazlasi vardir. Yzlerine kara bulasmaz, asagilik,
asagilanma da. Iste bunlar, cennet ashbidirlar. Onlar, orada sonsuz olarak kalicidirlar.
27
Ktlk
kazanmis olan kimseler de, ktlgn cezasi, bir benzeri iledir. Ve onlari bir asagilik kaplar. Onlar
iin Allah'tan, hibir koruyucu yoktur. Sanki onlarin yzleri karanlik gecelerden bir paraya
brnms gibidir. Iste onlar atesin ashbidirlar. Onlar orada sonsuza dek kalacaklardir.
(Ynus/26)

Cennet ehline istediklerinden fazla verilmesi, oradaki nimetlerin cennettekilerin hatirina
gelmeyecek ayrintida ve istedikleri miktardan fazla oldugu anlamina geldigi gibi, Allah'in
orada bu dnyada yaratmadigi seyleri yaratacagi anlamina da gelmektedir. Yani, cenneti hakk
edenler orada umduklarindan ve bildiklerinden fazla ikram greceklerdir.
24-26. yetlerin tahlilinde Rabbimizin bu srede insani cehenneme gtren nitelikler
olarak saydigi sifatlar belirtilmisti. 31-35. yetlerden olusan pasajda ise Rabbimiz kisiyi
cennete lyik kilan sifatlarin bir kismini saymistir ki, bu sifatlar da sunlardi: 1) Takv; 2)
Allah'a ynelmek [evvb]; 3) Allah ile olan ilgiyi korunmak [hafz]; 4) Allah'i grmeden,
O'nun rahmetine kesin inanmakla birlikte O'na hasyet duymak; 5) Kalb-i mnb ile gelmek
[Allah'a gnlden baglanmak].

36
Biz onlardan nce kendilerinden daha etin gce sahip nice nesilleri
degiyime, ykma ugrattk. yle ki onlar beldeleri delik-deyik ediyorlard. Hi
kap kurtulacak yer var m?
37
Sphesiz ki bunda akl, anlayy, vicdan olan veya kendisi tank olarak
kulak veren kimse iin elbette gt vardr.

435
12-14. yetlerde, peygamberleri yalanlayan ve helk edilen kisi ve kavimlerin isimleri
verilerek yapilan uyari, isin nemine binaen burada farkli bir ifade ile tekrarlanmis ve
dikkatler yeniden tarihten ders alma konusuna ekilmistir.

HASRDAN KAMA OLMAZ: Insanlari, nlerindeki o mthis gn ve etin azap
konusunda uyaran Allah, onlari bu dnyada iken yakalayip imha edecegi konusunda da
uyarmis ve Kurn'in bir ok yerinde yaptigi aiklamalarla onlara kendilerinden nceki
kavimlerin durumlarini rnek gstermistir.
36. yet, Allah tarafindan yakalanma zamani gelenlerin, kuvvet ve ihtisamlarinin onlari
Allah'in yakalamasindan kurtaramayacagini, kimsenin bu kibetten kaacak ve siginacak bir
yer bulamayacagini anlatmaktadir. Kaip kurtulma abasini gsterenler arasinda gemis bazi
kavimlerin de bulundugu, yetteki, yle ki, onlar beldeleri delik deik ediyorlardi ifadesinden
anlasilmaktadir.
Bu cmlenin fiili olarak seilmis olan ',-

-- [nakkab] szcg, delmek, gezmek, dag


iindeki yol anlamlarina gelen nekb mastarindan tremistir. Szcgn bu anlamlarina gre
yetteki ifadenin tasidigi anlamlari su sekilde siralamak mmkndr:
1) Szcgn delmek anlamina gre: Belirtilen toplumun yerleri yarip yol atiklari ve
kayalari oyup evler yaptiklari anlasilir ki, bu takdirde onlarin glerine isaret edilmis olur.
Hatirlanacak olursa, Fecr/9'da da Semd kavminin g ve kudreti bu sekilde ifade edilmisti.
2) Szcgn gezmek anlamina gre: Onlar hep yolculuk yaptilar ve bu esnada helk
olan kavimlerinin izlerini, yok olup gidislerinin almetlerini grdler demek olur ki, bu
durumda yette kasdedilenlerin Mekkeli msrikler oldugu anlasilir.
3) Szcgn dag iindeki yol anlamina gre: yette sz edilen toplumun
yeryzndeki diger insanlarin temsilcileri veya idarecileri olduklari anlasilir ki, rnek
gsterilen toplumun kuvvet ve saltanatlarinin kendilerine sagladigi imknlar vurgulanmis
olur.
Yukaridaki anlam birlestirilecek olursa, ifadenin takdiri syle yapilabilir: yle ki,
onlar sadece kendi memleketlerinde gl degillerdi. Hatta dnyanin diger blgelerine de,
baska memleketlere de girip ikarlar, onlardan yasam ve geim aralarini temin ederler ve
saldirip istil ederek lkelerinin disinda smrgeler olustururlardi. Sahip olduklari glerle
herkesi sindirirlerdi. Onlar zoraki smrrlerdi.
~- [KALP] SZCG: Konusulan her dilde, ilk defa karsilasilan bir takim manalari
veya maddeleri ifade etmek iin bir lfiz, szck vaz'edilir. Vaz'edilen szckler ile szcgn
ifade ettigi mana veya maddeler arasinda her zaman dogru ilgiler, iliskiler olmayabilir.
Tretilen szck halk arasinda yayginlastiginda kimse o szck ile o szcgn ifade ettigi
mana veya madde arasindaki ilginin dogru veya yanlis olduguna bakmaz ve herkes o szcg
kullanir.
Mesel, Kristof Kolomb Hindistan'a ulastigini sanarak karsisina ikan adalara Bati Hint
Adalari ismini vermistir. Bu ismin cograf gereklere uymadigi bugn herkese bilinmesine
ragmen isim dzeltilmemis, kullanilmaya devam edilmektedir. Bagirsakta sadece bir tane
oldugu zannedilerek tek serit anlamindaki taenia solium diye adlandirilan parazit de
byledir. Sonralari bu parazitin bagirsakta birden ok oldugu grenilmesine ragmen ismi
degistirilmemistir, kullanilmaya devam edilmektedir. Ya da, eskiden rahimdeki bir illetten
kaynaklandigi zannedilerek rahim anlamina gelen hysteria szcg ile tanimlanmis olan bir
sinir hastaligi, artik kaynaginin rahim olmadiginin bilinmesine ragmen hl bu isimle
anilmaktadir.
Bu durum Arapa iin de aynen geerlidir. Mesel, cinn denilen grnmez dogast
glerin varligini kabul eden btil inanlarla, bu cinnlerin etkisi altina girdigi sanilan bir
kimseyi tanimlamak iin vaz'edilmis olan ve cinnlenmis anlamina gelen mecnn szcg,
bugn akil hastaliklarinin btil inanlardaki cinnlerle hibir alkasi olmadiginin bilinmesine
436
ragmen halk arasinda hl akil hastalari iin kullanilmaya devam etmektedir. Veya, gnes
sistemi'ndeki hareketlerin ve yrngelerin bilinmedigi dnemlerde, gnesin ufkun zerine
ikmasi anlamina gelen tuluu'-ems [gnesin dogmasi] ve gnesin ufukta kaybolmasi
anlamina gelen gurubu'-ems [gnesin batmasi] szckleri, artik bu olaylarin dnyanin kendi
ekseni etrafinda dnmesinden kaynaklandiginin grenilmesine ragmen, hl aynen
kullanilmaktadir.
Demek oluyor ki, szck ile szcgn ifade ettigi mana veya madde arasindaki ilginin
yanlisligi her dilde sz konusudur. Bu tip szckler ve terimler yaygin kullanima ulastiktan
sonra, bilim adamlari bile szcklerin bina edildikleri temelin hatali veya yanlis oldugunu
bildikleri hlde bu szck ve terimleri kullanmaya devam etmislerdir. Bu tip szcklerin
kullanilmasi da hibir zaman kinanmamistir.
Bu uzun aiklamalarla sylemek istedigimiz sudur: Diger diller gibi Arapa'da da,
szckler ile bunlarin ifade ettigi mana veya maddeler arasindaki ilginin yanlis oldugu
bilindigi halde yaygin olarak kullanilan szckler vardir. Bu tip szckler Kurn'da o
dnemde yaygin olan anlamlari ile kullanilmistir. nk Arap diliyle inmis olan Kurn,
insanlarin kolayca anlamasi ve gt almasi iin indirilmistir. Bundan dolayidir ki, insanlarin
Kurn'i anlamalari iin szcklerin yaygin ve halkin anlayacagi anlamlariyla kullanilmasi
kainilmazdir. Nitekim chiliye dnemi Araplarinin inanlarina gre cinnler lkesinin ismi
olan ve halk arasinda harikulde seyler iin kullanila n--' [ebgar] szcg, Ebgar lkesi
diye bir lkenin tamamen hayal olmasina ragmen, Kurn'da Rahmn/76'da, '-= ,--', [ve
ebgariyyin hisn=ve Ebgarli halilar/harikulde, nefis, sahane halilar] anlaminda
kullanilmistir.
Iste kalb szcg de bu duruma uygun olarak Kurn'da kan pompalayan organ olarak
degil; aklin, dsncenin ve tm zihinsel fonksiyonlarin merkezi olan beyin anlaminda
kullanilmistir. Yani, Kurn'a gre kalb, basta akil olmak zere insani insan yapan zelliklerin
merkezidir, kisaca insanin zdr.
KALBI OLANA IKAZ: yetteki, kalbi olan kimseler iin ifadesindeki kalb szcg,
yukarida aikladigimiz gibi genel anlamda insanin z demekse de, yete zel anlamda
akil manasina gelir. Yani, yetteki ifade, akli olanlar iin demektir. Bu durum dikkate
alindiginda yetin dolayli olarak su anlama geldigi sylenebilir: Bunda, kalb [akil]
denilebilecek en ufak bir seyi olan kimse iin bir gt vardir. Bu durumda artik kim gt
almazsa, onun hi kalbi [akli] yok demektir.
Gerekten de tarihe bakarsak, ders almak, gemis olaylardan ibret almak, insanlarin hep
birbirine tavsiye ettigi ve yapilmasinin gerekli olduguna inandigi bir yntemdir. Ama
kendisine gemisten gt ikarmak, yette de isaret edildigi gibi, aslinda kalbi [akli] olan
insanlar iin sz konusudur. Kalbi olmayan veya kalbi l olan [akli alismayan] insan ne
gt alabilir ne de ibret... Kalbi [akli] olan insan ise gemisteki aci kibetler konusunda son
derece hassastir. Mezarlar ve renler gibi etkileyici ve costurucu yerler kalbi [akli] olan insani
etkiler; duygularini costurur, hatiralarini canlandirir, ona ilham kaynagi olur. Ama kalbi [akli]
olmayanlar, bu gibi yerler ve olaylar karsisinda kr, sagir ve dilsizdirler:

-
18
Sagirdirlar, dilsizdirler, krdrler! Artik onlar dnmezler.-
(Bakara/18)

4
Onlari grdgn zaman da csseli yapilari sanki onlar, dayandirilmi/yari giydirilmi ahap
ktkler gibidirler begenini kazanmaktadir. Syledikleri zaman da kulak verirsin. Her feryadi
kendileri aleyhinde sanirlar. Onlar dsmandirlar, bu yzden onlardan kainip sakinin. Allah onlari
kahretti; nasil da evriliyorlar!
(Mnafikn/4)

437
179
Ve andolsun ki tanidiklarinizdan-tanimadiklarinizdan birogunu cehennem iin tretip
rettik; onlarin kalpleri vardir, onlarla anlamazlar. Gzleri vardir, onlarla grmezler. Kulaklari vardir,
onlarla isitmezler. Iste onlar drt ayakli hayvanlar gibidirler. Hatta daha da sapiktirlar. Iste onlar
duyarsizlarin ta kendileridir.
(Arf/179)


43
Kt duygularini, tutkularini kendine tanri edinen kisiyi grdn m/hi dsndn m? Peki,
onun zerine sen mi vekil oluyorsun?
44
Yoksa sen, onlarin ogunun gerekten vahye kulak verecegini yahut akillarini
kullanacaklarini mi saniyorsun? Onlar ancak hayvanlar gibidir. Aslinda yol bakimindan daha
sapiktirlar/saskindirlar/asagidirlar.
(Furkn/43-44)

50
Buna ragmen eger sana cevap vermezlerse, bil ki onlar, yalnizca heveslerine uymaktadirlar.
Allah'tan bir yol gsterici olmaksizin kendi hevesine uyandan daha sapik [saskin, asagi] kim olabilir?
Kesinlikle Allah sirk kosarak yanlis; kendi zararlarina is yapan topluma yol gstermez.
(Kasas/50)


26
Ve andolsun ki Biz, sizi gl kilmadigimiz seylerde onlari gl kilmistik; size
vermedigimiz imknlari onlara vermistik. Onlara da kulaklar, gzler ve duygular vermistik. Buna
ragmen kulaklari, gzleri ve duygulari onlara hibir yarar saglamadi/ kendilerinden hibir seyi
uzaklastiramadi. nk onlar, Allah'in yetlerini bile bile inkr ediyorlardi. Alay etmekte olduklari
sey de onlari sarip kusativerdi.
(Ahkf/26)

Kurn son derece manidar rneklerle anlattigi kfirlerin hlini, bagirip igiran ve kendi
sesinden baska bir sey duymayan obanin hline benzetmistir. Kuru grltyle hakk sz
bastirip bogarak galip gelmeyi ok iyi bilip uygulayan kfirler, Kurn'a gre ancak sknet
ve ciddiyet iinde dinlemekle anlasilabilecek szleri dinlemeye deger ve anlamli bulmazlar.
Onlari kr, sagir, dilsiz ve yreksiz olarak niteleyen Kurn, bu kfirlerin kiymet gn de
byle kr, sagir ve dilsiz olarak hasredilecegini bildirmistir (bkz. Bakara/171 ve Isr/97).
YAHUT KULAK VEREN: yette geen veya kendisi hit olarak kulak veren kimse
ifadesi, dinleyen demektir. nk kulak vermek, dinlemekten kinyedir. Dinlemeyen
kimse, sanki kulagini tikayip onu dinlemekten alikoymustur. Kulagini serbest biraktiginda ise,
kulak vermis ve dinlemeye baslamis demektir.

Bu aiklamalarin isigi altinda 37. yetin takdiri syle yapilabilir: Bunda, her seyi
zeksiyla bulup ikaran, zek, ezberleyen [gt alan] kalp [akil] sahibi kimseler iin yahut da
kulak verip uyariciyi dinleyen, bylece gt alan kimseler iin bir gt var.
Rabbimiz, rahmeti geregi, kendilerini kurtarmalari iin insanlara iki nimet ltfetmistir:
Akil ve vahiy... Insanlar bu iki nimeti degerlendirdikleri takdirde kendilerini
kurtarabileceklerdir:

10
Ve onlar derler ki: Eger biz dinlemis olsaydik yahut akletmis olsaydik su ilgin atesin
ashbi iinde olmazdik.
(Mlk/10)

100
Ve nceki sahiplerinden sonra yeryzne vris; son sahip olanlara kilavuz olmadi mi, etki
yapmadi mi: Eger Biz dilersek onlari da gnahlarindan dolayi cezalandirirdik. Biz onlarin
kalplerinin zerine damga vururuz/mhrleriz de onlar isitmezler.
(Arf/100)


46
Peki onlar, yeryznde dolasmadilar mi ki kendilerinin, akil edecekleri kalpleri ve isitecekleri
kulaklari olsun. Iste, sphe yok ki, gzler kr olmaz, fakat ggslerin iindeki kalpler kr olur.
438
(Hacc/46)

38
Ve kesinlikle Biz gkleri, yeri ve ikisi arasnda olanlar alt evrede
oluyturduk. Ve Bize hibir yorgunluk dokunmad.

ALTI GN/ALTI DEVRE: ,,'' [yevm] szcg, Trke'ye gn olarak evrilebildigi
gibi, devir olarak da evrilebilir. nk Arapa'da yevm szcg, hem gndz ve geceden
olusan 24 saatlik bir devir [gn] anlamina, hem de genel olarak devir [hangi mddet olursa
olsun, zamandan bir mddet] anlamina gelir.
173
Nitekim Secde/5'de, 1.000 senelik bir
yevm'den, Meric/4'de ise 50.000 senelik bir yevm'den bahsedilmek sretiyle, yevm
szcgnn belirli bir ldeki deviri degil de genel anlamda bir deviri ifade ettigi
Kurn tarafindan da teyit edilmistir.
Eger yevm szcg, Kurn'a uygun olmayarak 24 saatlik gn anlaminda kabul
edilirse, evrenin ve yeryznn 6 yevmde yaratildigini syleyen Kurn yetleri de
[Arf/54, Hd/7, Ynus/3, Furkn/59, Secde/4, Hadd/4] yanlis anlasilmis olur. nk bu
takdirde sz konusu yetlerden, evrenin ve yeryznn her biri 24 saat olan 6 gnde
yaratilmis oldugu anlasilir ki, daha gnesin ve dnyanin varlik leminde olmadigi, yani gece
ve gndzden olusan 24 saatlik bir gn'n evrende mevcut olmadigi bir dnemdeki yaratilisa
ait srenin, gnes, dnya ve insanlar var olduktan sonraki dneme ait bir l ile ifade edilmis
olmasi mantikli bir ihtimal gibi gzkmemektedir. Zaten bilim de, evrenin ve yeryznn
olusumuna dair elde ettigi bulgular sonucunda kabul ettigi kuramlarla bu sreyi milyarlarca
yil ile ifade etmektedir. Dolayisiyla yetteki alti gn'n, alti devir olarak anlasilmasi
gerekir.
Yevm szcgnn buradaki anlaminin devir olarak kabul, bize Kurn'in bir
mucizesini daha grme imkni vermektedir. Bilindigi gibi gnmz itibariyle elde edilmis
kozmolojik bulgular, evrenin [dolayisiyla dnyanin] bir takim evrelerden geerek bugnk
durumuna geldigini gstermektedir:
Genileyen evren modellerinin hemen hepsi, evrenin yaam yks zerinde uyumaktadir. ...
Balangita evren, sicakligi
16
10 K gibi olaganst yksek proton, ntron, elektron, pozitron ve
ntrino gibi temel paraciklardan olumu, sonsuz yogun bir ortamdi. Bu ortama enerji egemendi.
Patlamadan 100 saniye kadar sonra sicaklik
9
10 K'e dm ve temel paraciklar daha agir
ekirdekleri oluturmak zere birlemeye balamitir. ... Bundan sonraki 1.000.000 yil boyunca evren,
fotonlarin kurtulup uzaya yayilamadigi yildiz ekirdegi gibi sicak ve mat bir yapida kalmitir. Bu
zaman sresinde sicaklik yava yava 3.000 K'e dm, yogunluk da 1.000
3
/cm atom olmutur. Bu
noktadan sonra iinim uzaya kamaya balamitir. ... Uzayda yayilan madde, ktle ekimi kuvvetinin
etkisiyle kmeler biiminde toplanmaya balamitir. Bylece iinim agi sona ermi ve yildiz agi
olarak adlandirilan yeni bir sre balami, gkadalarin ve yildizlarin oluumu gelimitir. ... Bu
modellerin kanitlanmasina ynelik aratirmalar, evrenin en uzak gemiine karilik gelen en uzak
blgelerinin incelenmesiyle srdrlmektedir.
174


Keza dnya da bugnk durumuna bir gaz bulutuyla baslayan ve esitli evrelerden
olusan bir sre ile gelmistir. Iste Kurn, evrenin ve dnyanin alti yevmde [devirde]
yaratildigini bildirerek bugnk bilimsel bulgularla varilan sonucu, yani olusumun evreler,
devirler hlinde gereklestigini 14 asir nceden iln etmis ve bir mucizesini daha gzler
nne sermistir.

11
Sonra duman hlinde bulunan gge yerlesti/ egemenlik kurdu da ona ve yeryzne,
'Isteyerek veya istemeyerek gelin! dedi. Ikisi de, Biz isteyerek geldik dediler.

173
(el Isfehani; el Mfredat
174
Ana Britannica; c. 12, s. 28.
439
(Fussilet/11)

YAHUDI INANISININ REDDEDILISI: Yahudi inanisina gre lemi yaratmaya Pazar
gn baslayan Allah, yaratma isini alti gnde tamamlayarak Cuma gn bitirmis ve
Cumartesi gn de arsinin zerine sirt st yatarak dinlenmistir. Kitab-i Mukaddes, Tekvin
2:2'de yer alan bu efsanedeki, Allah'in yedinci gn istirahat ettigine dair olan ifade, Hiristiyan
papazlari rahatsiz etmis olmali ki, Kitab-i Mukaddes'in Trke ve Arapa yeni tercmelerinde
istirahat etti ifadesi, serbest kaldi seklinde degistirilmistir. Ama King J ames'in meshur
Incil'inde, Ve O yedinci gnde dinlendi ifadesi, And he rested on the seventh day kelimeleri
ile mevcuttur. Bu ifade, Incil'in Arapa tercmelerinde yer aldigi gibi, Yahudilerce 1954
senesinde Philadelphia'da yayinlanan Ingilizce tercmede de aynen yer almaktadir.
Bu yanlis inanis, yukarida da syledigimiz gibi, bilim tarafindan milyarlarca yil ile ifade
edilen bir srecin, ancak Smerler veya Babillilere dayanan bir zaman ls [hafta] ile ifade
edilmesi seklinde ortaya konmus bir mantiksizlik ve bilime aykirilik iermekte oldugundan,
akil ve bilim tarafindan dislanmis durumdadir. Rabbimiz de bu yanlis inanci 38. yetteki, Ve
Bize hibir yorgunluk dokunmadi ifadesiyle daha 14 asir nceden reddetmistir. Yce Allah
tarafindan reddedilmesine, akil ve bilim tarafindan dislanmasina ragmen bu yanlis inancin
hl devam ediyor olmasi, bize gre, Tevrat'ta yer alan o yet hkmnn iyi
anlasilmamasindan veya o yetin tahrif edilmis olmasindandir.
38. yetteki ifade, Yahudilerin yanlis inanlarini reddettigi kadar, msriklerin lmden
sonra dirilmenin mmkn olmadigi yolundaki inanlarini da reddetmektedir. 15. yette, Peki
Biz ilk yaratmada cizlik mi gsterdik? Hayir, ama onlar yeni bir yaratilitan kuku
iindedirler ifadesiyle kinanan msriklere, gklerin, yerin ve ikisi arasindakilerin yaratilmasi
kanit gsterilerek deta syle denmistir: Biz ilk yaratmadan dolayi yorulmadik ki, ikinci kez
iadeye, yeniden yaratmaya kadir olmayalim...
Gerekten de, gzlerimizin nndeki muhtesem evren ve hayret verici yaratiklar
dsnldgnde, btn bunlari yoktan var ederken hi yorulmayan bir Gc'n lleri de
diriltebilecek olmasi hi de mantiksiz bir kiyas degildir. stelik insanin yaratilisi, gklerin ve
yeryznn yaratilisina gre ok daha basit ve nemsiz bir seydir.
Bu aiklamalardan sonra yetin takdiri syle yapilabilir: Yani, gerek su ki, btn
kinati Biz alti gnde yarattik. Onu yarattigimizdan dolayi da yorulmadik. Byle olunca onu
yeniden yaratmaya gcmzn yetmeyecegini kim iddia edebilir? Bu zavalli chiller,
ldkten sonra dirilme haberini senden duyunca seninle alay etmeye ve sana deli demeye
baslarlarsa buna sabret, sknetle onlarin manasiz szlerini dinle ve aiklamakla grevli
oldugun hakikati onlara aiklamaya devam et.

39,40
O nedenle, sen onlarn sylediklerine kary sabret. Ve gneyin
dogmasndan nce ve batmasndan nce ve geceden bir blmde; her frsatta
Rabbinin vgs ile birlikte arndr. Ve boyun egip teslim oluylarn/ikna
oluylarn arkalarnda; inkrcya iman ettirdikten sonra da O'nu arndr.

Bu yetler, anlamlari arpitilmak sretiyle dinin yozlastirilmasina malzeme yapilan
yetlerdendir. Bu yetlerde geen _,--- [tesbh] ve --=- [secde] szckleri maalesef gerek
anlamlari disinda yansitilmis, bylece Islm'la hi alkasi olmayan bazi davranislar, dinimizin
en nemli ibdetleri hline getirilmek istenmistir.
yetlerdeki szck ve deyimlerin ne anlama geldiklerine gemeden nce, dinimizin
nasil yozlastirilmak istendigini gstermek aisindan bu konudaki arpik grsleri sizlerle
paylasmakta yarar gryoruz:
Bu, Allah Tel'nin Hz. Peygamber (s.a.s)'e, namaz kilmasini emreden bir ifdedir. Bylece
bu, Cenb-i Hakk'in, Gndzn iki tarafinda ve geceye yakin bir zamanda namaz kil (Hd/114) yeti
440
gibi olur. yetteki, Gnein doguundan evvel ve batiindan nce... ifdesi, gndzn iki tarafina;
Gecenin bir cznde de ... O'nu tesbh et ifdesi de, geceye yakin bir zamana bir iarettir.
Allah'a hamd ve O'nu tesbh etmek'ten maksat, burada namazdir. Nerede olursa olsun
Kurn-i Kerm'de hamd ve tesbh iin zel zamanlar ayrilmisa, orada namaz kasdedilmitir. Gnein
doguundan nce ifadesiyle sabah namazi, Gnein batiindan nce ifadesiyle iki namaz: gle ve
ikindi namazlari, Geceleyin ifadesiyle de akam ve yatsi namazlari, nc olarak da teheccd
namazi kasdedilmitir.
Bu ifdeyle, Sbhnallh de! manasi kasdedilmitir. Bu byledir, zira belli bazi lafizlar,
Araplarin dilinde, o lafizlari syleme anlamina gelir. Binenaleyh, biz mesel, kebbera deriz, bununla
Allahu Ekber demeyi kasdederiz. Selmlama iin selleme tabirini kullanir, bununla, esselm
aleykum demeyi kasdederiz. Hamdele szyle, elhamdlillah; hellele szyle l ilhe illallh
demeyi ve sebbeha szyle de sbhnallhi demeyi kasdederiz.
Secdeleri yaptiktan sonra yapilmasi buyrulan tesbhe gelince, bundan maksat, namazdan sonra
yapilan zikir de, farzdan sonra eda edilen nfileler de olabilir. Hz. mer, Hz. Ali, Hz. Ali'nin oglu Hz.
Hasan, Eb Hreyre, Ibn-i Abbs, Sb, Mchid, Ikrime, Hasan Basr, Katde, Ibrhm Neh ve
Ezv, Bununla, namazdan sonra kilinan iki rekt namaz murad edilmektedir demektedirler.
Abdullah b. Amr b. s ve bir rivyete gre de Ibn-i Abbs, bundan maksat, namazdan sonra zikirdir
grndedirler.
Ibn-i Zeyd de, bu buyruktan maksadin, farzlardan sonraki nafileler oldugu dncesindedir.
Eb Hreyre'nin Buhar ve Mslim'deki rivyetine gre, birgn fakir muhcir sahablerden birkai
Peygamberimizin huzurunda otururken dediler ki:
- Ey Allah'in Resl! Zenginler byk dereceler ele geirdiler.
Peygamberimiz sordu:
- Ne oldu?
Dediler ki:
- Bizim kildigimiz gibi o zenginler de namaz kiliyor, bizim tuttugumuz gibi onlar da oru
tutuyor, fakat onlar sadaka veriyor biz veremiyoruz, onlar kle azat ediyorlar biz azat edemiyoruz.
Peygamberimiz bunun zerine yle buyurdu:
- Ben size yle bir ey syleyeyim mi? Eger siz onu yaparsaniz, onlarin da yapmasinin diinda
diger insanlarla yariirsiniz. Bu da her namazdan sonra 33'er kere Sbhanallh, Elhamdlillh ve
Allahu Ekber demeye devam etmenizdir.
Birka gn sonra bu insanlar tekrar Peygamberimize gelerek dediler ki:
- Zengin kardelerimiz de bu sz duymular, onlar da bu ii yapmaya balamilar.
Bunun zerine Peygamberimiz (s.a) yle buyurdu:
- Bu Allah'in diledigine verdigi bir keremidir.
Bir rivyette de bu kelimelerin sayisi 33'er yerine 10'ar olarak nakledilmitir.
175

Hz. Zeyd b. Sbit rivyet ediyor ki: Hz. Peygamber (s.a) bize her namazdan sonra 33'er kere
Sbhnallh ve Elhamdlillah, 34 kere de Allahu Ekber demeye devam etmemizi tavsiye buyurdu.
Daha sonra Ensr'dan bir sahab, Birinin ryamda, eger 25'er defa bu kelimeleri syledikten sonra
arkasindan 25 kere de L ilhe illallh dersen daha iyi olur dedigini grdm deyince
Peygamberimiz, Pekiyi yle yapmaya devam et! buyurdu.
176

Hz. Eb Sad-i Hdr yle diyor: Allah'in Resl'nn namazi bitirdikten sonra geri dnerken
yle dedigini iittim: Sbhne rabbike rabbi'l-izzeti amma yasifne ve selmun ale'l-mrseln ve'l-
hamdu lillhi rabbi'l-lemn.
177

Edbare's-scd tabiri ise, secdeyi, yani namazi bitirdikten sonra, Allah'i tesbh ve tenzhi
birakma, btn vakitlerinin de tesbh ile gemesi iin, secdelerin peinden tesbhe devam et
anlamindadir. Dolayisiyla bu ifdeler, Cenb-i Hakk'in, Unuttugunda Rabbini an (Kehf/24)
yetlerinin bildirdigi manayi ifde eder. Bir ii bitirince hemen bakasina giri ve yalniz Rabbine
ynel. Bu ifde, idbare's-scd eklinde de okunmutur.
178


175
Buhar, Dualar Kitabi, 17/25.
176
Imm Ahmed, Nese, Drim.
177
Cessas, Ahkm'l Kurn.
178
(Razi; el Mefatihul Gayb)

441
Ve secdelerin arkalarinda, yani namazlardan sonra; tesbh her namazin arkasinda yapilir.
Nfile namaz mnsina tesbh ise sabah ve ikindi namazlarindan sonra mekruhtur. Secdelerin
arkasindan ifadesinin, akam namazinin son snnetine iaret oldugunu syleyenler de oktur.
179


esitli vesilelerle degindigimiz dinde dilin nemi konusunun gerekten ok mhim ve
ncelikli bir konu oldugu, yukaridaki alintilarla asagidaki aiklamalarin karsilastirilmasindan
sonra bir kez daha ortaya ikmaktadir.
,- ~' [SABR]: Gerek dinimizdeki nemi, gerekse anlam ve muhtevasinin yanlis
bilinmesindeki yayginligi nedeniyle; Kalem suresinin tahlilinde ayrintili olarak verilmistir.
Insanin kendi gc ve irdesiyle stesinden gelebilecegi ktlklere katlanmasi ya da
karsilayabilecegi ihtiyalari karsisinda gevsemesi sabr degil, cizliktir, tembelliktir,
korkakliktir.
_--~- [TESBH]:Daha nce ayrintili olarak aiklandigi iin tesbh szcg ile ilgili
olarak burada sadece kisa bir hatirlatmayla yetinilecektir. (Ayrintili aiklama iin bkz. c. 1.,
Al sresi.)
_,--- [tesbh] kelimesi, szlk anlami havada ve suda hareket etmek, geip gitmek,
yzerek uzaklara gitmek demek olan sebh kknden tremis bir kelimedir. Kurn'daki
anlami ise, Allah'i O'na yakismayan seylerden uzak tutmak, Allah'i yceltmek, O'nun her
trl kemal sifatlarla donanmis oldugunu iyi kavramak ve bunu her vesile ile yksek sesle
sylemek demektir. (Bkz. c. 1, Kalem/29'un tahlili.)
Kisaca tesbh, yaratani tm nitelikleriyle tanimak ve tanitmak demektir.
ISMIN TESBHI: Bir ismi tesbh etmek [noksanliklardan uzak tutup yceltmek], aslinda
o ismin sahibini tesbh etmek demektir. nk bir ismin sahibinin yceligi ve kutsalligi, o
ismin yceligi ve arinmisligi ile ifade edilir. Bir kisim limler, Isim ile sahibi aynidir
demislerse de, hepsi, ismin arindirilmasindaki maksadin sadece ismin szlk anlamlarinin
degil, asil o sifat ve isimlerin sahibinin arindirilmasina ynelik oldugunu kabul etmislerdir.
Dolayisiyla, ismin tesbhinden maksat, kendisine yakismayan isim ve sifatlarin
Rabbimizden uzak tutulmasidir.
Gerek Rabbimizin bazi varliklarla nesep bagi olduguna iliskin btil inanlari, gerekse
hile, tuzak, intikam gibi konularda Rabbimize yakistirilan isim ve sifatlari Rabbimizden
uzaklastirmak, O'nun ismini ve dolayisiyla bizzat Kendisini her trl eksiklik lekesinden uzak
tutmak ismin tesbhi ifadesinin geregini yapmak demektir.
Bu aiklamalar isigi altinda, Ve gnein dogmasindan nce, batmasindan nce ve
geceden bir blmde Rabbini hamd ile tesbh et! ifadesi su anlama gelmektedir: O'nu, o
msriklerin dediklerinden tenzih et; onlarin karsi koymalarindan usanma! Tam aksine, onlara
Allah'in azametini hatirlat ve O'nu sirkten, es ve ocuklar edinmislik iftirasindan ve imkn
dhilinde [akla yatkin] olan hasr'dan aciz olmaktan tenzih et!
Bu islerin gnesin dogumundan ve batimindan nce ve gecenin evvelinde yapilmasinin
emredilis sebebi ise, Mekkelilerin bu vakitlerde toplanmalarindan baska bir sey degildir.

SECDELERIN SONUNDA: Pasajdaki bu ifade de rivyetlerin baskin ikmasi sonucu
hep terimlesmis anlamiyla nakledilmektedir. Bylece, aslinda tamamen aktiviteye dayali olan
Islm ilkeleri pasiflestirilmis olmakta, bunun sonucu olarak da Islmiyet, yaygin olarak
uygulanmakta olan zikriyle, salvatiyla, tesbhiyle deta szel tekrarlamalardan beslenen
mistik bir tarikata dnstrlmektedir.
Hlbuki burada secde szcgnn, boyun egis, teslim olus demek olan szck anlami
kasdedilmekte ve bu yetlerde Peygamberimize, Islm'a yeni girmis kimselere tevhdi gret,

179
(Kurtubi; el Camiu li Ahkamil Kuran)


442
onlar kt sifatlardan Allah'i arindirsinlar, Rabb'lerini dogru tanisinlar, sirk kosmasinlar
talimati verilmektedir.

41
Ve sen bir seslenenin yakn bir yerden seslenecegi gne kulak ver;
42
o
gn, o glg gerek olarak duyarlar. yte bu ky, diriliy gndr.
43
Gerekten Biz, evet Biz, hayat veririz ve ldrrz. Dny de yalnzca
Biz'edir.

Peygamberimize 39-40. yetlerde verilen talimatlar, 41. yette de devam etmektedir. Bu
yetteki, Ve sen bir seslenenin yakin bir yerden seslenecegi gne kulak ver talimati, sen
kendini lme, kiymete hazirla! anlamina gelmektedir. Bu talimat bir baska yette, daha
farkli bir slpla tekrarlanmistir:

98,99
O hlde sana yakn/kesin bilgi gelmesi iin Rabbinin vgs ile birlikte noksan sifatlardan arindir,
boyun egip teslimiyet gsterenlerden ol ve Rabbine kulluk et!
(Hicr/98,99)

agriyi yapanin agiracagi seyin ne oldugu konusunda Kurn eksenli bir takim izahlar
yapilabilir:

59
Ve ey gnahkrlar! Bugn siz hadi ayrilin!
(Y-Sn/59)

22,23
Toplayin o sirk kosarak yanlis; kendi zararlarina is yapanlari, eslerini ve Allah'in
astlarindan tapmis olduklari seyleri. Sonra da onlari cehennemin yoluna kilavuzlayin.
24,25
Ve
durdurun onlari, sphesiz onlar sorguya ekilecekler: Ne oldu sizlere de yardimlasmiyorsunuz?
(Sffat/22-25)

82
Ve Sz zerlerine vaki oldugu/gereklestigi zaman onlar iin, insanlarin yetlerimize
gerektigi gibi inanmadiklarini onlara syleyen/anlatan, topraktan/maddeden yapilmis hareket eden,
konusan bir varlik ikardik.
(Neml/82)

agriyi yapacak olanin Allah oldugu, Kaf/24, 30, Hkka/30 ve Fussilet/47'den
anlasilmaktadir. Allah'in dogrudan veya dolayli yaptigi bu agrilara baska yetlerden de
rnekler verilebilir.
YAKIN BIR YERDEN: Yakin bir yerden ifadesi, agriyi yapacak olan sesin herkes
tarafindan duyulacagina, hi kimseye sakli kalmayacagina bir isarettir.
AGRININ DUYULMASI: 41. yette yapilan kulak ver ihtari dikkate alinarak 42.
yetteki agrinin duyulacagini bildiren ifadenin takdiri su sekilde yapilabilir: Dinle, yani
dinlemezden nce onun meydana gelmesi konusunda uyanik ol, bekle! nk duyma isi
mutlaka olacaktir. Sen ve onlar, bu hususta esitsiniz. O hlde bu demektir ki, onlar da
duyacaklar. Ne var ki, onlar dinlemeye hazir olmadan duyacaklar, bylece de yikilip yere
dsecekler; sen ise dinlemeye hazir olarak onu duyacaksin. Dolayisiyla bu, sende, mutlaka
olmasi gerektigi kadariyla etkili olacaktir...
agrinin duyulmasini niteleyen ='' [el-hakk] szcgyle, ,-, [yakn=kesin bilgi]
kasdedilmistir. nk hakk, yakndir. Nitekim, Ondan o sayha yaknen sudur etti, bir
yanki degildi anlaminda, Zan ve tahmin degil, falanca kesinlikle kendi sesiyle seslendi
denilir. Yani, insanlar o kiymet agrisini hakk olarak [yaknen, kesin bilgi ile] isitecekler,
bunun bir vehim ve hayal olmadigini, gerek oldugunu grenecekler. Bylece kendilerine
443
haber verilmis olan kiymet gnnn geldiginden ve bu sesin o gn iln ettiginden hi
spheleri kalmayacak sekilde emin olacaklardir.
DNS YALNIZ BIZEDIR: Bu bir tehdit ve korkutma ifadesidir. Insan bir su
islediginde sonu olarak hkim karsisina ikacagini bilir, ama yargilamayi o suu islerken
kendisini grmeyen bir hkimin yapacak olmasi, onu yapmak istedigi kt seylerden
alikoymaya yetmez. Bu nedenledir ki, Rabbimiz herkesi yargilayacak hkimin bizzat Kendisi
oldugunu bildirmekte, insanlara her seyi bilen ve gren bir hkim karsisina
ikacaklarini hatirlatarak onlardan korkup sakinmalarini istemektedir. Iste bu yzden yet
aik bir tehdit mesajidir ve Rabbimiz bunu baska yetlerde de dile getirmistir:

23
Sonra ne zaman ki Biz onlari oradan kurtardik, kurtulur kurtulmaz yeryznde haksiz yere
taskinliklar yaparlar. Ey insanlar, takinliginiz u basit dnya hayatinin kazanimi olarak sirf kendi
zararinizadir. Sonra dnnz sadece Bizedir. Sonra Biz, yapmi olduklarini:i size haber
verecegiz.

(Ynus/23)

7
Eger kfredecek; Allah'in ilhligini ve rabligini bilerek reddedecek/ iyilikbilmezlik edecek
olursaniz, biliniz ki, sphesiz Allah size hibir ihtiyaci olmayandir ve O, kullari iin, kfre;
Kendisinin ilhliginin ve rabliginin bilerek reddedilmesine/ nankrlge riza gstermez. Ve eger
kendinize verilen nimetlerin karsiligini derseniz, sizin iin ona razi olur. Hi bir tasiyici, bir
baskasinin ykn ekmez. Sonra dnsnz yalnizca Rabbinizedir. Bylece yapmis olduklarinizi
size haber verecektir. Sphesiz O, sinelerin znde sakli olani iyi bilendir.
(Zmer/7)

44
O gn yer onlardan abuk yarlr. yte bu, sadece Bize kolay bir
toplamadr.

-= [har], toplamak demektir.
180
Kiymet gnnde, lms insanlarin kaybolup giden
paralari bir araya toplanacak, canlar da bedenleriyle birlestirilecektir. Bylece, dagilmis,
parampara olmus ve rms mmetler yeniden bir araya gelmis olacaktir. Dolayisiyla hasr
[toplama] konusu, hem insanlarin dagilmis olan paralarinin bir araya getirilmesini, hem de
dagilmis mmetlerin bir araya getirilmesini ifade etmektedir.
Ite bu, sadece Bize kolay bir hardir [toplamadir] ifadesindeki ,-, [yesr] szcgnn
nne konmus olan '-,'= [aleyn] szcg, ifadeye Bu is, baskasina degil, ancak Bize
kolaydir, baskalarinin yapabilecegi bir sey degildir anlamini kazandirmistir. Bu ifade,
kfirlerin 3. yette nakledilen, ldgmz ve bir toprak oldugumuz vakit mi? Bu uzak bir
dntr seklindeki szlerine bir cevaptir. Cevaptaki mesajin z syle takdir edilebilir:
lenlerin cesetlerinin topraga, suya, havaya karisarak darmadagin olmasi, Bizim onlari ayri
ayri derleyerek vcutlarini teker teker meydana getirmemize ve o vcutlarin iine kisiliklerini,
bilinlerini daha nce o vcutta yasadigi gibi yerlestirip insanlari tekrar yaratmamiza bir engel
teskil etmez. nk bu is Bizim iin byk zahmet ve emek isteyen bir is degildir. Tam
tersine, bunlarin hepsi bir isaretimizle bir an iinde oluverir ve ilk ykml insandan
kiymete kadar dnyadan gelmis gemis tm insanlar kolaylikla bir araya toplaniverir. Sizin
bu olusumu bilemeyecek nitelikteki beyniniz bunu akil disi kabul etse bile, bu is ve olus,
evreni yaratanin gcnden uzak degildir.

45
Biz, onlarn sylediklerini daha iyi biliriz. Ve sen, onlarn zerinde
zorlayc degilsin. O hlde sen, Benim tehdidimden korkan kimselere Kurn ile
gt ver.

180
(Lisanl Arab, hsr mad. )

444

ELI ZORBA DEGILDIR: Bu yet Peygamberimize hitap etmekle beraber kfirlere de
su ihtari yapmaktadir: Peygamberinizin sorumlulugu sadece ihtar etmekten ve aklini basina
alanlara Kurn ile hakikati anlatmaktan [tebligden] ibarettir. Onun isi, inanmak istemeyenleri
zorla mmin yapmak degildir; o, insanlara bir zorlayici olarak gnderilmemistir.
Bir baska aidan bakildiginda ise bu yet bir taraftan kfirleri tehdit ederken, diger
taraftan da Peygamberimizin gnln almakta, o'nu teselli etmektedir: Bu insanlarin sana
karsi uydurduklari szlere asla kulak asma ve katiyen nem verme! nk Biz, onlarin
szlerini biliyor ve yaptiklarini gryoruz. Bize yaptigin sikyetler seni maksadindan
alikoymasin, sen verdigimiz isle mesgul ol, onlari cezalandirmak Bizim isimizdir. Onlar iman
ve kfr konusunda zgr birakildilar. Sen onlarin duygularina, yetilerine ve kudretlerine
hkmetmek iin gnderilmedin, senin onlari zorlayarak hidyete erdirme gibi bir
ykmllgn yok. Sen sadece geregi teblig etmekle emrolundun. O halde sen sabret, sadece
iyiyi, dogruyu, gzeli onlarin gzleri nne ser ve Rabbini tesbh et [arindir], onlari da Bize
birak.
Kfirlere yapilan tehdit ise sudur: Gnderdigimiz Eli hakkinda yakistirdiginiz irkin
szler ve ne srdgnz asilsiz iddialar size ok pahaliya mal olacaktir. Biz sylediklerinizin
her cmlesini duyuyoruz, bunlarin cezasina katlanacaksiniz.
Daha nce Kalem/44 ve Mddessir/11-19'da da verilmis olan bu aik mesaj, asagida 80.
yeti verilen Nis sresi gibi baska srelerde de karsimiza ikacaktir:

80
Kim, Eli'ye itaat ederse, artik o, Allah'a itaat etmis olur. Kim de yz evirirse, artik Biz, seni
o yz evirenlere koruyucu/beki olarak gndermedik.
(Nis/80)

KURN ILE GT VER: Bu ifade, onlarin geriye kalanlarindan o vad [tehdid]
gnnden korkanlara Kurn'i okuyarak gt ver! Kurn'i gz nne al ve bu Kurn'da sana
haber verilen seyleri hatirlatmak sretiyle onlara gt ver! demektir.
Bu yet Peygamberimize kisisel grsleriyle gt vermesini yasaklamistir.
Peygamberimizin toplum idaresindeki yasa uygulamalari da ileride grlecegi gibi, yine
Kurn'a dayalidir. Yani, Peygamberimizin Kurn disi herhangi bir hkm verme ve
uygulama yetkisi, serbestisi bulunmamaktadir.
Srenin Kurn ile ailip Kurn ile kapanmasi, Kurn'in nemine dikkat ekmek iin
uygulanan bir yntemdir.
Dogrusunu en iyi bilen Allah'tir.




35 (90). BELED SRESI
MEKK, 20 YET
GIRIS
Adini 1. yetteki -'-'' [el-Beled] szcgnden alan srenin gerek 1-4. yetlerinde
Peygamberimize verilen mesaj, gerekse 13-16. yetlerinde btn insanliga verilen mesajlar
gstermektedir ki, srenin indigi dnem, Mslmanlarin kusatma altinda tutulduklari sikintili
bir dnemdir.
Diger Mekk sreler gibi bu srenin konusu da hesap ve ceza gnne inananlar ile
inanmayanlari, gsterdikleri zellikleri itibariyle birbirlerinden ayirmak ve inananlarin
inanlarini kuvvetlendirmektir. Ayrica sikintilara ggs germek konusu da Peygamberimize
ynelik farkli bir slpla islenmistir.
445
Kitaplar dolusu anlatimla ifade edilebilecek meseleler, Beled sresi'nde kisacik
cmlelerle ve etkili bir sekilde ifade edilmistir. Bu ynyle sre, icaz sanatinin muhtesem
rneklerinden biridir.
RAHMN, RAHM ALLAH ADINA
MEAL:
1-4
Dyndgnz gibi degil; bu kentte yayayan insanlarn tmn, ilk
insandan bu yana remiy gelmiy insanlarn tmn kant gsteririm ki Biz,
insan gerekten bir sknt iinde oluyturduk. Sen de bu insanlardan birisin;
sen de sknt iinde olacaksn.
5
O, kendisine kary kimse asla g yetiremez mi sanyor;
6
Ben, ygn ygn mal heder ettim diyor!
7
O, kimsenin kendisini asla
grmedigini mi sanyor?
8,9
Biz ona iki gz, bir dil ve iki dudak vermedik mi?
10
Ve Biz ona belirgin iki yolu gsterdik.
11
Fakat o, o sarp yokuya saldrmad.
12
Ve o sarp yokuyun ne oldugunu sana ne bildirdi?
13
Kleyi zgrleytirmektir
14,15
veya salgn bir ktlk gnnde yaknda
bulunan bir yetime
16
veya topraklara dymy; srnen yoksula, iysize yemek
yedirmektir.
17
Sonra da iman edip de sabr tavsiyeleyenlerden ve merhameti
tavsiyeleyenlerden olmaktr.
18
yte bunlar, mutluluk, yksek mertebe sahipleridir.
19
yetlerimizi rtbas edenler de ugursuzluk-yomluk yrannn ta
kendileridir.
20
zerlerinde kaplar smsk kapatlmy bir atey vardr.



TAHLIL:

1-4
Dyndgnz gibi degil; bu kentte yayayan insanlarn tmn, ilk
insandan bu yana remiy gelmiy insanlarn tmn kant gsteririm ki Biz,
insan gerekten bir sknt iinde oluyturduk. Sen de bu insanlardan birisin;
sen de sknt iinde olacaksn.

1-4.ayetlerin lafzi manasi, Hayir! Bu beldeye, ki sen de bu beldeye girmektesin
babaya ve dogana yemin ederim ki, Biz insani gerekten bir sikinti iinde yarattik. Seklinde
olup biz mecazi anlamlari meal olarak sunduk.

Hayir!
Srenin ` [l=hayir] edati ile baslamasindan anlasilmaktadir ki, ortada tartisilmakta olan
bir mesele ve bu meseleyi tartisan kimseler vardir. Kiymet sresi'nin tahlilinde de
syledigimiz gibi, cmlenin basindaki l [hayir] edati, tartisilan konuda ileri srlen yanlis
dsncenin reddine yneliktir. Tartisilan konunun ne oldugu, srenin ikinci blm olan 5-
20. yetlerden anlasilmaktadir. Buna gre, sahip olduklari fazlaliklar, mal-mlk, evlt ve
benzeri sebeplerle dnyaya asiri baglanan insanlar, kimsenin kendilerine g
yetiremeyecegine ve kendilerini hesaba ekemeyecegine inanmakta ve inananlarla bu konuda
tartismaktadirlar. Iste bu yzden sre de inansizlarin bu fikirlerini reddeden l [hayir] edati
ile baslamistir.
Bu beldeye, babaya ve dogana yemin ederim ki,

446
Bu kasem cmlesinin kasem blmn olusturan belde, baba ve dogan, kasem
cmlesinin cevap blmnde ileri srlen, Biz insani gerekten bir sikinti iinde yarattik
tezine kanit gsterilmistir.
Kasem cmlesinin ilk gesi olan bu cmle hakkinda, Mekke'nin veya bazi kimselerin
faziletine dikkat ekilmistir deyip gemek yerine, kasem cmlesinin temel zelligi gz
nnde tutularak cmlenin daha iyi tahlil edilmesi gerektigini dsnyoruz.
BELED: -'- [beled] szcg Arap dilinde memleket, sehir, byk ky [iinde
toplanilan, yasanilan blge], ggs, iki kasin arasindaki kilsiz blge, arazi, kabir gibi
anlamlarda kullanilir. Szcgn bu cmlede, yerlesim alani anlaminda kullanildigi
tartismasizdir.
181

Klsik kaynaklarin ogunda cmlenin kasem cmlesi oldugu dikkate alinmadan, el-
beled szcgnn basindaki .' [el] edati ahd anlaminda kabul edilmis ve sz konusu
beldenin, Mekke sehri oldugu ileri srlmstr. Maalesef sonradan olusturulan diryetsiz
eserlerde de bu kabul aynen srdrlmstr. Oysa kasem cmlesinin tm geleri ile kasem
cmlesinin mesaji dikkate alindiginda bu grsn yanlis oldugu anlasilmaktadir. Dogru olani,
cmledeki el edatinin istigrak iin oldugunun kabul edilmesi ve -'-'' [el-beled] szcgnn
dnyadaki tm yerlesim birimlerini sembolize ettiginin anlasilmasidir. Zira kaseme cevap
blmnde ileri srlen tez, yani Biz insani gerekten bir sikinti iinde yarattik tezi, sadece
Mekke'de degil, dnyanin her yerinde geerlidir. Dolayisiyla, insanlarin sikinti iinde
yaratilmasi sadece Mekke sehrine zg degildir. Insanlarin sikinti iinde olduklari o belde,
dnyanin her tarafindaki beldelerdir, yani beldelerin tmdr.
BABA ve DOGAN [OCUK]: yette geen baba ve dogan szckleri, klsik eserlerde
yine kasem cmlesinin esas zelligine aykiri olarak aiklanmistir:

Baba, dem, dogan da onun zrriyetidir. (Allah bunlara, yeryznde yarattigi en ilgin
varliklar olmalari nedeniyle kasem etmitir.)
Baba, Ibrhm ve Isml, dogan da Peygamberdir. (nk Cenb-i Hakk, burada
Mekke'ye yemin etmitir. Mekke'nin banisi Ibrhm, (en erefli) sakinleri ise Isml ve Hz.
Muhammed'dir.)
Baba Hz. Ibrhm, evlad [dogan] ise Hz. Ibrhm'in btn neslidir. (nk o'nun nesli,
Arabi da, Acemi de iine alir. Zira Ibrhm'in tm zrriyeti, Sam, Misir, Beyt-i Makdis [Kuds] ve
Arap topraklarinin faziletli blgelerinde oturmulardir. Rmlar da bunlardandir. nk Rmlar, Is
b. Ishk'in ocuklaridir.)
182


Ibn-i Abbs gibi bazi Kurn bilimcileri ise yetin orijinalindeki m edatini nefy iin
kabul etmisler ve ifadeyi doguran ve dogurmayan seklinde anlamislardir.
Bize gre bu ifade ile btn babalar ve btn ocuklar kastedilmistir. nk kasem ve
kasemin cevabi olan tez dikkate alindiginda, sikinti iinde olan, istisnsiz herkestir; tm
babalar, doganlar ve doguranlardir.

Biz insani gerekten bir sikinti iinde yarattik.

Hibir insanin tamamen gven ve mutluluk iinde olmadigi, insanin devamli zahmet,
mesakkat, tehlike dolu etin asamalardan getigi, nk insanin mesakkat iinde yaratildigi
anlamina gelen bu ifade, kasemin temel mesajidir. Ancak yetteki mesajin iyi anlasilmasi, --
[kebed] szcgnn iyi anlasilmasina baglidir.

181
(Lisanl Arab, b l d mad. )

182
(Razi; el Mefatihul Gayb)

447
--- [KEBED]: Bu szck, ilk olarak bir kimsenin baskasinin cigerine vurmasini anlatan
-- [kebedehu] ifadesiyle ve bir kimsenin cigerinin agrimasini ya da sisip genislemesini
anlatmak iin kullanilan --' ,+ '-- .= '' -- [kebede'r-raculu, kebden fe huve kbidun] fiil
ekimleriyle kullanilmistir. Ancak daha sonra her trl sikinti ve yorgunlugu ifade etmek iin
kullanilir olmustur. Nitekim Arapa'daki ---'- [mukbede=zahmet, sikinti] szcg de
buradan tremistir. Mecz ve istiare ynyle birok anlamlarda kullanilsa da -- [kebed]
szcg genellikle, bir seyin dehseti, siddet ve kuvveti anlaminda kullanilir.
183
Hatta stn
katilasip sertlesmesi [yogurt olmasi] anlamina gelen -

''' --- [tekebbede'l-lebenu] ifadesinde


de -- [kebed] szcg kullanilmistir.
Szcgn ayni zamanda istiva, istikmet, dmdz olus, etin ve gl yaratilisli
anlamlarina geldigini syleyenler de vardir.
184
Ancak bu anlamlar szcgn tretildigi kk
anlamindan degil de muhtemelen yresel kullanimindan ortaya ikmis olabilirler. Zaten
kasem cmlesinin ifade ettigi anlam ile tam bir eliski olusturacagindan, bu anlamlarin bu
yet iin uygun grlmesi mmkn degildir.
-- [kebed] szcg ile ifade edilen sikintinin ne oldugu konusunda asagidaki trde
grsler ileri srlmstr:
* Iyi eylere kari kretme, kt eylere kari da sabretme sikintisi ile ibdetleri yerine
getirmedeki sikintilara ggs germe gibi din sikintilar ve zor grevlerdir.
* lm, kabir karanligi, lmden sonra dirili, Allah'a arz olunma ve cennete veya cehenneme
gidinceye kadar geirilen sikintilar gibi hiretteki sikintilardir.
185


Ne var ki, bu grslerin kabul edilmesi mmkn degildir. Zira bu grslerde ileri
srlen sikintilar, Insan sikinti iinde yaratilmitir tezine kanit teskil edemezler, referans
gsterilemezler.
Iyi dsnlrse, ana rahmine dstg andan itibaren mesakkat, sikinti ve risk iinde
olan insanin ilesiz ni yoktur; o ile ekerek byr ve yasar. Insanin dogmasi, dogurmasi,
okumasi, okutmasi, sosyal iliskileri, hayat mcdelesi, biyolojik, fizyolojik ve zihinsel
sorunlari hep iledir. Zengin insan da dertlidir, fakir insan da... Kral da dertlidir, kle de...
Baba da dertlidir, evlt da... Hasta da dertlidir, sicaktan veya soguktan sikyet eden saglam
insan da... Bu zincir byle uzar gider.
Mademki dnya mesakkat ve sikintidir, hi olmazsa hiret hayati bu sikintilardan uzak
olmali, insan orada huzurlu ve mutlu olmalidir. Zaten dnyada mesakkat ve sikinti iinde
yasayanlarin, yukaridaki rneklerde oldugu gibi bir de hirette ayni mesakkat, sikinti, ile ve
azapla karsilasacaklarini dsnmemeleri akillica bir davranis olmasa gerektir. Diger taraftan,
dnyada ekilen sikinti ve ileler sonunda kism de olsa bazi rahatlamalar sz konusu
olabilmektedir. Mesel, genliginde alisan ve esitli sikintilarla bogusan insan belli bir yasa
geldiginde emekli olur ve artik yasliliginda ayni sikintilara katlanmak zorunda kalmaz.
yleyse insanin ancak bir takim sikinti ve mesakkatlerden geerek amalarina ulasabilmesi,
yaraticinin, Biz insani gerekten bir sikinti iinde yarattik szleriyle belirttigi ilh bir ilkedir
ve kurdugu dzenin degismez bir vasfidir.
Bu ilh ilke ayni zamanda insanin ldkten sonra mutlaka diriltilecegi anlamina da
gelmektedir. nk Allah'in insani sadece sikintilar iinde yasamasi ve ile ekmesi iin
yaratip programlamis olmasi, O'nun rahmetine uygun dsmez. Su hlde mesakkat ve sikinti
yurdu olan bu dnyadan sonra baska bir dnyanin daha olmasi gerekir. Hi sphesiz, bu ikinci
dnya hirettir.

183
(Razi; el Mefatihul Gayb)

184
(Razi; el Mefatihul Gayb)
185
(Razi; el Mefatihul Gayb)

448
ki sen de bu beldeye girmektesin
Kasem blmnn iinde bir parantez ii cmle [cmle-i mu'terize] olarak yer alan bu
ifadenin iyi anlasilabilmesi iin nce .= [hill] szcgnn iyi anlasilmasi gerekmektedir. Hill
szcgnn esitli anlamlarina gre bu ifadenin ne manaya geldigi su sekillerde siralanabilir:
1) .= [hill] szcgnn hull etme, girme anlamina gre ifade, Sen bu beldedesin,
oraya girmis [hull etmis] ve orada konaklamissin demektir.
2) Hill szcgnn .`= [hell] anlamina gre ifade; A) Kfirlerin bu beldeye saygi
duyup orada herhangi bir saygisiz harekette bulunmamalarina ragmen, Allah'in peygamberlik
grevi vererek ikramda bulundugu Peygamberimize eziyet etmeyi hell saymalari,
baskalarina gsterdikleri saygiyi o'na gstermemeleri ve hatta imkn bulsalar o'nu ldrmeyi
bile dsnmeleri yznden Sen onlara hellsin demektir. B) Peygamberimiz ynnden,
Sen bu beldede, Beytullah'a olan saygindan tr, yapilmasi haram olan seyleri hi
yapmadin demektir.
Katde ise yete u manayi vermi ve meseleyi yle aiklamitir:
Sen gnahkar degilsin, Mekke'de diledigin kimseleri ldrmen sana helldir: nk Allah
Tel, Mekke'nin kapilarini Hz. Muhammed (s.a.s)'e ami ve Mekke'yi o'na hell kilmitir. Byle bir
fetih, o'ndan nce hi kimseye nasip olmamitir. Bylece istedigini hell, diledigini haram kilmi ve
istedigi gibi hareket etmitir. Bylece Kbe'nin rtsne tutunmu olan Abdullah b. Hatel ile Maks b.
Sababe ve digerlerini ldrtrken, Eb Sfyn'in evine girenleri ldrmeyi haram saymitir.
186

Bize gre bu yet iin yukaridaki anlamlardan tercih edilmesi gerekeni, Sen bu
beldedesin, oraya girmi [hull etmi] ve orada konaklamisin anlamidir ki, bu takdirde
verilen mesaj syle olmaktadir: Sen de bu ortamda yasayan babasin, ogulsun. Sen de
sikintilar iinde yaratildin, bu konuda senin de bir ayricaligin yok, yani bu sikintilari sen de
ekeceksin. Bu takdire gre, sikinti ve mesakkate dayanmanin insanligin yaradilisindan
gelen bir zellik oldugu, peygamberlik makaminda bile olsa her insanin bu ilkeye tbi oldugu
bildirilmis olmaktadir.
Grldg gibi, bu yetle Rabbimiz chiller ve kt niyetliler tarafindan
Peygamberimize yklenebilecek olaganst nitelikleri olan insan anlayisinin nne adeta
set ekmistir. Ne var ki, yetin bu mesaji tam ters yndeki yorumlarla mecrasindan ikarilmis
ve Peygamberimiz neredeyse olaganst niteliklerle donatilmis ikinci bir ilh konumuna
getirilmistir.

5
O, kendisine kary kimse asla g yetiremez mi sanyor;

Peygamberimizi muhatap alan kasem cmlesinden sonra, bu yetle beraber, hiret
konusunu isleyen yeni bir pasaj baslamistir. Alak sresi'nden beri adi verilmeden karakterize
edilen yalanlayici insan tipi yine karsimizdadir. Inansizlara uyari, mminlere de mjde
ieren mesajlar devam etmektedir. Bu konunun bu kadar ok tekrarlanmasindan, meselenin ne
kadar nemli oldugu anlasilmaktadir. Bu pasajin, gemis srelerdeki ayni ierikli pasajlar ile
birlikte okunmasi, srenin daha iyi anlasilmasina kolaylik saglayacaktir.
Inkrcinin kendisine hangi konuda karsi gelinemeyecegine inandigi yette
aiklanmamistir. Acaba inkrci, A) Kendisinin btn islerin stesinden geldigini ve yapmak
istedigi bir sey hususunda hi kimsenin kendisine karsi gelemeyecegini dsnp hi kimsenin
kendisinin durumunu degistiremeyecegini mi saniyor? B) Yoksa ldkten sonra onu
diriltmeye ve yaptiklarina karsilik vermeye hi kimsenin kadir olamayacagini mi saniyor?
Her iki manaya gre de yetin basindaki soru, istifham-i inkri denilen cevabi
beklenmeyen soru kategorisine girer. Bu durumda cmlenin anlami syle takdir edilebilir:
Sakin yle sanmasin! Allah onu diriltmeye, yaptiklarinin hesabini sormaya ve dnyada da

186
(Razi; el Mefatihul Gayb)

449
onu rezil etmeye g yetirendir. O nedenle kendisinin stnde baska bir g olmadigina
inanmazlik etmesin!
yette o diye bahsedilen kimse, inansiz insandir. Her ne kadar o zamiri, tm insan
cinsi iin kullaniliyor olsa da, konu akisi dikkate alindiginda bu zamirle baska yetlerde de
srekli karakterize edilmis olan magrur ve kibirli bazi insanlarin kasdedildigi anlasilmaktadir.
esitli kaynaklar bu yetlerin inis sebebi olarak Ebu'l-Esedd, seyd b. Keledete'l-
Cmah, Amr b. Abdivedd, Veld b. Mugre, Eb Cehl b. Hism, Hris b. mir b. Nevfel b.
Abdimenaf gibi degisik kisileri gstermistir. Kaynaklara gre adlari degisen bu kisilerin
degismeyen ortak zellikleri magrurluklaridir.

6
Ben, ygn ygn mal heder ettim diyor!

-- [LBED]: --' [lbed] szcg, st ste yigilmis, istif edilmis, kee gibi birbirine
gemis demektir. Nitekim Araplar, ok oldugu iin tkenmesinden korkulmayan mala,--' .'-
[mln libedn] derler.
187
Biz de bu sebeple yetteki '--' `'- [mlen lbeden] ifadesini yigin
yigin mal olarak evirmis bulunuyoruz.
Chiliye dnemindeki Araplar, kendi anlayislarina gre sayginlik gstergesi ve vn
vesilesi olarak saydiklari konularda ok mal harcamaktan kainmazlardi. Mesel, sairlere
byk dller vermek, evlenme ve lm trenlerinde binlerce kisiye yemek yedirmek,
kumarda kazanilan para veya mali develer keserek kutlamak gibi gsterise ynelik harcamalar
ile festival tarzi eglenceler, yarismalar ve benzeri merasimler iin yapilan harcamalar
bunlardandi. Bu tr harcamalar o dnemin cmertlik almeti ve byklk isareti sayilir,
sairler de byle harcamada bulunanlara birbirleriyle yarisarak kasideler yazarlardi. Bu husus
gz nne alinmak sretiyle yet, Bu kfir, mal varligi ile kibirlenerek yigin yigin mal sarf
etmeme ragmen benim iin fark etmez, nk ok malim var diyor seklinde veya
Peygamber'e dsmanlik iin ok mal harcadigini sylyor seklinde anlasilabilir.
Bu yetin, din yolunda sarf edilen mallarin bosuna bir harcama oldugunu iddia eden ve
Peygamber'e (dolayisiyla dine) itaat edilmemesini saglamak iin gayret eden Hris b.
Nevfel'in bir szne karsilik olarak indigi yolunda bir grs daha vardir. Muktil b.
Sleymn, sirf Peygamberimize eziyet vermek iin sylenen ve tarih kaynaklarca bu yetin
inis sebebi olarak gsterilen Hris b. Nevfel'e ait bu szleri syle nakletmektedir:

Hris b. Nevfel bir gnah iledigi zaman Reslullah'tan fetva isterdi. Hz. Peygamber (s.a.v.) de
ona keffret vermesini emrederdi. Hris, Muhammed'e itaat ettigimden beri keffret ve o'na uyma
yolunda ok mal telef ettim demiti.
188


7
O, kimsenin kendisini asla grmedigini mi sanyor?
Yani, byklk taslayanlar Allah'in onlari gzetledigini anlamiyorlar. Hlbuki Allah
onlarin bu serveti nasil elde ettiklerini, niin kullandiklarini, hangi niyetle, ne maksatla ve ne
miktarda harcadiklarini en ince ayrintisina kadar grmektedir.
Bu yet, 6. yetin tahlilinde belirttigimiz gibi, gerek mallarini Peygamber'e dsmanlik
iin harcayanlara, gerek kendi anlayislarina gre bir sayginlik elde etmek iin harcayanlara ve
gerekse sarf etmedigi hlde Birok mal heder ettim diye yalan ile gnenlere, aslinda
Allah'in onlari grdgn ve bu hareketlerinin cezasini verecegini haber veren bir tehdittir.
Byk Islm bilginlerinden Kelb ise bu yet ile ilgili olarak syle demistir:


187
(Lisanl Arab, mad. )

188
mukatil
450
Bu kimse aslinda hibir ey harcamami bir yalanci idi. Bundan dolayi Hakk Tel, Bu kimse,
ne yaptigini ve ne yapmadigini, neyi harcadigini ve neyi harcamadigini Allah Tel'nin grmedigini
mi sanir? Hayir, aksine Allah onu grr ve ondan sadir olan hlin, sylediginin aksi oldugunu bilir
demek sretiyle yalanlarini ifa etmitir.
189


8,9
Biz ona iki gz, bir dil ve iki dudak vermedik mi?
10
Ve Biz ona belirgin iki yolu gsterdik.

Bu yetlerde Yce Allah, sikinti iinde yarattigi insana zellikle de kuvveti ve mali ile
iftihar eden o magrur insana ltfettigi nimetlerden bazilarini hatirlatip yaratilis gayesini
gstermekte ve onun her hlini bilen olarak, yaptiklarinin karsiligini vermeye gcnn
olduguna isaret etmektedir.
IKI GZ, BIR DIL VE IKI DUDAK: Burada sayilan organlar meczdir. Ayni organlar
hayvanlarda da olmasina ragmen, onlar Allah'i taniyamazlar, hireti idrak edip inanamazlar,
yani sorumluluk bilincinde degillerdir. Insan ise gzlerini aip evresine baktiginda geregin
isaretlerini grebilir ve yanlis ile dogru arasindaki farki anlayabilir. Dili ve dudaklariyla
kisiligini ortaya koyabilir, hissettigini aiklayabilir. nk bu organlarin arkasinda dsnme
ve anlama yetenegi vardir. Dolayisiyla bu organlardan asil maksat, akil ve bilgi kaynagidir.

NECDEYN [IKI BELIRGIN YOL]: -=- [necd] szcg, dagin tepesi, aik ve islek yol,
yksek yer, minder, dseme gibi oturacak yerler, agasiz mekn, deneyimli usta kilavuz,
yigitlik, ok terlemek, meme gibi anlamlarda kullanilir.
190
Burada ise pasajin genel anlami
itibariyle szcgn, aik ve islek yol [belirgin yol] anlamini kabul etme zorunlulugu vardir.
Nitekim Ibn-i Abbs disinda hibir bilgin, bu yetle ilgili olarak, szcgn meme disinda
diger anlamlarini dikkate alarak bir aiklama yapmamistir.
yette geen ,-=- [necdeyn] szcg, iki belirgin yol anlamina gelmektedir. Bu
yollar, hayir ve ser; iman ve kfr, hakk ve btil olarak isimlendirilebilen ve birbirlerinin
ziddi olan iki yoldur. Rabbimizin iki yolu ifade eden birok szck iinden necdeyn
szcgn semesi, bu yollarin siradan iki yol olmayip dagin dorugu gibi ok uzaktan da
grlebilen, ok belirgin iki yol oldugunu belirtmek iindir.
Bu aiklamalardan sonra yetin takdiri su sekilde yapilabilir: Biz insana sadece akil ve
dsnme yetenegi vererek onu kendi kendine yol bulsun diye birakmadik, ayni zamanda ona
yol da gsterdik. Ona nnde bulunan iyilik ve ktlk, dogruluk ve sapiklik gibi birbirinden
belirgin sekilde ayrilabilen iki yolu aikladik ki, dsnerek ve irdesi ile diledigini sesin.
Bu iki yol Kurn'da pek ok yerde degisik ifadelerle dile getirilmistir:


1-10
Kurn'i ve onun yaydigi sosyal aydinligi, Kurn'i izleyen Eli ve mminleri, Kurn isigi
ile aydinlanan toplumlari, Kurn isigindan yoksun kalan toplumlari, bilginleri ve bilginleri ycelten
bilgileri, kara cahilleri ve kara cahilleri bu hle getiren ilke ve anlayislari, benligini bulmus kimseleri
ve benlik bulduran etmenleri ki O, ona takinlik yapma ve kendini koruma igdlerini/gnah
ileme ve Allah'in korumasi altinda olma yeteneklerini ilham etti kanit gsteririmki, benligini
arindiran gerekten kurtulmustur. Onu bilerek reddedende kesinlikle zarara ugramistir.
(Sems/7-9)


29
Ve de ki: O gerek, Rabbinizdendir. O nedenle dileyen iman etsin, dileyen bilerek reddetsin
/ inanmasin. Sphesiz Biz, sirk kosarak yanlis, kendi zararlarina is yapanlar iin duvarlari, epeevre
onlari iine almis bir ates hazirladik. Ve eger yagmur yagsin isterlerse, erimis maden gibi yzleri
haslayan bir su yagdirilir. O, ne kt bir iecektir! Dayanma/ siginma yeri olarak da ne kadar ktdr!

189
(Kurtubi; el Camiu li Ahkamil Kuran)

190
(Lisanl Arab, n c d mad. )

451

(Kehf/29)

256
Dinde zorlamak/tiksindirmek yoktur; iman, Allah'in ilhligini ve rabligini bilerek
reddetmekten; iyi ktden, gzel irkinden, dogruluk sapikliktan kesinlikle iyice ayrilmistir. O
hlde kim tgta kfreder; onu tanimaz Allah'a inanirsa, kopmak bilmeyen sapasaglam bir kulpa
yapismistir. Allah, en iyi isitendir, en iyi bilendir.
(Bakara/256)

28-31
Nh, Ey toplumum! Hi dsndnz m, ben Rabbimden apaik bir delil zere isem ve O, bana
Kendi tarafindan bir rahmet bahsetmis de bu size sakli tutulmussa?! Biz, siz ondan holanmadiginiz hlde sizi
ona zorlar miviz?
(Hd/28)

Ve Kfirn/6, Ynus/99, Tegbn/2, Zmer/7, Zmer/15, Fussilet/40, Insan/2-3,
Nahl/9, Secde/13, Mide/48, Nahl/93, Ynus/108, Isr/15, Nahl/36, Sr/20, Hd/15-16,
Isr/18. ayetler.


11
Fakat o, o sarp yokuya saldrmad.


AKABE: --= [akabe] szcg, bdire, sarp ve ikilmasi zor olan yokus, tehlikeli
geit demektir.
191


IKTIHM: '=-' [iktihm] szcg, kendisi iin zor ve mesakkatli bir ise ynelmek,
etin bir ise girismek demektir.
192
Nitekim Arapa'da kullanilan, =-- '-'=-' =-' '-,= =-, =
'- =-- [kahame, yekhumu, kuhmen, iktehame, iktihmen, tekahheme, tekahhumen]
szcklerinin hepsi de, kisinin byk islere giristigini, zor grevlere tesebbs ettigini,
zorluklari ggsledigini ifade eder.
Pasajin sz akisindan, Rabbimizin 10. yette insana gsterdigini syledigi iki belirgin
yol'dan birisinin akabe [zor olan, etin yol],digerinin de kolay yol oldugu anlasilmaktadir. Bu
durumda yet, o kisi zor ise tesebbs etmedi, kolay yolu tercih etti anlamina gelir.
Iki belirgin yol'un birincisi olan akabe, ykseklere giden, fakat zor geitleri olan
mesakkatli bir yoldur. Insanin bu yolu asip ykseklere ikabilmesi iin nefsine, heveslerine
ve seytnin vesveselerine karsi devamli bir mcdele vermesi gereklidir. Ikinci yol ise
kolaydir. Insanin bu yola dsmesi iin sikintiya girmesi gerekmez; kendini serbest birakip
nefsinin baglarini gevsetmesi yeterlidir. Bylelikle dallete dsen insan, kendisine gsterilen
iki yoldan kolayini semis olur ve kendisini uuruma gtrnceye kadar bu yolu izler.
Bu yet bir taraftan inansizlarin pasifligini, basitligini vurgularken diger taraftan da
mminlere cennetin yolunu gstermektedir. Ne var ki, gsterilen bu yolun etin ve zor
asamalardan getigini, cennetin ucuz veya bedelsiz olmadigini da ihtar etmektedir. Cennete
varabilmek iin kisi ile cennet arasindaki o sarp yokusun mutlaka asilmasi gerekmektedir. Bu
da demektir ki, insan cennete ulasmak istiyorsa para, mal veya emegini o sarp yokusu asmak
iin harcamali, nefse kolay gelen, ama insani kt ve zararli bir kibete gtren yollarda
harcamamalidir.

191
(Lisanl Arab, akb mad. )

192
(Lisanl Arab, ghm mad. )

452
Klsik eserlerde akabe'nin, hiretteki yollar, cennetle cehennem arasinda bir yol,
cehennemin stne konulan bir yol oldugu seklinde bazi rivyetlere de yer verilmistir.
193

Bize gre, asagidaki yetlerden de kolayca anlasilacagi gibi akabe [sarp yokus], Kurn'da
bildirilmis olan Allah dsmanlariyla [hev, ins ve cinnden seytnlar ile] mcdele yoludur.

12
Ve o sarp yokuyun ne oldugunu sana ne bildirdi?

Bu yette hazfedilmis [gizlenmis] olan '=-' [iktihm] szcg ile birlikte yetin takdiri
syledir: --'' =-' '- ='-' '-, [ve m edrke m iktehame'l-akabe=Akabe'ye saldirmanin ne
oldugunu sana ne bildirdi]?
Bu ifade tarzi, akabe'ye saldirmanin kimse tarafindan bilinemeyecegini degil, akabe'ye
saldirmanin nemini vurgulamaktadir. Bu grev, zor ve zahmetlidir, ama sonu hem ferd,
hem de toplum olarak mutluluktur. Yani, zahmetten rahmet meydana gelecektir. Dolayisiyla
basta Peygamberimiz olmak zere tm insanlik akabe'ye saldirmaya, zor ve zahmetli bir
greve ynlendirilmektedir.

13
Kleyi zgrleytirmektir
14,15
veya salgn bir ktlk gnnde yaknda bulunan bir
yetime
16
veya topraklara dymy; srnen yoksula, iysize yemek yedirmektir.

FEKK RAKABE [KLE AZAT ETMEK]: = [fekk] szcg, bagi zmek,
kelepeyi ikarmak demek olup serbestligi kisitlayan engeli ortadan kaldirmak manasina
gelir.
194
Mesel, rehin bagini zmek, rehni kurtarmak da '' = [fekk'r-rehn] deyimi ile
ifade edilir. Yani, serbest birakilan her sey aslinda fekkedilmistir. -'=='' = [fekk'l-
hitb=kontrolsz sz, szn saliverilmesi] deyimi de bu kkten gelir.
Eskiden esirlerin boyunlarindan ve ellerinden baglanmasi Araplar arasinda det
oldugundan, bu baglarin zlmesi de = [fekk] szcg ile ifade edilirdi. Daha sonra esirlerin
bu sekilde baglanma deti kalkmis olmasina ragmen fekk szcg, esirlerin saliverilmesi iin
kullanilmaya devam etmis ve esirlerin saliverilmesi isi =' [fekk=zme] szcg ile ifade
edilmistir.
195

- [rakabe] szcg ise, boyun demektir. Bu szck zaman iinde bir parayi
syleyip btnn kasdetmek yoluyla mecz olarak zat, kisi, sahis anlaminda, zellikle de
hrriyetini kaybetmis insan, esir veya kle iin kullanilir olmustur.
196

- = [fekk rakabe] deyimi, esirlik bagiyla baglanmis bir boynu, yani bir kimseyi, bir
insani esaretten kurtarip hrriyetine kavusturmak, kleligini sona erdirmek anlamina gelir.
Bu da pek tabi olarak insanin nce kendi hrriyetine mlik olmasini, kendi boynunu her trl
tahakkmden kurtarmis olmasini gerektirir. Nitekim fekk rakabe deyiminin bir baska anlami
da, herkesin kendisini boyunduruktan kurtarmasidir. Ancak dikkat edilmelidir ki, bu
anlamdaki boyunduruk, herkesin kendi alismasi ve kendi kazandiklari ile altinda bulundugu
ipotek [sorumluluk ykmllg] olup Rabbimiz tarafindan konulmustur:

38,39
Her benligini bulmus kimse sagin yarani hari kazancinin karsiliginda bir rehindir.
(Mddessir/38, 39)


193
(Kurtubi; el Camiu li Ahkamil Kuran)

194
(Lisanl Arab, fkk mad. )

195
(Razi; el Mefatihul Gayb)

196
(el Isfehani; el Mfredat )
453
21
Ve iman eden, soylari da iman ile kendilerine uyan kimseler; iste Biz, onlarin soylarini da
kendilerine kattik. Kendilerinin amellerinden bir sey eksiltmedik. Herkes kendi kazandigiyla rehindir.
(Tr/21)

Klelik, baslangici insanlik tarihinin ok eski devirlerine, tarihin uygarlik olarak kabul
ettigi Eski Yunan ve Roma'ya dayanan ve insan degerler bakimindan yz karasi olan bir
kurumdur. Bu kurum ancak XX. yzyilda uluslararasi szlesme ve yasaklamalarla hukuk disi
iln edilmistir. Allah'in zgr yarattigi insanin bir baska insanin mlkiyetine alinmasi demek
olan bu utan verici kurum, 14 asir nce Rabbimiz tarafindan kle azat etmenin insani
cennete gtren davranislar arasinda sayilmasi sretiyle isareten yasaklanmistir. nk
yukarida da aiklandigi gibi, kleleri zgrlestirme faaliyeti, saldirilmasi ve asilmasi gereken
akabe zerindeki islerden sayilmaktadir.
Tek bir ferdin hrriyetine kavusturulmasi bile insani cennete gtrecek erdemli ve
kahramanca davranislardan biri olarak kabul edildigine gre, kleligin topyekun ortadan
kaldirilmasi yolundaki mcdeleye Allah nezdinde ne deger verilecegi, her Mslman'in
zerinde iyi dsnmesi gereken bir husustur. (Konunun nemine binen srenin sonunda
Klelik ve Islm adli bir makalemiz ve Ana Britannica Ansiklopedisi'nde verilen bilgiler
yer almaktadir.)
Rabbimiz, akabe'ye saldirmak anlamina gelen bir diger isin de, salgin bir kitlik
gnnde, akrabaligi olan [yakinda bulunan] bir yetime veya topraklara dsms [srnen]
miskine [yoksula, issize] yemek yedirmek oldugunu bildirmistir. Bu erdemli is, klelerin
zgrlestirilmesi ynndeki ilh tesvikten hemen sonra gelmektedir.
--- [mesgabe] szcg, -'- [segb] szcgnden mimli mastar olup alik
(zellikle sikinti ve yorgunluk iinde alik] demektir. Eb Hayyn ise szcgn, genel
anlamda alik demek oldugunu, ancak susuzluk iin de kullanildigini belirtmektedir.
Yemegin ndir ve bulunmaz oldugu alik anlari, imanin iyzn ortaya koyan bir
mihenk tasi gibidir. Byle genel bir alik sirasinda insanin kendisi de alikla karsi karsiya
iken ihtiya iinde olan bir baskasina yemek yedirebilmek, bir bakima o kisinin canini
kurtarmak demektir. Bu nedenledir ki, byle bir anda ai doyurmak, kle azat etmek gibi
akabe'ye saldirma kapsaminda sayilmistir. Bununla beraber, yemek yedirilmeye en hak
sahibi olanlar yette syle siralanmistir:

akrabaligi olan [yakinda bulunan] bir yetim

Yakinlik'tan kastin, nesep yakinligi oldugu aiktir. Bununla beraber din yakinliginin da
bu kapsamda oldugu kuskusuzdur. Hatta komsu yakinligini da bu kapsamda dsnmek, bizce
yanlis olmaz.
Inkrci ve azgin chiliye toplumunda yetimler, akraba bile olsalar her zaman
haksizliga ve zulme ugramakta idiler. Bu yzden yetimlere iyi davranilmasi ynndeki
emirleri arka arkaya tekrarlayan Kurn, deta bu tip emirlerle dolup tasmistir. Hatta yillar
sonra Medine'de inmis olan srelerde miras, vasiyet ve evlenme ile ilgili konularda Islm
yasalarinin yrrlge konmasi sirasinda bile yine yetimlere iyi davranilmasi emredilmistir
(bkz. Bakara 220, Nis 1-10, Enfl 41). Bu durum, yetimleri ezen bu evrenin ne kadar tas
kalpli bir toplum oldugunu gstermektedir.

topraklara dymy miskin

--- [metrabe] szcg de, toprak demek olan -'- [turb] szcgnden mimli
mastardir ve topraklanmak anlamina gelmektedir. yette geen z metrabe deyimi,
Trke'de topraga dsenip tasa yaslanan tabiriyle ifade edilen, fakirlik ve siddetli ihtiyatan
kinyedir. Yani, fakirliginden ve muhtaligindan dolayi, zerinde kendisini rtecek, altinda da
454
yere serecek bir seyi olmadan topraga yapismis, asiri yoksul, miskin demektir. Bu tr
yoksullar iin Trke'de srnyor tabiri kullanilir.
Genel alik zamanlarinda byle siddetli ihtiya ve yoksulluk iinde kalmis kimselerin
varligi sika grlebilir. Bu durumdaki aresiz kimselere akrabalik ve yakinlik aramadan
yemek yedirmek, deta asilmasi byk kalp kuvveti ve gayret gerektiren sarp bir yokusa
tirmanmak gibidir. Zaten degeri de bu zorlugu asma konusunda gsterilen zveriden
kaynaklanmaktadir.
Gerekten de kitlik ve zaruret dneminde karsiliksiz yardimda bulunmak, nefse agir
gelen en zor seylerden biridir ve bu ynyle de normal dnemlerdekine gre daha fazla cret
ve mkfaati hakk etmektedir. Bunu yapabilenler, sarp yokusu asan yigitlerdir:

177
Yzlerinizi dogu ve bati ynne evirmeniz iyi adamlik degildir. Ama iyi adamlar,
Allah'a, hiret Gn'ne/Son Gn'e, meleklere, Kitab'a, peygamberlere inanan; malini akrabalara,
yetimlere, miskinlere, yolcuya ve dilenenlere ve zgrlg olmayanlara, Allah'a/mala/vermeye
sevgisi olmasina ragmen veren ve salti ikame eden [ml ynden ve zihinsel aidan destek olma;
toplumu aydinlatma kurumlari olusturan-ayakta tutan], zekti/vergiyi veren kimselerdir. Ve de
szlestiklerinde, szlerini tastamam yerine getiren, sikinti, hastalik ve savas zamanlarinda sabreden
kimselerdir. Iste onlar, z-sz dogru olanlardir. Ve iste onlar, Allah'in korumasi altina girmis
kisilerin ta kendileridir.
(Bakara/177)

5-22
Sphesiz, iyi adamlar, kfur katilmis bir tastan ierler, fiskirtildika fiskirtilacak bir
pinardan ki ondan, verdikleri szleri yerine getiren, ktlg yayilan bir gnden korkan ve Biz sizi,
ancak Allah rizasi iin doyuruyoruz ve sizden bir karsilik ve tesekkr beklemiyoruz; evet, biz asik
suratli ve atik kasli bir gnde Rabbimizden korkariz diyerek Allah sevgisi iin/sevmesine ragmen
yiyecegi, yoksula ve ksze ve tutsaga veren Allah'in kullari ierler.
(Insan/8)

92
Sevdiginiz seylerden Allah yolunda harcamadika asla iyi adamlik mertebesine
eremezsiniz. Ve siz, her neyi bagislarsaniz kesinlikle Allah, onu en iyi bilendir.
(l-i Imrn/92)

Bu tr harcamalar, insana sehvn tatlar vermez. Tam tersine fedakrlik iin nefislerin
zorlanmasi gerekir. Kle azat etmek, bir kimseye ml yardimda bulunmak, bir borlunun
borcunu demek, yk altinda ve bor iinde olan aresize yardim etmek, a bir kimseyi
doyurmak, akraba veya komsu olan yetime destek olmak, ifls ve fakirlik dolayisiyla muhta
duruma dsene yardimci olmak gibi davranislar, insana zevk iin yapilan harcamalarin
getirdigi shreti ve itibari kazandirmaz, ama sahiplerini akabe denen o sarp geitten gemis
olma basarisinin manev haz ve uhrev kazancina ulastirir.
Beled sresi indigi siralarda Mslmanlar Mekke'de msriklerin kusatmasi altinda idi.
Mminler o dnemde sirtlarini dayayacaklari herhangi bir sosyal destek kurumundan da
mahrum idiler. Klelik hem Arap Yarimadasi'nda hem de yarimadayi evreleyen blgede
yaygin bir durumda idi. Klelere ok sert ve acimasiz davranilmaktaydi. Bu klelerden Ysir
ve ailesi gibi, Rebah oglu Bill gibi, Suheyb ve benzerleri gibi Allah hepsinden razi olsun
bazi kisiler Mslman olunca, zlim olan efendilerinin ok aci, dayanilmaz iskenceleri ile
karsilastilar. Bunun zerine anlasildi ki, bu kleler ancak zorba efendilerinin elinden satin
alinmak yolu ile kurtarilabilirler. Her zaman deti oldugu gibi bu agriya da ilk kosan, emre
tereddtsz, gnl huzuru iinde ve dosdogru olarak sarilan ve yerine getiren yine Eb Bekr
olmustur.
Tarihi Ibn-i Ishk syle nakletmektedir:
455

Hz. Eb Bekr'in azat ettigi Hz. Bill, Cumhogullari'nin yaninda yetienlerden birisiydi. Islm'a
gnlden bagli, kalbi tertemiz biriydi. meyye b. Halef, gle sicagi bastirinca onu ikarir, Mekke
kumluklarina sirt st yatirir, sonra byk bir kaya getirilmesini emreder ve o kaya Hz. Bill'in ggs
zerine konurdu. Sonra ona, lnceye kadar byle kalacaksin. Ya da Muhammed'i inkr eder, Lat ve
Uzza'ya taparsin derdi de bu ileler altinda bile Hz. Bill, Allah bir, Allah bir! derdi.
Nihyet bir gn Hz. Bill'e ayni ikenceleri yaparlarken Hz. Eb Bekr rast gelir. nk Hz. Eb
Bekr'in evi Cumhogullari'nin yakinlarinda idi. meyye b. Halef'e der ki: Allah'tan korkmaz misin da
bu zavalliya byle davranirsin? Ne zamana kadar buna devam edeceksin? meyye, Sensin onu
bozan. Grdgn durumdan kurtar onu! der. Eb Bekr de; Peki yaparim. Benim ondan daha gl
ve dayanikli zenci bir klem var. O da senin dinindendir. Bunun kariliginda onu sana vereyim
deyince meyye, Kabul ediyorum der. Bunun zerine Hz. Eb Bekr, Tamam yle ise... O
senindir der, klesini meyye'ye verir ve Hz. Bill'i alarak azat eder.
Hz. Eb Bekr, Medine'ye hicret etmeden nce, alti kle daha azat etmiti. Bill ise yedinci
oluyordu. Bunlar, mir b. Fheyre (ki Bedir savai'na katilmi, Maune kuyusu savainda ehit
dmt), mm Abis ve Zenire'dir. Hz. Eb Bekr onu azat edince gzleri kr olmutu. Bunun
zerine Kureyliler, Onun gzlerini kr eden Lat ve Uzza'dan bakasi degildir deyince, Zenire,
Yalan sylemiler. Allah'in Beyt'i hakki iin, Lat ve Uzza ne zarar verebilir, ne de bir yarar der.
Bunun zerine Yce Allah, gzlerine tekrar grme gc baheder. Hz. Eb Bekr Nehdiye ve ki:ini da
azat etmiti. Bunlar Abduddr ogullari'ndan bir kadinin klesi idiler. Kadin onlarla kendine ait un
gndermiti. Onlara, Vallahi sizi asla azat edemeyecegim diyordu. Hz. Eb Bekr, Ey filancanin
annesi, boz yeminini der. O da, Tamam bozayim. Sen bozdun onlari, sen azat et der. Hz. Eb Bekr,
Kaa veriyorsun onlari? deyince, kadin, Su kadara der. Hz. Eb Bekr, Tamam, aldim onlari,
ikisi de zgrdr kariligini verir ve kadinlara dnerek, Onun ununu kendisine geri verin! der.
Onlar da, Birazini boaltip yle mi geri verelim? deyince, Isterseniz... der.
Hz. Eb Bekr, Memmil ogullari'ndan ki bu kabile Adiyyogullari'ndandir bir criyeye rastlar.
Bu criye Mslmandir. Hz. mer o zamanlar henz mriktir. Islm'i biraksin diye bu criyeye
ikence eder, vurur dver, dvmekten yorulunca ona, Kusura bakma! Acidigim iin birakmiyorum
seni, usandigim iin birakiyorum der. Criye de, Allah da sana byle yapsin! der. Ite Hz. Eb
Bekr bu criyeyi satin alir ve azat eder.
Ibn-i Ishk der ki: Muhammed b. Abdullah b. Eb Atik bize mir b. Abdullah b. Zbeyr'den
nakletti. mir de kendi ailesinden birisinden duymu. Babasi Hz. Eb Bekr'e der ki: Yavrucugum!
Gryorum ki, hep gsz kleleri azat ediyorsun. Syet gl-kuvvetli kiileri azat edersen seni
korurlar, sana destek olurlar. Hz. Eb Bekr, Babacigim! der, Ben yapmak istediklerimi sirf Allah
iin istiyorum.
197


Yukaridaki nakle gre Eb Bekr, ile eken kleleri sirf Allah rizasi iin efendilerinden
satin alip salivererek o sarp yokusa saldirmis ve onu asmaya alismistir. nk Arap
Yarimadasi'ndaki o gnk sartlar, Allah yolunda sarp yokusu asmak iin yapilmasi gereken
islerin basinda kle azat edilmesini gerekli kilmaktaydi.

17
Sonra da iman edip de sabr tavsiyeleyenlerden ve merhameti
tavsiyeleyenlerden olmaktr.


Bu yet, yukarida sayilan zelliklerin yani sira, akabe'yi asarak cennete ulasmak iin
kisinin ayni zamanda mmin olmasi gerektigini bildirmektedir. Kurn'in pek ok yerinde,
yapilan gzel seylerin ancak iman ile birlikte oldugu zaman bir kiymetinin olacagi ve yapani
ancak bu takdirde kurtulusa gtrecegi aiklanmis, her nerede slihti isleyenlere cretleri
denecegi zikredilmisse, orada mutlaka iman etmenin de sart oldugu bildirilmistir:


197
Ibn-i Ishk, Siyer.
456
124
Ve erkekten veya kadindan, kim mmin olarak dzeltmeye ynelik isler yaparsa, artik iste
onlar, cennete girerler. Ve hurma ekirdeginin sirtindaki ukur kadar haksizliga ugratilmazlar.
(Nis/124)

97
Erkek-disi, mmin olarak kim iyi amel islerse kesinlikle onu gzel bir hayat ile yasatiriz. Ve
kesinlikle onlarin cretlerini, yapmis olduklari amellerin daha gzeliyle dllendirecegiz.
(Nahl/97)

38-44
Yine iman etmis olan o kimse: Ey toplumum! Bana uyun ki size akilli olmanin yoluna
kilavuzluk edeyim. Ey toplumum! Bu bayagi hayat ancak geici bir kazanimdir. hiret ise kesinlikle
durulacak yurdun ta kendisidir. Her kim bir ktlk yaparsa, ona ancak yaptiginin bir misli ile ceza
verilir. Ve erkek veya kadin, her kim mmin olarak dzeltmeye ynelik is islerse, artik onlar, orada
hesapsizca riziklanmak zere cennete girerler. Yine: Ey toplumum! Bana ne oluyor ki, siz beni
atese davet ediyorken ben sizi kurtulusa davet ediyorum! Siz, beni, Allah'a inanmamaya ve benim
iin hi bilgi olmayan seyleri O'na ortak kosmaya davet ediyorsunuz. Ben ise sizi o ok gl ve ok
bagislayici olan Allah'a davet ediyorum. Hi inkr edilemez ki, gerekten sizin beni kendisine davet
ettiginiz sey, dnya ve hirette kendisine bir agri olmayan seydir. Ve sphesiz dnsmz
Allah'adir. Ve sphesiz siniri asanlar, cehennem ashbinin ta kendileridir. Artik siz benim, sizin iin
sylediklerimi yakinda hatirlayacaksiniz. Ve ben isimi Allah'a havale ediyorum. Sphesiz Allah,
kullarini en iyi grendir dedi.
(Mmin/38- 44)

Rabbimiz, iman etmeyenlerin yaptiklari iyi isler karsiliginda onlara herhangi bir
mkfaat vaat etmedigi gibi, imansiz yapilan iyi isleri var saymayacagini, kabul etmeyecegini
de aika bildirmistir:


105
Iste onlar, Rablerinin yetlerini ve O'na ulasmayi bilerek reddetmis/ inanmamis kimselerdi
de bu yzden yaptiklari btn amelleri bosa gitti. Artik kiymet gn onlar iin hibir l
tutturmayiz/ hi bir deger vermeyiz.
(Kehf/105)

85
Ve kim Islm'dan baska bir din ararsa, o takdirde hibir zaman ondan kabul edilmeyecektir.
Ve Islm'dan baska din arayan kimse, hirette zarar edenlerden olacaktir.
(l-i Imrn/85)

91
Sphesiz ki kfretmis; Allah'in ilhligini, rabligini bilerek reddetmis ve bu durumda olduklari
hlde de len su kisilerin hi birinden, yeryz dolusu altin onu fidye/kurtulmalik verseler bile asla
kabul edilmeyecektir. Iste onlar, dayanilmaz azap kendileri iin olanlardir. Onlar iin yardimcilardan
da yoktur.
(l-i Imrn/91)

16
Iste onlar, kendileri iin, hirette atesten baska bir sey olmayanlardir. Yapip rettikleri de
orada bosa gitmistir. Yaptiklari seyler de kaybolup gitmeye mahkmdur.
(Hd/16)

Burada gzden kairilmamasi gereken bir nokta da, sabri tavsiyelemek ve merhameti
tavsiyelemek fillerinin yette iman ile birlikte zikredilmis olmasidir. Bu da demektir ki,
akabe'yi asmak iin sadece mmin olmak yetmemekte, mminlerin ayni zamanda aralarinda
sabri ve merhameti tavsiyelesmeleri de gerekmektedir. Bylece toplum, aralarinda sabri ve
merhameti tavsiyelesen mminlerden meydana gelmis bir toplum olacaktir. Byle bir
toplumda kt isler ortadan kaldirilacak, bireysel ve toplumsal boyutta sadece slih isler
[dzeltmeye ynelik isler] yapiliyor olacaktir. Rabbimizin insanlardan olusturmalarini istedigi
toplum byle bir toplumdur. Rabbimiz byle bir toplum istegini, sabri tavsiyelesmeyi ve
merhameti tavsiyelesmeyi mmin toplumun iki zelligi olarak belirtmek sretiyle ortaya
koymustur.
457
Daha nce birka defa genis aiklamalarla zerinde durdugumuz ve pasiflikle,
pisiriklikla hi alkasi olmadigini, aksine tam bir hareketlilik ve mcdele ifade ettigini
syledigimiz sabir konusu, Kurn'da pek ok yerde islenmistir. nk sabir, hayati boyunca
mminin daima sahip olmasi gereken bir zelliktir. Iman yolunun baslangicindan itibaren
sabir imtihani da baslar. Allah'in emirlerine uymak, O'na itaat ederek kulluk grevlerini yerine
getirmek, kt ahlki birakarak Allah'in haramlarindan ve insani gnaha tesvik eden
seylerden sakinmak, temiz ahlka uymak hep sabir ister. Bu dnyaya ait pek ok fayda ve
lezzet imansizlik yolunda beklerken, insanin Allah'in kanunlarina uymasi ve bu yolda
karsilastigi mahrumiyet ve musibetlerle basa ikmasi, ancak sabirla mmkn olur. Iman
yolunda elinin tersi ile reddettigi menfaatler ile ilgili olarak basta kendi nefsi ve hevsi olmak
zere, ailesi, cemiyeti, toplumu hatta dnyadaki insanlarin ogu ona karsi ikarken, insanin
Allah yolunda mcdeleye devam etmesi, bu mcdele iindeyken eziyetler grmesi,
asagilanmasi hatta bu ugurda hicret etmesi, sabr'in ta kendisidir.
Insanin bu zor sinavlarda basari saglayamayip bazilarinda veya tamaminda yenilgiye
ugramasi hi de uzak bir ihtimal degildir. Ama eger insanin iinde yasadigi toplum, hem
sabirli hem de sabri tavsiye eden fertlerden olusmus bir toplumsa, karsilikli yardimlasma ile
bu zor sinavin basarilmasi kolaylasir ve toplumca basari kazanilir. Byle bir toplum, insanligi
iyilige gtrme yolunda byk bir g, yenilmesi zor bir ordudur.
Rabbimizin mmin toplumda olmasini istedigi diger bir zellik, fertlerinin birbirlerine
merhameti tavsiye eden kisiler olmasidir. Mminler kati kalpli, merhametsiz, zlim kisiler
olmayip tam tersine, birbirlerine dert ortagi olabilen merhametli, sefkatli kisiler olmalidirlar.
Bu zellikleri birbirlerine tavsiye edip onlara sahip olma konusunda birbirleriyle yaristiklari
iin, merhamet mmin toplumun temel bir vasfi hline gelir. Bu vasif, mmin toplumu
digerlerinden ayricalikli kilan ok nemli bir donanimdir.
Btn bunlardan anlasilmaktadir ki, Rabbimiz mminlerden akabe'yi asacak gzel
seyler yapan, birbirlerine sabri ve merhameti tavsiye eden kisilerden olmalarini ve byle
insanlardan olusan bir toplum meydana getirmelerini istemektedir.
Sarp yokusun [akabe'nin] asilmasi iin sahip olunmasi gereken zelliklerin [imanin,
sabri ve merhameti tavsiyelesmenin] hemen ncesinde zikredilen smme [sonra] szcg, bu
zelliklerin, 13-16. yetlerde belirtilen yapilmasi gereken diger zelliklere gre daha
kapsamli, daha genis ereveli ve daha stn oldugunu vurgulamaktadir. Yani, buradaki
smme [sonra] szcgnn zamana ynelik bir anlami yoktur. nk iman denen donanim
bir insanda kle azat etmekten ve yoksulu doyurmaktan zaman itibariyle sonra degil, nce var
olmasi gerekli bir zelliktir. Iman olmadan kle azat etmenin de, yoksulu doyurmanin da bir
anlami yoktur.
Rabbimizin akabe'ye saldirip onu asmak konusundaki mesajindan sunlari anlamak
mmkndr: Sarp yokusu [akabe'yi] gemek iin atilmasi gereken adimlar; kle azat etmek,
alik gnnde yakinligi olan bir yetimi veya topraga bulanmis yerde srnen bir yoksulu
doyurmak ve bir de bunlarin zerinde ve bunlara ek olarak, iman eden, sabri ve merhameti
tavsiye eden kisilerden olmaktir. Sabir, genel olarak iman iin, zel olarak da sarp yokusu
asmak iin gerekli olan bir zelliktir. Mminlerin birbirlerine sabri tavsiye etmeleri ise,
kendilerinin sabirli kisiler olmasinin stnde, baska bir dereceyi ifade eder. nk karsilikli
duygu alis-verisinde olan Mslmanlar birbirleriyle sabri tavsiyeleserek, bireysel
ykmllkleri yaninda yeryznde iman sistemini gereklestirmek yolundaki mcdelenin
agir ykn de birbirlerine destek olarak, paylasarak tasiyacaklar ve bylece toplum olarak
her ferdin sabirli olmasi ile tek basina elde edilebilecek kazantan ok daha fazlasini bu
tavsiyelesme sayesinde saglayabileceklerdir. Bu durum, zde kisisel sabra dayali olsa bile,
btn toplumun byle kisilerden olusmasi baska bir olgudur.
Dolayisiyla 17. yet, Islm toplumunda yasayan bir mminin en nemli grevlerinden
birini belirlemektedir. Bu grev sudur: Mmin, toplumu zayiflatici bir ye degil, aksine, onu
458
glendirici bir eleman olmalidir. O, maglbiyet igirtkani degil, toplumun atiliminin ve
dinamizminin gl sesi olmalidir. Sabirsizligi krkleyen degil, huzurun kaynagi olmalidir.

18
yte bunlar, mutluluk, yksek mertebe sahipleridir.

13-17. yetlerde mminlerin dnyada iken sahip olmalari gereken zellikler sayilmis, bu
yette de bu zelliklere sahip olan kimselere ashbu'l-meymene pyesi verilmistir. Bu pyeye
layik grlenler, akabe'ye saldirarak kle azat eden, esir kurtaran, alik gnnde yakinligi
olan bir yetimi veya srnen yoksul aresizi doyuran, bunlara gc olmasa bile iman edip
sabri ve merhameti tavsiyelesen, kendilerine ve baskalarina yararli olan, bunlardan dolayi da
hirette kitaplari sag taraflarindan verilecek olan kimselerdir.

ASHBU'L-MEYMENE: Szlklerde --,- [meymene] szcg iin ,-, [yemn] veya
-, [yumn] szcklerinden tremis olmasina gre sag el veya ugurlu/bereketli karsiliklari
verilmistir.
Kelimenin -, [yumn] szcgnden tredigi kabul edilirse, ashbu'l-meymene deyimi,
bahti iyi olan, bereketli, mutluluk sahibi anlamina gelir. Eger yemn szcgnden tredigi
kabul edilirse, bu takdirde de sag el anlamina gelir ve yette yksek mertebe anlaminda
kullanildigi anlasilir. nk Araplar iin sag el, kuvvet ve serefin semboldr. Nitekim
hrmet edilen kimseler meclislerde sag kseye oturtulur ve bir kimseye verilen deger _

-- `
,''- ,- [fulnun minn bi'l-yemn=o benim sag kolumdur] ifadesi ile belirtilirdi.
198
Bu ifade
gnmzde de aynen kullanilmaktadir.

19
yetlerimizi rtbas edenler de ugursuzluk-yomluk yrannn ta kendileridir. 19.

ASHBU'L-MESEME: ---- [meeme] szcg, -- [um] kelimesinden tremis olup
ugursuzluk, talihsizlik demektir. Araplar, uma [ugursuzluk] szcg ile .'-- [iml=sol
el] szcgn ayni anlamda kullandiklarindan, szlklerde uma szcgnn anlami, sol
el olarak belirtilmistir. Sefere ikan bir kimsenin sol tarafindan bir kusun umasini
ugursuzluk sayan Araplarda sol el, zayifligin ve zilletin simgesidir. Nitekim nemsiz ve
asagi mevkide grlen kimseler meclislerde sol tarafa oturtulur ve bir kimsenin degersiz
oldugu .'-

-''- _

-- ` [fulnun minn bi'-iml=o benim sol kolumdur] ifadesi ile


belirtilirdi.
199
zetle ----'' -'=-' [ashbul-meeme], Allah'in asagiladigi bedbaht
kimselerdir ve O'nun huzurunda sol tarafta bulunacaklardir. Rabbimiz bu iki grup insandan
Vkia/27 ve 41'de de bahsetmistir.
Srenin 19. yetinde Yce Allah, sol ehli olan zmre iin yetlerimizi inkr edenler
nitelemesinden baska herhangi bir nitelemede bulunmamistir. Bunun sebebi, kfirligin btn
ktlkleri kapsamasi ve hatta ktlklerin tmnden baskin ikmasidir. Yani, kfirlikle
birlikte hibir iyi amel dsnlemez, kfirler iyi davranislarda bulunsalar dahi bu iyiliklerin
kendilerine hibir yarari olmaz. nk kfr her seyi siler bitirir. Dolayisiyla kfirlerin kle
azat etmediklerini, yoksulu doyurmadiklarini ayrica belirtmeye gerek yoktur. Onlar ugursuz,
kt, defterleri sol taraftan verilecek olan meseme ehlidirler. Onlar sarp yokusun gerisinde
kalmislar ve onu asmak iin o yokusa saldirmamislardir.

20
zerlerinde kaplar smsk kapatlmy bir atey vardr.
----,-'' [el-msadet] deyimi, kapilar hakkinda kullanilir.
200
Buna gre yetin takdiri
su sekilde yapilabilir: -',-`' ----,- '- +,'= [aleyhim nrun msadet'l-ebvb=onlarin

198
Mevdudi, tefhim vakia suresi aiklamalari.
199
Mevdudi, tefhim vakia suresi aiklamalari.
200
(Lisanl Arab, e s d mad. )
459
zerine kapilari kapatilmis bir ates saliverilir]. Onlar byle bir ates iindedirler, atesin kapilari
zerlerine kapatildigi iin oradan kesinlikle ikamazlar. Bu, cehennem kapilarinin zerlerine
iyice kapandigi, ierdekilerin ikabilecegi hibir kapinin aik birakilmadigi anlamina gelir.
Inkrcilarin ikis yollarinin kapatilacagina iliskin mesaj, Kehf sresi'nde de su ifadelerle yer
almaktadir:

29
Ve de ki: O gerek, Rabbinizdendir. O nedenle dileyen iman etsin, dileyen bilerek reddetsin
/ inanmasin. Sphesiz Biz, sirk kosarak yanlis, kendi zararlarina is yapanlar iin duvarlari, epeevre
onlari iine almis bir ates hazirladik. Ve eger yagmur yagsin isterlerse, erimis maden gibi yzleri
haslayan bir su yagdirilir. O, ne kt bir iecektir! Dayanma/ siginma yeri olarak da ne kadar ktdr!
(Kehf/29)

Dogrusunu en iyi bilen Allah'tir.



36 (86). TRIK SRESI
MEKK, 17 YET
GIRIS
Adini 1. yetteki '

='' [et-Trik] szcgnden almis olan sreyi, konulari itibariyle


ayri blm olarak degerlendirmek mmkndr. Birinci blmde insanin yaratilis ve yapisi
delil gsterilerek hiret isbat edilmis; ikinci blmde Kurn'in tartisilmazligi bildirilmis;
nc blmde ise inananlar desteklenerek maneviyatlari arttirilmis, inansizlar da aik
tehditlerle uyarilmistir.
RAHMN, RAHM ALLAH ADINA
MEAL:

1-4
Bilginler ve Trk; delip geen Kurn yetleri grubu tanktr ki,
kesinlikle her benligini tamamlamy varlgn zerinde birtakm koruyucular
vardr.

5
Onun iin insan neden oluyturulmuy olduguna bir baksn;
6,7
omurga ile
ggs kemikleri arasndan kan, atc bir sudan; strojen ve
testosterondan baylanarak oluyturuldu.
8,9
Sphe yok ki o Yaratc, btn srlarn meydana karldg gn, onun
geri dndrlmesine g yetirendir.
10
Artk onun iin ne herhangi bir g
vardr, ne de herhangi bir yardmc.
11-14
ldkten sonra dirilecegine inanan bilginler, cahil, inansz kfirlerin;
Allah'n ilhlgn ve rabligini bilerek reddedenlerin durumu kanttr ki
kuykusuz o, ayrc bir karardr. Ve o bir yaka degildir.
15
Sphesiz onlar, olduka tuzak kuruyorlar.
16
Ben de onlar
cezalandrrm.
17
Bu yzden sen kfirlere; Allah'n ilhlgn ve rabligini bilerek
reddedenlere mhlet ver, onlara azck zaman tan.


TAHLIL:
1-4
Bilginler ve Trk; delip geen Kurn yetleri grubu tanktr ki,
kesinlikle her benligini tamamlamy varlgn zerinde birtakm koruyucular
vardr.


460
Ayetlerin Hakikat anlami, Sem'ya ve Trik'a kasem olsun ki, Trik'in ne oldugunu ne
bildirdi sana? (O) delip geen necmdir. Hibir nefis yoktur ki, zerinde bir takim
koruyucular bulunmasin. [mutlaka her insanin zerinde bir takim koruyucular vardir].
Seklindedir. Biz mealde Mecaz anlamlarini sunduk.
1-4. yetler bir kasem cmlesidir. Ancak, kasem cmlesinin iindeki 2-3. yetler,
Trikin ne anlama geldigini bildiren bir parantez ii cmledir. Bu sebeple parantez ii
cmle, kasem ve kaseme cevap blmnden ayri olarak tahlil edilecektir.
Sem'ya ve Trik'a kasem olsun ki, hibir nefis yoktur ki, zerinde bir takim
koruyucular bulunmasin [mutlaka her insanin zerinde bir takim koruyucular vardir].
Kasem cmlesinin yapisi ve anlami hakkinda daha nce verdigimiz ayrintili
aiklamalara uygun olarak, burada da sem ve trik kanit gsterilerek her insanin zerinde bir
takim koruyucularin var oldugu tezi ileri srlmektedir.
SEM: Burc sresi'nde de aikladigimiz gibi, -'- -'' [sem] szcg sadece dilimize
gemis gkyz anlamiyla kabul edilirse, szcgn kullanildigi bu cmlenin anlasilmasi
zorlasmaktadir. Dolayisiyla szcgn ne anlamlara geldigini aiklayan Lisn'l-Arab'in sem
ile ilgili maddesini hatirlamakta yarar gryoruz:

-'' -'- [sem] szcg, ykseklik, ycelik anlamindaki ,- -'' [es-smvv] szcgnn
trevlerindendir. Her yksek ve yce eye, es-sem denilir. Gkyzne sem denilmesinin sebebi,
yeryznden yukarida oluundandir. Her bir eyin stne ve stnne sem denilir. Mesel
matematige de sem denir. nk matematik stn bir ilimdir. Herhangi bir eyin st kismina da
sem denir. Ayakkabinin st sem'dir; evin tavani da sem'dir. Hatta bulutlara ve yagmura da sem
denmitir. es-Sem'nin fiili olan sem, -,-= [hasb=ince hesap bilen, muhasebeci] ve erf [onurlu,
erdemli] kimselerin ileri iin kullanilir. Bu demektir ki, iyi hesap [matematik] bilen kimseler de
sem'dir.
201


Bize gre szcgn buradaki en uygun anlami, bilenler, lim kisiler anlamidir.

TRIK:

='' ' [trik] szcg, bir ses iitilecek ekilde iddetle vurmak, arpmak anlamina
gelen tark kknden tremi bir ism-i faildir. eki ve tokmak anlamindaki =- [mitraka]
szcg de bu kkten tremitir. Trik szcg zaman iinde bu asil anlami geniletilerek baka
manalarda da kullanilir olmutur. Mesel, ,= [tark] szcg, zerinde yryen yolcularin ayak
vurmasi sebebiyle yol anlaminda kullanilmitir. Trik szcg de esasen tokmak vurur gibi
iddetle vuran demek olmasina ragmen, ayak vurmak, yol tepmek manasiyla lgat rfnde
[dilbilgisi geleneginde] yola giden yolcuya isim olmu ve bu anlamda yaygin ekilde kullanilir
olmutur. Daha sonra geceleyin kapivi alarak yrek hoplatan ziyareti manasinda zelletirilerek,
gece gelen anlaminda kullanilan trik szcg, bu manasinin geniletilmesi sonucu, geceleyin
ortaya ikip yrek arptiran madd veya hayal her ey iin kullanilir olmutur.
202


HFIZ: Gnlk hayatimizda, Kurn'i ezberlemis kisi anlaminda kullandigimiz ='=
[hfiz] szcg, koruyucu demektir. Szcgn Kurn'i ezberleyen kisiler iin kullaniliyor
olmasi da aslinda o kisilerin ezberlemek sretiyle Kurn'i korumalarindandir. yetteki ='=
[hfiz] szcg, nefy edatindan sonra kullanilmis olup nekredir ve bu sekilde kullanildigi iin
genellik ifade eder. Bundan dolayi da bir koruyucu degil, bir takim koruyucular
anlamina gelmektedir.
Kasem cmlesi, szcgn bu genellik ifadesi dikkate alinarak okundugunda, trik ve
sem'nin kanit gsterilmesi sretiyle, her insanda bir takim koruyucularin bulundugunun iddia
edildigi grlmektedir.

201
Lisn'l-Arab; c. 4, s. 695-697.
202
(Lisanl Arab, t rg mad. )

461
Biyoloji biliminin gelismesi sonucu, bilim adamlari tarafindan teshis edilmis ve ortaya
konmustur ki; bu bir takim koruyucular, bagisiklik sistemi, endokrin sistem [i salgi sistemi]
ve beyindeki dikkat fonksiyonu gibi zihinsel fonksiyonlardir.
Her insanin zerinde var olan bu koruyucular hakkinda srenin sonuna, Hormonlar ve
Yasam ile Bagisiklik Sistemi adli iki bilimsel yazi alintilanmistir. Rabbimizin insanlarin
gzlerine sokarcasina yarattigi mucizeleri biraz daha yakindan tanimak isteyenlerin bu
yazilari dikkatlice okumalarini neriyoruz. Ayrica insanin biyolojik ve psikolojik yapisini
inceleyen bilim adamlarinin da, insanin yapisinda koruyucular oldugunu bildiren ilk
bilginin Kurn'da yer aldigi geregini herkese iln etmelerini bekliyoruz.
Buradaki hfiz szcg, Rad/11, Enm/61 ve Infitr/10-11'deki szckleri ayni olan
ifadeler ile karistirilmamali ve kesinlikle melek olarak anlasilmamalidir. nk hfiz
szcgn burada melek olarak anlamak ve evirmek, Kurn'in asil mesajinin
anlasilmasina engel teskil ettigi gibi, dinde de hurafelerin olusmasina yol amaktadir.
Trik'in ne oldugunu ne bildirdi sana? (O) delip geen necmdir.
Trik szcgnn, tokmak gibi siddetle vuran anlamina geldigi yukarida aiklanmisti.
Burada ise trik'in bir necm oldugu bildirilmektedir. Necm szcgnn yildiz manasi
dikkate alinirsa, birok eserde yer aldigi gibi, trik'i vuruslu yildiz olarak kabul etmek
mmkndr. Ancak bu vuruslu yildizin her insan zerinde bulunan bir takim koruyucularin
varligina nasil kanit teskil ettigi [delil gsterildigi], dsnlmesi gereken bir durumdur. Yce
Rabbimizin kasem cmlesinin iinde bir parantez aarak trik'in delip geen necm
oldugunu belirtmesi, trik'in hangi aidan delil oldugu konusundaki bu mskl ortadan
kaldirmaktadir.
Kurn'i inis sirasina gre okuyup anlayanlar, necm szcgnn, Kurn'in inen her bir
pasajini ifade ettigini iyi bilmektedirler. Kurn'in inen her pasaji yle sert ve etkili bir vurus
yapmaktadir ki, deta tokat gibi inen bu vuruslar kfirlerin yreklerini hoplatmakta, kalplerini
parampara etmekte ve toplumdaki kfr ve sirk bloklarini delip gemektedir. Chiller
gruhunun btnlgn bozan necmlerin etkileri, hatirlanacak olursa Mrselt sresi'nde
syle siralanmisti:

1-7
Kme kme/necm necm gnderilip de nne gelenleri devirdike deviren, toplumlari
canlandirdika canlandiran, canlandirdika da hakki btili ayiran, zr veya uyari olarak gt birakan
Kurn yetleri kanittir ki kesinlikle tehdit olundugunuz, korkutuldugunuz sey, kesinlikle meydana
gelecektir.
(Mrselt/1-7)

Bununla beraber trik'i szck anlamiyla vuruslu yildiz olarak degerlendirildiginde
Kurn'in mucize bir beyanda bulunmus oldugu ortaya ikar. Vuruslu yildiz ile ilgili bilim
teknik kitaplarindan arastirma yapilabilir.

Bu aiklamalara gre, her insanin zerinde yaratilistan birtakim koruyucular oldugu
iddiasinin kaniti ve tanigi olarak Kurn [trik] ve bilginler [sem] gsterilmis olmaktadir.
Yani, Kurn'da ileri srlen herkesin zerinde bir takim koruyucularin bulundugu
yolundaki tezin dogrulugunun kaniti olarak bilim adamlari, dolayisiyla da bilim adamlarinin
yapacaklari arastirmalar sonucunda elde edecekleri bulgular gsterilmistir. Bu da, su
demektir: Inanmiyorlarsa, buyursunlar bilim adamlari kendileri arastirsinlar.

5
Onun iin insan neden oluyturulmuy olduguna bir baksn;
6,7
omurga ile
ggs kemikleri arasndan kan, atc bir sudan; strojen ve
testosterondan baylanarak oluyturuldu.

462
Inkrcilarin ldgmz ve bir toprak oldugumuz vakit mi? Bu uzak bir dnstr
szleriyle hireti inkr etmelerine karsilik Rabbimiz Kaf sresinde onlara kendi evrelerinden
rnekler vererek hiretin olacagina dair kanitlar gstermisti:

4
Biz, yerin onlardan neyi eksilttigini elbette bilmisizdir. Yanimizda da ok iyi kaydedip
koruyan bir kitap vardir.
5
Aksine, gerek kendilerine geldigi zaman onu yalanladilar, onun iin onlar karmakarisik bir is
iindedirler.
6
Peki, onlar stlerindeki gge bakmadilar mi ki, onu Biz hi yarigi olmadan nasil bina etmisiz
ve sslemisiz!
7,8
Ve Biz, Allah'a ynelen her kula gnl gzn amak ve ona gt olarak yeri yayip
dsedik ve ona sabit daglar biraktik. Orada grns i aici-gz alici her iftten bitkiler bitirdik,
9-
11
Biz, gkten bereketli bir su indirdik. Onunla baheler ve biilecek taneler, kullara rizik olmak zere
tomurcuklari birbiri zerine dizilmis byk ve yksek hurma agalari bitirdik. Ve Biz, onunla l bir
beldeyi canlandirdik. Iste dirilis byledir.
(Kaf/4-11)

5-7. yetlerden olusan pasajda ise Rabbimiz, rahmeti geregi, inansizlara bu kez kendi
bnyelerinden kanitlar gstermektedir.
M-I DFIK [ATAN SU]: '- [dfik] szcg ism-i fail olup atan demektir. Su
demek olan -'- [m] szcg ile birlikte olusan '- -'- [m-i dfik] tamlamasi ise atan su
anlamina gelir. Byle olmasina ragmen m-i dfik ifadesi bugne kadar, dfik szcg sanki
ismi meful imis gibi kabul edilip atilan su olarak evrilmistir. Szcgn yanlis evrildigini
bilenler, kendilerini, deyimi neden gerek anlamiyla evirmediklerine iliskin bir aiklama
yapmak zorunda hissetmisler ve bir takim zorlama yorumlar yapmislardir. Netice olarak
deyim hep gerek anlami disinda kullanilmis ve m-i dfik deyimi ile atilan su anlamina
uygun gelen meninin ve nutfenin kasdedildigi ileri srlmstr. Ne var ki, bu zorlama
kabul, ortaya baska bir sorun ikarmistir. Allah'in bildirdigi m-i dfik'in [atan su'yun] -'-
[sulb] ile --'- [terib] arasindan ikmasina karsilik, zorlama yorumcularin ifadesiyle atilan
su, vcudun bu blgesinden ikmamaktadir. Dolayisiyla zorlama yorumcularin, deyimin
gerek anlamina ters dsen aiklamalari, Allah'in bildirdigine ve dolayisiyla bilime ters
dsmstr.
Bize gre m-i dfik'in [atan, atici su'yun] ne oldugunu anlamaya alisirken iki noktaya
dikkat edilmelidir: A) 5. yetin basindaki - [fe] edatinin bu yeti hangi cmleye bagladigi, B)
M-i dfik'in [atan, atici su'yun] vcudun neresinden iktigidir.
5. yetin basinda bulunan ve onun iin diye evirdigimiz - [fe] edati, 5. yeti
kendisinden evvelki 4. yete baglamaktadir. Dolayisiyla 5. yeti, 4. yetle birlikte
degerlendirerek anlamaya alismak gerekmektedir:
kesinlikle her benligini tamamlami varligin zerinde birtakim koruyucular vardir.

Onun iin insan neden oluturulmu olduguna bir baksin
Bu yetlerde insanin kendi zerindeki koruyuculari grmesi iin insanin yaratilis
asamalarina, yaratilis zelliklerine bakmasi, bu zellikleri incelemesi istenmekte; insanin bu
koruyucu sistemlerden biri olan atan su koruyucusundan baslanarak yaratildigi
bildirilmektedir. Gerekten de insan, burada belirtilen atan su koruyucularindan olan
strojen, testosteron ve meninin atilmasi iin gerekli kalp atim sayisinin artmasini, kan
basincinin ykselmesni, heyecani, kaslarda enerji olusumu iin faaliyetleri hizlandirma ve
gerekli kasilmalari saglayan, bbrekst bezlerde retilen adrenalinden baslanarak
yaratilmistir. stelik bu koruyucularin salgi merkezleri kol, bacak, boyun, bas blgesinde
degil, tam yette belirtildigi gibi sulb ve terib arasinda bulunmaktadir.
SULB: -' -'' [sulb] szcgnn esas anlami, sertlik, katilik, tas gibi katilasmak
demektir. Daha sonra asmak, ha, haa germek gibi anlamlara da uzanmistir. Mesel,
Hiristiyanlara Ehl-i Salb denir. Genelde insanin dik durmasini sagladigi, sert, saglam ve
463
kati oldugu iin, basin arka dibinden kuyruk sokumuna kadar uzanan omurgaya da sulb
denmistir.
203

Trke'ye sert, kati ve bel kemigi, omurga anlamlariyla gemis olan szck,
spermleri ve erkeklik hormonlarini reten er bezlerinin kuyruk sokumu blgesinde yer almasi
bakimindan dl, nesil, zrriyet anlamina da gelmekte, bir kimsenin sulbnden gelmek
ifadesi o kimsenin z evldi olmak anlaminda kullanilmaktadir.
TERIB: -

-'' [teribe] szcgnn ogulu olan --'- [terib] szcg Lisn'l-Arab'a


gre, ggs tahtasi tabir edilen, iki meme ile boyun halkasi kemiklerinin arasinda kalan
ggsn sag ve sol tarafindaki stten drt kaburgaya, zellikle de ggste gerdanlik takilan
yere denir. Teribe de, ggs kemiginin sag ve sol kaburgalari olusturan her bogumudur.
204

Arapa'da - [min] edati, iinde bulundugu cmleden, tebiz [kisimlama, bazisini alip
bazisini almama], cinsin beyani, talil [sebep gsterme], mukbele [karsilik], bedel ve ibtida-i
gye [amacin baslangici, ilk ama] gibi bir takim anlamlarin elde edilmesi iin kullanilir. Ama
asil olarak cmledeki ibtida-i gyeyi [amacin baslangicini, ilk amaci] belirler. Yani, bu
edat, cmledeki olayin zaman veya mekn ynnden ilk hareket noktasini belirtmektedir.
Mesel, Istanbul'dan Izmir'e geldim cmlesinde kullanilan - [min=den] edati, yolculugun
Istanbul'dan basladigini anlatir. yetteki dfik szcgnn atan, atici seklindeki asil anlami
dikkate alindiginda, - [min] edati da yaratilisin atan veya atici bir sudan baslatildigini
belirtmis olmaktadir. Eger dfik szcg ism-i meful kabul edilip esas anlami disinda
atilan olarak anlasilirsa, bu takdirde de min edati ile asil olan ibtida-i gye anlaminin degil,
,-- [tebiz=kisimlama, bazisini alip bazisini almama] anlaminin elde edilmesi uygun
dsmektedir.
Sonu olarak, dfik szcgnn ve min edatinin esas anlamlari ile Kurn'in byk
mucizelerinden biri daha ortaya ikmaktadir. Insanlik kendi yaratilis seklini inceleyip
grenebilecek dzeye geldike, Kurn'in asirlar nce verdigi bilgilerin bilimsel gereklerle
rtstgn grebilmekte ve Kurn mucizelerinden biri ile daha yz yze geldigine tanik
olmaktadir. Buradaki mucize, kasem cmlesinin tezi olan her insanda bir takim
koruyucularin bulundugu ve atan, atici olan bu koruyucularin insan yasaminin ilk basindan
itibaren devrede oldugu iddiasinin bilimsel gereklerle tam bir uyum iinde oldugudur:
Tm canlilar, dokularinin kimyasal yapisina bagli olarak ... dogutan bir bagiiklik tair. ...
Bagiikligin olumasini saglayan mekanizmalar henz tam olarak anlailamamitir.
205

Taivici kanallari olmayan bu bezlerden salgilanan hormonlar hedef doku ve organlara kan
dolaimi yoluyla tainir. ... Hormonlar byme ve reme etkinliklerinin yani sira canlinin i
dengesinin korunmasiyla ilgili birok fizyolojik etkinligi dzenler. ... Progesteron, gebeligin kesintiye
ugramadan srmesini saglar.
206



8,9
Sphe yok ki o Yaratc, btn srlarn meydana karldg gn, onun geri
dndrlmesine g yetirendir.


Bu yetlerin anlasilmasi iin ncelikle asagidaki szck ve kavramlarin iyi anlasilmasi
gerekmektedir:

203
Lisn'l-Arab; cilt 5, s. 368.
204
Lisn'l-Arab; c. 1, s. 598-600.
205
Ana Britannica; c. 4 s. 137.
206
Ana Britannica; c. 16 s. 1-2, 247.
464
= ,' [RAC]: _= '' [rac] szcg, geri dnmek demektir.
207
Bu anlamiyla Kurn'in
birok yetinde yer alan szcgn rci, merci, irtica, ricat, mracaat gibi Trkelesmis
trevleri de bulunmaktadir.
_= '' [rac] szcg, bu anlami ekseninde olan baska anlamlar da kazanmistir: Dogum
ninda ana rahminden bebekle birlikte ikan ince deri, hayvan gbresi, ter, adim, yagmur,
bulut, gl, menfaat, ilk bahar bitkileri, gmen kuslar.
208
Dikkat edilirse, bu anlamlarin
hepsinde de bir geri dnsm, devr-i daim, devirli bir hareketlilik sz konusudur.
Bu yette _= '' [rac=geri dns] szcgyle, Allah'a dns kasdedilmistir. Rac,
insanin ldkten sonra hasr olup hesap vermek ve yaptiklarinin karsiligini almak zere
kiymet gnnde Allah tarafindan diriltilmesidir. Nitekim _= '' [rac] szcg, Kurn'da
birok yette Allah'a dns anlaminda kullanilmistir:


6-8
Kesinlikle senin dsndgn gibi degil! Dns Rabbine olmasina ragmen insan, kendisini yeterli
grdgnde, kesinlikleazar.
(Alak/8)

83
O hlde her seyin mlkiyet ve ynetimi Kendi elinde olan Allah, her trl noksanliklardan
ariniktir. Siz de yalniz O'na dndrleceksiniz.
(Y-Sn/83)

155,156
Ve de kesinlikle Biz, korkudan, aliktan bir seylerle ve mallardan, canlardan ve
rnlerden eksiltme ile sizi zayif dsrecegiz/ imtihan edecegiz. Kendilerine bir musibet geldigi
zaman, Biz sphesiz Allah'a aidiz ve yalniz O'na dnecegiz diyen su sabredenlere de mjdele!
(Bakara/156)

245
Kimdir o kisi ki Allah'a gzel bir dn versin de Allah da ona birok katlarini
katlayiversin. Allah darlik da verir, genislik de verir. Ve yalniz O'na dndrleceksiniz.
(Bakara/245)


115
Peki siz, Bizim sizi sadece bos yere olusturdugumuzu ve sphesiz sizin yalnizca Bize
dndrlmeyeceginizi mi sandiniz?
(Mminn/115)

Szcgn bu anlamda kullanildigi diger yetler de sunlardir: Fecr/28; Fussilet/21, 50;
Zuhruf/85; Csiye/15; Bakara/28, 46, 281; Ynus/4, 23, 46, 56, 70; Hd/4, 34; Enbiy/35, 93;
Kasas/70, 88; Ankebt/8, 17, 57; Rm/11; Secde/11; Y-Sn/22; Zmer/7, 44; l-i Imrn/55;
Mide/48, 105; Enm/60, 108, 164; Lokmn/15, 23.

SIRLARIN MEYDANA IKARILDIGI GN: yette geen _'-- [tbl] szcg,
imtihan etmek demektir. Imtihan ise, saflastirma, aiga ikarma anlamina gelir.
209
nk
imtihan ile kisinin ne bilip bilmedigi veya kim olup olmadigi aiga ikmaktadir. Dolayisiyla
Allah'in kisiyi imtihan etmesi, Allah'in bilmediklerini grenmesi anlamina degil, o kisinin
Allah tarafindan zaten ayrintili olarak bilinen fiillerinin yine Allah tarafindan ifsa edilmesi
anlamina gelir. Tipki bir gretmenin grencisini, ondan bir sey grenmek iin degil de, neyi
ne kadar bildigini aiga ikarmak iin imtihan etmesi gibi.
-'- [serir] szcg, -- [serire] szcgnn ogulu olup her trl sirlar anlamina
gelir. Szcgn anlami, iyi ya da kt, eyleme gemis ya da dsncede kalmis btn sirlari

207
(Lisanl Arab, r c a mad. )
208
Lisn'l-Arab; c. 4, s. 77-79.
209
(Lisanl Arab, blv mad. )

465
kapsasa da, szcgn basinda bulunan harf-i tarif [belirte], bu sirlarin sadece gizli yapilmis,
Allah'tan baska kimsenin grmedigi, bilmedigi eylemler oldugunu belirtmektedir. nk
Kaf sresi'nde de syledigimiz gibi Rabbimiz insanin zihninde olusan her drty bilmesine
ragmen, eyleme gemeyip dsncede kalmis sirlari kayda aldirtmaz, bu sirlarin ktlerine
ceza, iyilerine de dl vermez.
Iste, kiymet gnnde bu sirlar ortaya ikacak ve her kisiden yaptiklarinin hesabi
sorulacaktir. Bazi insanlar bir takim davranislarinin kimlerde ne gibi etkiler meydana
getirdiginden habersizdirler. Kiymet gnnde btn bunlar iln edilecek, ekilmis olan
tohumlarin meyveleri insanin nne gelecek ve insan buna gre ceza ya da mkfaat
grecektir.
DNEN KIM YA DA NE: Hem pasajdaki sz akisi, hem de verilen mesajdaki anlam,
yette geen onun geri dndrlmesine ifadesindeki o zamirinin, tereddtsz 5. yetteki
insana dnk oldugunu gstermektedir. Buna gre mana, Insani yaratmaya kadir olanin,
lmnden sonra da onu [o insani] yeniden canli olarak iade etmeye, yeniden yaratmaya g
yetirmesi gerekir seklinde olmaktadir.
Eski tefsircilerden Mchid bu ifadeye, O, erkegin cinsiyet uzvuna meniyi, suyu
yeniden dndrmeye kadirdir manasini verirken; Ikrime ve Dahhk, O, suyu, sulbe (yani,
bel kemigine) dndrmeye kadirdir manasini vermislerdir. Dahhk'in bu ifadeye, O, insani,
baslangitaki gibi bir su hline dndrmeye kadirdir seklinde bir mana verdigi de rivyet
edilmistir. Muktil b. Hayyn ise ifadeye, Istersem, onu, yasliliktan genlige, genlikten
ocukluga, ocukluktan da nutfe hline dnstrebilirim manasini vermistir.
YARATAN DIRILTMEYE DE KADIRDIR: Yce Allah insanin yaratilis srecinin
baslangicina iliskin delilleri aiklamis ve bunu hiret hayatinin gereklesecegine kanit
gstererek, Sphe yok ki, O, btn sirlarin meydana ikarildigi gn onun geri dndrlmesine
g yetirendir buyurmustur.
Gerekten de, Allah'in insani ilk hormon salgisi ile baslayarak lmne kadar koruma
altina almis olmasi, onu lmnden sonra yeniden diriltmeye g yetiren oldugunun apaik
delilidir. Syet Allah ilk kez yaratmaya kadir ise, ikinci kez yaratamayacagina dair hibir
tutarli delil ne srlemez. Bu geregin inkr edilebilmesi, ancak ilk yaratanin da Allah
olmadiginin kabul ile mmkndr. Bu kabul ise insanin tesadfler sonucu, kendi kendine,
bir program olmadan olustugu anlamina gelmektedir ki, insanin zihinsel fonksiyonlari bir
yana, sirf fizyolojik yapisindaki zellikler bile bu kabul akil ve bilim disi birakmaktadir:

ok sayida aminoasidin bir araya gelmesi ile oluan ve canlilarin tmnde yaam srelerinde
vazgeilmez rol stlenen ... proteinin yapisinda ... 20 kadar farkli dogal aminoasit vardir. ... Her
protein molekl farkli sayida aminoasidin zgn bir kombinasyon ve sirayla art arda gelmesiyle
oluur.
210

Bir hemoglobin proteini ise 574 aminoasidin belli bir sirayla arka arkaya gelmesiyle oluur. ...
Bu proteinin birinci sirasindaki aminoasidin tesadfen oluma olasiligi 1/20'dir. Ikinci siradaki
aminoasidin oluma olasiligi 1/20x1/20'dir. Proteinin bir btn olarak oluma olasiligi ise 1/20
574
'tr. Matematikten anlayanlar bu sayinin imknsiz demek oldugunu hemen anlayacaklardir.
211


Bu rnegi insan vcudundaki baska zellikleri dikkate alarak ogaltmak mmkndr.
Ne var ki, sadece bir adet protein moleklnn tesadfen olusma ihtimalinin matematik
anlamda imknsiz bir sayi ile ifade edildigini gsteren yukaridaki bir rnek bile insanin
tesadfen, programsiz, kendi kendine olustugunu ileri sren zihniyeti akil ve bilim disi, hatta
kara chil iln etmek iin yeterlidir.


210
Ana Britannica; c. 26, s. 29.
211
Kurn Hi Tkenmeyen Mucize, Kurn Arastirmalari Grubu, Istanbul Yayinevi 2003, s. 228.
466
10
Artk onun iin ne herhangi bir g vardr, ne de herhangi bir yardmc.

Daha nce Necm sresi'nde yapildigi gibi bu yette de hiretteki sefaat anlayisi
reddedilmekte ve Allah'a dndrlms olan kulun herhangi bir gcnn ve yardimcisinin
olmayacagi belirtilmektedir.
Bilindigi zere, insanin dnyadaki gc ya kendisinin sahip olduklarindan ya da ogul,
usak, arkadas, akraba, dost gibi yardimcilarindan kaynaklanir. 10. yet, insanin hirette bu
glerden yoksun olacagini, basina gelecekleri kendisinden uzaklastirabilecek bir g veya
yardimci bulamayacagini ifade etmektedir.
yetteki - , - [min kuvvetin] ifadesinin basina olumsuz bir siyakta - [min] harf-i
cerrinin gelmesi, kuvvetin azinin da ogunun da bulunmayacagini gstermekte ve ifadenin,
'Insan iin o gnde hibir kuvvet, hibir yardimci yoktur anlamina gelmesini saglamaktadir.
10. yetteki bu mesaj, baska yetlerde de ayrinti verilerek tekrarlanmistir:

123
Kimsenin kimse yerine bir sey demeyecegi, kimseden kurtulmalik kabul edilmeyecegi,
yardimin, iltimasin hi kimseye yarar saglamayacagi ve sulularin yardim olunmadigi gne karsi
Allah'in korumasi altina girin.
(Bakara/123)


56
O gn hkmranlik Allah'indir. Aralarinda O, hkm verir. Artik iman eden ve dzeltmeye
ynelik isler yapan kimseler, nimet cennetlerindedirler.
(Hacc/56)

.. 87-91
Ve yeniden diriltilen gn; mal ve ogullarn saglam bir kalple/gerek imanla
gelenlerden baykasna yarar saglamadg ve cennetin Allah'n korumas altna girenlere
yaklaytrldg, azgnlar iin de cehennemin alp gsterildigi gn beni rezil etme! dedi.
(Suar/88-89)

Srenin 5. yetinden baslayan ve bu yeti de iine alan pasajda verilen mesajdan
alinmasi gereken ders, bir cmle ile syle zetlenebilir: Insan neden yaratildigina bir baksin,
yaraticinin kendisine verdigi kuvveti ktye kullanmasin ve nefsini dnya zevklerinin insana
yakismayan d ve igren olanlarina kaptirmasin. Aksine, dnyanin geici sikintilarina ggs
gererek [onlarla mcdele ederek] lekesiz, selim bir kalple hareket etsin ve sirlarin ortaya
dklecegi gnde, kendisini koruyucularla, gzeticilerle lme kadar koruyan Allah'in
huzuruna temiz sirlar ile varmak iin gzel ve dzeltici isler yapsin.


11-14
ldkten sonra dirilecegine inanan bilginler, cahil, inansz kfirlerin;
Allah'n ilhlgn ve rabligini bilerek reddedenlerin durumu kanttr ki
kuykusuz o, ayrc bir karardr. Ve o bir yaka degildir.

yetteki szcklerin hakikat manalari, Dns sahibi semya, yarilip atlayan arza kasemolsun ki, kuskusuz o, ayirici
bir karardir. Ve o bir saka degildir seklindedir. Mealde ise mecz anlamlari verilmistir.

Bu yetler, 11-14. yetlerden olusan kasem cmlesinin kasem blmn
olusturmaktadir. Bir baska ifade ile bu yetler, 13-14. yetlerde ileri srlen tezin kanitlarini
iermektedir.
~'; = ,' ~'- -'- [DNS SAHIBI SEM]: Buradaki sem szcg yine 1. yetteki gibi
bilenler, lim kisiler anlami ile ele alinmalidir. Buna gre dns sahibi sem ifadesi,
dns sahibi bilgin, yani ldkten sonra dirilecegine, Allah'a dnecegine inanan bilgin
demek olur. Iste bu bilginler, srenin 13-14. yetlerinde ileri srldg zere, Kurn'in
toplumlar zerindeki etkisini grebilen ve bu etkinin kaniti olan kimselerdir.
467
Klsik anlayistaki eserlerde sem szcg, gkyz anlaminda, rac szcg de
yagmur anlaminda kabul edilmistir. Normal bir metin iinde sem ve rac' szcklerinin
bu sekilde anlasilmasinda bir sakinca olmaz. Nitekim rac szcgnn yukarida siraladigimiz
anlamlari arasinda yagmur da yer almaktadir. Nitekim bilim teknik kitaplarinda, ggn
geri evirdikleri ile ilgili birok bilimsel makale bulunmaktadir. Bunlar da Kuranin
mucizeligini gstermektedir.
Ancak buradaki durum farklidir. Zira bu szckler, kasem cmlesinin kasem blmnde
yer almalari sebebiyle, Kurn'in ., .- [kavl-i fasl=ayirici sz] olmasina kanit olmak
durumundadirlar. Oysa ne gkyz ne de yagmur, Kurn'in kavl-i fasl [ayirici sz]
olmasi konusunda bir delil olarak sayilamazlar. Dolayisiyla burada szcklerin mecz
anlamlarina ynelmek gerekmektedir.
ARZ: Tm meal ve tefsirlerde `' [arz] szcg hep yeryz olarak evrilmistir.
Bu szck iin de yukaridaki durum sz konusu olup 14. yette geen arz, Kurn'in ayirici
sz olusuna kanit teskil etmelidir. Eger arz szcg yeryz anlaminda kabul edilirse,
Kurn'in ayirici sz olusunun kaniti olarak yeryz gsterilmis olmakta, fakat gsterilen
bu kanit, ileri srlen tezi isbatlayamamaktadir. nk yeryz ile Kurn'in ayirici sz
olusu arasinda mantik bir bag bulunmamaktadir.
Bu sebeple burada yapilmasi gereken, nce arz szcgnn kadim Arapa'daki
anlamlarina bakmak ve bu anlamlar iinden pasaja uygun olanini tercih etmektir. Arz szcg
asagidaki anlamlara gelmektedir:
* zerinde insanlarin bulundugu yer.
* Her asagi olan, asagida bulunan sey.
* Devenin ayaklari.
* Yere yakin yaratiklar.
* Hayvanlarin ayaklarinin yere yakin kisimlari.
* Insanin topugundan asagidaki kismi.
* Ayakkabinin tabani.
* Kuru aga yiyen bcek.
* Ilk bahar gnleri ortaya ikan karincaya benzer beyaz kurtuk.
* Kum iinde yasayan solucan, keme cinsinden yaratiklar.
212

Dikkat edilirse, yukaridaki anlamlarin ortak noktasi, hepsinin de asagi olmayi, sefilligi,
yere yakinligi ifade etmekte oluslaridir. Zaten dnyaya arz denilmesinin sebebi de,
herkesin ayaklari altinda olmasindan dolayidir.
yette arz szcg yalin olarak degil, yarilma, atlama sahibi olan nitelemesiyle
birlikte zikredilmistir. Bu durum, burada ifade edilen arz'in, normal arz olmadigina isaret
etmektedir. Bu durum dikkate alindiginda ortaya yarilip atlayan, asagilik bir arz
ikmaktadir ki, bu arz bizim bildigimiz yeryz olmadigi gibi, Kurn'in ayirici sz
olduguna kanit teskil edecek bir sey de degildir. Dolayisiyla yapilmasi gereken is, szcgn
mecz anlamina gitmektir.
Bize gre bu yetteki arz'dan maksat, chil, inansiz, yalanlayici kfirlerdir. Bu
insanlarin atlamalari, yarilmalari ise akillarinin karismasini, btnlklerinin bozulmasini
ifade etmektedir. Kurn karsisinda kfirlerin kafalari karismakta, btnlkleri bozulmaktadir.
Bu karisiklik ve dagilma, bazilarinin Islm'a girmelerini saglayacaktir. Chil kfirlerin
atlama, yarilma kelimeleriyle ifade edilen bu hlleri, hatirlanacak olursa Kaf/2-3'de akinlik
olarak dile getirilmisti.
Sonu olarak denebilir ki, bu darmadagin olmus, bunalima dsms asagilik kfirler,
Kurn'in .- ., [kavl-i fasl=ayirici sz] oldugunun canli kanitlarini teskil etmektedirler.
Kurn'a sirt evirdikleri iin bu hle dsmsler, ilerinde binbir zihinsel atlak olusmustur.

212
Lisn'l-Arab; c. 1, s. 126.
468

.--'' [el-fasl] szcg Mrselt sresi'nde de belirttigimiz gibi isim olarak iki sey
arasindaki mesafe, fiil olarak da iki sey arasina mesafe koymak, bitisik hle gelmis iki ayri
seyi birbirinden ayirmak demektir. Szck, yetteki gibi kavl szcgne sifat oldugunda,
ism-i fail anlamiyla ayirici demektir. Hakk ile btili, mmin ile kfiri, iyi ile kty
birbirinden ayirdigi iin Kurn da bu sifatla nitelenmistir.
Diger taraftan Kurn'da yer alan seylerin tm cidd ve gerektir. Onda saka veya
mizah tr seyler asla yer almamistir. Bu yzden Kurn'i hakk kulagiyla dinlemeli,
aydinlatici hkmlerinden yararlanip sirlarin aiklandigi o gnde gerek mutluluga
erismelidir.
15
Sphesiz onlar, olduka tuzak kuruyorlar.
16
Ben de onlar
cezalandrrm.


Bu yetlerle Rabbimiz, msriklerin Peygamberimize ve mminlere karsi sinsice gizli
plnlar yapip tuzaklar kurduklarini ihbar etmektedir.
yetteki onlar ifadesi, bir evvelki sre olan Beled/19'da konu edilen Mekkeli
msriklerdir. Onlara yapilan gndermeler, bundan sonraki Kamer sresi'nde de yer alacaktir.

KEYD: -,'' [keyd] szcg; tuzak, hile, ktlk, engel olmak, kusmak, akmagin ge
yanmasi, savasmak, dvsmek, karganin tmesi anlamlarinda kullanilir.
213
Ancak bu yette
ve bu szcgn getigi diger Kurn yetlerinde [Enbiy/57; Ysuf/5, 28, 52; Arf/195;
Mrselt/39; Hd/55; Nis/76; Enfl/18; T-H/69; Mmin/25, 37; Sffat/98; Tr/42 vd.]
geen keyd szcklerinin tuzak kurmak olarak evrilmesi, diger anlamlara nazaran daha
uygun dsmektedir.
Mekkeli msrikler hem hmezelik ve lmezelik yaparak ve hem de shir [sihirbaz], sir,
mecnn seklinde iftiralar atarak Peygamberimizi asagilamaya alisiyorlar, ortaliga kafa
karistirici asilsiz iddialar atarak Peygamberimizin teblig alismalarini engellemeye
ugrasiyorlardi. Kurn, Mekke msriklerinin bu saptirici sz ve iddialarinin sunlar oldugunu
bildirmektedir:
* Hayat, sadece dnya hayatimizdan ibarettir.
* Bu rms kemikleri kim yeniden diriltecek?
* O [Peygamber], tapilacak bir tek ilh oldugunu syleyerek bir ka ilhi bir tek ilha mi
indiriyor, bizim ilhlarimizi ortadan kaldirmak mi istiyor?
* Bu Kurn, iki beldenin en byk bir adamina indirilmeli degil miydi?
* O [Kurn], sabah-aksam o'na [Peygamber'e] yazdiriliyor.
Hatta ilerinde Peygamberimizi ldrmeyi veya yakalayip memleket disina srp
atmayi plnlayanlar da vardi. Rabbimizin 15-16. yetlerdeki ihbari, msriklerin kurduklari bu
tuzaklari aiga ikarmaktadir.
ALLAH'IN KEYDI (ALLAH TUZAK KURARMI?): Allah'in tuzak kurmasi ve tuzaga
dsen kullari cezalandirmasi gibi bir durum, O'nun sanina yarasmayacagi iin asla sz konusu
degildir. Yani, Allah tuzak kurmaz.
Bu, bir ifade tarzidir. Belagat ilminde ''-- [mkele] sanati denilen bu ifade tarzi
dnya dillerinde de mevcuttur. Msakele sanati, iki zit seyden birinin, digerinin adiyla
adlandirilmasi veya birinin syledigi sz, digerinin ilk syleyenin kullandigi manaya zit
olarak kullanmasi olarak tanimlanir. Mesel, Arapa'da kullanilan, Bize sakin bir chillik
etmeyin, biz de size chillik ederiz! seklindeki tehdit ifadesinde, ikinci olarak zikredilen

213
(Lisanl Arab, kyd mad. )

469
chillik szcg aslinda size ceza veririz, size ktlk ederiz anlamina gelir. Trke'de de
benzer ifadeler vardir. Mesel, Sen beni zersen ben de seni zerim ifadesindeki ikinci
zme, aslinda cezalandirmak anlamindadir. rneklerde de grldg gibi, yapilan fiil [su]
ile bu fiile verilecek karsilik [ceza] bu tarz ifadelerde ayni szckle ifade edilmis olmaktadir.
Kurn'da bu slbun kullanimini, (Sr/40) (Hasr/19) (l-i Imrn/54)
(Secde/14)(Nis/142) (Neml/50) (T-H/126) (Csiye/34)Bakara/14, 15, 194; Tevbe/79;
Rad/42; Neml/50; Ibrhm/46; Enfl/30da grebiliriz.

Buna gre, Allah'in tuzak kurdugu bildirilen yette, aslinda tuzak kuranlarin Allah
tarafindan cezalandirilacagi, bu yetteki uyariyla onlarin tuzaklarina karsi mminlere tedbir
aldirilacagi ve Allah'in aldirtacagi tedbir sayesinde de msriklerin tm hilelerinin bosa
ikacagi ifade edilmis olmaktadir. Nitekim aynen byle olmus ve msriklerin nlemeye
alistigi aydinlik giderek yayilmistir.

17
Bu yzden sen kfirlere; Allah'n ilhlgn ve rabligini bilerek
reddedenlere mhlet ver, onlara azck zaman tan.

Yani, onlara birazcik zaman tani, birak ne yaparlarsa yapsinlar. Onlar ok gemeden
yaptiklarinin karsiligini grecekler ve tedbirleri bosa ikacaktir.
Dogrusunu en iyi bilen Allah'tir.



HORMONLAR ve YASAM
Vcudumuz onlarca bezden oluur. Tm bu bezler, biz hi farkina varmadan bizi hayata
hazirlamak ve yaamimi:i srdrebilmemiz iin srekli aliirlar. Bebeklik dneminde, ergenlikte ve
kadinlarda hamilelik dnemlerinde bu hormonlara daha ok ihtiya duyulur. Korkmak,
heyecanlanmak, sevinmek gibi insan duygularimizda bile hormonlar vcudumuzun bu gibi durumlara
hazir hale gelmesi iin yardimci olurlar. Metabolik faaliyetlerimizi dzenleyerek bizleri hastaliklara
kari da koruyan bu bezlerden salgilanan salgilar, saglikli bir yaam iin olduka nemlidir.
Vcudumuzda var olan herhangi bir hormonun eksikliginde ve yoklugunda hayatimi:i idme
ettirmemiz olduka zordur. Hatta birka hormonun yoklugu ya da eksikligi hayat tehlikeye girmemize
neden olabilir. Bu nedenle hormonlarimizdaki azalma ya da eksilme dnemlerinde diaridan takviye
yapilmasi gerekir.
Heyecanlandigimiz, korktugumuz ya da sevindigimiz anlarda kendi vcudumuzu takip ederek
hormonlarimi:in bizi nasil degitirdigini gzlemleyebiliriz. rnegin korku ve heyecan ninda
vcudumuz sinir hcreleri yardimi ile bbrek st bezlerine gerekli mesaji iletir ve bbrek st
bezlerinin faaliyetlerini hizlandirir. Bu bezden salgilanan adrenalin, tm vcuda hizla yayilir.
Adrenalinin kandaki oraninin ykselmesi daha hizli ve kisa sreli nefes almami:i saglar. Heyecan ve
korku ninda nefes nefese kalinmasi bu nedenledir. Ayrica sindirime gnderilen kan miktari azalir,
hatta kesilir. nk heyecan ninda sindirim sistemi faaliyetini durdurur. Sindirim iin ayrilan, ancak
sindirime katilamayan kan, kaslarimi:i beslemek zere boa ikmi olur. Tm bu srete kalp
atilarimiz hizlanmi, kandaki eker oranimiz artmitir. Kanda ykselen eker miktari bize daha fazla
enerji verir. Aiga ikan bu fazla enerji aslinda bizim istegimizdir. Bizi korkutan ya da
heyecanlandiran durumlarda ya da ortamlarda her an kama, saldirma ya da o yerden uzaklama
istegi dogar. Yani, normal koullardan biraz daha fazla enerjiye ihtiyacimiz olacaktir. Kanimizda arti
gsteren eker, daha fazla enerji saglayarak bu durumdan kurtulmamiza yardimci olacaktir. Tabii
kanda dolaan eker bize enerji vermez. Bu ekerin yakilip enerjiye dnmesi gereklidir. Bu durumda
vcudumuz daha fazla ensline ihtiya duyar. Pankreas'ta bulunan bezler kana daha fazla enslin
gndererek bu ihtiyaci karilamaya aliir. Eger enslin yeterli miktarda salgilanamazsa (yani,
eksikliginde ya da yoklugunda) eker hastaliginin varligi dnlr. Enslin miktarinin normalden az
ya da ok olmasi hayat nem tair. Diaridan takviye gereklidir. Grndg gibi hormonlara;
bulundugumuz ortama, yaam eklimize gre bizi hazirlayan savunucular da denilebilir.
470
Hormonlar, vcudun gizli patronlaridir. Di grnmzde, ruhsal dengemizde, fiziksel
aktivitelerimizde, organlarimi:in alimasinda ve hatta kilolarimizda bile hormonlarimi:in etkisi
vardir. Erkek ve kadinlarda, oranlari birbirinden farkli olsa da ayni hormonlar bulunur.
Kadinlik ve erkeklik hormonu olarak da isimlendirilen testosteron ve strojen, kadinlari
erkeklerden, erkekleri kadinlardan ayiran en nemli hormonlardir.
Testosteron, erkeklerin gl fiziklerini, kas ktlelerini ve hatta vcutlarindaki yag miktarini
bile ayarlayan bir hormondur. Erkeklerde er bezinde retilen androjen hormonlarinin en nemli yesi
olan testosteron, kas geliimini ve vcut killanmasini dzenler, cinsel gc arttirir. Bu hormonun
normal seviyelerde olmasi, erkegin ikyetsiz yaamini srdrebilmesi iin nemli bir kriterdir. Ya
ilerledike, kadinlarda menopoz dneminde kadinlik hormonu strojenin azalmasi gibi, erkeklerde de
zamani geldiginde testosteron miktari azalir. Hormonun normal seviyelerinden aagida olmasi,
kadinlarin menopoz dnemlerinde yaadiklarina benzer ikyetlerin erkeklerde de grnmesine neden
olur. Sicak basmasi, uykusuzluk, ruhsal sorunlar, cinsel arzu ve performansin dmesi, erkeklerde
grlen adropoz belirtileri olarak sayilabilir.
Testosteron diinda erkekleri yneten diger bir hormon ise kisaca DHEA olarak bilinen
dihydroepiandrosteron'dur. Bbrekst bezlerinden salgilanan bu hormon, 45 yaindan itibaren
gerilemeye balar. Bu hormon vcutta bulunan sinir ulari arasindaki baglantinin saglanmasi iin
olduka nemli bir hormondur. DHEA hormonunun vcutta eksikliginin grlmesi, insanlar
arasindaki sosyal ilikileri bile etkiler. Insanlardan kainma gibi kiide depresif belirtilere neden olur.
DHEA vcudun yag mekanizmasi zerinde de etkilidir. Yaglari eriten bir hormon olarak da bilinen bu
hormonun erkeklerde 45 yaindan itibaren azalmasi, kiide kilo artiina neden olur. Spor yapilsa dahi
erkeklerde 45 yaindan sonra kilo artii meydana gelir.
Kadinlarda, erkeklerdeki testosteron kadar nemli olan hormon ise strojendir. Kadinlarin
vcudunu yneten belki de en nemli hormonlardan biridir. strojen, kadinlari hastaliklara kari
koruyan, reme organlarinin alimasini dzenleyen, kalp damar hastaliklarina kari koruyan nemli
bir faktrdr. Eksikligi, kadinlarin menapoz belirtileri yaamalarina neden olur. Yapilan
aratirmalarda strojenin, kalp damar sistemini korudugu belirlenmitir. Ortalama olarak 40-45 yil
dzenli strojenle yaayan kadinlarin kalp damar sistemi rahatsizliklarina daha zor yakalandigi
bilinen bir gerektir. Bu sayede daha iyi bir kan dolaimina sahip olan vcutta bulunan organlar da
daha iyi beslenmi olacaktir. Bu da kadinlarin erkeklere oranla neden daha uzun yaadiklarinin
gstergesidir.
Hormon [hormone]: Vcudun kimyasal mesaj taivicisi. strojen ve projestin [projesteron'un
sentetik bir formu] reme ileminin ana hormonlaridir.
strojen [estrogen]: Kadin vcudundaki ana cinsiyet hormonu. Yumurtaliklar, bbrek st
bezleri ve diger dokular tarafindan retilir. strojen, vcuttaki pek ok dokunun bakiminda ana rol
stlenir.
Vcudumuzun iinde bagiiklik sistemi adi verilen airtici ve bir o kadar da ilgin savunma
mekanizmasi vardir. Bagiiklik sistemi insanoglunu mikrop diye tanimlanan, enfeksiyona yol
aabilen virs, bakteri, mantar ve parazit gibi mikro organizmalarin zarar verici etkilerine kari
korur.
Insan vcudu, evresinde bulunan ok sayidaki mikrobun saldirisina ugrar ve bu organizmalar
vcudumuza girebilmek iin ugra verir. Saglikli bir vcut, karilatigi hastalik etkenleriyle ve
yabanci maddelerle ogunlukla aktirmadan ba eder. Mikroplarla ba edemedigimiz durumlarda
da hasta oluruz.
Bagiiklik sisteminin grevi de, ncelikle bu organizmalarin vcuda girmelerini engellemek
veya girer ise vcuda girdikleri yerde yutmak, yayilmalarini engellemek ya da geciktirmektir.
Bagiiklik sistemi bu grevlerini yaam sresince srdrr; ancak bazi koullarda bagiiklik sistemi
zayiflar.
Bagiiklik sisteminde yer alan organ, yapi ve hcreler ayrintili bir etkileim iindedir. Bu
sistemin temel bileenleri olan timus bezi, kemik iligi, dalak, lenf sistemi akyuvarlar [monosit-
makrofaj sistemi] hormonlar ve bazi proteinler hepsi birlikte birbirlerini tamamlayici bir iblm
iinde aliirlar.
BAGISIKLIK SISTEMININ TEMEL GELERI
AKYUVARLAR:
471
Akyuvarlar [lkosit] bagiiklik sistemimizin en nemli savailari ve immnolojik savunmanin
temel faktrleridir. Akyuvarlar di etkenleri ilk karilayan hcrelerdir. Eger bu sistem geilirse
hastalik dedigimiz durum ortaya ikar. Lkositler damar iinde dolanirken, tehlike sinyallerini
aldiklari blgelerde damardan ayrilip bakteri ve l doku gibi yabanci cisimlerin etrafini sarabilirler.
Lkositler plazma kaynakli kan proteinleri ile birlikte organizmanin btnlgn saglamakta asker
g gibi grev yaparlar. Bu savailarin da bakteri ve virslerin yok edilmesinde alian farkli
eitleri vardir. Eger bu sistem geilirse hastalik dedigimiz durum ortaya ikar.
LENF DGMLERI:
Vcudun birok blgesinde gruplar halinde bulunur. Boyun, koltuk alti, kasiklarda oldugu gibi
yzeyde bulunan lenf dgmleri kolaylikla fark edilebilir. Ancak ggs ve karin bolugunda da ok
sayida lenf dgm mevcuttur. Bunlarin balica grevi vcuda giren yabanci maddelere kari bir
szge oluturarak, mikroplarin vcuda yayilimlarini engellemek ya da geciktirmektir. Dgmler
iinde bagiiklik sistemine ait sayisiz hcre bulunmakta, bu hcreler insana zarar verebilecek
maddelerin geiine engel olmaya alimaktadirlar. Bu mcdele sirasinda lenf bezeleri ierek elle
ya da gzle fark edilebilecek boyutlara ulaabilmektedir. Bademciklerimiz de birer lenf dgmdr.
Bakteriler ya da virslerle yogun bir biimde savatiginda, bademciklerimiz ier ve iltihaplanir.
DALAK: Sol bgrmzn arka blmnde yer alir. Kirmi:i kan hcreleri ve immn sistemin
beyaz kan hcreleri iin depo olarak grev yapar, ayni zamanda kandaki yabanci maddelerin byk
bir kismini szer.
TIMUS: Ggs bolugu iinde yer alan iki paradan oluan bir organdir. Lenfosit, T lenfosit
veya sadece T hcreleri timus'ta byr, egitilir ve olgunlair ve bagiiklik sisteminde stlendikleri
grevleri yerine getirmek zere yeniden kana kariirlar. Kk ocuklarda akciger filmlerinde
rahatlikla fark edilecek kadar byk olan bu organ 20 yaindan sonra giderek klr.
KEMIK ILIGI: Kemiklerin ortasinda bulunan yagli ve gzeli bir dokudur. Bagiiklik sisteminde
ok nemli ilevleri olan akyuvarlar da dahil olmak zere btn kan hcrelerinin yapim yeridir.
DENETLEYICI VE DZENLEYICI SISTEMLER
Insan vcudu birbirinden farkli yapi ve grevleri olan hcrelerden olumutur. Organizmanin
btnlg, hcrelerin uyumlu alimasiyla saglanir. Insan, i ve di evresinde oluan degiikliklere
tepki gsterir. Bylece evreye uyum saglar. Sinir ve endokrin sistemleri, canlinin evreye uyumunu ve
i dengeyi saglayan denetleyici ve dzenleyici sistemlerdir.
ENDOKRIN SISTEMI: rettikleri salgilari kana veren bezlere i salgi bezi, bu salgilara da
hormon denir. I salgi bezlerinin oluturdugu sisteme, endokrin sistemi denir. Endokrin sistemi yaptigi
salgilarla doku ve hcrelerin faaliyetlerini dzenler. Insan vcudunda bulunan endokrin bezleri,
hipofiz, tiroit, paratiroit, bbrek st bezi, pankreas, yumurtalik ve testislerdir.
1. HIPOTEZ: Beynin tabaninda bulunur. Salgiladigi hormonlarla btn i salgi bezlerinin
alimasini kontrol eder. Ayrica vcut iin gerekli bazi hormonlari salgilar. Byme hormonu
bunlardan biridir.
Byme Hormonu: Kemik ve kaslarin bymesini kontrol eder. Azliginda ccelik, fazlaliginda
devlik hastaligi ortaya ikar.
2. TIROIT: Boynun n kisminda, soluk borusunun iki yaninda, girtlagin altinda yer alir. Iki
hormon salgilar.
Tiroksin: Canli metabolizmasini hizlandirir, bymeyi ve gelimeyi etkiler. Az alimasi;
Insanlari yorgun, zayif, kuru derili yapar. ok alimasi terleme, kalbin fazla arpmasi ve sinirlilige
sebep olur. Tiroksin hormonunun retilmesi iin iyot gereklidir. Vcuda yeterince iyot alinmazsa,
tiroit bezinin hacmi byr ve guatr hastaligina sebep olur.
Kalsitonun: Kalsiyumun kemikte birikmesini saglar.
3. PARATIROIT: Tiroit bezinin arkasinda yer alir. Parathormon salgilar.
Parathormon: Kemikten kana kalsiyum geiini saglar.
4. BBREK ST BEZI: Bbreklerin stnde yer alsa da bbreklerle dogrudan ilgisi yoktur.
Kabuk ve z blgesi olmak zere iki blmnden oluur.
a. Kabuk Blgesi: Aldesteron hormonu salgilar.
Aldesteron: Kanin su ve mineral seviyesini ayarlar.
b. z Blgesi : Adrenalin salgilar.
Adrenalin: Korku, heyecan ve sevin aninda kalbin atiini ve solunumu hizlandirir.
472
5. PANKREAS: Karin bolugunda, midenin altinda yer alan bir bezdir. Hem i hem de di salgi
bezi olarak grevi vardir. On iki parmak bagirsagina sindirim sivisi salgilayarak di salgi bezi, kana
enslin ve glukagon salgilayarak i salgi bezi olarak aliir. Enslin ve glukagon hormonlari kan ile
hcreler arasinda glikoz [eker] geiini dzenler.
Enslin: Kandaki eker miktari arttiginda, fazla ekerin karacigerde depo edilmesini saglar.
Bylece kan ekeri dm olur. Enslin hormonu yetersizligi, eker hastaligina sebep olur.
Glukagon: Kandaki eker orani azaldiginda, karacigerde depo edilen ekerin kana gemesini
saglar. Bylece kan ekeri normal seviyesine ikar.
6. YUMURTALIK: strojen salgilar.
strojen: Dii eey karakterinin gelimesini saglar.
7. TESTIS: Testosteron salgilar.
Testesteron: Erkek eey karakterinin gelimesini saglar.
214




37 (54) KAMER SRESI
MEKK, 55YET
GIRIS
Adini 1. yette geen --'' [el-Kamer] szcgnden almistir. Muktil gibi bazi Kurn
bilimcileri, srenin 44-46. yetlerinin Meden oldugunu ileri srmslerse de, bu yetlerin
iinde yer aldigi pasajin sz akisindaki uyumdan, bu grsn dogru olmadigi kolayca
anlasilmaktadir.
Bu srede nce Trik sresi'nde tuzak kurduklari aiklanmis olan kfirlere yapilan
uyarilara devam edilmis ve hirete inanmalari iin onlara kanitlar gsterilmis; sonra da
uyariya kulak asmamis olan eski kavimlerin kibetleri Firavun, Lt, Semd, d ve Nh
kavimlerine ait kissalar seklinde rneklendirilerek aiklanmistir. Srenin sonunda ise, inanmis
ve bu inanca uygun olarak yasamis olanlarin mutluluklarindan bahsedilerek onlara manev
destek verilmistir.
RAHMN, RAHM ALLAH ADINA
MEAL:

1
O saat/kymetin kopuy an yaklaytrld. Ve her yey aga karld.
2
Onlar ise bir almet/gsterge grseler hemen yz eviriyorlar ve Devam
edip giden bir bydr diyorlar.
3-5
Kurn'da kendilerine verilen her emir, kararlaytrlmy, en stn
seviyede yeterli, hakszlk ve kargayay engellemek iin konulmuy bir kanun,
dstur ve ilke oldugu hlde onlar yalanladlar ve tutkularna uydular.
Sphesiz onlara vazgeirecek haberler de gelmiyti. Buna ragmen uyarlar yarar
saglamyor.
6-8
O hlde onlardan geri dur. O gnde agrc'nn, bilinmedik/
yadrganan bir yeye agrdg o gnde gzleri dykn dykn, o davetiye
hzlca koyarak kabirlerinden karlar. Sanki onlar darmadagn ekirgeler
gibidirler. O, kfirler; Allah'n ilhlgn ve rabligini bilerek reddedenler,
Bu, zor bir gndr derler.
9
Onlardan nce Nh'un toplumu da yalanlamyt. yle ki kulumuzu
yalanladlar ve O, gizli glerce desteklenen/deli birisidir dediler. Ve o
alkonulmuytu; her trl faaliyetine engel olunmuytu.
10
Bunun zerine Nh Rabbine yalvard: Ben gerekten yenik
dyrldm, bana yardm et!
11
Biz de hemen sel gibi boyalan bir su ile ggn kaplarn averdik.

214
Tip ve saglik ansiklopedileri.
473
12
Yeri de kaynaklar hlinde fykrttk; derken sular ayarlanmy bir iy
zerine birbirine kavuytu.
13,14
Nh'u da, iyilikbilmezlik edilen kiyiye bir dl olmak zere,
korumamz/ gzetimimiz altnda akp giden levhalar; tahtalar ve
ivileri/urganlar olan filika/ kk gemi zerinde taydk.
15
Ve andolsun Biz, bunu bir yet olarak braktk. O hlde var m ibret alp
dynen?
16
Peki, Benim azabm ve uyarlarm naslmy?
17
Andolsun Biz, Kurn' dynme/gt iin kolaylaytrdk/hazrladk. O
hlde var m ibret alp dynen?
18
d da yalanlad. Peki, Benim azabm ve uyarlarm naslmy?
19,20
Sphesiz Biz onlarn stne, ugursuz, uzun bir gnde
dondurucu/ugultulu, insanlar koparp atan bir rzgr gnderdik; sanki onlar
kknden sklmy hurma ktkleri gibiydiler.
21
Peki, Benim azabm ve uyarlarm naslmy?
22
Andolsun Biz Kurn' dynme/ gt iin kolaylaytrdk/ hazrladk. O
hlde var m ibret alp dynen?
23
Semd da o uyarlar yalanlad:
24,25
Bizden bir tek insana mi, o'na mi
uyacagiz? yle yaparsak kesinlikle bir sapiklik ve ilginlik iinde oluruz, gt;
Kitap, aramizdan o'na mi birakildi? Hayir, aksine o, ok yalanci, kstahtir
dediler.
26
Yarn onlar, ok yalancnn, kstahn kim oldugunu bileceklerdir.
27,28
Sphesiz Biz onlara, kendilerine grev olmak zere sosyal destek kurumlar
kurmalarn ve onlar ayakta tutmalarn emredecegiz.
Onun iin sen onlar gzetle ve sabret. Ve onlara bu kurumlar ayakta
tutacak zekt; vergi ve harcamada bulunma grevlerinin, kendi aralarnda pay
edilmiy oldugunu haber ver; herkesin kamuya ne miktarda katkda bulunacag
da belirlenmiytir.
29
Bunun zerine arkadaylarna/ idarecilerine seslendiler. O da alacagn
alp sosyal kurumlar ayakta tutan gelir kaynaklarn kurutarak sistemi
kertiverdi.
30
Peki, azabm ve uyarlar naslmy?
31
Sphesiz Biz onlarn zerine korkun tek bir ses gnderdik; aglcnn
topladg al-rp gibi oluverdiler.
32
Andolsun Biz Kurn' dynme/gt iin kolaylaytrdk/hazrladk. O
hlde var m ibret alp dynen?
33
Lt'un toplumu, uyarlar yalanlad.
34,35
Biz onlarn zerine ufak tay
yagdran bir frtna gnderdik. Lt'un ailesi bundan ayr tutuldu. Onlar
katmzdan bir nimet olarak seher vaktinde kurtardk; Biz kendisine verilen
nimetlerin karylgn deyen kimseyi byle mkftlandrrz.
36
Andolsun Lt, onlar Bizim yakalamamza kary uyarmyt. Fakat onlar
uyarlar kuyku ile karyladlar
37
ve andolsun o'nun konuklarndan cinsel
ynden yararlanmaya kalkytlar. Biz de onlarn gzlerini krleytiriverdik/
kabilelerini, soylarn silip sprverdik:
38
Haydi azabm ve uyarlarm
tadn!
39
Ve andolsun sabah erkenden, onlar kararl bir azap bastrverdi:
Haydi azabm ve uyarlarm tadn!
40
Andolsun Biz Kurn' dynme/ gt iin kolaylaytrdk/ hazrladk. O
hlde var m ibret alp dynen?
474
41
Sphesiz Firavun ailesine de uyarclar gelmiyti.
42
Onlar btn
yetlerimizi yalanladlar. Biz de onlar ok kuvvetli ve kudretli birinin
yakalayyyla yakalayverdik.
43
Sizin kfirleriniz; Allah'n ilhlgn ve rabligini bilerek reddeden
kimseleriniz, onlardan hayrl m? Yoksa yaztlarda sizin iin
kurtulacaklarna dair Allah tarafndan verilmiy bir senet veya ferman m
var?
44
Yoksa onlar, Biz birbirine yardm eden/ intikam alabilen bir
topluluguz mu diyorlar?
45
Yaknda o topluluk bozguna ugrayacak ve arkalarn dnerek
kaacaklardr.
46
Aslnda onlara vaat edilen, o saattir. O saat cidden daha feci ve daha
acdr.
47
Kesinlikle sulular sapklk ve lgnlk iindedirler.
48
O gn yzleri zere ateyte srklenirler: Cehennemin beyinleri
kaynatan scagnn dokunuyunu tadn!
49
Sphesiz ki, Biz her yeyi; evet her yeyi bir l, ayar ile oluyturduk.
50
Ve buyrugumuz, ancak gz krpmas gibi bir tekdir; anlk bir yeydir.
51
Ve andolsun Biz, sizin benzerlerinizi degiyime, ykma ugrattk. O hlde
var m bir dynen?
52
Ve onlarn iyledikleri her yey, yaztlarda kayt altndadr.
53
Kgn,
bygn, hepsi satr satr yazlmytr.
54
Hi yphesiz Allah'n korumas altna girmiy kimseler cennetlerdedir,
rmaklardadr/ aydnlklardadr.
55
ok gl sahip, yneticinin huzurundaki
dogruluk oturma yerlerinde; dogru kimselere mahsus olan, yalan
sylenmesi mmkn olmayan, yok olma ihtimali bulunmayan sabit
makamlardadrlar.








TAHLIL:

1
O saat/kymetin kopuy an yaklaytrld. Ve her yey aga karld.
2
Onlar ise bir almet/gsterge grseler hemen yz eviriyorlar ve Devam
edip giden bir bydr diyorlar.

1-2.ayetin lafzi manalari, O saat yaklati. Ve ay yarildi/ay yarilacak/ay dogdu [her ey
aiga ikarildi]. Ve onlar bir yet grseler hemen yz eviriyorlar ve Devam edip giden bir
bydr diyorlar. eklindedir. Biz mealde mecazi anlamlarini gsterdik.


O saat yaklati. Ve ay yarildi ifadesi, rivyet toz-dumani iinde kalmis olan diryetsiz
aiklayicilar tarafindan, Kurn yetlerinden (dolayisiyla Rabbimizden) onay almayan bir
takim kabullere dayandirilarak aiklanmis, bylece bugne kadar dogru anlasilamamistir.

RIVYETLERE GRE OLAY:
475

Rivyetler, hicret'ten bes sene evvel Mekke'de bir aksam vakti dolunay hlindeki ay'in
ikiye blndgn, paralardan birinin dagin stnde, digerinin de dagin nnde bir mddet
durdugunu, sonra iki paranin birlestigini ve ay'in tekrar eski hline dndgn
bildirmektedirler. Olayin zeti byle olmakla birlikte bazi rivyetiler uydurmacilikta bir
hayli ileri gitmisler ve olayi akil almaz ayrintilarla sslemislerdir. Mesel, Peygamberimizin
bir parmagini ay'a dogru uzattigini ve ay'in ikiye blndgn, paralardan birinin
Peygamberimizin abasinin yakasindan girip kolundan iktigini ileri sren rivyetler vardir.
Maalesef din eser kabul edilen kitaplar araciligi ile Mslmanlarin arasina sokulan bu
uydurmalar sadece bu noktalarda da kalmamis, Esma binti Amis rivyeti ile Hayber'de ikindi
namazini geiren Ali'nin, namazini vaktinde kilabilmesi iin batmis olan Gnes'in geri
geldigini ileri srecek kadar ileri bir noktaya ulasmistir. (Gnes'in geri gelme rivyeti
insaallah Sad/33n tahlilinde incelenecektir.) Ancak biz, bu konudaki rivyetlerin uydurma
olduklarini gstermek iin, avci hikyelerine tas ikartacak kadar uydurma olanlarina degil
de, en muteber kabul edilen Sahih-i Buhar'ye bakmayi yeterli grmekteyiz. Buhar, bu olayla
ilgili rivyetlere, kitabinin Tefsir, Peygamber'in Almetleri, Menkibeler ve Ensrin
Menkibeleri blmlerinde tekrar tekrar yer vermistir. Bizim aldigimiz rnekler Tefsir Kitabi
blmndedir:
Ibn-i Mesd (r.a) yle demitir: Reslullah (a.s) zamaninda ay iki paraya ayrildi. Bir
parasi dagin stnde, bir parasi da nnde idi. Bunun zerine Reslullah (a.s), Shit olunuz!
buyurdu.
215

Abdullah b. Mesd (r.a) yle demitir: Biz Peygamber'in beraberinde idik. Ay iki para oldu.
Bunun zerine Peygamber bize, Shit olunuz, hit olunuz! buyurdu.
216

Ibn-i Abbs (r.a), Peygamber zamaninda ay yarildi demitir.
217

Bize Seyban, Katde'den tahdis etti ki, Enes b. Mlik (r.a), Mekke ahlisi Peygamber'den
kendilerine bir mucize gstermesini istediler. Peygamber de onlara ay'in yarilmasini gsterdi
demitir.
218

Buradaki senette de Enes (r.a), Ay iki paraya ayrildi demitir.
219


Gerek yukarida naklettigimiz, gerekse diger hadis kitaplarindaki rivyetler, olayin Ibn-i
Mesd, Enes b. Mlik, Abdullah b. mer, Cbeyr b. Mutim, Abdullah b. Abbs ve Ali
tarafindan anlatildigini bildirmektedir. Fakat olayin vuk buldugu tarihte [hicret'ten bes sene
nce], bu kisilerden Abdullah b. mer alti-yedi yaslarinda idi, Enes b. Mlik ve Abdullah b.
Abbs ise henz dogmamislardi. O yillarda Ali'nin de ocuk yasta oldugu hatirlanacak olursa,
sadece Ibn-i Mesd'un resit yasta olarak olayi grmesi mmkndr. Yani, Ibn-i Mesd bir
tarafa birakilacak olursa, byle cidd bir konu bizlere o tarihte anasindan dogmamis veya bes-
alti yaslarinda olan ocuklarin anlatimlari ile aktarilmis olmaktadir. stelik biz biliyoruz ki,
Peygamberimize Kurn disinda bir mucize verilmemistir. Zaten, eger kendisine byle bir
mucize verilseydi, Peygamberimizin tm Mekkelileri agirip mucizesini herkese gstermesi
gerekirdi. nk verilen mucizenin geregi ancak byle yerine getirilebilirdi. Gece gndz
Peygamberimizin yanindan hi ayrilmamis olan yetiskin, akli basinda sahabeden hi birinin
adi ile bu konuda bir nakil mevcut degildir.
Diger taraftan, tarih kitaplarinda da, ay'in ikiye ayrildigini grp de Islm'a giren ya da
grdg hlde inanmayan hibir akilli kimsenin adi gememektedir. Kaldi ki, byle bir olay
meydana gelseydi, dnyanin her tarafindan izlenmesi gerekirdi ve bu konuda baska grg
taniklari da olurdu.

215
Buhar, Tefsir Kitabi, no: 385.
216
Buhar, Tefsir Kitabi, no: 386.
217
Buhar, Tefsir Kitabi, no: 387.
218
Buhar, Tefsir Kitabi, no: 388.
219
Buhar, Tefsir Kitabi, no: 389.
476
Esasen, yukaridaki gibi bir ka kisinin verdigi haberlere dayanan ve Usl ilminde
haber-i vhid ve haber-i meshur denilen haberler, imana ait konularda ve haram-hell
konularinda delil olarak kullanilamazlar. Yani, saglam delillere dayanmasi gereken inan,
haber-i mtevtir olmayan haberlerle olusturulamaz.
Sonu olarak, bu yanlis inancin hadis kaynagi rk ve temelsizdir. Aslinda biz,
yukarida adi geen kisilerin byle bir aiklama yaptiklarini da kabul etmiyor, olaylarin
sonradan uydurulup onlara isnat edildigini dsnyoruz. Bu uydurmalara burada yer
vermemizin sebebi ise tamamen teshire yneliktir.
KURN'A GRE OLAY
Yukaridaki rivyetlere gre olay, Mekke halkinin mucize grmek istemesi zerine
gereklesmistir. Ne var ki, ay'in ikiye blnmesi olayinin msriklerin mucize isteklerine
verilmis bir cevap oldugunu sylemek, Kurn yetlerinin apaik anlamlarina ters
dsmektedir. Diger taraftan Peygamberimizin byle bir mucize gereklestirdigini sylemek,
Allah'in son peygamberi iin belirledigi grevin sadece teblig oldugunu bildiren yetlerle
elismektedir. Yani, rahmeti geregi Rabbimizin somut mucize vermek istemedigini bildiren
Kurn yetleri, bu iddianin apaik bir yalan oldugunu deta iftiracilarin suratlarina
vurmaktadir:

59
Ve Bizi, almetleri/gstergeleri gndermekten ancak ncekilerin onlari yalanlamis olmalari
alikoydu. Ve Semd'a, aik, gzle grlebilir biimde sosyal destek kurumlari kurmalari grevini
vermistik de onun sebep olmasiyla haksiz davranmislardi. Ve Biz, o almetleri/gstergeleri ancak
korkutmak iin gndeririz.
(Isr/59)

5
Aksine onlar: Bunlar, karmakarisik dslerdir; yok yok onu kendisi uydurdu; yok yok o bir
sairdir. Hadi yleyse ncekilerin gnderildigi gibi bize bir almet/gsterge getirsin dediler.
6
Onlardan nce yok ettigimiz hibir memleket iman etmemisti. Simdi bunlar mi iman
edecekler?
(Enbiy/5-6)

Yukaridaki yetlerden anlasildigina gre eski toplumlar kendilerine gsterilen somut
mucizelere ragmen yalanlamaya devam etmisler ve bu yzden helk edilmislerdir. Rabbimiz
insanlarin gemiste ortaya koyduklari bu tutumlarini tekrarlayacaklarini bildiginden, her
meydan okuyusa somut bir mucize ile cevap vermek istemedigini bildirmektedir. Bylece
inanmayanlara bu dnyadaki hayatlarinin sonuna kadar tevbe ederek inanma firsati da
verilmis olmaktadir. Zaten Peygamberimizin de Allah'in bu bildirisine ragmen msriklerin
israrli taleplerine karsi onlara bir mucize gsterme arzusu iinde olmasi mmkn degildir:

38
Andolsun ki Biz senden nce de peygamberler gnderdik. Onlara da esler ve nesil [oglan-kiz
ocuklar] verdik. Hi bir peygamber iin Allah'in izni/ bilgisi olmadan herhangi bir almet/ gsterge
getirmek de yoktur. Her sre sonu iin bir yazi vardir.
(Rad/38)

50
Ve onlar, Ona Rabbinden almetler/ gstergeler indirilmeli degil miydi? dediler. De ki:
Almetler/ gstergeler ancak Allah'in katindadir. Ben ise ancak apaik bir uyariciyim.
(Ankebt/50)

Israrla somut mucizeler isteyen msriklerin bu istekleri abartili, abartili oldugu kadar da
samimiyetten uzaktir:


90-93
Ve Bizim iin yerden bir pinar fiskirtmadika sana asla inanmayacagiz. Yahut senin
hurmalardan, zmlerden olusan bir bahen olmali. Onlarin aralarinda saril saril irmaklar akitmalisin.
477
Yahut iddia ettigin gibi gg paralar hlinde zerimize dsrmelisin yahut Allah'i ve melekleri
karsimiza getirmelisin. Yahut senin altin sslemeli bir evin olmali yahut gge ykselmelisin. Ancak,
senin ykselisine, grenip gretecegimiz bir kitabi bize indirmene kadar asla inanmayiz dediler. Sen
de ki: Rabbim noksanliklardan ariniktir. Ben, beser bir eliden baska bir sey miyim ki!
(Isr/90-93)

Msriklerin kendisinden somut bir mucize gstermesine ynelik israrli ve abartili
taleplerine karsilik, mucize gstermenin Allah'in kendisine belirledigi grev sinirlari disinda
kaldigini bilen Peygamberimizin onlara bir mucize gstermesi mmkn degildir. O, Allah'in
talimatlari dogrultusunda, bu israrli taleplere, mucizelerin sadece Allah katinda oldugunu,
kendisinin de sadece beser [insan kkenli] bir Allah elisi oldugunu belirterek cevap vermek
zorundaydi. Sonuta msriklerin bu yndeki israrli ve abartili talepleri bizzat Rabbimiz
tarafindan Kurn'in tek ve yeterli bir mucize oldugunun bildirilmesi sretiyle
cevaplandirilmistir:

51
Kendilerine okunan Kitab'i sphesiz Bizim sana indirmis olmamiz onlara yetmedi mi?
Bunda, inanan bir toplum iin elbette ki bir rahmet ve bir gt vardir.
(Ankebt/51)

Rabbimizin Peygamberimize verdigi mucize, msriklerin bekledikleri trden bir mucize
degil, mucizelerin en byg idi. Bu byk mucize ne insani hayretler iinde birakan bir
grnt, ne de tanik olanlarin akillarini sarsan bir olay seklindeydi. Isittikleri, anladiklari,
gnlleri kusatan, idrakleri sarsan, hikmet dolu szler seklindeydi. Kurn adli bu ilh szler,
kiymete kadar herkesi acz iinde birakan ebed bir mucizeydi.
Bunca Kurn yetine ragmen bazi Mslmanlar, uydurulmus rivyetlerin karanliginda
yryerek meseleye hl, Allah isterse neden olmasin? yaklasimiyla bakmakta ve birok
asilsiz olaya sanki gerekten olmus gibi inanmaya devam etmektedirler. Bilinmelidir ki,
burada sz konusu edilen husus Allah'in byle bir olaya [ay'in yarilmasina] g yetirip
yetiremeyecegi degildir. nk Allah'in her seye kdir oldugunda hi sphe yoktur. Asil
mesele, byle bir olayin gerekten olup olmadigi ve bu olayin Kurn'dan ve akildan onay
alip almadigidir. Inananlarin yapacaklari sey, her konuda oldugu gibi bu konuda da sadece
Rabbimizin mesajlarini dikkate almaktir. Aksi takdirde, Allah'in sonsuz kudretini dile getirme
hevesine kapilan koyu chillerin ya da dindar kalabaliklar zerinden ikbal ve itibar devsirmek
isteyen kt niyetlilerin esit esit mucizeler uydurmasinin yolu ailmis olur.
Peygamberimize trl mucizeler yakistirmanin giderek varacagi nokta ise, Katolik
inancindaki azzlik kurumuna benzeyen bir evliylik makaminin ortaya ikmasi ve bu
makama ulastigina inanilan vel [Allah dostu] kimselere de Katolik azzlerine isnat
edilenlerden asagi kalmayacak sayida kermetin yakistirilmasi noktasidir. Nitekim bu sre
Islam tarihi boyunca birebir yasanmis ve evliy menkibelerinin gnllere verdigi tatli esriklik
yznden chil halk yiginlari hayatin gerekliginden yzyillarca kopuk yasamak zorunda
kalmistir.
Sonu olarak, Ay'in yarilmasi rivyeti, Kurn aisindan da rk ve temelsiz olup
sadece Peygamberimize sihirbaz diyenlerin kullanacagi bir malzemedir.

Rivyetlerde konunun nasil arpitildigini grdkten sonra 1-2. yetlerin tahliline
dnebiliriz:
Kamer sresi, Trik sresi'nin devami mhiyetindedir. Kurn'in mushaf hline getirilisi
sirasinda ayri sreler olarak adlandirilarak aralarina duvar rlms olsa da, yetlerdeki
konular ve baglalar bu duvarlari asmaktadir. Mesel 2. yetin basindaki vav baglaci,
Trik/15'deki yekdne fiiline matuftur. Aradaki parantez ii ifadeler kaldirildiginda cmle su
478
sekilde olmaktadir: Sphesiz onlar olduka tuzak kuruyorlar ................. ve bir yet grseler
hemen yz eviriyorlar ve Devam edip giden bir bydr diyorlar.
Bu durumda 2. yetteki onlar zamiri ile kasdedilenlerin, Trik/15'deki onlar zamiri ile
kasdedilenlerle ayni oldugu anlasilmaktadir. Bu kimseler, Beled/19'da ashb-i meeme
olarak nitelenen kimselerdir.
O saat yaklayti
Burada yaklastigi bildirilen =' -'' [sat], kiymet saatidir. O saat, kiymetin
koptugu, herkesin ldg kiymet gnnn birinci evresidir. Sat szcg, Kurn'da hep
bu anlamda kullanilmistir.
Ve ay yarildi.
Rabbimizin mesajinin dogru anlasilmasi ve rivyetlerde oldugu gibi hurafelere
sapilmamasi iin bu cmle zerinde nemle durulmasi gerekmektedir:
INSIKK [YARILMA]: '---' [inikk] szcg, - [akk] szcgnn infial babina
nakledilmis seklidir ve mutavaat [etkilenerek uyma] anlami ierir. Yani, inikk szcg ile
ifade edilen yarilma, maruz kalinan yarma etkisine diren gstermeden, karsi konmadan,
uyum saglayarak meydana gelen yarilmadir. Bu sebeple nce akk szcg tahlil edilmelidir:

Sakk szcg, soguk veya herhangi bir nedenle elde veya yzde olusan atlaklar iin
kullanilan '-- [sikk] szcgnden gelmektedir. Araplar hayvanlarin tirnaklarinda ve bileklerindeki
atlamaya [hastaliga] sikk derlerdi. Daha sonralari da ciltte her trl atlak olusturan hastaliga sikk
demislerdir. '-- [sikk] mecz olarak da ayriliki, tefrika ikaran, normal dzeni bozan
anlamlarinda kullanilir.
Sakk ise, sad-i bain [ayirici atlak] demektir. Otun topraktan ikisi, ocugun disinin ikisi,
sakk szcgyle ifade edilir. Sakk, ayni zamanda _,'= [tul=dogus] anlamindadir. Sabahin olusuna
da _- -'' - [sakk-i subh] denir. nk sabah da karanliklari atlatmakta, gndz ile geceyi
ayirmaktadir.
220

Rgib el Isfehn ise szcg syle aiklamistir:
Sakk, herhangi bir seyde meydana gelmis atlaktir. Denilmistir ki: Ay'in insikki, Peygamber
zamanindadir. Ve yine denilmistir ki: Ay'in insikki, kiymetin kopacagi vakit ortaya ikacak
yarilmadir. Ve yine denilmistir ki: Bunun manasi, isin aiga ikmasidir.
221


Yukarida verilen her iki szlkteki bilgilere gre, akk szcg, bir elmayi bler gibi bir
seyin ikiye, e blnerek ayrilmasi anlamina degil, bir seyin zerinde yariklarin, atlaklarin
olusmasi anlamina gelmektedir. Nitekim Bakara/74, Meryem/90, Rahmn/37, Hkka/16,
Abese/26 ve Insikk/1'de de akk szcg, bir seyin zerinde veya bnyesinde olusan
yarilmalari, atlamalari ifade etmek iin kullanilmistir.
Sakk szcgnn bu anlamina gre, Ay yarildi ifadesi, ay zerinde bir takim
yarilmalar, atlamalar oldugu anlamina gelir ki, ay'a gidildigi dnemde [1969], orada ayak
izlerinin olusmasi ve ay yzeyinden para koparilmasi sebebiyle, bu yetin gereklesmis
oldugu ileri srlmstr.
Szlklerde akk szcgnn karsiligi olarak verilen anlamlara ragmen, Ay yarildi
ifedesinin, ay'in iki paraya ayrildigi anlamina geldigini ileri sren bazi kimseler, sadece
yukarida naklettigimiz zayif ve uydurma hadislerden destek alan bu grslerine, yetteki fiilin
gemis zaman kipi ile kullanilmasini delil gstermislerdir. Gerekten de Rabbimiz, hiret ve
kiymet sahnelerini anlatirken yetlerdeki fiilleri gemis zaman kipinde kullanmaktadir.
Bylece kiymet ve hiretin mutlaka gereklesecegi vurgulanmis olmaktadir. Bu ifade tarzi
bazan gnlk hayatta da kullanilmaktadir. Mesel, yapmaya kesin kararli oldugumuz bir is
iin, daha o ise baslamadan o is bitti veya yaptim bile seklinde konusuruz. Bu szlerle o

220
Lisn'l-Arab; c. 5, s. 107.
221
Rgib el-Isfehn, el-Mfredt; s. 264, Sakk mad.
479
isi kesinlikle yapacagimizi ifade etmis oluruz. Rabbimizin kiymet ve hiretin mutlaka
gereklesecegini vurgulamak iin gemis zaman kipli fiiller kullanmasi da byledir. Nitakim
kiymet sahnelerinden olacak olan Sura frlme de sanki olmus bitmis gibi gemis zaman
kipiyle verilmistir. Kehf/99, Mminun/101, Y- Sn/51, Zmer/68, Kf/20 ve Hakka/13te
grlebilir.
Bu ifade tarzinin Kurn'da daha birok rnegi vardir:

1
Allah'in emri kesinlikle gelecek. Artik onu acele edip istemeyiniz. Allah, onlarin ortak
kostuklari seylerden ariniktir ve ycedir.
(Nahl/1)

Ayrica; Rahmn/37, Hkka/14-16, Insikk/1-5, Infitar/1-4, Tekvr/1-14, Arf/38-50,
Zmer/68-74'e de bakilabilir.
Bu yaklasimla konumuz olan yetin anlami, Kiymet yaklastiginda ay mutlaka
yarilacaktir demek olur. Hasan-i Basr, Ebu's-Suud, Osman b. At, Nesef gibi bilginler ve
tm agdas bilginler de bu anlami tercih etmislerdir.

'SAKK SZCGNN TUL[DOGUS] ANLAMINDA OLUSU: Szcgn bu
anlami dikkate alindiginda, Ay yarildi ifadesinden, ay'in dogup ortaya iktigi ve karanligi
atlattigi manasi ortaya ikmaktadir. Sems sresi'nin tahlilinde, Gne'i takip eden ay
ifadesinin, Kurn'i izleyen Peygamber anlamina geldigi ynnde bir tesbitte bulunmustuk.
Bu tesbit dogrultusunda, ayni anlam buraya tasinarak, Ay yarildi ifadesinden, Peygamber'in
gnderildigi ve aiga iktigi, o'nunla da iyi ile ktnn, iman ile kfrn, hidyet ile dalletin
aikliga kavusturuldugu anlasilabilir. Syle de ifade edilebilir: Ay'in yarilmasi, ay dogdugu
esnada karanligin yarilmasidir. Bu deyim [akku'l-kamer], durum aydinlandi, ortaya ikti
anlaminda kullanilir. Nitekim Araplar, bazi aik ve belirgin durumlari ifade etmek iin
ataszlerinde ay szcgn kullanmaktadirlar.
Mutavaat anlami tasiyan -

---' [inekkat] szcgne bu mecz anlam dogrultusunda


bakildiginda, srenin 1-2. yetleri su anlama gelmektedir:

Saat [Kiymet] yaklayti. Ve her yey Allah tarafindan aikliga kavuyturuldu. Ve onlar
bir yet grseler hemen yz eviriyorlar ve Devam edip giden bir bydr diyorlar.

Yani, saat yaklasip ay yarildigi, her sey aikliga kavusturuldugu hlde, grdkleri
mucizelerden yz eviriyorlar. Olacak olmadan, baslarina bel gelmeden akillanmiyorlar.
kibeti dsnmyorlar. Grdkleri yetlerden ibret alacaklari yerde sregelen bir sihirdir
diyerek yz eviriyorlar.
Buradaki ,' [yet] szcg, hayret verici almet, olaganst durum, mucize anlamina
gelmektedir. Kural olarak, bir sart cmlesinde yer alan nekre [belirtisiz] kelimeler, olumsuz
cmlelerdeki nekre kelimeler gibi, soyut veya somut herhangi bir varligin tm cinsini ifade
eden cins ismi mhiyetindedirler. Bu kural geregi, buradaki yet szcg, herhangi bir mucize
anlaminda olup her trl mucizeyi de iine almaktadir.
Bu durumda, teden beri sregelen bir sihirdir diyen msriklerin, grdkleri hibir
yeti, hibir delili, hibir mucizeyi dikkate almadiklari vurgulanmis olmaktadir. Kurn'dan
baska bir mucize grmedikleri iin, msriklerin grdg ve dikkate almadiklari ifade edilen
yetler/mucizeler, Kurn yetleridir. Hatirlanacak olursa, msriklerin bu tavri daha evvel
Mddessir sresi'nde de konu edilmisti:

18-25
Sphesiz o, dsnd ve l koydu. Artik o mahvoldu. Nasil bir l koydu! Yine o
mahvoldu. Nasil bir l koydu! Sonra bakti. Sonra yzn burusturdu, kaslarini atti. Sonra,
480
arkasini dnd ve bbrlendi de: Bu, sylenti hlinde gelen bir byden baska bir sey degil. Bu,
beser sznden baska bir sey degil dedi.
(Mddessir/24)

Burada sregelen olarak evirdigimiz szcgn orijinali ---- [mstemir] olup bu
szck birden ok anlama gelmektedir. Bu anlamlari syle siralayabiliriz:
* Devam eden anlamina gelir ki, zaten gelen vahiyler ve yapilan tebligler
kesintisizdir, sreklidir, devam etmektedir.
* - -'' [el-mirretu] szcgnden tremis olup gl manasina gelir.
* -'-'' [el-mirretu] kknden tremis olup d kesesi manasina gelir. Buna gre
ifade, Bu, aci, tadi bozuk bir sihirdir manasinda olur.
* Geici, geip giden, zeval bulan anlamindadir. Szck bu anlamla
degerlendirildiginde ise sihrin geiciligi, srekli olmadigi vurgulanmis olur.
Biz, srekli, devam eden, sregelen anlaminin en uygun anlam oldugu kanisindayiz.
nk msriklerin by olarak niteledikleri yetler sreklidir, kesintisizdir. Msrikler
kendilerine teblig edilen yetlerin zn arastirmaya yanasmamakta ve bu yetlerin
anlamlarina sirtlarini dnmektedirler. Bir delile ve kanita dayanmadan sirf keyf arzularina
uyarak, grdkleri yetleri ve bu yetlerle ortaya konan gerekleri hi irdelemeden,
dsnmeden yalanlamaktadirlar.
Dogru anlayabilmek maksadiyla srenin basindan beri zerinde alisma yaptigimiz ilk
iki yetteki kisa ve z mesaj, Rabbimiz tarafindan Enbiy sresi'nde detaylandirilmistir:

1
Insanlar iin hesaplari yaklasti. Onlar ise aldirmazlik iinde, mesafeli duran kimselerdir.
2,3
Rablerinden kendilerine gelen her yeni gd/hatirlatmayi ancak oyun yaparak ve kalpleri
eglenerek dinlerler. Ve sirk kosarak yanlis; kendi zararlarina is yapan o kimseler, aralarinda su
Iisiltiyi gizlediler: Bu, sizin gibi bir insandan baska bir sey midir? Artik grp dururken byye mi
gidiyorsunuz?
4
De ki: Benim Rabbim gkte ve yerde her sz bilir. Ve O, en iyi isiten, en iyi bilendir.
5
Aksine onlar: Bunlar, karmakarisik dslerdir; yok yok onu kendisi uydurdu; yok yok o bir
sairdir. Hadi yleyse ncekilerin gnderildigi gibi bize bir almet/gsterge getirsin dediler.
6
Onlardan nce yok ettigimiz hibir memleket iman etmemisti. Simdi bunlar mi iman
edecekler?
7
Ve Biz, senden nce de ancak kendilerine vahyettigimiz olgun kimseleri gnderdik/eli
yaptik.
Haydi, siz bilmiyorsaniz gt/Kitap Ehli olanlara/vahiy bilgisi olanlara soruverin.
8
Ve Biz o elileri yemek yemez birer ceset yapmadik. Onlar srekli kalicilar/ lmsz de
degillerdi.
9
Sonra Biz onlara, verdigimiz o sz yerine getirdik. Bylece onlari ve diledigimiz kimseleri
kurtardik. Asiri gidenleri de degisime/yikima ugrattik.
10
Hi kuskusuz Biz size, gdnz/san serefiniz iinde olan bir kitap indirdik. Buna ragmen
hl akillanmayacak misiniz?
11
Biz, sirk kosmak sretiyle yanlis; kendi zararlarina is yapan nice kentleri de kirip geirdik.
Onlardan sonra da baska toplumlari var ettik.
12
yle ki onlar azabimizin siddetini hissettikleri zaman ondan hizla uzaklasip kaiyorlardi.
13
Hizla uzaklaip kamayin, sorgulanmaniz iin, iinde imarip azdiginiz eylere ve evlerinize
dnn.
14
Onlar: Yaziklar olsun bizlere! Sphesiz biz gerekten yanlis davrananlar; kendi zararlarina
is yapanlar imisiz dediler.
15
Iste onlarin bu agrilari, onlari biilmis bir ekin ve snms ocak/kl hline getirinceye kadar
son bulmadi.
(Enbiy/1-15)

3-5
Kurn'da kendilerine verilen her emir, kararlaytrlmy, en stn
seviyede yeterli, hakszlk ve kargayay engellemek iin konulmuy bir kanun,
dstur ve ilke oldugu hlde onlar yalanladlar ve tutkularna uydular.
481
Sphesiz onlara vazgeirecek haberler de gelmiyti. Buna ragmen uyarlar yarar
saglamyor.

Bu yet grubunda ilk olarak Mslmanlar arasinda yanlis anlamda kullanilan -=
[hikmet] szcg zerinde durmak gerekmektedir. Kurn'da ilk kez bu srede geen ve bizim
de zulm ve fesadi [kargasayi] nleyen ilke olarak evirdigimiz hikmet szcg, yette ''-
[bliga] sifatiyla birlikte yer almistir. Buna gre, yetteki ''- -= [hikmet-i bliga]
tamlamasi, en stn seviyede, yeterli olacak sekilde, zulm ve fesadi engelleyen ilke
anlamina gelir. HIKMET SZCGNN GEREK ANLAMI: -= [hikmet]in ne
oldugunu anlamak iin szcgn lgat anlamini bilmek yeterlidir.
Hikmet szcg, = [hukm] szcgnn bir trevi olup bina-i nev'i, ism-i nev'i
kalibindadir. Kullanildigi fiilin btn anlamlarini temsil eden bir isim niteligindeki bu
kaliptan birok szck tretilmistir. Bu szcklerden birogu Arapa'daki anlamlariyla
Trke'ye de gemistir. Trke'de yaygin olarak kullanilmakta olan bu kaliptaki szcklerden
bir kismi sunlardir: Bidat, cinnet, fikret, fitne, firkat, giybet, hizmet, hicret, illet, iffet, kiymet,
kismet, kisve, minnet, mihnet, nimet, rifat, ricat, sirkat, sirket, siddet, znet.
Hikmet de ayni kaliptan geldigi gibi, hikmet'in tretildigi hukm szcgnn trevleri
olan hkim, hakem, hkimiyet, hkmet, muhkem, tahkim, muhkeme, mahkeme, ihkam ve
tahakkm gibi birok szck de Trke'ye gemis ve Trke'lesmis olarak kullanilmaktadir.
Hukm szcgne, szck ve terim anlami olarak bugn elimizdeki Arapa szlklerde
verilen karsiliklar sunlardir: Hkmetmek, yargilamak; isi saglama almak,
saglamlastirmak; yzn n kismi, alin; san, seref; agirmak, mahkemelesmek;
hakemlik etmek, tecrbeli uzman; hikmet sahibi olmak, hakm olmak.
Allame Ibn-i Manzur'un Lisn'l-Arab adli eserinde = [hakeme] szcgnn esas
anlaminin _-- [menea=engel oldu] demek oldugu belirtilmektedir. Bu durumda hakeme
szcgnn mastari olan hukm szcg de engel olmak anlamina gelmektedir. Araplar bu
szcg, insan veya hayvana mani olmak, onu kontrol altina almak anlaminda
kullanmislardir. Szcgn Islm ncesi Arap siirinde bu anlamda kullanildigini gsteren
yzlerce rnek vardir. Ayrica hayvanlarin kontroln saglayan gem denilen alete de
Araplarca -= [hakeme] denmistir.
222

Kurn dneminde ise, szcgn anlami biraz daha zelleserek, zulme ve fesada engel
olmak anlaminda kullanilmistir. Hakeme szcgnden tretilen szckler de o dnemde
zellesmis olan bu anlama uygun olarak kullanilmistir. Bu szcklerden bir kai ve
kullanildiklari anlamlar syledir:
* Hkim: Zulme ve fesada engel olan kisi.
* Mahkeme: Zulme ve fesada engel olunan yer.
* Ihkam: Zulme ve fesada engel oldurma.
* Muhkem: Zulme ve fesada engel edilmis sey.
Szcgn Kurn'in indigi dnemde bu zellesmis anlam ierigiyle kullanildigina dair
Peygamberimize isnat edilmis meshur bir hadis bile bulunmaktadir: ,-,''

= =-',

=- '-
[hakkimu'l-yetme kem thakkimu veledeke=kendi ocugunu engelledigin gibi yetimi de
engelle!], yani Kendi ocugunun zulmne, fesadina, kt yetismesine mani oldugun gibi
yetime de mani ol ki, o da iyi yetissin, kt birisi olmasin.
= [hukm] mastarinin tm trevleri bu anlam ile uyumludur. Sarf ilmi'nin kurallarina
gre bu szckten birok farkli szck daha tretmek mmkndr. Nitekim hukm mastarinin
farkli trevleri Kurn'da 210 yerde gemekte ve dikkatle incelendigi takdirde hepsinin de
zulme ve fesada mani olma, engelleme anlaminda kullanildigi aika grlmektedir.

222
Lisn'l-Arab; c. 2 s. 539-543, Hukm mad.
482
Hukm mastarindan tremis olan -= [hikmet] szcg, girmis oldugu ism-i nevi
kalibindan dolayi, zulme ve fesada engel olmanin adi olmak durumundadir. Bu duruma
gre hikmet'e verilmesi gereken en uygun anlam, zulm ve fesadi engellemek iin konulmus
olan kanun, dstur ve ilke olmaktadir.
Hikmet szcg, hepsi de dogal szck anlamiyla kullanilmis olarak Kurn'da 19 yette
20 kez gemektedir. Szck Kurn'da ilk defa, 37. sirada Mekke'de inen Kamer sresi'nde
yer almis ve bu yetten sonraki yetlerde geen hikmet szckleri yine Kuran tarafindan
ayrintili olarak aiklanmistir.

Sz konusu yeti, hikmet szcgnn bu anlami isigi altinda degerlendirdigimizde,
vahiyle topluma gelen kararlastirilmis, zulm ve fesadi engelleyen st seviyede ilkeler ve
bunlardan vaz geirecek haberlere ragmen, inansizlarin keyif, tutku ve heveslerine uyarak
mrlerini fisk ve fcrla geirmeyi tercih ettikleri anlasilmaktadir. Inansizlarin bu tavirlari
daha nce Kiymet sresi'nde de sz konusu edilmisti:

5
Aslinda o insan, nn; kalan mrn din-iman tanimayip ktlge batmakla geirmek istiyor:
(Kiymet/5)

ENBA [NEMLI HABERLER]: -'--' [enba], nemli, mhim haberler demektir.
Nitekim Neml/22, Hucurt/6 ve l-i Imrn/44'de detayli olarak grlebilecegi gibi, '-- [nebe]
ve -'--' [enba] szckleri Kurn'da ancak agirligi ve nemi olan seyler iin kullanilmistir.
Yukaridaki pasajda isaret edilen nemli haberler, Kurn'daki gemis toplumlara ait
kissalardir. Bu konuyla ilgili daha detayli aiklama, srenin sonunda verilen Hikmet baslikli
ek yazinin ieriginde mevcuttur.
Bu aiklamalara gre 3-5. yetlerin takdirini su sekilde yapmak mmkndr:
Kendilerinden nce yasamis ve ilh mesaji yalanlamis toplumlarin yok edilislerinin ve yine
Kurn'da tasvir edilen hiret servenlerinin haberleri onlara geldi. Btn bu haberler, yanlis
yolda olanlarin tutumlarini degistirmelerini saglayacak nitelikte uyaricilardi. Yine bu emirler,
onlari zulm ve fesattan en st dzeyde engelleyecek yasalar ve ilkelerdi. Ama buna ragmen
uyarilar onlara fayda vermiyor.

6-8
O hlde onlardan geri dur. O gnde agrc'nn, bilinmedik/
yadrganan bir yeye agrdg o gnde gzleri dykn dykn, o davetiye
hzlca koyarak kabirlerinden karlar. Sanki onlar darmadagn ekirgeler
gibidirler. O, kfirler; Allah'n ilhlgn ve rabligini bilerek reddedenler,
Bu, zor bir gndr derler.

Bu pasajda Mekkeli msriklerin hlleri sergilenmekte ve Peygamberimize o
zavallilardan yz evirmesi, onlari kendi hllerine birakmasi telkin edilmektedir: Artik onlari
kendi hline birak! nk sen onlara en ikna edici delilleri getirdin ve kiymeti inkr ettikleri,
peygamberlerini yalanladiklari iin cezalara arptirilan kavimlerden ibret verici, caydirici
tarih rnekler verdin. Tm bunlara ragmen onlar hl ders almiyorlar. Onlari kendi hline
birak, artik onlarla szl mnkasada bulunma, onlarla kaynasma, samim olma ve onlardan
geri dur!
Hatirlanacak olursa, Rabbimiz Peygamberimize Kalem/44'de, Onlari Bana birak!;
Necm/29'da da, Onlardan mesafelen! seklinde telkinlerde bulunmustu. Yukaridaki yette
verilen emir ise ncekilerden daha kapsamlidir. Zira burada kullanilan tevella szcg, sall
szcgnn karsit anlamlisi olup destek vermemek, yardimci olmamak, sirt evirmek
anlamina gelmektedir.
483
MNADI [AGIRICI]: Kaf/41-42'nin tahlilinde de degindigimiz gibi, sz konusu
agirma, ister vasitali, ister vasitasiz olsun, agirici bizzat Rabbimizdir.
,-- [NKR]: yetin orijinal metninde yer alan - [nkr] szcgnn;
* Bugn yaygin olarak kullanildigi gibi, inkr edilen, irkin, kabul grmeyen anlami
esas alinirsa, agiricinin onlari mnker olan [kabul etmedikleri, irkin bulduklari] seye
agirdigi;
*

-- [mnekker=yadirganan, ihtimal verilmeyen] anlami esas alinirsa, agiricinin


onlari cehenneme, yani onlara gre olmamasi gerekene agirdigi anlasilir. Nitekim Araplar,
Bunun byle olmamasi gerekirdi, Bu, olmamaliydi, O kisi mnkerden nehyeder
[olmamasi gerekenden yasaklar] gibi ifadelerde hep ayni szcg kullanirlar.
;,'~-' '-' ~= [HUSSAN EBSRUHUM [GZLERI DSKN DSKN]: Bu
deyim, gzleri husu iinde demektir. Gzlerdeki bu husu, korkudan, pismanlik ve utantan
ya da dehsetten kaynaklanmis olabilir. Yani agirilanlar; olayin veya baslarina geleceklerin
korkusuyla; olayin dehsetiyle; duyduklari pismanlik ve utanla gzleri husu iinde
kabirlerden ikacaklar ve agiriciya dogru firlayacaklardir. Bu kimseler yette darmadagin
ekirge srsne benzetilmistir.

Bu benzetme, onlarin ok olmalari ve dalgalanmalari bakimindan yapilmis olabilecegi
gibi, onlarin saskinligini ve gszlgn ifade etmek iin de yapilmis olabilir. Bu konuyla
ilgili su aiklama isabetli bir tespittir:
Ite o gn insanlarin mezarlarindan ikii ekirgelere benzetilir. Peki, neden ekirgelere? Allah
neden bu rnegi semitir? Son yzyilda haereler zerinde mikro kameralar ve sistemli gzlemle
yapilan aratirmalar bize neden ekirgelerin rnek olarak gsterildigini aiklamaktadir. Her eyden
nce ekirge srleri ok kalabaliktir. Milyarlarca ekirge bir araya gelerek kilometrelerce uzunluk
ve genilikteki kapkara bir yagmur bulutunu andirirlar. Bu srlerin bazilarinin 3-5 km. geniliginde
ve metrelerce derinlikte oldugu tesbit edilmitir.
Ayrica ekirgeler yumurtalarini topragin iine tohum gibi yerletirirler ve ekirge larvalari
uzun bir mddet topragin altinda kaldiktan sonra yeryzne ikarlar. Nereden ikarlar? Topragin
altindan...
Simdi rnek olarak Amerika'nin New England blgesinde yaayan ekirgeleri inceleyelim. Bu
ekirgeler 17 yaina bastiklari yilin Mayis ayinda, uzun yillardan beri yaadiklari yeraltindaki
karanlik yariklardan toprak zerine ikarlar. Eger insanlara, Sizi karanlik bir yere kapatacagiz ve
saatiniz olmadan, di dnyayla baglantiniz olmadan 17 gn sonra hep beraber diari ikacaksiniz
deseniz, emin olun birok insan 17 gnlk sreyi bile dogru tahmin edemez. Dnya'dayken madd
bedeni mezara konmu insanlarin, hirette topluca yaratilmalarina bundan gzel rnek olur mu?
Kisacasi ekirgeler ve insanlar benzer ekilde topragin altinda uzun bir mddet kaldiktan sonra
topluca ok kalabalik olarak yeryzne ikarlar.
223



O kfirler, Bu, zor bir gndr derler.
Bu ifadeden, hiretin, kfirler ve mminler iin farkli olacagi anlasilmaktadir. nk
kiymetteki korku ve dehset sadece kfirler iindir:


8-10
nk, o boruya flendiginde, iste o, o gn, ok zorlu, ok etin bir gndr. Yalniz o,
kfirler; Allah'in ilhligini ve rabligini bilerek reddetmis kimseler iin hi de kolay degildir.
(Mddessir/8-10)

223
(Kuran arastirmalari gurubu; Kuran hi Tkenmeyen Mucize)


484

Mminler o gn gvende olacaklardir:

101,102
Sphesiz tarafimizdan kendilerine En Gzel hazirlanan kimseler; iste onlar,
cehennemden uzaklastirilmislardir. Onlar, cehennemin ugultusunu duymazlar. Onlar, nefislerinin
istedigi seyler iinde srekli kalicidirlar.
(Enbiy/101-102)

89
Kim bir iyilik-gzellik getirirse, onun iin getirdiginden daha hayrls/getirdiginden
dolay bir hayr vardr. Ve onlar o gn korkudan gvende olanlardr.
(Neml/89)

31
Cennet de, Allah'in korumasi altina girmis kisilere uzak olmayip yaklastirilmistir.
32-35
Iste bu, oka ynelen ve oka koruyan Rahmn'dan; yarattigi btn canlilara dnyada
oka merhamet eden Allah'tan grlmedigi, duyulmadigi; sezilmedigi yerlerde bile saygiyla,
sevgiyle, bilgiyle rperen ve gnlden bagli olan herkes iin sz verilendir. Selm ile oraya girin.
Ite bu sonsuzluk gndr. Orada onlara ne isterlerse vardir. Katimizda daha fazlasi da vardir.
(Kaf/31-35)


9
Onlardan nce Nh'un toplumu da yalanlamyt. yle ki kulumuzu
yalanladlar ve O, gizli glerce desteklenen/deli birisidir dediler. Ve o
alkonulmuytu; her trl faaliyetine engel olunmuytu.

Grlyor ki, kendi toplumu Nh peygamberi sadece yalanlamakla kalmamis, ona
mecnn diyerek hakaret etmis, elini kolunu baglamis ve teblig grevini yerine getirmesine
engel olmustur. Hatta o'nu lmle de tehdit etmistir:

116
Onlar dediler ki: Ey Nh! Eger vazgemezsen, iyi bil ki, kesinlikle sen taylanarak
ldrlenlerden olacaksn!
(Suar/116)

Yce Allah, srenin 4. yetinde bildirdigi nemli haberler'i bu yetten itibaren
aiklamaya baslamistir. Aiklanan bu nemli haberlerin sayisi bes tane olup hepsi de gemis
dnemlerde yasamis peygamberlerin ibret alinmasi gereken servenleri hakkindadir. Bu
haberler hem insanlar iin birer vaz geirici, hem de Peygamberimizin kalbini yatistiran ve
ykn hafifleten bir mesaj zelligi tasimaktadir. nk hepsi de Peygamberimizin
durumunun nceki peygamberlerden farkli olmadigini gsteren bilgiler iermektedir.
Rabbimiz bu tr mesajlarini her zaman bu yette oldugu gibi isareten degil, bazan da net
szckler kullanarak vermistir:


33
Biz onlarin sylediklerinin seni kesinlikle zdgn elbette biliyoruz. Ama onlar aslinda
seni yalanlamiyorlar; ama sirk kosarak yanlis; kendi zararlarina is yapan o kimseler Allah'in
yetlerini bile bile reddediyorlar.
34
Ve elbette ki senden nce de eliler yalanlanmisti da kendilerine yardimimiz gelinceye kadar
yalanlanmaya ve eziyet olunmaya sabretmislerdi. Ve Allah'in szlerini degistirecek hibir kimse
yoktur. Hi sphesiz ki, sana, elilerin haberlerinden bir kismi gelmistir de.
(Enm/33-34)

Bu yette Peygamberimize verilen mesaji syle takdir etmek mmkndr: Onlardan
nce Nh'un kavmi yalanladi. Yani, o yalanlama fiilini senin kavminden nce Nh kavmi
yapti ve Allah'in peygamber gnderdigine inanmadi. yle ki, o kulumuza yalan isnat ettiler
ve o'na mecnn [cinnlenmis, delirmis] dediler. Hem de zecredildi, yani tebligden men
485
edilmek iin ok azarlandi, incitildi, eziyet grd; eger tebligden vazgemezse taslanarak
ldrlmekle tehdit edildi.

10
Bunun zerine Nh Rabbine yalvard: Ben gerekten yenik
dyrldm, bana yardm et!

Bu yette kendi toplumu tarafindan etkisiz birakilarak teblig grevini yerine getiremez
hle getirilen Nh peygamberin aresizlik iinde kendisini peygamber olarak grevlendiren
Allah'a dnerek gcnn tkendigini ve yenik dstgn bildiren yakarisi dile getirilmistir.
Bu yakaristan sonra Nh peygamber kendisine verilen isi bizzat isin sahibine [Allah'a] teslim
etti. Teslim eder etmez, o gl ve karsi durulmaz Rabb da gerekeni hemen yapti:
11
Biz de hemen sel gibi boyalan bir su ile ggn kaplarn averdik.

yette geen sel gibi boalan bir su ile ggn kapilarini aiverdik ifadesi, bir istiare-i
temsiliyyedir. Bulutlardan yagan yagmurun ne kadar fazla oldugu, gk kubbenin yarilip
kuvvetli bir selin yeryzne akmasina benzetilerek anlatilmistir. Siddetli yagmuru ifade etmek
iin Arapa'da kullanilan, Gkyznn oluklari akti, kirbalarinin agizlari aildi deyimleri
ile Trke'de kullanilan sanki gk delindi deyimi ayni trden ifadelerdir.

12
Yeri de kaynaklar hlinde fykrttk; derken sular ayarlanmy bir iy
zerine birbirine kavuytu.

Nh tufani ile ilgili olarak gerek Isrliyttan ve gerekse uydurma rivyetlerden beslenen
birok hikye mevcuttur. Biz, Kurn disi anlatimlarin dogru olmadigi kanaati ile Rabbimizin
verdigi bilgilerle yetinmeyi ve, Her trl noksanliklardan arinmi Rabbimiz! Sen'in bize
grettiklerinden baka bilgimiz yok (Bakara/32) demeyi tercih ediyoruz.
Bu olaylarin Kurn'daki ayrintili olarak anlatimi Hd/25-49da gelecektir.

13,14
Nh'u da, iyilikbilmezlik edilen kiyiye bir dl olmak zere,
korumamz/ gzetimimiz altnda akp giden levhalar; tahtalar ve
ivileri/urganlar olan filika/ kk gemi zerinde taydk.

yette geen _','' [elvh] szcg, _,' [levh] szcgnn oguludur. Levh ise,
Mddessir ve Burc srelerinde aikladigimiz gibi her ne maddeden olursa olsun, tahta gibi
yassi olan seylerdir.
224

-- [dsr] szcg '-- [disr] szcgnn oguludur. Disr ise, gemi tahtalarini
birbirine baglayan bag, kenet, perin [ivi] veya halata denir.
225

Buna gre yette geen -- , _','' -'- [zt-i elvh ve dsur] ifadesi ile, gemi
kasdedilmis olmaktadir. Yani, sylenmek istenen nesnenin adi verilmeyip nitelikleri
aiklanmistir. Nitekim Hd/37-38'de bu nesne iin =' [flk=gemi] szcg kullanilmistir.
Gemilerde bulundurulan sandal demek olan filika szcgnn de Latince'ye buradan
gemis olmasi muhtemeldir. Verilen bilgilere gre Nh peygamberin gemisi, tahtalari bir
takim bag, perin veya halat ile birbirine baglanmis bir saldan ibarettir.
GZETIMDE AKIS: Nh peygamberin salinin Rabbimizin gzetiminde akisi, salin ve
salda bulunanlarin Allah tarafindan korundugunu, gzetildigini, tehlikelerden uzak
tutuldugunu ifade etmektedir. nk tufanin boyutu onlarin gzetilmelerini gerektirmektedir:

224
(Lisanl Arab, lvh mad. )
225
(Lisanl Arab, mad. )

486

42
Ve gemi onlarla, daglar gibi dalgalar iinde akip gidiyordu. Ve Nh ayri bir yere ekilmis
olan ogluna seslendi: Yavrucugum! Bizimle beraber bin, kfirlerle; Allah'in ilhligini ve rabligini
bilerek reddedenler ile beraber olma!
(Hd/42)

nankrlk edilen kiyiye bir mkfaat olmak zere

yette, toplumu tarafindan alaya alinan, grevden alikonan, asagilanan ve eziyet gren
Nh peygamberin, btn bunlara karsi sabrederek direnmesinin mkfaati olarak Allah
tarafindan gzetildigi bildirilmektedir. Yani, Nh peygamber tufandan kurtarilarak
toplumunun kendisine yaptiklarina karsi onurlandirilmis olmaktadir. Onun Allah'a
skredisinin hiretteki mkfaati ise burada aiklanmamistir.
BUGNE MESAJ : Bu yette ayni zamanda su mesaj da verilmektedir: Allah yolunda
tm gcn harcamasina ragmen aresizlik iinde yenik dsen dava adami, davayi bu davanin
asil sahibine teslim edip O'na siginmasi durumunda, Allah'in yardimi ile tekrar g kazanir.
Byle durumlarda her seyin yaraticisi ve hkimi olan Allah, dinine hizmet eden kisiyi
zlimler karsisinda onurlandirir ve emrinde olan evren glerini o dava adaminin hizmetine
vererek ona yardim eder.

15
Ve andolsun Biz, bunu bir yet olarak braktk. O hlde var m ibret alp
dynen?

yetteki bu isaret zamiri ile gsterilenin ne oldugu konusunda iki degisik aiklama
yapilabilir:
* Bu zamiri ile, gemi [sal] kasdedilmistir ve ibret olarak birakilan da salin
kalintilaridir. Bu kalintilar gemiste bulunmus, grlms olabilir veya ilerideki yillarda
bulunacaktir.
* Bu zamiri ile, olay kasdedilmistir. Alinacak ibret de, Nh peygamber ile toplumu
arasinda yasanan olaylardir.
Yce Allah bu konuyu Ankebt sresi'nde su ifade ile bildirmistir:

15
Bylece Biz, o'nu ve gemi halkini kurtardik ve gemiyi/ cezayi/ kurtulusu lemlere bir
almet/gsterge yaptik.
(Ankebt/15)

MDDEKIR: Bu szcgn asli, - [zikr] szcgnden tremis olan --- [mztekir]
szcgdr. Iftial babindan ism-i fail olan szckte, =--- [mzdecer] szcgnde oldugu gibi
- [te] harfi - [dal]a kalbedilmis, sonra da - [zal], - [dal]a idgam edilmistir. -- [mddekir]
szcg, tipki

--- [mtezekkir] szcg gibi, dsnen, ibret alan ve kiyas yapan anlamini
ifade eder. Bu durumda yette geen, O hlde var mi ibret alip dnen ifadesi, bir tesvik
unsuru olabilecegi gibi, sakindirici, caydirici bir unsur da olabilir.

16
Peki, Benim azabm ve uyarlarm naslmy?

Sonu, Kurn'da tasvir edildigi gibi gereklesmis, inkrcilarin basina gelen yakici ve
karsi durulmaz azap hakkinda nceden yapilmis uyarilar dogru ikmistir. Fussilet/16'da
ugursuz gnler olarak nitelenen bu azap gnleri, Hkka/7'de bildirildigine gre, yedi gece ve
sekiz gn devam etmistir.
Nh peygamberin lkesi ve tufanin gereklestigi yer [cograf blge] hakkinda kesin bir
sey sylemek mmkn degildir. Hd sresi'nde Nh peygamberin gemisinin karaya oturdugu
487
yer ,-,= [Cdi] adiyla zikredilmistir. Lisn'l-Arab ve Tc'l-Arus'da Cdi, Zeccac'a gre
mid [bugnk Diyarbakir] yresinde, bazilarina gre Musul yakinlarinda, bazilarina gre de
Hindistan'da bir dagin adidir diye aiklanmaktadir.
226


NEMLI NOT:
yetin orijinalinde geen -- [nzr] szcg, ,-- [nezr] szcgnn oguludur.
Kurn'da baska yetlerde de geen nzr szcg hem mastar hem de ism-i fail olarak
kullanildigindan, szcgn anlamini uyarilar veya uyaricilar olarak degerlendirmek
mmkndr.
Nzr, yette kendisinden nce geen _-'-= [azb=azabim] szcg ipucu kabul
edilerek ,-- [nzr] seklinde takdir edilebilir ve szcgn sonundaki harfin uyak iin
hazfedilmis oldugu dsnlebilir. Bu durumda nzr szcgnn sonuna ekli bulunan
benim anlamindaki iyelik zamiri, szcge uyarilarim, uyaricilarim anlamini vermis olur.
Bu kabule gre; nzr szcg ile hem gnderilmis mesajlar ve caydirici zelligi olan
nemli haberler, hem de gnderilmis peygamberler kasdedilmis olmaktadir. yetin hitabi da
hem inansizlara, hem de uyarici peygambere ynelik olmaktadir. Gemiste helk edilmis
olan msrik kavimlerin hepsi de elileri yalanlayip Allah hibir sey indirmedi dedikleri iin
sadece kendilerine gnderilmis olan eliyi degil, btn elileri yalanlamis durumuna
dsmslerdir. yetin Peygamberimize ynelik mesajinda da bu gerege isaret edilmekte ve
senin isinin sonu da tipki o uyaricilarin islerinin sonu gibi olacak denilmektedir.

17
Andolsun Biz, Kurn' dynme/gt iin kolaylaytrdk/hazrladk. O
hlde var m ibret alp dynen?

Bu yet, srede anlatilan her kissanin arkasindan tekrarlanarak bu kissalarin dikkate
alinip dsnlmesi ve onlardan ibret alinmasi gerektigi mesaji verilmektedir. Bir nceki
yette ilh mesaji yalanlayan toplumlarin tepesine inen acikli azaplar hatirlatildiktan sonra,
aklini kullananlarin Kurn'i anlamaya, dolayisiyla hidyete davet edildigi bu yetin takdiri
syle yapilabilir: Iste Kurn, nlerinde duruyor. Ellerinin altindadir, yararlanmalarina
aiktir. Kolay anlasilabilir. Kolay ezberlenebilir. Okunmayi ve zerinde dsnmeyi zendiren
bir ekiciligi vardir. Ayrica dogru ve sade olmanin ekiciligine sahiptir. Insan fitrati ile
uyumludur. Rhu costurur, duygulari harekete geirir. arpici aiklamalari bitmez. Istedigi
kadar reddedilsin, bu yzden yipranmaz, degerini yitirmez. Insan kalbi onu her irdeleyisinde
yeni bir seyler grenir. Insan onunla ne kadar kaynasirsa ona olan ilgisi, lfeti daha da artar.
Bu yetten, Biz Kurn'i gt almaya hazir hle getirdik anlamini ikarmak da
mmkndr. Zira Arapa'da - -'' -'- -, [yessera nkateh li's-seferi=devesini sefere
hazirladi], ,-'` - -, [yessera feraseh li'l-mugz=atini savasa hazirladi] cmlelerinde
oldugu gibi, -, [yessera] fiili, hazirlama anlaminda da kullanilir.
227

Bize gre bu yet yukaridaki mesajlardan baska, Kurn'in mucize olusuna da dikkat
ekmektedir. Nh peygamberin hikyesi ile birlikte o'na verilen mucize anlatildiktan sonra bu
yet ile Peygamberimize zimnen syle denmektedir: And olsun ki, Kurn'i zikir iin, yani
herkese hatirlatmak, kendisiyle leme meydan okumak iin ve asirlar boyu srp gitsin diye
kolaylastirdik. Bylece yanina gelen herkesin bir mucize ortaya koyman iin dilekte
bulunmasina gerek kalmamistir. Senin mucizen de Kurn'dir.

18
d da yalanlad. Peki, Benim azabm ve uyarlarm naslmy?


226
Tc'l-Arus; c. 4, s. 405; Lisn'l-Arab; c. 2, s. 257.
227
(Kurtubi; el Camiu li Ahkamil Kuran)
488
Caydirici zelligi bulunan nemli haberlerin ikincisi bu yetle baslamaktadir.
Kissanin giris cmlesi olan bu yetin basinda herhangi bir baglacin bulunmamasi, baska bir
yere gnderme yapilmadigini, bu kissanin bagimsiz bir para oldugunu gstermektedir.
Buradaki istifham da yine istifham-i inkar olup sorunun cevabi beklenmemekte,
sadece sylenecek sze dikkat ekilmektedir.
D KAVMI: Arap tarih bilgilerine gre, Yemen'deki Hadramevt ile Umman arasinda
Ahkf diye bilinen genis bir beldenin halki olan d kavmi, muhtesem saraylarin bulundugu
Irem adli dillere destan byk kenti ile meshur, siyas ve ekonomik ailardan da byk bir
gc temsil etmekte idi. Ayni zamanda zorbalikta ve zulmde de shret sahibi olan d kavmi,
yeryznde kendilerinden daha gl hibir seyin bulunmadigina inaniyordu.
Kurn'in bu halkla ilgili olarak dile getirdigi byk mcdele, onlara kendi ilerinden
biri olan Hd'un peygamber olarak gnderilmesi ile baslar. d kavmi ile Hd peygamber
arasindaki bu mcdele, bu sreden baska Arf, Suar, Ahkf ve Fussilet srelerinde de
anlatilir (bkz. Arf/65-72, Suar/123-140, Ahkf/21-28, Fussilet/13-16).
Mcdelenin, bu srenin 18-22. yetlerindeki anlatimi, d kavminin sadece
yalanlayisina ve ugratildigi azaba isaret seklindedir. d kavmi ve olay hakkindaki detay diger
srelerdedir. d ve Semd kavimlerinin Kurn'daki haberlerini zetleyen bir blm, Fecr
sresi'nin tahlilinde bulunmaktadir.
228


19,20
Sphesiz Biz onlarn stne, ugursuz, uzun bir gnde
dondurucu/ugultulu, insanlar koparp atan bir rzgr gnderdik; sanki onlar
kknden sklmy hurma ktkleri gibiydiler.

-- [sarsar], soguk veya grltl firtina demektir.
229

yetteki ugursuz nitelemesi, astrologlarin [yildiz falcilarinin] zannettikleri gibi gnn
kendisi ile ilgili bir ugursuzluk degildir. nk bu ugursuzluk, herkesi ve her seyi
kapsamamis, o gn sadece d kavmi iin ugursuz bir gn olmustur. Byle olmasina ragmen
bu korkun belnin arsamba gn basladigi seklindeki grs olduka yayginlasmis, hatta
arsamba gnnn ugursuzluguna inanan bazilari o gn herhangi bir ise baslamamayi det
hline getirmislerdir.
yetteki ,,'' [yevm=gn] szcg ile herhangi bir gn degil, genis anlamda zaman
kasdedilmistir. Nitekim yette yevm szcgn niteleyen ---- [mstemirr=srekli] szcg
de, yevm szcgnn ogulu olan eyyam [gnler] szcg gibi ayni manayi, birok gnlerin
getigini ve zamanin akip gittigini ifade etmektedir. Son derece sert, korkun, tyler rpertici
olaylarla geen o ugursuz zaman dilimi [yevm], hikyenin burada kisaca anlatilmasi sebebiyle
bir l verilerek belirtilmemistir. Ancak buradaki kisa anlatim baska yetlerde
detaylandirilmistir:


228
Bkz. Tebynu'l-Kurn/Ite Kurn; c. 1, Fecr sresi.
229
(Razi; el Mefatihul Gayb , Kurtubi; el Camiu li Ahkamil Kuran;
Fussilet 16nin aiklamasi)
489
15
d'a gelince de onlar, yeryznde haksiz yere byklk tasladilar ve: G bakimindan
bizden daha etin kim vardir? dediler. Onlar sphesiz kendilerini olusturan Allah'in g olarak
kendilerinden daha etin oldugunu grmediler mi? Ve onlar Bizim yetlerimizi bile bile inkr
ediyorlardi.
16
Bu yzden Biz de onlara bu en basit dnya hayatinda rezillik azabini tattirmak iin o ugursuz
gnlerde dondurucu bir kasirga gnderdik. hiret azabi ise elbette daha ok rezil edicidir. Onlara
yardim da edilmez.
(Fussilet/15-16)

6
d'a gelince; onlar grltl ve azgin bir firtina ile degisime/yikima ugratiliverdiler.
7
Allah, o firtinayi zerlerine yedi gece ve sekiz gn; geceli gndzl pespese musallat etmisti.
yle ki, o toplumu, firtinanin iinde, ii bos hurma ktkleri gibi yere serilmis hlde grrsn.
8
Bak simdi grebilir misin onlara ait herhangi bir kalinti?
(Hkka/6-8)

Hkka/7'de helk edilenlerin, Sanki onlar kknden sklm hurma ktkleri gibiydiler
seklinde nitelenmesi, d kavminin bazi zelliklerini ima etmektedir. Bu imaya gre, yetten
onlarin uzun boylu, iri csseli, ok gl olduklari, olay aninda rzgra karsi tedbir aldiklari,
kurtulabilmek iin ok irpindiklari, ama rzgr tarafindan deta kurutulup un-ufak edildikleri
anlasilmaktadir.

21
Peki, Benim azabm ve uyarlarm naslmy?
22
Andolsun Biz Kurn' dynme/ gt iin kolaylaytrdk/ hazrladk. O
hlde var m ibret alp dynen?
23
Semd da o uyarlar yalanlad:
24,25
Bizden bir tek insana mi, o'na mi
uyacagiz? yle yaparsak kesinlikle bir sapiklik ve ilginlik iinde oluruz, gt;
Kitap, aramizdan o'na mi birakildi? Hayir, aksine o, ok yalanci, kstahtir
dediler.

Daha nce 16-17. yetlerde dile getirilen bu ifadelerin burada da aynen tekrarlanmasi,
ieriginin zihinlere iyice yerlestirilmesi ve anlatilan her kissadan ibret alinmasi iindir.
SEMD KAVMI: Arap tarih bilgilerine gre Hicaz ile Sriye arasinda, Vdii'l-Kur'da
yasamis eski bir Arap kabilesi olan Semd kavmi, Tarih-i Taber'ye gre, Semd b. Casir b.
Irem b. Sm b. Nh'un neslidir. Daha evvel Fecr suresinde ayrintili bilgi verilmistir.

Semd kavmine eli olarak Slih peygamber gnderilmistir. Semd kavminin ismi
Kurn'da 26 yerde gemektedir. Kurn'da d kavmi gibi ibret tablosu olarak sunulan Semd
kavmi ile Slih peygamber arasindaki mcdele hakkinda Taber, Ibn'l-Esr ve Ibn-i Kesr'in
eserlerinde rivyetlere dayandirilmis detaylar mevcuttur. Ancak Kurn'da yer almayan ve
arkeolojik bulgulara dayanmayan bu detaylar, gerek gvenilir olmamalari ve gerekse bizi
ilgilendirmemeleri nedeniyle burada alintilanmamistir. Semd kavmi ile ilgili bilgiler
Kurn'da Arf/73-79, Suar/141-159, Neml/45-53, Hd/61-68, Sems/11-15, Fussilet/17-18,
Hkka/4-8 ve bu srenin 23-32. yetlerinde yer almaktadir.
Rabbimiz bu srede Semd kavmine diger kissalarda oldugu gibi olaylarin zeti
seklinde degil, gyet ayrintili bir biimde yer vermistir. Bu ayrintili anlatim, Semd kavminin
kendilerine gnderilen peygamberi yalanlarken hangi gerekeleri ileri srdkleri, toplumun
ahlk niteliginin ortaya ikarilmasini saglayan disi deve fitnesi ve sonuta bu deveye ne
yaptiklarina iliskin bilgileri iermektedir. Bir bakima Peygamberimizin durumu da Slih
peygamberin durumuna benzemektedir.
Semd kissasinda azap ve helke ait olaylarin gemis zaman kipiyle anlatilmasina
karsilik, disi devenin fitne olarak gnderilmesi haberinin gelecek zaman kipiyle verilmesi, sz
konusu kissanin sanki Peygamberimiz zamaninda yasanan canli bir olaymis gibi
490
hissedilmesini saglamaktadir. Bu ifade tarzi hem Peygamberimizin sabir ve hakka davet
konusunda Slih peygamberi rnek almasini saglamak, hem de dsmanlarina karsi ilh
yardim gelecegi hususunda Allah'a duydugu gveni saglamlastirmak iindir. Yce Allah
sanki, Ben senin destekleyicinim, seni kesinlikle destekleyecegim demektedir.
Semd'la ilgili bilgilerin yer aldigi yetlerin ifadesine gre Semd kavmi, Slih
peygambere inanmamak iin sebep gstermistir:
1) Slih, bir insandir. Oysa peygamberlerin insanlardan stn bir varlik olmasi gerekir.
2) Slih, kendi ilerinden ikmistir. Oysa peygamberin mucizev bir yolla gelmesi
gerekir.
3) Slih, toplum iinde siradan bir insandir. Oysa peygamberlerin en azindan gc ve
shreti olan bir kabilenin reisi, bir grubun lideri olmasi gerekir.
Bu itirazlardan, Semd kavminin Allah'in yukaridaki zelliklere sahip birini
peygamberlik grevi iin seebilecegini dsnmedikleri anlasilmaktadir.
Mekkeli msrikler de ayni cehlet iindeydiler ve Muhammed (as)'in peygamberligini
ayni gerekeleri ne srerek reddediyorlardi. Muhammed bizim gibi siradan bir insan oldugu
hlde, aramizda dogmus ve bymsken, ynetici dzeyinde birisi degilken ve bize mucizev
bir yolla da gelmemisken, simdi kalkmis Allah'in kendisine peygamberlik verdigini iddia
etmektedir diyorlardi. (Msriklerin bu tavri karsimiza Sd sresi'nin ilk blmlerinde
gelecektir.)
Yapilan agrinin zne degil de agriyi kimin seslendirdigine bakan kibir kaynakli bu
kof anlayis, tarih boyunca inkrcilarin kalplerini srekli kemiren bir kuskuya dnsms ve
onlari helke srkleyen sebeplerin basinda yer almistir. Oysa tm varliklarin yaraticisi ve
vahyin indiricisi olan Yce Allah, vahyini algilamaya hazirlikli ve teblige yetenekli olani
semeyi herkesten daha iyi bilmekte ve vahyini diledigi kimseler vasitasiyla insanlara
iletmektedir. Sirf kendi llerine uygun olmadigi gerekesiyle Allah'in eli olarak
gnderdigi kimselerden kusku duymak ve gelen mesaji irdelemeden, dsnmeden reddetmek
ancak krelmis vicdanlara zg bir davranistir. Bu anlayisin hkim oldugu sapik vicdanlar,
agriyi seslendirenin kim olduguna bakarlar ve kendi llerine gre siradan biri olarak
grdkleri elinin pesinden gitmeyi gururlarina yediremezler. Byle yaptiklari iin de
agrinin ierigine bakip onun dogruluk ve haklilik derecesini gremezler. Bir insanin
pesinden gitmenin, ona saygi gstermeyi gerektirecegini bildiklerinden, bencilliklerinden
fedakrlik etmek ve o kisiye uymak agirlarina gider. Bylece onu ne dinlemek ne de szlerine
inanmak isterler.
MSRIKLERIN TUHAF YAKLASIMI: Bu sapik insanlarin, Bizden bir tek insana mi,
o'na mi uyacagiz? O takdirde biz kesinlikle bir sapiklik ve ilginlik iinde oluruz seklinde
tepki gstererek Yce Allah'in kendilerini agirdigi yolu sapiklik olarak grmeleri gerekten
de tuhaf ve saskinlik uyandirici bir tavirdir.

Hayir, aksine o, ok yalanci, kstahtir
yetteki bu ifade, msriklerin daha da pervasizlastigini ve kendilerine gnderilen eliyi
alenen yalancilik ve kstahlikla suladiklarini gstermektedir. Kisinin davasini maske olarak
kullandigi, aslinda makam ve shret ihtirasina kapilarak kisisel ikarlari ugruna hareket ettigi
yolundaki bu tr sulamalar, her dava adamina yneltilebilen sulamalardir. Slih peygamber
de bu tr sulamalara maruz kalmaktan kurtulamamis, kendisine vahiy gelmedigi hlde
gelmis gibi davranarak yalancilik ve kstahlik yaptigi ileri srlmstr. Benzer iddialarin
Peygamberimiz iin de dile getirildigi bir vkiadir. Rabbimiz msriklerin bu tr iddialarina
Necm sresi'nde syle cevap vermistir:

1
Gurup gurup inmis yetlerin her bir inisini kanit gsteririm ki
2
arkadasiniz sapmamistir, azmamistir.
3
O,
bos igreti arzusundan da konusmuyor.
4
Onun size syledikleri; inen o ayet guruplari, kendisine vahyedilen
vahiyden baska bir sey degildir.
491
(Necm/1-4)

26
Yarn onlar, ok yalancnn, kstahn kim oldugunu bileceklerdir.

Yani, yarinlar onlara geregi gsterecek, yakalarini bu geregin penesinden
kurtaramayacaklardir. Simarik yalancilar yakinda yok edici bir sinav [bel] ile yz yze
geleceklerdir.
yetteki '-= [gaden=yarin] szcg klsik Arapa'da, bugnn ertesi olan gn
anlaminda oldugu kadar, grece yakin bir zamani belirtmek zere zaman iinde veya yakin
bir zamanda anlaminda da kullanilir. Nitekim Araplar, men lem yekn meyten fi'l-yevmi mte
gaden [bu gn lmeyen bir kimse yarin lecektir] derler. Bu cmledeki yarin, uzak olmayan
bir zamanda anlamindadir.
230

Srenin 1. yetindeki yaklaan saat ifadesiyle oldugu gibi, bu yetteki yarin szcg ile
de kiymet gn kasdedilmistir.
Semd kissasinin anlatimindaki sz akisi bu yetle yn degistirmis ve sanki simdiki
zamana dnlmstr. Bylece gemisteki olaylar sanki henz olmus havasina sokulmustur.
Bir sonraki yetle de ileride neler olacagi bildirilmistir. Ileride neler olacagina ynelik haber
ise aik bir tehdit slbu ile sunulmustur.
Bu slup, Kurn'daki kissa anlatimlarinda sik karsilasilan bir sluptur. Bu yntemle
hikyelere canlilik kazandirilir, bylece bu hikyeler gemiste olup bitmis olaylar olmaktan
ikar, gzler nnde cereyan eden yasanmis olaylara dnsrler. Kissayi okuyanlar veya
dinleyenler kendilerini olayin iindeymis gibi hissederler, olayin iindeki kahramanlarmis
gibi olayi yasarlar. yle ki, dem olurlar Iblis'le mcdele ederler, Nh olurlar tufani
yasarlar, Hd, Slih, Ibrhm, Ms, s... olurlar. Sonu olarak bu slp, okuyuculari veya
dinleyicileri olaylarin iine sokan, olaylarin sonrasindaki gelismeler hakkinda merak
uyandiran bir slptur.

27,28
Sphesiz Biz onlara, kendilerine grev olmak zere sosyal destek
kurumlar kurmalarn ve onlar ayakta tutmalarn emredecegiz.
Onun iin sen onlar gzetle ve sabret. Ve onlara bu kurumlar ayakta
tutacak zekt; vergi ve harcamada bulunma grevlerinin, kendi aralarnda pay
edilmiy oldugunu haber ver; herkesin kamuya ne miktarda katkda bulunacag
da belirlenmiytir.

27, 28. ayetlerin lafzi manasi, Sphesiz Biz onlara, kendilerine fitne olmak zere
dii deveyi gnderecegiz. Onun iin sen onlari gzetle ve sabirli ol. Ve onlara o suyun, kendi
aralarinda pay edilmi oldugunu haber ver; her ii hazir kilinmitir. seklindedir.

DISI DEVE: Araplarin, '-'' [en-nkah] dedikleri disi deve, gebeler ve
hayvancilikla geinenler iin eti, st ve gc itibariyle ok degerli olan 5 yasina girmis disi
devedir. en-Nkah [disi deve] szcg hakkinda daha detayli bilgi Sems sresi'nin
tahlilindedir.
231


yette konu edilen disi devenin ayrintilari, bu srenin 23-32, Arf/73-79, Hd/61-68
ve Suar/141-159 yetlerinden olusan Kurn pasajlarinda yer almaktadir.


230
(Lisanl Arab, gdv mad. )

231
Bkz. Sems sresi.
492
ALLAH'IN DEVESI: Srede sz edilen dii deve, Slih peygamberin degil, Allah'in
devesidir. nk yette bu deve iin,

- '- [Allah'in devesi] ifadesi kullanilmistir. Herhangi


bir seyin veya yerin Allah'a izafe edilmesi, o seyin veya yerin halka, kamuya, tm insanliga
ait oldugunu gsterir. Nasil Beytullh [Allah'in Evi] hi kimseye ait olmayan, hi kimsenin
sahiplenemeyecegi, herkesin hr ve esit oldugu ve Allah'in belirledigi esaslar disinda
davranilamayacak bir yer ise, Allah'in devesi de o gnk sartlarda toplumun fakirlerinin,
yetimlerinin, miskinlerinin, kisaca ihtiyaci olan herkesin ortak ve serbeste yararlandigi, kamu
mali olan 5 yasinda gl bir disi deve idi. Allah'in devesi'nin bu anlamda tekabl ettigi
agdas islev, bugnk sosyal gvenlik kurumlaridir. Kisacasi Salat ve Salatin ikamesi ve
zekat, infakin mecazi anlatimidir. Bunun byle oldugu 28. yette daha iyi anlasilmaktadir.

yette -'-'' [su] szcgnn nnde bulunan belirlilik takisi [.'], kasdedilen su'yun
bildigimiz su olarak anlasilmamasi gerektigini gstermektedir. Zaten Arf/74'de, Dnn ki,
d'dan sonra sizi halfeler yapti. Ve yeryznde sizi yerletirdi: Onun dzlklerinde saraylar
yapiyorsunuz, daglarinda evler yontuyorsunuz. Artik Allah'in nimetlerini hatirlayin da
yeryznde fesatilar olarak takinlik yapmayin seklinde tanitilan Semd kavminin de byk
bir uygarliga sahip oldugu anlasilmaktadir. Dolayisiyla bu yetteki su'yu, ime suyu olarak
degerlendirmek, bylesine gl bir kavmi -bes deve obanina indirgemek ve koskoca bir
uygarligi da kk bir kuyuya veya pinara mahkmmus gibi gstermek anlamina gelir ki, bu,
akla da Kurn'a da terstir. Yirmi yedinci yette geen bes yasindaki disi deve, nasil
bildigimiz siradan bir deve degilse, o su da bildigimiz su degildir. Bize gre o su,
lkedeki gelir ve servetin toplamini; o suyun paylasimi da, sz konusu gelir ve servetin dil
dagilimini ifade etmektedir. Gelir, belli bir dnem iinde kisilere ya da gruplara yapilan
demelerin net toplami; servet ise mal, mlk ve ml varlik birikimi demektir.
Bu yet genellikle Suar/155 yeti ile aiklanmaya alisilmistir. Hlbuki o yetteki --
[irb=iis]ler paylasima degil, katilima yneliktir. Yani, o yetteki irb ile, herkesin
kazancinin bir blmn en-nkah [disi deve] iin vermesi gerektigi kasdedilmistir ki, bu,
hazineye vergi ya da sosyal kurumlara aidat demek demektir. Semd kavmi ile ilgili
yetlerdeki ifadelerden anlasiliyor ki, toplumsal dzene ynelik kurallar [seriat], ilk kez bu
kavme gnderilmistir.
Buradaki paylasimin deve ile halk arasinda oldugunun sanilmasi gibi bir yanlis anlama
ihtimaline karsi, bir hususun daha zerinde durmakta yarar gryoruz. Bu yette onlar zamiri,
onlara haber ver ve onlarin aralarinda ifadelerinde olmak zere iki kez kullanilmistir. Birinci
ve ikinci onlar zamirleri arasinda ne lfzen ne de mana itibariyle bir farklilik sz konusu
degildir. Yani, birinci zamir de ikinci zamir de ayni kitleyi temsil etmektedir. Bunun aksi
olarak, onlara haber ver ifadesindeki onlar zamirinin hem halki hem de deveyi kapsadigi
dsnlrse, peygamberin deveyi de muhatap alip Allah'in mesajini deveye de bildirmesi
durumu ortaya ikar ki, bu, mantiksizdir. Diger taraftan, onlarin aralarinda ifadesini de deve
ile halk arasinda olarak anlamak yanlistir. nk eger yet deve ile halk arasindaki bir
paylasima ynelik olsaydi, ifadenin '

-'', ,-'' ,- [beyne'l-kavmi ve'n-nkati] seklinde olmasi


gerekirdi.

her iiy hazir kilinmiytir.

yetteki bu ifade, taksimin llerinin belirlendigini, yani miktar ve zamaninin
ayarlandigini bildirmektedir. Herkes kendi payini zamaninda gidip alacaktir.

29
Bunun zerine arkadaylarna/ idarecilerine seslendiler. O da alacagn
alp sosyal kurumlar ayakta tutan gelir kaynaklarn kurutarak sistemi
kertiverdi.
493

DEVENIN LDRLS TARZI: Devenin ldrlmesi -= [akara] fiili ile ifade
edilmis olup konuyla ilgili ayrinti Sems sresi'nin tahlilinde verilmis oldugundan, burada bazi
hatirlatmalarla yetinilecektir:
* Akara fiilinin tredigi -= [akr] szcg, ilk anlamiyla bir seyin dogasini
degistirmek, orijinalligini bozmak, yaralamak demektir. Szck zamanla deve, at, koyun,
sigir gibi hayvanlarin inciklerinin [diz ile topuk aralarinin] kesilmesi seklinde daha zel bir
anlamda kullanilir olmustur. Araplarin uyguladigi ynteme gre, sz konusu hayvanlar nce
incikleri kesilmek sretiyle yere dsrlr, sonra bogazlanirdi.
232
yetten anlasildigina gre,
disi devenin ldrlmesi de bu yntem uygulanarak gereklestirilmistir. Akr szcgnn
Trke'deki en uygun karsiligi bize gre tirpanlamak szcgdr.
* Sz konusu deve, bildigimiz siradan bir deve olmayip Allah'in devesi olarak
nitelendirilen, yani kamuya ait bir mal veya kurumdur. Bu husus gz nne alindiginda, disi
devenin [kamuya ait olan mal ya da kurumun], ayakta durmasini saglayan organlari [beslenme
kaynaklari, dayanak noktalari, vergi veya aidat gibi gelir kaynaklari] kesilmek sretiyle
ortadan kaldirildigi anlasilmaktadir. Bir baska bir ifade ile toplum, kamu yararina alisan bu
deveyi, onu beslemeyerek ya da besleyenlerin verdiklerini esitli yolsuzluklarla alarak yere
sermis ve lmesi iin ilk hareketi yapmistir. Bu davranisinin sonucu olarak Semd kavmi,
Arf sresi'nde bildirildigi gibi, sosyal adaleti saglamayan toplumlari bekleyen kibete
ugrayarak perisan bir hle gelmis/getirilmistir.
yette +-='- [arkadalari] olarak bahsi geen kisi, o kentte bozgunculuk yapan anarsist
etenin en azili yelerinden birisidir:

48
Ve o sehirde yeryznde bozgunculuk yapan, iyilestirme yapmayan, Dokuz kisilik bir grup vardi.
(Neml/48)

11
Semd azginligi sebebiyle yalanladi;
12
hirette en mutsuz olacak olanlari/liderleri grevi kabul edip
gittigi zaman,
(Sems/12)

Bu yetin en gzel tefsiri yine Kurn'da mevcuttur:

45
Andolsun ki Allah'a kulluk edin diye Semd'a da kardeyleri Slih'i eli gnderdik.
Hemen birbirleriyle ekiyen iki gurup oluverdiler.
46
Slih dedi ki: Ey toplumum! yilikten nce niin ktlg abuklaytrmak
istiyorsunuz? Merhamet olunmanz iin Allah'tan bagylanma dileseniz ne olur!
47
Onlar, Senin sebebinle ve seninle beraber olan kiyiler sebebiyle baymza ugursuzluk
geldi/seni ve beraberindekileri ugursuzluk belirtisi sayyoruz dediler. Slih, Ugursuzlugunuz
Allah katndadr. Daha dogrusu siz, kendini ateye atan/imtihana ekilen bir topluluksunuz
dedi.
48
Ve o yehirde yeryznde bozgunculuk yapan, iyileytirme yapmayan, Dokuz kiyilik bir
grup vard.
49
Allah'a yeminleyerek, Gece o'na ve ailesine baskn yapacagz, sonra da
velsine/haklarn koruyacak yaknlarna, Biz, o ailenin yok ediliyine yhit olmadk/olay
srasnda orada degildik ve biz kesinlikle dogru olanlarz diyecegiz dediler.
50
Ve onlar, byle
bir tuzak kurdular, yphesiz Biz de onlarn farknda olmadg bir ceza ile cezalandrdk.
51
yte bak! Onlarn tuzaklarnn kbeti nice oldu, yphesiz Biz onlar ve toplumlarn
toptan yerle bir ettik.
52
yte, onlarn, yirk koymak sretiyle iyledikleri yanlylar yznden
atlar kp pssz kalmy evleri. Hi yphesiz ki bunda, bilen bir toplum iin bir
almet/gsterge vardr.
53
man eden ve Allah'n korumas altna girmiy olan kiyileri de kurtardk.
(Neml/45-53)

232
(Lisanl Arab, agr mad. )

494

157
Buna ragmen onlar Destek Kurumu'nu, gelir kaynaklarini kurutarak yok ettiler de pisman olanlar olarak
sabahladilar.
(Suar/157)


78
Bunun zerine hemen onlari, siddetli sarsinti yakaladi da yurtlarinda diz st ke kaldilar.
(Arf/78)


30
Peki, azabm ve uyarlar naslmy?

Bu yetteki ifade, 1 kez azaptan nce Nh kissasinda, 2 kez de d kissasinda azaptan
hem nce hem de sonra olmak zere toplam 3 kez aynen tekrarlanmistir. Bu yette ise azaptan
nce olmak zere Semd kissasinda 4. kez tekrarlanmaktadir.
Araplar, yaptiklari fevkalde isleri baskalarina gsterirlerken Nasil olmus? derler.
Mesel hasmini iyice hirpalayan biri, bir baskasina hirpaladigi kisinin hlini gstererek,
Nasil perisan ettim ama! der. Birok kez syledigimiz gibi, Arap rfne gre inmis olan
yetler, burada da maksada uygun olarak ve o gnk Araplarin anlayacagi sekilde
anlasilmalidir. Dolayisiyla, bu ifade tarzi Rabbimizin azap edisinin mthisligini, azametini
anlatmaktadir. Bu kissada azaptan nce kullanilan ve hayret, asagilama, paylama ve tehdit
ieren bu ifade, gelecek azabin mthis, perisan edici, helk edici oldugunu bildirmektedir.
Nitekim Semd kavminin helki gerekten de mthis olmustur:

66
Artik ne zaman ki emrimiz geldi, Slih'i ve o'nunla birlikte iman etmis olan kisileri
tarafimizdan bir rahmetle kurtardik. O gnn perisanligindan da kurtardik. Hi sphesiz ki senin
Rabbin, o gl, mutlak stn olandir.
67
Ve sirk kosarak yanlis; kendi zararlarina is yapan o kimseleri korkun bir grlt
yakalayiverdi de yurtlarinda diz st kp kaldilar.
68
Sanki orada hi zengince yasamamislardi. Haberiniz olsun! Hi sphesiz Semd toplumu
gerekten Rablerine inanmadilar. Haberiniz olsun! Semd iin uzaklik verildi.
(Hd/65-68)


43,44
Semd'da da almetler/ gstergeler vardir. Bir zaman onlara: Belirli bir sreye kadar
yararlanin! denmisti. Sonra onlar Rablerinin emrinden iktilar da kendilerini, bakip dururlarken
yildirim yakalayiverdi.
45
Artik onlar, kendilerini toparlayacak herhangi bir gce sahip olmadilar. Yardim grenler de
olmadilar.
(Zriyt/43-45)

31
Sphesiz Biz onlarn zerine korkun tek bir ses gnderdik; aglcnn
topladg al-rp gibi oluverdiler.

Bu yetteki anlatimlar da Kurn'in ilk muhataplari olan Araplarin rflerine gredir.
Yani, yette denmektedir ki: Biz onlarin zerlerine siddetli bir ses saliverdik. Onlar her
seyden habersiz evlerinin nnde bakisip dururlarken gkten yildirim akar gibi siddetli bir
grlt koptu, yerden de bir deprem. Agilcinin topladigi ali irpi kirintilari gibi kirilip
dklverdiler.
agilcinin topladigi ali irpi

Bu benzetme, dsnlmesi gereken bazi anlamlar iermektedir. yette geen --=-
[muhtezir] szcg, hazirlik yapan oban demektir. obanin burada isaret edilen hazirligi
ali-irpi toplamaktir. Bu nedenle, oban hangi amaca ynelik ali-irpi topluyorsa, helke
495
ugrayanlarin kibetinin de toplanan ali-irpinin o ama dogrultusundaki sonu gibi oldugu
anlasilmalidir. Yani,
* obanin hazirligi hayvanlarina barinak olacak bir agil yapmak iin kuru ot ve ali
toplamak ise, helke ugrayanlarin da kuruyup kirilarak yere yigilmis ali-irpi birikimi hline
geldikleri anlasilir.
* obanin hazirligi hayvanlarina yedirmek zere kuru ot ve dklms aga yapragi
toplamak ise, helke ugrayanlarin da hayvanlarin nne konan o kuru ot ve yaprak yiginina
benzedikleri anlasilir.
* obanin hazirligi hayvanlarini isitmak zere yakacak ali-irpi ve kuru ot toplamak
ise, helke ugrayanlarin da yanmis ali-irpi kirintilari gibi olduklari anlasilir.
* obanin ali-irpi toplamak seklindeki hazirligi yukaridaki amalarin birine degil de
hepsine birden ynelik ise, helke ugrayanlarin durumunun da agilin bir kenarina
toparlandiktan sonra basilip ignenerek ufalanan ali-irpinin durumuna dndg anlasilir.
Bu arpici ve tyler rpertici sahnenin arkasindan insanlarin dikkatleri hemen Kurn'a
ekilmekte, insanlar Kurn zerinde dsnmeye ve Kurn'in gereklerini irdelemeye
zendirilmektedir:

32
Andolsun Biz Kurn' dynme/gt iin kolaylaytrdk/hazrladk. O
hlde var m ibret alp dynen?

Kurn'in oka dsnlmesi iin tekrarlanan bu yet hakkindaki dsncelerimizi
yukarida ifade etmistik.

33
Lt'un toplumu, uyarlar yalanlad.
34,35
Biz onlarn zerine ufak tay
yagdran bir frtna gnderdik. Lt'un ailesi bundan ayr tutuldu. Onlar
katmzdan bir nimet olarak seher vaktinde kurtardk; Biz kendisine verilen
nimetlerin karylgn deyen kimseyi byle mkftlandrrz.

Bu pasajda farkli bir anlatim dikkati ekmektedir. Lt peygamberin yalanlandigi haber
verilerek yapilan giristen sonra kissanin sonuna geilmis ve Lt kavminin cezalandirildigi
bildirilmistir. Kissanin baslangici ile sonu arasindaki olaylar ise daha sonra anlatilmistir. Bu
slp Kurn'in sadece belirli bir mesaji vermek iin kullandigi hikye etme yntemlerinden
biridir.
Lt peygamber ve kavminin kissasi Kurn'in baska yerlerinde ayrintili olarak
anlatilmistir. Bu srede sadece Yce Allah'in ilh mesaji yalanlayanlara ne kadar agir ve
acikli bir ceza verdigini vurgulamak ve insanlarin bundan ders almasini saglamak
amalandigindan, kissanin ayrintilarina girilmemistir.
yette geen --'= [hsib] szcg, taslari savuran kasirga demektir.
233
Nitekim
baska yetlerde de Lt kavmi zerine baliktan taslar yagdirildigi bildirilmektedir. Byle
bir fetten sadece Lt peygamberin yandaslari ile esi disindaki aile bireyleri sag olarak
kurtulabilmistir. yetin ifadesine gre, ilh bir ltuf olan bu kurtulus, onlara
skrediciliklerine karsilik olarak verilmistir.

SEHER VAKTI: = -'' [es-seheru] szcg, sabah vaktinden az nceki zaman
demektir.
234
Bu vakit, gecenin son altida-biri olarak da tanimlanmistir.

233
(Lisanl Arab, hsb mad. )

234
(Lisanl Arab, shr mad. )

496
Szck, mste'nef [satir basi] bir ifade olan, Onlari katimizdan bir nimet olarak seher
vaktinde kurtardik cmlesi iinde ise, ya kurtarma vaktini ifade etmekte, ya da kurtarilanlara
saglanan istisnnin ne sekilde saglandigini anlatmaktadir. Kurtarilanlarin, kendilerine belya
engel olan bir koruyucu verilmesi veya belnin onlara isabet etmemesi sayesinde bu helkten
kurtulduklarini sylemek mmknse de, o blgeden ancak Yce Allah'in emri ile
uzaklastiklari iin kurtulduklarini sylemek de mmkndr. Buna gre, Onlari katimizdan bir
nimet olarak seher vaktinde kurtardik ifadesi, Biz onlara gecenin sonunda o beldeden
ikmalarini emrettik, onlar da ikip kurtuldular anlamina gelmektedir. Dolayisiyla, seher
vakti, helk vaktini isaret etmis olmaktadir. Seher vaktinde uzaklatirma ise, helkten
uzaklastirma, yani azaptan istisn edilme anlamina gelmektedir. nk Rabbimiz hismini
genellikle insanlarin dinlenme anlarinda, hi beklemedikleri zamanlarda indirmektedir:



4
Ve Biz nice kentleri degisime, yikima ugrattik. Azabimiz onlar gece uyurlarken yahut gndz
dinlenirlerken onlara gelivermisti.
(Arf/4)

Bu yetler Rabbimizin dilerse inananlari bu dnyada da sulular arasindan kurtaracagina
isaret etmektedir. Ancak bu kesin bir vaat degildir. Buna karsilik Rabbimizin inananlar ile
inanmayanlari hirette bir tutmayacagi kesindir, taahht altindadir:

145
Ve herkes sadece Allah'in bilgisiyle vakitlendirilmis bir yazgi olarak lr. Ve kimdnya
karsiligini dilerse, kendisine ondan veririz. Kim de hiret karsiligini isterse ona da ondan veririz.
Ve Biz, sahip oldugu nimetlerin karsiligini deyenleri karsiliklandiracagiz.
(l-i Imrn/145)

65
Ve eger Kitap Ehli iman etmis ve Allah'in korumasi altina girmis olsalardi, kesinlikle onlarin
ktlklerini rter ve kesinlikle nimeti bol olan cennetlere koyardik.
(Mide/65)

36
Andolsun Lt, onlar Bizim yakalamamza kary uyarmyt. Fakat onlar uyarlar
kuyku ile karyladlar

Bu yette Lt peygamberin zerine dsen grevi yaptigi aiklanmis, Lt kavmine
verilen cezanin ise onlarin yalanlamalarina karsilik olarak verildigi ve ancak uyaridan sonra
uygulandigi vurgulanmistir.
Aslinda btn peygamberler kavimlerini hiret azabiyla uyarmislardir. Uyari
yapilmadan kimse cezalandirilmamis ve cezalandirilmayacaktir:

15
Kim, kilavuzlanan dogru yolu bulursa, sirf kendi iyiligi iin kilavuzlanan dogru yolu
bulmustur. Kim de saparsa, ancak kendi aleyhine sapmis olur. Ve hibir yk tasiyici baskasinin
ykn ekmez. Ve Biz, bir peygamber gndermedike, azap ediciler olmadik.
(Isr/15)

59
Rabbin, kendilerine yetlerimizi okuyan bir peygamberi ana kente gndermedike,
memleketleri degisime/yikima ugratici degildir. Zaten Biz, halki sirk kosarak yanlis; kendi zararlarina
is yapan kimseler olmayan memleketleri degisime/yikima ugratici degiliz.
(Kasas/59)

Bizim yakalamamiz

497
Bu ifade, Rabbimizin yalanlayicilari dnyada bellar ile hirette de cehennem ile
cezalandirdigina dikkat ekmektedir. Bu mesaj Kurn'da baska yerlerde de verilmistir:

12
Rabbinin kiskivrak yakalamasi gerekten ok siddetlidir.
(Burc/12)

16
En byk bir yakalayisla yakalayacagimiz gn, sphesiz Biz, suluyu yakalayip ceza vererek
adaleti saglayanlariz.
(Duhn/16)

14-16
Iste bu nedenle, yalanlayan, yz eviren, en ok mutsuz olacak olan kisiden baskasinin
girmedigi, alevlendike alevlenen bir atese karsi Ben sizi uyardim.
(Leyl/14-16)

38-40
Indirilmis yetler ve vahiy, tanik olarak saf saf dikildikleri gn, Rahmn'in [yarattigi btn
canlilara dnyada oka merhamet eden Allah'in] izin verdikleri disinda hi kimse konusamaz. Ve o
izin verilen, dogruyu syler: Ite bu, hak gndr. Artik dileyen Rabbine bir siginak edinir. Sphesiz
Biz sizi yakin bir azap ile uyardik. O gn, kisi iki gcnn/mal ve evresinin ne takdim ettigine
bakar/yaptiklariyla yz yze gelir ve kfir; Allah'in ilhligini ve rabligini bilerek reddeden kisi: Ah
ne olaydi, ben bir toprak olsaydim der.
(Nebe/40)

37
ve andolsun o'nun konuklarndan cinsel ynden yararlanmaya
kalkytlar. Biz de onlarn gzlerini krleytiriverdik/ kabilelerini, soylarn silip
sprverdik:
38
Haydi azabm ve uyarlarm tadn!

Murat almak olarak evirdigimiz --,'- [mravede] szcg, --'' [irde] szcg
gibi -, [revd] mastarindan tremis olup -''=- [mtlebe] szcgyle es anlamlidir. Ancak;
mtlebe szcg somut seyler iin, mrvede szcg ise soyut seyler iin kullanilir.
235


yetten anlasildigina gre, halktan bazi kisiler Lt peygamberin
misafirlerinden ahlksiz istekte bulunmuslar ve kt emellerine ulasmak iin Lt
(as) 'a baski yapmislardir. Lt peygamberin konuklari, Ankebt/31-32'den
grendigimize gre Ibrhm peygambere gelen elilerdir. Elilere karsi takinilan
bu ahlksiz tutum zerine, bu girisimde bulunanlarin gzleri silinmistir. Gzlerin
silinmesi ifadesinden, ahlksizlarin gzlerinin, yzlerinde izleri bile kalmayacak
sekilde kr edildigi anlasilmaktadir. Ayrica burada Ayn szcgnn soy, kabile,
zrriyet anlami dikkate alindiginda cinsi sapiklik nedeniyle remelerinin durdugu
nesillerinin yok olup gittigi de anlasilir. Lisanl Arab ve Tacl Arusta
aiklandigina gre bu szcgn, grme, gz, gne, pinar, yagmur, mal, altin,
insan, hayat, TOPLUM, BELDE HALKI . gibi yzden ok anlami vardir.


AZABI ve UYARILARI TATTIRMA: Haydi, azabimi ve uyarilarimi tadin! ifadesi,
yine Arap rfne gre sylenmis olup yaptiginin cezasini geregi gibi tat! anlamina gelir.
Nitekim Araplar, Yaptigindan tr bu aciyi tat! derler. Aslinda, Yaptigini tat! demek,
hemen her dilde cezani ek! demektir. Hatta, Sen sulusun, bu cezayi hak ettin, cezani ek,
sana acinmaz! manasinda olan bu temenni, cezayi eken sulu tarafindan isitilmedigi
bilinmesine ragmen, Canin iksin, oh olsun! seklinde bile sylenmektedir. Dolayisiyla bu

235
(Razi; el Mefatihul Gayb)

498
yetteki Azabimi tadin! ifadesi, Aciyi tadin! anlamina, Uyarilarimi tadin! ifadesi de
Yaptiklarinizi tadin! anlamina gelmektedir. Bir btn olarak, Azabimi ve uyarilarimi tadin!
ifadesi ise, Uyarilar karsisinda geregini yapmamaniz, uyarilara uymamaniz ve yanlisi
yapmaniz sebebiyle hak ettiginizi tadin demektir.
ekilen acinin, aciyi tatma seklinde ifade edilmesi, zevklerine dskn olan
inkrcilarla alay edildigini gstermektedir. Bu alayci slup sadece bu yete mahsus degildir:

49,50
Tat bakalim! Sphesiz sen, ok gl ve ok stn biri idin! Sphesiz ite bu, sizin
kendisine kuku duyup durdugunuz eydir.
(Duhn/49)

14
yleyse bu gnnzle karsilasmayi unuttugunuzdan/ terk ettiginizden dolayi tadin azabi!
Hi sphesiz ki Biz cezalandirdik sizi. Ve yapmis oldugunuza karsilik sonsuzluk azabini tadin!
(Secde/14)

Lt peygamber ve kavmi arasinda geen olaylarin ayrintilari Hd/77-83 ve Hicr/61-74.
ayetlerde verilmistir.

Bu olayin [Sodom ve Gomora'nin Yikilisi] Kitab-i Mukaddes'te ayrintili olarak yer almaktadir.
236


38. ayetteki Kararli olarak evirdigimiz ---- [mstekirr] szcgnn bu anlam
ekseninde diger anlamlari da gzetilerek degerlendirilmesi durumunda, yetin asagidaki
sekillerde anlasilmasi mmkndr:
* Onlari savuturulmasi mmkn olmayan bir azap bastiriverdi. Szcgn bu anlamina
gre azap onlara ynelmis ve onlarin zerinde karar kilip sabitlesmistir. Hi kimsenin bu
azabi bertaraf etmeye ve ona karsi koymaya gc yetmez.
* Onlari devamli bir azap bastiriverdi. Szcgn bu anlamina gre, sz konusu azap,
onlarin lmleriyle son bulacak bir azap degildir. nk onlar helk edildiklerinde
cehenneme srleceklerdir ve hakk ettikleri azap hirette de devam edecektir. Insanin
dnyada iken basina gelen bel ve musibetlerin acilari lm ile son bulur ama lm bile onlari
bu hiret azabindan kurtaramaz. Bu azap sreklidir.
* Sadece onlarin zerine ullanmi bir azap bastiriverdi. Szcgn bu anlamina gre,
azap sadece onlarin zerinde etkili olan bir azaptir ve baskasina zarar vermez.

39
Ve andolsun sabah erkenden, onlar kararl bir azap bastrverdi:
Haydi azabm ve uyarlarm tadn!

37. yetin bir parasi olarak kullanilan bu ifade, burada mstakil bir yet olarak
karsimiza ikmistir. Bu ifade ile simdiki zamana dnlmekte ve kissanin ilk cmlelerinde
aiklandigi gibi, taslari savuran sert kasirga azabi hatirlatilarak bu azabin penesinde
kivrananlara seslenilmektedir.

40
Andolsun Biz Kurn' dynme/ gt iin kolaylaytrdk/ hazrladk. O
hlde var m ibret alp dynen?

Bu yet ile ilgili aiklama 17. yette verilmisti.


236
Tekvin [Yaratilis], 19:1-29
499
41
Sphesiz Firavun ailesine de uyarclar gelmiyti.
42
Onlar btn
yetlerimizi yalanladlar. Biz de onlar ok kuvvetli ve kudretli birinin
yakalayyyla yakalayverdik.

Bu yetlerde, caydirici zelligi olan nemli haberlerin besincisi olarak, hikyesi dillerde
dolasan, herkes tarafindan bilinen Ms ve Firavun kissasi yer almaktadir. Bylece bu
sredeki azap sahneleri, bu kez Arap Yarimadasi disinda meydana gelmis olan bir baska azap
halkasi ile noktalanmis olmaktadir. Kurn'in birok sresinde detayli olarak yer alan bu
kissa, diger kissalardan farkli olarak bu srede sadece baslangici ve sonu bildirilip baskaca
hibir detay verilmeden konu edilmistir.
Bu kissanin sredeki diger kissalardan dikkat ekici bir farkliligi da, uyaricilarin
gnderildigi topluluk iin diger kissadakiler gibi Firavun'un halki yerine ,= .' [Firavun
ailesi] ifadesinin kullanilmis olmasidir. Firavun'un ynetim kadrosu anlamina gelen bu
ifade, Firavun'un kendi kavmini zgr irdeden yoksun birakacak kadar baski altinda
tuttugunu, onlara kendini zoraki rabb ve ilh olarak dayattigini gstermektedir:

21-24
Sonra da Firavun, yalanladi ve karsi geldi. Sonra abucak arka dnd. Sonra toplayip
seslendi de: Ben, sizin en yce Rabbinizim! dedi.
(Nzit/23-24)

38
Firavun da, Ey ileri gelenler! Sizin iin benden baska bir ilh bilmedim. Ey Haman, benim
iin amur zerine hemen ates yak; tugla imal et de Ms'nin ilhi hakkinda bilgilenmem iin bana
bir kule yap. Ve sphe yok ki o'nun yalancilardan biri olduguna kesinlikle inaniyorum dedi.
(Kasas/38)

29
Firavun: Benden bayka ilh edinirsen, andolsun ki seni zindana kapatlmylardan
yaparm dedi.
(Suar/29)

evresinde yakin kadrosundan baska irde sahibi bir kimsenin bulunmadigi Firavun,
halkini en kk bir konuda dahi kendisine karsi ikamayacak duruma getirmis, ezici ve
acimasiz bir diktatrd. Halkinin gmesine ve kamasina engel oldugu gibi, kimseye
zihinsel zgrlk bile tanimiyordu. Nitekim kendi izni olmadan Allah'a inandiklari iin
sihirbazlarina olmadik cezalari reva grmst:

120-122
ok bilgili, byleyici, etkin bilginler ise boyun egip teslimolmus kimseler hlinde
birakildilar. lemlerin Rabbine; Ms'nin ve Hrn'un Rabbine iman ettik dediler.
123-126
Firavun dedi ki: Ben size izin vermeden nce ona iman mi ettiniz? Sphesiz bu, halkini
sehirden ikarmak iin, sehirde kurdugunuz gizli bir tuzaktir. Yakinda bileceksiniz. Kesinlikle
ellerinizi ve ayaklarinizi aprazlama kesecegim, sonra da hepinizi kesinlikle asacagim. ok bilgili,
byleyici, etkin bilginler de dediler ki: Hi sphesiz biz sadece Rabbimize dnenleriz. Senin bizi,
yakalayip cezalandirman da sirf Rabbimizin yetleri gelince onlara iman etmemizden dolayidir.
Ey Rabbimiz! Bize ok ok sabir ver de gevemeyelim, zaafa dmeyelim, boyun egmeyelim.
Canimi:i da Mslmanlar olarak al!
(Arf/120-126)

Ayni konu hakkinda T-H/70-71 ve Suar/46-49'a da bakilabilir.
Halkinin tam anlamiyla mustazaf olmasi [tm hareketlerinin kisitlanmis, elinin kolunun
baglanmis olmasi] sebebiyle Peygamber irdesiz halka degil, irde sahibi Firavun ve yakin
kadrosuna gelmistir. nk Firavun ve ailesi [yakin kadrosu] inanirsa, halki da inanacakti.
500


46
Ve hi kuskusuz Biz, Ms'yi yetlerimizle/ almetlerimizle/ gstergelerimizle Firavun'a ve
onun ileri gelenlerine eli gnderdik de o: Gerekten ben lemlerin Rabbinin elisiyim demisti.
(Zuhruf/46)

23,24
Andolsun Ms'yi Firavun'a, Hmn'a ve Karun'a yetlerimizle ve aik bir delil ile eli
olarak gnderdik de onlar: Bu bir sihirbaz, byk bir yalancidir dediler.
(Mmin/23-24)


39
Karun'u, Firavun'u ve Hmn'i da yikima ugrattik. Andolsun ki Ms onlara apaik deliller
ile gelmisti de onlar yeryznde byklk taslamislardi. Hlbuki onlar, geiciler degillerdi.
(Ankebt/39)

24
Firavun'a git, sphesiz o azdi dedi.
(T-H/24)

43
Sizin kfirleriniz; Allah'n ilhlgn ve rabligini bilerek reddeden
kimseleriniz, onlardan hayrl m? Yoksa yaztlarda sizin iin
kurtulacaklarna dair Allah tarafndan verilmiy bir senet veya ferman m
var?
44
Yoksa onlar, Biz birbirine yardm eden/ intikam alabilen bir
topluluguz mu diyorlar?

Bu pasajda, kurtulus iin yolun mevcut oldugu; ancak msriklerin bu yollardan hi
birinin zerinde bulunmadigi bildirilmektedir. Ilk muhatap Mekkeli msrikler olmakla
beraber bugn iin tm insanlik bu yetlerin muhatabi durumundadir.
Bu yetler, kurtulus iin insanlarda bulunmasi gerekli zelligi syle siralamistir: A)
Ayricalikli [hayirli] olmak; B) Kurtulacagina dair Allah tarafindan verilmis bir senet veya
fermana [beret] sahip olmak; C) Allah'a karsi koyabilecek bir gce sahip bulunmak.
Muhataplarina, cevaplarini ilerinde barindiran bazi sorular ynelterek insanlarin bu
zellige de sahip olmadiklarini vurgulayan Yce Rabbimiz, kendini kurtarmak isteyenlerden
akillarini baslarina almalarini talep etmektedir. Hatirlanacak olursa buna benzer bir ifade
Kalem sresi'nde de gemisti:

36
Neyiniz var, nasil hkmediyorsunuz?
37,38
Yoksa iinde, ders aldiginiz seyler: Siz bu lemde
neyi seerseniz/begenirseniz o kesinlikle sizin olacak garantisi verilmis olan size ait bir yazili belge
mi var?
39
Ya da size karsi kiymet gnne kadar srecek, Siz her ne hkm verirseniz kesinlikle
yle olacak diye zerimizde yeminler/taahhtler; stlenmeler mi var?
40
Sor bakalim hireti yalanlayan o kisilere, ilerinden byle bir seyi hangisi garanti
etmektedir?
41
Yoksa onlarin ortaklari mi var? O hlde ortaklarini getirsinler, eger dogrulardan iseler.
(Kalem/36-41)

44. yetteki, Yoksa onlar, Biz birbirine yardim eden/intikam alabilen bir topluluguz
mu diyorlar? ifadesi, Mekkeli msriklerin Peygamberimize uyanlara deger vermediklerine,
onlari adam yerine koymayarak kendilerini stn grdklerine isaret etmektedir. Tipki
Nh'un kavmi ierisindeki bazi ileri gelen inkrcilarin yaptiklarinin bildirildigi gibi:


27
Buna karsilik, toplumunun kfirlerinin; Allah'in ilhligini ve rabligini bilerek reddetmis
olanlarinin ileri gelenleri: Biz seni sadece bizim gibi siradan bir insan olarak gryoruz. Sana sig
grsl asagi tabakalarimizdan/ ayak takimimizdan baskasinin uydugunu grmyoruz. Sizin bizim
aleyhimize bir fazlaliginizi da grmyoruz. Tam tersine biz, sizi yalancilar saniyoruz dediler.
(Hd/27)

501
Srenin 43-44. yetleri, inkrcilarin [Mekke msriklerinin] bu yetlere kadar anlatilmis
olan kissalardan hisse almalari gerektigini ihtar eden mesajlar iermektedir.
43. yette nce dogrudan Mekke msriklerine hitap edilmektedir: Peki, ey Mekke
msrikleri, sizin de onlarinkine [kissalarda anlatilan eski toplumlarin basina gelenlere] benzer
bir aci kibete ugramanizin nndeki engel nedir? Sizin kfirleriniz onlardan hayirli mi?
Iinizdeki kfirlerin onlara gre ayricaligi nedir? Yoksa kitaplarda sizin iin bir beret mi
var? Indirilmis kitaplarin sayfalari sizin susuzlugunuz yolunda taniklik ediyor da kfirligin
ve inkrciligin thmetinden kurtuluyor musunuz? Hayir; ne o, ne bu! Sizler o eski kfirlerden
daha iyi degilsiniz. Allah'tan gelmis hibir kitabin sayfalari da sizin susuzlugunuzu
kanitlayan bir belge iermiyor. Buna gre, nnzde sizden nceki kfirlerin karsilastiklari
aci sonla karsilasmaktan baska bir alternatif, baska bir yol yok.
Yapilan bu uyaridan sonra 44. yette muhatap degismekte, fakat yine msrikler kast
edilerek toplumun tmne su mesaj verilmektedir: Yoksa onlar, Biz birbirine yardim
eden/intikam alabilen bir topluluguz mu diyorlar? Bu saskinlar kendilerini kalabalik grnce
glerine hayran oluyorlar ve ordularinin byklg yznden gurura kapilarak, Zafer
bizimdir, bizi kimse yenemez, bizim ordularimizi hi kimse bozguna ugratamaz mi
diyorlar?
Bu sorulardan msriklerin yanlis akil yrttkleri ve yaptiklari yanlis hesaptan dolayi
adim adim bir amaza dogru srklenmekte olduklari anlasilmaktadir. Bir sonraki yet, onlari
bekleyen acikli sonu mucizev bir aiklikla kendilerine haber vermektedir:

45
Yaknda o topluluk bozguna ugrayacak ve arkalarn dnerek
kaacaklardr.
O dnemde, bir kismi aresizlik iinde Habesistan'a g etmis olan, diger kismi ise
Peygamberimizle birlikte Mekke'de kusatma altinda bulunan Mslmanlar, mazlum, ok
magdur ve hatta bazilari neredeyse aliktan lecek hle gelmis bir durumda idiler:


214
Yoksa siz, kendinizden nce gelip geenlerin hli size gelmeden cennete gireceginizi mi
sandiniz? Onlara yoksulluklar, sikintilar dokundu ve sarsildilar; hatta eli ve beraberinde iman
edenler, Allah'in yardimi ne zaman? derlerdi. Dikkat edin! Gerekten Allah'in yardimi pek
yakindir.
(Bakara/214)

Byle zor bir dnemde bu tablonun tersine dnebilecegini degil iddia etmek, hayal
etmek bile mmkn degildi. Bu nedenledir ki; Kureys msriklerinin ok gvendikleri ve
gururlandiklari kuvvetlerinin kirilacagini, kalabalik ordularinin ise yaramayacagini ve cari
sistemlerinin kecegini hicret'ten bes yil nce beyan eden bu yet bir mucizedir. nk
Rabbimizin bildirdigi bu haber aynen gereklesmis ve msrikler Bedir savasi'nda aci bir
bozguna ugramislardir.
Tarih kitaplarindan okunmasini nerdigimiz bu savasta, sayilari 305 kisiden ibaret olan
Mslmanlar, donanim olarak kendilerinden kat kat stn durumdaki 1.000 kisilik msrik
ordusunu maglp etmis ve onlari tipki yette sylendigi gibi arkalarini dnp kamak zorunda
birakmislardir.
Msriklerin Bedir savasi'nda ugradiklari bozgun, onlarin bu dnyada karsilasacaklari
son bozgun olmadigi gibi, baslarina gelecek en agir ve en dehsetli bozgun da degildi. Bu,
gemiste byle oldugu gibi, her zaman da byle olmaya devam edecektir.

46
Aslnda onlara vaat edilen, o saattir. O saat cidden daha feci ve daha
acdr.

502
Bir nceki yette msriklere bu dnyada ugrayacaklari bozgun bildirilmis, bu yetten
itibaren ise ugrayacaklari en mthis ve niha bozgun anlatilmaya baslanmistir.
BYK RANDEVU: Msriklerin o saatte karsi karsiya kalacaklari durumu tasvir
eden _-' [edh] szcg, kurtulma aresi olmayan en byk bel ve musibet demektir.
237

Bu szckle msriklere arkalarini dnp katiklari bozgunla islerinin bitmedigi, onlara
verilen esas randevuda [o saatte, kiymette] durumlarinin bundan daha feci, daha aci olacagi
aiklanmaktadir. Bylece bu dnyadaki bozgunun onlar iin son degil, bir baslangi oldugu
bildirilmektedir. Dnyadaki bozgundan daha aci olacak olan bu asil bozgun, kendilerine
azabin vaat edildigi ve byk bir facia yasayacaklari kiymet saatinde gereklesecektir.
nk hiret azabi dnyada grdkleri ve grecekleri btn azaplardan daha dehsetli ve daha
acidir. Tufandan kasirgaya, simsekten taslari savuran mthis rzgra, Firavun ile
yandaslarinin gl ve sert sekilde yakalanislarina varincaya kadar, Kurn'da sahne sahne
anlatilan tm dnyev azaplardan daha korkun ve tyler rpertici olan hiret azabindan
kurtulmak mmkn degildir.

47
Kesinlikle sulular sapklk ve lgnlk iindedirler.

Bu ifade her ne kadar o dnemdeki Mekkeli msrikleri isaret ediyorsa da, yetin hkm
geneldir. Dolayisiyla yette geen mcrimler" [sulular] szcg ile, hem sirk kosan,
Allah'in ldkten sonra diriltmeye gc olduguna inanmayan, hasri inkr eden, peygamberleri
ve uyarilari yalanlayan sulular, hem de o dnemin ncesinde ve sonrasinda ilginliklar,
delilikler, sapikliklar sergileyerek yanlis yolda helke giden saskinlar kasdedilmistir:

10
Ve onlar: Biz, yeryznn iinde kayboldugumuzda mi, gerekten biz mi yeni bir
olusturulusta olacagiz? dediler. Aslinda onlar, Rablerine kavusmayi; O'nun huzuruna varmayi
bilerek reddeden /inanmayan kimselerdir.
11
De ki: Size lmle grevlendirilmis grevli g, sizi vefat ettirecek; size gemiste
yaptiklarinizi ve yapmaniz gerekirken yapmadiklarinizi bir bir hatirlattiracak, sonra Rabbinize
dndrleceksiniz.
12
Sululari, Rablerinin huzurunda baslari ne egilmis olarak: Ey Rabbimiz! Grdk ve
dinledik, simdi bizi geri evir de slih bir amel isleyelim, biz artik kesin bir sekilde inaniyoruz
derlerken bir grsen!
13
Ve eger Biz, dileseydik her kisiye dogru yolu verirdik. Velkin Benden: Btn bilinen,
bilinmeyen, gemisten, gelecekten herkesten cehennemi elbette tamamen dolduracagim sz hak
olmustur.
(Secde/10-13)

11-14
Birbirlerine gsterilmis olduklari hlde sulu, o gnn azabindan kurtulmak iin ogullarini,
esini ve kardesini, kendisini barindiran, iinde yetistigi tm ailesini ve yeryznde bulunanlarin
hepsini fidye/kurtulmalik versin sonra da kendini kurtarabilsin ister.
15-18
Kesinlikle o sulunun dsndg gibi degil! O, sirtini dnen ve yz evireni, toplayip da
kasada yigani agiran, kavurup soyan, alevlenen bir atestir.
(Meric/11-18)

41
Sulular, nisanlarindan taninir da alinlarindan ve ayaklarindan tutuluverirler.
42
Peki siz ikiniz, Rabbinizin g yetirdiklerinin; essiz gcnn, essiz nimetlerinin hangisini
yalanliyorsunuz?
43
Iste bu, sulularin yalanladigi cehennemdir.
44
Onlar, onunla kaynar su arasinda dolasir
dururlar.

237
(Tacl Arus; dhy mad)

503
(Rahmn/41-44)

48
O gn yzleri zere ateyte srklenirler: Cehennemin beyinleri
kaynatan scagnn dokunuyunu tadn!

Korkun kiymet sahnelerinden birini daha gzler nne seren bu yette, hiret azabinin
btn dnya azaplarindan daha aci ve dehsetli oldugu vurgulanmaktadir.
Dnyadaki bbrlenmelerinin, glerine gvenerek simarmalarinin, insanlara tepeden
bakmalarinin karsiligi olarak yzst srklenerek cehenneme atilacak olan sulular, bu
srklenme sirasinda ayrica itilip kakilarak, paylanarak da asagilanacaklardir.
Bu azaplari dile getiren baska iki rnek de sunlardir:

11
En mutsuz olacak olan kisi de ondan kainacaktir.
12
O kisi, en byk atese yaslanacaktir.
13
Sonra onun iinde ne lecek ne de hayat bulacaktir.
(Al/11-13)

56
Sphesiz ki yetlerimize inanmamis su kisileri Biz, yakinda atese atacagiz. Derileri pistike,
azabi tatsinlar diye, derilerini baska deriler ile degistirecegiz. Sphesiz Allah, ok gldr, en iyi yasa
koyandir.
(Nis/56)

Mddessir sresi'nin tahlilinde degisik anlamlara gelebilecegini syledigimiz -- [sekar]
szcgnn buradaki anlami, cehennem olup zelliklerinden bir kismi asagidaki yetlerde
belirtilmektedir:

26-30
Ben, Kurn beser szdr diyen kimseyi yakinda Sekar'a yaslayacagim. Bilir misin
nedir Sekar? O, ortada tutmaz, yok da etmez. O, insan/deri iin olaganst levhalar
yapandir/susayandir/uzaktan grnendir/bir gsterge olandir. Sekar'in zerinedir on dokuz.
(Mddessir/26-30)

hiret gn cehennemde sululara sylenecek olan, Sekarin [cehennemin] dokunuunu
tadin! sz, Arap rfne uygun bir ifade olup insana sanki azap hemen, simdi baslayacakmis
hissini vermekte, deta sz konusu dokunusun btn organlarda ve benlikte hissedilmesini
saglamaktadir.

49
Sphesiz ki, Biz her yeyi; evet her yeyi bir l, ayar ile oluyturduk.

yet, her seyin Allah'in ilminde takdir edilmis bir kader [l] erevesinde meydana
geldigini bildirmektedir. Evrendeki hibir sey bosuna, amasiz, plnsiz, rastgele meydana
gelmemis, her sey belirli bir amaca ynelik olarak nceden yapilmis bir pln dhilinde
yaratilmistir:


11
Ve O Allah ki, suyu gkten belli bir l ile indirdi. Sonra Biz, onunla l bir beldeyi
canlandirdik. Iste siz, byle ikarilacaksiniz.
(Zuhruf/11)

Bu yet, Peygamberimizin yasadigi devirden bir hayli zaman sonra, bir takim gruplarca
maksadina uygun olmayan sekillerde yorumlanmis ve ortaya Kaderiye ve Cebriye gibi
birbirine zit dsnce ekolleri ikmistir. Rivyetler kanaliyla olusmus bu ekolleri ve
dsncelerini aktarmaya gerek grmyoruz. Bizim bu yetten anladigimiz, Rabbimizin evrene
gzle grlen, bilimsel yntemler ile tesbit edilebilen somut ller koydugu ve tm varliklari
gz alici tasarimlarla biimlendirdigi geregidir.
504
(Seyyid Kutub'un 49. yet hakkindaki dsnceleri srenin sonunda ek olarak
verilmistir.)
50
Ve buyrugumuz, ancak gz krpmas gibi bir tekdir; anlk bir yeydir.

Bu yette Mekkeli msriklere gemiste yasamis inkrcilarin aci sonlari ima edilerek
syle denmektedir: Kiymeti getirmek iin Bizim ne bir hazirliga ne de bir zamana
ihtiyacimiz vardir. Bir emrimiz kfidir.
Yce Allah, bir nceki yette degindigimiz benzersiz ve mkemmel tasarimciligi ile
tasarladiklarini sinirsiz gcn kullanarak en basit isaretle ve bir anda gereklestirir.
Gereklestirilen islerin byk veya kk olmasi O'nun iin nemli degildir. nk
byklk ve kklk, insanlarin llerine gre olan bir farkliliktir. Insanlarin kendi
sinirli glerine gre algiladiklari ve tanimladiklari byklk veya kklk gibi durumlarin
Allah'in sinirsiz gc karsisinda hibir nemi yoktur. Ayni sekilde zaman da insanlara zg
bir kavramdir ve bir baslangi ile bir sonu ifade etmektedir. Oysa Allah her ynyle sinirsiz
[sonsuz] oldugu iin zamanin da tesindendir. Sinirli [sonlu] olan her sey sinirsizlik
[sonsuzluk] iinde bir nokta durumunda olacagindan, Allah'a gre her sey zaman iinde ve bir
srece bagli olarak degil, birdenbire olur. Varliklar birdenbire meydana gelir, birdenbire
degisir, baskalasir ve birdenbire yok olur. Evrendeki btn varliklar gibi insanligin
yaratilmasi da Allah iin bir anda olmustur. lmeleri de bir anda olmaktadir, tekrar
diriltilmeleri ve hesaba ekilmeleri de bir anda olacaktir. Kisaca, Allah'in zamana ihtiyaci
yoktur.
Yce Allah, bir seyi yaratmak istediginde ona, Ol der, o da oluverir:

82
Sphesiz ki O, bir seyi dilediginde, O'nun buyrugu/isi o seye Ol! demektir; o da hemen
oluverir.
(Y-Sn/82)

Msriklere, tarih boyunca gelmis gemis btn ilh mesaj yalanlayicilarinin yok
edilmelerinin bir tek szle ve birdenbire gereklestirildigi hatirlatmakta ve kendilerinin de
ayni kibete ugrayabilecekleri ihtar edilmektedir.

51
Ve andolsun Biz, sizin benzerlerinizi degiyime, ykma ugrattk. O hlde
var m bir dynen?

Mekkeli msrikleri muhatap almakla beraber aslinda btn insanliga hitap eden bu
yette, tarih boyunca gelmis gemis btn ilh mesaj yalanlayicilarinin helk edildigi
bildirilmekte ve syle seslenilmektedir: Size benzeyen inkrcilari helk ettik. Siz de helk
olmak zeresiniz [o saat yaklati, ay yarildi]. Is isten gemeden aklinizi basiniza toplayin.
Yok mu grdklerini dsnce szgecinden geirip ders alan?

52
Ve onlarn iyledikleri her yey, yaztlarda kayt altndadr.
53
Kgn,
bygn, hepsi satr satr yazlmytr.

Gemis toplumlarin helkine sebep olan her sey istisnsiz olarak kitaplarda, amel
defterlerinde yazilidir. Dolayisiyla inkrcilarin hesaplari, feci sekilde yok edilisleri ile
kapanmis degildir. Btn yaptiklari yazili olarak kaydedilmis oldugundan, hibir ayrintinin
ihmal edilmedigi hesaplasma gnnde bu kitaplar karsilarina getirilecek ve kendilerine
okutturulacaktir:

505

49
Ve Kitap/ amel defteri konulmustur. Sulularin ondan korktugunu greceksin. Ve Eyvah
bize! Bu nasil kitapmi ki, byk-kk hibir ey birakmadan hepsini saymi derler. Ve onlar,
yaptiklarini hazir bulurlar. Ve senin Rabbin hi kimseye haksizlik etmez.
(Kehf/49)

13,14
Ve her insanin kendi yaptiklarinin karsiliklarini, ayrilmayacak sekilde boynuna doladik. Ve
Biz, kiymet gn ailmis bulacagi kitabi onun iin ikaririz: Oku kendi kitabini! Bugn kendi
zatin, kendine karsi hesap sorucu olarak sana o yeter!
(Isr/13-14)

Dolayisiyla, hi kimse yaptiklarinin unutulacagini zannetmemelidir:

3,4
Ve kfirler; Allah'in ilhligini ve rabligini bilerek reddeden o kimseler: Bize o kiymetin
kopus ani gelmeyecektir dediler. De ki: Evet, gelecektir. Grlmeyeni, duyulmayani,
sezilmeyeni, gemisi, gelecegi bilen Rabbime andolsun ki iman eden ve dzeltmeye ynelik isler
yapan o kimselere ki ite onlar kendileri iin bir bagilanma ve hatiri sayilir bir ri:ik olanlardir
karsiliklarini vermek iin size kesinlikle gelecektir. O'ndan gklerde ve yerde zerre agirligi bir sey
kamaz. Bundan daha kk ve daha byk ne varsa, hepsi kesinlikle aik bir kitaptadir.
(Sebe/3, 4)

54
Hi yphesiz Allah'n korumas altna girmiy kimseler cennetlerdedir,
rmaklardadr/ aydnlklardadr.

Kara haber, korku, aci, yakalanma, yok edilme sahneleri ile dolup tasan i karartici
tablolar artik bitmis ve bu yetle mutluluk tablolarinin yer aldigi bir huzur mesaji baslamistir.
yette geen +- [neher] szcg nehirler, irmaklar demektir. Ama ogulun ogulu
kalibinda oldugu kabul edilmek sretiyle '+- [nehr=gndz] szcgnn ogulu, yani
gndzler, aydinliklar anlamina da gelir. Cennette gecenin olmamasi dolayisiyla burada bu
anlami da uygun olan szcgn, gndzler manasinda nhr seklinde okunusu da
mevcuttur.
238

55
ok gl sahip, yneticinin huzurundaki dogruluk oturma
yerlerinde; dogru kimselere mahsus olan, yalan sylenmesi mmkn
olmayan, yok olma ihtimali bulunmayan sabit makamlardadrlar.

MAKAD-I SIDK: -- --- [makad-i sidk]; sidk meclisi, dogruluk sandalyesi ya da
dogru kimselere mahsus olan, yalan sylenmesi mmkn olmayan, yok olma ihtimali de
bulunmayan sabit makam veya mevki demektir.
ok kuvvetli iktidari olan, Kudretinin sonu olmayan kral, Pek byk mlk sahibi,
'Sahlar sahi vurgulari ile Allah kasdedilmistir. Melik ve muktedir isimlerindeki tenvin
ise azamet iindir.
yette bahsedilen kisilerin Allah'in yaninda, huzurunda olmalari, mekn bakimindan
bir yakinligi degil, onlara makam, mevki, san bakimindan verilen pyeleri ifade eder. Takv
sahiplerinin byle yce bir huzurda bulunduklarinin ifade edilmesiyle bu kimselerin
kavusacaklari gven ve rahatlik anlatilmak istenmistir. Allah tarafindan muttaklere sunulan
bu makam ve nimetlerin daha iyi anlasilmasi iin Kurn'daki konuyla ilgili diger pasajlarin
da okunmasini tavsiye ediyoruz. zellikle Vkia/10-40 yetleri bu konuda ayrintili sahneler
iermektedir. Bu mutluluk tablolari Kurn'da birok kez degisik slplarla anlatilmistir.
rnek:

31-37
Kesinlikle Allah'in korumasi altina girmis kisiler iin, Rabbinden; gklerin, yerin ve bu
ikisi arasindakilerin Rabbinden; Rahmn'dan [yarattigi btn canlilara dnyada oka merhamet eden

238
Lisn'l-Arab; c. 8, s. 717, Neher mad.
506
Allah'tan] bir karsilik ve yeterli bir bagis olarak korunaklar/ kurtulus meknlari; sulak baglar-
baheler, zmler, hepsi bir seviyede tomurcuklar; iek baheleri, dolu dolu su kaplari vardir. Onlar,
orada bos bir sz ve yalan duymazlar. Onlar, O'nun huzurunda sz sylemeye g yetiremezler.
(Nebe/31-37)
Dogrusunu en iyi bilen Allah'tir.




Seyyid Kutub'un Kamer/49 yetiyle ilgili aiklamalari:

Her eyi, irili-ufakli her nesneyi, konuabilen ve dilsiz her varligi, hareket edebilen ve edemeyen
tm yaratiklari, gemite ve imdiki zamanda var olan tm nesneleri, bilinen ve bilinmeyen btn
yaratiklari, kisacasi her eyi belirli bir pln uyarinca yarattik.
Bu pln her yaratigin z varligini, niteliklerini, miktarini, zamanini, yerini, evresini kuatan
varliklar ile arasindaki ilikileri ve evrenin yapisi zerindeki etkisini belirler, sinirlandirir.
Bu kisacik yet son derece geni kapsamli, grkemli ve byk bir gerege parmak basar. Btn
evren bu geregin somut kaniti niteligindedir. Su evren btn ile yz yze gelen, onunla iletiim
kuran, ondan etkilenen, varlik btnnn uyumlu ve koordineli bir parasi oldugunun bilincinde olan
kalp, bu geregi ana izgisi ile kavramakta gecikmez. Evrendeki her ey bu mutlak uyumu
gerekletiren bir plna baglidir. Bu evren btn ile yz yze gelen her kalp, bu kapsamli plnin
glgesinin ana izgilerinin damgasini zerinde tair.
Sonra bilimsel gzleme, deneye ve aratirmaya bavurulur. Bu yntemler araciligi ile ve insan
aklinin kapasitesi oraninda bu gerek kavranmaya, bu yolla bilinebilecegi kadar anlailmaya aliilir.
Bu geregin daima byk blm ve daha eksiksiz algisi bilimsel yntemlerle kazanilabilen
blmnn tesinde kalacaktir. O kalan blm insan sifati sezgi yolu ile algilar ve evrenin henkli
korosunun etkisi bu geregi zmler. nk insan fitratinin kendisi de her zerresi bir plna gre
yaratilmi olan u evren btnnn ayrilmaz bir parasidir.
Modern bilim bu geregin bazi ynlerini kefetmi, elindeki yntemler araciligi ile
kavranabilecegi kadarini kavramitir. Bu arada gezegenlerin, yildizlarin hacimlerini, ktlelerini,
aralarindaki uzakliklari ve karilikli ekim glerini belirleyebilmitir. Bu sayede bilginler henz
grmedikleri yildizlarin yerlerini dogru olarak tesbit edebilmilerdir. nk evrene egemen olan
uyum prensibi sz konusu yildi:in bilginlerce saptanan yerde olmasi gerekiyor. Sonradan o yildi:in
gerekten hesap yolu ile saptadiklari yerde oldugunu grmlerdir. Bu uyumluluk prensibi bilim
adamlarinin gzledikleri yildizlarin hareketlerine ilikin belirli verileri aiklamakta ve sonra da
onlarin varsayimlarinin dogru oldugu ortaya ikmaktadir. Bu varsayimlarin dogruluklarinin meydana
ikmasi gk cisimlerinin uzay boluguna son derece ll ve plnlanmi oranlara dayali olarak
dagilmi olduklarini gsterir. Bu oranlarin zaman iinde ne degimeleri ve ne de bozulmalari sz
konusudur.
te yandan modern bilim, zerinde yaadigimiz u yer krede egemen olan uyumu, yce
Allah'in plni uyarinca bu gezegeni belirli bir hayat trne elverili kilan artlar arasindaki hengi
de kefetmitir. yle ki, bu artlar arasindaki oranlardan herhangi birinin bozuldugunu farz edelim; o
takdirde ya hayat tm ile sona erer ya da daha batan ortaya ikmasi mmkn olmaz. Su yer
yuvarlaginin hacmini, ktlesini, gne'ten uzakligini, gne'in isi derecesini, dnya ile ekseni
arasindaki egimin aisal degerini, dnya'nin kendi evresindeki ve gne etrafindaki dn hi:ini;
ay'in dnya'dan uzakligini, hacmini, ktlesini, dnya zerindeki denizlerin ve karalarin dagilimini bir
arada dnelim. Bunlara burada sayilmayan binlerce olguyu ekleyelim. Btn bu olgular ve artlar
arasinda ince bir duyarlilikla planlanmi ller ve oranlar vardir. Eger bu oranlardan bir teki bile
bozulsa btn dengeler alt-st olur ve bu dengesizlik, yeryznde sren hayat olayinin sona
ermesini kainilmaz kilar.
Yine modern bilim, hayati dzenleyen ok sayidaki faktrler arasinda, canlilarla onlari kuatan
artlar arasinda ve bu artlarin kendileri arasinda var olan uyumu da kefetmitir. yle ki, bu bilgiler,
insanogluna yukaridaki kisa yetin vurguladigi byk ve derin geregi bir lde kavrama imkni
saglamitir.
507
Bu bulgulardan grendigimize gre gerek dogal ortamda ve gerekse canlilarin yapisinda hayati
ve var olmayi saglayan faktrleri ile lme ve yok olmaya yol aan faktrler arasinda srekli korunan
bir denge vardir. Bu denge hayatin doguunu, varligini ve devamini saglayacak oranda korunur.
Fakat canlilik olayinin herhangi bir zaman dilimindeki canlilarin ogalma ve beslenme artlarinin
sinirlarini aacak derecede yayilmasina da meydan verilmez, yani canliligin yayilmasi bu sinirda
durdurulur.
Canlilar arasindaki bu duyarli dengeye burada kisaca deginmemizin faydali olacagini
saniyorum. Bilindigi gibi daha nceki birka sreyi aiklarken evrenin yapisina ve yeryzndeki hayat
artlarina egemen olan uyumu, dengeyi olduka ayrintili biimde irdelemitik. (Bu konuda geni bilgi
iin Furkn sresi'ne ilikin aiklamalarimiza bavurulabilir.)
Kk kulari yiyerek beslenen yirtici kularin sayisi azdir. nk bu kular az yumurtlarlar ve
az kulukaya yatarlar. stelik dnyanin sadece belirli blgelerinde yaarlar. Buna karilik uzun
zaman yaarlar. Eger yirtici kular uzun mrleri yaninda bir de ok yumurtlayabilseler ve dnyanin
her yresinde yaayabilseler kk kularin ya soylarini kuruturlar ya da sayilarini byk oranda
azaltirlardi. Kk kularin sayica ok olmalari ve sik sik yumurtlamalari bu sonucu nlemeye
yetmezdi. Oysa kk kularin u yeryznde bata yirtici kulara yem olmak, insanlarin beslenmesine
katkida bulunmak gibi daha birok fonksiyonlari vardir. Nitekim bir air bu geregi yle dile getirir:
Kk kularin yavrusu ok olur.
Buna karilik ana ahin tek tek yumurtlar.
Daha nce belirttigimiz gibi bu olgu, yce Allah tarafindan plnlanmi bir hikmetin sonucudur.
Ama yirtici kular ile kk kular arasinda yaama faktrleri ile yok olma faktrleri bakimindan
denge kurmaktir.
Karasinek milyonlarca yumurta yapar. Fakat bu yumurtalardan ikan sinek yavrulari iki
haftadan fazla yaamazlar. Eger bu yksek yumurtlama orani yaninda birka yil yaasalardi
yeryznn her yanini karasinekler kaplar ve bata insan olmak zere birok canlinin dnyada
yaamasi imknsiz olurdu. Fakat u evreni plnlayip yneten gl elin ilettigi amaz denge
mekanizmasi reme oklugu ile mr kisaligi arasinda denge kurmu ve bunun sonucu olarak
grdgmz dzen meydana gelmitir.
Sayica en kalabalik, en hizli biimde ogalan ve en saldirgan varliklar olan mikroplar, ayni
zamanda en dayaniksiz ve en kisa mrl canlilardir. Sogugun, sicakligin, iigin, asitlerin, kan
salgilarinin ve baka birok faktrn etkisi ile milyarlarcasi lr. Sadece ok az sayidaki hayvana ve
insana kari stnlk saglayabilirler. Eger ok dayanikli ve uzun mrl olsalardi hayati ve tm
canlilari yok ederlerdi.
Btn canli trleri kendilerini dmanlarina kari koruyan ve yok olmalarini nleyen silahlarla
donatilmilardir. Bu silahlar eitli trde ve birbirinden farklidir. Sz gelimi sayi oklugu bir silah
oldugu gibi, gl vcut yapisi bir baka silahtir. Bu ikisi arasinda trl trl, eit eit silahlar
vardir.
Kk yilanlar zehir ya da dmanlarindan hizla kaabilme silahlari ile donatilmilardir. Byk
vilanlar ise kas gc silahi ile donatilmilardir. Bu yzden pek az trleri zehirlidir.
Korunma bakimindan pek beceriksiz bir canli tr olan domuz bcegi kt koku yayan, yakici
bir madde ile donatilmitir. Kendisine dokunan her canliya bu maddeyi salgilayarak dmanlarindan
korunur.
Ceylanlar hizli koma ve ok yksege sirayabilme silahi ile donatilmiken, aslanlar pazu gc
ve dmanlarini paralayabilme yetenegi ile donatilmilardir. Kisacasi kk-byk her canlinin
dmanlarina kari ayri bir koruyucu silahi vardir.
Dii yumurtacik erkek spermasi tarafindan dllendikten sonra rahmin eperine yapiir. Bu
dllenmi yumurtacik son derece oburdur. evresindeki eperi aindirarak orada emmesine ve
gelimesine elverili bir kan gl oluturur. Cenini annesine baglayan ve doguma kadar beslenme
kanali grevi yapan gbek baginin boyu gerekletirdigi amacin gereklerine uygun miktarda
yaratilmitir. Yani, bu bag, taidigi besinin ne yolda ekimesine yol aacak kadar uzundur ve ne de bu
besinin hizla akarak cenini rahatsiz etmesine sebep olabilecek kadar kisadir.
Gebeligin sonunda ve dogumun balangi aamasinda ana memesi sariya alan beyazlikta bir
sivi salgilar. Yce Allah'in airtici sanatinin bir eseri olarak bu sivi yeni dogan yavruyu hastaliklara
kari koruyan erimi kimyasal maddelerden olumutur. Dogumun ikinci gnnde memede st
olumaya balar. Yine yce Allah'in esiz plni uyarinca ana memesinden akan stn miktari gnden
508
gne ogalarak bir yilin sonunda iki buuk litreye ulair. Oysa dogumun ilk gnlerinde bu stn
miktari birka yz grami gemez. Ana stndeki mucize sadece st miktarinin ocugun bymesine
paralel biimde artmasi ile sinirli kalmaz. Ayrica stn bileimine giren maddelerin cinsi ve orani da
zamanla degiir. Ana st, dogumu izleyen ilk gnlerde ok az oranda niasta ve eker ieren su
agirlikli bir sivi iken zamanla koyulair; iindeki niasta, eker ve yag orani artar. Bu gelime
ocugun dokularinin ve sistemlerinin srekli geliimine ayak uyduracak tempoda gnden gne
gerekleir.
Eger insan organizmasini oluturan eitli sistemleri, bu sistemlerin grevlerini, alima
tarzlarini, organizmanin yaamasina ve saglikli olmasina ilikin fonksiyonlarini incelersek, nasil
dikkatle plnlandiklarini ve ne kadar ll bir tasarlamaya dayandiklarini hayretle grr, yce
Allah'in gl eli ile her canli organizmayi, her organi, hatta her hcreyi ynettigini, gzetimi ve
denetimi altinda bulundurdugunu belirleriz. Burada bu airtici mekanizmalarin hepsinin nasil
alitiklarini ayrintili biimde anlatamayiz. Bu sistemlerden sadece birindeki i salgi bezleri
sistemindeki son derece hassas plnlamaya kisaca deginmekle yetinelim. Bu bezlerin her biri birer
kk kimya rnleri fabrikasidir. Organizmaya gerekli kimyasal bileimleri saglarlar. Salgiladiklari
kimyasal bileimler o kadar etkili, o kadar gldr ki, yz milyonda birlik dozaji bile insan
vcudunda son derece nemli etkiler meydana getirir. Bu bezler her birinin salgisi, digerinin
salgisinin etkisini tamamlayacak dzende aliirlar. Bu salgilar hakkinda btn bildigimiz onlarin son
derece karmaik bileikler oldugu, dozajlarinda meydana gelebilecek herhangi kisa sreli bir oran
degiikliginin organizmanin yapisinda tehlike derecesine varan bir yikima yol aacagidir.
te yandan hayvan organizmasinin sistemleri, bu hayvanin trne, yaadigi evreye ve yaama
artlarina bagli olarak degimekte, farklilik gstermektedir. Aslanlarin, kaplanlarin, kurtlarin,
sirtlanlarin ve lde yaadiklari iin ancak avladiklari br hayvanlarin etleri ile beslenebilen btn
virtici hayvanlarin agizlari kesici dilerle ve sert azi dileri ile donatilmitir. Bunlar avlarina
saldirdiklarinda kas gcnden yararlanacaklari iin bacak kaslari gldr. Ayrica bu bacaklarin
ularinda keskin tirnaklar ve peneler vardir. Bu hayvanlarin mideleri de etleri ve kemikleri
sindirebilen asitler ve enzimler salgilar.
Buna karilik gevi getiren, ayirlarda otlayarak beslenen evcil hayvanlarin organik sistemleri
farkli donanimdadir:
Bu hayvanlarin sindirim sistemleri yaadiklari evrenin artlarina uyacak biimde
tasarlanmitir. Bu hayvanlarin agizlari olduka genitir. Azi ve kpek dileri sert yapili ve gl
degildir. Buna karilik agizlari paralayici, keskin dilerle donatilmitir. Bu sayede otlari ve bitkileri
abuk yerler ve bir kerede yutarlar. Bylece yaratili amalari olan hisleri insana sunma imknina
kavuurlar. Yce Allah bu sinifa giren hayvanlarin sistemlerini son derece airtici nitelikte
yaratmitir: Bu hayvanlarin acele ile yuttuklari otlar ve bitkiler nce ikembeye iner. Burasi besin
deposu grevini grr. Gndelik alima bitip de hayvan istirahata geince ikembede depolanan
besinler midenin brkenek adli gzne iner, sonra da tekrar ag:ina ikar. Hayvan bu yutulmu
besinleri ikinci kez iyice ignedikten sonra midesinin nc gz olan kirkbayira gnderir,
besinler oradan da midenin drdnc gz olan irdene iner.
Bu uzun sindirim ileminin amaci bu tr hayvanlari korumaktir. nk bunlar ayirda
otladiklari sirada ogu kere yirtici hayvanlarin saldirisina ugrama tehlikesi ile kari kariyadirlar. Bu
yzden bir an nce besinlerini elde edip hizla gvenli istirahat yerlerine ekilmek zorundadirlar.
Bilim diyor ki; gevi getirme ilemi bu tr hayvanlar iin zaruri, hatta hayatdir. nk otlar,
selloz zari ile kapli hcrelerden olutuklarindan dolayi sindirilmeleri zor bitkilerdir. Hayvan bu
bitkileri sindirebilmek iin olduka uzun bir zamana muhtatir. Eger gevi getirmese ve midesinde
acele ile yuttugu besinleri depo etmeye yarayacak ikembe denen gz olmasaydi, hayvan otlarken
uzun zaman harcamak zorunda kalacakti, bu zaman bir tam gne yakin olacak, fakat buna ragmen
yeteri besini saglayamayacakti, stelik igneyip yutma ilemleri sirasinda kaslari ok yorulacakti.
Oysa gevi getirme ilemi sayesinde acele ile ag:ina aldigi besinleri ikembesinde depoluyor, bu
besinler orada biraz mayalanip yumuadiktan sonra hayvan tarafindan tekrar agza ikarilarak
igneniyor, gtlyor ve arkasindan yutuluyor. Bylece hayvan kolayca otlami, besinini almi ve
aldigi besini sindirmi oluyor. Btn bu kolayliklari tasarlayan Allah ne kadar ycedir.
Bayku ve delice kuu gibi yirtici kularin gagalari, etleri paralamaya yarasinlar diye engel
gibi kivrik ve keskindir. Buna karilik kazlarin ve rdeklerin gagalari geni ve kepe gibi yayvandir.
509
Bu biimleri ile amurlar arasinda ve sular iinde besin aramaya elverili olmaktadirlar. Gagalarin
iki yaninda sazlari ve otlari kesmeye yarayan testere gibi kk diler vardir.
Tavuklarin, gvercinlerin ve yerden tane toplayarak beslenen diger kularin gagalari ise tane
toplamaya yarayacak biimde kisa ve kttr. Oysa mesel martinin gagasi olduka uzundur. Gaganin
alt kisminda ise baliki agini andiran bir torba sarkar. nk martinin temel besini baliktir.
Hdhd ve avu kularinin gagalari ise birazcik uzun ve kttr. Bu biimleri ile ogunlukla
yeraltinda yaayan bcekleri ve kurtuklari aramaya elverilidirler. Bilim adamlarinin dediklerine
gre eger insan bir kuun gagasina yle bir bakarsa hangi tr besin ile beslendigini tesbit edebilir.
Kularin sindirim sisteminin geriye kalan blm de son derece hayret verici bir yapidadir.
Dileri olmadigi iin besinlerini sindirsinler diye kursakla ve talikla donatilmilardir. Kular,
taliklarindaki besinleri sindirmelerine yardimci geler olsunlar diye akil talari ve sert maddeler
yutarlar.
Eger btn hayvan cinslerini ve trlerini bu ekilde incelersek iimiz uzar ve bu tefsir kitabinin
ynteminden ayrilmi oluruz. O yzden adimlarimi:i hizlandirarak tek hcreli bir canli olan amipin
yanina varalim. Varalim da yce Allah'in bu hayvanciga ynelik elini, zerine dnk gzetimini ve
hayatini dzenleyen duyarli plnini byte altina alalim:
Amip, minik gvdeli bir canlidir. Gl kenarlarinda ve batakliklarda ya da akar sularin taidigi
talar zerinde yaar. Gzleri yoktur, gz lekeleri araciligi ile grr. Ktlesi amarftur, yani
ortamin artlarina ve ihtiyaca gre biim degitirir. Hareket edince vcudundan bazi ikintilar uzar.
Bu ikintilari ayak gibi kullanarak istedigi yere dogru gider. Bu yzden bu ikintilara yalanci
ayaklar adi verilir. Besinini buldugu zaman onu bu ikintilarin biri ya da ikisi ile yakalar, zerine
sindirimi saglayici bir salgi akittiktan sonra besinin yararli gelerini emer, yararsiz artiklarini
vcudunun diina atar. Bu minik canli sudan aldigi oksijeni kullanir ve btn vcudu ile solunumunu
yapar.
Dnelim ki, gzle grlmeyecek kadar kck olan bu minik canli yaiyor, hareket ediyor,
besleniyor, solunum yapiyor ve besin artiklarini diariya atiyor. Gelimesini tamamlayinca ikiye
blnyor ve her iki blm de ayri birer canli oluyor.
Bitkilerin acayip ynleri insanlarda, hayvanlarda ve kularda grdgmz acayipliklerden daha
az airtici, daha az hayranlik uyandirici degildir. Onlarda grlen ince ll pln, diger
canlilardaki plndan daha az dikkat ekici ve daha az gze batici degildir. Kisacasi, O hereyi
yaratmi ve bir n tasariya gre dzenlemitir. (Furkn/2)
Sunu hemen belirtelim ki, bu plnlama ve tasarlama konusu anlattiklarimizdan daha nemli ve
daha geni kapsamlidir. Su evrenin kk-byk btn hareketleri, btn gelimeleri, btn akimlari
belirli bir plna ve n-tasariya baglidir. Tarihteki her olayin, insan vicdanindaki her duygusal
reaksiyonun ve yine insanin verdigi her nefesin bu belirli plnda ve n-tasarida yeri vardir. Su
verdigimiz solugun zamani, yeri, artlari tm ile plnlanmitir. Bu nefes tipki byk ve nemli
olaylar gibi varlik dzeni ile ve evrenin genel hareketi ile ilikilidir, evrensel uyum aisindan hesaba
katilmitir.
Su l ortasinda yetien ve tek baina duran agaca bakalim. O da bu belirli plna bagli olarak
orada duruyor ve yerden iktigi andan beri varlik btn ile irtibatli bir fonksiyonu yerine getiriyor.
Su yerde srnen minik karinca, u havada uan ku, u suda yzen tek hcreli canli, plna ve n-
tasariya baglilik aisindan tipki byk gezegen sistemleri ve iri gk cisimleri gibidirler.
Her ey zaman bakimindan, yer bakimindan, miktar bakimindan, biim bakimindan plna
baglidir; btn artlar ve durumlar arasinda uyum vardir. Mesel Hz. Yakb'un, Hz. Ysuf'un ve
Bnyamin'in anasi olan ikinci bir kadinla evlenmesi olayini dnelim. Bu olay, ilk plnda sanildigi
gibi, kiisel ve bireysel bir olay degildi. Bir plna bagli olarak meydana gelmiti. Bu plnin aamalari
yle geliecekti. Hz. Ysuf'un kardeleri kendisini kiskanacaklar, o'nu gtrp kuyuya atacaklar,
fakat ldrmeyecekler, yoldan geen bir kafile o'nu kuyudan ikarip Misir'a gtrp satacak. Bylece
Hz. Ysuf bavezirin sarayinda byyecek, bavezirin ei o'nunla yatagini paylamak isteyecek, o bu
batan ikarma giriimine pabu birakmayacak, zindana atilacak. Niin? Orada kralin adamlari ile
taniacak, onlarin ryalarini yorumlayacak. Niin? yle bir noktaya varilacak ki, bu soruya cevap
verilemeyecek. Bazilari israrla soracaklar: Niin? Ya Rabbi, niin Hz. Ysuf izdirap ekiyor? Niin bu
peygamber, ektigi acilarin etkisi ile gzlerini kaybediyor? Niin masum Ysuf bunca aciya
katlaniyor? Niin? eyrek yzyillik izdirabin sonunda bu sorulara ilk cevap geliyor: nk ilh pln,
Hz. Ysuf'u yedi kitlik yilinda Misir halkinin ve Misir evresindeki halklarin beslenme sorumlulugunu
510
stlenmek zere hazirliyordu. Sonra niin? Hz. Ysuf ana-babasini ve kardelerini yanina alsin diye.
nk bu ailenin soyundan Isrlogullari treyecek; Firavun, Isrlogullari'na baski yapacak, sonra
onlarin iinden Hz. Ms ikacak. Onun hayatinda yine ilh plna bagli birok gelimeler olacak;
arkasindan gnmz dnyasinin iinde yaadigi, tm dnya insanlarinin hayat akiini etkileyen birok
olaylar, gelimeler ve akimlar meydana gelecek.
Yine mesel Hz. Yakb'un atasi, Hz. Ibrhm'in Misirli bir kadin olan Hacer ile evlenmesini
dnelim. Bu olay da ilk plnda sanildigi gibi kiisel ve bireysel bir olay degildi. Tersine gerek bu
olay ve gerekse Hz. Ibrhm'in baindan geen diger bazi olaylar o'nun ana yurdu olan Irak'tan
ayrilarak Misir'a gitmesine yol ati. Orada Hacer ile evlendi. Bu einden oglu Isml dnyaya geldi.
Isml ve anasi bugn Kbe'nin bulundugu yreye yerleti. Sonunda Hz. Ibrhm'in soyundan bu
yarimadada Hz. Muhammed dnyaya geldi. Bu yarimada Islm'in doguu iin en elverili ortam
olarak belirdi. Tm bunlarin sonunda btn insanlik tarihinin en byk olayi meydana geldi.
Her olayda, her balangita, her sonda, her noktanin arkasinda, her adimda, her degiiklikte,
her yenilikte ipin uzak ucunun arkasinda yce Allah'in plni vardir. Yce Allah'in geerli, geni
kapsamli, ll, duyarli ve derin plni.
Insanlar bazan bu ipin yakin ucunu grrler, uzak ucunu gremezler. Bazan olayin balangi
noktasi ile sonucu arasindaki zaman insanlarin kisa mrlerini aar. Bu yzden olayin plna bagli
hikmetini gremezler. Bundan dolayi sabirsizlanirlar, Syle olmali, byle olmali diye neriler ileri
srerler. Kimi zaman da fkeye kapilirlar, ileri-geri konuurlar.
Oysa Yce Allah bu Kurn'da insanlara gretiyor ki, her ey ana plna baglidir, insanlar her
ii, tm ilerin sahibine birakmalidirlar. Arkasindan huzur ve gven iin yce Allah'in plni ile
uyumlu ve ahenkli adimlarla yollarina devam etmelidirler. Bu plnin eliginde ve yoldaliginda
saglam, gvenli ve sarsilmaz adimlar atmalidirlar.
Yce Allah, bu koca evrendeki her varlik biriminin hacmini, biimini, fonksiyonunu, iini,
zamanini, yerini, diger varliklarla uyumlu ilikisini dzenlemitir.
Gerek evrenin kendisinin ve gerekse evrende yer alan tm varliklarin bileimleri; insani
gerekten hayrete drr, rastlanti dncesini kknden rtr. Insanoglunun bilgisi gelitike,
evrenin yasalarina, ileyiine ve varlik birimlerine egemen olan uyumun yeni rneklerini kefettike
bu arpici yetin anlamini daha iyi anliyor, onun kapsamini kavramaya alianin ufku biraz daha
geniliyor. Tekrarlayalim: O her eyi yaratmi ve bir n tasariya gre dzenlemitir.
Bakin New York Bilimler Akademisi'nin eski bakanlarindan A. Cressy Morrison Insan Yalniz
Degildir adli eserinde ne diyor?
'Insani dehete dren bir baka nokta, tabiatin bu gnk biimde dzenlenmi olmasi, bu
dzenin bu kadar stn bir incelige ermi olmasidir. Mesel yer kabugu imdikinden bir ka metre
daha kalin olsaydi, karbondioksit'in oksijen atomlarindan birini emecek, bunun sonucunda bitkilerin
yaamasi mmkn olmayacakti.
Eger atmosfer, imdikinden daha kalin olsaydi, atmosfer diinda yanan milyonlarca meteor,
yerkrenin degiik yerlerine arpacakti. Bu meteorlar 6 mil ile 40 mil arasinda degien bir hizla
derler. Bu durumda yanabilen her eyi tututurabilirlerdi. Eger bu meteorlar kurun hi:i ile
dseler yere akilirlar ve bundan korkun sonular dogardi. Eger kurun hi:indan doksan kat daha
hizla den bir meteor parasi insana arparak gese sadece isi etkisi ile onu parampara ederdi.
Atmosfer, gerektigi kadar kalindir. Bu ll kalinlik, bitkilerin muhta olduklari kimyasal etkili
iinlari sizdirmaya elverilidir. Ayrica mikroplari ldrr ve besinlerin gelimesine imkn verir.
stelik eger insan gereginden daha uzun bir sre gnete kalmazsa bu iinlardan zarar grmez. Uzun
yzyillardan beri yeryz, ogu zehirli olan gazlar yaydigi hlde hava kirlenmiyor, temiz kalabiliyor,
insanin yaamasi iin gerekli olan dengeli oranini koruyabiliyor. Bu byk dengeyi yer kabugunu
saran su ktleleri, okyanuslar sagliyor. Hayat, besin maddeleri, yagmurlar, yaamaya uygun iklim,
bitkiler ve son olarak insanin kendisi varliklarini bu su kitlesine borludurlar.
Yazar, kitabinin bir baka blmnde yle diyor:
Eger havadaki oksijenin orani imdiki gibi % 21 degil de % 50, ya da daha yksek olsaydi,
dnyadaki btn yanabilen maddeler her an tutuabilirlerdi. O zaman akan imekten ikan ilk
kivilcim bir agaca arpsa btn bir ormani kle evirirdi. Buna karilik eger havadaki oksijenin orani
% 10'a, ya da daha aagiya dse belki hayat, uzun yzyillar iinde kendini bu artlara adapte ederdi,
ama bu durumda imdi insanin varligina alitigi uygarlik imknlarinin bir ogundan, mesel ateten
yoksun olurduk.
511
Yazar, adi geen eserinin nc blmnde ise yle diyor:
Tabiatta ne hayret verici bir denge, bir denetim mekanizmasi vardir. Bu denge sert kabuklu
hayvanlarin dneminden beri herhangi bir hayvan trnn dnyaya egemen olmasina meydan
vermemitir. Hi bir hayvan tr ne kadar yirtici, ne kadar iri gvdeli ve ne kadar kurnaz olursa olsun
dnyayi ele geirememitir. Yalniz insan bitkilerin ve hayvanlarin yaama alanlarini degitirerek bu
dogal dengeyi bozmutur. Fakat ok gemeden hayvan, bcek ve bitki kaynakli eitli afetlere
ugrayarak bu yanli uygulamanin agir cezasini ekmitir.
Simdi anlatacagimiz olay, bu kurallarin insan varligi aisindan ne kadar nemli olduklarinin
canli rnegidir:
Birka yil nce Avustralya'da erozyonu nleme amaci ile baka yerden getirtilen kakts trnde
bir bitki gelitirildi. Fakat bu bitki tr o kadar hizli bir ekilde yayildi ki ok gemeden tm
Ingiltere'nin yzlmne e bir alani kapladi. Sehirlilerin de, kyllerin de hayatlarini zorlatirmaya
baladi, ekinleri yok etti, tarima darbe indirdi. Ama Avustralyalilar yine de bu bitkinin hizli yayiliini
nleyecek bir are bulamadilar. Tm Avustralya hi bir engel tanimadan yayiliini srdren, bu
yabanci kaynakli baibo bitki ordusunun istilsina ugrama tehlikesi ile kari kariya kaldi.
Bunun zerine bcek uzmanlari dnyanin eitli yerlerinde yaptiklari aratirmalar sonunda
sadece bu kakts bitkisi zerinde yaayan, sirf onun yapraklarini yiyerek beslenen bir bcek buldular.
Bu bcek hizli ryordu. Ayni zamanda Avustralya'da, dmani olan bir baka bcek tr yoktu. Bu
yzden ok gemeden sz konusu kakts tr bitkinin yayilmasini durdurdu. Arkasindan kendi remesi
de yavaladi. Gnn birinde sz konusu kakts tr bitkinin, srekli yayiliini nlemeye yetecek kadar
az bir nesli kaldi.
Grldg gibi tabiatta her zaman kurallar ve dengeler egemendir ve dengeler her zaman
faydalidir.
Sitma hastaliginin taivicisi olan sivrisinek neden btn dnyaya yayilmayi baaramadi? Oysa
atalarimiz ya onun ailadigi hastaliktan lyor, ya da ailadigi mikroba kari bagiiklik
kazaniyorlardi. Ayni soruyu sari hummayi yayan sinek iin sorabiliriz. Oysa bu sinek bir zamanlar o
kadar kuzeye dogru ilerledi ki, bir mevsimde New York ehrine kadar sokulabilmiti. Soguk blgelerde
sik rastlanan sinek trleri iin de ayni sz syleyebiliriz. Niin gece sinegi asil yurdu olan sicak
blgeler diinda yaayacak biimde gelierek insan trn kknden yok edebilecek bir etkinlik
dzeyine erememitir? Dne kadar insan koleranin, vebanin ve daha birok ldrc mikrobun
karisinda herhangi bir koruyucu nlemden yoksundu. Koruyucu ailardan tamamen habersiz bir
chillik dnemi yaiyordu. Btn bunlari hatirladigi takdirde bu aleyhte faktrlere ragmen insan
soyunun varliginin devam etmesinin gerekten hayret verici bir olgu oldugunu anlamakta gecikmez.
Bceklerin, insanlar gibi akcigerleri yoktur. Solunumlarini borucuklar araciligi ile
gerekletirirler. Fakat bcekler geliip vcutlari irileince sz konusu borucuklar irileen vcutlari
oranindaki oksijen akiini saglayamazlar. Bu yzden tabiatta bir ka santimden uzun bcek trne
rastlanmaz. Bceklerin kanatlari da fazla uzamaz. Ite bceklerin organik yapilarinin bu zellikleri ve
solunum yollarinin sinirli fonksiyonu yznden iri gvdeli bir bcek trnn varligi mmkn degildir.
Bu sinirli gelimilik dzeyi tm bcek trlerini frenlemi; onlara dnyaya egemen olma imkni
vermemitir. Eger bu dogal engel olmasaydi, yeryznde insan soyu var olamazdi. Arslan kadar iri bir
eek arisi ile ya da o kadar kocaman bir rmcek ile normal bir insanin karilatigini dnnz.
Acaba o insanin hli nice olur?
Bunlar diinda hayvan fizyolojisinde yle mthi, yle airtici dzenlemeler var ki, pek az insan
bunlarin farkindadir. Ama eger bu dzenlemeler olmasaydi, hi bir hayvan, hatta hi bir bitki
varligini srdremezdi.
Grlyor ki, insan bilgisi gn getike yce Allah'in yaratiklarina ilikin tasarlayiciliginin
hayret verici yeni bir belirtisini, evrene ilikin ince bir dzenlemesini kefediyor; bylece O'nun sevgili
kuluna indirdigi Kurn'da yer alan, O her eyi yaratmi ve bir n-tasariya gre dzenlemitir
eklindeki buyrugunun her gn yeni bir anlamini kavramaktadir.
239





239
Seyyid Kutub; f Zilli'l-Kurn; Kamer ve Furkn sreleri.
512
38 (38). SD SRESI
MEKK, 88 YET
GIRIS
Adini 1. yetteki [sd] kesik harfinden ya da bu harfin temsil ettigi 90 sayisindan
alan ve kendinden nceki srelerin devami niteliginde bulunan Sd sresi'nde de diger
Mekk srelerde oldugu gibi inan esaslari zerinde durulmaktadir ve Kurn'in kanit
gsterilmesiyle baslayan srede, msriklerin Peygamberimize karsi muhalif tavirlari dile
getirilmis ve eski tarihlerde yasamis kavimlerin hayatlarindan bazi kesitler verilmistir. Ayrica,
Kurn'da nemli bir blm teskil eden dem, Iblis ve melekler ile ilgili kissaya da ilk kez bu
srede yer verilmistir. Srenin sonunda ise, Peygamberimizin esas grevi vurgulanmistir.
INIS ZAMANI: Bilindigi gibi, Peygamberimizin Mekke'de Islm'i aika anlatarak
yaptigi davet, Kureys'in ileri gelenleri arasinda sarsici bir etki meydana getirmisti. zellikle
gl kisiligi ile herkes tarafindan taninan mer'in de Islm'i benimsemesi, Mekkeli
kodamanlari iyice telslandirmisti. Srede msriklerin telslarindan bahsediliyor olmasi,
srenin mer'in Mslman oldugu dnemde indigi ihtimalini kuvvetlendirmektedir.
Kureys ileri gelenlerinin iine dstg bu tels, Imm Ahmed, Nese, Tirmiz, Ibn-i
Cerr, Ibn-i Seybe, Ibn-i Eb Hatim ve Ibn-i Ishk'in eserlerinde yer alan nakillerde ise syle
dile getirilmistir:
Kurey'in ileri gelenleri bir araya gelip aralarinda istire etmiler ve yegeni Muhammed (a.s)
ile aralarini dzeltmesi iin Eb Tlib'e arabuluculuk teklifinde bulunmayi kararlatirmilardir.
nk, Eb Tlib ldkten sonra Hz. Muhammed'e (a.s) dokunacak olurlarsa, tm Arap kabilelerinin,
kendileri iin, Amcasi hayatta iken, Muhammed'e dokunmaya cesaret edemediler; Eb Tlib
ldkten sonra o'na saldirdilar diye eletirilmekten ekinmilerdir. Bu karar zerine, Kurey'in ileri
gelenlerinden 25 kiilik bir heyet Eb Tlib ile grmeye gitmiir. Heyetin iinde, Eb Cehl, Eb
Sfyn, Umeyye b. Halef, s b. Vil, Esved b. Muttalib, Ukbe b. Muayt, Utbe ve Seybe gibi ileri gelen
kfirler vardi. Bu heyet dogruca Eb Tlib'in yanina giderek, her zaman yaptiklari gibi, Hz.
Peygamber'i amcasina ikyet ettiler ve ona yle dediler: Muhammed kendi dini zerinde kalsin, biz
de kendi dinimiz zerinde kalalim. O bizim dinimize karimazsa biz de o'nu kendi dininde serbest
birakir ve kime ibdet ederse etsin o'na dokunmayiz. Ama o da bizim tanrilarimi:i ktlemesin ve halk
arasinda dinini yaymaya alimasin.
Bunun zerine Eb Tlib, Hz. Peygamber'i (s.a) yanina agirarak o'na, Ey yegenim!
Kavmimizin ileri gelenleri bana geldiler. Onlar, aranizda dilne bir anlamanin olup, bu ekimenin
sona ermesini istiyorlar dedi ve sonra yegenine Kureylilerin teklifini iletti. Hz. Peygamber (s.a) ise
amcasina yle bir cevap verdi: Ey amcacigim! Ben onlara yle bir kelimeyi kabul ettirmeye
aliiyorum ki, bu kelimeyi kabul ettikleri takdirde, onlara sadece Araplar degil, tm dnya tbi olur.
Kurey heyetine Hz. Peygamber'in (s.a) bu cevabi iletilince fena halde bozuldular ve bir sre ne
cevap vereceklerini bilemediler. Bylesine makul bir teklifi reddedebilecek kelimeleri hemen
bulamamilardi. Fakat kendilerine geldikten sonra, Biz bir kelime degil, bin kelime bile sylemeye
raziviz, ama o kelime nedir? diye sordular. Reslullah (s.a), O kelime, l ilhe illallh'tir diye
cevap verdi. Bu cevabi duyar duymaz, Kurey heyeti niden hiddetlenerek ayaga kalkti ve sylenerek
ikip gittiler.
Kurey mrikleri, Islm'in her gn biraz daha yayilmasi nedeniyle olduka kizgin ve ne
yapacaklarini bilemez bir haldeydiler. mer'in de Mslman oluu onlari iyice perian etmiti.
Islm'in davetisi, erefli, lekesiz bir gemie sahip, akil ve ciddiyet bakimindan tm Kurey'in en
sekin kimselerindendi. Onun sag kolu Hz. Eb Bekr ise, degil sadece Mekke'nin, evredeki kabilelerin
de erefli, drst ve zeki bir insan olarak tanidiklari bir ahsiyetti. Simdi de Hz. mer gibi cesur ve
azametli kiilige sahip birinin de onlarla birletigini grnce, tehlikenin boyutlarinin bydgn
hissetmilerdir.
Tarihi Ibn-i Sad da, Tabakt adli eserinde, bu olayin tmn, sadece, Bu, Eb Tlib'in son
hastaligi degildi ibaresi farkiyla yukaridaki gibi anlatmitir. Ona gre; bu olay, Filn ahis
Mslman olmu, filn ahis Islm'a girmi eklindeki haberlerin kulaktan kulaga yayildigi ilk
dnemde vuk bulmutur. yle ki, bu haberler halk arasinda yayginlainca, Kurey'in ileri gelenleri,
513
Eb Tlib'e, Hz. Peygamber'i (s.a.) Islm'i anlatmaktan vazgeirmesi iin pepee heyetler
gnderdiler. Ite bu heyetlerden biri de yukarida zikredilen heyettir.
240


Zemahser, Rz, Nisbur ve bazi mfessirlere gre, bu heyet, Hz. mer Islm'i
kabullendigi zaman Eb Tlib'e gitmistir.
Srenin ilk yetlerinde Kureysli inkrcilarin o gnlerdeki telas ve saskinliklarina,
Peygamberimize olan kibirli yaklasimlarina deginilmektedir. Bu yetlerden anlasilmaktadir
ki, kfirler Islm'i Peygamberimizin grevini yapmasinda bir eksiklik, bir yanlislik
grmelerinden dolayi reddetmemislerdir. Atalarinin dinlerini kr krne takip eden bu
kfirler, esasinda kendi ilerinden bir peygambere tbi olmayi hazmedememisler ve
Peygamberimizin davetine bu yzden kin ve hasetle yaklasmislardir.

RAHMN, RAHM ALLAH ADINA
MEAL:
1
Sd/90. gt/yeref sahibi Kurn kanttr ki,
3
onlardan nce nice
kuyaklar degiyime, ykma ugrattk Biz. Onlar da agrytlar. Ama artk
kurtuluy vakti degildi.
2
Aksine o kfirler; Allah'n ilhlgn ve rabligini
bilerek reddeden o kimseler bir gurur ve blnme iindedirler.
4,5
Ve ilerinden kendilerine bir uyarc geldigine yaytlar da o kfirler;
Allah'n ilhlgn ve rabligini bilerek reddeden o kimseler, Bu bir
sihirbazdr, ok ok yalan syleyen birisidir. O bunca ilh, bir tek ilh m
yapmy? Bu gerekten ok yaylacak bir yey! dediler.
6-8
Ve ilerinden ileri gelenler yrdler: lhlarnz zerinde direnin ve
sznzden, kararnzdan dnmeyin. Bu, gerekten, sizden beklenen bir yeydir!
Biz bunu son/bayka bir dinde iyitmedik, bu ancak bir uydurmadr. gt/ Kitap
aramzdan o'nun zerine mi indirildi? Aksine onlar Benim gdmden/
Kurn'dan yetersiz bilgi iindeler, aksine onlar henz azabimi tatmadilar.
9-11
Yoksa ok gl ve ok bagy yapan Rabbinin rahmet hazineleri
onlarn yannda mdr? Ya da btn o gklerin, yerin ve aralarnda olanlarn
mlk onlarn mdr? yleyse, burada, eyitli gruplardan oluymuy, bozguna
ugramy bir ordu olan onlar, her yolu deneyerek ykselsinler, ellerinden gelen
her yeyi denesinler!
12,13
Onlardan nce Nh'un toplumu, d, kazklar sahibi Firavun, Semd,
Lt'un toplumu ve Eyke ashb da yalanladlar. yte onlar, ayr ayr bay eken
gruplardr.
14
Onlarn hepsi, sadece elileri yalanladlar. Bu sebeple azabm hak oldu.
15
Ve bunlar, gz ap kapayacak kadar bile gecikmesi olmayan bir glktan
baykasn beklemiyorlar.
16
Ve dediler ki: Rabbimiz! Hesap gnnden nce bizim azaptan paymz
acele ver bize!

17
Sen onlarn dediklerine sabret ve glerin sahibi kulumuz Dvd'u
hatrla. Sphesiz o, Rabbine oka dnendi.
18
Gerekten Biz, daglara boyun egdirdik/yapsal olarak insanlarn
yararna kullanlacak biimde yarattk. Her zaman kendisiyle birlikte Allah'
noksanlklardan arndrrlard.
19
Kuylar da toplu olarak o'na boyun
egdirmiytik/Dvd'un ve insanlarn yararlanacag biimde yaratmytk. Hepsi
o'na dnc idi.
20
Biz o'nun mlkn de pekiytirdik. Ve o'na yasay ve hakk
btldan ayran sz syleme imknn verdik.

240
Ibn-i Sad, Tabakt.
514
21
Ve sana yu davaclarn haberi geldi mi? Hani onlar mihraba/Dvd'un
zel evine kp varmylard.
22,23
Dvd'un yanna girdiklerinde o, onlardan korkuvermiyti. Ona,
Korkma! Biz, iki davacyz. Kimimiz, kimimize hakszlk etti. Simdi sen
aramzda hak ile hkm ver, hakszlk etme ve bizi dogru yolun ortasna
ynelt dediler. Birisi de dedi ki: yte bu benim kardeyim. Onun doksan dokuz
koyunu var, benim ise bir tek koyunum var. Byle iken, Onu da bana ver dedi
ve konuymada bana stn geldi/tartymada beni yendi.
24
Dvd dedi ki: Dogrusu senin bir koyununu kendi koyunlarna katmak
istemesiyle o sana hakszlk etmiytir. Gerekten de ortaklarn, bir toplulukta
yayayanlarn ogu kesinlikle birbirlerine hakszlk ediyorlar. Ancak iman
edenler ve dzeltmeye ynelik iyler yapan kimseler hakszlk etmezler. Ama
onlar da ne kadar azdr! Ve Dvd, Bizim kendisini birtakm skntlarla
imtihan ederek ar-duru hle getirdigimize/olgunlaytrdgmza kesin kanaat
getirdi ve anlad. Hemen Rabbinden bagylanma diledi, ortak koymaktan uzak
olarak yere kapand ve dnd.
25
Biz de o'nun iin bunu bagyladk/Biz de o'nu bagyladk. yte byle!
Sphesiz yanmzda o'nun iin bir yaknlk ve gzel bir dny yeri vardr.
26
Ey Dvd! Gerekten Biz/biz seni bu yerde eski yneticinin yerine
ynetici yaptk. O hlde insanlar arasnda hak araclgyla, hakszlk ve
kargayay engelleyip adaleti sagla. Keyfe, arzuya uyma. O takdirde seni
Allah'n yolundan saptrr. Kesinlikle Allah yolundan sapanlar; hesap gnn
umursamadklarndan kendileri iin ok yiddetli bir azap vardr.
30
Dvd'a Sleymn' da bahyettik. O ne gzel kuldu! Sphesiz O,
Rabbine oka dnendi.
31
Hani kendisine akyamst iyi cins ve rahvan atlar sunulmuytu;
32
Ben,
mal, servet, kar sevgisini, Rabbimin anlmasndan dolay sevdim. Sonunda
onlar perdenin arkasina girdiler.
33
Geri getirin onlar bana! dedi. Hemen
onlarn bacaklarn, boyunlarn svazlamaya baylad.
34,35
Andolsun ki Biz Sleymn' da eyitli badirelerden, skntlardan
geirerek saflaytrmytk/ olgunlaytrmytk. Ve tahtnn zerine bir ceset
brakmytk. Sonra o, dnd; Ey Rabbim! Beni koru/bana madd ve manev
pislik bulaytrma ve bana, benden sonra hi kimseye yaraymayan bir mlk hibe
et/ bagyla! Sphesiz ki Sen, bol bol hibe edensin/ bagylayansn dedi.
36-38
Bunun zerine Biz de, o'nun emriyle istedigi yere yumuyack akp
giden rzgr, yeytnlar; tm dalg ve yap ustalarn ve zincirlere baglanmy
olan digerlerini o'nun emrine verdik.
-
39
Iyte bu, Bizim hesaba gelmez ihsanimizdir. Artik sen dilersen baykalarina
ver veya vermeyip tut.-
40
Sphesiz ki o'nun iin yanmzda bir yaknlk ve gzel bir dny yeri
vardr.
41
Kulumuz Eyyb'u da hatrla! Bir zaman o, Rabbine seslenmiyti: Seytn
bana ac ve dert, tasa sknt dokundurdu.

42
Hemen, hizlica, yaya olarak oradan uzaklay! Iyte yikanilacak bir yer,
soguk iecek!
43
Ve Biz o'na, ailesini ve onlarla birlikte olanlarn bir mislini daha
tarafmzdan bir rahmet ve kavrama yetenegi olanlar iin bir ibret olarak
bahyettik.

44
Ve eline bir tutam ot mesabesinde ki sermayeni/baharatlk iin nane,
feslegen demeti al, onunla hemen, rzk aramak iin sefere k ve kararsz olma,
515
dogrudan sapma, gnah iyleme. Gerekten Biz o'nu sabrl biri olarak bulduk.
O, ne gzel kuldu! Sphesiz o, Rabbine oka dnendir.
45
G ve ngr sahibi kullarmz brhm'i, shk' ve Ya'kb'u da
hatrla!
46
Sphesiz Biz onlar Yurt Dyncesi/ zgr vatan hasreti saflgyla
saflaytrdk, ar-duru hle getirdik.
47
Ve yphesiz onlar, yanmzda seilmiy en
hayrl kimselerdendir.
48
sml'i, Elyas'y, Zlkifl'i de an. Hepsi de hayrl
kimselerdendir.
27
Ve Biz gkyzn, yeryzn ve aralarnda olanlar boyuna
oluyturmadk. Bu, kfirlerin; Allah'n ilhlgn ve rabligini bilerek reddeden
kiyilerin zanndr. Cehennem ateyinden dolay yu kfirlerin; Allah'n ilhlgn
ve rabligini bilerek reddeden yu kiyilerin vay hline!
28
Yoksa, iman eden ve de sliht iyleyenleri Biz, yeryzndeki o
bozguncular gibi mi yaparz? Yoksa Allah'n korumas altna girmiy o
kimseleri din-iman tanmayp ktlge batanlar gibi mi yaparz?
29
Bu, temiz akl sahipleri onun yetlerini dynsnler ve gt alsnlar diye
sana indirdigimiz bereketli bir kitaptr.
49-52
yte bu, bir gttr/ yereftir/ hatrlatmadr. Sphesiz ki Allah'n
korumas altna giren kimseler iin gzel bir dny yeri; ilerinde yaslanarak
birok meyve ve iecekler istedikleri ve de yanlarnda hepsi de ayn yayta,
gzleri karylarndakinden baykasn grmeyen hizmetilerin bulundugu,
kaplar kendilerine almy olan Adn cennetleri vardr.
53
yte bu, hesap gn iin size vaat edilendir.
54
Hi yphesiz ki iyte bu,
Bizim rizkimizdir; ona hi tkenmek yoktur.
55,56
yte! Sphesiz azgnlar iin de en kt dny yeri; kendisine
yaslandklar cehennem vardr. O ne kt yataktir!
57
yte o kaynar su ve
irindir. Artk onu tadp dursunlar!
58
Ve onun yeklinden ifter ifter digerleri vardr.
59
yte bunlar da sizinle
birlikte atlrcasna giren bir gruptur. Onlara bir rahat yok. Sphesiz onlar
cehenneme sallandlar.
60
Derler ki: Hayr, asl size merhaba; selam sabah yok. Cehennemi
nmze siz getirdiniz. O ne kt bir duraktr!
61
Derler ki: Rabbimiz! Bizim nmze bunu kim getirdiyse onun ateyteki
azabn kat kat arttr!
62
Ve yine derler ki: Kendilerini ktlerden saydgmz birtakm adamlar
niye gremiyoruz?
63
Biz onlar alaya almytk/ayaglamytk. Yoksa gzler
onlardan kayd m?
64
Sphesiz ki bu, atey ehlinin birbiriyle tartymas/ davalaymas gerektir.

65,66
De ki: Ben ancak bir uyarcym. Ve O, bir tek ve kahredici, gklerin,
yerin ve ikisi arasnda olan yeylerin Rabbi, ok gl, ok bagylayc olan
Allah'tan bayka tanr yoktur.
67
De ki: O; Kuran, ok byk, nemli bir haberdir.
68
Siz ondan yz
eviriyorsunuz.
69
Onlar birbirleriyle tartyrken, benim en stn yeylerin
dolduruldugu; Kurn'a dair bir bilgim yok idi.
70
Ancak ben, evet ben apak
bir uyarc oldugum iin bana vahyediliyor.
(
71,72
Hani Rabbin bir zaman evrendeki glere, Sphesiz Ben amurdan
bir beyer oluyturucuyum. Onu dzgnleytirip bilgili hle getirdigim zaman
derhal ona boyun egip teslim olun demiyti.
516
73,74
Bunun zerine blis/ dynce yetisi hari evrendeki glerin tm hep
birlikte boyun egip teslimiyet gsterdiler, blis byklk taslad ve o,
grmezden gelenlerden idi.
75
Allah, Ey blis! O benim iki elimle/kudretimle oluyturduguma boyun
egip teslim olmana ne engel oldu? Byklendin mi? Yoksa yksek derecelerde
bulunanlardan m oldun? dedi.
76
blis dedi ki: Ben ondan hayrlym. Beni enerjiden oluyturdun, onu ise
maddeden oluyturdun.
77,78
Allah, Hemen k oradan, artk sen kesinlikle kovulmuysun, / katilin,
aslsz sz ve dynce retenin, karanlga tay atann tekisin, Elbette hayrdan
uzak tutmam da karylk gnne kadar senin zerindedir dedi.
79
blis, Rabbim! O hlde tekrar diriltilecekleri gne kadar bana sre
ver dedi.
80,81
Allah, Haydi, sen belirli bir vakte kadar sre verilenlerdensin dedi.
82,83
blis, yle ise en stn, en gl, en yerefli, maglp edilmesi mmkn
olmayan; mutlak galip oluyuna yemin ederim ki ben onlarn hepsini;
ilerinden aritilmiy kullarin hari kesinlikle azdracagm dedi.
84
Allah dedi ki: Gerek budur. Ben de yu geregi sylyorum:

85
Andolsun ki cehennemi kesinlikle senden ve onlarn sana uyanlarndan;
hepinizden dolduracagm.

86
De ki: Ben Kurn'a kary sizden bir cret istemiyorum. Ben
ykmllk getirenlerden/ kendiliginden bir yeyler uyduranlardan, klfet
getirenlerden, baya iy karanlardan da degilim.
87
Kurn, btn lemler iin
bir gttr ancak.
88
Ve onun mthiy haberini bir zaman sonra kesinlikle
bileceksiniz.














TAHLIL:



1
Sd/90. gt/yeref sahibi Kurn kanttr ki,
3
onlardan nce nice
kuyaklar degiyime, ykma ugrattk Biz. Onlar da agrytlar. Ama artk
kurtuluy vakti degildi.
2
Aksine o kfirler; Allah'n ilhlgn ve rabligini
bilerek reddeden o kimseler bir gurur ve blnme iindedirler.


517
Sd/90
Daha evvel, Kalem sresi'nin basinda bulunan [nun] ve Kaf sresi'nin basinda bulunan
[kaf] harfleri ile ilgili aiklamalarimizda hurf-i mukattaa denilen kesik harfler hakkinda
bazi bilgiler vermistik. Iste, bu srenin basindaki sd harfi de hurf-i mukattaadan biridir.
Bize gre bu [sd] harfi; ya Kurn'in yapisi ynnden bir kod, ya bir sayi [90], ya da
uyari harfidir.
[sd] harfinin ne anlama geldigi ile ilgili olarak; Mekke'deki bir denizdir; llerin
diriltilecegi denizdir; Allah'in isimlerinden biridir; Kurn'in isimlerinden biridir
241
gibi
bazi yakistirmalar yapilmissa da, bu grslerin itibar edilecek, gvenilecek bir dayanagi
mevcut degildir.
Diger taraftan, klsik kaynaklarin bir kisminda sd harfiyle ilgili kiraat [okuyus]
farkliliklari dikkat ekmektedir ki, bu kiraat farkliliklarindan bazisi sdi harf olmaktan
ikarip fiil [emir] konumuna sokmaktadir. Bunun sonucu olarak da sd, anlamli bir szck
hline gelmektedir. Bu kiraatler ve bu kiraatlere gre sdin kazandigi anlamlari Kurtub
syle siralamistir:
Ubey b. Kab, el-Hasen, Ibn-i Eb Ishk ve Nasr b. sim tenvinsiz olarak - [dal] harfi esreli -'-
[sdi] diye okumulardir. Buna gre ,-'-, -'- [sdi, yusad=kari ikti, kari ikar]dan gelmektedir.
Sad [yanki] szcg de buradan gelmektedir. Buna gre sdi emrinin manasi, sen amelinle
Kurn'a karilik ver demektir. Yani, sen amelinle ona kari dur, amelinle ona karilik ver.
Emirlerinin geregini yap, yasaklarindan uzak dur demektir.
Nehhs ise bunun anlaminin, Kurn'i oku ve onu okumaya kalki oldugunu sylemitir.
s b. mer ise -'- [sde] diye dal harfini stn olarak okumutur. Bu okunuun da trl
aiklamasi vardir: Birincisine gre bu oku anlaminda olur, ikincisinde arka arkaya iki sakin [sesi
olmayan harf] gelmesi dolayisiyla stn okunmu olabilir. ncs ise yemin harfi kullanilmaksi:in
yemin olmasi dolayisiyla nasb ile gelmesidir. Bir kimsenin, Allhe le-efalenne [Allah'a yemin ederim
ki mutlaka yapacagim] demesine benzer.
Bunun igra/tevik olmak zere stn olarak okundugu da sylenmitir. Buna gre szcgn
anlami fiil olarak, avladi eklindedir.
Anlaminin, Muhammed, insanlarin kalplerini kendisine iman edinceye kadar avladi ve
kendisine meylettirdi oldugu da sylenmitir.
Yine Ibn-i Eb Ishk, - [dal] harfini esre ve tenvinli olmak zere sdin eklinde, yemin harfinin
hazfedilmi olmasi esasina gre mecrur okumutur. Ancak bu okuyu ho bulunmamitir. Sylenme
imkni bulunamayan seslere ve daha bakalarina benzetilmi olmasi da mmkndr.
242


Zikir [gt/yeref] sahibi Kurn'a kasem olsun ki
Bu sre de kasem cmlesiyle baslamistir ve 1. yet kasem cmlesinin kasem
blmdr. Kaseme cevap blmnn hangi yet oldugu ise, mevcut yet siralamasina
gre tartisilacak durumdadir. nk, srenin 2. yetinin basinda bulunan bel [fakat, bilakis]
edati, bu yetin, kasem cmlesinin, kaseme cevap blm olmasina engel teskil etmektedir.
Anlatilan bir meseleyi, anlam bakimindan tam tersine evirmek iin kullanilan .- [bel]
edati Arapa'da durup dururken kullanilmaz. Bu edat, kendisinden evvelki yargiyi bozar ve
yeni bir yargi ortaya ikarir. Mevcut yet siralamasinda ise byle bir sey sz konusu degildir
ve .- [bel] edati yapilmis yemini bozmaya yaramamaktadir.
O halde, kasem cmlesinin kaseme cevap blmnn, 2. yetten baska bir yet olmasi
gerekmekte ve 2. yetteki .- [bel] edati 1. yetin degil, baska bir yetin yargisini
nakzetmektedir. Bu durumda, kasem cmlesi, tabiri caizse askida kalmis olmaktadir. Zira,
gramer kurallarina gre kasem cmlesinin kaseme cevap blmnn, kasem blmnn
hemen arkasinda olmasi gerekir.

241
(Kurtubi; el Camiu li Ahkamil Kuran)
242
(Kurtubi; el Camiu li Ahkamil Kuran)

518
Hatirlanacak olursa ayni mesele Kaf sresi'nde de karsimiza ikmis ve orada kasem
cmlesinin kaseme cevap blm olabilecek yetleri sre iinde arastirmistik.
Mevcut meal ve tefsirlerde bu cidd sorunu yine grmezden gelinmis ve ne kaseme ne
de bel edatina dikkat edilmistir. Konu geistirildigi iin srelerin anlasilirligi da tartisilir
hle gelmistir.
Tebynu'l-Kurn/Ite Kurn'in Sunus blmnde aikladigimiz gibi; elimizdeki
mushafin sre ve yet siralamasi sahabe tarafindan, kendi anlayislarina gre yapilmistir. Bu
yapilandirmada ne Allah'in bir emri, ne de Peygamberimizin bir ngrs sz konusudur. Bu,
mevcut Mushaf siralamasinin herhangi bir baglayiciligi bulunmadigi anlamina gelmektedir.
Dolayisiyla burada da meselenin zm iin, kasem cmlesinin kaseme cevap blmn
teskil edebilecek yet, sredeki diger yetler arasinda arastirilmalidir. Sre bastan sona
tarandigi zaman, yapisal zellik itibariyle kaseme cevap olabilecek yetin; 3., 14., 54. veya
64. yetlerden birisinin olabilecegi grlmektedir. Bu yetlerle asagidakiler gibi kasem
cmleleri olusturmak mmkndr:
1. Zikir [gt/seref] sahibi Kurn'a kasem olsun ki,
3. onlardan nce nice kuaklari helk ettik Biz. Onlar da agiritilar. Ama artik
kurtulu vakti degildi.
1. Zikir [gt/seref] sahibi Kurn'a kasem olsun ki,
14. onlarin hepsi elileri yalanladilar. Bu sebeple azabim hakk oldu.
1. Zikir [gt/seref] sahibi Kurn'a kasem olsun ki,
54. ite bu, bizim rizkimiz; ona hi tkenmek yoktur.
1. Zikir [gt/seref] sahibi Kurn'a kasem olsun ki,
64. phesiz ki bu; ate ehlinin birbiriyle tartimasi hakktir.

Bize gre kasemin cevabi 3. yettir. Zira diger yetler, bulunduklari pasajlardaki sz
akisina uyumludurlar. 3. yet disindaki yetlerin, kaseme cevap blm olarak 1. yetin
hemen arkasina tasinmalari hlinde, bulunduklari pasajlarin anlamlari bozulmaktadir.
Dolayisiyla bu yetleri baska bir yere tasimanin geregi yoktur.
1. yetteki kasemin cevabinin hangi yet oldugu konusu, birok lim tarafindan
tartisilmistir. Mehdev ve Ferr 3. yeti kasemin cevabi olarak tercih etmisler,
243
Ibn-i Enbar
ise kasemin cevabinin sd oldugunu sylemis, ama 3. yetin de kasemin cevabi olmasinda
bir sakinca olmadigini belirtmistir.
244
Bunlardan baska kasemin cevabi olarak, Ahfes 14.
yeti,
245
Kisa 64. yeti
246
ngrms, 54. yeti de kasemin cevabi olarak kabul edenler
olmustur.
247
Katde ise, kasemin cevabinin hazfedildigini sylemis ve cevabi syle takdir
etmistir: Sen peygamberliginde dogrusun, sana sylenen gerektir, o vaat ve tehdit mutlaka
yerini bulacaktir.
248

Bizim grsmz dogrultusunda 3. yetin kasemin cevabi olarak kabul edilmesi
durumunda, srenin basindaki 3 yetin dizilimi asagidaki gibi olmaktadir:

1-3. Zikir [gt/eref] sahibi Kurn'a kasem olsun ki, onlardan nce nice kuaklari
helk ettik Biz. Onlar da agritilar. Ama artik kurtulu vakti degildi. Aksine o inkr edenler
bir gurur ve blnme iindedirler.

243
(Kurtubi; el Camiu li Ahkamil Kuran)
244
(Kurtubi; el Camiu li Ahkamil Kuran)
245
(Kurtubi; el Camiu li Ahkamil Kuran)
246
(Kurtubi; el Camiu li Ahkamil Kuran)
247
(Kurtubi; el Camiu li Ahkamil Kuran)
248
(Kurtubi; el Camiu li Ahkamil Kuran)

519

Bu yet dizilimine gre, sre, hatirlatan, gt olan serefli Kurn'in tanikligi ile ifade
edilmis bir kasem cmlesi ile baslamaktadir. Bu kasem cmlesi Mekkeli kodamanlara cidd
bir tehdit konumundadir. Kasemin cevap blmnde geen onlardan nce nicelerini
ifadesinin ayrintilari, hatirlanacak olursa, bu sreden evvelki srelerde anlatilan gemis
kavimlerin yasantilari ve kibetleri arasinda da konu edilmisti.

ZIKR'IN MANASI: yetteki

-'' [zikr] szcgnn anlamda degerlendirilmesi


mmkndr:

1) Zikr: Seref, kymet.
Araplar bir kimsenin sanini, shretini ve kiymetini anlatmak iin zikr szcgn
kullanirlar. Kurn'da da zikr'in bu anlamda kullanildigi bir ok yet vardir:

10
Hi kuskusuz Biz size, gdnz/san serefiniz iinde olan bir kitap indirdik. Buna ragmen
hl akillanmayacak misiniz?
(Enbiy/10)
44
Ve sphesiz sana vahyedilen [Kurn], senin iin de, toplumun iin de gerekten bir
gttr/san-sereftir siz ondan sorgulanacaksiniz.
Zuhruf/44)

Senin sanini da senin iin yceltmedik mi?
(Insirah/4)

2) Zikr: Anmak, hatrlatmak, gt.

Bu anlama gre Kurn'daki ilkeler, hkmler, vaatler, tehditler, gemis toplumlarin
yasamlarindaki ibret alinacak kissalar ve haberler hep zikr'dir. Muhkemleri, mtesbihleri ve
kissalari ile Kurn yetlerinin hepsi ahlk gtler ierdigi gibi, ayni zamanda da birer
hatirlatmadir. Kurn'da daima n plnda tutulmus olan zikr [gt, hatirlatma], insanlarin
akillarini baslarina alarak sadece Allah'a ynelmeleri iindir.
3) Zikr: Dinin gereklerini anlatmak.
Zikr szcgnn yukaridaki anlamlari ierdigini gz nne alarak, zikr sahibi Kurn
ifadesini; sanli, gtl, din greten, ibret veren Kurn olarak anlamak gerekir.

Onlar da agriytilar

Bu ifade, onlar, kendilerine dnyada azap geldiginde, belya tutulduklarinda yardim
grmek iin feryat ettiler, yalvarip yakardilar; iglik kopardilar anlamina gelmektedir. Zira,
baslarina azap gelen kimselerin agrismasi; yardim umarak feryat etmeleri, iglik atmalari
seklinde olur.

Ama artik kurtuluy vakti degildi

Bu ifade ise, o vakit, onlar imana geldiler ama is isten gemisti. Onlarin bu imanlari ise
yaramamisti demektir. Kfirlerin ilh azabi grp hissettikleri zaman iman ve teslimiyetleri
[iman-i yes ve iman-i bes], Kiymet sresi'nde Zoraki Iman basligi altinda
aiklanmistir.
249
Rabbimizin bu konudaki mesaji asagidaki yetlerde de grlebilir:

64
Sonunda, onlarin konfor iinde olanlarini azapla yakaladigimizda hemen feryadi basiverirler.

249
Bkz. Tebynu'l-Kur'n/Ite Kurn, c. 1, Kiymet sresi
520
(Mminn/64)

85
Ama hismimizi grdkleri zamanki imanlari kendilerine yarar saglayacak degildi. Allah'in,
kullari hakkindaki srp giden tutumu... Iste kfirler; Allah'in ilhligini ve rabligini bilerek
reddeden o kimseler burada kaybettiler, zarara ugradilar.
(Mmin/85)

4,5
Ve ilerinden kendilerine bir uyarc geldigine yaytlar da o kfirler;
Allah'n ilhlgn ve rabligini bilerek reddeden o kimseler, Bu bir
sihirbazdr, ok ok yalan syleyen birisidir. O bunca ilh, bir tek ilh m
yapmy? Bu gerekten ok yaylacak bir yey! dediler.

yetlerden anlasildigina gre kfirlerin saskinliklari, mantiksizliklari yaninda
kiskanliklarindan da kaynaklanmaktadir. Aslinda bu durum, Kurn'in bir ok yetinde
bildirildigi gibi sadece Mekkelilerde degil, gemis toplumlarda da grlmstr. Yani,
Mekkeliler de gemis toplumlar gibi kendi ilerinden birisinin peygamberligini
hazmedememislerdir. Kendi kavimlerinden ve asiretlerinden olan Allah'in Elisi dnyev ve
insan isleri bakimdan tipki kendileri gibidir. Bu sebeple Mekke kodamanlari, o'na itaat edip,
tekliflerine boyun egmekten ar duymuslar, Allah'in eliliginin ilerinden o'na verilmesini,
yani bu kiymetli zellik ile kendi aralarindan o'nun seilmesini kabul edememislerdir. Kabul
etmeme gerekesi olarak ise Peygamberimizin bir insan olusunu ileri srmsler ve demislerdir
ki: O da bizim gibi bir beserdir. Gerek nesebi bakimindan, gerekse yemesi-imesi, giyim
kusami ve gndelik isleriyle mesguliyeti bakimindan bize benzemektedir. Bu durumda, byle
yce bir makamin ve stn derecenin, iimizden o'na verilmis olmasi nasil dsnlebilir? Bu
tuhaf, sasilacak bir seydir.
Mekkeli kodamanlarin Peygamberimize karsi gsterdikleri bu tepki, baska bir ok yette
daha dile getirilmis olup, bunlardan bir tanesi sudur:

68
Onlar, Kurn'i hi dsnmediler mi? Yoksa kendilerine, daha nce gemisteki atalarina
gelmeyen bir sey mi geldi?
69
Ya da onlar, elilerini tanimadilar mi da kendilerine gelen eli iin tanitmamaya yeltenen
kimselerdir?
(Mminn/68-69)

Diger taraftan Mekkeli kodamanlar madd seylerden ibaret dnyalarinda, tek bir failin
kudretinin ve yapabileceklerinin btn mahlkatin korunmasina yetmedigini grdkleri iin,
kendilerine haber verilen grlmeyen lemi de, grlenle kiyaslamislar ve bu byk lemi
korumak iin, mutlaka her biri, bir tr korumayi stlenmis pek ok ilhin bulunmasi gerektigi
seklinde bir kanaate saplanmislardir. Bylece de, gemislerinde bir ok basarilari olan, bir
ok ynden kendini yetistirmis bu birikimli kisiler, aklin ve fitratin reddettigi sirk zerinde
ittifak etme ayibina dsmekten kurtulamamislardir. Bataga saplanmis bu mantik yrtme
tarzlariyla, bir de hayret gstererek, Insanlar asirlardan beri birden ok ilha inanmis iken,
ilerinden bir kisinin ortaya ikip da halka bir tek ilha inanilmasi gerektigini sylemesi
sasilacak seydir! demislerdir.
Oysa asil sasilmasi gereken, farkli bir boyuttan farkli bir yaratigin veya baska bir
toplumdan hi tanimadiklari, ayni kltr paylasmadiklari birinin peygamber olarak
gnderilmesidir. Zira, gnderildigi toplumun bireyleri ile ayni zden olmayan, onlarla ayni
duygulari paylasmayan, onlarin problemlerini bilmeyen birinin o topluma peygamber olarak
gelmesinin bir mantigi ve yarari olamaz. Akla ve mantiga uygun olan, uyaricinin
[peygamberin] kendileriyle ayni kusaktan olmasi, onlarin kavramlarini, aliskanliklarini,
geleneklerini, hayatlarinin detaylarini bilmesi, onlarla ayni dili konusmasidir, ki karsilikli
521
iliski iine girilebilsin ve islevini yerine getirebilsin. Casuslarin seiminde bile ayni kural
geerlidir; eger gnderilecegi lkede yetismis biri bulunamiyorsa, casusluk yapacak kisiye o
lkenin ve insanlarinin konustuklari dilden baslanarak btn zellikleri ayrintilarina varincaya
kadar gretilir. Ancak byle bir iliski sayesinde uyarici [peygamber], insanlarin nasil
dsndklerini; ne hissettiklerini; ilerinde neler dolastigini; ne gibi eksiklikler ve zaaflarla
mcdele ettiklerini; ne tr egilimleri, arzulari, istekleri oldugunu; hangi ise, hangi abaya
glerinin yettigini, hangilerine yetmedigini; ne gibi problemlerle karsi karsiya
bulunduklarini; nelerin etkisinde kaldiklarini; nelere karsi hassas olduklarini... bilebilir ve o
topluma yararli olabilir. Iki ynl [hem insanlar bakimindan hem de peygamber bakimindan]
basari buna baglidir.
TEVHID: 5. yette, birok ilhin bir tek ilha indirilmesi ifadesi ile yer alan tevhd
inanci, btn kinatin temelini olusturan en nemli ve en basta gelen ilkedir. Insan hayati ve
dolayisiyla toplum dzeni ancak bu ilke ile huzura kavusur. Aksi hlde bireysel hayatlarda ve
toplumsal dzenlerde huzurun olabilmesi mmkn degildir. Iste bu sebeple tevhd inancinin
yerlestirilmesine zen gsterilmistir. Tarihin her dneminde peygamberler tevhd kavrami
zerinde son derece israrli olmuslar ve tevhd inancinin yerlesmesi yolunda amansiz bir
mcdele vermislerdir.
Yce Allah, daha nceki peygamberlerin gretilerinde olmasina ragmen tevhd
inancinda sonradan meydana gelen sapmalari dzeltmek, bu inanca karisan asilsiz eklentileri
ikarmak, sapmalarin en ileri boyutu olan mitolojik safsatalari temizlemek zere insanliga son
uyarici olarak Peygamberimiz Muhammed'i (a.s) gndermis, o'na indirdigi Kurn'i da tevhd
inancinin berrak ve aik seik kilavuzu kilmistir. Basta Mekke'de inen yetler olmak zere,
Kurn'in tm dokusuna nfuz ettirilen tevhd inanci, Rabbimizin bu konuya ne kadar nem
verdigini gsteren ok aik bir gstergedir.
Tevhd inancinin btn gerekleriyle isellestirilmesine bu kadar nem verilmesi, huzur
ve mutluluga ancak Allah tarafindan evrene yerlestirilen fiziksel, biyolojik ve toplumsal
yasalarla uyum iinde yasamakla kavusulabileceginden dolayidir. Birlemek demek olan
tevhd, evrenin isleyisiyle ilgili yasalar ile insanin islemesi gereken eylemlerin ortak yasasinin
ayni kaynak tarafindan belirlendiginin kabuln ve bu ortak yasaya teslim olmayi ifade
etmektedir. Evrenin insan disindaki yelerince dogrudan kabul edilen bu birlik yasasi, insanin
ancak bilinli tercihi ve vgye deger abasi ile kabullenilmesi gereken bir olgudur. Kurn,
tm insanligi bu bilinli tercihe, bu vgye deger abaya davet etmektedir.
Bu konuya 6-8. yetlerin tahlilinde tekrar deginilecektir.
SIHIRBAZLIK, YALANCILIK IDDIASI: Islm gnesi karsisinda temelsiz inanlari ve
sistemleri sarsilan, bu yzden de ne yapacaklarini sasiran kfirler Peygamberimize karsi,
aslinda kendilerinin bile inanmadigi yalanlara dayanan bir propaganda savasi baslatmislardi.
Ancak herkesin ok yakindan tanidigi Abdullah oglu Muhammed'e ynelik itirazlari ve O
sihirbazdir, ok yalancidir seklindeki iftiralari fayda vermemisti. Gerek fiziksel ve zihinsel
iskenceye maruz kalan yoksul ve gszler, gerekse inandiklari iin madd kayiplara ugrayan
zengin ve gller, Mslman olduktan sonra Peygamberimizin yanindan ayrilmiyorlardi.
Erkekler karilarindan, kadinlar kocalarindan, babalar ogullarindan, ogullar babalarindan
ayrilmayi gze aliyorlar, hatta ana yurtlarindan gmeyi bile dsnyorlar, ama hibir sey
Mslmanlari Peygamberimizin davetinden uzaklastiramiyordu.
Bu duruma deta ildiran Mekke kodamanlari, daha nceki srelerde de aikladigimiz
gibi kendi ikarlarini korumak iin gsterdikleri abalara ilve olarak kitleler arasindaki
konumlarini da dsnerek, bu defa hacc mevsiminde Mekke'ye gelen kabileleri hedef aldilar
ve propaganda faaliyetlerini onlari da kapsayacak biimde genislettiler. Bu yola basvurmakla
kitleler arasindaki konumlarini koruyabileceklerini ummaktaydilar. Peygamberimizin byc
ve yalanci olmadigini bildikleri hlde Mekke kodamanlarinin, Bu bir sihirbazdir, ok yalan
syleyen biridir seklindeki iftiralarinin altindaki asil sebep budur. irkin hesaplari, hacc
522
mevsiminde Mekke'ye gelenleri yeni dine ve Peygamberimize karsi sartlandirmak ve onlarin
Peygamberimizin nderlik yaptigi gerege meyletmelerini engellemekti.
Bu hususlar, tarihi Ibn-i Ishk tarafindan syle anlatilmistir:

Hacc mevsimi geldiginde, Kurey'in ileri gelenleri, yali ve deneyimli olan Veld ibn-i Mugre
etrafinda toplandilar. Veld onlara dedi ki: Hacc mevsimi yaklati. Bu sezonda Araplarin elileri size
geleceklerdir. Onlar imdi Muhammed'in yaptiklarini duymulardir. Siz, o'nun hakkinda gr
birligine varin. Ayriliga dp birbirinizi yalanlamayin. Szleriniz birbiriyle elimesin.
Onlar dediler ki: Ey Veld! Sen buyur syle. Tutarli bir gr ortaya at da, biz de yle
syleyelim. Veld, Aslinda siz syleyin, ben sizi dinliyorum dedi. Onlar dediler ki: Khin
diyelim. Veld, Hayir. Allah'a yemin ederim ki, o khin degildir. Biz ok khin grdk. Bu,
khinlerin uzaktan geldigi zannedilen, anlailmayan, kfiyeli szleri degildir dedi. Onlar dediler ki:
Cinn arpmi diyelim. Veld, O deli degildir. ok cinn arpmi grdk, onlari biliyoruz. Onun
szleri boguk seslerine, insanlarin ilerine nfuz etmelerine ve vesveselerine benzemektedir dedi.
Onlar dediler ki: Sir diyelim. Veld, Bu iir degil. Biz beyitleriyle, kitalariyla, aigi-kapalisi ve
uzunuyla iirin her eidini biliyoruz. O yzden bu iir degildir dedi. Onlar, Bydr diyelim
dediler. Veld, Bycleri de bylerini de ok grdk. Bu, onlarin frklerine ve dgmlerine
benzememektedir" dedi. Bunun zerine onlar, Veld ya ne diyelim? diye sordular. Veld, Allah'a
yemin ederim ki, o'nun sznn bir tatliligi var. Kk saglam biimde oturmutur. Dallari meyve
vermitir. Siz, o'nun hakkinda ne sylerseniz syleyin, mutlaka bu sznzn sama oldugu ortaya
ikacaktir. Bu konuda sylenebilecek en yakin sz, Bu adam bir bycdr. By gibi etki eden bir
sz sylyor, bylece ogul ile babasini, karde ile kardeini, koca ile karisini, insan ile akrabalarini
birbirinden ayiriyor demenizdir dedi. Bu konuda anlaan Kurey'in ileri gelenleri kalkip gittiler.
Hacc mevsiminde hacilar gelmeye baladiginda insanlarin yollarina oturuyor, oradan gelip-geen
herkese Muhammed'in yaptiklarini anlatip, o'ndan sakinmalarini sylyorlardi...
250


6-8
Ve ilerinden ileri gelenler yrdler: lhlarnz zerinde direnin ve
sznzden, kararnzdan dnmeyin. Bu, gerekten, sizden beklenen bir yeydir!
Biz bunu son/bayka bir dinde iyitmedik, bu ancak bir uydurmadr. gt/ Kitap
aramzdan o'nun zerine mi indirildi? Aksine onlar Benim gdmden/
Kurn'dan yetersiz bilgi iindeler, aksine onlar henz azabimi tatmadilar.

Ve ilerinden ileri gelenler...

Mekke'de yaygin olan grs, yani bir tek Allah yerine birok ilhin olmasi gerektigi
dsncesini devam ettirmek ve Peygamberimizin atigi tevhd bayragini indirtebilmek iin
esitli girisimlerde bulunanlar, yukarida da belirttigimiz gibi Kureys'in ileri gelenleri idi.
MELE [ILERI GELENLER/KONSEY]: Dolmak anlamina gelen _'- [mil]
szcgnden tremis olan -`- [mele] szcgnn esas anlami, dolu olan [depo] demektir.
Zaman iinde reisler/baskanlar, bir toplumun ileri gelenleri, toplumun erdemlileri iin de
mecz anlamla mele denilir olmustur. Bunlara mele denilmesinin sebebi, kendilerinin
ihtiya duyulan bilgi, deneyim ve anlayisla dolu olmalarindan, yani bos adam
olmayislarindandir. Szck bu anlamiyla Kurn'da 28 kez yer almistir. Araplar, ahlka da
mele derler.
251

Bu szck ileride _'=' ,`- [mele-i al] olarak yine karsimiza ikacak ve orada daha
genis olarak aiklanacaktir.
Mekke'nin bu zavalli meleleri [ileri gelenleri]; halktan, atalarindan kalma geleneklerine
bagli kalmalarini, bilinen ilhlarina tapmaya devam etmelerini, bu yeni agri ile ortaya konan
ilkelere kulak asmamalarini, onunla ilgilenmemelerini istemektedirler. nk bu konularla

250
Ibn-i Ishk, Sret.
251
Lisn'l-Arab; c. 8, s. 344-346.
523
bizzat kendileri ilgilenecekler; halkin ilhlarini, inanlarini, ikarlarini en gzel sekilde
kendileri kollayacaklardir. Bu Firavun tiynetli zatlara gre, ynetilenlerin dsnceleri,
inanlari, toplumsal davranislari olmamali, insanlar sadece onlara kulluk etmelidirler.
Bu zihniyet tarih boyunca hi yok olmamis ve inisiyatifi elde tutmak iin kullanilan
plnlar zde hi degismemistir. Nitekim gnmzdeki zlim yneticiler de, kamuoyunu
ilgilendiren meselelerde, halki o konularla ilgilenmekten, o konularda dsnmekten
alikoymak iin benzer yntemler kullanmaktadirlar. Zira, gayr-i mesru ynetimler varliklarini
ancak, kitleleri temelsiz plnlar ve lzumsuz meseleler iinde bogarak srdrebilirler. Halkin
kendi sorunlarina egilmeleri sonucunda gerekleri grmeleri, bu zlimlerin isine asla
gelmemektedir.
Mekke'de o gnlerde bu zorbalari bekleyen en cidd tehlike; halkin, yeni gelmekte olan
ilh mesaja kulak vermesidir.

Biz bunu son/baka bir dinde iitmedik

SON DIN/BASKA DIN: yetteki bu ifadeden anlasildigina gre, Peygamberimizin
zerinde titizlikle durdugu tevhd inancina karsi Mekkeli msriklerin ileri srdkleri
bahanelerden bir tanesi de=' [ahar=son/baska] dinde byle bir inancin bulunmadigi
olmustur.
Ahar szcg, son ve baska anlamlarina gelmektedir.
252
Buradaki anlamin, son
oldugu kabul edilirse, son din tabiri ile Hiristiyanlik kasdedilmis olmaktadir. Msrikler;
Son dinde de byle bir tevhd anlayisi yok, o dinde teslis var. Ayni bizim, Lat'in, Menat'in,
Uzza'nin yagmur, bereket tanrisi, meleklerin de Allah'in kizlari olduklari yolundaki
inanlarimiz gibi, son dindeki inanca gre de s Allah'in ogludur diyerek tahrif olmus,
efsanelerle orijinalligini yitirmis olan Hiristiyanligi kendilerine yakin grp, Islm'a karsi
Hiristiyanlik'tan medet ummaktadirlar.
Ahar szcg, baska anlaminda kabul edilecek olursa, Kureys ileri gelenleri bu kez;
Muhammed'in, Allah'i mutlak anlamda birleme [tevhd] agrisini simdiye kadar hi
kimseden, komsu lkelerdeki dinlerde de duymadik. yleyse o'nun bu agrisi uydurma bir
agridan baska bir sey degildir demis olurlar. Gerekten de o gne kadar, ne civardaki
Hiristiyanlar, ne Iran ve Irak'taki Mecusler, ne de atalari ve o gnk Araplar, Bir olan
Allah'tan baska ilh yoktur dememislerdir. evredeki degisik dinlere mensup insanlar da,
Mekkeli msrikler gibi trbelere yz srmekte, evlt sahibi olmak ve riziklarinin artmasi gibi
isteklerle esitli ilhlara dua etmekte, adakta bulunmakta, kurban kesmekte ve feyz aldiklarina
inandiklari bu ilhlarin btn sorunlarini zeceklerini zannetmektedirler. Dolayisiyla
Mekkeli msriklerin, Biz bunu baska bir dinde isitmedik szleri su anlama gelmektedir:
Muhammed'in, ne bizim ilhlarimizin ne de evrede yasayan insanlarin ilhlarinin, Allah'in
saltanatinda hibir paylarinin olmadigi ve tm yetkinin Allah'in elinde oldugu yolundaki
szleri, bugne kadar hi kimsenin sylemedigi uydurma bir iddiadir. Yani, atalarimizdan
duymadigimiz ve baska dinlerde de olmayan tevhd inancinin btil olmasi gerekir.

Zikir [gt] aramizdan o'nun zerine mi indirildi?

Bu ifadeden aika anlasilmaktadir ki, peygamberlik gibi yce bir makamin, yksek bir
derecenin, Muhammed gibi fizik yapi olarak diger insanlardan bir farki bulunmayan birine
verilmesi, Mekkeli msriklerin hi anlayamadiklari ve hazmedemedikleri bir seydir. nk
bu sz, istifham-i inkr olup, peygamberlik o'na verilmemeliydi anlamina gelmektedir.
Onlara gre, bir insanin ulasabilecegi en yksek derece olan peygamberlik, eger bir insana ve

252
(el Isfehani; el Mfredat)
524
ilerinden birine verilecekse, bu kisi insanlarin en sereflisi olmalidir. Muhammed ise zengin
olmadigi, baskaca makam ve sosyal imknlara da sahip bulunmadigi gerekesiyle onlarin
nezdinde insanlarin en sereflisi ve kiymetlisi degildi. Dolayisiyla peygamberligin o'na
verilmemesi gerektigi kanaatindeydiler. Serefin ancak mal, makam ve taraftar ile elde
edilebilecegini sanan bu zavallilar, siradan bir insanin da serefli olabilecegini kabul
edememekteydiler.
Kfirlerin Peygamberimize karsi olan bu tutumlari baska yetlerde de dile getirilmistir:

90-93
Ve Bizim iin yerden bir pinar fiskirtmadika sana asla inanmayacagiz. Yahut senin
hurmalardan, zmlerden olusan bir bahen olmali. Onlarin aralarinda saril saril irmaklar akitmalisin.
Yahut iddia ettigin gibi gg paralar hlinde zerimize dsrmelisin yahut Allah'i ve melekleri
karsimiza getirmelisin. Yahut senin altin sslemeli bir evin olmali yahut gge ykselmelisin. Ancak,
senin ykselisine, grenip gretecegimiz bir kitabi bize indirmene kadar asla inanmayiz dediler. Sen
de ki: Rabbim noksanliklardan ariniktir. Ben, beser bir eliden baska bir sey miyim ki!
94
Ve insanlara yol gsterimi/Kurn gelince, kendilerinin iman etmelerine, sadece Allah bir
beseri mi eli gnderdi? demeleri engel olur.
95
De ki: Eger yeryznde huzur iinde yryp duran melekler olsaydi, elbette Biz onlara
gkten eli olarak bir melek indirirdik.
(Isr/90-95)

Kfirlerin bu lleri, yntemleri ve deger yargilari gnmzde de degismemistir.
Mekkeli inkrcilarin maksatlarinin ne oldugu Rabbimiz tarafindan syle aiklanmistir:

29
Tam tersi, Ben bunlari da babalarini da kendilerine hak/gerek ve aiklayici bir eli gelinceye
kadar kazanlandirdim.
30
Ve hak/ gerek kendilerine geldigi zaman onlar: Bu, bir bydr ve sphesiz biz onu bilerek
reddedenleriz/ inanmayanlariz dediler.
31
Yine onlar: Bu Kurn, su iki sehirden bir byk adama indirilmeli degil miydi? dediler.
32
Rabbinin rahmetini onlar mi paylastiriyorlar? Su basit dnya hayatinda, onlarin
geimliklerini aralarinda Biz paylastirdik Biz. Birbirlerine islerini grdrsnler diye Biz, onlarin
bir kismini bir kisminin zerine derecelerle ykselttik. Ve Rabbinin rahmeti onlarin biriktirdikleri
seylerden daha hayirlidir.
(Zuhruf/29-32)

Msriklerin yukaridaki yette geen iki ehir ifadesi, Mekke ve Tifi isaret
etmektedir. nk onlarin ileri gelenleri, ynetimi ellerinde bulunduran kodamanlari, bu iki
sehirde yasamaktadirlar. Bu tipler, gelen her yeni peygamberin davetini duyduklarinda
eskiden beri ayni tepkiyi vermisler ve hemen din yolu ile liderliklerini korumaya ya da lider
degillerse onu elde etmeye kalkmislardir. Bu iki sehrin kodamanlari da Yce Allah'in bilerek
Muhammed'i peygamber setigini, yalniz o'nun bu ise lyik oldugunu bildiklerinden, Allah'in
rahmetinin hazinelerini o'na atigini duyduklarinda hem kiskanliklarindan kudurmuslar, hem
de iktidarlarinin sarsilacagi dsncesiyle byk bir endiseye kapilmislardir.
Msriklerin Peygamberimize karsi uyguladiklari yntem, daha evvel Kamer sresi'nde
grldg gibi Slih peygamber iin de kullanilmisti:

23
Semd da o uyarilari yalanladi:
24,25
Bizden bir tek insana mi, o'na mi uyacagiz? yle
yaparsak kesinlikle bir sapiklik ve ilginlik iinde oluruz, gt; Kitap, aramizdan o'na mi birakildi?
Hayir, aksine o, ok yalanci, kstahtir dediler.
(Kamer/23-25)

Msriklerin hi degismeyen bu tutumlari, ileride Nh peygamberle halki arasinda geen
olaylarda tekrar karsimiza ikacaktir:

525

23
Andolsun ki Biz, Nh'u toplumuna eli gnderdik de o, Ey toplumum! Allah'a kulluk edin.
Sizin iin O'ndan baska ilh yoktur. Hl Allah'in korumasi altina girmeyecek misiniz? dedi.
24,25
Bunun zerine, toplumundan kfir; Allah'in ilhligini ve rabligini bilerek reddeden ileri
gelenler, Bu, sizin gibi bir beserden baska bir sey degildir. Size fazlalik saglamak istiyor. Eger
Allah isteseydi, kesinlikle melekleri indirirdi. Biz evvelki atalarimizda bunu duymadik. Bu,
yalnizca kendisinde delilik bulunan bir adamdir. yle ise, bir sreye kadar o'nu umutla bekleyin
dediler.
(Mminn/23-25)

Tahlilini yaptigimiz pasajda, kfirlerin dikkat ekilmis zelliklerinden biri de
kiskanliklaridir. Tarihi Ibn-i Ishk, onlarin bu kiskanliklari hakkinda sunlari nakletmistir:

Eb Sfyn ibn-i Harb, Eb Cehl ibn-i Him ve Zhre ogullari'ndan mttefiki Ahnes ibn-i
Sreyk Ibn-i Amr ibn-i Vehb es-Sakaf evinde namaz kilmakta olan Peygamberimizi (salt ve selm
zerine olsun) dinlemek iin ikip gittiler. Her biri kendisine uygun bir yer bulup dinlemeye koyuldu.
Kimsenin kimseden haberi yoktu. Btn gece boyunca afak atana kadar o'nu dinlediler. Tanyeri
agarinca ayrilip gittiler. Yolda karilatilar. Birbirlerini kinadilar. Bir daha byle yapmayalim. Eger
milletin alt tabakasindan bazilari sizi byle yaparken grrlerse bu onlari etkiler deyip ayrildilar.
Ikinci gece de tekrar herkes gelip yerini aldi. Yine o'nu dinlemeye koyuldular. Sabah olana kadar o'nu
dinlediler. Tan yerinin agarmasi zerine dagildilar. Yolda yine karilatilar. Birbirlerine nceki gn
sylediklerinin aynisini sylediler. Sonra ayrilip gittiler. nc gece olunca yine herkes eski yerini
aldi. Btn bir gece o'nu dinlediler. Tan yeri agarinca oradan ayrildilar. Yolda tekrar karilatilar.
Birbirlerine, Bir daha byle bir i yapmayacagimiz zerine anlamadan buradan ayrilmayacagiz
deyip bu konuda anlatilar. Sonra ayrilip gittiler... Sabah olunca Ahnes ibn-i Sreyk bastonunu aldi,
kalkti. Eb Sfyn'a gitti. Eb Sfyn evindeydi Ahnes, "Ey Eb Hanzala! Muhammed'den
duyduklarin hakkindaki grn nedir? Syle bakalim dedi. Eb Sfyn dedi ki: "Ey Eb Salabe!
Allah'a yemin ederim ki, bildigim ve anlamini anladigim eyler iittigim gibi, anlamini anlamadigim
ve ne demek oldugunu ikaramadigim eyler de duydum. Ahnes dedi ki: Yemin ettigin Allah'a ben
de yemin ederim ki, ben de yleyim! Ahnes daha sonra oradan ayrildi. Eb Cehl'e gitti. Onu da evinde
buldu. Ey Eb Hakem! Muhammed'den duyduklarin hakkindaki kanaatin nedir? diye sordu. Eb
Cehl, Ne iitmiim? diye sze girdi, Biz Abdulmenaf ogullari ile an-erefte yariiyorduk. Onlar
yedirdiler biz de yedirdik, onlar taidilar [yklendiler], biz de taidik [yklendik], onlar verdiler biz
de verdik. Nihyet her alanda onlarla eit biimde atbai gidiyorduk. Yarian iki svari gibiydik.
Onlar tam bu sirada, Gkten kendisine vahiy gelen bir Peygamberimiz var dediler. Buna ne zaman
ulaacagiz? Allah'a yemin ederim ki, asla o'na inanmayacak ve o'nu dogrulamayacagiz! Bunun
zerine Ahnes kalkti ve ekip gitti...
253


Bu tarih belgeye gre, Mekkeli msriklerin tavri kiskanliktan baska bir sey degildir.
Eb Cehl, gn boyunca mcdele ettigi ve her defasinda yenik dstg geregi,
kiskanligindan tr kabul edememistir! Peygamberimizin hi kimsenin ulasmasina imkn
bulunmayan yce bir makama ulasmasi, Eb Cehl gibi diger Mekkeli ileri gelenlerin de
kiskanlik ve hasetlerini ekmistir.
Yukaridaki yetler, tarihi Ibn-i Ishk'in, bu srenin Giris blmnde aktardigimiz
nakilleri dikkate alinarak degerlendirilirse hayalimizde su manzara canlanir: Peygamberimiz
tarafindan susturulan Kureys ileri gelenleri birbirlerine, Haydi yryn, ilhlariniz zerinde
sabir ve sebat edin. Bu, gerekten arzu edilen bir seydir! Yani, Muhammed'in gayesi, dinini
anlatmak degil, aksine bize hkim olup, oluk ocugumuz hakkinda istedigi gibi
hkmetmektir. O nedenle Muhammed'in isini bitirmek iin baska bir areniz yok. Iste sizden
beklenen budur diyerek, Eb Tlib'in evindeki toplantidan ayrilmislardir.

Aksine onlar Benim Zikrimden bir kuyku iindeler,


253
Ibn-i Ishk, Sret.
526
Bu ifade ile kfirlerin davranislarinin esas sebebi ortaya konmustur. nk bu ifade,
onlarin ileri srdkleri reddetme gerekelerinin tmnn aslinda birer bahane oldugu
anlamina gelmektedir. Yce Allah'in, Onlar Benim Zikrimden bir kuku iindeler ifadesinin
takdirini su sekilde yapmak mmkndr: Onlar seni degil Bizi yalanliyorlar. Senin
dogrulugundan asla sphe etmis degillerdir. Fakat sen, gnderdigim Zikr dogrultusunda,
emrolundugun gibi onlara teblig edince, hemen sphelenmeye basladilar. Oysa daha nce
senin dogrulugun hakkinda tereddtsz yemin ediyorlardi.
Gerekten de Mekkeli kodamanlarin ileri srdkleri sphelerin tamami tutarsiz birtakim
szlerden ibarettir. Buna karsilik Muhammed'in (a.s) dogrulugunu gsteren deliller ise, apaik
ve kesindir. Dolayisiyla kfirlerin, Muhammed'in (a.s) peygamberligini dogrulayan delillerin
dogrulugunu ve o'nun peygamberligi hususunda ileri srdkleri bahanelerin tutarsizligini
grmemeleri mmkn degildir. Ama onlarin asil kuskulari, zikr diye ifade edilen
Kurn'dir. Kurn'in, insan szleri ile mukayese kabul etmeyen ifadesi ve ortaya koydugu
gerekler onlari sasirtmaktadir. Ancak onlar yine de Kurn'in Allah katindan geldigine
inanmamaktadirlar.
Mekkeli kodamanlarin bu inkrlari, Enm sresi'nde biraz daha ayrintili olarak yer
almistir:
33
Biz onlarin sylediklerinin seni kesinlikle zdgn elbette biliyoruz. Ama onlar aslinda seni
yalanlamiyorlar; ama sirk kosarak yanlis; kendi zararlarina is yapan o kimseler Allah'in yetlerini bile
bile reddediyorlar.
34
Ve elbette ki senden nce de eliler yalanlanmisti da kendilerine yardimimiz gelinceye kadar
yalanlanmaya ve eziyet olunmaya sabretmislerdi. Ve Allah'in szlerini degistirecek hibir kimse
yoktur. Hi sphesiz ki, sana, elilerin haberlerinden bir kismi gelmistir de.
(Enm/33-34)

...aksine onlar henz azabimi tatmadilar

Kurn hakkinda sphe duyan kfirler, bu ifade ile dogrudan azap tehdidiyle yz yze
getirilmislerdir. Bu ifadenin takdiri syle yapilabilir: Onlar, Ben onlara azabimi
tattirmadigim, onlari zgr biraktigim iin saglikli bir sekilde olaylari arastirmayi, sag duyulu
yaklasmayi ve tefekkr terk ettiler. Eger onlar o azabi tatmis olsalardi, byle
davranmazlardi. Simdilik azaptan uzakta bulunuyorlar. Ama onu bir tattilar mi artik byle bir
seyi asla sylemezler. nk o zaman onlar her seyi anlayacaklardir. Onlar da eski kavimler
gibi agrisacaklar, ama is isten gemis olacaktir.
Bilindigi gibi Peygamberimiz onlara, kfrlerinde israr etmeleri hlinde baslarina ilh
azabin gelecegini ihtar etmekte idi. Fakat kfrlerindeki israra ragmen azabin hemen
gelmemesi, Muhammed'in (a.s) dogrulugu hususunda kfirleri spheye dsryordu. Bu
durum Kurn'da Enfl sresi'nde syle anlatilmistir:

31
Onlara yetlerimiz okundugu zaman da, Isittik, dilersek bunun gibisini biz de syleriz, bu,
gemis toplumlarin efsanelerinden baska bir sey degildir demislerdi.
32
Bir vakit de onlar, Ey Allah'im! Eger bu, Senin katindan gelmis bir hakkin/geregin ta kendisi
ise, hi durma stmze gkten taslar yagdir veya bize ok aci veren bir azap ver demislerdi.
33
Hlbuki sen ilerinde iken Allah onlara azap edecek degildi. Bagislanma diledikleri srece de
Allah onlara azap edici degildir.
(Enfl/31-33)

Spheci kfirlerin azapla tehdit edilmelerinden sonra Yce Allah, onlarin arasindan
Abdullah oglu Muhammed'i, Kendisine peygamber olarak semesini ok grmelerine karsilik,
verdigi cevaba, onlara bir soru ynelterek baslamistir.

527
9-11
Yoksa ok gl ve ok bagy yapan Rabbinin rahmet hazineleri
onlarn yannda mdr? Ya da btn o gklerin, yerin ve aralarnda olanlarn
mlk onlarn mdr? yleyse, burada, eyitli gruplardan oluymuy, bozguna
ugramy bir ordu olan onlar, her yolu deneyerek ykselsinler, ellerinden gelen
her yeyi denesinler!

Bu yetler, kfirlerin, Muhammed'in disinda, Allah'in peygamber olarak gnderecegi
baska kimse yok muydu? Zikr ine ine o'na mi indi? seklindeki tepkilerine verilen bir
cevaptir. Bu cevabin takdiri syle yapilabilir: Bunlar ne zamandan beri yetki sahibidirler ki,
peygamber gnderme konusunda ileri geri konusuyorlar; kimin peygamber olarak
gnderilmesi gerektigine burunlarini sokuyorlar. Peygamber gndermek yetkisi ve gc, yerin
ve ggn hkmranligi elinde olanindir. Syet onlarin byle bir iddialari ve gleri varsa
buyursunlar sebeplerin iinde ykselsinler [yerin ggn hkmranligini ele geirsinler]!
Yani, gklere, yere ve bu ikisi arasinda bulunan varliklara el koysunlar, Allah'in hazinelerine
hkmetsinler. O zaman peygamberi onlar gnderir ve dilediklerini peygamber yaparlar.
Kureys ileri gelenlerinin ikide bir tekrarladiklari, peygamberlik makamina Kureys'in
zengin ve gl kisilerinden birinin degil de, neden Muhammed'in lyik grldgne dair
szleri, Kurn'da esitli yerlerde zikredilmistir:

100
De ki: Eger siz, Rabbimin rahmet hazinelerine sahip olsaydiniz, harcanir tkenir
endisesiyle kesinlikle elinizde tutar; kimseye bir sey vermezdiniz. Ve insan ok cimridir.
(Isr/100)

31
Yine onlar: Bu Kurn, su iki sehirden bir byk adama indirilmeli degil miydi? dediler.
32
Rabbinin rahmetini onlar mi paylastiriyorlar? Su basit dnya hayatinda, onlarin
geimliklerini aralarinda Biz paylastirdik Biz. Birbirlerine islerini grdrsnler diye Biz, onlarin
bir kismini bir kisminin zerine derecelerle ykselttik. Ve Rabbinin rahmeti onlarin biriktirdikleri
seylerden daha hayirlidir.
(Zuhruf/31-32)

40
Ve andolsun bunlar, bel ve fenalik yagmuruna tutulmus olan beldeye gittiler. Peki, onu da
grmyorlar miydi? Tam tersi, bunlar ldkten sonra dirilmeyi ummamaktaydilar.
41,42
Seni grdkleri zaman da, Bu mu Allah'in eli olarak gnderdigi? Syet tanrilarimiza
inanmakta direnmeseydik, gerekten de bizi neredeyse tanrilarimizdan saptiracakti diye seni alaya
almaktan baska bir sey yapmiyorlar. Ve onlar, yakinda azabi grdkleri zaman, kimin yolca daha
sapik oldugunu bilecekler!
(Furkn/40-42)

BYK MUCIZE: MEKKE'NIN FETHININ MJ DELENISI: 11. yetin, (Onlar)
burada, eitli gruplardan olumu, bozguna ugrami bir ordudur! seklindeki ifadesi,
kfirlerin aslinda zavallilardan baska bir sey olmadiklarini bildirmektedir. Bunun iki trl
anlasilmasi mmkndr: A) Onlar akilli dsnememis, ortaya belge sunamamis olduklarindan
fikir tartismasi sonucunda yenik dsms, rezil olmus bir gruptur. B) Onlar esitli gruplardan
meydana gelmis derme atma, ok zayif bir ordudur; dolayisiyla bozguna ugratilacaklar ve
sahip olduklarini koruyamayacaklardir.
yetteki burada ifadesi ile, onlarin inkr ettikleri yerde hezimete ugrayacaklari
vurgulanmaktadir ki, o yer Mekke'dir. Yani yette, Bunlar yine ayni sehirde maglp
olacaklardir. Onlar belki Allah'in Elisi'ni hor ve hakir grerek reddediyorlar ama yle bir
zaman gelecek ki, kendilerini Peygamber'in ayaklari altinda bulacaklardir denilmekte ve bize
gre Mekke'nin fethine isaret edilmektedir.
Hatirlanacak olursa 11. yetin mesaji farkli szckler ve farkli slpla Kamer sresi'nde
de verilmisti:
528


43
Sizin kfirleriniz; Allah'in ilhligini ve rabligini bilerek reddeden kimseleriniz, onlardan
hayirli mi? Yoksa yazitlarda sizin iin kurtulacaklarina dair Allah tarafindan verilmis bir senet veya
ferman mi var?
44
Yoksa onlar, Biz birbirine yardimeden/ intikamalabilen bir topluluguz mu
diyorlar?
45
Yakinda o topluluk bozguna ugrayacak ve arkalarini dnerek kaacaklardir.
(Kamer/43-45)

Allah ve elilerinin dsmanlari, ne kadar gl olurlarsa olsunlar, imknlari ne kadar
genis olursa olsun, sonu olarak bozguna ugramis bir ordu durumuna dsmeye
mahkmdurlar. Onlar bir sre iin yeryznde zorbalikla hkimiyetlerini srdrseler de, er-
ge Allah'in yette tasvir ettigi duruma dseceklerdir. Bu zorbalarin Kurn inmeden nceki
trdeslerinden bir kismi, Yce Allah tarafindan sonraki yetlerde siralanmistir. Ne var ki, bu
zorbalarin Kurn indikten sonraki rneklerinin de arastirilarak Islm gnesi karsisinda nasil
perisan olduklarinin ortaya konmasinda byk yararlar vardir. Mesel, Hali ordulari diye
adlandirilan ve onlarca lkeden, yzlerce kavimden olusmus ordular, anakkale savasi'ndaki
karma askerlerden mtesekkil ordular ve Istikll savasi'nda karsimiza ikan yedi dvele ait
ordular, bu yetlerin medllne kanit gsterilecek en belirgin rneklerdir.

12,13
Onlardan nce Nh'un toplumu, d, kazklar sahibi Firavun, Semd,
Lt'un toplumu ve Eyke ashb da yalanladlar. yte onlar, ayr ayr bay eken
gruplardr.
14
Onlarn hepsi, sadece elileri yalanladlar. Bu sebeple azabm hak oldu.

Bu yetlerde Mekkeli msriklere, kendilerinden evvel akilsizlik etmis ve cezaya
arptirilmis bir takim toplumlar rnek gsterilerek, benzer cezalarin kendilerine de verilecegi
yolunda uyarida bulunulmaktadir. Kureys'ten nce yasamis ve yukaridaki yetlerde sadece
alti tanesinin ismi verilmis olan hiziplerin rnekleri, aslinda Mekkeli msrikler iin iyiden
iyiye bir tehdit mhiyetindedir.
yette Firavun iin kullanilan kaziklar sahibi tanimlamasi, daha nce Fecr sresi'nde de
kullanilmistir. Arapa'da eski bir Bedev terimi olarak kullanilan kaziklar sahibi deyimi
meczen, gl bir otoriteyi yahut sarsilmaz, yikilmaz bir gc ifade etmektedir.
254
O
dnemde bir Bedev adirinin byklg, sahibinin gcne gre degistigi ve bir adiri ayakta
tutan kaziklarin sayisi o adirin byklg ile dogru orantili oldugu iin, gl bir kabile reisi
ogu zaman, sayisiz direkler stnde duran adirin sahibi olarak tanimlanmakta idi.
Deyimin, stat ve gc temsil eden bu mecz anlami dogrultusunda, kaziklar
sahibi Firavun ifadesinden; Firavun'un ok gl oldugu; Firavun'un ordusunun byk ve
donaniminin ihtisamli oldugu, dolayisiyla bu donanimin korundugu adirlarin da ihtisamli
[byk, ok kazikli] oldugu; Firavun'un ordusunun konakladigi yerde ok fazla kazik
kullanildigi, nk ordudaki asker sayisinin ok fazla oldugu anlasilabilir.
Direk ve adir arasindaki iliskiye degisik bir yaklasimla, bu ifadedeki kazik
szcgnn, Firavun'un askerlerini ya da yakin evresini niteledigini dsnmek de
mmkndr. nk, nasil direkler adiri glendiriyorsa, askerler ve taraftarlar da saltanatlari
glendiren unsurlardir.
Firavun ile kazik arasinda, Firavun'un zlimligi ynyle de bir iliski kurulabilir:
Insanlari yere akili kaziklara baglayarak zerlerine akrep ve yilanlari birakmasi; insanlari
ellerinden ve ayaklarindan kaziklara ivileyerek onlari bu sekilde lme terk etmesi;

254
(Razi; el Mefatihul Gayb)

529
insanlari sivri kaziklar stne oturtmasi sebepleri ile bu ifadeden Firavun'un ok zlim
oldugu anlami ikarilabilir.
Bunlardan baska bu ifade ile, piramitleri yeryzne kazik gibi akmis olan firavunlarin
her birinin kasdedildigini de dsnmek mmkndr.

15
Ve bunlar, gz ap kapayacak kadar bile gecikmesi olmayan bir
glktan baykasn beklemiyorlar.
16
Ve dediler ki: Rabbimiz! Hesap gnnden nce bizim azaptan paymz
acele ver bize!


BEKLENEN IGLIK: yette geen beklenen iglik ifadesinden iki degisik anlam
ikarmak mmkndr:

1) =, -'' [sayha] szcg, bir topluluga hcum edildiginde ortaya ikan
bagrisma olarak kabul edilirse, bu ifadeden; kfirlerin dnyada baslarina
gelecek felketler sebebiyle bagrisacaklari, iglik atacaklari anlasilir.
Szcgn bu anlami, Ynus sresi'ndeki yetlerle de desteklenmektedir:


101
De ki: Gklerde ve yerde ne var bir bakin! Ve iman etmeyecek bir topluluga apaik
yetler/almetler/ gstergeler ve uyarmalar bir ey saglamaz/ uyarmalar ne saglar?
102
Artik onlar, sadece kendilerinden nce gelmis gemis olanlarin ugradiklari gnlerin aynisini
mi bekliyorlar? De ki: Bekleyin, ben de sizinle beraber bekleyenlerdenim.
(Ynus/101-102)

Buna gre, tek bir patlama onlari yok etmek iin yeterlidir ve sonra da onlara hibir
Iirsat verilmeyecektir. Yani, bu ifade ile, onlarin basina tek bir defada ve ansizin gelen bir
azap kasdedilmistir.
2) Sayha szcg; sr'a [boruya] ilk flendigi zamanki kiymet igligidir. Buna gre
ifade, onlar her ne kadar dnyada Benim azabimi tatmadiysalar da, bu azap kiymette onlar
iin hazirdir, kendilerini kiymete hazirlasinlar! seklinde anlasilabilir. Sayha szcgnn,
kiymet igligi olarak kabul edilebilecegini gsteren de birok yet mevcut olup, bunlardan
bir tanesi sudur:

49,50
Onlar sadece birbiriyle ekisip dururlarken, kendilerini yakalayiverecek bir tek iglikla
karsi karsiya kalacaklardir. Iste o zaman bir vasiyette bile bulunamazlar. Ailelerine, yakinlarina da
dnemezler.
(Y-Sn/49)

FEVK: ',-'' [fevk] szcg, klsik Arapa'da bir deyim olup, devenin iki sagimi
arasindaki zaman manasindadir.
255
Bu szck, Trke'deki gz aip kapayincaya kadar
deyimi gibi ok kisa bir zamani anlatir.
Ve dediler ki: Rabbimiz! Hesap gnnden nce bizim azaptan payimi:i acele ver
bize!
Msriklerin bu ifadelerinde bir alay sz konusudur. Yani onlar, Din Gnne
inanmadiklari iin akilsizca davranarak Allah'tan, vaat edilen azabi hemen indirmesini ve o
ok dehsetli azaptaki paylarini vermesini istemislerdir. Halbuki azabin hemen gelmemesi,
Allah'in onlara olan rahmet ve acimasindan kaynaklanmaktadir. Onlar ise bu rahmetin
degerini bilmeyerek bu bagisa karsi O'na skretmemektedirler. Msriklerin bu alayci tavirlari

255
(Tacl Arus, (el Isfehani; el Mfredat)
530
Kurn'da bir ok kez zikredilmis olup Enfl sresi'ndeki ifadesi syledir:

32
Bir vakit de onlar, Ey Allah'im! Eger bu, Senin katindan gelmis bir hakkin/geregin ta kendisi
ise, hi durma stmze gkten taslar yagdir veya bize ok aci veren bir azap ver demislerdi.
33
Hlbuki sen ilerinde iken Allah onlara azap edecek degildi. Bagislanma diledikleri srece de
Allah onlara azap edici degildir.
(Enfl/32-33)

17
Sen onlarn dediklerine sabret ve glerin sahibi kulumuz Dvd'u
hatrla. Sphesiz o, Rabbine oka dnendi.

Srenin bu blmnde anlatim, haber cmlesinden, dilek veya emir kipi ile kurulan insa
cmlesine dnsmstr. Bu yette Peygamberimize hitap edilmis ve Peygamberimiz, Mekkeli
msriklerin anlayissizliklarina, simarikliklarina, Allah'in cezasini yalan sayarak cezayi hemen
istemelerine ve Allah'in rahmetini inkr etmelerine karsi teselli edilmistir.
Ilerleyen yetlerde Peygamberimize, kendisinden nce yasamis ve ayni sikintilara
katlanmis olan peygamberlerden bazilari [Dvd, Sleymn, Eyyb, Ibrhm, Ishk, Yakb,
Isml, Elyesea ve Zlkfl] hatirlatilarak bu peygamberlerin hem Rabb'leriyle hem de kendi
toplumlariyla olan iliskileri anlatilmistir. Bundan maksat da Peygamberimizin, gemis
peygamberlerin kissalarini rnek alarak kendi toplumundan grdg yalanlama, itham, iftira
gibi insanin iini daraltan sikintilara karsi sabretme [ggs germe] gcn arttirmak olsa
gerektir. nk bu kissalar, Yce Allah'in ynlendirmek, talimat vermek ve egitmek sretiyle
elilerini srekli olarak nasil gzetip korudugunu, onlari hayatlarinin her asamasinda nasil
koruyup kolladigini aika gzler nne sermektedir. Bylece Peygamberimize sanki syle
bir mesaj verilmektedir: Onlarin dediklerine sabret ve diger peygamberlerin durumlarini
nazari dikkate al. Onlar, onca g ve servete ragmen, sikintidan kurtulup rahat yasamis
degillerdi. Bu durumda sen, dnyanin; kederlerden, zntlerden uzak olmadigini, Allah
katinda elde edilen o yce derecelerin ancak dnyada esitli sikinti ve yorgunluklara
katlanmakla elde edildigini anlamis olursun!
Hatirlanacagi zere daha nce, Peygamberimize Kalem sresi'nde, Ynus peygamber
gibi grevi birakip kamamasi emredilmisti. Beled sresi'nde de her insan gibi o'nun da sikinti
ve mesakkatler iinde olacagi bildirilmisti. Bylelikle Peygamberimiz, glklere karsi
nceden haberdar ediliyor ve kendisine vahyedilen kissalar sayesinde de diger
peygamberlerin korunup kollandigi gibi Yce Allah'in kendisini de koruyacagina, hayatinin
her aninda O'nun gzetimi ve himyesinde olduguna btn kalbiyle inanmasi ve sadece O'na
gvenmesi saglaniyordu.
Sen onlarin dediklerine sabret
Rabbimizin bildirdigi kissalardan anlasilmaktadir ki, peygamberlerin hepsinin hayatlari
sinavlar, sikintilar ve acilarla gemistir. Ama onlar, btn zorluklara karsi sabrederek [ggs
gererek] olgunlasmislar ve toplumlarina karsi grevlerini bu sayede mkemmelen yerine
getirmislerdir. yetteki bu ifade, peygamberlerin basarilarindaki sabr faktrn n plna
ikarmaktadir.
ILK RNEK DVD PEYGAMBER: Bu srede Yce Allah'in Peygamberimize, diger
peygamberler arasindan gsterdigi ilk rnek Dvd peygamberdir. Ama burada Dvd
peygamber sadece rnek olarak gsterilmekle kalmamis, ayrica kulumuz Dvd, glerin
sahibi ve evvb nitelemeleriyle de onurlandirilmistir.
Dvd peygamberin adi, Kurn'da ilk kez bu yette yer almistir. Dvd peygamber ile
oglu Sleymn peygamber, tarih boyunca, hakklarinda en ok asilsiz sylenti retilen
peygamberlerin basinda gelmektedirler. Dikkat ekici olan, bu sylentilerin hi birinin de
Kurn'dan onay almadigidir. Sz konusu sylentilerin tmne yer verme imknimiz olmadigi
iin burada sadece konumuz olan yetler erevesindekilere dikkat ekecek ve onlari Kurn
531
isiginda degerlendirmekle yetinecegiz. Amacimiz Peygamberimize, neden Dvd
peygamberin rnek gsterildigini ve o'nun gibi olmasinin istendigini anlamaktir.
Dvd peygamber, Kurn'da ilk kez kendisinden sz edilen bu srenin 17-30.
yetlerinden baslayarak, Kurn'in inis sirasina gre su yetlerde; (Sd/17-30, Neml/15-16,
Isr/55, Enm/84, Sebe/10-11, Enbiy/78-80, Bakara/251 ve Nis/163te de yer almistir.

Btn bu yetlerden anlasilmaktadir ki, Dvd peygamber; ok sabirli, Allah'in,
kulumuz diye onurlandirdigi, ok gl, evvb [srekli Allah'a ynelen], daglarda bile Allah'i
kt niteliklerden arindirmis, yaratiklar zerinde iyi gzlemler yaparak Rabbinin yceligini
iyi kavramis, mlk glendirilmis, kendisine hikmet [yasalar] ve fasl-i hitb verilmis bir
kisidir. Ayrica iman ve slihti islemede bilinli, Allah'a secde eden [boyun egen], Allah'in
korumasi altinda bulunan, Allah katinda yakinligi ve gzel bir yeri olan, bu nitelikleri
nedeniyle halfelige lyik grlp halfe seilen, ne gzel kuldu o diye vlen Sleymn'in
kendisine bagislandigi, kendisine demiri yumusatma ve zirh yapma sanati gretilmis, ok
gzel bir kul!dur. Bu sebeple de Peygamberimize rnek gsterilmis ve kendisinden o'nun
gibi olmasi istenmistir.

gler sahibi

yetteki -,`' '- [ze'l-eydi=eller sahibi] ifadesi, eyd (el) szcgnn ogulu veya
eyede (gl oldu) fiilinin mastari olmasi nedeniyle kuvvetler sahibi anlamina gelir ve
burada meczen kullanilmistir. Kurn'daki aiklamalardan, bu sifatin Dvd peygambere,
o'nun fizik ve ahlk yapisinin ok gl olmasi yaninda, asker ve siyas alanlarda da ok
yetenekli olmasi sebebiyle verildigi anlasilmaktadir.
EVVB: oka dnen, oka ynelen demek olan -' ,' [evvb] szcg, Kaf/33'n
tahlilinde aikladigimiz gibi gnahlarindan pisman olup oka dnen ve oka istigfar
eden; Allah'a tefekkryle oka dnen, oka ynelen; Allah'in disindaki varliklara
ynelirken, hev heveslerine [tutkularina] uymaktan oka dnen [kendini alikoyan];
Allah'tan baskasini kabullenmeyen, Allah'in disindaki her seyden kesinlikle el-etek eken
anlamlarina gelmektedir. Yani, evvb olan kimse, arzularini ve isyani terk edip Allah'a itaat
ve rizayi seen kimsedir. O, Allah'in hoslanmadigi seyleri terk eder, Allah'in tavsiye ettigi
yola tbi olur. Bu yoldan kk bir sapma bile onu korkutur. oka tevbe eder. Allah'a ibdet
yapar, O'nu hatirlar ve her isinde O'na ynelir.
Kurn, Dvd'un (a.s) bu anlamda evvb bir kul oldugunu bildirmektedir.


18
Gerekten Biz, daglara boyun egdirdik/yapsal olarak insanlarn
yararna kullanlacak biimde yarattk. Her zaman kendisiyle birlikte Allah'
noksanlklardan arndrrlard.
19
Kuylar da toplu olarak o'na boyun
egdirmiytik/Dvd'un ve insanlarn yararlanacag biimde yaratmytk. Hepsi
o'na dnc idi.
20
Biz o'nun mlkn de pekiytirdik. Ve o'na yasay ve hakk
btldan ayran sz syleme imknn verdik.

DAGLARIN BOYUN EGISI ve TESBHI: 18. yetteki, daglarin tesbh ettigini bildiren
ifadenin benzerleri Kurn'da iki srede daha gemektedir:

10,11
Ve andolsun ki Biz Dvd'a tarafimizdan bir fazlalik ve kuslari verdik; Ey daglar! Onunla
beraber dnn! Ve o'nun iin demiri yumusattik: Bol bol zirhlar yap ve biimlemede llendir.
Siz de slihi ileyin. Kesinlikle Ben yaptiklarini:i en iyi grenim.
(Sebe/10)

532

79
Sonra da Biz, onu Sleymn'a hemen iyice kavrattik. Ve hepsine yasa ve bilgi verdik.
Dvd'la beraber Allah'i noksan sifatlardan arindirsinlar diye, daglari ve kuslari buyruk altina
aldik/onlari insanlarin yararlanacagi ller iinde yarattik. Ve Biz yapanlariz.
(Enbiy/79)

TESBH: Tesbh'in ne demek oldugu ve 33'lk, 99'luk immeli tesbhlerle ve Eb
Hreyre'nin namazlardan sonra 33 kere sbhnallh dedirtmesiyle hi alkasinin olmadigi
hakkinda daha evvel, Kalem, Al ve Kaf srelerinde bilgi verilmisti. Yeri geldigi iin ve
konunun nemine binen burada da tesbihin, Yaratan'i tm nitelikleriyle tanimak ve
tanitmak oldugunu bir daha hatirlatiyoruz.

Kisaca ifade etmek gerekirse tesbh, Tesbh szcgnn iyi anlasilmamasi hlinde, 18.
yetteki daglarin tesbhi ifadesi de dogru anlasilamayacaktir. Nitekim bu ifade zamanla iyice
anlam kaybina ugramis, daglarin nasil tesbh ettigiyle ilgili bir takim temelsiz iddia ve
aiklamalar sanki Allah'tan gelme bilgilermis gibi insanlara kabul ettirilmeye alisilmistir.
Bunlardan birka tanesini rnek olarak sunuyoruz:
Allah Tel Dvd'a (a.s), sesinin gr ve gzel oluundan tr, dagda ho bir yanki ve yine
sesinin gzelliginden tr, kularin kendisine kulak verecegi bir zellik vermitir. Bylece dagin
yankisi ve kularin Dvd (a.s) ile beraber civildayilari, deta bir tesbh olmutur. Muhammed b.
Ishk unu anlatmitir: Allah Tel, hibir mahlkuna, Dvd'a (a.s) verdigi gibi gzel bir ses
vermemitir, yle ki o, Zebr'u okurken, vah hayvanlar, Dvd'un (a.s) onlari boyunlarindan
yakalayabilecegi bir mesafeye kadar yaklairlardi.
Allah Tel, daglari o'nun emrine mde kilmitir. Bundan dolayi onlar, o'nun istedigi yne-
yere hareket ediyorlardi. Ite daglarin byle, o'nun istedigi yere gitmeleri bir tesbhtir. nk onlarin
bu hareketi, Allah'in kudret ve hikmetinin mkemmelligine dellet eder.
Ibn-i Abbs (r.a) yle der: Dvd (a.s) tesbhta baladiginda, daglar o'na uyar, kular o'na
dogru gelip toplanir ve o'nunla birlikte tesbhtta bulunurlardi.
Eger, Akillari olmadigi halde, kular Allah'i nasil tesbh edebilirler? denilirse, biz deriz ki:
Bu hususta yle denebilir: Allah Tel, onlarda, Kendisini bilebilecekleri kadar akil yaratmitir.
Ite bu durumda onlar Allah'i tesbh etmilerdir. Btn bunlar (aslinda), Hz. Dvd'un (a.s) birer
mucizesidir.
256


Bu tarz anlayislar maalesef eski ve yeni tefsirciler tarafindan da kabul grmstr.
Ancak, isin geregi bu degildir.
DAGLARIN TESBHI: Kurn'in birok yetinde bildirilmektedir ki, daglarin
tesbhinin tesinde, evrende ne varsa, canli-cansiz, akilli-akilsiz, her sey Allah'i tesbh
etmektedir:

1
Gklerde ve yeryznde bulunan seyler, Allah'i her trl noksanliktan arindirdilar. Ve O, en
stn, en gl, en serefli, maglp edilmesi mmkn olmayan/mutlak galip olandir, en iyi yasa
koyan, bozulmayi iyi engelleyen/saglam yapandir.
(Hadd/1)

44
Tm gkler/ uzay, yeryz ve bunlarin iinde bulunanlar, Allah'i noksan sifatlardan
arindirirlar. O'nun vgs ile birlikte noksan sifatlardan arindirmayan hibir sey yoktur. Fakat siz,
onlarin Allah'i noksan sifatlardan arindirmalarini iyi kavramiyorsunuz. Sphesiz ki O, yumusak
davranandir, ok bagislayandir.
(Isr/44)


41
Gklerde ve yeryznde bulunanlarin, dizi dizi uanlarin [kuslarin, arilarin, bulutlarin,
boranlarin] Allah'i her trl noksanliktan arindirdiklarini grmedin mi/hi dsnmedin mi? Hepsi kendi

256
Keffal Tefsiri.
533
arindirmasini ve destegini/dogaya yapacagi katkiyi kesinlikle bilmektedir. Allah da, onlarin islemekte
olduklarini en iyi bilendir.
(Nr/41)

Ayrica, Hadd/1; Hasr/1, 24; Saff/1; Isr/44; Ra'd/13; Nr/41; Cuma/1; Tegbn/1;
Enbiy/79; Zmer/75; Mmin/7; Fussilet/38; Sr/5; Arf/206'ya da bakilabilir.

Yukarida aiklandigi gibi tesbh, yaratani tm nitelikleriyle tanimak ve tanitmak
olduguna gre, cansiz varliklarin Allah'i tesbh etmelerinin dil ile degil, hl ile olacagi
ortadadir. Cansiz varliklarin hl dili, daima i ve dis yapilarini teskil eden kendi z nitelikleri
dogrultusunda davranmalaridir. Islevlerini, Yaratici tarafindan kendilerine verilen bu z
nitelikler dogrultusunda yerine getiren tm cansiz varliklar, bu halleriyle Allah'i tm keml
sifatlariyla nitelemis ve O'nu tm noksanliklardan tenzih etmis olmaktadirlar. Daha da aik
ifade etmek gerekirse, insan bilinci disindaki tm varliklar Allah'i kendi yaratilis zelliklerini
yerine getirmekle ve O'nun koydugu dzenin iindeki rolleri ile tesbh etmis olmaktadirlar.
Insanin degil, insan bilincinin istisn edilmesinin nedeni, insan bedenindeki biyolojik
mekanizmalarin da ayni yasaya tbi olarak Allah'i tesbh etmekte olusundan dolayidir. Kalbin
durmaksizin alismasi, mitokondri organellerinin biteviye vcuda enerji retmesi veya
kardiyo-vaskler sistemin vcudun beslenme srecindeki islevini eksiksiz yerine getirmesi,
bu biyolojik organ ve sistemlerin Yaratici'yi tesbh etme sekilleridir. Yalnizca insan bilinci,
Rabbini ancak bilinli bir istem ve aba ile tesbh edebilir. Zaten bu da onu diger varliklardan
ayiran temel zelliklerinden biridir.
Gerekten de evrendeki olaganst dzen, Yce Yaratici'nin gcn anlatmaktadir.
Dogada renk renk aan iekler, ormanlarda civil civil ten kuslar, su kaynaklarindan
buharlasip gge iktiktan sonra yagmur, kar veya dolu olarak yeryzne dnen sular, gkte
dolasan sayisiz yildizlar, ... dsnenlere Allah'i tanitan birer yettir.

Mesel, maddelerin en kk parasi olarak kabul edilen atom ele alinacak olursa, her atomun,
iinde pozitif elektrik ykl proton ve elektrik yk olmayan ntronlar bulunan bir ekirdekten ve bu
ekirdek etrafinda byk hizlarla dnen negatif elektrik ykl elektronlardan olutugu grlr. Yani,
cansiz olarak kabul edilen nesnelerde bile, bizim duyularimizla algilayamadigimiz bir hareket sz
konusudur:
Bu paraciklarin birbirlerine uyguladigi ve atom ekirdegini bir arada tutan kuvvetler ylesine
gl ki, bu paraciklarin ekirdek iindeki ve diindaki hizlari yaklaik 300.000 km./saniye olan iik
hi:ina yaklair.
257

Gezegenler uzayda kolayca bulunabilen konumlarda bulunurlar; belirli bir andaki konum ve
hizlarini biliyorsak, zaman iinde bu konum ve hizlarin nasil degiecegini kesin olarak belirleyebiliriz.
Ancak elektronlar iin durum tamamen farkli yle grnyor ki elektronlar ayni anda degiik
yerlerde bulunabiliyorlar.
258


Grldg gibi, cansiz kabul edilen esyalarin atomlarindaki hareket, canli kabul edilen
varliklarinkine gre kiyaslanamaz bir derecededir. Zaten bazi bilim adamlari da bu fiziksel
gerege dayanarak her varligin canli oldugunu sylemislerdir. Maddenin en kk parasi
denilen atomdaki bu hareketler, Yaratici'nin yceliginin bir delilidir. Atomun iindeki her
zerrecik kendi yapisinin zelligini ortaya koyarak Allah'in yceligini, noksanliklardan uzak
oldugunu kanitlamaktadir. nk her sey, Allah'in kendisine ykledigi grevi yapmakta,
her canli Allah'in iine koydugu ilham ile hareket etmekte, yani Allah'i tesbh etmektedir.
Ayni gerek, evremizde yasayan arilarin ve karincalarin yasamlari iinde de geerlidir. Bu
kk canlilarin yasamlari incelendiginde, ustaca yaptiklari islerin Allah'in kudret ve

257
Maddenin Son Yapitalari, Gerardt Hooft, Tbitak Popler Bilim Kitaplari, 1. basim, Eyll 2000, s. 28.
258
Maddenin Son Yapitalari, Gerardt Hooft, Tbitak Popler Bilim Kitaplari, 1. basim, Eyll 2000, s. 16.
534
byklgnn kanitlari oldugu aika grlr. Onlar da kendi hl dilleriyle Allah'i tesbh
etmektedirler. Iste, daglarin tesbhi ifadesi de bu perspektif iinde anlasilmalidir.
18. ayetteki akam-sabah ifadesi, islenen fiillere daima, her zaman gibi sreklilik
anlami kazandiran bir anlatim aracidir. Yoksa sadece bir sabah, bir de aksam demek degildir.
Bu konudaki daha ayrintili bilgi Ns sresi'nin tahlilinde verilmistir.

Kuylari da toplu olarak (o'na boyun egdirmiytik)

Kuslarin Dvd peygamberin emrine verilisi de, ayni daglarin tesbhi meselesine benzer
sekilde dejenere edilmis, tabiri caizse kuslardan bir koro olusturularak, bu koroya Dvd
peygamberin sefliginde gece-gndz sbhnallh... ilhleri sylettirilmistir.
Kuslarin Dvd peygamberin emrine verilmesinin ne anlama geldigini dogru
anlayabilmek iin Dvd peygamberin yasami ile ilgili bir takim bilgilere sahip olmak
gerekir. Ancak her seyden nce Kurn'daki kissalara zel bir dikkat gstermek ve ilerinde
tarihsel gereklere ynelik degini ve isaretler olabilecegini gz nnde bulundurmak sarttir.
Ibrn tarihinden alinan bilgilere gre, Dvd peygamber hayatinin bir kismini daglarda
gerilla olarak geirmistir. Yani, daglar o'nun yasaminin bir parasidir. Dvd peygamber ile
daglar arasindaki iliskinin Kurn'da, Daglari da Dvd'a musahhar kildik seklinde ortaya
konmasi da bu sebeple olsa gerektir.
Kuslarin Dvd peygambere boyun egdirilisini iyi anlamak iin de Kurn'daki
Sleymn peygamber ile kuslarin iliskisini anlatan ve Sleymn peygamberin Dvd
peygambere mirasi oldugunu bildiren yetlerin dikkate alinmasi gerekir. Asagida grlecegi
gibi, srenin 30. yetinde, Ve Dvd'a Sleymn'i bagiladik ifadesi yer almakta, Neml/16'da
da kendisine kuslarin mantiginin gretildigi ve daha bir ok seyin verildigi bildirilmektedir.
Bu yetlerden anlasiliyor ki, Sleymn peygamber kuslardan yararlanmayi, babasi Dvd
peygamberden grenmistir. Yani, kuslardan yararlanma bilgisi nce Dvd peygambere
verilmis ve bu bilgi Sleymn peygambere babasindan miras kalmistir.
yetlere dayanarak ikardigimiz bu sonuca gre, kuslarin Dvd peygamberin emrine
verilmesi, o'na kuslardan yararlanma bilgisinin verilmesi anlamindadir.
Neml sresi'ndeki hdhd isminden yola ikarak ve hthd kusunun su kaynaklarini, su
yataklarini fark etme zelligi oldugunu (benzer sekilde dogan ve sahin kuslarinin avciligini,
gvercin kusunun uzun sre uabildigini ve yn bulma yetenegini) gz nne alarak, Dvd
peygamberin kuslarin esitli zelliklerinden yararlanmayi dag hayatinda Allah'in yardimiyla
kesfedip uyguladigini rahatlikla sylemek mmkndr.

DVD'A (a.s) VERILEN DIGER NIMETLER:

HIKMET: Kurn'da ilk kez Kamer sresi'nde gemis olan --=' [hikmet] szcg,
burada ikinci kez gemektedir. Ayrintilarini Kamer sresi'nde verdigimiz hikmet, kisaca
toplumda zulm ve kargasayi nleyip adaleti saglayan dstur, ilke, yasa demektir. Buradan
anlasiliyor ki, Kurn'da oldugu gibi, Dvd peygambere verilen kitapta da ayni trden
ilkeler, hkmler, yasalar mevcuttur. Bunu kendisine halfelik [hkmet baskanligi] grevi
verilmesi de dogrulamaktadir. Zira yasasiz bir devletin, hkmetin, dolayisiyla da hkmet
baskaninin dsnlmesi mmkn degildir.
Hikmet [hkmler, yasalar] ve hilfet [hkmet baskanligi] verilmis bir eli olan
Dvd'un (a.s) Peygamberimize rnek gsterilmesi, ileride Peygamberimize de devlet
baskanligi yolunun ailacaginin nceden verilmis bir isareti gibidir.
FASL-I HITB: Bilindigi gibi, insanlarin dsncelerini ifade etme yetenekleri
birbirlerinden farklidir. Kimilerinin hitbeti iyidir ve bu yetenekleriyle mesajlarini
dinleyenlerin zevk alacagi etkileyici anlatimlarla insanlara daha rahat iletirler, evreyle
535
iletisimlerini daha iyi kurarlar. Kimilerinin de hitbetleri zayiftir, ne dedikleri anlasilmaz,
konusmalari muhataplarini sikar. Bunlar mesajlarini geregi kadar iyi iletemezler ve
evreleriyle saglikli iletisim kuramazlar.
yetteki -'=='' .- [fasl-i hitb] ifadesinden anlasilmaktadir ki, Dvd peygamber ok
fasih ve belig konusan, hkmlerini aik bir sekilde dile getiren ve muhataplarina ne demek
istedigini gyet net olarak anlatan bir kisidir.
Fasl-i hitb deyimi ayrica, hkmlerdeki tereddtszlg; kesin kararliligi ve
kararlardaki isabeti de ifade etmektedir.
NOT: 18. yetteki '-' [irk] szcgnden yola ikilarak kusluk namazi adiyla bir
namaz icat edilmistir. Taberan'de, Mslim'de, Msned ve Tirmiz'de yer alan ve Ibn-i Abbs,
Kab'l-Ahbar ve Eb Hreyre'ye nisbet edilen rivyetlerde; kusluk namazi kilanlarin,
cennette altin ksk kazanacagi, kusluk namazinin her trl sadakadan stn oldugu, kusluk
namazinin emr-i bi'l-marf ve her trl slihti islemenin yerini tuttugu, iki rekat kusluk
namazi kilanlarin, gnahlari denizlerin kpkleri kadar dahi olsa bagislanacagi ileri
srlmstr.

21
Ve sana yu davaclarn haberi geldi mi? Hani onlar mihraba/Dvd'un
zel evine kp varmylard.
22,23
Dvd'un yanna girdiklerinde o, onlardan korkuvermiyti. Ona,
Korkma! Biz, iki davacyz. Kimimiz, kimimize hakszlk etti. Simdi sen
aramzda hak ile hkm ver, hakszlk etme ve bizi dogru yolun ortasna
ynelt dediler. Birisi de dedi ki: yte bu benim kardeyim. Onun doksan dokuz
koyunu var, benim ise bir tek koyunum var. Byle iken, Onu da bana ver dedi
ve konuymada bana stn geldi/tartymada beni yendi.
24
Dvd dedi ki: Dogrusu senin bir koyununu kendi koyunlarna katmak
istemesiyle o sana hakszlk etmiytir. Gerekten de ortaklarn, bir toplulukta
yayayanlarn ogu kesinlikle birbirlerine hakszlk ediyorlar. Ancak iman
edenler ve dzeltmeye ynelik iyler yapan kimseler hakszlk etmezler. Ama
onlar da ne kadar azdr! Ve Dvd, Bizim kendisini birtakm skntlarla
imtihan ederek ar-duru hle getirdigimize/olgunlaytrdgmza kesin kanaat
getirdi ve anlad. Hemen Rabbinden bagylanma diledi, ortak koymaktan uzak
olarak yere kapand ve dnd.
25
Biz de o'nun iin bunu bagyladk/Biz de o'nu bagyladk. yte byle!
Sphesiz yanmzda o'nun iin bir yaknlk ve gzel bir dny yeri vardr.
26
Ey Dvd! Gerekten Biz/biz seni bu yerde eski yneticinin yerine
ynetici yaptk. O hlde insanlar arasnda hak araclgyla, hakszlk ve
kargayay engelleyip adaleti sagla. Keyfe, arzuya uyma. O takdirde seni
Allah'n yolundan saptrr. Kesinlikle Allah yolundan sapanlar; hesap gnn
umursamadklarndan kendileri iin ok yiddetli bir azap vardr.


Bu srede adi geen peygamberlerden zellikle hakkinda iyice bilgi edinmek
gerekmektedir. Zira bu peygamberler [Nh, Lt ve Dvd] ile ilgili olarak ok sayida hikye
uydurulmustur. Bu yakisiksiz hikyelerin tm Isrliyt kaynaklidir. Isrliytin kaynagi ise
Kitab-i Mukaddes adiyla ortada dolasan kitaptir. Nitekim Kitab-i Mukaddes'te, en rezil insana
bile yakistirilamayacak olaylarin bu sekin, saygin ve rnek peygamberlere rev grldg
anlatimlar yer almaktadir. Mesel, Tekvin 9:20-29'da, Nh'un kk oglu Hm'in, tufan
sonrasinda babasina tasallut ettigi; Tekvin 19:30-38'da, Lt peygamberin kizlarinin gebe
kalabilmek amaciyla babalarini sarhos ederek o'nunla cinsel iliskide bulunduklari
yazmaktadir. Dvd peygamber ile ilgili olan igren, utan verici hikyeler ise Kitab-i
536
Mukaddes'in II. Samuel 11-12. blmlerindedir. Bu blmlerde anlatilanlara gre Dvd
peygamber, Hititli Urya'nin karisiyla zina yapmis ve daha sonra da Urya'yi kasten savasa
gndererek deta onun lmesini saglamistir. Bylece dul kalan kadini kendisi nikhlamis ve
Sleymn peygamber de bu kadindan olmustur.
Kurn'in inisinden asirlar nce Kitab-i Mukaddes'te kayitli olan bu olaylara dnyadaki
tm Yahudi ve Hiristiyanlarin inanip inanmadiklari bilinmemekle birlikte, bu irkin iftiralarin
hl okunmakta oldugu bir gerektir. Hatta Bati lkelerinde yayinlanmis olan Isrlogullari'na
ait din eserler iinde, bu ithamlarin gemedigi bir kitap bulmak neredeyse imknsizdir.
Yahudi din kltrnn, Sd sresi'nin bu pasajindaki olaylarla ilgili anlatimlari
maalesef Mslmanlarin tefsir gelenegine de bulasmistir. Tefsircilerin bir kismi bu efsaneleri
benimseyerek Isrlogullari'nin rivyetlerini aynen kabul etmis, bir kismi da sz konusu
rivyetleri yumusatarak nakletmeyi tercih etmistir. Mesel Dvd peygamberin zina yaptigi
ve kadinin da hamile kaldigi ynndeki blmler bu ikinci grup tefsirciler tarafindan
eserlerine alinmamistir.

Kitab-i Mukaddes'teki igren hikayeler, bazi tefsirciler tarafindan yumusatilmaya
alisilmis, zorlama yorumlarla makul ve makbul gsterilmek istenmistir:

Ayrica bu olayin hi de Ehl-i Kitab'in anlattigi gibi olmadigi da zikredilmitir. Asil olay,
Kurn'da aika anlailacagi zere Hz. Dvd'un Urya'dan (ya da ismi ne ise), karisiyla evlenme
isteginde bulunmu olmasidir. Bu istek, siradan bir insan tarafindan degil, gl bir hkmdar ve
nemli bir ahsiyet tarafindan yapilmitir. Kadinin kocasi ise siradan bir vatandati. Hz. Dvd byle
bir teklifte bulunmu olmasina ragmen, teklifinin ardinda bir cebr unsuru bulunmuyordu, ama yine de
siradan bir vatandain byle bir teklifin altinda ezilmemi olmasi mmkn degildir. Urya Hz. Dvd'a
belki de olumlu bir cevap verecek iken, halktan iki slih insan niden Dvd'un huzuruna girmi ve
gya o'ndan aralarindaki hdise ile ilgili karar vermesini istemi olabilirler. Hz. Dvd nce
aralarindaki davayi, gerek bir hdise sanmi ve davacivi dinledikten sonra hkmn vermitir. Ancak
bu hkm verirken vicdaninda muhasebe yaparak, Ite senin Urya'ya yaptigin teklif ile, bu gl
adamin yaptigi teklif arasinda bir fark yoktur. Ben onun bu teklifini zulm diye niteleyip, karar
verdikten sonra, ayni zulm neredeyse irtikap edecegim diye dnm olacak ki, bu geregi hemen
anladiginda secdeye gitmi ve Allah'a tevbe ederek bu teklifinden vazgemitir.
259

Biraz dnecek olursak olayin yle cereyan ettigini anlayabiliriz. Hz. Dvd, o kadinin
siradan birinin yerine, bir hkmdarin karisi olmasinin daha mnasip decegini dnm olabilir.
Ve byle bir dnceden hareketle kadinin [Urya'nin karisinin] stn zelliklerini duymu ve
muhtemelen byle bir kadinin kocasina sz konusu teklifi iletmitir. O dnemde bu tr eyler,
toplumda normal karilaniyordu. nk baka birinin karisini begenen ahis hi ekinmeden kadinin
kocasina, Karini boa onunla ben evleneyim diyebiliyordu. Byle bir teklifle karilaan kimse,
hibir ekilde gocunmaz, hatta dost hatiri iin sirf arkadai evlenebilsin diye karisini boardi. Ancak
Hz. Dvd byle bir teklifte bulunacagi zaman karisindaki kimsenin siradan bir insan oldugunu
hesap etmemitir. Zira, Hz. Dvd siradan bir insan olmadigi gibi, ayrica bir hkmdardir.
Yaptigi teklifte bir cebr sz konusu olmasa dahi, sirf sahip olduklari nitelikler bakimindan,
karisindaki kii o'nun bu teklifini emir olarak telakki edebilirdi. Temsil bir davaysa, Hz. Dvd'un bu
olayi vicdanen muhasebe etmesine ve hatasini farkeder etmez teklifinden vazgemesine neden oldu.
Bylece bu i de kapandi. Fakat bir sre sonra kadinin kocasi bir sava esnasinda ehit dt. Adamin
ehit dmesi zerine karisi dul kaldigi iin, Hz. Dvd onu kendisine nikhladi.
Ancak Yahudilerin habis zihniyeti bu olayi efsane hline sokmutur. Ayrica bylesine irkin bir
olayin ortaya atilma nedenlerinden biri de bir grup Yahudinin Hz. Sleymn'a cephe alip dman
kesilmi olmalaridir. Dolayisiyla bu kimseler olayi abartarak Hz. Sleymn'i karalamaya
alimilardi (bkz. Neml, an: 56). Yahudiler bu yzden maazallah Hz. Dvd'un Urya'nin hanimini
kendi sarayinin atisi zerinde iriliplak yikanirken grdg ve kadini sarayina getirterek onunla
zina ettigi ve kadinin hamile kalmasi zerine de kocasini Benu Amum'lularla yapilan bir savaa

259
Ibn-i Cerr.
537
gnderdigi eklinde bir hikye dzmlerdir. Gya komutan Yuab'a, Urya'yi, ldrlebilecegi bir
yere tayin etmesini emretmitir. Urya ldrlnce de Hz. Dvd onun karisini kendisine nikahlami
ve bu kadindan Hz. Sleymn dogmutur. Ite tm bu yalan iftira ve zulm Yahudiler Kitab-i
Mukaddes'e kaydetmilerdir. Ve ne yazik ki hl okunup durmaktadir. Binaenaleyh Hz. Ms'dan
sonra Isrlogullari'na ihsan edilen bu iki byk insani bu ekilde zell etmeye alimilardir.
260


Mesruk ve Sad b. Cbeyr'in Ibn-i Abbs'dan rivyet ettiklerine gre, Hz. Dvd bir
adama, Karini bosa da onunla ben evleneyim seklinde bir teklifte bulunmustur, o kadar.
Zemahser, Allah'in Hz. Dvd kissasini anlatimindan, Hz. Dvd'un bir kimseden
karisini bosamasi iin ricada bulunmasi anlasilmaktadirdemistir.
Cessas, Hz. Dvd'un evlenmek istedigi kadin o adamin karisi degil nisanlisi idi. Hz.
Dvd kadina kendisiyle evlenmesi teklifinde bulunmustur. Bunun zerine de Allah,
kendisini Bir m'min kardesinin nisanlisina evlenme teklifinde bulunuyorsun. Oysa senin
birok hanimin var diye uyardi demistir.
Bazi mfessirler bu grsn Kurn ile uyusmadigini sylemislerdir. nk Kurn'da
olay, Benim bir tek koyunum var, onu da bana ver dedi seklinde ifade edilmektedir. Ve Hz.
Dvd, O, senin koyununu kendi koyunlarina katmayi istemekle sana zulmetmitir seklinde bir
hkm vermistir. Dolayisiyla bu rnek, bu kadinin Urya'nin karisi oldugu takdirde bir anlam
ifade eder. Eger onun nisanlisi olsaydi, yetteki ifadenin syle olmasi gerekirdi: Ben bir
koyun almak istiyorum, ama o Birak o koyunu da ben alayim diyor.
Kadi Ibn'l-Arab, bu olayi olduka ayrintili bir sekilde ele almistir:

Olayin asli Hz. Dvd'un bir ahsa, Hanimini boa da onu ben alayim eklinde cidd bir
teklifinden ibarettir. Kurn'da o ahsin Hz. Dvd'un teklifini kabul edip etmedigi belirtilmemitir.
Ayrica, Hz. Dvd'un o kadinla evlendigi ve ondan Hz. Sleymn'in dogdugu da aiklanmamitir. Hz.
Dvd'un uyarildigi mesele, o kadinin kocasina, boanmasi iin yaptigi tekliften baka bir ey degildi.
nk byle bir davrani her ne kadar caiz ise de, bir peygambere bu ekilde davranmasi yakimazdi.
Bu yzden Allah o'nu uyardi ve nasihatte bulundu.

Bu yorum, yetlerin siyak ve sibakina uygun dmektedir. Nitekim bu kissa zerinde
dndgmzde, Allah'in bu olayi iki nedenden tr beyan ettigi sonucuna variriz: Birincisi, Hz.
Muhammed'e, kfirlerin sihirbaz ve yalanci eklindeki ithamlarina sabretmesi ve zlimlerin zina ve
cinyet suuyla itham ettikleri Hz. Dvd'u hatirlamasi gtlenerek, o'ndan, kfirlerin sylediklerine
ggs germesi istenmektedir. Ikincisi, kfirler u ekilde korkutulmaktadir: Sizler bu dnyada hi
ekinmeden zulm yapmakta, yalan ve iftira dzmektesiniz. Ama Allah'in yaninda bu yaptiklarinizdan
hesaba ekilmeden birakilmayacaksiniz. nk Allah en makbul ve sevgili kullarini bile,
yaptiklarindan hesaba ekmeden birakmayacaktir. Sonu olarak Hz. Peygamber'e, (s.a) sanki yle
demesi emredilmitir: Dvd'un kissasini anlat ki, ne kadar sekin zelliklere sahip olursa olsun yine
de o'nu yaptiklarindan hesaba ektigimiz bilinsin.
Bu noktada yanli bir anlayii dzeltmekte yarar gryoruz. Davaci kimse, din kardeinin 99
koyunu oldugunu ve onun kendisinde bulunan bir koyunu da istedigini sylemektedir. Bundan Hz.
Dvd'un 99 hanimi oldugu ve o'nun bir hanim daha alarak elerinin sayisini 100'e tamamlamak
istedigi anlailmaktadir. Fakat bu rnekle, Hz. Dvd ile Hititli Urya arasindaki olayin kelimesi
kelimesine mutabakat arzettigini dnmek zorunda degiliz. nk bizler de, gnlk hayatimizda 40-
50-60 gibi tabirleri okluk ifade etmek iin bir deyim eklinde kullaniriz. nl mfessir Nisbur,
Hasan Basr'den, Hz. Dvd'un hanimlarinin sayisinin 99 olmadigini, bu ifadenin sadece temslen
kullanildigini rivyet eder.
261



260
Cessas, Ahkmu'l-Kurn.

261
Kadi Ibn'l-Arab, Ahkmu'l-Kurn
538
Bu igren, dzmece rivyetler o boyutlara ulasmistir ki, Ali'nin, Dvd peygamber
hakkinda ileri srlen uydurmalara tahamml edemedigi ve Her kim Dvd hdisesini
hikyecilerin rivyet ettigi gibi anlatirsa ona 160 degnek vururum dedigi nakledilmistir.
Oysa filanca demis ki, falanca da ondan duymus ki seklinde srp giden rivyetlerin
anlattiklarina karsilik, Peygamberimize rnek gsterilen Dvd peygamberin Kurn'daki
nitelikleri bambaskadir:
Dvd peygamber, Allah'in, ok sabirli, kulumuz diye onurlandirdigi, ok gl,
evvb [srekli Allah'a ynelen], daglarda bile Allah'i kt niteliklerden arindirmis, yaratiklar
zerinde iyi gzlemler yaparak Rabbinin yceligini kavramis, mlk glendirilmis,
kendisine hikmet [yasalar] ve fasl-i hitb verilmis bir kisidir. Ayrica iman ve slihti islemede
bilinli, Allah'a secde eden [boyun egen], Allah'in korumasi altinda bulunan, Allah katinda
yakinligi ve gzel bir yeri olan, bu nitelikleri nedeniyle halfelige lyik olup halfe seilen,
demiri yumusatma ve zirh yapma sanati gretilen, Kurn'daNe gzel kuldu o! diye vlen
Sleymn gibi bir evlat bagislanan ok gzel bir kul.
Iste Kurn'daki Dvd (a.s) byle bir kisidir!

Simdi dsnelim: Eger Dvd peygamber, hikyelerde anlatildigi gibi, sehvetinin esiri,
zina yapabilen, cinyet isleyebilen bir kimse ise, byle birisinin sabir timsali olarak
Peygamberimize rnek gsterilmesi mmkn mdr? Ya da Rabbimizin, kulum diyerek
sereflendirdigi ve Peygamberimize rnek gsterdigi birisinin, hikyelerdeki gibi, cani, zani ve
zalim biri olmasi akla mantiga sigar mi? Kurn'da evvb [Allah'a oka dnen] olarak
nitelenen bir kimsenin kalbinin fisk u fcurla dolu oldugu, cinyet isleyebildigi nasil
dsnlebilir?
Rabbimizin, Onun mlkn de kuvvetlendirdik demesi, Dvd peygamberin hem din
hem de dnyev konularda kuvvetli bir ynetim sergiledigi anlamina gelir. Bu durumda Yce
Allah, evli bir kadina duydugu sehev arzularini gereklestirmek iin adam ldrtebilen
birisini mi dllendirerek mlkn kuvvetlendirmistir?
Dvd peygamber iin Kurn'da, kuvvetler sahibi denilmistir. Bu ifadeyle Dvd'un
(a.s) din ynden kuvvetli biri oldugunun kasdedildiginde sphe yoktur. nk dinin disinda
kalan alanlardaki kuvvet, kfir krallarda da vardir. Din ynnden kuvvetli olmanin manasi ise,
yapilmasi istenen seyleri yapma ve yapilmamasi istenen seylerden de sakinma hususunda
gsterilen irade kuvvetidir. Bu durumda, kendisini adam ldrmekten ve bir din kardesinin
karisina gz dikmekten alamayan bir kimse mi kuvvetler sahibi olarak tanimlanmis ve
rnek gsterilmistir?
Rabbimiz tarafindan kendisine hikmet ve fasl-i hitb verilen birisinin, yani Yce
Allah'in toplumu irkinliklerden, hakksizliklardan kurtarmak zere kendisine yasalar ve bu
yasalari uygulamak iin zel yetenekler verdigi bir kisinin bu yasalari ignemesi dsnlebilir
mi?
Rabbimizin, Katimizda bir yakinligi ve gzel bir yeri vardir ifadesi ile vdg kisinin,
hikyelerdeki Dvd olma imkni var midir?
Kurn'dan grendigimize gre Dvd peygamber mahkeme durusmasinda, Gerekten
de katanlarin [ortaklarin, bir cemiyette yaayanlarin] ogu mutlaka birbirlerine hakksizlik
ediyorlar. Ancak iman edenler ve slihti ileyenler hakksizlik etmezler. Ama onlar da ne
kadar azdir! diyerek iman edenlerin hakksizlik etmeyeceklerini vurgulamistir. Eger Dvd
peygamber, hikyelerdeki gibi hakksizliklar yaparsa kendisinin de imansiz biri oldugunu
davranislariyla itiraf etmis olmaz mi?
Btn bunlara ragmen hl Dvd peygamberin hikyelerdeki davranislarda
bulunduguna inanmak, Rabbimizin zani, cani ve zalim bir kisiyi ynetici kildigini kabul
etmek gibi hatali bir davranisi hsYce Allah'a atfetmek olmaz mi?
Yukarida siraladigimiz sorulara verilecek akil ve mantiga uygun cevaplar bizi su sonuca
539
ulastirmaktadir: Kurn'da bahsedilen mahkeme durusmasi ile Kitab-i Mukaddes'te bahsedilen
olayin hibir alkasi yoktur. Esas olay, normal toplumlarda cereyan eden ticar bir
uyusmazliktir. Bu yetlerin Kitab-i Mukaddes'teki utan verici olayla zdeslestirilmesinin bir
sebebi, yetlerdeki zann, istigfar, gufran, enab gibi szcklerin mellifler tarafindan gerek
anlamlari disinda yorumlanmasi veya arpitilmasidir. Bu durum asagidaki tahlillerde aika
gsterilecektir.
Sonu olarak sunu sylemek gerekir ki, insanlarin en haysiyetsizine, en serefsizine
nisbet edilse, onun bile kabul etmeyecegi lde irkin olan bu davranislarin Dvd
peygamberle hibir alkasi yoktur.
Bu tesbitten sonra, Dvd peygamber kissasinin anlatildigi 21-26. yetlerden olusan
pasajin yukaridaki bilgiler isiginda yeniden okunmasini neriyor, pasajdaki yetlerin tahliline
geiyoruz.

21. Ve sana yu hasimlarin [davacilarin] haberi geldi mi? Hani onlar mihraba
ikip varmiylardi.

yetin, Ve sana u hasimlarin [davacilarin] haberi geldi mi? denilmek sretiyle soru
cmlesiyle baslamasi ve haber kavraminin, nemli haberler iin kullanilan -'-- [nebe]
szcgyle ifade edilmesi, verilecek bilginin, anlatilacak kissanin nemine dikkat ekmek
iindir.
GELENLERIN MELEK VEYA INSAN OLDUGU: yette geen iki hasimin,
aslinda iki melek olduklari ve Dvd peygamberin yaptigi agir hatayi yzne vurmak ve o'nu
uyarmak iin byle bir mizansen hazirladiklari gibi zorlama aiklamalar yapilmistir. Melek
kavraminin Kurn baglaminda ne anlamlara geldigi ynnde daha nce verdigimiz
bilgilerden dolayi, bu tarz yaklasimlari tartismaya bile deger grmyor ve ayrintilara
girmiyoruz. (Melek kavramina, Tekvr ve Necm srelerinin tahlillerinde zetler hlinde
deginilmistir. Bkz. Tebynu'l-Kurn/Ite Kurn, c. 1.)
TESEVVERU: ,-'' [tesevveru=sr], yksek duvar, ,-- [tesevvr] de, yksek yere
ikmak demektir. yette, ikilan yer olarak bildirilen mihrb ise; ksk, balkon, zel
alisma yeri [karargh] anlamlarina gelmektedir.
262

HASIMLAR [DVD'UN YANINA GIRIP DAVALASANLAR], IKI KISI DEGIL,
OGULDUR: yette geen ';,

;~- -' [iz tesevver], ','=- -' [iz dehal], +-- [minhum] ve ',''
[kl] szcklerinin hepsi ogul olarak ifade edilmistir. Bundan da anlasiliyor ki, Dvd'un
makamina ikanlar iki kisi degil, daha kalabaliktirlar. Ancak, Dvd (a.s) karsisinda halkin
sikintilarini dile getirenler, aralarindan bir tanesidir.
Ilerideki yetlerden anlasildigina gre halkin talebi, len Tlt'un yerine Dvd'un (a.s)
ynetici olmasidir. Bu amala Dvd'un (a.s) makamina ikan halk, kamusal isleri halletmesi
iin o'na veklet ve yetki verip biat etmistir. Bylece de Dvd, Tlt'un halfesi olmustur.
Bu konu, asagida 26. yetin tahlilinde verdigimiz, Kitab-i Mukaddes'in II. Samuel 5:1-4
ve I. Tarihler 11:1-4'de de ayni sekilde gemektedir.

22-23. Dvd'un yanina girdiklerinde o, onlardan korkuvermiyti. (Ona,) Korkma!
(Biz) iki hasimiz [davaciyiz]. Bazimiz, bazimiza hakksizlik etti. Simdi sen aramizda hakk ile
hkm ver, hakksizlik etme ve bizi dogru yolun ortasina ynelt dediler. (Birisi de) dedi ki:
"Iyte bu benim kardeyim. Onun doksan dokuz koyunu var, benim ise bir tek koyunum var.
Byle iken, Onu da bana ver dedi ve, konuymada bana stn geldi [tartiymada beni
yendi].

262
(Lisanl Arab, svr mad. )

540
yette Dvd'un (a.s) korktugu sylenmektedir ki, bu dogaldir. nk Kitab-i
Mukaddesin I. Samuel blmndeki anlatima gre, o sirada Dvd (as), kayinpederinin
kendisini ldrtmesinden korkarak daglarda yasamaktadir. Byle bir ortamdayken Dvdun
(as) halktan bir kisim toplulugun daglarda kendi makamina girerek etrafinda sur
olusturmalarini normal karsilamasi beklenemez. Nitekim Dvdun (as) makamina girenler de
bu durumun farkinda olduklari iin konusmalarina Dvda (as) korkmamasini syleyerek
baslamislar ve ona sorunlarinin zm iin geldiklerini; haksizlik yapmamasi, glden yana
olmamasi, dogruya karar vermesi ynnde kendisinden beklenti iinde olduklarini ifade
etmislerdir. Onlarin bu beklentileri zimnen Dvddan (a.s) iyi bir ynetici olmasini
istedikleri seklinde anlasilmalidir.
yette geen =- [nace] szcg, disi koyuna ve disi slne denildigi gibi,
kadina da istiare edilir.
263
Leys, nace szcgnn, koyunun, keinin ve vahs sigirin
disilerinin ogulu iin kullanildigini ve Arap rfnde ise, disi hayvan ve ceyln
kelimelerinin kadindan kinye olarak konusulup algilandigini sylemistir.
264
Nace
szcgnn zihinlere kadin olarak yerlesmis olmasi, Isrliyta da uygun dsmektedir, ama
yetteki nace szcg ile o gnk tarim toplumunun en gzde ticaret emtiasi olan koyunun
kasdedilmis olmasi daha mantiklidir.

Iyte bu benim kardeyim

yetteki kardeim szcg ile ilgili olarak, Keaf sahibi sunlari sylemistir:
Bu yetteki kardeim/birderim kelimesi, ya hz kelimesinden bedeldir, ya da inne edatinin
haberidir ki bununla, ya din kardeligi veya dostluk ve samimiyetten kaynaklanan kardelik
veyahut da, Ortak i yapanlarin ogu mutlaka birbirine hakksizlik eder yetinin delletiyle, ortaklik
ve itirak kardeligi kasdedilmitir. Ki, bu kardeliklerden her biri, zulmden ve hakksizliklardan
kainmayi gerektirir.
265


Dikkat edilecek olursa, Dvd'un (a.s) karsisinda konusma yapan sahis, davaci oldugu
kimse iin, Benim koyunumu zorla aldi dememistir. Buradaki, Kardeimin doksan dokuz
koyunu var, benimse bir tek koyunum ifadesi, Kardesim byk gce sahip bir zengin, bense
fakir bir kimseyim. Bu yzden de, onun isteklerine karsi ikma cesaretini kendimde
bulamiyorum. Bu konuda bana ve gszlere sen yardimci ol! anlamina gelmekte ve bylece
o toplumda yasanan hakksizliklar dile getirilmis olmaktadir.

24. O [Dvd] dedi ki: Dogrusu senin bir koyununu kendi koyunlarina katmak
istemesiyle o sana zulmetmiytir. Gerekten de katanlarin [ortaklarin, bir cemiyette
yayayanlarin] ogu mutlaka birbirlerine hakksizlik ediyorlar. Ancak iman edenler ve
slihti iyleyenler hakksizlik etmezler. Ama onlar da ne kadar azdir! Ve Dvd, Bizim
kendisini ari-duru [has] hle getirdigimize kesin kanaat getirdi, anladi. Hemen Rabbinden
(zulmeden kiyi iin) bagiylama diledi, rk ederek yere kapandi ve dnd.
DVD'UN KARARI: Kendisine yapilan talep zerine, Dvd kararini, Dogrusu
senin bir koyununu kendi koyunlarina katmak istemesiyle o sana zulmetmitir demek sretiyle
bildirmis ve glden yana olmadigini, hakk yoldan sapmadigini gstermistir. Hemen
arkasindan da toplumdaki genel hastaligi dile getirerek, zmn imanda ve slihti
islemekte oldugunu aiklamistir.

-'==' [HULAT]: Bu szcgn yalnizca ortaklar diye anlamlandirilmasi durumunda

263
(Razi; el Mefatihul Gayb)
264
(Razi; el Mefatihul Gayb)
265
Zemahser, Keaf, c. 3, s. 368-369.
541
szcge eksik bir aiklama getirilmis olmaktadir. yetteki kardes tabirinden de
anlasildigina gre, hulet szcg, karisik hlde bulunan, yani bir toplumda i ie yasayan
insanlar, kardesler, dostlar, arkadaslar, yoldaslar demektir.
266
Bu anlama gre yetin takdiri
syle yapilabilir: Toplumda iie yasayanlardan bir ogu mutlaka birbirlerine hakksizlik
ediyorlar. Hassasiyetle ortaklik iliskisini srdrmek ok zordur. Ancak iman edip, slihti
isleyenler baskadir, onlar hakksizlik etmezler. Onlar da pek azdir.
Verilen bu genel hkmden, iman edip slihti isleyenlerin istisn edilmeleri, iman
edip slihti isleyenlerin ortakliklarinda mnkasa, ekisme ve hasimlasma olmayacagi, bu
zellikteki ortaklarin birbirlerinin hakk ve hukukuna riyetkr davranacaklari anlamina
gelmektedir.
IYILERIN AZLIGI: Hakksizlik etmeyenlerin iman edip slihti isleyenler oldugunu
bildiren szlerinden sonra Dvd peygamberin, Ama onlar da ne kadar azdir! diye eklemesi,
insanlarin ekserisinin inanmadigi anlamina gelmektedir. Nitekim Kurn'da insanlarin
ogunun inanmayacaklarindan, yalanciliklarindan, fsikliklarindan, skretmeyeceklerinden,
akletmeyeceklerinden ve bilgilerini dogru alanlarda kullanmayacaklarindan bahseden yetmis
civarinda yet vardir. Insanlarin oka dikkatleri ekilerek uyarildigi bu nemli husus, insanin
iindeki varolussal atismayi dramatize eden dem-Iblis kissasinda (Arf/17, Sebe/13,
Hd/17, Mmin/59, Rad/1, Ysuf/103te de yer almaktadir:


Bu geregi bilen Rabbimiz, hem Peygamberimizi hem de insanligi asagidaki mesajla
uyarmistir:

116
Ve eger yeryzndekilerin ogunluguna uyarsan seni Allah yolundan saptirirlar. nk
onlar sadece zanna uyuyorlar ve sadece samaliyorlar.
(Enm/116)

Insanlar arasinda ktlerin sayica fazla olmasinin sebebi, (bize gre), insani basit dnya
hayatina davet eden faktrlerin ok olmasidir. Insan, yapisal zellikleri geregi bu dnya ile
uyum iindedir. nk dnya nimetleri ile insanin begenileri birbirlerine gre yaratilmistir.
Dolayisiyla bu dnyadaki btn seyler ve insanin yaradilisindan gelen btn drtler,
begeni ve zevkler insani bu dnyaya baglayan birer faktrdr. Buna karsilik, insani Allah'in
gsterdigi yola davet eden bir tek sey vardir: Akil. Insanlari bu dnya hayatina eken ve
madd zevklerin esiri olmasina sebep olabilecek pek ok sebep varken, onlari bu esaretten
kurtaracak ve sadece Allah'in klesi yapacak bu tek sey, insanin ogu zaman kullanmadigi
bir donanimdir. Iste, insanlarin ogunun basit dnya zevklerinin klesi olmalarinin ve pek
azinin da iman edip slihti isleyenlerden olmalarinin sebebi budur.
Ve Dvd, Bizim kendisini ari-duru [has] hle getirdigimize kesin kanaat getirdi.
Hemen Rabbinden (zulmeden kii iin) bagilama diledi, rk ederek yere kapandi ve dnd.
24. yetin bu blm, zann, fitnelendirme ve istigfar szckleri zerinde yeterli tahlil
yapilmamasi sebebiyle yanlis anlasilmistir. Bizim kendisini ari-duru [has] hle getirdigimize
kesin kanaat getirdi seklinde evirdigimiz cmlenin, Yahudi efsaneleri etkisi altinda nasil
anlamlandirildigini gsteren iki rnek sunlardir:
A) Girdikleri zaman veya bu bagy [tecavz] szn sylerken sanmisti ki, Biz
kendisini sirf bir fitneye dsrdk.
B) Sezmisti ki, kendisine sadece bir imtihan yaptik. Hemen Rabbinden bagislanma
diledi. Magfiretini niyaz etti. Ve rk ederek secdeye kapandi ve tevbe ile Allah'a sigindi.

266
(Lisanl Arab, hlt mad. )

542
yet byle anlamlandirildiktan sonra Isrliytin n ailmis ve Dvd peygamberin
nasil sinandigi zerine ayrintili destanlar dzlmstr. Verdigimiz bu iki meal rnegi, yetlere
Isrliyt kaynaklarindan bakanlarin dstkleri en hafifletilmis yanlislari iermektedir.
Peygamberlik geregi ile asla bagdasmayan bu dzmecelerden Dvd peygamberi, tm
peygamberleri, hatta tm insanlari tenzih ediyor ve yetin bu blmnn dogru
anlasilabilmesi iin yukarida saydigimiz szcklerin tahliline geiyoruz:

EITNE, FITNELENDIRMEK: ---'' [fitne], atese atmak; belli asamalardan, sikintilardan
geirmek sretiyle egitmek, olgunlastirmak, ari-duru hle getirmek demektir. Bu szcgn
ayrintili aiklamasi, srenin sonundadir.

ZANN:

='' [zann] szcg, hem yakn [kesin bilgi], hem de kusku, sani
anlamlarinda kullanilabilen bir szcktr. Szcgn Kurn'da da her iki anlamda
kullanildigina dair rnekler, srenin sonunda bulunan Zann yazimizda mevcuttur.
Szck 24. yette, yakn [kesin bilgi] anlaminda kullanilmistir. nk Dvd
peygamber bu olayla kendisinin; olgunlasmis, egitimini tamamlamis, hizmete hazir bir hle
getirilmis oldugunu kesinlikle anlamistir.
RK: Mrselt sresi'nin tahlilinde degindigimiz gibi rk, zihinlerimize kazinan
namazdaki rk anlamindan daha baska anlamlara da gelmektedir:
1) Rk, hud [egilmek, bklmek, klmek, tam teslim olup itaat etmek, sz
yumusatmak; kibar tatli sylemek] demektir.
267

2) Rk, inhina [iki bklm olmak] demektir. Yasliliktan beli bklms ihtiyarlara,
rakea'-eyhu [ihtiyar iki bklm oldu] denir.
268

3) Rk, zengin kimsenin sonradan fakirlesmesi demektir.
269
(Beli kirilmak
deyimine es bir anlam.)
4) Rk, putlara tapmayip Allah'a boyun egmek [hanflik etmek] demektir. Chiliye
Araplari aralarinda puta tapmayip yalnizca Allah'a tapanlara, raki [rk eden], rakea ilellh
[Allah'a rk etti] derlerdi.
270

yetteki rakian ifadesi, bize gre Dvd peygamberin, Rabbinin hkmlerini can-i
gnlden uygulayacagini, hep hanf olarak Allah'a teslim olacagini anlatmaktadir.
ISTIGFAR: yette istigfarin [bagislanmanin] kim iin yapildigi bildirilmemistir. O
kisiye bundan sonraki yette isaret edilecektir. Ancak Isrliyt etkisi altindaki yazarlar,
kendisine yamanan onca gnah sebebiyle Dvd peygamberin kendi nefsi iin bagislanma
talebinde bulundugunu ileri srmslerdir. Konuyla ilgili olarak Rz'nin yorumu syledir:
1) Onlar Dvd'u (a.s) ldrmek maksadiyla, ite bu yolla, o'nun yanina girip, Dvd (a.s) da
onlarin maksatlarini anlayinca, fkesi, Dvd'u (a.s), onlardan intikam alma dncesine sevketti.
Ancak ne var ki, Allah'in rizasini elde etmek maksadiyla onlari affetmeye yneldi ve, Bu hdise, ite o
fitnedir. nk bu, bir deneme ve bir mbtel kilma gibidir dedi, sonra da, Rabbinden, onlardan
intikam almayi aklindan geirdigi iin, bagilanmasini istedi, bu dncesinden vazgeti, Allah'a
dnd ve Cenb-i Hakk da, o'ndan kaynaklanan bu kadarcik azm ve niyyeti bagiladi.
2) Dvd (a.s) her ne kadar onlarin kendisini ldrmek iin yanina girdiklerine zann-i galipte
bulunmu ise de, bu zann-i galibinden dolayi piman olmu ve durumun byle olduguna bir dellet ve
emare olmadigi halde, hakklarinda kt bir zanda bulundugu iin, Onlar hakkinda ne kt
davrandim! demitir, ki ite bu, Dvd sandi ki, Biz kendisine mutlaka bir azab hazirladik. Bunun
zerine o, Rabbinden bagilanmasini diledi, rk ile yere kapanip, bu zannindan dnd yetinden
kasdedilendir. Bylece de Allah bunu, Dvd'dan (a.s) bagiladi.

267
(Razi; el Mefatihul Gayb)
268
(Razi; el Mefatihul Gayb)
269
(Razi; el Mefatihul Gayb)
270
Lisan'l-Arab; c. 4, s. 232-233. Rekaa mad.
543
3) Onlarin Dvd'un (a.s) yanina girmesi, Dvd (a.s) iin bir fitne olmutur. Ancak ne var ki
Dvd (a.s), bu giren ve kendisini ldrmeye kasdeden kimselerin bagilanmasini Allah'tan istemitir,
ki bu tipki Hz. Muhammed (s.a.v) hakkinda Cenb-i Hakk'in, Hem kendinin, hem erkek m'minlerle
kadin m'minlerin gnahinin bagilanmasini iste... (Muhammed/19) buyurmasina benzer. Binenaleyh
Dvd (a.s) onlarin bagilanmasini istemi, kendisini ldrmeyi kafalarina koyan ve ieri giren bu
kimselerin bagilanmasini isteme hususunda Allah'a ynelmitir. Bu izaha gre yetteki, Biz de bunu
o'nun iin affettik cmlesinin manasi da, Dvd'un hatiri iin Biz, onun [bu girenin] gnahini
bagiladik demek olur.
4) Farz edelim ki, Dvd (a.s) kendisinden sudr eden bir zelleden dolayi tevbe etmitir. Ancak
ne var ki biz, bu zellenin, o kadin sebebiyle meydana geldigini kabul etmiyoruz. Bu zellenin, davali
olan iki ahistan digerinin ifadesini almadan nce, birisinin lehine olarak hkmetmi olmasindan
dolayi meydana gelmi oldugunun sylenmesi niin mmkn olmasin? nk Dvd (a.s), Andolsun
ki o, senin koyununu kendi koyunlarina (katmak) istemesiyle sana zulmetmitir deyince, verdigi bu
hkm dogru olana uymadigi iin, bir delil ve hit bulunmadan, kari tarafin mcerred iddiasiyla,
berikinin zlim olduguna hkmetmi oldu. Ite bu esnada, jstigfar ve tevbe ile megul oldu. Ancak ne
var ki, Dvd'un (a.s) bu hareket tarzi terk-i evl [daha efdal ve uygun olani terk etmek] babindandir.
Yaptigimiz bu izahlarla, yetleri bu manaya hamlettigimizde, Dvd'a (a.s) herhangi bir
gnahin isnad edilmesi yle dursun, tam aksine bu, taatlerin en bygnn o'na isnad edilmesini
gerektirir.
271


Isrliyt etkisindeki yazarlarin bazilari ise, Dvd peygamberin, Urya'nin karisina gz
diktiginden ve Urya'yi ldrttgnden dolayi affini istemis oldugunu ileri srmslerdir.
GNAHA GRE ISTIGFAR: Ne yazik ki, bazi mfessirler Dvd peygambere asla
yakistirilamayacak su ve gnahlar isnad eden Isrliytin etkisinde kalmislar, o'nu bu irkin
iftiralardan temizleyeceklerine, ettigi tevbe ve istigfarin niteligini yorumlamakla
yetinmislerdir. stelik bu tevbe ve istigfarin Dvd'un (a.s) sanina uygun trden olmasi
gerektigini dsnerek akla ve mantiga uymayan gerek disi aiklamalar yapmislardir:
At el-Horasan ve bakalari dedi ki: Dvd yznn etrafinda ot bitip baini rtnceye kadar
kirk gn sreyle secdede kaldi. Sonra o'na yle seslenildi: A misin, sana yemek verilsin; iplak
misin, giydirilesin? Bunun zerine yle bir hikirarak agladi ki, iinden gelen hararetle o mera coup
byd. Bylelikle o'na magfiret olundu ve bu sebeple gnahi rtld. Bu sefer dedi ki: Rabbim! Bu
benimle Senin arandaki gnahim. Onu bagilami bulunuyorsun, peki Isrlogullar'indan olan u
adamlarin durumu ne olacak? Ben onlarin ocuklarini yetim, hanimlarini dul biraktim. Buyurdu ki:
Ey Dvd! Kiymet gnnde senin tarafindan gelmi her bir zulm cennetin sevabi kariliginda o
kiiden sana bagilamasini isteyecegim. Dvd dedi ki: Rabbim! Kolay magfiret ite byle olur.
Sonra da, Ey Dvd! Baini kaldir denildi. Baini kaldirmak istedi, ancak yere batmi oldugunu
grd. Cebrl gelip agatan zamkin koparildigi gibi, o'nu yerin zerinden skp ikardi.
272

Veld dedi ki: Ayrica Mnir b. ez-Zbeyr bana haber verdi, dedi ki: Dvd'un secde yerleri
yere yapiti. Yznden de Allah'in diledigi miktar yapimiti. el-Veld dedi ki: Ibn-i Lehia dedi ki:
Secdesi sirasinda, Seni tenzih ederim, ite benim iecegim olan gz yalarim ve ite benim
yiyecegim nmdeki bir kln ierisinde diyordu. Bir rivyette belirtildigine gre o kirk gn secde
de kaldi. Farz namaz diinda baini kaldirmadi. Gz yalarindan ot bitinceye kadar aglayip durdu.
273

Eb Hreyre'den nakledildigine gre, Peygamber buyurdu ki: Dvd kirk gn sreyle secdede
kaldi. O kadar ki gz yalarindan biten otlar baini rtt. Yer o'nun alnini aindirdi. Secdesinde de,
Rabbim! Dvd bir defa yanildi ve bu yanilmasi sebebiyle dogu ile bati arasindaki mesafe kadar
uzaklati. Rabbim! Eger Dvd'un zayifligina merhamet buyurmaz, gnahini bagilamazsan, Sen
ondan sonra insanlar arasinda gnahini konuulacak biz sz kilarsin. Kirk sene sonra Cebrl o'na

271
(Razi; el Mefatihul Gayb)
272
(Kurtubi; el Camiu li Ahkamil Kuran)
273
(Kurtubi; el Camiu li Ahkamil Kuran)

544
dedi ki: Ey Dvd! Sphesiz Allah senin iinden ilemeyi geirdigin gnahi sana bagilami
bulunuyor.
274

Vehb dedi ki: Dvd'a yle seslenildi: Sphesiz Ben sana magfiret buyurdum. Ancak
Cebrl gelip kendisine, Rabbin sana magfiret buyurmuken, ne diye baini kaldirmiyorsun?
deyinceye kadar baini kaldirmadi.
275


Bunlardan baska, rivyet tefsirlerinde, Dvd peygamberin affedilmesine ragmen basini
yerden kaldirmadigina, her itigi suya mutlaka gzyasi karistirdigina, arpa ekmegini gz
yasiyla islatip yedigine, gnah islemeden evvel gecenin yarisinda namaz kilip senenin
yarisinda oru tuttuguna, gnah isledikten sonra gecelerin tamaminda namaz kilip senenin de
tamaminda oru tuttuguna, gnahinin bir isareti olarak avucuna dvme yaptirip yerken
ierken srekli gnahini hatirlayip agladigina, ierisi kl ile doldurulmus yedi tane lif yatak
zerinde oturduguna ve srekli aglamaktan gz yaslarinin yedi kat dsekten yere kadar
getigine dair birok sama rivyet yer almistir. Biz, bu saygin peygamberi ve adina bunun
gibi birok rivyet uydurulan Peygamberimizi btn bu samaliklardan tenzih ediyoruz.
Yukarida da syledigimiz gibi, bu yette Dvd peygamberin kim iin bagislanma
talebinde bulundugu bildirilmemistir. rnekleri yetlerde de grldg zere, kisinin kendisi
disinda bir baskasi iin de istigfar etmesi mmkndr. yleyse, edildigi bildirilen istigfarin
kime ynelik oldugu hususuna cevap aranmalidir.
Sz konusu istigfarin su islemis birisi iin yapildigi noktasindan hareket edilecek
olursa, ilgili yetlerde hatali bir kisiden bahsediliyor olmasi gerekir. Nitekim pasajda sulu
olan bir sahistan bahsedilmekte ve sz akisi iinde su isleyen bu sahsin isledigi su da aika
belirtilmektedir. Bu kisi, mal varligini daha da arttirmak isteyen zengin kisidir. Hl byle
iken, Isrliyt uydurmalarina dayanarak bizzat Rabbimiz tarafindan stn nitelikleriyle
vlms olan Dvd peygamberi sulu ilan etmek, kelimenin tam anlamiyla insafsizliktir.
Dvd peygamber suu isleyen degil, sahip oldugu hikmet ve fasl-i hitb sayesinde bu
suluyu saptayan kisidir. O, mal varligini daha da arttirmak iin ortaginin malina gz diken bu
zengin kisinin affedilmesi iin Allah'tan talepte bulunmustur.
Burada, Dvd peygamberin kendi yaptigi veya yapmasi muhtemel kusurlari iin
istigfar ettigi, Allah'tan koruma talebinde bulundugu da sylenebilir. Ancak o'na uygunsuz
sular yklemek bize gre byk hatadir, insafsizliktir.

yetin ilk blmndeki =''- ' '-- [fegafern leh zlik] blmn ' '-- [fegafern
leh] ve =''- [zlik] olarak iki kisma ayirarak anlamlandirmak mmkn olup, el-Kuseyr de bu
sekilde anlamlandirilmasinin uygunlugunu ifade etmistir. Bunun bir diger rnegi de, 55.
yette karsimiza gelecektir.
Dvd peygamberin bir nceki yette, hakkinda istigfar ettigi kisiye bu yette, bu zamiri
ile isaret edilmistir, ki bu kisi, ortaklardan hatali olanidir.
Aslinda sredeki bu kissa, Dvd peygambere srlmeye alisilan lekeleri tmyle
ortadan kaldirmaktadir. 25. yetin ikinci blm ise, Dvd peygamberin zerine siratilmak
istenen Isrliyt pisliklerinin hepsinin yikanip atildigini, o'nu herkesin gipta edecegi sekilde
onurlandiran Yce Allah'in szleriyle en kesin sekilde dogrulanmaktadir: Sphesiz yanimizda
o'nun iin bir yakinlik ve gzel bir dn yeri vardir.

26. Ey Dvd! Gerekten Biz seni yeryznde bir halfe kildik [yaptik]. O hlde
insanlar arasinda hakk ile hkm ver [hakk araciligiyla zulm ve kargayayi engelleyip
adaleti sagla], hevya [keyfe, arzuya] uyma. O takdirde seni Allah'in yolundan saptirir.

274
Tirmiz, el-Hakim, Nevdir'l-Usl, II/178.
275
(Kurtubi; el Camiu li Ahkamil Kuran)

545
Muhakkak Allah yolundan sapanlar, hesap gnn umursamadiklarindan kendileri iin
ok yiddetli bir azap vardir.
Bu yette anlatim slbu degismis ve dogrudan muhataba seslenilerek, Dvd
peygambere bahsedilen halfelik grevine ve o grevde nasil davranmasi gerektigine
deginilmistir.
Halfe ve hilfet szckleri, sonraki dnemlerde kendi z anlamlarindan farklilasarak
kavramlasmis ve yetlerde geen halfe szckleri de hep bu kavramlarla aiklanmaya
alisilmistir. Bunun sonucu olarak da yine yanlis inanlar ve hurafeler ortaya ikmistir.
zellikle belirtmek gerekir ki, bu szckleri yanlis anlamlandirma aliskanligi gnmzde de
kismen devam etmektedir. Bu nedenle halfe szcgnn Kurn'daki kullanimlarinin iyi
bilinmesi gerekir.
Halfe szcg, yaygin olarak kavramlasmis anlami ile, Allah'in yeryzndeki adalet
temsilcisi, yeryzn adaletle ynetmek iin grevlendirilmis ynetici olarak bilinir.
Nitekim Islm lkelerindeki devlet baskanlarina ve Yavuz Sultan Selim sonrasindaki Osmanli
padisahlarina bir sre halfe-i ry-i zemin denilmistir.
Halfe szcg, szlk anlami olarak, arkadan gelen demektir.
276
Nitekim Dvd
peygamber de kendisinden nce Isrlogullari'nin yneticisi olan Tlt'tan sonra devlet
baskani olmak sretiyle Tlt'un halfesi olmustur. Buna gre yetteki Biz seni yeryznde bir
halfe yaptik ifadesi, kullarin islerinin yaratma aisindan Allah'a nisbet edildigi gz nnde
bulundurularak, Biz senin, Tlt'tan sonra devlet baskani olmani sagladik, Tlt'un yerine
seni geirdik anlamina gelmektedir.
Dvd peygamberin halfe seilisi, 21. yette, iz tesevver'l-mihrbe [hani onlar
mihraba ikip varmislardi] cmlesi ile baslayan olaylar sonucu olmustur. Isrlogullari'nin bu
seimi, Kitab-i Mukaddes'in ll. Samuel; 5/1-4 ve l. Tarihler; 11/1-4 anlatilmistir.

DEVLETLESME ve DEVLET BASKANININ GEREKLILIGI: Sphesiz ki insan
sosyal bir varliktir. Bu zellik onun ok sayidaki ihtiyalarini tek basina karsilayamayacak
sekilde yaratilmasindan kaynaklanmaktadir. Bu nedenle, istese de toplu hlde yasamaktan
vazgeemez. Yce Allah insani, degisik ihtiyalarini toplum iinde farkli meslekler icra
ederek ve aralarinda is blm yaparak gidermelerini saglayacak beceri ve yeteneklerle
donatmistir. Her insan kendi beceri ve yetenegi dogrultusunda sosyal hayata katilmakta ve
diger insanlarla her alanda ve her dzeyde esitli iliskiler kurmaktadir. Sonuta insanlarin
madd ve manev ihtiyalari birbirleriyle kurduklari bu iliskiler sayesinde giderilmis
olmaktadir. Ancak toplum iindeki bu alma-verme iliskisi dil bir dzen iinde
gereklesmelidir ki, insanlar baris iinde yasayabilsinler, hayirlarda yarisabilsinler. Bu
dzenin saglanabilmesi ve insanlar arasinda ikabilecek anlasmazliklarin giderilebilmesi iin
herkesin tartismasiz olarak kabul edecegi bir otoriteye ihtiya vardir. Iste, bu otorite devlet,
devletin en st makaminda bulunan kisi de devlet baskanidir.
Hatirlanacak olursa, 22-23. yetlerde, Dvd peygamberin yanina gelip o'na ynetim
grevini veren halkin talebi, kendi ilerinde birbirlerine yaptiklari hakksizliklarin giderilmesi
ve kendilerinin dogru yolun ortasina yneltilmesi seklindeydi. Konumuz olan 26. yette ise
Yce Allah Dvd peygambere ynetimin nasil olmasi gerektigini bildirmistir. Rabbimiz bu
yetlerle bir taraftan yneticilerimizden ne istememiz gerektigi konusunda bizleri egitmekte,
diger taraftan da rnek bir yneticinin halkini nasil ynetmesi gerektigini Dvd peygambere
ve o'nun sahsinda tm yneticilere gretmektedir. Yce Allah'in kurulmasini istedigi dzenin
ana ilkelerini belirleyen bu yetlere gre, yneticiler toplumlarini hakk zere ynetmeli,
hevlarina teslim olmamalidirlar. Eger bir devlette iktidarin kullanilma biimi ynetenlerin

276
(Lisanl Arab, hlf mad. )

546
hevlarina greyse, yneticilerin kendi menfaatlerine ynelik davranislari halkin byk
zararlara ugramasina neden olur. nk byle bir iktidar dzeni, halkin daima yneticilerin
menfaatleri dogrultusunda kullanilip ynlendirilmesi sonucunu dogurur. Iktidar bir bakima
yneticilerin ikar elde etme ve bunu srdrme manivelasi haline geldigi gibi, halk da iktidari
kullanan yneticilerin hev ve heveslerini tatmin araci haline dnsr. Bu durum toplumla
devlet arasinda olmasi gereken karsilikli rizanin bozulmasina yol aacagindan, bir gn her sey
rayindan ikar ve toplum sosyal karisikliklarin esigine gelir. Eger yeniden dil bir uzlasma
saglanamazsa, karisikliklar n alinamayan sosyal felaketlere dnserek halki da, yneticileri
de perisan eden bir yikilis sreciyle noktalanir.
yette, O hlde insanlar arasinda hakk ile hkm ver [hakk araciligiyla zulm ve
kargaayi engelleyip adaleti sagla] seklinde Dvd peygambere verilen talimat, byle kt
sonularin ortaya ikmamasi iin yneticilerin hakka uygun, adaletli uygulamalar
sergilemelerinin gerektigini bildirmektedir.
HEV YOLDAN IKARIR, YOLDAN IKMAK ISE AZABA GTRR: Hev,
kisiyi, basit dnya lezzetlerine kapilarak onlarin iine batmaya agirir. Bunlarin iine batmak
ise kisiyi, gerek mutluluklari elde etmek iin yapilmasi gerekli olan slih amellerden
uzaklastirir. nk, basit dnya lezzetlerinin iine batmak ile slih ameller islemek,
birbirine zit davranislardir ve bunlardan biri artarsa digeri azalir, biri gereklesirse digeri yok
olur.
Bu sebeple Dvd peygambere, Hevya [keyfe, arzuya] uyma. O takdirde seni Allah'in
yolundan saptirir denilmistir. Hevya tbi olmanin sonu, adim adim Allah yolundan
sapmaktir. Allah yolundan sapmak ise, azaplarin en ktsyle karsi karsiya kalmak demektir.
Hevlarina uyarak Allah'in yolundan sapanlar, ok kt bir azaba davetiye ikarmis olurlar.
Oysa hesap gnn gz nnde bulunduranlar, yaptiklarinin hesabini verememekten ve
cezaya arptirilmaktan korkarlar. Bylece ne hevlarina uyarlar, ne de basit dnya
lezzetlerinin esiri olurlar.
BIR IBRET TABLOSU: Bir peygamber olan Dvd'a (a.s) bile hevya uymamasinin
gtlendigi, o'nun gibi bir halfenin bile sorumlu tutulacaginin bildirildigi 26. yet Kurn'da
duruyorken, bazilari hilfet diye kutsal bir makam ve halfe diye de kutsal bir kisi
olusturmuslardir. Bu makam ve kisilerin nasil kutsallastirildiginin bir ibret vesikasi olarak,
halfelerin gnahlari sebebiyle sorumlu tutulmayacagina dair ifadelerin bulundugu bir rivyete
atifta bulunulan ve klsik eserlerin hemen hepsinde yer alan bir rivyeti okuyuculara
aktarmayi yararli gryoruz:
Mervanogullari halfelerinden birisi, mer ibn-i Abdlaziz'e, Bize, Halfe olan kimselerin
aleyhine kader kalemi hareket etmez ve ona gnah yazilmaz (yani padiahlar, krallar gnah ileseler
de onlara gnah yazilmaz) eklinde ulami olan haberi [rivyeti] sen de duydun mu? demi, bunun
zerine de, mer ibn-i Abdlaziz, Ey mminlerin emri! Halfe mi daha stndr, yoksa peygamber
mi? deyip, sonra da, Ey Dvd! Gerekten Biz seni yeryznde bir halfe kildik. O halde insanlar
arasinda hakk ile hkm ver [hakk araciligiyla zulm ve kargaayi engelleyip adaleti sagla], hevya
[keyfe, arzuya] uyma. O takdirde seni Allah'in yolundan saptirir. Muhakkak Allah yolundan sapanlar,
hesap gnn umursamadiklarindan kendileri iin ok iddetli bir azap vardir yetini okumutur.

27
Ve Biz gkyzn, yeryzn ve aralarnda olanlar boyuna
oluyturmadk. Bu, kfirlerin; Allah'n ilhlgn ve rabligini bilerek reddeden
kiyilerin zanndr. Cehennem ateyinden dolay yu kfirlerin; Allah'n ilhlgn
ve rabligini bilerek reddeden yu kiyilerin vay hline!
28
Yoksa, iman eden ve de sliht iyleyenleri Biz, yeryzndeki o
bozguncular gibi mi yaparz? Yoksa Allah'n korumas altna girmiy o
kimseleri din-iman tanmayp ktlge batanlar gibi mi yaparz?
29
Bu, temiz akl sahipleri onun yetlerini dynsnler ve gt alsnlar diye
sana indirdigimiz bereketli bir kitaptr.
547

Bu yet grubu [27-29. yetler] ayri bir necm'dir. Ierdigi mesajlar evrensel bir
beyanname mahiyetinde olup bu necm'in kendinden nceki ve sonraki yetlerle herhangi bir
bagi bulunmamaktadir. Ne var ki, sahabe Kurn'i tertip ederken necm ayrimi yapmamis ve
bu necm'i Dvd peygamber ile Sleymn peygamber kissalarinin arasina yerlestirmistir.
Bylece Peygamberimize rnek verilen kissalar blnms ve pasaj zor anlasilir hle gelmistir.
Bu necm'in, Dvd peygamber kissasi erevesinde olmadigi kesin olup pasaj iindeki
konumu da anlasilmaz hldedir. Dolayisiyla, bu sreyi ve bu yetleri iyi anlayabilmek iin 27-
29. yetlerin bagimsiz olarak ele alinmasi gerekir.
Ancak tarih boyunca Kurn ile ilgili alisma yapanlar konuya bu sekilde
yaklasmamislardir. Bize gre bu kisiler ya mushafin sahabe tarafindan tertip edildigini
bilmemekte ve tertibin Allah tarafindan yapildigina inanmaktaydilar ya da geregi bilmelerine
ragmen bunu aika ifade etme cesaretini gsterememislerdir.
Rz'nin bu yet grubu ile ilgili zorlama yorumunu alintilayarak takdiri okuyucuya
birakiyoruz:
YETLER ARASI MNSEBET:
Biz diyoruz ki: Birisi yle bir soru sorabilir: Allah Tel, bu srenin bainda, kfirlerden
alayci olan kimselerin, ldkten sonra dirilme ile Kiymeti inkr etme hususunda, alabildigince ileri
gittiklerini ve Ey Rabbimiz! Hesap gnnden evvel bizim amel defterimizi acele ver (Sd/16)
dediklerini nakletmitir. Allah Tel, onlarin byle sylediklerini nakledince, bunun cevbini
vermemi, tam aksine, Onlar ne derlerse sabret. Kulumuz Dvd'u hatirla (Sd/17) demitir. Halbuki,
Kiymetin hakk oluu ile, Dvd'dan (a.s) bahsetme arasinda bir mnasebetin olmadigi malumdur.
Derken, Cenb-i Hakk, Dvd (a.s) kissasini aiklamaya geni yer vermi, bu kissanin akabinde de,
Gg, yeri ve bunlarin arasinda bulunan eyleri ifadesini getirmitir. Allah'in hikmetini isbat etmenin,
Dvd (a.s) kissasiyla bir mnasebeti olmadigi da malmdur. Daha sonra Cenb-i Hakk, gkleri ve
yeri yaratmasinda hikmet bulundugundan bahsedip, hair ve nerin hakk oldugu meselesinin isbatini
da buna dayayinca, bundan sonra, Kurn'in erefli, stn, faydasi ve hayri ok bir kitap oldugunu
belirten beyana yer vermitir. Halbuki, bu kismin da, nceki szlerle ilgisi olmadigi meydandadir.
Durum byle olunca, bu blmler birbirleriyle alkasi olmayan, birbirinden uzak birtakim blm ve
fasillar olmu olur. Durum byle olunca, burada bu noktada Kurn'i kiymetli ve erefli bir kitap
olarak nitelemek nasil yerinde olur?
Ite sorunun tamami bundan ibarettir. Buna cevap vererek yle deriz:
Hukem yle demitir: Bir kimse, chil, israrli, mutaassip bir kimse ile kari kariya gelir ve
bu kimsenin, o taassup ve israrina iyice daldigini grrse, bu kimsenin, o mesele ile ilgili olan szn
yarida kesmesi gerekir. nk, bu kimse her ne zaman, o meseleyi daha ok izah etmek isterse, kari
tarafin, o meseleyi kabul hususunda duyacagi nefret de o nisbette fazlalair. Binenaleyh, bu durumda
uygulanacak metod, o meseleyle ilgili sz burada kesmek ve o birinci meseleden tamamen uzak, yeni
bir sze gemek ve bu sz, o mutaassip kimseye, birinci meseleyi unutturacak bir biimde uzatmaktir.
Kari tarafin zihni, bu yeni mesele ile megul olup, birinci meseleyi unuttugunda, beri taraf, sz
esnasinda, bu yeni mesele iinde, birinci mesele ve matlba uygun mukaddimeler sokar. nk, bu
mutaassip kimse, bu esnada bu mukaddimeyi kabul edecektir. O bunu kabul edince de, beri taraf, o ilk
meseleyi isbat hususunda bu uygun mukaddimeye tutunur. Bylece, o mutaassip kari taraf,
susturulmu ve yenilmi olur. Bunu iyice kavradigina gre, imdi biz diyoruz ki: Kfirler, hari, neri
ve Kiymeti inkr hususunda istihzvri, Ey Rabbimiz! Hesap gnnden evvel bizim amel defterimizi
acele ver (Sd/16) deme noktasina gelince, Cenb-i Hakk, Ey Muhammed! Bu meseledeki sz
burada kes ve bu meseleden tamamen uzak olan baka bir sze bala, ge demitir ki, ite bu baka
sz de Dvd (a.s) kissasidir. nk, bu kissanin har ve ner meselesiyle alkasi olmadigi malumdur.
Cenb-i Hakk bu kissayi genie aiklayip, kissanin sonunda da, Ey Dvd! Biz seni yeryznde bir
halfe yaptik. yleyse sen de insanlar arasinda adalet ile hkmet (Sd/26) buyurmutur. Bu sz
duyan herkes, Ne gzel yapti! nk o'na, adalet ile hkmetmesini emretti diyecektir. Daha sonra
Cenb-i Hakk sanki, Ben sana, sadece hakki emretmedim. Tam aksine, Ben alemlerin Rabbi olmamin
yanisira, bir de, ancak adalet ile i yaparim ve btil ile hkmetmem! demitir. Ite bu noktada da,
kari taraf yine, Ne gzel yapti! nk, ancak hakk ile hkmetti! diyecektir. Binenaleyh, bu
548
noktada (kari tarafa) Allah'in hkmnn, btil ile degil, adalet ile olmasi gerektigini kabul ettigine
gre, senin, har ve nerin vki olacagini da kabul etmen gerekir. nk, yet byle olmasa, o
zaman, hayirlara kendisini ulatirma hususunda kfirin Mslmana tercih edilmi olmasi gerekirdi ki,
ite bu durum hikmetin ziddi ve btilin da t kendisi olurdu denilir. Binenaleyh, ite bu gzel ve ince
metodla Cenb-i Hakk, kari tarafin, kendisinden kurtulmasi mmkn olmayacak bir biimde, hari ve
neri inkr edenlere kari, kesin bir ilzam ve susturmayi murad etmitir. Bylece, Kiymeti inkr
hususunda, onunla istihza etme derecesine ikan bu kari taraf ite bu yolla susturulmu ve ilzam
edilmi olur. Cenb-i Hakk, Kurn'da, ilzam etme hususunda ite bu ince metoddan bahsedince, pek
yerinde olarak, Kurn'i mkemmel ve stn olarak tavsif ederek, Indirdigimiz mbrek bir kitap
buyurmutur. nk dnmeyen, tefekkr etmeyen ve ilh muvaffakiyet kendisinin yardimina
komayan kimseler, bu byk Kurn'in yce sirlarina vakif olamaz. Zira Kurn, gerekte, yetler
arasindaki tertibin en mkemmelini ihtiva etmiken, o, iin zhirine bakarak, Kurn'da bir siranin
bulunmadigini iddia etmektedir. Bu yetlerin tefsiri hususunda kafamizda mevcut olan eylerin
tamami bundan ibarettir. Muvaffakiyet Allah'dandir.
277


Grldg gibi Rz, beser iliskilerden rnek vermek sretiyle birbiri ile alkasi
olmayan blmlere anlam kazandirma abasindadir. Iki kisi arasindaki tartisma iin belki
kabul edilebilir olan bu yntem, Peygamberimiz ile msrikler arasindaki tartismanin konu
edildigi ve Peygamberimizin maneviyatini ykseltmek ve o'nu ynlendirmek iin kendisine
gemisten rneklerin verildigi bu pasajda, Yce Allah'in, verdigi iki rnegin arasinda konu ile
alkasiz bir bildiride bulundugu anlamina gelir ki, bu kabul edilemez. nk bu durum,
Kurn'in inis ve teblig lleriyle bagdasmaz.
Bu genel aiklamadan sonra tekrar yetlerin tahliline dnyoruz.

27
Ve Biz gkyzn, yeryzn ve aralarnda olanlar boyuna
oluyturmadk. Bu, kfirlerin; Allah'n ilhlgn ve rabligini bilerek reddeden
kiyilerin zanndr. Cehennem ateyinden dolay yu kfirlerin; Allah'n ilhlgn
ve rabligini bilerek reddeden yu kiyilerin vay hline!

Evrenin amasiz yaratilmadigi, aksi dsncenin ise belirli birka kfirin zanni [sanisi]
oldugu vurgulanan yette, iki ince nokta daha vardir. Bu iki noktayi syle aiklayabiliriz:
Birinci nokta, Trke'ye su isaret zamiri ile evirdigimiz ellezne ism-i mevsuldr.
Ism-i mevsul, muarrafattan [belirtili varliklar iin kullanilan szcklerden] oldugu iin yette
ellezne ism-i mevsul ile isaret edilen kisilerin o gn toplum iinde taninan bir takim
beyinsizler oldugu anlasilmaktadir.
Ikinci nokta da zann szcgdr. Cmledeki konumu itibariyle buradaki zann szcg,
24. yetteki zann szcgnden farkli anlamdadir. Dikkat edilirse burada szck hem bir
yergi cmlesi iinde yer almis, hem de tekitsiz [inne veya enne olmadan]
kullanilmistir. Dolayisiyla 24. yette yakn [kesin bilgi] anlamina gelen szck burada zann
szcgnn digeri anlami olan sani, kusku anlamina gelmektedir. Bu anlama gre, evrenin
bosuna yaratilmadigi gereginin aksini savunan su inansizlarin bu iddialari bilimsel
degildir [kesin bilgiye dayanmamaktadir], sadece kendi sanilaridir. nk bilimsel olarak
incelenip yakn lsnde bilgiye sahip olundugunda tesbit edilebilir ki, evren bos ve
gereksiz yere yaratilmamistir.
Evrenin yaratilma amaciyla ilgili Kurn'da birok yet bulunmaktadir:


115
Peki siz, Bizim sizi sadece bos yere olusturdugumuzu ve sphesiz sizin yalnizca Bize
dndrlmeyeceginizi mi sandiniz?
(Mminn/115)


277
Rz; Meftihu'l-Gayb.
549

38
Ve Biz gkleri, yeryzn ve ikisi arasindakileri oyun oynayanlar olarak olusturmadik.
39
Biz, o ikisini sadece hak/ gerek ile olusturduk. Fakat onlarin ogu bilmiyorlar.
40
Sphesiz ki, Ayirma Gn onlarin hepsinin bulusma yeridir/ kararlastirilmis bulusma
vaktidir.
(Duhn/38-40)

8
Kendi ilerinde hi dsnmediler mi ki, Allah gklerde, yerde ve bu ikisi arasinda bulunan
her seyi ancak hak ile ve belirlenmis bir sre iin olusturmustur? Ve sphesiz insanlardan ogu,
Rablerine kavusmayi kesinlikle bilerek reddedenlerdir/ inanmayanlardir.
(Rm/8)

85
Ve Biz gkleri, yeryzn ve aralarindaki seyleri ancak hak/gerek ile olusturduk ve elbette
ki, o kiymet, kesinlikle kopacaktir. Simdi sen aldiris etme ve gzel muamele et.
(Hicr/85)

36
Yoksa o insan basibos birakilacagini mi sanir?
(Kiymet/36)

190-194
Gklerin ve yeryznn olusturulusunda, gecenin ve gndzn ardarda gelisinde, elbette,
ayaktayken, otururken ve yanlari zerine yatarken Allah'i anan; gklerin ve yerin olusturulusu
zerinde: Rabbimiz! Sen, bunu bo yere olusturmadin, Sen, tm noksanliklardan ariniksin. Artik bizi
Ate'in azabindan koru! Rabbimiz! Sphesiz Sen, kimi o atee girdirirsen artik onu kesinlikle rezil
etmisindir. Sirk koarak yanli; kendi zararlarina is yapanlar iin yardimcilardan da hi kimse
yoktur. Rabbimiz! Sphesiz ki biz, Rabbinize inanin! diye agiran bir nidacivi duyduk ve hemen
inandik. Rabbimiz! Artik bizim gnahlarimi:i bagila, ktlklerimizi rt ve bizi iyi adamlar ile
birlikte, gemite yaptiklarimi:i ve yapmamiz gerekirken yapmadiklarimi:i bir bir hatirlattir/ldr.
Rabbimiz! Ve bize, elilerin zerine vaat ettigin eyleri ver, kiymet gn bizi rezil etme. Sphesiz
Sen, verdigin szden dnmezsin diye iyiden iyiye dsnen kavrama yetenekleri olanlar iin nice
almetler/gstergeler vardir.
(l-i Imrn/190-194)

28
Yoksa, iman eden ve de sliht iyleyenleri Biz, yeryzndeki o
bozguncular gibi mi yaparz? Yoksa Allah'n korumas altna girmiy o
kimseleri din-iman tanmayp ktlge batanlar gibi mi yaparz?

Yani, siz iyi bir insan ile kt bir insanin sonunun ayni olacagini mi saniyorsunuz? Bu
ifadeler, hirette ktlerin iyilerle bir tutulacagina, hatta belki de iyilerden daha stn
konumda olacaklarina inanan ve Mrcie adiyla bilinen kimselerin
278
bu inanlarinin btil
oldugunu gstermektedir.
hirette ceza ve mkfatin olmamasi hli, Allah'in adaletine kesinlikle ters dsen bir
durumdur. Bu arpik anlayisa gre, iman edip her trl musibeti ve belyi gze alarak dogru
davranislarda bulunanlarin aptal, gnahi meslek edinip her trl ktlg isleyenlerin de
akilli sayilmalari gerekir. Byle bir anlayis, Yce Allah'a yapilan pervasizca bir bhtan olur.

29
Bu, temiz akl sahipleri onun yetlerini dynsnler ve gt alsnlar diye
sana indirdigimiz bereketli bir kitaptr.


278
Gnahin insana zarar vermedigi tezini savunarak, byk gnah sahiplerine mit veren ve onun hakkindaki
nihai karari Allaha havale edip tehir eden akait firkasi.
550
='-- [mbrek] szcg, hayir ve mutlulugu bollastiran demektir.
279
yet kisaca, bu
essiz Kitap ile iliski kuranlarin, her trl yarari; madd ve manev bollugu elde edecegini
bildirmektedir.

30
Dvd'a Sleymn' da bahyettik. O ne gzel kuldu! Sphesiz O,
Rabbine oka dnendi.
31
Hani kendisine akyamst iyi cins ve rahvan atlar sunulmuytu;
32
Ben,
mal, servet, kar sevgisini, Rabbimin anlmasndan dolay sevdim. Sonunda
onlar perdenin arkasina girdiler.
33
Geri getirin onlar bana! dedi. Hemen
onlarn bacaklarn, boyunlarn svazlamaya baylad.
34,35
Andolsun ki Biz Sleymn' da eyitli badirelerden, skntlardan
geirerek saflaytrmytk/ olgunlaytrmytk. Ve tahtnn zerine bir ceset
brakmytk. Sonra o, dnd; Ey Rabbim! Beni koru/bana madd ve manev
pislik bulaytrma ve bana, benden sonra hi kimseye yaraymayan bir mlk hibe
et/ bagyla! Sphesiz ki Sen, bol bol hibe edensin/ bagylayansn dedi.
36-38
Bunun zerine Biz de, o'nun emriyle istedigi yere yumuyack akp
giden rzgr, yeytnlar; tm dalg ve yap ustalarn ve zincirlere baglanmy
olan digerlerini o'nun emrine verdik.
-
39
Iyte bu, Bizim hesaba gelmez ihsanimizdir. Artik sen dilersen baykalarina
ver veya vermeyip tut.-
40
Sphesiz ki o'nun iin yanmzda bir yaknlk ve gzel bir dny yeri
vardr.

Peygamberimizin egitimine bu pasajda da devam edilmektedir. Gemiste gnderilmis
elilerin teblig srecinde gsterdikleri sabir ve sebat anlatilmakta, bylece Peygamberimiz de
bu rneklere gre davranmaya ynlendirilmektedir.
Bu yet grubunda Peygamberimize verilen rnek, Sleymn peygamberdir. Sleymn
(a.s) da babasi Dvd (a.s) gibi, hakkinda ok fazla efsane uydurulmus bir peygamberdir.
yetlerin tahliline baslamadan nce, Kurn yetlerini asilsiz hikyelerine malzeme
yapmaktan kainmayan bazi uydurmacilarin din kitaplara gemis hikyelerinden konuyla
ilgili bir kaini teshir ve uyari maksadiyla kisaca nakletmek istiyoruz:
Sleymn'in atlari muayene ederken ve onlari kotururken, ikindi namazini kilmayi unuttugu
anlamini ikarmilardir. Bazilari ise, Hz. Sleymn'in ikindi ve akam namazi sirasinda bir virdi
oldugunu ve virdlerini unutup gne battigi iin, atlarin getirilmesini emrettigini, sonra da atlar
getirildiginde, onlarin ayaklarini kestigini, baka bir deyile atlari Allah'a kurban ettigini
sylemilerdir. Zira atlar o'nu Allah'i anmaktan alikoymutur.
280

Bazi mfessirler, hatt tevrat bi'l-hicb [perdenin arkasina gizlendiler] ve ruddh aleyye
[onu bana getirin] eklindeki ifadelerde geen zamirlerin, gnee iaret ettigini sylemektedirler.
Yani, ikindi vakti gemi ve gne batmiti. Hz. Sleymn bunun zerine kinati idare eden meleklere,
gya, Gnei geri getirin de, ikindi namazini eda edebileyim demitir. Bylece gne geri gelmi ve
Hz. Sleymn namazini eda etmitir.
281

Bu tefsiri desteklemek iin bazi zevat, birtakim hadisleri ne srerek, gnein battiktan sonra
geri gelme olayinin birka kez vuk buldugunu iddia etmilerdir. Bu yzden mirac mucizesini, gnein
geri gelmesi olarak zikrederler. Hendek savai sirasinda Hz. Peygamber'in (s.a.), battiktan sonra

279
(Lisanl Arab, brk mad. )
280
(Razi; el Mefatihul Gayb)
281
(Razi; el Mefatihul Gayb)

551
gnei geri getirdigini, yine Hz. Ali, Hz. Peygamber'in (s.a.) kucaginda uyudugu iin ikindi namazini
kilamadigindan dolayi, Hz. Peygamber'in dua ederek gnei geri getirdigini sylerler.
282

Mfessirlerden bir baka grup da bu yetlerin anlamini, n yargisiz bir kimsenin okuyup
anladigi gibi anlamilardir. Bu mfessirlerin yorumuna gre bu hadise yledir: Hz. Sleymn bir
dizi yagiz ati srdg zaman, Bu atlari sadece Allah rizasi iin seviyorum. yle ki onlarla cihad
edilerek Allah'in kelimesi ykselsin demitir. Sonra atlari koturdu. Atlar o kadar hizli komulardir
ki gzden kaybolmulardir. Daha sonra atlari geri getirmitir. Ibn-i Abbs'a gre Hz. Sleymn
onlarin bacaklarini ve boyunlarini okamitir.
283

1) Hz. Sleymn'a (a.s), bir adada bulunan bir ehrin haberi ulair. Bylece o, ordusuyla
birlikte, rzgra binerek oraya ikar. O ehri alip, kralini ldrr. Bu arada, insanlarin en gzel
yzls olan, Cerde ismindeki kral ki:ini da ele geirir ve onu kendisine ayirir. Bu kiz Mslman
olur. Sleymn (a.s) onu sever. Ama kiz, hep babasi iin aglar. Bunun zerine, Hz. Sleymn (a.s) bir
cinne emir verir ve o kiz iin babasi eklinde bir heykel yaptirtir. Heykele ki:in babasinin
elbiselerinden giydirir. Kiz, sabah-akam hizmetileriyle birlikte hep o heykelin yanina gidip ona
secde ederler. Derken saf, bu durumu Sleymn'a (a.s) haber verir. Bunun zerine Hz. Sleymn
(a.s) o heykeli kirdirtip, kadini cezalandirir. Daha sonra tek baina bir sahraya ikip, oraya kl
yaydirip, Allah'a tevbe iin, kln zerine oturur.
Sleymn'in (a.s), Emine adinda bir mm-i veledi [ocugunun annesi olan bir criyesi] vardi.
Tuvalete gittiginde, yahut hanimlariyla yatmak istediginde mhrn ona emanet ederdi. Hz.
Sleymn'in (a.s) mlknn kuvveti de, o mhrnde sakli idi. Yine bir gn mhrn o kadinin yanina
birakti. Seytn, Hz. Sleymn (a.s) eklinde, bir denizci kiyafetiyle kadinin yanina gelip, Emine!
Mhrm ver dedi. Bylece mhr eline geirip, Sleymn'in (a.s) tahtina oturdu. Kular, cinnler ve
insanlar, ona gelip gitmeye baladi. O (sahrada), Hz. Sleymn'in (a.s) grnm degimiti. Bu
sirada mhrn almak iin, Emine'nin yanina vardi. Ama Emine o'nu tanimadi ve kovdu. Bylece Hz.
Sleymn (a.s) bir su ilemi oldugunu anladi. Derken ev ev el aip dilenmeye baladi. Ben
Sleymn'im dediginde, insanlar zerine toprak atip, o'na svp sayiyorlardi. Daha sonra,
baliklarini taimak sretiyle, balikilarin yaninda alimaya baladi. Onlar, (cret olarak) o'na her
gn iki balik veriyorlardi.
Hz. Sleymn (a.s), evinde o puta tapildigi gn sayisinca, yani kirk gn bu hl zere oldu. sf
ve Isrlogullari'nin ileri gelenleri, Hz. Sleymn'in (a.s) kiligina girmi olan eytnin verdigi
hkmleri ve kararlari yadirgamaya baladi. Bunun zerine sf, Hz. Sleymn'in (a.s) hanimlarina
birtakim sorular sormaya baladi. Onlar, Bu, bizler hayizli iken de bizlerle birleiyor. stelik,
cnplkten tr de yikanmiyor dediler. Seytnin hkmnn bu kadinlar hari, diger btn
konularda geerli oldugu da ileri srlmtr. Derken uup kati ve o mhr denize atti. Mhr bir
balik yuttu ve bu balik neticede, Hz. Sleymn'in (a.s) eline geti. Hz. Sleymn (a.s) baligin karnini
yardi, bir de bakti ki mhr orada. Mhrn alip, Allah'a secdeye kapandi. Bylece mlk yeniden
eline geti. O eytni yakalayip, bir kaya parasinin iine tikayip, o kayayi denize atti.
2) O hkmdarin ki:i, bu heykele ibdete balayinca, Hz. Sleymn (a.s) fitneye dm oldu.
Mhr elinden dt ve mhr eline alamadi. Bunun zerine sf, Sen bir gnahindan [hatandan]
tr bu fitneye drldn. Binenaleyh Allah'a tevbe et dedi.
3) Sleymn (a.s), eytnlardan birisine, Insanlari nasil fitneye dryorsunuz? dedi. Bunun
zerine eytn, Mhrn bana ver de, sana gstereyim dedi. Hz. Sleymn (a.s), mhrn ona
verince, eytn mhr denize atti. Bylece Hz. Sleymn'in (a.s) elinden mlk gitti. Seytn bylece
Hz. Sleymn'in (a.s) tahtina oturdu.
Bu rivyetleri anladigina gre, bu grte olanlar, yetteki, Andolsun ki Biz, Sleymn'i
imtihan ettik [fitneye drdk] ifadesinden, Allah Tel'nin o'nu bu ekilde imtihan etmesi; ve
tahtinin stne bir ceset birakiverdik ifadesinden de, bu eytnin o'nun tahti zerine oturmasi
kasdedilmitir derler.
4) Hz. Sleymn'in (a.s) fitneye dnn sebebi, gn insanlara gzkmemesidir. Bundan
dolayi o'nun mlk elinden alindi, bir ceza olmak zere, tahtina bir eytn oturtturuldu.
284


282
(Razi; el Mefatihul Gayb)
283
(Razi; el Mefatihul Gayb)

284
Rz, Meftihu'l-Gayb.
552
nc bir grup mfessire gre ise, Hz. Sleymn, Bu gece, 70 hanimimla birden yatacagim
ve her hanimimdan bir mcahid dogacak diye yemin etmitir. Ancak bu yemini yaparken inallah
demedigi iin o gece sadece bir hanimi hamile kalmi ve ondan da yarisi ceset bir ocuk dogmutur.
Bunu zerine hanimi bu ocugu Hz. Sleymn'in tahti zerine birakmitir. Bu hadisi Eb Hreyre'nin
Hz. Peygamber'den (s.a.) rivyet ettigi nakledilir. Bu hadisi Buhar, Mslim ve diger muhaddisler
eitli senetlerle nakletmilerdir. Buhar'de bile muhtelif yerlerde ve muhtelif senetlerle bu hadis
nakledilmitir. Bu hadislerde Hz. Sleymn'in hanimlarinin sayisi bazan 60, bazan 70, bazan 90 veya
99, bazan da 100'e kadar varmitir.
285

Diger bir yorum ise Imm Rz tarafindan yapilmitir: Hz. Sleymn bir hastaliga yakalanmi
veya baka bir tehlike dolayisiyla sikinti ve znt iinde zayiflayarak bir deri bir kemik kalmiti.
Yani, yle bir hle gelmi ki, cansiz ceset denecek kadar zayiflamitir. Fakat bu yorum Kurn'a
uymaz. nk Kurn'daki ifade aynen yledir: Andolsun Biz Sleymn'i imtihan ettik. Tahtinin
stne bir ceset biraktik, sonra Bize yneldi. Bu yeti okuyan herhangi bir kimse, sz konusu cesedin
Hz. Sleymn'in cesedi olmadigini hemen anlar. Anlailan odur ki, Hz. Sleymn bir hata yapmi ve
bunun zerine Allah kendisini uyarmitir. Sonuta ise hatasini idrak eden Hz. Sleymn, Allah'a
ynelmitir.
286

1) Hz. Sleymn'in (a.s) baina gelen fitne [imtihan] yledir: Onun bir oglu oldu. Bunun
zerine eytnlar, Eger bu yaarsa, aynen babasi gibi bize hkmran olur. yleyse ne yapip edip,
onu ldrmemiz gerekir dediler. Hz. Sleymn (a.s) bu komployu grenip, o oglunu, bulutlar
arasinda bytmeye baladi. Bir gn ileriyle megulken, o ocuk l olarak, tahtinin nne
dverdi. Hz. Sleymn (a.s) o anda, bu konuda Allah'a tevekkl etmedigi iin, hata etmi oldugunu
anlayip, Rabbinden bagilanmasini istedi ve O'na rc etti.
2) Hz. Peygamber'in (s.a.v) yle dedigi rivyet edilmitir: Hz. Sleymn (a.s), Ben, her biri
Allah yolunda mcahede eden bir arslan dogursun diye, her gece 70 hanimimi ziyaret edecegim dedi.
Fakat bu arada inallah demedi. Derken, btn kadinlarini dolati, hibiri hamile kalmadi;
bunlardan sadece birisi hamile kaldi ki, o da, yarim adam dogurdu. Derken bu ocuk, Hz. Sleymn
(a.s) tahtinda otururken, o'nun yanina getirildi ve kucagina verildi. ''Nefsim, kudret elinde olan
Allah'a yemin ederim ki, yet Hz. Sleymn (a.s), inallah [eger Allah dilerse] demi olsaydi,
onlarin hepsi de, birer arslan gibi, Allah yolunda cihd ederlerdi. Ite, yetteki, Biz Sleymn'i
imtihan ettik ifadesinden kasdedilen budur.
3) Allah'in, kendisine verdigi iddetli bir hastalik sebebiyle, biz Sleymn'i imtihan ettik ve
o'nun krssi zerine, ondan olan bir ceset ativerdik. Bu, hastaligin iddetinden trdr demektir.
nk Araplar, zayif ve elimsiz ocuklar hakkinda, Bu, kasabin ktg zerindeki bir et ve ruhsuz
bir ceseddir derler. Smme enbe ifadesi, sihhatli ve saglikli durumuna dnd demektir.
Binenaleyh lfiz, bu tr izahlara muhtemel iken, onu, biraz nce syledigimiz o tutarsiz izahlara
hamletmeye gerek yoktur.
287


Abartili uydurmalarla insanlarin ne hle getirilmek istendigini daha iyi gsterebilmek
iin, listeye bir de bu yetlerle ilgili meshur bir rivyeti ekliyoruz:
Eb Hreyre'den rivyet edildigine gre Peygamber (s.a) syle buyurdu:

Cinn taifesinden bir ifrit dn gece namazimi bozdurmak iin bana ansi:in hcum etti yahut
Peygamber buna benzer bir kelime syledi. Lakin Allah beni galip getirip ona istedigimi yapmaya
firsat verdi. Sabah olunca hepiniz onu gresiniz diye mescidin direklerinden birine baglamak istedim.
Fakat kardeim Sleymn peygamberin, Y Rabbi! Beni magfiret et ve bana benden sonra kimseye
olmayacak bir mlk bagila! demi oldugu hatirima geldi. Ravi Ravh, Peygamber o ifriti hor
olarak kovdu demitir.
288


285
(Razi; el Mefatihul Gayb)
286
(Razi; el Mefatihul Gayb)

287
Rz, Meftihu'l-Gayb.
288
Sahh-i Buhar; Tefsir Kitabi, 253. bab (Sd/35. yet tefsiri), no: 330.
553

BU ITHAMLARIN DEGERLENDIRILMESI: Yukaridaki safsatalarin iinde bir
yorumu yer alan Rz bile, bu konuda uydurulanlarin asilsizligi ynnde bazi tespitlerde
bulunmustur ki, bu tespitler de ayri bir ibret vesikasi durumundadir. Aynen aktariyoruz:
1) Eger eytn, gerek ekil, gerek fonksiyonel olarak, peygamberlerin kiligina girebilseydi, bu
durumda, eriatin hibir hkm hususunda bir gven kalmazdi. Insanlarin ryalarinda Hz. Ms
(a.s), Hz. s (a.s), Hz. Muhammed (s.a.v) eklinde grdg kimseler, bu durumda adi geen
peygamberler degil, aksine, saptirmak ve igva etmek iin bunlarin suretine brnm eytanlar oldugu
kabul edilebilirdi. Byle bir kabuln ise btn hakk dinleri kknden btil kilacagi malumdur.
2) Eger eytn, Allah'in peygamberi olan Hz. Sleymn'a (a.s) bunlari yapabilseydi, o'nun btn
lim ve zhid kimselere kari da bunlari yapabilmesi gerekirdi. Bu durumda da, onun onlari
ldrebilmesi, eserlerini parampara etmesi ve evlerini-barklarini yikip dkebilmesi gerekirdi. Bunun
herhangi bir lim hakkinda sz konusu olmasi imknsiz olduguna gre, byle eyler, yce
peygamberler hakkinda haydi haydi imknsiz olur.
3) Allah'in hikmet ve ihsanina, eytni, Hz. Sleymn'in (a.s) hanimlarina musallat kilmasi nasil
uygun der? Byle bir eyin irkin oldugunda phe yoktur.
4) Eger Sleymn'in (a.s), o hkmdarin ki:ina o heykele tapma hususunda msaade ettigini
sylersek, bu, bizzat Hz. Sleymn'dan (a.s) kaynaklanan bir kfr olur. Yok eger o buna kesinlikle
msaade etmemi ise, bu gnah o kadina aittir. Dolayisiyla, Cenb-i Hakk, o'ndan kaynaklanmayan
bir fiil yznden Hz. Sleymn'i (a.s) neden cezalandirsin?
289


ogunlugunun rivyet senetleri kuvvetli hadislerdir. Bu yzden hadisin sihhat bakimindan
reddedilmesi [tenkit edilmesi] mmkn degildir. Fakat hadisin aklen kabul edilmesi ise imkn
haricidir. nk bizzat hadisin muhtevasi, Reslullah'in (s.a) byle bir ey sylemedigini deta
haykiriyor. ok kuvvetli bir ihtimale gre Hz. Peygamber (s.a.) bu olayi Yahudilere istinaden ve baka
birine misal olarak anlatmitir. Dinleyenler de yanli anlamilar ve Hz. Peygamber'den (s.a.) bu olayi
gerek bir hdiseymi gibi rivyet etmilerdir. Bylesine akla aykiri hadisleri, sirf kuvvetli senet
dolayisiyla kabul ettirmeye aliirsak din bir eglence hline gelir. Herkes bizzat ki mevsiminde
gecelerin, 10-11 saatten fazla olmayacagini hesaplayabilir. Hz. Sleymn'in en az 60 hanimi
oldugunu kabul eder, bir saatte de hi nefes almadan 6 hanimina ugradigini ve 10-11 saat srekli
onlarla birlikte oldugunu dnecek olursak bunun fiilen mmkn olmadigi sonucuna variriz.
Saniyorum Hz. Peygamber (s.a.) bu kadar mantiksiz bir hikyeyi gerek bir olay olarak anlatmamitir.
Ayrica hadislerin hibir blmnde Hz. Sleymn'in tahti zerine atilmi olan ceset ile yari ceset
ocugun bir ilgisi olduguna dair bir ima bile yoktur.
Dolayisiyla Hz. Peygamber'in (s.a.) bu olayi, bu yetin tefsiri mnasebetiyle anlattigini iddia
etmek mmkn degildir. Belki bu ocugun doguundan sonra Hz. Sleymn'in tevbe-istigfar etmesini
makul karilayabiliriz, ama, Ey Allahim! Bana benden sonra hi kimseye nasip olmayan bir saltanat
ver eklindeki duasini makul karilamak mmkn degildir.
Bu rivyetler yukaridaki yorumu desteklemek iin zikredilmelerine ragmen, yukaridaki
yorumdan daha da anlamsizdirlar. Hz. Ali ile ilgili hadisi Imm Ibn-i Teymiyye, her ynyle ele
aldiktan sonra uydurma oldugunu isbatlamitir. Imm Ahmed b.Hanbel, Bu hadis asilsizdir, Ibn-i
Cevzi ise Kukusuz bu hadis uydurmadir demilerdir. Hendek savai ile ilgili hadis, bazilarina gre
zayif, bazilarina greyse uydurmadir. Mirac hadisesine gelince bu olayin anlatimi yledir: Mekkeli
mrikler Hz. Peygamber'den mirac'i isbatlamasini isteyince o, Kuds yolunda falan kafilede filan
hdise vuk buldu demitir. Mekkeli mrikler o kafilenin Mekke'ye ne zaman varacagini
sorduklarinda Hz. Peygamber, Su gn gelecektir diye cevap vermitir. O gn geldiginde, Kurey
kfirleri btn gn o kafileyi beklemi ve akam olmutur. Bunun zerine Reslullah kafile gelmeden
nce gne batmasin diye dua etmi ve gerekten de kafile gne batmadan nce gelmitir. Bazi
raviler bu hdiseyi rivyet ederlerken, o gn gnein bir saat ge battigini sylemilerdir. Bylesine
nemli bir hadis iin, bu kadar zayif hitliklerin kabul edilmesi mmkn m? Yukarida da ifade

289
Rz, Meftihu'l-Gayb.
554
ettigimiz gibi gnein geri gelmesi ve gnn bir saat uzamasi byk bir olay oldugu iin, tm
dnyanin bu olaylari bilmi olmasi gerekirdi ve sadece birka insanla sinirli kalmazdi.
290


Konumuz olan yetlerle ilgili asilsiz rivyetleri ve bu rivyetler yznden klasik
kaynaklara giren sayfalarca gereksiz aiklamayi ibret nazarlarina sunduktan sonra, kaldigimiz
yerden yetlerin tahliline dnyoruz:
30. Dvd'a Sleymn'i da bahyettik. (O) ne gzel kuldu! Sphesiz o oka
dnendi.
Bu yet, Peygamberimize ve tm insanliga rnek olarak gsterilen Sleymn
peygamberin tanitildigi pasajin ilk yetidir. yetin ilk cmlesinden, nceki yetlerde sayilmis
nimetlere ilve olarak Sleymn'in (a.s) da Dvd peygambere ltfedilmis bir nimet oldugu
anlasilmaktadir.
Bu pasajda Sleymn peygamber, tekml srecinde geirmis oldugu pisme ve
olgunlasma asamalari n plna ikarilarak anlatilmistir.
(O) ne gzel kuldu! Sphesiz o oka dnendi.
yetin ikinci cmlesindeki mahss bi'l-medh [vlen sahis] mahzftur [gizlidir], yani
adi cmlede szck olarak yer almamistir. Bu kisinin Dvd veya Sleymn peygamberden
herhangi birisinin olabilecegi ileri srlebilirse de, bize gre Sleymn peygamber olmasi
daha uygundur. Zira ncelikle dil bilgisi kurallari oradaki zamirin yakina raci [dnk]
olmasini, dolayisiyla hemen bir nceki sahis olan Sleymn'a (a.s) ynelik olarak
anlasilmasini gerektirmektedir. Ayrica, buradaki evvb sifatinin Dvd peygambere ait
oldugu kabul edilirse, evvb oldugu daha nce ayni srenin 17. yetinde de bildirilen Dvd
(a.s) iin bu sifat lzumsuz bir tekrar niteligi arz etmis olur. Hlbuki evvb sifatinin Sleymn
peygambere ait olmasi durumunda, Sleymn peygamberin de babasi gibi erdemli bir kisi
oldugu anlasilir ve bu anlayis, Sleymn peygamberin Dvd peygambere verilmis bir nimet
oldugunu bildiren 30. yetle de bire bir rtsr.

31-33. Hani kendisine akyam st iyi cins ve rahvan atlar sunulmuytu; Ben, hayir
[servet, ikar] sevgisini, Rabbimin zikrinden dolayi sevdim. Sonunda onlar perdenin
arkasina girdiler. Geri getirin onlari bana! (dedi.) Hemen onlarin bacaklarini,
boyunlarini sivazlamaya bayladi.

Bu yetlerdeki mecaz ve kinyeler, cehlin elinde hurafelere dnsms ve Sleymn
peygamber ile ilgili gerek disi uydurmalar retilmistir. Dvd, Sleymn ve Eyyb
peygamberler hakkindaki asilsiz hikyeler Kurn'in inisinden nceki dnemlerde olustugu
iin, Rabbimiz bu elilerine srlen lekeleri silmek ve onlari aklamak zere Kurn'da onlara
ait bazi ayrintilar bildirmistir.
Hani kendisine akam st iyi cins ve rahvan atlar sunulmutu;
yette, icazen ifade edilmis olan akam st deyimi, Sleymn peygamberin mrnn
veya iktidarinin son dnemini isaret etmektedir. Hatirlanacak olursa, Asr sresi'nin tahlilinde
de asr szcg ile normal ikindi vaktinin degil, mrn son dnemlerinin kastedildigini
sylemistik.
iyi cins ve rahvan atlar,
Sleymn peygamberin atlari yette -'-' -'' [sfint] ve -',='' [ciyd] olarak
nitelenmistir. Sfin, bir ayagini tirnagi zerine diken ve ayak stnde duran ve ciyd da;
hizli kosan demektir.
291
Atlarin bu sifatlarla anlatilmasi, onlarin hem duruslarinin hem de
hareketlerinin mkemmelligini gstermektedir. Bize gre Sleymn peygamberin atlari, o'nun
ordusundan kinyedir, atlarin kalitesi de ordunun gcn ve kabiliyetini simgelemektedir.

290
(Razi; el Mefatihul Gayb)
291
Razi (Cevheri ve Mberredden nakil)
555
nk, bugn iyi bir ordu, nasil hava filolari, zirhli aralari, gdml fzeleri ve uak
gemileri ile ifade ediliyorsa, o gnlerde de (hatta yakin dneme kadar) iyi bir ordunun
gstergesi atlar, svari birlikleri idi.
Rivyetlerle, dinin akilla iliskisini kesmek ya da kaynagini bulandirmak isteyenler,
Sleymn peygamberin atlari ile ilgili olarak da epeyce rivyet retmeyi ihmal etmemislerdir.
Bu rivyetlerden atlarin 1.000 tane oldugu, Sleymn'a (a.s) babasi Dvd'dan (a.s) miras
kaldiklari seklinde olanlari oldugu gibi, Hasan Basr'nin agzindan bu atlarin denizden
iktiklarini, hepsinin kanatli ve nakisli oldugunu ileri srenleri de vardir. Ali adi kullanilarak
bu atlarin 20 tane oldugu, Ibrhm et-Teym adi kullanilarak da 20.000 tane oldugu diger
iddialar arasindadir. Ibn-i Zeyd adina uydurulan ve Eski Yunan mitolojilerindeki Poseidon ve
Pegasus'u agristiran rivyet ise daha da ilgintir: Sleymn (a.s) bu atlari seytnlara denizden
ikarttirmistir ve hepsi de kanatlidir.
Ben, hayir [servet, ikar] sevgisini, Rabbimin zikrinden dolayi sevdim.
Sleymn peygamberin nemli bir zelligini dile getiren bu ifadeden, o'nun servet
dskn, hevsina uyan, zevk sefa meraklisi biri olmadigi anlasilmaktadir. Onun serveti
[zenginligi, ok nitelikli ordusunu] sevmesinin sebebi, Rabbini anmaktir, i'l-yi
kelimetullahtir, cihattir. Yani o, iyi bir orduyu apulculuk, yagmacilik veya baski kurma
amaciyla degil, Rabbini zikretmek iin, Allah adina cihat etmek iin kurmustur. Nitekim Sebe
kraliesi'ne yazdigi davet mektubunda da Sleymn'in (a.s) Allah adina hareket ettigi aik ve
net olarak grlmektedir:
Sleymn'in mektubunu alan Sebe melikesi, Ey ileri gelenler! Sphesiz ki bana
kesinlikle ok saygin/serefli bir mektup birakildi. Sphesiz ki o mektup, Sleymn'dandir ve Bana
karsi byklk taslamayin, teslimiyet gstererek/Mslman olarak bana gelin! diye yarattigi btn
canlilara dnyada oka merhamet eden, engin merhamet sahibi Allah adinadir dedi.
(Neml/29-31)

Sonunda onlar perdenin arkasina girdiler.

Bu ifadeden, Sleymn peygamberin o grkemli ordusunun bir dnem zayifladigi ve
Sleymn peygamberin cihadi biraktigi anlasilmaktadir. Yani, o dnemde Sleymn
peygamberin ordusu ise yaramaz hle gelmis; o mkemmel atlari gzden kaybolmustur.
Geri getirin onlari bana! (dedi.)
Bu ifadeden de, ordusu zayiflayan Sleymn peygamberin, hemen aklini basina
topladigi ve yeniden gl bir orduya sahip olmak iin gayret gstermeye basladigi
anlasilmaktadir.
Hemen onlarin bacaklarini, boyunlarini sivazlamaya baladi.
Bu ifade ise, Sleymn peygamberin yine o mkemmel atlara sahip oldugunu, yani
yeniden gl bir ordu kurdugunu ve bu sebeple ok mutlu oldugunu anlatmaktadir. Atlarin
bacaklarini ve boyunlarini oksamasi, duydugu bu mutlulugu veya orduya verdigi degeri
gstermektedir.
BU PASAJ DAKI BAZI ZAMIRLERIN MERCII: Bazilari 33. yetteki, Geri getirin
onlari ifadesini arpitarak, Gnesi bana geri getirin! seklinde degistirmisler ve buradan yola
ikarak da su hikyeyi uydurmuslardir:
Sleymn ikindi namazini kairmiti, gn battiktan sonra hatirladi ve Gnei bana geri
getirin! dedi. Gne geri geldi, o da ikindi namazini kildi.

Hatirlanacak olursa, zihinlere sokulmaya alisilan bu safsatanin benzer bir versiyonu iki
kez de Peygamberimiz iin dile getirilmisti. Halbuki sz konusu yette ne gnesten ne de
namazdan sz edilmektedir. Dolayisiyla yetten, teknik olarak byle bir anlam ikarilmasi
mmkn degildir. Zaten byle bir olayin gereklesebilecegini her seyden nce akil kabul
etmez. Ayrica yette Sleymn peygamberin geri getirilmesini istedigi sey onlari zamiri ile
556
ifade edilmistir. Dilbilgisi kurallarina gre cmlenin anlasilmasi iin zamirin merciinin lfzen
veya takdiren paragrafta mevcut olmasi zorunludur. Paragrafta ise gnes degil, sfint
[atlar] szcg mevcuttur.
Gnesin geri geldigi safsatasini uyduranlar, tabir yerinde ise kas yapayim derken gz
ikarmislar, Sleymn peygamberi tebcil edelim derken o'nun Kurn'da bildirilen kisilik
yapisina ve szlerine ters dsmslerdir. Syle ki:
Rabbimiz Sleymn peygamberi, Allah'a dnen, yaptigini Allah'in zikri iin yapan,
gzel bir kul olarak nitelemistir. Hikyede geen namazi savsaklama davranisi ise Sleymn
peygamberin Kurn'da bildirilen niteliklerine uymamaktadir. nk Kurn'da bize tanitilan
Sleymn peygamber her ne kadar ikindi namazi ile ykml oldugunu sanmasak da
ykml oldugu namazi savsaklamaz.
yetteki ifadeye gre Sleymn peygamber, Hemen geri getirin bana onlari! demistir.
evresindeki insanlarin, gnesi geri getirmeleri imknsiz olduguna gre, acaba Sleymn
peygamber bu emri kime vermistir? Gnesi geri getirebilmek sadece Rabbimizin kudretinde
olduguna gre, bunu istedigi iddia edilen Sleymn'in (a.s) bu istegini dogrudan Allah'a
yneltmesi, bunu da bir emir seklinde degil, Rabbim gnesi geri gnder! diye dua seklinde
belirtmesi gerekir. Onun bir emir slbuyla Allah'a karsi byle bir kstahlik yapmasi ise asla
dsnlemez.
yetteki zamirin gnesi isaret ettigini syleyen uydurmacilari boslukta birakan bir
diger nokta da, Sleymn peygamberin emir verdigi muhataplarin ogul olmasidir. Eger
Sleymn peygamber Allah'a hitap etse idi, ifadenin tekil olmasi gerekirdi.
yetlere gre Sleymn peygamberin istegi yerine gelmistir. Safsatacilarin iddia ettigi
gibi, eger Sleymn peygamber gnesin geri getirilmesini istemis olsa ve bu istegine uygun
olarak gnes de gerekten geri gelseydi, bu olay dnyanin her tarafindan grlr ve sadece bu
safsatacilarin kitaplarinda degil, pek ok tarih belgede de yer almis olurdu.
Bu uydurmacilar, Sleymn peygamberin atlari oksamasini da arpitip atlarin
ayaklarini ve boyunlarini kilila vurdugunu sylemislerdir. Gya bu atlar Sleymn
peygamberin ikindi namazini geirmesine sebep olmuslar, o da atlari sulu bularak onlari
cezalandirmistir. Hlbuki Sleymn peygamberin atlari oksamasinin anlami, tekrar kavustugu
atlardan [yeni bastan kurdugu nitelikli ordudan] duydugu mutlulugu ifade etmek, onlarin
dsmani savusturmada en nemli, en degerli vasitalar oldugunu gstermektir.
yetteki szcklerin hi birinden, gnesle veya atlarla ilgili hikyeleri dogrulayan tek
bir anlam ikmamasina ragmen, bu konudaki uydurmalar ciltlere sigmayacak kadar oktur.
Ancak daha fazla ayrintiya girmeyi gereksiz gryor, bu safsatalarin Kurn ile
uyumsuzluklarinin gsterilmesine harcanacak abayi, yetlerin daha iyi anlasilmasi iin
harcamanin daha yararli olacagina inaniyoruz.

34-35. And olsun ki Biz Sleymn'i da fitneye dyrmytk [eyitli badirelerden
geirerek saflaytirmiytik, olgunlaytirmiytik]. Ve tahtinin zerine bir ceset birakmiytik. Sonra
o, dnd, Ey Rabbim! Beni koru [madd ve manev pislik bulaytirma] ve bana, benden
sonra hi kimseye yaraymayan bir mlk ihsan et! Sphesiz ki Sen, bol bol ihsan edensin
dedi.
SLEYMN'IN FITNELENDIRILMESI: yetteki, And olsun ki Biz Sleymn'i da
fitneye drmtk [eitli badirelerden geirerek saflatirmitik, olgunlatirmitik]
ifadesinden, Sleymn peygamberin de tipki babasi Dvd peygamber gibi, bir takim egitici
srelerden geirilmis oldugu anlasilmaktadir. Bize gre o'nun dsrldg fitnenin bir
blm, babasi Dvd peygamberden ynetimi devralmadan nceki dnemde yasamis oldugu
acilardir. Yoksa, yetleri yanlis yorumlamalari sonucu, Kurn'da bildirilenin disina ikarak
karanliga tas atanlarin uydurduklari olaylar degildir. nk Sleymn'in (a.s) fitnesi hakkinda
Kurn'da ayrinti verilmemistir.
557
TAHTIN STNDEKI CESET: yetteki, Ve tahtinin zerine bir ceset birakmitik
ifadesi, fitnelendirmeden bahseden cmlenin devami degildir. Bu, Sleymn peygamberin
tahtinin zerine bir ceset birakilmasiyla ve o'nun da bu cesedi bulmasiyla fitnelendirilmedigi
anlamina gelmektedir. Sleymn (a.s) bu sekilde imtihan edilmemistir. Tahtin zerine ceset
birakildigini bildiren cmle, o'nun fitneye dsrldgn bildiren cmleden ayri bir cmledir.
Eger aksi olsa idi, cmlenin basinda takip ve tertip anlami ifade eden - [fe] baglacinin olmasi
gerekirdi. Oysa orijinal metinde yetin basinda , [vav] baglaci bulunmaktadir.
Sleymn peygamberin tahtinin zerine bir ceset birakilmasi, bize gre kinye yollu bir
anlatimdir. Sleymn peygamberin bir dnem iktidarda ise yarar isler yapmadigindan kinye
olabilir. Nitekim toplumda ise yaramayan kisilere Arapa'da, = =--'' -,-'' [meyyit-i
mteharrik=hareketli l] denmektedir. Muhtemelen Sleymn peygamber bir dnem iin
elinde olarak veya olmayarak pasiflesmis, ok zayif dsmstr, iktidarda olmasina ragmen
muktedir degildir, deta yasayan bir l durumuna dsmstr.
Sleymn peygamberin neden byle kt bir dnem yasamis olabilecegine dair birden
fazla gereke gstermek mmkndr: Sebep, belki Sleymn peygamberin liyakatsiz
yardimcilar ve danismanlar edinmesidir, belki de Bakara/102'de bildirildigi gibi kt
dsnceli insanlarin yaptiklari o kfir oldu, o'na itaat edilmez cinsinden olumsuz
propagandalardir. Ya da Sebe/14'den anlasilacagi gibi, kendisinden sonra devletinin yikilisina
seyirci kalan diryetsiz ogludur.
SLEYMN'IN DNS: 35. yetten anlasiliyor ki, muktedir olamadigi iktidarinin
ktye gidisini fark eden Sleymn peygamber, aklini basini alip islere azmle sarilmaya
karar vermis ve bu asamada Yce Allah'a dua etmistir: Ey Rabbim! Beni koru [madd ve
manev pislik bulatirma] ve bana, benden sonra hi kimseye yaramayan bir mlk ihsan et!
Sphesiz ki Sen, bol bol ihsan edensin.
MLK: ='-'' [mlk] szcg, kudret demek olup burada varlik ve zenginlik anlaminda
degil, devlet, iktidar anlamindadir.
292
Nitekim, Adalet mlkn temelidir zdeyisindeki
mlk szcg de buradaki gibi devlet veya ynetim anlamina gelir. nk adalet her
devletin temelidir; adaletin olmadigi devletler [ynetimler] temelsiz olduklari iin yikilmaya,
yok olmaya mahkmdurlar.

36-40. Bunun zerine Biz de, o'nun emriyle istedigi yere yumuyacik akip giden
rzgri, yeytnlari; tm dalgi ve yapi ustalarini ve zincirlere baglanmiy olan digerlerini
o'nun emrine verdik. Iyte bu, Bizim hesaba gelmez ihsanimizdir. Artik sen dilersen
baykalarina ver veya vermeyip tut. Sphesiz ki o'nun iin nezdimizde bir yakinlik ve gzel
bir dny yeri vardir.

36. yetin basinda bulunan ve bizim bunun zerine diye evirdigimiz - [fe] takip
edati, Sleymn peygambere verilen nimetlerin sayildigi cmleyi, 35. yetteki Sleymn
peygamberin duasinin yer aldigi cmleye baglamaktadir. Buradan anlasildigina gre, Yce
Allah Sleymn peygamberin duasina cevap vermis ve o'nun mlkn [devletini, ynetimini]
ticar, iktisad ve siyas ynlerden ok glendirmistir.
RZGRIN SLEYMN'IN HIZMETINDE OLUSU: Rzgrin Sleymn
peygamberin emrinde olmasi, o'nun rzgri binit olarak kullanmasi veya ordusunu bir yerden
bir yere rzgrla sevk etmesi demek degildir. Rzgrin o'nun emrinde olmasi, rzgr
marifetiyle hizla hareket edebilen yelkenli gemilere sahip olmasi ve bu gemilerle deniz asiri
lkelere gidebiliyor olmasidir. Nitekim Ana Britannica ansiklopedisi de, Sleymn
peygamberin denizcilikte ulastigi noktayi su cmlelerle anlatmaktadir:

292
(el Isfehani; el Mfredat)
558
Hiram ile Hz. Sleymn'in ortak deniz ticaret filosu, o agda bilinen denizlerin neredeyse en u
noktasina ulati. Dzenli seferlerin bazilari gidi dn yil sryordu.
293


Kitab-i Mukaddes de Sleymn peygamberin byk bir deniz ticareti gelistirdigini ve
ticaret filosunun yani sira Tarsis adi verilen donanmasinin da bu denizlerde etkin oldugunu
kaydetmektedir. Ayrica Sleymn peygamberin Edon blgesinde bulunan Akabe'deki maden
ocaklarindan ikarilan bakir ve demiri eritmek ve islemek iin Ezion-Geber [Etsyon-
Geber]'de kurdugu firin, bugnk arkeolojik arastirmalarla da dogrulanmistir:
Etsyon-geber'den, hem Ofir'le yapilan ticarette bir liman, hem de byk lekli bir bakir aritma
merkezi olarak yararlanan Hz. Sleymn'in, bu kenti I.. 950 dolayinda kurdugu hemen hemen
kesinlikle bilinmektedir.
294


Bu konuda Kurn su bilgileri vermektedir:

12
Sleymn iin de, sabah gidisi bir ay, aksam dns bir ay olan rzgri boyun egdirdik; ve
Biz erimis bakir madenini o'na sel gibi akittik. Ve eli altinda Rabbinin izniyle/ bilgisiyle is grmekte
olan yabanci kisileri boyun egdirdik. Ve onlardan kim Bizim emrimizden ikip-sapacak olsa, ona
ilgin atesin azabindan tattirdik.
13
Onlar, Sleymn'a zel kararghlar, heykeller/ resimler ve havuzlar gibi anaklar ve sbit
kazanlardan her ne isterse yaparlar. Ey Dvd ailesi! Nimetlerin kariligini demek iin aliin!
Ama kullarim iinde, verilen nimetlerin kariligini deyen de ok azdir!
(Sebe/12-13)

Sleymn peygamberin sahip oldugu gler ve o'nun zenginligi, Kitab-i Mukaddes'in I.
Krallar, 10. Bab. Ayrica II. Tarihler, 1 ve 9. Bab'da ayrintili olarak anlatilmistir.

SLEYMN PEYGAMBERIN EMRINDEKI SEYTNLAR/CINNLER: Sleymn
peygamberle ilgili bu yetlerdeki gerek ve ibret verici bilgiler, bazi kimseler tarafindan yine
saptirilmis ve birok asilsiz, gerek disi hikye ortaya ikmistir. Sleymn peygamberin
emrindeki seytnlar konusunda dzlen efsanelerin tm, yetteki eytnlar ifadesinin,
Kurn'daki tanimi disinda, halk kltrne yerlesmis hayal yaratiklar olarak kabulne
dayanmaktadir. Oysa Kurn'daki eytn ile halk kltrndeki seytn arasinda hibir alka
bulunmamaktadir.
Hatirlanacak olursa, Tekvr ve Ns srelerinin tahlili yapilirken seytn konusuna da
deginilmis ve okuyucu bir miktar bilgilendirilmisti. Orada yapilan aiklamalarda eytn'in
szlk anlaminin kisaca, hakktan uzak olan demek oldugu; bir kavram olarak eytn'in ise
hakka ve akla aykiri hareket eden her trl kisi, g ve kurumun ortak ve karakteristik adi
oldugu belirtilmisti. Sleymn peygamber kissasinda sz edilen eytnlar da, bu tip
seytnlardir. Yani, Sleymn peygamber hakkinda srekli gerek disi szler syleyip iftiralar
yayan ve o'nun aleyhinde plnlar kuran kisilerdir.
Bu durumun iyi anlasilabilmesi iin, konuyu anlatan Kurn yetlerini topluca
sunuyoruz:

36-38
Bunun zerine Biz de, o'nun emriyle istedigi yere yumusacik akip giden rzgri,
seytnlari; tm dalgi ve yapi ustalarini ve zincirlere baglanmis olan digerlerini o'nun emrine verdik.
(Sd/36-38)

17
Ve yerli ve yabanclardan ve kuylardan oluyturulmuy ordular Sleymn iin bir araya
getirildi. Sonra onlar dzenli olarak sevk edilirler.
18
Sonunda Karnca Vadisi'ne geldikleri zaman, bir karnca: Ey karncalar! Evlerinize
girin, Sleymn ve ordular bilinsizce sizi krp geirmesin! dedi.

293
Ana Britannica; c. 28, s. 435.
294
Ana Britannica; c. 11, s. 428.
559
19
Sonra da Sleymn, diyi karncann sznden/kararndan dolay glerek tebessm etti.
Ve Rabbim! Bana, anne-babama ltfettigin nimetinin karylgn dememi, hoynut olacagn
slihi iylememi gnlme getir ve rahmetinle beni slih kullarnn iine kat dedi.
(Neml/17-19)

12
Sleymn iin de, sabah gidisi bir ay, aksam dns bir ay olan rzgri boyun egdirdik; ve
Biz erimis bakir madenini o'na sel gibi akittik. Ve eli altinda Rabbinin izniyle/ bilgisiyle is grmekte
olan yabanci kisileri boyun egdirdik. Ve onlardan kim Bizim emrimizden ikip-sapacak olsa, ona
ilgin atesin azabindan tattirdik.
13
Onlar, Sleymn'a zel kararghlar, heykeller/ resimler ve havuzlar gibi anaklar ve sbit
kazanlardan her ne isterse yaparlar. Ey Dvd ailesi! Nimetlerin kariligini demek iin aliin!
Ama kullarim iinde, verilen nimetlerin kariligini deyen de ok azdir!
(Sebe/12-13)


82
Ve seytanlardan, kendisi iin dalgilik eden ve bundan daha dsk is yapan seytanlari da
boyun egdirdik. Ve Biz onlar iin koruyucular idik. (Enbiy/82)

102
Ve kendilerine Kitap verilenler, Sleymn mlkne dair seytnlarin okuyup durduklari
seylere uydular. Hlbuki kfretmemisti; Sleymn Allah'in ilhligini, rabligini bilerek reddetmemisti,
ama o seytanlar kfretmisti; bilerek reddetmislerdi; insanlara sihri ve Bbil'de iki peygambere/ iki
krala; Hrt ve Mrt'a indirileni gretiyorlardi. Hlbuki Hrt ve Mrt, Biz saflasmaniz iin bir
atesten malzemeyiz, sakin kfretme; geregi bilerek reddetme! demedike hi kimseye hibir sey
gretmezlerdi. Sonra herkes, o ikisinden erkekle esinin arasini aan seyleri greniyorlardi. Ne var ki
onlar onunla Allah'in bilgisi olmadan hi kimseye zarar veremezler. Herkes, kendilerine zarar
vereni, yarar vermeyeni greniyorlardi. Andolsun ki onu satin alanin hirette hibir nasibi
olmayacagini da kesinlikle biliyorlardi. Ve o, benliklerini karsiliginda sattiklari o sey, ne irkin bir
seydi! Keske biliyor olsalardi!
(Bakara/102)

Yukaridaki yetlere dikkat edilirse, Sleymn peygamberin emri altinda olan kisiler iin
bazi yetlerde (Neml/17 ve Sebe/12) cinn, bazi yetlerde de (Sd/37, Enbiy/82 ve
Bakara/102) eytn szcg kullanilmistir. Yani, bu yetlerde cinn ve eytn olarak
nitelenenler, aslinda ayni kisilerdir. Demek oluyor ki, Sleymn peygamberin emrinde
bulunan cinnler, hakka ve akla aykiri hareket eden kisiler olmalari nedeniyle, tipki
Mekkeli msriklerin ve Medineli mnfiklarin bazilarinin nitelendirildigi gibi eytn diye
nitelendirilmislerdir. (Kurn'da Seytn baslikli alismamiz bu srenin sonundadir.)

BUNLARIN KIMLIGI: Yukaridaki yetlerde, Sleymn peygamberin emrinde alisan
ve o'na zoraki hizmet eden seytn nitelikli cinnler hakkinda, sadece hnerli zanaatkr
kimseler olduklari seklinde bir bilgi verilmis, ama nereden geldikleri ve fizik yapilari
hakkinda herhangi bir ayrinti verilmemistir.
Cinn olarak nitelenen bu varliklarin kimler oldugu konusunda dogru bir tahlil
yapilabilmesi iin ncelikle dinler tarihi bilgisine ihtiya vardir. Babasi Dvd
peygamberden sonra o'nun mirasisi olarak lkesinin hkmdari olan Sleymn peygamber,
Yakb peygamberin soyundan gelen bir Ben Isrl peygamberidir. Bu nedenle hem
Mslmanlarin hem de Ehl-i Kitab'in [Yahudi ve Hiristiyanlarin] inandigi ve deger verdigi bir
kisidir. Sleymn peygamber ile ilgili haberler Ehl-i Kitap'ta da mevcuttur. Eldeki Tevrt'in
muharref [bozulmus] olmasi sebebiyle din bir kaynak olarak dikkate alinmasi mmkn
degilse de, tarih bir kaynak olarak ele alinmasinda hibir sakinca yoktur. nk yazili din
metinler de tarihin temel kaynaklari arasindadir. Nitekim Ana Britannica ansiklopedisi de,
Sleymn peygamberle ilgili olarak verdigi bilgilerin kaynagini Eski Ahit olarak gstermistir:

560
Hz. Sleymn'in yaami ile ilgili bilgilerin hemen tm Eski Ahit'ten kaynaklanir.
295


Dolayisiyla bu konunun, eldeki Kitab-i Mukaddes'ten de incelenmesinde yarar vardir.
Bu konu Tevrt'in I. Krallar ve II. Tarihler blmlerinde ayrintili olarak yer almaktadir.


Buralardan anlasilacagi zere, Kitab-i Mukaddes, Sleymn peygamberin hizmetinde
olan kisilerin, babasi Dvd peygamberin hnerli zanaatkr adamlari ile onlara usta basilik
yapan Sur kralinin gnderdigi Huram Baba ve emrindeki hnerli kisiler, zanaatkrlar
oldugunu kaydetmektedir. Sleymn peygamberin emrindeki seytn nitelikli cinnlerin hnerli
zanaatkrlar oldugunu bildiren Kurn yetleri ile, bir tarih kaynak olarak degerlendirdigimiz
Tevrt'in bilgileri bu konuda aynidir. Zaten Kurn'in bu yetlerini duyan Ehl-i Kitap da, bu
anlatima itiraz etmemistir. Btn bunlar, Sleymn'a hizmet eden cinnleri, halk kltrndeki
hayal cinler olarak aiklayanlarin hibir kaynak ve dayanaklarinin olmadigini
gstermektedir.
Sleymn peygamber hakkinda yalan ve iftira kampanyalari dzenleyen, o'ndan
kurtulmak ve iktidarini devirmek iin ellerinden gelen her seyi yapan seytn nitelikli cinnler,
bu hnerli ama zoraki alisan zanaatkrlardir. Sleymn peygamber, bu durumun bilincinde
olarak onlardan zoraki de olsa yararlanmayi sonuna kadar srdrmstr:

Ama kullarim iinde, verilen nimetlerin kariligini deyen de ok azdir!

14
Ne zaman ki Biz o'nun lmn gereklestirdik; o'nun lmne, onlara degnegini yiyen yeryz
canlisindan baska hibir sey dellet etmedi. Onun ldgn anlamalarina, onlara sadece degnegini yiyen yer
canlisi/kurt sebep oldu. Ne zaman ki yz st yere dst, ortaya ikti ki: O yabancilar Sleymn'in bilmedikleri
lmn bilmis olsalardi, o alaltici azap; hasret, gurbet esaret, agir isler, zincire vurulmusluk iinde
kalmazlardi.
(Sebe/14)

38. yette geen zincire vurulmu ifadesi, onlarin bildigimiz zincirlere baglandigi
anlamina gelmez. Bu ifade, onlarin kontrol altinda tutulduklarindan kinyedir.
Bunun zerine Biz de, o'nun emriyle istedigi yere yumuyacik akip giden rzgri,
yeytnlari; tm dalgi ve yapi ustalarini ve zincirlere baglanmiy olan digerlerini o'nun
emrine verdik.
Yukaridaki yet grubundaki alti izili ifadeler, Sleymn peygamberin sz edilen
nimetlere, Allah'in bahsetmesi ile ulastigini belirtmektedir. Allah'in Sleymn peygambere
byle gzel ihsanlarda bulunmasi, hayatinin bu nimetlere sahip olmadan nceki dnemde
o'nun, evvb [Allah'a dnen, Allah'a gnlden bagli olan] olmasi sebebiyledir.
Iyte bu, Bizim hesaba gelmez ihsanimizdir. Artik sen dilersen baykalarina ver veya
vermeyip tut.
Yani, sana sayisiz nimetler bagisladik. Artik dilersen ikram et; diledigine ver, bagisla,
ihsan et; dilersen de tut; dilediginden men et. Sana hesap sorulmayacaktir.
Burada Sleymn peygambere verilen mlk ve diger ltuflar anlatilmasina ragmen
Islm dsmanlari bu yeti kullanarak ok irkin rivyetler uydurmus ve bunu da maalesef
Peygamberimizin adini kullanarak yapmislardir:
Yce Allah'in, Ite bu Bizim bagiimizdir buyrugunda, Sleymn'a verilen cima gcne iaret
edilmektedir. Onun 300 hanimi, 700 criyesi vardi. Sirtinda yz erkegin suyu vardi.
296


295
Ana Britannica; c. 28, s. 434.
296
Katde-Ikrime-Ibn-i Abbs kanaliyla rivyet edilmistir. Bu anlamda bir rivyet de Buhar'de vardir.
561
Buna benzer rivyetlerde, yetteki Artik sen dilersen bakalarina ver veya vermeyip tut
ifadesinin anlami maalesef belden asagiya ekilmis ve yete ister menini akit; o hanimlarla
cinsel iliskide bulun, ister bulunma, serbestsin aiklamasi getirilmistir.
Sphesiz ki o'nun iin nezdimizde bir yakinlik ve gzel bir dn yeri vardir.
Bundan nceki yetlerde Sleymn peygambere dnyada verdigi nimetlerden bahseden
Rabbimiz, bu cmle ile de o'nun hiretteki durumunu aiklamis ve nimetler iinde olacagini
bildirmistir.

41
Kulumuz Eyyb'u da hatrla! Bir zaman o, Rabbine seslenmiyti: Seytn
bana ac ve dert, tasa sknt dokundurdu.

42
Hemen, hizlica, yaya olarak oradan uzaklay! Iyte yikanilacak bir yer,
soguk iecek!
43
Ve Biz o'na, ailesini ve onlarla birlikte olanlarn bir mislini daha
tarafmzdan bir rahmet ve kavrama yetenegi olanlar iin bir ibret olarak
bahyettik.

44
Ve eline bir tutam ot mesabesinde ki sermayeni/baharatlk iin nane,
feslegen demeti al, onunla hemen, rzk aramak iin sefere k ve kararsz olma,
dogrudan sapma, gnah iyleme. Gerekten Biz o'nu sabrl biri olarak bulduk.
O, ne gzel kuldu! Sphesiz o, Rabbine oka dnendir.

Eyyb kissasi, bu sredeki kissalarin ncsdr. yetlerden anlasildigina gre, bu
kissalarda adi geen peygamberlerin de [Dvd, Sleymn ve Eyyb peygamberler]
bellandirilmak, fitnelendirilmek ve saflastirilmak sretiyle ari-duru hle getirilmistir.
Sonunda da hem bu dnyada hem de hirette byk nimetlere mazhar olmuslardir. Bu
kissalarin maksadi, Peygamberimizin ve ayni zamanda btn insanligin kissalardaki
olaylardan ve kissa kahramanlarinin zelliklerinden ibret almalarini saglamaktir. Yce Allah
sanki, Ey Muhammed! Kavminin beyinsizligine sabret! Insanin ktlk ve sikintilara karsi
mutlaka sabretmesi gerektigini anlayabilmen iin, iste bu kimselerin durumunu bir dsn!
demek istemistir.
Tipki Dvd ve Sleymn peygamberler gibi, Eyyb peygamber de Peygamberimize
rnek gsterilebilecek lde bir sahsiyettir. Ne var ki, Eyyb peygamberin tarih kimligi ile
ilgili henz saglam bir bilgi elde edilememistir. Tarihi Vkid, knyesi Eb Abdullah olan
Eyyb peygamberin kimine gre el Besniyye [Sam ile Ezriat arasinda bir yer]'de yasamis bir
Rm oldugunu yazmaktadir. Kurtub'de yer alan bir nakle gre ise Yakb peygamber
dneminde yasamistir ve Yakb'un oglu Ysuf'un oglu Ifraim kizi Rahme ile evlenmistir.
Kimine gre ise annesi Lt'un kizi, hanimi ise Yakb'un kizi Leyla'dir.
Eyyb peygamberin kissasi da maalesef Dvd ve Sleymn peygamberlerin kissalari
gibi arpitilmis ve pek ok asilsiz rivyetle dejenere edilerek ahlk z karanlikta
birakilmistir. Eyyb peygamberin yasadigi iddia edilen olaylar uzun uzadiya Kitab-i
Mukaddes'te de yer aldigindan, Kurn'in indigi dnemde Eyyb (a.s) zaten efsanelesmis bir
durumda idi.
Kurn'da Eyyb peygamber hakkinda da fazla ayrinti verilmemistir. Kurn'in o'nunla
ilgili ifadeleri, daha ok halk arasinda yayginlasmis bulunan yanlislari dzeltmeye yneliktir.
Bu nedenle, konunun iyi anlasilmasi iin nce Eyyb peygamberin ne olmadiginin bilinmesi
gerektigi kanisindayiz. Bu grs dogrultusunda nce kissanin arpitilmis halini takdim
ediyoruz:

EYYB KISSASI

Rivyet olunduguna gre Iblis'in yedinci kat semda bir makami vardi., Rabbine bir soru
562
sorarak, Kullarin arasinda, beni kendisine musallat etmen durumunda, benden kainacak ve bana
yaklamayacak kimseler var midir? der. Bunun zerine Cenb-i Hakk da, Evet, kulum Eyyb!
cevabini verir. Derken eytn, Eyyb'a (a.s) vesvese vermeye balar. Eyyb (a.s) ise, Iblis'i bizzat
grr ama ona iltifat etmez.
Bunun zerine Iblis, Y Rabbi! O benden kainip bana iltifat etmedi; beni, o'nun malina
musallat et dedi. Ve Eyyb'a (a.s) gelerek, Malindan, unlar unlar yok oldu gitti dedi. Bunun
zerine Eyyb (a.s), Allah verdi; Allah aldi dedi ve Allah'a hamd senada bulundu.
Derken, eytn, Y Rabbi! Eyyb, malina da aldiri etmedi. Beni o'nun ocuklarina musallat
et dedi. Ve, gelerek, Eyyb'un (a.s) evini yikti. Bunun zerine de, Eyyb'un (a.s) ocuklarinin tamami
ld. Peinden de gelerek, durumu Eyyb'a (a.s) bildirdi, ama o, buna da aldirmadi.
Derken eytn, Y Rabbi! O malina ve ocuklarina aldiri etmedi. Beni, o'nun bedenine
musallat kil dedi. Cenb-i Hakk da buna msaade etti. O da, Eyyb'un (a.s) derisine fledi, bunun
zerine Eyyb'da (a.s) iddetli hastaliklar ve yogun acilar meydana geldi. Eyyb (a.s), bu bel ve
sikinti iinde yillarca kaldi. Ve, o ehir halkinin kendisinden tiksinecegi bir hle geldi.
Bunun zerine, tenh bir yere gtrld ve artik kendisine hi kimse de yaklamadi. Derken
eytn, Eyyb'un (a.s) hanimina gelerek, Syet kocan, benden yardim isterse, o'nu bu sikintidan
kurtaririm dedi. Hanimi bu hususu kocasina anlatinca, Eyyb (a.s), Allah'in kendisine sihhat ve
fiyet vermesi hlinde, hanimina yz degnek vuracagina yemin etti. Ite o zaman Eyyb (a.s),
Gerekten, eytn beni, yorgunluga ve azaba ugratti dedi. Bunun zerine Allah, duasina icabet ederek,
o'na, Ayaginla vur diye vahyetti. Bunun zerine Allah, o'nun ayaginin altindan soguk ve gzel bir su
fikirtti. Derken, Eyyb (a.s) o suyla yikandi. Bunun zerine Allah Tel da, o'nun iindeki ve
diindaki btn hastaliklari o'ndan giderdi; ailesini ve malini o'na yeniden verdi.
297


SEYTN EYYB PEYGAMBERI NASIL ETKILEMIS?

1) Onun hastaligi, son derece aci veren bir hastalik idi. Bu hastaligin zamani uzayip insanlar
o'ndan tiksinip, o'na yaklamaktan igrenip, mal namina hibir eyi kalmayip; hanimi insanlara hizmet
etmek sretiyle o'nun iin bir miktar azik elde edip, insanlarin o'ndan nefret ve igrenmesi de, hanimini
kendi yanina girmekten ve kendilerine hizmetten men edecek dereceye ulaip, bu arada eytn da,
kendisine, iinde bulundugu nceki nimetlerle imdi iinde bulundugu sikintilari hatirlatip, Eyyb
(a.s) da, bu vesveseleri def etme abasina dp ve bu vesveseler o'nun kalbinde gittike kuvvet
kazaninca, Eyyb (a.s) korktu ve Allah'a yalvarip yakararak, Gerekten eytn beni, yorgunluga ve
azaba ugratti demitir. nk, bu tr dnceler her ne zaman ileri safhaya varirsa, onun bunlardan
tr kalbinin elemi de o nisbette artardi.
2) Eyyb'un (a.s) hastaliginin sresi uzayinca, eytn o'na geldi, o'nu, Rabbi konusunda
mitsizlige drmeye aliti ve sabirsizlanmayi o'na sslemeye baladi. Ite bu sebeple de, Eyyb
(a.s), kalbinde, mitsizlige dme vehminin kuvvet kazanacagindan endielendi de, bunun zerine
Allah'a yalvararak, Gerekten, eytn beni, yorgunluga ve azaba ugratti dedi.
3) Denildigine gre eytn, Hz. Eyyb'un (a.s) hanimina, Syet kocan bana itaat eder, benim
szm dinlerse, o'ndaki bu fetleri gideririm deyip, hanimi da bunu o'na anlatinca, eytnin, dinine
aacagi hususunu zann-i galible anladi ve bu husus kendisine son derece agir geldi de Allah'a
yalvarip yakararak, Gerekten eytn beni, yorgunluga ve azaba ugratti dedi.
4) Rivyet olunduguna gre Hz. Peygamber (s.a.v) yle buyurmutur: Eyyb (a.s), on sekiz yil,
bu bel iinde kaldi. yle ki, iki kii hari, yakini ve uzagi, herkes o'nu terk etti. Daha sonra da, bu iki
kiiden biri digerine, And olsun ki, Eyyb (a.s), bu lemde, hi kimsenin ilemedigi bir gnah
ilemitir. Syet o bylesi bir gnah ilemeseydi, bu tr sikintilara dmezdi dedi. Ve onlar bunu,
Eyyb'a (a.s) atilar. Bunun zerine Eyyb (a.s), Sizin ne dediginizi bilmem, ama u var ki, Allah
Tel, benim mnkaa eden ve bu arada Allah'i zikreden iki kiiye ugrayip, evime dndgmde,
onlarin, hakk olan eyler diinda Allah'i anmalarini kerih grdgmden dolayi onlardan nefret etmi
oldugumu bilir dedi.
5) Denildigine gre, Eyyb'un (a.s) hanimi, insanlarin yaninda aliiyor, onlardan azik miktari

297
(Razi; el Mefatihul Gayb)

563
kadar cret aliyor ve azigi da Eyyb'a (a.s) getiriyordu. Derken, insanlar, onu artik hibir zaman
alitirmayacaklari hususunda anlatilar. Bunun zerine kadinlardan birisi, kendisine bir miktar azik
vermek mukabilinde, iki rgnden birisini kesmesini istedi. O da, bunu yapti. Daha sonra, ikinci
gnde de ayni eyi yapti. Derken kendisinin hibir rg kalmadi. Eyyb (a.s) yataginda yan dnmek
istediginde, o rklere tutunurdu. Eyyb (a.s) rkleri bulamayinca, kalbine, kendisine eziyet veren
dnceler yerleti, gitgide kederi artti da, ite bunun zerine, Gerekten, eytn beni yorgunluga ve
azaba ugratti dedi.
6) Eyyb (a.s), zaman zaman, Y Rabb! Andolsun ki, zerimde, iki eyin birletigini biliyorum.
Sen bana, o mali verdiginde, ben, muhtalar iin dayanak, yolcular iin yardimci, yetimler iin de
baba oldum dedi. Bunun zerine, bir buluttan, Ey Eyyb! Bu muvaffakiyet kimden? diye kendisine
nida edildi de, bunun zerine Eyyb (a.s), yerden toprak aldi, baina saarak, Senden y Rabb!
dedi.
Daha sonra da, kalbine gelen ilk dncenin yeniden geleceginden endielenerek ve bundan
korkarak, Gerekten, eytn beni, yorgunluga ve azaba ugratti dedi. Alimler, daha degiik grler de
ileri srmtr. Allah, durumun i yzn en iyi bilendir.
298


Seytn bu dar gnlerinde Hz. Eyyb'a vefakr kalan bir avu dostlari ki bu dostlarindan biri
de eiydi araciligiyla bir takim kt telkinlerde bulundu. Eger yce Allah Hz. Eyyb'u sevseydi,
o'nun baina bunca belayi yagdirmazdi eklindeki szler ile phe yaymaya aliti. Hz. Eyyb'un
dostlari da bu szleri o'nunla konuuyorlardi. Bu ise Hz. Eyyb'u ugradigi sikinti ve belalardan daha
fazla zyor, rahatsiz ediyordu.
Bu eytn telkinlerden bazilarini ei kendisiyle konuurken dile getirince Hz. Eyyb, eger
Allah'in izniyle sagligina kavuursa bu eine bir sylentiye gre sayisi yz diye bilinen belli sayida
dayak atacagina yemin etti.
Bu sirada Hz. Eyyb eytnin eziyetlerine ve dostlarini kandirarak onlari etkisi altina aliina
kari ugradigi sikintilari Rabbine ikyet etti.
299


Kitab-i Mukaddes'te Eyb blm vardir. Dileyenlerin efsaneleri oradan okumasi
nerilir.


EYYB KISSASIYLA ILGILI YETLERIN TAHLILI:

41. Kulumuz Eyyb'u da hatirla! Bir zaman o, Rabbine seslenmiyti: Meyakkat
ve aci ile bana yeytn dokundu [yeytn bana aci ve meyakkat dokundurdu].

--- [nusb] szcg, mesakkat, bedende zahmet ve -'-= [azb] szcg de, aci, mal
ve evlt acisi demektir.
300

Dvd ve Sleymn peygamberler gibi fitnelerden, bellardan geirilmis ve bylece
saflastirilarak ari-duru hle getirilmis olan Eyyb peygamber, yetten anlasildigina gre nusb
ve azb ile fitnelendirilmistir. Nusb ve azb szcklerinin anlamlari, bu fitnelenmenin
[sinanmanin] Eyyb'un (a.s) btn malini, ailesini ve sagligini ayni dnemde yitirmesi
seklinde oldugunu gstermektedir. Fakat o, btn bunlara ragmen Rabbi ile bagini
gevsetmemis, Rabbine olan gveninden hi bir sey kaybetmemis ve hep sabirli olmustur.
EYYB PEYGAMBERE MUSALLAT OLAN SEYTN: Kurn'da, eytn'in her
trl ktlgn sembol olarak tanitildigi ve her kt kisi ve gce eytn dendigi
unutulmamalidir. Fakat ne yazik ki, eytn, genellikle halk kltrndeki o malm yaratik
olarak algilanmakta ve yette bildirilen iskencelerin de Eyyb peygambere o seytn tarafindan
yapildigi kabul edilmektedir. Hlbuki Kurn'da birok yerde seytnin insan zerinde

298
Rz, Meftihu'l-Gayb.
299
Seyyid kutup
300
Isfehani, razi, kurtubi
564
zorlayici bir gcnn bulunmadigi bildirilmistir. Bu aik Kurn bildirisine ragmen,
insanlarin pek ogu, lmn, hayatin, saglik ve hastaligin seytn tarafindan meydana
getirildigini kabul etmekte, ama byle bir kabuln bu konularda Allah'i devre disi birakmak
anlamina geldigini hi dsnmemektedirler. Dsnlmeyen bir diger sey ise, zannedilen
glere sahip olan seytnin, bu glerini kullanarak neden peygamberleri saf disi
birakamadigi veya neden Allah rizasi iin mcadele edenleri yoldan ikaramadigidir.
Biz, yukarida Sleymn peygamberin kissasinda degindigimiz seytn anlayisiyla,
Eyyb peygamberi bu durumlara getirenin ya yakin evresinden biri (zellikle de is ortagi),
ya da Eyyb peygamberin kendi seytni (yani, Iblis) oldugu kanaatindeyiz. Bu kabule gre,
Eyyb peygamberin basina bu dertleri bir yakini, is ortagi veya kendi dsncesizligi amistir.
O da ugradigi kayiplar karsisinda hirsa kapilarak teksr pesinde kosarken, muhtemelen isleri
iyice ters dnms, ifls etmis, elinde avucunda bir sey kalmamistir. Bu durumun sonucu
olarak yakinlari evresinden uzaklasmis ve kendisi de dstg bunalimlar neticesinde fiziksel
ve zihinsel hastaliklara yakalanmistir.

42. Ayagin ile topukla [yere vur, mahmuzla, yaya olarak hemen oradan
uzaklay]!

yette geen [rakz] szcg, topuklamak [ati mahmuzlamak], kanat irpmak
anlamina gelir. Szck burada meczen acele etmeyi, abuk gitmeyi ifade etmektedir.
301

nk atin mahmuzlanmasi, onu hizlandirmak iin yapilan bir harekettir ve kanat irpmak da
bulunulan yerden sratle uzaklasmayi ifade eder. Nitekim, konumuz olan yetten baska
Enbiy/12-13'de geen rakz szcg, orada da bu yetteki gibi kamak, abucak
uzaklasmak olarak mecz anlamiyla yer almis ve genellikle tm meal ve tefsirciler o yetlere
bu manalari vermislerdir:


12
yle ki onlar azabimizin siddetini hissettikleri zaman ondan hizla uzaklasip kaiyorlardi.
13
Hizla uzaklaip kamayin, sorgulanmaniz iin, iinde imarip azdiginiz eylere ve evlerinize
dnn.
(Enbiy/12-13)

Konumuz olan Eyyb kissasindaki rkuz szcgnn, ayagini yere vur anlamina
alinmasi sretiyle, Allah'in emriyle ayagini yere vurdugunda oradan su fiskirdigi ve Eyyb
peygamberin o sudan itikten ve banyo yaptiktan sonra hastaliginin getigi, muhtemelen de
Eyyb peygamberin bir cilt hastaligina yakalanmis oldugu yolunda yapilan aiklamalar
tamamen mesnetsiz, hayal yakistirmalardir. Bunlar, Kitab-i Mukaddes'te yer alan ve
Mslmanlarin lp tartmadan, saglama yapmadan kabul ettikleri, Eyyb peygamberin
vcudunun bastan asagi sivilcelerle dolu oldugu yolundaki ifadelerden kaynaklanmaktadir.
yetteki ayagin ile ifadesi, bize gre Eyyb peygamberin yaya olarak gitmekten baska
aresinin kalmadigini gstermektedir. nk pasajdaki anlatima gre, Eyyb peygamber tm
mal varligini, sagligini, evresini ve ailesini kaybetmis, mahmuzlayacak ne ati ne de devesi
kalmistir. Kanatlanacak imkni da olmadigi iin yette ayagin ile ifadesi yer almistir.
Iyte yikanilacak bir yer, soguk iecek!
Bu ifade genellikle ayagini yere vurmasiyla yerden bir pinarin fiskiriverdigi ve Eyyb
peygamberin de ondan itigi ve onunla yikandigi, sonunda da dertlerinden kurtuldugu
seklinde yorumlanmistir. Bize gre ise bu ifade, Eyyb peygambere istikmet vermekte, kaip
gidecegi yerlerdeki imknlara isaret etmektedir. Yani, Eyyb peygamber bulundugu, yasadigi

301
(Lisanl Arab, rkz mad. )

565
yerden ayrilarak sulak, bitek ve serin bir blgeye, yaylaya gidecek, bylece o'nu sarmis olan
sikintilardan kurtulup selmete erecektir.

43. Ve Biz o'na, ailesini ve onlarla birlikte olanlarin bir mislini daha
tarafimizdan bir rahmet ve tm akil sahipleri iin bir ibret olarak bahyettik.

Bu yet, Allah'tan gelen bel ve musibetlere karsi sabirli olanlarin nail olacaklari
nimetlere dikkat ekmekte ve bellanma sonucunda sabredenlere, kaybettiklerinin kat kat
fazlasinin ikram edildigini bildirmektedir. Bu ikramlar, srenin sonundaki Fitne baslikli
yazimizda da belirttigimiz gibi Bakara/155-156'da mjde olarak nitelendirilmistir:

155,156
Ve de kesinlikle Biz, korkudan, aliktan bir seylerle ve mallardan, canlardan ve
rnlerden eksiltme ile sizi zayif dsrecegiz/ imtihan edecegiz. Kendilerine bir musibet geldigi
zaman, Biz sphesiz Allah'a aidiz ve yalniz O'na dnecegiz diyen su sabredenlere de mjdele!
157
Iste onlar; Rablerinden, birtakim destekler ve rahmet kendilerinedir. Iste onlar,
kilavuzlandiklari dogru yolu bulanlarin da ta kendisidir.
(Bakara/155-157)

43. yetle ilgili olarak bazi rivyetlerde, Allah o'nun nceki ocuklarini diriltti ve onlar
kadar daha verdi
302
seklinde asiri abartmalar yapilmistir. Hlbuki yetin aik anlatiminda
Yce Allah'in Eyyb peygamberin ocuklarini ldrdgne ve sonra len ocuklarini
dirilttigine dair hibir ifade yoktur.
Burada anlatilan olay sudur: Eyyb peygamber, Allah'tan gelen ve 44. yette dile
getirilen, Hemen oradan uzakla, eline bir demet bitki al ve onunla ri:ik aramak iin sulak ve
serin yere sefere ik, sakin gnah da ileme! emrini alinca geregini yapmis ve Rabbimiz de
o'na hem sagligini geri vermis, hem de madd ynlerden genis imknlar bahsetmistir. Allah'in
bu bagislari sonucu herkes o'nun etrafinda kmelenmis ve Eyyb peygamberin evresi
eskisine nazaran kat be kat artmistir.
43. yet aslinda anlam olarak Eyyb kissasinin son yetidir. Cmlelerin basinda bulunan
atif vav'i [ve baglaci] cmleye takip ve sira anlami degil, cem anlami, yani birliktelik
anlami kattigi iin, ve eline bir demet ot al ibaresi ile baslayan 44. yet, abuk uzakla emrinin
verildigi 42. yetin devamidir. Buna gre pasajin normal takdiri syledir:

Kulumuz Eyyb'u da hatirla! Bir zaman o, Rabbine nida etmiyti: Meyakkat ve aci ile
bana yeytn dokundu [yeytn bana aci ve meyakkat dokundurdu].
Ayagin ile topukla [yere vur, mahmuzla, yaya olarak hemen oradan uzaklay]! Iyte
yikanilacak bir yer, soguk iecek! Ve eline bir tutam bitki al, onunla hemen, rizik aramak
iin sefere ik ve hnis olma [kararsiz olma, dogrudan sapma, gnah iyleme]. Gerekten
Biz o'nu sabredici bulduk. O ne gzel kuldu! Sphesiz o oka dnendir.
Ve Biz o'na, ailesini ve onlarla birlikte olanlarin bir mislini daha tarafimizdan bir
rahmet ve tm akil sahipleri [kavrama yetenegi olanlar] iin bir ibret olarak bahyettik.

Bu ve baglacinin bir baska rnegi de abdestin emredildigi Mide/6'da grlmektedir.
Abdest alma esnasinda, normal olarak nce ellerin sonra yzn yikanmasi sz konusu iken,
bu yette yzn yikanmasi elin yikanmasindan nce zikredilmistir. Buna ragmen bu yetten
evvel yzn yikanacagi anlasilmamis, abdestin tamamlanmasi iin yette sayilan drt
eylemin gereklestirilmesi yeterli grlmstr. Yani yetten, abdest aliminda siranin nemli
olmadigi ve organlarin tersten yikanmasinda da bir sakinca bulunmadigi anlasilmistir. Sz

302
Hasan el-Basr'den naklen.
566
konusu yete yklenen bu anlam, cmledeki ve baglacinin cem iin olmasindan
kaynaklanmaktadir.
44. yetin, anlam olarak 42. yetin devami olmasi ve 43. yetten nce gelmesi, bu
sredeki kissalarin sunuslarindaki anlam siralamasina da uygun dsmektedir. Yce Allah bu
kissalarda, fitnelendirdigi, sinavdan geirdigi kullarina, sabrettikleri ve O'nun hkmne
gnlden razi olduklari takdirde ok byk ltuflarda bulundugu/bulunacagi mesajini
vermektedir. Dolayisiyla, yukarida pasajin takdirinde yaptigimiz gibi Eyyb peygamberin
sabredici ve evvb oldugunu bildiren 44. yetin, Allah'in kendisine bagista bulundugunu
bildiren 43. yetin nne alinmasi, kissalardaki nce kulun sabri, sonra Allah'in bagisi
siralamasina daha uygun dsmektedir.
yetteki, tarafimizdan bir rahmet ve tm akil sahipleri [kavrama yetenegi olanlar] iin
bir ibret olarak bahettik ifadesi, Allah'in verdigi nimetlerin herhangi bir zorunluluktan degil,
bir ltuf, bir bagis olarak verildigini anlatmaktadir.
Yine bu ifadeden anlasiliyor ki, bu kissada her akil sahibi [kavrama yetenegi olan] iin
bir ibret, bir ders vardir. Akil sahibi her insan, hangi hlde olursa olsun, Allah'a isyan
etmemeli, O'ndan midini kesmemeli ve mit ettigini sadece Allah'tan beklemelidir. nk
iyilik de, ktlk de sadece Kendisinden baska ilh olmayan Allah'in elindedir. O, diledigini
iyi bir durumdan kt bir duruma dsrr, diledigini de kt bir durumdan iyi duruma ikarir.

44. Ve eline bir tutam bitki al, onunla hemen rizik aramak iin sefere ik ve
hnis olma [kararsiz olma, dogrudan sapma]. Gerekten Biz o'nu sabredici bulduk. O, ne
gzel kuldu! Sphesiz o oka dnendir.

Eyyb peygamber ile ilgili gerekleri kavrayabilmek iin bu yette geen bazi
szckleri iyi anlamak zorunludur. Zira bu yetteki bazi ifadeler, asilsiz hikyelerin
retiminde kullanilmak zere arpitilmistir.
Bu yetten; nce, hanimini sopayla dvmek zere yemin eden Eyyb peygamberin sopa
yerine bir demet otla vurarak bu yeminini yerine getirdigi ve bu yolun da kendisine bizzat
Allah tarafindan gretildigi yalanlari retilmis, daha sonra da bu yalanlardan, adina Eyyb
ruhsati da denilen hile-i seriyye ortaya ikarilmistir.
yetin nasil arpitildigini gzler nne serebilmek iin, Eyyb peygamberin yemini ve
hanimini dvmesi ile ilgili hikyeyi ve bu gerek disi hikyeden ikarilan fetvalari
okuyucularin dikkatine sunuyoruz:

Bil ki bu sz, daha evvel, Hz. Eyyb'dan (a.s) bir yeminin sdir olduguna dellet etmektedir. Bir
hadiste, o'nun hanimina kari yemin ettigi bildirilmitir. Alimler, o'nun, hangi sebepten tr
hanimina kari yemin ettigi hususunda ihtilaf etmilerdir: Bu yeminin, o kadinin, Hz. Eyyb'u (a.s)
eytna taate meylettirme gayretinden dolayi oldugunu sylemek uzak bir ihtimal oldugu gibi, yine sa
rgn kesip vermesinden tr oldugunu sylemek de akildan uzaktir. nk yiyecek almaya
mecbur olan birisinin bylesi bir harekette bulunmasi mbahtir. Dogruya en yakin olan, haniminin,
Hz. Eyyb'a (a.s), bazi ilerinde muhalefet etmesinden tr bu yeminin olmasidir. nk o kadin,
bazi ilerini grmeye gidiyor, bu yzden gecikiyordu. Hz. Eyyb (a.s), iyiletiginde ona yz sopa
vuracagina dair hasta iken yemin etti. O kadin, o'na ok gzel hizmet ettigi gibi, Cenb-i Hakk, Hz.
Eyyb'un (a.s) yeminini, hem kendine hem hanimina kolay olan en basit yolla zd. Bu ruhsat, devam
etmektedir. Hz. Peygamber'e (s.a.v), bir criyeyle zina eden sakat, siska biri getirildi. Hz. Peygamber
(s.a.v), Iinde yz p bulunan bir hurma salkimi alip, ona onunla bir kere vurun

buyurdu.
303

Hz. Eyyb'un eine dayak atma yeminine gelince; yce Allah o'na ve o'nu korumaya alian,
ggsledikleri sinamaya sabreden eine merhametinden dolayi kolay bir zm gstermitir. Hz.

303
(Razi; el Mefatihul Gayb)

567
Eyyb'un yemin ederken belirledigi sayidaki sopalari birletirerek onlarin hepsiyle bir kere vurmasini
emretmitir. Bylece Hz. Eyyb, yemininin geregini yapmi ve onu ignememi olacakti.
304

Rivyetlere gre, Hz. Eyyb'un diinda herkes, hatta ocuklari bile kendisinden
uzaklamilardir. Bu yzden, Biz o'na ifa verdigimizde ailesi o'na dnd. Ondan sonra Biz kendisine
eskisinden daha fazla mal ve evlat verdik denilmitir.
305

Bu cmle zerinde biraz durmak gerekir. Hz. Eyyb hasta iken, bir miktar sopa vurarak
hanimini dvecegine yemin etmitir. Ancak sagligina kavutugunda, gnahsiz hanimini dvmek zere
ettigi yeminden pimanlik duymutur. Dvmese yemin etmi oldugu iin gnaha girecektir, dvse
masum ve vefakr eine bouna hakksizlik edecektir. Allah bu sorunu yle halletmitir: Ka adet
sopa vuracaksan eline o kadar p al ve bir demet yap, sonra da o demetle eine bir kez vur. Bylece
hem yeminin yerine gelmi olur, hem de ein bo yere eziyet grmez. Bazi fakihler byle bir yntemin
sadece Hz. Eyyb'a mahsus oldugunu sylerlerken, bazilari da, baka kimselerin de bu firsattan
yararlanabileceklerini savunmulardir. Ilk gr Ibn-i Askir, Ibn-i Abbs'dan, el-Cessas ise
Mchid'den nakletmilerdir. Ibn-i Mlik de ayni grtedir.
306


Diger gr ise Imm Eb Hanife, Imm Ysuf, Imm Muhammed, Imm Zfer ve Imm Sfi
tarafindan ne srlmtr. Onlara gre szgelimi bir kimse hizmetisine 10 sopa vurmaya yemin
ettiginde, 10 sopayi birletirerek ona vursa yemini yerine gelmi olur. Ancak 10 sopanin hepsinin de
hizmetinin vcuduna degmi olmasi gerekir. Nitekim. Hz. Peygamber'den (s.a) rivyet edilen bir
hadisde, o, hasta bir zaniye byle ceza vermitir. nk zina eden ahis o derece hasta idi ki 100
sopaya dayanmasi mmkn degildi. el-Cessas'in Sad b. Ubde'den rivyet ettigine gre, Ben Sad
kabilesinden bir ahis zina etmiti. Ancak o kadar hastaydi ki bu ahis, bir deri bir kemik kalmiti.
Bunun zerine Hz. Peygamber (s.a) bu zaniye, 100 p olan bir hurma daliyla bir kez vurulmasini
emretmiti. (Ahkmu'l-Kurn, ayrica bu hadis, Msned-i Ahmed'de, Eb Dvd, Nese, Ibn-i Mce,
Tabern, Abdurrezzak'in kitaplarinda ve daha birok hadis kitabinda kayitlidir.) Hz. Peygamber (s.a)
hasta ve zayif olan biri zerinde hadd cezasini bu ekilde tatbik etmitir. Ayrica fukaha, bu tr bir ceza
iin eitli artlar ne srmtr. rnegin her pn sulunun vcuduna dokunmasi ve ayrica da
eziyet vermesi gibi.
307

Bazi alimler, bu yeti hile-i eriyyeye delil kabul etmilerdir. Bunun Allah Tel'nin Hz.
Eyyb'a gsterdigi bir zm oldugundan da bir phe yoktur. Fakat bu, sorumluluktan [farzdan]
kurtulmak iin gsterilen bir yol degil, sadece bir ktlkten kainmak iindi.
308


Dolayisiyla Islm hukukunda bile, ancak kiinin kendisine veya bir bakasina yapacagi zulm,
gnah ve ktlg bertaraf etmesi artiyla caizdir. Aksi takdirde harami hell kilmak, farzdan
kainmak ve iyiligi terk etmek iin yapilan hile gnah stne gnahtir, hatta son tahlilde kfre bile
girebilir insan. nk art niyetle hile yapmaya alian bir kimse, gya Allah'i kandirmaya
aliiyordur. Szgelimi bir kimse zekt vermemek iin, yilin bitiminden nce malini bakasina
devrederse, sadece farzi terk etmi olmaz, ayni zamanda farzdan kurtuldugunu da sanarak Allah'i
aldatmaya alimi olur. Bazi fakihlerin bu gibi hilelere eserlerinde yer vermi olmalari, er'i
hkmlerden nasil kainilacagini gstermek iin degildir. Bilakis hile-i eriyeye bavuran bir adamin

304
(Razi; el Mefatihul Gayb)
305
(Razi; el Mefatihul Gayb, Kurtubi; el Camiu li Ahkamil Kuran,
Mevdudi; Tefhiml Kuran)
306
(Razi; el Mefatihul Gayb, Kurtubi; el Camiu li Ahkamil Kuran,
Mevdudi; Tefhiml Kuran)
307
(Razi; el Mefatihul Gayb, Kurtubi; el Camiu li Ahkamil Kuran,
Mevdudi; Tefhiml Kuran)
308
(Razi; el Mefatihul Gayb, Kurtubi; el Camiu li Ahkamil Kuran,
Mevdudi; Tefhiml Kuran)


568
davasina bakarken hkimin zhire gre hkmedip, sonucu Allah'a birakmasi iin yapilan hileyi
bilmesini saglamaktir.
309

Kurtub'ye gre Eyyb'un yemini:
Eyyb hastaligi esnasinda hanimina yz sopa vurmaya yemin etmiti. Bu yeminine neyin sebep
oldugu hususunda drt ayri gr vardir:

1) Ibn-i Abbs'in rivyet ettigine gre, Eyyb'un hanimi doktor sretinde karilatigi Iblis'i
Eyyb'u tedavi etmek iin agirmi. Iblis, Su artla o'nu tedavi ederim demi, iyileecek olursa,
Sen beni iyiletirdin diyecek, bunun diinda o'ndan hibir karilik istemiyorum. Hanimi, Peki
demi ve Eyyb'a byle demesini gtlemi. Bunun zerine Eyyb, hanimini dvecegine yemin etmi
ve, Yazik sana, o dedigin kii eytndir demiti.
2) Sad b. el Mseyyeb'in dedigine gre nceden Eyyb'a getirdigi ekmekten daha fazlasini
getirmi. O hiyanet edeceginden korkunca, mutlaka onu dvecek diye yemin etmi.
3) Yahy b. Selm ve bakalarinin naklettigine gre de eytn Eyyb'un hanimini Eyyb'u
kendisine kurban olarak bir kei kesmeye mecbur etmesini ve bunun sonucunda da iyileecegini
belirterek telkinde bulunmu. Hanimi bundan Eyyb'a sz edince iyiletigi takdirde ona yz sopa
vuracagina dair yemin etmi.
4) Denildigine gre hanimi sa rklerini iki ekmek kariliginda satmi. nk Eyyb'a yemek
zere gtrecek hibir ey bulamamiti. Eyyb ise ayaga kalkmak istedi mi ona, yani rklere
tutunurdu. Ite onu dvmeye yemin etmesinin sebebi bu olmutu.
310

Bu gerek disi hikyelerden sonra Kurn'in gereklerine dnyoruz:

Ve eline bir tutam bitki al,
-- [digs] szcg, ot, feslegen ve benzeri seylerden kk bir demet
manasinadir.
311
yetteki, Ve eline bir tutam bitki al ifadesi, 42. yetteki Ayagin ile topukla
[yere vur, mahmuzla, yaya olarak hemen oradan uzakla]! ifadesine baglanmistir.
yette konu edilen demetin ne demeti oldugu aika belirtilmedigi iin, bu ifade
hakkinda daha genis anlamlar dsnlebilir. Mesel bu ifade ile Eyyb peygamberden,
yasadigi blgedeki bazi bitkileri alip isaret edilen sulak ve serin blgeye gtrmesi istenmis
olabilecegi gibi, artik evresinde nitelikli kimse kalmadigi iin elinin altinda kalan bir tutam
ot mesabesindeki niteliksiz kimseleri alip onlarla sulak ve serin blgede bir topluluk
olusturmasi da istenmis olabilir.
onunla hemen ri:ik aramak iin sefere ik

DARB: - -'' [darb] szcg, iyi bir mtesbih szck rnegi olup, Lisn'l-Arab ve
Tc'l-Ars'un beyanlarina gre yzlerce farkli anlamda kullanilmaktadir.
Darb szcgnn hakik manasi, bir seyin zerinde bir sey olusturmak demektir. Bir
sey zerinde bir sey olusturmanin ise dogal olarak birok yolu ve yntemi oldugu iin szck
de meczen pek ok anlamda kullanilabilmektedir. Mesel, herhangi bir nesne zerinde el,
sopa, kili gibi birok sey vasitasiyla bir seyler olusturmak mmkndr. Bir nesne zerinde el
ile olusturulan sey dvmek veya arpmak szleriyle, sopa ile olusturulan sey kirmak
veya devirmek szleriyle, kili ile olusturulan sey kesmek, yaralamak veya izmek
szckleriyle ifade edilen eylemler olabilir. Iste, tm bu eylemler darb szcgnn anlami
kapsamindadir. Baska bir rnek olarak, herhangi bir metal parasi zerinde yapilacak oyma
veya kabartma eylemi de darb szcgyle ifade edilir. Nitekim metal para basimina darb,
para basilan yere de darbhne adi verilmistir. Osmanli paralarinin stnde yazili olan _ --

309
(Razi; el Mefatihul Gayb , Kurtubi; el Camiu li Ahkamil Kuran)

310
Kurtub, Ahkmu'l-Kurn.
311
(Lisanl Arab, dgs mad. )

569
,-=-=- [duribe f kostantiniyye] ibaresi de, Kostantiniye'de [Istanbul'da] basilmistir
anlamina gelmektedir. Yine baska bir rnek olarak, yollarda ayakla iz olusturmak ve bu anlam
ekseninde rizik, ticaret veya savas iin yola gitmek de darb szcgyle ifade edilir. Ayrica
Araplar misafire -'- [drib=yol tepen] derler. Mecz anlamlari arasinda dvmek ve
arpmak anlamlariyla meshur olan darb szcg; yagmurun topraktaki izi, Ms
peygamberin Isrlogullari'na denizde asasiyla yol amasi, tuvalete def-i hacet iin hizli
gitmek, is yapmak, bir yere bir sey dikmek, erkek hayvanin disisinin stne ikmasi, bir seyi
bir seye arpmak, karistirmak, koyun boyamak, suda yzmek, akrep sokmasi, kalp atisi, nabiz
vurusu, bir seyi kaldirmak, el ile isaret, siki tutmak, kavgadan-beldan kamak, bir yere varip
dikilmek, rnek vermek ve daha birok anlamlarda kullanilir.
312

Darb szcgnn degisik anlamlariyla ilgili Kurn'da birok rnek mevcut
oldugundan, Kurn zerinde alisanlarin bu szcgn getigi pasajdaki anlami
yakalayabilmeleri iin szck zerinde iyi dsnmeleri gerekmektedir.
Grldg zere darb szcg, mtesbih anlamli bir szcktr. Bu sebeple szck, yer
aldigi cmledeki veya bulundugu pasajdaki sz ve anlam akisi dikkate alinarak tevl edilmeli,
yani szcgn degisik anlamlarindan birisi tercih edilmelidir.
Bu pasajdaki konu akisi dikkate alindiginda, bize gre darb szcg iin en uygun
anlam (emir kipi olarak), Rizik aramak iin yola ik, hicret et, bulundugun yerden ayril!
anlamidir. Kitab-i Mukaddes'teki, Eyyb, dostlari iin dua ettikten sonra, Eyyb'un
srgnn Rabb dndrd. Ve Rabb o'nu eski gnencine kavusturup o'na nceki varliginin iki
katini verdi
313
ifadesi de, Eyyb peygamberin memleketinden ayrildigini, gurbette ok genis
imknlara ve ltuflara mahzar oldugunu ve sonra memleketine geri dndgn anlatmakta,
dolayisiyla bizim nerdigimiz anlam uygun dsmektedir.

ve hnis olma [kararsiz olma, dogrudan sapma]

HINS: --='' [hins] szcg asil olarak, hakktan btila kaymak; gnah islemek ve
kararsizlik anlamlarina gelmektedir.
314
Yemin eden birisinin yemininden caymasina da,
hakktan btila kaymak manasinda hnis olma denir. yette ve pasajda yemine dair baskaca
bir sz olmadigi gibi, Eyyb peygamberin, elindeki bir tutam ot ile hanimina vurmasi
istendigi ynnde ima ve isaret sayilabilecek aik veya kapali herhangi bir sz de yoktur.
Dolayisiyla buradaki hins szcgnn, yeminden dnmek anlaminda degerlendirilmesi bize
gre yanlistir. yetteki, bir dizi emrin sonuncusu olarak Eyyb peygambere verilen ve l
tahnes ifadesi, karasiz olma, hakktan sapma, gnah isleme! anlamlarinda
degerlendirilmelidir. Nitekim hins szcg Kurn'da bir kez daha gemekte ve orada da,
hakktan btila sapis; gnah anlaminda kullanilmaktadir:

42-48
Onlar ilerine isleyen bir ates ve kaynar su iindedirler, serin olmayan, sevimli olmayan
kapkara dumandan bir glge iindedirler. Sphesiz solun ashbi bundan nce varlik iinde zevk ve
eglenceye dalanlar idiler. Ve byk gnah; Allah'a ortak kabul etme zerine israr ediyorlardi. Ve
Biz lp, toprak ve kemik yigini olduktan sonra mi, biz gerekten kaldirilacagiz? nceki atalarimiz
da mi? diyorlardi.
(Vkia/46)

Grldg gibi, szckler asil anlamlarinda anlasilip pasajin btnlg de dikkate
alindiginda, yetin baska zorlamalara gerek birakmayan mesaji aika ortaya ikmaktadir.
Szcklerin gerek anlamlari disinda anlasilmasi durumunda ise ortaya bir de Eyyb

312
Lisn'l-Arab, 5/477, 483; Tc'l-Arus, 2/166-175; Mfredt, s. 294.
313
Eyyb, 42:10.
314
(Lisanl Arab, hns mad. )

570
peygambere bir yemin ayarlamak mecburiyeti ikmakta ve bylece yukarida aktardigimiz
uydurma senaryolarin sayisi, ayarlanan yemin gerekeleri nisbetinde artmaktadir.
Bize gre, Eyyb (a.s) kissasinin anlatildigi yetlere yakistirilan anlamlarin mucize
mantigiyla izah edilmesinin de hibir makul gerekesi yoktur. Zira Eyyb peygamberin
karsisinda ne o'nun peygamberligini inkr eden, ne de o'ndan mucize bekleyen herhangi bir
kisi veya zmre vardir.

Gerekten Biz o'nu sabredici bulduk. O, ne gzel kuldu! Sphesiz o oka dnendir.

Eyyb peygamber kissasi, Rabbimizin Eyyb'u (a.s) ok gzel niteliklerle vp
onurlandirdigi bu ifadelerle son bulmaktadir. Daha nce Dvd ve Sleymn peygamberler
iin kullanilan evvb sifatinin bu kez de Eyyb peygamber iin kullanilmis olmasi dikkat
ekicidir. Sredeki kissalariyla Peygamberimize ve tm insanliga rnek gsterilen
peygamberlerin bu ortak zelligi, mminin vgye lyik diger niteliklerinin de kaynagi
durumundadir. Isr/25'de ogul hliyle karsimiza gelecek olan evvb szcg, Kaf/32'de
genel anlamda kullanilmis ve tarafimizdan su sekilde aiklanmisti:
* -' ,' [evvb];
* Gnahlarindan pisman olup oka dnen ve oka istigfar eden,
* Allah'a tefekkryle oka dnen, oka ynelen,
* Allah'in disindaki varliklara ynelirken, hev heveslerine uymaktan oka dnen
[kendini alikoyan],
* Allah'tan baskasini kabullenmeyen, Allah'in disindaki her seyden kesinlikle el etek
eken demektir.
Dolayisiyla evvb olan kimse, arzularini ve isyani terk edip Allah'a itaat ve rizayi seen
kimsedir. O, Allah'in hoslanmadigi seyleri terk eder, Allah'in tavsiye ettigi yola tbi olur. Bu
yoldan kk bir sapma bile onu korkutur. O, Allah'a oka tevbe ve kulluk eder, O'nu
hatirlar ve her isinde O'na ynelir.
Kurn'da ilk kez bu srede yer alan Eyyb peygamber, daha sonra Enm/84 ve
Enbiy/83-84'de de zikredilecektir.

BU KISSALARIN MESAJ I: Bir kul bilmelidir ki, Allah'tan af dilerse, Allah kendisini
bagislar. Nitekim kissalarda da Yce Allah'in Dvd, Sleymn ve Eyyb peygamberleri
bagisladigi ve onlara eskisinden kat be kat fazla imknlar verdigi anlatilmaktadir.
Bu kissalarin bir baska mesaji da, Peygamberimizin tipki Eyyb peygamber gibi, bir
avu insanla baska bir diyara gidecegi ve orada glenip geri dnecegidir.
Yakistirdiklari anlamlari uydurma hikyelerle besleyip peygamber kissalarini efsaneye
evirenler ve onlari hi sorgulamadan kabul edenler, kendilerine su soruyu sormak
durumundadirlar: Acaba Sleymn ve Eyyb peygamberlere musallat olan seytnlar simdi
nerededirler ve ne yapmaktadirlar?

45
G ve ngr sahibi kullarmz brhm'i, shk' ve Ya'kb'u da
hatrla!
46
Sphesiz Biz onlar Yurt Dyncesi/ zgr vatan hasreti saflgyla
saflaytrdk, ar-duru hle getirdik.
47
Ve yphesiz onlar, yanmzda seilmiy en
hayrl kimselerdendir.

Bu yet grubuyla Peygamberimizin ynlendirilmesine ve yreklendirilmesine devam
edilmektedir. Bu yetlerde, daha nce yasamis ve fitnelendirilerek ari-duru hle getirilmis
peygamberlerden nn daha ismi sayilmis ve dolayisiyla kendisinin de ayni yollardan
geirildigi ve geirilecegi, bu nedenle onlar gibi sabirli olmasi gerektigi bildirilmistir.
571
G ve basret sahibi
Bilindigi gibi, insanin bir bedensel bir de zihinsel gc vardir. Bedensel g, genellikle
el yardimi ile yapilan islerle ortaya kondugu iin el szcg gten kinye olarak kullanilir.
Insanin zihinsel gc ise grs, grme, gze izafeten basret szcgyle ifade edilir. Bu
nedenle, iki gz olan ve onlarla evreye bakinip durana degil de zihinsel fonksiyonlarini
kullanan, yani akleden, tefekkr eden, bakar kr olmayan kimselere basret sahibi denilir.
Dolayisiyla 45. yette adi geen peygamberlerin g ve basret sahibi kullar olarak
nitelenmesi, onlarin diryetli, gayretli, dogru yolu gren ve gsteren kimseler oldugunu
anlatmaktadir.
ZIKRE'D-DR [YURT DSNCESI]: Zikre'd-dr tamlamasi, bazi eserlerde yer aldigi
gibi yurt hatirlatmasi degil, yurt hatirlamasi [yurdun akildan ikmamasi] demektir. 45.
yette adi geen peygamberlerin hem Kurn'da anlatilan hayat hikyeleri, hem de
hakklarinda tarih kitaplarinda yer alan bilgiler dikkate alindiginda, bunlarin sabit bir
vatanlarinin olmadigi ve diyar diyar dolastirildiklari grlr. Bu durum gz nne
alindiginda, yette adi geen peygamberlerin aritilip olgunlastirilmak zere birok zorluga
maruz birakildiklari anlasilmaktadir. Bu zorluklar hem gittikleri lkelerde atese atilmisasina
sikintilarla bogusmak, hem de z memleketlerinden uzakta kalmalari sebebiyle yurt hasreti
ekmek seklinde gereklesmistir.
' -'' [ed-dr] ifadesini, yurt yerine hiret anlamina almak, hem pasajdaki sz akisina
uymaz, hem de aritma kavramiyla bagdasmaz. nk hireti hatirlamak, atese atilmak
degildir ve insana aci vermez. Aci; hasrette, gurbette ve ilededir.
SAFLASTIRMA [ARI-DURU HLE GETIRME]: Srenin sonundaki Fitne baslikli
yazimizda da grlecegi gibi, bu szck daha evvel Dvd ve Sleymn peygamberler iin
kullanilan fetenn szcgnn farkli bir seklidir ve szmeyi, saflastirmayi, sabirli olmayi,
metanetli davranmayi, gretmeyi, bilgilendirmeyi, grglendirmeyi, deneyim kazandirmayi
ifade eder.
48
sml'i, Elyas'y, Zlkifl'i de an. Hepsi de hayrl kimselerdendir.

Bu yette Rabbimiz, Isml, Elyesa ve Zlkifl'in de aritilmislardan oldugunu
aiklamakta ve Peygamberimizin onlari her zaman hatirlamasini istemektedir. Bu
peygamberler de Allah'in dini ugruna sikintilara ggs germis peygamberler olmalidirlar ki,
Yce Allah Peygamberimizden onlarin sabirlarini ve sabirlari karsiligi Allah'tan grdkleri
merhameti dsnmesini, onlari rnek alarak yalanlayici ve sapik olan toplumundan grdg
sikintilara karsi sabretmesini istemektedir.
ELYESA: _-,'' [Elyesa] ismi, biri burada, digeride Enm/86'da olmak zere Kurn'da
2 kez gemektedir. Her iki yette de bu isim diger peygamberlerle birlikte zikredilmis,
baskaca bir aiklama yapilmamistir.
Elyesa, Isrlogullari'nin byk peygamberlerinden biridir. Hakkinda Kitab-i
Mukaddes'in, II. Krallar, 2-13. blmlerinde olduka ayrintili anlatilar mevcut olan ve
Yahudilerin Elisha dedikleri bu peygamber, rdn nehrinin sahil kenarinda, Abel
Meholah denilen bir beldenin sakinlerinden olup, Ilyas peygamberin Sam ve Filistin'e
tebligde bulunmak zere gittiginde yerine biraktigi kisidir. Kitab-i Mukaddes'e gre bir gn
Elyesa'nin kynden geen Ilyas peygamber, o'nu 12 ift kzle arazisini srerken grr ve
abasini zerine atar. Bunun zerine Elyesa tarlasini birakir ve Ilyas'in yaninda kalir. Allah
Ilyas'i gge alinca da, o'nun grevini Elyesa srdrr.
ZLKIFL: .-'',- [Zlkifl] ismi de, yine biri burada, digeride Enbiy sresi'nde olmak
zere Kurn'da 2 kez gemektedir. Zlkifl szcg, nasip ve kismet sahibi anlamina
gelmekte olup,
315
bu szckle yette kasdedilen, o slih adamin ismi degil, lkabidir. Fakat bu

315
(Lisanl Arab, zlkifl mad. )
572
lkap burada, o kisinin dnyev zenginligini degil, stn sahsiyetini ve hiretteki derecesini
ifade etmektedir.
Zlkiflin kimligi ve milliyeti hakkinda birok farkli gr ileri srlmtr. Onun; Zekeriyy,
Ilyas, Nh'un oglu Yeu veya Elyasa oldugunu syleyenler oldugu gibi, Eyyb peygamberin kendinden
sonra peygamber olan Bir adindaki oglu oldugunu syleyenler de vardir.
316

Allame Alus ise, Yahudiler o'nun, Isrlogullari'nin esareti sirasinda (M.. 597) peygamber
tayin edilen ve vazifesini Habur irmagi yakinlarinda bir blgede yapan Hezekiel oldugunu iddia
ederler demitir.
317

Kitab-i Mukaddes'teki anlatimlar dikkate alindiginda, bu kisinin Hezekiel oldugu
yolundaki grs en uygun grs gibi durmaktadir. nk Hezekiel'in zellikleri, yette
bildirilen nitelige ters degildir ve Hezekiel kitabi da fazla tahrifata ugramamis yazilardan biri
olarak kabul edilmektedir:
Sonradan eklenmi az sayida parayi tekilerden ayirt etmek olanaklidir, ama metnin byk
blmnn gerekligi kukusuzdur.
318


Kitab-i Mukaddes'e gre, Kuds' isgal eden Bahtunnasr'in, Isrlogullari'ndan aldigi ve
Irak'ta Habur irmagi yakinlarindaki Tel-abib'e yerlestirdigi esirlerden biri olan Hezekiel, en
fazla 30 yasindayken peygamberlik grevini almis ve tam 22 yil boyunca gerek esaretteki
Isrlogullari'na ve gerekse zalim yneticiye ve adamlarina Allah'in mesajini teblig etmistir.
Grevinin 9. yilinda gzlerimin sevgilisi diye adlandirdigi karisi len Hezekiel, ertesi gn
karisinin lmne aglamaya gelenleri Allah'in gazabiyla ve dnyada gelecek olan yakin
azapla uyarmistir.
319


49-52
yte bu, bir gttr/ yereftir/ hatrlatmadr. Sphesiz ki Allah'n
korumas altna giren kimseler iin gzel bir dny yeri; ilerinde yaslanarak
birok meyve ve iecekler istedikleri ve de yanlarnda hepsi de ayn yayta,
gzleri karylarndakinden baykasn grmeyen hizmetilerin bulundugu,
kaplar kendilerine almy olan Adn cennetleri vardr.
53
yte bu, hesap gn iin size vaat edilendir.
54
Hi yphesiz ki iyte bu,
Bizim rizkimizdir; ona hi tkenmek yoktur.

Bu paragrafta Yce Rabbimiz, srelerin ogunda oldugu gibi dikkatleri yeniden
hirete ekmektedir. Bu yetler iinde yer alan ve 49-54. yetlerden olusan birinci grupta
muttakler tablosu, 55-64. yetlerden olusan ikinci grupta da azginlar tablosu
canlandirilmistir.
Muttakler tablosu olarak isimlendirdigimiz cennet tasvirleri, ileride daha bir ok
yette farkli ayrintilarla karsimiza gelecektir. Bunlardan bir blmn, ragbet ettirmek
amaciyla burada aktariyoruz:

55
Gerekten cennetin ashbi bugn gnl senligi srerek bir ugrasi iindedirler.
56
Kendileri ve kendilerine sunulan refakati esler, glgeler iinde koltuklar zerine
kurulmuslardir.
57
Yalnizca onlara, orada meyveler vardir. Isteyecekleri her sey de onlarindir.
(Y-Sn/55-57)



316
(Mevdudi; Tefhiml Kuran)
317
(Mevdudi; Tefhiml Kuran)
318
Ana Britannica; c. 15, s. 241.
319
Hezekiel Kitabi, 24:15-27.
573

31-37
Kesinlikle Allah'in korumasi altina girmis kisiler iin, Rabbinden; gklerin, yerin ve bu
ikisi arasindakilerin Rabbinden; Rahmn'dan [yarattigi btn canlilara dnyada oka merhamet eden
Allah'tan] bir karsilik ve yeterli bir bagis olarak korunaklar/ kurtulus meknlari; sulak baglar-
baheler, zmler, hepsi bir seviyede tomurcuklar; iek baheleri, dolu dolu su kaplari vardir. Onlar,
orada bos bir sz ve yalan duymazlar. Onlar, O'nun huzurunda sz sylemeye g yetiremezler.
(Nebe/31-37)

35
Sphesiz Biz, kirazi, muzu, glgeleri, fiskiran suyu yle bir yaratisla yarattik.
36-38
Ki onlari,
sagin ashbi iin albenili ve hepsi bir ayarda hi dokunulmamislar yaptik.
(Vkia/35-38)

56
Oralarda, daha nce bildik, bilmedik, gemis, gelecek hi kimse tarafindan dokunulmamis; el
ve gz degmemis, bakislarini dikenler vardir.
(Rahmn/56)

76
Yesil yastiklara ve Abkari sergilere; hrikulde gzel islemeli dseklere yaslananlar
olarak
(Rahmn/76)

41-49
Iste Allah'in aritilmis kullari, kendileri iin belli bir rizik/meyveler olanlardir. Bol nimet
cennetlerinde karsilikli olarak tahtlar zerinde ikram grenlerdir. Ienlere lezzet veren, pinardan
doldurulmus, kendisinde zararli bir yn olmayan, sarhosluk da vermeyen bembeyaz bir kadehle
onlarin etrafinda dolasilir. Yanlarinda da gzlerini kendilerine dikmis iri gzller vardir. Korunmus
yumurta gibidir onlar.
(Sffat/41-49)

Burada dikkat edilmesi gereken iki husus vardir. Bunlardan birincisi, cennet tasvirlerinin
birer rnekleme oldugu (Bakara/25, Rad/35, Muhammed/15) hususu, digeri de bu tasvirlerin
ok sicak olan ve suyu, sebzesi, meyvesi kit bir lkede yasayan Araplara ynelik yapildigi
hususudur. Kurn'in inis dnemindeki muhataplarin Araplar degil de yesilligi, suyu, sebzesi,
meyvesi bol ve serin bir lkenin halki olmasi durumunda, cennet tasvirlerinin de o lke
halkini imrendirecek nitelikler iereceginin dsnlmesi gerekir. Burada asil anlatilmak
istenen, insanlari mutlu edecek her trl imknin cennette mevcut oldugudur.

55,56
yte! Sphesiz azgnlar iin de en kt dny yeri; kendisine
yaslandklar cehennem vardr. O ne kt yataktir!
57
yte o kaynar su ve
irindir. Artk onu tadp dursunlar!
58
Ve onun yeklinden ifter ifter digerleri vardr.

Bu yet grubunda mkezziblerin [yalanlayanlarin] karsilasacaklari sartlar kisaca
anlatilmaktadir. Bylece, diger srelerdeki gibi, burada da nce vaat, arkasindan vad; yani
nce tergb [zendirme], sonra da terhb [korkutma] siralamasi uygulanmis olmaktadir.

HAMM ve GASSK: ,-= [hamm], kaynar su; ' -= [gassk] ise, yaradan akan sari
su; irin, cerahat akintisi demektir. Gassk szcg bundan baska, tiksindirici derecede
kokan, kokusmus nesne ve yilan ve akrep zehiri iin de kullanilir.
320

Demek oluyor ki, muttakler cennette her trl konfor ve nimetler iinde mutlu
yasarlarken, mkezzibler cehennemde, kaynar su, irin, igren kokular ve yiyecekler iinde
bulunacaklardir.

320
(Lisanl Arab, hmm mad. )

574
Mkezziblerin cehennemde hamm ve gassk ile (ikisi bir arada) cezalandirilmalari, bir
baska srede daha yer almistir:

21,22
Kuskusuz cehennem, azginlar iin son varilacak yer olarak, gzetleme/pusu yeri olmustur.
23
Orada darlik/kitlik iinde kalacaklardir.
24
Orada bir serinlik ve iecek bir sey tatmazlar.
25,26
Ancak yaptiklarina uygun bir ceza olarak bir kaynar su ve irin tadarlar.
27
Sphesiz onlar, hesabi ummazlardi.
28
Ve yetlerimizi/almetlerimizi/gstergelerimizi yalanladika yalanladilar.
29
Oysa Biz her seyi yazarak saydik, dktk.

30
Haydi tadin! Bundan byle size azaptan baka bir ey artirmayacagiz.
(Nebe/21-30)

Gasak szcgnn bir de asiri derecede soguk anlami vardir
321
ki, yette szcgn bu
anlamda kullanildigi dsnlrse, cehennemde hamm'in karsiti olarak soguk ile de azap
edilecegi anlasilir. Nitekim Rabbimizin, cennette muttaklerin soguk [zemherir]
grmeyeceklerini bildirmesi; gassk'in, asiri soguk anlaminda kabul edilmesinin yanlis
olmadigini gstermektedir:

orada bir gnes de, dondurucu bir soguk da grmeyecekler (Insan/13)

Ve onun yeklinden ifter ifter digerleri vardir.

Bu yet, cehennemde baska azaplarin da var oldugunu bildirmektedir. yetteki, Ve onun
eklinden ifadesi, tadilan azaba benzer ama degisik, ok esitli baska azaplar oldugunu veya
57. yette zikredilen kaynar su ve irin gibi iecek cinsinden daha nicelerinin var oldugunu
anlatmaktadir.
Bu konuda, kiraat [okunus] farkliliklari sebebiyle olusan degisik grsleri Rz syle
aktarmistir:
Eb Amr, =' [haru] szcgn ,=

' [uhr] kelimesinin ogulu olarak, elif'in zammesi ile


=

'[uharu] eklinde okumutur. Buna gre mana, eitli diger azablar eklindedir. Bu ayni
zamanda, Mchid'in de kiraatidir. Diger kiraat immlari ise bunu, mfred sga ile, diger bir azab
eklinde okumulardir. Birinci kiraate gre mana, Tadilan bu azabin eklinde, tadilacak diger
azablar, yani, iddet ve korkunluk bakimindan bunun gibi azablar... eklindedir. Buna gre, yetteki
ezvc, ecns [ayni cinsten azablar] manasinadir. Ikinci kiraate gre ise mana, Ya diger bir azab,
yahut tadilacak diger bir ey... manasinadir. Bu durumda _',' [ezvc], her'in sifati olur. nk bu
azabin eitli olmasi mmkndr. (Dolayisiyla sifati cem olarak gelmitir.) Yahut da, her
kelimenin, yani hamm, gassk ve her kelimelerinin hepsinin birden sifatidir.
322



321
(Lisanl Arab, gsg mad. )
322
Rz, Meftihu'l-Gayb.
575
59
yte bunlar da sizinle birlikte atlrcasna giren bir gruptur. Onlara bir
rahat yok. Sphesiz onlar cehenneme sallandlar.
60
Derler ki: Hayr, asl size merhaba; selam sabah yok. Cehennemi
nmze siz getirdiniz. O ne kt bir duraktr!
61
Derler ki: Rabbimiz! Bizim nmze bunu kim getirdiyse onun ateyteki
azabn kat kat arttr!
62
Ve yine derler ki: Kendilerini ktlerden saydgmz birtakm adamlar
niye gremiyoruz?
63
Biz onlar alaya almytk/ayaglamytk. Yoksa gzler
onlardan kayd m?
64
Sphesiz ki bu, atey ehlinin birbiriyle tartymas/ davalaymas gerektir.

Bu yet grubunda gzler nne bir cehennem sahnesi getirilmis ve canli bir anlatim
sergilenmistir. Sahnedeki oyuncular, dnyada iken mminlere karsi birbirleriyle isbirligi
yapan, onlara stnlk taslayan, onlarin cennete iliskin inanlarini alaya alan ve agrilarina
glp geen, buna karsilik birbirlerini seven, birbirlerinin dostu ve birbirlerini ayartan
kisilerdir. Bu kisiler cehennemde birbirlerini sulamaya baslamislar, birbirlerine dsmsler,
birbirlerini grmek istemez bir hle gelmislerdir.
yette geen =--- [muktehimn] szcgnn kk, daha nce Beled sresi'nde de
gemis olan '=-' [iktihm] szcgdr. Iktihm, kendisi iin zor ve mesakkatli bir ise
ynelmek, etin bir ise girismek demek olup, bu szckten tremis olan kahame, yekhumu,
kuhumen, iktehme, iktihmen, tekahheme, tekahhumen gibi ifadelerin hepsi de kisinin, byk
islere giristigini, zor grevlere tesebbs ettigini, zorluklari ggsledigini ifade eder.
323


Buradan anlasilmaktadir ki, cehenneme girenler, oraya girebilmek iin bir hayli emek
sarf etmisler, ter dkmslerdir. Kisacasi, bilinli bir alisma ile hakk ederek oraya
girmislerdir. Yoksa orada kendi istekleri disinda bulunmamaktadirlar. Bu ifadelerdeki alayci
slp dikkat ekicidir.
Iyte bunlar da sizinle birlikte atilircasina giren bir gruptur. Onlara bir merhaba
[rahat] yok.

Bu ifade, cehennemliklerin liderlerinin syledikleri szleri nakletmektedir. Bunun byle
oldugunun delili, sonraki yette, bu liderlere tbi olanlarin, Hayir, asil size merhaba yok. Onu
[cehennemi] nmze siz getirdiniz szleriyle onlara cevap vermeleridir.

Buradaki ` '-=,- [merhab yok] deyimi, liderlerin, kendilerine tbi olanlara ynelttikleri
bedduayi dile getirmektedir. Merhab szcg, darlik ve sikinti olmayan, rahat bir yere
geldin veya Sen yurduna geldin manasinda olup,
324
lehlerine dua edilen kimselere sylenir.
Bu szcg beddua hline dnstrmek iin ise, basina l edati getirilir.
Tbi olanlarin, ugradiklari beddua karsisinda, Hayir, asil size merhaba yok demeleri,
Ey liderler! Bize beddua ettiginiz bu sze siz daha lyiksiniz anlamina gelmektedir. Tbi
olanlar bu szlerinin gerekesini de hemen aiklamislardir: Onu [cehennemi] nmze siz
getirdiniz.
Rabbimiz! Bizim nmze bunu kim getirdiyse onun ateyteki azabini kat kat artir!
Tbi olanlarin 61. yette dile getirdikleri bu talep, benzer szlerle Arf ve Ahzb
srelerinde de yer almaktadir:


323
(Lisanl Arab, ghm mad.)
324
(Razi; el Mefatihul Gayb)

576
38
Allah, Sizden nce gemis tanidiginiz-tanimadiginiz ates iindeki nderli toplumlarin iine
girin! der. Her toplum girdike kardesini dislayip gzden ikarir. Sonunda hepsi oraya
toplandiginda, sonrakiler ncekiler hakkinda, Rabbimiz! Iste sunlar bizi saptirdi. Onlara atesten kat
kat azap ver derler. Allah, Herkese kat kattir, fakat siz bilmiyorsunuz der.
39
ncekiler de sonrakilere, Sizin bize karsi fazlaliginiz yoktur. O hlde yaptiklarinizdan
dolayi azabi tadin derler.
(Arf/38-39)

64-66
Kesinlikle Allah, kfirleri; Kendisinin ilhligini ve rabligini bilerek reddeden kimseleri
dislayip gzden ikarmis ve iinde sonsuz olarak kalmalari iin, onlara ilgin bir ates hazirlamistir.
Onlar orada, bir koruyucu yakin ve yardimci bulamazlar. Yzleri ates iinde evrilip evrildigi gn,
Ah keske Allah'a itaat etseydik, eliye itaat etseydik! diyecekler.
67,68
Ve dediler ki: Ey Rabbimiz! Sphesiz biz efendilerimize ve byklerimize itaat ettik de
bizi onlar yoldan saptirdilar. Ey Rabbimiz! Onlara azaptan iki kat ver ve kendilerini tam anlamiyla
disla/rahmetinden mahrum birak. (Ahzb/64-68)

Ve yine derler ki: Kendilerini ktlerden saydigimiz bir takim adamlari niye
gremiyoruz? Biz onlari alaya almiytik/ayagilamiytik. Yoksa gzler onlardan kaydi mi?

Bu yetle sahne degismis ve cehennemlikler dnyada kendilerine karsi stnlk
tasladiklari, hakklarinda kt dsndkleri, cennete iliskin inanlarini alaya aldiklari
mminleri aramaya baslamislardir. Ne var ki, alaya alip asagiladiklari ve cehennemde
kendileri ile birlikte olmalari gerektigini dsndkleri bu kisileri orada grememenin
saskinligini yasamaktadirlar.
Sphesiz ki bu, atey ehlinin birbiriyle tartiymasi/davalaymasi gerektir.
Cehennemlikler arasindaki bu sulamalar Rabbimiz tarafindan davalasma olarak
isimlendirilmistir. nk bu kisilerin birbirleri aleyhinde taleplerde bulunmasi ve yapilan
karsilikli sulamalar, birbirini dava etmis kisilerin mahkeme salonundaki ekismelerini
andirmaktadir.

65,66
De ki: Ben ancak bir uyarcym. Ve O, bir tek ve kahredici, gklerin,
yerin ve ikisi arasnda olan yeylerin Rabbi, ok gl, ok bagylayc olan
Allah'tan bayka tanr yoktur.

Bu blmde srenin basindaki konuya dnlmstr. Dolayisiyla, bu iki yet, srenin
baslangicindaki yetler hatirda tutularak okunmalidir. Yce Allah srenin basinda kfirlerin
tevhd, nbvvet ve ldkten sonra dirilme konularindaki inkrci tavirlarina karsi
Peygamberimize sabretmesini [ggs germesini] gtlemis, rnek almasini istedigi kisilerin
kissalarini hatirlattiktan sonra da o'na bu iki yetten olusan bildiriyi iln etmesini emretmistir:
Ben ancak bir uyaricivim. O bir tek ve kahredici, gklerin, yerin ve ikisi arasinda olan
eylerin Rabbi, ok gl, ok bagilayici olan Allah'tan baka tanri yoktur.
BURADAKI ILH VASIFLAR: Bu yetlerde Rabbimizden sadece Allah veya
Rabbiniz diye bahsedilmekle kalmamis, O'nun kfirleri tehdit edici, mminlere ise mit
verici bir takim sifatlari da zikredilmistir: Bir tek, kahredici, gklerin, yerin ve ikisinin
arasindakilerin Rabbi, ok gl, ok bagislayan.
Buradaki kahhr ve evrenin Rabbi sifatlari, hi kimsenin Allah'tan kaamayacagini;
ok bagislayici sifati da, Kendisine ynelenleri bagislayacagini ifade etmektedir.

67
De ki: O; Kuran, ok byk, nemli bir haberdir.
68
Siz ondan yz
eviriyorsunuz.
69
Onlar birbirleriyle tartyrken, benim en stn yeylerin
dolduruldugu; Kurn'a dair bir bilgim yok idi.
70
Ancak ben, evet ben apak
bir uyarc oldugum iin bana vahyediliyor.
577

Bu yet grubu da, 27-29. yetlerden olusan necm gibi ayri bir necm olup kendisinden
nceki ve sonraki paragraflarla ilgisi yoktur. Hatta, islenen konu itibariyle 27-29. yetlerden
olusan necm'den sonra geldigi de sylenebilir.
Kurn ile Peygamberimiz arasindaki iliskinin ok farkli bir slp ile islendigi bu
necm'de, konunun dogru anlasilmasi iin zerinde durulmasi gereken iki nemli husus vardir:
A) Kurn'in ok byk, nemli bir haber olusu; B) yetteki mele-i al ifadesi.
KUR'N'IN OK BYK, NEMLI BIR HABER [OLAY] OLUSUNUN SEBEBI:
Kurn'in ok byk, nemli bir haber olmasi konusunda ok fazla delil gstermek
mmkndr. Ancak bu delillerin tamaminin iki baslik altinda zetlenmesi mmkndr:
Birinci olarak: Kurn mucize bir kitaptir. Byle mucize bir kitap, Mekkeli siradan bir
kisi tarafindan topluma sunulmus, bu siradan kisi de mucizeyi kendisine mal etmeyip kitabin
kendisine vahyedildigini, kendisinin sadece bir eli konumunda oldugunu sylemistir. Bu,
akil sahiplerinin vurdumduymazlik yapmamalari ve zerinde dsnmeleri gereken bir
durumdur. Bu durumun olusmasinin tek sebebi olan Kurn ise ok nemli bir gerektir.
Ikinci olarak: Kurn hem dnyadaki hem de hiretteki mutlulugun anahtaridir. nk
Kurn'da yer verilen konular, insanligin dnya ve hiretteki mutlulugunu saglayan ilkeleri
gretmektedir. Dolayisiyla her iki dnyadaki mutlulugun da reetesi olan bu ilkelerin
insanliga haber verilmesi, hibir akilli insanin gz ardi edemeyecegi ok nemli ve ok byk
bir haberdir.
_'=' `-'' [MELE-I AL]: Yukarida 6. yetin tahlilinde -`- [mele] szcgnn esas
anlaminin, dolu olan [depo] demek oldugunu ve zaman ierisinde reisler/baskanlar, bir
toplumun ileri gelenleri, toplumun erdemlileri iin de mecz anlamda kullanildigini ifade
etmis, bu kisilere mele denilmesinin sebebinin, onlarin bilgi, deneyim ve anlayisla dolu
olmalarindan kaynaklandigini belirtmistik.
Eski tefsirciler, mele szcgnn reisler, ileri gelenler [konsey] seklindeki mecaz
anlamindan yola ikarak yetteki, _'=' `-'' [el-mele'il-al] tamlamasini, iindeki al [yce]
sifatindan dolayi yce konsey olarak degerlendirmislerdir. Ancak, bu yce konseyin ne
oldugu hakkinda ortada saglam bir kanit bulunmadigindan, bunlarin gklerdeki melekler,
kerrbiyn/mukarrebn [Allah'a en yakin olan melekler] olduklarina dair mesnetsiz bir
takim grsler ileri srmslerdir. Ama is bununla kalmamis, Allah'in basucundaki meleklerin
[yce konseyin] muhabbetlerini dinlemek zere seytnlar da gklere ikarilmis ve orada
yildizlarla bombardimana tutulmuslardir.
Bize gre ise, szlk anlami yce dolu, yce depo demek olan mele-i al ile
kasdedilen, vahiydir, Kurn yetleridir. nk Kurn, herkesin ihtiyacini karsilayacagi
her sey ile dopdoludur; herkesin ihtiya duydugu/duyacagi bilgiler, eksiksiz olarak Kurn'da
depo edilmistir. Kurn'in iindekiler ivir-zivir seyler olmayip, en degerli, en yce seylerdir.


38
Ve yeryznde hibir irili-ufakli kipirdayan canli ve iki kanadiyla uan hibir kus yoktur ki,
sizin gibi nderli topluluklar olmasin. Biz Kitapta hibir seyi noksan/yetersiz birakmadik. Sonra onlar
Rablerine toplanacaklardir.
(Enm/38)

59
Grnmezin, duyulmazin, gemisin, gelecegin anahtarlari da yalnizca O'nun katindadir.
O'ndan baska hi kimse onlari bilmez. Karada ve denizde olanlari da bilir O. O bilmeksizin bir yaprak
dahi dsmez. Yerin karanliklarindaki bir tane, yas ve kuru hibir sey yoktur ki apaik bir kitapta
bulunmasin.
(Enm/59)

12
Sphesiz ki lleri ancak Biz diriltiriz Biz. Onlarin nceden yapip gnderdiklerini ve
eserlerini de yazariz. Zaten Biz her seyi bir apaik nderde/ Kurn'da sayip tesbit etmisizdir.
(Y- Sn/ 12)
578

Ayrica 69. yetin n ve arkasi iyi anlasildiginda, _'=' `-'' [mele-i al] ifadesi ile
Kurnin kasdedildigi hemen grlr. Zira, 70. yette vahyedildigi bildirilen ve 68. yette
de kfirlerin yz evirdikleri sey Kurn'dir. Simdiye kadar tahlilini yaptigimiz srelerde
hep grdgmz ve asagidaki yetlerde de grecegimiz gibi, msrikler daima Kurn'i
tartisma konusu yapmislar Allah da bu konuda ehl-i zikri yani vahye dair, Tevrat ve incil
hakkinda bilgisi olan kimseleri bilirkisi olarak gstermistir:

15
Ve yetlerimiz onlara aika okundugunda, Bize kavusmayi ummayanlar: Bundan baska bir
Kurn getir yahut bunu degistir! dediler. De ki: Onu kendimin ngrmesiyle degistirmem benim
iin sz konusu olamaz. Ben, sadece bana vahyolunana uyuyorum. Rabbime isyan edersem,
kesinlikle byk bir gnn azabindan korkarim.
16
De ki: Allah dileseydi, ben Kurn'i size okumazdim ve Allah, Kurn'i size bildirmemis
olurdu. Ben de Kurn'dan nce kesinlikle iinizde bir mr kalmistim. Hl aklinizi kullanmayacak
misiniz?
(Ynus/15-16)

73
Az kalsin onlar seni, sana vahyettigimizden uzaklastirarak ondan baskasini Bize
dayandirarak syleyesin diye sana yanlis yaptirip seni ateste yakacaklardi. Iste o takdirde seni halil/ iz
birakan bir nder edinirlerdi.
74
Ve eger Biz, seni saglamlastirmamis olsaydik, gerekten onlara birazcik meylediverecektin.
75
O durumda sana hayatin iki katini ve lmn iki katini tattirirdik. Sonra Bize karsi kendine
hibir yardimci da bulamazdin.
(Isr/73-75)


43,44
Ve Biz, senden nce de, sadece kendilerine vahyettigimiz olgun insanlari aik kanitlarla ve
yazili belgelerle eli olarak gnderdik. Eger bilmiyorsaniz, haydiyin Tevrt ve Incl'i bilen bilginlere
sorun. Biz sana da o gd/Kurn'i, kendilerine indirilmis olani ortaya koyman iin, onlarin da iyiden
iyiye dsnmeleri iin indirdik.
(Nahl/43, 44)


7
Ve Biz, senden nce de ancak kendilerine vahyettigimiz olgun kimseleri gnderdik/eli
yaptik. Haydi, siz bilmiyorsaniz gt/Kitap Ehli olanlara/vahiy bilgisi olanlara soruverin.
(Enbiy/7)

_'=' `-'' [mele-i al] ifadesinin, Kurn anlaminda oldugunu gsteren diger bir kanit
da, yette Peygamberimize yaptirilan beyandir: Benim mele-i al'ya dair bir bilgim yok idi.
Gerekten de kendisine ilk vahiy gelene kadar Peygamberimizin Kurn'a ait hibir bilgisi, alt
yapisi, n hazirligi yoktu. Kurn o'na srpriz olarak gelmistir. Peygamberimizin bu konuda
duyarsiz ve bilgisiz oldugu Kurn'da aik bir ifade ile bildirilmistir:

22
kesinlikle sen bundan duyarsizlik, bilgisizlik iinde idin. Simdi senden perdeni kaldirdik. Artik bugn
gzn keskindir; Kuran sayesinde kurmay birisi oldun.
(Kf/22)


86
Ve sen Kitab'in sana vahyedilecegini/indirilecegini ummuyordun. O, ancak Rabbinden bir
rahmet olarak verildi. yleyse sakin kfirlere; Allah'in ilhligini ve rabligini bilerek reddedenlere
arka ikma/ yardimci olma.
(Kasas/86)

3
Sana bu Kurn'i vahyetmekle Biz, sana kissalarin en gzelini anlatiyoruz. Hlbuki sen,
bundan nce, kesinlikle bu konu hakkinda duyarsiz/ bilgisizlerdendin.
(Ysuf/3)
579

_'=' `-'' [mele-i ala] ifadesi, Sffat/8'de de yer almis ve orada da yce depo
anlaminda ve Kurn'in bir niteligi olarak zikredilmistir.

71,72
Hani Rabbin bir zaman evrendeki glere, Sphesiz Ben amurdan
bir beyer oluyturucuyum. Onu dzgnleytirip bilgili hle getirdigim zaman
derhal ona boyun egip teslim olun demiyti.

71-85. yetlerin olusturdugu pasaj da bagimsiz bir necm olup insan soyunun ilk
yaratilis asamalarina dair zellik arz eden noktalar Kurn'da ilk kez bu pasajda yer almistir.
Daha sonra Arf, Hicr, Isr, Kehf ve Bakara srelerinde de deginilen bu konuya, Kurn'in
inis sirasina gre ilk defa bu srede yer verildiginden, biz de ayrintili tahlilimizi burada
yapacak ve konu ile sonraki karsilasmalarimizda buraya atifta bulunacagiz.
Hemen belirtmek gerekir ki, insanoglunun yeryzndeki sorumluluk sinavinin nasil
basladigi ile ilgili olay, burada ve konunun yer aldigi diger srelerde temsil olarak
anlatilmistir. Olayin bir tiyatro sahnesi gibi canlandirilarak anlatilmasi, evrenin, dnyanin ve
canlilarin varolus asamalari hakkinda bilgi sahibi olmayanlarin konuyu iyi anlamalarini
saglamaya yneliktir.
Konunun Allah, melekler, dem ve Iblis arasinda geen diyaloglarla anlatilmasi, olayin
tamamen temsil oldugunu gstermektedir. nk Yce Allah'in bir insanla bu tarz
konusmasi veya Kendi yarattigi bir seyin O'na isyan etmesi, bizzat Kendisinin Kurn'da
bildirdigine gre mmkn degildir.
71. yette ifade edilen amurdan yaratilis, tesviye, rhun frlmesi ve
meleklerin secdesi, bir anda olup bitmis olaylar degildir. Kurn'da verilen ayrintilara gre,
bu olaylar milyarlarca yillik bir srete gereklesmistir. Yani, bu anlatimlardan, Allah,
melekleri ve Iblis'i agirdigi bir toplantida, birka dakika iinde hemen dem'i yaratacagini
syledi ve yarativerdi. Sonra meleklere secde etmelerini syledi, onlar da derhal secde ettiler.
Ama Iblis secde etmedi seklinde, her seyin ok kisa bir zamanda gereklestigi anlaminda bir
sonu ikarilmamalidir.

Bizim bu konuyla ilgili olarak Kurn'dan yaptigimiz tesbitler sunlardir:
INSAN TOPRAKTAN-SUDAN [MADDEDEN] YARATILMISTIR:

26,27
Ve andolsun ki Biz, insani; grnen, bilinen varliklari inlayan kilden, islenebilen
amurdan/hlden hle giren bir maddeden olusturduk. Ve cnni; grnmez varliklari da daha nce, en
ince delikten bile geebilen yakici bir esintinin atesinden/engel tanimayan enerjiden olusturmustuk.
28,29
Ve bir zamanlar Rabbin evrendeki glere, Ben, kuru baliktan, sekil verilmis/islenebilen
bir amurdan bir beser olusturacagim. Ben, ona biim verdigimde ve onu bilgilendirdigimde, siz
hemen onun iin teslimiyet gsterenler olarak yere kapanin demisti.
(Hicr/26-29)

Bu konu iin ayrica Sffat/11, Mminn/12-14, Enbiy/30, Furkn/54, Mrselt/20,
Nr/45, Hacc/5, Mmin/67, Kehf/37, Kiymet/36-38'e de bakilabilir.
INSANIN YARATILISINA TOPRAK [MADDE] ILE BASLANMISTIR:

7
Ki O, olusturdugu her seyi en gzel yapan ve insani olusturmaya bir amurdan baslayandir.
(Secde/7)

INSAN BIR ANDA BUGNK YAPISI ILE YARATILMAMIS, ASAMA ASAMA
YARATILMISTIR:

14
Oysa O, sizi gerekten tavir tavir/ aama aama olusturmustur.
580
(Nh/14)

Insanin yaratilis asamalarindan birisi de bitkilik evresidir:

17
Ve Allah, sizi yeryznden bir bitki olarak bitirdi.
(Nh/17)

Sz konusu asamalar, Mminn/12-14, Mmin/67, Hacc/5, Kehf/37 ve Kiymet/36-
38'de belirtildigi gibi, toprakla baslayip bugnk hlimize gelinceye kadarki asamalardir.
Bu sistem bugn iin de aynidir. nce toprak, su, yenilip iilenler, teneffs edilen hava
gibi cansiz maddeler canliya dnserek diside yumurta, erkekte sperm hcresi hline
gelmekte, sonra da alaka, mudga, kemik ve et olusumlari bir sekillenme ile srp gitmektedir.
yetlerden anlasildigina gre, ilk hayat da ayni sistemle, dogada nce basit bir canlidan
baslamis ve sonra alaka, mudga gelisimine benzer bir seyirle bugnk hline gelmistir. Bu
gelisimler arasindaki zaman araliklari ise belki milyonlarca yil srmstr.
INSAN NCE YARATILMIS, SONRA DZENLENMISTIR: Yani, insanin
dzenlenmesi, ilk yaratilistan sonra olmustur:

1-5
Olusturup dzene koyan, lmlendirip sonra yol gsteren, otlagi ikarip sonra da onu kapkara bir sel
atigi hline getiren Rabbinin yce adini temize ikar.
(Al/2-5)


6-8
Ey insan! stn kerem sahibi olan, seni olusturan, sonra da sana bir dzen iinde biim
veren, sonra da seni dengeleyen, diledigi bir srette seni tertip eden Rabbine karsi seni aldatan sey
nedir?
(Infitar/6-8)

19
Bir spermden! Allah, olusturdu da lmlendirip-biimlendirdi,
(Abese/19)

ILK YARATILISTAN SONRAKI YARATILIS [ESIN YARATILMASI], ESEYSIZ
REMEDIR: Ilk yaratilis bir nefisten gereklesmis, bu nefsin esi, nefsin kendisinden (eseysiz
olarak) yaratilmistir. Eseyli remeler, bu ilk yaratilis ve eseysiz olan ilk remeden sonra
baslamistir:

1
Ey insanlar! Sizi tek bir nefisten olusturan, ondan esini olusturan ve her ikisinden birok
erkek ve kadin tretip yayan Rabbinizin korumasi altina girin. Ve kendisiyle birbirinizle dileklestiginiz
Allah'in ve akrabaligin korumasi altina girin. Sphesiz Allah, sizin zerinizde gzeticidir.
(Nis/1)

Ayrica Arf/189 ve Zmer/6'ya da bakilabilir.
DUYMA, GRME VE DUYGU [ZIHINSEL FONKSIYONLAR] INSANA
SONRADAN KAZANDIRILMISTIR:


9
Sonra onu dzeltip bir biime soktu ve onu bilgilendirdi. Sizin iin de kulak, gzler ve
gnller var etti. Sahip oldugunuz nimetlerin karsiligini ne de az dyorsunuz?
(Secde/9)

78
Ve Allah, sizi annelerinizin karnindan hibir sey bilmezken ikardi ve sahip oldugunuz
nimetlerin karsiligini deyesiniz diye isitme, grme duyularini ve gnller verdi.
(Nahl/78)

581
2
O, hanginizin amelce daha iyi-gzel oldugunu sinamak iin lm ve hayati olusturdu. O, en
stn, en gl, en serefli, maglp edilmesi mmkn olmayan/mutlak galip olandir, kullarinin
gnahlarini ok rten, onlari cezalandirmayan ve bagisi bol olandir.
3,4
O, yedi gg, birbiri zerine uyumlu olarak olusturandir. Rahmn'in [yarattigi btn
canlilara dnyada oka merhamet eden Allah'in] olusturmasinda bir atlaklik-uygunsuzluk
grmezsin. Haydi, gzn dndr, bir bozukluk gryor musun? Sonra gzn iki kere daha dndr.
Gzn, ciz olarak ve ok bitkin oldugu hlde sana dnecektir. (Mlk/2-3)


11
Ve hi kuskusuz Biz, sizi olusturduk, sonra sizi biimlendirdik, sonra da evrendeki glere,
dem'e/bilgilenmis, vahiy almis insana boyun egip teslim olun dedik; Iblis/dsnce yetisi hari
onlar hemen boyun egip teslim oldular; o, boyun egip teslim olanlardan olmadi.
(Arf/11)

78
Ve Allah, sizin iin duymayi, gzleri ve kalpleri insa edendir. Kendinize verilen nimetlerin
karsiligini ne de az dyorsunuz!
(Mminn/78)

ERKEKLIK ve DISILIK MENI ILE BELIRLENIR:

45,46
Hi kukusuz, Allah yaratmayi plna koydugu zaman iki ifti; erkegi ve diiyi bir nutfeden/spermden
olusturan da O'dur.
(Necm/45-46)

INSANIN YAPISI BAKIMINDAN DEGERSIZ OLDUGU DNEM
MILYONLARCA-MILYARLARCA YIL [DEHR] DEVAM ETMISTIR:

1
Insan zerine, henz kendisi anilabilecek bir sey degilken, dehrden/milyarca yildan bir sre
geti mi? Elbette ki geti!
2,3
Sphesiz Biz, insani karisik bir nutfeden olusturduk. Onu yipratacagiz/ykmllkler
verecegiz. Bu nedenle onu ok iyi isitici, ok iyi grc yaptik; iyiyi kty ayiracak bilgileri
yollayarak bilgilendirdik. Sphesiz Biz, ona yolu gsterdik, ister kendisine verilen nimetlerin
karsiligini deyen biri olsun, ister nankr.
(Insan/1-3)

28
Biz, onlari Biz olusturduk. Bedenlerini Biz saglam yaptik. Diledigimizde de benzerleriyle
degistirdike degistiririz.
(Insan/28)

ALLAH INSANI BILGILENDIRMIS; ONA RHUNDAN FRMS; VAHIY
GNDERMIS; BIRAZ BILGI KOKLATMISTIR: yette geen, rhun frlmesi/flenmesi
ifadesi, Allah'in insani bilgilendirmesi, ona vahiy gndermesi, az bir bilgi vermesi [bilgi
koklatmasi] anlamina gelmektedir. Konunun nemine binen ruh frlmesi/flenmesi ile
ilgili olarak Kadr sresi'nde yapmis oldugumuz tahlili burada da aynen aktariyoruz:
RHUN FRLMESI:

71,72
Hani Rabbin bir zaman evrendeki glere, Sphesiz Ben amurdan bir beser
olusturucuyum. Onu dzgnlestirip bilgili hle getirdigim zaman derhal ona boyun egip teslim olun
demisti.
(Sd/71, 72)

582
28,29
Ve bir zamanlar Rabbin evrendeki glere, Ben, kuru baliktan, sekil verilmis/islenebilen
bir amurdan bir beser olusturacagim. Ben, ona biim verdigimde ve onu bilgilendirdigimde, siz
hemen onun iin teslimiyet gsterenler olarak yere kapanin demisti.
(Hicr/28, 29)


9
Sonra onu dzeltip bir biime soktu ve onu bilgilendirdi. Sizin iin de kulak, gzler ve
gnller var etti. Sahip oldugunuz nimetlerin karsiligini ne de az dyorsunuz?
(Secde/9)

Allah'in gerek anlamda frmeyecegi bilindigine gre, frmek ifadesinin
mecz oldugu hemen anlasilmaktadir. frmek ise, meczen bir baskasina verilen
seyin en az miktarini ifade eder. Trke'de bu eylem koklatmak olarak yer
almistir. Bu durumda rhun frlmesi, ok az miktarda bilgi verilmesi, bilginin
koklatilmasi anlamina gelmektedir. Nitekim Isr/85'de de, De ki: Vahy, Rabbimin
isindendir. Size ise az bilgiden baska bir sey verilmemistir. denilerek, bu husus aika
belirtilmistir.
Ruhun dem'e frlmesinden ne kasdedildigi de yine Kurn'da aiklanmistir:

30
Ve bir zaman Rabbin, dogadaki glere, Sphesiz Ben, yeryznde bir halfe getiren Zatim
demisti. Dogadaki gler, Orada bozgunculuk yapan, kan dken birisini mi yapacaksin? Oysa biz,
Senin vgnle birlikte tmnoksanliklardan arindiriyoruz ve Senin tertemiz; her trl ktlk ve
eksiklikten uzak oldugunu haykiriyoruz demislerdi. Senin Rabbin, Ben sizin bilmediginiz seyleri
ok iyi bilirim demisti.
31
Ve senin Rabbin, dem'e o isimlerin tmn gretti. Sonra hepsini dogadaki glere
sundu ve Hadi, haber verin Bana sunlarin isimlerini, eger dogru kimseler iseniz dedi.
32
Dogadaki gler, dediler ki: Sen her trl noksanliktan ariniksin! Senin, bize gretmis
oldugunun disinda bizim iin bilgi diye bir sey yoktur. Sphesiz Sen, en iyi bilenin, en iyi yasa
koyanin ta kendisisin.
33
Senin Rabbin dedi ki: Ey dem! Haber ver onlara, onlarn adlarn. Sonra da
dem onlara, onlarn adlarn haber verince, senin Rabbin, Dememiy miydim Ben size!
Sphesiz Ben, gklerin ve yerin grlmeyenini, duyulmayann, sezilmeyenini, gemiyi,
gelecegi bilirim. Ve Ben, sizin aga vurduklarnz ve sakladklarnz bilirim dedi.
34
Ve hani Biz, dogadaki glere, dem'e boyun egip teslimiyet gsterin demistik de
Iblis/dsnce yetisi disinda dogadaki gler hemen boyun egip teslimiyet gstermisti. Iblis yan izdi,
byklendi. Ve o, her seyi bilerek reddedenlerden idi.
(Bakara/30-34)

Dikkat edilecek olursa Sd/72 ve Hicr/29'a gre meleklerin secde etmesi, dem'in
belirli asamalardan geirilerek [amalanan dzgnlge ulastirilarak] niha sekle getirilip,
kendisine ruh frlmesinden sonradir. Bakara/30-34'de ise meleklerin secde etmesinden
nce dem'in geirdigi degisim ya da asama, dem'in bilgilendirilmesi ve bilgisinin
meleklerin bilgisi ile karsilastirilmasi olarak aiklanmistir. Yani, Sd ve Hicr srelerinde
kullanilan ruh frme tabiri, Bakara sresi'nde yerini bilgi ile bilgilendirme'ye birakmis,
bylece ruh frme tabirinin, bilgi ile bilgilendirmek anlamina geldigi aiklanmistir.
Ruh frlmesi tabirinin, dem'e verilen bilginin koklatma anlamina geldiginin kaniti
ise, Isr/85 yetidir. Burada hemen belirtmek gerekir ki, dem'e verilen bilginin azligi, sadece
Rabbimizin sonsuz bilgisine nisbetledir. Syle ki:

109
De ki: Rabbimin szleri iin, deniz mrekkep olsa Rabbimin szleri bitmeden nce deniz
tkenirdi, hatta bir o kadarini daha getirsek bile.
583
(Kehf/109)


27
Ve eger, sphesiz yeryznde agatan ne varsa kalem olsa, deniz de arkasindan yedi deniz
katilarak onun mrekkebi olsa, Allah'in szleri tkenmezdi. Sphe yok ki Allah en stn, en gl,
en serefli, maglp edilmesi mmkn olmayan/ mutlak galip olandir, en iyi yasa koyan, bozulmayi iyi
engelleyen/ saglam yapandir.
(Lokmn/27),

Durum byle olunca, Rabbimizin ilkinden en sonuncusuna kadar tm peygamberlerine
gnderdigi vahiyler [kitaplar ile bildirdiklerinin toplami], koklatmadan [frmeden] baska bir
sey degildir.

73,74
Bunun zerine blis/ dynce yetisi hari evrendeki glerin tm hep
birlikte boyun egip teslimiyet gsterdiler, blis byklk taslad ve o,
grmezden gelenlerden idi.

Pasajin bu blmnde Iblis ve insan iliskisi aiklanmaktadir. Bu iliskiyi anlamak,
insanin zihnindeki sorulara cevap bulmasi ve bu konuyla ilgili sorunlarini zmesi
bakimindan ok nemlidir. Bu iliski anlasilmadiginda cevapsiz kalan sorular, konuyu
anlamadan geistiren kisilerin hayat boyu ayni durumda kalmalarina yol amaktadir. Bu
sebepledir ki, Insan-Iblis iliskisinin dogru anlasilmasi ok nemlidir. Iliskinin dogru
anlasilmasi iin de ncelikle bu iliskiyi aiklayan szcklerin ve kavramlarin dogru
anlamlarinin bilinmesi gerekir.
Ruh ve rhun frlmesi/flenmesi konusu Kadr sresi'nde; melek kavrami Necm ve
Kadr srelerinde; Iblis konusu da Tekvr sresi'nde tahlil edildigi iin, konunun esasini teskil
eden Iblis, melek ve ruh hakkindaki bilgilerin oralardan yeniden okunmasi yararli olacaktir.
SECDE: --= -'' [secde] denince ilk olarak, namazin erknindan olan ve ibdet kasti ile
alnin yere konulmasi seklinde yapilan eylem akla gelmektedir. Dolayisiyla da secde etmek
eyleminden, ibdet etmek anlami ikarilmaktadir. Halbuki secde szcgnn esas anlami,
boyun egmek, itaat etmek demektir. Ibdet ve saygi iin alnin yere konmasi ise, itaat ve
boyun egmenin sadece bir simgesidir.

DEM'E SECDE EDEN MELEKLER: Necm sresi'nin tahlilinde melek szcgnn
szlk anlami olarak kuvvet, ynetim gc, eli, haber verici anlamlarina geldigini; terim
olarak da Allah'in btn emirlerine uyan, O'na hi isyan etmeyen varliklari ifade ettigini
belirtmis, ayrica Kurn'daki melek szcgnn degisik seyler iin kullanildigini; insanin
yararina alismakla grevlendirilmis degisik zihinsel fonksiyonlara, iradesiz canlilara ve
dogal glere de melek dendigini rnekleriyle aktarmistik. Bu konuda verdigimiz bilgiler
isiginda, dem'e secde eden meleklerin, halk kltrne yerlesmis sekli ile srekli namaz ve
niyazda olan melekler olmadigi; insandaki akil, zek, ar, hay, hfiza, dikkat gibi zihinsel
fonksiyonlar ile yagmur, bulut, rzgr, soguk, sicak, aga, nebat gibi insan disinda dogada
mevcut diger canlilar ve gler oldugu hemen anlasilmaktadir. nk bu sayilanlarin hepsi
dem'e [insana] boyun egmislerdir [secde etmislerdir], hlen de egmektedirler ve kiymete
kadar da egmeye devam edeceklerdir. Syle ki:
Insana ruh/bilgi frldg zaman, insan bu bilgiyle dogadaki tm canli ve cansiz
varliklari kontrol edebilir bir gce sahip duruma gelmis ve bilgilendigi zamandan itibaren
bilgisi oraninda dogaya hkmetmeye baslamistir. Hayvanlari evcillestirmis, onlarin etinden,
stnden, yumurtasindan, gcnden yararlanmis hatta en vahslerini bile kafeslerde, hayvanat
bahelerinde seyir amaciyla emri altina almistir. Rzgra degirmen taslarini dndrtms,
gemilerini yzdrmek iin yelkenleri sisirtmistir. Akip giden irmaklarin suyunu barajlarla
kontrol altina almis, imede ve sulamada kullandigi bu sudan elektrik retmistir. Dogadaki
584
madenlerden her alanda sayisiz yararlar saglamis, ormandaki agalar ise insanin arzusu
dogrultusunda yakacak, mobilya, kgit olmustur. Havadaki oksijen sayesinde yaktigi ates ile
kendisini isitmis, yemegini pisirmis ve daha pek ok alanda kendine yarar saglamistir. Insanin
dogadaki birok seyi kontrol edisine dair verilebilecek rnekler saymakla bitmez. Insanin
dogaya hkim olusu ile ilgili btn bu rnekler, doga varliklarinin ve glerinin [meleklerin],
dem'e [insana] boyun egip itaat ettigini [secde ettigini] gsteren birer delil niteligindedir.
Burada gzden kairilmamasi gereken bir husus vardir ki, o da dem'in bilgilendirilmis
insan oldugudur.
Sonu olarak, melekler/ynetim gleri siradan insana degil, kendisine ruh frlms
[Rabbimizin sonsuz bilgisine nisbetle az bir bilgi ile bilgilendirilmis], yani Adam/dem
olmus insana secde etmektedirler [boyun egmektedirler].

75
Allah, Ey blis! O benim iki elimle/kudretimle oluyturduguma boyun
egip teslim olmana ne engel oldu? Byklendin mi? Yoksa yksek derecelerde
bulunanlardan m oldun? dedi.

IKI EL ILE YARATMA: 75. yetteki iki elimle ifadesi, kesinlikle Allah'in elleri oldugu
anlamina gelmez. Ne var ki, birok dsnr burada ve baska yetlerde geen iki elim,
gzlerimiz veya yz ifadelerinden, Allah'in el, yz ve gz gibi organlari olduguna
inanmistir.
Bu ifade, insanin nemli, faziletli ve serefli bir varlik olusuna dellet eder. nk bir
kral bile siradan islerini hizmetkrlarina yaptirirken, nemli islerini bizzat kendisi yapar.
Kralin byle yapmasi, onun o ise ne kadar nem verdigini gsterir. yetteki iki elimle ifadesi
de Yce Allah'in insanin yaratilisini emrinde olanlara birakmadigini ve bizzat Kendisinin
yaptigini bildirerek insanin nemli ve degerli bir varlik oldugunu vurgulamaktadir. Bu
nemlilik ve degerlilik vurgusu insanin sadece zihinsel fonksiyonlarina ynelik olabilecegi
gibi, hem zihinsel fonksiyonlarina hem beden yapisina ynelik de olabilir.
Iki el ile yaratma ifadesinin, zel bir itina ile yaratmak manasindan kinye oldugunu
dsnmek de mmkndr. nk insan, btn normal sebeplerin stnde en yksek seimle,
yani Allah'in seimi ile yaratilmistir.
Bazilari da bu ifadeyi kudret manasiyla tevl etmisler ve iki el ifadesindeki tesniyenin
[ikilemenin], sadece tekit [pekistirme] iin oldugunu, nk dem'in yaratilisinda Allah'in
kudretinin tecellilerinin tekitli ve kat kat bulundugunu sylemislerdir.
325

IBLIS'IN KFIRLERDEN OLUSU: Iblis, ilk yaratilisindan beri kfirlerdendir, yoksa
dem'e [insana] secde etmedigi iin kfir olmamistir. Arap dilinin zelliklerini bilmeyenler,
kulaktan dolma bilgilerle Iblis'in dem'e secde etmedigi iin kfir oldugunu sanmaktadirlar.
Oysa yetin orijinali konunun bu sekilde anlasilmasina engeldir. Az seviyede bile olsa Arap
diline vakif olanlar hemen fark ederler ki, yette - [fe] degil, , [vav] baglaci kullanilmis ve,
,''' - ', [ve kne mine'l-kfirn=ve o kfirlerden idi/o, kfirlerdendir] denilmistir.
Syet - [fe] baglaciyla ,''' - ' [fe kne mine'l-kfirn=... de kafirlerden oldu] denilmis
olsaydi, ancak o zaman Iblis'in kfirlesmesi, secde etmemesine baglanabilirdi. Nitekim
Rabbimiz Kurn'da Kendisini nitelerken yzlerce yerde, '-,= '-,'=

- ', [ve knellh


almen hakm],

- ', '-,= ',-= [ve knellh gafran rahmen] tarzinda ifadeler


kullanmistir. Bu ifadelerin hibiri, Allah simdi alm, hakm oldu veya Allah simdi gafr ve
rahm oldu seklinde anlasilmaz, Allah almdir, hakmdir, Allah gafrdur, rahmdir
seklinde anlasilir.
IBLIS'IN DAYATMA GEREKESI: Rabbimiz, Iblis'in neden byklendigini
bilmiyormus ve bu davranisinin sebebini Iblis'ten grenmek istiyormus gibi, Byklk

325
(Razi; el Mefatihul Gayb)
585
taslamak mi istedin, yoksa yksek derecelerde bulunanlardan mi oldun? diye sorular
yneltmistir. Rabbimizin zaten bildigi bir konuda byle sualler sormasi, bize gre, temsil
diyalog yntemi ile isin geregini anlatmak iindir. Bu nedenle bu ifadelere ok dikkat
edilmelidir. Rabbimizin buradaki sorusu, Iblis'e, byklenmesinin yeni bir davranis mi yoksa
eskiden beri mi oldugunu syletmeye yneliktir. Nitekim diyalog srms ve Iblis de
Rabbimizin bu sorusunu yanitlamistir:

76
blis dedi ki: Ben ondan hayrlym. Beni enerjiden oluyturdun, onu ise
maddeden oluyturdun.

Grldg gibi, Iblis cevap olarak byklenmesinin yeni bir sey olmadigini, insanin
amurdan [maddeden], kendisinin ise atesten [enerjiden] yaratildigini, dolayisiyla yaradilistan
gelme stnlg sebebiyle byle davrandigini sylemistir. Dikkat edilirse, Iblis'in bu tezi
[enerjinin maddeden daha hayirli ve daha iyi oldugu iddiasi] Rabbimiz tarafindan
reddedilmemistir. Bu da demektir ki, Iblis dogruyu sylemistir. Bir baska ifade ile, burada
enerjinin maddeden stn oldugu bize bizzat Rabbimiz tarafindan aiklanmaktadir.
Bu konuya daha sonra Arf ve Hicr srelerinde tekrar deginilecektir.

77,78
Allah, Hemen k oradan, artk sen kesinlikle kovulmuysun, / katilin,
aslsz sz ve dynce retenin, karanlga tay atann tekisin, Elbette hayrdan
uzak tutmam da karylk gnne kadar senin zerindedir dedi.

RACM: ,= [racm] szcgnn mastari = [recm] olup, bu szcgn ilk anlami,
.- [ldrmek] demektir. ldrmeye recm denmesinin sebebi, Araplarin ldrecekleri
kimseyi taslamak sretiyle ldrmelerindendir. Sonradan her ldrme isine recm denilir
olmustur.
326
Kurn'da ve dolayisiyla dinde yeri olmamasina ragmen, zina sulularina verilen
cezanin adi da buradan gelmektedir.
Recm szcg ve trevleri Kurn'da 14 kez yer almasina ragmen hibir yerde
ldrmek anlaminda kullanilmamistir. ldrmek anlami disinda ise recm szcg, tas
atmak, lnet etmek, svmek, yermek, hicran, tart etmek, kovmak, zann ve zanna
dayali sz sylemek anlamlarinda da kullanilir olmustur.
327

Seytn iin bu anlamlarin hepsi de uygun grlms ve ism-i meful anlamiyla seytna;
taslanmis seytn, lnetlenmis seytn, kovulmus seytn, svlms seytn... gibi
isimler verilmistir.
Bize gre buradaki racm szcg, 77. yetin basindaki, Hemen ik oradan ifadesinin
delletiyle, kovulmus anlamindadir ve konumuz itibariyle seytni tanimlayan en uygun
ifade de, kovulmus seytndir.
SEYTAN NEREDEN KOVULMUSTUR: Bu konu Kurn'da Hicr/16 -18 ve Sffat/6-
10'da yer almaktadir. Bu yetler, eski mfessirlere gre mtesbih oldugu iin iyi
anlasilamamis ve bu konuda mantiksiz, akil ve din disi aiklamalar ortaya ikmistir. Ne yazik
ki, gnmzdeki meal ve tefsir alismalarinin hepsi de konuyu asagi yukari ayni anlamda ve
eski tefsircilerin anlayislari dogrultusunda aiklamislardir. Ortaya ikan bu yanlis inan ve
anlayislari kisaca zetleyerek okuyucuyu bu grsler hakkinda bilgilendirmenin yararli
olacagi kanisindayiz:
Bu anlayy ve inanylara gre, Kurn inmeye baylamadan nce yeytnlar
diledikleri gibi gklerde dolayrlar, meleklerin arasna szarak onlarn Allah'tan
grendikleri gayba [gelecege] ait bilgileri kaparlar, bu bilgilerin iine biraz da

326
(Lisanl Arab, rcm mad. )

327
Lisn'l-Arab; c. 4, s. 90.
586
yalan katarak khinlere anlatrlar, khinler de bu bilgileri halka anlatrlarmy.
Bylece peygamberler ile yeytnlar arasnda bir srtymedir devam edip
gidermiy. Bazlarna gre o zamanlar gkyznde yldz yokmuy, bazlarna
gre de yldzlar varmy ama kovalamaca yokmuy. Sonradan yldzlar yaratlmy
ve yeytnlar gkyzne sokulamaz olmuy. Fakat yine de ilerinden bazlar,
meleklerden bir yeyler grenmek iin onlarn aralarna szmaya alyrmy. yte,
meleklerin arasna szmaya alyan bu yeytnlara yldz frlatlrmy ve alev topu
hlinde zerilerine gelen yldz gren yeytnlar gerisin geri dnyaya kaarlar,
elleri boy kalrmy. Burada net olmayan yyle bir nokta varmy: Acaba yldzlar
yeni mi yaratlmylar yoksa eskiden beri varlarmy da yeytnlara kary silh
olarak yeni mi kullanlmaya baylanmylar?
Ibn-i Abbs'a gre, yeytnlar nceleri gge ikmaktan men edilmemiyti. Bundan
dolayi gklerde dolayiyor, meleklerden gaybin haberlerini duyuyor ve haberleri khinlere
ulaytiriyorlardi. Khinler de bu aldiklari kelimelere dokuz daha katarak bunlari
yeryzndekilere anlatiyorlardi. Bu kelimelerin dokuzu btil birisi hakk idi. s
peygamber dogunca, onlar kat gkten men edildiler. Peygamberimiz dogunca da btn
gklerden men edildiler. Dolayisiyla bu yeytnlar, kulak hirsizligi yapmak istedikleri her
seferinde atey paralari ile taylanmakta, uzaklaytirilmaktadirlar.
328

zetledigimiz bu inanlar ve zellikle bn-i Abbs'a isnad edilen
aklamalar dogrultusunda yetlerin Trke'ye nasl hatal bir yekilde
evrildiginin tipik rnegi, agmzn muteber ilim adamlarndan Elmall M.
Hamdi Yazr'n mealidir:
Sanim hakki iin, Biz semda burclar yaptik ve onu ehl-i nazar iin tezyin eyledik [ssledik],
hem onu her yeytn-i racmden hifzettik [koruduk]; ancak kulak hirsizligi eden olur, onu da parlak
bir yihb takip etmektedir. (Hicr/16-18)

Bakiniz Biz o dnya semyi [yakin gg] bir zinetle donattik: kevkib [yildizlar]. Hem,
mtemerrid [itaate yanamaz] her eytndan koruduk; onlar mele-i al'yi dinleyemezler, tard iin her
taraftan sikiya tutulurlar; ve onlara ayrilmaz bir azab vardir ancak bir alip arpan, onun da
peine bir ihb-i skib takilir. (Sffat/6-10)

Biz bu yetlerin ayagdaki yekilde evrilmesi gerektigi kanaatindeyiz:

16
Andolsun, Biz, gkte birtakimburlar olusturduk ve bakanlar iin onu ssledik.
17,18
Ve uzay, az da olsa vahye kulak veren, kendilerini alev stunu takip edenler/roketlerle uzaya
gidenler hari tm dynce yetilerinden koruduk.
(Hicr/16-18)


328
Imm Rz, Meftihu'l-Gayb; Kurtubi, Ahkmu'l-Kurn.
587
18. yetin, 17. yetin devami olmasi mnasebetiyle iki yeti tek bir cmle hlinde ifade
edersek cmle syle sekillenir: Ve onu, az da olsa vahye kulak veren ve kendisini aik bir
alevin takip ettiklerinin haricindeki tm Seytn-i Racm'lerden koruduk.
Yani sem, azicik da olsa vahye kulak veren ve kendini aik alev takip edenlerin
disindaki tm Seytn-i Racmlere kapalidir. Az da olsa vahye kulak kabartanlara ise aiktir,
onlara serbesttir, onlardan korunmamistir.


6
Gerekten Biz en alt semay bir ssle; yldzlarla ssledik.
7-10
Kurn'dan, az da olsa yararlanan ve
roketle uzaya ikanlar hari srekli gayret iinde olan, herkese dylanan ve Kurn'a kulak vermeyen
tm dynce yetilerinden koruduk; bunlar uzayda iye yaramaz, faaliyet gsteremez.
(Sffat/6-10)

Sffat/7-10 yetleri tek bir cmle oldugu iin bunlari toplu halde ifade etmek
mmkndr: Biz semyi, mele-i al'dan bir kirinti kapan ve kendisini ihb-i skib takip
edenler hari, srekli azap iinde olan, kovulmak iin her taraftan talanan ve mele-i al'ya
hi kulak vermeyen eytn-i marid'in tmnden koruduk.
yetin zetini alirsak, gkyz, seytn-i mride kapali olup, mele-i al'dan azicik
bilgi kirintisi saglayan ve kendilerini delici alevin takip ettiklerine aiktir.
yetlerin daha iyi anlasilabilmesi iin, yetlerde yer alan bazi szcklerin ailimlarinin
yapilmasi gerekir:
AZ DA OLSA VAHYE KULAK VERMEK [KULAK HIRSIZLIGI]: Hicr/18'deki
istereka fiili, genellikle kulak hrszlg yapan diye evrilmiy olup, Kurn'da sadece bu
yette geer. Fiilin harfli hli olan seraka'nn anlam; ald, hrszlk etti demektir.
Konumuz olan bey harfli kalptaki anlam ise, kulak kabartt, kulak misafiri oldu, kay
altndan bakt, aktrmadan gzyle izledi demektir.
329
Yani, istirak, hem kulak hem
de gzle sinsice bir yeyler grenmek demektir.
Bu fiil konumuz olan yette, men istereka's-sema [sema kulak kabartan] cmlesi
iinde yer almistir. Burada sem szcg tmle yapilmis oldugundan, isteraka fiili, dinleme
yoluyla az bir bilgi edinen (kulak kabartilarak ne kadar grenilebilirse) veya (gz ucuyla) az
bir sey grenen demektir.
Cmlede geen sema szcg, vahyi/Kurni isaret etmekte ve asagidaki yetler de
bu yargiya dellet etmektedir:

10
Ve onlar derler ki: Eger biz dinlemis olsaydik yahut akletmis olsaydik su ilgin atesin
ashbi iinde olmazdik.
(Mlk/10)


329
Lisn'l-Arab; c. 4, s. 565.
588
44
Yoksa sen, onlarin ogunun gerekten vahye kulak verecegini yahut akillarini
kullanacaklarini mi saniyorsun? Onlar ancak hayvanlar gibidir. Aslinda yol bakimindan daha
sapiktirlar/saskindirlar/asagidirlar.
(Furkn/44)

Bu konu ile ilgili olarak ayrica, su yetler de tetkik edilebilr: Arf/100, Ynus/67,
Nahl/65-69, Rm/21-24, Secde; 26, Enfl/21-22, Kehf/101, Kf/37.

BURC: yette geen _,- [burc] szcg, burc szcgnn oguludur. Burc,
yksek kyk demektir. Gkte toplanan yldz kmelerine de burc ad verilmiytir.
330

yette ogul olarak kullanlmy oldugundan gkyznde birok burcun oldugu anlaylr.
Baz tefsirciler on iki burcun varlgn ileri srmy ve bunlar ko, balk, kova
burclar olarak adlandrmylardr. Henz kozmoloji tam geliymeden burclarn saysn
kesin ifade etmek dogru olmaz kanaatindeyiz.
STSN: Konumuz olan pasajlardaki [Hicr/18 ve Sffat/10] yetler, ill istisn
edatyla baylamaktadr. Byle olunca istisn edatndan sonraki blm, daha evvelki
yargdan dylanmaktadr. yetleri birlikte degerlendirirsek yetlerin anlam, semy
yeytndan koruduk ama, vahye kulak veren [mele-i al'dan bir para alan] ve kendisini
yihbn takip ettigi kiyilerden korumadk demek olur.
Maalesef gnmzdeki meal ve tefsirler bu anlami tesbit etmede basarili
olamamislardir. yetlerdeki

`' [ill] edati yokmus gibi davranilmis ve men ism-i mevsul,


sart edati gibi degerlendirilerek sz konusu cmleye Kim kulak hirsizligi yaparsa alev topu
onu yakalayiverir seklinde sart cmlesi anlami verilmistir. Bunun nedeni, bize gre,
istisn cmlesinin anlaminin hafsalaya sigdirilamamis olmasidir. nk o dnemlerde bir
insanin, kendisine parlak, delici bir alev makinesi yaparak onunla gkyzne ikabilecegi
dsnlememis, dolayisiyla Kurn'daki bu ifadenin buna isaret ettigi anlasilamamistir.
Sonu olarak: Bize gre seytnin kovuldugu yer uzaydir, semdir. nk seytnin
temsil ettigi ham fikir, uzay hakkinda bir sey retemez. Ama insan Kurn'dan bir seyler
kaparak ham fikri tefekkr boyutuna ulastirirsa, kendisini uzaya gtrecek bir alev topu
[roket] yapabilir ve semya gidebilir. Artik ona gkyz aiktir.
LNET [LANET]: -''' [lanet] szcg, kovmak, uzaklastirmak, iyilik ve faydadan
mahrum birakmak anlamindaki lan szcgnden tremis isimdir. Eski Araplar bu szcg,
ailenin veya slalenin bir ferdinin dislanmasi anlamina kullanirlardi. ,' [lan] ve ,'-
[meln] szckleri de buradan gelmistir. Lanet Allah tarafindan olursa, dnyada iyilikten,

330
(Lisanl Arab, brc mad. )

589
hirette de ltuf ve merhametten mahrum birakma; insanlar tarafindan olursa, kfr,
dislama, svme, hakaret ve beddua anlaminda kullanilir.
331

ALLAH TARAFINDAN IYILIKTEN UZAKLASTIRILDIGI IIN IBLIS'E LAN
ve MELN DENIR: yetlerden anlasildigina gre Iblis'in lnetlenmesinin sebebi dem'e
secde etmemesi degildir. Tam aksine Iblis, racm [kovulmus] ve meln [srekli iyilikten
uzaklastirici] olarak yaratildigi, programlandigi iin dem'e secde etmemistir.
Dikkat edilecek olursa, yaptiklari hatalar iin kullarina tevbe imkni vermis olan
Rabbimiz Iblis'e tevbe hakki vermemis, zaten Iblis de dem'e secde etmedigi iin tevbeye
ynelmemistir.
Iblis'e, Karsilik [Din] Gnne kadar sre verilmesi, onun bu fonksiyonlarini, Allah'tan
aldigi g ve izinle hi degistirmeden srdrecegi anlamina gelmektedir. Bu da demektir ki,
Iblis, Rabbini tanimaktadir ve O'nun kendisine verdigi grevi yerine getirmektedir. Yani Iblis,
Allah'in onu o sekilde yaratmasi sebebiyle kfirdir. Bundan dolayi da, o sekilde yaratilmayip
kendi iradesiyle kfir olanlarla karistirilmamali, kesin olarak onlardan ayri tutulmalidir.

16,17
Iblis, yleyse, beni azginliga itmene karsilik, andolsun ki ben, onlar iin Senin dosdogru
yoluna oturacagim, sonra yine andolsun ki onlarin nlerinden, arkalarindan, saglarindan, sollarindan
onlara sokulacagim ve Sen, oklarini kendilerine verilen nimetlerin karsiligini deyenler
bulmayacaksin dedi.
(Araf/16-17)

Eger bu hususa dikkat edilmezse, konunun yanlis anlasilmasi ve Iblis'in Allah ile
rekabet ve inatlasma durumunda oldugunun zannedilmesi ihtimali ortaya ikabilir. Hatta
Iblis'in, Insanlarin ogunu kreder bulmayacaksin ifadesinden yola ikarak ve Kurn'in
insanlarin birogunun iman etmeyecegini, skretmeyecegini bildiren yetlerine dayanarak,
ayarttiklarinin slihlerden ok olmasi sebebiyle Iblis'in, bu konuda Allah'a karsi stn
oldugunu bile dsnenler ikabilir. (Hasa!)
Iblis, Rabbimizin programlamasi geregi zihinlerde, evreden aldigi her etkiye karsi
tepkiler ve ham drtler olusturacaktir. Ancak, Iblis'in insan zerinde herhangi bir otoritesi
veya zora dayali bir egemenligi sz konusu olmayip onun saldirilarina boyun egmek veya
direnmek insanin kendi elindedir. Bu durumda insana dsen Iblis'e lnet etmek degil, onun
drtlerine karsi srekli akilli davranmaktir. nk Iblis'e yapilacak beddualar, edilecek
lnetler hibir netice vermeyecek, Rabbimizin bildirdigine gre Iblis, Karsilik [Din]
Gnne kadar izgisini hi degistirmeden islevini srdrecektir.

79
blis, Rabbim! O hlde tekrar diriltilecekleri gne kadar bana sre
ver dedi.
80,81
Allah, Haydi, sen belirli bir vakte kadar sre verilenlerdensin dedi.

RABB: Daha nce birok kez aikladigimiz gibi, rabb szcg, terbiye edip egiten,
yarattiklarini belirli bir programa gre uygun olarak bir takim hedeflere gtren, tekml
[gelismeyi] programlayip yneten demektir. Iblis'in Rabbim! demesi de, bulundugu
konumun bizzat Allah tarafindan programlandigini gstermektedir. Iblis, tepkiye
programlanmistir. Baska bir ifade ile tepki Iblis'in kaderidir, bu konuda zgrlg yoktur.
Bu durumu iyi bilen Iblis, kendisini byle programlayan Allah'a saygili davranarak Rabbim
diye hitap etmektedir. Yoksa Iblis'in kendi iradesiyle Allah'tan herhangi bir talepte bulunmasi
sz konusu degildir.
NAZAR: Lisn'l-Arab'a gre =- [nazar] szcg, karsi karsiya gelmek demektir.
Nazar etmek iin, gzle bakip grmeye gerek yoktur, gzleri grmeyenler de nazar ederler.

331
Lisn'l-Arab; c. 8, s. 91-92.
590
Buradan hareketle, bir isin yapilmasi iin, bu isi yapacak kimsenin veya makamin karsisina
ikmaya, gz bebegini ona yneltmeye de nazar denilir olmustur.
332

Bu durumda, bir kimsenin karsisinda beklemek, kapisinin nnde durmak, nazar
etmek anlamina geldigi gibi, Allah'in huzurunda mitvar olarak, nimetler umarak beklemek
de, Allah'a nazar etmek anlamindadir.
SRELI LNET: Arapa'da _'' [il] edati [harf-i cerri], intiha-i gyeyi [mesafenin
sonunu] gsterir. yetteki, il yevmi'd-dn ifadesi de, din gnne kadar demektir ve bu ilh
lnetin, Kiymet Gnnde son bulacagi anlamina gelir. Yani lnet, dnya hayatinda devam
edecek ve Iblis igva isini kiymete kadar devamli srdrecektir. Iblis hirette de hazir
bulundurulacak olmasina ragmen orada igva vermeyecektir. Onun hiretteki isi, sorgu ninda
birlikte oldugu kisi aleyhine taniklik etmek olacaktir (bkz. Kf/21, 23 ve 27 yetleri). hirette
Allah'in hitaplarini hi itiraz etmeden aynen kabul edecek olan Iblis, sorgulama sonunda
maddeden olusmus sahibi ile beraber cehenneme girecektir. Iblis'in cehennemdeki durum ve
konumu hakkinda ise Kurn'da herhangi bir bilgi verilmemistir. Dikkat ekicidir ki,
Kurn'daki cehennem sahnelerinde hep insan vardir.

82,83
blis, yle ise en stn, en gl, en yerefli, maglp edilmesi mmkn
olmayan; mutlak galip oluyuna yemin ederim ki ben onlarn hepsini;
ilerinden aritilmiy kullarin hari kesinlikle azdracagm dedi.

Iblis'in bu yetlerdeki ifadesi, azdirma yetkisi ve gcnn kendisine bizzat Allah
tarafindan verildigini, kendisinin sirf bu is iin yaratildigini gstermektedir. Iblis'in her
hlkrda islevini yapacagini belirttigi bu ifadesindeki kasem [yemin], aslinda Allah'in
kendisine verdigi grevi yine Allah'tan aldigi g ve destek ile yerine getirecegine dair O'na
verdigi bir sz mahiyetindedir. Yoksa Iblis'in bu ifadesi, birok eserde aiklandigi gibi Allah'a
isyan anlamina gelmez. Bu ifadelerin Allah'a bir karsi ikis olarak degerlendirilmesi, Iblis'i
Allah'a rakip olarak grmeyi ve insanlarin ogunun dogru yoldan ikmasi nedeniyle onun
Allah'a karsi galip geldigini kabul etmeyi gerektirir.
ancak ilerinden aritilmiy kullarin mstesn
Yapilan bu istisn ile, Iblis'in drtlerinden Q-~=- [muhleslerin=aritilmis, ari-duru hle
getirilmis kimselerin] etkilenmeyecegi aiklanmistir. Muhles kimselerin kim olduklarina dair
verilen rnekler ise, sadece bu srede sayilan isimlerden [Dvd, Sleymn, Ibrhm,
Isml...] ibaret degildir. Mesel, Ysuf peygamberin de muhles oldugu bildirilmistir:

24
Ve andolsun o hanim, o'na niyeti kurmustu. Eger Ysuf Rabbinin aik kanitini grmese idi, o
kadina niyeti kurmustu. Ondan fuhsu ve fenaligi uzak tutalim diye byledir. Sphesiz o, Bizim
aritilmis kullarimizdandi. (Ysuf/24)

Ancak Rabbimizin Kurn'da muhles olarak belirttigi peygamberlerden baska hi
kimsenin muhles olmayacagini dsnerek bu niteligi sadece peygamberlere zg saymak
isabetli bir kanaat degildir. Fitnelenen, bel ve musibetlerle sinanmaya sabreden, arinma
istegiyle kendini egitip olgunlastiran, tefekkr ve akletme gibi zihn donanimlarini
glendirerek kendini yetistiren herkes muhles olup Iblis'in igvalarindan korunabilir.
yette azdirma olarak ifade edilen Iblise drtleri ve somut sonularini, bireysel ve
sosyal hayatta karsilasilan her trl su, kusur ve hatalari inceleyerek grmek mmkndr.
Gerek lp bimeden akla ilk geleni yapmaktan, gerekse drtleri kontrol etme basarisini
gsterememekten dolayi pek ok insanin esitli zararlara ugradigi oka gzlenmis bir

332
(Lisanl Arab, nzr mad. )

591
durumdur. Rabbimiz, Iblis'in igvalarina uyanlarin kayiplari hakkinda gemisten syle somut
bir rnek vermektedir:

15
Andolsun ki Sebe toplumu iin yurt tuttuklari yerde bir almet/gsterge vardi: Sagdan ve
soldan iki bahe! Rabbinizin rizkindan yiyin ve O'nun iin nimetlerin kariligini deyin! Ne gzel
bir belde ve ok bagilayici bir Rabb!
16
Fakat onlar yz evirdiler; nimetlerin karsiligini demediler. Biz de zerlerine barajlarin
selini saliverdik ve iki bahelerini onlara buruk yemisli, ilginlik ve iinde biraz da sidir agaci
bulunan iki baheye evirdik.
17
Bu, onlarin kfretmis; Allah'in ilhligini ve rabligini bilerek reddetmis olmalari nedeniyle
Bizim onlari cezalandirmamizdir. Ve Biz sadece ok nankr olanlari cezalandiririz.
18
Ve Biz onlarla o bereket verdigimiz memleketler arasinda, sirt sirta sehirler meydana
getirmistik. Ve onlara da muntazam gidis gelis dzenledik: Buralarda gecelerce ve gndzlerce
emniyet iinde gidin gelin!
19
Sonra da onlar: Rabbimiz! Seferlerimizin arasini uzaklastir! dediler ve nefislerine yanlis;
kendi zararlarina isler yaparak haksizlik ettiler. Simdi de Biz onlari efsaneler yaptik ve tamamen
didik didik dagittik. Sphesiz ki bunda tm kendisine verilen nimetlerin karsiligini oka deyen
sabreden iin elbette almetler/gstergeler vardir.
20
Ve andolsun ki Iblis/dsnce yetisi onlar hakkindaki zannini tasdik etti de mminlerden
ibaret bir kesimden baskasi Iblis'e uydular.
21
Hlbuki Iblis iin onlar zerinde hibir kudret yoktu. Fakat Biz hirete imani olani, onun
hakkinda yeterli bilgisi olmayandan ayirt edecektik, bildirecektik. Ve senin Rabbin her seyi iyice
koruyandir.
(Sebe/15-21)

84
Allah dedi ki: Gerek budur. Ben de yu geregi sylyorum:

85
Andolsun ki cehennemi kesinlikle senden ve onlarn sana uyanlarndan;
hepinizden dolduracagm.

Yce Allah 84. yette, daha nce Iblis'in, ihlsli kullarin istisn edilecegini bildiren
ifadesini dogrulamaktadir.
85. yetteki =-- [minke=senden] szcg, senin cinsinden anlamina gelir. Buna gre,
Iblis'in cinsinden olanlar ile, Iblis nitelikli insanlar ve onlarin sana uyanlarindan ifadesiyle
de, insan soyundan Iblis'e uyanlar kasdedilmektedir. yetteki hepinizden vurgusu ise, Iblis
nitelikli insanlarin ve bunlara uyanlarin hi birisinin yakalarinin birakilmayacagini,
cehennemin istisnsiz olarak bunlarin hepsiyle doldurulacagini belirtmektedir. (Hatirlanacak
olursa, Iblis'in de, sevk ettigi kisi ile birlikte cehenneme srlecegi, Kaf sresi'ndeki yetlerde
bildirilmisti.)
Rabbimizin karsilikli diyalog yntemi ile bu pasajda verdigi mesaj, baska srelerde
(Hicr/28-44, Araf/11-18) de yer almistir.

86
De ki: Ben Kurn'a kary sizden bir cret istemiyorum. Ben ykmllk
getirenlerden/ kendiliginden bir yeyler uyduranlardan, klfet getirenlerden, baya iy
karanlardan da degilim.

Srenin bu yetinde hitap Peygamberimize yneltilmis ve ok nemli bir ilke
bildirilmistir: Tebligden cret alinmaz, tebligci cret alamaz.
Bu ilke, ortaya atilan davanin ciddiyetini ve dava sahibinin samimiyetini gsterir. Hakk
davetisi, bu ilkeye gre davetine karsilik bir cret isteyemez. Bazi yalanci davetiler ise cret
istemekten, mal talep etmekten, makam-mevki beklemekten asla vazgemezler.
Yce Allah, bu yetin halka deklare edilmesini buyurmakla sanki Peygamberimize, Bu
iste hibir sahs ikarim yoktur; size ikarlarim iin tebligde bulunmuyorum. Ben liderlik hirsi
iin sahte iddialar pesine dsen bir kimse degilim dedirtmek istemistir.
592
KLFETSIZLIK NEDIR: -- [klfet], genellikle kisinin bilmedigi, anlamadigi
konularda kendisini zorlamasi demek olup; ~

-- [tekellf] de, kendi istegiyle klfete


girmek, zorluga katlanmak, gsterise kapilmak, zenmek, yapmacik hl ve hareketlerde
bulunmak, zoraki hareket anlamlarina gelir. yette geen ~

--- [mtekellif] ise, sorumlu


olmadigi hlde bir grevi stne yapmacik olarak vazife bilen demektir.
333

86. yetin ilk cmlesinde cret istememe ilkesini bildiren Rabbimiz, yetin ikinci
cmlesinde de mtekellif olmama ilkesini bildirmis ve bu ilke ile Peygamberimize, Ben
kendiliginden bir seyler uyduranlardan, klfet getirenlerden, basa is ikaranlardan degilim
aiklamasini yaptirmistir.
Gerekten de Peygamberimizin din adina teblig ettigi her sey Allah tarafindan
gnderilmistir. Bunlarin tm insanligin yararina olup aralarinda topluma is olsun diye
buyurulan hibir sey yoktur. Ayrica Peygamberimiz, kendisinde olmayan bir seye zenerek
zoraki ve yapmacik hareketlerle oldugundan farkli grnmek isteyen birisi de degildir.

87
Kurn, btn lemler iin bir gttr ancak.

Yani, o Kurn, btn lemler [milletler, insanlar] iin bir zikir, ilh bir hatirlatma ve
gtten baska bir sey degildir.
Kurn'in mesaji evrenseldir. Anlami ve ierigi ile btn insanliga hitap etmekte ve
herkese dogru yolu gstermektedir. Bu sebeple, Kurn tm dnya dillerine evrilmeli ve
Rabbimizin mesaji tm dnya insanlarina kendi dilleriyle iletilmelidir. Insanlarin
anlamadiklari bir dil ile Kurn'i sadece telffuz etmek veya ezberlemekle yetinmesi, bu
kitabin insanlari aydinlatma, dogru yola iletme amacina ters dser. Byle bir davranis, bize
gre kendini aldatmaktir, oyalanmaktir, Kurn'in gnderilis amacini hi anlamamis olmaktir.

88
Ve onun mthiy haberini bir zaman sonra kesinlikle bileceksiniz.

Yani, siz cehlet, inat ve kfrde israr edip anlattigimiz bu ok net seyleri kabule
yanasmazsaniz, bir mddet sonra bu seiminizde isabetli mi, yoksa hatali mi oldugunuzu
anlayacaksiniz. Sizlerden mr vefa edenler, birka sene sonra, verdigim haberlerin
gereklestigini bizzat greceklerdir. Dnya ve hiretle ilgili olarak verdigim vaat ve tehdit
haberlerini bir zaman sonra muhakkak bileceksiniz.
Bu yet bize Sd/11 ile Kamer/44-45'deki ifadeleri hatirlatmaktadir. Sz konusu
yetlerde inkrcilarin esitli guruplardan olusmus bir ordu oldugu, yakinda hezimete
ugrayarak kaacaklari bildirilmisti. Bu yetler konumuz olan Sd/88 ile birlikte
degerlendirildiginde, verilen haberlerin mutlaka gereklesecegi ve bir sre sonra hem
Peygamberimiz hem de Mslman kitleyle ilgili nemli gelismelerin olacagi anlasilmaktadir.
Bir bakima, Islm'in zaferinin yakin oldugu mjdelenmektedir.
Sre burada sona ermekle beraber konu, Arf sresi'nde de devam etmektedir.
Dogrusunu en iyi bilen Allah'tir.








333
(Lisanl Arab, klf mad. )

593

39 (7). ARF SRESI
MEKK, 206 YET
GIRIS
Adini 46. ve 48. ayetlerde geen -'=`' Arf szcgnden alan sre, Mekkede inen
srelerin en uzunudur. Ierdigi konular itibariyle srenin Mekke dneminin sonlarina dogru
indigi anlasilmaktadir. Ancak bir defada mi, yoksa paralar hlinde mi indigi ile ilgili olarak
bugne kadar herhangi bir tespit yapilamamistir. Kesin olmasa da, tamami dikkate
alindiginda, srenin degisik zamanlarda necm necm [para para] indigini sylemek
mmkndr. Nitekim ierik ve slp olarak surenin 163. ve 170. ayetleri Medine dnemi
ayetlerine benzemektedir. Sz konusu ayetler hakkinda klsik kaynaklarda da bu dogrultuda
aiklamalar mevcuttur.
Ierdigi konulardan dolayi Mikat Sresi, Misak Sresi, Elif Lam Mim Sad Sresi
gibi isimler de verilmis olan sure, bundan evvelki Mekk sreler gibi, Kuran ile baslayip yine
Kuran ile bitmektedir. Srede iman esaslari, tevhit ve ahiret inanci zerinde durularak
msriklerin yanlis inanlari, vahye karsi takindiklari inati ve yalanlayici tavirlari
elestirilmekte, konuya rnek olarak da Nuh, Hud, Salih, Lut, Suayb ve Musa peygamberler ile
toplumlarinin ibret alinacak olaylarindan bahsedilmektedir.
Ayrica ilk yaratilisa ve sonraki gelisime deginilen surede insanin i ve dis yapisi ile
fonksiyonlarina dikkat ekilmekte ve insanin iindeki egilimlerini iyiye gidiste kullanmasi
iin yollar gretilmektedir. Aklini kullanmayanlarin dsebilecegi durumlar ile ilgili rnekler
verilerek insanligin bu yolla da uyarildigi srede, ilk defa Sad sresinde deginilmis olan
Beser-Iblis iliskisine biraz daha ayrinti eklenmis ve beser szcg yerine dem ismi
kullanilmistir.
Sahabenin kendi anlayisi dogrultusunda Mushafta Enm ile Enfal sreleri arasinda 7.
sre olarak tertip ettigi Arf sresi, bize gre, ierigindeki esaslar itibariyle Sad sresinin
devami niteligindedir.


RAHMN, RAHM ALLAH ADINA
MEAL:
1
Elif/1, Lm/30, Mm/40, Sd/90.
2
O, kendisiyle uyarman ve inananlara gt/ hatrlatma iin sana indirilen;
iine iyletilen Kitaptr. Onun iin, ondan, ggsnde hibir sknt olmasn.
3
Rabbinizden size indirilene uyun ve O'nun astlarndan, yol gsteren, yardm
eden ve koruyan szde yaknlara uymayn. Ne kadar az gt
alyorsunuz/hatrlyorsunuz!
4
Ve Biz nice kentleri degiyime, ykma ugrattk. Azabmz kimilerine gece
uyurlarken kimilerine de gndz dinlenirlerken onlara gelivermiyti.
5
Azabmz
onlara geldiginde de, Biz gerekten yirk koyarak kendilerine yazk eden
kimselermiyiz! demelerinden bayka yalvarylar olmamyt.
6
Andolsun, kendilerine eli gnderilmiy olanlar da sorguya ekecegiz,
andolsun, gnderilen elileri de sorguya ekecegiz.
7
Ve andolsun, onlara, bir bilgi ile anlatacagz; nk Biz uzakta olanlar
degildik.
8
Ve tart, o gn haktr. Kimin terazileri/tartlar agr basarsa, iyte onlar
kurtulanlardr.
9
Ve kimin terazileri/ tartlar hafif kalrsa, iyte onlar yetlerimize kary
zlimlik etmelerinden dolay kendilerini ziyana sokan kimselerdir.
594
10
Ve hi kuykusuz Biz, sizi yeryznde yerleytirdik ve orada size
geimlikler sagladk; kendinize verilen nimetlerin karylgn ne kadar da az
dyorsunuz!
11
Ve hi kuykusuz Biz, sizi oluyturduk, sonra sizi biimlendirdik, sonra da
evrendeki glere, dem'e/bilgilenmiy, vahiy almy insana boyun egip teslim
olun dedik; blis/dynce yetisi hari onlar hemen boyun egip teslim oldular;
o, boyun egip teslim olanlardan olmad.
12
Allah, Sana emrettigim zaman, seni boyun egip teslimiyet gstermekten
ne alkoydu? dedi. blis, Ben, ondan hayrlym; beni ateyten/enerjiden
oluyturdun, onu da amurdan/maddeden oluyturdun dedi.
13
Allah, yleyse oradan hemen alal, senin iin orada byklk taslamak
olmaz, hemen k, sen kesinlikle ayaglklardansn dedi.
14
blis, Yeniden diriltilecekleri gne kadar bana sre ver dedi.
15
Allah, Sen sre verilmiylerdensin dedi.
16,17
blis, yleyse, beni azgnlga itmene karylk, andolsun ki ben, onlar
iin Senin dosdogru yoluna oturacagm, sonra yine andolsun ki onlarn
nlerinden, arkalarndan, saglarndan, sollarndan onlara sokulacagm ve Sen,
oklarn kendilerine verilen nimetlerin karylgn deyenler bulmayacaksn
dedi.
18
Allah, Haydi, sen, yerilmiy ve itilmiy olarak oradan k. Onlardan sana
kim uyarsa, andolsun ki sizin hepinizden cehennemi dolduracagm
19
Ve, Ey
dem/bilgilenmiy, vahiy almy insan! Sen ve eyin cennete yerleyin, dilediginiz
yerden de yiyin ve girift, ekiymenin kaynag olan yu yeye yaklaymayn; maln-
mlkn, parann-pulun tutkunu olmayn, yoksa yanly; kendine zararl iy
yapanlardan olursunuz dedi.
20
Derken blis, onlarn kendilerinden gizli kalan irkinliklerini kendilerine
gstermek iin onlara vesvese verdi. Ve Rabbiniz, bayka bir sebepten dolay
degil, srf ikinizin de birer melek/iradesiz g olmanz ya da sonsuz olarak
kalclardan/geliymeyen, degiymeyen birer varlk olmanz iin sizi girift,
ekiymenin kaynag olan yu yeyden; maldan-mlkten, paradan-puldan men etti/
bunlar size yasaklad dedi.
21
Ve Elbette ben, size gt verenlerdenim diye
onlara yemin etti/ kantlar ileri srd.
22
Bylece onlar aldatarak ayaglga
dyrd. Onlar girift, ekiymenin kaynag olan yeyin; maln-mlkn, parann-
pulun tadna varnca, hrslar, doyumsuzluklar devreye girdi ve mal-mlk,
para-pul istifiligine bayladlar. Rableri onlara seslendi: Ben, size mal-mlk,
para-pul tutkunu olmay yasaklamadm m ve size, Bu yeytn, kesinlikle sizin
iin apak dymandr demedim mi?
23
Onlar/her ikisi, Ey Rabbimiz! Biz kendimize hakszlk ettik ve eger bizi
bagylamazsan ve bize rahmetinle iylem yapmazsan kesinlikle zarara
ugrayacaklardan oluruz! dediler.
24
Allah, Birbirinize dyman olarak alaln, sizin iin yeryznde bir
sreye kadar kalmak ve yararlanmak vardr dedi.
25
Allah, Orada yayayacaksnz, orada leceksiniz ve oradan
karlacaksnz dedi.
26
Ey demogullar! Size irkinliklerinizi rtecek giysi, sslenecek elbise
indirdik. Ve Allah'n korumas altna girme elbisesi; o, daha hayrldr. yte
bu, dynp gt alrlar diye Allah'n yetlerindendir.
27
Ey demogullar! Seytn, ana-babanz, kendi irkinliklerini kendilerine
gstermek iin elbiselerini soyarak cennetten kardg gibi, sakn sizi de fitneye
dyrmesin; sizi hak dinden dndrmesin! nk o ve kabilesi, sizin onlar
595
gremeyeceginiz yerden sizi grrler. Biz, yeytnlar, inanmayanlar iin
veller/yol gsteren, yardm eden kimseler yaptk.
28
Ve onlar bir igrenlik yaptklar zaman, Babalarmz bu yolda bulduk,
bunu bize Allah emretti derler. De ki: Allah igrenligi emretmez. Allah'a
kary bilmediginiz yeyleri mi sylyorsunuz?
29
De ki: Rabbim hakkaniyeti emretti. Her mescidin yannda; toplum
iinde yznz; tm benliginizi O'na dogrultun ve dini yalnz Kendisine has
klarak Rabbinize yalvarn. lkin sizi yarattg gibi O'na dneceksiniz.
30
Bir grubu dogru yola iletti, bir gruba da sapklk hak oldu; onlar,
yeytnlar, Allah'n astlarndan, yol gsteren, yardm eden ve koruyan yaknlar
edindiler ve kendilerinin de kesinlikle klavuzlanan dogru yolda olduklarn
sanyorlar.
31
Ey demogullar! Her mescidin yannda; toplum iinde sslerinizi aln,
yiyin-iin fakat savurganlk etmeyin; kesinlikle Allah, savurganlar sevmez.
32
De ki: Allah'n, kullar iin kardg znetleri ve tertemiz rzklar kim
haram etmiy? De ki: Bunlar, igreti dnya hayatnda inananlar iindir
kiymet gnnde yalniz onlar iin olmak zere. yte bylece Biz, yetleri bilen
bir topluluga ayrntl olarak aklyoruz.
33
De ki: Rabbim, sadece igrenlikleri; onun ak ve gizli olann,
gnahlar, haksz yere baykaldrmay, haklarnda hibir delil indirmedigi
yeyleri Allah'a ortak koymanz ve Allah hakknda bilmediginiz yeyleri
sylemenizi haram etmiytir.
34
Ve her nderli toplum iin bir sre sonu vardr. Onun iin sre sonlar
geldiginde, ne bir an erteleyebilirler, ne de ne alabilirler.
35
Ey demogullar! Size, aranzdan, yetlerimi anlatan eliler geldiginde,
kim Allah'n korumas altna girer ve iyileytirirse, iyte onlara kayg yoktur ve
onlar zlmeyecekler de.
36
yetlerimizi yalanlayanlar ve onlara kary byklk taslayanlar ise, iyte
onlar ateyin yrandr. Onlar orada srekli kalacaklardr.
37
yleyse, Allah'a
kary yalan uyduran veya yetlerini yalanlayandan daha yanly; kendi
zararna iy yapan kim olabilir? yte onlara Kitap'tan paylar eriyecektir;
sonunda elilerimiz, canlarn almak zere onlara gelince, Allah'n
astlarndan yakardklarnz nerede? derler. Onlar, Yakardklarmz bizden
sapp ayrldlar derler ve kfirler; Allah'n ilhlgn ve rabligini bilerek
reddeden kiyiler olduklarna, bizzat kendileri tanklk ederler.
38
Allah, Sizden nce gemiy tandgnz-tanmadgnz atey iindeki
nderli toplumlarn iine girin! der. Her toplum girdike kardeyini dylayp
gzden karr. Sonunda hepsi oraya toplandgnda, sonrakiler ncekiler
hakknda, Rabbimiz! yte yunlar bizi saptrd. Onlara ateyten kat kat azap
ver derler. Allah, Herkese kat kattr, fakat siz bilmiyorsunuz der.
39
ncekiler de sonrakilere, Sizin bize kary fazlalgnz yoktur. O hlde
yaptklarnzdan dolay azab tadn derler.
40
yetlerimizi yalanlayan ve onlara kary byklenen yu kimselere, iyte
onlara ggn kaplar almayacak ve deve/halat igne deliginden gemedike
onlar cennete girmeyeceklerdir. Biz sulular iyte byle cezalandrrz.
41
Onlar
iin cehennemden yataklar, stlerinden de rtler vardr. Ve Biz, zlimleri iyte
byle cezalandrrz.
42,43
man edenler ve dzeltmeye ynelik iyler yapanlar; ki Biz hi kimseye
kapasitesinin stnde bir yey yklemeyiz iyte onlar cennet yranlardr ve onlar,
orada sonsuz olarak kalclardr. Ve ggslerinde kinden, hntan,
596
kskanlktan, hileden, hainlikten, garazdan ne varsa karp atarz. Onlarn
altlarndan rmaklar akar. Onlar, Tm vgler, bize bunun iin klavuzluk
eden Allah'adr. Eger Allah bize klavuzluk etmeseydi biz klavuzlandgmz
dogru yola eriyemezdik. Sphesiz Rabbimizin peygamberleri bize gerek ile
gelmiytir derler. Ve onlara seslenilir: yte size cennet! Yapmy olduklarnzla
buna vris; son sahip oldunuz.
44,45
Ve cennet ashb atey ashbna, Biz, Rabbimizin bize vaat ettigini
gerek bulduk. Peki, siz Rabbinizin size vaat ettigini gerek buldunuz mu?
diye seslendiler. Onlar, Evet dediler. Aralarnda bir duyurucu, yphesiz ki
Allah'n dylamasnn/ rahmetinden yoksun brakmasnn, Allah'n yolundan
geri evirip yolun egri-bgrsn isteyen ve hireti bilerek reddeden
zlimlerin; yanly; kendi zararlarna iy yapanlarn stne olacagn duyurdu.
50,51
Ve ateyin ashb, cennetin ashbna, Biraz su veya Allah'n sizi
rzklandrdg yeylerden bize aktarn diye seslendiler. Onlar da, Allah,
dinlerini alaya ve eglenceye alan, basit, igreti dnya hayatna aldanan
kfirlere; Allah'n ilhlgn ve rabligini bilerek reddedenlere ikisini de
gerekten yasaklamytr! dediler. Bu gnle karyilayacaklarini
umursamadiklari, yetlerimizi/ almetlerimizi/ gstergelerimizi bile bile inkr
ettikleri gibi, Biz de bugn onlari umursamayacagiz/ cezalandiracagiz.
46
Aralarnda da bir perde vardr.
Ve Kurn blmleri zerinde bilgisi olan kimseler, onlarn hepsini
almetlerinden tanrlar. Ve Kurn bilgisine sahip kimseler, cenneti umup da
henz girmemiy olan cennet ashbna seslenirler: Selm olsun size!
47
Gzleri atey ashbna evrilince, Rabbimiz! Bizi bu hainlerle birlikte
bulundurma derler.
48,49
Kurn blmleri bilgisine sahip kimseler, almetlerinden tandklar
kimselere seslenip, Toplulugunuz ve byklendiginiz yeyler size yarar
saglamad, Allah'n, rahmetine ki bu rahmet, Allah'in Girin cennete, size kaygi
yoktur, zlmeyeceksiniz de diye verdigi szdr erdirmeyecegine yemin
ettikleriniz, yunlar m? derler.
52
Hi kuykusuz onlara, inananlar iin bir klavuz ve rahmet olarak, tam
bir bilgiyle ayrntl olarak akladgmz bir Kitap getirmiytik.
53
Onun ilk plna kmasndan bayka ne bekliyorlar? Onun ilk plna
kacag gn geldiginde, nceleri onu umursamayanlar, Rabbimizin elileri
gerekten bize geregi getirmiyti. Acaba bizim iin araclk edecek araclar var
m? Veya geri gnderilip de yaptklarmzdan baykasn yapabilir miyiz?
diyecekler. Kuykusuz kendilerini kayba ugratmylard. Uydurduklar yeyler de
kendilerinden ayrlmytr.
54
Sphesiz ki sizin Rabbiniz, gkleri ve yeri alt evrede oluyturan, sonra en
byk taht zerinde egemenlik kuran, gndz, durmadan kovalayan gece ile
bryen ve gney, ay ve yldzlar emrine boyun egmiy olarak yaratan Allah'tr.
yi biliniz ki oluyturma ve sistemler kurup yrtme sadece O'na zgdr.
lemlerin Rabbi olan Allah, ne cmerttir!
55
Rabbinize alala alala ve gizlice/ aka gstererek dua edin; namaz
kln. Kesinlikle O, snr ayanlar sevmez.
56
Ve dzeltildikten sonra yeryznde
bozgunculuk yapmayn. O'na, rpererek ve rahmetini umarak dua edin.
Kesinlikle Allah'n rahmeti, iyileytirenlere-gzelleytirenlere ok yakndr.
57
Ve O, hatrlarsnz/ gtlenirsiniz diye, rahmetinin nnde rzgrlar
mjdeciler/ dagtclar/ yayclar olmak zere gnderir. O rzgrlar, yagmur
ykl bulutlar yklenince, onu kurak bir beldeye gnderir, sonra onunla suyu
597
indiririz. Bylece onunla rnn hepsinden kartrz. yte Biz, lleri de byle
karacagz.
58
Ve gzel beldenin bitkisi, Rabbinin izniyle/ bilgisiyle kar; kt
olandan ise yararsz bitkiden bayka bir yey kmaz. yte Biz, kendisine verilen
nimetlerin karylgn deyen bir toplum iin yetleri byle trl trl, tekrar
tekrar aklarz.
59
Andolsun ki Biz, Nh'u toplumuna eli gnderdik de o, Ey toplumum!
Allah'a kulluk edin, sizin iin O'ndan bayka bir ilh yoktur. Cidden ben,
zararnza olan stnze gelecek byk bir gnn azabndan korkuyorum
dedi.
60
Toplumunun ileri gelenleri, Biz seni apak bir sapklk iinde
gryoruz dediler.
61-63
Nh dedi ki: Ey toplumum! Bende herhangi bir sapklk yoktur.
Velkin ben lemlerin Rabbi tarafndan gnderilmiy bir eliyim. Size
Rabbimin gnderdigi gerekleri teblig ediyorum, size gt veriyorum ve
Allah tarafndan, sizin bilmediginiz yeyleri biliyorum. Allah'n korumas
altna girmeniz ve rahmete ulayabilmeniz iin, iinizden sizi uyaracak bir
kiyiye, Rabbinizden bir gt/kitap gelmesine yaytnz m?
64
Bunun zerine o'nu yalanladlar, Biz de Nh'u ve o'nunla beraber
gemide bulunanlar kurtardk, yetlerimizi yalanlayanlar da bogduk!
Gerekten onlar, kr bir topluluk idiler.
65
Andolsun ki d'a da kardeyleri Hd'u eli gnderdik. O, Ey
toplumum! Allah'a kulluk edin, sizin iin O'ndan bayka bir ilh yoktur. Hl
Allah'n korumas altna girmez misiniz? dedi.
66
Toplumundan, ileri gelen kfirler; Allah'n ilhlgn ve rabligini bilerek
reddeden kimseler, Biz seni akl hafifligi/ chillik iinde gryoruz ve
gerekten seni yalanclardan sanyoruz dediler.
67-69
Hd, Ey toplumum! Bende akl hafifligi/ chillik yok, velkin ben
lemlerin Rabbi tarafndan gnderilmiy bir eliyim. Size Rabbimin
gnderilerini teblig ediyorum ve ben sizin iin gvenilir bir gtym. Sizi
uyarmas iin iinizden bir adam zerine Rabbinizden, size bir gt/kitap
gelmesine yaytnz m? Dynn ki O sizi, Nh toplumundan sonra, halfeler,
sonradan gelen nesiller yapt ve oluyturuluyta boy-pos itibariyle sizi arttrd.
Kurtulmanz iin Allah'n nimetlerini hatrlayn dedi.
70
Onlar dediler ki: Demek sen Allah'a; baykasn karytrmadan kulluk
edelim ve atalarmzn kulluk ettiklerini brakalm diye mi bize geldin? Eger
dogrulardan isen, bizi tehdit ettigin yeyi bize getir!
71
Hd dedi ki: Artk size Rabbinizden bir azap ve bir hym inmiytir.
Haklarnda Allah'n hibir delil indirmedigi, sadece sizin ve atalarnzn taktg
isimler hakknda m benimle tartyyorsunuz? Bekleyin yleyse, yphesiz ben de
sizinle birlikte bekleyenlerdenim!
72
Bunun zerine Hd'u ve o'nunla beraber olan kimseleri tarafmzdan
bir rahmetle kurtardk ve yetlerimizi yalanlayan ve iman etmemiy olan
kimselerin kkn kestik.
73
Andolsun ki Biz, Semd'a da kardeyleri Slih'i eli olarak gnderdik. O
dedi ki: Ey toplumum! Allah'a kulluk edin, sizin iin O'ndan bayka bir ilh
yoktur. Size Rabbinizden ak bir kant geldi. yte yu, Allah'n devesi/sosyal
yardm ve destek ilkesi, sizin iin bir yettir; brakn onu Allah'n yeryznde
yesin, sakn ona ktlkle dokunmayn, yoksa sizi ackl bir azap yakalayverir.
74
Ve dynn ki d'dan sonra sizi halfeler yapt. Ve yeryznde sizi
yerleytirdi: Onun dzlklerinden saraylar yapyorsunuz, daglarn evler
598
hlinde yontuyorsunuz. yleyse Allah'n nimetlerini hatrlayn ve yeryznde
kargaya karanlar olarak tayknlk yapmayn.
75
Toplumundan byklk taslayan ileri gelenler, ilerinden zayf grnen
inanmy kimselere dediler ki: Siz, Slih'in, gerekten Rabbi tarafndan
gnderilmiy bir eli oldugunu biliyor musunuz? Onlar, Kesinlikle biz o'nunla
gnderilene inanyoruz! dediler.
76
Byklk taslayan o kimseler, Biz, sizin inandgnz kesinlikle bilerek
reddeden kimseleriz! dediler.
77
Hemencecik de o sosyal yardm ve destek
kurumlarn ayakta tutan gelir kaynaklarn kuruttular ve byklenerek
Rablerinin buyrugundan dyar ktlar ve Ey Slih! Eger gerekten
gnderilen elilerden isen, bizi tehdit ettigini getir bize! dediler.
78
Bunun zerine hemen onlar, yiddetli sarsnt yakalad da yurtlarnda
diz st ke kaldlar.
79
Slih, o zaman onlara srt evirdi ve Ey toplumum! Andolsun ki ben
size Rabbimin gnderilerini teblig ettim ve size gt verdim, fakat siz gt
verenleri sevmiyorsunuz dedi.
80,81
Andolsun ki Biz Lt'u da eli olarak gnderdik. Hani o, toplumuna
demiyti ki: Siz, sizden nce lemlerden hi birinin yapmadg igrenligi mi
yapyorsunuz? Gerekten ve kesinlikle siz, cinsellikte kadnlardan ayag olan
erkeklere yehvetle gidiyorsunuz. Aslnda siz snr ayan bir toplumsunuz.
82
Ve toplumunun cevab yalnzca, Onlar kentinizden karn, nk
onlar, fazla temizlenen insanlarmy! demek oldu.
83
Bunun zerine Biz de o'nu ve ailesini kurtardk, yalnz karsn
kurtarmadk; o, geride kalanlardan; dynce bakmndan gnhkar toplumla
beraber olanlardan idi.
84
Ve zerlerine bir yagmur yagdrdk. Bak bakalm
gnahkrlarn sonu nasl oldu!
85-87
Andolsun ki Biz, Medyen'e de kardeyleri Suayb' eli gnderdik. Dedi
ki: Ey toplumum! Allah'a kulluk edin, sizin iin O'ndan bayka bir ilh yoktur.
Size Rabbinizden ak bir delil geldi: Artk ly ve tarty tam yapn,
insanlarn eyyasn eksik vermeyin, dzeltildikten sonra yeryznde
bozgunculuk yapmayn; eger inanan kimseler iseniz, bu sizin iin daha
hayrldr! Tehdit ederek, inananlar Allah yolundan alkoyarak ve o yolun
egriligini arayarak her yolun baynda oturmayn. Dynn ki siz az idiniz de O
sizi ogaltt. Ve bozguncularn sonunun nasl olduguna bir bakn! Ve eger
iinizden bir grup benimle gnderilene inanmy, bir grup da inanmamysa, o
takdirde Allah aramzda hkmedinceye kadar sabredin. Ve O, hkm
verenlerin en hayrlsdr.
88,89
Toplumundan byklk taslayan ileri gelenler dediler ki: Ey Suayb!
Ya seni ve seninle beraber inananlar kentimizden kesinlikle karrz, ya da
bizim dinimize/ yayam tarzmza dnersiniz! Suayb, dedi ki: stemesek de
mi! Allah bizi ondan kurtardktan sonra tekrar sizin dininize/yayam tarznza
dnersek, kesinlikle Allah'a kary yalan uydurmuy oluruz. Rabbimiz Allah'n
dilemesi dynda ona geri dnmemiz bizim iin olacak yey degildir. Rabbimiz
bilgisi ile her yeyi kuyatmytr. Biz sadece Allah'a gvenip dayandk. Ey
Rabbimiz! Bizimle toplumumuz arasinda hak ile hkmet. nk Sen
hkmedenlerin en hayirlisisin!
90
Ve o'nun toplumundan, kfirler; Allah'n ilhlgn ve rabligini bilerek
reddetmiy olan ileri gelenler dediler ki: Eger Suayb'a uyarsanz o takdirde siz
kesinlikle ziyana ugrayanlardan olursunuz.
599
91,92
Bunun zerine o mthiy sarsnt onlar yakalayverdi, yurtlarnda diz
st ke kaldlar. Suayb' yalanlayanlar, sanki orada hi oturmamy/zenginlik
srmemiy gibi oldular. Suayb' yalanlayanlar var ya, iyte ziyana ugrayanlar,
kendileri oldular.
93
Bunun zerine Suayb, onlara srt evirdi ve: Ey toplumum! Ben size
Rabbimin gnderilerini teblig ettim ve size gt verdim, durum byleyken
kfirler toplumuna; Allah'n ilhlgn ve rabligini bilerek reddeden bir
topluma nasl tasalanaym? dedi.
94,95
Biz hangi kente bir peygamber gnderdiysek, onun halkn kesinlikle
yalvarp yakarsnlar diye yoksulluk ve darlkla yakaladk. Sonra ktlgn
yerini iyilige degiytirdik; sonunda ogaldlar ve Atalarmza da byle darlk ve
sevin dokunmuytu dediler. Bunun zerine onlar hemen, onlar hi farknda
degillerken anszn yakalayverdik.
96
Ve eger o kentlerin halk inansalard ve Allah'n korumas altna
girselerdi, elbette zerlerine gkten ve yerden olan bolluklar aardk.
Velkin onlar yalanladlar. Biz de onlar yapp durmakta olduklarna karylk
yakalayverdik.
97-99
Acaba o kentlerin halk, geceleyin uyurlarken kendilerine azabmzn
gelmesinden gvende oldular m? Yoksa o kentlerin halk, kuyluk vakti
anlamsz iylerle ugrayrlarken onlara azabmzn geleceginden gvende oldular
m? yleyse Allah'n ince plnndan gvende oldular m? Ziyana ugramy
topluluktan baykas Allah'n ince plnndan kendini gvende grmez.
100
Ve nceki sahiplerinden sonra yeryzne vris; son sahip olanlara
klavuz olmad m, etki yapmad m: Eger Biz dilersek onlar da
gnahlarndan dolay cezalandrrdk. Biz onlarn kalplerinin zerine damga
vururuz/mhrleriz de onlar iyitmezler.
101,102
yte o kentler ki, sana onlarn nemli haberlerinden bir ksmn
anlatyoruz. Andolsun ki peygamberleri onlara apak deliller ile gelmiylerdi.
Fakat nceden yalanladklar yeylere iman etmemiy idiler. yte kfirlerin;
Allah'n ilhlgn ve rabligini bilerek reddeden o kimselerin kalplerinin
zerine Allah byle damga basar/ mhrler. Onlarn ogunda, szde durma
ilkesini bulmadk. Gerek yu ki, onlarn ogunu yoldan kmy kimseler
bulduk.
103
Sonra o elilerin/ o toplumlarn arkasndan Ms'y almetlerimizle/
gstergelerimizle Firavun'a ve ileri gelenlerine gnderdik de onlar, almetlere/
gstergelere hakszlk ettiler. Hele bir bak, o bozguncularn kbetleri nasl
oldu!
104,105
Ve Ms, Ey Firavun! Ben kesinlikle lemlerin Rabbi tarafndan
gnderilmiy bir eliyim. Allah hakknda haktan baykasn sylememek bana bir
ykmllktr. Gerekten ben size Rabbinizden apak bir delil ile geldim. Bu
nedenle srlogullar'n gnder benimle dedi.
106
Firavun, Eger bir almet/gsterge ile geldiysen, getir hemen onu, tabii
eger dogru kimselerden isen dedi.
107,108
Bunun zerine Ms, bilgi birikimini ortaya att, o da birdenbire
apak bir silip spren kesiliverdi. Gcn de syrp aga koydu; artk
gc, izleyenler iin mkemmel, tam kusursuzca idi.
109-112
Firavun'un toplumundan ileri gelenler, Kesinlikle bu ok bilgili
byleyici, etkin bir bilgindir. O, sizi yurdunuzdan karmak istiyor dediler.
Firavun, O hlde siz ne emredersiniz? dedi. Onlar: Onu ve kardeyini alkoy,
600
yehirlere de toplayclar gnder. Btn ok bilgili, byleyici, etkin bilginleri
sana getirsinler dediler.
113,114
Ve o ok bilgili, byleyici, etkin bilginler Firavun'a geldiler: Eger
galip gelen/ yenen biz olursak, gerekten bizim iin byk bir dl olacak/
olacak m? dediler. Firavun, Evet dedi, siz kesinlikle yaknlaytrlmylardan
olacaksnz da.
115
ok bilgili, byleyici, etkin bilginler: Ey Ms! Sen mi tezini ortaya
koyacaksn, yoksa tez ortaya atanlar biz mi olalm? dediler.
116
Ms: Siz tezinizi ortaya atn dedi. Onlar atnca da insanlarn
gzlerini bylediler ve onlar korkuttular. Ve byk bir etkin hner
gsterdiler.
117
Biz de Ms'ya, Sen de birikimini ortaya atver diye vahyettik. Bir de
ne grsnler, onlarn uydurup dzdkleri yeyleri sratle yakalayp yutuyor.
118
Bylece hak yerini buldu ve Firavun ve ileri gelenlerin btn yaptklar boya
gitti, iye yaramad.
119
Firavun ve ileri gelenler, artk orada maglup oldular ve kk dymy
bir toplum olarak geri dndler.
120-122
ok bilgili, byleyici, etkin bilginler ise boyun egip teslim olmuy
kimseler hlinde brakldlar. lemlerin Rabbine; Ms'nn ve Hrn'un
Rabbine iman ettik dediler.
123-126
Firavun dedi ki: Ben size izin vermeden nce ona iman m ettiniz?
Sphesiz bu, halkn yehirden karmak iin, yehirde kurdugunuz gizli bir
tuzaktr. Yaknda bileceksiniz. Kesinlikle ellerinizi ve ayaklarnz aprazlama
kesecegim, sonra da hepinizi kesinlikle asacagm. ok bilgili, byleyici, etkin
bilginler de dediler ki: Hi yphesiz biz sadece Rabbimize dnenleriz. Senin
bizi, yakalayp cezalandrman da srf Rabbimizin yetleri gelince onlara iman
etmemizden dolaydr. Ey Rabbimiz! Bize ok ok sabir ver de gevyemeyelim,
zaafa dymeyelim, boyun egmeyelim. Canimizi da Mslmanlar olarak al!
127
Firavun toplumundan ileri gelenler de, Seni ve senin ilhlarn/ seni
ilh edinmeyi terk etsinler de yeryznde kargaya karsnlar diye mi Ms'y
ve toplumunu serbest brakacaksn? dediler. Firavun dedi ki: Onlarn
ogullarn katledecegiz; egitimsiz, gretimsiz brakp niteliksiz bir kitle
oluyturarak gszleytirecegiz, kzlarn sag brakacagz ve biz onlar zerinde
ezici bir gce sahip kimseleriz.
128
Ms, toplumuna dedi ki: Allah'n yardmn isteyin ve sabredin.
Sphesiz ki yeryz Allah'ndr. Kullarndan diledigini ona miras yapar.
Mutlu son da Allah'n korumas altna giren kimseler iindir.
129
Ms'nn toplumu dediler ki: Sen bize gelmeden nce de eziyet
grdk, sen geldikten sonra da. Ms dedi ki: Umulur ki, Rabbiniz
dymanlarnz degiyime, ykma ugratacak ve sizi yeryznde onlarn yerine
geirecektir. Bylece de sizin nasl davranacagnza bakacaktr.
130
Ve andolsun ki Biz, Firavun sllesini, dynp gt alsnlar diye
senelerle kuraklklarla/ senelerce ktlk ve rn noksanlg ile yakaladk.
131
Sonra kendilerine iyilik geldigi zaman, yte bu bize aittir dediler. Eger
kendilerine bir ktlk gelirse, Ms ile yanndakilerin ugursuzlugu olarak
kabul ederler. yi bilin ki, onlarn ugursuzlugu Allah katndadr. Fakat onlarn
ogu bilmezler.
132
Ve Firavun'un toplumu, Sen bizi kendisiyle bylemek iin her ne
almet/ gsterge getirsen de, biz sana inananlar degiliz dediler.
601
133
Biz de belirli aralklarla yetler olmak zere zerlerine tufan,
ekirgeleri, hayereleri, kurbagalar ve kan gnderdik. Yine byklk tasladlar
ve bir sulular toplumu oldular.
134
Ve ne zaman ki, bu azap zerlerine kt: Ey Ms! Sana olan ahdi/
verdigi sz nedeniyle bizim iin Rabbine dua et, eger sen bizden bu cezay
kaldrrsan sana kesinlikle iman edecegiz. Ve kesinlikle srlogullar'n seninle
birlikte gnderecegiz dediler.
135
Ne zaman ki, ulayacaklar belli bir sreye kadar onlardan cezay
kaldrdk, derhal szlerinden cayveriyorlar.
136
Biz de, yphesiz yetlerimizi yalanladklar ve onlardan gfil olmalar
nedeniyle onlar cezalandrp adaleti sagladk. Ve onlar bol suda/ nehirde
bogduk.
137
O zaafa ugratla gelmiy/ gszleytirilmiy olan toplumu da
bereketlendirdigimiz yerin her tarafna miras yaptk. Ve bylece Rabbinin,
srlogullar'na olan o pek gzel sz, sabretmeleri nedeniyle yerine geldi. Biz
de Firavun ile toplumunun yapageldikleri sn eserlerini ve ykseltmekte
olduklar yeyleri yerlebir ettik.
138,139
Ve srlogullar'n bol sudan/ nehirden geirdik. Derken kendilerine
ait putlara tapmakta olan bir topluma rastladlar. Dediler ki: Ey Ms!
Onlarn nasl ki tanrlar varsa, sen de bizim iin bir tanr belirle! Ms dedi
ki: Siz gerekten chillik eden bir toplumsunuz. Su grdgnz halkn iinde
bulunduklar din, yok olmaya mahkmdur ve btn yapmakta olduklar da
btldr.
140
Ms dedi ki: O sizi lemlere fazlalkl klmyken, ben size Allah'tan
bayka ilh m arayaym!
141
Hani bir zaman Biz, size azabn ktsn yapan; ogullarnz katleden;
egitimsiz, gretimsiz brakp niteliksiz bir kitle oluyturarak gszleytiren,
kzlarnz sag brakan Firavun ailesinin elinden de sizi kurtarmytk. Bunda da
sizin iin Rabbiniz tarafndan byk snav vardr.
142
Ve Ms ile otuz geceye szleytik ve sreyi bir on gece ile tamamladk.
Bylece Rabbinin tayin ettigi vakit tam krk geceye tamamland. Ve Ms,
kardeyi Hrn'a, Toplumum iinde benim yerime ge, slah et ve
bozguncularn yoluna uyma! dedi.
143
Ne zaman ki, Ms, belirledigimiz vakitte geldi ve Rabbi o'na sz
syledi. Ms, Ey Rabbim! Gster bana Kendini de bakaym Sana! dedi.
Rabbi o'na dedi ki: Beni sen asla gremezsin, velkin yu daga bak, eger o
yerinde durabilirse, sen de Beni greceksin. Daha sonra Rabbi daga tecelli
edince onu parampara ediverdi, Ms da baygn olarak yere ygld. Aylp
kendine gelince de, Seni tenzih ederim, Sana dndm; tevbe ettim ve ben
inananlarn ilkiyim dedi.
144
Allah dedi ki: Ey Ms! Mesajlarmla ve kelmmla seni insanlar
zerine setim. Simdi sana verdigimi al ve kendisine verilen nimetlerin
karylgn deyenlerden ol!
145
Ve Biz o'nun iin o levhalarda her yeyden, bir nasihat ve her yey iin bir
ayrnt yazdk. Haydi, bunlar kuvvetle al, toplumuna da en gzel yekilde
almalarn emret. Yaknda size o hak yoldan kanlarn yurdunu gsterecegim.
146
Yeryznde, btn yetleri grseler de onlara iman etmeyen, dogrunun
yolunu grseler de o yolu tutup gitmeyen, eger sapklgn yolunu grrlerse onu
yol edinen haksz yere byklk taslayan yu kimseleri, yetlerimizden uzak
tutacagm. Bu, onlarin yetlerimizi yalanlamalari ve onlardan gafil; duyarsiz,
ilgisiz olan kimseler oluylarindandir.
147
yetlerimizi ve hiretteki karylaymay
602
yalanlayanlarn amelleri boya gitmiytir. Onlar kendi yaptklarndan bayka bir
yey ile mi cezalandrlrlar?
148
Ms'nn toplumu, Ms'dan sonra, kendi toplumunun ss taklarn
bir araya getirerek aldatc, tuzaga dyrc sesi olan, aslnda hi iye
yaramayan bir ilh edindiler; byk bir sermaye oluyturarak ona tapndlar.
Onun kendilerine bir sz sylemezligini ve bir yol gstermezligini grmediler mi?
Onu edindiler ve zlimlerden oldular.
149
Ne zaman ki, gzlerinin nne geldi ve saptmy olduklarn grdler,
Eger Rabbimiz bize merhamet etmez ve bizi bagylamazsa, kesinlikle biz
byk zarara ugrayanlardan olacagz dediler.
150
Ve Ms, fkeli ve zntl olarak toplumuna dndgnde, Bana
arkamdan ne kt bir halef/ nesil oldunuz! Rabbinizin emrini abuklaytrdnz
m? dedi. Ve levhalar brakt ve kardeyi Hrn'u kendine ekerek bayndan
tuttu. Hrn: Ey anamn oglu! nan ki, bu toplum beni gsz dyrd, az
daha beni ldreceklerdi. Onun iin bana dymanlar sevindirecek bir yey
yapma. Ve beni bu zlimler toplumu ile bir tutma dedi.
151
Ms dedi ki: Rabbim! Beni ve kardeyimi bagyla! Bizi rahmetinin
iine al. Ve Sen merhametlilerin en merhametlisisin.
152
Sphesiz o altna tapanlara Rablerinden bir gazap, dnya hayatnda bir
ayaglk eriyecektir. yte Biz, uydurmaclar byle cezalandrrz da.
-
153
Ktlkleri iyleyip de sonra arkasindan dnen o kimseler ve iman edenler
iin de hi yphe yok ki, Rabbin bundan sonra yine de affedici ve merhamet
edicidir.-
154
fkesi Ms'y rahat braknca da levhalar ald. Onlardaki yazda da,
ancak Rablerinden korkan kimseler iin bir klavuzluk ve rahmet vard.
155
Ve Ms, belirledigimiz vakit iin toplumuna yetmiy adam seti. Ne
zaman ki, bunlar o sarsnt yakalad, iyte o zaman Ms, Rabbim! dedi,
Dileseydin bunlar da, beni de daha nce degiyime/ ykma ugratrdn. Simdi
bizi, iimizdeki o akl ermezlerin yaptklar yznden degiyime/ ykma m
ugratacaksn? O, Senin, saflaymamz iin ateylere atmandan bayka bir yey
degildir. Sen bu saflaytrma iylerinle diledigini sapklkta brakr, diledigine de
klavuzluk edersin. Sen bizim yardmcmz, klavuzluk eden yaknmzsn. Artk
bizi bagyla, merhamet et, Sen bagylayanlarn en hayrlssn. Ve bize hem bu
dnyada bir iyilik yaz, hem de hirette. Biz gerekten de Sana dndk.
156,157
Allah diyor ki: Benim azabm var; onu diledigime dokundururum,
rahmetim de var; o ise her yeyi kuyatmytr. Onu da zellikle Allah'n korumas
altna girenlere, zektn; vergisini verenlere ve yetlerimize inananlara;
kendilerine iyiyi emreden ve onlar ktlklerden alkoyan, temiz ve hoy yeyleri
kendilerine serbestleytiren, kirli, pis ve kt yeyleri de zerlerine yasaklayan,
srtlarndan agr ykleri, zerlerindeki baglar ve zincirleri indiren,
yanlarndaki Tevrt ve ncl'de yazlmy bulacaklar Anakentli/ Mekkeli
Peygamber, o Eli'ye uyan kimselere yazacagm. O hlde, O'na iman eden,
O'na kuvvetle sayg gsteren, O'na yardmc olan ve O'nun ile birlikte indirilen
nru izleyen kimseler var ya, iyte onlar, kurtuluya erenlerin ta kendileridir.
158
De ki: Ey insanlar! Sphesiz ben, gklerin ve yerin mlk Kendisinin
olan, Kendisinden bayka hibir ilh bulunmayan, hem dirilten hem ldren
Allah'n, size, hepinize gnderdigi eliyim. O hlde klavuzlandgnz dogru
yolu bulmanz iin Allah'a ve O'nun szlerine iman eden, mm; Anakentli;
Mekkeli Peygamber olan Elisi'ne iman edin ve o'na uyun.
603
159
Ms'nn toplumundan da hakk gsteren ve hak ile adaleti uygulayan
bir liderleri olan bir topluluk vardr.
160
Ve Biz onlar on iki torun liderleri olan oymak topluluga ayrdk. Ve
toplumu kendisinden su istedigi zaman Ms'ya, Birikimini, o tay kalpli
toplumuna uygula diye vahyettik. Hemen o tay kalpli toplumdan on iki toplum/
belde halk oluyuverdi. Halkn her biri su alacag yeri iyice grendi/ iyaretledi.
Ve bulutu da zerlerine glge yaptk. Onlara kudret helvas ve bal/ bldrcn
indirdik; size rzk olarak ihsan ettigimiz nimetlerin temizinden yiyiniz! Onlar
Bize hakszlk yapmadlar, kendi kendilerine hakszlk ediyorlard.
161
Ve bir zaman onlara, Su kente yerleyin ve oradan dilediginiz yeyleri
yiyin ve Hitta [gnahlarmz bagyla]! deyin ve teslim olmuy olarak kapdan
girin. Biz sularnz bagylayacagz, iyilere arttracagz denilmiyti.
162
Sonra onlarn iinden bir ksm yanly; kendi zararlarna iy yapanlar,
sz, kendilerine sylenenden bayka sze degiytirdiler. Biz de yanly; kendi
zararlarna iy yaptklarndan dolay zerlerine gkten bir ceza gnderiverdik.
163
Ve onlara, o deniz kysndaki kentten de sor. O srada onlar kulluga,
iyiden iyiye dynmeye zglenmiy gnde snr ayyorlard. Kulluga, iyiden
iyiye dynmeye zglenmiy gnde ayr bunalyorlard, diger gnlerde ise ok
mutluydular. yte hak yoldan kmalar nedeniyle Biz onlar byle
bellandryoruz.
164
Ve hani onlarn ilerinden bir mmet; nderli toplum, Allah'n
degiyime/ ykma ugratacag ya da etin bir azapla azap edecegi bir topluma
ne diye gt veriyorsunuz? dedigi vakit, o uyarda bulunanlar da dediler ki:
Rabbinize kary mazeret olsun, bunlar da Allah'n korumas altna girsinler
diye.
165,166
Ne zaman ki onlar kendisiyle hatrlatma yaplan yeyleri
umursamadlar, Biz o ktlkten sakndranlar kurtardk, o zlimleri de hak
yoldan kmalarndan dolay yiddetli/ fakir dyren bir azapla yakaladk. Ne
zaman ki onlar kendisiyle yasaklandklar yeyler konusunda byklendiler, Biz
de onlara, Ayaglk maymunlar olun! dedik.
167
Ve o vakit Rabbin, kymet gnne kadar zerlerine, kesinlikle
kendilerini en kt azaba ugratacak kimseler gnderecegini iln etti. Sphe yok
ki, Rabbin cezay abucak verendir. Ve kesinlikle O, kullarnn gnahlarn ok
rten, onlar cezalandrmayan ve bagy bol olandr, engin merhamet sahibidir.
168
Ve onlar yeryznde birok nderli toplumlara ayrdk. Onlardan bir
ksm dzgn kimselerdi, bir ksm da bundan ayag idi. Ve Biz, onlar
dnsnler diye iyiliklerle ve ktlklerle snama yaptk.
169
Derken onlardan sonra bir nesil gelip onlarn yerlerine geti. Kitab'a
miras oldular. Onlar bu dnyann degersiz kazanmlarn alrlar, Bize
ileride magfiret olunur/ sularmz bagylanr diyorlard. Kendilerine ona
benzer degersiz bir mal gelirse, onu da alyorlard. Allah'a karyi haktan
baykasini sylemeyeceklerine dair kendilerinden o kitabin teminati alinmadi mi?
Hlbuki onda olani okuyup grenmiylerdi. hiret yurdu, Allah'in korumasi
altina girmiy kimseler iin daha hayirlidir. Hl akil etmeyecek misiniz?
170
Ve Kitab'a smsk sarlanlara ve salt ikame edenlere [ml ynden ve
zihinsel adan destek olma; toplumu aydnlatma kurumunu oluyturanlara-
ayakta tutanlara] gelince, Biz o dzeltenlerin/iyileytirenlerin dln
yitirmeyiz.
604
171
Hani bir zamanlar, o dag glgelik/yemsiye gibi iken, onlar da, dag
zerlerine yklacak diye inanmylarken Biz, onlarn st'n/en sekinlerini o
daga ekmiytik/ ykseltmiytik: Allah'n korumas altnda olmanz iin size
verdigimizi kuvvetle tutun ve iindekini hatrnzdan karmayn!
172,173
Hlbuki senin Rabbin, kymet gn, Biz, bunlardan bilgisizdik
demeyesiniz yahut Bundan nce atalarmz ortak koymuy, biz onlardan sonra
gelen kuyaklarz, btl iyleyenlerin iyledikleri nedeniyle bizi mi degiyime/
ykma ugratacaksn? demeyesiniz diye, demogullar'nn sulbnden onlarn
soylarn alr ve onlar kendi nefislerine tank eder; Ben sizin Rabbiniz degil
miyim? Derler ki: Elbette Rabbimizsin, tanklk ediyoruz.
174
Ve iyte Biz, dynsnler diye yetleri byle ayrntl olarak aklyoruz.
175
Kendisine yetlerimizi verdigimiz, sonra da onlardan syrlp kan,
derken yeytnn peyine taktg, bylece de azgnlardan oluveren o kiyinin cidd
haberini onlara anlat.
176
Ve eger Biz, dileseydik onu o yetlerle yceltirdik, ama o alaklga
sapland kald ve tutkusuna uydu. Artk onun durumu, stne varsan da dilini
sarktp soluyan, kendi hline braksan da dilini sarktp soluyan kpegin
durumuna benzer. yte bu, yetlerimizi yalanlayan toplumun durumudur. O
nedenle sen iyice dynsnler diye bu kssay iyice anlat.
177
yetlerimizi yalanlayp, srf kendilerine hakszlk eden o toplumun
durumu ne ktdr!
178
Allah kime yol gsterirse, iyte o klavuzlandg dogru yolu bulandr.
Kimi de saptrrsa, iyte onlar zarara ugrayanlarn ta kendileridir.
179
Ve andolsun ki tandklarnzdan-tanmadklarnzdan birogunu
cehennem iin tretip rettik; onlarn kalpleri vardr, onlarla anlamazlar.
Gzleri vardr, onlarla grmezler. Kulaklar vardr, onlarla iyitmezler. yte
onlar drt ayakl hayvanlar gibidirler. Hatta daha da sapktrlar. yte onlar
duyarszlarn ta kendileridir.
180
Ve en gzel isimler Allah'ndr. yleyse O'nu onlarla agrn. O'nun
isimlerinde egrilige sapanlar da terk edin. Onlar yapmakta olduklarnn
karylgn yaknda grecekler.
181
Yine Bizim oluyturduklarmzdan hakka klavuzluk eden ve onunla
adaleti uygulayan bir mmet vardr.
182
Ve yetlerimizi yalanlayanlar, bilemeyecekleri ynden derece derece,
yavay yavay degiyime/ ykma yaklaytracagz.
183
Ben onlara sre de tanrm. Kesinlikle Benim plnm pek etindir.
184
Ve onlar arkadaylarnda hibir deliligin/ cinlenmiyligin bulunmadgn
dynmediler mi? O, ancak apak bir uyarcdr.
185
Ve onlar gklerin ve yerin mlkiyeti ve ynetimine, Allah'n oluyturmuy
oldugu herhangi bir yeye ve ecellerinin gerekten yaklaymy olmas ihtimaline
hi bakmadlar m? Artk bundan sonra bayka hangi sze inanacaklar?
186
Allah, kimi saptrrsa, artk ona yol gsterecek bir kimse de yoktur. Ve
O, bunlar tayknlklar iinde yaykn bir durumda brakr.
187
Sana, Satten; kymetin kopuy anndan soruyorlar: Ne zaman gelip
atacak? De ki: Onun bilgisi yalnzca Rabbimin katndadr. Onun vaktini
Kendisinden baykas aklayamaz. Onun vaktini bilmek, gklerde ve yerde agr
basmytr/ bilinemez olmuytur. O size anszn gelir.
Sanki sen onu ok iyi biliyormuysun gibi onu sana soruyorlar. De ki:
Onun bilgisi Allah katndadr. Fakat insanlarn ogu bilmezler.
605
188
De ki: Ben kendim iin Allah'n dilediginden bayka ne bir yarar elde
etmeye, ne de bir zarar nlemeye yetkin degilim. Ben eger grlmeyeni,
duyulmayan, sezilmeyeni, gemiyi, gelecegi bilseydim, elbette ben hayrdan
ogaltmak isterdim. Ve bana hibir ktlk bulaymamytr. Ben ancak bir
uyarc ve iman eden bir topluma mjdeleyenim.
189
O, sizi bir candan oluyturan ve ondan da, kendisine snsn diye eyini
yapandr. Ne zaman ki o, onu rtp brd, o zaman o hafif bir yk yklendi.
Ve bununla gidip geldi. Ne zamanki hanm agrlayt, hemen o ikisi Rablerine
dua ettiler: Eger bize saglkl bir ocuk verirsen, andolsun ki kesinlikle
karylgn deyenlerden olacagz.
190
Ne zaman ki o ikisine saglkl bir ocuk verdi, o ikisine verdigi yey
hakknda O'nun iin ortaklar edindiler. Onlarn ortak koytugu yeylerden Allah
arnktr, ycedir.
191
Hibir yey oluyturmayan ve kendileri oluyturulmuy olan yeyleri mi ey
koyuyorlar?
192
Hlbuki bunlar, tapnanlar iin yardma g yetiremezler. Kendi
nefislerine de yardm edemezler.
193
Eger siz onlar dogru yola agrsanz, size
uymazlar. Onlar agrsanz da agrmayp susmuy olsanz da size kary hi
fark etmez.
194
Allah'n astlarndan yakardgnz kimseler, tpk sizin gibi kullardr.
Eger dogru iseniz haydi onlar agrn da size karylk versinler.
195
Onlarn
kendileriyle yryecek ayaklar, tutacak elleri, grecek gzleri veya iyitecek
kulaklar m var?
De ki: agrn ortaklarnz, sonra bana tuzak kurun ve bana zaman da
tanmayn.
196
Sphesiz ki benim velm [yol gsterenim, yardm edenim,
koruyanm], o kitab indiren Allah'tr. Ve O, dzgn kimselere vel [yol
gsteren yardm eden, koruyan] olur.
197
Sizin O'nun astlarndan yakardgnz
kimseler ise, size yardma g yetiremezler, kendi nefislerine de yardm
edemezler.
198
Siz onlar dogru yola agrsanz da duymazlar. Ve onlar sana
bakar grrsn, hlbuki onlar grmezler.
199
Sen afv/ maln fazlasn al, urf [rf, Kurn yetleri begi] ile emret
ve chillerden de mesafeli dur.
200
Eger sana yeytndan bir vesvese gelirse de hemen Allah'a sgn.
Kesinlikle O, en iyi iyiten, en iyi bilendir.
201,202
Kendi kardeyleri onlar sapklga srkledigi ve brakmadg hlde
yphesiz Allah'n korumas altna giren yu kimseler, kendilerine yeytndan
bir vesvese, karanlk kuruntu, srnayma gibi bir tufan iliytigi zaman,
hatrlarlar/d ynrler. Sonra bir de bakarsn ki onlar grp bilmiylerdir!
203
Onlara bir yet getirmedigin zaman da, Kendin onu uyduruverseydin
ya! derler. De ki: Ben ancak Rabbimden bana ne vahyolunuyorsa ona
uyuyorum. yte bu Kurn, Rabbinizden gelen kalp gzn aacak
beyanlardr, iman eden bir toplum iin bir klavuz ve bir rahmettir.
204
Ve esirgenmeniz iin Kurn grenilip-gretildigi zaman, hemen ona
kulak verin ve susun.
205
Ve her zaman kendi iinden, korkarak ve alala alala, yksek olmayan
bir sesle Rabbini an ve umursamazlardan olma!
206
Sphe yok ki Rabbini iyi tanyan kiyiler, Allah'a kulluk etmekten
byklenmezler, O'nu her trl noksanlklardan arndrrlar ve yalnzca O'na
boyun egip teslim olurlar.

606
TAHLIL:

1
Elif/1, Lm/30, Mm/40, Sd/90.

Daha nceki Kalem, Kaf ve Sad surelerinde oldugu gibi bu sre de huruf-u mukattaa
adi verilen harfler ile baslamistir. Bu bagimsiz harflerin ne anlama gelebilecegi hakkindaki
grslerimizi, adi geen bu surelerde daha nce belirtmistik.
Kisaca hatirlatacak olursak, bize gre bu harfler ya uyari ifadeleridir, ya Kuranin
yapisi itibariyle zel birer yapi tasi niteligindedir ya da mesaji henz tespit edilememis bir
sayiyi ifade etmektedir.
-=-' [Ebced] hesabi denilen uygulamaya gre bu harfler:
' [elif]: 1
. [lam]: 30
[mim]: 40
[sd]: 90 sayilarini temsil etmektedir.

Belki de bu sreden nce inmis olan Sd sresi ile bu srenin 1. yetinin sonundaki
[sd] harfi arasinda henz anlami saptanamamis bir iliski mevcuttur.
Allahin izni ve yardimiyla bu konu zerinde cidd alismalar yapacak olan Kuran
erlerinin, bir gn bu harflerle neyin amalanmis oldugunu tespit edeceklerine inaniyoruz.

2
O, kendisiyle uyarman ve inananlara gt/ hatrlatma iin sana indirilen; iine
iyletilen Kitaptr. Onun iin, ondan, ggsnde hibir sknt olmasn.

Giris blmnde de belirttigimiz gibi, bu sre Sd sresi'nin devami niteligindedir.
Hatirlanacak olursa, Sd sresinin son ayeti syleydi:

80,81
Allah, Haydi, sen belirli bir vakte kadar sre verilenlerdensin dedi.
82,83
Iblis, yle ise en stn, en gl, en serefli, maglp edilmesi mmkn olmayan; mutlak
galip olusuna yemin ederimki ben onlarin hepsini; ilerinden aritilmi kullarin hari kesinlikle
azdiracagim dedi.
(Sd/81-83)

Sad suresinin son ayetinde vurgulanan Kuranin insanlik iin zikir [gt/hatirlatma]
oldugu konusu, tahlilini yapacagimiz Araf suresinin 2. ayetinde de tekrarlanmakta, insanlara
gt vermeye ve uyarida bulunmaya devam edilmektedir. Konunun bu surede de devam
etmesi, Mekkelilerin vurdumduymazliklarinin ve peygamberimize karsi giristikleri psikolojik
saldirilarinin devam ettigini, dolayisiyla peygamberimizin de teblig ve uyari grevinde zorluk
ektigini, hatta normal yasaminda bile sikintilarla karsilastigini gstermektedir. yle ki,
Rabbimiz Sad sresinde peygamberimize Davud, Sleyman, Eyyb, Ibrahim, Ismail ve Ishak
peygamberleri rnek gstermis, ondan bu peygamberler gibi sabirli ve metin olmasini
istemisti. Peygamberimizin karsi karsiya kaldigi bu sikintilarin boyutlari hakkinda bundan
nceki surelerde ve zellikle de Beled suresinde verdigimiz bilgilerin hatirlanmasinda yarar
gryoruz.
yette geen Onun iin, ondan, ggsnde hibir sikinti olmasin ifadesinden,
Peygamberimizin yalanlayicilarin duyarsizliklari yznden baslarina gelecek felketleri
dsndg ve merhametinden dolayi zlp kahroldugu anlasilmaktadir. Peygamberimizin bu
anlamda ektigi sikintilar baska yetlerde de belirtilmistir:

6
Sonra da sen onlar bu Kurn'a inanmazlarsa, onlarin yaptiklarindan dolayi, zntden
neredeyse kendini harap edeceksin!
607
(Kehf/6)

3
Onlar;
Hicr 91
Kurn'i sihir, siir, esatir (mitolojik sylentiler), uydurulmus sz gibi birtakim
paralar, kt szler kabul eden kimseler,
3
iman edenler olmuyorlar diye sen kendini yikima
ugratacaksin!
(Suar/3)

97
Andolsun, Biz biliyoruz ki, kesinlikle onlarin sylediklerine senin ggsn daraliyor.
(Hicr/97)

12
Simdi sen, Ona bir hazine indirilse ya da beraberinde bir melek gelse ya! diyorlar diye sana
vahyolunan vahyin bir kismini terk edecek oluyorsun ve bundan dolayi ggsn daralir. Sen yalnizca
bir uyaricisin. Allah ise her seyi belirli bir programa gre ayarlayan ve bu programi koruyarak,
destekleyerek uygulayandir.
(Hd/12)

Yukaridaki yetlerden anlasilmaktadir ki, Peygamberimizin Mekke msriklerine
tebligde bulunurken ektigi sikintilarin benzerlerini, Kurn'i tebyn etmek isteyen ve hlis
din ile hanf Mslmani tanitmaya gayret eden herkes mutlaka ekecektir. Onun iin
Kurn erleri bunu pesinen kabul etmeli ve baslarina geleceklere hazirlikli olmalidirlar:

186
Hi kuskusuz siz, mallariniz ve canlariniz konusunda yipranacaksiniz/imtihan olunacaksiniz.
Sizden nce kendilerine Kitap verilen kimselerden ve ortak kosan kimselerden birok eza; can sikii,
sinir bozucu seyler de isiteceksiniz. Eger sabreder ve Allah'in korumasi altina girerseniz, sphesiz iste
bu azmi gerektiren islerdendir.
(l-i Imrn/186)

Kitap

"Kitap" szcg; "yazilan-okunan" anlamina geldigi iin, bir defa buradan
hemen anliyoruz ki, Kur'an ayetleri ilk vahyden itibaren yaziya geirilmistir. Ikinci
olarak; Kur'an'nin henz tamamlanmadigi dnemlerde eldeki mevcut olan blmler
de Kur'an'da "kitap" olarak tanimlandigi iin anliyoruz ki, "kitap" szcg Kur'an'in
tamamini temsil etmemektedir. Nitekim yukarida sundugumuz ayetlerin
bazilarindaki "kitap ve hikmet" kalibina karsilik, Ahzab suresinin 34. ayetinde;
"...Allah'in ayetlerini ve hikmeti anin" seklinde "ayetler" szcg kullanilarak bir
kalip olusturulmustur. Yani "kitap" ve "ayetler" szckleri, Kur'an'in blmleri iin
kullanilmistir.
Bizim grsmze gre "kitap ve hikmet" kalibiyla verilen ayetlerdeki "kitap";
Zmer suresinin 23. ayetinde bahsedilen "mtesabih kitap"tir. Yani mucize
nitelikli, anlamlari gayet aik olmasina ragmen birbiriyle benzesen birok anlami
ifade edebilen essiz sanat mucizeleri konumundaki mtesabih ayetlerin olusturdugu
metindir.

Bilindigi zere Kuran indigi dnemde Araplar arasinda henz kltr ve
edebiyat, yazili konumda degildi. Arap dil ve edebiyat bilginlerinin eserleri dilden
dile dolasmaktaydi. Arap dili gramer ve edebiyat aisindan henz
kuramlastirilmamisti. Gramer ve edebiyat bilgileri ediplerin kasidelerinde, halk
deyimlerinde kendini gstermekteydi.
Arapaya ait bu gnk dilbilgisi kurallari Kur'n'in inisinden yaklasik 150200
sene sonra Sibeveyh, Ahfes (lm H. 177 M. 793), Kis, s b. mer, Ynus b.
Habib ve Eb Ubeyde Ma'mer b. Msenna gibi bilginlerce Kuran metinleri ve
608
Imru'l-Kays, Tarafe ibn'l-Abd (539-564), Haris bin Hilliza (veya A'sa)., Amr bin
Kulsum, Antere bin Seddad (veya Nabiga), Zheyr bin Ebu Sulme, Lebid ve diger
ediplerin eserleri dikkate alinarak olusturuldu.

Kuranin metni Arap dilinin gramer ve edebiyat ilkelerini kuramlasmis haliyle
insanliga sunmus ve derli toplu olarak gstermistir. Hem de Arap dili gramer ve
edebiyatini bilmeyen birisi tarafindan. Kuranin nzulnden sonra Arap dil ve
edebiyatinin temel kaynagi artik Kuran metni (Kitap) olmustur. Iste Kuranda
Kitap diye konu edilen, Kuranin yazili metnidir, ierigi de Hikmet olarak yer
almaktadir. Bunu, Araf/2, Ynus/1, Hd/1, Ysuf/1, Rad/1, Ibrahim/1, Hicr/1,
Kehf/1, Sra/2, Neml/1, Kasas/2, Lokman/2, Secde/2, Sd/29, Zmer/ 1, 2, 23, 41
Mmin/ 2, Fussillet/3, Zuhruf/2, Duhan/2, Csiye/2, Ahkaf72 ve Bakara/151de
grmekteyiz.




Surenin 2. yetinde dikkati eken bir diger nokta da, Kurn'in indirilis amacinin hem
uyari hem gt olarak gsterilmesidir. Bu szcklerin getigi daha nceki yetlerde
uyarinin kfirlere, gtn ise mminlere ynelik oldugunu aiklamistik. Bu aiklamalari
da gz nne alarak 2. yetten Kurn'in mmin-kfir ayirimi yapmadan herkese hitap ettigi
sonucunu ikarmak mmkndr.

3
Rabbinizden size indirilene uyun ve O'nun astlarndan, yol gsteren,
yardm eden ve koruyan szde yaknlara uymayn. Ne kadar az gt
alyorsunuz/hatrlyorsunuz!

Kurn'in niteliklerini bildiren ve Peygamber'i zorluklara ggs germeye davet eden 2.
yetten sonra, Rabbimiz bu yette hitabini tm insanlara yneltmistir. Bu sredeki temel
konunun da zetlendigi 3. yetin takdiri bize gre syle yapilabilir: Siz, sadece size
indirilene uyun, sakin baska kilavuz edinmeyin, dininize Kurn'dan baska kaynak aramayin.
Ve kesinlikle de Allah'in astlarindan [rahip, haham, haci, hoca, seyh gibi kimseleri] veller
[yol gsteren, yardim eden ve koruyan yakinlar] edinmeyin. Ne de az gt aliyorsunuz,
aklinizi hi kullanmiyorsunuz.
VEL ve EVLIY: -',',`' [evliy] szcg, _','' [vel] szcgnn oguludur. Vel ise,
-`,[vel] kknden tremis sifat-i msebbehe kipinde bir szck olup anlami yakin olan,
yakin duran demektir. Ancak bu yakinlik nicel degil, nitel bir yakinliktir.
Hem vel szcg, hem de bu szcgn ogulu olan evliy szcg Kurn'da hep bu
anlamda kullanilmistir. Bu szckler Islm'in ortaya ikisindan yzyillar sonra, yabanci
kltrlerin etkisiyle szck anlamlari disinda birer kavram hline gelmis ve Mslmanlarin
din hayatlarini istila etmistir. Aiklikla belirtmek gerekir ki, vel ve evliy szckleri
Kurn'da tamamen kendi dogal anlamlariyla kullanilan iki szcktr. Tasavvuf literatrnn
bu dogal anlamlari bozarak halk kltrne zel mistik anlamlar ve hiyerarsik bir
derecelendirmeyi ifade etmek zere soktugu veli ve evliya kavramlarinin Kurandaki
veli ve evliya szckleriyle bir ilgisi yoktur.
Esma-i Hsn'dan biri olan ve Kurn'da hem Allah hem de kullar iin kullanilmis olan
vel szcg yetlerde hep ,-- [nasr=yardimci], --- [mrid=aydinlatan, yol gsteren],
_,-- [efsefaat eden], ', [vk=koruyucu], -,-= [hamd=ven, ycelten] sifatlari ve
karanliklardan aydinliga ikarir, bagislayip merhamet eder, zarardan alikoyup yarara
609
yaklastirir nitelemeleri ile birlikte yer almistir. Bu da demektir ki, velligin [yakinligin] bu
nitelikler ve bu sifatlar ile yakin iliskisi vardir. Yani, bu nitelik ve sifatlar, velnin [yakin
olanin] belirgin zellikleridir. Buna gre her nerede bir kimse iin vel [yakin] sifati
kullanilmissa, o kimsenin yardim eden, yol gsteren, sefaat eden, aydinlatan ve koruyan bir
kimse oldugu anlasilmalidir. Bunu asagidaki yetlerden kolayca anlamak mmkndr:

107
Gklerin ve yerin egemenliginin sphesiz yalniz Allah'a ait oldugunu ve sizin iin Allah'in
astlarindan bir yakin ve bir yardimci olmadigini bilmedin mi?
(Bakara/107)

120
Ve sen onlarin dinlerine/yasam tarzlarina uymadika Yahdiler ve Nasara/ Hristiyanlar
senden asla hosnut olmazlar. De ki: Sphesiz Allah'in kilavuzlugu, kilavuzlugun ta kendisidir. Ve
eger bilgiden sana ulasan seyden sonra bunlarin bos ve igreti arzularina uyarsan, senin iin Allah
katindan herhangi bir yakin olmaz, herhangi bir yardimci da olmaz.
(Bakara/120)

45
Ve Allah, sizin dsmanlarinizi daha iyi bilir. Ve yol gsterici, koruyucu yakin olarak, Allah
yeter. Yardimci olarak da Allah yeter.
(Nis/45)

123
Bu is, sizin kuruntularinizla ve Kitap Ehlinin kuruntulariyla degildir. Kim ktlk yaparsa
onunla cezalandirilir. Ve o kendisi iin Allah'in astlarindan bir yol gsterici, koruyucu yakin ve iyi bir
yardimci bulamaz.
(Nis/123)

173
Artik inanan ve dzeltmeye ynelik isler yapan kimseler; Allah, onlarin dllerini tam verecek ve
armaganlarindan onlara fazlaliklar da bagislayacaktir; kulluktan ekinip byklk taslayan kimseler de; onlara
ok acikli bir azapla azap edecektir. Onlar, kendileri iin Allah'in astlarindan bir koruyucu, yol gsterici yakin ve
bir iyi yardimci bulamazlar.
(Nis/173)

51
Ve Rablerinin huzurunda toplanilacaklarindan korkanlari, Allah'in korumasi altina girmeleri
iin sana vahyedilenle uyar. Onlarin, O'nun astlarindan yardim eden, yol gsteren, koruyan bir yakin
kimseleri ve destekileri, kayiricilari yoktur.
(Enm/51)

70
Ve dinlerini oyun ve eglence edinmis/ oyun ve eglenceyi kendilerine din edinmis, dnya
hayati kendilerini aldatmis olan kimseleri birak ve Kurn ile hatirlat/gt ver: Bir kisi, kendi elinin
retip kazandigiyla degisim ve yikima dserse, onun iin Allah'in astlarindan bir yardim eden, yol,
gsteren koruyan bir yakin kimse ve desteki, kayirici sz konusu olmaz. Suuna karsi her trl
bedeli demeyi istese de ondan alinmaz. Iste bunlar, kazandiklari ile degisime/yikima ugrayan
kimselerdir. Iyilikbilmezlik ettiklerinden tr onlar iin kaynar sudan bir iecek ve can yakici bir
azap vardir.
(Enm/70)

37
Ve Biz, bylece Kurn'i Arapa; mkemmel bir yasa olarak indirdik. Ve eger sana gelen
bilgiden sonra onlarin bos-igreti arzularina uyarsan, Allah'tan sana bir yardimci, yol gsterici yakin
ve bir koruyucu yoktur.
(Rad/37)

17
Ve sen, dogdugu zaman, gnesi, onlarin o byk magaralarindan sag yana yneldigini,
battigi zaman da onlari sol yandan keser-geer greceksin. Kendileri de ondan genis bir bosluktadirlar.
Bu, Allah'in almetlerinden/gstergelerindendir. Allah kime kilavuzluk ettiyse artik o, kilavuzlanan
dogru yolu bulmustur. Allah kimi sasirttiysa da, artik sen ona yol gsteren bir Yakin Kimseyi asla
bulamazsin.
(Kehf/17)
610

Bu konu iin ayrica Kehf/26, Sr/28 ve 46, Enm/14, Arf/196, Ysuf/101'e de
bakilabilir.
-`, [Vel] szcgnn mastari olan ,`, [velyet] szcg de, arada bir sey
bulunmadan bitisiklik, yakin olma, yan yana olma ve yaklasma demek olup yer, niyet,
zaman, din gibi faktrlere bagli kalmaksizin arkadaslikta ve yardimda tam bir yakinligi ifade
eder.
334
Velyet szcg Kurn'da 2 yerde ve bu anlamda gemektedir:

72
Kuskusuz iman etmis, yurtlarindan g etmis, Allah yolunda mallariyla, canlariyla savasan
ve barindirip yardim eden su kimseler; evet iste bunlar, bazisi bazisinin yardimci, yol gsterici,
koruyucu yakini olanlardir. Inanan ve hicret etmeyen kimselere gelince, hicret edene kadar, onlara
yakinlik sz konusu degildir. Ve din ugrunda yardim isterlerse, aranizda antlasma bulunan bir halk
zararina olmaksizin, onlara yardim etmeniz gerekir. Ve Allah, yaptiklarinizi ok iyi grendir.
(Enfl/72)

44
Iste burada egemenlik/yardimcilik, koruyuculuk, yol gstericilik ancak hak olan Allah'a
aittir. O, dllendirme bakimindan en iyi ve kovusturma ynnden de en iyi olandir.
(Kehf/44)

Velyet szcg zaman iinde, kisilerin ve toplumlarin birbiriyle olan iliskilerinde
hukuk bir kavram hline gelmis ve bu kavram uluslararasi iliskiler dzeyinde de genel kabul
grmstr. Resit bir sahsin, sahs ve ml islerini gzetip yrtme hususunda kasir [becerisi
ve yetenegi olmayan, eksikli] olan bir sahsin yerini tutmasi demek olan bu kavram, hukuk
alaninda genis bir yer isgal etmesine ragmen, mana olarak szcgn kk anlami ekseninden
uzaklasmamistir.
Velyet szcg, ve harfinin kesresiyle vilyet olarak da okunur. Bu okuma seklinin
normalde anlam degisikligine yol amamasi gerekirken vilyet szcg, toplumsal yakinlik
manasinda emirlik, sultanlik [devlet yakinligi] anlaminda kullanilir olmustur.
Vel kknden tremis ve mastari velyet olan bir szck de _'', [vl] szcgdr. Bu
szck vel szcg ile ayni anlamda olup Kurn'da Allah iin de kullanilmistir:

11
Her kisi iin, iki elinin arasindan ve arkasindan Allah'in iinden olarak, onu gzetip
koruyan izleyiciler vardir. Gerekte, bir halk, kendi benliklerinde olani degistirmedike, Allah hibir
seyi degistirmez. Ve Allah, bir topluluga ktlk istedi mi, artik onun geri evrilmesi sz konusu
degildir. Onlar iin O'nun astlarindan bir yardim eden, koruyan, yol gsteren bir yakin da yoktur.
(Rad/11)

Yine ayni kkten tremis ve ayni anlamda olan bir diger szck ise _',- [mevl]
szcgdr. Hem fail hem de meful anlaminda kullanilan mevl szcg, fail anlaminda
kullanildiginda, vel sifati gibi yakin olan, yardim eden, koruyan, yol gsteren; meful
anlaminda kullanildiginda ise yakin olunan, yardim olunan, korunan, yol gsterilen demek
olur. Nitekim Islm Hukuku'nda kle azat eden kle sahibine fail anlamiyla mevl denildigi
gibi, azat edilen kleye de meful anlamiyla yine mevl denilir.
Ancak Islm leminin birok yerinde saygi iin bazi kimselere '-`,-
[mevln=mevlmiz] denmektedir ki, bize gre, Kurn'daki aiklamalar dikkate alindiginda,
bu sifatin din anlamda Allah'tan baskasi iin kullanilmasi kesinlikle uygun degildir.


334
(Lisanl Arab, el Isfehani; el Mfredat, vly mad.)


611
ALLAH'IN ASTLARI: Kuranin pek ok yetinde -,- - [min dnihi] ve ,- -

-[min dnillhi] seklinde geen ifadeler, piyasadaki birok meal ve tefsirde Trkeye ,= -
[min gayrihi] ve

-,= - [min gayrillhi] anlamlarinda, yani O'ndan baska ve Allah'tan


baska seklinde evrilmistir. Oysa ,- [dn] szcgnn esas anlami, seviyesi dsk, ast
demektir.
335
Dolayisiyla bu yetlerin Trkeye Allah'in astlari seklinde evrilmeleri gerekir.
Allah'in astlarindan kasit, O'nun yarattiklaridir; yani melek, insan, cinn, seytn, hayvan
cinsi yaratiklardir. Dn szcgnn yine bu anlam ekseninde olarak ,,- [siv], -', [ver =
te, baska] manasinda da kullanilmasi sz konusu olabilir. Nitekim Sebe/41'de bu manada
kullanilmistir. Ancak zellikle konumuz olan yette ve bu dogrultudaki diger yetlerde dn
szcgnden seviye olarak Allah'in altindaki bir seviyenin kastedildigi anlasilmalidir. Bu da
Allah tarafindan yaratilanlarin seviyesi anlamina gelir ki, bize gre tm yaratiklar Allah'in
astlari kapsamindadir.
Bu anlam gzetilerek yete bakildiginda, Allah'in astlarindan vellere uymamamiz
ifadesinden, Allah'in astlarindan olan herhangi birilerine yol gsteren, yardim eden ve
koruyan yakinlar olarak uymamamizin gtlendigi anlasilmaktadir. Baska bir ifadeyle;
yakinlik kurulacak, gvenilecek, izinden gidilecek kisi veya kurum Allah gibi mkemmel
olmalidir. Bu da byle bir kisi veya kurumun Allah'in sifatlarini aynen tasimasi gerektigi
anlamina gelir. Yce Allah'in tasidigi sifatlara Ondan baska hibir varligin sahip olmasi sz
konusu olmadigina gre, O'nun astlarindan vellere uymayin ifadesi ile bizlere zimnen su
mesaj verilmis olmaktadir: Sadece Allah'la yakinlik kurun, sadece Allah'in yardim edecegini,
sizi karanliklardan aydinliga sadece O'nun ikaracagini, yol gsterici olanin sadece O
oldugunu, sadece O'nun sefaat edecegini ve sadece O'nun koruyucu oldugunu kabullenin;
O'nun astlarinda byle nitelikler kabullenmeyin ve onlarla yakinlik kurmayin!

yette geen -,- - [min dnihi] ifadesindeki hu [o] zamiri Rabb szcgne
gnderilerek yetten Rabbinizin astlarindan bir takim vellere uymayin anlami
ikarilabilecegi gibi, ayni zamir .-' '- [m nzile] ifadesindeki '- [m]ya gnderilerek yet
Size indirilenin astlarindan bir veli edinmeyin seklinde de anlasilabilir. Bu durum
Kurn'daki ifade zenginligini gstermektedir. Ikinci seenege gre, sz konusu ifadenin
anlami Kurn'in yerini tutamayan kitaplara uymayin, onlari kilavuz edinmeyin seklinde
takdir edilmis olur.

4
Ve Biz nice kentleri degiyime, ykma ugrattk. Azabmz kimilerine gece
uyurlarken kimilerine de gndz dinlenirlerken onlara gelivermiyti.
5
Azabmz
onlara geldiginde de, Biz gerekten yirk koyarak kendilerine yazk eden
kimselermiyiz! demelerinden bayka yalvarylar olmamyt.

Kissadan hisse ikarmanin egitim ve gretimde en etkili yntemlerden biri oldugu
bugn tm egitimciler tarafindan kabul edilmektedir. Gerekten de tarih olaylardan ve
baskalarinin deneyimlerinden istifade etmek, ufkun genisletilmesi yaninda, atilacak yanlis
adimlarin nlenmesinde de insanlara avantajlar saglamaktadir. Dnya antik uygarlik
kalintilariyla, tarih de ibret verici olaylarla doludur. Incelendiginde, nice milletlerin ve nice
medeniyetlerin Allah'a karsi tugyan etmeleri, Allah'in gnderdigi vahiylere kulak asmamalari
ve elileri yalanlamalari sonucu yerle bir olup yeryznden silindikleri grlmektedir. Iste
yetteki nice kentler ifadesi, bu rneklerin oklugunu anlatmaktadir. Tarihte byle kt
rneklerin oklugu baska yetlerde de dile getirilmistir:

10
Ve hi kuskusuz senden nce de eliler ile alay edildi. Sonra da onlardan alay eden kisileri
alay ettikleri sey kusativerdi.

335
Lisanl Arab, el Isfehani; el Mfredat, vly mad.)
612
(Enm/10)

45
Sonra nice kentler de vardi ki sirk kosmak sretiyle yanlis; kendi zararlarina is yaparlarken Biz,
onlari degisime/ yikima ugrattik. Artik damlari kms, duvarlari zerine yikilmistir; nice terk
edilmis kuyularla bombos kalmis yksek saraylar!
(Hacc/45)

45-47
Peki sinsice ktlkleri plnlayanlar, Allah'in kendilerini yere batirmayacagindan yahut
bilemeyecekleri bir yerden azabin gelmeyeceginden yahut onlar dolasip dururlarken Allah'in,
kendilerini yakalayivermesinden, stelik onlar, ciz birakanlar da degillerdir yahut da kendilerini
azar azar/korku iinde yakalamasindan emin mi oldular? Iste, sphesiz sizin Rabbiniz, kesinlikle ok
sefkatlidir, ok merhametlidir.
(Nahl/45-47)

11
Biz, sirk kosmak sretiyle yanlis; kendi zararlarina is yapan nice kentleri de kirip geirdik.
Onlardan sonra da baska toplumlari var ettik.
12
yle ki onlar azabimizin siddetini hissettikleri zaman ondan hizla uzaklasip kaiyorlardi.
13
Hizla uzaklaip kamayin, sorgulanmaniz iin, iinde imarip azdiginiz eylere ve evlerinize
dnn.
14
Onlar: Yaziklar olsun bizlere! Sphesiz biz gerekten yanlis davrananlar; kendi zararlarina
is yapanlar imisiz dediler.
15
Iste onlarin bu agrilari, onlari biilmis bir ekin ve snms ocak/kl hline getirinceye kadar
son bulmadi.
(Enbiy/11-15)

4. yette, cezayi hakk eden kavimlerin helk edildikleri iki vakte dikkat ekilmistir.
Bu vakitler, cograf zellikler sebebiyle Araplarin istirahat ettikleri; gece uyuduklari ve
gleyin kaylle yaptiklari [gle uykusuna yattiklari] vakitlerdir. Yani bu vakitler, Araplarin
kendilerini en ok gvende hissettikleri vakitlerdir. Nitekim ayni cografyada yasamis olan Lt
(as)in kavmi seher vaktinde, Suayb (as)'in kavmi de gle vaktinde helk edilmislerdir.
Helkin, sulularin en beklemedikleri ve kendilerini en ok gvende hissettikleri vakitlerde
gereklesecegi, bu srenin ilerideki yetlerinde de bildirilmistir:


97-99
Acaba o kentlerin halki, geceleyin uyurlarken kendilerine azabimizin gelmesinden
gvende oldular mi? Yoksa o kentlerin halki, kusluk vakti anlamsiz islerle ugrasirlarken onlara
azabimizin geleceginden gvende oldular mi? yleyse Allah'in ince plnindan gvende oldular mi?
Ziyana ugramis topluluktan baskasi Allah'in ince plnindan kendini gvende grmez.
(Arf/97-99)

5. yetteki, Himimiz onlara geldiginde, Biz gerekten zlimlermiiz! demelerinden
baka yalvarilari olmamiti ifadesinden, azabin gelmesiyle msrikler iin sularini itiraf ve
ikrar etmekten baska yapacak bir sey kalmadigi anlasilmaktadir. Sulular hismi grnce
geregi kabullenmektedirler, ancak o saatte artik is isten gemis olmaktadir. O andaki iman ve
itiraflar, ', [yes] ve '- [bes] sebebiyle oldugu iin ise yaramamaktadir.
336

ZULM: Zulm: bir eyi, aslinda olmasi gereken yerin diina koymak demektir. Asli,
Kurdu srye oban etti deyiminden gelmektedir.
Ikence, siniri amak, maksattan meyletmek, cahillik, inansizlik, fiziki ve ruhi karanliklar bu
szckle ifade edilir.
337



336
Iman-i yes ve iman-i bes konusunun ayrintilari, Tebynu'l-Kurn/Ite Kurn'in, Kiymet sresi'nin
tahlilinde Zoraki Iman basligi altinda verilmistir.
337
(Lisanl Arab, zlm mad. )
613
yette geen Biz gerekten zlimlermiiz! ifadesindeki zulm, insanin kendi kendisine
ettigi zulmdr. Yani yaptigi en byk yanlistir. Kurn'in birok yetinde daha yer alan bu
zulm ile kasdedilen, sirktir:

13
Ve hani bir zaman Lokmn ogluna gt vererek, Yavrucugum! Allah'a ortak koma, hi phesiz ki
Allah'a ortak komak, kesinlikle byk bir yanli davranitir; kendi zararlarina i yapmaktir demisti.
(Lokmn/13)

82
Su iman edenler ve imanlarina yanlis; kendi zararlarina olan is giydirmeyenler/ ortak kosma
inanci karistirmayanlar, iste onlar, gven kendilerinin olanlardir. Kilavuzlandiklari dogru yolu
bulanlar da onlardir.
(Enm/82)

21
Yoksa onlarin, Allah'in dinde izin vermedigi seyi kendileri iin mesru kilmis ortaklari mi
vardir? Eger Fasl Sz olmasaydi, aralarinda kesinlikle isleri bitirilmisti. Ve sphesiz sirk kosarak
yanlis; kendi zararlarina is yapanlar; kendileri iin aci bir azap olanlardir.
(Sr/21)

Bu yetlerde insanlara akilli olmalari, felket kapiyi almadan akillarini baslarina
almalari gerektigi, aksi hlde pismanlik duyacaklari, ama o andaki pismanligin yarar
saglamayacagi ihtar edilmektedir.

6
Andolsun, kendilerine eli gnderilmiy olanlar da sorguya ekecegiz,
andolsun, gnderilen elileri de sorguya ekecegiz.

Kurn yetlerinde bulunan birok vurgunun eviriye bire bir yansitilmasi teknik olarak
mmkn olmadigindan, bazi durumlarda bu yetteki gibi ek bilgi aktarilmasina ihtiya
duyulmaktadir.
Bu yetin - [fe] takip edati ile baslamasindan anlasilmaktadir ki, tugyanlari sonucu
Allah'in indirdiklerine uymayanlarin bu dnyada helk edilmeleriyle isleri bitmemektedir.
nk yette, helkin arkasindan bir de sorgulamanin varligi ihtar edilmektedir.
Gzden kairilmamasi gereken ok nemli bir husus, kendilerine eli gnderilmis
olanlarin sorgulanacagi yargi gnnde, gnderilen elilerin de sorgulanmaktan vareste
tutulmayacaklaridir. Bu durum, hem isin ciddiyetini hem de sorgunun genisligini ifade
etmektedir. Peygamberleri bile kapsayacak olan bu sorgulamadan ne cemaat nderlerinin, ne
statlarin, ne de kerametleri mritlerinden menkul tarikat seyhlerinin kamasi mmkn
olacaktir.
Bilindigi gibi, sorgulama ya grenmek ve anlamak, ya da ikrar ettirmek ve ortaya
ikarmak iin yapilir. Rabbimizin yapacagi sorgulamanin grenmek ve anlamak maksadiyla
olmayacagi aiktir. nk her seyi en ince ayrintisina kadar bilmekte olan ve hibir seyin
kendisinden gizli kalamayacagi Rabbimizin grenme amali soru sormasina gerek yoktur.
Nitekim bu durum baska yetlerde syle ifade edilmistir:

39
Artik iste o gn, bildik-bilmedik, gelmis-gelecek hi kimse, bir baskasinin gnahindan
sorumlu tutulmaz.
(Rahmn/39)

78
Karun, Bu servet, bana ancak kendimdeki bilgi sayesinde verildi dedi. Bilmez miydi ki
Allah, kendinden nceki nesillerden, ondan daha gl, ondan daha ok taraftari, birikimi olan
kimseleri kesinlikle degisime/yikima ugratmisti. Ve bu gnahkrlar, digerlerinin gnahlarindan
sorumlu tutulmaz.
(Kasas/78)

614
Zaten sorgulama sirasinda islenen sular yzlerden okunacak ve bizzat insanin organlari
tarafindan ortaya dklecektir. Rabbimizin sorgulamasinin ikrar ettirmeye ve ortaya
ikarmaya ynelik oldugu buradan da anlasilmaktadir. Kisaca belirtmek gerekirse, bu
sorgulama kinama, azarlama ve mahser halkina ifsayi da kapsayan bir hesap sorma
niteligindedir.
yette, kendilerine eli gnderilen halk ile elinin bir arada zikredilmesi, toplumdaki
nderler ile bunlara uyanlar arasindaki tbiiyetin de karsilikli sorumluluk gerektirdigini ve
sorgulama kapsaminda oldugunu gstermektedir. Toplumlar ve o toplumlarin bireyleri, tbi
olduklari kisi veya kurum ile aralarindaki karsilikli iliski sebebiyle birbirlerinden sorumlu
tutulacaklardir. Ne var ki, sorgulananlarin dnyada iken kendi aralarinda kurmus olduklari
tm baglar ve yakinliklar sorgulama esnasinda ortadan kalkacaktir:

25-28
Birbirlerinin yzne dnp soruyorlar: Gerekte biz daha nce ailemiz iinde
korkanlardan idik. Allah bizi kayirdi ve bizi ie isleyen azaptan korudu. Sphesiz biz daha nce, O'na
yalvariyor idik. Sphesiz O, iyilik yapanin, aciyanin ta kendisidir.
(Tr/25)

101
Artik Sr'a flendigi zaman, iste o gn aralarinda soy-sop iliskisi yoktur, kimse kimseden
bir sey isteyemez de.
(Mminn/101)

Aslinda nderler ve halk arasindaki bu durum geneldir ve birbiriyle iliski iinde olan
herkes bu iliskilerinden sorumlu tutulacak ve sorgulanacaktir:

92,93
Iste, andolsun Rabbine ki, Biz, kesinlikle onlarin hepsini yaptiklari seylerden hesaba
ekecegiz.
(Hicr/92-93)

Ancak bu sorgulamanin temel muhataplarindan biri de peygamberlerdir. Peygamberlere
halkin kendilerini nasil karsiladigi sorulacagi gibi, halka da peygamberlere nasil davrandiklari
sorulacaktir:

65
Ve o gn Allah, onlara seslenir de; Gnderilen elilere ne cevap verdiniz? der.
(Kasas/65)

109
Allah, elileri toplayacagi gn syle diyecek: Size verilen cevap nedir? Onlar: Bizim
hibir bilgimiz yoktur; sphesiz ki Sen, grlmeyeni, duyulmayani, sezilmeyeni, gemisi, gelecegi en
iyi bilenin ta kendisisin dediler.
(Mide/109)

7,8
Ve hani Biz, dogru kimselere dogruluklarindan sormak iin peygamberlerden; Nh'tan,
Ibrhm'den, Ms'dan ve Meryem oglu s'dan kesin szlerini almistik. Senden de kesin sz
aldik. Biz, onlardan agir bir kesin sz aldik. Ve Allah, kfirler; Kendisinin ilhligini ve rabligini
bilerek reddedenler iin aci verecek bir azabi hazirladi.
(Ahzb/8)

Kendilerine eli gnderilen halk ile elinin bir arada zikredilmesinin bize gsterdigi bir
diger husus da, kendilerine peygamber gelmemis [mesaj teblig edilmemis] toplumlarin
sorgulanmayacagidir. Bu husus, baska bir yette farkli bir ifadeyle yer almistir:

15
Kim, kilavuzlanan dogru yolu bulursa, sirf kendi iyiligi iin kilavuzlanan dogru yolu
bulmustur. Kim de saparsa, ancak kendi aleyhine sapmis olur. Ve hibir yk tasiyici baskasinin
ykn ekmez. Ve Biz, bir peygamber gndermedike, azap ediciler olmadik.
615
(Isr/15)

7
Ve andolsun, onlara, bir bilgi ile anlatacagz; nk Biz uzakta olanlar
degildik.

Rabbimiz bir nceki yette hem elileri, hem de eli gnderdigi toplumlari
sorgulayacagini bildirmisti. Bu yette de onlara bir bilgi ile anlatacagiz ifadesiyle sorguda
neler yasanacagini zetlemektedir. Sorgunun ayrintilari ise asagida mealleri verilen yetlerde
bildirilmistir. Bu yetlere gre, inkrcilarin feci sekilde yok edilisleriyle kapanmis olmayan
hesaplari sorgulama ile devam edecek, helk edilmelerine sebep olan her sey, kk-byk
hibir suu disarida birakmayan kitaplar [amel defterleri] hlinde nlerine getirilerek bizzat
kendilerine okutturulacaktir. Dolayisiyla, hesaplasma gnnde hi kimse yaptiklarinin
[islediklerinin] unutulacagini zannetmemelidir:

52
Ve onlarin isledikleri her sey, yazitlarda kayit altindadir.
53
Kgn, bygn, hepsi satir
satir yazilmistir.
(Kamer/52-53)

49
Ve Kitap/ amel defteri konulmustur. Sulularin ondan korktugunu greceksin. Ve Eyvah
bize! Bu nasil kitapmi ki, byk-kk hibir ey birakmadan hepsini saymi derler. Ve onlar,
yaptiklarini hazir bulurlar. Ve senin Rabbin hi kimseye haksizlik etmez.
(Kehf/49)

13,14
Ve her insanin kendi yaptiklarinin karsiliklarini, ayrilmayacak sekilde boynuna doladik. Ve
Biz, kiymet gn ailmis bulacagi kitabi onun iin ikaririz: Oku kendi kitabini! Bugn kendi
zatin, kendine karsi hesap sorucu olarak sana o yeter!
(Isr/13-14)

3,4
Ve kfirler; Allah'in ilhligini ve rabligini bilerek reddeden o kimseler: Bize o kiymetin
kopus ani gelmeyecektir dediler. De ki: Evet, gelecektir. Grlmeyeni, duyulmayani,
sezilmeyeni, gemisi, gelecegi bilen Rabbime andolsun ki iman eden ve dzeltmeye ynelik isler
yapan o kimselere ki ite onlar kendileri iin bir bagilanma ve hatiri sayilir bir ri:ik olanlardir
karsiliklarini vermek iin size kesinlikle gelecektir. O'ndan gklerde ve yerde zerre agirligi bir sey
kamaz. Bundan daha kk ve daha byk ne varsa, hepsi kesinlikle aik bir kitaptadir.
(Sebe/3)

Yapilan her seyin hesaplasma gnnde ortaya getirilecek bir kitapta bulunacagi,
Rabbimizin nk Biz gaipler [uzakta olanlar] degildik ifadesinden de anlasilmaktadir.
Rabbimiz, kimseden uzakta olmadigini, herkese ok yakin oldugunu baska yetlerde de beyan
etmistir:

16
Ve andolsun insani Biz olusturduk. Nefsinin kendisine neler fisildadigini da biliriz. Ve Biz
ona sah damarindan daha yakiniz.
17,18
Onun sagindan ve solundan (her yanindan) yerlesik iki tesbiti
onun her isini tesbit edip dururken, insan hibir sz sylemez ki yaninda hazir gzetleyen
bulunmasin.
(Kf/16-18)

4
O, gkleri ve yeri alti evrede olusturan sonra en byk taht zerinde egemenlik kuran,
yeryzne gireni, ondan ikani, gkten ineni, ona ikani bilendir. Ve nerede olursaniz olun O, sizinle
beraberdir. Ve Allah yaptiklarinizi en iyi grendir.
(Hadd/4)

616
8
Ve tart, o gn haktr. Kimin terazileri/tartlar agr basarsa, iyte onlar
kurtulanlardr.
9
Ve kimin terazileri/ tartlar hafif kalrsa, iyte onlar yetlerimize kary
zlimlik etmelerinden dolay kendilerini ziyana sokan kimselerdir.

Bu yetler, hesaplasma gnndeki sorguda mutlaka adaletle davranilacagini,
kesinlikle kimseye haksizlik yapilmayacagini vurgulamaktadir. Terazinin agir basmasi ve
hafif gelmesi seklinde ifade edilen bu vurgulama, daha nce 30. sirada inmis olan Kriah
sresi'nde gemis ve orada yeterli aiklama yapilmisti. Ancak Ite Kurn'in 1. cildi elinde
olmayanlar iin bu aiklamayi tekrar sunuyoruz:
yette geen ,',- [mevzn] szcg, kalibi itibariyle hem ',- [mzn]
szcgnn, hem de,,- [mevzn=llen] szcgnn ogulu olabilir.
Mzn, l ve tarti isleminde kullanilan l aleti demektir. Terazi olarak
zellestirilmis olsa da sadece agirlik lmeye mahsus bir alet degildir. Isi ve hiz gibi
fiziksel zellikleri lmeye yarayan l aletleri de mzn kapsamindadir. Mzn [terazi]
szcg meczen hukukta ve iyilik ile ktlgn llmesinde de kullanilir. Hukuk
dzeninde adaletin sembol hline gelen terazi; hak terazisi, iyilik terazisi, akil
terazisi gibi deyimlerle btn dillerde ayni anlama gelen kavramlari temsil etmektedir.
yetteki mevzn szcg mzn szcgnn ogulu olarak kabul edilirse, yet
kimin terazileri agir basarsa seklinde; mzn`in degil de mevzn szcgnn ogulu
olarak kabul edilirse, yet kimin tartilari agir gelirse seklinde evrilebilir.
Yararli olacagini dsnerek tarti ve terazi szcklerinin yer aldigi Kurn yetlerini
tekrar hatirlatiyoruz:


105
Iste onlar, Rablerinin yetlerini ve O'na ulasmayi bilerek reddetmis/ inanmamis kimselerdi
de bu yzden yaptiklari btn amelleri bosa gitti. Artik kiymet gn onlar iin hibir l
tutturmayiz/ hi bir deger vermeyiz.
(Kehf/105)

47
Biz kiymet gn iin hak edilen pay terazileri koyariz; hibir kimse, hibir sekilde
haksizliga ugratilmaz. O sey bir hardal tanesi agirliginca da olsa, onu getiririz. Ve hesap grenler
olarak Biz yeteriz.
(Enbiy/47)

101
Artik Sr'a flendigi zaman, iste o gn aralarinda soy-sop iliskisi yoktur, kimse kimseden
bir sey isteyemez de.
102
Bylece kimlerin tartilari agir basarsa, iste onlar asil kurtulusa erenlerdir.
103
Kimlerin de tartilari hafif gelirse, artik bunlar da kendilerine yazik etmislerdir; cehennemde
srekli kalicidirlar.
104
Orada onlar, disleri siritir hlde iken ates yzlerini yalar.
105
Benim yetlerim size okunmadi mi? Siz de onlari yalanliyor muydunuz?
106,107
Dediler ki: Rabbimiz! Azginligimiz bizi yendi ve biz, bir sapiklar toplulugu olduk.
Rabbimiz! Bizi buradan ikar. Eger bir daha aynisini yaparsak iste o zaman gerekten biz yanlis;
kendi zararlarina is yapanlariz.
108
Allah dedi ki: Sinin oraya! Bana konusmayin da.
(Mminn/101-108)

25
Andolsun ki Biz, elilerimizi aik delillerle gnderdik ve insanlarin hakkaniyeti ayakta
tutmalari ve Allah'in, dinine ve elilerine, kimse kendilerini grmedigi ve tanimadigi yerlerde yardim
edenleri belirlemesi iin beraberlerinde kitabi ve ly indirdik. Biz, kendisinde byk bir kuvvet
ve insanlar iin yararlar bulunan demiri de indirdik. Sphesiz Allah, ok kuvvetlidir, mutlak
stndr.
(Hadd/25)

617
17
Allah, bu kitabi ve teraziyi/ ly hakla indiren Zat'tir. Ve sana ne bildirir ki, belki de o
kiymetin kopus zamani ok yakindir!
(Sr/17)

7-9
Ve semayi da olusturdu, onu ykseltti ve terazide/lde/dengede taskinlik etmeyesiniz diye
teraziyi/ly/dengeyi koydu. ly hakkaniyetle dikin/ayakta tutun, teraziye/lye/dengeye
zarar vermeyin.
(Rahmn/7-9)

Tarti ve terazi konusu, gemiste Ehl-i Snnet ve Mutezile ekollerinin farkli anlayislar
gelistirmelerine neden olmus bir konudur. Kimileri bu teraziyi iki kefeli pazar terazisi gibi
anlamislar ve birok rivyeti kendilerine destek yapip hirette Cebrl'in bu terazi ile
insanlarin iyiliklerini ve ktlklerini tartacagini ileri srmslerdir. Kimileri de yetlerde
geen tarti ve terazi ile meczen adaletin kastedildigini; Allah'in olan-biten her seyi
bilmesi nedeniyle hirette gerek terazi ile tarti yapmanin bir mantigi bulunmadigini
sylemislerdir. Bu konuda ileri srlen grslerin ayrintilari Kelm kitaplarinda
mevcuttur.
Bizim grsmz de tarti ve terazi ile adaletin kastedildigi yolundadir. Yukarida
mealleri verilen Rahmn/7-8, Sr/17 ve Hadd/25'e dikkat edildiginde, Rabbimizin bu
dnya iin de mzn [tarti ve terazi] koydugu anlasilmaktadir. Grnrde fizik olarak
Allah tarafindan indirilmis bir terazi mevcut olmadigina gre, yetlerde tarti ve terazi ile
kastedilen husus kefeli, gramli, okkali terazi degil, adalettir. yleyse hiretteki tarti ve
terazi ile de adalet kastedilmistir: Kurn, kimsenin kesinlikle hakksizliga
ugramayacagini; terazisi agir basanlarin -ki bunlar inananlardir- mutlu bir yasamda
olacaklarini, terazisi hafif ekenlerin de -ki bunlar da inansizlardir- kizgin ates ukurunda
olacaklarini bildirmektedir. Hatirlanacak olursa, bu durum farkli slpla Tn sresi'nde de
ifade edilmisti.
Tartinin agir basmasi ve hafif ekmesi, genellikle iyiliklerin ve ktlklerin birlikte
tartilmasi sonucu iyiliklerin veya ktlklerin birbirine gre agir basmasi veya hafif
ekmesi olarak anlasilmaktadir. Oysa bu anlayis Kurn'a uymamaktadir. Kurn'in
ifadelerine gre, inananlar gnahlari [kt davranislari] bulunsa da -Allah o ktlkleri
rtecegi iin- cehenneme girmeyeceklerdir. Inansizlara gelince, onlarin iyi davranislari
olsa bile cehenneme gireceklerdir. Yapilan iyilik ve ktlkler ise cennet ve cehennem
hayatinda etkili olacaktir. Yani inansiz birisi iyi isler yaptiysa, cehennemdeki azabinda
hafiflik sz konusu olacaktir; inanli birisi de ktlk yaptiysa cennette eristigi nimetler ve
alabilecegi zevkler ona gre az olacaktir. Bylece herkes zerre kadar iyiliginin de,
ktlgnn de karsiligini almis olacaktir. Sonu olarak; tartilari agir bastiranin iman,
tartilari hafif ektirenin ise kfr/sirk oldugu anlasilmaktadir.

10
Ve hi kuykusuz Biz, sizi yeryznde yerleytirdik ve orada size
geimlikler sagladk; kendinize verilen nimetlerin karylgn ne kadar da az
dyorsunuz!

Buraya kadar olan yetlerde Allah'in indirdigine uyulmasi ve Allah'tan veya Kurn'dan
baska vel edinilmemesi gtlenmis, herkesin hesaba ekilecegi ve sorgulanan herkese
adaletle muamele yapilacagi bildirilmisti. Allah'in dinine uymayanlar ise hem dnyada hem
de hirette azap ile tehdit edilmisti.
618
Bu yette ise insana onu bu dnyaya yerlestirenin, orada kentler, yurtlar kurduranin,
yasayabilmesi iin meyve, sebze, hava ve su gibi nimetleri ve her trl araci saglayanin
Rabbimiz oldugu hatirlatilmakta, arkasindan da nankrlg dile getirilerek tehditkr bir ifade
ile uyarilmaktadir. Insanin nankrlgnn vurgulandigi yetlerden biri de asagidaki yettir:

32-34
Allah, gkleri ve yeri olusturan, gkten su indirip de onunla size rizik olarak esitli
meyveler ikarandir. Ve Allah, emri geregince denizde yzp gitmeleri iin gemileri emrinize verdi/
sizin yararlanacaginiz zelliklerde yaratti, irmaklari da emrinize verdi. Srekli olarak dns hlinde
olan gnesi ve ayi da emrinize verdi/ onlari da yararlanacaginiz zelliklerde yaratti. Geceyi ve
gndz de sizin emrinize verdi. Ve O, Kendisinden istediginiz her seyden size verdi. Allah'in
nimetini saymak isterseniz de sayamazsiniz! Sphesiz insan kesinlikle ok yanlis; kendi zararina is
yapan, ok iyilikbilmez biridir.
(Ibrhm/32- 34)

Insanin hem kendini hem de Iblisi biraz daha yakindan tanimasini saglayan 11-18.
yetlere gemeden nce, ayni konunun islendigi Sd/71-85'den olusan pasaj ile bu srenin 11-
18. yetlerinden olusan pasajin birlikte degerlendirilmesinin yararli olacagi kanisindayiz. Bu
nerinin dikkate alinmasi, konunun daha iyi anlasilmasina katki saglayacaktir.

11
Ve hi kuykusuz Biz, sizi oluyturduk, sonra sizi biimlendirdik, sonra da
evrendeki glere, dem'e/bilgilenmiy, vahiy almy insana boyun egip teslim
olun dedik; blis/dynce yetisi hari onlar hemen boyun egip teslim oldular;
o, boyun egip teslim olanlardan olmad.


Sz edilen olaylari yasamis olanlar insanoglunun ilk atalari olmasina ragmen, yette
onlar iin ikinci ogul zamiri olan siz ifadesi kullanilmistir. Rabbimiz Kurn'in
muhataplarina sanki insanligin ilk dneminde yasamis insanlar onlarmis gibi hitap etmektedir.
Bu tarz anlatimlar, olayi canli tutmak ve anlatilan olayi muhataba yasatmak maksadiyla
kullanilmaktadir. Zaten konu da bir haber seklinde degil, temsil bir anlatimla islenmektedir.
Bylelikle muhataplara kendilerini dem yerine koyarak olaylari canli bir tiyatro
sahnesindeymis gibi hissetmeleri saglanmaktadir. Bir seyi yasayarak veya yasarmis gibi
hissettirerek gretmek, etkili bir egitim metodudur. Bu metodun uygulandigi anlatimlara
Kurn'da sika rastlanir:


49
Ve hani Biz, bir zaman sizi, sizi azabin en ktsne arptiran, ogullarinizi bogazlayan;
egitimsiz, gretimsiz birakip niteliksiz bir kitle olusturarak gszlestirien, kadinlarinizi sag birakan
Firavun'un yakinlarindan kurtarmistik. Ve bunda size Rabbiniz tarafindan byk bir bela vardi.
(Bakara/49)

72
Ve hani siz bir kisiyi ldrmstnz de onun hakkinda birbirinizle atismistiniz. Hlbuki
Allah, saklamis oldugunuzu ikarandir.
(Bakara/72)

63
Hani bir zamanlar Biz, sizden, Allah'in korumasi altina girmeniz iin verdigimiz seyi
kuvvetle tutun ve iindekileri hatirinizdan ikarmayin! diye saglam bir sz almistik ve sizin
stnz; sekininiz Ms'yi Tr'a/daga ykseltmistik/ikarmistik.
(Bakara/63)

11. yette dikkat edilmesi gereken bir baska husus da; Biz, sizi yarattik, sonra sizi
biimlendirdik, sonra da meleklere, dem'e secde edin dedik ifadesindeki tekml
asamalaridir. Insanoglunun yaratilis, sonra mkemmellestirme, sonra da sorumluluk
ykleme asamalarindan getigini bildiren bu ibarede iki tane ` [smme=sonra] edati
619
kullanilmis ve bylece bu asamalarin bir anda olmadigi, birbiri ardina meydana geldigi ifade
edilmistir. Tekml asamalari arasina konan iki adet smme [sonra] szcgnn temsil ettigi
zaman dilimi, Sd/70-72'nin tahlilinde syledigimiz gibi belki de milyonlarca yili
kapsamaktadir.

12
Allah, Sana emrettigim zaman, seni boyun egip teslimiyet gstermekten
ne alkoydu? dedi. blis, Ben, ondan hayrlym; beni ateyten/enerjiden
oluyturdun, onu da amurdan/maddeden oluyturdun dedi.

Allah ile Iblis arasinda geen bu konusmadan ilk anlasilan, Iblis'in atesten [enerjiden]
yaratildigini gereke gstererek dem'den/beserden stn oldugunu iddia etmesi ve Allahin
emrine karsi gelmesidir. Ancak dolayli olarak anlasilan bir baska nokta da, atesin [enerjinin]
demin yaratildigi amurdan [maddeden] daha stn oldugunun zimnen ifade edilmis
olmasidir. Rabbimizin Iblis'e cevap vermeyerek dogrulugunu teyit ettigi bu stnlgn sebebi
bugn iin bilinmemektedir. Ancak zaman iinde enerjinin maddeden stn oldugunu ortaya
ikarmak iin arastirma yapacak bilim adamlarinin elde edecekleri basarili sonularla bu
sebebin anlasilabilmesi ihtimal dhilindedir.
yetteki =--' -' [iz emertke =sana emrettigim zaman] ifadesi, 11. yetteki istisnnin
istisn-i muttasil oldugunu, yani Iblis'in kesinlikle meleklerden birisi oldugunu
gstermektedir. Zira Allah'in 11. yetteki secde edin talimati tm meleklere yneliktir. Iblis'e
ynelik olarak Sen de secde et! gibi ayrica bir talimat sz konusu degildir. Eger Iblis
meleklerden olmasa idi, ona da ayrica emir verilmis olmasi gerekirdi.

13
Allah, yleyse oradan hemen alal, senin iin orada byklk taslamak
olmaz, hemen k, sen kesinlikle ayaglklardansn dedi.

Hatirlanacak olursa, Sd sresi'ndeki temsil anlatimda Iblis'e ,= '' [racm] ve ,

''
[ln] denilmisti. Ayni sahne bu yette de gzler nne serilmis ve bu sefer Iblis'e
aagiliklardansin denilmistir. Iblis iin kullanilan bu niteleyici szckler hemen hemen ayni
anlamlara gelen szcklerdir. Iblis artik hep bu yaftalari tasiyacak ve her zaman asagilik,
lnetli ve racm olarak taninacaktir. nk byle programlanmistir; kaderi byledir.
Birok meal ve tefsirde ininiz olarak evrilen ',=-' [ihbit=alalin] ve _='
[uhruc=ik] ifadeleri Kurn okuyanlarin daima merakini uyandirmis, bu meraki gidermek
zere Iblis'in nereden inecegi, nereden ikacagi hakkinda klsik eserler tarafindan da
nakledilen bir sr senaryolar retilmistir. Iblis'in cennetten kovuldugu, semdan
kovuldugu, denizin ortasindaki bir adaya kovuldugu gibi iddialari ieren bu senaryolarin
tm dayanaksiz, dolayisiyla da asilsizdir. Buradaki ifadenin temsil bir anlatim oldugu
unutulmamali ve Iblis'in kovulmasini dile getiren bu ifadeler, Iblis'in bulundugu konumdan
asagi inmesi, rtbesinin dsrlmesi seklinde degerlendirilmelidir. Olay sanki bir tiyatro
sahnesinde canlandirilmakta oldugundan, Iblis de bu sahnenin iindedir ve baska herhangi bir
mekn veya mahalde olmasi sz konusu degildir. Dolayisiyla bir yer veya mekndan
degil, Trke'deki defol, hadi oradan szlerine denk gelen bir ifade ile sahnede
canlandirdigi konumdan kovulmaktadir.

14
blis, Yeniden diriltilecekleri gne kadar bana sre ver dedi.

Iblis'in bu talebi, Sd/79'da Rabbim! O hlde tekrar diriltilecekleri gne kadar beni
bakit [beni karinda tut/mhlet ver] szleri ile verilmisti. Dikkat edilirse, Iblis'in konumuz
olan yetteki ifadesinde Rabbim szcg yer almamaktadir. Ancak buradan hareketle
Iblis'in Allah'a karsi saygisizlik yaptigi dsnlmemelidir. nk Iblis hibir zaman Allah'a
620
karsi saygisizlik yapmamistir. Bu yette Rabbim szcgnn olmamasi, bir ifadenin ayni
szcklerle birebir tekrar edilmesi seklindeki edeb kusura Kurn'da yer verilmemesinden
dolayidir. Kurn'da zel mesajlar disindaki tekrarlarda hep farkli slp ve szckler
kullanilmistir. Dolayisiyla Iblis'in bu yetteki szlerinin de sanki iinde saygi ifade eden
Rabbim szcg varmis gibi anlasilmasi gerekmektedir. Yoksa Iblis'in Allah'a karsi
saygisizlik yapmasi ve Allah'in da bu saygisizliga mkfat verirmis gibi ona kiyamete kadar
msaade etmesi dsnlemez. Iblis'in dem'e secde etmeyisi [boyun egmeyisi] onun
siliginden degil, Allah'in onu bu sekilde yaratmis olmasindandir. Yani, Iblis'e kendi irdesi
ile su isleme veya islememe serbestligi verilmemistir. O, kendisine ne grev verildiyse onu
yapmaktadir.
15
Allah, Sen sre verilmiylerdensin dedi.

Rabbimiz bu yette Iblis'e hasre kadar sre verdigini bildirmistir. Yani Iblis, Sd
sresi'nde aiklandigi gibi kiymete kadar insanin ayrilmaz bir parasi olacak, hasirde de
karni [yasiti] olmak sifatiyla insanin aleyhinde taniklik yapacaktir.

16,17
blis, yleyse, beni azgnlga itmene karylk, andolsun ki ben, onlar
iin Senin dosdogru yoluna oturacagm, sonra yine andolsun ki onlarn
nlerinden, arkalarndan, saglarndan, sollarndan onlara sokulacagm ve Sen,
oklarn kendilerine verilen nimetlerin karylgn deyenler bulmayacaksn
dedi.

Yani, bana bu igva gcn vermene karsilik ben de vazifemi yapacagim; Senin
dosdogru yolun [insanlari cennete gtren yolun] zerine oturacagim; orada pusu kuracagim
ve onlara drt ynden gelecegim, onlari etkileyecegim.
Bu ifadeler Sd sresi'nde; (Iblis,) yle ise izzet ve erefine yemin ederim ki, ben
onlarin hepsini mutlaka azdiracagim, ancak ilerinden aritilmi kullarin mstesn dedi
seklinde verilmisti. Hicr sresi'nde ise; (Iblis) dedi ki: Rabbim! Beni Sen azdirdigin [beni
azdirmak iin yarattigin] iin, mutlaka ben de yeryznde onlara ssleyecegim ve aritilmi
kullarin hari onlarin hepsini mutlaka azdiracagim! seklinde verilecektir.
Iblis'in bu beyaninin Allah'a bir meydan okuyus olmadigina dikkat edilmelidir. Burada
Iblis, kendisini kimin grevlendirdigini ve grevine gsterecegi sadakati aiklamaktadir.
yette geen -',=`' [igv] szcg, asiri derecede sapiklik isteginin kalbe
yerlestirilmesi demektir. Iblis, Iime yerlestirdigin bu saptirma yetisi sebebiyle diye
aiklamada bulunmak sretiyle, bu zelligin benligine Allah tarafindan yerlestirildigini ifade
etmistir. Allah Iblis'in iine saptirma yetisini yerlestirmekle birlikte, ona bu konuda bir
zorlama gc vermemistir. Ayrintilarini Isr ve Ibrhm srelerinde grenecegimiz gibi,
Iblis'in insanlar zerinde herhangi bir sekilde yaptirim gc yoktur:

63-65
Allah dedi ki: Git! Sonra onlardan kim sana uyarsa, bilin ki, sphesiz ki, cezaniz yeterli
bir ceza olarak cehennemdir. Onlardan gcn yetirdiklerini sesinle sars. Ve atlilarinla ve yayalarinla
onlarin zerine yaygara kopar! Mallarda ve ocuklarda onlara ortak ol! Ve onlara vaatlerde bulun.
Ve eytan, onlara aldatmadan baka bir ey vaat etmez. Sphesiz ki, Benim kullarim, senin iin
onlar aleyhine hibir g yoktur. Tm varliklari belirli bir programa gre ayarlayan ve bu
programi koruyarak, destekleyerek uygulayan olarak da Rabbin yeter.
(Isr/65)

22
Ve is bitince seytan [Iblis/dsnce yetisi] onlara, Sphesiz ki Allah size gerek vaadi vaat etti, ben de
size vaat ettim, hemen de caydim. Zaten benim size karsi zorlayici bir gcm yoktu. Ancak ben sizi agirdim siz
de bana karsilik verdiniz. O nedenle beni kinamayin, kendi kendinizi kinayin! Ben sizi kurtaramam, siz de benim
kurtaricim degilsiniz! Sphesiz ben, nceden beni Allah'a ortak kosmanizi da kabul etmemistim dedi. Sphesiz
irk koarak yanli; kendi zararlarina i yapanlar, kendileri iin aci bir azap olanlardir!
621
(Ibrhm/22)

41-44
Allah dedi ki: Iste bu Benim zerime aldigim dosdogru bir yoldur. Sana uyan azginlardan baska,
kullarimin zerinde hibir zorlayici gcn yoktur. Sphesiz ki onlarin hepsine vaat edilen yer de cehennemdir.
Onun iin yedi kapi vardir. O kapilarin her biri iin onlardan bir para ayrilmistir.
(Hicr/41-44)

99,100
Sphesiz ki iman etmis ve Rablerine isin sonucunu havale eden kimseler zerinde Seytan-i
Racim'in hibir zorlayici gc yoktur. Onun zorlayici gc, ancak kendisini, yardimci, yol gsterici,
koruyucu yakin edinenler ve Allah'a ortak kosanlarin ta kendileri olan kimseler zerinedir.
(Nahl/99-100)

Iblis'in, insanlarin zerine gelecegini syledigi drt yn [n, arka, sag ve sol] ile ilgili
olarak klsik eserlerde birok yorumlar yapilmis ve ynler Dnya tarafindan, hiret
tarafindan, iyilik tarafindan ve ktlk tarafindan veya Grdkleri yerden, grmedikleri
yerden, sehvetlerinden, fkelerinden ve akillarinin erdiginden-ermediginden seklinde
tanimlanmaya alisilmistir.
Bize gre bu ynler, Iblis'in etkilendigi ynlerdir. Tekvr sresi'nin tahlilinde insandaki
dsnce yetisi olarak tanimladigimiz Iblis, evredeki olaylarin etkilerine karsilik insanin
zihninde olusan dolayli bir tepki seklinde faaliyet gstermekte, duyu organlariyla algilanan
her seye karsi ninda bir ham dsnce retmektedir. Bu da, insanin aklina geliveren ilk
seydir. Dolayisiyla, Iblis'i harekete geiren sey, evreden [drt ynden] gelen etkilerdir. Eger
insanin evresinde etki yapan bir hareket yoksa; ya da insan duyu organlari ile bu hareketleri
algilayamadigi iin bunlardan etkilenmiyorsa, zihninde de bir tepki olusmayacak, yani Iblis
harekete gemeyecektir. yette, Iblis'in hareket edecegi ynlere alt ve stn dhil
edilmemesi, insanin etki algilamasinda bu iki ynn pasif olmasi sebebiyledir.
Dosdogru yol olarak evirdigimiz ' -'' ,----'' = [sirt-i mustakm] ifadesi, Fatiha
suresinde ayrintili olarak aikladigimiz zere, cennete gtren yol anlamina gelir. Iblis, bu
yol zerine oturacak ve insanlari bu yoldan saptirarak kendi yoluna sevk etmeye alisacaktir.
Iblis'in yolunun ise cehenneme gtren yol oldugu asagida 18. yette aiklanmistir.
Tekrar hatirlatmakta yarar gryoruz ki; Iblis'in insanlari Allah'in dosdogru yolundan
saptirmak iin israrli bir aba gsterecegini bildiren szleri, Allah'a karsi bir meydan okuma
anlamina gelmez. Bu ifadeler Iblis'in zelliklerinin bize temsil yntemle anlatilmasi
sebebiyle ona sylettirilmistir.

18
Allah, Haydi, sen, yerilmiy ve itilmiy olarak oradan k. Onlardan sana kim
uyarsa, andolsun ki sizin hepinizden cehennemi dolduracagm

Iblis'e uymak demek, her aklina geleni lp bimeden, vahiyle saglamasini yapmadan
uygulamak demektir. Bu tr davranislar simarik ve kibirli bir insanin yapacagi davranislar
olup inkra ve sonuta o kimsenin zarar grmesine sebep olacak davranislardir. Drt, tutku
ve arzularini geregi gibi dizginleyemeyenler, Iblisin drt ynden yaptigi igva ve ifsat
saldirilarina maglup olmak durumunda kalacaklardir. Bunun dogal sonucu, cehennemin vahye
kulak vermeyenlerden ve akletmeyenlerden doldurulacak olmasidir:

10
Ve onlar derler ki: Eger biz dinlemis olsaydik yahut akletmis olsaydik su ilgin atesin
ashbi iinde olmazdik.
(Mlk/10)

19
Ve, Ey dem/bilgilenmiy, vahiy almy insan! Sen ve eyin cennete
yerleyin, dilediginiz yerden de yiyin ve girift, ekiymenin kaynag olan yu yeye
622
yaklaymayn; maln-mlkn, parann-pulun tutkunu olmayn, yoksa yanly;
kendine zararl iy yapanlardan olursunuz dedi.

dem-Iblis kissasinin anlatildigi pasajin bu yete kadarki blmnde, insanin ve Iblis'in
kim oldugu, Iblis'in grevi, Iblis'in insani nasil yaniltacagi temsil bir sahne ile bize deta
seyrettirilmisti. Bu yetle baslayan blmde ise sira Iblis hakkinda verilen teorik bilgilerin
insan zerindeki pratik yansimasini gstermeye gelmistir.
Bu perdenin birinci sahnesi, blm hakkinda kisa bir n bilginin verildigi 19. yettir. Bu
yette Allah, dem'e -daha dogrusu insanogluna- syle seslenmektedir: Ey dem! Sen ve ein
cennette iskn edin, dilediginiz yerden de yiyin ve u agaca/mala yaklamayin, yoksa
zlimlerden olursunuz.
yetten anlasildigina gre; dem ve esi [insanoglu] cennete [yesillik bir yere]
yerlestirilmis ve burada kendilerine bir konu hari her trl zgrlk verilmistir. dem ve
esininSu agaca yaklamayin ifadesi ile konulan yasagaIblis'in kiskirtmasiyla nasil bir tepki
verdigi ilerideki yetlerde ortaya ikacaktir.
dem, esi ve yasaklanan aga konusu Mslmanlar arasinda maalesef yanlis
bilinmektedir. Kurn zerinde alisanlarin bu konuda simdiye kadar yeterli alisma yaptiklari
da sylenemez. Bu yzden Allah'in izniyle ok titiz bir alisma yrtlms ve konu hakkinda
yaptigimiz aiklayici yorumlarin okuyucuya sunulmasi asamasina gelinmistir.
Konuyu daha iyi kavrayabilmek iin ayni konunun temsil olarak anlatildigi yetleri inis
sirasina gre degerlendiriyoruz:


115
Ve andolsun Biz, bundan nce dem'den sz aldik da o aklindan ikardi, yapmadi ve Biz,
onda bir kararlilik bulmadik.
116
Ve Biz bir zaman doga glerine, dem iin boyun egip teslimiyet gsterin! dedik de
Iblis/dsnce yetisi hari hepsi boyun egip teslimiyet gsterdiler, o dayatti.
117-119
Sonra da Biz, Ey dem! Sphesiz Iblis sana ve esine dsmandir. Sakin sizi cennetten
ikarmasin, sonra bedbaht olursun, kesinlikle senin acikmaman ve iplak kalmaman cennettedir. Ve
sen orada susamazsin ve gnesin sicaginda kalmazsin dedik.
120
Sonunda seytan ona vesvese verdi. Dedi ki: Ey dem! Sana sonsuzlugun agaci ve
eskimez/kmez mlk/saltanat iin rehberlik edeyim mi?
121
Bunun zerine ikisi de mal-mlk, altin tutkunu oldular. Hemen irkinlikleri kendilerine
ailip grnverdi. Ve kendi zararlarina, cennet yapragindan rtp istifilige basladilar. dem,
Rabbine asi oldu da sasirdi/azdi.
122
Sonra Rabbi, onu seti de tevbesini kabul etti ve ona dogru yolu gsterdi.
123
Allah, o ikisine: Birbirinize dsman olmak zere hepiniz oradan alalin. Artik Benden size
bir kilavuz geldigi zaman, kim Benim kilavuzuma uyarsa, iste o, sapikliga dsmez ve mutsuz olmaz
dedi.
(T-H/115-123)

35
Ve Biz, Ey dem! Sen ve esin cennette iskn ediniz/burayi yurt tutunuz, ikiniz de ondan
dilediginiz yerde bol bol nasiplenin ve su girift seye yaklasmayin; mal/altin-gms tutkunu olmayin,
yoksa kendi benligine haksizlik edenlerden olursunuz dedik.
36
Bunun zerine seytn; Iblis/dsnce yetisi onlari oradan kaydirdi, iinde bulunduklari
ortamdan ikardi. Ve Biz, Birbirinize dsman olarak inin, orada belirli bir vakte kadar sizin iin bir
karar yeri ve bir yararlanma vardir dedik.
37-39
Sonra da dem, Rabbinden birtakim kelimeler aldi/kendine vahyedildi; Biz dedik ki:
Hepiniz oradan inin. Artik size Benim tarafimdan bir kilavuz geldiginde, kim kilavuzuma uyarsa,
onlar iin hibir korku yoktur; onlar mahzun da olmayacaklardir. Ve kfretmis; Allah'in ilhligini,
rabligini bilerek reddetmis ve yetlerimizi yalanlamis kimseler; iste onlar, atesin ashbidir. Onlar,
orada temelli kalicidirlar. Sonra da Allah, onun tevbesini kabul etti. Kesinlikle O, tevbeleri oka
kabul eden, ok tevbe firsati verenin, ok merhametli olanin ta kendisidir.
(Bakara/35-39)

623
DEM'IN CENNETI: Bakara/30, T-H/55, Mminn/79, Sd/71, Hicr/26, Isr/61-65,
Secde/7 gibi Kurn'in bir ok yetinde belirtildigine gre, dem ve insanlar topraktan
yaratilmislardir. dem ve tm insanligin ilk yaratildigi toprak baska bir lemde veya cennette
degil, yeryzndedir. Dolayisiyla buradaki cennet szcgnden hiretteki cennet
anlasilmamalidir. Zaten cennet'in esas szck anlami yesili ve ormani topragi rten sulak
arazi parasi demek olup
338
Bakara/265, Sebe/15-16, Kehf/32-40, Necm/15, Kalem/17 ve
daha birok yette de bu anlamda kullanilmistir.
Diger taraftan, hiretteki cennetin birok niteligi Kurn'da aiklanmistir. yetlerdeki
aiklamalara gre, hiretteki cennet ebedlik yurdu olup nimetleri bitmez ve tkenmez. Ayrica
orada gnaha girme, bos lkirdi olmadigi gibi, herhangi bir seyin yasaklanmasi da sz konusu
degildir. Oysa dem'in yerlestirildigi cennette her sey geicidir ve orada deme bir yasak
konmustur. (Bakara/25, Ftir/33-35, Sffat/40-49, Duhn/51-57, Tr/17-24, Rahmn/46-78,
Vkia/10-40, Mmtehine/21-24, Insan/5-22, Nebe/31-37, Tr/17-28, Zuhruf/68-73, T-
H/120)
Sonu olarak, dem mkfaat yurdu olan cennette yaratilip da oradan dnyaya
indirilmis degildir. Bize gre dem, yeryznn yesil, ormanlik, sulak bir blgesinde
yaratilmis, sonra da oradan cennet niteligi olmayan baska bir blgeye [le] dsrlmstr.
Bizi baglamamakla birlikte, Kitab-i Mukaddes'in dem'in bu dnyada topraktan
yaratildigini anlatan Tekvin 2-3. Bablari da Kurn ile uyumludur.
YASAKLANAN AGA: Kurn kendisini tanitirken yetlerinin bir blmnn
mtesbih [mecz, kinye gibi sanatsal anlatimli ve ok anlamli] oldugunu aiklamis olsa da,
kimileri szckleri mutlaka hakikat manalarinda kabul edip Kurn'i buna gre anlama abasi
gstermislerdir. Bu yette geen =

-'' [ecer=aga] szcg de hakikat manasinda


anlasilmakta israr edilen szcklerden birisidir. Kurn yetlerinin bir blmnn mtesbih
oldugu geregi gz ardi edilerek yasaklanan aga hakkinda da ok degisik aiklamalarda
bulunulmustur:
Mesel Ibn-i Mesd, Ibn-i Abbs, Sad b. Cbeyr ve Cafer b. Hubeyre bu agacin zm
agaci oldugunu ve arabin da bu yzden yasaklandigini sylemilerdir.
339

Ibn-i Abbs, Eb Mlik, Katde ve Vehb b. Mnebbih ise Bu aga smbldr [bugday
baagidir]. Eskiden bugdayin her bir tanesi sigir bbregi byklgnde, baldan tatli ve yagdan
yumuak idi. Allah dem'in tevbesini kabul edince, onu dem soyuna gida yapti demilerdir.
340

Ibn-i Creyc de bu konuda Bu aga incir agacidir. Bu bakimdan, bir kimsenin ryasinda incir
yedigini grmesi, pimanlik duyacagi eklinde yorumlanir. nk dem onu yedigi iin pimanlik
duymutur aiklamasini yapmitir.
341


Yasaklanan aga hakkindaki grslerinden rnekler verdigimiz isimlerin bu agaci
hakikat anlamiyla fizik bir aga olarak kabul etmeleri, Kitab-i Mukaddesin bu konudaki
anlatimiyla rtsmektedir. Ne var ki, bu rtsme klsik anlayisi temsil eden bu kisilerin
Kitab-i Mukaddes'in etkisinde kaldiklarini dsndrmektedir:

Gk ve yer btn geleriyle tamamlandi. Yedinci gne gelindiginde Tanri yapmakta oldugu ii
bitirdi. Yaptigi iten o gn dinlendi. Yedinci gn kutsadi. Onu kutsal bir gn olarak belirledi. nk
Tanri o gn yaptigi, yarattigi btn ii bitirip dinlendi. RABB Tanri gg ve yeri yarattiginda,
yeryznde yabanil bir fidan, bir ot bile bitmemiti. nk RABB Tanri henz yeryzne yagmur
gndermemiti. Topragi ileyecek insan da yoktu. Yerden ykselen buhar btn topraklari suluyordu.
RABB Tanri dem'i topraktan yaratti ve burnuna yaam solugunu fledi. Bylece dem yaayan

338
(Lisanl Arab, el Isfehani; el Mfredat, cnn mad. )
339
(Kurtubi; el Camiu li Ahkamil Kuran)
340
(Kurtubi; el Camiu li Ahkamil Kuran)
341
(Kurtubi; el Camiu li Ahkamil Kuran)

624
varlik oldu. RABB Tanri doguda, Aden'de bir bahe dikti. Yarattigi dem'i oraya koydu. Bahede iyi
meyve veren trl trl gzel aga yetitirdi. Bahenin ortasinda yaam agaciyla iyiyle kty bilme
agaci vardi. Aden'den bir irmak doguyor, baheyi sulayip orada drt kola ayriliyordu. Ilk irmagin adi
Pion'dur. Altin kaynaklari olan Havila sinirlari boyunca akar. Orada iyi altin, reine ve oniks
bulunur. Ikinci irmagin adi Gihon'dur, K sinirlari boyunca akar. nc irmagin adi Dicle'dir,
Asur'un dogusundan akar. Drdnc irmak ise Firat'tir. RABB Tanri Aden bahesine bakmasi, onu
ilemesi iin dem'i oraya koydu. Ona, Bahede istedigin agacin meyvesini yiyebilirsin diye
buyurdu, ama iyiyle kty bilme agacindan yeme. nk ondan yedigin gn kesinlikle lrsn.
Sonra, dem'in yalniz kalmasi iyi degil dedi, ona uygun bir Yardimci yaratacagim. RABB Tanri
yerdeki hayvanlarin, gkteki kularin tmn topraktan yaratmiti. Onlara ne ad verecegini grmek
iin hepsini dem'e getirdi. dem her birine ne ad verdiyse, o canli o adla anildi. dem btn evcil ve
yabanil hayvanlara, gkte uan kulara ad koydu. Ama kendisi iin uygun bir yardimci bulunmadi.
RABB Tanri dem'e derin bir uyku verdi. dem uyurken, RABB Tanri onun kaburga kemiklerinden
birini alip yerini etle kapadi. dem'den aldigi kaburga kemiginden bir kadin yaratarak onu dem'e
getirdi. dem, Ite, bu benim kemiklerimden alinmi kemik, etimden alinmi ettir dedi, ona
Kadin denilecek, nk o adamdan alindi. Bu nedenle adam annesini babasini birakip karisina
baglanacak, ikisi tek beden olacak. dem de karisi da iplaktilar, henz utan nedir bilmiyorlardi.
342

RABB Tanri'nin yarattigi yabanil hayvanlarin en kurnazi yilandi. Yilan kadina, Tanri
gerekten, Bahedeki agalarin hibirinin meyvesini yemeyin dedi mi? diye sordu. Kadin,
Bahedeki agalarin meyvelerinden yiyebiliriz diye yanitladi, ama Tanri, Bahenin ortasindaki
agacin meyvesini yemeyin, ona dokunmayin; yoksa lrsnz dedi. Yilan, Kesinlikle lmezsiniz
dedi, nk Tanri biliyor ki, o agacin meyvesini yediginizde gzleriniz ailacak, iyiyle kty bilerek
Tanri gibi olacaksiniz. Kadin agacin gzel, meyvesinin yemek iin uygun ve bilgelik kazanmak iin
ekici oldugunu grd. Meyveyi koparip yedi. Yanindaki kocasina verdi, o da yedi. Ikisinin de gzleri
aildi. iplak olduklarini anladilar. Bu yzden incir yapraklari dikip kendilerine nlk yaptilar.
Derken, gnn serinliginde bahede yryen RABB Tanri'nin sesini duydular. O'ndan kaip agalarin
arasina gizlendiler. RABB Tanri dem'e, Neredesin? diye seslendi. dem, Bahede sesini duyunca
korktum. nk iplaktim, bu yzden gizlendim dedi. RABB Tanri, iplak oldugunu sana kim
syledi? diye sordu, sana meyvesini yeme dedigim agatan mi yedin? dem, Yanima koydugun
kadin agacin meyvesini bana verdi, ben de yedim diye yanitladi. RABB Tanri kadina, Nedir bu
yaptigin? diye sordu. Kadin, Yilan beni aldatti, o yzden yedim diye karilik verdi. Bunun zerine
RABB Tanri yilana, Bu yaptigindan tr btn evcil ve yabanil hayvanlarin en lanetlisi sen
olacaksin dedi, karninin zerinde srnecek, yaamin boyunca toprak yiyeceksin. Seninle kadini,
onun soyuyla senin soyunu birbirinize dman edecegim. Onun soyu senin baini ezecek, sen onun
topuguna saldiracaksin. RABB Tanri, kadina ocuk dogururken sana ok aci ektirecegim dedi,
agri ekerek dogum yapacaksin. Kocana istek duyacaksin, seni o ynetecek. RABB Tanri, dem'e
Karinin szn dinledigin ve sana, meyvesini yeme dedigim agatan yedigin iin toprak senin
yznden lanetlendi dedi, yaam boyu emek vermeden yiyecek bulamayacaksin. Toprak sana diken
ve ali verecek, yaban otu yiyeceksin. Topraga dnnceye dek ekmegini alin teri dkerek
kazanacaksin. nk topraksin, topraktan yaratildin ve yine topraga dneceksin. dem karisina
Havva adini verdi. nk o btn insanlarin annesiydi. RABB Tanri dem'le karisi iin deriden
giysiler yapti, onlari giydirdi. Sonra, dem iyiyle kty bilmekle bizlerden biri gibi oldu dedi,
artik yaam agacina uzanip meyve almasina, yiyip lmsz olmasina izin verilmemeli. Bylece
RABB Tanri, yaratilmi oldugu topragi ilemek zere dem'i Aden bahesinden ikardi. Onu kovdu.
Yaam agacinin yolunu denetlemek iin de Aden bahesinin dogusuna Keruvlar ve her yana dnen
alevli bir kili yerletirdi.
343


Biz, yasaklanan aga konusunu tam olarak aikliga kavusturabilmek iin, yette geen
=

-'' [ecer] ve .'- [ml] szcklerinin kkenine inme ihtiyaci duyuyoruz:




342
Kitab-i Mukaddes, Tekvin 2:1-25.
343
Kitab-i Mukaddes, Tekvin 3:1-24.
625
SECER: =

-'' [ecer], bitki cinsindendir. Gvdesi zerinde desteksiz duran bitkidir; kis
mevsiminde varligini koruyan bitkidir. Secer szcg, karisik, karmasik; GIRIFT
demektir. Agaca bu ismin verilmesi de dallarinin, yapraklarinin i ie gemis, karisik,
karmasik; girift olmasindandir. Secer szcg, ihtilaf ve sarf etme anlamlarinda da
kullanilir. nk ihtilflarin ekserisi mal yzndendir, en ok harcamasi yapilan da
maldir.
344


65
Artik, hayir! Rabbine andolsun ki onlar aralarinda ikan ekismeli islerde seni hakem yapip
sonra da senin verdigin hkme karsi ilerinde hibir sikinti duymadika ve tambir gvenlikle gvenlik
saglamadika iman etmis olamazlar.
(Nisa/65)

Dikkat edilirse, yetlerdeki ecer szcg ile 22. yetteki

-='' , [varaku'l-cennet]
ifadesi ayni anlama gelmektedir ve her ikisi de kisaca mal, altin, gms, deve, arpa bugday
ve hurma demektir.

MAL: .'-'' [mal] szcg Trkeye Arapadan gelmis bir szcktr. Konunun iyi
anlasilabilmesi iin bu szcgn de Arapadaki gerek manasini tespit etmek gerekmektedir.
Mal, tm esyadan sahip olunan seyler demektir. Mal aslinda altin ve gmsten sahip
olunan demektir. Sonradan kazanilan, elde tutulan ve ayniyattan sahip olunan seylere itlak
olunur oldu. Arab'in mal dedigi sey, ekseriyetle devedir.
345

Kissayi anlatan yetlerdeki ifadeler ve szcklerin gerek manalari gstermektedir ki,
Allah insanin mal tutkusundan uzak olmasini istedigi iin dem ve esini mal dskn
olmaktan menetmekte, Iblis de dem ve esini mal ile aldatmaktadir.
Nitekim T-H/120'de Iblis, dem'i ebedlestirmek iin onu -'='' -=- [eceret'l-huld]a;
mala [altina, gmse, deveye, arpaya, bugdaya, hurmaya ...] ynlendirmistir. Aslinda
'seceret'l-hulda ynlendirme, Iblis'in nc igvasidir. Asagida, 20. yette grlecegi gibi
Iblis'in ilk igvalari, melek [irdesiz varlik; robot] yapilma ve -''= [hlid] olma [hi
degismeden ayni kalma] zerine olmustur.
Iblis'in dem'i yoldan ikartmak iin basvurdugu bu son igva, akla hemen Hmeze/2-3
yetlerini getirmektedir:

2,3
O ki, mali toplayip ve malinin gerekten kendisini sonsuzlastirdigini sanarak onu ogaltan/
tekrar tekrar sayandir.
(Hmeze/2-3)

Netice olarak; bize gre gerekte ne byle bir olay cereyan etmistir, ne de ortada
herhangi bir aga vardir. nk yetlerde temsil teknigi kullanilmis olup her sey temsil
olarak anlatilmistir. Yce Allah mesajini dem, dem'in esi ve Iblis arasinda geen temsil
bir olay zerinden iletmistir. Bu temsilin sahnesi cennet [yesil bir blge]; sahne dekoru ise
ecer [mal; altin, gms, arpa, bugday, hurma, deve]dir.


20
Derken blis, onlarn kendilerinden gizli kalan irkinliklerini kendilerine
gstermek iin onlara vesvese verdi. Ve Rabbiniz, bayka bir sebepten dolay

344
Lisn'l-Arab; c. 5, s. 32-33, Scr mad.
345
Lisn'l-Arab; c. 8, s. 403, Mvl mad.
626
degil, srf ikinizin de birer melek/iradesiz g olmanz ya da sonsuz olarak
kalclardan/geliymeyen, degiymeyen birer varlk olmanz iin sizi girift,
ekiymenin kaynag olan yu yeyden; maldan-mlkten, paradan-puldan men etti/
bunlar size yasaklad dedi.

Bu yette Iblis'in derhl harekete getigi grlmektedir. Onu harekete geiren husus,
dem'e su agaca yaklasma emrinin verilmesidir. dem'e konulan yasak ninda tepki
getirmis, Iblis vesvese retimine geerek bu yasak hakkinda bahaneler, gerekeler aramaya ve
ileri geri fikir yrtmeye baslamistir: Rabbiniz baka bir sebepten dolayi degil, sirf ikinizin de
birer melek/melik olmaniz ya da ebed kalicilardan olmaniz iin sizi u agatan men etti.
yetteki ,'- [melekeyni=iki melek] szcgnn, melikeyni [iki kral] olarak okunmasi
da mmkndr. Nitekim Ibn-i Abbs, Dahhk ve Yahy b. Eb Kesr szcg melikeyni [iki
kral] olarak okumuslardir. Bu kiraati, yukarida verdigimiz T-H/120'deki, eskimez/kmez
mlk/saltanat ifadesi de desteklemektedir. Bu kiraate ve bu anlama gre dem ve esi, Iblis'in
etkisiyle zgrlg kralliga tercih etmis olmaktadirlar.
VESVESE: Ayrintilarini Ns sresi'nin tahlilinde verdigimiz
346
ve bu yetten baska
Ns/5, Kaf/16 ve T-H/120'de de geen ~;~; [vesvese] szcg, Nas suresinde
aikladigimiz zere, alak bir sesle, fisiltiyla gizli bir dsnce asilamak, bir ise, eyleme
yneltmek demektir.
SEVETE: -',- [sevete] szcg, irkinlikler demektir ve ,- [sue] szcgnden
tremistir. Her trl kt, irkin seyi yapmak anlamindaki sue szcgnn, bu anlam
ekseninde daha birok trevi vardir. Mesel, -,- [seyyie=ktlk, irkinlik] szcg, --=
[hasene=iyilik, gzellik] szcgnn karsit anlami olarak kullanilir. Dolayisiyla bu kkten
tremis olan sevete szcg de her trl irkin is, sz ve durumu ifade eder. Araplarin bu
szcg cinsel organlar iin kullanmalari, yasadiklari toplumda oklukla bu organlarin
ktlge sebep olmasi sebebiyledir. Sevete szcg ayrica ceset iin de kullanilir. Zira ruh
bedenden ikinca, beden ryp kokmakta, yani irkinlesmektedir.
347

Nitekim Mide sresi'nde geen sevete szcg, ceset iin kullanilmistir:

31
Sonra Allah, hemen ona kardesinin cesedini nasil gmmekte oldugunu gstermek iin topragi
eseleyen bir karga gnderdi. O, Yaziklar olsun bana, ben, su karga gibi olmakligimla ciz mi oldum
da kardesimin cesedini gmyorum. dedi. Sonra da pisman olanlardan oldu.
(Mide/31)

Konumuz olan yette sevete szcg irkinlikler anlaminda olup cinsel organlar
olarak evrilmesi yanlistir. nk Allah, insani en gzel bir biimde yaratmis oldugundan,
cinsel organlar iin irkin nitelemesi yapilamaz. Buradaki sevete szcgyle, insana ilham
edilmis olup esitli etkilerle disa vuran kt huylar [fcr] kastedilmistir:

1-10
Kurn'i ve onun yaydigi sosyal aydinligi, Kurn'i izleyen Eli ve mminleri, Kurn isigi
ile aydinlanan toplumlari, Kurn isigindan yoksun kalan toplumlari, bilginleri ve bilginleri ycelten
bilgileri, kara cahilleri ve kara cahilleri bu hle getiren ilke ve anlayislari, benligini bulmus kimseleri
ve benlik bulduran etmenleri ki O, ona takinlik yapma ve kendini koruma igdlerini/gnah
ileme ve Allah'in korumasi altinda olma yeteneklerini ilham etti kanit gsteririmki, benligini
arindiran gerekten kurtulmustur. Onu bilerek reddedende kesinlikle zarara ugramistir.
(Sems/8)

IRKINLIKLERIN KENDILERINDEN GIZLI KALISI: irkinlikler szcg insana
ilham edilmis fcru; irkinliklerin kendilerinden gizli kalmasi ifadesi ise bu fcrun

346
Bkz. Tebynu'l-Kurn/Ite Kurn, c. 1.s??????
347
Lisn'l-Arab; c. 4, s. 434-436.
627
duragan bir zellikte oldugunu ve bir etkiye tepki olarak disa vuruluncaya kadar insanin
kendisinden bile gizli kaldigini ifade etmektedir. Nitekim 22. yette grlecegi gibi, dem de,
yasagi dinlemeyerek verdigi tepkiden sonra, iinde sakli olan fcrun disa vurmasi sonucu
bencil, haris birisi olup ikacaktir.

21
Ve Elbette ben, size gt verenlerdenim diye onlara yemin etti/
kantlar ileri srd.

Burada Iblis'in dem ve esine karsi hangi kanitlari kullanildigi aiklanmamistir. Ancak
kissanin baslangicinda Iblis'in dem'den stn oldugu ynndeki iddiasindan hareketle,
Iblis'in kendisinin enerjiden dem'in ise maddeden yaratildigi hususunu kullandigi ve Olani
biteni ben sizden daha iyi bilirim, nk ben sizden stnm! demis olabilecegi
dsnlebilir.

22
Bylece onlar aldatarak ayaglga dyrd. Onlar girift, ekiymenin
kaynag olan yeyin; maln-mlkn, parann-pulun tadna varnca, hrslar,
doyumsuzluklar devreye girdi ve mal-mlk, para-pul istifiligine bayladlar.
Rableri onlara seslendi: Ben, size mal-mlk, para-pul tutkunu olmay
yasaklamadm m ve size, Bu yeytn, kesinlikle sizin iin apak dymandr
demedim mi?

yetin bildirdigine gre dem ve esi, Iblis'in vesvesesini, igvasini, lp bimeden
[tefekkr etmeden] uygulamis ve ilerinde gizli olan irkinlikleri, yani istenmeyen,
sevilmeyen huylari ortaya ikmistir. Ortaya ikan ilk irkinlik ise istifiliktir.

CENNET YAPRAKLARI (AGA YAPRAKLARI DEGIL): Aga yapragi ve/veya
kitap yapragi olarak meshurlasmis olan ,'' [varak] szcg; Arap dilbilimcilerinden
Cevher'ye gre, gmslerden yapilma ve develerden meydana gelme mal varligi; Ibn-i
Sde'ye gre, koyun ve develerden meydana gelen mal varligi;
348
Rgib'a gre, kitap ve
aga yapragindan baska, agataki yapragin okluguna benzetilerek ok mal iin de varak
tabiri kullanilir.
349
Eb Ubeyde'ye gre, gms ve her trl canli hayvan; Eb Sad'e gre,
basilmis gms [gms para] anlamlarina gelmektedir.
350


Bu aiklamalara gre, yetteki

-='' , [varaku'l-cennet=cennet yapragi] ifadesi,


insana haz veren para, mal, mlk ve esitli nimetler anlamina gelmektedir ki Rabbimiz
bunlarin neler oldugunu baska bir yette bildirmistir:


14
Kadinlara, ogullara, kantar kantar yigilmis altin ve gmse, salma gzel atlara, etinden ve
stnden yararlanilan hayvanlara ve ekinlere duyulan tutkulu asiri istek, insanlara ssl/ekici
kilindi. Bunlar, basit dnya hayatinin kazanimidir. Ve Allah, varilacak gzel yer Kendi katinda
olandir.
(l-i Imrn/14)

dem ve esi, Kurn'da varaku'l-cennet olarak adlandirilmis olan igreti yasamin
faydalarini saglayan seylere dadanmislar ve bu tarz ssleri st ste koyarak [btn ssleri bir
araya toplayarak] zerlerine almislardir [yasamlarinin ayrilmaz parasi hline getirmislerdir].


348
Lisn'l-Arab; c. 9, s. 277, 280.
349
el-Mfredt; s. 520, Verk mad.
350
Tc'l-Ars; c. 13, s. 476-480.
628
ZEVK: ,

-'' [zevk], lezzet alma, hosa gitme; bir seyin tadini almak, tadina varmak, bir
seyin mptelsi olmak demektir. Bu sey, iyi bir sey olabilecegi gibi, irkin bir sey de olabilir.
Bir seyin tadini almak agiz yoluyla olabilecegi gibi baska yollarla da olabilir. Nitekim
Kurn'in birok yetinde azabin-belanin tam ierisine dsme de zevk szcgyle ifade
edilir.
351


Esas anlami bu olmasina ragmen szck genellikle dil ucuyla tatma anlaminda
anlasilmaktadir. Hlbuki esas anlami iliklere isleyecek lde hissetmek demektir. Bu
szck, trevleriyle birlikte Kurn'da 60 kez yer almis ve nimetlerin veya cezanin azicik
dokunup geivermesi olarak degil de gerekten, iyice yasanmasi anlaminda kullanilmistir.

Burada da dem ve esinin konu edilen agatan [altindan, gmsten, deveden, arpadan,
bugdaydan ve hurmadan] basite tatmayip onun iyice tadina vardiklari, mptelsi [tutkunu]
olduklari anlasilmaktadir. Zaten T-H/121'de bu durum, zka [tadina vardilar] szcg
yerine, ekele [yediler] szcg ile dile getirilmistir.
Grldg gibi, yetteki ifadeler tam anlamiyla hayatin gereklerini yansitmaktadir.
dem ve esinin, nimetlerin tadina varinca onlarin esiri olmalari ve tutkuyla baglandiklari bu
nimetlerden ayrilmamak iin onlara simsiki sarilmalari, bugn de karsilasilabilecek
manzaralardir. Igreti dnya hayatinin sslerinden bir tanesini bile disarida birakmadan
hepsine sahip olan veya olmak isteyen, faydalandigi ssleri deta zerine yapistirip tam
anlamiyla bir ss istifisi hline gelen insanlar hi de az degildir. O hlde, Rabbimizin szleri
kesinlikle bir masal gibi algilanmamali ve bilinmelidir ki, kendisine ilham edilmis fcrun
Iblis'in etkisiyle disa vurmasi seklinde ortaya ikan irkin insan davranislari, dem ve esine
kadar dayanmaktadir.
Teksr sresi'nde bu hastaligin dnyayi cehenneme evirdigini bildiren Rabbimiz,
dem ve esinin davranislariyla dnyanin cehenneme dnsmeye baslamasi karsisinda, yetin
son cmlesi ile duruma mdahale etmistir: Ben sizi o agatan men etmedim mi ve size bu
eytn kesinlikle sizin iin apaik dmandir demedim mi?
Klsik eserlerde ileri srlen yasak agatan yedi de avret yerleri aiga ikti, avret
yerleri aiga ikinca da incir yapraklariyla onlari rtmeye alisti anlayisi, Kurn'in
ifadelerine aykiridir. nk yetin teknik yapisi buna izin vermez. yete gre, dem ve esi
agatan/maldan tadinca iki olay meydana gelmistir: nce irkinlikleri [ktlkleri] ortaya
ikmis, sonra da tekasr hastaligina yakalanarak biriktirmeye baslamislar, tadini aldiklari
btn sslerin kendilerinin olmasini istemislerdir.
Isinin ehli uzmanlarin burada dikkat etmeleri gereken nemli bir nokta daha vardir:
yetteki '--=, [ve tafik] diye baslayan cmlenin nndeki bagla, - [fe] degil, , [vav]dir ve
vav baglaci --- [bedet=belli oldu] fillinin zerine atfedilmistir. Dolayisiyla Arap dilini bilen
kisilerin yetin bu yapisina itibar ederek safsata anlamlara kulak asmamalari gerekir.

23
Onlar/her ikisi, Ey Rabbimiz! Biz kendimize hakszlk ettik ve eger bizi
bagylamazsan ve bize rahmetinle iylem yapmazsan kesinlikle zarara
ugrayacaklardan oluruz! dediler.

Bu yette, Rabbimizin mdahalesi zerine dem ve esinin, yapmis olduklari yanlis
hareketi kabullenip hemen dns yaptiklari grlmektedir. Kurn'in anlatimlarina gre,
Iblis'in drts dem'le esini birlikte etkilemistir. Iblis'in nce dem'in esini etkiledigi ve
onun da dem'i etkiledigi seklindeki grsler Kurn'a uymamaktadir. Yahudiligin ve
Hiristiyanligin ilk gnah anlayisina temel teskil eden Israiliyat anlatimi kismen

351
Lisn'l-Arab; c. 3, s. 535 Zvg mad.
629
Mslmanlar arasinda da etkili olmus ve demin esi tarafindan kandirildigi ve onun etkisiyle
cennetten ikarildigi seklindeki kadini asagilayan bir mantigin halk kltrnde yerlesmesine
neden olmustur.
yetteki eger Sen bizi bagilamazsan ve bize rahmetinle muamele etmezsen biz,
kesinlikle zarara ugrayacaklardan oluruz ifadesinden, takip edilecek yolun mutlaka Allah'in
gsterdigi yol olmasi lzim geldigi anlasilmaktadir. Yani, insanlarin iinde Iblis kanaliyla
olusan dsncelerin de, insanlara baskalari tarafindan nerilen davranislarin da nce vahiyle
uyumlulugu test edilmeli, ancak ondan sonra uygulamaya geilmelidir.

24
Allah, Birbirinize dyman olarak alaln, sizin iin yeryznde bir
sreye kadar kalmak ve yararlanmak vardr dedi.

Bu yette Yce Allah, dem ve esi iin niha kararini aiklamistir. Rabbimizin bu
kararini bildiren diger yetleri de gz nnde bulundurmak tahlilimize yardimci olacaktir:

36
Bunun zerine seytn; Iblis/dsnce yetisi onlari oradan kaydirdi, iinde bulunduklari
ortamdan ikardi. Ve Biz, Birbirinize dsman olarak inin, orada belirli bir vakte kadar sizin iin bir
karar yeri ve bir yararlanma vardir dedik.
37-39
Sonra da dem, Rabbinden birtakim kelimeler aldi/kendine vahyedildi; Biz dedik ki:
Hepiniz oradan inin. Artik size Benim tarafimdan bir kilavuz geldiginde, kim kilavuzuma uyarsa,
onlar iin hibir korku yoktur; onlar mahzun da olmayacaklardir. Ve kfretmis; Allah'in ilhligini,
rabligini bilerek reddetmis ve yetlerimizi yalanlamis kimseler; iste onlar, atesin ashbidir. Onlar,
orada temelli kalicidirlar. Sonra da Allah, onun tevbesini kabul etti. Kesinlikle O, tevbeleri oka
kabul eden, ok tevbe firsati verenin, ok merhametli olanin ta kendisidir.
(Bakara/36-38)

123
Allah, o ikisine: Birbirinize dsman olmak zere hepiniz oradan alalin. Artik Benden size
bir kilavuz geldigi zaman, kim Benim kilavuzuma uyarsa, iste o, sapikliga dsmez ve mutsuz olmaz
dedi.
(T-H/123)

Gerek konumuz olan yetteki ve gerekse Bakara sresi'ndeki ',=-' [ihbit=alalin]
szcg, T-H sresi'ndekinden farkli olarak oguldur. Dolayisiyla Araf ve Bakara
srelerindeki bu ogul ifade, dem'i, esini ve baskasini/baskalarini da kapsamaktadir. Bu
konudaki genel kabul, bu hitabin dem, esi ve Iblis'e ynelik oldugu yolundadir. Ancak biz
bu hitabin daha da genis kapsamda demogullari [tm insanlar] olarak anlasilmasindan
yanayiz. nk hem bu yetin mesaji birka kisiye zg olmayip tm insanlara ynelik bir
mesajdir, hem de Rabbimiz 26. yette Ey demogullari! diyerek tm insanlara seslenmistir.
'IHBITNUN ANLAMI: yette geen ihbit szcg meal ve tefsirlerde ininiz
diye evrildigi iin, dogal olarak akla hemen nereden ve nereye inilecegi sorulari
gelmektedir. Her ne kadar Yce Allah, Sizi yeryznde yarattik, Sizi topraktan yarattik dese
de, Rabbimizin verdigi bu bilgileri degerlendirmede yeterli dikkati gstermeyen mfessirler,
dem'in cennette yaratildigi ve yeryzne de oradan indirildigi yorumunu benimsemislerdir.
Rabbimizin bildirdiklerine ters olan bu yorumlari asabilmek iin ihbit szcgnn
gerek anlaminin ortaya ikarilmasi gerekmektedir:
Ihbit szcg, =- [hbt] kknden tremis ogul emir kipidir. Hbt szcg alalis,
eksilis, zll, zillete dss, sefillik [gzden dsme, aptan dsme, deger kaybetme, rtbede
eksilis] demektir. Bu anlam ekseninde -,- [sud] ve -'--' [irtif] szcklerinin karsiti
olarak kullanilan szck, serr iinde olan kisinin durumunu ifade etmek iin kullanildigi gibi,
sagligini yitirmis hasta iin de kullanilir.
352


352
Lisn'l-Arab; c. 9, s. 18-19.
630

Bize gre burada szcgn asil manasina bagli kalinmali ve ihbit szcg
alalin/alaliniz olarak evrilmelidir.
Szcgn bu asil anlamina gre yetin takdiri syle yapilabilir: Bu dnya sslerinin
esiri olur ve istifilik yapan bir tekasr hastasi gibi [dem gibi] yasarsaniz, su geici dnyada
birbirinize dsmanlar hlinde ve alalmislar olarak yasarsiniz!
BIRBIRINIZE DSMAN OLARAK: Birbirinize dman olarak ifadesi, kissanin
anlatildigi diger yetlerin hepsinde de yer almistir. Bize gre bu ifade, dem soyunun
ogaltma yarisina kapilma, istifilik sevdasina dsme gibi irkinlikleri islemesi hlinde
birbirine dsmanca davranislar iine girecegini bildiren bir uyaridir. Yoksa bazi kisiler
tarafindan ileri srldg gibi, hatalari sebebiyle dem ve esine verilmis bir ceza degildir.

25
Allah, Orada yayayacaksnz, orada leceksiniz ve oradan
karlacaksnz dedi.

Yani, hem geicisiniz, hem de baska gideceginiz yeriniz yok, orada yasayacaksiniz,
orada leceksiniz. irkinlesmenize, mal-mlk hirsiyla birbirinize dsman olmaniza gerek
yok.
Bu yetteki uyarinin farkli bir ifadesi T-H sresi'nde de yer almaktadir:

55
Biz sizi yeryznden olusturduk, sizi ona dndrecegiz ve sizi bir kere daha ondan ikaracagiz.
(T-H/55)

26
Ey demogullar! Size irkinliklerinizi rtecek giysi, sslenecek elbise
indirdik. Ve Allah'n korumas altna girme elbisesi; o, daha hayrldr. yte
bu, dynp gt alrlar diye Allah'n yetlerindendir.

Hatirlanacak olursa, 23. yette dem ve esi, Ey Rabbimiz! Biz kendimize zulmettik ve
eger Sen bizi bagilamazsan ve bize rahmetinle muamele etmezsen biz, kesinlikle zarara
ugrayacaklardan oluruz diyerek Allah'tan bagislanma ve rahmet dilemislerdi. Bu yet,
Rabbimizin insanogluna rahmetini tecelli ettirdigini bildirmektedir. Herkesin bildigi gibi,
Onun rahmeti, eliler gndermek ve bu elilere vahyetmek [kitap indirmek] sretiyle
insanliga kilavuzluk etmesidir.
IRKINLIKLERI RTECEK, SSLEYECEK ELBISE ve BUNLARIN
INDIRILMESI: Rabbimizin bu yetteki irkinliklerinizi rtecek giysi, sslenecek elbise
indirdik szleri, klsik anlayis tarafindan Biz size irkin yerlerinizi [cinsel organlarinizi]
rtecek pamuk, yn, keten ve deri elbise indirdik diye algilanmis ve avret yerlerinin
rtlmesinin geregi ve nemine dair aiklamalar yapilmistir. Bu anlayis sahipleri ayrica yette
geen indirdik szcgn yarattik anlamina hamletmis, Zmer/6 ile Hadd/25'deki '-'-'
[indirdik] szcgnn '--'= [yarattik] anlaminda kullanildigini bu anlama rnek olarak
gstermislerdir.
Biz, eski aglarda yapilmis bu tr anlam zorlamalarini gayet olagan karsiliyor, onlari
Kurn'i anlama yolunda sarf edilmis iyi niyetli abalar olarak gryoruz. Ne var ki, ayni
anlayisin gnmzde de devam ettirilmesini dogru bulmuyoruz. nk bilimde meydana
gelen gelismeler, Hadd sresi'ndeki demiri indirdik ifadesinin artik demiri yarattik olarak
anlasilmasina engeldir. Bugn bilim evrelerinde demir elementinin baska bir yerde
yaratildigi ve oradan dnyaya geldigi [indirildigi] kanaati olusmus, bundan da Kurn'in essiz
mucizelerinden birisinin daha aiga iktigi kabul edilmistir:
Kurn'da demirin kimyasal zelliklerinden biroguna isaretler vardir. Ilk nce demirin
neminden ve zelliginden sz eden biricik yeti inceleyelim:
631

25
Andolsun ki Biz, elilerimizi aik delillerle gnderdik ve insanlarin hakkaniyeti ayakta
tutmalari ve Allah'in, dinine ve elilerine, kimse kendilerini grmedigi ve tanimadigi yerlerde yardim
edenleri belirlemesi iin beraberlerinde kitabi ve ly indirdik. Biz, kendisinde byk bir kuvvet
ve insanlar iin yararlar bulunan demiri de indirdik. Sphesiz Allah, ok kuvvetlidir, mutlak
stndr.
(Hadd/25)

Kurn'da geen inzal fiili genellikle dnya disindan yapilan indirme ve gelisleri ifade
eder. Inzal fiili dnyadaki bir yaratilisin dnya disindaki olusumlar sayesinde meydana
geldigini bize anlatir. Dnyamizin ilk sicakligi demirin olusumuna uygun degildir. Hatta
gnesimiz tipi orta byklkte yildizlar bile demirin retimi iin yeterli isiya sahip degildir.
Bu yzden demir, sirf dnyamiza degil, gnes sistemimize bile indirilmistir [inzal edilmistir].
Su anda dnyamizda var olan demir, gnes sistemimize yksek isili yildizlardan gelmistir.
Kurn'in demirin olusumunu anlatirken inzal fiiliyle indirilme olayina dikkat ekmesi
mucizev niteliktedir.

Konumuz olan yette de indirme szcg yaratma anlamina ekilmemeli ve yetten
elbisenin indirildigi anlasilmalidir. Ancak indirilen bu elbise'nin, bildigimiz elbise olmadigi
da dikkatlerden kairilmamalidir. Zira yukarida aikladigimiz gibi, bu elbisenin rtecegi
sevete avret yerleri demek olmayip irkinlerdir. Bu irkinlikler ise bildigimiz elbiselerle
rtlemez. Bunlari rtecek ve begenilecek duruma getirecek tek sey vahiy'dir. Insanin sirki,
gnahi, kini, dsmanligi, bildigimiz elbise ile degil, ancak vahiyle ortadan kalkar. Nitekim
Rabbimiz, aiklamanin devaminda takv elbisesi'ni n plna ikarip herkesin takvlanmasini
ve takv elbisesini giymesini istemistir. Bu demektir ki, insanin irkinliklerini rtecek elbise
ancak takv elbisesidir ve o da ancak Allah'in indirdigi vahiylerle hazirlanabilir. Kisaca
sylemek gerekirse, irkinlikleri rtmek zere indirilen elbise vahiy'den baska bir sey
degildir. Gerekten de, birok yerde vurguladigimiz gibi, Rabbimizin bizlere vermis oldugu
grevlerin hepsi de bize takv elbisesi giydirmeye ve bu sayede bizi irkinliklerden uzak
tutmaya yneliktir.

TAKV: Daha nce Mrselt sresindeki muttakn szcgn aiklarken takvya
kisaca deginmis ve bu szcgn Kurn'da ilk nce sirkten uzak olmak ve hirete
inanmak anlamiyla ortaya kondugunu belirtmistik. Yeri geldigi iin szcg burada ayrintili
olarak tahlil ediyoruz:
Takv szcg, ,', [vikye], ,,- [tevkiye], --', [vike] kklerinin mastari olan ,
[vek] szcgnden tremistir. Vek bir seyi korumak, himaye etmek, ona zarar verecek
seylerden ekinmek, bir seyi baska bir seyle bir tehlikeye karsi korumaya almak, zararli sey
ile korunacak sey arasina bir engel koymak anlamina gelir.
353
Szck Kurn'da da bu
anlamda kullanilmistir:

5-22
Sphesiz, iyi adamlar, kfur katilmis bir tastan ierler, fiskirtildika fiskirtilacak bir
pinardan ki ondan, verdikleri szleri yerine getiren, ktlg yayilan bir gnden korkan ve Biz sizi,
ancak Allah rizasi iin doyuruyoruz ve sizden bir karsilik ve tesekkr beklemiyoruz; evet, biz asik
suratli ve atik kasli bir gnde Rabbimizden korkariz diyerek Allah sevgisi iin/sevmesine ragmen
yiyecegi, yoksula ve ksze ve tutsaga veren Allah'in kullari ierler.
Allah da, bu yzden onlari, o gnn ktlgnden korur; onlara aydinlik ve sevin rastlayacak,
sabretmelerine karsilik onlara cenneti ve ipekleri verecek; orada tahtlara kurulmus olarak kalacaklar;
orada bir gnes de, dondurucu bir soguk da grmeyecekler ve bahenin glgeleri onlarin zerlerine

353
(Lisanl Arab, el Isfehani; el Mfredat ; vky mad.)
632
sarkacak ve alaltildika alaltilacak. Ve aralarinda gms bir kap ve billr kseler dolastirilacak, -
kendilerinin ayarladigi billrlari gmtendir-. Ve orada onlar, karisimi zencefil olan bir tastan
sulanirlar, orada Selsebil denilen bir pinardan... Ve aralarinda bymez, yaslanmaz ocuklar dolasir;
onlari grdgnde, sailmis birer inci sanacaksin! Orayi grdgnde, mutluluk ve byk bir mlk ve
ynetim greceksin; zerlerinde ince, yesil ipekli, parlak atlastan giysiler olacak; gms bileziklerle
sslenmis olacaklar; Rableri onlara tertemiz bir iecek iirecek. Sphesiz ki bu, sizin iin karsiliktir.
alismalariniz da karsilik denecek niteliktedir.
(Insan/10-11)

6,7
Ey iman etmis kimseler! Kendinizi ve yakinlarinizi, yakiti insanlar ve taslar olacak bir
Ates'ten koruyun. Atesin zerinde, Allah'a karsi gelmeyen, kendilerine emredilenleri yapan etin ve
kaba grevli gler vardir. Ey kfirler; Allah'in ilhligini ve rabligini bilerek reddetmis kimseler!
Bugn zr dilemeyin. Siz ancak islediklerinizin cezasini ekeceksiniz!
(Tahrm/6)

16
O nedenle gcnz yettigince Allah'in korumasi altina girin, dinleyin ve itaat edin. Ve
mallarinizdan, kendinizin iyiligine olarak bagislayin. Kim de benliginin agzllgnden korunursa
iste onlar, basariya ulasanlarin ta kendileridir.
(Tegbn/16)

Vek fiilinin mezidatindan [harfleri artirilmis kaliplarindan] olan -'-

-' [ittik] szcg


ise, korumayi kabul etmek, aci ve zarar verecek seyden sakinip kendini korumaya almak,
sakinmak; Allahin korumasi altina girmek demektir. Bu szck de Kurn'da szlk
anlamiyla kullanilmistir:

18,19
Ey inanmis olan kisiler! Allah'in korumasi altina girin; her kisi yarin iin ne hazirladigina
bir baksin. Ve Allah'in korumasi altina girin. Sphesiz Allah, islediklerinize haberdardir. Ve Allah'i
umursamayan kimseler gibi olmayin: Bylece Allah, onlara kendilerini umursatmaz. Iste onlar,
yoldan ikmis kimselerin ta kendileridir.
(Hasr/18-19)

131
Kfirler; Allah'in ilhligini, rabligini bilerek reddeden kimseler iin hazirlanmis olan atesten
de sakinin.
132
Merhamet olunmaniz iin Allah'a ve Eli'ye itaat edin.
(l-i Imrn/131)


24
Sonra, eger bunu yapmadiysaniz ve asla yapamayacaksiniz; yleyse kfirler; Allah'in
ilhligini, rabligini bilerek reddeden kimseler iin hazirlanmis, yakiti insanlar ve taslar olan atesten
korunun.
(Bakara/24)

Takv szcg de ittik szcgnn ismidir ve szlk anlami olarak kuvvetli himayeye
girmek, korunmak, kendisini koruma altina almak demektir.
Takv ve ittik szcklerinin ikisi de szlk anlamlari ekseninde kavramlasmis ve
Kurn'da hep szlk anlamlarina yakin manalarda kullanilmistir. Bu szcklerin tredigi
vek fiili ve trevleri Kurn'da tam 258 yerde gemektedir.
Kurn'in en nemli kavramlarindan olan takv ve ittik, kulun Rabbi karsisindaki
durumunu en iyi anlatan szcktr. Kurn'da birok yette insanlara Allah'tan ittik etmeleri
sylenmis, birok peygamberin de kavimlerini Islm'a davet ederlerken onlari Allah'tan
ittik etmez misiniz? szleriyle uyardiklari anlatilmistir. nk insan iin en nemli sey, bir
633
yaraticinin varligi, yaratilisin sebebi ve kendisinin Yaratici karsisindaki durumudur. Insan,
ncelikle kendini var edeni tanimakla ve O'nun razi olacagi bir yasam srmekle ykmldr.
Insan, her seyin sahibi olan Allah tarafindan basibos, kendi haline birakilmamistir; hayatinin
hesabini vermek zere kendisine dndrlecektir. Bu sebeple Kurn, Allah fikrini ve O'na ait
ulhiyeti israrla gndeme getirerek lemlerin Rabbi olan Allah'i btn sifatlari ve O'na ait en
stn ycelik makamlari ile tanitmakta ve insana bu ycelik karsisinda kendisine eki dzen
vermesini, kendisini iyi amellerle koruma altina almasini tavsiye etmektedir. Ama, insanin
O'nun her yerde kendisini grdgnn ve yaptigi her seyin kayit altina alindiginin bilincinde
olan bir varlik olmasini; Allah'in yce makami karsisinda ekinmesini; O'na kuvvetli bir
imanla baglanmasini ve yaptigi hatalardan dolayi O'na siginmasini saglamaktir. zetle, insani
muttak /ittik eden/ takv sahibi bir varlik yapmaktir.
Bugne kadar takv'nin birok tanimi yapilmistir. Bu tanimlarin hepsinde de degisik
kelime ve ifadelerle ayni anlamlar gzetilmistir. Bu nedenle tanimlar arasinda herhangi bir
eliski yoktur. Mesel takv'yi Allah'in emrettiklerini yapmak, yasaklarindan kamak diye
tarif edenler oldugu gibi, Yapilmasi gnah olani yapmaktan, terk edilmesi gnah olani terk
etmemekten ekinmektir ya da Allah'in cezalandirmasindan korkarak O'nun verdigi bir nur
ile O'na itaat etmektir veya Allah'in disindakileri Allah'a tercih etmemektir seklinde
tanimlayanlar da olmustur.
Biz de syle bir tanim yapabiliriz: Takv, insann kendisini Allah'n korumas altna
koyarak hirette kendisine zarar ve ac verecek yeylerden saknmas, ya da gnahlardan
uzak durmas ve iyiliklere sarlmasdr.
Ancak konu ile ilgili diger Kurn yetleri de gz nne alinarak daha genis bir tarif de
yapilabilir:
Takv; iman etmek, sirkten uzak durmak, Allah'i unutmamak, Allah ve elilerine boyun
egmek, inkrcilarla mcdele etmek, bollukta ve darlikta sahip olunan mallardan bagista
bulunmak, namaz kilmak, salat etmek, salati ikame etmek, zekt vermek, verilmis szlerde
durmak, sikintilara sabretmek, agzl olmamak, ana-babaya iyi davranmak, hibir zaman
kendini temize ikarmaya alismamak, tevbe etmek, yanlislarda israr etmemek, yaptiklarinin
affini dilemek, fkeye sahip olmamak, baskalarini bagislamak, adaletli olmak ve adaleti
ayakta tutmaya gayret etmektir.
Btn bu tariflere dayanarak zl bir ifade ile takv'nin iman ve onun yansimasi
oldugunu sylemek de mmkndr.
Bu noktada takv ile ibdet arasindaki baglantinin belirtilmesinde yarar gryoruz. Bize
gre, ilh emir ve yasaklari yerine getirmek demek olan ibdet, zarar verecek
davranislardan sakinmak demek olan takv'nin kendisi degildir, ama kisiyi takvya ileten
davranislardir.
Takv szcgnn anlaminda korku ve korkmak unsurlari bulunmasina ragmen,
takv'nin sadece korku olarak anlasilmasi dogru degildir. Fakat ne yazik ki, birok meal ve
tefsir, takv ve ittik szcklerini sadece korkmak anlamiyla aiklamistir. Takv ve ittik
szcklerinin ifade ettigi korunma ve sakinmanin Arapa'da havf, mehfet, rehbet gibi
szcklerle ifade edilen basit korku sebebiyle korunmak ve sakinmak ile ayni anlama
gelmedigi yukarida grlen Insan/10, 11. ayetlerden de aika anlasilmaktadir.

Takv, ierdigi korku unsuru da belirtilerek Kisinin korktugu seylerden kendini
korumasidir seklinde de tanimlanabilir. Ancak bu nemli kavramin basite Allah korkusu
olarak ifade edilip geistirilmesi bize gre son derece yanlistir. nk Rabbimiz, Allah
korkusu anlamina gelen hayet szcg ile ittik [takvli davranis] szcgn ayni yet
iinde zikretmek sretiyle, bu szcklerin farkli anlamlara geldigini bizlere gstermistir:

52
Ve kim Allah'a ve Elisi'ne itaat eder, Allah'a saygi, sevgi ve bilgiyle rperti duyar ve O'nun
korumasi altina girerse, iste onlar basariya ulasanlarin ta kendileridir.
634
(Nr/52)

Kurn'daki bu aik belirlemeye ragmen takv szcg ve tm trevleri korkmak
anlaminda anlasilarak Mslmanlar arasinda tam bir korku furyasi olusturulmustur. Bunun
sonucu olarak da, Allah ile kul arasindaki iliskiler sevgi, saygi ve rahmetten ok korku
zerine kurulmus, ortaya birok yanlis ve olumsuz anlayis ve davranislar ikmistir. Oysa ne
takv ve ittik hasyet [Allah korkusu] demektir, ne de hayet havf, mehfet, rehbet
gibi szcklerle ifade edilen basit korku anlamindadir.
Konunun nemine binaen bu bahsi ayri bir baslik altinda ayrintili olarak tahlil etmeyi
uygun buluyoruz.
KORKU ve ALLAH KORKUSU: Korku insanin fitratinda olan bir duygudur. Bu
nedenledir ki insan, karsisinda aciz kaldigi her seyden korkma egilimindedir. Buna karsilik
mit de fitrattandir ve korkuyu dengeleyen bir duygudur. Insanin korku ve mit
duygulari arasinda bir denge kurabilmesi, insani hayata baglayan, ona huzur ve gven veren
bir durumdur. Eger insan bu fitr duygularini iyi ynlendirmez de korkularini giderecek
mitten ya da midin verecegi gevsekligi nleyecek korkulardan uzak kalirsa, hayati geregi
gibi denge iinde gtrebilecek ruhsal donanimdan mahrum kalmis olur. Ancak bu duygularin
birbiriyle dengelenmesi kadar, nelerden korkulup nelerin mit edilmesi gerektigini dogru
bilmek de nemlidir. nk yanlis ve batil korkular da, temelsiz ve bos mitler de insani
hsrana gtrr. Insan asil korkulmasi gerekli olandan gerektigi gibi korkmaz ve asil
siginilmasi gerekli olana gerektigi gibi ynelmezse, hayatindaki dengeler alt st olur ve bir
sr sahte otoritenin nnde boyun eger hle gelir. Nitekim insan, tarih boyunca lzumsuz
korkular yznden sayisiz tanri edinmistir: Doga glerinden korkmus; atesi, gkleri,
karanliklari ilh edinmistir. Firavunlardan, diktatrlerden korkmus; onlari ilh edinmistir.
Aliktan korkmus; ekmek ve maas verenleri ilh edinmistir. Yalnizlik ve sahipsizlikten
korkmus; putlari veya baska seyleri ilh edinmistir. Kisacasi insanoglu bos ve temelsiz
korkulari yznden siginacak gvenli kucaklar aramis, umutla sarildigi kucaklar ogu zaman
onu daha da tehlikeli ve acinasi durumlara dsrmstr.
Insanin bariz sekilde zararina yol aan korkular, aslinda ona dayatilan korkulardir. Bu
dayatma, insan hayatinda ok nemli olan iki konuda yapilmaktadir: Egitim ve din.
EGITIMDE KORKU: Egitim uzmanlari tarafindan kabul edilen evrensel gerek sudur
ki, baski ve korku ile ne verimli bir egitim yapilabilir, ne de yararli bir disiplin saglanabilir.
nk baski ve korku sonucu ancak ikiyzl, samimiyetsiz, tutarsiz, ikarci, si ve anarsist
bireyler meydana gelebilir. Baskici ve korkutucu ana-babanin ocuklari, baskici ve korkutucu
gretmenin grencileri, baskici ve korkutucu isverenin isileri, baskici ve korkutucu devletin
yurttaslari hep ikiyzl, samimiyetsiz, tutarsiz, ikarci, si ve anarsist yapidadirlar. Byle bir
insan tipi amalanamayacagina gre, salt baski ve ceza korkusu altinda yapilan bir egitimin
verimsiz neticeler elde etmekle sonulanacagi iyi bilinmelidir. Baski ve korku ile hibir yere
varilmadigi gibi, disiplin de saglanamaz. Baski ve korku ile saglanmis gibi gzken bir
disiplin asla kalici degildir. Bireyler zerindeki baski ve korkunun biraz gevsedigi ya da
bireyler tarafindan kaniksandigi an, ortaya telfi edilmesi mmkn olmayan zararli sonularin
ikmasi kainilmazdir.
Bilimsel gerek bu olmasina ragmen ne yazik ki toplumumuz korku ile disiplin saglama
yolunu semis ve bu seiminin en bariz gstergesi olarak Kizini dvmeyen dizini dver,
gretmenin vurdugu yerde gl biter, Dayak cennetten ikmadir gibi baskiyi ve siddeti
olumlayan birok ifadeyi atasz hline getirmistir.
DINDE KORKU: Insan fitratinda var olan korku ve mit dengesi, diger konularda
oldugu gibi inan konusunda da insan davranislarini ynlendirmektedir. Bu konuda da
insanlara sadece korku asilamak, yani mitlerin baglanmasi gereken yegne varlik olan
Allah'a karsi sevgi yerine korku beslemeye yol aacak telkinlerde bulunmak ok yanlis bir
635
tutumdur. Hele hele akli gelismemis, resit olup mmeyyiz duruma gelmemis, henz sab
agindaki ocuklarin egitmenleri [ister ana-babalari, ister gretmenleri] tarafindan Allah seni
tas yapar, Allah senin gzn kr eder, Allah seni cehennemde yakar, Allah seni
arpar seklindeki ifadelerle terbiye edilmeye alisilmasi son derece zararli bir davranistir.
nk din ve iman sorumlulugunu stlenmek eriskin ve yetiskin kimselerin isidir. Yce Allah
ocuklari hibir konuda mkellef tutmamaktadir. Eger ocuklara Allah tanitilmak isteniyorsa,
dogru olan tanitma Onu cell [kfirleri kahreden, cezalandiran] sifatlari ile degil, cemal
[kullarini seven, koruyan, affeden] sifatlari ile tanitmaktir.
Rabbimiz, evrendeki her sey gibi insanin da programlayicisidir. Yaratilis zelliklerini
ok iyi bildiginden dolayi insani en uygun yasayis tarzina ynlendirmis, indirdigi hidyet
rehberi Kurn'da da ona en uygun bir kulluk programi hazirlamistir. Gerekten de Kurn'da
insandaki korku ve mit duygulari fitrata en uygun biimde degerlendirilerek lzumsuz
korkulari ayiklanmis, insanin kimden ve niin korkmasi gerektigi ile kimden ve neyi mit
etmesi gerektigi aika ortaya konmustur.
Inan egitimini Kurn'dan alan mminler, tabiatlarindan gelen siradan korku ve mit
duygularinin erevesini Kurn'in verdigi bilgilerle dogru olarak belirlemeli, belirledikleri bu
duygulari Kurn'in nerdigi sekilde gelistirip derinlestirmeli, bu fitr duygulari yerli yerinde
kullanmayi grenerek onlari manev ycelmenin yolunu aan birer anahtar hline
dnstrmelidirler. Bunu basarmak, bazilarinin bilgisizce korku diye tanimladigi takv
denen manev donanimi kazanmak demektir. Takv siradan bir korku degil, korku duygusunu
da iine alan bir saygi, ekinme ve korunma gdsn bir ahlk olarak yasanan hayata
aktarma zenidir. Korku duygusu, takv sahibi bir insanda baska nitelikler kazanmis,
yaratilistaki ham halini kaybederek bir korunma ahlki, bir sorumluluk bilinci hline
gelmistir. Dogru ynlendirilmis mit duygusu ise takv sahibi insanin sadece Allah'a ynelen
ve sadece O'na siginan bir insan olmasini saglamistir. Dolayisiyla, insanin yaratilisinda en
basit sekliyle var olan bu duygular, takv sahibi insanda vlen sifatlar hline dnsms, bu
da o insana ycelme faaliyetinin kapilarini amistir.
Islm dininde -,=/havf ve '=-/mehfet szckleriyle ifade edilen basit korku
anlaminda bir Allah korkusu kavrami yoktur. Kurn'da bu szcklerle ifade edilen
korkularin hibiri kesinlikle Allah korkusu ile ilgili degildir. Byle olmasina ragmen,
szcklerin anlam farkliliklari gz ardi edilmek sretiyle havf veya mehfet denilen basit
anlamdaki korku, Allah korkusu olarak Mslmanlarin din terminolojisine de girmistir.
Hatta bu konuda - '=- -='' ' [res'l-hikmeti mehfetullh=Hikmetin basi Allah
korkusudur] diye Peygamberimizin agzindan bir de hadis uydurulmustur. Bu rivayet ylesine
meshur olmustur ki, hat sanatlarinin icra edildigi degisik tablolar hlinde resmedilerek
camilerin i duvarlarina asilmis, dindar evlerinin salonlarina kadar girmistir. Oysa bu ifade,
arastirmak isteyenlerin kolayca bulabilecekleri gibi, Kitab-i Mukaddes'in Sleymn'in
Meselleri'ndeki 1:7 cmlesidir.
Elbette ki en genis ve kapsamli koruma, rahmet sifatina sahip olan ve btn
yaratilmislari koruyan Allah'in korumasidir. Bu nedenle inanan insan, kendisine zarar verecek
seylerden korunmak iin Allah'a ynelir ve isledigi kt fiillerden dolayi da sadece kendisini
koruyabilecegine inandigi Allah'tan korkar. Ancak buradaki korunma istegi, islenen kt
fiillerin sonularindan dolayi duyulan korkudan kaynaklanir. Bu korku ceza korkusudur.
Nitekim Kurn'a bakildiginda, birok yerde havf szcg kullanilarak insanlara korkmalari
ihtar edilmistir. Ancak bu ifadelerin hepsi de Allah'in kendisinden degil, su islendigi
takdirde Allah'in azabindan, Allah'in vadinden korkulmasi gerektigi ynndedir.

27-29
Onlara iki demoglunun haberini de hakkiyla oku. Hani her ikisi birer kurban sunmuslardi da
birinden kabul edilmis, digerinden kabul edilmemisti. O: Seni kesinlikle ldrecegim dedi. Digeri:
Allah, yalniz Kendisinin korumasi altina girmis kisilerden kabul eder. Sen, beni ldrmek iin elini
bana uzatsan da, ben, elimi, seni ldrmek iin uzatacak degilim [ben, elimi seni etkisiz kilmak iin
636
uzatirim]. Sphesiz ben, lemlerin Rabb'i Allah'tan korkarim. Sphesiz ben, isterim ki sen, beni
ldrmen nedeniyle olusacak gnahi ve kendi gnahini yklenip de Ates'in ashbindan olasin! Sirk
kosarak, kfrederek yanlis; kendi zararlarina is yapanlarin da cezasi budur! dedi.
(Mide/28)

15
De ki: Ben kesinlikle, eger Rabbime isyan edersem, byk bir gnn azabindan korkarim.
(Enm/15)

13,14
Ve kfirler; Allah'in ilhligini ve rabligini bilerek reddeden kimseler, elilerine: Ya sizi
kesinlikle yurdumuzdan ikaracagiz, ya da kesinlikle bizim dinimize/ yasam tarzimiza
dneceksiniz! dediler. Rableri de elilerine: Biz sirk kosarak yanlis; kendi zararlarina is yapanlari
kesinlikle degisime/ yikima ugratacagiz ve onlardan sonra sizi kesinlikle o yere yerlestirecegiz. Bu,
makamimdan ve tehdidimden korkan iindir diye vahyetti.
(Ibrhm/14)

175
Sphesiz ki o seytan/kt niyetli insan, kendi yakinlarini korkutur. Onlardan korkmayin,
eger mmin iseniz Benden korkun.
(l-i Imrn/175)



Bu konu iin ayrica; Hd/3, 26, 84, 103; Rahmn/46; Nzit/40; Mide/64, 69, 94;
Enm/48; Arf/35, 54; Enfl/48; Ynus/15, 62; Meryem/45; Zmer/13; Ahkf/13, 21;
Hasr/16; l-i Imrn/170; Kf/45; Mddessir/53; Insan/7,10; Nahl/49-50; Isr/57; Nr/37;
Zriyt/37;Bakara/37, 62, 112, 262, 274, 277; Zuhruf/68'e de bakilabilir.

Grldg gibi, Kurn'da havf szcg ile dile getirilmis olan korku, Allah
korkusu degil, Allah'in adaleti geregi hirette sululara verecegi ceza korkusudur. Allah'in
adaletinden, yani sua karsi verecegi cezadan korkma konusu, birok yette de yine mutlak
basit korku anlamini ifade eden rehb szcg ile dile getirilmistir. Rehb szcgnn
Kurn'da bu anlamda kullanildigini grmek isteyenler Arf/116, 154; Bakara/40; Nahl/51;
Enfl/60; Kasas/32; Hasr/13; Enbiy/90'a bakabilirler.
Havf szcg ile ceza korkusunu ifade eden Rabbimiz, iman eden, slihti isleyen ve
Allah'i Rabb edinip istikmetini dzenleyenlerin, yani Allah'in yakini ve yardimcisi olanlarin
Allah'tan korkmalarina hi gerek olmadigini da yine havf szcg ile ifade etmistir:

262
Allah yolunda mallarini bagislayan, sonra verdiklerinin arkasindan basa kakmayan ve
incitmeyen su kimselerin mkftlari Rablerinin yanindadir. Onlar zerine hibir korku yoktur ve
onlar zlmeyeceklerdir.
(Bakara/262)

277
Sphesiz iman eden ve dzeltmeye ynelik isler yapan, salti ikame eden [ml ynden ve
zihinsel aidan destek olma; toplumu aydinlatma kurumlarini olusturan-ayakta tutan] ve
zekti/vergiyi veren kisilerin Rableri katinda mkftlari vardir. Ve onlar zerine hibir korku
yoktur, onlar zlmezler de.
(Bakara/277)


62,63
Ain gznz! Allah'in yakinlarina, yardimcilarina ki onlar inanan ve Allah'in korumasi
altina girmi kimselerdir kesinlikle kaygi yoktur. Onlar zlmeyecekler de.
(Ynus/62)

13
Sphesiz iste su: Rabbimiz Allah'tir deyip, sonra da dosdogru olan kisiler zerine hibir
korku yoktur ve onlar zlmeyeceklerdir.
637
(Ahkf/13)

Bu konudaki diger yetler sunlardir: Bakara/62, 112, 274; Mide/69; Enm/48;
Arf/35; Fussilet/30.

Islm dininde, ,-= [hayet] vardir, - ,-= [hayetullh] vardir. Hayet; bilgi, idrak
neticesinde olusan hayranlik ve sayginin dogurdugu hasret kalma, uzak dsme korkusudur.
354

Bu szcg, yukarida aikladigimiz basit korku anlamindaki havf szcg ile es anlamli
olarak Trkeye evirenler byk bir yanlis iindedirler. nk hayet ile havf szcklerinin
farkli anlamlara geldigi, bizzat Rabbimiz tarafindan ayni yet iinde kullanilmak sretiyle
bildirilmistir:

19-24
Peki, sphesiz Rabbinden sana indirilenin gerek oldugunu bilen kimse, kr olan kimse
gibi midir? Sphesiz ancak kavrama yetenekleri olan kisiler;
Allah'a verdigi szleri yerine getiren ve antlasmayi bozmayan,
Allah'in birlestirilmesini istedigi seyi; iman ve ameli birlestiren,
Rablerine saygiyla, sevgiyle, bilgiyle rperti duyan ve hesabin ktlgnden korkan kisiler,
Rablerinin rizasini kazanmak arzusuyla sabretmis,
salti ikame etmis [ml ynden ve zihinsel aidan destek olma; toplumu aydinlatma kurumlari
olusturmus, ayakta tutmus],
kendilerine verdigimiz riziklardan gizli ve aik Allah yolunda harcamis
ve irkinlikleri gzelliklerle ortadan kaldiran kisiler gt alip dsnrler. Iste onlar, bu yurdun
kibeti; adn cennetleri kendilerinin olanlardir. Onlar, atalarindan, eslerinden ve soylarindan slih
olanlar Adn cennetlerine gireceklerdir. Grevli gler/ haberci yetler de her kapidan yanlarina
girerler: Sabretmis oldugunuz seylere karsilik size selm olsun! Bu yurdun sonu ne gzeldir!
(Rad/21)

yetin ifadesinden kolayca anlasildigi gibi, havf ile hayet szckleri ayni anlama
gelmez, birbirlerinden farklidirlar. Insanlar her zaman ve zeminde, su islediklerinde veya
susuzken de Allah'a hasyet duyarlar ve ittik ederler. Allah'in adaletinden [sululara verecegi
cezadan] ise sadece sulular havf ederler; zaten etmelidirler de...
Basit korku [havf] duygusu yaratilistan herkeste var olmasina ragmen, hayet herkeste
olmaz. Havf denen basit korkuya [kapilan kisi, korktugundan uzak durmaya alisir. Mesel,
atesten korkan atesin yanina yaklasmaz, hastaliktan korkan hasta olmamak iin gerekli tedbiri
alir, cehennemden korkan isyan etmez, dsmanindan veya vahs hayvanlardan korkan kimse
de onlarla karsilasmamaya alisir. Korku duygusu insani kesinlikle korktuklarindan
kainmaya iter. Ancak hayet hissi basit korkuya benzer bir his olmadigi gibi, hayet sahibi
de korktugundan kainan ve uzaklasan biri degildir. Tam tersine, hasyet sahibi kimse hasyet
duyduguyla hep beraber olmayi arzular. Onun asil korktugu, hasyet duydugundan uzak
kalmaktir; nk ona derin bir sevgi ve saygi duyar, onun darilmamasi, gcenmemesi iin
gayret eder, kendisini ona sevdirmeye, begendirmeye alisir.
Kisaca ifade etmek gerekirse, hayet hissi havf gibi fitr bir duygu degildir. Insanda
sonradan olusur, bilgi ve idrake dayanir, bilgi ve idrakle dogru orantilidir:

28
Insanlardan, diger canli varliklardan ve davarlardan da byle trl trl renkte olanlar vardir.
Kullari arasinda Allah'tan ancak bilginler saygiyla, sevgiyle, bilgiyle rperirler. Hi sphesiz Allah
ok gldr, ok bagislayicidir.
(Ftir/28)


354
(el Isfehani; el Mfredat, hsy mad.)

638
yette de vurgulandigi gibi, bilginler, bilgileri sayesinde Allah'i bilgisizlerden daha iyi
tanirlar ve O'na sonsuz bir saygi ve hayranlik duyarlar. Gerekten de siradan bir kimse ile
atomun iini bilen bir fizik bilgininin veya hcrenin yapisindaki DNA ve RNA yapilarini
gren bir tip bilgininin Allah hakkindaki saygi ve hayranlik hisleri ayni degildir. Bu bilginler,
Allah'in sonsuz gcn ve evreni programlama [Rabb olma] zelligini gzleriyle grrler ve
bunlari bilmeyenlere nazaran Allah'i daha iyi tanirlar. Bu tanimanin sonucu olarak hem
Allah'a karsi ok daha fazla saygi ve hayranlik duyarlar, hem de Allah'a uzak kalmaktan ve
O'na saygisizlik etmekten korkarlar [hasyet duyarlar]. Hayet konusu ile ilgili olarak su
yetlere bakilabilir: Y-Sn/11; Nzit/45; T-H/3, 44; Al/10; Enbiy/49; Ftir/18; Kf/33;
Mide/44, 52; Tevbe/18; Nr/52; Beyyine/8; Zmer/23; Ahzb/37; Bakara/74 ve Hasr/21.
Allah'a duyulan saygi ve hayranlikta en nde olanlar resuller ve meleklerdir. Zira
onlarin Allah'i tanima ve idrakleri herkesten daha ileri dzeydedir:

38,39
Allah'in kendisine farz kildigi seyde Peygamber zerine, daha nce gelip geen kimselerde;
Allah'in verdigi elilik grevini teblig eden, O'na saygiyla, sevgiyle, bilgiyle rperti duyan ve
Allah'tan baska kimseye saygiyla, sevgiyle, bilgiyle rperti duymayan kimselerle ilgili Allah'in
uygulamasi olarak bir glk yoktur. Allah'in emri, ayarlanmis, belirlenmis bir kaderdir. Hesap
grc olarak Allah yeter.
(Ahzb/39)

57-61
Sphesiz Rablerine duyduklari derin hayranlik ve saygi sonucu O'ndan uzaklasma
korkusundan tir tir titreyen su kimseler, Rablerinin yetlerine inanan kimseler, Rablerine ortak
tanimayan kimseler, sphesiz kendileri, Rablerine dnecekler diye verdiklerini kalpleri rpererek
veren kimseler; iste onlar, iyiliklerde yarisanlardir ve iyilikler iin nde gidenlerdir.
(Mminn/57)

26-28
Ve onlar: Rahmn [yarattigi btn canlilara dnyada oka merhamet eden Allah], ocuk
edindi dediler. Rahmn, bundan ariniktir. Aksine onlar armaganlar verilmis kullardir. Onlar, O'nun
sznn nne geemezler; onlar, yalniz O'nun emriyle is yaparlar. O, Rahmn'in ocuklari
saydiklari seylerin nlerinde olani ve arkalarinda olani bilir. Ve onlar, O'nun hosnut oldugu
kimselerden baskasina yardimda/destekte bulunmazlar. Bununla birlikte onlar O'na duyduklari derin
saygi ve sevgiden dolayi ondan uzaklasma korkusundan tir tir titrerler.
(Enbiy/28)

Iste, Islm'daki Allah korkusu bu hasyet duygusudur, siradan bir korku degildir.

.' [LEALLE] EDATI:

.' [lealle] edati Arapada harf-i cerr ve fiile benzeyen harflerden [edatlardan] biri
olarak degerlendirilmis ve iinde bulundugu cmleye umut ve endise anlami kattigi kabul
edilmistir. yle ki, giderek genel bir kural hline gelen bu kabul nedeniyle hem gzel seylerin
umulmasi ve hem de kt seylerden endise duyulmasi kisaca bu edat yardimiyla ifade edilir
olmustur.
Ancak, Kurn'da geen .' [lealle] edatlarina bakildiginda, bu edatin umut ve
endise anlamlarindan baska anlamlarda kullanildigi grlmektedir. Zira bu edat Kurn'da
bizzat Allah iin de kullanilmistir. Hlbuki "Allah'in ummasi veya endise duymasi sz
konusu olamaz. nk ummak ve endise duymak, bir seyin sonunu bilmemekten,
neticeden emin olmamaktan kaynaklanir, Allah ise her seyi kesin bir bilgi ile bilmektedir.
Kurn zerine en ok arastirma yapmis kisilerden Zerkes el-Brhn; Suyt ise bu
konuyu ve el-Itkn adli eserlerinde birer blm ayirarak derinlemesine incelemisler ve zetle
asagida naklettigimiz hususlari belirtmislerdir:
Lealle, iinde bulundugu isim cmlesinin ismini nasb, haberini ref eden bir edattir. Bu edatin
bir takim anlamlari vardir. Bu anlamlarindan en nls _

,- [tavakku]dur. Tavakku ise terecci


639
[sevilen seyleri ummak] ve isfak [irkin seylerden de endise duymak] demektir. Bunlara rnek
Bakara/189 ve Sr/17 yetleridir. En nl ikinci anlami ise talldir. Tall, sebep gstermek,
bahane, messirden esere yapilan istidll [gereke] demektir. Buna rnek T-H/44 yetidir. nc
anlami ise '+---' [istifhm]dir. Buna rnek de Talk/1 ve Abese/3 yetleridir.
355


Bu genel aiklamadan sonra Suyt, aynen su notu dsmstr:
el-Brhan'da Zerkes'nin naklettigine gre, Begav'nin Vkid'den hikye ettigine gre Kurn'da
yer alan btn lealle edatlari tall iindir. Sadece Suar/129'daki lealle tesbih iindir. Tesbih iin
olmasi biraz gariptir. nk nahivciler byle bir sey zikretmemislerdir. Sahh-i Buhar'de de

''
,-'=- [leallekm tahldn] ifadesindeki lealle'nin tesbih iin oldugu yer alir. Ben derim ki, Ibn-i Eb
Hatim'in Sdd tarikinden ortaya koyduguna gre, Kurn'da yer alan lealle edatlarinin hepsi _ [key]
anlamindadir. Yani, hepsi tall iindir. Sadece Suar/129'daki lealle edati, ' [keenne]
anlamindadir. Nitekim Katde'den nakledildigine gre Suar/129'daki leallekm tahldn ifadesi,
bazi kiraatlerde (Ubeyy mushafinda) ,-'=-

-' [keennekm tahldn] seklindedir.


356


Bu aiklamalardan da anlasilacagi gibi, Kurn'da tam 129 kez yer alan lealle edati
aslinda tall [sebep gstermek, bahane, messirden esere yapilan istidll, yani gereke]
iindir. Bizim kanaatimiz bu yndedir.
Zaten terecci [umut] anlami vermis gibi olan kullanimlari da, yetlerde uygun
dsmemektedir. Bazilari bu uygunsuzlugu asabilmek maksadiyla, Allah iin kullanilan lealle
edatlarinin kesinlik anlaminda oldugunu, kullar iin kullanilan lealle edatlarinin ise
terecci [umut] anlaminda oldugunu ileri srerek edatin anlaminda bir zorlamaya
girmislerdir. Oysa lealle edatinin tall iin oldugunun kabul hlinde byle zorlamalara
gerek kalmamaktadir. Bizim -Allah'in izniyle- yaptigimiz Kurn alismalarinda lealle edati
hep talil anlamiyla degerlendirilmistir.

27
Ey demogullar! Seytn, ana-babanz, kendi irkinliklerini kendilerine
gstermek iin elbiselerini soyarak cennetten kardg gibi, sakn sizi de fitneye
dyrmesin; sizi hak dinden dndrmesin! nk o ve kabilesi, sizin onlar
gremeyeceginiz yerden sizi grrler. Biz, yeytnlar, inanmayanlar iin
veller/yol gsteren, yardm eden kimseler yaptk.

Rahmeti geregi Rabbimizin uyarilarina devam ettigi bu yette bize gre iki nokta
zerinde durulmustur:
Birinci nokta, Iblis'in insan zerindeki etkisidir. Sd sresi'nden beri islenmekte olan
Insan-Iblis iliskisine bu srede daha ayrintili aiklamalarla yer verilmis ve srenin
baslangicindan bu yana insanlar Iblis'in nereden ve nasil etki edecegi hakkinda
bilgilendirilmistir. Yapilan bu bilgilendirmeden sonra bu yette Rabbimiz, Iblis'in etkisi
konusunda insana su uyarida bulunmustur: Ey demogullari! Seytn, ana babani:i,
irkinliklerini onlara gstermek iin elbiselerini soyarak cennetten ikardigi gibi, sakin sizi
de bir fitneye drmesin! nk o ve kabilesi, sizin onlari gremeyeceginiz yerden sizi
grrler.
Ikinci nokta ise Iblis'in ve avenesinin kimlerle hasir nesir oldugudur. Rabbimiz bu yette
Iblis'in ve avenesinin inanmayanlarla yakin iliskide olacagini bildirerek onlara karsi uyanik
olunmasini gtlemektedir. Bu konudaki tanitici bilgiler baska yetlerde de verilmistir:

30
Bir grubu dogru yola iletti, bir gruba da sapiklik hak oldu; onlar, seytnlari, Allah'in
astlarindan, yol gsteren, yardim eden ve koruyan yakinlar edindiler ve kendilerinin de kesinlikle
kilavuzlanan dogru yolda olduklarini saniyorlar.

355
Zerkes, el-Brhn; Suyt, el-Itkn.
356
Suyt, el-Itkn; c. 1, s. 538, 539 ve Zerkes, el-Brhn; c. 4, s. 392-395.
640
(Arf/30)

1-6
Gzkmeyen varliklardan, bilinen varliklardan; hepsinden, insanlarin akillarinda ktlk
Iisildayan sinsi dsmanin kt fisiltilarinin ktlgnden, insanlarin ilhina, insanlarin hkmdarina
ve insanlarin Rabbine siginirim de!
(Ns/1-6)


50
Ve hani Biz dogal glere, dem'e boyun egip teslimiyet gsterin demistik de Iblis/
dsnce yetisi disinda hepsi boyun egip teslimiyet gsterdi. Iblis, grnmez varliklardandi/
enerjidendi. Sonra da kendi Rabbinin emrine ters dst. Simdi siz, Benim astlarimdan onu ve onun
soyunu yardimci, yol gsterici, koruyucu yakinlar mi ediniyorsunuz? Hem de onlar sizin
dsmaninizken. Sirk kosarak yanlis; kendi zararlarina is yapanlar iin ne kt bir degistirmedir bu!
(Kehf/50)

Ve Meryem/83, Mcdele/19, Enm/121, Isr/27.

SEYTNLARIN/IBLIS'IN SOYDUGU ELBISE: Daha nce de ifade ettigimiz gibi,
Iblis'in soydugu elbise, bildigimiz elbise degil, iyilik, gzellik, dostluk, kardeslik elbisesidir.
nk Iblis, dnya nimetlerini ssl gstermek sretiyle insanlari zevkusefa dskn, mal
yigici, kargasa ikartici birer yaratik hline dnstrp birbirlerine dsman etmekte ve
bylece insana ilham edilmis irkinliklerin disa vurmasini saglayarak onu elbisesiz,
irkinlikleriyle bas basa birakmaktadir. Bunlari yaparken Iblisin tarzi merte degil, sinsicedir.
Rabbimiz, seytanlar olarak niteledigi Iblis ve onun etkisine girmis kisilerin insana
yoldan ikartici telkinlerde bulunurken fark edilmesi zor yntemler kullanacagini o ve
kabilesi, sizin onlari gremeyeceginiz yerden sizi grrler ifadesi ile dile getirmistir. Bu uyari
gayet aiktir. Yani Rabbimiz, Onlar, insanin iinden ya da insana fark ettirmeden sinsice
telkinde bulunurlar. yle ki, onlar sizi tanirlar ve yaptiklarinizin hepsini grrler, ama siz,
yaninizda olmalarina ragmen takindiklari tavirlar sebebiyle onlarin dsmanlariniz oldugunu
fark edemezsiniz demektedir.
EITNEYE DSRMEK: ---'' [fitne], atese atmak demektir. Rabbimizin bu szcg
kullanarak yaptigi uyari, seytn sizi vahye uymayan hareketler yaptirmak, dogru olmayan bir
hayat tarzi benimsetmek sretiyle atese atmasin, basinizi belya sokmasin, sizi perisan
etmesin! anlamindadir. (Fitne ile ilgili genis aiklama Sd sresi'nde verilmistir.)

28
Ve onlar bir igrenlik yaptklar zaman, Babalarmz bu yolda bulduk,
bunu bize Allah emretti derler. De ki: Allah igrenligi emretmez. Allah'a
kary bilmediginiz yeyleri mi sylyorsunuz?
29
De ki: Rabbim hakkaniyeti emretti. Her mescidin yannda; toplum
iinde yznz; tm benliginizi O'na dogrultun ve dini yalnz Kendisine has
klarak Rabbinize yalvarn. lkin sizi yarattg gibi O'na dneceksiniz.
30
Bir grubu dogru yola iletti, bir gruba da sapklk hak oldu; onlar,
yeytnlar, Allah'n astlarndan, yol gsteren, yardm eden ve koruyan yaknlar
edindiler ve kendilerinin de kesinlikle klavuzlanan dogru yolda olduklarn
sanyorlar.
33
De ki: Rabbim, sadece igrenlikleri; onun ak ve gizli olann,
gnahlar, haksz yere baykaldrmay, haklarnda hibir delil indirmedigi
yeyleri Allah'a ortak koymanz ve Allah hakknda bilmediginiz yeyleri
sylemenizi haram etmiytir.

Bizim kanaatimize gre 28-30 ve 33. yetler ayri bir necm olup bu necmin devam
etmekte olan konu ile bir ilgisi yoktur. Bu yetler Mushaf'in tertibi sirasinda sahabe tarafindan
641
parantez ii bir ifade olarak buraya konulmus olmalidir. Biz bu yetleri Kurn'i iyi anlamak
isteyenlerin bu zelligi dikkate alarak okumalarini neriyoruz.
Konusu itibariyle bu yetler Sd/1-11'in devami niteligindedir. Byle olunca, 28. yetin
basindaki Ve onlar ifadesinin Sd/2'de sz edilen inkr edenler'e ait oldugu ortaya ikmakta
ve bylece yetler de dogru olarak anlasilmaktadir.

Aslinda bize gre bu yetleri asagidaki yetlerin devami olarak okumak, onlarin daha iyi
anlasilmasini saglayacaktir:

15
Sphesiz onlar, olduka tuzak kuruyorlar.
16
Ben de onlari cezalandiririm.
17
Bu yzden sen
kfirlere; Allah'in ilhligini ve rabligini bilerek reddedenlere mhlet ver, onlara azicik zaman tani.
(Trik/15-17)

2
Onlar ise bir almet/gsterge grseler hemen yz eviriyorlar ve Devam edip giden bir
bydr diyorlar.
3-5
Kurn'da kendilerine verilen her emir, kararlastirilmis, en stn seviyede yeterli, haksizlik
ve kargasayi engellemek iin konulmus bir kanun, dstur ve ilke oldugu hlde onlar yalanladilar ve
tutkularina uydular. Sphesiz onlara vazgeirecek haberler de gelmisti. Buna ragmen uyarilar yarar
saglamiyor.
(Kamer/2-5)

1
Sd/90. gt/seref sahibi Kurn kanittir ki,
3
onlardan nce nice kusaklari degisime, yikima
ugrattik Biz. Onlar da agristilar. Ama artik kurtulus vakti degildi.
2
Aksine o kfirler; Allah'in
ilhligini ve rabligini bilerek reddedeno kimseler bir gurur ve blnme iindedirler.
4,5
Ve ilerinden kendilerine bir uyarici geldigine sastilar da o kfirler; Allah'in ilhligini ve
rabligini bilerek reddeden o kimseler, Bu bir sihirbazdir, ok ok yalan syleyen birisidir. O bunca
ilhi, bir tek ilh mi yapmis? Bu gerekten ok sasilacak bir sey! dediler.
6-8
Ve ilerinden ileri gelenler yrdler: Ilhlariniz zerinde direnin ve sznzden,
kararinizdan dnmeyin. Bu, gerekten, sizden beklenen bir seydir! Biz bunu son/baska bir dinde
isitmedik, bu ancak bir uydurmadir. gt/ Kitap aramizdan o'nun zerine mi indirildi? Aksine
onlar Benim gdmden/ Kurn'dan yetersiz bilgi iindeler, aksine onlar henz azabimi
tatmadilar.
9-11
Yoksa ok gl ve ok bagis yapan Rabbinin rahmet hazineleri onlarin yaninda midir? Ya
da btn o gklerin, yerin ve aralarinda olanlarin mlk onlarin midir? yleyse, burada, esitli
gruplardan olusmus, bozguna ugramis bir ordu olan onlar, her yolu deneyerek ykselsinler, ellerinden
gelen her seyi denesinler!
(Sd/1-11)


Biz, Mushaf'ta bu yetler arasinda yer almis olan diger yetleri de birer parantez olarak
dsnyor ve tahlilimize bu anlayisla devam ediyoruz:

28
Ve onlar bir igrenlik yaptklar zaman, Babalarmz bu yolda bulduk,
bunu bize Allah emretti derler. De ki: Allah igrenligi emretmez. Allah'a
kary bilmediginiz yeyleri mi sylyorsunuz?

ONLARIN KIMLIGI: Yukarida da aikladigimiz gibi, buradaki onlar zamiri ile
kasdedilenler, Peygamberimiz ile mcdele eden ve sirkte direnen Mekkeli msriklerdir.
=', [fevhi], irkin is, yz kizartici sz veya davranis, olmasi gereken siniri asmak,
sz ve cevapta taskinlik etmek anlamina gelen -'-= [fah] szcgnn ogulu olup bu
ifadeler ile ilgili ayruntili nilgi Necm suresinde verilmistir.
642
Fuh, fah ve fhie kelimeleri, Rgib el-Isfehan tarafindan, son derece irkin sz ve
fiiller olarak tanimlanmistir.
357


Fhie szcgnn ogulu olan fevhi szcg ise Kurn'da had cezasini [agir cezayi]
gerektiren hller iin kullanilmistir. (Enm/151, Arf/33, Sr/37, Necm/32). Mminler bu
sulardan uzak durmali ve kendi aralarinda bu ahlksizligin yayilmasina firsat
vermemelidirler. Zira dsmanlari bu konuda sinsice alismaktadirlar.
Klsik kaynaklarda, konumuz olan yetteki fhie szcgyle, Kbe'yi iplak tavaf eden
ve kendilerine engel olmak isteyenlere karsi bu davranisin atalarindan kalma ve onlara da
Allah tarafindan emredilmis bir amel oldugunu syleyen chillerin kastedildigi ileri
srlmstr. Bizim grsmz, bu szcgn ifade ettigi igrenliklerin bununla sinirli
olmadigidir. yle ki, Peygamberimize direnen o gnk Mekkeli idarecilerin basta sirk olmak
zere daha birok sapikliklari da bu szcgn kapsami ierisindedir.
TAKLIT, ATALAR DINI: Hatirlanacak olursa, Sd sresi'nde, Peygamberimize direnen
idareciler, kulun kula kullugunu yasaklayan tevhd [Allah'i birleme] konusunda igren bir
tavir gstermisler ve atalarindan byle bir sey grmediklerini dile getirmislerdi:

4,5
Ve ilerinden kendilerine bir uyarici geldigine sastilar da o kfirler; Allah'in ilhligini ve
rabligini bilerek reddeden o kimseler, Bu bir sihirbazdir, ok ok yalan syleyen birisidir. O bunca
ilhi, bir tek ilh mi yapmis? Bu gerekten ok sasilacak bir sey! dediler.
6-8
Ve ilerinden ileri gelenler yrdler: Ilhlariniz zerinde direnin ve sznzden,
kararinizdan dnmeyin. Bu, gerekten, sizden beklenen bir seydir! Biz bunu son/baska bir dinde
isitmedik, bu ancak bir uydurmadir. gt/ Kitap aramizdan o'nun zerine mi indirildi? Aksine
onlar Benim gdmden/ Kurn'dan yetersiz bilgi iindeler, aksine onlar henz azabimi
tatmadilar.
(Sd/4-8)

Rabbimiz Kurn'da atalar dininin benimsenmesi zerinde oka durmus ve insanlari
srekli uyarmistir:

170
Ve onlara, Allah'in indirdigine uyun dendigi vakit, Aksine biz, atalarimizi neyin zerinde
bulduysak ona uyariz dediler. Atalari bir seye akil erdirmez ve kilavuzlandiklari dogru yolu bulmaz
idiyseler de mi?
(Bakara/170)

104
Ve onlara: Allah'in indirdigine ve Eli'ye gelin dendigi zaman: Atalarimizi zerinde
buldugumuz sey bize yeter dediler. Atalari bir sey bilmeyen ve kilavuzlanan dogru yolu bulmayan
kimseler olsa da mi?
(Mide/104)

Bu konuda ayrica su yetlere de bakilabilir: Ynus/78, Enbiy/53, Suar/74,
Lokmn/21, Zuhruf/23.

29
De ki: Rabbim hakkaniyeti emretti. Her mescidin yannda; toplum
iinde yznz; tm benliginizi O'na dogrultun ve dini yalnz Kendisine has
klarak Rabbinize yalvarn. lkin sizi yarattg gibi O'na dneceksiniz.


357
Rgib el-Isfehan, el-Mfredt, Fahs mad.
643
Yaptiklari igrenlikleri Allahin emriymis gibi gstererek kendilerini savunmaya
kalkisan Mekkeli msriklere, Rabbimiz de peygamberinin syle cevap vermesini
emretmektedir: Allah igrenligi emretmez. Allah'a kari bilmediginiz eyleri mi
sylyorsunuz?
Rabbimizin Mekkeli msriklere denilmesini istedigi szler bu yette syle devam
etmektedir: Rabbim adaleti emretti.
Gerekten de dinin amacini insani kula kulluktan kurtarmak ve yeryznde adaleti
saglamak diye zetlemek mmkndr. Insanlara verilen tm grevler bu ilkenin
gereklesmesini saglamaya yneliktir.
YZ ALLAH'A DOGRULTMAK: Yz Allah'a dogrultmak ifadesi, kisinin yzn
yn olarak Allah'a evirmesi anlamina degil, tm benligiyle Allah'a ynelmesi anlamina
gelen bir deyimdir. Yz, vesikalik fotografta oldugu gibi kisinin kimligini tmden ifade eder.
Tm benligiyle Allah'a ynelmek, inananlardan srekli istenen ve beklenen bir tavirdir:

20
Buna ragmen eger seninle tartisirlarsa de ki: Ben tm benligimi Allah iin
Islmlastirdim/ben Mslman oldum. Bana uyanlar da Mslman oldular. Kitap verilenlere ve
Anakentliler'e: Siz de saglamlastirdiniz mi/ Islm'i kabul ettiniz mi? de. Eger
saglamlastirirlarsa/Islm'a girerlerse, artik kilavuzlandiklari dogru yola ermislerdir. Ve eger sirt
evirirlerse sana dsen sadece mesaji iletmektir. Ve Allah, kullarini en iyi grendir.
(l-i Imrn/20)

78,79
Sonra gnesi dogarken grnce de, Bu benim rabbimdir, bu daha byk! dedi. Sonra o
da batinca, Ey toplumum! Sphesiz ben sizin ortak kostugunuz seylerden uzagim. Kesinlikle ben
hanif; btil inanlardan dnms biri olarak yzm, gkleri ve yeri yoktan var edene/yok edecek
olana evirdim ve ben ortak kosanlardan degilim dedi.
(Enm/79)

112
Hayir, aksine kim iyilestiren-gzellestiren biri olarak kendisini Allah iin islmlastirirsa, iste
onun, Rabbi katinda dl vardir. Onlara hibir korku da yoktur ve onlar zlmezler de.
(Bakara/112)


DININ ALLAH'A HAS KILINMASI: Kendini Mslman ve dindar olarak niteleyen
herkes, Rabbimizin bu yetteki aik ve net talimati dogrultusunda, sahiplendigi dinin
Allah'in saf dini olmasina dikkat etmek durumundadir. Ne var ki, yzyillardir insanlar
Allah'in saf ve tertemiz dininden farkli, katkili ve yozlasmis bir dini hayat srdrmektedirler.
nk Allah'in saf ve tertemiz dininin ierisine seyhler, imamlar, stadlar marifetiyle hev-
hevese, paraya, siyasete, ideolojiye dayali birok katki maddesi karistirilmistir. Yasanan din
hayatin bu durumda olup olmadigini anlamak aslinda ok kolaydir. Yapilacak is, srdrlen
inanlarin ve ortaya konan amellerin Allah tarafindan mi yoksa baskalari tarafindan mi
belirlendigine bakmaktan ibarettir. Allah'in saf dini, Ftiha'nin besmelesi ile Ns sresi'nin
ve'n-ns ifadesi arasindadir. Din adina ne varsa, iman ve ameliyle hepsi Kurn'dadir.
Kurn'da yer almayan inan ve ameller, Allah'in saf dini disinda kalan din disi inan ve
amellerdir. Bizim dayatilmis oldugunu esitli vesilelerle aikladigimiz inan ve ameller de
iste bu inan ve amellerdir.
yette de grldg gibi, Rabbimiz bizden dinin Allah'a hlis kilinmasini istemektedir.
Bu da yasanan dinde Allah'in koymadigi hibir inan ve amelin bulunmamasi anlamina
gelmektedir:

1
Bu kitabin indirilmesi, en stn, en gl, en serefli, maglp edilmesi mmkn olmayan;
mutlak galip, en iyi yasa koyan, bozulmayi iyi engelleyen/saglam yapan Allah'tandir.
2
Sphesiz ki, Biz bu kitabi sana gerekle indirdik. yleyse Din'i sadece O'nun iin arindirarak
Allah'a kulluk et.
644
3
Dikkatli olun, halis din sadece Allah'a aittir. O'nun astlarindan birtakim yardimci, yol gsterici,
koruyucu yakinlar edinenler: Allah'in astlarindan edindigimiz yardimci, yol gsterici, koruyucu
yakinlar, bizi Allah'a daha fazla yaklastirsin diye biz onlara tapiyoruz. Sphesiz kendilerinin
ayriliga/anlasmazliga dsp durduklari seylerde, onlarin arasinda Allah hkm verecektir. Sphesiz
Allah, yalanci ve ok nankrn ta kendisi olan kisilere kilavuzluk etmez.
(Zmer/1-3)

11,12
De ki: Ben, kesinlikle dini yalnizca Kendisine zg kilarak Allah'a kulluk etmekle
emrolundum. Ve bana Mslmanlarin ilki olmam iin emir verildi.
13
De ki: Sphesiz Rabbime karsi gelirsem byk gnn azabindan korkarim.
14-16
De ki, Dinimi yalniz Kendisine arindirarak Allah'a kulluk ediyorum. Buna ragmen siz,
O'nun astlarindan dilediginize kulluk yapiniz. De ki: Sphesiz asil kaybedenler, kiymet gnnde
kendilerini ve ailelerini ve yakinlarini kayba ugratanlardir. Dikkatli olun! Ite bu, apaik bir kaybin
ta kendisidir. Onlarin stlerinden ateten tabakalar, altlarindan da tabakalar vardir. Ite Allah,
kullarini bununla korkutuyor: Ey kullarim! Benim korumam altina girin.
Zmer/11-16)

14
yleyse, kfirler; Allah'in ilhligini ve rabligini bilerek reddedenler hoslanmasa da dini
sadece Kendisine ait kilarak Allah'a dua edin.
(Mmin/14)


65
O, diridir, O'ndan baska ilh diye bir sey yoktur. Bu nedenle, dini sadece O'nun iin
arindiranlardan olarak O'na dua edin. Tm vgler yalniz lemlerin Rabbi Allah'adir; baskasi
vlemez.
(Mmin/65)

5
Oysa ki onlara sadece, dini yalniz Allah iin arindiran kisiler hlinde sadece Allah'a kulluk
etmeleri, salti ikame etmeleri [ml ynden ve zihinsel aidan destek olma; toplumu aydinlatma
kurumlari olusturmalari, ayakta tutmalari], zekti/vergiyi vermeleri emredilmisti. Ve iste bu,
dogru/eksiksiz/asinmaz dindir.
(Beyyine/5)

yetteki Allah'a hlis kilinmi din ifadesinden, bir de hlis olmayan, Allah'a zg
kilinmamis bir dinin varligi anlasilmaktadir. Bize gre bu din, azizlerin, seyhlerin, papazlarin,
hocalarin, hahamlarin, efendilerin, Firavunla trdes olan ceberut liderlerin ekledikleri katki
maddeleriyle bozulmus, yozlastirilmis kalp dindir. Oysa Rabbimizin bu konu zerindeki
hassasiyeti bize gstermektedir ki, yasanan din Allaha zg, saf, katkisiz, katisiksiz, bir
bakima hlis st gibi olmalidir. Hlis st nasil hibir katki maddesi iermezse, hlis din de
Allah'tan baskasinin hkmlerini iermemelidir.
Bu konuda bize dsen grev, Allah'in gerek dinini bu katki malzemelerinden
arindirmak ve onu Allah'tan geldigi gibi saf ve hlis bir halde insanlara ulastirmaktir.

30
Bir grubu dogru yola iletti, bir gruba da sapklk hak oldu; onlar,
yeytnlar, Allah'n astlarndan, yol gsteren, yardm eden ve koruyan yaknlar
edindiler ve kendilerinin de kesinlikle klavuzlanan dogru yolda olduklarn
sanyorlar.

ALLAH KIME YOL GSTERIR, KIMI SAPIKLIKTA BIRAKIR: Bu konu Tekvr
sresi'nin tahlilinde Meset basligi altinda tahlil edilmistir.

yetlerde gryoruz ki, Allah her seyin ve her isin asil yaraticisidir. Bu durum Onun
ilhliginin olmazsa olmaz geregidir. Su hlde dalleti de, hidyeti de yaratan Allah'tir. Ancak
dalleti ve hidyeti isteyen ve o ynde meyil gsteren bizzat kulun kendisidir.
645
Sonu olarak sunu syleyebiliriz: Hidyet ve dalletin Allah'a izafesi yaratma
aisindan, insana izafesi ise seme aisindandir.

Bu yetle artik Mekkeli msriklere verilen zel mesaj bitmis, bundan sonra tm
insanlari muhatap alan genel mesajin verilmesine baslanmistir:

31
Ey demogullar! Her mescidin yannda; toplum iinde sslerinizi aln,
yiyin-iin fakat savurganlk etmeyin; kesinlikle Allah, savurganlar sevmez.
32
De ki: Allah'n, kullar iin kardg znetleri ve tertemiz rzklar kim
haram etmiy? De ki: Bunlar, igreti dnya hayatnda inananlar iindir
kiymet gnnde yalniz onlar iin olmak zere. yte bylece Biz, yetleri bilen
bir topluluga ayrntl olarak aklyoruz.

Bu pasajla ilgili olarak klsik kaynaklarda Kbe'yi iplak tavaf eden Arap kadinlarinin
veya tm Araplarin bu yetlerden sonra artik Kbe'yi iplak degil de elbiseli olarak tavaf
etmeleri gerektigine dair birok rivyet mevcuttur. Tefsirlerin hepsinde de bu dogrultuda
aiklamalar yer almistir.
Ancak biz, dem-Iblis kissasindan bu yana anlatilanlarda geen elbisenin beden
giysisi olmadigina kani oldugumuz iin sz konusu rivyetlere itibar etmiyor, burada
hibirine yer vermiyoruz.
MESCID: Namaz kilinan yer olarak meshurlasmis olan -=--'' [mescid] szcg,
secde edilen [Allah'a boyun egilen] mekn, yer demektir ki, bu tanimlamaya gre evrenin
her yani, yani her yer bir mescittir.
ZIYNET: -,

'' [ziynet] szcg, dnya ve hirette insanin onurunu ykselten sey


demektir. Bu sey mal-mlk, para-pul, ss esyasi, gzellik, yakisiklilik, saglik, makam-mevki
gibi basit dnya ss cinsinden bir sey olabilecegi gibi, iman, gzel amel, gzel huy, ahlk,
edep, vakar gibi gerek basari anahtari cinsinden bir seyler de olabilir.
358
Kurn'da bu
anlamlarda kullanilmis pek ok rnek mevcuttur.
ISRF: -'-`' [isrf] szcg de gerek anlami disinda, harcamadaki asirilik,
savurganlik olarak meshurlasmistir. Szcgn esas anlami siniri asmak, hakka tecavz
etmek demektir ve insan davranislarindaki her trl siniri asma bu szcgn kapsamina
girmektedir.
359

Mescid, ziynet ve isrf szcklerinin yer aldigi 31. yet, Rabbimizin kisti [hakk
ve adaleti, dengeyi, orta yolu] emredip asiriligi men ettigi 28-29. yetlerin tefsiri
mhiyetindedir. Burada insanogluna verilen mesaj sudur: Kisi, her yerde ve her zaman madd
ve manev ziynetlerini takinmali [temiz ve bayramliklarini giymis olmali, pis, kirli olmamali],
kisisel veya toplumsal tm davranislarinda Allah'in koydugu sinirlari asmamali, halim-selim,
olgun ve onurlu olmalidir.
Bu mesaja uygun kisisel davranis rnegi olarak insanin yiyip ierken haddi asmamasi ve
dengeli beslenmesi; toplumsal davranis rnegi olarak da helli haramlastirmamasi, harami da
helllestirmemesi verilebilir.
Rabbimiz bir seyin hell veya haram kilinmasini salt Kendine ait bir yetki olarak ortaya
koydugundan, insanlarin kendi kafalarina gre haramlastirma veya helllestirme yapmalari
tam anlamiyla hadlerini asmalari anlamina gelmektedir. Bu davranis hi kuskusuz isrf
szcg kapsamina giren bir davranistir. 32. yetteki Allah'in kullari iin ikardigi ziynetleri
ve tertemiz rizklari kim haram etmi ifadesi, insanlarin kendi ikarlari dogrultusunda
olusturduklari yasaklara ve serbestliklere karsi Rabbimizin tavrini yansitmaktadir. Bir

358
el-Mfredt; s. 218-219, Zeyn mad.
359
Lisn'l-Arab, c. 4, s. 563-564; el-Mfredt, s. 231, Srf mad.
646
istifham-i inkr [cevabi beklenmeyen soru] olan bu ifade, ayni zamanda bu konuda yanlis
davrananlara da bir azar mahiyetindedir.
Bu noktada akla hemen altinin ve ipegin erkeklere haram kilinmasi gelmektedir. Oysa
bu iki nesnenin erkeklere haram olduguna dair Kurn'da herhangi bir hkm yoktur.
Dolayisiyla kendi kendilerine bir takim haramlar koyanlar, Rabbimizin Allah'in kullari iin
ikardigi ziynetleri ve tertemiz rizklari kim haram etmi szlerinin birebir muhataplari
olmaktadirlar. Ancak bu konuda dikkat edilmesi gereken asil sey, sadece altin ve ipek ile
sinirli olmamak kaydiyla, Allah'in kullari iin ikardigi btn nimetlerin gurur ve kibre let
edilmemesi veya baskalarinin kiskanmalarina yol aacak sekilde kullanilmamasidir. nk
nitelikleri ne olursa olsun, nimetlerin bu amalarla kullanilmasi, ilh ilkeler bakimindan
irkin bir davranistir. Mesel, yasadigi ortamdaki insanlarin standartlarinin ok stnde ve
pek ogunun mevcut imknlariyla asla sahip olamayacaklari zellikte bir araba almak veya
bir ev yaptirmak bize gre byle davranislardandir.
-'-,= [TAYYIBT]: Rizktan tayyibt, hos, sevilen, yararli gidalar demektir. Bir
gidanin bu tanim kapsamina girip girmedigi, bize gre kisisel grslerle tespit edilmemelidir.
Gemiste esitli kisilerin zevk ve grslerindeki farkliliklar, ortaya nemli ihtilflar
ikarmistir. Mesel midye, istiridye, istakoz tr deniz rnlerinin tayyibttan oldugunu kabul
edenlere karsilik, bunlari habis [igren] bulan ve haram kabul edenler de olmustur. Aslinda bir
gidanin yararli olup olmadiginin karari ancak bu konunun uzmanlari tarafindan verilebilir.
Dolayisiyla, bir seyin tayyibttan kabul edilmesinde kisilerin zevk anlayislari degil, bilimsel
veriler etkili olmalidir. Bu konuda Rabbimizin koydugu genel ilkeler sunlardir:

4
Sana, kendilerine neyin helal kilindigini soruyorlar. De ki: Size iyi ve temiz seyler ve Allah'in
size grettiginden greterek yetistirdiginiz avci hayvanlarin avlari helal kilindi. Artik onlarin sizin
iin tuttuklarindan yiyin ve zerine Allah'in adini anin ve Allah'in korumasi altina girin. Sphesiz
Allah, hesabi pek abuk grendir.
(Mide/4)

87
Ey iman eden kimseler! Allah'in size helal kildigi temiz-nefis-gzel seyleri haram saymayin.
Ve asiri gitmeyin. Sphesiz Allah, asiri gidenleri sevmez.
88
Ve Allah'in size verdigi riziklardan helal ve temiz olarak yiyin ve siz, inandiginiz Allah'in
korumasi altina girin.
(Mide/87-88)

156,157
Allah diyor ki: Benim azabim var; onu diledigime dokundururum, rahmetim de var; o
ise her seyi kusatmistir. Onu da zellikle Allah'in korumasi altina girenlere, zektini; vergisini
verenlere ve yetlerimize inananlara; kendilerine iyiyi emreden ve onlari ktlklerden alikoyan,
temiz ve hos seyleri kendilerine serbestlestiren, kirli, pis ve kt seyleri de zerlerine yasaklayan,
sirtlarindan agir ykleri, zerlerindeki baglari ve zincirleri indiren, yanlarindaki Tevrt ve Incl'de
yazilmis bulacaklari Anakentli/ Mekkeli Peygamber, o Eli'ye uyan kimselere yazacagim. O hlde,
O'na iman eden, O'na kuvvetle saygi gsteren, O'na yardimci olan ve O'nun ile birlikte indirilen nru
izleyen kimseler var ya, iste onlar, kurtulusa erenlerin ta kendileridir.
(Arf/157)

Grldg gibi Rabbimiz, zel hkmlerle belirledigi les, kan, domuz eti ve Allah'tan
baskasi iin kesilen hayvan eti disindaki btn yiyecek ve iecegin tayyib olanlarini hell
kilmistir. Bu konuda ayrica su yetlere bakilabilir: Bakara/57, 172; Mide/5; T-H/81;
Mminn/51.
yetteki Bunlar, igreti hayatta inananlar iindir, kiymet gnnde yalniz onlar iin
olmak zere ifadesinden, esas olarak ziynetlerin ve tayyibtin dnyada da mminlerin
olmasinin istendigi anlasilmaktadir. nk bu nimetleri veren Allah'a iman eden ve baglilik
gsteren onlardir, dolayisiyla da bu nimetler onlarin olmalidir. Bu, znde dogru olmakla
birlikte, bu dnyanin bir imtihan yeri olmasi sebebiyle dnyadaki sslerin ve temiz rizklarin
647
kfirlere de verilmesi sz konusudur. Igreti dnya hayatinda bu nimetlerle yasayan, hatta
belki mminlere nazaran bu nimetlerden daha fazla pay alan kfirlerin, dllerin iman ve
amel esasina gre dagitilacagi hirette bu nimetlerden mahrum birakilacaklari ise kesindir.
nk orada bu dller sadece mminlerin olacaktir:

20
Ve kfirler; Allah'in ilhligini ve rabligini bilerek reddetmis kisiler ates zerinde
yayilacaklari gn: Siz igreti dnya hayatinizda btn gzel seylerinizi giderdiniz, onlar ile
yararlandiniz, artik yeryznde haksiz yere byklk taslamaniz ve hak yoldan ikicilik edip
durdugunuzdan dolayi bu gn alaltici bir azap ile karsilik greceksiniz!
(Ahkf/20)

32. yetin Ite bylece Biz, yetleri bilen bir topluluga ayrintili olarak aikliyoruz
ifadesiyle bitmesi, bilgisizlerin muhatap alinmadigini, bu sylenenleri anlayip kavramalarinin
ve uygulamalarinin onlardan beklenmedigini gstermektedir. Bu ifadeyi, bilgisizligin bir
toplumu ne denli asagi bir duruma dsrdgne dair bir ima olarak degerlendirmek de
mmkndr.

33
De ki: Rabbim, sadece igrenlikleri; onun ak ve gizli olann,
gnahlar, haksz yere baykaldrmay, haklarnda hibir delil indirmedigi
yeyleri Allah'a ortak koymanz ve Allah hakknda bilmediginiz yeyleri
sylemenizi haram etmiytir.

Bu yette Rabbimiz her isteyenin haramlastirma yapamayacagini, bu konuda yetkinin
sadece Kendisinde oldugunu bildirircesine, peygamberimizden haram kildigi temel hususlari
insanlara aiklamasini istemektedir. Haram kilinanlar, gizli ve asikr fuhsiyt, gnahlar,
haksiz yere baskaldiri, sirk ve Allah'a karsi yalan gibi irkin is ve davranislardir.
GIZLI ve SIKR FUHSIYAT: 28. yetin tahlilinde verdigimiz fuhsiyti anlatan
yetlerden anladigimiza gre, fah ve fuhiyt'in gizli olani zina gibi gizli yapilanidir;
asikr olani ise baba eslerini nikhlamak gibi kitabina uydurularak alenen yapilanidir.
GNAHLAR: Bizim gnah diye evirdigimiz szcgn orijinali ``' [el-ism]dir. Bu
szcgn esas anlami ihmal, bilinli olarak yapmamak demektir. Szck, Araplarin ge
kalan, agirdan alan deve iin kullandiklari esimet'n-nkat tabirlerinden dogmustur.
Szcgn bu anlam kkeni dikkate alindiginda, yetteki anlaminin da insanin yapabilmeye
gc olmasina ragmen Rabbinin emirlerini ihmal etmesi, yapmamasi demek olmaktadir.
360

Szcgn gerek anlaminin bu ailimi sayesinde hangi davranisin bu szck kapsaminda
oldugu kolayca bilinebilmektedir.
el-Ism szcg Kurn'da aik olarak asagidaki davranislar iin kullanilmistir:
* Allah'a karsi yalan uydurmak. (Nis/50)
* Sirk kosmak. (Nis/48)
* Baskalarinin malini hakksiz olarak yemek ve hkimlere rsvet vermek. (Bakara/188)
* Iki ve kumar. (Bakara/219)
* Su-i zann. (Hucurt/12)
* Shitligi saklamak. (Bakara/283)
* Zina. (Furkn/68)
HAKSIZ YERE BASKALDIRMA: Bu gnah, insanin hakki olmayan sahaya girmesi,
zellikle de mesru ynetimlere karsi makam ve para gibi kisisel ikarlari iin bas kaldirmasi,
kargasa dogurmasi, anarsi yaratmasidir.

360
(el Isfehani; el Mfredat, Lisanl Arab, ism mad. )


648
Emredenin fcir ve fsik olmasi durumunda suskun kalmayarak, itaat etmeyerek yapilan
bas kaldirma haksiz bas kaldirma degildir. Zulm ve fesat karsisinda suskun
kalinamayacagi gibi, hakli olarak Allah adina bas kaldirmak da gerekir.
SIRK: Fatiha sresi'nin tahlilinde tanimini yaptigimiz bu konuya, esitli vesilelerle
degindigimiz ve Ihls sresi'nde de Tevhid Ilkesi basligi altinda ayrintili olarak yer
verdigimiz iin burada tekrar girmiyoruz.
ALLAH'A KARSI YALAN: ok eskilerden baslayip tarihte her zaman ve her yerde ok
grlen bu davranis, insanlari maddi ve manevi ynden smrebilmek iin onlari Allah'in
adini kullanarak aldatmaktir. Allah'in haram etmedigini Allah haram etti; ya da Allah'in
haram ettigini Allah bunu hell kildi diyerek insanlara yalan sylemek seklinde ortaya
ikan bu davranisin bir adi da Allah ile aldatmadir:


79
Artik yaziklar olsun o kimselere ki, kendi elleriyle kitap yazarlar da sonra biraz paraya
satmak iin, Bu, Allah katindandir derler. Artik o elleriyle yazdiklari yznden onlara yaziklar
olsun! O kazandiklari seyler yznden kendilerine yaziklar olsun!
(Bakara/79)

yetteki haram listesine bakildiginda Rabbimizin yasaklarinin nesebin, irzin-namusun,
aklin, canin-malin ve dinin korunmasina ynelik oldugu grlmektedir.

34
Ve her nderli toplum iin bir sre sonu vardr. Onun iin sre sonlar
geldiginde, ne bir an erteleyebilirler, ne de ne alabilirler.

Rabbimiz bu yette hi kimsenin kendileri iin belirlenen sre disinda bu dnyada
kalamayacagini beyan etmektedir.
MMET: ogulu -`' [mem] olan -`' [mmet] szcg, mm, mm, emam, imm,
mmn, teyemmm szckleri gibi emm szcgnden tremistir. Emm szcg kasdetmek,
amalamak demek oldugu iin gerek mmet szcgnde ve gerekse szcgn diger
trevlerinde Trke'deki kullanimina uymasa da kasdetmek anlami mevcuttur.
361

Tredigi kk szcgn anlamina uygun olarak mmet szcgnn kastetmek,
amalamak anlaminda kullanilisini Mide sresi'nde grmek mmkndr:

2
Ey iman etmis kimseler! Allah'in almetlerine, haram aya, hedye/hac yapanlara yiyecek
yollamaya, hediye etmeye, gerdanliklarina [hac yapanlarin/orada yksek ilhyat egitimi iin
bulunanlarin yemesi iin gnderilen hayvanlara konulan isaretlerine] ve Rablerinden ltuf ve riza
bekleyerek Beyt'l-Haram'a/hac grevi yapmak isteyenlere saygisizlik etmeyin. Dokunulmazliginiz
kalktiginda/hac greviniz bittiginde de avlanin. Sizi Mescid-i Haram'dan evirdiklerinden dolayi bir
topluma karsi olan kininiz, sizi saldiriya da sevk etmesin. Ve iyi adamlik ve Allah'in korumasi altina
girme zerinde yardimlasin, gnah ve dsmanlik zerinde yardimlasmayin. Ve Allah'in korumasi
altina girin. Hi sphesiz Allah, azabi/kovusturmasi ok etin olandir.
(Mide/2)

mmet (ya da immet) szcgnn ilk anlami yol demektir. Ancak bu yol karada,
denizde, havada gidilen hakik manada yol degil, amalanmis, hedef olarak belirlenmis
mecz anlamda yoldur. Zaman ierisinde ana, yol, din, cemaat, familya, nesil, boy, zaman
kavramlari da bu szckle ifade edilir olmustur.
362
Araplar, askerlerin arkasindan yrdkleri
bir esit bayrak olan flmaya da el-emm derler.

361
Lisanl Arab, emm mad. )

362
Lisanl Arab, mmet mad. )
649
mmet szcg terim olarak kendi irdeleriyle veya bir zorunluluk neticesinde ayni
zamanda ayni yerde bulunan; iyi ya da kt ayni inanca sahip olan; ayni amaci gtme
neticesinde bir arada yasayan insan toplulugu demektir.
363
ogulu olan mem szcg ile
birlikte Kurn'da 64 yerde gemektedir. Ayrica Kurn'da degisik kaliplarda olan ama ayni
kkten (emm kknden) gelen yzlerce szck mevcuttur. Bu szcklerin hepsi de
kasdetmek, amalamak anlami eksenindedir.
Rabbimiz Kurn'da mmet hakkinda aiklamalarda bulunmustur:

104
Ve iinizden hayra agiran, herkese kabul gren iyi seyleri emreden, vahiy ve ortak akil ile
ktlg-irkinligi kabul edilen seyleri engelleyen bir nderli toplum bulunsun. Ve iste onlar,
kurtulusa erenlerin ta kendileridir.
(l-i Imrn/104)

110
Siz, insanlar iin ikarilmis en hayirli mmetsiniz. Herkese iyi kabul edilen seyleri
emreder, vahiy ve ortak akil ile ktlg, irkinligi kabul edilen seyleri engeller ve Allah'a
inanirsiniz. Kitap Ehli de inansaydi kendileri iin elbette daha hayirli olurdu. Onlarin bazilari
mmindirler, pek ogu da yoldan ikmis kimsedirler.
(l-i Imrn/110)

113,114
Hepsi bir degildirler. Kitap Ehli iinde dogruluk zere bulunan bir nderli topluluk vardir
ki onlar, gecenin saatlerinde boyun egip teslimiyet gstererek Allah'in yetlerini okurlar. Allah'a ve
hiret gnne inanirlar, herkese iyi kabul edilen seyleri emrederler, herkese ktlg kabul edilen
seylerden vazgeirmeye alisirlar, hayirlarda da birbirleriyle yarisirlar. Ve iste onlar, iyi
insanlardandirlar.
(l-i Imrn/113)

181
Yine Bizim olusturduklarimizdan hakka kilavuzluk eden ve onunla adaleti uygulayan bir
mmet vardir.
(Arf/181)

Rabbimiz insanlarin nceleri tek bir mmet oldugunu bildirmistir:


213
Insanlar tek bir nderli toplum idi de Allah mjdeciler ve uyaricilar olmak zere
peygamberler gnderdi ve anlasmazlik ettikleri konularda insanlar arasinda hkmetsinler diye onlarin
beraberinde hak ile kitap indirdi. Ve sirf o Kitap verilenler, kendilerine bunca deliller geldikten sonra
aralarindaki azginlik yznden anlasmazliga dstler. Bunun zerine Allah, Kendi bilgisi geregi,
iman edenlere, onlarin hakkinda anlasmazliga dstkleri hakka kilavuz oldu. Ve Allah, diledigi
kimseyi/dileyen kimseyi dosdogru yola kilavuzlar.
(Bakara/213)

Bu yette Yce Allah, kendilerine uyarici gelmeden nce, kfr yolunda iken tm
insanlarin tek bir mmet olduklarini bildirmektedir. Bu hkmden kfr yolundaki insanlarin
da bir mmet olduklari sonucu ikmaktadir.
IMM: '-`' [imm] szcg de kasdetmek, amalamak anlamindaki emm
szcgnden tremistir. Emm szcgnn iftial ve tefeul bablarindaki kaliplari, yol
olusturma anlamini ifade ederler. Nitekim temmene ve itemene szcklerinin anlami yol
olusturdu demektir.
364

,-'' ' [emme'l-kavme=toplumu amalandirdi] ve +- ' [emme bihim=onlari
amalandirdi] ifadeleri, kavmin, toplumun nne geti, onlara nderlik etti anlaminda olup

363
(el Isfehani; el Mfredat, mmet mad.)

364
Lisanl Arab, emm mad. )
650
yapilan bu ise immet/immlik, nderlik denir. Imm szcg ise memum [uyulan]
anlaminda isimdir.
365

Buna gre, ogulu eimme olan imm szcg, toplumu iyi ya da kt bir ama ugruna,
sz ve eylemleriyle ynlendirip arkasinda birok gnldas [mmet] olusturan kisi
demektir.
366

Imm szcg Kurn'da tekil olarak 8 yerde (Bakara/124, Hd/17, Hicr/79, Isr/71,
Furkn/74, Y-Sn/12, Ahkf/12) ve ogul olarak da 5 yerde (Tevbe/12; Enbiy/73; Kasas/5,
41; Secde/24) gemektedir. Bu yetlerde imam, hem iyilige veya ktlge nder olanlar iin,
hem de insanlarin uydugu kitap ve benzeri seyler iin kullanilmistir:

124
Ve hani Rabbi Ibrhm'i, birtakim kelimeler/ yaralar, sikintilar ile sinamis, o da onlari tam
olarak yerine getirmisti. Rabbi, Ben, seni insanlara nder yapanim demisti. Ibrhm, Soyumdan da
nderler yap! dedi. Rabbi, Benim ahdim/ tutulmak zere verdigim sz, kendi benligine haksizlik
eden kimselere ulasmaz! dedi.
(Bakara/124)

12
Ve eger verdikleri szden sonra yeminlerini bozar ve dininize dil uzatirlarsa, vazgemeleri
iin o, kfr; Allah'in ilhligini ve rabligini bilerek reddetmencleriyle hemen savasin. Sphesiz
onlar iin szlesmeler diye bir sey yoktur.
(Tevbe/12)

Grldg gibi, yukaridaki yette, kfre nclk yapanlara da imm denmektedir.


17
Artik dnyayi isteyenler, hi Rabbinden aik bir belge zere olan ve kendisini Rabbinden bir
shitin takip ettigi ve de nnde bir nder ve rahmet olarak Ms'nin kitabi bulunan kimse gibi
midir? Iste byle olanlar, Kurn'a inanirlar. Hangi karsit gruptan olursa olsun kim Kurn'i rtbas
ederse, ona vaat edilen yer atestir. Iste btn bunlardan dolayi sen de Kurn'dan sphe iinde olma.
Kesinlikle o, Rabbinden bir hakktir/gerektir. Fakat insanlarin ogu iman etmiyorlar.
(Hd/17)

Bu yette ise, insanlarin uydugu kitap ve benzeri seyler iin imm ifadesi kullanilmistir.
Kurn'daki bu kullanima uygun olarak Halfe Osman dneminde olusturulan ilk Mushaf'a da
'Imm Mushaf adi verilmistir.
Bilindigi gibi, Islm dnyasinda imm unvani, fikirleriyle insanlari etrafinda toplamis
olan Imm Azam, Imm Sfi, Imm Mlik gibi byk Islm bilginlerine, mctehidlere
verilmistir. Fakat szcklerin Kurn'daki kullanimlarindan yola ikilarak denebilir ki, kk
bir birlik komutani da dhil olmak zere, toplumun ncs durumunda olan Lenin gibi bir
devlet baskani da, Buda, Konfys, Karl Marks gibi ekol olmus sahsiyetler de birer
immdir. Dogal olarak, onlarin yolundan giden, onlara tbi olmus yandaslari da bu
imamlarin mmetleridir.
ECEL:

".=`' Ecel, bir seyin mddeti [sresi]" demektir."

" .=`'Ecel, bir sey iin belirlenmis sredir. Insan hayati iin belirlenmis olan sreye de "ecel"
denmistir. "Dena ecelh [onun eceli yaklasti]" deyimi, lmnn yaklastigini ifade eder.
"Ecel, lmde vaktin gayesidir. "Dena ecelh [onun eceli yaklasti]" deyimi, lmden
ibarettir. Bunun asli srenin dolmasi, yani hayatin sona ermesidir. Lgatlerde yukaridaki

365
(Lisanl Arab, emm mad. )
366
(el Isfehani; el Mfredat, imam mad.)

651
anlamlarla aiklanan "ecel" szcg, Kur'an'da ya "belirlenmis bir sre" anlaminda ya da "bir
srenin son ani" anlaminda kullanilmistir.
367

Bu yetten grendigimize gre, kisilerin ve toplumlarin belirlenmis bir eceli vardir.
Insanoglunun zihnini ilk zamanlardan beri mesgul eden ecel konusu ile ilgili ayrintili
aiklamamiz bu srenin sonundadir.

35
Ey demogullar! Size, aranzdan, yetlerimi anlatan eliler geldiginde,
kim Allah'n korumas altna girer ve iyileytirirse, iyte onlara kayg yoktur ve
onlar zlmeyecekler de.
36
yetlerimizi yalanlayanlar ve onlara kary byklk taslayanlar ise, iyte onlar
ateyin yrandr. Onlar orada srekli kalacaklardr.

Bu yetlerdeki dikkat ekici iki noktadan biri olan elinin, mesaj gnderilen toplumun
iinden olmasi konusunun ayrintilari Sd sresi'nde islendigi iin ayni konuya burada tekrar
girilmeyecektir. Ancak tm elilerin mesaj gnderilen toplumlarin iinden olmasinin
Rabbimizin bir ilkesi oldugu zellikle vurgulanmasi gereken bir durumdur. Sd sresi'nde
Peygamberimize ynelik olarak dile getirilmis olan bu ilke, burada tm insanliga hitaben
yeniden dile getirilmistir.
Dikkat ekici olan ikinci nokta, ates ashbinin orada [cehennemde] ebediyen kalacak
olmasidir. Bu konudaki aiklamalarimiz da yine srenin sonunda bulunan Cehennem
yazimizda yer almaktadir.

37
yleyse, Allah'a kary yalan uyduran veya yetlerini yalanlayandan
daha yanly; kendi zararna iy yapan kim olabilir? yte onlara Kitap'tan
paylar eriyecektir; sonunda elilerimiz, canlarn almak zere onlara gelince,
Allah'n astlarndan yakardklarnz nerede? derler. Onlar,
Yakardklarmz bizden sapp ayrldlar derler ve kfirler; Allah'n
ilhlgn ve rabligini bilerek reddeden kiyiler olduklarna, bizzat kendileri
tanklk ederler.

Istifham-i inkri ile baslayan yetin slbu korkutucu, sakindiricidir. Rabbimiz bu
yetiyle, uyarilar yapip dogru yola agiran eliler ve kitaplar gndermesine ragmen akillarini
baslarina almayanlara seslenmektedir: yleyse, Allah'a kari yalan uyduran veya yetlerini
yalanlayandan daha zlim kim olabilir?
yetteki Ite onlara Kitap'tan paylari eriecektir ifadesinden iki anlam ikarmak
mmkndr. Birincisi, bu dnyadaki sslerin ve temiz rizklarin kfirler iin de sz konusu
oldugudur ki, yetten bu anlamin ikarilmasini Kurn'da destekleyen baska yetler de vardir:

69
De ki: Su, Allah'a yalan uyduran kimseler kesinlikle kurtulamazlar.
70
O seyler, dnyada bir kazanimdir. Sonra dnsleri yalnizca Bizedir. Daha sonra da
kfrettikleri; bilerek reddedip kabul etmedikleri seyler nedeniyle kendilerine o etin azabi
tattiracagiz.
(Ynus/69-70)

Kim de inkr ederse, artik onun inkri seni zmesin. Onlarin dns yalnizca Bizedir. O
zaman Biz onlara yaptiklari seyleri haber verecegiz. Gerekten Allah, kalplerin zn bilir.


367
(Lisanl Arab, (Tacl Arus; (el Isfehani; el Mfredat
ecl mad. )

652
23
Kim de kfrederse; Allah'in ilhligini ve rabligini bilerek reddederse, artik onun kfr;
bilerek reddetmesi seni zmesin. Onlarin dns yalnizca Bizedir. O zaman Biz onlara yaptiklari
seyleri haber verecegiz. Gerekten Allah, kalplerin zn ok iyi bilendir.
24
Biz onlari biraz yararlandiririz. Sonra kendilerini yogun bir azaba dogru zorlariz.
(Lokmn/23-24)

yetten ikarilabilecek ikinci anlam ise bu dnyada ve hirette msriklerin, kfirlerin,
yalanci ve yalanlayicilarin sikintilarla karsilasacak olmalaridir. Sz konusu yeti byle
anlamayi da mmkn kilacak yzlerce Kuran yeti vardir. Konumuz olan yetin sonundaki
ifadeler bu ikinci anlayisin tercih edilmesi gerektigini vurgular mhiyettedir.
yette bir de lm nina isaret edilmistir: Sonunda elilerimiz, canlarini almak zere
onlara gelince, onlara, Allah'in astlarindan yakardiklariniz nerede? derler. Onlar, Onlar
[yakardiklarimiz] bizden sapip ayrildilar derler ve inkrci olduklarina bizzat kendileri
taniklik ederler. Hatirlanacak olursa, lm ni Kiymet sresi'nde farkli bir anlatimla yer
almisti:


13
O gn, o insan, nden yolladigi seyler ve geriye biraktigi seyler ile haberdar edilir.
14,15
Aslinda insan, tm mazeretlerini koysa da bile/tm perdelerini koysa da bile kendi aleyhine
iyi bir gzetmendir:
16
Onu abuklatirman iin dilini ona hareket ettirme!
17
Kukusuz yaptiklarinin-
yapmadiklarinin birletirilmesi ve toplanmasi yalnizca Bizim zerimizedir.
18
O hlde Biz yaptiklarini-
yapmadiklarini topladigimiz zaman sen onun toplanmasini izle!
19
Sonra, yaptiklarinin-
yapmadiklarinin beyani; kanitlariyla ortaya konmasi da sadece Bizim zerimizedir.
20,21
Kesinlikle sizin dsndgnz gibi degil! Isin aslinda siz, dnyayi seviyorsunuz ve hireti
birakiyorsunuz.
22
Yzler var ki, o gn apaydinliktir;
23
Rablerine nazar edicidirler; Rabblerinden nimet
beklemektedirler.
24
Ve yzler de var ki, o gn asiktirlar;
25
zannederler ki kendilerine Belkiran yapiliyor.
26-30
Kesinlikle onlarin dsndg gibi degil! Kprck kemiklerine dayandigi, are bulan
kimdir! denildigi ve can ekisen kisi bunun o ayrilik ani oldugunu anladigi ve bacak bacaga dolastigi
zaman; iste o gn srlp gtrlmek, sadece Rabbinedir.
(Kiymet/13-30)

38
Allah, Sizden nce gemiy tandgnz-tanmadgnz atey iindeki
nderli toplumlarn iine girin! der. Her toplum girdike kardeyini dylayp
gzden karr. Sonunda hepsi oraya toplandgnda, sonrakiler ncekiler
hakknda, Rabbimiz! yte yunlar bizi saptrd. Onlara ateyten kat kat azap
ver derler. Allah, Herkese kat kattr, fakat siz bilmiyorsunuz der.
39
ncekiler de sonrakilere, Sizin bize kary fazlalgnz yoktur. O hlde
yaptklarnzdan dolay azab tadn derler.

yetlerdeki fiiller orijinal ifadede gemis zaman kipindedir. Daha nce de syledigimiz
gibi, Kurn'daki bu tr ifadeler, anlatilan olayin kesinlikle gereklesecegini vurgulamaktadir.
Ancak Trkede gelecek zamanda vuk bulacak olaylarin gemis zaman kipiyle anlatilmasi
yanlistir. Fiillerin genis zamanli hllerini parantez iinde belirtmemiz, anlatimin Trk dili
kurallarina uyumunu saglamak iindir.
NCEKILER SONRAKILER: Bu ifade birok eserde, cehenneme nce girenler, sonra
girenler olarak aiklanmistir. Biz bu grste degiliz. yetteki ifadenin imm-mmet iliskisi
zerinden devam ettigi kanaatindeyiz. mmet, bir immin arkasina dsms kitle olduguna
gre, yetteki ifade de bu ikisini, yani gerek kilavuzdan ayrilmis immlari ve akillarina
gvenmeyerek onun bunun pesinden gidenleri kastediyor olmalidir.

71
O gn Biz, btn insanlari nderleriyle agiracagiz. Ki o gn, kimin kitabi sag eline verilirse,
iste onlar kendi kitaplarini okuyacaklar ve onlar kandil fitili/ekirdegin iplikigi kadar bir haksizliga
ugratilmayacaklar.
653
(Isr/71)

41
Ve onlari, atese agiran nderler yaptik. Kiymet gn onlar yardim grmeyecekler de.
(Kasas/41)

SREKLI SORUMLULUK: Cehennemdeki cezanin kat kat olmasi, islenen sularla
ilgili sorumluluklarin hesap gnne kadar devam ettigini gstermektedir. Bu demektir ki,
yanlis bir fikir akimi ortaya atan veya yanlis bir hareketi baslatan kisi veya toplum, sadece
kendi hatasindan sorumlu olmayacak, bu yanlisliktan etkilenmeye devam edenlerin eylemleri
sonucu ortaya ikan ktlklerden de sorumlu tutulacak ve onlardan da bir pay alacaktir.
Buna gre, nce gemi olanlar, cehenneme girmelerine sebep olan sulari bizzat islemis
olduklarindan dolayi alacaklari cezaya ek olarak bir de sonrakilerin bu sulari rnek alip
islemelerine vesile olduklari iin ceza alacaklardir. Bylece cezalari kat kat verilmis olacaktir.
Yani, nce gelenler [selefler], isledikleri sularin sorumlulugu yaninda, ayrica sonrakilerin
[haleflerin] su islemelerine yol aacak kt bir miras biraktiklari iin, ikinci bir defa daha
sorumlu tutulacaklardir.
Ktlklerin kat kat cezalandirilmasina karsilik, iyiliklerin de ayni sekilde kat kat
mkfaatlandirilmasi tabidir. Buna gre, bugne intikal eden bir iyiligin mkfaatinda, o
iyiligi ilk yapandan baslayarak, sreklilik kazanmasinda rol olan herkesin hakki olacaktir.
Mesel, bugne intikal etmis bir iyiligi korumamiz ve baskalarinin istifadesini saglamak
sretiyle genisletmeye aba gstermemiz hlinde, yaptigimiz iyiligin mkfaatini almaya
lyik olmamiz normaldir. Ama bu iyilik bizim hayatimizla bitmiyor, sryorsa, kat kat
mkfaatlandirma esaslari dogrultusunda, yaptigimiz iyiligin mkfaatina ilveten, miras
olarak biraktigimiz bu iyiligin iyi etkilerinin devam ettigi ve ondan faydalananlar oldugu
srece, meydana gelecek btn gzel neticelerin mkfaatlarindan da pay almaya hakk
kazanmamiz sz konusu olacaktir.
Gerekten de, bir kimsenin hayir ya da ser fiillerinin etkileri, her zaman o kimsenin
lmyle bitmemekte, bazan kendisinden sonra asirlar boyu devam etmekte ve sayisiz insanin
hayatini etkileyebilmektedir. Bu durumda da adalet, etkileri devam ettigi srece bu
davranislarin bunlari yapanlarin hesaplarina da kaydedilmesini gerektirmektedir. Bylesine
hassas bir adaletin dnya hayatinda saglanmasinin mmkn olmadigi aiktir. nk
dnyadaki hayatin sinirli ve imknlarin kisitli olusu, ortaya konan amellerin dil bir sekilde
dllendirilmesine veya cezalandirilmasina engel teskil etmektedir. Mesel, bir dnya savasi
baslatip memleketleri yakip yikan, milyonlarca insanin hayatini mahveden ve arkasinda
milyarlarca insanin hayatini asirlar boyu etkilemeye devam edecek kt bir miras birakan bir
kisinin cezasi bu dnyada verilebilir mi? Veya yzlerce yil, milyonlarca insana yararli olacak
sekilde hayatini insanligin hizmetine adamis bir insanin bu dnyada hakkiyla
dllendirilebilmesi mmkn mdr? Elbette ki bu sorularin cevaplari olumsuzdur. Su hlde,
hassas adaletin saglanmasi iin ncelikle baslangitan kiymete kadar yasamis olan btn
kusaklarin amelleriyle birlikte toplanacagi baska bir dnyaya ve her seyi bilen, her seyden
haberi olan bir Yargia ihtiya vardir. Sonra da bu baska dnyanin, ebed cezalari ve
mkfaatlari mmkn kilacak imknlarla donatilmis olmasi gerekir.

LNET EDILEN KARDES: Buradaki kardeslik, karin kardesligi degil, din ve inan
kardesligidir. Yani, o gn msrik msrikle, kfir kfirle, Yahudi Yahudiyle, Hiristiyan
Hiristiyanla kardes durumundadir. Birbirlerine ahi, ihvan, kardes, birder diyen
tarikat mensuplari, o gnn kardesligi konusunda zellikle dikkatli olmalidirlar. nk
Rabbimiz, o gnn kardeslerinin birbirlerine dsman olacaklarini bildirmektedir:

67
O gn Allah'in korumasi altina girmis kisiler hari tm nderler/ birbirinin izinden gidenler,
birbirlerine dsmandirlar.
654
(Zuhruf/67)

Ayrica, o gnk dsmanlik sessiz bir dsmanlik seklinde degil, karsilikli sulamalar,
lnetlemeler, ceza artirim talepleri ieren ve kardesinin daha fazla azap grmesine ynelik
irpinmalar seklinde tezahr edecektir:

24,25
Ve onlara: Rabbiniz ne indirdi? denildigi zaman, onlar, kiymet gn, kendi gnahlarini
tam olarak yklenmek ve bilgisizlikleri yznden saptirmakta olduklari kimselerin gnahlarindan bir
kismini da yklenmeleri iin, ncekilerin efsaneleri dediler. Dikkat edin, yklendikleri sey ne
ktdr!
(Nahl/25)

25
Ve Ibrhm dedi ki: Siz, sirf aranizdaki dnya hayatinda sevgi iin Allah'in astlarindan
birtakim putlar edindiniz. Sonra kiymet gn, kiminiz kiminizi tanimayacak, kiminiz kiminizi
dislayip gzden ikaracaktir. Varacaginiz yer de cehennemdir. Ve sizin iin yardimcilardan da
yoktur.
(Ankebt/25)

165,166
Insanlardan kimi de Allah'in astlarindan birtakim esler tutan kimselerdir. Onlari, Allah'i
sever gibi seviyorlar. Oysa iman etmis kimseler, Allah'a sevgi ynnden daha kuvvetlidir. Ve sirk
kosarak yanlis; kendi zararlarina is yapan o kimseler, azabi grecekleri zaman; kendilerine uyulan
kimseler, azabi grerek kendilerine uyanlardan kaip uzaklastiklari ve azabi grdkleri ve
kendileriyle baglar kesildigi zaman, btn kuvvetin Allah'a ait oldugunu ve Allah'in azabinin
gerekten ok siddetli bulundugunu keske grselerdi.
167
Onlara uyanlar da, Ah, bizim iin dnyaya bir dns olsaydi da onlarin bizden
uzaklastiklari gibi biz de onlardan uzaklassaydik! derler. Iste bylece Allah onlara btn amellerini,
zerlerine yigilmis pismanlik ve zntler hlinde gsterecektir. Onlar bu atesten ikanlar da
degillerdir.
(Bakara/165-167)

64-66
Kesinlikle Allah, kfirleri; Kendisinin ilhligini ve rabligini bilerek reddeden kimseleri
dislayip gzden ikarmis ve iinde sonsuz olarak kalmalari iin, onlara ilgin bir ates hazirlamistir.
Onlar orada, bir koruyucu yakin ve yardimci bulamazlar. Yzleri ates iinde evrilip evrildigi gn,
Ah keske Allah'a itaat etseydik, eliye itaat etseydik! diyecekler.
67,68
Ve dediler ki: Ey Rabbimiz! Sphesiz biz efendilerimize ve byklerimize itaat ettik de
bizi onlar yoldan saptirdilar. Ey Rabbimiz! Onlara azaptan iki kat ver ve kendilerini tam anlamiyla
disla/rahmetinden mahrum birak.
(Ahzb/64-68)

32
Byklk taslayan kimseler, zayif dsrlen kimselere: Size kilavuz geldikten sonra, sizi
ondan biz mi evirdik? Tam tersi, siz kendiniz sulular oldunuz derler.
33
O zayif dsrlen kimseler de o byklk taslayan kimselere: Tam tersi gecenin ve
gndzn tuzagi! Siz bize Allah'a inanmamamizi ve O'na birtakim esler edinmenizi
emrediyordunuz derler. Bunlar azabi grdkleri zaman pismanliklarini gizleyeceklerdir. Biz de o
kfirlerin; Allah'in ilhligini ve rabligini bilerek reddetmis olan o kimselerin boyunlarina demir
halkalar geirmisizdir. Onlar sadece yapmis olduklarinin karsiligini gryorlar.
(Sebe/32-33)

40
yetlerimizi yalanlayan ve onlara kary byklenen yu kimselere, iyte
onlara ggn kaplar almayacak ve deve/halat igne deliginden gemedike
onlar cennete girmeyeceklerdir. Biz sulular iyte byle cezalandrrz.
41
Onlar
iin cehennemden yataklar, stlerinden de rtler vardr. Ve Biz, zlimleri iyte
byle cezalandrrz.

Bu yetlerde, yalanlayanlar ve iman edenlere karsi byklenenlere dair genel bilgiler
verilmekte, Kurn'in bilinen slbu ile uyarilara ve yol gstermeye devam edilmektedir.
655
GK KAPILARININ AILMASI: Insanlar ok eskiden beri hayirlarin ve bereketlerin
gkten yagdigina, iyi islerinin gge ykseldigine, cennetin gkte olduguna, insan iyi ise
ldgnde ruhunu gge iktigina, kt ise gge ikamadigina, dualarinin ggn ailmamasi
sebebiyle kabul edilmedigine inanmislardir. yetteki gk kapilarinin ailmasi ifadesi de bu
rfe gredir. Bu ifade ile; o kimselerin cennete giremeyecekleri, mutluluk yz
grmeyecekleri, hibir dileklerinin kabul edilmeyecegi ve onlara rahmet de edilmeyecegi
bildirilmektedir. Rabbimizin buna benzer baska beyanlari da vardir:

16
Gkte olan/yceler ycesi olan Allah'in sizi yere batirmasindan gvende misiniz? Bir de
bakarsin ki alkalanivermistir.
17
Ya da siz, gkte olan Zat'in zerinize tas yagdiran bir kasirga gndermeyeceginden gvende
misiniz? Artik uyarimin nasil oldugunu yakinda bileceksiniz.
(Mlk/16-17)

10
Her kimstn, en gl, en serefli, maglp edilmesi mmkn olmayan; mutlak galip olmak
istiyorsa, bilsin ki en stn, en gl, en serefli, yenilmesi mmkn olmayan; mutlak galip olmak
tamamiyla yalnizca Allah'indir. Hos kelimeler yalnizca O'na ykselir. Ve dzgn is onu ykseltir.
Ktlklerin plnlarini yapan su kisiler; onlar siddetli azap kendileri iin olanlardir. Onlarin plnlari
ise; o, darmadagin olur.
(Ftir/10)

18-21
Kesinlikle onlarin dsndg gibi degil! Ebrarin/iyi adamlarin kaydi, kesinlikle
Illiyyin'dedir. Illiyyin'in ne oldugunu sana ne bildirdi? Yaklatirilmilarin tanik oldugu
rakamlanmi/ yazilmi bir kayittir!
(Muttaffifn/1 21)

DEVENIN IGNE DELIGINDEN GEMESI: Bu tabir de yine Arap rfne gredir.
Trke'deki baligin kavaga ikmasi deyimiyle ayni anlama gelen bu tabir, isin
imknsizligini, olmazligini ifade eder. Deyim burada da msriklerin, yalanlayicilarin cennete
giremeyeceklerini vurgulamaktadir.
yetteki .-='' [cemel=deve] szcgnn cmel ve cmmel gibi kiraatleri de vardir
ve bu kiraatlere gre szck kalin ip, halat anlamina gelmektedir. Nitekim Kurn zerine
alisma yapanlarin bazilari, igne-iplik iliskisi dolayisiyla, szcgn urgan anlamini tercih
etmislerdir. Fakat devenin igne deliginden gemesi deyimi, eski zamanlardan beri hem
Arap hem de Ibrn kltrnde var olan bir deyimdir. Bu nedenle szcgn deve anlami
bizim de tercihimizdir.
Bu deyim, muharraf Incillerden Markos; 10:25, Luka; 18:25 ve Matta/ 19; 16-30da da
yer almaktadir.


41. yette, cennete giremeyecek olan msriklerin kibetleri bildirilmektedir. yetteki
zlimler ifadesi, yukarida 5. yetin tahlilinde de belirttigimiz gibi toplumda eziyet edenleri
degil, sirk kosanlari isaret etmektedir. Gidecekleri yerde zlimler iin cehennemden
yataklar, stlerinden de rtler bulundugunu bildiren bu yetin uyarisinda, aslinda ince bir
istihza vardir. Zira insanin rahata dinlenip uyuyabilmesi iin bir yataga ve stn rtecegi bir
yorgana ihtiyaci vardir. Msrikler ise cehennemde ok farkli bir yatak ve yorganla
karsilasacaklardir. Onlari cehennemde nasil bir yatagin bekledigi, baska bir yette daha farkli
bir ifade ile aiklanmistir:

14-16
De ki, Dinimi yalniz Kendisine arindirarak Allah'a kulluk ediyorum. Buna ragmen siz,
O'nun astlarindan dilediginize kulluk yapiniz. De ki: Sphesiz asil kaybedenler, kiymet gnnde
kendilerini ve ailelerini ve yakinlarini kayba ugratanlardir. Dikkatli olun! Ite bu, apaik bir kaybin
656
ta kendisidir. Onlarin stlerinden ateten tabakalar, altlarindan da tabakalar vardir. Ite Allah,
kullarini bununla korkutuyor: Ey kullarim! Benim korumam altina girin.
(Zmer/16)


42,43
man edenler ve dzeltmeye ynelik iyler yapanlar; ki Biz hi kimseye
kapasitesinin stnde bir yey yklemeyiz iyte onlar cennet yranlardr ve onlar,
orada sonsuz olarak kalclardr. Ve ggslerinde kinden, hntan,
kskanlktan, hileden, hainlikten, garazdan ne varsa karp atarz. Onlarn
altlarndan rmaklar akar. Onlar, Tm vgler, bize bunun iin klavuzluk
eden Allah'adr. Eger Allah bize klavuzluk etmeseydi biz klavuzlandgmz
dogru yola eriyemezdik. Sphesiz Rabbimizin peygamberleri bize gerek ile
gelmiytir derler. Ve onlara seslenilir: yte size cennet! Yapmy olduklarnzla
buna vris; son sahip oldunuz.

Bu yetlerde iman eden ve slihti isleyenlerin kibetleri ile ilgili bilgiler veren
Rabbimiz onlarin cennette srekli kalacaklarini; ilerinde kin, hin, kiskanlik, dsmanlik
tr hibir kt huyun bulunmayacagini, altlarindan irmaklarin akacagini [tm nimetlerin
kendilerinin olacagini], kisacasi mutlu olmalari iin ne gerekiyorsa onlara orada sunulacagini
beyan etmektedir. Bu beyandan sonra bir baska noktaya daha dikkat ekilmistir ki, bu da
Allah'in eliler ve hakk kitaplar gndermek sretiyle insanlara kilavuzluk etmemesi halinde
kimsenin bu konuma gelemeyecegi geregidir.
Iman eden ve slihti isleyenlerin cennet yrani oldugunu bildiren 42. yetin -ki Biz hi
kimseye gcnn, kapasitesinin stnde bir ey yklemeyiz- seklindeki parantez ii ifadesi,
cennete ulasmanin pek zor olmadigina dair bir mesaj mhiyetindedir. Buna gre, hi kimsenin
cennete ulasmak iin gcnn stnde alismak gibi bir zorunlulugu yoktur. nk insanlarin
glerinin yettiginden baskasiyla ykml olmasi snnetullaha uymaz. Bu ilke ile hem
insanlarin cennete girebilmek iin sikintiya dsmelerine engel olunmus, hem de esitli
zorluklarla karsilastiklarinda insanlara bu sikintilarin stesinden gelme azmi asilanmis
olmaktadir.

173
O size, sadece l hayvani, kani, domuzun etini ve Allah'tan baskasi adina kesilen
hayvanlari harmkildi. Sonra kimbunlardan yemeye mecbur kalirsa, baskasinin hakkina tecavz
etmemek ve zaruret lsn gememek zere ona bir gnah yoktur. Sphesiz Allah ok
bagislayicidir, ok merhametlidir.
(Bakara/173)


233
Anneler, ocuklarini, emzirmenin tamamlanmasini isteyenler iin tam iki yil emzirirler.
ocuk kendisine ait olan babaya da emzirenlerin yiyecekleri ve giyecekleri rfe uygun/ herkese
kabul gren sekilde bir bortur. Kisi sadece gcne; kapasitesine gre ykml olur. Ve ocugu
sebebiyle bir anne, ocugu sebebiyle bir baba da zarara sokulmasin. Vrise de bunun aynisi bortur.
Eger ana ve baba birbirleriyle istisre edip, kendi rizalariyla ocugu stten ayirmak isterlerse
kendilerine bir vebal yoktur. Eger ocuklarinizi emzirtmek isterseniz, vereceginizi rfe uygun/
herkese kabul gren bir sekil ile teslim ettiginiz zaman, bunda da size bir vebal yoktur. Ve
Allah'in korumasi altina girin ve sphesiz Allah'in yaptiklarinizi ok iyi gren oldugunu bilin.
(Bakara/233)

285,286
Eli, kendi Rabbinden kendisine indirilene iman etti, mminler de. Hepsi Allah'a, dogal
glerine/haberci yetlerine, kitaplarina ve elilerine iman ettiler: Biz Allah'in elileri arasinda
ayirim yapmayiz. Ve Biz duyduk ve itaat ettik. Rabbimiz! Bagilamani dileriz, dn ancak
Sanadir. Ey Rabbimiz! Eger terk ettiysek ya da yanildiysak bizi tutup sorguya ekme! Ey Rabbimiz!
Bize bizden ncekilere ykledigin gibi agir sorumluluk/sikintiya sokacak eyler ykleme! Ey
Rabbimiz! Bize gcmzn yetmeyecegi yk de ykleme! Ve affet bizi, bagila bizi, merhamet et
657
bize! Sen bizim yardimci, yol gsterici, koruyucu yakinimizsin. Ve de kfirler toplumuna; Senin
ilhligini, rabligini bilerek reddeden toplumlara kari yardim et bize dediler.
Allah, hi kimseye gcnn yeteceginden baska; kapasitesi disinda yk yklemez. Herkesin
kazandigi kendi yararina ve kendi yaptigi zararinadir.
(Bakara/285- 286)

151
De ki: Geliniz, Rabbinizin size neleri tabulastirdigini; dokunulmaz kildigini okuyayim:
Kendisine hibir seyi ortak kosmamanizi,
ana babaya iyilik yapmanizi- gzel davranmanizi,
fakirlik endisesiyle / fakirlestiriliriz korkusuyla ocuklarinizi ldrmemenizi, - Sizi ve onlari
Biz rizklandiriyoruz.-
ktlklerin aigina ve gizlisine yaklasmamanizi,
haksiz yere, Allah'in haram kildigi nefsi ldrmemenizi, -Ite bunlar, aklini:i kullanasiniz diye
Onun size ykmllk olarak ulatirdiklaridir.-
152
Yetimin malina da yaklasmamanizi, -Yalniz erginlik agina eriinceye kadar en gzel
biimde yaklaabilir ve uygun ekilde harcayabilirsiniz.-
ly, tartiyi hakkaniyetle tastamam yapmanizi, -Biz kimseyi gcnn yettiginden bakasi
ile; kapasitesi diindaki bir eyle ykml tutmayiz.-
sylediginiz zaman da, yakininiz da olsa adil olmanizi
ve Allah'a verdiginiz sz tastamam tutmanizi. -Ite bunlar gt alip dnesiniz diye
Allahin size ykmllk olarak ulatirdiklaridir.-
(Enm/151, 152)


62
Ve Biz hi kimseyi, gcnn yettiginden baskasi ile; kapasitesi disindaki bir seyle ykml
tutmayiz. Nezdimizde de hakki konusan bir kitap vardir ve onlar, haksizliga ugratilmazlar.
(Mminn/62)

7
Genis imknlari olanlar, genis imknlarina gre harcasinlar/ nafaka versinler. Rizki kisitli
tutulan da, artik Allah'in kendisine verdiginden versin. Allah, hibir kisiye ona verdiginden
baskasiyla ykmllk koymaz. Allah, bir glgn ardindan bir kolaylik saglayacaktir.
(Talk/7)

Cennet yraninin kalplerinin kt huylardan arindirilmis olmasi, cennetin ne kadar
huzurlu bir ortam oldugu hakkinda gzel bir mesaj iermektedir. Cennetteki ebed yasam
hakkinda su yetlere bakilabilir: Tr/17-28, Vkia/10-38, Nebe/31-36.
43. yetin sonundaki Ite size cennet! Yapmi olduklarinizla buna vris oldunuz ifadesi
de yine ok nemli bir noktaya dikkat ekmekte ve cennetin ekstra bir nimet, bir miras
oldugunu vurgulamaktadir. Yani, iman edip slihti isleyenler cennette dnyada iken
isledikleri gzel amellerin karsiligindan kat kat fazlasini bulacaklar, tabir yerinde ise mirasa
konacaklardir.

69
Kim de Allah'a ve Eli'ye itaat ederse artik onlar, Allah'in, peygamberlerden, dosdogru
kimselerden, sehitlerden ve slihlerden kendilerine nimet verdigi kisilerle beraberdir. Ve bunlar arkadas
olarak ne gzeldir!
70
Bu, Allah'tan bir armagandir. En iyi bilen olarak Allah yeter.
(Nis/69, 70)

175
Artik Allah'a inanan ve apaik isiga simsiki sarilan kimseler; Allah, onlari, Kendisinden bir
rahmete ve fazladan bir armagan olarak bol nimete sokacak ve dosdogru yol olarak Kendisine
kilavuzlayacaktir.
(Nis/175)
658


ARF ve ASHAB-I ARF:

~',-7' [arf] ve ~',-7' ~'=~' [ashb-i arf] ifadelerinin tahlili iin, aslnda
bu ifadelerin yer aldg pasajn tmn teknik olarak da gz nne almak
gerekir. Cennet ve cehennem ashbndan bahseden bu pasajda kurtuluy ve helk
yollar aklanmy, insanlar yanlya kary uyarlmysonra da dogrunun peyinden
giderek kendini kurtaranlar, mjdeler verilmek sretiyle zendirilmiytir. Bu
pasaj teknik ve anlambilgisi kurallar geregi resmi mushaftan farkl olarak, 40-
45,50,51,46-49 tertibiyle sunulmuytur..

Konuyu bir btnlk iinde sunabilmek amaciyla, pasajin bundan sonraki blmn
[44-53. yetler] tahlilde ele alacagimiz yet gruplarini da belirterek topluca aktariyoruz:

44,45
Ve cennet ashb atey ashbna, Biz, Rabbimizin bize vaat ettigini
gerek bulduk. Peki, siz Rabbinizin size vaat ettigini gerek buldunuz mu?
diye seslendiler. Onlar, Evet dediler. Aralarnda bir duyurucu, yphesiz ki
Allah'n dylamasnn/ rahmetinden yoksun brakmasnn, Allah'n yolundan
geri evirip yolun egri-bgrsn isteyen ve hireti bilerek reddeden
zlimlerin; yanly; kendi zararlarna iy yapanlarn stne olacagn duyurdu.
50,51
Ve ateyin ashb, cennetin ashbna, Biraz su veya Allah'n sizi
rzklandrdg yeylerden bize aktarn diye seslendiler. Onlar da, Allah,
dinlerini alaya ve eglenceye alan, basit, igreti dnya hayatna aldanan
kfirlere; Allah'n ilhlgn ve rabligini bilerek reddedenlere ikisini de
gerekten yasaklamytr! dediler. Bu gnle karyilayacaklarini
umursamadiklari, yetlerimizi/ almetlerimizi/ gstergelerimizi bile bile inkr
ettikleri gibi, Biz de bugn onlari umursamayacagiz/ cezalandiracagiz.
46
Aralarnda da bir perde vardr.
Ve Kurn blmleri zerinde bilgisi olan kimseler, onlarn hepsini
almetlerinden tanrlar. Ve Kurn bilgisine sahip kimseler, cenneti umup da
henz girmemiy olan cennet ashbna seslenirler: Selm olsun size!
47
Gzleri atey ashbna evrilince, Rabbimiz! Bizi bu hainlerle birlikte
bulundurma derler.
48,49
Kurn blmleri bilgisine sahip kimseler, almetlerinden tandklar
kimselere seslenip, Toplulugunuz ve byklendiginiz yeyler size yarar
saglamad, Allah'n, rahmetine ki bu rahmet, Allah'in Girin cennete, size kaygi
yoktur, zlmeyeceksiniz de diye verdigi szdr erdirmeyecegine yemin
ettikleriniz, yunlar m? derler.
52
Hi kuykusuz onlara, inananlar iin bir klavuz ve rahmet olarak, tam
bir bilgiyle ayrntl olarak akladgmz bir Kitap getirmiytik.
53
Onun ilk plna kmasndan bayka ne bekliyorlar? Onun ilk plna
kacag gn geldiginde, nceleri onu umursamayanlar, Rabbimizin elileri
gerekten bize geregi getirmiyti. Acaba bizim iin araclk edecek araclar var
m? Veya geri gnderilip de yaptklarmzdan baykasn yapabilir miyiz?
diyecekler. Kuykusuz kendilerini kayba ugratmylard. Uydurduklar yeyler de
kendilerinden ayrlmytr.


659
Asilsiz ve tutarsiz rivyetler sayesinde bu konunun da kabir azabi ve berzah lemi
konulari gibi yanlis kabullerle zihinlere yerlesmemesi iin pasajin bu blmnn biraz daha
fazla dikkat gsterilerek iyi ve dogru anlasilmasi gerekmektedir. nk arf ve ashb-i arf
ifadeleri de rivyet bombardimani altinda kalmis ve tefsirciler tarafindan degisik sekillerde
yorumlanmistir.
Kaynak kitaplar maalesef mesnetsiz ve gerek disi kabullerden olusan bu yzlerce farkli
yorumu bugne tasimislar, bylece Mslmanlar arasinda tutarsiz bir inan, anlasilmaz bir
kavram olusmasini saglamislardir. Dolayisiyla bu konuyu kaynak kitaplardan okuyanlarin,
(Hs!) Bu Kurn ne anlasilmaz bir kitap! demeleri yadirganamaz hle gelmistir. Hlbuki
Kurn, anlasilmaz, kapali degil, tam aksine, akil sagligi yerinde olan her insanin kolayca
anlayabilecegi mbin [aik-seik] bir kitaptir. Kurn ancak onu yeterli grmeyip ondan baska
kilavuz arayanlar iin anlasilmaz olabilir. nk bu sahte kilavuzlar insanlarin nne,
Kurn'in bildirdigi tek gerek yerine, yzlerce gerek disi masal koymaktadirlar. Nitekim
Ibn-i Kesr yzlerce rivyeti sayip dkms, sonra da Bu rivyetler hep gariptir diyerek
konuya son noktayi koymustur.
Biz, bu garip rivyet rneklerini degil, bu garip rivyetler sebebiyle arf ve ashb-i arf
ifadelerinin Mslmanlar arasinda kabul grms anlamlarini zetledikten sonra isin aslini
Kurn'dan arastiracagiz.
ARF ILE ILGILI INANISLAR:
* Arf , sirat kprsnn stndeki ykseke bir yerdir, burtur.
* Arf, cennetle cehennem arasinda Uhud dagina benzer bir mevkidir.
* Arf, cennetle cehennemi birbirinden ayiran blgedeki surun yksek bir yeridir.
ASHB-I ARF ILE ILGILI INANISLAR:
* Ashb-i arf, iyi ve kt amelleri esit olan mminlerdir. Bunlar cennete hemen
konulmayip ikisi arasinda [rafta/ara blgede] bir mddet bekletilip sonra cennete konulacaklar.
* Ashb-i arf, meleklerdir. Mminleri ve kfirleri yzlerinden tanirlar.
* Ashb-i arf, peygamberler, sehitler, yksek sahsiyetli limlerdir.
* Ashb-i arf, cennet ve cehenneme girmeyi gerektirecek durumda olmayan kimselerdir
ki, bunlar, peygamberlerden haberi olmayanlar, kfir ana-babanin kkken lms ocuklari,
veled-i zinalar [zinadan dogan ocuklar] ve delilerdir.
Aslinda arf ve ashb-i arf konusunda daha birok madde siralamak mmkndr.
Fakat biz, pek ogu Kurn ile elisen bu inanislari, her biri zayif rivyetlere dayandirilarak
ortaya atilmis olan drt ana grupta toplayarak zetledik. Ne yazik ki, Kurn bir tarafa birakilip
Kurn disi sylentilerin ardina dsldgnde, bu konuda oldugu gibi, ok sayida yanlis
inanisin ortaya ikmasi tabii bir durumdur.
Bu genel aiklamadan sonra yeniden tahlilimize dnyoruz:

44,45
Ve cennet ashb atey ashbna, Biz, Rabbimizin bize vaat ettigini
gerek bulduk. Peki, siz Rabbinizin size vaat ettigini gerek buldunuz mu?
diye seslendiler. Onlar, Evet dediler. Aralarnda bir duyurucu, yphesiz ki
Allah'n dylamasnn/ rahmetinden yoksun brakmasnn, Allah'n yolundan
geri evirip yolun egri-bgrsn isteyen ve hireti bilerek reddeden
zlimlerin; yanly; kendi zararlarna iy yapanlarn stne olacagn duyurdu.


Bu yetlerde yine daha nce yapilmis olan uyari ve mjdelemeye uygun olarak ahirette
yasanacak olanlardan bir blm temsil olarak anlatilmaktadir. Bu temsile gre, cennettekiler
ile cehennemdekiler karsilikli olarak konusturulmakta ve insanlara kendilerini bekleyen akibet
hakkinda mjde ve uyarilarda bulunulmaktadir. Bu temsil anlatim sayesinde uyari ve
660
mjdelemelerin etkileri iyice artmakta, Rabbimizin verdigi mesaj en mkemmel sekle brnp
insanlari deta uyandirmaktadir.
yetteki Aralarinda bir duyurucu, phesiz ki Allah'in lnetinin Allah'in yolundan geri
evirip yolun egri bgrsn isteyen ve hireti inkr eden zlimlerin stne olacagini
duyurdu ifadesinden, cehennemde bir grevlinin sulular arasinda dolasarak onlara devamli
cehenneme gelis nedenlerini anons edecegi anlasilmaktadir. Bu anonsu Neml sresi'nde
dbbeh olarak adlandirilmisti:

82
Ve Sz zerlerine vaki oldugu/gerekleytigi zaman onlar iin, insanlarn yetlerimize
gerektigi gibi inanmadklarn onlara syleyen/anlatan, topraktan/maddeden yaplmy hareket
eden, konuyan bir varlk kardk.
(Neml/82)

50,51
Ve ateyin ashb, cennetin ashbna, Biraz su veya Allah'n sizi
rzklandrdg yeylerden bize aktarn diye seslendiler. Onlar da, Allah,
dinlerini alaya ve eglenceye alan, basit, igreti dnya hayatna aldanan
kfirlere; Allah'n ilhlgn ve rabligini bilerek reddedenlere ikisini de
gerekten yasaklamytr! dediler. Bu gnle karyilayacaklarini
umursamadiklari, yetlerimizi/ almetlerimizi/ gstergelerimizi bile bile inkr
ettikleri gibi, Biz de bugn onlari umursamayacagiz/ cezalandiracagiz.
46
Aralarnda da bir perde vardr.
Ve Kurn blmleri zerinde bilgisi olan kimseler, onlarn hepsini
almetlerinden tanrlar. Ve Kurn bilgisine sahip kimseler, cenneti umup da
henz girmemiy olan cennet ashbna seslenirler: Selm olsun size!
47
Gzleri atey ashbna evrilince, Rabbimiz! Bizi bu hainlerle birlikte
bulundurma derler.
48,49
Kurn blmleri bilgisine sahip kimseler, almetlerinden tandklar
kimselere seslenip, Toplulugunuz ve byklendiginiz yeyler size yarar
saglamad, Allah'n, rahmetine ki bu rahmet, Allah'in Girin cennete, size kaygi
yoktur, zlmeyeceksiniz de diye verdigi szdr erdirmeyecegine yemin
ettikleriniz, yunlar m? derler.

46. yetin ilk cmlesinden sonra ailan parantez, 49. yetle kapanmis ve bu yetlerle
tekrar cennet ashbi ile ates ashbinin karsilikli konusma sahnesine dnlmstr.
Kfirlerin, cehennemdeki azaplari grnce yalvarip yakarmalari ve hem cehennem
grevlilerinden hem de cennetteki mminlerden yardim istemeleri Kurn'da birok kez tasvir
edilmistir. Bu tasvirlere gre, cehennemdekiler cennetin iini grdkleri iin daha fazla
pismanlik duyacaklar ve cehennemdeki azaplarin stne bir de aci pismanligin verdigi byle bir
psikolojik azapla karsilasacaklardir. Btn bu anlatimlar hep basiniza gelmeden tedbirinizi
alin cinsinden uyarilardir:

77
Ve onlar seslenirler: Ey Mlik! Rabbin bizim isimizi bitirsin. Mlik: Sphesiz siz, byle
kalacaksiniz dedi.
(Zuhruf/77)

106,107
Dediler ki: Rabbimiz! Azginligimiz bizi yendi ve biz, bir sapiklar toplulugu olduk.
Rabbimiz! Bizi buradan ikar. Eger bir daha aynisini yaparsak iste o zaman gerekten biz yanlis;
kendi zararlarina is yapanlariz.
108
Allah dedi ki: Sinin oraya! Bana konusmayin da.
109
Sphesiz Benim kullarimdan bir grup:
Rabbimiz! Biz iman ettik; artik bizi bagisla, bize merhamet et, Sen merhametlilerin en iyisisin
diyorlardi.
110
Iste siz onlari alaya aldiniz; sonunda da onlar, size Benim anilmami, gdm
661
unutturdu/terk ettirdi. Ve siz onlara glyordunuz.
111
Sphesiz ki bugn Ben, sabretmelerine karsilik,
onlari dllendirdim; onlar, kazanli ikanlarin ta kendileridir.
(Mminn/107-108)

12
O gn, inanan erkekleri ve inanan kadinlari, ellerinin arasinda ve saglarinda isiklari oldugu
hlde kosar greceksin. Bugn mjdeniz, altlarindan irmaklar akan, ilerinde sonsuza dek
kalacaginiz cennetlerdir. Ite bu, ok byk kurtuluun ta kendisidir!
13
O gn mnfik erkekler ve mnfik kadinlar, o iman eden kimselere: Bize bakin da sizin
isiginizdan alalim? derler. Denildi ki: Arkaniza dnn de isik arayin! Sonra da aralarina iinde
rahmet, disinda da kendi ynnden azap olan kapili bir sur ekilir.
14,15
Onlara: Biz, sizinle beraber degil miydik? diye seslenirler. Mminler: Evet ama, siz
kendi canlarinizi atese attiniz, gzlediniz, kuskuya dstnz ve kuruntular sizi aldatti. Sonunda
Allah'in emri gelip atti. O, ok aldatan da sizi, Allah ile aldatti. Bugn artik sizden kurtulmalik
alinmaz, kfirlerden; Allah'in ilhligini ve rabligini bilerek reddedenlerden de. Sizin varacaginiz
yer atestir. O, size yarasandir. O, ne kt bir dns yeridir!
(Hadd/12-15)

NISYN: Elli birinci ayetin orijinalindeki ',-

-'' [nisyn] szcg, unutmak olarak


meshurlasmistir. Szcgn esas anlami, -~ =-='',

-'' :iddu'z-zikri ve'l hifz [sylememek,


anmamak ve akilda tutmamak]tir. Buna gre nisyn, bile bile terk etmeyi, deger vermemeyi,
umursamamayi ifade eder. Hatirlamamak, unutmak kavramlari da bu szckle ifade
edilmekle beraber, Kurn'daki btn nisyn szckleri iin daima umursamamak, agza
almamak anlami da itibara alinmalidir.
368
nk nisyn szcg burada Allah'a da izafe
edilmistir, Allah ise unutmaz.
Hatirlamamak, unutmak bir mazerettir ama umursamamak bir sutur. Kehf/60'da, gen
arkadasinin Ms peygambere Htu unuttum demesi veya hapishne arkadasinin Ysuf
peygamberi unutmasi normal bir unutma, hatirlamama degil, umursamamak, nemsememek,
bile bile terk etmektir.
51. yette nisyn szcgnn Allah'a izafesi sretiyle mskele sanati yapilmistir. Trik
sresi'nde aikladigimiz bu sanata gre, Allah'a izafe edilen nisyn, yasamlarinda Allah'i
umursamamis olanlara Allah'in ceza verecegi anlamina gelmektedir. Kurn'da mskele
sanatinin nisyn szcg ile yapilisina birok rnek gsterilebilir:

67
Mnfik erkekler ve mnfik kadinlar birbirlerindendir; ktlg emreder, iyilikten
sakindirirlar ve ellerini siki tutarlar/ cimrilik ederler. Allah'i terk ederler de, Allah da onlari terk
ediverir. Gerekten de mnfiklar, hak yoldan ikmis kimselerin ta kendileridir.
(Tevbe/67)

124-126
Kim Benim anilmamdan/ Benim gdmden mesafeli durursa, hi sphesiz onun iin
zor, sikici bir geim/ yasam vardir. Kiymet gn de onu kr olarak kiymet gn toplanti alanina
toplariz. O der ki: Rabbim ben gren biri oldugum hlde beni neden kr olarak bu yere ikardin?
Allah der ki: Bu byledir, yetlerimiz sana geldi de sen onlari terk etmistin; bu gn de ayni sekilde
sen terk ediliyorsun/cezalandiriliyorsun.
(T-H/126)


34,35
Ve denilmistir ki: Bugn Biz sizi, sizin bu gnnze kavusmayi unuttugunuz gibi
unuturuz/ terk ederiz/ cezalandiririz. Yeriniz de atestir. Sizin iin yardimcilardan herhangi biri de
yoktur. Iste bunlar, sizin Allah'in yetlerini alaya almaniz ve basit dnya yasaminin sizi aldatmasi
sebebiyledir. Artik bugn onlar, atesten ikarilmaz ve zr dilemeleri de kabul edilmez/ Allah'i
hosnut etmeleri de istenmez.
(Csiye/34, 35)


368
(Lisanl Arab, nisyan mad. )

662
51. yette ayrica, kfirlerin bazi niteliklerine deginilmek sretiyle, onlarin hangi
sebeplerle cehenneme gittikleri, cennet yraninin agzindan bildirilmistir: Allah, ikisini de u
dinlerini bir eglence ve oyun edinen ve igreti hayatin aldattigi kfirlere haram kilmitir.


46-49. yet grubu, 44-45. yetlerle baslayan ve 51-52. yetlerde devam edecek olan
cennet ashbi ile ates ashbinin konusmalarinin arasina ailan bir parantez mhiyetindedir.
Ancak, 46. yetin basindaki Aralarinda da bir perde vardir ifadesi, anlam olarak 44-45.
yetlere baglidir. Bize gre bu ifade, cennet ve cehennem halklari arasindaki konusmalarin yz
yze olmadigini, aralarinda var olan bir perde sebebiyle taraflarin birbirlerini grmeden
konustuklarini anlatmaktadir. Hemen belirtmek gerekir ki, bu yette geen hicab [perde] ile
Hadd/13'de geen sur arasinda bir alka yoktur. Hadd sresi'nde geen kapisi olan sur/duvar,
bildigimiz sur/duvar olup, oradaki bu ifade, zerinde cennet kapilarinin bulundugu sur/duvar
imajini insanlarin hayalinde canlandirmak iin meczen kullanilmistir. Konumuz olan yetteki
hicab [perde] ise, temsil anlatima gre sahnede bulunan iki ayri grup oyuncu arasina ekilmis
olan bir perdedir, yani bir sahne dekorudur.
ARF: -'=' [arf] szcg, efal kalibinda cem-i killet olup -= [urf] szcgnn
oguludur. Bu kaliptaki ogul szckler, o seyin 3 il 10 adet arasinda oldugunu gsterir. Oysa
yukarida, Arf Ile Ilgili Inanislar basligi ile yanlis inanislar arasindan grupladigimiz
inanislarin hi birinde bu husus dikkate alinmamis; tepe, burc, ara blge denilip
geilmistir. Hlbuki en azindan bu ifadelerin o eserlerde tepeler, burclar, blgeler
seklinde ogul olarak yer almasi gerekirdi. Nitekim Lisn'l-Arab'da arf iin yakistirilan bu
gibi anlamlarin dilbilimciler tarafindan degil, tefsirciler tarafindan ortaya atildigi
belirtilmistir.
369

URF: -= [urf] szcg, bilgi [ilim, irfan/iyiyi kty, egriyi dogruyu ayirabilme
zelligi] demektir
370
ve genel olarak bu anlamda kullanilir. Nitekim rf, marf gibi szckler
de bu anlam ekseninde olan szcklerdir. Ancakurf szcgnn esas anlami kum yigini,
yerden yksek olan yer, yigin, yiginti demektir. Araplarin horozun ibigi ile atin yelesine urf
demeleri, szcgn bu anlamina gredir.
371

Mrselt sresi'nin tahlilinde yaptigimiz urf szcgnn vaz [ilk] anlami ile istimal
[kullanilan] anlaminin birlestirilmesi seklindeki nerimizi burada da tekrarliyor, szcgn
bilgi yigini [bilgi kmeleri, bilgi bekleri] hlinde gnderilmis Kurn yetleri olarak
anlasilmasi durumunda konunun dogru anlasilacagini dsnyoruz.
ASHB-I ARF: Arf ve urf szckleri ile ilgili olarak yaptigimiz aiklamalara gre
ashb-i arf, bu dnyada az seviyede de olsa, Kurn hakkinda bilgi sahibi olan, Kurn
necmlerini bilen kimselerdir.
Bu kimseler, sahip olduklari Kurn bilgisiyle kimin cennetlik, kimin cehennemlik
oldugunu bilebilirler. Bize gre, Kurn'dan en az on necm grenmis olan insanlar, baskaca bir
sosyal bilgiye, tahsile gerek kalmadan, kisilerin yasam tarzlarina bakarak cennetlikler ile
cehennemlikleri ayirt edebilirler. Iste, cennet ashbi ile ates ashbinin konusmalari arasina
ailan parantezde verilen mesaj budur.
SIMALARINDAN TANIMAK: Simalarindan demek, almetlerinden demektir. Bu
almetler mminlik-muttaklik, kfirlik-fcirlik gibi yasam tarzlariyla alakalidir. Her iki
yasam tarzinin temel parametrelerini bilenler, evrelerindeki insanlarin hangilerinin cennetlik,
hangilerinin cehennemlik oldugunu ayirt edebilirler.
Sima szcg, ogu meal ve tefsirlerde yzlerinden, yz izgilerinden veya
yzlerindeki almetlerden diye evrilmistir. Bu durum szcgn getigi Bakara/273,

369
Ibn-i Manzur, Lisn'l-Arab; c. 6, s. 198.
370
Ibn-i Manzur, Lisn'l-Arab; c. 6, s. 198.
371
Ibn-i Manzur, Lisn'l-Arab; c. 6, s. 198.
663
Muhammed/30 ve Rahmn/41. ayetlerdeki sima iin de geerlidir. Oysa bu szck sadece
almet, gsterge, eser, belirti demektir.
372
Buna karsilik, yz, ehre anlamina gelen szck
ise vech szcgdr. Dolayisiyla, evirilerde grlen yzdeki almet/belirti ifadesinin
karsiligi sima'l-vech'tir. Kanaatimize gre sima szcgnn anlami, Fetih/29'daki simahm f
vchihim [almetleri, secde eserinden dolayi yzlerindedir] ifadesiyle karistirilmaktadir.
Hlbuki sima ve vech szckleri Fetih/29'da z anlamlariyla ayri ayri zikredilmistir.
Diger taraftan, hirette bazilarinin yzlerinin beyaz, bazilarinin ise siyah olacaginin
bildirildigi l-i Imrn/106-107 ve Zmer/60'daki yz ile ilgili aiklamanin bu yetin tefsirinde
kullanilmasi da yanlis ve isabetsiz bir yaklasimdir. Bu da yine sima szcgnn yanlis
anlamlandirilmasindan kaynaklanmaktadir.

HENZ CENNETE GIRMEYIP CENNET UMANLAR: 46. yette sz edilen cenneti
umup da henz girmemis olan cennet ashbi, ashb-i arf degildir. nk bu nitelik, ashb-i
arfin evresinde bulunan ve yasam tarzlarindaki almetler sayesinde ashb-i arf
tarafindan cennetlik olduklari anlasilarak kendilerine selm verilen kimselerin niteligidir. Zaten
yetin ifadesi de, gerek ashb-i arfin gerekse cenneti umup da henz girmemis olanlarin
henz lmemis, dnyada yasayan insanlar olduklarinin aik seik bir beyanidir.
Bu aiklamalardan sonra 46-47. yetlerin takdiri su sekilde yapilabilir: Kurn'dan azicik
bilgili insanlar, evrelerindeki insanlara bakip onlarin yasam tarzlarindan [mmin, muttak
oluslarindan] cennetlik olduklarini kavrayinca kendilerine imrenirler ve Selm size/ne mutlu
size diye hayranliklarini dile getirirler. Yine bu az bilgili insanlar, evrelerine bakip bazi
insanlarin da yasam tarzlarindan [kfirlik ve fcirliklerinden] dolayi cehennemlik olduklarini
grenince onlar gibi olmamak iin dua ederler.
48-49. yetler de ashb-i arfin, cehennemlik olarak grdkleri insanlari uyarma
gayretlerini dile getirmektedir.
49. yet, meal ve tefsircilerin ekserisinin zemedikleri bir yettir. ogunluk, bu yet
zerinde diryet gsteremeyerek kendilerinden ncekilerin yazdiklarini aynen kabul etmis ve
yeti anlatabilmek iin de, Girin cennete, size kaygi yoktur, zlmeyeceksiniz de... ibaresinin
nne arkasina parantezlerle birok ifade yamamak durumunda kalmislardir. Parantezli
ifadelerin oklugu ve anlam olarak birbirlerinden farkliligi hem kimseyi tatmin etmemis, hem
de konuyla ilgili birok yanlis anlayisin ortaya ikmasina sebep olmustur.
Bize gre 49. yetteki, Girin cennete, size kaygi yoktur, zlmeyeceksiniz de... cmlesi,
yetteki rahmetine ifadesinden bedel yapildigi takdirde -ki teknik olarak buna herhangi bir
engel yoktur- ortada anlasilmayacak bir sey kalmaz ve anlam da bizim verdigimiz gibi olur.
Bu ifade ile belirtilen Rabbimizin cennete koydugu kullarina orada korkusuz ve zntsz
bir yasam sunacagi vaadi, yani Allah'in rahmeti, konumuz olan pasajdaki 35. yetten baska su
yetlerde de zikredilmistir: Bakara/112, 262, 274, 277; l-i Imrn/195, 170; Nis/13, 57, 122,
124; Mide/12, 69; Enm/48; Ynus/62; Zuhruf/68, 70; Ahkf/13; Meryem/60; Mmin/40;
Y-Sn/26-27; Nahl/32; Hicr/46; Kf/34; Fecr/29; Enbiy/86; Ankebt/9; Hacc/14;
Muhammed/12; Fetih/5, 17, 25; Saff/12; Tahrm/8; Tegbn/9; Talk/11; Mcdele/22.


52
Hi kuykusuz onlara, inananlar iin bir klavuz ve rahmet olarak, tam
bir bilgiyle ayrntl olarak akladgmz bir Kitap getirmiytik.
53
Onun ilk plna kmasndan bayka ne bekliyorlar? Onun ilk plna
kacag gn geldiginde, nceleri onu umursamayanlar, Rabbimizin elileri
gerekten bize geregi getirmiyti. Acaba bizim iin araclk edecek araclar var
m? Veya geri gnderilip de yaptklarmzdan baykasn yapabilir miyiz?

372
lisan
664
diyecekler. Kuykusuz kendilerini kayba ugratmylard. Uydurduklar yeyler de
kendilerinden ayrlmytr.


52. yette dikkatler Kurn'a ekilmis ve Kurn'in zellikleri ile insanlar zerindeki etkisi
aiklanmistir. Ayrica, her konuya dair yeterince bilginin yer aldigi Kurn'in tafsiltli oldugu ve
bu tafsilti meydana getiren blmlerin de gelisi gzel degil, bir bilgiye dayali olarak
olusturuldugu bildirilmistir. Bu ifadelerden, Kurn'in her yetinin, her faslinin, insanlarin bir
derdine derman olsun, bir problemini zsn diye indirildigi anlasilmaktadir.
Rabbimizin rahmeti geregi peygamber gndermesi ve kitap indirmesi, Kurn'da hep
O'nun ilim sifatiyla birlikte zikredilmistir:


Isra1
Kulunu, bir gece, yetlerimizden/ almetlerimizden/ gstergelerimizden gsterelim diye,
Mescid-i Haram'dan bir kenarini mbarek kildigimiz Mescid-i Aksa'ya yrten Zat, her trl noksan
sifatlardan ariniktir. Sphesiz O, en iyi isitenin, en iyi grenin ta kendisidir.

(Isr/1)

166
Fakat Allah, sana indirdigine ki onu Kendi bilgisiyle indirmitir shitlik eder. Tm yetler
de shitlik ederler. Shit olarak da Allah yeter.
(Nis/166)


TEVL: 53. yette, Kurn'in ilk plna ikmasi, tevl szcg ile ifade edilmistir.
Tevl szcg, tredigi kkn anlamindan [geriye dns] degisimle tedbir [arkalastirmak],
yani birinci, ikinci, nc... gibi ardi ardina dizmek, siralamak ve takdir [ayarlamak], yani
ncelik sirasina koyup anlamlardan birisini birinci yapmakmak anlamlarinda kullanilir.
373

yetteki ifadeden, Kurn'in ilk plna ikacagi gnn Din Gn oldugu
anlasilmaktadir. Kurn'i inis sirasina gre grenmis olanlar da bilirler ki, Kurn ilk plnda
Din Gn ve hiret inanci zerinde durmustur. Ayrica bu konu Kurn'da en ok uyari
yapilmis olan konulardan biridir. Baska bir ifade ile, Kurn'in ilk plna ikacagi gn olan Din
Gn, Kurn'da yer alan konularin basinda gelmektedir.
53. yet ayrica, birok yette yer alan pismanlik sahnelerinden birisidir.

54
Sphesiz ki sizin Rabbiniz, gkleri ve yeri alt evrede oluyturan, sonra en
byk taht zerinde egemenlik kuran, gndz, durmadan kovalayan gece ile
bryen ve gney, ay ve yldzlar emrine boyun egmiy olarak yaratan Allah'tr.
yi biliniz ki oluyturma ve sistemler kurup yrtme sadece O'na zgdr.
lemlerin Rabbi olan Allah, ne cmerttir!

GKLERIN ve YERYZNN YARATILMASI: yette geen '='' [halk] szcg,
Alak suresinde aikladigimiz zere, yoktan var etme anlaminda olmayip; takdir etmek,
sekil vermek, dzene sokmak, olusturmak anlamindadir. Dolayisiyla, Rabbimizin gkleri ve
yeryzn yaratmasindan onlara sekil verdigi, onlari dzene soktugu anlasilmalidir. Elbette ki
her seyi yoktan var eden de Yce Allah'tir. Ancak Rabbimizin bu ifadede halk szcgn
kullanmasi, bize gre, gklerin ve yeryznn arastirilarak incelenmesini, elde edilecek
bulgulardan yola ikilarak eserden messire ulasma yntemiyle, evrene dzen veren
programlayicinin da Kendisi oldugunun bilinmesini istemesinden dolayidir. Bizim, Kurn

373
(Lisanl Arab, tevil mad. )

665
alismalarimizda gkler ve yeryzyle ilgili tespit edilebilmis mucizelere yer verip bu
bilgileri aktarma abamiz da kullara yklenen bu grevin bir geregidir.
Rabbimiz birok yette insanlarin yeminle dikkatlerini ekerek Kendisine dellet edecek
kanitlari sadece gklerde ve yeryznde degil, enfste [kendi iyapimizda] de aramamizi
istemistir. Kurn'da Rabbimizi tanimamiza vesile olacak deliller arasindan zellikle gkler
zerinde fazlaca durulmus ve gklerin halk edilisinin [dzene sokulusunun] insanin halk
edilisine gre daha byk bir is oldugu bildirilmistir:

3,4
O, yedi gg, birbiri zerine uyumlu olarak olusturandir. Rahmn'in [yarattigi btn
canlilara dnyada oka merhamet eden Allah'in] olusturmasinda bir atlaklik-uygunsuzluk
grmezsin. Haydi, gzn dndr, bir bozukluk gryor musun? Sonra gzn iki kere daha dndr.
Gzn, ciz olarak ve ok bitkin oldugu hlde sana dnecektir.
(Mlk/3-4)

190-194
Gklerin ve yeryznn olusturulusunda, gecenin ve gndzn ardarda gelisinde, elbette,
ayaktayken, otururken ve yanlari zerine yatarken Allah'i anan; gklerin ve yerin olusturulusu
zerinde: Rabbimiz! Sen, bunu bo yere olusturmadin, Sen, tm noksanliklardan ariniksin. Artik bizi
Ate'in azabindan koru! Rabbimiz! Sphesiz Sen, kimi o atee girdirirsen artik onu kesinlikle rezil
etmisindir. Sirk koarak yanli; kendi zararlarina is yapanlar iin yardimcilardan da hi kimse
yoktur. Rabbimiz! Sphesiz ki biz, Rabbinize inanin! diye agiran bir nidacivi duyduk ve hemen
inandik. Rabbimiz! Artik bizim gnahlarimi:i bagila, ktlklerimizi rt ve bizi iyi adamlar ile
birlikte, gemite yaptiklarimi:i ve yapmamiz gerekirken yapmadiklarimi:i bir bir hatirlattir/ldr.
Rabbimiz! Ve bize, elilerin zerine vaat ettigin eyleri ver, kiymet gn bizi rezil etme. Sphesiz
Sen, verdigin szden dnmezsin diye iyiden iyiye dsnen kavrama yetenekleri olanlar iin nice
almetler/gstergeler vardir.
(l-i Imrn/191)

57
Elbette gklerin ve yerin olusturulmasi, insanlarin olusturulmasindan daha byktr. Ama
insanlarin ogu bilmiyorlar.
(Mmin/57)

Demek ki, gkler arastirilip incelendiginde, insanin yaratilisindakine gre daha byk
bir ihtisamla karsilasilacak, o ihtisama bakilarak da yaraticinin muhtesemligi daha iyi
anlasilacaktir. Eserlerindeki ihtisama bakarak yaraticinin muhtesemligini taniyan herkes,
idrak edebildigi o muhtesemlik hissine uygun olarak yaratici gce bir isim koyacaktir.
Konulacak bu isim ne olursa olsun, tm gzel isimler Allah iindir. Gklerdeki ve
duyularimizla algilayabildigimiz her seydeki ihtisami yaratan, dzene koyan, bizim de
Rabbimiz olan Allahtir. O, bizi de yaratan ve bir programa gre ynetendir.
ALTI GN: Kaf/38'in tahlilinde ayrintili olarak aikladigimiz gibi, alti gn alti evre
demektir. Bu ifade ile evrenin ve ona bagli olarak dnyanin olusmasi ve mevcut dzene
girmesindeki evreler kastedilmistir. Kurn'da birok yerde geen alti gn ifadesi, bize gre
Kurn'in mucizelerindendir ve bilim hlen bu evreleri arastirmakla mesguldr.
ARSA ISTIVA: Mtesbih bir anlatim olan ara istiva etme ifadesi, lfzen arsin stne
kurulmak, meczen de en byk makama sahip olmak, en byk gc elinde bulundurmak
anlamina gelir.
374
Allah'in mekndan mnezzeh oldugu birok yetle bildirildigine ve aklen
de byle oldugu sabit olduguna gre, bu ifadede szcklerin hakikat manalarinin murat
edilmis olmasi mmkn degildir. Dolayisiyla Allah'in ara istiva etmesi, Allah'in en byk
makama sahip oldugunu ve en byk gc elinde bulundurdugunu ifade etmektedir.

374
(Lisanl Arab, istiva mad. )
666
YARATMA ve EMRIN ALAH'A ZG OLMASI: Konumuz olan yetin tahliline
baslanirken yaratma szcg ile ilgili bilgi verildigi iin, burada kisaca emr szcg
zerinde durulacaktir.
Hem buyruk, hem de is anlamina gelen emr szcg, burada buyruk anlamiyla
ele alinirsa, emrin sadece Allah'a zg olmasi ifadesi de Allah'in yarattiklarina emirler
vermesi, onlari ynetmesi anlamina gelir. Bu durumda yetteki ifadeden de, Allah'in
yaratiklarini Kendisinin ynetecegi, kimseyi kimseye ynettirtmeyecegi anlami ikar.
Eger emr szcg buyruk degil de is anlamiyla ele alinirsa, yetteki ifadeyle
Allah'in yaratmaya baslamadan nceki irdeleri, vahiy, melek indirme gibi islerinin
kastedildigi anlasilir. Biz bu iki anlamdan herhangi birine ncelik vermeden her ikisini de
birlikte degerlendirmenin daha uygun olacagi kanisindayiz:

85
Ve sana vahiyden soruyorlar. De ki: Vahy, Rabbimin isindendir. Size ise az bilgiden baska
bir sey verilmemistir.
(Isr/85)


82
Sphesiz ki O, bir seyi dilediginde, O'nun buyrugu/isi o seye Ol! demektir; o da hemen
oluverir.
(Y-Sn/82)

40
Biz bir seyi diledigimiz zaman, Bizim ona szmz sadece Ol! dememizdir. O da hemen
oluverir.
(Nahl/40)

40
Allah, sizi olusturan, sonra size rizik veren, sonra sizi ldren ve sizi diriltendir. Hi sizin
ortak kostuklarinizdan, bunlardan birini yapacak kimse var mi? Allah, onlarin ortak kostuklarindan
arinik ve ok ycedir.
(Rm/4)

MUSAHHAR: Bu ifade, Allah'in programina karsi duramayan anlamina gelir
375
ki
buradan, gnes, ay ve yildizlarin O'nun programi disina ikamadiklari, ikamayacak zellikte
yaratildiklari anlasilir.

11
Sonra duman hlinde bulunan gge yerlesti/ egemenlik kurdu da ona ve yeryzne,
'Isteyerek veya istemeyerek gelin! dedi. Ikisi de, Biz isteyerek geldik dediler.
(Fussilet/11)

55
Rabbinize alala alala ve gizlice/ aka gstererek dua edin; namaz
kln. Kesinlikle O, snr ayanlar sevmez.
56
Ve dzeltildikten sonra yeryznde
bozgunculuk yapmayn. O'na, rpererek ve rahmetini umarak dua edin.
Kesinlikle Allah'n rahmeti, iyileytirenlere-gzelleytirenlere ok yakndr.

Tm inananlara ynelik olan bu yetlerde hem Yce Allah'in rabb sifati
[programciligi] n plna ikarilmak sretiyle dualarda bu zelligin gz nnde
bulundurulmasina isaret edilmis, hem de inananlara dua adabi ve usl
gretilmistir. Rabbimiz, Kendisine yapacagimiz niyazi dil, beden ve gnl ls ile yapmamizi
emrediyor. Bu tarz yapilan dua; niyaz toplumda NAMAZ adiyla yerlesmis bulunmaktadir.
Namaz szcg Hinteden Farsaya, Farsadan da Seluklular dneminde Trkeye
gemistir. Farsadaki ilk anlami, ates nnde saygiyla egilmek demektir. Sanskrite, saygi

375
(Lisanl Arab, shr mad. )

667
sunmak anlamina gelen namaste kelimesinin Farsaya gemis sekli olmasi muhtemeldir. Bu kelime
de, selam vermek anlamina gelen nam kelimesinden tremis olmalidir. Hem nam [selam] ve hem
de namaste [saygi sunmak] gnmz Hint kltrnde de grlebilecegi zere egilerek yapilan bir
fiildir.
Namaz szcgnn Farsadaki bu egilerek saygi ile dua etmek anlami, Arapa ve Kurn'da
-'= -'' _ -

-''-[ed-duau bi't-tezarru=alala alala/srekli alalarak yakarma] seklinde ifade edilir.


yetin orijinalindeki

'= -- [tezarruan] ifadesi, _ [d-r-a] kknden tremis tefeul


babindan bir szcktr. Kk szcgn anlami zillet ve tevazu gstermektir. Tazarruan szcg,
kalip ve cmledeki hal geligi itibariyle zillet stne zillet, zillet stne zillet [alala, alala,
alala alala] demektir.
yetin orijinalinde yine , [vav] baglaciyla cmlede ikinci hal konumunda bulunan hufyeten
szcg, h-f-v kknden tremedir ve ezdd'dandir. Yani, iki zit anlami da ieren bir szck olup
aika gstererek, paril paril parlatarak ve gizleyerek demektir.
Bu durumda yetten her iki mana da anlasilmali ve her iki hal ile de bu grev yapilmalidir.
Yukarida da zikrettigimiz, Rabbinize alala alala ve gizlice/aika gstererek
dua edin (Arf/55) emri, namaz adiyla meshurlasan niyaz seklini ifade etmektedir. Bir kere
daha ifade edelim ki, Kurn'daki namaz, iste bu yetle emredilmistir yani farz kilinmistir. Ritelli
duanin; namazin kaynagi iste bu ayettir. Daha nce de defalarca zikrettigimiz zere salt
szcklerinin malum namaz ile alakasi yoktur. Bu ayet bu fakire gre Kuranda geen iki yz
civarindaki dua konu edilen ayetlerin tefsiri konumundadir. O nedenle Kuranda namaz, tek bir
ayette geiyor demek yerinde degildir. Kurandaki her dua ayeti namazdan bahsetmektedir. Her
duamizi da tazarrulu olarak yapmaliyiz.
Giriste de aikladigimiz zere namaz szcgnn Farsadaki egilerek saygi ile dua etmek
anlami Arapada ve Kurn'da -'= -'' _ -

-''- [ed-duau bi't-tezarru=alala alala; srekli alalarak


yakarma] seklinde ifade edilir. Nitekim bu ritelin ana hatlari, Raslullah'tan bize intikal etmistir.
Ne var ki, bunlarin bazilari, anlam ve kavram olarak mecrasindan ikarilmistir.
yetten anlasildigina gre tazarrulu duada; namazda [Rabbimizin huzurunda dua aninda]
srekli bir alalma sergilenmelidir.
Bu zillet sergilemesi aleni; gstere gstere olacagi gibi gizli de olabilir. Rabbimiz burada
hufyeten ifadesini kullanmistir. Bu szck Ezdattandir; iki zit anlami ifade eden szcklerdendir.
Infaki emreden ayetlerde (Bakara; 274, Rad; 22, Ibrahim; 31, Nahl; 75, Fatir; 29) sirren ve
alaniyeten ve sirren ve cehren seklinde gelerek infakin da hem gizli hem de asikar
yapilabilecegini emir buyurmustu. Bizim bu ifadelere gre kanaatimiz, farz olan ibadetlerin asikar,
tatavvularin (gnlden yapilan fazla ibadetlerin) ise gizli yapilmasinin gerekli oldugudur. Zira farzin
riyasi olmaz, tatavvuda ise riya saibesi olabilir.
Tazarru ile duanin nasil yapilacagini insan dsnmelidir. Bunu Rabbimiz tarif etmemistir.
Namazin nasil kilinacagini Cebrail Peygambere gretti cinsinden sylentiler yalan ve yanlistir. Onun
iin insan; Rabbine karsi zilleti dua ederken nasil sergileyebilir? Bunu kendisi iyi dsnp
bulmalidir. Zaten Raslllah da yle yapmistir. Bir de gemisten gelme teaml sz konusu idi.
Bizim bunu pratik hayattan algilamamiz mmkndr.
Issiz birinin, is verecek olana, dertli birinin derdine derman olacak olana, sulu birinin
affedecek olana, borlu birinin kredi saglayacak olana karsi yaptigi hazirliklari bir dsnn. Sonra
da biz kiminle bulusacagiz, kimin huzuruna ikacagiz bunu dsnelim:
Yer gk btn evrenin sahibi, bizim, mlknde yasadigimiz, hep muhta
oldugumuz, bizi dnyaya gnderen sonra istemesek de Kendisine dndren,
teneffs ettigimiz hava, itigimiz su, rizik elde ettigimiz toprak; hepsinin sahibi
668
olan, dnya zerinde canli cansiz hizmetimize verilmis tm varliklarin da asil
sahibi, bizi yaratan, bizi yasatan, iimiz dahil her seyimizi gren, bilen ve isiten;
Her seyin sahibi, her isteyene istedigini veren, cennet ve cehennemin sahibi,
sululari affeden, bize yardim edecek olan, bagisi sinirsiz, bize merhamet eden, bizi
terbiye eden, gerekirse kahreden ve istemesek de huzuruna gtrp hesap soracak
olan ALLAHIN huzuruna ikacagiz. (Burada Rabbimizi Esma- Hsnadaki tm
niteliklerle dsnebilmeliyiz).
Bu dsnse Islamda ZIKIR; Allahin anilmasi, hatirlanmasi denilir. Allah, klasik
anlayistaki Allah, Allah, Allah, .. denilerek degil Bakara; 220deki yol gsterimine gre
Babalarin zikredildigi; anildigi gibi zikredilmelidir; anilmalidir. Yani Allahtan istenen, babadan
istermisesine istenmeli, babaya karsilik dermisesine, saygi sunarmisasina saygi duyulmali,
babanin evlatlar iin ne anlama geldigi iyi dsnlmeli, bu baba evlat iliskisinden hareketle, Allah-
kul iliskisi dikkate alinarak Allaha niyazda bulunulmalidir.
Allahi zikir, kulu Allaha dua etmeye; yakarmaya sevk eder. Ve kul, gnln Rabbine aar:
190-194
Gklerin ve yeryznn olusturulusunda, gecenin ve gndzn ardarda gelisinde, elbette,
ayaktayken, otururken ve yanlari zerine yatarken Allah'i anan; gklerin ve yerin olusturulusu
zerinde: Rabbimiz! Sen, bunu bo yere olusturmadin, Sen, tm noksanliklardan ariniksin. Artik bizi
Ate'in azabindan koru! Rabbimiz! Sphesiz Sen, kimi o atee girdirirsen artik onu kesinlikle rezil
etmisindir. Sirk koarak yanli; kendi zararlarina is yapanlar iin yardimcilardan da hi kimse
yoktur. Rabbimiz! Sphesiz ki biz, Rabbinize inanin! diye agiran bir nidacivi duyduk ve hemen
inandik. Rabbimiz! Artik bizim gnahlarimi:i bagila, ktlklerimizi rt ve bizi iyi adamlar ile
birlikte, gemite yaptiklarimi:i ve yapmamiz gerekirken yapmadiklarimi:i bir bir hatirlattir/ldr.
Rabbimiz! Ve bize, elilerin zerine vaat ettigin eyleri ver, kiymet gn bizi rezil etme. Sphesiz
Sen, verdigin szden dnmezsin diye iyiden iyiye dsnen kavrama yetenekleri olanlar iin nice
almetler/gstergeler vardir.
195
Bunun zerine Rableri onlara karsilik verdi: Sphesiz Ben, sizden erkek olsun, kadin olsun
ki hepiniz aynisinizdir alisanin amelini kaybetmem. O nedenle, g edenler, yurtlarindan
ikarilanlar, Benim yolumda eziyet edilenler, savasanlar ve ldrlenler; elbette onlardan
ktlklerini rtecegim ve Allah katindan bir sevap olarak, onlari altindan irmaklar akan cennetlere
koyacagim. Ve Allah, sevabin gzeli Kendi katinda olandir.
( Al-i Imran/ 190- 195)

Biz de yle yaptik; Rabbimizi Esma-i Hsnada yer alan tm nitelikleriyle hatrladk bir
de kendi durumumuzu ve konumuzu gz nne getirdik. Bu durumda Rabbimizin karsisinda
nasil durulabilir?
Aslinda bunu iyi bir psikolog, tiyatrocu, iyi bir dramynetmeni ok iyi anlatir; koreografisini
yapar. Yine de biz, aklimizin erdigi kadariyla zihin yoralim.
Saygili bir sekilde ayakta durarak, boyun bkerek,
Tazim ve tekbir ile [Allah'i bykleyerek, Allah'in her seyden daha yce oldugunu
ifade ederek, vgler sunarak],
Bel bkerek,
Yere kapanarak,
Huzurda diz kp boyun bkerek,
Yz, gz semaya dikerek. (Dua esnasinda Sema teler tesini temsil eder.
Bakara; 144, mlk; 16, 17) Kullar, Rabblerinden beklenti halinde iken yzlerini
Rabblerine dndrrler:


669
Yzler var ki o gn apaydinliktir; Rablerine nazar edicidirler (gz bebeklerini
Rabblerine odaklarlar).
(Kiyamet/ 22, 23)

Ya da mahcubiyetten yere bakarak.
Bunlarin hepsi; srekli zillet sergileme sekilleridir. Bunlarin hepsi bir arada
yapilabilecegi gibi, iinde bulunulan ortama gre birkai da yapilabilir. Nitekim
gnmzde kilinan namazin ana unsurlari bize Raslullah'tan intikal etmis
bulunmaktadir. Ne var ki geen zaman zarfinda, mezhepiler ve mesrepiler
tarafindan eklenen ingillar isi aslindan uzaklastirmistir.
Zaman ierisinde birileri namazla ilgili birtakim sartlar ileri srerek Bunlardan biri dahi eksik
olsa namaz btil olur. Vcibler ise, namazin ikinci derecede kuvvetli blmleridir. Farzlari tamam
olan bir namazin vcibleri bulunmasa da namaz sahih sayilir, ancak eksik bir namaz olur. Vcibleri
bilerek terk ederse gnah ilemi olur, ama namaz yine tamamdir demislerdir.
Duann adab
Dua edilirken takinilacak tavir hakkinda pek ok sey sylenmistir. Ancak bunlari aktarmanin
bir yarari yoktur. nk bu konuda gz nnde tutulmasi gereken tek l, Allah'in bildirdikleridir.
Bu nedenle biz, Peygamberimizin de kesinlikle disina ikmadigina emn oldugumuz su yetleri ve
ierdigi kurallari aktarmakla yetiniyoruz:
Ve Allah'in baziniza, digerlerinizden fazla verdigi eyleri temenni etmeyin. Erkeklere
kazandiklarindan bir pay vardir. Kadinlara da kazandiklarindan bir pay vardir. Ve Allah'in
fazlindan isteyin. Sphesiz Allah her eyi en iyi bilendir.
(Nis/32)
Kim dnya sevabini istiyor idiyse; bilsin ki dnya ve hiret sevabi yalnizca Allah katindadir.
Ve Allah ok iyi iiten ve ok iyi grendir.
(Nis/134)
De ki: Rabbim hakkaniyeti emretti. Her mescidin yaninda; toplum iinde yznz; tm
benliginizi O'na dogrultun ve dini yalniz Kendisine has kilarak Rabbinize yalvarin. Ilkin sizi
yarattigi gibi O'na dneceksiniz.
(Arf/29)

Ve en gzel isimler Allah'indir. yleyse O'nu onlarla agirin. O'nun isimlerinde egrilige
sapanlari da terk edin. Onlar yapmakta olduklarinin kariligini yakinda grecekler.
(Arf/180)

Ve her zaman kendi iinden, korkarak ve alala alala, yksek olmayan bir sesle Rabbini an ve
umursamazlardan olma!
(Arf/205)
Ve kullarim sana Benden sorduklari zaman, biliniz ki phesiz Ben ok yakinimdir. Bana
yakarinca, yakaranin yakariina cevap veririm. O hlde rte ermeleri iin, onlar da Bana karilik
versinler ve Bana inansinlar.
(Bakara/186)
670
Yakb dedi ki: Ben, iimi doldurup taan zlemimi, kederimi Allah'a ikyet ediyorum. Ve
ben Allah tarafindan sizin bilmediginiz eyleri biliyorum. Ey ogullarim! Gidin de Ysuf'u ve
kardeini aratirin. Allah'in verecegi ferahliktan mit kesmeyin, kesinlikle Allah'in ilhligini ve
rabligini rtenler toplumundan bakasi Allah'in verecegi ferahliktan mit kesmez. (Ysuf/86-87)
Ve sizin Rabbiniz: Bana yalvarin, dua edin ki size karilik vereyim. Sphesiz Bana kulluk
etmekten byklenen kimseler yakinda horlanmi olarak cehenneme gireceklerdir dedi.
(Mmin/60)

Ve Zekeriyy; hani o, Rabbine: Rabbim! Beni tek bayima birakma, Sen varislerin en
hayirlisisin diye seslenmiyti de Biz, onun iin karyilik vermiytik. Ve kendisine Yahy'yi ihsan
ettik. Ve o'nun iin eyini dzelttik/dogum yapmaya elveriyli hle getirdik. Sphesiz onlar
hayirlarda yariyiyorlar, umarak ve korkarak Bize yalvariyorlardi. Ve Bize karyi derin saygi
duyuyorlardi.
(Enbiy/90)

Bir zamanlar o, Rabbine gizli olarak seslenmiyti. Demiyti ki: Rabbim! Sphesiz benim
kemigim zayiflayip gevyedi ve bayim agarmiy saiyla alev gibi tutuytu. Sana dua etmekle de
Rabbim, mutsuz olmadim. Ve gerekten ben, arkamdan, yakinlarimdan/amcaogullarimdan
endiyedeyim. Karim da kisirdir. Onun iin katindan bana, bana da mirasi olacak, Yakb
ailesine de mirasi olacak bir vel [yardimci, koruyucu yakin kimse] bagiyla. Rabbim, onu rizani
kazanan/herkesin hoynut olacagi biri kil!
(Meryem/3-6)
Ilh ilkelere ilk teslim olan, onlari ilk uygulayan, vahiy ile terbiyelenen
Raslullah da muhataplarina, Ey insanlar! Nefislerinize yumusak davranin
[sesinizi ykseltmeyin]! nk sizler sagiri ve gibi [uzakta, sizden haberi olmayan
birisini] agirmiyorsunuz. Lakin sizler sem ve basr Allah'a dua ediyorsunuz!
demis; secili, kafiyeli ve ismarlama, basmakalip dua etmeyi uygun grmemistir.
Mealleri verilen yetler gz nne alindiginda, duada olmasi gereken dab ve
kurallar su sekilde siralanabilir:
Dua edilirken nce Allah stn vasiflariyla anilip O'na hamd edilmeli,
sonra kisisel istekler dile getirilmelidir. Ftiha Sresinde gretilen dua buna en
gzel rnektir.
Dua, Allah'in en gzel isimleriyle yapilmalidir. nk Rabbimiz, Ve en
gzel isimler Allah'indir. yleyse O'nu onlarla agirin (Arf/180) buyurarak
Kendisine en gzel isimleriyle yakarmamizi istemistir. Nitekim Suar/78-82'ye
bakildiginda, Ibrhm peygamberin de Allah'a Esma-i Hsna'si ile hitap ederek
yakardigi grlr:
Ibrhm: Peki, siz ve en eski babalarinizin nelere tapmiy oldugunuzu hi dyndnz m?
Iyte onlar benim dymanimdir; ancak lemlerin Rabbi ayri. O, beni yaratandir. Ve bana dogru
yolu O gsterir. Ve O, beni yedirenin, iirenin ta kendisidir. Hastalandigim zaman O bana yifa
verir. Ve O, beni ldrecek, sonra beni diriltecektir. Ve O, din gn, kusurumu bagiylayacagini
umdugumdur. Rabbim! Bana hkm ver ve beni iyilere kat! Ve beni, sonra gelecekler iin
dogrulukla anilanlardan kil! Ve beni nimeti bol cennetin mirasilarindan kil! Ve babami da
671
bagiyla, yphesiz o sapiklardan oldu. Ve yeniden diriltilen gn; mal ve ogullarin saglam bir
kalple/gerek imanla gelenlerden baykasina yarar saglamadigi ve cennetin Allah'in korumasi
altina girenlere yaklaytirildigi, azginlar iin de cehennemin ailip gsterildigi gn beni rezil
etme! dedi.
(Suar/77-82)
Dua, samimiyet iinde, umarak, korkarak ve rpererek yapilmalidir. Bu
kuralin en iyi uygulanma zamanlarinin, gnlk gailelerden uzak bulunulan gece ve
seher vakitleri oldugu kanaatindeyiz. Toplu olarak dua etmenin de samimiyet ve
heyecan duygularini canlandirmasi bakimindan etkili olacagini dsnyoruz.
Dua sadece dil ile degil, gnl ve tm beden dilleriyle de yapilmali,
ama dualarda Allah'in koydugu hadler asilmamalidir. nk Rabbimiz, haddi
asanlari sevmedigini aik bir sekilde ifade etmistir.
Dua ederken edebiyat yapma gayretine girilmemeli, kafiyeli, secili
ifadeler kullanilmamali ve yapmacik tavirlardan kainilmalidir.
Dua, Allah tarafindan kabul edilecegine kesinlikle inanilarak
yapilmalidir.
Duada kimsenin zarari istenmemeli, haksiz ve yersiz isteklerde
bulunulmamalidir. Dua; Kurn'da yer almis, Allah'in tasvip ettigi trden, yani
gnahlarin affi, ktlklerin defi ve rtlmesi, canin iman ile ve iyilerle beraber
alinmasi, kiymet gnnde rezil ve rsv olmamak, hidyet, tevbenin kabul,
hayirli bir nesle sahip olmak, iyi ve gzel isler yapabilmek, cehennem azabindan
korunmak, ilim ve saglik istemek iin olmalidir.
Dua yetlerinde yer alan bu kurallar dikkate alndgnda, camilerde, televizyon ve
radyolarda, degiyik trenlerde artistik gsteriler eyliginde, deta Allah'a emirler yagdran
dzmecelerin dua olmadg anlaylmaktadr.


Tm inananlara ynelik olan bu yetlerde hem Yce Allah'in rabb sifati
[programciligi] n plna ikarilmak sretiyle dualarda bu zelligin gz nnde
bulundurulmasina isaret edilmis, hem de inananlara dua adabi ve usl gretilmistir.
Duanin kabul edileninin gizli yapilani olduguna dair Kurn'da birok rnek vardir.

DUADA HADDI ASMAK: Duada haddi asmak, dua adabi erevesinde yapilmamasi
gereken bir davranistir. Mesel gayr-i mesru, gereksiz, anlamsiz seyler iin dua etmek veya
alisip abalamadan yan gelip yatarak Allah'tan dilekte bulunmak, duada haddi asmanin
rneklerindendir. Bunlardan baska bir de bilmeden, bilinsizce haddi asma durumuna dslen
hller vardir ki, bunlar, baskalarina ait kaliplarla, ierigini anlamadigi dil ve szcklerle
yapilan dualarda ortaya ikmaktadir. Bizce insan duayi, dilinden ziyade, iinden, gnlnden
etmelidir.

DZELTILDIKTEN SONRA YERYZNDE FESAT IKARMAK: Rabbimizin
ifade ettigi gibi, gkler, yeryz ve en gzel bir biimde yaratilmis olan insan da dhil tm
varliklar kusursuz bir dzende var edilmistir:

10
Ve hi kuskusuz Biz, sizi yeryznde yerlestirdik ve orada size geimlikler sagladik;
kendinize verilen nimetlerin karsiligini ne kadar da az dyorsunuz!
(Arf/10)

672
36
Bunun zerine seytn; Iblis/dsnce yetisi onlari oradan kaydirdi, iinde bulunduklari
ortamdan ikardi. Ve Biz, Birbirinize dsman olarak inin, orada belirli bir vakte kadar sizin iin bir
karar yeri ve bir yararlanma vardir dedik.
(Bakara/36)

Rabbimizin, insani bu durumdan kurtarmak iin eli gnderip kitap indirmesine ragmen,
insanoglu yeryznde dogayi kirletmis, kan dkms, fesat ve kargasa ikarmistir. Rabbimiz
yine eli gnderip kitap indirmis ve bu sayede fesadin nne geilerek yeryz dzeltilmistir.
Bu yette yeryz dzeltildikten sonra bozgunculuk yapmayin ifadesi ile verilen mesaj sudur:
Bundan sonra da Rabbinizin elisine uyun, vahye kulak verin, yeryznde fesat ikarmayin,
kargasa olusturmayin, kendi aranizda dsmanliga meydan vermeyin!

57
Ve O, hatrlarsnz/ gtlenirsiniz diye, rahmetinin nnde rzgrlar mjdeciler/
dagtclar/ yayclar olmak zere gnderir. O rzgrlar, yagmur ykl bulutlar
yklenince, onu kurak bir beldeye gnderir, sonra onunla suyu indiririz. Bylece onunla
rnn hepsinden kartrz. yte Biz, lleri de byle karacagz.

Bu yette de yine Rabbimizin insanoglunun rahat bir yasam srmesi iin rabb sifatiyla
yaptigi pln ve programlarindan sz edilmektedir. Bu yetteki ifadeler birok yette baska
ayrintilarla yer almistir:

46
Size rahmetinden tattirsin, emriyle gemiler akip gitsin ve sahip oldugunuz nimetlerin
karsiligini dersiniz diye armaganlarindan rizik aramaniz iin rzgrlari mjdeciler olarak
gndermesi de O'nun almetlerinden/ gstergelerindendir.
(Rm/46)

28
Ve O, insanlar mitlerini kestikten sonra yagmuru indiren ve rahmetini yayandir. Ve O,
vlmeye lyik olandir, yardimci, yol gsterici, koruyucu yakindir.
(Sr/28)

50
yleyse Allah'in rahmetinin eserlerine bir bak; yeryzn lmnden sonra nasil diriltiyor?
Sphe yok ki O, kesinlikle lleri diriltir ve O, her seye gc yetendir.
(Rm/50)

33
Ve l toprak, duyarsiz topluma bir delildir. Biz ona hayat verdik ve ondan taneler ikardik
da ondan yeyip duruyorlar.
(Y-Sn/33)

58
Ve gzel beldenin bitkisi, Rabbinin izniyle/ bilgisiyle kar; kt olandan
ise yararsz bitkiden bayka bir yey kmaz. yte Biz, kendisine verilen nimetlerin
karylgn deyen bir toplum iin yetleri byle trl trl, tekrar tekrar
aklarz.

Bu yetteki benzetme, iyi insan ile kt insan arasindaki farki anlatmak iindir. Yagmur
alan ve Allah'in izniyle en iyi bitkileri veren bir toprak ile kurak blgenin yararsiz bitki ve
dikenden baska bir sey vermeyen topragi arasindaki fark, zellikle Arabistan cografyasinda
yasayanlarin ok iyi anlayabilecekleri bir mukayesedir.
Istiare sanati ile yapilan bu mukayeseden anlasilacak olan sudur: Iyi [imanli, bilgili]
insan kendisine, ailesine, evresine ve lkesine yarar saglayan insandir ve onun isleri de
gzeldir. Kt [imansiz, bilgisiz] insan ise, kendisine, ailesine, evresine ve lkesine zarar
veren insandir ve bu insan ancak kt isler yapar. Ondan kimseye yarar gelmez. Iyi ve kt
insanlar arasindaki kiyaslama baska yetlerde de yapilmistir:
673

26-28
Ve Nh dedi ki: Bu yerde dolasan kfirlerden; Allah'in ilhligini ve rabligini bilerek
reddedenlerden bir tek kisi birakma. Sphesiz ki Sen onlari birakirsan, kullarini yoldan ikarirlar ve
sadece din-iman tanimayip ktlge batan ve kfir; Allah'in ilhligini ve rabligini bilerek reddeden
ocuklar dogururlar. Rabbim! Benim iin, anam-babam iin, mmin olarak evime giren kisiler iin
ve mmin erkekler ve mmin kadinlar iin magfiret et/bagisla hepimizi! Sirk kosarak yanlis;
kendi zararlarina is yapanlara da sadece yok olusu arttir.
(Nh/26-28)

24,25
Grmedin mi; hi dsnmedin mi, Allah nasil bir rnek verdi? Gzel bir sz, kk, sabit,
dali-budagi gkte olan, Rabbinin izniyle/ bilgisiyle her an rn veren gzel bir aga gibidir. Ve onlar
gt alsinlar diye Allah, insanlara byle rnekler verir.
26
Kt bir sz'n durumu da, yerden koparilmis, sabit kalma imkni olmayan kt bir agaca
benzer.
(Ibrhm/24-26)

Toplumsal iliskilerde, zellikle komsuluk iliskilerinde ve evlilik ncesinde iliskilerde bu
ller dikkate alinmali ve daima topluma yarar saglayacak kisiler yetistirilmelidir. Bu yette
Rabbimizin bizden istedigi iste budur.
Egitim ve gretimde nemli role sahip olan kissalar, uyari konusunda da ok etkili
oldugu iin, Kurn'da birok kissaya yer verilmis ve bu kissalar birok kez tekrar edilmistir.

KURN'DAKI KISSALARIN YARARLARI: Kurn'da yer alan kissalarin
slbundan aika anlasilmaktadir ki, bu kissalar tarih bilgisi vermek amaciyla degil, gt
verme amaciyla anlatilmistir. Kurn'daki kissalar, bizim tespitlerimize gre, gdn
kendisine fayda verecegi insanlara su yararlari saglamaktadir:
* Kurn'daki kissalar, eskiden de peygamberlerin gelip getigi bilgisini vermek
sretiyle peygamberlerin tredi olmadigini gsterir.
* Kurn'daki kissalar, gelmis gemis btn peygamberlerin grevlerinin teblig etmek
ve gtte bulunmaktan ibaret oldugunu gretir.
* Kurn'daki kissalar, Allah'in elilerine daima gnderildikleri toplumun ileri gelenleri
[mele] tarafindan karsi ikildigi bilgisini verir.
* Kurn'daki kissalar, Peygamberimizin tebligine karsi ikip o'nu engellemek
isteyenlere, bu tavirlarinin bedelini nasil deyecekleri konusunda gemisten (bazilarini
kendilerinin de bildikleri) rnekler vermek sretiyle hatirlatma yapar, uyarida bulunur.
* Kurn'daki kissalar, Peygamberimize ve o'nun yandaslarina, karsi karsiya
bulunduklari durumun daha nceki peygamberler ve toplumlari arasinda meydana gelenlere
benzedigini, hatta byk lde ayni oldugunu bildirmek sretiyle onlara gven telkin eder,
ayrica Allah'in elilerinin daima galip geldiklerini bildirmek sretiyle onlara azm kazandirir
ve onlarin manevyatini kuvvetlendirir.
Kurn'dan grendigimize gre, btn peygamberler bir tek Allah'a kul olmaya,
Allah'tan baska ilah edinmemeye, din gnne inanmaya davet etmislerdir. Ne var ki, zellikle
mal-mlk ve mevki sahibi olanlar onlara karsi ikmislar ve teblig ettikleri mesajlari kabul
etmemislerdir. Elilerin uyarilari fayda saglamayinca, Yce Allah bu inati yalanlayicilari
siddetle cezalandirmistir:

36
Biz onlardan nce kendilerinden daha etin gce sahip nice nesilleri degisime, yikima
ugrattik. yle ki onlar beldeleri delik-desik ediyorlardi. Hi kaip kurtulacak yer var mi?
(Kf/36)

82
Daha yeryznde gezip de kendilerinden ncekilerin sonu nasil olmus bir bakmazlar mi?
Onlar kendilerinden hem daha ok, hem de kuvvete ve yeryzndeki eserlerinin saglamligi
bakimindan daha etin idiler. yle iken o kazandiklari seyler, kendilerine yarar saglamadi.
674
(Mmin/82)

Hatirlanacak olursa, yalanlayicilarin helk edilisleri, bu srenin 4-5. yetlerinde de Ve
Biz nice kentleri helk ettik. Himimiz onlar gece uyurlarken yahut kaylle yaparlarken
[gndz dinlenirlerken] onlara gelivermiti. Himimiz onlara geldiginde de, Biz gerekten
zlimlermiiz! demelerinden baka yalvarilari olmamiti ifadeleriyle dile getirilmisti.
Ayni akibete [son]a ugramis kavimlerden bazilarinin kissalari bu yetten itibaren bu
srede de aktarilmakta ve ilk rnek olarak Nh kavmi anlatilmaktadir.

NH PEYGAMBER ve KAVMI:


59
Andolsun ki Biz, Nh'u toplumuna eli gnderdik de o, Ey toplumum!
Allah'a kulluk edin, sizin iin O'ndan bayka bir ilh yoktur. Cidden ben,
zararnza olan stnze gelecek byk bir gnn azabndan korkuyorum
dedi.
60
Toplumunun ileri gelenleri, Biz seni apak bir sapklk iinde
gryoruz dediler.
61-63
Nh dedi ki: Ey toplumum! Bende herhangi bir sapklk yoktur.
Velkin ben lemlerin Rabbi tarafndan gnderilmiy bir eliyim. Size
Rabbimin gnderdigi gerekleri teblig ediyorum, size gt veriyorum ve
Allah tarafndan, sizin bilmediginiz yeyleri biliyorum. Allah'n korumas
altna girmeniz ve rahmete ulayabilmeniz iin, iinizden sizi uyaracak bir
kiyiye, Rabbinizden bir gt/kitap gelmesine yaytnz m?
64
Bunun zerine o'nu yalanladlar, Biz de Nh'u ve o'nunla beraber
gemide bulunanlar kurtardk, yetlerimizi yalanlayanlar da bogduk!
Gerekten onlar, kr bir topluluk idiler.

Nh peygamberin yasadigi ag, yer ve kimligi hakkinda elde saglam bilgi yoktur.
Dolayisiyla, Kurn'in verdigi bilgiler disinda kalanlar sylentiden te bir deger ifade
etmemektedir. Iste sylentilerden birka rnek:
* Nh 40 yasinda peygamber olmustur. Tufandan sonra 60 yil yasamistir.
376

* Nh, dem'den 800 sene sonra peygamber olarak gnderilmistir.
377

* Nh 50 yasinda iken peygamber oldu.
378

* Nh, 350 yasinda iken peygamberlikle grevlendirildi.
379

Birok rivyette de, mevcut insanlarin Nh'un soyundan geldigi sylenmistir. Buna
gre; Araplar, Farslar, Rmlar, Sriye halki ve Yemenliler Nh'un Sm adindaki oglunun
soyundan gelmektedir. Sind, Hint halki, zenciler, Habesliler Nh'un Hm adindaki oglunun
soyundandirlar. Trkler, Berberler, inliler, J aponlar, Slavlar ise Nh'un Yfes adindaki
oglunun ocuklaridir.

ELILERIN DEGISMEZ GREVI: Peygamberlerin degismez grevleri, 62. yette
Nh peygamberin agzindan da aiklanmistir: Risaletin tebligi ve nasihat [gelmis vahiylerin
tebyini ile gt vermek]...
64. yetteki Biz de o'nu ve o'nunla beraber gemide/gemilerde bulunanlari kurtardik,
yetlerimizi yalanlayanlari da bogduk ifadesinden, Nh kavmini helk eden tufanin Kitab-i

376
Ibn-i Abbs.
377
el-Kelb.
378
Vehb b. Mnebbih.
379
Amr b. Seddad.
675
Mukaddes'te belirtildigi gibi genel degil, yresel bir fet oldugu anlasilmaktadir. Ancak
yukarida da syledigimiz gibi, bu yrenin neresi oldugu hakkinda saglam bir bilgi ve kanit
bulunmamaktadir. Bazilari tarafindan bu olayin buzul aginda meydana geldigi ve Atlas
okyanusu'nun Cebel-i Trik Bogazi'ni yararak Akdeniz'in olusmasina yol atigi gibi
faraziyeler ileri srlmsse de, bunlar Kurn'a uymaz. nk Kurn'daki aiklamalardan bu
tufanin sadece su baskinindan ibaret olmadigi, yagmurun da fette rol oynadigi
anlasilmaktadir.
64. yette Nh kavmi iin amn szcg kullanilmis olup bu szck, gzlerin
grmemesi anlamindaki am szcgnden farklidir. Amn szcg, manev bakisin,
basiretin kr olusunu ve bu krlgn devamliligini ifade etmektedir. Manev krlgn ne
demek oldugu, asagidaki yetler yardimi ile daha iyi anlasilabilir:



66
Iste, o gn onlara btn nemli haberler kapkaranlik olmustur; artik onlar birbirlerine de
soramazlar.
(Kasas/66)

104
Kesinlikle size Rabbinizden gznz aacak, dogru yolu bulduracak bilgiler geldi. Artik kim hakki
grrse yarari kendisine, kim de krlk ederse zarari kendisinedir. Ben sizin zerinize bir beki degilim!
(Enm/104)

HD PEYGAMBER ve D KAVMI:


65
Andolsun ki d'a da kardeyleri Hd'u eli gnderdik. O, Ey
toplumum! Allah'a kulluk edin, sizin iin O'ndan bayka bir ilh yoktur. Hl
Allah'n korumas altna girmez misiniz? dedi.
66
Toplumundan, ileri gelen kfirler; Allah'n ilhlgn ve rabligini bilerek
reddeden kimseler, Biz seni akl hafifligi/ chillik iinde gryoruz ve
gerekten seni yalanclardan sanyoruz dediler.
67-69
Hd, Ey toplumum! Bende akl hafifligi/ chillik yok, velkin ben
lemlerin Rabbi tarafndan gnderilmiy bir eliyim. Size Rabbimin
gnderilerini teblig ediyorum ve ben sizin iin gvenilir bir gtym. Sizi
uyarmas iin iinizden bir adam zerine Rabbinizden, size bir gt/kitap
gelmesine yaytnz m? Dynn ki O sizi, Nh toplumundan sonra, halfeler,
sonradan gelen nesiller yapt ve oluyturuluyta boy-pos itibariyle sizi arttrd.
Kurtulmanz iin Allah'n nimetlerini hatrlayn dedi.
70
Onlar dediler ki: Demek sen Allah'a; baykasn karytrmadan kulluk
edelim ve atalarmzn kulluk ettiklerini brakalm diye mi bize geldin? Eger
dogrulardan isen, bizi tehdit ettigin yeyi bize getir!
71
Hd dedi ki: Artk size Rabbinizden bir azap ve bir hym inmiytir.
Haklarnda Allah'n hibir delil indirmedigi, sadece sizin ve atalarnzn taktg
isimler hakknda m benimle tartyyorsunuz? Bekleyin yleyse, yphesiz ben de
sizinle birlikte bekleyenlerdenim!
72
Bunun zerine Hd'u ve o'nunla beraber olan kimseleri tarafmzdan
bir rahmetle kurtardk ve yetlerimizi yalanlayan ve iman etmemiy olan
kimselerin kkn kestik.


Fecr sresi'nin tahlilinde genis yer verdigimiz d kavmi ile onlara eli olarak gnderilen
Hd peygamber arasinda yasananlar, Peygamberimiz ile Mekkeliler arasindakilere benzemesi
676
bakimindan dikkat ekicidir. Hd peygamberin yaptigi tevhd agrisina karsi d kavmi, Hd
peygamberi kit akillilikla, chillikle itham etmis, atalar dininde direnmis ve gelecegine
inanmayarak Allah'in azabina meydan okumustur. Mekkeliler de d kavmi gibi, tevhde
yapilan agriya karsilik olarak Peygamberimizi mecnnlukla/cinlenmislikle itham etmisler ve
atalar dininde direnmislerdir:


4,5
Ve ilerinden kendilerine bir uyarici geldigine sastilar da o kfirler; Allah'in ilhligini ve
rabligini bilerek reddeden o kimseler, Bu bir sihirbazdir, ok ok yalan syleyen birisidir. O bunca
ilhi, bir tek ilh mi yapmis? Bu gerekten ok sasilacak bir sey! dediler.
(Sd/5)

d kavmi, bu direnisi ileri gtrms ve gelecegine inanmadigi azaba meydan
okumustur. Ne var ki, sonu onlar iin perisanlik olmustur. Bu kissa, ayni davranisi
gstermekte olan Mekkelilere, d kavmi ile ayni sonu paylasmamalari iin rnek
gsterilmektedir.
NH KAVMINDEN SONRA HALFELER: Sd sresi'nin tahlilinin sonunda ayrintili
olarak aikladigimiz gibi, halfe szcg arkadan gelen, zaman itibariyle bir baskasinin
arkasindan gelip onun yerine geen demektir.
380
Buna gre 69. yetteki ifadeden, Nh
kavminin yasayip yok edildigi blgede Nh kavminden sonra d kavminin yasadigi ve bu
durumun d kavmi tarafindan bilindigi anlasilmaktadir. Nitekim Hd peygamberin ve
yaratilita boy bos itibariyle sizi artirdi seklindeki ifadesi de, o dnemde d kavminin elinde
Nh kavmiyle kendileri arasinda bir mukayese yapacak kadar saglam bilgilerin oldugunu
gstermektedir. Hd peygamberin szlerindeki boy bos ifadesi, szcklerin hakikat
anlamlarina gre kavimler arasindaki yapisal farki niteliyor olabilecegi gibi, ara gere ve
iktidar gc farkini da niteliyor olabilir. Kisacasi, Hd peygambere ait bu ifadeden, d
kavminin Nh kavmine nazaran fizik yapi ya da donanim olarak; yahut her iki bakimdan da
daha gl oldugu anlasilmaktadir.
Hd peygamberin 71. yetteki Haklarinda Allah'in hibir delil indirmedigi, sadece sizin
ve atalarini:in taktigi isimler hakkinda mi benimle tartiiyorsunuz? ifadesiyle, bu sapkin
kavmin kendisine ilh edindigi putlarin adi var kendi yok cinsinden salt birer isim olduklari
belirtilmektedir. Putlara atfedilen islevlerin bos birer adlandirma oldugu Ysuf sresi'nde de
dile getirilmistir:


37-41
Ysuf: Size yiyecek olarak verilecek bir yemek gelmeden nce onun tevlini size
bildiririm. Bu, Rabbimin bana grettigi seylerdendir. Sphesiz ben, Allah'a inanmayan bir toplumun
ki onlar hireti bilerek reddedenlerin; inanmayanlarin ta kendileridir dinini, yasam tarzini terk
ettim. Ve atalarim Ibrhm, Ishk ve Yakb'un dinine, yasam ilkesine uydum. Bizim, Allah'a hibir
seyi ortak tutmamiz olmaz. Bu, Allah'in bize ve insanlara bir armaganidir. Velkin insanlarin ogu
kendilerine verilen nimetlerin karsiligini demiyorlar. Ey benim zindan arkadaslarim! Ayri ayri
birok rabbler mi daha hayirli, yoksa her seye hkimve galip olan bir tek Allah mi? Sizin, O'nun
astlarindan o taptiklariniz, sizin ve atalarinizin uydurdugu birtakim isimlerden baska bir sey degildir.
Bunlara tapmaniz konusuna Allah hibir delil indirmis degildir. Hkm ancak Allah'a aittir: O, size,
Kendisinden baskasina tapmamanizi emretti. Iste bu dosdogru/koruyan dindir. Fakat insanlarin ogu
bilmiyorlar. Ey benim zindan arkadaslarim! Biriniz efendisine yine sarap sunacak. Digeri de asilacak
da kuslar onu basindan yiyecekler. Iste hakkinda fetva istediginiz is gereklesti dedi.
(Ysuf/37-41)

d kavminin taptigi isimden ibaret putlar hakkinda bir yabanci kaynakta su malumat
verilmektedir:

380
(Lisanl Arab, hlf mad. )

677
d kavminin Skiye, Hfiza, Rzka ve Salime adlarinda drt ilahlari vardi. Birincisinin
yagmur verdigine, ikincisinin kendilerini her tehlikeden koruduguna, ncsnn rizk
verdigine, drdncsnn de derde ugradika kendilerine derman verdigine inanirlardi.
381


Isimden ibaret putlara Peygamberimizin tebligde bulundugu dnemden verilecek
rnekler ise;

'' [izz] ve

=`' [el-eazz]dan tremis olan ,

= [Uzz] ile ilhtan tremis


olan -

`'' [el-Lt] adlarindaki putlardir. Bu putlarin herhangi bir fonksiyonlarinin olmadigi


aslinda onlara inananlar tarafindan da bilinmektedir. Birer isimden ibaret olan bu ilahlar
kimseyi yaratip ynetemedikleri gibi, hi kimseye izzet, seref ve g de veremezler:

73
Ey insanlar! Bir rnek verilmektedir, simdi ona kulak verin: Sizin Allah'in astlarindan su
yakardiklariniz bir araya gelseler bile, bir sinegi asla olusturamazlar. Ve sinek onlardan bir sey
kapsa onu kurtaramazlar. Isteyen ve istenen gszdr.
74
Allah'i geregi gibi degerlendirip bilemediler. Sphesiz ki Allah ok kuvvetlidir, her seye
stndr.
(Hacc/73-74)

SLIH PEYGAMBER ve SEMD KAVMI:

73
Andolsun ki Biz, Semd'a da kardeyleri Slih'i eli olarak gnderdik. O
dedi ki: Ey toplumum! Allah'a kulluk edin, sizin iin O'ndan bayka bir ilh
yoktur. Size Rabbinizden ak bir kant geldi. yte yu, Allah'n devesi/sosyal
yardm ve destek ilkesi, sizin iin bir yettir; brakn onu Allah'n yeryznde
yesin, sakn ona ktlkle dokunmayn, yoksa sizi ackl bir azap yakalayverir.
74
Ve dynn ki d'dan sonra sizi halfeler yapt. Ve yeryznde sizi
yerleytirdi: Onun dzlklerinden saraylar yapyorsunuz, daglarn evler
hlinde yontuyorsunuz. yleyse Allah'n nimetlerini hatrlayn ve yeryznde
kargaya karanlar olarak tayknlk yapmayn.
75
Toplumundan byklk taslayan ileri gelenler, ilerinden zayf grnen
inanmy kimselere dediler ki: Siz, Slih'in, gerekten Rabbi tarafndan
gnderilmiy bir eli oldugunu biliyor musunuz? Onlar, Kesinlikle biz o'nunla
gnderilene inanyoruz! dediler.
76
Byklk taslayan o kimseler, Biz, sizin inandgnz kesinlikle bilerek
reddeden kimseleriz! dediler.
77
Hemencecik de o sosyal yardm ve destek
kurumlarn ayakta tutan gelir kaynaklarn kuruttular ve byklenerek
Rablerinin buyrugundan dyar ktlar ve Ey Slih! Eger gerekten
gnderilen elilerden isen, bizi tehdit ettigini getir bize! dediler.
78
Bunun zerine hemen onlar, yiddetli sarsnt yakalad da yurtlarnda
diz st ke kaldlar.
79
Slih, o zaman onlara srt evirdi ve Ey toplumum! Andolsun ki ben
size Rabbimin gnderilerini teblig ettim ve size gt verdim, fakat siz gt
verenleri sevmiyorsunuz dedi.


Semd kavminden Fecr, Necm, Sems, Burc, Kaf, Kamer ve Sd srelerinde de
bahsedilmis ve bu srelerin tahlillerinde bu kavim hakkinda bazi bilgiler verilmisti. Yararli
olacagini dsnerek bu bilgilerden Semd szcg ile ilgili olan kismi burada tekrar
veriyoruz.

381
Sale (Kurn'i Ingilizceye eviren bilgin).
678
SEMD SZCG: Arap dili uzmanlarinin ogu -,-` [semd] szcgnn Arapa
olmadigi ve dolayisiyla da ekimli olmadigi grsndedir.
Bazi dilbilimciler ise szcgn Arapa oldugu ve smd kknden tredigi
grsndedirler. --` [smd] szcg, maddesi [ktlesi] bulunmayan su demektir ve szck
az su anlami kasti ile kiragi veya iy suyu iin kullanilir. Bundan baska, su sarnilari,
iinde az su bulunan ukurlar, ukur kazilip da suyun bulunamamasi da semd szcgyle
ifade edilir.
382

Semd szcg semd kknden tremis bir szck olarak kabul edilirse, suyu kit olan
anlamina gelir. Ancak Slih peygamber kissasindaki deve ve su taksimi ifadelerinin
zhir anlamlarindan yola ikarak Semd kavminin kiragi, iy, sarni veya suyu az olan
kuyulara mahkm oldugunu dsnmek ve onlari az sayidaki bedevden olusmus bir kabile
olarak grmek yanlis olur. nk Kurn'in diger yetlerinde verilen bilgilerden anlasildigina
gre, Semd kavmi byk bir medeniyettir ve kalabalik bir halktir. Ayrica kissada geen deve
de bize gre hakikat manada degil, mecz manada dsnlmelidir. Zira eski aglarda tarim ve
hayvancilikla geinen toplumlarda, bes yasinda en verimli agindaki bir devenin [en-nkah],
neredeyse ocuklardan bile degerli tutuldugu iin kesilmesi mantiksizdir. Zaten yette de bu
deve, Allah'in devesi olarak nitelenmistir. Sems sresi'nin tahlilinde aikladigimiz gibi,
devenin Allah'a izafe edilisi, onu kimsenin sahiplenemeyecegini ifade eder ki, bu da tipki
Allah'in evi [Beytullah] gibi devenin kimseye ait olmadigini, tm insanlara, kamuya ait
oldugunu gsterir.
74. yetin sonundaki yleyse Allah'in nimetlerini hatirlayin ve yeryznde fesatilar
olarak takinlik yapmayin ifadesinden, d kavminden sonra o blgede bir dzen kuruldugu
anlasilmaktadir. Yapilan ihtar da o dzenin bozulmamasi ve kargasa ikarilmamasi iindir.
Bize gre, dolayli olarak dzenin [adaletin] olmadigi yerde kargasanin kainilmaz oldugu ve
mlkn [ynetimin, devletin] temelinin adalet oldugu vurgulanmaktadir.
78. yetteki diz st kekaldilar diye evirdigimiz ,-`'= [csimn] szcg, hi
hareket etmeden, hi bir sey hissetmeden diz st oturanlar anlaminda olup Semd halkinin
dstg perisanligi yansitmaktadir.
383

79. yetteki, (Slih de) o zaman onlara sirt evirdi ifadesinden, Slih peygamberin bu
olaydan sonra onlarin yanlarina ugramadigi ve onlara yardimci olmadigi veya onlarla hi
muhatap olmadigi ve oradan ayrilip uzaklastigi anlasilmaktadir.
Yine 79. yetteki Slih peygamberin, Ey kavmim! And olsun ki ben size Rabbimin
gnderilerini teblig ettim ve size gt verdim, fakat siz gt verenleri sevmiyorsunuz ifadesi,
Nh peygamberin kissasinda oldugu gibi, peygamberlerin degismez grevlerinin teblig ve
nasihat oldugunu bildirmektedir. Buradan aika anlasilmaktadir ki, degismez grevleri
disinda peygamberlere Yce Allah tarafindan ayrica bir tesri [yasama] grevi ve yetkisi
verilmemistir.
Slih peygamber ile Semd kavminin kissasi, Isrlogullari veya Uzakdogu
kissalarindan olmayip Arap kissasidir. Bize gre, Araplarin iyi bilmeleri ve aralarinda sika
anlatmalari sebebiyle bu kissaya Kurn'da birok kez yer verilmistir.
Semd kavminin ugradigi felketi anlatmak iin kullanilmis olan recfe [siddetli sarsinti]
ve yol atigi korkun olaylar, baska yetlerde de dile getirilmistir:


52
yte, onlarn, yirk koymak sretiyle iyledikleri yanlylar yznden atlar kp pssz
kalmy evleri. Hi yphesiz ki bunda, bilen bir toplum iin bir almet/gsterge vardr.
(Neml/52)

382
Tc'l-Ars, c. 4, s. 373-374; Lisn'l-Arab, c. 1, s. 698.
383
(Lisanl Arab, casim mad. )

679

31
Sphesiz Biz onlarin zerine korkun tek bir ses gnderdik; agilcinin topladigi ali-irpi gibi
oluverdiler.
(Kamer/31)

LT PEYGAMBER ve KAVMI:

80,81
Andolsun ki Biz Lt'u da eli olarak gnderdik. Hani o, toplumuna
demiyti ki: Siz, sizden nce lemlerden hi birinin yapmadg igrenligi mi
yapyorsunuz? Gerekten ve kesinlikle siz, cinsellikte kadnlardan ayag olan
erkeklere yehvetle gidiyorsunuz. Aslnda siz snr ayan bir toplumsunuz.

Lt peygamber, Isrlogullari tarafindan iftiraya ugramis peygamberlerdendir. Kitab-i
Mukaddes'te kizlariyla irkin iliskileri anlatilan Lt peygamber, Kurn'da ise vlms ve
takvli bir kimse olarak aiklanmistir:

161-166
Hani kardeyleri Lt onlara demiyti ki: Siz Allah'n korumas altna girmez
misiniz? Sphesiz ki, ben sizin iin gvenilir bir eliyim. Gelin artk, Allah'n korumas altna
girin ve benim dediklerimi yapn. Ve buna karylk ben sizden herhangi bir cret istemiyorum.
Benim ecrim ancak lemlerin Rabbi zerinedir. Rabbinizin sizler iin oluyturdugu eyleri
brakarak lemler iinden erkeklere mi gidiyorsunuz? yin asl siz snr ayan bir toplumsunuz.
(Suar/161)

Lt peygambere ynelik birok karalamanin yer aldigi Kitab-i Mukaddes'te o'nun
takvli, iyi bir insan oldugu Ibrhm peygamberin agzindan ifade edilmekle beraber, bu
durum ona alinan karalari temizlemekten uzaktir. Bu ayni zamanda Kitab-i Mukaddes'in
kendi iinde elistigini de gstermektedir.
Kuranin Lt peygamber konusundaki beyanlari aslinda Kitab-i Mukaddes'i tashih eder
mhiyettedir. Bunun byle oldugunun anlasilabilmesi iin Kitab-i Mukaddes'in Tekvin/ 18,
19, 20, 21, 22, 23. Bablarin okunmasini neriyoruz. Biz, o igren anlatimlari burada
nakletmekten hay ettik.


Kitab-i Mukaddes'te amur atilan Allah'in bir baska elisi de Nh peygamberdir. Szde,
Nh peygamber tufandan sonra oglunun tasallutuna maruz kalmistir.
384


Hlbuki Kurn, Lt peygamberin agzindan, Siz, sizden nce lemlerden hi birinin
yapmadigi igrenligi mi yapiyorsunuz? szleriyle, bu igrenligin daha nce hibir kavimde
grlmedigini bildirerek, Kitab-i Mukaddes'te Nh peygambere srlmeye alisilan karayi
temizlemistir.
81. yetteki, Aslinda siz msrif; siniri aan bir kavimsiniz ifadesi genellikle, Lt
kavminde yaygin olan homoseksel iliski sebebiyle cinsel alana ekilmis ve bir isin gereksiz
yapilmasi, cinsel iliskinin asil amaci olan remeye ynelik olarak yapilmamasi, Allah'in
nimetinin, meninin bosa atilmasi olarak yorumlanmistir. Yeri gelmisken Lt Peygamberin
kavmi tarafindan islenen bu cinsel sapkinligin Lt (as)in adi ile iliskilendirilerek Ltlik
veya Livata olarak isimlendirilmesinin yanlis bir tutum oldugunu zellikle belirtmek
gerekir. Her ne kadar bu isimlendirme, sz konusu sapkinligin Lt (as)in kavmine
nispetinden dolayi ise de, yine de uygun bir isimlendirme degildir.
Rz bu cinsel sapkinlik konusunda sunlari sylemistir:

384
Tekvin, 9:20-27.
680
ESCINSELLIK [HOMOSEKSELLIK]TEKI IRKINLIGIN SEBEPLERI

nc mesele, bu iin irkinligini gerektiren sebeplerin izahi hakkindadir:
Bil ki bu iin irkinligi, insanlarin tabiatina deta yerlemi bir eydir. Binenaleyh bunun
sebeplerini genie saymamiza gerek yok. Fakat biz yine de diyoruz ki: Bunun irkinligini gerektiren
sebepler pek oktur:
BIRINCI SEBEP: Pek ok insan ocugunun olmasini istemez. nk ocugun dogmasi, insani
mal kazanmaya ve kazan iin kendisini yormaya sevk eder. Ancak Cenb-i Hakk, cins mnasebeti o
byk lezzetin gereklemesinin sebebi kilmitir. yle ki, insan bu (ehev) lezzeti elde etmek iin cins
mnasebette bulunur. Bu durumda da o kimse istese de, istemese de ocuk olur. Ite bu yolla da insan
nesli devam eder ve insan tr sona ermez. Bundan dolayi Cenb-i Allah, cins mnasebete bir lezzet
vermitir. Bu tipki, bazi hayvanlari avlamak iin tuzak kuran insana benzer. nk o insan mutlaka bu
tuzaga, o hayvanin arzuladigi bir eyi kor. Bylece bu, o hayvanin tuzaga dmesine sebep olur. Bu
sebeple Cenb-i Hakk da o hayvanin arzuladigi bir eyin tuzaga konulmasina benzer bir ekilde, cins
mnasebete bir lezzet koymutur. Allah Tel'nin bundan maksadi, en erefli tr olan insan trnn
devamini saglamaktir. Bu sabit olunca, biz diyoruz ki: Insan o lezzeti, neticede ocuk yapmaya
gtrmeyecek bir yoldan elde etme gayretine girerse, istenen hikmet gereklemez ve bu, insan
neslinin sona ermesi neticesine gtrr. Bu ise Allah'in hikmetinin hilafina bir davrani olmu olur.
Binenaleyh bunun kesin olarak haram kilinmasi gerekir. T ki bu lezzet, neticede ocuk dogurmaya
gtren bir yol ile gereklesin.
IKINCI SEBEP: Cins mnasebette erkeklikten beklenen vasif fail olma, kadinliktan beklenen ise
meful olma [bu failiyyeti kabul etme] durumudur. Halbuki erkek meful, kadin da fail durumuna
geecek olursa, bu hem insan tabiatinin, hem de ilh hikmetin aksine ve hilafina bir ey olmu olur.
NC SEBEP: Sirf ehev duyguyu tatmin iin ugramak, hayvanlarin yaptigina benzer.
Sehvetle megul olundugu zaman, bu, ehveti tatminin tesinde baka bir manayi da ifade eder. O
halde ehveti kadin ile gidermek de, sirf ehev duyguyu tatmin etmenin tesinde bir baka manaya
gelir ki, bu mana da, bir ocugun olmasi ve en erefli tr olan insan neslinin devam etmesidir. Ama
erkegin ehvetini yine bir erkekle gidermesi, sadece ehveti gidermekten baka bir ey ifade etmez.
Binenaleyh bu, hayvanlara benzeme ve insanin fitratina uygun olanin diina ikma olur ki, son
derece irkin bir itir
DRDNC SEBEP: Diyelim ki mnasebette fail durumunda olan erkek lezzet alir. Fakat
zellikle meful durumundaki erkek, ebediyyen zail olmayacak bir utandirici leke ile kirlenmi olur.
Halbuki akli olan bir kimse bir anda sona erecek degersiz bir lezzetten tr, bakasi sebebi ile,
zerinden hi silinmeyecek bir ayiba dmeye razi olmaz.
BESINCI SEBEP: Bu, fail ile meful arasinda kkl bir dmanligin dogmasina sebep olan bir
itir. ogu kez bu i, meful durumunda olan erkegin failden nefretine sebep oldugundan, fail olani
ldrmeye yahut da onu, elinden gelen her yol ile imha etmeye sevk eder. Ama bu iin kadin ile kocasi
arasinda yapilmasi ise, onlar arasindaki lfet ve sevginin kklemesini, byk faydalarin meydana
gelmesini saglar. Nitekim Cenb-i Hakk, Size, nefislerinizden, kendilerine isinmaniz iin zevceler
yaratmi olmasi, aranizda bir sevgi ue merhamet yaratmasi da Allah'in varligina iaret eden
yetlerindendir (Rm/21) buyurmutur.
ALTINCI SEBEP: Allah Tel, kadinin rahmine, meniyi alabildigine kendisine ekme kuvveti
vermitir. Dolayisiyla erkek, hanimi ile cins mnasebette bulundugunda bu ekme kuvveti g
kazanir, bylece erkegin meni yolunda ne var, ne yoksa hepsi ikar. Ama erkek yine bir erkekle
mnasebette bulundugunda, meful olan erkegin dbrnde meniyi eken bir kuvvet yoktur. Bu
durumda da meninin ekilmesi tam olmaz ve meni yollarinda, meni paraciklari kalir, iyice
temizlenmez, bundan dolayi da oralarda kokar, kokuur ve bu sebeple iddetli iltihaplar ve nemli
hastaliklar meydana gelir. Bu, ancak tibb incelemelerle anlailan birtakim fayda ve hikmetlerdir. Ite,
homoseksellik iinin irkinligini gsteren sebepler bunlardir.
385



385
Rz, Meftihu'l-Gayb.
681
Hlbuki 81. yette geen -'-`' [isrf], sirk, Allah'i tanimama, elileri yalanlama, akli
yerinde kullanmama, nasihati ciddiye almama anlamindadir.
386
Eger isrf szcgnn bu
yetteki anlami, yorumcularin ogunun yukaridakine benzer grsleri dogrultusunda olsaydi,
kisir, hamile ve menopozdaki eslerle yapilan cinsel iliskilerin de, bir ocuk dogmasina yol
amayan iliskiler kapsaminda olmasi sebebiyle, isrf olarak nitelenmesi gerekirdi.

82
Ve toplumunun cevab yalnzca, Onlar kentinizden karn, nk
onlar, fazla temizlenen insanlarmy! demek oldu.

Bu yetten anlasildigina gre iyice ahlksizlasmis olan o yalanlayici kavim, aralarinda
birka temiz ve drst kisinin bulunmasina tahamml edememekte, onlari aralarindan ikarip
srmeyi istemektedirler.

83
Bunun zerine Biz de o'nu ve ailesini kurtardk, yalnz karsn kurtarmadk; o,
geride kalanlardan; dynce bakmndan gnhkar toplumla beraber olanlardan idi .


Aralarinda bulunan birka erdemli kisi de Lt peygamber ile birlikte gidince geride
sadece toprak altina atilmasi lzim gelen pisliklerin bulundugu bir kavim kalmis, onlar da
topluca helk edilmislerdir. Lt peygamberin karisinin da helk edilenler arasinda olmasi,
peygamber esi dahi olsa her sulunun cezasini ekecegini, Allah'a karsi gelen birini Allah'in
azabindan hi kimsenin koruyamayacagini gstermektedir. Iman, iyilik insanin kendisinde
olmadiktan sonra, iyilere akraba olmak, iyilerin soyundan gelmek, Nh peygamberin tufanda
bogulan oglu rneginde oldugu gibi insana bir yarar saglamaz.
Lt peygamberin karisinin kurtarilmamasinin sebebi, onun digerleriyle isbirligi yapan
bir hain olmasi idi:

81
Misafir eliler: Ey Lt! Sphesiz ki, biz Rabbinin elileriyiz. Onlar sana asla
dokunamayacaklar. Sen, gecenin bir parasinda ailenle birlikte hemen yola ik. Ve iinizden hi
kimse geri bakmasin [burada olanlari, eskileri dsnmesin], esin baska. Sphesiz onlara isabet eden
ona da isabet edecektir. Sphesiz vaat edilenin zamani, sabah vaktidir. Sabah vakti yakin degil mi?
dediler.
(Hd/81)

10
Allah, kfirlere; Kendisinin ilhligini ve rabligini bilerek reddeden kimselere, Nh'un karisi
ile Lt'un karisini rnek verdi. Bu ikisi, kullarimizdan iki slih kulun nikhi altinda idiler. Sonra
onlara hainlik ettiler. Ikisinin kocasi da, peygamber olmalarina ragmen Allah'tan hibir seyi
onlardan savamadi. Ve, Girenlerle birlikte siz ikiniz de atese girin! denildi.
(Tahrm/10)

Kitab-i Mukaddes'in Tekvin/ 11- 17. Bablarinda Lt ve Ibrahim-Lt ile ilgili anlatimlar
yer almaktadir.


84
Ve zerlerine bir yagmur yagdrdk. Bak bakalm gnahkrlarn sonu
nasl oldu!

Lt kavminin helkinin konumuz olan Arf/84te, Suar/173 ve Neml/58'de yagmur
ile; Hd ve Hicr srelerinde ise bir tas yagmuru ile gereklestirildigi bildirilmistir:

386
(Lisanl Arab, srf mad. )

682

82,83
Sonunda emrimiz gelince, oranin stn altina getirdik. Ve zerlerine, istif edilmis pismis
amurdan Rabbinin katinda isaretlenmis taslar yagdirdik. Ve bunlar, sirk kosarak yanlis, kendi
zararlarina is yapanlardan uzak degildir.
(Hd/82)

74
Bylece Biz, onlarin stn alti yaptik ve zerlerine baliktan pisirilmis taslar yagdirdik.
(Hicr/74)

Bunlardan ve diger yetlerden anlasildigina gre, Lt kavminin helki, bir volkan
patlamasi sonucunda pskren lvlarin, curufun bir boran marifetiyle bu kavmin yasadigi
kentin zerine yagmasi ile gereklesmistir.
Lt kavminin helk sebebinin sadece escinsellik oldugu sanilmamalidir. nk onlarin
esas suu, sirk ve peygamberi tanimamaktir. Bu, hem 81. yetteki Aslinda siz siniri aan bir
kavimsiniz ifadesinden, hem homosekselligin cezasinin helk edilmek olmamasindan, hem
de Suar/160'dan anlasilmaktadir:

160
Lt'un toplumu, gnderilmiyleri [elileri, mesajlar] yalanlad.
(Suar/160)

ESCINSELLIGIN CEZASI: Bu cinsel sapkinligin cezasi zerinde bilginler ihtilf
etmisler; kimi uurumdan atalim, kimi diri diri gmelim, kimi taslayarak ldrelim, kimi de
zinadaki gibi yz sopa vuralim cinsinden ceza ngrmslerdir.
Hlbuki Rabbimiz, bu suun cezasini Kurn'da bildirmistir:


16
Sizlerden cinsel sapiklik eden iki er kisi, hemen her ikisine de eziyet edin. Eger tevbe ederler
de dzeltirlerse artik onlardan mesafeli durun. Sphesiz Allah, tevbeleri oka kabul eden, ok tevbe
Iirsati verendir, ok merhamet edendir.
(Nis/16)

Grldg gibi bu sua ngrlen ceza, faillere el ve dil ile yapilacak eziyettir. Eziyetin
niteligi belirtilmedigi iin, ceza seklinin gnn kosullarina gre kamuca ayarlanmasi sz
konusudur. yetten anlasilan, bu irkin davranisin toplumlardan silinmesi grevinin kamuya
ait oldugudur. Dolayisiyla bu asiriligin ortadan kaldirilmasi iin gerekli abayi devletler
gstermeli; fizik yapilarinda anormallik olanlar tedavi edilmeli, degisik zevkler pesinde olup
tutkularinin esiri olarak bu isi yapanlar ise cezalandirilmalidir.
84. yetteki Bak bakalim gnahkrlarin sonu nasil oldu! ifadesi sadece Peygamberimize
ynelik bir hitap gibi grnse de, kissa anlatimlarindaki bu tarz ifadeler tm muhataplara
yapilan tek tek hitaplar anlamindadir.

SUAYB PEYGAMBER ve MEDYEN HALKI:

85-87
Andolsun ki Biz, Medyen'e de kardeyleri Suayb' eli gnderdik. Dedi
ki: Ey toplumum! Allah'a kulluk edin, sizin iin O'ndan bayka bir ilh yoktur.
Size Rabbinizden ak bir delil geldi: Artk ly ve tarty tam yapn,
insanlarn eyyasn eksik vermeyin, dzeltildikten sonra yeryznde
bozgunculuk yapmayn; eger inanan kimseler iseniz, bu sizin iin daha
hayrldr! Tehdit ederek, inananlar Allah yolundan alkoyarak ve o yolun
egriligini arayarak her yolun baynda oturmayn. Dynn ki siz az idiniz de O
683
sizi ogaltt. Ve bozguncularn sonunun nasl olduguna bir bakn! Ve eger
iinizden bir grup benimle gnderilene inanmy, bir grup da inanmamysa, o
takdirde Allah aramzda hkmedinceye kadar sabredin. Ve O, hkm
verenlerin en hayrlsdr.


Suayb peygamber ve Medyen halki, Kurn'da ilk kez burada konu edilmistir. Ileride,
Hd, Suar ve Ankebt srelerinde tekrar gndeme getirilecektir.
Kitab-i Mukaddes, ikis 18:1-27de Yitronun Musayi ziyareti yer alir.

MEDYEN: Batlamyos bu sehirden Modiana diye sz etmis ve Suayb szcgnn de
J ethro szcg ile ayni oldugunun sylendigini kaydetmistir.
86. yetteki Tehdit ederek, inananlari Allah yolundan alikoyarak ve o yolun egriligini
arayarak her yolun bainda oturmayin ifadesinden, Medyen halkinin ileri gelenlerinin sadece
peygamberlerini yalanlamakla kalmadiklari, ayni zamanda karsi saldiriya da getikleri
anlasilmaktadir. O yolun egriligini arayarak her yolun bainda oturmak ifadesi bize bu karsi
saldirinin Suayb'in peygamberligini kabul edenlere mal-mlk, menfaat teklifi ve tehdit
seklinde veya onlarin aralarina ve kalplerine bir takim spheler sokmak seklinde oldugunu
dsndrmektedir. Bylece vahyin tebligi, peygamberin gt vermesi, yani halkin Mslman
olmasi, tm yollar kesilmek sretiyle engellenmis olmaktadir. Bu davranis ise tam olarak
Allah'a ve elisine savas amaktir. Medyen halkinin kahredilmesinin sebebi bu sutur. Yoksa
lde-tartida hile yapmalari degildir.
Kurn'da, Suayb peygambere gelen belge ve bilgiler hakkinda bir bildirim yoktur.
Kissadaki ifadelerden anlasildigina gre, Suayb peygambere, tevhdin teblig edilmesi grevi
yaninda halkin birbirini smrmemeye, haksiz kazan saglamamaya agirildigi bir seriat
kitabi da verilmis olmalidir.
87. yetteki Ve eger iinizden bir grup benimle gnderilene inanmi, bir grup da
inanmamisa, o takdirde Allah aramizda hkmedinceye kadar sabredin! Ve O, hkm
verenlerin en hayirlisidir ifadesi, Suayb peygamberin Allah'a olan gveninin tam oldugunu
vurgulamaktadir. Tabi ki snnetullah da Suayb peygamberin inandigi gibidir ve inananlar ile
inanmayanlar bir tutulmayacaktir:

21
Yoksa ktlkleri isleyen o kimseler, kendilerini, hayatlarinda ve lmlerinde, iman eden ve
dzeltmeye ynelik isler yapan kimseler gibi yapacagimizi mi zannettiler? Ne kt hkm veriyorlar!
(Csiye/21)


88,89
Toplumundan byklk taslayan ileri gelenler dediler ki: Ey Suayb!
Ya seni ve seninle beraber inananlar kentimizden kesinlikle karrz, ya da
bizim dinimize/ yayam tarzmza dnersiniz! Suayb, dedi ki: stemesek de
mi! Allah bizi ondan kurtardktan sonra tekrar sizin dininize/yayam tarznza
dnersek, kesinlikle Allah'a kary yalan uydurmuy oluruz. Rabbimiz Allah'n
dilemesi dynda ona geri dnmemiz bizim iin olacak yey degildir. Rabbimiz
bilgisi ile her yeyi kuyatmytr. Biz sadece Allah'a gvenip dayandk. Ey
Rabbimiz! Bizimle toplumumuz arasinda hak ile hkmet. nk Sen
hkmedenlerin en hayirlisisin!


Dikkat edilirse burada da Suayb peygambere karsi ikan ve Ey Suayb! Ya seni ve
seninle beraber inananlari kentimizden muhakkak ikaririz, ya da bizim milletimize
dnersiniz diyenler, Medyen halkinin ileri gelenleridir. Bilindigi gibi Peygamberimiz de
684
Mekke'nin ileri gelenleri yznden Yesrib'e g etmek zorunda kalmistir. Kissalarin
yararlari bahsinde syledigimiz gibi, Allah'in elilerine karsi direnis, o toplumlarin ileri
gelenleri tarafindan yapilmaktadir.
Suayb peygambere karsi yapilan bu tehdit, sadece Medyen ileri gelenlerinin politikasi
degildir. Kissalari nakledilen diger kavimlerin hepsinde de ileri gelenlerin politikalari
aynidir:

34
Ve Biz herhangi bir memlekete uyarici gnderdikse, kesinlikle oranin varlik ve g sahibi
simarik nde gelenleri: Biz, sizin kendisiyle gnderildiginiz seyleri/ mesajlari bilerek reddedenleriz
/ inanmayanlariz dediler.
(Sebe/34)

13,14
Ve kfirler; Allah'in ilhligini ve rabligini bilerek reddeden kimseler, elilerine: Ya sizi
kesinlikle yurdumuzdan ikaracagiz, ya da kesinlikle bizim dinimize/ yasam tarzimiza
dneceksiniz! dediler. Rableri de elilerine: Biz sirk kosarak yanlis; kendi zararlarina is yapanlari
kesinlikle degisime/ yikima ugratacagiz ve onlardan sonra sizi kesinlikle o yere yerlestirecegiz. Bu,
makamimdan ve tehdidimden korkan iindir diye vahyetti.
(Ibrhm/13, 14)


90
Ve o'nun toplumundan, kfirler; Allah'n ilhlgn ve rabligini bilerek
reddetmiy olan ileri gelenler dediler ki: Eger Suayb'a uyarsanz o takdirde siz
kesinlikle ziyana ugrayanlardan olursunuz.

Bu yette Medyen halkinin ileri gelenleri akil hocaligi yaparak halka Suayb
peygambere uyuldugu takdirde ziyana ugranilacagini telkin etmektedirler.
Bu yet zerinde iyi dsnlmeli ve Allah'in kurulmasini istedigi dzenin ne sebeple ve
kimin ziyanina yol aacagi hakkinda somut rneklemeler yapilmalidir. nk ancak bu
sekilde Medyen ileri gelenlerinin halki kandirmaya ugrasirken ziyana ugrama ile ne
kasdettikleri anlasilabilir.
Bize gre Medyen ileri gelenlerinin asil sylemek istedikleri sunlardir: Drstlk,
dogruluk, ahlk ve iyilik gibi hususlari temel ilkeler kabul eder ve uygularsak tamamen biter,
mahvoluruz. nk ticaret ve alisverisimizde dogruluk ve drstlge uyar ve islerimizi
bunlara gre yrtrsek, ticaretimiz kesinlikle byyemez, serpilemez. Ayrica, en nemli
kervan gzerghlarinin kesistigi blgede yer alan su cograf konumumuzdan yararlanmaz, bu
yrenin iyi vatandaslari olur ve kervanlarin geip gitmelerine bir seyler yapmadan seyirci
kalirsak, iste o zaman bu stratejik durumun saglamakta oldugu btn siyas ve ticar
avantajlarimizi da kaybetmis oluruz. Bu, komsu lkelere karsi olan hkimiyetimiz ve
etkinligimizin de sonu demektir.
Yalan, hile ve ahlksizliga basvurmaksizin ticaret, siyaset ve diger dnyev islerin
yrtlmesinin imknsiz oldugu dsncesi, tarih boyunca btn ifls etmis toplumlarin
grs olagelmistir. Dolayisiyla inansizlarin hakk, dogruluk ve drstlk hakkinda her
zaman ayni tedirginligi duymalari ve ayni tepkiyi vermeleri bu sebepledir. Nitekim bu
rneklerin verilmesi sretiyle dogru yola agirilan o gnn Mekke ileri gelenleri de ayni
grste idiler.

91,92
Bunun zerine o mthiy sarsnt onlar yakalayverdi, yurtlarnda diz
st ke kaldlar. Suayb' yalanlayanlar, sanki orada hi oturmamy/zenginlik
srmemiy gibi oldular. Suayb' yalanlayanlar var ya, iyte ziyana ugrayanlar,
kendileri oldular.

685
Iman edenleri ziyana ugramak ve perisanlik ile tehdit edenler, Allah'in sasmaz adaletinin
tecellisi sonucunda kendileri perisan olmuslar, asil ziyana kendileri ugramislardir. Bu yette
anlatilanlar, Allah'in elileri ile gnderdigi mesaja sirt eviren, Allah'in kendilerine tanidigi bu
Iirsattan yararlanmayan ve sapkinliklarinda israr edenlerin bu kainilmaz sonutan
kurtulamayacaklarina dair o gnn Mekkelilerine ve bugnn insanlarina ok cidd bir
mesajdir.
93
Bunun zerine Suayb, onlara srt evirdi ve: Ey toplumum! Ben size
Rabbimin gnderilerini teblig ettim ve size gt verdim, durum byleyken
kfirler toplumuna; Allah'n ilhlgn ve rabligini bilerek reddeden bir
topluma nasl tasalanaym? dedi.

Suayb peygamberin felketin ardindan kavmi ile yaptigi bu konusma, Medyen halkinin
tmyle yok edilmediklerini gstermektedir.
Suayb peygamberin kissasi ileride; Hd/84-95 ve Suar/176-191de gelecektir.


94,95
Biz hangi kente bir peygamber gnderdiysek, onun halkn kesinlikle
yalvarp yakarsnlar diye yoksulluk ve darlkla yakaladk. Sonra ktlgn
yerini iyilige degiytirdik; sonunda ogaldlar ve Atalarmza da byle darlk ve
sevin dokunmuytu dediler. Bunun zerine onlar hemen, onlar hi farknda
degillerken anszn yakalayverdik.

Bu yetlerde Rabbimiz; mesajlarini dinletmek ve elilerine uyulmasini saglamak iin
hangi yollari kullandigini; insanlarin tgtlasmasini nlemek ve tgtlasanlara hadlerini
bildirmek iin insanlari nasil denedigini aiklamaktadir. yetlere gre Yce Allah, yalvarip
yakarmalarini bekleyerek bel, sikinti, hastalik vs. musallat ettigi toplumlarin sikintilarini bir
sre sonra kaldirmakta, onlara rahatlik, saglik, mutluluk vermekte, hatta o toplumlari mal,
mlk ve evlta da ogaltmaktadir. Ama insanlar baslarindan geenlerin sebeplerini ve bu
olup bitenin arkasinda Allah'in oldugunu dsnmemekte, yasadiklarinin teden beri olagan
seyler oldugunu, atalarinin da bunlari yasadiklarini ileri srmektedirler. Insanlarin bu tutumu
baska yetlerde de dile getirilmistir:

42
Ve andolsun, senden nceki nderli toplumlara eliler gnderdik de onlari yalvarsinlar diye
dayanilmaz zorluk; yoksulluk ve sikintilarla eviriverdik.
43
Onlara, zorlu azabimiz geldigi zaman yalvarmalari gerekmez miydi? Ama onlarin kalpleri
katilasti ve seytan onlara yapmakta olduklari seyleri ekici gsterdi.
44
Derken kendilerine hatirlatilani terk ettiklerinde, onlarin zerlerine her seyin kapilarini atik.
yle ki, kendilerine verilen seylerle sevince kapilip simarinca, onlari apansiz yakalayiverdik. Artik
onlar, umutlari suya dsenler oldular.
(Enm/42-44)

yetlerde verilen mesaja gre, Rabbimizin denemeye tbi tuttugu insanlardan bekledigi,
azap ile karsilasmadan nce akillarini baslarina alip iman etmeleridir. nk azapla, bel ve
musibetle yz yze geldiginde insanin iman etmesi bir ise yaramamaktadir:

158
Meleklerin gelmesinden yahut Rabbinin gelmesinden, ya da Rabbinin bazi almetlerinin/
gstergelerinin gelmesinden baska bir sey mi bekliyorlar? Rabbinin almetlerinden/ gstergelerinden
bazisi geldigi gn, daha nce iman etmemis yahut imaninda bir hayir kazanmamis kimseye, artik
inanmasi bir yarar saglamaz. De ki: Bekleyiniz; sphesiz biz de bekleyicileriz.
(Enm/158)

686
Hatirlanacak olursa bu tr iman Kiyamet sresi'nde karsimiza ikmis ve iman-i yes
olarak adlandirilmisti.
Tarih kaynaklara gre, bu sre, Mekke ve evresinde gereklesen ve ileri gelen
kesimin de etkilendigi bir kitlik dneminde inmistir. Insanlarin o dnemde hayvan lesleri ve
derileri yemeye basladiklarini kaydeden kaynaklar, aresiz kalan Mekkelilerin Eb Sfyn
nderliginde Peygamberimize gelerek baslarindaki kitlik belsinin uzaklastirilmasi iin
Allah'a dua etmesi ricasinda bulunduklarini yazmaktadir. Fakat Allah'in kitligi kaldirip
uzaklastirmasindan sonra islerin yavas yavas yoluna girmesiyle birlikte Mekkeli kodamanlar
eskisinden daha kstahlasmislar ve kalpleri birazcik imana meyletmis olanlari su szlerle
engellemeye alismislardir: Kitlik ve yokluk hayatin cilveleridir, bu durum Muhammed
gelmeden nce de insanlara musallat olan bir hldir. Bundan dolayi, kitligin tekrar gelmis
olmasi nedeniyle o'nun tuzagina dsmeyin. Babalarimiz, ecdadimiz da kitlik ve bolluk
dnemlerini yasamislardi.
Rabbimizin bolluk ve darlik vererek insanlara uyarida bulundugu, ibret alinmasi iin
Kurn'da birok kez dile getirilmistir:

112
Ve Allah bir kenti misal olarak verdi: Bu kent, gvenli, huzurlu idi ve oraya her bir yerden
rizki bol bol gelirdi. Ne var ki, onlar Allah'in nimetlerine karsi iyilikbilmezlik ettiler. Allah da onlara,
yapip rettikleri seyler yznden alik ve korku elbisesini/felketini tattiriverdi.
(Nahl/112)

75
Ve eger onlara aciyip da iinde bulunduklari sikintiyi giderseydik, kesinlikle iyice krleserek
azginliklarinda bsbtn direnirlerdi.
76
Ve andolsun, Biz onlari azap ile yakaladik; buna ragmen Rablerine boyun egmediler ve
Allah'a karsi zeliller olduklarini hi gstermediler.
77
Ta ki zerlerine, azabi ok siddetli bir kapi atigimiz zaman, bir de bakarsin ki onlar orada
mitsiz kalmislardir!
(Mminn/75-77)

Tekrar tekrar yapilan bu uyarilara ragmen insanlarin bunlari dikkate almadigi, 95.
yetteki atalarimiza da byle darlik ve sevin dokunmutu ifadesinden anlasilmaktadir.
Bylece, uyariciyi dikkate almayan ve simaran toplumlarin helk edilme gerekesi ve
kainilmazligi aiklanmis olmaktadir.
NEBIY: 94. yetteki _-

-'' [nebiy] szcg, Kurn'da ilk kez bu yette gemektedir.


Gerek bu szck, gerekse bu szcgn anlamdasi olan resl szcg, Trke'de genellikle
Farsa kkenli olan peygamber szcg ile ifade edilmektedir
_-

-'' [nebiy] szcg, '-- [nebe=haber] szcgnden tremis olup haberci demektir.
Ancak nebiy szcgnn tredigi nebe szcg, Kamer sresinin tahlilinde de belirttigimiz
gibi Kurn'da hep ok cidd konulardaki haberler iin kullanilmistir. Bu durumda nebiy,
nemli, cidd haberleri veren kisi demek olmaktadir. Nitekim nebiy szcg Kurn'da
sadece peygamberleri ifade etmek iin kullanilmistir. nk peygamberler siradan haberleri
degil, Allah'in kendilerine vahyettigi; gemisteki byk olaylara, gelecege, lme, lm
tesine [mahsere, dirilmeye, cennet ve cehenneme] dair haberleri vermislerdir.
Bazi arastirmacilar nebiy szcg ile, ayni kisiyi isaret etmesi bakimindan es anlamli
olan resl szcg arasinda bir takim farklar oldugunu aiklamaya alismislarsa da, bunlarin
pek cidd farklar olmadiklari grlmektedir.
Bazi Batili arastirmacilar ise nebiy szcgnn Ibrnice nabbi szcgnden geldigini
kabul etmislerdir. Oysa nebiy szcg, hem sekil hem de kk anlami itibariyla tamamen
Arapa bir szcktr.

96
Ve eger o kentlerin halk inansalard ve Allah'n korumas altna
girselerdi, elbette zerlerine gkten ve yerden olan bolluklar aardk.
687
Velkin onlar yalanladlar. Biz de onlar yapp durmakta olduklarna karylk
yakalayverdik.

Insanliga yapilan uyarinin devam ettigi bu yet, srenin basinda (4-5. yetlerde) yer alan
uyari ifadelerinin tefsiri mhiyetindedir.
Inanan ve takv sahibi olanlara ynelik olarak sylenen gkten ve yerden bolluk ama
ifadesi, bol yagmurun yagdirilmasi ve yeryznden her trl rnn bol bol elde edilmesi
anlamina gelmektedir. Bu ifade ile takvli kimselerin dnyada da her trl nimete nail
olacaklari mjdesi verilmektedir. Bu, tarim toplumlarinin iyi anlayabilecekleri bir mjdedir.
yetteki Biz de onlari kazanmakta olduklari eyler sebebiyle [yaptiklarina karilik]
yakalayiverdik ifadesi, helk olanlarin kendi sonlarini kendilerinin hazirladigini, onlara
herhangi bir sekilde hakksizlik yapilmadigini anlatmaktadir.

97-99
Acaba o kentlerin halk, geceleyin uyurlarken kendilerine azabmzn
gelmesinden gvende oldular m? Yoksa o kentlerin halk, kuyluk vakti
anlamsz iylerle ugrayrlarken onlara azabmzn geleceginden gvende oldular
m? yleyse Allah'n ince plnndan gvende oldular m? Ziyana ugramy
topluluktan baykas Allah'n ince plnndan kendini gvende grmez.

99. yette geen

-- [mekrellhi=Allah'in ince plni, cezalandirmasi] ifadesi genellikle


Allah'in tuzagi olarak evrildiginden, ister istemez insanlarin aklina Allah tuzak kurar
mi? sorusu gelmektedir. Hatirlanacak olursa, bu konuyu Trik/16'da geen -, [keyd] szcg
mnasebeti ile tahlil etmis ve bu ifadenin Allah'in tuzak kuracagi anlamina degil, yapilan
mskele sanati erevesinde Allah'in tuzak kuranlara ceza verecegi anlamina geldigini
belirtmistik.
Buradaki - [mekr] szcg ise, Allah'in insanlar iin belirledigi firsat verme, mhlet
tanima plni anlamina gelir ki, bu, Allah'in snnetidir, degismez yasasidir:

21
Ve insanlara dokunan bir sikintidan sonra kendilerine bir rahmet tattirdigimiz zaman,
yetlerimiz/ almetlerimiz/ gstergelerimiz hakkinda onlarin bir plni vardir. De ki: Pln
bakimindan Allah daha abuktur. Sphesiz ki elilerimiz plnladiginiz seyleri yazip duruyorlar.
(Ynus/21)

42,43
Ve onlar, var gleriyle Allah'a yemin etmislerdi ki, kendilerine uyarici bir peygamber
gelirse, kesinlikle nderli toplumlarin her birinden daha dogru yolda olacaklardi. Buna ragmen ne
zaman ki kendilerine bir uyarici geldi, bu, yeryznde bir kibirlenme ve ktlk dzeni ynnden
onlarin sadece nefretlerini artirdi. Hlbuki kt dzen ancak kendi dzenbazini epeevre kusatir. O
hlde ncekilerin kanunundan/ onlara uygulanandan baska ne gzetiyorlar? Onun iin sen, Allah'in
uygulamasinda asla bir degisme bulamazsin. Sen, Allah'in uygulamasinda asla bir baskalasma da
bulamazsin.
44
Ve yeryznde gezip de bir bakmadilar mi, kendilerinden ncekilerin sonu nasil olmus?
Hlbuki onlar, kuvvete kendilerinden daha etin idiler. Gklerde ve yeryznde Allah'i ciz birakan
hibir sey yoktur. Kesinlikle O, en iyi bilendir, en gl olandir.
45
Ve eger Allah, kazanmakta olduklari seyler dolayisiyla insanlari sorgulayip cezalandiracak
olsaydi, yeryznde kk-byk hibir canliyi birakmazdi. Velkin onlari, adi konmus bir sreye
kadar ertelemektedir. Sonunda sre sonlari geldigi zaman da artik sphesiz Allah, Kendi kullarini en
iyi grendir.
(Ftir/42-45)

22,23
Ve eger kfirler; Allah'in ilhligini ve rabligini bilerek reddetmis kimseler, sizinle
savassalardi kesinlikle Allah'in teden beri gelen kanunu/ uygulamasi olarak arkalarina dnp
kaarlardi. Allah'in kanununda asla bir degiiklik bulamazsin. Sonra bir yol gsteren, koruyan
yakin ve yardimci da bulamazlardi.
(Fetih/23)
688

99. yet, bizim yleyse diye evirdigimiz, fa-i netice tabir edilen - [fe] edatiyla
baslamistir. Yani, nceki yetlerde simarik toplumlarin helk edilisleri anlatildiktan sonra,
sz, karsidaki muhataba yneltilmektedir: Peki, gemiste o kentleri Biz byle helk etmistik.
yleyse (Basta bu Mekke kenti ve evresindeki kentler olmak zere dnyadaki tm kentler)
Allah'in mekrinden [ince plnindan]gvende midirler?
yetteki soru, cevabi beklenmeyen istifhm-i inkrdir. Anlami da olumsuz olup syle
takdir edilebilir: Hibir kent Allah'in mekrinden gvende degildir. Her zaman onun imtihani
ve cezasiyla karsi karsiyadir.
99. yetin son cmlesi olan Ziyana ugrami topluluktan bakasi Allah'in mekrinden
[ince plnindan] kendini gvende grmez ifadesi, bu yapilanin akilli bir insanin yapacagi sey
olmadigini, bunu ancak ziyana ugramis, yani aklini, dsnce gcn kaybetmis kimselerin
yapabilecegini anlatmaktadir. Nitekim byle davrananlar, akillarinin hilfina hareket eden
kfirlerdir:


86,87
Yakb dedi ki: Ben, iimi doldurup tasan zlemimi, kederimi Allah'a sikyet ediyorum.
Ve ben Allah tarafindan sizin bilmediginiz seyleri biliyorum. Ey ogullarim! Gidin de Ysuf'u ve
kardesini arastirin. Allah'in verecegi ferahliktan mit kesmeyin, kesinlikle kfirler; Allah'in
ilhligini ve rabligini bilerek reddedenler toplumundan baskasi Allah'in verecegi ferahliktan mit
kesmez.
(Ysuf/87)

100
Ve nceki sahiplerinden sonra yeryzne vris; son sahip olanlara
klavuz olmad m, etki yapmad m: Eger Biz dilersek onlar da
gnahlarndan dolay cezalandrrdk. Biz onlarn kalplerinin zerine damga
vururuz/mhrleriz de onlar iyitmezler.

Bu yette de hitap yine Kurn'in muhataplarina, daha nce simarikliklari sebebiyle yok
edilenlerin yerini alanlara, yeryznn simdiki sahiplerinedir. Rabbimiz bu ifadesi ile sanki
insanlarin Allah bizi de ncekiler gibi niye kahretmiyor, niin kalplerimizi mhrlemiyor,
basiretimizi baglamiyor, bunda bir seyler olmali diye dsnmelerini ve kendilerine verilen
Iirsatlardan anlam ikarip akillarini baslarina almalarini istemektedir.
Bu mesaji baska birok yette daha grmek mmkndr:

128
Meskenlerinde gezip durduklari su kendilerinden nce yok ettigimiz bunca nesiller, onlar
iin kilavuz olmadi mi? Sphesiz ki bunda akil sahibi olanlar iin nice deliller vardir.
(T-H/128)

42,43
Sakin sirk kosarak yanlis; kendi zararlarina is yapanlarin yaptiklarindan Allah'in
duyarsiz/bilgisiz oldugunu sanma! Ancak O, onlari, baslarini dikerek kosacaklari, gzlerin disa
Iirlayacagi bir gn iin erteliyor. Onlarin bakislari kendilerine dnmez ve onlarin gnlleri
bombostur.
44,45
Ve sen insanlari, azabin gelecegi gn ile uyar. Artik sirk kosarak yanlis; kendi zararlarina
is yapan o kimseler, Ey Rabbimiz! Bizi yakin bir sreye kadar ertele de senin davetine uyalim ve
elilere tbi olalim. derler. Daha nce siz, sizin iin bitiin/tkeniin/yok oluun olmadigina dair
yemin etmemi miydiniz? Hem siz, irk koarak kendilerine haksizlik edenlerin yurtlarinda oturdunuz.
Onlara nasil yaptigimiz size apaik belli olmutu. Ve size rnekler de vermitik.
(Ibrhm/44-45)

98
Ve Biz onlardan nce nice nesilleri degiyime/ykma ugrattk. Onlardan herhangi bir
kimse hissediyor musun? Yahut onlara ait hafif bir ses duyuyor musun?
(Meryem/98)

689
Ve Enm/6,10, Ahkf/25-27, Sebe/45, Mlk/18, Hacc/45-46.

Kalplerin mhrlenmesi, cehlet sebebiyle islenen sularin ve saplanilan nyargilar ile
hevya kapilma sonucu olusan kibir eksenli esitli zafiyetlerin insan psikolojisinde meydana
getirdigi bozulmalardir. Kalbi mhrl hle gelmis insanlar kimseyi dinlemez, hibir seye
kulak vermez, zannlari disinda dogru kabul etmez olurlar ve dolayisiyla da hakktan uzak kalip
geregi yakalayamazlar. (Kalplerin mhrlenmesi konusunda daha genis aiklama iin Tn
sresi'nin tahliline bakilabilir.


101,102
yte o kentler ki, sana onlarn nemli haberlerinden bir ksmn
anlatyoruz. Andolsun ki peygamberleri onlara apak deliller ile gelmiylerdi.
Fakat nceden yalanladklar yeylere iman etmemiy idiler. yte kfirlerin;
Allah'n ilhlgn ve rabligini bilerek reddeden o kimselerin kalplerinin
zerine Allah byle damga basar/ mhrler. Onlarn ogunda, szde durma
ilkesini bulmadk. Gerek yu ki, onlarn ogunu yoldan kmy kimseler
bulduk.


101. yetin ilk cmlesi olan Ite o kentler ki, sana onlarin nemli haberlerinden bir
kismini anlatiyoruz ifadesi ile bilgi verme slbundan canli konusma slbuna dnlms ve
hitap Peygamberimize (dolayisiyla da bizlere) ynelmistir.
Bu cmledeki haberlerinden bir kismi ifadesinden anlasiliyor ki, burada anlatilanlar
servenlerin tamami degil, sadece bir kismidir. Ayrica, ne gemiste helk edilen kentler
burada sayilanlar kadardir, ne de gemis peygamberler burada bahsi geen Nh, Hd, Slih,
Lt ve Suayb peygamberlerden ibarettir. Yani, bize anlatilmayan birok olay, bahsedilmeyen
birok kavim vardir.

110
Ve Biz, onlarin kalplerini ve gzlerini ilkin iman etmedikleri durumdaki gibi ters eviririz.
Ve Biz de onlari taskinliklari ierisinde kr ve saskin olarak birakiriz.
111
Ve eger Biz, sphesiz onlara birtakim gler indirseydik, onlara ller sz syleseydi ve her
seyi karsilarina toplasaydik, Allah'in dilemesi diinda yine inanmayacaklardi. Velkin onlarin ogu
cahillik ediyorlar.
(Enm/110-111)

102. yette konu edilen vefasizlik, sadece insan karakterinin zelliklerinden birini
yansitmaktadir. Insanin dara dstgnde Allah'a ynelmesi, dardan kurtuldugunda ise
nankrlesmesi demek olan bu zellik, aslinda insanin kendisiyle elismesidir. Bunun
ayrintilari ileride, 189- 195. yetlerde yer alacaktir. Bazilari bu vefasizligi, Yce Allah'in,
gya, ruhlar leminde (!) sordugu Ben sizin Rabbiniz degil miyim? sorusuna Evet diye
cevap verenlerden ogunun daha sonra dnyada bu cevaplarini inkr etmeleri olarak
yorumlarlar. Ancak 172-173. yetlerde de grlecegi gibi, bu yorum dogru degildir.

690

MS PEYGAMBER:


103
Sonra o elilerin/ o toplumlarn arkasndan Ms'y almetlerimizle/
gstergelerimizle Firavun'a ve ileri gelenlerine gnderdik de onlar, almetlere/
gstergelere hakszlk ettiler. Hele bir bak, o bozguncularn kbetleri nasl
oldu!
Ms peygamberin kissasi burada nceki kissalardan hem farkli bir slpla
hem de daha ayrintili olarak anlatilmistir. Bize gre bunun sebebi, Firavun ailesinin
bundan evvelki kavimlerden daha azgin ve zorba olmasi, Ms peygambere verilen
yetlerin evvelki peygamberlere verilenlere gre daha ok olmasi ve Ms
peygamber ile peygamberimiz arasindaki ortak noktalarin oklugudur.
FRAVUN:
Baslangita yalnizca "krallik sarayi" anlamina gelen szck, I.. y.1570'te 18. slleyle
baslayan Yeni Krallik dneminde bugn bilinen anlamini kazanmis, I. y.945'te baslayan 22. slle
dnemine dogru da saygi belirten bir sifat olarak benimsenmistir. Hibir zaman kralin resm unvani
olarak kullanilmadigi hlde, terimo dnemden sonra btn Misir krallarini belirten genel bir d
durumuna gelmistir. (... ) Misirlilar firavunlarinin tanri olduguna inanirlar, onu Gk Tanrisi Horus ile
Gnes tanrilari Ra, Amon ve Aton'la zdes tutarlardi. (... ) Kutsal bir hkmdar olan Misir krali,
maat'in (tanrilarin kurdugu dzen) koruyucusuydu. lke topraklarinin byk blm firavunun
mlkyd; bu topraklarin kullanimini da dogrudan o ynetiyordu. Kullarina adalet dagitan firavunun
iradesinin zerinde baska bir irade yoktu. Kral lkeyi kararnamelerle ynetirdi ama adil bir ynetim
saglayabilmek iin bazi sorumluluklarini devretmek zorundaydi.
387
ikis [Eksodus] iin en olasi tarih
I y. 1290'dir. Bu varsayimla ikis'ta (1:2 2:23) sz edilen zlim firavun I. Seti (hd I 1318
04), ikis dnemindeki firavun da II. Ramses'tir (hd y. 1304 1237).
388

yetteki Ms'yi almetlerimizle; gstergelerimizle Firavun'a ve ileri
gelenlerine gnderdik de onlar, onlara [almetlere/gstergelere] zlimlik ettiler
ifadesinin manasi, "Onlar Eliligin, mu'cizelerin hakkini vermediler. O mu'cizeler ile
akillarini balarina toplamalari gerekirken akilsizlik ettiler" demektir. Ilerideki
yetlerde Firavun ve avenesinin Ms peygambere verilen ayetleri "Bu bir sihirdir"
demek sretiyle hafife alip glp getikleri grlecektir.
101
Ve andolsun Biz, Ms'ya apaik dokuz; birok yet [almet/gsterge] verdik ite
Isrlogullari'na soruver. Hani Ms, kendilerine geldi de Firavun o'na, Ey Ms! Ben senin
bylenmis oldugunu kesinlikle biliyorum demisti.
( Isra/101)

387
(Ana Britannica, c. 12, s. 235)

388
(Ana Britannica, c: 23, s: 217)

691

8-12
Sonra oraya geldigi zaman seslenilmiyti: Ateyin iindeki ve yan bayndaki kiyi
bolluklu klnmytr! Ve lemlerin Rabbi olan Allah, eksikliklerden arnktr!
Ey Ms! Sphesiz Ben, en stn, en gl, en serefli, maglp edilmesi mmkn
olmayan/mutlak galip olan, en iyi yasa koyan, bozulmayi iyi engelleyen/saglam yapan Allah'im!
Ve birikimini ortaya koy! Onu sanki grnmeyen bir varlik gibi, hareket ettirir
grverince, dnp arkasina bakmadan kati. -Ey Ms korkma! Sphesiz ki Ben; Benim
yanimda eliler korkmaz. Ancak, kim yanliy; kendi zararlarna iy yapar, sonra ktlgn ardinda
iyilige evirirse, yphesiz Ben, ok bagiylayiciyim, ok merhamet sahibiyim.
Ve koynundaki gcn devreye sok, dokuz yet [almet/gsterge] iinde Firavun'a ve
onun toplumuna hi kusursuz, mkemmel kacaksn. Sphesiz onlar yoldan kmy bir toplum
olmuylardr.
(Neml/8-12
yetin son cmlesi olan, Hele bir bak, o bozguncularin kibetleri nasil oldu!
ifadesi, "bu kissayi iyi anlayin ve belleyin" anlaminda peygamberimize ve onun
sahsinda tm insanlara ynelik bir seslenistir. Kur'n'da buna benzer mesajlar vardir:
14
Ve onlarn kendileri bunlara tam bir kanaat getirdigi hlde, yirk koyarak yanly; kendi
zararlarna iy yapmalar ve kibirlerinden tr onlar bile bile inkr ettiler. -Simdi
bozguncularin sonunun nice olduguna bir bak!
(Neml/ 14)

104,105
Ve Ms, Ey Firavun! Ben kesinlikle lemlerin Rabbi tarafndan
gnderilmiy bir eliyim. Allah hakknda haktan baykasn sylememek bana bir
ykmllktr. Gerekten ben size Rabbinizden apak bir delil ile geldim. Bu
nedenle srlogullar'n gnder benimle dedi.

Kissanin hemen basinda belirtilmesi gerekir ki, Ms peygamber Firavun'a
gittiginde Isrlogullari Misir'da klelestirilmis olarak agir islerde alistirilmaktaydi.
Kur'n'daki bilgilere dayanarak Isrlogullarinin Misir'a ilk yerlesmelerinin Ysuf
peygamber zamaninda oldugunu sylemek mmkndr. nk Ysuf peygamberin
Misir'a yerlesmesini takiben anasi, babasi ve kardesleri de Misir'a gelip
yerlesmislerdi. Ne var ki, nfusu ogalan Isrlogullarinin yerlestikleri bu yeni
lkenin halki iinde asimile olmamalari zamanla Misir idarecilerini rahatsiz etmis ve
onlari "ikinci sinif insan/vatanda" olarak grmeye, kle muamelesi yaparak
onurlarini asagilamaya ynelmistir. Bu srete Isrlogullari her trl kt
muameleye maruz birakildiklari gibi, dsnce ve inan zgrlkleri de ellerinden
alinmistir. Dogumundan itibaren Ms peygamberin tm serveni, T-H, Kasas,
Neml ve Su'ar Srelerinde daha ayrintili olarak verilecektir. Burada sadece
nemli noktalara deginilmistir.
104-105. yetlerden, Ms peygamberin Firavun'u hakka davet etmek ve
Isrlogullarini klelikten kurtararak Misir'dan ikarmak gibi zel bir grevle
gnderildigi anlasilmaktadir.
106
Firavun, Eger bir almet/gsterge ile geldiysen, getir hemen onu, tabii
eger dogru kimselerden isen dedi.
692
Tabii eger dogrulardan isen ifadesi, "Eger sen dogrulugu herkes tarafindan
bilinen ve kabul edilen gerek peygamberler zmresinden isen hemen getirdigin
gstergeyi ortaya koy, gster" anlamina gelmektedir. Grldg gibi, Firavun
burada Ms peygambere karsi henz bir haksizlik yapmamis, normal olarak
herkese davrandigi gibi basit bir sorgulamada bulunmustur.

107,108
Bunun zerine Ms, bilgi birikimini ortaya att, o da birdenbire
apak bir silip spren kesiliverdi. Gcn de syrp aga koydu; artk
gc, izleyenler iin mkemmel, tam kusursuzca idi.

Kurn'daki Ms kissalarinin dogru anlamasi iin, Isrliyatin etkisiyle
olusmus pesin kabullerin asilip bu kissalarda kullanilan szcklerin gerek
anlaminin tesbit edilmesi gerekir. Bunlardan bir olan as szcg, nzl sirasina
gre ilk olarak burada [Arf sresi'nde] getiginden bu szcgn burada tahlil
edilmesi uygun olur:
'-= [as] szcg, aslinda _'--=' [ictim/toplanma] ve -`--' [itilf/uyusma]
demektir. As szcg, el ve parmaklar zerinde toplandigi iin (telli algilardan)
uda isim olmustur. Esmai, bazi Basralilardan syle nakleder:
Baston'a, as ismi verilmesinin nedeni, el ve parmaklarin zerinde
toplanmasidir. Bu szck Araplarin toplumu, hayir ya da serr bir sey zerine
topladiklari zaman dedikleri -,-= ,-'' [asavtu'l-qavme], ,-=' [asuhum/toplumu
bir araya getirdim, onlari bir araya getirin] deyislerinden gelmektedir.
Asnin birakilmasi ifadesi, meczen, yolculugun bitmesi, yolcunun gidecegi
yere varip direklerini dikerek adirini kurmasi; yerlesmesi demektir.
389

Bu aiklamalara gre as szcg, birikim-siki tutulan demek olup bu
anlamiyla Kurn szcgnn de karsiligidir. Bunun, bastona isim olmasi da,
sadece el ve parmaklarin zerinde toplanmasi degil, zerine dayanmak, yaprak
silkelemek, silah, kazma olarak kullanmak vs. gibi birok yararin da toplanmasidir.
Bu szck Ms'ya izafe edildiginde, Ms'nin birikimi, Ms'nin kuvvetle
tuttugu [siki tuttugu] demek olur, ki bu da, yetlerden de anlasilacagi zere
Ms'ya yapilan vahiyleri ve Ms'nin deneysel bilgi birikimini ifade eder.
Nitekim Bakara/63, 93; Arf/145, 171; Meryem/12'den de kuvvetle tutulacak eyin,
kitap; ilh vahiyler oldugu aika anlasilmaktadir.
As szcg Kuranda 6 kez geer. T-H/18'deki, oban assi/degnegini;
digerleri ise, Ms'nin vahiy ve tecrbe ile grendigi bilgi birikimini ifade eder.
Ms'nin Firavun'a alamet; gsterge gstermek, sudan gemek ve tas kalpli
Isrlogullari'ni adam etmek iin kullandigi as, Ms'nin bilgi birikimi; kendisine
verilen vahiyler, o zamana kadar grendigi bilgiler ve edindigi deneyimlerdir.
Ms'ya vahyedilenlerin zeti ise, T-H/11-16'da, Ms! Ben, senin Rabbin olan
Benim. Hemen iki nalinini ikar, phesiz sen temizlenmi vdide, Tuva'dasin/iki
kere temizlenmi bir vdidesin. Ve Ben seni setim; o hlde vahyedilecek olan eye;
Hi phesiz ki Ben, Allah'in ta kendisiyim. Ilh diye bir ey yoktur Benden baka.
O hlde Bana kulluk et ve Beni anmak iin salti ikme et. Sphesiz ki o Sat
[kiyamet] gelecektir. Onu Ben herkes emeginin kariligini alsin diye neredeyse
gizleyecegim. O nedenle ona [kiymete] inanmayan ve kendi hevasina uyan kimse
seni, ondan [kiymete iman etmekten] alikoymasin; sonra helk olursun seklinde

389
Lisn, As mad.; Tc, As mad.
693
verilmistir. Anlasilan o ki, Ms bu ilkeleri teblig etmis ve bunlarin kabul iin
tartismistir, ki bu durum Kurn'da aika ortaya konmustur:

79
Ve Firavun, Bana en bilgili, etkili sz syleyen bilginlerin tmn getirin! dedi.
80
Sonunda etkili sz syleyen bilginler gelince, Ms onlara, Ne atacaksaniz atin! dedi.
81,82
Onlar ortaya atinca da Ms, Sizin getirdiginiz sey bir gz boyama/ aldatmacadir.
Sphesiz, Allah onun bos ve asilsizligini ortaya ikaracaktir. Sphe yok ki, Allah kargasacilarin isini
dzeltmez. Ve Allah, gnahkrlarin hosuna gitmese de, hakki, Kendi kelimeleriyle ortaya koyup
gereklestirir dedi.
(Ynus/79-82)

Grldg gibi bu yetlerde as [Ms'nin birikimi/siki tuttugu sey],
Allah'in kelimeleri olarak tefsir edilmistir.
107. yette, silip spren diye evirdigimiz (Trke meallerde ejderha
diye de evrilen) szck, subn'dir. Bu szcgn kadim lgatlerdeki anlamlari
syledir:
'-` [subn], su ve kan akmasi anlamindaki -` [seab] szcgnden gelir.
Vdide sel yataklarinin kivrim kivrim olmasi, kivrim kivrim dere yataklarindan
suyun akmasi, sevgilinin uzun salarinin kivrim kivrim olmasi da bu szckle ifade
edilir. Bu szcgn ogulu '-` [subn] seklindedir. Subn szcg tekil olarak
da, uzun, gl, fare avlayan yilan anlaminda kullanilir.
390

Demek ki subn szcgnn esas anlami, selin, nne gelen her seyi iine
alip srklemesidir. Fareleri avlayip yutan yilana da bu ismin verilmesi, yilanin
sekli, uzunlugu ve kivrim kivrim olmasi itibariyle dereye benzemesi ve nne ikan
fareyi sel gibi yutmasi sebebiyledir. Ms'nin birikiminin buna benzetilmesi de, ilh
vahyin, her trl beser plan ve desiseleri [btili] yok edip yutmasindandir.
yetteki subn szcg, ister nne geleni srkleyen sel; ister fare
avlayan yilan anlaminda ele alinsin, burada, Ms'nin birikiminin, karsisindaki her
seyi silip sprdg/yuttugu, yani Ms'nin ortaya koydugu fikirlerin, bilgilerin,
Firavun'un ve znet gn yapilan msabakada sihirbazlarinin tezlerini rttg,
iptal ettigi anlatilmaktadir. nk vahyin nnde hibir sey duramaz. Bu nitelik
Kurn iin de birok yerde zikredilmistir:

1-7
Kme kme/necm necm gnderilip de nne gelenleri devirdike deviren, toplumlari
canlandirdika canlandiran, canlandirdika da hakki btili ayiran, zr veya uyari olarak gt birakan
Kurn yetleri kanittir ki kesinlikle tehdit olundugunuz, korkutuldugunuz sey, kesinlikle meydana
gelecektir.
(Mrselt/1-7)

1-5
O saflar hlinde dizilen/dizen, sonra da haykirip srkleyen, haykirip srkledikten sonra da
gt okuyan Kurn yetleri kanittir ki sizin Ilhiniz kesinlikle Bir Tek'tir. O, gklerin, yerin ve
aralarindakilerin Rabbidir. Dogularin da Rabbidir.
(Saffat/1-5)

1-6
O tozuttuka tozutanlar, arkasindan agirligi tasiyanlar, sonra kolaylikla akanlar, sonra da bir
emri paylastiranlar kanittir ki sphesiz tehdit olundugunuz o sey, kesinlikle dogrudur. Sphesiz
yapilanlarin karsiliklarini verilmesi de kesinlikle gereklesecektir.
(Zriyt/1-6)

1-5
Evrendeki ekimkuvveti, evrendeki itme kuvveti,

390
Lisnu'l-Arab, Sab mad.; Tcu'l-Ars, Sab mad.
694
yildizlar; galaksiler; gnes, ay ve bunlarin kendi eksenlerinde ve bagli oldugu yildiz
evresindeki yrngelerde yzmesi, bu sayede gece, gndz ve diger yasam kosullarinin, med-
cezirin, gece-gndzn, mevsimlerin olusmasi,
tm canli trlerinin ve bitkilerin yasam kosullarinin ayarlanmasi kanittir ki
Allah'in ilhligini ve rabligini bilerek reddedenler iin srekli sikinti, bunalim ve vicdan azabi
vesilesi olan,
mminlere hem kolay, hem de kolaylastiran, onlara mjdeler veren, onlarin mutlu olmalarini
saglayan,
elden ele, dilden dile, gnlden gnle dolasip duran, hep ne geen, nemseten ve kisisel ve
sosyal tm isleri ayarlayan, her ise ait emirlerinin, yasaklarinin olmasi; ilkeler koyan Kurn
yetleri kanittir ki,
26
sphesiz bunda; o gn, kiinin iki gcnn/mal ve evresinin ne takdim ettigine
bakip/yaptiklariyla yz yze gelip ve kfir; Allah'in ilhligini ve rabligini bilerek reddeden kiinin,
Ah ne olaydi, ben bir toprak olsaydim demesinde, saygiyla, sevgiyle bilgiyle rperti duyacak
kimseler iin bir ibret vardir.
(Nzit/1-5, 26)


Btil yok olucudur:

81
Ve de ki: Hak geldi, btil yok oldu. Sphesiz btil yok olup gider.
(Isr/81)

Btil hakk ile yok edilir:

18
Tam tersi Biz, hakki btilin basina arpariz da onun beynini paralar. Bir de bakarsin btil
yok olup gitmistir. Ve Allah'a yakistirdiginiz niteliklerden dolayi size yaziklar olsun!
(Enbiy/18)

108. yette geen ve Ms'nin elinin isik samasi seklinde kabul edilen, yed-
i beyz tamlamasini tahliline gelince:
-, [YED]


yette geen ve genellikle el diye evrilen -- [yed] szcg, meczen
kuvvet, zenginlik, iktidar, saltanat, nimet, yay, elle yapilan islerin tm anlaminda
kullanilir.
Burada konu edilen g, diger yetlerde [Neml/12, Kasas/32],
cebindeki/koynundaki g olarak nitelenmektedir. Bu g ise, Hrndur.

-'-,- [BEYZ]
Bu szckle ilgili su bilgiler verilmektedir:
Biyz, yumurta, beyaz da yumurta rengi demektir. Bu szcgn beyze
kalibi, asiri beyazligi, parlakligi ifade eder. Gnese, beyaz yzl lekesiz kadina,
zerinde hi bitki olmayan topraga, kamer aylarin 14-15. geceki grnmlerine
beyz denir. Yed-i beyz, tamlamasi, isbatlanmis, kanit demektir.
391

Bu aiklamalara gre bu szcge, bembeyaz karsiligi verilebilir, ki bu da,
mkemmellik ve kusursuzlugun mecz ifadesidir.
Yed'in/gc'n, grenlere karsi bembeyaz [kusursuz, mkemmel] olmasiyla da,
Hrn'un ifade ve hitabet yetenegi kastedilmektedir. T-H/28'den aika
anlasildigina gre Ms peygamberin ifade yetenegi zayifti. Ms'nin bu zayifligi,

391
Lisnu'l-Arab, Byz mad.
695
kardesi Hrn'un o'na vezir [sekreter, szc] olarak verilmesiyle giderilmistir. Bunu
T-H sresi'ndeki pasajda aika grecegiz.


Ms peygamberin bu yetlerde gsterdigi peygamberlik gstergelerinin
Allah tarafindan kendisine verilisi Kur'n'da; T-H: 1722) , (Neml: 812, (Kasas:
3032de de konu edilir.
Rabbimiz, bu gstergeleri Ms peygambere verdikten sonra, onu zel bir
grevle Firavun'a gndermistir:

10
Bir vakit de Rabbin, Ms'ya: Git o yanly; kendi zararlarna iy yapan topluma;
11
Firavun toplumuna, hl Allah'n korumas altna girmeyecekler mi? diye nida etmiyti.
12
Ms: Rabbim! Sphesiz ben, beni yalanlamalarndan korkarm.
13
Ggsm de
daralr, dilim konuymaz, onun iin Hrn'a da elilik ver.
14
Hem onlara ait benim zerimde bir
su var. Ondan dolay beni ldrmelerinden korkarm dedi.
15
Allah: Kesinlikle senin dyndgn gibi degil! Haydi, ikiniz
almetlerimizle/gstergelerimizle gidin. Sphesiz ki, Biz sizinle beraberiz, iyitenleriz.
16,17
Haydi,
ikiniz Firavun'a gidin de Biz kesinlikle, srlogullar'n bizimle beraber gnderesin diye
lemlerin Rabbinin elisiyiz deyin dedi.
18
Firavun: Biz seni ocukken iimizde terbiye etmedik mi? Hayatndan birok yllar
iimizde kalmadn m?
19
Sonunda o yaptgn iyi de yaptn. Sen nankrlerden birisin de... dedi.
20-22
Ms: Ben, o iyi yayknlardan oldugum zaman yaptm. Sizden korkunca da hemen
sizden katm. Sonra Rabbim bana yasalar-ilkeler bahyetti ve beni elilerden biri yapt. O
bayma kaktgn nimet de srlogullar'n kendine kle edinmiy olmandr dedi.
23
Firavun: lemlerin Rabbi dedigin de nedir ki? dedi.
24
Ms: Eger yakinen bilmiy olsanz, O, gklerin, yerin ve ikisi arasnda bulunan
yeylerin Rabbidir.
25
Firavun, yan baynda bulunanlara yitmiyor musunuz? dedi.
26
Ms: O, sizin Rabbiniz ve daha nceki atalarnzn da Rabbidir dedi.
27
Firavun: Size gnderilen bu eliniz kesinlikle gizli glerce desteklenen/delinin
biridir dedi.
28
Ms: Syet aklnz kullansanz, O, dogunun, batnn ve ikisinin arasnda
bulunanlarn Rabbidir dedi.
29
Firavun: Benden bayka ilh edinirsen, andolsun ki seni zindana kapatlmylardan
yaparm dedi.
30
Ms: Sana apaik bir sey getirmis olsam da mi? dedi.
31
Firavun: Haydi hemen getir onu, eger dogrulardan isen dedi.
32
Bunun zerine Ms, birikimini ortaya koyuverdi; bir de bakmysn ki Ms'nn
birikimi, apak bir silip sprendir.
33
Gcn de ekti kard; bir de bakmysn ki o g, izleyenlere ok mkemmel, hi
kusursuzdur.
34,35
Firavun, yan bayndaki ileri gelenlere: Sphesiz bu, kesinlikle ok bilgili bir etkin
bilgin! Sizi etkin bilgisiyle topraklarnzdan karmak istiyor. Simdi ne buyurursunuz? dedi.
36,37
leri gelenler dediler ki: Onu ve kardeyini alkoy, yehirlere de toplayclar gnder.
Btn byk ve ok etkin bilginleri sana getirsinler.
38
Bylece, etkin bilginler belli bir gnn tayin edilen vaktinde bir araya getirildi.
39
nsanlara da, Siz toplanyor musunuz? denildi.

40
Bizim etkin bilginlere uymamiz iin, kendilerinin galip gelen kimseler olmalari
gerekir!
41
Etkin bilginler geldiklerinde Firavun'a: Syet biz stn gelirsek, kesinlikle bize bir
cret var m? dediler.
42
Firavun: Evet, o takdirde siz, hi yphe yok ki, yaknlardan olacaksnz dedi.
43
Ms onlara, Ortaya koyun ne koyacaksanz! dedi.
696
44
Bunun zerine onlar, birikimlerini, eski inan ve tezlerini/er-plerini; eften pften
bilgilerini ortaya koydular ve Firavun'un gc hakki iin sphesiz elbette bizler galip olanlariz
dediler.
45
Sonra Ms birikimini ortaya koydu; bir de ne grsnler, onlarin uydurduklarini yutuyor da
yutuyor!
46-48
Sonra etkin bilginler boyun egip teslimiyet gsterenler olarak brakldlar:
Biz, lemlerin Rabbine; Ms ve Hrn'un Rabbine iman ettik dediler.
49
Firavun dedi ki: Ben size izin vermeden O'na iman m ettiniz? Sphesiz ki o, elbette
size sihri greten bygnzdr! Peki, yaknda bileceksiniz! Andolsun, ellerinizi ve
ayaklarnz aprazlama/ardarda kestirecegim ve kesinlikle hepinizi astracagm!
50,51
Etkin bilginler: Zarar yok, yphesiz biz Rabbimize dnenleriz. Biz mminlerin
ilkleri oldugumuzdan dolay, Rabbimizin bize magfiret edecegini; sularmz bagylayacagn
umuyoruz dediler.
63
Sonra Ms'ya: Vur birikimini o bol suya/nehire! diye vahyettik. Sonra o bol
su/nehir yarld/barajlar yapld da, her bir para baraj, ulular ulusu bir dag gibi oluverdi.
52
Ve Biz, Ms'ya: Kullarm geceleyin yola kar, yphesiz siz takip edilenlersiniz diye
vahyettik.
53-56
Derken Firavun da yehirlere toplayclar gnderdi: Sphesiz bunlar, saylar azar
azar, blk prk bir topluluktur. Ve onlar bizim iin elbette fkelidirler. Biz ise, elbette
hazrlkl, tedbirli bekleyen bir cemaatiz.
60
Sonra Firavun ve adamlar gney dogarken onlarn
ardna dytler.
61
ki topluluk birbirini grnce, Ms'nn ashb Sphesiz biz, kesinlikle kstrldk
dediler.
62
Ms: Kesinlikle sizin dyndgnz gibi degil! Sphesiz Rabbim benimledir, bana
yol gsterecektir dedi.
64
tekilerini de oraya yaklaytrdk.
65,66
Ve Ms ve beraberindekilerin hepsini kurtardk, sonra da tekileri suda bogduk.
57-59
Sonunda Biz, Firavun ve toplumunu bahelerden, pinarlardan, hazinelerden ve serefli
makamdan ikardik. Iste byle! Ve sonra onlara Isrlogullari'ni mirasi/son sahip yaptik.
67
Sphesiz
bunda kesinlikle bir almet/gsterge vardir. Ama oklari iman etmis degillerdi.
68
Ve sphesiz ki
Rabbin, kesinlikle en stn olanin, en gl, en serefli, maglp edilmesi mmkn olmayan/mutlak
galip olanin, engin merhamet sahibinin ta kendisidir.
(Suara,10- 51, 63, 52- 56, 60- 66, 57- 59, 67, 68)

Grldg gibi, 107-108. yetler Ms peygamberin Allah'tan aldg
alametleri; gstergeleri Firavun'a gstermesini dile getirmektedir.
107. yette "Silip sprenin" ,-- - mbin = apaik sifatiyla yer almasindan
anlasildigina gre, bu mu'cize sihir gibi bir anda olup bitiveren bir gz aldatmacasi,
olmayip herkesin aik aik kabul ettigi gerekler oldugudur.
Isin geregi bu olmasina ragmen Mslmanlar arasindaki pesin kabul, Kitab-i
Mukaddesten kaynaklanmaktadir. Bu olaylar Kitab-i Mukaddes'in ikis/ 4. Babinda
yer alir. Ilgi duyanlar oraya bakmalidir.



109-112
Firavun'un toplumundan ileri gelenler, Kesinlikle bu ok bilgili
byleyici, etkin bir bilgindir. O, sizi yurdunuzdan karmak istiyor dediler.
Firavun, O hlde siz ne emredersiniz? dedi. Onlar: Onu ve kardeyini alkoy,
yehirlere de toplayclar gnder. Btn ok bilgili, byleyici, etkin bilginleri
sana getirsinler dediler.
697
Ms peygamberin burada ismi verilmeyen kardesi, konuyla ilgili diger
yetlerden grendigimize gre, Hrn'dur. Ms peygamber ile kardesi Hrn'un
muhataplari ise, konusmalardaki ogul ifadelerden anlasildigi kadariyla Firavun ve
kavminin ileri gelenleridir. Firavun, Ms peygamber ile ilgili kararlari kendi su
ortaklari olan ileri gelenler kesimi ile istisare ederek vermekte, onlara danismadan
tek basina hareket etmemektedir.
MS PEYGAMBERN FRAVUN N TEHLKE OLUU:
Sihirbazligin Misir'da yaygin ve dolayisiyla sihirbazlarin fazla sayida olmasina
ragmen Misir ileri gelenlerinin Ms peygamber hakkinda Muhakkak bu ok bilgili
bir sihirbazdir. O, sizi yurdunuzdan ikarmak istiyor demeleri ve onu kendileri iin
byk bir tehdit olarak kabul etmeleri ilgintir. nk Ms peygamberin gsterdigi
mu'cizeler -ne kadar etkilenseler de- neticede onlarin gznde bir sihirdir ve Misir'da
sihirle ugrasan pek ok sihirbaz bulunmaktadir. stelik Ms peygamber
klelestirilmis Isrlogullarinin bir ferdidir. Kle soyundan gelen birinin pek ok kisi
tarafindan yapilan bir isi yapiyor olmasi, onun bu derecede bir tehdit olarak
algilanmasini gerektirmemektedir.
Bizim grsmze gre, saray ocuklariyla birlikte egitim almis olan Ms
peygamberin temiz, gl bir karaktere ve stn yeteneklere sahip oldugunu bilen
Misir ileri gelenleri, lemlerin Rabbinin Elisi oldugunu iddia eden Ms
peygamberin, taleplerinde geri adim atmayacagini ve kesinlikle uzlasmaya
yanasmayacagini anlamislardir. Byle bir peygamberin varligi ve onun evresinde
kendisine inananlardan olusmus bir halk kitlesinin toplanmis olmasi ise, ynetim
dzeni dhil mevcut hayat sisteminin tamamen degismesi, yani tam bir inkilp
demektir. Ms peygamberin bir tehdit olarak algilanmasinin asil sebebi budur.
Bir diger sebep de, Ms peygamberin gsterdigi mu'cizeler karsisinda ileri
gelenlerin onun siradan bir sihirbaz olmadigini anlayarak dehset ve korkuya
kapilmalari ve onun arkasinda gerekten dogast bir gcn olduguna inanmalaridir.
Gerekten de Ms peygamberi siradan bir sihirbaz olarak grms olsalardi,
kesinlikle ondan korkmaz, byk degisimleri gereklestirebileceginden tedirgin
olmaz ve onu kendileri iin yakin bir tehlike saymazlardi. nk sihir hibir zaman
devrimci hareketlerin atesleyicisi olmamis, hibir sihirbaz da sihir gcyle ynetime
el koymamistir.
Ileri gelenlerin uyarilarindan hemen sonraki gelismeleri T-H Sresinden
greniyoruz:
57,58
Firavun: Ey Ms! Sen etkili bilginle bizi topraklarimizdan ikarmak iin mi geldin bize?
O hlde biz de senin etkili bilgin gibi bir etkili bilgi ile sana gelecegiz. Simdi bizimle senin aranda bir
bulusma zamani/yeri belirle ki; bizim ve senin karsi ikmayacagimiz dz ve genis bir yer olsun dedi.
59
Ms: Sizinle bulusma zamani, tren, senlik gn ve insanlarin toplanacagi kusluk vaktidir
dedi.

60
Bunun zerine Firavun sirt evirdi de dzenlerini-planlarini topladi, sonra geldi.
(T-H: 5760)

698
113,114
Ve o ok bilgili, byleyici, etkin bilginler Firavun'a geldiler: Eger
galip gelen/ yenen biz olursak, gerekten bizim iin byk bir dl olacak/
olacak m? dediler. Firavun, Evet dedi, siz kesinlikle yaknlaytrlmylardan
olacaksnz da.
113. yette sihirbazlarin szlerini ihtiva eden cmle "haber cmlesi"
niteligindedir. Ayni szlerden olusan Su'ar Sresi'nin 41. yetinde ise bir "soru
cmlesi" niteligindedir. Bazi kurralar bu yetteki ' - inne szcgn -' - einne
olarak okumak sretiyle bu yeti de "soru cmlesi" hline getirmislerdir.
392
Ancak
biz bu cmleyi "haber cmlesi" olarak degerlendiriyoruz. Buna gre, sihirbazlarin
szleri Bizgalip gelirsek bize byk bir dl vereceksin degil mi? seklinde
Firavun'la pazarlik yapar mahiyette degil, kazandiklari takdirde nlerinin yayilip
islerinin artacagi ve Firavun tarafindan da fazlasiyla dllendirilecekleri inancini
yansitan, kisaca bu isten byk bir krla ikacaklari seklindeki kanaatlerini bildirir
mahiyettedir.
ok bilgili, byleyici, etkin bilginlerin szleri iinde geen '=' - ecren
szcgnn nekre [belirtisiz] olmasi, szcgn anlamina okluk ve byklk
kazandirdigi iin "byk bir karilik, dl" olarak evrilmistir.
Bu hadisenin baska yetlerdeki anlatimlarindan olayin bazi blmlerinin
burada hazfedildigi anlasilmaktadir. Mesela Su'ar Sresi'ndeki anlatimda
Firavun'un kavmin ileri gelenlerinin grsleri dogrultusunda civar sehirlere
haberciler, toplayicilar saldigi ve ok sayida sihirbazi gsteri meydanina getirttigi
ifade edilmektedir. ok bilgili, byleyici, etkin bilginlerin 113. yette nakledilen
eger galip gelen biz olursak, gerekten, bizim iin byk bir cret [dl]
olacak/olacak mi? seklindeki szleri, bu toplanti aninda sylenmis szlerdir.
Firavun'un onlari tasdikle dikten sonra bir de onlara Siz kesinlikle
yakinlaytirilmiylardan olacaksiniz da demesi ise, bu szde bilginlere beklentilerinin
ok stnde bir dl vaat ettigini gstermektedir: Saray'a girmek ve sarayda yer
almak gibi.
38
Bylece, etkin bilginler belli bir gnn tayin edilen vaktinde bir araya getirildi.
39
nsanlara da, Siz toplanyor musunuz? denildi.

40
Bizim etkin bilginlere uymamiz iin, kendilerinin galip gelen kimseler olmalari
gerekir!
41
Etkin bilginler geldiklerinde Firavun'a: Syet biz stn gelirsek, kesinlikle bize bir
cret var m? dediler.
42
Firavun: Evet, o takdirde siz, hi yphe yok ki, yaknlardan olacaksnz dedi.
(Su'ar: 38-42)

115
ok bilgili, byleyici, etkin bilginler: Ey Ms! Sen mi tezini ortaya
koyacaksn, yoksa tez ortaya atanlar biz mi olalm? dediler.

392
(Rzi; Mefatihu'l-Gyb)

699
116
Ms: Siz tezinizi ortaya atn dedi. Onlar atnca da insanlarn
gzlerini bylediler ve onlar korkuttular. Ve byk bir etkin hner
gsterdiler.
117
Biz de Ms'ya, Sen de birikimini ortaya atver diye vahyettik. Bir de
ne grsnler, onlarn uydurup dzdkleri yeyleri sratle yakalayp yutuyor.

BYK GSTER:
Daha fazla ayrinti iermesi sebebiyle gsteriyi nce T-H Sresinden takip
etmekte yarar vardir. rnek yet:
65
Etkili bilginler: Ey Ms! Ya sen ortaya koyacaksin veyahut ilk ortaya koyan kisiler biz
olalim dediler.
66
Ms: Tam tersi, siz ortaya koyun dedi. Bir de ne grrsn! Onlarin birikimleri, eski
inanlari ve tezleri/er-pleri/eften pften bilgileri, yaptiklari sihirden/hnerli gsterimden tr
gznde byd.
67
Bu yzden Ms, iinde bir korku hissetti.
68,69
Biz: Korkma, sphesiz sen; en stn olan sensin: Sen sahibi oldugun birikimi ortaya koy;
o, onlarin yapip rettiklerini yutsun dursun. Sphesiz onlarin yaptiklari ancak bir gz boyayicisi
hilesidir. Gz boyayip etkileyen kisi ise, her nereye giderse gitsin zafer kazanamaz, basarili olamaz
dedik.
(T-H: 6569)

ok bilgili, byleyici, etkin bilginlerin, centilmenlik gibi gzken Ey
Ms! Sen mi atacaksin yoksa atanlar biz mi olalim szleri, kendilerine duyduklari
gvenden kaynaklanmaktadir. Nitekim T-H Sresindeki ifadelerden, ok bilgili,
byleyici, etkin bilginlerin ileri srdkleri tezlerle herkesi heyecanlandiran ve
korkutan bir gsteri sunduklari anlasilmaktadir. Ancak Ms peygamberin nceligi
onlara vermesi sayesinde halk, biraz nce etkilendikleri gsterinin aslinda dzmece
bir hnerden ibaret oldugunu grms ve bylece ok bilgili, byleyici, etkin
bilginlern yaptiklari basit bir gsteri konumuna dsmstr.

118
Bylece hak yerini buldu ve Firavun ve ileri gelenlerin btn yaptklar
boya gitti, iye yaramad.
119
Firavun ve ileri gelenler, artk orada maglup oldular ve kk dymy
bir toplum olarak geri dndler.


Gsteri onu dzenleyenlerin hsraniyla bitmis, plnlari ters tepen ve halkin
karsisinda kk dsen Firavun ve avenesi, yenilmis ve kahrolmus bir halde oradan
ayrilmislardir.
120-122
ok bilgili, byleyici, etkin bilginler ise boyun egip teslim olmuy
kimseler hlinde brakldlar. lemlerin Rabbine; Ms'nn ve Hrn'un
Rabbine iman ettik dediler.

Bu yenilginin Firavun ve yandaslarini perisan ettigi anlasilmaktadir. nk bin
bir emek ve masrafla getirilen bilginler, yenildikleri yetmezmis gibi bir de gsterinin
700
sonunda Ms peygambere inandiklarini sylemislerdir. Bilginlerin derhal imana
ynelmeleri, akilli ve bilinli kisiler olarak Ms peygamberin gsterdigi Tevrattan
aktardigi ayetlerin basit birer aldatici bilgi olmadigini hemen anlamis olmalaridir.
Zira bir seyin mahiyeti; iyi olup olmadigi, en iyi bizzat o isin ustalari tarafindan
anlasilabilecek bir durumdur.
Bilginlerin Firavun'a karsi bir meydan okuma mahiyetindeki Ms'nin ve
Hrn'un Rabbine iman ettik szleri, bilgi ile olusmus bir imani gstermektedir.
Imanlarini ikrar etmeden nce dile getirdikleri lemlerin Rabbine ifadesi ise,
kendisini lemlerin rabbi olarak gren Firavun tarafindan yanlis anlasilmasinin
nne gemek iindir.
123-126
Firavun dedi ki: Ben size izin vermeden nce ona iman m ettiniz?
Sphesiz bu, halkn yehirden karmak iin, yehirde kurdugunuz gizli bir
tuzaktr. Yaknda bileceksiniz. Kesinlikle ellerinizi ve ayaklarnz aprazlama
kesecegim, sonra da hepinizi kesinlikle asacagm. ok bilgili, byleyici, etkin
bilginler de dediler ki: Hi yphesiz biz sadece Rabbimize dnenleriz. Senin
bizi, yakalayp cezalandrman da srf Rabbimizin yetleri gelince onlara iman
etmemizden dolaydr. Ey Rabbimiz! Bize ok ok sabir ver de gevyemeyelim,
zaafa dymeyelim, boyun egmeyelim. Canimizi da Mslmanlar olarak al!

119. yette, Ms peygamberin karsisina ikarilan nilginlerin, ortaya konan
ayetlerin sihir olmadigini anlayip iman etmeleri zerine, Firavun ve avenesinin
gsteri mahallini terk ettigi bildirilmisti. Bu yenilgiyi kabul etmeyen Firavun, yeni
oyunlar tertiplemek zere tekrar sahneye ikmistir. Bilginlerin Ms peygamberle el
altindan anlasmis oldugunu iddia eder ve bilginlere tehditler yagdirir: Ben size izin
vermeden nce ona iman mi ettiniz? Sphesiz bu, halkini ehirden ikarmak iin,
ehirde kurdugunuz gizli bir tuzaktir. Yakinda bileceksiniz. Kesinlikle ellerinizi ve
ayaklarini:i aprazlama kesecegim, sonra da hepinizi kesinlikle asacagim.
124. yetteki

=` - leugatti'anne ve -

'-` - le-usallibenne szckleri, yapi


itibariyla "okluk" ifade ettigi iin szckler "kesilmenin" ve "asilmanin" en
ktsn ifade etmektedir.
Ne var ki, Firavun'un bu siddetli tehdidi, mu'cizeyi grp akli-selimleriyle
imana ynelen sihirbazlar tarafindan hi umursanmamistir. Aksine sihirbazlar, Hi
yphesiz biz sadece Rabbimize dnenleriz. Senin bizden intikam alman
[cezalandirman] da sirf Rabbimizin yetleri gelince onlara iman etmemizden
dolayidir diyerek Allah'a ynelmisler ve Ey Rabbimiz! zerimize sabir dk
[yagdir] ve canimizi Mslmanlar olarak al seklindeki dualari ile teslimiyetlerini
ortaya koymuslardir.
Baska bir ifade ile gsteri ncesi biraz dnyalik pesinde olan sihirbazlar, ilh
mu'cize karsisinda hemen imana gelmisler ve bu imanlarini canlari pahasina
koruyacaklarini beyan etmislerdir. Bu davranislariyla da, hakikati az bir dnyalikla
degistirmeyi degil, karsiligi en byk dl [cennet] olan hakikatin yaninda yer
almayi tercih etmislerdir.
701
Sihirbazlarin bu cevaplari, zimnen "Senin bizi tehdit etmen umurumuzda bile
degil. Nasil olsa Rabbimize dnecegiz. lm eklimizin hibir nemi yok... Ha
yataklarimizda lmz, ha senin tarafindan kesilerek, dogranarak, asilarak
lmz; bizim iin fark etmez" anlamina gelmektedir. Senin bizden intikam alman
[cezalandirman] da sirf Rabbimizin yetleri gelince onlara iman etmemizden
dolayidir seklindeki szleri ise dolayli olarak "Biz Rabbimize iman gibi nemli bir
nedenden dolayi ldrlyoruz; yoksa ad bir sutan dolayi degil! Bu nedenle, niye
tehdidini umursayalim?" mesajini iermektedir.
Iyi bilinmelidir ki, eza, cefa ve mihnet, iman ve teslimiyet yolunda
yryenlerin gze almalari gereken bir durumdur. Nitekim Ibrhm peygamber de,
peygamberimiz Muhammed peygamberde, Ashb-i Uhdud'ta bahsedilen mminler
de, Yasir, Smeyye, Bill gibi ilk Mslmanlar da hep ayni eza ve cefalara maruz
kalmislardir. Bu sreler bundan sonra da byle devam edecek, inananlar
kendilerinden nceki rnekleri gibi daima esitli eza ve cefalarla karsilasacaklardir:
186
Hi kuskusuz siz, mallariniz ve canlariniz konusunda yipranacaksiniz/imtihan olunacaksiniz.
Sizden nce kendilerine Kitap verilen kimselerden ve ortak kosan kimselerden birok eza; can sikii,
sinir bozucu seyler de isiteceksiniz. Eger sabreder ve Allah'in korumasi altina girerseniz, sphesiz iste
bu azmi gerektiren islerdendir.
(l-i Imrn: 186)

39-41
Kendilerine savas ailan kimselere, kendileri haksizliga ugramalari; onlar, baska degil sirf
Rabbimiz Allah'tir dedikleri iin haksiz yere yurtlarindan ikarilmalari nedeniyle savasmalarina
izin verildi.
Ve sphesiz ki Allah, onlari zafere ulastirmaya en iyi gc yetendir. Eger Allah, bir kisim
insanlari diger bir kismi ile defedip nlemeseydi, mutlak srette, filiz, tomurcuk, agataki meyve,
toplanmis tahil, bakliyat, kira arazide diken, yapili bina ne varsa hepsi, tm alis-veris yerleri;
arsi-pazar, tm Salat; destek yerleri (is; istihdam ve istihsal yerleri, egitim gretim kurumlari ve
gvenlik merkezleri) ve ilerinde Allah'in ismi bol bol anilan mescitler yerle bir edilirdi.
Allah, Kendisine yardim edenlere kendilerini yurtlandirip glendirirsek salti ikame eden
[ml ynden ve zihinsel aidan destek olma; toplumu aydinlatma kurumlari oluturan, ayakta
tutan], zekti/vergilerini veren, rfe uygun/herkese kabul gren iyi eyleri emreden ve vahiy ve
ortak akil ile ktlg, irkinligi kabul edilen eylerden alikoyan kimselere kesinlikle yardim
eder. Hi sphesiz Allah, ok gldr, mutlak galiptir. Islerin sonucu da sadece Allah'a ittir.
(Hacc: 39-41)
4,5
Uhdud'un/siddetli tutusturulmus atesin ashbi ldrld:
6
Hani onlar, onun zerine
oturmuslar
7
ve inananlara yaptiklarina tanik idiler.
8,9
Mminleri cezalandirmalarinin sebebi de,
onlarin yalniz ok gl, vgye lyik, gklerin ve yerin hkmranligi Kendisinin olan ve her seye
tanik olan Allah'a inanmalarindan baska bir sey degildi.
(Brc: 49)

Gerekten de kfirlerin bu tutumlari tarih boyunca sregelmistir. Ancak
sihirbazlarin szlerini bildiren yetler, tehdit altindaki bir Mslman'in nasil
davranacagi konusunda iyi bir rnek durumundadir. Peygamberimizin arkadaslarinin
savasa giderken birbirlerine syledikleri szler de dikkat ekicidir:
51
De ki: Hibir zaman bize Allah'in bizim iin yazdigindan baskasi dokunmaz. O, bizim
mevlamizdir. Onun iin mminler, yalnizca Allah'a isin sonucunu havale etsinler.
(Tvbe: 51)
702
123126. yetlerdeki olaylarin T-H Sresindeki anlatimi syledir:
70
Sonunda btn etkili bilginler, Ms ile Hrn'un Rabbine iman ettik demek sretiyle
boyunlarini uzatip teslim olmus durumda birakildilar.
71
Firavun: Ben size izin vermezden nce mi o'na iman ettiniz? Sphesiz o, size etkili bilgi
greten bygnzdr. Andolsun ki ellerinizi ve ayaklarinizi aprazlama/arka arkaya kesecegim ve
kesinlikle sizi hurma ktklerine asacagim. Ve hangimizin azap bakimindan daha siddetli ve daha
kalici oldugunu kesinlikle bileceksiniz dedi.
72,73
Etkili bilginler: Bize gelen bu aik kanitlar ve bizi yoktan yaratana karsi asla seni stn
tutmayiz. Ne hkm vereceksen hadi ver! Sen, ancak bu igreti dnya hayatina hkmedersin. Sphesiz
biz, hatalarimiza ve bizi etkili bilgiden zorladigin seye karsi, bizi bagislasin diye Rabbimize iman
ettik. Ve Allah daha hayirli ve daha kalicidir dediler.
(T-H: 7073)



127
Firavun toplumundan ileri gelenler de, Seni ve senin ilhlarn/ seni
ilh edinmeyi terk etsinler de yeryznde kargaya karsnlar diye mi Ms'y
ve toplumunu serbest brakacaksn? dediler. Firavun dedi ki: Onlarn
ogullarn katledecegiz; egitimsiz, gretimsiz brakp niteliksiz bir kitle
oluyturarak gszleytirecegiz, kzlarn sag brakacagz ve biz onlar zerinde
ezici bir gce sahip kimseleriz.
Bu yette, Firavun sllesinden ileri gelenlerin Firavun'u tahrik ederek onu
Ms peygambere ve Isrlogullarina karsi kiskirttiklari grlmektedir. Firavun'un
cevabi ise, Ms peygamberi degil de Isrlogullarini hedef almasi bakimindan
ilgintir. Firavun'un Ms peygamberi bir tarafa birakip Isrlogullarina karsi bir
gszlestirme plnlamasi bize gre iki sebeple aiklanabilir: Firavun, ya halkinin
gszlestirilmesi hlinde Ms peygamberin yalniz, desteksiz kalip kendisine zarar
veremeyecegini dsnms ve onu hi nemsememistir, ya da getirdigi
gstergelerden etkilenerek onun gerekten Hakk elisi oldugunu dsnms ve
zerine gitmeyi gze alamamistir.
Firavun'un bu gszlestirme plni, Isrlogullari iin yeni bir zulm
dneminin baslayacagi anlamina gelmektedir. nk buna benzer bir zulm Ms
peygamberin dogumundan nce de Isrlogullarina uygulanmisti.
4
Sphesiz ki Firavun, yeryznde yceldi ve idaresi altindaki insanlari grup grup yapti;
onlardan bir grubu gszlestirmek istiyor; bunlarin ogullarini bogazliyor; egitimsiz, gretimsiz
birakip niteliksiz bir kitle olusturarak gszlestiriyor, kizlarini da sag birakiyordu. Sphesiz ki o,
bozgunculardan idi. (Kasas/4)
Bu zulmleri uygulayanlar her ne kadar farkli firavunlar da olsalar,
zulmetmekteki ama ve kasitlari birbirinin aynidir. Bu gszlestirme plani, bu
surenin 141. Ayeti, Ibrahim/6 M'min/ 25 ve Bakara/ 49da de dile getirilmistir.
Firavunun planinin konu edildigi ayetlerde gszlestirme, katl (ldrme) ve
zebh (bogazlama) ifadeleri yer alir. Bu ifadeleri bu surenin 141. yetinde tahlil
edip meali tespit edecegiz.
703
yetteki =-+''- lihetike = senin ilhlarini szcg, Ali b. Ebi Talib, Ibn
Abbas ve Dahhk tarafindan ve ilheteke = senin ilhligini seklinde okunmustur.
Ubey kiraatinde ise bu yet, etezer Ms ve gavmeh li-yfsid fi'l-arzi ve kd
terakke en ya'budeke = Ms'yi ve kavmini onlar sana ibadeti terk etmiy
olduklari hlde, yeryznde fesat ikarsinlar diye mi terk edeceksin? seklindedir.
FRAVUN'UN NANCI:
Kur'n'da Firavun'un inanci konusunda bilgi edinilebilecek yetler mevcuttur.
51-53
Ve Firavun, toplumunun iinde seslendi: Ey toplumum! Misir hkmdarligi ve altimdan
akip giden su irmaklar benimdegil mi? Hl grmyor musunuz? Yahut ben, su zavallinin ta
kendisi olan; nerede ise meramini anlatamayan kisiden daha hayirli degil miyim? Hem o'nun
zerine altin bilezikler atilmali veya kendisiyle beraber simsiki saflar hlinde melekler gelmeli
degil miydi? dedi.
(Zhruf: 5153)

28,29
Ve Firavun ailesinden imanini saklayan bir babayigit adam: Bir adami, Rabbim Allah dedigi
iin ldrecek misiniz? Hlbuki o, kesinlikle size Rabbinizden delillerle gelmistir. Ve eger o, bir
yalanci ise bir bakarsin ki o'nun yalani kendi aleyhine oluvermistir. Ve eger dogru ise size yaptigi
tehditlerin bir kismi size isabet eder. Sphesiz Allah, asiri giden bir yalanci kisiye kilavuz olmaz. Ey
toplumum! Yeryznde aiga ikmis olarak bugn ynetim sizindir. Peki, eger gelecek olursa
Allah'in hismindan bizi kim yardim edip kurtarir? dedi.
Firavun: Ben size grsmden baskasini gstermiyorum ve ben sadece size resitligin/akilli olmanin
yoluna kilavuzluk ediyorum dedi.
30-35
Yine o iman etmis olan kimse: Ey toplumum! Sphesiz ben, sizin hakkinizda Ahzb'in
gn benzerinden; Nh toplumunun, d'in, Semd'un ve daha sonrakilerin maceralarinin
benzerinden korkuyorum. Ve Allah, kullari iin bir haksizlik, yanlislik istemez. Ey toplumum!
Sphesiz ben, size gelecek o agrisma-bagrisma/ kaisma gnnden; arkaniza dnp kaacaginiz
gnden korkuyorum. Sizin iin Allah'tan koruyan biri yoktur. Her kimi de Allah sasirtirsa, artik onun
iin bir yol gsterici yoktur. Ve andolsun ki, bundan nce size Ysuf delillerle gelmisti. O zaman da
o'nun size getirdigi seylerde sphe edip durmustunuz. Sonunda o ldgnde de, Bundan sonra
Allah, asla eli gndermez dediniz. Allah, su kendilerine gelmis bir g olmaksizin, Allah'in
yetleri/almetleri/gstergeleri hakkinda mcdele eden, asiri giden, spheci olan kisileri iste byle
sasirtir. Bu durum, Allah katinda ve iman edenler yaninda bugz olarak byktr. Iste Allah, her
bbrlenen zorbanin kalbi zerine damga basar dedi.
(M'min: 2835)
Yukaridaki yetler dikkatlice okundugunda, Firavun'un Allah'i ve melekleri
inkr etmedigi anlasilmaktadir. Fakat bazilari Firavun'un mbalgali iddiasina
bakarak onun Allah'i inkr ettigi veya kendisini Allah yerine koydugu anlamini
ikarmislardir. Oysa Firavun'un Allah'i gklerin hkimi olarak kabul ettigi, zellikle
Zhruf Sresi'nin 53. yetinden belli olmaktadir. Firavun'un reddettigi husus,
Allah'in Eliler gndererek emirler bildirmesi ve kendisinin yeryzndeki
hkmranligina mdahale etmesidir. nk Firavun kendisini teoride btn
insanligin siyas anlamda rabbi [hkimi] olarak gryor ve hkmranligini
kendisinin Gnes Tanrisinin insan seklindeki sreti oldugu iddiasina dayandiriyordu.
Nitekim bu konuya "Misir Dini" basligi altinda yer vermis olan Ana Britannica
Ansiklopedisi, Eski Misir'da firavuna tapinmanin, onun Tanri'nin oglu kabul
704
edilmesi sebebiyle oldugunu ve firavunun lkesini, Misir tanrilari adina ynettigini
yazmaktadir.
393

Sonu olarak, bazilari tarafindan ileri srlms olan firavun'un kendisini
gerek ilh ve Rabb yerine koydugu tezi, hem Kur'n'a hem de bilimsel arastirmalara
uymamaktadir.
Ms peygamberin Rabbini her yeye hilkatini veren, sonra yol gsteren
nitelikleriyle tanitmasi zerine, Firavun, Ms peygambere, o gne kadar degisik
yollar izlemis olan eski kavimlerin kibetlerini sorma ihtiyaci duymustur. Bize gre
Firavun'un bu soruyla asil sylemek istedigi sey sudur:
"Eger her eye ayri ayri yaratiliini verenden baka Rabb yok ise, yzyillardan
beri baka ilhlara tapan bizim atalarimi:in hli ne olacak? Tm bu insanlar hatali
miydi? Hepsi azabi mi hak etti? Onlarin akli yok muydu?"
Firavun burada, eskiden beri herkesin yanlis inanlar pesinde kosmasinin uzak
bir ihtimal oldugundan hareket ederek, ogunlugun gittigi yoldan gitmenin daha
dogru olacagina kendisini ve evresini inandirmak istemektedir. Hlbuki Kur'n,
dogru yolda olanlarin daima azinlikta kaldigini, ogunlugun daima yanlis zerinde,
iman etmez ve nankr oldugunu bildirmektedir:
116
Ve eger yeryzndekilerin ogunluguna uyarsan seni Allah yolundan saptirirlar. nk
onlar sadece zanna uyuyorlar ve sadece samaliyorlar.
(En'm: 116)

16,17
Iblis, yleyse, beni azginliga itmene karsilik, andolsun ki ben, onlar iin Senin dosdogru
yoluna oturacagim, sonra yine andolsun ki onlarin nlerinden, arkalarindan, saglarindan, sollarindan
onlara sokulacagim ve Sen, oklarini kendilerine verilen nimetlerin karsiligini deyenler
bulmayacaksin dedi.
(A'rf: 1617)

105
Ve gklerde ve yerde nice almetler/gstergeler var, onlar ondan yz eviren kimseler
olarak zerlerinden gelir geerler.
106
Onlarin ogu, ortak kosmadan Allah'a iman etmezler.
(Ysuf: 105, 106)

128
Ms, toplumuna dedi ki: Allah'n yardmn isteyin ve sabredin.
Sphesiz ki yeryz Allah'ndr. Kullarndan diledigini ona miras yapar.
Mutlu son da Allah'n korumas altna giren kimseler iindir.
Ms peygamberin zulm altindaki halkina verdigi mesaji dile getiren bu yet
sadece Isrlogullarina ynelik degil, aslinda tm insanliga ynelik bir mesajdir.
129
Ms'nn toplumu dediler ki: Sen bize gelmeden nce de eziyet
grdk, sen geldikten sonra da. Ms dedi ki: Umulur ki, Rabbiniz
dymanlarnz degiyime, ykma ugratacak ve sizi yeryznde onlarn yerine
geirecektir. Bylece de sizin nasl davranacagnza bakacaktr.

393
(AnaBritannica; c. 22 s. 37

705
Isrlogullarinin Ms peygambere serzeniste bulunarak eskiden beri
grdkleri eziyetin o geldikten sonra da azalmadigi seklindeki cevabi, Ms
peygamberin bir nceki yette yer alan mesajindan pek teselli bulmadiklarini
gstermektedir. Ms peygamber onlarin bu sizlanmalarina Hd, Slih ve Su'ayb
peygamberlerin -bu Srenin nceki yetlerinde- Allah, ...'dan sonra sizi halfeler
kildi szleriyle dile getirdikleri Allah'in degismez kuralini hatirlatarak cevap
vermistir:
Umulur ki, Rabbiniz dsmanlarinizi helk edecek ve sizi yeryznde halfe
kilacaktir. [onlarin yerine koyacaktir] Bylece de sizin nasil davranacaginiza
bakacaktir.
130
Ve andolsun ki Biz, Firavun sllesini, dynp gt alsnlar diye
senelerle kuraklklarla/ senelerce ktlk ve rn noksanlg ile yakaladk.
Bu noktada, yukarida geen 9496. yetlerin hatirlanmasinda yarar vardir:
94,95
Biz hangi kente bir peygamber gnderdiysek, onun halkini kesinlikle yalvarip yakarsinlar
diye yoksulluk ve darlikla yakaladik. Sonra ktlgn yerini iyilige degistirdik; sonunda ogaldilar
ve Atalarimiza da byle darlik ve sevin dokunmustu dediler. Bunun zerine onlari hemen, onlar
hi farkinda degillerken ansizin yakalayiverdik.
96
Ve eger o kentlerin halki inansalardi ve Allah'in korumasi altina girselerdi, elbette zerlerine
gkten ve yerden olan bolluklari aardik. Velkin onlar yalanladilar. Biz de onlari yapip durmakta
olduklarina karsilik yakalayiverdik.
(A'rf: 9496)

yette geen ,-- - sinn szcg, dilbilimcilerin bazilarina gre"seneler",
bazilarina gre de "kurakliklar" anlamindadir. Sonuta szck "senelerce kuraklik"
anlaminda kullanilir olmustur.
394

Senelerce kuraklik ifadesi tarimla ugrasan kesimin, rn noksanligi ifadesi de
sehirde oturan tccarin, memurun, yani Ms peygambere karsi olanlarin
sikintilarini, iine dstkleri ekonomik bunalimlari ifade etmektedir.
131
Sonra kendilerine iyilik geldigi zaman, yte bu bize aittir dediler.
Eger kendilerine bir ktlk gelirse, Ms ile yanndakilerin ugursuzlugu
olarak kabul ederler. yi bilin ki, onlarn ugursuzlugu Allah katndadr. Fakat
onlarn ogu bilmezler.
yetteki "ugursuzlugu olarak kabul ederler" diye evirdigimiz ,

=, -
yettayyeru szcgnn esas anlami, "ku uurturlar" demektir. Araplar ugursuzlugu
kuslara bagladiklari iin, "ugursuzluk" kavrami ile "kular" bir anlamda zdeslesmis
ve kuy uurtma ifadesi szlklerde "ugursuzluk" karsiligi ile yer almistir.
Araplarin bu konuda yaptiklari zdeslestirmeye rnek olabilecek kabullerinden
bazilari sunlardir:

394
(Rgip, el-Mfredt; Rz, Meftihu'l-Gayb
706
Yemen tarafindan gelen ve "Sanih" diye adlandirilan kuslarin ugurlu
kabul edilmesine karsilik, Kuzeyden gelen ve "Barih" diye adlandirilan kuslar
ugursuz olarak kabul edilmistir.
Kuslarin karsilikli tsmelerinden veya zamansiz tmelerinden kt
anlamlar ikartilmis, karga sesi ise "ayrilik" olarak yorumlanmistir.
Bir ihtiyacin giderilmesi iin yola ikmak gerektiginde, yuvasinda
bulunan bir kusun rktlmesi det hline getirilmistir. Eger kus sag tarafa dogru
uarsa yola ikilir, sol tarafa uarsa yola ikilmaktan vazgeilirdi.
395

Aslinda cahil kesimin peygamberleri ugursuzlukla itham etmeleri ok eskilere
dayanmaktadir. Bu tr ithamlar Ms peygamberden nce Slih peygambere de
yapildigi gibi, daha sonra peygamberimize de yapilmistir:
47
Onlar, Senin sebebinle ve seninle beraber olan kiyiler sebebiyle baymza ugursuzluk
geldi/seni ve beraberindekileri ugursuzluk belirtisi sayyoruz dediler. Slih, Ugursuzlugunuz
Allah katndadr. Daha dogrusu siz, kendini ateye atan/imtihana ekilen bir topluluksunuz
dedi.
(Neml: 47)

77,78
Kendilerine, Elinizi ekin, salti ikame edin [ml ynden ve zihinsel aidan destek olma;
toplumu aydinlatma kurumlari olusturun, ayakta tutun], zekti/vergiyi verin denilenleri grmedin
mi/ hi dsnmedin mi? Sonra savas zerlerine yazildiginda, onlardan bir grup, Allah'a duyduklari
saygiyla, sevgiyle, bilgiyle rperti gibi yahut daha siddetli olarak insanlara saygiyla, sevgiyle,
bilgiyle rperti duyarlar. Ve Rabbimiz, ne diye savasi zerimize yazdin, bizi yakin bir zamana
ertelemeli degil miydin? dediler. De ki: Dnyanin kazanimi, ok azdir. hiret ise Allah'in
korumasi altina girmis kisiler iin daha hayirlidir ve siz bir hurma ekirdegindeki ipince bir iplik
kadar bile haksizliga ugratilmayacaksiniz. Her nerede olursaniz olun lm size yetisir, son derece
saglam kaleler iinde bulunsaniz bile. Ve onlara bir iyilik isabet ederse, Bu Allah'tandir derler,
bir ktlge ugrarlarsa, Bu sendendir derler. De ki: Hepsi Allah'tandir. Bunlara ragmen bu
topluma ne oluyor ki, neredeyse hepten sz anlamayacaklar?
(Ns: 77-78)

yetteki onlarin ugursuzlugunun Allah katindan oldugunu bildiren ifade,
baslarindaki kitlik, kuraklik, hastalik gibi musibetlerin Ms peygamber ve ona
inananlarla bir ilgisinin olmadigi, bu bellarin kendi yaptiklari ktlklerin bir
karsiligi olarak Allah tarafindan baslarina Msllat edildigi anlamina gelmektedir.
132
Ve Firavun'un toplumu, Sen bizi kendisiyle bylemek iin her ne
almet/ gsterge getirsen de, biz sana inananlar degiliz dediler.
Bu yet, son kararlarini aiklayan Firavun ve sllesinin, btil zerinde israr
etmek sretiyle ileri derecede bir yobazlik sergilediklerini gstermektedir. nk bir
lkeye kitlik getirmenin ve tm halkini yoksul birakmanin sihirle mmkn
olabilecegini zannetmek -ki en cahil kisi bile bunun olmayacagini bilir- tam bir
yobazlik rnegidir. Onlarin bu yobazligi Neml sresinde de dile getirilmistir:

395
(Rz, Meftihu'l Gayb; Kurtub, el-Cmiu li Ahkmi'l-Kur'n)
707
13
Sonra da yetlerimiz/almetlerimiz/gstergelerimiz onlara parlak bir yekilde gelince,
Bu apak bir gz boyama, insan kandrmadr dediler.
14
Ve onlarn kendileri bunlara tam bir kanaat getirdigi hlde, yirk koyarak yanly; kendi
zararlarna iy yapmalar ve kibirlerinden tr onlar bile bile inkr ettiler. -Simdi
bozguncularin sonunun nice olduguna bir bak!
(Neml: 1314)
Bazi kaynaklarda ise Ms peygamberin, sihirbazlari maglp etmesinden
Firavun'un denizde bogulmasina kadar geen sre iinde (bran kayitlarina gre 20
vil) Kiptilerin arasinda yasadigi ve onlara degisik mu'cizeler gstererek davette
bulundugu yer almakta, bu yette sz edilen mu'cizelerin de bunlar oldugu ileri
srlmektedir.
133
Biz de belirli aralklarla yetler olmak zere zerlerine tufan,
ekirgeleri, hayereleri, kurbagalar ve kan gnderdik. Yine byklk tasladlar
ve bir sulular toplumu oldular.
Bu yette Misirlilara verilen cezalar siralanmistir:
Tufan: Szck anlami itibariyla "etrafi dolaan, evreleyen" demektir. Insani
kusatan, evreleyen her trl felaket iin de kullanilir.
396
Bu szckten "kolera tipi
salgin hastalik" anlami ikaranlar da vardir. Ama szck "bogan su" anlaminda
meshurlasmistir. Bundan da anlasilan asiri yagislarla olusan sel baskinlaridir.
ekirgeler: Basta ekinler olmak zere btn bitki rtsne zarar veren bir
canlidir. Anlasildigina gre bir ekirge istilsi sz konusu olmus, tarlalardaki, bag ve
bahelerdeki tm rn mahvolmus, ekirgeler onlari aliga mahkm etmistir.
Hayere: Bit, pire, tahtakurusu, gve, kene, karinca gibi bcek tr yaratiklardir.
Demek ki, Misir halki bir dnem de bunlarin istilsina maruz kalmistir.
Kurbagalar: Dere, gl gibi sularin evrelerinde ve batakliklarda yasayan
hayvanlar olup bunlarin sehre gnderildigine dair ifade, olusan hortum afeti ile
yasadiklari yerlerden sklp sehrin zerine yagdirildiklarini dsndrmektedir.
Kan: Genellikle su kaynaklarinin kana dnsmesi tarzinda yorumlanmissa da,
bunun Zeyd ibn-i Eslem'in ngrdg gibi "burun kanamasi" tarzinda bir hastalik
olarak anlasilmasi bizce daha uygundur.
Yce Allah tarafindan Misirlilara verilmis olan bu bellar, Kitab-i Mukaddes'te
8-10. Bablarda zenginlestirilmis olarak ve masalimsi bir anlatimla yer almistir. Ilgi
duyanlar oradan okuyabilirler.
134
Ve ne zaman ki, bu azap zerlerine kt: Ey Ms! Sana olan ahdi/
verdigi sz nedeniyle bizim iin Rabbine dua et, eger sen bizden bu cezay
kaldrrsan sana kesinlikle iman edecegiz. Ve kesinlikle srlogullar'n seninle
birlikte gnderecegiz dediler.
Buradaki = '' - ricz = azap szcg ile kastedilen bel, 133. yette sayilan
bellardan daha farkli ve daha beter bir bel olmalidir. nk Kiptiler bu azap

396
el-Mfredt; Tavf, Tufan mad.)
708
baslarina gelince dize gelmisler ve bundan kurtulabilmek iin Ms peygambere
ricaya gitmislerdir.
135
Ne zaman ki, ulayacaklar belli bir sreye kadar onlardan cezay
kaldrdk, derhal szlerinden cayveriyorlar.
Kiptilerin genel karakterlerinin aiklandigi bu yette, bel onlardan uzaklasir
uzaklasmaz, yeniden cezalandirilabileceklerini hesaba katmadan szlerinden hemen
dndkleri vurgulanarak ne kadar ahlksiz bir toplum olduklari ortaya konmaktadir.
136
Biz de, yphesiz yetlerimizi yalanladklar ve onlardan gfil olmalar
nedeniyle onlar cezalandrp adaleti sagladk. Ve onlar bol suda/ nehirde
bogduk.
137
O zaafa ugratla gelmiy/ gszleytirilmiy olan toplumu da
bereketlendirdigimiz yerin her tarafna miras yaptk. Ve bylece Rabbinin,
srlogullar'na olan o pek gzel sz, sabretmeleri nedeniyle yerine geldi. Biz
de Firavun ile toplumunun yapageldikleri sn eserlerini ve ykseltmekte
olduklar yeyleri yerlebir ettik.
136. yette, Firavun ve sllesinin birok sulari bulunmasina ragmen,
peygamberlerini yalanlamalari ve Allah'in mesajini umursamamalari sebebiyle helk
edildikleri bildirilmistir. Dikkat edilecek olursa, daha nceki kissalarda helk
edildikleri bildirilen kavimler de ayni sebeple helk edilmislerdir.
137. yetteki ,-, - ya'riyn szcg, ,-, - yagrisn olarak da
okunmustur.
397
Bu takdirde anlam "dikmekte, yetitirmekte olduklari agalar"
demek olur. Bundan da Rabbimizin, Firavun ve kavminin yaptigi ev, bina, diktikleri
aga ve yetistirdikleri baheleri yiktigi anlasilir.
PEK GZEL SZ:
137. yette Rabbimiz, peygamberlerine inanarak onun tavsiyelerine uyan ve
sabir gsteren Isrlogullarina ltfettigi seyi "pek gzel" sz olarak aiklamaktadir.
Buradaki "pek gzel sz'n" ne oldugu, baska yetlerde bildirilmistir:
5
Biz ise istiyoruz ki, yeryznde gsz dsrlenlere armagan verelim, onlari nderler
yapalim ve onlari mirasilar yapalim.
6
Ve onlari yeryznde saglamca yerlestirelim, Firavun, Haman
ve bu ikisinin askerlerine, onlardan ekinmekte olduklari seyleri gsterelim.
(Kasas: 56)

20,21
Ve hani Ms, toplumuna: Ey toplumum! Allah'in zerinizdeki nimetini hatirlayin. Hani
Allah, iinizden peygamberler gnderdi. Sizi de hkmdarlar kildi. Ve lemlerden hibir kimseye
vermedigini size verdi. Ey toplumum! Allah'in size yazdigi temizlenmis topraga girin, geriye
dnmeyin, yoksa kayba ugrayanlar olarak dnersiniz dedi.
(Mide: 20-21)


397
(Rzi, Mefatihu'l-Gayb; Zemahser, el-Kessf)

709
25-27
Onlar, bahelerden, pinarlardan, ekinlerden, saygin makamlardan ve iinde safalar
srdkleri nice nimetlerden nicelerini biraktilar.
28
Iste byle! Biz onlari baska baska toplumlara miras biraktik.
(Duhn: 2528)
Bazilari ise Allah'in Isrlogullarina ltfettigi topraklarin Misir topragi
oldugunu, Kiptilerin ikarilip oraya Isrlogullarinin yerlestirildigini ileri
srmslerdir. Ancak Kur'n'da buna dair bir ifade olmadigi gibi, tarihte de byle bir
olayin vukuundan sz edilmemistir.
Isrlogullarinin kendilerine verilen topraklara yerlestirilmesi, Kitab-i
Mukaddes'in ikis/32. blm anlatilmistir.
136-137. yetlerdeki olaylarin baska srelerde anlatimi da syledir:
77
Ve andolsun, Ms'ya Yetisilmekten korkmayarak ve saygiyla, sevgiyle rpermeden/
Firavuna minnet duymadan kullarimi geceleyin yrt de kendileri iin bol suda/nehirde kuru bir yol
a! diye vahyettik.
78
Firavun ordulariyla hemen onlari takip etti de bol sudan/nehirden kendilerini kaplayan sey
kaplayiverdi.
79
Ve Firavun toplumunu saptirdi ve dogru yolu gstermedi.
(T-H: 7779)

39
Firavun, kendisi ve askerleri, yeryznde haksiz yere byklk tasladilar ve gerekten Bize
dndrlmeyeceklerine inandilar.
40
Biz de onu ve askerlerini yakalayip o bol suda/nehirde firlatip ativerdik. Simdi, sirk kosarak
yanlis; kendi zararlarina is yapanlarin sonunun nasil olduguna bir bak!
(Kasas: 3940)

38,39
Ms'da da almetler/gstergeler vardir. Bir zaman Biz, o'nu apaik bir delille Firavun'a
gnderdik de Firavun, ordusu, tmg kaynaklari ile birlikte yz evirdi. Ve Bu, bir sihirbazdir,
hatta gizli glerce desteklenen/ deli birisidir dedi.
40
Sonra da Biz, onu ve ordularini yakalayiverdik de onlari bol suda/nehirde firlatip ativerdik. O
ise ayiplanan/ kinayan biridir.
(Zriyt: 3840)
yetlerde grldg gibi, Firavun ve sllesi denizde bogulup yok
olmuslardir. Ama Isrlogullarinin serveni yeni bir kissa ile devam etmektedir:

138,139
Ve srlogullar'n bol sudan/ nehirden geirdik. Derken kendilerine
ait putlara tapmakta olan bir topluma rastladlar. Dediler ki: Ey Ms!
Onlarn nasl ki tanrlar varsa, sen de bizim iin bir tanr belirle! Ms dedi
ki: Siz gerekten chillik eden bir toplumsunuz. Su grdgnz halkn iinde
bulunduklar din, yok olmaya mahkmdur ve btn yapmakta olduklar da
btldr.


Bu ayetlerle baslayan pasajda Musa peygamberin Israilogullarinin nasil bir
karaktere sahip olduklarinin aiklandigi bir baska kissasi anlatilmaktadir.
138. ayette Israilogullarinin kimlerle karsilastigi aiklanmamistir. Zira nemli
olan o kavmin kimligi degil, yaptiklarinin niteligidir. Muhtemeldir ki, bu
karsilasilanlar Filistinin kuzeyinde yasamakta olan kabilelerden biridir. Bazi
710
arastirmacilarin tespitlerine gre onlar Mafka yakinlarinda yasayan ve Aya tapan
Samilerdir.
398


Kitab-i Mukaddeste bunlarin Amorlular [Amoriler] olduklari yazmaktadir:


14- Yeu, "Bunun iin RABB'en korkun, itenlik ve baglilikla O'na kulluk edin" diye
devam etti, "Atalarini:in Firat Irmagi'nin tesinde ve Misir'da kulluk ettikleri ilahlari atin,
RABB'e kulluk edin. 15- Iinizden RABB'e kulluk etmek gelmiyorsa, atalarini:in Firat
Irmagi'nin tesinde kulluk ettikleri ilahlara mi, yoksa topraklarinda yaadiginiz
Amorlularin ilahlarina mi kulluk edeceksiniz, bugn karar verin. Ben ve ev halkim RABB'e
kulluk edecegiz."
399


Mealde, bol su; nehir diye evirdigimiz szck, =-'dir [bahr'dir]. Kurn'da
geen Ms pasajlarinin dogru anlasilabilmesi iin =- [bahr] ve , [yemm]
szcklerinin anlaminin da dogru olarak tesbit edilmesi gerekir.
Bu iki szck genellikle deniz diye evrildiginden, dogal olarak Ms'nin
Isrlogullari'ni Kizildeniz'den geirdigi ve Firavun ile avanesinin de Kizildeniz'de
boguldugu kabul edilir. Ne var ki Kurn ve Arap dili buna izin vermez. Isin
dogrusunun kavranabilmesi iin bu szcklerin gerek anlamini takdim ediyoruz:

=-'' [BAHR]
Bahr, ister tatli ister tuzlu olsun ok su demektir. Bu szck kara parasi
szcgnn karsitidir. Bu szcgn asli yarmak demektir. Su, kara parasini
yardigi iin bu isimle isimlenmistir. Eski Arap siirlerinde de Firat nehri bahr
szcgyle yer almaktadir. Byk, tuzlu sulara [denizlere] bahr denmesi
yaygindir.
400

Bahr szcg, Ms ile ilgili olarak Bakara/50, Arf/138, Ynus/90, T-
H/77, Suar/63 ve Duhn/24'te geer.

;-' [YEMM]
Yemm, bahr/ok su demektir. Leys bu szcg, derinligi ve kiyilari
bilinemeyen deniz olarak tarif etmistir. Ama Kurnda T-H/39'da, Ms'nin
annesine bebegi yemme birakmasi vahyedildigi ve Ms'nin sandiginin yemm'de
sahile vurdugu aika belirtildigine gre bu iddia dogru olamaz. Zira Ms Nil
nehrine birakildi ve sandik nehrin kenarina yanasti.
Bu szcgn Sryanice'den Arapalastirildigina da inanilir.
401

Bu szck, Arf/136; T-H/39 (iki kez), 78, 97; Kasas/7, 40 ve Zriyt/40'ta
geer.
Ms'nin ailesinin ve Firavun'un yasadigi yerler dikkate alindiginda, Ms
pasajlarinda geen bahr ve yemm kelimelerinin, bol su/nehir olarak evrilmesinin
daha uygun oldugunu dsnyoruz. Bu durumda Firavun, Ms'nin bebekken
birakildigi suda bogulmustur, denizde/Kizildeniz'de bogulmamistir.
Lgatlerde, yemm szcgnn Sryanice'den Arapalastirilmis olabileceginin
de belirtildigini zikretmistik. Bunun dogru olma ihtimalinin yksek oldugu,
Ibranice'de denize, yamm denilmesinden anlasiliyor. Zaten mrnde deniz

398
Mevdudi; Tefhiml-Kuran

399
Yusa; 24. 4, 15. Cmleler:

400
Lisnu'l-Arab, Bhr mad.; Tcu'l-Ars, Bhr mad.
401
Lisnu'l-Arab, Yemm mad.; Tcu'l-Ars, Yemm mad.
711
grmemis bedevilerin denize isim vermesi de beklenemez. Esyaya ismi, o nesneyle
hasir-nesir olanlar verir. Dnyadaki dogal veya yapay nesnelerin adlarina bakildigi
zaman bu aika grlr.
Eldeki Kitab-i Mukaddes'in bazi yerlerinde bu bol su deniz, bazi yerlerinde
Kizildeniz, bazi yerlerinde ise kamis denizi seklinde gemektedir:
Gl eli, kudretli koluyla, sevgisi sonsuzdur; Isrl'i Misir'dan ikarana, sevgisi
sonsuzdur; Kami Denizi'ni ikiye blene, sevgisi sonsuzdur; Isrl'i ortasindan geirene,
sevgisi sonsuzdur; Firavun'la ordusunu Kami Denizi'ne dkene, sevgisi sonsuzdur;Kendi
halkini lde yrtene, sevgisi sonsuzdur.
402

Rabb Ms'ya, Isrlliler'e syle, dnsnler dedi, Pi-Hahirot yakinlarinda,
Migdol ile deniz arasinda, Baal-Sefon'un karisinda deniz kivisinda konaklasinlar. Firavun
yle dnecek: Isrlliler lkede akin akin dolaiyorlardir, l onlari kuatmitir.
Firavun'u inati yapacagim. Onlarin peine decek. Bylece Firavun'la ordusunu yenerek
ycelik kazanacagim. Misirlilar bilecek ki, Ben Rabbim. Isrlliler syleneni yaptilar.
Halkin katigi Misir Firavunu'na bildirilince, Firavun'la grevlileri onlara ilikin
dncelerini degitirdiler: Biz ne yaptik? dediler, Isrlliler'i salivermekle klelerimizi
kaybetmi olduk! Firavun sava arabasini hazirlatti, ordusunu yanina aldi. Seme 600
sava arabasinin yanisira, Misir'in btn sava arabalarini sorumlu srcleriyle birlikte
yanina aldi. Rabb Misir Firavunu'nu inati yapti. Firavun sevinle ilerleyen Isrlliler'in
peine dt. Misirlilar Firavun'un btn atlari, sava arabalari, atlilari, askerleriyle
onlarin ardina dtler ve deniz kivisinda, Pi-Hahirot yakinlarinda, Baal-Sefon'un
karisinda konaklarken onlara yetitiler. Firavun yaklairken, Isrlliler Misirlilarin
arkalarindan geldigini grnce dehete kapilarak Rabbe feryat ettiler. Ms'ya, Misir'da
mezar mi yoktu da bizi le lmeye getirdin? dediler, Bak, Misir'dan ikarmakla bize ne
yaptin! Misir'dayken sana, Birak bizi, Misirlilara kulluk edelim demedik mi? lde
lmektense Misirlilara kulluk etsek bizim iin daha iyi olurdu. Ms, Korkmayin! dedi,
Yerinizde durup bekleyin, Rabb bugn sizi nasil kurtaracak grn. Bugn grdgnz
Misirlilari bir daha hi grmeyeceksiniz. Rabb sizin iin savaacak, siz sakin olun yeter.
Rabb Ms'ya, Niin Bana feryat ediyorsun? dedi, Isrlliler'e syle, ilerlesinler. Sen
degnegini kaldir, elini denizin zerine uzat. Sular yarilacak ve Isrlliler kuru toprak
zerinde yryerek denizi geecekler. Ben Misirlilari inati yapacagim ki, ardlarina
dsnler. Firavun'u, btn ordusunu, sava arabalarini, atlilarini yenerek ycelik
kazanacagim. Firavun, sava arabalari ve atlilarindan tr ycelik kazandigim zaman,
Misirlilar bilecek ki, ben Rabbim. Isrl ordusunun nnde yryen Tanri'nin melegi yerini
degitirip arkaya geti. nlerindeki bulut stunu da yerini degitirip arkalarina, Misir ve
Isrl ordularinin arasina geldi. Gece boyunca bulut bir yani karartiyor, br yani
aydinlatiyordu. Bu yzden, btn gece iki taraf birbirine yaklaamadi. Ms elini denizin
zerine uzatti. Rabb btn gece gl dogu rzgriyla sulari geri itti, denizi karaya evirdi.
Sular ikiye blnd, Isrlliler kuru toprak zerinde yryerek denizi getiler. Sular
saglarinda, sollarinda onlara duvar oluturdu. Misirlilar ardlarindan geliyordu. Firavun'un
btn atlari, sava arabalari, atlilari denizde onlari izliyordu. Sabah nbetinde Rabb ate
ve bulut stunundan Misir ordusuna bakti ve onlari akina evirdi. Arabalarinin
tekerleklerini ikardi; yle ki, arabalarini zorlukla srdler. Misirlilar, Isrlliler'den
kaalim! dediler, nk Rabb onlar iin bizimle savaiyor. Rabb Ms'ya, Elini
denizin zerine uzat dedi, sular Misirlilarin, sava arabalarinin, atlilarinin zerine
dnsn. Ms elini denizin zerine uzatti. Sabaha kari deniz olagan hline dnd.
Misirlilar sulardan kaarken Rabb onlari denizin ortasinda silkip atti. Geri dnen sular
sava arabalarini, atlilari, Isrllilerin peinden denize dalan Firavun'un btn ordusunu
yuttu. Onlardan bir kii bile sag kalmadi. Ama Isrlliler denizi kuru toprakta yryerek
gemilerdi. Sular saglarinda, sollarinda onlara duvar oluturmutu. Rabb o gn Isrllileri

402
Mezmurlar, 136:11-16.
712
Misirlilarin elinden kurtardi. Isrlliler deniz kivisinda Misirlilarin llerini grdler.
Rabbin Misirlilara gsterdigi byk gcn grnce korkan Isrl halki, Rabbe ve kulu
Ms'ya gvendi.
403



140
Ms dedi ki: O sizi lemlere fazlalkl klmyken, ben size Allah'tan
bayka ilh m arayaym!


Insanin dogadaki varliklarin hepsinden stn oldugu Kuranda defalarca
vurgulanmistir. nk insan dogaya hkim olmak iin yaratilmis, doga da insanin
emrine msahhar kilinmistir. Musa peygamberin kavmine Allahin kendilerine
verdigi ltfu hatirlattigi bu ayetteki O sizi lemlere fazlalikli kilmiken ifadesi bu
hususu dile getirmektedir. Gerekten de insanin her alanda rtbece kendisinden
dsk nesnelere tapmasi gln bir durumdur. Rabbimizin defalarca zerinde
durarak insanlari bu konuda uyarmasinin sebebi, bu gln duruma dsmelerini
istememesinden dolayidir.

141
Hani bir zaman Biz, size azabn ktsn yapan; ogullarnz katleden; egitimsiz,
gretimsiz brakp niteliksiz bir kitle oluyturarak gszleytiren, kzlarnz sag brakan
Firavun ailesinin elinden de sizi kurtarmytk. Bunda da sizin iin Rabbiniz tarafndan
byk snav vardr.


Bu ayet ile Bakara suresinin 49. ayeti, harfi harfine birbirlerinin aynidir. Bu
ayetin, burada, nceki ve sonraki ayetlerle bir baglantisinin olmamasi ve Bakara
suresinde ise Israilogullarina ynelik bir hatirlatma pasajinin iinde yer almasi, bize
gre ileride [Bakara suresinde] yapilacak olan aiklamalarin bir isareti olarak
anlasilmasini mmkn kilar.
Burada zerinde durulmasi gereken nokta, bazi ayetlerde zebh (bogazlama)
bazi ayetlerde katl (ldrme) ifadelerinin yer almasidir.
Klasik anlayisa gre hem Musanin dogdugu dnemde hem de Musanin
eliligi esnasinda Firavun israilogullarina, oglan ocuklarini ldrmek ve
bogazlamak suretiyle soykirim uygulamistir. Ama bu kabul, mantikli olmamakla
birlikte tarihten de onay almamaktadir. Grlecegi zere Kitab-i mukaddeste de
ebelere verilen ocuk ldrme olayi gereklesmemistir. Orada da konu
israilogullarinin mustazaflastirildigi; gszlestiridigidir.
Burada Kasas/4. Ayet zerinde iyi dsnlmelidir.

4
Sphesiz ki Firavun, yeryznde yceldi ve idaresi altindaki insanlari grup grup yapti;
onlardan bir grubu gszletirmek istiyor; bunlarin ogullarini bogazliyor; egitimsiz, gretimsiz
birakip niteliksiz bir kitle oluturarak gszletiriyor, kizlarini da sag birakiyordu. Sphesiz ki o,
bozgunculardan idi.

Kasas/4 ve Araf 127ye gre Firavunun amaci bir toplumu yok etmek degil
zayif dsrmektir. Bir de yette konu edilen Katl (ldrme) ve Zebh
(bogazlama) ifadelerinin Kurandaki Mecaz kullanimlaridir.
.- [QATL]

403
ikis, 14:1-31.
713
.-[qatl] szcg, meczen tahavvl [degisim, hlden hle geme] demektir.
Saraba su katan kimseye, -'

-'' .- [qatele'-erbe/sarabi katletti] denir. nk


saraba su katarak, onun sertligini ve sarhos edici zelligini degistirmistir. sik olup
da askin serserilestirdigi kimseye ve islerde deneyim kazanmis, acemiligi zerinden
atmis kisiye de '

--- .= [racln muqatteln] denir.


404

yetten anlasilan o ki, burada Isrlogullari'ndan istenen, tevbe ederek Allah'in
istedigi gibi olgun kul olmalaridir.
Ayetteki ifadeler iinde, zerinde nemle durulmasi gereken szck, kurban
kesmek anlamiyla degerlendirilen zebh szcgdr.

ZEBH

_-- Zebh szcgnn esas anlami saklamak; herhangi bir seyden para
koparmak demektir. Daha sonralari bogazdan kesme anlaminda kullanilir
olmustur. Zebh szcg mecazen helak (yikima degisime ugramak) anlaminda
kullanilir. Zira bogazin kesilmesi, bir canliyi helake gtrmenin en seri yoldur.
405

_-- Zebh szcgnn mecaz anlamindan aika bu szcgn Kurban etme
(Kurban kesme degil), helak etme, magdur etme, feda etme, argo ifadeyle
harcama anlamlarinda kullanildigi anlasilmaktadir.

102
Sonra ne zaman ki o mjdelenen ocuk kendisiyle birlikte koyacak
duruma/o'nunla birlikte iy tutacak aga geldi, o zaman Ibrhm: Ogulcugum!
Sphesiz ben, bu, uyunan; sakin, ilgisiz, duyarsiz; yerde, yphesiz kendimi, seni
ZEBH ediyor (periyan, magdur ediyor)gryorum. Bak bakalim sen ne
dynrsn? dedi. Oglu: Babacigim! Sen emrolunacagin yeyleri yap! Inyallah
beni, sen yokken bayima gelecek tm sikintilara, magduriyetlere sabredenlerden
bulacaksin dedi.

(Saffat/102)

Bu ayetin lafzi manasinda Ibrahim peygamberin oglunu bogazladigi sylenir.
Bu akla ve dine uymayan bir davranistir. O nedenle burada zebh(bogazlama)
szcgnn mecaz anlamina ynelmek mecburiyeti dogmaktadir.
Zebhin mecaz anlamina gre de, Ibrahim peygamber, henz oglu kendisine
muhta bir agda iken oglunu yzst birakmis, onun perisan olacagina aldirmadan
Allaha hizmete kosmustur.
54
Hani bir zamanlar Ms toplumuna, Ey toplumum! Sphesiz siz altina tapmakla kendi
kendinize haksizlik ettiniz. Gelin hemen Yaraticiniza tevbe edin de benliklerinizi degistirin. Bylesi,
Yaraticiniz nezdinde sizin iin hayirlidir demisti. Sonra da Yaraticiniz tevbenizi kabul etti. Sphesiz
Yaraticiniz, tevbeleri oka kabul eden, ok tevbe firsati verenin, engin merhamet sahibinin ta
kendisidir.
(Bakara/54)

66
Eger Biz, onlara: Kendinizi katledin (ldrn) veya yurtlarinizdan ikin
diye yazmi olsaydik, ilerinden pek azi hari, bunu yapmazlardi. Ve eger onlar,

404
Lisnu'l-Arab; c. 7, s. 241-245, Qtl mad.; Tcu'l-Ars, c. 15, s. 607-606, Qtl mad.; Rgib el-
Isfehn, el-Mfredt, Qtl mad.
405
(Lisanl Arab; c: 3, s: 486-488 zbh mad.; Tacl-Arus, c: 4, s: 38-41
zbh mad.)

714
gtlendikleri eyleri yapsalardi, elbette kendileri iin daha hayirli ve sebat etmede
daha kuvvetli olurdu.
67,68
Ve o zaman kesinlikle kendilerine nezdimizden ok byk bir
dl verirdik. Ve onlari kesinlikle dogru yola kilavuzlardik.
(Nisa/66)
Bu ayetlerdeki Qatl szcg, hakikat anlamiyla ldrmek demektir. Burada
tevbe ile qatl sz konusu olduguna gre, .- [qatl] szcgnn hakikat manasina
alinmasi mmkn degildir. O nedenle qatl kelimesi, mecz anlama (degisim,
dnsm anlamina) hamledilmelidir.

Bu aiklamalardan sonra Firavunun planinin konu edildigi ayetlerdeki zebh
ve katl szcklerinin mecaz anlamlarini dikkate alinarak; Firavunun
israilogullarinin erkeklerini, egitimsiz, gretimsiz, mesleksiz birakmak suretiyle
mustazaflastirdigini; gszlestirdigini, iktidarina zara veremeyecek alt tabaka
halinde biraktigini anlamak, kabullenmek daha saglikli olacaktir.
Bu konu hakkindaki tarih bilgilerin ayetin daha iyi anlasilmasina katki
saglayacagi kanaatindeyiz. Ancak bu konudaki tek yazili kaynak Kitab-i
Mukaddestir:

8- Derken Yusuf hakkinda bilgisi olmayan biri Misir Krali oldu.
9- Halkina, "Bakin, Israilliler sayica bizden daha ok" dedi,
10- "Gelin, onlara kari aklimi:i kullanalim, yoksa daha da ogalirlar; bir sava ikarsa,
dmanlarimiza katilip bize kari savair, lkeyi terk ederler."
11- Bylece Misirlilar Israilliler'in baina onlari agir ilere koacak angaryacilar atadilar.
Israilliler Firavun iin Pitom ve Ramses adinda ambarli kentler yaptilar.
12- Ama Misirlilar baski yaptika Israilliler daha da ogalarak blgeye yayildilar. Misirlilar
korkuya kapilarak
13- Israilliler'i amansizca alitirdilar.
14- Her trl tarla ileri, har ve kerpi yapimi gibi agir ilerde yaami onlara zehir ettiler.
Btn ilerinde onlari amansizca kullandilar.
15- Misir Krali, Sifra ve Pua adindaki Ibrani ebelere yle dedi:
16- "Ibrani kadinlarini dogum sandalyesinde dogurturken iyi bakin; ocuk erkekse ldrn,
kizsa dokunmayin."
17- Ama ebeler Tanri'dan korkan kimselerdi, Misir Krali'nin buyruguna uymayarak erkek
ocuklari sag biraktilar.
18- Bunun zerine Misir Krali ebeleri agirtip, "Niin yaptiniz bunu?" diye sordu, "Neden
erkek ocuklari sag biraktiniz?"
19- Ebeler, "Ibrani kadinlar Misirli kadinlara benzemiyor" diye yanitladilar, "ok gller.
Daha ebe gelmeden doguruyorlar."
20- Tanri ebelere iyilik etti. Halk ogaldika ogaldi.
21- Ebeler kendisinden korktuklari iin Tanri onlari ev bark sahibi yapti.
22- Bunun zerine Firavun btn halkina buyruk verdi: "Dogan her Ibrani oglan Nil'e
atilacak, kizlar sag birakilacak."
406


Ayrica Musa ile ilgili katl (ldrme) szcg Kasas suresinde de yer
almaktadir.

9
Ve Firavun'un karisi: Benim ve senin iin gz aydinligi! Onu katletmeyin; Musayi diger
israilogullari ocuklari gibi niteliksiz; egitimsiz- gretimsiz, mesleksiz birakmayin, belki bize bir
yarari dokunur, ya da o'nu evlat ediniriz dedi. Ve onlar, iin farkinda olmuyorlar.

406
Kitab-i Mukaddes; ikis; 1/ 822:

715
(Kasas/9)

Buradaki onu katletmeyiniz (onu ldrmeyiniz) ifadesi de mecazi anlamda
olup, ayetteki anlam, Bu bebek senin ve benim iin gz aydinligidir. Onu
katletmeyin; Musayi diger israilogullari ocuklari gibi niteliksiz; egitimsiz-
gretimsiz, mesleksiz birakmayin demektir.

142
Ve Ms ile otuz geceye szleytik ve sreyi bir on gece ile tamamladk.
Bylece Rabbinin tayin ettigi vakit tam krk geceye tamamland. Ve Ms,
kardeyi Hrn'a, Toplumum iinde benim yerime ge, slah et ve
bozguncularn yoluna uyma! dedi.


Bu ayetteki otuz geceye on gece daha ekledik anlamina gelen ifade, Bakara
suresinin 51. ayetinde kirk gece olarak ifade edilmistir. Bu anlatim usul, Arap
edebiyatinda ok benimsenmis ve Arap siirinde pek ok rnegi olan bir usuldr.
Ayetten anlasildigina gre, 40 gnlk bir egitime tbi tutulacak olan Musa
peygamber, bu sre iin yerine kardesi Harunu vekil birakmis ve ona dzeltici ol,
bozguncularin yoluna uyma diye talimat vererek grev mevkiine gitmistir.
Sina Dagi olan bu mevki hakkinda su bilgiler verilmektedir:

Tur-i Sina, Musa Dagi ya da Harea Dagi olarak da bilinir, Arapa Cebel Musa,
Ibranice Har Sinai. Misirda Sina yarimadasinin ortagney kesimindeki Sinal-Cenubiye
[Gney Sina] ilinde granit doruk (2285 m). Sina Dagi Yahudi tarihinde tanrisal vahyin
indigi yer olarak kabul edilir, Tanrinin burada Hz. Musaya grnerek ona On Emiri
verdigine inanilir (iki 20; Tesniye 5). ( ) I.S 530da dagin kuzey etegine Katherine
Manastiri kuruldu. Gnmzde Sina Bagimsiz Rum Ortodoks Kilisesine bagli birka kiinin
yaadigi bu manastir, bir olasilikla dnyanin araliksiz kullanilmi en eski manastiridir.
Bugn British Museumda bulunan 4. yzyildan kalma Yunanca Kodeks Sinaitikos gibi pek
ok eski yazmayi ieren kitapligi, Kitab-i Mukaddes metninin yeniden yazilmasinda paha
biilmez bir kaynak olmutur.
407


Kardesi Harun, yasa byk olmasina ragmen rtbece Musadan kktr.
Yce Allah, Harunu Musanin talebi zerine kendisine yardimci vermistir:

20
O da onu hemen birakti/ yerlesik hayata geti, bir de ne grrsn! Artik sag elindeki;
kendisine vahyedilen Kitap, kosan bir candir; sosyal hayatin kaynagidir.
25
Ms: Rabbim!
33
Seni tm noksanliklardan ok arindirmamiz
34
ve Seni ok ok anmamiz
iin
25
ggsm a,
26
isimi bana kolaylastir.
27
Dilimden de dgm z
28
ki szm iyi anlasinlar.
29
Ve ehlimden;
30
kardesim Hrn'u
29
benim iin bir vezir kil,
31
o'nunla arkami kuvvetlendir.
32
Isimde
o'nu bana ortak et.
35
Sphe yok ki Sen bizi grp duruyorsun
20
dedi.
(Ta Ha/ 20-35)

35
Ve andolsun ki Ms'ya Kitab'i verdik, kardesi Hrn'u da o'nunla birlikte yardimci, desteki
verdik.
(Furkan/ 35)

143
Ne zaman ki, Ms, belirledigimiz vakitte geldi ve Rabbi o'na sz
syledi. Ms, Ey Rabbim! Gster bana Kendini de bakaym Sana! dedi.
Rabbi o'na dedi ki: Beni sen asla gremezsin, velkin yu daga bak, eger o

407
Ana Britannica ansiklopedisi; c: 28, s: 34

716
yerinde durabilirse, sen de Beni greceksin. Daha sonra Rabbi daga tecelli
edince onu parampara ediverdi, Ms da baygn olarak yere ygld. Aylp
kendine gelince de, Seni tenzih ederim, Sana dndm; tevbe ettim ve ben
inananlarn ilkiyim dedi.


Kelmcilarin bir hayli mesgul olup tartistiklari ve sonuta mmkn olmadigi,
olamayacagi zerinde ittifak ettikleri Allahin grlmesi meselesi, Kuranda
hibir tereddde mahal vermeyecek bir aiklikla bildirilmistir:

103
Gzler O'na erisemez, O ise gzlere erisir; O, ok armagan sahibidir, her seyden haberlidir.
(Enm/ 103)

Zaten ayetteki ' len edati ile arkadan gelen sart cmlesi, insanin Allahi
grmesinin mmkn olmayacagini gstermektedir.
Buna ragmen bazi kimseler, iinde =- nazar szcgnn getigi Kiyamet
suresinin 22, 23. ayetlerindeki ifadeyi, birok rivayetten de destek alarak, Allahin
grlebilecegi seklinde yorumlamislardir. Hlbuki Lisanl-Arab, nazar
szcgnn anlamini karsi karsiya gelmek olarak vermistir.
408
Yani szck
gzlerle grmeyi degil, karsi karsiya bulunmayi ifade eder. Bu anlama gre nazar
etmek, gzleri grmeyen birisinin de yapabilecegi bir istir. Dolayisiyla Allaha
nazar etmek tabirinin Allaha gzle bakmak veya Allahi grmekle bir alkasi
yoktur. Kiyamet suresindeki Rabblerine nazar eden yzler ise Rabblerine
ynelmis ve Ondan nimetler uman kisilerdir.

TECELLI

_

'=- Tecelli szcg ortaya ikmak, grnmek demektir. Szcgn


kaynagi, Araplarin celevtl-arse [gelini aiga ikardim] tabiridir. Bu szck
ayrica zerindeki pasi giderilerek ortaya ikarilan kili iin de kullanilir.
409

Tecelli szcgnn mastari olan -`= cila szcg Trkeye de ayni anlamla
gemistir.
Allahin Musa peygambere dagin paralanisini gstermesindeki sebep, fizik
yapi olarak bir insanla mukayese edilmeyecek derecede sert olan kayalarin bile
Allahin tecellisi hlinde ne duruma gelecegini gstermektir. Nitekim bu gsteriden
sonra Musa peygamber Seni tenzih ederim, sana dndm (tvbe ettim) ve ben
inananlarin ilkiyim demek suretiyle Allahin grlemeyecegine ilk inananin
kendisi oldugunu beyan etmistir. Yoksa Musa peygamberin inananlarin ilkiyim
ifadesi, Allahin varligina inananlarin ilkiyim anlaminda degildir. nk Musa
peygamberin inanci o anda grdkleriyle olusmamistir ve o eskiden beri Allaha
inanmaktadir.
Bu olaydan daha sonra Israilogullari da Allahi grmek istemislerdir:

55
Hani bir zamanlar da siz, Ey Ms! Biz, Allah'i aika grmedike sana asla
inanmayacagiz demistiniz de bunun zerine siz bakip dururken sizi yildirim arpivermisti.
(Bakara/ 55)


408
(Lisanl-Arab; Nazar mad.)
409
(Lisanl-Arab; c.2, s.188,189 Cel mad.)
717
144
Allah dedi ki: Ey Ms! Mesajlarmla ve kelmmla seni insanlar
zerine setim. Simdi sana verdigimi al ve kendisine verilen nimetlerin
karylgn deyenlerden ol!


Allahi grme talebinin mmkn olmadiginin gsterilmesinden sonra, bu
ayette de Musa peygamberin kendisine verilenlerle yetinmesi ve bunlara skretmesi
istenmektedir. Hi de az sayilir cinsten olmayan bu nimetlere skr elbette ki lfla
degil, nimetlerin geregini hakkiyla yerine getirmekle olacaktir.

145
Ve Biz o'nun iin o levhalarda her yeyden, bir nasihat ve her yey iin bir
ayrnt yazdk. Haydi, bunlar kuvvetle al, toplumuna da en gzel yekilde
almalarn emret. Yaknda size o hak yoldan kanlarn yurdunu gsterecegim.
146
Yeryznde, btn yetleri grseler de onlara iman etmeyen, dogrunun
yolunu grseler de o yolu tutup gitmeyen, eger sapklgn yolunu grrlerse onu
yol edinen haksz yere byklk taslayan yu kimseleri, yetlerimizden uzak
tutacagm. Bu, onlarin yetlerimizi yalanlamalari ve onlardan gafil; duyarsiz,
ilgisiz olan kimseler oluylarindandir.


Musa peygambere verilen levhalarda neler yazili oldugu, baska bir ayette
aiklanmistir:

154
Sonra Biz, Rablerine kavusacaklarina inansinlar diye iyilik-gzellik retenlere tamam
olarak, her seyi genise aiklamak ve kilavuz ve rahmet olmak zere Ms'ya Kitab'i verdik.
(Enm/ 154)


IKI LEVHA

Bu iki levhanin cinsi ve zerlerine nasil yazi yazildigina dair kesin bir bilgi
bulunmamaktadir. Incilde bu levhalarin kalin tas kaliplari hlinde olduklari ve
zerlerindeki yazinin Allah tarafindan yazildigi ifade edilmistir. Levhalardaki
yazilar Kuranda da Allaha atfedilmekle beraber, levhalarin ne sekilde yazildigini
bilmedigimiz iin, onlarin Musa peygamber tarafindan yazildigi ynnde bir kanaate
sahibiz.

FASIKLAR YURDU

Ilk bakista bu yurtlarin daha nce fasik [gnahkr] olmus ve bugne sadece
isimleri kalmis olan Ad ve Semud gibi kavimlerin yurtlari oldugu anlasilmaktadir.
Zaten eldeki bilgiler de bu kavimlerin Ortadoguda yasadiklarini gstermektedir.
Ancak bu fasiklar yurdunun o dnemde putperestlerin elinde bulunan yerler olmasi
da mmkndr. Fasiklar yurdu ifadesi ile yukaridakilerden hangisi kastedilmis
olursa olsun, Israilogullari bu yurtlara Musa peygamber dneminde sahip
olamamislardir. Dolayisiyla, ayetin ifadesi bir mjde niteligindedir.
Israilogullarinin fasiklar yurduna yerlestirilecek olmasi, bir ynyle de Eger
siz de o fasik kavimler gibi olursaniz, sizi de yok eder, sizin yerinize baskalarini
getiririm. Bunu gzlerinizle grn! anlamina gelen bir ihtar mahiyetindedir.
718
146. ayette, hevasini rabb edinip vahye kulak vermeyen ve Allahin ayetlerini
yalanlayanlarin baslarina ne bellar gelebilecegi zerinde durulmakta ve iine
dstkleri durumun sebebi olarak onlarin kendi anlayis ve yasayislari
gsterilmektedir. Bu konu daha nce Kalplerin Mhrlenmesi basligi altinda genis
olarak islenmistir.

147
yetlerimizi ve hiretteki karylaymay yalanlayanlarn amelleri boya
gitmiytir. Onlar kendi yaptklarndan bayka bir yey ile mi cezalandrlrlar?

Bu ayette, fasiklarin sadece kendi amelleri karsiliginda cezalandirildiklari
aiklanmaktadir. Bu aiklamadan da anlasilmaktadir ki, bu kisilere zorla yaptirilmis
bir davranis sz konusu degildir. Onlarin karsi karsiya geldikleri muamele, bir adalet
gereklestirme islemidir ve tamamen kendi zgr iradeleriyle yaptiklari
davranislarin nceden haber verilmis sonularidir.

148153. Ayetler:


148
Ms'nn toplumu, Ms'dan sonra, kendi toplumunun ss taklarn
bir araya getirerek aldatc, tuzaga dyrc sesi olan, aslnda hi iye
yaramayan bir ilh edindiler; byk bir sermaye oluyturarak ona tapndlar.
Onun kendilerine bir sz sylemezligini ve bir yol gstermezligini grmediler mi?
Onu edindiler ve zlimlerden oldular.
149
Ne zaman ki, gzlerinin nne geldi ve saptmy olduklarn grdler,
Eger Rabbimiz bize merhamet etmez ve bizi bagylamazsa, kesinlikle biz
byk zarara ugrayanlardan olacagz dediler.
150
Ve Ms, fkeli ve zntl olarak toplumuna dndgnde, Bana
arkamdan ne kt bir halef/ nesil oldunuz! Rabbinizin emrini abuklaytrdnz
m? dedi. Ve levhalar brakt ve kardeyi Hrn'u kendine ekerek bayndan
tuttu. Hrn: Ey anamn oglu! nan ki, bu toplum beni gsz dyrd, az
daha beni ldreceklerdi. Onun iin bana dymanlar sevindirecek bir yey
yapma. Ve beni bu zlimler toplumu ile bir tutma dedi.
151
Ms dedi ki: Rabbim! Beni ve kardeyimi bagyla! Bizi rahmetinin
iine al. Ve Sen merhametlilerin en merhametlisisin.
152
Sphesiz o altna tapanlara Rablerinden bir gazap, dnya hayatnda bir
ayaglk eriyecektir. yte Biz, uydurmaclar byle cezalandrrz da.
-
153
Ktlkleri iyleyip de sonra arkasindan dnen o kimseler ve iman edenler
iin de hi yphe yok ki, Rabbin bundan sonra yine de affedici ve merhamet
edicidir.-


Burada Musa peygamberin bir baska kissasi anlatilmaktadir. Bu kissanin daha
ayrintili anlatimi Ta Ha suresindedir:

83
Seni toplumundan daha abuklastiran nedir ey Ms?
84
Ms: Onlar, benim izim-gretim zerinde olanlardir. Ben de Sen hosnut olasin diye Sana
acele ettim Rabbim dedi.
85
Allah: Sphesiz iste, Biz senden sonra toplumunu imtihan ettik. Samir de onlari saptirdi
dedi.
86
Bunun zerine Ms fkeli ve zgn olarak hemen toplumuna geri dnd; Ey toplumum!
Rabbiniz size gzel bir vaat ile sz vermedi mi? Simdi size bu uzun mu geldi, yoksa Rabbinizden size
bir gazap inmesini mi arzu ettiniz de bana olan vaadinizden cayiverdiniz? dedi.
719
87
Onlar dediler ki: Biz sana verdigimiz szden kendiligimizden caymadik. Fakat biz o
toplumun znetlerinden birtakim agirliklar yklenmistik. Sonra onlari firlatip attik. Sonra da iste
bylece Samir kafamiza soktu.
88
Samir onlara bir aldatan, tuzaga dsren cesedi/altini ikardi da Isrlogullari: Iste bu, sizin
ilhinizdir ve de Ms'nin ilhidir. Ama Ms onu terk ediverdi dediler.
89
Peki, onlar grmyorlar
miydi ki, altin kendilerine hibir szle karilik veremiyor; onlara bir zarara ve bir yarara g
yetiremiyordu!
90
Ve andolsun ki Hrn daha nce onlara: Ey toplumum! Sphesiz siz bununla imtihana
ekildiniz/dinden ikip kendinizi atese attiniz. Ve sphesiz sizin Rabbiniz Rahmn'dir [yarattigi btn
canlilara dnyada oka merhamet eden Allah'tir]. Gelin bana uyun ve emrime uyun demisti.
91
Hrn'un toplumu: Ms bize dnp gelinceye kadar, biz ona tapmaktan asla vazgemeyecegiz
dediler.
92,93
Ms: Ey Hrn! Bunlarin sapikliga dstgn grdgn vakit, seni benim yolumu takip
etmekten engelleyen ne oldu? Yoksa benim emrime karsi mi geldin? dedi.
94
Hrn: Ey anamin oglu! Sakalimi ve basimi tutma. Sphesiz ben senin Isrlogullari
arasinda ayrilik ikardin ve benim szme bakmadin demenden korktum dedi.
95
Sonra da Ms: Ey Samir! Senin bu yaptigin nedir? dedi.
96
Samir: Ben onlarin anlamadiklari bir seyi anladim da elinin eserinden bir avu almistim,
sonra da onu firlatip attim. Ve bunu, bana bylece nefsim hos gsterdi dedi.
97,98
Ms: Haydi git. Artik senin iin hayat boyunca Benimle temas yok diye sylemen var.
Hemsenin iin asla karsi ikamayacagin bir bulusma gn daha var. Bir de kulluk edip durdugun
ilhina bak dedi. Elbette Biz onu yakacagiz, sonra da kesinlikle onu bol suda kknden yikacagiz.
Sizin ilhiniz, ancak Kendisinden baka hibir ilh bulunmayan Allah'tir. Sphesiz ki O bilgi
ynnden her eyi kuatmitir.
(Ta Ha/ 8098)


Musa peygamberin kissasi ve Ta Ha suresinin 96. ayeti ile ilgili olarak kaleme
alinmis asagidaki kisa pasaj, klsik anlayisin bu konudaki ilgin yaklasimina iyi bir
rnek teskil ettigi iin, kendi tahlilimizden nce bu pasaji sunuyoruz:

Buzagi kissasinda rivayet olunduguna gre, Samirinin adi Musa b. Zafer olup Samire diye
bilinen bir kasabaya mensuptu. Erkek ocuklarin ldrldg yil dnyaya gelmisti. Annesi onu bir
dagda magarada saklamisti. Onu Cebrail besledi. Iste onun Cebraili tanimasi bundan dolayi
olmustur. Cebrail, Firavun denize dogru ilerlesin diye erkek ata arzu duyan bir kisrak zerinde denizi
getigi sirada Samiri onun kisraginin toynaginin izinden bir avu toprak almisti. Iste yce Allahin
Bunun zerine o elinin bastigi yerden bir avu almistim (Ta Ha 96) buyrugunun anlami budur.
410


Kissada bahsi geen buzagi hakkinda tarih kitaplarinda ve Ibrani kltrnde
yeterince bilgi yoktur. Yahudi asilli olup ihtida eden Muhammed Esed ise Kuran
Mesaji adli Kuran evirisinde buzagi hakkinda su aiklamayi yapmistir:

Israilogullarinin bu altin buzagisi, besbelli, yzyillarca sren misir etkisinin bir rnyd.
Misirlilar Menfiste tanri Ptahin tecessm olarak grdkleri kutsal bogaya, Apise tapinirlardi.
Boga yaslanip da lnce, onun yerine hemen yeni bir Apisin dogdugu dsnlyor ve eskisinin
ruhunun lm lkesinde Osirise hull ettigine inaniliyor ve bu iki basli tanriya bundan byle artik
Osiris-Apis (Greco-Egiytian dnemde Serapis) adiyla tapiniliyordu. Altin buzaginin ikardigi
boguk sese gelince, bunun, Misir tapinaklarinda bulunan ve iine ailmis bir takim oyuklar
sayesinde ses ikardigi bilinen putlarda oldugu gibi rzgarin etkisiyle ikan bir ses olmasi
muhtemeldir.
411


Buzagi konusu klsik kaynaklarda yukarida verdigimizin disindaki bir
yaklasimla yer almamistir. Bizim bu konudaki tevilimiz ise baskadir:

410
(Kurtubi; Arf; 148 ile ilgili aiklamalardan)

411
Muhammed Esed, Kuran Mesaji: Meal- Tefsir
720

BUZAGI; BGRMESI [EKICI, ALDATICI SESI] OLAN CESET

Konumuz olan Arf suresinin 148. ve Ta Ha suresinin 88. ayetlerine dikkat
edilecek olursa, bu ayetlerde buzagi bgrmesi olan bir ceset olarak nitelenmis ve
insanlarin buzagi edinmek suretiyle sirke bulasip kendilerine zulmettikleri
aiklanmistir.
Bilindigi gibi, buzagi sigir yavrusu demektir. Ancak; gnmzde oldugu
gibi, sz konusu olayin cereyan ettigi zamanlarda da yeryznde milyonlarca
buzaginin var oldugu geregi, ayetlerde geen buzagi szcgnn mtesabih
oldugunu ortaya ikarmaktadir. Zaten Rabbimiz de buzagiyi niteleyerek szcgn
anlamini tevil etmis ve buzagi ifadesinin mtesabih oldugunu bizzat gstermistir.
Ceset, herkesin bildigi gibi l vcut demektir. Ama bu szck de
mtesabihtir ve bize gre burada hakikat anlami disinda kullanilmistir. Hatirlanacak
olursa ceset szcg Sad suresinin 34. ayetinde de karsimiza ikmis ve biz orada
ceset szcgnn Sleyman peygamberi niteledigini belirterek su aiklamayi
yapmistik:
Sleyman peygamberin tahtinin zerine bir ceset birakilmasi, bize gre
kinaye yollu bir anlatim olup bu ifade Sleyman peygamberin bir dnem tahtta yani
iktidarda ise yarar isler yapmadigindan kinaye olabilir. Nitekim Arapada toplumda
ise yaramayan kisilere = =--'' -,-'' meyyit-i mteharrik [hareketli l] denmektedir.
Muhtemelen Sleyman peygamber bir dnem elinde olarak veya olmayarak
pasiflesmistir, ok zayif dsmstr, iktidarda olmasina ragmen muktedir degildir,
deta yasayan bir l durumuna dsmstr.
Bize gre, ceset szcg nasil Sad suresinde Sleyman peygamberin
hareketli l hlini belirtmek iin kullanildiysa, burada da buzaginin aslinda hibir
ise yaramadigini, iradesinin olmadigini, kendi kendine veya baskalarina yarar veya
zarar vermeye malik olmadigini belirtmektedir. Buzaginin bu ise yaramaz zelligi de
Araf/148de Onun kendilerine bir sz sylemezligini ve bir yol gstermezligini
grmediler mi? ve Ta Ha/89da Onlar grmyorlar miydi ki, o [buzagi],
kendilerine hibir szle karsilik veremiyor; onlara bir zarara ve bir yarara g
yetiremiyordu ifadeleriyle pekistirilmistir.
Buzaginin bu nitelikleri aslinda insanlarin Allahin astlarindan edindikleri
szde ilhlarin nitelikleridir. Rabbimiz pek ok ayette tekrarlayarak bu nitelikleri
insanlara iyice tanitmis ve bu nitelikteki seylerin ilh edinilmemesini gtlemistir:
Yunus/18, 106, Meryem/42, Enbiya/66, Maide/76, Rad/16, Suara/73, Furkan/3, 55,
Hacc/12 ve Bakara/102.

Bgrmesi [ekici, aldatici sesi] olan ifadesindeki bgrme szcgnn
orijinali ',= huvar szcgdr. Bu szck, Lisanl-Arabta syle aiklanmistir:
Leys, boga sesi olarak, Ibn-i Side, sigir, koyun, geyik ve havada uan nesnelerin
sesi demilerdir. Huvarin asli: Avci geyik yavrusunu yakalar, onu bir yere baglar ve
onun kulaklarini ovalar. Ite o zaman geyik yavrusu bgrr [bagirir]. Bunu duyan
yavrusunu kaybetmi olan ana geyik, yavrusunun yanina koar ve avciya yakalanir.
412


Lisanl-Arabin verdigi bu bilgiye gre huvar, bir hayvanin normal
bgrmesi degil, bir hayvani tuzaga dsrmek iin baska bir hayvana ikartilan
sestir. Yani eken, aldatan bir sestir. Nitekim bu, bir yntem olarak rdek ve

412
(Lisanl-Arab; c: 3 s: 245)
721
keklik avinda da yaygin sekilde kullanilmakta, hatta huvar bir nevi boru ile taklit
bile edilmektedir.
Konumuza bu bilgiler isigi altinda bakildiginda, ayetlerde bgrts [ekici,
aldatici sesi] olan ceset olarak nitelenmis buzaginin [altinin] insanlari tuzaga
dsren bir zellige, aldatici bir cazibeye sahip oldugu anlatilmaktadir.
Sonu olarak bize gre burada konu edilen buzagi, [bgrmesi, ekici, aldatici
sesi olan ceset], altindir. Nitekim 148. ayetteki kendi kadinlarinin ss
takilarindan bir buzagi ifadesi de buzaginin ziynet oldugunu bildirmek suretiyle bu
grs dogrulamaktadir. Altinin [ziynetin] insanlari nasil tuzaga dsrdg, nasil
onlari kendisine kle yaptigi [insanlarin altini ilh edindigi], gnlk hayatin iinde
hi aba sarf etmeden grlebilecek bir olgu durumundadir. Ayrica ayni kissanin
Bakara/6771. ayetlerindeki anlatiminda, ilh edinilen sigir iin kullanilan sari,
lekesiz ve bakanlara haz veren ifadeleri de aynen altinin zelliklerini
yansitmaktadir. Bu konu, orada Rabbimizin Bakara [sigir] ifadesinin tevilini
yapisi ile daha iyi anlasilmis olacaktir.

Bu pasajda anlatilanlar Kitab-i Mukaddesin ikis/ 19 ve 32. Blmlerinde
yer almaktadir.


Kurandaki anlatim TKitab- mukaddesteki anlatimdan farklidir. Hele Musa
peygamberin ilh emirlerin yazili oldugu levhalari paralayacak derecede hiddetine
yenik dsmesi ve yere atilan tas levhalarin zerindeki yazilar okunmayacak sekilde
paralanmasi kabul edilir seyler degildir.

154
fkesi Ms'y rahat braknca da levhalar ald. Onlardaki yazda da,
ancak Rablerinden korkan kimseler iin bir klavuzluk ve rahmet vard.


Dikkat edilirse, Musa peygambere verilen levhalarin [Tevratin] bu ayette
sayilan nitelikleri, Kuranin nitelikleri ile aynidir. Kuranda Tevrat iin zikir,
furkan isimleri kullanildigi gibi, bu ayette de rahmet ve kilavuz olma
nitelikleri kullanilmistir. Bu nitelikler baska ayetlerde Kuran iin de kullanilmistir:

2-4
Iste bu kitap; kendisinde hi kusku yoktur, issiz yerlerde iman eden, salti ikame eden [ml
ynden ve zihinsel aidan destek olma; toplumu aydinlatma kurumlarini olusturan-ayakta tutan],
kendilerini riziklandirdigimiz seylerden Allah yolunda harcama yapan, sana indirilene ve senden
nce indirilene iman eden Allah'in korumasi altina girmis kisiler ki bunlar, hirete de kesinlikle
inanirlar iin bir kilavuzdur.
(Bakara/ 2)

185
Ramazn ayi ki, Kurn, bir kilavuz olarak ve furkndan, yol gstermeden aik seik
aiklamalar olarak kendisinde indirilmistir. .
(Bakara/ 185)



155
Ve Ms, belirledigimiz vakit iin toplumuna yetmiy adam seti. Ne
zaman ki, bunlar o sarsnt yakalad, iyte o zaman Ms, Rabbim! dedi,
Dileseydin bunlar da, beni de daha nce degiyime/ ykma ugratrdn. Simdi
bizi, iimizdeki o akl ermezlerin yaptklar yznden degiyime/ ykma m
ugratacaksn? O, Senin, saflaymamz iin ateylere atmandan bayka bir yey
722
degildir. Sen bu saflaytrma iylerinle diledigini sapklkta brakr, diledigine de
klavuzluk edersin. Sen bizim yardmcmz, klavuzluk eden yaknmzsn. Artk
bizi bagyla, merhamet et, Sen bagylayanlarn en hayrlssn. Ve bize hem bu
dnyada bir iyilik yaz, hem de hirette. Biz gerekten de Sana dndk.
156,157
Allah diyor ki: Benim azabm var; onu diledigime dokundururum,
rahmetim de var; o ise her yeyi kuyatmytr. Onu da zellikle Allah'n korumas
altna girenlere, zektn; vergisini verenlere ve yetlerimize inananlara;
kendilerine iyiyi emreden ve onlar ktlklerden alkoyan, temiz ve hoy yeyleri
kendilerine serbestleytiren, kirli, pis ve kt yeyleri de zerlerine yasaklayan,
srtlarndan agr ykleri, zerlerindeki baglar ve zincirleri indiren,
yanlarndaki Tevrt ve ncl'de yazlmy bulacaklar Anakentli/ Mekkeli
Peygamber, o Eli'ye uyan kimselere yazacagm. O hlde, O'na iman eden,
O'na kuvvetle sayg gsteren, O'na yardmc olan ve O'nun ile birlikte indirilen
nru izleyen kimseler var ya, iyte onlar, kurtuluya erenlerin ta kendileridir.

Bu iki ayetten olusan pasaj Musa peygamberin bir baska kissasidir. Bu kissada,
isledikleri gnah iin Allahtan af dilemek ve yeni bir misak saglamak [szlesme
yapmak] zere Israilogullarindan yetmis kisinin Musa peygamberle birlikte Tura
ikisi anlatilmaktadir. Musa peygamberin yaninda bu kadar kisi gtrmesinin sebebi
Bakara suresinde aiklanmistir:

55
Hani bir zamanlar da siz, Ey Ms! Biz, Allah'i aika grmedike sana asla
inanmayacagiz demistiniz de bunun zerine siz bakip dururken sizi yildirim arpivermisti.
56
Sonra Biz, kendinize verilen nimetlerin karsiligini dersiniz diye sizi lmnzn ardindan
dirilttik/zilletten kurtarip onurlu duruma getirdik.
(Bakara/ 55, 56)

155. ayette ve daha nce de bu surenin 78. ve 91. ayetlerinde gemis olan
-= recfe [azap] szcg ile deprem gibi dogal bir afet kastedilmis olabilecegi
gibi, mecaz anlamda kisilerdeki psikolojik sarsinti da kastedilmis olabilir. nk
spheye dsen, Allahi grmedike inanmayacagini syleyen, hatta buzagiya
[ziynete] tapan kisilerin durumunu anlatmak iin, onlarin din hususunda tam
anlamiyla sarsinti iinde olduklarinin sylenmis olmasi mmkndr.
Rabbimizin 156. ayetteki szleri ise genel bir mesaj mahiyetindedir. Allahin
rahmetinin her seyi kusattigina dair ifade, Allahin azabinin, belsinin bile
rahmetinden kaynaklandigi anlamina gelmektedir. nk insanin azapla
fitnelenmesindeki maksat, onu incitmek degil, onu dogruya iletmektir. Bu rahmetten
istifade edecekler ise mttekilerdir.


158
De ki: Ey insanlar! Sphesiz ben, gklerin ve yerin mlk Kendisinin
olan, Kendisinden bayka hibir ilh bulunmayan, hem dirilten hem ldren
Allah'n, size, hepinize gnderdigi eliyim. O hlde klavuzlandgnz dogru
yolu bulmanz iin Allah'a ve O'nun szlerine iman eden, mm; Anakentli;
Mekkeli Peygamber olan Elisi'ne iman edin ve o'na uyun.

Bu paragrafin Musa peygamber kissalari ile alkasi yoktur. Bu ayetlerin Musa
peygamberin kissalari iinde yer almasi, sahabenin bu ayetlerdeki mesaji kissalarin
arasina bir parantez ii mesaj olarak koyduklarini dsndrmektedir. Dolayisiyla,
kissalardan olusan pasaj okunurken bu hususa dikkat edilmelidir.
723
MM: Anlami yanlis bilinen szcklerin en nemlilerinden birisi de _ -'
mm szcgdr. Kuranda peygamberimiz iin kullanilmis olan bu szcge
yanlis anlam verildiginden dolayi hem dinimiz dogru anlasilamamis, hem de
peygamberimiz insanlara yanlis tanitilmistir.
_ -' mm szcg halk arasinda anasindan dogdugu gibi bilgisiz,
okuryazar olmayan anlaminda kabul edilmis ve Mslman toplumlarda da bu
anlamiyla kullanilir olmustur. Bu yanlis anlamdan dolayi da anasindan dogdugu
gibi bilgisiz olmak hep yerilmistir. Sair Esrefin bir hicvi buna rnektir:

Rahm-i maderden [ana rahminden] nasil ikmissa hl o hldedir,
Gezmeden seyyah-i lem, bilmeden allmedir

mmnin mmye imameti caizdir [Cahilin cahile imam olmasi
sakincasizdir] deyiminde de yine mmi szcg ayni yanlis anlamda kabul
edilmis ve bir bakima alay edilmesi gereken cehalet ile esdeger tutulmustur.
Hl byle iken _ -' mm sifatinin peygamberimiz iin anasindan dogdugu
gibi bilgisiz anlaminda kullanilmasi son derece yanlis bir uygulamadir.
Peygamberimizi vme niyeti ile syleniyor olsa bile, zihinlerde peygamberimiz
hakkinda mmi olmayla ilgili nahos agrisimlar yapmaktadir. mm szcgnn
bu nahos agrisimdan mutlaka kurtarilmasi gerekmektedir. Dogrulari grenenler,
manevi sorumluluklari geregi, bu dogrulari insanlara da anlatmalidirlar. Bu nedenle,
mm szcgnn Allahin ltuf ve yardimi ile grendigimiz dogru anlamini
asagida okuyucuya sunuyoruz:

PEYGAMBERIMIZIN MMLIGI

Bilindigi zere, Mslmanlarin ekserisi tarafindan peygamberimizin okuryazar
olmadigina inanilmaktadir. Ne var ki, baskalari iin kinanacak bir zellik sayilan
mmlik, peygamberimiz iin bir iftihar ve vg sebebi kabul edilmektedir. Bylece
bilerek veya bilmeyerek peygamberimize haksizlik yapilmakta, manevi sahsiyeti
rencide edilmektedir.
Peygamberimizin anasindan dogdugu gibi bilgisiz anlaminda mm
oldugu iddiasi, konu ile hi ilgisi bulunmayan Ankebut suresinin 48. ayeti ile ilk
vahyi konu alan meshur Hira magarasi rivayetine dayandirilmaktadir:

48
Ve sen bundan evvel herhangi bir kitaptan okumuyordun; sen Kurn'i kendiliginden
yazmiyorsun. Eger byle olsaydi, btila inananlar kesinlikle kusku duyacaklardi.
(Ankebut/ 48)

mmligi anasindan dogdugu gibi bilgisiz olma olarak kabul edenler, bu
ayeti yanlis yorumlayarak peygamberimizin Kitap okumayi ve yazmayi bilen biri
olmasi durumunda onun bazi konulari Tevrat ve Incilden grenip Kurana
yerlestirdiginin zannedilerek peygamberligi hakkinda sphe uyanacaginin
bildirildigi seklinde anlamislardir.
Hlbuki ayette peygamberimizin Ehl-i Kitap hahamlari ve papazlari gibi kitap
okumak ve yazmakla mesgul olmadigi vurgulanmakta, bozulmus halde Tevrat ve
Incilde de bulunan bazi konularin gereginin Kuranda yer almasindan dolayi,
peygamberimizin kitap okumak ve yazmakla mesgul olmasi hlinde onun
peygamberligi hakkinda sphe uyanacagi bildirilmektedir.
Aslinda bu ayet, iddialarin aksine peygamberimizin okuryazar oldugunun
kanitidir. nk okuma yazma bilmeyen birine onu sag elinle [kendin] de
724
yazmiyorsun ifadesinin kullanilmasi anlamsizdir. Yani, peygamberimiz okuma
yazma biliyor olmaliydi ki, kendisine bu sekilde bir ifade yneltilebilmistir. Ayrica,
peygamberimizin okuma yazma bilmedigine kanit gsterilen Hira magarasi
rivayetinin de uydurma oldugu ve orada geen ma ene bi kriin ifadesinin de Ben
okuma bilmiyorum demek olmayip ,'-- '-' '- Ben okuyucu degilim demek
oldugu, Alak suresinin tahlilinde aiklanmistir.
Diger taraftan, peygamberimizin okuma yazma bilmedigine Hira magarasi
rivayetini kanit gsteren rivayetiler, onun okuryazar oldugunu, hatta yazisinin pek
iyi olmadigini ileri sren su rivayeti ise grmezden gelmektedirler:

Kitabul-Megazi; 45. Bab:

45- Hudeybiye Andlasmasi Hkm Ile Yapilan Umre Babi

Bunu Enes, Peygamber (S)den zikretmistir.

263- (Rivayet zinciri; el Ber - Ubeydllah b. Musa) ... : Peygamber (S) Zilkade ayi iinde
umre yapmak zere yola ikti. Fakat Mekke halki Peygamber'i Mekke'ye girmeye birakmalarini kabul
etmediler. Nihayet Peygamber Mekkeliler ile gelecek senede gn Mekke'de kalmak zere, bir
antlasma yapti. Antlasma hkmlerini yazdiklari zaman, Bu, Allahin Elisi Muhammedin zerinde
andlasmis oldugu seylerdir yazmislardi.
Onlar [Mekkeliler]:
Biz bunu [senin eliligini] ikrar etmiyoruz. Eger biz senin Allah'in Elisi oldugunu bilir ve
tasdik eder olsaydik, seni hibir seyden men etmezdik. Ama sen Abdullah oglu Muhammedsin
dediler.
Bunun zerine o [Raslullah]:
Ben Allah 'in Elisiyim ve Abdullah oglu Muhammedim dedi.
Sonra da Alye:
Allahin elisini sil! dedi. Al:
Hayir vallahi ben Seni ebediyyen silmem! dedi.
Bunun zerine Raslullah, sallallah aleyhi ve selem, kitabi aldi. Raslullah kendisi yazi
yazmayi gzel yapamiyordu. Akabinde Bu, Abdullah oglu Muhammedin zerinde antlasma yaptigi
seylerin yazisidir diye yazdi:
- Mekke'ye silh sokmayacak, yalniz kiliIi iinde kili getirecek;
- Mekkeliler'den bir kisi Muhammede tbi olmak isterse, Mekke'den ikamayacak.
Muhammedin sahblerinden birisi Mekkede kalmak isterse, bunun da Mekkede ikameti men
edilmeyecektir.
Ertesi sene
413


Rivayetin bundan sonraki blmleri ertesi sene Mekkede cereyan eden
olaylari nakletmekte olup burada konu edilen antlasma, adi aika gemese de
Hudeybiye Antlasmasidir.
Bu rivayetin altini izdigimiz blmnn orijinal metni aynen syledir:
_-' '- '- -- --, -=, ,' , -'-''

'- , ,'=

- _'-

- .,- -=' .....



Rivayetin metnindeki -- ketebe [yazdi] fiili birok eviride yaz(dir)di
veyahut yazdirdi seklinde yer almistir. Ayrica bu rivayetlere gre Siyer ve Tarih
yazanlar da her nedense bu rivayetin bizim zerinde durdugumuz blmn
grmezden gelmislerdir. Biz, bu kadar nemli bir konuda, kaynak olarak kabul
ettikleri rivayetler arasinda yer alan yukaridaki rivayeti dikkate almayanlarin bir
cinayet islediklerini dsnyor, bu cinayetin ne ama gttgn ise kamu vicdanina
havale ediyoruz.

413
( Buhari; Sulh ve Ilim kitaplari)

725
Peygamberimizin mm oldugu, Kuran tarafindan bildirildigi iin
tartismasizdir. Burada tartisilmasi gereken konu, peygamberimizin hangi anlamda ve
nasil bir mm oldugu, daha dogrusu mmligin ne anlama geldigidir. Bize gre
meselelerin en dogru ve en kisa zmleri ancak Kurana mracaat edilerek
bulunabilir. Bu nedenle, mm szcgyle ilgili gereklerin de Kuran isiginda ve
akil yoluyla gzler nne serilmesi gerekmektedir.

MM NE DEMEKTIR?

_ -' mm szcg, ana anlamindaki ' mm ile nisbet [baginti] y
,sindan olusturulmus bir szck olup anaya mensup, anali demektir. nk
szcklerin sonuna getirilen y baglanti edati, genellikle kisilerin hangi sehirli
olduklarini ifade etmek iin kullanilir. Mesel; Konev, Konyali; Bagdad, Bagdatli;
Haleb, Halepli; Rum, Romali demektir. Buna gre mm de adi mm (Ana)
olan kent mensubu, Anali demektir. Ancak buradaki Ana zel isim olup cins isim
olan ana [anne] ile karistirilmamalidir. Ana adli yerin neresi oldugu konusunda
ise rehberimiz her zaman oldugu gibi yine Kurandir:

92
Iste bu da Bizim Anakent'i ve yani basindaki kisileri uyarman iin indirdigimiz, sadece iinde
konu edilenleri dogrulayici, bolluk dolu bir Kitaptir. hirete inananlar ona da inanirlar ve onlar
saltlarina [ml ynden ve ve zihinsel aidan destek olma: toplumu aydinlatma kurumlarina] da
koruyucudurlar.
(Enm/ 92)

Bu ayette peygamberimize nce ,-'' ' mml-Kuryi, sonra da
evresindekileri uyarma talimati verilmistir. Peygamberimizin Mekkede eli seilip
ilk kez Mekkelileri uyardigi herkese bilinmektedir. O hlde ayetteki mml-
Kur ifadesi ile Mekke sehrinin kastedildigi aiktir. Nitekim Mekke, tm yazili
Arap metinlerinde ve evredeki halkin dilinde mml-Kurdir. Dolayisiyla
Mekke sehrinin Kuranda da bu isimle anilmasi hi yadirganmamis, bu konuda
herhangi bir tartisma olmamistir. mml-Kur; Kylerin/Kentlerin Anasi,
Anakent demek olup Mekkenin Arap toplumunda bu isimle anilmasinin sebebi,
onun Kbe evresinde kurulan ilk yerlesim merkezi olmasidir. Bazi yerlesim
birimlerinin kendi isimleri ile degil de o birimlerin zelliklerini yansitan isimlerle
anilmasi Trkede de mevcut bir durumdur. Mesel; Ankara yerine Baskent,
Trkiye yerine Anayurt veya Anavatan, Kibris yerine Yavruvatan denmesi gibi

ANAKENT NASIL ANA OLDU?

Arap dilindeki izafetlerde [isim tamlamalarinda) bazen muzafun ileyh hazf
olur, ondan bedel olarak da muzfa lm-i tarif [ .' el] takisi getirilir. Yani,
tamlanan kaldirilarak onun yerine tamlayani belirtili/zel isim hline getiren bir edat
getirilir. Burada da ,-'' ' mml-Kur tamlamasindaki ,-'' el-Kur
kaldirilarak yerine .' el takisi konmus ve iki kelimeden olusan tamlama `' el
mm [Ana] seklinde tek kelime hline getirilmistir. Bylece Kentlerin anasi /
Anakent ifadesi sadece Ana olmustur. Bu gibi durumlarda yeni szck
zellesmekte ve artik zel isim hline gelmis olan yeni szcgn ilk harfinin de
byk harfle yazilmasi gerekmektedir.
Mekkenin diger ismi olan ,-'' ' mml-Kur, yukaridaki sekilde `'
el-mm sekline dnstg iin Mekkeliyi ifade etmek zere szcgn sonuna
726
baginti , yasi getirilmesi yeterli olmaktadir: _ -`' el-mm. Artik _ -`' el-
mm denince Anakentli anlasilmalidir.
Yerlesme birimleri ile ilgili olarak bu tarz kisaltmalar Trkede de
uygulanmaktadir. Mesel, Aydinin Kusadasi ilesine, Izmir ve Aydin yresi halki
tarafindan Ada denmekte ve halk arasindaki konusmalarda Kusadasi ile ilgili
cmleler; Adaya gittim, Adadan geliyorum, Adanin kaymakami, Adanin
belediyesi, Adali Ahmet, Adali Mehmet gibi ifadelerle dile getirilmektedir.
mm szcg de yukarida verilen rneklerde oldugu gibi mml-Kur
ifadesinin degisime ugramis hli olup Anaya mensup, Anali, yani Mekkeli
anlamina gelmektedir. Kuranda tekil ve ogul olarak toplam alti ayette geen
mm szcg, bu ayetlerin hepsinde de ayni anlami ifade etmektedir:

78
Bunlardan bir kismi da, kuruntu disinda Kitab'i bilmeyen, okuma-yazma
bilmeyen/analarindan dogduklari gibi kalmis kimselerdir. Bunlar, sadece zannediyorlar.
(Bakara/ 78)

20
Buna ragmen eger seninle tartisirlarsa de ki: Ben tm benligimi Allah iin
Islmlastirdim/ben Mslman oldum. Bana uyanlar da Mslman oldular. Kitap verilenlere ve
Anakentliler'e: Siz de saglamlastirdiniz mi/Islm'i kabul ettiniz mi? de. Eger
saglamlastirirlarsa/Islm'a girerlerse, artik kilavuzlandiklari dogru yola ermislerdir. Ve eger sirt
evirirlerse sana dsen sadece mesaji iletmektir. Ve Allah, kullarini en iyi grendir.
(l-i Imran/ 20)

75
Ve Kitap Ehlinden ylesi vardir ki, eger onlara yklerle emanet teslim etsen onu sana geri
der. Onlardan yleleri de vardir ki ona bir tek altin para emanet etsen, zerine dikilmeden onu sana
geri vermez. Bu, onlarin: mmilerin/Anakentlilerin bizim aleyhimize yol bulmalari mmkn
degildir demelerinden dolayidir. Onlar, bilip durduklari hlde, Allah hakkinda yalan da sylerler.
( l-i Imran/ 75)

2,3
O, Anakentliler/Mekkeliler iinde, kendilerinden olan ve Anakentlilere ve henz onlara
katilmamis olan onlardan baskalarina Allah'in yetlerini okuyan, onlari arindiran, onlara kitabi ve
haksizlik, bozgunculuk ve kargasayi engellemek iin konulmus kanun, dstur ve ilkeleri greten bir
eli gnderendir. Onlar, nceden apaik bir sapiklik iinde olsalar da. Ve O, en stn, en gl,
en serefli, maglp edilmesi mmkn olmayan/ mutlak galip olandir, en iyi yasa koyan, bozulmayi iyi
engelleyen/saglam yapandir.
( Cuma/ 2)

mm szcgnn tekil veya ogul olarak getigi yukaridaki ayetler,
bulunduklari pasaj ile birlikte dikkatle okunur ve iyi anlasilirsa, mm kavraminin
da Kitap ehli olmayan, yani Tevrat ve Incili okumayan veya Yahudi ve Hiristiyan
olmayan Mekkeliler demek oldugu kolayca anlasilir.
O dnemde Peygamberimizin iinde yasadigi toplumu Ehl-i Kitap olanlar
[Yahudi ve Hiristiyanlar] ve Ehl-i Kitap disindakiler olmak zere iki farkli
zmreye ayirmak mmkndr. Yahudiligin mill bir din olmasi sebebiyle,
Yahudilerin aslen Mekkeli olmadiklari zaten bilinmektedir. Ehl-i Kitap zmresinin
diger blm olan Hiristiyanlarin da, Mekkenin anakent olmasi dolayisiyla
Mekkeye baska yrelerden g etmis olduklari esitli kaynaklarla dogrulanmis bir
727
gerektir. Nitekim Yahudi ve Hiristiyanlardan olusan ve zimm adi verilen bu
yabancilarin hukuk varliklari, peygamberimizin devlet baskani oldugu dnemde
yasalarla belirlenmistir.
414
Toplumun Ehl-i Kitap disinda kalan diger zmresi ise,
Kurandan grendigimize gre, kitap (Tevrat, Incil) bilmeyen, sadece kuruntu ve
zanlariyla hareket edenlerdir ki bu zmre Mekkede dogup bymek suretiyle
Mekkeli olanlardir. Kuranda bu kesime mensup olanlara, yani Mekkenin iinde
dogmus, byms, yasamis olanlara, tasrali olmayanlara, bedev olmayanlara
mm denmektedir. Bunun byle oldugu, hem Kuran ayetleri hem de tarih
belgelerle sabittir.
Demek oluyor ki, peygamberimizin _ -' mm olusu onun okuma yazma
bilmedigini degil, Mekkenin Ehl-i Kitap disindaki zmresine mensup oldugunu
gstermektedir.
Konuya akl olarak yaklasildiginda da netice ayni olmaktadir:
Eli olarak seilmeden nce Mekkede ticaretle ugrasan peygamberimizin bir
tccar olarak okuma yazma bilmemesi mmkn degildir. Ayrica Mekkenin emini
olmasi dolayisiyla, okumasi yazmasi olmadan birok insanin malinin ve parasinin
kaydini tutmasi da imknsizdir.
Elilik grevine seildikten sonra, gelen ilk vahylerde kendisine Oku! En
stn olan Senin Rabbin ise kalemle gretendir. (Alak; 3, 4) talimati verilmistir. Bu
ifade aslinda peygamberimize aldigi vahyleri yazmasini bildiren dolayli bir emirdir.
Okuryazar olmayana byle bir emir verilmez. Ayrica Kuranda okuyup yazmayi
zendiren, cehaleti yeren onlarca ayet mevcuttur. Eger peygamberimiz okuryazar
olmasa idi, srekli onun aigini arayan msrikler bunu kendilerine malzeme yapar,
okuma yazma bilmeyen birisinin bunu baskalarina ne yzle emredebildigini sorar,
byle bir davranisin Ey iman edenler! Yapmayacaginiz eyleri niin
sylyorsunuz? Yapmayacaginiz eyleri sylemeniz Allah katinda byk bir nefretle
karilanir (Saf/2-3) ve Sizler Kitabi okudugunuz halde, insanlara iyiligi emredip
kendinizi unutuyor musunuz? (Bakara/44) seklindeki ayetler ile yasaklandigini
hatirlatarak ona eliski iinde oldugunu sylerlerdi.
Bir an iin peygamberimizin eli seilmeden nce okuma yazma bilmedigi var
sayilsa bile, bunu yirmi senelik elilik hayatinda da grenmedigini iddia etmek
mmkn degildir. nk ilmi, bilgilenmeyi emreden ayetler karsisinda, bu emirlere
ilk muhatap ve ilk teslim olan insan olarak onun bu emirlere kayitsiz kalmasi ve bu
sre iinde okuma yazma grenmemesi mantiksizdir. Kaldi ki, peygamberimizin
Bedir Savasi esirlerini okuma yazma bilmeyen Mslmanlara okuma yazma
gretmeleri karsiliginda serbest birakmasi gibi, Kuran emirleri dogrultusunda ilmi
ve irfani tavsiye eden birok nerisi ve uygulamasi vardir.
Rabbimiz herkese ilim ve irfani emrederken kendi elisini bundan vareste
tutmadigina gre, peygamberimizin okuma yazma bilmedigini sylemek hem
mantiksiz, hem de byk haksizliktir.
SONU OLARAK: Naklen ve aklen sabittir ki, Kuranda geen el-mm
ifadesi Anakentli [Mekkenin iinde dogmus, byms, yasamis, tasrali olmayan,
bedev olmayan] demektir. (mm szcg ile el-mm karistirilmamalidir.)
Bu ifade, Mekkelilere peygamberimizin kendi ilerinden biri oldugunu,
hemsehrileri oldugunu, yakindan tanidiklari ve yabanci olmayan birisi oldugunu
vurgulamak iin kullanilmistir. Kuranda, peygamberimizin Mekkelilerin kendi
ilerinden biri oldugu konusu zerinde duran daha birok ayet vardir (Sad/4, Kaf/2,

414
(Ana Britannica, c:32, s:393)
728
Tvbe/128). Yani, peygamberimiz okuyup yazabilen, mm / Anakentli [Mekkenin
iinde dogmus, byms, yasamis, tasrali olmayan, bedev olmayan] birisidir.

Yukaridaki 157, 158. ayetlerden anlasildigina gre, peygamberimizin yasadigi
dnemdeki ehlikitabin elinde bulunan Kitab-i Mukaddeste de, son peygamberi
niteleyen ve haber veren cmleler bulunmaktadir. Zaten Kuranin bu ayetlerine o
gnleri yasayan Ehl-i Kitap tarafindan bir tepki gsterilmemistir. Kuranda da,
kendilerine kitap verilenlerin peygamberimize inandiklari bildirilmistir:


45,46
Bir de sabretmekle, saltla [ml ynden ve zihinsel aidan destek olma; toplumu
aydinlatma ile] yardim isteyin. Sphesiz salt ve sabirla yardim isteme, saygili olanlardan;
gerekten Rablerine kavuacaklarina ve gerekten kendilerinin O'na dnc olduklarina inanan
kimselerden bakasina ok agir gelir.
(Bakara/ 46)

20
Kendilerine Kitap verdigimiz su kimseler, Peygamber'i, kendi ogullarini bildikleri gibi
bilirler. Kendi nefislerini kayba ugratan su kimseler, iste onlar iman etmezler.
(Enm/ 20)

121
Kendilerine kitabi verdigimiz kimseler onu, okumasinin-izlemesinin hakkini vererek
okurlar-izlerler. Iste onlar, ona iman ederler. Her kim de Kitabi bilerek reddederse, iste onlar zarara
ugrayanlarin ta kendileridir.
(Bakara/ 121)

mm peygamber ile ilgili Kuranda bir baska ayet daha vardir:

6
Ve hani Meryem oglu s: Ey Isrlogullari! Sphesiz ben, Tevrt'tan iki elimin arasindakileri
dogrulayan ve benden sonra gelecek, adi, Ahmed/vgye baskalarindan daha layik bir eliyi
mjdeleyen, Allah'in bir elisiyim demisti. Sonra s, onlara apaik delillerle gelince Bu, apaik
bir bydr dediler.
(Saff/ 6)


Tevratta, o gnk peygamber olan Musa peygamberden sonra bir peygamber
gelecegi, Tesniye 18. Blm 1519. cmlelerde; Isaya 41. Blm 25. cmlede ve
42. Blm 15. cmlelerde yer almaktadir. Ancak gelecegi sylenen bu peygamber,
tarih gerekler itibariyla Isa peygamberdir. Zaten bizi de orijinal Incildeki ifadeler
ilgilendirmektedir. Incilin orijinalindeki ifadeleri bulma ve bilme imkanimiz yoktur.
Anlasildigina gre eldeki dzmece Incillerde de Raslllaha isaret eden ibareler
bulunmaktadir:

Yuhanna Incili


25- "Ben daha aranizdayken size bunlari syledim. 26- Ama Baba'nin benim adimla
gnderecegi Yardimci, Kutsal Ruh, size her eyi gretecek, btn sylediklerimi size
hatirlatacak. 27- Size esenlik birakiyorum, size kendi esenligimi veriyorum. Ben size
dnyanin verdigi gibi vermiyorum. Yreginiz sikilmasin ve korkmasin. 28- Size, 'Gidiyorum,
ama yaniniza dnecegim' dedigimi iittiniz. Beni sevseydiniz, Baba'ya gidecegim iin
729
sevinirdiniz. nk Baba benden stndr. 29- Bunlari size imdiden, her ey olup bitmeden
nce syledim. yle ki, bunlar olunca inanasiniz. 30- Artik sizinle uzun uzun
konumayacagim. nk bu dnyanin egemeni geliyor. Onun benim zerimde hibir yetkisi
yoktur.
415



7- Size geregi sylyorum, benim gidiim sizin yararinizadir. Gitmezsem,
Yardimci size gelmez. Ama gidersem, O'nu size gnderirim. 8- O gelince gnah, dogruluk ve
gelecek yargi konusunda dnyayi sulu olduguna ikna edecektir: 9- Gnah konusunda,
nk bana iman etmezler; 10- dogruluk konusunda, nk Baba'ya gidiyorum, artik beni
grmeyeceksiniz; 11- yargi konusunda, nk bu dnyanin egemeni yargilanmi bulunuyor.
12- "Size daha ok syleyeceklerim var, ama imdi bunlara dayanamazsiniz. 13- Ne var ki
O, yani Geregin Ruhu gelince, sizi tm gerege yneltecek. nk kendiliginden
konumayacak, yalniz duyduklarini syleyecek ve gelecekte olacaklari size bildirecek. 14- O
beni yceltecek. nk benim olandan alip size bildirecek. 15- Baba'nin nesi varsa
benimdir. 'Benim olandan alip size bildirecek' dememin nedeni budur.
416


Matta Incili


33- "Bir benzetme daha dinleyin: Toprak sahibi bir adam, bag dikti,
evresini itle evirdi, zm sikma ukuru kazdi, bir de beki kulesi yapti.
Sonra bagi bagcilara kiralayip yolculuga ikti. 34- Bagbozumu yaklainca, rnden
kendisine deni almalari iin klelerini bagcilara yolladi. 35- Bagcilar adamin klelerini
yakaladi, birini dvd, birini ldrd, tekini de taladi. 36- Bag sahibi bu kez ilkinden
daha ok sayida kle yolladi. Bagcilar bunlara da ayni eyi yaptilar. 37- Sonunda bag
sahibi, 'Oglumu sayarlar' diyerek bagcilara onu yolladi 38- "Ama bagcilar adamin oglunu
grnce birbirlerine, 'Mirasi bu; gelin, onu ldrp mirasina konalim' dediler. 39- Bylece
onu yakaladilar, bagdan atip ldrdler. 40- Bu durumda bagin sahibi geldigi zaman
bagcilara ne yapacak?" 41- Isa'ya u kariligi verdiler: "Bu korkun adamlari korkun bir
ekilde yok edecek; bagi da, rnn kendisine zamaninda verecek olan baka bagcilara
kiralayacak." 42- Isa onlara unu sordu: "Kutsal Yazilar'da u szleri hi okumadiniz mi?
'Yapicilarin reddettigi ta, Ite kenin ba tai oldu. Rab'bin iidir bu, Gzmzde harika
bir i!' 43- "Bu nedenle size unu syleyeyim, Tanri'nin Egemenligi sizden alinacak ve
bunun rnlerini yetitiren bir ulusa verilecek. 44- "Bu tain zerine den, parampara
olacak; ta da kimin zerine derse, onu ezip toz edecek." 45- Bakhinler ve Ferisiler,
Isa'nin anlattigi benzetmeleri duyunca bunlari kendileri iin syledigini anladilar. 46- O'nu
tutuklamak istedilerse de, halkin tepkisinden korktular. nk halk, O'nu peygamber
sayiyordu.
417


Kitab-i Mukaddes


15 Tanriniz RABB size aranizdan, kendi kardelerinizden benim gibi bir peygamber
ikaracak. Onu dinleyin. 16 Horev'de toplandiginiz gn Tanriniz RABB'den unu
dilemitiniz: 'Bir daha ne Tanrimiz RABB'in sesini duyalim, ne
de o byk atei grelim, yoksa lrz. 17 RABB bana, 'Syledikleri dogrudur dedi. 18

415
14. Blm; 2530. cmleler:

416
16. Blm; 715. cmleler:

417
21. Blm; 3346. cmleler:

730
'Onlara kardeleri arasindan senin gibi bir peygamber ikaracagim. Szlerimi onun
ag:indan iiteceksiniz. Kendisine buyurduklarimin tmn onlara bildirecek. 19 Adima
konuan peygamberin ilettigi szleri dinlemeyeni ben cezalandiracagim.
418


157. ayette geen agir ykler zerlerindeki baglar ve zincirler,
Israilogullarinin kendi kendilerine dine koyduklari agir hkmleri ifade etmektedir.
Mesel, bu agir yklerin bir tanesi, cumartesi gn alismayi terk etme
ykmllgdr. Rivayete gre Musa peygamber bu ykmllge uymayan birisini
grms ve onu ldrmstr. Bundan baska, Israilogullari arasinda yayginlasmis
olan; cinayetlerde diyet uygulamasi yerine sadece kisas uygulanmasi, islenen sular
iin tvbe etmenin ancak insanin kendini ldrmesiyle mmkn olmasi gibi daha
birok kural, ayetteki agir ykler, zerlerindeki baglar ve zincirler kapsamina
girmektedir. Iste ayette, mm peygamberin kaldirdigi yklerle, kurtardigi baglar ve
zincirlerle kastedilen, bu hkmlerdir.
157. ayette yapilmasini gerekli grdgmz bir tespit de, peygamberimizin
tam dokuz sifatla nitelenmesidir: Resul, Nebiy, mm, Tevrat ve Incilde adi
geen, Iyiligi emreden, Ktlklerden nehyeden, Temizleri helllestiren,
Pis seyleri haramlastiran, Agir ykleri ve zincirleri kaldiran.
158. ayette dikkatlerden kairilmamasi lzim gelen husus, tm insanliga
sesleniliyor olmasidir. Bir nceki ayette nitelikleri ve grevi aiklanmis olan
peygamberimize inanilmasini, yardim edilmesini ve destek verilmesini isteyen
Rabbimizin bu ayette tm insanlara seslenmesi, elisinin belli bir kavme, belli bir
yreye degil, tm insanlara gnderildigi anlamina gelmektedir. Nitekim Kuranin
ilk ayetinden son ayetine kadar peygamberimizin muhatabi tm insanliktir. Gemis
peygamberler ise hep belli bir yreye veya belli bir kavme eli olmuslardir. Buradan
da, Islm dininin Araplara zg bir din olmayip tm insanligin dini oldugu sonucu
ikmaktadir.

159
Ms'nn toplumundan da hakk gsteren ve hak ile adaleti uygulayan
bir liderleri olan bir topluluk vardr.

157 ve 158. ayetlerle kissanin arasina konulan parantezden sonra konu tekrar
Israilogullarina dnmstr.
Bu ayette Israilogullarinin hepsinin ayni olmadigi ifade edilmektedir. Yani
onlarin iinde din hususunda sarsinti geiren, spheye dsen, Allahi grmeden
inanmayiz diyen, hatta buzagiya [ziynete] tapan gruplar oldugu gibi, hakki
gsteren, hakk ile adaleti uygulayan bilinli bir gurubun da oldugu aiklanmaktadir.
,-+, Yehdne fiilinin yette genis zaman kipinde kullanilmis olmasi,
Israilogullari arasinda bulunan bu bilinli grubun sadece Musa peygamber
zamaninda degil, tm zamanlarda da var oldugunun kabul edilmesini
gerektirmektedir. Byle gruplarin ehl-i kitap iinde var oldugu baska ayetlerde de
bildirilmistir:

113,114
Hepsi bir degildirler. Kitap Ehli iinde dogruluk zere bulunan bir nderli topluluk vardir
ki onlar, gecenin saatlerinde boyun egip teslimiyet gstererek Allah'in yetlerini okurlar. Allah'a ve
hiret gnne inanirlar, herkese iyi kabul edilen seyleri emrederler, herkese ktlg kabul edilen
seylerden vazgeirmeye alisirlar, hayirlarda da birbirleriyle yarisirlar. Ve iste onlar, iyi
insanlardandirlar.
(l-i Imran 113,114)

418
Tesniye; 18. Blm, 15-19. Cmleler:

731

199
Sphesiz ki Kitap Ehlinden, Allah'a inananlar, size indirilene ve kendilerine indirilene
Allah'a samimiyetle saygi duyanlar olarak inananlar da vardir. Onlar, Allah'in yetlerini az bir
degere degismezler. Iste onlar, cretleri Rableri katinda olanlardir. Sphesiz Allah, hesabi abuk
grendir.
(l-i Imran/ 199)

162
Fakat bu Yahudilesenlerden bilgide derinlesmis olanlar ve iman edenler, sana indirilene ve
senden nce indirilenlere iman ederler. Onlar, salti ikame eden [ml ynden ve zihinsel aidan
destek olma; toplumu aydinlatma kurumlari olusturan, ayakta tutan], vergiyi veren, Allah'a ve
hiret gnne iman edenlerdir. Iste onlar, Bizim byk bir dl vereceklerimizdir
(Nisa/ 162)

Bu konuda ayrica su ayetlere de bakilabilir: Maide/8284, Rad/36, Isra/107
109, Kasas/52, 53, Ahkaf/10, Ankebut/47 ve Bakara/121.
Bu surenin 181. ayetinde ise, hakka kilavuzluk eden ve hakk ile adaleti
saglayan Ehl-i Kitap disindaki bir mmetin varligindan sz edilecek ve o mmet
vlecektir:

181
Yine Bizim olusturduklarimizdan hakka kilavuzluk eden ve onunla adaleti uygulayan bir
mmet vardir.
(Arf/ 181)


160
Ve Biz onlar on iki torun liderleri olan oymak topluluga ayrdk. Ve
toplumu kendisinden su istedigi zaman Ms'ya, Birikimini, o tay kalpli
toplumuna uygula diye vahyettik. Hemen o tay kalpli toplumdan on iki toplum/
belde halk oluyuverdi. Halkn her biri su alacag yeri iyice grendi/ iyaretledi.
Ve bulutu da zerlerine glge yaptk. Onlara kudret helvas ve bal/ bldrcn
indirdik; size rzk olarak ihsan ettigimiz nimetlerin temizinden yiyiniz! Onlar
Bize hakszlk yapmadlar, kendi kendilerine hakszlk ediyorlard.


Bu yetin bir benzeri de Bakara sresi'nde bulunmaktadir:

60
Ve hani bir zamanlar Ms, toplumu iin su istemisti de, Biz, Birikimini tas kalpli
toplumuna uygula! demistik. Bunun zerine o tas kalpli toplumdan on iki toplum-belde halki
ayrismisti. Olusan her beldenin halki, kendi su alacagi yeri kesinlikle grendi. Allah'in rizkindan
yiyin, iin ve bozgunculuk yaparak yeryznde takinlik yapmayin.
(Bakara/60)

12
Ve andolsun ki Allah, Isrlogullari'nin saglam szn almisti. Ve Biz, kendilerinden on iki
mfettis/baskan gndermistik. Ve Allah demisti ki: Ben, kesinlikle sizinle beraberim. Salti ikame
eder [ml ynden ve zihinsel aidan destek olma; toplumu aydinlatma kurumlari olusturur, ayakta
tutar], zekti/verginizi verir, elilerime iman eder, onlari destekler ve Allah'a gzelce dn
verirseniz, andolsun ki sizden ktlklerinizi rtecegim ve sizi altindan irmaklar akan cennetlere
girdirecegim. Iste sizden her kim de, bundan sonra kfrederse; Allah'in ilhligini ve rabligini
bilerek reddederse, artik kesinlikle yolun dogrusunu kaybetmis olur.
(Maide/ 12)


TAS

732
Yukarida, as'nin, Ms'nin birikimi oldugunu ifade etmistik. Burada ise
Ms'nin birikimini kullanacagi, vuracagi tas ifadesini ele alalim. Tas, sertlik ve
katiligin semboldr. Allah'in, Isrlogullari'nin kalplerinin tas gibi, hatta daha da
kati oldugunu bildirdigi iin buradaki tas ifadesiyle, malum tas-kaya degil, tas
kalpli Isrlogullari kastedilmistir:

Sonra da kalpleriniz katilasti; iste onlar, tas gibidir, hatta daha katidir. Ve sphesiz taslardan
yleleri vardir ki, onlardan irmaklar fiskirir, yleleri vardir ki yarilir da ondan su ikar, yleleri vardir
ki Allah'in hasyetinden dserler. Allah yaptiklarinizdan habersiz-duyarsiz degildir. (Bakara/74)

-- [DARB]
Lisnu'l-Arab ve Tcu'l-Ars'ta aiklandigina gre darb szcgnn hakikat
manasi, bir seyin zerinde bir sey olusturmak demektir. Bu asil anlamdan
hareketle szck, vurmak, arpmak, yarmak, sikistirmak, yola gitmek, kalp atisi,
nabiz vurusu, rnek vermek vs. gibi birok anlamda kullanilir. Bunu, Sd sresi'nde
Eyyb peygamberle ilgili blmn tahlilinde izah etmistik.
Bu szcgn buradaki anlami da, gerek anlami olan bir sey zerinde bir sey
olusturmaktir.
Bu yette, zerinde durulmasi gereken bir diger husus da ayn szcgdr. Bu
szck hakkinda lgatlerde su bilgiler verilir:
,= [AYN]
Bu szcgn, grme, gz, gnes, pinar, yagmur, mal, altin, insan, hayat,
toplum, belde halki gibi yzden ok anlami vardir.
419

Bu yetlerdeki ayn szcg, hep pinar anlamiyla evrilegelmistir. Halbuki
Ms pasajindaki ayn szcklerinin toplum, belde halki anlami tercih
edilmeliydi. Zira Allah byle anlasilmasi gerektigine yetin basindaki, Ve Biz onlari
on iki torun liderleri olan oymak topluluga ayirdik ifadesiyle isaret buyurmustur.
Bu, Mide sresi'nde de aika grlmektedir:

Ve andolsun ki Allah, Isrlogullari'nin misakini almisti. Ve Biz, kendilerinden on iki
kaymakamgndermistik. Ve Allah demisti ki: Ben, muhakkak sizinle beraberim. Salti ikme eder,
zekti verir, elilerime iman eder, onlari destekler ve Allah'a gzelce dn verirseniz, andolsun ki
sizden ktlklerinizi rtecegim ve sizi altindan irmaklar akan cennetlere girdirecegim. Iste sizden
her kimde bundan sonra kfrederse, artik kesinlikle yolun dogrusunu kaybetmis olur.
(Mide/12)

Bu yetlerdeki, birikimini tas kalpli toplumuna vur ifadesi zerinde de
durulmasi gerekir. Her iki yetteki, Ve kavmi kendisinden su istedigi zaman, Halkin
her biri su alacagi yeri iyice grendi, Hani bir zamanlar Ms, kavmi iin su
istemiti de ifadelerinden anlasildigina gre Ms'nin kavmi su sikintisi ekmistir.
Su yznden aralarinda problemler olusmus, Allah da Ms'ya,
birikimini/deneyimini kullanmasini vahyetmistir.
Zira Ms, su sikintisinin nelere mlocagini Misir'dan Medyen'e katiginda
Medyen suyunun basinda grms; su yznden tartisma ve kavgalarin olduguna
shit olmustu. Bu konuda tecrbesi vardi. Bu konu Kasas sresi'nde aiklanmistir:


23
Ve Ms, Medyen suyuna varinca, orada hayvanlarini sulayan insanlardan bir nderli
topluluk buldu. Ve Ms, hayvan sulayanlar kadar gl olmayan, hayvanlarini geri eken iki kadin
buldu. Dedi ki: Hliniz nedir? Dediler ki: obanlar sulayip ekilmeden biz sulamayiz; babamiz da
ok yasli bir ihtiyardir.

419
Lisnu'l-Arab; Tcu'l-Ars, Ayn mad.
733
24
Bunun zerine Ms, ikisi iin hayvanlari suladi. Sonra glgeye ekildi de Rabbim!
Sphesiz ki ben, iyilikten bana indirdigin seye muhtacim dedi.
25
Derken, o iki kadindan biri utana utana yryerek Ms'ya geldi. Dedi ki: Sphesiz babam,
bizim yerimize sulamanin cretini karsilamak iin seni agiriyor. Ms, kizin babasina geldi ve
kissalari ona anlatti. Kizin babasi; Korkma, o sirk kosarak yanlis; kendi zararlarina is yapmis
toplumdan kurtuldun dedi.
(Kasas/23-25)

Demek oluyor ki Ms, bu kadar kalabalik halkin bir arada yasamasinin
sorunlara yol aacagi gerekesiyle Isrlogullari'ni on iki yere, on iki toplum hlinde
dagitmis ve susuzluk problemini byle zmstr. Malumdur ki yerlesim alanlari
hep subaslarina, nehir kiyilarina kurulur.
Isrlogullari'nin on iki gruba/topluma ayrilmasi ve her birinin basina bir
kaymakam/komutan/ynetici dikilmesi, Kitab-i Mukaddes'te de yer alir:
Isrllilerin Misir'dan ikisinin ikinci yili, ikinci ayin birinci gn Rabb Sina l'nde,
Bulusma adiri'nda Ms'ya syle seslendi: Sen ve Hrn Isrl toplulugunun btn boylariyla
ailelerinin sayimini yapin. Btn erkekleri bir bir sayip adlarini yazin. Isrllilerden savasabilecek
durumda yirmi ve daha yukari yastaki btn erkekleri sayip blklere ayirin. Size yardim etmek iin
yaninizda her oymaktan birer adam bulunsun; bu kisiler aile basi olmali. Size yardimci olacak
adamlarin adlari sunlardir: Ruben oymagindan Sedeur oglu Elisur, Simon oymagindan Surisadday
oglu Selumiel, Yahuda oymagindan Amminadav oglu Nahson, Issakar oymagindan Suar oglu
Netanel, Zevulun oymagindan Helon oglu Eliav, Yusufogullari'ndan Efrayim oymagindan Ammihut
oglu Elisama, Manasse oymagindan Pedahsur oglu Gamliel, Benyamin oymagindan Gidoni oglu
Avidan, Dan oymagindan Ammisadday oglu Ahiezer, Aser oymagindan Okran oglu Pagiel, Gad
oymagindan Deuel oglu Elyasaf, Naftali oymagindan Enan oglu Ahira. Bunlar Isrl toplulugundan
atanmis adamlardi; atalarinin soyundan gelen oymak nderleri, Isrl'in boy baslariydi.
420




yetteki ,,'-'' - selv szcg; "bildircin" anlamina geldigi gibi "bal"
anlamina da gelir. Bu szcgn iinde yer aldigi "bildircin/bal ile beslemek" deyimi
ise, Trkedeki "bir eli yagda bir eli balda" deyimi gibi bir rahatligi ve "bal brekle
beslemek" deyimindeki gibi iyi ve bol beslenmeyi ifade etmektedir.



161
Ve bir zaman onlara, Su kente yerleyin ve oradan dilediginiz yeyleri
yiyin ve Hitta [gnahlarmz bagyla]! deyin ve teslim olmuy olarak kapdan
girin. Biz sularnz bagylayacagz, iyilere arttracagz denilmiyti.
162
Sonra onlarn iinden bir ksm yanly; kendi zararlarna iy yapanlar,
sz, kendilerine sylenenden bayka sze degiytirdiler. Biz de yanly; kendi
zararlarna iy yaptklarndan dolay zerlerine gkten bir ceza gnderiverdik.


160. ayetten baslamak zere bu ayetlerde anlatilanlar, bazi szcklerin cmle
iindeki yerleri ne veya arkaya alinmak suretiyle degistirilmis ve bazi farkli edatlar
kullanilmis olarak Bakara suresinde de gemektedir:

420
Sayilar, 1:1- 16.
734

57
Ve stnze o bulutu glge yaptik ve zerinize kudret helvasi ve bildircin/bal indirdik. Ve
size verdigimiz ri:iklarin ho olanlarindan yiyin. Onlar, Bize karsi haksizlik etmediler, lkin onlar
sirk kosmak sretiyle kendi benliklerine haksizlik ediyorlardi.
***
58
Ve hani bir zamanlar Biz, Su kente girin de onun nimetlerinden dilediginiz sekilde bol bol
yiyin. O kapidan da boyun egip teslimiyet gstererek; onlara teb/uyruk olarak, taskinlik, yanlis;
kendi zararlarina is yapmadan girin ve Hitta [bizi bagisla]! deyin. Ki size, hatalarinizi
bagislayiverelim, iyilik-gzellik yapanlara nimetlerimizi daha da arttiracagiz demis idik.
59
Bunun zerine o sirk kosarak yanlis; kendi zararlarina is yapan kimseler, sz, kendilerine
sylenildiginden baska bir sekle degistirdiler. Biz de yapmis olduklari hak yoldan ikis karsiliginda o
sirk kosarak yanlis; kendi zararlarina is yapan kimselerin stne gkten bir azap indirdik.
***
60
Ve hani bir zamanlar Ms, toplumu iin su istemisti de, Biz, Birikimini tas kalpli
toplumuna uygula! demistik. Bunun zerine o tas kalpli toplumdan on iki toplum-belde halki
ayrismisti. Olusan her beldenin halki, kendi su alacagi yeri kesinlikle grendi. Allah'in rizkindan
yiyin, iin ve bozgunculuk yaparak yeryznde takinlik yapmayin.
***
61
Ve hani bir zamanlar siz, Ey Ms! Biz, tek yemege asla dayanamayiz, artik bizim iin
Rabbine dua et de bize yerin yetistirdigi seylerden; sebzesinden, acurundan, sarmisagindan,
mercimeginden ve soganindan ikarsin demistiniz. Ms da size, O, stn olani daha asagi olanla
degistirmek mi istiyorsunuz? Bir kasabaya/ Misir'a inin, o vakit istediginiz seyler sizin olacaktir
demisti. Ve zerlerine asagilik ve meskenet damgalandi ve sonunda Allah'tan bir gazaba ugradilar.
Iste bu, kfretmis; Allah'in yetlerini bilerek reddetmis olmalari ve peygamberleri haksiz yere
ldrms olmalari nedeniyledir. Iste bu, isyan etmeleri ve asiri gitmeleri nedeniyledir.
(Bakara/ 57- 61)

Bu ayetlerden Israilogullarinin kendilerine sylenen bazi szleri degistirme
cihetine gittikleri ve bundan dolayi cezalandirildiklari anlasilmaktadir. 161. ayetten
anlasildigi kadariyla degistirdikleri sz

== hittatn szdr. Onlar gnahlarimizi


affet! anlamina gelen bu sz =-= hintatn [bugday] sekline sokmuslardir. Bu
durum, Israilogullarinin ne kadar a gzl, mala mlke meyilli bir karakterde ve
dinlerinin imanlarinin madd ikar oldugunu gstermektedir.
Bu olaylara Tevratin Yesu blmnde de deginilmektedir. Buradan hareketle
anlatilan olaylarin Musa peygamberden sonra Yesu dneminde cereyan ettigi ve
ayette konu edilen sehrin de bugnk Kuds sehri oldugu sanilmaktadir.
Rivayetlerde Israilogullarinin bu sehre kendilerine tavsiye edilen sekilde teslim
olarak degil de kilari zerinde emekleyerek girdikleri yer almaktadir.

163
Ve onlara, o deniz kysndaki kentten de sor. O srada onlar kulluga,
iyiden iyiye dynmeye zglenmiy gnde snr ayyorlard. Kulluga, iyiden
iyiye dynmeye zglenmiy gnde ayr bunalyorlard, diger gnlerde ise ok
mutluydular. yte hak yoldan kmalar nedeniyle Biz onlar byle
bellandryoruz.

Bu ayette Israilogullarinin her zaman kazanma zihniyetinde olduklari,
kazanlarina engel olmasindan dolayi ibadet gnlerinde bunalima girdikleri
bildirilmektedir. Ancak ayeti byle anlamak iin ilgili szcklerin Kuranda hangi
anlamda kullanildiginin iyi tahlil edilmesi gerekmektedir:

SEBT GN

Halk arasinda cumartesi gn olarak bilinen sebt gn; insanlarin gnlk
yasamlari ile ilgili [dnyev] islerini bir taraf birakip bunlari hi dsnmeden,
735
sadece Tanrinin szlerini dinledikleri ve bunlari derin derin dsnmeye vakit
ayirdiklari, dolayisiyla hem bedenlerini hem de ruhlarini dinlendirdikleri gndr.
Ismi Sabat Gn olarak geen sebt gn hakkinda Kitab-i Mukaddesin,
ikis/20 Levililer/19, Sayilar/15, Yeremya/ 17, Hezekieel/20. Blmlerinde ayrintili
bilgi bulunmaktadir.


Dnya islerini birakip ibadete tahsis edilen gn olan sebt gnnn, halk
arasinda cumartesi gn olarak yayginlasmasinin sebebi, sebtin cumartesi
gnlerinde uygulanmasindan kaynaklanmaktadir.

Ayette geen hiytanhm ifadesi, hut szcgnn oguludur. Genellikle
balik olarak evrilen bu szck ile ilgili kalem suresinde ayrintili bilgi verilmistir.
Ki bu szck bunalimdan kinayedir.


Hut szcgnn Kuranda yer aldigi pasajlardaki anlatim dikkate alindiginda,
szcgn daima sebebiyet mecaz-i mrseli seklinde kullanildigi grlmektedir.
Yani, sebep olan hirs ve doyumsuzluk zikredilmekte fakat hirsin insanda sebep
oldugu bunalim ve karamsarlik kastedilmektedir.

Buradan hareketle denilebilir ki, Kehf suresinin 61. ve 63. ayetlerinde geen
Musa peygamberin hutu da Yunus peygamberin hutu gibi balik degil, dsms
oldugu bunalimdir, karamsarliktir.


Bu aiklamalardan sonra, 163. ayetin tahliline baslarken bu ayette
Israilogullarinin a gzllgnn ifade edildigi ynndeki grsmzn gerekesi
aikliga kavusmus olmaktadir. nk artik sebt yapildiginda gelen hutlarin
balik olmadigi anlasilmis, bu hutlarin doymazlik sebebiyle olusan karamsarlik,
bunalim oldugu ortaya ikmistir. Buna gre, 163. ayette geen sebt yapilan gnde
hutlarin akin akin geldigine ve sebt yapilmadiginda gelmedigine dair ifadeden
su anlam ikmaktadir:
Israilogullari sebte uyduklari zaman is yapip para kazanmadiklari iin
ileden ikiyorlar, asiri derecede sikintiya, karamsarliga, bunalima dsyorlardi.
Yani, sebt gn Israilogullarinin bunalimlari, sikintilari artiyordu. Sebte
uymadiklari takdirde ise alisip kazan sagladiklari iin doymazliktan kaynaklanan o
sikintiya dsmyorlardi.
Hut szcgnn 163. ayette balik anlaminda kullanilmadiginin bir baska
gstergesi de ayetteki htnhm [onlarin hutlari] ifadesi ile hutlarin kavme
izafe edilmesidir. Gerekte ise baliklar denize aittirler ve kavme ait olmalari sz
konusu olamaz.
Bu bilgiler isigi altinda 163. ayetten anlasilan sudur: Allahin kendilerine
Haftada bir gn sebt yapacaksiniz; dnya isleriyle ugrasmayacaksiniz, ibadet
edeceksiniz dedigi Israilogullari, sebte uyduklari zaman is yapip para
kazanmadiklari iin ileden ikiyorlar, asiri derecede sikintiya, karamsarliga,
bunalima dsyorlardi. Yani, sebt gn Israilogullarinin bunalimlari, sikintilari
artiyordu.

736
164
Ve hani onlarn ilerinden bir mmet; nderli toplum, Allah'n
degiyime/ ykma ugratacag ya da etin bir azapla azap edecegi bir topluma
ne diye gt veriyorsunuz? dedigi vakit, o uyarda bulunanlar da dediler ki:
Rabbinize kary mazeret olsun, bunlar da Allah'n korumas altna girsinler
diye.

Hatirlanacak olursa 159. ayette Israilogullarinin iinde hakki gsteren ve hakk
ile adaleti uygulayan bilinli bir grup oldugundan sz edilmisti. Bu ayette de o
bilinli grubun kendi aralarinda ikiye ayrildiklari grlmektedir.
Bu bilinli grubun iindeki bazi kisiler, uyarilarin ve gtlerin bosa gittigini
grnce diger gt arkadaslarina Sz dinlemeyen su insanlara niye bos yere gt
verip nefes tketiyorsunuz? diye sormaktadirlar. Daha derin dsndkleri iin gt
vermeye devam edenler ise, vazifelerini yaptiklarina dair Allaha mazeret beyan
edebilmek iin uyari ve gde devam ettiklerini, belki bir gn onlarin da yola
gelebileceklerini umduklarini sylemektedirler.
Burada nakledilen yntem her zaman dikkate alinmali ve hakki tavsiye etme
isine yilmadan, sabirla devam edilmelidir.

165,166
Ne zaman ki onlar kendisiyle hatrlatma yaplan yeyleri
umursamadlar, Biz o ktlkten sakndranlar kurtardk, o zlimleri de hak
yoldan kmalarndan dolay yiddetli/ fakir dyren bir azapla yakaladk. Ne
zaman ki onlar kendisiyle yasaklandklar yeyler konusunda byklendiler, Biz
de onlara, Ayaglk maymunlar olun! dedik.

Dikkat edilirse kurtulanlar daima iman edip salihati isleyenler [devamli
dzeltmeye ynelik isler yapanlar] olmakta, digerleri ise cezalandirilmaktadir.
Israilogullarinin para canlisi, ikar saglamayi dsnen kesimine yneltilen
Asagilik maymunlar olun! ifadesi bir baska ayette daha gemektedir:

65
Ve siz iinizden sebtte/dsnme gnnde sinirlari asan kimseleri de elbette bilirsiniz. Iste
bundan dolayi onlara, Sefil maymunlar olun! dedik. (Bakara/ 65)

Bu ifade ile ilgili olarak, Israilogullarina mensup bu sulularin gerekten
maymun olduklarina dair rivayetler ortaya ikmistir:
Yahudiler sabahleyin kendilerinin zelil maymunlar oldugunu grdler. Onlar gn
bu ekilde kaldilar. Derken diger insanlar onlari grd sonra da yok olup gittiler.
Yahudilerin genleri maymun, ihtiyarlari ise domuz haline getirildiler.
421


Hlbuki ayetlerde Biz onlari asagilik maymuna evirdik denilmemis,
Onlara Asagilik maymunlar olun! dedik denilmistir. Yani burada, Rabbimizin
sululari maymun hline getirmesi sz konusu degildir. Ayetteki Asagilik
maymunlar olun! ibaresi, sulularin kendi davranislari sonucunda maymuna
benzeyeceklerini ifade etmektedir. Yani zimnen onlara Siz, size verilen kurallara
uymaz, bu agzllg srdrr, srekli altina, mala-mlke taparsaniz; her yerde ve
her zaman para kazanacagiz diye her trl maskaraligi, hokkabazligi yaparsiniz.
Madem istiyorsunuz, buyurun, asagilik maymunlar gibi maskaralik edip durun!
denilmistir. Nitekim maymun szcg, klsik Arapada istah ve arzuya gem
vuramayan taskin insanlar iin sik sik kullanilan bir szcktr. Bu tip doyumsuz

421
Razi, Ibn Abbastan)
737
insanlara Trkede de maymun istahli denmektedir. Diger taraftan, Tevratta da
Israilogullarinin maymunlastigi hakkinda herhangi bir bildirim yoktur.
Buna benzer bir ifade bir baska ayette daha vardir:

60
De ki: Allah katinda cezaya arptirilma bakimindan bunlardan daha ktsn size haber
vereyim mi? Allah, kimleri dislamis ve gazabina ugratmissa; kimlerden maymunlar, domuzlar ve
seytana tapanlar yapmissa, iste bunlar, meknca ktdr ve yolun dogrusundan daha ok
kaybolmuslardir.
(Maide/ 60)

Maide suresinin 60. ayetindeki Rabbimizin Biz kildik ifadesi, Allahin
kullarinin tm fiillerinin yaraticisi olmasi bakimindandir. Yoksa onlari
maymunlastiran, maskara yapan, seytana taptiran Allah degil, bizzat kendileridir.
Yani onlar bizzat kendileri maymun karakterine brnerek maymun hline
gelmislerdir.

167
Ve o vakit Rabbin, kymet gnne kadar zerlerine, kesinlikle
kendilerini en kt azaba ugratacak kimseler gnderecegini iln etti. Sphe yok
ki, Rabbin cezay abucak verendir. Ve kesinlikle O, kullarnn gnahlarn ok
rten, onlar cezalandrmayan ve bagy bol olandr, engin merhamet sahibidir.

Bu ayette, haddi asanlara karsi Allahin tavrinin [snnetllah] ne oldugu iln
edilmektedir.
Buna gre, birok topluma kiyasla fazlalikli kilinmis ve esitli nimetlerle
beslenmis olan Israilogullari, Allahin emirlerini igneyerek buzagiya [ziynete]
taptiklari, sebt yasagina uymadiklari ve daha birok gnah isledikleri iin Allahin
baska kullari vasitasiyla cezalandirilmislardir.
Gerekten de Israilogullarinin tarihine bakildiginda, hibir zaman rahat
yasamadiklari, onlari her zaman haraca baglayan, ezen, ldren birok lke veya
ynetimin oldugu grlmektedir.
Israilogullarina ilk musallat edilen Buhtunnasirdir. Buhtunnasir onlari ldrd
ve esir aldi. Sehirlerini yerle bir etti. Hiristiyanlar da onlari ok ezdi. Onlardan cizye
aldi. Daha sonra da Mslmanlar Medine yresinden hatta Arap yarimadasindan
onlari temizlediler. Son olarak da mallarina ve canlarina Almanya tarafindan tasallut
edildi.
Israilogullari ile ilgili bu mealdeki bir diger ayet de sudur:

112
Onlar nerede bulunurlarsa bulunsunlar, zerlerine alaklik damgasi vurulmustur. Ve
Allah'in szlemesine ve insanlarin szlemesine bagli kalanlar hari onlar Allah'in hismina
ugradilar ve zerlerine de miskinlik vurulmustur. Bu, onlarin Allah'in yetlerini rtbas etmis olmalari
ve haksiz yere peygamberleri ldrmeleri sebebiyledir. Bu, isyan etmis ve siniri da asmis olmalari
nedeniyledir.
(l-i Imran/ 112)

Bu ayette hem peygamberimizin dnemindeki hem de gnmzdeki
Yahudilere ince gndermeler yapilarak sanki syle denilmektedir: Bu tavirlarinizi
srdrrseniz kiyamete kadar rahat yasama firsatiniz olmayacaktir. Ama ahitlerinize
sadakat gsterip hakka dnerseniz rahat yasarsiniz.

168
Ve onlar yeryznde birok nderli toplumlara ayrdk. Onlardan bir
ksm dzgn kimselerdi, bir ksm da bundan ayag idi. Ve Biz, onlar
dnsnler diye iyiliklerle ve ktlklerle snama yaptk.
738

Bu ayette Israilogullarina verilen cezalardan birine deginilmekte ve onlarin
birok paraya blndkleri bildirilmektedir. Israilogullarina verilen blnme cezasi
onlarin kendi agizlarindan Cinn suresinde de dile getirilmistir:


11
Sphesiz bizler; bizlerden bir kismi slihlerdendir, bizden bazilari da bunun aagisindandir.
Biz, eit eit yollarda idik.

(Cinn/ 11)


168. ayette ayrica, Israilogullarinin arasinda, iyi yne alisan ve dzeltici
mahiyette toplumsal girisimde bulunan salihler ile eski tutumlarinda direnen
azginlar bulunacagi bilgisi tekrar verilmistir.
Ayetin sonunda ise Rabbimizin onlari hem kitlik, kuraklik, hastalik, zorluk
gibi sikintilarla hem de bolluk, saglik, zenginlik gibi nimetlerle imtihan ettigi
bildirilmistir.

169
Derken onlardan sonra bir nesil gelip onlarn yerlerine geti. Kitab'a
miras oldular. Onlar bu dnyann degersiz kazanmlarn alrlar, Bize
ileride magfiret olunur/ sularmz bagylanr diyorlard. Kendilerine ona
benzer degersiz bir mal gelirse, onu da alyorlard. Allah'a karyi haktan
baykasini sylemeyeceklerine dair kendilerinden o kitabin teminati alinmadi mi?
Hlbuki onda olani okuyup grenmiylerdi. hiret yurdu, Allah'in korumasi
altina girmiy kimseler iin daha hayirlidir. Hl akil etmeyecek misiniz?

Bu ayette yine Israilogullarinin mala tutkun karakterleri sergilenmekte ve bu
tutumlari kinanmaktadir.
Ayetin bildirdigine gre, Israilogullari, kendilerine indirilen ve vris olduklari
kitapta malin, mlkn, kazancin llerinin bildirilmis olmasina ve kendilerinin de
bu kitabi okuyup durmalarina ragmen kitapta sylenenin aksini yapmaktadirlar.
Oysa kitaptaki bilgileri gz ardi etmeyeceklerine dair ortada verilmis szleri
bulunmaktadir:

187
Ve hani Allah, kendilerine Kitap verilen kimselerden saglam szn almisti: Kitabi
kesinlikle insanlarin nne apaik koyacaksiniz, onu gizlemeyeceksiniz. Onlar ise bunu sirt
(l-i Imran/ 187)

Ayet, hem o gne hem de bugne hitap eden evrensel bir mesajla sona
ermektedir: Ahiret yurdu takva sahipleri iin daha hayirlidir. Hl akletmeyecek
misiniz?

170
Ve Kitab'a smsk sarlanlara ve salt ikame edenlere [ml ynden ve
zihinsel adan destek olma; toplumu aydnlatma kurumunu oluyturanlara-
ayakta tutanlara] gelince, Biz o dzeltenlerin/iyileytirenlerin dln
yitirmeyiz.

Bu ayetten, mal canlisi Israilogullarinin tamamen dzelmez, yola gelmez
olmadiklari anlasilmaktadir. nk Rabbimiz dns kapisini aralayarak ayetteki iyi
davranislarda bulunanlara dllerini verecegini bildirmektedir.
739
Aslinda bu ilke sadece Israilogullarina ynelik olmayan, Yce Allahin
rahmeti geregi tm kullarina bildirdigi bir ilkedir:

30
Sphesiz iman eden ve dzeltmeye ynelik isler yapanlar; sphe yok ki Biz, isi gzel
yapanlarin karsiligini kaybetmeyiz.
(Kehf/ 30)

171
Hani bir zamanlar, o dag glgelik/yemsiye gibi iken, onlar da, dag
zerlerine yklacak diye inanmylarken Biz, onlarn st'n/en sekinlerini o
daga ekmiytik/ ykseltmiytik: Allah'n korumas altnda olmanz iin size
verdigimizi kuvvetle tutun ve iindekini hatrnzdan karmayn!
Bu yette Isrlogullarinin yasamindan baska bir kesite deginilmektedir. Srede Ms
peygamber, Firavun ve Isrlogullarina dair kissalara diger kissalardan daha fazla ve ayrintili
olarak yer verildigi grlmektedir. Ne var ki, bu durum sadece bu Sreye mahsus olmayip
Kur'n'in tm iin geerlidir. Bunun sebebi, Isrlogullarinin diger kissalardaki kavimler gibi
yok edilmemelerinden kaynaklanmaktadir. Nitekim Isrlogullari sadece o gn iin
bulunduklari blge olan Ortadogu ile sinirli olmadan tm dnyada varlik gstermis ve etkin
olmus bir toplumdur. Bu zellikleri sebebiyle Rabbimiz bu toplumun iyi taninmasini
istemektedir.
yette Isrlogullarinin karsilastigi anlatilan olay, Kur'n'in indigi dnemde Isrlogullari
arasinda bilinen ve dilden dile sylenip gelen bir olaydir ve baska yetlerde de yer almistir:
63
Hani bir zamanlar Biz, sizden, Allah'in korumasi altina girmeniz iin verdigimiz seyi
kuvvetle tutun ve iindekileri hatirinizdan ikarmayin! diye saglam bir sz almistik ve sizin
stnz; sekininiz Ms'yi Tr'a/daga ykseltmistik/ikarmistik.
64
Bir de siz, bundan sonra yz evirdiniz. Iste eger zerinizde Allah'in armagani ve rahmeti
olmasa idi kesinlikle siz zarara ugrayanlardan olmustunuz.
(Bakara: 63-64)

93
Ve hani Biz sizden, Size verdigimiz Kitab'i kuvvetlice alin ve dinleyin diye saglam sz
almis ve sizin stnnz/ sekininiz Ms'yi Tr'a ykseltmistik/ ikarmistik. Demislerdi ki:
Dinledik ve isyan ettik/iyice sarildik. Ve geregi bilerek reddetmeleri yznden altinin ilhligi
kalplerine iirilmisti. De ki: Eger inananlar iseniz, inancinizin size emrettigi sey ne irkindir!
(Bakara/ 93)

154-158
Ve sz vermeleri ile birlikte stlerini/ en degerlilerini/Ms'yi Tr'a ykselttik. Ve
onlara: O kapidan boyun egip teslimiyet gstererek girin dedik. Yine onlara: Tefekkr/kulluk
gnnde sinirlari asmayin dedik. Sonra da onlarin kendi szlerini bozmalari, Allah'in yetlerine
inanmamalari, peygamberleri haksiz yere ldrmeleri ve: Kalplerimiz rtldr/ snnetsizdir
demeleri aksine Allah, kfretmeleri; Kendisinin ilhligini ve rabligini bilerek reddetmeleri
nedeniyle kalplerine damga vurmutur. Onlarin azi diinda, inanmazlar ve Allah'in ilhligina ve
rabligine inanmamalari ve Meryem'in aleyhinde byk bhtanlar sylemeleri; Biz, Allah'in
Rasl Meryem oglu Mesih s'yi gerekten ldrdk demeleri nedeniyle onlardan saglam bir sz
aldik. Oysa O'nu ldrmediler ve O'nu asmadilar. Ama onlar iin, s, benzetildi. Gerekten O'nun
hakkinda anlasmazliga dsenler, kesin bir yetersiz bilgi iindedirler. Onlarin zanna uymaktan baska
buna iliskin hibir bilgileri yoktur. Onu kesin olarak ldrmediler. Aksine Allah O'nu, Kendine
ykseltti/ derecesini artirdi. Ve Allah, en stn, en gl, en serefli, maglp edilmesi mmkn
olmayan/mutlak galip olandir, en iyi yasa koyan, bozulmayi iyi engelleyen/saglam yapandir.
(Ns: 154-158)
740


yetteki zann szcg burada yakn =kesin bilgi anlamindadir ve muhtemelen Ms
peygambere Tevrt'in vahyedilmesi sirasinda meydana gelen yer sarsintisi, yildirim, simsek
gibi dogal afetlere atifta bulunulmaktadir.
Isrlogullarinin yasadigi bu olay Kitab-i Mukaddeste de yer almaktadir:
Ms halkin Tanri'yla grmek zere ordughtan ikmasina nclk etti. Dagin eteginde durdular.
Sn Dagi'nin her yanindan duman ttyordu. nk RABB dagin stne ate iinde inmiti. Dagdan
ocak dumani gibi duman ikiyor, btn dag iddetle sarsiliyordu.
422



172,173
Hlbuki senin Rabbin, kymet gn, Biz, bunlardan bilgisizdik
demeyesiniz yahut Bundan nce atalarmz ortak koymuy, biz onlardan sonra
gelen kuyaklarz, btl iyleyenlerin iyledikleri nedeniyle bizi mi degiyime/
ykma ugratacaksn? demeyesiniz diye, demogullar'nn sulbnden onlarn
soylarn alr ve onlar kendi nefislerine tank eder; Ben sizin Rabbiniz degil
miyim? Derler ki: Elbette Rabbimizsin, tanklk ediyoruz.

Hi kusku yok ki Kuran hem mbin [apaik], hem de mufassaldir
[tafsiltlidir]. Kurnin byle oldugu Rabbimizin beyani ile sabittir. Byle olmasina
ragmen Kurandaki bazi ifadelere -sanki anlasilmamis veya anlasilamazmis gibi-
aiklama getirmek iin asilsiz rivayetlere mracaat edilmis ve tutarsiz yorumlar
yapilmistir. Bunlarin sonucu olarak ortaya dinimizle hi alkasi olmayan binlerce
acayip kavram ve inanis ikmistir. Bunlardan biri de Kalu Bela veya Elest
Bezmi kavramidir. Bu kavram, surenin 172174. ayetlerinin aiklamasi iin
uydurulan rivayetlerde icat edilmistir.

KALU BELA / BEZM-I ELEST

Arf suresinin 172174. ayetleri dirayetle anlasilmaya alisilmadigi iin, aik
olmayan, gayb manalar ieren bir ayet muamelesi grms ve ayetlerin anlasilip
anlatilmasi da uydurmacilara kalmistir. Bu konudaki uydurmacilar ve uydurulanlar o
kadar ogalmistir ki, Kalu Bela veya Bezm-i Elest adlariyla zel bir tasavvuf
kltr ve edebiyati meydana gelmistir. Bu gidisatin dogal sonucu olarak konunun
kaynagi olan Arf suresinin 172174. ayetlerinin meali de dirayetsizce ve ortaya
ikan uydurmalar dogrultusunda yapilmistir. Asagidaki meal, mevcut meallerin bir
oguna da rnektir:

Hani Rabbin; demogullarinin sulbnden soyunu ikarmi ve kendilerini
nefislerine ahit tutmu: Ben sizin Rabbiniz degil miyim? demiti. Onlar da
demilerdi ki: Evet, biz buna ahidiz. Kiyamet gn: Bizim bundan haberimiz yoktu,
demeyesiniz.

422
ikis/ 19. blm
741
Veya daha nce sadece atalarimiz irk komutu, biz ise, onlarin ardindan
gelen bir nesiliz, bizi btil ileyenlerin yaptiklari yznden helak eder misin
demeyesiniz.
Ite biz yetleri byle uzun uzadiya aiklariz. Belki dnerler diye.

Grldg gibi, yapilan meal yeterince anlasilir degildir. Arapa bilgilerine
gvenerek ayetleri byle meallendirenler de byk olasilikla kendi yaptiklari bu
mealden bir sey anlamamislardir. Sz konusu ayetlerin sonunda Ite biz ayetleri
byle uzun uzadiya aiklariz denilmesine ragmen yapilan mealleri neden yeterince
anlasilir degildir, bunun zerinde dikkatle durulmasi gerekir. Bize gre sorun,
yetlerden bir sey anlayabilmek iin rivayetilerin eteginden tutmak ve onlarin
Raslllah bu konuda syle buyurdu diye yaptiklari yalan yanlis aiklamalari
itirazsiz kabul etme aliskanligindan kaynaklanmaktadir. Her konuda rivayete ihtiya
duyma aliskanligi, o konuyla ilgili yetlerin anlasilmasinda ortaya konmasi gereken
tefekkr ve gayreti azaltan bir etki yapmaktadir.
Mesela Ibn-i Kesir bu konu ile ilgili olarak tefsirinde on farkli rivayete, Suyut
ise ed-Drrl-Mensur adli eserinde yaklasik elli rivayete yer vermistir. zellikle
peygamberimize isnat edilerek rivayet edilmis bu haberlerin hepsi de birbirinden
farkli, birbiriyle elisik, z ve muhtevasi degisik rivayetlerdir. Zihni melekeleri
saglam, akilli ve dsnen bir insanin bu rivayetlere bakip Peygamberimizi bu
tutarsiz szlerden, biri digerini nakzeden bu tr rivayetlerden tenzih ederiz!
demekten baska aresi yoktur. Peygamberimizi byle bir kusurdan biz de tenzih
ediyor ve bu rivayetlerden Ktb- Sittede yer alan iki tanesini ibret iin
aktariyoruz:

Rivayet 1:

Mslim Ibn Yesar el-Chen anlatiyor: Hz. mer RAdan, Rabbin
demogullarindan; bellerinden zrriyetlerini ... (Araf 172-173) yetinden soruldu. Hz.
mer RA. u cevabi verdi: Bu yetten Raslllaha da sorulmutu. O yle aikladi:
Allah, demi yaratti sonra sag eliyle meshedip ondan bir zrriyet ikardi ve: Bunlar
cennet iindir, bunlar cennet ehlinin ameliyle amel ederler dedi. Rabb Teala, ikinci defa
sirtini okadi, ondan bir nesil daha ikardi ve: Bunlari da cehennem iin yarattim, bunlar
da cehennem ehlinin amlini ileyecekler dedi.
Cemaattan bir adam: Ey Allahin Rasl! (Kaderimiz ezelden yazilmi ise) niye amel
ediyoruz? diye sordu. Raslllah u aiklamayi yapti: Allah bir kiiyi cennet ehli olarak
yaratmisa onu cennet ehlinin amelinde alitirir. yle ki cennetliklerin bir ameli zere lr
ve Allah da onu cennetine koyar. Aksine bir kulu da cehennem ehli olarak yaratmisa, onu
da cehennemliklerin amelinde istimal eder. yle ki bu da cehennemliklerin bir ameli zere
lr, Allah da onu cehenneme koyar.
423


Rivayet 2:

Ebu Hreyre anlatiyor: Raslllah buyurdular ki: Allah Zlcell Hazretleri demi
yarattigi zaman sirtini meshetti. Bunun zerine kiyamete kadar onun neslinden yaratacagi
insanlardan her birinin iki gz arasina nurdan bir parlaklik koydu. Sonra hepsini deme
arzetti. dem:
-Ey Rabbim bunlar kim? diye sordu.
-Bunlar senin zrriyetindir dedi.

423
(Muvatta, Kader 2; Tirmizi, Tefsir, Araf; Ebu Davut, snnet.)

742
Onlardan bir tanesi dikkatini ekti, gzlerinin arasindaki parlaklik ok houna
gitmiti.
-Ey Rabbim u da kim? diye sordu.
-Dvd! deyince.
-Pekl, ne kadar mr verdin? diye sordu.
-Altmi yil! dedi.
dem:
-Ey Rabbim, ona benim emrimden kirk yil ilave et! dedi.
Raslllah buyurdular ki: demin yai kirk yil eksik olarak kesinleince hemen lm
melegi geldi. dem ona:
-Yani benim mrmden kirk yil daha geride kalmadi mi? dedi. Melek:
-Iyi ama, dedi, sen onu oglun Dvda vermedin mi?
dem inkar etti, zrriyeti de inkar etti, dem unuttu ve meyveden yedi. Zrriyeti de unuttu.
dem hata iledi, zrriyeti de hata iledi.
424


Bu rivayetlere dayanilarak Mslmanlar arasinda olusturulmus inanci syle
zetlemek mmkndr:
Allah, henz bedenleri yaratmadan nce ruhlari karsisina toplamis ve onlara
Ben sizin Rabbiniz degil miyim? diye sormustur. Ruhlar da Bel! [Hi sphesiz
sen bizim Rabbimizsin] diye cevap vermisler ve bylece Mslman olmuslardir.
Konunun zeti bu olmakla beraber, Allah ile ruhlar arasinda yapilmis olan bu
szlesmenin yeri ve zamani konusunda rivayetlerde bir birlik saglanamamistir.
Syle ki: Bazi rivayetlerde bu szlesmenin Neman blgesinde [Arafattan Minaya
kadar olan vadide], bazilarinda ise Taif ile Mekke arasindaki blgede yapildigi yer
almaktadir.
Szlesmenin zamani konusunda ortaya atilan grsleri de iki kisimda
toplamak mmkndr:
- Insanlarin bedenleriyle birlikte dnyaya gelmelerinden nce, zerreler
hlindeki zrriyetlerinden topluca alinmis bir ahit yoktur. Bu szlesme mecaz
anlamdadir ve bedenlerin yaratilmasiyla gereklesmistir.
- Allahin insanlardan aldigi ahit, insan trnn fiilen dnyaya gelmesinden
nce gereklesmistir. Btn insanlarin zrriyeti, demin sirtindan zerreler hlinde
ikartilmis, onlara ruh ve akil verilerek ilh hitapta bulunulmus, onlar da buna szl
olarak cevap vermislerdir. Bu olay mecaz ve temsil bir anlatim degildir, gerekten
vuku bulmustur.

RIVAYETLERIN AKLEN VE NAKLEN TAHLILI:

- Rivayet 1de, cemaatten bir adamin sorusuna cevap olarak peygamberimizce
yapildigi ne srlen aiklama gerekte bir aiklama degil, dpedz
Cebriyeciliktir.
- Konumuz olan ayette insan soyu Ben dem [demogullari, insanlar],
Zrriyetehm [demogullarinin zrriyetleri/soylari], Min zuhrihim
[demogullarinin sirtlari/belleri/sulbleri] kelimeleriyle ogul olarak zikredilmistir.
Ayette kesinlikle tek olarak demden bahsedilmemistir. Oysa rivayetler,
yukaridaki rneklerde grldg gibi hep dem odaklidir.
- Ayette konu edilen atalarin sirki deme fatura edilemez. nk dem
msrik degildir. (Arf suresinin 189. ayeti ile ilgili olarak Razi ve Ibn-i Kesirin
yaptigi aiklamalarda deme sirk isnat edilmis, seytana kulluk yaptirilmis ve kendi
ocuguna Abdlharis [seytanin kulu] adini verdigi ileri srlmstr.)

424
(Tirmizi Tefsir, Araf.)
743
- Rivayetlere bakilirsa, insan misak vaktinde ve dnyada, kabirde, kiyamette
hayat bulmustur. Bu kabule gre onun yine misaktan sonra ve dnyada, kabirde
lmesi gerekir. Byle bir anlayis, insanin dogmadan nce l oldugunu, sonra
canlanip dnyaya geldigini, daha sonra ldgn ve en sonunda da diriltilip
hasrolundugunu bildiren Mmin suresinin 11. ve Bakara suresinin 28. ayetlerine,
dolayisiyla da gerege terstir.
- Rivayetlerde szlesmenin tarafi olarak zerrelerden sz edilmekte ve
Rabbimiz tarafindan bildirilmemis bilgiler verilmeye alisilmaktadir. Oysa herhangi
bir szlesmede taraf olacaklarin akilli ve resit olmalari gerekmektedir. Dolayisiyla
insanlarin zerreler hlinde iken taraf olduklari bir szlesmeden sorumlu tutulmalari
mantikli degildir. Zaten bu szlesmeyi bilen ya da hatirlayan tek kisi bile yoktur.
Rivayetlerle ilgili olarak daha onlarca tan [ayiplama, kinama, sulama]
noktasi siralamak mmkndr. Bir delinin kuyuya attigi tasi bin akilli ikaramaz
zdeyisi de gstermektedir ki, din literatrmze girmis bu tr akil disi grslerin
ayiklanabilmesi, bu inan ve kabullerin zihinlere yerlesmesinden ok daha zordur.
Nitekim milyonlarca Mslman hl bu konudaki asilsiz rivayetlerin tesiri altinda
kalmaya devam etmekte ve Ne zamandan beri Mslmansin? sorusuna Kl
Beldan beri diye cevap verme geregini duymaktadir.

KONUMUZ OLAN AYETLERIN TAHLIL DZENI:

Konumuz olan ayet, 163174. ayetlerden olusan pasajin bitim noktasini
olusturmaktadir. Bu pasajda Rabbimizin insanlari bazi seylerle deneyecegi,
insanlarin bir kisminin sorumluluk sahibi olarak duyarli davranacagi, diger kisminin
ise vurdumduymazlik sergileyerek grevlerini yapmayacagi, bu durumun kiyamete
kadar byle srecegi, sonuta da sorumsuzlarin cezalandirilip sorumlularin
dllendirilecegi; ayrica kfirlerin semis olduklari yolu gaflet ve bilgisizlikten degil
kesinlikle bilinli olarak istedikleri, bunu da herhangi bir bahaneye basvurmadan
itiraf ederek kendi aleyhlerine taniklikta bulunacaklari bildirilmektedir.
Meal ve tefsirlerin ogunda rivayetlerin etkisiyle konumuz olan bu ayetlere
birok ekleme yapilmis, bu nedenle de ayetlerin gerek anlamindan ister istemez
uzaklasilmistir. Biz sz konusu ayetleri szck szck tahlil etmek suretiyle gvenli
bir yol izleyecek, bylece konuyu mevcut meal ve tefsirlerle karsilastirarak okumak
isteyenlerin yapilan ilveleri daha rahat grmelerini saglamaya alisacagiz.

Hlbuki senin Rabbin,

Metinlerde genellikle vaktiyle, bir zamanlar diye tercme edilen -' iz
edati, bu edatin anlamca zait oldugu, birok yerde kelmi sslemek iin
kullanildigi grsndeki bazi tefsirciler ve bunlara itibar edenler tarafindan
meallerin ogunda anlamca ihmal edilmistir. Oysa iz edati, an ve beklenmedik bir
seyin meydana gelmesini veya anlatilan konuda birden bire yapilan bir dns,
degisikligi ifade etmek iin kullanilir ve bu edattan sonra anlatilan konunun yer
aldigi pasajin baslangici olur. Burada ayet ve baglaci ile baslamaktadir. Bu, iz
edati ile baslayan konunun daha nceki ayetlerle baglantili oldugunu gsterir. Btn
bunlar gz nnde bulunduruldugunda, bu blmn Hlbuki senin Rabbin diye
evrilmesi gerekir.

744
... kiyamet gn, Biz, bunlardan gafildik demeyesiniz, yahut Bundan nce
atalarimiz irk komu, biz onlardan sonra gelen zrriyetiz/kuaklariz, btili
ileyenlerin iledikleri nedeniyle bizi mi helk edeceksin? demeyesiniz diye

Bu cmlede Rabbimiz, insanoglunun yapisina koydugu reme sistemi ile her
kusaga, her nesle kendi varligini en iyi sekilde gsterdigini belirterek bu sebeple sirk
kosanlarin kiyamet gn mazeret bulamayacaklarini bildirmektedir.

demogullarinin sulbnden onlarin soylarini alir,

Ayetin orijinalindeki fiillerin tm gemis zaman kipiyle ifade edilmis olup bu
cmlede geen EHAZE fiilinin Trkedeki tam karsiligi aldi szcgdr. Ancak
insanlarin yeryzne gelisi herhangi bir zaman diliminde olmus bitmis bir sey
degildir; insanoglunun yeryzndeki sorumluluk sinavi son insan nesline kadar
devam edecek bir sretir. Yce Allah Rabb sifatiyla insanogluna bu sreci
basariyla degerlendirebilecegi birok stn yetenek vermis, Hakki bulmasi iin
kitap indirmis ve peygamber yollamistir. Yani, insanoglunun gerek yetenekleri,
gerekse kitaptan ve peygamberden yararlanmasi sreklidir, daima tekerrr eden bir
sretir. Dolayisiyla gerek ehrace fiilinin gerekse ayette geen -+-' eshede [tanik
etti], ','' kl [dediler], '--+- sehidn [tanik olduk] fillerinin simdiki zaman-
genis zaman kipiyle meallendirilmeleri gerekir. Sz konusu fiillerin ayette mazi
[gemis zaman] kipiyle kullanilmis olmasi, anlatilan olaylarin gerekleseceginin
kesinligini vurgulamak iindir.
ve onlari kendi aleyhlerine tanik eder;

Piyasadaki birok meal ve tefsirde bu blm de eksik olarak Kendilerine sahit
tuttu gibi ifadelerle meallendirilmis ve tanikligin lehte mi yoksa aleyhte mi oldugu
belirtilmemistir. Sz konusu taniklik, ala enfsihim [kendi aleyhlerine] seklinde
ifade edildigi iin aleyhte bir tanikliktir. Bu husus kesinlikle gzden
kairilmamalidir.

Ben sizin Rabbiniz degil miyim?

Tahlilini yaptigimiz konuyu anlayabilmek, bu soru cmlesinin manasini ve
pasaj iindeki yerini bilmeye baglidir. Hemen belirtmek gerekir ki, piyasadaki
birok meal ve tefsirde yapilmis olan dedi, demisti gibi eklemeler, ayetin
orijinal ifadesinde yoktur.
Ben sizin Rabbiniz degil miyim? sorusu ile baslayan Elest bi rabbikm?
Kl: Bel... Sehidn. [Ben sizin Rabbiniz degil miyim? Derler ki: Evet,
Rabbimizsin. Tanik oluyoruz cmlesi, ayette kendisinden nce yer alan Ve
eshedehm ala enfsihim [ve onlari kendi aleyhlerine tanik eder] cmlesinin
bedelidir; onu aiklar, tefsir eder. Dolayisiyla, bu cmle Allahin insanlari kendi
aleyhlerine nasil tanik ettigini aiklamaktadir.
Verilecek cevabi bilmesine ragmen Rabbimizin insanlara soru yneltmesi,
mesajin karsilikli konusma yntemi ile verilmesi sebebiyledir. Bu metod ayni
zamanda bir Belgat sanatidir. Belgat ilmine gre soru cmleleri, bir seyi sorup
grenmekten daha ok, bir seyi inkr ya da takrir iin veya muhataba iltifat ve
minnet iin, yahut da muhatabi tekdir ve sorumlu tutmak iin kullanilir.
Bu soru cmlesi ile ilgili olarak yanlis anlamalara, yanlis kavram ve inanlarin
olusmasina yol aan bir husus da rabb szcgnn toplumda ilh, yaratan
745
anlaminda kullanilmasi sebebiyle cmlenin Ben sizin Allahiniz, yaraticiniz degil
miyim? seklinde anlasilmasidir. Oysa rabb szcg Terbiye edip egiten,
yarattiklarini belirli bir programa uygun olarak bir takim hedeflere gtren,
tekml programlayip yneten demektir. Buna gre soru cmlesinin ierdigi
gerek anlam syle takdir edilebilir: Ben, sizin yaratilisinizi, yasayisinizi,
remenizi plnlayan; sizi terbiye eden, sizi bir hedef iin hazirlayan, size akil fikir
veren; size dogruyu bulma, Rabbinizi bilme, hakikati idrak edebilme g ve
istidadini veren; ayrica size peygamber yollayan, kitap indiren degil miyim?

Derler ki: Elbette Rabbimizsin,

Burada geen _'- bel szcg, neam szcg gibi Evet anlamina gelen
bir tasdik edatidir. Fakat - neam szcg, olumlu veya olumsuz her syleneni
tasdik ve takrir iin kullanilabilirken bel szcg sadece olumsuz soruya cevap
olarak kullanilabilir. Mesel; Ali geldi mi? sorusuna verilen neam cevabi, Evet,
Ali geldi anlamina gelir. Ama soru, Ali gelmedi mi? seklinde sorulacak olursa,
bu takdirde neam cevabi Evet, Ali gelmedi demek olur. Bela edati ise sadece
olumsuz soruya cevap olarak verilebileceginden, daima menfinin sbutunu ifade
eder. Dolayisiyla, Ali gelmedi mi? sorusuna bel cevabi verilecek olursa, bu
cevap Evet, Ali geldi demek olur.
Konumuz olan ayette de Ben sizin Rabbiniz degil miyim? sorusuna karsilik
bela dendiginden, cevap da Evet, Sen bizim Rabbimizsin! demektir.
Ayetteki bu diyalogdan anlasiliyor ki, insanlar kiyamet gn kesinlikle inkra
ynelmeyeceklerdir. Rabb szcgnn anlami dikkate alinarak, verilen cevap
syle takdir edilebilir: Evet, Sen bizim Rabbimizsin; Sen, bizi terbiye ettin, bizi bir
hedef iin hazirladin; bize akil fikir verdin, bize dogruyu bulma, Rabbimizi bilme
g ve istidadini verdin, ayrica bize peygamber yolladin, kitap indirdin. Ama biz
bunlara itibar etmeyen sulular olduk; kendi aleyhimize sahidiz.
reme olayinda herkesin tanik oldugu Allahin imzasini tasiyan ayetler:
Meninin yapisi, Cinsiyetin belirlenmesi, rahim duvarina asili olma, Bir
ignemlik et olma, kemiklerin olusumu, kemiklerin etle kaplanmasi, karanlikta
yaratilma, sulb teraib, atan su, dllenme sekli, dogum sekli; anne ve bebekte olusan
sevgi bagi vs.

taniklik ediyoruz

Ayetin bu blm de tefsirlerin ogunda Senin Rabbimiz olduguna tanigiz
seklinde yanlis olarak aiklanmistir. Ayette insanlarin neye sahit olduklari beyan
edilmemistir. Zaten edeb kurallara uygun olmasi bakimindan da beyan edilmemesi
gerekir. Burada, ayetin sibakinin delletiyle sehidna fiilinin meful [tmleci]
mahzuf olarak takdir edilen al enfsina (kendimizin aleyhine) ifadesidir. Kurani
anlayacak kadar Arapa bilenler, cmlenin siyak ve sibakina [baglamina] iyi dikkat
ettikleri takdirde bu gizli tmlecin al enfsina ifadesi oldugunu kolayca anlarlar.
Bu nedenle sehidn ifadesi Biz kendi aleyhimize tanik oluyoruz seklinde
anlasilmalidir. Nitekim Enm suresinde de bu ayetin tefsiri mahiyetinde bir ifade
mevcuttur:

130
Ey gizli, sikar, gelecegin, bugnn insan toplulugu! Size yetlerimi anlatan ve bugnnze
kavusacaginiz hususunda sizi uyaran kendinizden eliler gelmedi mi? Onlar, Kendi aleyhimize
shitiz dediler. Basit dnya yasami onlari aldatti ve onlar kendilerinin kesinlikle kfirlerin;
Allah'in ilhligini ve rabligini bilerek reddedenlerin ta kendisi olduklarina shitlik ettiler.
746
131
Iste bu; Rabbinin, halki ilgisiz, bilgisiz iken, lkeleri haksiz yere degistiren/yikima ugratan
biri olmayisidir.
(Enam/ 130, 131)

Yapilan tanikligin kendi aleyhlerine oldugu seklinde hem bu surenin 37.
ayetinde hem de Nahl suresinin 89. ayetinde benzer ifadeler mevcuttur.
Haklarinda yeterli ve ikna edici bilgiler bulunmayan kisilerce ne srlen bazi
grs ve kanaatleri birer akide haline getirmemek, garip rivayetlerin arkasina dsp
yanlislar iinde kaybolmamak ancak ayetlerin dogru anlasilmasiyla mmkn
olmaktadir. Ayetlerin dogru anlasilmasi iin Rabbimizin yardimini istemeli, Ondan
ilmimizi, anlayisimizi ve kavrayisimizi arttirmasini talep etmeliyiz. Ankebt/57de
sz verdigi gibi, ugrunda stn aba harcayanlari Yce Allah mutlaka kendi
yollarina ulastirir.

174
Ve iyte Biz, dynsnler diye yetleri byle ayrntl olarak aklyoruz.

Gerekten de Rabbimiz kendi varligina ynelik kanitlari, uzaklarda aramamiza
gerek kalmayacak sekilde ok yakina, kendi bnyemize de yerlestirmistir. Kendi
varligi hakkinda tefekkr eden, biyolojik yapisindaki fiziksel ve zihinsel sistemler,
zellikle de reme sistemi zerinde dsnen bir insanin Benim Rabbim Allahtir!
dememesi mmkn degildir.

175
Kendisine yetlerimizi verdigimiz, sonra da onlardan syrlp kan,
derken yeytnn peyine taktg, bylece de azgnlardan oluveren o kiyinin cidd
haberini onlara anlat.
176
Ve eger Biz, dileseydik onu o yetlerle yceltirdik, ama o alaklga
sapland kald ve tutkusuna uydu. Artk onun durumu, stne varsan da dilini
sarktp soluyan, kendi hline braksan da dilini sarktp soluyan kpegin
durumuna benzer. yte bu, yetlerimizi yalanlayan toplumun durumudur. O
nedenle sen iyice dynsnler diye bu kssay iyice anlat.
177
yetlerimizi yalanlayp, srf kendilerine hakszlk eden o toplumun
durumu ne ktdr!

Bu pasajda, Allahin afak ve enfsteki [insanin etrafindaki ve i dnyasindaki]
ayetlerine karsi duyarsizlasarak kendi kalplerini mhrlemis olan kisiler, tepki
gsterme bakimindan duyarsiz bir kpege benzetilmistir.
Rivayetlerde ayette karakterize edilen kisinin kim oldugu ile ilgili olarak
Israilogullarindan Belam b. Bahura, Sayfi b. er-Rahib, Ebu Amir b. Sayfi, Yemen
halkindan Belam, meyye b. Ebu Salt gibi birok sahsin adi gemektedir.
425
Bazi
rivayetlerde ise, ayette ismi belirtilmemis olan bu kisi ile Mekkenin duyarsiz
msriklerinin kastedildigi ileri srlmstr. Ancak Mslmanlar arasinda bu kisinin
Belam b. Bahura olduguna dair yaygin bir kanaat vardir. Bu ayet okundugunda
daima bu sahistan ve onun hakkinda uydurulan bir sr mesnetsiz menkibeden
bahsedilir. Ne var ki, bu rivayet ve grslerin hibiri de itibar edilecek bir dzeyde
degildir. Ayette tasvir edilen kisilikle ilgili olarak bizim de bazi isimleri
zikretmemizin nedeni, konu hakkindaki speklatif yorumlarin varligini hatirlatmak
ve bu gibi isimler etrafinda anlatilan hikyelere odaklanmayi engellemektir. nk
bu tr hikayeler gereksiz yere ilgi ekerek ogu zaman insanlari ayetin asil
mesajindan uzaklastirma riski tasimaktadir. Bu olumsuz durumu nlemek zere

425
(Razi, Mefatihul-Gayb; Kurtubi, el-Camiu li Ahkamil-Kuran)
747
mevcut rivayetleri kisaca hatirlatarak tarihsel degerleri hakkinda bilgi vermek yararli
grlmstr.
Dikkat edilirse ayette kisinin kimligi belirtilmeden karakteri zerinde
durulmustur. Bylece belirli bir kisi degil, bu karakteri tasiyan herkes kastedilmistir.
Nitekim 177. ayette ifade genelleserek kastedilenin bir kisi olmadigi iyice ortaya
ikmaktadir.
Ktye rnek gsterilen bu karakterin belirgin zelligi, vahyi bilmesi ve
hakikati tanimis olmasidir. Yani bu kisiler siradan kisiler degildirler. Vahyi
bilmelerine, hakikati tanimalarina ragmen kuruntularina kul olmus, tutkularina esir
olmuslardir. Dolayisiyla bu ayetler, Kurandan baska kilavuz edinip bilgili
sandiklari bazi kisilerin ardina dsenlere gerekten uzaklasip uzaklasmadiklarini
her an kontrol etmeleri gerektigini hatirlatan ok nemli uyari niteligindeki
ayetlerdir.
Ktye rnek gsterilen karakterdeki insanlarin varligi ve sergiledikleri
davranislar, Kuranda birok kez gndeme getirilmistir:

23
Peki sen, kendi bos-igreti arzusunu ilh edinen ve Allah'in bir bilgi zere kendisini saptirdigi,
kulagi ve kalbini mhrledigi ve gz stne bir perde ektigi kimseyi grdn m/ hi dsndn m?
Artik Allah'tan sonra ona kimdogru yol kilavuzlugu yapacaktir? Yine de gt alip dsnmyor
musunuz?
(Casiye/ 23)

43
Kt duygularini, tutkularini kendine tanri edinen kisiyi grdn m/hi dsndn m? Peki,
onun zerine sen mi vekil oluyorsun?
(Furkan/ 43)

42,43
Ve onlar, var gleriyle Allah'a yemin etmislerdi ki, kendilerine uyarici bir peygamber
gelirse, kesinlikle nderli toplumlarin her birinden daha dogru yolda olacaklardi. Buna ragmen ne
zaman ki kendilerine bir uyarici geldi, bu, yeryznde bir kibirlenme ve ktlk dzeni ynnden
onlarin sadece nefretlerini artirdi. Hlbuki kt dzen ancak kendi dzenbazini epeevre kusatir. O
hlde ncekilerin kanunundan/ onlara uygulanandan baska ne gzetiyorlar? Onun iin sen, Allah'in
uygulamasinda asla bir degisme bulamazsin. Sen, Allah'in uygulamasinda asla bir baskalasma da
bulamazsin.
(Fatir/ 42, 43)

Ve Enfal/ 31, Isra/ 84, Bakara/ 6, Tvbe/ 80.


178
Allah kime yol gsterirse, iyte o klavuzlandg dogru yolu bulandr.
Kimi de saptrrsa, iyte onlar zarara ugrayanlarn ta kendileridir.

Bu ayet, bir nceki pasajda yapilan uyarilarla baglantili olarak Mslmanlara
sabirli ve metin olmalari gerektigi mesajini vermekte ve bir anlamda mminler
teselli edilmektedir.

179
Ve andolsun ki tandklarnzdan-tanmadklarnzdan birogunu
cehennem iin tretip rettik; onlarn kalpleri vardr, onlarla anlamazlar.
Gzleri vardr, onlarla grmezler. Kulaklar vardr, onlarla iyitmezler. yte
onlar drt ayakl hayvanlar gibidirler. Hatta daha da sapktrlar. yte onlar
duyarszlarn ta kendileridir.

748
Ilk bakista 178. ve 179. ayetlerden insanin dogru yola veya sapikliga
ynelmesinin Allahin zorlamasi ile oldugu yolunda bir yanlis anlam ikarilabilirse
de, ayetlerin bulundugu pasajdaki sz akisi dikkate alinarak degerlendirildiginde
Allahin kimseyi zorlamadigi grlmektedir. nk cennete girebilecek yeteneklerle
donatilmis insan, Allahin kilavuzluk ederek gsterdigi yola girmeye kendisi
direnmekte, yaptiklariyla cehennemi hak etmekte ve bunu da kendi aleyhine taniklik
ederek itiraf etmektedir. Dolayisiyla, Allah kimseyi zorlamamakta, tam tersine,
serbest biraktigi insanin kibre kapilarak gsterdigi yola gelmemesini kinamaktadir.
Allahin insanlari iyiye veya ktye zorlamadigi konusu, daha nce Tekvir
suresinin tahlilinde Mesiet; Tin suresinin tahlilinde ise Allahin Kalpleri
Mhrlemesi basliklari altinda incelenmistir.
Kendilerine verilmis olan akil nimetini kullanmayanlar, ayette drt ayakli
hayvanlardan daha sapik olarak nitelenmistir. Hayvanlarin sadece igdleriyle ve
dogal ihtiyalarinin ynlendirmesiyle hareket etmelerine fakat kendi yarar ve
zararlarini bilmelerine karsilik, zihinsel ve fiziksel onca donanima sahip insanin
kendi yarar ve zararini ayirt edememesi ve kendi zararina yol aacak davranislarda
bulunmasi, onun o drt ayakli hayvanlardan daha asagi nitelikte oldugunu
gstermektedir.
Allahin verdigi akli ve diger yetenekleri gerektigi gibi kullanmayan
duyarsizlar, baska ayetlerde de kinanmistir:

26
Ve andolsun ki Biz, sizi gl kilmadigimiz seylerde onlari gl kilmistik; size
vermedigimiz imknlari onlara vermistik. Onlara da kulaklar, gzler ve duygular vermistik. Buna
ragmen kulaklari, gzleri ve duygulari onlara hibir yarar saglamadi/ kendilerinden hibir seyi
uzaklastiramadi. nk onlar, Allah'in yetlerini bile bile inkr ediyorlardi. Alay etmekte olduklari
sey de onlari sarip kusativerdi.
(Ahkaf/ 26)

17
Onlarin durumu, bir ates yakmak isteyen kimsenin durumu gibidir. Ates, ates yakan kimsenin
kenarini aydinlatinca, Allah, onlarin nrlarini giderdi ve onlari karanliklar iinde grmez olarak
birakti. -
18
Sagirdirlar, dilsizdirler, krdrler! Artik onlar dnmezler.-
(Bakara/ 18)

171
Ve kfirlerin; Allah'in ilhligini ve rabligini bilerek reddetmis olan kisilerin hli, sadece bir
agirma veya bagirmadan baskasini isitmeyen seylere oban haykirisi/ karga haykirisi yapan
kimsenin hli gibidir; sagirdirlar, dilsizdirler, krdrler. Bu yzden onlar akil da etmezler.
(Bakara/ 171)

46
Peki onlar, yeryznde dolasmadilar mi ki kendilerinin, akil edecekleri kalpleri ve isitecekleri
kulaklari olsun. Iste, sphe yok ki, gzler kr olmaz, fakat ggslerin iindeki kalpler kr olur.
(Hacc/ 46)

36,37
Ve her kim Rahmn'in [yarattigi btn canlilara dnyada oka merhamet eden Allah'in]
gdnden, anilmasindan krlesirse Biz ona bir seytan musallat ederiz de artik o, onun iin akrandir/
yandastir; ve sphesiz ki yandaslar/ akranlar, krlesenleri Yol'dan ikarirlar. Onlar da kendilerinin
kilavuzlandiklari dogru yolda olduklarini sanirlar.
(Zhruf/ 36, 37)


180
Ve en gzel isimler Allah'ndr. yleyse O'nu onlarla agrn. O'nun
isimlerinde egrilige sapanlar da terk edin. Onlar yapmakta olduklarnn
karylgn yaknda grecekler.

749
Bu ayet, tevhit ilkesinden sapanlarin dikkatlerinin ekilerek uyarildigi basli
basina bir necm, bagimsiz kisa bir pasajdir.
Klsik kaynaklarda yer aldigina gre bu ayet zel bir nedenle inmistir:
Namaz esnasinda Ya Rahman, Ya Rahm diyen bir kisiyi gren Mekkeli
msrik [Ebu Cehil], Muhammed ve arkadaslari bir tek Allaha ibadet etmiyorlar
miydi? Bu adama ne oluyor ki, iki rabbe dua ediyor demislerdi. Bunun zerine bu
ayet nazil oldu.
426

_--='' -'--`' Esma-i Hsn hakkinda, bazisi Allahin 99 ismi oldugunu,
bazisi 200den fazla ismi oldugunu iddia eden pek ok rivayet bulunmaktadir. Biz
byle sinirlamalarin ok yanlis oldugunu ve Allah iin her dilden gzel isimler
olusturulabilecegini dsnyoruz. Nitekim bu gne kadar Allaha atfen alap, Tanri,
Huda, Yezdan gibi degisik dillerde birok isim sylenmistir.

EN GZEL ISIM VE SIFATLAR ALLAHINDIR

En gzel isimler ifadesi, bu ayetten baska Isra/110, Ta Ha/8 ve Hasr/24de
olmak zere Kuranda yerde daha gemektedir.
Herhangi bir dilde varliklari belirtmek zere bazi anlamsiz szckler de isim
olarak kullanilsa bile, genellikle isimler birer anlami olan szcklerdir. Isimlerin
gzel isim veya ok gzel isim olmasi, anlamlarinin gzel veya ok gzel
olmasina baglidir. Dillerin geregi olarak Rabbimizin de kendisini belirttigi, kimligini
niteleyen isimleri ve sifatlari vardir. Ancak bu isimler siradan szckler degil,
Rabbimize yakisan ok gzel, en gzel anlamli szcklerdir.
Kuranda Rabbimiz kendini birok farkli isim ve sifatla anmistir.
Incelendiginde bunlarin bir kisminin zatina ait, diger bir kisminin da yarattiklari ile
iliskilerini niteleyen isim ve sifatlar oldugu grlr.
En gzel isimler ifadesinin yer aldigi cmleler, yapi itibariyle Kasr ifade
etmektedirler. Yani bu ifade cmleye en gzel isimler sadece Allah iindir
seklinde bir vurgu kazandirmaktadir. Bu vurgu, kullara ait olan isimlerin en gzel
derecesine ulasmadigini ve ulasamayacagini ifade eder. Dolayisiyla yaratilmislar
iin en gzel isimler degil, ancak gzel isimler sz konusu olabilir. Mesel,
insanlar bilen olabilirler ama en iyi bilen sadece Allahtir. Bu sebeple Allaha
ait tm isim ve sifatlar mbalga kaliplariyla; en iyi bilen, her seyi en iyi bilen
rneklerinde oldugu gibi ifade edilmistir.
Allahin isim ve sifatlari ile ilgili olarak gemiste ve gnmzde birok
alisma yapilmistir. Bu konu gemis dnemlerde birok inan ekolnn de ortaya
ikma nedenidir. Sz konusu ekollerin Akaid [Kelam] ile ilgili klasik eserlerden
tetkik edilmesi mmkndr.

ALLAHIN OKA ANILAN ESMA-I HSNSI [EN GZEL ISIMLERI]

Adl: ok adaletli, mutlak adil.
Afvv: Affeden, bagislayan.
Ahir: Varliginin sonu olmayan.
Alim: Her seyi ok iyi bilen, hakkiyla bilen.
Aliyy: ok yce, yceltici.
Allah: O'nun zat ve zel ismidir. Diger isimler fiilleri, sifatlari ve tecellileri ile
ilgilidir.

426
(Mukatil)
750
Azim: ok ulu, sonsuz byk.
Aziz: stn, kuvvetli, gl, serefli, maglp edilmesi mmkn olmayan, galip
olan.

B'is: ldkten sonra dirilten.
Baki: Varliginin sonu olmayan.
Bri: Yaratan, kusursuzca var eden.
Basr: Her seyi gren, ok iyi gren.
Bsit: Ruhlari bedenlere yerlestiren, genisleten, aan ve bolluk veren.
Btin: Gizli, her seyde gizli, Ondan gizli bir sey olmayan.
Bedi: rneksiz yaratan.
Berr: Kullarina sefkatli olan, iyilik yapan.

Cebbar: Diledigini zorla yaptiran, ulasilmaz, azametli, ihtiyalari gideren,
isleri dzelten, derman veren.
Celil: Ululuk, azamet ve byklk sahibi, emir ve yasak koyma hakkina sahip.

Darr: Diledigine bel verici, zarar verici, Onun takdiri olmadan kimseye zarar
verilemeyen.

Evvel: Varliginin basi olmayan.

Fetth: Hayir kapilarini aan, hkm veren.

Gaffar: Gnahlari tekrar tekrar, oka bagislayan.
Gani: ok zengin, hibir seye muhta olmayan.
Gafur: Kullarinin gnahlarini ok rten, onlari cezalandirmayan ve bagisi bol
olandir.

Habir: Her seyin i yznden, gizli taraflarindan haberdar.
Hadi: Istedigini hidayete erdiren.
Hfid: Asagiya indiren, alaltan, degerini azaltan.
Hafiz: Gzetici, koruyucu.
Hakem: Hkmedici, bilgisi ve adaletiyle nihai hkm veren.
Hakim: Hikmet ve hkm sahibi, yerli yerine koyan.
Hakk: Hak ve hakikatin kendisi, gereklerin geregi.
Hlik: Yaratici.
Halim: Yumusak davranan.
Hamid: Hamd edilen, vlen, vgye lyik bulunan, ven.
Hasib: Hesap grc, her seyi saymisasina bilen, hesaba eken.
Hayy: Her zaman diri.

Kabid: Ruhlari kabzeden, sikan, daraltan, rizki belli llerde veren.
Kdir: Istedigini istedigi gibi yapamaya gc yeten.
Kahhr: Isyankarlari kahreden, hibir sekilde maglp edilemeyen, stn
gelinemeyen.
Kavi: Her seye gc yeten, kudretli olan.
Kayym: Her seyi ayakta tutan, koruyan, diri ve btn kinatin idaresini bizzat
yrten, hibir seyin gizli kalmadigi.
Kebir: Mutlak byk.
751
Kerim: ok cmert, istemeden veren, vesilesiz ihsan eden.
Kudds: Her trl ktlk ve eksiklikten uzak, temiz, kutsal, yce ve saygin
olan.

Ltif: Ltfedici, gizliyi bilen.

Mcid: Sani yce, ulu ve cmert.
Malikl-Mlk: Mlkn ebed sahibi.
Mni: Diledigini engelleyen.
Mecid: Sani byk ve yksek, ikrami ok, yce.
Melik: Her seyin hkimi, btn kinatin hkmdari.
Metin: ok saglam, kuvvetli.
Muaahhir: Istedigini sona erteleyici, yksek mertebelerden indirilen.
Mugni: Diledigini zengin eden.
Muhsi: Her seyin sayisini bilen.
Muhyi: Hayat veren, dirilten.
Muid: ldkten sonra tekrar dirilten.
Muiz: Izzet veren, ykselten.
Mukaddim: Istedigini ne alici, dilediginin mertebesini ykselten.
Mukt: Btn canlilarin gidasini veren.
Muksit: Adalet gsterici, adaletin gerek sahibi, hkmnde adil.
Muktedir: Kudret sahipleri zerinde istedigi gibi tasarruf eden, mutlak g
sahibi.
Musavvir: Tasvir eden, her seye sekil ve suret veren.
Mbdi: Maddesiz ve rneksiz yaratici, yoktan yaratip var eden.
Mcb: Dualari kabul eden.
Mheymin: Gzetici ve koruyucu olan, dogrulayici ve gvenilir.
M'min: Gven veren
Mmit: ldren, lm yaratan.
Mntekim: Intikam alan (ceza vererek adaleti saglayan).
Mte'ali: Pek yce, yceler ycesi, aklin alabilecegi her seyden pek yce.
Mtekebbir: Byklk ve ululukta tek olan, her seyde ve her hadisede
byklgn gsteren.
Mzill: Alaltan, zillet veren, hor ve hakir eden.

Nafi: Istedigine fayda saglayan, Onun takdiri olmadan kimseye yarar
verilemeyen.
Nur: lemleri nurlandiran, aydinlatan.

Rfi: Dereceleri ykseltici, rizki ykseltici.
Rahm: Aciyici.
Rahman: Yarattigi btn canlilara nimet veren.
Rakb: Bakip gzeten ve kendisinden hibir sey gizlenemeyen.
Rauf: ok sefkat ve merhamet gsteren, ok esirgeyen, kolaylik saglayan.
Reid: Dogru yolu gsteren.
Rezzak: Rizk ihsan edici, tekrar tekrar, bol bol rizk veren.

Sabur: ok sabirli, sabreden, cezayi erteleyen.
Samed: Hibir seye muhta olmayan, her sey kendisine muhta olan.
752
Selm: Btn ayiplardan arinmis. Selm sahibi yani her esit ayiptan
selmette her trl afetten beri.
Semi: Isitici.

Sehid: Her seye sahit olan, Ondan sakli olmayan.
Sekr: Kulluklari kabul edici, az amele ok sevap veren, skr kabul edip ok
ihsan eden, skredilen.

Tevvab: Tvbeleri oka kabul eden, ok tvbe firsati veren.

Vcid: Istedigini istedigi an bulan, hi bir seye ihtiyaci olmayan.
Vahid: Tek ve essiz. Zatinda, isimlerinde, sifatlarinda, islerinde ve
hkmlerinde, asla ortagi veya benzeri, dengi bulunmayan.
Vali: Yardim eden, destek veren, veliyy, dost, isleri dzenleyen, yneten ve
idare eden.
Vris: Btn servetlerin gerek sahibi.
Vsi: Ilmi ve rahmeti genis ve sinirsiz, genis olan.
Vedd: Seven, btn mahlkatin hayrini isteyen, onlara ihsan eden.
Vehhab: Karsiliksiz veren, sonu gelmeyen bagislarin sahibi.
Vekil: Her seye vekil.
Veliyy: Yol gsteren, yardim eden, koruyan yakin.
Zahir: Grnen, varligi asikr olan.
Z'l-Celali vel -Ikram: Ululuk ve ikram sahibi.

Bu isim ve sifatlardan tamlama yapmak suretiyle Rabbimizin her bir eylemini
mbalga kaliplariyla en gzel isimler hline getirmek de mmkndr. Mesel;
Rabbl-lemin [lemlerin Rabbi], Maliki Yevmid-Dn [Din Gnnn
Sahibi], Allml-Guyp [Gayiplari En Iyi Bilen], Settrl-Uyp [Ayiplari
oka rten], Gaffrz-Znp [Gnahlari ok Bagislayan], Razzkul-lemn
[lemleri oka Besleyen], Hayrur-Rzikn [Rizk Verenlerin En Hayirlisi] gibi.

181
Yine Bizim oluyturduklarmzdan hakka klavuzluk eden ve onunla
adaleti uygulayan bir mmet vardr.

Bu ayet, akillarini kullanmayanlarin dstkleri durumun anlatildigi 179. ayetin
devami mahiyetindedir. Bu ayetle, hayvandan daha sapkin duruma dsebilen
insanoglu iinde akillarini kullanan degerli kisilerin de var oldugu bildirilmektedir.
Bu ayetten, Rabbimizin dnyayi hakka davet eden, kilavuzluk yapan
insanlardan hibir zaman bos birakmayacagi, Allahin dogru yoluna kilavuzluk eden
birilerinin bu dnyada her zaman bulunacagi anlasilmaktadir. Hatirlanacak olursa
159. ayette Israilogullari iinde de hakka kilavuzluk edenlerin bulunacagi
bildirilmisti.

182
Ve yetlerimizi yalanlayanlar, bilemeyecekleri ynden derece derece,
yavay yavay degiyime/ ykma yaklaytracagz.
183
Ben onlara sre de tanrm. Kesinlikle Benim plnm pek etindir.

Ayetlerde sz edilen yalanlayicilar ilk plnda Kuranin indigi dnemdeki
Mekkeliler olmakla birlikte, sonradan dnyada yasamis ve kiyamete kadar var
olacak olan yalanlayicilar da bu ayetin kapsamina girmektedir.
753
Ayette geen _'---`' istidrac szcg derece derece, azar azar ykseltmek
veya indirmek, yavas yavas toplamak anlamlarina gelir.
427
Buna gre ayetleri
yalanlayanlar, kendileri farkina varamayacak sekilde yavas yavas helke
srklenmektedirler. Bu yalanlayicilar gnah isledikleri zaman hemen
cezalandirilmazlar; nk Allah onlara mhlet vermistir. Buna karsilik, hemen
cezalandirilmamalari sebebiyle simarirlar ve iinde bulunduklari durumun aslinda
kendileri iin bir tuzak oldugunu fark etmezler. yle bir tuzak ki, hemen
cezalandirilmadiklarini grdkleri iin tutkularinin pesinde kosmaya baslarlar,
Allahi hi dsnmez olurlar, hesap vereceklerini unuturlar ve bulunduklari ortami
terk edemez olurlar. Bu hallerinden dolayi da, hi farkina varmadan yaptiklari islerin
tutsagi olarak kendi kt sonlarini hazirlamis olurlar. Iste, Allahin plni, tuzagi
budur. stelik bu pln, iine dsen kisinin helke srklendigini anlayamamasi
sebebiyle ok da etindir.
Yalanlayicilara hazirlanmis olan bu pln, Enam suresinde de dile getirilmistir:

44
Derken kendilerine hatirlatilani terk ettiklerinde, onlarin zerlerine her seyin kapilarini atik.
yle ki, kendilerine verilen seylerle sevince kapilip simarinca, onlari apansiz yakalayiverdik. Artik
onlar, umutlari suya dsenler oldular.
45
Bylece sirk kosarak, kfrederek yanlis; kendi zararlarina is yapan toplulugun kk kesildi.
Ve tm vgler, lemlerin Rabbi Allah'adir; bakasi vlemez.
46
De ki: Hi dsndnz m, eger Allah sizin isitmenizi ve grmenizi alir ve kalplerinizi
mhrlerse, onlari size Allah'tan baska getirebilecek ilh kimdir? Bak, Biz yetleri nasil aikliyoruz.
Sonra da onlar sirt evirip engelliyorlar?
47
De ki: Kendinizi hi dsndnz m, Allah'in azabi size ansizin veya aika gelirse, sirk
kosarak yanlis davrananlar; kendi zararlarina is yapanlar toplumundan baskasi mi degisime/yikima
ugratilmis olur?
48
Ve Biz gnderilen elileri, ancak mjdeciler ve uyaricilar olmak zere gndeririz: Artik kim
iman eder ve dzeltirse, artik onlara hi korku yoktur. Onlar mahzun olmayacaklar da.
49
yetlerimizi yalanlayanlara da, yapmakta olduklari hak yoldan ikislar yznden azap
dokunacaktir.
(Enam/ 4449)

184
Ve onlar arkadaylarnda hibir deliligin/ cinlenmiyligin bulunmadgn
dynmediler mi? O, ancak apak bir uyarcdr.
185
Ve onlar gklerin ve yerin mlkiyeti ve ynetimine, Allah'n oluyturmuy
oldugu herhangi bir yeye ve ecellerinin gerekten yaklaymy olmas ihtimaline
hi bakmadlar m? Artk bundan sonra bayka hangi sze inanacaklar?
186
Allah, kimi saptrrsa, artk ona yol gsterecek bir kimse de yoktur. Ve
O, bunlar tayknlklar iinde yaykn bir durumda brakr.


Bu ayet grubu, peygamberimiz ile agdasi Mekkeliler arasindaki olaylara
deginen ve yalanlayicilari uyaran ayri bir necmdir. Bu pasajda Allah elisinin
mecnunun biri olmadigi ciddiyetle vurgulanmistir. Bilindigi gibi, peygamberimize
Mekkeliler tarafindan mecnun [deli/cinlenmis] dendigi Kuran ile sabittir:

5
Hibir mmet, sre sonunun nne geemez ve geciktiremezler.
6,7
Ve onlar; Ey kendisine gt/Kurn indirilen kisi! Sphesiz sen gizli glerce
desteklenen/deli birisin. Eger dogrulardan isen, bize melekler ile gelmeliydin dediler. (Hicr/ 6)



427
(Lisanl-Arab; c:3, s:325-327; drc mad.)
754
185. ayette yine yalanlayicilarin dsncesizligine dikkat ekilmekte ve
Allahin ayetlerine karsi duyarsiz ve lkayt kalan bu kisilere mr sermayesinin
tkenmekte oldugu hatirlatilarak zerinde olduklari ikmaz yoldan dnmeleri
agrisinda bulunulmaktadir.

187
Sana, Satten; kymetin kopuy anndan soruyorlar: Ne zaman gelip
atacak? De ki: Onun bilgisi yalnzca Rabbimin katndadr. Onun vaktini
Kendisinden baykas aklayamaz. Onun vaktini bilmek, gklerde ve yerde agr
basmytr/ bilinemez olmuytur. O size anszn gelir.
Sanki sen onu ok iyi biliyormuysun gibi onu sana soruyorlar. De ki:
Onun bilgisi Allah katndadr. Fakat insanlarn ogu bilmezler.
188
De ki: Ben kendim iin Allah'n dilediginden bayka ne bir yarar elde
etmeye, ne de bir zarar nlemeye yetkin degilim. Ben eger grlmeyeni,
duyulmayan, sezilmeyeni, gemiyi, gelecegi bilseydim, elbette ben hayrdan
ogaltmak isterdim. Ve bana hibir ktlk bulaymamytr. Ben ancak bir
uyarc ve iman eden bir topluma mjdeleyenim.

Kiyametin ne zaman kopacagi hakkindaki soru, peygamberimize ok sorulan
bir sorudur ve Kuranda birok kez yer almistir:

48
Ve onlar; Eger dogrular iseniz bu vaat ne zamandir? diyorlar.
(Yunus/ 48)

38
Ve inkr eden kisiler, Eger dogrular iseniz, bu vaat ne zamandir? diyorlar.
(Enbiya/ 38)

Ve Neml 71, Yasin 48.

Yukaridaki ayetlerde kiyamet saati ile ilgili sorular inkr nitelikli sorulardir.
Ancak konumuz olan ayetlerdeki ifadelerden 187. ayetteki sorunun samim oldugu
ve kiyametin kopma saatinin tabii bir merak saiki ile soruldugu anlasilmaktadir.
Ayette soruyu soranlarin kimliklerine dair bir aiklama yapilmamasina ragmen bu
kisiler klsik kaynaklardan gizli kalamamislardir: Bir anlatima gre bu soruyu
peygamberimize yneltenler, Hisl b. Ebi Kuseyr ile Semuyil b. Zeyd adli
Yahudilermis.
428
Bu sahislar kiyametin vaktini bildiklerini iddia ederek eger
peygamberimiz de bu vakti dogru olarak sylerse ona iman edeceklerine sz
vermisler. Ancak bu soruyu yneltmekteki asil niyetleri, peygamberimizin
bildirecegi herhangi bir vakti yalanlamakmis. Bir baska anlatima gre de soru
Mekkeliler tarafindan sorulmus ve peygamberimize Aramizda akrabalik baglari
var; onun iin bunu bize syle de tedbir alalim demisler.
Sure Mekkede indigine gre soruyu soranlarin da Mekkeliler olmasi gerekir.
Ancak burada esas olan soruyu soranlarin kimlikleri degil, soruya verilen cevaptir.
nk ok nemli bir konuyu aikliga kavusturan bu cevap, peygamberimizin gaybi
bilmedigini ve bilemeyecegini ortaya koymaktadir.
Oysa hurafelere batmis bir topluluk iinde yasayan peygamberimizin kendini
olaganst g sahibi biri olarak tanitmasi iin ortam uygundur. Nitekim kendisinde
olaganst bir g olmadigini sylemesine ragmen, evresinde bulunanlar ona
olaganst g yakistirma yarisina girmisler, hatta oglu Ibrahimin ldg gn
yasanan Gnes Tutulmasi olayini Gnesin matem tutmasi olarak

428
(Taber; Ibn Abbastan naklen)
755
yorumlamislardir. Peygamberimiz ise Allahin vahyettigi gibi, gayb hakkinda hibir
sey bilmedigini syleyerek sadece aika uyaran bir hakk peygamber oldugunu
aiklamistir.
Peygamberimizin hayati boyunca karsi iktigi ve mcadele ettigi olaganst
glerle donatildigi iddialarinin kk ne yazik ki kazinamamis, bu konudaki
uydurmalar gnmze kadar gelmistir. Surenin sonuna koydugumuz Gayb
Meselesi baslikli yazimizda peygamberimizin mcadele ettigi bu zihniyet ele
alinmakta, ayni zihniyet tarafindan retilen sapkin anlayislarin Kuran ile
rtlmesi yoluna gidilmektedir.
188. ayetteki Ben eger gaybi bilseydim, elbette ben hayirdan arttirmak
isterdim ifadesinin aiklamasini pek ok sekilde yapmak mmkndr:
- Eger Allahin bana bildirmesinden nce neyi istedigini bilmis olsaydim
sphesiz onu yapardim.
- Eger ben gaybi bilseydim, gaybe dair her sorulani cevaplardim.
- Eger ben ne zaman lecegimi bilseydim, oka iyi isler yapardim.
- Eger ben, savasta ne zaman zafer kazanacagimi bilseydim, o vakit savasirdim
ve hi yenilmezdim.
- Eger ben hangi yilin veriminin kit olacagini bilseydim bolluk zamanindan
bana yetecek kadarini hazirlardim.
- Eger ben hangi malin ticarette ok satilacagini bilseydim, o mali alicisinin
olmadigi zamanda satin alirdim.

189
O, sizi bir candan oluyturan ve ondan da, kendisine snsn diye eyini
yapandr. Ne zaman ki o, onu rtp brd, o zaman o hafif bir yk yklendi.
Ve bununla gidip geldi. Ne zamanki hanm agrlayt, hemen o ikisi Rablerine
dua ettiler: Eger bize saglkl bir ocuk verirsen, andolsun ki kesinlikle
karylgn deyenlerden olacagz.
190
Ne zaman ki o ikisine saglkl bir ocuk verdi, o ikisine verdigi yey
hakknda O'nun iin ortaklar edindiler. Onlarn ortak koytugu yeylerden Allah
arnktr, ycedir.




Hem ayetleri hem de asil konuyu iyi anlayabilmek iin bu pasajin ayrintili olarak
tahlil edilmesi yararli olur.

O, sizi bir candan yaratan ve ondan da, kendisine isinsin diye, eini yapandir.

zlerek tespit etmis bulunuyoruz ki, bugne kadar okudugumuz Trke veya
Arapa eserlerde ayetin bu kisminin Yahudi kltrnn
429
etkisinde kalinmadan
yapilmis bir aiklamasina rastlanilmamistir. Mevcut meal ve tefsirlerin tmnde de
ilk insanin dem oldugu, Havvanin ondan (kaburga kemiginden) yaratildigi,
demin kaburga kemiklerinin Havvaninkinden bir adet noksan olmasinin da
bundan kaynaklandigi ya aika yazmakta, ya da ima edilmektedir. Hlbuki ayetin

429
Tekvin/ II. Bab, 1825. cmleleri)
756
lfzinda dem ve Havva diye birilerinden sz edilmedigi gibi, ima yolu ile de olsa
bu ikisine herhangi bir isaret bulunmamaktadir.
Insanin bir candan yaratilmasi, ondan da esinin yaratilmasi konusu sadece bu ayette
gememekte, Nisa/1, Zmer/6 gibi daha birok ayette dile getirilmektedir. Rum
suresinin 20, 21. ayetleri de konumuz olan ayetin daha iyi anlasilmasina yardimci
olacak bir muhtevaya sahiptir.
Ayette nce cinsiyeti belirtilmeyen bir canlidan bahsedilmekte, sonra da bu canlidan
onun esinin yaratildigi bildirilmektedir. Bu yaratilis tarzinin bugnk klonlamaya
benzedigi sylenebilir. Rabbimiz, insanin esinin kendisinden yaratilmasinin
gerekesini de gstermis, bu yaratmanin ikisinin arasinda bir sicakligin, yakinligin,
sevginin, sknetin [yatistirmanin] dogmasi iin oldugunu aiklamistir. Insanlar
grnm olarak erkek ve disi olarak ayrilsalar da, yaratilista tek canlidan tredikleri
iin ayni zellikleri tasimaktadirlar. Bu da zde birbirlerinden farklari olmadigi
anlamina gelmektedir. Erkeklik ve disilik farkina gelince; bu fark ilk yaratilista
degil, Nisa suresinin 1. ayetinden anlasildigina gre yaratilisin nc asamasindan
sonra olusmustur.
Ayetin bu giris blmnde Allahin plnli yaraticiligi vurgulanmak suretiyle
insanlar tevhide, imana ynlendirilmektedir.

Ne zaman ki o, onu rtt/brd [rtp brd], hafif bir yk yklendi ve bununla
gidip geldi.
Ne zaman ki zevce agirlati, ikisi [kari koca] Rabbleri Allaha yalvardilar: Eger
bize bir salih [saglam ocuk] verirsen kesinlikle kredenlerden olacagiz!
Ne zaman ki Allah onlara bir salih [dzgn bir ocuk] verdi, o ikisi Allahin o
ikisine verdigi eyler hakkinda onun iin ortaklar kildilar.

Grldg gibi, hamileligin baslangicinda esler ne annenin basarili bir dogum
yapacagi, ne de bebegin salih olup olmayacagi ile ilgili bir endise tasimaktadir. Her
ikisi de islerin yolunda gittigi dsncesiyle rahattirlar. Ancak anne adayi agirlasip da
dogum iyice yaklasinca panik baslar ve aika Allahtan yardim istemeye baslarlar.
Basa gelen her sikintida oldugu gibi, eger saglikli, iyi bir ocuk ihsan ederse
kesinlikle skredenlerden olacaklarina ve asla nankrlk etmeyeceklerine dair
Allaha szler verirler. ocuk sag ve salim dogdugunda ise verilen szler unutulur,
ocugun saglikli olusu Allahtan baska etkenlere baglanir ve sirk ortaya ikar.
Bu ocuk ve sirk meselesi, Ibrani kltrnce retilen dem-Havva rivayetleri ile
birlestirilmis ve ortaya hayal rn anlatimlar ikmistir:

Ibn Abbas:

Bu yette geen bir nefs kelimesiyle Hz. dem; bundan da esini yapan ... ifadesiyle de Hz.
Havva murad edilmistir. Yani Allah Teala, Hz. Havvayi, eziyet vermeksizin Hz. demin
kaburgasindan yaratmistir. ... Vakta ki dem, Hz. Havvayi brynce, Havva hafif bir yk yklendi
[hamile kaldi]. ocuk onun karninda agirlasinca, Iblis, bir adam suretine girip Havvanin yanina
gelerek syle dedi: Ey Havva, bu nedir? Ben, bunun bir kpek ya da herhangi bir hayvan
olmasindan korkuyorum. Onun, nereden ikacagini nereden bileceksin? Arkandan mi ikip seni
ldrecek, yoksa karnin mi yarilacak? Bunun zerine Havva endiselendi ve bunu deme anlatti.
757
Bylece dem ile Havva hep bunun endisesi ve hznn tasidilar. Daha sonra o Iblis, Havvaya
gelerek syle dedi: Eger Allahtan onu tipki senin gibi kusursuz vehilkati tam bir kimse yapmasini
ve onun karnindan ikmasini istersen, ona Abdl Hars adini verirsin... Melekler arasinda, Iblisin
adi el- Hars idi. Iste bu, Cenab-i Hakkin Fakat Allah onlara dzgn bir ocuk verince, kendilerine
verdigi ocuk hakkinda ona esler tutmaya basladilar yetinde ifade edilen husustur. Yani, Allah
onlara, dzgn ve kusursuz bir ocuk verince, dem ile Havva, Ona esler tutmaya basladilar
demektir. Iste, buradaki kosulan sirk ile Hars [Iblis] kasdedilmistir. Kissanin tamami bundan
ibarettir.
430


AYETTE SZ EDILEN IKILI / KARI KOCA KIMDIR?

Arap dili gramerine vakif olanlar bilirler ki, Kelmda [szde] zamirlerin merciinin
mutlak surette lfzen, manen veya hkmen zikredilmis olmasi gerekir. Oysa bu
ayette ne lfzen, ne manen ve ne de hkmen dem ve Havva diye bir merci
bulunmamaktadir. Buna karsilik, ayetteki nefs ve esi ifadelerinden bu ikilinin kari
koca olduklari anlasilmaktadir. Bundan dolayi da hem tesniye ifadelerinin zneleri,
hem de zamirlerin mercileri bu kari kocaya raci olmaktadir. Klsik Arap
edebiyatinda birok uygulamasi grlen bu durumun en meshur rnegi, Idil hve
akrabu littakv. [Adaletli olun; o (adalet) takvaya en yakin olandir] ayetindeki
hve [o] zamiridir. Ayette aika adl [adalet] szcg gemedigi halde ayetin
manasindan Hve [o] zamirinin adl [adalet] szcgne raci oldugu
anlasilmaktadir.
Ayni ayetteki zaman kiplerinin gemis zaman kipi olmasi, Kuranin pek ok
yerinde grldg gibi, Allah iin zaman mefhumunun sz konusu olmadigini ve
anlatilanlarin kesinlikle gereklestigini veya gereklesecegini vurgulamak iindir.
Ayette konu edilen bu kari koca dem-Havva, Ali-Ayse, Ahmet-Fatma gibi bilinen
ve taninan birileri degil, genel olarak tm kari kocalar, tm insanlardir. Dolayisiyla
ayette ifade edilen davranislar da tm kari kocalarin genel karakteridir, fitr
zellikleridir.
Insanin sirke ve nankrlge meyilli bu ham karakteri Hud suresinde de dile
getirilmistir:

9-11
Ve eger, sabreden ve dzeltmeye ynelik iyleri yapan kiyilerin iyte bunlar, bagiylanma
ve byk dl kendileri iin olanlardir dyndaki insanlara, tarafmzdan bir rahmet tattrp
sonra da onu kendisinden ekip alsak, kuykusuz o umutsuzdur, ok nankrdr. Ve eger,
kendisine dokunan mutsuzluktan sonra, ona mutlulugu tattrsak, elbette, Ktlkler benden
gitti der. Ve kuykusuz o, ymarktr, bbrlenen biridir.
(Hud 9, 10)


430
(Razi; el Mefatihul Gayb)

758
Kuranda konumuz olan ayetin slbunu tasiyan ve Hud suresinin yukarida
verdigimiz ayetlerinin tefsiri mahiyetinde olan daha birok ayet (Tvbe/ 75, 76,
Yunus/ 22, 23, Nahl/ 53, 54, Lokman/ 31, 32, Rum/ 33, Ankebut/ 65, Isra/ 67)
vardir.



Zmer suresine ait asagidaki ayetler ise, konumuz olan 189, 190. ayetlerin bire bir
tefsiri olarak degerlendirilebilir:

6
O, sizi tek bir nefisten oluyturdu, sonra ondan eyini yapt ve sizin iin hayvanlardan sekiz
ey indirdi. Sizi annelerinizin karnlarnda karanlk iinde, oluyturluytan sonra bir
oluyturuluyla oluyturuyor. yte bu, sahiplik, ynetim yalnz Kendisinin olan Rabbiniz Allah'tr.
O'ndan bayka ilh diye bir yey yoktur. yleyse, nasl oluyor da evriliyorsunuz?
7
Eger kfredecek; Allah'in ilhligini ve rabligini bilerek reddedecek/ iyilikbilmezlik edecek
olursaniz, biliniz ki, sphesiz Allah size hibir ihtiyaci olmayandir ve O, kullari iin, kfre;
Kendisinin ilhliginin ve rabliginin bilerek reddedilmesine/ nankrlge riza gstermez. Ve eger
kendinize verilen nimetlerin karsiligini derseniz, sizin iin ona razi olur. Hi bir tasiyici, bir
baskasinin ykn ekmez. Sonra dnsnz yalnizca Rabbinizedir. Bylece yapmis olduklarinizi
size haber verecektir. Sphesiz O, sinelerin znde sakli olani iyi bilendir.
8
Insana bir sikinti dokundugu zaman, btn gnln O'na vererek Rabbine yakarir. Sonra
kendisine tarafindan bir nimet ltfettigi zaman da nceden O'na yakardigi hli unutur da Allah'in
yolundan saptirmak iin O'na ortaklar olusturur. De ki: Kfrnle; Allah'in ilhligini ve rabligini
bilerek reddedisinle biraz yararlan! Sphesiz sen atesin ashbindansin.
(Zmer/ 6 8)

Onlarin irk kotuklarindan Allah mnezzehtir.

Ayetteki bu ifade, insanlarin yukarida anlatilan olumsuz ynlerinin Allahin ortak
kosulanlardan mnezzeh oldugunu bilmemelerinden ileri geldigini ve bu yanlis
davranislarin vahye dayali bilgilerle ortadan kaldirilmasi gerektigini anlatmaktadir.
Ayetin bu blmnde dikkat edilmesi gereken bir husus da, daha nce kullanilan
tesniye (ikil) ifadelerden, ,-, ysrikn [sirk kosup durduklari] seklindeki
ogul ifadeye yapilan geistir. Nitekim bu blmden itibaren konu pasajin sonuna
kadar hep ogul olarak ifade edilmistir.

191
Hibir yey oluyturmayan ve kendileri oluyturulmuy olan yeyleri mi ey
koyuyorlar?
192
Hlbuki bunlar, tapnanlar iin yardma g yetiremezler. Kendi
nefislerine de yardm edemezler.
193
Eger siz onlar dogru yola agrsanz, size
uymazlar. Onlar agrsanz da agrmayp susmuy olsanz da size kary hi
fark etmez.
194
Allah'n astlarndan yakardgnz kimseler, tpk sizin gibi kullardr.
Eger dogru iseniz haydi onlar agrn da size karylk versinler.
195
Onlarn
759
kendileriyle yryecek ayaklar, tutacak elleri, grecek gzleri veya iyitecek
kulaklar m var?
De ki: agrn ortaklarnz, sonra bana tuzak kurun ve bana zaman da
tanmayn.


Kendisine kullanilmaya hazir bir akil verilmis olan insanin, duyulari bile
olmayan, ne kendisine ne baskasina zarari veya yarari dokunmayan bir seyden medet
ummasi, akilla bagdastirilacak bir davranis degildir.
Bu ayetlerde, aklini kullanmayip da aslinda kendileri de kul olan ve
kendilerine bile hayirlari dokunmayan kisi ve nesneleri Allaha es kosanlar
kinanmaktadir. Ayette ,-

'' ellezine [kisiler] ve -'-= ibd [kullar] szckleri


kullanilmak suretiyle, Allaha es kosulan kisi ve nesnelerin yelpazesi olduka genis
tutulmustur. Buna gre, yasayan ve lms azizler, azizeler, szde evliyalar, kutsallik
yakistirilan kisiler ile put, fetis gibi sembolik seyler, idoller ve kutsal bilinen tm
varliklar bu kapsama girmektedir.
Bu konu, Kuranda zerinde ok durulan nemli konulardan biridir:

42-45
Bir zaman o, babasina: Babacigim! Isitmeyen, grmeyen ve sana hibir yarari olmayan
seylere niin kulluk ediyorsun? Babacigim! Sphesiz sana gelmeyen bir bilgi bana geldi. O hlde
bana uy da, sana dosdogru bir yolu gstereyim. Babacigim! Seytana kulluk etme. Sphesiz seytan
Rahmn'a [yarattigi btn canlilara dnyada oka merhamet eden Allah'a] si oldu. Babacigim!
Sphesiz ben, sana Rahmn'dan [yarattigi btn canlilara dnyada oka merhamet eden Allah'tan]
bir azap dokunur da seytan iin bir yol gsteren, koruyan, yardim eden bir yakin olursun diye
korkuyorum demisti.
(Meryem/ 42)

73
Ey insanlar! Bir rnek verilmektedir, simdi ona kulak verin: Sizin Allah'in astlarindan su
yakardiklariniz bir araya gelseler bile, bir sinegi asla olusturamazlar. Ve sinek onlardan bir sey
kapsa onu kurtaramazlar. Isteyen ve istenen gszdr.
74
Allah'i geregi gibi degerlendirip bilemediler. Sphesiz ki Allah ok kuvvetlidir, her seye
stndr.
(Hacc/ 73, 74)

95,96
Ibrhm: Elinizle yonttugunuz seylere mi tapiyorsunuz? Oysaki sizi ve yaptiginiz seyleri
Allah olusturmustur dedi.
(Saffat/ 95, 96)

53-57
Onlar dediler ki: Ey Hd! Bize bir aik kanit ile gelmedin. Ve biz, senin sznle
ilhlarimizi terk edecek degiliz. Biz, sana inananlar da degiliz. Ancak Tanrilarimizdan bazisi seni
fena arpmis diyebiliriz. Hd dedi ki: Sphesiz ben Allah'i shit tutuyorum, siz de shit olun ki,
ben, Allah'in astlarindan O'na ortak kostugunuz seylerden uzagim. Hadi yleyse hepiniz bana tuzak
kurun, sonra beni hi bekletmeyin. Sphesiz ben gerekten, benim de Rabbim sizin de Rabbiniz olan
Allah'a isin sonucunu havale ettim. Onun, pereminden yakalayip denetlemedigi hibir irili-ufakli
hareket eden canli yoktur. Sphesiz ki benim Rabbim dosdogru bir yol zerinedir. Buna ragmen yine
de sirt evirirseniz, ben size ne ile gnderilmis isem, iste onu teblig ettim. Ve benim Rabbim, baska
bir toplumu sizin yerinize getirir. Ve siz O'na hibir sekil ve yolla zarar veremezsiniz. Hi sphesiz
Rabbim, her seyi koruyup gzetendir.
(Hud/ 54, 55)

75,76
brhm: Peki, siz ve en eski babalarnzn nelere tapmy oldugunuzu hi
dyndnz m?
77
yte onlar benim dymanmdr; ancak lemlerin Rabbi ayr.
78-82
O, beni
oluyturandr. Ve bana dogru yolu O gsterir. Ve O, beni yedirenin, iirenin ta kendisidir.
Hastalandgm zaman O bana yifa verir. Ve O, beni ldrecek, sonra beni diriltecektir. Ve O,
din gn, kusurumu bagylayacagn umdugumdur.
83
Rabbim! Bana hkm ver ve beni
760
iyilere kat!
84
Ve beni, sonra gelecekler iin dogrulukla anlanlardan kl!
85
Ve beni nimeti bol
cennetin miraslarndan kl!
86
Ve babam da bagyla, yphesiz o sapklardan oldu.
87-91
Ve
yeniden diriltilen gn; mal ve ogullarn saglam bir kalple/gerek imanla gelenlerden baykasna
yarar saglamadg ve cennetin Allah'n korumas altna girenlere yaklaytrldg, azgnlar iin de
cehennemin alp gsterildigi gn beni rezil etme! dedi.
(Suara/ 7591)

26,27
Ve hani bir zamanlar Ibrhm babasina ve toplumuna: Sphesiz ben sizin taptiginiz
eylerden uzagim. Beni yoktan yaratan ayri. Sphesiz ki artik O, beni dogru yola iletecektir
dedi.
28
Ibrhm bu sz, onlarin dnmesi iin ardindan gelecek olanlara devamli kalacak bir sz
yapti.
(Zhruf/ 26-28)

196
Sphesiz ki benim velm [yol gsterenim, yardm edenim, koruyanm], o
kitab indiren Allah'tr. Ve O, dzgn kimselere vel [yol gsteren yardm eden,
koruyan] olur.
197
Sizin O'nun astlarndan yakardgnz kimseler ise, size
yardma g yetiremezler, kendi nefislerine de yardm edemezler.
198
Siz onlar
dogru yola agrsanz da duymazlar. Ve onlar sana bakar grrsn, hlbuki
onlar grmezler.


Bu ayetlerde de yine sirk kosan akilsizlar kinanmakta ve tek veliyynin Allah
oldugu, dolayisiyla gerek yardimin sadece Allahtan gelecegi, Allahin ise dzgn
insanlara yardim edecegi bildirilmektedir.
Ayrica ayetlerde, Allahin astlarindan bel baglanan ilhlarin ne kendilerine ne
de onlara tapanlara yardim edemeyecekleri, agirildiklarinda sesleri duymayacaklari
ve bakar gibi durmalarina ragmen grmedikleri aiklanmak suretiyle, hem Bizim
ilhlarimizi karalama! Sonra onlarin hismina ugrarsin! seklinde peygamberimize
yapilan tehditlere cevap verilmis olmakta, hem de Allahin astlarindan ilh edinilen
seylerin kesinlikle ilh olamayacaklari vurgulanmaktadir.
Grnmez varliklarin sembol sandiklari seylere taparak Allaha
yaklasacaklarini zanneden ve bu seylerin Allah ile kendi aralarinda sefaati
olacaklarina inanan msriklerin, bu seylerden yardim isteme, o seylere koku,
yag srp mum yakma, kurban kesme gibi trenleri, bazi degisikliklerle gnmzde
de devam etmektedir. Ama bu msrikler bilmelidirler ki, yaptiklari davranislarin
tm Yce Allah tarafindan Kuranda pek ok defa kinanip reddedilmistir.
Yakardiklari ise, kiyamet gn onlarin aleyhine dnecektir:

13,14
Allah, geceyi gndze sokuyor, gndz de geceye sokuyor. Gnesi ve ayi insanligin
yararlanacagi yapi ve isleyiste yaratmistir. Hepsi adi konmus bir mddet iin akip gidiyor. Iste bu,
mlk Kendisinin olan sizin Rabbinizdir. O'nun astlarindan yakardiginiz kimseler bir hurma
ekirdeginin zarina bile sahip olamazlar. Onlari agirirsaniz, onlar agrinizi isitmezler; isitseler bile
size cevap veremezler, Kiymet gn de ortak kostugunuzu kabul etmezler. Sana her seyden haberdar
olan Allah gibi kimse haber veremez.
(Fatir/14)


199
Sen afv/ maln fazlasn al, urf [rf, Kurn yetleri begi] ile emret
ve chillerden de mesafeli dur.
200
Eger sana yeytndan bir vesvese gelirse de hemen Allah'a sgn.
Kesinlikle O, en iyi iyiten, en iyi bilendir.

761
Bu ayetlerde Rabbimiz, peygamberimize hitap ederek ona evresiyle olan
iliskilerini ynlendirmeye ynelik drt temel grev vermistir:

1- Afvi al: Bu ifade hem malin fazlasini almak [zekt toplamak], hem de
hatalari bagislamak, zrleri kabul etmek anlamlarina gelir. Ancak bu ayet indigi
dnemde henz zekt ile ilgili bir ykmllk bulunmadigindan, ifadenin
bagislamak diye anlasilmasi gerekir. Zaten ayetlerdeki sz akisi da bagislamak
anlamina daha uygundur. Bagislayici olmak, insanlara msamaha ile yaklasmak ve
evresine karsi sert davranmamak gibi talimatlar, peygamberimize baska ayetlerde
de tekrarlanmistir:

159
Iste sen, sirf Allah'in rahmeti sebebiyle onlara karsi yumusak davrandin. Eger kaba, kati
yrekli olsaydin, onlar senin etrafindan dagilip giderlerdi. Artik onlari bagisla, onlar iin bagislanma
dile. Islerde onlara da danis, bir kere de azmettin mi, artik Allah'a isin sonucunu havale et. Sphesiz
Allah, isin sonucunu Kendisine havale edenleri sever.
(l-i Imran/ 159)

125
Rabbinin yoluna, haksizlik, bozgunculuk ve kargasayi engellemek iin konulmus kanun,
dstur ve ilkelerle ve gzel gtle agir! Ve onlarla en gzel sekilde mcdele et. Sphesiz Rabbin
Kendi yolundan sapanlari en iyi bilendir ve O, kilavuzlandiklari dogru yolda olanlari da en iyi
bilendir.
(Nahl/ 125)

2- Urf ile emret: -= Urf szcg, bu surenin adi olan -'=' araf
szcgnn tekili olup hem bu surenin bas tarafinda, hem de Mrselat suresinin
tahlilinde aikladigimiz gibi ncelikle Kuran ayetleri begi anlamina gelir. Bu
anlama gre, peygamberimizden istenen ikinci husus evresine Kuran ayetleri ile
emretmesidir. Urf szcg ayrica rf, gzel ve hayirli olan sey anlamina da
gelmektedir. Maruf kavrami da urf szcgnn bu anlamdaki trevlerindendir.
Ancak; birinci anlamin ikinci anlami da kapsadigi dsnlrse, szcgn buradaki
manasini Kuran ayetleri begi olarak anlamak daha isabetli grnmektedir.

3- chillerden de mesafeli dur: Cahil szcg, dsncesizce hareket eden,
inkrci, bir sey bilmez anlamlarina gelir. Konunun akisi ierisinde buradaki anlami
ise, hisleriyle ve tutkulariyla hareket eden, birden bire kizan, dsncesiz ve kaba
insan demektir. Bu anlama gre Rabbimiz peygamberimizden byle insanlara
aldirmamasini, onlarin davranislarindan ve kirici szlerinden etkilenerek
maneviyatini bozmamasini istemektedir.

63
Ve Rahmn'in; yarattigi btn canlilara dnyada oka merhamet eden Allah'in kullari yle
kimselerdir ki onlar, yeryznde alakgnlllkle yrrler ve cahil kimseler kendilerine lf attigi
zaman Selm! derler.
72
Ve Rahmn'in kullari, yalan yere taniklik etmezler, bos bir seye rastladiklari zaman saygin
bir sekilde geerler.
(Furkan/ 63,72)

3
Ve onlar, bos seylerden yz eviren kimselerdir,
(Mminun/ 3)

4- Seytandan Allaha sigin: Burada konu edilen seytan Iblis olup
peygamberimizin dikkati kendi iinden gelebilecek zarara ekilmis ve iindeki
seytandan [Iblisten] Allaha siginmasi istenmistir.

762
96
Sen, ktlg en gzel bir seyle sav. Biz onlarin yakistirmakta olduklari seyleri ok iyi
biliriz.
97,98
Ve de ki: Rabbim! Seytanlarin kiskirtmalarindan sana siginirim! Ve Rabbim! Onlarin
yanimda bulunmalarindan da sana siginirim.
(Mminun/ 9698)

33,34
Ve Allah'a agirip/ yakarip slihi isleyen ve Ben, Mslmanlardanim diyen kimseden
daha gzel szl kim vardir? Ve gzellikle irkinlik/ iyilikle ktlk bir olmaz. Ktlg en gzel
seyle sav. O zaman, seninle arasinda dsmanlik bulunan kimse, sanki simsicak bir yakin'dir.
35
Bu olgun davranisa ancak sabredenler kavusturulur, buna ancak byk bir pay sahibi olan
kavusturulur.
36
Ve eger seytandan gelen kt bir dsnce seni drtecek olursa hemen Allah'a sigin. Sphesiz
ki O, en iyi duyanin ve en ok bilenin ta kendisidir.
(Fussilet/ 3336)

98
yleyse Kurn grenip grettigin zaman Racim Seytandan; [akliniza hemen geliveren,
iyiden iyiye dsnme sonucu olmayan, sizi mahvedecek mesnetsiz dsnceler reten yetiden] Allaha
sigin.
99,100
Sphesiz ki iman etmis ve Rablerine isin sonucunu havale eden kimseler zerinde Seytan-i
Racim'in hibir zorlayici gc yoktur. Onun zorlayici gc, ancak kendisini, yardimci, yol gsterici,
koruyucu yakin edinenler ve Allah'a ortak kosanlarin ta kendileri olan kimseler zerinedir.
(Nahl/ 98100)

SEYTANDAN ALLAHA SIGINMAK:

Seytandan Allaha siginmak, Euzu billahi minesseytanirracim [Kovulmus
seytandan Allaha siginirim / Allahim, seytandan sana siginirim, beni ondan koru!]
demek degildir.
Seytandan Allaha siginmak:
- Seytan tipler ve gler tarafindan dayatilan dsnce ve amelleri hemen
Allahin gnderdigi Kuran terazisinde tartmaktir.
- Seytanin aklimiza, fikrimize zerk ettigi zehirleri Allahin Kuranda bize
ikram ettigi panzehirle tedavi etmektir.
- Dogruyu Allahtan grenip seytanin bizi saptirmasina engel olmaktir.
- Firtinaya tutulan geminin hemen limana siginmasi gibi, derhal Kurana
sarilip problemleri Kuran ile zmektir. Bilinmelidir ki, anlamadan Kuran
okumakla bu problemler zlemez.
Gnmzde bu konuya rnek olabilecek ok sayida seytan vesvese tr
mevcuttur. Bu vesveseler birok ynden insanlarin hayatina sokulmaya
alisilmaktadir. Bunlardan bir tanesini somut bir rnek olarak sunmanin yararli
olacagi kanisindayiz:
Mtedeyyin olmakla beraber bilgisiz ve siradan insanlara yzyillardir syle
telkinlerde bulunulmaktadir: Su kandil gecesinde su kadar rekt namaz kilar, su
kadar sayida tespih ekersen, btn gnahlarin affolur ve cennete gidersin! Bu
telkin ve neriler ilk bakista insanlarin hosuna gitmekte, daha dogrusu islerine
gelmektedir. nk insanin dnyaya gelisinden itibaren onun karini olarak
faaliyet gsteren seytan [Iblis], bu teklif zerine hemen harekete geip bir ham
dsnce retmekte, nerilen bu kolay davranislari yaparak cenneti ucuza elde etme
fikrini insana ssl gstermektedir. Bylece insan, kendisine yapilan bu tr telkin
ve neriler ile hem Allahin bildirdigi disinda bir yolla cennet vadeden seytanlarin,
hem de bu yolu kendisine ssl gsteren beynindeki Iblisin vesveseleri ile karsi
karsiya kalmaktadir. Iste, Rabbimizin kendisine siginilmasini istedigi seytan
vesvesesi bu ve buna benzer kuruntulardan olusmaktadir. Ancak ayetteki ifadelerden
763
anlasildigina gre, bu siginma lfla olmamaktadir. Zira ayette Allaha siginirim
de! veya Allaha siginmak istiyorum de! degil, Allaha sigin! denmektedir.
O hlde yapilacak is, yukarida da syledigimiz gibi, insanin kendisini sadece
Allahin szlerine teslim etmesidir. Nitekim yukarida verdigimiz rnek iin insan
Cennetin bedeli nedir Ya Rabbi! diye Allaha siginmak isterse, Allahin cevabini
Kuranda bulacak ve bu bedelin mtteki olmak, ebrardan olmak, malini ve canini
Allaha satmak oldugunu grenerek kendini hem o teklifi yapan yalanci
seytanlarin, hem de beynindeki Iblisin vesvesesinden kurtarabilecektir.
Sonu olarak insan mutlaka aklini alistirmaya ynelmeli ve bu tarz yalanlarla
srekli vesvese veren seytanlardan korunmak iin Allaha, Onun kitabina
siginmalidir. Byle yapmalidir ki, dem ve esi gibi hataya dsmesin.

201,202
Kendi kardeyleri onlar sapklga srkledigi ve brakmadg hlde
yphesiz Allah'n korumas altna giren yu kimseler, kendilerine yeytndan
bir vesvese, karanlk kuruntu, srnayma gibi bir tufan iliytigi zaman,
hatrlarlar/d ynrler. Sonra bir de bakarsn ki onlar grp bilmiylerdir!

Bu ayetlerde seytandan Allaha nasil siginilmasi lzim geldigi anlatilmakta ve
inanmayan kardesleri tarafindan ok byk etki altinda birakildiklarinda bile,
mttekilerin hatirlamak/dsnmek suretiyle Allaha kulluktan ayrilmayacaklari
aiklanmaktadir.

89,90
Mnfiklar, kendileri Allah'in ilhligina ve rabligine inanmadiklari gibi, sizin de
inanmamanizi, bylece onlarla esit olmanizi arzu ettiler. Onun iin, onlar Allah yolunda
yurtlarindan g edinceye kadar onlardan yardimci, yol gsterici, koruyucu yakinlar edinmeyin.
Eger bundan yz evirirlerse, sizinle aralarinda anlasma olan bir topluma siginan kimseler yahut
sizinle ve kendi toplumlariyla savasmaktan ggsleri daralarak size gelenler hari onlari yakalayin
ve buldugunuz yerde ldrn; onlardan bir yakin ve bir yardimci edinmeyin. Sonra, eger Allah
dileseydi onlari size musallat ederdi de onlar sizinle savasirlardi. Artik eger onlar sizden
mesafelenip de sizinle savasmaz ve size baris teklif ederlerse, Allah sizin iin onlar aleyhine bir yol
tanimamistir.
(Nisa/ 89,90)

202. ayetteki +-',=' , ve ihvanhm [onlarin kardesleri] ifadesi pek ok
yerde yanlis olarak seytanin kardesleri olarak evrilmektedir. Hlbuki ayetin
yapisi bu anlami ikarmaya engel olup, hm zamirinin seytan szcgne
gnderilmesi mmkn degildir. Zira ayetteki seytan szcg tekil, ona
gnderilmek istenen zamir ise oguldur. Dolayisiyla hm [onlar] zamiri
mttekiler szcgne gnderilip ihvanhm ifadesinin de mttekilerin
kardesleri olarak anlamlandirilmasi gerekir. Ayet, bizim yaptigimiz gibi Hl
cmlesi sekline getirildiginde cmlenin anlaminda herhangi bir sorun
olusmamaktadir. Zaten Isim cmlesi olan ayetin teknik yapisi da buna uygundur.
Cmlede vav baglacinin ve hm zamirinin bulunuyor olmasi, ayetin Hl
cmlesi olarak anlamlandirilmasini mmkn kilmaktadir.

203
Onlara bir yet getirmedigin zaman da, Kendin onu uyduruverseydin
ya! derler. De ki: Ben ancak Rabbimden bana ne vahyolunuyorsa ona
uyuyorum. yte bu Kurn, Rabbinizden gelen kalp gzn aacak
beyanlardr, iman eden bir toplum iin bir klavuz ve bir rahmettir.


764
Bu ayette, her istenildiginde ayet veya mucize getiremeyen
peygamberimizden, kendisine ayet uydurmasi ynnde yapilan tahriklere karsi
sadece Allahin vahyettigine tbi oldugunu aiklamasi istenmektedir. nk
peygamberimiz sadece bir elidir ve ayet getirmek onun elinde degildir. Allah,
diledigi zaman ona vahyeder ve o da kendisine vahyedileni teblig eder. Aslinda bir
peygamberin istenilen anda ayet getirememesi ve vahyi beklemesi, syledigi
szlerin kendi sz olmayip vahiy oldugunun kanitidir.

15
Ve yetlerimiz onlara aika okundugunda, Bize kavusmayi ummayanlar: Bundan baska bir
Kurn getir yahut bunu degistir! dediler. De ki: Onu kendimin ngrmesiyle degistirmem benim
iin sz konusu olamaz. Ben, sadece bana vahyolunana uyuyorum. Rabbime isyan edersem,
kesinlikle byk bir gnn azabindan korkarim.
(Yunus/ 15)

109
Ve ortak kosanlar, kendilerine bir almet/gsterge gelirse, ona kesinlikle iman edeceklerine
dair en agir yeminleriyle Allah'a yemin ettiler. De ki: Almetler/ gstergeler ancak Allah
katindadir. Onlara almetler/ gstergeler geldiginde de iman etmeyeceklerini anlamiyor musunuz?
(Enam/ 109)

90-93
Ve Bizim iin yerden bir pinar fiskirtmadika sana asla inanmayacagiz. Yahut senin
hurmalardan, zmlerden olusan bir bahen olmali. Onlarin aralarinda saril saril irmaklar akitmalisin.
Yahut iddia ettigin gibi gg paralar hlinde zerimize dsrmelisin yahut Allah'i ve melekleri
karsimiza getirmelisin. Yahut senin altin sslemeli bir evin olmali yahut gge ykselmelisin. Ancak,
senin ykselisine, grenip gretecegimiz bir kitabi bize indirmene kadar asla inanmayiz dediler. Sen
de ki: Rabbim noksanliklardan ariniktir. Ben, beser bir eliden baska bir sey miyim ki!
(Isra/ 90)

Ayetin son blmndeki 'Ite bu [Kuran], Rabbinizden gelen basiretlerdir
[kalp gzn aacak beyanlardir], iman eden bir kavim iin bir kilavuz ve bir
rahmettir ifadesi msriklere bir uyari mahiyetinde olup su mesaji vermektedir:
Eliyle ve sizi asan seylerle ugrasacaginiza, size kilavuz olacak, sizi aydinlatacak
ve size rahmet olup sizi kurtaracak Kurani arastirin!


204
Ve esirgenmeniz iin Kurn grenilip-gretildigi zaman, hemen ona
kulak verin ve susun.

Bu ayette, Kuran okunurken onu dinlemenin adabi gretilmekte ve Kuranin
saygiyla, sessiz ve can kulagiyla dinlenilmesi emredilmektedir. nk her kitap gibi
Kurandan da ancak byle istifade etmek mmkndr.
Ayette verilen Kuranin ciddiyetle dinlenmesi hlinde ilh kelm oldugunun
anlasilacagi ve ona inanilacagi, bylece de Allah tarafindan esirgenip kurtulusa
erilecegi yolundaki mesaj, inanmayanlara yneliktir. nk mminler, kalp gzn
aan, kilavuz ve rahmet olan ayetleri zaten can kulagiyla dinlemektedirler. Kfirler
ise kendi hayat dzenlerini eskisi gibi srdrebilmek iin hem srekli Kurana
kulaklarini tikamakta, hem de halki Kurandan uzak tutmaya ynelik esitli yollara
basvurmaktadirlar:

26
Ve kfirler; Allah'in ilhligini ve rabligini bilerek reddeden kimseler: stn gelmeniz iin
bu Kurn'i dinlemeyin, onun iinde anlamsiz seyler yapin/ anlasilmasini her trl yolla
engelleyin dediler.
(Fussilet/ 26)

765
205
Ve her zaman kendi iinden, korkarak ve alala alala, yksek olmayan
bir sesle Rabbini an ve umursamazlardan olma!

Ayetteki sabah aksam ifadesi, Ns suresinin tahlilinde de belirttigimiz gibi,
daima, her zaman anlaminda olup burada peygamberimize ve dolayisiyla tm
insanlara Allahin nasil ve ne zaman hatirlanmasi gerektigi bildirilmektedir.
Allahin anilmasi, hatirlanmasi anlamina gelen zikrullah szcg zaman
iinde anlam kaybina ugratilarak yozlastirilmistir. Bir isim tamlamasindan olusan bu
ifadenin dogru anlasilabilmesi ancak Kurandaki baglaminin iyi incelenmesiyle
mmkndr. Aksi takdirde szcgn tasavvuf terminolojisince zayi edilen gerek
anlamina ulasilamaz.

206
Sphe yok ki Rabbini iyi tanyan kiyiler, Allah'a kulluk etmekten
byklenmezler, O'nu her trl noksanlklardan arndrrlar ve yalnzca O'na
boyun egip teslim olurlar.

Surenin bu son ayeti, bir nceki ayette geen ... korkarak ve yalvararak,
yksek olmayan bir sesle ... ifadesinin aiklamasi mahiyetindedir. Ayette, Allaha
karsi derin sorumluluk duyan ve Onun katinda itibarli olan kullarin Allaha
kulluktan byklenmedikleri, srekli Onu noksan sifatlardan arindirdiklari ve
yalnizca Ona boyun egdikleri bildirilerek Allah katinda muteber birisi olmak iin
Allaha kullukta byklenmemek, srekli Onu arindirmak ve rpererek sadece
Ona yalvarmak, boyun egmek gerektigi mesaji verilmektedir.
Bu mesaj Secde suresinde biraz daha ayrintili verilmistir:

15
Gerekten Bizim yetlerimize ancak, kendilerine gt verildigi zaman boyun egip teslimiyet
gstererek yerlere kapanan ve Rablerinin vgsyle birlikte noksan sifatlardan arindiran ve byklk
taslamayan kimseler inanirlar.
16
Onlarin yanlari, yan gelip yattiklari yerlerden uzaklasir; onlar keyfetmezler, onlar korku ve
mit iinde Rablerine dua ederler ve kendilerine verdigimiz riziklardan bagislarlar.
(Secde/ 15, 16)
Allah, dogrusunu en iyi bilendir.

40 / CINN SURESI


GIRIS

_=;' J- Kul hye suresi de denilen Cinn suresinin, Mekkede 40. srada
indig kabul edilir. Adn 1. ayette geen Q=' el-cinn szcgnden almytr.
Surenin ilk blmnde, Mekkeye disaridan gelen bir grup yabancinin Kuran
dinledikleri, dinledikleri Kurandan etkilendikleri, inanmis olarak yurtlarina
dndkleri, dndkten sonra da Kurandan grendikleri gerekleri ve eski
inanlarinin rklgn kendi halklarina anlattiklari anlatilmaktadir. Surede ayrica
gaybin bilgisinin sadece Allaha ait oldugu, tevhit ilkesi ve Kuranin nitelikleri de
yer almaktadir.
Cinn suresinin inmesi ile Mekke disinda da inanmis kisilerin var oldugu
anlasilmis ve bu kisilerin inananlari destekleme karari aldiklari grenilmistir. Bu
bilgi, basta peygamberimiz olmak zere tm inananlara manev bir g kaynagi
766
olmustur. Cinn suresi, kilavuzu sadece Kuran olan o gnk inananlara yaptigi bu
yararli etkiye karsilik, cin szcgnn Kuranda kullanilan anlami disinda
degerlendirilmesinden dolayi genellikle yanlis anlasilmistir. Bu yanlis anlamanin
nedenleri arasinda, cin szcgnn Kuran ncesi zamanlara dayanan halk
arasindaki meshurlasmis anlaminin ne geirilmis olmasi yatmaktadir. Surenin
dogru anlasilmasi Cinn Kavrami ve Kuranda Cinnin iyi bilinmesine Ve tarih
Akabe Beyatlerinin bilinmesine baglidir. Biz Cinn ve Kurandaki Cinn ile ilgili
Nas suresinde ayrintili bilgi vermis idik.




AKABE BEY'ATLARI

Hz. Peygamber (s.a.s.)'in Medine'den gelip ilk mslman olanlarla 621- 622 yillarinda
Mekke'nin Akabe adi verilen mevkiinde yaptigi iki anlasma ve ahitlesme.

Mekke'ye km. kadar uzaklikta bulunan Mina ile Mekke arasindaki bir mevkie verilen Akabe
adina blgenin baska yerlerinde de rastlanmaktadir. Ayni adi tasiyan birok yer bulunmasina ragmen
Akabe denince ilk defa bu meshur ahitlesme ve anlasmalarin yapildigi mevki hatira gelmektedir.
Islm'i esitli kabile ve gruplara anlatmaga alisan Resulullah (s.a.s.) zellikle Hacc
mevsiminde Mekke'ye gelen kabileler arasinda dolasiyor ve onlara bu yeni mesaji iletmeye
ugrasiyordu. Bu hac mevsimlerinin birinde Yesrib [Medine]'den gelen ve bu sehirde yasayan iki Arap
kabilesinden biri olan Hazrec kablesine mensup bazi kimselerle karsilasan Hz. Peygamber, onlari
Islm'a davet etti. Peygamberliginin 11. yilinda onun bu agrisina adi geen kabileden alti kisi icabet
edip byk bir samimiyetle bu yeni dine sarildilar. Zira yillardir Yesrib'teki diger Arap kabilesiyle
aralarinda srp gitmekte olan Buas savaslarindan bezmis olduklarindan, bu yeni dinin aralarinda bir
baris ortami olusturacagini mit ediyorlardi. Yesrib'e geri dndklerinde bu olaydan ve yeni
dinlerinden kardes kable Evs'e bahsedip onlari da Islm'a davet edeceklerine ve gelecek yil yine
Hacc mevsiminde ayni yerde Resulullah'la bulusacaklarina dair sz verip ayrildilar
Medine'de yasayan bu iki kabilenin disinda ayrica Yahudi kabilesi daha bulunuyordu.
Bunlar msrik Araplari dinlerinden ve putperestlik anlayislarindan dolayi hep hor gryorlardi.
Yahudiler ellerindeki Tevrat'a, ayrica limlerinden ve atalarindan isitip durduklarina gre yakinda bu
blgede zuhur edecek bir peygambere iman edeceklerini ve bu peygamberin destegiyle putperestlige
son vererek Araplari ortadan kaldiracaklarini syleyip duruyorlardi. Yahudilerin bu szleri Yesribli
Evs ve Hazrec kabilelerinin zihninde yer etmisti. Hz. Peygamber (s.a.s.) ile Akabe'de grsnce,
Yahudilerden nce davranip bu peygamberin yaninda yer almakta hi tereddt etmediler. Bu ilk
Mslman Yesribliler Resulullah'a iman ederek syle dediler: "Kavmimiz ok zor gnler yasiyor, hi
iyi bir durumda degiliz. Yillardir sren atismalar aramizda sonu gelmez bir anlasmazliga sebep oldu.
Bu yeni dinin bizleri bir araya getirecegine ve bizleri baristirip kaynastiracagina inaniyoruz."
Gerekten Yesribliler Buas savaslarinin artik son bulmasini istiyorlardi. Hz. Peygambere iman eden
Hazrecliler su kisilerden ibaretti: Es'ad b. Zurre, Avf b. Hris, Rfi' b. Mlik, Ukbe b. mir, Kutba
b. mir ve Cbir b. Abdullah b. Riab. Bunlardan ilk ikisi Neccarogullarina mensup idi.
431



Islm'a gnl veren bu ilk Medineli Mslmanlar memleketlerine geri dnerek btn
gleriyle bu yeni dini tanitmaya ve akrabalarinin da iman etmelerini temine alistilar. Bu kk
grubun Yesribliler zerinde byk etkileri oldu. Evs ve Hazrec'ten bir ok kimse bunlarin araciligiyla
Islm'a girdi. zellikle Resulullah'in dayilarindan olan Neccarogullarina mensup Es'ad b. Zurre ile
Avf b. Hris mslmanliklarini asla gizlemeksizin byk bir gayretle insanlari Islm'a davet ettiler.
Gerekten Islm akidesi Yesribde yillardir sren savaslarin sona ermesinde byk bir etken oldu.
Dsmanliklar sona erdi ve insanlar Allah'in rahmeti sayesinde kisa zamanda kardesler oluverdiler.
Ertesi yil yani peygamberligin 12. yilinda yine Hacc mevsiminde Mekke'ye gelen Yesrib'li on iki kisi

431
(Ibn Hism, Sre, II, 70 vd.; Ibn Sa'd, Tabakt, I, 217 vd.).
767
Akabe mevkiinde Resulullah (s.a.s.) ile geceleyin gizlice bulustular. Bunlardan altisi bir nceki yil
Mslman olan kisilerdi. Birinci Akabe Bey'ati adi verilen bu bey'atta bulunan sahabelerden Ubde b.
es-Smit, hadiseyi syle anlatir:
"Refahta oldugu kadar sikintida, sevinte oldugu kadar zntde de onu destekleyecek ve her
konuda emirlerine itaat edecegimize, Resulullah'i kendi nefislerimizden aziz tutup durum ne olursa
olsun ona muhalefet etmeyecegimize, Allah yolunda hi bir kinayicinin kinamasindan
korkmayacagimiza, Allah'a asla sirk kosmayacagimiza, hirsizlik ve zina yapmayacagimiza,
ocuklarimizi ldrmeyecegimize, kendiligimizden uyduracagimiz yalan ve dolanlarla hi kimseye
iftirada bulunmayacagimiza, hi bir hayirli iste Resulullah'a muhalefet etmeyecegimize dair bey'at
ettik. Ayrica bizden birinin verdigi sznde durmasina karsilik onun ecir ve mkfatinin Allah'a ait
olduguna ve ona Cennet nimetinin verilecegine; kim insanlik haliyle bunlardan birini isler de ondan
dolayi dnyada cezaya arptirilirsa bunun ona keffret olacagina; kim de yine bunlardan birini isler
de isledigi o suu Allah aiga vurmazsa onun isinin Allah'a kalacagina; Allah'in dilerse onu
bagislayip dilerse azaba ugratacagina dair Resulullah'in bize bildirdigi hususlara sadik kalacagimiza
da sz verdik."
Bu birinci Akabe Bey'atina katilan on iki kisiden altisi bir nceki yil iman eden kimselerdi.
Diger altisi ise Muaz b. Hris, Zekvn b. Kays, Ubde b. es-Smit, Yezid b. Sa'lebe, Abbs b. Ubde
ve Ebu'l-Heysem Mlik b. Teyyihan idiler. Bazi kaynaklarda bir nceki yil Resulullah ile tanisan alti
kisiden biri olan Cbir b. Abdullah yerine Uveym b. Saide'nin birinci Akabe Bey'atinda bulundugu
ifade edilir.
Medineliler, hacdan geri dnerlerken, yanlarinda, Islm'i gretmek zere Resulullah tarafindan
tayin edilen Mus'ab b. Umeyr'i gtrdler. Kisa surede Medine-i Mnevvere'de Islmiyet hizla
yayildi. Mus'ab b. Umeyr, Raslullah'i Medine'deki her hareketten haberdar ediyordu. Kisa zamanda
Evs ve Hazrec kabilesinin btn evleri Islm'in nuruyla aydinlanmaya basladi. Artik Medine, bir
Islm devletinin dogusuna hazir hle gelmisti. Mus'ab b. Umeyr'in gayret ve etkisiyle Yesrib'in ileri
gelenlerinden Sa'd b. Muaz ve Useyd b. Hudayr mslman oldular. Bu iki byk reisin Islm'a
girmesiyle Islm, Medine'de bir hayli kabul grd. Bunun zerine Medineliler Hz. Peygamberi
sehirlerine davet etmeye karar verdiler.
Birinci Akabe Bey'atindan bir yil sonra Medineliler yeniden hac iin Mekke'ye geldiler.
Ilerinde ikisi kadin yetmis bes Mslman vardi. Allah Resulnn bu defa onlarla ilgi kurmasi
Islm'in tebliginden ibaret degildi. ok nemli kararlar arifesindeydiler. Bulusma yeri yine Akabe
mevkii oldu. Bulusma gizli yapilacak ve hi kimseye haber sizdirilmayacakti. Gece yarisina dogru,
Medineliler, gayet tedbirli hareket ederek kararlastirilan yerde toplandilar.
Rasl-i Ekrem Akabe'ye bu defa amcasi Abbs ile birlikte geldi. Abbs henz ya Mslman
olmamis, yahut Mslmanligini gizliyor, ancak yegenini himaye ediyordu. Bylesi bir toplantida
bulunmayi bir aile borcu kabul etmisti. Toplantida ilk sz Hz. Abbs aldi:
Ey Hazrecliler, Muhammed (s.a.s.)'in aramizdaki mevkii bildiginiz gibidir. Biz, onu
dsmanlarindan koruduk ve koruyacagiz. Kendisi burada, ailesinin yaninda, nezdimizde izzet ve
ikram iindedir. Fakat sizinle bir antlasma yapmak ve size katilmak istiyor. Ona verdiginiz sz
tutmak, kendisine muhalefet edenlere karsi gelmek hususunda azminiz kuvvetli ve saglam ise buna
bir diyecek yoktur. Fakat onu ele verecek, yaniniza geldikten sonra yalniz basina birakacaksaniz,
bunu simdiden syleyiniz ve onu kendi haline birakiniz.
Medineli Mslmanlarin cevabi syle oldu:
Dediklerinizi dinledik. Ey Allah'in resul, siz syleyin! Kendiniz adina, Allah adina
istediginiz andi bizden aliniz. Biz haziriz.
Resulllah Hz. Muhammed (s.a.s.) Kur'an-i Kerim'den bazi ayetler okuduktan sonra syle
buyurdular:
Kadinlarinizi ve ocuklarinizi nasil koruyorsaniz, beni de ylece korumak zere size elimi
veriyorum.
Elini ilk uzatan, Ber b. Ma'rur oldu. O, syle dedi:
Bey'at ettik ya Resulullah, seni Hak dinle gnderen Allah'a yemin ederiz ki kendimizi, ocuk
ve hanimlarimizi korudugumuz gibi seni de koruyacak ve savunacagiz. Biz, zaten harp iinde
yogrulmus kimseleriz. Zirha aliskiniz. Bu, bize atalar mirasidir.
Bera'dan sonra sz alan Ebu'l Heysem de:
Ya Resulallah, dedi. Bizim yahudilerle bir takim baglantilarimiz vardir. Bu baglantilari
kesecegiz. Biz bunu yaptiktan sonra siz de Allah'in inyetiyle muvaffak olunca bizi birakip kendi
kavminizin yanina dner misiniz?
Resulullah (s.a.s.) glmsediler ve dediler ki:
Kanim sizin kaninizdir. Siz bendensiniz, ben de sizdenim. Kiminle dvsrseniz" ben sizin
yaninizdayim. Kiminle baris yaparsaniz, ben de onunla baris yaparim.
768
Resulullah (s.a.s.)'in bu szlerini duyan herkes, bey'at etmek zere elini uzatiyordu. Bu sirada
Abbs b. Ubde ortaya atilarak sunu syledi:
Hazrecliler! Bu zata niin bey'at ettiginizi biliyor musunuz? Ona bey'atla insanlarin
kirmizisina ve siyahina, yani Arap ve Arap olmayana karsi savasa hazir olmayi kabul etmis
oluyorsunuz. Bir felkete ugradiginiz ve ulularinizin maktul dstgn grdgnz zaman onu yalniz
basina birakacaksaniz simdiden birakiniz. Bu, daha dogru olur. Yoksa dnyada ve ahirette rsva
olursunuz. Fakat ona verdiginiz sz tutacak, malca felkete ugramayi, byklerinizin lmyle
karsilasmayi gze alacaksaniz, bunu yapiniz. nk dnya ve ahiret hayri bundadir.
Hepsi kabul ettiler ve sordular:
Ey Allah'in Resul, buna karsilik bize ne va'd ediyorsunuz?
Resulullah:
Cennet! dedi.
Bey'at kisa zamanda tamamlandi. Hepsi de darlikta ve genislikte her halkarda itaate, szn
ancak dogrusunu sylemeye ve Allah yolunda hi bir kinayicinin kinamasindan korkmamaya sz
verdiler.
Bey'attan sonra Resulullah (s.a.s.), Hazrec'den dokuz, Evs'den kisi olmak zere on iki nakip
setiler. Es'ad b. Zurre de hepsinin basi ve emri seildi. Bunlardan her biri bir kablenin reisi idiler.
Bunun anlami, oniki kabilenin Islmiyeti kabul etmesiydi.
Bey'at gece karanliginda tenhada ve gizlilik iinde yapilmisti. Fakat bey'atin bitiminde bir
iglik karanligin perdesini yirtti:
Ey Kureys, Muhammed ile atalarinin dininden ikanlar, sizinle dgsmek iin andlasma
yaptilar!
Fakat mslmanlarin artik kimseden ekindikleri yoktu. Bu sesi duyar duymaz Abbas b. Ubde
syle dedi:
Ya Resulallah, seni hak ile gnderen Allah'a yemin ederim ki istersen sabah olur olmaz
kililarimizi kinindan siyirir zerlerine saldiririz.
Resulullah (s.a.s.) ise syle buyurdular:
Hayir... Bize savas izni daha verilmis degildir. Simdilik hepiniz yerlerinize dnnz.
Islm'a teslim olup Resulullah'a tam anlamiyla bey'at eden bu ilk mslman kitle iin emre
itaat mutlak idi. Akabe'deki bu toplanti dagildi ve herkes yerine dnd. Sabah olunca Kureysli
msrikler bu bey'attan haberdar olmuslardi. Msrikler bu anlasmanin mahiyetini arastirmaga
basladilar. Fakat henz mslman olmamis olan Yesribliler'in Hz. Peygamber ile anlasmalarina bir
trl anlam veremiyorlardi. Mekkeli msrikler bu gizli anlasma hakkinda bir bilgi alamadan Yesribli
mslmanlar sehri terk etmislerdi.
Islm Devleti'nin kurulmasinda nemli bir dnm noktasi olan ikinci Akabe bey'atina,
Resulullah'in savas ve barista korunacagina dair prensiplerin tesbit edildigi ve kararlarin alindigi bir
bey'at olmasindan dolayi, "Bey'at'l-Harb" adi verilir. Ikinci Akabe Bey'atinin gereklesmesiyle Islm
tarihinde yeni bir dnem basliyor ve o gn Islm Devleti'nin temeli atilmis oluyordu.
432




40 / CINN SURESI

Rahman Rahm Allah adina

Ayetlerin meali:


1-15
De ki: Bana vahyedildi ki, yphesiz yabanclardan bir grup Kurn
dinleyip de: Sphesiz biz, ryde kilavuzluk eden hayret verici bir Kurn
dinledik. Bundan dolayi, biz ona iman ettik ve Rabbimize hibir yeyi asla ortak
koymayacagiz.
3
Gerek yu ki, Rabbimizin yani ok ycedir. O, bir diyi arkaday ve
de bir ocuk edinmemiytir.

432
(Islam Ansiklopedisi, Akabe Beyatleri Mad.)

769
4
Ve hi yphesiz bizim akli ermez, Allah zerine sama sapan yeyler
sylyormuy.
5
Dogrusu biz, bildik-bilmedik her kiyinin Allah'a karyi asla yalan
sylemeyecegine inaniyorduk.
6
Gerekten de insten; ok iyi tanidigimiz kimselerden bazi kimseler, cinden;
tanimadigimiz yabanci kimselerden bazi kiyilere siginirlar idi. Bylece de, o
yabanci kimseler, onlarin azginliklarini, ahmakliklarini artirirlardi.
7
Gerekten de onlar sizin inandiginiz gibi, Allah'in asla kimseyi peygamber
gndermeyecegine/ diriltmeyecegine inanmiylardi.
8
Ve gerekten biz gge dokunduk da onu kuvvetli bekiler ve parlak alevlerle
doldurulmuy bulduk.
9
Ve hi yphesiz ki biz gkten duyum almak iin oturulan
yerlere oturur idik. Peki, yimdi her kim duyum almak iin ugraysa, kendine,
gzetleyen parlak bir alev buluyor.
10
Biz de, yeryzndekilere ktlk m istendi,
yoksa Rableri onlara bir dogruluk mu diledi bilmiyoruz.
11
Sphesiz bizler; bizlerden bir kismi slihlerdendir, bizden bazilari da
bunun ayagisindandir. Biz, eyit eyit yollarda idik.
12
Ve kesinlikle, Allah'i yeryznde asla ciz birakamayacagimizi, kamakla
da O'nu asla ciz birakamayacagimizi iyice anladik.
13
Ve biz o kilavuzu/ Kurn'i
dinledigimizde ona iman ettik. Onun iin kim Rabbine inanirsa, o hakkinin eksik
verilmesinden ve haksizliga ugramaktan/ aptal yerine konmaktan, kendisine ayiri
yk yklenilmesinden korkmaz.
14
Ve gerekten bizim durumumuz ise; Mslmanlar bizdendir, yanliy; kendi
zararlarina iy yapanlar da bizdendir. Ama kimler Mslman olduysa, iyte onlar
dogruya, gzele, iyiye, gerege gitmeyi arayanlardir.
15
Ama inan konusunda
yanliy; kendi zararlarina iy yapanlara gelince, onlar da cehennem iin odun
olmuylardir demiylerdir.
16,17
Ve eger onlar gerekten o yol zere dosdogru gitselerdi, elbette onlara,
kendilerini saf hle getirmek iin bol bir su verirdik. Kim Rabbinin
anlmasndan/ Rabbinin gdnden; Kurn'dan yz evirirse, O da onu
gittike ykselen bir azaba sokar.
18
Ve yphesiz ki mescitler kuykusuz Allah iindir. O nedenle Allah ile
birlikte herhangi kimseye yalvarmayn.
19
Ve yu bir gerek ki Allah'n kulu/ Peygamber O'na agrarak
ayaklandg/ harekete getigi zaman o yabanclardan bir grup o'nun evresinde
neredeyse kenetlenecekler.
20
De ki: Ben kesinlikle Rabbime dua ederim ve hibir yeyi de O'na ortak
koymam.
21
De ki: Sphesiz ben, sizi bir zarara ve iyilige, ktlge, gzele, dogruya
gtrmeye g yetiremem.
22,23
De ki: Gerek yu ki Allah'tan beni, Allah'tan tebligler ve O'nun
eliligi grevleri dynda hibir kimse hibir zaman kurtaramaz. Ben O'nun
astlarndan bir sgnak da hibir zaman bulamam. Artk kim Allah'a ve O'nun
Elisi'ne kary karsa, onun iin cehennem ateyi vardr. Onlar orada sonsuz
olarak kalcdrlar.
24
Sonunda tehdit edildikleri yeyi grdkleri zaman, kimin yardmc
ynnden en zayf ve sayca da daha az oldugunu hemen bileceklerdir.
25-28
De ki: O tehdit olundugunuz yey yakn m, yoksa Rabbim onun iin
uzun bir sre mi tanyacak ben bilmiyorum. Rabbim, btn grlmeyeni,
duyulmayan, sezilmeyeni, gemiyi, gelecegi bilendir. Ve de elilerden seip
hoynut oldugu kiyi hari, gstermedigine, duyurmadgna, sezdirmedigine,
gemiye, gelecege hibir kimseyi bilgi sahibi yapmaz. nk O, Rablerinin
770
gnderdiklerini geregi gibi teblig ettiklerini bilsin diye onun her tarafndan
gzetleyiciler salar. O, onlarn yannda olan her yeyi kuyatmytr, her yeyi de
says ile saymytr.
























AYETLERN TAHLL



1, 2. Ayetler:

1,2
De ki: Bana vahyedildi ki, yphesiz yabanclardan bir grup Kurn
dinleyip de: Sphesiz biz, ryde kilavuzluk eden hayret verici bir Kurn
dinledik. Bundan dolayi, biz ona iman ettik ve Rabbimize hibir yeyi asla
ortak koymayacagiz.

Cinnlerden [yabanclardan] bir grup, ayette ,-- nefer szcg ile ifade
edilmiytir. Trkeye yanly olarak bir kiyi anlamnda gemiy olan nefer
szcg; saylar 3 il 10 kiyi arasnda erkeklerden oluyan bir grup
demektir.
433
Buna gre Kuran dinleyen bu cinnlerin [yabanclarn] says 3 il
10 kiyiden ibarettir.
Mekkeli olmayip Mekkeye disaridan gelmis ve dolayisiyla da Mekkelilerin
tanimadiklari yabancilar olduklari iin cinn denilen bu kisilerden Ahkaf suresinde
de sz edilmistir:

433
((Lisanl Arab; c.8, s.645. nfr mad.)
771

29
Hani Biz gizli ajanlardan Kurn'i dinlemek isteyen bir grubu sana yneltmistik. Onlar,
Kurn'a hazir olduklari zaman, Susun! dediler. Sonra Kurn'i dinleyince de birer uyarici olarak
toplumlarina dndler.
30-32
Onlar: Ey toplumumuz! Sphesiz biz Ms'dan sonra indirilen ve sadece iinde konu
edilenleri tasdik eden, hakka ve dosdogru yola kilavuz olan bir kitap dinledik. Ey toplumumuz!
Allah'in davetisine karsilik verin ve O'na iman edin ki, Allah gnahlarinizi bagislasin ve sizi aci bir
azaptan kurtarsin. Her kim Allah'in davetisine karsilik vermezsee, bilsin ki, yeryznde Allah'i ciz
birakacak degildir. Onun iin Allah'in astlarindan yardimci, yol gsterici, koruyucu yakin kimseler de
yoktur. Iste onlar, apaik bir sapiklik ierisindedirler dediler.
(Ahkaf/ 2932)

Bu suredeki cinnlerle Ahkaf suresindeki cinnlerin ayni cinnler oldugu
hususu, klsik eserlerin ve bu konudaki rivayetlerin tmnde de vardir. Ne var ki,
konuyla ilgili olarak rivayet tefsirlerinde anlatilan ayrintilar, uydurmaciligin ne
boyutlara ulastigini gstermektedir. Bunlardan birkaini ibret-i lem iin kisaltarak
sunuyoruz:

Bu olayn nasl oldugu hususunda iki gry vardr: Birincisi, Said b. Cbeyr demiytir ki; cinler gk kaplarn
dinlerlerdi, ne zaman ki taylanp kovuldular gkte olan bu olay her halde yerde bir yeyden dolay olsa gerektir diye
sebebini aramaya gittiler. O srada Hz. Peygamber (s.a.v) Mekke halknn kendisine uymalarndan mitsiz olarak
slm'a davet iin Taif'e kmyt. Mekke'ye dnmek zere bulundugu zamana tesadf ediyordu. Batn Nahil denilen
vadide kalkmy sabah namaznda Kur'n okuyordu. yte oraya Nusaybin cinlerinin ileri gelenlerinden bir blk cin
ugramyt. nk blis onlar ggn taylamalarla korunmasn icab ettiren sebebi grenmek zere gndermiyti.
Kur'n' iyittiler ve sebebin o oldugunu anladlar.
kinci gry: Allah Tel peygambere cinleri de uyarp davet etme ve kendilerine Kur'n okuma grevini de
vermiyti. Onun iin Allah Tel ona Kur'n dinlemek ve kavimlerini uyarmak zere bir takm cin gndermiyti.
Ebu Hayyan da Bahir'de der ki: Cin ksas iki defa olmuytu, birincisi Taif'ten dnyndeki. Siyercilerin
anlattklar kssaya gre onlardan yardmc aramaya kmyt. Nahle vadisinde namaz klarken dinlediler, o bilmiyordu
sonra Allah Tel onlarn dinlediklerini haber verdi. Diger bir defasnda da Allah Tel, Peygamber'e cinleri uyarp
onlara Kur'n okumasn emir buyurmuytu. Bunun zerine bana cinlere Kur'n okumam emredildi, arkamdan kim
gelecek dedi, bunu kere syledi, Abdullah b. Mesud'dan baykas ses karmamy nlerine bakmylard.

Abdullah b. Mesud (r.a) demiytir ki: Cin gecesi benden bayka kimse hazr olmad, gittik. Hacun'daki dag
yoluna vardgmzda bana bir hat izdi, ben gelinceye kadar bundan kma dedi, sonra Kur'n okumaya baylad. Ben
yiddetli bir grlt iyittim hatta Resulullah'a bir yey olmasndan korktum, onu birok karartlar kaplad, onunla benim
arama engel oldu hatta sesini iyitmez oldum, sonra bulut paralanr gibi paralandlar, sonra bana bir yey grdn m
dedi. Evet, beyaz elbiselere brnmy siyah adamlar grdm, dedim, iyte onlar Nusaybin cinleri diye buyurdu.
Taberi tefsirinde der ki: Allah Tel "Hani biz cinlerden bir takmn sana yneltmiytik" buyurdugu cin
grubunun ka adet oldugu hakknda tefsirciler ihtilaf etmiylerdir. Bazs yedi kiyi idi, dedi. Bu cmleden olarak bn
Abbas'tan krime rivayet ederek demiytir ki Nusaybin halkndan yedi kiyi idiler. Resulullah onlar kavimlerine eli
yapt, diger bazlar da dokuz kiyi idi, dediler. Bunlardan Zirr b. Hubeyy demiytir ki Hz. Peygamber (s.a.v) Nahle
vadisinde iken "onun huzuruna vardklar zaman" yeti indirildi. Dokuz idiler, birisi Zevbaa idi. '-- sarafna sz
yani Allah'n Resulne ynelttigi cin gruplar peygamberin huzuruna vardklarnda demektir.
Als de yunlar kaydetmiytir. bn Ebi Hatim'in Mcahid'den rivayetine gre yedi kiyi idiler.
Harran'dan, drd Nsaybin'den, isimleri de Has, Mes, Sasr, Masr, Elerdevanyan, Serme, el-Ahkam yahut el-
Ahkab idi.
Tabern Evsat'ta ve bn Merduyye cinnin Resulullah'a iki kere gnderildigini nakletmiylerdir. Hafaci'nin
Sihab'nda Kdi hayiyesinde Cin Sresi'nin tefsirinde denilmiytir ki hadisler cinnin gnderilmesi alt kere olduguna
delalet etmektedir. Rivayetlerde gerek adet ve gerek diger hususta grlen ihtilaf da bununla baglanmytr. Nitekim
Ebu Nuaym rivayet etmiytir ki: Nsaybin halkndan dokuz kiyi nahle vadisinden gittiler, bunlardan fulan ve fulan ve
fulan ve'l-Erdevanyan el-Ahkab kavimlerine uyarc olarak vardlar, sonra da ktlar. Resulullah'a heyet halinde
yetkili delege olarak geldiler yz kiyi idiler. Hacun'a kadar geldiler el-Ahkab geldi Resulullah (s.a.v)'a selam verdi ve
kavmimiz seninle grymek zere Hacun'da hazr bulunuyorlar dedi. Resulullah da Hacun'da geceden bir saate sz
verdi. bn Ebi Hatim de krime'den bu yette onlarn Musul ceziresinden on iki bin olduklarn rivayet etmiytir. Bu
adedi Keyyaf'ta da hikye eder. Resulullah'n onlara okudugu sre yani Alak Sresi idi. Bununla beraber Bahir'de
bn mer ve Cabir b. Abdullah (r.a)'dan nakledilmiytir ki; Resulullah (s.a.v) onlara (Rahman) sresini okudu.
"Rabbinizin hangi nimetlerini yalan sayabilirsiniz." dedike, hayr Rabbimizin yetlerinden hibir yey yalanlamayz
"Ey Rabbimiz sana hamd olsun" derlerdi. Bir de Ebu Nuaym Delil'de Resulullah'a cinlerin geliyinin, peygamberligin
772
on birinci senesinde oldugunu rivayet etmiytir. Bu kssann hicretten sene nce oldugunun sylenmesi de bu
mndadr.
434


Bu konudaki aslsz, dayanaksz rivayetlere ne yazk ki peygamberimizin
eyi Ayyeden baylayp saf din iin Abdullah b. Mbarek ile birlikte mcadele
vermiy olan saygn kiyilerden mer b. Abdlazize kadar pek ok kiyi malzeme
yaplmytr. Mesel bu kiyilere dayandrlan ve baz saf insanlarn ylanlarn
cinn olduguna inanmalarna sebep olan bir rivayette, pek ok ylann bu
cinnlerden biri olduklar gerekesiyle kefenlenip namaz klnmak suretiyle
defnedildiginden sz edilmektedir. Maalesef bu rivayet binlerce ylancinn
yksnn uydurulmasna da kaynak teykil etmiytir.
Rivayetlerde ayrca bu cinnlerin ancak 12 yayndaki bir ocuk kadar
akll olduklar, insan atklaryla beslendikleri, ilerinde Habilin Kabili
ldrdgn grenlerin bulundugu gibi ilgin ayrntlar da yer almaktadr.
Baz rivayetlerde ise bunlarn nereli ve kim olduklar hakknda malmat
verilmektedir. Mesel Katadenin Bu cinnler Ninova halkndan idiler
demesine karylk, bunlarn aslnda Diyarbekir tarafndan Nusaybin cinnleri
oldugunu ama onlara Ninoval da denildigini ileri sren rivayetler de vardr.
krimeye gre Musul yarmadasndan olan bu cinnler, bn-i Abbasa gre
Nasibin cinnlerinden olup 7 kiyidirler ve peygamberimiz tarafndan kendi
kavimlerine eli tayin edilmiylerdir. bn-i Dreydin bunlarn isimlerini Sasir,
Masir, Menyi, Mayi ve Ahkab olarak vermesine karylk Mcahide gre bunlar
Harran halkndan idiler ve isimleri de Hiyi, Misi, Minyi, Masr, Erd, Enyan ve
Ahkamdr.
435


Birbiriyle eliyki iinde olan ve bir sr sama senaryo ieren bu
hikyelerin bir ksm bayka nakiller tarafndan da rtlmytr. Mesel
Darukutninin tespitlerine gre bn-i Mesud cinn gecesinde bulunmamytr.
nk Alkame b. Kays ve Ebu Ubeyde b. Abdillahn naklettiklerine gre bn-i
Mesud Ben cinn gecesinde bulunmadm demiytir. Ayrca nakledildigine gre
Amr b. Murre de Abdullah b. Mesudun cinn gecesinde hazr bulunup
bulunmadgn Ebu Ubeydeye sormuy ve hayr cevab almytr.
436


Bu uydurma rivayetlerin bir ksm tarih gereklerle de eliymektedir.
Mesel sz konusu olay bn-i Abbasn dogdugu ylda gerekleymiy olmasna
ragmen, olay bn-i Abbasn grg yahitligiyle anlatan birok rivayet vardr.
Ayrca, peygamberimizin o tarihte henz inmemiy olan Rahman, Nebe ve
Enm surelerini okudugunun rivayet edilmesi de ok ilgintir. Hatta bn-i
Mesudun rivayetindeki abdest alma sahnesi, abdest ayetinin Medinede son
dnemde indigi dikkate alndgnda, tam bir garabeti yanstmaktadr.

434
(RAZ ve digerleri.)

435
(Kurtubi, Ahkaf; 29. ayet aklamalar)
436
(Mslim, Tirmizi ve Ebu Davud; Cinn gecesi hadisleri)

773
Aslnda ayrntlar bir tarafa braklp da bu konudaki rivayetler Giriy
blmnde verdigimiz Akabe Beyatleri alnts ile karylaytrldgnda,
rivayetlerin bu alntda anlatlanlara tamamen ters oldugu grlmektedir.
nk rivayetlerin aksine Akabe Beyatleri alnts, bu cinnlerin Yesribli
insanlar olduklarn bildirmektedir. Yesribli heyettekilerin cinn olarak
nitelenmeleri, yukarda da belirtildigi gibi, hem Mekkenin ve
peygamberimizin yabancs olmalar, hem de Mekkeli myriklerin muhtemel
saldrlarna maruz kalmamalar iin gvenlikleri sebebiyledir. Sz konusu
cinnlerin hayal yaratklar oldugu iddiasndakilerin bu meseleye getirdikleri
yorum ve yaklaymlar isabetli degildir.
Cinnlerin baska boyuttan varliklar olarak dsnlmesi Kurana da
uymamaktadir. nk onlarca ayette vurgulandigi gibi, peygamberimiz bir beserdir,
besere eli olmustur ve sizden, iinizden biri olarak nitelenmistir. Yani o bizden
biridir ve baska boyuttaki varliklara degil, bize eli gnderilmistir. Eger bu cinnler
baska boyuttan varliklar olsa idiler, zaten snnetullah geregi onlara gnderilen
elinin de kendi cinslerinden olmasi gerekmektedir:

95
De ki: Eger yeryznde huzur iinde yryp duran melekler olsaydi, elbette Biz onlara
gkten eli olarak bir melek indirirdik.
(Isra/ 95)

HAYRET VERICI KURAN

Ayette geen

'-== acaben szcg, kalip olarak mbalga anlami ifade eder.


Dolayisiyla buradaki cinnlerin Biz hayret verici bir Kuran dinledik ifadesi,
Biz yle bir Kuran dinledik ki, dil ve konu itibariyle sahane, emsali yok,
alisilmisin disinda, diger kitaplardan ok farkli anlamina gelmektedir. Nitekim
dinleyenler Kuranin ilh bir mesaj oldugunu hemen anlamislar, kilavuzlugunu
kabullenmisler ve hemen iman etmislerdir.

KURAN, RSDE KILAVUZLUK ETMEKTEDIR

Kurani dinleyen cinnlerin [yabancilarin] kendi toplumlarinin insanlarina
anlattiklari kilavuz yle bir seydir ki, cinnler ondan hemen etkilenip imana
gelmisler ve artik Rabblerine ortak kosmamaya karar vermislerdir. Buradan, bu
cinnlerin daha nce sirk iinde olduklari ve Kurandaki uyarilar sayesinde
akillarini baslarina alip sirkten kurtulduklari anlasilmaktadir. Kurandan bu sekilde
etkilenmeleri onlarin Kuranin zelliklerini iyi tanimis olmalarini gerektirmektedir.
Kurani peygamberimizden Arapa dinleyip anlamalari ise bu cinnlerin Arapaya
iyice vakif olan birileri olduklarini gstermektedir.
Burada dikkat edilmesi gereken bir husus da kilavuz olarak elinin degil,
Kuranin gsterilmesidir. Gerekten de Kuran iyi tetkik edildiginde, gereklere
kilavuzluk edenlerin eliler degil, vahiyler oldugu grlmektedir. Kilavuzlugun
rsde ynelik olmasi ise ayrica zerinde durulmasi gereken bir husustur.

-~

,' RSD

Bakara/186, 256, Arf/146, Nisa/6, Kehf/10, 17, 24, 66, Enbiya/51, Cinn/10,
14, 21, Mmin/29, 38, Hucurat/7, Hud/78, 87, 97 ve bu ayette olmak zere farkli
trevleriyle Kuranda 19 kez yer alan rsd szcg, dogru ve egriyi ayirt etme
774
bilinci, zihinsel olgunluk, dogru yolu bulup ona girmek, iyi ve dogru olan seyleri
yapabilme olgunluguna ulasmak anlamlarina gelir.
437
Resit olma, rsdne
erme, irsat etme, mrsit gibi trevleri Trkede de kullanilan rsd
szcgnn Kuran ayetlerindeki manasini da kisaca Islmin ngrdg olgunluga
ulasmak ve yasamak diye tarif etmek mmkndr.
Buna gre rsde kilavuzluk eden Kuran ifadesi, Kuranin insanlari
akillarini kullandirarak bilinlendirdigi, olgunluga ulastirdigi, bir baska ifade ile
kimseyi bylemedigi, kimsenin beynini yikamadigi anlamina gelmektedir.

3. Ayet:

3
Gerek yu ki, Rabbimizin yani ok ycedir. O, bir diyi arkaday ve de bir
ocuk edinmemiytir.

Kurandan grendiklerini kendi toplumuna aktarmaya devam eden cinn
[yabanci], bu ayette ok nemli iki hususu, Allahin saninin yceligini ve Onun es
ve ocuk edinmemis oldugunu dile getirmistir.
Es ve ocuk, yaratilis zellikleri geregi insanlarin basit hayatta duyduklari bir
takim gereksinmelerine cevap vermektedir. Fiziksel drtler insani bir ese; neslini
devam ettirip gelecekte yalniz kalmama, daha gl ve daha gvende olma endisesi
de ocuk sahibi olmaya yneltmektedir. Ancak Yce Allah her trl noksanliklardan
arinik oldugu iin basit hayatin bu zaaflarindan mnezzehtir. Zaten Allahin bir disi
arkadas ve ocuk edinmedigini bildiren ifade de, Rabbimizin es ve ocuk edindigi
yolunda yapilan yakistirmalarin ve batil inanlarin kesinlikle reddedilmesi
gerektigini bildiren bir ifadedir. Buradan da, sz konusu cinnlerin [yabancilarin]
Yahudi ve Hiristiyanlarin bu konudaki sapkin inanlarini bildikleri, dinledikleri
Kuran sayesinde de gerekleri grendikleri anlasilmaktadir.

4, 5. Ayetler:

4
Ve hi yphesiz bizim akli ermez, Allah zerine sama sapan yeyler
sylyormuy.
5
Dogrusu biz, bildik-bilmedik her kiyinin Allah'a karyi asla yalan
sylemeyecegine inaniyorduk.

Klsik anlayy sahipleri, bu ayetteki bizim sefih ifadesinden blisi
anlamy ve tm kabahati blise yklemiylerdir. Oysa biz, bizim sefih ifadesi
ile kastedilen kiyinin cinnlerin [yabanclarn] kendi imamlar [toplumsal
nderleri] oldugu kanaatindeyiz.
Anlayldgna gre, o toplumda deger verilen, sayg gsterilen bu nder,
toplumunu Allah hakknda yalan yanly bir sr samalklarla kandrmytr.
Zira gzn madd ve manev hrslar brmy inanszlarn Allah hakknda
yalan dzmeleri sk karylaylan bir durumdur. Bu sebeple Rabbimiz
Kuranda sizi kandran Allah ile kandrmasn diye uyarda bulunmaktadr:



437
(Lisanl Arab; c.4, s.148-149. rsd mad.)

775
34
Ey iman etmiy kiyiler! Sphesiz, hahamlardan, rahiplerden birogu kesinlikle insanlarn
mallarn haksz yere yerler ve Allah yolundan saptrrlar. Ve altn ve gmy ygp da onlar
Allah yolunda harcamayan kimseler, hemen onlara ackl bir azab mjdele!
(Tvbe/ 34)

5
Ey insanlar! Hi sphesiz, Allah'in yapmak iin verdigi sz gerektir. Onun iin bu basit
dnya yasami sizi aldatmasin. Ve sakin o aldatici, sizi, Allah ile aldatmasin.
6
Sphesiz o seytan, sizin
iin dsmandir. Onun iin siz de onu dsman edinin. Sphesiz seytan kendi taraftarlarini alevli atesin
ashbindan olmalari iin agirir.
(Fatir/ 5)

Ayn uyarlar Lokman/33 ve Hadid 14te de vardr.
Ayette geen cinn ve ins terkibi, ayrintisini Giris blmndeki Cinn
Kavrami ve Kurandaki Cinn baslikli incelememizde aikladigimiz gibi, bildik
bilmedik, herkes anlamina gelmektedir.

'==~ SATAT

Sama sapan seyler olarak kapsamli bir anlamla evirdigimiz ==- satat
szcg asirilik, kfrde asiriya gitme, asiri yalan, anlamsiz sey, hakktan uzak
olma
438
demektir. Ayetteki sama seyler ifadesiyle kastedilenler, Allaha es,
ocuk edinmislik yakistirma, meleklerin Allahin kizlari oldugunu iddia etme,
Yahudilerin Allahin sekin kullari oldugunu zannetme gibi davranislardir.

6. Ayet:

6
Gerekten de insten; ok iyi tanidigimiz kimselerden bazi kimseler, cinden;
tanimadigimiz yabanci kimselerden bazi kiyilere siginirlar idi. Bylece de, o
yabanci kimseler, onlarin azginliklarini, ahmakliklarini artirirlardi.

Dikkat edilirse ins ve cinn szckleri bu ayette ins-cin kalbnda
kullanlmamytr. Bu sebeple her iki szck de kendi zgn anlamlaryla, yani
ins szcg ok iyi tanidigimiz kimseler ve cinn szcg de
tanimadigimiz yabanci kimseler olarak evrilmiytir.
Burada dikkat edilmesi gereken bir husus da, surenin kahraman olan
cinnlerin [yabanclarn] kendilerini ins olarak, tanmadklar ve
kentlerinde ajan olarak dolayan yabanclar da cinn olarak nitelemeleridir.
Anlayldgna gre, surenin kahraman olan cinn [yabanc] grubunun tanyp
bildigi insten baz kiyiler, bu grubun tanmadg [cinnden] baz kiyilere
sgnmakta ve onlardan yardm grmekte, akl almaktadrlar.



438
(Lisanl Arab; c.5,s.113. stt Mad.)
776

RICAL

.'= Rical lgatte kisiler, kimseler demektir. Bazilari buradaki rical
szcgn zellestirip szckle vadinin sahibi cinnlerin kastedildigini iddia
etmislerdir. Nitekim bu ayetlerle ilgili olarak klsik kaynaklardaki aiklamalarin
basinda, Ibn-i Abbasa atfedilen hayli mantiksiz bir bilgi verilmekte ve cinne
siginma eylemi bu mantiksiz bilgi ile iliskilendirilmektedir. Verilen bilgi, Cahiliye
dneminde Araplarin issiz ve rktc yerlerden geerken veya byle yerlerde
konaklama yaparken Bu vadinin sahibi olan cinne siginiyoruz dedikleri
439
ve bu
sayede baslarina gelebilecek ktlklerden korunduklarina inandiklari ynndedir.
Bize gre cahil Araplarin bu inan ve davranislarinin konumuzla bir alkasi
yoktur. nk ayette, kendisine siginilan cinnin bu siginanlari etkileyip
sapikliklarini arttirdigindan bahsedilmektedir. Nitekim 7. ayette de grlecegi gibi,
cinn kendisine uyanlarin inanlarini bozmakta, Allahin kimseyi peygamber
gndermeyecegine veya kimseyi lmnden sonra diriltmeyecegine inandirmak
suretiyle onlarin sapikliklarini arttirmaktadir. Dolayisiyla ayette bahsi geen
sapiklik arttiran cinn ile cahil Araplarin korku ile sigindiklari metruk harabelerin
var olmayan cinni arasinda herhangi bir iliski kurmak ok yanlistir.
Biz, ayette bildirilen bu inan bozan cinnin, Ebucehil, Velid b. Mugiyre gibi
Mekke ileri gelenleri tarafindan peygamberimizi etkisiz kilabilmek iin evredeki
kentlere, toplumlara gnderilen ajanlar olabilecegi kanaatindeyiz.

7. Ayet:

7
Gerekten de onlar sizin inandiginiz gibi, Allah'in asla kimseyi peygamber
gndermeyecegine/ diriltmeyecegine inanmiylardi.

Bu ayetteki Q= zann szcg, Arapann klsik kural geregi yakin
[kesin bilgi] anlamndadr.
440

Ayette, insani rsde kilavuzlayan Kurani dinleyerek hakikati kavramis olan
cinnler [yabancilar], kendilerine yabanci olan ama ilerinde faaliyet gsteren
karanlik kisilerin neler yaptiklarini, srekli sama seyler ortaya atarak halki nasil
yanlisa ynelttiklerini aiklamaktadirlar.
Ayette geen '-=' ~-- yebase ehaden ifadesini iki farkl anlamda
degerlendirmek mmkndr. nk ~- beas szcg ldkten sonra
diriltme anlamna geldigi gibi, lmy toplumu peygamber gndererek
canlandrma anlamnda da kullanlr. Buna gre ifadenin:
* Allahin asla kimseyi peygamber gndermeyecegine inanmilardi veya
* Allahin asla kimseyi diriltmeyecegine inanmilardi seklinde evrilmesi ve
anlasilmasi yanlis olmaz. Ancak, Kuranda toplam olarak 68 yerde geen beas
szcg ogu yerde eli gndermek anlamina gelmektedir.


439
(Razi; Mefatihul Gayb, Kurtubi; el Camiu li Ahkamil Kuran)
440
(Zann konusu iin Bkz: yte Kuran; ??????

777
213
Insanlar tek bir nderli toplum idi de Allah mjdeciler ve uyaricilar olmak zere
peygamberler gnderdi ve anlasmazlik ettikleri konularda insanlar arasinda hkmetsinler diye onlarin
beraberinde hak ile kitap indirdi. Ve sirf o Kitap verilenler, kendilerine bunca deliller geldikten sonra
aralarindaki azginlik yznden anlasmazliga dstler. Bunun zerine Allah, Kendi bilgisi geregi,
iman edenlere, onlarin hakkinda anlasmazliga dstkleri hakka kilavuz oldu. Ve Allah, diledigi
kimseyi/dileyen kimseyi dosdogru yola kilavuzlar.
(Bakara/ 213)

103
Sonra o elilerin/ o toplumlarin arkasindan Ms'yi almetlerimizle/ gstergelerimizle
Firavun'a ve ileri gelenlerine gnderdik de onlar, almetlere/ gstergelere haksizlik ettiler. Hele bir
bak, o bozguncularin kibetleri nasil oldu!
(Arf/ 103)

75
Kafile dediler ki: Onun cezasi, kimin yknde ikarsa, iste kendisi, onun cezasidir/o,
alikonur, bedelini kendisi der. Biz yanlis; kendi zararlarina is yapanlara iste byle ceza veririz.
(Yusuf/ 75)

94
Ve insanlara yol gsterimi/Kurn gelince, kendilerinin iman etmelerine, sadece Allah bir
beseri mi eli gnderdi? demeleri engel olur.
(Isra/ 94)

810. Ayetler:

8
Ve gerekten biz gge dokunduk da onu kuvvetli bekiler ve parlak alevlerle
doldurulmuy bulduk.
9
Ve hi yphesiz ki biz gkten duyum almak iin oturulan
yerlere oturur idik. Peki, yimdi her kim duyum almak iin ugraysa, kendine,
gzetleyen parlak bir alev buluyor.
10
Biz de, yeryzndekilere ktlk m istendi,
yoksa Rableri onlara bir dogruluk mu diledi bilmiyoruz.

Bu ayetlerdeki ifadeden anlayldgna gre, Kuran dinleyerek gerekleri
grmy ve imana gelmiy olan yabanclar, zeleytiri yaparak Kuran ile
tanymadan nceki durumlarn dile getirmektedirler. nk konuymac olan
cinn, daha nce mneccimlik yaptklarn, umutlarn yldzlardan alacaklar
bilgilere bagladklarn, bu amala srekli rasathanelere oturup beklediklerini,
ama gklerin yldzlarla ve meteorlarla dolu oldugunu, bunlara bakarak
istedikleri bilgileri elde edemediklerini, sonu olarak da hi kimse iin yarnn
ne getirecegini grenemediklerini sayp dkmektedir.
yin asl bu olmasna ragmen bu ayet gurubu hakknda mantk dy
aklamalar yaplmytr:
Sheylinin naklettigine gre, Seytan daha nce yedi kat semaya girip ikiyordu.
Isanin dogumuyla ona tanesi yasaklandi. Muhammedin dogumuyla da yedisinin
tamami yasaklandi. Bayka rivayetlere gre de Muhammed eli olunca byk bir meteor
yagmuru meydana geldi. Bu, Taif sakinlerini korkuttu. Ama onlarin kabile reislerinden
biri dedi ki: Eger bunlar, gecenin karanliginda kendilerine bakarak yolumuzu
buldugumuz yildizlar ise, bu dnyanin sonu demektir. Aksi halde korkmamiz gereken,
bayka bazi yeyler olmaktadir ve Allah bir yey irade etmiytir.
441
Razi de yunlar
kaydetmektedir:

441
(M. Hamidullah; Aziz Kuran, Cinn Suresi, 9. ayetin dipnotundan)
778

Cinlerin Gg Yoklamalari

Yedinci Nev: Cenb-i Hakk'in, "Biz ciddi bir surette gge erimek istedik, fakat onu
sert bekilerle ve ihablarla doldurulmu olarak bulduk" (Cinn/8) ayetinin beyan ettigi
husustur.
-' (lems), mess anlaminda olup "tecesss etti, aratirdi, yokladi" manasinda istiare
yoluyla kullanilmitir. nk dokunan kimse, arayan ve tanimak isteyen kimsedir. Nitekim
Arapada "Dokundu; dokundu, aratirdi..." denilir. Ki, bunun bir benzeri de cess
kkdr. Nitekim Arapa'da "Onu gzleriyle takip ettiler; onun hakkinda tecessste
bulundular denir. Buna gre ayetin manasi, "Biz, semaya ikip da oradakilerin szlerini
dinlemek istedik" eklinde olur. Hares (=''), tipki Hadem (-='') kelimesinin hizmetiler
anlamina gelmesi gibi, manasinda tekil bir isimdir. Ite bundan dolayi mfret olan
'-,--ediden kelimesiyle nitelenmitir. Sayet bunun anlami gzetilmi olsaydi, o zaman
'-'-- idaden denilirdi.

Gkten Kovulmalari
Sekizinci Nev: Cenb-i Hakk'in, "Halbuki, hakikaten biz, dinlemek iin, ggn bazi
kisimlarinda oturacak yerler bulup oturuyorduk. Fakat imdi, kim dinleyecek olursa,
kendisini gzetip duran bir ihabin karisinda bulur" (Cinn/9) ayetinin beyan ettigi
husustur. Bu ifade, "Biz dinliyorduk, ama u anda her ne zaman dinlemek istesek ihablarla
kovuluyor ve talaniyoruz" demektir.

Sihab

Ayetteki '-- '-'+- ihaben rasaden tabiri hususunda u izahlar yapilabilir: a-
Muktil, "Sihablarin talamasi, meleklerin de gzetmesi ile karilairiz" manasini
vermitir.
b- Mananin byle olmasi halinde kelamin takdirinin - '-- '-'+ ihaben rasaden
eklinde olmasi gerekir. nk gzetleyiciler -'+- ' ihaben'den baka birey olup --'
rsid [gzetleyen] kelimesinin oguludur.
c- Ferr da "Kendisini talamak iin, gzetleyen bir ihab" anlamini vermitir ki,
buna gre -- ' rasaden kelimesi '-'+- ihaben kelimesinin sifati olup mef'l
anlaminda bir masdardir.
d- '-- rasaden kelimesinin ism-i fail anlaminda '--' rasid olmasi da
mmkndr. nk o cinler iin hazirlanmi olunca, sanki onlari gzetleyen ve bekleyen
gibi olmu olur. Bil ki biz, bu meseleyi, Mlk/5. ayetinin tefsirinde tafsilatli bir biimde ele
almitik.

Sihablar bi'setten nce yok muydu?
Buna gre ayet, "Suhblar, Hz. Peygamber (s.a.s)'in peygamber olarak
gnderilmesinden nce de vardi. Delili ise unlardir:
1- Eski felsefecilerin tamami, uhublann akmasinin sebepleri hususunda pek ok ey
sylemilerdir. Bu, bunlarin Hz. Peygamber (s.a.s)'in nbvvetinden nce de mevcut
oldugunu gsterir.
2- Mlk Suresinin 5. ayeti. nk Cenb-i Hak bu srede yildizlarin yaratilmasi
hususunda iki gayeden, yani tezyn ve eytanlarin talanmasindan bahsetmitir.
3- Bu akma batma ii cahiliye iirinde de yer almitir. Nitekim Evs b. Hicr "Derken,
peinden, yagmuru sicim sicim eleyen bir birikintisi gelen bir inci gibi kayiverdi, akiverdi"
derken, Avf b. el-Hir o da, "Kervan bize, sevgilisiz geliyor. Ya da, kendisini kanin izledigi
bir inci gibi burcun (batimi)" beytinde yine ihabdan bahsetmitir.


779
Zhr de, Ali Ibn Hseyin'in Ibn Abbas'tan unu rivayet ettigini sylemektedir: "Bir
gn Allah'in Resul, Ensr'dan olan bir topluluk iinde oturuyordu. Derken, bir yildiz akti
da etrafi aydinlatti. Bunun zerine Hz. Peygamber (s.a.s), "Sizler bu gibi eyler hakkinda
cahiliyye dneminde ne derdiniz?" diye sorunca, onlar da, "Bizler, (herhalde u anda),
"Byk bir zat dogdu veya ld" derdik" dediler. Biz bu hadisi, Cenb-i Hakk'in Mlk 5.
ayetinin tefsirinde sonuna kadar yazip ele almitik.
Bunlar szlerine devamla yle demektedirler: "Btn bu sebeplerle, uhubun Hz.
Peygamber (s.a.s) peygamber olarak gnderilmeden nce de mevcut oldugu sabit olmutur.
Binaenaleyh, bu hadisenin Hz. Muhammed (s.a.s)'in peygamber olarak gnderilmesine
tahsis edilmesinin manasi ve hikmeti nedir denilirse, buna u iki mukaddime ile cevap
verebiliriz:
Birinci Mukaddime: Bu ihablar Hz. Peygamber (s.a.s)'in peygamber olarak
gnderilmesinden nce mevcut degildi. Bu, Ibn Abbas (r.a) ile Ubeyy Ibn Ka'b'in grdr.
Ibn Abbas'in yle dedigi rivayet edilmitir: "Cinler gge ikiyor ve vahyi dinliyorlardi.
Fakat onlar (gkten) bir kelime duyduklarinda, ona dokuz tane de ilavede bulunuyorlardi. O
tek kelime dogru ve hakti. Ama ilaveler, btil [yalan] idi. Hz. Peygamber (s.a.s) peygamber
olarak gnderilince, o eytanlar [cinler] gkte oturup vahiy dinledikleri o yerlerden
kovuldular. Bundan nce ise, o yildiz (kaymalari) grlmyordu. Bunun zerine Iblis,
onlara, "Bu ancak yeryznde meydana gelen (nemli) bir hadiseden dolayi olmutur" dedi
ve askerlerini, aratirmak iin drt bir tarafa gnderdi. Derken onlar, Reslllah (s.a.s),
ayakta namaz kiliyorken buldular grdler..."
Ubeyy b. Ka'b (r.a) da yle demitir: "Hz. Isa (a.s) gge kaldirildigindan beri, hi
vildizla talama olmadi. Hz. Muhammed (s.a.s) peygamber olarak gnderilince, yildizlarla
talama baladi. Bylece Kurey, daha evvel grmedigi bir hadiseyi grmeye baladi.
Dolayisiyla da, "Artik dnyanin sonudur" zanniyla, hayvanlarini salivermeye, klelerini
azad etmeye baladi. Bu durum, onlarin byklerinden birine ulati ve o, "Bunu niin
yaptiniz?" deyince, onlar da, "Yildizlar atildi [kaydi] ve onlari gkte birbiriyle arpiiyor
olarak grdk" dediler. Bunun zerine o, "Sabredin. Eger bu bilinen bir yildiz ise, zaman
insanlarin yok edilecegi zamandir. Yok, eger bilinmeyen bir yildiz ise, ortada yeni meydana
gelen bir hadise vardir" dedi. Onlar da aratirmaya baladilar ve (koyan-arpan) o yildi:in,
taninmayan bir yildiz oldugunu anladilar. Durumu o adama haber verdiler. Bunun zerine
o, "Hkm vermekte acele etmeyin. Byle bir ey, yeni bir peygamber geldiginde olabilecek
bir eydir" dedi. Aradan ok gemeden Eb Sfyan, mallarinin bainda olarak geldi ve o
topluluga, Muhammed b. Abdullah (a.s)'in ortaya ikip kendisinin peygamber olarak
gnderildigini [vazifelendirildigini] iddia ettigini haber verdi."
Belki de bu kimseler, evvelki semav kitaplarin tahrif edildigini sylemiler; eytanlari
vildizlarla talama mucizesini, sonrakilerin bu kitaplara kattiklarini iddia etmilerdir. Keza
cahiliyye devrine ait nakledilen iirlerin ise uydurma olduklarini ileri srmlerdir.

Sihablarin Artirilmasi

Ikinci Mukaddime: Dogruya en yakin gre gre, bu ihablar, Hz. Peygamber
(s.a.s)'den nce de mevcuttu. Fakat o, peygamber olarak gnderildikten sonra iyice
artirilmi ve en mkemmel, en gl hale gelmitir. Ite bu, ayetin lafzinin kendisine delalet
ettigi grtr. nk ayette, "Fakat onu, sert bekilerle ve ihablarla doldurulmu olarak
buldular" buyrulmutur ki, bu, sonradan meydana gelen hususun doldurma ve ogaltma
oldugunu gsterir. Ayetteki, "Halbuki hakikaten biz, dinlemek iin onun bazi kisimlarinda,
oturacak yerler bulup oturuyorduk" cmlesi de ayni manayi ifade etmekte olup "Biz orada,
bazi oturma yerlerini, bekilerden ve ihablardan bo olarak buluyorduk. Ama u anda
btn oturma yerleri doldu" demektir. Buna gre, cinleri belde belde dolaip bu hadisenin
sebebini aratirmaya sevkeden ey, ihablarla pskrtmenin iyice artmasi ve kendilerinin
kulak hirsizligindan tamamen menedilileridir.
Dokuzuncu Nev (eit): Hak Tel'nin u ayetinin beyan ettigi eydir:
780
"Dogrusu biz, yerdekiler iin bir er mi murad ediliyor, yoksa Rableri onlar iin bir
hayir mi murad ediyor, bilmiyoruz" (Cin, 10).
442


LEMS

-' Lems szcg dokunmak, elle yoklamak
443
demektir. Dokunmak
eylemi genellikle bilgi almak, bir nesnenin sertlik, yumusaklik, sicaklik, sogukluk
ynnden niteligini grenmek amaciyla yapildigi iin, szck burada mecazen bilgi
almak maksadiyla gkteki yildizlarla kurulan temasi, yani yildizlarin incelemeye
alinmasini ifade etmektedir.

ELAN (SMD)

Bu szck gkyz iin degil, cinnler [yabancilar] iin kullanilmis olup
onlarin iman etmis hllerini ifade etmektedir. Yani, eskiden, gerek imana ermeden,
Allahi tanimadan, tevhidi grenmeden nce, yildizlara bakarak bir takim hesaplarla
gaybe ait bilgileri grendiklerini iddia eden khinler tarafindan kandirilan bu grup,
simdi, dinledikleri Kuran sayesinde hem Allahi tanimislar hem de khinlerin
yildizlardan bir sey grenemediklerini ve onlarin sadece yalan sylediklerini
anlamislardir. nk khinlerin (simdiye kadar) herkesi, Allahin gkte melekleri ile
sohbet ettigi, yarinin [gelecegin] kimin iin iyi, kimin iin kt olacagini konustugu,
onlarla beraber plan program yaptigi masallariyla uyuttuklari ve gkte yapilan bu
plnlarin emirleri altindaki cinnler tarafindan kulak hirsizligi yapilarak, yani
kimseye aktirmadan dinlenerek kendilerine aktarildigi palavrasiyla smrdkleri,
Kuran sayesinde ortaya ikmistir. Simdi artik Kuran dinleyenler bilmektedirler ki,
gayb bilgisi sadece Allaha mahsustur ve bu bilginin Allahin izni disinda
grenilmesi asla mmkn degildir.
Gizlice dinlemek suretiyle gaybden haber alindigi yalaniyla yapilan sahtekrlik
Hicr suresinin 1618. ve Saffat suresinin 610. ayetleri iinde de sz konusu
edilmistir. Geri Hicr ve Saffat surelerindeki kulak hirsizlari Kuranda Seytan-i
Racim [Iblis] ve seytan-i marid olarak nitelenmistir ama, konuyu suistimal edenler
bunlari da duyum almak iin oturulan yerlere oturan cinnlerle ayni telkki
etmislerdir. Hicr suresinin 1618. ayetlerinde ayrintili olarak ele alinacaktir.


11. Ayet:

11
Sphesiz bizler; bizlerden bir kismi slihlerdendir, bizden bazilari da
bunun ayagisindandir. Biz, eyit eyit yollarda idik.

Kuran dinlemiy ve inanmy olan cinn [yabanc] gurubunun zeleytirisi
bu ayette de devam etmektedir. Toplumda dzgn nitelikte olanlarn da, bu
nitelikten mahrum olanlarn da var oldugu belirtilerek toplumun kendi iinde
bir takm yollara, mezheplere, meyreplere ayrlmy oldugu, aralarnda birlik
beraberlik olmadg itiraf edilmektedir.

442
(Razi; Mefatihul-Gayb)

443
((Lisanl Arab; c.8,s.125 lms mad.)
781
Toplumda her zaman ktlerin arasinda dzgn kisilerin de olacagi, Arf
suresinde de bildirilmisti:

168
Ve onlari yeryznde birok nderli toplumlara ayirdik. Onlardan bir kismi dzgn
kimselerdi, bir kismi da bundan asagi idi. Ve Biz, onlari dnsnler diye iyiliklerle ve ktlklerle
sinama yaptik.
(Arf/ 168)

KIDED

'-- Kided szcgnn esas anlami kseleden yapilan sicim


444
demektir.
Bu szckle ayette birbirine karismayan, bulasmayan, birbiriyle uzlasmayan
Iirkalar, guruplar, hizipler, klikler kastedilmistir.

12, 13. Ayetler:

12
Ve kesinlikle, Allah'i yeryznde asla ciz birakamayacagimizi, kamakla
da O'nu asla ciz birakamayacagimizi iyice anladik.
13
Ve biz o kilavuzu/ Kurn'i
dinledigimizde ona iman ettik. Onun iin kim Rabbine inanirsa, o hakkinin eksik
verilmesinden ve haksizliga ugramaktan/ aptal yerine konmaktan, kendisine ayiri
yk yklenilmesinden korkmaz.

Buradaki zann szcg de tpk 7. ayetteki gibi, Arapann klsik kural
geregi yakin [kesin bilgi] anlamndadr.
Bu ayetlerden, Kuran dinlemis olan yabanci grubun Kurani iyice
zmsedigi, Allahtan kamanin imknsizligini ve mutlaka Ona dnlecegini
kavradigi, Allaha teslim olanin mutlaka bahtiyar olacagina ve haksizliga
ugratilmayacagina kesinlikle inandigi anlasilmaktadir.
Dzgn kimselerin haksizliga ugratilmamasi Snnetullahin geregidir. Bu
durum Kuranda esitli vesilelerle ifade edilmis, Ta Ha suresinde de bagimsiz bir
ayet olarak bildirilmistir:

112
Ve her kim iman eden biri olarak dzeltmeye ynelik islerden yaparsa, artik o, bir
haksizliktan ve hakkinin yenileceginden korkmaz.
(Ta Ha/ 112)

Yukaridaki ayetlerin ieriginden anlasilmaktadir ki, sz konusu cinn
[yabancilar] grubunun peygamberimizden dinledigi ayetler, rivayetilerin ileri
srdkleri gibi sadece namaz kildirirken okudugu Fatiha suresinden ibaret degildir.
Anladik, inandik demeleri, onlarin o gne kadar inmis ayetlerin hepsini ya da pek
ogunu dinlediklerini gstermektedir. Aksi hlde bu derece bir bilince ermeleri
mmkn degildir.

14, 15. Ayetler:

14
Ve gerekten bizim durumumuz ise; Mslmanlar bizdendir, yanliy; kendi
zararlarina iy yapanlar da bizdendir. Ama kimler Mslman olduysa, iyte onlar
dogruya, gzele, iyiye, gerege gitmeyi arayanlardir.
15
Ama inan konusunda

444
((Lisanl Arab; c.7, s.259 kdd mad.)
782
yanliy; kendi zararlarina iy yapanlara gelince, onlar da cehennem iin odun
olmuylardir demiylerdir.

KIST

14. ve 15. ayetlerde zalimler olarak evirdigimiz ,=-'-'' qsitn szcg
adalet ve zulm iin de kullanilabilen bir szcktr. Zit anlamlara gelebilen bu tr
szcklere Arapada ezdd denir. Bu zelliginden dolayi qsitn szcgnn
adil olanlar anlaminda evrilmesi de mmkndr. Bu szcgn hangi yerde hangi
anlamda oldugu, iinde getigi konudan anlasilir. Szcgn burada zalimler
olarak evrilmesi, 14. ayette Mslmanlar szcgnn karsiti olarak yer almasi
sebebiyledir. Szcgn bu zelligine rnek olmasi bakimindan, klsik eserlerde yer
alan bir metni, Razinin anlatimiyla dikkatlerinize sunuyoruz:

Sad b. Cbeyr Ile Haccac:

Sa'd b. Cbeyr'den rivayet edildigine gre, Haccc, ldrmek istedigi zaman ona,
"Benim hakkimda ne dersin?" demiy. Sa'd de, "Sen ksit ve dilsin" demiy. Bunun
zerine oradakiler, Sa'd b. Cbeyr'in onu dil ve insafli olarak niteledigini sanarak "Ne
gzel syledi!" deyince, Haccc, "Ey cahiller, o beni zlim ve myrik diye tavsif etti"
demiy. Zalim olma ile ilgili olarak da Hak Tel'nin myrik olma ile ilgili olarak "Hem
sonra o kafirler rablerinden udl ederler, dnerler" (En'm, 1) ayetini okumuytur.
445


Ayrica udl szcgnn de kist szcg gibi ezdaddan oldugunu
belirtmek gerekir. Adalet ve kist szckleri ile ilgili detay, Yunus Suresinin 4.
ayetinin tahlilinde verilmistir.
14. ve 15. ayetlerde, sz konusu yabanci gurubun kendi memleketlerindeki
arkadaslarina yaptiklari konusmanin son blm anlatilmaktadir. Bu konusma
dikkatle incelendiginde, Kuranin rsde; iyiye, dogruya, gzele ne lde
kilavuzladigi iyice anlasilmaktadir.
Bu konusmada gzden kairilmamasi gereken bir husus da konusmayi
yapanlarin peygamberden hi bahsetmeyisleridir. Bu konusmanin yer aldigi pasaj
tamamen Kuran eksenlidir ve konusmayi yapanlar da Kurandan baska kilavuz
olmadigini, olamayacagini grenmisler ve Hdaya, gerek kilavuza ynelmislerdir.
Konusmanin sonunda geen zalimler szcg ile ncelikle sirk kosanlar
kastedilmektedir. nk zulm, pek ok ayette sirk kosmak olarak aiklanmistir.

CEHENNEME ODUN OLMAK

Bu ifadeden, msriklerin cehennemde bizzat yanmakla kalmayip baskalarini
yakacak isinin da kaynagi olacaklari anlasilmaktadir.


445
(Razi; Mefatihul-Gayb)

783
24
Sonra, eger bunu yapmadiysaniz ve asla yapamayacaksiniz; yleyse kfirler; Allah'in
ilhligini, rabligini bilerek reddeden kimseler iin hazirlanmis, yakiti insanlar ve taslar olan atesten
korunun.
(Bakara/ 24)

6,7
Ey iman etmis kimseler! Kendinizi ve yakinlarinizi, yakiti insanlar ve taslar olacak bir
Ates'ten koruyun. Atesin zerinde, Allah'a karsi gelmeyen, kendilerine emredilenleri yapan etin ve
kaba grevli gler vardir. Ey kfirler; Allah'in ilhligini ve rabligini bilerek reddetmis kimseler!
Bugn zr dilemeyin. Siz ancak islediklerinizin cezasini ekeceksiniz!
(Tahrim/ 6,7)

Klsik eserlerde cinn zaten atesten yaratilmisti, ates atesi yakar mi? sorusuna
cevap aranmis ve olmadik zorlama aiklamalara yer verilmistir. Ancak bize gre
surede bahsedilen cinn, Mekkelilere yabanci olan insanlar olup atesten yaratilmis
olan cann degildir. Bu nedenledir ki, sz konusu zorlama yorumlarin naklini
gereksiz gryoruz.

16, 17. Ayetler:

16, 17
Ve eger onlar gerekten o yol zere dosdogru gitselerdi, elbette onlara,
kendilerini saf hle getirmek iin bol bir su verirdik. Kim Rabbinin
anlmasndan/ Rabbinin gdnden; Kurn'dan yz evirirse, O da onu
gittike ykselen bir azaba sokar.

Kuran dinleyen cinn gurubunun yaptg konuyma, yukarda da
belirttigimiz gibi, 15. ayetle son bulmuytur. Ancak 16. ayetin bayndaki ; vav
baglac, 1. ayetteki --~' -' ennehstemea... zerine atfedilmek suretiyle
bu ayetlerin de ilk on bey ayetlik pasajn devam oldugu kabul edilmiytir.
Ancak biz bu grye katlmyoruz. Dikkat edilirse 16. ayette eger onlar diye
nc yahs zamiri kullanlmy, ak isimler verilmemiytir. O halde ncelikle
onlar zamiri ile kastedilenlerin kim olduklarn bulmak gerekir. Kanaatimiz
onlarn surenin 115. ayetlerindeki konuymay yapan cinn grubu
olmadgdr. nk sz konusu edilen cinn grubu Kuran dinleyerek imana
gelmiy ve dogru yolu bulmuy kimselerdir. Oysa bu ayetlerde konu edilen
onlar, henz dogru yolu bulamamylardr.
Bize gre bu ayetler; Necm Cinn suresinden bir nceki sure olan Arf
suresindeki 179188. ayetlerden olusan paragrafin devamidir.


16. ayetteki Eger onlar gerekten o yol zere dosdogru gitselerdi, elbette
onlara, kendilerini saf hle getirmek iin bol bir su verirdik ifadesinden, aslinda
insanlarin cennete girmelerinin istendigi ve dogru yola girdikleri takdirde
kendilerine byk firsatlar verilerek yardim edilecegi anlasilmaktadir. Kuranda bu
tarz zendirme mesajlari veren birok ayet vardir:

65
Ve eger Kitap Ehli iman etmis ve Allah'in korumasi altina girmis olsalardi, kesinlikle onlarin
ktlklerini rter ve kesinlikle nimeti bol olan cennetlere koyardik.
66
Ve hi kuskusuz eger onlar Tevrt'i, Incl'i ve kendilerine Rablerinden indirilen Kurn'i ayakta
tutsalardi, elbette stlerinden ve ayaklarinin altindan [her ynden] besleneceklerdi. Onlardan bir
784
kismi orta yol tutan; bazisina inanip bazisina inanmayan, inanmadigi hlde inanmis gzken nderli
bir toplumdur. Ve onlardan ogunun yapmakta olduklari ne ktdr!
(Maide/ 65, 66)

2,3
Artik srelerinin sonuna vardiklarinda onlari rfe uygun/ herkese kabul gren bir sekilde
tutun yahut rfe uygun/herkese kabul gren bir sekilde onlardan ayrilin. Ve sizden adalet sahibi
iki kisiyi shit tutun. Shitligi de Allah iin ayakta tutun. Iste bu, Allah'a ve son gne inanan
kimseye gtlenendir. Ve kim Allah'in korumasi altina girerse, Allah ona bir ikis yolu saglar ve
onu hesaba katmadigi bir ynden riziklandirir. Kim de Allah'a isin sonucunu havale ederse, O ona
yeter. Sphesiz Allah, Kendi emrini yerine getirip gereklestirendir. Allah, kesinlikle her sey iin
bir l koymustur, belirlemistir.
(Talak/ 2, 3)

5-12
Nh dedi ki: Rabbim! Sphesiz ben, toplumumu gece-gndz/srekli olarak davet ettim.
Fakat benim agirmam, onlarin sadece kamalarini artirdi. Ve phesiz ben, onlari, Senin onlari
bagilaman iin her davet ettigimde, onlar parmaklarini kulaklarina tikadilar, elbiselerine
brndler, israr ettiler, kibirlendike de kibirlendiler. Sonra phesiz ben onlari yksek sesle
agirdim. Sonra phesiz onlar iin ilan ettim. Onlar iin gizli gizli de syledim. Sonra dedim ki:
Rabbinizin sizi bagilamasini isteyin. Kesinlikle O, ok bagilayicidir. zerinize gkten bol yagmur
yagdirsin. Size mallar ve ogullar ile yardimda bulunsun, sizin iin baheler kilsin, irmaklar kilsin.
13
Size ne oluyor ki, Allah iin agir davrani`i ummuyorsunuz?
( Nuh/512)

96
Ve eger o kentlerin halki inansalardi ve Allah'in korumasi altina girselerdi, elbette zerlerine
gkten ve yerden olan bolluklari aardik. Velkin onlar yalanladilar. Biz de onlari yapip durmakta
olduklarina karsilik yakalayiverdik.
(Arf/ 96)


Ayetteki bol bir su verirdik ifadesi bolluk, bereket verirdik anlamindadir.
Topragin yetistirdigi tm rnler iin su her seyin basinda geldiginden, dnya mali,
dnya nimeti bol bol su ifadesi ile anlatilmistir. nk Arabistan gibi sicak
yrelerde, insanlarin geimleri byk lde tarim ve hayvanciliga dayalidir ve
byle cografyalarin insani iin su, nimetlerin en nemlisidir. Bol bol su ifadesi
ayrica cennet irmaklarindan da kinayedir.
Ayette kendilerini saf hle getirmek iin diye evirdigimiz ifadenin orijinali
+---,' liyeftinehm [onlari fitnelendirelim diye] seklindedir. Fitne szcgnn
kiymetli bir madeni potada eritmek suretiyle crufundan ayirip saf hle getirmek
demek olmasi sebebiyle, ifade bu sekilde evrilmistir.
Burada bol su seklinde ifade edilen dnya nimetlerinin insanlar iin bir fitne;
arinma, saf hle gelme araci oldugu, Enfal/ 28,Tegabn/ 15, Ta Ha/ 131, Bakara/
155, 156 ve l-i Imran 186da da dile getirilmistir.


Rabbimizin peygamberler dhil tm insanlari niin fitnelendirdigi ise su
ayetlerde aiklanmistir:

2,3
Insanlar, denenmeden, Iman ettik demeleriyle birakilivereceklerini mi sandilar? Ve
andolsun ki Biz, onlardan ncekileri de saflastirilmalari iin ateslere/ sikintilara sokmustuk. Artik
elbette Allah, dogru kimseleri bildirecektir ve elbette yalancilari da kesinlikle bildirecektir.
(Ankebut/ 2, 3)

785
20
Biz, senden evvel de sadece, kesinlikle yemek yiyen, arsilarda yryen elilerden
gnderdik. Ve Biz sizin bir kisminizi bir kisminiz iin saflastirmak iin sikinti malzemesi yaptik.
Sabrediyor musunuz! Ve senin Rabbin ok iyi grendir.
(Furkan/ 20)

53
Ve Biz, Allah, aramizdan bunlara mi iyilikte bulundu?! desinler diye, onlardan bazisini
bazisi ile byle ateslere srkledik, imtihan ettik. Allah, kendilerine verilen nimetlerin karsiligini
deyenleri daha iyi bilen degil midir?
(Enm/ 53)

31
Ve kesinlikle Biz, iinizden aba gsterenleri ve sabredenleri bildirmemiz/ ortaya
ikarmamiz iin sizi yiprandiracagiz/ denemeye tbi tutacagiz. Haberlerinizi de
yiprandiracagiz/denemeye tbi tutacagiz.
(Muhammed/ 31)

164,165
De ki: Allah her seyin Rabbi iken, ben Allah'tan baska Rabb mi arayayim? Her kisinin
kazandigi yalniz kendisine aittir. Ykn tasiyan kimse, bir baskasinin ykn tasimaz. Sonra sadece
Rabbinizedir dnsnz. Bylece Allah, ayriliga dstgnz seyi size haber verecektir. Ve O, sizi
yeryznde gidenlerin yerine getirilenler yapan, verdikleriyle sizi sinamak iin, kiminizi kiminizin
zerine derecelerle ykseltendir. Sphesiz Rabbin, kovusturmasi abuk olandir ve sphesiz O, ok
bagislayandir, ok merhamet edendir.
(Enm/ 164, 165)

7
Sphesiz Biz yeryzndeki, ona ss olan seyleri insanlarin hangisinin daha gzel amel
edecegini sinamamiz iin yaptik.
(Kehf/ 7)

2
O, hanginizin amelce daha iyi-gzel oldugunu sinamak iin lm ve hayati olusturdu. O, en
stn, en gl, en serefli, maglp edilmesi mmkn olmayan/mutlak galip olandir, kullarinin
gnahlarini ok rten, onlari cezalandirmayan ve bagisi bol olandir.
(Mlk/ 2)

16. ayette geen -,

='' et-tarikate [o yol] szcg marife [belirtili nesne]


oldugundan bu szcg Hakk yol, dogru yol olarak degerlendirmek gerekir.
Ayette geen -,- saud szcg yavas yavas artan siddet, zorluk
446

demektir. Bu szck, Allahin zikrinden uzak olanlarin sikintilarinin srekli, yavas
yavas artirilacagini belirtmektedir. Burada konu edilen sikintilari sadece ahiret
sikintisi olarak degil, dnyadaki sikintilar olarak da grmek gerekir. Nitekim ayni
mesaji veren baska ayetlerden de bu sikintilarin dnya sikintilarini da kapsadigi
anlasilmaktadir:

40
yetlerimizi yalanlayan ve onlara karsi byklenen su kimselere, iste onlara ggn kapilari
ailmayacak ve deve/halat igne deliginden gemedike onlar cennete girmeyeceklerdir. Biz sululari
iste byle cezalandiririz.
41
Onlar iin cehennemden yataklar, stlerinden de rtler vardir. Ve Biz,
zlimleri iste byle cezalandiririz.
(Araf/ 40, 41)

124-126
Kim Benim anilmamdan/ Benim gdmden mesafeli durursa, hi sphesiz onun iin
zor, sikici bir geim/ yasam vardir. Kiymet gn de onu kr olarak kiymet gn toplanti alanina
toplariz. O der ki: Rabbim ben gren biri oldugum hlde beni neden kr olarak bu yere ikardin?
Allah der ki: Bu byledir, yetlerimiz sana geldi de sen onlari terk etmistin; bu gn de ayni sekilde
sen terk ediliyorsun/cezalandiriliyorsun.
(Ta Ha 124- 126)

446
Lisanl-Arab; c:5, s:331-333)
786

165,166
Ne zaman ki onlar kendisiyle hatirlatma yapilan seyleri umursamadilar, Biz o ktlkten
sakindiranlari kurtardik, o zlimleri de hak yoldan ikmalarindan dolayi siddetli/ fakir dsren bir
azapla yakaladik. Ne zaman ki onlar kendisiyle yasaklandiklari seyler konusunda byklendiler, Biz
de onlara, Asagilik maymunlar olun! dedik.
(Arf/ 165, 166)

18. Ayet:

18
Ve yphesiz ki mescitler kuykusuz Allah iindir. O nedenle Allah ile
birlikte herhangi kimseye yalvarmayn.

Bu ayet de, surenin basindaki ( _=,' uhiye) mehul fiilinin naib-i failidir [szde
znesidir]. Buna gre cmle syle takdir edilmelidir:
De ki: Bana vahyolundu ki: Sphesiz ki mescitler Allah iindir. O nedenle
Allah ile birlikte herhangi kimseye yalvarmayin.
Burada Rabbimiz, insanlar tevhit ilkesinden sapmasinlar diye mescitlerde nasil
sirke bulasabileceklerine isaret etmekte ve herkesi bu davranistan men etmektedir.

MESCITLER

-='--'' mesacid [mescitler] szcg secde etme yeri anlamindaki mescid
szcgnn oguludur. Szck burada sadece Mslman cami ve mescitlerini degil,
Hiristiyan kiliseleri ve Yahudi havralari da dhil, Allaha ibadet edilen tm ibadet
yerlerini, Allahi tanitan tm egitim, gretim kurumlarini kapsamaktadir. Aslinda
evrenin tamami secde yeri kilindigi iin szckle tm evrenin kastedildigini
dsnmek daha isabetlidir. nk Rabbimiz hibir yerde sirk kosulmasini, yapilan
egitim, gretim ve diger kulluk grevlerinde sirkten uzak durulmasini
istememektedir. Mslmanlarin yanlis olarak da olsa secdegh edindikleri cami ve
mescitlerde Rabbimizin bizleri men ettigi sirk konusuna daha da dikkat edilmesi
gerekmektedir.

Mescitler Allah iindir

Mescitlerin Allah iin oldugu, oralarda sadece tevhid egitimin yapilmasi
gerektigi, Hacc suresinde farkli bir ifade ile bildirilmistir:

26-29
Ve hani Biz bir zamanlar, Sakin Bana hibir seyi ortak kosma; dolasanlar, orada
haksizliga bas kaldiranlar, Allah'i birleyenler, boyun egip teslimiyet gsterenler iin evimi tertemiz
et, kendilerine ait birtakim menfaatlere tanik olmalari ve Allah'in kendilerine rizik olarak verdigi
hayvanlar zerinde, belli gnlerde O'nun adini anmalari iin insanlar arasinda ilhiyat egitim-
gretimi verilecegini duyur. Yryerek veya yorgun dsms binekler stnde her derin vadiyi asarak
sana gelsinler! Sonra kirlerini giderip temizlensinler. Adaklarini yerine getirsinler. Eski evde/zgr
evde/Kabe'de dolassinlar diye, o evin/Kabe'nin yerini, Ibrhm iin hazirlamistik. Siz de
onlardan yiyin ve zorluk eken fakiri doyurun.
(Hacc/ 26- 29)

Allah ile birlikte herhangi birine yalvarmayin!

Ayetin aik ve net hkm geregi, mescitlerde sadece Allaha dua edilmeli,
sadece Allahtan yardim dilenmeli, ynelmek syle dursun, bir baskasinin adi bile
kesinlikle anilmamalidir.
787
Gelenekiler ogunlukla bu ayetin Yahudi ve Hiristiyanlarin Allah ile birlikte
Musaya, Isaya, Meryeme de dua etmelerine ynelik oldugunu sylemisler ve
ayetteki mesaji kendi zerlerine hi almamislardir. Bunlar, basta peygamberimizin
trbelesmis kabrinin Medinede, dnyanin ikinci byklkteki mescidinin iinde
bulundugunu; Eyp Sultan, Haci Bayram gibi birok kisinin trbelesmis
mezarlarinin camilerde oldugunu; bu kisilerin camilerde gml olmalarindan
etkilenen saf kimselerin de bu kisilerin mezar taslarina yz srp onlardan medet
umduklarini hep grmezden gelmislerdir. Ayrica camilerin iinde, hem de Kible
ynnde asili olan Muhammed (as), Ebubekir, mer, Ali, Osman yazili tablolarin ne
gereginin olduguna da hi bakmamislardir. Biz, yaygin bir davranis hline gelmis
olmasina ragmen Rabbimizin Allah ile birlikte herhangi birine yalvarmayin!
talimati ile uyusmadigini dsndgmz iki konuya burada deginmeyi bir grev
addediyoruz. Bu iki konu, tahiyyat ve trbe konularidir.

TESEHHD / TAHIYYAT

-+-- Tesehhd szcgnn szlk anlami sahadet getirmek demektir.
Sehadetten maksat, kelime-i sahadet denilen Eshed en la ilahe illallah ve eshed
enne muhammeden abdh ve raslh cmlesinin sylenmesidir.
Terim olarak tesehhd, namaz kilarken kade denilen oturma
blmlerinde, ierisinde kelime-i sahadet cmlesinin de bulundugu Ettehiyyat
lillahi vessalavat vettayyibat cmlelerinin okunmasidir.
zerinde durulmasi gereken konu, Ettahiyyat lillahi ve-s salavat diye
baslayip devam eden ve ierisinde kelime-i sahadet bulunan bu cmlelerin ne
anlama geldigidir.
Tahiyyat denilen metnin anlami sudur:
Tahiyyat [Dil ile yapilan kulluklar] ve salvat [beden ile yapilan kulluklar] ve
tayyibat [mal ile yapilan kulluklar] Allah iindir. Ey peygamber! Selm, Allahin
rahmeti ve bereketleri senin zerine olsun! Selm, bizim ve Allahin salih kullari
zerine olsun. Sahadet ederim ki Allahtan baska ilh yoktur. Yine sahadet ederim ki
Muhammed Allahin resuldr.
Bu noktada bir de namazin ne oldugunu hatirlamak gerekmektedir: Namaz;
yalniz ve yalniz Allaha ynelerek yapilan, sadece Ona niyaz edilen, bu niyazin da
gnlden ve bedenle husu iinde ifade edildigi bir ibadettir. Dolayisiyla namaz ve
niyazda Allahin yaninda baska hi bir seye dua edilmez. Allahtan baska hibir sey
ve hibir kimse muhatap alinmaz. Tekbirden selma kadar namaz iinde muhatap
sadece Allahtir. Peygamber de olsa namaz iinde hi kimse muhatap alinamaz, ona
seslenilemez. Btn bunlar, namazin yerine getirilmesi zorunlu olan
gereklerindendir. Zaten Rabbimiz de konumuz olan 18. ayetteki Allah ile birlikte
bir bakasina yakarmayin! talimati ile ok aik ve net olarak bunlari emretmistir.
Isin geregi ve olmasi lzim geleni bu olmasina ragmen, namazlarinda
yukaridaki tahiyyat metnini okuyan Mslmanlar,

-'' '+,' =,'= ` -'' _- Es-selm


aleyke eyyhennebiyy [Sana selm olsun ey peygamber!] demek suretiyle
namazlarinin iinde peygamberimizi muhatap almakta, sanki peygamberimiz
karsilarindaymis gibi ona selm vermektedirler. Allah her yerde ve her zaman hazir
ve nazir oldugu iin, her yerde ve her zaman Onu anmamiz normaldir. Ama ya
peygamber? Ayrica Allah ile sanki yz yze imis gibi yapilan bir diyalogda
peygamberin isi nedir?
Her Mslmanin Allaha en yakin oldugu bir anda, namazda iken en ok
dikkat etmesi gereken sey; agzindan ikani kulaginin duymasidir, ne dedigini ne
788
okudugunu bilmesidir. Bu kural Arapa bilen iin geerli oldugu gibi, bilmeyen iin
de geerlidir.
Bugnk kitaplarda yer alan tahiyyat metni, hadis kitaplarina Ibn-i Mesud
kanaliyla geen metindir. Bu metin, bazi ilveler ve degismelerle birlikte daha
birok rivayette yer almistir. Ama maalesef hepsinde de Esselm aleyke (Selm
sana ey peygamber!) ibaresi vardir. Bu ibare, bu rivayetleri nakleden rvlerin hi
birinin konuya tevhit ve namazin anlami aisindan yaklasmadiklarini ve konunun
dirayet elestirisini yapmadiklarini gstermektedir.
Bazi yerlerde (mesel Snen-i Ebu Davudda) bu ifade szck farkliliklariyla
Es-selm alennebiyyi [Peygambere selm olsun!] seklinde; peygamberimizin
muhatap olarak degil de nc sahis olarak anildigi bir ibareyle aktarilmistir. Hadis
kitaplarini serh edenler, Ibn-i Mesudun rivayetindeki hitabin peygamber ldkten
sonra degistirildigini, artik Selm sana diyerek peygambere ynelinmedigini,
Allah Peygambere selmet versin dendigini yazmislardir. Ne var ki, bu da zr
kabahatinden byk denebilecek bir aiklamadir. nk namazda tahiyyat denilen
ibarenin kk degisikliklerle de olsa mutlaka okundugu ifade edilirken aslinda
herkese namazi greten peygamberimizin de byle namaz kildigi iddia edilmis
olmaktadir. Bu grs sahipleri, namaz kendisine farz olan ve en dogru namazi
kildigindan kimsenin kusku duymadigi peygamberimizin namazlarinda
peygambere selm olsun veya Allah peygambere selmet versin dedigini kabul
etmekte ve bu mantiksizligi herkesin de kabul etmesini istemektedirler. Oysa bu
hadis kitaplarinin hepsinde Raslullah tesehhd gizli okurdu diye yazmaktadir.
Bu da demektir ki, hi kimse peygamberimizin namazda tesehhd nasil okudugunu
duymamistir. Ama bu kaynaklar bu amazlarini bir baska rivayetle asmaya
alismislardir. Bu kaynaklara gre, konumuz olan tesehhd o kisilere gya
peygamberimiz tarafindan, namaz disinda gretilmistir.
Bazilari da Ettehiyyat metnine bir baska rivayetle kutsallik vermeye
alismislardir. Bu uydurma rivayete gre Mira olayinda Allah ile peygamberimiz
arasinda su konusma gemistir:
Peygamberimiz, Allahin huzuruna varinca selm verir:
- Ettehiyyat lillahi vessalavat vettayyibat
Allah da peygamberimize:
- Esselm aleyke eyyhennebiyy ve rahmetllahi ve berekath
Peygamberimiz sadece kendisinin esenlikte olmasina pek razi olmaz:
- Esselam aleyna ve ala ibadillahissalihin
Bu manzarayi izleyen Cebrail ve Melekler de:
- Eshed enla ilahe illallah ve eshed enne Muhammeden abdh ve raslh,
derler.
447

Mslmanlarin bu hatasi sadece namazdaki tahiyyatta kalmamistir. Cuma
gnleri gleyin, kandil gecelerinde ve cenaze ilnlarinda okunan salda da ayni
hatalar tekrarlanmaktadir. Her salda Essalt vesselm aleyke ya Raslellah
[Salt ve selm senin zerine olsun ey Allahin Elisi!] demek suretiyle, asirlarca

447
Ilk dnemde hibir kaynakta ciddi bir nakil olmamasina ragmen daha
sonralari, -basta tarikatlar tarafindan olmak zere- malumat adi altinda dilden dile
dolasan yakistirmalar retilmis, bu yakistirmalar son dnemdeki belirli eserlerde de
yer almistir. rnegin: Said Nursi, Sualar, 6. Sua; Muhammed Hamidullah, Islam
Peygamberi, Mira ile ilgili ayrintilar, 253. paragraf; Ismail Hakki Bursevi,
Ruhul_Beyan, c:5, s:121)

789
evvel bu dnyadan gp gitmis olan peygamberimize sanki sag ve yanimizda
hazirmis gibi seslenilmektedir. Byle yapmakla peygamberimize beser olmasinin
tesinde bir sifat yakistirilip yakistirilmadigi, bu durumun insani sirke srkleyip
srklemedigi ok iyi dsnlmelidir.
Sonu olarak; bugnk kitaplarda yer aldigi gibi tesehhd / tahiyyat okumak
yanlistir ve gnahtir. Eger bu szler mutlaka okunacaksa, esselm aleyke
eyyhennebiyy blm esselm alennebiyyi seklinde degistirilerek
okunmalidir. Bu konuda tm Mslmanlarin maalesef hata iinde olan atalarinin
arkasina siginmaktan vazgeerek birbirlerini agizlarindan ikanlari kulaklarinin
duymasi konusunda uyarmalari ve bu bilince davet etmeleri gerekmektedir.

TRBELER

Insanin bu dnyadaki esas varligi lm ile biter ve geriye sadece toz-toprak
olacak cesedi kalir. Toprak olacak cesedinin ve ryerek topraga karisacak vcut
maddelerinin hibir degeri yoktur. Zaten insan bedeni de yeryzndeki kiymeti
olmayan degisik maddelerin birlesmesinden olusmustur. lm ile bedendeki can son
bulunca, geriye kalan ceset de irkinlesir. Nitekim Maide suresinin 31. ayetinde
cansiz beden [ceset] iin sevat [irkinlik] szcg kullanilmistir. Dolayisiyla bu
irkinligin kokusup evreye zarar vermeden ortadan kaldirilmasi gerekir. Iste,
cesedin gmlmesi bu sebepledir.
lm sonrasi geride kalan cesedin madd ve manev herhangi bir degeri
olmayinca, dogal olarak cesedin iine konuldugu kabrin de herhangi bir degerinin
veya kutsiyetinin olmasi sz konusu degildir. nk Islm dini dirileri uyarmak iin
vardir, Kuran dirileri uyarmak iin inmistir:

69,70
Ve Biz o'na siir gretmedik. Bu o'nun iin yarasmaz da. O, sadece diri olanlari uyarmak ve
kfirler; Allah'in ilhligini ve rabligini bilerek reddedenkimselerin zerine Sz'n hak olmasi iin
bir gt ve apaik bir Kurn'dir.
(Ya Sin 69, 70)

Islmda isin asli bu iken ne yazik ki Mslmanlar, tipki Islm ncesi cahil
msrik kitleler gibi bazi kimselerin kabirlerine kutsallik vermisler, bu kabirleri
mabetlerin iinde, bitisiginde veya baska yerlerde trbelestirmislerdir.
Mslmanlarin byle bir davranis iine girmelerinin sebebi, yukarida da szn
ettigimiz gibi, hadis kitaplarinda yer alan ve peygamberimizin uygulamalari oldugu
iddia edilen bazi rivayetlerdir. Oysa ayni hadis kitaplarinda, peygamberimizin kabir
ziyaretlerini nce yasakladigi ve bu yasagi ancak toplumda tevhit bilincinin
gelistigini grdg zaman, insanlarin dnyaya olan bagliligini kiracagi ve onlara
lm sonrasini hatirlatacagi dsncesiyle kaldirdigi da yazilidir. Bu durumda, ssl
kabir meraklisi olan ve bu egilimlerini peygamberimize isnat edilen rivayetlerden
aldiklarini syleyenlerin, peygamberimizin koydugu kabir ziyareti yasagini hangi
gereke ile kaldirdigini anlatan rivayetlerden haberi olmadigi ortaya ikmaktadir.
nk bu rivayetlerde, kabir ziyareti yasaginin kalkmasi bu ziyaretlerin insanlara
ibret olup ders vermesi zelligine dayandirilmistir. Buna gre, btn mezarlarin
yasagin kalkma gerekesine uygun olarak ibret verici bir yapida olmalari
gerekmektedir. Kabirlerin bu amaca hizmet edebilmesi ancak sade ve harap
grnmeleri ile mmkndr. Beton ve mermerden yapilmis satafatli kabirler
790
insanlara ders ve ibret duygusu vermediklerinden, bize gre irkin/mekruh
sayilmalidirlar.
Kuran disi bir konuda tevhit ilkesine aykiri davranislari peygamberimize isnat
edilen rivayetlerle aiklayan; buna karsilik yukarida szn ettigimiz kabir yasagi ve
bu yasagin kaldirilmasina dair rivayetleri ise grmezden gelen bazilari, bu yanlisligi
zaman iinde asirilik boyutuna vardirmislardir. Memleketimizin drt bir yaninda
oldugu gibi, diger lkelerde de yzlerce rnek sergileyen bu zihniyet, binlerce sene
evvel yasamis kimselere kabirler tahsis etmis, bu kabirlerin yanina mescitler/camiler
insa etmek suretiyle bu kisileri ve mezarlarini kutsallastirmis, hatta bazi kabirleri
altinla kaplamistir. Bazi kisiler ise mescit/cami iine veya kenarina gmlerek
evliya diye vasiflandirilmistir. Ne yazik ki, cahil kitleler bu mezarlarda yattigi
kabul edilen kisileri Allah ile aralarinda sefaati yapmak suretiyle o mezarlara yz
srmekte, orada yatanlardan medet ummakta, bylece imanlarini kirletmektedirler.
Bu irkin davranislarda bulunanlar ve bu davranislari onaylayanlar kendilerine
dayanak olarak yine uydurulmus hadisleri gstermekte, bu hadisler arasinda yer alan
ve peygamberimizin kabirleri kendilerine mescit edinen Yahudi ve Hiristiyanlara
lnet ettigine dair olan bir hadisi
448
ise hi dikkate almamaktadirlar. Dikkate alanlar
ise hadisi ana konusunda degil, peygamberimizin hastaligi aninda zerindeki
battaniyeyi yzne bir rtp bir amasi sebebiyle battaniye rtmenin bir sakincasi
olmayacagina mesnet olarak ele almislardir.

Bize gre, dinle hi alkasi olmayan uygulamalara din kisvesi giydirenlerin
dikkate almalari gereken bir diger hadise
449
gre peygamberimiz, Habesistanda,
iinde tasvirler bulunan bir kilise ile ilgili olarak syle demistir: Iste onlar kiyamet
gnnde Allah katinda halkin en serlileridir. Ama manzaraya bakildiginda, Allahin
gnderdigi kilavuz yerine hadis adiyla uydurulmus rivayetlere sarilanlarin, islerine
gelmedigi zaman bu rivayetlere de kulak asmadiklari grlmektedir.
Biz, mescit/cami ilerinde veya kenarlarinda bulunan kabir ve trbelerin
tevhidi zedeleyici davranislara sebep oldugu grsndeyiz. Gerek peygamberimizin
kabrini, gerekse halk arasinda evliya olarak shret bulmus Eyp Sultan, Mevlna
(!), Telli Baba ve benzeri kisilerin mezarlarini ziyaret ederek Allahtan bu kisiler
hrmetine yardim istemek, bu kisilerin sefaatini ummak, Islma gre sirk olan
davranislardir. Bu sebeple ya mescitlerin kabirlerden uzaklastirilmasi, ya da
kabirlerin mescit kenarlarindan uzaklara tasinmasi gerekmektedir.
Her konuda oldugu gibi kabirler ve ller konusunda da bizi felketten
|sirkten] kurtaracak bilgiler Rabbimiz tarafindan Kuranda verilmistir:

20,21
Ve onlarin Allah'in astlarindan yakardiklari seyler herhangi bir sey olusturamazlar,
kendileri olusturulmuslardir, llerdir, diri degildirler. Ne zaman dirileceklerini de tam bilemezler.
(Nahl/ 20, 21)

13,14
Allah, geceyi gndze sokuyor, gndz de geceye sokuyor. Gnesi ve ayi insanligin
yararlanacagi yapi ve isleyiste yaratmistir. Hepsi adi konmus bir mddet iin akip gidiyor. Iste bu,
mlk Kendisinin olan sizin Rabbinizdir. O'nun astlarindan yakardiginiz kimseler bir hurma
ekirdeginin zarina bile sahip olamazlar. Onlari agirirsaniz, onlar agrinizi isitmezler; isitseler bile
size cevap veremezler, Kiymet gn de ortak kostugunuzu kabul etmezler. Sana her seyden haberdar
olan Allah gibi kimse haber veremez.
(Fatir/ 13, 14)

448
Buhari/ Kitabl-Libas, 19. Bab, 33 numarali; Kitabl-Cenaiz, 61. Bab 86 numarali ve 96. Bab 144 numarali
hadis
449
Sahih-i Buhari, Kitab-s Salat, 48. Babta yer alan 74 numarali hadis
791

22
ller ve diriler de esit olmaz. Sphesiz Allah, her diledigine/dileyene isittirir. Sen ise
kabirlerdeki kisilere isittiren biri degilsin.
23
Sen sadece bir uyaricisin.
(Fatir/ 22)

19. Ayet:

19
Ve yu bir gerek ki Allah'n kulu/ Peygamber O'na agrarak
ayaklandg/ harekete getigi zaman o yabanclardan bir grup o'nun evresinde
neredeyse kenetlenecekler.


Bir nceki ayet gibi bu ayet de surenin basindaki uhiye fiilinin naib-i faili
olup cmle syle takdir edilmelidir:
De ki: Bana vahyolundu ki: Su bir gerek ki, Allahin kulu [Peygamber]
Ona agirarak ayaklandigi [harekete getigi] zaman onlar [cinnden bir grup] onun
etrafinda neredeyse bir kee olacaklar [kenetlenecekler].
Bu ayeti dogru anlamak, Q;-;-- -'- kade yeknne [neredeyse olacaklar]
ifadesi ile bildirilen davrany kimin yaptgn dogru tespit etmeye bagldr. Bize
gre bu fiilin gizli znesi, surenin baynda zikredilmiy olan cinnden bir
guruptur. Bu durumda ayetten peygamberimize yu bilginin vahyedildigi
anlaylmaktadr: Kuran dinlemiy, anlamy ve iman etmiy olarak
memleketlerine dnen cinn [yabanclar] grubu, bu vahyi kendilerine teblig
eden peygamberimizin Allaha davet ederek harekete gemesi durumunda
onun evresinde kee gibi kenetlenecekler ve ona yardm edeceklerdir. Nitekim
ayette bildirilenler aynen gerekleymiy ve bu bir avu yabanc daha sonra
Ensar diye anlan saygn sahabeler olmuylardr.
Ayette geen ve znesi peygamberimiz olan ' kame fiili kalkmak
demektir. Ama bu kalkis otururken ayaga kalkma veya namazda ayakta durma
manasinda olmayip kiyam etme, haksizliga bas kaldirma anlamindadir. Gerekte
de peygamberimiz ayetteki kame szcgnn kiyam anlamina uygun bir tarzda
haksizliga bas kaldirmis ve Kbeyi haksizliga bas kaldirma merkezi yapmistir.
Bu baskaldirma ifadesi Ashab-i Kehf iin de kullanilmistir:

14,15
Ve Biz onlar ayaklanp da: Bizim Rabbimiz, gklerin ve yerin Rabbidir. Biz, O'nun
astlarina ilh olarak yalvarmayiz, yoksa kesinlikle sama-sapan konumu oluruz. Sunlar, Allah'in
astlarindan ilhlar edinen bizim toplumumuzdur. Edindikleri ilhlara dair aik bir delil getirselerdi
ya! Allah'a kari yalan uydurandan daha yanli davranan; kendi zararlarina i yapan kim olabilir?
dediklerinde onlarin kalplerini saglamlastirdik.
(Kehf/ 14,15)


20, 21. Ayetler:

20
De ki: Ben kesinlikle Rabbime dua ederim ve hibir yeyi de O'na ortak
koymam.
792
21
De ki: Sphesiz ben, sizi bir zarara ve iyilige, ktlge, gzele, dogruya
gtrmeye g yetiremem.

Bu ayetlerle insanlara bir tevhit dersi verilmektedir. Syle ki:
Peygamberimizin kimseye bir zarara veya reyada g yetiremeyecegi, yani
kiyilerin zarara ugramalarnda yahut iyilik bulmalarnda peygamberimizin bir
rolnn olmadg, bizzat peygamberimizin agzndan duyurulmaktadr.
Grldg gibi, insanlar dogruya klavuzlamak eliye ait bir grev degildir.
Bu grev elinin getirdigi mesaja aittir.

22, 23. Ayetler:

22,23
De ki: Gerek yu ki Allah'tan beni, Allah'tan tebligler ve O'nun
eliligi grevleri dynda hibir kimse hibir zaman kurtaramaz. Ben O'nun
astlarndan bir sgnak da hibir zaman bulamam. Artk kim Allah'a ve O'nun
Elisi'ne kary karsa, onun iin cehennem ateyi vardr. Onlar orada sonsuz
olarak kalcdrlar.

Klsik kaynaklarn hepsi de Mekkeli kodamanlarn tevhit agrs yapan
peygamberimize geldikleri ve ona Sen byk ve riskli bir iye soyundun,
bylece herkesin dymanlgn kazandn. Gel bu iyten vazge! Biz sana hem
yardm ederiz, hem de seni koruruz dediklerini kaydetmiylerdir. Yukardaki
ayetler Mekke myriklerinin bu teklifleri zerine inmiytir.
Peygamberimizin elilik [teblig ve tebyn] grevlerini yerine getirmekten
baska bir rolnn olmadigi ve ancak bu grevi yaptigi takdirde kendisini
kurtarabilecegi ynndeki ifade, peygamberimizin kimseye zarar ve resada g
yetiremeyecegini bildiren 21. ayetteki ifadenin teyidi mahiyetindedir.
23. ayette Allahin astlarindan bir siginak bulunamayacagi bildirilerek tevhit
ilkesi vurgulandiktan sonra, Allah ve elisine karsi ikanlarin ebediyen kalmak zere
cehenneme gnderilecekleri bildirilmistir. Allaha ve elisine karsi ikmak
ifadesinden -' lemem denilen basit hatalar ve bilmeden islenmis sular
anlasilmamalidir. Bu ifade ile kastedilen, Allaha ve elisine savas amaktir. Zaten
Allaha ve elisine karsi ikmaya uygun grlen ceza da, affedilmeyecegi bildirilen
sirk ve kfr sularina verilecek ceza ile aynidir. Bu ceza cehennem atesi ve
cehennemde ebediyen kalmaktir.

24. Ayet:

24
Sonunda tehdit edildikleri yeyi grdkleri zaman, kimin yardmc
ynnden en zayf ve sayca da daha az oldugunu hemen bileceklerdir.

Bu ayet, Allahin elisine Gel bu davadan vazge! seklinde st kapali
tehditler savuran Mekke kodamanlarina bir uyari mesajidir. Tehdit edildikleri seyi
grdkleri zaman, yardimci ynnden kimin en zayif ve sayica daha az oldugunu
793
hemen bilecekler ama is isten gemis olacaktir. Mallari, askerleri ve evreleri hibir
ise yaramayacaktir.
Burada msriklerin sadece ahiretteki ceza ile tehdit edildiklerini dsnmek
bize gre mesajin eksik anlasilmasi demektir. Onlarin bu dnyada karsilasacaklari
hezimetler, rezillikler de bu tehdit kapsamindadir. Nitekim bu inkarcilar Bedir
Savasinda sayilari ve imknlari itibariyle kendilerinden kat kat az olan Mslmanlar
karsisinda perisan olmuslardir.

2528. Ayetler:

25-28
De ki: O tehdit olundugunuz yey yakn m, yoksa Rabbim onun iin
uzun bir sre mi tanyacak ben bilmiyorum. Rabbim, btn grlmeyeni,
duyulmayan, sezilmeyeni, gemiyi, gelecegi bilendir. Ve de elilerden seip
hoynut oldugu kiyi hari, gstermedigine, duyurmadgna, sezdirmedigine,
gemiye, gelecege hibir kimseyi bilgi sahibi yapmaz. nk O, Rablerinin
gnderdiklerini geregi gibi teblig ettiklerini bilsin diye onun her tarafndan
gzetleyiciler salar. O, onlarn yannda olan her yeyi kuyatmytr, her yeyi de
says ile saymytr.

Bu ayet grubunda tevhit ilkeleri n plnda olmak zere Allah-eli-vahy
iliykisine deginilmiy, ayrca gaybe ait bilgilerin Allah katnda oldugu, Allahn
bu bilgilerden bazlarn ancak kendi setigi ve hoynut oldugu elilerine
vahyederek grettigi, bunun dynda kimsenin gaybe dair bir yey bilemeyecegi
ve Allahn hem vahyini hem de elilerini korudugu aklanmytr.
Ayri bir necm olan bu ayet grubu, De ki ifadesiyle basladigi iin, o tarihte
yasanmis bir olaya cevap niteligindedir. Klsik kaynaklarda yer aldigina gre, sz
konusu olay, 22. ve 23. ayetlerin tebliginden sonra Mekke ileri gelenlerinden Nadr b.
El-Harisin peygamberimize gelerek kstaha Bu bizi tehdit ettigin sey ne zaman
gelecek? diye sormasidir. Nadr, ynelttigi soruyla bu tehditlere inanmadigini ve
inanmayacagini belirterek bir bakima vahye kafa tutmaya kalkismistir. Bu ayet
gurubunun O tehdit olundugunuz diye baslamasinin sebebi, klsik kaynaklarda
bu olayla aiklanmistir.
Bu ayetin bir benzeri de Enbiya suresinde yer almytr:

109-111
Buna ragmen eger yz evirirlerse: Size dosdogru/ esit/tarafsiz olarak aikladim ve
tehdit olundugunuz sey yakin mi, uzak mi bilmiyorum. Sphesiz Allah, szden aiga vurulani bilir,
gizlediginiz seyleri de bilir. Ve Belki bu gecikme sizi denemek ve bir sreye kadar yararlandirmak
iindir ben bilmiyorum de.
(Enbiya/ 109)

ALLAHIN RAZI OLDUGU PEYGAMBERLERE GAYBI BILDIRMESI:

Rabbimizin bazi gayb haberlerini, setigi ve kendilerinden razi oldugu elilere
bildirecegi bu ayetlerden baska ayetlerde de bildirilmistir:

179
Allah, murdar olani temiz olandan ayirt edinceye kadar mminleri, sizin kendisi zerinde
bulundugunuz sey zerinde birakacak degildir. Allah sizleri grlmeyen, duyulmayan, sezilmeyen,
gemis, gelecek zerine bilgilenen biri yapacak da degildir. Velkin Allah, elilerinden diledigini
794
seer. yleyse Allah'a ve Elisi'ne iman edin. Ve eger iman eder ve Allah'in korumasi altina
girerseniz, iste o zaman sizin iin ok byk bir karsilik vardir.
(l-i Imran/ 179)

86,87
Yakb dedi ki: Ben, iimi doldurup tasan zlemimi, kederimi Allah'a sikyet ediyorum.
Ve ben Allah tarafindan sizin bilmediginiz seyleri biliyorum. Ey ogullarim! Gidin de Ysuf'u ve
kardesini arastirin. Allah'in verecegi ferahliktan mit kesmeyin, kesinlikle kfirler; Allah'in
ilhligini ve rabligini bilerek reddedenler toplumundan baskasi Allah'in verecegi ferahliktan mit
kesmez.
(Yusuf/ 86, 87)

Yce Allah Medinede geen konusmalari nasil bu surede peygamberimize
vahyederek bildirmis ise, diledigi bazi gayb haberlerini de elilerine o sekilde
vahyederek bildirmistir. Rabbimizin bildirdigi bu haberler, elilerin daha nce
bilmedigi haberlerdir. Eliler de grevleri geregi, kendilerine vahyedilen haberleri
Allahin mesaji olarak insanliga iletirler. Bunun byle oldugunu gsteren Kuranda
daha birok ayet vardir:

44
Iste bu, algilama imkninin olmadigi, gemisin nemli haberlerinden sana
vahyettiklerimizdir. Ve Meryem'e hangisi kefil olacagina kalemlerini atarlarken sen yanlarinda
degildin. Onlar tartisirlarken de sen yanlarinda degildin.
(l-i Imran/ 44)

49
Iste Nh ile ilgili anlatilanlar, sana vahyettigimiz grlmeyenin, duyulmayanin, sezilmeyenin
haberlerindendir. Bunlari sen ve toplumun bundan nce bilmiyordunuz. Su hlde sabret. Sphesiz
kibet, Allah'in korumasi altina girmis olan kisilerindir.
(Hud/ 49)

102
Iste bu, sana vahyettigimiz grmediginin, duymadiginin, bilmediginin haberlerindendir.
Yoksa onlar yapacaklarina karar verip kt pln yaparlarken sen onlarin yaninda degildin.
(Yusuf/ 102)

44
Ve Ms'ya o emri gereklestirdigimiz sirada sen bati ynnde degildin. Hazir
bulunanlardan, grenlerden de degildin.
45
Ama Biz nice nesiller var ettik de, onlarin mrleri uzadika uzadi. Sen onlara yetlerimizi
okuyarak, Medyen halki arasinda bulunanlardan da degildin; Fakat Biz eli gnderenleriz.
46,47
Ve Biz, seslendigimiz zaman, Tr'un yaninda da degildin. Tersine senden nce kendilerine
uyarici/peygamber gelmeyen bir toplumu uyarman iin ve kendi ellerinin yaptiklarindan dolayi
baslarina bir fenalik geldiginde hemen, Rabbimiz! Ne olurdu bize bir peygamber gnderseydin de,
yetlerine uysak ve mminlerden olsak diyemesinler, onlar gt alsinlar diye Rabbinden bir rahmet
olarak orada geenleri sana bildirdik, seni eli olarak gnderdik.
(Kasas/ 4447)

49-51
Ve o'nu Isrlogullari'na; Su bir gerek ki, ben size Rabbinizden bir almet /gsterge
getirdim/ gsterge ile geldim; phesiz ben, sizin iin, amurdan; kilden; seramikten ku ekli gibi
bir ey; buhurdan (ttslk) tasarlarim. Sonra onun iine flerim; aerosol olutururum da
Allah'in izniyle hastalik yapan eyler ku oluverir/uar gider. Ben, kr ve abrai iyiletirir, sosyal
lleri Allah'in izniyle diriltirim. Yiyeceklerinizi ve evlerinizde zahire yapacaklarini:i; biriktirip
sonra yiyeceklerinizi size haber veririm. -Eger inananlarsaniz bunda sizin iin kesinlikle bir
almet/gsterge vardir.- Tevrt'tan sadece Incl'de yer alanlari dogrulayicivim. Size yasaklanmi
olanlarin bir kismini serbest edecegim. Rabbinizden bir almet/gsterge de getirdim size. Artik
Allah'in korumasi altina girin ve bana itaat edin. Sphesiz Allah, benim Rabbimdir ve sizin
Rabbinizdir. Onun iin O'na kulluk edin! Ite bu, dogru yoldur diye bir eli yapacak demislerdi.
(l-i Imran/ 49-51)

795
Allahin, razi oldugu elilerine gelecekteki olaylarin grntlerini grme ve bu
grntleri tevil etme ayricaligi tanimak suretiyle gaybi bildirdigine dair de rnekler
vardir. Mesel Yce Allah Yusuf peygambere Ehadisin tevilini gretmis, Yusuf
peygamber de bu sayede zindan arkadaslarinin grdkleri grntleri ve hkmdarin
grdg grnty dogru aiklamistir. Baska bir ifade ile Yusuf peygamber, Allahin
kendisine grettikleri ile gelecege ait grntleri tevil etmis ve o grntlerin neleri
ifade ettigini bilmistir. Bu olaylarin ayrintilari Yusuf suresinin 36-49. ayetlerindedir.
Allahin gelecege ait grntleri gstermek suretiyle gaybten bilgi vermesinin bir
rnegi de peygamberimizle ilgilidir. Fetih suresinin 27. ayetinden anlasildigina gre,
Rabbimiz, Mekkeyi fethedeceginin grntlerini peygamberimize nceden
gstermistir. Bylece peygamberimiz, gayb haberi mahiyetinde olan bu grntler
sayesinde fethi nceden bilmistir:


27
Andolsun ki Allah, Elisi'ne o grnty; Siz, Allah dilerse kesinlikle, gven iinde
baslarinizi tiras etmis ve kisaltmis kisiler olarak, korkmadan Mescid-i Haram'a gireceksiniz
vizyonunu hak ile dogru ikardi. yleyse Allah, sizin bilmediginizi bilir. Sonra da size bundan
ast/yakin bir fetih kildi.
(Fetih/ 27)

Allahin Kurandaki bu aiklamalarina ragmen bazi gafiller peygamberimizin
gaybi bildigine dair kitaplar yazmislar, bazilari da yazilan kitaplardan derlemeler
yapmislardir. Ama yukaridaki ayetlerle de sabittir ki, Kuranda bildirilenler
haricinde peygamberimize izafe edilen gaybi bilme haberlerinin tm yalan ve
uydurmadir.
Allahin mesajinda yer alan bunca ayete ragmen hl peygamberimizin gaybi
bildigini iddia eden ve bu asilsiz iddiaya inanan insanlar, bize gre ya Kuran
okumamislardir veya okuduklari hlde yukaridaki ayetlere itibar etmemektedirler.
Bu insanlar Allahin bahsettigi ve insan olma ayricaliginin yegne gstergesi olan
akillarini biraz isletseler Allahin cehennem vaadine muhatap olmaktan kolayca
kurtulabilirler.
Peygamberimizin gaybi bilmedigine dair genis aiklama ve rnekler ieren bir
incelememiz, Araf Suresinin sonunda Gaybe Dair basligiyla ek olarak verilmistir.
Bu yazimizin tekrar okunmasinda yarar gryoruz.
25-28. ayetler grubundaki nk O, Rablerinin gnderdiklerini geregi
gibi teblig ettiklerini bilsin diye onun her tarafndan gzetleyiciler salar. O,
onlarn yannda olan her yeyi kuyatmytr, her yeyi de says ile saymytr.
ifadesiyle, Allahin emir ve vahiyleri kusattigi, Onun ilminin disinda bir seyin
olmadigi aiklanmistir. Bu husus Enm suresinde daha ayrintili olarak verilmistir:

59
Grnmezin, duyulmazin, gemisin, gelecegin anahtarlari da yalnizca O'nun katindadir.
O'ndan baska hi kimse onlari bilmez. Karada ve denizde olanlari da bilir O. O bilmeksizin bir yaprak
dahi dsmez. Yerin karanliklarindaki bir tane, yas ve kuru hibir sey yoktur ki apaik bir kitapta
bulunmasin.
(Enm/ 59)

Allahin vahyini ve elisini korudugu hususu ise farkli zamanlarda farkli
ifadelerle tekrarlanmistir:

9
Hi kuskusuz Biz, o gt'/ Kurn'i Biz indirdik, Biz. Ve kesinlikle Biz, onun iin
koruyuculariz.
(Hicr/ 9)

796
67
Ey Rasl! Rabbinden sana indirileni teblig et. Ve eger bunu yapmazsan, o zaman O'nun
verdigi elilik grevini yerine getirmemis olursun. Allah da seni insanlardan koruyacaktir.
Sphesiz Allah, kfirler; Kendisinin ilhligini ve rabligini bilerek reddedenler toplumuna
kilavuzluk etmez.
(Maide/ 67)

44-47
Eger Eli/Muhammed, bazi szleri Bizim szlerimiz olarak ortaya srseydi, kesinlikle
O'ndan tm gcn alirdik. Sonra O'ndan can damarini kesinlikle keserdik. Artik sizden hi biriniz
O'na siper de olamazdiniz.
(Hakkah/ 4447)
52-54
Ve Biz, senden nce hibir eli ve hibir peygamber gndermedik ki o bir sey arzuladigi
zaman, seytan onun arzusuna bir seyler atmis olmasin. Bunun zerine Allah, seytanin/Iblis'in attigi
seyleri giderir. Sonra da Allah,
seytanin biraktigini, kalplerinde hastalik bulunan; zihniyeti bozuk ve kalpleri kaskati olan
kimseler iin dinden ikarmak iin, phesiz irk koarak yanli; kendi zararlarina i yapanlar da
kesinlikle uzak bir ayrilik iindedirler,
kendilerine bilgi verilmis olan kimseler, Kurn'in sphesiz Rabbinden gelen bir gerek
oldugunu bilsinler de ona iman etsinler, sonra da kalpleri ona saygi duysun diye yetlerini
glendirir, korur. Ve Allah, ok iyi bilendir, en iyi yasalar koyan, glendirendir. Ve sphesiz
Allah, iman eden kimseleri dosdogru yola kilavuzlayandir.
(Hacc/ 52- 54)


Dogrusunu en iyi bilen Allahtir.

41 / YA SIN SURESI


GIRIS

Mekkede 41. sirada inmis oldugu kabul edilir. Bu sure adini 1. ayet olan
,Ya Sin ifadesinden almistir. Sureye Kuranin Kalbi Suresi, Mdafaa-i
Kaziyye Suresi, Muimme Suresi, Azime Suresi gibi adlar da verilmistir.
Bazi kaynaklarda
450
12. ve 47. ayetlerin Medine dneminde indigine dair
nakiller bulunsa da, sz konusu ayetlerin bulunduklari paragrafa uyumlari bu
iddialari hakli gstermemektedir.
Sure, yasalar ieren Kuranin tanikligi ve kanitligi ile Abdullah oglu
Muhammed (as)in, atalari uyarilmamis, bu yzden de duyarsizlasmis olan bir kavmi
uyarmak iin gnderilmis bir eli oldugunu ve onun dosdogru bir yol zerinde
bulundugunu vurgulayarak baslamaktadir. Surenin ilerleyen ayetlerinde, tevhide
karsi ikanlarin psikolojik durumu ile eli gnderilen bir kentin hikyesi
rneklenmis, Kiyamet gnne dair uyarilar yapilmis, hasre ve yeniden dirilmeye ait
sahnelerle ahiret hayati canlandirilmistir. Sure, hak dinin esaslari olan tevhit ve
ahirete inanis ile bitmektedir.

450
(Syuti; el Itkan)
797
Ayrica surede Kuranin nitelikleri ve etkileri zerinde durulmus, zellikle 69,
70. ayetlerde Kuranin diri olan kisileri uyarmak iin indirildigi vurgulanmistir.
Ancak bu aik mesaja ragmen sure hakkinda Mslmanlari Kurandan uzak
tutmaya ynelik bir takim rivayetler ikarilmis, bir kismi peygamberimize isnat
edilen bu tr rivayetler sebebiyle insanlarin surenin gerek mesajina ynelmeleri
ihmale ugramistir. Dogrularin oldugu kadar yanlislarin da gzler nne serilmesi
gerektigine inandigimizdan, bunlardan birka tanesini takdim ediyoruz:

*Kim sabahi ettiginde Ya Sin suresini okuyacak olursa, aksami edinceye kadar
o gn iin ona kolayliklar ihsan edilir. Kim bu sureyi gecenin ilk saatlerinde aksami
ettiginde okuyacak olursa, sabahi edinceye kadar o gece ona kolayliklar verilir.
*Sphesiz her seyin bir kalbi vardir. Kuranin kalbi de Ya Sindir. Her kim bu
sureyi geceleyin okursa o gece ona kolayliklar verilir. Her kim bunu bir gndz
okursa, o gn ona kolayliklar verilir. Sphesiz ki cennetliklerden Kuran kaldirilir.
Ta Ha ve Ya Sin disinda hibir sey okumazlar.
*Kim persembe gecesi Ya Sin okuyacak olursa, gnahi bagislanmis olarak
sabah eder.
*Kim kabristana girer de Ya Sin okursa, o gn Allah onlarin azabini hafifletir.
O kimse iin de harfleri sayisinca hasenat yazilir.
*Her kim, anasinin babasinin veyahut bunlardan birinin mezarini her Cuma
ziyaret eder ve yanlarinda Ya Sin okursa, her harfinin sayisinca Allah onu bagislar.
*Allah rizasi iin geceleyin Ya Sin okuyan kimse affolunur.
*Onu lnzn yaninda okuyun. Allah ona kolaylik verir.
451

Grldg gibi bu rivayetler ile dikkatler baska bir noktaya ekilmekte,
bylece inananlar Ya Sin suresinin, dolayisiyla da Kuranin uyari fonksiyonundan
uzaklastirilmaktadir.



41 / YA SIN SURESI

Rahman Rahm Allah adina

Ayetlerin meali:


1
Y/10, Sn/60.

2-6
Babalar uyarlmamy, bu yzden de kendileri duyarsz bir toplumu
kendisiyle uyarasn diye en stn, en gl, en yerefli, yenilmesi mmkn
olmayan/ mutlak galip olann, engin merhamet sahibinin indirdigi yasalar
ieren/ bozulmas engellenmiy Kurn kanttr ki sen, o elilerdensin, hi
yphesiz sen dosdogru bir yol zerinesin.
7
Andolsun, atalari uyarilmamis bu toplumun ogu zerine Sz hak olmuytur.
Artk onlar inanmazlar.
8
Sphesiz ki Biz, onlarn boyunlarnn iinde demir halkalar geirdik.
yle ki onlar enelerine kadardr. Bylece onlar burunlar yukar kaldrlmy
olanlardr.
9
Ve Biz, onlarn nlerinden bir set, arkalarndan bir set oluyturduk.

451
(Tirmizi el-Hakim, Nevadirl-Hadis)

798
Bylece Biz, kendilerini sarmyzdr. Artk onlar grmezler.
10
Ve onlar
uyarmysn yahut uyarmamysn onlara gre birdir, onlar inanmazlar.
11
Sphesiz sen o gt, hatrlatma olan Kurn'a uyan ve grlmeyen,
duyulmayan, sezilmeyen yerlerde bile Rahmn'a [yarattg btn canllara
dnyada oka merhamet eden Allah'a] saygyla, sevgiyle, bilgiyle rperti
duyan kimseyi uyarrsn. Sen hemen onu bir bagylanma ve ok yerefli bir dl
ile mjdele.
12
Sphesiz ki lleri ancak Biz diriltiriz Biz. Onlarn nceden yapp
gnderdiklerini ve eserlerini de yazarz. Zaten Biz her yeyi bir apak
nderde/ Kurn'da sayp tesbit etmiyizdir.
13
Sen duyarsz topluma, o kentin ashbn rnek ver. Hani oraya eliler
gelmiyti.
14
Hani Biz onlara iki eli gndermiytik de onlar ikisini de yalanlamylard.
Biz de nc ile glendirmiytik de onlar: Sphesiz ki biz size elileriz
dediler.
15
Onlar da: Siz ancak bizim gibi bir beyersiniz. Rahmn [yarattg btn
canllara dnyada oka merhamet eden Allah], hibir yey indirmedi de. Siz
sadece yalan sylyorsunuz dediler.
16,17
Eliler dediler ki: Rabbimiz biliyor ki biz gerekten size gnderilmiy
elileriz. Bize dyen de sadece apak tebligdir.
18
O kentin halk dediler ki: Sphesiz biz sizin yznzden ugursuzluga
ugradk. Eger vazgemezseniz, andolsun ki sizi taylayarak ldrrz ve
kesinlikle bizden size ok ackl bir azap dokunur.
19
Eliler: Sizin ugursuzlugunuz sizinle beraberdir. Size gt verildi diye
mi? Aslnda siz snr tanmayan bir toplumsunuz dediler.
20-25
O srada o kentin en uzak yerinden bir adam koyarak geldi. Dedi ki:
Ey toplumum! Uyun elilere! Uyun sizden hibir cret istemeyen o kiyilere ki,
onlar klavuzlanan dogru yolu bulmuylardr. Bana ne oluyor da kulluk
etmeyecekmiyim O beni yoktan yaratana? Siz de sadece O'na
dndrleceksiniz. Ben, hi O'nun astlarndan ilhlar edinir miyim? Eger
Rahmn [yarattg btn canllara dnyada oka merhamet eden],
Kendisinden bana bir zarar dileyecek olsa, ilhlarn yardm, torpili benden
yana hibir yarar saglamaz ve o ilhlar beni kurtaramazlar. Sphesiz ki ben,
ilhlar edindigim takdirde apak bir sapklk iindeyim. Sphesiz ki ben,
Rabbinize iman ettim. Haydi, kulak verin bana!
26,27
Denildi ki: Haydi gir cennete! O da dedi ki: Ne olurdu! Toplumum,
Rabbimin beni bagyladgn ve beni onurlandrlanlardan yaptgn bir
bilselerdi.
28,29
Ve Biz arkasndan onun toplumunun zerine hibir ordu indirmedik,
indirecekler de degildik. Sadece bir glk! Bir de bakmysn ki, onlar hemen
snvermiylerdir.
30
Yazklar olsun o kullara ki, kendilerine gelen her bir eli ile kesinlikle
alay ederlerdi.
31,32
Kendilerinden nce nice kuyaklar degiyime, ykma ugrattgmz ve
bunlarn kendilerine dnmeyeceklerini grmediler mi? Onlarn hepsi de
toplanp sadece Bizim huzurumuzda hazr bulundurulacaklardr.
33
Ve l toprak, duyarsz topluma bir delildir. Biz ona hayat verdik ve
ondan taneler kardk da ondan yeyip duruyorlar.
34,35
Ve Biz onun rnnden ve kendi elleriyle yaptklarndan yesinler diye
orada hurmalklardan, zm baglarndan baheler yaptk. lerinde
799
pnarlardan sular fykrttk. Hl kendilerine verilen nimetlerin karylgn
demeyecekler mi?
36
Yerin bitkilerinden, kendi nefislerinden ve daha bilemeyecekleri
yeylerden iftleri, onun hepsini oluyturan her trl noksanlktan arnktr.
37
Gece de, duyarsz topluma bir delildir. Biz geceden gndz syrrz da
onlar hemen karanlga dalverirler.
38
Kendi yolunda kendisi iin kararlaytrlmy olan iin akp giden gney de
duyarsz toplum iin bir delildir. yte bu, ok gl ve her yeyi bilen Allah'n
ayarlamasdr.
39
Bizim kendisi iin, eski kuru bir hurma dal gibi dnnceye dek
menziller; konaklar ayarladgmz Ay da, o duyarszlaymy toplum iin bir
delildir.
40
Gneyin aya eriyip atmas uygun olmaz. Gece de gndz ne geici
degildir. Hepsi de bir yrngede yzerler.
41,42
Bizim, yphesiz onlarn soyunu dopdolu bir gemide taymamz ve
yphesiz kendileri iin onun gibi binecekleri yeyleri oluyturmamz da duyarsz
toplum iin bir delildir.
43,44
Ve Biz dilersek Bizden bir rahmet ve bir zamana kadar yararlanma;
sre taninmasi diyinda onlar suda bogarz da o zaman onlarn glgna hi
yetiyen olmaz. Onlar kurtarlamazlar da.
45,46
Ve onlara: Rahmet olunmanz iin, gemiyte yaptgnz ve gelecekte
yapacagnz iylerde/ gemiy ve gelecek kusurlarnzdan/ gemiy toplumlarn
bayna gelenlerin sizin baynza gelmemesi iin, hirette baynza gelecek
felaketlere kary, Allah'n korumas altna girin denildigi zaman ve
kendilerine Rablerinin yetlerinden herhangi bir yet geldiginde, onlar
sadece ondan yz evirenler oldular.
47
Onlara: Allah'n sizi rzklandrdg yeylerden harcamada bulunun;
baykalarnn da nafakalarn temin edin denildigi zaman da kfirler;
Allah'n ilhlgn ve rabligini bilerek reddetmiy o kiyiler, yu iman etmiy
kiyiler iin: Allah'n dileyince doyurabilecegi kimseyi biz mi doyuracagz?
Siz, ancak apak bir sapklk iindesiniz dediler.
48
Bir de duyarsz toplum: Eger dogrulardan iseniz bu sz verilen tehdit
ne zaman? diyorlar.
49,50
Onlar sadece birbiriyle ekiyip dururlarken, kendilerini
yakalayverecek bir tek glkla kary karyya kalacaklardr. yte o zaman bir
vasiyette bile bulunamazlar. Ailelerine, yaknlarna da dnemezler.
51
Ve Sr'a flenmiytir. Bir de bakmysn ki onlar kabirlerinden Rablerine
dogru akn ediyorlar.
52
Onlar: Eyvah baymza gelenlere! Yatp uyudugumuz yerden bizi kim
kaldrd/uyandrd? Bu, Rahmn'n [yarattg btn canllara dnyada oka
merhamet eden Allah'n] vaat ettigi yeydir. Gnderilen eliler de dogru
sylediler. derler.

53
Sadece bir tek glk olmuytur. Bir de bakmysn ki hepsi huzurumuzda
hazr ola geirilmiylerdir.
54
Artk bugn kiyi herhangi bir yekilde hakszlga
ugramaz. Ve sadece yapmy olduklarnz ile karylklandrlrsnz.
55
Gerekten cennetin ashb bugn gnl yenligi srerek bir ugray
iindedirler.
56
Kendileri ve kendilerine sunulan refakat eyler, glgeler iinde
koltuklar zerine kurulmuylardr.
800
57
Yalnzca onlara, orada meyveler vardr. steyecekleri her yey de
onlarndr.
58
Sz olarak onlara engin merhamet sahibi Rabbden selm vardr.
59
Ve ey gnahkrlar! Bugn siz hadi ayrln!
60-62
Ben; Ey demogullar! Seytana kulluk etmeyin, kesinlikle o size
apak bir dymandr ve Bana kulluk edin, iyte bu dosdogru yoldur ve andolsun
ki yeytan sizden birok kuyaklar saptrd diye size ahit vermedim mi? Hl
akln kullananlar degil miydiniz?
63
yte bu, sizin vaat olunmuy oldugunuz
cehennemdir.
64
Bilerek reddettiginiz/ inanmadgnz yeyler nedeniyle hadi bugn
yaslann ona!
65
Bugn Biz, onlarn agzlarnn zerine mhr vururuz; Bize
elleri konuyur, ayaklar da kazandklar yeylere yhitlik eder.
66
Eger Biz dileseydik, gzlerini zerinden silme kr yapardk/ soylarn
kuruturduk da yola dklrlerdi. Artk nereden grecekler ki?
67
Ve eger dileseydik, olduklar yerde klklarn degiytirirdik de ileri
gitmeye ve geri dnp gelmeye g yetiremezlerdi.
68
Ve Biz kime uzun mr verirsek, oluyturuluyta onu tersine eviririz/
tepesi st dikeriz. Buna ragmen hl akllanmayacaklar m?
69,70
Ve Biz o'na yiir gretmedik. Bu o'nun iin yaraymaz da. O, sadece diri
olanlar uyarmak ve kfirler; Allah'n ilhlgn ve rabligini bilerek reddeden
kimselerin zerine Sz'n hak olmas iin bir gt ve apak bir Kurn'dr.
71
Ve onlar grmediler mi ki, Biz yphesiz onlar iin kudretimizin
meydana getirdiklerinden birtakm hayvanlar oluyturduk da onlar, onlara
sahip bulunuyorlar.
72
Ve onlar, kendileri iin ayag tutulan varlklar yaptk. Bu yzden
binekleri onlardandr. Onlardan yiyip duruyorlar da.
73
Ve onlarda daha birok menfaatler ve iecekler var. Hl kendilerine
verilen nimetlerin karylgn demeyip nankrlk m edecekler?
74
Bir de onlar, kendileri yardm olunmalar iin Allah'n astlarndan
ilhlar/ tanrlar edindiler.
75
Onlar, onlara yardma g yetiremezler. Hlbuki ilh edinenler, szde
ilhlar iin hazr askerlerdir.
76
O hlde onlarn sz seni zmesin. Sphesiz ki Biz, onlarn gizlediklerini
ve aga vurduklarn da biliyoruz.
77
Ve o kiyi, kendisini bir nutfeden/ bir damla sudan oluyturdugumuzu
grmedi mi de yimdi o apak bir dymandr.
78
Ve kendi oluyturuluyunu dikkate almayarak Bize bir rnekleme yapt:
Dedi ki: Kim diriltecekmiy o kemikleri? Onlar rmy iken!
79,80
De ki: Onlar ilk defa oluyturan onlar diriltecektir. Ve O, her
oluyturmay ok iyi bilendir. O, size o yemyeyil agatan bir atey/oksijen
yapandr. Simdi de siz oksijenden yakp duruyorsunuz.
81
Gkleri ve yeri oluyturan, onlar gibilerini de oluyturmaya g yetiren
degil midir? Evet, elbette g yetirendir! Ve O, ok ok mkemmel
oluyturandr, ok iyi bilendir.
82
Sphesiz ki O, bir yeyi dilediginde, O'nun buyrugu/iyi o yeye Ol!
demektir; o da hemen oluverir.
83
O hlde her yeyin mlkiyet ve ynetimi Kendi elinde olan Allah, her
trl noksanlklardan arnktr. Siz de yalnz O'na dndrleceksiniz.


801


Ayetlerin tahlili


1. Ayet:

1
Y/10, Sn/60.

1. ayet, Hurf-u Mukattaa denilen bagimsiz iki harften olusmaktadir.
Bilindigi gibi, bagimsiz olan harflerin herhangi bir anlaminin olmasi sz konusu
degildir. Ancak, daha evvel birka kez aikladigimiz gibi, Kuranin indigi dnemde
harflerin rakam yerine de kullaniliyor olmalarindan dolayi bu kesik harflerin birer
sayiyi ifade ediyor olmasi mmkndr. Hatirlanacak olursa, Kalem suresinde,
harflerin hangi rakami ifade ettigini gsteren tabloya EBCED dendigini belirtmis
ve bu -=-' Ebced tablosunu orada sunmustuk. Ayrica bu harflerin birer uyari edati
olabileceklerini de ilk huruf-u mukattada belirtmistik.

Klsik kaynaklarda ise Ya Sin harfleri ile ilgili olarak birok kisi tarafindan
yapilmis esitli yakistirmalar mevcuttur:
*Bu, peygamberin adlarindan biridir.
*Bu, Allahin isimlerinden biridir.
*Bu, Araplarin Tayy kabilesinin dilinde Ey insan demektir.
*Bu, Ey Seyyid (Ey Efendi) demektir.
452


Fakat bu yakistirmalarin hibirinin de saglam bir dayanagi yoktur. Belirtmek
gerekir ki, Mukattaa Harfleri ile ilgili mesele henz aikliga kavusturulmamistir
ve zerinde cidd alisma yapacak Kuran erlerini beklemektedir.

26. Ayetler

2-6
Babalar uyarlmamy, bu yzden de kendileri duyarsz bir toplumu
kendisiyle uyarasn diye en stn, en gl, en yerefli, yenilmesi mmkn
olmayan/ mutlak galip olann, engin merhamet sahibinin indirdigi yasalar

452
(Razi; el Mefatihul Gayb, Kurtubi; el Camiu li Ahkamil Kuran)
802
ieren/ bozulmas engellenmiy Kurn kanttr ki sen, o elilerdensin, hi
yphesiz sen dosdogru bir yol zerinesin.

Iinde iki yklemli bir isim cmlesi ve ayni zamanda iki cevapli bir kasem
cmlesi olan bu ayet grubu, tek bir cmle halinde ifade edilmesi hlinde daha iyi
anlasilacagina inandigimiz iin topluca meallendirilmistir. Bu, ayetlerin orijinal
cmle yapisina da uygundur.
Grldg gibi, Ya Sin suresi, bundan evvelki Cinn suresinin devami
mahiyetindedir. Dolayisiyla, buradaki sen ifadesi de Cinn suresindeki De ki!
ifadelerinin muhatabi olan peygamberimize yneliktir.
Bu ayet grubunda birok vurgu noktasi bulunmaktadir:

KURANIN HAKM OLDUGU VURGUSU:

Burada Kuranin nemli bir zelligine dikkat ekilmis ve Kuran iin ,=
hakim ifadesi kullanilmistir. Hakm szcg mbalga kalibinda bir ism-i fail
olup esas anlami ok yasa koyan demektir. Hakim szcg, ayni zamanda
Rabbimizin sifatlarindan biri oldugu iin, burada meful anlaminda yasalastirilmis,
ok yasa ieren anlamini ifade etmektedir. Bu anlam muhkem szcgnn tam
karsiligidir. Nitekim Hud suresinin girisinde Rabbimiz syle buyurmustur:

1-4
Elif/1, Lm/30, R/200. Bu Kurn, Allah'tan baskasina kulluk etmeyin; sadece Allah'a
kulluk edin diye, yetleri,
sirk kosarak yapilan yanlisi; kendi zararlarina isi ve kargasayi engellemek iin konulmus
kanun, dstur ve ilkeler iertilmis/bozulmasi engellenmis,
bir de en iyi yasa koyan, bozulmayi iyi engelleyen/saglam yapan, her seyin i yzn/gizli
taraflarini da iyi bilen tarafindan ayrintili olarak aiklanmis bir kitaptir: Sphesiz ben sizin iin
O'nun tarafindan bir uyarici ve bir mjdeciyim. Ve Rabbinizden bagilanma isteyin, sonra O'na tevbe
edin ki, sizi adi konmu bir sre sonuna kadar gzelce yararlandirsin. Ve her fazilet sahibine
armaganlarini versin. Ve eger yz evirirseniz, ben sizin aleyhinize olan byk bir gnn azabindan
korkarim. Dnnz yalnizca Allah'adir. Ve O her eye gc yetendir.
(Hud 1-4)

Ayrica, l-i Imran suresinin 7. ayetindeki O [Allah], Kitabi sana indirendir.
Ondan [o kitaptan] bir kismi muhkem ayetlerdir. -Ki bunlar kitabin anasidir- ...
ifadesi de Kuranin muhkem ayetler ierdigini aika bildirmektedir.
Bu ifadeleri iyi anlayabilmek iin nce ilk kez Kamer suresinin 5. ayetinde
gemis olan hikmet szcgnn grenilmis olmasi gerekmektedir.

HIKMET

Ayrintisi Kamer suresinin sonundaki Hikmet baslikli ek yazimizda
grlebilecegi gibi, hikmet, zulm ve fesadi engellemek iin konulmus olan
kanun, dstur ve ilke demektir.

MUHKEM

803
=- Muhkem szcg hkm ieren demektir. Dolayisiyla muhkem
ayetler de, ierisinde insanlari kargasadan ve zulmden engelleyen ilkelerin
bulundugu ayetler anlamina gelir. Bu ayetler aiktir, nettir ve tek bir anlam ifade
ederler. Yani bu ayetlerden, ifade ettigi anlamdan baska anlam ikarilmaz.
Demek oluyor ki; peygamberimizin Allahin elisi olduguna ve dogru yol
zerinde bulunduguna hakm, muhkem, yani yasalar ieren Kuran kanittir.
Hakm szcg Kuranda 97 kez yer almis olup 92 yerde Allahin sifati
mahiyetinde, 5 yerde de Kuranin niteligi olarak kullanilmistir. Szcgn Kuranin
niteligi olarak kullanildigi diger drt ayet sunlardir:

58
Iste bu, Biz bunu sana, yetlerden ve yasalar ieren hatirlatmalardan/ gtlerden/ Kurn'dan
okuyoruz.
(l-i Imran/ 58)

1
Elif/1, Lm/30, R/200. Iste bunlar, o yasalar ieren kitabin yetleridir.
(Yunus/ 1)

2-5
Iste bunlar, salti ikame eden [ml ynden ve zihinsel aidan destek olma; toplumu
aydinlatma kurumlari olusturan-ayakta tutan], zekti/vergiyi veren, hirete de kesin olarak
inananlarin ta kendileri olan gzellik-iyilik retenler ki ite bunlar, Rableri tarafindan bir dogru
yol zeredirler. Ve onlar, kurtulua erecek olanlarin ta kendileridir iin bir dogru yol kilavuzu ve
rahmet olmak zere yasalar ieren o kitabin yetleridir.
(Lokman/ 2-5)

4
Ve sphesiz Kurn, Bizim nezdimizdeki ana kitapta gerekten ok ycedir ve yasalar
iermektedir, saglamdir/ bozulmasi engellenmistir.
(Zhruf/ 4)

HAKM KURANIN AZZ RAHM ALLAH TARAFINDAN
NDRLM OLDUGU VURGUSU:

Ayette Rabbimiz, Esma-i Hsnasindan ,'' Aziz ve ,= '' Rahm sifatlari
ile kendisini n plna ikarmistir. Aziz sifati Onun her seye gcnn yettigine,
dolayisiyla da elisine ve mesajina hainlik edenleri cezalandiracagina; Rahm
sifati da elisine yardimci olan ve mesajina sarilanlara ok merhamet edecegine
dikkat ekmektedir.

HAKIM KURANIN PEYGAMBERIMIZIN ELILERDEN OLUSUNA
KANIT TESKIL ETTIGI VURGUSU:

Kendilerine teblig edilen Kuran mucizesi karsisinda acze dsn insanlar,
Kuranin peygamberimiz tarafindan olusturulamayacagini, Kuranin ancak
Allahin indirmesi olabilecegini kabullenmisler ve bu kabulden sonra Kurani
kendilerine teblig eden kisinin Allahin elisi olduguna inanmislardir.
Hatirlanacak olursa, Necm suresi de bu vurguyla baslamis, inmis olan Kuran
necmleri kanit gsterilmek suretiyle peygamberimizin sapmadigi, azmadigi ve
hevasindan konusmadigi beyan edilmisti:

804
1
Gurup gurup inmis yetlerin her bir inisini kanit gsteririmki
2
arkadasiniz sapmamistir,
azmamistir.
3
O, bos igreti arzusundan da konusmuyor.
4
Onun size syledikleri; inen o ayet guruplari,
kendisine vahyedilen vahiyden baska bir sey degildir.
5
Arkadasiniza o konustuklarini mthis
kuvvetleri olan, stn akil sahibi, egemenlik kurmus olan gretti.
(Necm/ 14)

BABALARININ UYARILMAMASI SEBEBYLE O
GNN TOPLUMUNUN GAFLETTE OLDUKLARI
VURGUSU:

Konumuz olan ayet grubunun son ayeti olan 6. ayette, kendisine vahyedilen
Hakim Kurani teblig etmek zere peygamberimizin eli gnderildigi toplumun
durumuna deginilmistir. Ayete gre bu toplum, atalari (en ok on ata) uyarilmadigi
iin iyice gaflete dalmis, dini, imani, Allahi, ahireti umursamaz olmus bir
toplumdur.
Ayetten baska anlamlarin ikarilma imkni gzkse de, asagidaki ayetlerin
delletiyle atalari uyarilmamis bir toplum anlami tercihe sayandir.

44
Ve Biz onlara yle ders grecekleri kitaplardan vermedik. Kendilerine senden nce bir uyarici gndermedik
de.
(Sebe/ 44)

3
Yoksa onlar, Onu kendisi uydurdu mu diyorlar. Tam tersi Kurn, kilavuzlandiklari dogru
yola ulasirlar diye, senden evvel kendilerine bir uyarici gelmemis olan toplumu uyarasin diye
Rabbinden gelen gerektir.
(Secde/ 3)

Burada akillara Allahin elisi Muhammed sadece Arap toplumuna mi
grevlendirildi? sorusunun gelmesi mmkndr. Ancak orijinal metinde byle bir
kisitlama getiren ifade bulunmamaktadir. Bilindigi gibi Rabbimizin bu konudaki
buyruklari syledir:

214
Ve en yakin oymagini uyar.
(Suara/ 214)

4
Ve Biz onlara, aika ortaya koysun diye, her peygamberi yalniz kendi toplumunun diliyle
gnderdik. Artik Allah diledigini/ dileyeni saptirir, diledigini/ dileyeni de dogru yola iletir. Ve O, en
stn, en gl, en serefli, maglp edilmesi mmkn olmayan/mutlak galip olandir, en iyi yasa
koyan, bozulmayi iyi engelleyen/saglam yapandir.
(Ibrahim/ 4)

Dogal olarak bir uyarici grevine kendi ailesinden, yakinlarindan, halkindan
baslar. Yani, uyari halkasi nce uyaricinin kendi blgesinden baslar, daha sonra
genisler. Nitekim peygamberimize uyariya kendi oymagindan baslamasini bildiren
Rabbimiz, aslinda onun tm insanliga gnderildigine dair birok ayet gndermistir:

805
15,16
Ey Kitap Ehli! Kesinlikle, Kitap'tan gizlemis oldugunuz seylerin ogunu aiga koyan, ogundan da
vazgeen Bizim Elimiz size geldi. Kesinlikle size, Allah'tan bir isik ve apaik bir Kitap geldi. Allah,
o Kitabla kendi rizasina uyanlari selmet yollarina kilavuzlar. Onlari Kendi bilgisi ile karanliklardan
aydinliga ikarir ve onlari dosdogru yola kilavuzlar.
(Maide/ 15)

28
Ve Biz, seni ancak btn insanlara mjdeleyici ve uyarici olarak gnderdik, velkin
insanlarin ogu bilmiyorlar.
(Sebe/ 28)

158
De ki: Ey insanlar! Sphesiz ben, gklerin ve yerin mlk Kendisinin olan, Kendisinden
baska hibir ilh bulunmayan, hem dirilten hem ldren Allah'in, size, hepinize gnderdigi eliyim.
O hlde kilavuzlandiginiz dogru yolu bulmaniz iin Allah'a ve O'nun szlerine iman eden, mm;
Anakentli; Mekkeli Peygamber olan Elisi'ne iman edin ve o'na uyun.
(Arf/ 158)

19
De ki: Taniklik bakimindan hangi sey daha byktr? De ki: Benimle sizin aranizda
Allah taniktir. Ve sizi ve ulasan herkesi kendisiyle uyarayim diye bana bu Kurn vahyolundu.
Allah'la beraber gerekten baska ilhlar olduguna siz gerekten taniklik eder misiniz? De ki: Ben
etmem. De ki: O, ancak ve ancak bir tek ilhtir ve kesinlikle ben, sizin ortak tuttugunuz seylerden
uzagim.
(Enm/ 19)

107
Biz, seni de ancak, lemler iin bir rahmet olarak/ rahmet iin gnderdik.
(Enbiya/ 107)

46,47
Ve Biz, seslendigimiz zaman, Tr'un yaninda da degildin. Tersine senden nce kendilerine
uyarici/peygamber gelmeyen bir toplumu uyarman iin ve kendi ellerinin yaptiklarindan dolayi
baslarina bir fenalik geldiginde hemen, Rabbimiz! Ne olurdu bize bir peygamber gnderseydin de,
yetlerine uysak ve mminlerden olsak diyemesinler, onlar gt alsinlar diye Rabbinden bir rahmet
olarak orada geenleri sana bildirdik, seni eli olarak gnderdik.
(Kasas/ 46, 47)

7. Ayet:

7
Andolsun, atalari uyarilmamis bu toplumun ogu zerine Sz hak olmuytur.
Artk onlar inanmazlar.

Bu ayet, gelecege ynelik bilgiler vermesi dolayisiyla byk bir mucizedir.
nk ayette onlar ifadesiyle konu edilen duyarsiz, msrik Mekke ileri
gelenlerinin birogunun artik iman etmeyecekleri, yani cehennemlik olduklari,
neticede de cehenneme gidecekleri ifade edilmistir. Gereklesen olaylar da aynen
Kuranda belirtildigi gibi olmus, konu edilen kodamanlardan Ebucehil, Ebulehep,
Velid b. Mugiyre gibiler bu ayetler indikten sonra senelerce mr srmsler fakat
iman etmemislerdir. Bylece onlarin zerine sz hakk olmustur.

GEREKLESEN SZ

806
Bu Szn ne oldugu konusunda Kaf suresinin
453
tahlilinde verdigimiz
bilgiler hatirlanacak olursa, bu Sz zel bir sz, karari, ilkeyi belirtmek iin
kullanilmis olup Rabbimizin bizi yarattigi dnemde, hakkimizda aldigi bir ilke
kararidir. Rabbimiz bu kararini aika Sad suresinin 84, 85. ayetlerinde bildirmis ve
daha sonra da buna birok kez deginmistir:

84
Allah dedi ki: Gerek budur. Ben de su geregi sylyorum:
85
Andolsun ki cehennemi
kesinlikle senden ve onlarin sana uyanlarindan; hepinizden dolduracagim.
(Sad/ 84, 85)

13
Ve eger Biz, dileseydik her kisiye dogru yolu verirdik. Velkin Benden: Btn bilinen,
bilinmeyen, gemisten, gelecekten herkesten cehennemi elbette tamamen dolduracagim sz hak
olmustur.
(Secde/ 13)



Bu karar Kuranda bazen el Kavl olarak (Isra/16, Neml/82, 85, Kasas/51,
63, Saffat/31, Fussilet/25, Ahkf/18); bazen de Kelimet Rabbik olarak (Hud/119,
Enm/115, Arf/137, Yunus/19, 33, 96, Mmin/6, Fussilet/45, Sra/14, Saffat/171,
Ta Ha/129) yer almistir. Rabbimizin cehennemin ins ve cinn [herkes] tarafindan
doldurulmasina ynelik kararinda dikkatlerden kairilmamasi gereken nokta,
cehennemi dolduracak olanlarin bu sonuca kendi zgr tercihleri ile ulasacak
olmalaridir. nk Rabbimiz, bu surenin 69, 70. ayetlerinde de grlecegi gibi,
rahmeti geregi insanlara eli gndermekte, kitap indirmekte, insanlari ise
seimlerinde serbest birakmaktadir. Zaten eli gndermeden azap etmeyecegini de
Rabbimiz bir ilke karari seklinde bildirmistir:

15
Kim, kilavuzlanan dogru yolu bulursa, sirf kendi iyiligi iin kilavuzlanan dogru yolu
bulmustur. Kim de saparsa, ancak kendi aleyhine sapmis olur. Ve hibir yk tasiyici baskasinin
ykn ekmez. Ve Biz, bir peygamber gndermedike, azap ediciler olmadik.
(Isra/ 15)


810. Ayetler:

8
Sphesiz ki Biz, onlarn boyunlarnn iinde demir halkalar geirdik.
yle ki onlar enelerine kadardr. Bylece onlar burunlar yukar kaldrlmy
olanlardr.
9
Ve Biz, onlarn nlerinden bir set, arkalarndan bir set oluyturduk.
Bylece Biz, kendilerini sarmyzdr. Artk onlar grmezler.
10
Ve onlar
uyarmysn yahut uyarmamysn onlara gre birdir, onlar inanmazlar.

Bu ayet gurubu, 7. ayetteki onlar inanmazlar ifadesinin gerekelerinin beyani
mahiyetinde olup inanmayacak olanlarin psikolojik durumlarini aiklamaktadir.
Ayette geen ,=--- mukmehn szcgnn mastari olan _'-' ikmah,
basi kaldirip gz yummak demektir. Rabbimiz bu szckle inati kfirlerin bir
tiplemesini yapmis, bu tiplerin yapilan daveti reddettiklerini gsterir anlamda
baslarini arkaya dogru kaldiran kibirli insanlar olduklarini bildirmistir. Bu tipe giren
kisilerin onca delili grmemelerine, incelememelerine ve kabul etmemelerine sebep
olan kibir ve inatlari ise, boyunlarinin iindeki demir halka ile simgelestirilmistir.

453
(Tebyinl-Kuran; ?????
807

NLERINDEKI VE ARKALARINDAKI SET

Inanmayacak olanlarin gerekleri gremez, gemisten ders almaz, gelecegi
dsnmez olarak burunlarini havaya dikmis durumlari, bir baska ayette de syle dile
getirilmistir:

25
Ve Biz onlara birtakim yasdaslarini/Iblislerini kabuk gibi zerlerine kaplattik, onlar da,
nlerinde ve arkalarinda [tm evrelerinde] olanlari kendilerine ssl gsterdiler. Gelmis gemis
herkesten, kendilerinden nce gelip-gemis mmetlerde yrrlkte olan Sz onlarin zerine hak
oldu. Sphesiz onlar, zarara/kayba ugrayip aci eken kimseler idiler.
(Fussilet/ 25)

Fussilet suresinin 25. ayetinden anlasilacagi gibi, inanmayacak
olanlarin nlerindeki ve arkalarindaki set, aslinda evrelerindeki bir
takim yakinlarin [Iblislerinin] olan biteni onlara ssl gstermeleri ve
onlarin da tutkulari yznden bu sse yatkin olmalari durumudur.
Buradan da onlarin ssl gsterilen mallar, makamlar, ogullar sebebiyle
burunlarini havaya kaldirip gerekten uzaklasmamalari ve tutkularindan
kurtulup akilli davranmalari hlinde kendilerini kurtarabilecekleri
anlasilmaktadir.

UYARININ FAYDASIZLIGI

10. ayetteki Ve onlari uyarmisin yahut uyarmamisin, onlara gre birdir,
onlar inanmazlar ifadesinin bir benzeri de Bakara suresindedir:

6
Sphesiz su kfirler; Allah'in ilhligini, rabligini bilerek reddetmis su kimseler; onlari uyarsan
da, uyarmasan da onlar iin birdir: onlar inanmazlar.
(Bakara/ 6)

Hemen belirtmek gerekir ki, bu ifadeler teblig etmeye gerek yok anlamina
gelmez. nk eli, grevi geregi tebligini srekli yapmak zorundadir. Zaten
ifadelere dikkat edilirse, Rabbimiz ayette senin iin birdir dememis, onlar iin
birdir demistir. Yani, eli grevini yapacaktir ama elinin yapacagi teblig, ancak
teblige muhatap olanlar iindeki kibirliler bakimindan bir fark yaratmayacaktir.
Rabbimizin bu ayet grubundaki kildik, sardik ifadeleri, onlari inanmaz hle
sokanin Rabbimiz oldugu seklinde anlasilmamalidir. Onlarin iine dstkleri
durumu Rabbimizin kendisine nispet etmesi, onlarin kendi iradeleriyle, zgr
seimleriyle isledikleri fiilleri yaratanin kendisi olmasi sebebiyledir. Yani, insanlari
cehenneme srkleyen fiilleri var eden ve insanlari bu filleri islemekte serbest
birakan Allah oldugu iin bu fiiller Rabbimize izafe edilmistir. Bu konu, Sonra onu
alaklarin en alagina dndrdk ifadesi ile Tin suresinde yer almis ve surenin
tahlilinde Allahin Kalpleri Mhrlemesi ve Damgalamasi basligi altinda ayrintili
olarak islenmistir.
454


11. Ayet:


454
(Tebyinl Kuran; ?????
808
11
Sphesiz sen o gt, hatrlatma olan Kurn'a uyan ve grlmeyen,
duyulmayan, sezilmeyen yerlerde bile Rahmn'a [yarattg btn canllara
dnyada oka merhamet eden Allah'a] saygyla, sevgiyle, bilgiyle rperti
duyan kimseyi uyarrsn. Sen hemen onu bir bagylanma ve ok yerefli bir dl
ile mjdele.

Ayetin ifadesinden, 6. ayette konu edilen ve atalari uyarilmadigi iin
duyarsizlasmis olan kavmin iki guruba ayrilmis oldugu anlasilmaktadir. nk
ayette mal, mlk, makam, mevki etkisiyle gzlerini gerege kapamis kibirli, inati,
kfrleri katmerlenmis ve uyarinin yarar saglamadigi bir grubun yaninda, Zikre
[Kurana] uyan, gaybde bile Allaha hasyet duyan ve peygamberimizden uyarmaya
devam etmesinin istendigi bir baska gruptan sz edilmektedir.

HASYET

Daha nce Al ve Arf surelerinde ayrintili olarak aikladigimiz hasyet
kisaca bilgi ve idrak neticesinde olusan hayranlik ve sayginin dogurdugu hasret
kalma, uzak kalma korkusu demektir.

GAYBDE RAHMANA HASYET DUYMAK

Bu ifade, mminlerin kendilerini Allah katinda takdire lyik hle getirmelerini
saglayan iki temel zelligine isaret etmektedir:
Birinci zellik: Rahman olan Allahin hibir yerde ve sekilde gzle
grlmemesine, duyulup hissedilmemesine ragmen, mminlerin Allaha hasyet
duymalari ve takvali davranmalaridir. Mminlerin Rahman olan Allaha karsi
duyduklari bu hasyet, apaik grlen ve mthis kuvvetli gleri olan baska
varliklara karsi duyduklari korkudan daha fazladir.
Ikinci zellik: Onun Rahman oldugunu bildikleri hlde, Onun rahmetine
gvenerek hibir zaman gnahkr olmamalari, yani Rabbim beni affeder ama ben
yine de yapmayayim diyerek gnah islememeleridir.
Gerek imani ifade eden gaybde hasyet, Kuranda baska ayetlerde de yer
almistir:

32-35
Iste bu, oka ynelen ve oka koruyan Rahmn'dan; yarattigi btn canlilara dnyada
oka merhamet eden Allah'tan grlmedigi, duyulmadigi; sezilmedigi yerlerde bile saygiyla,
sevgiyle, bilgiyle rperen ve gnlden bagli olan herkes iin sz verilendir. Selm ile oraya girin.
Ite bu sonsuzluk gndr. Orada onlara ne isterlerse vardir. Katimizda daha fazlasi da vardir.
(Kaf/ 32, 33)

12
Sphesiz ki grlmeyen, duyulmayan, sezilmeyen issiz yerde Rablerine saygiyla, sevgiyle
bilgiyle rperti duyanlar; bagislanma ve byk bir dl, onlar iindir.
(Mlk/ 12)

48,49
Ve andolsun ki Ms ve Hrn'a Furkn'i ve grlmeyen, duyulmayan, sezilmeyen issiz
yerde Rablerine saygiyla, sevgiyle, bilgiyle rperti duyan, kiymetin kopmasindan ileri titreyen,
Allah'in korumasi altina girmis kisiler iin bir isigi ve gd verdik.
(Enbiya/ 49)

18
Ve gnhkar bir kimse, baskasinin gnahini ekmez. Eger ok gnahi olan/ok zengin olan
bir kimse, gnahini ektirmek iin birini agirsa da ondan hibir gnah alinip baskasina
ektirtilmeyecek. Bir akrabasi olsa bile Sphesiz sen ancak Rablerine karsi issiz yerlerde
809
saygiyla, sevgiyle, bilgiyle rperti duyan ve salti ikame edenleri [ml ynden ve destek olma;
toplumu aydinlatma kurumlarini olusturan-ayakta tutanlari] uyarirsin. Her kim arinirsa ancak
kendisi iin arinir. Dns de yalnizca Allah'adir.
(Fatir/ 18)




12. Ayet:

12
Sphesiz ki lleri ancak Biz diriltiriz Biz. Onlarn nceden yapp
gnderdiklerini ve eserlerini de yazarz. Zaten Biz her yeyi bir apak
nderde/ Kurn'da sayp tesbit etmiyizdir.

Bu ayette nokta zerinde durulmustur.

1- llerin diriltilmesi ve bunu sadece Allahin yapacak olmasi: Burada
Rabbimiz, kez Biz ifadesi kullanarak, tekit edati getirerek ve cmleyi isim
cmlesi seklinde kurarak olaganst bir vurgu yapmistir. Yapilan bu vurgular,
llerin diriltilmesi olayinin byklgn, ciddligini ve bu isin sadece Allahin
gc ile mmkn olabilecegini gstermektedir.
llerin diriltilmesi eyleminden mecazen l mesabesinde olan kfirlerin
imana getirilerek canlandirilmasi, yani cahillerin bilgilendirilmek suretiyle
canlandirilmasi seklinde ikinci bir anlam ikarmak da mmkndr.
2- Insanlarin yaptigi her eyin yazilmasi: Ayetin ikinci cmlesinde, insanin
yasami boyunca yaptigi iyi ve kt isleri ile bu islerin o kimsenin lmnden sonra
kalan iyi ve kt izlerinin kayitlara geirildigi bildirilmektedir. Bu demektir ki, insan
ldkten sonra amel defteri kapanmayacak, dnyada yaptigi islerin izlerinden de
sorumlu tutulacaktir:

1-5
Gk atladigi zaman, yildizlar dklp dagildigi zaman, denizler yarilip akitildigi zaman,
kabirler altst edildigi zaman; kisi, nnden gnderdigi ve geri biraktigi seyleri grenmistir.
(Infitar/ 5)

13
O gn, o insan, nden yolladigi seyler ve geriye biraktigi seyler ile haberdar edilir.
(Kiyamet/ 13):

18,19
Ey inanmis olan kisiler! Allah'in korumasi altina girin; her kisi yarin iin ne hazirladigina
bir baksin. Ve Allah'in korumasi altina girin. Sphesiz Allah, islediklerinize haberdardir. Ve Allah'i
umursamayan kimseler gibi olmayin: Bylece Allah, onlara kendilerini umursatmaz. Iste onlar,
yoldan ikmis kimselerin ta kendileridir.
(Hasr/ 18, 19)

85
Kim hayir ve iyiliklere araci olmakla yardimci olursa, bundan kendisine bir pay vardir. Kim
de ktlge delil olmak ve yardim etmekle veya ktlk igirini amakla yardimda bulunursa, ondan
kendisine bir gnah payi vardir. Allah her seye g yetirendir.
(Nisa/ 85)


24,25
Ve onlara: Rabbiniz ne indirdi? denildigi zaman, onlar, kiymet gn, kendi gnahlarini
tam olarak yklenmek ve bilgisizlikleri yznden saptirmakta olduklari kimselerin gnahlarindan bir
kismini da yklenmeleri iin, ncekilerin efsaneleri dediler. Dikkat edin, yklendikleri sey ne
ktdr!
810
(Nahl/ 24, 25)

12
Ve kfirler; Allah'in ilhligini ve rabligini bilerek reddedenler, mminlere: Bizim
yolumuza uyun, kesinlikle sizin hatalarinizi/ gnahlarinizi biz yklenelim dediler. Oysa onlarin
hatalarindan, ne olursa olsun hibir seyi onlar tasiyici degillerdir. Onlar, kesinlikle yalancidirlar.
13
Onlar, elbette kendi yklerini ve kendi ykleriyle birlikte nice ykleri de tasiyacaklar. Ve
uydurup durduklari seylerden kiymet gn kesinlikle sorgulanacaklardir.
(Ankebut/ 12, 13)

3- Her eyin bir apaik bir nderde sayilip dklmesi: Ayetteki nc
cmleden genellikle amel defteri anlasilmaktadir. nk yukarida Kehf suresinin
49. ayetinde grldg gibi, her sey yazili olarak bir kitapta [amel defterinde]
bulunacaktir.

71
O gn Biz, btn insanlari nderleriyle agiracagiz. Ki o gn, kimin kitabi sag eline verilirse,
iste onlar kendi kitaplarini okuyacaklar ve onlar kandil fitili/ekirdegin iplikigi kadar bir haksizliga
ugratilmayacaklar.
(Isra/ 71)

52
Ve onlarin isledikleri her sey, yazitlarda kayit altindadir.
53
Kgn, bygn, hepsi satir
satir yazilmistir.
(Kamer/ 52, 53)

Biz ise, cmledeki ,-- '-' imam-i mbin [apaik bir nder] ifadesinin
Kuran-i mbin olarak anlasilmasini tercih ediyoruz. nk Rabbimiz, insanlar
iin gerekli yol haritasini; iyiyi, kty, gzeli, irkini, hakki, batili, imani, kfr,
cennete veya cehenneme gtren sebepleri apaik olarak Kuranda sayip
dkmstr. Dolayisiyla bize gre buradaki imam-i mbin ifadesi ile kastedilen,
vahyedilen kilavuzda her seyin var oldugu geregidir.

1332. Ayetler:

13
Sen duyarsz topluma, o kentin ashbn rnek ver. Hani oraya eliler
gelmiyti.
14
Hani Biz onlara iki eli gndermiytik de onlar ikisini de yalanlamylard.
Biz de nc ile glendirmiytik de onlar: Sphesiz ki biz size elileriz
dediler.
15
Onlar da: Siz ancak bizim gibi bir beyersiniz. Rahmn [yarattg btn
canllara dnyada oka merhamet eden Allah], hibir yey indirmedi de. Siz
sadece yalan sylyorsunuz dediler.
16,17
Eliler dediler ki: Rabbimiz biliyor ki biz gerekten size gnderilmiy
elileriz. Bize dyen de sadece apak tebligdir.
18
O kentin halk dediler ki: Sphesiz biz sizin yznzden ugursuzluga
ugradk. Eger vazgemezseniz, andolsun ki sizi taylayarak ldrrz ve
kesinlikle bizden size ok ackl bir azap dokunur.
19
Eliler: Sizin ugursuzlugunuz sizinle beraberdir. Size gt verildi diye
mi? Aslnda siz snr tanmayan bir toplumsunuz dediler.
20-25
O srada o kentin en uzak yerinden bir adam koyarak geldi. Dedi ki:
Ey toplumum! Uyun elilere! Uyun sizden hibir cret istemeyen o kiyilere ki,
onlar klavuzlanan dogru yolu bulmuylardr. Bana ne oluyor da kulluk
etmeyecekmiyim O beni yoktan yaratana? Siz de sadece O'na
dndrleceksiniz. Ben, hi O'nun astlarndan ilhlar edinir miyim? Eger
811
Rahmn [yarattg btn canllara dnyada oka merhamet eden],
Kendisinden bana bir zarar dileyecek olsa, ilhlarn yardm, torpili benden
yana hibir yarar saglamaz ve o ilhlar beni kurtaramazlar. Sphesiz ki ben,
ilhlar edindigim takdirde apak bir sapklk iindeyim. Sphesiz ki ben,
Rabbinize iman ettim. Haydi, kulak verin bana!
26,27
Denildi ki: Haydi gir cennete! O da dedi ki: Ne olurdu! Toplumum,
Rabbimin beni bagyladgn ve beni onurlandrlanlardan yaptgn bir
bilselerdi.
28,29
Ve Biz arkasndan onun toplumunun zerine hibir ordu indirmedik,
indirecekler de degildik. Sadece bir glk! Bir de bakmysn ki, onlar hemen
snvermiylerdir.
30
Yazklar olsun o kullara ki, kendilerine gelen her bir eli ile kesinlikle
alay ederlerdi.
31,32
Kendilerinden nce nice kuyaklar degiyime, ykma ugrattgmz ve
bunlarn kendilerine dnmeyeceklerini grmediler mi? Onlarn hepsi de
toplanp sadece Bizim huzurumuzda hazr bulundurulacaklardr.

Dikkat edilecek olursa, Kuranin ilk inen suresinden itibaren her uyaridan
sonra insanlarin nne bir cennet ve cehennem tablosu konulmustur. Bu zellik bu
surede de srdrlms ve surenin baslangicinda yapilan elilerin grevinin inzar
[uyari] oldugu, vahye kulak verenlerin bu uyaridan yararlandigi, vahye kulak
vermeyenlerin ise kendilerini cehenneme attiklari seklindeki uyaridan sonra, bu ayet
grubunda da cennet ve cehennemin ibret tablolari canli bir anlatimla gzler nne
serilmistir. Ancak buradaki anlatim bambaska bir anlatim olup sanki perdelik bir
temsil gibidir:

Birinci perde, I. sahne

Sahnede bir kentin hincahin dolu olan meydani canlandirilmistir. Sahneye
nce iki eli girmekte ve onlarin arkalarindan giren bir baska eli ile birlikte eli
koro hlinde topluma seslenmektedirler:
Sphesiz ki biz, size gnderilmisleriz [elileriz].
Topluluk:
Siz ancak bizim gibi bir besersiniz. Rahman hibir sey indirmedi de. Siz
sadece yalan sylyorsunuz.
Eliler:
Rabbimiz biliyor ki, biz gerekten size gnderilmis elileriz. Bize dsen de
sadece apaik tebligdir.
Topluluk:
Sphesiz biz sizin yznzden ugursuzluga ugradik. Eger vazgemezseniz,
ant olsun ki, sizi taslayarak ldrrz ve mutlaka bizden size ok acikli bir azap
dokunur.
812
Eliler:
Sizin ugursuzlugunuz sizinle beraberdir. Size gt verildi diye mi? Bilakis
siz haddi asmis bir kavimsiniz.

Birinci perde, II. sahne

Kentin en uzak yerinden bir kisi kosarak sahneye girer ve topluluga seslenir:
Ey kavmim! Uyun o gnderilmislere [elilere]! Uyun sizden hibir cret
istemeyen o kisilere ki, onlar hidayete ermislerdir. Bana ne oluyor da kulluk
etmeyecekmisim O beni yaratana? Siz de sadece Ona dndrleceksiniz. Ben, hi
ben Onun astlarindan ilhlar edinir miyim? Eger Rahman, bana bir zarar dileyecek
olsa, onlarin [ilhlarin] sefaati benden yana hibir fayda vermez ve onlar [ilhlar]
beni kurtaramazlar. Sphesiz ki ben, o zaman [ilhlar edindigim takdirde] apaik bir
sapiklik iindeyimdir. Sphesiz ki ben, Rabbinize iman ettim. Haydi, kulak verin
bana!
Perde iner. Fondan bir ses:
Haydi, gir cennete!

Ikinci perde, I. sahne (Genel uyariya ynelik)

Yer, cennettir. Topluluga sylevde bulunan mmin kul cennette onurlanmis,
nimetlere gark olmus bir yasam iinde kavmini dsnmektedir:
Ne olurdu! Kavmim, Rabbimin beni bagisladigini ve beni
onurlandirilanlardan kildigini bir bilselerdi.

nc perde, Binlerce sahne

28, 29. ayetlerdeki Ve Biz arkasindan onun kavminin zerine hi bir ordu
indirmedik, indirecekler de degildik. Sadece bir iglik! Bir de bakmissin ki, onlar
hemen snvermislerdir ifadesinin isaret ettigi gibi bir iglik duyulur, kiyamet
kopar, her sey hercmer olur. (Bu sahnede Rabbimizin daha evvelki surelerde
izdigi tm kiyamet kompozisyonlari zihinlerde canlandirilmalidir.)
Perde iner ve fonda yine bir ses (Mecazi anlamda Allahin sesi):
Yaziklar olsun o kullara ki, kendilerine gelen her bir eli ile mutlaka alay
ederlerdi. Kendilerinden nce nice nesilleri helk ettigimizi ve bunlarin kendilerine
dnmeyeceklerini grmediler mi? Onlarin hepsi de toplanip, sadece bizim
huzurumuzda hazir bulundurulacaklardir.
1332. ayetlerden olusan pasajin yukarida yaptigimiz anlatimi, bize gre
herhangi bir ek aiklamaya gerek duyurmamaktadir. Ancak bu konudaki
sylentilerde yine bazi saptirmalar yapilmis oldugundan, gerekleri tekrar
sergilemekte yarar gryoruz.

ELI GNDERILEN BELDE

Klsik kaynaklarda,
455
Kabl-Ahbar ve Vehb b. Mnebbih gibi sicili bozuk
Israiliyatilara dayanilarak asilsiz ayrintili uzun hikyeler nakledilmistir. Bu
hikyelere gre, o belde Antakya imis. Oraya giden eliler de Allahin elileri
degil, Isa peygamberin Yuhanna, Pavlus ve Semun adindaki elileri imis. Kosup

455
(Kurtubi; el-Camiu li Ahkamil-Kuran)
813
gelen salih kul da Habib-i Neccar imis. Gya olayin sonunda hem bu eliler hem de
o elilere destek iin gelen salih kisi orada yasayan kavim tarafindan paralanip
ldrlms.
Bu hikyeler birok ynden eldeki kaynaklarin verdigi bilgilerle elismektedir.
Mesel, hikyelerde olayin kral Antiochus dneminde getigi sylenmektedir. Oysa
tarih arastirmalar, Antakya topraklarini da iinde bulunduran lkede ayni slleden
ismi Antiochus olan 13 kralin hkm srdgn fakat bu krallarin sonuncusunun
M.. 65e kadar yasadigini ortaya koymaktadir. Diger taraftan Isa peygamberin
Antakyaya tebligde bulunmalari iin havari gnderdigini syleyen, Hiristiyanliga
ait bir tek belge dahi yoktur. Bilakis eldeki Incilin Resullerin Isleri blmnden,
Hiristiyan tebligcilerinin Antakyaya ilk kez Isa peygamberin refinden
[ykseltilmesinden] birka sene sonra gittikleri anlasilmaktadir. Buradan da Allahin
hibir peygamberini oraya gndermedigi veya peygamberlerden herhangi birinin
kendisine oraya gnderecegi bir eli tayin etmedigi anlasilmaktadir. Sayet herhangi
bir sahis kendiliginden oraya tebligde bulunmak zere gitmis olsa bile, o sahsa
Allahin peygamberi denilmesi ve ona gre yorumlar yapilmasi ok yanlis bir
davranistir. Zaten bir belde halki tarafindan elinin elisi konumundaki birilerine
ayetlerdeki gibi tehditlerin yapilmasi da mantiksizdir. Dolayisiyla konumuz olan
ayetlerdeki elilerin Isa peygamberin elileri olmalari sz konusu degildir. Yine
Kitab-i Mukaddeste, Antakyada Yahudi olmayan birok kimsenin Hiristiyanligi
kabul ettiklerinden sz edilmektedir. Oysa Kuranda, o belde halkinin, elilerin
davetini reddettikleri iin azaba ugratildiklari bildirilmektedir. stelik tarih hibir
belgede Antakyaya azap geldigine dair bir kayit yoktur. Bu durumda, Antakya
halkinin elileri reddettigini ve bu yzden azaba ugratildiklarini iddia etmek
mmkn degildir. Kisaca, Antakya sz konusu belde olamaz.
456


Bu beldenin neresi oldugu hakkinda Nuhun yasadigi belde, Semudun
beldesi, Mekke diyenler de olmustur. Ancak bize gre nemli olan beldenin
neresi oldugu degil, verilen mesaj ve verilis tarzidir. Sz konusu belde yeryzndeki
herhangi bir yer olabilir. nk Nuh peygamberden sonra, eli gelen her kentte bu
tr olaylar aynen yasanmistir. Bu sebeple biz, 1332. ayetlerden olusan pasajin
tarihte yasanmis belli bir olayin bire bir nakli oldugunu degil de, bu tr olaylarin
ortak zelliklerini yansitan temsil bir anlatimi oldugunu dsnyoruz. Nitekim
Kurana bakildiginda, Nuh peygamberin gnderildigi kentten peygamberimizin
gnderildigi kente kadar tm kentlerde benzer tablolar yasandigi, msriklerin
tavirlari bakimindan degisen bir sey olmadigi, bu nedenle de benzer tablolarin
dnyanin baska sehirlerinde de aynen yasanmis olabilecegi anlasilmaktadir.
Msriklerin bu temsil anlatimdaki Siz ancak bizim gibi bir besersiniz. Rahman
hibir sey indirmedi de. Siz sadece yalan sylyorsunuz ve Sphesiz biz sizin
yznzden ugursuzluga ugradik. Eger vazgemezseniz, ant olsun ki, sizi taslayarak
ldrrz ve mutlaka bizden size ok acikli bir azap dokunur seklindeki tehditleri
gemiste de hep var olmustur. Buradaki temsil anlatimin amaci, Kureyslilere Sizler
nasil inat ve zitlikla Allahin elisini inkr ediyorsaniz, o beldedekiler de ayni
yanilgi iindeydiler. Ayni yolu takip ettiginiz ve inadinizda israrli oldugunuz
takdirde, sizin sonunuz da o beldedeki insanlar gibi olacaktir demek suretiyle
uyarida bulunmaktir.
Gemiste elilere karsi yapilan davranislari anlatan daha pek ok ayet vardir:

456
(Mevdudi; Tefhiml-Kuran)

814

7,8
Ve inkr etmis olanlar: Bu ne biim eli ki, yemek yiyor, sokaklarda yryor? Ona, bir
melek indirilseydi ya! Bylece O'nunla beraber bir uyarici olur! Yahut kendisine bir hazine
birakilsaydi veya kendisinden yiyecegi bir bahe olsaydi ya! dediler. Bu sirk kosarak yanlis; kendi
zararlarina is yapanlar: Siz, yalnizca bylenmis bir kisiye uyuyorsunuz da dediler.
(Furkan/ 7, 8)

20
Biz, senden evvel de sadece, kesinlikle yemek yiyen, arsilarda yryen elilerden
gnderdik. Ve Biz sizin bir kisminizi bir kisminiz iin saflastirmak iin sikinti malzemesi yaptik.
Sabrediyor musunuz! Ve senin Rabbin ok iyi grendir.
(Furkan/ 20)

2,3
Rablerinden kendilerine gelen her yeni gd/hatirlatmayi ancak oyun yaparak ve kalpleri
eglenerek dinlerler. Ve sirk kosarak yanlis; kendi zararlarina is yapan o kimseler, aralarinda su
Iisiltiyi gizlediler: Bu, sizin gibi bir insandan baska bir sey midir? Artik grp dururken byye mi
gidiyorsunuz?
(Enbiya/ 2, 3)

23
Semd da o uyarilari yalanladi:
24,25
Bizden bir tek insana mi, o'na mi uyacagiz? yle
yaparsak kesinlikle bir sapiklik ve ilginlik iinde oluruz, gt; Kitap, aramizdan o'na mi birakildi?
Hayir, aksine o, ok yalanci, kstahtir dediler.
(Kamer/ 23- 25)

Ve Isra 94, 95, Mminun 24, 25, Ibrahim; 11: Enbiya 7, 8: Mmin 33, 34: Nisa,
Neml 47: Arf 131.

UZAKTAN GELEN SALIH KUL

2025. ayetlerde sahneye katilan salih kul, kentin en kenar yerinden kosarak
gelmis ve toplumuna verdigi ok cidd mesajlari gayet nazik bir dille ifade etmistir.
Rabbimiz, salih kulun agzindan verdigi mesaji yle bir edeb sanatla aktarmistir ki,
bu ayetler fesahat ve belagat rnegi olarak ders kitaplarinda yer almistir. Bu
olaganst sanatin tercme ile baska bir dile aktarilmasi ise maalesef mmkn
degildir.
Burada salih kulun agzi ile verilen ilh mesajlara Kuranda oka yer
verilmistir:

38
Ve sen, gerekten onlara: O gkleri ve yeri kim olusturdu? diye sormus olsan, kesinlikle
Allah! diyeceklerdir. De ki: yleyse Allah'in astlarindan agirdiklarinizi hi dsndnz m? Eger
Allah, bana bir zarar vermek istediyse, onlar O'nun zararini giderebilen kimseler midirler? Yahut bana
bir rahmet dilediyse, onlar O'nun rahmetini engelleyebilen kimseler midirler? De ki: Allah, bana
yeter. Sonucu birakanlar, yalnizca O'na sonucu biraksinlar.
(Zmer/ 38)

17
De ki: Eger Allah, size bir ktlk dilediyse veya size bir rahmet dilediyse, sizi Allah'tan
kim korur? Hem onlar kendilerine Allah'in astlarindan bir yol gsterici, koruyucu yakin bulamazlar,
bir yardimci da.
(Ahzab/ 17)

11
Bedevi Araplardan geri birakilmis; sizinle gelmemis olanlar, sana yakinda, Mallarimiz ve
ailelerimiz bizi mesgul etti/alikoydu. Hadi Allah'tan bizim bagislanmamizi dile diyeceklerdir.
Onlar, kalplerinde olmayani dilleriyle sylerler. De ki: Allah, size bir zarar dilediyse veya bir yarar
dilediyse O'na karsi kimin bir seye gc yetebilir? Tam tersi Allah, yaptiklarinizdan haberdardir.
(Fetih/ 11)
815

Toplumuna Ben, hi ben Onun astlarindan ilhlar edinir miyim? Eger
Rahman bana bir zarar dileyecek olsa, onlarin [ilhlarin] sefaati benden yana hibir
fayda vermez ve onlar [ilhlar] beni kurtaramazlar. Sphesiz ki ben, o zaman [ilhlar
edindigim takdirde] apaik bir sapiklik iindeyimdir diyerek ilh gerekleri
haykiran salih kul, yaptigi konusmayi Sphesiz ki ben, Rabbinize iman ettim.
Haydi, kulak verin bana! szleriyle baglamistir. Salih kulun bu son cmlesi, Siz
her ne kadar tanimasaniz da benim inandigim Rabb sizin de Rabbinizdir anlamina
gelmektedir.
Salih kulun konusmasindan sonra gelen 26. ayet iki cmleden olusmaktadir.
Birincisi, Denildi ki: Haydi gir cennete! cmlesi; ikincisi de (O da) Dedi ki: Ne
olurdu! Kavmim, Rabbimin beni bagiladigini ve beni onurlandirilanlardan kildigini
bir bilselerdi! cmlesidir. Bu iki cmle, eger bu pasajdaki anlatimin temsil anlatim
oldugu dikkate alinmazsa, paragraftaki sz akisini bozan ve paragrafla uyumsuz bir
mahiyet arz etmektedir. Nitekim gemiste yazilmis eserlerde bu konuda ok
zorlanildigi grlmektedir. Temsil anlatim dikkate alindiginda ise, 26. ayetin birinci
cmlesi olan Haydi gir cennete! buyrugunun, olaylarin devamindaki bir gelisme
olarak degil de, perde kapanirken salih kula fondan yapilan bir seslenme olarak
degerlendirilmesi gerekir. Bu ifade, Rabbimizin iman etmis, salihati islemis olan
kullarina rahmetinin ve ltfunun bir tecellisidir. Arf suresinin 49. ayetinde de
degindigimiz bu ifade, daha birok ayette yer almistir:

32-35
Iste bu, oka ynelen ve oka koruyan Rahmn'dan; yarattigi btn canlilara dnyada
oka merhamet eden Allah'tan grlmedigi, duyulmadigi; sezilmedigi yerlerde bile saygiyla,
sevgiyle, bilgiyle rperen ve gnlden bagli olan herkes iin sz verilendir. Selm ile oraya girin.
Ite bu sonsuzluk gndr. Orada onlara ne isterlerse vardir. Katimizda daha fazlasi da vardir.
(Kaf/32-35)

30-32
Ve Allah'in korumasi altina girmis kimselere: Rabbiniz ne indirdi? denilince onlar:
Hayir derler. Bu dnyada gzellestirenlere-iyilestirenlere iyilik-gzellik vardir. hiret yurdu ise
kesinlikle daha hayirlidir. Ve Allah'in korumasi altina girmis kimselerin yurdu; Adn cennetleri ne
gzeldir! Onlar, oraya girecekler. Onun altindan irmaklar akar. Orada, onlar iin diledikleri seyler
vardir. Allah, Kendisinin korumasi altina girmis kisileri iste byle karsiliklandirir. Allah'in korumasi
altina girmis kisiler o kimselerdir ki, melekler onlari hos ve rahat ettirerek onlara gemiste yaptiklarini
ve yapmalari gerekirken yapmadiklarini bir bir hatirlattirirlar. Selm size, yapmis oldugunuz islerin
karsiligi olarak girin cennete! derler.
(Nahl 30- 32)

68-70
Ey yetlerimize iman etmis ve Mslmanlar olmus olan kullarim! Bugn size korku yoktur
ve siz zlmeyeceksiniz. Siz ve esleriniz agirlanmis olanlar olarak girin cennete!
( Zhruf/ 70)

27-30
Ey zihnindeki tm soru isaretlerini gidererek rahata kavusmus kisi! Dn Rabbine, sen
Rabbinden O da senden hosnut olarak! Hemen gir kullarimin iine! Ve gir cennetime!
(Fecr/ 2730)

45,46
Sphesiz ki Allah'in korumasi altina giren kisiler, cennetlerde ve pinarlardadir: Selmetle
gven iinde oraya girin!
(Hicr/ 46)

26. ayetin ikinci cmlesi olan ve salih kulun cennet sahnesindeki Ne olurdu!
Kavmim Rabbimin beni bagisladigini ve beni onurlandirilanlardan kildigini bir
bilselerdi! szleri, Rabbimizin iman eden ve salihati isleyenleri her trl korkudan,
816
zntden uzak tutup onlari bagislayacagi ve onlara byk dl olarak cenneti
bahsedecegi vaatlerinin gerek oldugunu ifade etmektedir. Yani salih kulun bu
szleri, asagidaki ayetin gereklestirilmis hlidir:

49,50
De ki: Ey insanlar! Ben, sizin iin sadece apaik/ aiklayan anlatan bir uyariciyim. Artik,
iman etmis olanlar ve dzeltmeye ynelik isler yapanlar; bagislanma ve hatiri sayilir rizik sadece
onlar iindir.
(Hacc/ 50)

Olayin kahramani olan eliler ile salih kulun olay sonundaki akibetleri
hakkinda Kuranda bilgi verilmemistir. Buna ragmen yukarida adlari verilen hadis
uydurmakla n yapmis kisiler tarafindan onlarin paralanip ldrldkleri
sylenmis, bu desteksiz sylentiler sanki birer gerekmis gibi kitaplara da
geirilmistir.
28, 29. ayetler inkrci bir kavmin sonunu anlatmakla beraber ayni zamanda
Nuh, d, Semud ve Israilogullarinin akibetlerini de agristiran ve peygamberler ile
kavimleri arasindaki iliskilere ait Snnetullahi hatirlatan genel bir mesaj
tasimaktadir.
3032. ayetler, bu temsil anlatimdan sonra perde kapanirken fondan
seyircilere [toplumlara] verilen genel bir mesajdir:
Yaziklar olsun o kullara ki, kendilerine gelen her bir eli ile mutlaka alay
ederlerdi. Kendilerinden nce nice nesilleri helak ettigimizi ve bunlarin kendilerine
dnmeyeceklerini grmediler mi? Onlarin hepsi de toplanip sadece bizim
huzurumuzda hazir bulundurulacaklardir.
Bu mesaj, kendilerine yazik etmemeleri gerektigi ynnde toplumlara yapilan
ok nemli bir uyaridir.

3336. Ayetler:

33
Ve l toprak, duyarsz topluma bir delildir. Biz ona hayat verdik ve
ondan taneler kardk da ondan yeyip duruyorlar.
34,35
Ve Biz onun rnnden ve kendi elleriyle yaptklarndan yesinler diye
orada hurmalklardan, zm baglarndan baheler yaptk. lerinde
pnarlardan sular fykrttk. Hl kendilerine verilen nimetlerin karylgn
demeyecekler mi?
36
Yerin bitkilerinden, kendi nefislerinden ve daha bilemeyecekleri
yeylerden iftleri, onun hepsini oluyturan her trl noksanlktan arnktr.

Ya Sin suresinin bas tarafinda konu edilen gafillesmis [duyarsizlasmis]
kavmin uyarilmasina bu ayet grubunda da devam edilmektedir.
Insanlara verilen nimetlerin sayildigi 33, 34. ayetlerden sonra 35. ayette yer
alan Hl skretmeyecekler mi? ifadesi, nankrlge karsi ince bir tehdit
iermektedir.
Bu ayet grubunda dikkatler l toprak ve ondan ikarilan nimetler ile
bilinen ve bilinmeyen tm varliklarin ift yaratilmisligi zerine ekilmistir.

L TOPRAK VE ONDAN IKARILAN NIMETLER

817
12. ayetteki 'Sphesiz ki lleri ancak Biz diriltiriz, Biz! ifadesi, bu gruptaki
33. ayette l toprak rnek verilmek suretiyle kanitlanmaktadir. Bitkisiz, kupkuru
l toprak yagmur ile diriltilmekte ve ondan bitkiler, meyveler, sebzeler
ikarilmakta, pinarlar fiskirtilmaktadir. l topragin verdigi nimetler bunlarla da
sinirli degildir. 35. ayette bildirildigi gibi, topragin bitirdiginden insan eliyle daha
degisik nimetler de saglanabilmektedir. Mesel, pancardan elde edilen seker,
zmden elde edilen pekmez, zeytinden elde edilen zeytinyagi, susamdan elde
edilen tahin, bugdaydan elde edilen ekmek gibi nimetler, l topragin verdigi
nimetlerden el ile retilenleridir.
l topragin dirilmeye rnek olusu Kuranda sik sik dile getirilmistir:

11
Ve O Allah ki, suyu gkten belli bir l ile indirdi. Sonra Biz, onunla l bir beldeyi
canlandirdik. Iste siz, byle ikarilacaksiniz.
(Zhruf/ 11)

9
Ve Allah, rzgrlari gnderendir. Sonra onlar da bir bulutu harekete geirip yukarilara
kaldirir. Derken Biz, o bulutu lms bir beldeye srp gndermisizdir. Bylece yeryzne
lmnden sonra onunla hayat veririz. Iste byledir lms rms insanlara hayat vermek.
(Fatir/ 9)

9
De ki: Ben elilerden ilk ortaya ikan biri degilim. Ve ben, bana ve size ne yapilacagini
bilmiyorum. Ben sadece bana vahyedilene tbi oluyorum. Ve ben sadece apaik bir uyariciyim.
10
De ki: Hi dsndnz m? Eger Kurn, Allah tarafindan ise ve siz de onu bilerek
reddetmisseniz, bununla birlikte Isrlogullari'ndan bir shit de onun bir benzeri zerine tanik olup da
inanmissa, siz de byklk tasladiysaniz Sphesiz ki, Allah sirk kosarak yanlis, kendi zararlarina
is yapanlar topluluguna kilavuzluk etmez.
11
Ve kfirler; Allah'in ilhligini ve rabligini bilerek reddetmis olan kisiler, iman etmis kisiler
iin: Eger bir hayir, ikar olsaydi, onlar, ona bizim nmze geemezlerdi; nce biz mmin olur
ikari biz alirdik dediler. Bununla kilavuzlandiklari dogru yola girmeyince de: Bu eski bir
uydurmadir diyeceklerdir.
(Kaf /911)

Bu konuyla ilgili olarak daha nce Kaf suresinin tahlilinde de aiklama
yapilmisti.

68. ayetlerdeki kisa aiklamalardan sonra evren kitabinin bazi sayfalarini
gzler nne sermeye devam eden Rabbimiz, bu ayetlerde de canlandirma ve
yeniden dirilme konusunu gndeme getirmistir.
ikisin, tipki bereketli bir suyun gkten l topraga indirilmesi sonucunda
l topraktan bitki ve agalarin ikmasi gibi olacagini bildiren Yce Allah, bu tarifle
inansizlara, diriltmeyi sanki laboratuarda tatbik olarak gstermektedir.
Bu ayetler, zellikle Arabistan gibi kurak iklim sartlarinda yasayan insanlara,
tam anlayacaklari dilden hitap etmektedir. Zira Arabistan halki yasarken
grmektedir ki, bazen bes sene boyunca bir damla bile yagis dsmeyen, kavrularak
ne bitki ne de hayvan hibir canlinin yasayamayacagi hle gelen topraklarda, ok az
miktardaki bir yagmurla bile otlar bitmekte, bcekler harekete gemekte, adeta l
tabiat canlanivermektedir.
Yce Rabbimiz bu ayetlerde zimnen syle demektedir: Yerkreyi canli
yaratiklarin yasamasi iin uygun bir yer yapan, yeryznn cansiz topragini
gkyznn cansiz suyu ile birlestirerek bag ve bahelerde gz alici bin bir esit
bitki yaratan, bu bitkileri insan, hayvan, bcek, tm canlilar iin rizk ve hayat
kaynagi kilan Allahin lmden sonra diriltmeye gc yetmeyecegi seklindeki
818
dsnceniz akilsizca bir zandir. Siz, tamamen kuru ve cansiz olan bir blgenin
yagmur taneleri dser dsmez nasil hayat buldugunu, lms olan kklerin nasil
aniden dirildigini, bin bir esit bcegin o l topraktan ikarak nasil kosusmaya
basladigini gzlerinizle gryorsunuz. Iste, bu grdgnz, lmden sonra
dirilmenin imknsiz olmadiginin apaik ispatidir.
Rabbimiz, konumuz olan ayetin disindaki baska ayetlerde de, yagmur ile l
topraktan bitkilerin ikmasini lmden sonra ahirette dirilmeye rnek olarak
gstermistir:

33
Ve l toprak, duyarsiz topluma bir delildir. Biz ona hayat verdik ve ondan taneler ikardik
da ondan yeyip duruyorlar.
(Ya Sin/ 33)

24
Yine O'nun yetlerindendir ki, size hem korku ve hem de umut vermek iin simsegi
gsteriyor. Ve gkten bir su indiriyor da onunla yeryzne lmnden sonra hayat veriyor. Sphesiz
ki bunda aklini kullanacak bir toplum iin nice almetler/ gstergeler vardir.
(Rum/ 24)

50
yleyse Allah'in rahmetinin eserlerine bir bak; yeryzn lmnden sonra nasil diriltiyor?
Sphe yok ki O, kesinlikle lleri diriltir ve O, her seye gc yetendir.
(Rum/ 50)

19
O, lden diriyi ikarir, diriden de ly ikarir ve yeryzne lmnden sonra hayat verir.
Sizler de iste yle ikarilacaksiniz.
( Rum/ 19)

Yukaridaki ayetlerden baska Nahl/65, Ankebut/63, Fatir/9, Casiye/5, Hadid/17
ayetleri de ayni anlamdadir.

Bilinmelidir ki, serefli Kuran da aynen bereketli su gibidir. Onunla, lms,
kokusmus bireyler ve toplumlar yeniden canlanabilirler.

BILINEN VE BILINMEYEN TM VARLIKLARIN IFT
YARATILMISLIGI

Gerek insan, hayvan ve bitki gibi biyolojik canlilarin, gerekse bilinen ve
bilinmeyen tm diger varliklarin erkekli-disili olarak, zitli, karsitli, iftler hlinde
yaratildigi baska ayetlerde de bildirilmistir:

10
Allah, gkleri dayanak olmadan olusturmustur, bunu grmektesiniz. Yeryznde de, size sofra
hazirlasin diye sarsilmaz daglar birakti ve oralarda irili-ufakli her canlidan tretip yayiverdi. Ve Biz
gkten su indirdik, bylelikle orada her degerli iftten bitki bitirdik.
( Lokman/ 10 )

49
Ve Biz, siz iyice dsnrsnz/ gt alirsiniz diye her seyden iki es olusturduk.
(Zariyat/ 49)

36. ayette _',`' ezvac szcg ile ifade edilmis olan bu durum, maddenin
temeli olan atomun yapisinda ancak 20. asirsa tespit edilebilmistir. Bilimin degisik
alanlarinda saglanan gelismelere paralel olarak tescil edilen bu Atom alti
gereklik, o gnden sonra karsit madde, karsit paracik gibi, nnde karsit
szcgnn bulundugu kavramlarla ifade edilmeye baslanmistir.
819
Bu konu hakkinda bilim ve teknik kitaplarinda Kuran ile uyumlu ayrintili
bilgiler bulunmaktadir.



37. Ayet:

37
Gece de, duyarsz topluma bir delildir. Biz geceden gndz syrrz da
onlar hemen karanlga dalverirler.

Rabbimizin uyarilari burada da, peygamberimizin eli olarak gnderildigi
duyarsizlasmis toplumun sahsinda devam etmektedir. Bu ayetten baslayarak 41.
ayete kadar olan blmde, gece ve gndz iliskisindeki mucizeler ile Gnesin ve
Ayin hareketlerine ait zellikler sergilenmistir.
Bilindigi gibi, Dnya kendi etrafinda dndke Dnyanin Gnes karsisinda
bulunan yz arkaya geer ve karanliga girer. Karanlik ve aydinlik arasindaki bu
dnsm, Dnyanin kendi etrafindaki dns hizina gre yavas yavas olmaktadir.
Iste, ayette geen geceden gndzn siyrilmasi budur; bir taraftan siyrilan blge,
ayni hiz ve oranda diger tarafa brnmektedir. Gnes sistemi hakkinda bugnk
bilgilerin kuram hlinde bile henz ortaya atilmamis oldugu bir dnemde, gece ile
gndz arasindaki iliskinin gereklere tam bir uygunlukla aiklanmis olmasi bir
mucizedir. Bu mucize baska ayetlerde de dile getirilmistir:

37
Ve gece, gndz, gnes ve ay O'nun almetlerinden/ gstergelerindendir. Gnese ve aya
boyun egip teslimiyet gstermeyin. Ve eger sadece Allah'a kulluk yapiyorsaniz, onlari olusturmus
olan Allah'a boyun egip teslimiyet gsterin.
(Fussilet/ 37)

54
Sphesiz ki sizin Rabbiniz, gkleri ve yeri alti evrede olusturan, sonra en byk taht zerinde
egemenlik kuran, gndz, durmadan kovalayan gece ile bryen ve gnes, ay ve yildizlari emrine
boyun egmis olarak yaratan Allah'tir. Iyi biliniz ki olusturma ve sistemler kurup yrtme sadece O'na
zgdr. lemlerin Rabbi olan Allah, ne cmerttir!
(Arf/ 54)

61
Iste bu, Sphesiz Allah'in, geceyi gndzn iine sokmasi, gndz de gecenin iine sokmasi
sebebiyledir. Sphesiz Allah, ok iyi isitendir, ok iyi grendir.
(Hacc/ 61)

Konumuz olan ayetteki ifade, gece ile gndzn fizik olusumundan ziyade
hayat zerindeki etkilerine yneliktir. nk artik herkes ok iyi bilmektedir ki;
yeryzndeki btn canlilarin, hatta su, hava ve diger maddelerin varliklari, Gnes
ile Dnya arasindaki ok hassas mesafe sayesinde mmkn olabilmektedir. Eger
Gnes ile Dnya arasindaki mesafe simdiki durumundan daha az veya daha fazla
olsaydi, su anda iinde bulundugumuz yasam mmkn olmayacak, belki cansiz
maddelerin biimsel zellikleri dahi farkli olacakti. Iste, gecenin gndzden
siyrilmasi tabiri ile insanliga gsterilen delilin arkasindaki bu ince ayarlar, duyulari
saglam ve akliselim sahibi herkese, bunlari tasarlayan ve yapan bir kudretin varligini
zorunlu olarak kabul ettirmektedir.


38. Ayet:

820
38
Kendi yolunda kendisi iin kararlaytrlmy olan iin akp giden gney de
duyarsz toplum iin bir delildir. yte bu, ok gl ve her yeyi bilen Allah'n
ayarlamasdr.

Yalin gz ile izleme yapildiginda sabit bir yildiz grnts veren Gnes,
aslinda aynen ayetin bildirdigi gibi hareket hlindedir. Bu hareket iki trl olup
Gnes hem kendi ekseni etrafinda dnmekte, hem de Gnes Sistemindeki gezegen
ve uydularla birlikte Samanyolu galaksisi evresinde yol almakta; bir bakima
yzmektedir.
Ayetteki Iste bu ok gl ve her seyi bilen Allahin takdiridir ifadesi,
Gnesin bu hareketlerinin gzel, ll ve Rabban bir hesap sonucu oldugunu
vurgulamaktadir. Gnesin hareketlerine bu nitelikleri kazandiran ise, ayette geen
takdir szcgnn ince hesap yapmak anlaminda olusudur. Hatirlanacak olursa
Kamer suresinin 49. ayetinin tahlilinde de, her seyin Allahin ilminde takdir edilmis
bir l ile meydana geldigini sylemis ve surenin sonuna Seyyid Kutubun bu
konudaki genis bir aiklamasini koymustuk.
457
Rabbimizin ince hesabina Kuranda
baska ayetler ile de dikkat ekilmistir:

96
Tan yerini yarip ikarandir. Geceyi dinlenme zamani, gnes ve ay'i hesap ile yapmistir. Bu,
en stn, en gl, en serefli, maglp edilmesi mmkn olmayan/ mutlak galip olanin, ok iyi bilenin
belirlemesidir, ayarlamasidir.
(Enm/ 96)

12
Bylece Allah, onlari iki evrede yedi gk olmak zere gereklestirdi ve her ggn kendi isini
iine ykledi. Biz en yakin gg kandillerle ve korumayla ssledik. Iste bu, en stn, en gl, en
serefli, maglp edilmesi mmkn olmayan/ mutlak galip olanin, ok iyi bilenin ayarlamasidir.
(Fussilet/ 12)

12
Ve Biz, geceyi ve gndz iki almet/gsterge yaptik. Sonra Rabbinizden bir armaganlar
aramaniz, yillarin sayisini ve hesabini bilmeniz iin gecenin almetini/gstergesini silip, bir
grdrc aydinlik olarak gndzn almetini/gstergesini getirdik. Ve Biz, her seyi ayrintili olarak
aikladik da aikladik.
(Isra/ 12)

5
O, gnesi bir aydinlik, ay'i bir isik yapan ve senelerin sayisini ve hesabini bilesiniz diye, aya
menziller ayarlayandir. Allah bunu ancak gerek ile olusturmustur. O, bilecek olan bir toplum iin
yetleri ayrintili olarak aiklar.
(Yunus/ 5)

32-34
Allah, gkleri ve yeri olusturan, gkten su indirip de onunla size rizik olarak esitli
meyveler ikarandir. Ve Allah, emri geregince denizde yzp gitmeleri iin gemileri emrinize verdi/
sizin yararlanacaginiz zelliklerde yaratti, irmaklari da emrinize verdi. Srekli olarak dns hlinde
olan gnesi ve ayi da emrinize verdi/ onlari da yararlanacaginiz zelliklerde yaratti. Geceyi ve
gndz de sizin emrinize verdi. Ve O, Kendisinden istediginiz her seyden size verdi. Allah'in
nimetini saymak isterseniz de sayamazsiniz! Sphesiz insan kesinlikle ok yanlis; kendi zararina is
yapan, ok iyilikbilmez biridir.
(Ibrahim/32, 34)

Biz, insanligin bugnk bilgisi ve imknlari ile bu ayetleri hakkiyla
anlamasinin mmkn olmadigini ve gelecek kusaklarin insallah daha iyi
anlayacaklarini dsnyoruz.

457
(Tebynl-Kuran; c?????

821
Ayette geen akip giden Gnes ifadesi ile ilgili de bilim ve teknik
kitaplarinda ayrintili bilgi bulunmaktadir.



39. ayet

39
Bizim kendisi iin, eski kuru bir hurma dal gibi dnnceye dek
menziller; konaklar ayarladgmz Ay da, o duyarszlaymy toplum iin bir
delildir.

Ayette geen -'' - el Kamer szcg Kfeliler tarafindan --'' el Kamera
seklinde nasb ile okunmustur. Hem Ebu Ubeyd mushafi hem de elimizdeki mushaf
bu kiraati esas almistir. Basta el Ferra ve Ebu Hatim olmak zere dilbilimcilerin
tm ise szcgn el Kameru seklinde tre ile okunmasini tercih etmislerdir.
458

Bizim tercihimiz de bu ynde oldugu iin, Aya gelince, Biz ona menziller
tayin ettik seklindeki bir eviriyi ayetin iinde yer aldigi pasaja uygun grmedik ve
pasaja btnlk kazandiran yukaridaki meali olusturduk.
Bu ayette yine mucizeler gsterilmekte ve uyari bu mucizelere dikkat ekilmek
suretiyle yapilmaktadir:

AYIN MENZILLERI

Bilindigi gibi Ayin Dnyadan grns her gn degismekte, hillden
baslayarak 14. gnde dolunay hline gelen Ay, devam eden gnlerde yavas yavas
tekrar eski sekline dnmektedir. Ayin bu grnm degisimi hibir farklilik arz
etmeden sregeldigi iin, ok eski aglardan beri onu gzlemleyen insanoglu, Ayin
her gn degisik bir sekil alan grntsne degisik isimler vermistir. Mesel, Araplar
Ayin bu evrelerine su isimleri vermislerdir: Sertan, Butayn, Sreyya, Deberan,
Heka, Hena, Zira, Nesre, Tarf, Cebhe, Zbre, Sarfe, Avva, Simk, Gafir, Zubn,
Ikll, Kalb, Sevle, Neim, Belde, Sadzzbih, Sadbla, Sadssud, Sadlahbiye
Feruddelvil, Muahhar ve Resa. Ayette geen Ayin menzillerinden maksat, onun
her gn baska grnt veren bu konumlaridir. Bu konumlarin art arda gelmesi ile
Ayin Dnya evresinde olusturdugu dolanim turu, ayetin ifadesi ile eski, kuru bir
hurma dali gibidir.

Ayin yrngesi, menzilleri ile ilgili bilim teknik kitaplarinda da ayrintili bilgi
bulunmaktadir.


40. Ayet:

40
Gneyin aya eriyip atmas uygun olmaz. Gece de gndz ne geici
degildir. Hepsi de bir yrngede yzerler.


Bu ayet, Gnes, Dnya ve Ayin hareketlerindeki dzenin bozulmayacagini,
nk bunlarin Rabban bir hesapla ayarlandigini bildirmektedir.

458
(Kurtub, 39. ayet ile ilgili aiklamalar)
822
Byle bir ayet Enbiya suresinde de vardir:

33
Ve O, geceyi, gndz, gnesi ve ay'i olusturandir. Hepsi bir yrngede yzmektedir.
(Enbiya/ 33)

Ayetin sonundaki Hepsi bir yrngede yzmektedir ifadesi, sadece Gnes
ve Ayda degil, tm yildizlarda da ayni nizam ve intizamin varligini bildirmektedir.
Bu konuda da bilim teknik kitaplarinda da ayrintili bilgi bulunmaktadir.




4144. Ayetler:

41,42
Bizim, yphesiz onlarn soyunu dopdolu bir gemide taymamz ve
yphesiz kendileri iin onun gibi binecekleri yeyleri oluyturmamz da duyarsz
toplum iin bir delildir.
43,44
Ve Biz dilersek Bizden bir rahmet ve bir zamana kadar yararlanma;
sre taninmasi diyinda onlar suda bogarz da o zaman onlarn glgna hi
yetiyen olmaz. Onlar kurtarlamazlar da.

Bu ayet grubunda, duyarsizlasmis kavim iin yeni bir delil gsterilmekte ve
uyari srdrlmektedir.
Klsik kaynaklarda dopdolu gemi ile Nuhun gemisinin kastedildigi ileri
srlmstr. Fakat ayette geen Onlarin [duyarsiz kavmin] soyu ifadesi bu
anlayisa engel teskil etmektedir. Bize gre ayette normal gemiler konu edilmis ve
Rabbimiz burada fizik ayetlerinden biri olan suyun kaldirma kuvvetine isaret
etmistir. Yani, gemilerin ilh bir kural sayesinde yzdgne ve insanligin da
bundan birok yarar sagladigina dikkat ekilmistir. Gemilerin yzebilmesindeki ilh
kuralin delil olarak gsterilmesi, baska ayetlerde de yapilmistir:

31
Almetlerini/ gstergelerini size gstermek iin, sphesiz, Allah'in nimetiyle geminin denizde
kayip gittigini grmedin mi/ hi dsnmedin mi? Sphesiz bunda, tm ok sabreden ve kendisine
verilen nimetlerin karsiligini oka deyen iin almetler/ gstergeler vardir.
(Lokman/ 31)

12-14
Ve O, btn esleri olusturdu ve siz onlarin sirtina binip zerlerine yerlesirsiniz. Sonra onun
zerine yerlestiginiz zaman, Rabbinizin nimetini anarak: Bunlari bizim hizmetimize veren/ bunlari
yararlanacagimiz zelliklerde yaratan Allah eksikliklerden ariniktir. Yoksa bizim bunlara gcmz
yetmezdi. Sphesiz biz de yalnizca Rabbimize dnecegiz diyesiniz diye sizin iin gemilerden ve
hayvanlardan bineceginiz seyleri var etti.
(Zhruf/ 12)

12
Iki deniz de esit olmuyor; su tatlidir, hararet keser ve ierken kayar; su da tuzludur, yakar
kavurur. Her birinden de taze bir et yersiniz ve giyeceginiz bir ss ikarirsiniz. O'nun
armaganlarindan hakkiniz olani arayasiniz ve kendinize verilen nimetlerin karsiligini dersiniz diye
onda suyu yara yara giden gemileri de grrsn.
(Fatir/ 12)

Burada da, Rabbimizin kullarin eylemlerini tasidik, yarattik ifadeleriyle
kendisine izafe etmesi, bu fiilleri Allahin yaratmasi sebebiyledir.

823
ALLAHTAN BIR RAHMET

Bilindigi zere denizlerde olusan kuvvetli firtinalar ve byk dalgalar zaman
zaman gemiler iin yok edici zellikte olabilmektedir. Rabbimiz bu ayette deniz
yolculugunun kendi rahmeti sayesinde oldugunu bildirmistir. Bu sebeple, deniz
yolculugu yapanlar, dogal olarak denizin bu tehlikelerini ilerinde hissederler ama
yaptiklari yolculugun Allahin rahmeti sayesinde oldugunu dsnerek rahatlarlar.
Ayetteki bir zamana kadar yararlanma ifadesinden anlasilmaktadir ki, bu
kurtarma isi devamli degildir ve bu dnyadaki her sey gibi bunun da bir sonu vardir.
Rabbimiz, zellikle Suara suresinde (8, 67, 103, 121, 158, 174, 190. ayetler)
olmak zere insanlara rahmeti geregi birok delil gstermistir:

51
Iste bak! Onlarin tuzaklarinin kibeti nice oldu, sphesiz Biz onlari ve toplumlarini toptan
yerle bir ettik.
52
Iste, onlarin, sirk kosmak sretiyle isledikleri yanlislar yznden atilari kp
ipissiz kalmis evleri. Hi sphesiz ki bunda, bilen bir toplum iin bir almet/gsterge vardir.
(Neml/ 51, 52)

86
Onlar grmediler mi ki, dinlensinler diye geceyi yarattik, gndz de grdrc, aydinlik
yarattik. Sphesiz ki bunda iman eden bir toplum iin kesinlikle almetler/gstergeler vardir.
(Neml/ 86)

45, 46. Ayetler:

45,46
Ve onlara: Rahmet olunmanz iin, gemiyte yaptgnz ve gelecekte
yapacagnz iylerde/ gemiy ve gelecek kusurlarnzdan/ gemiy toplumlarn
bayna gelenlerin sizin baynza gelmemesi iin, hirette baynza gelecek
felaketlere kary, Allah'n korumas altna girin denildigi zaman ve
kendilerine Rablerinin yetlerinden herhangi bir yet geldiginde, onlar
sadece ondan yz evirenler oldular.

Bu ayetler, kfirlerin hllerini nakleden baska bir paragrafin ilk ayetleridir.
Burada, o duyarsiz toplumun gerekli uyariyi aldiklarinda umursamazlik gstererek
yine yz evirdikleri, gzlerini kapayip kulaklarini tikadiklari anlatilmaktadir.
45. ayetteki nnzdekine ve arkanizdakine takvali davranin ifadesinden
genellikle sunlar anlasilmaktadir:
*Sizden nce gemis mmetlerin basina gelenler sizin basiniza gelmeden ve
ahirette basiniza gelecek felaketlerden sakinin.
*Gemis gnahlardan ve gelecek gnahlardan sakinin.
*mrnzn gemis blmnden ve mrnzn kalan blmnden sakinin.
*Dnyadan ve ahiret azabindan, bildiginiz kusurlarinizdan ve bilmediginiz
kusurlarinizdan sakinin.
Bizim tevilimiz ise bu ifadenin daha evvel 12. ayette geen ve eserlerini de
yazariz seklindeki ifadenin tasidigi anlamda oldugudur. Kisinin kendi nndeki ve
arkasindaki seyler, kisinin yasarken yaptiklari ve bu yaptiklarinin onun lmnden
sonraya kalan izleridir. Dolayisiyla Rabbimiz, burada yaptigi uyari ile insanlarin
yasarken yaptiklarina ve bu yaptiklarinin lmden sonraki etkilerine dikkat
etmelerini, bunlardan zarar grmemelerini istemektedir.
45. ayet bir sart cmlesi olup cmlenin ceza [karsilik] blm ayette mevcut
degildir. Bu durumda ya 46. ayetin yklemi 45. ayete de yklem olarak kabul
edilecek ve iki ayet tek yklemle ifade edilecek, ya da 46. ayetin ykleminin
delletiyle 45. ayete de ondan yz evirenler oldular anlaminda ayrica bir yklem
824
takdir edilecektir. Biz birinciyi tercih edip iki ayeti tek bir cmle halinde sunmus
bulunuyoruz.

47. Ayet:

47
Onlara: Allah'n sizi rzklandrdg yeylerden harcamada bulunun;
baykalarnn da nafakalarn temin edin denildigi zaman da kfirler;
Allah'n ilhlgn ve rabligini bilerek reddetmiy o kiyiler, yu iman etmiy
kiyiler iin: Allah'n dileyince doyurabilecegi kimseyi biz mi doyuracagz?
Siz, ancak apak bir sapklk iindesiniz dediler.

Duyarsizlasmis kfirlerin durumlarinin sergilenmesine devam edilen bu ayette,
insanlara sefkat ve merhamet duygularini kullanarak kendilerini kurtarmalari
uyarisinda bulunulmaktadir.
Fecr, Duha ve Maun surelerinde ilk gndeme getirilen sosyal grev fakirlerin
doyurulmasi ve yetimlerin kerimlestirilmesi iken, kendilerine Allahin sizi
rizklandirdigi eylerden infak edin; harcamada bulunun/ nafakalar temin edin
denilen kfirler bu agriya alayci bir cevap vermisler ve sz konusu grevden
kamislardir. Kfirlerin verdikleri cevap bize gre bir anlamda Eger Allah her seye
kadir ve her seyin rizkini verseydi elbette fakirleri kendi doyururdu. Bunu neden
bizden istiyorsunuz? seklinde bir inkr da iermektedir.

INFK

'Infak szcgnn kk olan n f qnin ilk anlami, at ve diger canlilarin lmesi demektir.
Szck daha sonra genel olarak yok olma, tkenme anlaminda kullanilir olmustur.
Bu szcgn Ifl babindan trevi olan infk szcgnn anlami ise malin, paranin,
canin harcanmasi tketilmesi demektir.
459

Bu szcgn trevlerinden olan nafaka szcg, yenilerek, iilerek, giyilerek tketilen
tketim maddelerinin ismidir.
Allahin Kuranda konu ettigi infak ifadelerinin anlami, hem Allah yolunda harcamak
hem de nafakalandirmak; tketim maddelerini saglamak anlamindadir.
'Infk szcg geen ayetlerde hangi anlamin tercih edilecegi, ayetin bulundugu pasajdaki
sz akisindan belli olmaktadir. Bazi ayetlerde her iki anlam da dikkate alinmalidir.

Kfirlerin infaktan, kamu yararina mal harcamaktan kaarak ortaya koyduklari
bu tavir, onlarin akilsiz olduklari kadar duygusuz da olduklarini gstermektedir.

48. Ayet:

48
Bir de duyarsz toplum: Eger dogrulardan iseniz bu sz verilen tehdit
ne zaman? diyorlar.

45. ayetten beri esitli davranislari ile teshir edilen aklini ve duygularini
kaybetmis topluluk, bu ayetteki itirazlari ile asil kfrlerini dile getirmislerdir.
nk onlarin bu sz verilen (tehdit) ne zaman? diye sorduklari soru, gerekten

459
(Lisanl Arab, Tacl Arus)

825
grenmeye ynelik bir soru degil, inkr ve istihzaya ynelik bir sorudur. Kfirlerin
bu sorusu Kuranda birok ayette gemektedir:

29
Ve onlar, Eger siz dogrulardan iseniz bu vaat ettiginiz ne zaman? derler.
30
De ki: Size gnn belirlenmis bir zamani vardir ki ondan ne bir saat geri kalabilirsiniz, ne
de ileri geebilirsiniz.
(Sebe/ 29, 30)

25
Bir de onlar: Eger dogru kimselerden iseniz bu tehdit ne zaman? diyorlar.
26
De ki: Kesinlikle bu tehdidin bilgisi, Allah'in yanindadir. Ben ise yalnizca apaik bir
uyariciyim.
(Mlk/ 25, 26)

Bu konuda ayrica Yunus/48, Enbiya/38 ve Neml/71 ayetlerine bakilabilir.

SZ VERILEN (TEHDIT)

Kuranda yzlerce kez geen bu sz verilen (tehdit), Rabbimizin inkrcilari
dnyada ve ahirette cezalandiracagina dair olan szdr. Nitekim bu ifade asagida
52. ayette ... Bu, Rahmanin vaat ettigi eydir. Gnderilen eliler de dogru
sylemiler dediler [derler] seklinde; 63. ayette de Ite bu, sizin vaat olunmu
oldugunuz cehennemdir seklinde yer almaktadir.

49, 50. Ayetler:

49,50
Onlar sadece birbiriyle ekiyip dururlarken, kendilerini
yakalayverecek bir tek glkla kary karyya kalacaklardr. yte o zaman bir
vasiyette bile bulunamazlar. Ailelerine, yaknlarna da dnemezler.

Inkrcilarin Ne zaman? sorusuna vaat edilen gnn tarihiyle degil, vaat
edilen gnn nasil bir gn olacagi anlatilarak cevap verilmistir. Zaten inkrcilar da
bu soruyu tarih grenmek amaciyla sormamislar, inanmadiklarini alay ederek
belirtmek iin sormuslardir.
Ayette bildirildigine gre, o gn ani bir iglikla, daha evvel hibir almeti
olmadan, onlar isiyle gcyle ugrasirken, birbirleriyle didisirken, islerini kimseye
havale etmeye, yerlerine birisini bulmaya firsatlari olmadan gereklesecektir. O
gnn gelisi bir baska ayette de syle ifade edilmistir:

68
Ve sra flenmistir de Allah'in diledigi hari, gklerde kim var, yerde kim varsa arpilip
yikilivermistir. Sonra ona baska bir daha flenmistir de onlar kalkmislar karsida bakip duruyorlar
(Zmer/ 68)

5154. Ayetler:

51
Ve Sr'a flenmiytir. Bir de bakmysn ki onlar kabirlerinden Rablerine
dogru akn ediyorlar.
52
Onlar: Eyvah baymza gelenlere! Yatp uyudugumuz yerden bizi kim
kaldrd/uyandrd? Bu, Rahmn'n [yarattg btn canllara dnyada oka
merhamet eden Allah'n] vaat ettigi yeydir. Gnderilen eliler de dogru
sylediler. derler.
826

53
Sadece bir tek glk olmuytur. Bir de bakmysn ki hepsi huzurumuzda
hazr ola geirilmiylerdir.
54
Artk bugn kiyi herhangi bir yekilde hakszlga
ugramaz. Ve sadece yapmy olduklarnz ile karylklandrlrsnz.

Duyarsizlasmis kavmin bu vaat edilen gn ne zaman? seklindeki sorusuna o
gnn nasil olacaginin anlatilmasi ile verilen cevap, bu ayet grubunda da devam
etmekte ve yasanacak olaylar siralanmaktadir. Buna gre, Sura flenmis, herkes
akin akin Rabblerine gitmektedir. Inansizlar pismandir ve bu pismanliklarini dile
getirmektedirler. Sorgu baslamis ve herkes zulme ugratilmadan yaptiginin karsiligini
almaktadir.

SUR VE SURUN FLENMESI

Surun flenmesi ifadesi, tipki eski devirlerde kullanilan ve toplanmayi veya
tehlikeyi haber vermek iin genellikle bykbas hayvan boynuzundan yapilma bir
borunun ttrlmesine benzer sekilde, bir borunun veya sirenin alinacagini, bir
hakemin oyunu baslatan veya bitiren ddgn, bir okulda dersin baslayip bittigini
bildiren zili agristirmaktadir.
Surun birinci defa flenisi ile btn canlilar lecek, ikinci defa flenen Sur ile
de lmsler canlandirilarak kabirlerinden kaldirilacak ve Yce Divanda toplanmaya
sevk edilecektir.
Surun flenmesi konusu Kuranda birok yerde gemektedir:

68
Ve sra flenmistir de Allah'in diledigi hari, gklerde kim var, yerde kim varsa arpilip
yikilivermistir. Sonra ona baska bir daha flenmistir de onlar kalkmislar karsida bakip duruyorlar.
( Zmer/ 68)

99
Ve Biz, kiymet gn ortak kosan kimseleri dalgalar hlinde birbirlerine girer hlde
birakivermisizdir. Sr'a da flenmistir. Bylece ortak kosan kimselerin hepsini bir araya
toplayivermisizdir.
(Kehf/ 99)

Bu ayetlerden baska Mminun/101, Hakkah/13, Enm/73, Ta Ha/102,
Neml/8790, Nebe/18 ayetleri de Surun flenisinden bahsetmektedir.
51. ayette konu edilen fleme, Surun ikinci kez flenisidir. Zira Zmer
suresinin 68. ayetinde bildirildigi gibi, Surun birinci flenisi ile 49. ayette ifade
edilen yok olus, ikinci flenisi ile de 51. ayette bahsedilen ayaga kalkis
gereklesecektir. Bu kalkis baska ayetlerde de anlatilmistir:

43
O gn onlar, kabirlerinden firlaya firlaya ikarlar. Sanki dikili bir seye kosuyorlar gibi.
44
Gzleri horluktan asagi dsms ve kendileri asagiliga brnms bir hlde. Iste bu, onlarin
tehdit edilegeldikleri gndr!
(Mearic/ 43, 44)

6-8
O hlde onlardan geri dur. O gnde agirici'nin, bilinmedik/ yadirganan bir seye agirdigi o
gnde gzleri dskn dskn, o davetiye hizlica kosarak kabirlerinden ikarlar. Sanki onlar
darmadagin ekirgeler gibidirler. O, kfirler; Allah'in ilhligini ve rabligini bilerek reddedenler,
Bu, zor bir gndr derler.
(Kamer/ 68)

28
Sizin olusturulmaniz ve lmden sonra diriltilmeniz ancak bir tek kisininki gibidir. Sphesiz
Allah en iyi isiten, en iyi grendir.
827
(Lokman/ 28)

52. ayette geen '-`- beasena szcg, Ubeyy mushafinda '--' ehebbena
olarak yer almistir.
460
Bu szcgn anlami uyandirmak demektir. Bu sebeple
ayetin mealine uyandirdi anlamini da koymus bulunuyoruz.
Bu uyandirmadan sonra kfirler Bu, Rahmanin vaat ettigi eydir. Gnderilen
eliler de dogru sylemiler diyeceklerdir. Inkrcilarin bu vaat edilen gnn
geldigini anlamalarini tasvir eden daha birok ayet vardir:

19,20
Artik o zorlu bir haykiristan ibarettir. Bir de bakmissin ki, onlar karsida duruverirler. Ve
Eyvah bizlere! Iste bu, Din Gn'dr! derler.

21
Ite bu, sizin yalanlamakta oldugunuz Ayirma Gn'dr!
(Saffat/ 20, 21)

55
Ve kiymetin kopacagi gn gnahkarlar bir saatten fazla durmadiklarina yemin ederler.
Onlar iste byle dndrlyorlardi.
56
Kendilerine bilgi ve iman verilen kimseler de diyecekler ki: Andolsun ki Allah'in yazisinda,
dirilme gnne kadar kaldiniz. Iste bu, lmden sonra dirilme gndr. Fakat siz bunu
bilmiyordunuz.
(Rum/ 55, 56)

13
Iste o, bir tek haykiristir.
14
Bir de bakmissin onlar meydandadir.
(Naziat/ 13, 14)

77
Ve gklerin ve yerin grlmeyeni, duyulmayani, sezilmeyeni sadece Allah'a aittir. Kiymetin
koparilmasi da yalnizca gz aip kapama gibidir veya o, daha yakindir. Sphesiz Allah her seye g
yetirendir.
(Nahl/ 77)

Ve Isra 52: Ta Ha 102104: Yunus 45.

Bu ayetlerden anlasildigina gre, lm ile baas [dirilis] arasinda uzun bir
zaman yoktur; an diyebilecegimiz kadar bir sre vardir. Dolayisiyla, bazi
sylentilerde yer aldigi gibi kabir hayati diye bir hayat ve orada ekilecegi
uydurulan kabir azabi diye bir azap sz konusu degildir.

O gn kimse haksizliga ugramaz.

54. ayette herkesin mutlaka yaptiklarinin karsiligini alacagi vurgulanmaktadir.
Karsilik alma sirasinda kimseye haksizlik yapilmayacagi, kt karsiliklarin mutlaka
o kisilerin kendi yaptiklarinin karsiligi oldugu Kuranda defalarca dile getirilmistir:

40
Ve bir ktlgn cezasi, onun gibi bir ktlktr. Ama kimaffeder ve dzeltirse, artik onun
creti Allah'a aittir. Sphesiz ki O, sirk kosarak yanlis; kendi zararlarina is yapanlari sevmez.
(Sra/ 40)

47
Biz kiymet gn iin hak edilen pay terazileri koyariz; hibir kimse, hibir sekilde
haksizliga ugratilmaz. O sey bir hardal tanesi agirliginca da olsa, onu getiririz. Ve hesap grenler
olarak Biz yeteriz.
(Enbiya/ 47)

460
(Kurtubi; el-Camiu li Ahkamil-Kuran)
828

40
Sphesiz Allah, zerre kadar haksizlik etmez. Ve eger iyilik ise onu kat kat artirir. Ve Kendi
katindan byk bir ecir verir.
(Nisa/ 40)

22
Ve Allah, gkleri ve yeryzn gerek ile ve de her kisiyi yaptigi ile karsiliklandirmak iin
olusturdu. Ve onlar haksizliga ugratilmazlar.
(Casiye/ 22)


5558. Ayetler:

55
Gerekten cennetin ashb bugn gnl yenligi srerek bir ugray
iindedirler.
56
Kendileri ve kendilerine sunulan refakat eyler, glgeler iinde
koltuklar zerine kurulmuylardr.
57
Yalnzca onlara, orada meyveler vardr. steyecekleri her yey de
onlarndr.
58
Sz olarak onlara engin merhamet sahibi Rabbden selm vardr.

5154. ayetlerden olusan paragrafta kiyamet ve ahiretin ilk asamalari hakkinda
uyari amali bilgiler verildikten sonra, bu ayet grubunda da muttakilerin akibeti
gndeme getirilmistir.
Paragrafin genel ifadesinden anlasildigina gre, muttakiler ahirette fazla
bekletilmeden onlar iin hazirlanan nimetlere kavusturulacaktir. Orada, kendilerine
refakat eden eslerle birlikte canlari sikilmayacak sekilde mesguliyet iinde olacaklar,
glgeler altindaki koltuklara kurulup nlerinde bulunan her trl meyveden yiyerek
sefa sreceklerdir. nk Rabbleri onlarin sag ve esen olmalarini istemektedir.
Kuranda cennet ehlinin durumunu anlatan ve cennet kompozisyonlari izen
yzlerce ayet vardir. Bu ayetlerden ikisini aktarip gerisini okuyucunun tasavvuruna
birakiyoruz.

68-70
Ey yetlerimize iman etmis ve Mslmanlar olmus olan kullarim! Bugn size korku
yoktur ve siz zlmeyeceksiniz. Siz ve esleriniz agirlanmis olanlar olarak girin cennete!
(Zhruf/ 68)

26
Gzellik yapan kisiler iin daha gzeli ve fazlasi vardir. Yzlerine kara bulasmaz, asagilik,
asagilanma da. Iste bunlar, cennet ashbidirlar. Onlar, orada sonsuz olarak kalicidirlar.
27
Ktlk
kazanmis olan kimseler de, ktlgn cezasi, bir benzeri iledir. Ve onlari bir asagilik kaplar. Onlar
iin Allah'tan, hibir koruyucu yoktur. Sanki onlarin yzleri karanlik gecelerden bir paraya
brnms gibidir. Iste onlar atesin ashbidirlar. Onlar orada sonsuza dek kalacaklardir.
(Yunus/ 26)

56. ayette konu edilen esler, dnyadaki kari koca durumunda olan esler
degildir. Buradaki esler, refakat ve eglence iin Rabbimizin cennet ehline sunacagi
eslerdir. Dnyada iken kari koca olan esler, belki de ahirette haklarini almak iin
birbirlerini kovalayan hasimlar olacaklardir. (Bkz.Abese/ 3337)
Asagidaki ayetler, konumuz olan ayetlerin tefsiri niteligindedir:

17-20
Sphesiz Allah'in korumasi altina girmis kisiler, Rablerinin kendilerine verdigi ile sira sira
dizilmis koltuklara yaslanarak, zevk sef srerek cennetlerdedirler, nimetler iindedirler. Ve Rableri
onlari cehennem azabindan korumustur. Biz onlari iri gzllerle eslestirdik de. Yaptiklariniza
karilik afiyetle yiyin, iin!
829
21
Ve iman eden, soylari da iman ile kendilerine uyan kimseler; iste Biz, onlarin soylarini da
kendilerine kattik. Kendilerinin amellerinden bir sey eksiltmedik. Herkes kendi kazandigiyla rehindir.
22
Onlara canlarinin istedigi meyveler ve etlerden bol bol sergiledik.
23
Orada, kendisinde bos sz, samalama ve gnaha sokma olmayan bir kadehi kapisirlar.
24
Ve kendilerine ait birtakim delikanlilar onlarin etrafinda dnerler; sanki onlar sedefleri iine
gizlenmis inci gibidirler.
25-28
Birbirlerinin yzne dnp soruyorlar: Gerekte biz daha nce ailemiz iinde
korkanlardan idik. Allah bizi kayirdi ve bizi ie isleyen azaptan korudu. Sphesiz biz daha nce, O'na
yalvariyor idik. Sphesiz O, iyilik yapanin, aciyanin ta kendisidir.
(Tur/ 1728)

51-57
Sphesiz ki Allah'in korumasi altina girmis kisiler, Rabbinden bir armagan olarak gvenli
bir makamdadirlar; bahelerde ve pinarlardadirlar. Onlar, karsilikli oturarak ince ipekten ve parlak
atlastan elbiseler giyerler. Iste byle! Biz, onlari iri siyah gzllerle/ en ideal tiplerle eslestirdik. Onlar,
orada gven iinde her esit meyveyi isteyebilirler. Onlar orada ilk lmden baska bir lm tatmazlar.
Ve Allah onlari cehennem azabindan korumustur. Iste bu, byk kurtulusun ta kendisidir.
(Duhan/ 5157)

Bunlarin disinda Rahman/56, 7072. ve Saffat/4049. ayetlere de bakilabilir.

5964. Ayetler:

59
Ve ey gnahkrlar! Bugn siz hadi ayrln!
60-62
Ben; Ey demogullar! Seytana kulluk etmeyin, kesinlikle o size
apak bir dymandr ve Bana kulluk edin, iyte bu dosdogru yoldur ve andolsun
ki yeytan sizden birok kuyaklar saptrd diye size ahit vermedim mi? Hl
akln kullananlar degil miydiniz?
63
yte bu, sizin vaat olunmuy oldugunuz
cehennemdir.
64
Bilerek reddettiginiz/ inanmadgnz yeyler nedeniyle hadi bugn
yaslann ona!

Cennet ve cennet ehli ile ilgili anlatim bittikten sonra, kfirler ile ilgili olarak
mahserin ikinci asamasi olan sorgulama srecinin anlatilmasina geilmistir. Dikkat
edilirse, kfirlerin azabi, sorgulama sirasinda azarlanarak horlanmak suretiyle
baslamaktadir. Bu psikolojik bir azaptir ve kfirlere uygulanacak olan subeli
azabin ilk seklidir. (Psikolojik azabin Mrselat suresinde konu edilen azap
subelerinden biri oldugu, o surenin tahlilinde aiklanmis idi):

29
Kendisini yalanlamakta oldugunuz o seye dogru gidin!
30,31
O kol-atal sahibi,
glgelendirmeyen ve alevden korumayan bir glgeye dogru gidin!
32
Gerekten o, saray gibi kivilcimlar atar/yagdirir;
33
sanki kivilcimlar sari erkek develer
gibidir.
34
O gn, yalanlayanlarin vay hline!
(Mrselat/ 2934)

47,48
Tutun unu da ilginca yanan atein ortasina srkleyin. Sonra onun bainin stne
kaynar su azabindan dkn.

49,50
Tat bakalim! Sphesiz sen, ok gl ve ok stn biri idin! Sphesiz ite bu, sizin
kendisine kuku duyup durdugunuz eydir.
(Duhan/ 47- 50)

Klsik yorumcular, 59. ayette geen ayrilma / seilme tabirine; mezheplere
gre ayrilma, mesreplere gre ayrilma gibi anlamlar vermisler ve buna gre
degisik aiklamalar yapmislardir. Ancak Kuran kendi tefsirini kendisi yapmaktadir:

830
14
Ve Saat'in dikildigi gnde de, iste o gn onlar ayrilirlar.
(Rum/ 14)

43-45
yleyse, Allah'tan, geri evrilmesi olmayan bir gn gelmeden nce yzn
dosdogru/koruyan dine evir. O gn onlar, Allah'in, iman eden ve dzeltmeye ynelik isler yapan
kimselere armaganlarindan karsilik vermesi iin blk blk ayrilirlar. Sphesiz O, kfirleri;
Kendisinin ilhligini ve rabligini bilerek reddedenleri sevmez. Kim kfrederse; Allah'in ilhligini
ve rabligini bilerek reddederse, artik bu reddi/ inanmayisi kendi aleyhinedir. Kim de slihi islerse,
artik onlar da kendileri iin dsek/ rahat bir yer hazirlamis olurlar.
(Rum/ 43-54)

22,23
Toplayin o sirk kosarak yanlis; kendi zararlarina is yapanlari, eslerini ve Allah'in
astlarindan tapmis olduklari seyleri. Sonra da onlari cehennemin yoluna kilavuzlayin.
(Saffat/ 22, 23)

28,29
Ve hepsini toplayacagimiz, sonra da o ortak kosanlar iin Yerlerinize! Siz ve
ortaklariniz! diyecegimiz gn, artik kesinlikle aralarini iyice aacagiz ve onlarin ortaklari, Siz
sadece bize tapmiyordunuz ki! Simdi bizim aramizda ve sizin aranizda shit olarak Allah yeter. Biz
sizin kullugunuzdan kesinlikle bilgisizdik/ duyarsizdik diyecekler.
(Yunus/ 28, 29)

Duyarsizlasmis kavmin bu sz verilen (tehdit) ne zaman? sorusuna, 64.
ayette, 'Ite bu, sizin vaat olunmu oldugunuz cehennemdir denecektir. Onlarin
cehennemin karsisinda olduklari bir anda yapilacagi anlasilan bu sevk talimati,
aslinda uyari mahiyetinde bir bilgilendirmedir. Yce Allahin rahmeti geregi bu
bilgilendirmeler Kuranda srekli yapilmistir:

28,29
Ve her nderli toplumu, diz kms grrsn. Her nderli toplum, kendi kitabina agrilir:
Bugn, yapmis oldugunuz amellerin karsiligi size verilecektir. Iste bu, yznze karsi hakki konusan
kitabinizdir. Sphesiz Biz, sizin yaptiklarinizi yazdiriyorduk.
(Casiye/ 28, 29)

SEYTANA KULLUK

Burada konu edilen seytan Iblistir. Iblise kulluk, onun igvalarini
sorgulamadan uygulamaktir. Acele, lp bimeden yapilmis isler hep insanin
zararinadir. Bu nedenledir ki, akla gelmis bir drty, ham fikri akletmek ve
tefekkr derecesine ulastirip ondan sonra uygulamak gerekmektedir. Rabbimiz buna
dair uyariyi Kuranda birok kez yapmistir.

42-45
Bir zaman o, babasina: Babacigim! Isitmeyen, grmeyen ve sana hibir yarari olmayan
seylere niin kulluk ediyorsun? Babacigim! Sphesiz sana gelmeyen bir bilgi bana geldi. O hlde
bana uy da, sana dosdogru bir yolu gstereyim. Babacigim! Seytana kulluk etme. Sphesiz seytan
Rahmn'a [yarattigi btn canlilara dnyada oka merhamet eden Allah'a] si oldu. Babacigim!
Sphesiz ben, sana Rahmn'dan [yarattigi btn canlilara dnyada oka merhamet eden Allah'tan]
bir azap dokunur da seytan iin bir yol gsteren, koruyan, yardim eden bir yakin olursun diye
korkuyorum demisti.
(Meryem/ 44)

Ancak, seytana kulluk konusunda ilk akla getirilmesi gerekenler, Arf
suresindeki uyarilar olmalidir:

831
26
Ey demogullari! Size irkinliklerinizi rtecek giysi, sslenecek elbise indirdik. Ve Allah'in
korumasi altina girme elbisesi; o, daha hayirlidir. Iste bu, dsnp gt alirlar diye Allah'in
yetlerindendir.
27
Ey demogullari! Seytn, ana-babanizi, kendi irkinliklerini kendilerine gstermek iin
elbiselerini soyarak cennetten ikardigi gibi, sakin sizi de fitneye dsrmesin; sizi hak dinden
dndrmesin! nk o ve kabilesi, sizin onlari gremeyeceginiz yerden sizi grrler. Biz, seytnlari,
inanmayanlar iin veller/yol gsteren, yardim eden kimseler yaptik.
(Arf/ 26, 27)

Bunlarin disinda da Allahin astlarindan kimseye kulluk edilmemesine dair
yzlerce ayet vardir.

65. Ayet:

65
Bugn Biz, onlarn agzlarnn zerine mhr vururuz; Bize elleri
konuyur, ayaklar da kazandklar yeylere yhitlik eder.

Bu ayetin hakikat anlami, Allah sulularin agizlarini kapatir ve ellerine
ayaklarina konusma yetenegi verir demektir. Mecaz anlami ise Eller ve ayaklar
yaptiklari eylemlerin izini tasir. O izler disa vurur herkes onu grenir demektir. Bu
anlam Trkede (bir kimsenin yaptigi bir isin veya iinde bulundugu durumun)
yznden okunmasi deyimi ile ifade edilmektedir.

24
O gn onlarin dilleri, elleri ve ayaklari, yapmis olduklari islere kendi aleyhlerinde shitlik
edecektir.
(Nur/ 24)

Bu konuda ayrica Mminun suresinin 103108. ayetlerinin de okunmasinda
yarar vardir.
Sulularin burada anlatilan durumlari, hesap gnndeki durumlaridir.
Onlarin sorgulama sirasinda konusmalari beklenmez. nk sululuklari her
hllerinden belli olmaktadir. Cehennemde ise sulularin dilleri zlecek ve
istedikleri gibi konusacaklardir. Daha nce de belirtildigi gibi, Rabbimizin hesap
gnndeki sorgulamasi, bir gretmenin grencisine soru sormasi gibi grenme
amali olmayip teshire yneliktir.

66, 67. Ayetler:

66
Eger Biz dileseydik, gzlerini zerinden silme kr yapardk/ soylarn
kuruturduk da yola dklrlerdi. Artk nereden grecekler ki?
67
Ve eger dileseydik, olduklar yerde klklarn degiytirirdik de ileri
gitmeye ve geri dnp gelmeye g yetiremezlerdi.

Cennetliklere ve cehennemliklere ait tablolar verildikten sonra duyarsizlasmis
kfirler iin yeni bir aiklama daha yapilmaktadir. Bu aiklamada onlarin hem
zgrlk verilmek suretiyle dnyada rahat birakildiklari, hem de dogru yola
gelebilmeleri iin kendilerine her trl firsatin verildigi bildirilmektedir. Yani
zimnen denilmektedir ki: Biz onlari zgr ve rahat biraktik, gzlerini kr
edebilecekken etmedik, etseydik nasil grebileceklerdi, evreden nasil
yararlanabileceklerdi? Dileseydik onlarin yapilarini da degistirirdik, onlari, tas, aga,
832
maymun, domuz vs. yapardik ama yapmadik, onlara her trl imkni, firsati ve
donanimi verdik. Ama degerlendirmediler, hepsini suiistimal ettiler.

68. Ayet:

68
Ve Biz kime uzun mr verirsek, oluyturuluyta onu tersine eviririz/
tepesi st dikeriz. Buna ragmen hl akllanmayacaklar m?

Duyarsizlarin kinanmasi bu ayette de devam etmektedir. Insanin belli bir
yastan sonra yaratilista nasil tersine dndrldgn grmelerine ragmen hl
akillanmamalari, bu duyarsizlarin kendilerine verilen firsatlari
degerlendirmediklerini gsteren kinanacak bir davranistir.
Insanin yaratilisinin tersine dnmesi, insanin yaslandika hem bedenen hem de
zihnen zayiflamasidir. nk insan yaslandika ocuklasir; tipki ocuklar gibi
yrmesi zorlasir, bazi hareketleri kolayca yapamaz olur, yemesi, imesi, giyinmesi
baskalarinin yardimina ihtiya gsterir, hatta yatagini bile islatabilir. Yaslilik ve
ocukluk dnemleri arasindaki bu benzesme fizik yapida oldugu gibi akl yapida da
olusur. Kisaca insan dnyaya ilk geldiginde ne kadar zayifsa, yasliliginda da ayni
zafiyete geri dner.
Buna gre ayetin takdiri su sekilde yapilabilir: Hadi diger ayetleri fark
etmediler, peki bu geri sayimi da mi, kendilerindeki bu ayetlerimizi de mi fark
etmediler? Kendilerinin zayif yaratildigini mutlaka Bize dnmek iin
programlandiklarini da mi kavrayamadilar?

28
Allah, sizden hafifletmek istiyor. Ve sphesiz insan ok zayif olusturulmustur.
(Nisa/ 28)

37
Ve onlar, orada feryat ederler: Rabbimiz! Bizleri ikar, yapmis olduklarimizdan baska
dzgn amel yapalim. Sizi, dnecek olanin dnecegi kadar mrlendirmedik mi? Size
uyarici da gelmiti. O hlde tadin! Artik irk koarak yanli; kendi zararlarina i yapanlar iin bir
yardimci da yoktur.
( Fatir/ 37)

70
Ve sizi Allah olusturdu, sonra da sizi vefat ettirecektir; size gemiste yaptiklarinizi ve
yapmaniz gerekirken yapmadiklarinizi bir bir hatirlattiracaktir. Iinizden kimi de, bilgiden sonra
herhangi bir sey bilmesin diye, mrn en kt zamanina ulastirilir. Sphesiz ki Allah ok bilgili ve
ok kudretlidir.
(Nahl/ 70)

5
Ey insanlar! Eger ldkten sonra dirilmekten kuykuda iseniz, bilin ki ne oldugunuzu size ortaya koymak iin, yphesiz
Biz, sizi topraktan, sonra nutfeden, sonra bir embriyondan, sonra yaps belli belirsiz bir et parasndan
oluyturmuyuzdur. Ve Biz, diledigimizi belli bir sreye kadar rahimlerde tutarz. Sonra sizi bir ocuk olarak, sonra da
olgunluk agna eriymeniz iin kartrz. Bununla beraber kiminiz gemiyte yaptklar ve yapmas gerekirken
yapmadklarn bir bir hatrlattrlr/ldrlr. Kiminiz de nceki bilgisinden sonra, hibir yey bilmemek zere,
mrnn en rezil zamanna ulaytrlr. Bir de yeryzn grrsn ki snmytr; sonra Biz, onun zerine su
indirdigimiz zaman harekete geer, kabarr ve her gzel iftten bitkiler bitirir.
(Hacc/ 5)

69, 70. Ayetler:

69,70
Ve Biz o'na yiir gretmedik. Bu o'nun iin yaraymaz da. O, sadece diri
olanlar uyarmak ve kfirler; Allah'n ilhlgn ve rabligini bilerek reddeden
kimselerin zerine Sz'n hak olmas iin bir gt ve apak bir Kurn'dr.

833
Bu iki ayet Kurana ynelik olup ayri bir necmdir. Klsik kaynaklarda
461
yer
aldigina gre, Ukbe b. Ebi Muayt isimli bir sahis, peygamberimizi etkisiz kilmak
maksadiyla onun bir sair oldugunu ileri srerek bir karalama kampanyasi baslatmis,
yukaridaki ayetler de peygamberimiz aleyhindeki bu faaliyetler zerine inmistir.
Peygamberimiz aleyhindeki bu tarz faaliyetler baska ayetlerde de
grlmektedir:

5
Aksine onlar: Bunlar, karmakarisik dslerdir; yok yok onu kendisi uydurdu; yok yok o bir
sairdir. Hadi yleyse ncekilerin gnderildigi gibi bize bir almet/gsterge getirsin dediler.
(Enbiya/ 5)

30
Yahut onlar: Bir sirdir, zamanin felaketlerine arpilmasini gzetliyoruz mu diyorlar?
(Tur/ 30)

Rabbimiz bu ayetlerde elisine siir gretmedigini ve Kuranin da siir olmayip
gt oldugunu beyan ederek Kuranin siir ve peygamberimizin de sair oldugu
ynndeki yakistirmalari reddetmistir.
Burada dikkat ekilen nokta, Kuranin ve siirin niteliklerinin farkli olusudur.

SIIR NEDIR?

Yzlerce tanimi yapilmis olan siir kisaca bir benzetme sanatidir. Siir hibir
zaman gerek degildir. Dolayisiyla siir, bir nesnenin veya olayin geregini degil,
benzerinin, taklidinin, sahtesinin sunumu olan ssl szdr [zuhruful-kavl). Siirin
bize gre en iyi irdelemesi, M.. 428348 yillari arasinda yasamis olan Platon
tarafindan yapilmistir. Platona gre sairler, gerekler yerine grnsle ugrasmakta,
kopyanin kopyasini yaparak insanlari gerekten uzaklastirmaktadirlar.
462
Bu
yaklasima gre, tipki ocuklarin oyuncaklarla aldatilmasi gibi toplumlar da siirle
[benzetme ile] aldatilabilir, yaniltilabilir ve ideolojiler de sulandirilabilir. Tarihte,
zellikle de Islm tarihinde bunun yzlerce rnegi mevcuttur. Mesel, Celalettin-i
Rum bu rneklerden bir tanesidir.
Rabbimiz siirin bu ynn Suara suresinde ortaya koymustur:

221
Seytanlarin kime inip durdugunu/kimlerin kafasina bir seyler soktugunu size haber vereyim
mi?
222
Seytanlar, tm iftiraci gnahkrlara iner dururlar/onlarin kafasina bir seyler sokarlar.
223
Onlar,
duyumbirakirlar, hlbuki onlarin ogu yalancidir.
Neml 6
Sphesiz bu Kurn ise sana, yasalar koyan
ve en iyi bilen Allah tarafindan senin iine iletilmektedir.
224
Ve su sairler, sphesiz onlara azgin sapiklar uyar.
225,226
Onlarin her vadide saskin saskin dolastiklarini ve gerekten yapmadiklari seyleri
sylediklerini grmedin mi/hi dsnmedin mi?
227
Ancak iman edenler ve dzeltmeye ynelik isler
yapanlar, Allah'i ok ok ananlar ve haksizliga ugratildiklarinda kendilerini savunanlar mstesna.
Haksizlik edenler, hangi dnsme dndrleceklerini yakinda bileceklerdir.
(Suara/ 221227)

Kuran ise siir [benzetme, taklit, hayal rn] degil, Gerektir:

192
Ve sphesiz ki bu apaik kitap, kesinlikle lemlerin Rabbinin indirmesidir.
193-195
O apaik
kitapla, uyaricilardan olasin diye apaik bir Arapa lisan ile senin kalbine Gvenilir Can [ilhi
mesajlar, gvenilir bilgi] indi.
196
Ve sphesiz Gvenilir Can [gvenilir bilgi], kesinlikle ncekilerin
kitaplarinda da vardi.

461
(Mukatil)
462
(Bakiniz: Platon; Devlet, 10. Blm)
834
(Suara/ 192196)

210
Ve apaik, aiklayici kitabi seytanlar senin kalbine sokmadi.
211
Bu onlara yarasmaz, onlar g yetiremezler de.
212
Sphesiz onlar duyumdan/vahiyden kesinlikle uzak tutulmuslardir.
(Suara/ 210212)

Kuranin bu niteligi Rabbimiz tarafindan Hakk [Gerek] szcgyle
yzlerce ayette belirtilmistir.




DIRILERI UYARMAK

70. ayetteki Kuranin sadece diri olanlari uyarmak iin bir gt oldugunu
bildiren ifade, llere herhangi bir seyi ulastirmanin, duyurmanin, gstermenin
mmkn olmadigina isaret etmektedir. llere Kuran okumanin, trafik kazasinda,
hatali davranmasi sonucu lms birinin basinda trafik kurallarini okumaya,
anlatmaya benzer.
Kuran ile yapilacak uyarinin diri olanlara ynelik oldugu, baska bir ayette
daha bildirilmistir:

19
De ki: Taniklik bakimindan hangi sey daha byktr? De ki: Benimle sizin aranizda
Allah taniktir. Ve sizi ve ulasan herkesi kendisiyle uyarayim diye bana bu Kurn vahyolundu.
Allah'la beraber gerekten baska ilhlar olduguna siz gerekten taniklik eder misiniz? De ki: Ben
etmem. De ki: O, ancak ve ancak bir tek ilhtir ve kesinlikle ben, sizin ortak tuttugunuz seylerden
uzagim.
(Enam/ 19)

SZN GEREKLESMESINE MALZEME OLMAK

Konumuz olan ayetlerde aik ve net olarak beyan edildigi gibi, Kuranin diri
olanlari uyarmak yaninda bir diger islevi de gt olma niteligiyle Allahin
Sznn gereklesmesinde rol oynamasidir. Zira Rabbimiz, uyari yapmadan, eli
gndermeden, yasa koymadan azap etmeyecegini bildirmis oldugundan, yukarida
konu ettigimiz Btn insanlar ve cinnlerden (herkesten) cehennemi elbette
tamamen dolduracagim Sznn gereklesmesi iin insanlarin uyarilmasi
gerekmektedir. Kuran, gt olma niteligiyle bu uyarinin yerine getirilmesini
saglamaktadir. Kuranin indirilisinden sonra hi kimse Bana gt verilseydi, eli
gelseydi, bu durumda olmazdim, bana haksizlik edildi diyemeyecek ve bu surenin
7. ayetinde aikladigimiz Szn gereklesmesi iin gerekli sartlar yerine gelmis
olacaktir.

7173. Ayetler:

71
Ve onlar grmediler mi ki, Biz yphesiz onlar iin kudretimizin
meydana getirdiklerinden birtakm hayvanlar oluyturduk da onlar, onlara
sahip bulunuyorlar.
72
Ve onlar, kendileri iin ayag tutulan varlklar yaptk. Bu yzden
binekleri onlardandr. Onlardan yiyip duruyorlar da.
835
73
Ve onlarda daha birok menfaatler ve iecekler var. Hl kendilerine
verilen nimetlerin karylgn demeyip nankrlk m edecekler?

Bu ayetler, duyarsizlasmis bir toplumun inkr szlerini dile getiren 48. ayetin
devami mahiyetindedir. Sz edilen duyarsizlar, canlilarin yapilarindaki ayetlerden
ibret almamalari ve evrelerindeki delilleri grmemeleri sebebiyle bu ayetlerde de
kinanmaya devam etmektedir. Onlara denilmektedir ki: Biz size, kendinizden kat
kat gl, deve, sigir gibi hayvanlari boyun egdirdik, binit yaptik. Sizi o hayvanlarin
etinden, stnden, derisinden, tynden, gcnden ve gbresinden de istifade
ettirdik. Bu hayvanlari, yzlercesini bir kk ocugun kontrol edebilecegi sekilde
zelil kildik. Bunlarin nasil oldugunu hi dsndnz m? Hl skretmeyecek
misiniz?


-'' SKR

'Skr szcg nankrlgn karsit anlamlisi bir szck olup bir ihsanin
karsiligini eylemli olarak vermek demektir.
'Skr szcg en basta deve ve koyun gibi hayvanlarin yedirilen yem
karsiligi semirmesi ve st vermesi iin kullanilmis, ama daha sonralari yapilan
iyiliklere karsi nankrlk etmemek ve yapilanin karsiligini herhangi bir sekilde
imknlar lsnde disa yansitmak seklinde bir anlam zenginlesmesine
ugramistir.
463
Szcgn ifade ettigi bu anlam dogrultusunda bu ayetteki
kullanimindan ikarilmasi gereken en nemli sonu, Skr denen olgunun lf ile
olmayacagi geregidir.
Rabbimizin basta Mekkeli msriklere, sonra da Rabbimizin ihsanina nail
olmus tm insanlara bir sitem mahiyetinde olan Hl kretmeyecekler mi? (Ya
Sin/73) seklindeki szlerini su sekilde takdir etmek mmkndr: Herkes kendisine
sunulan ihsana karsilik skretsin, yani mallariyla, canlariyla nimetlerin karsiligini
yansitsin!
Bu ayet grubunda geen ifadelerin benzerleri, baska ayetlerde de yer almistir:

79,80
Allah, onlardan bir kismina binesiniz diye sizin iin hayvanlari yaratan, ayarlayandir.
Onlarin bir kismindan da yiyorsunuz. Ve sizin iin onlarda daha nice menfaatler vardir. Ve Allah
onlarin zerinde gnllerinizdeki bir arzuya erersiniz diye hayvanlari yaratandir, ayarlayandir. Ve
siz, onlar zerinde ve gemiler zerinde tasinirsiniz.
81
Ve Allah size almetlerini/ gstergelerini gsteriyor. Peki, simdi Allah'in almetlerinin/
gstergelerinin hangisini taninmaz hle getirirsiniz?
(Mmin/ 7981)

5
Hayvanlari O olusturmustur. Onlarda sizi isitacak seyler ve birok yararlar vardir. Siz,
onlardan bir kismini da yersiniz.
(Nahl/ 5)

8
Ve Allah, kendilerine binesiniz, hem de znet olsun diye, atlari, katirlari ve esekleri olusturdu.
Bilmediginiz seyleri de O olusturuyor.
(Nahl/ 8)

74, 75. Ayet:

463
(Lisanl-Arab; c:5, s:163165 ve Tacl-Arus; c:7, s:4851)

836

74
Bir de onlar, kendileri yardm olunmalar iin Allah'n astlarndan
ilhlar/ tanrlar edindiler.
75
Onlar, onlara yardma g yetiremezler. Hlbuki ilh edinenler, szde
ilhlar iin hazr askerlerdir.

Duyarsiz kavmin yeleri kendilerine yarari dokunsun diye Allahin astlarindan
basit, ise yaramaz bir takim ilhlar edinmislerdir. Hlbuki o basit, aciz seyler/kisiler
asla onlara yardima muktedir olamazlar. Ne var ki, bu sahte tanrilara inanmakla asil
kendileri o sapkin inanlari ayakta tutmaktadirlar.
Gerekten de aciz ve zararli olan bu sahte ilhlar, onlara asiri baglilik gsteren,
onlari mal ve canlari ile savunan, bu zellikleriyle de onlarin askerleri durumunda
olan gafiller sayesinde varliklarini srdrebilmektedirler. Onlari ilh edinen sapiklar
olmasa, bu aciz ve zavalli sahte ilhlarin ilhliklari da sz konusu olmayacaktir.
75. ayetteki zamirlerin farkli yerlere irca edilmesi sonucu hem duyarsizlarin
putlara jandarma oldugu anlamini, hem de putlarin duyarsizlara jandarma oldugu
anlamini ikarmak mmkndr. Biz, pasajdaki sz akisina gre duyarsizlarin
putlara jandarma oldugu anlamini tercih ediyoruz. Zira putlarin duyarsizlara
jandarma oldugu durum, asagidaki ayetlerden grlebilecegi gibi, ancak ahirette
sz konusu olabilecek bir durumdur:

98
Kesinlikle siz ve Allah'in astlarindan taptiklariniz, cehennemin odunusunuz/ yakitisiniz; siz
oraya gireceksiniz.
99,100
Eger Allah'in astlarindan tapinilan seyler ilh olsalardi, oraya girmezlerdi. Ve hepsi orada
temelli kalacaktir. Orada onlarin bir inlemeleri vardir. Bunlar orada bir sey isitemezler de.
(Enbiya/ 98-100)

73
Ey insanlar! Bir rnek verilmektedir, simdi ona kulak verin: Sizin Allah'in astlarindan su
yakardiklariniz bir araya gelseler bile, bir sinegi asla olusturamazlar. Ve sinek onlardan bir sey kapsa
onu kurtaramazlar. Isteyen ve istenen gszdr.
(Hacc/ 73)

16
Kfirlere; Allah'in ilhligini ve rabligini bilerek reddeden, yetlerimizi ve hiret bulusmasini
yalanlayan su kimselere de gelince, iste onlar azap iinde hazir bulundurulurlar.
(Rum/ 16)

22,23
Toplayin o sirk kosarak yanlis; kendi zararlarina is yapanlari, eslerini ve Allah'in
astlarindan tapmis olduklari seyleri. Sonra da onlari cehennemin yoluna kilavuzlayin
(Saffat/ 22, 23)

76. Ayet:

76
O hlde onlarn sz seni zmesin. Sphesiz ki Biz, onlarn gizlediklerini
ve aga vurduklarn da biliyoruz.

Bu ayet bir parantez ii cmle olup hem sairlikle sulanan peygamberimize
teselli vermek, hem de bu dedikodulari ikaranlari tehdit etmek zere inmistir. Bu
tip satasmalar peygamberimize ok kez yapilmis, Rabbimiz de elisini her defasinda
teselli etmis, onun maneviyatini ykseltmistir.

65
Ve onlarin sz seni zmesin. Kesinlikle hkimiyet, san ve seref btnyle Allah'a aittir. O,
en iyi isiten, en iyi bilendir.
837
(Yunus/ 65)

7782. Ayetler:

77
Ve o kiyi, kendisini bir nutfeden/ bir damla sudan oluyturdugumuzu
grmedi mi de yimdi o apak bir dymandr.
78
Ve kendi oluyturuluyunu dikkate almayarak Bize bir rnekleme yapt:
Dedi ki: Kim diriltecekmiy o kemikleri? Onlar rmy iken!
79,80
De ki: Onlar ilk defa oluyturan onlar diriltecektir. Ve O, her
oluyturmay ok iyi bilendir. O, size o yemyeyil agatan bir atey/oksijen
yapandr. Simdi de siz oksijenden yakp duruyorsunuz.
81
Gkleri ve yeri oluyturan, onlar gibilerini de oluyturmaya g yetiren
degil midir? Evet, elbette g yetirendir! Ve O, ok ok mkemmel
oluyturandr, ok iyi bilendir.
82
Sphesiz ki O, bir yeyi dilediginde, O'nun buyrugu/iyi o yeye Ol!
demektir; o da hemen oluverir.

Bu pasaj Rabbimizin yeniden diriltmeyi n plna ikardigi ve bu konuya ait
delilleri gsterdigi bir pasajdir.
77. ayette, o insan [o kisi] denilmek suretiyle zel bir insan tipinden
bahsedilmektedir. 78. ayetten anlasildigina gre, o insan rms kemikleri rnek
gstererek yeniden diriltilmenin mmkn olamayacagini ileri srmstr. Bu
davranisi ile daha ok o herif denmeyi hak eden kisi, nakillere gre Ubeyy b.
Halef adli kisidir. Bu kisi, topraklasmis kemikleri avucunda ezdikten sonra fleyerek
havaya savurmus ve peygamberimize Kim diriltecekmi o kemikleri? Onlar
rm iken! diyerek bu ayet grubunun inisine sebep olmustur.
Kfirlerin, kemiklerin bile rdgn, dolayisiyla yeniden yaratilmanin akla
uzak oldugunu ileri srmeleri Kuranda birok ayette dile getirilmistir:

15-17
Ve onlar: Bu apaik byden baska bir sey degildir. ldgmz ve toprak, kemik
oldugumuz zaman mi, gerekten mi biz tekrar dirilecekmisiz? nceki atalarimiz da mi? diyorlar.
(Saffat/ 16)

2,3
Ama onlar, kendilerine ilerinden uyarici geldigine sasirdilar da kfirler; Allah'in ilhligini
ve rabligini bilerek reddedenler, Bu, sasilacak bir seydir! ldgmz ve bir toprak oldugumuz vakit
mi? Bu, uzak bir dnstr dediler.
( Kaf/ 2, 3)

10
Ve onlar: Biz, yeryznn iinde kayboldugumuzda mi, gerekten biz mi yeni bir
olusturulusta olacagiz? dediler. Aslinda onlar, Rablerine kavusmayi; O'nun huzuruna varmayi
bilerek reddeden /inanmayan kimselerdir.
(Secde/ 10)

49
Ve onlar dediler ki: Biz, bir kemik yigini oldugumuz ve ufalanip toz oldugumuz vakit mi,
gerekten biz, yeni bir olusturulusla diriltilecek miyiz?
(Isra/ 49)

Ve Saffat 53, Isra 98: Mminun 35.

Bu konuyla ilgili olarak ayrica Mminun/82, Vakia/47 ve Naziat/11. ayetlere
de bakilmalidir.
838

Peygamberimizin tebligine karsi yapilan btn itirazlara ikna edici deliller
gsterilerek her defasinda cevap verilmistir. Bu defaki itirazi yapan o kisiye -bizim
tabirimizle o herife- verilen cevap, yukaridaki 7981. ayetlerdir: Onlari ilk defa
yaratan, onlari diriltecektir. Ve O her yaratmayi ok iyi bilendir. O, size o yemyeil
agatan bir ate yapandir. Simdi de siz ondan yakip duruyorsunuz. Gkleri ve yeri
yaratan, onlar gibilerini de yaratmaya kadir degil midir? Evet (elbette kadirdir)! Ve
O, ok mkemmel yaratandir, ok iyi bilendir. ...
Asagidaki ayetler de, bu tipteki baska heriflere verilen cevaplardan
bazilaridir:

57
Elbette gklerin ve yerin olusturulmasi, insanlarin olusturulmasindan daha byktr. Ama
insanlarin ogu bilmiyorlar.
(Mmin/ 57)

27-33
Olusturulusa siz mi daha etinsiniz yoksa gk m? Gg, Allah yapti; boyunu ykseltti,
sonra da onu dzene koydu, gecesini karartti ve isigin parlakligini ikartti. Ve ondan sonra, sizin ve
hayvanlariniz iin bir yararlanma olmak zere yeryzn dsedi/ yeryznden suyunu ve otlagini
ikardi, daglari da demirledi/saglam bir sekilde yerlestirdi.
(Naziat/ 2733)

60,61
lm aranizda Biz ayarladik Biz. Ve Biz, sizi benzerlerinizle degistirmemiz ve sizi
bilmediginiz bir seyde insa etmemiz zerine, nne geilenler/engellenebilenler degiliz.
(Vakia/ 60, 61)

81. ayetteki, Allahin yaratmayi ok iyi bilen olduguna dair ifade,
Rabbimizin yaraticiliginin esitliligine isaret etmektedir. Mesel, Rabbimiz demi
anasiz babasiz, Isa peygamberi de babasiz yaratmistir. Ayrica Rabbimiz Rum
suresinin 1924. ayetlerinde bildirildigi gibi lden diri, diriden de l
yaratmaktadir. Bunlardan baska Rabbimizin topraktan yaratmasi, sudan yaratmasi,
esler hlinde yaratmasi, gkleri yaratmasi, yeryzn yaratmasi, farkli diller ve
renkler yaratmasi, bu yaratma esitliliginin rneklerindendir.
80. ayetteki O, size o yemyeil agatan bir ate yapandir. Simdi de siz ondan
yakip duruyorsunuz ifadesi, klsik kaynaklarda, sz konusu yesil agacin Hicaz
blgesinde bulunan Merh ve Afar agalari oldugu ve bu agalarin akmak tasi gibi
birbirine srtlmesiyle atesin elde edildigi seklinde anlasilmistir. Daha sonralari ise
bu iki agacin srtnmesinden ikan atesle elektrigin kastedildigini syleyenler de
olmustur. Bazilari da petroln kaynaginin yesil aga oldugunu ileri srerek bu ayette
petrolden bahsedildigini iddia etmislerdir.
Biz, yemyesil agatan ikan ates ile yemyesil agatan ikan oksijenin
kastedildigi ve bu ayette mucizelerin en byklerinden birinin daha gzler nne
serildigi kanaatindeyiz. nk atesin olusabilmesi iin o ortamda bulunmasi
gereken sey oksijendir. Oksijen gazi, yesil bitkilerde bulunan klorofil adi verilen
yesil pigmentler tarafindan retilmektedir. Nitekim yanma denen kimyasal olay,
yanici maddelerin oksijenle birlesmesi olayidir.
464
Atmosferdeki serbest oksijenin
nereyse tamami fotosentez denen bu kimyasal olay sonucunda aiga ikmistir.
465


464
(Ana Britannica; c:32, s:97)
465
(Ana Britannica; c:24, s:154)

839

Ayetin sonundaki 'Simdi de siz ondan yakip duruyorsunuz ifadesi sadece
Hicazdaki Araplarin degil, tm insanligin bu ates kaynagini yakip durdugunu
vurgulamaktadir.
Bu ayette Lazimiyyet mecaz-i mrsel sanati uygulanmistir. Lazimiyyet
mecaz-i mrseli, lazimi zikredip melzumu kastetmektir. Burada ates ikarir
demek, oksijen ikarir demektir. nk ates oksijenin lazimidir. Oksijen
[melzum] olmazsa ates [lazim] de olmaz.
Oksijen sadece yanma iin degil, canlilarin yasamasi iin de vazgeilmez bir
elementtir. Bu nedenledir ki, 80. ayette geen O, size o yemyeil agatan bir ate
yapandir ifadesiyle canlilarin yaratilmasi kadar yasamlarinin srdrlmesi de
Allahin kontrolndedir mesaji verilmektedir.

Solunum ve fotosentez ile ilgili bilim ve teknik kitaplarinda ayrintili bilgiler
bulunmaktadir.





83. Ayet:

83
O hlde her yeyin mlkiyet ve ynetimi Kendi elinde olan Allah, her
trl noksanlklardan arnktr. Siz de yalnz O'na dndrleceksiniz.

Bu son ayet, Ya Sin suresinin zeti konumundadir ve ayni zamanda dinin z
olan tevhit ve ahiret inancini ortaya koymaktadir.
Allah, dogrusunu en iyi bilendir.

42 / FURKAN SURESI


GIRIS

Adini birinci ayetteki '-'' el-Furkan szcgnden alan sure Mekkede 42.
sirada inmistir. 6870. ayetlerin Medinede indigine dair bazi nakiller varsa da, sz
konusu ayetlerin ierigi ve pasaja uyumlari dikkate alindiginda bu nakillerin muteber
olmadiklari grlmektedir.
Bu sure Allahi, Kurani, Eliyi ve Allaha kullugu derinlemesine tanitan bir
suredir. Surede iman esaslarina deginilmis ve kisa da olsa gemis kavim kissalarina
atifta bulunulmustur. Ayrica Kurana yapilan iftiralarin, eli hakkindaki sphelerin
ve eliye olan karsi tavirlarin reddedildigi surede Rahmanin kullarinin nitelikleri
hakkinda bilgi verilerek ideal insan tipi dolayli olarak anlatilmis ve bu konuda
insanlarin zihinlerinde var olan birok istifham ortadan kaldirilmistir.

840

































42 / FURKAN SURESI

Rahman Rahm Allah adina
841

Ayetlerin meali


1
lemlere uyarc olsun diye kuluna/kullarna Furkn' indiren ne
cmerttir/ ne bol bol nimet verendir!
2
Furkn' indiren, gklerin ve yerin
hkmranlg Kendisinin olan, hi ocuk edinmeyen, hkmranlkta ortag
olmayan ve her yeyi oluyturup sonra da onlar bir lye gre ayarlama
yapandr.
3
Kfirler ise, O'nun astlarndan, bir yey oluyturamayan, kendileri
oluyturulmuy olan, kendileri iin zarar ve yarara gc olmayan, lme, hayata
ve lmden sonra tekrar canlandrmaya gleri yetmeyen ilhlar edindiler.
4
Ve kfirler; Allah'n ilhlgn ve rabligini bilerek reddetmiy olan
kimseler, Bu Kurn, o'nun/ Muhammed'in uydurdugu yalandan bayka bir
yey degildir. Ona bayka bir topluluk da bunun iin yardm etmiytir dediler.
Bylece onlar kesinlikle hakszlk ettiler ve aslsz bir iddia getirdiler.
5
Ve O Kurn, yazl duruma getirilmiy ncekilerin masallardr; yimdi
de o, sabah-akyam/ srekli kendisine okunmaktadr dediler.
6
De ki: Onu, gklerdeki ve yerdeki srr bilen indirmiytir. Sphesiz O,
bagylayandr, merhamet edendir.
7,8
Ve inkr etmiy olanlar: Bu ne biim eli ki, yemek yiyor, sokaklarda
yryor? Ona, bir melek indirilseydi ya! Bylece O'nunla beraber bir uyarc
olur! Yahut kendisine bir hazine braklsayd veya kendisinden yiyecegi bir
bahe olsayd ya! dediler. Bu yirk koyarak yanly; kendi zararlarna iy
yapanlar: Siz, yalnzca bylenmiy bir kiyiye uyuyorsunuz da dediler.
9
Senin iin nasl rnekler getirdiklerine bir bak! Artk onlar sapmylardr,
hibir yola da g yetiremezler.
50
Ve andolsun Biz, gt almalari iin her seyi, esit esit sekillerde anlattik,
ama insanlarin ogu sadece iyilikbilmezlikte dayattilar.
51
Syet dileseydik Biz elbette her kente bir uyarici gnderirdik.
52
yleyse kfirlere; Allah'in ilhligini ve rabligini bilerek reddedenlere itaat
etme ve Furkn ile onlara karsi olanca gcnle byk bir cihat yap, ugrasi ver!

10
yle cmerttir ki O, dilerse sana hazineden, onlarn dedigi baheden
daha hayrlsn; altndan rmaklar akan cennetleri verir, senin iin saraylar da
yapar.
11
Aslnda onlar kymeti yalanladlar. Biz ise kymeti yalanlayanlara
lgn alevi hazrladk.
12
O lgn alev onlar uzak bir yerden grnce, onun fkelenmesini ve
ugultusunu iyittiler.
13
Ve baglanmy kimseler olarak cehennemden dar bir yere atldklar
zaman, orackta lm isterler.

14
Bugn bir lm degil birok lm isteyin!
15
De ki: Karylk ve gidilecek bir yer olarak bu mu daha iyidir yoksa
Allah'n korumas altna girmiy kiyilere sz verilen sonsuzluk cenneti mi?
16
Onlar iin orada temelli olmak zere diledikleri her yey vardr. Bu,
Rabbinin yerine getirilmesini stne aldigi bir vaattir.
17
Ve o gn Rabbin, onlar ve onlarn Allah'n astlarndan taptklar yeyleri
toplar da, Siz mi saptrdnz yu kullarm, yoksa kendileri mi o yolu
kaybettiler? der.
842
18
O sahte ilhlar dediler ki: Tm noksanlklardan arndrrz Seni. Senin
astlarndan yardm eden, yol, gsteren ve koruyan yaknlar edinmek bize
yaraymaz. Ama Sen onlar ve atalarn ylesine nimetlendirdin ki, gt'/
Kitab' terk ettiler ve degiyime/ ykma ugramaya giden bir topluluk oldular.
19
yte taptklarnz sizi sylediklerinizde yalanladlar. Artk geri evirmeye
ve bir yardma g yetiremezsiniz. Ve sizden kim yirk koyarak yanly; kendi
zararina iy yaparsa, Biz ona byk bir azab tattracagz.

20
Biz, senden evvel de sadece, kesinlikle yemek yiyen, arylarda yryen
elilerden gnderdik. Ve Biz sizin bir ksmnz bir ksmnz iin saflaytrmak
iin sknt malzemesi yaptk. Sabrediyor musunuz! Ve senin Rabbin ok iyi
grendir.
21
Bize kavuymay ummayanlar da, Bizim zerimize melekler/ dogal
gler indirilmeliydi ya da Rabbimizi grmeli degil miydik? dediler.
Andolsun ki onlar kendi ilerinde byklklerine inandlar ve byk bir
azgnlk yapmak sretiyle azgnlaytka azgnlaytlar.
22
Melekleri grecekleri gn; iyte o gn, gnahkrlara hibir mjde;
sevinli haber yoktur. Ve o kavuymay ummayanlar Yasak edilmiytir, yasak!
derler.
23
Ve Biz, Bize kavuymay ummayanlarn amelden her yaptklarnn nne
getik de onu salmy toz zerreleri durumuna getiriverdik.
24
Cennet ashb o gn kalacak yer asndan ok iyi, dinlenecek yer
bakmndan da daha gzeldir.
25
Ve o gn gkyz bulutlar ile yarlr ve melekler [yn, radyasyon ve
meteorlar] ard arkasna indirilir.
26
yte o gn gerek hkmranlk, Rahmn'a [yarattg btn canllara
dnyada oka merhamet eden Allah'a] zgdr. Kfirler; Allah'n ilhlgn
ve rabligini bilerek reddeden kimseler iin ise o, pek etin bir gn olmuytur.
27-29
Ve o gn, yirk koymak sretiyle yanly; kendi zararina iy yapan o kimse
ellerini srarak; Eyvah, keyke eli ile beraber bir yol tutsaydm! Eyvah, keyke
falancay iz brakan bir nder edinmeseydim. Hi yphesiz bana geldikten
sonra, beni gt'ten/Kitap'tan o saptrd. Ve yeytan, insan iin bir rezil
edenmiy! der.
30
Eli de: Ey Rabbim! Hi yphesiz benim toplumum yu Kurn'
mehcur/ terk edilmiy bir yey edindiler dedi.
31
Ve iyte byle, Biz her peygamber iin gnahkrlardan bir dyman
klmyzdr. Ve yol gsteren ve yardmc olarak Rabbin yeter.
32
Kfirler; Allah'n ilhlgn ve rabligini bilerek reddeden kimseler:
Kurn o'na bir defada topluca indirilmeli degil miydi? de dediler. Biz, onu
senin kalbine iyice yerleytirelim diye byle para para indirdik. Ve Biz, onu
tane tane/ birbirine karytrmadan vahyettik.
33
Onlarn sana getirdikleri her bir sorunda Biz kesinlikle sana hakk ve en
gzel aklamay getirmiyizdir.
34
O yzleri st cehenneme toplanacak olanlar; iyte onlar, yerce en kt,
yolca da en sapk olanlardr.
35
Ve andolsun ki Ms'ya Kitab' verdik, kardeyi Hrn'u da o'nunla
birlikte yardmc, desteki verdik.
36
Sonra da, Haydi yetlerimizi yalanlayan o topluma gidin! dedik.
Sonunda da onlar paralayp yok ettik.
843
37
Biz Nh toplumunu da elileri yalanladklarnda suda bogduk ve
kendilerini insanlar iin bir almet/gsterge yaptk. Ve Biz yirk koyarak yanly;
kendi zararlarina iy yapanlar iin ok ac veren bir azab hazrladk.
38
d', Semd'u, Ress ashbn ve bunlar arasnda daha birok kuyaklar
da.
39
Ve Biz onlarn hepsine rnekler verdik ve hepsini krdk geirdik.
40
Ve andolsun bunlar, bel ve fenalk yagmuruna tutulmuy olan beldeye
gittiler. Peki, onu da grmyorlar myd? Tam tersi, bunlar ldkten sonra
dirilmeyi ummamaktaydlar.
41,42
Seni grdkleri zaman da, Bu mu Allah'n eli olarak gnderdigi?
Syet tanrlarmza inanmakta direnmeseydik, gerekten de bizi neredeyse
tanrlarmzdan saptracakt diye seni alaya almaktan bayka bir yey
yapmyorlar. Ve onlar, yaknda azab grdkleri zaman, kimin yolca daha
sapk oldugunu bilecekler!
43
Kt duygularn, tutkularn kendine tanr edinen kiyiyi grdn m/hi
dyndn m? Peki, onun zerine sen mi vekil oluyorsun?
44
Yoksa sen, onlarn ogunun gerekten vahye kulak verecegini yahut
akllarn kullanacaklarn m sanyorsun? Onlar ancak hayvanlar gibidir.
Aslnda yol bakmndan daha sapktrlar/yaykndrlar/ayagdrlar.
45,46
Rabbinin o glgeyi nasl uzatmy olduguna bakmadn m? Dileseydi
onu elbet hareketsiz de yapard. Sonra Biz gneyi, ona delil yaptk. Sonra da
onu kolay bir ekiyle Kendimize dogru ektik.
47
Ve O, sizin iin geceyi elbise, uykuyu da rahatlk yapandr. Ve O,
gndz yayly yapandr.
48,49
Ve O, rzgrlar rahmetinin nnde mjdeci olarak gnderendir. Ve
Biz l bir beldeye can verelim, oluyturdugumuz nice hayvanlara ve insanlara
su saglayalm diye gkten tertemiz bir su indirdik.
53
Ve O, iki denizi salverendir; yu su, tatl ve susuzlugu giderici, yu da
tuzlu ve acdr. Ve O, aralarna bir engel ve yasak koyandr.
54
Ve O, sudan, bir beyer oluyturup sonra ona bir soy ve evlilik sebebiyle
akrabalk oluyturandr. Ve senin Rabbin her yeye g yetirendir.
55
Onlar da Allah'n astlarndan kendisine yarar saglamayan ve zarar
vermeyen yeylere tapyorlar. Ve o kfir; Allah'n ilhlgn ve rabligini bilerek
reddeden o kiyi, Rabbinin aleyhine arka kandr/kullarn saptrmak iin
alyandr.
56
Ve Biz seni ancak mjdeleyici ve uyarc olmak zere gnderdik.
57
De ki: Ben, buna karylk sizden herhangi bir cret istemiyorum.
Sadece ve sadece Rabbine dogru bir yol tutmay dileyen kimseler istiyorum.
58
Ve sen, lmeyen daima diri olana gvenip dayan ve O'nun vgs ile
birlikte tm noksanlklardan arndr. Kullarnn gnahlarndan haberdar
olarak O lmeyen, daima diri olan yeter.
59
O daima diri olan, gkleri, yeryzn ve ikisinin arasndakileri alt
evrede oluyturan, sonra en byk taht zerinde egemenlik kurandr, yarattg
btn canllara dnyada oka merhamet edendir. Haydi, sen bunu ok iyi
bilene sor.
60
Ve onlara Rahmn'a [yarattg btn canllara dnyada oka
merhamet eden Allah'a] boyun egip teslimiyet gsterin! dendigi zaman,
yarattg btn canllara dnyada oka merhamet eden Allah da neymiy?
Senin bize emrettigin yey iin mi boyun egip teslimiyet gsterecegiz? dediler.
Ve bu boyun egip teslimiyet gsterme emri, onlarn nefretlerini artrd.
844
61
Gkte burlar yapan, onlarn iinde bir kandil ve aydnlatc bir ay
oluyturan Zat ne cmerttir!
62
Ve O, gt almay veya kendisine verilen nimetlerin karylgn demeyi
dileyen kimseler iin gece ile gndz birbiri ardnca getirendir.
63
Ve Rahmn'n; yarattg btn canllara dnyada oka merhamet eden
Allah'n kullar yle kimselerdir ki onlar, yeryznde alakgnlllkle
yrrler ve cahil kimseler kendilerine lf attg zaman Selm! derler.
64
Rahmn'n [yarattg btn canllara dnyada oka merhamet eden
Allah'n] kullar, Rablerine teslimiyet gstererek ve kulluk grevlerini yerine
getirerek gecelerler.
65,66
Ve Rahmn'n [yarattg btn canllara dnyada oka merhamet
eden Allah'n] kullar, Rabbimiz! Cehennem azabn bizden sav! Dogrusu
onun azab daim bir degiyim ve ykma ugramaktr. Oras cidden ne kt bir
karargh, ne kt bir ikametghtr! derler.
67
Ve Rahmn'n kullar, harcadklarnda savurganlk etmezler, sklk da
etmezler ve bu ikisi arasnda bir denge olmuytur.
68-71
Ve iyte Rahmn'n kullar, Allah ile beraber bayka bir ilha
yalvarmazlar. Allah'n haram ettigi can ldrmezler. Ancak hak ile
ldrrler. Zina da etmezler. Ve kim bunlari yaparsa, gnahla karyilayir.
Kiymet gn azabi kat kat olur ve orada, alaltilarak srekli olarak kalir. Ancak
tevbe eden, iman eden ve slihi iyleyenler bunun diyindadir. Iyte Allah, onlarin
ktlklerini iyiliklere evirir. Ve Allah, ok bagiylayicidir, ok merhametlidir. Ve
her kim tevbe eder ve slihi iylerse, kesinlikle o, tevbesi kabul edilmiy olarak
Allah'a dner.
72
Ve Rahmn'n kullar, yalan yere tanklk etmezler, boy bir yeye
rastladklar zaman saygn bir yekilde geerler.
73
Ve Rahmn'n kullar, kendilerine Rablerinin almetleri/ gstergeleri
hatrlatldgnda ise, onlar zerine sagrca ve krce davranmazlar.
74
Ve Rahmn'n kullar, Rabbimiz! Bize eylerimizden ve bizden sonraki
kuyaklarmzdan gz aydnlg olacak kimseler hibe et/ bagyla. Ve bizi
Allah'n korumas altna girmiy kiyilere nder kl! derler.
75,76
yte Rahmn'n kullar, sabretmelerine karylk cennetin en yksek
makamlarnda, orada sonsuz olarak kalc kimseler olarak dllendirilecekler,
orada hrmet ve selmla karylanacaklardr. Orasi ne gzel bir karargh ve ne
gzel bir ikametghtir!
77
De ki: Yakarynz olmasa, Rabbim size deger verir mi ki de siz,
kesinkes yakarmadnz, yalanladnz? Artk yakarmama, yalanlama sizin
ayrlmaznz olacaktr; kendinizi bu durumdan kurtaramayacaksnz.











Ayetlerin tahlili
845


1. Ayet:

1
lemlere uyarc olsun diye kuluna/kullarna Furkn' indiren ne
cmerttir/ ne bol bol nimet verendir!

Bu ayet, bundan evvelki Ya Sin suresinin 69, 70. ayetlerindeki Ve Biz ona iir
gretmedik. Bu onun iin yaramaz da. O, sadece diri olanlari uyarmak ve kfirlerin
zerine Szn hakk olmasi iin bir gt ve apaik bir Kurandir ifadesinin
devami niteligindedir.
Bu ayette Kuranin furkan zelligi n plna ikarilmistir. Mrselat
suresinde de aikladigimiz gibi, Kuranin isimlerinden biri olan '-'' Furkan
szcg, iki seyi birbirinden ayirmak anlamindaki fark kknden tremistir
ve ' farika szcg ile ayni anlama gelir. Yaygin kullanimina bakildiginda,
fark szcgnn trevleri olan tefrik, firak, firkat, firka, tefrika, ferik
szcklerinin somut seyler [mahsusat] iin; -'' farikat, ,' Faruk ve '-''
furkan szcklerinin ise soyut seyler [makult] iin kullanildigi grlr.
Bakara suresinin 53. ve Enbiya suresinin 48. ayetlerinde Musa peygambere
verildigi sylenen Furkan, soyut seyler olan hakk ile batili, iman ile kfr, gzel
ile irkini, iyi ile kty birbirinden ayirdigi iin Kurana da isim olarak verilmistir.
Halife mere verilen Faruk unvani da onun hak ve batili iyi ayirmasindan
dolayidir.
466

Kuranin Furkan olarak anildigi birok ayet vardir:

185
Ramazn ayi ki, Kurn, bir kilavuz olarak ve furkndan, yol gstermeden aik seik
aiklamalar olarak kendisinde indirilmistir. Bu nedenle sizden her kim bu aya shit olursa hemen
onda oru tutsun. Kim de hasta veya sefer; iftilik, ticaret, askerlik, egitim- gretim gibi gidi
gelili; hareketli bir i zerinde ise diger gnlerden sayisincadir. Allah, size kolaylik diler, size
zorluk dilemez. Bu kolaylik, Allah'in korumasi altina girmeniz ve sayiyi tamamlamaniz, size yol
gsterdiginden dolayi Allah'i byklemeniz ve Allah'in verdigi nimetlerin karsiligini deyesiniz
diyedir.
(Bakara/ 185)

3,4
Allah, sana, sadece iinde konu edilenleri dogrulayici olarak bu kitabi hak ile indirdi. O,
daha nce insanlara dogru yol kilavuzu olarak Tevrt'i ve Incl'i de indirmisti. Furkn'i da O indirdi.
Sphesiz kfirler; Allah'in yetlerini bilerek reddeden su kimseler, etin bir azap kendileri iin
olanlardir. Allah, en stn, en gl, en serefli, maglp edilmesi mmkn olmayan/mutlak galip
olandir, sululari yakalayip cezalandirmak sretiyle adaleti saglayandir.
(l-i Imran/ 3, 4)

Ayette isim verilmeden . kul [De!] ifadesi kullanilarak muhatap alinan
kisinin Allah elisi Muhammed olduguna dair Kuranda ipucu niteliginde pek ok
ayet (Enm 7, Nisa 136, Nahl 89, Bakara 23, Insan 23) vardir:




466
(Lisanl-Arab; c.7, s. 82- 85, Tacl-Arus; frk mad.)
846
Buna karsilik, Razi ve Kurtubi, Abdullah b. Zbeyrin, ayetteki --= abdihi
[kulu] szcgn -'-= ibadihi [kullari] olarak okudugunu nakletmislerdir.
467
Bu
kiraate gre ayetin anlami lemlere uyarici olsun diye, kullarina Furkani
[Ayiriciyi] indiren ne cmerttir! seklinde olmaktadir. Bu kiraati asagidaki ayetler
de onaylamaktadir:

10
Hi kuskusuz Biz size, gdnz/san serefiniz iinde olan bir kitap indirdik. Buna ragmen
hl akillanmayacak misiniz?
(Enbiya/ 10)

136
Deyin ki: Biz Allah'a, bize indirilene, Ibrhm'e ve Isml'e ve Ishk'a ve Ya'kb'a ve
torunlarina indirilene, Ms'ya ve s'ya verilene ve peygamberlere Rablerinden verilene iman ettik;
onlardan hi birini digerinden ayirmayiz ve biz ancak O'nun iin islmlastiranlariz [saglamlastiran/
esenlik-mutluluk kazandiran birileriyiz].
(Bakara/ 136)

TEBAREKE

='-- Tebareke szcg, reme ve fazlalik anlamindaki =- berk, -
bereket szcklerinin .='-- tefale kalibindaki bir trevidir. Szcgn kk olan
berk, bereket genellikle hayirli olan bir seyin bollugu olarak ifade edilir.
Bu szcgn bedevlerce ilk kullanimi, deve ve kuslarin subaslarina
toplanmasi, birikmesi ve havuza suyun dolmasi anlamlarinda kullanilmistir.
468

Bu temel anlama gre, tebareke szcg bollastiran, hayirli ve gzel nimetleri
bol bol veren demek olmaktadir. Nitekim bizim ne cmerttir seklinde yaptigimiz
eviri de szcgn bu z anlamini ifade etmektedir. Ne var ki, szck zaman
ierisinde mukaddes anlaminda kullanilir olmus ve tebareke lfizlari Allah iin
O, ne kutludur! anlamiyla ifade edilir olmustur. Ancak bize gre, szcgn yer
aldigi ayetlerin ierdigi mesajlar dikkate alinarak z anlami ile kullanilmasi
gerekmektedir.
Tebareke szcgnn tredigi kk olan berk szcg, trevleriyle birlikte
Kuranda 31 kez yer almistir. Konumuz olan tebareke szcg ise Kuranda 9
ayette gemektedir. Bu ayetlerin [1, 10 ve 61. ayetler] bu surede olup digerleri
Mmin 64: Mminun 14: Mlk 1: Arf 54: Zhruf 85: Rahman 78dedir.


Ayette geen lemler ifadesi, tm zamanlarin insanlarini kapsamaktadir. Ya
Sin suresinin tahlilinde de degindigimiz gibi, Allah elisi, Arf/158, Enm/19,
Sebe/28 ve Enbiya/107. ayetlerin aik ifadeleriyle sadece Arap toplumuna degil, tm
insanlara [lemlere] gnderilmis bir elidir ve tm insanlari uyarmakla ykmldr.

2. Ayet:


467
(Razi, Mefatihul-Gayb; Kurtubi, el-Camiu li Ahkamil-Kuran)
468
(Lisanl-Arab; c:1, s:398)

847
2
Furkn' indiren, gklerin ve yerin hkmranlg Kendisinin olan, hi
ocuk edinmeyen, hkmranlkta ortag olmayan ve her yeyi oluyturup sonra
da onlar bir lye gre ayarlama yapandr.

1. ayette Kurani indiren olarak sonsuz cmert niteligini n plna ikaran
Rabbimiz, bu ayette drt niteligini daha hatirlatmaktadir. Bu nitelikler gklerde ve
yerde kendisinden baskasinin sznn gememesi, yani evrenin hakimiyetinin
kendisine ait olmasi, ocuk edinmemis olmasi, yani kendinden baska kimsenin
ilhliga lyik olmamasi, hkmranlikta ortaginin bulunmamasi ve her seyi
yaratip yarattiklarini sasmaz bir l ile llendirmesidir. (l konusu Kamer
suresinin 49. ayetinde de karsimiza gelmis ve Seyyid Kutubun konu ile ilgili yazisi
Kamer suresinin sonunda ek olarak verilmisti.)
2. ayet, Kuranda Allahi niteleyen yzlerce ayetin bir zeti mahiyetindedir.
Allahin sifatlarini tanitan bu ayetlerden tanesi asagidadir:

107
Gklerin ve yerin egemenliginin sphesiz yalniz Allah'a ait oldugunu ve sizin iin Allah'in
astlarindan bir yakin ve bir yardimci olmadigini bilmedin mi?
(Bakara/ 107)

111
Ve de ki: Tm vgler, hibir ocuk edinmeyen, sahiplikte ve ynetimde kendisinin
herhangi bir ortagi bulunmayan, dsknlkten dolayi yardimcisi olmayan Allah'a zgdr; baskasi
vlemez. Ve Allah'i ululadika ulula!
( Isra/ 111)

49
Sphesiz ki, Biz her seyi; evet her seyi bir l, ayar ile olusturduk.
(Kamer/ 49)

3. Ayet:

3
Kfirler ise, O'nun astlarndan, bir yey oluyturamayan, kendileri
oluyturulmuy olan, kendileri iin zarar ve yarara gc olmayan, lme, hayata
ve lmden sonra tekrar canlandrmaya gleri yetmeyen ilhlar edindiler.

2. ayette kendi niteliklerini bildiren Rabbimiz, szde tanrilarin niteliklerini de
bu ayette sayarak akilli insanlara bir mukayese imkni vermistir:
848
*O putlar bir sey yaratamazlar. Ilh niteligi verilecek olanin ise yaratici olmasi
gerekir. Nitekim Allah her seyi yaratandir (Zmer/62, Mmin/62).
*O putlar kendileri yaratilmis olduklari iin baskasina muhta durumdadirlar.
Ilh niteligi verilecek olanin ise hibir seye muhta olmamasi gerekir. Nitekim
Allah, hibir seye muhta degildir, ok zengindir (Tegabn/6).
*O putlarin kendilerine fayda veya zarar verecek gleri yoktur. Dolayisiyla
baskalarina ne fayda ne de zarar verebilirler (Arf/197). Allah ise her seye g
yetirendir (Mlk/1).
*O putlarin ne hayat vermeye, ne ldrmeye ve ne de ldrdkten sonra
diriltmeye gleri yeter. O hlde bunlara ilh denemez. Allah ise yaratir,
rizklandirir, ldrr ve sonra tekrar diriltir (Rum/40).

Szde ilhlarin nitelikleri ayette ogul ifadelerle anlatilmis ve bylece melek,
eli, cinn, veliyler, Ay, Gne, ta, aga ve hayvanlardan edinilmis putlarin hepsi
ayetin kapsami iine alinmistir.
Insanoglunun sahte ilhlar edinme temayl sebebiyle Rabbimiz bu konuda
insanlari sik sik uyarmistir:

81
Ve onlar, kendileri iin bir g, san, seref olsun diye Allah'in astlarindan ilhlar edindiler.
(Meryem/ 81)

20-25
O sirada o kentin en uzak yerinden bir adam kosarak geldi. Dedi ki: Ey toplumum! Uyun
elilere! Uyun sizden hibir cret istemeyen o kisilere ki, onlar kilavuzlanan dogru yolu
bulmuslardir. Bana ne oluyor da kulluk etmeyecekmisim O beni yoktan yaratana? Siz de sadece O'na
dndrleceksiniz. Ben, hi O'nun astlarindan ilhlar edinir miyim? Eger Rahmn [yarattigi btn
canlilara dnyada oka merhamet eden], Kendisinden bana bir zarar dileyecek olsa, ilhlarin
yardimi, torpili benden yana hibir yarar saglamaz ve o ilhlar beni kurtaramazlar. Sphesiz ki ben,
ilhlar edindigim takdirde apaik bir sapiklik iindeyim. Sphesiz ki ben, Rabbinize iman ettim.
Haydi, kulak verin bana!
(Ya Sin/ 2025)

74
Bir de onlar, kendileri yardim olunmalari iin Allah'in astlarindan ilhlar/ tanrilar edindiler.
(Ya Sin/ 74)


46. Ayetler:

4
Ve kfirler; Allah'n ilhlgn ve rabligini bilerek reddetmiy olan
kimseler, Bu Kurn, o'nun/ Muhammed'in uydurdugu yalandan bayka bir
yey degildir. Ona bayka bir topluluk da bunun iin yardm etmiytir dediler.
Bylece onlar kesinlikle hakszlk ettiler ve aslsz bir iddia getirdiler.
5
Ve O Kurn, yazl duruma getirilmiy ncekilerin masallardr; yimdi
de o, sabah-akyam/ srekli kendisine okunmaktadr dediler.
6
De ki: Onu, gklerdeki ve yerdeki srr bilen indirmiytir. Sphesiz O,
bagylayandr, merhamet edendir.


Bu ayet gurubunda, Kuran karsisinda ciz kalan ve mevcut dzenlerinin
bozulmasindan korkan inati kfirlerin olur olmaz isnatlarda bulunarak Furkan
[Kuran] hakkinda yaptiklari satasmalari ve onlara verilen cevap aktarilmaktadir.
Dikkat edilirse, msrikler Kuranin peygamberimizin kendi dzmesi olmadigini
bilmektedirler ama Kuranin Allah tarafindan vahyedildigi geregine inanmak
849
yerine, birileri tarafindan ona gretildigini iddia etmektedirler. Bu isnat baska
ayetlerde de yer almistir:

103
Ve kesinlikle Biz biliyoruz ki, onlar Sadece, o'na bir beser gretiyor diyorlar. Peygamber'e
gretiyor zanninda bulunduklari kimsenin dili yabancidir. Kurn ise apaik bir Arapa'dir.
( Nahl/ 103)

Klsik kaynaklarin hepsinde, peygamberimize bu insafsiz iftirayi atanlarin
Nadr b. Hars b. Abdddar ile arkadaslari oldugu, peygamberimize Kuran greten
kisilerin de Mekkede ustalik yapan Bizans asilli Cibra, Yesar ve Addas adindaki
azat edilmis kleler ile Habesli byc Ubeyd b. Hadr adli kisi oldugu
belirtilmektedir.
469
Bu kaynaklarda verilen bilgilere gre Cibra adli kle Amir b.
Rabia tarafindan; Yesar, Ala b. El Hadrami tarafindan; Addas da Huveytip b.
Abdluzza tarafindan azat edilmislerdir.
Grldg gibi, peygamberimize Kuran grettigi ileri srlen bu kisiler,
sosyal ynden ok zayif ve yeni Mslman olmus gariban kisilerdir. Bu kisilerin,
edebiyat bir tarafa, dogru drst Arapa bildikleri bile tartismalidir. Zaten Rabbimiz
de msriklerin akil ve mantikla bagdasmayan bu sama iddialarini zalimce diye
niteleyerek reddetmistir.

Drdnc ayette nakledilen Ona baka bir topluluk da bunun iin yardim
etmitir iddialarindan Raslllaha Mekke disindaki Mekkenin nimetlerine gz
dikmis kimseler, lkeler ile isbirligi yaptigi ithami da anlasilmaktadir. Ki bu
ithamlar, gemiste Musa peygambere de yapilmisti. Arf/120-126da grlebilir.

Msriklerin iddialari gerekten samadir, nk her seyden nce kfirlerin
elinde iddialarini kanitlayacaklari herhangi bir bilgi, belge, kanit bulunmamaktadir.
Eger bu iddialari kanitlamaya yarayacak bir delil mevcut olsaydi, her trl g
kuvvet ellerinde olan ve her trl zorbaligi rahata yapan bu kfirler mutlaka bu
delili ortaya ikarirlar veya kendilerine karsi hibir hak iddia edemeyen bu
garibanlara yaptiklarini itiraf ettirebilirlerdi. Diger taraftan, sz konusu bu kisiler,
azat edilmis de olsalar, eski sahiplerinin baskilarina boyun egerek kendilerine madd
aidan herhangi bir ikar saglamayan peygamberi desteksiz birakabilirlerdi. Ayrica
durum msriklerin iddia ettigi gibi olsaydi, kendileri de Mslman olan bu kisiler,
neden yalanci, dzmeci bir insana inanip onun sylediklerine uysunlar, niin
dzenbazligini bildikleri bir kisiyi peygamber olarak kabul etsinlerdi? Bu iddialar
dogru olsaydi, bu sahislarin bundan bir ikari olmasi gerekmez miydi?
Peygamberimizin yanindan hi ayrilmayan esleri, evltlari, evltligi Zeyd, Ebubekir
ve diger yakinlari peygamberin byle bir iliski iinde oldugunu fark etmezler miydi?
Byle bir sey sezseler ona inanir, onun iin canlarini ve mallarini ortaya koyarlar
miydi?
Kisacasi, Rabbimizin dedigi gibi bu iftira zalimce idi. Zalim msriklerin
byle insafsica saldirilari birok kez olmus ve Rabbimiz her defasinda bu iddialari
reddetmistir:

8
Ya da onlar, Kurn'i, Muhammed uydurdu diyorlar. De ki: Eger onu ben uydurmussam bana Allah'tan
olacak seye g yetiremezsiniz; beni Allah gibi cezalandiramazsiniz. O, sizin neyin iine atildiginizi daha iyi
bilir. Sizinle benim aramda tanik olarak O yeter. Ve O, ok bagislayicidir, ok merhamet edicidir.

469
(Razi, Mefatihul-Gayb; Kurtubi, el-Camiu li Ahkamil-Kuran)
850
(Ahkaf/ 8)

24
Ya da onlar, Allah'a karsi yalan uydurdu mu diyorlar? Iste eger Allah dilerse senin de
kalbini mhrler; btili yok eder ve szleriyle hakki gereklestirir. Sphesiz ki O, ggslerde bulunan
seyleri ok iyi bilendir.
(Sra/ 24)

93
Ve Allah'a karsi yalan uydurandan yahut kendisine hibir sey vahyolunmadigi hlde Bana
vahyolundu diyenden ve Allah'in indirdigi gibi ben de indirecegim diyenden daha yanlis; kendi
zararlarina is yapan kim olabilir? Sirk kosarak yanlis; kendi zararlarina is yapan o kimseleri lmn
siddetleri iindeyken, grevli gler de onlara ellerini uzatmis, Canlarinizi ikarin. Bugn, Allah'a
karsi gerek disi seyler sylediginizden ve O'nun yetlerine karsi bbrlenmenizden dolayi alaltici
bir azapla cezalandirilacaksiniz derlerken bir grsen!
(Enm/ 93)

Msriklerin bu davranislarina karsilik insaf sahibi olan Ehl-i Kitaptan akli
basinda hi kimse byle bir iddiada bulunmamis, bu kimseler Kuran karsisinda
hemen iman etmislerdir:

107,108
De ki: Siz Kurn'a ister inanin, ister inanmayin; su daha nce kendilerine bilgi
verilenler; Kurn onlara okundugunda onlar, boyun egip teslimiyet gstererek eneleri st
kapanirlar. Ve Rabbimiz her trl kusurdan ariniktir. Rabbimizin vaadi kesinlikle gereklesecektir
derler.
109
Ve onlar, aglayarak eneleri st kapanirlar. Ve Kurn, onlarin saygilarini, alak
gnllgn artirir.
(Isra/ 107109)

51
Ve andolsun Biz, Sz' [vahyi/Kurn'i] gt alirlar diye birbiri ardinca yolladik.
52
Szden [vahiyden/Kurn'dan] nce kendilerine Kitap verdigimiz kimseler; onlar, Sz'e
[vahye/Kurn'a] de inanirlar.
(Kasas/ 51, 52)

10
De ki: Hi dsndnz m? Eger Kurn, Allah tarafindan ise ve siz de onu bilerek
reddetmisseniz, bununla birlikte Isrlogullari'ndan bir shit de onun bir benzeri zerine tanik olup da
inanmissa, siz de byklk tasladiysaniz Sphesiz ki, Allah sirk kosarak yanlis, kendi zararlarina
is yapanlar topluluguna kilavuzluk etmez.
(Ahkaf/ 10)

47
Ve iste bylece Biz, sana Kitab'i indirdik de kendilerine Kitap verdiklerimiz Kurn'a
inaniyorlar. Ve ehli kitabin disindakilerden/ Araplardan da ona inananlar vardir. Ve Bizim
yetlerimizi ancak, kfirler; Allah'in ilhligini ve rabligini bilerek rtbas eden kimseler bile bile
reddeder.
(Ankebut/ 47)

114
Ve O, size Kurn'i ayrintili/hak-btil ayrilmis olarak indirdigi hlde, Allah'tan baska bir
hakem mi arayayim? Ve kendilerine Kitap verdigimiz su kisiler, Kurn'in sphesiz Rabbinden hak
ile indirilmis oldugunu bilirler. O hlde sen onlarin bu kitabin Allah tarafindan indirildigini bildikleri
hususunda sakin sphecilerden olma.
(Enm/ 114)

36
Ve kendilerine Kitap verdigimiz kimseler, sana indirilen ile sevinirler. Karsit grup
olusturanlardan, onlarin bir kismini taninmaz hle getiren kisiler de vardir. De ki: Ben, ancak
851
Allah'a kulluk etmekle ve O'na ortak kabul etmemekle emrolundum. Ben yalnizca O'na davet
ediyorum, dnsm de yalniz O'nadir.
( Rad/ 36)


Konumuz olan ayette Onu, gklerdeki ve yerdeki sirri bilen indirmitir
denilmek suretiyle ok ince bir noktaya temas edilmis ve Allahin her sirra vakif
oldugu vurgulanmistir. Zira Kuran, ierdigi gaybe ait bilgiler, indigi dnemde
insanlarin gizli kararlarini ortaya dken yapisi, topluma ynelik en st dzeydeki
ahlk ilke ve yasalari, afak ve enfse ait mucizev bilgileri ile ancak ve ancak her
seyi bilen, her sirdan haberdar olan yce bir kudret tarafindan yazilmis olabilir. Bu
yce kudret lemlerin Rabbi olan Allahtir.
Kurani indiren Allah her sirra vakiftir, her seyi bilir:

2,3
Rablerinden kendilerine gelen her yeni gd/hatirlatmayi ancak oyun yaparak ve kalpleri
eglenerek dinlerler. Ve sirk kosarak yanlis; kendi zararlarina is yapan o kimseler, aralarinda su
Iisiltiyi gizlediler: Bu, sizin gibi bir insandan baska bir sey midir? Artik grp dururken byye mi
gidiyorsunuz?
4
De ki: Benim Rabbim gkte ve yerde her sz bilir. Ve O, en iyi isiten, en iyi bilendir.
(Enbiya/ 24)

79. Ayetler:

7,8
Ve inkr etmiy olanlar: Bu ne biim eli ki, yemek yiyor, sokaklarda
yryor? Ona, bir melek indirilseydi ya! Bylece O'nunla beraber bir uyarc
olur! Yahut kendisine bir hazine braklsayd veya kendisinden yiyecegi bir
bahe olsayd ya! dediler. Bu yirk koyarak yanly; kendi zararlarna iy
yapanlar: Siz, yalnzca bylenmiy bir kiyiye uyuyorsunuz da dediler.
9
Senin iin nasl rnekler getirdiklerine bir bak! Artk onlar sapmylardr,
hibir yola da g yetiremezler.

Kurana ynelik ithamlari reddedilince msrikler bu kez Allah elisine karsi
saldiriya gemislerdir. 79. ayetlerden olusan yukaridaki paragrafta inkrcilarin bu
ithamlari konu edilmistir. Kfirlerin itirazlari, peygamberin onlardan birisi, yani
kendileri gibi yiyip ien, sokaklarda gezen biri olmasidir. Beklentileri ise
kendilerinin de grebilecegi uyarici bir melegin eliyle beraber aralarina inmesi, ya
da eliye bir hazine verilmesi veya elinin yiyip iecegi bir iftliginin olmasidir.
(Kfirlerin bu beklentilerine cevap 20. ayette gelecektir.)
Kfirlerin alay kokan bu talepleri Kuranda birka kez yer almistir:

90-93
Ve Bizim iin yerden bir pinar fiskirtmadika sana asla inanmayacagiz. Yahut senin
hurmalardan, zmlerden olusan bir bahen olmali. Onlarin aralarinda saril saril irmaklar akitmalisin.
Yahut iddia ettigin gibi gg paralar hlinde zerimize dsrmelisin yahut Allah'i ve melekleri
karsimiza getirmelisin. Yahut senin altin sslemeli bir evin olmali yahut gge ykselmelisin. Ancak,
senin ykselisine, grenip gretecegimiz bir kitabi bize indirmene kadar asla inanmayiz dediler. Sen
de ki: Rabbim noksanliklardan ariniktir. Ben, beser bir eliden baska bir sey miyim ki!
(Isra/ 9093)

Kfirlerin bu taleplerinin benzeri daha evvel Firavun tarafindan Musa
peygambere de yapilmisti:

852
51-53
Ve Firavun, toplumunun iinde seslendi: Ey toplumum! Misir hkmdarligi ve altimdan
akip giden su irmaklar benimdegil mi? Hl grmyor musunuz? Yahut ben, su zavallinin ta
kendisi olan; nerede ise meramini anlatamayan kisiden daha hayirli degil miyim? Hem o'nun
zerine altin bilezikler atilmali veya kendisiyle beraber simsiki saflar hlinde melekler gelmeli
degil miydi? dedi.
(Zhruf/ 53)

Demek oluyor ki, Musa peygamberin Firavunu ile peygamberimizin karsitlari
arasinda bir fark yoktur.

Byklenmeleri sebebiyle iyi dsnemeyen ve geregi gremeyen gururlu
kfirler, Rabbimiz tarafindan bu ayet grubunda zalim, sapmis ve hibir yola
g yetiremeyen seklindeki sifatlarla nitelenmektedir. Bu niteliklerin hepsi de agir
bir kinanmayi ifade etmektedir.

5052. Ayetler:

50
Ve andolsun Biz, gt almalar iin her yeyi, eyit eyit yekillerde
anlattk, ama insanlarn ogu sadece iyilikbilmezlikte dayattlar.
51
Syet dileseydik Biz elbette her kente bir uyarc gnderirdik.
52
yleyse kfirlere; Allah'n ilhlgn ve rabligini bilerek reddedenlere
itaat etme ve Furkn ile onlara kary olanca gcnle byk bir cihat yap,
ugray ver!

Klsik eserlerin ogunda, 50. ayetteki onu zamirinin 48. ayetteki su
szcgne gnderilmesi sonucu, 50. ayette suyun eviriminin kastedildigi ynnde
aiklamalar yapilmistir. Bize gre ise bu, uygun olmayan bir yaklasimdir. 50-52.
Ayetler teknik ve anlam bilgisi aisindan dokuzuncu ayetin devamidir. Zira gruptaki
son ayet olan 52. ayetteki ve onunla onlara kari byk bir cihat yap ifadesinde
yer alan onunla zamiri Furkana gittigine gre, 50. ayetteki onu zamiri de
Furkana raci olmalidir. Dolayisiyla burada evrilip evrilen Kurandir. Yani,
Kurandaki afak ve enfse dair ayetler [deliller], evrile evrile, birok degisik
sekildeki rneklerle anlatilmakta, bazilarinin grmezden geldigi gtler bu
rneklemelerle verilmektedir.
51. ayetten grendigimize gre, her kente bir uyarici gnderilmemistir. Bu,
insanlarin birligini ve toplumlarin dzenlerini saglamaya ynelik bir uygulamadir.
Eger her kente bir eli gnderilseydi, muhtemelen her kent kendi peygamberini
takim tutar gibi tutacak ve diger kentlere hasim olacakti. Byle bir durumda ise,
dzen saglamak iin gnderilmis olan eliler, dzensizligin sebebi hline
geleceklerdi. Hlbuki istenen; insanlarin tefrikaya dsmeden birlik ve beraberlik
iinde yasamalaridir. Iste bu yzden peygamberler her kente degil, toplumlara
gnderilmis ve toplumlarin bir peygambere uymasi istenmistir.

24
Sphesiz Biz, seni hak ile bir mjdeci, bir uyarici olarak gnderdik/eli yaptik. Her mmetin
de iinde bir uyarici kesinlikle gelip gemistir.
25
Ve onlar seni yalanliyorlarsa, hi sphesiz
onlardan nceki kisiler de yalanlamislardi; eliler onlara apaik delillerle, sahifelerle ve aydinlatici
kitaplarla gelmislerdi.
26
Sonra Ben, kfirleri; Allah'in ilhligini ve rabligini bilerek reddeden o
kisileri tutup yakaladim. Simdi Beni tanimamak/tanitmamaya yeltenmek nasil oldu?
(Fatir/ 24)

853
CHAD

Surenin sonundaki Cihad yazimizda ayrintili olarak tahlil ettigimiz -'+=
cihad szcgn kisaca Islm davasi yolunda elden geleni yapmak, bu dava iin
tm imkn ve kaynaklari; bilgiyi, kalemi, medyayi, mali, mlk seferber etmek
seklinde tanimlamak mmkndr.
52. ayette Rabbimiz elisine, Kuran ile byk bir cihad yapmasini
emretmektedir. Yani eli cihadinda silh olarak Kurani kullanacaktir. Diger bir
ifade ile sylenecek olursa, eli, Kurandan baska silh kullanmayacaktir. Demek
ki; kfr, sirki, nifaki yikmak iin en etkin silh Kuranin ierdigi mesajlardir.
Tarihe bakildiginda da aynen byle oldugu grlmektedir.
52. ayetteki kfirlere itaat etme ifadesi, kfirlerin uzlasma arayislari iinde
olduklarini gstermekte ve ayni zamanda da eliye kesinlikle byle bir uzlasma
yapmamasini emretmektedir. Rabbimizin kfirlerle uzlasmayi yasaklamasi baska
ayetlerde de dile getirilmistir:

9-16
Onlar arzu ettiler ki, sen onlara yag ekesin, onlar da hemen sana yag eksinler. ok yemin
eden, asagilik, alayci, gammaz; arkadan ekistiren, arabozucu, kovuculuk iin gezip duran, mal ve
ogullari var diye hayri engelleyen, saldirgan, gnaha batmis, kaba/obur, sonra da ktlkle damgali
su asalaklarin hibirine itaat etme. hireti yalanlayan o kisi, yetlerimiz kendisine okundugu zaman:
Daha ncekilerin masallari dedi. Yakinda Biz onun burnunu srtecegiz
(Kalem/ 914)

1
De ki: Ey kfirler; Allah'in ilhligini, rabligini kabul etmeyen kisiler!
2
Ben sizin
taptiklariniza tapmam/ ben sizin yaptiginiz kullugu yapmam.
3
Siz de benim taptigima tapici
degilsiniz/ siz de benim yaptigim kullugu yapmazsiniz.
4
Ve ben asla sizin taptiklariniza tapacak
degilim/ ben asla sizin yapmis oldugunuz kullugu yapici degilim.
5
Siz de benim taptigima tapacak
degilsiniz/ siz de benim yapmakta oldugum kullugu yapici degilsiniz.
6
Sizin dininiz/inan ve yasam
ilkeleriniz sadece sizin iin, benim dinim/inan ve yasam ilkelerim de sadece benim iindir.
(Kfirun/ 16)


10. Ayet:

10
yle cmerttir ki O, dilerse sana hazineden, onlarn dedigi baheden
daha hayrlsn; altndan rmaklar akan cennetleri verir, senin iin saraylar da
yapar.

Bu ayet de suiistimal edilmis ayetlerden birisi olup rivayetlerde bu ayetin,
diger ayetlerin aksine, elinde cennet saraylarinin anahtarlari bulunan cennetlerin
bekisi Ridvan tarafindan indirildigi, peygamberimizin ise bunlari reddedip fakirligi
ve kul-eliligi tercih ettigi anlatilmaktadir. Oysa bu ayette Rabbimiz, kudretini ve
sonsuz cmertligini ifade edip dilerse onlarin saydiklari szde degerlerden daha
hayirlisini elisine verecegini bildirmektedir.

1119. Ayetler:

11
Aslnda onlar kymeti yalanladlar. Biz ise kymeti yalanlayanlara
lgn alevi hazrladk.
12
O lgn alev onlar uzak bir yerden grnce, onun fkelenmesini ve
ugultusunu iyittiler.
854
13
Ve baglanmy kimseler olarak cehennemden dar bir yere atldklar
zaman, orackta lm isterler.

14
Bugn bir lm degil birok lm isteyin!
15
De ki: Karylk ve gidilecek bir yer olarak bu mu daha iyidir yoksa
Allah'n korumas altna girmiy kiyilere sz verilen sonsuzluk cenneti mi?
16
Onlar iin orada temelli olmak zere diledikleri her yey vardr. Bu,
Rabbinin yerine getirilmesini stne aldigi bir vaattir.
17
Ve o gn Rabbin, onlar ve onlarn Allah'n astlarndan taptklar yeyleri
toplar da, Siz mi saptrdnz yu kullarm, yoksa kendileri mi o yolu
kaybettiler? der.
18
O sahte ilhlar dediler ki: Tm noksanlklardan arndrrz Seni. Senin
astlarndan yardm eden, yol, gsteren ve koruyan yaknlar edinmek bize
yaraymaz. Ama Sen onlar ve atalarn ylesine nimetlendirdin ki, gt'/
Kitab' terk ettiler ve degiyime/ ykma ugramaya giden bir topluluk oldular.
19
yte taptklarnz sizi sylediklerinizde yalanladlar. Artk geri evirmeye
ve bir yardma g yetiremezsiniz. Ve sizden kim yirk koyarak yanly; kendi
zararina iy yaparsa, Biz ona byk bir azab tattracagz.

Bu ayet gurubunda kfirlerin ilerinde tutup da aika syleyemedikleri asil
maksat ve sirlari Rabbimiz tarafindan aiga vurulmaktadir. Kiyamet gnne
inanmadiklari desifre edilerek onlari bekleyen akibet ve olacaklar anlatilmaktadir.
Birok ayette belirtildigi gibi, kfirler demektedirler ki: Yeryzndeki bu
hayattan baska bir hayat yoktur. Yaptiklarimizdan dolayi hesaba da ekilmeyecegiz.
lm, her seyin sonu demektir. Bu sebeple; Allaha ibadet etmissin, kfir, msrik
olmussun, hi fark etmez. Elde firsat varken bu firsat degerlendirilmeli, dnyadaki
her trl zevkin tadina varilmalidir.
Bu durumda, onlarin Kuran ve eli hakkinda ileri srdkleri samaliklar
aslinda birer bahanedir. Ilerinde sakladiklarini zannettikleri esas dsnceleri
kiyameti inkr etmek ve onu yalan saymaktir. 11. ayet onlarin bu sama kabullerine
karsi Rabbimizin tepkisini bildirmektedir.
Kfirlerin sirlari desifre edilip akibetleri bildirildikten sonra, 12 ve 13.
ayetlerde uyari amali olarak mahserden ve cehennemden bazi sahneler
canlandirilmistir. Bu sahnelerde msriklerin helki agirmalari, onlarin Yeti ey
lm, yeti! diye bagrisacaklarini dsndrmektedir. Nitekim toplumda dayanilmaz
855
aci ve sanci iinde kivranan kisilerin de Allahim, canimi al da kurtar! tarzinda
yakarisina oka rastlanmaktadir.
Bu sahnelerle henz yz yze gelmemis olanlara sanki Bir kere degil, bin
kere lm isteseniz de kurtulusunuz yok! Gelin, aklinizi basiniza alin! seklinde bir
uyarinin yapildigi 14. ayetten sonra 15, 16. ayetlerde takva sahiplerine vaat edilen
ebedlik cennetinin karsilik ve gidilecek yer olarak daha iyi oldugu, bu vaadin yerine
getirilmesini Allahin stlendigi vurgusuyla bildirilmektedir.
1719. ayetlerde ise kfirlerin dnyada iken ilh edindikleri seylerle
yzlestirildiklerini anlatan bir mahser sahnesi yer almaktadir.
17. ayetteki onlarin Allahin astlarindan taptiklari seyler ifadesi ile
kastedilenler cansiz putlar degil, esitli msrik toplumlarin tanrilastirdiklari
melekler, peygamberler, veliyler, sehitler ve dindar kisilerdir.
Bu yzlesme sahneleri Kuranda birok kez yer almistir:

40
Ve o gn Allah, onlari hep birlikte toplayacak, sonra meleklere: Sunlar mi size tapiyorlardi?
diyecektir.
41
Onlar: Seni tenzih ederiz. Onlara karsi bizim koruyucu, yol gsterici yakinimz Sensin. Tam
tersi onlar gizli glere tapiyorlardi. ogu onlara inananlardi dediler.
42
Artik bu gn baziniz baziniza yarar ve zarara malik olmaz. Ve Biz, ortak kosma inancina
batmis o kisilere: Tadin bakalim o kendisini yalanlayip durdugunuz atesin azabini! deriz.
(Sebe/ 4042)

116-118
Ve hani Allah demisti ki: Ey Meryem oglu s! Sen mi insanlara: Beni ve annemi,
Allah'in astlarindan iki tanri edinin dedin? s: Sen ariniksin, benim iin gerek olmayan bir seyi
sylemem bana yakismaz. Eger ben onu demis olsam, Sen, bunu kesinlikle bilmistin. Sen, benim
iimde/zmde olani bilirsin, ben ise Senin zatinda olani bilmem. Sphesiz Sen; grlmeyeni,
duyulmayani, sezilmeyeni, gemisi, gelecegi en iyi bilenin ta kendisisin! Ben, onlara sadece, Senin
bana emrettiklerini; Benim ve sizin Rabbiniz olan Allah'a kulluk edin dedim. Ve ben, ilerinde
oldugum mddete onlar zerine taniktim. Ne zaman ki Sen, beni vefat ettirdin; gemiste
yaptiklarimi ve yapmamgerekirken yapmadiklarimi bir bir hatirlattirdin/ beni ldrdn, Sen, onlari
gzetleyenin ta kendisi oldun. Ve sphesiz Sen, her seye en iyi tanik olansin. Eger onlara azap
edersen, sphesiz onlar, senin kullarindir ve eger onlari bagislarsan, sphesiz Sen, en stn, en gl,
en serefli, maglp edilmesi mmkn olmayan/ mutlak galip olanin, en iyi yasa koyan, bozulmayi iyi
engelleyen/saglam yapanin ta kendisisin dedi.
(Maide/ 116, 117)

5
Ve Allah'in astlarindan kiymet gnne kadar kendisine hibir cevap veremeyecek olan
kimselere dua eden kimseden daha sapik kim olabilir? stelik tapilan kimseler, o kimselerin
yalvarislarindan habersizler de.
6
Insanlar bir araya toplandigi zaman da taptiklari kimseler kendilerine dsmanlar oldular. Ve
onlarin kendilerine tapmalarini kabul etmeyenler idiler.
(Ahkaf/ 5, 6)

18. ayette geen

-'' zikr szcg ile Kuran ve ondan evvelki tm vahiyler


kastedilmistir. Zira gde kulak vermeyen kisi sadece son peygamber zamaninda
olmamis, ilk peygamberden bu yana her peygamber dneminde de var olmustur.
856
Yine 12 ve 13. ayette geen ,-` sbur szcg helk olmak, perisan
olmak
470
demek olup bir baska ayette daha gemektedir:

102
Ms dedi ki: Sen kesinlikle bildin ki, yetleri, birer ibret olmak zere, ancak gklerin ve
yerin Rabbi indirdi. Ve ben de senin yikima ugramisligina kesinlikle inaniyorum.
(Isra/ 102)

20. Ayet:

20
Biz, senden evvel de sadece, kesinlikle yemek yiyen, arylarda yryen
elilerden gnderdik. Ve Biz sizin bir ksmnz bir ksmnz iin saflaytrmak
iin sknt malzemesi yaptk. Sabrediyor musunuz! Ve senin Rabbin ok iyi
grendir.

Hatirlanacagi zere, 7. ayette msrikler Allahin elisinin kendi ilerinden
birisi olmasini kabullenmemisler ve onunla birlikte bir melek gelmesini istemislerdi.
Konumuz olan bu ayet onlara verilen cevap mahiyetindedir. Kurana bakildiginda,
Nuh peygamberden bu yana msriklerin hep ayni bahaneleri ileri srdkleri
grlmektedir. Halbuki Yce Allah, gemiste de elilerini elinin gnderildigi
toplumun iinden ve yiyen, ien, arsida pazarda yryen kisilerden semistir.

75
Meryem'in oglu Mesih, sadece bir elidir. Ondan nce de eliler gelip gemistir. Anasi da
dosdogru bir kadindir. Her ikisi de yemek yerlerdi. Bak, onlara yetleri nasil aiga koyuyoruz. Sonra
yine bak, onlar nasil dndrlyorlar!
(Maide/ 75)

109
Ve Biz senden nce de yalnizca, kentlerin kendi halkindan, kendilerine vahyettigimiz
birtakim olgun kisileri eli olarak gnderdik. Simdi o yerlerde syle bir gezip dolasmadilar mi? Ki
kendilerinden nce gelip geenlerin kibetlerinin nasil olduguna bir baksalar! Elbette hiret yurdu
Allah'in korumasi altina giren kisiler iin daha hayirlidir. Hl aklinizi kullanmayacak misiniz?
(Yusuf/ 109)

8
Ve Biz o elileri yemek yemez birer ceset yapmadik. Onlar srekli kalicilar/ lmsz de
degillerdi.
(Enbiya/ 8)

Ayette geen fitne szcg atese atmak, belli asamalardan, sikintilardan
geirmek suretiyle egitmek, olgunlastirmak, ari duru hle getirmek demektir.
Ayrintilarini Sad suresinin sonundaki Fitne baslikli yazimizda verdigimiz
szcgn bu ayetteki kullanilisi iin insanlarin zor grevlerle, zorluklarla,
birbirleriyle olan iliskilerindeki sorumluluk ve duyarlilikla denenmesi, deneyim
kazanip olgunlasmasinin saglanmasi veya sinanmasi seklinde bir aiklama getirmek
mmkndr. nk szck ayette Ve Biz sizin bir kismini:i bir kisminiz iin fitne
kildik ifadesi iinde gemektedir. Bu ifadeden Allahin elileri toplumlara,
toplumlari elilere, insanlari birbirlerine deneme araci yaptigi anlasilmaktadir. Yani
insanlar, aralarindaki babalik-evltlik, idarecilik-tebaalik, gllk-zayiflik,
zenginlik-yoksulluk, hastalik-saglik, bilgi-bilgisizlik gibi iliskiler dolayisiyla
birbirleriyle sinanmaktadirlar.

-Sabrediyor musunuz!-

470
Lisanl-Arab; c.1, s.655)
857

Daha nce Mddessir ve Asr surelerinin tahlilinde ayrintili aiklamalar
yaptigimiz sabr, aklin ve dinin gsterdigi yolda azimle yapilan mcadele
demektir. Bu ahlak tutum, Rabbimizin bizden istedigi devlerin ilk siralarinda yer
alir. Sabr szcg ile katlanmayi degil, ggs germeyi kasteden Rabbimiz, her
fitnenin, bellanmanin ardindan bu zor durumlarla mcadeleyi icap ettiren sabra
ynelik mesajlar vermistir:

155,156
Ve de kesinlikle Biz, korkudan, aliktan bir seylerle ve mallardan, canlardan ve
rnlerden eksiltme ile sizi zayif dsrecegiz/ imtihan edecegiz. Kendilerine bir musibet geldigi
zaman, Biz sphesiz Allah'a aidiz ve yalniz O'na dnecegiz diyen su sabredenlere de mjdele!
157
Iste onlar; Rablerinden, birtakim destekler ve rahmet kendilerinedir. Iste onlar,
kilavuzlandiklari dogru yolu bulanlarin da ta kendisidir.
(Bakara/ 155, 157)

108
Allah dedi ki: Sinin oraya! Bana konusmayin da.
109
Sphesiz Benim kullarimdan bir grup:
Rabbimiz! Biz iman ettik; artik bizi bagisla, bize merhamet et, Sen merhametlilerin en iyisisin
diyorlardi.
110
Iste siz onlari alaya aldiniz; sonunda da onlar, size Benim anilmami, gdm
unutturdu/terk ettirdi. Ve siz onlara glyordunuz.
111
Sphesiz ki bugn Ben, sabretmelerine karsilik,
onlari dllendirdim; onlar, kazanli ikanlarin ta kendileridir.
(Mminun/ 108- 111)

Ayetin sonundaki Ve senin Rabbin ok iyi grendir ifadesi, yapilan
sinamanin sonularinin kesinlikle degerlendirilmekte oldugunu, hibir seyin zayi
olmayacagini anlatmaktadir.

21. Ayet:

21
Bize kavuymay ummayanlar da, Bizim zerimize melekler/ dogal
gler indirilmeliydi ya da Rabbimizi grmeli degil miydik? dediler.
Andolsun ki onlar kendi ilerinde byklklerine inandlar ve byk bir
azgnlk yapmak sretiyle azgnlaytka azgnlaytlar.

Ayette Bize kavumayi ummayanlar olarak nitelendirilenler, ldkten sonra
dirilip hesap vereceklerine inanmayanlardir. Onlar inanmak iin kendilerine
meleklerin inmesini veya putlarini grdkleri gibi Allahi da somut bir varlik
seklinde grmeyi istemektedirler. Yani aika Madem Allah bize mesaj vermek
istiyor, niye bir eli ile yolluyor ki? Eliye yaptigi gibi bize de bir melek yollasin ve
bizimle direkt olarak muhatap olsun. Ya da kendisini bize gstersin demek
istemektedirler.
Msriklerin Allahi elestiren, Allaha karsi koyan, hatta Allaha meydan
okuyan bu tavirlari Kuranda birok kez sergilenmistir:

124
Ve onlara bir yet geldigi zaman, Allah'in elilerine verilen gibi bize de verilmedike asla
inanmayacagiz dediler. Allah elilik grevini nereye verecegini daha iyi bilir. Su isleyenlere,
evirdikleri hilelerinden dolayi Allah katinda bir asagilik ve etin bir azap dokunacaktir.
(Enam/ 124)

79. ayetleri tahlil ederken verdigimiz Isra/9092 ve asagidaki ayet ayni tavri
Israilogullarinin da sergiledigini gstermektedir:

858
55
Hani bir zamanlar da siz, Ey Ms! Biz, Allah'i aika grmedike sana asla
inanmayacagiz demistiniz de bunun zerine siz bakip dururken sizi yildirim arpivermisti.
(Bakara/ 55)

Ancak Rabbimiz, Firavun bozuntularinin bu istekleri yerine getirilse bile
tavirlarinin degismeyecegini bildirmistir:

111
Ve eger Biz, sphesiz onlara birtakim gler indirseydik, onlara ller sz syleseydi ve her
seyi karsilarina toplasaydik, Allah'in dilemesi diinda yine inanmayacaklardi. Velkin onlarin ogu
cahillik ediyorlar.
(Enm/ 111)

Ayetteki Ant olsun ki, onlar kendi ilerinde byklklerine inandilar ve
byk bir azginlik yapmak suretiyle azginlik ettiler [azginlatika azginlatilar]
ifadesi, bu inkrcilarin kendilerinin byklgne inandiklarini ve daha byk bir
g tanimadiklarini gstermektedir. Bu yzden de hak hukuk tanimamakta,
kimseden korkmamakta, azittika azitmaktadirlar.

22. Ayet:

22
Melekleri grecekleri gn; iyte o gn, gnahkrlara hibir mjde;
sevinli haber yoktur. Ve o kavuymay ummayanlar Yasak edilmiytir, yasak!
derler.

Bu ayette Rabbimizin rahmeti geregi yaptigi uyari su sekilde takdir edilebilir:
Siz lm aninda veya kiyamet gn melekleri [Allahin glerini] grdgnz
zaman, is isten gemis olacak. O zaman aklinizi basiniza almaniz size bir yarar
saglamayacak. O gn size hibir hayirli haber sz konusu olmayacak. Sadece
iskencecilere Yapmayin, yapmayin! diye yalvaracaksiniz.

',;==-

',== " HICRAN MAHCURAN



== Hicr szcg, haram anlamindadir.
471
Bu szcgn hacr olarak
okunan sekli Trkeye bir hukuk terimi olarak girmis ve hacir [kisitlilik], malinda
tasarrufun engellenmesi anlaminda Trkelesmis bir szcktr.
Bizim Yasak edilmistir, yasak! diye evirdigimiz hicran mahcuran ifadesi
ise bir bedev tabiri olup bedevlerin korktuklari bir kisiyle karsilastiklarinda
kullandiklari bir ifadedir. Bu tabirin anlami Bana zarar verme! Bana zarar vermek
yasaklanmistir! demektir.
472
Anlasilan o ki, msrikler melekleri grecekleri o gn
korkak bedevler gibi yalvarip duracaklardir. Meleklerin indirildigi gnn kfirler
iin korkulacak bir gn oldugu, baska ayetlerde farkli anlatimlarla dile getirilmistir:

8
Ve onlar, Bu Peygamber'e bir melek indirilseydi ya! dediler. Eger Biz, bir melek indirmis
olsaydik, is, kesinlikle bitirilmis olurdu. Sonra da kendilerine gz bile atirilmazdi.

471
(Lisanl-Arab; c.2, s.331. hcr mad.)
472
(Razi; Mefatihul-Gayb)
859
(Enm/ 8)

93
Ve Allah'a karsi yalan uydurandan yahut kendisine hibir sey vahyolunmadigi hlde Bana
vahyolundu diyenden ve Allah'in indirdigi gibi ben de indirecegim diyenden daha yanlis; kendi
zararlarina is yapan kim olabilir? Sirk kosarak yanlis; kendi zararlarina is yapan o kimseleri lmn
siddetleri iindeyken, grevli gler de onlara ellerini uzatmis, Canlarinizi ikarin. Bugn, Allah'a
karsi gerek disi seyler sylediginizden ve O'nun yetlerine karsi bbrlenmenizden dolayi alaltici
bir azapla cezalandirilacaksiniz derlerken bir grsen!
(Enm/ 93)

6,7
Ve onlar; Ey kendisine gt/Kurn indirilen kisi! Sphesiz sen gizli glerce
desteklenen/deli birisin. Eger dogrulardan isen, bize melekler ile gelmeliydin dediler.
8
Biz o dogal gleri, ancak hak ile indiririz. O vakit de onlar sre taninanlardan olmazlar.
( Hicr/ 6- 8)

50,51
Ve sen, grevli glerin, kfirlerin; Allah'in ilhligini ve rabligini bilerek reddeden o
kimselerin yzlerine ve sirtlarina vurarak, Tadin bakalim kizgin atesin azabini! Iste bu, sizin kendi
ellerinizle meydana getirdiginiz seyler sebebiyledir. Ve sphesiz Allah, kullara hibir sekilde
haksizlik eden biri degildir diye onlari gemiste yaptiklarini ve yapmalari gerekirken
yapmadiklarini bir bir hatirlattirirken bir grseydin.
(Enfal/ 50)

Meleklerin gelisinin gemiste yasanmis somut bir rnegi de Hicr suresinin 51
64. ayetlerinde, Lut kavmi kissasinda anlatilmistir.
Meleklerin indigi gn, mminler iin hi de korkulacak bir gn degildir:

30-32
Sphesiz, Rabbimiz Allah'tir deyip sonra dosdogru olanlar; onlarin zerine, haberci
yetler srekli iner; Korkmayin, zlmeyin. Size vaat edilen cennetle sevinin. Biz, dnya hayatinda
ve hirette sizin yol gsterenleriniz, yardimcilariniz, koruyanlariniziz. Cennette, kullarinin
gnahlarini ok rten, onlari cezalandirmayan ve bagisi bol olan, engin merhamet sahibinden bir
ikram olarak sizin iin nefislerinizin arzuladigi her sey var. Orada istediginiz seyler de sizin iindir.
(Fussilet/ 30)



23. Ayet:

23
Ve Biz, Bize kavuymay ummayanlarn amelden her yaptklarnn nne
getik de onu salmy toz zerreleri durumuna getiriverdik.

Bu ayette ok nemli bir noktaya deginilmis, iman etmeyenlerin yaptiklari
islerin toz gibi savrulup gidecegi, yani amellerinin onlari kurtarmayacagi
aiklanmistir. Inkrcilarin bu durumu baska ayetlerde de bildirilmektedir:

39,40
Ve kfirler; Allah'in ilhligini ve rabligini bilerek reddetmis olan su kisiler; onlarin
amelleri, issiz llerdeki serap gibidir ki susayan onu su zanneder, ona vardiginda da orada
herhangi bir sey bulamaz. Yaninda Allah'i bulmustur. Sonra da Allah ise onun hesabini tastamam
demistir. Allah, hesabi ok abuk grr. Yahut ok derin, engin bir denizdeki yogun karanliklar
gibidir; onu dalga stne dalga kaplamakta; stnde de bulut vardir. Birbiri stne karanliklar...
Kime, elini ikarip uzatsa, nerdeyse onu dahi gremez. Ve Allah, kime nr vermemisse, artik o
kimse iin nrdan herhangi bir sey yoktur.
860
(Nur/ 39)

16
Iste onlar, kendileri iin, hirette atesten baska bir sey olmayanlardir. Yapip rettikleri de
orada bosa gitmistir. Yaptiklari seyler de kaybolup gitmeye mahkmdur.
(Hud/ 16)

91
Sphesiz ki kfretmis; Allah'in ilhligini, rabligini bilerek reddetmis ve bu durumda olduklari
hlde de len su kisilerin hi birinden, yeryz dolusu altin onu fidye/kurtulmalik verseler bile asla
kabul edilmeyecektir. Iste onlar, dayanilmaz azap kendileri iin olanlardir. Onlar iin yardimcilardan
da yoktur.
(l-i Imran/ 91)

18
Kfirlerin; Rablerini bilerek reddeden/ inanmayan kimselerin durumu, onlarin yaptiklari tipki
Iirtinali bir gnde rzgrin siddetle savurdugu bir kl gibidir. Kazandiklarindan hibir seyi elde
tutamazlar. Iste bu, uzak sapikligin ta kendisidir.
(Ibrahim/ 18)

105
Iste onlar, Rablerinin yetlerini ve O'na ulasmayi bilerek reddetmis/ inanmamis kimselerdi
de bu yzden yaptiklari btn amelleri bosa gitti. Artik kiymet gn onlar iin hibir l
tutturmayiz/ hi bir deger vermeyiz.
(Kehf/ 105)

24. Ayet:

24
Cennet ashb o gn kalacak yer asndan ok iyi, dinlenecek yer
bakmndan da daha gzeldir.

Kfirlerin durumlarinin aiklanmasindan sonra bu ayette mminlerin durumlari
aiklanmaktadir. Byle bir mukayese asagida 66. ve 76. ayetlerde de karsimiza
gelecektir.
Mminlerin durumlarini bildiren bu ayet ayni zamanda 15. ayette geen
Karsilik ve gidilecek bir yer olarak bu mu daha iyidir yoksa takva sahiplerine vaat
edilen ebedlik cenneti mi? ifadesiyle Yce Alahin elisine sordurdugu sorunun
cevabini teskil etmektedir: Cennet ashabi o gn kalacak yer aisindan ok iyi,
dinlenecek yer bakimindan da daha gzeldir.
Cennet ashabi ile cehennem ashabinin durumlarinin bir olmayacagi baska
ayette de bildirilmistir:

20
Ates'in ashbi ve cennetin ashbi esit olmaz. Cennet ashbi kurtulanlarin ta kendileridir.
(Hasr/ 20)


2529. Ayetler:
861

25
Ve o gn gkyz bulutlar ile yarlr ve melekler [yn, radyasyon ve
meteorlar] ard arkasna indirilir.
26
yte o gn gerek hkmranlk, Rahmn'a [yarattg btn canllara
dnyada oka merhamet eden Allah'a] zgdr. Kfirler; Allah'n ilhlgn
ve rabligini bilerek reddeden kimseler iin ise o, pek etin bir gn olmuytur.
27-29
Ve o gn, yirk koymak sretiyle yanly; kendi zararina iy yapan o kimse
ellerini srarak; Eyvah, keyke eli ile beraber bir yol tutsaydm! Eyvah, keyke
falancay iz brakan bir nder edinmeseydim. Hi yphesiz bana geldikten
sonra, beni gt'ten/Kitap'tan o saptrd. Ve yeytan, insan iin bir rezil
edenmiy! der.

Bu ayet gurubunda Rabbimiz, kiyametin dehset verici sahneleriyle karsilasacak
olan inansizlari, o gn hissedecekleri pismanligi sergilemek suretiyle uyarmaktadir.
Kuranda kiyamet, mahser ve cehennem sahnelerine ynelik yzlerce ayet
mevcuttur.

210
Onlar, sadece Allah'in buluttan glgeler iinde gelmesini, dogal glerin [isin, radyasyon ve
meteorlarin] gelmesini ve isin bitirilivermesini mi bekliyorlar? Hlbuki btn isler, yalnizca Allah'a
dndrlyor.
(Bakara/ 210)

12-16
Ve andolsun ki Biz, insani seilmis bir amurdan olusturduk. Sonra onu ok dayanikli bir
kararghta bir nutfe yaptik. Sonra o nutfeyi bir embriyon olusturduk. Sonra o embriyoyu bir et parasi
olusturduk. Sonra o bir et parasini kemikler olarak olusturdukk. Sonunda o kemiklere de bir et
giydirdik. Sonra onu bir baska olusumda yeniden kurduk. Iste, olusturanlarin en gzeli Allah ne
cmerttir! Sonra sphesiz sizler, bunlarin ardindan kesinlikle leceksiniz. Sonra sphesiz siz, kiymet
gnnde diriltileceksiniz.
(Mminun/ 16)

27. ayette geen zalim kimse ifadesinin basinda belirlilik takisi olan el
bulundugundan, bu ifadenin belli bir kisiyi kastettigini dsnmek mmkndr.
Nitekim klsik eserlerde ve ayetlerin nzl sebebi kayitlarinda bu zalim kisinin
Ukbe b. Ebu Muayt oldugu ve bu kisinin Islma girmek arzusunda olan arkadasi,
izdasi, dostu Umeyye b. Halefin Mslman olmasini engelledigi yazmaktadir.
473

Her iki sahis da Bedir savasinda lmstr.
Ancak ayetteki el edatina ragmen ifadenin geneli kastettigini dsnmek de
mmkndr. nk genel mantik kurallarina gre Bir hkmn bir vasfa
dayandirilmasi, o vasfin o hkmn illeti oldugunu ihsas ettirdigi iindir. Burada da
o zalim kisinin pismanliktan dolayi elini isirmasi, kendi yapmis oldugu zulm [sirk]
sebebiyledir. Bu yzden, illet genel olunca hkm de genel olmalidir. Ayrica bu
ayetin zel bir olay hakkinda inmesi, kendisinden umumligin kastedilmesine, yani
hem bu belli sahsin hem de onun disinda kalanlarin bu umum hkmn iine
girmesine engel degildir.
Ayetin mesaji bize gre de genel olup herkesi zulmden alikoymak
amalanmistir. Bu ise ancak ayetin genel manada olmasiyla saglanir.


473
(Razi, Mefatihul-Gayb; Kurtubi, el-Camiu li Ahkamil-Kuran)
862
30. Ayet:

30
Eli de: Ey Rabbim! Hi yphesiz benim toplumum yu Kurn'
mehcur/ terk edilmiy bir yey edindiler dedi.

Bu ayet, peygamberimizin kiyamet gnnde tanik olarak dinlenecegi
durusmada verecegi ifadeyi nakletmektedir.
Daha nce Mrselat suresinin tahlilinde degindigimiz gibi, Yce Allahin tm
elileri, mahserde yapilacak durusmada kendi toplumlari iin tanik tutulacak ve
dinleneceklerdir:

11-13
taniklik edecek eliler, taniklik iin bekletildikleri Ayirt etme gn taniklik vakti belirlendigi
zaman,
(Mrselat/ 11-13)

69
Ve yeryz Rabbinin nruyla aydinlanmis, kitap konulmus, peygamberler ve taniklar
getirilmis ve aralarinda hak ile karar verilmistir. Ve onlara haksizlik edilmez.
(Zmer/ 69)

41
Her mmetten bir tanik getirdigimiz ve seni de iste onlarin zerine bir tanik olarak
getirdigimiz zaman bak nasil?
(Nisa/ 41)

Konumuz olan ayette dedi seklinde gemis zaman kipinin kullanilmasi,
tekit ve tahakkukunun vukuuna binaendir, yani olaylarin mutlaka belirtildigi gibi
gerekleseceginden dolayidir. Buna gre, kiyamet gn tanikliga agirildiginda
peygamberimizin Ey Rabbim, hi phesiz benim kavmim u Kurani mehcur [terk
edilmi bir ey] edindiler diyerek Kurani terk edenlerden sikyette bulunacagi
anlasilmaktadir. Zikirin terk edildigine dair yapilacak olan bu taniklik sadece
peygamberimize zg olmayip 18. ayette bildirildigi gibi uydurma tanrilar
tarafindan da yapilacaktir.
Ayette geen mehcur szcg Arapada birok anlamda kullanilabilir bir
szck olmasina ragmen, iinde bulundugu pasaj itibariyle ayetteki anlami syledir:
Kavmim Kurani dikkate deger grmedi. Kabul etmedigi gibi, ardindan da
gitmedi. Onu eglenme ve alay konusu haline getirdi.

31. Ayet:

31
Ve iyte byle, Biz her peygamber iin gnahkrlardan bir dyman
klmyzdr. Ve yol gsteren ve yardmc olarak Rabbin yeter.

Surenin ilk ayetlerinde msriklerin satasmalari karsisinda onlari sapmis ve
hibir yola g yetiremez olarak niteleyen Rabbimiz, bu ayette elisini o olaylara
isaret ederek sanki syle teselli etmektedir: Byle, senin basina gelenler gibi, eliye
dsmanlik edilmesi sadece sana yapilan bir sey degildir. Bu davranis senden evvelki
tm elilere de yapilmis, o eliler de bunlara maruz kalmisti. Onlarin da senin gibi
863
dsmanlari vardi. Sen sabirli ol, Allah sana gerektigi gibi yol gsterecek ve yardim
edecektir.
Bu ayetin bir benzeri de Enm suresindedir:

112,113
Bylece Biz, her peygamber iin gizli-aik seytanlarini dsman yaptik: Ki dnya malina
aldanmaktan dolayi, hirete inanmayan kimselerin kalpleri ona kansin, ondan hosnut olsun ve
yapmakta olduklarini yapsinlar diye bunlarin bazisi bazisina szn sslsn gizlice telkinde
bulunur/fisildar. Ve yet Rabbin dileseydi onu yapmazlardi. yleyse onlari ve uydurduklari eyleri
birak!
(Enm/ 112113)


32, 33. Ayetler:

32
Kfirler; Allah'n ilhlgn ve rabligini bilerek reddeden kimseler:
Kurn o'na bir defada topluca indirilmeli degil miydi? de dediler. Biz, onu
senin kalbine iyice yerleytirelim diye byle para para indirdik. Ve Biz, onu
tane tane/ birbirine karytrmadan vahyettik.
33
Onlarn sana getirdikleri her bir sorunda Biz kesinlikle sana hakk ve en
gzel aklamay getirmiyizdir.

Bu ayetler surenin 48. ayetlerinin devami mahiyetinde olup kfirlerin Kuran
hakkindaki bir baska sphelerini ve onlara verilen cevabi iermektedir. Bu iki ayet
grubu arasindaki baglantiyi 32. ayetteki ve baglaci saglamakta ve paragraf syle
olusmaktadir:

4-8Ve inkr etmi olanlar; Bu [Kuran], onun [Muhammedin] uydurdugu
yalandan baka bir ey degildir. Ona baka bir topluluk da bunun iin yardim
etmitir dediler. Bylece onlar kesinlikle haksizlik ettiler ve asilsiz bir iddia
getirdiler.
Ve O [Kuran], yazili hle getirilmi ncekilerin masallaridir; imdi de o,
sabah akam [srekli] kendisine okunmaktadir dediler.
De ki: Onu, gklerdeki ve yerdeki sirri bilen indirmitir. Sphesiz O,
bagilayandir, merhamet edendir.
Ve onlar [inkr etmi olanlar]; Bu ne biim eli ki, yemek yiyor, sokaklarda
yryor? Ona, bir melek indirilseydi ya! Bylece onunla beraber bir uyarici olur!
Yahut kendisine bir hazine birakilsaydi veya kendisinden yiyecegi bir bahe olsaydi
ya! dediler. Bu zalimler; Siz, yalnizca bylenmi bir kiiye uyuyorsunuz da
dediler.
32Ve Kuran ona bir defada topluca indirilmeli degil miydi dediler.

32. ayette, Kuranin bir kerede topluca inmemis olmasini kendi
inansizliklarina bahane olarak ileri sren kfirlere gerekli cevap verilmis ve bu
cevap Biz onu senin kalbine iyice yerletirelim diye byledir seklinde
gerekelendrilmistir.
Rabbimizin bu cevabi zerinde biraz dsnlrse, asagida siralanmis olan
mantikli akil yrtmeler yapilabilir:
864
- Eger Kuran peygamberimize bir defada topluca indirilmis olsaydi, onun
zapti, yani yazimi ve ezberlenmesi ok zor olur, yanilmalar, yanlislar meydana
gelebilirdi.
- Elinde bir kitap bulunan insan, kitabin srekli yaninda bulunmasina
gvenerek onu ezberlemek istemeyebilirdi. Rabbimiz ise peygamberimizin Kurani
ok okumasini, iyice ezberlemesini ve yanilmaktan uzak olmasini istedigi iin
Kurani bir defada degil, para para indirdi.
- Eger Kuran bir defada indirilmis olsaydi, onun btn hkmlerini grenmek
ve benimsemek insanlara ok agir gelirdi, insanlar Kurani hazmedemezlerdi. Ama
Yce Allah, onu para para, muayyen zamanlarda indirerek, koydugu dinin emir ve
yasaklarini yavas yavas indirmis oldu ve insanlar da dinin gereklerini o nispette
kolay yerine getirmis oldular.
- Kuran insanlarin sorularina, isteklerine cevap verecek sekilde ve meydana
gelen hdiselere gre iniyor, bylece insanlar daha fazla basiret sahibi oluyorlardi.
nk olaylarla ve zihinlerdeki sorularla es zamanli bir inis, Kuranin fesahatine
gaybden haber verme isini de ekliyor, Kuranin getirdigi her cevapta, her zmde,
gerekleri yasayarak grendikleri iin insanlarin grsleri, bilgileri, dsnceleri daha
fazla artiyordu.
- Eger Kuran bir defada inmis olsaydi, peygamberimiz indirilmis Kurani
gstererek kfirlere isin basinda bir defa meydan okuyacakti. Hlbuki Kuran para
para ve araliklarla inince, peygamberimizin inansizlara karsi meydan okumalari
inen her parada gereklesti. Bylelikle kfirlerin Kuranin bir parasinin benzerini
bile yapamayacaklari defalarca kanitlandi. Bylece Kuranin muhtesemligi hem
peygamberimizin hem de kfirlerin gnllerine iyice yerlesmis oldu.

.,-- TERTIL

.,-- Tertil szcg Bir seyin tertibinin gzelligi demektir. Bu szck
bedevnin dilinde Bir seyden birinin digerine karismamasi, tarak disi gibi birbirine
karismamis, karismayan anlamina gelir. Bu durum, muhkem, kuvvetli, simsiki
olmanin ziddidir. Mesel dislerin tertili, dislerin seyrek bir sekilde dzene
konulmus, dizilmis olmasi demektir ve bu szck Arapada gzel dizilmis disler
manasinda da kullanilir.
474

Sosyal alanda ise tertil; szn, kelimelerinin birbiri ardinca, tek tek, yavas
yavas, agir agir, tane tane dizilmesi demektir. Buna gre Kuranin tertili
Kuranin indigi sekilde tertibinin korunmasi, bir necmin bir baska necme
karistirilmamasi anlamina gelmektedir.
Kuranin nasil indirildigi ve nasil okunmasi gerektigi Kuranda syle
aiklanmistir:

106
Ve Kurn'i, Biz onu insanlara beklentilere gre grenip gretesin diye
para para ayirdik ve Biz onu indirdike indirdik!
(Isra/ 106)


474
(Lisanl-Arab; c.4, s. 61 rtl mad.)
865
Demek ki Kuran, konularina gre, necmlere gre, inis sirasina gre bir tertip
ve tasnif yapilmak suretiyle okunmali ve okutulmalidir.
32. ayette de Rabbimiz Kurani tertilledigini, yani her seyi yerli yerinde, bir
birine karistirmadan, bir dzen iinde indirdigini beyan etmektedir. Peygamberimize
ilk gelen vahiylerde [Mzzemmil/4te] de Kuranin tertillenmesi, yani necmlerin
gayet dzenli tutulmasi, birbirine karistirilmamasi emredilmistir. Btn bunlara
ragmen maalesef elimizdeki mushaf tertilli degildir. Biz, samimiyetle ve drste
birok kez dile getirdigimiz bu hususta, Kurana gnl verenlerin Kuran ile derin
alismalar yapip Kurani necm necm dizmeleri ve Kurani bugnk sure
anlayisindan te, gerek sureleriyle mushaflastirmalari gerektigine inaniyor ve bu
gayreti onlardan bekliyoruz.

HAKKIN GELMES

Rabbimizin 32. ayetteki Onlarin sana getirdikleri her bir meselede Biz
mutlaka sana hakki ve en gzel aiklamayi getirmiizdir ifadesiyle msriklerin
grslerindeki bozukluk ok net bir sekilde ortaya konulmustur. Rabbimiz bu
szlerinde zimnen: Biz hakki getiririz, hakk gelince de batil kaybolur. Onlar ne
zaman sama sapan bir sey ortaya atsalar Biz onun zerine geregi yollariz ve o
samaligi ortadan kaldiririz buyurmaktadir.

18
Tam tersi Biz, hakki btilin basina arpariz da onun beynini paralar. Bir de bakarsin btil
yok olup gitmistir. Ve Allah'a yakistirdiginiz niteliklerden dolayi size yaziklar olsun!
(Enbiya/ 18)

105
Ve Biz Kurn'i sadece hak ile indirdik, o da sadece hak ile indi. Ve Biz seni yalnizca
mjdeci ve uyarici olarak eli yaptik.
( Isra/ 105)


EN GZEL TEFSR

,--- Tefsir szcgnn kk - fesr szcgdr. Aiklamak, rtl
seyi amak anlamina gelen fesr szcg, ilk olarak tip alaninda, doktorun suya
bakmasi anlaminda kullanilmistir. Nitekim bu kkn baska bir trevi olan ----
tefsireh szcg de; hastaligin tespiti iin zerinde arastirma yapilan sidik
demektir.
475

Doktorlar bu tefsirehe bakarak hastaliklarin sebeplerini bulup aikladiklari
iin fesr szcg de zamanla aiklamak, rtl seyi amak anlaminda
kullanilmaya baslanmistir. Bu szcgn tef`il babindan mastari olan tefsir szcg
de bu anlama paralel olarak iyice arastirmak, ok aiklamak anlaminda
kullanilmaktadir.
Demek oluyor ki tefsir szcg; anlasilmamis, kapali, mskil, mphem bir
sz, bir konuyu, bir meseleyi anlasilir hle getirmek demektir. Iste, Kuran

475
(Lisanl-Arab; c:7, s:101 Fsr mad.)
866
ayetleri de konulari, problemleri en gzel sekilde ortaya koyup aikladigi iin en
gzel tefsirdir.

34. Ayet:

34
O yzleri st cehenneme toplanacak olanlar; iyte onlar, yerce en kt,
yolca da en sapk olanlardr.

Bu ayetle, Allahin zikrinden [Kurandan] yz evirenlere ve Onun elisine
karsi onlarca sudan bahaneyle karsi ikanlara bir gnderme yapilmis ve son bir uyari
olarak onlarin ahiretteki hlleri bildirilmistir. Bu uyarinin bir benzeri de Isra
suresindedir:

97,98
Ve Allah kime kilavuz olursa, iste o dogru yolu bulmus olandir. Kimi de saptirirsa, artik
bunlar iin Allah'in astlarindan hibir yardimci, koruyucu, yol gsterici yakin kimse bulamazsin. Ve
Biz, onlari kiymet gn kr, dilsiz ve sagir olduklari hlde, yzleri st toplayacagiz. Onlarin
varacaklari yer cehennemdir. Ne zaman ki cehennem dindi, onlara atesi arttiririz. Iste bu, onlarin,
yetlerimizi/ almetlerimizi/ gstergelerimizi rtbas etmis olmalari ve Bizler, bir yigin kemik ve
ufalanmis toz oldugumuz zaman mi, biz yeni bir olusturulusla kesinlikle diriltilmis mi olacagiz?
demis olmalari nedeniyle onlarin cezasidir.
(Isra/ 97,98)

35, 36. Ayetler:

35
Ve andolsun ki Ms'ya Kitab' verdik, kardeyi Hrn'u da o'nunla
birlikte yardmc, desteki verdik.
36
Sonra da, Haydi yetlerimizi yalanlayan o topluma gidin! dedik.
Sonunda da onlar paralayp yok ettik.

Surenin bu blmnde, eskiye ait birka kissaya deginilerek tarihten ibret
alinmasi istenmis ve ilk olarak da Musa peygamberin kissasindan bahsedilmistir.
Zaman itibariyle Kuranin muhataplarina en yakin olan Musa peygamberin kissasi,
ayrintili olarak Arf suresinde yer almis, Arfta yer almayan bazi olaylar da Kasas
suresinde bildirilmistir.

3740. Ayetler:

37
Biz Nh toplumunu da elileri yalanladklarnda suda bogduk ve
kendilerini insanlar iin bir almet/gsterge yaptk. Ve Biz yirk koyarak yanly;
kendi zararlarina iy yapanlar iin ok ac veren bir azab hazrladk.
38
d', Semd'u, Ress ashbn ve bunlar arasnda daha birok kuyaklar
da.
39
Ve Biz onlarn hepsine rnekler verdik ve hepsini krdk geirdik.
40
Ve andolsun bunlar, bel ve fenalk yagmuruna tutulmuy olan beldeye
gittiler. Peki, onu da grmyorlar myd? Tam tersi, bunlar ldkten sonra
dirilmeyi ummamaktaydlar.

Burada kisaca sz edilen kavimler, aslinda Araplarin hikyelerini ok iyi
bildikleri ve dilden dile naklettikleri, hatta gneye ve kuzeye dogru yolculuk
867
yaptiklarinda da kalintilarini grdkleri kavimlerdir. Bundan evvelki surelerde
hikyeleri daha ayrintili anlatilmis olan kavimler, burada kisaca ismen
hatirlatilmakta ve bylece inkrcilar dolayli olarak bir kez daha uyarilmaktadir.
Eski kavimlerin kalintilarinin Araplar tarafindan grldg, asagidaki
ayetlerde de yer almaktadir:

133
Sphesiz Lt da gnderilen elilerdendir.
134-136
Hani Biz, o'nu ve geride kalip batanlar iinde kalan bahtsiz kadin hari ehlinin tamamini
kurtarmistik. Sonra digerlerini degisime/yikima ugratmistik.
137,138
Ve siz elbette sabahleyin ve geceleyin onlarin zerine ugrayip duruyorsunuz. Hl
akletmiyor musunuz?
(Saffat/ 133138)

78,79
Eyke ashbi da kesinlikle sirk kosarak yanlis; kendi zararlarina is yapan kimselerdi de Biz
kendilerinden intikam aldik/yakalayip cezalandirmak sretiyle adaleti yerine getirdik. Ikisi de; Eyke
ve Lt toplumu aik bir yol zerindedir.
(Hicr/ 79)

41, 42. Ayetler:

41,42
Seni grdkleri zaman da, Bu mu Allah'n eli olarak gnderdigi?
Syet tanrlarmza inanmakta direnmeseydik, gerekten de bizi neredeyse
tanrlarmzdan saptracakt diye seni alaya almaktan bayka bir yey
yapmyorlar. Ve onlar, yaknda azab grdkleri zaman, kimin yolca daha
sapk oldugunu bilecekler!

Bu ayetlerde aiklanan msriklerin alayci tavirlari, Kuranda baska ayetlerde
de konu edilmistir:

36
Ve su kfirler; Allah'in ilhligini ve rabligini bilerek reddeden o kisiler, seni grdkleri
zaman, sadece, seni alaya aliyorlar; Ilhlarinizi anip duran bu mudur? Hlbuki onlar Rahmn'in
[yarattigi btn canlilara dnyada oka merhamet eden Allah'in] anilmasini, gdn, Kitabi,
Kurn'i bilerek reddedenlerin ta kendileridir.
(Enbiya/ 36)

32
Andolsun ki senden nceki elilerle de alay edildi. Ve Ben, kfirlere; Benim ilhligimi ve
rabligimi bilerek reddeden /inanmayan kisilere sre verdim. Sonra da onlari yakalayiverdim,
haydin bakalim Benim azabim nasilmis!
(Rad/ 32)

Ayrica, Enm/10, Hicr/10, 11, Enbiya/41 ve Zhruf/68. ayetlerde de
deginilen bu konu, Hmeze suresinde daha genis olarak alaycilarin akibetleri ile
birlikte yer almistir.
Kfirlerin kendi dinlerinde gsterdikleri sebat ise Sad suresindeki su
ifadeleriyle aiklanmisti:
Ve ilerinden kendilerine bir uyarici geldigine sastilar da o kfirler; Bu bir
sihirbazdir, byk bir yalancidir. O bunca ilhi, bir tek ilh mi kilmis? Bu gerekten
868
sasilacak [ok tuhaf] bir sey! dediler. Ve ilerinden ileri gelenler yrdler (ve
dediler ki): Ilhlariniz zerinde sabir ve sebat edin. Bu, gerekten istenen [sizden
beklenen] bir seydir! Biz bunu son [baska bir] dinde isitmedik, bu ancak bir
uydurmadir. Zikir [gt] aramizdan onun zerine mi indirildi? (Sad/6-8)

43, 44. Ayetler:

43
Kt duygularn, tutkularn kendine tanr edinen kiyiyi grdn m/hi
dyndn m? Peki, onun zerine sen mi vekil oluyorsun?
44
Yoksa sen, onlarn ogunun gerekten vahye kulak verecegini yahut
akllarn kullanacaklarn m sanyorsun? Onlar ancak hayvanlar gibidir.
Aslnda yol bakmndan daha sapktrlar/yaykndrlar/ayagdrlar.

Bu ayetlerde, inkarcilarin geici ikarlari iin ebed hayatlarini mahvettikleri
ve kendilerini felkete srkledikleri bildirilmektedir. Ayrica inkrcilarin,
kendilerine verilmis olan akil nimetini kullanmayarak hayvanlardan beter bir
durumda olduklarina dikkat ekilmektedir. nk hayvanlarin sadece dogal
ihtiyalarini gidermek zere igdleriyle hareket eden ama kendilerinin yarar ve
zararlarini da bilebilen yaratiklar olmalarina karsilik, zihinsel ve fiziksel birok
yetenekle donatilmis olan insanin kendi yarar ve zararini bilememesi, bu tip
insanlarin drt ayakli hayvanlardan daha asagi bir durumda olduklarini
gstermektedir. Rabbimiz, kendi yarar ve zararini ayirt edemeyenler hakkindaki bu
nitelemesini daha evvel Arf suresinde de yapmisti:

179
Ve andolsun ki tanidiklarinizdan-tanimadiklarinizdan birogunu cehennem iin tretip
rettik; onlarin kalpleri vardir, onlarla anlamazlar. Gzleri vardir, onlarla grmezler. Kulaklari vardir,
onlarla isitmezler. Iste onlar drt ayakli hayvanlar gibidirler. Hatta daha da sapiktirlar. Iste onlar
duyarsizlarin ta kendileridir.
( Arf/ 179)

Inkrcilarin hayvanlarla mukayesesini biraz daha derinlestirmek mmkndr:
- Kr krne tutkularinin ardindan giden inkrcilarin durumu, srcleri
tarafindan otlaga mi yoksa mezbahaya mi gtrldklerini bilmeyen hayvanlarin
durumuna benzemektedir. nk byle insanlar da nereye srklendiklerini,
felkete mi yoksa kurtulusa mi gittiklerini bilmemektedirler. Aradaki fark ise,
hayvanlarin akillarinin olmamasi ve gtrldkleri yer konusunda sorumluluklarinin
bulunmamasidir. Iste, akil nimetiyle donatilmis olan insanlarin hayvanlar gibi
davranmasi, onlarin durumlarini hayvanlarinkinden ok daha kt yapmaktadir.
- Hayvanlar; kendilerine iyi davranan ile kt davranani ayirt ederler;
kendilerine faydali olani arayip zarar verenden kaarlar; kendilerine yem vereni,
bakip gzeteni tanirlar ve ona itaat ederler. Inkrcilar ise; kendilerine yapilmis olan
ltuflar ile kendilerinin dsmani olan seytanin ktlgn birbirinden ayirt etmezler;
faydalarin en byg olan sevabi talep edip zararlarin en byg olan ahiret
azabindan kainmazlar; kendilerini bu dnyada yasatan, gzeten ve kendi iyilikleri
iin uyaran Allaha skr ve itaat etmezler.
- Hayvanlar bilgisiz olduklari iin bilinli davranislarda bulunamazlar. Ama
bilgili olan insanlarin bilinsiz davranislari, onlarin hayvanlardan sapik oldugunu
gsterir.
- Hayvanlarin ilim sahibi olmamalarinin kimseye zarari yoktur. Ama
insanlarin cehaleti byk bir zarar kaynagidir. nk cahil msrikler, Allahin
869
yolunu egri gstermek gayreti iine girerler ve diger insanlari Allahin yolundan
saptirirlar.
- Hayvanlarin yaratilislarindaki zellikleri geregi, onlardan bir konuyu
arastirip da o konu hakkinda bilgi sahibi olmalari beklenemez. Ama insanlarin her
trl arastirmayi yapip bilmedikleri konulari grenme imkanlari vardir. Iste
inkrcilar, arastirma yapmak bir tarafa, kendilerine tepside sunulan hazir bilgileri
reddettikleri iin hayvanlardan daha asagi seviyededirler.
- Hayvanlar, ilimsizliklerinden dolayi cezalandirilmazlar. Ama inkrcilar, bu
sebeple cezalandirilacaklardir.
Inkrcilarin hayvanlar gibi davranmalari hlinde karsilasacaklari sonucun
korkun olacagi bellidir. Buradaki ama inkrcilarin uyarilmasini biraktirmak degil,
kfirleri kinamak suretiyle onlari bir kez daha uyarmaktir.
Peygamberimize ynelik olan Peki, onun zerine sen mi vekil oluyorsun?
ifadesi, onun msrikleri tevhide yneltebilmek iin ne kadar ok gayret ettiginin
kaniti ve ayni zamanda Rabbimizin onu teselli edisidir. Bu tarz teselliler birok kez
yapilmistir:

7
Kfirler; Allah'in ilhligini ve rabligini bilerek reddetmis olan su kimseler; onlar iin siddetli
bir azap vardir. Iman etmis ve dzeltmeye ynelik isleri yapmis kisiler; onlar iin bir bagislanma ve
byk bir dl vardir.
8
Onun iin, kt ameli kendisine ssl gsterilen sonra da onu gzel gren
kisi mi? Sphe yok ki Allah diledigini/dileyeni sasirtir, diledigine/dileyene de kilavuzluk eder.
Onun iin canin onlara karsi hasretlerle/ zntlerle sikilip gitmesin. Sphesiz Allah, onlarin
yapmakta olduklarini ok iyi bilir.
(Fatir/ 7, 8)

4547. Ayetler:

45,46
Rabbinin o glgeyi nasl uzatmy olduguna bakmadn m? Dileseydi
onu elbet hareketsiz de yapard. Sonra Biz gneyi, ona delil yaptk. Sonra da
onu kolay bir ekiyle Kendimize dogru ektik.
47
Ve O, sizin iin geceyi elbise, uykuyu da rahatlk yapandr. Ve O,
gndz yayly yapandr.

Bir nceki paragrafta, kfirlerin kendilerine verilmis olan akil nimetine ragmen
dsncesiz ve sorumsuz bir davranis rnegi olarak sirkte direndiklerini ve bu
sebeple de hayvanlardan daha seviyesiz olduklarini vurgulayan Yce Allah, bu ayet
grubunda kendisini tanitmak iin evrene koymus oldugu yasalardan Gnes ile
baglantili olan glgeye dikkat ekmektedir.
Arabistan gibi kurak ve llerle kapli bir blgede yasayan insanlar iin,
Allahin evrene koydugu yasalarin tanitiminda glgenin kullanilmasi, o blge
halkinin glgenin kiymetini dnyada en iyi kavrayacak insanlar olmalari bakimindan
bir incelik arz etmektedir.
Onlara zimnen denmektedir ki: Uzayip kisalan glgenin delili Gnestir. Eger
yeryznde glgenin uzayip kisalmasiyla gzlemlenen degisiklikler olmasaydi, yani
Gnes isinlari kesintisiz olarak gelseydi ya da dogrudan gelmese de yeryz hep
glgede kalsaydi, su anda yasanmakta olan hayat imknsizlasirdi. Iste, glgenin
uzayip kisalmasi, yeryzndeki yasamin mmkn olabilmesi iin gerekli olan
dzenin saglandiginin kanitidir. Bu dzen ise tesadf degil, Hakm [hikmetler
sahibi] ve Kadr Yaraticinin eseridir. O hlde sizler, glgenin gnlk hayatinizdaki
yararlarina dikkat edip dsnmeli, arastirmali ve bu muhtesem sistemi kuran gc
tanimalisiniz.
870

48, 49. Ayetler:

48,49
Ve O, rzgrlar rahmetinin nnde mjdeci olarak gnderendir. Ve
Biz l bir beldeye can verelim, oluyturdugumuz nice hayvanlara ve insanlara
su saglayalm diye gkten tertemiz bir su indirdik.

Bu ayetlerde rzgr, bulut ve yagmurun Rabbimizin yeryznde kurdugu
dzendeki rol dile getirilmekte ve suyun da hayatimiz zerindeki iki nemli
fonksiyonuna deginilmektedir: Can bulmak ve temizlik... Dnya zerindeki tm
canlilarin [insanlarin, hayvanlarin ve bitkilerin] hayat ihtiyaci olan su konusunda
Rabbimiz zellikle ok durmus ve birok ayet gndermistir:

43-45
yleyse, Allah'tan, geri evrilmesi olmayan bir gn gelmeden nce yzn
dosdogru/koruyan dine evir. O gn onlar, Allah'in, iman eden ve dzeltmeye ynelik isler yapan
kimselere armaganlarindan karsilik vermesi iin blk blk ayrilirlar. Sphesiz O, kfirleri;
Kendisinin ilhligini ve rabligini bilerek reddedenleri sevmez. Kim kfrederse; Allah'in ilhligini
ve rabligini bilerek reddederse, artik bu reddi/ inanmayisi kendi aleyhinedir. Kim de slihi islerse,
artik onlar da kendileri iin dsek/ rahat bir yer hazirlamis olurlar.
(Rum/ 46)

50
yleyse Allah'in rahmetinin eserlerine bir bak; yeryzn lmnden sonra nasil diriltiyor?
Sphe yok ki O, kesinlikle lleri diriltir ve O, her seye gc yetendir.
(Rum/ 50)

57
Ve O, hatirlarsiniz/ gtlenirsiniz diye, rahmetinin nnde rzgrlari mjdeciler/ dagiticilar/
yayicilar olmak zere gnderir. O rzgrlar, yagmur ykl bulutlari yklenince, onu kurak bir
beldeye gnderir, sonra onunla suyu indiririz. Bylece onunla rnn hepsinden ikartiriz. Iste Biz,
lleri de byle ikaracagiz.
58
Ve gzel beldenin bitkisi, Rabbinin izniyle/ bilgisiyle ikar; kt
olandan ise yararsiz bitkiden baska bir sey ikmaz. Iste Biz, kendisine verilen nimetlerin karsiligini
deyen bir toplum iin yetleri byle trl trl, tekrar tekrar aiklariz.
(Arf/ 57)

164
Sphesiz ki gklerin ve yerin olusturulusunda, gece ve gndzn birbiri ardinca gelisinde,
insanlara yarayan seylerle denizde akip giden gemide,
Allah'in semadan bir su indirip de onunla yeryzn lmnden sonra diriltmesinde,
yeryznde her deprenen canlilardan yaymasinda,
rzgrlari evirip evirmesinde,
gk ile yeryz arasinda emre hazir olan bulutta, sphesiz akillarini alistiran bir toplum iin
elbette almetler/gstergeler vardir.
(Bakara/ 164)

Ve Neml/ 63, Fatir/ 9, Casiye/ 5, Sra/ 28.

Bu konu, Kf/9da da gemis idi. Yagmurun l beldeyi diritme konusu bvilim
ve teknik kitaplarinda ayrintili olarak yer almaktadir.



53, 54 Ayetler:

871
53
Ve O, iki denizi salverendir; yu su, tatl ve susuzlugu giderici, yu da
tuzlu ve acdr. Ve O, aralarna bir engel ve yasak koyandr.
54
Ve O, sudan, bir beyer oluyturup sonra ona bir soy ve evlilik sebebiyle
akrabalk oluyturandr. Ve senin Rabbin her yeye g yetirendir.

Bu ayetlerde yine Rabbimizin dogadaki yasalarindan birine dikkat
ekilmektedir. Buna gre, aci ve tatli sular aralarina konan bir engel ile birbirine
karismamaktadir. Rabbimiz bu yasasini baska ayetler ile de bildirmistir:

61
Onlarin ortak kostugu seyler mi hayirlidir ya da yeryzn barinak yapan, aralarinda nehirler
olusturan, onun iin sabit daglar koyan ve iki deniz arasina engel koyan mi? Allah ile beraber bir ilh
mi var? Tam tersi onlarin ogu bilmiyorlar.
(Neml/ 61)

19
Iki denizi birbirine kavusmak zere saliverdi.
20
Aralarinda bir engel vardir, birbirlerine geip
karismiyorlar.
21
Peki siz ikiniz, Rabbinizin g yetirdiklerinin; essiz gcnn, essiz nimetlerinin hangisini
yalanliyorsunuz?
(Rahman/ 1921)

Bu yasa; denizlerdeki, gllerdeki, batakliklardaki sularin o su ktlesinde
bulunan minerallerden arinarak buharlasmasini, buharlasan suyun ise yeryzne tatli
su olarak imeye ve tarima elverisli zellikte dsmesini ve yeralti sularinin
olusmasini saglamakta, ayrica da okyanuslarin iinde var olan degisik akintilari izah
etmektedir.
Bu konu da bilim ve teknik kitaplarinda ayrintili olarak yer almaktadir.



New York Bilimler Akademisi Rektr ve Amerika Birlesik Devletleri
Bilimsel Arastirmalar Kurulu eski yelerinden A. Cressy Morrissonn syle
demektedir:
Ay bize 240.000 mil uzakliktadir. Gnde iki kere gerekleen med olayi bize ayin
varligini gayet latif bir ekilde hatirlatir. Ayin ekim gc sonucu okyanuslarda meydana
gelen kabarma bazi yerlerde yaklaik olarak 18 m'ye kadar ikar. Hatta ay ekimi sonucu,
yer kabugu bile gnde iki kere dia dogru birka santim kayar. Btn bunlar bir dereceye
kadar bize dzenli grlr. Ve biz, btn okyanusun dzeyini birka metre kabartan ve son
derece sert grnen yer kabugunu birka santim dia dogru kaydiran korkun gc
kavrayamayiz.
872
Merih gezegeninin de bir ayi vardir. Kk bir ay. Bu ay sadece gezegene 6000 mil
uzakliktadir. Bunun gibi dnyami:in uydusu olan ay da u andaki uzakligi yerine sz gelimi
50.000 mil uzaklikta olsaydi, ay ekimi sonucu sularda meydana gelen kabarma o kadar
gl olurdu ki, deniz yzeyinin altinda bulunan blgeler gnde iki defa, daglari
aindiracak gte tazyikli bir suyun altinda kalacakti. Bu durumda belki de gerekli
abuklukta derinliklerden ykselen daglar olmayacakti. Bu basin sonucu yer kabugu
atlayacak, havadaki kabarma her gn kasirgalarin kopmasina neden olacakti.
Daglarin tamamen silindigini varsayarsak, o zaman btn yerkresinin stndeki
suyun derinligi bir buuk mil dolaylarinda olacaktir. O zaman da hayat, muhtemelen usuz
bucaksiz bir okyanusun derinliklerinde bulunacakti.
Ne var ki, bu evreni ynlendiren el, iki denizi salivermi, ama bu iki denizin arasina
hem onlarin hem de evrenin yapisindan kaynaklanan ailmaz bir engel koymutur. Her
ynyle uyum iinde hareket eden evrenin planlari, her iini yerinde ve bir hikmete gre
yapan, her eyi hikmetle ynlendiren yce yaraticinin eliyle nceden belirlenmi, zenle
dzenlenmi olarak uygulanmaktadir.
Bylesine dzenli ve srekli ileyen bu planlama kendiliginden ortaya ikmi bir
tesadf olamaz. Btn bunlar evreni bir ama iin yaratan ve evrene hkmeden ince ve
saglam yasalari, bu amaci gerekletirecek zelliklere sahip kilan yce yaraticinin iradesi
ile meydana gelmektedir.
476

Elli nc ayette verilen mucizevi bilgiler, 6 Agustos 2013 tarihinde tm
medyasinda yer almis; ayrintili bilgi ve resimler yayinlanmistir: Meksikadaki
Yucatan yarimadasi aiklarinda okyanusun dibinde bir tatli su nehri akmaktadir.
Ispanyolcada Kk Melek anlamina gelen Cenota Angalita isimli su alti
nehrine, Meksikanin gneyindeki Tulum arkeolojik blgesinden 15 dakikalik
dalisla ulasilabiliyor. Nehrin tatli suyu ile denizin tuzlu suyunu ince bir hidrojen
slfat katmani birbirinden ayiriyor. Nehir kenarinda bulunan bitki ve yapraklar da su
altindaki manzarayi gerekst kiliyor. Yirmi birinci asirda kesfedilen bu
geregin, onbes asir nce Kuranda bildirilmis olmasi, Kuranin Allah tarafindan
gnderilen bir kitap oldugunun kanitlarindan bir tanesidir.

Rabbinin gc her eye yeter

54. ayette Rabbimiz, sudan yarattigi insanlar arasinda bir soy ve akrabalik
yakinligi kurdugunu bildirmekte, dolayisiyla insanin bir sosyal varlik oldugu
mesajini vermektedir. Insanogluna sosyal varlik niteligi kazandiran soy ve sihr
yakinlik ise, anne babanin tm zelliklerini tasiyan, son derece kk ama ok ince
hesaplarla plnlanmis iki esey hcresi ile saglanmaktadir. nk anne ve babanin
zelliklerini tasiyan formlleri iermekte olan iki hcrenin birlesmesiyle olusan yeni
hcre hem annenin hem babanin hcrelerindeki zellikleri tasimakta, bylece iki
bagimsiz bireyin de [anne ve babanin] soyu durumunda olmaktadir. Iste bu yeni soy
bagi, farkli soylardan gelen anne ve babanin kendi soylarindaki bireyler arasinda da
bir yakinlasma saglamakta ve ortaya sihr baglar ikmaktadir.
Allahin insanlara bahsettigi hayatin srekliligini ve insanlarin toplum hlinde
yasamalarini saglayan bu olay, gnlk siradan bir olay gibi kabul edilmektedir ama

476
(Insan Yalniz Degildir (Ilim iman etmeye agiriyor); A. Cressy Morrisson)

873
bu sre incelendiginde grlmektedir ki, olayin gereklesmesini saglayan
olaganst pln ve plnin gereklesmesi sirasindaki hayret verici safhalar, gerekten
de Rabbimizin gcnn her seye yetecegine yeterli bir kanit durumundadir.
Anne ve babaya ait o kk hcrelerde gizli bulunan kalitimsal zelliklere
iliskin bazi aiklamalar asagidadir:

"Erkek ya da dii btn hcreler kromozomlar ve genler [kalitim taivicilari] ierir.
Koromozom, geni ieren kk ve snk bir ekirdektir. Genler kesin olarak herhangi bir
canlinin ya da insanin temel zelliklerini belirleyen balica etkenlerdir. Stoplazma ise,
kromozom ve genleri kapsayan hayret verici kimyasal birleimlerdir. Kalitim taivicilari
olan genler, yeryznde yaayan btn insanlarin kiisel zelliklerinden, ruhsal
durumlarindan, renklerinden ve cinslerinden sorumlu olmalarina ragmen son derece
ufaktirlar. Sayet hepsi bir araya getirilirse, bir yere konulsa hacmi bir yzk tainin
hacminden daha az olur.
Bu son derece kk ve ancak mikroskopla grlebilen genler, btn insanlarin,
hayvanlarin ve bitkilerin karakterlerinin, zelliklerinin mutlak anahtarlaridir. Iki milyar
insanin kiisel zelliklerini kapsayan bir yzk kai hi kukusuz kk hacimli bir yerdir.
Bununla beraber bu saydiklarimiz tartima gtrmez gereklerdir.
Cenin nutfeden (protoplazmadan) cinsiyetinin ortaya ikmasina dogru bir dzen
iinde aamali olarak geliimini tamamlarken tescil edilmi bir tarihi anlatir. Bu tarih
genlerdeki ve sitoplazmadaki atomlarin dizili ekli ile korunur ve dile getirilir.
Genlerin btn canlilarin yapisinda yer alan soya ekim hcrelerindeki atomlarin en
kk mikroskobik diziliinden ibaret olduklarini grmtk. Bu ekliyle genler, yaratili
projesinin, geride kalanlarin ve btn canli varliklarin zelliklerinin korundugu bir ariv
niteligindedir. Genler en ince ayrintisina kadar btn bitkilerin kklerine, gvdelerine,
yapraklarina, ieklerine ve meyvelerine egemendir. Bata insan olmak zere btn
hayvanlarin eklini, kabuklarini killarini ve kanatlarini belirler."
477



55. Ayet:

55
Onlar da Allah'n astlarndan kendisine yarar saglamayan ve zarar
vermeyen yeylere tapyorlar. Ve o kfir; Allah'n ilhlgn ve rabligini bilerek
reddeden o kiyi, Rabbinin aleyhine arka kandr/kullarn saptrmak iin
alyandr.

Surenin basinda, 3. ayette deginilmis olan konuya bu ayette tekrar deginilmis
ve kendisine fayda veya zarar veremeyen seylerin arkasina dsmeleri sebebiyle
kinanan kfirlerin bu davranislari Rabbleri aleyhine arka ikmak olarak
nitelenmistir. Bu ayetin bir benzeri Ya Sin suresindedir:

74
Bir de onlar, kendileri yardim olunmalari iin Allah'in astlarindan ilhlar/ tanrilar edindiler.
75
Onlar, onlara yardima g yetiremezler. Hlbuki ilh edinenler, szde ilhlar iin hazir
askerlerdir.
(Ya Sin/ 74, 75)

56, 57. Ayetler:

56
Ve Biz seni ancak mjdeleyici ve uyarc olmak zere gnderdik.

477
(Insan Yalniz Degildir adli kitaptan naklen; Fi Zilalil Kuran)

874
57
De ki: Ben, buna karylk sizden herhangi bir cret istemiyorum.
Sadece ve sadece Rabbine dogru bir yol tutmay dileyen kimseler istiyorum.

Bu ayetlerde isyanci, nankr ve inati msriklerin tutumlarina karsi nasil
davranmasi gerektigi hakkinda peygamberimize gt verilmekte ve grev sinirlari
hatirlatilarak peygamberimiz teselli edilmektedir. nk peygamberimiz gtden,
uyaricidan ve mjdeciden baska bir sey olmadigi gibi, bu grevleri iin de kimseden
herhangi bir karsilik istememektedir. Bu nedenle kfirlerin davranislari yznden
kendini sorumlu tutmasi gerekmemektedir. Rabbimiz elisine tek isteginin herkesin
Allah yoluna gelmesi oldugunu sylemesini buyurmaktadir.
Yusuf/104, Suara/109, 127, 145, 164, 180, Sebe/47, Ya Sin/ 21, Sad/86,
Yunus/72, Hud/29, 51, Sra/23, Kalem/46, Tur/40 ayetlerinden de grmekteyiz ki,
Rabbimiz hibir peygamberine yaptigi grev karsiliginda herhangi bir cret
istetmemistir. Dolayisiyla, peygamberimizin de kimseden herhangi bir cret istemesi
mmkn degildir. Buna, akrabalarinin gzetilmesini, sevilmesini istemek de
dhildir. Zira netice itibariyle byle bir istek de bir ikardir, menfaat saglamaktir.
Byle olmasina ragmen, peygamberimizin yakinlarina, ehlibeytine sevgi
duyulmasini istedigi yolunda asilsiz iddialarin bulundugu yzlerce rivayetin etkisiyle
konumuz olan 57. ayete ve Sra suresinin 23. ayetine bir istisna ilvesi yapilmis ve
pek ok mealde, Sra suresinin 23. ayetindeki yakinlikta sevgi istiyorum ifadesi,
yakinlarimi, ehlibeytimi sevmenizi istiyorum seklinde yorumlanmistir. Hlbuki
ayette iyelik belirten herhangi bir szck veya bir isaret yoktur. Oradaki ifade de
yine Allaha giden yolu istemeniz, Allaha yakinlik iin sevgi olusturmaniz
anlamindadir. Aksi durum ise, yani peygamberimizin yakinlari iin bir talepte
bulunmasi hli ise mmkn degildir, zira byle bir istek elilik ilkelerine aykiri
dsmektedir. Zaten ayetlerin siyak ve sibakinda hitabin hep kfirlere olmasindan
anlasilacagi gibi, muhatap kfirlerdir ve onlardan bir karsilik, bir mkfat beklemek
anlamsizdir. nk kfirler peygamberi kabul etmemekte ve onunla kiran kirana
mcadele etmektedirler. Bylesi bir ekismenin oldugu ortamda taraflardan birinin
karsi taraftan, kendi yakinlarinin sevilmesini istemesi ise son derece mantiksizdir.
Elilerin yaptiklari grev karsiliginda herhangi bir cret istememeleri,
eliliklerinin gerek bir kanitidir. Zira eliler grevlerini sadece hibir ikar
gzetmeden yapmakla kalmamakta, bunun da tesinde, rahat hayatlarini birakarak
btn islerini terk etmekte; adlarinin deliye, yalanciya, sihirbaza ikmasina ggs
germekte; inanmayan yakinlariyla iliskilerinin kopmasini gze almakta ve stne
stlk bir sr iskenceye de katlanmak zorunda kalmaktadirlar. Gerek eli olmayan
birinin geici ikarlari ugruna btn bunlari gze almasi mmkn degildir. Tam
aksine, gerek eli olmadigi hlde bu yolla hkmdar ve nder olmak iin hareket
eden bir kisi, toplumun hosuna gitmek iin onlarin geleneklerini, nyargilarini
kabullenir ve bunlardan yararlanma yoluna gider. Oysa Kurandan grendigimize
gre, peygamberimiz, sadece bu tr nyargilari kknden baltalamakla kalmiyor,
ayni zamanda kabilesinin Arabistan putperestleri zerinde etki ve egemenlik
kurmalarini saglayan ana unsuru da yerle bir ediyordu.

58. Ayet:

58
Ve sen, lmeyen daima diri olana gvenip dayan ve O'nun vgs ile
birlikte tm noksanlklardan arndr. Kullarnn gnahlarndan haberdar
olarak O lmeyen, daima diri olan yeter.

875

Bu ayette, lmllerden bir sey istenilmemesi ve onlara bel baglanilmamasi
emredildikten sonra, tevekkl edilecek tek merciin hi lmeyen _='' Hayy [Allah]
oldugu bildirilmektedir. Zira msriklerin bel bagladiklari tanrilarinin kendilerine bile
hayirlari yoktur; hepsi fanidir ve fani seylere bel baglayanlar da srekli kaybetmeye
mahkmdur.
Surenin sonunda ayrintili aiklamasini verdigimiz tevekkl kisaca kisinin
azimden [her trl tedbiri aldiktan] sonra, isin sonucunu Vekile [varligi ayakta
tutan, srdren, koruyan ve rizk veren Allaha] birakmasi demek olup Rabbimizin
inananlara buyurdugu bir grevdir:

9
O, dogunun ve batinin; tm ynlerin Rabbidir. O'ndan baska, tanri diye bir sey yoktur. Bu nedenle
O'nu vekil et; tmvarliklari belirli bir programa gre ayarlayan ve bu programi koruyarak,
destekleyerek uygulayan olarak tani!
(Mzzemmil/ 9)

123
Ve gklerin ve yerin grlmeyeni, duyulmayani, sezilmeyeni, gemisi, gelecegi sadece Allah'a
aittir. Ve tm is/olus yalnizca O'na dndrlr. O hlde O'na kulluk et, O'na sonucu havale et. Ve
Rabbin, sizin yapmakta olduklarinizdan habersiz, bunlara duyarsiz degildir.
(Hud/ 123)

29
De ki: O, yarattigi btn canlilara dnyada oka merhamet edendir. Biz, O'na inandik ve
sadece O'na sonucu havale ettik. Artik kimin apaik bir sapiklik iinde oldugunu yakinda
bileceksiniz.
(Mlk/ 29)

59. Ayet:

59
O daima diri olan, gkleri, yeryzn ve ikisinin arasndakileri alt
evrede oluyturan, sonra en byk taht zerinde egemenlik kurandr, yarattg
btn canllara dnyada oka merhamet edendir. Haydi, sen bunu ok iyi
bilene sor.

Kaf suresinin 38. ayetinin tahlilinde belirttigimiz gibi, ayette geen alti gn
ifadesi alti devre anlamina gelmektedir.

STVA

Mtesabih bir anlatim olan arsa istiva ifadesi, lfzen arsin stne
kurulmak, mecazen de en byk makama sahip olmak, en byk gc elinde
bulundurmak anlamina gelir. Allahin mekndan mnezzeh oldugu birok ayetle
bildirildigine ve aklen de sabit olduguna gre, bu ifadede szcklerin hakikat
anlamlarinin murat edilmis olmasi mmkn degildir. Dolayisiyla Allahin arsa istiva
etmesi, Allahin en byk makama sahip oldugunu ve en byk gc elinde
bulundurdugunu ifade etmektedir.
Ayetteki Habire sor ifadesinden -Rabbimizin bir adinin da Habir olmasi
sebebiyle- Allaha sor anlami ikarmak mmkn gibi grnse de, ayetteki sz
akisi buna imkn vermemektedir. nk zaten bu aiklamayi yapan Habir Allahin
kendisidir ve yaptigi aiklamadan sonra Allahin, sen bunu Allaha sor demis
olmasi uygun dsmemektedir.
876
Biz, gvenilmesi gereken lmsz Hayyin [Allahin] baska niteliklerinin de
ortaya konuldugu bu ayette, Allahin belirtilen bu niteliklerine bilgin kisilerin tanik
tutuldugunu ve ayetteki Habir [ok iyi bilen] ifadesiyle Ehl-i Kitap bilginlerinin
kastedildigini dsnyoruz. Nitekim Nahl suresinin 43. ayetindeki onu Zikir ehline
sor ifadesinden anlasildigina gre, yerin ve gklerin alti gnde yaratildigi Ehl-i
Kitap bilginlerince bilinmektedir ve onlar bu bilgiyi ellerindeki kitaptan almislardir:

Kitab-i Mukaddeste syle denilmektedir:

11- nk ben RABB, yeri, gg, denizi ve btn canlilari alti gnde yarattim, yedinci
gn dinlendim. Bu yzden Sabat Gn'n kutsadim ve kutsal kildim.
478


Ancak Kitab-i Mukaddeste geen yedinci gn dinlendim ifadesi, Kuran
tarafindan syle tashih edilmistir:

38
Ve kesinlikle Biz gkleri, yeri ve ikisi arasinda olanlari alti evrede olusturduk. Ve Bize hibir
yorgunluk dokunmadi.
(Kaf/ 38)


60. Ayet:

60
Ve onlara Rahmn'a [yarattg btn canllara dnyada oka
merhamet eden Allah'a] boyun egip teslimiyet gsterin! dendigi zaman,
yarattg btn canllara dnyada oka merhamet eden Allah da neymiy?
Senin bize emrettigin yey iin mi boyun egip teslimiyet gsterecegiz? dediler.
Ve bu boyun egip teslimiyet gsterme emri, onlarn nefretlerini artrd.

Bu ayette, msriklerin kstah bir tavir iine girerek Allahin (59. ayette
vurgulanmis olan) Rahman sifatini yadirgadiklari grlmektedir. Msriklerin bu
tavri daha nce Firavun tarafindan Musa peygambere karsi da gsterilmistir:

23
Firavun: lemlerin Rabbi dedigin de nedir ki? dedi.
(Suara/ 23)

Aslinda msriklerin Rahman da neymis? demeleri, onlarin isyanlarindan
kaynaklanmaktadir. Zira Mekke kfirleri, onlara gre bir kabile tanrisi olan
Rahmandan habersiz degildirler:

110
De ki: Allah diye agirin veyahut Rahmn diye agirin. Hangi seyle agirirsaniz agirin en
gzel isimler O'nundur. Salti [ml ynden ve zihinsel aidan destek olmani; toplumu
aydinlatmaya alismani] aika yapma, gizli de yapma. Ve bu ikisi arasinda bir yol ara.
(Isra/ 110)

Mekke msriklerinin Rahman hakkindaki sorunlarinin Ondan habersiz
olduklarindan degil de gururlarindan, isyanlarindan kaynaklandigi, ayetin onlarin bu
davranislari yznden cezalandirilacaklari ynndeki ifadesinden anlasilmaktadir.
nk eger sadece habersiz olduklari iin Rahmana karsi ikmis olsalardi, elbette

478
(ikis, Bab 20, 11. cmle)

877
Allah onlara kendisinin Rahman oldugunu yumusak bir dille anlatirdi. Ayrica,
Rahman szcgnn eski zamanlardan beri Allah iin kullaniliyor oldugu tarih
bir gerek olup bu da msriklerin Rahman isminden habersiz olmadiklarini
gstermektedir.
Bu konuyla ilgili olarak Mevdudinin tespitleri zet olarak asagidadir:

Sunun belirtilmesi gerekir ki, Arabistan'da hakiki inancin isigi tmyle ilk kez, tarih ncesi
dnemde yasamis olan Hud ve Salih Peygamberler tarafindan yayilmisti. Onlari Raslullah'tan (s.a)
2500 yil nce yasamis olan Ibrahim ve Ismail Aleyhisselmlar izledi. Onlardan sonra ve
Raslullah'tan 2000 yil nce Arabistan'a gnderilmis olan son peygamber Suayb Aleyhisselm'di.
Grlyor ki, bu olduka uzun bir zaman dilimidir. Iste, bu kavme hi uyaricinin gelmedigi bu
yzden zikredilmektedir ve vakia da budur. Bu, onlara hi peygamber gnderilmedigi anlamina degil,
bu kavmin uzun sredir bir uyariciya ihtiya duydugu anlamina gelir.
Burada hemen cevaplandirilmasi gereken bir soru akla gelebilir. Syle ki: Rasllullah'tan
nceki yzlerce yil Arap toplumuna hi peygamber gelmedigine gre, cahiliye aglari boyunca
sapiklik iinde yasamis insanlar hangi gerekeyle hesaba ekileceklerdir? Onlar, kendilerini hata ve
sapikliktan koruyacak bir kilavuza sahip degildirler. yleyse, sapmis olmalari durumunda, bu
sapikliklarindan tr nasil mesul tutulacaklardi. Cevap sudur: Onlar hakik inanca dair ayrintili
bilgiden yoksun olabilirlerdi belki; fakat cahiliye dnemlerinde bu insanlar tevhd inancindan
habersiz degildiler; nk hibir peygamber, takipilerine putperestligi talim etmemisti. Bu hakikat
Araplarin kendi beldelerinde dogmus olan peygamberlerden gelen rivayetlerde de ihtiva
edilmekteydi; ayrica kendi beldelerinin hemen bitisiginde dogmus bulunan Musa, Davud, Sleyman
ve Isa'nin (Aleyhimsselm) gretilerini de bilmekteydiler. Arap geleneklerinde de ok iyi
bilinmekteydi ki, Araplarin kadim dnemlerinde izlenen gerek din, Ibrahim'in diniydi ve puta
tapmayi onlar arasinda baslatan ilk Adam Amr bin Luhayy idi. Sirk ve putperestligin tm
yayginligina ragmen Arabistan'in birtakim kesimlerinde Sirk'i reddedip, tevhid'i benimseyen ve
putlara kurban sunmayi aika lnetleyen ok sayida insan bulunuyordu. Bizzat Raslullah'in (s.a.)
zuhuruna yakin dnemde "Hunefa" (hanifler) olarak bilinen ok sayida insan yasamisti ki, bunlardan
bazilari sunlardi: Kuss bin Saidet-l- Iyadi, meyye bin Ebi es-Salt, Suveyd bin Amr el-Mustalik,
Vaki bin Selame bin Zheyr el-Iyad, Amr bin Cndb el-Chen, Ebu Kays Serme bin Ebi Enes,
Zeyd bin Amr bin Nfeyl, Varak bin Nevfel, Osman bin el-Huvaris, Ubeyde bin Cahs, Amir bin ez-
878
Zerb el-Advan, Allaf bin Sehab et-Temim, El-Mtelemmis bin meyye el-Kinan, Zhehyr bin
Eb Selm, Halid bin Sinan bin Gays el-Abs, Abdullah b. Kud... vd.
Bu insanlar aika itikadin temeli olarak tevhidi'i teblig ediyor ve msriklerin dininden ayri
olduklarini sylyorlardi. Apaik ki, onlar bu kavrama, peygamberlerin talimatindan geriye kalanlar
araciligiyla ulasmislardi. Dahasi, Yemen'de modern arkeolojik arastirmalarin sonucu olarak
kesfedilmis olan M.. 4. ve 5. yzyillara ait metinler, o dnemlerde buralarda tek tanrici dinin var
oldugunu ortaya sermektedir.
Bu dinin salikleri er-Rahman'i ve Rabb's-Semavati ve'l-Ard'i (Gklerin ve yerin Rabbi) tek
ilh olarak kabul etmekteydiler. Bir mabedin harabeleri arasinda M.. 378 tarihli bir metin bulunmus
ve zerinde o mabedin yalnizca "Gklerin Ilhi" ve "Gklerin Rabbi"ne ibadet iin insa edildigi kaydi
tesbit edilmistir. M.. 465 tarihli bir digerinde de tevhid doktrinine aika isaret eden kelimeler yer
almaktadir. Ayni sekilde Kuzey Arabistan'da Firat Nehri ile Kinnesrin arasindaki Zebed blgesinde
"Bism-ilhu la izza ill lehu, la sukra illlehu" kelimelerini ihtiva eden M.. 512 tarihli bir metin
kesfedilmistir. Tm bunlar Raslullah'in (s.a.) gelisinden nce, gemis peygamberlerin getirdigi
mesajin tmyle unutulmadigini ve insana hi degilse su hakikati hatirlatacak birok vesilenin hl
mevcut bulundugunu gstermektedir: "Sizin ilhiniz tek bir ilhtir"
Tarih, eski aglarda Sebeliler arasinda sadece bir tek Allah'a ibadet eden kk bir toplulugun
yasadigini gstermektedir. agimizda yapilan arkeolojik kazilar sonucu Yemen'de bulunan kitabeler
bu kk unsurun varligina isaret etmektedir. Yaklasik olarak M.. 650 yillarina ait kitabeler, Sebe
kralligi iinde, sadece Zu-semevi veya Z-semvi'ye (yani Rabb es-Sema! Gklerin rabbi) ibadete
hasredilmis evler bulundugunu sylemektedir. Bazi yerlerde bu ilhtan Meliken zu-semavi (Gklerin
sahibi olan Melik) diye bahsedilmektedir. Sebelilerin bu mirasi Yemen'de yzyillarca yasamaya
devam etmistir. M.S. 378 tarihli bir kitabede "Ilah zu-semavi" (bu mabet, ilh zu-semavi'ye aittir)
ifadesi bulunmaktadir. M.S. 465 tarihli bir kitabede syle bir ifade yer alir: "Bi-nasr ve riza ilh-in bel
semin ve ardin (Gklerin ve yerin sahibi olan ilhin yardim ve rizasiyla) . M.S. 458 tarihli baska bir
kitabede de Rahman kelimesi, bi-riza Rahmanen (Rahmanin yardimiyla) seklinde kullanilmaktadir.
479




479
(Mevdudi; Tefhiml Kuran)
879
Klsik kaynaklarda 60. ayetin Ebucehil hakkinda indigine dair nakiller
mevcuttur.
480
Bunlara gre gya peygamberimiz; Rahmana secde edin deyince,
Ebucehil, Rahman Mseylemedir. Sen nasil oluyor da rakibin olan, peygamberlik
davasi gden Mseylemeye secde edin dersin diyerek peygamberimizi tutarsizlikla
itham etmis ve bu sebeple de bu ayet inmistir. Ancak, byle bir seyin dogru olmasi
mmkn degildir. Zira bu ayetler Mekkede Ebucehilin sagliginda inmistir. Ama
Mseyleme Medine dneminin sonlarinda, Ebucehilin lmnden yillar sonra ortaya
ikmistir.

61, 62. Ayetler:

61
Gkte burlar yapan, onlarn iinde bir kandil ve aydnlatc bir ay
oluyturan Zat ne cmerttir!
62
Ve O, gt almay veya kendisine verilen nimetlerin karylgn demeyi
dileyen kimseler iin gece ile gndz birbiri ardnca getirendir.

Bu ayetlerde Rabbimiz, kullarina ltfettiklerinden bir kismini saydiktan sonra
cmertliginin sinirsizligini vurgulamakta ve gt almak, skretmek isteyenlerin bu
bereketten, bolluktan istifade etmelerini istemektedir.
Yapilan bu davete ek olarak Rabbimizin tekvin ayetleri gzler nne
serilmekte, Gnes, Ay ve yildizlarin insanoglunun yasamindaki nemine dikkat
ekilmektedir. Bu gk cisimlerinin yasamdaki yeri ve nemi baska ayetlerde de dile
getirilmistir:

5
O, gnesi bir aydinlik, ay'i bir isik yapan ve senelerin sayisini ve hesabini bilesiniz diye, aya
menziller ayarlayandir. Allah bunu ancak gerek ile olusturmustur. O, bilecek olan bir toplum iin
yetleri ayrintili olarak aiklar.
(Yunus/ 5)

15,16
Allah'in yedi gg tabakalar hlinde nasil olusturdugunuve ay'i onlarin iinde bir iik yaptigini,
gnei de bir lamba yaptigini grmediniz mi?
(Nuh/ 15, 16)

Ve Arf/ 54, Ya Sin/ 40, Hicr/ 16.

6374. Ayetler:

63
Ve Rahmn'n; yarattg btn canllara dnyada oka merhamet eden
Allah'n kullar yle kimselerdir ki onlar, yeryznde alakgnlllkle
yrrler ve cahil kimseler kendilerine lf attg zaman Selm! derler.
64
Rahmn'n [yarattg btn canllara dnyada oka merhamet eden
Allah'n] kullar, Rablerine teslimiyet gstererek ve kulluk grevlerini yerine
getirerek gecelerler.
65,66
Ve Rahmn'n [yarattg btn canllara dnyada oka merhamet
eden Allah'n] kullar, Rabbimiz! Cehennem azabn bizden sav! Dogrusu
onun azab daim bir degiyim ve ykma ugramaktr. Oras cidden ne kt bir
karargh, ne kt bir ikametghtr! derler.
67
Ve Rahmn'n kullar, harcadklarnda savurganlk etmezler, sklk da
etmezler ve bu ikisi arasnda bir denge olmuytur.

480
(Mkatil)
880
68-71
Ve iyte Rahmn'n kullar, Allah ile beraber bayka bir ilha
yalvarmazlar. Allah'n haram ettigi can ldrmezler. Ancak hak ile
ldrrler. Zina da etmezler. Ve kim bunlari yaparsa, gnahla karyilayir.
Kiymet gn azabi kat kat olur ve orada, alaltilarak srekli olarak kalir. Ancak
tevbe eden, iman eden ve slihi iyleyenler bunun diyindadir. Iyte Allah, onlarin
ktlklerini iyiliklere evirir. Ve Allah, ok bagiylayicidir, ok merhametlidir. Ve
her kim tevbe eder ve slihi iylerse, kesinlikle o, tevbesi kabul edilmiy olarak
Allah'a dner.
72
Ve Rahmn'n kullar, yalan yere tanklk etmezler, boy bir yeye
rastladklar zaman saygn bir yekilde geerler.
73
Ve Rahmn'n kullar, kendilerine Rablerinin almetleri/ gstergeleri
hatrlatldgnda ise, onlar zerine sagrca ve krce davranmazlar.
74
Ve Rahmn'n kullar, Rabbimiz! Bize eylerimizden ve bizden sonraki
kuyaklarmzdan gz aydnlg olacak kimseler hibe et/ bagyla. Ve bizi
Allah'n korumas altna girmiy kiyilere nder kl! derler.

nceki ayetlerde Allahin sonsuz cmertliginden istifade etmeleri iin kullara
aik davetler yapilmis ve sunulan bu imknlara sirt evirenlerin varligindan sz
edilmisti. 6374. ayetlerde ise, bu davete uyarak Rahmana kul olanlarin sahip
olduklari nitelikler belirtilmekte, bylece herkesin rnek almasi gereken ideal insan
tipi tarif edilmektedir:
Yeryznde yrrken bbrlenerek degil tevazu ile yrrler.
Rahmanin kullarinin yrysleri onlarin; yumusak huylu, gzel ahlkli, dogru
dsnceli olduklarini belli edecek sekilde, tevazu ile olmalidir. Byklenerek
yrmek ise zalimlere has bir davranistir.

37
Ve yeryznde kibir ve azametle yrme! Sphesiz ki sen asla yeri yaramazsin ve boyca
daglara erisemezsin.
(Isra/ 37)

18
Ve insanlara avurdunu iirme, suratini asma ve yeryznde bbrlenerek yrme. Sphesiz ki
Allah, btn vnen ve kuruntu edenleri sevmez.
( Lokman/ 18)

Firavun bozuntularinin yrysleri ise Kiyamet suresinde belirtilmistir:

31
Fakat o, ne onayladi, ne destekledi.
32
Fakat o, yalanladi ve geri durdu.
33
Sonra da gerine
gerine yakinlarina gitti.
(Kiyamet/ 3133)

Cahil kimseler satastiklarinda onlara uymaz, sadece selm! deyip geerler.

881
Ayette cahiller olarak nitelenenler, okuma yazma bilmeyen ve gretim
grmemisler degil, kaba ve kstah kisilerdir. Rahmanin kullari, kendilerine kaba ve
kstaha davranan cahillerle karsilastiklarinda onlara esenlik dileyip yollarina
devam ederler ve bu kisilere karsi ne kin beslerler, ne de hin duyarlar.

CEHALET

Trkede bilgisizlik anlaminda kullanilan bu szcgn Arapasi .+= cehl,
cehalettir.
481
Kuranda trevleriyle birlikte 24 kez geer.
Kurandaki kavramlar konusunda byk bir otorite kabul edilen Ragib el-
Isfehan, cehl szcgne, Kurana dayanarak anlam vermistir:
Birinci anlam: Nefsin bilgiden bos olmasidir.
Ikinci anlam: Geregin disinda bir seye inanmaktir.
nc anlam: Bir konuda yapilmasi gerekenin veya hakkin tersini
yapmaktir.
482
Bu anlamlara gre, Islmin kastettigi cahillik [bilmezlik], kisinin
okuryazar olmamasi veya fizik, kimya, tarih, cografya gibi konularda bilgili
olmamasi degil, kisinin geregin disinda bir seye inanmasi, hakkin tersini
yapmasidir. Nitekim Kuran, kendinden nceki dnemin inan ve davranislarina
[atalar dinine] saplanip kalmaya cehalet demis, peygamberimiz de cehaletten
kurtarmak iin insanlara fizik, kimya ve benzeri seyleri degil, geregi, gerege
inanmayi ve geregi yasamayi gretmistir.
Kuranda cehaleti tanitan ayetler sunlardir: Arf/138, 199, Hud/29, 46,
Neml/55, Ahkf/23, Enm/35, 54, 111, Bakara/67, 273, Yusuf/33, 89, Zmer/64,
Kasas/55, Ahzab/33, 72, Nisa/17, Nahl/119, Hucurat/6, l-i Imran/154, Maide/50,
Fetih/26.
Kuranin kendisinden nceki dnemin inan ve davranislarini cehalet olarak
nitelemesinin istisnasi, o dnemdeki toplumlarda yasamis olup da geregi grms ve
sadece Allaha kul olmus kimselerdir. Bu kimseler Kuranda vgyle anilmislardir:

52
Szden [vahiyden/Kurn'dan] nce kendilerine Kitap verdigimiz kimseler; onlar, Sz'e
[vahye/Kurn'a] de inanirlar.
53
Ve onlara o Sz [vahy/Kurn] okundugu zaman onlar, Biz, ona inandik. Sphesiz o,
Rabbimizden gelen gerektir. Kesinlikle biz, ondan nce mslman olanlardik dediler.
54
Iste onlar; sabrettikleri iin onlarin dlleri iki kere verilecektir. Ve onlar ktlg iyilikle
savarlar ve kendilerini riziklandirdigimiz seylerden harcamada bulunurlar.
55
Ve onlar, bos sz isittikleri zaman, ondan yz evirirler ve Bizim islerimiz yalnizca bizim
iin, sizin isleriniz de yalnizca sizin iindir. Size selm olsun! Biz cahilleri aramiyoruz derler.
(Kasas/ 5255)

113,114
Hepsi bir degildirler. Kitap Ehli iinde dogruluk zere bulunan bir nderli topluluk vardir
ki onlar, gecenin saatlerinde boyun egip teslimiyet gstererek Allah'in yetlerini okurlar. Allah'a ve
hiret gnne inanirlar, herkese iyi kabul edilen seyleri emrederler, herkese ktlg kabul edilen
seylerden vazgeirmeye alisirlar, hayirlarda da birbirleriyle yarisirlar. Ve iste onlar, iyi
insanlardandirlar.

481
(Lisanl-Arab; c.2, s.246 chl mad.)
482
(el-Mfredat; chl mad.)

882
(l-i Imran/ 113,114)

199
Sphesiz ki Kitap Ehlinden, Allah'a inananlar, size indirilene ve kendilerine indirilene
Allah'a samimiyetle saygi duyanlar olarak inananlar da vardir. Onlar, Allah'in yetlerini az bir
degere degismezler. Iste onlar, cretleri Rableri katinda olanlardir. Sphesiz Allah, hesabi abuk
grendir.
(l-i Imran/ 199)

162
Fakat bu Yahudilesenlerden bilgide derinlesmis olanlar ve iman edenler, sana indirilene ve
senden nce indirilenlere iman ederler. Onlar, salti ikame eden [ml ynden ve zihinsel aidan
destek olma; toplumu aydinlatma kurumlari olusturan, ayakta tutan], vergiyi veren, Allah'a ve
hiret gnne iman edenlerdir. Iste onlar, Bizim byk bir dl vereceklerimizdir.
( Nisa/ 162)

Bu konuda ayrica su ayetlere de bakilabilir: Arf/159, Maide/82
84, Enm/114, Rad/36, Isra/107109, Ahkaf/10, Ankebut/47 ve Bakara/121.

Rablerine secdeler ve kiyamlar ederek gecelerler

Bu ifade ile Rahmanin kullarinin simarmadigina dikkat ekilmektedir.
Allahin kendilerine veliy oldugunu bildirmesine ve cehennem atesinin onlara
dokunmayacagini vaat etmesine ragmen, bu kimselerin kulluktan sasmadiklari ve
Rabblerine bagliliklarini daima srdrdkleri bildirilmektedir.

16
Onlarin yanlari, yan gelip yattiklari yerlerden uzaklasir; onlar keyfetmezler, onlar korku ve
mit iinde Rablerine dua ederler ve kendilerine verdigimiz riziklardan bagislarlar. Secde 16:


15-19
Sphesiz Allah'in korumasi altina girmis kisiler, Rablerinin kendilerine verdigi seyleri almis
olarak bahelerde ve pinarlardadirlar. Sphesiz onlar, bundan nce iyilik-gzellik retenler idiler.
Onlar geceleyin pek az uyurlardi. Onlar, seherlerde bagislanma dilerlerdi ve onlarin mallarinda isteyen
ve isteyemeyen iin bir hak vardi.
(Zariyat/ 17, 18)

9
Ya da gece saatlerinde kalkan, boyun egip teslimiyet gstererek, dikelerek, ahretten ekinerek
daima saygida duran ve Rabbinin rahmetini uman o kimse, yle yapmayan gibi midir? De ki: Hi
bilen kimseler ve bilmeyen kimseler esit olur mu? Kesinlikle sadece temiz akil sahibi olanlar gt
alirlar/geregi gibi dsnrler.
(Zmer/ 9)

15-17
De ki: Size bundan daha hayirli olani bildireyim mi? Allah'in korumasi altina girmis;
Rabbimiz! Sphesiz biz inandik, artik bizim sularimizi bagisla ve bizi Ates'in azabindan koru!
diyen, sabreden; diren gsteren, dogru olan, srekli saygida duran, Allah yolunda harcamada
bulunan ve seherlerde bagislanma dileyen kisiler iin Rablerinin katinda, iinde temelli kalacaklari,
altindan irmaklar akan cennetler, tertemiz esler ve Allah'tan hosnutluk vardir. Ve Allah, kullari en iyi
grendir.
(l-i Imran/ 15- 17)
883

Cehennem korkusu iin dua ederler

Cehennemden korkma ve cehennem azabindan korunmakla ilgili Kuranda
yzlerce ayet mevcut olup Rahmanin kullari bu ayetlere uygun davranirlar.

Harcamalari dengelidir

Rahmanin kullari, harcamada bulunurken dengeli hareket ederler. Ne gerekli
harcamalarinin sinirini asarak israfta bulunurlar, ne de para biriktirip yigmak iin
cimrilik ederler. Onlar yalnizca tutumludurlar.

26,27
Yakinlik sahibine; yurtlarindan ikarilan fakirlere, yoksula ve yolda kalmisa da hakkini
ver. Ve yersiz/ ktlge harcama yapma. Sphesiz yersiz/ ktlge harcama yapanlar, eytanlarin
kardeleridir. Seytan ise Rabbine kari ok nankrdr.
(Isra/ 26, 27)

Allahtan bakasina tapmazlar

Rahmanin kullari Kuranin tevhit ve sirk ile ilgili yzlerce ayetine uygun
davranirlar.

Haksiz yere cana kiymazlar

Ayette haksiz yere ifadesi ile kisas ve savasta ldrmeler istisna edilmistir.
Kisas ile ve savas sartlarinda cana kiymak Allahin emirlerinden olup birer kulluk
grevidir.

Zina etmezler

Rahmann kullarnn yapmayacaklar eylerden biri
de zina fiilidir. Yzlerce sosyal felketin sebebi olan bu
kt fiil, ayrntl olarak sra suresinde aklanacaktr.

884
Yalan ahitlii etmezler

Gnlk hayatlarinda ve mahkemede gerek disi bir beyanda bulunmadiklari
gibi, yalani dogru ikaracak sekilde bir davranisa da yeltenmezler. Yani, yalana,
sahtekrliga, ktlge seyirci kalmazlar.

Iftira, yalan ve bo szlerin konuuldugu yerlerde durmazlar

Arapada lagv szcg, kisinin amacina ulasmasinda yarari olmayan her
trl bos ve anlamsiz seyleri iine alir ve bu meyanda yalani, giybeti, ekismeyi,
ekistirmeyi, igren sarkilari, mstehcen fikralari ve benzeri seyleri de kapsar.
483

Iste, Rahmanin kullari lagva rastladiklarinda onlara iltifat etmezler ve kendilerine
herhangi bir pislik bulasacakmisasina oradan uzaklasirlar.
Basit dnya hayatinda hi bulasmadiklari lagv, cennette ise Rahmanin
kullarinin karsisina hi ikmayacaktir:

23
Orada, kendisinde bos sz, samalama ve gnaha sokma olmayan bir kadehi kapisirlar.
(Tur/ 23)

25
Orada bos sz, samalama ve gnaha sokan seyleri isitmezler.
(Vakia/ 25)

31-37
Kesinlikle Allah'in korumasi altina girmis kisiler iin, Rabbinden; gklerin, yerin ve bu
ikisi arasindakilerin Rabbinden; Rahmn'dan [yarattigi btn canlilara dnyada oka merhamet eden
Allah'tan] bir karsilik ve yeterli bir bagis olarak korunaklar/ kurtulus meknlari; sulak baglar-
baheler, zmler, hepsi bir seviyede tomurcuklar; iek baheleri, dolu dolu su kaplari vardir. Onlar,
orada bos bir sz ve yalan duymazlar. Onlar, O'nun huzurunda sz sylemeye g yetiremezler.
(Nebe/ 35)

8-16
Kisiler de var ki, o gn nimetler iindedirler, alismalari iin hosnutturlar, yksek bir
cennettedirler, orada bos bir sz isitmezler. Orada akan bir kaynak vardir; orada ykseltilmis divanlar,
konulmus kadehler, dizilmis yastiklar, yayilmis halilar vardir.
(Gasiye/ 11)

Allahin ayetlerine kari ok duyarli davranirlar

Rahmanin kullari, kendilerine uyari iin Allahin ayetleri okundugunda ona
karsi kr ve sagirlar gibi davranmazlar. Ayetlerin mesajlarina kulaklarini kapamazlar
ve bakip grmeleri istenen ayetleri grmezden gelmezler.

2-4
Hi sphesiz mminler ancak, Allah anildigi zaman yrekleri rperen,
O'nun yetleri kendilerine okundugu zaman, iman aisindan g kazanan ve yalnizca
Rablerine sonucu havale eden,
salti ikame eden [ml ynden ve zihinsel aidan destek olma; toplumu aydinlatma
kurumlarini olusturan, ayakta tutan]
ve Bizim kendilerine rizik olarak verdigimiz seylerden Allah yolunda harcayan kimselerdir.
Iste bunlar, gerekten inananlarin ta kendisidir. Onlara Rableri katinda dereceler, bagislama ve
saygin bir rizik vardir.
(Enfal/ 2- 4)


483
(el-Mfredat; lgv mad.)

885
Rabblerinden iyi e ve hayirli evlat dileginde bulunurlar

65. ayette Rahmanin kullarinin kendi kurtuluslari, 74. ayette de esleri ve
ocuklari iin dua edisleri bildirilmektedir. Grlyor ki, gerek mminler bencil
degildirler; ayni zamanda evrelerindeki insanlarin kurtulmalari ve saygin kisiler
olmalari iin de Allaha dua etmektedirler.

Allahtan kendilerin muttakilere nder yapilmasini dilerler.

Ayetteki bu ifadede ok ince bir nokta vardir. Rahmanin kullari, toplumlara
yneticilik veya siyas liderlik iin degil, muttakilere nderlik etmek iin dua
etmektedirler. Bunun anlami, Takva, dindarlik ve salihati islemede st olalim, yani
muttakilere rehberlik edelim ki, dnyada fazilet ve takvanin yayilmasinda ncler
olalim demektir.

75, 76. Ayetler:

75,76
yte Rahmn'n kullar, sabretmelerine karylk cennetin en yksek
makamlarnda, orada sonsuz olarak kalc kimseler olarak dllendirilecekler,
orada hrmet ve selmla karylanacaklardr. Orasi ne gzel bir karargh ve ne
gzel bir ikametghtir!

6374. ayetlerde stn nitelikleri sayilip dklen Rahmanin kullarinin
ahiretteki konumlari da bu ayetlerde aiklanmaktadir. Bu kisilerin akibetleri, birok
ayette farkli anlatimlarla dile getirilmistir:

19-24
Peki, sphesiz Rabbinden sana indirilenin gerek oldugunu bilen kimse, kr olan kimse
gibi midir? Sphesiz ancak kavrama yetenekleri olan kisiler;
Allah'a verdigi szleri yerine getiren ve antlasmayi bozmayan,
Allah'in birlestirilmesini istedigi seyi; iman ve ameli birlestiren,
Rablerine saygiyla, sevgiyle, bilgiyle rperti duyan ve hesabin ktlgnden korkan kisiler,
Rablerinin rizasini kazanmak arzusuyla sabretmis,
salti ikame etmis [ml ynden ve zihinsel aidan destek olma; toplumu aydinlatma kurumlari
olusturmus, ayakta tutmus],
kendilerine verdigimiz riziklardan gizli ve aik Allah yolunda harcamis
ve irkinlikleri gzelliklerle ortadan kaldiran kisiler gt alip dsnrler. Iste onlar, bu yurdun
kibeti; adn cennetleri kendilerinin olanlardir. Onlar, atalarindan, eslerinden ve soylarindan slih
olanlar Adn cennetlerine gireceklerdir. Grevli gler/ haberci yetler de her kapidan yanlarina
girerler: Sabretmis oldugunuz seylere karsilik size selm olsun! Bu yurdun sonu ne gzeldir!
(Rad/ 2024)

43,44
O, sizleri karanliklardan aydinliga ikarmak iin size destek verendir. O'nun dogadaki
gleri/ indirdigi haberci yetleri destek verirler. Ve O, mminlere ok merhametlidir. O'na
kavusacaklari gn onlarin selmlasmalari, Selmdir. Allah, da onlar iin saygin bir dl
hazirlamistir.
(Ahzab/ 44)

108
Ve su mutlu olanlara gelince, onlar da gkler ve yer durduka ardi arkasi kesilmeyen bir
ikram olarak cennetin iinde srekli olmak zere kalacaklardir. Ancak Rabbinin diledigi
mstesnadir.
(Hud/ 108)

20
Lkin Rablerinin korumasi altina girmis olan o kisiler, kendileri iin Allah'in vaadi olarak
altlarindan irmaklar akan, kat kat kskler olanlardir. Allah vaadinden caymaz.
886
( Zmer/ 20)

147
Eger kendinize verilen nimetlerin karsiligini dediyseniz ve iman etmisseniz Allah, size azabi
ne yapacak? Allah, yapilanlarin karsiligini verendir ve en iyi bilendir.
(Nisa/ 147)

-,' GURFE

-,' Gurfe szcg, Arapada yksek olan anlamina gelir. Yedinci
semaya da gurfe denir.
484
Buna gre, her yksek bina bir gurfedir. Rahmanin
kullarinin gurfede olmalarindan maksat, onlarin cennette yksek derecelerde,
ksklerde olduklarini bildirmektir.

77. Ayet:

77
De ki: Yakarynz olmasa, Rabbim size deger verir mi ki de siz,
kesinkes yakarmadnz, yalanladnz? Artk yakarmama, yalanlama sizin
ayrlmaznz olacaktr; kendinizi bu durumdan kurtaramayacaksnz.

Bu ayette Rabbimiz elisine yalanlayicilara ynelik bir hitap yaptirmis ve bu
hitap ile Rabbine yakarmayan birinin Allah katinda herhangi bir degerinin olmadigi
ve olamayacagi aiklanmistir.
Nitekim bu ayetin muhataplari olan yalanlayicilarin akibetleri korkun olmus,
onlar dnyada iken de rezil ve rsva olmuslardir. Onlarin ahiretteki hlleri ise,
Rabbimizin Kuranda aikladigi gibi, temelli kalacaklari cehennemde ok esitli
azap iinde yasamalarindan baska bir sey degildir. Yalanlayicilar bu korkun sonu
hesap gnnde byk bir pismanlikla hissedeceklerdir:

49
Ve Kitap/ amel defteri konulmustur. Sulularin ondan korktugunu greceksin. Ve Eyvah
bize! Bu nasil kitapmi ki, byk-kk hibir ey birakmadan hepsini saymi derler. Ve onlar,
yaptiklarini hazir bulurlar. Ve senin Rabbin hi kimseye haksizlik etmez.
(Kehf/ 49)

30
Ve Rablerinin huzurunda durdurulduklari zaman onlari bir grsen! Rableri: Bu, bir gerek
degil miymis? der. Onlar: Rabbimize yemin ederiz ki gerektir derler. Rableri: yleyse
kfretmis; Allah'in ilhligini ve rabligini bilerek reddetmis olmaniz nedeniyle azabi tadin! der.
(Enm/ 30)

Yce Allah, yalanlayicilari, bu tutumlarinin nerelere srkleyecegi ise, Artik
yakarmama, yalanlama sizin ayrilmaziniz olacaktir; kendinizi bu durumdan
kurtaramayacaksiniz aiklanmistir.


484
(Lisanl-Arab; c.6, s. 608, grf mad.)
887
14
Kesinlikle onlarin dsndg gibi degil! Onlarin kazandiklari, kalpleri zerine pas olmustur.
(Mutaffifin/14)
Bu yette yine msriklerin hireti yalanlama kapsamindaki inanlarindan, Kur'n iin Daha
ncekilerin masallari iddialari reddedilerek gerek ortaya konmaktadir. Isin asli, sz konusu
inkrcilarin kalplerinin pas tutmus olmasidir. Isledikleri amellerin ktlg kalplerini
kirletmis, bu da kalplerini ise yaramaz bir hale getirmistir.
Bilindigi gibi, iyi ya da kt bir seyin srekli yapilmasi insanda bir aliskanlik, tutku hline
dnsr. Kisi srekli o isi yapmak ister. Hatta elinde olmadan srekli yapar durur. Insan
srekli ktlk yaparsa bu durum onda aliskanlik hline gelir. Kisi giderek bu aliskanliginin
tutsagi olur. Hayatini bu tutsaklikla devam ettirir gider. yette konu edilen kfirler de ktlk
ede ede ktlg aliskanlik hline getirip gnlleri paslanmis, baska bir sey yapamaz
olmuslardir.
Kalplerin pas tutmasi ile ilgili olarak Tn Sresi'nin tahlilinde Allah'n Kalpleri
Mhrlemesi basligi altinda detayli bir aiklamamiz bulundugundan, konunun oradan tekrar
okunmasini neriyoruz.


Bu durum onlarda aliskanlik haline gelecek ve onlarin kalbi pas tutacaktir. bu
kt sonun bekledigini baska ayetlerde de anlatmistir:

7
Eger kfredecek; Allah'in ilhligini ve rabligini bilerek reddedecek/ iyilikbilmezlik edecek
olursaniz, biliniz ki, sphesiz Allah size hibir ihtiyaci olmayandir ve O, kullari iin, kfre;
Kendisinin ilhliginin ve rabliginin bilerek reddedilmesine/ nankrlge riza gstermez. Ve eger
kendinize verilen nimetlerin karsiligini derseniz, sizin iin ona razi olur. Hi bir tasiyici, bir
baskasinin ykn ekmez. Sonra dnsnz yalnizca Rabbinizedir. Bylece yapmis olduklarinizi
size haber verecektir. Sphesiz O, sinelerin znde sakli olani iyi bilendir.
(Zmer/ 7)

155-157
Ve Kurn, Kitap, sadece bizden nceki iki topluluga; Yahudi ve Hristiyanlara indirildi;
biz ise, o kitaplari okuyamiyor ve dillerini anlayamiyorduk veya Eger bize kitap indirilseydi, biz
onlardan daha ok dogru yolda olurduk demeyesiniz diye Bizim indirdigimiz bereketli bir kitaptir. O
nedenle, rahmet olunmaniz iin ona uyun ve Allah'in korumasi altina girin. Iste size de Rabbinizden
aik delil, kilavuz ve rahmet gelmistir. yleyse Allah'in yetlerini yalanlayip onlardan yz
evirenden daha yanlis, kendi zararlarina is yapan kim olabilir? yetlerimizden yz evirenleri, yz
evirmeleri sebebiyle azabin ktsyle cezalandiracagiz.
(Enm/ 155157)

Rahman Allaha kul olanlar ise dnya ve ahirette mutlu olacaklardir:

110
Siz, insanlar iin ikarilmis en hayirli mmetsiniz. Herkese iyi kabul edilen seyleri
emreder, vahiy ve ortak akil ile ktlg, irkinligi kabul edilen seyleri engeller ve Allah'a
inanirsiniz. Kitap Ehli de inansaydi kendileri iin elbette daha hayirli olurdu. Onlarin bazilari
mmindirler, pek ogu da yoldan ikmis kimsedirler.
(l-i Imran/ 110)

888
Konumuz olan ayetin kfirlere verdigi mesaj sudur: Yardim ve himaye iin
Allaha dua etmez ve Ona ibadette bulunmazsaniz, Onun yaninda hibir deger ve
neminiz olmayacak, her seyiniz bosa gidecektir. Rahmetiyle muamele etmesi iin
Allahin size kendisine dua etme firsati tanimasi, sphesiz sizin yarariniza olan bir
ltuftur.
Allah dogrusunu en iyi bilendir.




43 / FATIR SURES


GIRIS

Adini 1. ayetteki =' fatir szcgnden alan Fatir suresi, Mekkede 43.
sirada inmis olup 29. ve 32. ayetlerinin Medine dneminde indigine dair nakiller
mevcuttur. 1. ayetinde geen -`-'' el melaike szcgnden dolayi Melaike
[melekler] suresi olarak da anilmaktadir.
Bazen tm insanliga, bazen de ilk muhataplara seslenilen surede Kurana,
Kuran ile eli iliskisine ve kfirlerin tepkilerine deginilmekte, ayrica Allahin
peygamberimizi ve inananlari birok kez teselli edisi ile akil ve duygulara hitap eden
uyarilara da yer verilmektedir.

























889












43 / FATIR SURESI

Rahman Rahm Allah adina

Ayetlerin meali:


1
Tm vgler, gkleri ve yeri yoktan yaratan, haberci yetleri ikiyer,
er, drder anlaml/ dogal gleri ikiyer, er, drder yiddet biriminde
eliler yapan Allah'a zgdr; baykas vlemez. O, oluyturmada diledigi
yeyleri artrr. Sphesiz ki Allah her yeye gc yetendir.
2
Allah, insanlara
rahmetten neyi aarsa, artk onu tutacak biri olamaz. Her neyi de tutarsa, onu
da, ondan sonra salacak biri olamaz. Ve Allah, en stn, en gl, en yerefli,
yenilmesi mmkn olmayan/mutlak galip olandr, en iyi yasa koyan, bozulmay
iyi engelleyen/saglam yapandr.
3
Ey insanlar! Size gkten ve yerden rzk veren Allah'n zerinizdeki
nimetini hatrlayn. Allah'tan bayka bir oluyturucu mu var? O'ndan bayka ilh
diye bir yey yoktur. Buna ragmen nasl dndrlyorsunuz?!
4
Ve eger onlar seni yalanlyorlarsa, kesinlikle senden nce de eliler
yalanlanmyt. Ve iyler yalnzca Allah'a dndrlr.
5
Ey insanlar! Hi yphesiz, Allah'n yapmak iin verdigi sz gerektir.
Onun iin bu basit dnya yayam sizi aldatmasn. Ve sakn o aldatc, sizi, Allah
ile aldatmasn.
6
Sphesiz o yeytan, sizin iin dymandr. Onun iin siz de onu
dyman edinin. Sphesiz yeytan kendi taraftarlarn alevli ateyin ashbndan
olmalar iin agrr.
7
Kfirler; Allah'n ilhlgn ve rabligini bilerek reddetmiy olan yu
kimseler; onlar iin yiddetli bir azap vardr. man etmiy ve dzeltmeye
ynelik iyleri yapmy kiyiler; onlar iin bir bagylanma ve byk bir dl
vardr.
8
Onun iin, kt ameli kendisine ssl gsterilen sonra da onu gzel
gren kiyi mi? Sphe yok ki Allah diledigini/dileyeni yayrtr,
diledigine/dileyene de klavuzluk eder. Onun iin cann onlara kary
hasretlerle/ zntlerle sklp gitmesin. Sphesiz Allah, onlarn yapmakta
olduklarn ok iyi bilir.
9
Ve Allah, rzgrlar gnderendir. Sonra onlar da bir bulutu harekete
geirip yukarlara kaldrr. Derken Biz, o bulutu lmy bir beldeye srp
gndermiyizdir. Bylece yeryzne lmnden sonra onunla hayat veririz. yte
byledir lmy rmy insanlara hayat vermek.
10
Her kim stn, en gl, en yerefli, maglp edilmesi mmkn olmayan;
mutlak galip olmak istiyorsa, bilsin ki en stn, en gl, en yerefli, yenilmesi
890
mmkn olmayan; mutlak galip olmak tamamyla yalnzca Allah'ndr. Hoy
kelimeler yalnzca O'na ykselir. Ve dzgn iy onu ykseltir. Ktlklerin
plnlarn yapan yu kiyiler; onlar yiddetli azap kendileri iin olanlardr. Onlarn
plnlar ise; o, darmadagn olur.
11
Ve Allah sizi bir topraktan, sonra nutfeden oluyturdu. Sonra sizi iftler
yapt. Diyi ancak O'nun bilgisi ile hamile olur ve brakr [dogurur/dyrr].
Kendisine mr verilenin de mrnden yayadg ve mrnden eksilen kesinlikle
bir kitapta yazldr. Sphe yok ki bu, Allah'a ok kolaydr.
12
ki deniz de eyit olmuyor; yu tatldr, hararet keser ve ierken kayar; yu
da tuzludur, yakar kavurur. Her birinden de taze bir et yersiniz ve giyeceginiz
bir ss karrsnz. O'nun armaganlarndan hakknz olan arayasnz ve
kendinize verilen nimetlerin karylgn dersiniz diye onda suyu yara yara
giden gemileri de grrsn.
13,14
Allah, geceyi gndze sokuyor, gndz de geceye sokuyor. Gneyi ve
ay insanlgn yararlanacag yap ve iyleyiyte yaratmytr. Hepsi ad konmuy bir
mddet iin akp gidiyor. yte bu, mlk Kendisinin olan sizin Rabbiniz
Allahtr. O'nun astlarndan yakardgnz kimseler bir hurma ekirdeginin
zarna bile sahip olamazlar. Onlar agrrsanz, onlar agrnz iyitmezler;
iyitseler bile size cevap veremezler, Kymet gn de ortak koytugunuzu kabul
etmezler. Sana her yeyden haberdar olan Allah gibi kimse haber veremez.
15
Ey insanlar! Allah'a muhta olanlar sizlersiniz. Allah ise; O, zengin ve
vgye lyk olandr.
16,17
Eger O dilerse sizi yok eder ve yepyeni bir oluyturmay/halk getirir.
Bu, Allah'a hi g de degildir.
18
Ve gnhkar bir kimse, baykasnn gnahn ekmez. Eger ok gnah
olan/ok zengin olan bir kimse, gnahn ektirmek iin birini agrsa da
ondan hibir gnah alnp baykasna ektirtilmeyecek. Bir akrabasi olsa bile
Sphesiz sen ancak Rablerine kary ssz yerlerde saygyla, sevgiyle, bilgiyle
rperti duyan ve salt ikame edenleri [ml ynden ve destek olma; toplumu
aydnlatma kurumlarn oluyturan-ayakta tutanlar] uyarrsn. Her kim
arnrsa ancak kendisi iin arnr. Dny de yalnzca Allah'adr.
19-21
Kr ile gren, karanlklar ile aydnlk ve glge ile scaklk eyit olmaz.
22
ller ve diriler de eyit olmaz. Sphesiz Allah, her diledigine/dileyene
iyittirir. Sen ise kabirlerdeki kiyilere iyittiren biri degilsin.
23
Sen sadece bir
uyarcsn.
24
Sphesiz Biz, seni hak ile bir mjdeci, bir uyarc olarak gnderdik/eli
yaptk. Her mmetin de iinde bir uyarc kesinlikle gelip gemiytir.
25
Ve
onlar seni yalanlyorlarsa, hi yphesiz onlardan nceki kiyiler de
yalanlamylard; eliler onlara apak delillerle, sahifelerle ve aydnlatc
kitaplarla gelmiylerdi.
26
Sonra Ben, kfirleri; Allah'n ilhlgn ve rabligini
bilerek reddeden o kiyileri tutup yakaladm. Simdi Beni
tanmamak/tantmamaya yeltenmek nasl oldu?
27
Grmedin mi/ hi dynmedin mi, gerekten Allah gkten bir su
indirdi? Biz onunla renkleri bayka bayka meyveler/ rnler karverdik.
Daglardan da yollar var; beyazl, krmzl eyitli renklerde/ renklerin degiyik
tonlarnda. Ve kapkara topraklar/ yollar da var.
28
nsanlardan, diger canl varlklardan ve davarlardan da byle trl
trl renkte olanlar vardr. Kullar arasnda Allah'tan ancak bilginler saygyla,
sevgiyle, bilgiyle rperirler. Hi yphesiz Allah ok gldr, ok
bagylaycdr.
891
29,30
Hi yphesiz Allah'n kitabn okuyan, salt ikame eden [ml ynden
ve zihinsel adan destek olma; toplumu aydnlatma kurumlarn oluyturan ve
ayakta tutan] ve kendilerini rzklandrdgmz yeylerden gizli ve ak olarak
Allah yolunda harcama yapan/ yaknlarnn nafakalarn temin eden yu
kimseler, Allah, dllerini kendilerine tastamam versin ve armaganlarndan
kendilerine artrsn diye, kesinlikle batma ihtimali/ olaslg olmayan bir
ticareti umarlar. Hi yphesiz O, ok bagylayc ve karylk vericidir.
31
Ve Bizim, Kitap'tan sana, sadece iinde konu edilenleri dogrulayc
olarak vahyettigimiz yey, hakkn ta kendisidir. Sphe yok ki, Allah, kullarn
hakkyla bilen ve hakkyla grendir.
32,33
Sonra Biz, Kitab' kullarmzdan, szp setiklerimize miras braktk.
Simdi de onlardan bazlar kendilerine hakszlk eden, bazlar orta yolu
tutan/ikili oynayan, bazlar da Allah'n izniyle/ bilgisiyle hayrlarda nde
gidenlerdir. yte bu, byk armagann; Adn cennetlerinin ta kendisidir. Onlar
oraya gireceklerdir. Orada altn bileziklerle ve incilerle ssleneceklerdir.
Oradaki elbiseleri ipektir.
34,35
Onlar orada, Tm vgler, bizden o znty
gideren ve bizi armaganlarndan, kendisinde bize yorgunluk gelmeyen,
kendisinde bizim iin usan olmayan, durulacak bu yurda girdiren Allah'a
zgdr; baykas vlemez. Gerekten Rabbimiz ok bagylayc ve ok karylk
vericidir derler.
36
Ve yu kfirler; Allah'n ilhlgn ve rabligini bilerek reddeden yu kiyiler,
cehennem ateyi kendileri iin olanlardr. Onlar hakknda hkm verilmez ki
lsnler. Kendilerinden, cehennem ateyinin biraz da hafifletilmez. yte Biz,
kfir; Allah'n ilhlgn ve rabligini bilerek reddeden her ayr kimseyi byle
cezalandrrz.
37
Ve onlar, orada feryat ederler: Rabbimiz! Bizleri kar,
yapmy olduklarmzdan bayka dzgn amel yapalm. Sizi, dynecek
olanin dynecegi kadar mrlendirmedik mi? Size uyarici da gelmiyti. O hlde
tadin! Artik yirk koyarak yanliy; kendi zararlarina iy yapanlar iin bir yardimci
da yoktur.
38
Kesinlikle, Allah gklerin ve yerin grlmeyenini, duyulmayann,
sezilmeyenini bilendir. Hi yphesiz O, ggslerin iindekini ok iyi bilendir.
39
O, sizi yeryznde halifeler yapandr. Artk kim kfrederse; Allah'n
ilhlgn ve rabligini bilerek reddederse, kfr; Allah'n ilhlgn ve rabligini
bilerek reddedetmesi kendi zararnadr. Ve kfirlerin; Allah'n ilhlgn ve
rabligini bilerek reddedenlerin kfr; Allah'n ilhlgn ve rabligini bilerek
reddetmeleri, Rablerinin katnda kendilerine sadece bugzu artrr. Ve
kfirlerin; Allah'n ilhlgn ve rabligini bilerek reddedenlerin kfr;
Allah'n ilhlgn ve rabligini bilerek reddedetmeleri kendilerine sadece
zarar artrr.
40
De ki: Allah'n astlarndan yakarp durdugunuz ortak koytugunuz
kimseleri hi dyndnz m? Gsterin bana, yeryznden neyi
oluyturmuylar? Ya da onlar iin gklerde bir ortaklk m var? Ya da Biz
kendilerine bir kitap vermiyiz de onlar, ondan bir delil zerinde midirler?
Tam tersi, yirk koyarak yanly; kendi zararlarina iy yapan o kimseler,
birbirlerine, aldatmadan bayka bir vaatte bulunmuyorlar.
41
Hi yphesiz gkleri ve yeryzn yokoluvermekten, Allah tutuyor.
Andolsun ki eger gkler ve yeryz yokoluverirlerse, onlar O'ndan sonra
kimse tutamaz. Gerekten O, ok yumuyak davranan, ok bagylayandr.
42,43
Ve onlar, var gleriyle Allah'a yemin etmiylerdi ki, kendilerine
uyarc bir peygamber gelirse, kesinlikle nderli toplumlarn her birinden daha
892
dogru yolda olacaklard. Buna ragmen ne zaman ki kendilerine bir uyarc
geldi, bu, yeryznde bir kibirlenme ve ktlk dzeni ynnden onlarn
sadece nefretlerini artrd. Hlbuki kt dzen ancak kendi dzenbazn
epeevre kuyatr. O hlde ncekilerin kanunundan/ onlara uygulanandan
bayka ne gzetiyorlar? Onun iin sen, Allah'n uygulamasnda asla bir degiyme
bulamazsn. Sen, Allah'n uygulamasnda asla bir baykalayma da bulamazsn.
44
Ve yeryznde gezip de bir bakmadlar m, kendilerinden ncekilerin
sonu nasl olmuy? Hlbuki onlar, kuvvete kendilerinden daha etin idiler.
Gklerde ve yeryznde Allah' ciz brakan hibir yey yoktur. Kesinlikle O, en
iyi bilendir, en gl olandr.
45
Ve eger Allah, kazanmakta olduklar yeyler dolaysyla insanlar
sorgulayp cezalandracak olsayd, yeryznde kk-byk hibir canly
brakmazd. Velkin onlar, ad konmuy bir sreye kadar ertelemektedir.
Sonunda sre sonlar geldigi zaman da artk yphesiz Allah, Kendi kullarn en
iyi grendir.






AYETLERIN TAHLILI


1. Ayet:

1
Tm vgler, gkleri ve yeri yoktan yaratan, haberci yetleri ikiyer, er,
drder anlaml/ dogal gleri ikiyer, er, drder yiddet biriminde
eliler yapan Allah'a zgdr; baykas vlemez. O, oluyturmada diledigi
yeyleri artrr. Sphesiz ki Allah her yeye gc yetendir.

Surenin bu giris ayeti, mtesabih ayetlerin en gzel rneklerinden birisidir ve
Yce Rabbimiz burada dikkat ekici szcklerle cidd mesajlar vermektedir. Ayette
geen szckler siradan szckler olmayip zerinde bir hayli dsnlmesi gereken
szcklerdir. Bu sebeple sz konusu szckleri tek tek ele almayi yararli gryoruz.

HAMD

Fatiha suresinin tahlilinde de aikladigimiz gibi, --='' hamd ktlemenin
karsiti olup bir nimetin ve gzelligin kaynagi ve sahibi olan gc vg ve yceltme
szleriyle anmaktir.
485
Ancak su incelik iyi anlasilmalidir: Hamd, verilen bir
nimetten yararlanma veya yapilan bir yardimla feraha ikma karsiligi olmaktan ok,
o nimeti verenin veya o yardimi yapanin yani Yaraticinin sonsuz g ve kuvvetine,

485
(Lisanl-Arab; c.2, s 583)
893
yarattigi nimetlerin okluguna, Onun Rabbligine duyulan hayranlik sebebiyle dile
getirilen bir vgdr. Bu anlam inceligi nedeniyle hamd etmek skrden
farklidir. Skr bir nimete karsilik olarak ve ancak bir eylemle yapilirken, hamd bir
nimetten yararlanmadan da ve sadece sz ile yapilir. Hamd, ilk bakista methetme
olarak tanimlanabilirse de, her methiye [vg] hamd degildir. nk methiyenin
riyakrlik, dalkavukluk saibesi tasimasina karsilik hamd tam bir samimiyet
gerektirir. Dolayisiyla hamd, nimetleri, ikramlari ve iyilikleri sonsuz olan Yce
Rabbimiz disinda hi kimseye yapilmaz. O hlde hamd edilirken nimetler sahibi
Yce Allah hem vlerek yceltilmeli, hem de Ona skredilmelidir.
Hamd ve nemi konusunda su ayetlere bakilabilir: Enm/1, Arf/43,
Yunus/10, Ta Ha/130, Kasas/70, Zmer/74.

,=-' FATR

Trevleri ile birlikte Kuranda yirmi kez geen ve -= Iitrat, ,= ftur,
'=' iftar seklindeki trevleri Trkeye de gemis olan = fatr szcgnn
anlami yarmak demektir. Szck ilk olarak parmak ulariyla devenin
memelerinden st sagmak eylemi iin kullanilmis, ancak zaman iinde bu anlam
genisleyerek bir seye mdahale etmek suretiyle bir olusum saglamak anlaminda
yerlesmistir.
486
Bu anlama gre fatr szcg hem ilk kez yapma, yoktan
yaratma, hem de mevcut dzeni bozma olarak aiklanabilir. Szcgn her iki
anlami da dikkate alinarak ayetin ilgili blm su sekillerde evrilebilir:
- Hamd, gkleri ve yeri yoktan yaratan,
- Hamd, gkleri ve yeri paralayacak olan,

Fatr szcgnn mevcut dzeni bozma seklinde anlamlandirilmasi,
fatara fiilinin mutavaat anlami veren '=--' infitar ve -=--- mnfetiratn
kaliplari kullanilarak yerin ve ggn Allah tarafindan paralanacagini bildiren
ayetler ile de uyum gstermektedir:

1-5
Gk atladigi zaman, yildizlar dklp dagildigi zaman, denizler yarilip akitildigi zaman,
kabirler altst edildigi zaman; kisi, nnden gnderdigi ve geri biraktigi seyleri grenmistir.
(Infitar/ 1)

18
Gk bile o gnn siddeti ile paralanir. O'nun yerine getirmek iin verdigi sz
gereklesmistir.
(Mzzemmil/ 18)

MELEKLER

Necm ve Kadr surelerinin tahlillerinde de belirttigimiz gibi, melek
szcgnn anlami hangi kkten tredigine gre degismektedir. Melike ve bunun

486
(Lisanl Arab; c.7, s.124,125 ftr mad.)

894
tekili olan melek szckleri ya =,', ulk kknden ya da ='- melk
kknden tremislerdir. Buna gre:
1- Eger eli gndermek anlamina gelen ,', = ulk kknden tremis ise,
asli =''- melek olan szck, ism-i zaman, ism-i mekn ve mastardir. Dolayisiyla
szcgn basindaki [m] harfi ektir. Sonralari ' [elif] ile . [lm] harfleri
yer degistirmis ve szck =-'- melek hline getirilmistir. Szcgn Allahtan
eli anlaminda isim olarak kullanilmaya baslamasiyla da hemze terk veya tahfif
yoluyla kaldirilmis ve szck melek seklini almistir.
487
2- Eger szck
kuvvet, ynetim gc anlamindaki ='- melk kknden tremis ise, bu takdirde
szcgn basindaki [m] harfi ek olmayip szcgn aslindandir. Mlk, milk,
malik ve melik szckleri de bu kkten tremisler ve anlamlarini da bu kkten
almislardir.
Eski tefsircilerin genellikle birinci grs benimsemis olmalarina karsilik
bizim tespitlerimiz szcgn Kuranda farkli anlamlara gelen her iki kkten tremis
hliyle de kullanildigi ynndedir. Buna gre, konumuz olan melike szcg
bazen eli anlamina, bazen de ynetim gc anlamina gelmektedir. Szcgn
nerede hangi anlamda kullanildigi ise yer aldigi pasajin sz akisindan
anlasilmaktadir.

ELLER

Genelde Bir uzlasma amaciyla ya da bir isi bitirmek iin gnderilen kimse
olarak tanimlanan .,- '' resul [eli] szcg kisaca gnderilmis demektir.
Ancak .,- '' resul [eli] szcgnn sadece insanlardan seilmis elileri ifade
ettigi sanilmamalidir. nk Kuranda Allahin meleklerden de eliler setigi
bildirilmektedir:

75,76
Allah, haberci yetlerden eliler seer, insanlardan da eliler seer. Sphesiz Allah, en iyi
isiten, en iyi grendir, ellerinin arasinda olani ve arkalarinda olani bilir. Ve isler, yalnizca Allah'a
dndrlr.
(Hacc/ 75)

Melek szcgnn tredigi kk szcklere gre ifade ettigi anlamlar
hakkindaki aiklamalar gz nne alindiginda, elilerin melek cinsi olanlarinin ya
ynetim gcn temsil eden kuvvetler ya da haber verici nitelikli seyler oldugu
sonucu ortaya ikmaktadir.
Rabbimizin yagmur ve rzgrlari ynetim gc anlaminda eli olarak
yolladigi pek ok ayette bildirilmistir (Furkan/48, Enm/6, Arf/133, 162, Hicr/22,
Ankebut/40, Ahzab/9, Sebe/16, Fussilet/16, Zariyat/3241, Kamer/19, 31, 34,
Rahman/35, Isra/68, Rad/13, Kehf/40, Neml/63, Rum/46, 48, Mlk/17 ve Nuh/11).

487
(Lisanl-Arab; c.1, s. 191, 192. elk mad.)

895
Haber verici nitelikli melek cinsi elilerin ise neler olabilecegini dsnmeye
baslamadan nce dikkate alinmasi gereken husus, Rabbimizin elilerin
indirilmislerden de olabilecegini bildiren su ifadesidir:

10,11
Allah, onlara siddetli bir azap hazirlamistir. O hlde, ey kavrama yetenekleri olan iman
etmis kimseler! Allah'in korumasi altina girin. Kesinlikle Allah, iman etmiy ve dzeltmeye ynelik
iyler yapmy kimseleri, karanlklardan aydnlga karmak iin, size bir gt, size Allah'n ak
ak yetlerini/ almetlerini/ gstergelerini okuyan bir eli indirdi. Ve her kim, Allah'a inanir ve
slihi islerse, Allah onu, altlarindan irmaklar akan, iinde sonsuza dek kalacaklari cennetlere girdirir.
Allah, onun iin rizki gzellestirmistir.
(Talk/ 10, 11)

Yukaridaki ayetlerin ifadesinden kolayca anlasilabilecegi gibi, Yce Allahin
indirdigi Eli-gt peygamber degil, Kuran ayetleridir. Yani heber verici
nitelikleri ile birer melek olan Kuran ayetleri, Allahin indirdigi evrensel,
lmsz elileridir.

KER, ER, DRDER KANATLI

Cahiliye Araplari arasinda yaygin olan inanisa gre Allahin kizlari ve
yardimcilari olan melekler kanatli yaratiklardir ve rzgr, yagmur, deprem gibi doga
olaylari da onlarin eseridir. Bu cahil inanislar kismen rivayetlere de girmis ve
peygamberimizin Cebrailin kanatlarinin alti yz oldugunu bildirdigi iddia
edilmistir. Ayrica bu tr abartilar Israfilin her biri dogudan batiya uzanan tam on iki
bin tane kanadi oldugu, Allahin Ars`ini da bu kanatlarla tasidigi gibi fantezilerle de
sslenmistir. zellikle Kabul Ahbar rivayetlerindeki meleklerin kanatlari
milyonlari da asmaktadir.
Biz, kanat szcgnn burada gten kinaye olarak kullanildigini
dsnmekteyiz. Syle ki: Bu kanatlar bir bakima fizik biliminde bir g birimi
olarak kullanilan HP [Beygir Gc] ifadesi gibidir. Meleklerdeki kanat oklugu,
onlarin glerinin fazlaligini ifade etmektedir. Buna gre, Meleklerin kanatlari:
- Melek szcg ynetim gc anlaminda kabul edildigi takdirde,
meleklerin kanatlari da yagmur, rzgr, sel gibi doga olaylarinin g olarak;
- Melek szcg haber verici anlaminda kabul edildigi takdirde ise
Kuran ayetlerinin mtesabih anlamlarinin insanlar zerinde yarattigi etkiler
olarak anlasilmalidir.
Bu aiklamalardan sonra konumuz olan ayetlerin takdiri, szcklerin degisik
anlamlarina gre iki trl yapilabilir:
a- Hamd, gkleri ve yeri yoktan yaratan, gnderdigi ayetleri ikier, er,
drder anlamli eliler kilan Allaha zgdr. O, yaratmada diledigi eyleri artirir.
Sphesiz ki Allah her eye gc yetendir.
896
b- Hamd, gkleri ve yeri yarip paralayacak olan, rzgrlari degiik iddette
eliler kilan Allaha zgdr. O, yaratmada diledigi eyleri artirir. Sphesiz ki Allah
her eye gc yetendir.
Meleklerin bu ayette ikiser, er ve drder kanatli eli oluslari hakkindaki
tevilimiz, indirilmis eliler olan Kuran ayetlerinin mtesabih olanlarinin birden ok
anlami ifade ettiklerinin bildirildigi ynndedir. Bu anlami tercih etmemize, 2.
ayette geen rahmet ve Hakiym ifadeleri ipucu olmustur.
Ayetin son kismindaki Allah artirir ifadesiyle Allahin gcnn
sinirsizligi, her istedigi seyi yaratacagi ve yaratmasinin srekliligi aiklanmaktadir.

2. Ayet:

2
Allah, insanlara rahmetten neyi aarsa, artk onu tutacak biri olamaz.
Her neyi de tutarsa, onu da, ondan sonra salacak biri olamaz. Ve Allah, en
stn, en gl, en yerefli, yenilmesi mmkn olmayan/mutlak galip olandr, en
iyi yasa koyan, bozulmay iyi engelleyen/saglam yapandr.

Bu ayette Yce Allahin tasarrufuna hi kimsenin mani olamayacagi
bildirilmekte ve bu genel hkm, Rahmeti ama veya tutma konusu ele alinarak
somutlastirilmaktadir. Buradaki Rahmeti ama veya tutma ifadesini, peygamber
yollama veya yollamama ya da yagmur yagdirma veya yagdirmama olarak
anlamak mmkndr.
Eger bu ifade peygamber yollama veya yollamama olarak anlasildigi
takdirde, Allahin kimi, nereye eli gnderdigi konusuna hi kimsenin mdahale
edemeyecegi; Allahtan baska hi kimsenin resul [eli] gnderemeyecegi ve
kimsenin kendini eli iln edemeyecegi bildiriliyor demektir. Nitekim Mekke
kodamanlari eliligin peygamberimize verilmesini yadirgamislar ve Allah gndere
gndere bunu mu eli gnderdi? diye itirazda bulunmuslardi. Mekke ileri
gelenlerinin bu davranislari daha nce inmis olan Kaf, Sad ve Furkan surelerinde
dile getirilerek elestirilmisti. Rabbimiz Sad suresinin 9 ve 10. ayetlerinde Yoksa
ok gl ve ok bagislayici Rabbinin rahmet hazineleri onlarin yaninda midir? Ya
da btn o gklerin, yerin ve aralarinda olanlarin mlk onlarin midir? yle ise
sebeplerin iinde ykselsinler! seklinde cevap vererek onlarin bu temelsiz
yaklasimlarina cevap vermisti.
Allahin rahmetine mdahalede bulunmak isteyen haddini bilmez inkrcilar,
Rabbimiz tarafindan hep ayni sertlikle uyarilmislardir:

124
Ve onlara bir yet geldigi zaman, Allah'in elilerine verilen gibi bize de verilmedike asla
inanmayacagiz dediler. Allah elilik grevini nereye verecegini daha iyi bilir. Su isleyenlere,
evirdikleri hilelerinden dolayi Allah katinda bir asagilik ve etin bir azap dokunacaktir.
(Enm/ 124)



38
Ve sen, gerekten onlara: O gkleri ve yeri kim olusturdu? diye sormus olsan, kesinlikle
Allah! diyeceklerdir. De ki: yleyse Allah'in astlarindan agirdiklarinizi hi dsndnz m? Eger
Allah, bana bir zarar vermek istediyse, onlar O'nun zararini giderebilen kimseler midirler? Yahut bana
897
bir rahmet dilediyse, onlar O'nun rahmetini engelleyebilen kimseler midirler? De ki: Allah, bana
yeter. Sonucu birakanlar, yalnizca O'na sonucu biraksinlar.
( Zmer/ 38)
31
Yine onlar: Bu Kurn, su iki sehirden bir byk adama indirilmeli degil miydi? dediler.
32
Rabbinin rahmetini onlar mi paylastiriyorlar? Su basit dnya hayatinda, onlarin
geimliklerini aralarinda Biz paylastirdik Biz. Birbirlerine islerini grdrsnler diye Biz, onlarin
bir kismini bir kisminin zerine derecelerle ykselttik. Ve Rabbinin rahmeti onlarin biriktirdikleri
seylerden daha hayirlidir.
Zhruf 3132:

86
Ve sen Kitab'in sana vahyedilecegini/indirilecegini ummuyordun. O, ancak Rabbinden bir
rahmet olarak verildi. yleyse sakin kfirlere; Allah'in ilhligini ve rabligini bilerek reddedenlere
arka ikma/ yardimci olma.
(Kasas/ 86)


Rahmeti ama veya tutma ifadesi Allahin bulut gnderip yagmur
yagdirmasi veya yagdirmamasi olarak anlasildigi takdirde, ayette, Allahin
gnderdigi bulut ve yagmura kimsenin engel olamayacagi, gndermedigini de zorla
kimsenin gnderemeyecegi bildiriliyor demektir.
Aslinda buradaki rahmet szcgnn anlamini rizk, evlt, mal mlk,
makam mevki, g, otorite, saglik, bilgi, ltuf olarak genisletmek mmkndr.
nk rahmetin yagmur anlaminda kullanildigi ayetler oldugu gibi, rizk
anlaminda kullanildigi ayetler de mevcuttur. Bu takdirde ayetten Allahin bu
nimetler iin rahmetini amasina ve bunlarin belirlenen kisiye ulasmasina engel
olunamayacagi veya Allahin rahmetini tutmasi hlinde o kisinin bu nimetlerden
mahrumiyetini hi kimsenin tersine eviremeyecegi anlasilir.

107
Ve eger Allah, sana bir zarar dokunduracak olursa, onu O'ndan baska giderecek biri yoktur.
Ve eger sana bir hayir dilerse, o zaman da O'nun verdiklerini geri evirecek biri yoktur. O,
armaganlarini kullarindan diledigine isabet ettirir. Ve Allah, ok yarligayici, ok merhametlidir.
(Yunus/ 107)

Allah Azizdir, Hakmdir

Ayetin sonunda yer alan bu iki sifat, Rabbimizin mutlak galip ve en iyi yasa
koyucu oldugunu vurgulamaktadir. Bu sifatlariyla Rabbimiz kendi tasarrufuna
kimsenin mani olamayacagini, btn direnmelere ragmen yasalarini indirerek
rahmetini diledigine gnderecegini ortaya koymus olmaktadir.

3. Ayet:

3
Ey insanlar! Size gkten ve yerden rzk veren Allah'n zerinizdeki
nimetini hatrlayn. Allah'tan bayka bir oluyturucu mu var? O'ndan bayka ilh
diye bir yey yoktur. Buna ragmen nasl dndrlyorsunuz?!

Bu ayette Ey insanlar! hitabiyla tm insanlara seslenilmekte ve Yce
Allahin rahmeti [verdigi nimetler] hatirlatilarak herkesin aklini basina almasi
istenmektedir: Yaratan ve rizk veren sadece Allah olmasina ragmen nasil olup da
898
tastan, agatan, madenden, melekten, eliden, azizden ve benzeri yaratilmislardan
yardim istiyor, onlari ilhlastiriyorsunuz?
Bu uyari, daha fazla ayrinti verilerek Yunus Suresinde de yapilmistir:

31,32
De ki: Sizi gkten ve yeryznden kim riziklandiriyor? Ya da kulaklara ve gzlere kim
sahip oluyor, bunlarin sahibi kim? Ve lden diriyi, diriden ly kimikariyor? Ve isleri kim
dzenliyor? Hemen Allah diyecekler. O zaman de ki: O hlde hl Allah'in korumasi altina
girmeyecek misiniz? yleyse iste O, sizin gerek Rabbiniz Allah'tir. Artik, gerekten sonra
sapikliktan baska ne olabilir! O hlde nasil da evriliyorsunuz?
(Yunus/ 31, 32)

Bilindigi gibi, Kuranin indigi dnemlerde Araplar Allaha inaniyorlar ama
Onun Ars zerinde kuruldugunu, yeryzn ise Onun meleklerinin ve kendi
ilhlarinin idare ettigini zannediyorlardi. Bu zihniyet Kuranda hep reddedilmis, her
Iirsatta Allahin tasarrufta bulunurken araci kullanmadigi geregi ifade edilmistir.

4. Ayet:

4
Ve eger onlar seni yalanlyorlarsa, kesinlikle senden nce de eliler
yalanlanmyt. Ve iyler yalnzca Allah'a dndrlr.

Peygamberimize g vermek iin inmiy olan bu ayet, ister bir parantez
cmlesi olarak kabul edilsin, ister Mushafn tertibindeki bir yerleytirme hatas
olarak kabul edilsin, insanlga yaplan genel aklamay blerek uyarlarn
arasna girmiy bir teselli cmlesidir. Burada peygamberimize zmnen Bu
yalanlama, kary kma ve taciz, ilk kez yaplmy olmayp senden evvelkilere de
ayn yeyler yaplmyt. Ama msterih ol, her yey, her iy Allaha dndrlr;
onun hesab mutlaka grlr denilmektedir.
Bir teselli olarak daha nceki elilerin de yalanlandgn bildiren bu ayetin
benzerleri Kurann bayka surelerinde de mevcuttur:

42-44
Ve eger onlar, seni yalanliyorlarsa bil ki onlardan nce Nh'un toplumu, d, Semd,
Ibrhm'in toplumu, Lt'un toplumu, Medyen ashbi da yalanlamislardi. Ms da yalanlandi da
Ben, kfirlere; Allah'in ilhligini ve rabligini bilerek reddeden o kimselere bir sre verdim. Sonra
da onlari yakalayiverdim. Peki, Beni tanimamak nasilmis!
(Hacc/ 42)

184
Eger simdi seni yalanladilarsa, bil ki senden nce aik deliller, sayfalar ve aydinlatici kitap
ile gelen eliler de yalanlanmisti.
(l-i Imran/ 184)

18
Ve eger siz yalanlarsaniz bilin ki, sizden nceki birtakim mmetler de yalanlamisti. Eli'ye
dsen de apaik tebligden baska bir sey degildir.
(Ankebut/ 18)

899
34
Ve elbette ki senden nce de eliler yalanlanmisti da kendilerine yardimimiz gelinceye kadar
yalanlanmaya ve eziyet olunmaya sabretmislerdi. Ve Allah'in szlerini degistirecek hibir kimse
yoktur. Hi sphesiz ki, sana, elilerin haberlerinden bir kismi gelmistir de.
(Enm/ 34)

Ayetin sonundaki Ve iyler yalnzca Allaha dndrlr ifadesi, hem
yalanlayclarn cezalandrlacaklarn bildiren bir tehdit, hem de inananlarn
dllerini alacaklarn bildiren bir vaattir. Benzer ifadeler daha birok ayette
yer almaktadr:

210
Onlar, sadece Allah'in buluttan glgeler iinde gelmesini, dogal glerin [isin, radyasyon ve
meteorlarin] gelmesini ve isin bitirilivermesini mi bekliyorlar? Hlbuki btn isler, yalnizca Allah'a
dndrlyor.
(Bakara/ 210)

109
Ve gklerde ve yeryznde olan seyler Allah'indir. Ve btn isler yalnizca Allah'a
dndrlr.
(l-i Imran/ 109)

Ayrca Enfal/44, Hacc/76, Hadid/5, Lokman/22, Sura/53. ayetlere de
baklabilir.




5. Ayet:

5
Ey insanlar! Hi sphesiz, Allah'in yapmak iin verdigi sz gerektir. Onun
iin bu basit dnya yasami sizi aldatmasin. Ve sakin o aldatici, sizi, Allah ile
aldatmasin.

Bu ayette yine tm insanlara seslenilerek Allahin vaadinin mutlaka
gereklesecegi bildirilmis ve insanlar basit yasamin zevklerine, tutkularina
kanmamalari ve aldaticilar tarafindan Allah ile aldatilmamalari konularinda
uyarilmistir.
Allahin vaadinden dnmeyecegine ve Allahin vaadinin gerekligine [ahirette
dirilmenin olacagina, orada inananlarin dllendirilecegine ve inansizlarin
cezalandirilacagina] dair Kuranda pek ok ayet vardir:

900
190-194
Gklerin ve yeryznn olusturulusunda, gecenin ve gndzn ardarda gelisinde, elbette,
ayaktayken, otururken ve yanlari zerine yatarken Allah'i anan; gklerin ve yerin olusturulusu
zerinde: Rabbimiz! Sen, bunu bo yere olusturmadin, Sen, tm noksanliklardan ariniksin. Artik bizi
Ate'in azabindan koru! Rabbimiz! Sphesiz Sen, kimi o atee girdirirsen artik onu kesinlikle rezil
etmisindir. Sirk koarak yanli; kendi zararlarina is yapanlar iin yardimcilardan da hi kimse
yoktur. Rabbimiz! Sphesiz ki biz, Rabbinize inanin! diye agiran bir nidacivi duyduk ve hemen
inandik. Rabbimiz! Artik bizim gnahlarimi:i bagila, ktlklerimizi rt ve bizi iyi adamlar ile
birlikte, gemite yaptiklarimi:i ve yapmamiz gerekirken yapmadiklarimi:i bir bir hatirlattir/ldr.
Rabbimiz! Ve bize, elilerin zerine vaat ettigin eyleri ver, kiymet gn bizi rezil etme. Sphesiz
Sen, verdigin szden dnmezsin diye iyiden iyiye dsnen kavrama yetenekleri olanlar iin nice
almetler/gstergeler vardir.
(l-i Imran/190- 194)

27-29,31
Yine o kfirler; Allah'in ilhligini ve rabligini bilerek reddetmis olan o kimseler: Ona
Rabbinden bir almet/gsterge indirilmeli degil miydi, eger kendisiyle daglarin yrtldg, yerin
paralandigi veya llerin konusturuldugu bir Kurn olsaydi diyorlar. De ki: Sphesiz Allah,
diledigini sasirtir ve gnlden baglanan kimseleri; inanan ve kalpleri Allah'i anmakla zihnindeki
tm soru isaretlerini gidererek rahata kavusmus kisileri Kendisine kilavuzlar. Gznz ain!
Kalpler, yalniz ve yalniz Allah'i anmakla; zihnindeki tm soru isaretlerini gidermekle rahata
kavusur. Iman etmis ve dzeltmeye ynelik isler yapmis kimseler; tuba; gzellikler, mjdeler ve
gzel dns yeri sadece onlar iindir. Aslinda emrin tm Allah'indir. Iman edenler hl
anlamadilar mi ki eger Allah dilemis olsaydi, kesinlikle insanlarin tmne kilavuzluk ederdi. Inkr
eden kimseler, Allah'in vaadi gelinceye kadar, yaptiklari dolayisiyla ya baslarina etin bir bela
atacak veya yurtlarinin yakinina inecek. Sphesiz Allah, verdigi szden dnmez/miadini sasirmaz.
( Rad/ 31)


Ve Hacc/ 47, Rum/ 6, Zmer/ 20.

Rabbimiz, eldiricilerden biri olan basit yasam konusunda birok ayetiyle
uyarida bulunmus ve bu dnyadaki yasam ugruna ebed olan ahiret yurdunun feda
edilmemesini istemistir:

34,35
Ve denilmistir ki: Bugn Biz sizi, sizin bu gnnze kavusmayi unuttugunuz gibi
unuturuz/ terk ederiz/ cezalandiririz. Yeriniz de atestir. Sizin iin yardimcilardan herhangi biri de
yoktur. Iste bunlar, sizin Allah'in yetlerini alaya almaniz ve basit dnya yasaminin sizi aldatmasi
sebebiyledir. Artik bugn onlar, atesten ikarilmaz ve zr dilemeleri de kabul edilmez/ Allah'i
hosnut etmeleri de istenmez.
(Casiye/ 35)

70
Ve dinlerini oyun ve eglence edinmis/ oyun ve eglenceyi kendilerine din edinmis, dnya
hayati kendilerini aldatmis olan kimseleri birak ve Kurn ile hatirlat/gt ver: Bir kisi, kendi elinin
retip kazandigiyla degisim ve yikima dserse, onun iin Allah'in astlarindan bir yardim eden, yol,
gsteren koruyan bir yakin kimse ve desteki, kayirici sz konusu olmaz. Suuna karsi her trl
bedeli demeyi istese de ondan alinmaz. Iste bunlar, kazandiklari ile degisime/yikima ugrayan
kimselerdir. Iyilikbilmezlik ettiklerinden tr onlar iin kaynar sudan bir iecek ve can yakici bir
azap vardir.
(Enm/ 70)

130
Ey gizli, sikar, gelecegin, bugnn insan toplulugu! Size yetlerimi anlatan ve bugnnze
kavusacaginiz hususunda sizi uyaran kendinizden eliler gelmedi mi? Onlar, Kendi aleyhimize
shitiz dediler. Basit dnya yasami onlari aldatti ve onlar kendilerinin kesinlikle kfirlerin;
Allah'in ilhligini ve rabligini bilerek reddedenlerin ta kendisi olduklarina shitlik ettiler.
(Enm/ 130)

901
Ve Arf/ 50, 51, Infitar/ 6, Lokman/ 33, l-i Imran/ 185, Hadid/ 20.

Konumuz olan ayette dikkat ekilen bir diger nemli nokta da, aldaticinin
insanlari Allah ile aldatmasi olgusudur. Allah ile aldatmak, Allahin emretmedigi
veya yasaklamadigi herhangi bir hususu bilgisiz ve bilinsiz kimselere Allah adina
emretme veya yasaklama girisimidir. Allahin Rahman, Rahm, Gafur ve Vekil gibi
sifatlarini arpitarak insanlarin Allahin bu sifatlarinin arpitilmis hline
gvenmelerini saglamak ve bylece gnaha ve sirke girmelerine yol amak da yine
Allah ile aldatma kapsamindadir. Herkesin bu konuda ok dikkatli ve uyanik
olmasi gerekir. nk bu tip aldatmalar genellikle din adami kisveli kisilerce
yapilmaktadir. Rabbimiz Kuranda bu konu zerinde oka durmustur:

79
Artik yaziklar olsun o kimselere ki, kendi elleriyle kitap yazarlar da sonra biraz paraya
satmak iin, Bu, Allah katindandir derler. Artik o elleriyle yazdiklari yznden onlara yaziklar
olsun! O kazandiklari seyler yznden kendilerine yaziklar olsun!
(Bakara/ 79)

78
Ve Kitap Ehlinden, bazi sz ve ilkeleri, kitaptan olmamasina ragmen, siz onu kitaptan
sanasiniz diye, dillerini kitaba dogru egip bken akilsiz, serseri bir gurup vardir. O, Allah katindan
olmadigi hlde, Bu, Allah katindandir derler. Kendileri bilip dururken, Allah'a karsi yalan da
sylerler.
(l-i Imran/ 78)

21
Ve Allah'a karsi yalan uydurandan veya yetlerini yalanlayandan daha yanlis davranan; kendi
zararlarina is yapan kim olabilir? Hi sphe yok ki sirk kosarak yanlis davranan; kendi zararlarina is
yapan bu kimseler kurtulusa eremezler.
( Enm/ 21)



Ve Arf/ 37, Yunus/ 17, Hud/ 18, Kehf/ 15, Ankebut/ 68, Zmer/ 32.

Ayetteki ,'' garur [aldatan] szcgnn sadece Iblisi isaret ettigini
dsnmek bize gre yanlistir. Aldaticinin Kurandaki ilk rnegi sphesiz Iblistir.
O, dem ve esine Rabbiniz, baka bir sebepten dolayi degil, sirf ikinizin de birer
melek / melik olmaniz ya da ebed kalicilardan olmaniz iin sizi u agatan men
etti demek suretiyle Allah adina vesvese vermis ve uydurdugu yalanla her ikisini de
aldatmistir. Ancak Kuranda seytanlarin da aldatici oldugu bildirilmektedir.
Dolayisiyla buradaki garur [aldatan] szcg hem Iblisi hem de tm insan
seytanlari ifade etmektedir.
Bu konuda mesajlarina iyi kulak verilmesi gereken ayetler asagidadir:

120
Iblis, onlara vaatte bulunur ve onlari kuruntulandirir. Oysa seytan onlara aldatmadan baska
bir sey vaat etmez.
( Nisa/ 120)

112,113
Bylece Biz, her peygamber iin gizli-aik seytanlarini dsman yaptik: Ki dnya malina
aldanmaktan dolayi, hirete inanmayan kimselerin kalpleri ona kansin, ondan hosnut olsun ve
yapmakta olduklarini yapsinlar diye bunlarin bazisi bazisina szn sslsn gizlice telkinde
bulunur/fisildar. Ve yet Rabbin dileseydi onu yapmazlardi. yleyse onlari ve uydurduklari eyleri
birak!
(Enm/ 112113)

902
63-65
Allah dedi ki: Git! Sonra onlardan kim sana uyarsa, bilin ki, sphesiz ki, cezaniz yeterli
bir ceza olarak cehennemdir. Onlardan gcn yetirdiklerini sesinle sars. Ve atlilarinla ve yayalarinla
onlarin zerine yaygara kopar! Mallarda ve ocuklarda onlara ortak ol! Ve onlara vaatlerde bulun.
Ve eytan, onlara aldatmadan baka bir ey vaat etmez. Sphesiz ki, Benim kullarim, senin iin
onlar aleyhine hibir g yoktur. Tm varliklari belirli bir programa gre ayarlayan ve bu
programi koruyarak, destekleyerek uygulayan olarak da Rabbin yeter.
(Isra/ 64)

13
O gn mnfik erkekler ve mnfik kadinlar, o iman eden kimselere: Bize bakin da sizin
isiginizdan alalim? derler. Denildi ki: Arkaniza dnn de isik arayin! Sonra da aralarina iinde
rahmet, disinda da kendi ynnden azap olan kapili bir sur ekilir.
14,15
Onlara: Biz, sizinle beraber degil miydik? diye seslenirler. Mminler: Evet ama, siz
kendi canlarinizi atese attiniz, gzlediniz, kuskuya dstnz ve kuruntular sizi aldatti. Sonunda
Allah'in emri gelip atti. O, ok aldatan da sizi, Allah ile aldatti. Bugn artik sizden kurtulmalik
alinmaz, kfirlerden; Allah'in ilhligini ve rabligini bilerek reddedenlerden de. Sizin varacaginiz
yer atestir. O, size yarasandir. O, ne kt bir dns yeridir!
(Hadid/ 13-15)

6. Ayet:

6
Sphesiz o yeytan, sizin iin dymandr. Onun iin siz de onu dyman
edinin. Sphesiz yeytan kendi taraftarlarn alevli ateyin ashbndan olmalar
iin agrr.

Bu ayette insani en ok aldatan, en fazla tuzaga dsren dsman ele alinmis ve
insanlar ona karsi uyarilmistir. Burada konu edilen seytan; igvalariyla, yumusak
girisleriyle insani en fazla yanlisa srkleyen Iblistir. Bu sebeple Rabbimiz onu bize
tanitmis, onun bizden kiyamete kadar ayrilmayacagini hem haber cmleleriyle hem
de temsil anlatimlarla bildirmistir:

59
Ve ey gnahkrlar! Bugn siz hadi ayrilin!
60-62
Ben; Ey demogullari! Seytana kulluk etmeyin, kesinlikle o size apaik bir dsmandir ve
Bana kulluk edin, iste bu dosdogru yoldur ve andolsun ki seytan sizden birok kusaklari saptirdi
diye size ahit vermedim mi? Hl aklini kullananlar degil miydiniz?
63
Iste bu, sizin vaat olunmus
oldugunuz cehennemdir.
(Ya Sin/ 5962)

118,119
Allah Iblis'i disladi. Ve Iblis, Elbette Senin kullarindan belirli bir pay alacagim, onlari
kesinlikle saptiracagim, onlari bos kuruntulara sokacagim ve onlara emredecegim de etinden-stnden
yararlanilan hayvanlarin kulaklarini yaracaklar, onlara emredecegim de Allah'in
olusturusunu/llendirdigini bozacaklar dedi. Ve her kim Allah'in astindan seytani yol gsterici,
koruyucu yakin edinirse, o zaman sphesiz o, apaik bir ziyan ile ziyana ugrar.

(Nisa/ 118, 119)

50
Ve hani Biz dogal glere, dem'e boyun egip teslimiyet gsterin demistik de Iblis/
dsnce yetisi disinda hepsi boyun egip teslimiyet gsterdi. Iblis, grnmez varliklardandi/
enerjidendi. Sonra da kendi Rabbinin emrine ters dst. Simdi siz, Benim astlarimdan onu ve onun
soyunu yardimci, yol gsterici, koruyucu yakinlar mi ediniyorsunuz? Hem de onlar sizin
dsmaninizken. Sirk kosarak yanlis; kendi zararlarina is yapanlar iin ne kt bir degistirmedir bu!
(Kehf/ 50)

7. Ayet:

903
7
Kfirler; Allah'n ilhlgn ve rabligini bilerek reddetmiy olan yu
kimseler; onlar iin yiddetli bir azap vardr. man etmiy ve dzeltmeye
ynelik iyleri yapmy kiyiler; onlar iin bir bagylanma ve byk bir dl
vardr.

Kuranda ok sik rastlanan ynteme uygun olarak bu ayette de yine
uyarilardan sonra inananlar ile inanmayanlarin akibetleri beyan edilmektedir.

8. Ayet:

8
Onun iin, kt ameli kendisine ssl gsterilen sonra da onu gzel gren
kiyi mi? Sphe yok ki Allah diledigini/dileyeni yayrtr, diledigine/dileyene de
klavuzluk eder. Onun iin cann onlara kary hasretlerle/ zntlerle sklp
gitmesin. Sphesiz Allah, onlarn yapmakta olduklarn ok iyi bilir.

Inananlar ile inanmayanlarin akibetlerine ait aiklamaya bu ayette de devam
edilmis ve bir ltuf olarak zgrlk verilen insanin tercihini yanlis kullanmasi
sonucu kendisini mahvedisi, zel bir ifade tarzi ile vurgulanmistir. Ayetteki cmle
yapisina dikkat edilirse, ilk cmlede soru sorulmus ama cevap verilmemistir. Bu
ifade sekli, sorulan soruya herkesin kendi anlayisina gre cevap takdir etmesine
Iirsat veren bir edeb sanattir. Yanlis tercih yapanlarin kesinlikle inanan ve salihati
isleyenler gibi olmayacaklari [onlara iyi davranilacagi] belli olduguna gre, ayetin
ilk cmlesindeki soruya verilecek cevaplardan biri su olabilir: Ona da en kt ceza
verilecektir. Iman eden, salihati isleyene byk dl var diye, kt isler kendisine
gzel gsterilen, kendisi de onlari gzel gren kt kisiye de onun gibi mi
davranilacak? Sphe yok ki Allah diledigini / dileyeni sasirtir, diledigine / dileyene
de kilavuzluk eder. O hlde canin onlara karsi hasretlerle [zntlerle] sikilip
gitmesin. Onlar kendi gayretleriyle, abalariyla bu hale dsmslerdir. Acinacak
durumlari yoktur, acimaya da gerek yoktur. Onlar kendileri etti, kendileri buldu.
Sphesiz Allah, onlarin yapmakta olduklarini ok iyi bilir.
Ayetin ikinci cmlesinde geen Allahin diledigini mi yoksa dileyeni mi
sasirttigi ve diledigine mi yoksa dileyene mi kilavuzluk ettigi konusu, Tekvir
suresinin tahlilinde aikladigimiz mesiet kavrami erevesinde degerlendirilmesi
gereken bir konudur. Kisaca sylemek gerekirse; Allahin dilemesi, insanlarin
zgr iradeleri ile tercih edebilecekleri btn seeneklerin Allah tarafindan
yaratilmis oldugu anlamina gelmektedir.
Ayetin nc cmlesi peygamberimizi teselli etmektedir. nk Kuranin
bildirdigine gre, birogu akrabasi olan Mekkelilerin tevhide ynelmeyip sirkte israr
etmeleri sebebiyle peygamberimiz ok byk znt duymakta ve bu znt onu
deta kahretmektedir. Bu durumu bilen Rabbimiz, pek ok ayette, insanlarin
hidayete erip ermemelerinin kontrolnn bizzat kendisinde oldugunu bildirmis,
elinin grevinin sadece teblig ve tebyin oldugunu hatirlatarak onu uyarmis ve
teselli etmistir:

56
Kesinlikle sen sevdigini kilavuzlanan dogru yola iletemezsin; ama Allah diledigine dogru
yolu gsterir ve O, kilavuzlanan dogru yolu kabullenecek olanlari daha iyi bilir.
(Kasas/ 56)

904
272
Onlari dogru yola getirmek senin boynuna bor degildir, ancak Allah diledigi kimseyi dogru
yola getirir. Ve hayirdan harcamada bulundugunuz seyler sirf kendiniz iindir. Ve siz yalnizca Allah
rizasini gzetmenin disinda harcamada bulunmazsiniz. Ve hayirdan ne harcamada bulunursaniz, o,
size tastamam denecektir. Ve siz, haksizliga ugratilmayacaksiniz.
(Bakara/ 272)

6
Sonra da sen onlar bu Kurn'a inanmazlarsa, onlarin yaptiklarindan dolayi, zntden
neredeyse kendini harap edeceksin!
(Kehf/ 6)

176
Kfrde Allah'in ilhligini, rabligini bilerek reddetmekteyarisan su kisiler de seni zmesin.
Onlar, Allah'a hibir sekilde asla zarar vermezler. Allah onlara hirette herhangi bir pay vermemeyi
istiyor. Ve onlar iin ok byk bir azap vardir.
(l-i Imran/ 176)

3
Onlar;
Hicr 91
Kurn'i sihir, siir, esatir (mitolojik sylentiler), uydurulmus sz gibi birtakim
paralar, kt szler kabul eden kimseler,
3
iman edenler olmuyorlar diye sen kendini yikima
ugratacaksin!
(Suara/ 3)

8. ayetin son cmlesi olan 'Sphesiz Allah, onlarin yapmakta olduklarini ok
iyi bilir ifadesinde, inkrcilara dolayli bir tehdit ve inananlara da bir uyari vardir.
Ayrica bu cmlede geen ,--- '-- bima tasnen ifadesi de dikkat ekicidir.
nk baska yerlerde genellikle ,'-- '-- bima tameln ifadesi gemesine
karsilik Rabbimiz burada sanayi, endstriyel retimler, sanatsal yapilar anlamina
gelen zel bir szck semistir. Buna gre Rabbimiz, bu ifadeyi kullanarak
mminlerin dikkatini dsmanlarinin her trl sanayii kullanarak kendilerini
yildirmaya alisacaklarina ekmekte ve mminlere sanayiye nem vererek
dsmanlara karsi hazirlikli olmalari gerektigi mesajini vermektedir.

9. Ayet:

9
Ve Allah, rzgrlar gnderendir. Sonra onlar da bir bulutu harekete
geirip yukarlara kaldrr. Derken Biz, o bulutu lmy bir beldeye srp
gndermiyizdir. Bylece yeryzne lmnden sonra onunla hayat veririz. yte
byledir lmy rmy insanlara hayat vermek.

Tekvin mucizelere deginilen bu ayette dikkat ekmek iin Iltifat sanati
kullanilmis; ayetin ilk blmnde kendisinden Allah ve O diye nc sahis
olarak bahseden Rabbimiz, daha sonra szlerine birinci ogul sahis zamiri Biz ile
devam etmistir.
Rabbimiz bu ayette okyanuslardan, gllerden, nehirlerden, batakliklardan
olusan bulutlari nasil gnderdigi rzgrlarla yukarilara kaldirip sevk ediyor ve
yagdirdigi yagmurla l topragi diriltiyorsa, lm sonrasi tekrar canlanmanin da
bunun gibi olacagini bildirmekte, bylece tevhid inancin olusmasi ynnde akil
sahiplerine yol gstermektedir.
905
l topragin canlanmasi, Kuranin pek ok ayetinde, insanlarin lmlerinden
sonra dirilmelerine rnek verilmistir:

11
Ve O Allah ki, suyu gkten belli bir l ile indirdi. Sonra Biz, onunla l bir beldeyi
canlandirdik. Iste siz, byle ikarilacaksiniz.
(Zhruf/ 11)

9
De ki: Ben elilerden ilk ortaya ikan biri degilim. Ve ben, bana ve size ne yapilacagini
bilmiyorum. Ben sadece bana vahyedilene tbi oluyorum. Ve ben sadece apaik bir uyariciyim.
10
De ki: Hi dsndnz m? Eger Kurn, Allah tarafindan ise ve siz de onu bilerek
reddetmisseniz, bununla birlikte Isrlogullari'ndan bir shit de onun bir benzeri zerine tanik olup da
inanmissa, siz de byklk tasladiysaniz Sphesiz ki, Allah sirk kosarak yanlis, kendi zararlarina
is yapanlar topluluguna kilavuzluk etmez.
(Kaf/ 911)

33
Ve l toprak, duyarsiz topluma bir delildir. Biz ona hayat verdik ve ondan taneler ikardik
da ondan yeyip duruyorlar.
(Ya Sin/ 33)


Ve Rum/ 19, 24, 50, Arf/ 57, Nahl/ 65, Ankebut/ 63, Casiye/ 5, Hadid/17.


Hatirlanacak olursa, l topragin canlanmasi sadece saf su ile olmamaktadir.
Furkan suresinin 48, 49. ayetlerinin tahlilinde Kuran Hi Tkenmeyen Mucize adli
kitaptan alintiladigimiz l Bir Beldeyi Canlandiran Yagmurlar baslikli yazida,
yagmurun, ihtiva ettigi mineral, tuz ve diger kimyasal ve biyolojik maddelerle
topragi gbreledigi belirtilmisti.

48,49
Ve O, rzgrlari rahmetinin nnde mjdeci olarak gnderendir. Ve Biz l bir beldeye
can verelim, olusturdugumuz nice hayvanlara ve insanlara su saglayalim diye gkten tertemiz bir su
indirdik.
(Furkan/ 48, 49)

Konumuz olan 9. ayette lms, rms insanlara nasil hayat verileceginin bir
rnegi olarak gsterilen l topragin canlandirilmasi olgusu, 1. ayette melekler
szcgne karsilik olarak verdigimiz dogal gler ve Kuran ayetleri seklindeki
her iki anlamin da mantikli olduguna bir delil teskil etmektedir. Melekler szcg
eger dogal gler anlaminda kabul edilirse, l beldeleri canlandiran yagmurun bir
dogal g oldugu; yok, eger haber verici nitelikte olan Kuran ayetleri olarak
kabul edilirse, bu kez de Kuran ayetlerinin l mesabesindeki insanlari ve
toplumlari canlandirdigi gerekesiyle bu anlamlar dogrulanmis olur.
Ayetin son cmlesinde geen ve lms, rms, yok olup gitmis insanlara
hayat verme anlaminda kullanilmis olan nsr szcgnn bir baska kalibi olan
nesr, nsirat hakkindaki daha genis aiklamamiz Mrselat suresinin
tahlilindedir.

10. Ayet:

10
Her kim stn, en gl, en yerefli, maglp edilmesi mmkn olmayan;
mutlak galip olmak istiyorsa, bilsin ki en stn, en gl, en yerefli, yenilmesi
mmkn olmayan; mutlak galip olmak tamamyla yalnzca Allah'ndr. Hoy
906
kelimeler yalnzca O'na ykselir. Ve dzgn iy onu ykseltir. Ktlklerin
plnlarn yapan yu kiyiler; onlar yiddetli azap kendileri iin olanlardr. Onlarn
plnlar ise; o, darmadagn olur.

Bu ayette akilli insanin nasil ve kimden yana olmasi gerektigi mesaji
verilmektedir. Buna gre, g kuvvet, san, seref tamamiyla Allahindir. Dolayisiyla,
gl, serefli olmak isteyen mutlaka Allahtan yana olmalidir. Allahin vahyine karsi
duranlarin, inansizlarin her trl plnlari darmadagin olup gidecek, hibir ise
yaramayacaktir. Bilinmelidir ki, Allahtan yana olanlarin yolu kelime-i tayyibeden
ve salihati islemekten gemektedir.

KELME- TAYYBE

-,= -' Kelime-i tayyibe, hos, gzel sz demektir. Kurandan
anlasildigina gre bu sz La ilhe illallah [Allahtan baska ilh diye bir sey
yoktur] demektir ve bununla da kastedilen gerek imandir.

24,25
Grmedin mi; hi dsnmedin mi, Allah nasil bir rnek verdi? Gzel bir sz, kk, sabit,
dali-budagi gkte olan, Rabbinin izniyle/ bilgisiyle her an rn veren gzel bir aga gibidir. Ve onlar
gt alsinlar diye Allah, insanlara byle rnekler verir.
26
Kt bir sz'n durumu da, yerden koparilmis, sabit kalma imkni olmayan kt bir agaca
benzer.
27
Allah, iman edenleri, basit dnya yasaminda ve hirette sabit bir sze/imana sabitler. Allah,
sirk kosarak yanlis; kendi zararlarina is yapanlari da saptirir. Ve Allah, diledigi seyi yapar.
(Ibrahim/ 2427)

Ayetteki dzgn amel onu ykseltir ifadesi, Kuranda pek ok yerde geen
iman eden ve salihati isleyenler nitelemesinin bir baska ifadesidir. Bu ifade, kuru
kuru Ben inandim demenin yetersizligini, imanin mutlak surette amel olarak
yansimasi gerektigini gstermektedir. Nitekim Kuranda imansiz amelin ise
yaramayacagina dair onlarca ayet vardir. Amelsiz bir imanin yetersizligi bu ayette de
byle ifade edilmistir. Anlasilmasi gereken sudur ki, iman mutlaka disa yansimali,
salihati islemek ve takva olarak kendini kisinin hal ve hareketlerinde aika
gstermelidir.
Bu ok nemli konunun daha iyi anlasilmasi iin Cennetin Bedeli Takva adli
alismamizdan bir blm okuyucuya sunmayi yararli gryoruz:

IMAN AMEL ILISKISI

Konumuzun iyi anlasilmasi iin mutlaka iman ve amel iliskisine de deginmek gerekiyor. Zira
bu konunun hakikatinin bilinmemesi nedeniyle toplumda amelsiz insanlardan geilmez oldu. Ameli
olmadigi hlde Mslmanligi kimse elden birakmiyor. Bu konu herkes tarafindan dogru drst
grenilmelidir ki, kimin gerek kimin sahte Mslman oldugu anlasilsin.
Iman, dil bilimcilerine gre; Kesb / alisma ve ihtiyar / zgr iradeyle seim ile kalpte hsil
olan tasdik demektir. Yani iman, kelime anlami olarak verilen haberi kabul ve itiraf ederek haber
sahibini yalanlamamaktir.
Din terim olarak iman ise sadece tasdik olmayip Peygamberin Allah tarafindan getirdigi ve
dinden oldugu zarur ve kesin olarak bilinen haber ve hkmleri kendi irade ve ihtiyariyle tasdik
ederek bunlari kabul ve itiraf etmektir.
Bizim zerinde duracagimiz nokta, bu tasdik, kabul ve itirafin nasil olacagidir:
- Kalben kabul ve itiraf yeter mi?
907
- Sadece dil ile kabul ve itiraf yeter mi?
- Yoksa hem kalben hem de dil ile kabul ve itiraf mi gerekir?
- Ya da bu ikisiyle birlikte pratikte de uygulamalari olmasi mi gerekir?

Bu noktalarda gemiste Islm bilginleri arasinda birok tartismalar olmus ve bu husus ile ilgili
olarak Kerrmiye, Havri, Mutezile, Selef/Muhaddisn gibi birogu ifrata ve tefrite kaan
mezhepler/ekoller ortaya ikmistir. Bunlardan kimisi ameli olmayan bir Mslmana ekinmeden
kfir demis, (hlbuki amelinin olmamasinin imansizliktan baska bir sebebi olabilir,) kimisi de ameli
olmayan btn Mslmanlari cennetle mjdelemis ve bylece gnahkrligi cesaretlendirmistir. Bu
genis mevzu Ilm-i Kelamkitaplarinda duradursun, biz iman-amel iliskisini zoraki yorumlara tevessl
etmeden, temel kaynagimiz Kurandan grelim. Konuyla ilgili Yce Rabbimizin aik beyanlarina
dikkat edelim:
Kurana baktigimizda Allah Teala, iman etmeyi mutlaka bir fiille beraber zikreder.
Kuranin tanimladigi mminler aksiyon halindedirler.

1
Kesinlikle, inananlar durumlarini korudular/ zafer kazandilar.
2
Onlar, saltlarinda [ml ynden ve zihinsel aidan destek olmalarinda; toplumu aydinlatmaya
alismalarinda] gsterissiz/ samimi olan kimselerdir.
3
Ve onlar, bos seylerden yz eviren kimselerdir,
4
Ve onlar, zekti isleyen/vergiyi veren kimselerdir,
5-7
Ve onlar, iffetlerini koruyan kimselerdir, eleri veya szlemelerinin sahip olduklari ayri,
nk bundan dolayi kinanamazlar, oysa bunun tesine gitmek isteyenler, ite onlar, sinirlari
aanlarin ta kendileridir.
8
Ve onlar, emanetlerine ve antlasmalarina riyet eden kimselerdir.
9
Ve onlar, saltlarini [ml ynden ve zihinsel aidan destek olma; toplumu aydinlatma
kurumlarini] koruyan kimselerdir.
10,11
Iste onlar, iinde temelli kalacaklari Firdevs cennetine son sahip olan son sahiplerin ta
kendileridir.
(Mminn/ 111)

Elli civarinda ayette Allah Teala Iman edenler ve salihati isleyenler ifadesini kullanarak
iman ile davranisi [salihati islemeyi] bir daha ayrilmayacak sekilde birbirine baglamistir. Bu ifadeyle
iman ve salihati islemek bir bakima ayni sey haline gelmektedir. Bundan dolayidir ki, Maide
suresinin 44, 45 ve 47. ayetlerinde Allahin indirdigiyle hkmetmeyenler kfirler, zlimler ve
fasiklar olarak degerlendirilmistir.
Gerek Mminlerin nitelikleri sayilirken de su hususlara dikkat ekilmistir:

2-4
Hi sphesiz mminler ancak, Allah anildigi zaman yrekleri rperen,
O'nun yetleri kendilerine okundugu zaman, iman aisindan g kazanan ve yalnizca
Rablerine sonucu havale eden,
salti ikame eden [ml ynden ve zihinsel aidan destek olma; toplumu aydinlatma
kurumlarini olusturan, ayakta tutan]
ve Bizim kendilerine rizik olarak verdigimiz seylerden Allah yolunda harcayan kimselerdir.
Iste bunlar, gerekten inananlarin ta kendisidir. Onlara Rableri katinda dereceler, bagislama ve
saygin bir rizik vardir.
(Enfal/ 24)

111,112
Sphesiz Allah, tevbe eden, kulluk eden, vgde bulunan, seyahat eden, Allah'i birleyen,
boyun egip teslimiyet gsteren, herkese kabul gren iyi seyleri emreden, kt olan her seyden
vazgeiren, Allah'in hududunu koruyan inananlardan, canlarini ve mallarini sphesiz cenneti onlara
verme karsiliginda satin almistir: Onlar, Allah yolunda savasirlar; sonra ldrrler ve ldrlrler.
Bu, Allah'in Tevrt, Incl ve Kurn'daki gerek bir vaadidir Ve szn, Allah'tan daha ok tutan kim
vardir? yleyse, yaptiginiz alis-verisle sevinin. Ve iste bu, byk kurtulusun ta kendisidir. Ve
mminlere mjde ver!
(Tvbe/ 111,112)

10-13
Ey iman etmis kimseler! Size, sizi can yakici bir cezadan kurtaracak, kazanli bir ticaret
gstereyim mi? Allah'a ve O'nun eElisi'ne inanacaksiniz; Allah yolunda canlarinizla, mallarinizla
aba harcayacaksiniz. Iste bu, eger bilirseniz, sizin iin daha iyidir: Sizin gnahlarinizi bagislar ve
sizi altlarindan irmaklar akan cennetlere ve Adn cennetlerindeki hos meskenlere girdirir. Iste bu,
908
byk kurtulustur. Ve sizin seveceginiz baska bir sey daha: Allah'tan yardim ve yakin bir fetih Ve
inananlara mjde ver.
(Saff/ 10-13)

24,25
Grmedin mi; hi dsnmedin mi, Allah nasil bir rnek verdi? Gzel bir sz, kk, sabit,
dali-budagi gkte olan, Rabbinin izniyle/ bilgisiyle her an rn veren gzel bir aga gibidir. Ve onlar
gt alsinlar diye Allah, insanlara byle rnekler verir.
26
Kt bir sz'n durumu da, yerden koparilmis, sabit kalma imkni olmayan kt bir agaca
benzer.
(Ibrahim/ 2426)

Ayrica Furkan suresinin 63-77. ayetlerinde belirtilen zelliklerin de gz nne alinmasi
gerekmektedir. Bu zellikler sunlardir:
Yeryznde kibirlenmeden yrmek, geceleri secde ve kiyam etmek, duada bulunmak, mali
harcarken savurgan ve cimri olmayip orta yolu tutmak, haksiz yere adam ldrmemek, zina etmemek,
yalana taniklik etmemek, bos lkirdiya kulak asmamak, okunan ayetlere duyarli olmak.
Btn bu ayetler imanin amelden bagimsiz, soyut bir sey olmadigini gstermektedir. Allah
yolunda mcadele, iyiligi emir, ktlkten nehy, salt, oru, infak, tvbe ve benzeri kulluk grevleri
iman ile ayni kefede tartilmaktadir.
Allah insan iin iki yol bulundugunu bildirerek iman edenlerin Allah yolunda, etmeyenlerin ise
Tagut yolunda mcadele vereceklerini aiklar. Mminlerle fasiklari bir tutmayacagini bildiren
Rabbimiz, imani yceltmis ve onu kalplerimize hos gstermis; kfr, fisk ve isyandan ise nefret
ettirmistir.

214
Yoksa siz, kendinizden nce gelip geenlerin hli size gelmeden cennete gireceginizi mi
sandiniz? Onlara yoksulluklar, sikintilar dokundu ve sarsildilar; hatta eli ve beraberinde iman
edenler, Allah'in yardimi ne zaman? derlerdi. Dikkat edin! Gerekten Allah'in yardimi pek
yakindir.
(Bakara/ 214)

142
Yoksa Allah, iinizden aba harcayanlari bildirmeden, sabredenleri de bildirmeden cennete
gireceginizi mi sandiniz?
( l-i Imran/ 142)

16
Sizden aba harcayanlari, Allah'in Elisi'nden ve inananlarin astlarindan sirdas/ can dostu edinmeyenleri
Allah ortaya ikarmadan birakilacaginizi mi sandiniz? Ve Allah, yaptiklarinizdan ok iyi haberi olandir.
(Tvbe/ 16)

Ve Yunus/ 62, 63, Arf/ 156, Bakara/ 103, Maide/ 93, Ankebut/ 2-3, Hucurat/ 14-16.

Bu ayetlerden anlasildigina gre, insanlar kesinlikle inandik demekle kurtulamayacaklardir.
nk iman ayni zamanda inandigini yasamaktir da... Yasanmayan kuru bir imanin ne anlami ne de
nemi vardir. Islmdan baska din arayan kimselerden bu dinlerin kabul edilmeyecegini hatirlatan
Rabbimiz, Biz iman ettik diyen bedevlerin imanlarini bile onlarin yzlerine arpmakta ve Hayir,
siz henz iman etmediniz, iman henz kalplerinize yerlesmedi buyurmaktadir. Zira eger gerekten
iman etmis olsalardi, Allah yolunda canlariyla, mallariyla mcadele ederlerdi. Rabbimiz o bedevilere
eslemna [teslim olduk, Mslman olduk] demeleri gerektigini gtlemektedir. Bu gt zimnen su
anlama gelmektedir: Kimlik belgenize Mslman yazdirmanizda bir sakinca yoktur. Kimliginizi
belirtmek bakimindan Mecus, Hiristiyan, Yahudi, Zerdst veya benzer bir dinden olmayip
Medinedeki Mslman toplumdan oldugunuzu sylyorsunuz ki, bu dogrudur. Ama size gerek
anlamda mmin denemez. Gerek mminlerden olmanin yolu, dinin gerekli grdg eylem ve
davranislari da yerine getirmekten gemektedir.



36
Ve Allah ve Elisi bir iste hkm verdiklerinde, hibir mmin erkek ve mmin kadin iin
kendi islerinde serbestlik yoktur. Ve kim Allah'a ve Elisi'ne isyan ederse o, aik bir sapiklikla
sapmistir.
(Ahzab/ 36)
909

Kuranin zerinde durdugu mesele, inandigimiz dogrularin hayatimizda uygulanmasidir. Iman
ile ameli birbirinden ayirip ayri ayri kategoride degerlendirmek Kurana gre uygun degildir. Kuran
bizden inandigimizi bizzat yasayarak kanitlamamizi istemektedir. Mmin su isleri yapar denilirken
aslinda o isleri yapanlarin ancak iman etmis sayilacaklari ifade edilmis olmaktadir. Ayetlerde
grldg gibi, cennet salt inanmislara degil, imanla birlikte salih amel isleyenlere; takva sahiplerine,
salihlere, muhsinlere, ebrara vaat edilmektedir.
Inandigi hlde [mazeretsiz] amel islemeyen insanlarin kfir mi, degil mi olduklarini tartismak
yerine, bu tr insanlarin mmin olup olmadiklarinin cevabi arastirilmalidir. Her ne kadar amel
imandan bir czdr nermesi dogru degilse de, kesinlikle bilinmelidir ki, amel imanin bir geregidir,
icabidir, disa vurumudur.

Konumuz olan 10. ayetteki ktlklerin plnlarini yapanlar ifadesiyle,
peygamberimiz ve beraberindeki mminlere oldugu kadar bugne de cidd mesajlar
verilmektedir. Ktlk plnlari yapmakla nitelenenler, ahireti inkr edebilmek iin
temelsiz itirazlar, tutarsiz bahaneler retirler ve insanlara stnlk kurmak, onlardan
ikar elde etmek iin esitli plnlar kurarlar. Hlbuki plan kurmalarina sebep olan
heva ve arzulari anlamsiz, elde etmek istedikleri ise geici ve aldatici seylerdir.
Byle olduklari gibi, insana ne g ne de seref kazandirirlar. Oysa g de seref de
Allahtandir; Onun yolunda ve Ona kulluktadir.

138,139
Mminlerin astlarindan, kfre; Allah'in ilhligini ve rabligini bilerek reddetmeye
sapanlari yol gsterici, koruyucu yakin edinen su mnfiklara, sphesiz, ok acikli bir azabin
kendileri iin oldugunu mjdele! Onlarin yaninda san ve seref mi ariyorlar? Oysa san ve serefin
tm Allah'indir.
(Nisa/ 139)

65
Ve onlarin sz seni zmesin. Kesinlikle hkimiyet, san ve seref btnyle Allah'a aittir. O,
en iyi isiten, en iyi bilendir.
(Yunus/ 65)

8
Diyorlar ki: Andolsun, Medne'ye bir dnecek olursak, gc ve onuru ok olan, dskn ve
zayif olani elbette oradan srp ikaracaktir. Oysa g, onur ve stnlk Allah'in, O'nun Elisi'nin
ve mminlerindir. Ancak mnfiklar bilmiyorlar.
(Mnafikun/ 8)

1114. Ayetler:

11
Ve Allah sizi bir topraktan, sonra nutfeden oluyturdu. Sonra sizi iftler
yapt. Diyi ancak O'nun bilgisi ile hamile olur ve brakr [dogurur/dyrr].
Kendisine mr verilenin de mrnden yayadg ve mrnden eksilen kesinlikle
bir kitapta yazldr. Sphe yok ki bu, Allah'a ok kolaydr.
12
ki deniz de eyit olmuyor; yu tatldr, hararet keser ve ierken kayar; yu
da tuzludur, yakar kavurur. Her birinden de taze bir et yersiniz ve giyeceginiz
bir ss karrsnz. O'nun armaganlarndan hakknz olan arayasnz ve
kendinize verilen nimetlerin karylgn dersiniz diye onda suyu yara yara
giden gemileri de grrsn.
13,14
Allah, geceyi gndze sokuyor, gndz de geceye sokuyor. Gneyi ve
ay insanlgn yararlanacag yap ve iyleyiyte yaratmytr. Hepsi ad konmuy bir
mddet iin akp gidiyor. yte bu, mlk Kendisinin olan sizin Rabbiniz
Allahtr. O'nun astlarndan yakardgnz kimseler bir hurma ekirdeginin
910
zarna bile sahip olamazlar. Onlar agrrsanz, onlar agrnz iyitmezler;
iyitseler bile size cevap veremezler, Kymet gn de ortak koytugunuzu kabul
etmezler. Sana her yeyden haberdar olan Allah gibi kimse haber veremez.

Bu ayet grubunda Yce Allahin kudretine ve insanlara verdigi nimetlere
dikkat ekilmekte ve yeni bir uyari yapilmaktadir. Bu uyarida; insanin cansiz bir
maddeden yaratildigi, sonra nutfeden retildigi, erkek-disi diye ayrildigi, herkese
belirli bir mr verildigi, kisinin yasadigi ve yasayacagi srelerin hesabinin
tutuldugu, iki farkli suyun bir birine karistirtilmadigi, rizk ve ticaret iin denizlerin
gemilere uygun yaratildigi; gece, gndz ve Gnesin insanlarin yarari iin hayatin
devamini saglayacak sekilde dzenlendigi ve insanlara daha birok nimetlerin
ltfedildigi bildirilmekte ve Iste tm bunlari yapan sizin Rabbinizdir
denilmektedir. Btn bunlardan anlasilan bir diger nokta da, evrendeki her seyin
belli bir plna gre programlandigidir. Gece ve gndz, Gnes ve Ay, aci ve tatli su
konulari Ya Sin ve Furkan surelerinin tahlilinde; insanin ilk yaratilisinin cansiz
maddeden olusu ve nesillerin nutfe ile devam etmesi konusu ise Leyl ve Necm
surelerinin tahlillerinde aiklandigi iin tekrar bu konulara deginilmeyecektir.
Yapilan uyarilarin sonunda yer alan Onun astlarindan yakardiginiz kimseler,
bir hurma ekirdeginin zarina bile sahip olamazlar. Onlari agirirsaniz onlar,
agrini:i iitmezler, iitseler bile size cevap veremezler, Kiyamet gn de ortak
kotugunuzu inkr ederler. Sana her eyden haberdar olan (Allah) gibi (kimse)
haber veremez ifadesi, akil ve vicdan sahiplerine kimden yana olmalari gerektigini
gstermektedir.
14. ayetteki kiyamet gn de ortak kotugunuzu inkr ederler ifadesi,
temsil anlatimlar kullanilarak baska ayetlerde de aiklanmistir:

116-118
Ve hani Allah demisti ki: Ey Meryem oglu s! Sen mi insanlara: Beni ve annemi,
Allah'in astlarindan iki tanri edinin dedin? s: Sen ariniksin, benim iin gerek olmayan bir seyi
sylemem bana yakismaz. Eger ben onu demis olsam, Sen, bunu kesinlikle bilmistin. Sen, benim
iimde/zmde olani bilirsin, ben ise Senin zatinda olani bilmem. Sphesiz Sen; grlmeyeni,
duyulmayani, sezilmeyeni, gemisi, gelecegi en iyi bilenin ta kendisisin! Ben, onlara sadece, Senin
bana emrettiklerini; Benim ve sizin Rabbiniz olan Allah'a kulluk edin dedim. Ve ben, ilerinde
oldugum mddete onlar zerine taniktim. Ne zaman ki Sen, beni vefat ettirdin; gemiste
yaptiklarimi ve yapmamgerekirken yapmadiklarimi bir bir hatirlattirdin/ beni ldrdn, Sen, onlari
gzetleyenin ta kendisi oldun. Ve sphesiz Sen, her seye en iyi tanik olansin. Eger onlara azap
edersen, sphesiz onlar, senin kullarindir ve eger onlari bagislarsan, sphesiz Sen, en stn, en gl,
en serefli, maglp edilmesi mmkn olmayan/ mutlak galip olanin, en iyi yasa koyan, bozulmayi iyi
engelleyen/saglam yapanin ta kendisisin dedi.
(Maide/ 116-118)

28,29
Ve hepsini toplayacagimiz, sonra da o ortak kosanlar iin Yerlerinize! Siz ve
ortaklariniz! diyecegimiz gn, artik kesinlikle aralarini iyice aacagiz ve onlarin ortaklari, Siz
sadece bize tapmiyordunuz ki! Simdi bizim aramizda ve sizin aranizda shit olarak Allah yeter. Biz
sizin kullugunuzdan kesinlikle bilgisizdik/ duyarsizdik diyecekler.
(Yunus/ 28, 29)

5
Ve Allah'in astlarindan kiymet gnne kadar kendisine hibir cevap veremeyecek olan
kimselere dua eden kimseden daha sapik kim olabilir? stelik tapilan kimseler, o kimselerin
yalvarislarindan habersizler de.
6
Insanlar bir araya toplandigi zaman da taptiklari kimseler kendilerine dsmanlar oldular. Ve
onlarin kendilerine tapmalarini kabul etmeyenler idiler.
(Ahkaf/ 5, 6)

81
Ve onlar, kendileri iin bir g, san, seref olsun diye Allah'in astlarindan ilhlar edindiler.
911
82
Kesinlikle onlarin dsndg gibi degil! O edindikleri ilhlar, onlarin kulluklarini kabul
etmeyecekler ve aleyhlerine dnp karsi olacaklardir.
(Meryem/ 81, 82)

1517. Ayetler:

15
Ey insanlar! Allah'a muhta olanlar sizlersiniz. Allah ise; O, zengin ve
vgye lyk olandr.
16,17
Eger O dilerse sizi yok eder ve yepyeni bir oluyturmay/halk getirir.
Bu, Allah'a hi g de degildir.

Bu ayet gurubunda, Allahin kimseye muhta olmadigi; muhta olanin da, ciz
ve zayif olanin da bizzat insanlar oldugu bildirilmekte ve bu sebeple de insanlarin
Allaha karsi olan sorumluluklarinin bilincinde olmalari ve ykmllklerini yerine
getirmeleri gerektigi ihtar edilmektedir. Aksi takdirde gemiste oldugu gibi asilerin
yok edilip yeni topluluklarin getirilecegi, bu isin de Allaha hi zor olmayacagi
hatirlatilmaktadir.
Ilerinde buna benzer tehditler bulunan baska ayetlerde de vardir:

19,20
Gkleri ve yeryzn Allah'in gerek ile olusturdugunui grmedin mi/ hi dsnmedin mi?
O dilerse sizi giderir ve yepyeni bir halk/ olusturulus getirir. Bu, Allah'a gre zor degildir.
(Ibrahim/ 19, 20)

133
Eger Allah, dilerse sizi giderir ey insanlar! Ve baskalarini getirir. Ve Allah, buna en iyi g
yetirendir.
(Nisa/ 133)

54
Ey iman etmis kimseler! Sizden kim dininden dnerse, bilsin ki Allah yakinda mminlere
karsi yumusak, kfirlere; Allah'in ilhligini ve rabligini bilerek reddeden kimselere karsi da onurlu
ve siddetli bir toplum getirir ki Allah, onlari sever, onlar da O'nu severler; onlar, Allah yolunda
aba harcarlar ve hibir kinayicinin kinamasindan korkmazlar. Bu, Allah'in diledigine verdigi bir
armagandir. Allah, bilgisi ve rahmeti genis ve sinirsiz olandir, ok iyi bilendir.
(Maide/ 54)


18. Ayet:

18
Ve gnhkar bir kimse, baykasnn gnahn ekmez. Eger ok gnah
olan/ok zengin olan bir kimse, gnahn ektirmek iin birini agrsa da
ondan hibir gnah alnp baykasna ektirtilmeyecek. Bir akrabasi olsa bile
Sphesiz sen ancak Rablerine kary ssz yerlerde saygyla, sevgiyle, bilgiyle
rperti duyan ve salt ikame edenleri [ml ynden ve destek olma; toplumu
aydnlatma kurumlarn oluyturan-ayakta tutanlar] uyarrsn. Her kim
arnrsa ancak kendisi iin arnr. Dny de yalnzca Allah'adr.

Bu ayet, sorumlulugun kisisel oldugunu, hi kimsenin -akrabasi bile olsa-
baskasinin gnahini ekmeyecegini bildirmektedir.
Bu beyan, Mekkeli kodamanlarin Eger Muhammede uymamak gnah ise siz
korkmayin, biz sizin gnahlarinizi stleniriz diyerek kendi elleri altindaki
mstezaf/gariban kesime uyguladiklari smr ve Islama girisi engelleme
politikalarini bozmustur.
912
Bu ayet ayni zamanda Isa peygamberin baskalarinin gnahini ektigi
yolundaki Hiristiyan inancini da reddetmektedir.
Kuranda aika ifade edilmis olmasina ragmen hl bazilari bir kimsenin bir
baskasinin gnahini ekmeyecegi hususunu yeterince bilmemektedir. Yanlisa
itilmek istenen bu tr insanlarin direnci hep ayni yolla, gnahin benim boynuma
sz ile kirilmaya alisilmistir. Kurana aykiri bu sama sz syleyenler ya cahil
ya da kt niyetli kimselerdir. Bu sze kanip direnci kirilanlarin ise cahil ve bilinsiz
oluklarinda hi sphe yoktur. Oysa Kuranin aik ifadesine gre, o gn, akraba bile
olsalar, kimse kimsenin ykn ekmez.
Bu konu, nemine binaen Kuranda tekrar tekrar dile getirilmistir:

164,165
De ki: Allah her seyin Rabbi iken, ben Allah'tan baska Rabb mi arayayim? Her kisinin
kazandigi yalniz kendisine aittir. Ykn tasiyan kimse, bir baskasinin ykn tasimaz. Sonra sadece
Rabbinizedir dnsnz. Bylece Allah, ayriliga dstgnz seyi size haber verecektir. Ve O, sizi
yeryznde gidenlerin yerine getirilenler yapan, verdikleriyle sizi sinamak iin, kiminizi kiminizin
zerine derecelerle ykseltendir. Sphesiz Rabbin, kovusturmasi abuk olandir ve sphesiz O, ok
bagislayandir, ok merhamet edendir.
(Enm/ 164)

33-36
Sonra, siddetle arpanin ikardigi korkun ses geldigi zaman; yle bir gn ki o, kisi,
kardesinden, annesinden, babasindan, esinden, ogullarindan kaar.
37
O gn onlardan her kisi iin, kendisini bos birakmayacak bir ugras vardir.
(Abese/ 3337)

123
Kimsenin kimse yerine bir sey demeyecegi, kimseden kurtulmalik kabul edilmeyecegi,
yardimin, iltimasin hi kimseye yarar saglamayacagi ve sulularin yardim olunmadigi gne karsi
Allah'in korumasi altina girin.
(Bakara/ 123)


Ve Ibrahim/ 31, Lokman/ 33, Isra/ 15, Zmer/ 7 ve Necm/ 38)

Ayetteki 'Sphesiz sen ancak Rabblerine kari gaybde hayet duyan ve salti
ikame edenleri uyarirsin ifadesi ile ilgili aiklama Yasin suresinin 11. ayetinin
tahlilinde verildigi iin bu konuya girmiyoruz.
Ayetteki kim arinirsa ifadesi ile arinmanin geregine ve nemine dikkat
ekilmistir. Bu hususa daha nce ilk inen surelerden Ala suresinde deginilmisti:

14-17
Arinan, Rabbinin adini anip da salt eden; ml ynden ve zihinsel aidan destek olan;
toplumu aydinlatmaya alisan kimse kesinlikle kendini kurtarmistir. Fakat siz su basit dnya hayatini
tercih ediyorsunuz. Oysa hiret daha hayirli ve devamli kalicidir.
(Ala/ 14)

TEZEKKI [ARINMAK]

,- Tezkiye szcg, _ zeka szcgnden tremistir. _ Zeka,
temizlik, paklik, artip bymek, feyiz ve bereket demektir.
488
Trkede kullanilan
_- zeki, zek szckleri ise - [peltek ze] harfi ile yazilir ve anlam itibariyle
konumuz olan szckten farklidir.

488
(Lisanl-Arab; c.4, s.386, 387. zky mad.)
913
Buna gre tezkiye:
- Szlk anlami olarak temizlemek, gelistirmek, feyizlendirmek, bytmek
ve temize ikarmak;
- Kavram olarak ise nefsini temizlemek; nefsi sirk, gnah, nifak
[ikiyzllk], rics [pislik], cehalet, kt duygular ve benzeri seylerden temizlemek,
ona itaati ve takvayi [sakinmayi] gretmek demektir.
Ayni zamanda Allahin bir emri ve bir ibadet eylemi olan tezkiye, takvaya
ulasmak iin gsterilen aba, insani Allahtan uzaklastiracak her seyden kama,
nefsi fcur [iman ve din rtsn yirtip atmak] sayilan seylerden alikoymak iin
gsterilen gayret demektir. Zekt szcg de bu kkten gelmektedir.

1922. Ayetler:

19-21
Kr ile gren, karanlklar ile aydnlk ve glge ile scaklk eyit olmaz.
22
ller ve diriler de eyit olmaz. Sphesiz Allah, her diledigine/dileyene
iyittirir. Sen ise kabirlerdeki kiyilere iyittiren biri degilsin.

Bu ayetlerde zit seyler kiyaslanmak suretiyle iman, mmin ve cennetin kfr,
kfir ve cehennemden daha iyi oldugu somut rneklerle anlatilmaktadir. Yapilan
kiyaslamalarda, inanmislar gren olarak, inanmayanlar kr olarak, cennet
glgelik olarak, cehennem l sicagi olarak, iman aydinlik olarak, kfr
karanliklar olarak, mmin diri olarak, msrik l olarak nitelenmis ve
bunlarin kesinlikle esit olmadigi vurgulanmistir.
Inananlar ile inanmayanlarin esit olmadigi Kuranda birok kez dile
getirilmistir:

24
Bu iki grubun rnegi, kr ve sagir ile gren ve isiten gibidir. Bunlar rnek olarak hi esit
olurlar mi? Hl dsnmeyecek misiniz/gt almayacak misiniz?
(Hud/ 24)

17
Onlarin durumu, bir ates yakmak isteyen kimsenin durumu gibidir. Ates, ates yakan kimsenin
kenarini aydinlatinca, Allah, onlarin nrlarini giderdi ve onlari karanliklar iinde grmez olarak
birakti. -
18
Sagirdirlar, dilsizdirler, krdrler! Artik onlar dnmezler.-
(Bakara/ 18)

171
Ve kfirlerin; Allah'in ilhligini ve rabligini bilerek reddetmis olan kisilerin hli, sadece bir
agirma veya bagirmadan baskasini isitmeyen seylere oban haykirisi/ karga haykirisi yapan
kimsenin hli gibidir; sagirdirlar, dilsizdirler, krdrler. Bu yzden onlar akil da etmezler.
(Bakara/ 171)

39
yetlerimizi yalanlayan su kimseler de karanliklar iindeki sagir ve dilsizlerdir. Her kim
dilerse Allah onu sasirtir, kim de dilerse onu dogru yol zerine birakir.
(Enm/ 39)

22
Sphesiz yeryznde dolasan canlilarin Allah katinda en kts, aklini kullanmayan su
sagirlardir, dilsizlerdir.
(Enfal/ 22)

22. ayetin sonundaki Sphesiz Allah, her diledigine / dileyene isittirir. Sen ise
kabirlerdeki kisilere isittiren biri degilsin ifadesiyle Rabbimiz, kfirlerin imana
gelmeyislerini peygamberimizin basarisizligi olarak grmedigini belirtmekte ve
914
inansizlari mezardaki llere benzetmektedir. Kfirlerin l olarak nitelendigi
baska bir ayet daha vardir:

122
l iken kendisini dirilttigimiz ve insanlar iinde yrmesi iin kendisine bir nr verdigimiz
kimsenin durumu, karanliklarda kalip oradan bir ikis bulamayanin durumu gibi midir? Iste,
kfirlere; Allah'in ilhligini ve rabligini bilerek reddedenlere yapmakta olduklari byle ssl ve
ekici gsterilmistir.
(Enm/ 122)

23, 24. Ayetler:

23
Sen sadece bir uyarcsn.
24
Sphesiz Biz, seni hak ile bir mjdeci, bir
uyarc olarak gnderdik/eli yaptk. Her mmetin de iinde bir uyarc
kesinlikle gelip gemiytir.

Iman-kfr ve mmin-kfir mukayesesi yapildiktan sonra bu ayetlerde de
peygamberimiz teselli edilmektedir. Teselli ayetlerinin art arda gelmesi, bu ayetlerin
indigi dnemde peygamberimizin madd ve manev pek ok sikinti iinde oldugunu
gstermektedir. Peygamberimize zimnen denmektedir ki: Senin vazifen sadece
teblig etmek ve onlari gereklerden haberdar etmektir. Daha fazlasi degil. Sayet bir
kimse, hidayeti kabul etmez ve dallet zerinde bulunmakta israr ederse senin byle
kimseler karsisinda bir sorumlulugun yoktur. Sen kr ve sagirlara anlatamazsin.
Daha evvel de bylelerine birok eli gndermistik.

24. ayetteki Her mmetin de iinde bir uyarici mutlaka gelip gemiytir
ifadesinden, Rabbimizin insanlarn umursamazlklarna ragmen rahmeti geregi
peygamberler gnderdigi anlaylmaktadr. Bu ifade de Kuranda birok kez
yer almytr:

7
Ve kfreden; Allah'in ilhligini ve rabligini bilerek reddeden /inanmayan su kimseler:
Rabbinden o'na bir almet/gsterge indirilmeli degil miydi? diyorlar. Sen ancak bir uyaricisin.
Ve her toplum iin bir yol gsteren vardir.
(Rad/ 7)

10
Ve andolsun ki Biz, senden nce gemis topluluklara da eliler gnderdik.
11
Ve onlara herhangi bir eli gelmeye grsn, kesinlikle onunla alay ederlerdi.
(Hicr/ 10, 11)

Ve Nahl/ 36, Suara/ 208)

25, 26. ayetler:

25
Ve onlar seni yalanlyorlarsa, hi yphesiz onlardan nceki kiyiler de
yalanlamylard; eliler onlara apak delillerle, sahifelerle ve aydnlatc
kitaplarla gelmiylerdi.
26
Sonra Ben, kfirleri; Allah'n ilhlgn ve rabligini
bilerek reddeden o kiyileri tutup yakaladm. Simdi Beni
tanmamak/tantmamaya yeltenmek nasl oldu?

915
Yukaridakiler gibi, bu ayetler de peygamberimizi teselli etmektedir. Ancak bir
taraftan teselli ederken, diger taraftan da yalanlayicilari tehdit etmektedir: Sen
onlara, beyyine, aik delil ve kitabi getirdin. Ama onlar seni yalanlayip sana eziyette
bulundular. Senden nce baska eliler de kendi toplumlarina ayni mesajlari
getirmisler ve o zamanki inansizlar da aralarindaki elilere bunlarin sana
yaptiklarini yapmislardi. Ama senden nceki eliler bu yalanlamalara sabredip
direndiler.
Ayette zbr [sahifeler] szcg ile kitap szcg ayri ayri zikredilmistir.
Buna gre zbr, fazla hacmi olmayan kitap olarak dsnlebilecegi gibi, sadece
ahlak gtleri ihtiva eden vahiyler, ya da ahlak gtler ile birlikte hikmet ieren
vahiyler olarak da dsnlebilir.

27, 28. Ayetler:

27
Grmedin mi/ hi dynmedin mi, gerekten Allah gkten bir su
indirdi? Biz onunla renkleri bayka bayka meyveler/ rnler karverdik.
Daglardan da yollar var; beyazl, krmzl eyitli renklerde/ renklerin degiyik
tonlarnda. Ve kapkara topraklar/ yollar da var.
28
nsanlardan, diger canl varlklardan ve davarlardan da byle trl
trl renkte olanlar vardr. Kullar arasnda Allah'tan ancak bilginler saygyla,
sevgiyle, bilgiyle rperirler. Hi yphesiz Allah ok gldr, ok
bagylaycdr.

1113. ayetlerde oldugu gibi, yukaridaki pasajda da tekvin ayetler gsterilerek
Allahin hr iradesine ve sonsuz kudretine dikkat ekilmektedir.
Rabbimiz, 27. ayette cansiz varliklarin; 28. ayette ise insanlarin ve diger canli
varliklarin yaratilis farkliliklarina isaret ederek btn bu varliklarin zerinde tecelli
etmis olan irade ve kudretini dile getirmektedir. Allah gkten yagmuru indirmis,
onunla sulanan toprakta esit esit, renk renk ve degisik tatlarda meyveler
bitirmistir. Yeryznde degisik renklerde, farkli toprak trleri ve madenler
yaratmistir. Bitkilerin farklilarini meydana getiren de yine Odur. Tm bunlari insan
iin yaratmistir. yleyse insanoglu da Onu bilmeli, tanimali ve Ona kul olmalidir.
Burada genel hatlariyla belirtilmis olan tekvin ayetler, ileride, Nahl suresinde
daha ayrintili olarak sayilacaktir. Tekvin ayetlerin daha detaylandirildigi ve bu
ayetlerin tefsiri mahiyetinde olan bir diger ayet de Rad suresinin 4. ayetidir:

916
2-4
Allah, gkleri grdgnz sekilde, direkler olmadan ykselten, sonra en byk taht zerinde
egemenlik kuran, gnese ve aya boyun egdiren/varliklarin yararlanacagi zelliklerde yaratan Zat'tir.
Hepsi adi konmu bir sre sonuna akip gidiyor. O, isi ynetir, Rabbinize kavusacaginiz gne kani
olursunuz diye yetleri ayrintili olarak aiklar. Ve O, arzi uzatan, orada sabit daglar ve irmaklar
olusturandir. Ve O, orada btn meyvelerden iki es yapti. O, geceyi gndzn zerine rtyor.
Sphesiz bunda iyiden iyiye dsnen bir toplum iin almetler/ gstergeler vardir. Ve O, yeryznde
bir tek su ile sulanan birbirine komsu kitalar, zmlerden baheler, ekinler, atalli ve atalsiz
hurmaliklar olusturandir. Ve Biz, meyvelerinde, kokularinda, tatlarinda onlarin bazisini bazisi
zerine fazlalikli kiliyoruz. Sphesiz aklini kullanan bir toplum iin bunda birtakim almetler/
gstergeler vardir.
( Rad/2- 4)

Akledenler iin Allahin daha iyi taninmasini saglayan tekvin ayetlerin
gsterilmesinden sonra bir baska geregin vurgulanmasina geilmektedir. Bu gerek
syle ifade edilmektedir: Kullari arasinda Allahtan ancak bilginler hayet ederler
[derin hayranlik ve saygi duyup ondan uzaklamaktan korkarlar]. Bu ifadeyle
evrendeki mucizeleri [ayetleri] ancak bilgililerin fark edip Allaha karsi hasyet
duyacaklari bildirilmekte ve bilgiyle mcehhez mmin kullarin diger kullardan
stn olduklarina isaret edilmektedir.

HASYET

,-= Hasyet szcgnn Trkeye basit korku anlamindaki -,= havf
szcgyle esanlamli olarak evrilmesi yanlistir. Hasyet, bilgi ve idrakin bir sonucu
olarak ortaya ikan hayranlik ve sayginin dogurdugu bir hasret kalma, uzak dsme
korkusudur. Bu ynyle kesinlikle basit korkuya benzemez. Nitekim Ra'd suresinin
21. ayetinde her iki szck de farkli anlamlarda kullanilmistir:

19-24
Peki, sphesiz Rabbinden sana indirilenin gerek oldugunu bilen kimse, kr olan kimse
gibi midir? Sphesiz ancak kavrama yetenekleri olan kisiler;
Allah'a verdigi szleri yerine getiren ve antlasmayi bozmayan,
Allah'in birlestirilmesini istedigi seyi; iman ve ameli birlestiren,
Rablerine saygiyla, sevgiyle, bilgiyle rperti duyan ve hesabin ktlgnden korkan kisiler,
Rablerinin rizasini kazanmak arzusuyla sabretmis,
salti ikame etmis [ml ynden ve zihinsel aidan destek olma; toplumu aydinlatma kurumlari
olusturmus, ayakta tutmus],
kendilerine verdigimiz riziklardan gizli ve aik Allah yolunda harcamis
ve irkinlikleri gzelliklerle ortadan kaldiran kisiler gt alip dsnrler. Iste onlar, bu yurdun
kibeti; adn cennetleri kendilerinin olanlardir. Onlar, atalarindan, eslerinden ve soylarindan slih
917
olanlar Adn cennetlerine gireceklerdir. Grevli gler/ haberci yetler de her kapidan yanlarina
girerler: Sabretmis oldugunuz seylere karsilik size selm olsun! Bu yurdun sonu ne gzeldir!
(Ra'd/19-24)

Hasyet konusunu ayrintili olarak Al Suresinin tahlilinde aikladigimiz iin
bu kadarla yetiniyoruz.
Varliklarin yaratilisindaki farkliliklar konusunda ise zetle sunlar sylenebilir:
Yce Yaratici, diger varliklardan farkli olarak insani sorumluluk tasiyacak bir
zellikte, yani irade sahibi bir varlik olarak yaratmistir. Insan ve diger varliklar
arasindaki yaratilis farkliliklari, Hakm ve Azim bir plnlayicinin varligini
gstermektedir. Evrendeki muhtesem dzenin bir plnlayicisinin oldugunu idrak
edememek ancak akilsizlara zg bir yetersizliktir.

29, 30. Ayetler:

29,30
Hi yphesiz Allah'n kitabn okuyan, salt ikame eden [ml ynden
ve zihinsel adan destek olma; toplumu aydnlatma kurumlarn oluyturan ve
ayakta tutan] ve kendilerini rzklandrdgmz yeylerden gizli ve ak olarak
Allah yolunda harcama yapan/ yaknlarnn nafakalarn temin eden yu
kimseler, Allah, dllerini kendilerine tastamam versin ve armaganlarndan
kendilerine artrsn diye, kesinlikle batma ihtimali/ olaslg olmayan bir
ticareti umarlar. Hi yphesiz O, ok bagylayc ve karylk vericidir.

Bu ayetlerde mminlerin inanlari geregi hangi amelleri sergiledikleri
belirtilmis, yaptiklari bu amellerin karsiliginin Yce Allah tarafindan kendilerine
tastamam, hatta daha da fazla olarak denecegi ve ayrica bagislanacaklari
bildirilmistir.

173
Artik inanan ve dzeltmeye ynelik isler yapan kimseler; Allah, onlarin dllerini tam
verecek ve armaganlarindan onlara fazlaliklar da bagislayacaktir; kulluktan ekinip byklk
taslayan kimseler de; onlara ok acikli bir azapla azap edecektir. Onlar, kendileri iin Allah'in
astlarindan bir koruyucu, yol gsterici yakin ve bir iyi yardimci bulamazlar.
(Nisa/ 173)

36-38
Allah'in, ykseltilmesine, iersinde Kendi isminin anilmasina izin verdigi evlerde, devamli
olarak Kendisini arindiran yle er kisiler vardir ki, ticaret ve alis-veris onlari, Allah'i anmaktan, salti
ikame etmekten [ml ynden ve zihinsel aidan destek olma; toplumu aydinlatma kurumlari
olusturmaktan, ayakta tutmaktan] ve zekti/vergilerini vermekten alikoymaz. Onlar, Allah,
kendilerine isledikleri amellerin en gzeli ile karsilik versin ve kendilerine armaganlarindan artirsin
diye kalplerin ve gzlerin ters dndg bir gnden korkarlar. Ve Allah, diledigi kisileri hesapsiz
riziklandirir.
(Nur/ 36- 38)

IBADET VE GIZLILIK

918
Mminlerin inanlarinin gerektirdigi bir amel olan infak, ayette gizli ve
asikr ifadesi ile nitelenmis, bylece bu gzel davranisin her ortamda yapilmasi
tesvik edilmistir. Buna gre, infak eylemi uygun ortamda gizli, gizli yapilmasi
mmkn olmayan ortamda da aiktan yapilmalidir. Daha gzel olani, infakin gizli
yapilmasidir.
Ayette gizli szcg ile sadaka ve infakin, asikr szcg ile de zektin
kastedilmis oldugu dsnlebilir. nk zekt farz oldugu iin aiktan verilse bile
riya olmaz.
30. ayette mminlerin inanmalari ve salihati islemeleri ticaret szcgyle
ifade edilmis ve Allaha inanarak Onun yolunda harcama yapan mminlerin
durumu, elindeki sermayesini ticarete yatiran ve mitle alisarak ticaretinden kazan
uman bir tccarin durumuna benzetilmistir. Ancak insanlar arasinda yapilan ticaret
ile Allah ile kullari arasinda yapilacak ticaret arasindaki fark zellikle
vurgulanmistir. Syle ki: Insanlar arasinda yapilan ticari islemlerde kazan da, zarar
ve ifls da mmkn iken, mminin Allah ile yaptigi ticarette zarar asla sz konusu
olmayacaktir. nk mminler Allah yolunda sarf ettikleri malin, vaktin ve
mesakkatin karsiligini Allah katinda fazlasiyla bulacaklardir.
Ticaret szcg, Kuranda bazen olumlu, bazen de olumsuz durumlar iin
kullanilmistir. Tvbe/ 111, Saff 10, 11 ve Bakara 16da grlebilir.

30. ayetin sonundaki Hi phesiz O, ok bagilayici ve karilik vericidir
ifadesi, Allahin, kk hatalar yapan iyi kullarinin bu hatalarini affedecegini ve
yaptiklari gzel davranislarin da degerini arttiracagini anlatmaktadir.

31. Ayet:

31
Ve Bizim, Kitap'tan sana, sadece iinde konu edilenleri dogrulayc
olarak vahyettigimiz yey, hakkn ta kendisidir. Sphe yok ki, Allah, kullarn
hakkyla bilen ve hakkyla grendir.

Bu ayette Kuranin kendisinden nceki kitaplari dogrulayan bir Hakk oldugu
belirtilerek dikkatler tekrar Kurana ekilmistir. O, kesinlikle uydurma, yalan,
dzmece bir kitap degildir. Kullarini en iyi bilen ve taniyan Allah tarafindan,
kullarinin mizalarina gre en uygun yasalarla dolu olarak gnderilmistir.

3235. Ayetler:

32,33
Sonra Biz, Kitab' kullarmzdan, szp setiklerimize miras braktk.
Simdi de onlardan bazlar kendilerine hakszlk eden, bazlar orta yolu
tutan/ikili oynayan, bazlar da Allah'n izniyle/ bilgisiyle hayrlarda nde
gidenlerdir. yte bu, byk armagann; Adn cennetlerinin ta kendisidir. Onlar
oraya gireceklerdir. Orada altn bileziklerle ve incilerle ssleneceklerdir.
Oradaki elbiseleri ipektir.
34,35
Onlar orada, Tm vgler, bizden o znty
gideren ve bizi armaganlarndan, kendisinde bize yorgunluk gelmeyen,
919
kendisinde bizim iin usan olmayan, durulacak bu yurda girdiren Allah'a
zgdr; baykas vlemez. Gerekten Rabbimiz ok bagylayc ve ok karylk
vericidir derler.

32. ayette kullardan bir kismina miras birakildigi bildirilen kitap, insanliga ilk
indirilen Kitaptir. Ilk Kitapin Ibrahim peygambere indirildigi kabul edilirse,
Kitapa vris olanlar da o gnden sonra yasamis olan insanlardir. Setiklerimize
ifadesinden anlasildigina gre, insanlar arasinda bu mirasa lyik olan sekinler
oldugu gibi, akillarini kullanmayan ve Kitapa vris olma basarisini gsteremeyenler
de vardir.
Kitapin miras birakildigini bildiren ifade ayrica su anlama da gelmektedir:
Insanliga ilk gelen kitap ile son kitap arasinda fark yoktur. Vahyin temeli birdir.
Nitekim Kuranda gemis kitaplara atifta bulunan pek ok ayet vardir. zellikle
Necm suresinin 3645. ayetlerinde belirtilen hkmlerin Ibrahim ve Musa
peygamberlere indirilen kitaplarda da var oldugu ok aik bir ifade ile bildirilmistir:

33
Peki, o yz eviren kisiyi grdn m/ hi dsndn m?
34
O, azicik verdi ve inatla sikica
tuttu.
35
Gemisin gelecegin bilgisi onun yaninda mi da, o da onu gryor?
36
Ya da bilgilenmedi mi
Ms'nin sayfalarindakiler ile?
37
Ve de, o ok vefali Ibrhm'in sayfalarindakiler ile;
38
Gerek u ki,
hibir gnahkr bir baka gnahkrin gnahini ekmez.
39
Gerek u ki, insan iin aliip
didindiginden baka ey yoktur.
40
Ve onun aliip didinmesi yakinda grlecektir.
41
Sonra kariligi
kendisine hi eksiksiz verilecektir.
42
Hi kukusuz, son vari yalnizca Rabbinedir.
43
Hi kukusuz,
gldren de O'dur, aglatan da
44
Hi kukusuz, ldren de O'dur, dirilten de
45,46
Hi kukusuz,
Allah yaratmayi plna koydugu zaman iki ifti; erkegi ve diiyi bir nutfeden/spermden olusturan da
O'dur.
47
Hi kukusuz, teki yaratili da sadece O'nun iidir.
48
Hi kukusuz, zenginlik veren de
O'dur, nimete bogan da
49
Hi kukusuz, Siranin/bilginin, bilincin Rabbi de O'dur.
(Necm/ 3345)

32. ayetin bildirdigi bir diger husus da insanlarin hepsinin ayni olmadigidir.
Ayete gre insanlarin bir kismi zalimler [kfirler, msrikler], bir kismi
muktesitler [orta yol tutanlar; iman ile kfr arasinda bir yol tutanlar; hem inanmis
hem inanmamis olanlar; mnafiklar] ve bir kismi da hayirlarda nde gidenlerdir
[iyiler; mminler; mttekiler]. Bu siniflama iinde yer alan muktesitlerden baska
ayetlerde de sz edilmistir:

32
Ve glgeler gibi bir dalga onlari brdgnde, O'nun iin dini arindirarak Allah'a yalvarirlar.
Ama ne zaman ki karaya ikararak kurtardi, onlardan bir kismi orta yolu tutar [iman ile Allah'in
ilhligini ve rabligini bilerek reddetme arasinda bir yol tutar, ikili oynar]. Ve bizim yetlerimizi
ancak, tam hain ve tam nankr olan kimseler bile bile inkr eder.
(Lokman/ 32)

66
Ve hi kuskusuz eger onlar Tevrt'i, Incl'i ve kendilerine Rablerinden indirilen Kurn'i ayakta
tutsalardi, elbette stlerinden ve ayaklarinin altindan [her ynden] besleneceklerdi. Onlardan bir
kismi orta yol tutan; bazisina inanip bazisina inanmayan, inanmadigi hlde inanmis gzken nderli
bir toplumdur. Ve onlardan ogunun yapmakta olduklari ne ktdr!
(Maide/ 66)

Muktesitlerin kimler olduklari ise Nisa suresinde aiklanmistir:

150,151
Allah'a ve elilerine inanmayarak kfreden; Allah'in ilhligini ve rabligini bilerek
reddeden, Biz, bir kismina inaniriz, bir kismina inanmayiz diyerek Allah ve Elisi'nin arasini
920
ayirmayi isteyen ve bylece imanla kfr; Allah'in ilhligini ve rabligini bilerek reddetmearasinda
bir yol tutmaya alisan kimseler; iste onlar, kfirlerin; gerek Allah'in ilhligini ve rabligini bilerek
reddedenlerin ta kendileridir. Ve Biz, kfirlere; Allah'in ilhligini ve rabligini bilerek reddeden o
kimselere alaltici bir azap hazirlamisizdir.
(Nisa/ 150151)

Dikkat edilirse bu siniflamada kfirler zalim ve muktesit olarak iki grupta
toplanmis, mminler ise hayirlarda nde giden nitelemesi ile tek grup olarak
gsterilmistir. Bu siniflamaya gre iman konusunda orta yol, ilimlilik yoktur; iman
u noktadir ve sentez kabul etmez.
Buradaki siniflama ile insanlarin ahiretteki durumlarina gre siniflandigi Vakia
suresindeki siniflama birbirine karistirilmamalidir. Vakia suresinde siniflananlar
ahiretteki insanlardir. Kfirler ahirette solun ashabi diye nitelenerek tek sinif
halinde gsterilirken, mminler nde olanlar ve sagin ashabi diye nitelenerek iki
sinif halinde gruplanmistir.
3235. ayetlerde verilen mesajlar, baska ayetlerde farkli ifadelerle yer almistir:

45
Sen, sana kitaptan vahyedileni oku/ izle ve salti ikame et [ml ynden ve zihinsel aidan
destek olma; toplumu aydinlatma kurumu olustur-ayakta tut]. Kesinlikle salt [ml ynden ve
zihinsel aidan destek olma; toplumu aydinlatma kurumu], asiriliktan, ktlkten alikoyar. Ve
Allah'in anilmasi, elbette daha byktr. Ve Allah, yapip rettiginiz seyleri bilir.
46
Kendilerinden, sirk kosarak yanlis; kendi zararlarina is yapanlar hari, Kitap Ehli ile ancak
en gzel bir yolla mcdele ediniz ve: Biz, bize indirilene ve size indirilene inandik. Bizim ilhimiz
ve sizin ilhiniz birdir. Biz, sadece Allah iin islamlastiran kimseleriz deyiniz.

47
Ve iste bylece Biz, sana Kitab'i indirdik de kendilerine Kitap verdiklerimiz Kurn'a
inaniyorlar. Ve ehli kitabin disindakilerden/ Araplardan da ona inananlar vardir. Ve Bizim
yetlerimizi ancak, kfirler; Allah'in ilhligini ve rabligini bilerek rtbas eden kimseler bile bile
reddeder.
48
Ve sen bundan evvel herhangi bir kitaptan okumuyordun; sen Kurn'i kendiliginden
yazmiyorsun. Eger byle olsaydi, btila inananlar kesinlikle kusku duyacaklardi.
49
Tam tersi Kurn, kendilerine bilgi verilenlerin sinelerinde apaik yetlerdir. Bizim
yetlerimizi de ancak yanlis; kendi zararlarina is yapanlar bile bile reddederler.
(Ankebut/ 4549)

29
Ve de ki: O gerek, Rabbinizdendir. O nedenle dileyen iman etsin, dileyen bilerek reddetsin
/ inanmasin. Sphesiz Biz, sirk kosarak yanlis, kendi zararlarina is yapanlar iin duvarlari, epeevre
onlari iine almis bir ates hazirladik. Ve eger yagmur yagsin isterlerse, erimis maden gibi yzleri
haslayan bir su yagdirilir. O, ne kt bir iecektir! Dayanma/ siginma yeri olarak da ne kadar ktdr!
30
Sphesiz iman eden ve dzeltmeye ynelik isler yapanlar; sphe yok ki Biz, isi gzel
yapanlarin karsiligini kaybetmeyiz.
31
Iste onlar, altlarindan irmaklar akan Adn cennetleri kendilerinin olanlardir. Onlar, orada
koltuklarina yaslanmis olarak altindan bileziklerle sslenecekler, ince ve kalin ipekliden yesil elbiseler
giyecekler. O ne gzel karsiliktir! Ve ne gzel kalma yeri!
(Kehf/ 2931)
921

Ve Hacc/ 23, Insan/ 22,Hakkah/ 24.

36, 37. Ayetler:

36
Ve yu kfirler; Allah'n ilhlgn ve rabligini bilerek reddeden yu kiyiler,
cehennem ateyi kendileri iin olanlardr. Onlar hakknda hkm verilmez ki
lsnler. Kendilerinden, cehennem ateyinin biraz da hafifletilmez. yte Biz,
kfir; Allah'n ilhlgn ve rabligini bilerek reddeden her ayr kimseyi byle
cezalandrrz.
37
Ve onlar, orada feryat ederler: Rabbimiz! Bizleri kar,
yapmy olduklarmzdan bayka dzgn amel yapalm. Sizi, dynecek
olanin dynecegi kadar mrlendirmedik mi? Size uyarici da gelmiyti. O hlde
tadin! Artik yirk koyarak yanliy; kendi zararlarina iy yapanlar iin bir yardimci
da yoktur.

Bu ayetlerde konu edilen inkrcilar, 32. ayette szc edilen zalimler ve
muktesitlerdir. Rabbimiz, mminlerin [hayirlarda nde gidenlerin] akibetlerini
bundan nceki ayetlerde bildirdikten sonra, bu ayetlerde de kfirlerin akibetlerini
aiklamakta ve onlari kinayarak kalplerine korku salmaktadir. Zalimlerin burada
konu edilen durumlari, insanlarin bu kt sondan sakinmalari iin Kuranda birok
kez yer almistir:

74
Gerek su ki, her kim Rabbine sulu olarak varirsa, sphesiz ki ona cehennem vardir. Orada
lmez ve dirilmez.
(TaHa/ 74)

74-76
Sphesiz ki gnahkrlar cehennem azabinda sreklidirler. Kendilerinden
hafifletilmeyecektir. Onlar, orada da mitsizlerdir. Ve Biz, onlara haksizlik etmedik, fakat onlar,
sirk kosarak yanlis; kendi zararlarina is yapan kimselerin ta kendileri idiler.
77
Ve onlar seslenirler: Ey Mlik! Rabbin bizim isimizi bitirsin. Mlik: Sphesiz siz, byle
kalacaksiniz dedi.
78
Andolsun ki Biz size hakki getirdik. Velkin sizin ogunuz hakki irkin gryorsunuz.
(Zhruf/ 7478)

Ve Nebe/ 30, Mlk/ 8, 9 ve Nisa/ 56.

38. Ayet:

38
Kesinlikle, Allah gklerin ve yerin grlmeyenini, duyulmayann,
sezilmeyenini bilendir. Hi yphesiz O, ggslerin iindekini ok iyi bilendir.

Bu ayet zellikle muktesit [ilimlilar] olarak nitelenen mnafiklara yneliktir.
nk inanmis insan grnts vermelerine karsilik, kalplerindeki gerek
inanlarini bildigi iin Yce Allahin onlara kalplerinde gizledikleri inanlarina gre
muamele yapacagi mesaji verilmektedir. Aslinda bu ikiyzller ve msrikler,
ldkten sonra tekrar dnyaya dndrlseler bile yine mnafikliklarina ve sirklerine
devam edecek yapidadirlar. Onlarin bu zellikleri baska ayetlerde de belirtilmistir:

28
Aksine, isin asli daha nce gizleyip durduklari aiga ikti. Geri evrilselerdi yine
yasaklandiklari seye kesinlikle dnmslerdi. Evet onlar gerekten yalancidirlar.
922
(Enm/ 28)

39. Ayet:

39
O, sizi yeryznde halifeler yapandr. Artk kim kfrederse; Allah'n
ilhlgn ve rabligini bilerek reddederse, kfr; Allah'n ilhlgn ve rabligini
bilerek reddedetmesi kendi zararnadr. Ve kfirlerin; Allah'n ilhlgn ve
rabligini bilerek reddedenlerin kfr; Allah'n ilhlgn ve rabligini bilerek
reddetmeleri, Rablerinin katnda kendilerine sadece bugzu artrr. Ve
kfirlerin; Allah'n ilhlgn ve rabligini bilerek reddedenlerin kfr;
Allah'n ilhlgn ve rabligini bilerek reddedetmeleri kendilerine sadece
zarar artrr.

Bu ayette Rabbimiz, 16, 17. ayetlerdeki dilerse ifadesine atifta bulunarak
deta Yeryznde sizden evvel baskalari vardi, onlari yok ettik, onlarin yerine sizi
getirdik. Aklinizi basiniza alin, kfirligin zarari kendinizedir. Srekli Rabbinizin
bugzunu artiriyorsunuz. Aklinizi basiniza alip kendinizi zarardan kurtarin. Gemis
kavimlerin kendilerinden daha nceki kavimlerden ders almadiklari gibi, sizler de
ayni tavri srdrr ve kfrde israr ederek sizden nceki kavimlerin akibetinden
ders almazsaniz, sizlerin sonu da bir felket olur ve bu yaptiklarinizin karsiligini
grrsnz buyurmaktadir.
Ayetteki halifeler szcg arkadan gelenler demektir. Bu szckle
muhataplara kendilerinin daha evvel yasamis toplumlardan, medeniyetlerden sonra
getirildigi ve kendilerinden sonra da baskalarinin getirilecegi mesaji verilmektedir.

40. Ayet:

40
De ki: Allah'n astlarndan yakarp durdugunuz ortak koytugunuz
kimseleri hi dyndnz m? Gsterin bana, yeryznden neyi
oluyturmuylar? Ya da onlar iin gklerde bir ortaklk m var? Ya da Biz
kendilerine bir kitap vermiyiz de onlar, ondan bir delil zerinde midirler?
Tam tersi, yirk koyarak yanly; kendi zararlarina iy yapan o kimseler,
birbirlerine, aldatmadan bayka bir vaatte bulunmuyorlar.

Bu ayette peygamberimiz araciligiyla msrikler tefekkre davet edilmekte ve
taptiklari seylerin yeryznde herhangi bir varlik yaratmadiklari, gklerde bir
ortakliklarinin olmadigi ve Allahin ortagi olduklarina dair Allahtan bir belgelerinin
bulunmadigi hatirlatilarak akillarini baslarina almalari, birbirlerini aldatip
durmamalari ihtar edilmektedir. Gerek ilhlik taslayanlarin veya ilh olduklarina
inanilan putlarin ilhligina, gerekse bu szde ilhlarin olaganst gleri olduguna
ve ahirette insanlara yardim edeceklerine dair akl ve nakl herhangi bir dayanagin
bulunmadigi belirtilerek akil sahipleri uyarilmaktadir.
Ayetin sonunda yer alan zalimlerin birbirlerini aldattiklari yolundaki ifade,
gnmz de iine alacak sekilde tm zamanlari kapsayan bir ifadedir. nk ok
eski tarihlerden beri, bazi hazretler, azizler ve onlarin yardimcilari, halki kandirmak
iin Filn seyhin, filn zatin eteklerine yapistiginiz takdirde onlar tm islerinizi
dzene sokarlar ve ahirette sizleri Allahin azabindan kurtarirlar seklinde yalan
hikyeler uydurmuslar ve bu yalanlara inanan akilsizlari kandirmaya gnmze
kadar devam etmislerdir.
923
Rabbimizin bu konudaki ayrintili bir uyarisi da Kalem suresinde yer almistir:

36
Neyiniz var, nasil hkmediyorsunuz?
37,38
Yoksa iinde, ders aldiginiz seyler: Siz bu lemde
neyi seerseniz/begenirseniz o kesinlikle sizin olacak garantisi verilmis olan size ait bir yazili belge
mi var?
39
Ya da size karsi kiymet gnne kadar srecek, Siz her ne hkm verirseniz kesinlikle
yle olacak diye zerimizde yeminler/taahhtler; stlenmeler mi var?
40
Sor bakalim hireti yalanlayan o kisilere, ilerinden byle bir seyi hangisi garanti
etmektedir?
41
Yoksa onlarin ortaklari mi var? O hlde ortaklarini getirsinler, eger dogrulardan iseler.
(Kalem/ 3641)

41. Ayet:

41
Hi yphesiz gkleri ve yeryzn yokoluvermekten, Allah tutuyor.
Andolsun ki eger gkler ve yeryz yokoluverirlerse, onlar O'ndan sonra
kimse tutamaz. Gerekten O, ok yumuyak davranan, ok bagylayandr.

Bir nceki ayette msriklerin ilhlarinin durumu anlatilarak msrikler
tefekkre davet edilmisti. Simdi de Rabbimizin sonsuz gc, kuvveti, insanlara karsi
yumusak, sabirli davranisi ve bagislayiciligi dile getirilmis, bylece aklini
kullananlarin hangi ilhi tercih etmeleri gerektigi konusunda insanlara yol
gsterilmistir.
Yce Allah, burada, iinde bulunulan muazzam evrenin kendi koydugu
kanunlar ile ayakta durdugunu ve bu sistemi kendisinden baska kimsenin [bir
melegin, cinnin, peygamberin, szde veliy ya da kutbun, yani kendi hayatlarinin
idamesi iin her saniye Allaha muhta olanlarin] ayakta tutmaya gc olmadigini
ifade etmektedir.
Rabbimiz gklerdeki ve yeryzndeki mkemmel dzeni evren zerindeki
mutlak egemenligine srekli delil olarak gstermistir:

65
Sen, Allah'in yeryzndekileri size boyun egdirdigini [hep sizin yararlanacaginiz llerde
yarattigini] ve Kendisinin emriyle denizlerde akip giden gemileri grmedin mi/hi dsnmedin mi?
Gg de Kendi izni/ bilgisi olmaksizin yere dsmekten O tutuyor. Sphesiz Allah, insanlara ok
sefkatlidir, ok merhametlidir.
(Hacc/ 65)

25
Ggn ve yeryznn Kendi emriyle durmasi yine O'nun almetlerinden/
gstergelerindendir. Sonra sizi yeryznden bir tek agirisla agirdigi zaman bir de bakarsiniz ki siz
ikariliyorsunuz.
(Rum/ 25)

Ayetin sonundaki Gerekten O, ok yumuak davranan, ok bagilayandir
ifadesi, Allahin, bunca kstahliga ragmen insanogluna firsat taniyacagini ve hemen
cezalandirmayacagini bildirmektedir.

42, 43. Ayetler:

924
42,43
Ve onlar, var gleriyle Allah'a yemin etmiylerdi ki, kendilerine
uyarc bir peygamber gelirse, kesinlikle nderli toplumlarn her birinden daha
dogru yolda olacaklard. Buna ragmen ne zaman ki kendilerine bir uyarc
geldi, bu, yeryznde bir kibirlenme ve ktlk dzeni ynnden onlarn
sadece nefretlerini artrd. Hlbuki kt dzen ancak kendi dzenbazn
epeevre kuyatr. O hlde ncekilerin kanunundan/ onlara uygulanandan
bayka ne gzetiyorlar? Onun iin sen, Allah'n uygulamasnda asla bir degiyme
bulamazsn. Sen, Allah'n uygulamasnda asla bir baykalayma da bulamazsn.

Bu ayetlerde msriklerin genel karakterleri anlatilmaktadir. Rabbimizin
bildirdigine gre; kendilerine bir uyaricinin gelmesi hlinde diger toplumlardan daha
dogru olacaklarina dair var gleriyle yemin eden msrikler, uyarici geldigi zaman
verdikleri sz tutmak bir yana, sapikliklarini ve dsmanliklarini arttirmaktan baska
bir sey yapmamakta ve ortaya koyduklari ktlkler tarafindan kusatilarak en
sonunda kendi kazdiklari kuyuya dsmektedirler.
Msriklerin bu kt karakterleri baska ayetlerde de belirtilmistir:

155-157
Ve Kurn, Kitap, sadece bizden nceki iki topluluga; Yahudi ve Hristiyanlara indirildi;
biz ise, o kitaplari okuyamiyor ve dillerini anlayamiyorduk veya Eger bize kitap indirilseydi, biz
onlardan daha ok dogru yolda olurduk demeyesiniz diye Bizim indirdigimiz bereketli bir kitaptir. O
nedenle, rahmet olunmaniz iin ona uyun ve Allah'in korumasi altina girin. Iste size de Rabbinizden
aik delil, kilavuz ve rahmet gelmistir. yleyse Allah'in yetlerini yalanlayip onlardan yz
evirenden daha yanlis, kendi zararlarina is yapan kim olabilir? yetlerimizden yz evirenleri, yz
evirmeleri sebebiyle azabin ktsyle cezalandiracagiz.
(Enm/ 155157)

167-169
Ve onlar kesinlikle diyorlard ki: Sphesiz eger yanmzda ncekilerden bir gt/kitap olsayd, elbette biz
de Allah'n artlmy kullar olurduk.
(Saffat/ 167169)

44. Ayet:

44
Ve yeryznde gezip de bir bakmadlar m, kendilerinden ncekilerin
sonu nasl olmuy? Hlbuki onlar, kuvvete kendilerinden daha etin idiler.
Gklerde ve yeryznde Allah' ciz brakan hibir yey yoktur. Kesinlikle O, en
iyi bilendir, en gl olandr.

Msriklere ynelik uyari ve tehdit ieren bu ayette, gl nice kavmin
gemiste helk edildigi, yeryznde Allahi aciz birakabilecek hi bir seyin olmadigi
ve hak edenlere gereken cezanin verildigi ifade edilmektedir. Msrikler, sz konusu
bu cezalandirmalardan eski tarih kalintilari grmek suretiyle bizzat haberdar
925
olmuslardir. Verilmek istenen mesaj, bildikleri bu olaylari dsnerek msriklerin
tarihten ders almalarini saglamaktir.
Gemis toplumlarin akibetlerinden ders alinmasi lzim geldigini vurgulayan
Kuranda birok ayet vardir:

9
Onlar, yeryznde gezip de kendilerinden ncekilerin kibetlerinin nasil olduguna bakmadilar
mi? Onlar, kendilerinden daha gl idiler; yeryzn kazip altst etmisler, onu bunlarin imar
ettiklerinden daha ok imar etmislerdi. Elileri de onlara nice aik delilleri getirmislerdi. O hlde
Allah onlara haksizlik edecek degildi, fakat onlar sirk kosarak kendilerine haksizlik etmekteydiler.
(Rum/ 9)

82
Daha yeryznde gezip de kendilerinden ncekilerin sonu nasil olmus bir bakmazlar mi?
Onlar kendilerinden hem daha ok, hem de kuvvete ve yeryzndeki eserlerinin saglamligi
bakimindan daha etin idiler. yle iken o kazandiklari seyler, kendilerine yarar saglamadi.
(Mmin/ 82)

40
Ve andolsun bunlar, bel ve fenalik yagmuruna tutulmus olan beldeye gittiler. Peki, onu da
grmyorlar miydi? Tam tersi, bunlar ldkten sonra dirilmeyi ummamaktaydilar.
(Furkan/ 40)

38
d ve Semd toplumlarn degiyime/ ykma ugrattk. Onlarn degiyime/ ykma ugramalar, onlarn
yurtlarndan size kesinlikle besbelli olmuytur. Ve yeytan onlara, yaptklarn ssledi de onlar yoldan alkoydu. Hlbuki
onlar grp anlayan kimselerdi.
(Ankebut/ 38)

Bu konuda ayrica l-i Imran/137, Enm/6, 11, Yusuf/109, Nahl/36, Hacc/46,
Neml/69, Ankebut/20, Rum/42, Mmin/21 ve Muhammed/10a da bakilabilir.

45. Ayet:

45
Ve eger Allah, kazanmakta olduklar yeyler dolaysyla insanlar
sorgulayp cezalandracak olsayd, yeryznde kk-byk hibir canly
brakmazd. Velkin onlar, ad konmuy bir sreye kadar ertelemektedir.
Sonunda sre sonlar geldigi zaman da artk yphesiz Allah, Kendi kullarn en
iyi grendir.

Bu ayette Rabbimiz kendi rahmetine ynelik bir ilkesini bildirmekte ve bu ilke
dogrultusunda insanlarin korkmadan, ekinmeden kendisine ynelmelerini
istemektedir. Ayetin takdirini su sekilde yapmak mmkndr: Allah insanlari her
yaptiklari kt davranis sebebiyle cezalandiracak olsaydi, yeryznde insan ve canli
diye bir sey birakmazdi. Oysa Allah, Halim ve kullarinin hatalarini bagislayandir;
onlara tvbe etme firsati verir ve onlari hemen cezalandirmaz. Ancak bu, Onun
ihmali veya gafleti anlamina gelmez. O, kullarini srekli grr, gzetler ve zamani
gelince de herkese yaptiginin karsiligini verir.

Bize gre burada belirtilmesi gereken bir diger husus da lmn bir ceza
olmadigidir. nk canlilarin lm Allahin nceden belirledigi bir ecelde
olmaktadir. Ancak lm, len canlidan istifade eden canlilar iin bir
cezalandirmadir.
Allah, dogrusunu en iyi bilendir.
926

44 / MERYEM SURESI


GIRIS

Meryem suresi, adini surede kissasi anlatilan Meryemden almistir. Sure
Mekkede 44. sirada inmistir. Suyut surenin 71. ayetinin, Mkatil de secde ayeti
adi verilen 85. ayetinin Medinede indigini ileri srmstr. Ibn Ishak ve Ibn Hisam
kaynakli tarih belgelerde ise, II. Habesistan hicretine katilanlardan Cafer b. Ebi
Talibin bu sureyi Habesistan kralina okudugu kaydedilmistir. Bu bilgiye gre
surenin inisi II. Habesistan hicretinden nceye denk gelmektedir. Surenin Habesistan
kralina okunusu ile ilgili anlatimlardan anlasildigina gre, sure hem hicret eden
mminlerin Habesistanda himaye grmelerine yol amis, hem de Habeslilere deta
bir hediye olmustur. Mslman heyetin sureyi Habesistan kralina okumasi ve bu
konuyla ilgili diger gelismeler Islm Ansiklopedisinde asagidaki gibi yer almistir:

'Ikinci Habeistan Hicreti mrik liderleri byk bir telaa drd. Bylesine byk
bir kitle hlinde gelen Mslmanlar, son derece msait bir lke olan Habeistan'in
Islamlamasina neden olabilir, ya da en azindan Hz. Peygamber'e gl bir mttefik
kazandirabilirlerdi. Byle muhtemel bir tehlikenin nne gemek iin Kurey'in iki nl
diplomati Amr b. El-s ile Abdullah b. Eb Raba'yi Habeistan Nec'sine eli olarak
gndermeyi kararlatirdilar. Planlarina gre eliler nce Neci'nin yakin evresindekileri
hediyeleriyle yanlarina ekecekler, daha sonra onlarin da yardimlariyla Nec'nin
Mslmanlari Mekke'ye iade etmesini saglayacaklardi. Fakat sonu hi de umduklari gibi
olmadi. Geri eliler yakin evresinin destegini sagladilar ama gerekten adil bir insan olan
Neci'yi btn diplomatik oyunlarina ragmen zulmlerine ortak edemediler.
Eliler Nec ile grerek muhacir Mslmanlarin birtakim beyinsiz genler
olduklarini, kendi dinlerini terk ettiklerini fakat Hiristiyan da olmayarak yeni bir din icat
ettiklerini, onlari gzetmek amaciyla akrabalarinin iade edilmelerini istediklerini sylediler.
Nec, kendileriyle grmeden bir karar veremeyecegini belirterek Mslmanlari yanina
agirtti; elilerin taleplerini aktararak ne diyeceklerini sordu. Ca'fer b. Eb Tlib byle bir
talebe haklari olmadigini gstermek amaciyla elilerden kendilerinin kleleri, borlulari ya
da kisas etmek istedikleri katiller olup olmadiklarinin sorulmasini istedi. Amr'in sorulara
olumsuz cevap vermesi zerine, ne hakla iade talebinde bulunuldugunu grenmek istedi.
Amr'in daha nceki szlerini tekrarlamasi ve Nec'nin Islm hakkinda bilgi istemesi
zerine Hz. Ca'fer nl konumasini yapti.
Ca'fer b. Eb Tlib, Islm ncesi durumlari ile Hz. Peygamber ve Islm hakkinda
kisaca bilgi verdigi bu konumasinda unlari syledi: "Ey Hkmdar, biz, cahil bir kavim
idik. Putlara tapardik. l eti yerdik. Her ktlg ilerdik. Akrabamizla ilgilenmez,
ilgimizi keserdik. Komularimiza iyi davranmaz, ktlk yapardik. Iimizden gl olanlar
zayif olanlari yer, ezerdi. Yce Allah bize kendimizden, soyunu sopunu, dogru szllgn,
eminligini, iffet ve nezahetini bildigimiz bir peygamber gnderinceye kadar biz hep bu
durum ve tutumda idik. O peygamber, bizim ve babalarimi:in Allah'tan baka tapina
geldigimiz tatan vesireden yapilmi putlari birakarak Allah'in birligine inanmaya ve
yalniz O'na ibadet etmeye bizi davet etti. Dogru sylemeyi, emaneti sahibine vermeyi,
akraba ile ilgilenmeyi, komularimizla iyi geinmeyi, haramlardan, kan dkmekten
vazgemeyi bize emretti. Bizi her trl irkin, yz kizartici sz ve ilerden, yalan
sylemekten, yetim mali yemekten, iffetli kadinlara dil uzatmak ve iftira etmekten men ve
nehyetti. Kendisine hibir eyi e, ortak komaksi:in yalniz Allah'a ibadet etmemizi bize
emretti. Ve yine bize namazi, zekti, orucu de emretti. Biz ona inandik ve kendisini tasdik
edip dogruladik. Onun Allah tarafindan getirdiklerine gre kendisine tabi olduk. Hibir eyi
e, ortak komaksi:in yalniz Allah'a ibadet ettik. Onun bize haram kildigi eyi haram, hell
927
kildigi eyi hell bildik. Fakat kavmimiz zerimize yryp bizi Yce Allah'a ibadetten
vazgeirerek putlara taptirmak, dinimizden dndrmek, teden beri serbeste ileye
geldigimiz ktlkleri tekrar iletmek iin trl ikencelere ugrattilar. Onlar bize galebe
alip zulm ve tazyikleri altinda ezmeye baladiklari, dinimizle aramiza girdikleri zaman,
senin lkene ikmak, siginmak zorunda kaldik. Seni bakalarina tercih ettik. Senin himayene
can attik. Ey Hkmdar, biz, senin yaninda hibir zulme ve haksizliga ugramayacagimi:i
umuyoruz"
489

Konumayi dikkatle dinleyen Nec, yanlarinda Kur'an'dan bir blm bulunup
bulunmadigini sordu. Bunun zerine Ca'fer, hicretlerinden hemen nce nazil olan Meryem
Suresinin ilk otuz be ayetini okudu. Rivayetlere gre, ayetleri gzyalari iinde dinleyen
Nec, bunlarin Hz. Musa ve Isa'nin getirdikleriyle ayni kaynaktan geldigini tasdik ederek
elilere mminleri teslim etmeyecegini bildirdi. Amr'in, Mslmanlarin Hz. Isa hakkinda
ok kt szler kullandiklarini syleyerek Nec'nin kararini degitirme abasi da
Ca'fer'in, "O, Allah'in kulu, rasl, ruhu ve dnyadan ve erden geerek Allah'a baglanmi
bir bakire olan Meryem'e ilka ettigi kelimesidir" eklindeki cevabiyla yalnizca Nec'nin bu
konudaki geregi kavramasina yaradi.
490


Meryem suresinde, genellikle tevhit inanci ve Allahin noksanliklardan
mnezzehligi zerinde durulmus, ayrica yeniden dirilme ile mmin ve kfirlerin
amellerinin ahiretteki karsiliklarina dair aiklamalar yer almistir.
Surenin basinda yer alan Zekeriyya [as] kissasi, surenin agirlik merkezi olan ve
Isa peygamberin babasiz dogusunun konu edildigi Meryem kissanin giris blmn
olusturmaktadir. Nitekim daha sonra inmis olan l-i Imran suresinde her iki kissa i
ie verilmistir.
Surede ayrica Ishak, Yakup, Musa, Harun, Ismail, Idris ve Nuh peygamberlere
kisaca deginilerek vahyin kaynak birligi gsterilmis ve gemis toplumlarda eliler
hakkinda ortaya ikmis ihtilflar giderilmistir.





















489
(M. Asim Kksal, Islm Tarihi, Mekke Dnemi, IV. 191-192; bk. Ibn
Hism, es-Sire, I, 356-362; Taber Tarih, II, 225).

490
(Islm Ansiklopesisi; II. Habesistan Hicreti)
928

44 / MERYEM SURESI

Rahman Rahm Allah adina

Ayetlerin meali:

MERYEM SRES

1
Kf/20, H/5, Y/10, Ayn/70, Sd/90.
2
Rabbinin, kulu Zekeriyy'ya olan rahmetini anmas!
3
Bir zamanlar o, Rabbine gizli olarak seslenmiyti.
4-6
Demiyti ki: Rabbim!
Sphesiz benim kemigim zayflayp gevyedi ve baym agarmy sayla alev gibi
tutuytu. Sana dua etmekle de Rabbim, mutsuz olmadm. Ve gerekten ben,
arkamdan, yaknlarmdan/amcaogullarmdan endiyedeyim. Karm da ksrdr.
Onun iin katndan bana, bana da miras olacak, Yakb ailesine de miras
olacak bir vel [yardmc, koruyucu yakn kimse] bagyla. Rabbim, onu rzan
kazanan/herkesin hoynut olacag biri kl!

7
Ey Zekeriyy! Sphesiz biz sana bir delikanly o'nun ismi Yahy'dir-
mjdeliyoruz. Bundan nce o'na hibir aday yapmadk.
8
Zekeriyy: Rabbim! Karm ksr, ben de son derece kocamyken benim
nasl bir delikanlm olabilir? dedi.
9
Allah dedi ki: yledir! Rabbin buyurdu ki, o, Bana kolaydr. Bundan
nce de Ben seni, sen hibir yey degilken oluyturmuytum.
10
Zekeriyy, Rabbim! Bana bir almet ver dedi. Allah, Senin almetin,
sapasaglam oldugun hlde, gece insanlarla konuymamandr buyurdu.
11
Zekeriyy, bunun zerine mihraptan; zel makamndan toplumunun
karysna kp onlara, daima/her zaman Allah' tm noksanlklardan
arndrmalarn iyaret etti.

12-15
Ey Yahy! Kitab' kuvvetle al! O henz ocuk iken o'na yasa,
tarafmzdan sevecenlik ve temizlik verdik ve o, Allah'n korumas altna
oka girmiy biriydi. Ve anne-babasna ok iyi davranand. Ve o bir zorba ve
itaatsiz biri olmad. Ve doguruldugu gn ve lecegi gn ve yeniden diri olarak
kaldrlacag gn o'na selm olsun!

16
Kitap'ta Meryem'i de an! Hani o, ailesinden/yaknlarndan ayrlarak
dogu tarafnda bir yere kap gitmiyti.
17
Sonra ailesiyle/yaknlaryla kendisi arasna bir perde edinmiyti de Biz
ona ruhumuzu/ilh mesajmz gnderdik, sonra ruhumuzu/mesajlarmz
getiren eli, Meryem'e mkemmel bir beyer rnek verdi.
18
Meryem: Ben senden Rahmn'a [yarattg btn canllara dnyada
oka merhamet eden Allah'a] sgnrm. Eger sen Allah'n korumas altna
girmiy birisi/tak isen... dedi.
19
Eli/Zekeriyy: Ben sadece, sana tertemiz bir delikanl
bagylamam/bagylamak iin, Rabbinin elisiyim dedi.
20
Meryem: Benim nasl delikanlm olabilir? Bana hibir beyer
dokunmamytr. Ben bir yasa tanmaz/iffetsiz biri de degilim dedi.
21
Eli: yledir! Rabbin buyurdu ki: Babasz ocuk vermek, Bana pek
kolaydr. Hem Biz, onu nezdimizden insanlara bir almet/gsterge ve rahmet
yapacagz. Ve o gerekleytirilmiy bir iy oldu.
929
22
Sonunda Meryem/delikanlya gebe kald. Sonra da O'nunla uzak bir
yere kat gitti.
23
Sonra dogum sancs onu bir hurma ktgne tutunup dayanmaya
zorlad. Keyke bundan nce lseydim ve bsbtn unutulan biri olsaydm!
dedi.
24-26
Sonra ona; Meryeme ayagsndaki kiyi; Zekeriyya seslendi: Sakn
zlme, Rabbin alt tarafnda bir su ark yapt. Hurma ktgn kendine dogru
silkele, zerine olgunlaymy taze hurmalar dysn. Sonra ye-i, gzn aydn
olsun. Sonra eger beyerden birini grrsen, Ben Rahmn'a [yarattg btn
canllara dnyada oka merhamet eden Allah'a] bir oru adadm, onun iin
bugn hibir kimseyle konuymayacagm de.
27-28
Sonra Meryem, ocugunu yklenerek toplumuna getirdi. Toplumu
dediler ki: Ey Meryem! Dogrusu sen grlmemiy bir yey yaptn. Ey Hrn'un
kz kardeyi! Senin baban kt bir kiyi degildi, annen de yasa tanmaz/iffetsiz bir
kadn degildi.
29
Bunun zerine Meryem ona; dogum annda ayagsnda bulunan kiyiye;
Zekeriyyaya iyaret etti, ondan geliymeleri aklamasn istedi. Zekeriyya,
Meryemin zina etmeden ocugu dogurduguna kefil olup ocugun mabedde
yetiytirilmesini istedi. Onlar, Biz, yksek mevkide olan kiyiler, henz ergenlik
agna gelmemiy birine nasl sz syleriz/yksek mevkide olan kiyiler henz
ergenlik agna gelmemiy birine nasl sz syler? dediler.
34
yte bu, hak sze gre, hakknda ihtilf edip durduklar,
30
Sphesiz ben
Allah'in kuluyum. O bana kitabi verdi ve beni bir peygamber yapti.
31
Beni, ben
nerede olursam olayim mbarek kildi. Hayatta bulundugum mddete bana
salti [ml ynden ve zihinsel aidan destek olmayi; toplumu aydinlatmayi] ve
zekti/vergiyi ykmllk olarak ulaytirdi.
32
Ve beni, anneme iyi davranan bir
kimse yapti. Ve beni bir zorba, mutsuz biri yapmadi.
33
Ve doguruldugum gn,
lecegim gn ve diri olarak yeniden diriltilecegim gn, selm benim zerimedir.
36
Ve yphesiz Allah benim Rabbimdir, sizin de Rabbinizdir. O hlde O'na kulluk
edin, iyte bu, dosdogru yoldur
34
diyen Meryem oglu s'dr.

35
Allah iin ocuk edinmek diye bir yey yoktur. O, bundan arnktr. O, bir
yeye hkmederse, ona sadece Ol der, o da oluverir.
37
Sonra da kendi aralarndan kan tutarsz gruplar, ihtilfa dytler. yte
o byk gnn tanklgndan, duruymasndan o kfirlerin; Allah'n ilhlgn
ve rabligini bilerek reddeden o kiyilerin vay haline!
38
Bize gelecekleri gn, neler iyitecekler, neler grecekler! Fakat yirk
koyarak yanly; kendi zararlarna iy yapan o kimseler, bugn apak bir
sapklk iindedirler.
39
Ve sen onlar, kendileri bilgisizlik, duyarszlk iindeyken ve
inanmyorlarken emrin yerine getirilecegi o byk piymanlk gnyle uyar!
40
Sphesiz Biz, yeryzne ve onun zerindeki kimselere vris
olacagz/onlar gidecek Biz kalacagz. Ve onlar yalnzca Bize
dndrleceklerdir.
(44/19, Meryem/35, 37-40)

41
Kitap'ta brhm'i de an/hatrlat. Sphesiz ki o, z-sz dogru biri idi,
peygamberdi.
42-45
Bir zaman o, babasna: Babacgm! yitmeyen, grmeyen ve sana
hibir yarar olmayan yeylere niin kulluk ediyorsun? Babacgm! Sphesiz
930
sana gelmeyen bir bilgi bana geldi. O hlde bana uy da, sana dosdogru bir yolu
gstereyim. Babacgm! Seytana kulluk etme. Sphesiz yeytan Rahmn'a
[yarattg btn canllara dnyada oka merhamet eden Allah'a] si oldu.
Babacgm! Sphesiz ben, sana Rahmn'dan [yarattg btn canllara dnyada
oka merhamet eden Allah'tan] bir azap dokunur da yeytan iin bir yol
gsteren, koruyan, yardm eden bir yakn olursun diye korkuyorum demiyti.
46
Babas: Ey brhm! Sen benim ilhlarmdan yz m eviriyorsun?
Eger vazgemezsen, andolsun seni taylayarak ldrrm. Haydi, uzun bir
mddet bana uzak ol/defol! dedi.
47,48
brhm: Selm sana olsun, senin iin Rabbimden bagylanma
dileyecegim. Sphesiz O, bana ok armagan verendir. Ve ben, sizden ve
Allah'n astlarndan kulluk ettiginiz yeylerden ekilip ayrlyorum. Ve Rabbime
dua edecegim. Rabbime yalvarymda mutsuz olmayacagm umuyorum dedi.
49
Sonra brhm, toplumundan ve onlarn Allah'n astlarndan kulluk
ettikleri yeylerden uzaklaynca, Biz o'na shk' ve Yakb'u ihsan ettik.
Hepsini de peygamber yaptk.
50
Ve Biz onlara rahmetimizden armaganlarda bulunduk. Ve onlar iin
yce bir dogruluk dili yaptk.

51
Ve Kitap'ta Ms'y da an/hatrlat. Sphesiz o artlarak saflaytrlmy
idi. Ve bir eli, bir peygamber idi.
52
Biz o'na en ugurlu Tr'un yan tarafndan seslendik ve o'nu zel bir
konuymada bulunmak zere yaklaytrdk.
53
Ve rahmetimizden o'na, kardeyi
Hrn'u bir peygamber olarak ihsan eyledik.
54
Ve Kitap'ta sml'i an/hatrlat. Sphesiz o, vaadine sadk idi, bir eliydi,
bir peygamberdi.
55
Ve o ailesine/evresine salt [ml ynden ve zihinsel
adan destek olmay; toplumu aydnlatmay] ve zekt/vergiyi emrederdi. Ve
o Rabbinin katnda hoynutluga ermiyti.
56
Ve Kitap'ta dris'i an/hatrlat. Sphesiz O, z-sz dogru biriydi, bir
peygamberdi.
57
Ve Biz O'nu yce bir mekna ykselttik.
58
yte bunlar, dem'in soyundan, Nh ile beraber taydklarmzdan,
brhm ve srl'in soyundan, klavuzluk ettigimiz ve setigimiz
peygamberlerden Allah'n kendilerine nimetler verdigi kimselerdir. Onlar
kendilerine Rahmn'n [yarattg btn canllara dnyada oka merhamet
eden Allah'n] yetleri okundugu zaman aglayarak ve boyun egip teslimiyet
gstererek yere kapanrlard.
59-61
Sonra onlarn ardndan kt bir nesil geldi ki, salt [ml ynden ve
zihinsel adan destek olmay; toplumu aydnlatmaya alymay]
kaybettiler/hayatlarndan karp attlar. Ve yehvetlerine uydular. Bundan
dolay tevbe eden ve iman eden ve slihi iyleyenler hari onlar azgnlklarnn
cezasyla karylayacaklardr. yte tevbe eden, iman eden ve slihi iyleyenler
cennete; Rahmn'n [yarattg btn canllara dnyada oka merhamet eden
Allah'n] kullarna grmedikleri hlde vaat ettigi Adn cennetlerine girecekler
ve hibir yekilde hakszlga ugratlmayacaklardr. Sphesiz O'nun vaadi
kesinlikle yerini bulacaktr.
62
Onlar orada boy bir sz iyitmezler. Ancak Selm [saglk, esenlik,
mutluluk]! iyitirler. Orada onlar iin her zaman rzklar da vardr.
63
yte bu, kullarmzdan Allah'n korumas altna girmiy kiyilere miras
olarak/zahmetsizce ve son sahipleri olmak zere verecegimiz cennettir.

931
64
Biz Kurn yetleri, yalnzca Rabbinin emri ile ineriz. Btn gemiy ve
gelecek yeyler ve bunlarn arasndakiler yalnzca O'nundur. Ve senin Rabbin
unutmuy degildir.
65
O, gklerin, yerin ve aralarndakilerin Rabbidir. yleyse,
O'na kulluk et ve O'na kulluk etmekte sabret. Hi sen O'nun ismiyle isimlenen
birini bilir misin?

66
Ve o insan: Ben ldgm zaman, ileride gerekten diri olarak
karlacak mym? diyor.
67
Ve o insan, daha nce o hibir yey degilken, gerekten Bizim kendisini
oluyturdugumuzu dynmez mi?
68
Bunun iin, Rabbine andolsun ki Biz onlar ve yeytanlar kesinlikle
toplayacagz. Sonra onlar dizleri zerine kmy hlde cehennemin dy
kenarnda/toplanma alannda kesinlikle hazr bulunduracagz.
69
Sonra her gruptan, Rahmn'a [yarattg btn canllara dnyada oka
merhamet eden Allah'a] kary kafa tutmada daha yiddetli davrananlar her
kimselerse, onlar kesinlikle ayracagz.
70
Sonra elbette ki Biz, oraya atlmaya kimlerin daha lyk oldugunu daha
iyi biliriz.
71
Ve Rabbinin zerine almy oldugu kesinleymiy bir hkm olarak,
iinizden cehennemin dy kenarna/toplanma yerine ugramayacak hi kimse
yoktur.
72
Sonra Biz, Allah'n korumas altna girmiy kiyileri kurtarrz. Sirk
koyarak yanly; kendi zararlarna iy yapanlar da cehennemin dy
kenarnda/toplanma alannda dizleri zerine kmy hlde brakrz.

73
Ve yetlerimiz kendilerine apak okundugu zaman, o kfirler; Allah'n
ilhlgn ve rabligini bilerek reddetmiy olan o kiyiler, iman etmiy olan
kiyilere, Bu iki zmreden [mmin ve Allah'n ilhlgn ve rabligini bilerek
reddedenlerden] hangisi makam mevki bakmndan daha iyi, dyp kalktg
kimseler/rgtler bakmndan daha gzeldir? dediler.
74
Hlbuki Biz, onlardan nce, mal ve gsteriye daha gzel nice
kuyaklar/asrlar halkn degiyime/ykma ugrattk.
75
De ki: Kim sapklk iinde olursa, Rahmn [yarattg btn canllara
dnyada oka merhamet eden Allah], ona uzattka uzatr/sre tanr. Sonunda
kendilerine vaat edileni [azab veya kymetin kopuyunu] grdkleri vakit,
artk onlar kimin makamca-mevkice daha yerli ve askerce [desteke, kuvvete]
daha zayf oldugunu bilecektir.
76
Ve Allah, klavuzlandklar dogru yola girenlere klavuzu artrr. Ve
kalc olan dzeltmeye ynelik iyler, Rabbinin katnda sevap bakmndan daha
hayrldr, sonu bakmndan da daha iyidir.

77
Peki, almetlerimizi/ gstergelerimizi, Allah'n ilhlgn ve rabligini
kabullenmeyen ve Elbette mal ve ocuk verilecektir diyen kimseyi grdn
m/hi dyndn m?
78-80
O inkrc kiyi, bilmeyecegi, aklnn ermeyecegi konulara bilgi sahibi
oldu; ya da Rahmn'n [yarattg btn canllara dnyada oka merhamet
eden Allah'n] katndan bir sz m ald? Kesinlikle onun dyndg gibi degil!
Biz onun syledigi yeyleri yazarz ve onun iin, azaptan uzattka uzatrz. Ve o
syledigi yeylere Biz miras olacagz/son sz ve uygulama Bizimdir ve o, Bize
tek bayna gelecektir.
932
81
Ve onlar, kendileri iin bir g, yan, yeref olsun diye Allah'n astlarndan
ilhlar edindiler.
82
Kesinlikle onlarn dyndg gibi degil! O edindikleri ilhlar, onlarn
kulluklarn kabul etmeyecekler ve aleyhlerine dnp kary olacaklardr.
83
Grmedin mi/hi dynmedin mi? Sphesiz Biz yeytanlar, kfirlerin;
Allah'n ilhlgn ve rabligini bilerek reddeden o kimseler zerine gnderdik.
Onlar kykrttka kykrtyorlar.

84
yleyse onlarn zarar iin acele etme. Sphesiz Biz, onlar iin saydka
sayyoruz.
85
O gn Allah'n korumas altna girmiy kiyileri, Rahmn'a [yarattg
btn canllara dnyada oka merhamet eden Allah'a] binekli heyetler
hlinde toplayacagz.
86
Sulular da susamy olarak cehenneme srecegiz.
87
Onlar, Rahmn'n [yarattg btn canllara dnyada oka merhamet
eden Allah'n] katndan bir garanti sz almy olan kimse hari ki bu hi
kimseye verilmemiytir, yardma-destege sahip olamayacaklardr.
88
Ve onlar, Rahmn [yarattg btn canllara dnyada oka merhamet
eden Allah] ocuk edindi dediler.
89
Andolsun ki siz ok irkin bir yey sylediniz.
90,91
Az kalsn bundan; Rahmn'a ocuk isnat ettiler diye; gkler
atlayacak, yer yarlacak ve daglar paralanp daglacakt.
92
Hlbuki Rahmn [yarattg btn canllara dnyada oka merhamet
eden Allah] iin ocuk edinmek yaraymaz.
93
Gklerde ve yerde bulunan btn
herkes, Rahmn'a [yarattg btn canllara dnyada oka merhamet eden
Allah'a], yalnzca kul olarak gelecektir.
94
Andolsun ki Rahmn, onlarn hepsini kuyatmytr ve kendilerini bir bir
saymytr.
95
Hepsi de kymet gn Rahmn'a tek baylarna gelirler.
98
Ve Biz onlardan nce nice nesilleri degiyime/ykma ugrattk. Onlardan
herhangi bir kimse hissediyor musun? Yahut onlara ait hafif bir ses duyuyor
musun?
96
Sphesiz yu iman eden ve dzeltmeye ynelik iyler yapanlar; Rahmn
[yarattg btn canllara dnyada oka merhamet eden Allah], onlar iin
sevgi var edecektir.
97
yte yphesiz Biz bu Kurn', kendisiyle Allah'n korumas altna
girmiy kiyileri mjdeleyesin, inat eden toplumu da uyarasn diye senin lisann
zere kolaylaytrdk.













933
Ayetlerin tahlili


1. Ayet:

4 Kaf / 20, - Ha / 5, Ya / 10, _ Ayn / 70, Sad / 90.

Klsik kaynaklarda bu harflerin okunus ve anlamlarina ait bir hayli grs
nakledilmistir. Bu grslerin bazilarinda bu harflerin Allahin isimlerini temsil
ettigi, bazilarinda da Kuranin isimleri oldugu ileri srlmstr. Mesel Ibn
Abbasa gre = kaf harfi _''' Kaf isminden, ha harfi ,-'+'' Hadi
isminden, , ya harfi ,='' Hakiym isminden, _ ayn harfi ,'='' Halim
isminden, sad harfi, -' -'' Sadik ismindendir. Dahhaka gre de kef harfi
,'' Kerim, ,-'' Kebir ve _''' Kafi isimlerinden, ha harfi ,-'+'' Hadi
isminden, , ya harfi ' ,= ' Rahm isminden, ayn harfi ,''' Aliym ve
,=''Azim isimlerinden, sad harfi de -' -'' Sadik ismindendir.
491
Ancak
bunlarin hepsi birer yakistirmadan ibaret olup dayanaklari olmayan grslerdir.
Daha nce Kalem, Kaf, Sad, Arf ve Ya Sin surelerinin tahlillerinde de
belirttigimiz gibi, bu kesik harflerin neyi temsil ettigi henz bilinememektedir. Biz
Rabbimizin Kurani koruyacagini bildiren ifadesinden hareketle bu harflerin
Kuranin korunmasina ynelik nemli bir geyi temsil ettigini, ya da dikkat ekici
uyari edatlari oldugunu dsnyoruz. Insallah gelecekte bu bilinmezlik ortadan
kalkacak ve kendisini Kurani anlamaya vakfetmis Kuran Erleri tarafindan
gerek tespit edilecektir.

2. Ayet:

2
Rabbinin, kulu Zekeriyy'ya olan rahmetini anmas!


Giris blmnde de belirttigimiz gibi, bu ayet surenin agirlik merkezi olan
kissanin giris blmn teskil eden Zekeriyya peygamber kissasinin ilk ayetidir. Bu
kissa ok nemli mesajlar iermektedir. Ayetlerin tahliline gemeden nce, Zekeriya
(as) ve Meryem kissalarinin daha iyi anlasilmasi iin konunun anahtar kisisi olan
Zekeriya peygamber ile ilgili Kuran ve Ehl-i Kitap verilerini hatirlatmakta yarar
gryoruz:

KURANDA ZEKERIYA (As)

2
Rabbinin, kulu Zekeriyy'ya olan rahmetini anmasi!
3
Bir zamanlar o, Rabbine gizli olarak seslenmisti.
4-6
Demisti ki: Rabbim! Sphesiz benim
kemigim zayiflayip gevsedi ve basim agarmis saiyla alev gibi tutustu. Sana dua etmekle de Rabbim,
mutsuz olmadim. Ve gerekten ben, arkamdan, yakinlarimdan/amcaogullarimdan endisedeyim.
Karim da kisirdir. Onun iin katindan bana, bana da mirasi olacak, Yakb ailesine de mirasi
olacak bir vel [yardimci, koruyucu yakin kimse] bagisla. Rabbim, onu rizani kazanan/herkesin
hosnut olacagi biri kil!

7
Ey Zekeriyy! Sphesiz biz sana bir delikanliyi o'nun ismi Yahy'dir-mjdeliyoruz.
Bundan nce o'na hibir adas yapmadik.
8
Zekeriyy: Rabbim! Karim kisir, ben de son derece kocamisken benim nasil bir delikanlim
olabilir? dedi.

491
(Razi, Mefatihul Gayb; Kurtub, el-Camiu li Ahkamil-Kuran)
934
9
Allah dedi ki: yledir! Rabbin buyurdu ki, o, Bana kolaydir. Bundan nce de Ben seni, sen
hibir sey degilken olusturmustum.
10
Zekeriyy, Rabbim! Bana bir almet ver dedi. Allah, Senin almetin, sapasaglam oldugun
hlde, gece insanlarla konusmamandir buyurdu.
11
Zekeriyy, bunun zerine mihraptan; zel makamindan toplumunun karsisina ikip onlara,
daima/her zaman Allah'i tm noksanliklardan arindirmalarini isaret etti.

12-15
Ey Yahy! Kitab'i kuvvetle al! O henz ocuk iken o'na yasa, tarafimizdan sevecenlik
ve temizlik verdik ve o, Allah'in korumasi altina oka girmis biriydi. Ve anne-babasina ok iyi
davranandi. Ve o bir zorba ve itaatsiz biri olmadi. Ve doguruldugu gn ve lecegi gn ve yeniden
diri olarak kaldirilacagi gn o'na selm olsun!
(Meryem/ 215)

89,90
Ve Zekeriyy; hani o, Rabbine: Rabbim! Beni tek basima birakma, Sen varislerin en
hayirlisisin diye seslenmisti de Biz, o'nun iin karsilik vermistik. Ve kendisine Yahy'yi ihsan ettik.
Ve o'nun iin esini dzelttik/dogum yapmaya elverisli hle getirdik. Sphesiz onlar hayirlarda
yarisiyorlar, umarak ve korkarak Bize yalvariyorlardi. Ve Bize karsi derin saygi duyuyorlardi.
(Enbiya/ 89, 90)


38
Orada Zekeriyy, Rabbine yakardi: Rabbim! Bana katindan temiz bir nesil ver. Sphesiz
Sen, duayi en iyi iitensin dedi.
39
Sonra Zekeriyy, zel krsde dikilmi salt ederken [egitim-gretim yaptirirken] haberci
yetler ona: Sphesiz Allah sana, Allah'tan bir kelimeyi dogrulayici, efendi/ bir nder, iffetli bir
peygamber olarak, slihlerden Yahy'yi mjdeliyor diye seslendiler.
40
Zekeriyy: Rabbim! Bana ihtiyarlik gelip atmiken, karim da kisir iken benim iin bir
delikanli nasil olabilir? dedi. Allah: yledir, Allah diledigini yapar dedi.
41
Zekeriyy: Rabbim! Benim iin bir almet/gsterge gster dedi. Allah: Senin almetin/
gstergen, iaretle hari, insanlara gn, konumamandir. Ve Rabbini ok an, her zaman noksan
sifatlardan arindir dedi.
(l-i Imran/ 3841)

INCILDE ZEKERIYA (As)

Zekeriyya as. Ile ilgili eldeki muharref Incillerde de ayrintili bilgi
verilmektedir:


5- Yahudiye Krali Hirodes zamaninda, Aviya blgnden Zekeriya adinda bir khin
vardi. Harun soyundan gelen karisinin adi ise Elizabet'ti.
6- Her ikisi de Tanrinin gznde dogru kiilerdi, Rabbin btn buyruk ve
kurallarina eksiksizce uyarlardi.
7- Elizabet kisir oldugu iin ocuklari olmuyordu. Ikisinin de yai ilerlemiti.
8- Zekeriya, hizmet sirasinin kendi blgnde oldugu bir gn, Tanri'nin nnde
khinlik grevini yerine getiriyordu.
9- Khinlik gelenegi uyarinca Rabbin Tapinagi'na girip buhur yakma grevi kurayla
ona verilmiti.
10- Buhur yakma saatinde btn halk toplulugu diarida dua ediyordu.
11- Bu sirada, Rabbin bir melegi buhur sunaginin saginda durup Zekeriya'ya
grnd.
12- Zekeriya onu grnce airdi, korkuya kapildi.
935
13- Melek "Korkma, Zekeriya!" dedi, "Duan kabul edildi. Karin Elizabet sana bir
ogul doguracak, adini Yahya koyacaksin.
14- Sevinip coacaksin. Biroklari da onun dogumuna sevinecek.
15- O, Rabbin gznde byk olacak. Hi arap ve iki imeyecek; daha annesinin
rahmindeyken Kutsal Ruh'la dolacak.
16- Israilogullari'ndan birogunu, Tanrilari Rabbe dndrecek.
17- Babalarin yreklerini ocuklarina dndrmek, sz dinlemeyenleri dogru kiilerin
anlayiina yneltmek ve Rabb iin hazirlanmi bir halk yetitirmek zere, Ilyas'in ruhu ve
gcyle Rabbin nnden gidecektir."
18- Zekeriya melege: "Bundan nasil emin olabilirim?" dedi. "nk ben yalandim,
karimin da yai ilerledi."
19- Melek ona yle karilik verdi: "Ben Tanri'nin huzurunda duran Cebrail'im.
Seninle konumak ve bu mjdeyi sana bildirmek iin gnderildim.
20- Ite, belirlenen zamanda yerine gelecek olan szlerime inanmadigin iin dilin
tutulacak, bunlarin gerekleecegi gne dek konuamayacaksin."
21- Zekeriya'yi bekleyen halk, onun tapinakta bu kadar uzun sre kalmasina ati.
22- Zekeriya ise diari iktiginda onlarla konuamadi. O zaman tapinakta bir grm
grdgn anladilar. Kendisi onlara iaretler yapiyor, ama konuamiyordu.
23- Grev sresi bitince Zekeriya evine dnd.
24- Bir sre sonra karisi Elizabet gebe kaldi ve be ay evine kapandi.
25- "Bunu benim iin yapan Rabbdir" dedi. "Bu gnlerde benimle ilgilenerek
insanlar arasinda utancimi giderdi."
26, 27- Elizabet'in hamileliginin altinci ayinda Tanri, Melek Cebrail'i Celile'de
bulunan Nasira adli kente, Davut'un soyundan Yusuf adindaki adamla nianli kiza gnderdi.
Ki:in adi Meryem'di.
28- Onun yanina giren melek, "Selm, ey Tanrinin ltfuna erien kiz! Rabb
seninledir" dedi.
29- Sylenenlere ok airan Meryem, bu selmin ne anlama gelebilecegini
dnmeye baladi.
30- Ama melek ona "Korkma Meryem!" dedi, "Sen Tanrinin ltfuna eritin.
31- Bak, gebe kalip bir ogul doguracak, adini Isa koyacaksin.
32- O byk olacak, kendisine 'Yceler Ycesi'nin Oglu' denecek. Rabb Tanri ona,
atasi Davut'un tahtini verecek.
33- O da sonsuza dek Yakup'un soyu zerinde egemenlik srecek, egemenliginin sonu
gelmeyecektir."
34- Meryem melege "Bu nasil olur? Ben erkege varmadim ki" dedi.
35- Melek ona syle yanit verdi: "Kutsal Ruh senin zerine gelecek, Yceler
Ycesi'nin gc sana glge salacak. Bunun iin dogacak olana kutsal, Tanri Oglu denecek.
36- Bak, senin akrabalarindan Elizabet de yaliliginda bir ogula gebe kaldi. Kisir
bilinen bu kadin imdi altinci ayindadir.
37- Tanrinin yapamayacagi hibir ey yoktur."
38- "Ben Rabbin kuluyum" dedi Meryem, "Bana dedigin gibi olsun." Bundan sonra
melek onun yanindan ayrildi.
39- O gnlerde Meryem kalkip aceleyle Yahuda'nin daglik blgesindeki bir kente gitti.
40- Zekeriya'nin evine girip Elizabet'i selmladi.
41,42- Elizabet Meryem'in selmini duyunca rahmindeki ocuk hopladi. Kutsal Ruh'la
dolan Elizabet yksek sesle yle dedi: "Kadinlar arasinda kutsanmi bulunuyorsun,
rahminin rn de kutsanmitir!
43- Nasil oldu da Rabbimin annesi yanima geldi?
44- Bak, selmin kulaklarima eritigi an, ocuk rahmimde sevinle hopladi.
45- Iman eden kadina ne mutlu! nk Rabbin ona syledigi szler
gerekleecektir."
46, 47- Meryem de yle dedi: "Canim Rabbi yceltir; Ruhum, Kurtaricim Tanri
sayesinde sevinle coar.
936
48- nk O, siradan biri olan kuluyla ilgilendi. Ite, bundan byle btn kuaklar
beni mutlu sayacak.
49- nk Gl Olan, benim iin byk iler yapti. O'nun adi kutsaldir.
50- Kuaklar boyunca kendisinden korkanlara merhamet eder.
51- Bilegiyle byk iler yapti; gururlulari yreklerindeki kuruntularla darmadagin
etti.
52- Hkmdarlari tahtlarindan indirdi, siradan insanlari ykseltti.
53- A olanlari iyiliklerle doyurdu, zenginleri ise elleri bo evirdi.
54, 55- Atalarimiza sz verdigi gibi, Ibrahim'e ve onun soyuna sonsuza dek merhamet
etmeyi unutmayarak kulu Israil'in yardimina yetiti."
56- Meryem, ay kadar Elizabet'in yaninda kaldi, sonra kendi evine dnd.
57- Elizabet'in dogurma vakti geldi ve bir ogul dogurdu.
58- Komulariyla akrabalari, Rabbin ona ne byk merhamet gsterdigini duyunca,
onun sevincine katildilar.
59- Sekizinci gn ocugun snnetine geldiler. Ona babasi Zekeriya'nin adini
vereceklerdi.
60- Ama annesi, "Hayir, adi Yahya olacak" dedi.
61- Ona, "Akrabalarin arasinda bu adi taiyan kimse yok ki" dediler.
62- Bunun zerine babasina iaretle ocugun adini ne koymak istedigini sordular.
63- Zekeriya bir yazi levhasi istedi ve "Adi Yahya'dir" diye yazdi. Herkes aakaldi.
64- O anda Zekeriya'nin ag:i aildi, dili zld. Tanri'yi verek konumaya baladi.
65- evrede oturanlarin hepsi korkuya kapildi. Btn bu olaylar, Yahudiye'nin daglik
blgesinin her yaninda konuulur oldu.
66- Duyan herkes derin derin dnyor, "Acaba bu ocuk ne olacak?" diyordu.
nk Rabb onunla birlikteydi.
67- ocugun babasi Zekeriya, Kutsal Ruh'la dolarak u peygamberlikte bulundu:
68- "Israil'in Tanrisi Rabbe vgler olsun! nk halkinin yardimina gelip onlari
fidyeyle kurtardi.
69- Eski aglardan beri Kutsal peygamberlerinin ag:indan bildirdigi gibi, kulu
Davut'un soyundan bizim iin gl bir kurtarici ikardi. Dmanlarimizdan, bizden nefret
edenlerin hepsinin elinden kurtuluumuzu sagladi.
72- Bylece atalarimiza merhamet ederek Kutsal antlamasini anmi oldu.
73- Nitekim bizi dmanlarimi:in elinden kurtaracagina ve mrmz boyunca Kendi
nnde kutsallik ve dogruluk iinde, korkusuzca kendisine tapinmami:i saglayacagina dair
aAtamiz Ibrahim'e ant ierek sz vermiti.
76, 77- Sen de, ey ocuk, Yceler Ycesi'nin peygamberi diye anilacaksin. Rabbin
yollarini hazirlamak zere nnden gidecek ve O'nun halkina, Gnahlarinin
bagilanmasiyla kurtulacaklarini bildireceksin.
78, 79- nk Tanrimi:in yregi merhamet doludur. O'nun merhameti sayesinde,
ycelerden dogan gne, karanlikta ve lmn glgesinde yaayanlara iik samak ve
ayaklarimi:i esenlik yoluna yneltmek zere yardimimiza gelecektir."
80- ocuk byyor, ruhsal ynden gleniyordu. Israil halkina grnecegi gne dek
issiz yerlerde yaadi.
492


TARIHE GRE ZEKERIYYA

Zekeriyyanin konumu:


492
Luka; 1. Bab

937
Harun'un (as) torunlarindan biri olan Hz. Zekeriyya'nin (as) konumunu anlayabilmek
iin Israilogullari arasinda yaygin olan rahiplik gelenegi ile ilgili bilgiye sahip olmak
gerekir.
Filistin'in fethinden sonra topraklar Yakub'un (as) zrriyetinden olan 12 kabile
arasinda miras olarak dagitildi. 13. kabile olan Levililere de dini hizmetler ve grevler
emanet edildi. Levililer arasinda da "en mukaddes eyleri takdis etmek, Rabbin nnde
buhur yakmak, ona hizmet eylemek ve ebediyyen onun ismiyle mbarek kilmak zere"
seilen aile Harun'un (as) ogullari idi. Diger Levililerin mabede girmesine izin
verilmiyordu. "nk onlarin vazifesi Rab evinin hizmeti iin avlularda, odalarda ve btn
mukaddes eyleri temizlemekte Allah Evinin hizmet iinde Harunogullari'nin yaninda
bulunmak... ve sebt gnlerinde, aybalarinda ve belli bayramlarda yapilan btn
takdimeleri Rabbe arzetmekti."
Harunogullari 24 aileye blnmt ve bu 24 aile sira ile Rabbin evine hizmet
ediyorlardi. Bu ailelerden biri Zekeriyya'nin (as) liderligindeki Abiya ailesi idi. Bu nedenle
ailesinin sirasi geldiginde mabede gidip buhur yapmak Zekeriyya'nin (as) greviydi.
(Ayrintilar iin bkz. I. Tarihler, 23-24)
493


Konumuz olan pasajin 215. ayetlerinde, Yce Allahin rahmetinin Zekeriyya
peygamber zerindeki tecellisi nakledilmistir. Bilindigi gibi peygamberlik
messesesi, Allahin rahmeti geregi hayata geirdigi bir uygulamadir ve tm
peygamberler lemlere rahmet olarak gnderilmistir. Rabbimiz rahmetini nce
Zekeriyya peygamber zerinde tecelli ettirerek ileri yasina ve esinin de kisir
olmasina ragmen mucize olarak ona Yahyayi ltfetmis, sonra da Yahyayi dinine
hizmeti kilmak suretiyle Zekeriyya peygamberin dualarini yerine getirmistir.
Zekeriyya peygamber zerindeki rahmetini bu sekilde tecelli ettiren Rabbimiz, o
toplumu uyarmak iin arka arkaya eli tayin ederek rahmetini diger insanlara da
ulastirmistir.
Ayetteki - zikr szcg

- zekkir seklinde de okunmustur.


494
Buna
gre ayetin anlami Rabbinin, kulu Zekeriyyaya olan rahmetini hatirlat! seklinde

493
(Mevdudi; Tefhimul-Kuran)

494
(Razi, Mefatihul-Gayb; Kurtub, el-Camiu li Ahkamil-Kuran)
938
olmaktadir. Biz de mealimizde her kiraate gre de uygun olan anlami vermeyi
tercih ediyoruz.

3. Ayet:

3
Bir zamanlar o, Rabbine gizli olarak seslenmiyti.

Konuya Zekeriyya peygamberin Rabbine dua ettiginin bildirilmesi ile girilmis
ve ettigi bu duanin niteligi belirtilmistir. Bu nedenle ayet, ayni zamanda Allaha
nasil dua edilecegine de isaret etmektedir. Zekeriya peygamber gnln Rabbine
aarak Ona samimi bir niyazda bulunmus, cahillerin yaptigi gibi bagirip agirarak, -
hasa- buyruk verir gibi dua etmemistir. Rabbimiz bir baska ayette yine Zekeriyya
peygamberin duasini anlatirken, onun dua edisindeki bir baska zelligi daha
aiklamistir:

89,90
Ve Zekeriyy; hani o, Rabbine: Rabbim! Beni tek basima birakma, Sen varislerin en
hayirlisisin diye seslenmisti de Biz, o'nun iin karsilik vermistik. Ve kendisine Yahy'yi ihsan ettik.
Ve o'nun iin esini dzelttik/dogum yapmaya elverisli hle getirdik. Sphesiz onlar hayirlarda
yarisiyorlar, umarak ve korkarak Bize yalvariyorlardi. Ve Bize karsi derin saygi duyuyorlardi.
(Enbiya/ 90)

Duanin adabi ile ilgili olarak Arf suresinde (55,56 ve 205. ayetler) ayrintili
aiklamalar verilmisti.


Bazi klsik kaynaklarda Zekeriyya peygamberin kendi toplumundan utandigi
iin veya evresindekilerin Su ihtiyara bakin, ihtiyarligina bakmadan ocugu olsun
istiyor demelerinden ve kendisini ahmaklikla itham etmelerinden ekindigi iin ya
da yakinlarinin kiskanligina vesile olmasin diye gizlice dua ettigi
495
ileri
srlmstr. Yorumlarini genellikle peygamberimiz hakkindaki rivayetlere
dayandiran klsik yazarlar, Zekeriyya peygamberin buradaki duasini yorumlarken
nedense peygamberimizin Duada sesinizi ykseltmeyin, nk siz sagir ve uzakta
olan birine degil, Sem ve Basir Allaha yakariyorsunuz
496
diye uyarida bulundugu
bir rivayeti hi dikkate almamislardir. Ayrica bu ayetleri iyi anlamis, yasamis ve
bizler iin gzel bir rnek olan peygamberimizin ve onun egitiminden gemis
arkadaslarinin kafiyeli ve bagira bagira dua etmediklerini, edenleri de uyardiklarini
nakleden birok tarih nitelikteki belgeyi de grmezden gelmislerdir.
497
Zekeriyya
peygamberin duasini gizli yapisini yanlis yorumlayanlar peygamberimizle ilgili bu
nakilleri dikkate almis olsalar veya duanin adabini bildiren Kuran ayetlerini
hatirlarina getirselerdi, Zekeriyyanin (as) bu sekilde dua etmesini onlar da bizim
gibi bir edep ve itenlik meselesi olarak grrlerdi.


495
(Mukatil)
496
(Sahih-i Buhari, Dualar Kitabi, 50. Bab, 77 numarali hadis)
497
(Sahih-i Buhari, Dualar Kitabi, 50. Bab, 33 numarali hadis)
939


46. Ayetler:

4-6
Demiyti ki: Rabbim! Sphesiz benim kemigim zayflayp gevyedi ve
baym agarmy sayla alev gibi tutuytu. Sana dua etmekle de Rabbim, mutsuz
olmadm. Ve gerekten ben, arkamdan, yaknlarmdan/amcaogullarmdan
endiyedeyim. Karm da ksrdr. Onun iin katndan bana, bana da miras
olacak, Yakb ailesine de miras olacak bir vel [yardmc, koruyucu yakn
kimse] bagyla. Rabbim, onu rzan kazanan/herkesin hoynut olacag biri kl!

Zekeriyya peygamberin bu ayetlerdeki duasina dikkat edilirse, bu dualarin
kendine herhangi bir menfaat saglamaya degil, nbvvet grevinin devamina
ynelik oldugu aika grlr. Zekeriyyanin (as) kendisine verilen grevi yaslilik
dneminde srdrebilmek iin Rabbinden bir veliy talep etmesi, Musanin (as) sirf
grevini yaparken kendisine yardimci olsun diye Rabbinden kardesi Harunu
kendisine vezir yapmasini istemesi gibidir. Dolayisiyla buradaki miras, mal varligi
ile ilgili bir miras degil, yapilan grevin devamliligi ile ilgili bir mirastir. Nitekim
ayetteki Yakup ailesine vris olsun ifadesi de bunu dogrulamaktadir. Baska bir
ifade ile sylenecek olursa, buradaki miras, Sad suresinde grdgmz ve Neml
suresinde de grecegimiz gibi, Sleyman peygamberin Davut peygambere vris
kilinmasi cinsinden bir mirastir. Sleyman peygamber, babasi Davutun deruhte
ettigi grevi bu verasetle srdrmstr:

30
Dvd'a Sleymn'i da bahsettik. O ne gzel kuldu! Sphesiz O, Rabbine oka dnendi.
(Sad/ 30)

16
Ve Sleymn Dvd'a vris oldu. Ve Sleymn: Ey insanlar! Bize kuslarin mantigi
[seslerinden, davranislarindan anlam ikarma] gretildi ve bize her seyden verildi dedi. Dogrusu bu
apaik bir armagandir.
(Neml/ 16)

KEMIGIM ZAYIFLADI IFADESI

Zekeriyya peygamberin duasinda geen kemigim zayifladi ve basim
agarmis saiyla alev gibi tutustu seklindeki ifadeler, onun bedeninin i ve dis
durumunu anlatmaktadir. Zira salarin agarmasi bedenin dis grntsn,
kemiklerin zayiflamasi da bedenin iteki durumunu anlatan ifadelerdir. Zekeriyya
peygamberin i organlarin en saglami olan kemiklerinin zayifladigini sylemesi,
diger i organlarinin dis grnmnden daha ok zayifladigini, yani cidden
ihtiyarlik dneminde oldugunu gstermektedir.
Ihtiyarligin zayiflayan kemik ile; agarmis salarin da alev gibi tutusmasi
istiareleriyle ifade edilmesi, Istiare sanatinin mkemmel bir rnegini teskil
etmektedir. Zekeriyya peygamberin szlerinin hepsi de bu ayetlerde Arap dilinin en
belig sanatlariyla nakledilmektedir.

MEVALI NEDIR?

940
_'',- Mevali szcg, Asabe; bir kimsenin ocugu yerine geecek ve onun
mirasini devralacak kimseler demektir.
498
Bu ayetlerde szcge mallarin
idaresinde, daha ok da siyas ve din islere nderlik hususunda Zekeriyya
peygambere halef olacak kimseler anlamini vermek daha dogru bir yaklasim olur.
Zekeriyya peygamber Allahtan bu trde bir halef iin talepte bulunmaktadir. Bu
talepten, o dnemde bir nevi veliaht edinmenin gelenek oldugu anlasilmaktadir.
Eski eserlerde Zekeriyya peygamberin esinin adina ve soyuna dair bir takim
nakiller de yer almaktadir. Ne var ki, bu nakiller saglam dayanaktan yoksun,
gvenilir olmayan nakillerdir. Bu nedenle Zekeriyya peygamberin esi diyerek
geiyor, Rabbimizin bildirdigi ile yetinmeyi uygun gryoruz.

7. Ayet:

7
Ey Zekeriyy! Sphesiz biz sana bir delikanly o'nun ismi Yahy'dir-
mjdeliyoruz. Bundan nce o'na hibir aday yapmadk.


Bu ayet, Rabbimizin Zekeriyya peygamberin itenlikle yapmis oldugu duaya
karsilik verisidir.
Bize gre bu ayet, zerinde durulmasi gereken nemli hususu iermektedir:
1- Rabbimiz, ocuk veya ogul yerine gulam szcgn kullanmis ve
Zekeriyya peygambere adi Yahya olan bir gulam verecegini bildirmistir. `=
Gulam, ergenlesmis, ihtilam olma agina gelmis, biyigi terleyen oglan,
dogumundan ihtiyarliga kadar olan dnem demektir.
499
Insanin bu agi
delikanlilik olarak ifade edilir. Kimse anasindan delikanli olarak dogamayacagina
gre, Rabbimiz bu ifade ile dogacak ocugun erkek olacagini, byyp bir delikanli
olacagini ve Zekeriyya peygamberin beklentilerini yerine getirecegini bildirmis
olmaktadir.
2- _,=, Yahya, yasayacak, yasar demektir. Mjdelenen ocuga bu ismin
uygun grlmesi, onun ismiyle yasayacagini, yani isminin hep manev degerlerle
anilacagini, hi unutulmayacagini, ya da ona verilecek ilim [hikmet, Kitap] ile
toplumlarin manen canlanacagini gstermektedir. Dogacak ocugu bu ismin
verilmesinin bir baska sebebinin de onun kisir annesinin rahmini canlandirmasi
oldugu sylenebilir.
3- Dogacak ocugun isminin ailesine birakilmayip bizzat Allah tarafindan
verilmesi ve daha evvel kimseye bu ismin verilmemis olmasi, hem ailesi hem de
Yahya iin onurlarin en bygdr.
ocugun isminin Yahya olarak konmasi ve bir adasinin bulunmamasi,
muharref Incilde syle yer almistir:

60- Ama annesi, "Hayir, adi Yahya olacak" dedi.
61- Ona, "Akrabalarin arasinda bu adi taiyan kimse yok ki" dediler.
62- Bunun zerine babasina iaretle ocugun adini ne koymak istedigini sordular.
63- Zekeriya bir yazi levhasi istedi ve "Adi Yahya'dir" diye yazdi. Herkes
aakaldi.
500


498
(Lisanl-Arab; c.9, s.406)
499
(LisanlArab; c.6, s.665. glm mad.)
500
( Luka; 1. Bab, 6063)

941

8. Ayet:

8
Zekeriyy: Rabbim! Karm ksr, ben de son derece kocamyken benim
nasl bir delikanlm olabilir? dedi.

Bu ayet, Allahtan aldigi mjde karsisinda Zekeriyya peygamberin
gizleyemedigi saskinligini dile getirmektedir.
O dnemde Zekeriyya peygamberin 120, karisinin 98 yasinda veya Zekeriyya
peygamberin 75 yasinda olduguna dair rivayetler mevcuttur. Ancak bunlar destekten
yoksun sylentilerdir. Yukaridaki ayette de grldg gibi, Kuranda Zekeriyya
peygamberin esine ait, kisirligi disinda bir bilgi bulunmamaktadir. Nitekim Enbiya
suresinin 90. ayetindeki Ve onun iin esini dzelttik [dogum yapmaya elverisli hle
getirdik] ifadesinden de Zekeriyya peygamberin esinin yaslilik sebebiyle degil,
yapisal bir bozukluk sebebiyle kisir oldugu ve bu bozuklugun dzeltilerek
bnyesinin doguracak bir nitelige kavusturuldugu anlasilmaktadir. Dolayisiyla,
Zekeriyya peygamberin saskinliginin sebebi, o gne kadar kisir olan karisinin ocuk
doguracak olmasidir, yoksa karisinin genlestirilerek dogum yapacak olmasi
degildir.
Byle bir merakli saskinlik, Ibrahim peygamber ve esinde de meydana
gelmistir:

72
Ibrhm'in karisi dedi ki: Vay be! Ben mi doguracagim! Ben kocasi ise yaramaz bir
zavalliyim, bahtsiz, mutsuz bir kadinim. Su kocam da yasli bir adam! Sphesiz bu, ok tuhaf bir sey!
(Hud/ 72)

9. Ayet:

9
Allah dedi ki: yledir! Rabbin buyurdu ki, o, Bana kolaydr. Bundan
nce de Ben seni, sen hibir yey degilken oluyturmuytum.

Bu ayette Rabbimiz, kendisine verilen mjdeye sanki biraz sphe duydugunu
belirtir bir heyecanla yaklasan Zekeriyya peygambere, yine merhametle karsilik
vermektedir.

AYETN CMLE YAPISI

Ayette geen Rabbin buyurdu ki ifadesi, bu ifadenin Allahtan baska biri
tarafindan sylendigi izlenimini uyandirmaktadir. Nitekim birok mealde bu
ifadenin basina bir parantez ailip Melek, Cebrail gibi eklemeler yapilmistir.
Hlbuki bir azamet ve ciddiyet ifadesi olan bu szleri Allah sylemistir. Bu tr
ifadelere Kuranda oka rastlanmaktadir (Nahl/102, Bakara/97).
zellikle belirtmek gerekir ki, bu ifade tarzi insanlar arasinda da cari bir
uygulamadir. Bazi durumlarda hkmdarlar da bu tr hitaplar kullanarak hem kendi
azametlerini hissettirir, hem de hitap ettikleri kimseleri onurlandirmis olurlar. Syle
ki: Halktan biri, byk bir vaatte bulunan hkmdarin vaat ettigi seye kendisini
lyik grmeyerek O kim, ben kim? diye saskinlik ve umutsuzluk gsterdiginde,


942
hkmdar da hem vaadine inandirmak, hem de ahdini yerine getiren biri oldugunu
gstermek iin o kisiye Senin hkmdarin byle istiyor! seklinde cevap verir.
Bylece hem o kisinin yapilan vaade kendini lyik grmesini saglamis, hem de
kendisinin verdigi sze bagli bir hkmdar oldugunu gstermis olur. Ayetteki
Rabbin buyurdu ki ifadesi de byle bir ifadedir.
Rabbimiz bu ayetteki szleri ile fail-i mutlak, kadir-i mutlak ve halik-i
mutlak oldugunu, yani diledigi zaman, diledigini diledigi gibi yaratacagini beyan
etmektedir. Yasli bir adam ile kisir bir kadindan ocuk meydana getirmenin Onun
iin kolay bir sey oldugunu bildiren bu beyan, ayni zamanda Onun bir bakireden
babasiz ocuk meydana getirecegine de isaret etmektedir.

10. Ayet:

10
Zekeriyy, Rabbim! Bana bir almet ver dedi. Allah, Senin almetin,
sapasaglam oldugun hlde, gece insanlarla konuymamandr buyurdu.

Burada, Zekeriyya peygamberin bir almet talebinde bulundugu ve bu
talebinin kabul edildigi grlmektedir. Yce Allahin bildirdigine gre, almet,
sapasaglam olmasina ragmen Zekeriyya peygamberin gece dilinin tutulmasi,
istese de konusamamasidir. Zekeriyya peygamberin bu talebinden l-i Imran
suresinde de bahsedilmektedir:

41
Zekeriyy: Rabbim! Benim iin bir almet/gsterge gster dedi. Allah: Senin almetin/
gstergen, iaretle hari, insanlara gn, konumamandir. Ve Rabbini ok an, her zaman noksan
sifatlardan arindir dedi.
(l-i Imran/ 41)

Zekeriyya peygamberin buradaki almet talebi, tipki Ibrahim peygamber gibi,
kalbinin mutmain olmasina yneliktir:

260
Bir zamanlar Ibrhm de, Ey Rabbim! lleri nasil dirilttigini bana gster! demisti. Allah,
'Inanmadin mi ki? dedi. Ibrhm, Inandim, fakat kalbim tm soru isaretlerini gidererek rahata
kavussun diye dedi. Allah, Hemen kuslardan drdn tut da onlari kendine alistir. Sonra her dagin
zerine onlardan bir para birak. Sonra da kuslari agir, kosa kosa sana gelecekler. Ve bil ki, Allah,
en stn, en gl, en serefli, maglp edilmesi mmkn olmayan/mutlak galip olandir, en iyi yasa
koyan, bozulmayi iyi engelleyen/saglam yapandir dedi.
(Bakara/ 260)

Dikkat edilirse, konumuz olan ayette gece olarak bildirilen konusmama
sresi, l-i Imran suresinde gndzler denilmek suretiyle gn olarak
belirtilmistir. Buradan da konusamamanin gn gece srecegi anlasilmaktadir.
nk Arap rfnde gnler zikredilince, o gnler geceleriyle beraber; geceler
zikredilince de o geceler gnleriyle beraber algilanir.

11. Ayet:

11
Zekeriyy, bunun zerine mihraptan; zel makamndan toplumunun
karysna kp onlara, daima/her zaman Allah' tm noksanlklardan
arndrmalarn iyaret etti.

943
Ayette geen mihrab szcg karargh, ibadethane demektir. Bu szckle
burada Zekeriyya peygamberin mabetteki zel odasi kastedilmistir. Hatirlanacak
olursa, mihrab szcg Sad suresinin 21. ayetinde de gemisti. Ayette geen
vahy szcg burada isaret ile anlatma anlaminda olup bu szckle ilgili genis
aiklama Necm suresinin 10. ayetinin tahlilinde verilmistir.
501
Ayette geen sabah
aksam ifadesi daima, her zaman anlamina gelmektedir. Bu ifadenin bir sabah,
bir aksam demek olmadigi da Nass suresinin tahlilinde aiklanmistir.
502

Ayette geen tesbih szcg kisaca; Rabbimizi arindirmak demektir. Bu
szckle ilgili genis aiklamalar da Kaf suresinin 39, 40. ayetlerinin tahlilinde
mevcuttur.
503


1215. Ayetler:

12-15
Ey Yahy! Kitab' kuvvetle al! O henz ocuk iken o'na yasa,
tarafmzdan sevecenlik ve temizlik verdik ve o, Allah'n korumas altna
oka girmiy biriydi. Ve anne-babasna ok iyi davranand. Ve o bir zorba ve
itaatsiz biri olmad. Ve doguruldugu gn ve lecegi gn ve yeniden diri olarak
kaldrlacag gn o'na selm olsun!


Kuranda Yahya peygamber ile ilgili olarak, buradaki ve l-i Imran
suresindeki ayetler disinda bir bilgi verilmemistir.
Hiristiyan kaynaklarindaki bilgiler ise syle zetlenebilir:

Luka Inciline gre Yahya (a.s) , Isa'dan (a.s) 6 ay bykt ve anneleri kardes ocuklari idi.
Kendisine 30 yasinda peygamberlik verilmisti. Yuhanna Inciline gre Yahya (a.s) grevine rdn'de
insanlari Allah'a agirmakla basladi. O syle derdi: "Ben, Rabbin yolunu dzeltin diye lde
agiranin sesiyim. (Yuhanna I: 23)
Markos'a gre: "Yahya lde vaftiz ederdi ve gnahlarin bagislanmasi iin tevbe vaftizini o
vaaz eylemisti. Btn Yahudi kylleri ve btn Kudsller ona ikiyorlardi ve gnahlarini itiraf
edip Erdin irmaginda onun tarafindan vaftiz olunuyorlardi." (Markos I; 4-5) Bu nedenle o John the
Baptist (Vaftizci Yahya) olarak biliniyordu ve Israilogullari onu bir Peygamber olarak kabul
ediyorlardi. (Matta 21: 26) Isa (a.s), Yahya (a.s) hakkinda syle demistir: "Kadinlardan doganlar
arasinda Vaftizci Yahya'dan daha byg ikmamistir. (Matta 12: 11) "Yahya'nin devetynden
elbiseleri ve belinde deriden kusagi vardi. Yedigi ekirge ve yaban baligi idi." (Matta 3: 4) Yahya
(a.s) "Tvbe edin, nk gklerin melektu (saltanati) yakindir" derdi. (Matta 3: 2) Bununla Hz.
Isanin (a.s) peygamberlik grevine baslamasinin yakinlastigini ifade etmek istiyordu. Onunla ilgili
Kur'an da ayni seyi tasdik etmektedir: "... o (Yahya) Allah'tan olan bir kelimeyi dogrulayacaktir" (Al-
i Imran 39) Bu nedenle ona Hz. Isa'nin "ayeti veya onun isareti" de denmistir. Yahya insanlari oru
tutmaya ve namaz kilmaya davet etmistir. (Matta 9: 14; Luka 5: 33, 11: 1) O insanlara syle derdi:
"Iki gmlegi olan hi olmayana versin, yiyecegi olan kimse de byle yapsin." (Luka 3: 11)
Israilogullari'ndan Ferisilerin ve Sadukilerin sapik limlerinin vaftiz iin geldiklerini grnce onlari
azarlayarak syle demistir: "Ey engerekler nesli, gelecek azaptan kamayi size kim gsterdi?
Iinizden babamiz Ibrahim'dir diye gururlanmayin... Balta agalarin kk dibinde yatiyor. Iyi meyve
vermeyen bir aga kesilir ve atese atilir." (Matta 3; 7-10) Yahya'nin (a.s) insanlari Hakka davet
grevini ifa ettigi dnemin krali Herod Antipas Roma Medeniyetinden o denli etkilenmisti ki,
topraklarinda gnah ve ktlgn serbeste yayilmasina neden oluyordu. Herod, kardesi Phileip'in
karisi Herodias'i mesru olmayan bir sekilde evine almisti. Yahya (a.s) onu uyarip isledigi bu gnaha

501
(Tebyinl-Kuran; c:????

502
(Tebyinl-Kuran??????

503
(Tebyinl-Kuran????

944
karsi sesini ykselttiginde Herod onu yakalatti ve hapse gnderdi. Bununla birlikte Herod onun
dindarligina ve dogruluguna saygi duyuyor ve onun halk arasinda sahip oldugu sayginligindan
korkuyordu. Bunun aksine Herodias, Yahya'nin halk arasinda yaymaya alistigi ahlk duyarliligin
kendisi gibi kadinlari hedef aldigini ve onlari halkin gznden dsrdgn dsnyordu. Bu
nedenle ondan nefret ediyor ve onu ldrmek istiyor, fakat buna g yetiremiyordu. Bir mddet sonra
nne bir firsat ikti. Herod'un dogum gnnde Herodias'in kizi raksetti ve bu Herod'un o kadar
hosuna gitti ki: "Ne dilersen dile benden, her istedigini sana verecegim" dedi. Kiz, annesine ne
isteyeyim diye sordu. Annesi: "Vaftizci Yahya'nin basini iste!" dedi. Kiz, krala gitti ve Vaftizci
Yahya'nin basini bir tabak iinde istedigini syledi. Herod bunu duyunca zld, fakat sevdigi kizin
bu istegini reddedemedi. Yahya'yi (a.s) hapiste ldrtt ve basini bir tabak iinde rakseden kiza
sundu. (Matta 14: 3-12; Markos 6: 17-29; Luka 3: 19-20)
504


12. ayette hitap muhataba yneltilerek sanki muhatap Yahya peygambermis ve
o da o sirada oradaymis gibi Yahya! diye seslenilmis ve bylece Iltifat sanati
yapilmistir. Bu hitap ayni zamanda Yahya peygamberin bydgn ve grev
basina getigini anlatmaktadir.
Yahya peygamber ile ilgili olan bu ayet grubunda hem ona sunulan nimetler
hem de onun bazi zellikleri bildirilmektedir. Bu ayetlere gre, Yahya (as) hikmet
verilen, sevecenlik bahedilen, arinik, ok takva sahibi, ana babasina iyi davranan,
zorba ve asi olmayan bir kisidir. l-i Imran suresinin 39. ayetinde belirtildigine
gre de Allahtan olan bir kelimeyi [Isayi] dogrulayan, bir nder, iffetli, iyi
insanlardan biri ve peygamber bir kisidir. Yce Allahin Ve doguruldugu gn ve
lecegi gn ve yeniden diri olarak kaldirilacagi gn ona selm olsun! seklindeki
ifadesi ise Yahya peygamber iin bir garanti belgesi hkmndedir. Byle bir
garantiye sahip olmak, dnya ve ahiret nimetlerinin en bygdr. Surenin 33.
ayetinde ayni garantinin Isa peygamber iin de verildigi grlecektir. Bu ifadede yer
alan yevm [gn] szcg burada an anlamindadir. Daha nce birok kez
belirttigimiz gibi, Arapadaki yevm [gn] szcg, yerine gre an, yerine gre
gn ve yerine gre de devir anlamlarinda kullanilmaktadir.
Yahya peygambere verilen bu nimetler, babasinin [Zekeriyya peygamberin]
duasinin kabul edildigini ve kendisine istediklerinden daha fazlasinin bagislandigini
gstermektedir.
Yahya peygamberin Allahin emri ile tutacagi kitabin hangi kitap olduguna
gelince: Bu kitabin Tevrat oldugu sylenebilecegi gibi, ona indirilmis zel bir kitap
oldugu da dsnlebilir. Zira ayetteki ona hkm vermistik ifadesi bunu akla
getirmektedir.

MERYEM VE SA PEYGAMBERN DOGUMU

Surenin 1634. ayetlerinde ok nemli bir konu yer almaktadir. Biz, hem
Mslmanlar hem de Ehl-i Kitap iin byk nem arz eden bu konunun dogru
anlasilmasini saglamak amaciyla, Kuranin Meryem ve Isa peygamberin dogumu
hakkinda verdigi bilgileri, Zekeriyya peygamber kissasinda yaptigimiz gibi, nce
toplu olarak sunmayi ve sonra ayetlerin tahliline gemeyi uygun gryoruz:

16
Kitap'ta Meryem'i de an! Hani o, ailesinden/yakinlarindan ayrilarak dogu
tarafinda bir yere kaip gitmiyti.

504
(Mevdudi; Tefhimul-Kuran)

945
17
Sonra ailesiyle/yakinlariyla kendisi arasina bir perde edinmiyti de Biz ona
ruhumuzu/ilh mesajimizi gnderdik, sonra ruhumuzu/mesajlarimizi getiren eli,
Meryem'e mkemmel bir beyer rnek verdi.
18
Meryem: Ben senden Rahmn'a [yarattigi btn canlilara dnyada oka
merhamet eden Allah'a] siginirim. Eger sen Allah'in korumasi altina girmiy
birisi/tak isen... dedi.
19
Eli/Zekeriyy: Ben sadece, sana tertemiz bir delikanli
bagiylamam/bagiylamak iin, Rabbinin elisiyim dedi.
20
Meryem: Benim nasil delikanlim olabilir? Bana hibir beyer
dokunmamiytir. Ben bir yasa tanimaz/iffetsiz biri de degilim dedi.
21
Eli: yledir! Rabbin buyurdu ki: Babasiz ocuk vermek, Bana pek
kolaydir. Hem Biz, onu nezdimizden insanlara bir almet/gsterge ve rahmet
yapacagiz. Ve o gerekleytirilmiy bir iy oldu.
22
Sonunda Meryem/delikanliya gebe kaldi. Sonra da O'nunla uzak bir yere
kati gitti.
23
Sonra dogum sancisi onu bir hurma ktgne tutunup dayanmaya zorladi.
Keyke bundan nce lseydim ve bsbtn unutulan biri olsaydim! dedi.
24-26
Sonra ona; Meryeme ayagisindaki kiyi; Zekeriyya seslendi: Sakin
zlme, Rabbin alt tarafinda bir su arki akitti. Hurma ktgn kendine dogru
silkele, zerine olgunlaymiy taze hurmalar dysn. Sonra ye-i, gzn aydin
olsun. Sonra eger beyerden birini grrsen, Ben Rahmn'a [yarattigi btn
canlilara dnyada oka merhamet eden Allah'a] bir oru adadim, onun iin
bugn hibir kimseyle konuymayacagim de.
27-28
Sonra Meryem, ocugunu yklenerek toplumuna getirdi. Toplumu
dediler ki: Ey Meryem! Dogrusu sen grlmemiy bir yey yaptin. Ey Hrn'un kiz
kardeyi! Senin baban kt bir kiyi degildi, annen de yasa tanimaz/iffetsiz bir kadin
degildi.
29
Bunun zerine Meryem ona; dogum aninda ayagisinda bulunan kiyiye;
Zekeriyyaya iyaret etti, ondan geliymeleri aiklamasini istedi. Zekeriyya,
Meryemin zina etmeden ocugu dogurduguna kefil olup ocugun mabedde
yetiytirilmesini istedi. Onlar, Biz, yksek mevkide olan kiyiler, henz ergenlik
agina gelmemiy birine nasil sz syleriz/yksek mevkide olan kiyiler henz
ergenlik agina gelmemiy birine nasil sz syler? dediler.
34
Iyte bu, hak sze gre, hakkinda ihtilf edip durduklari,
30
Sphesiz ben
Allah'in kuluyum. O bana kitabi verdi ve beni bir peygamber yapti.
31
Beni, ben
nerede olursam olayim mbarek kildi. Hayatta bulundugum mddete bana
salti [ml ynden ve zihinsel aidan destek olmayi; toplumu aydinlatmayi] ve
zekti/vergiyi ykmllk olarak ulaytirdi.
32
Ve beni, anneme iyi davranan bir
kimse yapti. Ve beni bir zorba, mutsuz biri yapmadi.
33
Ve doguruldugum gn,
lecegim gn ve diri olarak yeniden diriltilecegim gn, selm benim zerimedir.
36
Ve yphesiz Allah benim Rabbimdir, sizin de Rabbinizdir. O hlde O'na kulluk
edin, iyte bu, dosdogru yoldur
34
diyen Meryem oglu s'dir.

Not: Resmi Mushaf'ta s ile ilgili pasajlardaki yetler, gaflet veya ihanetten teknik ve anlambilgisi aisindan
hatali olarak tertip edilmistir. Bu tertip sonucu s, insan/beser olmaktan ikarilmis; besikte konusturulmus, gklere
ykseltilmis ve sonrada gkten yere inecegi inanci olusturulmustur.
Btn bunlar, pasajdaki cmlelerin yerini degistirmek ve olusturulan kiraat farkliliklarini esas alma sretiyle
yapilmistir. Biz teknik ve anlambilgisi geregi pasaji, 16-34, 36 tertibiyle sunduk.




946

35
Hani bir zaman Imrn'in karisi: Rabbim! Kesinlikle ben, karnimdakini tam hr olarak senin
iin adadim. Sen de benden kabul et, sphesiz Sen en iyi isitensin, en iyi bilensin demisti.
36
Onu dogurunca da: Rabbim, sphesiz ben, onu kiz dogurdum; - Hlbuki Allah onun
dogurdugu eyi daha iyi bilir- erkek, kiz gibi degildir. Ve sphesiz ona Meryem adini verdim. Ve
sphesiz ben, onu ve soyunu seytan-i racimden; kovulmus/ katil, asilsiz sz ve dsnce reten,
karanliga tas atan seytandan sana sigindiririm dedi.
37
Bunun zerine Rabbi Meryem'i gzel bir kabul ile kabul etti. Ve onu gzel bir bitki olarak
bitirdi ve ona; Meryeme, Isayi gayri mesru sekilde dogurmayip Allahin iradesi erevesinde
babasiz dogurusuna Zekeriyyyi kefil kildi. Zekeriyy ne zaman onun zerine/zel odaya girse, onun
yaninda bir rizik bulurdu. Zekeriyy, Ey Meryem! Bu sana nereden? dedi. Meryem de: O, Allah
katindandir dedi. Sphesiz Allah, diledigini hesapsiz riziklandirir.
(l-i Imran/ 3537)

42,43
Ve hani haberci yetler. Ey Meryem! Sphesiz Allah seni seti, seni tertemiz biri yapti ve
seni lemlerin kadinlarina seti. Ey Meryem! Rabbine saygili ol, O'na boyun egip teslimiyet gster
ve Allah'i birleyen erkeklerle beraber sen de Allah'i birle! demislerdi.
44
Iste bu, algilama imkninin olmadigi, gemisin nemli haberlerinden sana
vahyettiklerimizdir. Ve Meryem'e hangisi kefil olacagina kalemlerini atarlarken sen yanlarinda
degildin. Onlar tartisirlarken de sen yanlarinda degildin.

45-46
Hani bir zaman haberci yetler: Ey Meryem! Allah seni, Kendisinden bir kelimeyle
mjdeliyor. Onun adi, Meryem oglu s Mesih'tir. Dnya ve hirette saygindir. Ve O,
yaklastirilanlardan ve slihlerdendir. Yksek mevkide bulunarak ve yetiskin biri olarak insanlarla
konusacaktir da.
48
Ve Allah, O'na kitabi, haksizlik, bozgunculuk ve kargasayi engellemek iin
konulmus kanun, dstur ve ilkeleri ve Tevrt ile Incl'i gretecek.
(l-i Imran/ 42- 48)

12
Ve Allah, irzini bir kale gibi koruyan Imrn kizi Meryem'i de rnek verdi. Iste Biz onu
vahyimizle az da olsa bilgilendirdik. O da Rabbinin kelimelerini ve kitaplarini dogrulayip uyguladi
ve srekli saygida duranlardan oldu.
(Tahrim/ 12)

91
Ve o, irzini titizlikle koruyan kadin; iste Biz, onu gvenli bilgimizle bilgilendirdik. Ve
kendisini ve oglunu lemler iin bir almet/gsterge yaptik.
(Enbiya/ 91)

50
Ve Biz, Meryem'in oglunu ve s'nin annesini bir almet/ gsterge yaptik ve ikisini,
yerlesmeye uygun, suyu olan bir tepeye yerlestirdik.
(Mminun/ 50)

171
Ey Kitap Ehli! Dininizde asiriliga gitmeyin. Ve Allah hakkinda gerek disi bir sey
sylemeyin. Meryem oglu s Mesih, sadece Allah'in elisi ve Meryem'e ilka ettigi/ulastirdigi kelimesi
ve Kendisinden bir ruhtur, vahiy araciligi ile dogmus biridir. Artik Allah'a ve elilerine inanin. Ve
tr demeyin. Son verin, sizin iin daha iyi olur. Allah, ancak bir tek ilhtir. O, Kendisi iin bir
ocuk olmasindan arinmistir. Gklerde olan seyler ve yeryznde olan seyler yalnizca O'nundur. Tm
varliklari belirli bir programa gre ayarlayan ve bu programi koruyarak, destekleyerek uygulayan
olarak Allah yeter.
(Nisa/ 171)
947

16, 17. Ayetler:

16
Kitap'ta Meryem'i de an! Hani o, ailesinden/yaknlarndan ayrlarak
dogu tarafnda bir yere kap gitmiyti.
17
Sonra ailesiyle/yaknlaryla kendisi arasna bir perde edinmiyti de Biz
ona ruhumuzu/ilh mesajmz gnderdik, sonra ruhumuzu/mesajlarmz
getiren eli, Meryem'e mkemmel bir beyer rnek verdi.

MERYEM

,- Meryem szcg .-- mefal kalibinda bir szcktr. Szcgn bir
yerden ayrilmak
505
anlamindaki ' rame fiilinden tremis olmasi mmkndr.
Ancak bu ismin Kitab-i Mukaddeste iki yerde Musa peygamberin kizkardesinin adi
olarak gemesi, szcgn Ibraniceden geldigini gstermektedir.
506
Yeni Ahid
|Incil]de bu szck Marim, Maria ve Mariamme tarzinda 53 kez yer alir. Bu
szcklerin kesin anlami net olarak bilinmemektedir. Yorumcular tarafindan,
Meryem szcg ile ilgili, deniz damlasi, deniz yildizi, tanriya bagli,
tanriyi seven, hanimefendi, isik veren, sisman, prenses, magrur, gzel
kimse, kmil kimse gibi anlamlar ileri srlmstr.
507

Meryem szcg Kuranda 34 kez isim seklinde, 1 kez de o zamiriyle
isaret edilmek suretiyle toplam 35 kez gemektedir.
Meryemin kimligi ve ailesi hakkinda yazilip izilenlerin ekserisi hayal rn
olup bu konuda Hiristiyan kaynaklarinda da yeterli bilgi ve belge yoktur.
Dolayisiyla, Meryemin anasinin adinin Hanna oldugu, onun da Zekeriyya
peygamberin baldizi oldugu, Zekeriyya peygamberin esinin [yani Meryemin
teyzesinin] adinin Elizabet oldugu ynndeki nakiller kesinlik arz etmemektedir.
nk Taber Tarihinde de oldugu gibi, bu nakiller kesin olmayan Hiristiyan
kaynaklarina dayanmaktadir:

Hiristiyanlar, Meryemin Isaya on yasinda gebe kaldigini, Isa gge kaldirilincaya [!] kadar
otuz iki yil ve birka gn dnyada kaldigini, Meryemin Isanin (as) gge kaldirilmasindan sonra alti
yil daha yasadigini iddia ederler. Buna gre Meryem elli ksur yasinda vefat etmis demektir.
508


Bu durumda yapilacak sey, her zaman oldugu gibi Kurandaki bilgilerle
yetinmektir. Kuranda Meryemin anasi babasi ile ilgili genis bilgi verilmemekle
birlikte, l-i Imran suresinin 35. ayetinden anlasildigi kadariyla babasinin adi
Imrandir.
Meryemin dogumu ile ailesinden ayrilisi arasindaki yasamina dair Kuranda
herhangi bir bilgi verilmemistir. Konumuz olan ayetlerde verilen bilgiler,
Meryemin yetiskinlik agina ait bilgilerdir.

505
(Lisanl-Arab c:4, s.325. rym mad.)
506
ikis:15/20 ve Sayilar: 26/59)
507
(Prof. C. Tmer; Hz. Meryem, T.D.V. Yayinlari; T.D.V. Islam
Ansiklopedisi, Meryem mad.)

508
(Kurtubi; Meryem/16 hakkinda)

948
Yukaridaki ayetlere gre Meryem, ehlinden [ailesinden ve yakinlarindan]
ayrilip tek basina doguda bir blgeye gitmistir. O dnemde Meryemin ka yasinda
oldugu ve ehlinden hangi sebeple ayrildigi konularinda herhangi bir bilgi yoktur.
Ayette geen -'---' intibaz szcg eldeki seyi ne veya arkaya firlatip
atmak, tek basina ayrilma, uzaklasma, ilisik kesme anlamindadir.
509
Nitekim bir
kimsenin insanlardan uzak bir kseye oturmasi da intebeze szcgyle ifade
edilir. Dolayisiyla Meryemin kendi evinin dogu taraftaki odasina veya mabedin
dogu ksesine ekildigi yolundaki yorumlar szcgn anlamina ve ayetin ruhuna
aykiridir. Szcgn ifade ettigi anlama gre Meryem yakin evresinden kopmus,
onlardan ayrilip uzaklara gitmistir. Kisacasi Meryem evden kaan kizdir. Durumun
byle oldugu, 17. ayetteki ehliyle kendisi arasina bir perde edinmisti ifadesinden
de anlasilmaktadir. nk bu ifade, onun kendisiyle ailesi arasina bildigimiz bez
perde ektigi anlamina degil, ailesinden mesafelenip uzaklastigi, ailesiyle irtibati
kestigi anlamina gelir. Bunun bir rnegi de Sad suresinin 32. ayetindeki Ben, hayir
[servet, ikar] sevgisini, Rabbimin zikrinden dolayi sevdim. -Sonunda onlar
perdenin arkasina girdiler.- ifadesinde grlmektedir.
Meryemin ailesini terk etmesinin sebebi olarak hayiz grdg iin utanmisti
veya hamileligi bahanesiyle uzaklasmisti tarzinda yapilan yakistirmalar, ayetin
orijinal anlamini bozmaktan baska bir sey degildir. Bizim kanaatimize gre Meryem
sorunludur ve sorunlari sebebiyle yakin evresinden uzaklasmistir. Meryemin
sorununun ne oldugunu anlama konusunda l-i Imran suresinin 36, 37, 42 ve 43.
ayetlerindeki bazi ifadeleri birer ipucu olarak degerlendirmek mmkndr.
Bu ayetlerde yapilmis olan vurgulardan hareket edilerek olaylarin gelisimi ve
Meryemin sorunlari hakkinda bazi tahminler yrtlebilir:
Meryem, erkek ocuk isteyen ve bekleyen, ocuk kiz olunca da pek sevinmeyen
bir ailenin ocugu olarak dnyaya gelmistir. Imranin karisinin Onu kiz
dogurdum ifadesinin hemen arkasindan gelen Rabbimizin -hlbuki Allah onun
dogurdugu eyi daha iyi bilir- seklindeki ifadesi, Meryemin Imranin karisinin
zannettigi ve ayette dile getirdigi gibi olmadigini gstermektedir.
Diger taraftan l-i Imran suresinin 37. ayetindeki Ve onu gzel bir bitki
olarak bitirdi ifadesi de, Meryemin normal bir insan zelliginden ok bir bitki
zelligi tasidigini dsndrmektedir. Bir insanin bitki zelliginde olmasi Rabbimizin
yaratilis kanunlarina ters degildir. nk insanin yaratilis asamalarindan birisi de
bitkilik evresidir:

17
Ve Allah, sizi yeryznden bir bitki olarak bitirdi.
(Nuh/ 17)

Meryemin daha sonra erkeksiz hamile kaldigi da gz nne alinirsa, bitki
zelliginde olmasi onun tipki iekli bitkilerin ogunda grldg gibi erselik
yapida oldugu, yani vcudunda hem erkek hem disi reme organi bulundugu
ihtimalini ortaya ikarir ki, bizim kanaatimiz de bu yndedir.
Bu kanaatimizi dogrulayan bir husus da l-i Imran suresinin 42. ayetindeki
seni lemlerin kadinlarina seti ifadesidir. nk bu ifade ile belirtilen sekinlik,
Meryemin meziyetleri dolayisiyla diger kadinlardan stnlgn degil, onun
biyolojik farkliligini, fazlaligini, fizik bakimdan diger kadinlarla ayni yapida
olmadigini anlatmaktadir.

509
(Lisanl-Arab; c.8, s.429. nbz mad.)
949
Meryemin erselik yapida olmasi, ehlini terk edip uzak bir yerde tek basina
yasamaya gitmesinin sebebini de izah etmektedir. Yani Meryem, her problemli
insanin yapabilecegi gibi, bnyesindeki bu farkliligin meydana getirdigi psikolojik
sikinti ile evini terk etmistir.
Ayrica Meryemin (20. ayette grlecegi zere) Bana bir beser
dokunmamistir seklindeki ifadesi de, onun erselik yapida olmasina uygun bir
ifadedir. nk Meryem Bana bir erkek dokunmamistir dememis, hem erkek hem
kadin iin sz konusu edilebilecek bir ifade kullanmistir.
Enbiya/91de Meryeme raci zamir mennes kullanilirken, Tahrim/ 12de
mzekker kullanilmistir.
Btn bunlardan baska, Meryemden rk eden erkekler ile beraber rk
etmesinin istenmesi de ok ilgintir. Yani Meryeme haniflik konusunda erkek
olarak grev yapmasi bildirilmistir. Ayetteki er-Rakin ifadesinin mzekker
getirilmesi herhlde sadece seci [kafiye] olsun diye degildir.
Tamamen Kuran ayetlerindeki ifadelere dayandirdigimiz bu tahminler,
bilimsel gereklerle de hibir eliski gstermemektedir:

Erdiilik hermafroditlik ya da erseliklik olarak da bilinir. Ayni bireyde erkek
ve disi reme organlarinin birlikte bulunmasi. iekli bitkilerin ogunda erdisilik
grlr.
510

Yalanci Erdiilik: Disi tipi yalanci erdisilikte yumurtaliklarin olmasina
karsin ikincil esey zellikleri ve dis reme organlari erkeginkilere benzer. Genellikle
ergenlik dneminde kadina zg ikincil esey zellikleri de gelisir. Erkek tipi
yalanci erdisilikte erbezleri oldugu hlde ikincil esey zellikleri ve dis reme
organlari kadininkilere benzer. Bu durumda dltte erbezlerinin salgiladigi
testosteron hormonu bilinmeyen bir nedenle vcuttaki gerekli degisiklikleri
gereklestirememistir. En sik rastlanan tipinde dis reme organlari tmyle kadin
reme organlari grnmndedir; ergenlik dneminde kadina zg ikincil esey
zellikleri belirir. Buna karsilik esey bezleri [erbezleri] ve esey kromozomlari
kisinin erkek oldugunu gsterir. Bu tip bozukluk genellikle kiz oldugu sanilan
ocugun ergenlik dnemine girdigi hlde det kanamasinin baslamamasiyla taninir.
Vcuttaki dokular erkek esey hormonlarina ok az ya da hi yanit vermediklerinden
ve dis reme organlari kadininkilere benzediginden ocuk kiz ocugu olarak
yetistirilir.
511





MERYEME GNDERILEN RUH

Kadr suresinin tahlilinde yaptigimiz ayrintili aiklamalarda belirttigimiz gibi,
ruh szcg Kuranda hep vahiy, ilh bilgi anlaminda kullanilmistir.
Dolayisiyla 17. ayetteki ona ruhumuzu gnderdik ifadesi de Meryeme bir takim
ilh bilgilerin gnderildigi anlamina gelmektedir. Ancak bu bilgiler dogrudan
Meryeme vahyedilmemis, bir eli vasitasiyla gnderilmistir. Bu eli, o dnemde

510
(Ana Britannica; c:11, s:313)

511
(Ana Britannica; c:32, s:74)

950
yasamis olan Zekeriyya peygamberden baskasi degildir. nk Kurandan
grendigimize gre, Meryem o dnemde Zekeriyya peygamberin himayesindedir.
Bu ayette ruhumuzu gnderdik szleri ile ifade edilen Meryeme bilgi
verme islemi, ayni olayi anlatan baska ayetlerde ruhumuzu fledik szleri ile ifade
edilmistir. Yine Kadr suresindeki aiklamalarda belirttigimiz gibi, ruh fleme
tabiri az bir bilgi ile bilgilendirmek demektir. Buna gre, Allahin Meryeme
ruhunu gndermesi, elisi Zekeriyya vasitasiyla Meryeme bir takim bilgiler
yollamasi anlamina gelmektedir. Elinin Meryeme rnek gsterdigi mkemmel
beser ise o gn henz bir bebek olan Yahya peygamberdir. nk Yahya peygamber
de kisir anasi tarafindan daha nce Zekeriyya peygambere verilmis bu bilgi ile
dnyaya getirilmistir.
zetlemek gerekirse; daha nce kendisine verilmis olan ilh bilgiyi Meryeme
iletmekle grevlendirilen Zekeriyya peygamber, bu bilgi sayesinde bir erkege gerek
olmadan ocuk dogurabilecegini Meryeme anlatarak grevini yapmis, bu bilginin
dogruluguna kanit olarak da bebek Yahyayi gstermistir. l-i Imran suresinin 42,
43. ayetlerinde sz edilen melekler de Zekeriyya peygamber ile Meryeme
gnderilen ayetlerdir.

.

`-- TEMESSL

.

`-- Temessl szcgnn esas anlami rnek vermek demektir. Bununla


beraber szck, ikinci, nc anlam olarak insan sekline girmek manasinda da
kullanilmistir.
512
Kuran ile ilgili alisma yapanlar, genellikle szcgn esas anlami
yerine uzak anlamini tercih etmislerdir. Byle olunca da Meryeme haberci olarak
Cebrailin geldigi, korkmasin diye de Cebrailin ona bir delikanli kiliginda
grndg yorumlari ortaya ikmistir.
Biz temessl szcgnn esas anlami ile evrilmesi gerektigi kanaatindeyiz.
Szcgn burada asil anlamiyla degerlendirilmesi, yukaridaki alintida geen Incilin
su ifadesi ile de uyum gstermektedir:

36- Bak, senin akrabalarindan Elizabet de yasliliginda bir ogula gebe kaldi. Kisir bilinen bu
kadin simdi altinci ayindadir.
513


18. Ayet:

18
Meryem: Ben senden Rahmn'a [yarattg btn canllara dnyada
oka merhamet eden Allah'a] sgnrm. Eger sen Allah'n korumas altna
girmiy birisi/tak isen... dedi.

Bu ayette Allahtan mesaj getiren eliye Meryemin verdigi tepki dile
getirilmistir.
Buradaki _-- takiyy szcg takva sahibi biri anlaminda olabilecegi gibi,
zel bir isim de olabilir. Bazi kaynaklarda Meryemin bulundugu kentte Takiyy
adinda adi ktye ikmis, gnahkr bir adamin varligindan bahsedilmektedir. Eger
bu bilgi dogru ise, Meryemin, yalniz basina yasadigi yerde kendisine yaklasan

512
(Lisanl-Arab; c.8, s.200, 201. msl, temessl mad.)
513
(Luka; 1/36)
951
kisinin o kt kisi olabilecegini dsnms ve taciz edilmekten korkarak Eger sen
Takiyy adindaki kimse isen demis olmasi mmkndr.
Meryemin Eger sen takiyy [takva sahibi birisi / Takiyy] isen szlerinin yer
aldigi cmle, bir sart cmlesi olmasina ragmen ayette cmlenin ikinci [ceza] blm
mevcut degildir. Bu, okuyanlarin takdirine birakilmistir. Bize gre cmlenin ikinci
blm Bana dokunma! veya Bana zarar verme! sekillerinde takdir edilebilir.

19. Ayet:

19
Eli/Zekeriyy: Ben sadece, sana tertemiz bir delikanl
bagylamam/bagylamak iin, Rabbinin elisiyim dedi.

Allah tarafindan gnderilen bilgiyi ve mesajlari Meryeme getiren eli, bu ilh
bilgi sayesinde Meryemin zekiy [tertemiz] bir delikanli anasi olacagini sylemek
suretiyle, getirdigi bilginin amacini da bildirmektedir.

ZEKIY

Ayette geen zekiy szcg _ zeka fiilinden gelir. Szck lgatlerde
temizlik, paklik, artip bymek, feyiz ve bereket anlamlarina gelir. Zekiy szcg,
- [peltek ze] ile yazilan ve Trkeye de gemis olan zeki, zek szcklerinden
farklidir.
Buradaki zekiy szcg; gnahlardan arinmis, temiz olarak byyp
yetismis, peygamber olarak gnderilmek iin gerekli olan zelliklere sahip, tertemiz
ve nezih anlamlarina gelmektedir. Bu anlamlardan da Isa peygamberin gnahlardan
uzak bir kisilige sahip bulundugu, tertemiz birisi olarak byyp yetisecegi ve
nezahetinin peygamberlige yarasir sekilde oldugu anlasilmaktadir.
Ayetteki -` liehebe ifadesi -+,' liyehebe diye de okunmustur
514
. Bu
kiraate gre anlam Beni Allah sana bir delikanli versin diye gnderdi seklinde
olmaktadir.

20. Ayet:

20
Meryem: Benim nasl delikanlm olabilir? Bana hibir beyer
dokunmamytr. Ben bir yasa tanmaz/iffetsiz biri de degilim dedi.

Meryemin Ben kimseyle temas kurmadim, mesru iliskide bulunmadim, ben
bagiyy, yani gayri mesru iliski kurmus biri de degilim anlamina gelen tepkisi, l-i
Imran suresinde su szlerle bildirilmistir:

47
Meryem: Rabbim! Bana bir beser dokunmamisken benim iin ocuk nasil olur? dedi.
Allah: yledir! Allah diledigi seyi olusturur; O, bir ise karar verdigi zaman onun iin Ol! der, o da
hemen olur dedi.
(l-i Imran/ 47)


514
(Razi, Mefatihul-Gayb; Kurtubi, el-Camiu li Ahkamil-Kuran)
952
21. Ayet:

21
Eli: yledir! Rabbin buyurdu ki: Babasz ocuk vermek, Bana pek
kolaydr. Hem Biz, onu nezdimizden insanlara bir almet/gsterge ve rahmet
yapacagz. Ve o gerekleytirilmiy bir iy oldu.

Elinin [Zekeriyya peygamberin] bu ayette Meryeme yaptigi aiklama, 9.
ayette Allahin kendisine indirdigi vahiy ile ayni mealdedir. Allahin elisi sifatiyla,
dogacak ocugun [Isanin] insanlara bir mucize ve rahmet olacagini bildiren
Zekeriyya peygamberin buradaki szleri, l-i Imran suresinde meleklerin agzindan
su sekilde ifade edilmistir:


45-46
Hani bir zaman haberci yetler: Ey Meryem! Allah seni, Kendisinden bir kelimeyle
mjdeliyor. Onun adi, Meryem oglu s Mesih'tir. Dnya ve hirette saygindir. Ve O,
yaklastirilanlardan ve slihlerdendir. Yksek mevkide bulunarak ve yetiskin biri olarak insanlarla
konusacaktir da.
48
Ve Allah, O'na kitabi, haksizlik, bozgunculuk ve kargasayi engellemek iin
konulmus kanun, dstur ve ilkeleri ve Tevrt ile Incl'i gretecek.
(l-i Imran/ 45)

21. ayetin sonundaki Ve o gerekletirilmi bir i oldu ifadesi, bu szlerin
kime ait olduguna gre iki trl anlasilabilir:
a- Eger bu szler Elinin szlerinin devami olarak kabul edilirse; Bu is kader
olarak yazilip kesinlestirilmistir demektir.
b- Yok, eger Rabbimizin beyani olarak kabul edilirse; Meryem ikna oldu ve
gebe kalmasi iin yapilmasi gerekeni yapti, gereklestirdi demektir.
Biz, hem ayetteki kad fiiline bakarak, hem de bir sonraki ayetin devamlilik
bildiren fe edati ile baslamasini gz nne alarak ikinci anlamin daha uygun
oldugunu dsnyoruz.

22. Ayet:

22
Sonunda Meryem/delikanlya gebe kald. Sonra da O'nunla uzak bir
yere kat gitti.

Bu ayet, Meryemin ikna olarak elinin getirdigi bilgi ile hamile kaldigini ve
sonra da bulundugu yerden daha uzak bir yere gittigini bildirmektedir. Bazi tarih
kaynaklara gre bu yer Beyt el-Lahm [Betlaham] adli sehirdir.
Meryemin ikinci kez yer degistirmesinin sebebini durumunu saklamak iin
diye aiklamak mmkndr. Bu konu Kuranda aika bildirilmemekle beraber,
ayetteki intibaz szcg bu aiklamaya dellet eder mahiyettedir.
Meryemin hamile kaldiginda 13 yasinda oldugu, hamileliginin kimine gre 9
ay, kimine gre 8 ay, kimine gre 7 ay, kimine gre 6 ay, hatta bazilarina gre 3
saat, bazilarina gre de 1 saat srdg yolunda birok rivayet varsa da, bunlarin
hepsi dayanaksiz ve ciddiyetten uzak nakillerdir.

953
23. Ayet:

23
Sonra dogum sancs onu bir hurma ktgne tutunup dayanmaya
zorlad. Keyke bundan nce lseydim ve bsbtn unutulan biri olsaydm!
dedi.

Bu ayette Meryemin gebelik dneminin sonuna geldigi ve dogurmasinin
yaklastigi anlatilmaktadir. Bir hurma agacinin altinda dogum sancisi eken Meryem
hem bitkindir hem de kendini aresiz ve kimsesiz hissetmektedir. Keke bundan
nce lseydim ve bsbtn unutulan biri olsaydim! seklindeki szleri, iinde
bulundugu tedirginligin siddetini gstermektedir. Bu szler, dogum sancisi eken bir
kadinin syleyecegi szler degil, izah edemeyecegi bir sekilde sahip oldugu
ocugunu halkindan nasil gizleyecegini dsnen bir kadinin zntsn ve
pismanligini yansitan szlerdir. nk hibir anne adayi, dogum esnasinda ektigi
sanci sebebiyle zlmez ve pismanlik duymaz.


2426. Ayetler.

24-26
Sonra ona; Meryeme ayagsndaki kiyi; Zekeriyya seslendi: Sakn
zlme, Rabbin alt tarafnda bir su ark yapt. Hurma ktgn kendine dogru
silkele, zerine olgunlaymy taze hurmalar dysn. Sonra ye-i, gzn aydn
olsun. Sonra eger beyerden birini grrsen, Ben Rahmn'a [yarattg btn
canllara dnyada oka merhamet eden Allah'a] bir oru adadm, onun iin
bugn hibir kimseyle konuymayacagm de.

Dogum ncesindeki birka dakikayi nakleden bu ayetlerde Meryemin
sikyetlerine cevap veren ve ona yol gsteren biri ortaya ikmistir. Kim oldugu
belirtilmeden ayette o veya kimse diye bahsedilen kisi, Meryeme Allahin bir
su arki akittigini haber vermis, hurmalardan yemesini, sudan imesini sylemis,
ocukla ilgili olarak gelecek elestirilere cevap vermemesini ve o elestirileri ynelten
insanlarla konusmamasini gtlemistir. Biz bu kisinin Zekeriyya peygamber oldugu
kanaatindeyiz. Daha nce de belirttigimiz gibi, Meryemin bir ocuk doguracagi
haberini vermesi iin de o gnderilmisti.
Zekeriyya peygamber dogum esnasinda Meryemin yanina Allahin
gndermesi ile gitmis olabilecegi gibi, hamile kaldigi gn bildiginden dogum anini
hesaplayarak kendi istegi ile de gitmis olabilir.
Ayetteki '+-=- - min tahtiha ifadesi, '+-=- - men tahtiha olarak da
okunmustur.
515
Men tahtiha ibaresi alttaki kimse demektir. Ayetin anlamini
belirtmek iin men tahtiha ifadesi tercihe daha uygun dsmektedir. Ancak ayette
geen min tahtiha ifadesindeki ' ha zamirini agaa gndermek suretiyle
agacin altindan anlami ikarmak da mmkndr. Nitekim Zemahserinin beyanina
gre Katade bunu tercih etmistir.
516


515
(Razi, Mefatihul-Gayb; Kurtubi, el-Camiu li Ahkamil-Kuran)
516
(Zemahseri; Kessaf)
954
Ayette geen _-= ciz szcg, hurma agacinin alt kismini, yani agacin
meyveli olan kisminin altinda kalan kismi ifade etmektedir.
517
Kutrub ise herhangi
bir agacin kk kismindaki her ktgn ciz oldugunu sylemistir.
518

Buna ve ayetteki - be harf-i cerrinin cmleye katacagi anlama gre, _-=
cizszcgnn iinde bulundugu cmle iki sekilde anlamlandirilabilir:
- Hurma agacinin gvdesini kendine dogru ek ve hareket ettir.
- Gvdedeki taze ve olgun hurmalari kendine dogru hareket ettir.

Meryemin hurma agacini sallamasi ile ilgili olarak birok efsane retilmistir.
Agacin kuru aga oldugu ama kuru agata keramet olarak taze hurma olustugu, hatta
sadece hurma degil elma, armut, seftali, kiraz gibi birok meyve esidinin olustugu
gibi yorumlar bu tr rivayetlere dayanmaktadir. Ancak ayette bu anlatimlari
destekleyecek en ufak bir ipucu yoktur. Ayrica Meryem o esnada bir baskasi
[Zekeriyya peygamber] tarafindan ynlendirildiginden, gelisen olaylarin Meryemle
iliskilendirilmesi de dogru bir yaklasim degildir.

, -'' SAVM [ORU] SZCGNN ANLAMI

, -'' Savm kelimesi, _'

-'', `'', -

-'', .`' =- [yemeyi, imeyi,


konusmayi ve cinsel iliskiyi birakmak] demektir.
519

26. ayetin aik ifadesinden de anlasildigi gibi, Lisanl-Arabin yukaridaki
ifadesi dogru olup savm szcg konusmamayi da kapsamaktadir. Bakara
suresinin 183187. ayetlerinde Mslmanlar iin zorunlu bir grev olarak
belirlenmis savm, yememeyi, imemeyi, cinsel iliskide bulunmamayi ve
konusmamayi gerektirmektedir. Fakat birok lgat ve ilmihal kitaplarinda es-
Savmu fis-Seri [Seriatte Oru] diye basliklar atilmis ve konusmayi terk maddesi
ihmal edilmek suretiyle savmin yeme, ime ve cinsel iliskiyi birakma oldugu
yazilmistir. Yapilan bu ihmali sadece szcgnn esas anlamini bozan bir hata
olarak degerlendirmek dogru degildir. nk bize gre bu ihmal dine karsi yapilmis
byk bir iftiradir. Eger seraitte savmin kapsamindan terk-i kelam ikarilacaksa,
bunun Kuranda yer almasi, yani bizzat Allah tarafindan ikarilmasi gerekmektedir.
Nitekim Rabbimiz Bakara suresinin 185. ayetinde sizden kim o aya [ramazana]
tanik olursa o ayi orulu geirsin talimatiyla getirdigi yeme, ime ve cinsel iliski
seklindeki yasaklara 187. ayette orucun gecesi size hell kilindi szleri ile
istisna getirmis ve ramazan ayi gecelerini kapsam disi birakmistir. Dinde belirleme
iste byle olur. Kuranda terk-i kelamin savmin kapsamindan ikarildigina dair
herhangi bir veri olmadigina gre, bizim kanaatimiz, oru tutarken konusmanin da
terk edilmesi gerektigi ynndedir. Kisiyi takva sahibi yapacak olan orucun kimseyi
takva sahibi yapmayip aksine savurgan ve riyakr biri yapmasinin arkasindaki
sebep, orucun Islamdaki gerek anlamindan farkli olarak uygulanmasindan olsa
gerektir.

517
(Lisanl-Arab; c.2, s. 69]
518
(Razi; Mefatihul-Gayb)

519
(Lisanl-Arab; c:5, s:434)
955

27, 28. Ayetler:

27-28
Sonra Meryem, ocugunu yklenerek toplumuna getirdi. Toplumu
dediler ki: Ey Meryem! Dogrusu sen grlmemiy bir yey yaptn. Ey Hrn'un
kz kardeyi! Senin baban kt bir kiyi degildi, annen de yasa tanmaz/iffetsiz bir
kadn degildi.

Meryem kucaginda bir bebekle dnnce kavmi bu durumu saskinlikla
karsilamis ve evlenmeden bebek sahibi olmasi sebebiyle Meryemi ailesine
yakismayan bir su islemekle [zina yapmakla] itham etmistir.
Dikkat edilirse, kissada Meryemin evden ilk ayrilisinin ehlinden oldugu,
bebegi ile geri dnsnn ise kavmine oldugu ifade edilmistir. Ayrilisindaki
ifadeye uygun olarak Meryemin ehline degil de kavmine dndgnn
sylenmesi, aradan geen zaman iinde Meryemin ehlinden kimsenin hayatta
kalmadigi seklinde yorumlanabilir.

HARUNUN KIZ KARDE

Ayetteki bu ifade ya Meryemin Harun adinda bir erkek kardesi oldugu
anlamina gelir, ya da onun Harun ailesine mensup biri oldugunu gsterir. Bu tarz
hitap seklinin Arap rfnde soya mensubiyeti ifade ettigi bilinmektedir. Zira Araplar
bir kisiyi tanitmak iin o kisinin adini, genellikle o kisinin mensup oldugu kabilenin
gemis byklerinden birinin veya ilk atasi olarak bilinen kimsenin adi ile baglanti
kurarak sylerler. Nitekim Araplarda, bu rfe gre olusmus ve klsik kaynaklarda
Kelbogullari, Esedogullari, Temimogullari, Hasimogullari gibi rnekleri bulunan
kisi isimli soylar vardir. Bu uygulama lkemizde de yerlesmis ve soyadi kanunu
uygulamasinda Falanoglu, Filanoglu gibi, aile byklerinin adlarini tasiyan
soyadlari alinmistir.

Taberi ve el-Gaznevi gibi bazi kaynaklarda ise o dnemde, yine ktlg ile
meshur olmus Harun adli bir kisinin varligindan sz edilmektedir. Eger bu bilgi
dogru ise, bu takdirde Harunun kiz kardesi ifadesi tarizdir, yani st kapali olarak
Harunun ktlgnn Meryeme de isnadidir.
En byk ihtimal ise Meryem, Musa ve Harunun kiz kardesinin adini
tasidigindan ona sitemde bulunmuslardir. Sen byle bir soya sahip olmana ragmen
sorumsuzca soyuna yakismayan bir davranista bulundun! demislerdir. Her yrede
dsk davranislarda bulunan birisi, soyundaki asalet hatirlatilarak azarlanir.

29. Ayet:

29
Bunun zerine Meryem ona; dogum annda ayagsnda bulunan kiyiye;
Zekeriyyaya iyaret etti, ondan geliymeleri aklamasn istedi. Zekeriyya,
Meryemin zina etmeden ocugu dogurduguna kefil olup ocugun mabedde
yetiytirilmesini istedi. Onlar, Biz, yksek mevkide olan kiyiler, henz ergenlik
agna gelmemiy birine nasl sz syleriz/yksek mevkide olan kiyiler henz
ergenlik agna gelmemiy birine nasl sz syler? dediler.
956
34
yte bu, hak sze gre, hakknda ihtilf edip durduklar,
30
Sphesiz ben
Allah'in kuluyum. O bana kitabi verdi ve beni bir peygamber yapti.
31
Beni, ben
nerede olursam olayim mbarek kildi. Hayatta bulundugum mddete bana
salti [ml ynden ve zihinsel aidan destek olmayi; toplumu aydinlatmayi] ve
zekti/vergiyi ykmllk olarak ulaytirdi.
32
Ve beni, anneme iyi davranan bir
kimse yapti. Ve beni bir zorba, mutsuz biri yapmadi.
33
Ve doguruldugum gn,
lecegim gn ve diri olarak yeniden diriltilecegim gn, selm benim zerimedir.
36
Ve yphesiz Allah benim Rabbimdir, sizin de Rabbinizdir. O hlde O'na kulluk
edin, iyte bu, dosdogru yoldur
34
diyen Meryem oglu s'dr.

Meryem, Elinin gdne uyarak oru tutmus ve kavminin zc ithamlarina
ragmen onlara cevap vermemistir. Konusmamasindan baska bir de Size o cevap
verecek seklinde bebegini isaret etmesi ise herkesi ileden ikarmis ve kavminin
Biz; yksek mevkide olan kisiler sabiye nasil konusuruz/ Yksek mevkide olan
kisiler sabiye nasil konusur? szlerine muhatap olmustur.

Daha evvel birok yerde Mushaf tertip heyetinin, necmleri ve dilbilgisi
kurallarini dikkate almadiklarini, tertili ihmal ettiklerini, Mushafi kronolojik olarak
tertip etmediklerini gstermis; bu durumun da, tertip heyetinin dilbilimde uzman
olmamalarindan, dzeltmeleri sonra yapmak zere nce btn koruma yolunu
tercih etmelerinden kaynaklanmis olabilecegini ifade etmistik.
Ne var ki, bu heyetin ve bas sorumlunun bu olumsuzluklara karsi duyarsiz
kalisi, bu nedenle birok olay ve katliamin zuhuru, buna ragmen tertibin
irdelenmesinin engellenmesi, bizi, bunun ihmal ve gafletten degil, ihnetten
kaynaklandigi kanaatine sevketti.
Kurn'daki [Meryem, Zuhruf, Nis sreleri] s peygamberle ilgili pasajlarda
bazi yetlerin yer degistirmis oldugunu, bunlarin bulundugu yere teknik ve
semantik aidan uygun dsmedigini grdk ve bunlari da belirttik.
Pasaj ve paragraflardaki tertilin bozulmasinin, zellikle de isa ve Musa ile ilgili
pasajlarda olusu insani cidden dsndryor.
Kurn'daki bazi yetler, yerlerinden alinip s ile ilgili pasajin iine
yerlestirilmis, bunun sonucu olarak da Kurn'a ynelik nitelikler, s peygambere
kaydirilmis, bylece de yanlis inanlarin olusmasi saglanmistir. Bu nedenle,
tertipte oldugu gibi kiraatte de bir dahlin olup olmadigini arastirmayi bir iman
borcu bildik ve Meryem sresi'ndeki s ile ilgili pasaji yeniden ele alip inceledik
ve daha evvel ihmal ettigimiz ok nemli bulgulara ulastik. Bu yetleri, yeni
bulgular erevesinde meallendiriyoruz. Musa ile ilgili pasajlar da ileriki surelerde
gelecektir.
Meryem/29. yetin, mevcut Mushaftaki lafzina gre meali syledir:
Bunun zerine o [Meryem], o'na [ocuga] iaret etti. Onlar, Biz beikte bir
sab olan kimseyle nasil konuuruz? dediler.
Bu meale gre Meryem, elinin gdne uyarak oru tutmus ve kavminin zc
ithamlarina ragmen onlara cevap vermemistir. Konusmadigi gibi, Size o cevap verecek
seklinde bebegini isaret etmesi de herkesi ileden ikarmis ve kavminin, Biz beikte bir
sab olan kimseyle nasil konuuruz? szlerine muhatap olmustur.
Bu ifadelere gre, s besikte konusmustur. Bu anlam, l-i Imrn/46,
Mide/110. yetlerin mevcut kiraatleriyle de desteklenmis ve s'ya besikte
konusma mucizesi verilmis ve s, mevcut yet tertibine gre besikteyken,
957
'Sphesiz ben Allah'in kuluyum. O bana kitabi verdi ve beni bir peygamber kildi
[yapti]. Beni, ben nerede olursam olayim mbrek kildi. Hayatta bulundugum
mddete bana salti ve zekti tavsiye etti. Ve beni, anneme iyi davranan bir kimse
[kildi]. Ve beni bir zorba, bir mutsuz kilmadi. Ve doguruldugum gn, lecegim gn
ve diri olarak bas olacagim [yeniden diriltilecegim] gn selm benim zerimedir.
Ve phesiz Allah benim Rabbimdir, sizin de Rabbinizdir. O hlde O'na ibdet
edin, ite bu, dosdogru yoldur diye konusmustur. (!)
Ne var ki, belirttigimiz gibi, bu paragrafin tertibi de dzgn yapilmamis,
s'nin szlerinden olan 36. yet [Ve phesiz Allah benim Rabbimdir, sizin de
Rabbinizdir. O hlde O'na ibdet edin, ite bu, dosdogru yoldur ifadeleri], 34.
yet olarak tertip edilerek paragraf kuralsizlastirilmis ve anlamsizlastirilmistir.
Yani bu ayet aika paragrafa mdahale edildigini haykirmaktadir. Biz bunu
belirleyip daha evvel syle bir dzenleme yapmistik.
O [besikteki ocuk], dedi ki: Sphesiz ben Allah'in kuluyum. O bana kitabi
verdi ve beni bir peygamber kildi [yapti]. Beni, ben nerede olursam olayim
mbrek kildi. Hayatta bulundugum mddete bana salti ve zekti tavsiye etti. Ve
beni, anneme iyi davranan bir kimse [kildi]. Ve beni bir zorba, bir mutsuz kilmadi.
Ve doguruldugum gn, lecegim gn ve diri olarak bas olacagim [yeniden
diriltilecegim] gn selm benim zerimedir. Ve sphesiz Allah benim Rabbimdir,
sizin de Rabbinizdir. O hlde O'na ibdet edin, iste bu, dosdogru yoldur.
(Meryem/30-33, 36)
Biz tahlilimizi, nce bu pasajda ve s ile ilgili diger yetlerde yer alan -+

-'' [el-
mehdi/besik] szcg zerinde yaptik. Diger szckler gibi ilk Mushaflarda harekesiz
olarak yazili olan bu szcgn, -+

-'' [el-mehdi], -+

-'' [el-mdi] ve-+ -'' [el-mihdi] olarak


okunmasi mmkndr. -+

-'' [el-mehdi] okunursa, besik; -+ -'' [el-mhdi] okunursa


yksek mevki anlamina gelmektedir.
520

Elimizdeki resmi Mushafta bu szcgn s ile ilgili olarak ilk getigi yer l-i
Imrn/38-39. yetlerdir. Ilk Mushaflardan Isam nshasinda bu yetlerin yer aldigi
385. varak kayiptir. Bu sayfa, Dvd b. Ali Keylan tarafindan Mekke'de 1437/841
senesinde yazilarak Mushafa yerlestirilmistir.
521
Kayip olan sayfayi yazanlar
yetteki -+-'' [el-mhd] szcgn harekelememisler; yani szcg -+

-'' [el-mehdi],
-+

-'' [el-mhdi] ve-+ -'' [el-mihdi] seklinde okunabilir kilmislardir.


Meryem/29'daki el-mehdi szcg, -+ -'' [el-mhdi] seklinde okunursa, yetin anlami,
Bunun zerine o [Meryem], o'na [ocuga] isaret etti. Onlar, Biz; yksek mevkideki
kisiler, sabye nasil konusuruz? dediler seklinde olacaktir.
Yine bu yetin orijinalindeki

'- [nkellim] diye okunan szcgn, ilk Mushaflarda


harekesiz olusu ve bu szcg olusturan harflerin

', [ykellim] seklinde de


okunabilecegi gereginden hareket edildiginde yetin anlami, Bunun zerine o [Meryem],
o'na [ocuga] iaret etti. Onlar, Yksek mevkideki kiiler, sabye nasil konuur? dediler
seklinde olur.
yetteki szcklerin kiraatlerini ve anlamlarini bylece aikladiktan sonra pasajdaki
yetlerin tertibi konusuna yeniden dnyoruz.
Elimizdeki Mushafin 30. yeti, .' [qle/o dedi ki] ifadesiyle baslamaktadir. Bu yet, 29.
yetin devaminda tertip edilerek, s, beikteki ocuk dedi ki: anlami olusturulmustur.
Bu szckler, besikteki ocugun konusamayacagini ileri srenlere bir gsteri durumunda
olsa idi, teknik olarak cmle f-i takibiyye ile baslayarak ifadenin, .'- [fe qle] seklinde

520
Lisnu'l-Arab; Tcu'l-Ars, Mhd mad.
521
Mushaf-i Serif, ISAM yayinlari.
958
olmasi gerekirdi. Nitekim 29. yette Meryem'e yapilan ithama karsi Meryem'in savunmasi,
,'' -'-' [fe eret ileyhi/bunun zerine o, (yani, Meryem), o'na [ocuga] isaret etti]
seklinde fa-i takibiyye ile gelmistir.
Kisacasi 30. yet de, teknik ynden bulundugu yere uygun degildir. 30. yet teknik ve
anlam itibariyle, 34. yetin devamidir. Cmle hlinde 31-33 ve 36. yetler ile birlikte 34.
yette yer alan Meryem oglu s ifadesinin sifatidir. Bu kabule gre paragrafin anlami
syle olacaktir:
Bunun zerine o [Meryem], o'na [ocuga] iaret etti. Onlar, Biz; yksek
mevkide olan kiiler sabye nasil konuuruz/Yksek mevkide olan kiiler sabye
nasil konuur? dediler. Ite bu, hakk sze gre, hakkinda ihtilf edip durduklari,
'Sphesiz ben Allah'in kuluyum. O bana kitabi verdi ve beni bir peygamber kildi
[yapti]. Beni, ben nerede olursam olayim mbrek kildi. Hayatta bulundugum
mddete bana salti ve zekti tavsiye etti. Ve beni, anneme iyi davranan bir kimse
[kildi]. Ve beni bir zorba, bir mutsuz kilmadi. Ve doguruldugum gn, lecegim gn
ve diri olarak bas olacagim [yeniden diriltilecegim] gn, selm benim zerimedir.
Ve phesiz Allah benim Rabbimdir, sizin de Rabbinizdir. O hlde O'na ibdet
edin, ite bu, dosdogru yoldur diyen Meryem oglu s'dir. (Meryem/29, 34, 30-
33, 36)
Bu paragrafta aika s'nin peygamberlik grevi ve hayati zetlenmistir. Onun tebliginde
de Snnetullah disinda herhangi bir ayricalik sz konusu degildir. s'nin misyonu ile ilgili
burada verilen zet su yetlerde de zikredilmistir:

'Sphesiz Allah, Meryem oglu Mesih'in kendisidir diyen kimseler kesinlikle kfir olmulardir. Hlbuki
Mesih, Ey Isrlogullari! Benim Rabbim ve sizin Rabbiniz Allah'a kulluk edin. Sphesiz kim Allah'a ortak
koarsa kesinlikle Allah ona cenneti haram eder, onun barinagi da atetir. Ve zlimler iin yardimcilardan
kimse yoktur. Allah, n ncsdr diyen kimseler kesinlikle kfir olmulardir. Oysa tek ilhtan
baka ilh yoktur. Eger sylediklerinden vazgemezlerse, kesinlikle onlardan kfir olan kimselere aci veren
bir azap dokunacaktir.
(Mide/72-73)

s apaik delillerle geldigi zaman dedi ki: Ben size hikmeti [zulm ve fesadi engellemek iin konulmu
kanun, dstur ve ilkeleri] getirdim ve hakkinda ihtilfa dtgnz eylerin bir kismini size aiklayayim diye
geldim. O hlde Allah'a kari takvli olun ve bana itaat edin. Sphesiz ki Allah; O, benim Rabbimdir ve sizin
Rabbinizdir. yle ise O'na kulluk edin. Ite bu, dogru bir yoldur.
(Zuhruf/63-64)

Bu paragraftaki metne gre de, mhdde [yksek mevkide] olan, s degil o gnn ileri
gelen mabed grevlileridir.
Meselenin temel unsuru olan -+-'' [el-mehd] kelimesi, s peygamber ile ilgili olan l-i
Imrn/46 ve Mide/110'da da gemektedir. Szck, -+

-'' [el-mhd] eklinde okuyup


anlamlandirildiginda bu yetlerin anlami yle olacaktir:

Ve yksek bir mevkide bulunarak, yetiskin biri olarak insanlarla konusacak ve o slihlerdendir.
(l-i Imrn/46)

959
O zaman Allah syle diyecektir: Ey Meryem oglu s! Senin zerinde ve annenin zerinde olan nimetimi
hatirla! Hani Ben seni rhu'l-kuds ile desteklemistim. Yksek bir mevkide bulunarak ve yetiskin biri olarak
insanlarla konusuyordun. Hani sana kitabi, hikmeti [zulm ve fesadi engellemek iin konulmus kanun, dstur
ve ilkeleri], Tevrt'i ve Incl'i gretmistim. Hani Benim iznimle amurdan kus seklinde bir sey yapiyordun ve
flyordun, o da Benimiznimle kus oluveriyordu. Anadan dogma kr olani ve alaca hastaligina yakalanmis
kimseyi iznimle iyilestiriyordun. Yine Benim iznimle lleri ikariyordun. Ve hani Isrlogullari'na apaik
mucizelerle geldigin ve onlardan inkr edenlerin, Bu ancak apaik bir sihirdir dedikleri zaman seni
onlardan korumustum.
(Mide/110)
Bu yetlerde, Meryem/29'un aksine yksek mevkide olan s'dir. Rabbimiz o'na yksek
mevkiler ihsan etmistir. Bu Nis/158'de, Onu kesin olarak ldrmediler. Aksine Allah o'nu
Kendine ykseltti [derecesini artirdi] eklinde ifade edilmistir. Byle yksek mevkilerin
Idrs peygambere de ihsan edildigi bildirilmistir:

Ve Kitap'ta Idrs'i an/hatirlat. Sphesiz o, ok sdik biriydi, bir peygamberdi. Ve Biz o'nu yce bir mekna
ykselttik.
(Meryem/56-57)

Bu aiklamalardan anlasildigina gre, Mushaftaki s ile ilgili pasajlarin yetlerinin yerleri
ve kiraatleri, s'ya zel bir stat verebilmek iin bilinli olarak degistirilmis ve bylece s
besikte iken konusturulmus, gge/Allah'in yanina uurulmus, insanlar tekrar gelecegine
inandirilmis, gelisi kiymet alameti sayilmis ve lmeden evvel herkesin o'na iman edecegi
inanci yayginlastirilmistir.
Yahdi ve Hristiyanlar, s peygamberin besikte konustugunu reddetmekte ve
su grsleri ileri srmektedirler:
Eger bu olay gerekten meydana gelseydi, ok ilgin ve etkileyici olmasi
sebebiyle tevatr seklinde yayilir ve hi unutulmazdi. Hlbuki byle bir olay hi
duyulmamistir ve Hristiyanlarin en fanatiklerinde bile byle bir inan
olusmamistir. Ayrica Yahdilerin o dnemde s'ya dsman olduklari trih bir
gerektir. Nitekim s eliligini iln edince o'nu ldrmeye ugrasmislardir. Eger
s besikte konusmus ve peygamberligini iln etmis olsaydi, Yahdiler o'nu daha o
zaman ortadan kaldirirlardi.
Biz bu grs daha evvel, s peygamberin besikte konusma mucizesine inanmayanlarin
bu dsnceleri ilk bakista mantikli gibi grnse de, o gnn bagnaz Yahdilerinin zina ile
suladiklari Meryem'i neden recm etmediklerinin cevabini aiklamaya yetmemektedir.
Bize gre, Isrlogullari'nin recm etme girisiminden Meryem'i ancak byle bir mucize
kurtarmis olabilir mantigiyla reddetmistik. Fakat daha sonraki arastirmalarimiz
neticesinde byle bir olayin vki olmadigi kanaatine ulasmis ve bunun delillerini de
yukarida zikretmis bulunuyoruz.

35
Allah iin ocuk edinmek diye bir yey yoktur. O, bundan arnktr. O, bir
yeye hkmederse, ona sadece Ol der, o da oluverir.
s peygamberin gayr-i mesru bir ocuk ve sahte bir peygamber oldugunu iddia
eden Yahudiler ile onun Allah'in oglu oldugunu ve Allah'in onda cisimlendigini
iddia eden Hiristiyanlar, birbirleri ile srekli ihtilf hlinde olmuslardir.
Yukaridaki yetler, hem Yahudilerin hem de Hiristiyanlarin bu yanlis anlayislari
sebebiyle ortaya ikmis olan ihtilflara son vermis olmaktadir. Bylece Rabbimiz
960
her iki tarafin da yanlis dsnce ve kanaatlerini ortadan kaldirmis, geregi btn
aikligiyla ortaya koymustur. Allah'i Kur'n'dan taniyanlar ve akliselim sahipleri
artik bilmektedirler ki, Allah ocuk edinme gibi noksanliklardan mnezzehtir.
Kur'n'da bu konularin yer aldigi baska yetler de vardir:
116-118
Ve hani Allah demisti ki: Ey Meryem oglu s! Sen mi insanlara: Beni ve annemi,
Allah'in astlarindan iki tanri edinin dedin? s: Sen ariniksin, benim iin gerek olmayan bir seyi
sylemem bana yakismaz. Eger ben onu demis olsam, Sen, bunu kesinlikle bilmistin. Sen, benim
iimde/zmde olani bilirsin, ben ise Senin zatinda olani bilmem. Sphesiz Sen; grlmeyeni,
duyulmayani, sezilmeyeni, gemisi, gelecegi en iyi bilenin ta kendisisin! Ben, onlara sadece, Senin
bana emrettiklerini; Benim ve sizin Rabbiniz olan Allah'a kulluk edin dedim. Ve ben, ilerinde
oldugum mddete onlar zerine taniktim. Ne zaman ki Sen, beni vefat ettirdin; gemiste
yaptiklarimi ve yapmamgerekirken yapmadiklarimi bir bir hatirlattirdin/ beni ldrdn, Sen, onlari
gzetleyenin ta kendisi oldun. Ve sphesiz Sen, her seye en iyi tanik olansin. Eger onlara azap
edersen, sphesiz onlar, senin kullarindir ve eger onlari bagislarsan, sphesiz Sen, en stn, en gl,
en serefli, maglp edilmesi mmkn olmayan/ mutlak galip olanin, en iyi yasa koyan, bozulmayi iyi
engelleyen/saglam yapanin ta kendisisin dedi.
(Mide: 116118)

59
Sphesiz Allah katinda s'nin durumu, dem'in/her insanin durumu gibidir; O, onu
topraktan olusturdu, sonra ona Ol! dedi, o da hemen oldu.
60
Bu gerek, senin Rabbindendir, yleyse sphecilerden olma.
61
Sana bilgiden geldikten sonra
artik kim bu konuda seninle tartisirsa hemen: Gelin, ogullarimizi ve ogullarinizi, kadinlarimizi ve
kadinlarinizi, kendimizi ve kendinizi agiralim, sonra da birbirimizi dislayip gzden ikaralim da
Allah'in dislayip gzden ikarmasini yalancilar zerine kilalim de.
(l-i Imrn: 5960)

37. Ayet:

37
Sonra da kendi aralarndan kan tutarsz gruplar, ihtilfa dytler. yte
o byk gnn tanklgndan, duruymasndan o kfirlerin; Allah'n ilhlgn
ve rabligini bilerek reddeden o kiyilerin vay haline!

Isa peygamber ile ilgili olarak Hiristiyanlar, kendi aralarinda da hiziplere,
mezheplere ayrilmislardir. Ilk dnem Kuran bilimcilerinden olan Mukatilin
tespitlerine gre o dnemde Hiristiyanlarin iinde farkli inanislara sahip grup
vardir:
- Isa Allahin ogludur diyen Nasturler,
- Isa Allahin kendisidir diyen Mar-Yakubler ve
- Allah n ncsdr diyen Melkanler.

Rabbimiz Kuranda bu sapik inanlari reddedip geregi aiklamistir:

43
Allah, onlarin dediklerinden byk bir ycelikle arinik ve pek ycedir.
(Isra/ 43)

73
Andolsun, Allah n ncsdr diyen kimseler kesinlikle kfir; Allah'in ilhligini ve
rabligini bilerek reddeden birileri olmuslardir. Oysa tek ilh'tan baska ilh yoktur. Eger
961
sylediklerinden vazgemezlerse, kesinlikle onlardan kfirlere; Allah'in ilhligini ve rabligini
bilerek reddetmis olan kimselere aci veren bir azap dokunacaktir.
(Maide/ 73)

Kuranda Meryem ve Isa peygamber hakkinda verilen bilgiler, Isa
peygamberin dogumu ile Kuranin inisi arasindaki dnemde ortaya ikmis Yahudi
ve Hiristiyan inanlarini yansitmaktadir. Ne var ki, Kuranin inisinden bu yana,
tipki Mslmanlarin yzlerce mezhebe binlerce mesrebe ayrildigi gibi, Hiristiyan ve
Yahudiler de mezheplere, mesreplere ayrilmislar ve her bir hizip degisik inan ve
yasam tarzi sergilemistir. Bizim dsncemize gre, gerek Mslmanlar, gerekse
Ehl-i Kitap arasinda ortaya ikmis olan yanlis inan ve yasam tarzlarinin insanlarin
hayatlarindan ikarilip atilmasi iin Kuranda verilen mesajlar ve ilh ilkeler
sadece Mslmanlara degil, Ehl-i Kitapa da ulastirilmalidir. Kuran erlerinin ortaya
koyacagi bu yndeki alismalar, insanligin dogru istikameti tanimasi bakimindan
nemli sonulara yol aacak bir potansiyeli tasimaktadir.

3840. Ayetler:

38
Bize gelecekleri gn, neler iyitecekler, neler grecekler! Fakat yirk
koyarak yanly; kendi zararlarna iy yapan o kimseler, bugn apak bir
sapklk iindedirler.
39
Ve sen onlar, kendileri bilgisizlik, duyarszlk iindeyken ve
inanmyorlarken emrin yerine getirilecegi o byk piymanlk gnyle uyar!
40
Sphesiz Biz, yeryzne ve onun zerindeki kimselere vris
olacagz/onlar gidecek Biz kalacagz. Ve onlar yalnzca Bize
dndrleceklerdir.

39. ayetteki uyarma talimati peygamberimize verilmektedir. Uyarinin
ulastirilacagi muhatap ise hem peygamberimizin o gnk muhataplari [yani o
gnleri yasayanlar], hem de daha sonra Kuranin teblig edildigi kimselerdir. Byk
bir tehdit ve azar slbu ile hatirlatilan pismanlik gn ise mahseriyle, cennetiyle,
cehennemiyle ahiret gndr. O gn cennetteki insanlar bile Keske daha fazla
salihat isleseydim de daha byk nimetlere nail olsaydim! diye pismanlik
duyacaklardir.

12
Sululari, Rablerinin huzurunda baslari ne egilmis olarak: Ey Rabbimiz! Grdk ve
dinledik, simdi bizi geri evir de slih bir amel isleyelim, biz artik kesin bir sekilde inaniyoruz
derlerken bir grsen!
(Secde/ 12)

55-58
Ve ansizin azap gelmeden,
kisinin, Allah'in yaninda, yaptigim lszlklerden dolayi yazik bana! Dogrusu ben alay
edenlerdendim demesinden
yahut Allah, bana dogru yolu gsterseydi, her hlde ben Allah'in korumasi altina girmis
kimselerden olurdum demesinden
veya azabi grdg zaman, Bana bir geri dns olsaydi da ben de o iyilik-gzellik retenlerden
olsaydim demesinden nce Rabbinizden size indirilenin en gzelini izleyin.
(Zmer/ 56)

41. Ayet:

962
41
Kitap'ta brhm'i de an/hatrlat. Sphesiz ki o, z-sz dogru biri idi,
peygamberdi.

Bu ayetle baslayan pasajda tevhit dininin nderi Ibrahim peygamberin
insanlara tanitilmasi amalanmistir. Bu dogrultuda olmak zere, Ibrahimin (as) hem
peygamberliginden, hem de siddik biri oldugundan sz edilmistir. Siddik
szcg; son derece sadik ve dogru, hakki adamakilli tasdik eden, tasdikinde ok
samim kimse demektir.
Hatirlanacak olursa, Ibrahim peygamberin ismi ilk defa Al suresinde, ikinci
olarak da kendisine verilen suhuftaki bazi ilkelerin aiklanmasi sebebiyle Necm
suresinde gemisti. Daha sonra Sad suresinin 4547. ayetlerinde de adi zikredilmis,
G ve basiret sahibi kullarimiz Ibrahimi, Ishaki ve Yakubu da hatirla! Sphesiz
Biz onlari yurt dncesi safligiyla saflatirdik [ari duru hle getirdik]. Ve phesiz
onlar, yanimizda seilmi en hayirli kimselerdendir denilerek onun da hayirli
kimselerden biri olduguna dikkat ekilmisti.
Kisisel zellikleri ve tevhit mcadelesinde verdigi emekler Kuranda hep
karsimiza ikacak olan Ibrahim peygamber hakkindaki ilk ayrinti ise konumuz olan
bu ayetlerde verilmektedir.
Ibrahim peygamberin kissasinin anlatildigi bu ayetlere gemeden nce, onu
tanitan diger ayetlerden birka rnek daha vermenin yararli olacagi kanaatineyiz:

130
Ve Ibrhm'in dininden/yasam tarzindan, kendini akilsizlastiran kimseden baska kim yz
evirir? Ve Biz o'nu dnyada semistik. Hi sphesiz o, hirette de iyilerden biridir.
( Bakara/ 130)

75
Sphesiz Ibrhm, ok yumusak huylu, ok ah-vah eden/yufka yrekli/ynelen biriydi.
(Hud/ 75)

4,5
Ibrhm'de ve o'nunla beraber bulunanlarda Ibrhm'in babasi iin, Senin iin kesinlikle
bagilanma dileyecegim. Ve Allah'tan olan hibir eye gcm yetmez demesi hari kesinlikle
sizin iin gzel bir rnek vardir. Hani Ibrhm ve Ibrhm ile beraber olanlar, toplumlarina, Biz,
sizden ve sizin Allah'in astlarindan taptiklarinizdan uzagiz. Biz, sizi silip attik. Ve siz, bir tek
olarak Allah'a inanincaya kadar sizinle bizim aramizda sonsuza dek bir dsmanlik ve bugz
belirmistir. Rabbimiz! Yalniz Sana dayandik, Sana yneldik. Ve dns ancak Sanadir. Rabbimiz!
Bizi, kfirler; Senin ilhligini ve rabligini bilerek reddeden kimseler iin bir atese atilma/imtihan
araci yapma! Bizi bagisla! Rabbimiz! Sphesiz Sen, en stn, en gl, en serefli, maglp edilmesi
mmkn olmayan/mutlak galip olanin, en iyi yasa yapanin, en saglamyapanin ta kendisisin!
demislerdi.
(Mmtehine/ 4, 5)

120,121
Sphesiz Ibrhm itenlikle Allah'a boyun egen, ortak kosma inancindan dnms,
Allah'in nimetlerine karsilik deyen basli basina bir mmet idi. Ve o, ortak kosanlardan olmadi. Ve
Allah, o'nu seti ve dosdogru yola kilavuzladi.
122
Ve Biz Ibrhm'e dnyada iyilik-gzellik verdik. Ve sphesiz O, hirette de kesinlikle
slihlerdendir.
123
Sonra sana: Kfrden; Allah'in ilhligini ve rabligini bilerek reddetmekten, ortak
kosmakdan dnms bir kisi olan ve ortak kosanlardan olmayan Ibrhm'in dinine/yasamtarzina tbi
ol diye vahyettik.
(Nahl/ 120- 123)

4245. Ayetler:

963
42-45
Bir zaman o, babasna: Babacgm! yitmeyen, grmeyen ve sana
hibir yarar olmayan yeylere niin kulluk ediyorsun? Babacgm! Sphesiz
sana gelmeyen bir bilgi bana geldi. O hlde bana uy da, sana dosdogru bir yolu
gstereyim. Babacgm! Seytana kulluk etme. Sphesiz yeytan Rahmn'a
[yarattg btn canllara dnyada oka merhamet eden Allah'a] si oldu.
Babacgm! Sphesiz ben, sana Rahmn'dan [yarattg btn canllara dnyada
oka merhamet eden Allah'tan] bir azap dokunur da yeytan iin bir yol
gsteren, koruyan, yardm eden bir yakn olursun diye korkuyorum demiyti.

Bu ayetlerde Ibrahim peygamberin uyariya babasindan basladigi ve ilk
uyarinin da tevhit konusunda oldugu grlmektedir. Ibrahim peygamberin babasi ve
kavmine yaptigi bu uyarilara Kuranda birka kez yer verilmistir:

74
Ve hani Ibrhm, babasi Azer'e, Sen putlari tanrilar mi ediniyorsun? Sphesiz ben seni ve
toplumunu apaik bir sapiklik iinde gryorum demisti.
75
Ve Biz, kanit elde etmesi ve kesin inananlardan olmasi iin Ibrhm'e gklerin ve yerin
mlkiyeti ve ynetimini bylece gsteriyorduk.
76
Bu nedenle Ibrhm, zerine gece bastirinca, bir yildiz grd, Bu, benim rabbimdir dedi.
Sonra yildiz batinca, Ben batanlari sevmem dedi.
77
Sonra ay'i dogarken grnce de, Bu, benim rabbimdir dedi. O da batinca, Andolsun ki
Rabbim bana dogru yolu gstermeseydi, kesinlikle ben sapkinlar toplumundan olurum dedi.
78,79
Sonra gnesi dogarken grnce de, Bu benim rabbimdir, bu daha byk! dedi. Sonra o
da batinca, Ey toplumum! Sphesiz ben sizin ortak kostugunuz seylerden uzagim. Kesinlikle ben
hanif; btil inanlardan dnms biri olarak yzm, gkleri ve yeri yoktan var edene/yok edecek
olana evirdim ve ben ortak kosanlardan degilim dedi.
80-81
Ve toplumu o'nunla tartisti. Ibrhm; Bana dogru yolu gstermisken Allah hakkinda
benimle mi tartisiyorsunuz? O'na ortak kostuklarinizdan hi korkmuyorum. Ancak Rabbimin
diledigi ey hari. Rabbim bilgice her seyi kusatmistir. Hl dsnmez misiniz? Ve Allah,
haklarinda hibir g-kuvvet indirmedigi hlde, siz O'na ortak kosmaktan korkmuyorken, ben sizin
ortak kostugunuz seylerden nasil korkarim? Bu durumda eger biliyorsaniz, bu iki topluluktan hangisi
gvende olmaya daha layiktir? dedi.
82
Su iman edenler ve imanlarina yanlis; kendi zararlarina olan is giydirmeyenler/ ortak kosma
inanci karistirmayanlar, iste onlar, gven kendilerinin olanlardir. Kilavuzlandiklari dogru yolu
bulanlar da onlardir.
83
Ve iste bunlar, toplumuna karsi Ibrhm'e verdigimiz kanitimizdir. Biz diledigimizi
derecelerle ykseltiriz. Sphesiz senin Rabbin en iyi yasa koyan, bozulmayi iyi engelleyen/ saglam
yapandir, ok iyi bilendir.
84
Ve Biz o'na Ishk'i ve Yakb'u da bagisladik. Hepsine dogru yolu gsterdik. Daha nce de
Nh'a ve o'nun soyundan Dvd'a, Sleymn'a, Eyyb'a, Ysuf'a, Ms'ya ve Hrn'a da dogru yolu
gstermistik. Ve Biz gzellik-iyilik retenlere byle karsilik veririz.
(Enm/ 74- 84)

16,17
Ibrhm'i de eli gnderdik/kurtardik. Hani o, toplumuna: Allah'a kulluk edin ve O'nun
korumasi altina girin. Eger bilirseniz bu sizin iin daha hayirlidir. Sphesiz siz Allah'in astlarindan
birtakim putlara tapiyorsunuz ve yalan uyduruyorsunuz. Haberiniz olsun ki sizin Allah'in astlarindan
mabut diye o taptiklariniz, sizin iin bir rizik vermeye g yetiremezler. Onun iin rizki Allah
yaninda arayin ve O'na kulluk edin ve O'na sahip oldugunuz nimetlerin karsiligini deyin. Yalnizca
O'na dndrleceksiniz demisti.
24
Sonra Ibrhm'in toplumunun cevabi, yalnizca: Onu ldrn veya yandirin/ ileri derecede
sikintiya sokun demeleri oldu. Sonra da Allah o'nu atesten/ sikintidan kurtardi. Sphesiz bunda,
iman edecek bir toplum iin almetler/ gstergeler vardir.
25
Ve Ibrhm dedi ki: Siz, sirf aranizdaki dnya hayatinda sevgi iin Allah'in astlarindan
birtakim putlar edindiniz. Sonra kiymet gn, kiminiz kiminizi tanimayacak, kiminiz kiminizi
dislayip gzden ikaracaktir. Varacaginiz yer de cehennemdir. Ve sizin iin yardimcilardan da
yoktur.
(Ankebut/ 1625)
964

26,27
Ve hani bir zamanlar Ibrhm babasina ve toplumuna: Sphesiz ben sizin taptiginiz
eylerden uzagim. Beni yoktan yaratan ayri. Sphesiz ki artik O, beni dogru yola iletecektir
dedi.
28
Ibrhm bu sz, onlarin dnmesi iin ardindan gelecek olanlara devamli kalacak bir sz
yapti.
(Zhruf/ 2628)

Yukaridaki ayetlerde grldg gibi, Ibrahim peygamber, msrik olan babasi
ve kavmini makul ve mantikli gerekelerle uyarmistir. Onlara grmeyen, duymayan
ve kendilerine bile hayirlari olmayan nesnelere [putlara] yakarmanin, tapmanin
mantiksiz oldugunu sylemis, bu davranislari sebebiyle onlari akilsiz olarak
nitelemis ve kinamistir.
Uyarinin Ibrahim peygamberin yaptigi gibi yakin akrabadan baslamasi,
Rabbimizin koydugu bir ilkedir. Nitekim Yce Allah, peygamberimize de bu
dogrultuda emir vermistir:

214
Ve en yakin oymagini uyar.
(Suara/ 214)

Bu ayetlerde Ibrahim peygamberin Babacigim! Seytana kulluk etme!
ifadesiyle dikkat ektigi seytan, Iblistir. nk Ibrahim peygamberin babasi ve
kavmi kendi ham fikirlerine tbi olarak menfaatlerine uygun grdklerini lp
bimeden yapmakta, kelimenin tam anlamiyla beyinlerindeki seytana uymaktadirlar.
Bu davranis, baska ayetlerde de gemektedir:

117
Onlar, Allah'in astlarindan, yalnizca disilere yakarirlar. Ve onlar ancak inati seytana
yakarirlar.
(Nisa/ 117)

63
Allah'a yemin olsun ki Biz kesinlikle senden nce birtakim mmetlere eliler gnderdik de
seytan onlara amellerini bezeyip ssl gsterdi. Iste o seytan, bu gn onlarin koruyucu, yol gsterici
yakinidir. Ve onlar iin aci bir azap vardir.
(Nahl/ 63)

IBRAHIM PEYGAMBERIN UYARI SLBU

Ibrahim peygamber, babasini aklini kullanmasi ve kimseye faydasi olmayan
seylere ibadet etmemesi ynnde uyarir ve dosdogru yolu gstermek zere onu
kendisine uymaya davet ederken gayet nazik ve yumusak bir slp kullanmistir. Onu
seytana kulluk etmeye devam etmesi hlinde Allahin azabiyla karsilasacagi
ynnde uyarirken de slubu yine ayni olmustur. Bu slp aslinda tm insanlar iin
rnek teskil eden bir sluptur. nk Rabbimiz, teblig ve tebyinin bu slpta olmasi
gerektigini birok ayette belirtmistir:

10
Onlarin sylediklerine/ syleyeceklerine de sabret. Ve gzel bir ayrilisla onlardan ayril,
965
(Mzzemmil/ 10)

63
Sonra, Biz, sadece iyilik etmek ve uzlastirmak istedik diye Allah'a yemin ederek sana
geldiler. Iste onlar, Allah'in, kalplerindekini bildigi kimselerdir; artik sen, onlardan mesafelen ve onlara
gt ver. Ve onlara, kendileri hakkinda, derinden etkileyecek gzel sz syle!
(Nisa/ 63)

43
Her ikiniz gidin Firavun'a. Sphesiz o azdi.
44
Sonra ona gt almasi ve saygiyla, sevgiyle,
bilgiyle rpermesi iin yumusak sz syleyin.
(Ta Ha/ 43, 44)

125
Rabbinin yoluna, haksizlik, bozgunculuk ve kargasayi engellemek iin konulmus kanun,
dstur ve ilkelerle ve gzel gtle agir! Ve onlarla en gzel sekilde mcdele et. Sphesiz Rabbin
Kendi yolundan sapanlari en iyi bilendir ve O, kilavuzlandiklari dogru yolda olanlari da en iyi
bilendir.
(Nahl/ 125)

Ibrahim peygamberin burada srekli Babacigim, babacigim! demesi,
babasini asiri derecede sevdigini ve onun azap ekmesini istemedigini
gstermektedir.

46. Ayet:

46
Babas: Ey brhm! Sen benim ilhlarmdan yz m eviriyorsun?
Eger vazgemezsen, andolsun seni taylayarak ldrrm. Haydi, uzun bir
mddet bana uzak ol/defol! dedi.

Ibrahim peygamberin gerekleri makul ve mantikli bir sekilde anlatmasina,
hatta yalvararak uyarmasina ragmen babasi onu tehdit etmis ve yakinindan
kovmustur.

47, 48. Ayetler:

47,48
brhm: Selm sana olsun, senin iin Rabbimden bagylanma
dileyecegim. Sphesiz O, bana ok armagan verendir. Ve ben, sizden ve
Allah'n astlarndan kulluk ettiginiz yeylerden ekilip ayrlyorum. Ve Rabbime
dua edecegim. Rabbime yalvarymda mutsuz olmayacagm umuyorum dedi.

Babasinin bu kaba davranisina karsilik Ibrahim peygamber ona ilh ilkeler
erevesinde mukabele etmistir. Ibrahim peygamberin bu tutumu, Kuranda birok
ayette tavsiye edilen ve Furkan suresinde de Rahmanin kullari yle kimselerdir ki
basligi altinda siralanmis olan zelliklerdendir:

966
63
Ve Rahmn'in; yarattigi btn canlilara dnyada oka merhamet eden Allah'in kullari yle
kimselerdir ki onlar, yeryznde alakgnlllkle yrrler ve cahil kimseler kendilerine lf attigi
zaman Selm! derler.
(Furkan/ 63)

55
Ve onlar, bos sz isittikleri zaman, ondan yz evirirler ve Bizim islerimiz yalnizca bizim
iin, sizin isleriniz de yalnizca sizin iindir. Size selm olsun! Biz cahilleri aramiyoruz derler.
(Kasas/ 55)

49, 50. Ayetler:

49
Sonra brhm, toplumundan ve onlarn Allah'n astlarndan kulluk
ettikleri yeylerden uzaklaynca, Biz o'na shk' ve Yakb'u ihsan ettik.
Hepsini de peygamber yaptk.
50
Ve Biz onlara rahmetimizden armaganlarda bulunduk. Ve onlar iin
yce bir dogruluk dili yaptk.

Yce Allah, Ibrahimin (as) bir hanif olarak gsterdigi gayretler karsiliginda
ona kendisi gibi peygamberlik rtbesiyle onurlandirdigi evltlar ve torunlar ihsan
etmis, onlari saygin, hayirla, dogrulukla anilan kisiler kilmistir. Bu ayetlerin bir
diger mesaji da Allaha ynelen ve itaat eden samim kullara nimetler bahsedilecegi
ve onlarin hibir zaman kayba ugramayacaklari mesajidir.
Bu ayette kisaca deginilmis olaylar, Saffat ve Suara surelerinde ayrintili olarak
anlatilmistir:

83
Hi kuskusuz Ibrhm de Nh'un grubundandi.
84
Hani o Rabbine selim bir kalple gelmisti.
88-89
nk Ibrhm, yildizlara yle bir bakis bakti ki! Sonra da Sphesiz ben sanciliyim/fikir
sancisi ekiyorum dedi.
85-87
Hani o, babasina ve toplumuna: Siz neye kulluk ediyorsunuz? Allah'in astlarindan
birtakim uydurma ilhlari mi istiyorsunuz? Peki, lemlerin Rabbi hakkinda kanaatiniz nedir?
demisti.
90
Bunun zerine babasi ve toplumu, Ibrhm'den arkalarini dnerek geri durdular/o'nunla
iliskiyi kestiler.
91,92
Sonra da o, onlarin ilhlarina sokulup Yemez misiniz/ nasiplenmez misiniz? Neyiniz var
ki, konusmuyorsunuz? dedi.
93
Hemen sag eliyle/ yemini nedeniyle bir vurusla sokuldu.
94
Bir sre sonra, Ibrhm'in halki kosarak Ibrhm'le yz yze geldiler.
95,96
Ibrhm: Elinizle yonttugunuz seylere mi tapiyorsunuz? Oysaki sizi ve yaptiginiz seyleri
Allah olusturmustur dedi.
97
Onlar: Sunun iin bir duvar yapin/ ambargo uygulayin da bunu ilginca yanan atesin/asiri
sikintinin iine atin! dediler.
98
Onlar, Ibrhm'e tuzak kurmak istediler de Biz onlari asagiliklar kiliverdik.
99,100
Ve Ibrhm: Kuskusuz ben Rabbime gidecegim, O, bana yol gsterecek: Rabbim! Bana
slihlerden birini ltfet! demisti.
101
Bunun zerine Biz, Ibrhm'e yumusak huylu bir delikanliyi mjdeledik.
102
Sonra ne zaman ki o mjdelenen ocuk kendisiyle birlikte kosacak duruma/o'nunla birlikte
is tutacak aga geldi, o zaman Ibrhm: Ogulcugum! Sphesiz ben, bu, uyunan; sakin, ilgisiz,
duyarsiz; yerde, sphesiz kendimi, seni perisan, magdur ediyor gryorum. Bak bakalim sen ne
dsnrsn? dedi. Oglu: Babacigim! Sen emrolunacagin seyleri yap! Insallah beni, sen yokken
basima gelecek tm sikintilara, magduriyetlere sabredenlerden bulacaksin dedi.
967
103-105
Sonra ne zaman ki ikisi de Islmlastilar ve Ibrhm, o'nu alni zere yatirdi [yzst
birakti, magdur etti] ve Biz o'na, Ey Ibrhm! Sen o dsnceyi kesinlikle onayladin diye
seslendikSphesiz Biz, iyilik-gzellik retenleri ite o'nun gibi kariliklandiririz/dllendiririz.
106
Sphesiz ogulu yzst birakma isi, kesinlikle apaik yipratarak sinamadir.
107
Ve Biz Ibrhm'e, perisan, magdur edecegi ok byk bu sey karsiliginda/sebebiyle
bedel/bahsis verdik.
108
Ve sonradan gelenler iinde o'nun hakkinda devamli kalacak [hayirla anilacak, rnek
alinacak] bir sz biraktik.
109
Selm olsun Ibrhm'e!
110
Iste Biz iyilik-gzellik retenleri o'nun gibi dllendiririz.
111
Sphesiz o, Bizim inanan kullarimizdandir.
112
Ve Biz o'na slihlerden bir peygamber olarak Ishk'i mjdeledik.
(Saffat/ 83112)

69
Ve onlara Ibrhm'in haberini oku!
70
Hani o, babasina ve toplumuna Siz neye kulluk ediyorsunuz? demisti.
71
Onlar: Birtakim putlara kulluk ediyoruz. Onlara kulluk etmeye devam edecegiz dediler.
72-74
Ibrhm: Yalvarip yakardiginizda onlar sizi isitiyorlar mi veya size yarar sagliyorlar mi
yahut zarar veriyorlar mi? dedi. Onlar, Tam tersi, biz babalarimizi byle yapar bulduk dediler.
75, 76
Ibrhm: Peki, siz ve en eski babalarinizin nelere tapmis oldugunuzu hi dsndnz m?
77
Iste onlar benim dsmanimdir; ancak lemlerin Rabbi ayri.
78-82
O, beni olusturandir. Ve bana dogru
yolu O gsterir. Ve O, beni yedirenin, iirenin ta kendisidir. Hastalandigim zaman O bana sifa verir.
Ve O, beni ldrecek, sonra beni diriltecektir. Ve O, din gn, kusurumu bagislayacagini
umdugumdur.
83
Rabbim! Bana hkm ver ve beni iyilere kat!
84
Ve beni, sonra gelecekler iin
dogrulukla anilanlardan kil!
85
Ve beni nimeti bol cennetin mirasilarindan kil!
86
Ve babami da
bagisla, sphesiz o sapiklardan oldu.
87-91
Ve yeniden diriltilen gn; mal ve ogullarin saglam bir
kalple/gerek imanla gelenlerden baskasina yarar saglamadigi ve cennetin Allah'in korumasi altina
girenlere yaklastirildigi, azginlar iin de cehennemin ailip gsterildigi gn beni rezil etme! dedi.
(Suara/ 6991)

Bu ayetlerde Ibrahim peygamberin kavminden uzaklasmasinin bildirilmesiyle
sanki peygamberimize de Mekkeden baska bir kente tasinmasi iin bir isaret
verilmis olmakta ve peygamberimiz zihinsel olarak hicrete hazirlanmaktadir.
Kavminden uzaklastiktan sonra Ibrahim peygambere nimetlerin bahsedilmesi ise,
hanif davranislari sebebiyle g etmek zorunda birakilan tm insanlara bir mit isigi
olmaktadir. nk onlar da Ibrahim peygambere verilen nimetlere bakarak, hem
durumlarinin daha iyiye dndrlecegini hem de evlt ve torun ynnden byk
mazhariyetlere nail olacaklarini umar duruma gelmektedirler. Bu noktada Eyyb
peygamberin Sad suresindeki kissasinin da hatirlanmasinda yarar vardir.


5153. Ayetler:

51
Ve Kitap'ta Ms'y da an/hatrlat. Sphesiz o artlarak saflaytrlmy
idi. Ve bir eli, bir peygamber idi.
52
Biz o'na en ugurlu Tr'un yan tarafndan seslendik ve o'nu zel bir
konuymada bulunmak zere yaklaytrdk.
53
Ve rahmetimizden o'na, kardeyi
Hrn'u bir peygamber olarak ihsan eyledik.

Rabbimizin sik sik insanlara hatirlatilmasini istedigi ve daha nce birok ayette
adi gemis olan Musa peygamber, ilk kez burada sahsiyeti ile n plna ikarilmis ve
aritilip saflastirildigina dikkat ekilmistir. Musa peygamberin sahsiyeti hakkindaki
968
bilgiler, Kasas/34, Ta Ha/997 ve Suara/1016. ayetlerde daha ayrintili olarak
verilmistir.

TUR

Tur szcg, Kuranda yer aldigi ayetlerde Musa peygamberin vahiy aldigi
zel dagin adi olarak kullanilmistir (Bakara 63, 93, Nisa 154, Meryem 52, Ta Ha 80,
Mminun 20, Kasas 29, 46, Tur 1, Tin 2). Bizim grsmze gre de Musa
peygambere Allah tarafindan ilk hitabin yapildigi dagin adi olan Tr szcg,
Sina, Sena gibi szcklerle birlestirildiginde Sina Dagi anlamina gelmektedir.

Resul ve Nebi szckleriyle ilgili olarak yaptigimiz genis bir aiklama
Arf suresinde bulunmaktadir. zet olarak tekrarlamak gerekirse; bu iki szck
arasinda bir fark yoktur. Kuran bu iki ismi kesin bir sekilde birbirinden ayirmamis,
ayni sahis iin bir yerde Resul, baska bir yerde Nebiyi kullanmistir. Bazen de
her iki isim bir kisi iin kullanilmistir. Bununla birlikte bazi yerlerde de sanki
aralarinda teknik bir anlam farki varmis gibi kullanilmislardir fakat bu farkin ne
oldugu aika ortaya konmamistir.

Rabbimiz Isa peygamber ile ilgili ifrata ve tefrite kaan anlayislari bertaraf
etmek iin diger peygamberlerin de tanitimini yapmaktadir. Bylece Rabbimizin
vahyi ile muhatap olanin sadece Isa peygamber olmadigi ve vahye muhatapligin
kisiden kaynaklanmayip bizzat Allahin elinde oldugu bildirilmis olmaktadir.

54, 55. Ayetler:

54
Ve Kitap'ta sml'i an/hatrlat. Sphesiz o, vaadine sadk idi, bir eliydi,
bir peygamberdi.
55
Ve o ailesine/evresine salt [ml ynden ve zihinsel
adan destek olmay; toplumu aydnlatmay] ve zekt/vergiyi emrederdi. Ve
o Rabbinin katnda hoynutluga ermiyti.

Daha evvel Sad suresinin 48. ayetinde 'Ismaili, Elyasayi, Zlkifli de an.
Hepsi de hayirli kimselerdendir denilmek suretiyle iyilerden oldugu bildirilen
Ismail peygamber, Kuranda ikinci defa bu ayetlerde anilmaktadir. Dikkat edilirse
eliler kronolojik bir siralamayla anilmamislardir. Rabbimiz, sznde duran, eli
olan, ehline salati ve zekti emreden, rnek bir kisi olarak tanittigi Ismail
peygamberden hosnut oldugunu bildirerek onun bu gzel niteliklerle anilmasini ve
baskalarina da hatirlatilmasini istemektedir.
Ismail peygamberin sznde duran birisi oldugu Saffat suresinin 102. ayetinde
de vurgulanmistir:

102
Sonra ne zaman ki o mjdelenen ocuk kendisiyle birlikte kosacak duruma/o'nunla birlikte
is tutacak aga geldi, o zaman Ibrhm: Ogulcugum! Sphesiz ben, bu, uyunan; sakin, ilgisiz,
duyarsiz; yerde, sphesiz kendimi, seni perisan, magdur ediyor gryorum. Bak bakalim sen ne
dsnrsn? dedi. Oglu: Babacigim! Sen emrolunacagin seyleri yap! Insallah beni, sen yokken
basima gelecek tm sikintilara, magduriyetlere sabredenlerden bulacaksin dedi.
(Saffat/ 102)

Ismail peygamberin szne sadik olusunun sahip oldugu niteliklerin en basinda
sayilmasi, sze sadakatin ne kadar nemli oldugunu gstermektedir. Nitekim szden
969
dnmek Kuranda Kebairden [byk gnahlardan] biri sayilmis ve sznden
dnenlerin hem dnya hem ahiret hayatlarinda cezalandirilacaklari bildirilmistir:

2,3
Ey iman etmis kimseler! Yapmayacaginiz seyleri niin sylyorsunuz? Yapmayacaginiz
seyleri sylemeniz, Allah katinda cezayi gerektiren byk bir su/ gnah olarak belirlendi.
( Saff/ 23)

75
Ve onlardan bazilari, Eger Allah armaganlarindan bize verirse, kesinlikle bagista bulunacagiz ve kesinlikle
iyilerden olacagiz diye Allah'a sz veren kimselerdir.
76
Sonra, ne zaman ki Allah, onlara armaganlarindan verir, onda cimrilik ederler ve yz evirerek geri
dururlar.
77
Sonunda Allah'a vaat ettikleri seylerde szlerini tutmadiklari ve yalan syledikleri iin, O da
Kendisiyle karsilasacaklari gne kadar kalplerinde srp gidecek bir mnfiklik yerlestirerek onlari
cezalandirdi.
78,79
Sphesiz onlar; mminlerden, sadakalardan kendi gnlleriyle bagista bulunanlara ve
glerinin yettiginden fazlasini bulamayanlara dil uzatan, sonra da onlarla alay eden kimseler,
Allah'in, onlarin sirlarini ve fisiltilarini bilip durdugunu ve sphesiz Allah'in btn bilinmeyenlerin
ok iyi bilicisi oldugunu bilmediler mi? Allah, onlari maskaraya evirmistir. Ve onlar iin ok acikli
bir azap vardir.
(Tvbe/ 7579)

Ismail peygamberin bir diger niteligi olarak bildirilen salti ve zekti
emretmek de yine bu davranisin sosyal yasamdaki nemini gstermektedir. Bu
davranisin, kisilerin madd ve manev kurtuluslarini sagladigi, onlarin dnyada ve
ahirette mutlu olmalarina yol atigi baska ayetlerde de bildirilmistir:

132
Ve ehline salti [ml ynden ve zihinsel aidan destek olmayi; toplumu aydinlatmayi]
emret, kendin de ona sabirla devam et. Biz senden bir rizik istemiyoruz. Seni Biz riziklandiriyoruz.
Akibet, Allah'in korumasi altinda olma iindir.
(Ta Ha/ 132)

6,7
Ey iman etmis kimseler! Kendinizi ve yakinlarinizi, yakiti insanlar ve taslar olacak bir
Ates'ten koruyun. Atesin zerinde, Allah'a karsi gelmeyen, kendilerine emredilenleri yapan etin ve
kaba grevli gler vardir. Ey kfirler; Allah'in ilhligini ve rabligini bilerek reddetmis kimseler!
Bugn zr dilemeyin. Siz ancak islediklerinizin cezasini ekeceksiniz!
(Tahrim/ 6)

Konumuz olan ayetlerde Ismailin (as) de peygamberimiz gibi nce yakin
evresine uyarida bulundugu grlmektedir.
Ayetin sonundaki O Rabbin katinda honutluga ermiti ifadesiyle Ismail
peygamberin Allah nezdindeki konumu bildirildigi gibi, Kim Ismail gibi szne
sadik olur, yakinlarina salti ve zekti emrederse Allahi memnun eder mesaji da
verilmektedir.

56, 57. Ayetler:

56
Ve Kitap'ta dris'i an/hatrlat. Sphesiz O, z-sz dogru biriydi, bir
peygamberdi.
57
Ve Biz O'nu yce bir mekna ykselttik.

970
Idris peygamber Kuranda ilk kez burada anilmakta olup bir kez de Enbiya
suresinde anilacaktir.
Ayetten grendigimize gre, Idris peygamber de sznde duran, ii disi dogru
bir kisi ve bir eliydi. Yaptigi kulluk sonucunda Rabbi tarafindan yksek bir
mertebeye ykseltilmisti. Bu yksek mertebe, bize gre, peygamberlik rtbesi ve
Ismail peygamberin de ulastigi Allahin hosnutlugu mertebesidir. Israiliyatin
etkisinde kalan birok mfessir, Idris peygamberin ykseltildigi mertebeyi onun
canli olarak gklere ikarildigini, sonra da cennete yerlestirildigini anlatan nakillerle
aiklamislardir. Rivayetlerdeki uydurmalar zaman iinde daha da abartilarak Kirk
Sual ismiyle shret olan kitapta efsanelestirilmistir. Bu hikyelerde Idris
peygamberin adi Kitab-i Mukaddeste
522
geen Hanok oldugu ileri srlmstr.
Tevrat Honaktan su cmlelerle bahsetmektedir:


Idris peygamberin canli olarak gge, cennete ikisindan baska, onun ilk yaziyi
yazan, ilk dikis diken, ilk hesap yapan ve ilk silh kullanan kisi olduguna dair de
hikyeler dzlmstr:

Ibn Abbas (r.a), Ka'bu'l-Ahbar'dan Biz onu pek yce bir yere ykselttik ayetini sormus,
o da syle demistir: Idris (a.s)'e, meleklerden bir arkadasi geldi. Hz. Idris (a.s) ondan lm melegiyle
konusmasini ve canini almayi tehir etmesini istedi. Bunun zerine bu melek, onu iki kanadi arasina
alip gklere ykseltti. Birden, orada lm melegi ile karsilastilar. Bunun zerine lm melegi o
melege: Bana grev verildi ve Hz. Idris'in (as) canini drdnc kat semada al! diye emir verildi.
Ben de O yeryznde iken bu nasil olur? diyordum. Hz. Idris (a.s) bunu duyar duymaz dnp bakti.
lm melegi de onu grp hemen orada ruhunu aldi. Bil ki, Allah Tel onu gklere ykselttigini
beyan buyurarak methetmistir. nk adet, gklere ancak kadr kiymeti yce olan kimsenin
ykseltilmesi seklinde cereyan etmistir.
523

Idris peygamber ile ilgili dikkat ekici bir ansiklopedi yazisi da sudur:

HZ. IDRIS (A.S)

Hz. Idris, Hz. Sit Aleyhisselmin torunlarindan bir peygamberdir. Kendisine 30 suhuf kitap
verildi. Asil adi Ahnuh [Hanuh]dur. Kur'an-i Kerimde, ok kitap okudugu iin ona Idris lakabi
verilmistir. Ayrica, kendisine peygamberlik, hikmet ve sultanlik verildigi iin Mselles bin-ni'me
[kendisine nimet verilen] de denilmistir. Idris Aleyhisselm'in Babil veya Misir'da Mnif'de
dogup yasadigi rivayet edilmistir. Babasinin ismi Yerd'dir. Annesinin ismi Berre veya Esvet'tir.
Kendisi Adem Aleyhisselmin altinci gbekten torunudur. Ademe (a.s) kadar olan nesebi syledir:
Idris (a.s), Yerd, Mehlail, Kinan, Enus, Sit (a.s), Adem (a.s). Idris Aleyhisselmin pek ok evladi
olmustur. Bunlardan en meshuru Metselah'dir, nk Resulullah efendimizin nuru Idris
Aleyhisselmdan sonra ona gemistir. Adem Aleyhisselm'in oglu Kabil'in evladindan olan bir
topluma peygamber gnderilmistir. Cebrail Aleyhisselm drt defa gelip ona Allah'in emir ve
yasaklarini bildirmistir. Idris Aleyhisselmin bunlari insanlara 105 veya 120 sene bildirdigi rivayet
edilmistir. Kendisine verilen birok mucizelerden bazilari, agalarda ne kadar yaprak oldugunu
bilmesi, havadaki bulutlara ekilmeleri iin emir verebilmesi ve kendisinden sonra gelecek olan
peygamberleri haber vermesi idi. Insanlara peygamberimizin vasiflarini ve kendisinden sonra vuku
bulacak olan Nuh tufanini anlatmistir. Ama ne yazik ki, kendisine ok az kisi itaat etmistir. Idris
Aleyhisselm 72 dil konusurdu ve her kavmi hak dine kendi dili ile davet etmistir. Kendisi 100 sehir
kurmustur. Insanlara ok ilimler gretmistir. Bunlardan bazilari fen, tip, astronomi ve daha nice ince

522
(Tekvin; 5. Bab, 18-24. Cmleler)

523
(Razi; el Mefatihul Gayb, Meryem/ 57 aiklamalari)

971
ve derin ilimlerdir. Kendisi kalem ile yazan ve igne ile diken (bunun iin ona terzilerin piri de
denilmistir) ilk insandir. Bunlar tabii ki Allah'in ona bir ihsanidir. Yeryznn meskn [yerlesilmis]
yerlerini drt blgeye ayirip her birisine bir vekil tayin etmistir. Bir mddet sonra Asure gnnde
gge kaldirildi: Kitapta Idris'i de an. Hakikaten o, pek dogru bir insan, bir peygamberdi. Onu stn
bir makama ycelttik. (El-Meryem, 56-57). Bir rivayete gre eski Yunanlilar ve daha sonra gelen
feylezoflar, fizik, kimya ve tip ilimlerini Idris Aleyhisselmin kitaplarindan almistir. Idris
Aleyhisselm hakkinda drt ayet [Meryem; 56-57; Enbiya 85-86] inmistir. Allah Teala mbarek
Kur'an-i Kerim'de: 'Ismail'i, Idris'i ve Zlkif'i de [yadet]. Hepsi de sabreden kimselerdendi. Onlari
rahmetimize kabul ettik. Onlar hakikaten iyi kimselerdi (El-Enbiya/85-86) buyurmustur.
Peygamberimiz Muhammed (s.a.s) de bir hadis-i serifinde: Ben [Mirac gecesinde] drdnc kat
semada [gkte] Idris (as) ile karsilastim. Cibril bana: Bu grdgn Idris'dir. Ona selm ver! dedi.
Ben de ona selm verdim. O da benim selmima cevap verdi. Sonra bana: Merhaba salih kardes,
salih peygamber!" dedi buyurmustur. (Buhari, Mslim)
524


58. Ayet:

58
yte bunlar, dem'in soyundan, Nh ile beraber taydklarmzdan,
brhm ve srl'in soyundan, klavuzluk ettigimiz ve setigimiz
peygamberlerden Allah'n kendilerine nimetler verdigi kimselerdir. Onlar
kendilerine Rahmn'n [yarattg btn canllara dnyada oka merhamet
eden Allah'n] yetleri okundugu zaman aglayarak ve boyun egip teslimiyet
gstererek yere kapanrlard.

Bu ayette, adi anilan peygamberlerin soylari bildirilerek onlarin hem Allahin
nimetlerine mazhar olan, hem de Allaha karsi bilinle saygi gsteren kimseler
olduklari ifade edilmistir.
Ayette adi geen peygamberler ile surede haber verilen diger peygamberlerin
soy iliskisi asagidaki gibidir:
- demin soyundan Idris (as),
- Nuhun (as) soyundan Ibrahim (as),
- Israilin [Yakubun] (as) soyundan da Musa (as), Harun (as), Zekeriyya (as)
ve Isa (as) gelmistir.
Allahin ayetleri okundugunda Onu taniyan bilinli her insanin gstermesi
gereken tavir, secde ederek yere kapanmaktir. Duyarsizlar ise ayetleri grmezden
gelirler:

107,108
De ki: Siz Kurn'a ister inanin, ister inanmayin; su daha nce kendilerine bilgi
verilenler; Kurn onlara okundugunda onlar, boyun egip teslimiyet gstererek eneleri st
kapanirlar. Ve Rabbimiz her trl kusurdan ariniktir. Rabbimizin vaadi kesinlikle gereklesecektir
derler.
109
Ve onlar, aglayarak eneleri st kapanirlar. Ve Kurn, onlarin saygilarini, alak
gnllgn artirir.
(Isra/ 107109)

15
Gerekten Bizim yetlerimize ancak, kendilerine gt verildigi zaman boyun egip teslimiyet
gstererek yerlere kapanan ve Rablerinin vgsyle birlikte noksan sifatlardan arindiran ve byklk
taslamayan kimseler inanirlar.
16
Onlarin yanlari, yan gelip yattiklari yerlerden uzaklasir; onlar keyfetmezler, onlar korku ve
mit iinde Rablerine dua ederler ve kendilerine verdigimiz riziklardan bagislarlar.
17
Iste, kisi, kendisi iin, yaptiklarina karsilik gzler aydinligi olacak seylerden gizlenmis olan
seyleri bilmiyor!

524
(Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi, c:1, Hakikat Kitapevi)

972
(Secde/ 1517)


5963. Ayetler:

59-61
Sonra onlarn ardndan kt bir nesil geldi ki, salt [ml ynden ve
zihinsel adan destek olmay; toplumu aydnlatmaya alymay]
kaybettiler/hayatlarndan karp attlar. Ve yehvetlerine uydular. Bundan
dolay tevbe eden ve iman eden ve slihi iyleyenler hari onlar azgnlklarnn
cezasyla karylayacaklardr. yte tevbe eden, iman eden ve slihi iyleyenler
cennete; Rahmn'n [yarattg btn canllara dnyada oka merhamet eden
Allah'n] kullarna grmedikleri hlde vaat ettigi Adn cennetlerine girecekler
ve hibir yekilde hakszlga ugratlmayacaklardr. Sphesiz O'nun vaadi
kesinlikle yerini bulacaktr.
62
Onlar orada boy bir sz iyitmezler. Ancak Selm [saglk, esenlik,
mutluluk]! iyitirler. Orada onlar iin her zaman rzklar da vardr.
63
yte bu, kullarmzdan Allah'n korumas altna girmiy kiyilere miras
olarak/zahmetsizce ve son sahipleri olmak zere verecegimiz cennettir.


Bu ayet gurubunda, Allahin nimetler verdigi o salih kisilerden sonra gelen yoz
kusaklarin imani, salihati islemeyi ve salti / sosyal destegi hayatlarindan ikarip
attiklari ve tutkularinin esiri olduklari; bu sebeple de ceza grdkleri ve grecekleri
vurgulanmakta, ayrica yanlistan dnenlere de cennetin verilecegi bildirilmektedir.
Saltin / sosyal destegin kaybedilmesi ifadesi ogu zaman yanlis anlasilmis
ve bu ifadeye dayanilarak bir vakit namaz bile geirenler cehennem ile tehdit
edilmislerdir. Hlbuki ayette zayi ettiler buyrulmustur. Zayi szcg bir seyin
elden ikmasi, kaybetme demektir. Zayi etmenin geirmek anlamindaki fevt
szcg ile hibir alkasi yoktur.
Saltin zayi edilmesi onun hayattan ikarilip atilmasi anlamina gelir ki, bu da
kfirlik demektir. Nitekim 60. ayette Bundan dolayi tvbe eden ve iman eden ve
salihi ileyenler hari denilerek salti hayatlarindan ikarip atanlardan tvbe
etmeleri, imana gelmeleri ve salihi islemeleri istenmistir. Imana davet ancak kfirler
iin sz konusu edilebilir. Mmin bir kisinin imana davet edilmesi anlamsizdir.
Dolayisiyla burada imana davet edilenler namaz vaktini geiren mminler degil,
salti hayatlarindan ikarip atmis olan kfirlerdir. Eger saltin zayi edilmesini
namazin vaktinin geirilmesi olarak anlamak ve evirmek, namazi vaktinde
kilamayan Mslmanlari korkutmak ve onlari daha duyarli olmaya tesvik amaciyla
yapiliyorsa, bu, kas yaparken gz ikarmak anlamina gelir. nk iyi maksatla da
olsa, ayetin anlamini bozmak dogru olamaz.
nceleri inanmis ve salihat isler bir durumda iken sonradan yozlasarak
kfirlesmis toplumlarin durumu Hadid suresinde de dile getirilmistir:

16
Inananlar iin hl vakti gelmedi mi ki kalpleri Allah'i anmak ve haktan gelen iin rpersin de,
daha nce kendilerine Kitap verilmis, sonra zerlerinden uzun zaman gemis, dolayisiyla kalpleri
katilasmis kimseler gibi olmasinlar. Onlarin ogu da yoldan ikmistir.
(Hadid/ 16)

62. ayette geen sabah aksam deyimi, daha nce de belirttigimiz gibi bir
sabah bir aksam anlaminda olmayip daima, her zaman anlamindadir.
973


CENNET ORTAMI

Rabbimiz 61. ayette Adn cennetlerini iman eden ve salihati isleyenler iin vaat
etmis, orada bulunanlarin en kk bir haksizliga bile ugramayacaklarini
bildirmistir. 62. ayette ise cennet ortamini ve ltfedecegi nimetleri Onlar orada bo
bir sz iitmezler. Ancak Selm iitirler. Orada onlar iin sabah akam [her
zaman] rizklari da vardir ifadesiyle dile getirmistir.
Selm szcg baris, saglik, gvenlik ve esenlik anlamindadir. Cennet
ortaminda isitilecek selam sz, cennet ashabinin daima baris iinde, saglikli,
gvende ve mutlu tutulacaklarini ifade etmektedir.
Cennet ortamina dair Kuranda birok ayet (Vakia/ 25, 26, Nebe/ 3136, Ya
Sin/ 58, Rad/ 2124 ve Zmer/ 73, 74) mevcuttur.


64, 65. Ayetler:

64
Biz Kurn yetleri, yalnzca Rabbinin emri ile ineriz. Btn gemiy ve
gelecek yeyler ve bunlarn arasndakiler yalnzca O'nundur. Ve senin Rabbin
unutmuy degildir.
65
O, gklerin, yerin ve aralarndakilerin Rabbidir. yleyse,
O'na kulluk et ve O'na kulluk etmekte sabret. Hi sen O'nun ismiyle isimlenen
birini bilir misin?

Bu ayetler ile nceki ve sonraki ayetler arasinda herhangi bir baglanti
kurulamamasi sebebiyle klsik tefsirlerde 64. ayetteki Biz ineriz ifadesinin
kime ait oldugu konusunda farkli izahlar yapilmistir. Ancak bu izahlarla ne konuya
makul ve mantikli bir cevap getirilebilmis, ne de ayetler iyi anlatilabilmistir.
Kimine gre bu ayetlerin zel bir nzl sebebi vardir ve ayetleri anlayabilmek
iin bu inis sebebinin bilinmesi gerekmektedir. Inis sebebi olarak kaydedilen olay
syledir:
Kureysliler, Hz. Muhammed (s.a.s)'in sifatlarini sormalari ve onun, kitaplarinda bulunup
bulunmadigini grenmeleri iin Medine Yahudilerine bes kisi gndermisti. Bu hususu Hiristiyanlara
sorduklarinda Hiristiyanlar onu duymadiklarini iddia ettiler. Yahudiler ise syle dediler: "Biz onu
kitabimiz Tevrat'ta bulmaktayiz. Iste simdi, onun gelme zamanidir. Biz, kendisine "Rahmanu'l-
Yemame" diyen kisiye hususu sorduk, ama bilemedi. Binaenaleyh, siz bunlari o Muhammed'e
sorun. Eger o, size bunlardan ikisini haber verirse, o zaman ona uyun. Ona, Ashb-i Kehf'in
delikanlilarini, Zlkarneyn'i ve Nuhu sorunuz." Ravi szne devamla syle der: "Onlar geldiler, Hz.
Muhammed [s.a.s]'e bunlari sordular. Fakat o, nasil cevap verecegini bilemedi. Derken onlara daha
sonra cevap verecegini syledi, fakat burada "insaallah" demeyi unuttu. Iste bunun zerine kendisine
40 gn vahiy gelmedi. Bu srenin 15 gn oldugu da sylenmistir. Bu kisim, Hz. Peygamber (s.a.s)'e
ok agir geldi. Msrikler, Rabbinin Hz. Muhammed (s.a.s)'i yalniz biraktigini ve fkelendigini
sylemeye basladilar. Bunun zerine, Cebrail (a.s) indi. Hz. Peygamber (s.a.s) Cebrail (a.s)'e
"Geciktin, neredeyse s-i zanna kapilacaktim. Seni zledim" dedi. Cebrail de: "Ben de seni zledim;
ne var ki ben emre uyan bir kulum. Gnderildigimde geliyorum, alikonuldugumda da gelemiyorum"
diye cevap verdi.
525




525
(Razi; Mefatihul-Gayb)

974
Kimisi bu ayetleri syle aiklamistir:

Ayetteki "Biz senin Rabbinin emri olmadika inmeyiz" ifadesi, cennetlikler tarafindan
sylenmis bir sz de olabilir. Buna gre ayetin manasi: "Biz cennete ancak senin Rabbinin emriyle
gelir ve konaklariz. Bizim nmzde yani gelecekte cennette olanlar ile bizim dnyada iken arkada
biraktigimiz seyler ve bu iki vakit arasinda bulunanlar O'na aittir. Rabbin, yarattigi hibir seyi de
unutmaz ki, bylece onu yeniden hayata dndrmeyi ihmal etsin. nk O, gaybi bilendir. Zerre dahi
ondan gizli kalamaz" demektir.
526

Mevdud gibi kimileri, gerek manasindan hareketle ayetlere asagidaki sekilde
bir aiklama getirmis ve bu aiklamalarina Ibn-i Cerir, Ibn-i Kesir ve Ruhul-
Meanide nakledilen bazi zayif rivayetleri destek gstermistir:

Bu konu bitip digeri baslamadan araya sikistirilmis parantez ii bir konudur. Bundan
anlasilacagi zere bu sure uzun bir aradan sonra nazil olmustur. O dnemde Hz. Peygamber [s.a] ve
ashabi ok zor gnler geiriyor ve kendilerine yol gsterip, teselli edecek bir vahiy gelmesini
bekliyorlardi. Cebrail [a.s] bu vahyi meleklerle birlikte getirdiginde, mesajin sadece ok acilen
gerekli olan kismini aktardi. Daha sonra devam etmeden nce, Allah'in izni ile vahyin gecikmesinin
nedenini onlara aiklamak, Allah tarafindan teselli etmek ve sabir tavsiye etmek iin, bu szleri
ekledi.

Merhum Elmalili gibi kimileri de Kurandan onay almayan nakillere
dayanarak asagidaki sekilde bir aiklama yapmislardir:

"Biz senin Rabbinin emri olmadika inmeyiz." Buradaki vav harfi istinafiye vavidir. Yani bir
soruya cevaptir ki, bu soru ayetin inis sebebinden anlasiliyor. Nitekim Imam Ahmed, Buhar, Tirmiz,
Nesa ve daha birok kisi rivayet etmistir ki, "Resulullah (s.a.v): 'Ey Cebrail! Senin bizi [simdiki
mutad] ziyaretinden daha ok ziyaret etmeye engel nedir?' demisti de bu ayet nazil oldu. Demek ki bu
ayet Cebrail'in o soruya verdigi cevabi anlatmaktadir. Nzul sebebi ile ayetin bizzat tasidigi anlam
buna delil olabilecegi gibi, surenin bas tarafinda [19/17] diye Cibril'in zikri gemis olmasindan
dolayi, biraz nce de hatirlattigimiz gibi fasilasinin tekrariyla nazar-i dikkatin oraya ekilmesi de
buna ince bir isaret olmustur.
527


64. ayetteki Biz ineriz ifadesi fetrete, yani vahyin kesildigi bir dnemin
varligina yorularak bu konuda pek ok rivayet uydurulmustur. Fakat gerek yukarida
rneklerini verdigimiz trde yapilmis aiklamalar, gerekse bu konuyla ilgili olarak
uydurulmus rivayetler, konumuz olan ayetlerin yapisina ve Kuranin genel
anlayisina uymamaktadir.
Bize gre burada bir parantez ailmis ve Intak sanati sergilenmistir. Bu sanat
edebiyatta konusma yetisi olmayan bir seyi konusturmak suretiyle icra edilir. Burada
konusturulan Kuran ayetleridir; vahydir. Yani, biz zamiri ile baslayan ifadeyi
Kuran ayetleri dile getirmistir. Bu sanat Kuranda yzlerce kez kullanilmis olup
Kuranin dile getirilmesinin iki rnegi Hud ve Zariyat surelerindedir:

1-4
Elif/1, Lm/30, R/200. Bu Kurn, Allah'tan baskasina kulluk etmeyin; sadece Allah'a
kulluk edin diye, yetleri,
sirk kosarak yapilan yanlisi; kendi zararlarina isi ve kargasayi engellemek iin konulmus
kanun, dstur ve ilkeler iertilmis/bozulmasi engellenmis,
bir de en iyi yasa koyan, bozulmayi iyi engelleyen/saglam yapan, her seyin i yzn/gizli
taraflarini da iyi bilen tarafindan ayrintili olarak aiklanmis bir kitaptir: Sphesiz ben sizin iin
O'nun tarafindan bir uyarici ve bir mjdeciyim. Ve Rabbinizden bagilanma isteyin, sonra O'na tevbe
edin ki, sizi adi konmu bir sre sonuna kadar gzelce yararlandirsin. Ve her fazilet sahibine

526
(Ebu Mslim)

527
Hak dini Kuran Dili
975
armaganlarini versin. Ve eger yz evirirseniz, ben sizin aleyhinize olan byk bir gnn azabindan
korkarim. Dnnz yalnizca Allah'adir. Ve O her eye gc yetendir.
(Hud/ 14)

50
yleyse Allah'a kain, Allah'a kain!!! Sphesiz ki ben, sizin iin O'ndan apaik bir
uyariciyim.
51
Ve Allah ile beraber baska bir tanri olusturmayin. Sphesiz ben, sizin iin O'ndan apaik bir
uyariciyim.
(Zariyat/ 50, 51)

164-166
Ve Bizden her birimizin kesinlikle belli bir makami vardir. Ve biz kesinlikle saf saf
dizilenlerin/ dizenlerin ta kendisiyiz. Biz, Allah'i noksanliklardan arindiranlarin da ta kendisiyiz.
(Saffat/ 164-166)

Sonu olarak, burada inen, indirilen, uyarici ve mjdeci olan, kisacasi bunlari
syleyen Kuran ayetleridir.

66, 67. Ayetler:

66
Ve o insan: Ben ldgm zaman, ileride gerekten diri olarak
karlacak mym? diyor.
67
Ve o insan, daha nce o hibir yey degilken, gerekten Bizim kendisini
oluyturdugumuzu dynmez mi?

Diger surelerde oldugu gibi, surenin bu blmnde de din gnne inanmayan
insan tipi ele alinip onlara akillarini kullanmalari ve kendilerini kurtarmalari uyarisi
yapilmaktadir.
Ayetteki el insan szcg tekil ve belirtili oldugundan, bu szckle belli bir
kisinin kastedilmis olmasi muhtemel olmakla birlikte, szckteki el takisini
istigrak anlaminda alarak bu ifade ile tm inansizlarin kastedildiginin anlasilmasi
da mmkndr.
Esbab-i Nzul kayitlarinda bu ayetlerdeki '--`' el insan szcgyle
kastedilen insanin Ubey b. Halef el-Cumah oldugu nakledilmistir. Bu insan
gerekten Ubey b. Halef el-Cumah bile olsa, bize gre buradaki uyari onun sahsinda
Rabbini tanimayan, ldkten sonra dirilmeye, yeni bir yaratilisla yaratilmaya
inanmayan tm anlayissizlara yapilmistir.
Rabbimiz bu kisi veya kisiler tarafindan ileri srlen tezi Kuranda birok kez
nakletmis ve reddetmistir:

77
Ve o kisi, kendisini bir nutfeden/ bir damla sudan olusturdugumuzu grmedi mi de simdi o
apaik bir dsmandir.
78
Ve kendi olusturulusunu dikkate almayarak Bize bir rnekleme yapti: Dedi ki: Kim
diriltecekmis o kemikleri? Onlar rms iken!
79,80
De ki: Onlari ilk defa olusturan onlari diriltecektir. Ve O, her olusturmayi ok iyi bilendir.
O, size o yemyesil agatan bir ates/oksijen yapandir. Simdi de siz oksijenden yakip duruyorsunuz.
(Ya Sin/ 7780)

5
Ve eger sen sasiyorsan, asil sasirtici olan, onlarin: Biz toprak olunca mi, biz gerekten yeni
bir olusturulusta miyiz? szleridir. Iste bunlar, Rablerine inanmamis kimselerdir. Ve iste bunlar,
boyunlarinda demir halkalar bulunanlardir. Ve iste bunlar, Ates'in yranidirlar, onlar orada srekli
kalicidirlar.
( Rad/ 5)
976

6872. Ayetler:

68
Bunun iin, Rabbine andolsun ki Biz onlar ve yeytanlar kesinlikle
toplayacagz. Sonra onlar dizleri zerine kmy hlde cehennemin dy
kenarnda/toplanma alannda kesinlikle hazr bulunduracagz.
69
Sonra her gruptan, Rahmn'a [yarattg btn canllara dnyada oka
merhamet eden Allah'a] kary kafa tutmada daha yiddetli davrananlar her
kimselerse, onlar kesinlikle ayracagz.
70
Sonra elbette ki Biz, oraya atlmaya kimlerin daha lyk oldugunu daha
iyi biliriz.
71
Ve Rabbinin zerine almy oldugu kesinleymiy bir hkm olarak,
iinizden cehennemin dy kenarna/toplanma yerine ugramayacak hi kimse
yoktur.
72
Sonra Biz, Allah'n korumas altna girmiy kiyileri kurtarrz. Sirk
koyarak yanly; kendi zararlarna iy yapanlar da cehennemin dy
kenarnda/toplanma alannda dizleri zerine kmy hlde brakrz.

Bu ayet gurubunda insanlarin hasr esnasinda ne ile karsilasacaklari
bildirilmektedir. Allahin bu bildirime yemin ile baslamasi, yapilan aiklamalarin ne
kadar cidd oldugunu gstermektedir. Buna gre, peygamberler de dhil olmak zere
tm insanlar, seytanlariyla [kendi iblisleriyle] birlikte, cehennemin dis kenarinda
bulunan mahser alaninda toplanilacaktir. Peygamberler de dhil herkesin bu
toplanmada hazir bulunacagi, 71. ayetteki Oraya ugramayacak hi kimse yoktur
ifadesinden anlasilmaktadir. Cehennemin dis kenarindaki bu toplanma Rabbimize
hesap vermek iin olacak, takva sahipleri bir an evvel oradan kurtarilip cennete
gnderilirken, msrikler orada diz st, perisan bir hlde azap ekmeye
baslayacaklardir. Msriklerin daha cehenneme bile girmeden orada azap ekmeye
baslamalari dikkat ekicidir.
Hasre dair Kuranda pek ok ayet vardir:

22,23
Toplayin o sirk kosarak yanlis; kendi zararlarina is yapanlari, eslerini ve Allah'in
astlarindan tapmis olduklari seyleri. Sonra da onlari cehennemin yoluna kilavuzlayin.
24,25
Ve
durdurun onlari, sphesiz onlar sorguya ekilecekler: Ne oldu sizlere de yardimlasmiyorsunuz?
(Saffat/ 22, 23)

28,29
Ve her nderli toplumu, diz kms grrsn. Her nderli toplum, kendi kitabina agrilir:
Bugn, yapmis oldugunuz amellerin karsiligi size verilecektir. Iste bu, yznze karsi hakki konusan
kitabinizdir. Sphesiz Biz, sizin yaptiklarinizi yazdiriyorduk.
(Casiye/ 28)

31
Sonra sphesiz siz kiymet gnnde Rabbinizin huzurunda tartisacaksiniz.
(Zmer/ 31)

Hasr, Allahin kesin olarak aldigi, asla degismez bir karardir. Ne var ki, bu
rpertici tablo mminleri asla korkutmamalidir. nk Yce Allah mminlerin
mahser alaninda gvende olacaklarini bildirmektedir:

977
101,102
Sphesiz tarafimizdan kendilerine En Gzel hazirlanan kimseler; iste onlar,
cehennemden uzaklastirilmislardir. Onlar, cehennemin ugultusunu duymazlar. Onlar, nefislerinin
istedigi seyler iinde srekli kalicidirlar.
(Enbiya/ 101, 102)

89
Kim bir iyilik-gzellik getirirse, onun iin getirdiginden daha hayirlisi/getirdiginden dolayi
bir hayir vardir. Ve onlar o gn korkudan gvende olanlardir.
(Neml/ 89)

Rabbimizin ifadeleri gayet aik olmasina ragmen Mslman ve mminlerin
zihinlerinde bu konudaki Kuran ayetlerine aykiri dsen yanlis bir anlayis yerlesmis,
bu anlayis zamanla genel geer bir inan haline dnsmstr. Bu anlayisa gre;
btn insanlar dnyada islemis olduklari gnahlari sebebiyle nce cehenneme
atilacaklar ve orada belli bir sre azap ektikten sonra gnahlarindan arinmis olarak
cennete gireceklerdir. Dirayetsiz mfessir ve mealciler ile ncekileri kr krne
izlemeyi ilim yapma zanneden takliti ulema tarafindan asli astari olmayan
rivayetlere dayandirilarak topluma yerlestirilen bu inan, Kurana tamamen ters ve
maalesef Yahudi zihniyetine uygun bir inantir.

73. Ayet:

73
Ve yetlerimiz kendilerine apak okundugu zaman, o kfirler; Allah'n
ilhlgn ve rabligini bilerek reddetmiy olan o kiyiler, iman etmiy olan
kiyilere, Bu iki zmreden [mmin ve Allah'n ilhlgn ve rabligini bilerek
reddedenlerden] hangisi makam mevki bakmndan daha iyi, dyp kalktg
kimseler/rgtler bakmndan daha gzeldir? dediler.

Bu ayette, Kuran ayetleri karsisinda onlara inanmak yerine, Allahin elisine
uyanlara karsi tez ileri sren inkrcilarin szleri dile getirilmistir. Inananlarin
dikkatini onlar ile kendi aralarindaki makam mevki farklarina eken inkrcilar,
zimnen syle demektedirler: Kimin daha gzel ve byk evleri var? Kimin hayat
standartlari daha yksek? Kimin daha muhtesem ve sasaali meclisleri var? Eger siz
btn bunlardan mahrum, biz ise onlarin hepsine sahip bir durumda isek, ok mutlu
bir dnya hayati yasayan bizler mi, yoksa fakir ve zavalli bir hayat yasayan sizler mi
dogru yolda sayilirsiniz? Buna karar verin.
Gdk akilli inkrcilarin bu tezleri Kuranda degisik yerlerde birka kez
gndeme getirilerek rtlmstr.
Bu abes tezlerin ayrintili bir rnegi de karsimiza Kehf suresinde ikacaktir.

11
Ve kfirler; Allah'in ilhligini ve rabligini bilerek reddetmis olan kisiler, iman etmis kisiler
iin: Eger bir hayir, ikar olsaydi, onlar, ona bizimnmze geemezlerdi; nce biz mmin olur
ikari biz alirdik dediler. Bununla kilavuzlandiklari dogru yola girmeyince de: Bu eski bir
uydurmadir diyeceklerdir.
(Ahkaf/ 11)

111
Onlar: Sana ok dsk kimseler uyarken, biz sana inanir miyiz? dediler.
(Suara/ 111)

53
Ve Biz, Allah, aramizdan bunlara mi iyilikte bulundu?! desinler diye, onlardan bazisini
bazisi ile byle ateslere srkledik, imtihan ettik. Allah, kendilerine verilen nimetlerin karsiligini
deyenleri daha iyi bilen degil midir?
(Enm/ 53)
978


74. Ayet:

74
Hlbuki Biz, onlardan nce, mal ve gsteriye daha gzel nice
kuyaklar/asrlar halkn degiyime/ykma ugrattk.

Bu ayette, mminleri kmseyen Kureysli Firavun taslaklarina zimnen syle
bir hatirlatma yapilmaktadir: Sizden daha varlikli; daha saglam evlere, esyalara,
gzel manzaralara sahip olan nice kusaklar, inkr ve yalanlamalari sonucu yok
edildiler. Siz de bu zihniyette devam ederseniz aynen onlar gibi helk edilirsiniz.
Gemis kusaklarin helki, Kuranda birok ayette konu edilmistir:

13
Ve andolsun ki sizden nceki kusaklari, sirk kosarak, kfrederek yanlis yaptiklari zaman
degisime/ yikima ugrattik. Ve onlarin elileri aik belgeler ile gelmislerdi. Zaten onlar inanacak
degillerdi. Iste gnahkrlar toplulugunu Biz byle cezalandiririz.
14
Sonra nasil amel edeceginize bakalim diye onlarin sonrasindan sizi yeryznde onlarin
yerine getirdik.
(Yunus/ 13, 14)

6-8
Ve Biz ncekilere de nice peygamberler gndermistik. Onlar, kendilerine gelen her
peygamberi kesinlikle alaya aliyorlardi da Biz, kuvvete onlardan daha gl olanlari degisime/
yikima ugrativerdik. ncekilerin rnegi de geti.
(Zhruf/ 8)

36
Biz onlardan nce kendilerinden daha etin gce sahip nice nesilleri degisime, yikima
ugrattik. yle ki onlar beldeleri delik-desik ediyorlardi. Hi kaip kurtulacak yer var mi?
(Kaf/ 36)

178
Allah'in ilhligini rabligini tanimayan su kimseler, sphesiz Bizim kendilerine sre
taniyisimizin, kendileri iin hayirli oldugunu sanmasinlar. Sphesiz Biz, onlara daha ok gnaha
girsinler diye sre taniyoruz. Ve onlar iin alaltici bir azap vardir.
(l-i Imran/ 178)

Ayrica su ayetlere de bakilabilir: Enm/6, 8, Hicr/4, Isra/17, Meryem/98, Ta
Ha/128, Suara/208, Kasas/43, Secde/26, Ya Sin/31, Sad/3, Ahkaf/27, Kamer/51,
Hacc/45 ve Kehf/59.

75, 76. Ayetler:

75
De ki: Kim sapklk iinde olursa, Rahmn [yarattg btn canllara
dnyada oka merhamet eden Allah], ona uzattka uzatr/sre tanr. Sonunda
kendilerine vaat edileni [azab veya kymetin kopuyunu] grdkleri vakit,
artk onlar kimin makamca-mevkice daha yerli ve askerce [desteke, kuvvete]
daha zayf oldugunu bilecektir.
76
Ve Allah, klavuzlandklar dogru yola girenlere klavuzu artrr. Ve
kalc olan dzeltmeye ynelik iyler, Rabbinin katnda sevap bakmndan daha
hayrldr, sonu bakmndan da daha iyidir.

Bu ayetlerde, daha nceki [73 ve 74.] ayetlerde konu edilen insan tiplerine
peygamberimizin neler sylemesi, hangi mesajlari iletmesi gerektigi aiklanmis ve
979
onlara bir takim ilh ilkeler bildirilmistir. Bu mesajlari baska ayetlerde de grmek
mmkndr:


110
Ve Biz, onlarin kalplerini ve gzlerini ilkin iman etmedikleri durumdaki gibi ters eviririz.
Ve Biz de onlari taskinliklari ierisinde kr ve saskin olarak birakiriz.
(Enm/ 110)

172,173
Kendilerine yara dokunduktan sonra Allah ve Eli'nin davetine katilan kimseler; insanlar
kendilerine: Sphesiz insanlar size karsi birlik oldular, onlardan rperin dediklerinde, bunun,
kendilerini inan ynnden artirdigi ve: Allah bize yeter. O, ne gzel tm varliklari belirli bir
programa gre ayarlayan ve bu programi koruyarak, destekleyerek uygulayandir! diyen kimseler;
onlardan iyilestiren, gzellestiren ve Allah'in korumasi altina girmis kimselere byk bir dl vardir.
(l-i Imran/172, 173)

46
Mal ve ogullar, basit dnya hayatinin ssdr. Kalici dzeltmeye ynelik isler ise, Rabbinin
katinda, sevapa daha hayirlidir, mit baglama ynnden de daha hayirlidir.
(Kehf/ 46)

124
Ve bir sre indirildigi zaman, ilerinden bir kimse, O indirilmis sre hanginizi iman
aisindan glendirdi? der. Fakat iman etmis kimselere gelince, o inen sre, onlari iman aisindan
ziyadelestirmistir; glendirmistir ve onlar srekli olarak mjdelenip duruyorlar.
125
Kalplerinde bir hastalik olanlara; zihniyeti bozuk kimselere gelince de; onlarin da
pisliklerinin iine pislik ilave etmistir. Ve onlar, kfir; Allah'in ilhligini ve rabligini bilerek
reddeden birileri olarak lmslerdir.
(Tvbe/ 124, 125)

76. ayette ise Kuranin onlari her firsatta dogru kararlar vermeye ynelttigi,
kisilerin dogru yolu benimsemelerine yardimci oldugu, onlari ktlklerden ve
yanlis islerden korudugu ve onlari srekli gelistirdigi bildirilmektedir. Hatirlanacak
olursa bu husus daha evvel Cinn suresinde de belirtilmisti:

Sphesiz biz, rde kilavuzluk eden hayret verici bir Kurn dinledik.
(Cinn/ 2)

7780. Ayetler:

77
Peki, almetlerimizi/ gstergelerimizi, Allah'n ilhlgn ve rabligini
kabullenmeyen ve Elbette mal ve ocuk verilecektir diyen kimseyi grdn
m/hi dyndn m?
78-80
O inkrc kiyi, bilmeyecegi, aklnn ermeyecegi konulara bilgi sahibi
oldu; ya da Rahmn'n [yarattg btn canllara dnyada oka merhamet
eden Allah'n] katndan bir sz m ald? Kesinlikle onun dyndg gibi degil!
Biz onun syledigi yeyleri yazarz ve onun iin, azaptan uzattka uzatrz. Ve o
syledigi yeylere Biz miras olacagz/son sz ve uygulama Bizimdir ve o, Bize
tek bayna gelecektir.

Daha nce 66. ayette Ben ldgm zaman, ileride gerekten diri olarak
ikarilacak miyim? diyen insan tipi 7375. ayetlerde de konu edilmis ve bu
zihniyete gereken cevap verilmisti. Konumuz olan 77. ayette bu kez msrik gruptan
bir baska insan tipi gndeme getirilmistir. Kendini garantide gren bu zihniyetteki
bir insan Elbette mal ve ocuk verilecektir diyerek kstaha bir tavir
sergilemektedir. Zimnen syle demektedir: Siz beni hatali ve sapik bir insan olarak
980
niteliyor ve ilh azapla tehdit ediyorsunuz. Ancak gerek su ki, bugn ben sizden
daha zenginim ve gelecekte de elimdeki nimetlere sahip olmaya devam edecegim.
Mallarima, servetime, zenginligime ve benim ogullarima bakin ve ondan sonra da
bana, Allahin azabinin bunun neresinde oldugunu syleyin.
Ayetlerde sz konusu edilen kibirli sahsin adi bildirilmemistir. Ancak bu ayet
gurubu ile ilgili olarak esbab-i nzul kayitlarinda syle bir olay nakledilmektedir:
Hasan el-Basri'den bu ayetin Velid b. Mugire hakkinda nazil oldugu rivayet
edilmitir. Hlbuki mehur olan kavil, bu ayetin As b. Vil hakkinda nazil oldugudur.
Habbb b. el-Eret (r.a) yle demitir: "Benim As b. Vilden alacagim vardi. Borcumu
ondan istedim. O, "Hayir, Hz. Muhammed (s.a.s)'i inkr etmedike vermem" dedi. Bunun
zerine ben, "Kesinlikle hayir! Ben Hz. Muhammed (s.a.s)'i ne sagligimda, ne lrken, ne de
ldkten sonra dirildigimde inkr ederim" dedim. As b. Vil: "Ben ldgmde yeniden mi
diriltilecegim?" dedi. Ben, "Evet" dedim. Bunun zerine o, "ldkten sonra yeniden
diriltildigimde ve sen bana geldiginde, orada benim malim ve ocuklarim da olur. Ite
borcunu o zaman veririm" dedi.
Su rivayet de yapilmitir: "Habbb [r.a],As b. Vil iin, bir taki yapti. As,
Habbb'dan onu vermesini istedi. Habbb da onun cretini isteyince, O: "Sizler ldkten
sonra diriltileceginizi, cennette altin, gm ve ipek bulundugunu iddia ediyorsunuz.
Binaenaleyh ben bunun cretini orada veririm. nk orada bana da mal ve evlat
verilecek" dedi.
528


Ayette adi verilmeyen o kisi, bize gre, o gnn Mekkesinde yasayan bir
kodaman olabilecegi gibi, ayni grsteki sapiklari temsil eden ve tm zamanlarda
var olmus genel bir kisilik de olabilir. Nitekim gnmz toplumunda hak hukuk
tanimadan dnya mali toplayan ve ahirete olan inansizliklarini Sen burada bana
bulgur ver, ben sana ahirette pirin vereyim seklinde yayginlasmis tekerleme gibi
szlerle disa vuran zavallilar pek oktur.
7880. ayetler, bu alayci kfirlere dayanaksiz ve gvencesiz hareket ettiklerini,
bu kafada gittikleri takdirde ahirette mevkice perisan olacaklarini ihtar etmektedir.
Ayni mesaji veren bir baska ayet de Enm suresindedir:

94
Ve andolsun ki siz, sizi ilk defa olusturdugumuz zamanki gibi yapayalniz/ teker teker Bize
geldiniz ve size verdigimiz seyleri arkanizda biraktiniz. Ve iinizde kendilerinin ortaklar olduguna
inandiginiz szde destekilerinizi sizinle beraber grmyoruz. Andolsun aranizda kesilme/kopukluk
olmus ve yanlis inandiginiz seyler kaybolmustur. Enm 94:

Ayette geen Ve onun iin olan azaptan uzattika uzatiriz ifadesi, onun hak
ettigi azabi uzatir ve artiririz, yani azabinin zamanini katlariz demektir.
80. ayetteki Ve o syledigi eylere Biz mirasi olacagiz ve o, Bize tek baina
gelecektir ifadesi, vaat ettigi mali ve evldi kendisinden silinir, kaybolup gider;
bylece tipki miras malinin tekrar onu miras birakan [len] kisiye dnmesi imknsiz
oldugu gibi, onun mali ve evldi da kalmaz, ahirette hepsi elinden ekilip alininca o
da yapayalniz kalir demektir.

81, 82. Ayetler:

81
Ve onlar, kendileri iin bir g, yan, yeref olsun diye Allah'n astlarndan
ilhlar edindiler.
82
Kesinlikle onlarn dyndg gibi degil! O edindikleri ilhlar, onlarn
kulluklarn kabul etmeyecekler ve aleyhlerine dnp kary olacaklardr.

528
(Razi, Ibn-i Kesir, Kurtubi)
981

Bu ayetlerde, akillari sira izzet sahibi olmak, yani g, kuvvet, san ve seref
elde etmek amaciyla Allahin astlarindan ilhlar edinen bir baska msrik grubun hali
anlatilmis ve aslinda isin onlarin zannettikleri gibi olmadigi bildirilmistir. nk bu
sahte ilhlarin ne bu dnyada ne de ahirette hi kimseye hayri dokunacak bir gleri
yoktur. Kendilerine de, baskalarina da herhangi bir yarar saglayamayacaklari gibi,
varliklari da kendilerini ilh edinen msriklerin heva ve hevesleri tarafindan
srdrlmektedir. Ya Sin suresinde ifade edildigi zere, onlari ilah edinen msrikler,
bir bakima kendi zihinlerinde rettikleri bu mevhum ilahlarin askerleri
konumundadirlar. Hepsi de ahirette kendilerine tapinan msrikler aleyhine taniklik
edeceklerdir:

74
Bir de onlar, kendileri yardim olunmalari iin Allah'in astlarindan ilhlar/ tanrilar edindiler.
75
Onlar, onlara yardima g yetiremezler. Hlbuki ilh edinenler, szde ilhlar iin hazir
askerlerdir.
(Ya Sin/ 74, 75)

6
Insanlar bir araya toplandigi zaman da taptiklari kimseler kendilerine dsmanlar oldular. Ve
onlarin kendilerine tapmalarini kabul etmeyenler idiler.
(Ahkaf/ 6)

63
Haklarinda Sz gereklesen kimseler; Rabbimiz! Iste bunlar bizim azdirdigimiz kimselerdir.
Biz nasil azmissak, iste bunlari da ylece biz azdirdik. Biz, Sana karsi uzak olduk. Onlar sadece
bizlere tapmiyorlardi derler.
(Kasas/ 63)

22
Ve o gn hepsini toplayacagiz. Sonra Biz, ortak kosan kimselere: Hani nerede o gerege
aykiri olarak inandiginiz ortaklariniz? diyecegiz.
23
Sonra, onlarin ateslere atilmalari, Rabbimiz,
Allah'a kasem olsun ki Biz ortak kosanlardan degildik demekten baska bir sey degildi.
(Enm/ 22, 23)

40
Ve o gn Allah, onlari hep birlikte toplayacak, sonra meleklere: Sunlar mi size tapiyorlardi?
diyecektir.
41
Onlar: Seni tenzih ederiz. Onlara karsi bizim koruyucu, yol gsterici yakinimz Sensin. Tam
tersi onlar gizli glere tapiyorlardi. ogu onlara inananlardi dediler.
(Sebe/ 40, 41)

17
Ve o gn Rabbin, onlari ve onlarin Allah'in astlarindan taptiklari seyleri toplar da, Siz mi
saptirdiniz su kullarimi, yoksa kendileri mi o yolu kaybettiler? der.
18
O sahte ilhlar dediler ki: Tm noksanliklardan arindiririz Seni. Senin astlarindan yardim
eden, yol, gsteren ve koruyan yakinlar edinmek bize yarasmaz. Ama Sen onlari ve atalarini ylesine
nimetlendirdin ki, gt'/ Kitab'i terk ettiler ve degisime/ yikima ugramaya giden bir topluluk
oldular.
(Furkan/ 1719)

83, 84. Ayetler:

83
Grmedin mi/hi dynmedin mi? Sphesiz Biz yeytanlar, kfirlerin;
Allah'n ilhlgn ve rabligini bilerek reddeden o kimseler zerine gnderdik.
Onlar kykrttka kykrtyorlar.

84
yleyse onlarn zarar iin acele etme. Sphesiz Biz, onlar iin saydka
sayyoruz.

982
83. ayette, kfirlerin kendi zerlerine gnderilen seytanlarla sinandigi, onlara
uyan ve aldananlarin akilsizca davranmalari sonucu kendi geleceklerini kararttiklari
bildirilmektedir. 84. ayette ise yaptiklari haksizliklar ve iskenceler sebebiyle bu
inkrcilarin hemen cezalandirilmalari ynnde peygamberimizden bir istek
gelmemesi istenmis, nk Allahin bir sre daha onlara firsat taniyacagi
bildirilmistir.
Unutulmamalidir ki, buradaki mesajlar tm insanliga yneliktir. evresinde
kiskirtici i ve dis seytanlarin bulunmadigi hibir kimse yoktur. Bu gerege baska
ayetlerde de dikkat ekilmistir:

36,37
Ve her kim Rahmn'in [yarattigi btn canlilara dnyada oka merhamet eden Allah'in]
gdnden, anilmasindan krlesirse Biz ona bir seytan musallat ederiz de artik o, onun iin akrandir/
yandastir; ve sphesiz ki yandaslar/ akranlar, krlesenleri Yol'dan ikarirlar. Onlar da kendilerinin
kilavuzlandiklari dogru yolda olduklarini sanirlar.
(Zhruf/ 36, 37)

zerlerine kiskirtici seytanlar yollamasina ragmen Rabbimiz insanlara tvbe
edebilecekleri, imana gelip salihati isleyebilecekleri birok firsatlar vermektedir.
Rabbimizin mehil vererek insani o kadar yasatmasi, Onun rahmetini
gstermektedir. Inansizlar, verilen mhlet bitince cezalandirilacaklardir.

42,43
Sakin sirk kosarak yanlis; kendi zararlarina is yapanlarin yaptiklarindan Allah'in
duyarsiz/bilgisiz oldugunu sanma! Ancak O, onlari, baslarini dikerek kosacaklari, gzlerin disa
Iirlayacagi bir gn iin erteliyor. Onlarin bakislari kendilerine dnmez ve onlarin gnlleri
bombostur.
(Ibrahim/ 42)

24
Biz onlari biraz yararlandiririz. Sonra kendilerini yogun bir azaba dogru zorlariz.
(Lokman/ 24)

30
Ve nankrler, O'nun yolundan saptirmak iin Allah'a esler olusturdular. De ki: Yararlaniniz,
artik, sphesiz dnsnz atesedir.
(Ibrahim/ 30)

Allahin seytanlari yollamasi, onlari zor kullanarak gnderdigi anlaminda
degildir. Bu tabir, insanlarin seytanlarla i ie yasamalarinin Rabbimizin yaratilistaki
takdiri geregi oldugunu anlatmaktadir. Kiskirtici seytanlarla i ie yasanan bir hayat,
ancak seytanlara aldanmaya meyilli bir yasam algisina sahip olanlar iin bir risktir.
Aklini kullanmayi bilen ve vahye kulak verenler ise bu durumdan hibir zarar
grmezler:

82,83
Iblis, yle ise en stn, en gl, en serefli, maglp edilmesi mmkn olmayan; mutlak
galip olusuna yemin ederimki ben onlarin hepsini; ilerinden aritilmi kullarin hari kesinlikle
azdiracagim dedi.
84
Allah dedi ki: Gerek budur. Ben de su geregi sylyorum:
85
Andolsun ki cehennemi
kesinlikle senden ve onlarin sana uyanlarindan; hepinizden dolduracagim.
(Sad/ 8285)

27
Allah, iman edenleri, basit dnya yasaminda ve hirette sabit bir sze/imana sabitler. Allah,
sirk kosarak yanlis; kendi zararlarina is yapanlari da saptirir. Ve Allah, diledigi seyi yapar.
(Ibrahim/ 27)

983
36,37
Ve her kim Rahmn'in [yarattigi btn canlilara dnyada oka merhamet eden Allah'in]
gdnden, anilmasindan krlesirse Biz ona bir seytan musallat ederiz de artik o, onun iin akrandir/
yandastir; ve sphesiz ki yandaslar/ akranlar, krlesenleri Yol'dan ikarirlar. Onlar da kendilerinin
kilavuzlandiklari dogru yolda olduklarini sanirlar.
38
Sonunda Bize gelince: Keske seninle benim aramda dogu ile bati arasindaki kadar bir
uzaklik olsaydi der. yleyse bu ne kt bir akrandir/ yandatir!
39
Ve bugn pismanlik duymaniz size hibir yarar saglamayacak. Siz sirk kosarak yanlis; kendi
zararlarina is yaptiginiz zaman kesinlikle azapta ortaklarsiniz.
40
O hlde sagirlara sen mi isittireceksin? Yahut krlere ve apaik bir sapiklik iinde
bulunanlara sen mi kilavuzluk edeceksin?
(Zhruf/ 3640)



Kiskirtici seytanlarin neler ya da kimler oldugu ayrintili olarak Ns suresinin
tahlilinde aiklanmisti.
Kuranda seytandan bahseden tm ayetler dikkate alindiginda ortaya syle
bir tablo ikar:
Seytan;
- Haramin yenmesini, haksiz kazan elde edilmesini emreden ve neren,
- Ktlk, haysizlik ve Allaha karsi bilmedigimiz seyleri sylememizi
emreden,
- Bizi fakirlikle korkutan,
- Bizi kuruntulara dsren,
- Allahin yarattiklarini degistirmeyi emreden,
- Kandirmak iin bize yaldizli szler fisildayan,
- Vesvese verip bizi kiskirtan, zihnimizi bulandiran,
- Yaptigimiz amellerle bizi simartan,
- Bizi azdiran,
- Iki / uyusturucu ve kumarda aramiza dsmanlik ve kin sokmak isteyen,
- Allahi anmaktan ve ona salattan, niyazdan bizi geri birakmak isteyen kisiler,
gler ve huylardir.

85. Ayet:

85
O gn Allah'n korumas altna girmiy kiyileri, Rahmn'a [yarattg
btn canllara dnyada oka merhamet eden Allah'a] binekli heyetler
hlinde toplayacagz.

Bu ayette takva sahiplerine sunulacak nimetler ok farkli bir ifadeyle
anlatilmistir. Takva sahiplerinin Allahin huzuruna binekli heyetler hlinde
getirilecek olmasi, bir kralin veya bir kralin elisinin karsilanmasini
agristirmaktadir. Eger byle ise, muttakiler Allah tarafindan krallar gibi
karsilanacak ve agirlanacak demektir.

86, 87. Ayetler:

86
Sulular da susamy olarak cehenneme srecegiz.
87
Onlar, Rahmn'n [yarattg btn canllara dnyada oka merhamet
eden Allah'n] katndan bir garanti sz almy olan kimse hari ki bu hi
kimseye verilmemiytir, yardma-destege sahip olamayacaklardr.
984

72. ayette mahser alaninda [cehennemin dis kenarinda] diz st perisan hlde
bekletildikleri belirtilen sululara daha sonra ne oldugu 86. ayette bildirilmektedir:
Onlar susamis hlde cehenneme srleceklerdir. Ancak bu susamislik suyu bol,
gnesi mutedil herhangi bir yrede basa gelebilecek bir susama olarak degil, yakici
bir gnes altinda, Arabistan llerinde susuz kalmis bir insanin susamisligi olarak
algilanmalidir. stelik bu susamis sulular orada kimseden yardim da
grmeyeceklerdir:

96-102
Onlar, onun iinde birbirleriyle ekisirlerken dediler ki: Vallahi biz, gerekten apaik bir
sapiklik iinde idik. nk biz sizi, lemlerin Rabbi ile bir seviyede tutuyorduk. Ve bizi yalnizca o
gnahkrlar saptirdi. Artik bizim iin yardimcilardan, torpilcilerden hibir kimse ve candan bir
yardimci, yol gsterici, koruyucu yakin yoktur. Ah keske bizimiin bir geri dns olsaydi da biz
de mminlerden olsaydik!
(Suara/ 100, 101)

87. ayetteki sefaate sahip olmak tabirine bakildiginda, buradaki sefaatin ya
onlarin baskalari iin yapacaklari sefaat, ya da baskalarinin onlar iin yapacaklari
sefaat olabilecegi gibi iki ynl bir anlam ikiyor gibi grnse de, ayetteki istisna
cmlesinden buradaki sefaatin baskalarinin onlar iin yapacaklari sefaat oldugu
anlasilmaktadir. Dolayisiyla buradaki sefaate sahip olmayacaklar ifadesi, kimse
onlara yardim etmeyecek demektir. Zaten cehennemdekilerin -kendileri yardima
muhtaken- bir baskasina yardimda bulunmalari da anlamsizdir. Ancak Rabbimiz
ayette Rahmanin katinda bir ahd almi olan kimse hari diye bir istisna yaparak
ahirette kimlerin yardim grecegini aiklamistir. Onlar, Rahmanin katinda ahd
almis olanlar, yani iman edenler ve salihati isleyenlerdir. Bilindigi gibi, Rabbimiz
iman eden ve salihati isleyenlere yardim edecegini yzlerce ayette haber vermistir.
Sefaat kavrami hakkindaki ayrintili aiklama Necm suresinin tahlilinde
verilmistir.

8895. Ayetler:

88
Ve onlar, Rahmn [yarattg btn canllara dnyada oka merhamet
eden Allah] ocuk edindi dediler.
89
Andolsun ki siz ok irkin bir yey sylediniz.
90,91
Az kalsn bundan; Rahmn'a ocuk isnat ettiler diye; gkler
atlayacak, yer yarlacak ve daglar paralanp daglacakt.
92
Hlbuki Rahmn [yarattg btn canllara dnyada oka merhamet
eden Allah] iin ocuk edinmek yaraymaz.
93
Gklerde ve yerde bulunan btn
herkes, Rahmn'a [yarattg btn canllara dnyada oka merhamet eden
Allah'a], yalnzca kul olarak gelecektir.
94
Andolsun ki Rahmn, onlarn hepsini kuyatmytr ve kendilerini bir bir
saymytr.
95
Hepsi de kymet gn Rahmn'a tek baylarna gelirler.

Bu ayet grubunda msriklerin tamami muhatap alinmakla birlikte, ayetlerin
muhatabi zellikle Allaha ocuk isnat eden msriklerdir. Bu isnadin ne kadar irkin
oldugu, gklerin neredeyse atlayacagi, yerin yarilacagi, daglarin paralanip
dagilacagi ifade edilmek suretiyle gsterilmistir. Bu irkin szlerin sahiplerinin
kimler oldugu yine Kuran tarafindan aiklanmaktadir. Bunlar, zeyr Allahin
ogludur diyen Yahudiler, Isa Allahin ogludur diyen Hiristiyanlar ve Melekler
Allahin kizlaridir diyen Araplardir:
985

30
Ve Yahudiler; Uzeyr Allah'in ogludur dediler. Hristiyanlar da, Mesih Allah'in ogludur
dediler. Bu, onlarin agizlariyla geveledikleri szler olup, gya bununla, daha nce yasayan
kfirlerin; Allah'in ilhligini ve rabligini bilerek reddeden kimselerin szlerini taklit ediyorlar.
Allah, onlarla savasmistir. Nasil da dndrlyorlar!
(Tvbe/ 30)

116
Bir de onlar, Allah ocuk edindi dediler. O, onlarin yakitirdiklari tm noksanliklardan
ariniktir. Aksine gklerde ve yeryznde ne varsa yalnizca O'nundur. Hepsi O'nun iin srekli
saygida duranlardir.
(Bakara/ 116)

158
Ve onlar, Allah ile gizli gler arasinda bir hisimlik bagi kurdular. Oysa andolsun, gizli
gler kendilerinin kesinlikle hazir edilenler/mahserde toplananlar olduklarini bilirler.
(Saffat/ 158)

93. ayette, gklerde ve yerde bulunanlarin Allaha sadece kul sifatiyla
geleceklerinin vurgulanmasi, Allahin dnyada seip elilik payesi verdigi kisilerin
de ahirette sadece kul sifatini tasiyacaklarini gstermektedir.
94, 95. ayetler, Allahin herkesi kusattigi, onlar hakkinda her seyi bildigi ve
mminler hari herkesin orada essiz dostsuz, ocuksuz, arkadassiz olacagini
bildirmektedir:

87-91
Ve yeniden diriltilen gn; mal ve ogullarin saglam bir kalple/gerek imanla gelenlerden
baskasina yarar saglamadigi ve cennetin Allah'in korumasi altina girenlere yaklastirildigi, azginlar
iin de cehennemin ailip gsterildigi gn beni rezil etme! dedi.
(Suara/ 88, 89)

Ayetlerde Rahman adinin tekrar edilmesi dikkat ekici bir husustur. Bu,
Rabbimizin rahmeti geregi sululara tvbe kapisini aik tuttugunu, hatalarindan
dndklerinde onlara merhametiyle muamele edecegini gstermektedir.

98, 96, 97. Ayet:

98
Ve Biz onlardan nce nice nesilleri degiyime/ykma ugrattk. Onlardan
herhangi bir kimse hissediyor musun? Yahut onlara ait hafif bir ses duyuyor
musun?
96
Sphesiz yu iman eden ve dzeltmeye ynelik iyler yapanlar; Rahmn
[yarattg btn canllara dnyada oka merhamet eden Allah], onlar iin
sevgi var edecektir.
97
yte yphesiz Biz bu Kurn', kendisiyle Allah'n korumas altna
girmiy kiyileri mjdeleyesin, inat eden toplumu da uyarasn diye senin lisann
zere kolaylaytrdk.

Not: Anlambilgisi geregi Resmi Mushaf'taki 98. yet 95. yetin arkasinda tertip edilmistir.

Rahmanin iman eden ve salihati isleyenler iin sevgi kilmasi demek, Allahin
onlar iin sevgi vermesi, yani mminlerin kalplerinde sevgi yaratmasi, onlara
sevdikleri seyleri vermesi, onlarin da sevdikleri seyleri isteyecek olmasi demektir.
Kisacasi, Rabbimiz sevecek, sevdirecek ve orada her sey sevgiye baglanacaktir.


986
Hatirlanacagi zere, Meryem suresi [Bu] Rabbinin, kulu Zekeriyyaya olan
rahmetini anmasidir diye baslamis, Meryemin, Ibrahimin, Musanin, Ismailin,
Idrisin anilmasi ile devam etmis, sure iinde tevhide ve ahiret gnne ynelik
aiklamalar, uyarilar yer almisti. Bu son ayetlerle de konu baglanmis, aiklama
sonlandirilmistir.
97. ayet, takva sahiplerini mjdeleyen, inati msriklere ise uyarida bulunan
Kuranin elinin diliyle kolaylastirildigini bildirmektedir. Eli kendi diliyle
indirilen Kurani daha kolay anlatmis, eli ile ayni dili konusan toplum da
gerekleri kolayca grenerek eski yanlis bilgilerini dzeltmistir. Herkes tarafindan
gayet iyi anlasilan Kuran, mminler iin mjde, msrikler iinse rktc bir uyari
olmustur.
98. ayette, gemiste yasamis msriklerden en ufak bir iz kalmadigi
vurgulanmak suretiyle o gnk msriklerden de herhangi bir eser kalmayacagi ima
edilmistir. Ima edilen bu tarihsel atif, peygamberimize ve mminlere manevi kuvvet
vermeye, sabir ve diren kazandirmaya yneliktir.
Allah dogrusunu en iyi bilendir.
















45 / TA HA SURESI


GIRIS

Adini 1. ayetindeki = ta ve - ha harflerinden almis olan Ta Ha suresi,
Mekkede 45. sirada indigi kabul edilir. Surenin 130, 131. ayetlerinin Medinede
indigine dair nakiller olsa da, bu ayetlerin iinde bulunduklari pasajla gsterdikleri
uyum, nakillerde sylenenlerin uzak bir ihtimal oldugunu gstermektedir.
Kurani tanitarak sona eren Meryem suresindeki ifadelerin bir devami
niteligini tasiyan ayetlerle baslayan Ta Ha suresinde, diger Mekk surelerde oldugu
gibi tevhit, peygamberlik messesesi, ldkten sonra dirilme ve hasr gibi konular
zerinde durulmus, peygamberimize ana grevi hatirlatilmis, Musa kissasi rnek
verilerek ona manev destek verilmistir. Ayrica daha nce Sad ve Arf surelerinde
anlatilan dem ve Iblis hakkindaki bilgiler tekrar hatirlatilmis, kiyamet ve hasre dair
etkileyici kompozisyonlar izilerek Allah ile elisine kin besleyenlerin hezimeti
rneklenmistir. Sure, peygamberimizden sabirli olmasi istenerek son bulmustur.

987
INIS ZAMANI

Tarih kaynak niteligindeki klasik eserlerde anlatildigina gre, Ta Ha suresi
merin Mslman olmasindan nce inmis ve onun Mslman olmasinda etkili
olmustur:
mer, Peygamberi ldrmek iin yola iktiginda bir adama rastladi. Adam ona Sen her
eyden nce kiz kardeinin ve enitenin Mslman oldugunu bilmelisin dedi. Bunu duyan mer
dogruca kiz kardeinin evine gitti. Orada kardei ve enitesinin bir kgit parasinda yazili olan bir
eyleri okudugunu duydu. Kiz kardei merin geldigini grnce kgit parasini hemen bir yere
sakladi, fakat mer okunanlari duymutu, bu yzden sorular sormaya baladi. Daha sonra enitesini
dvd ve kocasini korumaya alian kiz kardeini de yaraladi. Sonunda her ikisi de Evet, Mslman
olduk, ne yaparsan yap diye itiraf ettiler. mer kiz kardeinin baindan akan kandan etkilendigi iin
okudugunuz eyi bana gsterin! dedi. Kiz kardei ondan kgidi yirtmayacagina dair yemin aldi.
Onlar da gsterdiler. Bunun zerine mer bu surenin yazili oldugu kgidi okumaya baladiginda
Ne mkemmel bir ey! diye bagirmaktan kendini alamadi. Bunu duyan enitesi, onun ayak seslerini
duydugunda gizlendigi yerden ikarak Allah'a ant olsun, Allah sana Peygamberinin davetini teblige
hizmet ettirecek. nk dn Peygamber'in Rabbim, ya Ebul Hakem b. Hiam (Ebu Cehil), ya da
mer b. Hattab ile Islm'i destekle!' diye dua ettigini duydum. Ey mer, Allah'a dn, Allah'a dn!"
dedi. Bu szler o denli ikna edici idi ki, mer (r.a) Habbab'la birlikte, Islm'i kabul etmek zere
Peygamber'in (s.a) yanina gitti. Bu olay, Habeistan'a hicretten kisa bir sre sonra meydana
gelmiti.
529


Ibn-i Hisam ise ayni olayi daha uzunca anlatmaktadir:

mer, Raslullah (sav)i bulup ldrmek maksadiyla kilicini kuanarak ikti. Yolda
Nuaym b. Abdullah ile karilati. Ona Nereye gitmek istiyorsun ey mer? diye sordu.
mer: Dininden dnen, u Kureyin dirligini bozan, onlari beyinsizlikle itham eden,
dinlerini ayiplayan, ilhlarina dil uzatan Muhammede gidip onu ldrmek istiyorum.
Nuaym ona yle dedi: Allaha yemin ederim, ey mer! Sana asil senin iinde olanlar
tuzak kuruyor, seni aldatiyor. Sen zanneder misin ki Abdumenfogullari Muhammedi
ldrdgn halde yeryznde senin yrmene imkn vereceklerdir? Niin kendi ailene
dnp de onlarin ilerini yoluna koymayi dnmyorsun? mer: Hangi ailemden sz
ediyorsun? deyince, Nuaym dedi ki: Senin eniten ve amcanin oglu Sad b. Zeyd ile
kizkardein Hattabin ki:i Ftimayi kastediyorum. Allaha yemin ederim, onlar Mslman
olmular ve Muhammede dini zere tabi olmular. Bana kalirsa sen asil git, onlarla
ugra.
Bunun zerine mer kiz kardei ve enitesini bulmak zere geri dnd. Yanlarinda
Habbb b. el-Eret de vardi. Beraberinde de T-H Sresinin yazili oldugu bir sahife
bulunuyordu. Bunu onlara gretiyordu. merin sesini iitmeleri zerine Habbab onlarin
odalarindan birine yahut da evin bir tarafina gizlendi. Hattab ki:i Fatima da sahifeyi alip
zerine oturdu. mer eve yaklatigi sirada Habbabin onlara okudugu Kurnin sesini
iitmiti. mer ieri girince: Duymu oldugum bu lakirdilar neyin nesiydi? Ona Sen bir
ey iitmi olamazsin dediler. Hayir, Allaha yemin ederim, ben sizlerin Muhammede
dini zere tabi oldugunuzu haber almi bulunuyorum dedi ve hemen enitesi Said b.
Zeydin zerine atildi. Kiz kardei Hattabin ki:i Fatima onu kocasindan uzaklatirmak
zere ayaga kalkinca ona bir tokat atti ve yzn yaraladi. mer bunu yapinca kiz kardei
de enitesi de ona Evet, biz Mslman olduk. Allaha ve Reslne iman ettik, ne istiyorsan
yap, dediler.
mer, kardeinin yzndeki kani grnce yaptigina piman oldu, akli baina geldi.
Kiz kardeine: Az nce okudugunuzu duydugum u sahifeyi bana ver de Muhammedin
neler getirdigine bir bakayim! dedi.

529
(Ibn-i Ishak)

988
mer okuma yazma bilen birisi idi. Bu szleri syleyince kiz kardei kendisine: Biz
senin ona bir zarar vereceginden korkariz dedi. Bu sefer kiz kardeine: Korkma! dedi ve
kendi ilhlari adina yemin ederek okuyup onlara geri verecegini syledi. mer bu szleri
syleyince kardei Mslman olacagi umuduna kapildi ve ona dedi ki: Kardeim sen irk
zeresin ve pissin, buna ise ancak temiz olanlar el srebilir.
Bunun zerine mer kalkti ve yikandi. Kiz kardei de kendisine iinde T-Hnin
yazili bulundugu sahifeyi uzatti. mer T-H Sresinin ba taraflarini okuyunca dedi ki:
Bu ne gzel, bu ne erefli szler! Habbab onun bu szleri syledigini iitince yanina ikti
ve ona dedi ki: Ey mer! Allaha ant olsun ki ben Yce Allahin, Peygamberinin duasini
zellikle senin hakkinda kabul etmi olacagini mit ederim. nk ben dn onu yle dua
ederken dinledim: Allahim! Sen Islmi ya Ebul-Hakem b. Hiam ile yahut mer b. el-
Hattab ile glendir! Allahtan kork ey mer, Allahtan!
Bunun zerine mer ona: Ey Habbab! Bana Muhammedin yerini syle! Onun
yanina gidip Islma gireyim! dedi ve hadisin geri kalan blmlerini zikretti.
530


Yukardaki belgelerde yer aldg gibi, okunan sure Ta Ha suresidir.






Rahman Rahm Allah adina

Ayetlerin meali:


1
T/9, H/5.
2-4
Biz, Kurn' sana skntya dyesin/mutsuz olasn diye degil, ancak
saygyla, sevgiyle, bilgiyle rperti duyan kimse iin bir gt olmak zere,
yeryzn ve yce gkleri oluyturandan bir indiriliyle indirdik.
5
Rahmn [yarattg btn canllara dnyada oka merhamet eden
Allah], en byk taht zerine egemenlik kurmuytur.
6
Gklerde olan yeyler,
yeryznde olan yeyler, bu ikisinin arasnda olan yeyler ve nemli topragn
altnda bulunan yeyler yalnzca Rahmn'ndr.
7
Sen sesini ykseltirsen, Rahmn yphesiz gizliyi ve gizlinin gizlisini bilir.
8
Allah, kendisinden bayka hibir ilh olmayandr. En gzel isimler sadece
O'nundur.
9
Ms ile ilgili bilgiler kesinlikle sana ulayt.
10
Hani o bir atey grmyt de ehline [ailesine, yaknlarna]: Kesinlikle
ben bir atey grdm. Ondan size bir kor paras getirmem yahut atey zerinde
bir klavuz bulmam iin siz bekleyin! demiyti.
11
Sonra onun yanna geldiginde seslenildi: Ms!
12
Ben, senin Rabbin
olan Benim. Hemen yakinlarini ve mallarini burada birak, yphesiz sen
temizlenmiy vadide, Tuva'dasin/iki kere temizlenmiy bir vadidesin.
13
Ve Ben seni
setim; O hlde vahyedilecek olan yeye;
14
Hi yphesiz ki Ben, Allah'in ta
kendisiyim. Ilh diye bir yey yoktur Benden bayka. O hlde Bana kulluk et ve
Beni anmak iin salti ikame et [ml ynden ve zihinsel aidan destek olma;
toplumu aydinlatma kurumlari oluytur-ayakta tut].
15
Sphesiz ki o saat/kiymet

530
(Ibni Hisam; es-Siret ve digerleri)

989
gelecektir. Onu Ben herkes emeginin karyiligini alsin diye neredeyse
gizleyecegim.
16
O nedenle kiymete inanmayan ve kendi boy igreti arzusuna
uyan kimse seni, kiymete iman etmekten alikoymasin; sonra degiyime/yikima
ugrarsin
14
uyarsna kulak ver.
17
Ve sag elindeki nedir ey Ms?
18
Ms: O, benim asamdr, ona dayanrm, onunla koyunlarma yaprak
silkelerim ve onda benim iin bayka yararlar da var dedi.
19
Allah: Ey Ms! Onu brak/obanlg brakp yerleyik hayata ge!
24
Firavun'a git, yphesiz o azd dedi.
***
20
O da onu hemen brakt/ yerleyik hayata geti, bir de ne grrsn! Artk
sag elindeki; kendisine vahyedilen Kitap, koyan bir candr; sosyal hayatn
kaynagdr.
25
Ms: Rabbim!
33
Seni tm noksanlklardan ok arndrmamz
34
ve Seni
ok ok anmamz iin
25
ggsm a,
26
iyimi bana kolaylaytr.
27
Dilimden de
dgm z
28
ki szm iyi anlasnlar.
29
Ve ehlimden;
30
kardeyim Hrn'u
29
benim iin bir vezir kl,
31
o'nunla arkam kuvvetlendir.
32
yimde o'nu bana
ortak et.
35
Sphe yok ki Sen bizi grp duruyorsun
20
dedi.
36
Allah: Ey Ms! stedigin sana verildi. dedi.
21
Allah:
23
Sana en byk almetlerimizden/gstergelerimizden
gstermemiz iin
21
tut onu, korkma! Biz onu ilk durumuna evirecegiz.
22
Diger
bir almet; gsterge olmak zere de gcn/kanadna ekle, irkinlik olmadan
hi kusursuz, mkemmelce kacaksn dedi.
***
37
Ve andolsun Biz, sana diger bir defa daha iyilik yapmytk:
38
Hani bir
vakit vahyolunan yeyleri annene vahyetmiytik,
39
Ms'y sandk iine koy da
bol suya/nehre brak, sonra da bol su/nehir o'nu sahile atsn. Onu Bana dyman
olan ve o'na dyman olan birisi alsn. Ve Ben tarafmdan senin zerine bir
muhabbet braktm ve Benim gzetimim altnda yetiytirilmen iin,
40
hani kz
kardeyin yryordu da Sizi o'nun bakmn stlenecek birine gtreyim mi?'
diyordu. Bylece gz aydn olsun ve kederlenmesin diye seni annene geri
dndrdk. Ve sen, bir can ldrmytn de seni gamdan kurtarmytk. Ve Biz
seni potada eritip saflaytrdka saflaytrdk/seni olgunlaytrdk. Bir de yllarca
Medyen halk iinde kaldn. Sonra bir l; plan zerine geldin, ey Ms!
41
Ve Ben, seni Kendim iin yetiytirdim.
***
42
Sen ve kardeyin almetlerim/ gstergelerim ile gidin ve Beni anmakta
gevyeklik etmeyin.
43
Her ikiniz gidin Firavun'a. Sphesiz o azd.
44
Sonra ona gt almas ve
saygyla, sevgiyle, bilgiyle rpermesi iin yumuyak sz syleyin.
45
Ms ile Hrn: Rabbimiz! Onun bizim aleyhimize ayr gitmesinden
veya azgnlgndan korkarz dediler.
46
Allah: Korkmaynz, yphesiz Ben ikinizle beraberim, iyitirim ve
grrm.
47
Hemen ona gidin de ona; Sphesiz biz Rabbinin iki elisiyiz. Artk
srlogullar'n bizimle gnder ve onlara azap etme; kesinlikle biz sana
Rabbinden bir almet/gsterge ile geldik. Selm klavuza uyanlaradr.
48
Sphesiz biz; kesinlikle bize, kesinlikle azabn yalanlayana ve srt evirene
oldugu vahyedildi deyiniz.
46
dedi
***
49
Firavun: yleyse sizin Rabbiniz kimdir ey Ms? dedi.
990
50
Ms: Bizim Rabbimiz her yeye varlk ve zelliklerini veren, sonra yol
gsterendir dedi.
51
Firavun: yleyse ilk asrlarn durumu nedir? dedi.
52
Ms: Onlarn bilgisi Rabbimin katnda bir kitaptadr. Rabbim yanly
yapmaz ve unutmaz/terk etmez.
53
O, yeryzn sizin iin bir dyek yapan,
oradan sizin iin yollar aan ve gkten bir su indirendir
52
dedi. -Iyte Biz, o su
ile trl trl bitkilerden iftler ikardik.
54
Yiyiniz ve hayvanlarinizi otlatiniz.
Sphesiz akil sahipleri iin bunda nice almetler/gstergeler vardir!
55
Biz sizi
yeryznden oluyturduk, sizi ona dndrecegiz ve sizi bir kere daha ondan
ikaracagiz.
56
Ve andolsun ki Biz, Firavun'a almetlerimizi/gstergelerimizi;
hepsini gsterdik de o yalanlad ve dayatt.
57,58
Firavun: Ey Ms! Sen etkili bilginle bizi topraklarmzdan karmak
iin mi geldin bize? O hlde biz de senin etkili bilgin gibi bir etkili bilgi ile sana
gelecegiz. Simdi bizimle senin aranda bir buluyma zaman/yeri belirle ki; bizim
ve senin kary kmayacagmz dz ve geniy bir yer olsun dedi.
59
Ms: Sizinle buluyma zaman, tren, yenlik gn ve insanlarn
toplanacag kuyluk vaktidir dedi.
***
60
Bunun zerine Firavun srt evirdi de dzenlerini-planlarn toplad,
sonra geldi.
61
Ms onlara dedi ki: Yazklar olsun size! Allah'a yalan uydurmayn.
Sonra bir azap ile kknz keser. Gerekten, uyduran zarar etmiytir.
62
Bunun zerine etkili bilginler aralarnda iylerini tartytlar ve
63,64
Bu
ikisi kesinlikle etkili bilginlerdir; etkili bilgileriyle sizi topraklarnzdan
karmak ve de en iyi rnek yolumuzu yok etmek istiyorlar. Onun iin btn
tuzaklarnz bir araya getirin, sonra sralar hlinde gelin. Bugn stn gelen
kesinlikle zafer kazanmytr dedikleri yeklindeki fsldaymalarn gizli tuttular.
65
Etkili bilginler: Ey Ms! Ya sen ortaya koyacaksn veyahut ilk ortaya
koyan kiyiler biz olalm dediler.
66
Ms: Tam tersi, siz ortaya koyun dedi. Bir de ne grrsn! Onlarn
birikimleri, eski inanlar ve tezleri/er-pleri/eften pften bilgileri, yaptklar
sihirden/hnerli gsterimden tr gznde byd.
67
Bu yzden Ms, iinde
bir korku hissetti.
68,69
Biz: Korkma, yphesiz sen; en stn olan sensin: Sen sahibi oldugun
birikimi ortaya koy; o, onlarn yapp rettiklerini yutsun dursun. Sphesiz
onlarn yaptklar ancak bir gz boyaycs hilesidir. Gz boyayp etkileyen kiyi
ise, her nereye giderse gitsin zafer kazanamaz, bayarl olamaz dedik.
***
70
Sonunda btn etkili bilginler, Ms ile Hrn'un Rabbine iman ettik
demek sretiyle boyunlarn uzatp teslim olmuy durumda brakldlar.
71
Firavun: Ben size izin vermezden nce mi o'na iman ettiniz? Sphesiz
o, size etkili bilgi greten bygnzdr. Andolsun ki ellerinizi ve ayaklarnz
aprazlama/arka arkaya kesecegim ve kesinlikle sizi hurma ktklerine
asacagm. Ve hangimizin azap bakmndan daha yiddetli ve daha kalc
oldugunu kesinlikle bileceksiniz dedi.
72,73
Etkili bilginler: Bize gelen bu ak kantlar ve bizi yoktan yaratana
kary asla seni stn tutmayz. Ne hkm vereceksen hadi ver! Sen, ancak bu
igreti dnya hayatna hkmedersin. Sphesiz biz, hatalarmza ve bizi etkili
bilgiden zorladgn yeye kary, bizi bagylasn diye Rabbimize iman ettik. Ve
Allah daha hayrl ve daha kalcdr dediler.
991
***
77
Ve andolsun, Ms'ya Yetiyilmekten korkmayarak ve saygyla, sevgiyle
rpermeden/ Firavuna minnet duymadan kullarm geceleyin yrt de
kendileri iin bol suda/nehirde kuru bir yol a! diye vahyettik.
78
Firavun ordularyla hemen onlar takip etti de bol sudan/nehirden
kendilerini kaplayan yey kaplayverdi.
79
Ve Firavun toplumunu saptrd ve dogru yolu gstermedi.
***
83
Seni toplumundan daha abuklaytran nedir ey Ms?
84
Ms: Onlar, benim izim-gretim zerinde olanlardr. Ben de Sen
hoynut olasn diye Sana acele ettim Rabbim dedi.
85
Allah: Sphesiz iyte, Biz senden sonra toplumunu imtihan ettik. Samir
de onlar saptrd dedi.
86
Bunun zerine Ms fkeli ve zgn olarak hemen toplumuna geri
dnd; Ey toplumum! Rabbiniz size gzel bir vaat ile sz vermedi mi? Simdi
size bu uzun mu geldi, yoksa Rabbinizden size bir gazap inmesini mi arzu
ettiniz de bana olan vaadinizden cayverdiniz? dedi.
87
Onlar dediler ki: Biz sana verdigimiz szden kendiligimizden
caymadk. Fakat biz o toplumun znetlerinden birtakm agrlklar
yklenmiytik. Sonra onlar frlatp attk. Sonra da iyte bylece Samir kafamza
soktu.
88
Samir onlara bir aldatan, tuzaga dyren cesedi/altn kard da
srlogullar: yte bu, sizin ilhnzdr ve de Ms'nn ilhdr. Ama Ms onu
terk ediverdi dediler.
89
Peki, onlar grmyorlar miydi ki, altin kendilerine
hibir szle karyilik veremiyor; onlara bir zarara ve bir yarara g
yetiremiyordu!
90
Ve andolsun ki Hrn daha nce onlara: Ey toplumum! Sphesiz siz
bununla imtihana ekildiniz/dinden kp kendinizi ateye attnz. Ve yphesiz
sizin Rabbiniz Rahmn'dr [yarattg btn canllara dnyada oka merhamet
eden Allah'tr]. Gelin bana uyun ve emrime uyun demiyti.
91
Hrn'un
toplumu: Ms bize dnp gelinceye kadar, biz ona tapmaktan asla
vazgemeyecegiz dediler.
92,93
Ms: Ey Hrn! Bunlarn sapklga dytgn grdgn vakit, seni
benim yolumu takip etmekten engelleyen ne oldu? Yoksa benim emrime kary
m geldin? dedi.
94
Hrn: Ey anamn oglu! Sakalm ve baym tutma. Sphesiz ben senin
srlogullar arasnda ayrlk kardn ve benim szme bakmadn demenden
korktum dedi.
95
Sonra da Ms: Ey Samir! Senin bu yaptgn nedir? dedi.
96
Samir: Ben onlarn anlamadklar bir yeyi anladm da elinin
eserinden bir avu almytm, sonra da onu frlatp attm. Ve bunu, bana bylece
nefsim hoy gsterdi dedi.
97,98
Ms: Haydi git. Artk senin iin hayat boyunca Benimle temas yok
diye sylemen var. Hem senin iin asla kary kamayacagn bir buluyma gn
daha var. Bir de kulluk edip durdugun ilhna bak dedi. Elbette Biz onu
yakacagiz, sonra da kesinlikle onu bol suda kknden yikacagiz. Sizin ilhiniz,
ancak Kendisinden bayka hibir ilh bulunmayan Allah'tir. Sphesiz ki O bilgi
ynnden her yeyi kuyatmiytir.
***
992
99
Biz, sana gemiy olan yeylerin nemli haberlerinden bir ksmn bylece
anlatyoruz. Sphe yok ki, sana katmzdan bir gt/hatrlatma [Kurn]
verdik.
101-102
Kim Bizim verdigimiz gt'ten [Kitap'tan/Kurn'dan] yz
evirirse, yphesiz o, kymet gn; Sr'a flendigi gn, srekli iinde
kalacaklar bir yk yklenecektir. Ve kymet gn onlar iin bu ne fena bir
yktr! Biz sulular o gn, gzleri gvermiy olarak toplayacagz.
103
Aralarnda
fsldayacaklar: Siz dnyada sadece on gn kaldnz.
104
Biz aralarinda ne
konuyacaklarini daha iyi biliriz. Yolca en stn olan Siz ancak bir gn
kaldnz diyecektir.
74
Gerek yu ki, her kim Rabbine sulu olarak varrsa, yphesiz ki ona
cehennem vardr. Orada lmez ve dirilmez.
75,76
Ve kim Rabbine bir mmin olarak dzeltmeye ynelik iyler yapmy
oldugu hlde varrsa, iyte onlar; en yksek dereceler, altlarndan rmaklar
akan Adn cennetleri kendilerinin olacak olanlardr. Onlar, orada sonsuz olarak
kalacaklardr. Ve iyte bu, arnan kimselerin karylgdr.
80
Ey srlogullar! Sizleri dymannzdan kurtardk ve dagn sag yannda
size sz verdik/dagn sag yann size buluyma yeri olarak belirledik. zerinize
de kudret helvas ve bldrcn/bal indirdik.
81
Sizi riziklandirdigimiz yeylerin
temizlerinden yiyin ve bunda ayiri gitmeyin, sonra zerinize gazabim iner. Kimin
zerine de gazabim inerse, kesinlikle o iner [dyer, mahvolur].
82
Ve yphe yok ki
Ben, tevbe eden, iman edip slihi iyleyen, sonra da kilavuzlandigi dogru yolu
bulan kimse iin ok bagiylayiciyim.
105-107
Sana daglardan soruyorlar, de ki: Rabbim onlar savurduka
savuracaktr. Bylece onlar dmdz boy bir hlde brakacak. Orada bir ukur
ve bir tmsek grmeyeceksin.
108
O gn, hibir egriligi olmayan o davetiye uyarlar ve Rahmn [yarattg
btn canllara dnyada oka merhamet eden Allah] iin sesler kslmytr.
Artk sadece hafif bir ses duyacaksn.
109
O gn, Rahmn'n [yarattg btn canllara dnyada oka merhamet
eden Allah'n] kendisine izin verdigi ve szce hoynut oldugu kimseler hari,
yardm-destek, yarar saglamaz.
110
Allah, yardm grmeyenlerin nlerindeki ve arkalarndaki yeyleri bilir.
Onlar ise O'nu bilgice kuyatamazlar.
111
Ve kiyiler, diri ve btn yarattklarn gzetip duran Allah iin bay
egmiytir. Bir yirke bulayarak yanly; kendi zararlarna iy tayyan kimseler
gerekten zarara ugramytr.
112
Ve her kim iman eden biri olarak dzeltmeye ynelik iylerden yaparsa,
artk o, bir hakszlktan ve hakknn yenileceginden korkmaz.
113
Ve iyte bylece Biz Allah'n korumas altna girsinler yahut onlara
yeni bir gt oluytursun diye onu Arapa bir Kurn olarak indirdik. Onda
tehditlerden tekrar tekrar aklama yaptk.
114
yte hak olan, biricik hkmdar olan Allah ne ycedir! Onun vahyi
sana tamamlanmadan evvel, okumay/gretmeyi acele etme ve Rabbim, bana
bilgiyi artr! de.
115
Ve andolsun Biz, bundan nce dem'den sz aldk da o aklndan
kard, yapmad ve Biz, onda bir kararllk bulmadk.
116
Ve Biz bir zaman doga glerine, dem iin boyun egip teslimiyet
gsterin! dedik de blis/dynce yetisi hari hepsi boyun egip teslimiyet
gsterdiler, o dayatt.
993
117-119
Sonra da Biz, Ey dem! Sphesiz blis sana ve eyine dymandr.
Sakn sizi cennetten karmasn, sonra bedbaht olursun, kesinlikle senin
ackmaman ve plak kalmaman cennettedir. Ve sen orada susamazsn ve
gneyin scagnda kalmazsn dedik.
120
Sonunda yeytan ona vesvese verdi. Dedi ki: Ey dem! Sana
sonsuzlugun agac ve eskimez/kmez mlk/saltanat iin rehberlik edeyim mi?
121
Bunun zerine ikisi de mal-mlk, altn tutkunu oldular. Hemen
irkinlikleri kendilerine alp grnverdi. Ve kendi zararlarna, cennet
yapragndan rtp istifilige bayladlar. dem, Rabbine asi oldu da
yayrd/azd.
122
Sonra Rabbi, onu seti de tevbesini kabul etti ve ona dogru yolu
gsterdi.
123
Allah, o ikisine: Birbirinize dyman olmak zere hepiniz oradan
alaln. Artk Benden size bir klavuz geldigi zaman, kim Benim klavuzuma
uyarsa, iyte o, sapklga dymez ve mutsuz olmaz dedi.
124-126
Kim Benim anlmamdan/ Benim gdmden mesafeli durursa, hi
yphesiz onun iin zor, skc bir geim/ yayam vardr. Kymet gn de onu
kr olarak kymet gn toplant alanna toplarz. O der ki: Rabbim ben
gren biri oldugum hlde beni neden kr olarak bu yere kardn? Allah der
ki: Bu byledir, yetlerimiz sana geldi de sen onlar terk etmiytin; bu gn de
ayn yekilde sen terk ediliyorsun/cezalandrlyorsun.
127
Ve iyte Biz, snrlar ayanlar ve Rabbinin yetlerine inanmayanlar
byle cezalandrrz. Ve hiretin azab kesinlikle daha yiddetli ve daha
sreklidir.
128
Meskenlerinde gezip durduklar yu kendilerinden nce yok ettigimiz
bunca nesiller, onlar iin klavuz olmad m? Sphesiz ki bunda akl sahibi
olanlar iin nice deliller vardr.
129
Ve eger Rabbinden bir Sz ve ad konmuy bir sre sonu olmasayd,
kesinlikle kanlmaz olurdu.
130
Artk onlarn sylediklerine sabret, hoynutluga erebilmen iin gneyin
doguyundan nce de batyndan nce de Rabbinin vgs ile birlikte Allah'
tant/noksanlklardan uzak oldugunu gret!
Gecenin baz saatleriyle gndzn iki ucunda da Allah'
tant/noksanlklardan uzak oldugunu gret!
131
Ve kendilerini imtihan etmek iin, basit dnya hayatnn ss olarak,
onlardan kimi iftleri kendileriyle yararlandrdgmz mal, mlk, evlat ve
saltanata sakn gzlerini dikme/ragbetle bakma. Ve Rabbinin rzk daha iyi ve
daha sreklidir.
132
Ve ehline salt [ml ynden ve zihinsel adan destek olmay; toplumu
aydnlatmay] emret, kendin de ona sabrla devam et. Biz senden bir rzk
istemiyoruz. Seni Biz rzklandryoruz. Akbet, Allah'n korumas altnda
olma iindir.
133,134
Ve inkr edenler: Eliligini iddia eden bu kiyi, Rabbinden bize bir
almet/gsterge getirse ya! dediler. Onlara ilk sahifelerde olan apak deliller
gelmedi mi? Ve eger Biz, onlar bundan nce bir azap ile degiyime/ykma
ugratsaydk, kesinlikle Ey Rabbimiz! Bize bir peygamber gnderseydin de,
alak ve rezil olmadan nce Senin yetlerine uysaydk! diyeceklerdi.
135
De ki: Herkes beklemektedir. Siz de bekleyiniz. Sphesiz dz yolun
sahiplerinin kimler oldugunu ve kimlerin klavuzlandg dogru yolu buldugunu
yaknda;
Vaka 1-7
olacak o vaka oldugu zaman ki o vakanin oluyu iin yalan
994
syleyen yoktur. O vaka, alalticidir, ykselticidir yeryz yiddetle sarsldka
sarsldg ve daglar ufalandka ufalanp da toza dumana dnyverdigi zaman
ve sizler ey snf oldugunuz zaman
135
bileceksiniz.














AYETLERIN TAHLILI


1. Ayet:

= Ta (9), Ha (5),
Srenin birinci yeti, daha evvel "Kesik Harfler" olarak ifade ettigimiz bu iki
harften olusmustur. Tek baslarina herhangi bir anlamlari bulunmayan bu harfler,
Kur'n'in indigi ve Araplar arasinda henz rakamlarin kullanilmayip sayilarin
harflerle ifade edildigi dnemde 9 [dokuz] ve 5 [be] sayilarini temsil etmekteydi.
Kesik harflerle baslayan nceki srelerde de aikladigimiz gibi, biz bu harflerin ya
Kur'n'in madd yapisi bakimindan nemli birer unsr ya da uyari niteligi tasiyan
ifadeler olduklarini dsnyoruz. Bu harfler, tam olarak ne anlama geldiklerini
ortaya koyacak Kur'n erlerini beklemektedir.
= - t ve - h harfleri ile ilgili olarak gemiste birok aiklamalar yapilmis ve
denmistir ki:
Bunlar Allah'in gzel isimlerinden birer isimdir.
Peygamberin adidir.
T harfi cennetteki "Tuba agaci'ni", h harfi de ,,' - hviye'yi [cehennemi]
temsil eder.
"Ey insan!" demektir
'=, - vet filinin emir kipidir ve "bas oraya" anlamina gelir.
531

Ancak bu grsler arasinda zerinde durulmaya deger tek aiklama T-H
ifadesinin "Ey insan" demek oldugu seklindeki grstr. nk klsik

531
(Kurtubi, el-Cmiu liahkami'l Kur'n; Rzi, Mefatihu'l-Gayb; Zemahseri,
Kessf)

995
kaynaklarda Habes Uk kabilesi ve Sryani dillerinde T-H ifadesinin "ey
insan" anlamina geldigi yolunda dil arastirmacilarinin yaptigi bazi tespitler yer
almaktadir. Ancak Kur'n'da yabanci dillerden gelen ve Arapalasmis yzlerce
szck bulunmasina ragmen T-H ifadesinin bu anlami tasimasi mmkn
degildir. Zira yapilan tespitler, Kur'n indigi dnemde bu szcgn henz
Arapalasmamis oldugu ynndedir. Kur'n'in da "Arapa indirildigi"
bildirildigine gre, Kur'n'in iinde Arapalasmamis bir szcgn bulundugu
sz konusu edilemez. Dolayisiyla, T-H ifadesi ile ilgili olarak bugne kadar
yapilmis olan aiklamalar, itibar edilmeyecek, gereklerden uzak
yakistirmalardir.
2-4
Biz, Kurn' sana skntya dyesin/mutsuz olasn diye degil, ancak
saygyla, sevgiyle, bilgiyle rperti duyan kimse iin bir gt olmak zere,
yeryzn ve yce gkleri oluyturandan bir indiriliyle indirdik.
Grldg gibi, bu yetler Meryem Sresi'nin sonlarinda yer alan Iyte
yphesiz Biz onu, [Kur'n'i] kendisiyle takv sahiplerini mjdeleyesin, inat eden
kavmi de uyarasin diye senin lisanin zere kolaylaytirdik ifadesinin devami
mahiyetindedir.
Burada peygamberimize Kur'n'in kendisine bir sikinti vermek, onu mutsuz
etmek iin indirilmedigi bildirilmekte ve kendisinden teblig ve tebyin grevini
yaparken basarisiz oldugu hissine kapilarak sikilip zlmemesi veya
yalanlayicilarin kibetlerine zlerek sikinti duymamasi istenmektedir.
Bu yetlerden ayrica Kur'n'in kimseye sikinti vermek zere inmedigi,
dolayisiyla peygamberimizin de onu kimseyi zmeden, kimseyi sikmadan,
yumusak szlerle, tatli dille, gzel yntemlerle teblig ve tebyin etmesi gerektigi
anlami da ikmaktadir.
Bu yetlerin inisiyle ilgili olarak esbb- Nzl'de syle bir olay
nakledilmektedir:
limler, bu yetin sebe-i nzl ile ilgili bir ka vecih zikretmislerdir:
1- Muktil yle demitir: Eb Cehil, VelId b. Mugire, Mut'im b. diyy ve Nadr b. el-
Haris, Hz. 1- 1- Peygamber (s.a)'e: "Sphesiz ki sen, atalarinin dinini terk ettigin iin bir
meakkat ve sikinti iindesin" dediler. Bunun zerine Hz. Peygamber (s.a), "Aksine ben,
lemlere rahmet olmak zere gnderildim" dedi. Onlar da: "Hayir, aksine sen zahmet
ekiyor, zahmet veriyorsun" deyince, Cenb-i Hak, onlari reddetmek ve Hz. Muhammed
(s.a)'e de Islm'in sirf bari ve esenlik oldugunu; bu Kur'n'in btn kazanlari elde
etmeye gtren bir selamet ve btn mutluluklari elde etmeye bir sebep oldugunu;
kfirlerin iinde bulundugu durumun ise pr bedbahtlik oldugunu bildirmek zere bu
yeti indirdi.
2- Hz. Peygamber (s.a), ayaklari iinceye kadar gece namazi kilmiti. Bunun zerine
Cebrl (a.s) ona, "(Biraz da) nefsine (zaman) birak. nk onun da senin zerinde bir
hakki var" dedi. Buna gre yetin manasi, "Biz, Kur'n'i sana, hep ibadet ede ede nefsini
helk etmen ve ona byk bir meakkat vermen iin indirmedik. Sen ancak dosdogru,
lekesiz ve hogrl bir din ile gnderildin" eklinde olur. Yine Hz. Peygamber (s.a)'in
gece namazina kalktigi zaman, uyumamak iin ggsn bir ipe bagladigi rivayet
996
edilmitir. Bazilari ise yle demilerdir: "O, tek bir ayagi zerinde durup ibadet ederdi."
Diger bazilari ise, "O, btn gece boyunca uykusuz kalirdi. Ite Cenb-i Hak, "Zahmet
ekesin diye" ifadesi ile bunu kastetmitir" demilerdir. Kdi, "Bu, uzak bir ihtimaldir.
nk Peygamber (s.a) bir eyi yaptigi zaman, phesiz onu Allah'in emri ile yapar. Hz.
Peygamber (s.a) bunu, Allah'in emriyle yapinca, mutluluk babindan bir ey olmu olur.
Dolayisiyla da ona, "Biz bunu sana emretmedik" denilmesi dogru olmaz" demitir.
3- Bazi alimler de yle demilerdir: "Bu yetten muradin, "Kendine eziyet etme ve
nefsine, u kfirlerin kfrne zlerek, azb etme. Sphesiz ki Biz, Kur'n'i sana, ancak
onunla gt veresin [uyarasin] diye indirdik. Binaenaleyh kim iman eder ve kendisini
dzeltirse, kendisi iindir. Kim de inkr ederse, onun inkri seni hznlendirmesin. Sana
den ancak teblig etmektir" manasi olmasi muhtemeldir. Bu, "Onlar mmin
olmayacaklar diye neredeyse kendine kiyacaksin" Su'ar Sresi'nin 3. yetinde ve
"Onlarin szleri seni hznlendirmesin" Ynus Sresi'nin 76. yetlerinde anlatildigi
gibidir.
4- yet, "Sphesiz ki sen, kavminin kfrnden tr kinanacak degilsin" manasinadir.
Bu, "Onlarin zerine Msllat (bir adam) degilsin" Giye Sresi'nin 22. yeti ve "Sen
onlar zerine (grevli) bir vekl degilsin" En'am Sresi'nin 107. yetlerinde oldugu
gibidir. Yani, "Sen onlara teblig ettikten sonra, onlarin kfrlerinden sorumlu degilsin,
gnahlarindan dolayi sorgulanmazsin" demektir.
5- Bu sre Mekke'de ilk nazil olan srelerdendir. Bu dnemde, Hz. Peygamber (s.a)
de, dmanlarin eziyeti ve hkmranligi altinda idi. Buna gre Cenb-i Hak sanki ona,
"Ebediyyen bu durumda kalacagini zannetme. Aksine peygamberligin galib gelecek, kadr-
u kiymetin ortaya ikacak. nk bu Kur'n'i sana, o mrikler arasinda mutsuz kalasin
diye indirmedik. Aksine onunla ycelesin ve ereflere nail olasin diye indirdik"
demektir.
532

Bizim kanaatimize gre bu nakillerin tm sonradan uydurulmustur. Dikkat
edilirse, 3. yette Kur'n'in hasyet duyanlara bir gt oldugu bildirilmis ve gt ile
hasyet arasinda bir iliski kurulmustur. Hatirlanacagi gibi, Furgn ve Y-Sn
Srelerinde de peygamberin ancak hasyet duyanlari uyaracagi bildirilmisti. Bu,
ilim sahibi olmayanlarin hasyet duyamayacaklari, -nk hasyet, ilimden
kaynaklanan bir saygi ve rperti duygusudur-, gt almayacaklari ve uyari kabul
etmeyecekleri anlamina gelmektedir. Peygamberimiz ise tebligde bulundugu her
kisinin gt almasini, imana gelmesini ummakta, umdugu gibi olmayinca da
zlp kahrolmakta, sikinti ekmektedir. Rabbimizin Kur'n'i sikinti versin diye
indirmedigini vurgulayan szleri, peygamberimize bir teselli olmakta, iine
dstg psikolojik sikintiyi gidererek onu rahatlatmaktadir. Nitekim bu mealdeki
rahatlatici uyarilar peygamberimize sik sik yapilmistir:
3
Onlar;
Hicr 91
Kurn'i sihir, siir, esatir (mitolojik sylentiler), uydurulmus sz gibi birtakim
paralar, kt szler kabul eden kimseler,
3
iman edenler olmuyorlar diye sen kendini yikima
ugratacaksin!
(Su'ar/ 3)

532
(RAZI, 2-4. yetler ile ilgili aiklamalar)

997
76
O hlde onlarin sz seni zmesin. Sphesiz ki Biz, onlarin gizlediklerini ve aiga
vurduklarini da biliyoruz.
(Y-Sn/ 76)
21,22
Haydi, gt ver/ hatirlat, sphesiz sen, sadece bir gtsn/hatirlaticisin. Sen, onlarin
zerinde bir zorba degilsin.
(Gasiye/ 21, 22)

6
Sonra da sen onlar bu Kurn'a inanmazlarsa, onlarin yaptiklarindan dolayi, zntden
neredeyse kendini harap edeceksin!
(Kehf/ 6)

106,107
Sen Kendisinden baska ilh diye bir sey olmayan Rabbinden sana vahyedilene uy. Ortak
kosanlardan da yz evir. Ve eger Allah dileseydi, onlar ortak kosmazlardi. Biz, seni onlar zerine bir
beki yapmadik, sen onlar zerine isleri belirli bir programa gre ayarlayan ve bu programi
koruyarak, destekleyerek uygulayan biri de degilsin!
(En'm/ 106, 107)

4. yetteki yeryzn ve yce gkleri yaratandan bir indiriliyle indirdik
ifadesinde, Allah'in azametine dikkat eken bir vurgu mevcuttur. Bylece hem
peygamberimizin arkasindaki g ortaya konmus olmakta, hem de verilen bu bilgi
ile msriklerin hasyet duymalarina imkn saglanmaktadir.
5
Rahmn [yarattg btn canllara dnyada oka merhamet eden
Allah], en byk taht zerine egemenlik kurmuytur.
6
Gklerde olan yeyler,
yeryznde olan yeyler, bu ikisinin arasnda olan yeyler ve nemli topragn
altnda bulunan yeyler yalnzca Rahmn'ndr.
7
Sen sesini ykseltirsen, Rahmn yphesiz gizliyi ve gizlinin gizlisini bilir.
8
Allah, kendisinden bayka hibir ilh olmayandr. En gzel isimler sadece
O'nundur.
Bu yetlerde de Rabbimiz, Meryem Sresi'nin son blmnde oldugu gibi
Rahmn adini n plna ikararak beyanlarda bulunmaktadir.
AR' A STV:
Mtesbih bir anlatim olan ary'a istiv ifadesi, lfzen "arin stne kurulmak",
mecazen de "en byk makama sahip olmak, en byk gc elinde bulundurmak"
anlamina gelir. Allah'in mekndan mnezzeh oldugu hem birok yetle bildirilmis
ve hem de aklen sabit olduguna gre, bu ifadede szcklerin "hakikat" manalarinin
murat edilmis olmasi mmkn degildir. Dolayisiyla Allah'in arya istiv etmesi,
Allah'in en byk makama sahip oldugu ve en byk gc elinde bulundurdugu
anlamina gelmektedir.
Necm Sresi'nin tahlilinde de ifade ettigimiz gibi, pek ok yette Allah'in
sifatlari "istiv etti" ifadesine benzeyen Mtesbih ifadelerle tanitilmistir. Mesel,
o gnk Araplar arasinda kullanimi yaygin olan "gkte olan, tahtta oturan, tahtini
998
sekiz melegin ektigi kral" gibi ifadeler, Kur'n'da hep Allah'in gcn ve
kuvvetini anlatmak iin kullanilmistir. Allah'in gelmesi, inmesi, yaklasmasi, eli
olmasi, yksek-aik ufukta olmasi, dem ve Iblis'le bire bir konusmasi, grmesi,
isitmesi gibi ifadelerin lfz anlamlariyla anlasilmasi Kur'n'in rhuna aykiri bir
davranistir. Dolayisiyla buradaki istiv etti ifadesi de mecaz anlamdadir ve
asagidaki yetlerde oldugu gibi "egemenlik kurdu, kontrol altina aldi" demektir:
54
Sphesiz ki sizin Rabbiniz, gkleri ve yeri alti evrede olusturan, sonra en byk taht zerinde
egemenlik kuran, gndz, durmadan kovalayan gece ile bryen ve gnes, ay ve yildizlari emrine
boyun egmis olarak yaratan Allah'tir. Iyi biliniz ki olusturma ve sistemler kurup yrtme sadece O'na
zgdr. lemlerin Rabbi olan Allah, ne cmerttir!
(A'rf/ 54)

29
O, yeryznde ne varsa hepsini sizin iin olusturandir. Sonra da O, semaya egemenlik kurdu;
onlari yedi gk olarak dzenledi. O, her seyi en iyi bilendir.
(Bakara/ 29)
,,--' - Istiv szcg, yukaridakilerden baska su yetlerde de ayni anlamda
kullanilmistir:
Necm Sresi'nin 6; Ynus Sresi'nin 3; Ra'd Sresi'nin 2; Furgn Sresi'nin
59; Secde Sresi'nin 4. yetleri.
6. yet, her nerede olursa olsun Yce Allah'in her seyi bildigini ve dikkate
aldigini anlatmaktadir. Bu husus baska yetlerde de dile getirilmistir:
16
Ey ogulcugum! Sphesiz ortak komak; ilenen ktlk bir hardal tanesi agirliginda olup da
bir kayanin iinde yahut gklerde ya da yerin iinde olsa, Allah onu getirecektir. Sphesiz Allah,
en latif, hakkiyla haberdar olandir.
(Lokmn/ 16)
6
De ki: Onu, gklerdeki ve yerdeki sirri bilen indirmistir. Sphesiz O, bagislayandir,
merhamet edendir.
(Furgn/ 6)

7. yeti olusturan Sen sesini ykseltirsen; O [Rahmn] yphesiz gizliyi ve
gizlinin gizlisini bilir ifadesi, peygamberimize su mesaji vermektedir:
"Senin ve arkadalarinin ektigi ikenceler ve dmanlarini:in sizi yenmek iin
yaptigi oyunlar nedeniyle Allah'a sesli olarak ikyet etmeniz gerekmez. nk
Allah her eyden haberdardir ve O sizin kalplerinizden geirdiginiz ikyetleri bile
duyar."
GZLNN GZLS:
Deyim, gelecekte yapilmasi plnlanan ve herkesten gizli olan sirlari veya plnli
olmasa da insanin iinden geirdigi ve zihninin bir ksesine attigi dsnceleri
yahut da esitli sebeplerle farkinda olunmadan bilinaltina itilmis etkilenmeleri
ifade etmektedir. Yani Allah, fiiliyata gemedigi iin sorumlu tutmasa da,
999
insanlarin her trl tasarimlarini ve kendilerine bile itiraf etmedikleri gizli
egilimlerini hep bilmektedir.
EN GZEL SM ve SIFATLAR (ESM'L-HSN)
ALLAH'INDIR:
Genellikle birer anlam ifade eden isimlerin "gzel" veya "ok gzel" olarak
nitelenmesi, anlamlarinin "gzel" veya "ok gzel" olmasina baglidir.
Rabbimiz kendisini, kimligini ve sifatlarini Kur'n'da birok gzel isimle
anmistir. Bunlarin bir kismi sadece O'nun zatina ait olan, bir kismi da O'nun
yarattiklari ile iliskisini yansitan isimlerdir. Bu isimlerin tm de anlam ve nitelik
itibariyle O'na yakisan isimlerdir. Allah'i kullarina tanitan bu isimler, varlik
lemindeki "en gzel" isimlerdir.
Esm'l-Hsn'a = en gzel isimler ifadesi, konumuz olan yet grubundaki 8.
yet de dhil olmak zere Kur'n'da drt yerde gemektedir. Digerleri A'rf
Sresi'nin 180; sr Sresi'nin 110 ve Hayr Sresi'nin 24. yetleridir. Bu
ifadenin yer aldigi cmleler yapi itibariyle Kasr ifade etmektedir. Yani esm'l-
hsn'a deyimi cmlelere hep "en gzel isimler sadece Allah iindir" vurgusu
kazandirmaktadir. Bu, kullara ait olan isimlerin "en gzel" nitelemesi ile
nitelenemeyecegi anlamina gelmektedir. Su hlde insanlar iin ancak "gzel
isimler" sz konusu olabilir. Mesel, bir insan "bilen" olabilir ama "en iyi bilen"
sadece Allah'tir. Bu nedenle, Allah'a ait tm isim ve sifatlar, "en iyi bilen", "her
eyi bilen" seklinde mbalga kaliplariyla ifade edilmistir.
Esm'l-hsn'a ile ilgili genis bilgi, A'rf Sresinin 180. yetinin tahlilinde
verilmistir.
9
Ms ile ilgili bilgiler kesinlikle sana ulayt.

Bu yetten itibaren Ms Peygamber ile ilgili kissa baslamaktadir. Diger
srelerde detaylica aiklanmis olan Ms olgusu T-H/9-99'da kisa deginilerle
zet hlinde verilmistir. Bu pasaj, hemen bir irpida oluvermis gibi
algilamamalidir. 936. yetlerde Ms'nin peygamberlikle grevlendirilisi, 37
40. yetlerde Ms peygamberin peygamber olmadan nceki hayatina dair
yapilan hatirlatma, 4198. yetlerde de Ms peygamberin Firavun ve
Isrlogullari ile yasadigi olaylar nakledilmektedir. Burada nakledilen olaylar
kronolojik degildir. Bu pasajin, resmi mushafta, tertip heyeti tarafindan dzgn
tertip edilmedigi kanaatiyle ayet siralarini farkli olarak tertip etmis bulunuyoruz.
Daha nceki Srelerde kisaca deginilen Ms peygamberin hayat hikyesine
daha ayrintili olarak ilk kez bu Srede yer verilmistir. Dogumu ile peygamber
olmasi arasindaki hayat hikyesi ise Kasas Sresinde yer almaktadir.
Bu Srede geen olaylarda, Allah'in Ms peygambere mesaj gnderirken
uyguladigi yntem ile Ms peygamberin yasadigi gelismeler karsisindaki tutumu
sergilenmektedir. Dolayisiyla bu kissadan ncelikle hisse almis olan ilk muhatap
peygamberimiz, sonra da onun grevini devam ettiren ve ettirecek olan
mcahitlerdir.
1000
Ulayti mi sana Ms'nin haberi? seklindeki soru, cevap almak zere degil,
dikkat ekmek iin sorulmus bir sorudur. Ve bu cmle, Sana Musanin haberi
kesinlikle geldi demektir.
10
Hani o bir atey grmyt de ehline [ailesine, yaknlarna]: Kesinlikle
ben bir atey grdm. Ondan size bir kor paras getirmem yahut atey zerinde
bir klavuz bulmam iin siz bekleyin! demiyti.

yette geen ehil [aile ve yakinlar] ifadesinden anlasildigina gre Ms
peygamber bu seyahatte yalniz degildir. Daha sonra -Kasas Sresinden-
grenilecegi zere, bu olay Ms ve ehlinin Medyen'den Misir'a dnmesi sirasinda
gereklesmistir.
Olay esnasinda atesin grlebilmesi vaktin gece oldugunu, kora ihtiya
duyulmasi havanin soguk oldugunu, atesin yaninda bir kilavuz bulma midi de
Ms peygamber ve ehlinin yollarini kaybettigini gstermektedir.
11
Sonra onun yanna geldiginde seslenildi: Ms!
12
Ben, senin Rabbin
olan Benim. Hemen yakinlarini ve mallarini burada birak, yphesiz sen
temizlenmiy vadide, Tuva'dasin/iki kere temizlenmiy bir vadidesin.
13
Ve Ben seni
setim; O hlde vahyedilecek olan yeye;
14
Hi yphesiz ki Ben, Allah'in ta
kendisiyim. Ilh diye bir yey yoktur Benden bayka. O hlde Bana kulluk et ve
Beni anmak iin salti ikame et [ml ynden ve zihinsel aidan destek olma;
toplumu aydinlatma kurumlari oluytur-ayakta tut].
15
Sphesiz ki o saat/kiymet
gelecektir. Onu Ben herkes emeginin karyiligini alsin diye neredeyse
gizleyecegim.
16
O nedenle kiymete inanmayan ve kendi boy igreti arzusuna
uyan kimse seni, kiymete iman etmekten alikoymasin; sonra degiyime/yikima
ugrarsin
14
uyarsna kulak ver.

Not: Diger srelerde ayrintili olarak aiklanmis olan Ms olgusu, T-H/9-99'da (120. necm), kisa deginilerle zet
hlinde verilmistir. Bu sredeki anlatimin hemen bir irpida oluverdigi zannedilmemelidir. Burada nakledilen olaylar, bir
kronoloji detakip etmez.

Tahlile baslamadan evvel, kissanin bu blmnn diger srelerdeki
anlatimlarina da bakmakta yarar vardir:
7
Hani Ms, yakinlarina: Sphesiz ben bir ates grdm, ondan size bir haber getirecegim
yahut isinmaniz iin bir kor ates getirecegim demisti.
8-12
Sonra oraya geldigi zaman seslenilmisti: Atesin iindeki ve yani basindaki kisi bolluklu
kilinmistir! Ve lemlerin Rabbi olan Allah, eksikliklerden ariniktir!
Ey Ms! Sphesiz Ben, en stn, en gl, en serefli, maglp edilmesi mmkn
olmayan/mutlak galip olan, en iyi yasa koyan, bozulmayi iyi engelleyen/saglam yapan Allah'im!
Ve birikimini ortaya koy! Onu sanki grnmeyen bir varlik gibi, hareket ettirir
grverince, dnp arkasina bakmadan kati. -Ey Ms korkma! Sphesiz ki Ben; Benim yanimda
eliler korkmaz. Ancak, kim yanli; kendi zararlarina i yapar, sonra ktlgn ardinda iyilige
evirirse, phesiz Ben, ok bagilayicivim, ok merhamet sahibiyim.
Ve koynundaki gcn devreye sok, dokuz yet [almet/gsterge] iinde Firavun'a ve onun
toplumuna hi kusursuz, mkemmel ikacaksin. Sphesiz onlar yoldan ikmis bir toplum
olmuslardir.
1001
13
Sonra da yetlerimiz/almetlerimiz/gstergelerimiz onlara parlak bir sekilde gelince, Bu
apaik bir gz boyama, insan kandirmadir dediler.
14
Ve onlarin kendileri bunlara tam bir kanaat getirdigi hlde, sirk kosarak yanlis; kendi
zararlarina is yapmalari ve kibirlerinden tr onlari bile bile inkr ettiler. Simdi bozguncularin
sonunun nice olduguna bir bak!
(Neml/ 714)




29
Artik Ms sreyi doldurup ailesiyle/yakinlariyla yola ikinca, dag tarafindan bir ates
hissetti. Ailesine, Benim size bir haber getirmem iin siz bekleyin; ben bir ates hissettim. Yahut
isinirsiniz diye o atesten bir para getiririm dedi.
30-32
Sonra oraya vardiginda o bereketli toprak parasindaki vdinin sag tarafindan, bir agatan
seslenildi: Ey Ms! Hi sphesiz ki Ben, lemlerin Rabbi Allah'in ta kendisiyim! Ve birikimini
ortaya at! Birikimini sanki grnmeyen bir varlik gibi, hareket ettirir grnce de dnp arkasina
bakmadan kati. Ey Ms! Beri gel, korkma. Kesinlikle sen emniyette olanlardansin. Koynundaki
gcn devreye sok, kusursuz, mkemmelce ikacaksin. Korkudan kanadini kendine ek. Iste bu ikisi
Firavun ve onun adamlarina karsi Rabbin tarafindan iki kesin delildir. Sphesiz ki onlar, yoldan ikan
bir toplum olmuslardir.
(Kasas/ 2932)

15
Ms'nin haberi sana geldi mi?
16,17
Hani, Rabbi ona mukaddes Tuv vadisinde/iki kez temizlenmis vadide seslenmisti:
Firavun'a git! Sphesiz o azdi.
(Nzit/ 1517)
1116. yetler, Ms peygambere yapilan ilk hitabi, ilk vahyi ve sonraki
aldigi vahiylerinin tmnn zetini bildirmektedir. Ms peygambere olan bu ilk
vahyinde Yce Allah kendisini Ms peygamberin ve lemlerin Rabbi olarak
tanitmakta, kendisinden baska ilh olmadigini, vaktini aiga vurmamakla birlikte
kiymetin mutlaka gelecegini bildirmektedir. Ayrica Ms peygamberin tertemiz
bir vadde [yolda, dogrultuda] oldugunu ve onu Eli setigini aiklamakta, ona
bazi emirler vermektedir:
Nalinlarini ikar.
Vahye dileceklere kulak ver.
Allah'a kul ol.
Allah'i anmak iin salti ikame et.
Hevasina uyan kimse iman etmene engel olmasin diye dikkat et.
NALINLARI IKARMAK:
12. yette geen nalinlarini ikar emrinin ne anlama geldigi hakkinda
asagidakilere benzer birok yorum yapilmistir:
Ms peygamberin pabulari lms esek derisinden imis de byle bir
pabula mukaddes vdiye girilmezmis.
1002
Ms peygamberin iki ayagi da vdiye iyi tutunsun diye Allah ona
pabularini ikarmasini emretmis.
Allah, Ms peygamberin zerinde bulundugu vdiye saygi iin ondan -
bu zamanda camilere girerken ayakkabi ikarildigi gibi- pabularini ikarmasini
istemis.
533
Biz bu konuda farkli bir kanaate sahibiz. Syle ki:
Ms peygambere verilen nalinlarini ikar emri, Trkede kullandigimiz
"kollari siva, paalari siva, yola koyul" seklindeki tabirlerimize benzemektedir.
Ms peygamberden artik kendisini tamamen peygamberlik grevine adamasi;
grevini yaparken ehlinin, malinin, mlknn, kisaca hibir seyin kendisine ayak
bagi olmamasini saglamasi istenmektedir. Bu emre gre Ms peygamber btn
benligiyle elilik grevine kosacak, grevini yapmak iin gerekirse esinden,
ocuklarindan ayrilacaktir. Tasavvufularin "nalinlari ikarmak" tabirini "hanimi
boamak" anlaminda yorumlamalarinin kaynagi da, Ms peygambere verilen ve
esinden ayrilmayi da kapsayan bu emir olsa gerektir. Bu emir, askerlik agi gelen
genlerin malini, esini, isini, ocuklarini birakip vatan bekiligine gitmelerine
benzemektedir. Ayni durumu Saffat suresinde Ibrahim peygamber ile ilgili olarak
grecegiz. O da l topragi serpilmis beldede de karisini ocugunu magdur
olmalari pahasina birakip Allaha hizmete kosmustur.
Bu emir sonrasinda Ms peygamberle ehli arasindaki iliskiler ve mal
varligindaki gelismeler Kur'n'da yer almamistir. Ancak Tevrt'a gre Ms
peygamber ehlini ve mal varligini orada birakmis, ehli ile daha sonra Misir'da
bulusmustur:
Ms kayinbabasi Yitro'nun yanina dnd. Ona, "Izin ver, Misir'daki soydalarimin
yanina dneyim" dedi, "Bakayim, hl yaiyorlar mi?" Yitro, "Esenlikle git" diye karilik
verdi.
534


Ms peygamberin kayinbabasi Midyanli Khin Yitro, Tanri'nin Ms peygamberin
ve halki Isril iin yaptigi her eyi, RABB'in Isrilliler'i Misir'dan nasil ikardigini duydu.
Ms peygamberin kendisine gndermi oldugu karisi Sippora'yi ve iki oglunu yanina
aldi. Ms,peygamber "Garibim bu yabanci diyarda" diyerek ogullarindan birine Gerom
adini vermiti. Sonra, "Babamin Tanrisi bana yardim etti, beni Firavun'un kilicindan
esirgedi" diyerek brne de Eliezer adini koymutu. Yitro Ms peygamberin karisi ve
ogullariyla birlikte Tanri Dagi'na, Ms peygamberin konakladigi le geldi. Ms'ya u
haberi gnderdi: "Ben, kayinbaban Yitro, karin ve iki oglunla birlikte sana geliyoruz."
Ms peygamber kayinbabasini karilamaya ikti, nnde egilip onu pt. Birbirinin
hatirini sorup adira girdiler. Ms peygamber Isrilliler ugruna RABB'in Firavun'la


533
(Kutubi; el-Cmiu li Ahkami'l-Kur'n)

534
ikis; 4/18:18-

1003
Misirlilara btn yaptiklarini, yolda ektikleri sikintilari, RABB'in kendilerini nasil
kurtardigini kayinbabasina bir bir anlatti.
535

15. yette geen onu (kiymeti) neredeyse gizleyecegim ki herkes emeginin
karyiligini alsin ifadesi, kiymetin kopmasinin ve hiret hayatinin baslamasinin bu
dnya hayatindaki imtihanin geregi olduguna isaret etmektedir. nk her insan
bu dnyada yaptiklarinin karsiligini tam olarak ancak hirette alabilecek, orada
tam bir adaletle karsilasacaktir:
7,8
Artik her kim, zerre miktari bir hayir ilerse onu grecek, her kim de zerre miktari bir er
ilerse onu grecektir.
(Zilzl/ 78)

13-16
O gn yalanlayicilar, cehennem atesine itildike itilirler. Ite bu, yalanlayip durdugunuz
atetir! Peki, bu da mi bir sihir? Yoksa siz grmyor musunuz? Yaslanin oraya! Ister sabredin ister
sabretmeyin, artik sizin iin birdir. Siz, sadece yaptiklarini:in kariligini alacaksiniz!
(Tr/ 13- 16)

63,73
Insanlar sana kiymetin kopus vaktinden soruyorlar. De ki: Onun bilgisi, Allah'in;
mnfik erkekleri, mnfik kadinlari, ortak kosan erkekleri, ortak kosan kadinlari azap etmesi; ve
Allah'in, mmin erkeklerin ve mmin kadinlarin tevbelerini kabul etmesi iin ancak Allah'in
nezdindedir. Ne bilirsin belki kiymetin kopus vakti yakinda olur. Ve Allah ok bagislayicidir, ok
merhamet edicidir.
(Ahzab/ 63, 73)
Kiymetin kopma belirtilerinin aika gsterilmemesi, aslinda insanlarin
inanlarindaki samimiyeti ortaya ikarmaktadir. nk samim bir sekilde hirete
inanan kimse, kiymetin ne zaman kopacagini bilmese de her an takv zerinde
yasamaya devam edecek, hirete inanmayan kimsenin devam edecegi sey ise
kiyamet belirtilerini aika grmediginden hayatini fiskla, fcurla srdrecektir.
16. yetin muhatabi aslinda tek tek mkelleflerdir. Akil sahibi herkese zimnen
syle denmektedir: "Kiymeti yalanlayan, dnyada kendilerine lezzet veren
eylere ynelen, Mevl'sina isyan eden, arzularina uyan kimsenin peinden
gitmeyin. Kim onlara bu tavirlarinda muvafakat ederse, mutlaka kaybeder, helk
olur. Mali mlk kendisine fayda vermez."
8-11
Kim de cimrilik ederse ve kendisini tm ihtiyalarin stnde grrse ve en gzeli
yalanlarsa, Biz ona en zor olan iin kolaylik verecegiz. Asagi yuvarlanip degisime, yikima
ugradiginda/ldgnde mali onu kurtaramayacaktir.
(Leyl/ 811)
,,=- TV:

535
ikis; 18/18:

1004
Bu szcgn getigi cmle genellikle Sphesiz sen temizlenmiy vaddesin;
Tv'dasin seklinde evrilerek Tv szcg zel bir vadnin adi olarak
aiklanmistir. Ancak Zebidi, en nemli Arap kaynaklari arasinda yer alan Tac'l-
Arus adli eserinde byle bir vadden hi bahsetmemistir. Ayni konu zerinde
emek harcayanlardan biri olan Zemahseri ise tv szcgnn anlaminin iki kere
demek oldugundan yola ikarak cmleye "sen iki kere temizlenmi bir vaddesin"
anlamini vermistir.
536

,-','' - VD:
Vdi "daglarin, tepelerin arasindaki her yarik, ukur yer" demektir.
537

Trkedeki koyak szcg de yukaridaki "vad" anlaminin yani sira,
"akarsularin karalarda oluturdugu, bir yne dogru meyilli, uzunlamasina ukur"
demektir.
yette geen vdi szcgn yukaridaki gerek anlamlarinda kabul etmek
mmkn degildir. Zira ayni olayi anlatan baska yetlerde bir dagdan
bahsedilmekte ve Ms peygamberin uzaktan oradaki atesi grdg
bildirilmektedir. Eger yette geen vdi szlklerdeki anlamina uygun olarak
ukur bir yer olsa idi, ne Ms peygamber oradaki atesi grebilir, ne de Rabbimiz
orada bir dagin varligindan sz ederdi. Dolayisiyla burada vdi szcg ile mecaz
olarak "yol" kastedilmistir. Bu "yol", iki kere temizlenmis peygamberlik yoludur.
Ms peygambere "Artik sen peygamberlik yolundasin. Kollari siva, artik oluk-
ocuk, mal-mlk dnme, vahye kulak ver, yeni iine bala!" denilmistir.
17
Ve sag elindeki nedir ey Ms?
18
Ms: O, benim asamdr, ona dayanrm, onunla koyunlarma yaprak
silkelerim ve onda benim iin bayka yararlar da var dedi.
19
Allah: Ey Ms! Onu brak/obanlg brakp yerleyik hayata ge!
24
Firavun'a git, yphesiz o azd dedi.
***
20
O da onu hemen brakt/ yerleyik hayata geti, bir de ne grrsn! Artk
sag elindeki; kendisine vahyedilen Kitap, koyan bir candr; sosyal hayatn
kaynagdr.
25
Ms: Rabbim!
33
Seni tm noksanlklardan ok arndrmamz
34
ve Seni
ok ok anmamz iin
25
ggsm a,
26
iyimi bana kolaylaytr.
27
Dilimden de
dgm z
28
ki szm iyi anlasnlar.
29
Ve ehlimden;
30
kardeyim Hrn'u
29
benim iin bir vezir kl,
31
o'nunla arkam kuvvetlendir.
32
yimde o'nu bana
ortak et.
35
Sphe yok ki Sen bizi grp duruyorsun
20
dedi.


536
(Zemahseri, el-Kessaf; c:2, s:531)

537
(Tac'l-Arus; c: 20, s: 283)

1005

Not: bu pasaj, Teknik ve anlam bilgisi nedenlerle resmi mushaftan farkli
dizilmstir.

17. yetteki soru bilgi almak iin sorulmus bir soru degildir. nk Allah
onun elinde bir asa tuttugunu bilmektedir. Soru, Ms peygamberin dikkatini
asaya ekerek kendisine verilecek greve hazirlama amacina yneliktir.
ASANIN DGER YARARLARI:
Ms peygamberin 18. yetteki onda benim iin bayka yararlar da var
seklindeki ifadesi, asasini yette sayilanlar disinda baska islerde de kullandigini
gstermektedir. Mesel dagda bayirda obanlik yapan bir kisi yiyecek iecek
torbasini asasinin ucunda tasir, bitki kklerini topraktan asasiyla ikartir, su
bulmak iin topragi kazarken asasindan yararlanir, srsn asasiyla gder, vahs
hayvanlara ve saldirganlara karsi asasini silh olarak kullanir. Ancak Ms
peygamberin bu szlerinden sonraki gelismeler gstermektedir ki, artik oban
Ms peygamberin asasinin isi bitmistir, yani asa eski islevleri iin Ms
peygambere artik lzim degildir. Bundan sonraki sag elinde tutacagi Asa baska bir
seydir, tm btil olan seyler o sey ile yok edilecek ve insanlarin gerekleri grmesi
o sey ile saglanacaktir.
Bazilari Ms peygamberin asasinin ona sagladigi faydalari sayip dkmekle
bitirememisler ve asa ile ilgili birok kerametler nakletmislerdir. Bunlara inanan
zavallilar da kerameti hep asada aramislar ve kutsiyet izafe ederek onu gnmze
kadar tasimislardir. Nitekim bazi kisiler asayi peygamberlerin snneti olarak kabul
etmekte ve bu agda bile asa ile dolasmaktadir.
Dikkat edilirse, Ms peygambere de tipki peygamberimize Mescid-i
Aksa'daki son sidre agacinin yaninda yapilan hitap gibi aracisiz hitap edilmistir.
Yani her iki peygambere de birbirine benzer sekillerde vahye dilmis ve ikisine de
Sr Sresi'nin 51. yetinde bildirilen Allah'in beser ile konusma sekillerinden
perde arkasi usul uygulanmistir.
6,7
Ve mthis kuvvetleri olan, stn akil sahibi olan ve egemenlik kurmus olan, en yksek
ufukta idi.
8,9
Sonra yaklasti ve hemen sarkti. Iki yay uzunlugu kadar, ya da daha yakin olmustu.
10
Hemen de kuluna,
14
son kiraz agacinin yaninda
15
ki yaninda oturmaya deger konaklama yeri
vardir vahyettigini vahyetti.
16
O zaman kiraz agacini kaplayan kapliyordu.
11
Gnl, grdgn
yalanlamadi.
12
Onun grdg seyden kusku mu duyuyorsunuz?/Onun grdg sey hakkinda o'nunla
mcdele mi ediyorsunuz?
13
Andolsun onu, baska bir iniste daha grd.
17
Gz sasmadi ve azmadi.
18
Andolsun, Rabbinin
almetlerinin/gstergelerinin en bygn grd.
(Necm/ 1018)

30-32
Sonra oraya vardiginda o bereketli toprak parasindaki vdinin sag tarafindan, bir agatan
seslenildi: Ey Ms! Hi sphesiz ki Ben, lemlerin Rabbi Allah'in ta kendisiyim! Ve birikimini
ortaya at! Birikimini sanki grnmeyen bir varlik gibi, hareket ettirir grnce de dnp arkasina
bakmadan kati. Ey Ms! Beri gel, korkma. Kesinlikle sen emniyette olanlardansin. Koynundaki
gcn devreye sok, kusursuz, mkemmelce ikacaksin. Korkudan kanadini kendine ek. Iste bu ikisi
1006
Firavun ve onun adamlarina karsi Rabbin tarafindan iki kesin delildir. Sphesiz ki onlar, yoldan ikan
bir toplum olmuslardir.
(Kasas/ 30- 32)

20-23. yetlerde, Ms'ya verilen iki yetten bahsedilmektedir. Bunlardan ilki,
sag eline oban assinin yerine verilen vahiy/kitap/Tevrt; ikincisi ise gcne g
katacak olan Hrn'dur. Asagidaki yetlerde Ms'nin ifade yeteneginin yeterli
olmadigi, meramini iyi anlatmasi iin kardesi Hrn'un kendisine yardimci
yapilmasini istedigi ve bu isteginin de verildigi grlecektir.
Bu konu, yani as ve yed [kusursuz g] hakkinda Arf sresi'nde detay
verilmistir. Burada baska szckler zerinde duracagiz.

,='' [HAYYE]

Hayye szcg de, Ms pasajinin dogru anlasilmasindaki kilit szcklerden
biridir. Bu nedenle bu szck zerinde durmak istiyoruz:
Hayat szcgnden gelen hayye szcg, bir kere yasam demektir. Araplar
bu szcg birok sekilde kullanirlar:
Uzun mrl olmasindan dolayi yilana, hayye denir.
Gz keskin olana, O, hayye'den daha iyi grr derler.
Hain, sinsi olana, O, hayye'den daha zlim derler.
evresine, toplumuna yararli olanlara, onlari koruyanlara, O, blgenin,
yeryznn hayye'si denir.
Kadin-erkek uzun yasayana, O, hayye'nin tekidir derler.
Kisi akil, zeka ve dehada zirvede oldugu zaman, O, vdinin hayye'sidir
denir.
Hayye, tesbihen Byk Ayi yildiz kmesinin ikizleri ile Alkaid [l snk
yildiz] arasindaki yildizlara denir.
538

Tahiyye [selmlama/Allah sana mr versin] szcg de ayni kkten gelir.
zetlersek, bu szcgn anlami, hayat ve canliliktir. Dolayisiyla hayye
szcg, yilan demek olmayip, varligin uzun mrl olusunu nitelemektedir.
T-H sresi'ndeki _-- ,= [hayyetun tes/kosup duran tes] ifadesinin,
Trke'deki tam karsiligi, yedi canli deyimi olup bu da, defalarca lm
tehlikesiyle karsilasmasina ragmen her seferinde sag kurtulmak anlamina gelir.
Bu szck, birok hastaliktan, bela ve felaketten kurtulan kisiler iin kullanildigi
gibi, kedi ve yilan iin de kullanilir.
Bu yetteki hayye szcgn anlamak iin, Ms'nin sag elindekinin diger bir
nitelenmesini de dikkate almak gerekir. Allah Neml/10 ve Kasas/31'de, Ms'nin
sag elindekini, Sanki grnmeyen bir varlik gibi hareket ettirir diye nitelemistir.
Yani, Ms'nin sag elindeki sey, hareket ettiren grnmez bir varliga
benzemektedir. Bu hareket saglayan grnmez varlik ise, insanlarin ve hayvanlarin
canidir.
Bu ifade, vahyin/ilh kitaplarin rh niteligidir. Kurn'in bir adinin da rh
oldugu gibi, Ms'nin sag elindekinin [Kitabinin] adi da rh'tur:

15
O, dereceleri ykseltendir, en byk tahtin/en yksek mevkiin sahibidir: O, bulusma gn
hakkinda uyarmak iin Kendi emrinden/ Kendi isinden olan vahyi kullarindan diledigine birakir.

538
Lisnu'l-Arab; Tcu'l-Ars, Hayye mad.
1007
(Mmin/15)

52,53
Iste bylece Biz, sana da Kendi emrimizden/Kendi isimizden olan ruhu/ Kurn'i vahyettik.
Sen, kitap nedir, iman nedir bilmezdin. Fakat Biz onu, kullarimizdan diledigimizi kendisiyle
kilavuzladigimiz bir nr/isik yaptik. Hi kuskusuz sen de dosdogru bir yola; gklerde ve yerde
bulunanlar Kendisi iin olan Allah'in yoluna kilavuzluk etmektesin. Gznz ain, btn isler yalniz
Allah'a dner.
(Sr/52-53)

20. yetteki hayye szcg, yilan olarak anlasilinca, dogal olarak 21.
yetteki korkmak szcg de yilandan korkmak olarak anlasilmistir. Hlbuki
buradaki korku, bu srenin 45-46. yetleri ile Suar/10-15, Neml/10 ve Kasas/30.
yetlerde konu edilen Ms'nin grevden korkmasi, kamasidir.

10
Bir vakit de Rabbin, Ms'ya: Git o yanlis; kendi zararlarina is yapan topluma;
11
Firavun
toplumuna, hl Allah'in korumasi altina girmeyecekler mi? diye nida etmisti.
12
Ms: Rabbim! Sphesiz ben, beni yalanlamalarindan korkarim.
13
Ggsm de daralir, dilim
konusmaz, onun iin Hrn'a da elilik ver.
14
Hem onlara ait benim zerimde bir su var. Ondan
dolayi beni ldrmelerinden korkarim dedi.
15
Allah: Kesinlikle senin dsndgn gibi degil! Haydi, ikiniz
almetlerimizle/gstergelerimizle gidin. Sphesiz ki, Biz sizinle beraberiz, isitenleriz.
16,17
Haydi,
ikiniz Firavun'a gidin de Biz kesinlikle, Isrlogullari'ni bizimle beraber gnderesin diye lemlerin
Rabbinin elisiyiz deyin dedi.
(Suar/10-17)

8-12
Sonra oraya geldigi zaman seslenilmisti: Atesin iindeki ve yani basindaki kisi bolluklu
kilinmistir! Ve lemlerin Rabbi olan Allah, eksikliklerden ariniktir!
Ey Ms! Sphesiz Ben, en stn, en gl, en serefli, maglp edilmesi mmkn
olmayan/mutlak galip olan, en iyi yasa koyan, bozulmayi iyi engelleyen/saglam yapan Allah'im!
Ve birikimini ortaya koy! Onu sanki grnmeyen bir varlik gibi, hareket ettirir
grverince, dnp arkasina bakmadan kati. -Ey Ms korkma! Sphesiz ki Ben; Benim yanimda
eliler korkmaz. Ancak, kim yanli; kendi zararlarina i yapar, sonra ktlgn ardinda iyilige
evirirse, phesiz Ben, ok bagilayicivim, ok merhamet sahibiyim.
Ve koynundaki gcn devreye sok, dokuz yet [almet/gsterge] iinde Firavun'a ve onun
toplumuna hi kusursuz, mkemmel ikacaksin. Sphesiz onlar yoldan ikmis bir toplum
olmuslardir.
(Neml/8-12)

30-32
Sonra oraya vardiginda o bereketli toprak parasindaki vdinin sag tarafindan, bir agatan
seslenildi: Ey Ms! Hi sphesiz ki Ben, lemlerin Rabbi Allah'in ta kendisiyim! Ve birikimini
ortaya at! Birikimini sanki grnmeyen bir varlik gibi, hareket ettirir grnce de dnp arkasina
bakmadan kati. Ey Ms! Beri gel, korkma. Kesinlikle sen emniyette olanlardansin. Koynundaki
gcn devreye sok, kusursuz, mkemmelce ikacaksin. Korkudan kanadini kendine ek. Iste bu ikisi
Firavun ve onun adamlarina karsi Rabbin tarafindan iki kesin delildir. Sphesiz ki onlar, yoldan ikan
bir toplum olmuslardir.
(Kasas/ 30-32)

45
Ms ile Hrn: Rabbimiz! Onun bizim aleyhimize asiri gitmesinden veya azginligindan
korkariz dediler.
46
Allah: Korkmayiniz, sphesiz Ben ikinizle beraberim, isitirim ve grrm.
47
Hemen ona
gidin de ona; Sphesiz biz Rabbinin iki elisiyiz. Artik Isrlogullari'ni bizimle gnder ve onlara
azap etme; kesinlikle biz sana Rabbinden bir almet/gsterge ile geldik. Selm kilavuza uyanlaradir.
48
Sphesiz biz; kesinlikle bize, kesinlikle azabin yalanlayana ve sirt evirene oldugu vahyedildi
deyiniz.
46
dedi
(T-H/45-46)

BEMBEYAZ EL????
1008


22. yetetteki, tahrc [ikacak] filinin znesi el degil, sendir. Bu ifade,
fiil kalibinin ikinci eril tekil sahis kalibi ile, nc disil tekil sahis
kaliplarinin ayni kalip olmasindan karistirilmistir. Burada kastedilen de kendisine
yedek g olarak verilmis olan vezir Hrn'u devreye sokmasi, o'nun sayesinde
ifadeleri kusursuz, lekesiz ve eksiksiz olarak teblig etmesidir.
Burada 20-23. yetlerde zikri geen Ms'ya verilen iki ayet; alamet, gsterge,
Furkn sresi'nde syle zikredilmistir:

35
Ve andolsun ki Ms'ya Kitab'i verdik, kardesi Hrn'u da o'nunla birlikte yardimci, desteki
verdik.
36
Sonra da, Haydi yetlerimizi yalanlayan o topluma gidin! dedik. Sonunda da onlari
paralayip yok ettik.
(Furkn/35-36)

19, 24. O [Allah], Ey Ms! Onu birak/obanligi birakip yerleyik hayata
ge! Firavun'a git, yphesiz o azdi dedi.

Bu yette, elilik grevi verilen Ms peygambere tugyan hlindeki Firavun'a
gitmesi bildirilmektedir. nk kibirli Firavun ylesine azmistir ki, kendini ilh,
[Rabb] evresindekileri de kullari olarak grmektedir. Bu kissanin anlatildigi
Su'ar Sresi'nin 10-11. ve b,aska yerdeki yetlerden anlasildigi zere Ms
peygamber sadece Firavun'a degil ayni zamanda "zlimler kavmine, Firavun'un
kavmine" de gnderilmistir. Burada sadece Firavun'un zikredilmesi, onun kendi
toplumunun dogru yoldan ikisina liderlik etmesi, toplumunun da bu yoldan
ikista ona karsi bir irade gsterememesi sebebiyledir:

38
Firavun da, Ey ileri gelenler! Sizin iin benden baska bir ilh bilmedim. Ey Haman, benim
iin amur zerine hemen ates yak; tugla imal et de Ms'nin ilhi hakkinda bilgilenmem iin bana
bir kule yap. Ve sphe yok ki o'nun yalancilardan biri olduguna kesinlikle inaniyorum dedi.
(Kasas/ 38)

21-24
Sonra da Firavun, yalanladi ve karsi geldi. Sonra abucak arka dnd. Sonra toplayip
seslendi de: Ben, sizin en yce Rabbinizim! dedi.
(Nzit/ 21- 24)
36
Allah: Ey Ms! stedigin sana verildi. dedi.
21
Allah:
23
Sana en byk almetlerimizden/gstergelerimizden
gstermemiz iin
21
tut onu, korkma! Biz onu ilk durumuna evirecegiz.
22
Diger
bir almet; gsterge olmak zere de gcn/kanadna ekle, irkinlik olmadan
hi kusursuz, mkemmelce kacaksn dedi.

1009
Bu yet gurubunda, verilen grevi yerine getirebilmek iin Ms peygamberin
kendisine gerekli grdg ve Allah'tan talep ettigi madd ve manev unsrlar yer
almaktadir. Bu talepler;
Ggsnn ailmasi,
Isinin kolaylastirilmasi,
Dilindeki dgmn zlmesi ve
Vezir olarak kendisine Hrn'un verilmesidir.
GGSNN AILMASI:
Insirah Sresi'nin tahlilinde de belirttigimiz gibi, ggsn ailmasi "ferahlik,
rahatlik, metanet ve cesaret sahibi olmak" anlamina gelmektedir.
Ms peygamber de, malini mlkn terk edip ehlinden ayri olarak yapacagi
bu grevin kendisine doguracagi sikintilari, ggs darligini tahmin ettigi iin
Rabbinden bu talepte bulunmustur.
DLNDEK DGMN ZLMES:
Elilik grevini alan bir kisinin Firavun ve saray adamlarini etkilemek iin
gzel konusma yetenegine sahip olmasi gerektigini bilen Ms peygamber, ayni
zamanda bu yetenegin kendisinde olmadigini da biliyordu:
51-53
Ve Firavun, toplumunun iinde seslendi: Ey toplumum! Misir hkmdarligi ve altimdan
akip giden su irmaklar benimdegil mi? Hl grmyor musunuz? Yahut ben, su zavallinin ta
kendisi olan; nerede ise meramini anlatamayan kisiden daha hayirli degil miyim? Hem o'nun
zerine altin bilezikler atilmali veya kendisiyle beraber simsiki saflar hlinde melekler gelmeli
degil miydi? dedi.
(Zhruf/ 51- 53)

33,34
Ms dedi ki: Rabbim! Sphesiz ben onlardan bir kisi ldrdm, simdi onlarin beni
ldrmelerinden korkuyorum. Kardesim Hrn'u da benimle gnder; o, dil bakimindan benden daha
iyi, gzel ve etkilidir. O nedenle o'nu da beni dogrulayan bir yardimci olarak benimle birlikte gnder.
Sphesiz ben, beni yalanlamalarindan korkuyorum.
(Kasas/ 3334)

Firavun ve kavmiyle olan konusmalarina bakildiginda, Ms peygamberin
dilindeki bagin zldg anlasilmaktadir. Zira sylemlerinin tm gayet beligdir.
Bu gzellik, yedek g olarak kendisine vezir verilen kardesi Harun sayesinde
olusmaktadir. Bu konu Araf suresinin tahlilinde Yed-i Beyza ifadesininin
aiklamasinda verilmistir.
Ms peygamberin dilindeki sorun, Kitab-i Mukaddeste syle gemektedir:
1010
Ms, "Aman, ya Rab!" dedi, "Ben kulun ne gemite, ne de benimle konumaya
baladigindan bu yana iyi bir konumaci oldum. nk dili agir, tutuk biriyim."
539

Fakat Talmut, Ms peygamberin konusmasindaki yetersizligi ok garip bir
sekilde aiklamistir:
Ms, ocuk iken, Firavun'un sakalini tutup onu yoldu. Firavun da, onu ldrmeyi
kafasina koyarak, "Elinde mlkmn ve kudretimin zail olacagi kimse budur" dedi. Bunun
zerin Asiye: "O, akil edemeyen bir ocuktur. Bunun emaresi ise, senin ona hurma ve
atei yaklatirmanda" dedi. Sonra da, bu iki ey onun nne konuldu; o, atei aldi ve
ag:ina koydu...
540

Ne yazik ki, bu sama hikye birok klsik kaynakta sanki gerekmis gibi yer
almistir.
HRN'UN VEZRLG:
Hrn ile ilgili olarak, Ms peygamberin kardesi olmasindan baska Kur'n'da
herhangi bir ayrinti verilmemistir.
Kitab-i mokaddes, Hrn'un byk kardes oldugunu sylemektedir:
Firavunla konutuklarinda Ms seksen, Hrn seksen yaindaydi.
541

Ms peygamberin Hrn'un vezirligini istemesi, kendisi daga gittigi sirada
Hrn'un da ehli arasinda bulundugunu dsndrmektedir. nk Hrn yaninda
olmasa, kendisi yillardir Medyen'de bulundugundan Hrn'un sag oldugunu bile
bilemeyecek, dolayisiyla da onu vezir olarak isteyemeyecekti. Ayrica yette geen
ehli szcgnn, aile efradi yaninda kan bagi yakinliklarini ve sihr yakinliklari da
kapsamasi, Hrn'un da orada bulundugunu desteklemektedir.
,,''- VEZR:
Vezr szcgnn anlami, tredigi szcge gre su sekillerde aiklanabilir:
Eger , - vizr = yk kknden tredigi kabul edilirse, "yk eken"
anlamina gelir. Zaten vezirler de krallara yardimci olmak sretiyle onun ykn
eken kimselerdir.
Eger Kymet Sresi'nin 11. yetinde geen

, - vezer = siginak
szcgnden tredigi kabul edilirse, "kendisiyle korunulan dag" anlamina gelir.
Zaten vezirler de bir bakima kendilerine basvurulan, danisilan, siginilan
kimselerdir.
Bu yet grubundaki olaylar Kasas Sresinde syle anlatilmistir:

539
ikis, 4; 10

540
Talmut
541
ikis, 7:7
1011
30-32
Sonra oraya vardiginda o bereketli toprak parasindaki vdinin sag tarafindan, bir agatan
seslenildi: Ey Ms! Hi sphesiz ki Ben, lemlerin Rabbi Allah'in ta kendisiyim! Ve birikimini
ortaya at! Birikimini sanki grnmeyen bir varlik gibi, hareket ettirir grnce de dnp arkasina
bakmadan kati. Ey Ms! Beri gel, korkma. Kesinlikle sen emniyette olanlardansin. Koynundaki
gcn devreye sok, kusursuz, mkemmelce ikacaksin. Korkudan kanadini kendine ek. Iste bu ikisi
Firavun ve onun adamlarina karsi Rabbin tarafindan iki kesin delildir. Sphesiz ki onlar, yoldan ikan
bir toplum olmuslardir.
33,34
Ms dedi ki: Rabbim! Sphesiz ben onlardan bir kisi ldrdm, simdi onlarin beni
ldrmelerinden korkuyorum. Kardesim Hrn'u da benimle gnder; o, dil bakimindan benden daha
iyi, gzel ve etkilidir. O nedenle o'nu da beni dogrulayan bir yardimci olarak benimle birlikte gnder.
Sphesiz ben, beni yalanlamalarindan korkuyorum.
35
Allah dedi ki: Seni kardesinle destekleyecegiz ve ikiniz iin bir g, iktidar olusturacagiz.
Sonra da onlar almetlerimiz/gstergelerimiz sebebiyle size erisemeyecekler. Siz ikiniz ve ikinizi
izleyenler stn olanlarsiniz.
(Kasas/ 3035)

Otuz altinci ayetteki O [Allah] dedi: "Ey Ms! Istedigin sana verildi.
ifadesinden, Ms peygamberin taleplerinin Allah tarafindan kabul edildigi
anlasilmaktadir. Yani Ms peygamberin ggs ailacak, isi kolaylastirilacak,
dilindeki bag zlecek ve kardesi Hrn da veziri olacaktir. Kisacasi, grevinde
basarili olmasi iin Ms peygamberin gerekli grdg madd ve manev
imknlarin tm kendisine verilmistir.
37
Ve andolsun Biz, sana diger bir defa daha iyilik yapmytk:
38
Hani bir
vakit vahyolunan yeyleri annene vahyetmiytik,
39
Ms'y sandk iine koy da
bol suya/nehre brak, sonra da bol su/nehir o'nu sahile atsn. Onu Bana dyman
olan ve o'na dyman olan birisi alsn. Ve Ben tarafmdan senin zerine bir
muhabbet braktm ve Benim gzetimim altnda yetiytirilmen iin,
40
hani kz
kardeyin yryordu da Sizi o'nun bakmn stlenecek birine gtreyim mi?'
diyordu. Bylece gz aydn olsun ve kederlenmesin diye seni annene geri
dndrdk. Ve sen, bir can ldrmytn de seni gamdan kurtarmytk. Ve Biz
seni potada eritip saflaytrdka saflaytrdk/seni olgunlaytrdk. Bir de yllarca
Medyen halk iinde kaldn. Sonra bir l; plan zerine geldin, ey Ms!
41
Ve Ben, seni Kendim iin yetiytirdim.
***
42
Sen ve kardeyin almetlerim/ gstergelerim ile gidin ve Beni anmakta
gevyeklik etmeyin.
43
Her ikiniz gidin Firavun'a. Sphesiz o azd.
44
Sonra ona gt almas ve
saygyla, sevgiyle, bilgiyle rpermesi iin yumuyak sz syleyin.

Ms peygambere gemisine ynelik hatirlatmalarda bulunulan bu yetlerdeki
zet olaylar, Kasas Sresinde ayrintili olarak anlatilmistir:
3
Biz, iman edecek bir toplum iin Ms ve Firavun'un nemli haberlerinden bir kismini sana
hak ile okuyoruz/takip ettiriyoruz.
4
Sphesiz ki Firavun, yeryznde yceldi ve idaresi altindaki insanlari grup grup yapti;
onlardan bir grubu gszlestirmek istiyor; bunlarin ogullarini bogazliyor; egitimsiz, gretimsiz
birakip niteliksiz bir kitle olusturarak gszlestiriyor, kizlarini da sag birakiyordu. Sphesiz ki o,
bozgunculardan idi.
5
Biz ise istiyoruz ki, yeryznde gsz dsrlenlere armagan verelim, onlari nderler
yapalim ve onlari mirasilar yapalim.
6
Ve onlari yeryznde saglamca yerlestirelim, Firavun, Haman
ve bu ikisinin askerlerine, onlardan ekinmekte olduklari seyleri gsterelim.
1012
7
Ve Biz Ms'nin anasina vahyettik: Onu emzir. Eger o'nun iin korkarsan o'nu nehre
birakiver, korkma ve zlme. Sphesiz Biz o'nu sana dndrecegiz ve kendisini elilerden biri
yapacagiz.
8
Sonra da Firavun ailesi o'nu, kendileri iin bir dsman ve znt olmak zere buluntu
olarak aldi. Sphesiz Firavun, Haman ve bu ikisinin askerleri hata edenler idiler.
9
Ve Firavun'un karisi: Benim ve senin iin gz aydinligi! Onu katletmeyin; Musayi diger
israilogullari ocuklari gibi niteliksiz; egitimsiz- gretimsiz, mesleksiz birakmayin, belki bize bir
yarari dokunur, ya da o'nu evlat ediniriz dedi. Ve onlar, isin farkinda olmuyorlar.
10
Ms'nin anasinin yregi bombos sabahladi. Eger Biz, inananlardan olmasi iin onun
kalbini pekitirmemi olsaydik, neredeyse o'nu aiga vuracakti.
11
Ve Ms'nin annesi Ms'nin kiz
kardesine, Onun izini takip et dedi. O da hemen, onlar farkina varmazken uzaktan o'nu gzetledi.
12
Ve Biz daha nce, o'na stanalarini haram ettik. Bunun zerine Ms'nin kiz kardesi, Size,
o'nun bakimini sizin adiniza stlenecek ve o'na gt verip egitecek bir aile gstereyim mi? dedi.
13
Bylelikle Biz o'nu, gz aydin olsun, gam ekmesin ve Allah'in verdigi szn gerek
oldugunu bilsin diye annesine geri verdik. Velkin onlarin pek ogu bilmezler.
14
Ve Ms yigitlik agina girip oturaklasinca, Biz o'na yasa ve bilgi verdik. Ve Biz gzel
davrananlari iste byle karsiliklandiririz.
15
Ve Ms, sehir halkinin habersiz oldugu bir anda sehre girdi. Sonra orada, biri kendi
tarafindan, digeri dsman tarafindan, birbirlerini ldrmeye alisan iki adam buldu. Sonra kendi tarafi
olan, dsmana karsi Ms'dan yardim diledi. Ms da tekine hemen bir yumruk indirdi, o da hemen
lverdi. Ms, Bu, seytanin isindendir, sphesiz o, saptirici, apaik bir dsmandir dedi.
16
Ms, Rabbim! Sphesiz kendime haksizlik ettim. Artik beni bagisla! dedi de Allah o'nu
bagisladi. Sphesiz O, ok bagislayicinin, ok merhamet edicinin ta kendisidir.
17
Ms, Rabbim! Bana nimet olarak verdigin seylere andolsun ki artik hibir zaman sululara
arka olmayacagim dedi.
18
Sonra da Ms, sehirde korku iinde, etrafi kontrol ederek sabahladi. Bir de ne grsn, dn
kendisinden yardim isteyen kimse, feryat ederek o'ndan yardim istiyor. Ms ona: Sphesiz sen,
apaik bir azginsin! dedi.
19
Ms, ikisinin de dsmani olan adami yakalamak isteyince, o adam; Ey Ms! Dn bir
kisiyi ldrdgn gibi beni de mi ldrmek istiyorsun? Sen sadece yeryznde bir zorba olmak
istiyorsun ve sen dzelticilerden olmak istemiyorsun dedi.
20
Ve sehrin br ucundan bir adam kosarak geldi. Dedi ki: Ey Ms! Ileri gelenler seni
ldrmek iin senin hakkinda grsme yapiyorlar. Derhal ik! Sphesiz ki ben gt verenlerdenim.
21
Sonra da Ms korka korka, kontrol ederek oradan ikti. Rabbim! Beni sirk kosarak yanlis,
kendi zararlarina is yapanlar toplumundan kurtar! dedi.
(Kasas/ 321)

MS'NIN ANNESNE VAHYEDLMES:
Ms peygamberin annesine vahyedilmesi, ona ilham edilmesi, onun iine
dogmasinin saglanmasi anlamindadir. Vahiy szcgnn Kur'n'da hangi
anlamlarda kullanildigi genis olarak Necm Sresi'nin tahlilinde aiklanmisti. Bu
sebeple burada szcgn 38. yetteki ile ayni anlamda kullanildigi yetlerden
birkaini rnek vermekle yetiniyoruz:
68,69
Ve Rabbin bal arisina daglarda, agalarda ve yapacaklari ardaklarda evler/ yuvalar
edinmesini, sonra Meyvelerin hepsinden ye de, Rabbinin kolaylastirdigi yollara gir diye vahyetti.
Onlarin karinlarindan renkleri esitli bir iecek ikar ki, onda insanlar iin sifa vardir. Sphesiz ki
bunda iyiden iyiye dsnen bir toplum iin, kesinlikle bir almet/gsterge vardir.
(Nahl/ 68)
111
Ve hani havarilere: Bana ve Elime inanin diye vahyetmistim. Onlar, Inandik! ve Bizim
gerekten Mslmanlar oldugumuza tanik ol demislerdi.
(Mide/ 111)

1013
12
Bylece Allah, onlari iki evrede yedi gk olmak zere gereklestirdi ve her ggn kendi isini
iine ykledi. Biz en yakin gg kandillerle ve korumayla ssledik. Iste bu, en stn, en gl, en
serefli, maglp edilmesi mmkn olmayan/ mutlak galip olanin, ok iyi bilenin ayarlamasidir.
(Fussilet/ 12)

FTNELENDRDKE FTNELENDRMEK:
40. yette geen Ve Biz seni fitnelendirdike fitnelendirdik ifadesinin anlami,
"Biz seni nice badirelerden geirdik, seni egittik, crufunu temizleyip saf hle
getirdik" demektir. Buradan da Ms peygamberin uzun sre egitildikten sonra
peygamber yapildigi anlasilmaktadir.
Fitne szcg ile ilgili genis aiklama iin Sd Sresi'nde verilmiytir.
Kur'n'da Ibrhm peygamberin de ayni yollardan geirildigi bildirilmistir:
124
Ve hani Rabbi Ibrhm'i, birtakim kelimeler/ yaralar, sikintilar ile sinamis, o da onlari tam
olarak yerine getirmisti. Rabbi, Ben, seni insanlara nder yapanim demisti. Ibrhm, Soyumdan da
nderler yap! dedi. Rabbi, Benim ahdim/ tutulmak zere verdigim sz, kendi benligine haksizlik
eden kimselere ulasmaz! dedi.
(Bakara/ 124)
41. yette geen _'-=-' - istin' szcg, _-- - sun' mastarindan "Iftial"
kalibi zerine olup "bir sanat edinmek ve bir sanayi mamul yapmak" anlamina
gelir. Buna gre, ayni yette Rabbimizin Ms peygambere ynelik olarak
kullandigi, Seni kendim iin yetiytirdim ifadesi iki sekilde aiklanabilir:
1- Rabbimiz, topluma gnderecegi eliyi seip onu dogumundan itibaren bir
sanat eseri veya bir sina mamul yaparcasina -zel bir itina ile- yetistirdigi iin ona
"Seni kendim iin yetiytirdim" demistir.
Bu noktada su hususu tekrar hatirlatmakta yarar vardir: Yce Allah'in
toplumlara eli ve kitap gndermesi, insanlara rahmeti ve hidyeti kendi zerine
bor yazmasi sebebiyledir. Tipki yarattiklarini riziklandirmasi gibi, eli
gndermesi ve kitap indirmesi de rahmeti ve hidyeti kendi zerine almasindandir:
12
De ki: Gklerde ve yerde olanlar kim iindir? De ki: Allah iindir. Allah, rahmeti Kendi
zti zerine yazmistir. Sizi kesinlikle, kendisinde asla sphe olmayan kiymet gnne toplayacaktir.
Kendi kendilerini zarara sokan kimseler, iste onlar iman etmezler.
(En'm/ 12)

54
Ve yetlerimize inanan kimseler sana geldikleri zaman hemen: Selm olsun size! Rabbiniz
rahmeti Kendi zerine yazdi. Sphesiz sizden her kim bilmeyerek bir ktlk isleyip de sonra
arkasindan tevbe eder ve dzeltirse; sphesiz ki Allah, kullarinin gnahlarini ok rten, onlari
cezalandirmayan ve bagisi bol olandir, engin merhamet sahibidir de!
(En'm/ 54)

12
Dogruya ve gzele kilavuzlamak sadece Bizim zerimizedir.
13
Sonrasi da ncesi de sadece
Bizimdir.
(Leyl/ 12)
1014

9
Yolun dogrusu yalnizca Allah'a bortur. Yolun egrisi de vardir. Ve eger Allah dileseydi, sizi
topluca dogru yola kilavuzlardi.
(Nahl/ 9)

2- Rabbimizin buradaki Seni kendim iin yetiytirdim ifadesi, "Ben seni sirf
Benim iimi yapasin diye yetitirdim" anlamina da gelebilir. Buradan da eli
seilmis kisinin zel bir isinin olamayacagi, elilik grevi alanin btn diger isleri
birakmasi gerektigi anlasilir. Nitekim ayni anlam yukaridaki hemen nalinlarini
ikar ifadesinde de mevcuttur.
42-44. ayetlerdeki Sen ve kardesin yetlerim ile gidin ve Beni anmakta
gevseklik etmeyin. Her ikiniz gidin Firavuna. O gerekten azdi. Sonra gt almasi
ve hasyet duymasi iin ona yumusak sz syleyin." Ifadeleriyle Ms
peygambere ve kardesi Hrn'a beraberce Firavun'a gitmeleri, grevlerinde
gevseklik gstermemeleri emredilmekte, bu emri yerine getirirlerken de yumusak
ve tatli bir dil kullanmalari tembih edilmektedir.
YUMUAK SZ SYLEMEK:
Rabbimiz, bildirdigi bu teblig metoduna uygun olarak Ms peygamberin nasil
konusmasi gerektigini Nzit Sresinde rneklendirmistir:
18,19
Sonra de ki: Arinmaya var misin? Ve de seni Rabbine kilavuzlayayim da O'na saygiyla,
sevgiyle, bilgiyle rperti duyasin!
(Nzit/ 18, 19)
Aslinda yumusak davranma ve gzel sz syleme, Rabbimizin herkese
nerdigi bir davranis tarzidir:
83
Ve hani Biz, Isrlogullari'nin kesin szn almistik: Allah'tan baskasina kulluk
etmeyeceksiniz, ana-babaya, yakinligi olanlara, yetimlere, miskinlere de iyilik yapacaksiniz,
insanlara gzelligi syleyiniz, salti ikame ediniz [ml ynden ve zihinsel aidan destek olma;
toplumu aydinlatma kurumlari olusturunuz-ayakta tutunuz] ve zekti/vergiyi veriniz. Sonra ok
aziniz mstesn olmak zere yz evirdiniz. Ve siz yz eviren kimselersiniz.
(Bakara/ 83)

159
Iste sen, sirf Allah'in rahmeti sebebiyle onlara karsi yumusak davrandin. Eger kaba, kati
yrekli olsaydin, onlar senin etrafindan dagilip giderlerdi. Artik onlari bagisla, onlar iin bagislanma
dile. Islerde onlara da danis, bir kere de azmettin mi, artik Allah'a isin sonucunu havale et. Sphesiz
Allah, isin sonucunu Kendisine havale edenleri sever.
(l-i Imrn/ 159)

125
Rabbinin yoluna, haksizlik, bozgunculuk ve kargasayi engellemek iin konulmus kanun,
dstur ve ilkelerle ve gzel gtle agir! Ve onlarla en gzel sekilde mcdele et. Sphesiz Rabbin
Kendi yolundan sapanlari en iyi bilendir ve O, kilavuzlandiklari dogru yolda olanlari da en iyi
bilendir.
1015
(Nahl/ 125)

FRAVUN'UN DA HAYET DUYABLECEG:
44. yetin sonundaki gt almasi ve hayyet duymasi iin ifadesi, Ms
peygamberin hangi dsnce ile Firavun'a yaklasmasi gerektigini bildirmektedir.
Bu, "Firavun'un nasihat dinleyecegini yahut Allah'tan korkacagini umarak
yumuak konuun" demektir. Bilindigi gibi, kullar ne kadar tugyan ederse etsin,
Allah eli gndermeden o azginlara azap etmemektedir. Rabbimiz, bu ilkesinin
geregi olarak toplumunu temsilen Firavun'a da eli gndermis, hesap gn bir
mazeret ileri srememesi iin de ona sanki gt alacakmis gibi nezaketle
davranilmasini buyurmustur.
45
Ms ile Hrn: Rabbimiz! Onun bizim aleyhimize ayr gitmesinden
veya azgnlgndan korkarz dediler.
Grldg gibi, grevi alan her iki eli de baslarina kt seylerin gelmesinden,
Firavun'un kendilerini iskence veya lmle cezalandirmasindan korkmuslardir.

46
Allah: Korkmaynz, yphesiz Ben ikinizle beraberim, iyitirim ve
grrm.
47
Hemen ona gidin de ona; Sphesiz biz Rabbinin iki elisiyiz. Artk
srlogullar'n bizimle gnder ve onlara azap etme; kesinlikle biz sana
Rabbinden bir almet/gsterge ile geldik. Selm klavuza uyanlaradr.
48
Sphesiz biz; kesinlikle bize, kesinlikle azabn yalanlayana ve srt evirene
oldugu vahyedildi deyiniz.
46
dedi
Dikkat edilirse, bu yetlerin ierigi kissanin A'rf Sresindeki anlatiminda
yoktur.
46. yette Rabbimiz korkuya kapilan elilerine hi korkmamalarini, her seyi
isiten ve gren olarak daima onlarla beraber olacagini bildirmistir. Bu himaye
Kasas Sresinde de aiklanmistir:
35
Allah dedi ki: Seni kardesinle destekleyecegiz ve ikiniz iin bir g, iktidar olusturacagiz.
Sonra da onlar almetlerimiz/gstergelerimiz sebebiyle size erisemeyecekler. Siz ikiniz ve ikinizi
izleyenler stn olanlarsiniz.
(Kasas/ 35)
Ms peygamberin baslangitan buraya kadar olan hikyesi, Tevrt'ta bir hayli
ilgin ayrintilarla yer almaktadir. Bir karsilastirma yapilmasi iin bu konunun
Kitabi Mukaddesin ikis/1, 2, 3, 4. Bablarindan okunmasini neririz.
Firavun'a gtrlecek mesaji ieren 4748. yetler ayni zamanda tm
insanliga da genel bir uyarida bulunmaktadir:
1016
"Kilavuza uyanlar esenlik ve mutluluk iinde, kilavuzu yalanlayan, ondan yz
evirenler ise azap ve sikinti iinde olacaklardir." Bu uyari, ilk eliden son eliye
kadar tm peygamberlerin yaptigi bir uyaridir:
14-16
Iste bu nedenle, yalanlayan, yz eviren, en ok mutsuz olacak olan kisiden baskasinin
girmedigi, alevlendike alevlenen bir atese karsi Ben sizi uyardim.
(Leyl/ 1416)

31
Fakat o, ne onayladi, ne destekledi.
32
Fakat o, yalanladi ve geri durdu.
33
Sonra da gerine
gerine yakinlarina gitti.
34,35
Yikim ok yakin sana, hem de ok yakin! Yine, yikim ok yakin sana, hem de ok yakin!
(Kiymet/ 3135)
Dikkat edilirse Firavun'a yollanan mesajda kendisinden Isrlogullarina azap
etmemesi istenmektedir. Firavun'un Isrlogullarina yaptigi eziyet Kur'n'da
degisik yerlerde aiklanmistir:
141
Hani bir zaman Biz, size azabin ktsn yapan; ogullarinizi ldren; ogullarinizi
bogazlayan; egitimsiz, gretimsiz birakip niteliksiz bir kitle olusturarak gszlestirien, kizlarinizi
sag birakan Firavun ailesinin elinden de sizi kurtarmistik. Bunda da sizin iin Rabbiniz tarafindan
byk sinav vardir.
(A'rf/ 141)

6,7
Ve hani Ms toplumuna demisti ki: Allah'in zerinizdeki nimetini hatirlayin; hani O, sizi
iskencenin ktsne arptiran, ogullarinizi bogazlayan; egitimsiz, gretimsiz birakip niteliksiz bir
kitle olusturarak gszlestirien ve kadinlarinizi sag birakan Firavun ailesinden kurtardi. Ve iste
bunda Rabbinizden size ok byk yipranarak bir sinav vermek vardir. Ve hani Rabbiniz ilan etmisti:
Andolsun ki sahip oldugunuz nimetlerin karsiligini
(Ibrhm/ 6, 7)

49
Ve hani Biz, bir zaman sizi, sizi azabin en ktsne arptiran, ogullarinizi bogazlayan;
egitimsiz, gretimsiz birakip niteliksiz bir kitle olusturarak gszlestirien, kadinlarinizi sag birakan
Firavun'un yakinlarindan kurtarmistik. Ve bunda size Rabbiniz tarafindan byk bir bela vardi.
(Bakara/ 49)

Bu eziyetler Kitab-i Mukaddesin ikis/ 1: 8-22. Cmlelerinde yer almaktadir.
49
Firavun: yleyse sizin Rabbiniz kimdir ey Ms? dedi.
50
Ms: Bizim Rabbimiz her yeye varlk ve zelliklerini veren, sonra yol
gsterendir dedi.
51
Firavun: yleyse ilk asrlarn durumu nedir? dedi.
52
Ms: Onlarn bilgisi Rabbimin katnda bir kitaptadr. Rabbim yanly
yapmaz ve unutmaz/terk etmez.
53
O, yeryzn sizin iin bir dyek yapan,
oradan sizin iin yollar aan ve gkten bir su indirendir
52
dedi. -Iyte Biz, o su
ile trl trl bitkilerden iftler ikardik.
54
Yiyiniz ve hayvanlarinizi otlatiniz.
Sphesiz akil sahipleri iin bunda nice almetler/gstergeler vardir!
55
Biz sizi
yeryznden oluyturduk, sizi ona dndrecegiz ve sizi bir kere daha ondan
ikaracagiz.
1017
Yukaridaki yetlerde grldg gibi Ms peygamber Rabbinin mesajini
Firavun'a teblig etmis ve aralarinda baslayan diyalogda Firavun ilk olarak Ms
peygamberden, biraz da hayretle, onun Rabbi hakkinda bilgi istemistir.
Firavun'un inanciyla ilgili olarak A'raf Sresinin 127. yetinin tahlilinde
genis aiklama yapilmisti.
Ms peygamber ile Firavun arasindaki konusmanin bu pasajdaki blm
Su'ar Sresinde syle gemektedir:
24
Ms: Eger yakinen bilmis olsaniz, O, gklerin, yerin ve ikisi arasinda bulunan seylerin
Rabbidir.
25
Firavun, yani basinda bulunanlara Isitmiyor musunuz? dedi.
26
Ms: O, sizin Rabbiniz ve daha nceki atalarinizin da Rabbidir dedi.
27
Firavun: Size gnderilen bu eliniz kesinlikle gizli glerce desteklenen/delinin biridir
dedi.
28
Ms: Syet aklinizi kullansaniz, O, dogunun, batinin ve ikisinin arasinda bulunanlarin
Rabbidir dedi.
(Su'ar/ 2428)
53. yetin son kismindan itibaren Ms peygamberle Firavun'un konusmasi
bitmis ve Rabbimiz burada tm insanliga ynelik bir mesaj vermistir. Rabbimizin
bu mesaj iinde geen sifatlari Kur'n'da degisik srelerde yer almistir:
6,7
Biz yeryzn bir besik, daglari da birer direk yapmadik mi?
(Nebe/ 6)

19,20
Ve Allah sizin iin yeryzn, yeryznden geni geni yollarda gidesiniz diye bir yaygi
kilmitir.

(Nh/ 1920)

10
O Allah ki, yeryzn sizin iin bir besik yapti. Orada kilavuzlandiginiz dogru yolda
gidesiniz diye birtakim yollar da yapti.
(Zuhruf/ 10)

21,22
Ey insanlar! Allah'in korumasi altina giresiniz diye, sizi ve sizden ncekileri olusturan,
yeryzn sizin iin bir dsek, gg de bir bina yapan, gkten su indirip de onunla sizin iin rizik
olarak rnlerden ikaran Rabbinize kulluk edin. Artik siz de, bile bile Allah'a ortaklar kosmayin.
(Bakara/ 21, 22)

164
Sphesiz ki gklerin ve yerin olusturulusunda, gece ve gndzn birbiri ardinca gelisinde,
insanlara yarayan seylerle denizde akip giden gemide,
Allah'in semadan bir su indirip de onunla yeryzn lmnden sonra diriltmesinde,
yeryznde her deprenen canlilardan yaymasinda,
rzgrlari evirip evirmesinde,
1018
gk ile yeryz arasinda emre hazir olan bulutta, sphesiz akillarini alistiran bir toplum iin
elbette almetler/gstergeler vardir.
(Bakara/ 164)

99
Ve Allah, gkten suyu indirendir. Bylece Biz onunla her seyin bitkilerini ikardik. Ondan
da birbirine benzeyen ve birbirine benzemeyen birbiri zerine binmis taneler; hurmanin
tomurcugundan sarkan salkimlari, zmden baglari, zeytini ve nari ikariyoruz. Bunlar
meyvelendikleri zaman meyvelerine ve olgunlasmasina bakin! Iste bunlarda kesinlikle inanan bir
toplum iin almetler/gstergeler vardir.
(En'm/ 99)

30
Ve su kfirler; Allah'in ilhligini ve rabligini bilerek reddetmis olan su kimseler, gkler ve
yer bitisik bir hlde idi de Bizim o ikisini ayirdigimizi ve hayati olan her seyi sudan
olusturdugumuzu grmediler mi? Buna ragmen hl inanmiyorlar mi?
(Enbiy/ 31)

Ve Ftir/ 27, Neml/ 60, Ra'd/ 2- 4.

49. yetten anlasildigina gre, o esnada iki eli de orada olmasina ragmen
Firavun Ms peygambere hitap etmistir. Bunu iki ihtimalle aiklamak
mmkndr:
1) Firavun, asil elinin Ms peygamber oldugunu anlamis ve ona ynelip
hitap etmistir.
2) Firavun, Ms peygamberin dilinin tutuk oldugunu bildigi iin, onu
asagilayabilmek amaciyla ona hitap etmistir. Nitekim bir ara bunu malzeme de
yapmistir:
51-53
Ve Firavun, toplumunun iinde seslendi: Ey toplumum! Misir hkmdarligi ve altimdan
akip giden su irmaklar benimdegil mi? Hl grmyor musunuz? Yahut ben, su zavallinin ta
kendisi olan; nerede ise meramini anlatamayan kisiden daha hayirli degil miyim? Hem o'nun
zerine altin bilezikler atilmali veya kendisiyle beraber simsiki saflar hlinde melekler gelmeli
degil miydi? dedi.
(Zuhruf/ 51- 53


56
Ve andolsun ki Biz, Firavun'a almetlerimizi/gstergelerimizi; hepsini
gsterdik de o yalanlad ve dayatt.
Rabbimizin Firavun'a ynelik bir aiklamasinin yer aldigi bu yette,
Firavun'un tm gstergeleri grmesine ragmen yalanlayip dayattigi
bildirilmektedir. Firavun'un bu davranisi, bize gre, iktidarini kaybetme
korkusundan kaynaklanmaktadir.
Ama Firavun, yalanlayip dayatmasina karsilik bu gstergelere tam bir kanaat
getirmistir:
1019
14
Ve onlarin kendileri bunlara tam bir kanaat getirdigi hlde, sirk kosarak yanlis; kendi
zararlarina is yapmalari ve kibirlerinden tr onlari bile bile inkr ettiler. Simdi bozguncularin
sonunun nice olduguna bir bak!
(Neml/ 14)

57,58
Firavun: Ey Ms! Sen etkili bilginle bizi topraklarmzdan karmak
iin mi geldin bize? O hlde biz de senin etkili bilgin gibi bir etkili bilgi ile sana
gelecegiz. Simdi bizimle senin aranda bir buluyma zaman/yeri belirle ki; bizim
ve senin kary kmayacagmz dz ve geniy bir yer olsun dedi.
59
Ms: Sizinle buluyma zaman, tren, yenlik gn ve insanlarn
toplanacag kuyluk vaktidir dedi.
60
Bunun zerine Firavun srt evirdi de dzenlerini-planlarn toplad,
sonra geldi.


Firavun, Ms peygamberin getirdigi mu'cizelerin gerek mu'cize olduguna
kanaat getirmesine ragmen bu mu'cizeleri sihir saymis ve bu mu'cizelerle sarayda
olusturdugu etkiyi silmek ve davetini halk nnde fiyasko ile neticelendirmek iin
Ms Peygambere meydan okumustur. Aslinda bu meydan okuma Firavun'un son
are olarak basvurdugu bir yoldur. nk o gn iin lkesinde gerek Misirli,
gerekse baska memleketlerden gelmis yzlerce sihirbaz vardir ve bu sihirbazlarin
esitli gz boyama teknikleriyle bir asanin yilan gibi algilanmasini
saglayabileceklerini, hatta Ms peygamberin getirdigi mu'cizeleri glgede
birakabilecek maharetler sergileyebileceklerini ummaktadir. Ancak bu plnina
ragmen kafasi yine de karisiktir. Onun bu kafa karisikligi, Ms peygambere nce
"Sen bir bycsn!" demesi ve sonra da "Sen sihrinle bizi arzimizdan
[memleketimizden] ikarmak istiyorsun" seklinde Ms peygamberi itham
etmesinden anlasilmaktadir. Zira Firavun da gayet iyi bilmektedir ki, sihirbazlar
marifetlerini sadece hediye ve dl almak iin sergilemekte, sahip olduklari gz
boyama hnerleriyle hibiri memleketi fethetmeye kalkmamaktadir. Zaten byle
bir girisime o gne -hatta bugne- kadar rastlanmamistir. Oysa Firavun hem Ms
peygamberi bir byc olarak grmekte, hem de bir bycnn yapamayacagini
bildigi hlde onun iktidari elinden alacagini dsnmektedir. Kafasi karisik
olmasina karisiktir ama evresindekilere de kendinden emin oldugu imajini
vermek zorundadir. Bu nedenle, sihirbazlarla karsilasacagi gnn tarihini ve yerini
Ms peygambere birakmistir. Ms peygamber ise daha fazla kisinin
toplanacagini dsnerek bulusma tarihi ve zamanini bir ziynet [tren, enlik]
gnnn kusluk vakti olarak belirlemis, Firavun da bu bulusmaya icabet ederek
oraya taraftarlariyla birlikte gelmistir.
Bize gre Firavun, basina gelecekleri anlamistir. nk Ms peygamberin
getirdikleri sihir degil, gerek mu'cizelerdir. Ne var ki, bu mu'cizelerin sihir ile
etkisiz hle getirilebilecegini dsnmek de Firavun'un son aresidir. Isin geregi
aslinda tam da Firavun'un korktugu gibidir: Ms'nin peygamber yapilis sebebi,
Rabbimizin Misir'da Firavun'un iktidarina son vermek istemesidir.
5
Biz ise istiyoruz ki, yeryznde gsz dsrlenlere armagan verelim, onlari nderler
yapalim ve onlari mirasilar yapalim.
6
Ve onlari yeryznde saglamca yerlestirelim, Firavun, Haman
ve bu ikisinin askerlerine, onlardan ekinmekte olduklari seyleri gsterelim.
1020
(Kasas/ 5)
Bu yet grubunda anlatilan olaylarin diger Sreler'deki anlatimlari syledir:
109-112
Firavun'un toplumundan ileri gelenler, Kesinlikle bu ok bilgili byleyici, etkin bir
bilgindir. O, sizi yurdunuzdan ikarmak istiyor dediler. Firavun, O hlde siz ne emredersiniz?
dedi. Onlar: Onu ve kardesini alikoy, sehirlere de toplayicilar gnder. Btn ok bilgili, byleyici,
etkin bilginleri sana getirsinler dediler.
113,114
Ve o ok bilgili, byleyici, etkin bilginler Firavun'a geldiler: Eger galip gelen/ yenen
biz olursak, gerekten bizim iin byk bir dl olacak/ olacak mi? dediler. Firavun, Evet dedi,
siz kesinlikle yakinlastirilmislardan olacaksiniz da.
(A'rf/ 109114)

34,35
Firavun, yani basindaki ileri gelenlere: Sphesiz bu, kesinlikle ok bilgili bir etkin bilgin!
Sizi etkin bilgisiyle topraklarinizdan ikarmak istiyor. Simdi ne buyurursunuz? dedi.
36,37
Ileri gelenler dediler ki: Onu ve kardesini alikoy, sehirlere de toplayicilar gnder. Btn
byk ve ok etkin bilginleri sana getirsinler.
38
Bylece, etkin bilginler belli bir gnn tayin edilen vaktinde bir araya getirildi.
39
Insanlara da, Siz toplaniyor musunuz? denildi.

40
Bizim etkin bilginlere uymamiz iin, kendilerinin galip gelen kimseler olmalari gerekir!
41
Etkin bilginler geldiklerinde Firavun'a: Syet biz stn gelirsek, kesinlikle bize bir cret var
mi? dediler.
42
Firavun: Evet, o takdirde siz, hi sphe yok ki, yakinlardan olacaksiniz dedi.
43
Ms onlara, Ortaya koyun ne koyacaksaniz! dedi.
44
Bunun zerine onlar, birikimlerini, eski inan ve tezlerini/er-plerini; eften pften
bilgilerini ortaya koydular ve Firavun'un gc hakki iin sphesiz elbette bizler galip olanlariz
dediler.
45
Sonra Ms birikimini ortaya koydu; bir de ne grsnler, onlarin uydurduklarini yutuyor da
yutuyor!
46-48
Sonra etkin bilginler boyun egip teslimiyet gsterenler olarak birakildilar:
Biz, lemlerin Rabbine; Ms ve Hrn'un Rabbine iman ettik dediler.
49
Firavun dedi ki: Ben size izin vermeden O'na iman mi ettiniz? Sphesiz ki o, elbette size
sihri greten bygnzdr! Peki, yakinda bileceksiniz! Andolsun, ellerinizi ve ayaklarinizi
aprazlama/ardarda kestirecegim ve kesinlikle hepinizi astiracagim!
50,51
Etkin bilginler: Zarari yok, sphesiz biz Rabbimize dnenleriz. Biz mminlerin ilkleri
oldugumuzdan dolayi, Rabbimizin bize magfiret edecegini; sularimizi bagislayacagini umuyoruz
dediler.
(Su'ar/ 3451)


Kissanin bu blm, ayrica Ynus Sresi'nin 7589. yetlerinde de yer
almaktadir.
61
Ms onlara dedi ki: Yazklar olsun size! Allah'a yalan uydurmayn.
Sonra bir azap ile kknz keser. Gerekten, uyduran zarar etmiytir.
Ms peygamberin "karilama"nin Allah ile oldugunu bildiren bu yetteki
uyarisi hem bulusma yerinde toplanmis olan halka ve sihirbazlara hem de Firavun
ve yakinlarina yneliktir. Ms peygamber bu szlerle karsisinda olan herkese
akillarini baslarina almalari iin ikazda bulunmaktadir.
62
Bunun zerine etkili bilginler aralarnda iylerini tartytlar ve
63,64
Bu
ikisi kesinlikle etkili bilginlerdir; etkili bilgileriyle sizi topraklarnzdan
1021
karmak ve de en iyi rnek yolumuzu yok etmek istiyorlar. Onun iin btn
tuzaklarnz bir araya getirin, sonra sralar hlinde gelin. Bugn stn gelen
kesinlikle zafer kazanmytr dedikleri yeklindeki fsldaymalarn gizli tuttular.
Bu yetlerden, Ms peygamberin yapmis oldugu uyaridan sonra Firavun ve
adamlarinin kafa kafaya verip istisare ettikleri anlasilmaktadir. Sihirbazlarin
baskalarinca duyulmayan bu konusmada yaptiklari plnlar Rabbimiz tarafindan
bizlere ifsa edilmektedir.
65
Etkili bilginler: Ey Ms! Ya sen ortaya koyacaksn veyahut ilk ortaya
koyan kiyiler biz olalm dediler.
66
Ms: Tam tersi, siz ortaya koyun dedi. Bir de ne grrsn! Onlarn
birikimleri, eski inanlar ve tezleri/er-pleri/eften pften bilgileri, yaptklar
sihirden/hnerli gsterimden tr gznde byd.
67
Bu yzden Ms, iinde
bir korku hissetti.
68,69
Biz: Korkma, yphesiz sen; en stn olan sensin: Sen sahibi oldugun
birikimi ortaya koy; o, onlarn yapp rettiklerini yutsun dursun. Sphesiz
onlarn yaptklar ancak bir gz boyaycs hilesidir. Gz boyayp etkileyen kiyi
ise, her nereye giderse gitsin zafer kazanamaz, bayarl olamaz dedik.
70
Sonunda btn etkili bilginler, Ms ile Hrn'un Rabbine iman ettik
demek sretiyle boyunlarn uzatp teslim olmuy durumda brakldlar.

Bu yetlerde, Ms ile Firavun'un bilginlerinin yaptigi msabakaya ait
sahneler yer almaktadir. nce Firavun'un bilginleri iddia ve grslerini ortaya
atmislardir. Onlarin iddia ve grslerini byk bir basari ve yaldizli ifadeler ile
ortaya koymalari karsisinda Ms endise duymustur.
Sihir, bir seyi, gz boyayarak, el abuklugu yaparak veya baska taktiklerle
gereginden baska bir sekilde gstermek demek olup mutlaka gz boyama
anlaminda degildir. Iyi bir anlatim, konferans iin de, Bizi byledi, hayran
birakti seklinde ifade edilebilir.
Bu gzel sunum karsisinda Ms kendisinin tezlerini onlar gibi anlatamayacagi
korkusuna kapilmistir. T-H/66 ve Suar/44'de Firavun'un bilginlerinin tezleri
ip ve degnek olarak nitelenmistir. Buradaki ip ve deynek, bu konuyla ilgili
yetlerin de delletiyle Trke'deki er-p, ipsiz-sapsiz, temelsiz-tutarsiz
deyimlerine benzetilebilir. Burada anlatilmak istenen, Firavun'un bilginlerinin
grs ve tezlerinin degersiz, ise yaramaz oldugudur.


Halkin gzleri nnde yapilan karsilasmada sihirbazlar Ms peygamberin
getirdigi gstergelerin gerek oldugunu hemen anlamislar ve iman etmislerdir.
nk bu gstergelerin sihir olup olmadigini en iyi anlayacak olanlar, sihirbazlarin
bizzat kendileriydi.
Kissanin bu blm diger Srelerde asagidaki gibi anlatilmistir:
1022
116
Ms: Siz tezinizi ortaya atin dedi. Onlar atinca da insanlarin gzlerini bylediler ve
onlari korkuttular. Ve byk bir etkin hner gsterdiler.
117
Biz de Ms'ya, Sen de birikimini ortaya ativer diye vahyettik. Bir de ne grsnler,
onlarin uydurup dzdkleri seyleri sratle yakalayip yutuyor.
118
Bylece hak yerini buldu ve Firavun
ve ileri gelenlerin btn yaptiklari bosa gitti, ise yaramadi.
119
Firavun ve ileri gelenler, artik orada maglup oldular ve kk dsms bir toplumolarak geri
dndler.
120-122
ok bilgili, byleyici, etkin bilginler ise boyun egip teslimolmus kimseler hlinde
birakildilar. lemlerin Rabbine; Ms'nin ve Hrn'un Rabbine iman ettik dediler.
(A'rf/ 116122)

43
Ms onlara, Ortaya koyun ne koyacaksaniz! dedi.
44
Bunun zerine onlar, birikimlerini, eski inan ve tezlerini/er-plerini; eften pften
bilgilerini ortaya koydular ve Firavun'un gc hakki iin sphesiz elbette bizler galip olanlariz
dediler.
45
Sonra Ms birikimini ortaya koydu; bir de ne grsnler, onlarin uydurduklarini yutuyor da
yutuyor!
46-48
Sonra etkin bilginler boyun egip teslimiyet gsterenler olarak birakildilar:
(Su'ar/ 4348)
68. yetteki onlarin yaptiklarini yutacak ifadesi, mecazen sihirbazlarin; ileri
derecede, usta bilginlerin yaptiklari sunumun etkisini bozacagi anlamina
gelmektedir. Nitekim A'rf Sresi'nin 117. ve Su'ar Sresi'nin 45. yetleri
bize gre mecaz bir anlama isaret etmektedir.
Karsilasmanin sonunda sihirbazlarin hemen tevhidi kabul etmeleri, bu
karsilasmanin Ms peygamberin becerilerinin denendigi bir karsilasma degil de
onun gerekten Allah'in elisi olup olmadigini belirleyecek bir karsilasma
oldugunu sihirbazlarin bildigini gstermektedir. Zaten Ms peygamber de
karsilasma ncesinde bunun Allah ile yapilan bir karsilasma oldugunu iln
etmistir.
Ms peygamberin getirdigii mu'cizeleri sihirle alt ederek onun bir peygamber
olmadigini ispatlamak iin glerini birlestiren ve btn hnerlerini ortaya koyan
sihirbazlar, Musa peygamberin getirdigi gstergelerin sihir olmadigini anlayinca
derhl iman etmislerdir. Firavun tarafindan Ms peygamberin sihirbazlar
karsisindaki yenilgisini teshir etmeyi umarak dzenlenmis bu oyun, sonuta
sihirbazlarin imana geldiklerini sylemeleriyle bir anda Firavun'un aleyhine
dnmstr.
71
Firavun: Ben size izin vermezden nce mi o'na iman ettiniz? Sphesiz
o, size etkili bilgi greten bygnzdr. Andolsun ki ellerinizi ve ayaklarnz
aprazlama/arka arkaya kesecegim ve kesinlikle sizi hurma ktklerine
asacagm. Ve hangimizin azap bakmndan daha yiddetli ve daha kalc
oldugunu kesinlikle bileceksiniz dedi.
72,73
Etkili bilginler: Bize gelen bu ak kantlar ve bizi yoktan yaratana
kary asla seni stn tutmayz. Ne hkm vereceksen hadi ver! Sen, ancak bu
igreti dnya hayatna hkmedersin. Sphesiz biz, hatalarmza ve bizi etkili
bilgiden zorladgn yeye kary, bizi bagylasn diye Rabbimize iman ettik. Ve
Allah daha hayrl ve daha kalcdr dediler.
1023


Firavun ile sihirbazlar arasindaki konusmalari nakleden bu yetlerden,
sihirbazlarin mu'cize ile sihir arasindaki farki ok iyi kavradiklari anlasilmaktadir.
nk sihirbazlar, kendi sihirlerini ortadan kaldiran mu'cizeyi grnce Ms
peygamberin kendilerinden daha becerikli bir sihirbaz oldugunu sylememisler,
"Ms'nin ve Hrn'un Rabbine iman ettik!" demislerdir. Firavun ise son midi
olan sihirbazlarin bu abuk teslimiyetlerini hazmedememis ve onlari ok vahs bir
iskence ile tehdit etmistir.
Firavun'un bu tehditlerini gereklestirip gereklestirmedigi Kur'n'da
bildirilmemis olmasina karsilik, rivyetlerde, tehdit edildikleri cezalarin
sihirbazlara aynen uygulandigi ileri srlmstr.
74- 76, 80, 81. Ayetler Musa kissasindan sonraya tertip edilmistir:
77
Ve andolsun, Ms'ya Yetiyilmekten korkmayarak ve saygyla, sevgiyle
rpermeden/ Firavuna minnet duymadan kullarm geceleyin yrt de
kendileri iin bol suda/nehirde kuru bir yol a! diye vahyettik.
78
Firavun ordularyla hemen onlar takip etti de bol sudan/nehirden
kendilerini kaplayan yey kaplayverdi.
79
Ve Firavun toplumunu saptrd ve dogru yolu gstermedi.


Bu yetlerde, Ms'ya, kavmini geceleri alistirarak suda/Nil nehrinde hasyet
duymadan ve yakalanma korkusu olmadan kuru yollar olusturmasinin
vahyedildigi, sonra da onlari izleyen Firavun'un ordusuyla birlikte o nehirde
boguldugu nakledilmektedir.
Burada dikkat eken nokta, bol suda/nehirde ailacak yolun gece yrys
sayesinde gereklesecegidir. Bununla Ms'ya, Insanlari geceleri alistirmak
sretiyle kimseye sezdirmeden, gze batmadan bu isi yavas yavas hallet denmis
olmaktadir.
Kurn'daki ifadelerden anlasildigina gre bu olaylar, birka dakika veya saatte
degil, uzun bir srete gereklesmistir. Ms peygamber Misir'a dndgnde
toplumu ierisinde yillarca faaliyet gstermistir.
Kasas/14'teki, Ve Ms yigitlik agina girip oturaklainca, Biz o'na hkm ve
ilim verdik ifadesi ve bu agin da Ahkf/15'te kirk yas olarak belirtildigi dikkate
alindiginda, Muhammed gibi Ms'nin da kirk yasinda peygamber oldugu
anlasilir.
ikis, 7:7'ye gre kavmini ve inananlari Misir'dan ikarmak iin Firavun'a
basvurdugunda (ki bu, ilk basvurusu degildir) Ms'nin yasi, 80'dir. Demek oluyor
ki Ms'nin Medyen'den dns ile Misir'dan ikisi arasinda 40 sene vardir.
Tesniye, 34:7'ye gre de Ms 120 yasinda vefat etmistir.

yetteki hayet duymadan ifadesi, yaptiklarinin Firavun'a hainlik oldugunu
dsnmemesi ynnde bir ihtardir. Nitekim Suar sresi'nde Firavun Ms'yi
nankrlk ve hainlikle sulamaktadir:

1024
O [Firavun], Biz seni ocukken iimizde terbiye etmedik mi? Hayatindan birok yillar
iimizde kalmadin mi? Sonunda o yaptigin isi de yaptin. Sen inkrcilardan/nankrlerden birisin
de... dedi.
(Suar/18-19)

Ms peygamber ile sihirbazlarin karsilasmasindan sonraki gelismeler, bu
yette zet olarak verilmistir. Sz konusu olaylar baska Srelerde; *****
ayrintilariyla anlatilmistir:
127
Firavun toplumundan ileri gelenler de, Seni ve senin ilhlarini/ seni ilh edinmeyi terk
etsinler de yeryznde kargasa ikarsinlar diye mi Ms'yi ve toplumunu serbest birakacaksin?
dediler. Firavun dedi ki: Onlarin ogullarini ldrecegiz, kizlarini sag birakacagiz ve biz onlar
zerinde ezici bir gce sahip kimseleriz.
128
Ms, toplumuna dedi ki: Allah'in yardimini isteyin ve sabredin. Sphesiz ki yeryz
Allah'indir. Kullarindan diledigini ona mirasi yapar. Mutlu son da Allah'in korumasi altina giren
kimseler iindir.
129
Ms'nin toplumu dediler ki: Sen bize gelmeden nce de eziyet grdk, sen geldikten sonra
da. Ms dedi ki: Umulur ki, Rabbiniz dsmanlarinizi degisime, yikima ugratacak ve sizi
yeryznde onlarin yerine geirecektir. Bylece de sizin nasil davranacaginiza bakacaktir.
130
Ve andolsun ki Biz, Firavun sllesini, dsnp gt alsinlar diye senelerle kurakliklarla/
senelerce kitlik ve rn noksanligi ile yakaladik.
131
Sonra kendilerine iyilik geldigi zaman, Iste bu
bize aittir dediler. Eger kendilerine bir ktlk gelirse, Ms ile yanindakilerin ugursuzlugu olarak
kabul ederler. Iyi bilin ki, onlarin ugursuzlugu Allah katindadir. Fakat onlarin ogu bilmezler.
132
Ve Firavun'un toplumu, Sen bizi kendisiyle bylemek iin her ne almet/ gsterge
getirsen de, biz sana inananlar degiliz dediler.
133
Biz de belirli araliklarla yetler olmak zere zerlerine tufani, ekirgeleri, hasereleri,
kurbagalari ve kani gnderdik. Yine byklk tasladilar ve bir sulular toplumu oldular.
134
Ve ne zaman ki, bu azap zerlerine kt: Ey Ms! Sana olan ahdi/ verdigi sz nedeniyle
bizim iin Rabbine dua et, eger sen bizden bu cezayi kaldirirsan sana kesinlikle iman edecegiz. Ve
kesinlikle Isrlogullari'ni seninle birlikte gnderecegiz dediler.
135
Ne zaman ki, ulasacaklari belli bir sreye kadar onlardan cezayi kaldirdik, derhal
szlerinden cayiveriyorlar.
136
Biz de, sphesiz yetlerimizi yalanladiklari ve onlardan gfil olmalari nedeniyle onlari
cezalandirip adaleti sagladik. Ve onlari bol suda/ nehirde bogduk.
137
O zaafa ugratila gelmis/
gszlestirilmis olan toplumu da bereketlendirdigimiz yerin her tarafina mirasi yaptik. Ve bylece
Rabbinin, Isrlogullari'na olan o pek gzel sz, sabretmeleri nedeniyle yerine geldi. Biz de Firavun
ile toplumunun yapageldikleri sin eserlerini ve ykseltmekte olduklari seyleri yerlebir ettik.
138,139
Ve Isrlogullari'ni bol sudan/ nehirden geirdik. Derken kendilerine ait putlara tapmakta
olan bir topluma rastladilar. Dediler ki: Ey Ms! Onlarin nasil ki tanrilari varsa, sen de bizim iin
bir tanri belirle! Ms dedi ki: Siz gerekten chillik eden bir toplumsunuz. Su grdgnz halkin
iinde bulunduklari din, yok olmaya mahkmdur ve btn yapmakta olduklari da btildir.
(A'rf/ 127139)

Ve Su'ar/ 5268, Ynus/ 8392, Zuhruf/ 4656 ve Duhn/ 1724.

Yine bir karsilastirma yapilmasi iin, olayin Kitab-i Mukaddesin ikis/ 11-14.
Bablarinin okunmasini neririz.

1025
79. yetteki Ve Firavun kavmini saptirdi ve dogru yolu gstermedi ifadesi,
Firavunun halkina karsi yaptigi bir konusmaya isaret etmektedir ki bu konusma
M'min Sresi'nin 29. yetinde bildirilmistir:
28,29
Ve Firavun ailesinden imanini saklayan bir babayigit adam: Bir adami, Rabbim Allah dedigi
iin ldrecek misiniz? Hlbuki o, kesinlikle size Rabbinizden delillerle gelmistir. Ve eger o, bir
yalanci ise bir bakarsin ki o'nun yalani kendi aleyhine oluvermistir. Ve eger dogru ise size yaptigi
tehditlerin bir kismi size isabet eder. Sphesiz Allah, asiri giden bir yalanci kisiye kilavuz olmaz. Ey
toplumum! Yeryznde aiga ikmis olarak bugn ynetim sizindir. Peki, eger gelecek olursa
Allah'in hismindan bizi kim yardim edip kurtarir? dedi.
Firavun: Ben size grsmden baskasini gstermiyorum ve ben sadece size resitligin/akilli olmanin
yoluna kilavuzluk ediyorum dedi.
(M'min/ 29)
Grldg gibi, Firavun kendi kavmine onlari dogru yola kilavuzladigini
sylemistir ama isin sonunda onlari saptirdigi ortaya ikmistir.
Isrlogullari'nin nil nehrinden geirilmelerinden Tr'un eteklerine gelmelerine
kadar olan gelismeler bu Srede anlatilmamistir. Kissanin bu blm A'rf
Sresinde de anlatilmisti:
138,139
Ve Isrlogullari'ni bol sudan/ nehirden geirdik. Derken kendilerine ait putlara tapmakta
olan bir topluma rastladilar. Dediler ki: Ey Ms! Onlarin nasil ki tanrilari varsa, sen de bizim iin
bir tanri belirle! Ms dedi ki: Siz gerekten chillik eden bir toplumsunuz. Su grdgnz halkin
iinde bulunduklari din, yok olmaya mahkmdur ve btn yapmakta olduklari da btildir.
140
Ms dedi ki: O sizi lemlere fazlalikli kilmisken, ben size Allah'tan baska ilh mi
arayayim!
141
Hani bir zaman Biz, size azabin ktsn yapan; ogullarinizi ldren, kizlarinizi sag birakan
Firavun ailesinin elinden de sizi kurtarmistik. Bunda da sizin iin Rabbiniz tarafindan byk sinav
vardir.
142
Ve Ms ile otuz geceye szlestik ve sreyi bir on gece ile tamamladik. Bylece Rabbinin
tayin ettigi vakit tam kirk geceye tamamlandi. Ve Ms, kardesi Hrn'a, Toplumum iinde benim
yerime ge, islah et ve bozguncularin yoluna uyma! dedi.
143
Ne zaman ki, Ms, belirledigimiz vakitte geldi ve Rabbi o'na sz syledi. Ms, Ey
Rabbim! Gster bana Kendini de bakayim Sana! dedi. Rabbi o'na dedi ki: Beni sen asla
gremezsin, velkin su daga bak, eger o yerinde durabilirse, sen de Beni greceksin. Daha sonra
Rabbi daga tecelli edince onu parampara ediverdi, Ms da baygin olarak yere yigildi. Ayilip
kendine gelince de, Seni tenzih ederim, Sana dndm; tevbe ettim ve ben inananlarin ilkiyim dedi.
144
Allah dedi ki: Ey Ms! Mesajlarimla ve kelmimla seni insanlar zerine setim. Simdi
sana verdigimi al ve kendisine verilen nimetlerin karsiligini deyenlerden ol!
145
Ve Biz o'nun iin o levhalarda her seyden, bir nasihat ve her sey iin bir ayrinti yazdik.
Haydi, bunlari kuvvetle al, toplumuna da en gzel sekilde almalarini emret. Yakinda size o hak
yoldan ikanlarin yurdunu gsterecegim.
146
Yeryznde, btn yetleri grseler de onlara iman
etmeyen, dogrunun yolunu grseler de o yolu tutup gitmeyen, eger sapikligin yolunu grrlerse onu
yol edinen haksiz yere byklk taslayan su kimseleri, yetlerimizden uzak tutacagim. Bu, onlarin
yetlerimizi yalanlamalari ve onlardan gafil; duyarsiz, ilgisiz olan kimseler olularindandir.
147
yetlerimizi ve hiretteki karsilasmayi yalanlayanlarin amelleri bosa gitmistir. Onlar kendi
yaptiklarindan baska bir sey ile mi cezalandirilirlar?
(A'rf/ 138147)


83
Seni toplumundan daha abuklaytran nedir ey Ms?
1026
84
Ms: Onlar, benim izim-gretim zerinde olanlardr. Ben de Sen
hoynut olasn diye Sana acele ettim Rabbim dedi.
85
Allah: Sphesiz iyte, Biz senden sonra toplumunu imtihan ettik. Samir
de onlar saptrd dedi.
Bu yetler aslinda 79. yetin devamidir. Yukarida da syledigimiz gibi, 80
82. yetler kissanin anlatimina bir parantez olarak girmistir. Bu parantezde,
denizden geirilen kavmini nimeti bol bir yere iskn eden ve Rabbi ile bulusma
hevesiyle vahiy mahalli olan daga giden Ms peygamberin Allah ile olan
konusmasi anlatilmaktadir. Anlatilanlara gre, kavminin kendilerine verilen ilh
gretilerden vazgemeyecegine gvenen Ms peygamber, onlari kardesi Hrn'a
emanet ederek Rabbini hosnut etmek iin alelacele ilk vahyi aldigi yere gitmis ama
orada durumun hi de kendi dsndg gibi olmadigini, Samir'nin onlari
saptirdigini, onlarin da kendilerini atese attigini grenmistir. Isrlogullari'nin
kendilerini atese atmasi, Biz onlari fitnelendirdik cmlesi ile ifade edilmistir.
Rabbimizin fitnelendirme fiilini kendisine nispet etmesi, "fitnelendirme"
eyleminin yaraticisi olmasi sebebiyledir. Yani Isrlogullari aslinda kendi
kendilerini atese atmislar, ne olduklarini, iyzlerini aiga vurmuslardir.
SMR KMDR:
,-' -'' - Smir szcg, tipki _ -`' - mm = anakentli, _

- - Mekk =
Mekkeli, _-, '' - rm = Romali szckleri gibi Smirli demektir. Buna gre
"Smir" ya bir lkenin, ya bir kentin, ya da bir kavmin [oymagin] adidir. Buna dair
elimizde kesin bir bilgi bulunmamasina ragmen biz bu szcgn "Smer"
szcgnden bozulmus oldugu kanaatine sahibiz. Smir szcg, Tevrt'ta
"Smiriye" seklinde gemektedir:
Omri, Semer adli birinden Samiriye Tepesi'ni iki talant gme satin alip stne bir
kent yaptirdi. Tepenin eski sahibi Semer'in adindan dolayi kente Smirye adini verdi.
542

Smir szcgnn "Smer" szcgnden bozulmus oldugu varsayimina
dayanarak ve yukaridaki Tevrt cmlesini dikkate alarak Isrlogullari'ni yoldan
ikaran Smir hakkinda su yorumu yapmak mmkn olabilir: Smir,
Isrlogullari arasina karismis olmasina ragmen, aslen Mezopotamya'dan Misir'a
gms ve hl asaletlerini koruyan Smerli guruplara mensup birisidir.
86
Bunun zerine Ms fkeli ve zgn olarak hemen toplumuna geri
dnd; Ey toplumum! Rabbiniz size gzel bir vaat ile sz vermedi mi? Simdi
size bu uzun mu geldi, yoksa Rabbinizden size bir gazap inmesini mi arzu
ettiniz de bana olan vaadinizden cayverdiniz? dedi.
87
Onlar dediler ki: Biz sana verdigimiz szden kendiligimizden
caymadk. Fakat biz o toplumun znetlerinden birtakm agrlklar
yklenmiytik. Sonra onlar frlatp attk. Sonra da iyte bylece Samir kafamza
soktu.
86. yette, gvenerek arkasinda biraktigi kavminin yoldan iktigini grenen ve
fke ile kavmine dnen Ms peygamberin sitemi, 87. yette de Ms

542
Kitab-i Mukaddes/ 1. Krallar, 16.24
1027
peygamberin azarina karsilik suu Smir'nin zerine atmak sretiyle kavminin
kendisini savunmasi anlatilmistir. Hatirlanacak olursa, kissanin bu blm A'rf
Sresinde bu ayrintida degildi:
150
Ve Ms, fkeli ve zntl olarak toplumuna dndgnde, Bana arkamdan ne kt bir
halef/ nesil oldunuz! Rabbinizin emrini abuklastirdiniz mi? dedi. Ve levhalari birakti ve kardesi
Hrn'u kendine ekerek basindan tuttu. Hrn: Ey anamin oglu! Inan ki, bu toplum beni gsz
dsrd, az daha beni ldreceklerdi. Onun iin bana dsmanlari sevindirecek bir sey yapma. Ve beni
bu zlimler toplumu ile bir tutma dedi.
151
Ms dedi ki: Rabbim! Beni ve kardesimi bagisla! Bizi rahmetinin iine al. Ve Sen
merhametlilerin en merhametlisisin.
(A'rf/ 150151)

FIRLATIP ATILAN ZYNETLER:
87. yetteki ifadeler genellikle asagidaki nakil esas alinarak yorumlanmis ve
Ms peygamberin kavminin firlatip attigi ziynetlerin, Isrlogullari'nin Misir'daki
komsularini kandirarak onlardan emanet olarak alip da iade etmedikleri kiymetli
esya ve madenler oldugu ileri srlmstr.
Ziynet"ten kasit, firavun hanedanindan aldiklari altin ve gmten oluan ss eyalari
idi. Otuz be gn sonra Smir -ki o Isrlogullari'ndan idi- onlara dedi ki: "Ey Misir
halki! Ms size geri dnmeyecektir. Siz de u vizre bakin. O vizr, kadinlariniz ve
ocuklariniz zerindeki pisligin ta kendisidir. Bunlar sizin gasp yoluyla firavun
hanedanindan aldiginiz ss eyalaridir. Haydi, bunlardan temizlenin ve onlari atee atin!"
Onlar da onun dedigini yaptilar. Altin ve gmten oluan btn ss eyalarini toplayip
bir araya getirdiler. Smir bunlari aldi ve 36.37 ve 38. gnlerde -yani, toplam gnde-
ileyerek bir buzagi ekline getirdi. Sonra Cibril'in atinin toynaginin izinden almi oldugu
topragi ona katti. Buzagi bir defaya mahsus olmak zere bgrd. Fakat bir daha
bgrmesini tekrarlamadi. Samiri, 39. gn bu buzagiya tapmalarini emretti. Ertesi gn,
yani kirkinci gnde Ms onlarin yanina dnd. Ite Allah'in u buyrugu bunu
anlatmaktadir: "Onlari attik, Smir de bylece (o ss/ziynet eyalarini atee) atti.
543

Yukardaki iddialarn Kitab- Mukaddesteki yanl anlatmndan
baka kaynag yoktur.
Isrilliler Ms'nin dedigini yapmi, Misirlilar'dan altin, gm eya ve giysi
istemilerdi. RAB Isrillilerin Misirlilarin gznde ltuf bulmasini sagladi. Misirlilar
onlara istediklerini verdiler. Bylece Isrilliler onlari soydular.
544

Tevrt'taki anlatima gre; Isrlogullari Misir'dan ayrilmadan hemen nceki
gnlerde Misirlilardan altin, gms esya ve giysiler istemisler ve almislar ama bu
aldiklarini geri deme niyeti tasimadiklarindan aslinda Misirlilari soymuslardir.

543
(Muktil)

544
(ikis, 12: 3536)

1028
87. yeti yukaridaki anlayisa malzeme yapmak ve bir takim eklemelerle
evirmek, muharref Tevrt'i nakletmekten baska bir sey degildir. Aslinda Tevrt
etkisiyle yapilan bu eklemeli eviriler, yetteki fiillere ve cmlelerin kurulumuna
da uygun dsmemektedir.
Bize gre bu yaklasim tamamen yanlistir. Bu konuda dikkat edilmesi gereken
ilk nokta, 87. yette geen ,-'' -, - zynet'l-gavm = kavmin ziyneti ile A'rf
Sresi'nin 148. yetinde geen +,

'= - hulliyhim = kadinlarinin ss eyyalari


ifadelerinin ayni seyler olmadigidir. Dolayisiyla Tevrt'ta ve Muktil'in
iddialarinda Misirlilardan alindigi sylenen ss esyalari ve kiymetli madenler,
A'rf Sresi'nin 148. yetinde geen hulliyhim ifadesi kapsaminda olup bu
madenlerin konumuz olan 87. yette geen zynet'l-gavm ifadesi kapsaminda
mtala edilmesi mmkn degildir. Bize gre buradaki ziynetler, Isrlogullarinin
yzlerce sene i ie yasadiklari Misirlilardan aldiklari dini ve ahlk degerlerdir.
Iste, Ms peygambere mazeret beyan eden kavmi, o kavimden [Misirlilardan]
aldiklari yanlis inanlari "ziynetlerden yk" olarak nitelemekte ve bu yk firlatip
attiklarini sylemektedirler. Firlatip atmak deyimi de Isrlogullari'nin Ms
peygamberin gsterdigi dogru yola uyarak yanlis inanlardan vazgetiklerini ve
bylece ykten de kurtulduklarini ifade etmektedir.
Smir ise bu noktadan sonra devreye girmis ve Isrlogullari'nin zihinlerine
bazi seyler sokmustur. Zihinlerine Smir tarafindan sokulan bu seyler 88. yette
aiklanmistir.
88
Samir onlara bir aldatan, tuzaga dyren cesedi/altn kard da
srlogullar: yte bu, sizin ilhnzdr ve de Ms'nn ilhdr. Ama Ms onu
terk ediverdi dediler.
89
Peki, onlar grmyorlar miydi ki, altin kendilerine
hibir szle karyilik veremiyor; onlara bir zarara ve bir yarara g
yetiremiyordu!
90
Ve andolsun ki Hrn daha nce onlara: Ey toplumum! Sphesiz siz
bununla imtihana ekildiniz/dinden kp kendinizi ateye attnz. Ve yphesiz
sizin Rabbiniz Rahmn'dr [yarattg btn canllara dnyada oka merhamet
eden Allah'tr]. Gelin bana uyun ve emrime uyun demiyti.
91
Hrn'un
toplumu: Ms bize dnp gelinceye kadar, biz ona tapmaktan asla
vazgemeyecegiz dediler.
Bu yetlerde Hrn peygamberin nezaretinde iken Isrlogullarinin Smir'nin
ortaya ikardigi, bgrmesi [ekiciligi] olan ama kendisi ise yaramayan bir
buzagiyi ilh edinmek sretiyle sapmalari ve ise yaramaz bir nesneye taparak
dsncesiz bir davranis sergilemeleri sebebiyle Yce Allah tarafindan kinanmalari
anlatilmaktadir.
BUZAGI; BGRTS EK OLAN CESET:
Hatirlanacak olursa, bu konu daha nce A'rf Sresi'nin 148. yetinde
gemis ve orada tahlil edilmistir. Ancak nemine binaen konu burada tekrar ele
alinmis ve ayni paralelde bir daha aiklanmistir.
Bilindigi gibi, buzagi sigir yavrusuna denir. Ancak buzagi szcg burada
hakikat anlamiyla, yani yeryznde var olan milyonlarca sigir yavrusundan biri
1029
kastedilerek kullanilmamistir. Zaten Rabbimiz de burada buzagi'yi iki ayri
zellikle nitelemek sretiyle szcgn anlamini te'vil etmis ve dolayisiyla buzagi
szcgnn Mtesbih oldugunu gstermistir. Rabbimizin nitelemelerine gre bu
buzagi bgrmesi [ekiciligi] olan bir buzagidir. Buzaginin ikinci niteligi ise bir
ceset mesabesinde olmasidir. Ceset, l vcut demektir. Fakat buradaki ceset
szcg de bize gre Mtesbih olup hakikat anlaminin disinda kullanilmistir.
Ceset szcgnn hakikat anlami disinda kullanilisinin Kur'n'daki bir diger
rnegi de Sd Sresi'nin 34. yetindedir. Ceset szcg orada kinye yollu bir
anlatimla Sleymn peygamberin iktidari sirasinda bir dnem iyi isler yapmadigini
belirtmek iin kullanilmistir. Iste, ceset szcg nasil Sd Sresinde Sleymn
peygamberin iyi isler yapmadigini, Arapa deyimi ile meyyit-i mteharrik =
hareketli l bir tutum sergiledigini anlatmak iin kullanildiysa, burada da sz
konusu buzaginin hibir ise yaramadigini, kendine veya baskalarina yarar veya
zarar verebilecek iradeye ve etkinlige sahip olmadigini belirtmektedir. Nitekim
buzaginin bu ise yaramaz zellikleri, A'rf Sresi'nin 148. yetinde Onun
kendilerine bir sz sylemezligini ve bir yol gstermezligini grmediler mi?
ifadesiyle; konumuz olan 89. yette de Onlar grmyorlar miydi ki, o, [buzagi]
kendilerine hibir szle karyilik veremiyor; onlara bir zarara ve bir yarara g
yetiremiyordu ifadesiyle vurgulanmistir. Buzaginin bu nitelikleri aslinda insanlarin
Allah'in astlarindan edindikleri szde ilhlarin nitelikleridir. Rabbimiz pek ok
yette tekrarlayarak bu nitelikleri insanlara iyice tanitmis ve bu nitelikteki seylerin
ilh edinilmemesini gtlemistir: Bu konu iin asagidaki yetlere de bakilabilinir.
Ynus Sresi'nin 18, 106; Meryem Sresi'nin 42; Enbiy Sresi'nin 66; Mide
Sresi'nin 76; Ra'd Sresi'nin 16; Su'ar Sresi'nin 73; Furgn Sresi'nin 3, 55 ve
Hacc Sresi'nin 12. yetleri.
BGRME: HUVR:
',- Bgrmesi olan ifadesindeki "bgrme" szcgnn orijinali ',= -
huvr szcgdr. Leys tarafindan "boga sesi" olarak, Ibn-i Side tarafindan "sigir,
koyun, geyik ve havada uan nesnelerin sesi" olarak aiklanan huvr szcg,
Lsn'l-Arab'ta syle aiklanmistir:
Huvar'in asli: Avci geyik yavrusunu yakalar, onu bir yere baglar ve onun kulaklarini
ovalar. Ite o zaman geyik yavrusu bgrr (bagirir). Bunu duyan yavrusunu kaybetmi
olan ana geyik, yavrusunun yanina koar ve avciya yakalanir.
545

Lsn'l-Arab'n verdigi bu bilgiye gre huvr, bir hayvanin normal
bgrmesi degil, bir hayvani tuzaga dsrmek iin baska bir hayvana ikartilan
sestir. Yani "eken, aldatan bir ses"tir. Nitekim bu, bir yntem olarak rdek ve
keklik avinda da yaygin sekilde kullanilmakta, hatta "huvar" bir nevi boru ile taklit
bile edilmektedir.
Konumuza bu bilgiler isigi altinda bakildiginda, yetlerde bgrts [ekici,
aldatici sesi] olan ceset olarak nitelenmis buzaginin [altinin] insanlari tuzaga
dsren bir zellige, aldatici bir cazibeye sahip oldugu anlatilmaktadir.

545
(Lsn l Arab; c: 3 s: 245)
1030
Sonu olarak bize gre burada konu edilen buzagi, [bgrmesi, ekici, aldatici
sesi olan ceset] altin'dir. Nitekim 148. yetteki kendi kadinlarinin ss
takilarindan bir buzagi ifadesi de buzagi'nin "ziynet" oldugunu bildirmek
sretiyle bu grs dogrulamaktadir. "Altin"in [ziynetin] insanlari nasil tuzaga
dsrdg, nasil onlari kendisine kle yaptigi, [insanlarin "altin"i ilh edindigi]
gnlk hayatin iinde hi aba sarf etmeden grlebilecek bir olgu durumundadir.
Ayrica ayni kissanin Bakara Sresi'nin 6771. yetlerindeki anlatiminda, ilh
edinilen sigir iin kullanilan sari, lekesiz ve bakanlara haz veren ifadeleri de
aynen "altin"in zelliklerini yansitmaktadir. Bu konu, orada Rabbimizin Bakara
[sigir] ifadesinin te'vilini yapisi ile daha iyi anlasilmis olacaktir.
67
Ve hani Ms toplumuna, Sphesiz ki Allah, size bir sigir bogazlamanizi emrediyor
demisti. Onlar, Sen, bizi alaya mi aliyorsun? dediler. Ms, Ben, chillerden biri olmaktan Allah'a
siginirim dedi.
68
Onlar, Bizim iin Rabbine dua et, o sigir her ne ise onu bizim iin aiga koysun dediler.
Ms, Rabbim diyor ki: Sphesiz o sigir, pek yasli degil, pek krpe de degil, ikisi arasi dintir.
Haydi, emrolundugunuz seyi yapiniz dedi.
69
Onlar, Bizim iin Rabbine dua et, onun rengi ne ise onu bizim iin aiga koysun dediler.
Ms, Sphesiz Rabbim diyor ki: Sphesiz o sigir, rengi bakanlara nese saan, sapsari bir inektir
dedi.
70
Onlar, Bizim iin Rabbine dua et, o, nedir; bizim iin aiga koysun, sphesiz ki o sigir, bize
mtesbih geldi ve biz sphesiz Allah dilerse kesinlikle kilavuzlandigimiz dogru yolu bulmuslariz
dediler.
71
Ms, Sphesiz Rabbim diyor ki: O sigir, zelil olmayan/ifte kosulmayan, arazi
srmeyen, ekin sulamayan, salma gezen ve hi alacasi olmayan bir sigirdir. Onlar, Iste tam simdi
geregi getirdin dediler. Sonunda onu bogazladilar. Ama neredeyse yapmayacaklardi.
(Bakara/ 6771)
Grldg gibi, Bakara Sresi'nin yukaridaki yetlerinde geen bakara [sigir]
szcg de mecaz anlamda kullanilmistir. nk hakikat anlamiyla ifte
kosulmayan, tarla srmeyen, salma gezen ve hi alacasi olmayan bir sigirin
varligindan sz etmek mmkn degildir. Dolayisiyla gerek Bakara Sresindeki
sigir, gerekse A'rf Sresinde ve bu srede konu edilen buzagi, bilinen sigir ve
yavrusu degil, te'vilinden anlasildigina gre "altin"dir. O hlde, hem Bakara
Sresindeki bakara, hem de A'rf ve T-H Srelerindeki buzagi szcklerinden
"altin" anlasilmalidir. Ancak 88. yette geen buzagi szcgnn meallerde
parantez ii ekleme seklinde de olsa "altin buzagi" olarak ifade edilmesi yanlistir.
Szck sadece buzagi olarak ifade edilmeli fakat "altin" olarak anlasilmalidir.
Buzagi'nin mecazen "altin" anlaminda kullanilmis olmasi, hadiseye
Isrlogullari'nin sapmasina yol amasi bakimindan yaklasildiginda da konu ile
tam bir uyum gstermektedir. nk, "altin"in insanlari nasil tuzaga dsrdg,
onlari nasil kendisine kle yaptigi, yani insanlarin "altin"i nasil ilh edindigi,
gnlk hayatin iinde hi aba sarf etmeden grlebilecek bir olgu durumundadir.
Klsik kaynaklarin ogunda sz konusu buzaginin canli bir buzagi oldugu ve
Smir'nin kerametiyle gereklestirildigi ynnde nakiller yer almaktadir. Gya
Samir, denizden geerken Isrlogullari'na nclk eden Cebrl'in atinin bastigi
yerden bir avu toprak almis, o topragi potada eriyen altinlarin iine atmis, eriyen
altini da kaliba dkerek ondan canli, bgren bir buzagi ikarmistir.
Kimileri de buzaginin canli olmadigi grsndedir. Bunlara gre, Smir
buzagi seklinde bir heykel yapmis ve bu heykele rzgrin girecegi, bylece buzagi
1031
sesine benzer bir ses ikarmasini saglayacak bazi delikler, kanalciklar koymustur.
Heykel bu sebeple bgrmektedir.
Bu konudaki yorumlardan en ok kabul gren iki tanesi Esed ve Rzi'ye aittir:
Isrlogullari'nin bu altin buzagisi, besbelli, yzyillarca sren Misir etkisinin bir
rnyd. Misirlilar Menfis'de tanri Ptah'in tecessm olarak grdkleri kutsal boga'ya,
Apis'e tapinirlardi. Boga yalanip da lnce, onun yerine hemen yeni bir Apis'in dogdugu
dnlyor ve eskisinin ruhunun lm lkesinde Osiris'e hull ettigine inaniliyor ve bu
iki bali tanriya bundan byle artik Osiris-Apis (Greco-Egyptian dnemde "Serapis")
adiyla tapiniliyordu. Altin buzaginin ikardigi "boguk ses"e (huvr) gelince, bunun, Misir
tapinaklarinda bulunan ve iine ailmi bir takim oyuklar sayesinde ses ikardigi bilinen
putlarda oldugu gibi rzgrin etkisiyle ikan bir ses olmasi muhtemeldir.
546

Ikrime, Ibn Abbas'in yle dedigini rivayet etmitir: "Hrn (a.s), Smiri buzagivi
yaptigi bir sirada ona ugrar ve ona "Ne yapiyorsun?" dediginde o "Ben, ne faydasi ne de
zarari olmayan bir ey yapiyorum. Binaenaleyh, bana dua et" der. Bunun zerine Hz.
Hrn (a.s) da, "Allah'im ona, istedigini ver" der. Hz. Hrn (a.s) ekip gidince Smiri,
"Allah'im, senden onun bgrmesini istiyorum" der, o da bgrr. Byle olmasi halinde
bu, Hrn (a.s)'in bir mu'cizesi olmu olur. "Ite sizin de, Ms'nin da tanrisi budur"
ifadesine gelince, bu hususta yle bir problem bulunmaktadir: "O kavim, eger, o anda
yapilan o buzaginin, gklerin ve yerin yaraticisi olduguna inanacak kadar cahil idiyseler
onlar deli demektirler ki, dolayisiyla da mkellef olmazlar! Hlbuki bu kadar kalabalik
bir kitlenin deli ve cahil olmasi da imknsizdir. Yok, eger onlar bunun byle olduguna
inanmiyor idiyseler, daha nasil, 'ite sizin de, Ms'nin da tanrisi budur" diyebilmilerdir.
Buna u ekilde cevap verebiliriz: Onlar, belki de "hulul" inancina sahip idiler.
Binaenaleyh, bgrme ii, ulhiyete mnasib dmediginden her ne kadar bu da uzak bir
ey ise de, ilhin veya onun herhangi bir sifatinin o maddeye hulul ettigini dndler. O
topluluk belki de, son derece ahmak ve aptal idiler.
547

Netice olarak tekrar sylyoruz ki, Isrlogullari "altin buzagi"ya degil "altin"a
tapmislardir. Smir'nin kafalarina soktugu sey, altina tapmanin Allah'a tapmaktan
daha iyi oldugu fikridir. Isrlogullari da, altina taptiklari yetmezmis gibi, Iyte bu
sizin ilhinizdir ve de Ms'nin ilhidir. Ama o [Ms] onu terk ediverdi
seklindeki szleriyle bir zamanlar Ms peygamberin de altina taptigini ve sonra
onu terk ettigini ileri srmslerdir.
92,93
Ms: Ey Hrn! Bunlarn sapklga dytgn grdgn vakit, seni
benim yolumu takip etmekten engelleyen ne oldu? Yoksa benim emrime kary
m geldin? dedi.
94
Hrn: Ey anamn oglu! Sakalm ve baym tutma. Sphesiz ben senin
srlogullar arasnda ayrlk kardn ve benim szme bakmadn demenden
korktum dedi.

546
(Muhammed Esed; Kuran Mesaji)
547
(Rzi; Meftibu'-l Gayb ilgili yetlerin aiklamalari)

1032
Bu yetler, Isrlogullari tarafindan Hrn peygamber alinan karalari
temizlemektedir. nk Kitab-i mukaddese (ikis 32, 1-35) gre Isrlogullari'ni
yoldan ikaran Smir degil, Hrn peygamberdir.
HRN PEYGAMBER RKE GZ M YUMDU:
Hrn'un peygamber 94. yetteki ifadesi ilk bakista sanki tefrika ikarmamak
iin kavminin altina tapmasina gz yummus oldugu anlamina geliyor gibi grnse
de, A'rf Sresi'nin 150. yeti byle bir anlayisin dogru olmadigini
gstermektedir. Zira orada bildirildigine gre, Hrn peygamber kavmi tarafindan
zayif dsrlms, eli kolu baglanmis hatta lmle tehdit edilmek sretiyle etkisiz
hle getirilmistir. Yani Hrn peygamberin sirke taviz vermis gibi grnmesi,
sadece "tefrikayi nlemek" sebebiyle aiklanamaz. Kavminin baskisiyla karsi
karsiya gelen Hrn peygamber, zaten yoldan ikmis olan halkin bir de kendi
aralarinda tefrikaya dsmesinden korkmus ve Ms peygamberin dndgnde
kendisini durumu daha da ktlestirmekle ve kontrol iyice kaybetmekle
sulamamasi iin o gelene kadar sessiz kalmistir. Nitekim A'rf Sresi'nin 150.
yetinden anlasildigina gre, kavmin iinde Ms peygambere ve Hrn
peygambere dsman olan ve huzursuzluk ikmasina yol aacak birok kimse
bulunmaktadir.
Ms peygamberin 93. yetteki Benim emrime isyan mi ettin ifadesi, onun
oradan ayrilirken Hrn peygambere bir seyler emrettigini gstermektedir.
Hrn'un peygamberin cevabindan da bu emrin "Ne olursa olsun, Isrlogullari
arasinda bozgunculuga sebep olma!" mealinde oldugu anlasilmaktadir.
95
Sonra da Ms: Ey Samir! Senin bu yaptgn nedir? dedi.
96
Samir: Ben onlarn anlamadklar bir yeyi anladm da elinin
eserinden bir avu almytm, sonra da onu frlatp attm. Ve bunu, bana bylece
nefsim hoy gsterdi dedi.
97,98
Ms: Haydi git. Artk senin iin hayat boyunca Benimle temas yok
diye sylemen var. Hem senin iin asla kary kamayacagn bir buluyma gn
daha var. Bir de kulluk edip durdugun ilhna bak dedi. Elbette Biz onu
yakacagiz, sonra da kesinlikle onu bol suda kknden yikacagiz. Sizin ilhiniz,
ancak Kendisinden bayka hibir ilh bulunmayan Allah'tir. Sphesiz ki O bilgi
ynnden her yeyi kuyatmiytir.
Bu yet grubunda, Ms peygamberin Smir'ye Isrlogullarini yoldan
ikarma sebebini sormasiyla baslayan konusmalar yer almaktadir.
Smir, Ms peygambere gayet aik cevap vermis ve Ben onlarin
anlamadiklari bir yeyi anladim da Elinin eserinden bir avu almiytim, sonra da
onu firlatip attim. Ve bunu, bana bylece nefsim hoy gsterdi diyerek Ms
peygamberin dininden vazgetigini, yani irtidat ettigini beyan etmistir.
YETTEK EL: Smir'nin cevabinda sz edilen eli Ms
peygamberdir.
ELNN ESER: 96. yette geen `' - eser szcg genellikle iz anlamiyla
ele alinmis ve bunun "ayak izi" oldugu ynnde yorumlar yapilmistir. Hlbuki
1033
yukarida 84. yette yer alan Ms peygamberin konusmasina dikkat edilirse, bu
szcgn "greti, rislet, onlara teblig edilenler" anlaminda oldugu grlr.
Ms peygamberin Smir'ye ynelttigi Haydi ek git! Artik senin iin hayat
boyunca, 'Benimle temas yok' diye sylemen var seklindeki szleri, Smir'nin
sadece kavminden srgn edilmedigini, ayni zamanda sosyal hayattan da srgn
edildigini ifade etmektedir. nk Smir, verilen bu ceza ile her gittigi yerde bir
srgn oldugunu bildirmek zorunda birakilmaktadir. Bu konuda Smir'nin
Allah'tan bir azap olarak czam hastaligina ugratildigi yolunda, Tevrt'in
czamlilarla ilgili olarak asagidaki cmlelerinden kaynaklanmis olmasi muhtemel
bazi iddialar ileri srlmstr:
Byle bir hastaliga yakalanan kiinin giysileri yirtik, salari daginik olmali; kii
ag:ini rtp, 'Kirliyim! Kirliyim! diye bagirmali. Hastaligi devam ettigi srece kirli
sayilacaktir, nk kirlenmitir. Halktan uzak, ordughin diinda yaamalidir.
548

Bize gre burada nemli olan, Smir'nin her gittigi yerde evresindekilere
kendisi ile temas kurulmamasi gerektigini syleyecek olmasidir. Bunu hastalik
yznden veya ahlk bakimdan yaftali olmasi sebebiyle yapmasinin herhangi bir
nemi yoktur.
98. yetteki Elbette Biz onu yakacagiz, sonra da kesinlikle onu denizde
kknden yikacagiz. Sizin ilhiniz, ancak kendisinden bayka hibir ilh
bulunmayan Allah'tir. Sphesiz ki O ilim ynnden her yeyi kuyatmiytir
ifadesinin yer aldigi blm kissaya ait olmayip Rabbimizin genel bir beyanini
ieren parantez ii bir cmledir. Bu genel beyanda Allah'in her seyi kusattigi,
kfrn ve sirkin kknn kazinacagi bildirilmektedir. Ayni husus baska yetlerde
de bildirilmektedir:
Allah, onun iin rizki gzellestirmistir.
12
Allah, yedi gg ve yerden de onlar kadarini olusturandir. Allah'in her seye kdir oldugunu ve
Allah'in bilgisinin, her seyi kusattigini bilesiniz diye buyruk gkler ve yer arasinda iner durur.
(Talk/ 12)
25-28
De ki: O tehdit olundugunuz sey yakin mi, yoksa Rabbim onun iin uzun bir sre mi
taniyacak ben bilmiyorum. Rabbim, btn grlmeyeni, duyulmayani, sezilmeyeni, gemisi, gelecegi
bilendir. Ve de elilerden seip hosnut oldugu kisi hari, gstermedigine, duyurmadigina,
sezdirmedigine, gemise, gelecege hibir kimseyi bilgi sahibi yapmaz. nk O, Rablerinin
gnderdiklerini geregi gibi teblig ettiklerini bilsin diye onun her tarafindan gzetleyiciler salar. O,
onlarin yaninda olan her seyi kusatmistir, her seyi de sayisi ile saymistir.
(Cinn/25- 28)

3,4
Ve kfirler; Allah'in ilhligini ve rabligini bilerek reddeden o kimseler: Bize o kiymetin
kopus ani gelmeyecektir dediler. De ki: Evet, gelecektir. Grlmeyeni, duyulmayani,
sezilmeyeni, gemisi, gelecegi bilen Rabbime andolsun ki iman eden ve dzeltmeye ynelik isler
yapan o kimselere ki ite onlar kendileri iin bir bagilanma ve hatiri sayilir bir ri:ik olanlardir

548
Levililer 13: 45-46

1034
karsiliklarini vermek iin size kesinlikle gelecektir. O'ndan gklerde ve yerde zerre agirligi bir sey
kamaz. Bundan daha kk ve daha byk ne varsa, hepsi kesinlikle aik bir kitaptadir.
(Sebe''/ 3)

59
Grnmezin, duyulmazin, gemisin, gelecegin anahtarlari da yalnizca O'nun katindadir.
O'ndan baska hi kimse onlari bilmez. Karada ve denizde olanlari da bilir O. O bilmeksizin bir yaprak
dahi dsmez. Yerin karanliklarindaki bir tane, yas ve kuru hibir sey yoktur ki apaik bir kitapta
bulunmasin.
(En'm/ 59)

6
Ve yeryznde hibir kk-byk canli yoktur ki, rizki Allah'a ait olmasin. Allah, onun
yerlesik yerini de geici bulundugu yeri de bilir. Hepsi apaik bir kitaptadir.
(Hd/ 6)

99104. Ayetler:

99
Biz, sana gemiy olan yeylerin nemli haberlerinden bir ksmn bylece
anlatyoruz. Sphe yok ki, sana katmzdan bir gt/hatrlatma [Kurn]
verdik.
101-102
Kim Bizim verdigimiz gt'ten [Kitap'tan/Kurn'dan] yz
evirirse, yphesiz o, kymet gn; Sr'a flendigi gn, srekli iinde
kalacaklar bir yk yklenecektir. Ve kymet gn onlar iin bu ne fena bir
yktr! Biz sulular o gn, gzleri gvermiy olarak toplayacagz.
103
Aralarnda
fsldayacaklar: Siz dnyada sadece on gn kaldnz.
104
Biz aralarinda ne
konuyacaklarini daha iyi biliriz. Yolca en stn olan Siz ancak bir gn
kaldnz diyecektir.

Bu ayet grubunda Yce Allah, gemise ait kissalari bitirdigini syledikten
sonra peygamberimizi muhatap alarak ona seslenmektedir. Insanlara gt ve kilavuz
olan Kuran ile ilgili bilgilerin yer aldigi bu sesleniste; Kurandan yz evirenlerin
kiyamet gnnde gzleri ggermis hlde toplanacaklari, dnyada yklendikleri
seyler sebebiyle ahirette iinden ikilmayacak sikintilarla, altindan kalkilmayacak
yklerle karsilasacaklari bildirilmektedir. Sonra da insanlarin Zikir [gt] olarak
nitelenen Kurandan gt almalari istenmektedir. Hatirlanacak olursa, surenin
basinda da Kuranin gt olma zelligi n plna ikarilmisti:
Biz Kurani sana sikintiya desin / sikinti veresin [ekiyalik yapasin] diye
indirmeyip ancak hayet duyan kimse iin bir gt olmak zere; yeryzn ve yce
gkleri yaratandan bir indirilile indirdik.

GZLERIN GGERMESI

Bu ifade bir deyim olup korkudan ve zayifliktan dolayi gzlerin donup
kalmasi demektir. Inkrcilarin, yalanlayicilarin, msriklerin kiyamet gnndeki
hlleri, Ibrahim suresinde benzer bir ifade ile yer almistir:

42,43
Sakin sirk kosarak yanlis; kendi zararlarina is yapanlarin yaptiklarindan Allah'in
duyarsiz/bilgisiz oldugunu sanma! Ancak O, onlari, baslarini dikerek kosacaklari, gzlerin disa
Iirlayacagi bir gn iin erteliyor. Onlarin bakislari kendilerine dnmez ve onlarin gnlleri
bombostur.
(Ibrahim/ 42)

103 ve 104. ayetlerde, mahserde toplanan insanlarin kendi aralarinda dnyada
yeterli sre kalmadiklari hakkinda konusacaklari bildirilmektedir. Bu konusmalarda
1035
yer alan on ve bir ifadeleri genellikle azliktan kinaye olarak birka anlaminda
kullanilir. okluktan yapilan kinaye ise 7, 70 ve 1000 sayilari ile ifade edilir.
Dolayisiyla ayette geen on sayisi birka seneyi ifade etmektedir.
Kfirlerin dnyada geirdikleri srenin azligindan yakinmalari, eger daha fazla
sre verilse idi, kendilerinin de iman edip salihati isleyecekleri yolundaki iddialarina
dayanak bulabilme abasi sebebiyledir. Kfirlerin dsecegi bu durumdan Kuranda
pek ok yerde sz edilmektedir:

37
Ve onlar, orada feryat ederler: Rabbimiz! Bizleri ikar, yapmis olduklarimizdan baska
dzgn amel yapalim. Sizi, dnecek olanin dnecegi kadar mrlendirmedik mi? Size
uyarici da gelmiti. O hlde tadin! Artik irk koarak yanli; kendi zararlarina i yapanlar iin bir
yardimci da yoktur.
(Fatir/ 37)

112
Allah: Yeryznde yil sayisi olarak ka yil kaldiniz? dedi.
113
Onlar: Bir gn veya gnn bir kismi kadar kaldik. Haydi, sayanlara sor dediler.
114
Allah: Siz sadece pek az bir sre kaldiniz; keske siz bilmis olsaydiniz! dedi.
(Mminun/ 112-114)

46
Sonra onlar onu grecekleri gn, dnyada bir aksamveya kuslugundan baska durmamis
gibidirler.
(Naziat/ 46)

55
Ve kiymetin kopacagi gn gnahkarlar bir saatten fazla durmadiklarina yemin ederler.
Onlar iste byle dndrlyorlardi.
56
Kendilerine bilgi ve iman verilen kimseler de diyecekler ki: Andolsun ki Allah'in yazisinda,
dirilme gnne kadar kaldiniz. Iste bu, lmden sonra dirilme gndr. Fakat siz bunu
bilmiyordunuz.
(Rum/ 55, 56)

Mminler iin ise byle bir durum sz konusu degildir. Onlar dnyada
geirdikleri zamandan sikyet etmeden ldk ve dirildik demektedirler.

Zikirden, Allahin gnderdigi gtlerden yz evirenler Kuranda devamli
uyarilmislardir:

17
Artik dnyayi isteyenler, hi Rabbinden aik bir belge zere olan ve kendisini Rabbinden bir
shitin takip ettigi ve de nnde bir nder ve rahmet olarak Ms'nin kitabi bulunan kimse gibi
midir? Iste byle olanlar, Kurn'a inanirlar. Hangi karsit gruptan olursa olsun kim Kurn'i rtbas
ederse, ona vaat edilen yer atestir. Iste btn bunlardan dolayi sen de Kurn'dan sphe iinde olma.
Kesinlikle o, Rabbinden bir hakktir/gerektir. Fakat insanlarin ogu iman etmiyorlar.
( Hud/ 17)

97,98
Ve Allah kime kilavuz olursa, iste o dogru yolu bulmus olandir. Kimi de saptirirsa, artik
bunlar iin Allah'in astlarindan hibir yardimci, koruyucu, yol gsterici yakin kimse bulamazsin. Ve
Biz, onlari kiymet gn kr, dilsiz ve sagir olduklari hlde, yzleri st toplayacagiz. Onlarin
varacaklari yer cehennemdir. Ne zaman ki cehennem dindi, onlara atesi arttiririz. Iste bu, onlarin,
yetlerimizi/ almetlerimizi/ gstergelerimizi rtbas etmis olmalari ve Bizler, bir yigin kemik ve
ufalanmis toz oldugumuz zaman mi, biz yeni bir olusturulusla kesinlikle diriltilmis mi olacagiz?
demis olmalari nedeniyle onlarin cezasidir.
(Isra/ 97)


74
Gerek yu ki, her kim Rabbine sulu olarak varrsa, yphesiz ki ona
cehennem vardr. Orada lmez ve dirilmez.
1036
75,76
Ve kim Rabbine bir mmin olarak dzeltmeye ynelik iyler yapmy
oldugu hlde varrsa, iyte onlar; en yksek dereceler, altlarndan rmaklar
akan Adn cennetleri kendilerinin olacak olanlardr. Onlar, orada sonsuz olarak
kalacaklardr. Ve iyte bu, arnan kimselerin karylgdr.
Bu yet gurubu, bazi yorumcular tarafindan sihirbazlarin Firavun'a verdikleri
cevabin devami olarak kabul edilmistir. Biz ise bu yetlerin konunun akisi iinde
Rabbimizin genele hitap eden bir parantez ii beyani oldugunu dsnyor, bu
szlerin sihirbazlara ait olmasini mmkn grmyoruz. Zira ancak karsilasmadan
sonra imana gelmis olan sihirbazlarin bu ilh ilkeleri byle ayrintilariyla bilmeleri
ve onu burada teblig etmeleri sz konusu olamaz.
yetlerin mesajina gelince: Bu yetlerde bagislanmanin ve cenneti hak
etmenin kosullari aiklanmaktadir.
Bu genel mesajlar pek ok yette verilmistir:
1,2
Allah'in yardimi ve fetih geldigi ve sen, insanlarin, blk blk, Allah'in dinine girdiklerini
grdgn zaman,
3
hemen Rabbinin vgsyle birlikte her trl noksanliktan Kendisini arindir ve
O'ndan bagislanma dile. Sphesiz O, ezelden beri tevbeleri oka kabul eden, ok tevbe firsati
verendir.
(Asr/ 1-3)
9,10
Bundan dolayi sen hemen gt ver, eger gt yarar sagliyorsa/ saglayacaksa; saygisi olan
gt alacaktir.
11
En mutsuz olacak olan kisi de ondan kainacaktir.
12
O kisi, en byk atese
yaslanacaktir.
13
Sonra onun iinde ne lecek ne de hayat bulacaktir.
14-17
Arinan, Rabbinin adini anip da salt eden; ml ynden ve zihinsel aidan destek olan;
toplumu aydinlatmaya alisan kimse kesinlikle kendini kurtarmistir. Fakat siz su basit dnya hayatini
tercih ediyorsunuz. Oysa hiret daha hayirli ve devamli kalicidir.
(A'la/ 1017)

80
Ey srlogullar! Sizleri dymannzdan kurtardk ve dagn sag yannda
size sz verdik/dagn sag yann size buluyma yeri olarak belirledik. zerinize
de kudret helvas ve bldrcn/bal indirdik.
81
Sizi riziklandirdigimiz yeylerin
temizlerinden yiyin ve bunda ayiri gitmeyin, sonra zerinize gazabim iner. Kimin
zerine de gazabim inerse, kesinlikle o iner [dyer, mahvolur].
82
Ve yphe yok ki
Ben, tevbe eden, iman edip slihi iyleyen, sonra da kilavuzlandigi dogru yolu
bulan kimse iin ok bagiylayiciyim.
Kissanin anlatimi arasina bir parantez olarak girmis olan bu yetler,
Firavun'un zulmnden kurtarilan Isrlogullari ile yapilan szlesmenin zetidir.
Dolayisiyla yetlerin basindaki hitap da Mekke'deki Isrlogullari'na ynelik bir
hitap degildir. Zira bu yetlerde Isrlogullari'na verildigi sylenen nimetler,
Kur'n'in diger yetlerindeki anlatimlardan da anlasilacagi gibi, denizden
geirilmis olan Isrlogullarina verilen nimetlerdir. Hatirlanacagi zere A'rf
Sresi'nin 160. yetinde kendilerine -'' - menne = kudret helvasi ve ,'-'' - selv
= bildircin/ bal bahsedildigi bildirilen, yani bal brekle beslenen, bir eli yagda bir
eli balda olan Isrlogullari, Ms peygamber ile birlikte olan Isrlogullari'dir.
Burada szlesme kapsaminda olmasi sebebiyle sadece Isrlogullari iin
bahsedilmis gibi grnen gzel nimetler, aslinda herkesin istifadesine
1037
sunulmustur. nk Yce Allah kullarina her zaman tayyibattan yemelerini ve
haramlardan uzak durmalarini emretmistir:
172
Ey iman etmis kisiler! Eger siz yalnizca O'na kulluk ediyorsaniz, sizi riziklandirdigimiz
seylerin hos, temiz ve yararli olanlarindan yiyin ve verdigi nimetlerin karsiligini Allah'a deyin.
(Bakara/ 172)
82. yette Rabbimiz Kur'n'da oka yer alan ve gaffr, gafr, gfir
szckleriyle ifade edilen "bagilayicilik" sifatini n plna ikarmis ve tvbe
ettikten sonra dogru yoldan ayrilmayan kimseler iin bagislama kapilarini amistir.

105109. Ayetler:

105-107
Sana daglardan soruyorlar, de ki: Rabbim onlar savurduka
savuracaktr. Bylece onlar dmdz boy bir hlde brakacak. Orada bir ukur
ve bir tmsek grmeyeceksin.
108
O gn, hibir egriligi olmayan o davetiye uyarlar ve Rahmn [yarattg
btn canllara dnyada oka merhamet eden Allah] iin sesler kslmytr.
Artk sadece hafif bir ses duyacaksn.
109
O gn, Rahmn'n [yarattg btn canllara dnyada oka merhamet
eden Allah'n] kendisine izin verdigi ve szce hoynut oldugu kimseler hari,
yardm-destek, yarar saglamaz.

Surenin bu blmnde kiyamet ve ahirete ait sahnelere yer verilmistir. O gn
dnyanin dmdz hle gelecegi, herkesin ses bile ikarmadan son derece saygili
biimde przsz agiricinin [Allahin] davetine kosacagi ve Allahin izin
vermedigi, razi olmadigi hi kimsenin yardim grmeyecegi bildirilmistir.
105. ayetin Sana daglardan soruyorlar diye baslamasi, ahireti kabul
etmeyenlerin peygamberimize muhtemelen syle bir soru ynelttiklerini
dsndrmektedir: Okudugun ayetlere gre o gn btn insanlar dmdz bir alanda
toplanacaklarsa, bu yksek daglar kiyamet gnnde nereye gidecek? Iste Rabbimiz
105107. ayetlerde bu sorunun cevabini vermektedir.
Kiyamet gnnde yeryznn nasil bir hl alacagi Kuranda pek ok yerde
tarif edilmis ve Rabbimiz o gn kendi g ve iradesiyle yapacaklarini degisik
ynleriyle aiklamistir:

Insikak 1-5
gk yarildigi, Rabbine kulak verdigi ve gereklestirildigi zaman; yeryz de dmdz
oldugu, iinde ne varsa attigi, bosaldigi ve Rabbine kulak verdigi ve gereklestirildigi zaman
19
buyruk, Allah'a aittir.
(Insikak/1-5)

48-51
O gn, Allah'in, her nefsi kazandigi ile karsiliklandirmasi iin, yeryz bir baska
yeryzyle degistirilecek, gkler de. Ve onlar, Bir ve gcne karsi durulmaz olan Allah iin ortaya
ikacaklardir. O gn, sululari zincire vurulmus olarak grrsn. Onlarin gmlekleri katrandandir,
yzlerini de ates kaplayacaktir. Sphesiz Allah, hesabi ok abuk grendir.
(Ibrahim/ 48-51)

Bu konuda ayrica su ayetlere de bakilabilir: Tekvir/6, Kehf/47, Tur/9, 10,
Vakia/46, Hakkah/1315, Mrselat/10, Mearic/ 9, Kariah/5, Mzzemmil/14,
Nebe/ 20.
1038
108. ayette geen przsz daveti ifadesindeki przsz sifati, kiyamet
gnnde yeryznn dmdz hle gelecek olmasiyla sanatsal bir uyum
gstermektedir. Tabi ki sz edilen Daveti, Kaf suresinin 41. ayetinin tahlilinde
belirttigimiz gibi Yce Allahin bizzat kendisidir.
109. ayette Rabbimiz, kendisine izin verdigi ve szce hosnut oldugu kimseler
hari, ahirette sefaatin kimseye fayda saglamayacagini bildirmistir. Hatirlanacak
olursa, bu ayetin bir benzeri de Meryem suresinin 87. ayetidir. Rabbimiz, orada da
Rahmanin katinda bir ahd almis olan kimse hari, kimsenin sefaate sahip
olamayacagini farkli bir slpla bildirmistir. Sefaat kavrami hakkindaki ayrintili
aiklama Necm suresinin tahlilinde verildigi iin bu konuya daha fazla girmiyoruz.
Ancak kuralin istisnalari ile ilgili olarak Rabbimizin bildirdikleri zerinde bir
cmle ile durmak istiyoruz: Sefaatle ilgili olarak Meryem/87deki Rahmanin
katinda ahd almi olan kimse hari seklindeki istisna, yzlerce ayette bildirildigi
gibi nasil iman edenler ve salihati isleyenler ise, bu surenin 109. ayetindeki izin
verdigi ve szce honut oldugu kimseler hari seklindeki istisna da yine yzlerce
ayette bildirildigi gibi iman edenler ve salihati isleyenlerdir. Yani Rabbimizin her
iki ayetteki istisna cmlelerinden anlasilan odur ki, iman eden ve salihati
isleyenler disinda hi kimse sefaat beklentisinde olmamalidir.

110112. Ayetler:

110
Allah, yardm grmeyenlerin nlerindeki ve arkalarndaki yeyleri bilir.
Onlar ise O'nu bilgice kuyatamazlar.
111
Ve kiyiler, diri ve btn yarattklarn gzetip duran Allah iin bay
egmiytir. Bir yirke bulayarak yanly; kendi zararlarna iy tayyan kimseler
gerekten zarara ugramytr.
112
Ve her kim iman eden biri olarak dzeltmeye ynelik iylerden yaparsa,
artk o, bir hakszlktan ve hakknn yenileceginden korkmaz.

110 ve 111. ayetlerde, Rahmanin sefaate izin vermeyecegi kisiler [ahirette
yardim grmeyecek olanlar] ile ilgili aiklamalar yer almaktadir. Yce Allah bu
kimselerin ne islediklerini bildigi gibi, eserleri olarak arkalarindan yapilanlari da
bilmektedir ve cezalandirmayi ona gre yapacaktir. O gn herkes aresiz olarak bas
egecek, Allahin dininden uzak kalip Onun koydugu ilkelere ters davrananlar ve bu
ilkeleri yok sayanlar mutlaka cezalandirilacaklardir. Buna karsilik, iman edip salihati
isleyenler ise haklarindan mahrum birakilacaklari veya susuz olduklari hlde
cezalandirilacaklari gibi bir korku ve spheye kapilmayacaklardir.

13
Ve biz o kilavuzu/ Kurn'i dinledigimizde ona iman ettik. Onun iin kim Rabbine inanirsa, o
hakkinin eksik verilmesinden ve haksizliga ugramaktan/ aptal yerine konmaktan, kendisine airi yk
yklenilmesinden korkmaz.
(Cinn/ 13)

Zilzal 7,8
Artik her kim, zerre miktari bir hayir ilerse onu grecek, her kim de zerre miktari bir
er ilerse onu grecektir.
(Zilzal/ 7, 8)

95
Ve Allah'in ahdini/ Allah'a verilen szleri az bir bedel karsiliginda satmayin. Eger bilirseniz
kesinlikle Allah katindaki; o, sizin iin daha hayirlidir.
96
Sizin yaninizdaki tkenir, Allah'in katindaki ise kalicidir. Ve Biz kesinlikle sabredenlere
ecirlerini, yaptiklarinin daha gzeli olarak karsilik verecegiz.
1039
97
Erkek-disi, mmin olarak kim iyi amel islerse kesinlikle onu gzel bir hayat ile yasatiriz. Ve
kesinlikle onlarin cretlerini, yapmis olduklari amellerin daha gzeliyle dllendirecegiz.
(Nahl/ 9597)

Iman edip salihati isleyenlerin korku duymayacaklarini bildiren 112. ayette,
dikkat edilmesi gereken bir nokta daha vardir. Ayetin ifadesinden anlasildigina gre,
amelin yararli sayilmasi iman sartina baglanmistir. Bu, imansizlarin ne yaparlarsa
yapsinlar cehennemden kurtulamayacaklarini gstermektedir:

91
Sphesiz ki kfretmis; Allah'in ilhligini, rabligini bilerek reddetmis ve bu durumda olduklari
hlde de len su kisilerin hi birinden, yeryz dolusu altin onu fidye/kurtulmalik verseler bile asla
kabul edilmeyecektir. Iste onlar, dayanilmaz azap kendileri iin olanlardir. Onlar iin yardimcilardan
da yoktur.
(l-i Imran/ 91)

19
Kim de hireti isterse ve mmin olarak hirete yarasir bir aba ile hiret iin alisirsa, iste
ylelerinin alismalarinin karsiligi verilir.
(Isra/ 19)

94
yleyse kim inanmis olarak dzeltmeye ynelik isler yaparsa onun emegi iin iyilikbilmezlik
edilmeyecektir. Biz, hi sphesiz onu yazanlariz da.
(Enbiya/ 94)

105
Iste onlar, Rablerinin yetlerini ve O'na ulasmayi bilerek reddetmis/ inanmamis kimselerdi
de bu yzden yaptiklari btn amelleri bosa gitti. Artik kiymet gn onlar iin hibir l
tutturmayiz/ hi bir deger vermeyiz.
(Kehf/ 105)

16
Iste onlar, kendileri iin, hirette atesten baska bir sey olmayanlardir. Yapip rettikleri de
orada bosa gitmistir. Yaptiklari seyler de kaybolup gitmeye mahkmdur.
(Hud/16)

Bu konuda ayrica su ayetlere bakilabilir: Bakara/217, l-i Imran/23, Maide/5,
53, Enm/88, Arf/147, Tvbe/17, 69, Zmer/65, Ahzab/19, Muhammed/9, 28, 32.

113, 114. Ayetler:

113
Ve iyte bylece Biz Allah'n korumas altna girsinler yahut onlara
yeni bir gt oluytursun diye onu Arapa bir Kurn olarak indirdik. Onda
tehditlerden tekrar tekrar aklama yaptk.
114
yte hak olan, biricik hkmdar olan Allah ne ycedir! Onun vahyi
sana tamamlanmadan evvel, okumay/gretmeyi acele etme ve Rabbim, bana
bilgiyi artr! de.

Bu ayetlerin nzul sebebi hakkinda klasik eserlerde birok sebep
nakledilmistir. Herhangi bir degeri olmamakla birlikte rnek teskil etmesi
bakimindan bu nakillerden birkaini sunmayi yararli gryoruz:

c- Dahhk yle demektedir: "Mekkeliler ve Necef ehrinin Piskoposu: "Ey Muhammed (s.a.s),
bize unu syle. Biz sana gn mhlet taniyoruz" demilerdir. Derken, vahiy gecikir. Bunun zerine
etrafta, "Yahudiler Muhammedi maglup etti" ayiasi yayilir. Bu sebepten dolayi, "... Kur'n'da acele
etme" ayeti nazil oldu, bu "Onun Levh-i Mahfuzdan Israfil'e, Israfilden Cebrail'e, Cebrail'den sana
vahyi tamamlanmazdan nce, onun inmesi hususunda acele etme de, Ey Rabbim, ilmimi arttir! de!"
demektir.
1040
d) Hasan el-Basri: "Bir kadin Hz. Peygamber (s.a.s)'e gelerek, "Kocam yzme tokat atti' dedi.
Bunun zerine de Hz. Peygamber (s.a.s) "Aranizda kisas uygulanir" buyurdu. Ite bunun zerine,
Cenb-i Hakk'in, "Kur'n'da acele etme" hitabi nazil oldu da, Hz. Peygamber (s.a.s) kisas
uygulamadan vazgeti. Derken, Cenb-i Hakk'in ayeti (Nisa/34) iniverdi" demitir. Bu uzak bir
ihtimaldir. Itimada ayan olani ise, ilk izahtir.
Cenb-i Hakk'in, "Rabbim, benim ilmimi arttir' de" ifadesinde gelince, bu, "Allah Subhaneh
ve Tel, Hz. Peygamber'e, Kur'n'in tamamlanmasi veyahut ta, kendisine inen vahyin beyani ile
ortaya ikacak olan ilminin artmasi hususunda, kendisine, Allah'a siginmasini emretmitir"
demitir.
549

Kuranin n plna ikarildigi bu ayetlerde, insanlarin takva sahibi olmalari
veya yeni bir gt almalari iin tehditlerin tekrar tekrar aiklandigi bildirildikten
sonra peygamberimize de Kuran ile ilgili olarak nasil davranmasi gerektigi talim
edilmektedir. Buna gre eli, herhangi bir konuda acele cevap vererek hemen zm
getirmeye yanasmamali, Allahtan srekli olarak kendisine bilginin artirilmasini
istemelidir.
114. ayet, Kurani iyi anlamak ve onu dogru yasamak iin gerekli ok nemli
bir ilkeyi daha ortaya koymaktadir. Bu ilkeyi daha evvel Mzzemmil ve Furkan
surelerinde bildirilmis olan tertil ilkesiyle [Kurani inis sirasina gre ayirma,
birbirine karistirmama yntemiyle] birlikte mtala edersek, ortaya syle bir sonu
ikar: Kurani tam olarak anlamak isteyen kimse, aceleci davranmaktan, yani bir
konuya ait ayetlerin tmn gz nne almadan o konu hakkinda acele ile sonular
ikarmaktan sakinmali, daima Kurani bir btn olarak ele almalidir.

115123. Ayetler:

115
Ve andolsun Biz, bundan nce dem'den sz aldk da o aklndan
kard, yapmad ve Biz, onda bir kararllk bulmadk.
116
Ve Biz bir zaman doga glerine, dem iin boyun egip teslimiyet
gsterin! dedik de blis/dynce yetisi hari hepsi boyun egip teslimiyet
gsterdiler, o dayatt.
117-119
Sonra da Biz, Ey dem! Sphesiz blis sana ve eyine dymandr.
Sakn sizi cennetten karmasn, sonra bedbaht olursun, kesinlikle senin
ackmaman ve plak kalmaman cennettedir. Ve sen orada susamazsn ve
gneyin scagnda kalmazsn dedik.
120
Sonunda yeytan ona vesvese verdi. Dedi ki: Ey dem! Sana
sonsuzlugun agac ve eskimez/kmez mlk/saltanat iin rehberlik edeyim mi?
121
Bunun zerine ikisi de mal-mlk, altn tutkunu oldular. Hemen
irkinlikleri kendilerine alp grnverdi. Ve kendi zararlarna, cennet
yapragndan rtp istifilige bayladlar. dem, Rabbine asi oldu da
yayrd/azd.
122
Sonra Rabbi, onu seti de tevbesini kabul etti ve ona dogru yolu
gsterdi.
123
Allah, o ikisine: Birbirinize dyman olmak zere hepiniz oradan
alaln. Artk Benden size bir klavuz geldigi zaman, kim Benim klavuzuma
uyarsa, iyte o, sapklga dymez ve mutsuz olmaz dedi.

Bu necmde konu edilen bilgiler ve uyarilar daha evvel Sad ve Arf surelerinde
ayrintili olarak tahlil edildigi iin, burada sadece o ayetlerin mealini sunmak ve
demin iinde yasadigi cennetle ilgili aiklamamizi tekrar vermekle yetiniyoruz:

549
(Razi; 113. Ayet ile ilgili aiklamalar)

1041

71,72
Hani Rabbin bir zaman evrendeki glere, Sphesiz Ben amurdan bir beser
olusturucuyum. Onu dzgnlestirip bilgili hle getirdigim zaman derhal ona boyun egip teslim olun
demisti.
73,74
Bunun zerine Iblis/ dsnce yetisi hari evrendeki glerin tm hep birlikte boyun egip
teslimiyet gsterdiler, Iblis byklk tasladi ve grmezden gelenlerden oldu.
75
Allah, Ey Iblis! O benim iki elimle/kudretimle olusturduguma boyun egip teslim olmana ne
engel oldu? Byklendin mi? Yoksa yksek derecelerde bulunanlardan mi oldun? dedi.
76
Iblis dedi ki: Ben ondan hayirliyim. Beni enerjiden olusturdun, onu ise maddeden
olusturdun.
77,78
Allah, Hemen ik oradan, artik sen kesinlikle kovulmussun, / katilin, asilsiz sz ve
dsnce retenin, karanliga tas atanin tekisin, Elbette hayirdan uzak tutmam da karsilik gnne
kadar senin zerindedir dedi.
79
Iblis, Rabbim! O hlde tekrar diriltilecekleri gne kadar bana sre ver dedi.
80,81
Allah, Haydi, sen belirli bir vakte kadar sre verilenlerdensin dedi.
82,83
Iblis, yle ise en stn, en gl, en serefli, maglp edilmesi mmkn olmayan; mutlak
galip olusuna yemin ederimki ben onlarin hepsini; ilerinden aritilmi kullarin hari kesinlikle
azdiracagim dedi.
84
Allah dedi ki: Gerek budur. Ben de su geregi sylyorum:
85
Andolsun ki cehennemi
kesinlikle senden ve onlarin sana uyanlarindan; hepinizden dolduracagim.
(Sad/ 7185)

11
Ve hi kuskusuz Biz, sizi olusturduk, sonra sizi biimlendirdik, sonra da evrendeki glere,
dem'e/bilgilenmis, vahiy almis insana boyun egip teslim olun dedik; Iblis/dsnce yetisi hari
onlar hemen boyun egip teslim oldular; o, boyun egip teslim olanlardan olmadi.
12
Allah, Sana emrettigim zaman, seni boyun egip teslimiyet gstermekten ne alikoydu? dedi.
Iblis, Ben, ondan hayirliyim; beni atesten/enerjiden olusturdun, onu da amurdan/maddeden
olusturdun dedi.
13
Allah, yleyse oradan hemen alal, senin iin orada byklk taslamak olmaz, hemen ik,
sen kesinlikle asagiliklardansin dedi.
14
Iblis, Yeniden diriltilecekleri gne kadar bana sre ver dedi.
15
Allah, Sen sre verilmislerdensin dedi.
16,17
Iblis, yleyse, beni azginliga itmene karsilik, andolsun ki ben, onlar iin Senin dosdogru
yoluna oturacagim, sonra yine andolsun ki onlarin nlerinden, arkalarindan, saglarindan, sollarindan
onlara sokulacagim ve Sen, oklarini kendilerine verilen nimetlerin karsiligini deyenler
bulmayacaksin dedi.
18
Allah, Haydi, sen, yerilmis ve itilmis olarak oradan ik. Onlardan sana kim uyarsa, andolsun
ki sizin hepinizden cehennemi dolduracagim
19
Ve, Ey dem/bilgilenmis, vahiy almis insan! Sen ve
esin cennete yerlesin, dilediginiz yerden de yiyin ve girift, ekismenin kaynagi olan su seye
yaklasmayin; malin-mlkn, paranin-pulun tutkunu olmayin, yoksa yanlis; kendine zararli is
yapanlardan olursunuz dedi.
20
Derken Iblis, onlarin kendilerinden gizli kalan irkinliklerini kendilerine gstermek iin
onlara vesvese verdi. Ve Rabbiniz, baska bir sebepten dolayi degil, sirf ikinizin de birer
melek/iradesiz g olmaniz ya da sonsuz olarak kalicilardan/gelismeyen, degismeyen birer varlik
olmaniz iin sizi girift, ekismenin kaynagi olan su seyden; maldan-mlkten, paradan-puldan men
etti/ bunlari size yasakladi dedi.
21
Ve Elbette ben, size gt verenlerdenim diye onlara yemin etti/
kanitlar ileri srd.
22
Bylece onlari aldatarak asagiliga dsrd. Onlar girift, ekismenin kaynagi
olan seyin; malin-mlkn, paranin-pulun tadina varinca, hirslari, doyumsuzluklari devreye girdi ve
mal-mlk, para-pul istifiligine basladilar. Rableri onlara seslendi: Ben, size mal-mlk, para-pul
tutkunu olmayi yasaklamadim mi ve size, Bu seytn, kesinlikle sizin iin apaik dsmandir
demedimmi?
23
Onlar/her ikisi, Ey Rabbimiz! Biz kendimize haksizlik ettik ve eger bizi bagislamazsan ve
bize rahmetinle islem yapmazsan kesinlikle zarara ugrayacaklardan oluruz! dediler.
24
Allah, Birbirinize dsman olarak alalin, sizin iin yeryznde bir sreye kadar kalmak ve
yararlanmak vardir dedi.
25
Allah, Orada yasayacaksiniz, orada leceksiniz ve oradan ikarilacaksiniz dedi.
( Arf/ 1127)

1042
122. ayette bildirildigi gibi, demin iinde yasarken isyan edip azginlikta
bulundugu, sonra tvbe ettigi ve tvbesinin kabul edildigi cennetin neresi oldugu
hususu yine Arf suresindeki aiklamamizda yer almaktadir:

DEMIN CENNETI

Bakara/30, Ta Ha/55, Mminun/79, Sad/71, Hicr/26, Isra/61-65 ve Secde/7
gibi Kuranin bir ok ayetinde bildirildigine gre dem ve insanlar topraktan
yaratilmislardir. dem ve tm insanligin ilk yaratildigi toprak, baska bir lemde veya
cennette degil, bu arzda, yani yeryzndedir. Dolayisiyla buradaki cennet
szcgnden ahiretteki cennet anlasilmamalidir. Zaten cennetin esas szck
anlami da yesili ve ormani topragi rten sulak arazi parasi demektir. Cennet
szcg, Bakara/265, Sebe/15, 16, Kehf/32-40, Necm/15, Kalem/17 ve daha birok
ayette de bu anlamda kullanilmistir.
Diger taraftan, ahiretteki cennetin birok niteligi Kuranda aiklanmistir.
Kuran ayetlerinde verilen bu aiklamalara gre, ahiretteki cennet ncelikle ebedlik
yurdu olup nimetleri tkenici degildir. Ayrica orada bos lkirdi, gnaha girme
olmadigi gibi, herhangi bir seyin yasaklanmasi da sz konusu degildir. Oysa
demin yerlestirildigi cennette her sey geicidir ve dem orada yasaklanmistir.
(Bakara/25, Fatir/33-35, Saffat/40-49, Duhan/51-57, Tur/17-24, Rahman/46-78,
Vakia/10-40, Mmtehine/21-24, Insan/5-22, Nebe/31-37, Tur/17-28, Zhruf/68-73,
Ta Ha/120)
Sonu olarak, dem mkfat yurdu olan cennette yaratilip da oradan dnyaya
indirilmis degildir. Bize gre dem, yeryznn yesil, ormanlik, sulak bir
blgesinde yaratilmis ve oradan, cennet niteligi olmayan baska bir blgeye [le]
dsrlmstr.

dem kissasi, bu surede sekiz ayetten olusan bir necm ile zetlenmistir. Kitab-
i Mukaddeste (Tekvin; 13. Bablar) anlatilanlarla karsilastirmayi neririz.



124127. Ayetler:

124-126
Kim Benim anlmamdan/ Benim gdmden mesafeli durursa, hi
yphesiz onun iin zor, skc bir geim/ yayam vardr. Kymet gn de onu
kr olarak kymet gn toplant alanna toplarz. O der ki: Rabbim ben
1043
gren biri oldugum hlde beni neden kr olarak bu yere kardn? Allah der
ki: Bu byledir, yetlerimiz sana geldi de sen onlar terk etmiytin; bu gn de
ayn yekilde sen terk ediliyorsun/cezalandrlyorsun.
127
Ve iyte Biz, snrlar ayanlar ve Rabbinin yetlerine inanmayanlar
byle cezalandrrz. Ve hiretin azab kesinlikle daha yiddetli ve daha
sreklidir.

Grldg gibi, 113. ayette baslayan Kuran ile ilgili necm, 115123.
ayetlerden olusan dem ile ilgili necmin mushaf tertibi sirasinda araya
sokulmasindan sonra, kaldigi yerden devam etmektedir.
Benzer cmlelerle 101, 102. ayetlerde de ifade edilmis olan bu ayetlerin
bildirdigine gre; Allahin zikrinden [Onun anilmasindan, gdnden, gnderdigi
kitaplardan] yz evirenler, hem dnyada zor ve sikintili bir yasam srecekler, hem
de ahirette daha etin bir azap ile cezalandirilacaklardir. Zikirden yz evirerek
yzlerce kez kendilerine yapilmis uyarilari grmezden gelen bu saskinlar, ayrica
mahserde kr olarak hasredilmek suretiyle de rencide edileceklerdir.
124. ayette geen sikintili yaam ifadesi, yanlis yorumlarla aiklanmaya
alisilmis ve kimileri bu sikintinin kabirde yasanacagini ileri srerken, kimileri de
ahirette ekilecegini iddia etmislerdir. Ancak bu grslerin ikisi de dogru degildir.
nk Kurana gre kabir hayati diye bir hayat sz konusu olmadigi gibi, ahirette
yasanacak sikintilar da zaten ayetin devaminda ayrica yer almaktadir. Burada konu
edilen sikintilar dnya hayatindaki sikintilar olup Rabbimiz bu sikintilari birok
ayette aiklamistir:

61
Ve hani bir zamanlar siz, Ey Ms! Biz, tek yemege asla dayanamayiz, artik bizim iin
Rabbine dua et de bize yerin yetistirdigi seylerden; sebzesinden, acurundan, sarmisagindan,
mercimeginden ve soganindan ikarsin demistiniz. Ms da size, O, stn olani daha asagi olanla
degistirmek mi istiyorsunuz? Bir kasabaya/ Misir'a inin, o vakit istediginiz seyler sizin olacaktir
demisti. Ve zerlerine asagilik ve meskenet damgalandi ve sonunda Allah'tan bir gazaba ugradilar.
Iste bu, kfretmis; Allah'in yetlerini bilerek reddetmis olmalari ve peygamberleri haksiz yere
ldrms olmalari nedeniyledir. Iste bu, isyan etmeleri ve asiri gitmeleri nedeniyledir.
(Bakara/ 61)

66
Ve hi kuskusuz eger onlar Tevrt'i, Incl'i ve kendilerine Rablerinden indirilen Kurn'i ayakta
tutsalardi, elbette stlerinden ve ayaklarinin altindan [her ynden] besleneceklerdi. Onlardan bir
kismi orta yol tutan; bazisina inanip bazisina inanmayan, inanmadigi hlde inanmis gzken nderli
bir toplumdur. Ve onlardan ogunun yapmakta olduklari ne ktdr!
(Maide/ 66)

96
Ve eger o kentlerin halki inansalardi ve Allah'in korumasi altina girselerdi, elbette zerlerine
gkten ve yerden olan bolluklari aardik. Velkin onlar yalanladilar. Biz de onlari yapip durmakta
olduklarina karsilik yakalayiverdik. Arf 96:

Ve Nuh/ 1012, Cinn/ 16, 17 ve Nahl/ 97.


Rabbimizin 127. ayetteki beyani da dikkatlerden kamamalidir. nk bu
ayette, ayetlere inanmayanlar yaninda sinirlari asanlar da cezalandirilacaklar
arasina eklenmistir.
1044

128, 129. Ayetler:

128
Meskenlerinde gezip durduklar yu kendilerinden nce yok ettigimiz
bunca nesiller, onlar iin klavuz olmad m? Sphesiz ki bunda akl sahibi
olanlar iin nice deliller vardr.
129
Ve eger Rabbinden bir Sz ve ad konmuy bir sre sonu olmasayd,
kesinlikle kanlmaz olurdu.

Bu ayetlerin ilk muhatabi peygamberimiz olmakla birlikte, dolayli olarak nce
Mekkelilere sonra da tm zamanlardaki insanlara hitap edilmektedir. Rabbimiz
gemiste yok edilmis nesillerin izlerinin arastirilip bulunmasini ve bu izlerin gezilip
grlerek onlardan ibret alinmasini istemektedir. Zaten gemis nesillere ait birok
kissanin Kuranda yer almasi da yine Rabbimizin insanlarin ibret alarak tefekkre
ynelmelerini ve dogru yolu bulmalarini istemesi sebebiyledir.

46
Peki onlar, yeryznde dolasmadilar mi ki kendilerinin, akil edecekleri kalpleri ve isitecekleri
kulaklari olsun. Iste, sphe yok ki, gzler kr olmaz, fakat ggslerin iindeki kalpler kr olur.
(Hacc/ 46)

129. ayet, sululara hemen ceza verilmeyisinin onlara hi ceza verilmeyecegi
anlamina gelmedigini, bunun cezanin belirlenmis bir zamana ertelendigi iin byle
oldugunu bildirmektedir.

130132. Ayetler:

130
Artk onlarn sylediklerine sabret, hoynutluga erebilmen iin gneyin
doguyundan nce de batyndan nce de Rabbinin vgs ile birlikte Allah'
tant/noksanlklardan uzak oldugunu gret!
Gecenin baz saatleriyle gndzn iki ucunda da Allah'
tant/noksanlklardan uzak oldugunu gret!
131
Ve kendilerini imtihan etmek iin, basit dnya hayatnn ss olarak,
onlardan kimi iftleri kendileriyle yararlandrdgmz mal, mlk, evlat ve
saltanata sakn gzlerini dikme/ragbetle bakma. Ve Rabbinin rzk daha iyi ve
daha sreklidir.
132
Ve ehline salt [ml ynden ve zihinsel adan destek olmay; toplumu
aydnlatmay] emret, kendin de ona sabrla devam et. Biz senden bir rzk
istemiyoruz. Seni Biz rzklandryoruz. Akbet, Allah'n korumas altnda
olma iindir.


Bu ayetlerde peygamberimizden:
* Msriklerden gelen sikintilar ve grevinin zorlugu karsisinda sabirli olmasi,
* Srekli olarak, zellikle de Araplarin en faal olduklari Gnesin dogusundan
ve batisindan nceki saatlerde onlarin karsisina ikip Rabbini tesbih etmesi,
* Kendisi sikintilar iinde yzse de, evresindeki inansizlarin bolluk iinde
yasamalarina zenmemesi,
* Ehline [ailesine, yakinlarina] salti [ sosyal destekte bulunmayi] emretmesi
ve kendisinin de bu grevi srekli yapmasi istenmektedir.

1045
130. ayette konu edilen tesbih, arpitilarak namaz yapilmis ve bu ayet
namazin bes vakit olduguna kanit gsterilmistir. Oysa ayette konu edilen tesbih,
namazdan nemli ve daha etkin bir ibadettir. Daha nce Kalem, Ala ve Kaf
surelerinde de aiklandigi gibi, tesbih, Yaratani tm nitelikleriyle tanimak ve
tanitmak demektir. Dolayisiyla Yce Allahi tesbih etmek, Onu msriklerin,
bilgisizlerin yakistirdiklari noksanliklardan, iftiralardan tenzih etmek ve sifatlari
geregince yceltmek demektir. Peygamberimizden istenen tesbih budur; yani
Allahin gerektigi gibi tanitilmasi eylemidir.
Bize gre, 131 ve 132. ayetlerin mesaji su sekilde takdir edilebilir: Gnahkr
insanlarin zenginliklerini kiskanmak, sana ve arkadaslarina yakismaz. Sizin iin en
hayirli sey, az da olsa emeginizle kazandiginiz hell maldir. Salih ve muttakiler iin
bu daha hayirli, daha sreklidir. ocuklariniza da hell nimetlerin gnahkrlarin
haram servetlerinden daha hayirli oldugunu gretin. Bu amala onlara salti ikame
etmeyi emredin, nk bu onlarin tutumlarini ve degerler sistemini degistirecek ve
onlarin gnah ve lks yerine temiz bir hayat ve hell kazanci semelerine neden
olacaktir.
132. ayette saltin emredilmesinin arkasindan gelen Biz senden bir rizk
istemiyoruz. Seni Biz rizklandiriyoruz ifadesinden, saltin Allaha bir faydasi
dokunsun diye emredilmedigi, aksine dnya ve ahiret hayatinda mutluluk saglayacak
bir takva dogurmasi sebebiyle ve sirf insanlarin iyiligi iin emredildigi
anlasilmaktadir.

133135. Ayetler:

133,134
Ve inkr edenler: Eliligini iddia eden bu kiyi, Rabbinden bize bir
almet/gsterge getirse ya! dediler. Onlara ilk sahifelerde olan apak deliller
gelmedi mi? Ve eger Biz, onlar bundan nce bir azap ile degiyime/ykma
ugratsaydk, kesinlikle Ey Rabbimiz! Bize bir peygamber gnderseydin de,
alak ve rezil olmadan nce Senin yetlerine uysaydk! diyeceklerdi.
135
De ki: Herkes beklemektedir. Siz de bekleyiniz. Sphesiz dz yolun
sahiplerinin kimler oldugunu ve kimlerin klavuzlandg dogru yolu buldugunu
yaknda;
Vaka 1-7
olacak o vaka oldugu zaman ki o vakanin oluyu iin yalan syleyen yoktur. O
vaka, alalticidir, ykselticidir yeryz yiddetle sarsildika sarsildigi ve daglar ufalandika
ufalanip da toza dumana dnyverdigi zaman ve sizler ey sinif oldugunuz zaman
135
bileceksiniz.


Sure, yaptiklari itirazlara ve ne srdkleri bahanelere karsilik msriklere hak
ettikleri cevabin verilmesiyle sona ermektedir. Ince bir uyarinin yapildigi bu son
ayetlerde verilen mesaj, birok ayette degisik ifadelerle yer almaktadir:

166
Fakat Allah, sana indirdigine ki onu Kendi bilgisiyle indirmitir shitlik eder. Tm yetler
de shitlik ederler. Shit olarak da Allah yeter.
(Nisa/ 166)

1046
15
Kim, kilavuzlanan dogru yolu bulursa, sirf kendi iyiligi iin kilavuzlanan dogru yolu
bulmustur. Kim de saparsa, ancak kendi aleyhine sapmis olur. Ve hibir yk tasiyici baskasinin
ykn ekmez. Ve Biz, bir peygamber gndermedike, azap ediciler olmadik.
( Isra/ 15)

46,47
Ve Biz, seslendigimiz zaman, Tr'un yaninda da degildin. Tersine senden nce kendilerine
uyarici/peygamber gelmeyen bir toplumu uyarman iin ve kendi ellerinin yaptiklarindan dolayi
baslarina bir fenalik geldiginde hemen, Rabbimiz! Ne olurdu bize bir peygamber gnderseydin de,
yetlerine uysak ve mminlerden olsak diyemesinler, onlar gt alsinlar diye Rabbinden bir rahmet
olarak orada geenleri sana bildirdik, seni eli olarak gnderdik.
48
Iste onlara tarafimizdan o hak gelince de, Msya verilen seyler; almetler; gstergeler gibi
ona da verilmeli degil miydi? dediler. Daha evvel Msya verileni rtbas edip reddetmemisler
miydi? Birbirine sirt veren; destekleyen iki sihir; etkili bilgi dediler. Ve Sphesiz biz hepsini kabul
etmeyecegiz dediler.
(Kasas/ 47, 48)

131
Iste bu; Rabbinin, halki ilgisiz, bilgisiz iken, lkeleri haksiz yere degistiren/yikima ugratan
biri olmayisidir.
(Enm/ 131)

Ve Hicr/ 4, Suara/ 208, 209, Furkan/ 41, 42 ve Kamer 26.

Dogrusunu en iyi bilen Allahtir.







46 / VAKIA SURES


GIRIS

1047
Adini 1. ayetteki ','' el-Vakia szcgnden alan sure Mekkede 46. sirada
nazil olmustur. Ancak sure, resm Mushafi dzenleyen sahabe tarafindan, ierik
olarak bu sureye ok benzeyen ve Medinede 97. sirada inmis olan Rahman
suresinin arkasindan tertip edilmistir. Ayetler arasindaki uyum dikkate alindiginda,
surenin bir defada topluca indigi izlenimi edinilmektedir. Sureye ,','' el-Vakiye
[Koruyucu] ve ,=--'' el-Mnciye [Kurtarici] adlari da verilmistir.
Kiyamet sahneleri ile baslayan surede, ahirette olusturulacak insan gruplari ve
bu guruplarin karsilasacaklari sonular aiklanmis, ayrica afak [evresel] ve enfs
[isel] kanitlar gsterilmek suretiyle Allahin varligi, birligi ve gcnn sonsuzlugu
zerinde durulmustur. Bu baglamda, msriklerin Biz, lp toprak ve kemik yigini
olduktan sonra mi, biz gerekten kaldirilacagiz? nceki atalarimiz da mi?
tarzindaki sorularina da cevap verilmistir.
Ne yazik ki, Vakia suresinin okuyanlari fakirlikten kurtarip zenginlestirecegine
dair peygamberimize isnat edilmis bazi rivayetler mevcuttur. Ancak biz, Kurani
gt ve kilavuz olma zelliklerinin disina iterek bu tr beklentilere alet etmeye
ynelik nakillerin birer uydurma oldugu kanaatindeyiz. Bu uydurmalarin
peygamberimize atfedilmesini ise iftiradan baska bir sey olarak grmyoruz.




























46 / VAKIA SURESI

Rahman Rahm Allah adina

Ayetlerin meali:
1048
1-7
olacak o vaka oldugu zaman ki o vakanin oluyu iin yalan syleyen yoktur. O
vaka, alalticidir, ykselticidir yeryz yiddetle sarsldka sarsldg ve daglar
ufalandka ufalanp da toza dumana dnyverdigi zaman ve sizler ey snf
oldugunuz zaman


8
yte sagn ashb, sagn ashb nedir?
9
Ve solun ashb, solun ashb nedir?
10
ne geenler de, ne geenlerdir.
11
yte ne geenler, yaklaytrlanlardr.
12
yte ne geenler, Naim cennetlerindedirler.
13,14
Birogu evvelkilerdendir, ok az da sonrakilerdendir.
24
Onlar,
yaptklarna karylk olarak,
15
mcevherlerle iylenmiy tahtlar zerindedirler.
16
Karylkl onlarn zerinde yaslanrlar.
17,23
evrelerinde, kaynagndan
doldurulmuy testiler, ibrikler, kadehler ki ondan ne baylari agritilir, ne de
akillari giderilir begendiklerinden meyveler, canlarnn ektiginden kuy eti ile;
hi bytlmeyen ocuklar, sakl inciler gibi iri gzller dolayrlar.
25
Orada boy
sz, samalama ve gnaha sokan yeyleri iyitmezler.
26
Sadece sz olarak: Selm
[saglk, esenlik, mutluluk], selm [saglk, esenlik, mutluluk]!
27-34
Ve sagn yaran, nedir o sagn yaran! Onlar, dikensiz kirazlar, meyve
dizili muzlar/akasyalar, uzamy glgeler, fykran su, kesilmeyen; tkenmeyen
ve yasaklanmayan birok meyveler ve ykseltilmiy dyekler iindedirler.
35
Sphesiz Biz, kiraz, muzu, glgeleri, fykran suyu yle bir yaratyla
yarattk.
36-38
Ki onlar, sagn ashb iin albenili ve hepsi bir ayarda hi
dokunulmamylar yaptk.
39,40
Bir cemaat, ogu ncekilerdendir. Bir cemaat da sonrakilerdendir.
41
Ve solun ashb, nedir o solun ashb?
42-48
Onlar ilerine iyleyen bir atey ve kaynar su iindedirler, serin
olmayan, sevimli olmayan kapkara dumandan bir glge iindedirler. Sphesiz
solun ashb bundan nce varlk iinde zevk ve eglenceye dalanlar idiler. Ve
byk gnah; Allah'a ortak kabul etme zerine srar ediyorlard. Ve Biz lp,
toprak ve kemik ygn olduktan sonra m, biz gerekten kaldrlacagz? nceki
atalarmz da m? diyorlard.
49,50
De ki: Sphesiz ncekiler ve sonrakiler malm bir gnn belli
vaktinde/randevu yerine kesinlikle toplanacaklardr.
51
Sonra yphesiz siz, ey
sapklar, yalanlayclar!
52
Kesinlikle zakkumdan bir agatan yiyeceksiniz
53
de
karnlarnz onunla dolduracaksnz.
54
Sonra da onun stne kaynar su
ieceksiniz.
55
Hem de susuzluk illetine tutulmuy develerin iiyi gibi ieceksiniz.

56
Iyte bu, din gnnde onlarin ziyafetleridir.
57
Biz, sizi oluyturduk; dogrulamanz gerekmez mi?
58
Peki dkp
durdugunuz yeyi [meniyi, yumurtay] hi dyndnz m?
59
Siz mi
oluyturuyorsunuz onu, Biz mi oluyturucularz?
60,61
lm aranzda Biz ayarladk Biz. Ve Biz, sizi benzerlerinizle
degiytirmemiz ve sizi bilmediginiz bir yeyde inya etmemiz zerine, nne
geilenler/engellenebilenler degiliz.
62
Ve andolsun, ilk yaratly bildiniz, grendiniz. Peki, dynp gt
almanz gerekmez mi?
63
Peki, ekip durdugunuz yeyi hi dyndnz m?
64
Siz mi bitiriyorsunuz onu, yoksa Biz mi bitirenleriz?
65-67
Dileseydik Biz, kesinlikle onu kuru bir p yapardk da siz, Sphesiz
biz bor altna girmiy kimseleriz! Daha dogrusu, biz her yeyi elinden alnmy
1049
yoksun braklmy kimseler imiyiz! diyerek yayar kalrdnz:
68
Peki, iip
durdugunuz suyu hi dyndnz m?
69
Siz mi buluttan indirdiniz onu, yoksa Biz mi indirenleriz?
70
Dileseydik onu tuzlu yapardk. O hlde karylgn demeniz gerekmez
mi?
71
Peki, yakp durdugunuz o ateyi/oksijeni hi dyndnz m?
72
Siz mi ateyin/oksijenin agacn inya ettiniz, yoksa Biz mi inya edenleriz?
73
Biz ateyi/oksijeni bir ibret/hatrlatma ve l yolcularna bir yarar yaptk.
74
yleyse byk Rabbinin adn arndr/noksanlklardan uzak tut/O'nun
noksanlklardan uzak oldugunu gret!
75
Artk hayr. Necmleri/her indirilmede gelen yetlerin
yerlerini/zamanlarn; iniyini kant gsteririm ki
76
ve eger bilirseniz bu byk
bir kanit gsterimidir,
77
hi kuykusuz o, yerefli Kurn'dr.
78
Saklanmy/korunmuy bir kitaptadr.
79
Ona zihinsel olarak temizlenmiylerden
baykas temas edemez.
80
O, lemlerin Rabbinden indirilmedir.
81
Peki, yimdi siz bu Sz'/Kurn' m kmsyorsunuz?
82
Ve geiminizi yalanlayarak m temin ediyorsunuz/verilen rzklara
yalanlayarak m karylk veriyorsunuz?
83-85
Ancak can bogaza gelip dayandg zaman, siz de o zaman, onun
karysnda bekliyorsunuz, Biz ise ona sizden daha yaknz. Velkin siz
grmezsiniz.
86,87
Peki, mademki cezalandrlmayacakmysnz, eger dogrulardan iseniz
bogaza gelmiy, kmakta olan can geri evirmeniz gerekmez mi?
88,89
Amma eger o, yaklaytrlanlardan ise, artk rahatlk, gzel kokulu
rzk ve bol nimetlerin cenneti vardr.
90,91
Ve eger o, sagn ashbndan ise; artk sana sagn ashbndan selm!
92-94
Ve ama o, hak yoldan sapmy yalanlayclardan ise; iyte kaynar sudan
bir ziyafet! Ve cehenneme atlma!
95
Sphesiz iyte Bizim bu naklettiklerimiz, kesin bilginin, geregin ta
kendisidir.
96
yle ise byk Rabbinin adn arndr/O'nun noksanlklardan uzak
oldugunu gret!





AYETLERIN TAHLILI


1-7. Ayetler:

1-7
olacak o vaka oldugu zaman ki o vakanin oluu iin yalan syleyen yoktur.
O vaka, alalticidir, ykselticidir yeryz siddetle sarsildika sarsildigi ve
daglar ufalandika ufalanip da toza dumana dnsverdigi zaman ve sizler
es sinif oldugunuz zaman


Grldg gibi, 17. ayetler bir cmlenin zarf tmlecini teskil etmektedir.
Cmlenin diger geleriyle yklemi burada degildir. Dolayisiyla surenin 17.
1050
ayetlerinden olusan tmlecin ilk szcg olan '-' iza edatinin mutlaka baglandigi
bir yer olmalidir. Olacak olan o vaka oldugu zaman.... deyip de devaminda
herhangi bir aiklama yapilmazsa, bu kelm bosta kalir, kimse bir sey anlamaz. Bu
durum aynen Ben askerdeyken deyip kelmi kesmeye benzer. Aslinda szn
devam ettirilip askerde neler oldugunun da aiklanmasi gerekir.
Gemiste Kuran zerinde tertil dirayetini gsteremeyen bazi mfessirler, bu
ayetleri bir takim takdirlerle anlamaya ve anlatmaya alismislardir. Bunlardan
Kurtubi ile Razinin ileri srdkleri dsnceler asagidadir:

Buyrukta hazfedilmis ifadeler vardir. Yani o vakianin gereklesecegi zamani hatirlayiniz. el-
Crcani dedi ki: "Iza [zaman]" sila [zaid]dir. Vakia gereklesecektir demektir. Yce Allahin: "O
saat yaklasti" [el-Kamer, 54/1] buyrugu ile; "Allahin emri geldi" [en-Nahl, 16/1] buyruklari gibidir.
Yine bu buyruk: Oru geldi yani zamani yaklasti demeye benzer. Birinci grse gre ise "iza
[zaman]" vakit bildirmek iindir, cevabi da Yce Allahin "Ashabul-meymene, ne ashabul-
meymenedir? [8. yet] buyrugudur.
550

nc Mesele

'Iza edatinin ayetteki mili nedir? Deriz ki: Bu hususta su izah yapilabilir:
1- Bunun mili, kendinden nce geen bir fiildir. Bu durumda, iza kelimesi, mefl- fh
degil de, mefl- bih olmus olur. nceden oldugu dsnlen fiil [mil] de, mahzf zkr[hatirla
ki]" fiilidir. Buna gre Hak Tel sanki "Kiyameti hatirla" demis olur.
2- Bunun mili, Leyse li vakatiha kazibetn ifadesidir. Bu, senin "Cuma gn, benim iin
mesguliyet yok" demen gibi olur.
3- Bunun mili, kiyamet koptugunda kimi alaltilir, kimi ykseltilir gibi ifadelerdir. Bunun
delili ise, ayetteki "hafiz, rafia " ifadelerinin yer alisidir. Bunun milinin, yine ayette geecek olan
"ashab-i meymene..." [Vakia/8] kelimesinin oldugu da sylenmistir ki, bu, "Kiyametin koptugu
gnde, ashab-i meymene..." demektir.
551


Buradaki ve tespitini yaptigimiz birok yerdeki gibi, iinden ikilmaz ve
Kurani anlasilmaz kilan sorunlarin kaynagi, Kurandaki tertilin -olmasi zorunlu
olan dizilisin- ihmal edilmesidir. Ayetlerin indikleri sira ve dzende tertip edilmesi
hlinde bu sorunlar ortadan kalkmaktadir.
Nitekim buradaki sorunu ortadan kaldirmak iin de Vakia suresinin Ta Ha
suresinin devami oldugunu hatirlamak ve Ta Ha suresinin son ayeti ile Vakia
suresinin yukaridaki 17. ayetlerini arka arkaya siralamak yeterli olmaktadir. Buna
gre, Vakia suresinin basindaki iza edatinin amili, Ta Ha suresindeki
fesetalemune [yakinda greneceksiniz] fiilidir. Ama grldg gibi, tertip
sirasinda cmle blnms, ana cmle ile ana cmlenin zarf tmleci arasina 35
surenin ayetlerinden olusan 222 sayfa tutarinda bir duvar rlmstr. Biz, sitemde
bulundugumuz ve Kurani anlasilmaz bir sekle sokan bu durumun mutlaka
dzeltilmesi gerektigini dsnyoruz.
Szn ettigimiz tertiple ilgili dzeltme yapildiginda, yani Ta Ha suresinin
135. ayeti ile Vakia suresinin 17. ayetleri birlestirildiginde paragraf asagidaki
sekilde olusmakta ve ortada hibir sorun kalmamaktadir:

De ki: Herkes beklemektedir. Siz de bekleyiniz. Sphesiz dz yolun
sahiplerinin kimler oldugunu ve kimlerin dogru yolu buldugunu yakinda; olacak o
vaka oldugu -ki onun [o vakanin] oluu iin yalan syleyen yoktur. O [o vaka],
alalticidir, ykselticidir-, yeryz iddetle sarsildika sarsildigi ve daglar

550
(Kurtubi; el Camiu li Ahkamil-Kuran)

551
(Razi; Mefatihul-Gayb)
1051
ufalandika ufalanip da toza dumana dnverdigi ve sizler e [sinif] oldugunuz
zaman bileceksiniz.

Mteaddit defalar belirttigimiz gibi, Kurandaki belig ifadelerin ayni belgatle
Trkeye aktarilmasi mmkn degildir. Bu nedenle, konumuz olan ayetlerdeki
ifadelerin anlamlarini tam olarak meale yansitma konusundaki aczimizi bir kez daha
samimiyetle itiraf ediyor ve seilmis szcklerin derin anlamlarini sunuyoruz.

','' EL VAKIA

Olan, meydana gelen, olmasi kesin olan sey anlamina gelen Vakia
szcg, burada el-Vakia seklindeki belirtili hliyle zellesmis ve kiyametin
adlarindan birisi olmustur. el-Vakia szcgnden baska Kuranda kiyamet iin
el-Kariah, el-Hakkah, es-Sahhah, et-Tammeh gibi isimlesmis szckler de
kullanilmistir. Bunlarin hepsi de kiyamet olayinin byklgn ve ciddiyetini
yansitan szcklerdir. Yerleri geldike her biri ayrica tahlil edilecektir.
Burada el-Vakia szcgyle isimlendirilmis olan Vakia olayi, Hakkah
suresinde syle aiklanmistir:

13-17
Sr'a bir tek fleme flendigi, yeryz ve daglar yerlerinden kaldirilip bir arpisla birbirine
arpilarak darmadagin oldugu zaman, iste o gn, o olay olmustur. Ve gk yarilmistir, artik o, o gn
dayanaksizdir. Tm gler, semanin evresindedirler. O gn Rabbinin byk tahtini; varligini
birligini, yceligini, en yksek makamin sahibi oldugunu, yok edilen eski varliklarin yerine yaratilan,
daha iyi, daha mkemmel yeni varliklar yansitirlar.
(Hakkah/ 1315)

Onun [o vakanin] oluu iin yalan syleyen yoktur

Ayette geen --' kazibetn szcgnn sonundaki tn ekinin vakiat
szcgyle uyum saglamak iin kullanilmis oldugu sylenebilecegi gibi, szcge
mbalga anlami katmasi sebebiyle kullanildigi da ileri srlebilir. Sz konusu ek,
bu ikinci durumda cmlenin syle bir anlama gelmesini saglamaktadir: Bu olacak
vaka o kadar gerektir ki, onun olusu hakkinda hi kimse yalan sylemedi. Tm
akilli, bilgili, bilinli insanlar o vakanin gereklesecegini syledi, onu yalanlamadi.
Onun gereklesecegini syleyen herkes, bu sz ile dogruyu sylemis olmaktadir.
Sz konusu vakanin gereklesecegi ve onu son ana kadar yalanlayanlarin
olayin gerekligi karsisinda bu yalanlamalarindan vazgeecekleri, degisik slplarla
baska ayetlerde de dile getirilmistir:

84
Sonra da ne zaman hismimizi grdler: Allah'in birligine inandik ve O'na ortak kostugumuz
seyleri kabul etmedik dediler.
(Mmin/ 84)

47
Allah'tan, kendileri iin dns yeri olmayan geri evrilemeyecek gn gelmeden nce,
Rabbinizin agrilarina karsilik veriniz. O gn, sizin iin siginacak bir yer yoktur, sizin iin
tanimayacak hle getirmek/ taninmamak da yoktur.
( Sra/ 47)

1-3
Bir isteyen, ykselme zamanlari sahibi Allah'tan, kendisini savacak kimsenin olmadigi;
engellenemeyen, kfirlere; Allah'in ilhligini ve rabligini bilerek reddeden kimselere zg, olacak
azabi istedi.
(Mearic/ 1- 3)
1052

o [o vaka], alalticidir, ykselticidir.

Paragrafin bu blm yine Kuran tarafindan daha nce Ta Ha suresinin 105
112. ayetlerinde aiklanmisti:

105-107
Sana daglardan soruyorlar, de ki: Rabbim onlari savurduka savuracaktir. Bylece onlari
dmdz bos bir hlde birakacak. Orada bir ukur ve bir tmsek grmeyeceksin.
108
O gn, hibir egriligi olmayan o davetiye uyarlar ve Rahmn [yarattigi btn canlilara
dnyada oka merhamet eden Allah] iin sesler kisilmistir. Artik sadece hafif bir ses duyacaksin.
109
O gn, Rahmn'in [yarattigi btn canlilara dnyada oka merhamet eden Allah'in]
kendisine izin verdigi ve szce hosnut oldugu kimseler hari, yardim-destek, yarar saglamaz.
110
Allah, yardim grmeyenlerin nlerindeki ve arkalarindaki seyleri bilir. Onlar ise O'nu
bilgice kusatamazlar.
111
Ve kisiler, diri ve btn yarattiklarini gzetip duran Allah iin bas egmistir. Bir sirke
bulasarak yanlis; kendi zararlarina is tasiyan kimseler gerekten zarara ugramistir.
112
Ve her kim iman eden biri olarak dzeltmeye ynelik islerden yaparsa, artik o, bir
haksizliktan ve hakkinin yenileceginden korkmaz.
(Ta Ha/ 105112)

Burada, alaltma ve ykseltmenin olaya izafe edilmesi mecazendir. Bunun
bir baska rnegi de Sebe suresinin 33. ayetindedir. Insanlarin hile yapmalari orada
mecazen gece ve gndze izafe edilmistir.
Ayette olay ile neyin alalip neyin ykselecegi aika sylenmemis,
hazfedilmistir. Ancak alalma ve ykselme kavramlari Araplarca hem mekn,
hem de konum [stat] iin kullanilmaktadir. Mesela mekn iin alak yer, konum
iin de izzet anlaminda kullanilmasi gibi. Buna gre, ifadenin hem evrene ait
alalma ve ykselme hem de insanlara ait alalma ve ykselme seklinde
anlasilmasi mmkndr.
Evrene ait alalma ve ykselme Kuranda birok ayette konu edilmistir:

5
Daglar da atilmis renkli yn gibi olur.
(Kariah/ 5)

1,2
Ey insanlar! Rabbinizin korumasi altina girin, sphesiz kiyametin kopus aninin sarsintisi ok
byk bir seydir. Onu greceginiz gn, her emzikli kadin emzirdiginden vaz geer. Ve her hamile
kadin tasidigini birakir. Ve sen, insanlari sarhos olmadiklari hlde sarhos grrsn. Velkin Allah'in
azabi ok siddetlidir.
(Hacc/ 1)

14
O gnde ki; yer ve daglar sarsilir ve daglar eriyip akan bir kum yiginina dnsr.
(Mzzemmil/ 14)

Zilzal 1-3
yeryz, kendi sarsintisiyla sarsildigi, yeryz, agirliklarini ikardigi ve insanin, Bu
yeryzne ne oluyor! dedigi zaman
1053
(Zilzal/1 -3



Yedinci yetin basindaki , ve baglaci cmleyi _, vakaa fiili zerine
atfettiginden ayetin anlami ve sizler e [sinif] oldugunuz zaman greneceksiniz
demektir. Bylece Ta Ha suresinin 135. ayetindeki bileceksiniz fiili, yine bir zarf
tmleci olan bu ayeti de kapsamis olmaktadir. Bu durumda Ta Ha/135 ile baslayan
cmle tam olarak su anlami ifade etmektedir:
De ki: Herkes beklemektedir. Siz de bekleyiniz. Sphesiz dz yolun
sahiplerinin kimler oldugunu ve kimlerin dogru yolu buldugunu yakinda; .. ve
sizler e [sinif] oldugunuz zaman bileceksiniz.

Yani Rabbimiz bu ifade ile insanlarin mahserde grupta toplanacagini
bildirerek akilli insanlari lmeden, mahsere ikmadan, is isten gemeden, olacaklari
aynelyakin ve hakkalyakin grenmeden akillarini baslarina almaya davet
etmektedir. Bu olaylar gereklestikten sonra pismanligin fayda vermeyecegi de yine
bu ayetlerin mesaji kapsamindadir.
Buradaki sizler seklindeki hitap her ne kadar Kuranin indigi zamanki
kisilere ve simdiki okuyuculara imis gibi grnyorsa da, aslinda ilk insandan
kiyamet gnne kadarki tm nesillere yneliktir.

810. Ayetler:

8
yte sagn ashb, sagn ashb nedir?
9
Ve solun ashb, solun ashb nedir?
10
ne geenler de, ne geenlerdir.

8. ayetin - fa-i tafsiliyye [detaylandirma fasi] ile baslamasi, 7. ayette sz
edilen siniIin aiklanmasina burada baslandigini gstermektedir. 810. ayetlerde
yapilan aiklamaya gre insanlar ahirette sinifta toplanacaklardir:
- Sagin ashabi
- Solun ashabi
- Sabikun [ne geenler, grevi nce yapanlar]

8. ve 9. ayetlerde, sagin ashabi ve solun ashabi iin Sagin ashabi nedir?
ve Solun ashabi nedir? seklinde birer soru cmlesi yer almistir. Daha nce Kariah
suresinde karsilastigimiz, ileride de Hakkah suresinde karsilasacak oldugumuz
szcgn tekrari ile yapilan soru cmleleri, dikkat ekmek, meselenin nemini
belirtmek ve bunun sasilacak bir hl oldugunu beyan etmek iin kullanilan bir ifade
tarzidir.
10. ayette, ,--' -'' es-Sabikun szcgnn tekrarlanmasi suretiyle, mpteda
ve haberden olusan bir isim cmlesi olusturulmustur. Dikkat ekmeye ynelik bir
ifade tarzi ile olusturulan bu cmlenin anlamini da Trkede ne geenler,
gerekten nde olmayi hak etmis kimselerdir seklinde aiklamak mmkndr.

Sagin Ashabi ve Solun Ashabi ifadelerinin ne anlama geldigi, daha nce
Beled suresinin 18, 19. ayetlerinin tahlilinde aiklanmisti.
1054
Ancak yararli olacagini dsnerek sz konusu aiklamalari burada da tekrar
ediyoruz:
ASHBU'L-MEYMENE: Szlklerde --,- [meymene] szcg iin ,-,
[yemn] veya -, [yumn] szcklerinden tremis olmasina gre sag el veya
ugurlu/bereketli karsiliklari verilmistir.
Kelimenin -, [yumn] szcgnden tredigi kabul edilirse, ashbu'l-meymene
deyimi, bahti iyi olan, bereketli, mutluluk sahibi anlamina gelir. Eger yemn
szcgnden tredigi kabul edilirse, bu takdirde de sag el anlamina gelir ve yette
yksek mertebe anlaminda kullanildigi anlasilir. nk Araplar iin sag el,
kuvvet ve serefin semboldr. Nitekim hrmet edilen kimseler meclislerde sag
kseye oturtulur ve bir kimseye verilen deger,-,''- _

-- ` [fulnun minn bi'l-


yemn=o benim sag kolumdur] ifadesi ile belirtilirdi. Bu ifade gnmzde de aynen
kullanilmaktadir.
ASHBU'L-MESEME: ---- [meeme] szcg, -- [um] kelimesinden
tremis olup ugursuzluk, talihsizlik demektir. Araplar, uma [ugursuzluk]
szcg ile .'-- [iml=sol el] szcgn ayni anlamda kullandiklarindan,
szlklerde uma szcgnn anlami, sol el olarak belirtilmistir. Sefere ikan bir
kimsenin sol tarafindan bir kusun umasini ugursuzluk sayan Araplarda sol el,
zayifligin ve zilletin simgesidir. Nitekim nemsiz ve asagi mevkide grlen kimseler
meclislerde sol tarafa oturtulur ve bir kimsenin degersiz oldugu .'-

-''- _

-- `
[fulnun minn bi'-iml=o benim sol kolumdur] ifadesi ile belirtilirdi. zetle
----'' -'=-' [ashbul-meeme], Allah'in asagiladigi bedbaht kimselerdir ve O'nun
huzurunda sol tarafta bulunacaklardir.

NE GEENLER

ne gemek ifadesi, bir yarisi agristirmaktadir. Zaten Rabbimiz de
Kuranda bizleri birok iste ortak hareket etmeye, iyi islerde yarismaya davet
etmistir:

17-20
Kesinlikle sizin dsndgnz gibi degil! Dogrusu siz, yetimi, stn-saygin bir sekilde
yetistirmiyorsunuz. Yoksulun yiyecegi zerine birbirinizi zendirmiyorsunuz. Oysa mirasi
yagmalarcasina yle bir yiyisle yiyorsunuz ki! Mali yle bir sevisle seviyorsunuz ki, yigmacasina!
(Fecr/ 17, 20)

1-3
Yasadiginiz agin insanlik hli kanittir ki iman eden, dzeltmeye ynelik isler yapan, hakki
tavsiyelesen; birbirinin olmazsa olmazi sayan/ gtlesen ve sabri tavsiyelesenlerin; birbirinin olmazsa
olmazi sayanlarin / gtlesenlerin disindaki tm insanlar, kesinlikle tam bir kayip, zarar, bunalim, aci
iindedir.
(Asr/ 13)

Ve l-i Imran/ 133, Hadid/ 21, Tvbe/ 100, Mmin/ 61 ve Hadid/ 10.


Biliyoruz ki, Snnetllahta karsilik amel cinsindendir:

6-13
d toplumuna, stunlarin sahibi Irem'e ki, beldeler iinde bir benzeri oluturulmamiti,
vadilerde kayalari kesen Semd toplumuna, o kaziklarin sahibi; muhtesem ordulari olan/ grlmemis
iskenceler eden Firavun'a Rabbinin ne yaptigini grmedin mi/dsnmedin mi? Onlar ki, o lkelerde
azitmislardi. Dolayisiyla da oralarda bozgunculugu ogaltmislardi. Onun iin de Rabbin zerlerine
azap kamisi yagdirdi.
(Fecr/ 13)
1055


O hlde, dnya hayatinda salihati islemekte yarisip ne geenler, dnyada nasil
nde yer aldilarsa, ahiret hayatinda da gerek cennete giriste, gerekse nimetlere
erismede yine nde yer alacaklardir.

11. Ayet:

11
yte ne geenler, yaklaytrlanlardr.

Bir nceki ayette ,--' -'' es Sabikun [ne geenler, nde olanlar] ifadesi ile
nitelenenler, bu ayette biraz daha aiklanmis ve ,- -- mukarrebun
[yaklastirilanlar] olarak nitelenmistir. Yaklastirilmanin ne demek oldugu ise Sebe
suresinde aiklanmistir:

37
Ve sizi huzurumuza yaklastiracak olan, mallariniz ve evlatlariniz degildir. Ancak kim iman
eder ve dzeltmeye ynelik isleri yaparsa, iste onlar; kendileri iin yaptiklarina karsi kat kat karsilik
olanlardir. Ve onlar, yksek ksklerinde gven iindedirler.
(Sebe/37)

Grldg gibi, Rabbimiz, burada mukarrebun olarak niteledigi kisilerin
kimler oldugunu Sebe suresinde aiklamis ve bunlarin iman etmis, salihati
islemis kisiler oldugunu aika beyan etmistir.

12. Ayet:

12
yte ne geenler, Naim cennetlerindedirler.

810. ayetlerde bildirilen ahiretteki insan gruplarinin konumlari bu ayetten
itibaren aiklanmaya baslanmis ve ilk olarak da es Sabikun [ne geenler] konu
edilmistir. Bylece nde olanlar siniIina anlatimda da ncelik taninmistir.
Ayette onlar cennetlerdedir denilmeyip de Naim cennetlerindedirler
denilmesi dikkat ekicidir. Naim szcg lgatte bol, ok, sonsuz nimetler
bulunduran demektir. Dnyadaki bag, bahe ve bostanlarin daima bakim, budama,
sulama gibi emek istedigi ve yorgunluga sebep oldugu dsnlrse, ne geenlere
vaat edilen Naim cennetlerinin dnyadakiler gibi klfeti olmayan, sirf yararlanmaya
ve safa srmeye ynelik oldugu anlasilmaktadir. es-Sabikuna verilen Naim
cennetler mjdesi, surenin 88, 89. ayetlerinde tekrar gndeme gelecektir.

13, 14. Ayetler:

13,14
Birogu evvelkilerdendir, ok az da sonrakilerdendir.

es-Sabikun hakkinda bilgi veren bu ayetlerde evvelkiler ve sonrakiler
ifadeleri ile kimlerin kastedilmis oldugunun dikkatle dsnlmesi gerekir.
Eger evvelkiler ve sonrakiler ayriminin zamana gre yapildigi kabul
edilir ve ayrimi belirleyen zaman olarak da bu ayetlerin indigi dnem benimsenirse,
Naim cennetlerinden yararlanacak olanlarin ogunun peygamberimizin elilik grevi
yaptigi dnemden evvel yasayanlardan oldugu, ok azinin da bu dnemden sonra
yasayacaklardan olacagi anlasilir. Ancak bu kabulleri benimsemelerine ragmen
bazilari Naim cennetlerinden yararlanacak olanlarinin ogunun Muhammed
1056
mmetinin ilklerinden, ok azinin da sonrakilerinden oldugunu iddia etmislerdir.
Ne var ki, ahirete, mahsere ait beyanlarin normal olarak ilk insandan son insana
kadar herkesi kapsamasi gerektigi hususu dikkate alinirsa, bazilarinca yapilan bu
ayrimin gereki olmadigi hemen grlebilir.
Eger evvelkiler ve sonrakiler ayriminin zamana gre degil de olaya
gre yapildigi kabul edilir ve olay olarak da herhangi bir Allah elisinin yaptigi
davet benimsenirse, Naim cennetlerinden yararlanacak olanlarin ogunun elilerin
davetlerinin ilk dnemlerinde onlara destek verenler oldugu, azinin da bu dnemler
disinda yasayanlar oldugu anlasilir. Bize gre, yukarida mealleri verilen ayetlerden
Hadid suresinin 10. ve Tvbe suresinin 100. ayetleri bu grs desteklemektedir.
Aslinda yukaridaki grslerden hangisi benimsenirse benimsensin, Rabbimizin
bu ayetlerde bizlere vermis oldugu su iki mesaj hi degismeyecektir:
1- Sabikun lsnde cennet hak edenlerin sayilari srekli azalmaktadir.
2- Zor dnemlerde islenen amel, normal dnemlere nazaran daha degerlidir.

24
Onlar, yaptklarna karylk olarak,
15
mcevherlerle iylenmiy tahtlar
zerindedirler.
16
Karylkl onlarn zerinde yaslanrlar.
17,23
evrelerinde,
kaynagndan doldurulmuy testiler, ibrikler, kadehler ki ondan ne baylari
agritilir, ne de akillari giderilir begendiklerinden meyveler, canlarnn
ektiginden kuy eti ile; hi bytlmeyen ocuklar, sakl inciler gibi iri gzller
dolayrlar.
25
Orada boy sz, samalama ve gnaha sokan yeyleri iyitmezler.
26
Sadece sz olarak: Selm [saglk, esenlik, mutluluk], selm [saglk, esenlik,
mutluluk]!

Not: Bu pasaj, Resmi mushaftan farkli tertip edilmistir.

Bu ayet gurubundaki bazi ifadelerin anlamlari arpitilmis ve kadinlarin adeta
erkeklere sunulan birer zevk objesi olduklari ynnde kanaatler olusturulmustur. Bu
nedenle ilgili ayetler zerinde yeteri kadar durmak ve anlamlarini dikkatlice
incelemek gerekmektedir.
Klsik eserlere bakildiginda, Allahin erkeklere iltimas yaptigi ve kadinlari
ikinci sinif insan olarak yarattigi seklinde yanlis bir izlenim verdikleri
grlmektedir. Oysa Kuranda byle bir ayrimin, iltimasin yapildigini
dsndrecek herhangi bir anlam bulmak mmkn degildir. Dolayisiyla, erkek
egemen kltrlerin penceresinden bakarak kadina dsk konumlar bien din
grsler Kuranla zdeslestirilmemeli, Islma aykiri bu tr grsler ihtiva eden
meal ve tefsirlere de son derece ihtiyatla yaklasilmalidir. Ayetlerin anlamlarinda
arpitmalar bulunan bu tr eserleri, meal ve tefsir alismasi yapanlarin tmyle
erkek olusuyla iliskilendirmek mmkndr. Mmin kadinlarin bu alanda ortaya
koyacaklari alismalar, kadin konusundaki yanlis degerlendirmelerin tashih
edilmesinde nemli yararlar saglayacaktir.
Konumuzla ilgili tahlile, kesin olarak bilinmesi ve hi akildan ikarilmamasi
gereken bazi noktalarin vurgulanmasiyla baslamayi gerekli gryoruz:
Fizik ve biyolojik yapimiz, zerinde yasadigimiz dnya kosullari ile uyum
hlindedir. Mesel, isigi grebilmemiz iin gzlere, yasamimizi srdrebilmemiz
iin akciger, karaciger, mide, bbrek gibi i organlara, neslimizi devam ettirmek iin
1057
de reme organlarina sahibiz. Btn bu sistemik yapilar, evrenin isleyis yasalarina
uygun olarak hayatimizi srdrmeye hizmet eden bir tasarimi yansitmaktadir. Oysa
ahirette yasam ve yasam kosullari degisecektir (Hicr/48). Ister cennet ister cehennem
olsun, ahiretteki kosullari, o yasamin gereklerini bu dnya yasamina uygun olan
aklimizla, izanimizla, sezgimizle kavrayabilmemiz mmkn degildir. Bu sebeple,
ahiretle ilgili olan hususlar [mesel cennetteki nimetler] bize hep sembolik olarak,
rnekleri gsterilmek suretiyle ifade edilmistir (Rad/35, Muhammed/15). Zaten
ahireti tasvir eden ayetlerin tmyle incelenmesinden, bizim oradaki yasama uyumlu
bir yapida olacagimiz, yani yeniden diriltildigimizde bilmedigimiz baska bir sekilde
insa edilmis olacagimiz anlasilmaktadir.
Kuranin aik ifadelerine gre; lm, hastalik, yorgunluk, alik, susuzluk gibi
kavramlarin hibirinin varligi cennette sz konusu olmayacaktir. Orada nimetlerin
yenmesi, iilmesi ihtiyatan degil zevkten, sefadan olacaktir. Rabbimiz oradakilere
hibir kisitlama getirmeyecek ve istedikleri her seyi ltfedecektir (Fussilet/31).
Cennette hibir yasagin olmadigini, oraya girmeye hak kazanmis mminlere
istedikleri her seyin verilecegini bildiren ayetlere dayanarak denilebilir ki, cennette
cinsel haz ve zevk isteyenlere de bu isteklerinin verilecegini dsnmek elbette ki
mmkndr. Ama bu haz ve zevklerin tatmin araci olarak orada da dnya
hayatindaki esler gibi, erkekler iin kadin cinsinden, kadinlar iin erkek cinsinden
esler verilecegini dsnmek yanlistir. nk Nisa suresinin 57. ayetinde ahirette
verilecegi belirtilen esler, konumuz olan ayetlerde ve Tur suresinin 20. ayetinde
bahsedildigi gibi, ahirete zg ve orada yaratilacak olan esler olup o eslerin dnya
hayatindaki eslerle karistirilmamasi gerekir. Dnya hayatinda birbirinden farkli
inan ve amelleri olan esler, eger hak etmislerse, evltlari, ana babalariyla beraber
cennete gireceklerdir (Rad/23). Ama cennetten sahnelerin anlatildigi pasajlar iyi
tetkik edildiginde, cennetteki bu beraberligin dnyadaki es, ana, baba, evlt
konumlari ile degil, ahbap, arkadas konumu ile gereklesecegi anlasilmaktadir.
Ahiretle ilgili Kuran bilgilerin zet olarak tazelenmesinden sonra, konu ile
ilgili tahlil alismalarindaki ikinci asama Arap dilindeki bazi teknik ayrintilarin
incelenmesi olmalidir. Diger birok dil gibi, Arapa da szcklerinde mzekker
[eril] ve mennes [disil] ayrimi olan bir dildir. Mesel Trkede, ister kadin ister
erkek olsun, nc kisiler sadece o zamiri ile ifade edilirken, szcklerinde eril
ve disil ayrimi olan Arapada nc sahis zamiri olarak erkekler iin hve,
kadinlar iin hiye szckleri kullanilir. Szcklerdeki eril disil ayrimi Arapada
sadece sahis zamirlerine mahsus olmayip isim, fiil ve edat cinsinden tm szcklerin
yapisinda grlmektedir. Ayrica Arapada eril disil ayrimli szckler kapsaminda
ele alinabilecek baska genel ilkeler de mevcuttur. Bu ilkeler sunlardir:
- Tm ogul szckler disil yapi ile ifade edilirler.
- Cansiz nesneler genellikle mecazen disil kalipla ifade edilirler.
- Kanun, tzk, ynetmelik gibi toplumu ilgilendiren resm yazilar hep eril
ifadelerle yazilirlar.

Arapanin bu kurallari, Arapa inmis olan Kuranda da aynen uygulanmis ve
tm ogul szckler ve ogul esya isimleri disil yapilarla ifade edilirken, topluma
ynelik hkmlerde hep eril szckler kullanilmistir. Ancak Kuranda geen bu
ifadelerdeki erillik veya disillik, szcklerin sadece dil teknigi bakimindan gerekli
olan bir sekil sartini ifade etmektedir. Bundan dolayi da o szcklerle ifade edilen
varliklarin gerek cinsiyetlerini gstermemektedir.
Mesel, asagidaki ayette korunup sakinanlar olarak evirdigimiz muttakn
szcg cemi mzekker [ogul eril] bir szcktr:
1058

2-4
Iste bu kitap; kendisinde hi kusku yoktur, issiz yerlerde iman eden, salti ikame eden [ml
ynden ve zihinsel aidan destek olma; toplumu aydinlatma kurumlarini olusturan-ayakta tutan],
kendilerini riziklandirdigimiz seylerden Allah yolunda harcama yapan, sana indirilene ve senden
nce indirilene iman eden Allah'in korumasi altina girmis kisiler ki bunlar, hirete de kesinlikle
inanirlar iin bir kilavuzdur.
(Bakara/ 2, 3)

Eger Arapanin yukarda belirttigimiz topluma ynelik hkmlerin eril
szcklerle ifade edilme kurali bilinmez veya dikkate alinmazsa, bu ayetten
korunup sakinanlarin, gaybe inananlarin ve salati ikame edenlerin hep erkekler
oldugu yolunda yanlis bir anlam ikarilabilir. Ayni sekilde, yine bu kural
bilinmeden veya dikkate alinmadan Mminun suresinin 111. ayetleri de yanlis
degerlendirilebilir:

1
Kesinlikle, inananlar durumlarini korudular/ zafer kazandilar.
2
Onlar, saltlarinda [ml ynden ve zihinsel aidan destek olmalarinda; toplumu aydinlatmaya
alismalarinda] gsterissiz/ samimi olan kimselerdir.
3
Ve onlar, bos seylerden yz eviren kimselerdir,
4
Ve onlar, zekti isleyen/vergiyi veren kimselerdir,
5-7
Ve onlar, iffetlerini koruyan kimselerdir, eleri veya szlemelerinin sahip olduklari ayri,
nk bundan dolayi kinanamazlar, oysa bunun tesine gitmek isteyenler, ite onlar, sinirlari
aanlarin ta kendileridir.
8
Ve onlar, emanetlerine ve antlasmalarina riyet eden kimselerdir.
9
Ve onlar, saltlarini [ml ynden ve zihinsel aidan destek olma; toplumu aydinlatma
kurumlarini] koruyan kimselerdir.
10,11
Iste onlar, iinde temelli kalacaklari Firdevs cennetine son sahip olan son sahiplerin ta
kendileridir.
(Mminn/ 111)

Grldg gibi, 1. ayette geen mminler szcg eril ve ogul bir
yapidadir. Szcgn eril ve ogul bir yapida olmasi sebebiyle ayetten lfiz olarak
mminlerin erkek oldugu yolunda yine yanlis bir anlam ikarmak mmkndr.
Diger taraftan, ayni kural geregince 211. ayetlerde yer alan ve eril ogul yapidaki
mminler szcgne gnderilmis olan btn onlar szckleri ve onlar
szcgyle ifade edilen kisilerin nitelikleri de eril szcklerle ifade edilmistir.
Dolayisiyla, eril ifadelere bakarak Mminun suresinin 111. ayetlerinden olusan
pasajda aiklananlarin kadinlarla hi ilgisi olmadigi kanaatine varilabilir.
Elbette ki bu yaklasim yanlistir ve dinimiz aisindan son derece vahim
sonulara yol aabilir bir mahiyettedir. nk yukaridaki rneklerin disinda, salat,
oru, infak, sadaka, cihat, tvbe gibi Kurandaki btn emirler ve yasaklar eril
kaliplarla ifade edilmistir. Arapadaki bu nemli kurali bilmemek veya bu kurali hi
dikkate almamak insani Kurandaki emir ve yasaklarla ilgili olarak kadinlarin
Allahin muhatabi olmadigi veya kadinlarin mkellef kilinmadigi gibi yanlis
kanaatlere gtrebilir. Mesela asagidaki ayetlere bakarak cennetin sadece erkeklere
mahsus oldugu gibi arpik bir anlayisa dslebilir:

31-37
Kesinlikle Allah'in korumasi altina girmis kisiler iin, Rabbinden; gklerin, yerin ve bu
ikisi arasindakilerin Rabbinden; Rahmn'dan [yarattigi btn canlilara dnyada oka merhamet eden
Allah'tan] bir karsilik ve yeterli bir bagis olarak korunaklar/ kurtulus meknlari; sulak baglar-
baheler, zmler, hepsi bir seviyede tomurcuklar; iek baheleri, dolu dolu su kaplari vardir. Onlar,
orada bos bir sz ve yalan duymazlar. Onlar, O'nun huzurunda sz sylemeye g yetiremezler.
(Nebe/ 3136)

1059
Hlbuki kadinlarin da Allahin emir ve yasaklarina muhatap olduklari ve
mkellefiyetlerinin geregini yerine getirmekten sorumlu tutulacaklari tartismasizdir.
Bunun gibi, cennet de dl olarak kadin ve erkek ayrimi olmadan Rabbimiz
tarafindan tm hak edenler iin hazirlanmistir. Buna aykiri grs ve kanaatlere
sapmak, koyu bir cehaletten ve izanini kaybetmis bir mantiktan baska bir seyle
aiklanamaz. Bu cehalet ve arpik mantigin yol aabilecegi en rezil sonu ise,
birilerinin ikip Allah da erkektir diyebilmesidir. Zira Yce Rabbimizi tanitan
ayetler de eril szcklerle ifade edilmistir ve cehaletin karanliginda olusmus bir
mantigin Kurandaki eril szcklere bakarak byle bir bataga saplanmasi ok uzak
bir ihtimal degildir.
Konumuz olan ayetlerin anlamlarinin saptirilmasi da yine yukarida
belirttigimiz kurallardan birinin bilinmemesinden ya da art niyetle ihmal
edilmesinden kaynaklanmaktadir. Szn ettigimiz bu kural, ogul szcklerin disil
yapiyla ifade edilmesi kuralidir. Konumuz olan ayetlerdeki anlamsal saptirma,
szn ettigimiz kuralin bir geregi olarak disil yapida kullanilmis olan szcklerin
anlamlarinin da disillestirilmesi seklinde gereklestirilmistir. Oysa ayetlerdeki
szcklerin kural geregi olarak disil yapida olmalari onlarin gerekte de disil
olduklari anlamina gelmemektedir. Bu ogul szcklerin, grnsteki disillikleri
disinda, anlam olarak disillikle hibir alkalari yoktur. Mesel, Rahman suresinin
asagidaki ayetlerinde sz edilen esler her ne kadar disil szcklerle ifade
edilmislerse de, gerekte cinsiyeti kadin olan esler olduklari anlamina
gelmemektedirler:

56
Oralarda, daha nce bildik, bilmedik, gemis, gelecek hi kimse tarafindan dokunulmamis; el
ve gz degmemis, bakislarini dikenler vardir.
(Rahman/ 56)

70
O meyvelerin ilerinde iyilikler-gzellikler vardir.
71
Peki siz ikiniz, Rabbinizin g yetirdiklerinin; essiz gcnn, essiz nimetlerinin hangisini
yalanliyorsunuz?
72
adirlara kapanmis parlak gzller vardir.
73
Peki siz ikiniz, Rabbinizin g yetirdiklerinin; essiz gcnn, essiz nimetlerinin hangisini
yalanliyorsunuz?
74
Bunlardan nce onlara bildik-bilinmedik hi kimse dokunmamistir.
(Rahman/ 70- 74)


Bu eslerin ne cinsiyetle ne de cinsellikle alkasi vardir. Ayetlerde geen
dokunulmamis sifatindan, Rabbimizin cennete girmeye hak kazananlari ahirette
kimsenin bilmedigi yeni yaratilmis eslerle eslestirecegi anlasilmaktadir. Bu eslerin
insan tarafindan bilinmeyen cinsten olduklari sylendigine gre, disi olarak
nitelenmeleri de dogru bir yaklasim degildir.
Bilgisizlik veya art niyetlerle yapilan arpitmalardan biri de, bu eslerle ilgili
olarak din kltrmze yanlis gemis olan huri szcg hakkindadir. Huri
1060
szcgnn ne anlama geldiginin iyi anlasilmasi iin ncelikle asagidaki ayetlerin
incelenmesi gerekir:

51-57
Sphesiz ki Allah'in korumasi altina girmis kisiler, Rabbinden bir armagan olarak gvenli
bir makamdadirlar; bahelerde ve pinarlardadirlar. Onlar, karsilikli oturarak ince ipekten ve parlak
atlastan elbiseler giyerler. Iste byle! Biz, onlari iri siyah gzllerle/ en ideal tiplerle eslestirdik. Onlar,
orada gven iinde her esit meyveyi isteyebilirler. Onlar orada ilk lmden baska bir lm tatmazlar.
Ve Allah onlari cehennem azabindan korumustur. Iste bu, byk kurtulusun ta kendisidir.
(Duhan/ 51- 57)


17-20
Sphesiz Allah'in korumasi altina girmis kisiler, Rablerinin kendilerine verdigi ile sira sira
dizilmis koltuklara yaslanarak, zevk sef srerek cennetlerdedirler, nimetler iindedirler. Ve Rableri
onlari cehennem azabindan korumustur. Biz onlari iri gzllerle eslestirdik de. Yaptiklariniza
karilik afiyetle yiyin, iin!
21
Ve iman eden, soylari da iman ile kendilerine uyan kimseler; iste Biz, onlarin soylarini da
kendilerine kattik. Kendilerinin amellerinden bir sey eksiltmedik. Herkes kendi kazandigiyla rehindir.
22
Onlara canlarinin istedigi meyveler ve etlerden bol bol sergiledik.
23
Orada, kendisinde bos sz, samalama ve gnaha sokma olmayan bir kadehi kapisirlar.
24
Ve kendilerine ait birtakim delikanlilar onlarin etrafinda dnerler; sanki onlar sedefleri iine
gizlenmis inci gibidirler.
25-28
Birbirlerinin yzne dnp soruyorlar: Gerekte biz daha nce ailemiz iinde
korkanlardan idik. Allah bizi kayirdi ve bizi ie isleyen azaptan korudu. Sphesiz biz daha nce, O'na
yalvariyor idik. Sphesiz O, iyilik yapanin, aciyanin ta kendisidir.
(Tur/17- 28)


41-49
Iste Allah'in aritilmis kullari, kendileri iin belli bir rizik/meyveler olanlardir. Bol nimet
cennetlerinde karsilikli olarak tahtlar zerinde ikram grenlerdir. Ienlere lezzet veren, pinardan
doldurulmus, kendisinde zararli bir yn olmayan, sarhosluk da vermeyen bembeyaz bir kadehle
onlarin etrafinda dolasilir. Yanlarinda da gzlerini kendilerine dikmis iri gzller vardir. Korunmus
yumurta gibidir onlar.
(Saffat/ 48, 49)

Bu ayetin daha iyi anlasilmasi iin 4049. ayetlerden olusan pasajin
okunmasini neriyoruz.
Yukaridaki ayetlerde parlak iri gzller olarak evirdigimiz szckler ,=
hur ve ,= iyn szckleridir.
Hur szcg parlak siyah gz demektir. Aki ok ak, karasi da ok kara
[parlak, ferli] olan ceylan gz, sigir gz gibi gzler iin kullanilir.
552
Yapi
itibariyla ogul olan bu szck, hem eril yapidaki haver szcgnn, hem de disil
yapidaki -',= havra szcgnn oguludur. Yani, hem erkeklerin hem de
kadinlarin gzlerini ifade eder.
,= Iyn szcg ise karasi ok, genis gzller
553
anlamindadir. Bu szck
de hem eril yapidaki ayn szcgnn, hem de disil yapidaki ayna
szcgnn oguludur. Iyn szcg, Araplarin iri gzl kadinlar iin kullandiklari
,= --' -'- imreetn aynan ve iri gzl erkekler iin kullandiklari ,=' .=
racln aynn ifadelerinin her ikisini de anlam olarak tazammun eder.
Hem hur hem de iyn szckleriyle ifade edilen gzler, Araplarin ok
begendigi gz tipleridir ve hem kadinin hem de erkegin gzelligini anlatmak iin
kullanilir.

552
(Lisanl-Arab; c.2, s. 561, 562. hvr mad.)
553
(Lisanl-Arab; c.6, s. 553, ayn mad.)
1061
Hur ve iyn szckleri birlikte Hurun iynn gibi kullanildiginda, anlam
da iri, parlak, genis gzller demek olur. Bu zellik, ayetlerde cennette verilen
esleri nitelediginden, iri parlak gzl esler anlami kazanir. Bu sebeple, pek ok
meal ve tefsirde geen iri parlak gzl huriler ifadesi yanlis bir eviridir. nk
parlak gzller denince hur szcgnn lfizdan yok edilmesi gerekmektedir.
Bize gre huri szcgyle ilgili bugnk yanlis inan da, sifatlarin kisilestirildigi
bu yanlis eviriden kaynaklanmaktadir. Bu yanlis evirinin dayandigi yanlis anlayis
ise hur ve iyn szcklerinin disi olarak algilanmasidir ki, eldeki bilgi ve
belgelere gre bu algilama hatasi ilk olarak Hasan Basr ile baslamis, arkadan da
yzlerce yalan ve tutarsiz rivayetle desteklenmistir.
Bu ayet grubunda kimileri tarafindan ileri srlms olan bir yanlis anlayis daha
vardir ki, ahlk disi olan bu anlayis 17. ayette bizim sreklilestirilmis [hep ayni
birakilmis] ocuklar olarak evirdigimiz ifade ile ilgilidir. Maalesef bazilari bu
ifadenin sapik erkeklere homoseksel iliskileri iin verilen oglanlar anlamina
geldigini ileri srmsler ve byle bir ahlksizligi cennetin dl imis gibi
gstermislerdir. Oysa bize gre sreklilestirilmis ocuklar ifadesi bymeyen,
yaslanmayan, hastalanmayan, lmeyen ve bir ocugun en sevimli aginda, yani 35
yaslarindaki hlinde olan (robot benzeri) ocuklar anlamina gelmektedir.
25, 26. ayetlerden anlasildigina gre, cennette, iindeki mminleri mutlu
edecek her trl nimetin bulunmasindan baska, onlari orada rahatsiz edecek bos sz,
yalan, giybet, svg, grlt, alay gibi nahos seyler de bulunmayacaktir.
26. ayetin sonundaki selm ifadesinin anlami selm szcg degil, bunun
anlami olan saglam, selim sz demektir.

19-24
Peki, sphesiz Rabbinden sana indirilenin gerek oldugunu bilen kimse, kr olan kimse
gibi midir? Sphesiz ancak kavrama yetenekleri olan kisiler;
Allah'a verdigi szleri yerine getiren ve antlasmayi bozmayan,
Allah'in birlestirilmesini istedigi seyi; iman ve ameli birlestiren,
Rablerine saygiyla, sevgiyle, bilgiyle rperti duyan ve hesabin ktlgnden korkan kisiler,
Rablerinin rizasini kazanmak arzusuyla sabretmis,
salti ikame etmis [ml ynden ve zihinsel aidan destek olma; toplumu aydinlatma kurumlari
olusturmus, ayakta tutmus],
kendilerine verdigimiz riziklardan gizli ve aik Allah yolunda harcamis
ve irkinlikleri gzelliklerle ortadan kaldiran kisiler gt alip dsnrler. Iste onlar, bu yurdun
kibeti; adn cennetleri kendilerinin olanlardir. Onlar, atalarindan, eslerinden ve soylarindan slih
olanlar Adn cennetlerine gireceklerdir. Grevli gler/ haberci yetler de her kapidan yanlarina
girerler: Sabretmis oldugunuz seylere karsilik size selm olsun! Bu yurdun sonu ne gzeldir!
1062
(Rad/ 2124)


Ve Gasiye/ 11, Nebe/ 3136 ve Ibrahim/ 23.

2734. Ayetler:

27-34
Ve sagn yaran, nedir o sagn yaran! Onlar, dikensiz kirazlar, meyve
dizili muzlar/akasyalar, uzamy glgeler, fykran su, kesilmeyen; tkenmeyen
ve yasaklanmayan birok meyveler ve ykseltilmiy dyekler iindedirler.

Yukarida, 8. ayette ashab-i meymene seklinde ifade edilen grup, burada
ashab-i yemin olarak ifade edilmistir. Her iki ifade de sagin ashabi demektir.
Ayni mana iki farkli szckle ifade edilmek suretiyle esitleme sanati yapilmistir.
Bu ayet gurubunda, cennette sagin ashabina verilecek nimetler aiklanmistir.
Ancak bu aiklama dnya hayatindaki nimetlerin adlari ile yapilmistir. Buradan da
ahiretteki nimetlerin insanin tanimadigi, bilmedigi, aklinin ermedigi, idrakinin
tesinde olan seyler oldugu anlasilmaktadir. Nitekim Rabbimiz cennet tanimlarinin
bir rnek oldugunu bildirmistir:

14,15
Peki, Rabbi tarafindan apaik bir delil zerinde bulunan kimse, isinin ktlg kendisine
ssl gsterilen ve bos-igreti arzularina uyan kimseler gibi; Ates'te sonsuz olarak kalacak olan ve
kaynar su iirilip de bagirsaklari parampara olan kimseler gibi midir? Allah'in korumasi altina
girmis kisilere vaat edilen cennetin rnegi: Orada bozulmayan temiz sudan irmaklar, tadi
degismeyen stten irmaklar, ienlere lezzet veren saraptan irmaklar ve szme baldan irmaklar vardir.
Onlar iin cennette her esit meyve ve Rablerinden bir bagislanma vardir.
(Muhammed/ 15)
1063

3538. Ayetler:

35
Sphesiz Biz, kiraz, muzu, glgeleri, fykran suyu yle bir yaratyla
yarattk.
36-38
Ki onlar, sagn ashb iin albenili ve hepsi bir ayarda hi
dokunulmamylar yaptk.

Bu ayetlerdeki ifadeler, gelenekiler tarafindan ayetlerde geen niteliklerin
Mslman hanimlar veya huriler gibi ayetlerde bulunmayan znelere
gnderilmesi suretiyle arpitilmistir. arpitilmaya konu olan urub, etrab ve
ebkar nitelemeleri, 35. ayetteki disil hnne [onlar] zamiriyle ilgili olup bu zamir
ile kastedilenler de bir nceki ayet grubunda sayilmis olan cennet nimetleridir.
Hnne [onlar] zamirinin gnderilebilecegi bir kadinlar ifadesi ne bu ayet
grubunda ne de bir nceki ayet grubunda mevcuttur. Burada onlar [hnne]
zamirinin disil yapida olmasi, Arapanin yukarida aikladigimiz ogul szcklerin
disil yapi ile ifade edilmesi kuralinin bir geregidir. Bunun baska trl olamayacagi,
arpitilmaya konu olan nitelemeler tek tek irdelendiginde daha net bir sekilde ortaya
ikmaktadir:

-= URUB

Urub szcg, klsik metinlerde hep kadinlara izafe edilmis ve asagidaki
ifadelerle anlamlandirilmistir:
- Eslerine dskn, kocalarina sik olan kadinlar
- Sevgisini gzel szlerle ifade eden, ok seven kadin
- Nazli, naz yapan kadin
- Szleri gzel kadin
- Eslerine sevgilerini izhar eden kadinlar
- Kocasina olan sevgisini gzel szlerle, nazli edalarla aiga vuran kadin
- Kocasinin kendisinden daha fazla zevk ve lezzet almasi iin, kocasina sevgi
ile itaat eden gzel kadin
- Eslerine dsknler
- Konusmalari Arapa olan kadin
Lgatlere gre urub szcg arube ve aribe szcklerin ogulu olup kk
anlami ibane, izhar [disa vurma, aiga ikarma] demektir. Bir lisanin gzel
konusulmasi da arube szcgyle ifade edilir ve bununla meramin aik aik ortaya
konusu, aiklanisi kastedilir.
554

Buradan hareketle, urub szcgnn kisaca aiga ikaranlar, disa vuranlar
demek oldugu sylenebilir. Bu nitelik kadina izafe edilirse, yukaridaki klsik
kaynaklarda yer alan yakistirmalar arasindan, sevgisini gzel szlerle ifade eden,
eslerine sevgilerini izhar eden kadinlar mealindeki ifadelerin szcgn anlamina
uyan tanimlar oldugu sylenebilir. Fakat zellikle dikkat edilmelidir ki, bu aiga
vurma niteligi ayetlerde kadinlarin degil, kiraz, muz, glgeler, fiskiran su gibi
nimetlerin sifati olarak verilmistir. Byle olunca da urub szcgnn anlami,
tadini, kokusunu, nefasetini, lezzetini disa vuran, gsteren, ortaya koyan demek

554
(Lisanl-Arab; c:6, s:155)

1064
olur. Szcgn bu anlami dsnldgnde, cennet nimetlerinin ekici, begeni
uyandiran, albenili oldugu anlasilir.

~',-' ETRB

Etrb szcg klsik metinlerde tipki urub szcg gibi yine kadinlara
izafe edilmis ve asagidaki ifadelerle anlamlandirilmistir:
- Hep bir yasta kadinlar
- Ayni tarihlerde dogmus kadinlar
- Ayni yasta olmak zere otuz yasinda kadinlar
- Birbirine benzer ve birbirine yakin sekillerde olan kadinlar
- Huylari itibariyla birbirine yakin kadinlar
- Aralarinda kin ve kiskanlik olmayan kadinlar

Oysa etrb szcgnn lgat anlami ayni zamanda dogmus, bir birinden
farki olmayan demektir.
555

Bu szcgn kadinlara izafe edilmesi durumunda, klsik eserlerdeki ifadelerin
anlamlari asagi yukari dogru olarak kabul edilebilirler. Ama yukarida da ifade
edildigi gibi, bu nitelikler cennette mminlere verilecek nimetlere izafe edilmis
niteliklerdir. Bu takdirde etrb szcgnn anlami da hepsi bir ayarda, bir
seviyede demek olur ki, buradan da cennet nimetlerinin hepsinin kaliteli oldugu,
ilerinde rg, kokani, hami ve kusurlu olaninin bulunmadigi anlasilir.

--' ,' EBKR

Bikr szcgnn ogulu olan ebkr szcgnn lgat anlami, erkek iin
kullanildiginda kadina yanasmamis erkek, kadin iin kullanildiginda ise erkege
yanasmamis kadin demektir.
556

Szck Trkeye de ayni anlamla gemistir. Trkede evlenmemis erkege
bekr, bakir; evlenmemis kadina da bakire denmektedir. Dolayisiyla, ebkr
szcgnn kadinlara sifat olmasi hlinde, hepsi bekr olan kadinlar seklinde
evrilmesinde bir sakinca yoktur. Ancak; ebkr szcg konumuz olan ayette
nesnelere, nimetlere izafe edildiginden, anlam da el degmemis, dokunulmamis,
orijinalligi bozulmamis demek olur. Nitekim bu szck mecazen el degmemis,
kullanilmamis, islenmemis [toprak], eskimemis, yipranmamis, yeni anlamlarinda
Trkede de bakir topraklar, bakir orman gibi ifadelerlekullanilmaktadir.
Burada ebkr szcgyle nitelenmis olan cennet nimetleri, baska ayetlerde
farkli szcklerle ifade edilmistir:

56
Oralarda, daha nce bildik, bilmedik, gemis, gelecek hi kimse tarafindan dokunulmamis; el
ve gz degmemis, bakislarini dikenler vardir.
(Rahman/ 56)

74
Bunlardan nce onlara bildik-bilinmedik hi kimse dokunmamistir.
(Rahman/ 74)


555
(Lisanl-Arab; c:1, s:600)

556
(Lisanl-Arab; c:1, s:48185)

1065
Rahman suresinin ayetlerindeki ifadeler gayet aik olarak anlatmaktadir ki,
cennet nimetleri dokunulmamis, yani daha evvel elle, gzle hissedilmemis olacaktir.
Ayetlerde bildigimiz dnya nimetlerinden rneklerle anlatilan bu nimetler, bilinen
muzdan, kirazdan, koltuktan daha farkli seyler olacaktir. Cennetteki nimetlerin bu
nitelikleri ise akilli, dsnebilen insanlari sevindirmekte ve zendirmektedir.

39, 40. Ayetler:

39,40
Bir cemaat, ogu ncekilerdendir. Bir cemaat da sonrakilerdendir.

Bu ayetlerde, sagin ashabi olarak nitelenen grup da kendi iinde
ncekilerden ve sonrakilerden diye ikiye ayrilmaktadir. Bununla beraber, bu
dagilimin nde olanlar grubundakinden daha farkli oldugu grlmektedir. Syle
ki: 13, 14. ayetlerde nde olanlar grubunun ok azinin sonrakilerden,
cemaat olarak nitelenen diger kisminin da ncekilerden meydana gelmis oldugu
bildirilmis iken, sagin ashabi grubunu meydana getirenlerin hem ncekilerden
hem de sonrakilerden olanlarinin birer cemaat olduklari belirtilmistir. Cemaat
szcg ile ok olduklari kastedilmistir.
nde olanlar ve sagin ashabi gruplari hakkinda verilen bilgiler arasinda
dikkat eken bir diger fark da, verilen nimetlerle ilgili olarak nde olanlar iin
yapilan yaptiklarina karilik olmak zere... seklindeki aiklamanin sagin ashabi
iin yapilmamis olmasidir. Bu da sagin ashabina verilenlerin bir karsilik olmayip
bir ltuf oldugunu; nde olanlarin ise hem yaptiklarinin karsiliklarini [cretlerini]
alacaklarini hem de ayrica sonsuz ltuflara mazhar olacaklarini gstermektedir.

4148. Ayetler:

41
Ve solun ashb, nedir o solun ashb?
42-48
Onlar ilerine iyleyen bir atey ve kaynar su iindedirler, serin
olmayan, sevimli olmayan kapkara dumandan bir glge iindedirler. Sphesiz
solun ashb bundan nce varlk iinde zevk ve eglenceye dalanlar idiler. Ve
byk gnah; Allah'a ortak kabul etme zerine srar ediyorlard. Ve Biz lp,
toprak ve kemik ygn olduktan sonra m, biz gerekten kaldrlacagz? nceki
atalarmz da m? diyorlard.

Bu ayet gurubunda da solun ashabinin ahiretteki durumlari aiklanmis ve
orada nelerle karsilasacaklarinin rnekleri verilmistir. Buradaki anlatima tamamen
alay slbu hkimdir. Seilen szcklerin yararli, gzel seyler ifade eden szckler
olmasina karsilik, bu szckleri niteleyen sifatlar szcklerin anlamlarini tam tersine
dndrmektedir. Kendileri olumlu seyler olduklari halde, kt sifatlarla birlikte
kullanilan bu szckler, cehennemle hi bagdasmayan serin, sevimli ve glge
szckleridir. Mesela glge serinleten, rahatlatan bir sey iken, ona sifat olan
yahmum ifadesi, glgeye bogucu, nefes aldirmayan bir nitelik kazandirmistir.
Rabbimiz, aklini basina almayanlara karsi bu slbu birok ayette kullanmistir:

1066
29
Kendisini yalanlamakta oldugunuz o seye dogru gidin!
30,31
O kol-atal sahibi,
glgelendirmeyen ve alevden korumayan bir glgeye dogru gidin!
32
Gerekten o, saray gibi kivilcimlar atar/yagdirir;
33
sanki kivilcimlar sari erkek develer
gibidir.
34
O gn, yalanlayanlarin vay hline!
(Mrselat/ 29-34)


Ve Rahman/ 44, Muhammed/ 15, Zmer/ 16 ve Kehf/ 29.

4548. ayetlerde, mahser gn solun ashabi grubunu teskil edecek insanlarin
o gruba girmelerinin nedeni olan ahlak tutumlari aiklanmaktadir. Bu aiklamaya
gre, bu gruptakiler dnyada iken zenginlikleri sebebiyle sefahate dalan, kfr ve
sirk zerinde israrci olan ve yeniden dirilmeyi kabul etmeyen kimselerdir. Simdiye
kadar inmis olan birok ayetten de anlasildigi kadariyla, mal ve heva tutkusu ile
ahireti yalanlayanlar aslinda devekusu misali kafalarini kuma gmer gibi
gereklerden kaan dnya tutkunlaridir. Bu durum asagidaki ayette de dile
getirilmistir:

38,39
Ve kfirler, Allah, len kimseyi diriltmez diye en kuvvetli yeminleriyle Allah'a yemin
ettiler. Hayir, Allah lleri, zerine aldigi gerek bir vaat olarak, onlarin, hakkinda anlasmazliga
dstkleri seyi onlara aiga koymak ve gerekleri rtbas eden kimselerin, yalancilarin ta kendisi
olduklarini bildirmek iin diriltecektir.
(Nahl/ 38)

4956. Ayetler:

49,50
De ki: Sphesiz ncekiler ve sonrakiler malm bir gnn belli
vaktinde/randevu yerine kesinlikle toplanacaklardr.
51
Sonra yphesiz siz, ey
sapklar, yalanlayclar!
52
Kesinlikle zakkumdan bir agatan yiyeceksiniz
53
de
karnlarnz onunla dolduracaksnz.
54
Sonra da onun stne kaynar su
ieceksiniz.
55
Hem de susuzluk illetine tutulmuy develerin iiyi gibi ieceksiniz.

56
Iyte bu, din gnnde onlarin ziyafetleridir.

Ta Ha suresinin son ayetindeki yakinda greneceksiniz ifadesi, bu surenin
buraya kadarki blmnde [148. ayetler] ayrintili olarak aiklandiktan sonra,
burada tekrar peygamberimiz muhatap alinmis ve ona tm insanliga vermesi gereken
mesaj bildirilmistir.
Bu ayetlerdeki tasvirler bugn iin bizlere yabanci olsa da, tropik bir bitki olan
zakkum agacini iyi tanimalari ve susamis bir devenin su iisini iyi bilmeleri
nedeniyle o gnk ilk muhataplara yabanci tasvirler degildir. Bu tiksindirici
iskencenin 56. ayette ziyafet szcgyle ifade edilmesi, yine alayci slbun bir
rnegidir. Buna bir baska rnek de l-i Imran suresindedir:

21
Sphesiz Allah'in yetlerini rtbas eden, haksiz yere peygamberleri ldren ve insanlardan
hakkaniyeti emreden kimseleri ldren kisiler; sen hemen bunlari acikli bir azapla mjdele!
(l-i Imran/ 21)

ZAKKUM AGACI

Arap Yarimadasinin Kizildeniz tarafindaki Tihame blgesinde yetisen bir bitki
tr olan zakkum, kendiliginden yetisen, kisin yapraklarini dkmeyen bodur bir
agatir. Renkli ve alimli iekleri olan trleri ss bitkisi olarak da yetistirilen
1067
zakkum agaci, zehirli bir zsu ierir. Kt kokulu ve tadi ok aci olan bu zsu, insan
bedenine haricen [mesel agacin dallarinin koparilmasi sirasinda] bulasmasi hlinde
bile bir esit deri hastaligina yol amaktadir.
557

Cehennemdeki msriklere zg bir yiyecegin rnegi olarak verilen zakkumdan
baska ayetlerde de degisik nitelemelerle sz edilmektedir:

43-46
Sphesiz zakkum agaci, asiri gnahkrlarin yiyecegidir. O, erimis maden gibidir, kizgin bir
sivinin kaynamasi gibi karinlarda kaynar.
(Duhan/ 4346)

62
Ikram olarak bu mu daha hayirli yahut zakkum agaci mi?
63
Sphesiz Biz onu sirk kosarak yanlis; kendi zararlarina is yapanlar iin bir sinav araci yaptik.
64,65
Sphesiz o zakkum agaci, cehennemin dibinde ikan bir agatir. Tomurcuklari boynuzlu
yilanlarin baslari gibidir.
66
Iste, kesinlikle onlar, ondan yiyecekler de karinlarini bundan dolduracaklardir.
67
Sonra
sphesiz onlar iin, bunun zerine kaynar su karisimi bir iecek vardir.
68
Sonra da sphesiz
dnecekleri yer, kesinlikle cehennemdir.
(Saffat/ 6268)


1
Kusatan'in haberi sana geldi mi?
2,3
Kisiler var ki, o gn alismis, yorulmus olmasina ragmen egilmis, asagiliga dsmstr,
4,5
onlar kizismis bir atese yaslanirlar, kizgin bir kaynaktan sulanirlar.
6,7
Onlar iin g vermeyen ve aligi gidermeyen kuru bir dikenden baska yiyecek yoktur.
(Gasiye/ 17)

Konumuz olan ayetlerde Dnyada ne ekersen ahirette onu biersin mesaji
verilmektedir. Yani dnyada iken ahirete inanmadiklari iin baskalarina zarar verip
aci ektirmekten ekinmeyenler, tabiri caizse hep aci dikenli amel isleyenler, pek
tabidir ki, ahirette bu davranislarinin karsiligi olarak zarar grecekler, aci
ekeceklerdir.

5759. Ayetler:

57
Biz, sizi oluyturduk; dogrulamanz gerekmez mi?
58
Peki dkp
durdugunuz yeyi [meniyi, yumurtay] hi dyndnz m?
59
Siz mi
oluyturuyorsunuz onu, Biz mi oluyturucularz?

Bu ayetlerde Rabbimiz, insanlarin kendi yaratilislarini inceledikleri takdirde,
Allahin varlik ve birligini zorunlu olarak kabul edeceklerini bildirmekte, bu sebeple
de dikkatleri insanin yaratilisina, reme sistemine ekerek akilli insanlari tefekkre
davet etmektedir. Gerekten de bir kimsenin, yeryzndeki diger varliklar bir tarafa,
sadece kendi olusumu hakkinda biraz bilgi edinmesi ve dsnmesi sonucunda, o
muhtesem yaratilisin ancak Allah tarafindan gereklestirildigi ve bu ilk yaratilisi
yapanin elbette tekrar yaratmaya g yetirecegi konularinda bir sphesinin kalmasi
mmkn degildir. nk bir nutfeyi tasima, ana rahminde safha safha gelistirme, bu
safhalardan baslamak zere her kisiye birbirinden ayirt edilebilecek farkli sekiller ve
esitli yetenekler verme gibi harikuladelikler hi kimsenin gc dhilinde olmayip

557
(Lisanl-Arab; c.4, s. 223, 383. zakkum mad. Mevdudi; Tefhiml Kuran,
Saffat suresi)

1068
sadece Allahin Rabb sifatinin tecellisidir. Hatirlanacak olursa, Rabbimiz Arf ve
Tarik surelerinde de bu konuya farkli aiklamalarla deginmistir:

172,173
Hlbuki senin Rabbin, kiymet gn, Biz, bunlardan bilgisizdik demeyesiniz yahut
Bundan nce atalarimiz ortak kosmus, biz onlardan sonra gelen kusaklariz, btili isleyenlerin
isledikleri nedeniyle bizi mi degisime/ yikima ugratacaksin? demeyesiniz diye, demogullari'nin
sulbnden onlarin soylarini alir ve onlari kendi nefislerine tanik eder; Ben sizin Rabbiniz degil
miyim? Derler ki: Elbette Rabbimizsin, taniklik ediyoruz.
174
Ve iste Biz, dsnsnler diye yetleri byle ayrintili olarak aikliyoruz.
(Arf/ 172174)

5
Onun iin insan neden olusturulmus olduguna bir baksin;
6,7
omurga ile ggs kemikleri
arasindan ikan, atici bir sudan; strojen ve testosterondan baslanarak olusturuldu.
8,9
Sphe yok ki o Yaratici, btn sirlarin meydana ikarildigi gn, onun geri dndrlmesine
g yetirendir.
10
Artik onun iin ne herhangi bir g vardir, ne de herhangi bir yardimci.
(Tarik/ 59)

59. ayetteki Siz mi yaratiyorsunuz onu, Biz mi yaraticilariz ifadesiyle su
gerek vurgulanmaktadir: Insan denen varlik, her safhasi dhil, Allah tarafindan
yaratilmistir. Yaratilisinda hi kimsenin [anne, baba, doktor, peygamberler, veliler]
bir dahli, etkisi yoktur.

6062. Ayetler:

60,61
lm aranzda Biz ayarladk Biz. Ve Biz, sizi benzerlerinizle
degiytirmemiz ve sizi bilmediginiz bir yeyde inya etmemiz zerine, nne
geilenler/engellenebilenler degiliz.
62
Ve andolsun, ilk yaratly bildiniz, grendiniz. Peki, dynp gt
almanz gerekmez mi?

Bu ayetlerde Rabbimiz lm insanlar arasinda kendisinin ayarladigini,
ldrdgn, lenlerin yerine baskalarini getirme ve ahirette yeniden yaratma
konusunda kimsenin kendisine ne mdahale edebilecegini ne de engel olabilecegini
bildirmektedir.

60. ayette geen lm aranizda Biz takdir ettik ifadesi, bazilari tarafindan
Rabbimizin bu takdiri, bu ayarlamayi her zaman degistirecegi yolunda anlasilmistir.
Bunun sebebi, ayetteki beynekm [aranizda] ve takdir szcklerinin
evirilerde gerek anlamlariyla yer almamasidir. Buradaki cmle kurgusu, Arf
suresinin 140. ayetinde geen Biz bu gnleri insanlar arasinda dolatiririz
ifadesinde de kullanilmistir. Bu ifade tarzi, cmle iinde belirtilen konunun insanlar
arasindaki takdirinin [dagiliminin] Allah tarafindan yapildigini anlatmaktadir. Buna
gre, Vakia suresinin 60. ayeti, Allahin lm yarattigi, bizi ldrecegi ve bize ecel
tayin ettigi anlamlarina gelmez; lmn insanlar arasindaki takdirinin Allah
tarafindan yapildigi anlamina gelir. Bu takdir, Mmin suresinde aiklanan takdirdir:

67
O, sonra gl kuvvetli bir aga erismeniz, sonra da ihtiyarlar olmaniz, adi konmus bir
sreye ermeniz ve de aklinizi kullanmaniz iin sizi bir topraktan, sonra bir nutfeden, sonra bir
embriyodan olusturandir. Sonra O, sizi zayif, ufak-tefek bir ocuk olarak ikarir. Sizden kimi de,
daha nce vefat ettiriliyor; gemite yaptiklariniz ve yapmaniz gerekirken yapmadiklariniz bir bir
hatirlatiliyor.
(Mmin/ 67)

1069
Ayetten kolayca anlasildigi gibi, bu takdir, insanlarin kimisinin yasinda,
kimisinin kirk yasinda, kimisinin doksan yasinda karsilastiklari takdirdir. Baska bir
ifade ile sylemek gerekirse, insanlar gerek mr sreleri gerekse lm sekilleri
itibariyle Rabbimizin farkli farkli takdirleriyle karsilasmaktadir. Rabbimizin farkli
takdirlerde bulundugu, btn insanlar tarafindan bizzat grlerek bilinmektedir.
61. ayetteki Bilemediginiz bir ekilde ifadesinden ahiretteki yaratilisin baska
bir boyutta ve baska bir sekilde olacagi anlasilmaktadir. Bu dnyadaki yapinin
maddeye ait boyutla sinirli olmasindan dolayi o varlik boyutunun insan tarafindan
idrak edebilmesi mmkn degildir.
62. ayette, ilk yaratilisin Allah tarafindan yapildigi herkese kabul edildigine
gre, insanlarin bundan gt alarak ahirete de inanmalari gerektigi kasemle ifade
edilmistir. Bu ikarsama yntemi Kuranda birok ayette grlmektedir:

27
Ve O, olusturmayi baslatan, sonra onu evirip yeniden yapandir. Ve bu O'na ok kolaydir. Ve
gklerde ve yerde en yce rnek O'nundur. Ve O, en stn, en gl, en serefli, maglp edilmesi
mmkn olmayan/ mutlak galip olandir, en iyi yasa koyan, bozulmayi iyi engelleyen/ saglam
yapandir.
(Rum/ 27)

67
Ve o insan, daha nce o hibir sey degilken, gerekten Bizimkendisini olusturdugumuzu
dsnmez mi?
(Meryem7 67)

77
Ve o kisi, kendisini bir nutfeden/ bir damla sudan olusturdugumuzu grmedi mi de simdi o
apaik bir dsmandir.
78
Ve kendi olusturulusunu dikkate almayarak Bize bir rnekleme yapti: Dedi ki: Kim
diriltecekmis o kemikleri? Onlar rms iken!
79,80
De ki: Onlari ilk defa olusturan onlari diriltecektir. Ve O, her olusturmayi ok iyi bilendir.
O, size o yemyesil agatan bir ates/oksijen yapandir. Simdi de siz oksijenden yakip duruyorsunuz.
(Ya Sin/ 7780)

36
Yoksa o insan basibos birakilacagini mi sanir?
37
O, ayarlanmis meniden bir nutfe degil
miydi?
38
Sonra bir embriyon idi de sonra onu olusturmus, sonra da dzene koymustur;
39
ki ondan da
iki esi; erkek ve disiyi var etmistir.
40
Peki, btn bunlari yapan, lleri diriltmeye g yetiren degil midir?
(Kiyamet/ 3640)


6370. Ayetler:

63
Peki, ekip durdugunuz yeyi hi dyndnz m?
64
Siz mi bitiriyorsunuz onu, yoksa Biz mi bitirenleriz?
65-67
Dileseydik Biz, kesinlikle onu kuru bir p yapardk da siz, Sphesiz
biz bor altna girmiy kimseleriz! Daha dogrusu, biz her yeyi elinden alnmy
yoksun braklmy kimseler imiyiz! diyerek yayar kalrdnz:
68
Peki, iip
durdugunuz suyu hi dyndnz m?
69
Siz mi buluttan indirdiniz onu, yoksa Biz mi indirenleriz?
70
Dileseydik onu tuzlu yapardk. O hlde karylgn demeniz gerekmez
mi?

Bu ayet gurubunda Rabbimiz, bakislari insanlarin rizklarinin ekserisini temin
ettikleri ziraata yneltmek suretiyle afak [evresel] ayetlere dikkat ekmistir.
Yeryzndeki btn sistemlerin kendi koydugu dzen iinde ve kendi denetiminde
1070
yrdgn bildiren Rabbimiz, eger dilerse bu dzene mdahale edip
bozabilecegini, bu durumda da insanlarin ok pisman olup sizlanacaklarini beyan
etmekte ve insanlari byle bir durum hakkinda dsnmeye agirmaktadir.
Rabbimiz, yeryzndeki btn dzenlerin yaraticisinin kendisi oldugunu baska
ayetlerde de bildirmistir:

10,11
O, sizin iin gkten bir su indirdi. Iecekleriniz ondandir. Hayvanlari otlattiginiz agalar-
bitkiler de ondandir. Allah, su ile sizin iin ekin, zeytin, hurmaliklar, zmler ve tm meyvelerden
bitiriyor. Sphesiz bunda iyiden iyiye dsnen bir toplum iin kesinlikle birer almet/gsterge vardir.
(Nahl/ 10, 11)

21,22
Ey insanlar! Allah'in korumasi altina giresiniz diye, sizi ve sizden ncekileri olusturan,
yeryzn sizin iin bir dsek, gg de bir bina yapan, gkten su indirip de onunla sizin iin rizik
olarak rnlerden ikaran Rabbinize kulluk edin. Artik siz de, bile bile Allah'a ortaklar kosmayin.
(Bakara/ 22)



Bu ayet gurubunda Rabbimiz, varliginin ve birliginin kanitlarindan olan bir
baska afak [evresel] mucizesine daha dikkat ekmektedir. Varliginin kaniti
niteligindeki bu mucize, insan hayatinin olmazsa olmazi olan sudur.
69. ayette suyun buluttan indirildigini hatirlatan Yce Allah, bize gre burada
suyun evrimine isaret etmistir. nk suyun indirildigi bulut, suyun yeryzndeki
denizlerden, gllerden, akarsulardan, birikintilerden buharlasmasi neticesinde
olusmakta, bulutta olusan su tekrar yeryzne dserek denizleri, glleri, akarsulari,
birikintileri beslemektedir. Yasamin en nemli faktrlerinden biri olan suyun
yaratilmasi nasil Rabbimizin bir rahmeti ise, bu evrim esnasinda temizlenmesi de
yine Rabbimizin rahmetinden dolayidir. Rahmeti geregi suyu yaratan Yce Allah,
yeryzndeki tuzlu, aci veya kirli sulari kendi koydugu buharlasma kanunu ile rafine
etmekte, bylece onu yine rahmeti geregi iilir ve kullanilir hle getirmektedir.
70. ayette, isterse suyu tuzlu kilabilecegini hatirlatan Rabbimiz, bunu
yapmadigi iin insanlarin skretmesini, yani bunun karsiligini demesini
istemektedir.
Rabbimizin bu ayetlerdeki beyanlarinin takdiri su sekilde yapilabilir: yle ki,
o denizlerden suyu, gnesin harareti vasitasiyla buharlastirarak yagmur yagdiririz.
Belli dnemlerde buharlasmasi, bulutlara dnsmesi gibi zellikleri de suya veren
Biziz. yle ki, rzgrlar bu bulutlari Bizim emrimizle srklerler ve belli blgelerde
yine Bizim tayin ettigimiz zamanlarda yagmur yagdirirlar. Biz sizleri tek basiniza
birakmadik. Ayrica, hayatinizi srdrebilmeniz ve neslinizi devam ettirebilmeniz
iin de tm kosullari dzenledik. nk bu kosullar olmadan, sizlerin yasamasi
mmkn olmayacaktir. Benim verdigim rizktan yararlanmaniza, bagisladigim suyu
imenize ragmen hangi cesaretle kendinizi Benden mstagni saniyor ve baskalarina
kulluk edebiliyorsunuz?


7174. Ayetler:

71
Peki, yakp durdugunuz o ateyi/oksijeni hi dyndnz m?
72
Siz mi ateyin/oksijenin agacn inya ettiniz, yoksa Biz mi inya edenleriz?
73
Biz ateyi/oksijeni bir ibret/hatrlatma ve l yolcularna bir yarar yaptk.
1071
74
yleyse byk Rabbinin adn arndr/noksanlklardan uzak tut/O'nun
noksanlklardan uzak oldugunu gret!

71. ayette dikkat ekilen ates, Ya Sin suresinin 80. ayetinin tahlilinde de
aikladigimiz gibi, bildigimiz ates degil, insan iin olmazsa olmaz olan oksijendir.
Nitekim 72. ayetteki onun [atesin] agaci ifadesi de, -atesin agaci olmayacagina
gre- ates ile oksijenin kastedildigini, nk yanmanin [atesin] olmazsa olmazi olan
oksijenin sadece bitkiler [aga] tarafindan retildigini teyit etmektedir.
73. ayette Rabbimiz oksijenle ilgili bir baska noktayi daha aiklamakta ve
agatan ikan oksijenin sadece iktigi agali blgede kalmadigina, hi aga olmayan
llere de dagildigina dikkat ekmektedir. Bylece l yolcularinin da ondan
yararlanmasini saglamaktadir.
74. ayette ise Rabbimiz, rahmeti ve Rabbligi sonucu yarattigi oksijenden
istifade ettiklerinden dolayi insanlardan ismini tesbih etmelerini istemektedir.
Rabbimizin ismini tesbih etmek, Onu kosulan sirklerden arindirmak, temize
ikarmak demektir.
Bu pasajdaki ates szcg ile kastedilenin oksijendir. Ayni konu, Ya Sin
suresinin 77-82. Ayetlerinde de yer almisti. Solunum ve Fotosentez ile ilgili
bilgiler, bilim ve teknik kitaplarindan ayrintili olarak okunabilir.


7580. Ayetler:

75
Artk hayr. Necmleri/her indirilmede gelen yetlerin
yerlerini/zamanlarn; iniyini kant gsteririm ki
76
ve eger bilirseniz bu byk
bir kanit gsterimidir,
77
hi kuykusuz o, yerefli Kurn'dr.
78
Saklanmy/korunmuy bir kitaptadr.
79
Ona zihinsel olarak temizlenmiylerden
baykas temas edemez.
80
O, lemlerin Rabbinden indirilmedir.

Bu ayet gurubu Kuran ile ilgili bir necm olup Kuranin Allah tarafindan
indirildigi ve ondan ancak manev kirlerden [sirkten, cehaletten, tutuculuktan]
temizlenmis olanlarin yararlanabilecegi bildirilmektedir. Ayrica Kuranin serefli,
saygin bir kitap oldugu ve mutlaka korunacagi, Kuran ayetlerinin indigi zaman /
mevkiler kanit gsterilmek suretiyle ispatlanmaktadir.
Ne var ki, bu ayet gurubu da cehalet nedeniyle suiistimal edilmis ve 79. ayete
Kurana ancak abdestliler dokunabilir seklinde anlamlar verilmistir. Bunun
sonucunda, gerek mazeretleri sebebiyle abdestli olamayanlarin ve gerekse namaz
disinda abdestli olmalari gerekmeyen Mslmanlarin abdestsizken Kurana
yaklasmalarina engel olunmustur.
Klsik eserlere bakildiginda 79. ayetteki mutahher [temizlenmis] olmanin
sadece su zatlar tarafindan manev temizlenme olarak dogru aiklandigi
grlmektedir:
- El-Kelbi: Sirkten temizlenmis olanlar.
- Er-Rabi b. Enes: Byk ve kk gnahlardan temizlenmis olanlar.
- Muhammed b. Fudayl: Tam anlami ile temizlenmis kimseler yani
muvahhidler.
Klsik eserlerin byk ogunlugunda ise, 79. ayetle ilgili olarak su aiklamalar
yer almistir:
- Kurana ancak temizlenmis [tahir] kimseler el srebilir,
- Kurana da ancak tahir iken el srlr,
1072
- Ona ancak hadesten ve necasetlerden tam anlami ile temizlenmis kimseler
el srebilir
Mutahher [tertemiz] olmanin bedensel oldugu ynndeki bu aiklamalar baskin
ikmis ve hemen hemen btn ilmihaller de bu aiklamalar ekseninde hazirlanmistir.
Bu anlayis faydadan ok zarar getirmistir. Islm mmeti Kurani taniyamamis,
Allahin mesajini grenememis ve cahil kalmistir. Bu yanlis yaklasimin bir diger
sonucu da, Mslman olmayanlarin Kuran okumalarinin, dolayisiyla Islm ile
sereflenmelerinin engellenmesi seklinde tezahr etmistir. Mesela Ikrime, Ibn
Abbasin Yahudi ve Hiristiyanlarin Kuran okumalarina engel olduguna dair
rivayetler nakletmistir. Abdestli olmayanlarin Kurana el srmemeleri gerektigi
konusu, hatirlanacak olursa, Ta Ha suresinin Giris blmnde verdigimiz Ibn-i
Hisamin rivayetinde de gemekte idi.
Konunun iyi anlasilabilmesi iin, 7579. ayetlerden olusan bes ayetlik kasem
cmlesindeki nemli noktalari tek tek ele almakta yarar gryoruz:

NECMLER

Ayette geen ,=

-'' Ncum [necmler, yildizlar] szcg, Necm suresinin


tahlilinde ayrintili olarak aiklandigi gibi, gkteki yildizlari degil, para para; bir
indirilmede inen, inmis Kuran ayetlerini ifade etmektedir. Zira bir kasem
cmlesinde, mahiyeti tam olarak bilinmeyen bir seyin [gkteki yildizlarin],
Kuranin Allah tarafindan indirildigine, korunacagina kanit gsterilmesi [hem de
bilenler iin byk bir kanit olmak zere gsterilmesi], sz konusu olamaz.

Hi kukusuz o, erefli Kurandir.

Rabbimiz tarafindan Aziz, Hakim, Mbin, Mecid gibi sifatlar verilmis olan
Kurana, daha sonra baska ayetlerde de grlecegi gibi burada Kerim [serefli]
sifati verilmistir.



Saklanmi [korunmu] bir kitaptadir.

Bu ifade, Kuranin kaybolmayacagini, bozulmayacagini, Rabbimizin Kurani
koruyacagini beyan etmektedir. Kuranin korundugu, korunacagi baska ayetlerde de
aiklanmistir:

9
Hi kuskusuz Biz, o gt'/ Kurn'i Biz indirdik, Biz. Ve kesinlikle Biz, onun iin koruyuculariz
(Hicr/ 9)

11-16
Kesinlikle onlarin dsndg gibi degil! Kurn, degerli sayfalar iinde, yceltilmis,
tertemiz temizlenmis, saygin, iyi yazicilarin ellerinde bir dsndrcdr. Dileyen onu dsnp gt
alir.
(Abese/ 1116)

Burada -'- kitap szcgne sifat olan ve bizim saklanmis, korunmus
olarak evirdigimiz ,-- meknun szcg, Kuranda ayette daha (Vakia/23,
Tur/24 ve Saffat/49) yer almaktadir. Vakia/23 ve Tur/24de ,',' inci szcgne
sifat yapilarak ,-- ,',' [saklanan, korunan inci] seklinde geen meknun
szcg, Saffat/49da da ahirette mminlere verilecek esleri nitelemek zere
1073
yumurta / yumurta aki szcgyle tamlama yapilarak ,-- ,- +

-' [sanki
onlar korunmus yumurta / yumurta aki gibidirler] seklinde yer almistir.
Bize gre, bu ayette konu edilen korunmusluk, bazilarinin ileri srdg gibi
Kuranin Levh-i Mahfuzda saklanisi degil, bu dnyada koruma altina alinisidir.
Kuranin bu dnyada korunmasi ise onun elik kasalara saklanmasi veya toprak
altina gmlmesi gibi gizlemeye ynelik bir koruma degil, indigi sekliyle bize kadar
degismeden intikal ettigi, kiyamete kadar da degismeden intikal edecegi anlaminda
bir korumadir. Kuranin korunmus olmasina ynelik birok akli ve matematiksel
delil mevcuttur. Bu konudaki genis aiklamamiz iin Burc suresinin 22. ayetinin
tahliline bakilabilir.

Ona mutahherlerden [temizlenmilerden] bakasi temas edemez.

Bu ayetteki ona zamiri, 78. ayetteki kitap szcgne degil, 77. ayetteki
Kuran szcgne racidir. Dolayisiyla, 79. ayeti olusturan bu cmle 78. ayetteki
-'- kitap szcgnn sifati degil, 77. ayetteki Kuran szcgnn sifatidir.
Ayetteki ,+=- mutahherun [tertemiz, temizlenmisler] szcg ile sirk,
fitne, fesat ve cehalet [cahil yobazlik, atalar klt] gibi manev kirlerden kendini
arindirmislar kastedilmistir. Nitekim Bakara suresinin 15. ayetlerinde Kurandan
yararlanacak kimselerin manev temizlige ulasmis olan ,-

-- muttakiler oldugu
aiklanmistir.

[O] lemlerin Rabbinden indirilmedir.

80. ayeti olusturan bu cmle, Kuranin Allah tarafindan indirildigini / hull
ettirildigini beyan etmektedir. Yani Kuran Allah tarafindan bagislanmistir, bunda
peygamberin herhangi bir rol yoktur.
Kuranin Allah tarafindan indirilmis oldugu iki yzden fazla ayette
tekrarlanirken, birok ayette de Elinin sadece bir tebligci oldugu vurgulanmistir.
Zaten Kurani geregiyle taniyanlar, onun kul isi olmayip Rabbden inme oldugunu
hemen kabul ederler ve tam bir teslimiyetle gzyasi dkerek yerlere kapanirlar.
Daha nce birok yerde aikladigimiz bu husus, Isra suresinde yine konu edilecektir.
7580. ayetlerden olusan paragraf hakkindaki genel tahlilimizin ardindan, 79.
ayetle ilgili olarak biraz daha ayrintiya girmeyi bir zorunluluk addediyoruz. nk
mevcut meal ve tefsirlerde 79. ayet hakkinda hatali eviri ve aiklamalar mevcuttur.
Bu hatali eviri ve aiklamalar kaynak alinarak temizlenmis olmayanlarin
[abdestsizlerin, cnplerin, hayizli kadinlarin] Kurana el sremeyecekleri, yani
Kurani ellerine alip okuyamayacaklari fetvalarla hkme baglanmistir.
Mslmanlari dinlerinin kitabindan uzaklastiran bu fetvalar, Mslmanlar tarafindan
bir cep kitabi, bir basucu kitabi olarak degerlendirilmesi ve her kosulda okunup
yararlanilmasi gereken Kurani bir mistik ayin malzemesi durumuna dsrmstr.
Bylece Kuran sadece zel zamanlarda, belli kosullarda ve belirli kisilerce okunur
hle gelmistir. Bunun sonucu da, Kurani dinlerinin kitabi sayanlarin byk
ogunlugunun kitaplarinin iinde ne yazdigini bilmez duruma dsmeleri olmustur.
Bunun bedeli, Mslmanlar tarafindan bugn ok agir bir sekilde denmektedir.
Bu kadar nemli sonular dogurmasi sebebiyle 79. ayetin tahlilinde hem teknik
ynden hem de ayetin Kuran ile aiklanmasi bakiminda daha fazla ayrintiya girmek
deta bir zorunluluk hline gelmistir.
Ilk olarak, yukarida belirttigimiz su hususlari tekrarlamakta yarar vardir:
1074
- 79. ayet, 77. ayetteki Kuran szcgnn sifati durumunda olup mstakil
bir cmle degildir.
- 79. ayeti olusturan cmle, emir ve yasak ifade eden bir Insa Cmlesi degil,
bilgi veren bir Haber Cmlesidir.
Ikinci olarak da, 79. ayette geen la yemessh ve mutahherun szckleri
zerinde iyice durmak gerekmektedir:

LA YEMESSH

Ayetteki --,` la yemessh olumsuz fiiline el sremez, dokunamaz
seklinde bilesik fiil manasi vermek yanlistir. nk fiilin dogru evirisi,
srebilmez, dokunabilmez seklindedir. Zaten nefy-i istikbal kalibindaki bir fiile
el sremez, dokunamaz seklinde yapilan eviri, anlam olarak uymaz. Bu kaliptaki
fiile verilecek dogru anlam el srmez, dokunmaz seklinde olmalidir. Dolayisiyla
mevcut meallerdeki el sremez, dokunamaz ifadeleri yanlistir.
Layemessh szcgnn tredigi - mess szcgnn lgat anlami
degmek, elle dokunmak, yapismak demektir.
558

Bu szck Bakara/275 ve Kamer/48de istiare yoluyla ,-= delilik
anlaminda; Bakara/236, 237, Ahzab/49, l-i Imran/47, Meryem/20 ve Mcadele/3,
4te de cinsel iliski anlaminda kullanilmistir.
Mess szcg ve trevlerinin lgat anlaminda kullanildigi tm ayetlerde bu
szcklerin el ile dokunmak anlaminda degil, soyut olarak yapismak, iliski
kurmak, kusatmak anlamlarinda getigi grlmektedir:

140,141
Eger size bir yara degmisse, o topluma da benzeri bir yara dokunmustu. Ve iste o gnler;
Biz onlari, Allah'in sizden iman eden kimseleri bilmesi ve sizden shitler edinmesi, Allah'in iman
eden kimseleri arindirmasi, kfirleri; Kendisinin ilhligini, rabligini bilerek reddedenleri de
mahvetmesi iin insanlar arasinda dndrr dururuz. Ve Allah, sirk kosarak yanlis; kendi zararlarina
is yapanlari sevmez.
(l-i Imran/ 140)

94,95
Biz hangi kente bir peygamber gnderdiysek, onun halkini kesinlikle yalvarip yakarsinlar
diye yoksulluk ve darlikla yakaladik. Sonra ktlgn yerini iyilige degistirdik; sonunda ogaldilar
ve Atalarimiza da byle darlik ve sevin dokunmustu dediler. Bunun zerine onlari hemen, onlar
hi farkinda degillerken ansizin yakalayiverdik.
(Arf/ 94, 95)

Bu konuda ayrica su ayetlere de bakilabilir: Yunus/ 12, Bakara/ 214, Yusuf/88,
Hicr/ 54, Isra/ 83, Mearic/ 1921, l-i Imran/ 120, Hud 113, Enm/ 17, 49, Ya
Sin/ 18.

Rum/33, Zmer/8, 49, 61, Hud/10, 48, 64, Fussilet/4951, Enbiya/46, Enfal/68,
Nahl/53, Isra/67, Nur/14, Arf/73, 188, 201, Enbiya/83, Sad/41, Yunus/12, 21, 107,
Bakara/80, l-i Imran/24, 174, Suara/156, Meryem/45, Maide/73, Fatir/35, Hicr/48.

Yukarida mealini verdigimiz rnek ayetlerdeki egik harflerle vurgulanmis
szcklere dikkat edilirse, bu szcklerin anlamlarinin el ile dokunmak seklinde
telkki edilmesi imknsizdir. nk bu ayetlerde konu edilen dokunuslar [azabin,
yaranin, sevincin, sikintinin, ihtiyarligin, hayrin, iyiligin, ayetin dokunmasi] hep
mecaz dokunmalardir ve bulasmak, iliski kurmak, iine dsmek gibi soyut

558
(Lisanl-Arab; c.8, s. 282- 284. mss mad.)
1075
eylemlerle ifade edilirler. Dolayisiyla konumuz olan 79. ayetteki la yemessh
ifadesinden de el srmezler, dokunmazlar anlamini degil, mnasebet kurmazlar,
iliskiye gemezler, istifade etmezler, ulasmazlar anlamini ikarmak gerekir.

MUTAHHERUN

Ayetteki ,+=-'' mutahherun szcg, += tahr, tuhr szcklerinin
mezidatindan [ek harf alan kaliplarindan retilmis] bir szcktr. Szcgn slasi
[ harfli] kk anlami temiz olmak demektir.
559

Konumuz olan mutahherun szcg ise += thr szcgnn ortadaki harfi
tekrar edilmek suretiyle drt harf haline getirilmis bir szcktr. Arapada orta
harfi tekrar ederek yeni bir fiil elde etmeye yarayan kaliba .,-- Tefl Babi denir.
Konumuz olan mutahherun szcg de ,+=- Tathr kknden tretilmis Ism-i
meful kalibinda, ogul ve eril bir szcktr. Bu szcgn anlami iyice aritmak,
iyice temizlemek, tertemiz yapmak demektir. Bundan tretilen mutahherun
seklindeki edilgin anlamli szck ise iyice arinmis olanlar, tertemiz temizlenmis
olanlar anlamina gelir.
Ayni slas [ harfli] kk paylasan Tahr, Tuhr, Ittihar szcklerinin
sadece madd temizlik anlaminda kullanilmalarina karsilik, ayni kkn Tefil
kalibindan gelen Tathr szcg ve trevleri, Kuranda getigi on yedi yerde de
tenezzh, tenzih etme, manev kirlerden aritma ve tertemiz etme anlaminda
kullanilmistir. Bununla ilgili de su ayetlere bakilabilir:

Tvbe/ 103, Maide/ 6, 41, Enfal/ 11, Ahzab/ 33, Hacc/26, Mddessir/4, Bakara/ 25,
125, Nisa/ 57, l-i Imran/ 15, 55, 42, 43, Abese/ 1316, Beyyine/ 2,.

Grldg gibi, bu ayetlerdeki ,+=- tertemiz temizlemek ve +=- tertemiz
temizlenmis ifadelerinin hi birisi madd kirlerden temizleme anlaminda degil, sirk,
kfr ve gnah gibi manev kirlerden temizleme ve temizlenme anlamindadir. Zaten
Rabbimiz de msrikleri neces [pislik] olarak nitelemis, aklini kullanmayanlarin
zerine pislik kilacagini ihtar etmis ve imanlarina zulm giydirmeyenlerin, sirk,
pislik bulastirmak suretiyle kendilerini kirletmeyenlerin kurtulusa ereceklerini
bildirmistir.

28
Ey iman eden kimseler! Ortak kosan bu kimseler sadece bir pisliktirler. Artik bu yillarindan
sonra Mescid-i Haram'a yaklasmasinlar. Eger yoksulluktan/onlarin uzaklasmasiyla kazan kaybina
ugramaktan korktuysaniz da Allah sizi dilediginde armaganlar ile yakinda zenginlestirecektir.
Sphesiz Allah en iyi bilen, en iyi yasa koyandir.
(Tvbe/ 28)

100
Allah'in izni/ bilgisi olmaksizin, hi kimse iin iman etme yoktur. Ve Allah, kirliligi/azabi
aklini kullanmayanlarin zerine birakir.
(Yunus/ 100)

82
Su iman edenler ve imanlarina yanlis; kendi zararlarina olan is giydirmeyenler/ ortak kosma
inanci karistirmayanlar, iste onlar, gven kendilerinin olanlardir. Kilavuzlandiklari dogru yolu
bulanlar da onlardir.
(Enm/ 82)



559
(Lisanl-Arab; c.5, s. 652-654. thr mad.)
1076
Sonu olarak, yukarida verdigimiz Kuran ayetleri isiginda gayet aik olarak
grlmektedir ki:
- Vakia suresinin 79. ayetinde yer alan la yemessh szcg, el srmek,
dokunmak anlamina degil, iliski kurmak, yararlanmak anlamina gelir.
- Vakia suresinde mutahherun szcg ile kastedilenler ise manev
kirlerden, yani sirkten, cehaletten, tutuculuktan temizlenmis olanlardir.
Nitekim meshur Kuran istilahlari uzmani Ragib el-Isfehani, Mfredat adli
nl eserinde konumuz olan ayeti Thr maddesinde aynen su ibare ile aiklamistir:
-'--'' - - _

---, --- += - `' -- -'-= _'-,`

-' ,' [Kesinlikle, Kuran


marifetinin/malumatlarinin gereklerine ancak nefsini iyice temizleyen ve fesat
kirlerini paklayan kisi ulasir].
560


81, 82. Ayetler:

81
Peki, yimdi siz bu Sz'/Kurn' m kmsyorsunuz?
82
Ve geiminizi yalanlayarak m temin ediyorsunuz/verilen rzklara
yalanlayarak m karylk veriyorsunuz?

Kuranin serefli bir kitap oldugunun, korundugunun ve Allah tarafindan
indirildiginin kanitlanmasindan sonra bu iki ayette de hl yalanlayanlar
azarlanmaktadir.
Bu ayetlerin takdiri su sekilde yapilabilir: Size mesaj, gt olarak yollanmis
Kuranin Allah tarafindan indirilmis, serefli bir kitap oldugu kesindir ve Kuran
aranizda korunacaktir. Sizi yaratan da, besleyen de Odur. Peki, siz nasil oluyor da
nankrlk ediyor, bile bile Kurani kmsemeye kalkisiyorsunuz? Size verilen
rizkin, nimetin, size gsterilen rahmetin karsiligi bu mu?
82. ayette geen rizkin yalanlanmasi ifadesi:
1- Nankrlerin verilen rizklara yalanlayarak karsilik verdikleri seklinde
anlasilabilir ki, Ali b. Ebi Talip kiraati bu anlami desteklemektedir. Kurtubi ve Ibni
Kesir, Ali b. Ebi Talipin bu ayetteki rizkinizi ifadesini skrnz diye
okudugunu nakletmektedirler.
2- Nankrlerin, rizklarini [gelirlerini, kazanlarini] yalanlama zerine
kurduklari, yalanlayiciligi is edinip evrelerini kandirarak para kazandiklari
anlasilabilir ki, Mekkeli inkrcilarin Islm yayildigi takdirde gelirlerinin azalacagini
dsnerek paniklediklerinin bilinmesi bu anlayisi desteklemektedir.

8387. Ayetler:

83-85
Ancak can bogaza gelip dayandg zaman, siz de o zaman, onun
karysnda bekliyorsunuz, Biz ise ona sizden daha yaknz. Velkin siz
grmezsiniz.
86,87
Peki, mademki cezalandrlmayacakmysnz, eger dogrulardan iseniz
bogaza gelmiy, kmakta olan can geri evirmeniz gerekmez mi?

Yine azar ieren bu ayetlerde verilen ve surenin basindakiyle ayni ierikte olan
mesaj syle takdir edilebilir: Siz her seyi lm size gelince anlayacaksiniz. Ama
geri dnse gcnz olmayacaktir.
Bu ayetlerin benzerleri Enm ve Kiyamet surelerinde de vardir:

560
(Mfredat; Darl-Marife/Beyrut; s:307308)
1077

61
Ve Allah, kullari zerinde hkmranligi srdrr ve O, sizin zerinize koruyucular gnderir.
Sonra da sizden birinize lm geldigi vakit elilerimiz, hi eksik-fazla yapmadan, onu vefat ettirirler;
onlara gemiste yaptiklarini, yapmasi gerekirken yapmadiklarini bir bir hatirlatirlar.
62
Sonra kendi
gerek Mevllari Allah'a dndrlrler. Dikkatli olun, hkm ancak O'nundur ve O, hesap grenlerin
en sratlisidir.
(Enm/ 61, 62)

26-30
Kesinlikle onlarin dsndg gibi degil! Kprck kemiklerine dayandigi, are bulan
kimdir! denildigi ve can ekisen kisi bunun o ayrilik ani oldugunu anladigi ve bacak bacaga dolastigi
zaman; iste o gn srlp gtrlmek, sadece Rabbinedir.
(Kiyamet/ 2630)

Burada siz zamiri ile muhatap alinanlar, lm aninda canlarini vermekte
olanlar ile bunlarin yakinlaridir. Bu ayetlerdeki ifadeler ile inansizlarin asagidaki
ayetlerde ortaya konan yanlis inanlari da reddedilmektedir:

156
Ey iman etmis kisiler! Allah'in ilhligini, rabligini tanimayan ve yeryznde dolasan yahut
gazaya ikan kardesleri iin Yanimizda olsalardi lmezlerdi, ldrlmezlerdi diyen su kisiler gibi
olmayin. Kesinlikle Allah, bunu, onlarin kalplerinde bir yara yapacaktir. Ve Allah, hayat verir ve
ldrr. Ve Allah, yaptiklarinizi en iyi grendir.
(l-i Imran/ 156)

24
Yine onlar, Hayat, ancak bu dnya hayatimizdan ibarettir. lrz ve yasariz. Bizi ancak
geen uzun zaman degisime/ yikima ugratir dediler. Hlbuki onlarin buna dair hibir bilgileri yoktur.
Onlar, sadece zan yrtyorlar.
(Casiye/ 24)

8891. Ayetler:

88,89
Amma eger o, yaklaytrlanlardan ise, artk rahatlk, gzel kokulu
rzk ve bol nimetlerin cenneti vardr.
90,91
Ve eger o, sagn ashbndan ise; artk sana sagn ashbndan selm!

Bir nceki ayet grubunda inkrcilarin lm anindaki hlleri anlatildiktan sonra
burada da lenin Sabikundan [nde olanlardan] olmasi durumunda herhangi bir
sikintisinin mevzubahis olmayacagi, aksine, gvenlik, esenlik, gzel kokulu rizklar
ve Naim cennetlerinin sz konusu olacagi, sagin ashabindan olmasi durumunda da
onun gvende olacagi bildirilmektedir.
Kuranda bu sahnelerin yansitildigi birok ayet vardir:

30-32
Sphesiz, Rabbimiz Allah'tir deyip sonra dosdogru olanlar; onlarin zerine, haberci
yetler srekli iner; Korkmayin, zlmeyin. Size vaat edilen cennetle sevinin. Biz, dnya hayatinda
ve hirette sizin yol gsterenleriniz, yardimcilariniz, koruyanlariniziz. Cennette, kullarinin
gnahlarini ok rten, onlari cezalandirmayan ve bagisi bol olan, engin merhamet sahibinden bir
(Fussilet/ 3032)

30-32
Ve Allah'in korumasi altina girmis kimselere: Rabbiniz ne indirdi? denilince onlar:
Hayir derler. Bu dnyada gzellestirenlere-iyilestirenlere iyilik-gzellik vardir. hiret yurdu ise
kesinlikle daha hayirlidir. Ve Allah'in korumasi altina girmis kimselerin yurdu; Adn cennetleri ne
gzeldir! Onlar, oraya girecekler. Onun altindan irmaklar akar. Orada, onlar iin diledikleri seyler
vardir. Allah, Kendisinin korumasi altina girmis kisileri iste byle karsiliklandirir. Allah'in korumasi
altina girmis kisiler o kimselerdir ki, melekler onlari hos ve rahat ettirerek onlara gemiste yaptiklarini
ve yapmalari gerekirken yapmadiklarini bir bir hatirlattirirlar. Selm size, yapmis oldugunuz islerin
karsiligi olarak girin cennete! derler.
1078
(Nahl/ 32)

9294. Ayetler:

92-94
Ve ama o, hak yoldan sapmy yalanlayclardan ise; iyte kaynar sudan
bir ziyafet! Ve cehenneme atlma!

Bu ayetlerde, len kimsenin solun ashabindan [yalanlayicilardan] olmasi
hlinde, o kisinin cehenneme atilma ve kaynar sudan bir ziyafet ile karsilasacagi
sylenerek 51, 52. ayetlere gnderme yapilmistir.

95, 96. Ayetler:

95
Sphesiz iyte Bizim bu naklettiklerimiz, kesin bilginin, geregin ta
kendisidir.
96
yle ise byk Rabbinin adn arndr/O'nun noksanlklardan uzak
oldugunu gret!

Rabbimiz, beyanlarinin tmyle gerek oldugunu bildirdikten sonra elisine
zimnen sunu sylemektedir: Onlar ne yaparlarsa yapsinlar, ne derlerse desinler,
neye ve nasil inanirlarsa inansinlar, sen grevini yap, Rabbinin her trl
noksanliktan uzak oldugunu gretmeye devam et.
Daha evvel de aikladigimiz gibi, tesbih Allahi eksiklerden tenzih etmek,
ona srlen karalari temizlemek demektir. Tesbih konusu hakkinda daha detayli
bilgi iin Kalem ve Ala surelerinin tahlillerinde yer alan aiklamalarimiza
bakilabilir.
Dogrusunu en iyi bilen Allahtir.



47 / SUARA SURESI


GIRIS

Adini 224. ayette geen -', ~' es-suara [sairler] szcgnden alan ve
ieriginin genisliginden dolayi -'=' el-Camia [Toplayici] da denilen bu surenin,
Mekkede 47. sirada indigi kabul edilir. Bazi kaynaklarda
561
224227. ayetlerin
Meden oldugu bildirilmis olsa da, sz konusu ayetlerin, bulunduklari pasaja gayet
uyumlu olmalari sebebiyle bu iddianin geerliligi uzak bir ihtimaldir. Mukatil ise
sadece 197. ayetin Meden oldugunu ileri srmstr.
562
Ancak 197. ayetin tahlilinde
belirttigimiz gibi, bu da mmkn degildir. Bizim kanaatimize gre surenin tamami
Mekkdir.
Suara suresi ayet sayisi itibariyle Bakara suresinden sonra ikinci sirada
gelmektedir. Ancak diger Mekk sureler gibi Suara suresi de kisa ayetlerden

561
(Kurtubi; el-Camiu li Ahkamil-Kuran)
562
(Kurtubi; el-Camiu li Ahkamil-Kuran ve Mukatil)
1079
olusmaktadir. Bu zelliginden dolayi sayfa sayisi itibariyle resmi mushafta uzun
surelerle ayni sirada degildir.
Surede ilk olarak Kurana dikkat ekilmistir. Pesinden Elinin mesaji teblig
edisi, Eliye karsi Mekkelilerin tavirlari ve bu tavirlar karsisinda Elinin sikintilari
dile getirilmis ve Mekke msrikleri tekvin ayetlerle uyarilmistir. Daha sonra da
ibret alinmasi iin o gnn insanlari tarafindan taninan, bilinen gemis kavimlere ait
nemli haberler, arpici bilgiler verilmistir. Ayrica Allahin varligi, birligi, insanlari
ahirette toplayip hesaba ekecegi konulari zerinde durulmustur. Surenin sonunda
ise dikkatler yine Kurana ekilmis ve Kuranin Eliye Allah tarafindan ilka
edildigi, dolayisiyla kt kisilerin Kurana mdahale etmedikleri, edemeyecekleri
beyan edilmistir. Bu beyanla beraber kt kisilerin ancak gnahkr, iftiraci kisilere
musallat olup sadece onlari alet olarak kullanabilecekleri, peygamberimiz gibi byk
ahlk sahibi birine ilisemeyecekleri bildirilmistir.























47 / SUARA SURESI

RAHMAN RAHM ALLAH ADINA

MEAL:


1
T/9, Sn/60, Mm/40.
2
Bunlar, apak/aklayc kitabn yetleridir.
3
Onlar;
Hcr 91
Kurn' sihir, yiir, esatir (mitolojik sylentiler), uydurulmuy
sz gibi birtakm paralar, kt szler kabul eden kimseler,
3
iman edenler
olmuyorlar diye sen kendini ykma ugratacaksn!
4
Eger Biz dilersek,
Hcr 90
o yemincilere indirdigimiz yey gibi
4
onlara gkten
bir almet [gsterge; yn, radyasyon ve meteorlar, tayfun, sel] indiririz de
onlarn boyunlar, ona boyun egenler oluverirdi.
5
Ve kendilerine Rahmn'dan
1080
[yarattg btn canllara dnyada oka merhamet eden Allah'tan] yeni bir
gt geldi mi, kesinlikle ondan yz eviren kimseler oldular.
6
Sonra da,
kesinlikle yalanladlar. yte alay edip durduklar yeyin haberleri yaknda onlara
gelecektir.
Hcr 92,93
yte, andolsun Rabbine ki, Biz, kesinlikle onlarn hepsini
yaptklar yeylerden hesaba ekecegiz.
7
Ve onlar yeryzne bakmadlar m? Biz orada her gzel eyten nicelerini
bitirdik.
8
Sphesiz ki bunda kesinlikle almet/gsterge vardr; ama onlarn
ogu iman edenler olmadlar.
9
Ve yphe yok ki Rabbin, kesinlikle en stn, en
gl, en yerefli, maglp edilmesi mmkn olmayan/mutlak galip olann, engin
merhamet sahibinin ta kendisidir.

10
Bir vakit de Rabbin, Ms'ya: Git o yanly; kendi zararlarna iy yapan
topluma;
11
Firavun toplumuna, hl Allah'n korumas altna girmeyecekler
mi? diye nida etmiyti.
12
Ms: Rabbim! Sphesiz ben, beni yalanlamalarndan korkarm.
13
Ggsm de daralr, dilim konuymaz, onun iin Hrn'a da elilik ver.
14
Hem
onlara ait benim zerimde bir su var. Ondan dolay beni ldrmelerinden
korkarm dedi.
15
Allah: Kesinlikle senin dyndgn gibi degil! Haydi, ikiniz
almetlerimizle/gstergelerimizle gidin. Sphesiz ki, Biz sizinle beraberiz,
iyitenleriz.
16,17
Haydi, ikiniz Firavun'a gidin de Biz kesinlikle, srlogullar'n
bizimle beraber gnderesin diye lemlerin Rabbinin elisiyiz deyin dedi.
18
Firavun: Biz seni ocukken iimizde terbiye etmedik mi? Hayatndan
birok yllar iimizde kalmadn m?
19
Sonunda o yaptgn iyi de yaptn. Sen
nankrlerden birisin de... dedi.
20-22
Ms: Ben, o iyi yayknlardan oldugum zaman yaptm. Sizden
korkunca da hemen sizden katm. Sonra Rabbim bana yasalar-ilkeler bahyetti
ve beni elilerden biri yapt. O bayma kaktgn nimet de srlogullar'n
kendine kle edinmiy olmandr dedi.
23
Firavun: lemlerin Rabbi dedigin de nedir ki? dedi.
24
Ms: Eger yakinen bilmiy olsanz, O, gklerin, yerin ve ikisi arasnda
bulunan yeylerin Rabbidir.
25
Firavun, yan baynda bulunanlara yitmiyor musunuz? dedi.
26
Ms: O, sizin Rabbiniz ve daha nceki atalarnzn da Rabbidir dedi.
27
Firavun: Size gnderilen bu eliniz kesinlikle gizli glerce
desteklenen/delinin biridir dedi.
28
Ms: Syet aklnz kullansanz, O, dogunun, batnn ve ikisinin
arasnda bulunanlarn Rabbidir dedi.
29
Firavun: Benden bayka ilh edinirsen, andolsun ki seni zindana
kapatlmylardan yaparm dedi.
30
Ms: Sana apak bir yey getirmiy olsam da m? dedi.
31
Firavun: Haydi hemen getir onu, eger dogrulardan isen dedi.
32
Bunun zerine Ms, birikimini ortaya koyuverdi; bir de bakmysn ki
Ms'nn birikimi, apak bir silip sprendir.
33
Gcn de ekti kard; bir de bakmysn ki o g, izleyenlere ok
mkemmel, hi kusursuzdur.
34,35
Firavun, yan bayndaki ileri gelenlere: Sphesiz bu, kesinlikle ok
bilgili bir etkin bilgin! Sizi etkin bilgisiyle topraklarnzdan karmak istiyor.
Simdi ne buyurursunuz? dedi.
1081
36,37
leri gelenler dediler ki: Onu ve kardeyini alkoy, yehirlere de
toplayclar gnder. Btn byk ve ok etkin bilginleri sana getirsinler.
38
Bylece, etkin bilginler belli bir gnn tayin edilen vaktinde bir araya
getirildi.
39
nsanlara da, Siz toplanyor musunuz? denildi.

40
Bizim etkin bilginlere uymamiz iin, kendilerinin galip gelen kimseler
olmalari gerekir!
41
Etkin bilginler geldiklerinde Firavun'a: Syet biz stn gelirsek,
kesinlikle bize bir cret var m? dediler.
42
Firavun: Evet, o takdirde siz, hi yphe yok ki, yaknlardan
olacaksnz dedi.
43
Ms onlara, Ortaya koyun ne koyacaksanz! dedi.
44
Bunun zerine onlar, birikimlerini, eski inan ve tezlerini/er-plerini;
eften pften bilgilerini ortaya koydular ve Firavun'un gc hakk iin
yphesiz elbette bizler galip olanlarz dediler.
45
Sonra Ms birikimini ortaya koydu; bir de ne grsnler, onlarn
uydurduklarn yutuyor da yutuyor!
46-48
Sonra etkin bilginler boyun egip teslimiyet gsterenler olarak
brakldlar:
Biz, lemlerin Rabbine; Ms ve Hrn'un Rabbine iman ettik dediler.
49
Firavun dedi ki: Ben size izin vermeden O'na iman m ettiniz? Sphesiz
ki o, elbette size sihri greten bygnzdr! Peki, yaknda bileceksiniz!
Andolsun, ellerinizi ve ayaklarnz aprazlama/ardarda kestirecegim ve
kesinlikle hepinizi astracagm!
50,51
Etkin bilginler: Zarar yok, yphesiz biz Rabbimize dnenleriz. Biz
mminlerin ilkleri oldugumuzdan dolay, Rabbimizin bize hatalarmz
bagylayacagn umuyoruz dediler.
63
Sonra Ms'ya: Vur birikimini o bol suya/nehire! diye vahyettik.
Sonra o bol su/nehir yarld/barajlar yapld da, her bir para baraj, ulular
ulusu bir dag gibi oluverdi.
52
Ve Biz, Ms'ya: Kullarm geceleyin yola kar, yphesiz siz takip
edilenlersiniz diye vahyettik.
53-56
Derken Firavun da yehirlere toplayclar gnderdi: Sphesiz bunlar,
saylar azar azar, blk prk bir topluluktur. Ve onlar bizim iin elbette
fkelidirler. Biz ise, elbette hazrlkl, tedbirli bekleyen bir cemaatiz.
60
Sonra
Firavun ve adamlar gney dogarken onlarn ardna dytler.
61
ki topluluk birbirini grnce, Ms'nn ashb Sphesiz biz, kesinlikle
kstrldk dediler.
62
Ms: Kesinlikle sizin dyndgnz gibi degil! Sphesiz Rabbim
benimledir, bana yol gsterecektir dedi.
64
tekilerini de oraya yaklaytrdk.
65,66
Ve Ms ve beraberindekilerin hepsini kurtardk, sonra da tekileri
suda bogduk.
57-59
Sonunda Biz, Firavun ve toplumunu bahelerden, pnarlardan,
hazinelerden ve yerefli makamdan kardk. yte byle! Ve sonra onlara
srlogullar'n miras/son sahip yaptk.
67
Sphesiz bunda kesinlikle bir
almet/gsterge vardr. Ama oklar iman etmiy degillerdi.
68
Ve yphesiz ki
Rabbin, kesinlikle en stn olann, en gl, en yerefli, maglp edilmesi
mmkn olmayan/mutlak galip olann, engin merhamet sahibinin ta kendisidir.

1082
69
Ve onlara brhm'in haberini oku!
70
Hani o, babasna ve toplumuna Siz neye kulluk ediyorsunuz? demiyti.
71
Onlar: Birtakm putlara kulluk ediyoruz. Onlara kulluk etmeye devam
edecegiz dediler.
72-74
brhm: Yalvarp yakardgnzda onlar sizi iyitiyorlar m veya size
yarar saglyorlar m yahut zarar veriyorlar m? dedi. Onlar, Tam tersi, biz
babalarmz byle yapar bulduk dediler.
75, 76
brhm: Peki, siz ve en eski babalarnzn nelere tapmy oldugunuzu
hi dyndnz m?
77
yte onlar benim dymanmdr; ancak lemlerin Rabbi
ayr.
78-82
O, beni oluyturandr. Ve bana dogru yolu O gsterir. Ve O, beni
yedirenin, iirenin ta kendisidir. Hastalandgm zaman O bana yifa verir. Ve O,
beni ldrecek, sonra beni diriltecektir. Ve O, din gn, kusurumu
bagylayacagn umdugumdur.
83
Rabbim! Bana hkm ver ve beni iyilere kat!
84
Ve beni, sonra gelecekler iin dogrulukla anlanlardan kl!
85
Ve beni nimeti
bol cennetin miraslarndan kl!
86
Ve babam da bagyla, yphesiz o
sapklardan oldu.
87-91
Ve yeniden diriltilen gn; mal ve ogullarn saglam bir
kalple/gerek imanla Allaha gelenlerden baykasna yarar saglamadg ve
cennetin Allah'n korumas altna girenlere yaklaytrldg, azgnlar iin de
cehennemin alp gsterildigi gn beni rezil etme! dedi.

92,93
Ve onlara: Allah'n astlarndan taptgnz yeyler nerede? Size yardm
ediyorlar m veya kendilerine yardmlar dokunuyor mu? denilmiytir.
94,95
Sonra da putlar ve azgnlar ve blisin/dynce yetisinin askerleri;
iyiden iyiye dynmeden hareket edenler toptan cehennemin iine
frlatlmylardr.
96-102
Onlar, onun iinde birbirleriyle ekiyirlerken dediler ki: Vallahi biz,
gerekten apak bir sapklk iinde idik. nk biz sizi, lemlerin Rabbi ile
bir seviyede tutuyorduk. Ve bizi yalnzca o gnahkrlar saptrd. Artk bizim
iin yardmclardan, torpilcilerden hibir kimse ve candan bir yardmc, yol
gsterici, koruyucu yakn yoktur. Ah keyke bizim iin bir geri dny olsayd
da biz de mminlerden olsaydk!
103
Sphesiz bunda bir almet/gsterge vardr. Ama onlarn ogu iman
edenler degillerdi.
104
Ve yphe yok ki Rabbin, kesinlikle en stn, en gl, en yerefli,
maglp edilmesi mmkn olmayan/mutlak galip olann, engin merhamet
sahibinin ta kendisidir.

105
Nh toplumu gnderilmiyleri [elileri, mesajlar] yalanlad.
106-110
Bir zamanlar kardeyleri Nh onlara demiyti ki: Siz Allah'n
korumas altna girmez misiniz? Sphesiz ki ben, sizin iin gvenilir bir
eliyim. Artk, Allah'n korumas altna girin ve bana itaat edin. Ve buna
karylk ben sizden hibir cret istemiyorum. Benim cretim ancak lemlerin
Rabbi zerinedir. Artk, Allah'n korumas altna girin ve bana itaat edin!
111
Onlar: Sana ok dyk kimseler uyarken, biz sana inanr myz?
dediler.
112-115
Nh dedi ki: Onlarn yaptklarna dair bir bilgim yoktur. Onlarn
hesab ancak Rabbime aittir. Eger dynrseniz! Ve ben iman edenleri kovucu
degilim. Ben ancak apak bir uyarcym.
116
Onlar dediler ki: Ey Nh! Eger vazgemezsen, iyi bil ki, kesinlikle sen
taylanarak ldrlenlerden olacaksn!
1083
117,118
Nh: Rabbim! Toplumum beni yalanlad. Artk benim aramla
onlarn arasnda sen hkmet. Ve beni ve mminlerden benimle beraber olan
kimseleri kurtar! dedi.
119,120
Bunun zerine Biz de o'nu ve beraberindekileri, o dolu geminin
iinde kurtardk. Sonra da arkalarndan arta kalanlar suda bogduk.
121
Sphesiz ki bunda kesinlikle bir almet/gsterge vardr. Ama onlarn
ogu iman ediciler degillerdi.
122
Ve yphesiz ki Rabbin, kesinlikle en stn, en
gl, en yerefli, maglp edilmesi mmkn olmayan/mutlak galip olann, engin
merhamet sahibinin ta kendisidir.

123
d, gnderilmiyleri [elileri, mesajlar] yalanlad.
124-135
Hani kardeyleri Hd onlara demiyti ki: Siz Allah'n korumas altna
girmez misiniz? Sphesiz ki ben, sizin iin gvenilir bir eliyim. Artk Allah'n
korumas altna girin ve bana itaat edin. Ve buna karylk ben sizden hibir
cret istemiyorum. Benim cretim lemlerin Rabbi zerinedir. Her yksek
tepeye, almet bir bina kurarak m egleniyorsunuz? Sonsuzlaymanz iin/sanki
sonsuzlayacakmysnz gibi sanayi reten yerler [fabrikalar/kaleler] mi
edinirsiniz? Yakaladgnz vakit de zorbaca m yakaladnz? Artk Allah'n
korumas altna girin ve bana itaat edin. Size o bildiginiz yeyleri verenin
[davarlar, ogullar, baglar, baheler, pnarlar verenin] korumas altna girin.
Sphesiz ki ben, sizin hakknzda byk bir gnn azabndan korkuyorum.
136-138
Onlar dediler ki: Sen, gt versen de yahut gt verenlerden
olmasan da bizim iin degiymez. Bu, sadece ncekilerin hayat tarzlardr. Ve
biz azaba ugratlacaklar degiliz.
139
Bunun zerine o'nu yalanladlar da Biz kendilerini degiyime/ykma
ugrattk. Sphesiz ki bunda kesinlikle mutlak bir almet/gsterge vardr, ama
onlarn ogu iman ediciler degillerdi.
140
Ve yphesiz ki Rabbin, kesinlikle en stn, en gl, en yerefli, maglp
edilmesi mmkn olmayan/mutlak galip olann, engin merhamet sahibinin ta
kendisidir.

141
Semd, gnderilmiyleri [elileri, mesajlar] yalanlad.
142-152
Hani kardeyleri Slih, onlara demiyti ki: Allah'n korumas altna
girmez misiniz? Sphesiz ki ben, sizin iin gvenilir bir eliyim. Artk Allah'n
korumas altna girin ve bana itaat edin. Ben sizden hibir cret istemiyorum
da. Benim cretim ancak lemlerin Rabbi zerinedir. Siz burada; bahelerde,
pnarlarda ve ekinlerin, salkmlar sarkmy hurmalklarn arasnda gven
iinde braklacak msnz? Ve siz, daglardan ustaca evler yontuyorsunuz. Artk
Allah'n korumas altna girin ve benim dediklerimi yapn. Ve yeryznde
bozgunculuk yapp slah etmeyen o ayr giden kimselerin emrine uymayn.
153,154
Onlar dediler ki: Sen, kesinlikle bylenmiylerdensin! Sen de ancak
bizim gibi bir beyersin. Eger dogru syleyenlerden isen, haydi bize bir
almet/gsterge getir.
155,156
Slih: yte bu Destek Kurumu'dur, onun yayamas iin
desteklenmesi gerekir; kazancnzn bir blm onun iin ayrlmaldr. Onu
ayakta tutun. Yoksa sizi byk bir gnn azab yakalayverir dedi.
157
Buna ragmen onlar Destek Kurumu'nu, gelir kaynaklarn kurutarak
yok ettiler de piyman olanlar olarak sabahladlar.
158
Bunun zerine onlar azap yakalayverdi. Dogrusu bunda, byk bir
ders vardr, ama onlarn ogu iman etmediler.
1084
159
Ve Sphesiz ki Rabbin, kesinlikle en stn, en gl, en yerefli, maglp
edilmesi mmkn olmayan/mutlak galip olann, engin merhametlinin ta
kendisidir.

160
Lt'un toplumu, gnderilmiyleri [elileri, mesajlar] yalanlad.
161-166
Hani kardeyleri Lt onlara demiyti ki: Siz Allah'n korumas altna
girmez misiniz? Sphesiz ki, ben sizin iin gvenilir bir eliyim. Gelin artk,
Allah'n korumas altna girin ve benim dediklerimi yapn. Ve buna karylk
ben sizden herhangi bir cret istemiyorum. Benim ecrim ancak lemlerin
Rabbi zerinedir. Rabbinizin sizler iin oluyturdugu eyleri brakarak lemler
iinden erkeklere mi gidiyorsunuz? yin asl siz snr ayan bir toplumsunuz.
167
Onlar: Ey Lt! Vazgemezsen, kesinlikle karlanlardan olacaksn
dediler.
168
Lt: Sphesiz ben, sizin iyiniz iin bugz edenlerdenim dedi.

169
Rabbim! Beni ve ailemi onlarin yapageldiklerinden kurtar!
170-172
Bunun zerine Biz de o'nu ve ailesinin geride kalanlarin iindeki
zavalli kari hari tamamn kurtardk, sonra da geridekilerin hepsini
degiyime/ykma ugrattk.
173
Ve zerlerine yle bir yagmur yagdrdk ki! Bak
iyte uyarlanlarn yagmuru ne ktdr!
174
Sphesiz ki bunda bir almet/gsterge vardr. Ama onlarn ogu iman
ediciler degillerdi.
175
Ve yphesiz ki Rabbin, kesinlikle en stn, en gl, en yerefli, maglp
edilmesi mmkn olmayan/mutlak galip olann, engin merhamet sahibinin ta
kendisidir.

176
Eyke Ashb, gnderilmiyleri [elileri, mesajlar] yalanlad.
177-184
Hani Suayb onlara demiyti ki: Siz Allah'n korumas altna
girmeyecek misiniz? Sphesiz ki, ben sizin iin gvenilir bir eliyim. Bu nedenle
Allah'n korumas altna girin ve benim dediklerimi yapn. Buna karylk ben
sizden herhangi bir cret istemiyorum. Benim cretim yalnz lemlerin Rabbi
zerinedir. legi tam ln ve hak yiyenlerden olmayn. Ve dogru terazi ile
tartn. Halkn eyyalarn degerinden dyrmeyin ve yeryznde bozgunculuk
yaparak karyklk karmayn. Ve, sizi ve sizden nceki nesilleri oluyturan o
Zat'n korumas altna girin.
185-187
Onlar: Sen, kesinlikle bylenmiylerden birisin. Sen de bizim gibi
bir beyerden bayka bir yey degilsin. Biz senin kesinlikle yalanclardan biri
oldugundan eminiz. Syet dogrulardan isen, stmze gkten bir para
dyrver! dediler.
188
Suayb: Rabbim, yaptklarnz en iyi bilendir dedi.
189
Bunun zerine o'nu yalanladlar da kendilerini o glge gnnn azab
yakalayverdi. Sphesiz o byk bir gnn azab idi.
190
Sphesiz bunda bir almet/gsterge vardr. Ama onlarn ogu iman
ediciler degillerdi.
191
Ve yphesiz Rabbin, kesinlikle en stn, en gl, en yerefli, maglp
edilmesi mmkn olmayan/mutlak galip olann, engin merhametli olann ta
kendisidir.

192
Ve yphesiz ki bu apak kitap, kesinlikle lemlerin Rabbinin
indirmesidir.
193-195
O apak kitapla, uyarclardan olasn diye apak bir
Arapa lisan ile senin kalbine Gvenilir Can [ilhi mesajlar, gvenilir bilgi]
1085
indi.
196
Ve yphesiz Gvenilir Can [gvenilir bilgi], kesinlikle ncekilerin
kitaplarnda da vard.
197
Ve srlogullar bilginlerinin kendi kitaplarnda gvenilir bilginin
varlgn bilmesi, onlar iin bir almet/gsterge olmad m?
198,199
Ve Biz apak kitab yabanclardan/Arapa bilmeyenlerden birine
indirseydik de, bunu o, onlara okusayd, onlar, buna iman ediciler degillerdi.
200,201
Bylece onu gnahkrlarn kalplerine soktuk. Onlar ackl azab
grnceye kadar ona iman etmezler.

202
yte bu onlara, kendileri farknda olmadan, anszn geliverecektir.
203
Sonra da onlar, Biz sre tannanlardan myz? diyeceklerdir.
204
Onlar, Bizim azabmz olduka abuklaytrmak m istiyorlar?
205-207
Grdn m/hi dyndn m, onlara senelerce kazan saglatsak,
sonra kendilerine vaat edilen gelip atverse, o kazandklar yeylerin
kendilerine hibir yarar olmayacaktr.
208
Ve Biz, sadece kendileri iin uyarclar olan kenti degiyime/ykma
ugrattk.
209
gt! Ve Biz, hakszlk edenler degiliz.
210
Ve apak, aklayc kitab yeytanlar senin kalbine sokmad.
211
Bu onlara yaraymaz, onlar g yetiremezler de.
212
Sphesiz onlar duyumdan/vahiyden kesinlikle uzak tutulmuylardr.
213
O hlde sakn Allah ile beraber bayka ilha yalvarma, sonra
azaplandrlmylardan olursun.
214
Ve en yakn oymagn uyar.
215
Ve
mminlerden sana uyan kimselere kanadn indir.
216
Syet sana isyan
ederlerse, Sphesiz ben sizin yaptklarnzdan kesinlikle uzagm de.
217-219
Ve
sen kalktgn/elilik grevini yapmak iin ortaya ktgn ve boyun egip
teslimiyet gsterenler arasnda dolaytgn zaman seni gren en stn, en gl,
en yerefli, yenilmesi mmkn olmayan/mutlak galip olan, engin merhamet
sahibine sonucu havale et.
220
Sphesiz ki O, en iyi iyiten, en iyi bilendir.
221
Seytanlarn kime inip durdugunu/kimlerin kafasna bir yeyler
soktugunu size haber vereyim mi?
222
Seytanlar, tm iftirac gnahkrlara iner
dururlar/onlarn kafasna bir yeyler sokarlar.
223
Onlar, duyum brakrlar,
hlbuki onlarn ogu yalancdr.
Neml 6
Sphesiz bu Kurn ise sana, yasalar
koyan ve en iyi bilen Allah tarafindan senin iine iyletilmektedir.
224
Ve yu yairler, yphesiz onlara azgn sapklar uyar.
225,226
Onlarn her vadide yaykn yaykn dolaytklarn ve gerekten
yapmadklar yeyleri sylediklerini grmedin mi/hi dynmedin mi?
227
Ancak
iman edenler ve dzeltmeye ynelik iyler yapanlar, Allah' ok ok ananlar ve
hakszlga ugratldklarnda kendilerini savunanlar mstesna. Hakszlk
edenler, hangi dnyme dndrleceklerini yaknda bileceklerdir.



TAHLIL:

1. Ayet:

=Ta / 9, Sin / 60, ; Mim / 40.

1086
Henz rakamlarin kullanilmadigi ve sayilarin harflerle ifade edildigi Kuranin
inis dneminde, bu harflerin EBCD tablosundaki degerleri sirasiyla 9, 60 ve 40
sayilaridir. Daha evvel birok kez aikladigimiz gibi, kesik harfler [bagimsiz
harfler] de denilen ve bizim bir uyari nlemi ya da yapi itibariyle -anlam
itibariyle degil- Kuranin korunmasina ynelik veya bir mucize izharina ait ok
nemli bir ge oldugunu dsndgmz bu harflerin bir anlami yoktur. Bugne
kadar zerinde cidd bir alisma yapilmamis olan ve byle bir alismayi yapacak
bilgi ve dirayet sahibi Kuran erlerini bekleyen bu konu, maalesef burada da istismar
edilmis ve bu ayetle ilgili olarak gereklerden uzak birtakim asilsiz yakistirmalar
yapilmistir:
Ibn Abbas dedi ki: "T, Sn, Mm" bir kasemdir ve bu, yce Allah'in isimlerinden bir isimdir.
Hakkinda yemin olunan ise: "Eger istesek gkten zerlerine bir mucize indiririz" buyrugudur.
Katde dedi ki: Bu Kur'n'in isimlerinden bir isim olup yce Allah buna yemin etmistir.
Mcahid ise: Bu srenin ismidir. Srenin baslangicini gzellestirmektedir.
er-Rab' dedi ki: Bu bir kavmin sresinin hesabini ifade eder. Bir diger aiklamaya gre bu bir
kavmin basina gelecek musibeti anlatmaktadir.
el-Kuraz dedi ki: Yce Allah, tavline [kudretine], senasina [ycelik ve stnlgne] ve
mlkne yemin etmektedir.
Abdullah b. Muhammed b. Akl dedi ki: "T", Tur-u Sina, "Sin", Iskenderiye, "Mm" de
Mekke demektir.
Cafer b. Muhammed b. Ali de dedi ki: "T" Tgba agaci, "Sn" Sidre-i Mnteha, "Mm" de
Muhammed (sav)'dir. Bir diger aiklamaya gre; "T" Tahir'den, "Sn" Kudds'den (es-Semi'den ve
es-Selam'dan da denilmistir) "Mm" de el-Mecid'den (rumuzdur). er-Rahim'den ve el-Melik'den
oldugu da sylenmistir. Bu anlamdaki aiklamalar daha nceden el-Bakara Sresi'nin bas taraflarinda
(2/1-2. yetlerin tefsirinde) gemis bulunmaktadir.
563


T", ariflerin kalbinin "tarb"ina [coskusuna]; Sin, asiklarin srruna; Mim de mridlerin
mnacaatina bir isarettir.
564


Nakledilen bu aiklamalar geregi ifade etmeyip sadece birer yakistirmadan
ibarettir.

2. Ayet:

2
Bunlar, apak/aklayc kitabn yetleridir.

Bu ayetteki kitap szcgnden sadece Kuran anlasilabilecegi gibi,
Kurandan nce indirilmis kitaplarin anlasilmasi da mmkndr. Nitekim Kuranin
birok ayetinde -'-'' el-Kitap ve

-'' ez-Zikr szckleriyle Kurandan evvelki


kitaplar kastedilmistir. Bu kabul, Suara suresindeki ayetlerin ve bu surede verilen
bilgilerin, daha nce indirilmis olan kitaplarda da bulundugu anlamina gelmektedir.
Kuranin sifatlarindan birisi olan ,--'' mbn szcg apaik ve
aiklayici anlaminda olup bundan baska daha birok ayette gemektedir.
Gerekten de Kuran, inanli-inansiz herkes iin apaiktir, aiklayicidir. Onu her

563
(Kurtubi; el-Camiu li Ahkamil Kuran)

564
( Razi; el-Mefatihul- Gayb)
1087
okuyan ve dinleyen, onun neye agirdigini, neyi emredip neyi yasakladigini, neyi iyi
neyi kt kabul ettigini kolayca anlar. Yani hi kimse Ben bu kitabi anlayamadim,
ne demek istedigi belli degil diyemez. Kisilerin inanmalari veya islerine gelmeyip
de inanmamalari ayri bir konudur.

3- 6. Ayetler:

3
Onlar;
Hcr 91
Kurn' sihir, yiir, esatir (mitolojik sylentiler), uydurulmuy
sz gibi birtakm paralar, kt szler kabul eden kimseler,
3
iman edenler
olmuyorlar diye sen kendini ykma ugratacaksn!
4
Eger Biz dilersek,
Hcr 90
o yemincilere indirdigimiz yey gibi
4
onlara gkten
bir almet [gsterge; yn, radyasyon ve meteorlar, tayfun, sel] indiririz de
onlarn boyunlar, ona boyun egenler oluverirdi.
5
Ve kendilerine Rahmn'dan
[yarattg btn canllara dnyada oka merhamet eden Allah'tan] yeni bir
gt geldi mi, kesinlikle ondan yz eviren kimseler oldular.
6
Sonra da,
kesinlikle yalanladlar. yte alay edip durduklar yeyin haberleri yaknda onlara
gelecektir.
Hcr 92,93
yte, andolsun Rabbine ki, Biz, kesinlikle onlarn hepsini
yaptklar yeylerden hesaba ekecegiz.

Hicr suresinin 90-93. ayetleri, teknik ve anlam olarak, bulunduklari yer ile
alakali degildirler. Bu ayetlerin bulunmasi gereken yerin Suara suresinin giris
paragrafi oldugu, uzun arastirmalarimiz sonucunda acizane tarafimizdan tespit
edilmistir. Dolayisiyla bu ayetleri Suara suresinin ilk paragrafi iinde degerlendirmis
bulunuyoruz. Bunun gerekelerini detayli olarak Hicr suresinin tahlilinde arz
edecegiz.


Bu ayetlerde peygamberimizin teblig grevini srdrrken inkrcilarin tavirlari
karsisinda duydugu znt, sikinti dile getirilmis, inkrcilardan hesap sorulacagi
bildirilerek peygamberimiz teselli edilmistir. Bu ayetlerde inkarcilar Kurani bir
takim paralar/ (sihir, iir, esatir, uydurulmu sz gibi) kt szler kilan kimseler
olarak nitelenmis ve Kurani para para yapanlara / Kuranin sihir, siir, kt sz,
esatir oldugunu ileri sren iftiracilara gemiste oldugu gibi hak ettikleri cezanin
verilecegi beyan edilmistir.
Bir taraftan da Rabbimiz Peygamberi teselli etmeye devam etmektedir.

Q-~- IDIYN SZCG
,-= Idiyn szcg Kuranda sadece burada yer almistir. Bu szcgn
kk ve anlami zerinde farkli grsler vardir:
a- Bu szcgn ,-= uduv kknden geldigi kabul edilirse, ogul olan bu
szcgn anlami Trkedeki gibi uzuvlar [paralar] anlamindadir.
b- Szcgn -= adah kknden geldigi kabul edilirse, szck yalan, iftira,
dedikodu gibi kt sz anlamindadir.
1088
c- Ferra bu szcgn sihir anlaminda oldugunu sylemitir.
565


Dikkat edilirse, konumuz olan ayette yukaridaki anlamlarin hepsinin de bir
arada mevcut olduklari grlr. Bylece bu ifade ile hem Bakara/85de aiklandigi
gibi, isine gelene inanarak, isine gelmeyene inanmayarak Kurani para para
ayiranlar; hem de birok ayette belirtildigi gibi, Kurana sihir, siir, efsane ve yalan
sz gibi kt nitelikler yakistirarak iftira atanlar kastedilmis olur.
Q--~---' MUKTESIMN
Hicr/90da yer alan muktesimn szcg, Sarf ilmi kurallarina gre -
kisim [blm] veya - kasem [yemin] szcgnden tretilmis bir szck olarak
degerlendirilebilir. Buna engel hibir sey yoktur. nemli olan bu pasajda hangi
anlamin tercih edilmesi gerektigi konusunda dogru karar vermektir.
Ayetlerin dogru anlamina ulasabilmek iin yapilmasi gereken, Kuranda
baslarina bela indirildigi bildirilen bir yeminci veya taksimci bulmaktir. Bu
ayetlerin indigi dnem itibariyle Kuranda gemiste belalandirildigi bildirilen bir
taksimci sz konusu edilmedigine gre, gemiste belalandirilmis, cezalandirilmis
bir yeminci bulmak gerekmektedir.
Kurana mracaat edildiginde gemiste iki tane cezalandirilmis yeminci
gurup grlmektedir. Bunlar:

1- Salih peygambere tuzak kuranlar:

48
Ve o sehirde yeryznde bozgunculuk yapan, iyilestirme yapmayan, Dokuz kisilik bir grup
vardi.
49
Allah'a yeminleserek, Gece o'na ve ailesine baskin yapacagiz, sonra da velsine/haklarini
koruyacak yakinlarina, Biz, o ailenin yok edilisine shit olmadik/olay sirasinda orada degildik ve biz
kesinlikle dogru olanlariz diyecegiz dediler.
50
Ve onlar, byle bir tuzak kurdular, sphesiz Biz de
onlarin farkinda olmadigi bir ceza ile cezalandirdik.
(Neml/ 49, 50)

2- Cennet sahipleri:

17-24
Sphesiz Biz, o iftlik sahiplerine bel verdigimiz gibi onlara bel verecegiz: Hani onlar,
sabah olunca kesinlikle iftligin rnlerini devsireceklerine yemin etmislerdi. Bir istisna da
yapmiyorlardi. Ama onlar uyurken Rabbin tarafindan bir tayfun iftligin zerinden dolasiverdi.
Sabaha, iftlik, biilmis/devsirilmis gibi oluverdi. Sabahladiklari vakit birbirlerine seslendiler:
Haydi, devsirecekseniz sabahleyin erkence gidin! dediler. Hemen yola koyuldular, aralarinda
Iisildasiyorlardi: Sakin bugn araniza bir yoksul sokulmasin!

25-29
Sadece engelleme gcne sahip/siddete gleri yeten bir tavirla erkenden gittiler. Ama
iftligi grdklerinde: Biz phesiz biz airmiiz/ yanli yere gelmiiz; yok yok, biz yoksun
birakilmiiz; Allah bizi cezalandirmi! dediler. En hayirli olanlari: Ben size Allah'i

565
(Lisanl-Arab; c. 6, s. 305- 306 Udh mad. Ragip; El-Mfredat, Udv
mad)

1089
noksanliklardan arindirmiyor musunuz? dememis miydim? dedi. Onlar: Rabbimiz Seni tenzih
ederiz, dogrusu bizler yanlis; kendi zararlarina is yapan, haksiz davranan kimselermisiz! dediler.
30-32
Sonra dndler, birbirlerini kiniyorlardi: Yaziklar olsun bizlere! Bizler gerekten kendini
firavun gibi gren azginlarmiiz, umariz ki Rabbimiz bize onun yerine daha hayirlisini verir;
gerekten biz btn midimizi Rabbimize eviriyoruz.
33
Dnyadaki azap iste byledir! Elbette hiret azabi daha byktr, keske bilenlerden
olsalardi!
(Kalem/ 17- 33)


Konumuz olan szcgn, ,-----'' el-Muktesimin seklinde .' [belirte] ile
gelmesi, bu yemincilerin daha evvel bize gretilmis, bildirilmis birileri oldugunu
gstermektedir. Surelerin inis sirasi dikkate alindiginda, Hicr suresinden nce
indikleri iin el-muktesimin szcg ile her iki suredeki yemincilerin de ifade
edimli olmasi mmkndr. Ancak bizim tercihimiz Kalem suresinde konu edilen
yemincilerin oldugudur. Zira yukarida da bahsettigimiz gibi, konumuz olan ayetler
Hicr suresinin ayetleri olmayip Suara suresinin ayetleridir. Neml suresinin Suara
suresinden daha sonra indigini gz nnde tutarak buradaki yemincilerin Salih
peygambere tuzak kuranlar olmasi ihtimalini uzak gryoruz.
6 +Hicr/92, 93. ayetlerde bu sulu kesimin mutlaka cezalandirilacagi zerinde
durulmustur. Bilindigi zere Rabbimiz, Araf/136, Hicr/79, Rum/47, Zuhruf/25, 41,
55, Maide/95, Al-i Imran/4, Ibrahim/47, Zmer/37, Secde/22, Duhan/16da sululari
mutlaka yakalayip cezalandirmak suretiyle adaleti saglayacagini beyan buyurmustur.

Peygamberimizin bu sikintisi baska surelerde de konu edilmektedir:

7
Kfirler; Allah'in ilhligini ve rabligini bilerek reddetmis olan su kimseler; onlar iin siddetli
bir azap vardir. Iman etmis ve dzeltmeye ynelik isleri yapmis kisiler; onlar iin bir bagislanma ve
byk bir dl vardir.
8
Onun iin, kt ameli kendisine ssl gsterilen sonra da onu gzel gren
kisi mi? Sphe yok ki Allah diledigini/dileyeni sasirtir, diledigine/dileyene de kilavuzluk eder.
Onun iin canin onlara karsi hasretlerle/ zntlerle sikilip gitmesin. Sphesiz Allah, onlarin
yapmakta olduklarini ok iyi bilir.
(Fatir/ 8)

6
Sonra da sen onlar bu Kurn'a inanmazlarsa, onlarin yaptiklarindan dolayi, zntden
neredeyse kendini harap edeceksin!
(Kehf/ 6)

Peygamberimizin ilettigi mesajlara kulak asmayan, tavir alan ve birogu da
akrabasi olan hemserilerinin kfr ve sirklerinde israrci olmalari, inanmayanlarin
ahiretteki akibetlerine ait bilgiler geldike peygamberimizi daha da zmektedir. Zira
verilecek korkun cezalar sebebiyle o kisiler iin zlmemek, bir mminin degil,
ancak bir mnafigin tavridir:

120
Size bir iyilik dokunsa fenalarina gider ve eger size bir ktlk isabet etse onunla sevinirler.
Ve eger sabreder ve Allah'in korumasi altina girerseniz, onlarin hileleri size hibir sekilde zarar
vermez. Sphesiz Allah onlari kendi yaptiklari seylerle kusatmistir.
(l-i Imran/ 120)

50
Eger sana bir iyilik dokunursa fenalarina gider. Eger sana bir musibet dokunursa, Biz
kesinlikle tedbirimizi nceden almistik derler. Ve onlar, sevinenler olarak yan izip giderler.
(Tvbe/ 50)

1090
Bu ayette peygamberimize ynelik olarak verilen mesaj, toplum yararina
alisip da olumsuz tepkiler, hatta saldirilar ile karsilasan tm sosyal destekiler iin
de geerlidir. Onlar sadece grevlerini yapmali ve islerini yilmadan devam
ettirmelidirler. zlerek alismalarini kesintiye ugratmamalidirlar. Gayret
gstermeli, gerisini Allaha havale etmelidirler.



79. Ayetler:

7
Ve onlar yeryzne bakmadlar m? Biz orada her gzel eyten nicelerini
bitirdik.
8
Sphesiz ki bunda kesinlikle almet/gsterge vardr; ama onlarn
ogu iman edenler olmadlar.
9
Ve yphe yok ki Rabbin, kesinlikle en stn, en
gl, en yerefli, maglp edilmesi mmkn olmayan/mutlak galip olann, engin
merhamet sahibinin ta kendisidir.


Bu ayet grubunda Rabbimiz dolayli olarak herkesin seme hakkinin, inanip
inanmama zgrlgnn bulundugunu ve kimsenin zorlanmadigini ifade etmektedir.
Bu ifadeden ayni zamanda peygamberimizin de niin zlmemesi gerektigi
anlasilmaktadir. Bir teselli mahiyetinde zimnen syle denilmektedir: Eger Allah
dileseydi onlari mucizelerle imana zorlardi. Onlar da zoraki inanirlardi. Bu, Allahin
gc erevesindedir. Ama Allah onlari serbest birakti. Bu ilke, Rabbimizin
Kuranda tekrar tekrar (Yunus/ 99, Hud/ 118, 119, Yusuf/ 103, Ya Sin/ 30,
Mminun/ 44) bildirdigi bir ilkedir:



7. ayette Ve onlar yeryzne bakmadilar mi? Biz orada her gzel eten
niceleri bitirdik denilmek suretiyle akli basinda kimseler iin uzaklarda ayet
aramaya gerek olmadigi, Allahi tanimak iin yakin evredeki bitkilerin
incelenmesinin yeterli olacagi vurgulanmistir. Yakinlarindaki onca ayeti grmemek
iin kr ve aptal olmalari gereken inkrcilar da bu vurgulamayla sanki syle
kinanmaktadir: Kfirler burunlarinin ucunu bile grmyorlar. evrelerine,
yeryzne hi bakmiyorlar, oradaki mucizelerimizi algilamiyorlar.
Bu ayetlerde verilen mesaj, ilk surelerden olan Abese suresinde de konu
edilmisti:

24
Hadi, bakiversin insan kendi yiyecegine!
25
Biz suyu dktke dktk.
26
Sonra topragi yardika yardik.
27-32
Bylece yeryznde, size ve hayvanlariniza geimlik olarak daneler/ hububat, zmler,
yoncalar, zeytinler, hurmalar, gr imenli, sik agali baheler, meyve ve otlak bitirdik.
(Abese/ 2432)

Bizim Biz orada her gzel esten nicelerini bitirdik seklinde evirdigimiz 7.
ayetteki ifadesinde Rabbimiz, bitkiler iin , kerim sifatini kullanmistir.
Kerim szcg, kendi trnde ve konusunda begenilen ve vlen her sey iin
kullanilabilen bir sifattir. Nitekim begenilen yze, yani kadina gzellik erkege
yakisiklilik niteligi kazandiran yze; , =, vech-i kerim, faydalari ve ierdigi
manalar bakimindan begenilen kitaba da , -'- kitab-i kerim denilir. Buradaki
, -'-- nebat-i kerim de kendisinde bulunan faydalardan dolayi begenilen bitki
1091
demektir. Yani burada Rabbimiz, insanlarin yararli ve zararli olarak ikiye
ayirdigi bitkileri kerim diye nitelemistir. Bize gre Rabbimizin bu ifadesinden su
anlasilmalidir: Insanlarin zararli olarak niteledigi bitkilerde henz tespit
edilememis nice yararlar bulunmaktadir. nk Yce Allah hibir seyi gereksiz ve
amasiz yaratmamistir. Nitekim eskiden faydasiz olarak grlen birok bitkinin
ekolojik sistemdeki denge saglayici nemi veya insanlarin dertlerine deva oldugu
henz simdilerde anlasilmistir.
39. ayetlerin olusturdugu paragrafin 'Sphesiz ki bunda kesinlikle ayet
vardir; ama onlarin ogu iman edenler olmadilar. Ve phe yok ki Rabbin, kesinlikle
Aziz ve Rahmin ta kendisidir seklindeki son iki cmlesi, surede, peygamberlere
ait her kissanin sonunda bir nakarat gibi tamsekiz kez gemektedir. Ancak her biri
farkli konulara isaret ettigi iin bu cmleler tekrar sayilamazlar. Allahin ,''
Aziz ve ,= '' Rahm sifatlari ile anildigi bu cmlelerdeki Aziz adi
yalanlayicilara tehdit, Rahm adi da inananlara ve inanacaklara mjde ve gven
unsuru olmaktadir.

10, 11. Ayetler:

10
Bir vakit de Rabbin, Ms'ya: Git o yanly; kendi zararlarna iy yapan
topluma;
11
Firavun toplumuna, hl Allah'n korumas altna girmeyecekler
mi? diye nida etmiyti.
6. yetteki Iyte alay edip durduklari yeyin haberleri yakinda onlara
gelecektir ifadesiyle sz edilmis olan nemli haberler, arpici bilgiler, bu
yetlerden itibaren verilmeye baslanmistir. nemli haberlerin ilki, Ms
peygamber, Firavun ve Isrlogullari ile ilgili bilgilerdir. 10-68. yetlerden olusan
bu pasajda, Ms'nin peygamber yapilisindan Firavun'un nehirde bogulusuna
kadar olan olaylar zet halinde verilmistir. Daha evvel A'rf ve T-H
Srelerinde ayrintili olarak anlatilmis olan olaylar burada bazi ek bilgiler
verilmek sretiyle tekrarlanmakta ve bylece kissa gayet belig ve veciz bir sekilde
hafizalara kazinmis olmaktadir.
12
Ms: Rabbim! Sphesiz ben, beni yalanlamalarndan korkarm.
13
Ggsm de daralr, dilim konuymaz, onun iin Hrn'a da elilik ver.
14
Hem
onlara ait benim zerimde bir su var. Ondan dolay beni ldrmelerinden
korkarm dedi.
15
Allah: Kesinlikle senin dyndgn gibi degil! Haydi, ikiniz
almetlerimizle/gstergelerimizle gidin. Sphesiz ki, Biz sizinle beraberiz,
iyitenleriz.
16,17
Haydi, ikiniz Firavun'a gidin de Biz kesinlikle, srlogullar'n
bizimle beraber gnderesin diye lemlerin Rabbinin elisiyiz deyin dedi.
Bu yet grubunda anlatilanlarin ogu, daha nce farkli bir slupla A'rf ve T-
H Srelerinde de dile getirilmisti. Mesel Ms peygamberin burada beni
yalanlamalarindan korkarim seklinde verilen ifadesi, korkunun farkli anlatimi
olarak T-H Sresi'nin 45. yetinde Rabbimiz! Onun bizim aleyhimize ayiri
gitmesinden veya azginligindan korkariz seklinde verilmistir. Ms peygamberin
kendisine inanilmayacagindan duydugu endise, Kitab-i Mukaddeste de syle
gemektedir:
1092
Ms, "Ya bana inanmazlarsa?" dedi, "Szm dinlemez, 'RAB sana grnmedi'
derlerse, ne olacak?" RAB, "Elinde ne var?" diye sordu. Ms, "Degnek" diye yanitladi.
RAB, "Onu yere at" dedi. Ms degnegini yere atinca, degnek yilan oldu. Ms yilandan
kati. RAB, "Elini uzat, kuyrugundan tut" dedi. Ms elini uzatip kuyrugunu tutunca yilan
yine degnek oldu. RAB, "Bunu yap ki, atalari Ibrhm'in, Ishk'in, Yakup'un Tanrisi
RAB'bin sana grndgne inansinlar" dedi. Sonra, "Elini koynuna koy" dedi. Ms elini
koynuna koydu. ikardigi zaman eli bir deri hastaligina yakalanmi, kar gibi bembeyaz
olmutu. RAB, "Elini yine koynuna koy" dedi. Ms elini yine koynuna koydu. ikardigi
zaman eli eski hline dnmt.
566

Ms peygamberin daha nce bir su isledigine dair 14. yetteki ifadesi,
Firavun'un 18-19. yetlerdeki, Biz seni ocukken iimizde terbiye etmedik mi?
Hayatinin birok yillarindan iimizde kalmadin mi? Sonunda o yaptigin iyi de
yaptin. Sen inkrcilardan/nankrlerden birisin de... seklindeki szleri ile teyit
edilmektedir. Bu olayin ayrintilari Kasas Sresinde yer almaktadir:
15
Ve Ms, sehir halkinin habersiz oldugu bir anda sehre girdi. Sonra orada, biri kendi
tarafindan, digeri dsman tarafindan, birbirlerini ldrmeye alisan iki adam buldu. Sonra kendi tarafi
olan, dsmana karsi Ms'dan yardim diledi. Ms da tekine hemen bir yumruk indirdi, o da hemen
lverdi. Ms, Bu, seytanin isindendir, sphesiz o, saptirici, apaik bir dsmandir dedi.
16
Ms, Rabbim! Sphesiz kendime haksizlik ettim. Artik beni bagisla! dedi de Allah o'nu
bagisladi. Sphesiz O, ok bagislayicinin, ok merhamet edicinin ta kendisidir.
17
Ms, Rabbim! Bana nimet olarak verdigin seylere andolsun ki artik hibir zaman sululara
arka olmayacagim dedi.
18
Sonra da Ms, sehirde korku iinde, etrafi kontrol ederek sabahladi. Bir de ne grsn, dn
kendisinden yardim isteyen kimse, feryat ederek o'ndan yardim istiyor. Ms ona: Sphesiz sen,
apaik bir azginsin! dedi.
19
Ms, ikisinin de dsmani olan adami yakalamak isteyince, o adam; Ey Ms! Dn bir
kisiyi ldrdgn gibi beni de mi ldrmek istiyorsun? Sen sadece yeryznde bir zorba olmak
istiyorsun ve sen dzelticilerden olmak istemiyorsun dedi.
20
Ve sehrin br ucundan bir adam kosarak geldi. Dedi ki: Ey Ms! Ileri gelenler seni
ldrmek iin senin hakkinda grsme yapiyorlar. Derhal ik! Sphesiz ki ben gt verenlerdenim.
21
Sonra da Ms korka korka, kontrol ederek oradan ikti. Rabbim! Beni sirk kosarak yanlis,
kendi zararlarina is yapanlar toplumundan kurtar! dedi.
(Kasas/ 1521)

33,34
Ms dedi ki: Rabbim! Sphesiz ben onlardan bir kisi ldrdm, simdi onlarin beni
ldrmelerinden korkuyorum. Kardesim Hrn'u da benimle gnder; o, dil bakimindan benden daha
iyi, gzel ve etkilidir. O nedenle o'nu da beni dogrulayan bir yardimci olarak benimle birlikte gnder.
Sphesiz ben, beni yalanlamalarindan korkuyorum.
(Kasas/ 3334)
Ms peygamberin endisesini dile getirmesi karsisinda 15-17. yetlerde yer
alan Rabbimizin szleri, T-H Sresinde syle ifade edilmistir:
46
Allah: Korkmayiniz, sphesiz Ben ikinizle beraberim, isitirim ve grrm.
47
Hemen ona
gidin de ona; Sphesiz biz Rabbinin iki elisiyiz. Artik Isrlogullari'ni bizimle gnder ve onlara
azap etme; kesinlikle biz sana Rabbinden bir almet/gsterge ile geldik. Selm kilavuza uyanlaradir.
48
Sphesiz biz; kesinlikle bize, kesinlikle azabin yalanlayana ve sirt evirene oldugu vahyedildi
deyiniz.
46
dedi
(T-H/ 4648)

566
ikis; 4: 17,1-
1093
Ms peygamberin dile getirdigi endise ve talepler ile Rabbimizin 15. yetteki
Sphesiz ki, Biz sizinle beraberiz, iyitenleriz vurgusu, T-H Sresinde asagidaki
gibi yer almaktadir:
25
Ms: Rabbim!
33
Seni tm noksanliklardan ok arindirmamiz
34
ve Seni ok ok anmamiz
iin
25
ggsm a,
26
isimi bana kolaylastir.
27
Dilimden de dgm z
28
ki szm iyi anlasinlar.
29
Ve ehlimden;
30
kardesim Hrn'u
29
benim iin bir vezir kil,
31
o'nunla arkami kuvvetlendir.
32
Isimde
o'nu bana ortak et.
35
Sphe yok ki Sen bizi grp duruyorsun
20
dedi.
(T-H/ 2535)

Bu vurgu ile Yce Allah Ms peygambere, olup biteceklerin hepsini
duydugunun, bildiginin ve onlara yardim edeceginin gvencesini vermis
olmaktadir.
15-17. yetlerden, bir topluma iki elinin birden gnderildigi anlasilmaktadir.
Hatirlanacagi zere Y-Sn Sresinde de ayni kente elinin gnderildigi konu
edilmisti. Hd Sresinde de Ibrhm ve Lt peygamberlere sayilari ten fazla
olan [bir takim] elilerin ugradigi grlecektir.
18
Firavun: Biz seni ocukken iimizde terbiye etmedik mi? Hayatndan
birok yllar iimizde kalmadn m?
19
Sonunda o yaptgn iyi de yaptn. Sen
nankrlerden birisin de... dedi.
20-22
Ms: Ben, o iyi yayknlardan oldugum zaman yaptm. Sizden
korkunca da hemen sizden katm. Sonra Rabbim bana yasalar-ilkeler bahyetti
ve beni elilerden biri yapt. O bayma kaktgn nimet de srlogullar'n
kendine kle edinmiy olmandr dedi.
23
Firavun: lemlerin Rabbi dedigin de nedir ki? dedi.
24
Ms: Eger yakinen bilmiy olsanz, O, gklerin, yerin ve ikisi arasnda
bulunan yeylerin Rabbidir.
Bu yet grubunda, Ms ve Hrn peygamberlerin Allah'in elileri olarak
Firavun ile yaptiklari ilk konusmalar anlatilmaktadir. Karsilikli konusma seklinde
verilen bu sahnede Ms peygambere ait O bayima kaktigin nimet de
Isrlogullarini kendine kle edinmiy olmandir cmlesi dikkat ekmektedir. Bazi
tarih bilgilere dayanilarak yapilan tahminlere gre Isrilogullarinin Misir'daki
klelik dnemi 430 yil kadar srmstr. Dolayisiyla Ms peygamber bu uzun
klelik dnemini bilerek bu szleri sylemistir. Bu szleriyle neyi kastetmis
olabilecegi hakkinda su yorumlari yapmak mmkndr:
Eger bize ve milletimize karsi uyguladigin o zulm yapmamis olsaydin,
senin barindirmana ihtiyacim olmazdi.
Bu, daha sonra yapilan iyilik, milletimize yapilan o byk zulme
karsilik olmustur. Bunlar karsilastirilinca, hi yokmus gibi olurlar.
Sen, onlari kle edindin, mallarini aldin ve bana o mallardan harcadin.
Dolayisiyla beni besleyip bytmenden dolayi zerimde bir hakkin yoktur.
Sen, Isrlogullarinin kendine ait kleler olduklarini iddia ettin. Efendi,
kendi klelerini yedirip iirdigi ve ihtiyalarini karsiladigi iin bunu onlarin basina
kakamaz.

1094
25
Firavun, yan baynda bulunanlara yitmiyor musunuz? dedi.
Bu yet, kavmi tarafindan "tek yce rabb" olarak kabul edilen Firavun'un
alayci slbunu yansitmaktadir. Firavun, bu alayci slubuyla Ms peygamberin
"lemlerin Rabbi" ifadesine sastigini ve yaninda hazir bulunan ileri gelenlerin de
bu ifadeye sasirdiklarini aiga vurmalari gerektigini ima etmektedir.
26
Ms: O, sizin Rabbiniz ve daha nceki atalarnzn da Rabbidir dedi.
Firavun'un alayci bir slp ile evresindeki kurmaylarindan destek alma
girisiminde bulunmasina karsilik, Ms peygamber de deta Firavun'un bu gnn
de gemisini de tanimadigini, onun hem atalarinin hem de kendisinin simdiye
kadar hep yanlis zerinde geldiklerini aiklamaktadir.
Ms peygamberin 24. yette geen O, gklerin, yerin ve ikisi arasinda
bulunan yeylerin Rabbidir seklindeki ifadesini bu yetle bagdastirarak buradaki
szlerin "Hadi Allah'i evreden tanimiyorsunuz, peki kendi varliginizdan da mi
tanimiyorsunuz? Her tarafiniz O'nun imzasini taiyor" anlaminda degerlendirmek
de mmkndr. Bu takdirde Ms peygamber, ilhlik ve rabblik konusunda sadece
Firavun'un degil, evresinde bulunanlarin da yanilgi iinde oldugunu bir kez daha
ifade etmis olmaktadir.
27
Firavun: Size gnderilen bu eliniz kesinlikle gizli glerce
desteklenen/delinin biridir dedi.
28
Ms: Syet aklnz kullansanz, O, dogunun, batnn ve ikisinin
arasnda bulunanlarn Rabbidir dedi.
29
Firavun: Benden bayka ilh edinirsen, andolsun ki seni zindana
kapatlmylardan yaparm dedi.
30
Ms: Sana apak bir yey getirmiy olsam da m? dedi.
31
Firavun: Haydi hemen getir onu, eger dogrulardan isen dedi.
Bu yet grubundaki konusmalardan anlasildigina gre; Firavun, alayci slpla
yaklastigi Ms peygamberin korkusuzca ve ciddiyetle uyarilarina devam etmesi
karsisinda onun deli oldugunu ileri srms, ondan "size gelen eli" seklinde
bahsederek onun eliligini kendi stne almadigini ifade etmistir.
Bunun zerine Ms peygamber onlari akilsiz davranmakla itham etmis, eger
akillarini kullanirlarsa Allah'in her seyin Rabbi oldugunu anlayip O'nu
taniyabileceklerini sylemistir. Firavun'un bu aik uyari karsisinda fkelendigi
anlasilmaktadir. yle ki, btn zorbalarin her zaman basvurdugu yntemi
uygulamaya koyulmus ve pervasizca tehditler savurmustur. Ms peygamber bu
tehditlere kulak asmayip tebligini srdrms ve bu sayede onlara gstergeleri
sunma firsati elde etmistir.
FRAVUN' UN LHLIGI:
A'rf Sresi'nin 127. ve T-H Sresi'nin 4955. yetlerinin tahlillerinde de
belirttigimiz gibi, Firavun Allah'i ve melekleri inkr etmemekte, aksine Allah'i
gklerin hkimi olarak kabul etmektedir:
1095
51-53
Ve Firavun, toplumunun iinde seslendi: Ey toplumum! Misir hkmdarligi ve altimdan
akip giden su irmaklar benimdegil mi? Hl grmyor musunuz? Yahut ben, su zavallinin ta
kendisi olan; nerede ise meramini anlatamayan kisiden daha hayirli degil miyim? Hem o'nun
zerine altin bilezikler atilmali veya kendisiyle beraber simsiki saflar hlinde melekler gelmeli
degil miydi? dedi.
(Zuhruf/ 5153)

28,29
Ve Firavun ailesinden imanini saklayan bir babayigit adam: Bir adami, Rabbim Allah dedigi
iin ldrecek misiniz? Hlbuki o, kesinlikle size Rabbinizden delillerle gelmistir. Ve eger o, bir
yalanci ise bir bakarsin ki o'nun yalani kendi aleyhine oluvermistir. Ve eger dogru ise size yaptigi
tehditlerin bir kismi size isabet eder. Sphesiz Allah, asiri giden bir yalanci kisiye kilavuz olmaz. Ey
toplumum! Yeryznde aiga ikmis olarak bugn ynetim sizindir. Peki, eger gelecek olursa
Allah'in hismindan bizi kim yardim edip kurtarir? dedi.
Firavun: Ben size grsmden baskasini gstermiyorum ve ben sadece size resitligin/akilli olmanin
yoluna kilavuzluk ediyorum dedi.
30-35
Yine o iman etmis olan kimse: Ey toplumum! Sphesiz ben, sizin hakkinizda Ahzb'in
gn benzerinden; Nh toplumunun, d'in, Semd'un ve daha sonrakilerin maceralarinin
benzerinden korkuyorum. Ve Allah, kullari iin bir haksizlik, yanlislik istemez. Ey toplumum!
Sphesiz ben, size gelecek o agrisma-bagrisma/ kaisma gnnden; arkaniza dnp kaacaginiz
gnden korkuyorum. Sizin iin Allah'tan koruyan biri yoktur. Her kimi de Allah sasirtirsa, artik onun
iin bir yol gsterici yoktur. Ve andolsun ki, bundan nce size Ysuf delillerle gelmisti. O zaman da
o'nun size getirdigi seylerde sphe edip durmustunuz. Sonunda o ldgnde de, Bundan sonra
Allah, asla eli gndermez dediniz. Allah, su kendilerine gelmis bir g olmaksizin, Allah'in
yetleri/almetleri/gstergeleri hakkinda mcdele eden, asiri giden, spheci olan kisileri iste byle
sasirtir. Bu durum, Allah katinda ve iman edenler yaninda bugz olarak byktr. Iste Allah, her
bbrlenen zorbanin kalbi zerine damga basar dedi.
(Mmin/ 2835)
Yukaridaki yetlerin delletiyle, Firavun'un konumuz olan 29. yetteki
szlerinden, onun kendisini Allah yerine koydugu anlamini ikarmak mmkn
degildir. Kendisini insanlarin hkimi [rabbi] olarak grmekte ve bu grsn de
kendisinin Gnes Tanrisinin insan seklindeki sreti oldugu iddiasina
dayandirmakta oldugu iin Firavun'un bu szleri, yeryznde kendisinden baska
kimsenin emirler veremeyecegi ve kendi hkmranligina mdahaleye
kalkisamayacagi anlamina gelmektedir. Diger taraftan, Firavun'un "ilh" szcg
ile kast ettigini Islmiyet'teki "Allah " kavrami ile bagdastirmak dogru bir
yaklasim degildir. nk Ns Sresi'nin tahlilinde de belirttigimiz gibi,
Islmiyet'in saf tevhd akidesine gre; her seyi yoktan var eden ve ibadet edilecek
yegne varlik oldugu kabul edilen "Allah " ile diger dinlerdeki "ilh" kavrami
arasinda tartismaya yer birakmayacak nitelikte byk farklar vardir. Diger
dinlerdeki ilhlar, bu dinlere mensup insanlarin korkulari, ihtiyalari
dogrultusunda sekillenmislerdir ve varliklarinin sebebi olan korkularin,
ihtiyalarin ortadan kalkmasi durumunda, bu ilhlarin hibir fonksiyonlari kalmaz.
Ayrica, insanla birlikte var olan ve onlarla birlikte yok olan bu ilhlarin "hkm
koyma" zellikleri de yoktur. Bu sebeple, kendilerine dualar edilen, tapinilan,
kurbanlar ve hediyeler sunulan bu ilhlarin yasal ve siyasal alanda hkmetme
yetkilerinin bulundugu, dnyev islerde istediklerini emretme hakkina sahip
olduklari ve buyruklarina teslim olunmasi gerektigi beser dinler tarafindan asla
kabul edilmemistir. Bu beser dinler, kendilerinin koyduklari kanunlara, izdikleri
politikalara karisma hakkini hibir ilha tanimamislar, yeryzndeki mutlak
otoritenin her zaman sadece kendilerine ait oldugunu savunmuslardir. Zaten
Allah'in elileri ve onlarin izleyicileri ile dnyev hkmdarlar ve ynetimler
[beer dinler] arasindaki atismanin asil sebebi de bundan kaynaklanmaktadir.
1096
Firavun'un szleri bu temel gerekler dikkate alinarak degerlendirildiginde,
sorunun sadece basit bir tapinma ve takdim sorunu olmadigi aika
anlasilmaktadir. Btn ilhlari terk ederek sadece lemlerin Rabbi olan Allah'i bu
haklara sahip gren Ms peygamber, eger Firavun'dan sadece Allah'a inanip O'na
ibadet etmesini isteseydi muhtemelen Firavun da kendisini saldiriya ugramis
hissetmeyecek ve Ms peygamberi pek fazla rahatsiz etmeyecekti. Olsa olsa
atalarinin inancini birakmayi reddetmek sretiyle tepkisini gsterecek ve Ms
peygamberi kendi bilginleriyle tartismaya agiracakti. Fakat Ms peygamberin
kendisini "lemlerin Rabbi"nin elisi olarak tanitmasi ve bu stn otorite adina
Firavun'dan buyruga itaat etmesini istemesi, Firavun'un kendini ikinci derecede bir
hkmdar hissetmesine yol amis ve Firavun siyasal alanda yeni bir otoritenin
ortaya ikmasina izin vermek istememistir.
Bu asamada Ms peygamberin Sana apaik bir yey getirmiy olsam da mi
szleriyle kseye sikisan Firavun'un artik Haydi hemen getir onu, eger
dogrulardan isen diyerek Ms peygamberin getirdigini gstermesini kabul
etmekten baska aresi kalmamistir. Firavun'un bu cevabi, onun eski ve gnmz
msriklerinden hibir farkinin olmadigini gstermektedir. nk Kur'n'dan
grendigimize gre, Nh peygamberin kavminden Mekkeli msriklere kadar tm
kfirler ayni yolu izlemislerdir.
32
Bunun zerine Ms, birikimini ortaya koyuverdi; bir de bakmysn ki
Ms'nn birikimi, apak bir silip sprendir.
33
Gcn de ekti kard; bir de bakmysn ki o g, izleyenlere ok
mkemmel, hi kusursuzdur.

Arf ve T-H srelerinde, yed-i beyz'nin [kusursuz gc'n], Ms'ya
yardimci/vezir olarak verilen Hrn oldugu genise aiklanmistir.

34,35
Firavun, yan bayndaki ileri gelenlere: Sphesiz bu, kesinlikle ok
bilgili bir etkin bilgin! Sizi etkin bilgisiyle topraklarnzdan karmak istiyor.
Simdi ne buyurursunuz? dedi.
36,37
leri gelenler dediler ki: Onu ve kardeyini alkoy, yehirlere de
toplayclar gnder. Btn byk ve ok etkin bilginleri sana getirsinler.
38
Bylece, etkin bilginler belli bir gnn tayin edilen vaktinde bir araya
getirildi.
39
nsanlara da, Siz toplanyor musunuz? denildi.

40
Bizim etkin bilginlere uymamiz iin, kendilerinin galip gelen kimseler
olmalari gerekir!
41
Etkin bilginler geldiklerinde Firavun'a: Syet biz stn gelirsek,
kesinlikle bize bir cret var m? dediler.
42
Firavun: Evet, o takdirde siz, hi yphe yok ki, yaknlardan
olacaksnz dedi.
Ms peygamberin iki byk ve apaik mucize getirmesinden sonra bu yet
grubunda, Firavun ve ileri gelenlerin Ms peygambere karsi yaptiklari plnlar
anlatilmaktadir. Anlasildigina gre daha nce ftursuzca Benden bayka ilh
edinirsen, andolsun ki seni zindana kapatilmiylardan kilarim! diye meydan
okuyan, kendini ilh, rabb kabul eden Firavun, getirilen mucizeleri ve halkin
bilgilerinin bu mucizelere iman edisini grdkten sonra basina gelecekleri
1097
tahmin etmis ve dehsete dsmstr. Bu saskinlik aninda temsil ettigi makami
unutup Ms peygamberin sihir gc ile halkini oradan gtrmeyi plnladigini
sylemis ve akillarin kabul etmeyecegi lde samalamistir. nk lkesinde
usta sihir rnekleri sergileyen pek ok sihirbaz bulunan Firavun, btn
sihirbazlarin yalnizca mkfat ve cret iin sihirbazlik yaptiklarini gayet iyi
bilmesine ragmen, sihirbaz olarak iln ettigi Ms peygamberin sihir gc ile
siyas bir devrim yapacagini ileri srmstr.
BELL GN, TAYN EDLEN VAKT:
38. yette geen belli gnn tayin edilen vaktinde ifadesinin Misirlilarin
ulusal bayram gn olan "ziynet gn" ve "kuluk vakti" anlamina geldigi T-H
Sresinde aiklanmistir:
59
Ms: Sizinle bulusma zamani, tren, senlik gn ve insanlarin toplanacagi kusluk vaktidir
dedi.
(T-H/ 59)
Yapilan plna gre; Ms peygamber ile lkenin sihirbazlari arasindaki
msabakayi byk bir kalabaligin seyretmesini saglamak iin her tarafa
igirtkanlar gnderilecek, msabakada da bir asanin yilana dnsmesinde herhangi
bir olaganstlk olmadigi, bunun lkedeki tm sihirbazlar tarafindan
yapilabildigi herkese aika gsterilecekti. Bylece Ms peygamberin sarayda
sergiledigi ve muhtemelen halka da yayilmis olan mucizenin haberinden halkin
etkilenmemesi saglanmis olacakti.
Ms peygamberin getirdigi mucizeler dolayisiyla Firavun'un ne byk bir
endise iinde oldugunu kanitlayan bir diger gsterge de, Firavun'un sihirbazlara
Ms peygamberi alt etmeleri hlinde ok byk bir seref anlamina gelen
"yakinlar" payesi verecegini vaat etmesidir.
43
Ms onlara, Ortaya koyun ne koyacaksanz! dedi.
44
Bunun zerine onlar, birikimlerini, eski inan ve tezlerini/er-plerini;
eften pften bilgilerini ortaya koydular ve Firavun'un gc hakk iin
yphesiz elbette bizler galip olanlarz dediler.
45
Sonra Ms birikimini ortaya koydu; bir de ne grsnler, onlarn
uydurduklarn yutuyor da yutuyor!
46-48
Sonra etkin bilginler boyun egip teslimiyet gsterenler olarak
brakldlar:
Biz, lemlerin Rabbine; Ms ve Hrn'un Rabbine iman ettik dediler.


Suar/44 ve T-H/66 yetlerinde Firavun'un bilginlerinin tezleri ip ve
degnek olarak nitelenmistir. Bu husustaki yetlerin delletiyle TH sresi'nde
de aikladigimiz gibi buradaki ip ve deynek ifadelerini, Trke'deki er-p,
ipsiz-sapsiz; temelsiz deyimlerine benzetebiliriz. Burada denilmek istenen
Firavun'un bilginlerinin grs ve tezlerinin degersizligi, ise yaramazligidir.

1098
Bu yetlerde kisaca anlatilan msabaka, A'rf ve T-H Srelerinde asagidaki
gibi nakledilmisti:
117
Biz de Ms'ya, Sen de birikimini ortaya ativer diye vahyettik. Bir de ne grsnler,
onlarin uydurup dzdkleri seyleri sratle yakalayip yutuyor.
118
Bylece hak yerini buldu ve Firavun
ve ileri gelenlerin btn yaptiklari bosa gitti, ise yaramadi.
119
Firavun ve ileri gelenler, artik orada maglup oldular ve kk dsms bir toplumolarak geri
dndler.
120-122
ok bilgili, byleyici, etkin bilginler ise boyun egip teslimolmus kimseler hlinde
birakildilar. lemlerin Rabbine; Ms'nin ve Hrn'un Rabbine iman ettik dediler.
(A'rf/ 117122)

65
Etkili bilginler: Ey Ms! Ya sen ortaya koyacaksin veyahut ilk ortaya koyan kisiler biz
olalim dediler.
66
Ms: Tam tersi, siz ortaya koyun dedi. Bir de ne grrsn! Onlarin birikimleri, eski
inanlari ve tezleri/er-pleri/eften pften bilgileri, yaptiklari sihirden/hnerli gsterimden tr
gznde byd.
67
Bu yzden Ms, iinde bir korku hissetti.
68,69
Biz: Korkma, sphesiz sen; en stn olan sensin: Sen sahibi oldugun birikimi ortaya koy;
o, onlarin yapip rettiklerini yutsun dursun. Sphesiz onlarin yaptiklari ancak bir gz boyayicisi
hilesidir. Gz boyayip etkileyen kisi ise, her nereye giderse gitsin zafer kazanamaz, basarili olamaz
dedik.
70
Sonunda btn etkili bilginler, Ms ile Hrn'un Rabbine iman ettik demek sretiyle
boyunlarini uzatip teslim olmus durumda birakildilar.
(T-H/ 6570

Grldg gibi, msabakaya Firavun'un gcne siginarak, yemin ederek
baslayan ve kendilerine ok gvenen sihirbazlar, Ms peygamberin getirdigi
mucizeler karsisinda kendi dzmece sihirlerinin hibir degeri olmadigini
anlamislar ve msabakadan maglp iktiklarini hemen kabul etmislerdir. nk
onlar siradan gz bagcilar degil, sihir [gzbagcilik, illzyon] bilgisinin zirvesine
ikmis ve bu bilgi ile varilacak son noktayi ok iyi bilen kimselerdir. Nitekim
Ms peygamberin getirdigi mucizelerin sihri astigini anlamislar ve akillarini
kullanarak imana gelmislerdir. Bylece Rabbimizin T-H Sresi'nin 46. yetin
ve bu Srenin 15. yetlerinde Ms ve Hrn peygamberlere verdigi sizi
koruyacagim, sizinle beraberim vaadi yerine gelmis olmaktadir. Yce Allah,
elilerini her zaman korudugunu ve hakki stn kildigini baska yetlerde de
bildirmistir:
81
Ve de ki: Hak geldi, btil yok oldu. Sphesiz btil yok olup gider.
(Isr/ 81)

18
Tam tersi Biz, hakki btilin basina arpariz da onun beynini paralar. Bir de bakarsin btil
yok olup gitmistir. Ve Allah'a yakistirdiginiz niteliklerden dolayi size yaziklar olsun!
(Enbiya/ 18)

21
Allah: Elbette, Ben ve elilerim galip gelecegiz diye yazmistir. Sphesiz Allah, her seye
gc yetendir, en stn, en gl, en serefli, maglp edilmesi mmkn olmayan/mutlak galip olandir.
(Mcdele/ 21)

49
Firavun dedi ki: Ben size izin vermeden O'na iman m ettiniz? Sphesiz
ki o, elbette size sihri greten bygnzdr! Peki, yaknda bileceksiniz!
1099
Andolsun, ellerinizi ve ayaklarnz aprazlama/ardarda kestirecegim ve
kesinlikle hepinizi astracagm!
50,51
Etkin bilginler: Zarar yok, yphesiz biz Rabbimize dnenleriz. Biz
mminlerin ilkleri oldugumuzdan dolay, Rabbimizin bize hatalarmz
bagylayacagn umuyoruz dediler.
Bu yetlerde, msabakadan yenik ikan sihirbazlarin imana gelmeleri zerine
Firavun'un onlara nasil tehditler savurdugu, artik birer inanmis kisi olan eski
sihirbazlarin ise Firavun'un bu tehditlerini hi umursamadiklari anlatilmaktadir.
Daha evvel -A'rf ve T-H Srelerinde- de belirttigimiz gibi, Firavun'un bu
inanmis kisilere [eski sihirbazlara] neler yaptigi Kur'n'da aiklanmamistir.
Rivyetler Firavun'un tehditlerini hemen yerine getirdigi ynndedir.
Msabakadan sonraki olaylar burada kesilmis ve buradan itibaren kissanin
Ms peygamberin yeni grevi ile ilgili olan blmne geilmistir. Bu arada olan
bitenlerin bir kismi A'rf (127135), bir kismi Ynus (8389), bir kismi Mmin
(2346), bir kismi da Zuhruf (4656) Sresinde yer almaktadir:


63
Sonra Ms'ya: Vur birikimini o bol suya/nehire! diye vahyettik.
Sonra o bol su/nehir yarld/barajlar yapld da, her bir para baraj, ulular
ulusu bir dag gibi oluverdi.
52
Ve Biz, Ms'ya: Kullarm geceleyin yola kar, yphesiz siz takip
edilenlersiniz diye vahyettik.
53-56
Derken Firavun da yehirlere toplayclar gnderdi: Sphesiz bunlar,
saylar azar azar, blk prk bir topluluktur. Ve onlar bizim iin elbette
fkelidirler. Biz ise, elbette hazrlkl, tedbirli bekleyen bir cemaatiz.
60
Sonra
Firavun ve adamlar gney dogarken onlarn ardna dytler.
61
ki topluluk birbirini grnce, Ms'nn ashb Sphesiz biz, kesinlikle
kstrldk dediler.
62
Ms: Kesinlikle sizin dyndgnz gibi degil! Sphesiz Rabbim
benimledir, bana yol gsterecektir dedi.
64
tekilerini de oraya yaklaytrdk.
65,66
Ve Ms ve beraberindekilerin hepsini kurtardk, sonra da tekileri
suda bogduk.
57-59
Sonunda Biz, Firavun ve toplumunu bahelerden, pnarlardan,
hazinelerden ve yerefli makamdan kardk. yte byle! Ve sonra onlara
srlogullar'n miras/son sahip yaptk.
67
Sphesiz bunda kesinlikle bir
almet/gsterge vardr. Ama oklar iman etmiy degillerdi.
68
Ve yphesiz ki
Rabbin, kesinlikle en stn olann, en gl, en yerefli, maglp edilmesi
mmkn olmayan/mutlak galip olann, engin merhamet sahibinin ta kendisidir.


Bu yetlerde Ms'ya, bilgi birikimini kullanarak Nil nehri zerinde barajlar
kurmasinin vahyedildigi, sonra da suyun daglar gibi paralara ayrildigi; yani
yksek barajlarin yapildigi aiklanmaktadir. Bilinen en eski baraj I.. 2900 yilinda
Nil nehri zerinde kurulmus olan 15 m. yksekligindeki barajdir. Kurn'in aik
ifadesine gre baraj birden oktur.
1100
Diger yetlerden de anlasildigi zere Ms, Misir'da kaldigi sre iinde esas
niyetini saklayarak nehri barajlarla kesmis, ovada kanallar olusturmus ve eski su
yataklarini tarima amistir. Bu nedenledir ki Firavun, Bu altimdaki nehirler
benim degil mi demektedir:


51-53
Ve Firavun, toplumunun iinde seslendi: Ey toplumum! Misir hkmdarligi ve altimdan
akip giden su irmaklar benimdegil mi? Hl grmyor musunuz? Yahut ben, su zavallinin ta
kendisi olan; nerede ise meramini anlatamayan kisiden daha hayirli degil miyim? Hem o'nun
zerine altin bilezikler atilmali veya kendisiyle beraber simsiki saflar hlinde melekler gelmeli
degil miydi? dedi.
(Zuhruf/51-53)

Daha sonra Ms, kavmi ve Kiptilerden kendisine inananlari yanina alarak
buralardan geirmis, kendilerini takip eden Firavun ve ordusunu bu tarim
arazilerine ekmis, onlar arazide iken barajlari yikarak Firavun ve ordusunun
bogulmasini saglamistir.



Asa ile denizin yarlmas

63
Sonra Ms'ya: Vur birikimini o bol suya/nehire! diye vahyettik.
Sonra o bol su/nehir yarld/barajlar yapld da, her bir para baraj, ulular
ulusu bir dag gibi oluverdi.

Not: Bu ayet Mushafta aslinda 50, 51. ayetlerin arkasinda tertip edilmelidir.
Altmis nc sirada tertibi hem ayetin yanlis anlasilmasina hem de yanlis
inanlarin olusmasina sebep olmaktadir.

50
Hani bir zamanlar da Biz, bol suyu/nehiri sizin iin yarip da sizi kurtarmis, siz bakip
dururken Firavun'un yakinlarini da suda bogmustuk.
(Bakara/ 50)

Bu ayetlerde Musaya bilgi birikimini kullanarak Nil nehri zerinde barajlar
kurmasinin vahyedildigi, sonra da suyun daglar gibi paralara ayrildigi; yani
yksek barajlarin yapildigi aiklanmaktadir. Yani Musa mucize olarak kizil denizi
yararak iki tarafta dag gibi sular olusmamistir. Musa birikimiyle Nil nehri zerine
barajlar kurmus ve her bir baraj dag gibi yksek imis. Burada aiklanan iste budur.
Daha sonra bu baraj patlatilarak Firavun ve yakinlari baraj selinde
ldrleceklerdir.

Bilinen en eski baraj I.. 2900 yilinda Nil nehri zerinde kurulmus 15 m.
yksekligindeki barajdir. Kuranin aik ifadesine gre baraj birden oktur.
Diger ayetlerden de anlasildigi zere Musa, Misirda kaldigi sre iinde esas
niyetini saklayarak nehri barajlarla kesmis ovada kanallar olusturmus ve eski su
yataklarini tarima amistir. Bu nedenledir ki Firavun Bu altimdaki nehirler benim
degil mi demektedir.

Bu ayette Israil ogullarinin gemisinden baska safhalar hatirlatilmaktadir. Bu
dnemler:
1101
Suyun yarilmasi; baraj kurulmasi, Israil ogullarinin kurtulmasi, Firavunun
yakinlarinin, Israil ogullarinin gz nnde suda bogulmasidir. Daha sonra Musa,
kavmini ve Kiptilerden kendisine inananlari yanina alarak bu yerlerden toplumunu
geirmis kendilerini takip eden Firavun ve ordusunu bu tarim arazilerine ekmis,
onlar arazide iken barajlari yikarak Firavun ve ordusunun bogulmasini saglamistir.

Burada bu olaylar kisa bir cmle ile ifade edilmistir. Biz bunlari hemen birka
saat iinde olup bittigini sanmiyoruz. Bu olay yillarca sren bir srete
gereklesmistir.
Burada dikkat eken bir nokta, Firavunun yakinlarinin bogulusunu Israil
ogullarinin, seyretmis ve grms olmalaridir ki bu Kitab-i mukaddeste syle
anlatilir.


25 Arabalarinin tekerleklerini ikardi; yle ki, arabalarini zorlukla srdler.
Misirlilar, "Israillilerden kaalim!" dediler, "nk RAB onlar iin bizimle
savaiyor."
26 RAB Musa'ya, "Elini denizin zerine uzat" dedi, "Sular Misirlilarin, sava
arabalarinin, atlilarinin zerine dnsn."
27 Musa elini denizin zerine uzatti. Sabaha kari deniz olagan haline dnd.
Misirlilar sulardan kaarken RAB onlari denizin ortasinda silkip atti.
28 Geri dnen sular, sava arabalarini, atlilari, Israillilerin peinden denize
dalan Firavun'un btn ordusunu yuttu. Onlardan bir kii bile sag kalmadi.
29 Ama Israilliler denizi kuru toprakta yryerek gemilerdi. Sular
saglarinda, sollarinda onlara duvar oluturmutu.
30 RAB o gn Israillileri Misirlilarin elinden kurtardi. Israilliler deniz
kiyisinda Misirlilarin llerini grdler.
31 RAB'bin Misirlilara gsterdigi byk gcn grnce korkan Israil halki,
RAB'be ve kulu Musa'ya gvendi.
567

Buradan da anlasiliyor ki bu bogulma olayi Kizildenizde olmamistir. nk
yz kilometre civarindaki bir mesafeden; denizin bir ucundan diger ucunda
olanlarin bogulusunu ve cesetlerini grme imkani yoktur.
srail ogullarnn sudan geirilmesi--Firavun ile yaknlarnn selde
srklenerek bogulmalar--Denizi hzl brakmak

17-21
Ve andolsun ki Biz onlardan nce Firavun toplumunu imtihan ettik. Ve onlara ok saygin
bir eli gelmisti: Allah'in kullarini bana geri verin. Sphesiz ben sizin iin gnderilmis gvenilir bir
eliyim. Allah'a karsi stnlk taslamayin. Sphesiz ki ben size apaik bir g getiriyorum. Ve
Sphesiz ben, beni taslayarak ldrmenizden benim Rabbime, sizin Rabbinize sigindim. Ve eger siz
bana inanmazsaniz hemen yanimdan uzaklasin.

567
iki 14. Bab. 25-31. cmleler

1102
22
Sonra da Ms: Sphesiz ki bunlar, sulu bir toplumdur diyerek Rabbine yalvardi.

23,24
Hadi kullarimi geceleyin yrt. Sphesiz siz izlenen kimselersiniz, tedbirli olun. Bol
suyu/ nehiri ok hizli birak. Sphesiz onlar suda bogulmu bir ordudur.
(Duhan/ 17- 24)


Bu ayetlerde Musa peygambere, Israil ogullarini Misirdan ikarma planlarinin
genel olarak verildigi grlmektedir. Ayrintilari yoktur. Musa, suda kuru yollari
yapacak, firavun ve adamlarini suda bogup ldrecektir. Musa daha evvel de bir
cinayet islemis onun da vicdan azabini ekmektedir. Iste bu noktada Musa
ikmaza girmistir; bunalima girmistir.
Zihnindeki sikintilari gidermek iin de yollara dsecek, bunalimdan kurtulmak
iin are arayacaktir.
Bu blm Kehf suresinde grmekteyiz. Musa ve Alim kul kissasi bunlari
bildirmektedir.
O kissa da grmekteyiz ki Musa Gemi olayindan zalimlerin dikkatini
ekmemenin; delikanli ldrme olayindan Allah ile savasanlarin
ldrlebilecegi, Duvar olayindan da ikista uzun sren yolculukta geimlerini
saglayacak birikim yapmalarini, birikimlerini evlerinin duvarlari iinde
saklamalarini grenmistir. Bu birikimi ile bunlari Allahin izniyle
gereklestirecektir.

90-92
Ve Isrlogullari'ni bol sudan/nehirden geirdik. Ama Firavun ve askerleri azginlik ve
dsmanlikla onlari hemen izledi. Sonunda bogulma ona yetisince, Gerekten, Isrlogullari'nin
inandigi Tanri'dan baska tanri olmadigina ben de inandim, ben de teslim olanlardanim dedi. Simdi
mi? Hlbuki daha nce isyan etmitin ve de bozgunculardan olmutun. Artik Biz senden sonra
geleceklere ibret olasin diye, bugn seni zirhinla birlikte kurtaracagiz. Ve sphesiz insanlardan
birogu kesinlikle Bizim yetlerimize/ almetlerimize/ gstergelerimize karsi duyarsiz/ilgisizdirler.
(Yunus/ 90- 92)


50
Hani bir zamanlar da Biz, bol suyu/nehiri sizin iin yarip da sizi kurtarmis, siz bakip
dururken Firavun'un yakinlarini da suda bogmustuk.
(Bakara/ 50)


Bu ayetlerde Israil ogullarinin gemisinden baska safhalar hatirlatilmaktadir.
Bu dnemler:
Suyun yarilmasi; baraj kurulmasi, Israil ogullarinin su arasindaki kuru
alanlardan gemesi ve firavun ve yakinlarinin bogulmasi safhalaridir. Burada bu
olaylar kisa bir cmle ile ifade edilmistir. Biz bunlarin yukarida da belirttigimiz
gibi hemen birka saat iinde olup bittigini sanmiyoruz. Bu olay yillarca sren bir
srete gereklesmistir.

Kurandan bu bogulma olayinin nasil gereklestigini aika
anlayabilmekteyiz. Daha evvel Musanin nehir zerinde barajlar kurarak nehir
sularini daglar gibi ayirdigini grmstk. Iste Musa bu barajlari patlattirmis, Sebe
halkinin Arim seli (baraj seli) ile helak edildigi gibi (Sebe; 15- 19. ayetler)
Firavun ve ordusu da baraj suyunda nce srklenmisler sonra da su tarafindan
rtlerek bogulmuslardir.

22
Sonra da Ms: Sphesiz ki bunlar, sulu bir toplumdur diyerek Rabbine yalvardi.
1103

23,24
Hadi kullarimi geceleyin yrt. Sphesiz siz izlenen kimselersiniz, tedbirli olun. Bol
suyu/ nehiri ok hizli birak. Sphesiz onlar suda bogulmu bir ordudur.
(Duhan/ 23, 24)


40
Biz de onu ve askerlerini yakalayip o bol suda/nehirde firlatip ativerdik. Simdi, sirk kosarak
yanlis; kendi zararlarina is yapanlarin sonunun nasil olduguna bir bak!
(Kasas/ 40)


40
Sonra da Biz, onu ve ordularini yakalayiverdik de onlari bol suda/nehirde firlatip ativerdik. O
ise ayiplanan/ kinayan biridir.
(Zariyat/ 40)


Duhan; 24. ayetin orijinalindeki rehven szcg Ezdattan olup, Sknet ve
asiri hareket anlamlarinin her ikisini de ierir. Bizim tevilimiz Asiri hareket;
hizli akitma anlamindan yana olmustur.
Zira su ayetlerde, Firavun ve yakinlari bogulmazdan evvel bir mddet suda
srklenmislerdir.


77
Ve andolsun, Ms'ya Yetisilmekten korkmayarak ve saygiyla, sevgiyle rpermeden/
Firavuna minnet duymadan kullarimi geceleyin yrt de kendileri iin bol suda/nehirde kuru bir yol
a! diye vahyettik.
78
Firavun ordulariyla hemen onlari takip etti de bol sudan/nehirden kendilerini kaplayan sey
kaplayiverdi.
79
Ve Firavun toplumunu saptirdi ve dogru yolu gstermedi.
(Ta Ha/ 77- 79)



Burada dikkat eken bir nokta da bakara; 50deki ve siz bakp dururken
Firavun'un yaknlarn suda bogmuytuk ifadesidir. Buradan anlasildigina gre,
Firavunun ve yakinlarinin bogulusunu Israil ogullarinin, seyretmis ve grms
olmalaridir. Bu konu Kitab-i mukaddeste syle anlatilir.


30 RAB o gn Israillileri Misirlilarin elinden kurtardi. Israilliler deniz
kiyisinda Misirlilarin llerini grdler.
568


Buradan da anlasiliyor ki bu bogulma olayi Kizildenizde olmamistir. nk
yz kilometre civarindaki bir mesafeden; denizin bir ucundan diger ucunda
olanlarin; firavun ve avenesinin bogulusunu ve cesetlerini grme imkani yoktur.

zetle Musaya; eliliginin kaniti olarak sadece kitap verilmis ve kardesi
Harun vezir yapilmistir.

568
iki 14. Bab, 30. cmle:

1104

Buradaki 20- 23. ayetlerde konu edilen Musaya verilen iki alamet; gsterge
Furkan suresinde de syle zet olarak verilmistir:

35
Ve andolsun ki Ms'ya Kitab'i verdik, kardesi Hrn'u da o'nunla birlikte yardimci, desteki
verdik.
36
Sonra da, Haydi yetlerimizi yalanlayan o topluma gidin! dedik. Sonunda da onlari
paralayip yok ettik.
(Furkan/ 35, 36)


Bu yetlerde, Isrilogullarinin Ms peygamber nderliginde Misir'dan
ayrilma hazirliklarina karsilik, bu hareketi engelleyebilmek iin evreden g
toplamak sretiyle kendine gre tedbir alan Firavun'un szleri yer almaktadir.
Tarihten grenildigine gre, Isrilogullari Misir'da tek bir kentte toplu olarak
degil, ogunlukla Memfis ile Ramises arasindaki Gosen denilen blgede olmak
zere esitli yerlesim alanlarinda yasamaktaydilar. Nitekim Firavun'un
Isrilogullari hakkinda, onlarin "blk prk bir topluluk" olduklarina dair szleri
de bu tarih bilgileri teyit etmektedir.
Isrilogullarinin o gnk sayisi hakkinda saglam bir bilgi mevcut olmamasina
ragmen birok eserde rivyetlere dayanilarak 600.00 kisi olduklari, aralarinda
yirmi yasin altinda ve altmis yasin stnde kimsenin bulunmadigi ileri
srlmstr. A'rf ve T-H Srelerinde de belirttigimiz gibi Rabbimiz, Firavun'un
agzindan sayilarini degil onlarin kk guruplara ayrilmis gruplar oldugunu
nakletmistir.
Pasajdaki 5759. ayetlerin 57-59. Sonunda Biz, onlari [Firavun ve kavmini]
bahelerden, pinarlardan, hazinelerden ve serefli makamdan ikardik. Iste byle!
Ve sonra onlara Isrlogullari'ni mirasi yaptik. Ifadeleri, bir parantez ii ifade
olup, Firavun ve toplumunun ileri gelenlerinin kibetlerine dikkat ekmektedir. Bu
ifadelerden anlasildigina gre, onlar, yce makamlari, baheleri, nehirleri, mallari,
rizklari, hkmranligi ve dnyanin bolluk iindeki meknlarini terk etmisler, her
seyden mahrum birakilmislar, sanki nimetler denizinden ikip cehenneme
girmislerdir.

136
Biz de, sphesiz yetlerimizi yalanladiklari ve onlardan gfil olmalari nedeniyle onlari
cezalandirip adaleti sagladik. Ve onlari bol suda/ nehirde bogduk.
137
O zaafa ugratila gelmis/
gszlestirilmis olan toplumu da bereketlendirdigimiz yerin her tarafina mirasi yaptik. Ve bylece
Rabbinin, Isrlogullari'na olan o pek gzel sz, sabretmeleri nedeniyle yerine geldi. Biz de Firavun
ile toplumunun yapageldikleri sin eserlerini ve ykseltmekte olduklari seyleri yerlebir ettik.
(A'rf/ 136, 137)

5
Biz ise istiyoruz ki, yeryznde gsz dsrlenlere armagan verelim, onlari nderler
yapalim ve onlari mirasilar yapalim.
6
Ve onlari yeryznde saglamca yerlestirelim, Firavun, Haman
ve bu ikisinin askerlerine, onlardan ekinmekte olduklari seyleri gsterelim.
(Kasas/ 56)
1105

Pasajdaki 6062. ayetlerdeki Sonra onlar [Firavun ve adamlari] gnes
dogarken onlarin ardina dstler. Iki topluluk birbirini grnce, Ms'nin
ashbi, Sphesiz biz, kesinlikle kistirildik dediler. O [Ms], Hayir, hayir...
Sphesiz Rabbim benimledir, bana yol gsterecektir dedi. ifadelerinden
anlasildigina gre, Isrilogullari Ms peygamber nderliginde Misir'dan ayrilmis,
Firavun da askerleriyle onlari takip etmektedir.
Peslerindeki askerleri gren ve panikleyen Isrilogullari, Ms peygambere
karsi gvenlerini kaybettiklerini belirten yakisiksiz szler sarf etmekte, Ms
peygamber ise Yce Allah'tan daha nce aldigi gvenceyi aktararak onlari teskin
etmektedir. Hatirlanacak olursa, Rabbimizin bu gvencesi yukarida 15. yette ve
T-H Sresinde de bildirilmis idi:
15
Allah: Kesinlikle senin dsndgn gibi degil! Haydi, ikiniz
almetlerimizle/gstergelerimizle gidin. Sphesiz ki, Biz sizinle beraberiz, isitenleriz.
16,17
Haydi,
ikiniz Firavun'a gidin de Biz kesinlikle, Isrlogullari'ni bizimle beraber gnderesin diye lemlerin
Rabbinin elisiyiz deyin dedi.
(Su'ar/ 1517)

46
Allah: Korkmayiniz, sphesiz Ben ikinizle beraberim, isitirim ve grrm.
47
Hemen ona
gidin de ona; Sphesiz biz Rabbinin iki elisiyiz. Artik Isrlogullari'ni bizimle gnder ve onlara
azap etme; kesinlikle biz sana Rabbinden bir almet/gsterge ile geldik. Selm kilavuza uyanlaradir.
48
Sphesiz biz; kesinlikle bize, kesinlikle azabin yalanlayana ve sirt evirene oldugu vahyedildi
deyiniz.
46
dedi
(T-H/ 46)

Pasajdaki 6768. ayetlerdeki Sphesiz bunda kesinlikle bir almet, gsterge
vardir. Ama oklari iman etmis degillerdi.Ve sphesiz ki Rabbin, kesinlikle azz
[mutlak galip] ve rahm'in [engin merhamet sahibinin] ta
kendisidir. ifadelerinden , bu olayin sadece Isrlogullarina degil, hem Mekkeli
msriklere hem de tm insanliga ynelik bir yet oldugunu gstermektedir. Ancak
bu ifadesinin arkasindan Rabbimiz bu olayin kendi kudretine dellet eden en
byk delillerden olmasina ragmen insanlarin ogunun inanmadigini [ve
inanmayacagini] beyan etmektedir.
Ms peygamberin dogrulugunu gsteren bu olayin, olaya shit olan
Isrilogullarinin akillarinda mr boyu silinmeyecek bir iz biraktigi kesindir.
Dolayisiyla o gnn toplumunda, Allah'in elisine karsi kurulmaya alisilan diren
kirilmis ve toplumun Ms peygambere bagliligi byk lde bu olayla
saglanmistir.
Bu olayin Kureys'e ynelik bir yet olusu ise Firavun ve ordusu
bakimindandir. Kendilerine yillarca apaik ayetler gsterilmis olan Firavun,
yakinlari ve yandaslari, denizin yarildigini ve Isrilogullarinin nnde gemeleri
iin kuru bir yol aildigini grmelerine ragmen Ms peygamberin arkasinda
Allah'in gcnn ve yardiminin oldugunu anlayamamislar ve savasmak zere
1106
onlari takibe devam etmislerdir. Sonunda kendilerine gelip iman ettiklerinde ise
vakit ok getir. nk artik imanlari irad bir iman degil, bir korku ve aresizlik
imanidir. Imanin bu tr ile ilgili genis aiklamamiz Kymet Sresi'nin
tahlilindedir.
90-92
Ve Isrlogullari'ni bol sudan/nehirden geirdik. Ama Firavun ve askerleri azginlik ve
dsmanlikla onlari hemen izledi. Sonunda bogulma ona yetisince, Gerekten, Isrlogullari'nin
inandigi Tanri'dan baska tanri olmadigina ben de inandim, ben de teslim olanlardanim dedi. Simdi
mi? Hlbuki daha nce isyan etmitin ve de bozgunculardan olmutun. Artik Biz senden sonra
geleceklere ibret olasin diye, bugn seni zirhinla birlikte kurtaracagiz. Ve sphesiz insanlardan
birogu kesinlikle Bizim yetlerimize/ almetlerimize/ gstergelerimize karsi duyarsiz/ilgisizdirler.
(Ynus/ 9092)
Bu olayin tm zamanlara mesaji da sudur:
"Simdilik er gler egemen grnseler de, Allah, uzun vadede ltfyle hakki
hkim kilar ve btili yok eder."
Rabbimizin Ms peygamber kissasinin hemen ardindan kendisinin "Azz" ve
"Rahm" oldugunu bildirmesi, inanmayanlarin Allah tarafindan mutlaka alt edilip
cezalandirilacagi, inanmis olanlarin da Allah'in engin rahmetinden istifade edecegi
mesajini vermektedir.

69. Ayet:

69
Ve onlara brhm'in haberini oku!

Musa peygambere ait nemli haberlerin verilmesinden sonra ikinci nemli
haber olarak Ibrahim peygamberin haberlerine sira geldigi grlmektedir. Daha nce
ayrinti verilerek Meryem suresinde bahsi gemis olan Ibrahim peygamberle ilgili
haberler, bu surede 69. ayetten baslayip 104. ayete kadar devam etmekte ve olaylar
farkli bir edeb slpla anlatilmaktadir. Ancak Ibrahim peygamberin hayat
hikyesinin tamami anlatilmamaktadir. Burada anlatilanlar, onun elilik grevi
almasindan sonraki hayatinda, tevhit konusundadir ve sirk iinde olan kavmi ile
arasinda geen atismanin naklinden ibarettir.
Bize gre, Ibrahim peygamberin buradaki haberleri ile birlikte diger
haberlerini ieren Bakara/ 258,260, Enm/ 7583, Meryem/ 4150, Enbiya7 5170,
Saffat/ 83113, Mmtehine/ 45 ve l-i Imran/ 6768 de dikkate alinmalidir.




Araplar, zellikle de Kureys kabilesi, kendilerini Ibrahim peygamberin torunu
saydiklari ve inanlarinin ondan geldigini kabul ettikleri iin Kuranda onun
haberleri ile uyarilmislardir. Araplardan, Yahudi ve Hiristiyan olmayan, Mslman
bir hanif olan dedeleri Ibrahim gibi olmalari istenmektedir. Ama msrik olmayan
Ibrahimin dini, sirk iinde yzen Araplardan ok uzaktir.

7077. Ayetler:

1107
70
Hani o, babasna ve toplumuna Siz neye kulluk ediyorsunuz? demiyti.
71
Onlar: Birtakm putlara kulluk ediyoruz. Onlara kulluk etmeye devam
edecegiz dediler.
72-74
brhm: Yalvarp yakardgnzda onlar sizi iyitiyorlar m veya size
yarar saglyorlar m yahut zarar veriyorlar m? dedi. Onlar, Tam tersi, biz
babalarmz byle yapar bulduk dediler.
75, 76
brhm: Peki, siz ve en eski babalarnzn nelere tapmy oldugunuzu
hi dyndnz m?
77
yte onlar benim dymanmdr; ancak lemlerin
Rabbi ayr.

Bu ayet grubunda Ibrahim peygamberin kavmini sorgulayisi ve onlarin akilsiz
davranislarini kendi yzlerine vurusu dile getirilmektedir. Bylece hem Allahin
astlarindan rabbler edinen Mekkeli ve tm zamanlarin msrikleri kinanmakta, hem
de gerek Rabb, lemlerin Rabbi Allah tanitilmaktadir.
Ibrahim peygamberin bu sorgulamasi baska ayetlerde farkli ifadelerle dile
getirilmis ve benzer sorgulamalar baska eliler tarafindan da yapilmistir:

80-81
Ve toplumu o'nunla tartisti. Ibrhm; Bana dogru yolu gstermisken Allah hakkinda
benimle mi tartisiyorsunuz? O'na ortak kostuklarinizdan hi korkmuyorum. Ancak Rabbimin
diledigi ey hari. Rabbim bilgice her seyi kusatmistir. Hl dsnmez misiniz? Ve Allah,
haklarinda hibir g-kuvvet indirmedigi hlde, siz O'na ortak kosmaktan korkmuyorken, ben sizin
ortak kostugunuz seylerden nasil korkarim? Bu durumda eger biliyorsaniz, bu iki topluluktan hangisi
gvende olmaya daha layiktir? dedi.
(Enm/ 80, 81)

25
Bunun zerine Biz de onlari yakaladik, cezalandirmak sretiyle adaleti sagladik. Hadi,
yalanlayanlarin sonu nasil oldu bir bak!
26,27
Ve hani bir zamanlar Ibrhm babasina ve
toplumuna: Sphesiz ben sizin taptiginiz eylerden uzagim. Beni yoktan yaratan ayri. Sphesiz
ki artik O, beni dogru yola iletecektir dedi.
28
Ibrhm bu sz, onlarin dnmesi iin ardindan
gelecek olanlara devamli kalacak bir sz yapti.
(Zhruf/ 2528)

70
O seyler, dnyada bir kazanimdir. Sonra dnsleri yalnizca Bizedir. Daha sonra da
kfrettikleri; bilerek reddedip kabul etmedikleri seyler nedeniyle kendilerine o etin azabi
tattiracagiz.
71,72
Bir de onlara Nh'un nemli haberlerini oku: Hani o toplumuna: Ey toplumum! Eger
benim makamim; grevli oluum, size kari ikiim ve Allah'in yetleriyle gt veriim size agir
geliyorsa, unu bilin ki, ben, iin sonucunu yalnizca Allah'a birakmiimdir. Artik siz ve ortaklariniz
her ne yapacaksaniz toplanip btn gcnzle karar veriniz. Sonra bu iiniz size dert olmasin. Sonra
bana gerekletirin, bana sre de tanimayin. Sonra da eger yz evirirseniz; zaten ben sizden bir
cret istemedim! Benim cretim sadece Allah'in zerinedir. Ve ben Mslmanlardan olmakla
emrolundum demisti.
(Yunus/ 70- 72)

53-57
Onlar dediler ki: Ey Hd! Bize bir aik kanit ile gelmedin. Ve biz, senin sznle
ilhlarimizi terk edecek degiliz. Biz, sana inananlar da degiliz. Ancak Tanrilarimizdan bazisi seni
fena arpmis diyebiliriz. Hd dedi ki: Sphesiz ben Allah'i shit tutuyorum, siz de shit olun ki,
ben, Allah'in astlarindan O'na ortak kostugunuz seylerden uzagim. Hadi yleyse hepiniz bana tuzak
kurun, sonra beni hi bekletmeyin. Sphesiz ben gerekten, benim de Rabbim sizin de Rabbiniz olan
Allah'a isin sonucunu havale ettim. Onun, pereminden yakalayip denetlemedigi hibir irili-ufakli
hareket eden canli yoktur. Sphesiz ki benim Rabbim dosdogru bir yol zerinedir. Buna ragmen yine
de sirt evirirseniz, ben size ne ile gnderilmis isem, iste onu teblig ettim. Ve benim Rabbim, baska
bir toplumu sizin yerinize getirir. Ve siz O'na hibir sekil ve yolla zarar veremezsiniz. Hi sphesiz
Rabbim, her seyi koruyup gzetendir.
(Hud/ 5357)
1108

7882. Ayetler:

78-82
O, beni oluyturandr. Ve bana dogru yolu O gsterir. Ve O, beni
yedirenin, iirenin ta kendisidir. Hastalandgm zaman O bana yifa verir.
Ve O, beni ldrecek, sonra beni diriltecektir. Ve O, din gn, kusurumu
bagylayacagn umdugumdur.


Bu ayetlerde Ibrahim peygamber, 77. ayette lemlerin Rabbi olarak
niteledigi Allahi tanitmaya alismaktadir. Tanitmaya, Rabbimizin yaratan,
kilavuzluk eden, rizik veren, sifa veren gibi bazi sifatlarini sayarak baslayan
Ibrahim peygamber, kendisini ldrecek ve sonra da diriltip hesap soracak olanin
Allah oldugunu ve o gn bagislanmayi da Allahtan umdugunu syleyerek
yaratilisindan mahserin son noktasina kadar Allahla olan iliskisini gzler nne
sermis, bylece de Ilhliga sadece Allahin lyik oldugunu ve sadece Ona kulluk
edilmesi gerektigini ortaya koymustur.
Ibrahim peygamberin 82. ayetteki szleri dikkat ekicidir. Burada, mesel
beni bagilayacak olan gibi bir ifade yerine, her zaman her isi Allahin irade ve
mesiyyetine havale etme ilkesini hatirlatan beni bagilamasini umdugum
seklinde bir ifade kullanilmistir. Bylece mutlak etki gcnn tamamen ve sadece
Allaha ait oldugu, esyadaki etkinin Allahin dilemesi ve iznine bagli bulundugu bir
kere daha vurgulanmistir. Elilerin sorgulanmasi hakkindaki detay, Arf suresinin
6. ayetinin tahlilindedir.
Ibrahim peygamberin 82. ayetteki, bagislanma umdugunu dile getiren szleri,
bazilari tarafindan onun bagislatmak istedigi sulari oldugu seklinde algilanmis ve
bu kisiler, Ibrahim peygambere Kurandan ve Kitab-i Mukaddesten su ayarlama
abasina girmislerdir.
Ibrahim peygambere Kurandan ayarlanmaya alisilan sular iin, Enbiya
suresinin 63, Saffat suresinin 88, 89. ve Enm suresinin 76. ayetler kullanilmistir.
Oysa bu ayetlerde Ibrahim peygamberin yalan syledigine dair herhangi bir beyan
yoktur. Bu konu, ilgili ayetlerin tahlilinde ayrintili olarak aiklanmistir.
Ibrahim peygamberin Kitab-i Mukaddese dayandirilan suu ise, onun esi iin
kiz kardesim demesidir. Konu, Tekvin, Bab; 20de ayrintili olarak mevcuttur.

8391. Ayetler:

83
Rabbim! Bana hkm ver ve beni iyilere kat!
84
Ve beni, sonra
gelecekler iin dogrulukla anlanlardan kl!
85
Ve beni nimeti bol cennetin
miraslarndan kl!
86
Ve babam da bagyla, yphesiz o sapklardan oldu.
87-
91
Ve yeniden diriltilen gn; mal ve ogullarn saglam bir kalple/gerek imanla
Allaha gelenlerden baykasna yarar saglamadg ve cennetin Allah'n korumas
altna girenlere yaklaytrldg, azgnlar iin de cehennemin alp gsterildigi
gn beni rezil etme! dedi.


Ibrahim peygamberin dileklerinin siralandigi bu ayet grubu, duanin nasil
yapilacagini, Allahtan nelerin istenecegini gstermektedir.

~- ;-~ KALB-I SELIM
1109

-' Kalp szcg ile ilgili ayrintilar Kaf suresinin tahlilinde verilmisti.
Ibrahim peygamberin duasinda geen kalb-i selim; saglam, hastaliksiz,
evrendeki mucizeler karsisinda hibir sphesi ve zihinsel sancisi kalmamis,
tamamen mutmain olmus kalp demektir. Bu ifade ile konumuz olan ayette gerek
iman kastedilmistir. nk kalp hastaligi Kuranda nifak, mnafiklik olarak
tanimlanmistir:

10
Onlarin kalplerinde hastalik vardir; onlarin ziniyetleri bozuktur da Allah, onlara hastaligi;
sapkinligi artirdi. Yalan sylemekte olduklarindan dolayi da onlar iin aci bir azap vardir.
(Bakara/ 10)

60-62
Andolsun ki eger o mnfiklar ve kalplerinde bir hastalik olan; zihniyeti bozuk su kimseler
ve Medne'de ortaligi karistiranlar, bu yaptiklarindan vaz gemezlerse, kesinlikle seni onlara, onlar
dislanarak musallat ederiz. Sonra onlar, seninle orada az bir zamandan fazla komsu kalamazlar;
Allah'in nceki geen kimseler hakkindaki uygulamasi olarak nerede bulunurlarsa yakalanirlar ve
acimadan, kiyasiya ldrlrler. Ve sen Allah'in yasasi/uygulamasi iin asla bir degisiklik
bulmayacaksin!
(Ahzab/ 60)

Ibrahim peygamber Allahin huzuruna kalb-i selim ile gelmeyi basarmis ve
Rabbimiz de bunu Kuranda bildirmistir:

84
Hani o Rabbine selim bir kalple gelmisti.
Saffat 84:

IBRAHIM PEYGAMBERIN RABBINDEN DILEDIKLERI:

* Hkm sahibi olmak
* Salihlere katilmak
* Lisan-i sidk [sonrakiler arasinda iyi anilmak]
* Cennete vris olmak
* Babasinin affedilmesi
* Mahserde rezil olmamak

Kisilerin mahserde rezil olmalari Kuranda syle aiklanmistir:

27
Sonra kiymet gn Allah, onlari rezil-rsva edecek ve Hani ugrunda dsmanlik ettiginiz
ortaklarim nerede? diyecektir. Kendilerine bilgi verilmis olan kimseler: Sphesiz ki bugn
rezillik-rsvalik ve ktlk, kfirler; Allah'in ilhligini ve rabligini bilerek reddedenler zerinedir
diyecekler.
(Nahl/ 27)

Rabbimizin Ibrahim peygamber ve sonra gelenler ile ilgili ltuflarindan
bazilari sunlardir;

108
Ve sonradan gelenler iinde o'nun hakkinda devamli kalacak [hayirla anilacak, rnek
alinacak] bir sz biraktik.
(Saffat/ 108)

50
Ve Biz onlara rahmetimizden armaganlarda bulunduk. Ve onlar iin yce bir dogruluk dili
yaptik.
(Meryem/ 50)
1110

90. ayette, cennetin muttakilere yaklastirildigini, tabir yerinde ise muttakilerin
ayagina getirildigini bildiren ifade Kaf suresinde de gemektedir:

31
Cennet de, Allah'in korumasi altina girmis kisilere uzak olmayip yaklastirilmistir.
(Kaf/ 31)


92102. Ayetler:

92,93
Ve onlara: Allah'n astlarndan taptgnz yeyler nerede? Size yardm
ediyorlar m veya kendilerine yardmlar dokunuyor mu? denilmiytir.
94,95
Sonra da putlar ve azgnlar ve blisin/dynce yetisinin askerleri;
iyiden iyiye dynmeden hareket edenler toptan cehennemin iine
frlatlmylardr.
96-102
Onlar, onun iinde birbirleriyle ekiyirlerken dediler ki: Vallahi biz,
gerekten apak bir sapklk iinde idik. nk biz sizi, lemlerin Rabbi ile
bir seviyede tutuyorduk. Ve bizi yalnzca o gnahkrlar saptrd. Artk bizim
iin yardmclardan, torpilcilerden hibir kimse ve candan bir yardmc, yol
gsterici, koruyucu yakn yoktur. Ah keyke bizim iin bir geri dny olsayd
da biz de mminlerden olsaydk!

Bu ayet grubunda mahserle ilgili bilgiler verilerek bazi mahser sahneleri
canlandirilmistir.
92, 93. ayetlerdeki Ve onlara Allahin astlarindan taptiginiz eyler nerede?
Size yardim ediyorlar mi veya kendilerine yardimlari dokunuyor mu? denilmitir
ifadesi, Ibrahim peygamber tarafindan msriklere sylenen szleri iermektedir.
Ibrahim peygamberin bu szlerinden anlasildigina gre, burada sz konusu edilen
sahte ilhlar, yeryzndeki ilhlastirilmis insanlardir. Zira tastan, topraktan, tuntan
yapilmis putlarin cehenneme atilmalari ve cezalandirilmalari sz konusu degildir.

66,67
Ibrhm: O hlde, Allah'in astlarindan size hibir sekilde fayda vermeyen ve size zarar
vermeyen seylere mi tapiyorsunuz? Size de, Allah'in astlarindan taptiklariniza da yaziklar olsun! Siz
hl akillanmayacak misiniz? dedi.
(Enbiya/ 66, 67)

96102. ayetlerde, bazi kimselerin dnyada iken ilh gibi sayip hizmet
ettikleri, szlerini ve davranislarini kanun saydiklari, her trl arz ve takdimde
bulunduklari din nderlerine ahirette nasil davranacaklari anlatilmaktadir. Ahirette
bu nderlere uyduklarindan dolayi cehenneme atildiklarinin farkina varacak olan bu
kisiler, kendilerini saptirdiklari gerekesiyle o nderleri sorumlu tutacaklar ve onlara
lnetler yagdiracaklardir. Bu ahiret manzarasi ile Rabbimiz, nderlerini kr krne
izleyen bu tr insanlari uyarmakta, bu nderlerin kendilerini dogruya mi, yoksa
yanlisa mi gtrdklerini iyi degerlendirmeleri gerektigini hatirlatmaktadir. Bu
dehsetli manzara Kuranin baska surelerinde de tekrarlanmaktadir:

38
Allah, Sizden nce gemis tanidiginiz-tanimadiginiz ates iindeki nderli toplumlarin iine
girin! der. Her toplum girdike kardesini dislayip gzden ikarir. Sonunda hepsi oraya
toplandiginda, sonrakiler ncekiler hakkinda, Rabbimiz! Iste sunlar bizi saptirdi. Onlara atesten kat
kat azap ver derler. Allah, Herkese kat kattir, fakat siz bilmiyorsunuz der.
(Arf/ 38)

1111
29
Ve o kfirler; Allah'in ilhligini ve rabligini bilerek reddetmis olan o kisiler: Rabbimiz!
Bildigimiz-bilmedigimiz herkesten bizi dogru yoldan saptiranlari bize gster. Onlar en
asagidakilerden olsunlar diye biz onlari ayaklarimizin altinda tutalim dediler.
(Fussilet/ 29)

67,68
Ve dediler ki: Ey Rabbimiz! Sphesiz biz efendilerimize ve byklerimize itaat ettik de
bizi onlar yoldan saptirdilar. Ey Rabbimiz! Onlara azaptan iki kat ver ve kendilerini tam anlamiyla
disla/rahmetinden mahrum birak.
(Ahzab/ 67, 68)

Kfirler arasinda ahirette cereyan edecek bu ekisme, onlar dnyada iken
dostluk yemini etmis olsalar bile gereklesecektir. nk Kuran, ahirette ancak
mminlerin birbirlerine dost olmaya devam edeceklerini, kfirlerin ise birbirlerine
dsman kesileceklerini bildirmektedir:

67
O gn Allah'in korumasi altina girmis kisiler hari tm nderler/ birbirinin izinden gidenler,
birbirlerine dsmandirlar.
(Zhruf/ 67)

64
Sphesiz ki bu, ates ehlinin birbiriyle tartismasi/ davalasmasi gerektir.
(Sad/ 64)

103, 104. Ayetler:

103
Sphesiz bunda bir almet/gsterge vardr. Ama onlarn ogu iman
edenler degillerdi.
104
Ve yphe yok ki Rabbin, kesinlikle en stn, en gl, en yerefli,
maglp edilmesi mmkn olmayan/mutlak galip olann, engin merhamet
sahibinin ta kendisidir.

Ibrahim peygamber ile ilgili bu anlatilanlarin bir ayet [ibret, gt] oldugu
bildirilerek akil sahiplerini dsnmeye davet eden, inanmayanlari tehdit eden,
inanan ve inanacak olanlara ise umut ve gven veren bu ayetlerdeki uyari, basta
Mekkeliler olmak zere yine tm zamanlarin insanlarina yneliktir.
Ibrahim peygamberin kissasinin bir ayet [ibret, gt] olmasi, bize gre iki
ynldr. Bu kissa, her seyden nce, Ibrahim peygamberin soyundan geldiklerini
kabul eden ama kendilerini dedelerinin dinine agiran eliye uymayan Mekkeli
msriklere ynelik bir ayetti. Buna gre, Mekkeli msriklerin nce bunu algilayip
inadi birakmalari ve dedelerinin saf, hanif dinine baglanmalari gerekirdi. Ikinci
olarak da Ibrahim peygamberin azgin kavminin helk edilip Ibrahimin soyunun
sadece Ismail, Ishak, Yakup ... olarak devam edisinden ibret almaliydilar.

70
Onlara, kendilerinden nceki kisilerin; Nh'un toplumunun, d'in, Semd'un, Ibrhm'in
toplumunun, Medyen ashbi'nin ve alt-st olmus kentlerin haberi gelmedi mi? Onlara elileri aik
delillerle gelmislerdi. Ve sonra Allah, onlara haksizlik eden biri degildi. Velkin onlar, sirk kosmak
sretiyle kendilerine haksizlik ediyorlardi.
(Tvbe/ 70)


105. Ayet:

105
Nh toplumu gnderilmiyleri [elileri, mesajlar] yalanlad.
1112

Bu surede konu edilen nemli haberlerin ncs Nuh peygamberle ilgili
olup onunla ilgili bilgiler 120. ayete kadar devam etmektedir.
Daha evvel Kamer ve Arf surelerinde yer verilmis olan Nuh peygamber ve
kavmi ile ilgili haberlere, bu sureden baska ayrintili olarak Hud ve Nuh suresinde de
yer verilmistir.
Eli olarak Nuh kavmine bir tek Nuh peygamber gelmis olmasina ragmen
ayette ogul olarak gnderilmisler ifadesinin kullanilmis olmasi dikkat ekicidir.
Bize gre bu ifade, o kavme birok eli gelip de o kavmin bu elilerin hepsini
yalanladigi anlaminda degil, kavmin dogrudan elilik messesini yalanladigi, hibir
eliyi tanimadigi, tanimamakta da kararli oldugu anlamindadir. Ayrica
gnderilmisler ifadesinin kapsami iine mesajlar anlami da girmektedir. Bu
sebeple, verdigimiz mealde her iki anlami da gstermis bulunuyoruz.

106120. Ayetler:

106-110
Bir zamanlar kardeyleri Nh onlara demiyti ki: Siz Allah'n
korumas altna girmez misiniz? Sphesiz ki ben, sizin iin gvenilir bir
eliyim. Artk, Allah'n korumas altna girin ve bana itaat edin. Ve buna
karylk ben sizden hibir cret istemiyorum. Benim cretim ancak lemlerin
Rabbi zerinedir. Artk, Allah'n korumas altna girin ve bana itaat edin!
111
Onlar: Sana ok dyk kimseler uyarken, biz sana inanr myz?
dediler.
112-115
Nh dedi ki: Onlarn yaptklarna dair bir bilgim yoktur. Onlarn
hesab ancak Rabbime aittir. Eger dynrseniz! Ve ben iman edenleri kovucu
degilim. Ben ancak apak bir uyarcym.
116
Onlar dediler ki: Ey Nh! Eger vazgemezsen, iyi bil ki, kesinlikle sen
taylanarak ldrlenlerden olacaksn!
117,118
Nh: Rabbim! Toplumum beni yalanlad. Artk benim aramla
onlarn arasnda sen hkmet. Ve beni ve mminlerden benimle beraber olan
kimseleri kurtar! dedi.
119,120
Bunun zerine Biz de o'nu ve beraberindekileri, o dolu geminin
iinde kurtardk. Sonra da arkalarndan arta kalanlar suda bogduk.

Nuh kissasi Kuranda baska ayetlerde (Arf /5964, Yunus/ 7173, Hud/ 25
48, Isra/ 2, 3, Enbiya/ 76, 77, Mminun/ 2328, Furkan/ 37, Ankebut/ 14, 15, Saffat/
7582, Kamer/ 915 ve Nuh/ suresi ) de dile getirilmistir. Kissa ile ilgili ayetlerin
topluca okunmasinda yarar vardir:




Kurandaki Nuh As.dan bahseden ayetlerin tm ve Nuh suresi gz nne
alinarak Nuh peygamber kissasina bakildiginda, Nuh peygamber ve kavmi arasinda
yasananlar ile peygamberimiz ve Mekkeli msrikler arasinda geen olaylarin
birbirine tipatip benzedikleri grlmektedir. Nuh peygamber, kendisine inanilmasini
saglamak iin iki husus ileri srmstr. Bunlardan birincisi; elilik grevi
verilmeden nce kavmi tarafindan gvenilir bir kisi olarak taninmasidir. Bu husus,
kissanin diger surelerde yer alan kisminda olmayip sadece konumuz olan 107. ayette
belirtilmistir. Ikinci husus da Nuh peygamberin her trl itiraz ve saldiriya ragmen
1113
gece gndz demeden, herhangi bir cret istemeden ve hibir ikar gzetmeden
tebligde bulunmus olmasinin dikkate alinmasidir. Ayrica Nuh peygambere ilk
inananlarin, tipki peygamberimize inanip ilk Mslman olanlar gibi siradan, hatta
toplumun asagi kesiminden kisiler olmasi da diger bir benzerliktir.

Nuh peygamberin kissasi Kitab-i MukaddesIn Tekvin; 6, 7, 8. Bablarinda
gemektedir.


121, 122. Ayetler:

121
Sphesiz ki bunda kesinlikle bir almet/gsterge vardr. Ama onlarn
ogu iman ediciler degillerdi.
122
Ve yphesiz ki Rabbin, kesinlikle en stn, en
gl, en yerefli, maglp edilmesi mmkn olmayan/mutlak galip olann, engin
merhamet sahibinin ta kendisidir.

Yine bu ayetlerle Mekkelilere ve tm zamanlarin insanlarina bir gnderme
yapilarak akillarini baslarina almayanlar tehdit edilmekte, inananlara ve inanacaklara
umut verilmektedir.
Bu ayetler indiginde, peygamberimiz ile Mekkeli kfirler arasinda ayni seyler
yasaniyor, peygamberimizden evresindeki Bilal, Ammar, Sheyb gibi kle ve fakir
kisileri kovmasi isteniyordu. Ancak bu konuda Rabbimizin zel ihtari sz konusu
idi:

52
Ve Allah'in rizasini dileyerek sabah-aksam; srekli Rablerine dua eden kimseleri kovma!
Onlarin hesabindan sana hibir sorumluluk yoktur, senin hesabindan da onlara hibir sey yoktur. Ki
onlari kovarsan yanlis; kendi zararlarina is yapanlardan olursun!
53
Ve Biz, Allah, aramizdan bunlara mi iyilikte bulundu?! desinler diye, onlardan bazisini
bazisi ile byle ateslere srkledik, imtihan ettik. Allah, kendilerine verilen nimetlerin karsiligini
deyenleri daha iyi bilen degil midir?
(Enm/ 52, 53)

3,4
Ne bilirsin, belki o da arinip temizlenecek, belki gtlenir ve de gt kendisine yararli olur.
5-7
Kendini her trl ihtiyacin stnde gren o kiiye gelince de; onun arinmamasindan sana
bir sorumluluk olmadigi hlde sen ona yneliveriyorsun.
8-10
Amma! Bilgiyle, sevgiyle, saygiyla
rpererek koa koa sana gelen var ya; sense yapmakta oldugun ii daha iyi sanarak, ondan
rahatlikla uzaklaiyorsun.

11-16
Kesinlikle onlarin dsndg gibi degil! Kurn, degerli sayfalar iinde, yceltilmis,
tertemiz temizlenmis, saygin, iyi yazicilarin ellerinde bir dsndrcdr. Dileyen onu dsnp gt
alir.
(Abese/ 516)

123. Ayet:

123
d, gnderilmiyleri [elileri, mesajlar] yalanlad.

Bu suredeki nemli haberlerin, arpici bilgilerin drdncs, Ad kavmi ile
onlara eli olarak gnderilen Hud peygambere ait haberlerdir. Hud peygamber ile
kavmi arasinda geen bu olaylar da peygamberimiz ile Mekkeli msrikler arasindaki
olaylara benzemektedir. Bu sebeple, Mekkeli msriklerden bu kissadan ibret alarak
akillarini baslarina toplamalari istenmektedir.
1114
Ad kavmi hakkinda daha nceki surelerin tahlilinde ayrintili bilgi verilmis
oldugundan, ilgili ayetlerden birkaini vererek kisa bir hatirlatma ile yetiniyoruz:

6-13
d toplumuna, stunlarin sahibi Irem'e ki, beldeler iinde bir benzeri oluturulmamiti,
vadilerde kayalari kesen Semd toplumuna, o kaziklarin sahibi; muhtesem ordulari olan/ grlmemis
iskenceler eden Firavun'a Rabbinin ne yaptigini grmedin mi/dsnmedin mi? Onlar ki, o lkelerde
azitmislardi. Dolayisiyla da oralarda bozgunculugu ogaltmislardi. Onun iin de Rabbin zerlerine
azap kamisi yagdirdi.
(Fecr/ 613)

67-69
Hd, Ey toplumum! Bende akil hafifligi/ chillik yok, velkin ben lemlerin Rabbi
tarafindan gnderilmis bir eliyim. Size Rabbimin gnderilerini teblig ediyorum ve ben sizin iin
gvenilir bir gtym. Sizi uyarmasi iin iinizden bir adam zerine Rabbinizden, size bir
gt/kitap gelmesine sastiniz mi? Dsnn ki O sizi, Nh toplumundan sonra, halfeler, sonradan
gelen nesiller yapti ve olusturulusta boy-pos itibariyle sizi arttirdi. Kurtulmaniz iin Allah'in
nimetlerini hatirlayin dedi.
70
Onlar dediler ki: Demek sen Allah'a; baskasini karistirmadan kulluk edelim ve atalarimizin
kulluk ettiklerini birakalim diye mi bize geldin? Eger dogrulardan isen, bizi tehdit ettigin seyi bize
getir!
(Arf/ 6770)

15
d'a gelince de onlar, yeryznde haksiz yere byklk tasladilar ve: G bakimindan
bizden daha etin kim vardir? dediler. Onlar sphesiz kendilerini olusturan Allah'in g olarak
kendilerinden daha etin oldugunu grmediler mi? Ve onlar Bizim yetlerimizi bile bile inkr
ediyorlardi.
(Fussilet/ 15)

59,60
Ve iste bu, Rablerinin yetlerine kafa tutan, O'nun elilerine isyan eden ve her inati
zorbanin emrine uyan d toplumudur. Bu dnyada ve kiymet gn arkalarina dislanma takildi.
Haberiniz olsun! d toplumu, Rablerine inanmadilar. Haberiniz olsun! Hd'un toplumu olan d
toplumuna kahrolmak/tarihten silinmek verildi.
(Hud/ 59, 60)

124138. Ayetler:

124-135
Hani kardeyleri Hd onlara demiyti ki: Siz Allah'n korumas altna
girmez misiniz? Sphesiz ki ben, sizin iin gvenilir bir eliyim. Artk Allah'n
korumas altna girin ve bana itaat edin. Ve buna karylk ben sizden hibir
cret istemiyorum. Benim cretim lemlerin Rabbi zerinedir. Her yksek
tepeye, almet bir bina kurarak m egleniyorsunuz? Sonsuzlaymanz iin/sanki
sonsuzlayacakmysnz gibi sanayi reten yerler [fabrikalar/kaleler] mi
edinirsiniz? Yakaladgnz vakit de zorbaca m yakaladnz? Artk Allah'n
korumas altna girin ve bana itaat edin. Size o bildiginiz yeyleri verenin
[davarlar, ogullar, baglar, baheler, pnarlar verenin] korumas altna girin.
Sphesiz ki ben, sizin hakknzda byk bir gnn azabndan korkuyorum.
136-138
Onlar dediler ki: Sen, gt versen de yahut gt verenlerden
olmasan da bizim iin degiymez. Bu, sadece ncekilerin hayat tarzlardr. Ve
biz azaba ugratlacaklar degiliz.

128130. ayetlerdeki Her yksek tepeye almet bir bina kurarak mi
egleniyorsunuz? Sonsuzlamaniz iin / sanki sonsuzlaacakmisiniz gibi sanayi
reten yerler [fabrikalar / kaleler] mi edinirsiniz? ifadesi, agimizdaki
gkdelenleri, sehir girislerinde yol kenarlarina siralanmis plazalari akla
getirmektedir. Bu, agimizdaki toplumlar ile Ad kavmi arasindaki yasam tarzi
1115
benzerliklerini hatirlatmaktadir. Gerekten de, sehirlerin yksek tepeleri zerine insa
edilen gsterisli binalar, Ad kavmindekiler gibi sirf servet ve g gsterimini
sergileyen yapilardir. Mimaride bir trend hline gelmis olan bu gsterisi tarz,
insanligin bencil kazanlar ugruna kapildigi tekasr hastaliginin bir sonucudur.
Istifiligin ve gz boyamaya ynelik gereksiz israfin gstergeleri olan bu
ihtisamli yapilara harcanan paralarla srekli deger retecek yatirimlar yapmak ve
pek ok kisiye is imkni saglamak mmkndr. Eger akillar baslara toplanmazsa,
Ad kavminin akibeti, ayni davranislari gsteren gnmz toplumlari iin de
kainilmaz olacaktir.
129. ayette geen

'' leallekm szcg Ubeyy mushafinda

-'
keennekm seklindedir.
569

Bu birlesik szck Arapada sanki siz anlaminda kullanilmaktadir. Bu
nedenle, ayet iin yaptigimiz mealde her iki okunusun anlamini da vermis
bulunuyoruz.
Hud peygambere karsi gsterilen tepkilerin anlatildigi 136138. ayetler, tm
zamanlarin msriklerinin birbirlerinden pek farkli olmadigini gstermektedir.
Hatirlanacak olursa, Mekkeli msrikler de peygamberimize benzer tepkiler
vermislerdi:

4
Ve kfirler; Allah'in ilhligini ve rabligini bilerek reddetmis olan kimseler, Bu Kurn, o'nun/
Muhammed'in uydurdugu yalandan baska bir sey degildir. Ona baska bir topluluk da bunun iin
yardim etmistir dediler. Bylece onlar kesinlikle haksizlik ettiler ve asilsiz bir iddia getirdiler.
5
Ve O Kurn, yazili duruma getirilmis ncekilerin masallaridir; simdi de o, sabah-aksam/
srekli kendisine okunmaktadir dediler.
(Furkan/ 4, 5)

24,25
Ve onlara: Rabbiniz ne indirdi? denildigi zaman, onlar, kiymet gn, kendi gnahlarini
tam olarak yklenmek ve bilgisizlikleri yznden saptirmakta olduklari kimselerin gnahlarindan bir
kismini da yklenmeleri iin, ncekilerin efsaneleri dediler. Dikkat edin, yklendikleri sey ne
ktdr!
(Nahl/ 24)

139, 140. Ayetler:

139
Bunun zerine o'nu yalanladlar da Biz kendilerini degiyime/ykma
ugrattk. Sphesiz ki bunda kesinlikle mutlak bir almet/gsterge vardr, ama
onlarn ogu iman ediciler degillerdi.
140
Ve yphesiz ki Rabbin, kesinlikle en stn, en gl, en yerefli, maglp
edilmesi mmkn olmayan/mutlak galip olann, engin merhamet sahibinin ta
kendisidir.

Bu kez Hud peygamber ile Ad kavmi arasinda geenler anlatildiktan sonra
Mekkelilere ve tm zamanlarin insanlarina yine kissadan ders ikarmalari
hatirlatilmakta, daha evvel de yapildigi gibi inatilar ceza ile tehdit edilirken
inanlilara da rahmet mjdesi verilmektedir.

141. Ayet:

141
Semd, gnderilmiyleri [elileri, mesajlar] yalanlad.


569
(Razi, el-Mefatihul-Gayb; Kurtubi, el-Camiu li Ahkamil-Kuran)
1116
Bu surede anlatilan nemli haberlerin ve arpici bilgilerin besincisi, Semud
kavmine ait olanlardir. Tarihte yer almis nemli kavimlerden birisi olan Semud
kavmi, kissalari yukarida nakledilmis olan Nuh kavmi ve Ad kavmi gibi, kendilerine
ilerinden seilmis bir eli vasitasiyla gnderilen mesajlari yalanlamis ve elilik
messesini toptan inkr etmis bir kavimdir.
Nuh ve Ad kavminde oldugu gibi, Semud kavmindeki eli-kavim iliskileri de
peygamberimiz ile Mekkeliler arasindaki iliskilere benzemektedir. Salih peygamber
ile kavmi arasindaki iliskilerin dile getirildigi Semud kavmine ait kissa 159. ayete
kadar devam etmekte ve daha evvelki surelerde yer almayan bazi bilgiler kissanin bu
suredeki anlatiminda verilmektedir.

Semud kavminin bahsi simdiye kadar Fecr, Necm, Sems, Bruc, Kaf, Kamer,
Sad ve Arf surelerinde gemis ve bu surelerin tahlillerinde bu kavim hakkinda
ayrintili bilgiler verilmisti.

Salih peygamber ile Semud kavminin kissasi, Israilogullari veya Uzakdogu
kissalarindan olmayip bir Arap kissasidir. Bize gre, Araplarin bu kissayi iyi
bilmeleri ve aralarinda sika anlatmalari sebebiyle Rabbimiz bu kissaya Kuranda
birok kez yer vermistir.



142157. Ayetler:

142-152
Hani kardeyleri Slih, onlara demiyti ki: Allah'n korumas altna
girmez misiniz? Sphesiz ki ben, sizin iin gvenilir bir eliyim. Artk Allah'n
korumas altna girin ve bana itaat edin. Ben sizden hibir cret istemiyorum
da. Benim cretim ancak lemlerin Rabbi zerinedir. Siz burada; bahelerde,
pnarlarda ve ekinlerin, salkmlar sarkmy hurmalklarn arasnda gven
iinde braklacak msnz? Ve siz, daglardan ustaca evler yontuyorsunuz. Artk
Allah'n korumas altna girin ve benim dediklerimi yapn. Ve yeryznde
bozgunculuk yapp slah etmeyen o ayr giden kimselerin emrine uymayn.
153,154
Onlar dediler ki: Sen, kesinlikle bylenmiylerdensin! Sen de ancak
bizim gibi bir beyersin. Eger dogru syleyenlerden isen, haydi bize bir
almet/gsterge getir.
155,156
Slih: yte bu Destek Kurumu'dur, onun yayamas iin
desteklenmesi gerekir; kazancnzn bir blm onun iin ayrlmaldr. Onu
ayakta tutun. Yoksa sizi byk bir gnn azab yakalayverir dedi.
157
Buna ragmen onlar Destek Kurumu'nu, gelir kaynaklarn kurutarak
yok ettiler de piyman olanlar olarak sabahladlar.

Kissada geen disi deve ifadesi ile ilgili olarak Sems suresinde yaptigimiz
aiklamalari oradan okunmasinda yarar gryoruz.

Sz konusu deve iin ayette

-'- Allah'in devesi ifadesi kullanilmistir.


Devenin Allah'a izafe edilisi, zerinde dikkatle dsnlmesi gereken bir husustur.
Burada konu edilen, devenin Allah tarafindan yaratilmasi veya devenin Allah'in
varlik ve birligine kanit olmasi degildir. Zaten evrendeki her seyin yaraticisi Allah'tir
ve zerreden kreye canli-cansiz her yaratik Allah'in varligina ve birligine kanittir.
1117
Ayetteki "en-Nakah" ifadesi, o gne gre toplumun fakirlerinin, yetimlerinin,
miskinlerinin, kisaca ihtiyaci olan herkesin, ortak ve serbeste stnden, gcnden
ve yavrusundan istifade edecegi, kamu mali, bes yasinda gl bir disi devedir.
Gnmzde ise bu deyim hayir kurumlarina, sosyal yardim vakiflarina, sosyal
gvenlik kuruluslarina karsilik gelmektedir.
A, fakir insanlarin bu kurum [ '

-'' en nakah] sayesinde aliktan, sefaletten,


kula kulluktan kurtulmalari, o gnk Semud kavmi ileri gelenlerinin hosuna
gitmemistir. nk kendilerine kulluk edenlerin kulluktan kurtulmasi, kendilerini
btn ihtiyalarin zerinde gren bu tagutlarin isine gelmemistir.

158, 159. Ayetler:

158
Bunun zerine onlar azap yakalayverdi. Dogrusu bunda, byk bir
ders vardr, ama onlarn ogu iman etmediler.
159
Ve Sphesiz ki Rabbin, kesinlikle en stn, en gl, en yerefli, maglp
edilmesi mmkn olmayan/mutlak galip olann, engin merhametlinin ta
kendisidir.

Semud kavmi ile ilgili kissanin ardindan bu kavmin acikli akibeti bildirilmis ve
yine inkrcilara bir tehdit, inanan ve inanacaklara da umut ve mutluluk mesaji
verilmistir.

160. Ayet:

160
Lt'un toplumu, gnderilmiyleri [elileri, mesajlar] yalanlad.

Bu surede verilen nemli haberlerin, arpici bilgilerin altincisi, Lut peygamber
ile kavmi arasinda yasanan olaylara iliskindir. Lut kavmi de kendilerine gelen eli ve
mesajlari yalanlamislar, elilik messesini reddetmisler ve bu yzden de
cezalandirilmislardir.
173. ayete kadar devam eden kissanin buradaki anlatimi daha evvelki
anlatimlara atifta bulunarak baslamistir ve ncekilerden farkli olarak elinin eliligi
karsiliginda hibir cret istemeyisi gibi yeni bilgiler iermektedir.

161173. Ayetler:

161-166
Hani kardeyleri Lt onlara demiyti ki: Siz Allah'n korumas altna
girmez misiniz? Sphesiz ki, ben sizin iin gvenilir bir eliyim. Gelin artk,
Allah'n korumas altna girin ve benim dediklerimi yapn. Ve buna karylk
ben sizden herhangi bir cret istemiyorum. Benim ecrim ancak lemlerin
Rabbi zerinedir. Rabbinizin sizler iin oluyturdugu eylerinizi brakarak
lemler iinden erkeklere mi gidiyorsunuz? yin asl siz snr ayan bir
toplumsunuz.
167
Onlar: Ey Lt! Vazgemezsen, kesinlikle karlanlardan olacaksn
dediler.
168
Lt: Sphesiz ben, sizin iyiniz iin bugz edenlerdenim dedi.

169
Rabbim! Beni ve ailemi onlarin yapageldiklerinden kurtar!
170-172
Bunun zerine Biz de o'nu ve ailesinin geride kalanlarin iindeki
zavalli kari hari tamamn kurtardk, sonra da geridekilerin hepsini
1118
degiyime/ykma ugrattk.
173
Ve zerlerine yle bir yagmur yagdrdk ki! Bak
iyte uyarlanlarn yagmuru ne ktdr!

Lut kavminin sadece homoseksellik yznden helk edildigi ynnde
toplumlarda yanlis ve yaygin bir kanaat vardir. Lut kavminin helk sebebinin sadece
homoseksellik oldugu sanilmamalidir. Bu kavmin temel suu sirk ve peygamberi
tanimamaktir. Bu, hem 81. ayetteki Aslinda siz siniri aan bir kavimsiniz
ifadesinden, hem homosekselligin cezasinin helk edilmek olmamasindan, hem
de Suara suresinin 160. ayetinden anlasilmaktadir:

160
Lt'un toplumu, gnderilmisleri [elileri, mesajlari] yalanladi.
(Suara/ 160)

HOMOSEKSELLIGIN CEZASI

Homosekselligin cezasi zerinde bilginler ihtilf etmisler; kimi uurumdan
atalim, kimi diri diri gmelim, kimi taslayarak ldrelim, kimi de zinadaki gibi yz
sopa vuralim cinsinden degisik cezalar ngrmslerdir.
Hlbuki Rabbimiz, homosekselligin cezasini Kuranda bildirmistir:

16
Sizlerden cinsel sapiklik eden iki er kisi, hemen her ikisine de eziyet edin. Eger tevbe ederler
de dzeltirlerse artik onlardan mesafeli durun. Sphesiz Allah, tevbeleri oka kabul eden, ok tevbe
Iirsati verendir, ok merhamet edendir.
( Nisa/ 16)

Grldg gibi bu sua ngrlen ceza, faillere el ve dil ile yapilacak eziyettir.
Eziyetin niteligi belirtilmedigi iin ceza seklinin gnn kosullarina gre kamu
tarafindan ayarlanmasi sz konusudur. Ayetten anlasilan, bu irkin davranisin
toplumlardan silinmesi grevinin kamuya ait oldugudur. Dolayisiyla bu asiriligin
ortadan kaldirilmasi iin gerekli abayi devletler gstermeli, fizik yapilarinda
anormallik olanlar tedavi edilmeli, degisik zevkler pesinde olup tutkularinin esiri
olarak bu isi yapanlar ise cezalandirilmalidir.
173. ayette Lut kavmi zerine yagdirilan yagmura dikkat ekilmis ama bu
konuda baska bilgi verilmemistir. Aslinda bu yagmur su yagmuru degil, tas
yagmurudur. Kuranin baska yerlerinde verilen ayrintilara gre, Lut peygamber
gecenin son saatlerinde ehliyle birlikte memleketinden ayrilinca, safak vakti korkun
bir patlama ve siddetli bir deprem olmus, bu kt kavmin tm evlerinin alti stne
getirildikten sonra, volkanik patlama ve rzgrin etkisiyle pismis amurdan olusan
taslar yagmur gibi kentin zerine inmistir.
Lut kavminin yasadigi blge ile ilgili olarak Tevrati, antik Yunan ve Latin
yazilarini ve modern jeolojik arastirmalar ile arkeolojik gzlemleri degerlendiren
Mevdudi, bu konuda sunlari aktarmaktadir:

l Deniz'in dogusunda ve gneyinde uzanan llk ve bo topraklarda bulunan yzlerce
harabe, burasinin gemite bir zamanlar mreffeh ve sik nfuslu bir blge oldugunu gstermektedir.
Arkeologlar, bu blgenin yaadigi refah dneminin I.. 2300-1900 yillari arasinda getigini tahmin
ediyorlar. Tarihilere gre Ibrahim I.. 2000 yillarinda yaamitir. O halde, arkeolojik deliller bu
blgenin Hz. Ibrahim ve yegeni Lut (as) zamaninda helke ugradigini teyid etmektedir.
1119
Blgenin en kalabalik ve verimli yresi, Kitabi Mukaddes'te anildigina gre "Sidim Deresi"
idi: "Ve Lut gzlerini kaldirdi ve btn Erden Havzasi'nin Sodom ve Gomorra'yi Rabb helk etmeden
evvel Rabb'in bahesi gibi, Tsoara giderken Misir diyari gibi, her yerde suyu bol oldugunu grd."
(Tekvin: 13/10). Gnmz bilginleri, bu havzanin imdi l Deniz'in altinda bulundugu
grndedirler ve bu gr saglam arkeolojik deliller desteklemektedir: Eski zamanlarda l
Deniz bugnk kadar gneye uzanmiyordu. Bugnk rdn ehirlerinden el-Kerek'in batisinda ve
tam karisinda el-Lisan adinda kk bir yarimada vardir. Burasi eskiden l Deniz'in ucuydu.
Bunun gneyinde kalan ve imdi deniz sularinin altinda bulunan yre, Hz. Lut'un (as) kavminin nl
ehirleri Sodom, Gomore, Edmah, Zeboyim, Zoar'in yer aldigi "Sidim Deresi" denilen verimli bir
vadiydi. I.. 2000 yillarinda bu vadi, iddetli bir depremin etkisiyle kt ve deniz sularinin altinda
kaldi. Bugn bile burasi Deniz'in en sig parasidir. Romalilar zamaninda daha da sigdi ve bati
sahilindeki el-Lisan'a yrnerek geilebiliyordu. Gney kivilarinda, hl su altindaki ormanlar
grlebilmekte ve ayni ekilde su altinda binalarin bulunmasi ihtimali de kuvvetli grlmektedir.
Kitabi Mukaddes ile eski Yunan ve Latin yazilarina gre, yre petrol ukurlari ve asfalt
bakimindan da zengin olup urada burada alev almayan gaz vardi. Jeolojik gzlemlerden, iddetli
deprem okuyla petrol, asfalt ve gazlarin yzeye firlayip alev aldigi ve tm yrenin bir bomba gibi
infilak ettigi anlailmaktadir. Kitabi Mukaddes'te, Hz. Ibrahim'in (as) haberi alinca Hibran'dan
felakete ugrayan vadiye gittigi ve "yerin dumaninin ocak dumani gibi iktigini" (Tekvin: 19/28)
grdg anlatilmaktadir.
570


174, 175. Ayetler:

174
Sphesiz ki bunda bir almet/gsterge vardr. Ama onlarn ogu iman
ediciler degillerdi.
175
Ve yphesiz ki Rabbin, kesinlikle en stn, en gl, en yerefli, maglp
edilmesi mmkn olmayan/mutlak galip olann, engin merhamet sahibinin ta
kendisidir.

Bu ayetlerde yine o gnn Mekkelilerine ve tm zamanlarin insanlarina zel
bir mesaj verilmektedir.

176. Ayet:

176
Eyke Ashb, gnderilmiyleri [elileri, mesajlar] yalanlad.

nemli haberlerin, arpici bilgilerin yedincisi, Eyke ashabi ve Suayb
peygamber hakkinda olup bu bilgiler 189. ayete kadar srmektedir. Arf suresinin
86. ayetinde Medyen ashabi olarak anilmis olan Suayb peygamberin eli olarak
grevlendirildigi toplum, bu surede Eyke ashabi olarak anilmaktadir. Bu durum
her iki ismin de ayni kavmi isaret ettigini gstermektedir.

177189. Ayetler

177-184
Hani Suayb onlara demiyti ki: Siz Allah'n korumas altna
girmeyecek misiniz? Sphesiz ki, ben sizin iin gvenilir bir eliyim. Bu nedenle
Allah'n korumas altna girin ve benim dediklerimi yapn. Buna karylk ben
sizden herhangi bir cret istemiyorum. Benim cretim yalnz lemlerin Rabbi
zerinedir. legi tam ln ve hak yiyenlerden olmayn. Ve dogru terazi ile
tartn. Halkn eyyalarn degerinden dyrmeyin ve yeryznde bozgunculuk
yaparak karyklk karmayn. Ve, sizi ve sizden nceki nesilleri oluyturan o
Zat'n korumas altna girin.

570
(Mevdudi; Tefhiml-Kuran)
1120
185-187
Onlar: Sen, kesinlikle bylenmiylerden birisin. Sen de bizim gibi
bir beyerden bayka bir yey degilsin. Biz senin kesinlikle yalanclardan biri
oldugundan eminiz. Syet dogrulardan isen, stmze gkten bir para
dyrver! dediler.
188
Suayb: Rabbim, yaptklarnz en iyi bilendir dedi.
189
Bunun zerine o'nu yalanladlar da kendilerini o glge gnnn azab
yakalayverdi. Sphesiz o byk bir gnn azab idi.

Ayetlerde bildirildigine gre Suayb peygamberin kavminden istedikleri
sunlardi:
* legi tam ln!
* Dogru terazi ile tartin!
* Insanlarin hakkindan hibir seyi kismayin! [Bu madde, beseri dinlerdeki
cret ve geim standartlarindaki haklari ortaya koymaktadir. Kimsenin geim
sikintisi ekmemesi istenmektedir.]
* Yeryznde fesatilar olarak bozgunculuk etmeyin!
* Sizi ve evvelki mmetleri yaratandan korkun!

Kavminin Suayb peygambere verdigi cevap, zaten inanlari da birbirine
benzeyen Semud kavminin Salih peygambere verdigi cevap ile aynidir. Hatirlanacak
olursa, Semud kavminin elileri Salih peygambere cevaplari su olmustu: Sen,
kesinlikle bylenmilerdensin! Sen de ancak bizim gibi bir beersin. Eger dogru
syleyenlerden isen, haydi bize bir ayet getir.
Msrik toplumlardan olan Mekkelilerin de kendilerine yapilan agriya
gsterdikleri tepki yukaridakilerden farkli degildir:

90-93
Ve Bizim iin yerden bir pinar fiskirtmadika sana asla inanmayacagiz. Yahut senin
hurmalardan, zmlerden olusan bir bahen olmali. Onlarin aralarinda saril saril irmaklar akitmalisin.
Yahut iddia ettigin gibi gg paralar hlinde zerimize dsrmelisin yahut Allah'i ve melekleri
karsimiza getirmelisin. Yahut senin altin sslemeli bir evin olmali yahut gge ykselmelisin. Ancak,
senin ykselisine, grenip gretecegimiz bir kitabi bize indirmene kadar asla inanmayiz dediler. Sen
de ki: Rabbim noksanliklardan ariniktir. Ben, beser bir eliden baska bir sey miyim ki!
(Isra/ 9093)


32
Bir vakit de onlar, Ey Allah'im! Eger bu, Senin katindan gelmis bir hakkin/geregin ta kendisi
ise, hi durma stmze gkten taslar yagdir veya bize ok aci veren bir azap ver demislerdi.
(Enfal/ 32)

Kissanin diger surelerindeki anlatimlarinda bazi farkli bilgiler de verilmistir:

88,89
Toplumundan byklk taslayan ileri gelenler dediler ki: Ey Suayb! Ya seni ve seninle
beraber inananlari kentimizden kesinlikle ikaririz, ya da bizim dinimize/ yasam tarzimiza
dnersiniz! Suayb, dedi ki: Istemesek de mi! Allah bizi ondan kurtardiktan sonra tekrar sizin
dininize/yasam tarziniza dnersek, kesinlikle Allah'a karsi yalan uydurmus oluruz. Rabbimiz Allah'in
dilemesi disinda ona geri dnmemiz bizim iin olacak sey degildir. Rabbimiz bilgisi ile her seyi
kusatmistir. Biz sadece Allah'a gvenip dayandik. Ey Rabbimiz! Bizimle toplumumuz arasinda hak
ile hkmet. nk Sen hkmedenlerin en hayirlisisin!
(Arf/ 88, 89)

94
Ve ne zaman ki, emrimiz geldi, Suayb'i ve o'nunla birlikte inanmis olan kisileri,
tarafimizdan bir rahmet ile kurtardik. Ve sirk kosarak yanlis; kendi zararlarina is yapan o kisileri
korkun bir grlt yakaladi da yurtlarinda kp kaldilar.
95
Sanki onlar orada hi yasamadilar.
1121
Haberiniz olsun! Semd toplumu nasil uzaklasti ise Medyen'e de yle kahrolmak/tarihten silinmek
vardir.
(Hud/ 94, 95)

87
Onlar dediler ki: Ey Suayb! Atalarimizin taptiklarini veya mallarimizda diledigimizi
yapmayi terk etmeyi sana senin saltin mi [ml ynden ve zihinsel aidan destek olmayi; toplumu
aydinlatmayi ieren dinin mi] emrediyor? Sphesiz sen yumusak huylusun ve akli basinda bir
adamsin.
(Hud/ 87)



Yz seksen dokuzuncu ayette geen Glge Gn Azabi ifadesi dikkat
ekicidir. Ayette geen glge gn azabi ile ilgili olarak klasik eserlerde bir hayli
nakil yer almistir. Bu bilgiler sylenti ve tahminlere dayanmaktadir. Konuyu iyi
anlayabilmek iin bunlara gz atmakta yarar vardir:

Rivayet olunduguna gre, Cenb-i Hak onlara yedi gn hep rzgr estirdi ve onlara kum, toz-
toprak musallat etti ve nefeslerini ne bir glgenin ne bir suyun fayda veremeyecegi ekilde tuttu
[kesti]. Bylece onlar le ikmaya mecbur oldular. Allah onlari, serinligini ve tatli rzgrini
hissettikleri bir bulutla glgeledi. Hepsi o bulutun altina toplandilar. Bulut onlara yle bir ate
yagdirdi ki, yanip gittiler. Rivayet olunduguna gre, Suayb [a.s], Ashab-i Medyen ve Ashab-i Eyke
denen iki mmete oeygamber olarak gnderilmitir. Bunlardan Medyenliler Cebrail [a.s]'in bir
nrasiyla, Eykelller de "O glgeli-bulutlu gnn azabiyla" helak oldular.
571


Derken onu yalanladilar. Bunun zerine onlari yevmu'z-zulle azabi gelip yakaladi." Ibn
Abbas dedi ki: ok iddetli bir sicak oldu. Yce Allah da bir bulut gnderdi, altinda glgelenmek
zere ona dogru katilar. Glgenin altinda toplandiktan sonra onlarin zerine bir iglik koptu ve hep
helk oldular.
Bir diger aiklamaya gre; Yce Allah bu bulutu balarinin zerinde tuttu. Sicaktan adeta alev
saiyordu. Sonunda helak olup ldler. O gn dnyada grlm en byk gnlerden bir gn idi.
Denildigine gre; yce Allah onlarin zerine ok sicak bir rzgr gnderdi, Agalarin
glgelerine ekildiler. Yce Allah, agaligi tututurdu ve hepsi de yandilar.
Yine Ibn Abbas ve bakalarindan rivayete gre, Yce Allah, zerlerine cehennem kapilarindan
bir kapi ati, zerlerine son derece iddetli bir sicak gnderdi. Nefes alamaz oldular, evlerine
girdiler, glgenin onlara bir faydasi olmadi, suyun da bir faydasi olmadi. Sicaktan pitiler, sicaktan
kamak iin ovaya iktilar. Yce Allah zerlerine bir bulut gnderdi ve bu bulut onlari glgelendirdi.
Orada bir miktar serinlik, rahatlik ve ho rzgr buldular, Biri digerini agirmaya baladi, hepsi o
bulut altinda toplaninca yce Allah, o bulutu alevle tututurdu. Altlarindan yer sarsildi, kavrulan
ekirgelerin yandigi gibi yandilar ve kle dndler. Ite Yce Allah'in "... yurtlarinda diz st kp
kaldilar. Sanki orada kalmamilardi" (Hud, 11/67) buyrugu ile "Bunun zerine onlari yevmu'z-zulle
azabi gelip yakaladi. Gerekten o byk bir gnn azabi idi" buyrugunda anlatilan budur.
Yine denildigine gre; Yce Allah yedi gn sreyle onlari rzgarsiz birakti. zerlerine sicagi
musallat etti, nefes alamaz oldular. Ne bir glgenin, ne bir suyun onlara faydasi oldu. O bakimdan
serinlemek maksadiyla dehlizlere giriyorlardi, fakat oranin diardan daha sicak oldugunu
gryorlardi. Nihayet le katiiar. Bir bulut onlari glgelendirdi. Ite ez-zullet budur. Altinda bir
serinlik ve bir esinti buldular. zerlerine ate yagdirdi ve yandilar.
Yezid el-Creyr dedi ki: Yce Allah, geceli gndzl yedi gn onlara sicagi musallat kildi.
Daha sonra uzaklardaki bir dagi ykseltti. Bir adam oraya vardi, altinda nehirler, pinarlar, agalar
ve soguk su oldugunu grd. Hepsi o dagin altinda toplandilar. Dag zerlerine dt. Ite "ez-zulle"
denilen budur.
572


Bize gre Glge Gn Azabini Araf ve Hud surelerinde bu kavmin helakini

571
(Razi; el-Mefatihul-Gayb)
572
(Kurtubi, el Camiu li Ahkamil-Kuran; Zemahseri, el-Kessaf)

1122
anlatan ayetlerden anlamak mmkndr.

91,92
Bunun zerine o mthis sarsinti onlari yakalayiverdi, yurtlarinda diz st ke kaldilar.
Suayb'i yalanlayanlar, sanki orada hi oturmamis/zenginlik srmemis gibi oldular. Suayb'i
yalanlayanlar var ya, iste ziyana ugrayanlar, kendileri oldular.
(Araf/ 91, 92)

94
Ve ne zaman ki, emrimiz geldi, Suayb'i ve o'nunla birlikte inanmis olan kisileri,
tarafimizdan bir rahmet ile kurtardik. Ve sirk kosarak yanlis; kendi zararlarina is yapan o kisileri
korkun bir grlt yakaladi da yurtlarinda kp kaldilar.
95
Sanki onlar orada hi yasamadilar.
Haberiniz olsun! Semd toplumu nasil uzaklasti ise Medyen'e de yle kahrolmak/tarihten silinmek
vardir.
(Hud/ 94)

Bu ayetlerden anlasildigina gre, ya bir yanardagin harekete gemesiyle lavlar
pskrms ve yerden kalkan tas toprak byk bir toz tabakasi halinde ykselip
bulutumsu bir glge meydana getirmistir, ya da mthis bir depremden nce ortaligi
kesif bir sis tabakasi kaplamis ve deprem ile birlikte byk bir toz bulutu
olusmustur.


190, 191. Ayetler:

190
Sphesiz bunda bir almet/gsterge vardr. Ama onlarn ogu iman
ediciler degillerdi.
191
Ve yphesiz Rabbin, kesinlikle en stn, en gl, en yerefli, maglp
edilmesi mmkn olmayan/mutlak galip olann, engin merhametli olann ta
kendisidir.

Suayb peygamber ve kavmi de insanlar iin bir ibret tablosudur. Dnyada
Suayb peygamberin kavmi gibi yasayan toplumlar da helk olacaklardir. Iman eden
ve salihati isleyen, ktlere karsi duranlar ise Allahin rahmetine nail olacaklardir.


KISSALAR ZERINE GENEL BIR YORUM

Anlatilan kissalarda peygamberlerin tmnn kendi kavimlerine hep ayni sz
syledikleri grlmektedir: Ben sizden herhangi bir cret istemiyorum, benim
ecrim yalniz lemlerin Rabbi zerinedir.
Elilerin yaptiklari grev karsiliginda herhangi bir cret istememeleri, onlarin
eliliginin gerek bir kanitidir. Zira eliler grevlerini sadece hibir ikar
gzetmeden yapmakla kalmamakta, bunun da tesinde, rahat hayatlarini birakarak
btn islerini terk etmekte; adlarinin deliye, yalanciya, sihirbaza ikmasina ggs
germekte; inanmayan yakinlariyla iliskilerinin kopmasini gze almakta ve stne
stlk bir sr iskenceye de katlanmak zorunda kalmaktadirlar. Gerek eli olmayan
birinin geici ikarlari ugruna btn bunlari gze almasi mmkn degildir. Tam
aksine, gerek eli olmadigi hlde bu yolla hkmdar ve nder olmak iin hareket
eden bir kisi, toplumun hosuna gitmek iin onlarin geleneklerini, nyargilarini
kabullenir ve bunlardan yararlanma yoluna gider.

PEYGAMBERIMIZ DE KIMSEDEN BIR CRET ISTEMEMISTIR

1123
Yukaridaki ayetlerden baska daha pek ok ayette grlmektedir ki, Rabbimiz
hibir peygamberine, yaptigi grev karsiliginda herhangi bir cret istetmemis ve
aldirtmamistir. Nitekim Hud ve Zariyat surelerinde belirtildigi gibi, Ibrahim
peygambere mjde getiren eliler, grevleri karsiliginda Ibrahim peygamber
tarafindan yapilmak istenen ikrami reddetmislerdir. Bu konuda peygamberimize de
Furkan, Sad, Kalem ve Sebe surelerinde defalarca ayni sey emredilmistir.
Dolayisiyla peygamberimizin kimseden herhangi bir cret istemis olmasi mmkn
degildir. Buna akrabalarinin gzetilmesini, sevilmesini istemek de dhildir. Zira
netice itibariyle byle bir istek de bir ikardir, menfaat saglamaktir.
Byle olmasina ragmen, peygamberimizin yakinlarina, ehlibeytine sevgi
duyulmasini istedigi ynnde iddialarin bulundugu yzlerce rivayetin etkisiyle
Furkan suresinin 57. ve Sra suresinin 23. ayetlerine birer istisna ilvesi yapilmis ve
pek ok mealde Sra suresinin 23. ayetindeki yakinlarda sevgi istiyorum ifadesi,
yakinlarimi, ehlibeytimi sevmenizi istiyorum seklinde yorumlanmistir. Hlbuki
ayette iyelik belirten herhangi bir szck ve isaret yoktur. Oradaki ifade de yine
Allaha giden yolu istemeniz, Allaha yakinlik iin sevgi olusturmaniz
anlamindadir. Aksi durum, yani peygamberimizin yakinlari iin bir talepte
bulunmasi hli ise mmkn degildir, zira byle bir istek elilik ilkelerine aykiri
dsmektedir. Zaten bu ayetlerin siyak ve sibaklarinda hitabin hep kfirlere
olmasindan anlasilacagi zere, muhatap kfirlerdir ve onlardan bir karsilik, bir
mkfat beklemek anlamsizdir. nk kfirler peygamberi kabul etmemekte ve
onunla kiran kirana mcadele etmektedirler. Bylesi bir ekismenin oldugu ortamda
taraflardan birinin karsi taraftan kendi yakinlarinin sevilmesini istemesi ise son
derece mantiksizdir.

192196. Ayetler:

192
Ve yphesiz ki bu apak kitap, kesinlikle lemlerin Rabbinin
indirmesidir.
193-195
O apak kitapla, uyarclardan olasn diye apak bir
Arapa lisan ile senin kalbine Gvenilir Can [ilhi mesajlar, gvenilir bilgi]
indi.
196
Ve yphesiz Gvenilir Can [gvenilir bilgi], kesinlikle ncekilerin
kitaplarnda da vard.

Surenin basinda Kuran ile ilgili anlatima byk bir parantez olarak giren
nemli haberler blmnn tamamlanmasindan sonra, tekrar asil konu olan Kuran
ile ilgili aiklamalara dnlmstr. 192. ayetin basindaki ve baglaci, bu paragrafi
surenin basina baglamakta, yine ayni ayette geen

-' inneh szcgndeki bu


zamiri de 2. ayetteki apaik, aiklayici kitapi gstermektedir. Dolayisiyla bu
paragraf, surenin 1, 2. ayetleri ile birlikte asagidaki gibi anlasilmalidir:

1, 2, 192196. ayetler:

Ta, Sin Mim.
Bunlar, apaik / aiklayici kitabin ayetleridir. Ve phesiz ki bu [apaik kitap],
kesinlikle lemlerin Rabbinin indirmesidir. Onunla [apaik, aiklayici
kitapla], uyaricilardan olasin diye apaik bir Arapa lisan ile senin kalbine
Emin Ruh [Gvenilir Can, saglam bilgi] indi. Ve phesiz o [er-Ruhul-Emin,
saglam bilgi], kesinlikle ncekilerin kitaplarinda da vardi.
1124


ER-RUHL-EMN

Bu ifade Kuranda sadece bu pasajdaki 193. ayette gemektedir. Bu ayette bir
sifat tamlamasi olarak er-Ruhl-Emn seklinde yer alan bu ifade, bir isim
tamlamasiymis gibi Ruhl-emin seklinde telkki edilmekte ve bylece byk
yanlisliklara sebebiyet verilmektedir. Nitekim Kuranin Cebrail adindaki melek
tarafindan indirildigi yolundaki pesin kabule dayanan geleneksel anlayis, 193. ayeti
Onu Ruhl-Emin [Cebrail] indirdi diye yanlis meallendirmis ve zihinlerde bu
yanlisla yer etmesine yol amistir. Oysa bu meal, ayetin lfz manasina uygun
olmadigi gibi, hem 192. ayetteki O, lemlerin Rabbinin [Allahin] indirmesidir
ifadesiyle hem de Kuranin Allah tarafindan indirildigini bildiren yzlerce ayetle
elismektedir. Bu eliski de yine nezele [indi] fiilinin geissiz olmasina ragmen
geisli anlama gelecek sekilde indirdi olarak ifade edilmesinden
kaynaklanmaktadir. Hlbuki yzlerce ayetin anlamiyla olusturulan bu eliskinin
ortadan kaldirilmasi iin, ayette geen bihi ifadesindeki be harf-i cerrinin ilsak
iin degil de musahabe iin alinmasi yeterlidir. Bu takdirde nezele fiili geissiz
anlami ile onunla indi olarak ifade edilir ve diger ayetlerle olusturulmus olan
eliski de ortadan kalkmis olur.
Netice olarak, 193. ayette geen er-Ruhl-Emin ifadesinin kisilestirilerek
Cebrail olarak yorumlanmasi yanlistir. Burada emin, gvenilir, saglam olarak
nitelenmis olan ve uyaricilardan olmasini saglamak iin peygamberimizin kalbine
Allah tarafindan indirilmis olan ruh, bilgi, vahiy, Mcadele suresinin 22. ayetinde
de aika ifade edildigi gibi, inananlari glendirmek zere yine Allah tarafindan
indirilmistir.

197. Ayet:

197
Ve srlogullar bilginlerinin kendi kitaplarnda gvenilir bilginin
varlgn bilmesi, onlar iin bir almet/gsterge olmad m?

Surenin giris blmnde de belirttigimiz gibi, bu ayetin Meden oldugu ileri
srlmstr. Bu iddianin sebebi, ayetin nndeki ve arkasindaki ayetlerle anlam
irtibatinin kurulamamasi olsa gerektir. Hlbuki ayetteki onu zamiri, [kendi
kitaplarinda] saglam bilginin varligi anlamina raci olunca bu iddia yersiz hle
gelmektedir. Aksi hlde bu ayetin, nndeki ve arkasindaki ayetlerle anlam olarak
bir baglantisi kurulamaz ve ayetin Meden oldugu ileri srlebilir. Ne var ki, bu
takdirde de ayetin Medinede inen ayetler arasinda nereye konulmasi lzim geldigi
sorunu ortaya ikmaktadir.
Bu ayette, Kuranin Allah tarafindan indirildigine Israilogullarinin bilginleri
tanik gsterilmektedir. Zira Israilogullarinin bilginleri Araplar gibi olmayip vahiy,
kitap gibi konularda bilgilidirler ve Kuran kendilerine gtrldg takdirde
Kuranin nceki kitaplar gibi oldugunu syleyebilecek durumdadirlar.

Bu ayet, Kasas suresinin 5255. ayetleri ile tefsir edilmistir:

52
Szden [vahiyden/Kurn'dan] nce kendilerine Kitap verdigimiz kimseler; onlar, Sz'e
[vahye/Kurn'a] de inanirlar.
1125
53
Ve onlara o Sz [vahy/Kurn] okundugu zaman onlar, Biz, ona inandik. Sphesiz o,
Rabbimizden gelen gerektir. Kesinlikle biz, ondan nce mslman olanlardik dediler.
54
Iste onlar; sabrettikleri iin onlarin dlleri iki kere verilecektir. Ve onlar ktlg iyilikle
savarlar ve kendilerini riziklandirdigimiz seylerden harcamada bulunurlar.
55
Ve onlar, bos sz isittikleri zaman, ondan yz evirirler ve Bizim islerimiz yalnizca bizim
iin, sizin isleriniz de yalnizca sizin iindir. Size selm olsun! Biz cahilleri aramiyoruz derler.
(Kasas/ 5255)

Bu konu ile ilgili olarak ayrica asagidaki ayetleri de hatirlatmakta yarar
gryoruz:

156,157
Allah diyor ki: Benim azabim var; onu diledigime dokundururum, rahmetim de var; o
ise her seyi kusatmistir. Onu da zellikle Allah'in korumasi altina girenlere, zektini; vergisini
verenlere ve yetlerimize inananlara; kendilerine iyiyi emreden ve onlari ktlklerden alikoyan,
temiz ve hos seyleri kendilerine serbestlestiren, kirli, pis ve kt seyleri de zerlerine yasaklayan,
sirtlarindan agir ykleri, zerlerindeki baglari ve zincirleri indiren, yanlarindaki Tevrt ve Incl'de
yazilmis bulacaklari Anakentli/ Mekkeli Peygamber, o Eli'ye uyan kimselere yazacagim. O hlde,
O'na iman eden, O'na kuvvetle saygi gsteren, O'na yardimci olan ve O'nun ile birlikte indirilen nru
izleyen kimseler var ya, iste onlar, kurtulusa erenlerin ta kendileridir.
(Arf/ 156, 157)

10
De ki: Hi dsndnz m? Eger Kurn, Allah tarafindan ise ve siz de onu bilerek
reddetmisseniz, bununla birlikte Isrlogullari'ndan bir shit de onun bir benzeri zerine tanik olup da
inanmissa, siz de byklk tasladiysaniz Sphesiz ki, Allah sirk kosarak yanlis, kendi zararlarina
is yapanlar topluluguna kilavuzluk etmez.
(Ahkaf/ 10)

106
Ve Kurn'i, Biz onu insanlara agir agir grenip gretesin diye para para ayirdik ve Biz
onu indirdike indirdik!
107,108
De ki: Siz Kurn'a ister inanin, ister inanmayin; su daha nce kendilerine bilgi
verilenler; Kurn onlara okundugunda onlar, boyun egip teslimiyet gstererek eneleri st
kapanirlar. Ve Rabbimiz her trl kusurdan ariniktir. Rabbimizin vaadi kesinlikle gereklesecektir
derler.
109
Ve onlar, aglayarak eneleri st kapanirlar. Ve Kurn, onlarin saygilarini, alak
gnllgn artirir.
(Isra/ 106109)


198, 199. Ayetler:

198,199
Ve Biz apak kitab yabanclardan/Arapa bilmeyenlerden birine
indirseydik de, bunu o, onlara okusayd, onlar, buna iman ediciler degillerdi.

Kurana ait bilgilerin ve aiklamalarin devam ettigi bu ayetlerde; Arapa
indirildigi bildirilen Kuranin Arapa bilmeyen birine indirilmesi ve onun da
Kurani Arapa okumasi hlinde, yani bir yabancinin Kurani bilmedigi bir dilde
okumasi gibi bir mucizeyi grmeleri hlinde bile kfirlerin inanmayacaklari
bildirilmektedir.
Burada anlasilan o ki, inkrcilar tarafindan peygamberimizin Arapa bildigi
ileri srlerek Kuranin mucizlbeyan olusu hafife alinmis ve bu ayet de onlara
cevap olmustur.
Kuranin ilk olarak Araplara, iyice anlamalari iin Arapa olarak
indirildiginin bildirilmesi, Kuranin insanlar tarafindan anlasilmasinin n plnda
1126
tutuldugunu gstermektedir. nk eger Kuran Arapa olmasaydi Araplar onu
anlamayacaklardi. Su hlde, Kurana inanabilmek iin mutlaka onun anlasilmasi
gerekmektedir. Arapa bilmeyenlerin Kurani anlamadan Arapa telffuz etmeleri
ise, Rabbimizin Kurani anlasilmak zere indirdigini bildiren ayetlerine ters
dsmektedir:

2
Sphesiz ki, Biz onu akledersiniz diye Arapa bir Kurn olarak indirdik.
(Yusuf/ 2)

155-157
Ve Kurn, Kitap, sadece bizden nceki iki topluluga; Yahudi ve Hristiyanlara indirildi;
biz ise, o kitaplari okuyamiyor ve dillerini anlayamiyorduk veya Eger bize kitap indirilseydi, biz
onlardan daha ok dogru yolda olurduk demeyesiniz diye Bizim indirdigimiz bereketli bir kitaptir. O
nedenle, rahmet olunmaniz iin ona uyun ve Allah'in korumasi altina girin. Iste size de Rabbinizden
aik delil, kilavuz ve rahmet gelmistir. yleyse Allah'in yetlerini yalanlayip onlardan yz
evirenden daha yanlis, kendi zararlarina is yapan kim olabilir? yetlerimizden yz evirenleri, yz
evirmeleri sebebiyle azabin ktsyle cezalandiracagiz.
(Enm/155157)


200209. Ayetler:

200,201
Bylece onu gnahkrlarn kalplerine soktuk. Onlar ackl azab
grnceye kadar ona iman etmezler.

202
yte bu onlara, kendileri farknda olmadan, anszn geliverecektir.
203
Sonra da onlar, Biz sre tannanlardan myz? diyeceklerdir.
204
Onlar, Bizim azabmz olduka abuklaytrmak m istiyorlar?
205-207
Grdn m/hi dyndn m, onlara senelerce kazan saglatsak,
sonra kendilerine vaat edilen gelip atverse, o kazandklar yeylerin
kendilerine hibir yarar olmayacaktr.
208
Ve Biz, sadece kendileri iin uyarclar olan kenti degiyime/ykma
ugrattk.
209
gt! Ve Biz, hakszlk edenler degiliz.

Bu ayet grubunda, kfirlerin Kuran karsisindaki akilsiz ve inati tutumlari ile
akibetleri bildirilmektedir. Ancak bu spheci akilsizlar her ne kadar
peygamberimizden tehdit edildikleri azabi hemen getirmesini isteyerek inanmaz
grnseler de, kafalarinin iinde daima bir acaba? tasimaktadirlar. Yani, grnste
kabul etmez, inanmaz bir tavir sergileyen bu inkrcilar, aslinda ilerinden Ya
dogruysa, ya varsa! diye spheye dsmekte ve huzursuz olmaktadirlar:

55
Kfretmis; Allah'in ilhligini ve rabligini bilerek reddetmis olan su kisiler de, kendilerine
ansizin kiymetin kopus ani veya kisir [yararsiz, verimsiz] bir gnn azabi gelinceye kadar,
Kurn'dan kusku duymaya devam edeceklerdir.
(Hacc/ 55)

200. ayetteki Bylece onu gnahkrlarin kalplerine soktuk ifadesi de bunu
desteklemekte olup bu ifade su sekilde takdir edilebilir: Biz Kurani kendi
dillerinde indirmek suretiyle gayet iyi anlasilir kilmakla onlarin kalplerine yle
soktuk ki ... Bu ifade ileride Hicr suresinde tekrar karsimiza ikacaktir:

1
Elif/1, Lm/20, R/200. Bunlar, Kitab'in ve apaik/aiklayici bir Kurn'in yetleridir.
1127
2
Zaman zaman kfirler; Allah'in ilhligini ve rabligini bilerek reddetmis olan kisiler, Keske
Mslman olsaydik! temennisinde bulunacaklar.
12
Bylece Biz Kurn'i, sulularin kalplerine sokariz.
(Hicr/ 1,2, 12)

210212. Ayetler:

210
Ve apak, aklayc kitab yeytanlar senin kalbine sokmad.
211
Bu onlara yaraymaz, onlar g yetiremezler de.
212
Sphesiz onlar duyumdan/vahiyden kesinlikle uzak tutulmuylardr.

Bu ayet grubunda ana konuya dnlms ve Apaik Kitabin [Kuranin]
Allahin indirmesi oldugu, kitabin indirilisinde kesinlikle kt kisilerin [seytanlarin]
bir rolnn bulunmadigi aiklanmistir.
Hatirlanacak olursa daha evvel seytanin;
* Haramin yenmesini, haksiz kazan elde edilmesini emreden ve neren,
* Ktlk, haysizlik ve Allaha karsi bilmedigimiz seyleri sylememizi
emreden,
* Bizi fakirlikle korkutan,
* Bizi kuruntulara dsren,
* Allahin yarattiklarini degistirmeyi emreden,
* Bizleri kandirmak iin bizlere yaldizli szler fisildayan,
* Bize vesvese verip, kiskirtip kafa bulandiran,
* Yaptigimiz amellerimizle bizi simartan,
* Bizi azdiran,
* Iki/ uyusturucu ve kumarda, aramiza dsmanlik ve kin sokmak isteyen,
* Allahi anmaktan ve namazdan/ sosyal destekten bizi geri durdurmak isteyen,
kisiler ve gler oldugunu aiklamistik.
Iste burada seytanlar ile kastedilen, yukaridaki zellikleri tasiyan kt
kisilerdir. Bu kt kisilerin Kurana herhangi bir mdahalede bulunmalari sz
konusu degildir. nk Kuran Allah tarafindan korunmakta ve eli Muhammedin
kalbine Allah tarafindan birakilmaktadir:

9
Hi kuskusuz Biz, o gt'/ Kurn'i Biz indirdik, Biz. Ve kesinlikle Biz, onun iin
koruyuculariz.
( Hicr/ 9)

Kuranin Allah tarafindan korundugu ve korunacagi konusu, daha
evvel Burc suresinin tahlilinde detayli olarak islenmisti.




Konunun neminden dolayi ilgili blmn tekrar okunmasinin yararli olacagi
kanisindayiz.
212. ayetteki sema szcg vahiy anlamindadir. Szcgn bu
anlamda kullanildiginin, Mlk suresinin 10. ve Hicr suresinin 18. ayetleri gibi
rnekleri de mevcuttur. Ancak Hicr suresinin 1618. ayetleri arpitilmis ve bu
arpitma sonucu seytanlarin gklere ikip melekler ile konustugu veya Allah ile
melekler grsrken seytanlarin gizlice ve sinsice yaklasarak Allah ile meleklerin
konusmasindan bazi blmleri aldigi ve bunlari yeryzndeki khinlere bildirdigi
1128
gibi inanlar ortaya ikmistir. Fakat bu gibi inanlar ok eski bir anlayisa
dayanmaktadir ve Hicr suresinin ayetleri ile hi alkasi yoktur. Bu konu insallah
Hicr suresinin tahlilinde ayrintili olarak islenecektir.



213220. Ayetler:

213
O hlde sakn Allah ile beraber bayka ilha yalvarma, sonra
azaplandrlmylardan olursun.
214
Ve en yakn oymagn uyar.
215
Ve
mminlerden sana uyan kimselere kanadn indir.
216
Syet sana isyan
ederlerse, Sphesiz ben sizin yaptklarnzdan kesinlikle uzagm de.
217-219
Ve
sen kalktgn/elilik grevini yapmak iin ortaya ktgn ve boyun egip
teslimiyet gsterenler arasnda dolaytgn zaman seni gren en stn, en gl,
en yerefli, yenilmesi mmkn olmayan/mutlak galip olan, engin merhamet
sahibine sonucu havale et.
220
Sphesiz ki O, en iyi iyiten, en iyi bilendir.

Bu ayet grubunda peygamberimize, elindeki temiz ve gl malzemeyle
[Kuran ile] hizmetine devam ederek kullugunu srdrmesi talimati verilmekte,
bunu yaparken de nazik olmasi, kt davrananlardan bile yumusak bir sekilde
ayrilmasi, her zaman ve her yerde isi Aziz ve Rahm Allaha havale etmesi
istenmektedir.

61
Ve sen, hangi isi yaparsan yap, Kurn'dan onun hakkinda ne okursan oku ve siz ne iste
alisirsaniz alisin, unutmayin ki, siz ona dalip gitmisken, Biz, sizin zerinizde shitiz. Yerde ve
gkte zerre agirliginca hibir sey Rabbinizden uzak kalmaz. Ve bundan kg ve daha byg
ancak apaik bir kitaptadir.
(Yunus/ 61)

88,89
Sakin onlardan bazi kimselere verip de kendilerini onunla yararlandirdigimiz seylere; mal
ve servete heveslenip gzlerini dikme. Onlar hakkinda zlme de... Sen kanatlarini mminler iin
indir. Ve: Sphesiz ben, apaik bir uyaricinin ta kendisiyim de.
(Hicr/ 88)

Konumuz olan ayet grubunda yer alan Ve boyun egenler arasinda dolatigin
zaman seni gren Aziz [mutlak galip] ve Rahme [engin merhamet sahibine]
gvenip dayan! ifadesi ile ilgili olarak acayip uydurmalar retilmistir. Bu uydurma
anlatimlarda peygamberimiz annesinden doguncaya kadar dem ile Havvadan
olma tm secde eden mmin kadinlarin rahimlerinde ve mmin erkeklerin
sulblerinde dolastirilmis, tm peygamberlerin sulbnde tasinmistir. Hatta ylesine
ileri gidilmistir ki, bazi dedelerinin sulbnde dolasirken peygamberimizin yaptigi
tesbih ve hacc telbiyesinin [lebbeyk, lebbeyk demesinin] baskalari tarafindan
duyuldugu bile iddia edilmistir.
573


221223. Ayetler ve Neml/6 Ayeti:

221
Seytanlarn kime inip durdugunu/kimlerin kafasna bir yeyler
soktugunu size haber vereyim mi?
222
Seytanlar, tm iftirac gnahkrlara iner
dururlar/onlarn kafasna bir yeyler sokarlar.
223
Onlar, duyum brakrlar,

573
(Kurtubi; Mcahid ve Katadeden naklen)
1129
hlbuki onlarn ogu yalancdr.
Neml 6
Sphesiz bu Kurn ise sana, yasalar
koyan ve en iyi bilen Allah tarafindan senin iine iyletilmektedir.

Grldg gibi bu ayet grubunun iine Neml suresinin 6. ayetini de koymus
bulunuyoruz. Bizim kanaatimize gre, sahabe tarafindan Neml suresinin 6. ayeti
olarak tasnif edilen ayet aslinda buraya aittir. Neml suresinde de deginilecegi gibi,
bu ayetin Neml suresindeki pasajla anlam ve teknik itibariyle uygunlugu sz konusu
degildir.
Bu ayetlerde Kuran ile ilgili aiklamalara devam edilerek kt kisilerin
|seytanlarin] kimleri kandirip vahiy olmayan seyi vahiy imis gibi syletebilecekleri
aiklanmakta, bu kt kisilere ancak iftiracilarin, yalancilarin, gnahkrlarin alet
olacaklari bildirilmektedir. Peygamberimiz ise bir yalanci degil, aksine byk ahlk
sahibi, zihinsel ynden saglikli, emin birisidir. Ona ancak Allah indirmektedir.

224226. Ayetler:

224
Ve yu yairler, yphesiz onlara azgn sapklar uyar.
225,226
Onlarn her vadide yaykn yaykn dolaytklarn ve gerekten
yapmadklar yeyleri sylediklerini grmedin mi/hi dynmedin mi?

Burada sairlerin dsnce ve szlerinde hi sinir tanimadiklari, her vadide
basibos gezinip durduklari [her konuda dogru yanlis demeden fikir ileri srdkleri]
ve genellikle ssl szlerle ktlk isledikleri bildirilmektedir. Gerekten de sairler,
zellikle de gemisin sairleri, dalkavuklukla bir seyler koparmanin yollarini ararlar,
bunu yaparken yalan ve iftiradan ekinmezler, diledikleri kisileri yerin dibine
batirirlar, dilediklerini de yceltirlerdi. Bylece halka yalan yanlis fikirler asilayarak
kamuoyu olustururlardi. Bu sebeple eski devirlerden beri siir silhtan daha etkili,
sair de silhsordan daha gl olarak kabul edilegelmistir. [Eski dnemde sairler
tarafindan olusturulan kamuoyu, gnmzde medya tarafindan olusturulmaktadir.]
O dnem Arap siiri cinsellik, ask hikyeleri, iki, kabilesel nefretler ve kan
davalari, atalarla vnme gibi konular zerineydi. Bu konularda yazilan siirler yalan,
abartma, yersiz sulama, gereksiz vg, bos sz, vnme, hiciv, ok tanricilik ve
mstehcenlikle doluydu. Sairler ise hep yalan sylerler, siirlerinde sylediklerinin
aksini yaparlardi. Mesel siirlerinde cmertlik, dnyaliga ilgi gstermeme, kanaat ve
saygi temalarini islerlerken, kendileri gnlk hayatlarinda btnyle cimri, korkak,
servet dskn ve bencil bir tutum sergilerlerdi. Baskalarinin gzndeki p
bytrler, fakat kendi gzlerindeki mertegi grmezlerdi.
Esbab-i nzul kayitlarina gre bu ayet gurubu, siirleriyle peygamberimize ve
inananlara saldiran, sagda solda onlar iin olumsuz propagandalar yapan Abdullah b.
ez-Zibar, Msai b. Abd Menaf ve Umeyye b. Ebis-Salt hakkinda inmistir. Bazilari
ise bu ayetlerin Ebu Azze el-Cumahnin bir szl saldirisi zerine indigini ileri
srmslerdir.
574


Siirin etkisi Kuranda baska ayetlerde de islenmistir:

112,113
Bylece Biz, her peygamber iin gizli-aik seytanlarini dsman yaptik: Ki dnya malina
aldanmaktan dolayi, hirete inanmayan kimselerin kalpleri ona kansin, ondan hosnut olsun ve
yapmakta olduklarini yapsinlar diye bunlarin bazisi bazisina szn sslsn gizlice telkinde

574
(Kurtubi; el-Camiu li Ahkamil-Kuran)

1130
bulunur/fisildar. Ve yet Rabbin dileseydi onu yapmazlardi. yleyse onlari ve uydurduklari eyleri
birak!
(Enm/ 112, 113)

Yukaridaki ayetlerden de anlasildigina gre, ins ve cinn seytanlar [bildik
bilmedik tm kt kisiler];
* Ahirete inanmayanlarin [henz Mslman olmamislarin] kalplerini bu kendi
rettikleri, Kurana alternatif ssl szlere yneltmek,
* Bu szlerle ahirete inanmayanlari [henz Mslman olmamislari] memnun
etmek,
* Bylece islemekte olduklari suu islemeye devam etmek [bu sayede de
dmenlerini dndrmek, gemilerini yzdrmek, saltanatlarini srdrmek, halki
smrmeyi devam ettirmek, ikarlarini devam ettirmek] iin ssl, yaldizli szlerle
girisimde bulunmaktadirlar.
Islm tarihine bakildigi zaman Islma sokulan tm hurafelerin, yozlasmalarin
bu sair kilikli heriflerin yaldizli szleriyle [siirleriyle] Islama sokuldugu
grlecektir.

SIIR NEDIR?

Yzlerce tanimi yapilmis olan siir kisaca bir benzetme sanatidir. Siir hibir
zaman gerek degildir. Dolayisiyla siir, bir nesnenin veya olayin gereginin degil,
benzerinin [taklidinin, sahtesinin] sunumu olan ssl szdr [zuhruful-kavl].
Siirin grece en iyi irdelemesi, M.. 427347 yillari arasinda yasamis olan Platon
tarafindan yapilmistir. Platona gre sairler, gerekler yerine grnsle ugrasmakta,
kopyanin kopyasini yaparak insanlari gerekten uzaklastirmaktadirlar.
575
Bu
yaklasima gre, tipki ocuklarin oyuncaklarla aldatilmasi gibi toplumlar da siirle
[benzetme ile] aldatilabilir, yaniltilabilir ve ideolojiler sulandirilabilir. Tarihte,
zellikle de Islm tarihinde bunun yzlerce rnegi mevcuttur. Mesel, Celalettin-i
Rum bu rneklerden bir tanesidir.

227. Ayet:

227
Ancak iman edenler ve dzeltmeye ynelik iyler yapanlar, Allah' ok
ok ananlar ve hakszlga ugratldklarnda kendilerini savunanlar mstesna.
Hakszlk edenler, hangi dnyme dndrleceklerini yaknda bileceklerdir.

224226. ayetlerde ktlenen sairlerin iyileri, bu ayetle istisna edilmektedir.
nk sairlerin hepsi ayni degildir ve sylenmis nice gzel siirler vardir. Akil ve
bilgi sahiplerinin bunu reddetmesi, siirin iyisine, yararlisina karsi ikmasi
dsnlmez. Ayete gre istisna edilen sairler asagidaki vasiflarda olanlardir:
* Iman edenler,
* Salihati isleyenler,
* Siirleri, tevhit, nbvvet ve insanlari hakka davet konusunda olanlar, [Allahi
ok zikredenler],
* Kendilerini hicvedenlere karsilik vermeleri durumu disinda hi kimseyi
hicvetmeyenler [zulme ugratildiktan sonra lerini alanlar].


575
(Platon; Devlet, 10. Blm)
1131
Ayetteki ve haksizliga ugratildiklarinda kendilerini savunanlar mstesna
ifadesinden ancak zulme ugrandigi zaman kt sz sylenebilecegi anlasilmaktadir.
Normal sartlarda Rabbimiz kt sze, saldirida bulunmaya izin vermemektedir.

148
Allah, haksizliga ugrayanlarin disinda, kt szn aika sylenmesini sevmez. Ve Allah,
en iyi isiten, en iyi bilendir.
Nisa 148:
194
Dokunulmazlik ayi, harmaya karsiliktir. Ve btn dokunulmazliklar/ baglayici hkmler,
birbirine karsiliktir. O hlde kim size saldirdiysa, siz de ona yaptigi saldirinin ayniyla saldirin. Ve
Allah'in korumasi altina girin. Ve bilin ki Allah, Kendi korumasi altina girmis kisiler ile beraberdir.
(Bakara/ 194)

227. ayette istisna edilen sairler, Abdullah b. Ravaha, Hassan b. Sabit, Kab b.
Malik, Kab b. Zheyr gibi sairlerdir. Bunlar, iftiraci kfirlerin yalanlarini onlarin
yzlerine vurmuslar, peygamberimizi ve inananlari yapilan saldirilara karsi
savunmuslardir
Ayetin son cmlesi olan Haksizlik edenler, hangi dnme
dndrleceklerini yakinda bileceklerdir ifadesi uyari mahiyetinde aik bir
tehdittir. Bu tehdidin muhataplari, akl delillerin, elilerin aiklamalarinin ve gemis
peygamberlerin kissalarinin defalarca anlatilmasina ragmen bunlara itibar
etmeyenler ve Kuran ile siirin, eli ile sairin ayirimini yapamayan, anlatilmis
olmasina ragmen hl Kurani siir, eliyi de sair veya khin olarak gren
akilsizlardir. Bu zavallilar, yakinda byk bir degisime ugrayacaklari bildirilmek
suretiyle uyarilmislardir.
Allah dogrusunu en iyi bilendir.
48 / NEML SURESI


GIRIS

Neml suresinin Mekkede 48. sirada inmis oldugu kabul edilir. Adini 18.
ayetteki .-

-'' neml szcgnden almistir. Ierisinde Sleyman peygamber ile ilgili


bilgiler bulunmasi sebebiyle sureye Sleyman Suresi de denilmektedir. Inis
sirasina gre Suara suresinden sonra gelen Neml suresi, resm mushafta da Suara
suresinden sonra tertip edilmistir.
Mahsere ve kiyametin kopus anlarina ait sahnelerin kisaca yer aldigi, duyarsiz
inkrcilarin ve yalanlayicilarin uyarildigi, Musa, Sleyman, Salih ve Lut
peygamberlerin evresindekilerin durumlarinin ibret iin rnek gsterildigi surenin
asil konusu yine Kurandir. Sure Kuran ile baslamakta ve yine Kuran ile
bitmektedir.











1132

























48 / NEML SURESI

RAHMAN RAHM ALLAH ADINA

MEAL:


1-3
T/9, Sn/60. Bunlar, salt ikame eden [ml ynden ve zihinsel
adan destek olma; toplumu aydnlatma kurumlarn oluyturan-ayakta
tutan], zekt/vergiyi veren ve hirete de kesin olarak inanan kiyilerin ta
kendileri olan mminler iin dogru yol rehberi ve mjdeci olmak zere
Kurn'n ve apak/aklayc bir kitabn yetleridir.

4
Sphesiz Biz hirete inanmayan yu kimselerin iylerini kendilerine ssl
gsterdik de onlar yayrp kalmylardr.
5
yte bunlar, azabn kts kendileri iin olan kimselerdir ve bunlar,
hirette en ok ziyana ugrayacaklarn ta kendileridir.
7
Hani Ms, yaknlarna: Sphesiz ben bir atey grdm, ondan size bir
haber getirecegim yahut snmanz iin bir kor atey getirecegim demiyti.
8-12
Sonra oraya geldigi zaman seslenilmiyti: Ateyin iindeki ve yan
bayndaki kiyi bolluklu klnmytr! Ve lemlerin Rabbi olan Allah,
eksikliklerden arnktr!
Ey Ms! Sphesiz Ben, en stn, en gl, en yerefli, maglp edilmesi
mmkn olmayan/mutlak galip olan, en iyi yasa koyan, bozulmay iyi
engelleyen/saglam yapan Allah'm!
1133
Ve birikimini ortaya koy! Onu sanki grnmeyen bir varlik gibi,
hareket ettirir grverince, dnp arkasina bakmadan kati. -Ey Ms korkma!
Sphesiz ki Ben; Benim yanimda eliler korkmaz. Ancak, kim yanliy; kendi
zararlarna iy yapar, sonra ktlgn ardinda iyilige evirirse, yphesiz Ben, ok
bagiylayiciyim, ok merhamet sahibiyim.
Ve koynundaki gcn devreye sok, dokuz yet [almet/gsterge] iinde
Firavun'a ve onun toplumuna hi kusursuz, mkemmel kacaksn. Sphesiz
onlar yoldan kmy bir toplum olmuylardr.
13
Sonra da yetlerimiz/almetlerimiz/gstergelerimiz onlara parlak bir
yekilde gelince, Bu apak bir gz boyama, insan kandrmadr dediler.
14
Ve onlarn kendileri bunlara tam bir kanaat getirdigi hlde, yirk
koyarak yanly; kendi zararlarna iy yapmalar ve kibirlerinden tr onlar
bile bile inkr ettiler. -Simdi bozguncularin sonunun nice olduguna bir bak!

***

15
Ve andolsun ki Biz Dvd'a ve Sleymn'a bilgi verdik. O ikisi de:
Tm vgler, bizi mmin kullarnn biroguna fazlalkl klan Allah'adr!
dediler.
16
Ve Sleymn Dvd'a vris oldu. Ve Sleymn: Ey insanlar! Bize
kuylarn mantg [seslerinden, davranylarndan anlam karma] gretildi ve
bize her yeyden verildi dedi. Dogrusu bu apaik bir armagandir.
17
Ve yerli ve yabanclardan ve kuylardan oluyturulmuy ordular Sleymn
iin bir araya getirildi. Sonra onlar dzenli olarak sevk edilirler.
18
Sonunda Karnca Vadisi'ne geldikleri zaman, bir karnca: Ey
karncalar! Evlerinize girin, Sleymn ve ordular bilinsizce sizi krp
geirmesin! dedi.
19
Sonra da Sleymn, diyi karncann sznden/kararndan dolay glerek
tebessm etti. Ve Rabbim! Bana, anne-babama ltfettigin nimetinin karylgn
dememi, hoynut olacagn slihi iylememi gnlme getir ve rahmetinle beni
slih kullarnn iine kat dedi.
20,21
Ve Sleymn kuylar gzden geirdi de sonra, Hdhd' niin
gremiyorum? Yoksa kayplardan m oldu? Onu kesinlikle etin bir azap ile
azaplandracagm yahut onu bogazlayacagm yahut da bana apak bir
delil/g getirecek dedi.
22-26
Derken, ok beklemeden Hdhd geldi de, Ben, senin bilmedigin bir
yeyi grendim. Sebe'den sana ok dogru ve nemli bir haber getirdim. Sphesiz
ki, Sebelilere hkmdarlk eden, kendisine her yeyden verilmiy ve ok byk
bir tahta sahip olan bir kadn buldum. Onu ve toplumunu, Allah'n astlarndan
gneye boyun egip teslimiyet gsterirler/taparlar buldum. Seytan da gklerde
ve yerde gizleneni aga karan, gizlediginizi ve akladgnz bilen Allah'a
boyun egip teslimiyet gstermesinler/kulluk etmesinler diye kendilerine
yaptklarn ssl gstermiy de onlar dogru yoldan alkoymuy. Bunun iin de
onlar klavuzlanan dogru yolu bulamyorlar. Allah, Kendisinden bayka ilh
diye bir yey olmayandir, byk aryin sahibidir dedi.
27,28
Sleymn dedi ki: Dogru mu syledin, yoksa yalanclardan msn,
bakacagz. Su mektubumu gtr, onu kendilerine brak, sonra onlardan biraz
geri ekil de bak, neye dnecekler.
29-31
Sleymn'n mektubunu alan Sebe melikesi: Ey ileri gelenler!
Sphesiz ki bana kesinlikle ok saygn/yerefli bir mektup brakld. Sphesiz ki
1134
o mektup, Sleymn'dandr ve Bana kary byklk taslamayn, teslimiyet
gstererek/Mslman olarak bana gelin! diye yarattg btn canllara
dnyada oka merhamet eden, engin merhamet sahibi Allah adnadr dedi.
32
Melike dedi ki: Ey ileri gelenler! Bu iyimde bana fetva verin. Siz bana
tank olmadan hibir iyi kestirip atmam.
33
leri gelenler dediler ki: Biz, kuvvet sahibiyiz ve savaymay ok iyi bilen
kimseleriz, buyruk ise senindir; artk ne emredecegini dyn!
34,35
Melike: Hi yphesiz ki krallar bir memlekete girdikleri zaman
hemen oray bozarlar ve halknn ulularn ayaglarlar. Onlar da byle
yapacaklardr. Ben onlara bir hediye gndereyim de bakalm eliler ne ile
dnecekler! dedi.
36,37
Eli Sleymn'a gelince Sleymn, Siz bana mal ile yardm m etmek
istiyorsunuz? yte, Allah'n bana verdigi, size verdiginden daha iyidir. Tersine
siz, hediyenizle bbrlenirsiniz. Onlara geri dn; iyi bilsinler ki, kendilerine
asla kary koyamayacaklar ordularla gelir, onlar, kesinlikle hor ve ayaglanmy
olarak karrz! dedi.
38
Sleymn dedi ki: leri gelenler! Onlar teslim olanlar olarak bana
gelmeden nce, hanginiz onun tahtn bana getirir?
39
Cinlerden bir ifrit, Sen makamndan kalkmadan nce ben onu sana
getiririm. Ve hi yphesiz ben onun zerine gl ve gvenilirim dedi.
40
Kitap'tan yannda bilgi olan kimse: Ben onu sana bakyn kendine
dnmeden nce getiririm dedi.
Sonra Sleymn Melike'nin tahtn yannda durur bir hlde grnce:
Bu, kendime verilen nimetlerin karylgn deyecek miyim, yoksa
iyilikbilmezlik mi edecegim diye beni bellandrmak iin Rabbimin
fazlndandr. Ve kim kendisine verilen nimetlerin karylgn derse hi
yphesiz kendisi iin karylgn der. Kim de iyilikbilmezlik ederse, hi
yphesiz ki Rabbim ok zengin ve kerm'dir.
41
Sleymn dedi ki: Onun iin tahtn belirsizleytirin [ona sradan bir kiyi
muamelesi yapn], bakalm o, klavuzlanan yolu bulanlardan m yoksa
klavuzlanan dogru yolu bulmayanlardan m olacak [Mslmanlgnda samimi
mi degil mi grelim]!
42
Melike geldigi zaman, Senin tahtn byle mi? dendi. Melike: Sanki
bu, odur. Ve bize ondan nce bilgi verilmiy ve biz Mslmanlar olmuy idik.
43
Ve onu, Allah'n astlarndan taptg yeyler alkoymuytu. Sphesiz ki o
kfirler; Allah'n ilhlgn ve rabligini bilerek reddedenler toplumundand.
44
Ona, kyke gir! denildi. Sonra o, onu grnce derin bir su sand ve
etegini ekti. Sleymn; Bu billurdan yaplmy, yeffaf bir zemindir dedi.
Melike, Rabbim! Ben gerekten kendime hakszlk etmiytim. Sleymn ile
beraber, lemlerin Rabbi olan Allah'a teslim oldum dedi.

45
Andolsun ki Allah'a kulluk edin diye Semd'a da kardeyleri Slih'i eli
gnderdik. Hemen birbirleriyle ekiyen iki gurup oluverdiler.
46
Slih dedi ki: Ey toplumum! yilikten nce niin ktlg
abuklaytrmak istiyorsunuz? Merhamet olunmanz iin Allah'tan bagylanma
dileseniz ne olur!
47
Onlar, Senin sebebinle ve seninle beraber olan kiyiler sebebiyle
baymza ugursuzluk geldi/seni ve beraberindekileri ugursuzluk belirtisi
sayyoruz dediler. Slih, Ugursuzlugunuz Allah katndadr. Daha dogrusu
siz, kendini ateye atan/imtihana ekilen bir topluluksunuz dedi.
1135
48
Ve o yehirde yeryznde bozgunculuk yapan, iyileytirme yapmayan,
Dokuz kiyilik bir grup vard.
49
Allah'a yeminleyerek, Gece o'na ve ailesine
baskn yapacagz, sonra da velsine/haklarn koruyacak yaknlarna, Biz, o
ailenin yok ediliyine yhit olmadk/olay srasnda orada degildik ve biz
kesinlikle dogru olanlarz diyecegiz dediler.
50
Ve onlar, byle bir tuzak
kurdular, yphesiz Biz de onlarn farknda olmadg bir ceza ile cezalandrdk.
51
yte bak! Onlarn tuzaklarnn kbeti nice oldu, yphesiz Biz onlar ve
toplumlarn toptan yerle bir ettik.
52
yte, onlarn, yirk koymak sretiyle
iyledikleri yanlylar yznden atlar kp pssz kalmy evleri. Hi yphesiz
ki bunda, bilen bir toplum iin bir almet/gsterge vardr.
53
man eden ve Allah'n korumas altna girmiy olan kiyileri de kurtardk.

54,55
Lt'u da eli olarak toplumuna gnderdik. Hani o, toplumuna, Gz
gre gre hl o ayrlg/hayszlg yapacak msnz? Sehvet ynnden
kadnlardan ayag olan erkeklere yaklayacak msnz? Aslnda siz cahillikte
devam edegelen bir toplumsunuz! demiyti.
56
Sonra da toplumunun cevab sadece, Lt ailesini memleketinizden
karn; baksanza onlar temiz kalmak isteyen insanlarmy! demeleri oldu.
57
Bunun zerine o'nu ve geride kalmasn ayarladgmz kars dyndaki
yaknlarn kurtardk.
58
Ve onlarn zerlerine yle bir yagmur yagdrdk ki! Ne
kt idi uyarlanlarn yagmuru!

59
De ki: Tm vgler, Allah'a mahsustur; baykas vlemez. Esenlik,
gvenlik de seip ar-duru hle getirdigi kullarnadr. Allah m hayrldr,
yoksa onlarn ortak koytugu yeyler mi?
60
Onlarn ortak koytugu yeyler mi hayrldr ya da gkleri ve yeryzn
oluyturan, gkten sizin iin su indiren mi? Sonra da Biz onunla, bir agacn bile
bitirmenizin sz konusu olmadg gzel gzel baheler bitirmiyizdir. Allah'la
beraber bayka bir ilh m var! Aksine onlar yirk koymak sretiyle yanly; kendi
zararlarna iyte devam eden bir toplumdur.
61
Onlarn ortak koytugu yeyler mi hayrldr ya da yeryzn barnak
yapan, aralarnda nehirler oluyturan, onun iin sabit daglar koyan ve iki deniz
arasna engel koyan m? Allah ile beraber bir ilh m var? Tam tersi onlarn
ogu bilmiyorlar.
62
Onlarn ortak koytugu yeyler mi hayrldr ya da kendine yalvardg
zaman bunalmya karylk veren ve ktlg gideren, sizi yeryznn halifeleri
yapan m? Allah'n yannda bayka bir ilh m var? ok az dynyorsunuz!
63
Onlarn ortak koytugu yeyler mi hayrldr ya da karann ve denizin
karanlklar iinde size klavuz olan, rahmetinin nnde rzgrlar mjdeci
olarak gnderen mi? Allah ile beraber bir ilh m var? Allah onlarn koytuklar
ortaklardan ok ycedir.
64
Onlarn ortak koytugu yeyler mi hayrldr ya da nce oluyturmay
baylatan, sonra onu iade edecek olan ve sizi hem gkten, hem yerden
rzklandran m? Allah ile beraber bayka bir ilh m var? De ki: Eger dogru
kimseler iseniz, kesin delilinizi getiriniz!
65
De ki: Gaybi; gklerde ve yerde grlmeyeni, duyulmayan,
sezilmeyeni, gemiyi, gelecegi Allah'tan bayka kimse bilmez. Ve onlar, ne zaman
diriltileceklerinin bilincine varmazlar.
66
Aslnda onlarn hiret hakknda bilgileri artarda gelmektedir. Fakat
onlar bundan bir yphe iindedirler. Daha dogrusu onlar bundan krdrler.
1136
67,68
Su kfirler; Allah'n ilhlgn ve rabligini bilerek reddeden yu
kimseler de, Biz ve atalarmz toprak olduktan sonra m gerekten biz mi
dirilip kartlacagz. Andolsun, bu azap ve dirilme tehdidi, bize ve daha nce
atalarmza tehdit olarak sz verilmiyti. Bu, ancak gemiylerin uydurma
masallarndan bayka bir yey degildir dediler.
69
De ki: Yeryznde gezip dolayn da sulularn sonlarnn nasl
olduguna bir bakn!

70
Sen onlara karyi hzne de kapilma ve onlarin kurmakta olduklari
tuzaklardan dolayi da sikinti iinde olma!
71
Ve onlar, Eger dogru kimseler iseniz, bu tehdit olarak sylenen
sz/azap ne zaman? diyorlar.
72
De ki: Belki de abuklaytrmakta oldugunuzun bir ksm size
yetiymiytir bile.
73
Ve hi yphesiz, senin Rabbin, insanlara kary byk armagan sahibidir,
velkin onlarn ogu sahip olduklarnn karylgn demiyorlar.
74
Ve yphesiz
ki, senin Rabbin, onlarn ggslerinin gizli tutmakta olduklarn ve aga
vurduklarn kesin olarak bilmektedir.
75
Ve gkte ve yerde gizli olan hibir yey yoktur ki, apak bir kitapta
olmasn.

76
Hi yphesiz ki, bu Kurn srlogullar'na, hakknda ayrlga
dytkleri yeylerin birogunu aktarp anlatmaktadr.
77
Ve hi yphesiz gerekten Kurn, kesinlikle mminler iin bir klavuz
ve bir rahmettir.
78
Sphesiz ki senin Rabbin, onlarn arasnda Kendi hkmn
gerekleytirir. Ve Allah, en stn, en gl, en yerefli, maglp edilmesi
mmkn olmayan/mutlak galip olandr, ok iyi bilendir.
79
yleyse sen, Allah'a iyin sonucunu havale et, yphesiz ki sen apak olan
hak zerindesin.
80
Sphesiz ki sen, llere dinletemezsin ve arkasn dnp katklar
zaman sagrlara da agry iyittiremezsin.
81
Sen krleri dytkleri sapklktan ekip dogru yolu gsterici de degilsin;
sen ancak, yetlerimize iman edenlere ki onlar teslim olanlardir
dinletebilirsin.

82
Ve Sz zerlerine vaki oldugu/gerekleytigi zaman onlar iin, insanlarn
yetlerimize gerektigi gibi inanmadklarn onlara syleyen/anlatan,
topraktan/maddeden yaplmy hareket eden, konuyan bir varlk kardk.
83
Ve her nderli topluluktan yetlerimizi/almetlerimizi/gstergelerimizi
yalan sayanlardan bir grup topladgmz gn, artk onlar tutuklanp
dagtlrlar.
84
Ve geldikleri zaman, Allah der ki: Siz Benim yetlerimi/ almetlerimi/
gstergelerimi, bilgi bakmndan onu kavramadgnz hlde yalanladnz m?
Ya da ne yapyordunuz?
85
Ve yirk koyarak, inanmayarak yanly yapmalarna karylk, Sz kendi
aleyhlerine gerekleymiy bulunmaktadr, artk onlar konuymazlar.

86
Onlar grmediler mi ki, dinlensinler diye geceyi yarattk, gndz de
grdrc, aydnlk yarattk. Sphesiz ki bunda iman eden bir toplum iin
kesinlikle almetler/gstergeler vardr.
1137
87
Ve Sr'a flendigi gn, artk Allah'n diledikleri hari olmak zere
gklerde ve yerde kimler varsa hepsi dehyete kaplrlar. Ve hepsi degerlerini
yitirmiy olarak O'na gelirler.
88
Ve sen daglar grrsn; sen onlar donuk, durgun sanrsn. Oysa onlar
her yeyi sapasaglam yapan Allah'n yapm olarak bulutun yrmesi gibi
yrmektedirler. Sphesiz ki O, yaptklarnza tamamyla haberdardr:
89
Kim bir iyilik-gzellik getirirse, onun iin getirdiginden daha
hayrls/getirdiginden dolay bir hayr vardr. Ve onlar o gn korkudan
gvende olanlardr.
90
Ve kim ktlkle gelirse, artk yzleri ateyte srtlr. Siz yaptiginiz
amellerden baykasiyla mi karyili greceksiniz?
91-93
Sen, Ben ancak her yeyin sahibi olan ve buray dokunulmaz klan
Mekke'nin Rabbine kulluk etmekle emrolundum. Ve ben Mslman olmamla
ve Kurn' okuyup izlememle emrolundum. Artk kim klavuzlanan dogru
yola dyerse, yalnz kendisi iin klavuzlanan dogru yola dymy olur; kim de
saparsa hemen Ben sadece uyarclardanm. Ve, btn vgler Allah'a
mahsustur; baykas vlemez. O, yetlerini/ almetlerini/ gstergelerini size
gsterecek de siz onlar tanyacaksnz de.
Ve Rabbin, yaptiklarinizdan habersiz degildir.






TAHLIL:

13. Ayetler:

1-3
T/9, Sn/60. Bunlar, salt ikame eden [ml ynden ve zihinsel adan
destek olma; toplumu aydnlatma kurumlarn oluyturan-ayakta tutan],
zekt/vergiyi veren ve hirete de kesin olarak inanan kiyilerin ta kendileri
olan mminler iin dogru yol rehberi ve mjdeci olmak zere Kurn'n ve
apak/aklayc bir kitabn yetleridir.

Bu sure de daha evvel hakkinda birok kez aiklamada bulundugumuz kesik
harfler ile baslamaktadir. Ancak surenin basindaki = ta ve sin harfleri burada
diger surelerdeki kesik harfler gibi bagimsiz bir ayet seklinde degil, bir ayetin
parasi olarak yer almaktadir. Henz rakamlarin kullanilmadigi ve sayilarin harflerle
ifade edildigi dnemde, her harfin ifade ettigi sayiyi gsteren Ebcet tablosuna gre 9
ve 60 sayilarina tekabl eden ta ve sin harflerinin ne anlama geldigi konusunun
zm ise, hep syledigimiz gibi, kendilerini Kuranin anlasilmasina adamis
kisilerin gayretlerini beklemektedir.
1. ayetteki Bunlar Kuranin ve apaik / aiklayici bir kitabin ayetleridir
ifadesinde, Kuran iki ynyle tanitilmis olmaktadir. Bunlardan biri, Kuranin
ezberden okunus hli, digeri de yazilmis kitap hlidir. Aslinda her ikisi ile de ayni
sey kastedilmis olup bu ifadenin bir baska rnegi de Hicr suresindedir:

1
Elif/1, Lm/20, R/200. Bunlar, Kitab'in ve apaik/aiklayici bir Kurn'in yetleridir.
(Hicr/ 1)
1138

Ancak, yukarida grldg gibi Hicr suresinde buradakinden farkli olarak nce
Kitap, sonra Kuran zikredilmistir.
3. ayette yer alan zekt szcg, Mekk ayetlerde geen ilk zekt
szcgdr. Geri Mekk surelerin nc sirasinda inmis olan Mzzemmil
suresinin 20. ayetinde de bu szck gemektedir ama Mzzemmil suresinin 20. ayeti
Medendir ve bu ayetin orada yer almasi sahabenin tertibi sonucudur.
Zekt emrinin Mslmanlarin henz teskiltlanmamis bir yapida olduklari
dnemde verilmesi ve verilen emrin de dolayli olarak verilmis olmasi, zekt
uygulamasinin nceki toplumlarda da var oldugunu gstermektedir. Bazilarinin
yaptigi gibi, buradaki zekt szcg ile ahlk temizligin kastedildigini ileri
srmek bize gre isabetli degildir. nk Kuranda ahlk temizligin kastedildigi
yerlerde tezkiye [arinma] kavrami, cmle iinde yalin halde zeka fiili ve
trevleriyle ifade edilmis; zektin sz konusu oldugu yerlerde ise szcgn yanina
ita [vermek] fiili getirilmek suretiyle zekti verin seklinde ifade edilmistir.
Zaten iinde zekt szcgnn yer aldigi salati ikame eden, zekti veren ve
ahirete de kesin olarak inanan kiilerin ta kendileri olan mminler iin ifadesinden
de anlasilacagi gibi, burada mminler, salatin ikamesine ve zektin verilmesine
zendirilmektedirler.
Kuran, aslinda tm insanlar iin kilavuz olmasina ragmen bu kilavuzluk 2.
ayette mminlere zg kilinmis ve Kuran sadece mminlere kilavuz olarak
nitelenmistir. Bunun sebebi, kilavuz ifadesinin ayette mjde ile beraber yer
almasidir. nk Kuranin ierdigi tm mjdeler sadece mminlere zgdr. Zaten
Kurandan da genellikle mminler yararlanmaktadir:

175
Artik Allah'a inanan ve apaik isiga simsiki sarilan kimseler; Allah, onlari, Kendisinden bir
rahmete ve fazladan bir armagan olarak bol nimete sokacak ve dosdogru yol olarak Kendisine
kilavuzlayacaktir.
(Nisa/ 175)

45
Sen, ancak kiymetin kopus zamanina, saygiyla, sevgiyle, bilgiyle rperti duyan kisilerin
uyaricisisin.
(Naziat/ 45)

76
Ve Allah, kilavuzlandiklari dogru yola girenlere kilavuzu artirir. Ve kalici olan dzeltmeye
ynelik isler, Rabbinin katinda sevap bakimindan daha hayirlidir, sonu bakimindan da daha iyidir.
(Meryem/ 76)

Ve Ya Sin/ 11, Fussilet/ 44, Meryem/ 97, Enm/ 110.

Mminlerin yararlandigi Kuran [vahiy], kfirlerin ise kfrlerini
artirmaktadir:

22
Sizin ilhiniz tek bir ilhtir. Artik hirete inanmayan su kimseler; onlarin kalpleri,
tanitmamaya alismaktadir ve onlar, kendilerinin byk olduguna inanan kimselerdir.
(Nahl/ 22)

73,74
Ve sphesiz sen, kesinlikle onlari dosdogru bir yola agiriyorsun. hirete inanmayan su
kimseler ise, bu yoldan kesinlikle sapanlardir.
(Mminun/ 73, 74)

1139
Ve Furkan/ 60, Maide/ 64, Maide/ 68, Isra/ 41, Isra 60,82, Fatir/42,
Hud/101, Nuh/6.

4, 5. Ayetler:

4
Sphesiz Biz hirete inanmayan yu kimselerin iylerini kendilerine ssl
gsterdik de onlar yayrp kalmylardr.
5
yte bunlar, azabn kts kendileri iin olan kimselerdir ve bunlar,
hirette en ok ziyana ugrayacaklarn ta kendileridir.

Ahirete inanmanin mmin olmanin gereklerinden biri oldugu bir nceki ayette
vurgulandiktan sonra, 4. ayette de insanlarin ahirete inanmama sebebi aiklanmakta
ve insanlarin kendi yaptiklari islerin kendilerine ssl grnmesi, yani yaptiklarini
hos, gzel ve dogru kabul etmeleri dolayisiyla ahirete inanmadiklari bildirilmektedir.
Insanoglunun kendi yaptiklarini gzel ve dogru kabul etme ynndeki bu fitr
zelligi Kuranda birok kez yer almis, kullarini imtihan amali olarak bu zellikle
yaratan Rabbimiz de fitrattan gelen bu egilimi bildirmek suretiyle insanlari birok
kez uyarmistir.
Ancak bu zelligin fitr oldugu konusunun dogru anlasilmasi gerekir.
Asagidaki ayette oldugu gibi, Rabbimiz ssleme isini kendisine izafe etmistir:

108
Ve onlarin Allah'in astlarindan yalvardiklari kimselere svmeyin ki, onlar da bilgisizce, asiri
giderek Allah'a svmesinler. Biz, her nderli topluma yaptiklari isi iste byle ssledik. Sonra da
onlarin dns Rablerinedir. Sonra O, onlara ne yaptiklarini haber verir.
(Enm/ 108)

Hlbuki bu isin seytanlara izafe edildigi ayetler de vardir:

38
d ve Semd toplumlarini degisime/ yikima ugrattik. Onlarin degisime/ yikima ugramalari,
onlarin yurtlarindan size kesinlikle besbelli olmustur. Ve seytan onlara, yaptiklarini ssledi de onlari
yoldan alikoydu. Hlbuki onlar grp anlayan kimselerdi.
(Ankebut/ 38)

43
Onlara, zorlu azabimiz geldigi zaman yalvarmalari gerekmez miydi? Ama onlarin kalpleri
katilasti ve seytan onlara yapmakta olduklari seyleri ekici gsterdi.
(Enm/ 43)

63
Allah'a yemin olsun ki Biz kesinlikle senden nce birtakim mmetlere eliler gnderdik de
seytan onlara amellerini bezeyip ssl gsterdi. Iste o seytan, bu gn onlarin koruyucu, yol gsterici
yakinidir. Ve onlar iin aci bir azap vardir.
(Nahl/ 63)

Rabbimizin ssleme isini kendisine izafe etmesi aslinda yaratma aisindan
olup bu eylemi yapan, isi gereklestiren ise kulun kendisidir. Kisilere amellerinin
ssl gsterilmesi konusunun iyi anlasilmasi iin, Tin suresinin tahlilinde bulunan
Allahin kalpleri mhrlemesi ve damgalamasi baslikli blmn okunmasini
tavsiye ediyoruz.
576


576
(Tebynl-Kuran; c:????????)

1140
Kuranin bu ana kadar inmis olan ayetlerinden anlasilmaktadir ki, ahirete
inanmak imanin olmazsa olmaz esasidir ve Allaha inanan kisi mutlaka ahirete de
inanir. 4. ayette vurgulanan nokta, ahirete inanmayan kimselerin Kuranin grettigi
yolu takip etmeyecekleridir. nk ahirete inanmayan kimselerin lleri bu
dnyada grlenlerle sinirlidir. Onlar, yapilan bir isin fayda ve zararini sadece bu
dnyadaki sonulari ile degerlendirirler ve bu degerlendirmeyi ahiretteki kazan
veya kayiplari hesap ederek yapmayi hedef alan herhangi bir nasihati veya hidayeti
asla kabul etmezler.
5. ayette geen azabin kts ifadesi hakkinda, azabin sekli, zamani ve yeri
bakimindan herhangi bir aiklama yapilmamistir. Ancak Kurandaki yzlerce
ayetten anlasilmaktadir ki, azap fizik ve psikolojik ynleri olan bir olgudur ve hem
ferd hem de grup olarak uygulanabilmektedir. Bu fiziki veya psikolojik ceza hem
dnyada, lm aninda, hem de mahserde ve cehennemde gereklesebilmektedir.

6. Ayet:

Sphesiz bu Kuran ise sana, yasalar koyan ve en iyi bilen Allah tarafindan
birakilmaktadir [senin iine iletilmektedir].

Hatirlanacak olursa, Suara suresinin tahlilinde, bu ayetin ne anlam ne de teknik
bakimdan, iinde bulundugu pasajla bir baglantisinin olmadigini belirtmis ve ayetin
Suara suresinin 221223. ayetlerinin sonrasinda yer almasi gerektigini sylemistik.
(Ayetin, nerdigimiz yerdeki uygunlugunu grmek iin Suara suresinin 221223.
ayetleri ile ilgili tahlilimizi okuyabilirsiniz.)

714. Ayetler:

7
Hani Ms, yaknlarna: Sphesiz ben bir atey grdm, ondan size bir
haber getirecegim yahut snmanz iin bir kor atey getirecegim demiyti.
8-12
Sonra oraya geldigi zaman seslenilmiyti: Ateyin iindeki ve yan
bayndaki kiyi bolluklu klnmytr! Ve lemlerin Rabbi olan Allah,
eksikliklerden arnktr!
Ey Ms! Sphesiz Ben, en stn, en gl, en yerefli, maglp edilmesi
mmkn olmayan/mutlak galip olan, en iyi yasa koyan, bozulmay iyi
engelleyen/saglam yapan Allah'm!
Ve birikimini ortaya koy! Onu sanki grnmeyen bir varlik gibi,
hareket ettirir grverince, dnp arkasina bakmadan kati. -Ey Ms korkma!
Sphesiz ki Ben; Benim yanimda eliler korkmaz. Ancak, kim yanliy; kendi
zararlarna iy yapar, sonra ktlgn ardinda iyilige evirirse, yphesiz Ben, ok
bagiylayiciyim, ok merhamet sahibiyim.
Ve koynundaki gcn devreye sok, dokuz yet [almet/gsterge] iinde
Firavun'a ve onun toplumuna hi kusursuz, mkemmel kacaksn. Sphesiz
onlar yoldan kmy bir toplum olmuylardr.
13
Sonra da yetlerimiz/almetlerimiz/gstergelerimiz onlara parlak bir
yekilde gelince, Bu apak bir gz boyama, insan kandrmadr dediler.
14
Ve onlarn kendileri bunlara tam bir kanaat getirdigi hlde, yirk
koyarak yanly; kendi zararlarna iy yapmalar ve kibirlerinden tr onlar
bile bile inkr ettiler. -Simdi bozguncularin sonunun nice olduguna bir bak!

1141
Bu yetlerde, ok kisa olarak Ms peygambere ilk vahyin verilisinden
Firavun ve ordusunun helkine kadarki olaylara deginilmektedir. Kisa bir
hatirlatma seklindeki bu anlatimla ibret aldirma amaci gdldg aika belli
olmaktadir. Mu'cizeler karsisinda inanacaklari yerde kibirlenen ve zulme ynelen
Firavun ve avenesinin durumu pasajda zellikle gze arpmaktadir. Onlarin bu
hlleri, 4. yette tanitilmis olan yaptiklari iyler kendilerine ssl grnen
kisilerin ilk somut rnegini teskil etmektedir:
45,46
Sonra da Ms ve kardesi Hrn'u yetlerimizle/ almetlerimizle/ gstergelerimizle ve
apaik bir g ile Firavun'a ve ileri gelenlerine gnderdik/eli yaptik. Bunun zerine kendilerinin
byklgne inandilar ve ululuk taslayan bir toplumoldular.
(Mminn/ 4546)

Firavun ve avenesinin bu durumlari, daha evvel Ftir Sresinde yer alan
yetlerdeki ifadelere benzemektedir:
42,43
Ve onlar, var gleriyle Allah'a yemin etmislerdi ki, kendilerine uyarici bir peygamber
gelirse, kesinlikle nderli toplumlarin her birinden daha dogru yolda olacaklardi. Buna ragmen ne
zaman ki kendilerine bir uyarici geldi, bu, yeryznde bir kibirlenme ve ktlk dzeni ynnden
onlarin sadece nefretlerini artirdi. Hlbuki kt dzen ancak kendi dzenbazini epeevre kusatir. O
hlde ncekilerin kanunundan/ onlara uygulanandan baska ne gzetiyorlar? Onun iin sen, Allah'in
uygulamasinda asla bir degisme bulamazsin. Sen, Allah'in uygulamasinda asla bir baskalasma da
bulamazsin.
(Ftir/ 4243)
8. yette geen Ateyin iindeki ve yani bayindaki kiyi ... nitelemesi ile
merkezde Ms peygamber olmak zere, ona inanacak ve etrafinda toplanacak
insanlar kastedilmekte ve onlarin mbarek kilindigi bildirilmektedir.
Neml/10 ve Kasas/30 yetlerinin orjinalindeki

-+- [tehtezz] szcg,


genellikle yanlis olarak hareket eder, kivrilir seklinde evrilmektedir. Szcgn
esas anlami, hareket ettirmektir.
577
Buradaki hareket ise asnin hareketi degil,
hareket ettirisi, ok alistirmasidir. Burada as diye nitelenen birikimin, yani
vahiylerin, Ms'nin basina is atigi, o'nu ok alismak zorunda biraktigi
aiklanmaktadir. Isin oklugu ve zorlugu sebebiyle Ms isten kamaya
alismistir.
10. yetteki, Onu sanki grnmeyen bir varlik gibi hareket ettirir grverince
dnp, arkasina bakmadan kati ifadesinden, Ms'nin peygamberlik grevinden
hoslanmadigi, korktugu, yapmak istemedigi anlasilmaktadir. Ms'nin bu kaisi
Kalem sresi'nde de zikredilmisti. Kalem sresi'nde bahsedilen hut sahibi, Ynus
peygamber bilinse de Ms peygamber de hut sahibidir. Ms'nin hut sahibi
oldugundan, Kehf/61-63'de bahsedilmis, kaisi da bu yetlerde aiklanmistir.
yleyse Rabbinin kararina karsi sabret; balik/bunalim arkadasi gibi olma. Hani
o bir kez asiri bunaldiginda Rabbine seslenmisti. Eger Rabbinden o'na bir iyilik
ulasmasaydi, kinanmis bir durumda, bos bir yere atilacakti. Ancak, Rabbi o'nu
seti, sonra da iyilerden kildi. (Kalem 48-50)


577
Lisnu'l-Arab, Hzz mad.
1142
11. yetteki istisna bir "istisna-i muttasil" olup cmlenin anlami syle
olmaktadir: "Benim yanimda eliler korkmazlar ama zulm yapmi olan eliler
korkarlar."
Burada Ms peygamberin genliginde islemis oldugu cinayete gnderme
yapilmaktadir. Ms peygamberin de evvelce isledigi su yznden korkmasi
gayet normaldir ama Rabbimiz zulm islemis Ms'yi affetmistir:
15
Ve Ms, sehir halkinin habersiz oldugu bir anda sehre girdi. Sonra orada, biri kendi
tarafindan, digeri dsman tarafindan, birbirlerini ldrmeye alisan iki adam buldu. Sonra kendi tarafi
olan, dsmana karsi Ms'dan yardim diledi. Ms da tekine hemen bir yumruk indirdi, o da hemen
lverdi. Ms, Bu, seytanin isindendir, sphesiz o, saptirici, apaik bir dsmandir dedi.
16
Ms, Rabbim! Sphesiz kendime haksizlik ettim. Artik beni bagisla! dedi de Allah o'nu
bagisladi. Sphesiz O, ok bagislayicinin, ok merhamet edicinin ta kendisidir.
17
Ms, Rabbim! Bana nimet olarak verdigin seylere andolsun ki artik hibir zaman sululara
arka olmayacagim dedi.
18
Sonra da Ms, sehirde korku iinde, etrafi kontrol ederek sabahladi. Bir de ne grsn, dn
kendisinden yardim isteyen kimse, feryat ederek o'ndan yardim istiyor. Ms ona: Sphesiz sen,
apaik bir azginsin! dedi.
(Kasas/ 1518)

Aslinda Rabbimizin affi sadece elilere degil, tm tvbe eden kullarina
yneliktir:
80
Ey Isrlogullari! Sizleri dsmaninizdan kurtardik ve dagin sag yaninda size sz verdik/dagin
sag yanini size bulusma yeri olarak belirledik. zerinize de kudret helvasi ve bildircin/bal indirdik.
81
Sizi ri:iklandirdigimiz eylerin temizlerinden yiyin ve bunda airi gitmeyin, sonra zerinize gazabim
iner. Kimin zerine de gazabim inerse, kesinlikle o iner [der, mahvolur].
82
Ve phe yok ki Ben,
tevbe eden, iman edip slihi ileyen, sonra da kilavuzlandigi dogru yolu bulan kimse iin ok
bagilayicivim.
(T-H/ 8082)

110
Kim bir ktlk isler yahut kendi kendine haksizlik eder, sonra da Allah'tan bagislanma
dilerse, Allah'i ok bagislayici ve ok merhametli bulur.
(Nis/ 110)

Rabbimizin insanlari tvbeye davet etmesi, tvbe edenlerin tvbelerini kabul
etmesi ve tvbe edenleri sevdigi hususu Kur'n'da birok yette aiklanmistir.
MS PEYGAMBERE VERLEN DOKUZ MUCZE:
12. yette zikredilen dokuz yet ifadesindeki dokuz sayisini iki sekilde
anlamak mmkndr:
A) okluktan kinaye.
Zira Isrlogullari'na dokuzdan daha ok yet/almet gsterilmistir.
B) Burada kastedilen Tevrt'taki on emirin dokuz yette yazili olmasidir.
Yahudi Tevrt'inda iki ayri emir cmlesi hlinde zikredilen, Karsimda baska
ilhlarin olmayacak ifadesi ile Kendin iin oyma put yapmayacaksin ifadesini
1143
Samiri Tevrt'i tek emir cmlesi hlinde toplamistir. Bylece, Komsunun evine
tamah etmeyeceksin de dahil, emirlerin sayisi, Yahudi nshasinda on, Samiri
nshasinda ise dokuzdur.
578



Kasas Sresi'nin 30. yetinde, Ms peygamberin ilk vahiy alisinin agatan
ykselen bir ses ile oldugu bildirilmistir. Ms peygamber vadnin kenarinda bir
yerde bir esit atesin yandigini grms, oraya gittiginde ise syle bir manzara ile
karsilasmistir:
Ortada yanan bir sey olmamasina ve bir duman ikmamasina ragmen ates
yanmakta ve atesin ortasinda yemyesil bir aga durmaktadir. Birden bu agatan
kendisini agiran bir ses ykselmis ve bylece Ms peygamber ilk vahyini
almistir. Peygamberlerin hayatlarinda bu tr olaganst hadiselerin vuku bulmasi
normal karsilanmalidir. Nitekim peygamberimize de nbvvetle sereflendirildigi
zaman benzer bir sekilde Mescid-i Aksa'da, Cennet'l-Me'va denilen yerdeki son
sidre agacindan vahyedilmistir. Bu durum Necm Sresinde ayrintili olarak
bildirilmistir.


15. Ayet:

15
Ve andolsun ki Biz Dvd'a ve Sleymn'a bilgi verdik. O ikisi de:
Tm vgler, bizi mmin kullarnn biroguna fazlalkl klan Allah'adr!
dediler.

Ayette Davud ve Sleyman peygamberlerin Bizi mmin kullarinin biroguna
fazlalikli kilan Allaha hamd olsun szleriyle verilen mesaj, stn nimetlere sahip
olanlarin bu nimetleri veren Allaha hamd ve skr etmelerinin gerektigidir. Firavun
ve avenesi kendilerine verilen nimetler ile simarip zorbalasirlarken, Davud ve
Sleyman peygamberler kendilerini fazlalikli kilan Allaha hamd ve skr
etmektedirler. Bylece surenin basinda konu edilen inanan ve inanmayanlarin
davranislarindaki farklilik da rneklendirilmis olmaktadir.
Bu ayet ayni zamanda bilginin ve bilgi sahiplerinin stnlklerine de isaret
etmektedir:

11
Ey iman etmis kimseler! Size: Meclislerde yer ain/baskalarina da katilim hakki taniyin
denilince hemen yer aiverin ki Allah da yer asin/size genislik versin. Ve size: Kendinizi
oldugunuzdan daha byk gsterin denilince de kendinizi oldugunuzdan daha byk gsterin.
Bylece Allah, sizden inanmis olan kimseleri ve kendilerine bilgi verilenleri derecelerle ykseltsin. Ve
Allah, yaptiklariniza iyice haberi olandir.
(Mcadile/ 11)


Daha nce birka yerde de belirttigimiz gibi, Davud ve Sleyman
peygamberler, haklarinda en ok asilsiz sylenti ikarilmis olan peygamberlerdir.
Maalesef bu asilsiz sylentiler Mslmanlar tarafindan da gerekmis gibi kabul

578
Baki Adam, Yahudi Kaynaklarina Gre Tevrat, s. 104-105; HHT, Noseah Somroni, Semot, 20:10.
1144
grmstr. Bize gre bu, Kurani iyi tanimamak, Kurandaki mtesabih [birbirine
benzer birok anlamla ifade edilen] anlatimlari dikkate almamaktan
kaynaklanmaktadir. nk kitaplara kadar giren bu asilsiz efsanelerin tm,
ayetlerdeki mecazlarin hakikat yapilmasi sonucu uydurulmustur. Sad suresinde bazi
rneklerini nakletmis oldugumuz bu uydurmalardan bazilari, yeri geldike ibret
amaciyla burada da nakledilecektir.

16. Ayet:

16
Ve Sleymn Dvd'a vris oldu. Ve Sleymn: Ey insanlar! Bize
kuylarn mantg [seslerinden, davranylarndan anlam karma] gretildi ve
bize her yeyden verildi dedi. Dogrusu bu apaik bir armagandir.

Davud ve Sleyman peygamberlerin hamdleri ile baslayan kissa, 16. ayetin
ifadesinden de anlasilacagi gibi, bundan sonra Sleyman peygamber agirlikli olarak
devam edecek ve ilerideki ayetlerde Sad suresinde verilen bilgilere ilveten
Sleyman peygambere ait yeni ve arpici bilgiler verilecektir.

SLEYMAN PEYGAMBERIN DAVUD PEYGAMBERE MIRASILIGI

15. ayetin delletiyle anlasilmaktadir ki, Sleyman peygamberin babasi Davud
peygambere mirasiligi mal-mlk mirasiligi degil, bilgi mirasiligidir. Bu, Davud
peygamberin btn bilgi birikimini oglu Sleymana grettigi anlamina gelmektedir.
Meselenin daha iyi anlasilmasi iin Davud peygamberin hayatina ait bazi
ayrintilarin bilinmesi gerekmektedir.

DAVUD PEYGAMBER

Israilin ilk krali Saulun sarayinda yaverlik yapti. Saulun oglu ve vrisi Yonatanla yakin
dostluk kurdu ve Saulun ki:i Mikalla evlendi. Filistinlilere kari yapilan savalarda stn
yararliklar gstererek byk bir n kazandi. Bu durumu ekemeyen Saul onu ldrmek isteyince,
saraydan kaarak Filistinin kivi ovasindaki Gney Yahudaya ve Filistine gitti; orada byk bir
beceri ve ngryle kralligin temelini atmaya koyuldu.
579


Davudun kral olmadan nce yasamini ok zor sartlarda srdrdgne,
Allahin izniyle ordusunu en iyi sekilde donatip ynetmeyi becerdigine ve uzun
savasilik yillarinda yasadigi diger bazi olaylara Kuranda Bakara suresinin 246-
252. ayetlerinde ve Tevratin I. ve II. Samuel blmlerinde deginilmistir.
Davuda verilen fazlaliklarin anlatildigi Kuran ayetleri sunlardir:

10,11
Ve andolsun ki Biz Dvd'a tarafimizdan bir fazlalik ve kuslari verdik; Ey daglar! Onunla
beraber dnn! Ve o'nun iin demiri yumusattik: Bol bol zirhlar yap ve biimlemede llendir.
Siz de slihi ileyin. Kesinlikle Ben yaptiklarini:i en iyi grenim.
(Sebe/ 10, 11)

17
Sen onlarin dediklerine sabret ve glerin sahibi kulumuz Dvd'u hatirla. Sphesiz o,
Rabbine oka dnendi.
18
Gerekten Biz, daglara boyun egdirdik/yapisal olarak insanlarin yararina kullanilacak
biimde yarattik. Her zaman kendisiyle birlikte Allah'i noksanliklardan arindirirlardi.
19
Kuslari da
toplu olarak o'na boyun egdirmistik/Dvd'un ve insanlarin yararlanacagi biimde yaratmistik. Hepsi

579
(Ana Britannica, c:9, s:340)

1145
o'na dnc idi.
20
Biz o'nun mlkn de pekistirdik. Ve o'na yasayi ve hakki btildan ayiran sz
syleme imknini verdik.
(Sad/ 1720)

79
Sonra da Biz, onu Sleymn'a hemen iyice kavrattik. Ve hepsine yasa ve bilgi verdik.
Dvd'la beraber Allah'i noksan sifatlardan arindirsinlar diye, daglari ve kuslari buyruk altina
aldik/onlari insanlarin yararlanacagi ller iinde yarattik. Ve Biz yapanlariz.
(Enbiya/ 79)

Sebe suresinin yukaridaki 10. ayetinde geen Ey daglar! seslenisi, bize gre
Davudun Tevrattaki Mezmurlar iinde yer alan (9498. mezmurlar) Ey daglar,
taslar, nehirler, ormanlar, kuslar, agalar! Cosun, tesbih edin. nk O, yeryzne
geliyor, hkmetmeye geliyor. Dnyaya adaletle ve kavimlere dogrulukla
hkmedecek seklinde zetlenebilecek ifadesine atifta bulunmaktadir. Mezmurlar
arasinda yer alan ve daglarda yasarken Davudun Rabbine ynelik olarak terennm
ettigi bu ilhler, vgler, dualar, yakarislar Yce Allah tarafindan begenilmis olmali
ki, Kuranda da bunlara isaret edilmektedir.
Yine ayni ayette geen demirin yumusatilmasi eylemi, demirin eritilerek
kaliplara dklmesini ya da ateste yumusatilarak esitli alet yapiminda
kullanilmasini ifade etmektedir. Davudun birok gl dsmanla savastigi ve bu
savaslarda basarili oldugu dikkate alindiginda, askerlerini gnn sartlarina gre en
iyi silh ve tehizatla donattigi ve bu donanimi da demirin yumusatilmasi teknigi ile
sagladigi sylenebilir. Ancak ayette zirhin ilk defa Davud tarafindan yapilmis
olduguna dair herhangi bir isaret olmadigi gibi, demirin Davudun elinde mum gibi
eridigi ve onu istedigi gibi kullandigi ynndeki sylentiler de birer uydurmadan
ibarettir.


KUS MANTIGI

Mantik ses demektir: ancak bu szckle genelde meram ve maksatlar kastedilir.
580


Her yaratik tr ise bir mmettir:

38
Ve yeryznde hibir irili-ufakli kipirdayan canli ve iki kanadiyla uan hibir kus yoktur ki,
sizin gibi nderli topluluklar olmasin. Biz Kitapta hibir seyi noksan/yetersiz birakmadik. Sonra onlar
Rablerine toplanacaklardir.
(Enm/ 38)

Bu duruma gre, her canli gurubundaki yaratiklarin, hayatlarini devam
ettirebilmeleri iin nasil kendi trlerine has zellikleri varsa, ayni sekilde bunlarin
kendi aralarinda bir anlasma ve haberlesme dilleri de olmalidir. Nitekim insanlar
uzun zamandan bu yana kedileri, kpekleri, esitli kuslari, yunus baliklarini ve diger
hayvanlari gzlemleyerek, onlarin ikardiklari seslerin, kuyruk hareketlerinin ne
anlama geldigi hakkinda bazi sonulara varmislardir. Mesel, yem aramak iin
esinen bir horozun. yemi buldugu zamanki tavuklari agiran sesi ile sabahlari
herkesi uyandiran ts sesinin farkli oldugu tespit edilmis ve tavuklarin da
yumurtladiklarini farkli bir ses ikararak bildirdikleri grlmstr. Ya da bir kedinin
aciktigi, su istedigi veya hapsedildigi zamanki miyavlama sesi ile iftlesme anindaki

580
(Lisanl-Arab, c.8, s. 601, 602, ntk mad.)

1146
sesinin birbirinden tamamen farkli oldugu gzlenmistir. Diger taraftan, farkli
yaratiklardaki kuyruk hareketleri degisik anlamlara gelmekte, bugn artik insanlar
kuslarin, yunus baliklarinin, kedi, kpek gibi hayvanlarin kuyruk hareketlerinden
manalar ikarabilmektedir.
Bu durum gstermektedir ki, yaratiklari iyi gzlemleyen herkes, ses ve kuyruk
hareketlerine bakarak onlarin ihtiya ve arzularini anlayabilir, bazi manalar
ikarabilir. Iste bu duruma o yaratigin mantigini bilmek demek mmkndr.
Kuran zerinde emek vermis kisilerden Zemahseri, Kessaf adli eserinde bu
konu iin syle demistir:

Mantik, konumak, bir mana ifade etsin ya da etmesin, tek tek kelimeleri ya da cmleleri
sylemek, sesle ifade etmektir. Yakb, kitabina, Islahul Mantik baligini koymutur. Hlbuki o, o
kitabinda sadece mfret kelimeleri dzeltmitir. Araplar yle derler: Gvercin nutketti, seslendi.
Sleymanin kularin diline dair grendigi ey ise, kularin maksat ve gayelerinden bazisini
bazisindan ayirip semesi, fark etmesidir.
581


Konumuz olan ayetteki Bize kularin mantigi gretildi ifadesini bu
dogrultuda degerlendirdigimizde, ifadeden Davud ve Sleyman peygamberlerin
kuslarin bir kismina ait zellikleri bildikleri anlami ikmaktadir. Yani, Davud ve
Sleyman peygamberler, mesel hthtn [avuskusunun] yerst ve yeralti
sularini tespit yetenegini, gvercinin uzun sreli uma ve salindigi yere dnme
yetenegini, sahinin ve doganin avcilik yetenegini, akbabanin les bulma
yetenegini grenmisler ve bu bilgilerden yararlanmislardir. Ayetteki ifadenin
Sleyman peygambere ait olduguna bakarak bu bilgilerin sadece Sleyman
peygambere zg oldugu dsnlmemelidir. nk ifadede ben yerine biz
zamiri kullanilmis ve dolayisiyla konuya Davud peygamber de katilmistir. Isin
aslinda bu bilgileri nce savaslar yznden uzun yillar dagda yasamak zorunda
kalan Davud peygamber grenmis, sonra da o, oglu Sleyman peygambere
gretmistir.
Demek oluyor ki, Sleyman peygamber kuslardan yararlanmayi ve demiri
islemeyi babasi Davud peygamberden grenmistir. Sleyman peygamberin babasi
Davud peygambere mirasi olmasinin anlami da budur. Nitekim yukarida mealini
verdigimiz Sebe suresinin 10. ve Enbiya suresinin 79. ayetlerinden de bu
anlasilmaktadir.

Bize kularin mantigi gretildi cmlesinde dikkat edilmesi gereken bir diger
husus da, bu cmlenin tek tarafli bir olayi ifade ediyor olmasidir. Yani, Davud ve
Sleyman peygamberler, kuslarin seslerinden, hl ve hareketlerinden onlarin ne
demek istediklerini ve diger zelliklerini kesfetmisler, dolayisiyla kuslarin mantigini
grenmislerdir. Buna karsilik kuslar Davud ve Sleyman peygamberlerin mantigini,
yani insan mantigini bilmemektedirler. Ayrica buradaki kuslar szcgnn
yeryzndeki tm kuslari kapsadigini dsnmek de dogru degildir. nk -drt
kus anlami, szcgn yapisal anlamini karsilamaktadir.

KONU ILE ILGILI ABARTILAR

Mukatil bu ayet-i kerime hakkinda yle demektedir: Bir gn Sleyman (a.s) oturur iken
yaninda belli bir eyin etrafinda dnen bir ku geti. Yaninda bulunanlara Bu kuun ne dediklerini
biliyor musunuz? Bu ku bana unlari syledi: Ey saltanat sahibi hkmdar ve ey Israilogullarinin

581
(Kessaf, c:3 , s:140 )

1147
peygamberi, selam sana! Yce Allah sana ikramda bulunmutur. Seni dmanlarina kari muzaffer
kilmitir. Ben imdi yavrularimin yanina gidecegim, ikinci bir defa sana gelecegim. O biraz sonra
bize ikinci defa gelecek derken, ku dnd, Sleyman (a.s) dedi ki: Bu ku yle diyor: Ey saltanat
sahibi hkmdar, selam sana! Eger izin verirsen ben yavrularim iin bir eyler kazanayim; ta ki
yetisinler, sonra senin yanina geleyim, o vakit bana istedigini yap. Sleyman onlara kuun
sylediklerini bildirdi, ondan sonra da ona izin verdi, ku da gitti.
Ferkad es-Sebeh dedi ki: Sleyman bir agacin zerinde kafasini oynatan, kuyrugunu hareket
ettiren bir blbln yanindan geiyordu. Arkadalarina Bu blbln ne dedigini biliyor musunuz?
diye sordu. Onlar Hayir, ey Allah'in peygamberi dediler. Sleyman dedi ki: Bu blbl yle
diyor: Ben bir meyvenin yarisini yedim. Artik bundan sonra dnya umurumda degil. Yine bir agacin
stnde bir hdhd kuu grd, kk bir ocuk da ona bir tuzak kurmutu. Sleyman: Ey hdhd,
dikkat et! dedi, ku: Ey Allah'in peygamberi, bu akilsiz bir ocuktur, ben de onunla dalga
geiyorum dedi.
Daha sonra Sleyman geri dndgnde kuun ocugun tuzagina yakalanmi oldugunu ve
ocugun elinde bulundugunu grd. Ey hdhd, bu da ne? dedi. Hdhd: Ey Allah'in
peygamberi, ben o tuzagi gremedim ve nihayet ona dtm dedi. Sleyman: Yazik sana, sen yerin
altindaki suyu gryorsun da sana kurulan tuzagi grmyor musun? Hdhd dedi ki: Ey Allah'in
peygamberi, tedbirin takdire kari faydasi yoktur.
Ka'b dedi ki: Sleyman b. Davud'un yaninda bir yaban gvercini (ya da erkek kumru) tt.
Sleyman: Bunun ne dedigini biliyor musunuz? diye sordu. Onlar Hayir dediler, dedi ki: Bu
ku diyor ki, lmek iin dogunuz, sonunda yikilsin diye bina yapiniz.
Bir veyik kuu tt; Bunun ne dedigini biliyor musunuz? diye sordu. Onlar Hayir
dediler. Dedi ki: Bu ku yle diyor: Keke bu mahlkat yaratilmami olsaydi, madem yaratildilar
keke ne iin yaratildiklarini bilmi olsalardi.
Yine onun nnde bir tavus kuu tt. Bunun ne dedigini biliyor musunuz? diye sordu.
Onlar Hayir dediler. Dedi ki: Bu, ne ekilde davranirsan sana yle muamele yapilir demektedir.
Yaninda bir hdhd kuu tt, Bunun ne dedigini biliyor musunuz? diye sordu. Onlar Hayir
dediler. Dedi ki: Bu, merhamet etmeyene merhamet olunmaz dedi.
Yine yaninda bir gegen kuu tt. Bunun ne dedigini biliyor musunuz? diye sordu. Onlar
Hayir dediler. Dedi ki: Ey gnahkrlar, Allah'tan magfiret dileyin. Ite bundan dolayi
Raslullah (sav) o kuun ldrlmesini yasaklamitir.
Huzurunda bir bagirtlak kuu tt. Bunun ne dedigini biliyor musunuz? diye sordu. Onlar
Hayir dediler. Dedi ki: Bu diyor ki, her yaayan lr, her yeni eskir.
Yaninda dii bir kirlangi tt. Bunun ne dedigini biliyor musunuz? diye sordu. Onlar
Hayir dediler. Dedi ki: Bu ku diyor ki, nden hayir gnderiniz, onu bulacaksinizdir. Bundan
dolayi Raslullah (sav) kirlangi kuunun ldrlmesini yasaklamitir.
Denildigine gre, dem cennetten ikti, Yce Allah'a yalnizliktan ikyet etti. Yce Allah ona
kirlangi kuu ile teselli verdi ve bu kuun evlerde barinmasini takdir buyurdu. O bakimdan bu kular
teselli vermek iin demogullarindan ayrilmazlar.
Bu ku Yce Allah'in kitabindan drt yet-i kerimeyi de bilir: "Sayet Biz bu Kurn'i bir daga
indirseydik..." buyrugundan srenin sonuna kadar bilir ve yce Allah'in "O Azzdir, Hakmdir." (el-
Har, 59/21-24) buyrugunu da okurken sesini uzatir.
Sleyman (a.s)'in huzurunda bir gvercin tt. Ne dedigini biliyor musunuz? diye sordu.
Onlar: Hayir dediler. Dedi ki: Bu gvercin diyor ki, semavt ve arzinda mevcut olan varliklarin
sayisinca subhane rabbiye'l-a'l...
Yine Sleyman (a.s)'in yaninda bir kumru tt. Bunun ne dedigini biliyor musunuz? diye
sordu. Onlar Hayir dediler. Dedi ki: Bu ku, subhane rabbiye'l-aziym el-Mheymin [pek byk ve
her eye mutlak egemen olan Rabbimin ani ne ycedir!] demektedir.
Ka'b dedi ki: Yine Sleyman onlara anlatmaya devam etti. Dedi ki: Karga yle diyor:
Allah'im, gmrk ve vergi memurlarina lanet eyle! aylak da yle diyor: O'nun zati mstesna, her
ey helak olacaktir. Keklik, Susan esenlige kavuur der. Papagan, Btn abasi dnya iin olanin
vay haline!; kurbaga, Subhane Rabbiye'l-Kuddus; kartal, Subhane Rabbiy ve bi hamdihi; yenge,
Her mekanda her dil ile adi anilanin ani ne ycedir! diyor dedi.
Mekht dedi ki: Sleyman'in yaninda tura kuu tt. Bu ne diyor biliyor musunuz? diye
sordu. Onlar Hayir dediler. Dedi ki: Bu ku, Rahman (olan Allah) Ara istiva etti, diyor.
el-Hasen dedi ki: Peygamber (sav) yle buyurdu: "Horoz ttg vakit ey gafiller Allah'i
anin! der."
el-Hasen b. Ali b. Ebi Talib dedi ki: Peygamber (sav) yle buyurdu: "Kerkenez ttgnde der
ki: Ey demoglu, istedigin kadar yaa, sonunda leceksin. Tavancil kuu da tt m der ki:
Insanlardan uzak kalmak rahattir. Kamber kuu tt m yle der: Allah'im, Muhammed soyundan
1148
gelenlere bugzedenlere lanet et! Kirlangi kuu tt m, Elhamdu lillahi Rabbi'1-alemni sonuna
kadar okur ve vele'd-dlliyn diyerek Kur'n okuyan kimsenin yaptigi gibi sesini uzatir.
Katde ve e-Sa'b dedi ki: Bu husus sadece kulara mahsustur. nk Sleyman (a.s) "Bize
kularin dili gretildi" demitir. Karinca da uan bir varliktir, nk bazilarinin kanatlari
bulunabilir. e-Sa'b dedi ki: Ite bu karinca da iki kanatli bir karinca idi.
Bir kesim de yle demitir: Sleyman (a.s)'a btn hayvanlarin dili gretilmiti. zellikle
kularin sz konusu edilmesi, Sleyman (a.s)'in gnee kari glgelenmek, bir takim iler iin onlari
gndermek hususunda onlari duydugu ihtiya dolayisiyla zikredilmilerdir. Kularin bu ekilde oka
mdahaleleri oldugundan tr bilhassa anilmilardir, Diger taraftan; diger hayvanlarin bu gibi
zellikleri nadirdir ve kularda grldg gibi oka tekrarlanmaz.
Ebu Ca'fer en-Nehhs dedi ki: Mantik [dil] bazen sz sylemeksizin de anlailabilen eyler
hakkinda kullanilir. Bununla birlikte neyi murad ettigini en iyi bilen Yce Allah'tir.
Ibnu'l-Arab dedi ki: Sleyman (a.s) iin o sadece kularin dilini biliyordu diyen kimselerin bu
bilgileri byk bir eksikliktir. nk insanlar ittifakla unu kabul etmilerdir: O, konumayan
varliklarin szlerini anlardi. Hatta bitkilerde dahi onun iin konuma kabiliyeti halk edilirdi. Her bir
bitki ona Ben filan bitkiyim, filan agacim, u u ie yararim ve yle yle zararlarim vardir
derlerdi. Durum byle olduguna gre ya hayvanlar hakkinda ne denilir!
582


Ayetteki Bize her eyden verildi ifadesi, Sleyman peygambere verilen
seylerin oklugunu anlatmaktadir. nk her sey ile her seyin ogu, ok olma
bakimindan msterektirler. Bunun bir benzeri de 23. ayette Ona [Melikeye] her
ey verildi sekliyle gelecektir.


17. Ayet:

17
Ve yerli ve yabanclardan ve kuylardan oluyturulmuy ordular Sleymn
iin bir araya getirildi. Sonra onlar dzenli olarak sevk edilirler.

Ayetten anlasildigina gre Sleyman peygamberin ordusu ins, cinn ve
kuslardan olusmus takimdan ibarettir:
a- Ins takimi: Bu takim, Sleyman peygamberin kendi milletinden olan ve
ordunun savasi gurubunu meydana getiren askerlerdir.
b- Cinn takimi: Angaryacilar da denilen ve yabancilardan olusmus bu
takim, ordunun levazim ve ordu donatim islerini grmekte, orduya lojistik destek
saglamaktadir. Bu takima mensup kisiler, Sebe/13te anlatildigi zere, kaleler ve
yksek saglam binalar yapmakta, agaci, demiri, bakiri islemektedirler. Bunlar,
Davud peygamber dneminden beri lkede bulunan, komsu lkelerden getirilmis
zanaat sahibi kimselerdir. Sleyman peygamberin fethettigi yerlere saglam bir alt
yapi, sanat ve kltr gtrmesinde byk paylari olan bu kisiler, is bilir ve sanati
zellikte olmalarina karsilik, Sleyman peygamber hakkinda kt plnlar yaptiklari
ve plnlarini uygulamaya alistiklari iin Kuranda bazi ayetlerde seytanlar
olarak nitelenmislerdir.
Cinn kavrami ve Sleyman peygamberin cinnleri ile ilgili olarak daha
evvel birok aiklamada bulundugumuz iin fazla ayrintiya girmiyor, sadece Kitab-i
Mukaddesten bu konunun yer aldigi ilgili blm nakletmekle yetiniyoruz:

1- Sleyman Yahve adina bir tapinak, kendisi iin de bir saray yaptirmaya karar verdi.
2- Yk taimak iin yetmi bin, daglarda ta kesmek iin seksen bin, bunlara gzclk etmek
iin de bin alti yz kii grevlendirdi.

582
(Kurtubi; el-Camiu li Ahkamil-Kuran )

1149
3- Sur Krali Hiram'a da u haberi gnderdi: "Babam Davut'un oturmasi iin saray yapilirken
kendisine gnderdigin sedir tomruklarindan bana da gnder.
4- Tanrim RAB'be adamak zere, O'nun adina bir tapinak yapiyorum. Bu tapinakta ho kokulu
buhur yakip adanan ekmekleri srekli olarak masaya dizecegiz. Sabah akam, her Sabat Gn, her
Yeni Ay ve Tanrimiz RAB'bin belirledigi bayramlarda orada yakmalik sunular sunacagiz. Israil'e
bunlari srekli yapmasi buyruldu.
5- "Yapacagim tapinak byk olacak. nk Tanrimiz btn tanrilardan byktr.
6- Ama O'na bir tapinak yapmaya kimin gc yeter? nk O gklere, gklerin enginligine
bile sigmaz. Ben kimim ki O'na bir tapinak yapayim! Ancak nnde buhur yakilabilecek bir yer
yapabilirim.
7- "Bana bir adam gnder; Yahuda ve Yerualim'de babam Davut'un yetitirdigi ustalarimla
alisin. Altin, gm, tun ve demiri ilemede; mor, kirmi:i, lacivert kuma dokumada, oymacilikta
usta olsun.
8- "Bana Lbnan'dan sedir, selvi, algum[i] tomruklari da gnder. Adamlarinin oradaki
agalari kesmekte usta olduklarini biliyorum. Benim adamlarim da seninkilerle birlikte alisin.
9- yle ki, bana ok sayida tomruk saglayabilsinler. nk yapacagim tapinak byk ve
grkemli olacak.
10- Aga kesen adamlarina yirmi bin kor bulgur[ii], yirmi bin kor arpa[iii], yirmi bin bat[iv]
arap, yirmi bin bat zeytinyagi verecegim."
11- Sur Krali Hiram Sleyman'a mektupla u yaniti gnderdi: "RAB halkini sevdigi iin, seni
onlarin krali yapti."
12- Hiram mektubunu yle srdrd: "Yeri gg yaratan Israil'in Tanrisi RAB'be vgler
olsun! Kral Davut'a bilge bir ogul verdi; RAB iin bir tapinak, kendisi iin de bir saray yapacak
akilli ve anlayili bir ogul.
13- "Sana Huram-Avi adinda usta ve akilli birini gnderiyorum.
14- Anasi Danli, babasi Surlu'dur. Altin, gm, tun, demir, ta ve tahta ilemekte; ince keten,
mor, lacivert ve kirmi:i kuma dokumakta ustadir. Her trl oymacilikta usta oldugu gibi her
tasarimi uygulayabilecek yetenektedir. Ustalarinla ve babanin, efendim Davut'un yetitirdigi
ustalarla aliacak.
15- "Efendim, szn ettigin bugday, arpa, zeytinyagi ve arabi kullarina gnder.
16- Biz de sana gereken btn tomruklari Lbnan'da keser, deniz yoluyla, sallarla Yafa'ya
kadar yzdrrz. Sonra sen tomruklari alip Yerualim'e gtrrsn."
17- Babasi Davut'un yaptigi sayimdan sonra, Sleyman da Israil'de yaayan btn yabancilar
arasinda bir sayim yapti. Yabancilarin sayisi yz elli bin alti yz kii olarak belirlendi.
18- Bunlardan yetmi binine yk taima, seksen binine daglarda ta kesme, bin alti yzne
de iileri alitirma grevi verildi.
583


c- Kuslar takimi: Muhabere / iletisim ve yol gzerghinda askerin su ihtiyaci
iin orduda bulundurulmakta olan kuslardan ve onlarin bakicilarindan mtesekkildir.
Sleyman peygamberin ok nem verdigi ve byk apta istifade ettigi bir takimdir.
Sleyman peygamberin ordusunun bir kisminin kuslardan olusmasi, iste budur.
Yoksa Sleyman peygamber dagdaki kuslari toplayip onlari asker olarak
kullanmamistir.
Rabbimiz Kuranda Sleyman (as)in da bir peygamber oldugunu ve vahiy
aldigini bildirmis fakat ona vahyettiklerinin neler olduguna dair herhangi bir bilgi
vermemistir. Tevratta ise Sleymanin Meselleri adli bir blm bulunmaktadir.
Tevratin bu blmnde yazili olanlarin Sleyman peygambere yapilmis vahiyler
olarak kabul edilmesi belki Israilogullari iin mmkndr ama Kuran
muhataplarinin bunlara inanmasi sz konusu olmamalidir. nk Kuran ile
desteklenmemis bu olaylarin Sleyman peygambere yapilan vahiyler olduguna dair
ne elde kesin bir delil vardir, ne de bu olaylar ve konulari vahiy zelligi
tasimaktadir. Fakat ne yazik ki, orada yazilanlarin birogu Mslmanlar arasina
Hadis-i Kutsi veya hadis diye sokulmus durumdadir. Mesel, iyi tanidigimiz,

583
(II. Tarihler blm, 11. Bab)

1150
hadis diye bildigimiz Hikmetin bai Allah korkusudur ifadesi, Sleymanin
Meselleri Blmnn 1. Babin 7. cmlesidir.
Sleyman peygamber ile ilgili bilgiler, bu sureden baska Sad, Enbiya, Sebe ve
Bakara surelerinde de yer almaktadir. Sad suresinin tahlilinde yeterli aiklamada
bulundugumuzu dsnyor ve daha fazlasi iin o blmn okunmasini neriyoruz.


18. Ayet:

18
Sonunda Karnca Vadisi'ne geldikleri zaman, bir karnca: Ey
karncalar! Evlerinize girin, Sleymn ve ordular bilinsizce sizi krp
geirmesin! dedi.

Bu ayette, Karinca Vadisinde yasayanlardan birisinin halkina yaptigi uyari yer
almaktadir. Ayetin ifadesinden, uyarida bulunan kisinin sz geen birisi oldugu,
muhtemelen de o yerlesim biriminin yneticisi oldugu anlasilmaktadir.
Neml [Karinca] Vadisi: Ayette geen Karinca Vadisi, karincalarin bol oldugu
bir vadi olmayip zel bir isimdir. Imam Zebidi Araplarca bilinen vadileri eserinde
toplamistir. Buna gre, Karinca vadisi, J irben ile Askaln arasinda bir blgenin
adidir.
584


Katade dedi ki: Bize nakledildigine gre, bu, Sam topraklarinda bir vadidir. Ka'b ise Taifdedir
demistir.
585


Nemle [karinca] szcg tekil bir szck olup mzekker ve mennesi ayni
szckle ifade edilir. Ancak konumuz olan bu ayette cmlenin fiili klet [dedi]
seklinde mennes olunca, fiilin znesini de disi olarak anlamak zorunludur. Yani,
karinca vadisinde halki uyaran kisi ister siradan biri, isterse halkin yneticisi olmus
olsun, erkek degil bir bayandir.

NEML VADISI HALKI

Karincaya nemle adinin verilmesi, geli gidite oka hareket edip az duraklamasindan,
hafif yrmesinden, toplayiciligindan dolayidir.
586


Sz konusu vadide yasayan halkin yasam biimlerindeki benzerlikten dolayi
karincaya benzetildigi, bundan dolayi da bu isim ile adlandirildigi anlasilmaktadir.
Bugn dnyanin degisik blgelerinde hem Neml Vadisi halki gibi
yasamlarindaki bir zelligi isim olarak tasiyan birok kavim yasamakta, hem de kus,
hasere, aga, kaya isimleriyle adlandirilmis degisik kavimler, kabile ve oymaklar
bulunmaktadir. Mesel Arabistanda karinca yumurtasi demek olan mazn
szcg, ayni zamanda Temim boyundan bir kavmin babasinin da [Mazin b. Malik
b. Amr b. Temim] adidir.
587

Neml Vadisindeki halkin bilinen karincalar olmadigi, halkina seslenen
karincanin ayette kullandigi meskenlerinize [evlerinize] ifadesinden de

584
(Tacul-Arus; Vadiy mad. 20/286)
585
(Kurtubi; el-Camiu li Ahkamil-Kuran )

586
(Tacl-Arus; c: 15, s: 755-757 Nml mad)
587
(Tacl-Arus; c: 18, s: 534 mzn mad. Lisanl-Arab; c:8, s:275 mzn mad.)

1151
anlasilmaktadir. nk mesken [ev] szcg insanlar iin kullanilan bir szck
olup karinca, kertenkele trnden yaratiklarin barinaklari Arapada cuhr
szcgyle ifade edilir. Ayrica ayetteki ifadeye dikkat edildiginde, szcgn
mesakinekm [evleriniz] seklinde ogul olarak kullanildigi grlr. Hlbuki
karincalar komn hlinde yasarlar ve her birinin ayri bir meskeninin olmasi sz
konusu degildir.
Sleyman peygamberin Karinca Vadisinden geisi ile ilgili olarak Kitab-i
Mukaddeste herhangi bir anlatim yoktur. Buna karsilik bazi Yahudi
ansiklopedilerinde abartili ve bir peygambere yakismayacak olaylar nakledilmistir.
Iste bunlardan bir tanesi:

Sleyman, karincasi bol vadiden geerken karincalardan birinin digerine yle seslendigini
iitti: "Yuvalariniza giriniz! Yoksa Sleyman'in ordulari sizi igneyecektir." Bu anda Hz. Sleyman
karincanin nnde byklk tasladi. Bunun zerine karinca, "Siz de kim oluyorsunuz, siz kimsiniz?
Bir damla sudan meydana gelmi mahlk! " diye sert bir karilik verdi. Bunu duyan Sleyman, bu
durum karisinda ok utandi ve mahcup oldu.
588


BU KONUYA AIT MESNETSIZ SYLENTILER

e-Sa'b dedi ki: Bu karincanin iki kanadi vardi. Dolayisiyla bu da uan kulardan sayilmitir.
Bundan dolayi Sleyman (a.s) bu karincanin dilini bilmiti. Durum byle olmasaydi, onun dilini
anlayamazdi.
Ka'b dedi ki: Sleyman (a.s) Taif vadilerinden es-Sedr vadisinden geti ve bu arada yolu
karincalar vadisine ugradi. Bu arada kurt kadar byk, topal bir karinca tek bir ayagi zerinde
ykselerek "Ey karincalar!" diye [yet-i kerimede belirtildigi ekilde] seslendi.
ez-Zemaher dedi ki: Sleyman bu karincanin szlerini millik mesafeden duydu. Bu karinca
topal oldugu halde tek ayak zerinde yrrd. Denildigine gre bu karincanin adi Thiye imi.
es-Sheyl dedi ki: Sleyman (a.s)'in konumasini duydugu karincanin ismini zikretmiler ve
Harmiy oldugunu sylemilerdir.
Syle de sylenmitir: Bu olayin cereyan ettigi vadi Yemen'de idi. Bu szleri syleyen karinca
da aliilmi trden kk bir karinca idi. Bu aiklama el-Kelb'ye aittir.
Nevf e-Sam ile Sahik b. Seleme dedi ki: Bu vadideki karincalar, kurt kadar byktler.
Bureyde el-Eslemi, koyun kadardilar demitir.
589


Halkina uyarida bulunan [ynetici] karincanin konumuz olan 18. ayetteki
ifadesinden, Sleyman (as) ve ordularinin kendilerini farkinda olmadan
igneyebileceklerini, bunu kasten yapmayacaklarini dile getirdigi anlasilmaktadir.
Bu ifadesiyle karinca onlarin zulmeden kimseler olmadiklarini ima etmis ve
Sleyman peygamberi vms olmaktadir.
Kuslarin mantigi, hdhd ve Karinca Vadisindeki karincalar ile ilgili
anlatimi mucize gzyle grmek ve Allahin kudretiyle ifade etmeye yeltenmek
yanlistir.

19. Ayet:

19
Sonra da Sleymn, diyi karncann sznden/kararndan dolay glerek
tebessm etti. Ve Rabbim! Bana, anne-babama ltfettigin nimetinin karylgn
dememi, hoynut olacagn slihi iylememi gnlme getir ve rahmetinle beni
slih kullarnn iine kat dedi.


588
(Yahudi Ansiklopedisi, c:11, s:440)
589
(Kurtubi; el-Camiu li Ahkamil-Kuran )

1152
Tebessm szcgnn asli imegin akmasiyla bulutun parlamasi demektir. Sessiz
olarak, dudaklarin arasindan dilerin grnecek ekle gelmesi de tebessm szcgyle ifade edilir
ki, bu, mutlulugun dia vurmasi, ditan fark edilmesi anlamina gelir.
590


GLEREK TEBESSM

Ayette geen glerek tebessm etti ifadesi, tebessmn en st sinirini
belirtmekte, yani Sleyman peygamberin memnuniyetini anlatmaktadir. Bilindigi
gibi asiri glme ve kahkaha, toplumsal yasamda pek hos karsilanmayan bir
davranistir.

SLEYMAN PEYGAMBERIN GLME SEBEBI

Sleyman peygamberin glme sebebi, Karinca Vadisindeki bayan yneticinin
kararindan / kavlinden (hukuk dilinde J;-' kavl, karar, hkm demektir)
kaynaklanmaktadir. nk Karinca Vadisi halki onlara engel olmaya kalkmamis,
zorluk ikarmamistir. Sleyman peygamber, bu vadiden savasarak, madd ve manev
kayiplar vererek geebilecegini saniyor olmaliydi ki, yneticinin karari ile rahata ve
sorunsuz olarak geme imkninin ortaya ikmasi onu ok mutlu etmistir. Bu mutlu
sonu karsisinda Rabbim, bana, anne-babama ltfettigin nimetine kretmeme,
honut olacagin bariil bir i yapmama imkn ver. Ve rahmetinle beni barisever
kullarinin arasina sok diye dua etmistir.

BU OLAYA AKL BIR YAKLASIM

Kissada sz konusu edilen karincalarin gerek karinca oldugunun ileri
srlmesi ve Sleyman peygamberin onlarla ilgili durumunun mucize ile
aiklanmaya alisilmasi karsisinda bu yaklasimin bir an iin dogru oldugunu kabul
edelim. Bu durumda konunun akilci bir yaklasimla syle degerlendirilmesi gerekir:
Sleyman peygamberin karincanin sylediklerini duymasinin ve anlamasinin
peygamberligi sebebiyle gsterdigi bir mucizeyle mmkn oldugunun kabul
durumunda, karincanin zerlerine dogru gelenin Sleyman ve ordusu oldugunu
bilmesinin ve kendilerini ezip perisan edeceklerini anlamasinin da bir mucize olarak
degerlendirilmesi gerekir.
Bizim grsmz sudur: Kissada Sleyman peygamberin Karinca Vadisi
halkinin bayan yneticisi ile neler grsp konustugu bize anlatilmamis, sadece
grsmelerden sonra Karinca Vadisinin bayan yneticisinin halka duyurdugu,
Sleyman ve ordusuna karsi ikilmayacagi, onlara geip gitmeleri iin yol
verilecegi karari aktarilmistir.

20, 21. Ayetler:

20,21
Ve Sleymn kuylar gzden geirdi de sonra, Hdhd' niin
gremiyorum? Yoksa kayplardan m oldu? Onu kesinlikle etin bir azap ile
azaplandracagm yahut onu bogazlayacagm yahut da bana apak bir
delil/g getirecek dedi.

KUSLARIN TEFTISI

590
(Lisanl-Arab; c:1, s: 423)

1153

Hatirlanacak olursa, 17. ayette Sleyman peygamberin ordusunun bir kisminin
kuslardan ve onlarin bakicilarindan olustugu aiklanmis idi. Dolayisiyla 20. ayette
sz edilen gzden geirme islemi, hem esitli konularda kendilerinden
yaralanilan kuslarin, hem de onlardan sorumlu bakicilarin teftisi anlamina
gelmektedir. Ancak burada asil teftis edilenler, mecaz anlam itibariyle
kusulardir. Sleyman peygamber seferdeki ordunun iletisimini saglayan ve yol
boyunca ordunun av ve su ihtiyacini karsilamakta kullanilan kuslari sevk ve idare
eden grevlileri denetlemis, kuslarin ve kusularin sefere hazir olup olmadiklarini
kontrol etmistir.

HDHD

Bir kus cinsinin ismi olmasina ragmen Hdhd szcg burada o kus iin
kullanilmamistir. Bize gre, Sleyman peygamberin teftis sirasinda gremedigi
Hdhd kusun kendisi degil, msebbeh ile msebbehnbih arasinda kurulan alka
sebebiyle o kusun bakicisidir. Benzer sekilde, dogan, sahin, kartal gibi kus
cinslerinin isimleri de bugnk toplumlarda insan ismi olarak kullanilir hle gelmis,
bazi kus cinslerinin isimleri ise sembollesmistir. Mesel sari kanaryalar denilince
lkemizde sari renkli kanarya kuslari degil, bir futbol takimi anlasilmaktadir. Bu
tr isimlendirmelere her toplumda oka rastlanmakta olup bunlar mecaz,
mtesabih anlatimlardir. Dolayisiyla, Sleyman peygamberin teftis sirasinda
gremedigini syledigi Hdhdn ordunun su ihtiyacini gidermekle, ordunun
gidecegi gzerghtaki su ve su kaynaklarini arastirmakla grevli kisinin mstear adi
olmasi ve bu ismi de grevini yaparken Hdhd kusundan [avuskusu / Upupa
Epops] yararlanmasi sebebiyle almis olmasi mmkndr. Nitekim bir kimseye
yaptigi ise uygun ad koyma, lkaplarla anma gelenegi gnmz toplumlarinda da
hl srdrlmektedir. rnek olarak, ordularda ordunun su ihtiyacini gidermekle
grevli memurlara Saka (Asli sakk olup su getirip gtren, su ileriyle ugraan
kimse demektir) adi verilir. Bu isim, aslinda bir kus cinsinin [carduelis carduelis]
ismidir ve o kusa bu ismin verilme sebebi de gagasi ile evreye su siratmasidir.
Diger taraftan, Hdhdn asagidaki 2226. ayetlerdeki konusmalarindan,
onun kuslarin bilgi ve sorumluk sinirlarinin tesinde, iradeli, akilli hatta din bilgisi
kuvvetli biri oldugu anlasilmaktadir. nk Hdhd bu ayetlerde iman, kfr,
tevhit, sirk gibi konularda ve ancak akilli, bilinli ve imanli insanlarin harci olacak
sekilde konusmaktadir. Bunlardan baska bir de Sleyman peygamberin Hdhd
cezalandirmak istemesi dikkate alininca, Hdhdn bir kus olmayip bir insan
oldugu kanaati kesinlesmektedir
Sleyman peygamberin 21. ayetteki onu muhakkak kesecegim ifadesi ise,
bakicinin kus ismi tasimasindandir. Bugn de kizginlik duyulan kisilere karsi
yneltilen tehditler, lyik grlen cezalar ifade edilirken, onlarin meslekleriyle alka
kurulabilmektedir. Mesel, bir kaptanin denizde bogulmasi, bir pilotun uaktan
atilmasi, bir kasabin satirla dogranmasi, bir berberin usturayla entilmesi, bir
Iirincinin firinda pisirilmesi akla hemen geliveren ceza ve tehdit ifadeleridir.
Sleyman peygamberin buradaki ifadesi de, kuslara ynelik olarak sylenebilecek
bir ifade olup yukarida syledigimiz gibi sirf bakicinin kus ismi tasimasi
sebebiyledir.

2226. Ayetler:

1154
22-26
Derken, ok beklemeden Hdhd geldi de, Ben, senin bilmedigin bir
yeyi grendim. Sebe'den sana ok dogru ve nemli bir haber getirdim. Sphesiz
ki, Sebelilere hkmdarlk eden, kendisine her yeyden verilmiy ve ok byk
bir tahta sahip olan bir kadn buldum. Onu ve toplumunu, Allah'n astlarndan
gneye boyun egip teslimiyet gsterirler/taparlar buldum. Seytan da gklerde
ve yerde gizleneni aga karan, gizlediginizi ve akladgnz bilen Allah'a
boyun egip teslimiyet gstermesinler/kulluk etmesinler diye kendilerine
yaptklarn ssl gstermiy de onlar dogru yoldan alkoymuy. Bunun iin de
onlar klavuzlanan dogru yolu bulamyorlar. Allah, Kendisinden bayka ilh
diye bir yey olmayandir, byk aryin sahibidir dedi.

SEBE

Sebe, Gney Arabistan'da yer alan ve halki ticaretle taninmi bir lke idi. Baehri de imdiki
Kuzey Yemen'in merkezi Sana'nin kuzeydogusunda, takriben 55 mil mesafede olan Ma'rib kenti idi.
Main kralliginin yikiliindan sonra, M.. yaklaik 1100 yillarinda g kazandi ve bin yil boyunca
Arabistan'da hkm srdler. Daha sonra, M.. 115 yilinda onlarin yerini Himyerler aldi. Bunlar
da Arabistan'da Yemen ve Hadramut, Afrika'da Habeitan'i idare etmi olan Gney Arabistan'in
mehur baka bir milleti idi. Sebeliler bir taraftan Afrika kivilari, Hindistan, Uzak Dogu ve
Arabistan'in i kisimlarinin dhil oldugu yerlerde cereyan eden tm ticar faaliyetleri, diger taraftan
da Misir, Suriye, Yunanistan ve Roma'ya ynelik ticareti ellerinde tutuyorlardi. Eski aglarda servet
ve refahlari ile mehur olmalari ite bundandi. Hatta yle ki, Yunan tarihilerine gre o devirde
dnyanin en zengin kimseleri bunlardi. Ticaret ve aliveriin yaninda, ulatiklari bu refahin baka bir
nedeni de lkelerinin birok yerinde barajlar ina etmi ve sulama maksadiyla yagmur sularini
toplami olmalariydi. Bu tesislerle lkeyi gerek bir baheye evirmi bulunuyorlardi. Yunan
tarihileri, Sebeliler lkesinin olaganst yeilliklerine dair ayrintili bilgileri bize kadar
ulatirmilardir.
591


Hdhdn ayetteki Ben, senin bilmedigin bir eyi grendim. Sebeden sana
ok dogru ve nemli bir haber getirdim ifadesinden, Sleyman peygamberin Sebe
hakkinda hi bilgisi olmadigi degil, Sebeliler hakkinda yeterli bilgi sahibi olmadigi
anlasilmalidir. Zira Sleyman peygamberin babasinin [Davud peygamberin]
mezmurlarinda (Mezmurlar; 72/1- 12) Sebeden bahsedilmektedir.



SEBE HKMDARININ SAHIP OLDUGU IMKNLAR

Hdhdn Sebe hkmdari iin kullandigi Kendisine her eyden verilmi
ifadesi bir mbalaga olup bu ifadeden, kralliga lkenin ihtiyaci olan her seyden bir
miktar verilmis oldugu anlasilmalidir. Hatirlanacak olursa, byle mbalgali bir
ifade 16. ayette de Sleyman peygamber iin kullanilmis idi.

SEBE MELIKESININ TAHTI

Hdhd, Sebe melikesinin tahtini ,='' azm [ok byk] olarak nitelemek
suretiyle, lkenin genisligini, zenginligini ve idarecisinin stn seviyeli ve dirayetli
birisi oldugunu anlatmak istemistir. Ancak bazilari bu ifadeyi fiziksel byklk ve
gzellik olarak anlamis ve ortaya bu anlayisa uygun abartili nakiller ikmistir:


591
(ANSIKLOPEDILER)

1155
Ibn Abbas dedi ki: Bu kadinin tahtinin uzunlugu seksen zira', eni de kirk zira' idi. Yukari dogru
yksekligi de otuz zira' idi. Inci, kirmi:i yakut ve yeil zebercetle ssl idi.
Katde dedi ki: Ayaklan inci ve cevherdendi, stndeki rtler ise ince ve kalin ipektendi.
zerinde de yedi tane kilit vardi.
Mukatil dedi ki: Tahti seksene seksen zira' idi, yerden yksekligi de seksen zira' idi.
Mcevherlerle sslenmiti,
Ibn Ishak dedi ki: Ona kadinlar hizmet ederdi. Beraberinde ona hizmet etmek iin alti yz
kadin vardi.
592


Hdhdn Sebe hakkinda verdigi bu bilgiler, yukarida syledigimiz gibi
onun din ve siyaset ynnden donanimli bir kimse oldugunu gstermektedir.

27, 28. Ayetler:

27, 28
Sleymn dedi ki: Dogru mu syledin, yoksa yalanclardan msn,
bakacagz. Su mektubumu gtr, onu kendilerine brak, sonra onlardan biraz
geri ekil de bak, neye dnecekler.

Sleyman peygamberin ayetteki ifadesine dikkat edilecek olursa, onun Sebe
lkesinin zenginligiyle ilgilenmedigi, yalnizca seytanin onlari Allaha secdeden
engelleyerek gnese taptirdigi ile ilgilendigi grlmektedir.
Sleyman peygamber, Sebe halkini saptirmis olan seytana karsi bir girisim
baslatmis ve yolladigi mektupla halki seytana karsi tavir almaya yneltmistir.
Sleyman peygamberin mektubu gtrecek olan grevliye verdigi talimat, Onu
kendilerine birak, sonra onlardan biraz geri ekil de bak seklindedir. Bu ifadede
kullanilan kendileri ve onlardan zamirlerinin ogul olmasi, mektubun sadece
Melikeye degil, tm Sebe halkina ynelik oldugunu anlatmaktadir.
Kuranda sadece bu kadar bilgi verilmisken bazilari Hdhdn mazgal
deliginden Melikenin odasina girdigini, mektubu onun yanina attigini, sonra da
pencerede saklanip neticeyi gzledigini ileri srmslerdir.

2931. Ayetler:

29-31
Sleymn'n mektubunu alan Sebe melikesi: Ey ileri gelenler!
Sphesiz ki bana kesinlikle ok saygn/yerefli bir mektup brakld. Sphesiz ki
o mektup, Sleymn'dandr ve Bana kary byklk taslamayn, teslimiyet
gstererek/Mslman olarak bana gelin! diye yarattg btn canllara
dnyada oka merhamet eden, engin merhamet sahibi Allah adnadr dedi.

Sleyman peygamberin mektubunda yer alan Bana kari byklk
taslamayin cmlesi, Allaha karsi byklk taslamayi ifade etmektedir. nk
mektup, eli tarafindan Allah adina yazilmistir. Zaten ayetin teknik yapisindan ikan
gerek anlam da budur. Rabbimiz bu mesaja benzer bir ifadeyi baska bir ayette syle
bildirmistir:

17-21
Ve andolsun ki Biz onlardan nce Firavun toplumunu imtihan ettik. Ve onlara ok saygin
bir eli gelmisti: Allah'in kullarini bana geri verin. Sphesiz ben sizin iin gnderilmis gvenilir bir
eliyim. Allah'a karsi stnlk taslamayin. Sphesiz ki ben size apaik bir g getiriyorum. Ve
Sphesiz ben, beni taslayarak ldrmenizden benim Rabbime, sizin Rabbinize sigindim. Ve eger siz
bana inanmazsaniz hemen yanimdan uzaklasin.

592
(Kurtubi; el-Camiu li Ahkamil-Kuran )

1156
(Duhan/ 1721)

Burada mektubun ierigi kadar, niteligi ve Hdhdn bu mektubu nasil
tasidigi da nemlidir ve zerinde durmayi gerektirmektedir. nk piyasada bu
konuya dair birok abartili nakil mevcuttur:

ABARTILAR

Rivayet olunduguna gre, Hdhd oraya ulatiginda bu kralienin etrafinin duvarlarla
kapatilmi oldugunu grd. Belkis'in gnee ibadeti dolayisi ile dogdugunda gnein girmesi iin
duvarda birakmi oldugu bir kk boluga gitti. Rivayete gre Belkis uykuda iken mektubu birakti.
Belkis, uyandiginda mektubu grd ve bundan dolayi korkuya kapildi. Uykudayken birilerinin yanina
girdigini zannetti. Uykudan kalktiginda kendisinde bir degiiklik grmedi. Gnein durumunu g-
renmek zere duvardaki boluga bakinca, Hdhd grd ve bylelikle durumu anladi.
Vehb ile Ibn Zeyd de yle demilerdir: Onun gnein dogu yerine bakan bir duvar bolugu
vardi, gne dogdu mu secde ederdi. Hdhd bu bolugu kanadiyla kapatti, gne ykseldi. Belkis
bunun farkina varmadi, gnein doguunun geciktigini anlayinca, ayaga kalkip oraya bakti. Hdhd
de mektubu ona atti. Mektubun zerindeki mhr grnce, titredi ve boyun egdi. nk Sleyman
(a.s)'in mlk mhrnde idi. Mektubu okuduktan sonra kavminin ileri gelenlerini topladi ve (yette)
daha sonra gelecek olan szlerle onlara hitabetti.
Mukatil de dedi ki: Hdhd mektubu gagasiyla taidi. Etrafinda askerleri ve kumandanlari
bulundugu sirada kadinin tepesinde duruncaya kadar utu. Herkesin gz nnde bulundugu yerde
kanatlarini irpip durdu. Kadin da baini kaldirip ona bakinca mektubu ggsnn zerine birakti.
593


Yukarida verilen nakillerdeki abartilarin boyutlarini grmek iin konuya akilci
yaklasmak ve nce su sorularin cevaplarini aramak gerekmektedir: Bu mektup neyin
zerine, hangi yazi ile ve hangi yazi malzemesi ile yazilmistir? Fazla arastirma
yapmaya gerek kalmadan, bu sorularin cevaplarini yazinin tarih gelisimi ile ilgili
bilgiler arasinda bulmak mmkndr.
Olaylarin getigi agda kullanilan yazi ivi yazisi veya hiyeroglif, yazi
malzemesi de tas levha, kil tablet, papirs veya hayvan derisidir. inliler tarafindan
M.S. 1. yzyilda icat edilecek olan kgit henz o dnemde mevcut degildir. Bu
faktrler yznden Sleyman peygamberin Melikeye yazdigi mektup Hdhd
kusunun tasiyamayacagi bir hacimde olmak durumundadir. O agdaki hangi yazi
malzemesi zerine yazilirsa yazilsin, bu mektubu gvercin byklgndeki bir
kusun Filistinden Yemen illerine tasiyabilmesi mmkn degildir. Arkeolojik
arastirmalar sonucu bu mektup bulunup gerek anlasilincaya kadar bizim agirlikli
kanaatimiz su yndedir: O gnk yazi malzemelerinden birine yazilmis olan bu
mektup muhtemelen Yemene at, esek, deve gibi o zamanin ulasim aralarindan
biriyle ve Hdhdn himayesinde gnderilmis olmalidir.

32. Ayet:

32
Melike dedi ki: Ey ileri gelenler! Bu iyimde bana fetva verin. Siz bana
tank olmadan hibir iyi kestirip atmam.

Bu ayette sra ynteminin gzel bir rnegi anlatilmaktadir. Sleyman
peygamberden Allah adina Islma girme daveti ieren mektubu alan bayan ynetici,
durumu derhal sra yelerine bildirmistir. Ayetteki ifadesinden, kralienin sura
yelerine son derece itibar ettigi anlasilmaktadir.

593
(Kurtubi; el-Camiu li Ahkamil-Kuran )

1157
Ayette ileri gelenler olarak evirdigimiz mele szcg aslinda depo
demektir. Ileri gelenler burada, ynetim bilgileriyle dolu olmalari sebebiyle mecazen
depo szcgyle adlandirilmislardir. Mele szcg ile ilgili genis aiklamamiz
Sad suresinin tahlilinde verilmistir.

SR
Kuranda Allah, mminlerle ilgili ynetimin (yasama-yrtme) Sr ile
olmasi gerektigini bildirmektedir.
'Sr szcgnn kk , svr szcg olup ilk konulus anlami,
kovandan, tas ve aga oyuklarindan bali ikarip ortaya koymak demektir. (Lisan
ve Tac)
,,-'' Sr formu ise, Mfale (msvere) babindan, bsra, zikra, ftya
gibi mastar olup isteslik yapisiyla, terimsel olarak, Bilgili, birikimli, deneyimli
ehil kimseler tarafndan ortaklaya alyma ile bir meselenin, bir problemin en
tatl, en iyi ve en gzel zmnn retilip ortaya konulmas demektir.
Sr, Islm ncesi, tarihte de aklin, deneyimin rn olarak benimsenmis ve
uygulanan bir sistemdi. Mekke site devletinde de Sura ilkesi vardi. Onlar da
problemlerini Darunnedve denilen Sr kurulu ile zerlerdi.
Kuranda (Neml/ 2935, 3840,) da Sleyman peygamberin, Sebe melikesinin
ve Firavunun da Sr meclislerinin oldugu; ciddi problemlerde onlarin zm
rettigi bildirilmektedir. Yine Kurandan (Araf, Hud, Yusuf, Mminun, Suara,
Kasas sureleri) Yusuf peygamber ve Musa peygamber dnemlerinde Misirda
firavunlarin, Suayb peygamber dneminde Medyen yneticilerinin de Sr
meslisinin oldugunu bilmekteyiz.
Kuranda Sr ile ilgili mminlere ynelik ayet bulunmaktadir.
A)
36-39
Iste, verilen herhangi bir sey basit dnya hayatinin kazanimidir. Sadece
dnya hayatinin geici bir menfaatidir. Allah katinda bulunanlar [nimetler,
dller] ise;
iman etmis ve sadece Rablerine isin sonucunu havale eden kimseler iin,
gnahin byklerinden ve haysizliktan kainan ve fkelendikleri zaman
bagislayan kimseler iin,
Rablerinin agrisina cevap veren, salti ikame eden [ml ynden ve zihinsel
aidan destek olma; toplumu aydinlatma kurumlari olusturan-ayakta tutan], isleri de
kendi aralarnda Sr; iyin en iyi yann ortaklaya bulup ortaya karma
olan, kendilerini riziklandirdigimiz seylerden harcamada bulunan kimseler iin
ve kendilerine bir haksizlik ve saldiri isabet ettigi zaman birbirleriyle
yardimlasan/ intikam alan kimseler iin daha hayirli ve daha kalicidir. (Sr/3639)
Rabbimiz ayetinde vdg mminleri -Ileri de kendi aralarinda Sr olan
kimseler olarak nitelemis ve Srnin nemine dikkat ekmistir. Zira bir toplum
kendi aralarinda, karsi karsiya kaldiklari sorunlar ile ilgili istisare edecek olursa,
mutlaka islerinde en dogru, en saglikli, en tatli karara ulasirlar. Sr problemleri
zme konusunda insanlarin birbirleriyle kaynasmalarinin, en ince noktalara kadar
akil yrtmelerinin ve dogruyu bulmalarinin en ileri derecedeki sebebidir. Bundan
dolayidir ki, Rabbimiz toplumu ilgilendiren btn islerin toplumda danisma ile
yrtlmesi gerektigi kuralini ayetle ortaya koymaktadir.
B)
159
Iste sen, sirf Allah'in rahmeti sebebiyle onlara karsi yumusak davrandin.
Eger kaba, kati yrekli olsaydin, onlar senin etrafindan dagilip giderlerdi.
1158
Artik onlari bagisla, onlar iin bagislanma dile. Islerde onlarla msavere et;
isin en gzelini ortaklasa bulup ortaya ikar, bir kere de azmettin mi, artik
Allah'a isin sonucunu havale et. Sphesiz Allah, isin sonucunu Kendisine
havale edenleri sever. (l-i Imrn/ 159)
yetteki, Raslullah'a ynelik olan, 'Ilerde onlarla mavere et; iin en
gzelini ortaklaa bulup ortaya ikar ifadesi, tabi ki hakkinda ilh emir ve
aiklama olmayan konulara aittir. Istisare mminlerin vazgeilmez bir
davranisidir.
Bu yetlerde, basta yneticiler olmak zere herkese, bilmedikleri hususlarda ve
iinden ikamadiklari konularda; ister din, ister siyas, ister iktisad, ister asker
olsun; uzmanlarla istisare edilmesi emri verilmektedir. Ayrica bu ifadeyle,
msaverenin nemi ortaya konulmus; mminlerin bu ilkeden vazgememeleri
istenmistir.
C) 'Sr szcgnn getigi bir diger ayet de Bakara/ 233tr. Bu ayette
ayrilan ana babanin ocuklarini emzirme- emzirtme konusunda istisare
etmeleri gerektigi bildirilir.

Msavere zellikle savasta ok eskiden beri uygulana gelen bir usuldr.
nk sradan g dogar.

33. Ayet:

33
leri gelenler dediler ki: Biz, kuvvet sahibiyiz ve savaymay ok iyi bilen
kimseleriz, buyruk ise senindir; artk ne emredecegini dyn!

Ileri gelenlerin buradaki ifadeleri, onlarin beden glerine, alet edevatlarina,
silhlarina gvendiklerini gstermekte ve savastaki yigitliklerini, sebatlarini
anlatmaktadir. Rivayetiler bu konuyu da abartmislardir:

Ibn Abbas dedi ki: Onlardan herhangi birisi, gcnn bir gstergesi olarak atini koturur,
nihayet en hizli kotugu bir sirada bacaklarini kapatir ve gc ile atini durdururdu.
594


34, 35. Ayetler:

34,35
Melike: Hi yphesiz ki krallar bir memlekete girdikleri zaman
hemen oray bozarlar ve halknn ulularn ayaglarlar. Onlar da byle
yapacaklardr. Ben onlara bir hediye gndereyim de bakalm eliler ne ile
dnecekler! dedi.

Ileri gelenlerin savas yanlisi fikirlerine karsi Melikenin meseleye sulh ile bir
ikis yolu bulmak istemesi, tm insanliga ve tm zamanlara ibret olacak niteliktedir.
Bu ayetler aik ifadelerle baska lkelere giren zalim isgalci ve smrgecilerin
o lke halkina karsi uyguladiklari baski ve siddeti en mkemmel bir sekilde

594
(Kurtubi; el-Camiu li Ahkamil-Kuran )

1159
nakletmektedir. Bu anlayis tarih boyunca hibir zaman degismemistir. Bes bin sene
evvelki emperyalist zihniyet ile bugnk emperyalist zihniyet ve bunlarin
kullandiklari yntemler arasinda fark gzkmemektedir. Isgaller hibir zaman
mstemlekelerin yararina olmamis, isgal edilen lkenin yeralti ve yerst
kaynaklarinin ele geirilmesi isgalcilerin degismez amalari olmustur.
Smrgecilerin bu amalarina ulasmasi ise smrgelerdeki halklarin yok olmasi
anlamina gelmektedir. Syle ki:
Smrgeler nce yerli isbirlikilerin de yardimiyla kendi imknlarindan pay
alamaz duruma getirilir. Bu yolla kuvvetsiz birakilan, zayiflayan smrge her trl
direncini kaybeder. Kendisine refah, g saglayacak kaynaklardan yoksun birakilan
smrge iin artik yok olma sreci baslamis demektir. Ikinci asamada lkenin
sayginligini saglayan bagimsizlik ilkeleri yok edilir. Bunlar yapilirken bir taraftan da
lke halkina klelik, dalkavukluk, ihanet, jurnalcilik gibi asagilik davranislarla kse
dnme felsefesi benimsetilir. Bylece halkin iyice yozlasip soysuzlasmasi saglanir.
Artik her trl insan degerini yitiren bir halkta smrc emperyalistlerin
kltrlerine karsi hayranlik uyandirmak ok kolaydir. Hayranlikla baslayan bu sre
zamanla asimilasyonu getirir, asimilasyon tamamlandiginda ise o toplum artik
ecelini tamamlamistir; tarihten silinir, yok olur gider.

36, 37. Ayetler:

36,37
Eli Sleymn'a gelince Sleymn, Siz bana mal ile yardm m etmek
istiyorsunuz? yte, Allah'n bana verdigi, size verdiginden daha iyidir. Tersine
siz, hediyenizle bbrlenirsiniz. Onlara geri dn; iyi bilsinler ki, kendilerine
asla kary koyamayacaklar ordularla gelir, onlar, kesinlikle hor ve ayaglanmy
olarak karrz! dedi.

Ayetlerden anlasildigina gre, Sebeliler Sleyman peygamberin karar
degistirecegini sanarak ona bir takim hediyeler gndermislerdir. Ne var ki,
Sleyman peygamber kendi adina degil de Allah adina hareket ettigi iin, gnderilen
bu hediyelerle ilgilenmemistir. Onun amaci, Allahin astlarindan gnese tapan bu
topluluga dogru yolu gstermektir. Hi bir Allah elisinin tebligine karsilik bir cret
almasi mmkn olmadigi gibi, Sleyman peygamberin de Sebelilerden hediye kabul
etmesi sz konusu degildir.
Kuranda Melikenin gnderdigi hediyelerin neler oldugundan sz
edilmemesine karsilik, rivayet mekanizmasi yine bos durmamis ve hediyelerin ne
kadar altindan, ne kadar gmsten olustugu hakkinda listeler retilmistir.
Bu olayda, dinde zorlama yoktur ilkesine gre dileyenin Allaha, dileyenin
de aya, gnese tapabilecegi; buna karsilik, Sleyman peygamberin ise gnderdigi
mektupla dinde zorlama yaptigi dsnlebilir. Fakat bu dsnce dogru degildir.
Burada dikkat edilmesi gereken nokta, 24,25. ayetteki 'Seytan da gklerde ve yerde
gizleneni aiga ikaran, gizlediginizi ve aikladigini:i bilen Allaha secde etmesinler
diye kendilerine yaptiklarini ssl gstermi de onlari dogru yoldan alikoymu.
Bunun iin de onlar hidayete eremiyorlar ifadesidir. Ifadeden kolayca anlasildigi
gibi, orada bir seytan vardir ve o seytan halkin zgr iradesiyle davranmasini
engelleyerek onlari Allahtan uzaklastirmakta ve gnese taptirmak iin faaliyet
gstermektedir. Allaha savas amak anlamina gelen bu durum ise mdahale
edilmesi ve ortadan kaldirilmasi gereken bir fitnedir.
Ayette seytan olarak nitelenen kisinin kimligine ait henz bir bilgimiz yoktur.

1160
38, 39. Ayetler:


38
Sleymn dedi ki: leri gelenler! Onlar teslim olanlar olarak bana
gelmeden nce, hanginiz onun tahtn bana getirir?
39
Cinlerden bir ifrit, Sen makamndan kalkmadan nce ben onu sana
getiririm. Ve hi yphesiz ben onun zerine gl ve gvenilirim dedi.

Bu ayetlerde, gnderilen hediyeleri reddettikten sonra Sleyman peygamberin
Melikenin tahtini kimin getirecegi hususunda kurmaylariyla yaptigi grsmeler
nakledilmektedir.
39. ayette cinlerden bir ifritin Sen makamindan kalkmadan seklindeki
ifadesi, klsik kaynaklardaki ve bu kaynaklari pesinen dogru kabul edenlerin
eserlerindeki gibi sen yerinden kalkmadan anlaminda olmayip sen iktidar
koltugundan kalkmadan, yani sen iktidarda iken, sen iktidardan dmeden, senin
iktidarin dneminde demektir.
'-- Makam szcg, , kavm [oturur durumdan ayaga kalkma]
szcgnn ism-i mekn kalibi olup szcgn esas sekli ,-- makvemdir.
Dolayisiyla '-- makam szcgnn anlami kalkilan, ayakta durulan yer
demektir. Bu szck tek basina kullanildiginda, verdigimiz szck anlamina; izafetli
kullanildiginda ise mevki, konum anlamina gelir. Szcgn Arapadaki kullanimi
aynen Trkede de sz konusu olup makam arabasi, makam odasi, basbakanlik
makami, savcilik makami, sahitlik makami, adl makamlar, idar
makamlar gibi hep izafelidir.
, Kavm szcgnn karsit anlamlisi ,'= cls [ayakta duranin
oturmasi] szcg olup bir makama tayin olma, greve baslama, makam
koltuguna oturma anlaminda kullanilir. Nitekim Osmanli Imparatorlugu dneminde
padisahlarin tahta ikislarina cls-u hmayun denmis ve bu olaylar iin cls
trenleri dzenlenmistir.
Makam szcg Kuranda 14 yerde gemektedir. Szck alti yerde yalin
hlde ve yer anlaminda kullanilmistir. Diger sekiz yerde ise izafetli olarak mevki,
konum anlaminda kullanilmistir. Konumuz olan 39. ayetten baska, szcgn
mevki, konum anlaminda kullanildigi ayetler sunlardir: Bakara/125, l-i
Imran/97, Rahman/46, Naziat/40, Maide/107, Yunus/71, Ibrahim/14. Bunlardan iki
tanesinin meali asagidadir:

96,97
Sphesiz, insanlar iin bereketli ve lemlere yol gsterme olarak konulan ilk ev,
Mekke'dekidir. Onda apaik almetler/gstergeler; Ibrhm'in grev yaptigi yer [egitilip, yetistirilip
ortak kosmaya karsi ayaklandigi yer] vardir. Ve oraya kim girerse gvende olmustur. Ve yoluna gc
yeten herkesin Beyt'i/ilhiyat egitim merkezini kastetmesi, ilhiyat egitimi iin oraya gitmesi Allah'in
insanlar zerinde bir hakkidir. Kim de geregi rtbas ederse, bilsin ki, sphesiz Allah btn
lemlerden zengindir.
(l-i Imran/ 97)

46
Ve Rabbinin makamindan korkan kimseler iin iki cennet vardir.
(Rahman/ 46)

Sonu olarak, 39. ayette izafetli kullanilmis olan makam szcg de,
yukarida meallerini sundugumuz ayetlerdeki makam szckleri gibi mevki,
konum anlamindadir.

1161
-,-= Ifrit szcg, zet bir ifadeyle, akranlarini ezip geen, onlari zelil kilan kt adam
demektir.
595
Israil lkesindeki yabancilardan olan bu kisinin ayetteki Ve hi phesiz
ben onun zerine gl ve gvenilirim ifadesi, Onu tasiyabilirim, hibir seyi
kirmadan, dkmeden, oldugu gibi getirebilirim; alip kamam, ihanet etmem
anlamina gelmektedir.



40. Ayet:

40
Kitap'tan yannda bilgi olan kimse: Ben onu sana bakyn kendine
dnmeden nce getiririm dedi.
Sonra Sleymn Melike'nin tahtn yannda durur bir hlde grnce:
Bu, kendime verilen nimetlerin karylgn deyecek miyim, yoksa
iyilikbilmezlik mi edecegim diye beni bellandrmak iin Rabbimin
fazlndandr. Ve kim kendisine verilen nimetlerin karylgn derse hi
yphesiz kendisi iin karylgn der. Kim de iyilikbilmezlik ederse, hi
yphesiz ki Rabbim ok zengin ve kerm'dir.

Kitaptan bilgisi olan kisinin ayette nakledilen == =,'' --, ' .- Kable
enyertedde ileyke tarfuke seklindeki ifadesi, klsik meal ve tefsirlerde grldg
gibi gzn aip kapamadan demek olmayip senin bakiin kendine dnmeden
nce demektir. Yani; Sen bu isi kafandan silmeden nce; sen simdi aklina Sebe
melikesi ve lkesini taktin, baska bir sey dsnmyorsun ve gzn hibir sey
grmyor; baska bir konuyla ilgilenmiyorsun, kendine dnp bakmiyorsun ya, iste
ben bunu sen kendine bakmadan yani bunu kafandan silmeden, gndemden
dsrmeden sana getiririm demektir.
'Ifrit ve bilgin kisinin zel kimlikleriyle ilgili olarak da mesnetsiz birok
rivayet retilmistir. Bunlarin su ya da bu kisi olmalarinin bir nemi yoktur. Asil
nemli olan ve dikkate alinmasi gereken, ayetlerin temel mesajlaridir. Ayrica bu
ayetlerin keramet ve mucize gibi seylerle hibir ilgisi yoktur. Dolayisiyla bu
ayetlerin kerametin varligina delil gsterilmesi ve velyetin nbvvetten stn
oldugu iddiasi yanlis ve abestir.
Kuranda olaylarin gelisimlerindeki zaman araliklari belirtilmemis ve tahtin
ne zaman, nasil ve kim tarafindan getirildigi hususlarinda bilgi verilmemistir. Ancak
tahtin Sleyman peygambere getirilisinin bilgin kulun konu edildigi ayette yer
almasina bakilarak onun bilgin kul vasitasiyla getirilmis oldugu sylenebilirse de,
bilgin kulun konusmasi ile tahtin getirilisi arasinda geen zaman konusunda bir
sey sylemek mmkn degildir. Muhtemeldir ki, tahtin getirilisi bir anda olmamis,
uzun bir srete gereklesmistir.
Ayette Kitaptan yaninda bilgi olan kimse olarak nitelenen bilgin kul
hakkinda, onun:
- Meleklerden biri,
- Cebrail,
- Hizir,
- Sleyman peygamberin teyzesini oglu ve veziri Asaf b. Berhiya,
- Ism-i Azami bilen bir insan,
- Denizdeki bir adada yasayan ve o gn Sleyman peygambere bakmak iin
gelmis salih bir kimse,

595
(Lisanl-Arab, c.6, s.326-331, afr mad.)
1162
- Yemliha adinda, Israilogullarindan ve Yce Allahin ism-i azamini bilen
birisi,
- Israilogullari arasinda ok ibadet eden Ustum adinda bir zat ve
- Sleyman peygamberin bizzat kendisi oldugu yolunda iddialar ileri
srlmstr.
596

Sleyman peygamber ile Melikenin mlkatindan anladigimiza gre, bizim
grsmz bu kisinin kendisine vahyedilen bir eli oldugu ynndedir. Lut
peygamberin kavmine giderken Ibrahim peygambere ugrayan eliler rneginden de
hatirlanacagi gibi, o dnemlerde yeryznde birok eli bulunmaktadir. Kitaptan
yaninda bilgi olan bu kisi de bir elidir ve o sirada Sleyman peygamberin
yanindadir. Ayette nakledilen szlerinden sonra Sebe lkesine gidip onlarin
Islmla sereflenmesini saglamis ve Sebe lkesini Sleyman peygamberin lkesine
katarak Melikeyi ve tahti Sleyman peygambere getirmistir.

TAHT ILE ILGILI ABARTILAR

Rivayet edildigine gre taht, kirmizi yakut ve mcevherat ile sslenmis, gms
ve altindan yapilmisti. Taht o sirada zerinde yedi kilit bulunan, i ie yedi odanin
iinde bulunuyordu.

TAHTIN GETIRILMESI NE DEMEKTIR?

'' Ars [taht], bir memleketin kudretini simgeleyen bir seydir. Dolayisiyla
tahtin getirilmesi, o lkenin fethedilip topraklarinin fethedenin lkesine katilmis
olmasini ifade etmektedir.
Bu konunun Kitab-i Mukaddesteki anlatimi farklidir. Kuranda yer alan
hususlar orada mevcut degildir:


1- Saba Kraliesi, RABB'in adindan tr Sleyman'in artan nn duyunca, onu etin
sorularla sinamaya geldi.
2- eitli baharat, ok miktarda altin ve degerli talarla ykl byk bir kervan eliginde
Yerualim'e gelen kralie, aklindan geen her eyi Sleyman'la konutu.
3- Sleyman onun btn sorularina karilik verdi. Kralin ona yanit bulmakta glk ektigi
hibir konu olmadi.
4, 5- Sleyman'in bilgeligini, yaptirdigi sarayi, sofrasinin zenginligini, grevlilerinin oturup
kalkiini, zel giyimli hizmetkrlarini, sakilerini ve RABB'in Tapinagi'nda sunulan yakmalik sunulari
gren Saba Kraliesi hayranlik iinde kaldi.
6- Krala, "lkemdeyken yaptiklarinla ve bilgeliginle ilgili duyduklarim dogruymu" dedi,
7- "Ama gelip kendi gzlerimle grnceye dek inanmamitim. Bunlarin yarisi bile bana
anlatilmadi. Bilgeligin de, zenginligin de duyduklarimdan kat kat fazla.
8- Ne mutlu adamlarina! Ne mutlu sana hizmet eden grevlilere! nk srekli bilgeligine
tanik oluyorlar.
9- Senden honut kalan, seni Israil tahtina oturtan Tanrin RABB'e vgler olsun! RAB Israil'e
sonsuz sevgi duydugundan, adaleti ve dogrulugu saglaman iin seni kral yapti."
10- Saba Kraliesi krala yz yirmi talant altin, ok byk miktarda baharat ve degerli talar
armagan etti. Saba Kraliesi Kral Sleyman'a o kadar baharat armagan etti ki, bir daha hibir
zaman bu kadar ok baharat grlmedi.
11- Bu arada Hiram'in gemileri Ofir'den altin ve byk miktarda almug kerestesiyle degerli
talar getirdiler.
12- Kral, RABB'in Tapinagi'yla sarayin tirabzanlarini, algicilarin lirleriyle enklerini bu
almug kerestesinden yaptirdi. Bugne dek o kadar almug agaci ne gelmi, ne de grlmtr.

596
(Razi; el-Mefatihul-Gayb)
1163
13- Kral Sleyman Saba Kraliesi'nin her istegini, her dilegini yerine getirdi. Ayrica ona
gnlden kopan birok armagan verdi. Bundan sonra kralie adamlariyla birlikte oradan ayrilip
kendi lkesine dnd.
597



4144. Ayetler:

41
Sleymn dedi ki: Onun iin tahtn belirsizleytirin [ona sradan bir kiyi
muamelesi yapn], bakalm o, klavuzlanan yolu bulanlardan m yoksa
klavuzlanan dogru yolu bulmayanlardan m olacak [Mslmanlgnda samimi
mi degil mi grelim]!
42
Melike geldigi zaman, Senin tahtn byle mi? dendi. Melike: Sanki
bu, odur. Ve bize ondan nce bilgi verilmiy ve biz Mslmanlar olmuy idik.
43
Ve onu, Allah'n astlarndan taptg yeyler alkoymuytu. Sphesiz ki o
kfirler; Allah'n ilhlgn ve rabligini bilerek reddedenler toplumundand.
44
Ona, kyke gir! denildi. Sonra o, onu grnce derin bir su sand ve
etegini ekti. Sleymn; Bu billurdan yaplmy, yeffaf bir zemindir dedi.
Melike, Rabbim! Ben gerekten kendime hakszlk etmiytim. Sleymn ile
beraber, lemlerin Rabbi olan Allah'a teslim oldum dedi.

TAHTIN GRNSNN DEGISTIRILMESINDEKI AMA

Sleyman peygamber, yanina getirilen Melikenin tahtinin taninmayacak kadar
degistirilmesini istemesindeki sebebi 41. ayette bakalim o, dogru yolu bulanlardan
mi yoksa dogru yolu bulmayanlardan mi olacak? diyerek aiklamistir. Fakat
genellikle Sleyman peygamberin bu ifadesiyle Melikenin kendi tahtini taniyip
taniyamayacagini kastettigi ileri srlmstr. Bizim kanaatimize gre ise Sleyman
peygamber burada Melikenin mlk ile imandan hangisini tercih edecegini
kastetmistir. nk ayetin orijinalindeki gibi hidayet kkl szckler Kuranda
hep cidd ve dogru yolu, sirat-i mstakimi [Allahin yolunu] bulup bulmama
anlamlarinda kullanilmistir. Nitekim Melike de tahti grnce pek umursamamis,
Sanki bu, odur. Ve bize ondan nce bilgi verilmi ve biz teslim olanlar /
Mslmanlar olmu idik diyerek Mslman oldugunu haykirmistir.
Sleyman peygamberin Melikenin girmesini istedigi kskn ne zaman ve
hangi amala yapildigi bildirilmemistir. Sylentilerde, bu kskn zel olarak
Melikeyi etkilemek iin yapildigi ileri srlms olsa da bize gre bu dogru degildir.
nk Allahin elileri byle savurganlik yapmazlar, yapamazlar.
Melikenin, kske girerken zeminin seffaf olmasi sebebiyle orayi su zannedip
etegini yukari ekmesinin gayet normal olmasina karsilik rivayetiler bu konuya da
el atmis ve uzun senaryolar retmislerdir:

Cinler, Sleymanin melike ile evlenmesini istememiler. Bunun zerine de, cinler, Sleymana
Sebe' Kabilesinin sirlarini iletmilerdir. nk melike, cin taifesine mensup bir kiz idi. Denildigine
gre, cinler, Sleymanin melikeden bir ocuk sahibi olmasindan, bylece de o ocukta cin ve insan
zeksinin bir araya gelmesi sebebiyle kendilerinin Sleymanin idaresinden daha siki bir idareye
atmalarindan endie ettiler. "Melikenin aklinda bir noksanligi var", "onun bacaklari killi olup,
ayaklari da tipki eek ayagi gibidir ..." eklinde szler yaydilar. Ite bu sebepten dolayi, Sleyman, o
tahtin eklini ve emailini degitirmek suretiyle onun aklini sinadi. O kk de bacaklarinin
durumunu grenmek iin yaptirmitir. Saf camin durumunun tipki bir su gibi oldugu malumdur.
Binaenaleyh melike bunu grnce onu durgun bir su sandi da ona girmek iin baldirlarini ati. Bir

597
Krallar; Bab; 10:

1164
de ne grsnler, o, baldir ve ayak cihetinden insanlarin en gzeli! Bu, Sleyman'in o kadinla
evlendigini syleyenlere gre, yapilan bir tuzaktir.
598


Bu kissada bahsi geen Melikenin adi Kuranda bildirilmemistir. Ne var ki,
Melikenin adi Belkis olarak meshurlasmis ve ondan bahsedilirken genellikle
Belkis adi kullanilir olmustur.
Yine Kuranda yer almamasina ragmen hikyeciler Sleyman peygamberin
Melike ile evlendigini kesin bir sekilde iddia etmisler, fakat bu evliligin Melikenin
bacaklarini sivamasindan nce mi yoksa sonra mi oldugu hususunda degisik grsler
ileri srmslerdir. Ibn-i Abbastan gelen rivayette ise daha farkli bir hikye vardir:

Belkis Mslman olunca Sleyman ona, Kavminden seni evlendirecegim birisini se demi.
Bunun zerine kadin, Bylesi bir saltanati olan benim gibi bir kadinla siradan adamlar evlenemez
demi. Bunun zerine Sleyman, Nikah Islamdandir deyince, kadin da Eger durum byleyse,
beni Hemdan hkmdari Tbb ile evlendir demi. Bunun zerine Sleyman onu evlendirir. Sonra
Yemene gnderir. O da, orada Kralieligini srdrr.
599



Bu konu Kitabi Mukaddeste I. Krallar, 10. Bab, 113. cmlelerde ve II.
Tarihler, 9. Bab, 112. cmlelerde yukarida 40. ayetin tahlilinde verdigimiz metinle,
Matta ve Luka Incillerinde ise asagidaki metinlerle gemektedir:


42
Gney Kraliesi, yargi gn bu kuakla birlikte kalkip bu kuagi yargilayacak. nk
kralie, Sleyman'in bilgece szlerini dinlemek iin dnyanin ta br ucundan gelmiti. Bakin,
Sleyman'dan daha stn olan buradadir.
600



31
Gney Kraliesi, yargi gn bu kuagin adamlariyla birlikte kalkip onlari yargilayacak.
nk kralie, Sleyman'in bilgece szlerini dinlemek iin dnyanin ta br ucundan gelmiti. Bakin,
Sleyman'dan daha stn olan buradadir
601


Sonu olarak, btn bu teferruatin hibir nemi yoktur. nemli olan ve bizi
ilgilendiren, Kuranda verilen bilgilerin dogru drst grenilip ona gre
davranilmasi ve mecazlarin hakikatlestirilip sembollerin kisilestirilmesi sonucunda
ortaya ikan hurafelerin bertaraf edilmesidir.

4553. Ayetler:

45
Andolsun ki Allah'a kulluk edin diye Semd'a da kardeyleri Slih'i eli
gnderdik. Hemen birbirleriyle ekiyen iki gurup oluverdiler.
46
Slih dedi ki: Ey toplumum! yilikten nce niin ktlg
abuklaytrmak istiyorsunuz? Merhamet olunmanz iin Allah'tan bagylanma
dileseniz ne olur!

598
(Razi; el Mefatihul Gayb)

599
(Razi; el-Mefatihul-Gayb)

600
Matta; 12/42

601
Luka, 11/31:

1165
47
Onlar, Senin sebebinle ve seninle beraber olan kiyiler sebebiyle
baymza ugursuzluk geldi/seni ve beraberindekileri ugursuzluk belirtisi
sayyoruz dediler. Slih, Ugursuzlugunuz Allah katndadr. Daha dogrusu
siz, kendini ateye atan/imtihana ekilen bir topluluksunuz dedi.
48
Ve o yehirde yeryznde bozgunculuk yapan, iyileytirme yapmayan,
Dokuz kiyilik bir grup vard.
49
Allah'a yeminleyerek, Gece o'na ve ailesine
baskn yapacagz, sonra da velsine/haklarn koruyacak yaknlarna, Biz, o
ailenin yok ediliyine yhit olmadk/olay srasnda orada degildik ve biz
kesinlikle dogru olanlarz diyecegiz dediler.
50
Ve onlar, byle bir tuzak
kurdular, yphesiz Biz de onlarn farknda olmadg bir ceza ile cezalandrdk.
51
yte bak! Onlarn tuzaklarnn kbeti nice oldu, yphesiz Biz onlar ve
toplumlarn toptan yerle bir ettik.
52
yte, onlarn, yirk koymak sretiyle
iyledikleri yanlylar yznden atlar kp pssz kalmy evleri. Hi yphesiz
ki bunda, bilen bir toplum iin bir almet/gsterge vardr.
53
man eden ve Allah'n korumas altna girmiy olan kiyileri de kurtardk.

Bu surede rnek gsterilen toplumlarin ncs Semud kavmidir. Yukaridaki
ayetlerde, Salih peygamberin kavmini uyarmak iin gsterdigi aba ile kavminin ona
byklenerek karsilik vermesi ve bu yzden de belsini bulmasi anlatilmaktadir.
Ayrintilari Arf suresinde gemis olan kissanin eski anlatimlara ek olarak buradaki
anlatiminda, Salih peygambere karsi olan grup iinden dokuz kisilik bir etenin ona
suikast dzenlemek zere yeminlestikleri bildirilmistir.
Dikkat edilirse, Salih peygamber ile kavmi arasinda geen olaylar ile
peygamberimiz ve Mekkeliler arasinda geen olaylar bire bir benzerlik arz
etmektedir. Salih peygamberin kavmi de tipki Mekke halki gibi iki gruba ayrilmis ve
aralarinda ekismislerdir.

75
Toplumundan byklk taslayan ileri gelenler, ilerinden zayif grnen inanmis kimselere
dediler ki: Siz, Slih'in, gerekten Rabbi tarafindan gnderilmis bir eli oldugunu biliyor musunuz?
Onlar, Kesinlikle biz o'nunla gnderilene inaniyoruz! dediler.
76
Byklk taslayan o kimseler, Biz, sizin inandiginizi kesinlikle bilerek reddeden
kimseleriz! dediler.
77
Hemencecik de o sosyal yardim ve destek kurumlarini ayakta tutan gelir
kaynaklarini kuruttular ve byklenerek Rablerinin buyrugundan disari iktilar ve Ey Slih! Eger
gerekten gnderilen elilerden isen, bizi tehdit ettigini getir bize! dediler.
(Arf/ 75, 76)

47. ayette geen ,=- tatayyr szcg, ,= tayr [kus] szcgnn
trevlerindendir ve ugursuzluk anlaminda kullanilir. Bu anlayis, hurafeler ve
kuruntular pesinde srklendikleri iin imanin netligine kavusamamis cahil
toplumlarin geleneklerinden biri hline gelmis ve bu anlayisin penesine dsms
bilinsiz insanlar, bir is yapmak istediklerinde bir kusa siginmayi aliskanlik
edinmislerdir. Araplar ise ugursuzluga en dskn toplum olup bir yolculuga
ikacaklarinda bile zel olarak rkttkleri kusun sola dogru umasi hlinde bunu
ugursuzluk sayarak yolculuga ikmazlar, ancak kus saga dogru uarsa bunu ugur
sayar ve yollarina koyulurlardi.
Salih peygamber karsitlarinin 47. ayetteki szleri, peygamberlerini ugursuz
kimseler olarak telkki eden msrik kavimlerin szleri ile asagi-yukari aynidir:

18
O kentin halki dediler ki: Sphesiz biz sizin yznzden ugursuzluga ugradik. Eger
vazgemezseniz, andolsun ki sizi taslayarak ldrrz ve kesinlikle bizden size ok acikli bir azap
dokunur.
(Ya Sin/ 18)
1166

130
Ve andolsun ki Biz, Firavun sllesini, dsnp gt alsinlar diye senelerle kurakliklarla/
senelerce kitlik ve rn noksanligi ile yakaladik.
131
Sonra kendilerine iyilik geldigi zaman, Iste bu
bize aittir dediler. Eger kendilerine bir ktlk gelirse, Ms ile yanindakilerin ugursuzlugu olarak
kabul ederler. Iyi bilin ki, onlarin ugursuzlugu Allah katindadir. Fakat onlarin ogu bilmezler.
(Arf/ 131)

48. ayette geen yeryznde bozgunculuk yapan, iyiletirme yapmayan,
Dokuzlu bir grup ifadesinden Arap rfne gre anlasilmaktadir ki, Salih
peygamberi yok etme isine dokuz slaleden dokuz kisi kalkismistir. Rivayetlerde bu
dokuz kisiye farkli adlar bulunmustur:

el-Kaznevi dedi ki: Bunlarin isimleri yledir: Kudar b. Salif, Misda', Elem, Desm, Zheym,
Za'm, Zuaym, Kattal ve Saddk.
Ibn Ishak dedi ki: Bunlarin bai Kudar b, Salif le Misda' b. Mehra' idi, bunlarin arkasindan
da yedi kii gelirdi ki, bunlar da Bel' b. Meyl, Duayr b. Gunm, Zb b. Mehrec ile isimleri
bilinmeyen drt kii daha vardi.
ez-Zemaher, Vehb b. Mnebbih'den naklen onlarin isimlerini ylece zikretmektedir: el-
Hzeyl b. Abdi Rabb, Gunm b. Gunn, Riyb b. Mehrec, Misda' b. Mehrec, Umeyr b. Kerdube, sim b.
Mahreme, Sbeyt b. Sadaka, Sem'an b. Saf, Kudar b. Salif. Dii devenin ldrlmesi iin alianlar
da bunlardi. Bunlar Salih kavminin azginlari idiler. Bunlar kavmin en soylularinin ogullanndandilar.
es-Sheyl dedi ki: en-Nekka yeryznde bozgunculuk ikartip islah etmeyen dokuz kiiyi
zikretmi ve onlarin isimlerini tek tek saymitir. Ancak bunun bir rivayet ile tesbiti sz konusu
degildir. Su kadar var ki ben bu isimleri itihad ve tahmine binaen kaydediyorum. Su kadar var ki
bizler Muham-med b. Habib'in kitabinda buldugumuz ekilde bu isimleri veriyoruz. Bunlar: Misda' b.
Dehr -ki Dehm de denilir-, Kudar b. Salif, Hureym, Savab, Ri-yab, Dabb, Da'ma, Herma, Duayn b.
Umeyr'dir.
Derim ki; el-Maverd, Ibn Abbas'tan rivayetle onlarin isimlerini ylece zikretmektedir:
Bunlar Da'ma, Duayn, Herma, Hureym, Dbb, Savab, Riyab, Mistah ve Kudar idiler.
602


49. ayette geen velisine ifadesi ile Salih peygamberin mensup oldugu
kabilenin reisi kastedilmistir. nk eski kabile gelenegine gre kabile reisi,
kabilenin fertlerinin kan davalarini gdebilen kisidir.
Bu ayetlerin vahyedildigi tarihlerde Mekkede de benzer bir durumun ortaya
ikmis olmasi dikkate deger bir durumdur. Peygamberimiz grevini srdrrken
Mekke ahalisi de Semud kavmi gibi iki ayri firkaya ayrilmis ve bunlar arasinda bir
mcadele baslamistir. Salih peygamber gibi peygamberimizin de karsi firka iinden
olusturulan bir ete gruhunun toplu saldirisi ile ldrlmesi plnlanmistir. Pln
gereklestigi takdirde, Salih peygamber gibi, peygamberimizin de cinayetin arkasini
arayacak bir velisi vardir ve bu veli amcasi Ebutalibtir. Yani, eger Mekke
msrikleri tasarladiklari saldiriyi gereklestirip emellerine ulasabilirlerse,
peygamberimizin mensup oldugu Beni Hasim kabilesinin reisi Ebutalib, kabilesi
adina bu cinayeti islemis olanlara karsi bir kan davasi iddiasi ile ortaya
ikabilecektir. Ama cinayet, esitli kabilelerden mtesekkil bir ete tarafindan
islenirse fail bulunamayacak, dolayisiyla Hasimogullarinin da olaya karisan
kabilelerin hepsiyle birden savasmasi mmkn olmayacagindan olay kapanacaktir.
Mekke ileri gelenlerinin dzenledikleri ama basarisizlikla sonulanan bu komplo,
benzer sekilde peygamberimizin hicreti sirasinda da dzenlenmistir.
Grldg gibi, Salih peygamberin kissasi, bu ayetlerin nazil oldugu
zamandaki peygamberimizin sartlarina mkemmel bir sekilde isaret etmis
olmaktadir.

602
(Kurtubi; el-Camiu li Ahkamil-Kuran )

1167
Semud kavminin helkine dair daha evvel birok surede ayrinti verildigi iin
burada onlari tekrarlamiyor ve bu konuda rivayetilerin rettikleri senaryolari da
nakletmiyoruz.

54, 55. Ayetler:

54, 55
Lt'u da eli olarak toplumuna gnderdik. Hani o, toplumuna, Gz
gre gre hl o ayrlg/hayszlg yapacak msnz? Sehvet ynnden
kadnlardan ayag olan erkeklere yaklayacak msnz? Aslnda siz cahillikte
devam edegelen bir toplumsunuz! demiyti.

Lut peygamber ve kavmi ile ilgili detaylar daha evvel Kamer, Arf ve Suara
surelerinde yer aldigindan, burada gayet kisa bir aiklama ile yetinilecektir. Ayrica
bu kissa ileride Hicr suresinde tekrar gndeme gelecektir.
Yce Rabbimizin bildirdigine gre, Lut kavminin kadinlardan aagi olan
erkeklere ehvetle yaklama eylemi, onlardan nce hibir toplumun yapmamis
oldugu bir haysizlikti. Bu sapkin toplum, sz konusu haysizligi grup hlinde
yapiyorlardi:

28,29
Lt'u da gnderdik. Hani o toplumuna: Sphesiz siz, kesinlikle lemlerden sizden nce
gemis olanlarin yapmadigi bir haysizligi yapiyorsunuz! Siz sphesiz, kesinlikle erkeklere gidecek,
yol kesecek ve toplantilarinizda edepsizlik yapacak misiniz? demisti. Bunun zerine toplumunun
cevabi, sadece, Dogru syleyenlerden isen Allah'in azabini bize getir! demeleri oldu.
(Ankebut/ 28, 29)

Ayette geen cehalet szcgnn burada ahmaklik, budalalik olarak
anlasilmasi bize gre daha isabetlidir. Ama anlam cahillik, ilimden yoksunluk
olarak kabul edilse bile, szcgn iinde yer aldigi ifade su manaya gelir: Siz bu
asiri eglenmenin, cinsel sapkinligin kt sonularini bilmiyorsunuz.

5658. Ayetler:

56
Sonra da toplumunun cevab sadece, Lt ailesini memleketinizden
karn; baksanza onlar temiz kalmak isteyen insanlarmy! demeleri oldu.
57
Bunun zerine o'nu ve geride kalmasn ayarladgmz kars dyndaki
yaknlarn kurtardk.
58
Ve onlarn zerlerine yle bir yagmur yagdrdk ki! Ne
kt idi uyarlanlarn yagmuru!

Bu ayet grubunda, Lut peygamberin tebligine alayli ifadelerle karsi koyan
kavminin onu ve yakinlarini anayurtlarindan kovma niyetinde oldugu bildirilmis ve
bu davranislari sonrasinda kavmin basina gelen felket aiklanmistir.
58. ayette sz edilen yagmurun volkanik patlamaya bagli bir tas yagmuru
oldugu daha nce de ifade edilmisti. Bu dehsetli olayin ayrintilari Arf, Kamer ve
Hicr surelerindedir.
Bu olay Kitab-i Mukaddeste syle gemektedir:



1168
RAB Sodom ve Gomora'nin zerine gkten ateli kkrt yagdirdi.
Bu kentleri, btn ovayi, oradaki insanlarin hepsini ve btn bitkileri yok etti.
Ancak Lut'un pei sira gelen karisi dnp geriye bakinca tuz kesildi.
Ibrahim sabah erkenden kalkip nceki gn RABB'in huzurunda durdugu yere gitti.
Sodom ve Gomora'ya ve btn ovaya bakti. Yerden, tten bir ocak gibi duman ykseliyordu.
603



59. Ayet:

59
De ki: Tm vgler, Allah'a mahsustur; baykas vlemez. Esenlik,
gvenlik de seip ar-duru hle getirdigi kullarnadr. Allah m hayrldr,
yoksa onlarn ortak koytugu yeyler mi?

Azabin ktsne lyik olan inkrcilardan rnekler verildikten sonra, bu ayette
de Mekkelilerin sahsinda btn insanliga mesaj verilmektedir. Bu mesaj, tm
vglerin Allaha mahsus oldugu ve selmin da basta eliler olmak zere Allahin
setigi kullara olacagidir. Bu mesajla Allah disinda hi kimsenin, hibir seyin
vlmeye deger bir yaninin bulunmadigi; Allahin setigi ve gvenligini sagladigi
eliye Allah disinda hibir seyin zarar veremeyecegi vurgulanmistir. Hamdin
Allaha zg oldugu ve elilerin selmette oldugu baska ayetlerde de belirtilmistir:

181
Ve selm, gnderilen elileredir!
(Saffat/ 181)

Ayrica Saffat/79, 109, 120 ve 130. ayetler.

Bu mesaj verildikten sonra da ayetin son blmnde insanlara akillarini
kullanarak Allah mi, yoksa msriklerin Allaha ortak kostuklari mi daha yararlidir
diye mukayese etmeleri emredilmektedir. Bu soru cmlesinin asil muhatabi
msrikler olup Allahin mi yoksa taptiklari tanrilarin mi daha hayirli oldugu
hususunda dsnmeye sevk edilmeleri amalanmaktadir. nk hi kimsenin az da
olsa hayir grmedigi bir isi yapmayacaginda sphe yoktur. Msriklerin Allah yerine
kendi tanrilarina yalvarmalari ve adaklar sunmalari, o tanrilarda hayir bulunduguna
bos yere inanmalarindan kaynaklanmaktadir. Buna inanmamis olsalardi, yaptiklari
isler kendilerine de manasiz ve sama gelirdi.
Ayrica Allah ile kendi tanrilari arasinda bir mukayese yapmalarinin istenmesi,
sz konusu msriklerin Allahi taniyip bildiklerini de gstermektedir:

9
Ve hi kuskusuz eger sen onlara: Gkleri ve yeri kim olusturdu? diye sorsan, kesinlikle:
Onlari en stn, en gl, en serefli, maglp edilmesi mmkn olmayan/ mutlak galip olan, ok
iyi bilen olusturdu diyeceklerdir.
(Zhruf/ 9)

87
Yine andolsun ki, onlara kendilerini kimin olusturdugunu sorsan, kesinlikle: Allah derler.
O hlde nasil evriliyorlar!
(Zhruf/ 87)


603
Tekvin, 19. Bab, 2428. cmleler

1169
63
Ve andolsun, eger onlara sorsan: Kim gkten suyu indirip de onunla yeryzn lmnden
sonra diriltti? Kesinlikle, Allah diyeceklerdir. De ki: Tm vgler, Allah'a zgdr; baskasi
vlemez. Tersine onlarin ogu akillarini kullanmazlar.
(Ankebut/ 63)


6064. Ayetler:

60
Onlarn ortak koytugu yeyler mi hayrldr ya da gkleri ve yeryzn
oluyturan, gkten sizin iin su indiren mi? Sonra da Biz onunla, bir agacn bile
bitirmenizin sz konusu olmadg gzel gzel baheler bitirmiyizdir. Allah'la
beraber bayka bir ilh m var! Aksine onlar yirk koymak sretiyle yanly; kendi
zararlarna iyte devam eden bir toplumdur.
61
Onlarn ortak koytugu yeyler mi hayrldr ya da yeryzn barnak
yapan, aralarnda nehirler oluyturan, onun iin sabit daglar koyan ve iki deniz
arasna engel koyan m? Allah ile beraber bir ilh m var? Tam tersi onlarn
ogu bilmiyorlar.
62
Onlarn ortak koytugu yeyler mi hayrldr ya da kendine yalvardg
zaman bunalmya karylk veren ve ktlg gideren, sizi yeryznn halifeleri
yapan m? Allah'n yannda bayka bir ilh m var? ok az dynyorsunuz!
63
Onlarn ortak koytugu yeyler mi hayrldr ya da karann ve denizin
karanlklar iinde size klavuz olan, rahmetinin nnde rzgrlar mjdeci
olarak gnderen mi? Allah ile beraber bir ilh m var? Allah onlarn koytuklar
ortaklardan ok ycedir.
64
Onlarn ortak koytugu yeyler mi hayrldr ya da nce oluyturmay
baylatan, sonra onu iade edecek olan ve sizi hem gkten, hem yerden
rzklandran m? Allah ile beraber bayka bir ilh m var? De ki: Eger dogru
kimseler iseniz, kesin delilinizi getiriniz!


Bir nceki ayette msriklerden mukayese yapmasini isteyen Rabbimiz, bu ayet
grubunda da afak ve enfsteki [dis ve i dnyadaki] birok mucizesine isaret etmis
ve her biri bin mucize ieren bu ayetlerle sanki msriklere mukayesenin nasil
yapilacagi konusunda yol gstermistir.
Bu ayet grubuyla ilgili olarak Merhum Mevdudinin Rabbimizin afak ve
enfsteki mucizeleri hakkinda yaptigi yol gsterici nitelikteki tespitlerini asagida
naklediyoruz:

Sayisiz ve eitli mahlkat trnn yerkresi zerinde bulunmasi ve yaamasi basit bir olay
degildir. Insan, yerkrede tesis edilmi olan bu hakmne uyum ve koordinasyonu tetkik ederse,
sadece hayrette kalir ve bu fevkalde uyum, iliki ve oranlarin ancak Alm, Hakm ve Kadir-i Mutlak
olan bir Tanri'nin yaratip dzenleyebilecegi hissini duyar ve kabul eder. zerinde yaadigimiz
yerkre, uzay bolugunda ok hassas bir hareketle seyrediyor. Hareketinde henz herhangi bir
sarsinti ve sapma grlmemitir. Dnyanin bu hareketinde ayet depremler esnasinda grdgmz
cinsten en ufak bir sarsinti olmu olsaydi, gezegenimizde hayat olamazdi. Son derece hassas bir
biimde bu kre hem kendi hem de gne etrafinda dzenli olarak dnyor. Kendi etrafinda dnmesi
ve dolayisiyla her yznn dzenli olarak gnei grmesi veya grmemesi, gece ve gndzn
olumasina sebep olur. Dnyanin bir yz srekli olarak gnee bakmi olsa, diger cephesi de hi
gne almami olsaydi, bu ikinci yznde hi hayat bulunmaz ve yaamak mmkn olmazdi. nk
devamli gne alan kismi, hibir canlinin yaamasina elverili olmayacak ekilde kururdu. Bunun
aksine srekli karanlikta kalan yznde ise, canli denecek bir eyin yaamasina imkn vermeyecek
derecede dondurucu soguk hkm srm olurdu. stnde yaadigimiz yerkresini, milyonlarca
meteorun srekli bombardimanina kari koruyan be yz mil kalinliginda bir atmosfer tabakasi
1170
evreler. Aksi halde, saniyede otuz mil hizla dnyaya dogru firlamakta olan ortalama yirmi milyon
meteor, dnyayi, zerinde insan, hayvan ve bitki trnden hibir canlinin yaamasina msait
olmayacak derecede tahrip etmi olurdu. Yine ayni atmosfer tabakasi hava isisini ayarlar,
okyanuslardaki sularin buharlamasindan meydana gelen yagmur bulutlarinin yukarilara dogru
ykselmesini temin eder, dnyanin eitli yerlerine bu yagmur bulutlarini tair ve insan, hayvan ve
bitki hayati iin lzumlu eitli gazlari saglar
Atmosfersiz dnya hibir canli varlik iin yaamaya uygun bir yer degildir. Ayni ekilde, bu
tabi kaynaklarin bulunmadigi yerlerde toprak hibir canlivi besleyemez. Yeryznde okyanus, nehir,
kaynak, yeralti su rezervleri ve eriyip aylar eklinde akan daglar zerindeki karlar halinde bol
miktarda su depolanmi bulunuyor. Bu ekilde bir su dzenlemesi olmasaydi yeryznde hayat
olmazdi.
Yerkresine, stnde bulunan su, hava ve evresindeki eyleri kendisine dogru cezbeden uygun
bir ekim gc ihsan edilmitir. Bu ekim gc ayet normalden biraz daha az olsaydi, hava ve suyun
yer kresinden ayrilip uzay boluguna dogru akii durdurulamazdi. Yine yer kresindeki isi
imdikinden fazla olmu olsaydi, hayatin devami olduka zorlami olurdu. Diger yandan, yerekimi
kuvveti normalden biraz daha fazla olsaydi, atmosfer daha yogun olmu olacak, neticede basin
ykselmi, buharlama zorlami ve dolayisiyla yagmur yagmasi imkansiz hale gelmi olacakti;
soguklar artmi ve yeryznn oturulabilir yerleri daha da azalmi olacakti; insan ve hayvanlar
hacim bakimindan daha kk, buna mukabil daha agir hale gelmi olacaklardi. Bu durumda hareket
kabiliyetleri de iyice azalmi olacakti.
Ayrica yerkresi gneten, zerinde insan ve canlilarin yaamasina elverecek uygun bir
uzaklikta yer almi bulunuyor. Bu mesafe biraz daha uzun olsaydi, yerkresi daha az isi alacak, iklim
daha soguk, mevsimler daha uzun olacak, yeryz yaanmaz bir yer haline dnecekti. Diger
taraftan, bu mesafe daha kisa olmu olsaydi, diger faktrlerle beraber yksek isi, zerinde halen
yaamakta olan insan hayatina imkn vermeyecek dereceye ulaacakti.
Bunlar, yerkresini insanlarin yaadigi bir mekn haline getiren tabi kaynaklar arasinda
mevcut olan uyum ve ahenkten sadece birkaidir. Bu olaylara dikkatle bakan insaf sahibi her insan,
bunlar arasindaki uyumun hakm bir yaraticinin bir plani olmaksi:in sadece bir tesadfn eseri
olarak meydana gelmi oldugunu bir an bile dnemez. Ayrica Allahtan baka bir tanri veya
tanrianin, bir cin veya peygamberin, bir veli veya melegin bu var olua mdahil oldugunu ve bu
muazzam nizami iler hale soktugunu da asla kabul edemez.
Yeryznde tatli ve tuzlu su ktleleri vardir ve bunlar birbirine karimazlar. Yeralti su
rezervleri, tatli ve tuzlu su halinde yan yana bir arada bulunur ve fakat ogunlukla ayri ayri akarlar.
Hatta tam denizin ortasinda, tatli su kaynaklarinin bulundugu bazi yerler vardir; bunlarin akintilari
deniz suyundan ayri olarak, ona karimadan kalir ve denizde seyahat edenler, ime suyu ihtiyacini
buralardan temin ederler.
Arap mrikleri, bela ve felaketleri sadece Allah'in kaldirip uzaklatirdigini bizatihi biliyor ve
anliyorlardi. Bundan dolayi bir musibetle karilatiklari zaman yardim iin yalniz Allah'a
yalvardiklarini, Kur'an-Kerm onlara tekrar tekrar hatirlatir. Ama ktlk zerlerinden kaldirilip
uzaklatirildiginda, Allah'in yaninda daha baka tanrilara dua ve yakarmaya baladiklarini da ifade
eder. Bu durum sadece Arap putperestler iin degil, ayni zamanda diger btn putperestler hakkinda
da dogrudur. Hatta o kadar ki, dine kari dzenli bir propaganda srdren dinsiz sosyalist Ruslar
bile Ikinci Dnya Savai'nda Alman kuvvetleri tarafindan sarildiklari zaman Tanri'ya yalvarmak
mecburiyetinde kaldilar.

Bir cmle eklinde ifade edilen bu basit gerek, mn ve detay olarak ok genitir. Bunun
zerinde iyice dnen bir kimse, Allah'in varligi ve birligi hakkinda yeni ve hi eskimeyen deliller
elde eder. Grldg gibi, ilk merhalede, yaratma iinin bizatihi kendisi bile bali baina
cevaplanmasi gereken bir sorudur. Hayatin ne oldugunu, nasil ve nereden geldigini insan kendi
bilgisi ile kefedemez. Su ana kadar gelip dayanilan bilimsel gerek udur: Cansiz maddenin sadece
bir araya getirilip dzenlenmesiyle bizatihi hayat denilen gerek ortaya konamaz. Bilimsel
olmamasina ragmen tanritanimazlar, varlik iin gerekli temel maddelerin, rasgele uygun oranlarda
bir araya geldigi zaman, hayat denilen olgunun varlik olarak ortaya ikacagini sanirlar, yeter ki,
ansin matematiksel kanunu buna el vermi olsun. Yine de byle bir eyin meydana geli imkni
sifirdir. Laboratuarlarda cansiz bir maddeden deneme yolu ile canli bir varlik meydana getirmek
zere u ana kadar yapilan btn teebbsler, mmkn olan her trl ihtimamin da gsterilmesine
ragmen tam bir baarisizlikla sonulanmitir. Neticede meydana getirilen ey, sadece canli hcrenin
temel yapisini tekil eden DNA'dir.
1171
Bu ise hayatin z ve fakat hayatin bizatihi kendisi degildir. Hayat olayi bugn bile bilimsel
olarak izah edilemeyen bir mucizedir. Bu noktada yaratiliin ancak Yaratici'nin iradesi, emri ve
tasvirinin bir sonucu oldugunu sylemekten te bir ey yapilamaz.
Bir de hayat, sadece bir ekilde degil, sayisiz farkli ekillerde bulunur. Insanoglu u ana kadar
yeryznde aagi-yukari bir milyon hayvan ve iki yz bin bitki tr kefetmi bulunuyor. Bunlarin
tm, yapisi ve zel karakterleri bakimindan, son derece aik ve kesin olarak birbirinden tamamen
farklidir. Ayrica sahip olduklari farkli yapilarini, bilinen ilk zamandan beri yle israrla
srdrmektedirler ki, hibir Darwinci buna, bir olan tanrinin yaratici planinin bir neticesi oldugu
eklindeki itiraf diinda herhangi bir akl izah getiremez. Bir trn yapisi ve eklini degitiren ve
baka bir trn yapi ve zelliklerini ona kazandirmi olan bir bag, u ana kadar kefedilmemitir.
Var olan hibir trn hibir mensubu, kendi trnden farkli zellikler taimaz. Gzden kaan bir
bagin kefine dair zaman zaman uydurulan ve yaygarasi koparilan hikyeyi, bizzat olaylarin
kendileri yalanliyor. Dolayisiyla kainilmaz gerek udur ki, bu yaratma iini yapan, sayisiz farkli
ekilleri ile hayati ihsan eden hakmne dzenleyici yaratma eylemini planlayici, stn ve musavvir
bir varlik vardir.
Yukarida verilen malumat, yaratiliin balangici hakkindadir. Simdi biz, mahlkatin
birbirinden remesi, Allah'in onlari birbirinden yaratmasi zerinde biraz dnelim. Halik, her eit
hayvan ve bitki trnn yapisi ve dzeninde mkemmel bir mekanizmayi yerletirmitir. Hayvan ve
bitki trleri bu zellikleriyle tamamen kendi trnn yapi, ekil ve karakterine sahip fertlerini sonsuz
bir aki ile retmeye devam ederler. Trlerin hayatiyetini srdrmesini ve remelerini saglamak iin
gerekli olan bu element, her canli ve bitki hcrelerinin bir parasinda ayri ayri mevcuttur. (Bu harika
grevi stlenen genler, son derece gl mikroskopla ancak grlebilir.) Modern genetik bilimcilerin
bu konudaki gzlemleri, nmze harika gerekler sunuyor. Bunlara gre, her bitkiye sadece kendi
trn retme yetenegi ltfedilmitir. yle ki, her nesil kendi trnn tm farkli zelliklerine sahip
olur. zel yapilari bakimindan her trn fertleri, diger btn fertlerden ayrilir, farkli olur. Trlerin
bekasi iin gerekli olan bu unsur ve reticilik, btn canli ve bitkilerin her hcresinde ayri ayri
vardir. Harikalara vesile olan bu genler ancak ok gl mikroskoplarla grlebilir. Bu ufacik
harika mhendis, bitkinin gelimesini zellikle de kendi farkli tr istikametinde olmasini temin eder.
Dnyanin her yaninda, bugday tanesinden elde edilenin yine bugday tanesi olmasi bundandir.
Nitekim dnyanin hibir yerinde ve ikliminde bir bugday tohumunun cinsinden bir tane bile olsa arpa
elde edildigi grlmemitir. Hayvan ve insan trleri iin de ayni ey sz konusudur.
Trlerin hibiri bir defada yaratilmi degildir. Aksine byklg tasavvur edilemeyecek kadar
byk bir retim fabrikasi her yerde alimakta ve ayni trn sayisiz fertleri arasindan bazilarini
varlik lemine ikarmaktadir. Canli dedigimiz varliklarin en kk parasinin bir blmnde yer
alan ve kendi trnn tm farkli yapisini ve kalitim zelliklerini de beraberinde taiyan mikroskobik
geni bir kimse drr ve sonra da son derece hassas, ayni zamanda kompleks psikolojik sistem ve
her trn her bir ferdinin, ayni trn bir ferdini meydana getiren retici genin getigi ok derin ve
girift srecine bakacak olursa, byle mkemmel ve dakik bir nizamin kendi kendine (tesadfen)
olabilecegini ve daha sonra alimaya devam ederek eitli trlerin milyarlarca fertlerini
kendiliginden retebilecegini bir an bile kabul edemez. Bu mkemmel nizamin, sadece balangita
degil, ayni zamanda bu sistemin muntazam ve daim alimasi iin de Hakm, Ebed ve bu
tezghlardaki ileri gzeten ve sevk eden Kayym bir Mdebbir'e ihtiyaci vardir.
Bu gerekler, irk inancini yiktigi gibi, ateistlerin Tanriyi inkr etmekte hareket noktasi
olarak kabul ettikleri temelleri de yok eder. Melek, cin, peygamber veya bir velinin, Allah'in bu iinde
dahli olduguna ancak aptal bir insan inanabilir. Fakat biraz vicdan sahibi ve tarafsiz hibir kimse,
temelinde tmyle hikmet ve intizam bulunan bu kocaman yaratma ve retme fabrikasinin sadece bir
tesadf eseri olarak alimaya baladigini ve o andan itibaren ayni ekilde otomatik olarak
alimakta oldugunu asla syleyemez.
Bu kisa cmlenin geliigzel incelenmesinden, kii, beslenme iin gerekli gida maddelerinin
tedariki meselesinin pek basit bir i olmadigini anlayabilir. Yerkremiz stnde milyonlarca hayvan
ve bitki tr vardir. Her tr milyonlarca ferdi ihtiva eder ve bunlarin eitli gida maddelerine ihtiyaci
vardir. Halik ve Rezzak, hibir trn mensubunun gidasiz kalmayacagi beslenme imknlarini bol ve
kolayca ulailabilir ekilde ayarlamitir. Bylece can taiyan hi bir varlik gidasiz kalmaz. Sonra bu
sistem iinde birleip birlikte alian, yer ve gkteki koordineli faaliyetler, eitli ve sayisizdir. Isi,
iik, hava, su ve yeryzndeki maddeler arasinda gerekli koordinasyon ve uyum olmadika, gida
maddelerinin bir teki dahi retilemez.
Hakm bir yaraticinin hakmne bir plan ve programi olmaksi:in, fevkalade mkemmel olan bu
sistemin sadece bir tesadf eseri olarak meydana geldigini bir kimse dnebilir ve kabul edebilir
1172
mi? Yine bir insan, bu sistemin ileyiinde cin, melek veya bir velinin elinin bulundugunu tahayyl
edebilir mi?
604


Rabbimiz, mukayese istegini baska ayetlerde de dile getirmistir:

17
yleyse yaratan/ Allah, yaratamayan szde ilhlar gibi olur mu? Hl dsnmeyecek
misiniz?
(Nahl/ 17)

9
Ya da gece saatlerinde kalkan, boyun egip teslimiyet gstererek, dikelerek, ahretten ekinerek
daima saygida duran ve Rabbinin rahmetini uman o kimse, yle yapmayan gibi midir? De ki: Hi
bilen kimseler ve bilmeyen kimseler esit olur mu? Kesinlikle sadece temiz akil sahibi olanlar gt
alirlar/geregi gibi dsnrler.
(Zmer/ 9)

22
Peki, Allah kimin ggsn Islm'a aarsa, o zaman o, Rabbinden bir isik zerinde olmaz mi?
yleyse Allah'i anmaya karsi kalpleri katilasmis olanlara yaziklar olsun! Iste onlar, apaik bir sapiklik
iindedirler.
(Zmer/ 22)

33
Peki, o, kazandigi seyler ile birlikte her bir kisinin zerinde dikilen/grp gzeten kimdir?
Onlar ise Allah'a ortaklar edindiler. De ki: Onlari isimlendirin! Yoksa siz, O'na yeryznde
bilmedigi bir sey mi ya da szden aik olani mi haber vereceksiniz? Aslinda kfirlere; Allah'in
ilhligini ve rabligini bilerek reddetmis olan su kisilere plnlari gzel gsterildi de Yol'dan
saptirildilar. Allah, kimi saptirirsa, artik onun iin yol gsteren kimse yoktur.
(Rad/ 33)

62. ayette Rabbimiz, kendi zati hakkinda haber vermekte ve kendisine dua
etmesi hlinde bunalmis olanin duasini kabul edecegini taahht etmektedir. nk
bunalmis, zorda kalmis bir kimsenin Allaha siginmasi ihlsin bir neticesidir ve
kalbinin Ondan baska her seyle iliskisini kopardiginin bir belirtisidir.
Rabbimiz rahmeti geregi sikintida olani sikintidan kurtarmaktadir. Ama insan,
genel karakteri ve fitr zelligi itibariyle nankr oldugu iin rahata erdiginde Rabbini
hemen unutuvermektedir:

9-11
Ve eger, sabreden ve dzeltmeye ynelik isleri yapan kisilerin ite bunlar, bagilanma ve
byk dl kendileri iin olanlardir disindaki insanlara, tarafimizdan bir rahmet tattirip sonra da onu
kendisinden ekip alsak, kuskusuz o umutsuzdur, ok nankrdr. Ve eger, kendisine dokunan
mutsuzluktan sonra, ona mutlulugu tattirsak, elbette, Ktlkler benden gitti der. Ve kuskusuz o,
simariktir, bbrlenen biridir.
(Hud/ 9, 10)

75
Ve onlardan bazilari, Eger Allah armaganlarindan bize verirse, kesinlikle bagista
bulunacagiz ve kesinlikle iyilerden olacagiz diye Allah'a sz veren kimselerdir.
76
Sonra, ne zaman ki Allah, onlara armaganlarindan verir, onda cimrilik ederler ve yz
evirerek geri dururlar.
(Tvbe/ 75, 76)

22
Allah, size karada ve denizde yolculuk ettirendir. Gemilerde bulundugunuzda gemiler
iindekileri tatli bir rzgrla gtrr. Yolcular neselendiklerinde, siddetli bir firtina gelip atar,

604
(Mevdudi; Tefhiml-Kuran)

1173
dalgalar her yerden gelir. Ve onlar, epeevre kusatildiklarini anlayinca, dini Allah iin arindiranlar
olarak O'na yalvarirlar: Bizi bundan kurtarirsan, hi kuskusuz, karsiligini deyenlerden oluruz.
23
Sonra ne zaman ki Biz onlari oradan kurtardik, kurtulur kurtulmaz yeryznde haksiz yere
taskinliklar yaparlar. Ey insanlar, takinliginiz u basit dnya hayatinin kazanimi olarak sirf kendi
zararinizadir. Sonra dnnz sadece Bizedir. Sonra Biz, yapmi olduklarini:i size haber
verecegiz.
(Yunus/ 22, 23)

Ve Nahl/ 53, 54, Lokman/ 31, 32, Rum/ 33, Ankebut/ 65,Isra/ 67ve Hacc/ 15.


65. Ayet:

65
De ki: Gaybi; gklerde ve yerde grlmeyeni, duyulmayan,
sezilmeyeni, gemiyi, gelecegi Allah'tan bayka kimse bilmez. Ve onlar, ne zaman
diriltileceklerinin bilincine varmazlar.

Bu ayette bildirilen gklerde ve yerde gaybi Allahtan baka kimsenin
bilmedigi geregi, ayni zamanda, ilhlikta ortak kabul edilen kisi ve nesnelerin
bizzat kendi geleceklerinden haberlerinin olmadigi anlamina gelmektedir. Nitekim
bu anlam, ayetin son cmlesinde, onlarin ne zaman diriltileceklerinin bilincine
varamayacaklarinin ifade edilmesi suretiyle somut bir rnekle pekistirilmis
olmaktadir.
Asagidaki alinti, gaybin sinirlarinin ne oldugunu gstermesi bakimindan
aiklayici bir nitelik tasimaktadir:

Anlatildigina gre, zamanin Emiri Haccac, tutuklatip huzuruna getirttigi mneccime
[astrolog, falci], avucunda tuttugu ve sayisini bildigi akil talarinin ka tene oldugunu sormu.
Mneccimin bilmesi zerine onu tekrar denemek istemi ve sayisini kendisinin de bilmedigi kadar
akil taini avulayarak mneccimden avucundaki talarin sayisini tekrar sylemesini istemi. Bu kez
Mneccim tahmininde yanilmi ve Emire: Ey Emir, zannederim sen de bunlarin ka tane olduklarini
bilmiyorsun demi. Haccacin Evet bilmiyorum cevabi zerine, mneccim unlari sylemi:
Birinci seferde avucunda ka ta oldugunu saymitin. Dolayisiyla bu bilgi gaybin sinirlari diina
ikmi oldu. Ikinci seferde ise saymadin ve bu bilgi gayb bilgisi hline geldi. Gklerde ve yerde gaybi
Allahtan baka kimse bilmez.
605






6668. Ayetler:

66
Aslnda onlarn hiret hakknda bilgileri artarda gelmektedir. Fakat
onlar bundan bir yphe iindedirler. Daha dogrusu onlar bundan krdrler.
67,68
Su kfirler; Allah'n ilhlgn ve rabligini bilerek reddeden yu
kimseler de, Biz ve atalarmz toprak olduktan sonra m gerekten biz mi
dirilip kartlacagz. Andolsun, bu azap ve dirilme tehdidi, bize ve daha nce
atalarmza tehdit olarak sz verilmiyti. Bu, ancak gemiylerin uydurma
masallarndan bayka bir yey degildir dediler.


605
(Kurtubi; el-Camiu li Ahkamil-Kuran )

1174
66. ayette, msriklere ve inansizlara ahiret hakkinda srekli bilgiler verilip
inanmalari iin deliller, rnekler getirildigi, fakat onlarin bu delilleri incelemedikleri,
verilen haberlere spheyle yaklastiklari, ahiretin gelecegine inanmadiklari
bildirilmis, btn bunlardan dolayi da gereklerden gafil kaldiklari, krce hareket
ettikleri ifade edilmistir.
67, 68. ayetlerde ise sz konusu krlklerinden dolayi inkrcilarin ahireti nasil
inkr ettikleri kendi szleriyle aktarilmistir.
Inkrcilarin buradaki inkrlari baska ayetlerde de dile getirilmistir:

82,83
Onlar: Biz, lp de bir toprak ve kemikler olunca mi, kesinlikle diriltilecegiz? Andolsun
ki biz ve atalarimiz bundan nce bununla korkutulmustuk. Bu, evvelkilerin masallarindan baska bir
sey degildir! dediler.
(Mminun/ 82, 83)


69. Ayet:

69
De ki: Yeryznde gezip dolayn da sulularn sonlarnn nasl
olduguna bir bakn!

Bu ayet de krce davranan kimselere bir uyari ve yol gsterme mahiyetindedir.
Onlara Atalarinizin kr krne inkrlarina baglanip kalacaginiza, ahireti inkr
edenlerin akibetlerini, lmden sonraki hayat geregini ve dolayisiyla bilerek yapip-
ettiklerinin sonunda hesaba ekileceklerini inkr edenlerin sonunu grn!
denilmistir.

70. Ayet:

70
Sen onlara karyi hzne de kapilma ve onlarin kurmakta olduklari
tuzaklardan dolayi da sikinti iinde olma!

Bu ayette, Suara/3te Onlar iman edenler olmuyorlar diye sen kendini helk
edeceksin! denilmek suretiyle teselli edilen peygamberimize, aleyhinde kurulan
tuzaklar sebebiyle sikilmamasi buyrulmaktadir. Bu ifadeden, 49. ayette Salih
peygamber iin kuruldugu bildirilen tuzagin benzerlerinin peygamberimiz iin de
kurulmakta oldugu anlasilmaktadir.
Peygamberimize zlmemesini telkin eden baska ayetler de vardir:

88,89
Sakin onlardan bazi kimselere verip de kendilerini onunla yararlandirdigimiz seylere; mal
ve servete heveslenip gzlerini dikme. Onlar hakkinda zlme de... Sen kanatlarini mminler iin
indir. Ve: Sphesiz ben, apaik bir uyaricinin ta kendisiyim de.
(Hicr/ 88, 89)

71. Ayet:

71
Ve onlar, Eger dogru kimseler iseniz, bu tehdit olarak sylenen
sz/azap ne zaman? diyorlar.

Inkrcilarin bu ayetteki szleri zimnen su anlama gelmektedir: Kendisiyle
korkuttugun felket baimiza ne zaman gelecek? Seni sadece reddetmekle kalmayip
1175
vazifene engel olmak zere elimizden gelen her eyi yaptigimiz hlde neden hala
cezalandirilmiyoruz?
Inkrcilarin bu alayli ifadeleri Kuranda harfi harfine birok kez (Ya Sin/48,
Yunus/48, Enbiya/38, Sebe/29, Mlk/25) yer almistir.

72. Ayet:

72
De ki: Belki de abuklaytrmakta oldugunuzun bir ksm size
yetiymiytir bile.

Bu ayet, Allahin vaat ettigi azabin ne zaman gelecegini soran inkrcilara,
Rabbimizin elisi araciligi ile verdigi cevaptir. Zira vaat edilenlerin bir kismi,
lmeden, hayatta iken vicdan azabi, bela, musibet, bir takim acabalar, keskeler
olarak insanin beynini kemirirken bir kismi da lm aninda yasanmaktadir:

Kiyamet 730:

2
Zaman zaman kfirler; Allah'in ilhligini ve rabligini bilerek reddetmis olan kisiler, Keske
Mslman olsaydik! temennisinde bulunacaklar.
(Hicr/ 2)

7-10
Iste, gz simsek gibi aktigi, ay tutuldugu ve gnes ve ay bir araya getirildigi zaman, iste o
gn insan, Kais nereye/kaacak yer neresi? der.
11
Kesinlikle onun dsndg gibi degil! Siginak diye bir sey yoktur.
12
O gn varip durmak
sadece Rabbinedir/ o gn varilip durulacak yer, sadece Rabbinin huzurudur.
13
O gn, o insan, nden yolladigi seyler ve geriye biraktigi seyler ile haberdar edilir.
14,15
Aslinda insan, tm mazeretlerini koysa da bile/tm perdelerini koysa da bile kendi aleyhine
iyi bir gzetmendir:
16
Onu abuklatirman iin dilini ona hareket ettirme!
17
Kukusuz yaptiklarinin-
yapmadiklarinin birletirilmesi ve toplanmasi yalnizca Bizim zerimizedir.
18
O hlde Biz yaptiklarini-
yapmadiklarini topladigimiz zaman sen onun toplanmasini izle!
19
Sonra, yaptiklarinin-
yapmadiklarinin beyani; kanitlariyla ortaya konmasi da sadece Bizim zerimizedir.
20,21
Kesinlikle sizin dsndgnz gibi degil! Isin aslinda siz, dnyayi seviyorsunuz ve hireti
birakiyorsunuz.
22
Yzler var ki, o gn apaydinliktir;
23
Rablerine nazar edicidirler; Rabblerinden nimet
beklemektedirler.
24
Ve yzler de var ki, o gn asiktirlar;
25
zannederler ki kendilerine Belkiran yapiliyor.
26-30
Kesinlikle onlarin dsndg gibi degil! Kprck kemiklerine dayandigi, are bulan
kimdir! denildigi ve can ekisen kisi bunun o ayrilik ani oldugunu anladigi ve bacak bacaga dolastigi
zaman; iste o gn srlp gtrlmek, sadece Rabbinedir.
(Kiyamet/ 5-30)

7375. Ayetler:


73
Ve hi yphesiz, senin Rabbin, insanlara kary byk armagan sahibidir,
velkin onlarn ogu sahip olduklarnn karylgn demiyorlar.
74
Ve yphesiz
ki, senin Rabbin, onlarn ggslerinin gizli tutmakta olduklarn ve aga
vurduklarn kesin olarak bilmektedir.
75
Ve gkte ve yerde gizli olan hibir yey yoktur ki, apak bir kitapta
olmasn.

Bu ayet grubunda Rabbimiz, inansin inanmasin, tm insanlara ltufkr
davrandigina dikkat ekmekte ve ogu insanin bu ltfa geregi gibi karsilik
vermedigini bildirmektedir. Rabbimiz, insanin bu konudaki duyarsizliginin Rabbini
1176
geregi gibi tanimamasindan kaynaklandigini ima edercesine kendini alm sifatiyla
tanitmakta ve nankrleri [kafirleri] uyarmaktadir. Bu uyariya gre, onlarin her
yaptiklari bilinmekte ve kaydi tutulmaktadir. Zamani gelince mahserde bu kayitlar
ortaya konulacak ve hesabi sorulacaktir.
75. ayette konu edilen kitap, levh-i mahfuz denilen Allahin bilgisidir:

70
Gkte ve yeryznde olan seyleri Allah'in kesinlikle bildigini bilmez misin? Sphesiz bu, bir
kitaptadir. Sphesiz bu, Allah'a ok kolaydir.
(Hacc/ 70)

7
Sen sesini ykseltirsen, Rahmn sphesiz gizliyi ve gizlinin gizlisini bilir.
(Ta Ha/ 7)

5
Haberiniz olsun! Sphesiz onlar, Eli'den/ vahiyden gizlenmek iin ggslerini drp
bkerler. Haberiniz olsun! Onlar rtlerine brnrlerken, gizledikleri seyleri, aiga vurduklari
seyleri Allah biliyor. Sphesiz Allah, ggslerdekileri en iyi bilendir.
(Hud/ 5)

76, 77. Ayetler:

76
Hi yphesiz ki, bu Kurn srlogullar'na, hakknda ayrlga
dytkleri yeylerin birogunu aktarp anlatmaktadr.
77
Ve hi yphesiz gerekten Kurn, kesinlikle mminler iin bir klavuz
ve bir rahmettir.

Bu ayetlerde surenin basindaki ana konuya dnlerek Kuranin iki zelligi
tekrar hatirlatilmistir:
Kuranin 76. ayette belirtilen birinci zelligi, Israilogullarinin hakkinda
ayriliga dstkleri seylerin aktarilmasi ve anlatilmasidir ki, bunlari iki temel baslik
altinda degerlendirmek mmkndr. Ayriliga dslen konulardan biri Kitap
hakkinda, digeri de Meryem suresinin 34. ayetinde 'Ite bu, hakk sze gre,
hakkinda ihtilf edip durduklari Meryem oglu Isadir ifadesiyle dogrusu bildirilmis
olan, Isa peygamber ve annesi hakkindadir:

KITAP HAKKINDAKI AYRILIK

15,16
Ey Kitap Ehli! Kesinlikle, Kitap'tan gizlemis oldugunuz seylerin ogunu aiga koyan, ogundan da
vazgeen Bizim Elimiz size geldi. Kesinlikle size, Allah'tan bir isik ve apaik bir Kitap geldi. Allah,
o Kitabla kendi rizasina uyanlari selmet yollarina kilavuzlar. Onlari Kendi bilgisi ile karanliklardan
aydinliga ikarir ve onlari dosdogru yola kilavuzlar.
( Maide/ 15)

19
Ey Kitap Ehli! Elilerin arasinin kesildigi bir sirada, Bize bir mjdeleyici ve uyarici gelmedi
demeyiniz diye, size tebyn yapan/ aika ortaya koyan Elimiz geldi. Iste kesinlikle mjdeleyici ve
uyarici size geldi. Allah, her seye en ok gc yetendir.
(Maide/ 19)

48
Sana da Tevrt'in bir blmnden kendisinin iinde konu edilenleri dogrulayan ve onlari
kollayip koruyan olarak hak ile Kitab'i/Kurn'i indirdik. yleyse onlarin aralarinda Allah'in indirdigi
1177
ile hkmet. Sana gelen haktan saparak onlarin arzu ve heveslerine uyma. Ve Biz, sizden hepiniz iin
bir yol haritasi/ toplu yasam ilkeleri ve yol belirledik. Ve eger Allah dileseydi sizi tek bir nderli
toplum yapardi, fakat size verdiklerinde sizi yipratmak/ denemek iin byle yapmadi. yleyse
iyiliklere yarisin. Hepinizin dns yalnizca Allah'adir. Sonra O, kendisi hakkinda anlasmazliga
dstgnz seyleri size haber verecektir.
(Maide/ 48)

Bu konu ile ilgili olarak Bakara/79, 85, 213, l-i Imran/79, Fatir/31 ayetlerine
de bakilabilir.

ISA PEYGAMBER VE ANNESI MERYEM HAKKINDAKI AYRILIK

Onlardan bir grup, "Isa, sadece normal bir insandir" derler.

Bir baka grup da yle demitir: "Baba, ogul ve Kutsal Ruh ayri ayri ekilden ibarettir.
Bunlarla Yce Allah kendisini insanlara tanitmitir."
Bunlarin inanlarina gre; Allah ekanim-i selaseden [ temel unsurdan] olumaktadir.
Bunlar; Baba, Ogul ve Kutsal Ruhtur. Ogul ise Isa'dir. Baba olan Yce Tanri, Kutsal Ruh kiliginda
yere inmi, Meryem'de bir insan eklinde brnm ve Meryem'den Yesri [Isa] eklinde dogmutur.
Bir baka grup ise yle demektedir: "Ogul, Baba gibi ezeli degildir. Yalniz O, varlik
leminden nce yaratilmitir. Bu nedenle O, Baba'dan daha geridedir. Ve O'na boyun eger. Bir
grup da Kutsal Ruh'un bir unsur olmasini reddetmitir.
M. 325 yilinda Iznikte toplanan Konsl ile 381de Istanbulda toplanan Konsl, Ogul ve
Kutsal Ruhun lht btnlk iinde Babaya eit oldugunu, Ogulun ezelden beri Babadan
kaynaklanarak olutugunu kararlatirmitir. Tulaytulada 589da yapilan Konslde ise Kutsal
Ruhun Oguldan da kaynaklanarak olutuguna karar verilmitir. Dogu ile Bati Kilisesi bu konularda
ayriliga dm ve bu ayriliklar hala devam etmektedir. ..
606


Kur'an-i Kerim, bu gruplarin hepsini, sorunlarini zecek apaik bir sze
agirmistir.

59
s, sadece Bizim kendisine nimet verdigimiz ve kendisini Isrlogullari'na rnek yaptigimiz
bir kuldur.
(Zhruf/ 59)

Hiristiyanlar, Isa'nin (as) asilmasi konusunda da buna benzer bir ayriliga
dsmslerdir. Onlardan bazilari syle demistir. "Isa Allah'in szdr. Onu Meryem'e
vermistir." Diger bir grup ise syle demistir: "Havarisi olan Simon ona benzetilmis
ve O'nun yerine cezalandirilmistir."

Kur'an-i Kerim ise bu konuda kesin haberi bildirmistir:

154-158
Ve sz vermeleri ile birlikte stlerini/ en degerlilerini/Ms'yi Tr'a ykselttik. Ve
onlara: O kapidan boyun egip teslimiyet gstererek girin dedik. Yine onlara: Tefekkr/kulluk
gnnde sinirlari asmayin dedik. Sonra da onlarin kendi szlerini bozmalari, Allah'in yetlerine
inanmamalari, peygamberleri haksiz yere ldrmeleri ve: Kalplerimiz rtldr/ snnetsizdir
demeleri aksine Allah, kfretmeleri; Kendisinin ilhligini ve rabligini bilerek reddetmeleri
nedeniyle kalplerine damga vurmutur. Onlarin azi diinda, inanmazlar ve Allah'in ilhligina ve
rabligine inanmamalari ve Meryem'in aleyhinde byk bhtanlar sylemeleri; Biz, Allah'in
Rasl Meryem oglu Mesih s'yi gerekten ldrdk demeleri nedeniyle onlardan saglam bir sz
aldik. Oysa O'nu ldrmediler ve O'nu asmadilar. Ama onlar iin, s, benzetildi. Gerekten O'nun
hakkinda anlasmazliga dsenler, kesin bir yetersiz bilgi iindedirler. Onlarin zanna uymaktan baska
buna iliskin hibir bilgileri yoktur. Onu kesin olarak ldrmediler. Aksine Allah O'nu, Kendine

606
(Seyyid Kutub; Fi Zilalil Kuran)

1178
ykseltti/ derecesini artirdi. Ve Allah, en stn, en gl, en serefli, maglp edilmesi mmkn
olmayan/mutlak galip olandir, en iyi yasa koyan, bozulmayi iyi engelleyen/saglam yapandir.
(Nisa/ 154-158)


55-57
Hani Allah: Ey s! Sphesiz ki Ben seni gemiste yaptiklarini ve yapman gerekirken
yapmadiklarini bir bir hatirlattiriciyim/ldrcym, seni Kendime ykselticiyim ve seni
kfirlerden; Benim ilhligimi ve rabligimi bilerek reddedenkimselerden temizleyiciyim. Ve de sana
uyan kimseleri, kiymete kadar kfirlerin; Benim ilhligimi, rabligimi bilerek reddeden o kisilerin
stnde tutucuyum. Sonra dnsnz yalnizca Bana'dir. Sonra da ayriliga dstgnz seylerde
aranizda hkmedecegim. Kfirlere; Benim ilhligimi ve rabligimi bilerek reddeden su kimselere
gelince de, onlara dnyada ve hirette siddetli bir azapla azap edecegim. Onlar iin yardimcilardan
bir sey de olmayacaktir. Iman eden ve dzeltmeye ynelik isler yapan kimselere gelince de, Allah,
onlarin dllerini tastamam deyecektir. Ve Allah, sirk kosarak yanlis; kendi zararlarina is yapanlari
sevmez demisti.
(l-i Imran/ 55-57)

Kuran, Meryem oglu Isaya iliskin efsanev kabulleri dzelttigi gibi, Yahudi
kltrnn ve mitolojisinin Allah tarafindan gnderilmis olan Tevrata ilve ettigi
pislikleri de temizlemistir.

45
Ve Biz, Tevrt'ta onlara, zata zat, gze gz, buruna burun, kulaga kulak, dise dis yazdik.
Yaralara kisas vardir. Bununla beraber kim kisas hakkini bagislarsa, bu kendisi iin kefaret olur. Ve
kim Allah'in indirdigiyle hkmetmezse, iste onlar yanlis; kendi zararlarina is yapanlarin ta
kendileridir.
(Maide/ 45)


Yukaridakilere benzer sekilde, Yce Allah insanlarin vahiy, nbvvet ve din
alanlarinda uydurdugu pek ok konuyu Kuranda dzeltmis, buna bagli olarak bir
kisim peygamberlerini de zerlerine alinmaya alisilan karalardan arindirmistir.
Pek tabidir ki, burada konu edilen ayriliklar ve sapmalar, Kuranin indigi
dnemdeki ayriliklar ve sapmalardir. Bugnk ehlikitabin o dnemden farkli olarak
birok yeni mezhep ve mesrebe daha blndg bilinen bir gerektir. Dolayisiyla
bugn Kurana hizmet etmek isteyenlerin, onlara Kurani [Islmi] tanitmak iin,
bu mezhepler ve mesrepler bazinda alisma yapmalari gerekmektedir.
Kuranin indigi dnemden itibaren insanlar, nceki toplumlara verilmis
kitaplara hkim olan ve bu kitaplar zerinde ayriliga dslms konularda, bu
ayriliklari sona erdirici hkmler getiren Kurana karsi hep mcadele iinde
olmuslar ve onu tartismislardir. Hlbuki Kuran, tartisilan btn bu konularda kesin
hkm belirleyen kitabin kendisidir.
Kuranin konumuz olan 77. ayette belirtilen ikinci zelligi ise mminler iin
bir kilavuz ve rahmet olusudur. Gerekten de Arabistan lnn bir ksesinde
yasayan basibozuk, yagmaci insanlar, Kurana inanip ona sarilmalari sayesinde,
toplum hayatinda kisa sayilabilecek bir sre iinde, btn dnyaya yol gsterici
rehberler, insanlik medeniyetinin mimarlari, dnyanin byk bir kisminin hkimleri
ve zetle tm dnyanin gipta ettigi insanlar olup ikmislardir.

7881. Ayetler:

1179
78
Sphesiz ki senin Rabbin, onlarn arasnda Kendi hkmn
gerekleytirir. Ve Allah, en stn, en gl, en yerefli, maglp edilmesi
mmkn olmayan/mutlak galip olandr, ok iyi bilendir.
79
yleyse sen, Allah'a iyin sonucunu havale et, yphesiz ki sen apak olan
hak zerindesin.
80
Sphesiz ki sen, llere dinletemezsin ve arkasn dnp katklar
zaman sagrlara da agry iyittiremezsin.
81
Sen krleri dytkleri sapklktan ekip dogru yolu gsterici de degilsin;
sen ancak, yetlerimize iman edenlere ki onlar teslim olanlardir
dinletebilirsin.

Bu ayet grubunda peygamberimize dnlerek ona grevleri hatirlatilmakta ve
haklarinda Allahin hkm gereklesecek olan inkrcilardan kendisinin sorumlu
olmadigi bildirilmektedir.
Hatirlanacagi zere, Neml suresi Ta, Sin. Bunlar, salti ikame eden, zekti
veren ve ahirete de kesin olarak inanan kiilerin ta kendileri olan mminler iin
hidayet rehberi ve mjdeci olmak zere Kuranin ve apaik / aiklayici bir kitabin
ayetleridir ifadeleriyle baslamisti. Simdi ayni konuya dnlerek yleyse sen,
Allaha tevekkl et; Sphesiz ki sen apaik olan hak zerindesin. Sphesiz ki sen,
llere dinletemezsin ve arkasini dnp katiklari zaman sagirlara da agrivi
iittiremezsin. Sen krleri dtkleri sapikliktan ekip hidayete erdirici de degilsin;
sen ancak, ayetlerimize iman edenlere -ki onlar teslim olanlardir- dinletebilirsin
denilmek suretiyle konu pekistirilmektedir.
Yani peygamberimize zimnen syle denilmektedir: Onlari zorla dogru yola
getirmek ve bu yolda yrmelerini saglamak senin isin degildir. Sen onlara sadece
teblig edebilir ve bu yolun dogru, kendilerinin takip etmekte olduklari yolun ise
yanlis oldugunu rneklerle anlatabilirsin. Ama gzlerini kapamis ve kesinlikle hibir
sey grme arzusunda olmayan birine sen nasil dogru yolu gsterebilirsin?
80. ayette geen ller ifadesiyle gerek ller degil, vicdanlari dumura
ugramis ve inatiliklari, dik kafaliliklari, geleneklerine kr krne bagliliklari
kendilerini Hakk ile btili birbirinden ayirma duygusundan mahrum birakmis
kimseler kast dilmistir. Sagirlar ifadesiyle kast edilenler de sylenenlere
kulaklarini tikayanlar degil, ayni zamanda, davetini duyariz korkusuyla arkalarini
dnp bulunduklari yerden uzaklasanlardir. Sz edilen krler ve sagirlar
sadece peygamberimiz dneminde degil, ayetlerde belirtilen genel karakterleriyle
her devirde mevcut olan vahye karsi duyarsiz kimselerdir.

82. Ayet:

82
Ve Sz zerlerine vaki oldugu/gerekleytigi zaman onlar iin, insanlarn
yetlerimize gerektigi gibi inanmadklarn onlara syleyen/anlatan,
topraktan/maddeden yaplmy hareket eden, konuyan bir varlk kardk.

Bu ayette geen ` - -'- dbbetn min el arz ifadesi arpitilmis ve ortaya
birok hurafe inan ikarilmis oldugu iin, konunun daha iyi anlasilmasina yardim
edecegi dsncesiyle, bu konudaki zel alismamizi aynen naklediyoruz:


DBBETN MINEL-ARZ

1180
Kuranda yer alan bu ifade, izlenme oranlarini arttirma pesinde olan grsel
medya tarafindan ele alinarak zaman zaman gndeme getirilmektedir. Bu konu
hakkinda bilir bilmez birok kisi ahkm yrtms, ancak grlmstr ki, tasidiklari
unvan itibariyle bilgi sahibi olmasi gereken bu kisiler ilgili ayet zerinde herhangi
bir alisma ve arastirma yapmadan konuya yaklasmislar, sadece gelenekiligin ve
kulaktan dolma, mesnetsiz bilgilerin zerlerinde biraktigi saglamasiz bilgi ve
anlayislarini ortaya koymuslardir. Baska bir ifade ile; bu ise karisan kisilerin, bu
konu hakkinda yzeysel bilgi sahibi olduklari ve ayetlerdeki gerekleri fark
edemedikleri kendi szleriyle aiga ikmistir. Bu durumda, konunun dogru bir
sekilde ortaya konmasi ve hurafelerden temizlenmesi hususunda, bilgi sahibi her
Mslman gibi bu fakire de ise karismak grevi dsmstr.
Konunun aikliga kavusturulmasi iin harcayacagimiz abada Yce Allahtan,
yardim ve tevfikini esirgememek suretiyle bizi desteklemesini diliyor ve Rabbimizin
bize nasip ettigi bilgileri herkesle paylasiyoruz.

-'- DABBEH NEDIR?

1- Szck Anlami:

-'- Dabbeh szcg, -- debb mastarindan tremis ism-i fail kalibinda bir
szcktr. Kk szck olan debb; hafif yrme, debelenme anlamindadir.
607

Bu szck genellikle vcuttaki bir rgn bymesi, alkol veya
uyusturucunun bedene yayilmasi, manyetik yayilma, isinim [radyasyon; bir
kaynaktan evreye paracik akisi ya da dalga biiminde enerji salinimi] gibi gzle
takibi zor veya imknsiz olan hareketler ile haserelerin, bceklerin hareketleri iin
kullanilir.
Debb kknden tremis olan dabbeh szcg de hafif hafif yryen,
kipirdayan [debelenen], gzle takip edilemeyecek kadar yavas hareket eden veya
hareketi gzle izlenemeyen sey anlamina gelmektedir.

2- Kuranda Dabbeh:

Bu szck Kuranda (Enm/ 38, Hud/ 6, 56, Nahl/ 49, 61, Nur/45, Ankebut/
60, Lokman/ 10, Fatir/ 45, Sra/ 29, Casiye/ 4 ve Enfal/ 22: ) tekil ve ogul olarak
birok kez yer almistir:



Grldg gibi, bu ayetlerin hepsinde de dabbeh szcg irili ufakli tm
canli yaratiklar iin kullanilmistir.

14
Ne zaman ki Biz o'nun lmn gereklestirdik; o'nun lmne, onlara degnegini yiyen
yeryz canlisindan baska hibir sey dellet etmedi. Onun ldgn anlamalarina, onlara sadece
degnegini yiyen yer canlisi/kurt sebep oldu. Ne zaman ki yz st yere dst, ortaya ikti ki: O
yabancilar Sleymn'in bilmedikleri lmn bilmis olsalardi, o alaltici azap; hasret, gurbet esaret,
agir isler, zincire vurulmusluk iinde kalmazlardi.
(Sebe/ 14)


607
(Lisanl-Arab, c.3, s. 281-284,dbb mad., el Isfehani; el Mfredat, dbb mad.)
1181
Bu ayette ise dabbeh szcg, digerlerinden farkli olarak ` -'-
dabbetl-arz tamlamasi hlinde gemektedir. Bu, farkli bir kullanim olup yer
canlisi anlamina gelmektedir. Dolayisiyla bu ayetin de dabbeh szcgnn farkli
bir tamlama iinde kullanildigi Neml/82. ayeti gibi, bagimsiz olarak ele alinmasi ve
incelenip aiklanmasi gerekir.

3- Hadislerde Dabbeh:

Basta Buhar olmak zere, sahih [saglam] kabul edilen hadis kitabi
musanniflerinin birogu dabbeh rivayetlerine itibar etmemistir. Bunlar iinden
Tirmizi ise, kitabinin Tefsir blmnde dabbeh hakkinda Ebu Hreyreden su
rivayeti nakletmistir:

Ebu Hreyreden nakledildi ki: O yle dedi: Dabbeh, beraberinde Musanin asasi ve
Sleymanin mhr oldugu halde ikar. Asa ile mminlerin yzn cilalar, mhr ile de kfirlerin
burnuna basar. yle ki, sofra ehli toplaninca biri digerine Ey mmin! der, digeri de Ey kfir!
der.
Imam Tirmizi bu rivayeti Neml suresinin 82. ayetinin tefsiri ile ilgili olarak
aiklamaya alissa da, ayet incelendiginde bu rivayetin ayetle uzaktan yakindan bir
mnasebetinin olmadigi grlmektedir. Diger taraftan bu rivayet, Imam Ahmed,
Tayalis, Nim Ibn Hammad, Abd Ibn Hmid, Hasen, Ibn Mce, Ibn Cerir, Ibn
Mnzir, Ibn Ebi Hatim, Ibn Mevdye ve Beyhak tarafindan hep kiyamet almetleri
bahsinde konu edilmistir.
Ibni Ceririn Huzeyfe Ibn Esidden yaptigi rivayette ise sz konusu dabbehin
kere ikacagi, ikacagi yerler, ne zamanlar ikacagi gibi kesin delilsiz, mesnetsiz
aiklamalar da bulunmaktadir.
Bu konudaki bir diger rivayet de sudur:

'Ibn- Amr Ibn-l-As anlatiyor: Raslllah buyurdular ki: iki itibariyle, kiyamet
almetlerinden ilki gnein battigi yerden dogmasi, kuluk vakti insanlara dabbehin ikmasidir.
Bunlardan hangisi nce ikarsa, digeri de onun hemen peindedir.
608


Grldg gibi, bu rivayet de kiyamet almetlerini konu almaktadir ve
Neml/82. ayeti ile hibir alkasi yoktur.
Birok hadisinin itibar etmedigi bu rivayetler, cahil zmrelerce allanip
pullanip esitli sekillere sokulmustur. Allama pullama islemlerinin ilki, rivayetlerin
asillarinda olmamasina ragmen dabbeh szcgnn hep el-arz eklenerek
dabbet-l-arz seklinde tercme edilmis olmasidir. Daha sonraki allayip
pullamalarin tm de bu uydurulmus dabbet-l-arz ifadesi zerinden yapilmistir.
Dolayisiyla bu aiklamalarin tamami mesnetsizdir ve yapanlarin kisisel anlayisini
yansitmaktadir; din degeri yoktur, olamaz.

DABBEH KIYAMET ALMETLERINDEN MIDIR?

Bu szck tamamen kiyamet almetlerinden biri olarak bahse konu edilmis ve
hakkinda uydurulan asilsiz aiklamalar hep bu ynde olmustur. Bu sebeple szck
bu anlam ekseninde kabul edilmistir.
Aslinda Neml/82 ayetinin yanlis anlasilmasinda dabbeh szcgnn yanlis
anlamda kabul kadar, yabanci kltrlerin de payi vardir. Mesel Yuhanna Incilinin

608
Mslim, Fitneler, 118; Ebu Davud, Melahim, 12)

1182
Vahiy blmnn 18. kismi ve devami byle bir yaratiktan [yerden ikan
canavardan] bahsetmektedir. Diger taraftan Yahudilikte de buna benzer bir inan
mevcuttur. Nitekim yukarida rneklerini verdigimiz trdeki rivayetleri Mslmanlar
arasina sokanlar, Ebu Hreyre ve Vehb b. Mnebbih gibi Israiliyat etkisinde kalan
kimselerdir.
Sebebi ne olursa olsun, sonu olarak dabbeh szcg gerek anlami disinda
zorlama ve uydurma anlamlar kazanmis, hatta kisilestirilmistir.

Ancak asil konumuz Neml/82 ayetidir.

82
Ve Sz zerlerine vaki oldugu/gereklestigi zaman onlar iin, insanlarin yetlerimize
gerektigi gibi inanmadiklarini onlara syleyen/anlatan, topraktan/maddeden yapilmis hareket eden,
konusan bir varlik ikardik.
(Neml/ 82)

Dikkat edilirse, bu ayet bagimsiz bir cmle olmayip bir paragrafin
cmlelerinden birisidir. Yani ayetteki konunun bu ayetten evvel ve sonra baska
cmleleri de vardir. Bu ayet, konuyla ilgili diger ayetler dikkate alinmadan tek
basina degerlendirmeye alinirsa, ne zamirler mercilerine gnderilebilir, ne de ayetin
ilk szcg olan , vav-i atife [ve baglaci] ilgili yere baglanabilir. Bize gre,
simdiye kadar yapilmis olan hatalar hep bu yzden meydana gelmistir. Dolayisiyla
bu ayetin ve iinde geen - -'- ` dabbetn-minel-arz ifadesinin iyi
anlasilabilmesi iin, ayetin iinde bulundugu paragrafin tmnn [Neml/6785.
ayetler] ele alinmasi gerekir.

Bu paragrafta Yce Allah bizleri uyarmak iin mahser ile ilgili ayrintilar
bildirmekte ve konumuz olan ayet de bu uyari pasajinin bir cmlesini teskil
etmektedir. Ancak ayetin ve konunun anlasilabilmesi iin nceden grenilmesi lzim
gelen bir ifade vardir ki, o da Sz ifadesidir. Bu ifade Kuranin baska ayetlerinde
de gemektedir:

7
Andolsun, onlarin ogu zerine Sz hak olmustur. Artik onlar inanmazlar.
(Ya Sin/ 7)

69,70
Ve Biz o'na siir gretmedik. Bu o'nun iin yarasmaz da. O, sadece diri olanlari uyarmak ve
kfirler; Allah'in ilhligini ve rabligini bilerek reddedenkimselerin zerine Sz'n hak olmasi iin
bir gt ve apaik bir Kurn'dir.
(Ya Sin/ 70)

Neml suresinin 82. ve 85. ayetlerinde gereklemi olan Sz olarak
vurgulanan Szn ne oldugunu ise yine Kuran aiklamistir:

13
Ve eger Biz, dileseydik her kisiye dogru yolu verirdik. Velkin Benden: Btn bilinen,
bilinmeyen, gemisten, gelecekten herkesten cehennemi elbette tamamen dolduracagim sz hak
olmustur.
(Secde/ 13)

118,119
Eger Rabbin dileseydi, insanlari elbette tek bir nderli topluluk yapardi. Oysa Rabbinin
rahmet ettigi kisiler hari onlar anlasmazligi srdrmektedirler. Onlari iste bunun iin olusturdu. Ve
Rabbinin, Andolsun, cehennemi bildiginiz-bilmediginiz, tanidiginiz-tanimadiginiz insanlardan;
onlarin tmnden dolduracagim Sz' tamamlanmistir.
(Hud/ 118119)

1183
Ayetlerden aika grlyor ki, Yce Allah bir karar vermis, bir takdirde
bulunmustur. Buna gre Rabbimiz kfirleri cezalandiracak, cehennemi ins ve
cinnden [herkesten] dolduracaktir. Bunun iin de insanlari maherde toplayip
onlardan hesap soracaktir. Iste ayette konu edilen Sz budur, yoksa birok
mealdeki gibi kiyamet degildir.

NEML/82 AYETININ TAHLILI

Ayet , ve baglaciyla baslamaktadir. Bu, yukarida vurguladigimiz gibi, ayetin
bir baslangi kelmi olmayip islenmekte olan bir konunun devami oldugunu
gsterir. Mevcut tefsir ve meallerde bu hususun maalesef dikkate alinmadigi
grlmektedir.
Ayetteki vakaa szcg gemis zaman [mazi] kipinde bir fiildir. Demek
ki, kiyamet kopmus, yeryz yok olmustur. Zaman hasr zamani, gn hesap verme
gndr. Sulular, cehennemi doldurmak zere hesaba ekilmektedir. Ayetteki
ifadelerin kiyametle veya kiyametin yaklastigi bir zaman dilimiyle hi mi hi alkasi
yoktur. Mevcut meal ve tefsirlerin vakaa fiiliyle kurulan bu cmleyi gelecek
zaman [istikbal] anlamiyla evirmis olanlari kesinlikle yanlistir. Zaten dabbehi
kiyamet almetlerinden sayan kabul de bu yanlistan kaynaklanmaktadir.
Kuranda dabbehin kiyamet almeti olduguna dair hibir veri olmadigi gibi,
dabbehi kiyamet almeti olarak gsteren ilm nitelikten yoksun eserler de bu
asilsiz iddialarina sahih snnet denilen rivayetlerden tek bir destek bile
bulamamislardir. Bu nedenle bu tr iddialarin hepsi de mesnetsizdir. Kiyametin
kopmasi srecindeki olaylar, yani kiyamet almetleri, Kuranin Kamer, Kiyamet,
Tekvir, Infitar, Insikak, Gasiye ve Kaariah surelerinde bizzat Allah tarafindan
aiklanmistir.
Neml suresinin 6785. ayetlerinden olusan paragrafta ise mahserdeki hesap
sorma ve hesap vermeden bahsedilmektedir. Bu ayetlerde uygulanan anlatim
teknigi sudur: Mahser anindaki olaylardan bir safha, insanlarca iyi anlasilsin diye
sanki bir tiyatro sahnesi gibi gzler nne serilmistir. Bilindigi gibi, bir konuyu
temsil bir anlatimla iyice anlasilir hale getirmek Kuranda sik basvurulan bir
metottur. Yce Allah, bizleri inzar etmek [uyarmak] iin mahser sahnelerini
oyunculariyla, dekorlariyla, aksesuarlariyla ve replikleriyle Kuranin birok yerinde
tekrarlamistir. Iste iki rnek:

19
Ve Allah'in dsmanlarinin bir araya getirilip toplandiklari gn, artik onlar, atese dagitilirlar.
20
Sonunda oraya geldiklerinde, onlarin isitme, grme duyulari ve derileri yaptiklari seyler ile
ilgili kendi aleyhlerinde shitlik ederler.
21-23
Ve onlar kendi derilerine, Niye aleyhimize shitlik ettiniz? dediler. Onlar dediler ki.
Her seyi konusturan Allah, bizi konusturdu ve sizi ilk defa O olusturdu ve O'na
dndrlmektesiniz. Siz, isitme, grme duyulariniz ve derileriniz aleyhinize shitlik eder diye
gizlenmiyordunuz. Velkin yapmakta olduklarinizdan birogunu Allah'in bilmeyecegine inandiniz.
Iste sizin bu inanciniz; Rabbiniz hakkinda beslediginiz inanciniz, sizi bir yikima ugratti, bylelikle
zarara, kayba ugrayip aci ekenlerden oldunuz.
24
Simdi eger onlar direterek ortak kosma inancini, yalanlamayi srdrrlerse, artik onlar iin
konaklama yeri atestir. Ve eger zr bildirmeye alissalar, onlar, zr kabul edilecek kimseler
degildirler.
25
Ve Biz onlara birtakim yasdaslarini/Iblislerini kabuk gibi zerlerine kaplattik, onlar da,
nlerinde ve arkalarinda [tm evrelerinde] olanlari kendilerine ssl gsterdiler. Gelmis gemis
herkesten, kendilerinden nce gelip-gemis mmetlerde yrrlkte olan Sz onlarin zerine hak
oldu. Sphesiz onlar, zarara/kayba ugrayip aci eken kimseler idiler.
(Fussilet/ 1925)

1184
60-62
Ben; Ey demogullari! Seytana kulluk etmeyin, kesinlikle o size apaik bir dsmandir ve
Bana kulluk edin, iste bu dosdogru yoldur ve andolsun ki seytan sizden birok kusaklari saptirdi
diye size ahit vermedim mi? Hl aklini kullananlar degil miydiniz?
63
Iste bu, sizin vaat olunmus
oldugunuz cehennemdir.
64
Bilerek reddettiginiz/ inanmadiginiz seyler nedeniyle hadi bugn yaslanin ona!
65
Bugn Biz,
onlarin agizlarinin zerine mhr vururuz; Bize elleri konusur, ayaklari da kazandiklari seylere
shitlik eder.
(Ya Sin/ 6065)


Q- ' ,7 MINEL-ARZ [YERYZNDEN] IFADESI

Ayetteki bu ifadede geen - min edati [harf-i cerri] iin gelenekiler
ikardik fiilini mteallek olarak kabul etmisler ve ifadeyi Yeryznden bir
dabbeh ikardik seklinde anlamislardir. Bize gre, ayeti anlamaya engel olan
yanlislardan biri de budur. nk mahser gnnde bildigimiz bu yeryz
olmayacaktir ki ondan dabbeh denilen sey ikarilsin. Arapa dilbilgisi kurallari
geregi, her harf-i cerre mutlaka bir mteallek gerektigine gre, bizim dsncemiz,
ifadedeki min harf-i cerrine mteallek olarak --' kineten veya ',--
mamuleten mana fiillerinden birininin takdir edilmesi gerektigi ynndedir. Bu
durumda ifadenin anlami yeryznden yapilmi bir dabbeh seklinde olur. Yani
dabbeh denen varlik Arz [Yeryz] maddelerinden yapilmistir; canli degildir.
Bazilarinin ileri srdg gibi melek cinsinden de degildir.


'Insanlarin Allahin ayetlerine gerektigi gibi inanmadiklarini konuur

Dikkat edilecek olursa, dabbeh insanlar ile degil, insanlara konusacaktir.
Bunun anlami, sz konusu konusmanin insanlarla yapilacak karsilikli bir konusma
olarak degil, dabbeh tarafindan tek tarafli olarak yapilacak bir konusma seklinde
gereklesecegidir. Konusmanin ierigi sadece insanlara Allahin ayetlerine gerektigi
gibi inanmadiklarinin duyurulmasindan ibarettir.
Dabbeh olarak isimlendirilen bu konusmacinin ne olduguna gelince: Gerek
szcgn hareketliligi ieren kk anlami, gerekse sz konusu varligin yeryz
kkenli olusu gibi nedenler zihne bazi ihtimalleri agristirmaktadir. Cansiz
maddelerden yapilmis, hareket eden, konusan bir sey? Sanki bir teyp, televizyon,
video, bilgisayar, robot ya da gnmzden kiyamete kadar olan zamanda
gelistirilecek baska bir cihaz?
Tefsirciler arasinda dabbeh zerinde en fazla duran ve meseleyi nemseyen
kisi Ibn-i Kesirdir. Ne var ki, o da dabbeh szcgn kiyamet almetleri
sadedinde aiklamis ve bu konudaki mesnetsiz sylentilere genis yer vermistir.
Neticede o da sylenti niteligindeki bu rivayetleri asamamis, konunun sonunu da
Btn bunlar tartisma gtrr diye bitirmistir.
Ibn-i-Abbas ise ayette geen +-

'- tkellimhm [onlara konusur; anlatir]


ifadesini iyi anlayamadigindan olsa gerek, isin iinden ikamamis ve ifadeyi +-

' -
tekellimhm [onlari yaralar] seklinde okumustur. Ibn-i-Abbasin sz konusu
ifadeyi bu sekilde okumasi, muhtemeldir ki, yasadigi agda cansiz maddelerden
yapilmis bir aletin, bir makinenin konusmasinin, hareket etmesinin hayal bile
edilememesinden kaynaklanmaktadir.
Bugnk bilgimizle yukarida saydigimiz duyuru cihazlari da mutlaka ilerideki
aglarda ilkel olarak nitelenecek, dabbeh szcg o agda yine cansiz
1185
maddelerden yapilmis ve insanlara duyuru yapan, o gnn modern aralari olarak
ifade edilecektir.

Sonu olarak sunu syleyebiliriz:
Dabbeh, mahserde ortaya ikarilacak yeryz maddelerinden mamul bir
esit yayin araci olup kendisine yklenmis olan insanlarin Allahin ayetlerine
gerektigi gibi inanmadiklari duyurusunu anons edecektir. Bu anons, Rasllllahin
mmetinden sikyetinin bir baska ifadesidir:

30
Eli de: Ey Rabbim! Hi sphesiz benim toplumum su Kurn'i mehcur/
terk edilmis bir sey edindiler dedi. (Furkn/30)

83, 84. Ayetler:

83
Ve her nderli topluluktan yetlerimizi/almetlerimizi/gstergelerimizi
yalan sayanlardan bir grup topladgmz gn, artk onlar tutuklanp
dagtlrlar.
84
Ve geldikleri zaman, Allah der ki: Siz Benim yetlerimi/ almetlerimi/
gstergelerimi, bilgi bakmndan onu kavramadgnz hlde yalanladnz m?
Ya da ne yapyordunuz?

Bu ayetlerde mahsere ait sahneler yer almakta ve duyarsizlari uyarmak iin
kendilerine sayisizca bilgi ve kanit gsterilmis olan inkrcilarin akilsizlik ederek,
temelsizce, herhangi bir bilgi ve kanita dayanmadan, ayetleri yalanlamalarinin
yzlerine vurulacagi bildirilmektedir. Ayni zamanda ahireti de inkr etmis olan
inkrcilar bu akilsizliklarini ahiret gereklestiginde artik kendileri de anlamis
olacaklardir. 82. ayette bildirildigi gibi, bu inkrcilarin Allahin ayetlerine gerektigi
gibi inanmadiklari Dabbeh araciligiyla mahser halkina iln edilecek olmasi,
onlarin bir de rezillik azabi tadacaklarini gstermektedir.

22,23
Toplayin o sirk kosarak yanlis; kendi zararlarina is yapanlari, eslerini ve Allah'in
astlarindan tapmis olduklari seyleri. Sonra da onlari cehennemin yoluna kilavuzlayin.
( Saffat/ 22, 23)


85. Ayet:

85
Ve yirk koyarak, inanmayarak yanly yapmalarna karylk, Sz kendi
aleyhlerine gerekleymiy bulunmaktadr, artk onlar konuymazlar.

Artik olan olmus, Sz onlarin aleyhine gereklesmistir. Dabbetn minel-
arz ifadesiyle ilgili aiklamamizda ve Kaf suresinin 29. ayetinin tahlilinde de
belirttigimiz gibi, ayette geen Sz, Rabbimizin insanlarla ilgili olan bir ilke
kararidir ve Onun kesinlikle cehennemi dolduracagi anlamina gelmektedir.

35
Bu, onlarin konusmayacaklari gndr.
36
Kendilerine izin de verilmez ki, zr dilesinler.
37
O
gn, yalanlayanlarin vay hline!
(Mrselat/ 3537)

86. Ayet:

1186

86
Onlar grmediler mi ki, dinlensinler diye geceyi yarattk, gndz de
grdrc, aydnlk yarattk. Sphesiz ki bunda iman eden bir toplum iin
kesinlikle almetler/gstergeler vardr.

Bu ayette Yce Rabbimiz, insanlarin sadece her gn yasamakta olduklari gece
ve gndz incelemeleri hlinde bile bu dzende birok ayet bulacaklarini bildirerek
uyarida bulunmaktadir.
Gerekten de gece ve gndzn bu dzeni yeryzndeki o kadar ok seyle
iliskilidir ki, bu dzen ile yeryzndeki yasamlar arasinda var olan uyumu tesadf
olarak aiklamak mmkn degildir. nk bu uyumu saglayacak dzen mutlaka bir
tasarimi gerektirmektedir. Bu tasarim ise yle muhtesem bir tasarimdir ki,
hesaplamalardaki herhangi bir degisme, mesel gece ve gndzn srelerinin
simdikinden birka kat daha uzun olmasi veya yeryznn bir kisminda devamli
gndz diger kisminda gece olmasi, su anda yeryzndeki yasamin tmyle
degismesi anlamina gelmektedir. Baska bir ifade ile, Gnes isinlarinin ok uzun
sreli veya srekli olmasi sebebiyle her seyin kavruldugu bir gndz veya Gnes
isinlarinin hi olmamasi sebebiyle her seyin dondugu bir gece, su andaki yasamin
tamamen bitmesi demektir.
Inkrcilar ise bir krn bile grmezden gelemeyecegi bu ayetleri grmezler ve
btn ihtiyalarini Gnes ile yeryz arasinda ancak hkim bir varlik tarafindan
plnlanabilecek bu sistem sayesinde karsiladiklarini hi dsnmezler.
Gece ile gndzn mucizev niteligine Kuranda birok kez deginilmis ve
konu hakkinda baska detaylar da verilmistir:

45,46
Rabbinin o glgeyi nasil uzatmis olduguna bakmadin mi? Dileseydi onu elbet hareketsiz de
yapardi. Sonra Biz gnesi, ona delil yaptik. Sonra da onu kolay bir ekisle Kendimize dogru ektik.
47
Ve O, sizin iin geceyi elbise, uykuyu da rahatlik yapandir. Ve O, gndz yayilis yapandir.
(Furkan/ 4547)

87, 88. Ayetler:

87
Ve Sr'a flendigi gn, artk Allah'n diledikleri hari olmak zere
gklerde ve yerde kimler varsa hepsi dehyete kaplrlar. Ve hepsi degerlerini
yitirmiy olarak O'na gelirler.
88
Ve sen daglar grrsn; sen onlar donuk, durgun sanrsn. Oysa onlar
her yeyi sapasaglam yapan Allah'n yapm olarak bulutun yrmesi gibi
yrmektedirler. Sphesiz ki O, yaptklarnza tamamyla haberdardr:

Bu iki ayette inkrcilar, yalanlayicilar ahirete ait rktc sahnelerle
uyarilmaktadir. Daha sonra da Saate [kiyametin kopus anina] ait sahneler
getirilmekte ve evrenin mevcut dzeninin mutlaka bozulacagi, herkesin hor ve hakir
olarak Allahin huzuruna varacagi; akil verilmis, birok nimetlerle donatilmis,
peygamberler gnderilmis ve kitap verilmis olanlarin davranislarinin grmezlikten
gelinemeyecegi bildirilmektedir.
Surun flenmesi olayi ile ilgili olarak Kaf suresinin 20. ayetinin tahlilindeki
aiklamalarimiza ve ayrica su ayetlere bakilabilir: Ta Ha/102, Kehf/99, Nebe/18,
Hakkah/13, Zmer/68, Ya Sin/51.
Konumuz olan ayetteki fleme, insanlarin dehsete kapilacaklari birinci
flemedir. Bundan sonraki flemede her sey yikilacak ve btn canlilar lecektir.
1187
Son fleme ise lemlerin Rabbine kalkis frmesi olup bu fleme ile dirilis
gereklesecek ve btn yaratiklar kabirlerinden ikacaklardir.

50-52
De ki: Ister tas olun, ister demir. Veyahut gnlnzde byyen baska bir yaratik olun.
Sonra onlar; Bizi kim geri dndrecek? diyecekler. De ki: Sizi ilk defa yoktan yaratmis olan.
Bunun zerine sana baslarini sallayacaklar ve Ne zamandir bu? diyecekler. De ki: ok yakin
olmasi umulur! Sizi agiracagi/diriltileceginiz gn, O'nu verek O'nun agrisina uyacaksiniz ve
sadece pek az kaldiginizi zannedeceksiniz.
(Isra/ 5052)

25
Ggn ve yeryznn Kendi emriyle durmasi yine O'nun almetlerinden/
gstergelerindendir. Sonra sizi yeryznden bir tek agirisla agirdigi zaman bir de bakarsiniz ki siz
ikariliyorsunuz.
(Rum/ 25)

42
Sen onlari hemen birak da, vaat edilen gnlerine kavusuncaya dek bosa ugrassinlar ve
oynayadursunlar.
43
O gn onlar, kabirlerinden firlaya firlaya ikarlar. Sanki dikili bir seye kosuyorlar gibi.
44
Gzleri horluktan asagi dsms ve kendileri asagiliga brnms bir hlde. Iste bu, onlarin
tehdit edilegeldikleri gndr!
(Mearic/ 4244)


Kiyamet aninda daglarin durumlari ile ilgili olarak da birok yerde bilgi
verilmistir:

9,10
O gn gk, sarsildika sarsilir, daglar da yrdke yrr.
(Tur/ 9, 10)

105-107
Sana daglardan soruyorlar, de ki: Rabbim onlari savurduka savuracaktir. Bylece onlari
dmdz bos bir hlde birakacak. Orada bir ukur ve bir tmsek grmeyeceksin.
(Ta Ha/ 105107)

47
Ve Bizim daglari yrttgmz gn; ve sen yeryzn iriliplak/ dmdz greceksin. Ve
Biz onlari bir araya topladik. Bylece onlardan hibir kimseyi birakmadik.
(Kehf/ 47)


89, 90. Ayetler:

89
Kim bir iyilik-gzellik getirirse, onun iin getirdiginden daha
hayrls/getirdiginden dolay bir hayr vardr. Ve onlar o gn korkudan
gvende olanlardr.
90
Ve kim ktlkle gelirse, artk yzleri ateyte srtlr. Siz yaptiginiz
amellerden baykasiyla mi karyili greceksiniz?

Bu ayetlerde bir genelleme yapilarak inananlarin korkudan gvende olacaklari,
inanmayanlarin da yaptiklari ktlgn karsiligini ktlk olarak bulacaklari
bildirilmektedir. Buradaki genelleme baska ayetlerde de yapilmistir:

103
O en byk korku onlari zmez ve kendilerine haberciler: Iste bu, size sz verilmis olan
gnnzdr diye akillarina getirirler.
(Enbiya/ 103)

1188
40
Sphesiz almetlerimiz/ gstergelerimiz hakkinda dogruluktan ayrilip inkra sapan kimseler
Bize gizli kalmazlar. O hlde atese atilacak olan kisi mi daha hayirlidir, yoksa kiymet gn gven
iinde gelecek kisi mi? Istediginizi yapin. Sphesiz ki Allah, yaptiginiz seyleri en iyi grendir.
(Fussilet/ 40)


89. ayette konu edilen iyilik, gzellik getirenlerin getirdiklerinden daha
hayirlisini bulacaklari hususu, Enam suresinin 160. ayetinde her bir hasene iin
on misli seklinde, Sebe suresinde ise asagidaki sekilde ifade edilmistir:

37
Ve sizi huzurumuza yaklastiracak olan, mallariniz ve evlatlariniz degildir. Ancak kim iman
eder ve dzeltmeye ynelik isleri yaparsa, iste onlar; kendileri iin yaptiklarina karsi kat kat karsilik
olanlardir. Ve onlar, yksek ksklerinde gven iindedirler.
(Sebe/ 37)

Inkrcilarin hline gelince; onlar da yaptiklarinin karsiligini ceza olarak
mutlaka greceklerdir.

94,95
Sonra da putlar ve azginlar ve Iblisin/dsnce yetisinin askerleri; iyiden iyiye dsnmeden
hareket edenler toptan cehennemin iine firlatilmislardir.
(Suara/ 94, 95)

90. ayetin son cmlesi olan Siz yaptiginiz amellerden bakasiyla mi
kariliklandirilacaksiniz? ifadesine gelince; burada iltifat sanati yapilarak sanki
cehennemliklere cehenneme girdikleri anda dnlp Ne var yani, yoksa siz,
yaptiklarinizdan baskasiyla mukabele edilecegini mi saniyordunuz? denilmektedir.



9193. Ayetler:

91-93
Sen, Ben ancak her yeyin sahibi olan ve buray dokunulmaz klan
Mekke'nin Rabbine kulluk etmekle emrolundum. Ve ben Mslman olmamla
ve Kurn' okuyup izlememle emrolundum. Artk kim klavuzlanan dogru
yola dyerse, yalnz kendisi iin klavuzlanan dogru yola dymy olur; kim de
saparsa hemen Ben sadece uyarclardanm. Ve, btn vgler Allah'a
mahsustur; baykas vlemez. O, yetlerini/ almetlerini/ gstergelerini size
gsterecek de siz onlar tanyacaksnz de.
Ve Rabbin, yaptiklarinizdan habersiz degildir.


Peygamberimize bu ayetlerde verilen talimat ve bilgiler, baska ayetlerde (l-i
Imran/ 58, Kasas/ 3, Rad/ 40, Hud/ 12, Fussilet/ 53, Zariyat/ 20, 21) degisik
slplarla da tekrarlanmistir:




Dikkat edilecek olursa, 91, 92. ayetlerde geen Ben ancak her eyin sahibi
olan ve burayi haram [dokunulmaz] kilan bu ehrin [Mekkenin] Rabbine kulluk
etmekle emrolundum. Ve ben Mslman olmamla ve Kurani okumamla
emrolundum ibaresinde Rabbimiz kendisini Bu ehrin [Mekkenin] Rabbi olarak
1189
nitelemis ve Mekke sehrini dokunulmaz kilisini da kendisinin bir zelligi olarak
ifade etmistir. Bu husus degerlendirilirken, bu surenin Islm davetinin henz Mekke
sehrinin sinirlari iinde yapildigi ve muhataplarin da Mekke ahalisiyle mahdut
kaldigi bir dnemde indigi unutulmamalidir. Unutulmamasi gereken bir diger husus
da, Rabbimizin kendisi iin Kureys suresinde Bu Evin Rabbi [Rabbl-Beyt]
ifadesini kullanmis olmasidir. Bu ehrin [Mekkenin] Rabbi ifadesinin ne anlama
geldiginin daha iyi anlasilmasi iin Kureys suresindeki Rabbl-Beyt ifadesi ile
ilgili tahlilimizin yeniden okunmasinin yararli olacagina inaniyoruz.

Allah dogrusunu en iyi bilendir.

49 / KASAS SURESI

GIRIS:

Adini 25. ayette geen ~-' Kasas szcgnden alan sure, Mekkede 49.
sirada inmistir. Ancak, bazi kaynaklarda 85. ayetin hicret yolculugu sirasinda, 52
55. ayetlerin de Medinede indigi ileri srlmstr.
609

slp ve ierik olarak 47. ve 48. sirada inmis olan Suara ve Neml surelerine
ok benzeyen Kasas suresinde, genel olarak:
- Peygamberimize karsi tavir alanlara, sphelerinin yersizligi ile
mazeretlerinin anlamsizligi gzler nne serilmek suretiyle itiraz edilmis,
- Allahin inananlara yardim edecegi, inanmayanlari ise yardimsiz birakacagi
mesaji verilmis,
- Allahtan baska her seyin faniligi vurgulanmistir.

Surenin Musa peygamberin dogumu ve genligine ait bilgilerin verildigi
ayetlerinde ise Suara suresinin 1821. ayetleri tefsir edilmistir.




















609
(Mkatil; Kurtubi; el-Camiu li Ahkamil-Kuran)

1190














RAHMAN, RAHIM ALLAH ADINA

MEAL:

1
T/9, Sn/60, Mm/40.
2
Bunlar, apak/aklayc kitabn yetleridir.
3
Biz, iman edecek bir toplum iin Ms ve Firavun'un nemli
haberlerinden bir ksmn sana hak ile okuyoruz/takip ettiriyoruz.
4
Sphesiz ki Firavun, yeryznde yceldi ve idaresi altndaki insanlar
grup grup yapt; onlardan bir grubu gszleytirmek istiyor; bunlarn
ogullarn bogazlyor; egitimsiz, gretimsiz brakp niteliksiz bir kitle
oluyturarak gszleytiriyor, kzlarn da sag brakyordu. Sphesiz ki o,
bozgunculardan idi.
5
Biz ise istiyoruz ki, yeryznde gsz dyrlenlere armagan verelim,
onlar nderler yapalm ve onlar miraslar yapalm.
6
Ve onlar yeryznde
saglamca yerleytirelim, Firavun, Haman ve bu ikisinin askerlerine, onlardan
ekinmekte olduklar yeyleri gsterelim.
7
Ve Biz Ms'nn anasna vahyettik: Onu emzir. Eger o'nun iin
korkarsan o'nu nehre brakver, korkma ve zlme. Sphesiz Biz o'nu sana
dndrecegiz ve kendisini elilerden biri yapacagz.
8
Sonra da Firavun ailesi o'nu, kendileri iin bir dyman ve znt olmak
zere buluntu olarak ald. Sphesiz Firavun, Haman ve bu ikisinin askerleri
hata edenler idi.
9
Ve Firavun'un kars: Benim ve senin iin gz aydnlg! Onu
ldrmeyin, belki bize bir yarar dokunur, ya da o'nu evlat ediniriz dedi. Ve
onlar, iyin farknda olmuyorlar.
10
Ms'nn anasnn yregi bomboy sabahlad. Eger Biz, inananlardan
olmasi iin onun kalbini pekiytirmemiy olsaydik, neredeyse o'nu aiga vuracakti.
11
Ve Ms'nn annesi Ms'nn kz kardeyine, Onun izini takip et dedi. O da
hemen, onlar farkna varmazken uzaktan o'nu gzetledi.
12
Ve Biz daha nce, o'na stanalarn haram ettik. Bunun zerine
Ms'nn kz kardeyi, Size, o'nun bakmn sizin adnza stlenecek ve o'na
gt verip egitecek bir aile gstereyim mi? dedi.
1191
13
Bylelikle Biz o'nu, gz aydn olsun, gam ekmesin ve Allah'n verdigi
szn gerek oldugunu bilsin diye annesine geri verdik. Velkin onlarin pek
ogu bilmezler.
14
Ve Ms yigitlik agna girip oturaklaynca, Biz o'na yasa ve bilgi
verdik. Ve Biz gzel davrananlar iyte byle karylklandrrz.
15
Ve Ms, yehir halknn habersiz oldugu bir anda yehre girdi. Sonra
orada, biri kendi tarafndan, digeri dyman tarafndan, birbirlerini ldrmeye
alyan iki adam buldu. Sonra kendi taraf olan, dymana kary Ms'dan
yardm diledi. Ms da tekine hemen bir yumruk indirdi, o da hemen
lverdi. Ms, Bu, yeytann iyindendir, yphesiz o, saptrc, apak bir
dymandr dedi.
16
Ms, Rabbim! Sphesiz kendime hakszlk ettim. Artk beni bagyla!
dedi de Allah o'nu bagylad. Sphesiz O, ok bagylaycnn, ok merhamet
edicinin ta kendisidir.
17
Ms, Rabbim! Bana nimet olarak verdigin yeylere andolsun ki artk
hibir zaman sululara arka olmayacagm dedi.
18
Sonra da Ms, yehirde korku iinde, etraf kontrol ederek sabahlad.
Bir de ne grsn, dn kendisinden yardm isteyen kimse, feryat ederek o'ndan
yardm istiyor. Ms ona: Sphesiz sen, apak bir azgnsn! dedi.
19
Ms, ikisinin de dyman olan adam yakalamak isteyince, o adam; Ey
Ms! Dn bir kiyiyi ldrdgn gibi beni de mi ldrmek istiyorsun? Sen
sadece yeryznde bir zorba olmak istiyorsun ve sen dzelticilerden olmak
istemiyorsun dedi.
20
Ve yehrin br ucundan bir adam koyarak geldi. Dedi ki: Ey Ms!
leri gelenler seni ldrmek iin senin hakknda gryme yapyorlar. Derhal
k! Sphesiz ki ben gt verenlerdenim.
21
Sonra da Ms korka korka, kontrol ederek oradan kt. Rabbim!
Beni yirk koyarak yanly, kendi zararlarna iy yapanlar toplumundan kurtar!
dedi.
22
Ve Ms Medyen'e dogru yneldiginde, Rabbimin bana yolun
dogrusunu gsterecegini umarm dedi.
23
Ve Ms, Medyen suyuna varnca, orada hayvanlarn sulayan
insanlardan bir nderli topluluk buldu. Ve Ms, hayvan sulayanlar kadar
gl olmayan, hayvanlarn geri eken iki kadn buldu. Dedi ki: Hliniz
nedir? Dediler ki: obanlar sulayp ekilmeden biz sulamayz; babamz da
ok yayl bir ihtiyardr.
24
Bunun zerine Ms, ikisi iin hayvanlar sulad. Sonra glgeye ekildi
de Rabbim! Sphesiz ki ben, iyilikten bana indirdigin yeye muhtacm dedi.
25
Derken, o iki kadndan biri utana utana yryerek Ms'ya geldi. Dedi
ki: Sphesiz babam, bizim yerimize sulamann cretini karylamak iin seni
agryor. Ms, kzn babasna geldi ve kssalar ona anlatt. Kzn babas;
Korkma, o yirk koyarak yanly; kendi zararlarna iy yapmy toplumdan
kurtuldun dedi.
26
Onun iki kzndan biri; Babacgm! Onu cretle tut. Sphesiz cretle
tutulan kimselerin en iyisi, gl ve gvenilir olandr dedi.
27
Kzlarn babas dedi ki: Hac yaplan sekiz yl bana alymana karylk
yu iki kzmdan birini sana nikhlamak istiyorum. Eger ona tamamlarsan artk
1192
o kendinden; sana agrlk vermek de istemem. nyallah beni slihlerden
bulacaksn.
28
Ms, Bu, seninle benim aramdadr; bu iki sreden hangisinin sonunu
gerekleytirirsem demek ki, bana kary dymanlk/sorumluluk yok. Ve
sylediklerimize Allah vekildir [koruyarak, destekleyerek uygulayandr] dedi.
29
Artk Ms sreyi doldurup ailesiyle/yaknlaryla yola knca, dag
tarafndan bir atey hissetti. Ailesine, Benim size bir haber getirmem iin siz
bekleyin; ben bir atey hissettim. Yahut snrsnz diye o ateyten bir para
getiririm dedi.
30-32
Sonra oraya vardgnda o bereketli toprak parasndaki vdinin sag
tarafndan, bir agatan seslenildi: Ey Ms! Hi yphesiz ki Ben, lemlerin
Rabbi Allah'n ta kendisiyim! Ve birikimini ortaya at! Birikimini sanki
grnmeyen bir varlik gibi, hareket ettirir grnce de dnp arkasina bakmadan
kati. Ey Ms! Beri gel, korkma. Kesinlikle sen emniyette olanlardansn.
Koynundaki gcn devreye sok, kusursuz, mkemmelce kacaksn.
Korkudan kanadn kendine ek. yte bu ikisi Firavun ve onun adamlarna
kary Rabbin tarafndan iki kesin delildir. Sphesiz ki onlar, yoldan kan bir
toplum olmuylardr.
33,34
Ms dedi ki: Rabbim! Sphesiz ben onlardan bir kiyi ldrdm,
yimdi onlarn beni ldrmelerinden korkuyorum. Kardeyim Hrn'u da
benimle gnder; o, dil bakmndan benden daha iyi, gzel ve etkilidir. O
nedenle o'nu da beni dogrulayan bir yardmc olarak benimle birlikte gnder.
Sphesiz ben, beni yalanlamalarndan korkuyorum.
35
Allah dedi ki: Seni kardeyinle destekleyecegiz ve ikiniz iin bir g,
iktidar oluyturacagz. Sonra da onlar almetlerimiz/gstergelerimiz sebebiyle
size eriyemeyecekler. Siz ikiniz ve ikinizi izleyenler stn olanlarsnz.

***
36
Ms onlara apak almetlerimiz/gstergelerimiz ile gelince, Bu,
sadece uydurulmuy bir etkili bilgilerdir. Ve biz nceki babalarmzdan bunu
iyitmemiytik dediler.
37
Ms da dedi ki: Benim Rabbim, kendi katndan kimin dogru yol
klavuzu ile geldigini ve yurdun sonunun kim iin daha iyi olacagn daha iyi
bilendir. Sphesiz ki yirk koyarak yanly; kendi zararlarna iy yapanlar,
kurtuluya eremezler.
38
Firavun da, Ey ileri gelenler! Sizin iin benden bayka bir ilh bilmedim.
Ey Haman, benim iin amur zerine hemen atey yak; tugla imal et de
Ms'nn ilh hakknda bilgilenmem iin bana bir kule yap. Ve yphe yok ki
o'nun yalanclardan biri olduguna kesinlikle inanyorum dedi.
39
Firavun, kendisi ve askerleri, yeryznde haksz yere byklk
tasladlar ve gerekten Bize dndrlmeyeceklerine inandlar.
40
Biz de onu ve askerlerini yakalayp o bol suda/nehirde frlatp atverdik.
Simdi, yirk koyarak yanly; kendi zararlarna iy yapanlarn sonunun nasl
olduguna bir bak!
41
Ve onlar, ateye agran nderler yaptk. Kymet gn onlar yardm
grmeyecekler de.
42
Ve bu dnyada arkalarna dylanma, Allah'n rahmetinden yoksun olma
taktk. Onlar, kymet gnnde de ktlenmiy/uzaklaytrlmy
kimselerdendirler.
1193
43
Ve andolsun ki Biz, ilk nesilleri degiyime/ykma ugrattktan sonra
Ms'ya, gt alrlar diye, insanlar iin apak deliller, klavuz ve rahmet
olarak Kitab'/Tevrt' verdik.
44
Ve Ms'ya o emri gerekleytirdigimiz srada sen bat ynnde degildin.
Hazr bulunanlardan, grenlerden de degildin.
45
Ama Biz nice nesiller var ettik de, onlarn mrleri uzadka uzad. Sen
onlara yetlerimizi okuyarak, Medyen halk arasnda bulunanlardan da
degildin; Fakat Biz eli gnderenleriz.
46,47
Ve Biz, seslendigimiz zaman, Tr'un yannda da degildin. Tersine
senden nce kendilerine uyarc/peygamber gelmeyen bir toplumu uyarman
iin ve kendi ellerinin yaptklarndan dolay baylarna bir fenalk geldiginde
hemen, Rabbimiz! Ne olurdu bize bir peygamber gnderseydin de, yetlerine
uysak ve mminlerden olsak diyemesinler, onlar gt alsnlar diye
Rabbinden bir rahmet olarak orada geenleri sana bildirdik, seni eli olarak
gnderdik.
48
yte onlara tarafmzdan o hak gelince de, Msya verilen yeyler;
almetler; gstergeler gibi ona da verilmeli degil miydi? dediler. Daha evvel
Msya verileni rtbas edip reddetmemiyler miydi? Birbirine srt veren;
destekleyen iki sihir; etkili bilgi dediler. Ve Sphesiz biz hepsini kabul
etmeyecegiz dediler.
49
De ki: Eger dogru kimseler iseniz, hemen Allah katndan bana ve
Ms'ya inen kitaplardan daha ok dogruya klavuz olan bir kitap getirin de
ben de ona uyaym!
50
Buna ragmen eger sana cevap vermezlerse, bil ki onlar, yalnzca
heveslerine uymaktadrlar. Allah'tan bir yol gsterici olmakszn kendi
hevesine uyandan daha sapk [yaykn, ayag] kim olabilir? Kesinlikle Allah yirk
koyarak yanly; kendi zararlarna iy yapan topluma yol gstermez.
51
Ve andolsun Biz, Sz' [vahyi/Kurn'] gt alrlar diye birbiri ardnca
yolladk.
52
Szden [vahiyden/Kurn'dan] nce kendilerine Kitap verdigimiz
kimseler; onlar, Sz'e [vahye/Kurn'a] de inanrlar.
53
Ve onlara o Sz [vahy/Kurn] okundugu zaman onlar, Biz, ona
inandk. Sphesiz o, Rabbimizden gelen gerektir. Kesinlikle biz, ondan nce
mslman olanlardk dediler.
54
Iste onlar; sabrettikleri iin onlarin dlleri iki kere verilecektir. Ve onlar
ktlg iyilikle savarlar ve kendilerini riziklandirdigimiz seylerden Allah yolunda
harcamada bulunurlar/ basta yakinlari olmak zere baskalarinin nafakalarini temin
ederler.
55
Ve onlar, boy sz iyittikleri zaman, ondan yz evirirler ve Bizim
iylerimiz yalnzca bizim iin, sizin iyleriniz de yalnzca sizin iindir. Size selm
olsun! Biz cahilleri aramyoruz derler.
56
Kesinlikle sen sevdigini klavuzlanan dogru yola iletemezsin; ama Allah
diledigine dogru yolu gsterir ve O, klavuzlanan dogru yolu kabullenecek
olanlar daha iyi bilir.
57
Ve onlar; Biz seninle beraber dogru yol klavuzuna uyarsak,
yurdumuzdan atlrz dediler. Biz onlar, Kendi katmzdan bir rzk olarak,
1194
her yeyin semerelerinin toplanp kendisine getirildigi, gvenli, dokunulmaz bir
yere/Mekke'ye yerleytirmedik mi? Fakat onlarn ogu bilmezler.
58
Ve Biz, geimleriyle ymarmy nice kenti degiyime/ykma ugratmyzdr.
yte, onlarn yerleri! Kendilerinden sonra pek az oturulmuy olan meskenleri. Ve
Biz, vrislerin ta kendisiyiz.
59
Rabbin, kendilerine yetlerimizi okuyan bir peygamberi ana kente
gndermedike, memleketleri degiyime/ykma ugratc degildir. Zaten Biz,
halk yirk koyarak yanly; kendi zararlarna iy yapan kimseler olmayan
memleketleri degiyime/ykma ugratc degiliz.

60
Ve size verilen yeyler, basit dnya hayatnn kazanm ve onun ssdr.
Allah katnda olanlar ise, daha hayrl ve daha kalcdr. Hl akl etmeyecek
misiniz?
61
Su hlde, Bizim kendisine gzel bir sz veriyle sz verip de ona kavuyan
kimse, basit dnya hayatnn kazanmn kazandrdgmz ve sonra kymet
gnnde huzurumuza getirilenlerden/huzurumuzda hazrolda tutulanlardan
olan kimse gibi midir?
62
Ve o gn Allah onlara seslenir de der ki: Yanly olarak inanmy
oldugunuz Benim ortaklar hani nerede?
63
Haklarnda Sz gerekleyen kimseler; Rabbimiz! yte bunlar bizim
azdrdgmz kimselerdir. Biz nasl azmysak, iyte bunlar da ylece biz azdrdk.
Biz, Sana kary uzak olduk. Onlar sadece bizlere tapmyorlard derler.
64
Ve Ortaklarnz agrn! denir, onlar da agrrlar. Sonra da onlar
kendilerine cevap vermezler ve azab grrler. Ne olurdu onlar, kilavuzlanan
dogru yolu kabullenmiy olsalardi!
65
Ve o gn Allah, onlara seslenir de; Gnderilen elilere ne cevap
verdiniz? der.
66
yte, o gn onlara btn nemli haberler kapkaranlk olmuytur; artk
onlar birbirlerine de soramazlar.
67
Fakat tevbe etmiy, iman etmiy ve dzeltici iyler yapmy kimseye gelince;
o, kurtuluya erenlerden olmay umabilir.
68
Ve senin Rabbin, diledigi yeyi oluyturur ve onlar iin hayrl olan yeyleri
seer, onlar iin ise seim hakk yoktur. Allah, onlarn ortak koytuklarndan
arnktr ve yceler ycesidir.
69
Ve senin Rabbin, onlarn, sinelerinde gizledikleri yeyleri ve aga
vurduklar yeyleri bilir.
70
Ve O, Kendisinden bayka ilh diye bir yey olmayan Allah'tr. lkinde ve
sonuncuda tm vgler O'nundur, hkm yalnzca O'nundur. Ve ancak O'na
dndrleceksiniz.
71
De ki: Hi dyndnz m, eger Allah zerinizde geceyi ta kymet
gnne kadar aralksz devam ettirse, Allah'tan bayka size yk getirecek ilh
kimdir? Hl kulak vermeyecek misiniz?
72
De ki: Hi dyndnz m, eger Allah zerinizde gndz ta kymet
gnne kadar aralksz devam ettirse, Allah'tan bayka, istirahat edeceginiz
geceyi size getirecek ilh kimdir? Hl grmeyecek misiniz?
73
Ve Allah'n rahmetindendir ki O, geceyi ve gndz; gecede dinlenesiniz
ve gndzn, O'nun karylksz, fazladan verdiklerinden arayasnz ve
kendinize verilen nimetlerin karylgn dersiniz diye yapt.
1195
74
Ve o gn Allah, onlara seslenip der ki: Yanly olarak inandgnz Benim
ortaklar hani, nerede?
75
Ve Biz her nderli toplumdan bir yhit ekip kardk da, Haydi, kesin
delilinizi getirin! dedik. Artk bildiler ki, hakikat Allah'a aittir ve
uydurageldikleri yeyler kendilerinden ayrlp kaybolmuytur.
76,77
Sphesiz Karun, Ms'nn toplumundan idi de, onlara kary azgnlk
etmiyti. Biz ona yle hazineler vermiytik ki, yphesiz onun anahtarlar gl
kuvvetli bir topluluga agr gelirdi. Bir zaman toplumu ona demiyti ki:
~Smarma! Sphesiz ki Allah ymarklar sevmez. Ve Allah'n sana verdiginde
hiret yurdunu iste. Dnyadan da nasibini unutma! Allah'n sana ihsan ettigi
gibi, sen de ihsanda bulun. Ve yeryznde bozgunculugu isteme. Sphesiz ki
Allah, bozguncular sevmez.
78
Karun, Bu servet, bana ancak kendimdeki bilgi sayesinde verildi dedi.
Bilmez miydi ki Allah, kendinden nceki nesillerden, ondan daha gl, ondan
daha ok taraftar, birikimi olan kimseleri kesinlikle degiyime/ykma
ugratmyt. Ve bu gnahkrlar, digerlerinin gnahlarindan sorumlu tutulmaz.
79
Derken Karun, ss, grkem iinde toplumunun karysna kt. Dnya
hayatn isteyen kimseler, Keyke Karun'a verilen gibi bizim de olsayd!
Sphesiz ki o Karun, ok byk bir nasip sahibidir dediler.
80
Ve kendilerine bilgi verilmiy olan kimseler ise, Yazklar olsun size!
man eden ve slihi iyleyen kimseler iin Allah'n verecegi dl daha hayrldr.
Ona da ancak sabredenler kavuyabilir dediler.
81
Sonunda Biz onu ve evini yere geirdik. Artk Allah'n astlarndan
kendisine yardm edecek bir taraftar da olmad ve o, kendini savunup
kurtarabilecek kimselerden de degildi.
82
Ve daha dn onun yerinde olmay isteyenler, Demek ki Allah
kullarndan diledigine rzk geniyletiyor ve daraltyor. Syet Allah bize
armagan vermiy olmasayd, bizi de yerin dibine geirirdi. Ve demek ki
kfirler; Allah'n ilhlgn ve rabligini bilerek reddedenler kendilerini
kurtaramyorlar diyerek sabahladlar.
83
yte hiret yurdu! Biz onu yeryznde bbrlenmeyi ve bozgunculugu
arzulamayan kimseler iin hazrlarz. Ve kbet, Allah'n korumas altna
girmiy kiyiler iindir.
84
Kim bir iyilik getirirse, ona ondan daha hayrls/ ona ondan dolay bir
hayr vardr. Ve kim bir ktlk getirirse; iyte o ktlkleri iyleyenler, ancak
yaptklar yeyler ile karylklandrlrlar.
85
Sphesiz ki Kurn' sana farz klan Allah, elbette seni dnlecek yere
dndrecektir. De ki: Benim Rabbim, kimin dogru yol klavuzu ile geldigini ve
kimin apak bir sapklk iinde oldugunu daha iyi bilendir.
86
Ve sen Kitab'n sana vahyedilecegini/indirilecegini ummuyordun. O,
ancak Rabbinden bir rahmet olarak verildi. yleyse sakn kfirlere; Allah'n
ilhlgn ve rabligini bilerek reddedenlere arka kma/ yardmc olma.
87
Ve ortak koyanlar sana indirildikten sonra, sakn seni Allah'n
yetlerinden alkoymasnlar. Ve Rabbine davet et. Ve asla ortak koyanlardan
olma!
88
Ve Allah ile beraber bayka bir tanrya yalvarma. O'ndan bayka hibir
ilh yoktur. O'nun Zatndan bayka her yey yok olacaktr. Yasa-ilke, yalnzca
O'nundur. Siz de ancak O'na dndrleceksiniz.
Isra1
Kulunu, bir gece,
yetlerimizden/ almetlerimizden/ gstergelerimizden gsterelim diye, Mescid-i
Haram'dan bir kenarn mbarek kldgmz Mescid-i Aksa'ya yrten Zat, her
1196
trl noksan sfatlardan arnktr. Sphesiz O, en iyi iyitenin, en iyi grenin ta
kendisidir.



TAHLIL:

1
T/9, Sn/60, Mm/40.


Surenin bu ilk ayeti Suara suresinin ilk ayeti ile ayni oldugundan, aiklama iin
Suara suresinin huruf-u mukattaa ile ilgili kismina bakilmasini neriyoruz.

2
Bunlar, apak/aklayc kitabn yetleridir.

Birinci ayet gibi, bu ayet de Suara suresinin ikinci ayetiyle aynidir. Bazi
bilginler, bu ayette geen apaik / aiklayici kitap ile Tevratin kastedildigini ileri
srmslerdir. Biz, apaik/ aiklayici kitapin Kuran oldugu inancindayiz. nk
buradaki 4- tilke [bunlar] isaret zamiri ile isaret edilenler [bundan sonra gelen
ayetler], Musa peygamberin hayat hikyesine ait ayetlerdir ve bunlarin Musa
peygambere verilen kitapta bulunmasi sz konusu degildir.
Ayrica Rabbimiz bir ayetinde syle buyurmustur:

1
Elif/1, Lm/30, R/200. Iste bunlar, o yasalar ieren kitabin yetleridir.
2
Insanlari uyar ve inananlara Rableri nezdinde kesinlikle kademe sidk [hos gelisler, mutlu
yasamlar] oldugunu mjdele diye kendilerinden, olgun bir adama vahyedisimiz onlara tuhaf mi
geldi? Kfirler; Allah'in ilhligini ve rabligini bilerek reddeden kimseler, Hi sphesiz bu eli/ bu
kitap, kesinlikle apaik byleyici szler syleyen bir bilgindir/gz boyayan etkili bilgilerdir
dediler.
(Yunus/ 1, 2)

Aika anlasildigi zere, Yunus/1, 2. ayetlerde isaret edilen Hakm Kitap,
Kurandir ve insanlari uyarmak, inananlara mjde vermek iin kendisine vahyedilen
kisi de Allah elisi Muhammeddir. Dolayisiyla, konumuz olan 2. ayette 4- tilke
isaret zamiriyle kastedilenler de Kuran ayetleri olmalidir.

3
Biz, iman edecek bir toplum iin Ms ve Firavun'un nemli
haberlerinden bir ksmn sana hak ile okuyoruz/takip ettiriyoruz.

Ayetteki iman edecek bir kavim ifadesiyle, bu kissanin ancak inanacak bir
kavme yarari olacagi vurgulanmistir. Dolayisiyla kissanin inanmayan, inatla arkasini
dnen kimselere fayda vermemesi dogaldir.
Ayette, tebz [kismilik] anlami ieren - min edati getirilerek Musa
peygamber ve Firavuna ait kissalardan birkainin anlatilacagi ifade edilmistir.
Nitekim suredeki kissa Musa peygamber ve Firavuna ait kissalarin tamami degil,
bir blmdr. Sz konusu kissalarin tamamina ulasmak iin Kurandaki birok
blmn bir araya getirilmesi gerekir. Bu kissalar su surelerdedir: Bakara/4759,
A'raf/103141, Yunus/7592, Hud/96100, Isra/101104, Meryem/5153, Ta Ha/1
99, Mninun/4549, Suara/1068, Neml/714, Ankebut/3940, Mmin/2344,
Zhruf/4656, Duhan/1737, Zariyat/3840, Naziat/1526].
1197
Ayette okuyoruz [takip ettiriyoruz] seklinde evirdigimiz szcgn asli
-,`- tilavet szcgdr. Tilavet szcg her ne kadar okumak olarak meshur
olmussa da, Trkedeki okumak fiili tilavet szcgnn ifade ettigi anlami tam
olarak karsilamamaktadir.

Tilavet szcg, Sems suresinin 2. ayetindeki Ve takip ettigi zaman Aya kasem olsun ki
ifadesinde grldg gibi, takip etmek, arkasina dmek, yakin takip demektir.
610


Dolayisiyla konumuz olan ayetteki tilavet szcg ile Allahin kendi elisine
vahyini, emirlerini, yasaklarini, kissalarini dikkatle ve yakindan takip ettirmesi
kastedilmistir.


4
Sphesiz ki Firavun, yeryznde yceldi ve idaresi altndaki insanlar
grup grup yapt; onlardan bir grubu gszleytirmek istiyor; bunlarn
ogullarn bogazlyor; egitimsiz, gretimsiz brakp niteliksiz bir kitle
oluyturarak gszleytiriyor, kzlarn da sag brakyordu. Sphesiz ki o,
bozgunculardan idi.
Bu ayetle Musa peygamber ve Firavun kissasina baslanilmis ve Firavunun
genel politikasi ilk kez burada aiklanmistir. Bildirildigine gre kendisini yceler
ycesi gren Firavun, emri altindaki halki gruplara ayirmis ve bunlardan
israilogullarini, egitimsiz, gretimsiz, mesleksiz birakmak suretiyle gszlestirmek
istemistir.

Not:
Firavunun uyguladigi gszlestirme programini ifade eden ayetlerde geen
katl ve zebh szckleri meczidir. Bu konuda Araf suresinin 141. Ayetinin
tahlilinde ayrintili aiklama yapilmistir.
Firavunun bu politikasi, daha sonra karsimiza gelecek baska ayetlerde de
aiklanmistir:

49
Ve hani Biz, bir zaman sizi, sizi azabin en ktsne arptiran, ogullarinizi bogazlayan;
egitimsiz, gretimsiz birakip niteliksiz bir kitle olusturarak gszlestirien, kadinlarinizi sag birakan
Firavun'un yakinlarindan kurtarmistik. Ve bunda size Rabbiniz tarafindan byk bir bela vardi.
(Bakara/49)

6,7
Ve hani Ms toplumuna demisti ki: Allah'in zerinizdeki nimetini hatirlayin; hani O, sizi
iskencenin ktsne arptiran, ogullarinizi bogazlayan; egitimsiz, gretimsiz birakip niteliksiz bir
kitle olusturarak gszlestirien ve kadinlarinizi sag birakan Firavun ailesinden kurtardi. Ve iste
bunda Rabbinizden size ok byk yipranarak bir sinav vermek vardir. Ve hani Rabbiniz ilan etmisti:
Andolsun ki sahip oldugunuz nimetlerin karsiligini derseniz, elbette size artiririm ve eger
iyilikbilmezlik ederseniz hi sphesiz azabim ok etindir.
(Ibrahim/6, 7)

Ayette geen 'Sphesiz ki Firavun yeryznde yceldi ifadesindeki yceldi
szcg tekebbr etti, zorba oldu, byklk tasladi ve azdi anlamlarina gelir.
Bununla Firavunun kuvveti, kudreti kastedilmistir. Ifadede yer alan yeryznde
tmleci ise btn yeryzn degil, sadece Firavunun idare ettigi beldeyi belirtir.
Yukaridaki metinden anlasildigina gre; Yusuf peygamberin lmnden sonra
Misirin basina geen ynetici, kendi kavmini [Kiptleri] Israilogullarina karsi
baskin hle getirmek iin her vasitaya basvurmustur. Ynetim tarafindan izlenen bu

610
Lisanl Arab, c:1, s:623-625, tlv mad.
1198
irki politika sebebiyle Israilogullari sadece en agir islere kosulmak suretiyle kk
dsrlp asagilanmakla kalmamislar, yeni dogan erkek ocuklarinin ldrlmesi
gibi insanlik disi bir uygulamaya da maruz birakilmislardir.
Firavunun bu politikayi hangi gereke ile izledigi, yukaridaki alintinin 10.
cmlesinden aika belli olmasina ragmen, bu konuda Talmud ve diger Israiliyat
kalintilarina itibar edilerek asagidakilere benzer birok hikye dzlmstr:

Bir khin, Firavuna, "Israilogullari arasinda, falanca gecede dogacak bir ocuk sebebiyle,
senin mlkn ve devletin yok olup gidecektir" demis, o belirtilen gecede de oniki erkek ocuk
dogmus, Firavun ise onlari ldrtmstr.
Mfessirlerin ekserisine gre, bu iskence, Israilogullari arasinda uzun seneler devam etmistir.
Vehb syle demektedir: "Kiptler, Musa [a.s]'yi bulabilmek iin, Israilogullarindan doksanbin kisiyi
ldrd."
Sdd'ye gre Firavun, ryasinda, Beyt-i Makdis ynnden bir atein geldigini; Misir diyarini
da iine aldigini, derken Israilogullarini degil de Kiptileri yakip kl ettigini grm. Bylece de,
ryasini tabircilere sormu, onlar da, Israilogullarinin geldigi ve onlarin iinden Misir'in helkine
sebep olacak olan bir adamin aacagini sylemiler. Bunun zerine Firavun da Israilogullaninin
erkeklerinin ldrlmesini emretmitir.
611


EIRAVUN'UN IFSADI

Ayette Firavuna ynelik olarak geen 'Sphesiz ki o, bozgunculardan idi
ifadesiyle Firavunun erkek ocuklarinin magdur, perisan edilmesi talimatini
vermekle yaptigi isin sadece kargasa ikarmaktan ibaret bir bozgunculuk
mesabesinde olduguna isaret edilmektedir. Yoksa bu uygulamasiyla Firavunun
Allahin takdirine engel olmasi mmkn degildir.





5
Biz ise istiyoruz ki, yeryznde gsz dyrlenlere armagan verelim,
onlar nderler yapalm ve onlar miraslar yapalm.
6
Ve onlar yeryznde
saglamca yerleytirelim, Firavun, Haman ve bu ikisinin askerlerine, onlardan
ekinmekte olduklar yeyleri gsterelim.

Bu ayetlerde, yapilan zulmn ortadan kaldirilmasina ynelik Snnetllah,
olaya zg bir slpla ifade edilmistir. Bilindigi gibi, Rabbimiz, rahmeti zerine
bor yazmis ve bunun geregi olarak da insanligin fesattan kurtulup adil ortamlarda
yasamasi iin eli gndermis, kitap indirmis, zalimlere hi msamaha
gstermemistir. Nitekim tarihe bakildiginda kfr dnemlerine rastlamak
mmkndr ama yikilmadan devam etmis bir zulm dnemi grmek mmkn
degildir.
6. ayette geen ekinmekte olduklari eyleri ifadesi, istemedikleri, baslarina
gelmesinden korktuklari anlamina gelmektedir. Bu, onlarin iktidarlarinin son
bulmasi, devletlerinin yikilmasi demektir. Ilh pln bununla da kalmayacak, ayrica
Israilogullarinin Firavunun sahip oldugu nimetlere konmalari, esitli ltuflara
kavusmalari ve toplumlara nder olmalari seklinde tezahr edecektir.


611
(Razi; el-Mefatihul-Gayb)

1199
HAMAN

Bu isim, bu surenin 6. ve 38. ayetleri ile Mmin suresinin 36. ayetinde olmak
zere Kuranda toplam kez gemektedir. Bu ayetlerden anlasildigina gre
Haman, Firavuna ok yakin olan birisidir. Ancak bizim grsmz, Haman
isminin o kisinin zel ismi olmayip unvani oldugu yolundadir. Byk bir ihtimalle
Haman ismi eski Misir dininde tanri Amona nispet edilen yksek siniftan
rahiplere verilen Ha-Amen unvaninin Arapalasmis seklidir. Bu durumda, o agda
Misirda hkim olan Amon kltn temsil eden en yksek dereceli rahibin,
ynetimde Firavundan sonra gelen ikinci adam olmasi da gayet dogaldir. Ayrica
Hamandan kule yapicisi olarak sz edilmesi, byk Misir piramitlerinin dinsel
amacina ve basrahibin piramitlerin bas mimari olarak stlendigi fonksiyona isaret
ediyor olabilir.


Fakat bazilari, Kuranda geen Haman ile Kitab-i Mukaddesteki Hamani
birbirine karistirmislar ve bu karistirmaya bagli olarak da konumuz olan ayetle ilgili
elestiride bulunmuslardir. Onlara gre Haman; Musa peygamberden bin sene sonra
yasamis Pers Krali I. Artakserksesin nedimidir (Kitab-i Mukaddes; Ester). Ancak
bu iddia, dnyada Artakserksesin nedimi olan Hamandan baska Haman isimli
bir sahsin yasamadigi anlamina gelmektedir ki, dnyadan tek bir Hamanin
getiginin kabul edilmesi demek olan bu iddiaya itibar edilmemesi gerekir.


7
Ve Biz Ms'nn anasna vahyettik: Onu emzir. Eger o'nun iin
korkarsan o'nu nehre brakver, korkma ve zlme. Sphesiz Biz o'nu sana
dndrecegiz ve kendisini elilerden biri yapacagz.

Yukarida, 3. ayette konu edilen tilavet [okuma, yakindan izletme ve anlatim], o
gnlerin genel durumu hakkinda bilgi veren 46. ayetlerden sonra bu ayetten
itibaren Yce Allahin Musanin anasina vahyetmesiyle baslamis olmaktadir.
Buradaki vahiy, ilham etme, ie dogurma, kalbe dogurma anlamindadir. Vahyin
sekilleri ve anlamlari ile ilgili olarak Necm suresine bakilabilir.
Israilogullarinin erkek ocuk doguran diger kadinlari gibi, Musanin (as)
annesinin de ldrlmeye mahkm bir erkek ocuk dnyaya getirmesi zerine, Yce
Irade tarafindan ona ilk olarak ocugun emzirilmesi vahyedilmistir. ocugun suya
birakilmasi ile ilgili ilham ise ocugun tehlikede oldugunu sezmesi kosuluna bagli
olarak verilmistir.
Musa peygamberin annesine yapilan vahiy, Ta Ha suresinde syle yer almistir:

38
Hani bir vakit vahyolunan seyleri annene vahyetmistik,
39
Ms'yi sandik iine koy da bol
suya/nehre birak, sonra da bol su/nehir o'nu sahile atsin. Onu Bana dsman olan ve o'na dsman olan
birisi alsin. Ve Ben tarafimdan senin zerine bir muhabbet biraktim ve Benim gzetimim altinda
yetistirilmen iin,
(Ta Ha/38, 39)


Musa peygamberin dogumu Kitab-i Mukaddeste ise syle anlatilmaktadir:


1- Levili bir adam kendi oymagindan bir kizla evlendi.
1200
2- Kadin gebe kaldi ve bir oglan dogurdu. Gzel bir ocuk oldugunu grnce, onu ay
gizledi.
3- Daha fazla gizleyemeyecegini anlayinca, hasir bir sepet alip katran ve ziftle sivadi. Iine
ocugu yerlestirip Nil kiyisindaki sazliga birakti.
4- ocugun ablasi kardesine ne olacagini grmek iin uzaktan gzlyordu.
5- O sirada Firavun'un kizi yikanmak iin irmaga indi. Hizmetileri irmak kiyisinda
yryorlardi. Sazlarin arasindaki sepeti grnce, Firavun'un kizi onu getirmesi iin hizmetisini
gnderdi.
6- Sepeti ainca aglayan ocugu grd. Ona aciyarak, "Bu bir Ibrani ocugu" dedi.
7- ocugun ablasi Firavun'un kizina, "Gidip bir Ibrani stnine agirayimmi?" diye sordu,
"Senin iin bebegi emzirsin."
8- Firavun'un kizi, "Olur" diye yanitladi. Kiz gidip bebegin annesini agirdi.
9- Firavun'un kizi kadina, "Bu bebegi al, benim iin emzir, cretin neyse veririm" dedi. Kadin
bebegi alip emzirdi.
10- ocuk byynce, onu geri getirdi. Firavun'un kizi ocugu evlat edindi. "Onu sudan
ikardim" diyerek adini Musa koydu.
612



8
Sonra da Firavun ailesi o'nu, kendileri iin bir dyman ve znt olmak
zere buluntu olarak ald. Sphesiz Firavun, Haman ve bu ikisinin askerleri
hata edenler idi.

Ayetten anlasildigina gre Musa peygamberin annesi bir tehlike sezmis ve
kendisine vahyedildigi gibi bebegini suya birakmistir. Bu noktadan sonra Yce Irade
ise mdahale etmis, bebegin Firavun ailesi tarafindan buluntu olarak alinmasini
saglamistir. Bu eylem ayette ='--'' iltikat szcg ile ifade edilmistir. Bu szck
bir seyi almak, bir seyi aramaksizin, istemeksizin bulmak, killari yolmak demektir.
Rabbimiz, bebegin bulunmasini saglama nedenini kendileri iin bir dman
ve znt olmak zere diye aiklamistir. Demek ki bebek ve annesi iin bir nimet
olan bu hadise, Firavun ve Haman iin bir ceza durumundadir. nk onlar, kendi
ynetimlerine son verecek olan kisinin bulunan ocuk oldugunun farkinda
degillerdir. Onlar, zerinde bulunduklari kfr ve zulmden dolayi suludurlar ve
Allah da onlari ileride helklerine sebep olacak kimseyi [en byk dsmanlarini]
kendi ellerinde bytmelerini saglamak suretiyle cezalandirmistir.

=-' LUKATA

Ayetten anlasildigina gre, Firavun bebege =-' lukata kurallarina gre sahip
ikmistir. =-' Lukata kurali Kuranda gememekle beraber btn dinlerde ve
evrensel hukukta var olan mali koruma prensibine dayanmasi sebebiyle
Kurandan onay alir.
'=-' Lukata, bir hukuk terimi olarak mlkiyetini veya zerindeki hakkini
terk etme niyeti olmaksizin sahibinin iradesi disinda kaybolmus ve baskasi
tarafindan bulunup sahibine verilmek zere alinmis; bulanin sahibini bilmedigi,
zerinde sahibinden baskasinin tasarruf hakki olmayan mal seklinde
tanimlanmistir. Hukuk alaninda =-' lukata, tanik gstermekten duyuru yapmaya,
sahibine teslim sartlarindan bulanin sahibi ikmayan buluntudan yararlanma
kosullarina, kisimlarindan vergisine kadar ayrintili olarak incelenmistir.


612
ikis Bab; 2/ 1-10:

1201
9
Ve Firavun'un kars: Benim ve senin iin gz aydnlg! Onu
ldrmeyin, belki bize bir yarar dokunur, ya da o'nu evlat ediniriz dedi. Ve
onlar, iyin farknda olmuyorlar.

Firavunun karisinin bu ayette geen Benim ve senin iin gz aydinligi! Onu
ldrmeyin, belki bize faydasi dokunur, ya da onu evlt ediniriz seklindeki szleri
gereklesmis ve Musa bebegin ileriki yillarda ona byk faydasi olmustur. Sonradan
iman eden bu saygideger kadin, Rabbimiz tarafindan tm insanliga rnek
gsterilmistir:

11
Allah, inanan kimselere de Firavun'un karisini rnek gsterdi. Hani o, Rabbim! Bana
nezdinde cennetin iinde bir ev yap, beni Firavun'dan ve onun isinden kurtar. Ve beni su sirk kosarak
yanlis; kendi zararlarina is yapanlar toplumundan kurtar! demisti.
(Tahrim/11)

9. ayetin sonundaki Ve onlar, uurlarini kullanmiyorlar [iin farkinda
olmuyorlar] ifadesi bir parantez ii cmle olup Rabbimize aittir. Bu ifadeden
onlar kendi helklerinin Musa sebebiyle ve onun elinden olacaginin farkinda
degiller veya izlendiklerini bilmiyorlar anlamlarini ikarmak mmkndr. Ancak
bu szlerin Firavunun karisina ait oldugu kabul edilerek Israilogullari ve Misir
halki bizim onu buldugumuzun farkinda degiller seklinde de anlasilabilir.

Firavunun karisinin onu ldrmeyin demesi, Firavunun ve hizmetilerin
bebegin varligindan rahatsizlik duyduklarini dsndrmektedir. Ama Ta Ha
suresinin Ve Ben tarafimdan senin zerine bir muhabbet biraktim ve Benim
gzetimim altinda yetitirilmen iin anlamindaki 39. ayetinde bildirildigi gibi,
Rabbimiz Firavunun karisinin kalbine bir sevgi bahsetmis ve onun bebegi
sahiplenmesini saglamistir.


10
Ms'nn anasnn yregi bomboy sabahlad. Eger Biz, inananlardan
olmasi iin onun kalbini pekiytirmemiy olsaydik, neredeyse o'nu aiga vuracakti.
11
Ve Ms'nn annesi Ms'nn kz kardeyine, Onun izini takip et dedi. O da
hemen, onlar farkna varmazken uzaktan o'nu gzetledi.
12
Ve Biz daha nce, o'na stanalarn haram ettik. Bunun zerine
Ms'nn kz kardeyi, Size, o'nun bakmn sizin adnza stlenecek ve o'na
gt verip egitecek bir aile gstereyim mi? dedi.
13
Bylelikle Biz o'nu, gz aydn olsun, gam ekmesin ve Allah'n verdigi
szn gerek oldugunu bilsin diye annesine geri verdik. Velkin onlarin pek
ogu bilmezler.

Bu ayet grubunda ilh plnin nasil isledigi aik ve net olarak gsterilmektedir.
Hatirlanacak olursa, kissanin bu blmndeki olaylar, Ta Ha suresinin 40. ayetinin
iinde iki cmle ile zetlenmisti:

Hani kiz kardesin yryordu da; Sizi onun bakimini stlenecek birine gtreyim mi! diyordu.
Bylece gz aydin olsun ve kederlenmesin diye seni annene geri dndrdk. Ve sen, bir can
ldrmstn de seni gamdan kurtarmistik. Ve Biz seni fitnelendirdike fitnelendirdik. Sonra da
yillarca Medyen halki iinde kaldin. Sonra bir karar zerine geldin, ey Musa!

1202
(Ta Ha/40)

Ayetlerden anlasildigina gre, bebegin kiz kardesi onu saraya kadar izlemis ve
ne olup bittigini grenmek iin orada kalmistir. Bebegin hibir stanneyi kabul
etmemesi zerine kralieye Size, onun bakimini sizin naminiza stlenecek ve ona
nasihatte bulunacak [egitecek] bir aile gstereyim mi? demistir. Dikkat edilirse,
kiz kardes buradaki ifadesinde uygun bir stanne degil de, bebege sevgi ve zenle
bakacak ve onu egiterek yetistirecek bir aile tavsiye edebilecegini belirtmistir.
ocuklarin dogumlarindan itibaren iyi bakilip yetistirilmeleri iin kendilerine dadilik
da yapabilecek stannelere verilmesi, varlikli aileler arasinda eskiden beri uygulana
gelen bir gelenektir. Bu gelenek Araplarda da vardir ve nitekim peygamberimiz de
stannesi Halime tarafindan bytlmstr.
Kiz kardesin tavsiyesi zerine bebegin ailesine verilmesi, bebegin annesi
bakimindan byk bir bahtiyarliktir. nk kadin hem z ocugunu emzirecek,
bytecek, egitecek, hem de bu is iin Firavundan cret alacaktir.
Grldg gibi, Allah tarafindan yrrlge konulan bu esrarli plnin bir gzel
noktasi da, Musanin (as) Firavun tarafindan sarayda bir prens olarak degil, kendi
ailesi iinde Israilogullarinin inanci ve kltrne gre yetisecek olmasidir. Nitekim
Musa (as) bu pln geregi Firavun siniIinin, halkinin bir yesi olmamis, tam bir
Israiloglu olmustur.
Kitab-i Mukaddeste ve Talmudta ocuga Moses [Musa] isminin
Firavunun sarayinda verildigi yazmaktadir. Ibranice olmayip Kiptce olan bu
szck Onu sudan ikardim anlamina gelmektedir. Zira Kipt lisaninda mo;
su demektir ve oshe de ibarenin diger kismina karsiliktir.
613

13. ayetin sonundaki Velkin onlarin pek ogu bilmezler ifadesi, Allahin
takdirinin ne oldugunu bilmezler seklinde anlasilmalidir. nk insanlar bir olayin
kendileri iin iyi veya kt olacagini, bu konudaki takdiri bastan bilemezler.
Dolayisiyla, sonu kendileri iin kt olacak bir olaydan hosnut olabilir, kendileri
iin hayir getirecek nahos grnml bir gelismeden de hoslanmayabilirler:

11
Ve insan, hayri davet eder gibi ktlg davet eder. Ve insan ok acelecidir.
(Isra/11)

216
Ve savas sizin iin hos olmayan bir sey olmasina ragmen, size zorunlu grev olarak verildi.
Olabilir ki siz, sizin iin hayirli olan bir seyden hoslanmazsiniz. Yine olabilir ki, siz, sizin iin kt,
zararli olan bir seyi seversiniz. Ve Allah bilir, siz bilmezsiniz.
(Bakara/216)


19
Ey iman etmis kisiler! Kadinlara zorla mirasi olmaniz/ mallarindan istifade etmek amaciyla
onlarin sizden ayrilmasini engellemeniz size helal olmaz. Ve onlara verdiginizin bir kismini gtrmeniz
iin, aik bir fahise [irkin bir haysizlik/zina] getirmedikleri srece onlari sikistirmayiniz. Ve onlarla
rfe uygun/herkese iyi oldugu kabul edilen yollarla iliskide bulununuz. Ve eger kendilerinden
hoslanmadinizsa, siz bir seyden hoslanmasaniz da Allah, sizin hoslanmadiginiz seyde birok hayir
olusturacak olabilir.
( Nisa/19)

613
(Kitab-i Mukaddes dipnotlari)

1203



14
Ve Ms yigitlik agna girip oturaklaynca, Biz o'na yasa ve bilgi
verdik. Ve Biz gzel davrananlar iyte byle karylklandrrz.

Bir kimseye hukm ve ilim verilmesi, ona peygamberlik verilmesi demektir.
Buna gre ayet, Musa peygambere elilik verildigini ve hayatinin bu dneminde
yigitlik agina girip oturaklastigini bildirmektedir. Ayette geen yigitlik agi,
yukarida mealini verdigimiz Ta Ha suresinin 40. ayetinden de anlasilacagi gibi,
Musa peygamberin esitli badirelerden geirildikten sonraki agidir. Bu durum,
Suara suresinin 1822. ayetlerinde Musa peygamberin kendi agzindan
nakledilmistir:

18
Firavun: Biz seni ocukken iimizde terbiye etmedik mi? Hayatindan birok yillar iimizde
kalmadin mi?
19
Sonunda o yaptigin isi de yaptin. Sen nankrlerden birisin de... dedi.
20-22
Ms: Ben, o isi saskinlardan oldugum zaman yaptim. Sizden korkunca da hemen sizden
katim. Sonra Rabbim bana yasalar-ilkeler bahsetti ve beni elilerden biri yapti. O basima kaktigin
nimet de Isrlogullari'ni kendine kle edinmis olmandir dedi.
(Suara/18-22)

Snnetllahtaki esitli badirelerden geirip olgunlastirdiktan sonra hkm ve
ilim verme uygulamasi, Yusuf peygamberin hayatinda da aynen grlmektedir. O
da esitli badirelerden geirilip olgunlastirildiktan sonra kendisine ilim ve hikmet
verilmistir. Ilim ve hikmet verilmesi, Kuran baglaminda eli yapilmakla ayni
anlama gelmektedir.
Konumuz olan ayette geen olgunlasma ile hem beden kuvvetlerin kemale
ermesinin, hem de zihinsel kuvvetin mkemmellesmesinin kastedildigi aiktir.
Ancak; isel ve evresel faktrlere gre kisiden kisiye degisen olgunluk aginin
hangi yasa tekabl ettigi belirtilmemistir. Rabbimiz bu hususu baska bir ayette
belirtmis ve olgunluk agina ulasmayi kirk seneye gelme olarak ifade etmistir:

15
Ve Biz insana, ana ve babasina iyilestirmeyi-gzellestirmeyi ykmllk olarak ulastirdik.
Anasi onu zahmetle tasidi ve zahmetle birakti/ dogurdu. Ve onun tasinmasi ve ayrilmasi otuz aydir.
Sonunda insan, olgunluk agina ulastigi ve kirk seneye geldiginde: Rabbim! Bana ve anama-
babama ihsan ettigin nimetlerine karsilik dememi ve Senin hosnut olacagin slihi islememi sagla.
Benim iin soyumun iinde dzeltmeler yap/ slih kimseler ver. Sphesiz ben Sana yneldim. Ve
ben sphesiz mslmanlardanim dedi.
(Ahkaf/15)

Gerekten de, yapilan arastirmalar insanin bedensel ve zihinsel gelisiminin 40.
yasa kadar srdgn gstermektedir. 40. yastan sonra bedensel faaliyetlerde
gerileme baslarken akl melekelerde ise artislar devam etmektedir. Bu durum,
olgunluk yasinin 40. yas olarak kabul grmesine yol amistir. Rabbimizin vahiy iin
40. yasi semesi bu inceliklerden dolayidir. Nitekim peygamberimiz de, tarih
belgelere ve tevatren gelen bilgilere gre 40 yaslarinda iken eli olarak
grevlendirilmistir.


15
Ve Ms, yehir halknn habersiz oldugu bir anda yehre girdi. Sonra
orada, biri kendi tarafndan, digeri dyman tarafndan, birbirlerini ldrmeye
alyan iki adam buldu. Sonra kendi taraf olan, dymana kary Ms'dan
1204
yardm diledi. Ms da tekine hemen bir yumruk indirdi, o da hemen
lverdi. Ms, Bu, yeytann iyindendir, yphesiz o, saptrc, apak bir
dymandr dedi.
16
Ms, Rabbim! Sphesiz kendime hakszlk ettim. Artk beni bagyla!
dedi de Allah o'nu bagylad. Sphesiz O, ok bagylaycnn, ok merhamet
edicinin ta kendisidir.
17
Ms, Rabbim! Bana nimet olarak verdigin yeylere andolsun ki artk
hibir zaman sululara arka olmayacagm dedi.
18
Sonra da Ms, yehirde korku iinde, etraf kontrol ederek sabahlad.
Bir de ne grsn, dn kendisinden yardm isteyen kimse, feryat ederek o'ndan
yardm istiyor. Ms ona: Sphesiz sen, apak bir azgnsn! dedi.
19
Ms, ikisinin de dyman olan adam yakalamak isteyince, o adam; Ey
Ms! Dn bir kiyiyi ldrdgn gibi beni de mi ldrmek istiyorsun? Sen
sadece yeryznde bir zorba olmak istiyorsun ve sen dzelticilerden olmak
istemiyorsun dedi.
20
Ve yehrin br ucundan bir adam koyarak geldi. Dedi ki: Ey Ms!
leri gelenler seni ldrmek iin senin hakknda gryme yapyorlar. Derhal
k! Sphesiz ki ben gt verenlerdenim.
21
Sonra da Ms korka korka, kontrol ederek oradan kt. Rabbim!
Beni yirk koyarak yanly, kendi zararlarna iy yapanlar toplumundan kurtar!
dedi.

Musa peygamberin hayatindan bir baska kesit ieren bu ayet grubunda iki
nokta dikkat ekmektedir.
Birinci nokta: Yukaridaki paragrafin 1517, 21. ayetlerinde ve sonra gelen 22,
24. ayetlerde bildirildigine gre, Musa delikanlilik aginda da Allahi tanimakta,
Ona yalvarmakta, seytanin zararlarini bilmekte, tvbe etmekte ve zalime yardim
etmemektedir. Bu davranislar onun Kipti inanislarindan farkli bir inanca sahip
oldugunu gstermektedir. Ki, onun bu inancini Israilogullari [ailesi] arasinda
byyerek edindigi, Kuranin kissa ile ilgili diger ayetlerinden de anlasilmaktadir.
Ikinci nokta: Musa bir cinayet islemis olmasina ragmen Allah onu affetmistir.
Diger bir ifadeyle Allah, Musanin zerindeki kul hakkini da bagislamistir.

Bu ayet grubunda nakledilen olaylar Kitab-i Mukaddeste syle yer alir:


11- Musa bydkten sonra bir gn soydalarinin yanina gitti. Yaptiklari agir ileri
seyrederken bir Misirlinin bir Ibrani'yi dvdgn grd.
12- evresine gz gezdirdi; kimse olmadigini anlayinca, Misirlivi ldrp kuma gizledi.
13- Ertesi gn gittiginde, iki Ibrani'nin kavga ettigini grd. Haksiz olana, "Niin kardeini
dvyorsun?" diye sordu.
14- Adam, "Kim seni baimiza khya atadi?" diye yanitladi, "Misirlivi ldrdgn gibi beni de
mi ldrmek istiyorsun?" O zaman Musa korkarak, "Bu i ortaya ikmi!" diye dnd.
614



Grldg gibi, Kitab-i Mukaddesteki anlatim Kuranin anlatimindan
farklidir. Bu da demektir ki, Kuran, Kitab-i Mukaddesteki tahrifati dzeltmistir.
Kurandaki anlatima gre, olayda Misirli Kipti degil, Israilogullarindan olan adam
suludur. Grnse bakilirsa, Musa olayda duygusal davranmis ve hangi tarafin

614
ikis; 11. Bab: 1114:

1205
hakli oldugunu anlamaya alismadan Israilogullarindan olan adamin yardimina
kosmustur. Ama isin aslini grenince sadece adami ldrdg iin degil, ayni
zamanda pesin hkmle hareket ettigi iin cidd bir su islemis oldugunu fark
etmistir.

MUSANIN SEHIR HALKININ HABERI OLMADAN SEHRE GIRMESI

15. ayetteki Ve Musa, ehir halkinin habersiz oldugu bir anda ehre girdi
ifadesi, Musanin yollarin issiz oldugu bir saatte, muhtemelen herkesin evlerinde
bulundugu bir vakitte ve sehir disindaki bir yerden sehre geldigini gstermektedir.
Anlasilan o ki, Musa, hayatinin o dneminde, genel yerlesim blgesinden uzak, sehir
disinda bir yerde bulunan kraliyet sarayinda yasamaktadir ve sehre de ya sabahin
erken saatlerinde, ya bir yaz mevsiminin gle saatlerinde, ya da bir kis mevsiminin
gece saatlerinde gelmistir.


22
Ve Ms Medyen'e dogru yneldiginde, Rabbimin bana yolun
dogrusunu gsterecegini umarm dedi.

Musa peygamberin Misirdan kaarak Medyene yneldigini bildiren bu
ayetten itibaren onun hayatindan baska bir kesit anlatilmaya baslanmistir.
Musa peygamberin baska yere degil de Medyene ynelmesi, bize gre, hem
Medyen halkinin Ibrahim peygamberin soyundan geliyor olmasi, yani Medyenliler
ile Israilogullarinin akraba olusu, hem de Medyen blgesinin Firavunun
kontrolnde olmamasi gibi nedenlerden dolayidir. Medyen ile ilgili bilgiler Arf
suresinin tahlilinde verilmistir.
Ayette grldg gibi, Musa peygamber, yola ikar ikmaz Allahin kendisine
yolun dogrusunu gsterecegine inanarak dua etmistir. Bu duada geen yolun
dogrusu ifadesinden hem Medyene giden yolun, hem de zulmden, sirkten,
kfrden uzak olan iman ve Islm yolunun anlasilmasi mmkndr.
Kitab-i Mukaddeste de Kuranin verdigi bilgilere uygun olarak Musa
peygamberin Misirdan ayrildiktan sonra dogruca Medyene gittigi, Talmudta ise
nce Habesistana gittigi, orada kralliga kadar ykseldigi ve daha sonra 67 yasinda
Medyene gittigi yazmaktadir.

23
Ve Ms, Medyen suyuna varnca, orada hayvanlarn sulayan
insanlardan bir nderli topluluk buldu. Ve Ms, hayvan sulayanlar kadar
gl olmayan, hayvanlarn geri eken iki kadn buldu. Dedi ki: Hliniz
nedir? Dediler ki: obanlar sulayp ekilmeden biz sulamayz; babamz da
ok yayl bir ihtiyardr.
24
Bunun zerine Ms, ikisi iin hayvanlar sulad. Sonra glgeye ekildi
de Rabbim! Sphesiz ki ben, iyilikten bana indirdigin yeye muhtacm dedi.
25
Derken, o iki kadndan biri utana utana yryerek Ms'ya geldi. Dedi
ki: Sphesiz babam, bizim yerimize sulamann cretini karylamak iin seni
agryor. Ms, kzn babasna geldi ve kssalar ona anlatt. Kzn babas;
Korkma, o yirk koyarak yanly; kendi zararlarna iy yapmy toplumdan
kurtuldun dedi.
26
Onun iki kzndan biri; Babacgm! Onu cretle tut. Sphesiz cretle
tutulan kimselerin en iyisi, gl ve gvenilir olandr dedi.
1206
27
Kzlarn babas dedi ki: Hac yaplan sekiz yl bana alymana karylk
yu iki kzmdan birini sana nikhlamak istiyorum. Eger onabirka artk o
kendinden; sana agrlk vermek de istemem. nyallah beni slihlerden
bulacaksn.
28
Ms, Bu, seninle benim aramdadr; bu iki sreden hangisinin sonunu
gerekleytirirsem demek ki, bana kary dymanlk/sorumluluk yok. Ve
sylediklerimize Allah vekildir [koruyarak, destekleyerek uygulayandr] dedi.

Bu ayet grubunda, Musa peygamberin Misirdan iktiktan sonra Medyene ne
kadar zamanda vardigina ve yolda neler olduguna dair herhangi bir bilgi verilmeden,
dogrudan Medyende yasadiklarina deginilmektedir.
Musa peygamber ile kadinlar arasinda geen konusmadan anlasilmaktadir ki;
babalarinin ok yasli olmasi ve ailelerinde baska bir erkegin bulunmamasi gibi
nedenlerle hayvanlari sulama isini kadinlar stlenmek zorunda kalmislardir. Suyun
basinda hayvanlarini sulayan diger obanlarla basa ikamadiklari iin de onlarin
kendi hayvanlarini sulayip suyun basindan ayrilmalarini beklemek zorundadirlar.
Mslmanlar arasinda yayginlasmis rivayetlerde bu kadinlarin babalari Suayb
peygamber olarak gemektedir. Hatirlanacagi zere, Arf suresinin 85-92 ve Suara
suresinin 176, 177. ayetlerinde de Medyen halkina eli olarak Suayb peygamberin
gnderildigi bilgisi yer almaktadir. Ancak bu, kadinlarin olgun ve yksek karakterli
bir zat oldugu sphesiz olan babalarinin Suayb peygamber oldugu anlamina gelmez.
nk konu olan ayetlerde kadinlarin babasinin Medyende elilik yaptigina dair bir
isaret bulunmadigi gibi, bu kisinin Suayb peygamber olduguna dair de aik veya ima
yollu bir ifade mevcut degildir. Bu sebeple biz, kadinlarin isimlerini bile Ley Ya
ve Saferiyye olarak verme creti gsteren ciddiyetten uzak nakillere itibar etmiyor
ve bu konuda Rabbimizin verdigi bilgilerle yetiniyoruz.
Kitab-i Mukaddeste ise kadinlarin babasi olan kisi hakkinda, bir yerde Revail
[veya Reuel], baska bir yerde de J ethro denilmis ve bu kisi Medyenin khini olarak
gsterilmistir.


16- Midyanli bir khinin yedi kizi su ekmeye geldi. Babalarinin srsn suvarmak iin
yalaklari dolduruyorlardi.
17- Ama bazi obanlar gelip onlari kovmak istedi. Ne var ki, Musa kizlarin yardimina kostu,
hayvanlarini suvardi.
18- Sonra kizlar babalari Reuel'in yanina dndler. Reuel, "Nasil oldu da bugn byle tez
geldiniz?" diye sordu.
615



1- Musa kayinbabasi Midyanli Khin Yitro'nun srsn gdyordu. Sry ln batisina
srd ve Tanri'nin dagina, Horev'e vardi.
616



5- Yitro Musa'nin karisi ve ogullariyla birlikte Tanri Dagi'na, Musa'nin konakladigi le
geldi.
617


615
ikis, 2: 16-18:

616
ikis, 3: 1:

617
ikis, 18: 5:

1207


25-27. ayetlerde anlatilan olaylar, ayni zamanda insanliga birka aidan ders
verici bir nitelik de iermektedir.

Birinci ders: Musaya kizini teklif eden zat, sekiz sene veya on sene
hizmet demeyip sekiz veya on hac dnemi hizmet istemektedir. Ki burada
Musanin ilahiyat egitimi iin sekiz veya on kerre hacca gnderilecegi ima
edilmektedir. Musa hacca (Ilahiyat egitimi almak iin Mekkeye) her sene giderse
sekiz yil eder; gitmedigi, gidemedigi yillar olursa bu sre uzar. Burada nplana
ikan sre, sekiz ya da on haccin yapilmasidir, mutlak sekiz ya da on sene hizmet
degildir.

Bir diger dersi merhum Seyyid Kutub syle aiklamistir:

Yirmi yedinci ayetten greniyoruz ki, kizlarin babasi gayet aik ve sade bir dille hangisi
oldugunu belirtmeden kizlarindan birini Musa'ya neriyor. Belki de adam; daha nce de belirttigimiz
gibi delikanli ile arasinda karsilikli gven ortami olusan kizinin hangisi oldugunu sezmisti. Adam
kizini nikahlamasini istiyor ve bundan utanmiyor. Bir aile kurmayi, bir yuva olusturmayi neriyor,
bunda da utanilacak bir sey yoktur. Sikilmaya, ekingen davranmaya, dolayli szlerle ima etmeye
gerek yoktur. Normal fitrattan sapan, yapay, bos ve anlamsiz geleneklere kul-kle olan toplumlarda
grlen zorlamalara, trelere gerek yoktur. Bu tr toplumlarda yaygin bu anlamsiz gelenekler babayi
ya da kizin velisini, kizini veya kiz kardesini ya da bir yakinini ahlkini ve dinini begendigi, evlilik
hayatini saglikli bir sekilde yrtecegi yeterlilikte oldugunu dsndg birine nermesine engel
olustururlar. Bu toplumlarda erkegin ya da velisinin yahut vekilinin ilk adimi atmasi bir
zorunluluktur. Aksi takdirde teklifin kiz tarafindan gelmesi yakisik almaz. Bu tr sapik toplumlarin
ifte standartlarindan biri de sudur: Bu toplumlarda gen erkekler ve kizlar serbeste bulusur,
birbirleriyle konusur, kaynasirlar. Nisan ve evlilik niyeti sz konusu olmadan birbirlerinin
vcutlarinin gizli ynlerini grrler. Ama nisanlanma nerilince ya da evlilikten sz edilince birden
herkesi yapmacik bir utanma alir, araya asilmasi g engeller konur. Aikliga, sadelige ve kolayliga
engel olurlar.
Peygamber efendimiz -salt ve selm zerine olsun- dneminde babalar kizlarini erkeklere
nerirlerdi. Hatta bizzat peygambere -salt ve selm zerine olsun- gidip kendileriyle evlenmesini,
olmasa uygun grdg biriyle evlendirmesini isterlerdi. Btn bunlar aik bir dille, tertemiz
duygularla, gzel bir edeple ifade edilirdi. Hi kimsenin onuru incinmez, kesinlikle utan duymazdi.
Nitekim Hz. mer -Allah ondan razi olsun- kizi Hafsa'yi Hz. Ebu Bekir'e nermis ama Hz. Ebu Bekir
ses ikarmamisti. Sonra Hz. Osman'a teklif etmis, o da mazeret belirtmisti. Peygamber efendimiz -
salt ve selm zerine olsun- bunlari duyunca "belki de Yce Allah her ikisinden daha iyi birisini ona
nasip eder" diyerek Hz. mer'in gnln hos etmisti. Daha sonra peygamberimiz Hz. Hafsa ile
evlenmisti. Yine bir gn bir kadin peygamberimizden -salt ve selm zerine olsun- kendisiyle
evlenmesini istemisti. Fakat peygamberimiz mazeret bildirerek kendisiyle evlenemeyecegini
belirtmisti. Bunun zerine kadin istedigi bir kisiyle evlendirmek zere velayetini -evlendirme
yetkisini- ona birakmisti. Peygamberimiz de onu Kur'an'dan iki sure ezbere bilmekten baska mal
varligi bulunmayan bir adamla evlendirmisti. Adam kadina bu iki sureyi gretmis, bu da kadinin
mehri yerine gemisti.
Iste Islm toplumu, aile binasini, organik yapisini, bu derece sade ve aydinlik bir ortamda
gereklestiriyordu. Herhangi bir zorlamaya, lafi evirip evirmeye, yapmacik ve egri bgr tavirlara
yer vermeden...
Musa'nin yanindaki yasli adam da byle yapmisti. Musa'ya bu neride bulunmus ve kendisine
zorluk ikarmayacagina, agir islere kosturup yormayacagina sz vermisti. Allah'in izniyle
davranislari ve szne bagliligi aisindan Musa'nin kendisini iyi bir insan olarak bulmasini dilemisti.
Bu da Yce Allah'a karsi kendisinden sz ederken insanin takinacagi gzel bir edep tavridir. Buyasli
adam da kendisini temize ikarmiyor, kesinlikle iyi bir insan oldugunu sylemiyor. Sadece yle biri
olmayi mit ediyor, bu isi de Yce Allah'in iradesine birakiyor.
1208
Musa neriyi kabul ediyor, szlesmeyi uyguluyor; ayni aiklik ve dikkatlilikle. Ve Allah'i sahit
tutuyor.
618



29
Artk Ms sreyi doldurup ailesiyle/yaknlaryla yola knca, dag
tarafndan bir atey hissetti. Ailesine, Benim size bir haber getirmem iin siz
bekleyin; ben bir atey hissettim. Yahut snrsnz diye o ateyten bir para
getiririm dedi.
30-32
Sonra oraya vardgnda o bereketli toprak parasndaki vdinin sag
tarafndan, bir agatan seslenildi: Ey Ms! Hi yphesiz ki Ben, lemlerin
Rabbi Allah'n ta kendisiyim! Ve birikimini ortaya at! Birikimini sanki
grnmeyen bir varlik gibi, hareket ettirir grnce de dnp arkasina bakmadan
kati. Ey Ms! Beri gel, korkma. Kesinlikle sen emniyette olanlardansn.
Koynundaki gcn devreye sok, kusursuz, mkemmelce kacaksn.
Korkudan kanadn kendine ek. yte bu ikisi Firavun ve onun adamlarna
kary Rabbin tarafndan iki kesin delildir. Sphesiz ki onlar, yoldan kan bir
toplum olmuylardr.
33,34
Ms dedi ki: Rabbim! Sphesiz ben onlardan bir kiyi ldrdm,
yimdi onlarn beni ldrmelerinden korkuyorum. Kardeyim Hrn'u da
benimle gnder; o, dil bakmndan benden daha iyi, gzel ve etkilidir. O
nedenle o'nu da beni dogrulayan bir yardmc olarak benimle birlikte gnder.
Sphesiz ben, beni yalanlamalarndan korkuyorum.
35
Allah dedi ki: Seni kardeyinle destekleyecegiz ve ikiniz iin bir g,
iktidar oluyturacagz. Sonra da onlar almetlerimiz/gstergelerimiz sebebiyle
size eriyemeyecekler. Siz ikiniz ve ikinizi izleyenler stn olanlarsnz.
Yukaridaki yetlerde grldg gibi, Ms peygamberin kendi ailesi ve
yakinlari ile birlikte Medyen'den ayrilmasi hayatindaki yeni bir dnemin
baslangicini olusturmustur. Bu yet grubu, bundan nce inen Srelerde daha
detayli olarak aktarilmis olan olaylarin kisa bir hatirlatmasi mahiyetindedir. Bu
yetlerden anlasildigina gre, Medyen'den yola ikan ve aralarinda Ms
peygamberin kardesi Hrn'un da bulundugu kafile, (Kitab- Mukaddes'e gre
kafilede Ms peygamberin kaynpederi de vardr;) Misir'a dogru gitmektedir.
nk Ms peygamberin ilk vahiy aldigi yer olan Tr Dagi, Medyen'den Misir'a
giden yol zerindedir.
Ms peygamberin hayatinin bu dneminde basindan geen olaylar, Kitab-i
Mukaddes'te bu yet grubundakinden farkli bir sirada yer almaktadir:
Ms kayinbabasi Yitro'nun yanina dnd. Ona, "Izin ver, Misir'daki soydalarimin yanina
dneyim Bakayim, hl yaiyorlar mi ?" dedi, Yitro, " Esenlikle git" diye karilik verdi.
619

Ms'nin kayinbabasi Midyanli Khin Yitro, Tanri'nin Ms ve halki Isrl iin yaptigi her
eyi, RAB'bin Isrilliler'i Misir'dan nasil ikardigini duydu. Ms'nin kendisine gndermi oldugu
karisi Sippora'yi ve iki oglunu yanina aldi. Ms, "Garibim bu yabanci diyarda" diyerek

618
(Seyyid Kutub; Fi Zilalil-Kuran)

619
ikis; 4/18

1209
ogullarindan birine Gerom adini vermiti. Sonra, "Babamin Tanrisi bana yardim etti, beni
Firavun'un kilicindan esirgedi" diyerek brne de Eliezer adini koymutu. Yitro Ms'nin karisi
ve ogullariyla birlikte Tanri Dagi'na, Ms'nin konakladigi le geldi. Ms'ya u haberi
gnderdi: "Ben, kayinbaban Yitro, karin ve iki oglunla birlikte sana geliyoruz ."Ms
kayinbabasini karilamaya ikti, nnde egilip onu pt. Birbirinin hatirini sorup adira girdiler.
Ms Isrilliler ugruna RABB'in Firavun'la Misirlilara btn yaptiklarini, yolda ektikleri
sikintilari, RABB'in kendilerini nasil kurtardigini kayinbabasina bir bir anlatti.
620

Ms kayinbabasi Midyanli Khin Yitro'nun srsn gdyordu. Sry ln batisina srd
ve Tanri'nin dagina, Horev'e vardi.
621

Ms kayinbabasi Yitro'nun yanina dnd. Ona, "Izin ver, Misir'daki soydalarimin yanina
dneyim" dedi, "Bakayim, hl yaiyorlar mi?" Yitro, "Esenlikle git" diye karilik verdi.
622

Ayrica Kitab-i Mukaddes ve Talmud'a gre, Ms peygamberin evinde
yetistigi Firavun, o Medyen'de iken lms ve yerine baskasi gemistir.
29. yette, Medyen'den ayrilisin belirlenen srenin tamamlanmasini takiben
oldugu bildirilmis ancak bu srenin Ms peygamber ile kayinpederi arasinda
konusulmus srelerden hangisi oldugu [sekiz sene mi, on sene mi oldugu]
bildirilmemistir. Bu konuda rivyet mekanizmasi yine bos durmamis ve sre
kimine gre 10 sene, kimine gre 10+10 sene olmus, kimine gre de
peygamberimiz bunu Cebrl'e sormus, Cebrl de on yili tamamladigini haber
vermistir. (!)
Bu yetlerde, Ms'ya verilen ve Furkan sresi'nde konu edilen iki yet farkli
ifadelerle aiklanmaktadir. Burada mecz ifadeler sz konusu iken, Furkn
sresi'nde hakikat anlamlariyla ifade edilmistir:

35
Ve andolsun ki Ms'ya Kitab'i verdik, kardesi Hrn'u da o'nunla birlikte yardimci, desteki
verdik.
36
Sonra da, Haydi yetlerimizi yalanlayan o topluma gidin! dedik. Sonunda da onlari
paralayip yok ettik.
(Furkn/35-36)

Burada da, Neml/10'da oldugu gibi Ms'nin grevden kamaya alistigi ve
uyarildigi grlmektedir.

35. yette Allah'in Ms peygambere Seni kardeyinle destekleyecegiz demesi,
Ms peygamberin talebi zerinedir. Ms peygamberin talebi ve bu talebin Allah
tarafindan kabul edilmesi, kusurunun giderilmesi baska yetlerde de gemektedir:
25
Ms: Rabbim!
33
Seni tm noksanliklardan ok arindirmamiz
34
ve Seni ok ok anmamiz
iin
25
ggsm a,
26
isimi bana kolaylastir.
27
Dilimden de dgm z
28
ki szm iyi anlasinlar.

620
ikis; 18: 1-8

621
ikis, 3: 1
622
ikis, 4: 18
1210
29
Ve ehlimden;
30
kardesim Hrn'u
29
benim iin bir vezir kil,
31
o'nunla arkami kuvvetlendir.
32
Isimde
o'nu bana ortak et.
35
Sphe yok ki Sen bizi grp duruyorsun
20
dedi.
36
Allah: Ey Ms! Istedigin sana verildi. dedi.
(T-H/ 2536)

52
Biz o'na en ugurlu Tr'un yan tarafindan seslendik ve o'nu zel bir konusmada bulunmak
zere yaklastirdik.
53
Ve rahmetimizden o'na, kardesi Hrn'u bir peygamber olarak ihsan eyledik.
(Meryem/ 53)
35. yetin sonunda yer alan Siz ikiniz ve size tabi olanlar stn olanlarsiniz
ifadesinde haber verilen galibiyet ile ya o sartlar altinda Ms peygambere verilen
hccet ve delillerin saglayacagi bir galibiyet ya da baska bir zamanda
gereklesecek bir devlet galibiyeti kastedilmistir. Bizim grsmze gre birinci
sik yetin lfzina daha yakindir.
Yce Allah, Ms peygambere verdigi destek ve gvenceyi btn elilerine
vermis, onlari daima korumus ve muzaffer kilmistir. Sphesiz ki, elilerin izinde
yryenleri de koruyacaktir:
69
Ey iman etmis kisiler! Sizler Ms'ya eziyet eden kimseler gibi olmayin. Iste, Allah Ms'yi,
eziyet edenlerin sylediklerinden temize ikardi. Ve o, Allah katinda mevki sahibi/degerli biri idi.
(Ahzb/ 69)

67
Ey Rasl! Rabbinden sana indirileni teblig et. Ve eger bunu yapmazsan, o zaman O'nun
verdigi elilik grevini yerine getirmemis olursun. Allah da seni insanlardan koruyacaktir.
Sphesiz Allah, kfirler; Kendisinin ilhligini ve rabligini bilerek reddedenler toplumuna
kilavuzluk etmez.
(Mide/ 67)

21
Allah: Elbette, Ben ve elilerim galip gelecegiz diye yazmistir. Sphesiz Allah, her seye
gc yetendir, en stn, en gl, en serefli, maglp edilmesi mmkn olmayan/mutlak galip olandir.
(Mcadile/ 21)

Ve M'min/ 51, Sfft/ 171173.
Bu yetlerde, Ms'nin kusuru ve kusurunun nasil giderildigi aiklanmaktadir.

36
Ms onlara apak almetlerimiz/gstergelerimiz ile gelince, Bu,
sadece uydurulmuy bir etkili bilgilerdir. Ve biz nceki babalarmzdan bunu
iyitmemiytik dediler.
37
Ms da dedi ki: Benim Rabbim, kendi katndan kimin dogru yol
klavuzu ile geldigini ve yurdun sonunun kim iin daha iyi olacagn daha iyi
bilendir. Sphesiz ki yirk koyarak yanly; kendi zararlarna iy yapanlar,
kurtuluya eremezler.
1211
38
Firavun da, Ey ileri gelenler! Sizin iin benden bayka bir ilh bilmedim.
Ey Haman, benim iin amur zerine hemen atey yak; tugla imal et de
Ms'nn ilh hakknda bilgilenmem iin bana bir kule yap. Ve yphe yok ki
o'nun yalanclardan biri olduguna kesinlikle inanyorum dedi.
39
Firavun, kendisi ve askerleri, yeryznde haksz yere byklk
tasladlar ve gerekten Bize dndrlmeyeceklerine inandlar.
40
Biz de onu ve askerlerini yakalayp o bol suda/nehirde frlatp atverdik.
Simdi, yirk koyarak yanly; kendi zararlarna iy yapanlarn sonunun nasl
olduguna bir bak!
Bu yet grubunda, Ms peygamberin Misir'a vardiktan sonra yasadigi olaylar
ok kisa olarak hatirlatilmakta ve kendilerine gsterilen aik mucizelere ragmen
eski inanlari zerinde israr ederek byklk taslayan Firavun ve askerlerinin
denizde bogularak yok edildikleri bildirilmektedir.
36. yette sz edilen, Ms peygamberin Firavun ve yandaslarina getirdigi
"apaik yetler", tevhd mesajini iletirken ortaya koydugu gretilerdir ki, bu
ayrintilar Kur'an'da diger yetlerde zikredilmistir:
18,19
Sonra de ki: Arinmaya var misin? Ve de seni Rabbine kilavuzlayayim da O'na saygiyla,
sevgiyle, bilgiyle rperti duyasin!
(Nzit/ 1819)

46
Allah: Korkmayiniz, sphesiz Ben ikinizle beraberim, isitirim ve grrm.
47
Hemen ona
gidin de ona; Sphesiz biz Rabbinin iki elisiyiz. Artik Isrlogullari'ni bizimle gnder ve onlara
azap etme; kesinlikle biz sana Rabbinden bir almet/gsterge ile geldik. Selm kilavuza uyanlaradir.
48
Sphesiz biz; kesinlikle bize, kesinlikle azabin yalanlayana ve sirt evirene oldugu vahyedildi
deyiniz.
46
dedi
(T-H/ 4648)

Firavun, 38. yette kendisi iin kullandigi ilh szcgn "yer ve gklerin
yaraticisi" anlaminda kullanmamistir. nk byle bir sey ancak bir deli
tarafindan ortaya atilabilir. Ayrica Firavun'un o yetteki szleri, onun kendisinden
baska ilhlarin da var oldugunu kabul ettigi anlamina gelen szlerdir. Nitekim
Misirlilar birok tanriya ibadet etmekteydiler ve bizzat Firavun, Gnes Tanrisi'nin
hull ettigi sahis hline getirilmisti. Zaten Kur'n da Firavun'un birok tanrisi
olduguna taniklik etmektedir:
127
Firavun toplumundan ileri gelenler de, Seni ve senin ilhlarini/ seni ilh edinmeyi terk
etsinler de yeryznde kargasa ikarsinlar diye mi Ms'yi ve toplumunu serbest birakacaksin?
dediler. Firavun dedi ki: Onlarin ogullarini ldrecegiz, kizlarini sag birakacagiz ve biz onlar
zerinde ezici bir gce sahip kimseleriz.
(A'rf/ 127)
Dolayisiyla Firavun, kendisi iin kullandigi "ilh" szcgyle kendisinin zarur
yaratici ve hakik ulhiyet sahibi oldugunu degil, tartismasiz yce iktidar sahibi
oldugunu kastetmistir.
1212
Kirkinci ayette konu edilen firlatip atma, baraj selinin nndeki
srklenmeyi aiklamakta, ki bu ifade Zriyat/40'da da gemektedir bunun da
suyun ok hizli birakilmasi ile oldugu aiklanmaktadir (Duhn/23-24).

FRAVUN'UN NANCI: Kur'n'daki; (Zuhruf: 5153), Mmin: 2835,
yetler dikkatlice okundugunda, Firavun'un Allah'i ve melekleri inkr etmedigi
anlasilmaktadir. Fakat bazilari Firavun'un mbalgali iddiasina bakarak onun
Allah'i inkr ettigi veya kendisini Allah yerine koydugu anlamini ikarmislardir.
Oysa Firavun'un Allah'i gklerin hkimi olarak kabul ettigi, zellikle Zuhruf
Sresi'nin 53. yetinden belli olmaktadir. Firavun'un reddettigi husus, Allah'in
eliler gndererek emirler bildirmesi ve kendisinin yeryzndeki hkmranligina
mdahale etmesidir. nk Firavun kendisini teoride btn insanligin siyas
anlamda rabbi [hkimi] olarak gryor ve hkmranligini kendisinin Gnes
Tanrisinin insan seklindeki sreti oldugu iddiasina dayandiriyordu. Nitekim bu
konuya "Misir Dni" basligi altinda yer vermis olan Ana Britannica Ansiklopedisi,
Eski Misir'da firavuna tapinmanin, onun Tanri'nin oglu kabul edilmesi sebebiyle
oldugunu ve firavunun lkesini, Misir tanrilari adina ynettigini yazmaktadir.
623

Sonu olarak, bazilari tarafindan ileri srlms olan Firavun'un kendisini
gerek ilh ve Rabb yerine koydugu tezi, hem Kur'n'a hem de bilimsel
arastirmalara uymamaktadir.
3637. yetlerde nakledilen Ms peygamber ile Firavun arasindaki konusma
Su'ar Sresinde syle gemektedir:
24
Ms: Eger yakinen bilmis olsaniz, O, gklerin, yerin ve ikisi arasinda bulunan seylerin
Rabbidir.
25
Firavun, yani basinda bulunanlara Isitmiyor musunuz? dedi.
26
Ms: O, sizin Rabbiniz ve daha nceki atalarinizin da Rabbidir dedi.
27
Firavun: Size gnderilen bu eliniz kesinlikle gizli glerce desteklenen/delinin biridir
dedi.
28
Ms: Syet aklinizi kullansaniz, O, dogunun, batinin ve ikisinin arasinda bulunanlarin
Rabbidir dedi.
(Su'ar/ 2428)
Firavun ve yandaslari da Ms peygambere tekrar tekrar su cevaplari
vermislerdir:
78
Onlar: Sen atalarimizi zerinde buldugumuz seyden bizi eviresin ve yeryznde saltanat
ikinizin olsun diye mi bize geldin? Biz ikinize de inanmayiz dediler.
(Ynus/ 78)

57,58
Firavun: Ey Ms! Sen etkili bilginle bizi topraklarimizdan ikarmak iin mi geldin bize?
O hlde biz de senin etkili bilgin gibi bir etkili bilgi ile sana gelecegiz. Simdi bizimle senin aranda bir
bulusma zamani/yeri belirle ki; bizim ve senin karsi ikmayacagimiz dz ve genis bir yer olsun dedi.

623
Ana Britannica; c: 22, s: 373. Bkz.)

1213
(T-H/ 5758)

26
Ve Firavun: Birakin beni, ldreyim Ms'yi, o da Rabbini agirsin. Sphesiz ben o'nun, sizin dininizi
degistirmesinden veyahut yeryznde kargasa ikarmasindan korkuyorum dedi. ,
(M'min/ 26)
Firavun'un Haman'la yaptigi 38. yetteki konusma, baska yetlerde de
gemektedir:
36,37
Ve Firavun: Ey Hmn! Sebeplere; gklerin sebeplerine ulasmam iin bana bir kule yap da
Ms'nin ilhinin ne oldugunu anlayayim. Ve sphesiz ben o'nun yalanci oldugu kanisindayim
dedi. Iste bylece Firavun'a amelinin ktlg ssl gsterildi ve yoldan ikarildi. Ve Firavun
dzeni, yalnizca kayba/ zarara ugratip aci ekme iindedir.
(M'min/ 3637)
Firavun, Haman ve bu ikisinin emir erleri durumunda olanlarin zerine,
hiretteki rezillikten nce bu dnyada da rezillik kilinmistir. Yani onlar iin iki
dnyada da rezillik sz konusudur:
13
Ve kuvvete, seni ikaran kentten daha siddetli nice kentler; onlari degisime/yikima ugrattik.
yle ki kendileri iin yardimci diye bir sey olmadi.
(Muhammed/ 13)
96,97
Andolsun ki Biz Ms'yi da yetlerimizle ve apaik bir belge ile Firavun ve ileri
gelenlerine eli yaptik. Ama onlar Firavun'un emrine uydular. Hlbuki Firavun'un emri akli
alistiran/dogruya ulastiran degildir.
98
Firavun kiymet gn, toplumunun nne dser. Artik Firavun, toplumunu atee
gtrmtr. O varilan yer de ne kt bir yerdir!
99
Ve bu dnyada ve kiymet gnnde dislanarak izlendiler. Verilen bu vergi ne kt
vergidir!
(Hd/ 9699)
Firavun'un Haman'a kule yaptirip gkte ilh aramasi, Islm karsitliginda
ly kairan zihniyetin agimizda sergiledigi bazi densizce yaklasimlara
benzemektedir. Bu zihniyetin agdas temsilcilerinden biri olan Marksist kozmonot
Yuri Gagarin de uzaya gidip geldikten sonra benzer alayci bir ifadeyle gkte
hs Allah'i grmedigini sylemistir. Allah'i bir kuleden grmek isteyen eski
zaman aptali ile Allah'i uzayda arayip bulamadigini syleyen bugnk trdesleri
arasinda dikkat ekici bir benzerlik sz konusudur.
Kur'n, Firavun'un gerekten byle bir kule insa ettirip de onun zerinden
Allah'i grmeye alisip alismadigi konusunda herhangi bir aiklama
getirmemistir.

41
Ve onlar, ateye agran nderler yaptk. Kymet gn onlar yardm
grmeyecekler de.
42
Ve bu dnyada arkalarna dylanma, Allah'n rahmetinden yoksun olma
taktk. Onlar, kymet gnnde de ktlenmiy/uzaklaytrlmy
kimselerdendirler.

1214

Bu ayetlerde, kendilerine gelen onca mucizeye ragmen byklk taslayarak
iman etmemis, bylece hayatlarini zayi etmis olanlarin dnya ve ahiretteki
durumlarina deginilmektedir.
Rabbimiz, zulm isleyen, hakikati inkr eden, inkrda sonuna kadar direten ve
hakka karsi batili savunmak iin her trl vasitayi kullanan bu kisileri atee
agiran nderler kildigini bildirmektedir. Onlar bu durumlariyla kendilerinden
sonra gelecek kusaklara da nc ve rnek olacaklardir. Insanlara yanlis yollari
gsterip cehennemi kazanacak olan byleleri, kendi sulari yetmezmis gibi bir de
arkalarina taktiklari, rnek olduklari kisilerin veballerini de tasiyacaklardir. Gerek
atese agiran bu nderler, gerekse onlarin takipileri hep birlikte ayni felkete dogru
kosacaklardir:

71
O gn Biz, btn insanlari nderleriyle agiracagiz. Ki o gn, kimin kitabi sag eline verilirse,
iste onlar kendi kitaplarini okuyacaklar ve onlar kandil fitili/ekirdegin iplikigi kadar bir haksizliga
ugratilmayacaklar.
(Isra/71)

Rabbimizin 42. ayetteki Ve bu dnyada arkalarina lnet taktik ifadesinden
anlasildigina gre, arkadan gelen nesiller, kendilerini atese agiran bu nderlere
srekli olarak lnet edeceklerdir. Buradan, Rabbimizin, elilerine tbi olan inanmis
kullarinin diliyle, insanlari atese agiran o tr nderlere lneti [dislanmisligi] mesru
kildigi anlasilmaktadir.

43
Ve andolsun ki Biz, ilk nesilleri degiyime/ykma ugrattktan sonra
Ms'ya, gt alrlar diye, insanlar iin apak deliller, klavuz ve rahmet
olarak Kitab'/Tevrt' verdik.
44
Ve Ms'ya o emri gerekleytirdigimiz srada sen bat ynnde degildin.
Hazr bulunanlardan, grenlerden de degildin.
45
Ama Biz nice nesiller var ettik de, onlarn mrleri uzadka uzad. Sen
onlara yetlerimizi okuyarak, Medyen halk arasnda bulunanlardan da
degildin; Fakat Biz eli gnderenleriz.

Bu ayetlerde Rabbimiz, insanlara rahmeti geregi eli, uyarici gndermenin
gereklerini anlatmak suretiyle insanlarin nakledilen kissalari grenmelerini ve
peygamberlerin talimatindan dnen nceki kusaklarin helk oluslarindan ibret
almalarini istemektedir. Ayrica bu kissalarin Allah tarafindan vahyedilen ve elisinin
bilmedigi, tanik olmadigi olaylar oldugunu vurgulamaktadir.
44. ayetteki bati yn ifadesi ile Hicaz'in batisina dsen Sina [Tur] Dagi
kastedilmistir. nk Musa peygambere ilk vahiy bu dagda gelmistir. Yine ayni
ayette geen 'ahitler de Musa peygamber ile birlikte olan ve ona verilecek ilkeleri
takip edeceklerine dair szlesmede bulunmak zere davet edilen Israilogullaridir.
45. ayetteki Sen onlara ayetlerimizi okuyarak Medyen halki arasinda
bulunanlardan da degildin ifadesinin takdirini su sekilde yapmak mmkndr:
Musa Medyene ulasip hayatinin uzunca bir blmn orada geirdiginde ve sonra
oradan Misira gitmek zere ayrildiginda sen yoktun. Ayetlerimizi Medyen
sakinlerine okuyan da sen degildin. Sen Mekke halkina tebligde bulunmaktasin. Sen,
anlatilan bu binlerce sene evvel meydana gelmis olaylarin grg sahidi de degilsin.
Btn bu bilgi sana, kesinlikle baska bir yolla degil, tarafimizdan vahyedilerek
verilmektedir.
1215
45. ayetteki Fakat Biz (eli) gnderenleriz ifadesinin anlami,
Peygamberlerimizin ilki sen degilsin; Nuhu, Hudu, Salihi, Ibrahimi, Musayi ve
Suaybi nasil kendi halklarina gnderdiysek, seni de kendi halkina eli olarak
gnderdik demektir.


46,47
Ve Biz, seslendigimiz zaman, Tr'un yannda da degildin. Tersine
senden nce kendilerine uyarc/peygamber gelmeyen bir toplumu uyarman
iin ve kendi ellerinin yaptklarndan dolay baylarna bir fenalk geldiginde
hemen, Rabbimiz! Ne olurdu bize bir peygamber gnderseydin de, yetlerine
uysak ve mminlerden olsak diyemesinler, onlar gt alsnlar diye
Rabbinden bir rahmet olarak orada geenleri sana bildirdik, seni eli olarak
gnderdik.

Bu ayetlerde Rabbimiz, eli gndermesindeki birbirine bagli iki amaci
aiklamaktadir. Bunlar, uyarmak ve mazerete firsat vermemektir. Daha evvel birok
ayette bildirildigi gibi, Rabbimiz, eli gndermedigi, kitap indirmedigi [yasa
koymadigi] toplumlari cezalandirmamis, cezayi hak etmis olanlara da Uyarilsaydik
dogru yoklu bulabilirdik bahanesini ileri srmesinler diye eli gndermis, kitap
indirmistir.

155-157
Ve Kurn, Kitap, sadece bizden nceki iki topluluga; Yahudi ve Hristiyanlara indirildi;
biz ise, o kitaplari okuyamiyor ve dillerini anlayamiyorduk veya Eger bize kitap indirilseydi, biz
onlardan daha ok dogru yolda olurduk demeyesiniz diye Bizim indirdigimiz bereketli bir kitaptir. O
nedenle, rahmet olunmaniz iin ona uyun ve Allah'in korumasi altina girin. Iste size de Rabbinizden
aik delil, kilavuz ve rahmet gelmistir. yleyse Allah'in yetlerini yalanlayip onlardan yz
evirenden daha yanlis, kendi zararlarina is yapan kim olabilir? yetlerimizden yz evirenleri, yz
evirmeleri sebebiyle azabin ktsyle cezalandiracagiz.
(Enm/155-157)


163-165
Sphesiz Biz, Nh'a ve O'ndan sonraki peygamberlere vahyettigimiz gibi, sana da
vahyettik. Ibrhm'e, Isml'e, Ishk'a, Yakb'a, torunlarina, s'ya, Eyyb'a, Ynus'a, Hrn'a ve
Sleymn'a, daha nce kendilerini sana anlattigimiz elilere, kendilerini sana anlatmadigimiz elilere,
elilerden sonra insanlarin Allah'a karsi bir delilleri olmasin diye, mjdeciler ve uyaricilar olarak
vahyetmistik. Dvd'a da Zebur'u verdik. Ve Allah, Ms'ya sz syledike syledi/ onu yaraladika
yaraladi, ok sikinti ektirdi. Ve Allah, en stn, en gl, en serefli, maglp edilmesi mmkn
olmayan/mutlak galip olandir, en iyi yasa koyan, bozulmayi iyi engelleyen/saglam yapandir.
(Nisa/163-165)

19
Ey Kitap Ehli! Elilerin arasinin kesildigi bir sirada, Bize bir mjdeleyici ve uyarici gelmedi
demeyiniz diye, size tebyn yapan/ aika ortaya koyan Elimiz geldi. Iste kesinlikle mjdeleyici ve
uyarici size geldi. Allah, her seye en ok gc yetendir.
(Maide/19)

15
Kim, kilavuzlanan dogru yolu bulursa, sirf kendi iyiligi iin kilavuzlanan dogru yolu
bulmustur. Kim de saparsa, ancak kendi aleyhine sapmis olur. Ve hibir yk tasiyici baskasinin
ykn ekmez. Ve Biz, bir peygamber gndermedike, azap ediciler olmadik.
16
Ve Biz, bir lkeyi degisime/yikima ugratmak istedigimiz zaman, onun varlik ve g sahibi
nde gelenlerine, hak yolda olmalarini, hak yolda nderlik yapmalarini emrederiz de onlar, bunun
aksine, orada hak yoldan ikarlar. Artik oranin zerine Sz hak olur da Biz orayi kknden
darmadagin ederiz.
(Isra/16)
1216

133,134
Ve inkr edenler: Eliligini iddia eden bu kisi, Rabbinden bize bir almet/gsterge
getirse ya! dediler. Onlara ilk sahifelerde olan apaik deliller gelmedi mi? Ve eger Biz, onlari
bundan nce bir azap ile degisime/yikima ugratsaydik, kesinlikle Ey Rabbimiz! Bize bir peygamber
gnderseydin de, alak ve rezil olmadan nce Senin yetlerine uysaydik! diyeceklerdi.
(Ta Ha/133, 134)


ARAPLARA DAHA NCE PEYGAMBER GELDI MI?

Rabbimiz, 46. ayetteki Bilakis senden nce kendilerine uyarici [peygamber]
gelmeyen bir kavmi uyarman iin ifadesiyle peygamberimizin kavmine daha
nce uyarici gndermedigini beyan etmis olmaktadir. Ayni konu Ya Sin suresinin
girisinde de yer almisti. Dolayisiyla, peygamberimizin uyarilmamis bir kavme
mensup olan anasinin, babasinin, dedesinin ve daha nceki atalarinin
cezalandirilmalari sz konusu degildir.
Kuranda ibret alinmasi iin anlatilan kissalar ok eski zamanlarda getigi iin
peygamberimizin bu kissalardaki olaylara tanik olmasi mmkn degildi. Rabbimizin
bildirdigine gre bu olaylari baskalarindan da dinlememisti. Zaten tebligde
bulundugu halkin iinden biri olarak gemis hayati hep gz nndeydi, hayatina ait
bilinmeyen bir dnem sz konusu degildi. Peki, o hlde peygamberimiz bunlari nasil
biliyordu, nereden grenmisti? Iste, Kuranda anlatilan btn bu kissalar bir taraftan
insanlarin kendilerine hisse ikarmalarini saglarken, diger taraftan da
peygamberimizin eliliginin en belirgin kanitlarini teskil etmekteydi; hl da yledir.

44
Iste bu, algilama imkninin olmadigi, gemisin nemli haberlerinden sana vahyettiklerimizdir. Ve
Meryem'e hangisi kefil olacagina kalemlerini atarlarken sen yanlarinda degildin. Onlar tartisirlarken de sen
yanlarinda degildin.
(l-i Imran/44)

102
Iste bu, sana vahyettigimiz grmediginin, duymadiginin, bilmediginin haberlerindendir.
Yoksa onlar yapacaklarina karar verip kt pln yaparlarken sen onlarin yaninda degildin.
103
Sen siddetle arzulasan da, insanlarin ogu iman ediciler degildir.
(Yusuf/102, 103)

49
Iste Nh ile ilgili anlatilanlar, sana vahyettigimiz grlmeyenin, duyulmayanin, sezilmeyenin
haberlerindendir. Bunlari sen ve toplumun bundan nce bilmiyordunuz. Su hlde sabret. Sphesiz
kibet, Allah'in korumasi altina girmis olan kisilerindir.
(Hud/49)

48
yte onlara tarafmzdan o hak gelince de, Msya verilen yeyler;
almetler; gstergeler gibi ona da verilmeli degil miydi? dediler. Daha evvel
Msya verileni rtbas edip reddetmemiyler miydi? Birbirine srt veren;
destekleyen iki sihir; etkili bilgi dediler. Ve Sphesiz biz hepsini kabul
etmeyecegiz dediler.
49
De ki: Eger dogru kimseler iseniz, hemen Allah katndan bana ve
Ms'ya inen kitaplardan daha ok dogruya klavuz olan bir kitap getirin de
ben de ona uyaym!
1217
50
Buna ragmen eger sana cevap vermezlerse, bil ki onlar, yalnzca
heveslerine uymaktadrlar. Allah'tan bir yol gsterici olmakszn kendi
hevesine uyandan daha sapk [yaykn, ayag] kim olabilir? Kesinlikle Allah yirk
koyarak yanly; kendi zararlarna iy yapan topluma yol gstermez.

Peygamberimizle Mekkeli msrikler arasinda geen konusmalarin nakledildigi
bu ayetlerde; daha nce Musa peygambere verilenleri inkr ettikleri hlde ona
verilen asa mucizesi, parlayan el mucizesi, tas levhalar zerinde yazili emirler
mucizesi gibi fiziksel mucizelerin peygamberimize verilmemis olmasini bahane
olarak ileri srdkleri grlmektedir. Msriklerin bu itirazlari Sebe suresinde de
dile getirilmistir:

31
Ve su kfirler; Allah'in ilhligini ve rabligini bilerek reddedensu kimseler, Biz kesin olarak,
bu Kurn'a inanmayiz, ondan ncekine de... dediler. Sen sirk kosarak, kfrederek yanlis; kendi
zararlarina is yapan o kimseleri Rableri huzurunda tutuklanmis, sz bazisinin bazisina geri
evirdigini bir grsen! Zaafa ugratilan kimseler, byklk taslayan kimselere, Eger sizler
olmasaydiniz, kesinlikle bizler mmin kimseler olurduk diyecekler.
(Sebe/31)

Msriklerin bu bahanelerine karsi, Rabbimiz 49. ayette elisine onlarin
beklemedigi tarzda bir emir vermistir: Eger dogrular iseniz, hemen Allah katindan
bu ikisinden [bana ve Musa'ya inen kitaplardan] daha ok dogruya kilavuz olan bir
kitap getirin de ben de ona uyayim!
Rabbimiz, bu byk mucizeyi grp de inanmayanlari ve hevasina uyarak inat
edenleri akilsizlik ettikleri iin kinamakta ve 50. ayetteki Allahtan bir yol gsterici
olmaksi:in kendi hevesine uyandan daha sapik/ akin [aagi] kim olabilir?
ifadesiyle bu kimselerin gidisatlarinin bozuk oldugunu bildirmektedir. Akilli insanin
inanis ve yasayisinin bilgiye dayali olmasi gerektigini gsteren bu ifade, ayni
zamanda taklitiligin yanlisligina dair delillerin de en byklerindendir.

84
De ki: Biz, Allah'a, bize indirilen Kurn'a, Ibrhm'e, Isml'e, Ishk'a, Yakb'a ve
torunlara indirilene, Ms'ya, s'ya ve peygamberlere Rablerinden verilenlere inandik. Onlardan hi
biri arasinda ayirim yapmayiz. Ve biz, yalniz O'nun iin Islmlasanlariz.
85
Ve kim Islm'dan baska bir din ararsa, o takdirde hibir zaman ondan kabul edilmeyecektir.
Ve Islm'dan baska din arayan kimse, hirette zarar edenlerden olacaktir.
86
Imanlarindan ve sphesiz elinin hak olduguna tanik olduktan ve kendilerine aik deliller
geldikten sonra, kfreden; Allah'in ilhligini, rabligini bilerek reddeden bir topluma Allah nasil
kilavuzluk eder? Ve Allah, sirk kosarak yanlis, kendi zararlarina is yapanlar toplumuna kilavuzluk
etmez.
87,88
Iste onlarin cezalari, Allah'in, dogal glerin/haberci yetlerin, insanlarin hepsinin dislayip
gzden ikarmasi, srekli iinde kalmak zere sphesiz onlarin zerlerindedir. Kendilerinden bu
azap hafifletilmez ve kendilerine sre taninmaz.
(l-i Imran/84-88)

51
Ve andolsun Biz, Sz' [vahyi/Kurn'] gt alrlar diye birbiri ardnca
yolladk.
52
Szden [vahiyden/Kurn'dan] nce kendilerine Kitap verdigimiz
kimseler; onlar, Sz'e [vahye/Kurn'a] de inanrlar.
1218
53
Ve onlara o Sz [vahy/Kurn] okundugu zaman onlar, Biz, ona
inandk. Sphesiz o, Rabbimizden gelen gerektir. Kesinlikle biz, ondan nce
mslman olanlardk dediler.

Bu ayet gurubunda Rabbimiz; insanlari akillarini baslarina almaya ynelten
ayetlerini srekli, ardi ardina indirdigini vurgulamakta ve daha evvel indirilmis
kitaplara inanarak Allahi tanimis kisilerin bu ayetleri [Kurani] duyar duymaz
sahiplendiklerini, hemen kabul edip inandiklarini, hatta byle bir beklenti iinde
bulunduklarini aika ifade ettiklerini bildirmektedir.
Bu ayetlerle Mekkelilerin utandirilmasi da amalanmis, sanki onlara Siz
kendi sehrinizden ikarilip gnderilmis bir ltfu tepiyorsunuz. Oysa uzak
beldelerden insanlar onu isittiklerinde kadrini bilmek ve kendisinden istifade etmek
zere buraya geliyorlar denilmistir.
Esbab-i nzul kayitlarina gre bu ayetler tarih bir olay zerine inmistir.
Syle ki:
Habeistan hicretinden sonra Rasl'un mesaji ve zuhuruyla ilgili haberler bu lkeye de
yayilinca 20 kiilik bir Hiristiyan heyeti iin aslini anlamak iin Mekke'ye geldi ve Raslullah'la
Mescid-i Haram'da karilatilar. Kurey'den bir kalabalik da olup biteni izlemek zere orada
toplandilar. Heyet yeleri Raslullah'a bir takim sorular sordu, Hz. Rasl de cevapladi. Sonra onlari
Islm'a davet etti ve nlerinde Kur'an'dan ayetler okudu. Kur'an'i dinlerken gzyalarini tutamayan
heyet yeleri okunanin Allah Kelmi oldugunu tasdik edip Raslullah'a iman ettiler. Toplanti sona
erip de halk dagilinca Ebu Cehil ve avanesi Hiristiyan grubun yolunu keserek onlari iddetle payladi:
"Simdiye kadar buraya sizden daha apal bir topluluk gelmedi. Ey aptallar gruhu, siz buraya
kavminiz tarafindan bu adam hakkinda bilgi toplamak iin geldiniz. Fakat henz onunla yeni
karilamiken, itikadinizdan vazgetiniz." Bu keremli topluluk u cevabi verdi: "Selm olsun size,
sizinle tartimak gibi bir niyetimiz yok. Siz kendi itikidinizdan mes'ulsunuz, biz kendi itikadimizdan.
Su var ki, bile bile kendimizi hayirdan mahrum etmeye de yanamayiz.
624


Mukatil ise bu ayetin kirk kiililik bir Hiristiyan grubu hakkinda indigini, bunlardan bir
kisminin Cafer b. Ebi Talip ile birlikte Habeistandan, sekiz tanesinin de Samdan gelmi olduklarini
ve bu sekiz kiinin isimlerinin Bahira, Ebrehe, Eref, Bureyd, Temam, Eymen, Idris ve Nafi oldugunu
bildirmitir.
625


53. ayetin sonunda Allah nezdindeki dinin sadece Islm olduguna isaret
edilmistir. Yaratilisin basindan beri gnderilen her eli hep bu hayat tarzini getirmis,
her eli daima Mslim olmus, takipilerine de Mslmanlar denmistir. Bu
gerek su ayetlerde grlmektedir:

l-i Imran/19, 67, 85, Yunus/71, 72, 84, 90-92, Bakara/128, 131-133, Zariat/36, Yusuf/101,
Maide/44, 111 ve Neml/44.


Bilindigi zere `-' Islm, '-- Mslim, '-'-- Mslman szckleri
Arapadir. Kuran, ilk kez Arap kavmine ve o kavmin Arap bir mensubuna indigi
iin bu mesajlar Arapa szcklerle ifade edilmistir. Aslinda dogal olarak diger
peygamberler kendi halklarinin dili ile konustuklarindan o kavimler Islm ve
Mslman kelimelerinin kendi dillerindeki karsiligini kullanmislardir.


624
(Ibn Hisam, c:2, s:32; el-Bidaye ve'n-Nihaye, c:3, s:82)

625
(Mukatil; ilgili ayet hakkindaki aiklamasindan)

1219
Rabbimizin Ehlikitap bilginlerinin Kurana inanacaklarini haber veren 52.
ayetteki ifadesi baska ayetlerde de dile getirilmistir:

199
Sphesiz ki Kitap Ehlinden, Allah'a inananlar, size indirilene ve kendilerine indirilene
Allah'a samimiyetle saygi duyanlar olarak inananlar da vardir. Onlar, Allah'in yetlerini az bir
degere degismezler. Iste onlar, cretleri Rableri katinda olanlardir. Sphesiz Allah, hesabi abuk
grendir.
(l-i Imran/199)

107,108
De ki: Siz Kurn'a ister inanin, ister inanmayin; su daha nce kendilerine bilgi
verilenler; Kurn onlara okundugunda onlar, boyun egip teslimiyet gstererek eneleri st
kapanirlar. Ve Rabbimiz her trl kusurdan ariniktir. Rabbimizin vaadi kesinlikle gereklesecektir
derler.
109
Ve onlar, aglayarak eneleri st kapanirlar. Ve Kurn, onlarin saygilarini, alak
gnllgn artirir.
(Isra/107-109)


82
Sen, kesinlikle iman eden kisilere karsi dsmanlik ynnden insanlarin en siddetlisi olarak, o
Yahudileri ve o ortak kosan kimseleri bulursun. Ve kesinlikle iman eden kimselere sevgi
bakimindan en yakin olarak da, Sphesiz biz, Nasraniyiz/Hristiyanlariz diyen kimseleri bulursun.
Bu, kendi ilerinde kesisler ve rahipler oldugundan ve onlar byklk taslamadiklarindan
dolayidir.
83,84
Ve onlar, Eli'ye indirilen Kurni dinledikleri zaman, onun hak oldugunu grendiklerinden
dolayi gzlerinin yasla doldugunu grrsn. Onlar: Rabbimiz! Biz iman ettik, bizi shitler ile birlikte
yaz! ve Biz, Rabb'imizin bizi slihler toplumu ile birlikte girdirmesini umarken, Allah'a ve haktan
bize gelen seylere neden inanmayalim! derler.
(Maide/82- 84)

10
De ki: Hi dsndnz m? Eger Kurn, Allah tarafindan ise ve siz de onu bilerek reddetmisseniz,
bununla birlikte Isrlogullari'ndan bir shit de onun bir benzeri zerine tanik olup da inanmissa, siz de
byklk tasladiysaniz Sphesiz ki, Allah sirk kosarak yanlis, kendi zararlarina is yapanlar topluluguna
kilavuzluk etmez.
(Ahkaf/10)

110
Ve Biz, onlarin kalplerini ve gzlerini ilkin iman etmedikleri durumdaki gibi ters eviririz.
Ve Biz de onlari taskinliklari ierisinde kr ve saskin olarak birakiriz.
(Enam/114)

Yukaridaki ayetlerden, Mekkede yasayan veya esitli zamanlarda Mekkeye
gelip giden Ehl-i Kitabin, Kurani tasdik ettikleri anlasilmaktadir. Ama bu durum,
onlarin kendi dinlerini birakip Mslman olduklari anlamina gelmez. Nitekim 53.
ayetteki Kesinlikle biz ondan nce teslim olanlardik ifadesi de bunu
gstermektedir.


54
yte onlar; sabrettikleri iin onlarn dlleri iki kere verilecektir. Ve
onlar ktlg iyilikle savarlar ve kendilerini rzklandrdgmz yeylerden
Allah yolunda harcamada bulunurlar/ bayta yaknlar olmak zere
baykalarnn nafakalarn temin ederler.

55
Ve onlar, boy sz iyittikleri zaman, ondan yz evirirler ve Bizim
iylerimiz yalnzca bizim iin, sizin iyleriniz de yalnzca sizin iindir. Size selm
olsun! Biz cahilleri aramyoruz derler.

1220
Bu ayetlerde Kurani hemen kabul etmis olan Ehlikitap vlmektedir. Bunlar
her zaman Allahi tanimis, yeni bir kitap ve eli beklentisi iinde olan, yeni kitaba da
inandiktan sonra inancindan taviz vermeyen ve hayatlarini Kurandaki ilkelere gre
dzenleyen kimselerdir. Bunlarin ilklerinden olanlarin isimleri 51-53. ayetlerin
tahlilinde verilmisti. Ayetlerin ifadesinden anlasildigina gre, bu kimseler tasradan
gelip giden Ehlikitap degil, Mekkede yasayan, baski ve korku altinda tutulan
Ehlikitaptir. Zira inan turizmine zarar verir kaygisiyla Mekke zorbalarinin tasradan
gelip gidenlere baski yapmasi sz konusu degildir.
54. ayette bu kimselerin ifte dl alacaklari bildirilmektedir. Bizim
dsncemize gre bu dllerin birincisi Isa peygambere, ikincisi de peygamberimize
iman etmelerinden trdr. nk onlar Mesih'in sahsiyeti karsisinda bylenip
zihinlerini donduranlar gibi olmadiklarini ve yalnizca Islm'i izlediklerini yeni bir
peygamberin gelisiyle karsilastiklari zorlu imtihanda gstermisler, hi tereddt
etmeden yeni peygamberin liderligindeki Islm yoluna girmislerdir. Kavm ve irk
nyargilari reddederek hakk itikat zerinde sebat gsteren bu kimseler, gelen yeni
peygamberin daha nce Mesih'in teblig ettigi Islm'i tekrar getirdigini grerek
Hiristiyanliga takilip kalmislarin yolundan vazgemisler ve bylece Mesih'e degil,
yalnizca Allah'a taptiklarini davranislariyla ispatlamislardir.
Rabbimiz, bu kimselerin peygamberimize yakin olduklarini Maide suresinde
de belirtmis ve onlarin bu ayetlerde szn ettigi zelliklerini baska ayetlerde de dile
getirmistir:

82
Sen, kesinlikle iman eden kisilere karsi dsmanlik ynnden insanlarin en siddetlisi olarak, o
Yahudileri ve o ortak kosan kimseleri bulursun. Ve kesinlikle iman eden kimselere sevgi
bakimindan en yakin olarak da, Sphesiz biz, Nasraniyiz/Hristiyanlariz diyen kimseleri bulursun.
Bu, kendi ilerinde kesisler ve rahipler oldugundan ve onlar byklk taslamadiklarindan
dolayidir.
83,84
Ve onlar, Eli'ye indirilen Kurni dinledikleri zaman, onun hak oldugunu grendiklerinden
dolayi gzlerinin yasla doldugunu grrsn. Onlar: Rabbimiz! Biz iman ettik, bizi shitler ile birlikte
yaz! ve Biz, Rabb'imizin bizi slihler toplumu ile birlikte girdirmesini umarken, Allah'a ve haktan
bize gelen seylere neden inanmayalim! derler.
(Maide/82, 83)

114
Ve gndzn iki tarafinda ve gecenin yakin saatlerinde salti [ml ynden ve zihinsel
aidan destek olmayi; toplumu aydinlatmayi olustur-ayakta tut], nk iyilikler ktlkleri giderir.
Bu, ibret alanlara bir gttr.
(Hud/114)

72
Ve Rahmn'in kullari, yalan yere taniklik etmezler, bos bir seye rastladiklari zaman saygin
bir sekilde geerler.
(Furkan/72)

Ve Furkan/63, Rad/21-24, Fussilet/34-36.



56
Kesinlikle sen sevdigini klavuzlanan dogru yola iletemezsin; ama Allah
diledigine dogru yolu gsterir ve O, klavuzlanan dogru yolu kabullenecek
olanlar daha iyi bilir.

Peygamberimize, sevdigi bile olsa kimseyi zorla dogru yola sokamayacagini
bildiren bu ayet, ayni zamanda onu teselli de etmektedir. nk Allah, tercih
yetenegine sahip olan insanlari zgr birakmistir ve yine ayette bildirildigi gibi
hidayet Allaha aittir.
1221
Ifadesi genele ynelik olmasina ragmen, bu ayetin peygamberimizin bir trl
imana gelmeyen amcasi Ebutalibin bu durumuna ok zlmesi zerine indigi ileri
srlmstr.

57
Ve onlar; Biz seninle beraber dogru yol klavuzuna uyarsak,
yurdumuzdan atlrz dediler. Biz onlar, Kendi katmzdan bir rzk olarak,
her yeyin semerelerinin toplanp kendisine getirildigi, gvenli, dokunulmaz bir
yere/Mekke'ye yerleytirmedik mi? Fakat onlarn ogu bilmezler.

Bu ayette, inanmamakta direnen Kureysli msriklerin tevhidi kabul etmemek
iin ileri srdkleri mazeret aiklanmakta ve onlarin Kuran hakk olmadigi iin
degil, ikarlarindan olmamak iin hidayete uymadiklari bildirilmektedir. Bu, onlarin
sirk ve kfr ticareti yaparak sagladiklari kazantan mahrum kalmamak iin
peygamberimize uymayi reddettikleri anlamina gelmektedir. Mekkeli msriklerin bu
mantigini tam olarak kavrayabilmek, ancak Islm'i kabul etmeleri hlinde meydana
gelmesinden korktuklari durumun ne oldugunu grebilmekle mmkndr. Bu da sz
konusu olaya tarih perspektifinden bakmayi gerektirmektedir. Hatirlanacak olursa,
Kureys suresinin tahlilinde Kureys kabilesinin ok nemli bir zelligine deginmis,
onlarin Arabistanda yaygin sekilde Ismailin torunlari olarak bilinip tanindiklarini,
Araplarin onlara peygamber ocuklari gzyle baktiklarini, dokunulmaz kilinmis
Mekkeye gelen hacilarin her trl islerini grerek geindiklerini, bundan dolayi da
bu islerden iyi kazan sagladiklarini dile getirmistik. Iste Kureysli msrikler bu
kazantan, bu geimden mahrum kalmaktan korkmakta ve bu sebeple kfr ve sirki
tercih etmektedirler.
Dolayisiyla Rabbimizin buradaki Biz onlari kendi katimizdan bir rizk olarak,
her eyin semerelerinin toplanip kendisine getirildigi, gvenli, haram [dokunulmaz]
bir yere [Mekkeye] yerletirmedik mi? seklindeki szleri, dogrudan bu anlayistaki
msriklere yneliktir. Rabbimiz bu ifadesiyle onlarin saltanatlarinin kendi eserleri
olmadigini, sagladiklari kazanlari ve gvenliklerini Allahin Mekkede Rabblbeyt
insasini plnlayip gereklestirmesine borlu olduklarini bildirmektedir.
Mekkenin Gvenli Sehir olmasi ile ilgili olarak Kureys suresinin tahlilinde
ayrintili bilgi verilmistir. Bu aiklamalarin tekrar okunmasinin yararli olacagi
kanaatindeyiz.
626

Bu nedenle, nceki aiklamalara ek olarak asagidaki ayeti ve Mukatilin
kaydettigi su tarihi bilgiyi sunmakla yetiniyoruz:

96,97
Sphesiz, insanlar iin bereketli ve lemlere yol gsterme olarak konulan ilk ev,
Mekke'dekidir. Onda apaik almetler/gstergeler; Ibrhm'in grev yaptigi yer [egitilip, yetistirilip
ortak kosmaya karsi ayaklandigi yer] vardir. Ve oraya kim girerse gvende olmustur. Ve yoluna gc
yeten herkesin Beyt'i/ilhiyat egitim merkezini kastetmesi, ilhiyat egitimi iin oraya gitmesi Allah'in
insanlar zerinde bir hakkidir. Kim de geregi rtbas ederse, bilsin ki, sphesiz Allah btn
lemlerden zengindir.
(Al-i Imran/96, 97)

Mukatil b. Sleyman, 57. ayetin Kureysli Haris b. Nevfel b. Abdimenafin
peygamberimize yaptigi bir aiklama zerine indigini nakletmektedir. Naklettigine
gre, bu kisi peygamberimize sunlari sylemistir:
Senin dediklerinin hak oldugunu biz ok iyi biliyoruz. Bizim seninle birlikte hidayete
uymami:i engelleyen ey, Araplarin bizi yurdumuzdan, yani Mekkeden ikartmalarindan

626
(Tebynl_Kuran; c:1, s:582-585)

1222
korkmamizdir. nk biz, Araplara gre bir ba yiyip doyacak kadar azinligiz ve bizim onlara kari
koyacak gcmz yoktur.
627



58
Ve Biz, geimleriyle ymarmy nice kenti degiyime/ykma ugratmyzdr.
yte, onlarn yerleri! Kendilerinden sonra pek az oturulmuy olan meskenleri. Ve
Biz, vrislerin ta kendisiyiz.
59
Rabbin, kendilerine yetlerimizi okuyan bir peygamberi ana kente
gndermedike, memleketleri degiyime/ykma ugratc degildir. Zaten Biz,
halk yirk koyarak yanly; kendi zararlarna iy yapan kimseler olmayan
memleketleri degiyime/ykma ugratc degiliz.

60
Ve size verilen yeyler, basit dnya hayatnn kazanm ve onun ssdr.
Allah katnda olanlar ise, daha hayrl ve daha kalcdr. Hl akl etmeyecek
misiniz?

Peygamberimize mazeret ileri sren Kureysli msriklere yapilan uyari bu
ayetlerde de devam etmektedir. Bu ayetlerin mesajini syle takdir etmek
mmkndr: Kaybederiz korkusuyla haktan yz evirip btila yapistiginiz ve bunca
vnp durdugunuz dnya refah ve servetine bir zamanlar Ad, Semud, Sebe,
Medyen ve Lut kavmi de sahipti. Onlari helk ettik, iste onlarin kalintilari... Sizden
nce helk edilmis bu topluluklar da ahlksizliga dalmislardi. Onlari son bir kez
uyarmak iin Allah peygamberlerini gnderdi. Fakat onlar kulak bile asmadilar.
Ayni sey simdi sizin iin de geerli... Siz de ahlksizliga daldiniz ve sizi uyarmak
iin size de bir eli geldi. Eger kfr ve inkrinizda israr ederseniz refah ve
rahatinizi korumak yerine onlari tehlikeye atmis olacaksiniz. Korkup durdugunuz
yikim, inanmaniz hlinde degil, inanmayi reddetmeniz hlinde sizi yok edecektir.

MEKKE MSRIKLERI NIIN IMHA EDILMEDI?

Sirk ve kfr ticareti ile hayatlarini srdren Mekkelilerin peygamberimizin
elilikle grevlendirilmesinden nce helk edilmeme sebebi, 59. ayetin 1.
cmlesindeki Rabbin, kendilerine ayetlerimizi okuyan bir peygamberi anakente
gndermedike, memleketleri helk edici degildir ifadesiyle aiklanmistir. Bu
husus baska ayetlerde ((Nahl/112, 113) (Isra/15) (Hud/117) (Enam/130, 132) (Sra/7)
(Araf/157) (Enam/19) (Hud/17) (Isra/58) ) de belirtilmistir:


Peygamberimiz kendilerine eli olarak gnderildikten sonra onunla mcadele
etmelerine ragmen Mekkeli msriklerin helk edilmemelerinin sebebi ise, yine 59.
ayetin 2. cmlesindeki Zaten Biz, halki zalim olmayan memleketleri helk edici
degiliz ifadesiyle aiklanmistir. Bu ifadeden, Mekkelilerin hepsinin de zalim [sirke
batmis] kimseler olmadigi anlasilmaktadir ki, bu durum herkesin bildigi bir
gerektir. Yce Allah o gn iin iman etmemis olanlarin bir kisminin daha sonra
iman edecegini; hayatlarinin sonuna kadar iman etmeyecek olanlarin ise, soylarindan
gelecek bazi kimselerin iman edeceklerini biliyordu ve bu sebeple de onlari helk

627
(Mukatil)

1223
etmiyordu. Nitekim bu husus aynen gereklesmis, o gnn msriklerinden ve
onlarin soylarindan birok kisi mmin olmustur.

61
Su hlde, Bizim kendisine gzel bir sz veriyle sz verip de ona kavuyan
kimse, basit dnya hayatnn kazanmn kazandrdgmz ve sonra kymet
gnnde huzurumuza getirilenlerden/huzurumuzda hazrolda tutulanlardan
olan kimse gibi midir?

Bu ayet de msriklerin ileri srdkleri mazerete karsi verilen bir cevaptir.
Burada onlara basit hayatta kazandirilanlar ile Allahin gsterdigi yolda gidip
Allahin vaat ettiklerini hak edenlerin bir olmayacagi sylenmektedir.
Bu ayeti anlamak iin iki noktanin dikkate alinmasi lzimdir:
Birinci olarak: Insan, dnya hayati ile ahiret hayati arasindaki farki iyi
kavramali, mukayeseyi iyi yapmalidir. Dnya hayati, ister nimet ister klfet
itibariyle olsun, basit, igreti, degisken ve geicidir. Ahiret hayati ise sonsuzdur ve
degisken degildir. Bu durumda akilli insanin ahiret hayatini tercih etmesi gerektigi
apaik ortadadir.
Ikinci olarak: Insan, Rabbimiz kullarindan ne istiyor? bunu iyi bilmelidir. O,
insanlardan mal mlk edinmemelerini, bu dnyanin nimetleriyle ilgilenmemelerini,
sefil yasamalarini degil, ok alismalarini ve kazandiklarini dogru yolda oka
harcamalarini istemektedir. Burada bize verilen mesaj, geici iin ebednin terk
edilmemesi ve geiciyi elde etmek iin sirk, zulm, inkr, fisk ve fcur yollarina
tevessl edilmemesidir. Kisaca dnya nimetlerinin mesru sinirlar iinde kazanilmasi
ve yine mesru sinirlar iinde harcanmasidir:

26
Ve Allah, diledigi kimseye rizki genisletir de llendirir de. Onlar ise basit dnya hayati ile
ferahladilar. Oysa basit dnya hayati, hirette sadece bir kazanimdir.
(Rad/26)

14
Kadinlara, ogullara, kantar kantar yigilmis altin ve gmse, salma gzel atlara, etinden ve
stnden yararlanilan hayvanlara ve ekinlere duyulan tutkulu asiri istek, insanlara ssl/ekici
kilindi. Bunlar, basit dnya hayatinin kazanimidir. Ve Allah, varilacak gzel yer Kendi katinda
olandir.
15-17
De ki: Size bundan daha hayirli olani bildireyim mi? Allah'in korumasi altina girmis;
Rabbimiz! Sphesiz biz inandik, artik bizim sularimizi bagisla ve bizi Ates'in azabindan koru!
diyen, sabreden; diren gsteren, dogru olan, srekli saygida duran, Allah yolunda harcamada
bulunan ve seherlerde bagislanma dileyen kisiler iin Rablerinin katinda, iinde temelli kalacaklari,
altindan irmaklar akan cennetler, tertemiz esler ve Allah'tan hosnutluk vardir. Ve Allah, kullari en iyi
grendir.
(l-i Imran/14, 15)

77,78
Kendilerine, Elinizi ekin, salti ikame edin [ml ynden ve zihinsel aidan destek olma;
toplumu aydinlatma kurumlari olusturun, ayakta tutun], zekti/vergiyi verin denilenleri grmedin
mi/ hi dsnmedin mi? Sonra savas zerlerine yazildiginda, onlardan bir grup, Allah'a duyduklari
saygiyla, sevgiyle, bilgiyle rperti gibi yahut daha siddetli olarak insanlara saygiyla, sevgiyle,
bilgiyle rperti duyarlar. Ve Rabbimiz, ne diye savasi zerimize yazdin, bizi yakin bir zamana
ertelemeli degil miydin? dediler. De ki: Dnyanin kazanimi, ok azdir. hiret ise Allah'in
korumasi altina girmis kisiler iin daha hayirlidir ve siz bir hurma ekirdegindeki ipince bir iplik
kadar bile haksizliga ugratilmayacaksiniz. Her nerede olursaniz olun lm size yetisir, son derece
saglam kaleler iinde bulunsaniz bile. Ve onlara bir iyilik isabet ederse, Bu Allah'tandir derler,
bir ktlge ugrarlarsa, Bu sendendir derler. De ki: Hepsi Allah'tandir. Bunlara ragmen bu
topluma ne oluyor ki, neredeyse hepten sz anlamayacaklar?
(Nisa/77, 78)

1224
38
Ey iman etmis kisiler! Ne oldu ki size, Allah yolunda savasa ikin denildigi zaman yere
agirlasip kaldiniz/akilip kaldiniz. hiretten cayip basit dnya hayatina mi razi oldunuz? Ama
hrettekine gre, bu basit dnya hayatinin kazanimi pek azdir.
(Tvbe/38)

62
Ve o gn Allah onlara seslenir de der ki: Yanly olarak inanmy
oldugunuz Benim ortaklar hani nerede?
63
Haklarnda Sz gerekleyen kimseler; Rabbimiz! yte bunlar bizim
azdrdgmz kimselerdir. Biz nasl azmysak, iyte bunlar da ylece biz azdrdk.
Biz, Sana kary uzak olduk. Onlar sadece bizlere tapmyorlard derler.
64
Ve Ortaklarnz agrn! denir, onlar da agrrlar. Sonra da onlar
kendilerine cevap vermezler ve azab grrler. Ne olurdu onlar, kilavuzlanan
dogru yolu kabullenmiy olsalardi!
65
Ve o gn Allah, onlara seslenir de; Gnderilen elilere ne cevap
verdiniz? der.
66
yte, o gn onlara btn nemli haberler kapkaranlk olmuytur; artk
onlar birbirlerine de soramazlar.

Bu ayet grubunda, basit dnya zevklerini ahiret hayatina tercih etmeleri sonucu
ahirette kt durumlara dsenlerin ve onlari bu durumlara dsren zavallilarin
birbirleriyle davalasmalari gzler nne serilmektedir. Bu sahneler Saffat suresinde
syle canlandirilmistir:


27
Ve onlarin bazisi bazisina dnms/ yzyze gelmis, sorusuyorlar/ birbirlerini sorumlu
tutuyorlar.
28
Onlar: Sphesiz siz bize sag elden/hak yoldan/iyi konumdan/gten-kuvvetten gelir
dururdunuz derler.
29-32
Digerleri derler ki: Tam tersine, siz mminler olmamistiniz. Bizim size karsi bir
gcmz de yoktu. Tam tersi siz azmis bir toplumdunuz. Onun iin zerimize Rabbimizin Sz' hak
oldu. Sphesiz biz tadicilariz. Sonra biz, sizi kiskirttik. nk biz kiskirticilar idik.
33
Su hlde sphesiz onlar, o gn azapta ortaktirlar.
(Saffat/27-33)

Dikkat edilirse, burada hesaba ekilenler kandirilan akilsiz kimselerdir.
Allah ortak kosanlara sormaktadir ama cevap verenler bizzat ortak kosulanlardir.
Akilsizlar tarafindan sulanan bu kisiler, gler, varliklar, sulamalar karsisinda
Biz bunlari zorla yaptirmadik, onlari ne grme, isitme kuvvetlerinden, ne de
dsnme melekesinden mahrum ettik. Olar hak yola girmek istediklerinde onlari
zorla btil yola ekebilecegimiz bir durum da sz konusu degildir. Gerek sudur ki,
nasil biz kendi zgr irademizi kullanarak saptiysak, onlar da kendi zgr
iradeleriyle bizim kendilerine sundugumuz yanlis yolu tercih ettiler. Dolayisiyla
onlarin yaptiklarindan biz sorumlu degiliz; onlar kendi yaptiklarindan, biz kendi
yaptiklarimizdan sorumluyuz diyerek sulamalari kabul etmeyeceklerdir.
Ortak kosanlarla ortak kosulanlar arasindaki bu ekisme, birok ayette ((Sad/64,
Zhruf/67, Enam/94, Zmer/31, Meryem/81, 82, Ahkaf/5, 6, Bakara/166, 167 ve Kehf/52, 53) dile
getirilmistir:


63. ayette konu edilen Sz, Rabbimizin bizi yarattiginda hakkimizda aldigi
bir ilke kararidir:

1225
84
Allah dedi ki: Gerek budur. Ben de su geregi sylyorum:
85
Andolsun ki cehennemi
kesinlikle senden ve onlarin sana uyanlarindan; hepinizden dolduracagim.
(Sad/84, 85)

13
Ve eger Biz, dileseydik her kisiye dogru yolu verirdik. Velkin Benden: Btn bilinen,
bilinmeyen, gemisten, gelecekten herkesten cehennemi elbette tamamen dolduracagim sz hak
olmustur.
(Secde/13)

Rabbimizin cehennemin ins ve cinn [herkes] tarafindan doldurulmasina
ynelik kararinda dikkatlerden kamamasi gereken ince bir nokta vardir ki, bu da
cehennemi dolduracak olanlarin bu sonuca bizzat kendi zgr iradeleri ve seimleri
ile ulasacak olmalaridir. nk Rabbimiz, rahmeti geregi insanlara eli
gndermekte, kitap indirmekte, insanlari ise seimlerinde serbest birakmaktadir. Eli
gndermeden azap etmeyecegi ise zaten Rabbimizin bildirdigi bir ilke kararidir.
Konuyla ilgili daha ayrintili aiklama Kaf suresinin tahlilinde verilmistir.

67
Fakat tevbe etmiy, iman etmiy ve dzeltici iyler yapmy kimseye gelince;
o, kurtuluya erenlerden olmay umabilir.

Yapilan uyarilardan sonra burada Rabbimiz kurtulus kapisini gstermektedir:
Buna gre, gemisinde neye inanmis ve hangi ameli islemis olursa olsun, kisinin
tvbe etmesi, sonra da iman edip salihati islemesi hlinde, Rabbimiz onun
kurtulanlardan olmayi umabilecegini sylemekte, bylece insanlari tvbeye davet
ederek sulu kullarina kurtulus yolunu gstermektedir.

39
Sonra kimyaptigi haksizliktan sonra tevbe eder ve dzeltirse, bilsin ki sphesiz Allah, onun
tevbesini kabul eder. Sphesiz Allah, ok bagislayandir, ok merhamet edendir.
40
Gklerin ve yerin
sahipliginin, ynetiminin Allah'a ait oldugunu bilmedin mi? O, diledigine azap eder, diledigini de
bagislar? Ve Allah, her seye en iyi g yetirendir.
(Maide/39)

17
Allah'in zerine aldigi tevbe, ancak cehalet nedeniyle ktlk yapanlarin, sonra hemencecik
tevbe edenlerinkidir. Iste bunlar, Allah'in tevbelerini kabul ettikleridir. Allah, en iyi bilendir, en iyi
hkm koyandir.
18
Ve tevbe, ktlkleri yapip edip de onlardan birine lm atinca: Ben, simdi gerekten
tevbe ettim diyenler ve de kfirler; Allah'in ilhligini ve rabligini bilerek reddeden birileri olarak
lenler iin degildir. Iste bunlar, Bizim, kendileri iin aci bir azap hazirladiklarimizdir.
(Nisa/17, 18)

53
De ki: Ey nefislerine karsi siniri asmis olan kullar! Allah'in rahmetinden mit kesmeyin.
Sphesiz Allah, gnahlari tmden bagislar. Sphesiz O, ok bagislayicidir, ok merhamet edicidir.
(Zmer/53)

Bunlardan baska, tvbenin konu edildigi su ayetlere de bakilabilir: Enam/54,
Meryem/60, Ta Ha/82, Furkan/70, 71, Nur/31, Tahrim/8, Bakara/160, Al-i Imran/89,
Araf/153, Nahl/119, Nur/5, Sura/28.

68
Ve senin Rabbin, diledigi yeyi oluyturur ve onlar iin hayrl olan yeyleri
seer, onlar iin ise seim hakk yoktur. Allah, onlarn ortak koytuklarndan
arnktr ve yceler ycesidir.
1226
69
Ve senin Rabbin, onlarn, sinelerinde gizledikleri yeyleri ve aga
vurduklar yeyleri bilir.
70
Ve O, Kendisinden bayka ilh diye bir yey olmayan Allah'tr. lkinde ve
sonuncuda tm vgler O'nundur, hkm yalnzca O'nundur. Ve ancak O'na
dndrleceksiniz.

Bu ayetlerde Rabbimiz, ilk yaratmanin, yaratmanin devaminin ve yaratilanlarla
ilgili her trl tasarrufun kendi elinde oldugunu aiklamaktadir. Bu ayetler ayni
zamanda sirke bir reddiye mahiyetindedir. nk Rabbimiz, her seyin kendi
kontrolnde oldugunu bildirdigi bu ayetlerde msriklerin kendi kafalarindan bu
szde ilhlara yagmur yagdirma, sifa verme, bereket saglama, sefaat etme gibi isler
grdrp onlara sifatlar, dereceler ve mevkiler bimelerine karsi ikmaktadir.
69. ayette dile getirilmis olan Allahin her seyi bildigi hususu, baska
ayetlerde de vurgulanmistir:

8
Allah, Her disinin neyi tasidigini ve rahimler neyi eksiltir ve neyi artirir bilir. Ve her sey,
O'nun katinda bir l iledir.
9
Allah, grlmeyeni, duyulmayani, sezilmeyeni, gemisi, gelecegi ve aikta olani bilendir, pek
byktr, yceler ycesidir.
10
Sizden, sz gizleyen kimse ve onu aiga vuran kimse, gece gizlenenle gndz aiga ikan
kimse esittir.
(Rad/8-10)

59
Grnmezin, duyulmazin, gemisin, gelecegin anahtarlari da yalnizca O'nun katindadir.
O'ndan baska hi kimse onlari bilmez. Karada ve denizde olanlari da bilir O. O bilmeksizin bir yaprak
dahi dsmez. Yerin karanliklarindaki bir tane, yas ve kuru hibir sey yoktur ki apaik bir kitapta
bulunmasin.
(Enam/59)

Rabbimiz, kendisine yakistirilan noksan sifatlardan arinik oldugunu ise sadece
burada degil, yzlerce yerde konu etmistir.


71
De ki: Hi dyndnz m, eger Allah zerinizde geceyi ta kymet
gnne kadar aralksz devam ettirse, Allah'tan bayka size yk getirecek ilh
kimdir? Hl kulak vermeyecek misiniz?
72
De ki: Hi dyndnz m, eger Allah zerinizde gndz ta kymet
gnne kadar aralksz devam ettirse, Allah'tan bayka, istirahat edeceginiz
geceyi size getirecek ilh kimdir? Hl grmeyecek misiniz?
73
Ve Allah'n rahmetindendir ki O, geceyi ve gndz; gecede dinlenesiniz
ve gndzn, O'nun karylksz, fazladan verdiklerinden arayasnz ve
kendinize verilen nimetlerin karylgn dersiniz diye yapt.

Bu ayet grubunda, peygamberimizden inansizlara seslenmesi istenmekte ve
Allahin varligina, birligine, ahirette yeniden yaratacagina, hesap soracagina kanit
olarak gece ile gndzn yasam zerindeki etkisi gsterilmektedir.
Yce Rabbimiz burada, gece ile gndzn mevcut dzeninin degismesi, yani
srekli gece veya srekli gndz olmasi hlinde meydana gelebileceklerin
dsnlmesini istemis ve mevcut dzendeki gece ile gndz ayarinin ne kadar
isabetli olduguna dikkat ekmistir.
1227
Gece ile gndze ibret verici bir olgu olarak pek ok ayette isaret edilmis ve
insanlara gece ile gndz geregini dsnerek akillarini baslarina alabilecekleri
bildirilmistir.

45,46
Rabbinin o glgeyi nasil uzatmis olduguna bakmadin mi? Dileseydi onu elbet hareketsiz de
yapardi. Sonra Biz gnesi, ona delil yaptik. Sonra da onu kolay bir ekisle Kendimize dogru ektik.
47
Ve O, sizin iin geceyi elbise, uykuyu da rahatlik yapandir. Ve O, gndz yayilis yapandir.
(Furkan/4547)

74
Ve o gn Allah, onlara seslenip der ki: Yanly olarak inandgnz Benim
ortaklar hani, nerede?
75
Ve Biz her nderli toplumdan bir yhit ekip kardk da, Haydi, kesin
delilinizi getirin! dedik. Artk bildiler ki, hakikat Allah'a aittir ve
uydurageldikleri yeyler kendilerinden ayrlp kaybolmuytur.

Bu ayetlerde yeni bir mahser sahnesi canlandirilarak yine 62-66. ayetlerdeki
konuya dnlmektedir. Artik mahkeme baslamistir. O gn kimsenin yalan
syleyebilecek, mazeret ileri srebilecek imkni yoktur. nk tm uydurma seyler
yok olup gitmis, ortada sadece Allaha ait hakikat kalmistir.
75. ayette geen bir ahit ifadesiyle, vahy, yakinlar, nefis ve toplum gibi
sahitlerden toplumu uyaran peygamber kastedilmistir. nk peygamberler hesap
aninda tanik olarak bulundurulacaklardir:

11-13
taniklik edecek eliler, taniklik iin bekletildikleri Ayirt etme gn taniklik vakti
belirlendigi zaman,
(Mrselat/11-13)

41
Her mmetten bir tanik getirdigimiz ve seni de iste onlarin zerine bir tanik olarak
getirdigimiz zaman bak nasil?
(Nisa/41)


89
Ve Biz o gn, her mmet iinde, kendilerinden kendi aleyhlerine bir shit gnderecegiz. Seni
de onlarin zerine shit getirecegiz. Biz bu kitabi da, her seyi aiklayan ve Mslmanlara bir kilavuz,
bir rahmet ve bir mjde olarak sana indirdik.
(Nahl/89)

69
Ve yeryz Rabbinin nruyla aydinlanmis, kitap konulmus, peygamberler ve taniklar
getirilmis ve aralarinda hak ile karar verilmistir. Ve onlara haksizlik edilmez.
(Zmer/69)

Rabbimizin insanlari sinamasi, gretmek iin degil, dnya ve ahirete tanik
olusturmak iindir. Kimmse hakkindaki karara itiraz edemesin. Tipki okullardaki
gretmenlerin grencilerini sivav yapma amacinin, grencilerden grenmek
olmayip sinava giren grencilerin durumunun belirlenmesi, sahitlendirilmesi
oldugu gibi.
Kiyamet gnnde insanlar iin, kendi nefsi, yakinlari, toplumu, eliler ve vahyler taniklik
edecektir.
Bu konuyla ilgili su ayetlere de bakilabilir.
Bakara/ 143, Hacc 78, Fecr/21-23, , Nisa/ 41, 159, Nahl /84, 89, Kaf/ 21,
Mmin /51, Hud/18, 19, Kasas/ 75, Fussilet /20-22, Nur/ 24, Ya Sin/ 65,
Furkan/30, Maide/116-118.



1228
75. ayetteki Haydi, kesin delilinizi getirin! ifadesiyle sululara sanki syle
denmektedir: Mazur oldugunuzu gstermek iin ikna edici bir delil getirin! Ya israr
edip durdugunuz sirkin, eliligi ve ahireti inkrin dogru bir inan oldugunu ve bu
inanci akl delillerle benimsediginizi ispatlayin; yahut eger bunu yapamiyorsaniz, hi
degilse bu hataya karsi sizi uyarmak iin Allah'in hibir dzenlemede
bulunmadigini, size dogru yolu gstermedigini ispat edin!

76,77
Sphesiz Karun, Ms'nn toplumundan idi de, onlara kary azgnlk
etmiyti. Biz ona yle hazineler vermiytik ki, yphesiz onun anahtarlar gl
kuvvetli bir topluluga agr gelirdi. Bir zaman toplumu ona demiyti ki:
~Smarma! Sphesiz ki Allah ymarklar sevmez. Ve Allah'n sana verdiginde
hiret yurdunu iste. Dnyadan da nasibini unutma! Allah'n sana ihsan ettigi
gibi, sen de ihsanda bulun. Ve yeryznde bozgunculugu isteme. Sphesiz ki
Allah, bozguncular sevmez.
78
Karun, Bu servet, bana ancak kendimdeki bilgi sayesinde verildi dedi.
Bilmez miydi ki Allah, kendinden nceki nesillerden, ondan daha gl, ondan
daha ok taraftar, birikimi olan kimseleri kesinlikle degiyime/ykma
ugratmyt. Ve bu gnahkrlar, digerlerinin gnahlarindan sorumlu tutulmaz.
79
Derken Karun, ss, grkem iinde toplumunun karysna kt. Dnya
hayatn isteyen kimseler, Keyke Karun'a verilen gibi bizim de olsayd!
Sphesiz ki o Karun, ok byk bir nasip sahibidir dediler.
80
Ve kendilerine bilgi verilmiy olan kimseler ise, Yazklar olsun size!
man eden ve slihi iyleyen kimseler iin Allah'n verecegi dl daha hayrldr.
Ona da ancak sabredenler kavuyabilir dediler.
81
Sonunda Biz onu ve evini yere geirdik. Artk Allah'n astlarndan
kendisine yardm edecek bir taraftar da olmad ve o, kendini savunup
kurtarabilecek kimselerden de degildi.
82
Ve daha dn onun yerinde olmay isteyenler, Demek ki Allah
kullarndan diledigine rzk geniyletiyor ve daraltyor. Syet Allah bize
armagan vermiy olmasayd, bizi de yerin dibine geirirdi. Ve demek ki
kfirler; Allah'n ilhlgn ve rabligini bilerek reddedenler kendilerini
kurtaramyorlar diyerek sabahladlar.

Hatirlanacak olursa, surenin 57-61. ayetlerinde Mekkeli msriklerin dnya
nimetlerini tercih ederek dogru yoldan iktiklari belirtilmis, akilli insanin dnya
kazanlarini degil de kalici ahiret kazanlarini tercih etmesi gerektigi yolunda
uyarilar yapilmisti. Bu uyarilara somut rnek teskil edecek bir kissanin anlatimi da
konumuz olan bu ayet grubunda yapilmaktadir. Akil sahiplerinin ok byk ibretler
alabilecegi bu kissanin bas aktr, vurgunun, kapitalist zihniyetin sembol olarak
tanitilan Karundur. Ilk bakista Karun ile ona muhatap olan iki grup insandan sz
eden kissa, pasajin ierigine bakildiginda sadece o iki grubu degil, tm zamanlarin
servet dsknlerini ve onlara imrenen akilsizlari gzler nne sermekte, ayrica bu
servet dsknlerini ve onlara imrenen akilsizlari uyaran bilgili ve bilinli kisilerin
bunu hangi sorumluluk bilinciyle yaptiklarini ortaya koymaktadir.
Kuranin mesajindan rahatsiz olanlara bakildiginda, eski dnemlerde de
oldugu gibi, bu kimselerin daima kendi kurduklari ekonomik ve sosyal dzenlerin alt
st olacagindan korkan byk sermayedarlar, tefeciler ve smrgenler oldugu
grlmektedir. Baska bir ifadeyle tarih, uluslararasi ticaret, faiz ve smr ile
Karunlasmis kisilerle doludur. Bu kisiler, Hmeze suresinde de bildirildigi zere, en
akilli isin servet kazanip biriktirmek olduguna inanan ve kendi bilgi ve becerisi
1229
sayesinde elde ettigini zannettigi servetleriyle kendilerini zengin hisseden
tagutlasmis kimselerdir:

6-8
Kesinlikle senin dsndgn gibi degil! Dns Rabbine olmasina ragmen insan, kendisini
yeterli grdgnde, kesinlikle azar.
(Alak/6-8)

Karun ismi Kuranda bu sureden baska iki surede (Ankebut/39, Mmin/23, 24)
daha gemektedir:



Yukaridaki ayetlerden anlasildigina gre, Musa peygamber, Karuna da eli
olarak gnderilmistir. Bu, Karunun Firavunla isbirligi iinde oldugunu ve servetini
Israilogullari aleyhine kullandigini gstermektedir. Yani Karun, kendi kavmine
ihanet eden, Israilogullarina zulmeden Firavunun destekisi ve isbirlikisi bir
kimsedir; Firavun nezdindeki yerini de kendi halkina ihaneti ile kazanmistir. Bir
Israiloglu olan kapitalist Karunun kazandigi mevki o kadar nemlidir ki, Firavunun
destekisi ve yandasi olan saray erkninin adi, onun adinin yaninda ikinci plnda
kalmis, Firavun ve basrahibi Hamandan sonra Musa peygamberin eli olarak
gnderildigi nc nemli kisi olmustur.
Kitab-i Mukaddeste Karun adi gemez. Ancak Sayilar, ikis, Tarihler ve
Tekvin blmlerinde bahsi geen Korah ile Karunun ekseriyetle ayni kisi oldugu
kabul edilir. Bu kisi ile ilgili, Kitab-i Mukaddesin Sayilar; 6. Babinda ayrintili bilgi
mevcuttur.



Musa'yla Harun'un Soy Ktg

14- Israilliler'in aile nderleri unlardir: Yakup'un ilk oglu Ruben'in ogullari: Hanok, Pallu,
Hesron, Karmi. Ruben'in boylari bunlardir.
15- Simon'un ogullari: Yemuel, Yamin, Ohat, Yakin, Sohar ve Kenanli bir kadinin oglu Saul;
Simon'un boylari bunlardir.
16- Kayitlarina gre Leviogullari'nin adlari unlardir: Geron, Kehat, Merari. Levi yz otuz
yedi yil yaadi.
17- Geron'un ogullari boylarina gre unlardir: Livni, Simi.
18- Kehat'in ogullari: Amram, Yishar, Hevron, Uzziel. Kehat yz otuz yil yaadi.
19- Merari'nin ogullari: Mahli, Mui. Kayitlarina gre Levi boylari bunlardir.
20- Amram halasi Yokevet'le evlendi. Yokevet ona Harun'la Musa'yi dogurdu. Amram yz otuz
yedi yil yaadi.
21- Yishar'in ogullari: Korah, Nefeg, Zikri.
628



Yahudi rivayetlerine gre Korah o kadar muazzam bir servete sahipti ki,
Yahudi ansiklopedilerinde onun hazinelerinin anahtarlarini tasimak iin yz
katira ihtiya oldugu yazilidir.
629
Her ne kadar abartili ise de, bu ifade Karunun
Israil kaynaklarina gre de zamaninin en zengin insani oldugunu gstermektedir.

628
ikis; 6. Bab, 14- 21:

629
(J ewish Encylopedia c: VII. sh. 556)
1230
Karunun zenginligi Kuranda sadece konumuz olan 79. ayetteki Derken o
[Karun], ziynet [ihtiam] iinde kavminin karisina ikti cmlesiyle ifade
edilmesine ragmen, insanlar bu ziynetin keyfiyeti hususunda muhtelif seyler
zikretmislerdir. Syle ki: Onun kendi kavminin karsisina atiyla, katiriyla, altiniyla,
gmsyle, yzlerce sirmali svarisiyle, binlerce klesiyle iktigi tasvir edilmistir.
Karunun kendi kavminin karsisina ziynetleriyle ikmasinin sebebi, bize gre,
Israilogullarini kendisine zendirme amaci gtmesidir.
81. ayetteki Sonunda Biz onu ve evini yere geirdik ifadesi, mecaz olarak, en
sonunda onun maldan, mlkten, makamdan, mevkiden mahrum birakildigini, sefil
ve perisan bir sekilde ldgn bildirmektedir. Bu ifade klsik eserlerde hakikat
manasina ekilmis ve bu konuda birok sylenti nakledilmistir:

Rivayet edildigine gre, Karun, Allah'in Nebisi Hz. Musa [a.s]'ya eziyet eder, Hz. Musa [a.s]
ise aralarindaki akrabaliktan tr ona mdara ederdi. Derken zekatla ilgili ilh emir geldi. Bunun
zerine Hz. Musa [a.s], Karun ile, her bin dinara karilik bir dinar, her bin dirheme karilik bir
dirhem [zekat vermesi] zere anlati. Karun bunun yeknunu hesap edince, ok buldu. Dolayisiyla
cimrileti ve Israilogullarini toplayarak "Musa [a.s] mallarini:i almak istiyor" dedi. Onlar da: "Sen
bizim efendimiz ve bygmzsn, bize diledigini emret [yapalim]" dediler. Karun, "Falanca
gnahkr [zaniye] kadina rvet [para] verelim. Musa [a.s]'nin kendisiyle zina ettigini sylesin.
Bylece Israilogullari ondan vazgeerler" dedi. Bylece o kadina altin bir tas dolusu altin verdiler.
630


Ibn Abbs ve Sdd'den bir rivayete gre; Krn, fahie bir kadina Hz. Ms Isrilogullari
iinde durup onlara Allah'in kitabini okurken, onlarin huzurunda Hz. Musa'yi susturmasi iin bir
miktar mal vermi de kadin: Ey Ms, sen bana yle yle yapmitin, demiti. Topluluk iinde kadin
bu szleri Hz. Ms [a.s.]ya sylediginde o korkudan titremi, kadina dogru gelip iki rek'at namaz
kilmi, sonra: Denizi yaran, sizi Firavun'dan kurtaran, yle yle yapan Allah akina, seni bu
syledigine sevk edenin kim oldugunu bana haber vereceksin, demi. Kadin: Mademki bana Allah
akina dedin; o hlde Karun sana bunlari sylemem iin unlari unlari verdi. Ben Allah'a istigfar
edip O'na tevbe ediyorum, dedi. Ite o zaman Hz. Ms, Allah iin secdeye kapandi ve Krn
hakkinda istekte bulundu. Allah Tel Hz. Musa'ya vahyedip: Yeryzne, sana onun hakkinda itaat
etmesini emrettim, buyurdu. Hz. Ms, yeryzne Karun'u ve evini yutmasini emretti de, yle oldu.
Karun'un helki hakkinda, yle bir olay da anlatiliyor: Krn, [bir gn] zneti iinde boz
renkli katirlara binmi olarak kavminin yanma ikmiti. Onun ve hizmetilerinin zerinde erguvan
renkli [boyali] elbiseler vardi. Bu maiyyeti iinde Allah'in peygamberi Hz. Ms [a.s.]nin meclisine
ugradi. Hz. Ms evresindekilere Allah'in gnlerini hatirlatiyordu. Karun'u grnce, Hz. Musa'nin
evresindekiler yzlerini ona dndrerek debdebe ve ihtiamina bakmaya baladilar. Hz. Ms [a.s.]
Karun'u agirip: Seni bu yaptigina sevk eden nedir? diye sordu. Krn: Ey Ms, ayet sen benden
peygamberlikle stn kilinmisan, phesiz ki ben de sana dnya ile stn kilindim. Dilersen ikalim;
sen bana, ben de sana beddua edeyim, dedi. Hz. Ms ve Krn kavmi iinde iktilar. Hz. Ms: Sen
mi du edeceksin, yoksa ben mi du edeyim? diye sordu, Krn: Hayir, ben du edecegim, dedi.
Krn du etti de onun duasina icabet olunmadi. Sonra Hz. Ms: Du edeyim mi? diye sordu,
Karun'un evet cevabi zerine: Ey Allah'im, yeryzne bugn bana itaat etmesini emret, dedi. Allah
Tel ona: Sphesiz ylece yaptim, diye vahyetti. Hz. Ms: Ey yeryz, onlari al [yakalayip iine
al], dedi. Yeryz onlari ayaklarina kadar iine aldi. Sonra: Onlari al, dedi de topuklarina kadar,
sonra dizlerine kadar iine aldi. Sonra Hz. Ms: Onlarin haznelerini ve mallarini getir, dedi.
Yeryz, onlarin hazne ve mallarini getirdi de onlara baktilar. Hz. Ms eliyle iaret edip: Ey Lvi
ogullari, gidiniz! dedi. Yeryz onlarin zerine kapandi. Ibn Abbs'tan rivayete gre; o, yle
demitir: Onlar yedinci kat yeryzne batirildi. Katde der ki: Bize anlatildigina gre onlar, her gn
bir adam boyu batirilmaktadir ve kiyamet gnne kadar da orada batmaya devam edeceklerdir.
631




630
(Razi; el Mefatihul-Gayb)

631
(Ibni Kesir)

1231
83
yte hiret yurdu! Biz onu yeryznde bbrlenmeyi ve bozgunculugu
arzulamayan kimseler iin hazrlarz. Ve kbet, Allah'n korumas altna
girmiy kiyiler iindir.
84
Kim bir iyilik getirirse, ona ondan daha hayrls/ ona ondan dolay bir
hayr vardr. Ve kim bir ktlk getirirse; iyte o ktlkleri iyleyenler, ancak
yaptklar yeyler ile karylklandrlrlar.

Bu ayetlerde, Karun tipindeki azgin, simarik ve bozguncu kimselerin cennet
yz gremeyecekleri, gzel sonuca ise yeryznde bbrlenmeyen, bozgunculuk
yapmayan takva sahiplerinin ulasacagi bildirilmektedir. Bu mjdeyle insanlar
takvaya zendirilmektedir.


85
Sphesiz ki Kurn' sana farz klan Allah, elbette seni dnlecek yere
dndrecektir. De ki: Benim Rabbim, kimin dogru yol klavuzu ile geldigini ve
kimin apak bir sapklk iinde oldugunu daha iyi bilendir.

Rabbimiz bu ayette peygamberimize 'Sphesiz ki Kurani sana farz kilan kii
[Allah], elbette seni dnlecek yere dndrecektir seklindeki szleriyle ona
manev destek vererek Seni eli tayin eden elbette geregini yapacaktir demis
olmaktadir. Kurani sana farz kilan ifadesi, Sana vahyi toplama ve dagitma
grevini veren demektir. Bu ifadeyle vahyin ilk sz ikra [oku]! emrine isaret
edilmistir. Ayetin ikinci kismindaki Benim Rabbim, kimin hidayetle geldigini ve
kimin apaik bir sapiklik iinde oldugunu daha iyi bilendir ifadesi ise inkrcilara
ynelik bir uyari mahiyetindedir.

85. ayetteki -'- mead szcg orijinal anlamiyla bir kimsenin en sonunda
dnmek zorunda oldugu yer demektir.
632

Szck ayette nekre [belgisiz] olarak yer almistir. Bu sebeple szcg burada
cennet olarak anlamak mmkn oldugu gibi, hicretten sonra fethedilerek
dnlecek yer anlaminda Mekke olarak anlamak da mmkndr. Ayetin tm
insanliga ynelik bir mesaj oldugu dikkate alindiginda ise szckle Allahin
hidayetinin [dogru yola kilavuzlamasinin] kastedildigi de sylenebilir.

86
Ve sen Kitab'n sana vahyedilecegini/indirilecegini ummuyordun. O,
ancak Rabbinden bir rahmet olarak verildi. yleyse sakn kfirlere; Allah'n
ilhlgn ve rabligini bilerek reddedenlere arka kma/ yardmc olma.
87
Ve ortak koyanlar sana indirildikten sonra, sakn seni Allah'n
yetlerinden alkoymasnlar. Ve Rabbine davet et. Ve asla ortak koyanlardan
olma!
88
Ve Allah ile beraber bayka bir tanrya yalvarma. O'ndan bayka hibir
ilh yoktur. O'nun Zatndan bayka her yey yok olacaktr. Yasa-ilke, yalnzca
O'nundur. Siz de ancak O'na dndrleceksiniz.
Isra1
Kulunu, bir gece,
yetlerimizden/ almetlerimizden/ gstergelerimizden gsterelim diye, Mescid-i
Haram'dan bir kenarn mbarek kldgmz Mescid-i Aksa'ya yrten Zat, her
trl noksan sfatlardan arnktr. Sphesiz O, en iyi iyitenin, en iyi grenin ta
kendisidir.


632
( Lisanl-Arab, c:6, s:506, avd mad.)
1232
86. ayet, peygamberimizin eli olusunun bir delilidir. Tipki Musa peygamber
gibi, peygamberimiz de hi beklemedigi hlde, daha nceki yasantisiyla hi ilgisi
olmayan bir greve tayin edilmis, yani peygamberlikle grevlendirilmistir.
Peygamberimizin bu grevlendirmeden habersiz olusu birok ayette vurgulanan bir
husustur. Bu ayetler peygamberimizin eliligine hibir akilli, insaf sahibi insanin
reddedemeyecegi birer kanit durumundadir:

15
Ve yetlerimiz onlara aika okundugunda, Bize kavusmayi ummayanlar: Bundan baska bir
Kurn getir yahut bunu degistir! dediler. De ki: Onu kendimin ngrmesiyle degistirmem benim
iin sz konusu olamaz. Ben, sadece bana vahyolunana uyuyorum. Rabbime isyan edersem,
kesinlikle byk bir gnn azabindan korkarim.
16
De ki: Allah dileseydi, ben Kurn'i size okumazdim ve Allah, Kurn'i size bildirmemis
olurdu. Ben de Kurn'dan nce kesinlikle iinizde bir mr kalmistim. Hl aklinizi kullanmayacak
misiniz?
(Yunus/15, 16)

21
Ve insanlara dokunan bir sikintidan sonra kendilerine bir rahmet tattirdigimiz zaman,
yetlerimiz/ almetlerimiz/ gstergelerimiz hakkinda onlarin bir plni vardir. De ki: Pln
bakimindan Allah daha abuktur. Sphesiz ki elilerimiz plnladiginiz seyleri yazip duruyorlar.
(Yunus/21)

48
Ve sen bundan evvel herhangi bir kitaptan okumuyordun; sen Kurn'i kendiliginden
yazmiyorsun. Eger byle olsaydi, btila inananlar kesinlikle kusku duyacaklardi.
(Ankebut/48)

52,53
Iste bylece Biz, sana da Kendi emrimizden/Kendi isimizden olan ruhu/ Kurn'i vahyettik.
Sen, kitap nedir, iman nedir bilmezdin. Fakat Biz onu, kullarimizdan diledigimizi kendisiyle
kilavuzladigimiz bir nr/isik yaptik. Hi kuskusuz sen de dosdogru bir yola; gklerde ve yerde
bulunanlar Kendisi iin olan Allah'in yoluna kilavuzluk etmektesin. Gznz ain, btn isler yalniz
Allah'a dner.
(Sra/52, 53)

1
Kaf/100. ok serefli/sani yce Kurn kanittir ki
22
kesinlikle sen bundan duyarsizlik,
bilgisizlik iinde idin. Simdi senden perdeni kaldirdik. Artik bugn gzn keskindir; Kuran
sayesinde kurmay birisi oldun.
2,3
Ama onlar, kendilerine ilerinden uyarici geldigine sasirdilar da kfirler; Allah'in ilhligini
ve rabligini bilerek reddedenler, Bu, sasilacak bir seydir! ldgmz ve bir toprak oldugumuz vakit
mi? Bu, uzak bir dnstr dediler.
(Kaf/1- 3


67
De ki: O; Kuran, ok byk, nemli bir haberdir.
68
Siz ondan yz eviriyorsunuz.
69
Onlar
birbirleriyle tartisirken, benimen stn seylerin dolduruldugu; Kurn'a dair bir bilgimyok idi.
70
Ancak ben, evet ben apaik bir uyarici oldugumiin bana vahyediliyor.
(Sad/67- 70)

3
Sana bu Kurn'i vahyetmekle Biz, sana kissalarin en gzelini anlatiyoruz. Hlbuki sen,
bundan nce, kesinlikle bu konu hakkinda duyarsiz/ bilgisizlerdendin.
(Yusuf/3)

88. ayetin sonunda Iltifat sanati yapilarak peygamberimizden tm insanliga
dnlms ve Siz de ancak ona dndrleceksiniz denilmek suretiyle herkese
ahirete dnlecegi hatirlatilmistir.
Bu ayetteki yz ifadesi ile Allahin Zati kastedilmis olup burada bir
Cziyyet mecaz-i mrseli sz konusudur. Nasil vesikalik fotograftaki bir yz o
kisinin btn varligini temsil ediyorsa, varliklarin en belirleyici organi olmasi
sebebiyle yz szcg de Arapada o yzn ait oldugu varligi temsil eder. Bu dil
1233
kuralindan dolayidir ki, ayette geen Onun yz ifadesi de Allahin tm varligini
temsil etmektedir.
Bizim yz olarak evirdigimiz =, vech szcg, Sarf Ilmi kurallarina
gre += cihet olarak da sylenebilir. Dolayisiyla her iki szck de hem yz hem
de yn anlaminda kullanilabilir. Eger ayette geen vech szcg yn
anlamina alinirsa, bu takdirde ayet Allah ynne olmayan [Onun tasvip
etmeyecegi sekilde olan] her seyin bosa ikacagi anlamini ifade etmis olur.

HELK

=` Helk szcg degisime, yikima ugramak, bozulmak, dsmek
demektir.
633

Genel olarak zannedildigi gibi bu szck yok olmak anlamina gelmez. Bu
sebeple 88. ayette geen helk szcg de yok olmak anlaminda
anlasilmamalidir. Nitekim Rabbimiz yerlerin, gklerin degisimi ile ilgili olarak syle
bir aiklamada bulunmustur:

48-51
O gn, Allah'in, her nefsi kazandigi ile karsiliklandirmasi iin, yeryz bir baska
yeryzyle degistirilecek, gkler de. Ve onlar, Bir ve gcne karsi durulmaz olan Allah iin ortaya
ikacaklardir. O gn, sululari zincire vurulmus olarak grrsn. Onlarin gmlekleri katrandandir,
yzlerini de ates kaplayacaktir. Sphesiz Allah, hesabi ok abuk grendir.
(Ibrahim/48-51)

Allah dogrusunu en iyi bilendir.

50 / ISRA SURESI


GIRIS:

Adini 1. ayetteki ,-' esra fiilinin mastari olan -'-' isra szcgnden alan
sure Mekkede 50. sirada inmistir. Surenin 26inci, 32inci, 33nc, 57inci ve 73-
80inci ayetlerinin Meden oldugu
634
nakledilmesine ragmen, tahlillerini yaparken
aiklayacagimiz gibi, biz, 73-77. ayetlerin Mekk oldugunu dsnyoruz. Medeni
olduklari belirtilen diger ayetlerin Mekk bir sure olan Isra suresi iinde yer
almasinin sebebini de Mushafi tertip eden sahabe heyetinin ayetleri bu sekilde tertip
etmesi olarak gryoruz.
Surenin giris blmnde Israilogullarindan bahsedildigi iin sureye Ben
Israil (israilogullari) Suresi de denmektedir.
Allahin koydugu hikmetlerden birogunun sayilip dkldg surenin ana
ekseni imandir. Surede Allahin varligi, birligi, peygamberlik, ldkten sonra
dirilme konulari zerinde oka durulmus, bu konularla baglantili olarak
peygamberimizin kimligi, Allahin ona destegi ve esitli mucizeler hakkinda esitli
bilgiler verilmistir.
Surede ayrica Israilogullarinin yakin tarihine de deginilmis, azmalari ve fesat
ikarmalari sonucu esaret, srgn gibi cezalara arptirildiklari aiklanmistir.
Hatirlanacak olursa, bundan evvelki surelerde esitli ynlerden Israilogullarinin
zerinde durulmus, bir nceki sure olan Kasas suresinde ise Ehlikitapin akilli ve

633
(Lisanl-Arab, c.9, s. 118-121)
634
(Razi, el-Mefatihul-Gayb; Kurtubi, el-Camiu li Ahkamil-Kuran)
1234
adil olanlarinin Kurana inandiklari ve byle bir kitap beklentisi iinde olduklari
bildirilmisti. Bu surede de Israilogullarinin bilginlerinin peygamberimizi gzetim
altinda tuttuklari; onun hak eli, getirdigi kitabin da hak olduguna kanaat getirerek
teslimiyetle yere kapandiklari anlatilmaktadir.
Surenin 1. ayetinin tahlilinde aiklanacagi gibi, Isra suresi Kasas suresinin
devami mahiyetindedir. zellikle 1. ayeti Kasas suresinin 85-88. ayetlerinin devami
olarak okundugunda, hem Kasas suresinin 85-88. ayetlerinin olusturdugu pasaj hem
de Isra suresinin 1. ayeti daha iyi anlasilmaktadir.



















RAHMAN RAHIM ALLAH ADINA

MEAL:

1
Kulunu, bir gece, yetlerimizden/ almetlerimizden/ gstergelerimizden
gsterelim diye, Mescid-i Haram'dan bir kenarn mbarek kldgmz Mescid-i
Aksa'ya yrten Zat, her trl noksan sfatlardan arnktr. Sphesiz O, en iyi
iyitenin, en iyi grenin ta kendisidir.

2,3
Ms'ya da Kitap verdik ve Benim astlarmdan vekil [tm varlklar
belirli bir programa gre ayarlayan ve bu program koruyarak, destekleyerek
uygulayan bir kiyi/ kurum] tanmaynz diye Kitab', srlogullar Nh'la
beraber gemiye tayiyarak kurtardigimiz kimselerin soyundan olanlar iin bir
klavuz yaptk. Sphesiz Nh, ykredici; kendisine verilen nimetlerin karylgn
oka deyen bir kuldu.
4
Ve Biz srlogullar'na Kitap'ta/ yazgda yunu gerekleytirdik:
Kesinlikle siz, yeryznde iki defa kargaya karacaksnz/ bozguna
ugrayacaksnz ve kesinlikle byk bir ykseliyle ykseleceksiniz.
5
yte o
ikisinden birincisinin zaman gelince, zerinize gl kuvvetli kullarmz
gnderdik de onlar, evlerin aralarna girip araytrdlar. Ve o, yerine getirilmesi
gereken bir vaat idi.
6
Sonra sizi tekrar gl kullarn zerine galip kldk ve
size mallarla ve ogullarla yardm ettik. Ve sizi iye yarayanlar asndan daha
ok yey sahibi yaptk.
1235

7
Eger iyilik ettiyseniz, kendinize iyilik etmiysinizdir ve eger ktlk
ettiyseniz o da onun kendisi iindir. Artk diger bozguna ugrama zaman
gelince de size ktlk yapmalar, ilk kez girdikleri gibi yine mescide/Beyt'l-
Makdis'e girmeleri, ele geirdikleri yerleri ykp bozmalar iin zerinize gl
kullarmz tekrar gnderecegiz.
8
Umulur ki Rabbiniz size merhamet eder. Ve
eger siz dndyseniz Biz de dndk. Ve Biz cehennemi, kfirler; Allah'n
ilhlgn ve rabligini bilerek reddedenler iin kuyatc bir zindan yaptk.
9,10
Sphesiz ki bu Kurn, insanlar en dogru ve en saglam yeye; ryde
klavuzlar ve dzeltmeye ynelik iyler yapan mminlere kendileri iin
kesinlikle ve kesinlikle byk bir ecir oldugunu ve hirete inanmayan kiyiler
iin Bizim can yakc bir azap hazrladgmz mjdeler.
11
Ve insan, hayr davet eder gibi ktlg davet eder. Ve insan ok
acelecidir.
12
Ve Biz, geceyi ve gndz iki almet/gsterge yaptk. Sonra
Rabbinizden bir armaganlar aramanz, yllarn saysn ve hesabn bilmeniz
iin gecenin almetini/gstergesini silip, bir grdrc aydnlk olarak
gndzn almetini/gstergesini getirdik. Ve Biz, her yeyi ayrntl olarak
akladk da akladk.
13,14
Ve her insann kendi yaptklarnn karylklarn, ayrlmayacak yekilde
boynuna doladk. Ve Biz, kymet gn almy bulacag kitab onun iin
karrz: Oku kendi kitabn! Bugn kendi zatn, kendine kary hesap sorucu
olarak sana o yeter!
15
Kim, klavuzlanan dogru yolu bulursa, srf kendi iyiligi iin klavuzlanan
dogru yolu bulmuytur. Kim de saparsa, ancak kendi aleyhine sapmy olur. Ve
hibir yk tayyc baykasnn ykn ekmez. Ve Biz, bir peygamber
gndermedike, azap ediciler olmadk.
16
Ve Biz, bir lkeyi degiyime/ykma ugratmak istedigimiz zaman, onun
varlk ve g sahibi nde gelenlerine, hak yolda olmalarn, hak yolda nderlik
yapmalarn emrederiz de onlar, bunun aksine, orada hak yoldan karlar.
Artk orann zerine Sz hak olur da Biz oray kknden darmadagn ederiz.
17
Ve Biz Nh'tan sonraki nesillerden nicelerini degiyime/ ykma ugrattk.
Ve kullarnn gnahlarn hakkyla haberdar olan ve en iyi gren olarak
Rabbin yeter.
18
Her kim arabuk geen dnyay isterse, istedigimiz kimseye,
diledigimiz yeyi abuklaytrrz. Sonra onun iin cehennemi hazrlarz,
knanmy ve kovulmuy olarak oraya girer.
19
Kim de hireti isterse ve mmin
olarak hirete yarayr bir aba ile hiret iin alyrsa, iyte ylelerinin
alymalarnn karylg verilir.
20
Hepsine; dnyay isteyenlere ve hireti
isteyenlere Rabbinin ihsanndan veririz. Rabbinin ihsan kstlanmy degildir.
21
Onlarn bir ksmn bir ksm zerine fazlalkl yaptgmza bir bak!
Elbette hiret, dereceler bakmndan daha byktr, fazlalk bakmndan da
daha byktr.
22
Allah ile birlikte bayka bir ilh edinme/ tanma! Yoksa knanmy ve
yalnz bayna braklmy olarak oturup kalrsn.
23,24
Ve senin Rabbin kesin olarak, Kendisinden baykasna kul olmamanz,
anne ve babay iyileytirmeyi- gzelleytirmeyi karar altna ald. Onlardan biri
veya her ikisi senin yannda ihtiyarlga ererse, sakn onlara f deme, onlar
azarlama; onlara ok duyarl davran. Ve ikisine de onurlu, tatl ve gzel sz
syle. Ve merhametinden dolay onlar iin alak gnlllk kanatlarn indir.
1236
Ve de ki: Rabbim! Onlarn beni kkten egitip grgl biri olarak
yetiytirdikleri gibi, onlara rahmet et.
25
Sizin Rabbiniz iinizdekileri ok iyi bilir. Eger slihler olursanz elbette
O tam anlamyla dnenleri bagylaycdr.
26,27
Yaknlk sahibine; yurtlarndan karlan fakirlere, yoksula ve yolda
kalmya da hakkn ver. Ve yersiz/ ktlge harcama yapma. -Sphesiz yersiz/
ktlge harcama yapanlar, yeytanlarin kardeyleridir. Seytan ise Rabbine karyi
ok nankrdr.
28
Ve eger Rabbinden umdugun bir rahmeti arayarak, akraba, yoksul ve
yolda kalmya yardm etmeyeceksen, o vakit de kendilerine yumuyak ve
tatl/onlarn agrna gitmeyecek bir sz syle.
29
Ve elini boynuna baglanmy yapma/cimri olma, onu bsbtn de
sama/savurganlk yapma. Aksi hlde knanmy ve yaptgna piyman olur
kalrsn.
30
Gerekten senin Rabbin, kullarndan diledigi iin rzk geniyletir ve
daraltr. Sphesiz ki O, kullarndan gerekten haberdardr, hakkyla grendir.
31
Ve yoksulluk kaygsyla ocuklarnz ldrmeyin. Onlar ve sizi Biz
rzklandrrz/besleriz. Onlar ldrmek gerekten byk bir gnahtr.
32
Zinaya da yaklaymayn/ zinaya yol aacak yollardan uzak olun. Sphesiz
ki o, igrenliktir ve kt bir yoldur.
33
Ve hak ile olmadka, Allah'n haram kldg bir kimseyi ldrmeyin. Ve
kim hakszlk edilerek ldrlrse, Biz onun yaknlarna bir yetki vermiyizdir.
O da ldrmede ayr gitmesin. Sphesiz ldrlen/haklarini koruyacak
yakinlari yardim olunmuytur.
34
Ergenlik agna erinceye kadar yetimin malna da en gzel bir yekilde
olmasi diyinda yaklaymayn. Ahdi/ verilmiy sznz de yerine getirin.
Sphesiz verilen szde sorumluluk vardr.
35
ltgnz zaman tam ln ve dosdogru terazi ile tartn. Bu, hem daha
hayrldr ve sonu/uygulama olarak daha gzeldir.
36
Ve hi bilmedigin bir yeyin ardna dyme! Sphesiz kulak, gz, gnl,
bunlarn her biri ondan sorumludurlar.
37
Ve yeryznde kibir ve azametle yrme! Sphesiz ki sen asla yeri
yaramazsn ve boyca daglara eriyemezsin.
38
Kt olan btn bunlar, Rabbinin katnda hoylanlmayan yeylerdir.
39
yte yukarda belirlenen bu ilkeler/ emirler, Rabbinin sana vahyettigi
yanly iyleri ve kargayay engellemek iin konulmuy kanun, dstur ve ilkelerden
bazlardr. Allah'la beraber bayka bir ilh edinme. Aksi hlde knanmy ve
kovulmuy olarak cehenneme braklrsn.
41
Biz, bu Kurn'da, onlarn akllarn baylarna almalar iin trl
yekillerde evirip evirdik/farkl farkl yekillerde aklama yaptk. Ve bu
aklamalar, ancak onlarn nefretini artrmytr.
45
Kurn grenip- grettigin zaman seninle hirete inanmayanlar
arasnda grnmez/ gizli bir perde yaptk.
46
Ve onlarn kalpleri zerine, onu kavrayp anlamalarn engelleyen
kabuklar, kulaklarna da bir agrlk yaptk. Ve sen Kurn'da sadece Rabbini
bir ve tek olarak andgn zaman, nefretle kaar vaziyette gerisin geriye
giderler.
47
Biz, onlarn seni dinlediklerinde ne iin dinlediklerini, gizli
konuymalarnda da o yirk koyarak yanly; kendi zararlarna iy yapan
kimselerin, Siz, bylenmiy bir adamdan baykasna uymuyorsunuz
1237
dediklerini ok iyi biliriz.
48
Senin iin nasl rnekler verdiklerine bir bak!
Bylece sapklga dytler! Artk bir yola da gleri yetmez.
42
De ki: Eger dedikleri gibi Allah ile birlikte birtakm ilhlar olsayd, o
zaman o ilhlar en byk tahtn sahibine; Allah'a bir yol ararlard.
40
Rabbiniz, ogullar size zel olarak verdi de Kendisi meleklerden diyiler
mi edindi? Sphesiz ki siz ok byk bir sz sylyorsunuz.
43
Allah, onlarn dediklerinden byk bir ycelikle arnk ve pek ycedir.
44
Tm gkler/ uzay, yeryz ve bunlarn iinde bulunanlar, Allah'
noksan sfatlardan arndrrlar. O'nun vgs ile birlikte noksan sfatlardan
arndrmayan hibir yey yoktur. Fakat siz, onlarn Allah' noksan sfatlardan
arndrmalarn iyi kavramyorsunuz. Sphesiz ki O, yumuyak davranandr,
ok bagylayandr.
49
Ve onlar dediler ki: Biz, bir kemik ygn oldugumuz ve ufalanp toz
oldugumuz vakit mi, gerekten biz, yeni bir oluyturuluyla diriltilecek miyiz?
50-52
De ki: ster tay olun, ister demir. Veyahut gnlnzde byyen bayka
bir yaratk olun. Sonra onlar; Bizi kim geri dndrecek? diyecekler. De ki:
Sizi ilk defa yoktan yaratmy olan. Bunun zerine sana baylarn
sallayacaklar ve Ne zamandr bu? diyecekler. De ki: ok yakn olmas
umulur! Sizi agracag/diriltileceginiz gn, O'nu verek O'nun agrsna
uyacaksnz ve sadece pek az kaldgnz zannedeceksiniz.
53
Kullarma syle de en gzel olan sylesinler. Sphesiz yeytan aralarna
kargaya sokar. Sphesiz yeytan, insan iin apak bir dymandr.
54
Sizin Rabbiniz sizi daha iyi bilendir. Dilerse tevbeniz sebebiyle size
merhamet eder veyahut dilerse azap eder. Seni de onlarn zerine, vekil [bir
programa gre ayarlayan ve bu program koruyarak, destekleyerek uygulayan
biri] olarak gndermedik.
55
Ve Rabbin gklerde ve yerde olan kimseleri en iyi bilendir. Ve andolsun
ki Biz, peygamberlerin kimini kiminin zerine fazlalkl kldk. Biz, Dvd'a da
Zebr'u verdik.
56
De ki: Allah'n astlarndan, ilh oldugunu iddia ettiginiz yeyleri agrn.
Greceksiniz ki onlar, sizden sknty kaldrmaya ve degiytirmeye g
yetiremezler.
57
yte ilh oldugunu iddia ettiginiz yeyler, hangisi Rablerine daha yakn
olmak iin vesile arayarak yalvaran ve O'nun merhametini uman ve O'nun
azabndan korkan kimselerdir. Gerekten senin Rabbinin azab korkuntur.
58
Ve hibir yehir yoktur ki, kymet gnnden nce Biz onu
degiyime/ykma ugratmayalm yahut yiddetli bir azap ile azaplandrmayalm.
Bu, Kitap'ta satrlaytrlmytr.
59
Ve Bizi, almetleri/gstergeleri gndermekten ancak ncekilerin onlar
yalanlamy olmalar alkoydu. Ve Semd'a, ak, gzle grlebilir biimde
sosyal destek kurumlar kurmalar grevini vermiytik de onun sebep olmasyla
haksz davranmylard. Ve Biz, o almetleri/gstergeleri ancak korkutmak iin
gndeririz.
60
Ve hani Biz sana, Sphesiz Rabbin insanlar kuyatmytr demiytik. Ve
sana aka gsterdigimiz o grnty ve Kurn'da uzak durulmasn
istedigimiz altn, mal-mlk tutkunlugunu da, yalnz insanlara bir imtihan iin
yapmyzdr. Ve Biz onlar korkutuyoruz, fakat bu, onlara sadece byk bir
azgnlg arttryor.
61
Ve hani Biz bir vakit dogadaki glere; dem'e; bilgilendirilmiy insana
boyun egip teslimiyet gsterin demiytik de blis'ten; dynce yetisinden bayka
1238
hepsi boyun egip teslimiyet gstermiylerdi. O, Ben bir amur olarak; madde
olarak oluyturdugun kimseye mi boyun egip teslimiyet gsterecegim? demiyti.
62
blis dedi ki: Su benden stn tuttugun yu kiyiyi grdn m? Yemin
ederim ki, eger beni kymet gnne kadar ertelersen, pek az dynda onun
soyunu kendi buyrugum altna alacagm.
63-65
Allah dedi ki: Git! Sonra onlardan kim sana uyarsa, bilin ki, yphesiz
ki, cezanz yeterli bir ceza olarak cehennemdir. Onlardan gcn yetirdiklerini
sesinle sars. Ve atllarnla ve yayalarnla onlarn zerine yaygara kopar!
Mallarda ve ocuklarda onlara ortak ol! Ve onlara vaatlerde bulun. Ve
yeytan, onlara aldatmadan bayka bir yey vaat etmez. Sphesiz ki, Benim
kullarm, senin iin onlar aleyhine hibir g yoktur. Tm varliklari belirli bir
programa gre ayarlayan ve bu programi koruyarak, destekleyerek uygulayan
olarak da Rabbin yeter.
66
Sizin Rabbiniz, Kendi armaganlarndan hak ettiklerinizi arayasnz diye,
sizin iin denizde gemileri yrten Zat'tr. Sphesiz ki O, size ok
merhametlidir.
67
Ve denizde size bir zarar dokundugunda, o yalvardgnz kiyiler
kaybolup giderler, O, kaybolmaz. Sonra O, sizi karaya kararak kurtarnca,
yz dnersiniz. Ve insan, ok iyilik bilmeyen biridir!
68
O'nun sizi kara tarafndan yerin dibine geirmesinden yahut zerinize
bir kasrga gndermesinden gvende misiniz? Sonra kendinize varlklar belirli
bir programa gre ayarlayan ve bu program koruyarak, destekleyerek
uygulayan birini de bulamazsnz.
69
Ya da sizi tekrar denize dndrp de zerinize kasrgalar
gndermesinden ve bylece ettiginiz iyilikbilmezlik sebebiyle sizi bogmasndan
gvende misiniz? Sonra bu yaptgmza kary, Bizim aleyhimize size yardm
edecek bir koruyucu bulamazsnz.
70
Ve andolsun ki Biz, insanoglunu yan ve yeref sahibi yaptk ve karada,
denizde taytlara ykledik ve temiz-hoy yiyeceklerden onlar rzklandrdk. Ve
onlar oluyturduklarmzn birogundan olduka fazlalkl kldk.
71
O gn Biz, btn insanlar nderleriyle agracagz. Ki o gn, kimin
kitab sag eline verilirse, iyte onlar kendi kitaplarn okuyacaklar ve onlar
kandil fitili/ekirdegin iplikigi kadar bir hakszlga ugratlmayacaklar.
72
Her kim de bu dnyada kr ise iyte o, hirette de krdr. Ve yolca daha
yaykndr.
73
Az kalsn onlar seni, sana vahyettigimizden uzaklaytrarak ondan
baykasn Bize dayandrarak syleyesin diye sana yanly yaptrp seni ateyte
yakacaklard. yte o takdirde seni halil/ iz brakan bir nder edinirlerdi.
74
Ve eger Biz, seni saglamlaytrmamy olsaydk, gerekten onlara birazck
meylediverecektin.
75
O durumda sana hayatn iki katn ve lmn iki katn tattrrdk.
Sonra Bize kary kendine hibir yardmc da bulamazdn.
76,77
Ve yaknda seni bu yerden/ yurdundan karmak iin kesinlikle
rahatsz edecekler. O takdirde senden nce elilerimizden gnderdigimiz kiyiler
hakkndaki yasamza/uygulamamza gre onlar da senin ardndan pek az
kalacaklardr. Bizim uygulamamizda herhangi bir degiyme gremezsin.
78
Gneyin batmasndan/ kaybolmasndan gecenin kararmasna kadar
salt ikame et [ml ynden ve zihinsel adan destek olmay; toplumu
aydnlatmay kurumlaytr ve ayakta tut] ve sabah grenip-gretilmesini sagla.
nk sabah grenip-gretilmesi grlecek yeydir.
1239
79
Ve geceden de. Ayrca, sana zg bir fazlalk olarak sen, salt geceleri
uyanp uygula! Rabbinin, seni gzel bir makama ulaytracag umulur.
80
Ve de ki: Rabbim! Beni, dogruluk giriyiyle girdir ve dogruluk kyyla
kar. Ve bana katndan yardmc bir kuvvet ver.
81
Ve de ki: Hak geldi, btl yok oldu. Sphesiz btl yok olup gider.
82
Ve Biz Kurn'dan, inananlar iin yifa ve rahmet olan yeyleri
indiriyoruz. Ve bu, sadece yirk koyarak yanly; kendi zararlarna iy yapanlarn
ykmn artryor.
83
Ve Biz insana nimet verdigimiz zaman, yz evirip uzaklayr. Ona
fenalk dokununca da mitsizlige dyer.
84
De ki: Herkes bulundugu hl zerine iy yapar. Bu durumda Rabbin,
yol olarak kimin en dogru oldugunu daha iyi bilendir.
85
Ve sana vahiyden soruyorlar. De ki: Vahy, Rabbimin iyindendir. Size
ise az bilgiden bayka bir yey verilmemiytir.
86
Ve andolsun ki dilersek sana vahyettigimizi ortadan kaldrrz; sonra
Bize kary, kendine varlklar belirli bir programa gre ayarlayan ve bu
program koruyarak, destekleyerek uygulayan birini bulamazsn.
87
Rabbinden bir rahmet olarak Biz bunu yapmadk. Gerekten O'nun
senin zerindeki armaganlar ok byktr.
88
De ki: Andolsun ki bugnn, yarnn tm insanlar, bu Kurn'n bir
benzerini getirmek zere bir araya gelseler, birbirlerine yardmc da olsalar,
onun benzerini kesinlikle getiremezler.
89
Ve andolsun ki Biz bu Kurn'da insanlar iin her rnekten evirip
evirmiyizdir. Yine de insanlarn ogu geregi rtmekten baykasndan
kandlar/ inkrda srarc oldular.
90-93
Ve Bizim iin yerden bir pnar fykrtmadka sana asla
inanmayacagz. Yahut senin hurmalardan, zmlerden oluyan bir bahen
olmal. Onlarn aralarnda yarl yarl rmaklar aktmalsn. Yahut iddia ettigin
gibi gg paralar hlinde zerimize dyrmelisin yahut Allah' ve melekleri
karymza getirmelisin. Yahut senin altn sslemeli bir evin olmal yahut gge
ykselmelisin. Ancak, senin ykseliyine, grenip gretecegimiz bir kitab bize
indirmene kadar asla inanmayz dediler. Sen de ki: Rabbim noksanlklardan
arnktr. Ben, beyer bir eliden bayka bir yey miyim ki!
94
Ve insanlara yol gsterimi/Kurn gelince, kendilerinin iman etmelerine,
sadece Allah bir beyeri mi eli gnderdi? demeleri engel olur.
95
De ki: Eger yeryznde huzur iinde yryp duran melekler olsayd,
elbette Biz onlara gkten eli olarak bir melek indirirdik.
96
De ki: Benimle sizin aranzda yhit olarak Allah yeter. Sphesiz O,
kullarna, her yeyin i yzn, gizli taraflarn iyi bilendir, en iyi grendir.
97,98
Ve Allah kime klavuz olursa, iyte o dogru yolu bulmuy olandr. Kimi
de saptrrsa, artk bunlar iin Allah'n astlarndan hibir yardmc, koruyucu,
yol gsterici yakn kimse bulamazsn. Ve Biz, onlar kymet gn kr, dilsiz ve
sagr olduklar hlde, yzleri st toplayacagz. Onlarn varacaklar yer
cehennemdir. Ne zaman ki cehennem dindi, onlara ateyi arttrrz. yte bu,
onlarn, yetlerimizi/ almetlerimizi/ gstergelerimizi rtbas etmiy olmalar ve
Bizler, bir ygn kemik ve ufalanmy toz oldugumuz zaman m, biz yeni bir
oluyturuluyla kesinlikle diriltilmiy mi olacagz? demiy olmalar nedeniyle
onlarn cezasdr.
99
Onlar, gkleri ve yeri oluyturan Allah'n, kendilerinin ayn olan
insanlar oluyturmaya da g yetiren oldugunu ve onlar iin yphe edilmeyen
1240
bir sre sonu belirlemiy oldugunu da grmediler mi? yte bu yirk koyarak
yanly; kendi zararlarna iy yapanlar, geregi rtmeden bayka yeyden
kandlar/ hep gerekleri rtmeye yneldiler.
100
De ki: Eger siz, Rabbimin rahmet hazinelerine sahip olsaydnz,
harcanr tkenir endiyesiyle kesinlikle elinizde tutar; kimseye bir yey
vermezdiniz. Ve insan ok cimridir.
101
Ve andolsun Biz, Ms'ya apak dokuz; birok yet [almet/gsterge]
verdik iyte Isrlogullari'na soruver. Hani Ms, kendilerine geldi de Firavun
o'na, Ey Ms! Ben senin bylenmiy oldugunu kesinlikle biliyorum demiyti.
102
Ms dedi ki: Sen kesinlikle bildin ki, yetleri, birer ibret olmak zere,
ancak gklerin ve yerin Rabbi indirdi. Ve ben de senin ykma ugramylgna
kesinlikle inanyorum.
103
Bunun zerine Firavun, Ms'y ve srlogullar'n Msr'dan srmek
istedi de Biz, onu ve beraberindekilerin hepsini suda bogduk.
104
Ve ondan sonra Biz srlogullar'na, Bu topraklara siz yerleyin! Sonra
hirete dair verilen sz geldigi vakit, sizi toplayp bir araya getirecegiz dedik.

105
Ve Biz Kurn' sadece hak ile indirdik, o da sadece hak ile indi. Ve Biz seni yalnzca mjdeci ve uyarc
olarak eli yaptk.
106
Ve Kurn'i, Biz onu insanlara beklentilere gre grenip gretesin diye
para para ayirdik ve Biz onu indirdike indirdik!

107,108
De ki: Siz Kurn'a ister inann, ister inanmayn; yu daha nce
kendilerine bilgi verilenler; Kurn onlara okundugunda onlar, boyun egip
teslimiyet gstererek eneleri st kapanrlar. Ve Rabbimiz her trl
kusurdan arnktr. Rabbimizin vaadi kesinlikle gerekleyecektir derler.
109
Ve onlar, aglayarak eneleri st kapanrlar. Ve Kurn, onlarn
sayglarn, alak gnllgn artrr.
110
De ki: Allah diye agrn veyahut Rahmn diye agrn. Hangi yeyle
agrrsanz agrn en gzel isimler O'nundur. Salt [ml ynden ve zihinsel
adan destek olman; toplumu aydnlatmaya alyman] aka yapma, gizli
de yapma. Ve bu ikisi arasnda bir yol ara.
111
Ve de ki: Tm vgler, hibir ocuk edinmeyen, sahiplikte ve
ynetimde kendisinin herhangi bir ortag bulunmayan, dyknlkten dolay
yardmcs olmayan Allah'a zgdr; baykas vlemez. Ve Allah' ululadka
ulula!





TAHLIL:

1
Kulunu, bir gece, yetlerimizden/ almetlerimizden/ gstergelerimizden
gsterelim diye, Mescid-i Haram'dan bir kenarn mbarek kldgmz Mescid-i
Aksa'ya yrten Zat, her trl noksan sfatlardan arnktr. Sphesiz O, en iyi
iyitenin, en iyi grenin ta kendisidir.

1241
Mushaf tertip heyeti tarafindan Isra suresinin ilk ayeti olarak tertip edilen bu
ayet, giris blmnde syledigimiz gibi, Kuran, eli ve Kuran-eli iliskisi
zerinde duran Kasas suresinin 85-88. ayetlerinin devamidir:

88
Ve Allah ile beraber baska bir tanriya yalvarma. O'ndan baska hibir ilh yoktur. O'nun
Zatindan baska her sey yok olacaktir. Yasa-ilke, yalnizca O'nundur. Siz de ancak O'na
dndrleceksiniz.
I sra1
Kulunu, bir gece, yetlerimizden/ almetlerimizden/ gstergelerimizden
gsterelim diye, Mescid-i Haram'dan bir kenarini mbarek kildigimiz Mescid-i Aksa'ya yrten Zat,
her trl noksan sifatlardan ariniktir. Sphesiz O, en iyi isitenin, en iyi grenin ta kendisidir.
(Kasas/85-88 ve Isra/1)

Islam toplumlari arasinda zel bir yeri olan bu ayet, gerek ifadelerinden
uzaklastirilmis ve Mira diye ortaya konulan bir efsaneye kaynak yapilmistir.
(Mira efsanesini konu eden rivayetler; Buhar; Kitab- Bedil halk; 17 ve
Menakibul Ensar; 107. No.lu rivayet, Hiristiyanliktaki Pavlusun Vizyonu
safsatasinin adaptasyonudur.) Ayrica ikinci ayetten itiberen Musa ve Israilogullari
konu edildiginden, birinci ayette yrtldg bildirilen kulun, Musa oldugu intibai
da verilmistir.

Biz, ayetin dogru anlasilabilmesi iin ayetteki ifadelerin degerlendirmesinin
topluca degil de szckler bazinda yapilmasinin daha yararli oldugunu dsnyor ve
tahlilimizi buna gre srdryoruz.

Bir gece,

Ayette sz edilen olayn bir gece vakti meydana geldigi tartymaszdr.
Ama bu gecenin hangi gece oldugu, ayette geen diger szcklerin aklamalar
yapldktan sonra, ileride belirtilecektir.

Kul

Olayn kahraman olarak ayette bahsi geen kulun, ad san
aklanmamasna ragmen ittifakla peygamberimiz Muhammed (as) oldugu
kabul edilmiy ve bu konuda farkl bir gry ileri srlmemiytir. nk eski ve
yeni tm din bilginleri, Alak ve Cinn surelerinde geen --- kulun, Necm
suresinin 3. ve Tekvir suresinin 22. ayetlerinde geen ;--='~ sahibkm
[arkadaynz] ifadesi ile kastedilenin ve Kadir suresinin 2. ayetindeki '-;
4',-'ve ma edrake [ sana] yeklindeki hitabn muhatabnn peygamberimiz
Muhammed oldugunda, dolaysyla buradaki kulun da yine peygamberimize
ynelik olarak kullanldgnda en bayndan beri ayn fikirde olmuylardr.

Mescid-i Haramdan

Gerek tm din ve dil bilginlerine, gerek tm tarih ve cografya kaynaklarina
gre ve gerekse hem Arap hem Rum sair ve yazarlarinin eserlerinde yer aldigina
gre, Mescid-i Haram, Kbedir. nk Kbenin haram, yani savasin, kavganin
yapilmadigi, yapilmayacagi gvenli blge / gvenli mescit olarak bilinmesi Islm
ncesine dayanmaktadir. Bu sebeple ayette geen Mescid-i Haram tartismasiz
olarak Kbedir.

1242
Mescid-i Aksaya

Konumuzu aydinlatacak hususlardan biri, sifat tamlamasi seklindeki bu
ifadedir. Peygamberimizin bir gece Mescid-i Haramdan yrtldg [yryerek
gittigi] Mescid-i Aksanin neresi oldugunun dogru bilinmesi nem arz etmektedir.
Rivayetlere dayali yorum yapanlar, konumuz olan ayette geen Mescid-i
Aksanin bugn Kudste bulunan mabet oldugunu ileri srerek kitaplara bu sekilde
yazilmasini saglamislar ve bu yanlisi deta dayatmislardir. Dolayisiyla bugn
Mescid-i Aksa denilince ogunlugun aklina Kudsteki mescit gelmektedir. Bu
yanlis bilginin stne bir de bu konuda uydurulmus ok sayidaki rivayetin etkisi
eklenince, Mslmanlar arasinda peygamberimizin Mekkedeki Mescid-i
Haramdan Kudsteki Mescid-i Aksaya yryerek gittigi, hatta oradan da gklere
iktigi yolunda bir inan olusmustur.
Hlbuki Mescid-i Aksa ismi sadece rivayette yer almakta, o rivayetlerde
de bu mescidin nerede oldugu hakkinda herhangi bir ifade bulunmamaktadir. Diger
taraftan, Kudste bulunan tapinagin kastedildigi rivayetlerde ise, bu tapinak hep
Beytl-Makdis adiyla anilmaktadir.
Bu rivayetlere gemeden nce, her Mslman tarafindan mutlaka iyice ve
dogru olarak bilinmesi gerektigine inandigimiz asagidaki hususlari hatirlatmakta
yarar gryoruz:

UYARI:

Hadis istilhinda sahih kavrami bir isnadin mutlak dogru ve saglam
oldugunu degil, o isnadin Hadis ilmi otoritelerince belirlenmis belli kural ve
kriterlere uygun oldugunu ifade etmektedir. Hadis Ilminin bu kural ve kriterlerine
gre; adalet ve zabit sahibi kisilerin birbirlerinden naklederek getirdikleri, kesintisiz
senetle rivayet edilen, sazz olmak ve illetli bulunmak gibi vasiflardan uzak hadislere
sahih denir. Bu kurallar ierisindeki hadislerin sahih oldugu sylenebilirse de
kesinkes peygamberimize ait olduklari sylenemez. Ayrica muhaddislerden
bazisinin sahih grdgn bir baskasi sahih grmeyebilir.
Hadis konusunda Mslman bilginlerin gelistirdikleri yntem o gn iin ileri
bir metodolojik alismayi ifade etse de, ilgi alani mahza din olan snnet gibi bir
konuda Allah Resulnn szlerini dogru tespit etme anlaminda ok daha gvenli bir
metodolojinin belirlenmesine ihtiya vardir. Rivayet edilen hadis metinlerine bu
evsafta bir metodolojik yaklasimla egilinememesinin nedeni Hadis bilginlerinin
konuya olan duyarsizliklari degil, arastirma teknikleri bakimindan modern
aglardaki arasal imkanlara o gn sahip olunamamis olmasidir. Islam
egemenliginin ilk yzyilinda hizli ve yaygin bir Islamlasma trendi izlenmis, pozitif
istikrarsizligin [sosyal ve din hareketliligin] hizla devam ettigi bu dnemde tm
Mslmanlarin Kuran degerlerini geregi gibi isellestirdikleri varsayilarak
peygamberimizden rivayet edilen bir szn mutlaka ona ait olmasi gerektigi
seklindeki iyimser kanaate simsiki bagli kalinmistir. Bu iyimser kanaatle bir
Mslmanin kendi yalan ya da yanlis szn peygamberimize isnat edebilecegine
pek az ihtimal verilmistir. Bu nedenle, ravi gvenilirligini n planda tutan Ehli
Hadis, rivayet ettigi hadislerin metin tenkidini yapmayi hi dsnmemistir.
Bylece hadislerin akla, bilime, Kurana, fitrata, mtevatir snnete ve mmetin
icmaina uygun olup olmadigi hi dikkate alinmamistir. Herkesin duyup bilmesi
lzim gelen olaylari yalnizca tek bir kisinin rivayet etmesi bile dikkatleri
ekmemistir.
1243
Ancak Hadis bilginlerinin bu dikkatsizliklerini, siradan ve kolayca anlasilabilir
yalan rivayetleri bile hakikat zannedecek kadar saf ve zekasiz olduklari seklinde
degerlendirmek gereki bir yaklasim degildir. Dstkleri amaz, insanlarin kendi
inan ve bakis ailarini teyit etme ynndeki beseri zaaflarini gzlemleyememeleri,
nlerine gelen rivayetleri kesin gvene degil, kesin kuskuya ncelik vererek
degerlendirme gerekliligini kavrayamamis olmalaridir. Onlar sadece sahih tanimi
iindeki kriterleri gz nne almislar ve rivayetlerin nakil kurallarina uygun olup
olmadigina dikkat etmekle yetinmislerdir.
Bazi mezhep mensuplari ise Bakara suresinin 143nc, l-i Imran suresinin
110uncu, Enfal suresinin 64nc, Tvbe suresinin 100nc, Fetih suresinin
18inci, Hasr suresinin 8inci ayetlerini kendi siyas grsleri dogrultusunda
arpitmislar, ayrica ok sayida hadis uydurarak sahabe sifatli kisilerin hatasiz,
kusursuz, yalansiz, yanlissiz, art niyetsiz ve yzde yz gvenilir olduklarini kabul
etmislerdir. yle ki, sahabe sayilanlardan bir blmnn mnafik oldugu hi dikkate
alinmadan hepsine dokunulmazlik zirhi giydirilmistir. Durum byle olunca da, hi
kimse nne konulan rivayeti sorgulama cesaretini gsterememistir. Dolayisiyla
yalan ve yanlisin stne gidilememis, Hazretin byle deyisinde, byle yapisinda
mutlaka bir hikmet vardir denilerek pek ok rivayet sahih kabul edilmistir.
Hlbuki sahabe de olsa, beserin masumlugu sz konusu olamaz. Ayrica Islm
literatrnde mnafik denilen kesimin peygamberimizin evresinde bulunan,
bizim de sahabe dedigimiz kimselerden olduklari unutulmamalidir. Bu tr
kimselerin her trl hainligi, sinsi dsmanligi yapabilecegi gz ardi edilmemelidir.
Bu hatali n kabullerin sonucu olarak hem bazi kimselerin uydurduklari
yalanlarla ari duru Islm dinini yozlastirma abalarina destek olunmus, hem de o
kimselerin haksiz olarak elde ettikleri saltanatlari ve gayrimesru icraatlari
mesrulastirilmistir. Peygamberimiz dneminde iktidarlari ellerinden alinip sus pus
olanlar, hirs ve hinlarini peygamberimizin vefatindan yillar sonra bu yolla
almislardir.
Bu safsatalari gren din byklerimiz ise Bu, yalan veya yanlitir deyip
reddetmek yerine, onlara uygun kiliflar bulunabilmesi iin yzlerce yeni yalan ve
yanlisin ortaliga yayilmasina vesile olmuslardir.
Bu uyaridan sonra, konumuz olan ayetteki Mescid-i Aksanin neresi oldugu
hakkindaki arastirmamiza rivayetlerle devam edebiliriz.

RIVAYETLERDEKI MESCID-I AKSA:

Yukarda da belirtildigi gibi, Mescid-i Aksa ismi sadece rivayette
gemektedir.

1. Rivayet:

... Ebu Hreyreden tahdis etti ki, Peygamber yyle buyurmuytur: Ibadet iin yu
mescitten baykasina yolculuk edilmez: Mescidi Haram, Mescid-i Raslillah ve Mescid-i Aks.
635



2. Rivayet:

635
(Sahih-i Buhar, 21 kitab, 1. Bab, 1 numaral hadis: 3.cilt/1130)

1244

Bize Sube, Abdulmelik b. Umeyrden tahdis etti. O yle demitir: Ben, Ziydin
himayesinde olan Kazaadan iittim, o yle dedi: Ben Ebu Said Hudriden iittim; o, peygamberden
drt ey tahdis ediyordu ki, bu drt ey hem beni hayrete drd, hem de sevindirdi. Peygamber
yle buyurmutur: Ei veya bir mahremi kendisiyle beraber bulunmayan kadin, iki gnlk mesafeye
sefer etmesin. Ramazan bayraminin ilk gn ile kurban bayraminin drt gnnden ibaret olan
ramazan ve kurban bayrami gnlerinde oru tutmak yoktur. Iki namazdan sonra da namaz yoktur;
biri sabah namazindan sonra gne dogup ykselinceye kadar, br ikindi namazindan sonra gne
batincaya kadar. Namaz kilmak iin u mescitten baka bir mescide sefer edilmez: Mescidi
Haram, Mescid-i Aks ve benim mescidim.
636



Ezraknin tespitlerine gre bu rivayet, saray beslemelerinden Sihab ez-Zhri
tarafindan o gnk iktidara yaranmak ve iktidara mesruiyet kazandirmak maksadiyla
peygamberimizin Ancak mescit iin sefere ikilir. Ibrahimin mescidi [Kbe], u
benim mescidim ve Sleymanin mescidi seklindeki ifadesinin: Ancak mescit
iin ziyaret seferine ikilabilir. Bunlar, Mescid-i Haram, u benim mescidim ve
Mescid-i Aksadir sekline sokulmasi suretiyle tahrif edilmistir.
637


Bu iki rivayet aslinda ayni olmasina ragmen ravileri farklidir; birinci rivayet
Ebu Hreyre menseli iken, ikincide ara ravi Ebu Said el-Hudri olmustur. Bu
konudaki baskalarinin farkli rivayetleri de Sihab tarafindan tahrif edilmistir. Biz ise,
orijinal olarak ileri srlen rivayetin de uydurma oldugu kanaatindeyiz. nk
Kuranda bir ok ayette [l-i Imran/137, Enam/6, 11, Yusuf/109, Nahl/36,
Hacc/46, Neml/69, Ankebut/20, Rum/9, 42, Fatir/44, Mmin/21, 82,
Muhammed/10] seyrsefer emredilmektedir ve bu ilh emirleri yasaklamak ya da
sinirlamak, peygamberimizin asla yapmayacagi bir eylemdir.

3. Rivayet;

Ibrahim Ibn Yezid et-Teym anlatiyor: Babamdan mescidin avlusunun kenarinda Kurn
greniyordum. Bu sirada secde yeti okumuysam babam hemen secdeye kapaniyordu. Kendisine:
Babacigim yolda niye secde ediyorsun? diye sordum. Dedi ki: Ben Ebu Zerr (ra)in yyle
dedigini iyittim: Raslllaha yeryznde inya edilen ilk mescidin hangisi oldugunu sordum:
Mescid-i Haram oldugunu syledi. Ben: Sonra hangisi? dedim, Mescidi Aks! diye cevap verdi.
Ben: Ikisi arasinda ka yil fark var? dedim. Kirk yil! dedi ve ilave etti: Yeryz sana mescittir,
yleyse nerede namaz vaktine ulayirsan namazini kil, nk fazilet ondadir.
638


Bu nc rivayette dikkat edilmesi gereken nokta, Mescid-i Haram ile
Mescid-i Aksanin yapimlari arasinda 40 sene oldugu seklindeki ifadedir. Ne var ki,
bu ifade tarih gereklere uymamaktadir. nk milttan nce 2. bin yilin baslarinda
yasamis olan Ibrahim peygamberin
639
insa ettigi Mescid-i Haramin insa tarihi ile
milttan nce 1000-962 yillarinda hkm srms olan Davud peygamber
640
ve
ondan sonra tahta geen Sleyman peygamber tarafindan yapilmis olan mescidin

636
(Sahih-i Buhar 21. Kitab, 8 numarali hadis)

637
(Genis bilgi Ezrakde mevcuttur.)

638
Bu rivayet, Sahih-i Buharnin Kitabul-Enbiya blmnde 40 ve 98 numara ile yine Ebu Zerr kaynakli, ama
son ravileri farkli olarak yer almistir. Oradaki metinlerde de Mescid-Aksa adi gemektedir.
639
(Ana Britannica, c:16, s:234)
640
(Ana Britannica, c:9, s:340)
1245
insasi arasinda yaklasik 1000-1200 sene olmasi gerekmektedir. Bu bilgiler isiginda,
rivayetlerdeki Mescid-i Aksanin Davud ve Sleyman peygamberler tarafindan
Kudste yapilan mescit olmadigi, nc rivayette ortaya atilmis olan 40 senelik
srenin de uydurma oldugu kesin olarak anlasilmaktadir. Her ne kadar rivayetlerdeki
bu uydurma -hs- peygamberimize mal edilmisse de, gerekte uyduranlarin kim
veya kimler oldugu ortadadir.
Tarih bir gerektir ki, gerek Kuranin indigi dnemde ve gerekse daha sonraki
yillarda Kudsteki mescit Beytl-Makdis olarak bilinir, yle anilir ve yle
yazilirdi. Nitekim peygamberimize ve sahabeye mal edilen sahih rivayetlerin
tmnde de Kudsteki mescit iin Beytl-Makdis ifadesi kullanilmistir:

1. Rivayet:

Raslllahin azatlisi Meymune (ra) anlatiyor: Ey Allahin Rasl! Bize Beytl-Makdis
hakkinda fetva ver! demitim. Syle buyurdular: Orasi maher ve mener yeridir. [Insanlarin
kiyamet gnnde toplanacagi ve defterlerin yayilacagi yer.] Oraya gidin ve iinde namaz kilin.
nk orada kilinacak tek namaz kendi diindaki yerlerde kilacaginiz bin namaz gibidir.
Ben tekrar sordum: Oraya gitmeye muktedir olamazsam ne yapmalivim? Su cevabi verdi:
Ona kandil yagi bagilarsin, aydinlatilmasinda kullanilir. Byle yapan da oraya varan gibidir.
641


Not: Bu rivayetin birok tan noktasi vardir. Ancak biz bu rivayeti sadece
konumuz sadedinde yani Beytl-Makdis konusunda ele aldigimiz iin diger
hususlara deginmiyoruz.

2. Rivayet;

Abdullah b. Amr (ra) anlatiyor: Raslllah buyurdular ki: Hz.Davutun oglu Sleyman,
Beytl-Makdis inaatini tamamlayinca Allahtan ey talep etti: Allahin hkmne uygun decek
ekilde hkm vermek, kendinden sonra kimseye nasip olmayacak bir saltanat, bu mescide sirf namaz
kilmak niyetiyle gelenlerin gnahlarindan temizlenerek annelerinden dogduklari gndeki gibi
olmalari.
Sonra dedi ki: Ilk ikisi verilmitir, ncnn de verildigini mit ediyorum.
642


Yukardaki rivayetlerde grldg gibi, Kudsteki mescidin ad o
dnemde Mescid-i Aksa degil, Beytl-Makdisdir.
Kudsteki Beytl-Makdisin slm tarihinde nemli bir yeri vardr.
Ama, bu nem Mira olayndan degildir.

Uydurma Tarih ve rivayet kitaplarnda yer aldgna gre, gya
peygamberimiz kendisine vahiy gelmemiy olan birok konuda Ehlikitapi esas
almiy, yani Ehlikitapi myriklerden stn tutmuy, hatta myriklere muhalefet
olsun diye salarinin yeklini bile Ehlikitapinkine benzetmiy, Hakkinda
herhangi bir vahiy bulunmayan kible konusunda da peygamberimiz Medineye
gelince Ehlikitapa uymuy ve onlarin kiblesi olan Beytl-Makdisi kible edinmiy,

641
(Prof. Ibrahim Cananin hazirladigi Ktb Sitte kitabinin 17. Cilt, 95.
sayfasi)


642
(Prof. Ibrahim Canan; Hadis Ansiklopedisi, Ktb Sitte, c:17, s:96)

1246
Peygamberimizin fayda umarak yaptigi bir itihadi olan bu uygulama,
rivayetlere gre 16-18 ay kadar srmy, ne var ki, bu sre zarfinda bu
uygulamadan beklenen fayda saglanamamiy ve peygamberimiz bu konuda
Allahtan vahiy beklemeye baylamiy, nitekim ok gemeden vahiy gelmiy ve
Mescid-i Haram kible olarak belirlenmiy, miy, miy, miy.
Mminlerin Mekke dnemindeki kbleleri ile ilgili iki farkl rivayet
vardr. Kble konusunun asl, Bakara suresinin 142-145. ayetlerde yer almakta
olup oradan tetkik edilmesi daha uygundur.

BEYTL-MAKDISIN KIBLE OLMASI ILE ILGILI RIVAYETLER:

1. Rivayet:

el-Ber anlatiyor: Raslllah ile birlikte Beytl-Makdise dogru on sekiz ay namaz kildik.
Medineye giriinden iki ay sonra kible istikameti Kbeye evrildi. Raslllah Beytl-Makdise
mteveccihen namaz kilarken yzn oka semaya eviriyordu. Allah Teala hazretleri,
peygamberinin kalbinden geeni, yani, Kbeye ynelme arzusunu bildi. Bir gn Cebrail
Aleyhisselam ykseldi. Raslllah, o, yerle gk arasinda ykselirken onu gzyle takip etmeye
baladi, onun nasil bir vahiy getirecegini gzetliyordu. Derken Aziz ve Celil olan Allah Biz senin
yzn gge dogru evirip durdugunu gryoruz ... [Bakara suresi 144. yet] yetini indirdi. Biz,
Beytl-Makdise dogru farzin iki rekatini kilmi tam rkuda iken, bir adam gelip: Kible, Kbeye
dogru evrilmitir! haberini getirdi. Derhal ynlerimizi evirdik. Namazimi:i yenilemeyip kildigimiz
kismin devamini tamamladik. Raslllah: Ey Cibril! Beytl-Makdise dogru kildigimiz namazlarin
hali ne olacak? diye sordu. Bunun zerine de Allah Teala Hazretleri: Allah sizin imanini:i [daha
nce Beytl-Makdise dogru kildiginiz namazlari] zayi etmeyecektir yetini [Bakara suresi/143]
inzal buyurdu.
643


2. Rivayet;

el-Ber b. zib buyurdular ki: Raslllah Medineye gelince, nce Ensardan olan
ecdadinin -veya dayilarinin- yanina indi: O zaman namazlarini on alti veya on yedi ay boyunca
Beytl-Makdise dogru kildi. Ancak kiblenin Kbeye dogru olmasini arzuluyordu. Kbeye
dogru kildigi ilk namaz da ikindi namazi idi. Bu namazi Raslllah ile beraber ashaptan bir grup
kimse kilmiyti. Bu namazi kilanlardan biri, oradan ayrilinca bir mescide rastladi. Cemaati namaz
kiliyordu ve tam rk halinde idiler. Adam onlara: Sehdet ederim ki Hz. Peygamberle Kbeye
dogru namaz kildik dedi. Cemaat olduklari yerde Kbeye yneldiler. Mslmanlarin Beytl-
Makdise dogru namaz kilmalari Yahudileri memnun ediyordu. Yzler Kbeye dogru ynelince
Yahudiler bundan hi memnun kalmadilar. Beyinsiz Yahudiler dedikoduya bayladilar. Arkadan
hemen yu yet nazil oldu: Insanlar iinden bazi beyinsizler [Bakara suresi yet 142- 145].
644


Bu hadis Buharide drt kez, Mslimde bir kez, Tirmizide kez,
Nesade drt kez yer almytr.

3. Rivayet;


643
(Prof. Ibrahim Canan; Hadis Ansiklopedisi, Ktb Sitte, c:17, s: 26, 27)

644
(Prof. brahim Canan; Ktb Sitte, c:2, s:154)

1247
Mslim ve Ebu Dvudun Enesten rivyet ettikleri bir diger hadis syledir:

Onlar Beytl-Makdise dogru ynelmi halde sabah namazinin rkunda iken, Ben
Selemeden bir adam kendilerine ugradi ve Kible istikameti Kbeye evrildi dedi. Bu szn iki
kere tekrar etti. Cemaat rkda iken Kbeye yneldiler.
645



4. rivayet;

Ibn Abbas anlatiyor: yeti kerimenin emriyle Raslllah kibleyi Kbeye yneltince
Mslmanlar sordular: Ey Allahin rasl, Beytl Makdise ynelerek namaz kilmi ve imdi lm
olan kardelerimizin namazlari ne olacak? Bunun zerine Cenabi Hakk u yeti indirdi: Senin
yneldigin istikameti, peygamberlere uyanlari, cayanlardan ayird etmek iin kible yaptik [Bakara
suresi 143. yet].
646


Bu rivayet Ebu Davut ve Tirmizde yer almistir.

Grldg gibi, Mminlerin ana stratejileri olan bagimsiz, zgr bir
yurtlarinin, devletlerinin olmasi anlamindaki Kible, namazda Kbeye ynelme
olarak arpitilmistir. Ama yine de yakayi ele vermislerdir. Kudsteki mescidin adi
btn rivayetlerde Beytl-Makdis olarak gemis, birinde bile Mescid-i Aksa adi
anilmamistir. Zaten konumuz olan 1. ayette geen Mescid-i Aksa gerekten de
Kudsteki mescit olsaydi, basta peygamberimiz olmak zere tm Mslmanlar
Kudsteki mescit iin Mescid-i Aksa ifadesini kullanirlar, Beytl-Makdis adini
agizlarina bile almazlardi.

BEYTL-MAKDISE MESCID-I AKSA ADINI KIM VERDI?

Burada, muhtemel bir yanilgiyi nlemek iin hemen belirtmek gerekir ki,
'-` Aksa szcg ile --

- mukaddes ve --

- makdis szckleri arasinda


anlam ve yapi ynnden herhangi bir bag ve yakinlik yoktur.
ogunluk tarafindan yanlis olarak Mescid-i Aksa diye bilinen Kudsteki
mescit, Davud ve Sleyman peygamberler tarafindan yapilmis olan mescidin [Kuds
Tapinagi] M.S. 70 yillarinda Romalilar tarafindan yikilmasindan sonra yikintilarin
hemen yanina yapilmistir. Yapilisindan itibaren de adina uzun yillarca Yahudiler
tarafindan Ilya Mescidi, Araplar tarafindan ise Mescid-i Mukaddes veya
Beytl-Makdis denilmistir:

Kuds Tapinagi, Birinci tapinak, Hz. Davutun oglu Hz. Sleymanin hkmdarligi
sirasinda ina edilerek I 957de tamamlandi. Babil krali II. Nabukadnezar I 586da yapivi
tmyle yiktirdi. Babil fatihi II. Kyros [Byk], I 538de Yahudilerin Kudse dnmelerine ve
tapinagi yeniden ina etmelerine izin verdi. alimalar I 515te tamamlandi. zgn yapinin
gsterisiz bir benzeri olarak yapilan Ikinci Tapinakin ayrintili plni gnmze ulaamadi. IS
66da Romaya kari ikan ayaklanma kisa srede tapinak zerinde odaklati ve IS 70de
Romalilarin tapinagi yikmasiyla sonulandi. Ikinci Tapinaktan geriye yalnizca bati duvarinin bir
parasi, bugn Aglama Duvari diye anilan blm kaldi.
647


645
(Prof. Ibrahim Canan; Hadis Ansiklopedisi,Ktb Sitte, c:2, s:157)

646
(Prof. Ibrahim Canan; Hadis Ansiklopedisi, Ktb Sitte, c:2, s:157)

647
(Ana Britannica, c:19, s:420)

1248

Grldg gibi, Davud ve Sleyman peygamberler tarafindan yapilan tapinak
70 yilinda yerle bir olmus ve bugne de sadece bir duvari kalmistir. Ama bugn o
duvardan baska 6. ve 7. yzyillarda tapinagin yikintilarinin bir blm zerinde insa
edilmis iki yapi da ayaktadir. Bunlardan biri, 527-565 yillari arasinda hkm srms
olan Bizans imparatoru I. Iustinianos tarafindan yaptirilan bir bazilikadir ki, bu yapi
638 yilinda halife merin Kuds almasindan sonra camiye evrilmistir.
648
Diger
bina ise 691 yilinda Emev halifesi Abdlmelik b. Mervan tarafindan ve halife
merin camiye evirttigi yapinin hemen kuzeyinde yaptirilan Kubbets-
Sahradir.
649

Bazi kaynaklara gre Abdlmelik b. Mervan, kendisine karsi Mekkede halife
iln edilen Abdullah b. Zbeyr
650
ile girdigi politik mcadelede bir taktik olarak
Halife mer tarafindan camiye evrilen yapinin adini, Mekkedeki Mescid-i
Harama nazire olsun diye Mescid-i Aksa koymustur. Abdlmelik b. Mervanin
koydugu isim meshurlasinca, geriye, konumuz olan 1. ayette geen Mescid-i
Aksanin bu mescit oldugunu kitaplara yazdirmak kalmistir. Tahmin edilecegi gibi,
bu da pek zor olmamistir. Sonu olarak o yillardan bu yana ne yazik ki tm
Mslmanlar bunu byle kabul etmisler ve bunun aksini sylemek, aiklamak hatta
dsnmek bile imknsiz hle gelmistir.
Yanlis olarak Mescid-i Aksa diye bilinen Beytl-Makdis hakkindaki bu
tahlilimizden sonra, 1. ayetteki ifadelerle ilgili degerlendirmemize kaldigimiz yerden
devam edelim.
Ayetin orijinalinde yer alan .,= havl kelimesinin gerek anlami bir yan, bir
kenar, kivi demek olup, evre demek degildir. nemine binaen, Arf suresinin
tahlilinin sonundaki Cehennem ile Ilgili Meseleler basligi altinda verilen havl
szcg ile ilgili detayin yeniden okunmasini neriyoruz.
651

Ancak kisaca zetlemek gerekirse, havl szcgnn esas anlami bir seyin
degismesi, degisime ugrayip baskasindan ayirt edilmesi demektir. Bir seyin havli,
zerine dnebilecek, evrilebilecek tarafidir. Yani bir seyin degistigini gsteren,
belli eden tarafi [dis yz, dis kenari] o seyin havlidir. Hile szcg de havl
szcgnden gelmektedir.
652



Havl szcg Kuranda 17 kez gemektedir. Bunlardan ikisi [Bakara/233,
240] sene anlaminda, 15 tanesi de [Meryem/68, Zmer/75, l-i Imran/159,
Tvbe/101, 120, Ahkaf/27, Bakara/17, Isra/1, Suara/25, 34, Mmin/7, Enm/92,
Ankebut/67, Neml/8, Sura/7] bir eyin di kenarlarindan birisi anlaminda
kullanilmistir. Havl szcg Trkemize havlu [avlu; yapinin yani basinda
duvarla evrili yer] olarak gemistir.

Bir kenarini mbarek kildigimiz


648
(Ana Britannica, c:22, s:304, 305)
649
(Ana Britannica, c:19, s:411)
650
(Ana Britannica, c:1, s:32)
651
(Tebynl-Kuran; c:3, s:148-149)

652
(Tacl-Arus; c:14 s:179186, Lisanl-Arab; c:2 s:664673, Mfredat;
s:137, 138)

1249
Havl szcgnn yukaridaki aiklamalari erevesinde, ayette geen bir
kenarini mbarek kildigimiz ifadesinden, Mescid-i Aksanin cograf olarak
mbarek kilinmi yerin disinda, bir kenarinda oldugu anlasilmaktadir. Bu durumda
yapilmasi gereken, nce mbarek yerin neresi oldugunu bulmak, sonra da bu yerin
kenarinin neresi oldugunu tespit etmektir.
Mbarek yerin neresi oldugu Kuranda bildirilmistir:

96,97
Sphesiz, insanlar iin bereketli ve lemlere yol gsterme olarak konulan ilk ev,
Mekke'dekidir. Onda apaik almetler/gstergeler; Ibrhm'in grev yaptigi yer [egitilip, yetistirilip
ortak kosmaya karsi ayaklandigi yer] vardir. Ve oraya kim girerse gvende olmustur. Ve yoluna gc
yeten herkesin Beyt'i/ilhiyat egitim merkezini kastetmesi, ilhiyat egitimi iin oraya gitmesi Allah'in
insanlar zerinde bir hakkidir. Kim de geregi rtbas ederse, bilsin ki, sphesiz Allah btn
lemlerden zengindir.
(l-i Imran/96, 97)

Yani, mbarek yer Kbedir, diger adiyla Mescid-i Haramdir. Mescid-i
Haram, Haram blgenin mescidi demek olduguna gre, merkezinde Kbenin
bulundugu haram/mbarek/bereketli blgenin sinirlari belirlenmelidir ki, bu
blgenin kenarlarinin nereleri oldugu da tespit edilebilsin.
Mekke ve Kbeyi konu alan tm belgelerde haram/mbarek/bereketli
blgenin sinirlari syle belirlenmistir:
- Kbeden Medine yolu istikametine drt mil,
- Kbeden Yemen yolu istikametine alti mil,
- Kbeden Taif yolu istikametine on bir mil,
- Kbeden Irak yolu istikametine yedi mil,
- Kbeden Cirane vadisi istikametine dokuz mil,
- Kbeden Cidde yolu istikametine on mil.
Bu durumda, konumuz ayette sz edilen Mescid-i Aksa, yukarida sinirlari
belirlenmis olan blgenin hemen disinda, kenarinda olmalidir. Yani, adi Abdlmelik
b. Mervan tarafindan bu ayetlerin inisinden en az 50 sene sonra Mescid-i Aksa
olarak konulmus Kudsteki mescidin ayette sz edilen Mescid-i Aksa olmasi
mmkn degildir.

TARIH KAYNAKLARDAKI MESCID-I AKSA:

Mescid-i Aksa, en uzak mescit demektir. Bu ifadenin kullanlabilmesi
iin birden fazla mescit olmas ve bu mescitlerden birinin merkeze
digerlerinden daha uzak olmas gerekir. Aksi hlde bu ifade dilbilimi
bakmndan hatal olur. Nitekim o dnemin Mekke yehrinin tarih ve
cografyasndan bahseden eserlere bakldgnda, karymza bu mantg dogru
karan bilgiler kmaktadr.
Ilk Islm tarihilerinden Vakidnin Kitabl-Megaz ve el-Ezraknin
Ahbrul-Mekke adli kitaplarinda derlemis olduklari bilgilere gre, Mekkede
Mescid-i Haramdan baska degisik yerlerde mescitler vardir. Hatta bazi evler bile
Mekkeliler tarafindan mescit olarak kullanilmaktadir. Bu mescitlerden biri de
Mekkeye dokuz mil mesafedeki Cirane Vadisinin yukarisinda olmasindan dolayi
Mescid-i Aksa/ en uzak mescit denilen mescittir. Bu mescidi Kureysten birisi
yaptirmistir. Bir keresinde peygamberimiz burada ihrama girerek Mescid-i Harama
gelmis ve Kbeyi tavaf etmistir. Mekkenin fethinden sonra Mslmanlar bu eski
kk mescitleri yenilememislerdir. Buna ragmen bu mescitlerin yerlerinde
teberrken namaz kilmislardir.
1250


VAKIDI BELGE ORIJINALI

UYARI:

O gnk Mekkeliler, kendi inanislarina gre Ibrahim peygamberin dininin
mensuplari idiler. Dinleri tahrifata ugramis olsa da, kendi anlayislarina gre namaz,
hacc gibi din vecibeleri kendi mevcut inanlari dogrultusunda yerine
getirmekteydiler. Peygamberimizin durumu da ayniydi. Bu husus daima gz nnde
tutulmali, namazin, haccin, secdenin ve dolayisiyla da mescidin peygamberimizin
eli olusu ile ortaya iktigi dsnlmemelidir. Diger taraftan, mescit denilince
bugnk mescitler akla gelmemelidir. rnegin Mescid-i Haram ve Mescid-i Nebev
denilince onlarin bugnk sekli akla gelip bugnk yapilari anlasilmamalidir. O
mescitler bugnk sasaali, debdebeli, satafatli, tantanali hllerine Emevi, Abbasi,
Seluklu, Osmanli ve Suudiler dneminde getirilmislerdir. Mescit, secde edilen yer
demek olduguna gre, bu mescitler de, egitim- gretim, toplanti yapmak iin
belirlenmis olan yerler, yani o aga gre basit kerpi yapilar veya agatan yapilma
ardaklardir. nemli olan yapilarinin sekli degil, kullanim amalaridir.
Yukarida verdigimiz bilgiler isiginda, artik ayetteki bir kenarini mbarek
kildigimiz ifadesi daha iyi degerlendirilerek Mescid-i Aksanin haram/ mbarek
blgenin disinda, kenarinda bir yerde oldugu anlasilmis olmalidir. Sonu olarak
sylemek gerekirse; Mescid-i Aksa Kudste degil, Mekkedeki haram/mbarek
yerin kenarindadir. Dolayisiyla, konumuz olan ayette geen Mescid-i Aksa da,
rivayetlerde sz konusu edilen mescit de Kudsteki mescit degil, Mekkenin
kenarindaki bu mescittir. Yani, hakik Mescid-i Aksa Mekkenin kenarindadir ve
Kurandan yapilan bu tespit, ilk dnem tarih ve cografya bilimcisi Vakidiin
kitabindaki ile aynidir.
Gerek bu olmasina ragmen, yukarida verdigimiz rivayetlere tefsir, serh ve
hasiye yazanlar, bu rivayetlerde olusan tutarsizliklara kilif hazirlamak iin esitli
teviller ileri srmslerdir. Birogu gln olan bu tevilleri grmek iin klasik
kitaplarin orijinallerine veya tercmelerine bakilabilir.

PEYGAMBERIMIZIN YRTLS NEDENI:

Ayetlerimizden gsterelim diye ...

Ayette bildirildigine gre; Allahin kulu [Muhammed (as)], kendisine bir takim
ayetler gsterilmek zere, bir gece, Mescid-i Haramdan, mbarek kilinmis yerin
kenarindaki Mescid-i Aksaya yrtlmstr.
Rabbimiz hem bu gsteriyi hem de ayetlerini nerede ve nasil gsterdigini
Necm suresinde aiklamistir. Konunun neminden dolayi, Necm Suresinin ilgili
blmnn yeniden okunmasinin yararli olacagi kanaatindeyiz.
653

Kisaca zetlemek gerekirse, Necm suresinin ilgili ayetleri arpitilmis ve
Allah`a ait olan nitelikler maalesef Cebrail`e yakistirilarak Kur`an`i vahyedenin
Cebrail oldugu ileri srlmstr. Necm Suresinin ilgili ayetlerinde vahyi kimin
grettigi isimle degil, sifatlarla aiklanmistir. Bu sifatlar Yce Allahin sifatlaridir.

653
(Tebynl-Kuran; c:1, s:405-415)

1251
Halbuki rivayetiler bu sifatlari Cebrail`e vermisler, 10. ayette peygamberimizin
Cebrail`e kul olmasi anlami ortaya ikinca da isin iinden ikamayarak bin bir
safsata uydurmuslardir. Kur`an`i gretenin Cebrail oldugunu sylemek, Kur`an`a
tamamen terstir.
Tekrar konumuza dnersek; Kulunu [Muhammed (as)i] ... Mescid-i Aksaya
yrten ifadesinden, peygamberimizin yrmesinin ve mucizelerden en bygn
grmesinin geceleyin gereklestigi anlasilmaktadir. Yrysn bir gece vakti vuku
buldugu, hem leylen [geceleyin] zarfiyla hem de gece yolculugu anlamina gelen
esra fiili ile vurgulanmaktadir
Bu gecenin nasil bir gece oldugu hakkinda Kuranda su bilgiler verilmistir:

- Bu gece mbarek bir gecedir:

2-7
Apaik/aiklayan Kitab'a yemin olsun ki sphesiz Biz, Kendi katimizdan bir is olarak, onu,
haksizlik ve kargasayi engellemek iin konulmus kanun, dstur ve ilkeler ile dolu/ saglam, her isin/
olusun kendisinde ayirt edildigi, her seyin bol bol verildigi, kazancin bol oldugu bir gecede indirdik.
Sphesiz Biz uyaricilariz. Sphesiz Biz, Rabbinden, gklerin, yeryznn ve ikisi arasindakilerin
Rabbinden eger kesin inanan kimseler iseniz bir rahmet olarak eli gnderenleriz. Sphesiz O, en
iyi duyanin, en iyi grenin ta kendisidir.
(Duhan/2-7)

- Bu gece Kadir gecesidir:

1
Sphesiz Biz, degerli sayfalar iindeki Kurn'i Kadr gecesinde indirdik.
(Kadr/1)

Bu ayetlerden anlasildigina gre, Isra suresinin 1inci, Duhan suresinin 4nc
ve Kadir suresinin 1inci ayetlerinde geen gece ayni gecedir.
Bakara/185te ise bu gecenin Ramazan ayinda oldugu aiklanmistir. Ancak
hangi yildaki Ramazan ayinin kainci gecesi oldugu Kuranda bildirilmemistir.
Rabbimizin bilgi vermedigi birok konuda oldugu gibi bu konuda da rivayetler
ortaya ikmis, bunlarin en saglam kabul edilenlerinin birinde Hicretten bir sene
evvel oldugu
654
; digerinde ise Enes ve Hseyinden naklen Muhammed (as) henz
peygamber olmazdan evvel
655
denmistir. Pek tabidir ki, bu olay peygamberimizin
elilik grevi almasindan 1-2 saat nce gereklesmistir. nk ayette bildirildigine
gre, peygamberimiz, Mescid-i Haramdam Mescid-i Aksaya, kendisine bir takim
ayetler gsterilmek, yani peygamber yapilmak, vahyedilmek iin yrtlmstr.
Nitekim Necm suresinden grendigimize gre, peygamberimiz, bu yrysn
sonunda, Mescid-i Aksadaki son sidre agacinin yaninda ilk vahyi almis ve Kul
Muhammed olarak geldigi Cennetl-Mevadan Eli Muhammed (as) olarak
ayrilmistir.

Sphesiz O, en iyi iitenin, en iyi grenin ta kendisidir.

Bu ayette Allahin _,- -'' semi ve ,-- basr sifatlariyla yer almasinin
sebebi, bize gre, Allahin toplumun cehaletinden ileri gelen sikintilarini grmesi ve
mevcut dzenlerdeki zulmden kaynaklanan feryatlari duymasidir. Yce Allah, bu
sikintilari ve feryatlari grmezlikten, duymazliktan gelmemis, toplumu aydinlatacak,

654
(Mkatil)
655
(Zemahser; Kessaf)
1252
insanlari mutlu kilacak, onlarin Allahin rahmetine kavusmalarini saglayacak bir eli
grevlendirmek iin o kisiyi Mescidi Haramdan Mescidi Aksaya yrtmstr.
Yce Allahin eli gndermesindeki bu gerekeler, Musa peygamberin eli
yapilmasi ile ilgili olarak Kitab-i Mukaddeste de varittir:


7- RAB, "Halkimin Misir'da ektigi sikintivi ok iyi biliyorum" dedi, "Angaryacilar yznden
ettikleri feryadi duydum. Acilarini biliyorum.
8- Bu yzden aagiya indim. Onlari Misirlilar'in elinden kurtaracagim, o lkeden ikarip geni
ve verimli topraklara, st ve bal lkesine, Kenanlilar'in, Hititler'in, Amorlular'in, Perizliler'in,
Hivliler'in, Yevuslular'in topraklarina gtrecegim.
9- Israilliler'in feryadi bana eriti. Misirlilar'in onlara yapmakta oldugu baskivi gryorum.
10- Gel, halkim Israil'i Misir'dan ikarmak iin seni Firavun'a gndereyim."
11- Musa, "Ben kimim ki Firavun'a gidip Israilliler'i Misir'dan ikarayim?" diye karilik verdi.
12- Tanri, "Kukun olmasin, ben seninle olacagim" dedi, "Seni benim gnderdigimin kaniti u
olacak: Halki Misir'dan ikardigin zaman bu dagda bana tapacaksiniz."
656


2,3
Ms'ya da Kitap verdik ve Benim astlarmdan vekil [tm varlklar
belirli bir programa gre ayarlayan ve bu program koruyarak, destekleyerek
uygulayan bir kiyi/ kurum] tanmaynz diye Kitab', srlogullar Nh'la
beraber gemiye tayiyarak kurtardigimiz kimselerin soyundan olanlar iin bir
klavuz yaptk. Sphesiz Nh, ykredici; kendisine verilen nimetlerin karylgn
oka deyen bir kuldu.

Surenin 2. ayetinden baslayip 9. ayetine kadar devam edecek olan bu blmde,
peygamberimizin agdasi olan Israilogullari, gemiste baslarina gelenler
hatirlatilarak uyarilmaktadir. Bu uyari, hem uzak hem de yakin tarih gemisleri dile
getirilerek yapilmaktadir.
Konumuz olan 2, 3. ayetlerdeki uyarilarda; Allahin astlarindan vekil
edinmesinler diye onlara kilavuz olarak kitap yollandigi bildirilmekte, ayrica Nuh
peygamber gibi ok skreden bir atanin soyundan olmalari sebebiyle, onlarin da
atalari Nuh gibi ok skreden ve vekil olarak sadece Allahi taniyan kullar
olmalari istenmektedir.
Vekil szcg Rabb szcgyle es anlamli olup var eden, varligi
srdren, gelisim ve evrimi programlayan, rizk veren ve koruyan demektir.

Nuh peygamber, tarih ncesi agda yasadigi iin aslinda tm insanlarin atasi
durumundadir. Burada Israilogullarinin atasi olarak nitelenmesi, Israilogullarina
verilen zel mesaj sebebiyledir. Bu nitelemeyle sanki Israilogullarina: Sizin
dedeniz olan Nuh ok skreden bir kuldu. Kendisine verilen her nimeti Rabbinden
bilir ve karsiligini Allah iin derdi. Siz, onun zrriyetisiniz. yleyse ataniz gibi
yapin denilmistir.


4
Ve Biz srlogullar'na Kitap'ta/ yazgda yunu gerekleytirdik:
Kesinlikle siz, yeryznde iki defa kargaya karacaksnz/ bozguna
ugrayacaksnz ve kesinlikle byk bir ykseliyle ykseleceksiniz.
5
yte o
ikisinden birincisinin zaman gelince, zerinize gl kuvvetli kullarmz
gnderdik de onlar, evlerin aralarna girip araytrdlar. Ve o, yerine getirilmesi

656
ikis, 3. Bab; 7-12:

1253
gereken bir vaat idi.
6
Sonra sizi tekrar gl kullarn zerine galip kldk ve
size mallarla ve ogullarla yardm ettik. Ve sizi iye yarayanlar asndan daha
ok yey sahibi yaptk.

7
Eger iyilik ettiyseniz, kendinize iyilik etmiysinizdir ve eger ktlk
ettiyseniz o da onun kendisi iindir. Artk diger bozguna ugrama zaman
gelince de size ktlk yapmalar, ilk kez girdikleri gibi yine mescide/Beyt'l-
Makdis'e girmeleri, ele geirdikleri yerleri ykp bozmalar iin zerinize gl
kullarmz tekrar gnderecegiz.
8
Umulur ki Rabbiniz size merhamet eder. Ve
eger siz dndyseniz Biz de dndk. Ve Biz cehennemi, kfirler; Allah'n
ilhlgn ve rabligini bilerek reddedenler iin kuyatc bir zindan yaptk.

Bu ayetlerde kisaca gemiste Israilogullarinin glenip kibirlendikleri ve
zorbaliga yneldikleri zaman Allahin onlari degismez snneti geregi terbiye ettigi,
terbiye ederken de baslarina kendilerinden daha gl olan kullarini musallat ettigi
anlatilmaktadir.
Ayetlerdeki anlatimlara gre, birinci felketten sonra Israilogullari tvbe
etmisler ve lkelerini yeniden onararak eski gl durumlarina dnmslerdir. Bu
dnemde Allah onlari Eger iyilik ettiyseniz, kendinize iyilik etmisinizdir ve eger
ktlk ettiyseniz o da onun [kendisi] iindir. Artik diger fesadini:in zamani gelince
de yzlerinizi ktlemeleri [size ktlk yapmalari], ilk kez girdikleri gibi yine
mescide [Beytl-Makdise] girmeleri, ele geirdikleri yerleri harap etmeleri iin
(zerinize gl kullarimi:i tekrar gnderecegiz) diyerek uyarmistir.
Bu uyarilar ismen Israilogullarina yapilmis grnse de, ilk muhatap Mekkeli
msriklerdir. Ancak ayetlerin genel mesaji Arabiyla, Yahudisiyle, Hiristiyaniyla,
tm zamanlarin insanlarinadir. Dolayisiyla bu ayetlerde Rabbimiz, Israilogullarini
rnek gstererek tm insanlara rahmet kapilarini kullarinin yzne kapatmayacagini,
durumunu dzeltip samim olan herkesin rahmetinden yararlanabilecegini
bildirmekte, buna karsilik taskinlik, zulm ve inkr etmeleri hlinde, dnyadaki
azabin baslarina tekrar gelecegini, ahirette de cehennemin kfirlere ait olacagini
ihtar etmektedir.
Kurandaki kissalarin genel bir zelligi olarak, bu ayetlerde yer alan kissada
da tarih olaylari aiklama amaci gdlmemis, sadece Isrilogullarinin basina gelen
olaylarin sebebi ortaya konmus ve bu sebep, farkli zaman ve meknda yasayan
btn insanlara rnek ve ibret olsun diye toplumsal yasa seklinde aiklanmistir. Ama
rnek ve hatirlatma amali olarak anlatilmasi da bu olaylarin dinleyenlerce mehul
olmadigina dellet etmektedir.
Israilogullarinin tarihinde onlarca felket sz konusu oldugu hlde burada iki
kez ifadesinin kullanilmasi, bunlarin en siddetli iki tanesine dikkat ekmek iindir.
Derveze, bu iki olayi, klsik Islm ve Yahudi kaynaklarinda yer alan birok felket
arasindan semis ve Israilogullarinin basina gelen baska olaylari syle tespit
etmistir:

Israilogullarinin Cezalandirilisina Dair Iki nemli Olay:

1- M. . 8. yzyilin sonlarinda Asur Krali'nin Yahudilerle savaarak Filistin blgesinin
geneline hkmeden Israil devletine son vermesi; onlari yurtlarindan srmesi, yerlerine diaridan
getirdikleri gruplarin yerlemesidir.
2- M. . 6. asrin ilk eyreginde, Babil krali Buhtunnasirin [Nabukadnazar], Israilogullan'yla
savaarak "Yahuda" devletini ikinci kez yerle bir etmesi, bakentleri Orilim'i [Beyt-i Makdis] yakip
vikmasi, tapinaklarini harabeye evirmesi, halkin genelini Babil'e srmesidir.
Ayni ekilde tarihin belgeledigi bir baka olay daha vardir: Israilogullari bu iki nemli
darbeden baka bir diger darbeyi de M. . 3. asirdan 1. asra kadar Sam blgesinde hkm sren
1254
Yunan devletinden, ardindan M. . 1. asrin ilk yarilarinda ayni blgeyi hkm altina alan Roma
devletinden yediler. Filistin'e kadar Babil devletini ynetimi altina alan Pers krali Kurus,
Israilogullari'na yeniden itibar kazandirdi. Bunun zerine bakent ve mabetlerini yeniden imar
ettiler. Fakat ynetim Yunanlilar'in eline geince Israilogullari tekrar takinlikta bulundular ve zulme
baladilar. Bunun zerine Yunan devleti onlara tavir aldi ve onlari yenilgiye ugratti. Ardindan
yeniden glendiler. Ynetim Roma devletine geince isyan ettiler ve takinlikta bulundular. Bunun
zerine Roma onlara dersini verdi, onlari yenilgiye ugratti. Bakentlerini ve tapinaklarini yerle bir
etti. M. S. 1. asirda onlardan byk bir toplulugu ldrd. Geri kalan halki darmadagin etti,
mabetleri harap oldu. Bu ayetler ininceye dek durum byle devam etti.
657



Yasalari ignedikleri takdirde Israilogullarinin basina neler gelecegi hakkinda
Kitab-i Mukaddeste sunlar yazilidir:


26 "Put yapmayacaksiniz. Oyma put ya da ta stun dikmeyeceksiniz. Tapmak iin lkenize
putlari simgeleyen oyma talar koymayacaksiniz. nk Tanriniz RAB benim.
2 Sabat gnlerimi kutlayacak, tapinagima saygi gstereceksiniz. RAB benim.
3 "Kurallarima gre yaar, buyruklarimi dikkatle yerine getirirseniz,
4 yagmurlari zamaninda yagdiracagim. Toprak rn, agalar meyve verecek.
5 Bag bozumuna kadar harman dvecek, ekim zamanina kadar baglarinizdan zm
toplayacaksiniz. Bol bol yiyecek, lkenizde gvenlik iinde yaayacaksiniz.
6 "lkenize bari saglayacagim. Korku iinde yatmayacaksiniz. Tehlikeli hayvanlari
lkenizden kovacagim. Sava yz grmeyeceksiniz.
7 Dmanlarini:i kovalayacaksiniz. Kili darbeleriyle nnzde yere serilecekler.
8 Beiniz yz kiinin, yznz on bin kiinin hakkindan gelecek. Dmanlariniz kili
darbeleriyle nnzde yere serilecek.
9 Size iyilikle bakacagim. Sizi verimli kilip ogaltacagim. Sizinle yaptigim antlamaya hep
bagli kalacagim.
10 Eski rnnz yemekle tkenmeyecek. Yeni rne yer bulmak iin eskisini boaltmak
zorunda kalacaksiniz.
11 Konutumu aranizda kuracak, size sirt evirmeyecegim.
12 Aranizda yaayacak, Tanriniz olacagim. Siz de benim halkim olacaksiniz.
13 Ben sizi Misir'da kle olmaktan kurtaran Tanriniz RABB'im. Boyundurugunuzu kirdim. Sizi
bai dik yaattim.

Tanri'dan Uzaklamanin Cezasi

14 "Ama beni dinlemez, btn bu buyruklari yerine getirmezseniz, cezalandirilacaksiniz.
15 Kurallarimi igner, ilkelerimden nefret eder, buyruklarima kari ikar, antlamami
bozarsaniz,
16 sizi yle cezalandiracagim: zerinize dehet salacagim. Verem ve sitma gzlerinizin ferini
sndrecek, canini:i kemirecek. Boa tohum ekeceksiniz, nk rnlerinizi dmanlariniz yiyecek.
17 Size fkeyle bakacagim. Dmanlariniz sizi bozguna ugratacak. Sizden nefret edenler sizi
ynetecek. Kovalayan yokken bile kaacaksiniz.
18 "Btn bunlara karin beni dinlemezseniz, gnahlariniza karilik cezani:i yedi kat
artiracagim.
19 Inati gururunuzu kiracagim. Gk demir, yer bakir olacak.
20 Gcnz tkenecek. Topraklariniz rn, agalariniz meyve vermeyecek.
21 "Eger kari ikmaya devam eder, beni dinlemek istemezseniz, gnahlariniza karilik
cezani:i yedi kat artiracagim.
22 zerinize yabanil hayvanlar gnderecegim. ocuklarini:i ldrecek, hayvanlarini:i yok
edecekler. Sayiniz azalacak, yollariniz issiz kalacak.
23 "Bununla da yola gelmez, bana kari ikmaya devam ederseniz,
24 ben de size kari ikacagim, gnahlariniza karilik sizi yedi kez cezalandiracagim.

657
(Derveze; Tefsirl-Hadis)

1255
25 Bozdugunuz antlamamin cn almak iin bainiza sava getirecegim. Kentlerinize
ekildiginizde araniza ldrc hastalik salacagim. Dman eline deceksiniz.
26 Ekmeginizi kestigim zaman, on kadin ekmeginizi bir firinda piirecek. Ekmeginiz azar azar,
tartiyla verilecek. Yiyecek ama doymayacaksiniz.
27 "Btn bunlardan sonra yine beni dinlemez, bana kari ikarsaniz,
28 bu kez ben de fkeyle size kari ikacagim ve gnahlariniza karilik sizi yedi kat
cezalandiracagim.
29 Aliktan ocuklarini:in etini yiyeceksiniz.
30 Tapinma yerlerinizi yikacak, buhur sunaklarini:i yok edecegim. Cesetlerinizi devrilen
putlarin zerine serecek, sizden nefret edecegim.
31 Kentlerinizi viraneye evirecek, tapinaklarini:i yikacagim. Beni honut etmek iin
sundugunuz kokulari duymayacagim.
32 lkenizi viran edecegim, oraya yerleen dmanlariniz bile akina dnecek.
33 Sizi br uluslarin arasina dagitacak, kilicimla peinize decegim. lkeniz viran olacak,
kentleriniz harabeye dnecek.
34 Siz dmanlarini:in lkesinde yaarken, lke issiz kaldigi yillar boyunca Sabatlar'in
sevincini yaayacak. Ancak o zaman dinlenip Sabatlari'nin tadina varacak.
35 zerinde yaadiginiz Sabat yillarinda grmedigi rahati issiz kaldigi yillarda grecek.
36 "Dman lkelerinde sag kalanlarini:in yregine yle bir korku drecegim ki, rzgarin
srkledigi yapraklarin sesinden bile kaacaklar. Savatan kaarcasina kaacaklar. Pelerinde
kovalayan olmadigi halde decekler.
37 Kovalayan yokken savatan kaarcasina birbirlerinin zerine yikilacaklar.
Dmanlarini:in karisinda ayakta duramayacaksiniz.
38 br uluslarin arasinda yok olacaksiniz. Dman lkeler sizi yutacak.
39 Artakalanlariniz gerek kendi, gerekse atalarinin sularindan tr dman lkelerde eriyip
gidecekler.
40 "Ama iledikleri sulari, atalarinin sularini, bana kari geldiklerini, ihanet ettiklerini itiraf
eder
41 [bu yzden onlara kari ikip kendilerini dman lkelerine srmtm], inadi birakip
alakgnll olur, sularinin bedelini derlerse,
42 ben de Yakup'la, Ishak'la, Ibrahim'le yaptigim antlamayi ve onlara sz verdigim lkeyi
animsayacagim.
43 lke nce issiz birakilacak ve issiz kaldigi srece Sabatlar'in tadina varacak. Onlar da
iledikleri sularin bedelini deyecekler; nk ilkelerimi reddettiler, kurallarimdan nefret ettiler.
44 Btn bunlara karin, dman lkelerindeyken yine de onlari reddetmeyecek, onlardan
nefret etmeyecegim. Bylece hepsini yok etmeyecek, kendileriyle yaptigim antlamayi bozmayacagim.
nk ben onlarin Tanrisi RABB'im.
45 Tanrilari olmak iin br uluslarin nnde Misir'dan ikardigim atalariyla yaptigim
antlamayi onlar iin animsayacagim. RAB benim."
46 RABB'in Sina Dagi'nda Musa araciligiyla kendisiyle Israil halki arasina koydugu kurallar,
ilkeler, yasalar bunlardir
658
.

Kitab-i Mukaddesin yukarida verdigimiz blmnde yapilan uyarilar, baska
blmlerinde de defalarca tekrar edilmistir:
Mezmurlar: 106, 34-38, 40, 41
Isaya Bab 1: 4-5; 21-24: Bab 2: 6, 8 Bab 3: 16-17; 25-26; Bab 8-7; Bab 30: 9-
10, 12-14
Yeremya, Bab: 2: 5-7, 20, 26-28; Bab 3: 6-9; Bab 5: 1, 7-9, 15-17; Bab 7: 33,
34; Bab 15: 2, 3.
Hezekiel; Bab 22: 3, 6-12, 14-16
Matta; Bab 23: 37, 38; Bab 24: 2
Luka; Bab 23: 28-30


658
Levililer; 26. Bab:

1256
9,10
Sphesiz ki bu Kurn, insanlar en dogru ve en saglam yeye; ryde
klavuzlar ve dzeltmeye ynelik iyler yapan mminlere kendileri iin
kesinlikle ve kesinlikle byk bir ecir oldugunu ve hirete inanmayan kiyiler
iin Bizim can yakc bir azap hazrladgmz mjdeler.

2. ayette Israilogullarina kilavuz olarak Kitap verdigini syleyen Rabbimiz,
burada da Mslmanlara Kurani verdigini bildirmekte, Musaya verilen kitabin
insanlari tevhide ynelttigi gibi Kuranin da en dogru, en saglam seye
kilavuzladigini, iman edip salihati isleyenleri byk bir dlle, ahirete
inanmayanlari ise can yakici bir azapla mjdeledigini aiklamaktadir.
Dikkat edilirse burada tesvik ve korkutma bir arada yapilmis, mjde ile
baslayan cmle tehdit ile bitirilmek suretiyle ok farkli bir slup kullanilmistir.
Arap edebiyatinin nemli yntemlerinden biri olan bu slup, Kuranda sik sik
grlmektedir.

9. ayette Kuran iin kullanilan en saglam eye kilavuzlar ifadesindeki en
saglam seyin ne anlama geldigini bulmak iin Cinn suresinin 3. ayetini hatirlamak
gerekmektedir. nk orada Kuran iin rde kilavuzlar ifadesi kullanilmistir.
Bylece bu ayette en saglam sey ile kastedilenin rsd oldugu ortaya
ikmaktadir.

RSD

Rsd szcg dogru ve egriyi ayirt etme bilinci, zihinsel olgunluk, dogru
yolu bulup ona girmek, iyi ve dogru olan seyleri yapabilme olgunluguna ulasmak
demektir.
659
Szck, Kuranda farkli trevleriyle 19 kez yer almaktadir
[Bakara/186, 256, Arf/146, Nisa/6, Kehf/10, 17, 24, 66, Enbiya/51, Cinn/3, 10, 14,
21, Mmin/29, 38, Hucurat/7, Hud/78, 87, 97].
Resit olma, rsdne erme, irsat etme, mrsit gibi trevleri Trkede
de kullanilan rsd szcgnn Kuran ayetlerindeki manasini kisaca 'Islmin
ngrdg olgunluga ulamak ve yaamak diye tarif etmek mmkndr.
Buna gre rde kilavuzluk eden Kuran ifadesi, Kuranin insanlari akil
kullandirtarak bilinlendirdigi, olgunluga ulastirdigi, -baska bir ifade ile- kimseyi
bylemedigi, kimsenin beynini yikamadigi anlamina gelmektedir.
Bu ayetlerde Kuranin ok nemli zelliklerinden biri ortaya konularak
Kuranin rsde, en saglama iletme isini, mjde ve uyarma yntemlerinin ikisiyle
birden yaptigini gstermektedir. Kuranda nerede bir uyari yapilmissa, hemen
arkasindan cennet ve cehennem sahneleri verilmektedir.

SALIHATI ISLEMEK:

-'=' -'' ','-= Salihati isleyenler olarak evirdigimiz kalip, Kur`an`da toplam
62 ayette yer almistir. Bu kalibin pek ok meal ve tefsirde oldugu gibi amel-i salih
isleyenler seklinde evrilmesi yanlistir.
_`-' Islah szcgnden tremis olan salihat dzeltmek demektir. Salihat
islemek ise bozuk olan seyi dzeltmek, dzelticilik yapmak, dzeltmeye ynelik
isler yapmak anlamlarina gelir.

659
(Lisanl-Arab, c.4, s. 148, 149 rsd mad.)
1257
Kur`an, bozukluklari dzeltme faaliyetinde bulunanlari tek kelime ile ifade
etmis ve bu kimseleri muslih olarak isimlendirmistir [Bakara; 11, 220 , A`rf; 56,
85, 170 , Hud; 117 ve Kasas; 19].
Diger taraftan Kur`an; bu ayette geen hakki ve sabri tavsiyeleme,
Bakara/277de geen namaz kilma ve zekt verme, Hud/23te geen edep ve
gnlden Allah`a boyun egme kavramlarini ayni ayet iinde ayri ayri zikretmek
suretiyle salihattan ayirmistir. Yani hakki ve sabri tavsiyelesme, namaz kilma
ve zekt verme, edep ve gnlden Allah`a boyun egme gibi hasenat, Kur`an`a
gre salihattan sayilmamaktadir.
Kur`an`daki bu hususlar dikkate alinarak salihat konusunda sunlari sylemek
mmkndr: Namaz kilmak, oru tutmak, zekt vermek, salihati islemek degildir.
Ama gt verme yolu ile namaz kilmayani namaz kilar hale getirmek, zekt
vermeyeni zekt verir hale getirmek, oru tutmayani da oru tutar hale getirmek,
salihati islemektir. Kavramin toplumsal boyutunun ise su sekilde tanimlanmasi
mmkndr: Bulundugumuz zaman ve zeminde adl, idar, siyas, iktisad ve diger
alanlarda her trl bozuklugun dzeltilmesi iin gsterilecek aba, yapilacak
uygulama, salihati islemektir.
Bu konuda, disa yansimayan isler demek olan hasenat ile salihat arasindaki
fark iyi anlasilmalidir. Rabbimiz bu iki konu arasindaki farki her bir haseneye on
karsilik verirken [En`m/60], salihat karsiliginda cenneti vaat etmek suretiyle ok
aik bir sekilde belirlemistir [Bakara/25, 82, Nisa/57, 122, 124; Hud/23, Ibrahim/23,
Kehf/107 ve daha birok ayet].


11
Ve insan, hayr davet eder gibi ktlg davet eder. Ve insan ok
acelecidir.

Bu ayette, insanlarin sanki hayra davet ediyormusasina serre davet etmeleri
gndeme getirilmis ve insanoglu her seyin hemen oluvermesini isteme ynndeki bu
Iitri egilimi denetleme konusundaki dikkatsizligi sebebiyle elestirilmistir. Bu ayet
ayni zamanda kilavuzun nemine isaret etmektedir. nk kendisi iin neyin iyi
neyin kt oldugunu bilmeyen insan, Allah tarafindan verilen kilavuz sayesinde
iyiyle kty birbirinden ayirip kendisine zarar veren davranislardan sakinabilir.
Insanin hayri agirir gibi serri agirmasi, Kuranin diger ayetlerinden
yararlanilarak iki sekilde anlasilabilir:

a- Insan, yaptigi bir davranisin ne sonu verecegini kesin olarak bilmedigi iin,
bazen kendisine zarar verecek olan bir seyi yararliymis gibi isteyebilir:

216
Ve savas sizin iin hos olmayan bir sey olmasina ragmen, size zorunlu grev olarak verildi.
Olabilir ki siz, sizin iin hayirli olan bir seyden hoslanmazsiniz. Yine olabilir ki, siz, sizin iin kt,
zararli olan bir seyi seversiniz. Ve Allah bilir, siz bilmezsiniz.
(Bakara/216)


19
Ey iman etmis kisiler! Kadinlara zorla mirasi olmaniz/ mallarindan istifade etmek amaciyla
onlarin sizden ayrilmasini engellemeniz size helal olmaz. Ve onlara verdiginizin bir kismini gtrmeniz
iin, aik bir fahise [irkin bir haysizlik/zina] getirmedikleri srece onlari sikistirmayiniz. Ve onlarla
rfe uygun/herkese iyi oldugu kabul edilen yollarla iliskide bulununuz. Ve eger kendilerinden
hoslanmadinizsa, siz bir eyden holanmasaniz da Allah, sizin holanmadiginiz eyde birok hayir
oluturacak olabilir.
(Nisa/19)
1258

Bu duruma verilebilecek bir diger rnek de sudur: Insanlarin pek ogu,
baslarina gelen sikinti verici herhangi bir olay zerine lsem de kurtulsam der.
Byle sylemekteki amaci, kendisine sikinti veren o olayin etkisinden kurtulmaktir.
Halbuki kk sikinti ve eziyetlerden kurtulmak iin lm isterken, o gne kadar
yaptiklari yznden ahirette srekli azabi hak edip etmediginin hesabini yapmayi
aklina bile getirmemistir. Kendini Allaha affettirmek iin tvbe edip Onun istedigi
gibi bir insan olmaya abalayacagi yerde, sadece o andaki azaptan kurtulmayi
dsnerek kisa yoldan lm istemektedir. Oysa bu dsncesiz ve aceleci tavriyla
azabin en korkun ve srekli olanini tercih etmis olmaktadir.

b- Insan, eski kavimlerin yaptigi gibi, inanmadigi iin azabi isteyebilir:

32
Bir vakit de onlar, Ey Allah'im! Eger bu, Senin katindan gelmis bir hakkin/geregin ta kendisi
ise, hi durma stmze gkten taslar yagdir veya bize ok aci veren bir azap ver demislerdi.
(Enfal/32)

48
Bir de duyarsiz toplum: Eger dogrulardan iseniz bu sz verilen tehdit ne zaman? diyorlar.
(Ya Sin/48)

53
Ve senden azabi arabuk istiyorlar. Eger belirlenmis/ adi konmus bir sre sonu olmasaydi,
azap onlara elbette gelmisti. Ve o azap, hi farkinda olmadiklari bir sirada kendilerine ansizin elbette
gelecektir.
54,55
Senden azabi arabuk istiyorlar. Sphesiz cehennem de kesinlikle, kendilerini stlerinden
ve ayaklarinin altindan brdg gnde kfirleri; Allah'in ilhligini ve rabligini bilerek
reddedenleri kusaticidir. Ve O, Yapmis olduklarinizi tadin! der.
(Ankebut/53, 54)

Ve Ahkaf/24, 25, Nahl/46, Rad/6.


12
Ve Biz, geceyi ve gndz iki almet/gsterge yaptk. Sonra
Rabbinizden bir armaganlar aramanz, yllarn saysn ve hesabn bilmeniz
iin gecenin almetini/gstergesini silip, bir grdrc aydnlk olarak
gndzn almetini/gstergesini getirdik. Ve Biz, her yeyi ayrntl olarak
akladk da akladk.

Bu ayette, gece ve gndzn dsnenler, akillarini kullananlar iin Allahi
tanimaya kanit ve bir ibret oldugu aiklanmaktadir. Bu aiklama degisik ifadelerle
baska ayetlerde de yapilmistir:

10
Ve Biz, geceyi bir elbise yaptik.
11
Ve Biz, gndz bir geimzamani yaptik.
(Nebe/10, 11)

67
Allah, iinde dinlenesiniz diye sizin iin geceyi, gresiniz diye de gndz var edendir.
Sphesiz bunda kulak verecek bir toplum iin almetler/gstergeler vardir.
(Yunus/67)

164
Sphesiz ki gklerin ve yerin oluyturuluyunda, gece ve gndzn birbiri ardnca
geliyinde,
1259
insanlara yarayan yeylerle denizde akp giden gemide,
Allah'n semadan bir su indirip de onunla yeryzn lmnden sonra diriltmesinde,
yeryznde her deprenen canllardan yaymasnda,
rzgrlar evirip evirmesinde,
gk ile yeryz arasnda emre hazr olan bulutta, yphesiz akllarn alytran bir
toplum iin elbette almetler/gstergeler vardr.
(Bakara/164)

Ve Kasas/71-73, Furkan/61, 62, Mminun/80, Zmer/5, Ya Sn/37, 38.


VAKTIN NEMI

Saat, gn, ay ve yil ile ifade edilen vakit, toplumsal hayatta oldugu kadar
din hayatta da byk neme sahip bir kavramdir. nk din hayatta salat, zekat,
oru, hacc gibi ibadetler mevkutedir, yani belli bir zamana gre dzenlenmistir. Iste,
Allahin bir ayeti oldugu bildirilen gece ile gndz, diger birok hayat konuda
oldugu gibi vakit konusunda da temel bir ge niteligindedir. yle ki, zamanin
llmesi ancak gece ile gndzn varligi ile mmkn olur.


5
O, gnesi bir aydinlik, ay'i bir isik yapan ve senelerin sayisini ve hesabini bilesiniz diye, aya
menziller ayarlayandir. Allah bunu ancak gerek ile olusturmustur. O, bilecek olan bir toplum iin
yetleri ayrintili olarak aiklar.
6
Sphesiz gece ile gndzn birbiri ardinca gelmesinde ve Allah'in gklerde ve yerde
olusturdugu seylerde, Allah'in korumasi altina giren bir toplum iin nice almetler/gstergeler vardir.
(Yunus/5, 6)

189
Sana hilallerden soruyorlar. De ki: Onlar, insanlar ve hac/programli ilhiyat egitim
dnemleri iin zaman lleridir. Evlerinize arka taraflarindan girmeniz/dinde Allah'in
ilkelerinden baska ilkeler benimsemeniz, iyi adamlik degildir. Ama iyi adamlik, Allah'in
korumasi altina girmektir. yleyse, evlerinize kapilarindan girin; dini, din sahibi Allah'in izdigi
erevede yasayin. Ve basariya erenlerden, kurtulanlardan olmaniz iin Allah'in korumasi altina
girin.
(Bakara/189)

96
Tan yerini yarip ikarandir. Geceyi dinlenme zamani, gnes ve ay'i hesap ile yapmistir. Bu,
en stn, en gl, en serefli, maglp edilmesi mmkn olmayan/ mutlak galip olanin, ok iyi bilenin
belirlemesidir, ayarlamasidir.
(En'm/96)

Ayette geen gecenin ayetini silip, bir grdrc olarak, gndzn ayetini
kildik [getirdik] ifadesi, bir zamanlar Ayin da Gnes gibi isi ve isik veren bir
durumda oldugunu, daha sonra da bu zelligini kaybedip sadece yansitan nitelige
brndgn dsndrmektedir. Bilindigi gibi, Ayin olusumu ve evrimi hakkinda
ortaya atilan varsayim da [Yerin blnmesi, Yer evresinde yogunlasma, Yer
yrngesine yakalanma gibi teoriler] bugne kadar ispatlanamamis, onlar isiginda
Ayin ve Yerin mevcut durumlarina yeterli aiklamalar getirilememistir. Belki
ilerideki zamanlarda Ayin olusumu kesin kanitlarla izah edilebilir hle gelecek ve
ayetteki ifadenin nasil anlasilmasi lzim geldigi ortaya ikacaktir. Bu takdirde bir
geregin daha asirlar nceden Kuranda aiklanmis oldugu grlecek ve Kuranin
bir mucizesi daha gzler nne serilmis olacaktir.
Ayetin son cmlesi olan Ve Biz her eyi detaylandirdika detaylandirdik
ifadesi, Dininiz ve dnyaniz iin ihtiya duydugunuz her seyi detaylica izah ettik,
1260
ortaya koyduk anlaminda olup bu husus Kuranda farkli ifadelerle baska ayetlerde
de dile getirilmistir:

38
Ve yeryznde hibir irili-ufakli kipirdayan canli ve iki kanadiyla uan hibir kus yoktur ki,
sizin gibi nderli topluluklar olmasin. Biz Kitapta hibir seyi noksan/yetersiz birakmadik. Sonra onlar
Rablerine toplanacaklardir.
(Enm/38)

89
Ve Biz o gn, her mmet iinde, kendilerinden kendi aleyhlerine bir shit gnderecegiz. Seni
de onlarin zerine shit getirecegiz. Biz bu kitabi da, her seyi aiklayan ve Mslmanlara bir kilavuz,
bir rahmet ve bir mjde olarak sana indirdik.
(Nahl/89)

164
Sphesiz ki gklerin ve yerin oluyturuluyunda, gece ve gndzn birbiri ardnca
geliyinde,
insanlara yarayan yeylerle denizde akp giden gemide,
Allah'n semadan bir su indirip de onunla yeryzn lmnden sonra diriltmesinde,
yeryznde her deprenen canllardan yaymasnda,
rzgrlar evirip evirmesinde,
gk ile yeryz arasnda emre hazr olan bulutta, yphesiz akllarn alytran bir
toplum iin elbette almetler/gstergeler vardr.
(Bakara/164)

Ayetin son blmndeki ifadeler ile gece ve gndzn mecaz anlamlari n
plna ikmaktadir. Buna gre, gece cehaleti ve kfr, gndz de imani ve
bilgiyi ifade etmektedir.

13,14
Ve her insann kendi yaptklarnn karylklarn, ayrlmayacak yekilde
boynuna doladk. Ve Biz, kymet gn almy bulacag kitab onun iin
karrz: Oku kendi kitabn! Bugn kendi zatn, kendine kary hesap sorucu
olarak sana o yeter!
15
Kim, klavuzlanan dogru yolu bulursa, srf kendi iyiligi iin klavuzlanan
dogru yolu bulmuytur. Kim de saparsa, ancak kendi aleyhine sapmy olur. Ve
hibir yk tayyc baykasnn ykn ekmez. Ve Biz, bir peygamber
gndermedike, azap ediciler olmadk.

Bu ayetlerde birok uyarici noktaya deginilmistir. Anlasilmasi gereken ilk
nokta, -'= tair szcg ile neyin kast edildigidir. Daha nce de aiklandigi gibi,
tair kus demektir. Kus, igretiligi ifade eder. Nitekim Trkede kus misali
deyimi ile konu edilen seyin kisa zaman sonra ayrilip gidecegi kastedilir.
Ayetteki boynuna ifadesi ise gereklilikten kinayedir. Mesel, Bu isi senin
boynuna bor kildim, bu isi birakamazsin, bu is iin mutlaka sen gereklisin
anlamindaki bir cmleyi, Bu isi senin boynuna doladim seklinde ifade etmek
mmkndr.
Ayette geen kuun boyuna dolanmasi deyimi, bu durumda, insanin bir anda
yapip geiverdigi amellerinin bile kendisinden ayrilmayacagi, bu amellerin her
zaman insanla birlikte oldugu ve ahirette de birlikte olacagi anlamina gelmektedir.
Diger taraftan, Araplarin tair ve tatayyur szcklerini ugur-ugursuzluk
anlaminda kullanmalarindan hareket ederek Ve her insanin kendi kuunu
ayrilmayacak ekilde boynuna doladik ifadesini su sekilde anlamak da
1261
mmkndr: Biz herkesin kaderini [lsn, bulacagi kariligi iyilik ya da
ktlk yaptiran etmenleri] kendi boynuna doladik, yapacagi iyi davranilarla iyi
sonulara, kt davranilarla da kt sonulara ulair, yani iyi veya kt iler
sebep ve sonulariyla kiinin kendisindedir. nk Araplar, yapmak istedikleri
herhangi bir isin kendilerini hayra mi serre mi gtrecegini anlamak iin kuslarin
hllerine bakarlar; rktldklerinde veya kendi kendilerine utuklarinda kuslarin
saga, sola veya yukari dogru umalarindan manalar ikarirlar, buna gre de
yapacaklari isin kendileri iin mutluluk veya mutsuzluk doguracagina karar
verirlerdi.
Sonu olarak syle sylenebilir: Ayette geen tair, insandan sadir olan her
trl davranislardir. Bunlar kus gibi uup gitmezler, kolye gibi herkesin boynuna
asili durumdadirlar:

Zilzal 7,8
Artik her kim, zerre miktari bir hayir ilerse onu grecek, her kim de zerre miktari bir
er ilerse onu grecektir.
(Zilzal/ 7-8)

17,18
Onun sagindan ve solundan (her yanindan) yerlesik iki tesbiti onun her isini tesbit edip
dururken, insan hibir sz sylemez ki yaninda hazir gzetleyen bulunmasin.
(Kaf/17, 18)

9-12
Kesinlikle sizin dsndgnz gibi degil! Aslinda siz, sphesiz zerinizde, yaptiginiz
seyleri ezberleyen, saygin yazicilar olmasina ragmen, Din'i yalanliyorsunuz.
13
Sphesiz ki ebrar/iyi adamlar, elbette bol nimet, mutluluk cennetinin iindedirler.
14-16
Din-iman tanimayip ktlge batmis olanlar da kesinlikle cehennemdedirler. Din Gn
ondan kaybolmamak zere oraya yaslanacaklardir.
(Infitar/9-16)

13-16
O gn yalanlayicilar, cehennem atesine itildike itilirler. Ite bu, yalanlayip durdugunuz
atetir! Peki, bu da mi bir sihir? Yoksa siz grmyor musunuz? Yaslanin oraya! Ister sabredin ister
sabretmeyin, artik sizin iin birdir. Siz, sadece yaptiklarini:in kariligini alacaksiniz!
(Tur/13-16)


123
Bu is, sizin kuruntularinizla ve Kitap Ehlinin kuruntulariyla degildir. Kim ktlk yaparsa
onunla cezalandirilir. Ve o kendisi iin Allah'in astlarindan bir yol gsterici, koruyucu yakin ve iyi bir
yardimci bulamaz.
(Nisa/123)

15. ayetteki Ve hibir yk taivici bakasinin ykn ekmez ifadesi, 14.
ayette tahlilini yapmaya alistigimiz Her insanin kendi kuunu ayrilmayacak
ekilde boynuna doladik ifadesinin bir ailimi, farkli bir sekilde anlatimidir. Her iki
ifade de, hi kimsenin baskasinin isledigi sutan sorumlu tutulmayacagini, hi bir
sulunun isledigi sulari bir baskasina ykleyemeyecegini; buna karsilik, gzel ve
iyi amelin mkfatinin onu yapana ait oldugunu, bu mkfattan da bir baskasinin
yararlanamayacagini anlatmaktadir. Bu ilke Kuranda degisik ifadelerle birok
ayette belirtilmistir:

38
Gerek u ki, hibir gnahkr bir baka gnahkrin gnahini ekmez.
39
Gerek u ki, insan
iin aliip didindiginden baka ey yoktur.
40
Ve onun aliip didinmesi yakinda grlecektir.
41
Sonra
kariligi kendisine hi eksiksiz verilecektir.
(Necm/38-41)

164,165
De ki: Allah her seyin Rabbi iken, ben Allah'tan baska Rabb mi arayayim? Her kisinin
kazandigi yalniz kendisine aittir. Ykn tasiyan kimse, bir baskasinin ykn tasimaz. Sonra sadece
Rabbinizedir dnsnz. Bylece Allah, ayriliga dstgnz seyi size haber verecektir. Ve O, sizi
yeryznde gidenlerin yerine getirilenler yapan, verdikleriyle sizi sinamak iin, kiminizi kiminizin
1262
zerine derecelerle ykseltendir. Sphesiz Rabbin, kovusturmasi abuk olandir ve sphesiz O, ok
bagislayandir, ok merhamet edendir.
(Enam/164, 165)


18
Ve gnhkar bir kimse, baskasinin gnahini ekmez. Eger ok gnahi olan/ok zengin olan
bir kimse, gnahini ektirmek iin birini agirsa da ondan hibir gnah alinip baskasina
ektirtilmeyecek. Bir akrabasi olsa bile Sphesiz sen ancak Rablerine karsi issiz yerlerde
saygiyla, sevgiyle, bilgiyle rperti duyan ve salti ikame edenleri [ml ynden ve destek olma;
toplumu aydinlatma kurumlarini olusturan-ayakta tutanlari] uyarirsin. Her kim arinirsa ancak
kendisi iin arinir. Dns de yalnizca Allah'adir.
(Fatir/18)

7
Eger kfredecek; Allah'in ilhligini ve rabligini bilerek reddedecek/ iyilikbilmezlik edecek
olursaniz, biliniz ki, sphesiz Allah size hibir ihtiyaci olmayandir ve O, kullari iin, kfre;
Kendisinin ilhliginin ve rabliginin bilerek reddedilmesine/ nankrlge riza gstermez. Ve eger
kendinize verilen nimetlerin karsiligini derseniz, sizin iin ona razi olur. Hi bir tasiyici, bir
baskasinin ykn ekmez. Sonra dnsnz yalnizca Rabbinizedir. Bylece yapmis olduklarinizi
size haber verecektir. Sphesiz O, sinelerin znde sakli olani iyi bilendir.
(Zmer/7)

Tabi ki, bu ilke, kisinin nderlik yapmak, tesvik etmek suretiyle sebep oldugu
ama fiilen baskalari tarafindan islenen sulardaki payini ortadan kaldirmamaktadir.
nk herkesin eserlerinden sorumlu tutulacagi ilkesi, sua azmettirenlerin ve
kt eser birakanlarin da suu isleyenlerin cezasindan ayrica pay alacaklarini
bildirmektedir:

24,25
Ve onlara: Rabbiniz ne indirdi? denildigi zaman, onlar, kiymet gn, kendi gnahlarini
tam olarak yklenmek ve bilgisizlikleri yznden saptirmakta olduklari kimselerin gnahlarindan bir
kismini da yklenmeleri iin, ncekilerin efsaneleri dediler. Dikkat edin, yklendikleri sey ne
ktdr!
(Nahl/25)

12
Sphesiz ki lleri ancak Biz diriltiriz Biz. Onlarin nceden yapip gnderdiklerini ve
eserlerini de yazariz. Zaten Biz her seyi bir apaik nderde/ Kurn'da sayip tesbit etmisizdir.
(Ya Sin/12)

DINDE KURAN DISI BIR KAYNAK YARATILMAMASI HAKKINDA
TARIHTEN BIR OLAY:

Ibn mer, Raslullah (as)in "l, ehlinin, oluk ocugunun aglamasi sebebiyle azb grr"
dedigini rivayet etmitir. Halbuki Aie, bu haberin sihhatini ta'n etmi, tenkidinin dogruluguna da,
Cenb-i Hakk'in bir gnahkr bakasinin gnah ykn yklenmez" ayetiyle istidlal etmitir. nk
oluk-ocugunun aglamasi sebebiyle kiiye azap etmek, kiiyi bakasinin suu sebebiyle sorgulamak
olur ki, bu da bu ayetin hkmnn hilafinadir.
660



OKUNACAK KITAP

Burada konu edilen kitap, insanin tm amellerinin kaydedildigi kitaptir. yle
ki, amellerin kaydindan olusan bu kitap, tipki bir uagin kara kutusu, bir bilgisayarin
ana bellegi gibi, insanin iinde bir yerinde drl, kapali durumdadir. Ahirette ise bu
kitap ailacak, ekrana tasinacak ve kisiye Oku kendi kitabini! Bugn nefsin [kendi
zatin], kendine kari hesap sorucu olarak sana o yeter! (Isra/14) denilecektir. Eger

660
(Razi, el-Mefatihul-Gayb; Kurtubi, el-Camiu li Ahkamil-Kuran)

1263
kitapta kayitli bilgiler mutlulugu gerektiren seyler ise, mutluluk; mutsuzlugu
gerektiren seyler ise mutsuzluk bas gsterecek, bylece kisi, yargilama iin
kendisinden baska kimseye ihtiya olmayan bir mahkemede, hem sanik hem tanik
hem savci hem de yargi olacak ve kendi kendisini yargilayacaktir.
15. ayetteki Kim dogru yolu bulursa sirf kendi iyiligi iin dogru yolu
bulmutur. Kim de saparsa ancak kendi aleyhine sapmi olur ifadesiyle kesin ve
aik olarak insanin seme kabiliyetinin bulundugu vurgulanmakta, nimet veya azap
olarak greceklerinin de onun bu seiminin sonucu oldugu bildirilmektedir.

ELISIZ, KITAPSIZ, YASA KONULMADAN CEZALANDIRMA OLMAZ

15. ayetin son blmndeki Ve Biz bir peygamber gndermedike, azap
ediciler olmadik ifadesiyle, yasasiz [seriatsiz] su olmayacagi; dolayisiyla da yasa
konmadan kimsenin cezalandirilmayacagi beyan edilmektedir. Bu ilke ayni zamanda
elilerin ilh adaletin uygulanmasindaki nemini belirtmektedir. nk ceza veya
mkfat, elinin getirdigi bu mesaja gre belirlenmekte ve kisilerin lehinde veya
aleyhinde delil olarak bu mesaj kullanilmaktadir. Eger ortada eli vasitasiyla
getirilmis bir mesaj yoksa, insanlarin adil olarak cezalandirilmalari veya
mkfatlandirilmalari mmkn olmaz. nk byle bir durumda insanlar dogru yola
uymalarini gerektiren bilginin kendilerine ulasmadigi zrn ileri srebilirler. Bu
mazeret, onlarin cezalandirilmamalari talebini hakli kilan bir mazeret olur. Fakat
elinin daveti bir topluluga ulastiktan sonra, eger bu davet o toplum tarafindan
reddedilmisse, artik insanlarin byle bir zr imkni kalmayacaktir.

59
Rabbin, kendilerine yetlerimizi okuyan bir peygamberi ana kente gndermedike,
memleketleri degisime/yikima ugratici degildir. Zaten Biz, halki sirk kosarak yanlis; kendi zararlarina
is yapan kimseler olmayan memleketleri degisime/yikima ugratici degiliz.
(Kasas/59)

131
Iste bu; Rabbinin, halki ilgisiz, bilgisiz iken, lkeleri haksiz yere degistiren/yikima ugratan
biri olmayisidir.
(Enam/131)

208
Ve Biz, sadece kendileri iin uyaricilar olan kenti degisime/yikima ugrattik.
209
gt! Ve Biz, haksizlik edenler degiliz.
(Suara/208-209)

172,173
Hlbuki senin Rabbin, kiymet gn, Biz, bunlardan bilgisizdik demeyesiniz yahut
Bundan nce atalarimiz ortak kosmus, biz onlardan sonra gelen kusaklariz, btili isleyenlerin
isledikleri nedeniyle bizi mi degisime/ yikima ugratacaksin? demeyesiniz diye, demogullari'nin
sulbnden onlarin soylarini alir ve onlari kendi nefislerine tanik eder; Ben sizin Rabbiniz degil
miyim? Derler ki: Elbette Rabbimizsin, taniklik ediyoruz.
174
Ve iste Biz, dsnsnler diye yetleri byle ayrintili olarak aikliyoruz.
(Araf/172- 174)

19
Ey Kitap Ehli! Elilerin arasinin kesildigi bir sirada, Bize bir mjdeleyici ve uyarici gelmedi
demeyiniz diye, size tebyn yapan/ aika ortaya koyan Elimiz geldi. Iste kesinlikle mjdeleyici ve
uyarici size geldi. Allah, her seye en ok gc yetendir.
(Maide/19)

155-157
Ve Kurn, Kitap, sadece bizden nceki iki topluluga; Yahudi ve Hristiyanlara indirildi;
biz ise, o kitaplari okuyamiyor ve dillerini anlayamiyorduk veya Eger bize kitap indirilseydi, biz
1264
onlardan daha ok dogru yolda olurduk demeyesiniz diye Bizim indirdigimiz bereketli bir kitaptir. O
nedenle, rahmet olunmaniz iin ona uyun ve Allah'in korumasi altina girin. Iste size de Rabbinizden
aik delil, kilavuz ve rahmet gelmistir. yleyse Allah'in yetlerini yalanlayip onlardan yz
evirenden daha yanlis, kendi zararlarina is yapan kim olabilir? yetlerimizden yz evirenleri, yz
evirmeleri sebebiyle azabin ktsyle cezalandiracagiz.
(Enam/155, 157)

55-58
Ve ansizin azap gelmeden,
kisinin, Allah'in yaninda, yaptigim lszlklerden dolayi yazik bana! Dogrusu ben alay
edenlerdendim demesinden
yahut Allah, bana dogru yolu gsterseydi, her hlde ben Allah'in korumasi altina girmis
kimselerden olurdum demesinden
veya azabi grdg zaman, Bana bir geri dns olsaydi da ben de o iyilik-gzellik retenlerden
olsaydim demesinden nce Rabbinizden size indirilenin en gzelini izleyin.
(Zmer/55, 58)

16
Ve Biz, bir lkeyi degiyime/ykma ugratmak istedigimiz zaman, onun
varlk ve g sahibi nde gelenlerine, hak yolda olmalarn, hak yolda nderlik
yapmalarn emrederiz de onlar, bunun aksine, orada hak yoldan karlar.
Artk orann zerine Sz hak olur da Biz oray kknden darmadagn ederiz.

Bu ayet, Allahin sebepsiz yere bir toplulugu helk etmek istedigi seklinde
anlasilmamalidir. nk Allahin emrettigi fisk degil, maruftur. Toplumun
varlik ve g sahibi nde gelenlerinin ayette dile getirilen fasikliklari, Allahin
onlara fiski emretmesi sebebiyle degil, onlarin, Allahin emrettigi marufu yerine
getirmeyerek sapiklik etmeleri sebebiyledir. Dolayisiyla burada toplum, nderlerini
ve yneticilerini seerken ok dikkatli ve titiz olmalari konusunda uyarilmaktadir.
nk sulu ve sapik nderlerin, kendileriyle beraber iinde yasadiklari toplumu da
felkete srklemeleri kainilmazdir:

25
Ve sadece sizden kendi benliklerine haksizlik edenlere isbet etmeyen toplumsal ateslerden
korunun ve hi sphesiz Allah'in, azabi etin olan oldugunu bilin.
(Enfal/25)

Mealini varlik ve g sahibi nde gelenler olarak verdigimiz szcgn
orijinali mtreftir. Mtref szcg nimet ve refahin kendisini simarttigi kimse
demektir. Ayette sz edilen bu tr insanlar, zenginlikleri ve sosyal konumlari
sayesinde toplumlarinda fiil liderler hline gelen ve siradan insanlar tarafindan
benimsenerek kendilerine uyulan kimselerdir. Ayette dile getirilen yasa
[Snnetullah], bu kimselerin, uyguladiklari zulm ve fesatla, isledikleri trl
ktlklerle, Allahin koydugu kurallara karsi sergiledikleri isyanla diger insanlara
rnek olmalari ve onlari da kendilerine benzetmeleri durumunda, Allahin azabini o
toplumun zerine ekecekleri ve sonuta da toplum olarak helk edilecekleri
geregidir.


17
Ve Biz Nh'tan sonraki nesillerden nicelerini degiyime/ ykma ugrattk.
Ve kullarnn gnahlarn hakkyla haberdar olan ve en iyi gren olarak
Rabbin yeter.

1265
Bu ayetten, 16. ayette bildirilen sosyolojik yasanin isledigi ve Nuh
peygamberden itibaren nice helkin bu yasa erevesinde gereklestigi
anlasilmaktadir. Ayette Allahin, kullarinin sularini hakkiyla bildiginin ve en iyi
grdgnn vurgulanmasi ise, Onun kimseye zulmetmedigini, bu helkleri herkesin
kendi davranislari ile hak ettigini gstermektedir. Yani, yoldan ikmis nderler
kendilerine uyan halki da yoldan ikarmakta, bu sapkinliklarinin bir sonucu olarak
lkelerinin gerilemesine, hatta yikilmasina yol amaktadir. Bu, bir toplumun btn
kesimleriyle beraber azaba maruz kalmasi demektir.


18
Her kim arabuk geen dnyay isterse, istedigimiz kimseye,
diledigimiz yeyi abuklaytrrz. Sonra onun iin cehennemi hazrlarz,
knanmy ve kovulmuy olarak oraya girer.
19
Kim de hireti isterse ve mmin
olarak hirete yarayr bir aba ile hiret iin alyrsa, iyte ylelerinin
alymalarnn karylg verilir.
20
Hepsine; dnyay isteyenlere ve hireti
isteyenlere Rabbinin ihsanndan veririz. Rabbinin ihsan kstlanmy degildir.

13. ayetin devami ve aiklamasi durumunda olan bu ayetlerde insanlar iki
gruba ayrilmistir. Birinci grubu teskil eden pesincilere [dnyacilara], bu dnyada
kendi istedikleri kadar degil, Allahin diledigi kadar verilecegi; ancak sonunda hor
ve hakir olarak cehenneme girecekleri ihtar edilmektedir. Ahireti isteyip de oraya
yarasir bir aba gsteren ikinci gruba ise, bu alismalarinin karsiliginin verilecegi
mjdelenmektedir. Ancak Rabbimiz, bu dnyada yapilacak alismalarin [amellerin]
kabuln iman sartina baglamis ve bu sartin olmazsa olmazligini Kim ahreti
isterse ve mmin olarak ona [ahirete] yarair bir aba ile onun [ahiret] iin
aliirsa, ite ylelerinin alimalarinin kariligi verilir ifadesi ile vurgulamistir.
Imansiz amelin hibir ise yaramayacagi, Kuranda pek ok ayette aik ve net
olarak ifade edilmistir:

91
Sphesiz ki kfretmis; Allah'in ilhligini, rabligini bilerek reddetmis ve bu durumda olduklari
hlde de len su kisilerin hi birinden, yeryz dolusu altin onu fidye/kurtulmalik verseler bile asla
kabul edilmeyecektir. Iste onlar, dayanilmaz azap kendileri iin olanlardir. Onlar iin yardimcilardan
da yoktur.
(li Imran/91)

105
Iste onlar, Rablerinin yetlerini ve O'na ulasmayi bilerek reddetmis/ inanmamis kimselerdi
de bu yzden yaptiklari btn amelleri bosa gitti. Artik kiymet gn onlar iin hibir l
tutturmayiz/ hi bir deger vermeyiz.
(Kehf/105)

11-14
Birbirlerine gsterilmis olduklari hlde sulu, o gnn azabindan kurtulmak iin ogullarini,
esini ve kardesini, kendisini barindiran, iinde yetistigi tm ailesini ve yeryznde bulunanlarin
hepsini fidye/kurtulmalik versin sonra da kendini kurtarabilsin ister.
(Mearic/11-14)



Ve Maide/5, 36,53, Zmer/47, 65, 66, Ahzab/19, Hadid/15, Enam/88, Hud/16, Bakara/217,
l-i Imran/20-22, Araf/147, Tvbe/18, 69, Muhammed/8, 9, 25-28, Yunus/54, Rad/18, Kehf/105,
Enbiya/47, Mminun/101-108.


1266
21
Onlarn bir ksmn bir ksm zerine fazlalkl yaptgmza bir bak!
Elbette hiret, dereceler bakmndan daha byktr, fazlalk bakmndan da
daha byktr.

Ayette geen Onlarin bir kismini bir kismi zerine ifadesindeki kisim
szcg ile cennetliklerin ve cehennemliklerin kastedildigi kabul edilirse; bu iki
kesim arasindaki fazlaliklarin dnyaya ait mal-mlk, makam-mevki, yeme-ime
konularinda degil, cehennemliklerde bulunmayan onur, saygi, merhamet, sefkat,
sevgi, sorumluluk, sosyal destek, iyi niyet, hakki ve sabri tavsiyelesme gibi
meziyetler konusunda oldugu sz konusu olur.
Eger ayette geen kisimlarin, cennetlikler ile cehennemliklerin kendi
ilerindeki bir ayirim oldugu kabul edilirse, ayetin birinci cmlesinin takdiri su
sekilde yapilabilir: Bizim her iki gruba da dnyada iken mubah olan seyleri nasil
verdigimize bir bak! Nasil bazisini bazisina fazlalikli kilmis ve bir mubahi bir
mmine verirken bir digerine vermemisiz! Yine nasil bir kfire verirken bir digerine
vermemisiz!
Bu farkli vermelerin sebebi Kuranda Rabbimiz tarafindan syle
aiklanmistir:

32
Rabbinin rahmetini onlar mi paylastiriyorlar? Su basit dnya hayatinda, onlarin
geimliklerini aralarinda Biz paylastirdik Biz. Birbirlerine islerini grdrsnler diye Biz, onlarin
bir kismini bir kisminin zerine derecelerle ykselttik. Ve Rabbinin rahmeti onlarin biriktirdikleri
seylerden daha hayirlidir.
(Zhruf/32)

164,165
De ki: Allah her seyin Rabbi iken, ben Allah'tan baska Rabb mi arayayim? Her kisinin
kazandigi yalniz kendisine aittir. Ykn tasiyan kimse, bir baskasinin ykn tasimaz. Sonra sadece
Rabbinizedir dnsnz. Bylece Allah, ayriliga dstgnz seyi size haber verecektir. Ve O, sizi
yeryznde gidenlerin yerine getirilenler yapan, verdikleriyle sizi sinamak iin, kiminizi kiminizin
zerine derecelerle ykseltendir. Sphesiz Rabbin, kovusturmasi abuk olandir ve sphesiz O, ok
bagislayandir, ok merhamet edendir.
(Enam/165)

71
Ve Allah rizik konusunda kiminizi kiminize fazlalikli kilmistir. Kendilerine fazlalik
verilenler, kendi riziklarini; yiyip ieceklerini, servetlerini, szlesmeler geregi himayelerinde
bulundurduklari kimselere, hepsi rizikta esit olmak zere vermezler. O hlde bunlar Allah'in nimetini
bilerek rtbas mi ediyorlar?
(Nahl/71)

Konumuz olan ayetin ikinci cmlesinde ahiretin dereceler ve fazlaliklar
bakimindan daha byk oldugunun bildirilmesi, dnya nimetlerini elde etmek iin
gsterilen gayretten daha fazlasinin ahiret nimetleri iin gsterilmesi gerektigine
isaret etmektedir. nk ahiret yurdundaki nimetler, dnyadakilere gre ok daha
mkemmeldir:

24
Cennet ashbi o gn kalacak yer aisindan ok iyi, dinlenecek yer bakimindan da daha
gzeldir.
(Furkan/24)

Diger taraftan, ahiret yurdunun dereceler bakimindan byk olmasi, cennet ve
cehennemdeki dereceler arasi farkliliklarin dnyadakine kiyasla daha byk
oldugunu gstermektedir. Yani, dnyadaki en st derecenin nimetleri ile ahiretteki
en st derecenin nimetleri birbirine denk olmayacagi gibi, dnyadaki en alt
derecenin rezilligi ile ahiretteki en alt derecenin rezilligi de birbirine denk degildir.
1267
Her iki kiyaslamaya gre de ahiretin nimet veya rezilliginin dnyadakinden daha
byk olduguna kusku yoktur. Kisilerin, farklari byk olan bu uhrev derecelerden
hangisine girecekleri ise onlarin dnyada iken ortaya koyduklari amellere baglidir.
Dnyada farkli ameller ortaya koyan insanlar ahirette de farkli dereceler elde
edecekler, ya cehennemin degisik tabakalarinda zincirler, bukagilar, ates ve daha
nice azap dereceleriyle karsilasacaklar, ya da cennette degisik nimetlerin bulundugu
sefa derecelerine nail olacaklardir.

22
Allah ile birlikte bayka bir ilh edinme/ tanma! Yoksa knanmy ve
yalnz bayna braklmy olarak oturup kalrsn.

19. ayette amellerin ise yaramasi kisinin imanli olmasi sartina baglandiktan
sonra, bu ayette imanin izahina baslanmis ve imanin olmazsa olmazi olan tevhite,
sirkten arinmaya dikkat ekilmistir. Zira sirk, kisinin amellerinin yok sayilmasina
yol aan kfrn yegne affedilmeyecek trdr.
Bu pasajdaki hitap 18. ayette geen - men [her kim]e ynelik iken, bu
ayette Iltifat sanati yapilarak sz dogrudan muhataba yneltilmistir. Ayetin ilk
muhatabi ise peygamberimizdir. Byle olunca, Kuranin genel slbu ve ilkeleri
geregi, muhatap tm zamanlarin insanlari olmaktadir. Dolayisiyla ayeti syle takdir
etmek mmkndr: Ey insanlar! Allah ile birlikte baska bir ilh kilmayin
[edinmeyin, tanimayin]! Yoksa kinanmis ve yalniz basina birakilmis olarak oturup
kalirsiniz.

23,24
Ve senin Rabbin kesin olarak, Kendisinden baykasna kul olmamanz,
anne ve babay iyileytirmeyi- gzelleytirmeyi karar altna ald. Onlardan biri
veya her ikisi senin yannda ihtiyarlga ererse, sakn onlara f deme, onlar
azarlama; onlara ok duyarl davran. Ve ikisine de onurlu, tatl ve gzel sz
syle. Ve merhametinden dolay onlar iin alak gnlllk kanatlarn indir.
Ve de ki: Rabbim! Onlarn beni kkten egitip grgl biri olarak
yetiytirdikleri gibi, onlara rahmet et.

22. ayette tevhidin nemine dikkat ekildikten sonra, bu ayetlerden itibaren
tevhidin yansimasi niteliginde olan sosyal, ekonomik, kltrel ve cinsel ahlaka
iliskin ana ilkeler siralanmaktadir. Bu ilkelerin toplu olarak bir genelge mahiyetinde
bildirildigi bir baska yer de Enam suresidir:

151
De ki: Geliniz, Rabbinizin size neleri tabulastirdigini; dokunulmaz kildigini okuyayim:
Kendisine hibir seyi ortak kosmamanizi,
ana babaya iyilik yapmanizi- gzel davranmanizi,
fakirlik endisesiyle / fakirlestiriliriz korkusuyla ocuklarinizi ldrmemenizi, - Sizi ve onlari
Biz rizklandiriyoruz.-
ktlklerin aigina ve gizlisine yaklasmamanizi,
haksiz yere, Allah'in haram kildigi nefsi ldrmemenizi, -Ite bunlar, aklini:i kullanasiniz diye
Onun size ykmllk olarak ulatirdiklaridir.-
152
Yetimin malina da yaklasmamanizi, -Yalniz erginlik agina eriinceye kadar en gzel
biimde yaklaabilir ve uygun ekilde harcayabilirsiniz.-
ly, tartiyi hakkaniyetle tastamam yapmanizi, -Biz kimseyi gcnn yettiginden bakasi
ile; kapasitesi diindaki bir eyle ykml tutmayiz.-
sylediginiz zaman da, yakininiz da olsa adil olmanizi
ve Allah'a verdiginiz sz tastamam tutmanizi. -Ite bunlar gt alip dnesiniz diye
Allahin size ykmllk olarak ulatirdiklaridir.-

1268
153
Ve sphesiz ki, bu, dosdogru olarak Benim yolumdur. Hemen ona uyun. Ve baska yollara
uymayin da sizi Onun yolundan ayirmasin. Iste bunlar, Allahin korumasi altina girersiniz diye
Allahin size ykmllk olarak ulastirdiklaridir.
(Enam/151-153)


ANAYA BABAYA IYI DAVRANMAK

Yce Rabbimiz, imanin ilkelerini belirtirken hem Enam suresinde hem de
burada, sirkten arinmaktan hemen sonra ana-babaya iyilikle davranmayi saymistir.
Lokman suresinde de ana-babayi skredilecekler arasinda kendisinden sonraki siraya
koymustur:

14
Ve Biz insana, anasi ve babasini ykmllk olarak ulastirdik: Anasi onu zayiflik stne
zayiflikla taidi. Onun stten ayrilmasi da iki yil iindedir. Bana, anana ve babana karsilik de!
Dns, ancak Banadir.
15
Ve eger ki ana-baba bilmedigin bir seyi Bana ortak kosman zerinde seni zorlarlarsa, onlara
itaat etme. Ve dnyada onlarla iyi gein ve Bana ynelen kimselerin yolunu tut. Sonra dnsnz
ancak Banadir. Sonra da Ben, size yapmakta oldugunuz seyleri haber verecegim.
(Lokman/14, 15)

Anaya babaya iyilik yapmak onlarin sadece karinlarini tok, sirtlarini pek
tutmak olarak anlasilmamalidir. Onlara iyilik yapmak ve iyi davranmak, rabbimizin
nemle zerinde durdugu bir ahlaki tutumdur. Bu ahlaki tutum, onlarin her trl
madd ihtiyalarinin giderilmesinden baslayip yasliliklarinda daha da ihtiya
duyduklari manevi ve duygusal ihtiyalarinin giderilmesine kadar bir ok davranisi
ieren bir sretir. Sevdiklerinin sevilmesi, ahbaplarinin aranip sorulmasi, mesru
taleplerine karsi ikilmamasi, kirginliklarina neden olabilecek kaba sz ve
davranislardan kainilmasi, mutluluklarini saglayacak yakin ilgiden mahrum
birakilmamalari, hayatlarini hos ve tatli bir aile atmosferi iinde yasamalarinin
saglanmasi bu tr davranislar cmlesindendir.
Ana-babaya iyi davranmak, onlarin Mslman olmalari durumuna bagli
degildir. Eger ana-baba mminler ile savasmiyorlarsa, kfir de olsalar, evltlarinin
onlara karsi yukarida sayilan grevleri yerine getirmeleri gerekir:

8
Allah, sizi, din hakkinda sizinle savasmayan ve sizi yurtlarinizdan ikarmayan kimselere
iyilik etmekten, onlara hakkaniyetle davranmaktan men etmez. Sphesiz ki Allah, hakkaniyetle
davrananlari sever.
(Mmtehine/8)

Konumuz olan ayette Rabbimizin ana-babanin yaslilik hlleri zerinde durmus
olmasi zellikle dikkate deger bir noktadir. nk yaslilik sebebiyle meydana gelen
degisikliklerden tr, insan, evltlarinin gsterecegi iyiliklere daha fazla muhtatir.
Rabbimiz, bu durumdaki ana-babaya, degil kaba davranip azarlamayi, f! demeyi
bile yasaklamistir.
Ayetteki Ve merhametinden dolayi onlar iin alak gnlllk kanatlarini
indir buyrugu, Istiare sanatiyla onlara merhamet edilmesini emretmektedir ki, sanat
diliyle verilmis olan bu talimat, siradan bir emir cmlesiyle verilecek olandan daha
fazla etki uyandirmaktadir.
Buradaki hitap peygamberimize oldugu ve o dnemde peygamberimizin ana-
babasi olmadigi iin, onlar ile kastedilenler onun mmetidir:

215
Ve mminlerden sana uyan kimselere kanadini indir.
1269
(Suara/215)

24. ayetin sonunda gretilen duada zellikle ana-babanin evladini terbiye etme
islevinin sz konusu edilmesi, bize gre, insanin ana-babasinin kendisini bytrken
gsterdikleri sevgi ve sefkati, ektikleri sikinti ve yorgunluklari hatirlamasini
saglamak iindir.
Ayette verilen bir diger mesaj da, insan zerinde Allahtan sonra en byk hak
sahibinin ana-baba oldugudur. O hlde mminlere dsen de kendi zerlerinde hak
sahibi olan ebeveynlerine saygida, itaatte, hizmette kusur etmemeleridir.

25
Sizin Rabbiniz iinizdekileri ok iyi bilir. Eger slihler olursanz elbette
O tam anlamyla dnenleri bagylaycdr.

Bu ayetle Allahin nceki ayetlerde konu edilen ilkelerine uymakta
gsterilecek samimiyetsizlige, riyakrliga set ekilmekte, ancak daha evvel yapmis
olduklari hatalardan samimiyetle dnmek isteyenlere de yesil isik yakilmaktadir.

26,27
Yaknlk sahibine; yurtlarndan karlan fakirlere, yoksula ve yolda
kalmya da hakkn ver. Ve yersiz/ ktlge harcama yapma. -Sphesiz yersiz/
ktlge harcama yapanlar, yeytanlarin kardeyleridir. Seytan ise Rabbine karyi
ok nankrdr.
28
Ve eger Rabbinden umdugun bir rahmeti arayarak, akraba, yoksul ve
yolda kalmya yardm etmeyeceksen, o vakit de kendilerine yumuyak ve
tatl/onlarn agrna gitmeyecek bir sz syle.

Tevhit inancinin yansimasi niteligindeki temel ahlak ilkelerin sayilmasina bu
ayetlerde de devam edilmektedir. Mminlerin sahip olmasi gereken ekonomik
ahlakin bir gstergesi olarak bu ayette servet ve kazanlarin sadece onlari
kazananlara ait olmadigi, bu ekonomik degerlerde akrabanin, yoksulun ve yolda
kalmisin da haklarinin bulundugu bildirilmektedir. Bu haklarin mutlaka sahiplerine
tediye edilmesi gerektigi bilincinin kazanilmasi, Kuranin temel gretilerinden
birisidir. Burada en dikkat edilecek nokta, ekonomik degerlerin bosa harcanmasi
demek olan kaynak israfinin [savurganligin] men edilmis olmasidir. Allahin
ltfettigi helal kazanlar ve diger temiz nimetler harcanmali, tketilmeli fakat asla
israf edilmemelidir. nk saip savuranlar, bu yaptiklariyla seytanlarin kardesi
olma durumuna dsmektedirler. Ekonomik degerleri bencilce saip savurmak, bir
ok ihtiya sahibinin bu ekonomik degerlerden mahrum kalmasina neden olan
bilinsizce bir tutumdur. Bu bilinsizce tutum, gerek kisilerin i dnyalarindaki
bencillik ve hodgmligi pekistirerek, gerekse diger insanlarin ilerindeki haset ve
yoksunluk krizlerini tetikleyerek toplumun ahlak rotasini bozucu etkiler
yapmaktadir. Toplumlarin huzur ve mutlulugunu bozan birok sosyal problem,
bozuk, bencilce ve savurganliga dayali bir mal ve servet kullaniminin
komplikasyonlari olarak ortaya ikmaktadir.
Akrabaya, yoksula, yolda kalmisa haklari verilmeli, ancak verecek bir seyi
olmayanlar da hi olmazsa bu insanlara hos, tatli ve gnl alici szler sylemelidir.
Akrabaya, yoksula, yolda kalmisa haklarinin verilmesi gerektigi ilkesi baska
surelerde de tekrarlanmis, Bakara suresinde ise bu ilkenin birr [cennete lyik
nitelik] kapsaminda oldugu belirtilmistir:

15-19
Sphesiz Allah'in korumasi altina girmis kisiler, Rablerinin kendilerine verdigi seyleri almis
olarak bahelerde ve pinarlardadirlar. Sphesiz onlar, bundan nce iyilik-gzellik retenler idiler.
1270
Onlar geceleyin pek az uyurlardi. Onlar, seherlerde bagislanma dilerlerdi ve onlarin mallarinda isteyen
ve isteyemeyen iin bir hak vardi.
(Zariyat/15-19)

24,25
Ve saltilar, kendi mallarinda, isteyen ve istemekten utanan yoksullar iin belli bir hak
olan kimselerdir.
(Mearic/24, 25)

Isteyeni azarlama.
(Duha/10)

177
Yzlerinizi dogu ve bati ynne evirmeniz iyi adamlik degildir. Ama iyi adamlar,
Allah'a, hiret Gn'ne/Son Gn'e, meleklere, Kitab'a, peygamberlere inanan; malini akrabalara,
yetimlere, miskinlere, yolcuya ve dilenenlere ve zgrlg olmayanlara, Allah'a/mala/vermeye
sevgisi olmasina ragmen veren ve salti ikame eden [ml ynden ve zihinsel aidan destek olma;
toplumu aydinlatma kurumlari olusturan-ayakta tutan], zekti/vergiyi veren kimselerdir. Ve de
szlestiklerinde, szlerini tastamam yerine getiren, sikinti, hastalik ve savas zamanlarinda sabreden
kimselerdir. Iste onlar, z-sz dogru olanlardir. Ve iste onlar, Allah'in korumasi altina girmis
kisilerin ta kendileridir.
(Bakara/177)

Ekonomik ahlak ile ilgili verme ilkesinin dile getirildigi ayetlerin
ifadelerinden de kolayca anlasildigi gibi, her birey, sahip oldugu varliklar zerinde
diger insanlarin da haklari oldugunu kabul etmeli ve onlara bir sey verirken iyilik
yaptigini degil, sadece onlarin haklari olani verdigini dsnmelidir. Yardimlarin
ancak bu duygu iinde yapilmasi ile Birr denen ahlak tutuma ulasilabilir.
Gemiste ifrat iinde olanlar, Bakara/177deki yakinlik sahibi ifadesiyle
peygamberimizin yakinlarinin, zellikle de kizi Fatima ve soyunun kastedildigini
ileri srmsler, onlara verilecek olanin da Fedek arazisi oldugunu iddia etmislerdir.
Hlbuki Fedek arazisi Medine dneminin son yillarinda ganimet olarak elde edilmis
ve taksimi yapilmis bir arazidir; bu ayet ise Mekkdir.
26. ayette geen -' ati [ver] emri, nce peygamberimize sonra da herkese
yneliktir. Zira bu emrin getigi cmle, 23. ayette sz edilen hkmler zerine
atfedilmistir.
Bizim saip savurmak olarak evirdigimiz szcgn asli israf degil, ,---
tebzir szcgdr. Tebzir, mali ifsad etmek, yersiz, masiyete harcamak
demektir. Bu anlam, savurganligin miktari ile degil, malin harcandigi yer ile
ilgilidir.
661

Buna gre; eger harcama normal yerlere yapiliyorsa, varligin tmnn
harcanmasi hlinde bile bu davranis tebzir kapsamina girmez. Ancak harcama
hakk olmayan bir yere yapiliyorsa, bu zellikteki tek kurusluk harcama bile tebzir
kapsamindadir. Dolayisiyla Rabbimiz, harcamalari kt yollarda yapmayi, yani mal
veya serveti insanlarin zararina kullanilabilecek yerlere ve kisilere harcamayi
yasaklamis, bu yasaga uymayan mbezzirleri [saip savuranlari] de seytanlarin
kardesleri olarak nitelemistir. Mbezzirlerin seytanlarin kardesleri olarak
nitelenmesi; bu kisilerin, mallarini seytanlarin [insanlara zarar veren, onlari Allahin
yolundan saptiran, yeryznde fesat ve kargasa ikarmak iin ugrasanlarin]
glenmeleri ve islevlerini srdrmeleri yolunda harcamalari sebebiyledir. Zaten
malin tebziri de tam olarak malin bu sekilde harcanmasidir. Bu sebeple, her mmin
harcadigi kurusun nerelere gittigini takip etmeli, Allahin riza gstermedigi

661
(Lisanl-Arab; c.1, s. 361, bzr mad.)

1271
konularda is yapanlarla iliskiyi kesmeli, bu gibi kisilerle baska konularda da olsa alis
veris yapmamali, onlarin glenmesine yardim etmemelidir.
Seytanin arkadasligi, Zhruf suresinde degisik bir ifade ile dile getirilmistir:

36,37
Ve her kim Rahmn'in [yarattigi btn canlilara dnyada oka merhamet eden Allah'in]
gdnden, anilmasindan krlesirse Biz ona bir seytan musallat ederiz de artik o, onun iin akrandir/
yandastir; ve sphesiz ki yandaslar/ akranlar, krlesenleri Yol'dan ikarirlar. Onlar da kendilerinin
kilavuzlandiklari dogru yolda olduklarini sanirlar.
(Zhruf/36)


EN AZINDAN YUMUSAK SZ

28. ayetteki Rabbinden umdugun bir rahmeti arayarak ifadesi, fakirlikten
kinayedir. nk Allahin rahmet ve ihsanini daha ziyade mali olanlar degil de mali
olmayanlar talep ederler. Byle oldugu iin de sebebin ismi msebbebe verilmis ve
fakirlik Allahin rahmetini talep etmek olarak isimlendirilmistir. Buna gre, 28.
ayetin manasi Eger fakirsen, malin azsa, onlarla olan iliskilerini gzel szlerle
devam ettir. Onlara malinin olmadigini syleyerek mazeretini bildir ve gzel
ifadelerle onlara iyi temennilerde bulun. Onlari Allah yardimci olur, bu gnler de
geer, Allah kimseyi darda birakmaz gibi szlerle teselli et seklinde olur.


263
rfe uygun/herkese kabul gren bir sekildeki sz ve bagislamak, kendisini incitme, basa
kakma izleyen bir sadakadan daha hayirlidir. Allah zengindir/hibir seye muhta degildir, yumusak
davranandir.
(Bakara/263)

29
Ve elini boynuna baglanmy yapma/cimri olma, onu bsbtn de
sama/savurganlk yapma. Aksi hlde knanmy ve yaptgna piyman olur
kalrsn.

Ayetteki Ve elini boynuna baglanmi kilma! ifadesi cimrilikten kinaye olup
meal metninde parantez iinde belirttigimiz gibi, anlami cimri olma! demektir.
Onu bsbtn de sama! ifadesi de Savurgan, msrif olma! anlamina gelir. 27.
ve 29. ayetler birlikte okundugunda, Rabbimizin harcamalarimizda ifrat ve tefrite
gitmeden orta yolu takip etmemizi istedigi aika anlasilmaktadir. Cimrilik ve
savurganlik gibi asiriliklar hem madd hem de manev ynlerden insan iin zararli
davranislardir. Cimrilik insana sayginlik ve itibar kaybettirirken, savurganlik da
insanin muhta ve zelil durumlara dsmesine yol aar. Harcamalarda orta yolun
takip edilmesi ilkesi Furkan suresinde su sekilde belirtilmistir:

67
Ve Rahmn'in kullari, harcadiklarinda savurganlik etmezler, sikilik da etmezler ve bu ikisi
arasinda bir denge olmustur.
(Furkan/67)

Ayetteki Aksi hlde kinanmi ve yaptigina piman olur kalirsin ifadesi,
malini tamamen kaybeden insanin kendini ve ailesini sikintiya dsrmesi yznden
evresi tarafindan kinanacagini ve yaptiklarindan kendinin de pismanlik duyacagini
bildirmektedir. yleyse ne servetin dnsmn ve dagilimini engelleyecek kadar
cimri, ne de kendi ekonomik durumunu kertecek sekilde savurgan olunmalidir.

1272
30
Gerekten senin Rabbin, kullarndan diledigi iin rzk geniyletir ve
daraltr. Sphesiz ki O, kullarndan gerekten haberdardr, hakkyla grendir.

Bu ayette, insanlar arasindaki rizk farkliliginin belli bir sebebe dayandigi,
Allahin rizklari dagitirken kullarinin durumlarindan haberdar oldugu ve diledigini
zengin, diledigini fakir kilmak zere rizklari bilerek dagittigi aiklanmaktadir.
Allahin biz kullari arasinda byle bir farklilik yaratmasi, imtihana vesile
olmasi sebebiyledir:

6-8
Kesinlikle senin dsndgn gibi degil! Dns Rabbine olmasina ragmen insan, kendisini
yeterli grdgnde, kesinlikle azar.
(Alak/6-8)

15-16
Insana gelince, Rabbi onu her ne zaman sinayip da kendisini stn kilar ve nimetler
verirse: Rabbim beni stn kildi der. Ama her ne zaman da sinayip rizkini daraltirsa: Rabbim beni
asagiladi der.
17-20
Kesinlikle sizin dsndgnz gibi degil! Dogrusu siz, yetimi, stn-saygin bir sekilde
yetistirmiyorsunuz. Yoksulun yiyecegi zerine birbirinizi zendirmiyorsunuz. Oysa mirasi
yagmalarcasina yle bir yiyisle yiyorsunuz ki! Mali yle bir sevisle seviyorsunuz ki, yigmacasina!
(Fecr/16-20)

27
Ve eger Allah rizki kullarina yaysaydi/ dseseydi [bol bol verseydi], kesinlikle yeryznde
azginlik ederlerdi. Velkin Allah diledigini belli bir lye gre indiriyor. Sphesiz ki O, kullarindan
en ok haberi olandir, en iyi grendir.
(Sra/27)

Bu ayetlerden anlasildigina gre, insanlar arasindaki ekonomik farkliliklar
Rabbimizin koydugu kural geregi gereklesmektedir. Byle olmakla birlikte,
Rabbimiz kendi yarattigi bu farkliligin insanlar tarafindan giderilmesini istemis ve
fazlalikli olan insanlara Kuranda emirler vererek fazlaliklarini digerleriyle
paylasmalarini bildirmistir. Her alanda oldugu gibi ekonomik alanda da ahlakiligi
gzeten Rabbimiz, fazlaliklarin digerleriyle paylasilmasini da arinmanin geregi bir
davranis olarak nitelemistir. Ancak kisilerin ahlak tutumlarinin aiga ikarilmasinda
ok nemli bir husus olan bu ilh esitsizligin bir takim zorlayici yollarla ortadan
kaldirilmasi [servet dagiliminin bir otorite tarafindan degistirilmesi], ne gerekten
adil bir esitlik saglayabilmekte, ne de Rabbimizin amacina uygun bir davranis
olmaktadir. nk dnyadaki pek ok rneginde grldg gibi, bu tarz zorlama
yntemler yeni esitsizlikler ortaya ikarmakta, gnl rizasi ile olmadigi iin de ilh
amaca hizmet etmemektedir. Ilh sistem, bireyin bu esitsizligi meydana getiren
fazlaliklarindan baskalarina da vererek kurtulmasini amalamakta, bylece
bireylerin dnyadaki ekonomik dzenin daha adil olmasina katkida bulunmalarina
imkn tanimaktadir. Dolayisiyla, insanlarin tam bir riza iinde olmadigi zorak
paylasim sistemlerinin Rabbimizin bu konudaki amacina hizmet etmesi mmkn
degildir.


31
Ve yoksulluk kaygsyla ocuklarnz ldrmeyin. Onlar ve sizi Biz
rzklandrrz/besleriz. Onlar ldrmek gerekten byk bir gnahtr.

Ayette geen `-' imlak szcg bir seye sahip olamamak, yoksulluk
demektir.
662
Bu szck hem geissiz hem de geisli oldugundan, yoksulluk

662
(Lisanl-Arab, c.8, s. 360, 361)
1273
anlamina geldigi gibi, yoksul birakilmak anlamina da gelir. Dolayisiyla ayetteki
imlak hasyeti ifadesi hem yoksulluk korkusu, hem de yoksul birakilmak
korkusu demek olur. Imlak szcgnn geissiz anlamina gre Ve yoksulluk
kaygisiyla ocuklarini:i ldrmeyin seklinde meallendirilen ifade, ocuklara
yapacaginiz harcamalardan dolayi fakirleseceginizden korkarak ocuklarinizi
ldrmeyin seklinde anlasilmis olur.
Imlak szcgnn geisli oldugu kabul edildiginde ise ayni ifade Yoksul
birakilacaginiz korkusuyla ocuklarini:i ldrmeyin seklinde de anlasilabilir.
Fakir birakilma korkusu, putlardan medet uman, onlara kurbanlar sunan msrik
Araplarin hissettigi putlar tarafindan fakirlestirilme korkusudur:

136
Ve onlar, Allah'in yarattigi ekinlerden ve hayvanlardan Allah'a bir pay ayirdilar da kendi
sapik inanlarina gre, Bu, Allah iin; su da ortaklarimiz iindir dediler. Iste, ortaklari iin olan pay
Allah'a ulasmaz, Allah iin olan sey ortaklarina ulasir. Verdikleri hkm ne ktdr!
138
Ve onlar, yanlis inanislari sebebiyle, Bunlar, dokunulmaz hayvanlar ve ekinlerdir. Bunlari
bizim diledigimizden baskasi yiyemez. Bunlar sirtlari yasaklanmis hayvanlardir dediler. Ve bir
kisim hayvanlari Allah'a yalan uydurarak zerlerine O'nun adini anmazlar. Allah, onlari iftira ettikleri
seyler sebebiyle cezalandiracaktir.
139
Ve onlar, Bu hayvanlarin karinlarindakiler sadece erkeklerimize ait olup kadinlarimiza
haramdir. Eger l olursa o zaman onlar onda ortaklardir dediler. Allah, onlarin nitelemelerini
onlara ceza olarak verecektir. Sphesiz O, en iyi yasa koyan, bozulmayi iyi engelleyen/saglam
yapandir, ok iyi bilendir.
137
Ve onlarin ortaklari, kendilerini mahvetsinler ve dinlerini karistirip bozsunlar diye ortak
kosanlarin oguna, yk, utan nedeni ve ilhlara kurban edilmesi gerekeleriyle, ocuklarini
ldrmeyi gzel gsterdi. Ve Allah dileseydi bunu yapmazlardi. O hlde onlari ve onlarin
uydurduklari seyleri birak!
(Enam/136, 137)

'Imlak szcgnn geissiz anlamina gre ayetteki ifadeden ikan
fakirlesme korkusu, aile mevcuduna bir bogazin eklenmesiyle olusacagi
dsnlen yitecek sikintisi korkusudur ki, bu da baska ayetlerde syle yer
almaktadir:

58
Ve onlardan biri kiz dogum haberi ile mjdelendigi zaman ii fkeyle dolarak yz kapkara
kesilir.
59
Kendisine verilen haberin ktlg dolayisiyla toplumundan gizlenir; asagilik ve horluga
ragmen kizi yaninda mi tutsun yoksa topraga mi gmsn! Dikkat edin, onlarin verdikleri
hkm/treleri ne ktdr!
(Nahl/58, 59)


Gerekten de Arap cahiliye tarihine bakildiginda, Araplarin kendi kiz
ocuklarini yukarida belirtilen iki sebeple ldrdkleri grlmektedir. Rabbimiz
imlak szcgn kullanarak her iki sebebi de kapsayacak sekilde ocuklarin
ldrlmesini yasaklamistir. Rabbimizin kullarina olan merhametinin bir babanin
evldina olan merhametinden daha fazla oldugunu gsteren bu yasak, bir baska
ayette de tekrarlanmistir:

151
De ki: Geliniz, Rabbinizin size neleri tabulastirdigini; dokunulmaz kildigini okuyayim:
Kendisine hibir seyi ortak kosmamanizi,
ana babaya iyilik yapmanizi- gzel davranmanizi,
fakirlik endisesiyle / fakirlestiriliriz korkusuyla ocuklarinizi ldrmemenizi, - Sizi ve onlari
Biz rizklandiriyoruz.-
ktlklerin aigina ve gizlisine yaklasmamanizi,
1274
haksiz yere, Allah'in haram kildigi nefsi ldrmemenizi, -Ite bunlar, aklini:i kullanasiniz diye
Onun size ykmllk olarak ulatirdiklaridir.-
(Enam/151)

Bugnk dnyada kiz ocuklar o gnk gibi dogrudan ldrlmemektedir. Ne
var ki, ayetteki evltlarinizi ldrmeyin ifadesinin modern zamanlarda da tekabl
ettigi anlam ortadan kalkmis degildir. Islami hibir gerekesi olmadan bir takim
geleneksel gerekelerle kiz ocuklarinin sosyal ayrimlara ugratilmasi kismen bugn
de devam etmektedir. Ayetin mesajini, bu ayetin gzettigi ahlak ilkeyi eksen alarak
anlamak daha dogru bir yaklasim olur. Bu baglamda, ocuklarin ldrlmemesi
emrine, kiz-erkek ayrimi yapilmaksizin onlarin cahil, egitimsiz, mesleksiz
birakilmamasini da kapsayacak sekilde bakilmalidir. nk bu sosyal alanlarda
onlari donanimsiz birakmak, bize gre, onlari ldrmek demektir.
Burada konu edilen ocuk ldrme eyleminin dogum kontrol ile bir ilgisi
yoktur. Zira evlt szcg dogum sonrasi asamayi ifade eden bir szcktr.
Dolayisiyla dogum kontrolnn evltlar ile iliskilendirilmesi dogru degildir.

32
Zinaya da yaklaymayn/ zinaya yol aacak yollardan uzak olun. Sphesiz
ki o, igrenliktir ve kt bir yoldur.

Ayetteki yaklamayin ifadesiyle, zina denen toplumsal atese, tabir yerinde
ise, dis kapinin kapatilmasi suretiyle ileri derecede nlem alinmaktadir. nk
yaklasmayin ifadesi, baskalarinin bulunmadigi yerlerde bas basa kalmak, kas gz
isareti yapmak, davet ya da tahrik edici sz sylemek, dokunmak, pmek gibi zinaya
yol aabilecek her trl davranisi kapsamaktadir.
Igrenlik ve asirilik olarak nitelenen zina fiiline yaklasilmamasi emrinin ayette
ogul olarak gelmesi, bu talimatin topluma verildigini gstermektedir. Yani,
Rabbimiz zinaya karsi nlem alma amaciyla yasa ikarma ve insanlara egitim verme
grevlerini topluma yklemektedir.

33
Ve hak ile olmadka, Allah'n haram kldg bir kimseyi ldrmeyin. Ve
kim hakszlk edilerek ldrlrse, Biz onun yaknlarna bir yetki vermiyizdir.
O da ldrmede ayr gitmesin. Sphesiz ldrlen/haklarini koruyacak
yakinlari yardim olunmuytur.

Bu ayette insanlarin hayat hakki zerinde durulmakta ve Araplarin cana kiyma
konusundaki detlerine deginilmektedir. Cahiliye Araplari kendi yakinlarindan biri
ldrldgnde lenin cn almak iin ugrasir, sadece katili ldrmekle ye-
tinmeyip katilin yakinlarini da ldrerek ve intikamda haddi asarlardi. Hele
katilin sllesinden gl olduklarinda daha da ileri giderlerdi.
Rabbimiz bu ayetiyle byle gelenekleri olan bir topluma cinayetlerle ilgili
olarak bir kanun koymus, lenin velisine kisas hakki tanimakla birlikte bu hakkin
ktye kullanilmasini kesinlikle men etmistir.
Ayetteki Allahin haram kildigi nefsi ldrmeyin emri sadece insanin bir
baskasini ldrmesini degil, kisinin kendini ldrmesini de kapsamaktadir. Bu
sebeple intihar da cinayet kadar byk bir gnahtir.
Kisas uygulamasinda dikkate alinmasi gereken bir husus da kisas uygulanacak
kisinin fiziksel ve zihinsel bakimlardan eriskin ve yeterli olmasi gerektigidir. Bu,
-- nefs szcgnn fiziksel ve zihinsel bakimlardan mkemmel olan kisi
anlamina gelmesi dolayisiyladir. Aksi hldeki bir kisas uygulamasinin zulm olacagi
ortadadir.
1275
Kisas konusuna baska ayetlerde de yer verilmis ve bu yetki bazi durumlarda
byk lde kisitlanmistir:

178
Ey iman etmis kisiler! lml olaylarda kisas; taraflar arasinda dil karsilik size farz kilindi.
Hre hr, kleye kle, kadina kadin Ama her kim, lenin kardesi tarafindan bir sey karsiligi
bagislanirsa, o zaman rfe uymali, ona gzellikle demelidir. Bu, Rabbiniz tarafindan bir hafifletme
ve bir rahmettir. Artik kim sinirlari asarsa, artik aci veren azap onun iindir.
179
Ey kavrama yetenekleri olanlar! Allah'in korumasi altina girersiniz diye bu dil karsilik
ilkesinde sizin iin hayat vardir.
(Bakara/178, 179)

190
Ve sizinle savasan kimselerle Allah yolunda savasin; ln, ldrn. Ve siniri asmayin.
Sphesiz Allah, siniri asanlari sevmez.
(Bakara/190)

92
Ve hata disinda bir mminin, diger bir mmini ldrmesi sz konusu degildir. Ve kim bir
mmini, kasitsiz/kaza ile ldrrse, mmin bir kleyi zgrlge kavusturmali ve lenin
ailesine/varislerine teslim edilecek bir diyet vermelidir. Ancak lnn ailesinin bagilamasi
mstesnadir. Eger ldrlen, mmin olmakla beraber size dsman bir toplumdan ise, o zaman
ldrenin, mmin bir kleyi zgr birakmasi gerekir. Eger ldrlen sizinle aralarinda antlasma olan
bir toplumdan ise ldrenin, lenin ailesine diyet vermesi ve mmin bir kleyi zgrlgne
kavusturmasi gerekir. Bunlara gc yetmeyenin de Allah tarafindan tevbesinin kabul iin arka arkaya
iki ay oru tutmasi gerekir. Allah, en iyi bilendir, en iyi yasa koyandir.
93
Ve kim bir mmini kasten [bile bile, isteyerek] ldrrse, iste onun cezasi, iinde srekli
kalmak zere cehennemdir. Ve Allah, ona gazap etmis, onu dislamis, rahmetinden mahrum birakmis
ve onun iin ok byk bir azap hazirlamistir.
(Nisa/92, 93)


151
De ki: Geliniz, Rabbinizin size neleri tabulastirdigini; dokunulmaz kildigini okuyayim:
Kendisine hibir seyi ortak kosmamanizi,
ana babaya iyilik yapmanizi- gzel davranmanizi,
fakirlik endisesiyle / fakirlestiriliriz korkusuyla ocuklarinizi ldrmemenizi, - Sizi ve onlari
Biz rizklandiriyoruz.-
ktlklerin aigina ve gizlisine yaklasmamanizi,
haksiz yere, Allah'in haram kildigi nefsi ldrmemenizi, -Ite bunlar, aklini:i kullanasiniz diye
Onun size ykmllk olarak ulatirdiklaridir.-
(Enam/151)

68-71
Ve iste Rahmn'in kullari, Allah ile beraber baska bir ilha yalvarmazlar. Allah'in haram
ettigi cani ldrmezler. Ancak hak ile ldrrler. Zina da etmezler. Ve kim bunlari yaparsa,
gnahla karilair. Kiymet gn azabi kat kat olur ve orada, alaltilarak srekli olarak kalir. Ancak
tevbe eden, iman eden ve slihi ileyenler bunun diindadir. Ite Allah, onlarin ktlklerini iyiliklere
evirir. Ve Allah, ok bagilayicidir, ok merhametlidir. Ve her kim tevbe eder ve slihi ilerse,
kesinlikle o, tevbesi kabul edilmi olarak Allah'a dner.
(Furkan/68, 71)

Kuranda hakk ile nefsi ldrmeye, Kisas yolu disinda sadece savas [cephe
savasi veya Allah ve elisine, yani dine karsi savas] sebebiyle izin verilmis olup bu
hususu belirleyen ayetlerden bir kai sunlardir:

39-41
Kendilerine savas ailan kimselere, kendileri haksizliga ugramalari; onlar, baska degil sirf
Rabbimiz Allah'tir dedikleri iin haksiz yere yurtlarindan ikarilmalari nedeniyle savasmalarina
izin verildi.
Ve sphesiz ki Allah, onlari zafere ulastirmaya en iyi gc yetendir. Eger Allah, bir kisim
insanlari diger bir kismi ile defedip nlemeseydi, mutlak srette, filiz, tomurcuk, agataki meyve,
1276
toplanmis tahil, bakliyat, kira arazide diken, yapili bina ne varsa hepsi, tm alis-veris yerleri;
arsi-pazar, tm Salat; destek yerleri (is; istihdam ve istihsal yerleri, egitim gretim kurumlari ve
gvenlik merkezleri) ve ilerinde Allah'in ismi bol bol anilan mescitler yerle bir edilirdi.
Allah, Kendisine yardim edenlere kendilerini yurtlandirip glendirirsek salti ikame eden
[ml ynden ve zihinsel aidan destek olma; toplumu aydinlatma kurumlari oluturan, ayakta
tutan], zekti/vergilerini veren, rfe uygun/herkese kabul gren iyi eyleri emreden ve vahiy ve
ortak akil ile ktlg, irkinligi kabul edilen eylerden alikoyan kimselere kesinlikle yardim
eder. Hi sphesiz Allah, ok gldr, mutlak galiptir. Islerin sonucu da sadece Allah'a ittir.
(Hacc/39-41)

33,34
Allah'a ve Elisi'ne karsi savasan; bozum yapmaya tesebbs etmis olan ve yeryznde
kargasa ikarmaya alisanlarin siz onlar zerine gl olmazdan/onlari yakalayip denetim altina
almazdan nce hatalarindan dnenler hari karsiligi, ancak ldrlmeleri veya asilmalari yahut
ayak ve ellerinin aprazlama/ arka arkaya kesilmesi, ya da bulunduklari yerden srgn edilmeleridir.
Bu, onlar iin dnyada bir asagiliktir. hirette de onlar iin byk bir azap vardir. Artik iyi bilin ki
Allah, ok bagislayan ve ok merhamet edendir.
(Maide/33, 34)

190
Ve sizinle savasan kimselerle Allah yolunda savasin; ln, ldrn. Ve siniri asmayin.
Sphesiz Allah, siniri asanlari sevmez.
(Bakara/190)


8
Allah, sizi, din hakkinda sizinle savasmayan ve sizi yurtlarinizdan ikarmayan kimselere
iyilik etmekten, onlara hakkaniyetle davranmaktan men etmez. Sphesiz ki Allah, hakkaniyetle
davrananlari sever.
(Mmtehine/8)

91
Sizden gvende olmak ve kendi toplumlarindan gvende olmak isteyen digerlerini
bulacaksiniz. Bunlar, ne zaman dinsizlige, ortak kosmaya geri dndrrlerse, onun iine bas asagi
dalarlar/ hemen atilirlar. yleyse bunlar, eger sizden uzak durmazlarsa ve size baris teklif etmezlerse ve
glerini ekmezlerse hemen kendilerini buldugunuz yerde yakalayin ve ldrn. Ve iste bunlar,
onlarin aleyhinde size tanidigimiz apaik bir yetkidir.
(Nisa/91)

Kuranda cana kiymanin sadece bu iki yolla mazur sayilacagi bildirilmis
olmasina ragmen, maalesef yine bazi rivayetler dikkate alinarak dinden dnenlerin,
zina edenlerin, namaz kilmayanlarin, zekat vermeyenlerin, homoseksellik
edenlerin, byclerin, hayvanla cinsel iliski kuranlarin da ldrlecegine dair
hkmler konulmustur.


34
Ergenlik agna erinceye kadar yetimin malna da en gzel bir yekilde
olmasi diyinda yaklaymayn. Ahdi/ verilmiy sznz de yerine getirin.
Sphesiz verilen szde sorumluluk vardr.

Bu ayetteki yaklamayin emri de oguldur, yani tm kisileri ve kurumlari
muhatap almaktadir. Bir tavsiye seklinde olmayip zorunluluk ifade eden bu emre
en gzel bir ekilde olmasi mstesna ifadesiyle getirilen istisna, bize gre, yetimin
malinin muhafaza edilmesi ve malin gelir getirmesinin saglanmasi gibi yollardir.
Bilindigi gibi, yetim hakkinin gzetilmesi Islm dininin ilk sosyal emridir.
Rabbimiz, namazdan, niyazdan, orutan nce inananlara yetimin kahredilmemesi ve
yetimin kerimlestirilmesi [sayginlastirilmasi] emirlerini vermistir:

1277
17-20
Kesinlikle sizin dsndgnz gibi degil! Dogrusu siz, yetimi, stn-saygin bir sekilde
yetistirmiyorsunuz. Yoksulun yiyecegi zerine birbirinizi zendirmiyorsunuz. Oysa mirasi
yagmalarcasina yle bir yiyisle yiyorsunuz ki! Mali yle bir sevisle seviyorsunuz ki, yigmacasina!
(Fecr/17-20)

9,10
O hlde yetimi perisan etme/ daha da ktlestirme! Isteyeni/ sorani azarlama.
(Duha/9)

1
hirette herkesin iyi veya kt, yaptigi islerin karsiligini grmesini/ Allah'in sosyal dzeni
belirleyen ilkelerini yalanlayan su kimseyi grdn m/ hi dsndn m?
2,3
Iste odur, yetimi itip
kakan ve yoksulun yiyecegi zerine tesvik etmeyen kimse.
(Maun/1-3)

Bu emir daha sonra Nisa/1-10 ve 127, Bakara/83, 177 ve 215, Enfal/41, Hasr/7,
Insan/8 ve Beled/15te de degisik ifadelerle tekrarlanmistir.

Ahdi de yerine getirin

-+= Ahit, bir isi belgelemek ve onu iyice saglama almak iin nceden
yapilmis olan anlasmadir.
663

Ahitlerin yerine getirilmesini emreden ayetin kapsamina alis-veris, ortaklik,
yemin, nezir [adama], sulh [baris] ve nikh gibi btn ahitler girer. Ahitlerin yerine
getirilmesi bir zorunluluk olup Rabbimizin bu emri baska ayetlerde de gemektedir:

1
Ey iman etmis kimseler! Szlesmeleri yerine getirin. Siz, dokunulmaz iken [hac/yksek ilhyat
egitimini srdrrken] avlanmayi helal grmeksizin, size okunacaklar hari, drt bacakli, iki tirnakli,
gevis getiren ve ot yiyen hayvanlarin kusursuzlari/gerdanliksizlari size helal kilindi. Sphesiz Allah,
diledigini hkmeder; diledigi yasayi koyar.
(Maide/1)

177
Yzlerinizi dogu ve bati ynne evirmeniz iyi adamlik degildir. Ama iyi adamlar,
Allah'a, hiret Gn'ne/Son Gn'e, meleklere, Kitab'a, peygamberlere inanan; malini akrabalara,
yetimlere, miskinlere, yolcuya ve dilenenlere ve zgrlg olmayanlara, Allah'a/mala/vermeye
sevgisi olmasina ragmen veren ve salti ikame eden [ml ynden ve zihinsel aidan destek olma;
toplumu aydinlatma kurumlari olusturan-ayakta tutan], zekti/vergiyi veren kimselerdir. Ve de
szlestiklerinde, szlerini tastamam yerine getiren, sikinti, hastalik ve savas zamanlarinda sabreden
kimselerdir. Iste onlar, z-sz dogru olanlardir. Ve iste onlar, Allah'in korumasi altina girmis
kisilerin ta kendileridir.
(Bakara/177)


275
O ribayi [emeksiz, risksiz, alisip abalamadan kolayca elde edilen kazanlari] yiyen su
kisiler, seytnin bir dokunusuyla arptigi kisinin kalkisindan baska trl kalkamazlar. Bu, sphesiz
onlarin, Alis-veris, riba gibidir demeleriyledir. Oysa ki Allah, alis-verisi hell, bu ribayi harm
kilmistir. Kendisine Rabbinden bir gt gelip de yaptigindan vazgeenin gemisi kendisine, isi
Allah'adir. Ve kim ki yeniden dnerse, iste onlar atesin dostlaridir. Onlar orada srekli kalacaklardir.
(Bakara/275)

91
Ve szlesme yaptiginizda Allah'in ahdini/Allah'a verdiginiz szleri yerine getirin.
Yeminlerinizi/ szlesmelerinizi saglama aldiktan ve Allah'i kendinize kesin olarak kefil kildiktan
sonra da onlari bozmayin. Sphesiz ki Allah, islediginiz seyleri bilir.

663
(Lisanl-Arab, c.6, s. 494- 496)
1278
(Nahl/91)

1-5
Olusturdugu seylerin ktlgnden ve ktg zaman karanligin ktlgnden ve
dgmlere tkrp fleyenlerin/szlesmelere uymayanlarin ktlgnden ve kiskandigi zaman
kiskananin ktlgnden atlamalarin Rabbine; sikintilari ortadan kaldiran Allah'a siginirim de!
(Felak/1-5)

35
ltgnz zaman tam ln ve dosdogru terazi ile tartn. Bu, hem daha
hayrldr ve sonu/uygulama olarak daha gzeldir.

Adalet ilkesinin n plnda tutuldugu bu ayette, verilen emir yine ogul oldugu
iin tm kisi ve kurumlari baglamaktadir. Yani bu emir sadece arsi-pazar esnafina
degil, bu emrin hem uygulanmasini hem de denetimini saglamakla ykml olan
kamu otoritesine de verilmistir. Dolayisiyla bu emir, toplumsal hayatin basta ticar
ve mal olmak zere pek ok ynn kapsamina almaktadir.
Eksik tartmak ve noksan lmek, yapilan hirsizligin gram ve santim
cinsinden olmasi sebebiyle aslinda ok byk bir yolsuzluk degildir. Ancak
Rabbimizin bu fiillere karsilik olan tehdidi, ayni konudaki diger ayetlerde de
grlecegi gibi, bir hayli sert ve siddetlidir. Bunun sebebi, bize gre, toplum
dzeninde olusabilecek byk vurgunlarin, hortumlarin, suiistimal ve haksiz kazan
kapilarinin daha ilk bastan kapatilmasi, nlenmesi amacina yneliktir. Nice
gangsterin ilk suunun yumurta almak oldugu dikkate alinirsa, bugn pazaryerinde
gramla hile yapan kisinin yarin tccar oldugunda mali batman batman gtrmesi
uzak bir ihtimal olmayacaktir. Bu ekonomik ahlaksizliga geit vermemek iin
yilanin basinin kkken ezilmesi istenmektedir. Buna gre insanlarin da adaletli bir
dzen iin bu ilkeyi toplumsal hayatin her alaninda titizlikle uygulamasi,
Rabbimizin bu husustaki vaadinin ve tehdidinin byklgne bakarak yanlis yollara
sapmaktan kainmasi gerekmektedir.

1-3
Yaziklar olsun, insanlardan kendilerine bir sey aldiklari zaman tam len, kendileri
ltkleri veya tarttiklari zaman eksik len hilebazlara!
(Muttaffifin/1-3)

7-9Ve semayi da olusturdu, onu ykseltti ve terazide/lde/dengede taskinlik etmeyesiniz diye
teraziyi/ly/dengeyi koydu. ly hakkaniyetle dikin/ayakta tutun, teraziye/lye/dengeye
zarar vermeyin.
(Rahman/7-9)

Ve Hud/84-86, Araf/85-87, Suara/177-184.

Ayetin sonunda Rabbimiz bu ilkenin uygulamasinin daha hayirli, sonularinin
daha gzel oldugunu bildirmistir. Gerekten de, tarti ve lde bu ilkeye zen
gsteren kisilerin bu zellikleri daima onlara duyulan gvenin artmasina ve kalplerin
onlara ynelmesine yol amis, dolayisiyla onlarin bu dnyadaki kazanlarinin
devamli ve artan oranli olmasini saglamistir. Bu ilkeye uymanin ahiretteki kazanci
ise dnyadakinden daha byk olacaktir. Bu ilkeye uygun davrananlar hem elem
verici bir azaptan kurtulacaklar, hem de byk bir mkfat elde edeceklerdir.

36
Ve hi bilmedigin bir yeyin ardna dyme! Sphesiz kulak, gz, gnl,
bunlarn her biri ondan sorumludurlar.
1279

Toplumsal hayatin ahlk, hukuk, siyas, idar tm ynlerini kapsayan ve
bilim, sanat, egitim alanlari iin de geerli olan bu emir, bilgi sahibi olmadan fikir
beyan etmeyi ve ehil olunmayan bir konuda grev stlenmeyi yasaklamaktadir.
Kisinin yeterli arastirmayi yapmadan ve bilgi sahibi olmadan yapacagi her is, onun
zann ile hareket etmesi demektir. Insanin basini belya sokabilecek bu tr
davranislar [zann ile hareket etmek], Kuran tarafindan aika yasaklanmistir:

36
Ve onlarin ogu, ancak bir zanna uyarlar. Sphesiz ki zan, haktan hibir sey kazandirmaz.
Sphesiz Allah, onlarin yaptiklarini ok iyi bilir.
(Yunus/36)

11
Ey iman etmis kimseler! Bir topluluk bir toplulugu alaya almasin. Olabilir ki alay ettikleri
topluluk kendilerinden hayirlidir. Kadinlar da baska kadinlari alaya almasin. Belki de alay ettikleri
kadinlar, kendilerinden hayirlidir. Kendinizi de firlatip atmayin; ayiplamayin, kk dsrmeyin;
birbirlerinizi lakaplar ile firlatip atmayin; kk dsrmeyin, kmsemeyin. Imandan sonra hak
yoldan ikis ile adlanmak ne kt seydir! Ve kim hatadan dnmezse, iste onlar yanlis; kendi
zararlarina is yapanlarin ta kendileridir.
12
Ey iman etmis kimseler! Zannin birogundan sakinin. Sphesiz zannin bir kismi gnahtir.
Birbirinizin kusurunu arastirmayin. Bir blmnz bir blmnzn giybetini yapmasin/ onun
yoklugunda ileri-geri konusmasin. Sizden biriniz lms kardesinin etini yemeyi sever mi? Iste, bunu
irkin buldunuz. Ve Allah'in korumasi altina girin. Sphesiz Allah, tevbeleri oka kabul eden, ok
tevbe firsati verendir, ok merhamet sahibidir.
13
Ey insanlar! Biz sizi, bir erkek ile bir disiden olusturduk, birbirinizle tanisasiniz diye sizi
uluslar ve oymaklar yaptik. Sphesiz ki, Allah katinda en degerliniz, en ok Allah'in korumasi altina
girmis olaninizdir. Gerekten Allah, en iyi bilendir, en ok haber alandir.
(Hucurat/11-13)

19,20
Buna ragmen, hi dsndnz m Lt ve Uzz'yi, diger nc Ment'i?
21
Erkek sizin iin, disi Allah iin mi?
22
Iste bu, bu sekilde olursa, eksik/ haksiz bir
blstrmedir.
23
Bunlar, Allah, haklarinda bir kanit indirmedigi hlde sizin ve atalarinizin taktigi
isimlerden baska seyler degildir. Andolsun, onlara, Rablerinden dogru yolun kilavuzlugu geldigi
hlde onlar, sadece zanna, bir de nefislerinin hoslandigi seylere uyuyorlar.
(Necm/19-23)

31,32
Su kfirler; Allah'in ilhligini ve rabligini bilerek reddetmis olan su kimselere gelince de,
Peki size yetlerim okunmadi mi da siz byklk tasladiniz ve gnah isleyen bir toplum oldunuz?
Ve Allah'in sz kesinlikle gerektir; ve kiymet anina gelince, onda kusku yoktur denildiginde,
Kiymet aninin ne oldugunu bilmiyoruz, yalnizca biz, sadece zannediyoruz, kesin bir bilgi
edinmis degiliz dediniz.
(Casiye/32)


6
Ey iman etmis kimseler! Eger hak yoldan ikmisin biri size bir haber getirirse hemen
arastirin/tesbit edin. Yoksa bilmeden bir topluluga satasirsiniz/zarar getirirsiniz de yaptiginiza
pisman olan kimseler olursunuz.
(Hucurat/6)

148
Allah'a ortak kosan kimseler diyecekler ki: Allah dileseydi biz ortak kosmazdik, atalarimiz
da ortak kosmazlardi, hibir seyi de haram kilmazdik. Onlardan nce yalanlayanlar da azabimizi
1280
tadincaya kadar iste byleydi. De ki: Yaninizda bize ikarabileceginiz bir bilgi mi var? Siz, sadece
zanna uyuyorsunuz ve siz sadece samaliyorsunuz.
(Enam/148)

116
Ve kendi dillerinizin yalan nitelemesi ile Allah'a yalan uydurmak iin, Su helaldir, su
haramdir demeyin. Sphesiz Allah'a yalan uyduran kimseler iflah olmazlar.
(Nahl/116)

49
De ki: Eger dogru kimseler iseniz, hemen Allah katindan bana ve Ms'ya inen kitaplardan
daha ok dogruya kilavuz olan bir kitap getirin de ben de ona uyayim!
50
Buna ragmen eger sana cevap vermezlerse, bil ki onlar, yalnizca heveslerine uymaktadirlar.
Allah'tan bir yol gsterici olmaksizin kendi hevesine uyandan daha sapik [saskin, asagi] kim olabilir?
Kesinlikle Allah sirk kosarak yanlis; kendi zararlarina is yapan topluma yol gstermez.
(Kasas/49, 50)

66
Aslinda onlarin hiret hakkinda bilgileri ardarda gelmektedir. Fakat onlar bundan bir sphe
iindedirler. Daha dogrusu onlar bundan krdrler.
(Neml/66)

INSAN VE ORGANLARININ SORUMLULUGU:

Konumuz olan ayetteki 'Sphesiz kulak, gz, gnl, bunlarin her biri ondan
sorumludurlar ifadesinden, insanin organlarinin her birinin kendi islevleriyle kesp
ettiklerinden sorumlu tutulacagi anlasilmaktadir. Ahirette insan, kalbiyle dsndg
ve inandigi seylerden, kulagiyla duyduklarindan, gzyle grdklerinden sorumlu
tutulup hesaba ekilecektir.


64
Bilerek reddettiginiz/ inanmadiginiz seyler nedeniyle hadi bugn yaslanin ona!
65
Bugn Biz,
onlarin agizlarinin zerine mhr vururuz; Bize elleri konusur, ayaklari da kazandiklari seylere
shitlik eder.
(Ya Sin/65)

20
Sonunda oraya geldiklerinde, onlarin isitme, grme duyulari ve derileri yaptiklari seyler ile
ilgili kendi aleyhlerinde shitlik ederler.
(Fussilet/20)

37
Ve yeryznde kibir ve azametle yrme! Sphesiz ki sen asla yeri
yaramazsn ve boyca daglara eriyemezsin.

Kibirli ve gsterisi seven insana zimnen syle denilmektedir: Senin altinda
delemedigin, yaramadigin yer, stnde de zirvesine ulasamayacagin daglar vardir.
Dolayisiyla sen, stnden ve altindan bu iki tr cansizla kusatilmissin. O hlde sen
onlardan da pek ok zayifsin. Etrafi kusatilmis ciz ve zayif bir varligin kibirlenmesi
uygun dsmez. Bylece kibirli davrananlar elestirilerek Mslmanlarin bireysel ve
toplumsal iliskilerinde alakgnlllkten ayrilmamalari gerektigi mesaji
verilmektedir. Bu gt baska ayetlerde de grlmektedir:

18
Ve insanlara avurdunu iirme, suratini asma ve yeryznde bbrlenerek yrme. Sphesiz
ki Allah, btn vnen ve kuruntu edenleri sevmez.
19
Ve yrynde mutedil ol, sesinden kis.
Sphesiz seslerin en anlailmazi kesinlikle eeklerin sesidir
(Lokman/18, 19)

69-76
Allah'in yetleri zerinde tartisanlari grmedin mi/hi dsnmedin mi? Nasil da
dndrlyorlar? Kitabi ve elilerimize gnderdiklerimizi yalanlayanlar elbette ileride,
boyunlarinda halkalar ve zincirler olarak kaynar suya srlp, sonra ateste yakilirlarken
bileceklerdir. Sonra onlara: Allah'in astlarindan ortaklar kostugunuz seyler nerededir? denir.
1281
Onlar: Bizden kaybolup gittiler; aslinda biz zaten nceleri hibir seye yakarmiyorduk derler. Iste
Allah, kfirleri; Kendisinin ilhligini ve rabligini bilerek reddedenleri byle saptirir: Iste bu,
yeryznde haksiz yere simarmaniz ve bbrlenmenizden trdr. Orada srekli kalmak zere
cehennem kapilarina girin! Ite, byklenenlerin duragi ne de ktdr!
(Mmin/69-76)

63
Ve Rahmn'in; yarattigi btn canlilara dnyada oka merhamet eden Allah'in kullari yle
kimselerdir ki onlar, yeryznde alakgnlllkle yrrler ve cahil kimseler kendilerine lf attigi
zaman Selm! derler.
(Furkan/63)

Bu ilh emirden dolayi Islami yasayan toplumlar ve onlarin idarecileri daima
mtevazi olmuslar, kibir, zorbalik, gurur gibi her trl kt zellikten uzak kalmaya
alismislardir. Savas kazandiklarinda bile gurur ve kibre neden olacak en ufak bir
sz sarf etmemislerdir. Onlarin giyecekleri, yiyecekleri, evleri ve binekleri hep sade
ve basit olmustur.

ALTIN TAKINMAK, IPEK GIYMEK

Allahin nehyettigi gsterisin birer vesilesi oldugu dsncesiyle altin ve
ipek bazi ortamlarda haram kabul edilmektedir. Ancak bu kabul bizatihi altin ve
ipekin madde olarak haramligimdan degil, bunlarin yol aacagi olumsuzluklar
bakimindandir. Zaten altin da ipek de Allahin ltfettigi nimetlerden olup
Allahin kullari iin yarattigi bu gibi ziynetleri haram etmek, yasaklamak kimsenin
haddi degildir:


32
De ki: Allah'in, kullari iin ikardigi znetleri ve tertemiz riziklari kim haram etmis? De ki:
Bunlar, igreti dnya hayatinda inananlar iindir kiymet gnnde yalniz onlar iin olmak zere.
Iste bylece Biz, yetleri bilen bir topluluga ayrintili olarak aikliyoruz.
(Araf/32)

Byle olmakla beraber, Rabbimiz birikimi hos grmemektedir. Altinin atil
tutulmasi, kenz yapilmasi tam anlamiyla bir birikim mahiyetindedir. Dolayisiyla
altinin taki olarak kullanilmasi veya gnlk hayatta kullanilan tabak, kasik, atal
gibi gerelerin altindan yapilmasi, bize gre, ancak altinin lks sayilmadigi,
ekonomik deger tasimadigi, kimsenin altina ihtiya duymadigi ortamlarda
sakincasizdir. Ayni sekilde, herkesin giyebildigi ortamlarda ipek giymenin de bir
sakincasi yoktur. Ne var ki, giymek iin pamuklu kumas bile bulamayanlarin
bulundugu bir ortamda ipek giymek haramdir. nk byle bir ortamda ipek
giymek hem diger insanlarin kiskanligina, hem de giyenin bbrlenmesine yol aar.
Hemen belirtmek gerekir ki, buradaki ortam szcg tm dnyayi, yeryzndeki
btn toplumlari kapsamaktadir. Yani, her gn binlerce insanin aliktan ldg bir
dnyada hi kimse Benim evremdeki insanlarin altina ve ipege ihtiyaci yoktur
diyerek Allahin sevmedigi bir davranis iinde olmadigini ileri sremez.
Kisaca sylemek gerekirse, altin ve ipek lks sembolleri olup bunlarin
haramligi lks oluslarindan gelmektedir.
Diger taraftan, haram diye parmagina altin yzk takmayan, ipek kumas
giymeyen fakat sato gibi evlerde oturup lks otomobillere binen din cahilleri,
meselenin bu ince ynn hi anlamamis demektirler. Hlbuki iyi anlamalidirlar.

31
Fakat o, ne onayladi, ne destekledi.
32
Fakat o, yalanladi ve geri durdu.
33
Sonra da gerine
gerine yakinlarina gitti.
34,35
Yikim ok yakin sana, hem de ok yakin! Yine, yikim ok yakin sana, hem de ok yakin!
1282
(Kiyamet/ 31-35)

38
Kt olan btn bunlar, Rabbinin katnda hoylanlmayan yeylerdir.

Bu ayette, 23-37. ayetlerde sayilan yasaklarin ignenmesinin Allah katinda su
ve irkin davranislar oldugu bildirilmektedir.

39
yte yukarda belirlenen bu ilkeler/ emirler, Rabbinin sana vahyettigi
yanly iyleri ve kargayay engellemek iin konulmuy kanun, dstur ve ilkelerden
bazlardr. Allah'la beraber bayka bir ilh edinme. Aksi hlde knanmy ve
kovulmuy olarak cehenneme braklrsn.

Kuran kendini birok ayette hikmet ve hkm adlariyla nitelemistir.
Ayrica ayetlerinin bir blmnn muhkem [hikmet ieren] oldugunu beyan etmis,
ayetlerinin tamami iin de Kamer suresinde Hikmet-i baliga deyimi kullanmistir.
Konumuz olan ayetteki bunlar szcgyle kastedilen ilkelerin, emirlerin,
yasaklarin hikmetten [yasalardan] bir kismi oldugu bildirilmektedir. Hikmetten
bir kisim olarak kastedilenler ise, 25 adet mkellefiyetten olusan sosyal ve ahlk
temel yasadir.
Bu ayette de hitap peygamberimize gzkse de, diger bir ok ayette oldugu
gibi gerek muhatap tm insanlardir.

40. ayet:

Bu ayet, Mukatilin tespitine gre 42. ayetten sonra inmistir. Biz de ayni
grs paylasiyor ve 40. ayeti, sz akisi olarak daha uygun olmasi sebebiyle 42.
ayetin devami olarak degerlendirmis bulunuyoruz.

41
Biz, bu Kurn'da, onlarn akllarn baylarna almalar iin trl
yekillerde evirip evirdik/farkl farkl yekillerde aklama yaptk. Ve bu
aklamalar, ancak onlarn nefretini artrmytr.

Kuranin islevinin vurgulandigi bu ayette, insanlarin yararina olan her seyin
Kuranda evirile evrile, yani detaylandirilarak tekrar tekrar verildigi
anlatilmaktadir. Bu husus baska ayetlerde de bildirilmistir:

50
Ve andolsun Biz, gt almalari iin her seyi, esit esit sekillerde anlattik, ama insanlarin
ogu sadece iyilikbilmezlikte dayattilar.
(Furkan/50)

51
Ve andolsun Biz, Sz' [vahyi/Kurn'i] gt alirlar diye birbiri ardinca yolladik.
(Kasas/51)

63
Hani bir zamanlar Biz, sizden, Allah'in korumasi altina girmeniz iin verdigimiz seyi
kuvvetle tutun ve iindekileri hatirinizdan ikarmayin! diye saglam bir sz almistik ve sizin
stnz; sekininiz Ms'yi Tr'a/daga ykseltmistik/ikarmistik.
(Bakara/63)

Ayetin ikinci cmlesinde ise insanlara ltfedilen bu imknlardan oklarinin
yararlanmadigi, aksine bu ltfun onlarin nefretlerini arttirdigi bildirilmektedir.
gdn nefreti arttirisi gemis kavimlerde de olmustur:

1283
60
Ve onlara Rahmn'a [yarattigi btn canlilara dnyada oka merhamet eden Allah'a] boyun
egip teslimiyet gsterin! dendigi zaman, yarattigi btn canlilara dnyada oka merhamet eden
Allah da neymis? Senin bize emrettigin sey iin mi boyun egip teslimiyet gsterecegiz? dediler. Ve
bu boyun egip teslimiyet gsterme emri, onlarin nefretlerini artirdi.
(Furkan/60)

Ve onlar var gleriyle Allaha yemin etmislerdi ki, kendilerine uyarici bir peygamber gelirse,
mutlaka mmetlerin her birinden daha dogru yolda olacaklardi. Buna ragmen ne zaman ki kendilerine
bir uyarici geldi, bu, yeryznde bir kibirlenme ve ktlk dzeni ynnden onlarin sadece
nefretlerini artirdi. Hlbuki kt dzen ancak kendi ehlini epeevre kusatir. O hlde ncekilerin
kanunundan baska ne gzetiyorlar? Onun iin sen Allahin snnetinde asla bir degisme bulamazsin.
Sen Allahin snnetinde asla bir baskalasma da bulamazsin.
(Fatir/42, 43)

Ve Nuh/5, 6, Isra/82, Tvbe/125, Mddessir/49-51.

45
Kurn grenip- grettigin zaman seninle hirete inanmayanlar
arasnda grnmez/ gizli bir perde yaptk.
46
Ve onlarn kalpleri zerine, onu kavrayp anlamalarn engelleyen
kabuklar, kulaklarna da bir agrlk yaptk. Ve sen Kurn'da sadece Rabbini
bir ve tek olarak andgn zaman, nefretle kaar vaziyette gerisin geriye
giderler.

Bu ayetlerde Mekkeli msriklerin hlleri anlatilmaktadir. Kuran ile msrikler
arasindaki perde, aslinda onlarin izledikleri Kuran karsiti politikalardan ve Kurani
dinlememek iin uydurduklari bahanelerden ibarettir. Onlar, nlerine getirilen onca
delili, ikar hesaplarina uymadigi iin incelemezler. Iblislerinin kendilerine ssl
gsterdigi kibir ve inatlari sayesinde de gerekleri grmezler, gemisten ders
almazlar, gelecegi dsnmezler. Msriklerin burunlarini havaya dikmis bu hlleri
baska ayetlerde de dile getirilmistir:

8
Sphesiz ki Biz, onlarin boyunlarinin iinde demir halkalar geirdik. yle ki onlar enelerine
kadardir. Bylece onlar burunlari yukari kaldirilmis olanlardir.
9
Ve Biz, onlarin nlerinden bir set,
arkalarindan bir set olusturduk. Bylece Biz, kendilerini sarmisizdir. Artik onlar grmezler.
10
Ve
onlari uyarmissin yahut uyarmamissin onlara gre birdir, onlar inanmazlar.
(Ya Sin/8-10)

25
Ve Biz onlara birtakim yasdaslarini/Iblislerini kabuk gibi zerlerine kaplattik, onlar da,
nlerinde ve arkalarinda [tm evrelerinde] olanlari kendilerine ssl gsterdiler. Gelmis gemis
herkesten, kendilerinden nce gelip-gemis mmetlerde yrrlkte olan Sz onlarin zerine hak
oldu. Sphesiz onlar, zarara/kayba ugrayip aci eken kimseler idiler.
(Fussilet/25)

7
Allah, onlarin kalpleri ve kulaklari zerine mhr vurmustur; onlarin gzlerinin zerinde
perdeler vardir. Ve byk azap onlar iindir.
(Bakara/7)


7
Ve ona yetlerimiz okundugu zaman sanki kulaklarinda bir agirlik varmis da onlari isitmemis
gibi, byklk taslayarak sirt evirir. Iste ona, ok aci verecek bir azabi mjdele.
(Lokman/7)


Esbab-i Nzul nakillerine gre ayette deginilen kisiler Ebuleheb ve karisi,
Ebul-Bahteri, Zemaa, Sheyl ve Huveyti adli kisilerdir.
664
Anlatilanlara gre, bu

664
(Kurtubi; el-Camiu li Ahkamil-Kuran)
1284
kisiler heyet halinde amcasinin yanina geldiklerinde, peygamberimiz onlara
Allahtan baka ilh olmadigini kabul edin, bu sayede Araplarin hkmedenleri
olursunuz, Arap olmayanlar da size itaat eder demis, onlar da arkalarini dnp
gitmislerdir. Bu tip kisilerin tavirlari Kuranda syle yer almaktadir:

5
Ve onlar: Bizi kendisine agirdigin seye karsi kalplerimiz bir rt/zirh iindedir,
kulaklarimizda bir agirlik, bizimle senin aranda da bir perde vardir. Artik sen, yapabilecegini yap,
biz de gerekten yapiyoruz dediler.
(Fussilet/5)

46. ayetteki Ve sen Kuranda sadece Rabbini bir ve tek olarak andigin
zaman, nefretle kaar vaziyette gerisin geriye giderler ifadesinden, msriklerin
bir ve tek olan Allahin yceltilmesini ve bunda israr edilmesini kabul etmedikleri
anlasilmaktadir. Aslinda onlar peygamberimizden, Allah ile beraber kendi ilhlarinin
byklerinden, azizlerinden de bahsetmesini istemektedirler. nk onlara gre
Allah, ilhlik glerinden bazilarini, onlara ocuklar veren, onlari hastaliklardan
koruyan, onlarin ticaretlerinin gelismesini saglayan, kisaca onlarin tm istek ve
arzularina cevap veren kendi ilhlarina da vermistir. Msriklerin bu sapik inanlari
Kuranda syle ifade edilmistir:

45
Ve Allah, bir tek olarak anildigi zaman hirete inanmayan kisilerin yrekleri burkulur da,
O'nun astlarindan olan kimseler anildigi zaman derhal yzleri glverir.
(Zmer/45)

Bu sapik grsler maalesef o gnlerde kalmamis, gnmzdeki bazi evrelere
de intikal etmistir. O ilkel agda oldugu gibi, Allahin birok sifati ve tasarrufu bu
evrelerde bir takim kutublara, gavslara verilmekte ve bu kimseler Allahtan
daha fazla zikredilmektedir.

47
Biz, onlarn seni dinlediklerinde ne iin dinlediklerini, gizli
konuymalarnda da o yirk koyarak yanly; kendi zararlarna iy yapan
kimselerin, Siz, bylenmiy bir adamdan baykasna uymuyorsunuz
dediklerini ok iyi biliriz.


Bu ayette, peygamberimizin agrisina karsi msriklerin fisildasarak [herkesten
gizli olarak] kendi aralarinda kurduklari bir tuzak ifsa edilmekte ve onlarin
Kurandan etkilenen kisilere Bylenmis bir adamdan nasil etkilenirsin? diyerek
bu kisileri Kuranin etkisinden uzaklastirmak istedikleri bildirilmektedir.
Msriklerin bu plni baska ayetlerde de dile getirilmistir:

2,3
Rablerinden kendilerine gelen her yeni gd/hatirlatmayi ancak oyun yaparak ve kalpleri
eglenerek dinlerler. Ve sirk kosarak yanlis; kendi zararlarina is yapan o kimseler, aralarinda su
Iisiltiyi gizlediler: Bu, sizin gibi bir insandan baska bir sey midir? Artik grp dururken byye mi
gidiyorsunuz?
(Enbiya/2, 3)

7,8
Ve inkr etmis olanlar: Bu ne biim eli ki, yemek yiyor, sokaklarda yryor? Ona, bir
melek indirilseydi ya! Bylece O'nunla beraber bir uyarici olur! Yahut kendisine bir hazine
birakilsaydi veya kendisinden yiyecegi bir bahe olsaydi ya! dediler. Bu sirk kosarak yanlis; kendi
zararlarina is yapanlar: Siz, yalnizca bylenmis bir kisiye uyuyorsunuz da dediler.
(Furkan/7, 8)

1285
Isimleri Esbab-i Nzul nakillerine gemis olan bu zalimlerin peygamberimize
karsi dzenledikleri oyunlar sadece ayette belirtilenden ibaret degildir. Ayrica sz
konusu nakillerde bu sahislarin birbirlerini de kontrol altinda tuttuklari yer
almaktadir:

Bana Muhammed Ibn Mslim Ibn Sihb ez-Zhr dedi ki: Kendisine syle anlatilmis: Harb
oglu Ebu Sfyn, Hism oglu Ebu Cehil, Serik oglu Ahnes bir gece Raslullah [s.a.] i geceleyin
evinde namaz kilarken dinlemek zere gittiler. Onlardan her biri Hz. Peygamberi dinlemek iin ayri
bir yer tuttu. Hi birisi digerinin yerini bilmiyordu. Onu dinlemeye basladilar. Sabah olunca
ayrildilar. Nihayet yollari birlesti de birbirlerini kinamaya basladilar. Birbirlerine syle diyorlardi: Bir
daha yapmayiniz. Halkinizin dsknlerinden bazilari sizi grecek olurlarsa, onlarin iine bir sey
dsrrsnz. Sonra ayrildilar. Ertesi gn ikinci gece olunca her biri tekrar bulundugu yere gelip
Kur'an dinlemeye koyuldular. Nihayet fecir agarinca ayrildilar ve ayni yolda karsilastilar. Birbirlerine
tekrar ilk sylediklerini sylediler ve dagildilar. nc gece olunca her biri Kur'an'i dinlemeye
koyulmak zere eski yerlerini aldilar. Fecir agarinca ayrildilar. Yollari birlesince birbirlerine dediler
ki: Bir daha tekrarlamamak zere szlesmeden ayrilmayalim. Bunun zerine szleserek ayrildilar.
Ahnes b. Serik sabah olunca sopasini aldi. Sonra evinden ikti Ebu Sfyn b. Harb'a geldi ve ona: Ey
Ebu Hanzala, Muhammed'den duydugun sey hakkinda grsn nedir, bana bildir? dedi. Ebu Sfyn
dedi ki: Ey Ebu Sa'lebe, Allah'a and olsun, ben ondan yle seyler duydum ki onu ve ne demek
istedigini biliyorum. yle seyler de duydum ki, ne onun anlamini ne de sylemek istedigini
biliyorum. Ahnes b. Serik dedi ki: Allah'a andolsun ki, ben de senin yemin ettigin durumdayim.
Sonra Ebu Sfyn'in yanindan ikip Ebu Cehlin yanina girdi, onun evine vardiginda dedi ki: Ey Ebu
Hakem, Muhammed'den duydugun seyler hakkinda grsn nedir? Ne duydum ki? dedi. Biz ve Abd
Menf ogullari seref konusunda yaristik. Onlar yedirdiler, biz de yedirdik. Onlar tasidilar, biz de
tasidik. Onlar verdiler, biz de verdik. Nihayet her ikimiz de diz st knce, ikimiz de bagli atlar
gibi olduk. O zaman onlar dediler ki: Bizden bir peygamber geldi. Ona gkten vahiy geliyor. Biz onu
ne zaman kavrayabiliriz? Allah'a and olsun ki, ona ebediyyen ne inaniriz, ne de dogrulariz. Bunun
zerine Ahnes b. Serik yanindan kalkip onu kendi basina birakti.
665



48
Senin iin nasl rnekler verdiklerine bir bak! Bylece sapklga
dytler! Artk bir yola da gleri yetmez.

Bu ayette msriklerin peygamberimizin aleyhine gelistirdikleri politikalarina
dikkat ekilmekte ve bu anlayislari sebebiyle sapikliga dstkleri, ikmazda
olduklari bildirilmektedir. Gerekten de msrikler, elilik grevini iln etmesinden
itibaren peygamberimize sihirbazlik, sairlik, mecnunluk, khinlik gibi sifatlar
yakistirmislar, Kuranin ona baskasi tarafindan gretildigi yolunda ithamlarda
bulunmuslar, fakat btn bu iddialarinin gereklerle bagdasmamasi yznden,
iftiralarina kendileri bile inanmamislardir. 48. ayet onlarin bu ikmazlarini yzlerine
vurmakta ve bir ikis yolu bulmalarina engel olan saskinliklarini kinamaktadir.


42
De ki: Eger dedikleri gibi Allah ile birlikte birtakm ilhlar olsayd, o
zaman o ilhlar en byk tahtn sahibine; Allah'a bir yol ararlard.
40
Rabbiniz, ogullar size zel olarak verdi de Kendisi meleklerden diyiler
mi edindi? Sphesiz ki siz ok byk bir sz sylyorsunuz.
43
Allah, onlarn dediklerinden byk bir ycelikle arnk ve pek ycedir.
44
Tm gkler/ uzay, yeryz ve bunlarn iinde bulunanlar, Allah'
noksan sfatlardan arndrrlar. O'nun vgs ile birlikte noksan sfatlardan
arndrmayan hibir yey yoktur. Fakat siz, onlarn Allah' noksan sfatlardan

665
(Ibn Ishk; Sret)

1286
arndrmalarn iyi kavramyorsunuz. Sphesiz ki O, yumuyak davranandr,
ok bagylayandr.

Bu ayet grubunda tevhide ynelik gerekler aiklanmakta, cahil Araplarin
yardimci veya yedek tanrilar edinmek suretiyle Allaha srmeye alistiklari karalar,
gayet zl, mantikli deliller gsterilerek temizlenmektedir.

42. ayetteki Eger dedikleri gibi Onun [Allah] ile birlikte ilhlar olsaydi, o
zaman bunlar [ilhlar] Arin sahibine bir yol ararlardi ifadesini iki trl anlamak
mmkndr:
1- Eger onlarin dedikleri gibi, Allah ile birlikte her biri digerinden bagimsiz
esitli ilhlar olsaydi, bunlar sinirsiz evrenin ynetiminde birbirleriyle anlasamazlar,
her biri tek hkim olmak iin alisir ve sonuta evrenin isleyisinde dzen, ahenk ve
denge olmazdi.
2- Eger onlarin dedikleri gibi, en stn olan Allah ile birlikte Onun bazi
yetkilerini devrettigi ilhlar olsaydi, kendilerine yetki devredilen ilhlar bu yetkilerle
yetinmez, daima itaat eden kullar gibi olmak istemez, en stn olmak iin
alisirlardi. Byle bir durumda da evren fesada ugrar, bastan asagi her seyin dzeni
bozulurdu.
42. ayetteki ifade hangi trl anlasilirsa anlasilsin, evrendeki dzeni biraz
arastirip gren hi kimsenin evrendeki isleyisin birbirinden bagimsiz veya yari
bagimli ilhlar tarafindan srdrldgn iddia etmesi mmkn degildir. nk
birden fazla tanri olmasi durumunda, evrendeki bu mkemmel uyumun asla sz
konusu olamayacagini akil kolayca istidlal eder. Bunun aksi ise ancak ayette
gsterilen mantik delili idrak edemeyecek derecede anlayissiz ve cahil bir kimse
tarafindan iddia edilebilir.
Bu ayetlerde yapilan tevhide ynelik akl uyarilar, baska ayetlerde de dile
getirilmistir:

22
Eger yer ile gkte Allah'tan baska ilhlar olsaydi, bunlarin ikisi de kesinlikle kargasa iinde
olurdu/dzenleri bozulurdu. O hlde en byk tahtin Rabbi olan Allah, onlarin nitelemekte olduklari
seylerden ariniktir.
(Enbiya/22)

Grldg gibi, 40. ayette, Allahin ocuk edindigi iddiasi gndeme getirilmek
suretiyle tevhit ilkesinden sapisin bir baska boyutu sergilenmekte ve paragrafin
anlamina yapilan bu katkiyla, 40. ayetin yerinin 42. ayetten sonra olmasi gerektigini
savunan grsn ne kadar isabetli oldugu ortaya ikmis olmaktadir.
Tevhit ilkesinden sapisin bu boyutu da Kuranda pek ok yerde
vurgulanmistir:

88
Ve onlar, Rahmn [yarattigi btn canlilara dnyada oka merhamet eden Allah] ocuk
edindi dediler.
89
Andolsun ki siz ok irkin bir sey sylediniz.
90,91
Az kalsin bundan; Rahmn'a ocuk isnat ettiler diye; gkler atlayacak, yer yarilacak ve
daglar paralanip dagilacakti.
92
Hlbuki Rahmn [yarattigi btn canlilara dnyada oka merhamet eden Allah] iin ocuk
edinmek yarasmaz.
93
Gklerde ve yerde bulunan btn herkes, Rahmn'a [yarattigi btn canlilara
dnyada oka merhamet eden Allah'a], yalnizca kul olarak gelecektir.
94
Andolsun ki Rahmn, onlarin hepsini kusatmistir ve kendilerini bir bir saymistir.
95
Hepsi de
kiymet gn Rahmn'a tek baslarina gelirler.
(Meryem/88-95)

1287
57
Ve onlar, Allah'a kizlar isnat ediyorlar. Allah, bundan ariniktir. Kendileri iin de
istahlandiklari oglan ocuklari vardir.
58
Ve onlardan biri kiz dogum haberi ile mjdelendigi zaman ii fkeyle dolarak yz kapkara
kesilir.
59
Kendisine verilen haberin ktlg dolayisiyla toplumundan gizlenir; asagilik ve horluga
ragmen kizi yaninda mi tutsun yoksa topraga mi gmsn! Dikkat edin, onlarin verdikleri
hkm/treleri ne ktdr!
(Nahl/57-59)

44. ayette geen tesbih kavrami, Kalem, Ala ve Kaf surelerinin tahlillerinde
aikladigimiz gibi; Allahi, Ona yakismayan seylerden uzak tutmak, Allahi
yceltmek, Onun her trl kemal sifatlarla donanmis oldugunu iyi kavramak ve
bunu her vesile ile yksek sesle sylemek demektir. Bu da; yapisiyla ve nizamiyla
evrendeki her seyin, Allahin varliginin birligini ve her trl noksanliktan uzak
oldugunu gsterdigi anlamina gelir:

13
Gk grlts, O'nun vgsyle birlikte, dogal gler de O'nun korkusundan dolayi O'nu
noksan sifatlardan arindirirlar. Ve O, yildirimlar gnderir de onunla diledigini arpar. Onlar ise Allah
hakkinda mcdele edip duruyorlar. Oysa Allah, arpmasi pek etin olandir.
(Rad/13)

75
Ve sen, evrendeki tm gleri en byk tahtin bir kenarindan dolasanlar olarak, Rablerinin
vgsyle birlikte Allah'i noksan sifatlardan arindirdiklarini grrsn. Ve onlarin aralarinda dl, ceza
hak ile gereklestirilmistir. Ve Tm vgler lemlerin Rabbi Allah'adir denilmektedir.
(Zmer/75)


7-9
En byk tahti tasiyan, bir de en byk tahtin dis kenarindan olan kimseler, Rablerinin
vgsyle birlikte Kendisini noksan sifatlardan arindirirlar ve O'na inanirlar. Iman etmis kimseler
iin bagislanma dilerler: Rabbimiz! Sen rahmet ve bilgice her seyi kusattin. Onun iin tevbe eden
ve Senin yoluna uyan kimseleri bagisla ve onlari cehennemin azabindan koru! Rabbimiz! Onlari ve
onlarin atalarindan, zevcelerinden ve soylarindan slih olan kimseleri kendilerine vaat ettigin Adn
cennetlerine girdir. Sphesiz Sen en stn, en gl, en serefli, maglp edilmesi mmkn
olmayan/mutlak galip olan ve en iyi yasa koyan, bozulmayi iyi engelleyen/saglam yapanin ta
kendisisin. Onlari ktlklerden de koru. Ve Sen her kimi ktlklerden korursan, artik o gn elbette
ona rahmet etmissindir. Iste bu, byk kurtulusun ta kendisidir.
(Mmin/7-9)

Isin asli bu olmasina ragmen, tesbih kavrami dil ile sbhanellah
sbhanellah demek anlamina indirgenmis ve bu hususta birok asilsiz hikye
ortaya atilmistir. Iste birka rnek:

Peygamber o ikisi ile birlikte umu, yedi gge ulami. Dndg zaman yle buyurmu: Pek
ok tesbh ile beraber, gklerin yle tesbh ettigini duydum:
Yce gkler heybet sahibini tesbh ederler. Ycelik sahibinin yceliginden egilmilerdir.
Tesbh ederiz ycelerin ycesini, tenzih ve takdis ederiz O'nu.
Nitekim Buhr'nin Sahh'inde Abdullah Ibn Mes'-d'dan nakledilir ki; o, yle demitir; Biz
yenirken yemegin tesbh ettigini duyardik.
Ebu Zerr'in hadsinde de Raslullah [s.a.] in eline akil talarini aldiginda, arinin vi:iltisi gibi
onlarin tesbihinin duyuldugu bildirilir.
666


44. ayetin sonundaki 'Sphesiz ki O, halimdir ok bagilayandir ifadesiyle,
daha evvel yanlis davranmalarina ragmen sonradan bu akl deliller ile sirkten
kurtulup dogruya ulasacaklara af ve magfiret kapisi ailmaktadir. Tvbe ile Allahin

666
(Kurtubi; el-Camiu li Ahkamil-Kuran)

1288
bagislamasi arasindaki iliski Kuranda birok ayette yer almistir. Bu ayetlerin
anlamca 44. ayete yakin olanlarindan bir kai sunlardir:

110
Kim bir ktlk isler yahut kendi kendine haksizlik eder, sonra da Allah'tan bagislanma
dilerse, Allah'i ok bagislayici ve ok merhametli bulur.
(Nisa/110)

41
Hi sphesiz gkleri ve yeryzn yokoluvermekten, Allah tutuyor. Andolsun ki eger gkler
ve yeryz yokoluverirlerse, onlari O'ndan sonra kimse tutamaz. Gerekten O, ok yumusak
davranan, ok bagislayandir.
(Fatir/ 41)

45
Ve eger Allah, kazanmakta olduklari seyler dolayisiyla insanlari sorgulayip cezalandiracak
olsaydi, yeryznde kk-byk hibir canliyi birakmazdi. Velkin onlari, adi konmus bir sreye
kadar ertelemektedir. Sonunda sre sonlari geldigi zaman da artik sphesiz Allah, Kendi kullarini en
iyi grendir.
(Fatir/45)


49
Ve onlar dediler ki: Biz, bir kemik ygn oldugumuz ve ufalanp toz
oldugumuz vakit mi, gerekten biz, yeni bir oluyturuluyla diriltilecek miyiz?
50-52
De ki: ster tay olun, ister demir. Veyahut gnlnzde byyen bayka
bir yaratk olun. Sonra onlar; Bizi kim geri dndrecek? diyecekler. De ki:
Sizi ilk defa yoktan yaratmy olan. Bunun zerine sana baylarn
sallayacaklar ve Ne zamandr bu? diyecekler. De ki: ok yakn olmas
umulur! Sizi agracag/diriltileceginiz gn, O'nu verek O'nun agrsna
uyacaksnz ve sadece pek az kaldgnz zannedeceksiniz.

Bu ayet grubunda, tekrar dirilmeyi mmkn grmeyen inansizlarin itirazlari
ile bunlara verilen cevaplar yer almaktadir.
50. ayetteki 'Ister ta olun, ister demir. Veyahut gnlnzde byyen baka
bir yaratik olun ifadesinden anlasildigina gre, inansizlar, Allahin tekrar
diriltmeye g yetirecegi konusunda ikna olmamislardir. Nitekim 51. ayette
inansizlarca yapilacagi bildirilen bas sallama hareketi, verilen bir haberin kabul
edilmedigini belirtmek iin yapilan bir harekettir. Bu hareketin zimn anlami,
inansizlarin lmden sonra kendilerini ilk defa yaratmis olanin diriltecegi geregine
inanmadiklarini gstermektedir. Bu tartismaya Kuranda birok kez yer verilmistir:

77
Ve o kisi, kendisini bir nutfeden/ bir damla sudan olusturdugumuzu grmedi mi de simdi o
apaik bir dsmandir.
78
Ve kendi olusturulusunu dikkate almayarak Bize bir rnekleme yapti: Dedi ki: Kim
diriltecekmis o kemikleri? Onlar rms iken!
79,80
De ki: Onlari ilk defa olusturan onlari diriltecektir. Ve O, her olusturmayi ok iyi bilendir.
O, size o yemyesil agatan bir ates/oksijen yapandir. Simdi de siz oksijenden yakip duruyorsunuz.
81
Gkleri ve yeri olusturan, onlar gibilerini de olusturmaya g yetiren degil midir? Evet,
elbette g yetirendir! Ve O, ok ok mkemmel olusturandir, ok iyi bilendir.
82
Sphesiz ki O, bir seyi dilediginde, O'nun buyrugu/isi o seye Ol! demektir; o da hemen
oluverir.
(Ya Sin/7782)

15-17
Ve onlar: Bu apaik byden baska bir sey degildir. ldgmz ve toprak, kemik
oldugumuz zaman mi, gerekten mi biz tekrar dirilecekmisiz? nceki atalarimiz da mi? diyorlar.
(Saffat/16)

1289
51-53
Onlardan bir szc der ki: Sphesiz benim Sen gerekten, kesinlikle dogrulayanlardan
misin? ldgmz ve toprak, kemik oldugumuz zaman mi, gerekten mi biz karsilik grecegiz?
diyen bir yasitim/yakin arkadasim vardi.
(Saffat/53)


Ayrica Mminun/82, Vakia/47, Naziat/11, Kaf/2, 3, Secde/10, Isra/49,98 ve
Mminun/35. ayetlere de bakilabilir.

Inansizlarin -yukaridaki ayetlerde grldg gibi- inatla direnmeleri
karsisinda, Rabbimiz de yaratmadaki ve ldrmedeki gcnn nne geilmez
oldugunu aiklamaya hep devam etmistir:

57
Elbette gklerin ve yerin oluyturulmas, insanlarn oluyturulmasndan daha byktr. Ama
insanlarn ogu bilmiyorlar.
(Mmin/57)

27-33
Oluyturuluya siz mi daha etinsiniz yoksa gk m? Gg, Allah yapt; boyunu
ykseltti, sonra da onu dzene koydu, gecesini karartt ve ygn parlaklgn kartt. Ve ondan
sonra, sizin ve hayvanlarnz iin bir yararlanma olmak zere yeryzn dyedi/ yeryznden
suyunu ve otlagn kard, daglar da demirledi/saglam bir yekilde yerleytirdi.
(Naziat/2733)


60,61
lm aranizda Biz ayarladik Biz. Ve Biz, sizi benzerlerinizle degistirmemiz ve sizi
bilmediginiz bir seyde insa etmemiz zerine, nne geilenler/engellenebilenler degiliz.
(Vakia/60, 61)

Ve Rum/27, Rum/25, Kamer/50, Nahl/40, Naziat/13-14.

51. ayette Rabbimiz, inansizlar tarafindan geri dndrme isinin ne zaman
olacagina dair sorulan soruya peygamberimizin ok yakin olmasi umulur! diye
cevap vermesini emretmektedir. Bu ifade, yeniden diriltilmenin kesin zamanini
belirtmemekle beraber bu isin mutlaka ok yakin oldugu anlamina gelmektedir.
nk umulur [as] szcg cmlede Allahin yapacagi bir ise ynelik olarak
kullanilmistir; bu da Allahin o isi mutlaka olduracagini ifade etmektedir.
Rabbimiz, kesin zamanini belirtmedigi o belli vakti [kiyameti] kimsenin
bilemeyecegini ve o bilginin sadece kendisine ait oldugunu birok ayette
aiklamistir:

63,73
Insanlar sana kiymetin kopus vaktinden soruyorlar. De ki: Onun bilgisi, Allah'in;
mnfik erkekleri, mnfik kadinlari, ortak kosan erkekleri, ortak kosan kadinlari azap etmesi; ve
Allah'in, mmin erkeklerin ve mmin kadinlarin tevbelerini kabul etmesi iin ancak Allah'in
nezdindedir. Ne bilirsin belki kiymetin kopus vakti yakinda olur. Ve Allah ok bagislayicidir, ok
merhamet edicidir.
(Ahzab/63, 73)

17Allah, bu kitabi ve teraziyi/ ly hakla indiren Zat'tir. Ve sana ne bildirir ki, belki de o
kiymetin kopus zamani ok yakindir!
(Sra/17)


34
Sphesiz ki Allah, kiymetin kopus zamaninin bilgisi yaninda olandir. Ve yagmuru O
yagdirir, rahimlerde olan seyleri O bilir. Ve kimse yarin ne kazanacagini bilmez. Kimse hangi yerde
lecegini de bilmez. Sphesiz ki Allah, en iyi bilendir, en iyi haberi olandir.
(Lokman/34)

1290
Ve Araf/187, Fatir/34, 35.

52. ayetteki ve sadece pek az kaldigini:i zannedeceksiniz ifadesiyle,
insanlarin diriltilecekleri gn dnyada ok az kaldiklarini sanacaklari
bildirilmektedir. Onlarin bu sanilari baska ayetlerde de dile getirilmistir:

46
Sonra onlar onu grecekleri gn, dnyada bir aksamveya kuslugundan baska durmamis
gibidirler.
(Naziat/46)

99
Biz, sana gemis olan seylerin nemli haberlerinden bir kismini bylece anlatiyoruz. Sphe
yok ki, sana katimizdan bir gt/hatirlatma [Kurn] verdik.
101-102
Kim Bizim verdigimiz gt'ten
[Kitap'tan/Kurn'dan] yz evirirse, sphesiz o, kiymet gn; Sr'a flendigi gn, srekli iinde
kalacaklari bir yk yklenecektir. Ve kiymet gn onlar iin bu ne fena bir yktr! Biz sululari o
gn, gzleri gvermis olarak toplayacagiz.
103
Aralarinda fisildasacaklar: Siz dnyada sadece on
gn kaldiniz.
104
Biz aralarinda ne konuacaklarini daha iyi biliriz. Yolca en stn olan Siz
ancak bir gn kaldiniz diyecektir.
(Ta Ha/99-104)

55
Ve kiymetin kopacagi gn gnahkarlar bir saatten fazla durmadiklarina yemin ederler.
Onlar iste byle dndrlyorlardi.
(Rum/55)

112
Allah: Yeryznde yil sayisi olarak ka yil kaldiniz? dedi.
113
Onlar: Bir gn veya gnn bir kismi kadar kaldik. Haydi, sayanlara sor dediler.
114
Allah: Siz sadece pek az bir sre kaldiniz; keske siz bilmis olsaydiniz! dedi.
115
Peki siz, Bizim sizi sadece bos yere olusturdugumuzu ve sphesiz sizin yalnizca Bize
dndrlmeyeceginizi mi sandiniz?
(Mminun/112-115)

53
Kullarma syle de en gzel olan sylesinler. Sphesiz yeytan aralarna
kargaya sokar. Sphesiz yeytan, insan iin apak bir dymandr.

Bu ayette Mslmanlara, yumusak sz sylemek suretiyle iyi, gzel, hos bir
davranis sergilemeleri telkin edilmektedir. nk sert davranislar ve inat sadece
tartisma ortaminin gerginlesmesine yol aarak dsmanlik ve kine sebep olmakla
kalmaz, ayni zamanda tartisma zemininin genislemesine, insanlarin bbrlenmesine
ve daha da kts, gereklerin gizlenmesine de sebep olur.


Esbab-i Nzul kayitlarinda, bu ayetin mer b. Hattabin msriklerle sert bir
slpla tartismasi sonucu Mslmanlarin savas istemeleri zerine indigi ileri
srlmstr.
667

Rabbimiz bir baska ayette daha, iman etmis kisilere ne yapmalari gerektigini
bildirerek tartisma llerini ortaya koymustur:

14,15
Iman etmis kisilere syle: Allah'in her toplumu, kazandiklariyla cezalandirmasi iin,
Allah'in ciddi boyutta cezalandiracagi gnleri ummayan; hirete inanmayan kimseleri bagislasinlar,
kendileri cezalandirmaya kalkmasinlar, Allah'a biraksinlar. Her kim slihi islerse iste kendi lehinedir.
Kim de ktlk yaparsa iste kendi aleyhinedir. Sonra Rabbinize dndrleceksiniz.
(Casiye/14)

Ayette kullardan istenen en gzeli syleme isi ancak Kuran ile yapilabilir.
Zira szlerin en gzeli Kurandir:

667
(Kurtubi; el-Camiu li Ahkamil-Kuran)

1291

17,18
Ve taguta kulluk etmekten kainan ve Allah'a ynelen kimseler, kendileri iin mjde
olanlardir. Haydi, mjdele, sz dinleyip de en gzeline uyan kullarimi! Iste onlar, Allah'in
kendilerine dogru yol kilavuzu verdigi kimselerdir. Ve iste onlar, kavrama yetenegi/temiz akil sahibi
olanlarin ta kendileridir.
(Zmer/17,18)

Nitekim Furkan suresinde en byk cihadin Furkan ile yapilacagi bildirilmistir:

52
yleyse kfirlere; Allah'in ilhligini ve rabligini bilerek reddedenlereitaat etme ve Furkn ile
onlara karsi olanca gcnle byk bir cihat yap, ugrasi ver!
(Furkan/52)

Konumuz olan 52. ayetin basindaki kullarima ifadesiyle mminlerin
kastedilmis oldugu sylenebilecegi gibi, tm insanlarin kastedilmis oldugu da
sylenebilir. nk insanlardan yumusak davranmalarinin istendigi bir ayette, bu
gzel hitap, kalpler hakk dine ynelsin diye, dine, tevhide davet edilen herkese
yneltilmis olabilir. Ancak Kuranda geen kullar lfzi ogunlukla mminleri
isaret etmektedir:

27-30
Ey zihnindeki tm soru isaretlerini gidererek rahata kavusmus kisi! Dn Rabbine, sen
Rabbinden O da senden hosnut olarak! Hemen gir kullarimin iine! Ve gir cennetime!
(Fecr/29, 30):

5-22
Sphesiz, iyi adamlar, kfur katilmis bir tastan ierler, fiskirtildika fiskirtilacak bir
pinardan ki ondan, verdikleri szleri yerine getiren, ktlg yayilan bir gnden korkan ve Biz sizi,
ancak Allah rizasi iin doyuruyoruz ve sizden bir karsilik ve tesekkr beklemiyoruz; evet, biz asik
suratli ve atik kasli bir gnde Rabbimizden korkariz diyerek Allah sevgisi iin/sevmesine ragmen
yiyecegi, yoksula ve ksze ve tutsaga veren Allah'in kullari ierler.
(Insan/7)

52. ayetin son kisminda seytanin etkisine dikkat ekilerek yapilan gde
uyulmamasi hlinde seytanin devreye girecegi ve ortaya dsmanlik ikaracagi
bildirilmistir. Seytanin insanlarin dsmani oldugu ve ara bozdugu baska ayetlerde de
ihtar edilmistir:

108
Ve onlarin Allah'in astlarindan yalvardiklari kimselere svmeyin ki, onlar da bilgisizce, asiri
giderek Allah'a svmesinler. Biz, her nderli topluma yaptiklari isi iste byle ssledik. Sonra da
onlarin dns Rablerinedir. Sonra O, onlara ne yaptiklarini haber verir.
(Enam/108)

200
Eger sana seytndan bir vesvese gelirse de hemen Allah'a sigin. Kesinlikle O, en iyi isiten,
en iyi bilendir.
(Araf/200)

100
Ve anasiyla babasini yksek bir taht zerine ykseltti. Ve hepsi boyun egip teslimiyet
gstererek o'nun iin yere kapandilar. Ve Ysuf: Babacigim! Iste bu durum, o grdgmn
tevlidir. Gerekten Rabbim onu hak kildi. Seytan benimle kardeslerimin arasini bozduktan sonra,
beni zindandan ikarmakla ve sizi lden getirmekle Rabbim bana hakikaten ihsan buyurdu. Sphesiz
Rabbim diledigi seye armagan vericidir. Sphesiz O, en iyi bilen, hkm koyanin ta kendisidir.
(Yusuf/100)

168
Ey insanlar! Yeryzndeki hell ve temiz, hos, yararli seylerden yiyin ve seytnin adimlarini
1292
izlemeyin. Sphesiz o, sizin iin apaik bir dsmandir.
(Bakara/168)

54
Sizin Rabbiniz sizi daha iyi bilendir. Dilerse tevbeniz sebebiyle size
merhamet eder veyahut dilerse azap eder. Seni de onlarn zerine, vekil [bir
programa gre ayarlayan ve bu program koruyarak, destekleyerek uygulayan
biri] olarak gndermedik.

Bu ayette, iimizle-disimizla, dsncemizle-amelimizle, Rabbimizin bizi
bizden daha iyi bildigi hatirlatilmaktadir. Bu hatirlatma Necm suresinde de syle
yapilmistir:

31,32
Gklerde ne var, yerde ne varsa; yaptiklariyla ktlk sergileyenleri cezalandirmasi,
iyilestiren-gzellestiren kimseleri; bazi kk srmeler diinda gnahin byklerinden ve
igrenliklerden ekinip kainan kimseleri de En gzel ile dllendirmesi iin Allah'indir. Hi
kuskusuz, senin Rabbin bagislamasi genis olandir. Sizi, hem topraktan olusturdugu zaman, hem de
annelerinizin karninda ceninler hlinde bulundugunuz zaman, en iyi bilen O'dur. O hlde
nefislerinizi temize ikarmayin. Allah'in korumasi altina girmis kimseyi O daha iyi bilir.
(Necm/31,32)

Bu ayette ayrica Allahin gnahlardan dns yapan kimseyi dilerse affedecegi
ve dilerse ceza verecegi bildirilerek her trl yetkinin Ona ait oldugu
vurgulanmistir. Buna gre, hi kimsenin kendisini veya bir baskasini cennetlik iln
etmesi uygun dsmez. nk kimin cennete kimin cehenneme gidecegi bizzat
Rabbimizin kararina baglidir. Bu konuda bizce yapilabilecek tek degerlendirme,
Araf suresinin 44-46. ayetlerinde bildirilenler dogrultusunda olabilir. Buna gre,
yapacagimiz degerlendirmeler, herhangi bir amelin karsiliginin cennette veya
cehennemde insanin karsisina ikacagi seklinde genel bir aiklamayla sinirli kalmali,
o ameli isleyen kimsenin Allah'in rahmeti veya gazabi ile karsilasacagi hususunda
herhangi bir hkm iermemelidir.

VEKIL

Furkan suresinde detayli olarak aikladigimiz gibi, vekil, var eden, varligi
srdren, gelisim ve evrimi programlayan, rizk veren ve koruyan demektir. Ayetin
ilk iki cmlesinde asil muhataplara seslenildikten sonra, son cmlede hitap
peygamberimize yneltilmis ve ona kendisinin onlar zerinde vekil olmadigi
bildirilmistir. Bu hkm, insanlarin tutumlari dolayisiyla peygamberimizin ne o gn,
ne bu gn, ne de gelecekte sorumlulugu olmadiginin ve olmayacaginin ok aik
beyanidir.

55
Ve Rabbin gklerde ve yerde olan kimseleri en iyi bilendir. Ve andolsun
ki Biz, peygamberlerin kimini kiminin zerine fazlalkl kldk. Biz, Dvd'a da
Zebr'u verdik.

Ayetin muhatabi peygamberimiz olmasina ragmen, yapilan bildiri Mekkeli
msriklere yneliktir. Bu hitap tarziyla Mekkeli msrikler, peygamberimizi kk
grmeleri sebebiyle elestirilmektedir.
Genellikle toplumlar kendi ilerinden seilmis, sivrilmis kimseleri kolayca
kabul etmemisler, kiskanlik gstererek esitli iftiralarla, asilsiz yakistirmalarla
onlari yipratmaya alismislardir. Mekkeli msrikler de ayni dogrultuda
davranmislar, aralarindan seilmis bu siradan insanin degil peygamber, saygideger
1293
ve dindar bir kisi bile sayilamayacagini ileri srmslerdir. nk onlara gre zahit
ve dindar bir kisi, dnyayla ilgili olan hi bir is yapmamali, inzivaya ekilip Allah'i
zikretmelidir. Peygamberimiz ise yasamasi iin gerekli olan seyleri kazanmak ve
alismak zorundadir. Bu nedenle o da herkes gibi alisip emek harcamaktadir.
Konumuz olan ayette Davud peygamberin anilmasi, bize gre,
peygamberimizin eliligine itiraz eden Mekkeli msriklere bir cevap niteligindedir.
Eliligini kabul ettikleri Davud peygamber bu hatirlatmayla onlara rnek
gsterilmekte ve sanki syle denilmektedir: Davud bir kral olarak normal bir insana
nazaran dnya isleri ile ok daha fazla ilgilenmeye mecbur birisiydi. Buna ragmen
Allah ona peygamberlik nimetini ve kitap olarak da Zeburu vermistir. Ayni sekilde
Muhammed (as) de dnya isleri ile ugrasmakta; karisi ve ocuklariyla beraber
herkes gibi bir hayat srmekte, alisip hayat ihtiyalarini karsilamaktadir.
Dolayisiyla, Muhammede gre daha sorumlu bir mevkide bulunan Davuda
peygamberlik verilmesi nasil normal karsilaniyor ise, Muhammede verilen elilik
grevi de normal karsilanmali, yadirganmamalidir.
Bir kral ve peygamber olan Davudun (as) peygamberimizin eliligi konusunda
misal getirilmesi, ayni zamanda peygamberimize de ileride devlet baskanligi
grevinin verileceginin bir isareti olarak degerlendirilebilir.
Ayetin Mekkeli msrikleri objektif davranmaya agiran mesaji, baska
ayetlerde esitli peygamberlerin isimleri anilarak da verilmistir:

253
Iste eliler; Biz onlarin bazisini bazisi zerine fazlalikli kildik. Onlardan bir kismi Allah'in
tek tarafli olarak sz syledigi/ yaraladigi, sikintilar ektirdigi ve bazisinin derecelerini fazlalikli
kildigi kimselerdir. Ve Meryem oglu s'ya aik kanitlar verdik ve o'nu Allah'in vahyi ile
glendirdik. Ve eger Allah dileseydi onlarin ardindan gelenler, aik mesajlar kendilerine ulastiktan
sonra birbirlerini ldrmezlerdi. Velkin ayriliga dstler de onlardan bazisi iman etti, bazisi kfretti;
Allah'in ilhligini, rabligini bilerek reddetti. Ve eger Allah dileseydi birbirlerini ldrmezlerdi.
Velkin, Allah diledigini yapar.
(Bakara/253)


136
Deyin ki: Biz Allah'a, bize indirilene, Ibrhm'e ve Isml'e ve Ishk'a ve Ya'kb'a ve
torunlarina indirilene, Ms'ya ve s'ya verilene ve peygamberlere Rablerinden verilene iman ettik;
onlardan hi birini digerinden ayirmayiz ve biz ancak O'nun iin islmlastiranlariz [saglamlastiran/
esenlik-mutluluk kazandiran birileriyiz].
(Bakara/136)

285,286
Eli, kendi Rabbinden kendisine indirilene iman etti, mminler de. Hepsi Allah'a, dogal
glerine/haberci yetlerine, kitaplarina ve elilerine iman ettiler: Biz Allah'in elileri arasinda
ayirim yapmayiz. Ve Biz duyduk ve itaat ettik. Rabbimiz! Bagilamani dileriz, dn ancak
Sanadir. Ey Rabbimiz! Eger terk ettiysek ya da yanildiysak bizi tutup sorguya ekme! Ey Rabbimiz!
Bize bizden ncekilere ykledigin gibi agir sorumluluk/sikintiya sokacak eyler ykleme! Ey
Rabbimiz! Bize gcmzn yetmeyecegi yk de ykleme! Ve affet bizi, bagila bizi, merhamet et
bize! Sen bizim yardimci, yol gsterici, koruyucu yakinimizsin. Ve de kfirler toplumuna; Senin
ilhligini, rabligini bilerek reddeden toplumlara kari yardim et bize dediler.
Allah, hi kimseye gcnn yeteceginden baska; kapasitesi disinda yk yklemez. Herkesin
kazandigi kendi yararina ve kendi yaptigi zararinadir.
(Bakara/285)

84
De ki: Biz, Allah'a, bize indirilen Kurn'a, Ibrhm'e, Isml'e, Ishk'a, Yakb'a ve
torunlara indirilene, Ms'ya, s'ya ve peygamberlere Rablerinden verilenlere inandik. Onlardan hi
biri arasinda ayirim yapmayiz. Ve biz, yalniz O'nun iin Islmlasanlariz.
(l-i Imran/84)

1294
56
De ki: Allah'n astlarndan, ilh oldugunu iddia ettiginiz yeyleri agrn.
Greceksiniz ki onlar, sizden sknty kaldrmaya ve degiytirmeye g
yetiremezler.
57
yte ilh oldugunu iddia ettiginiz yeyler, hangisi Rablerine daha yakn
olmak iin vesile arayarak yalvaran ve O'nun merhametini uman ve O'nun
azabndan korkan kimselerdir. Gerekten senin Rabbinin azab korkuntur.

Bu ayetler, o gnn msriklerinin inanlarini ortaya koyarak onlari tevhit
konusunda akillarini kullanmaya davet etmektedir. Msriklerin bazi gler atfederek
taptiklari putlarin [sahte tanrilarin] aslinda gerek Tanriya tapan birileri
olduklarinin ve cizliklerinin bu ayetlerde vurgulanmasi, bugnk putlastirilmis
azizlerin [yatirlarin] da aslinda tanrilik iddiasi olmayan ve tam aksine Allaha yakin
olmak iin alismis saygin kisiler olduklarini, bu kisileri Allaha yaklastirici putlar
hline getiren yakistirmalarin ise onlardan sonra yasamis baskalari tarafindan
yapildigini gstermektedir.
Ayetin beyanindan aika anlasildigina gre, sirk, bazilarinin zannettigi gibi
sadece Allah'tan baskasina secde etmekten ibaret degildir. Allah'tan baskasina
yalvarip baskasindan yardim dilemek de sirktir. nk yalvarmak ve yardim
dilemek bir tr ibadettir; bu ibadeti Allahtan baskasina yapanlar puta tapanlar kadar
msriktir.

3
Dikkatli olun, halis din sadece Allah'a aittir. O'nun astlarindan birtakim yardimci, yol gsterici,
koruyucu yakinlar edinenler: Allah'in astlarindan edindigimiz yardimci, yol gsterici, koruyucu
yakinlar, bizi Allah'a daha fazla yaklastirsin diye biz onlara tapiyoruz. Sphesiz kendilerinin
ayriliga/anlasmazliga dsp durduklari seylerde, onlarin arasinda Allah hkm verecektir. Sphesiz
Allah, yalanci ve ok nankrn ta kendisi olan kisilere kilavuzluk etmez.
4
Eger Allah bir ocuk edinmek isteseydi, kesinlikle olusturacagindan, dileyecegini seecekti. O,
bundan ariniktir. O, bir tek, kahredici Allah'tir.
(Zmer/3, 4)

35
Ey iman etmis olan kisiler! Kurtulmaniz, zafer kazanmaniz iin, Allah'in korumasi altina girin,
O'na, yaklastiracak/ ulastiracak seyleri arayin ve O'nun yolunda gayret gsterin.
(Maide/35)


218
Sphesiz ki iman eden kimseler, yurtlarindan baska yurtlara gen kimseler ve Allah
yolunda gayret gsteren kimseler, Allah'in rahmetini umarlar. Ve Allah, ok bagislayicidir, ok
merhamet edicidir.
(Bakara/218)

22
De ki: Allah'in astlarindan yanlis inandiginiz kimselere yakarin. Onlar, gklerde ve
yeryznde zerre agirligina malik olmazlar. Onlar iin bu ikisinde [gkler ve yeryznde] herhangi bir
ortaklik yoktur. O'nun iin onlardan bir yardimci da yoktur.
(Sebe/22)

73
Ey insanlar! Bir rnek verilmektedir, simdi ona kulak verin: Sizin Allah'in astlarindan su
yakardiklariniz bir araya gelseler bile, bir sinegi asla olusturamazlar. Ve sinek onlardan bir sey
kapsa onu kurtaramazlar. Isteyen ve istenen gszdr.
(Hacc/73)

30
Ve Yahudiler; Uzeyr Allah'in ogludur dediler. Hristiyanlar da, Mesih Allah'in ogludur
dediler. Bu, onlarin agizlariyla geveledikleri szler olup, gya bununla, daha nce yasayan
kfirlerin; Allah'in ilhligini ve rabligini bilerek reddeden kimselerin szlerini taklit ediyorlar.
Allah, onlarla savasmistir. Nasil da dndrlyorlar!
31
Onlar, Allah'in astlarindan bilginlerini, rahiplerini ve Meryem oglu s'yi kendilerine rabler
edindiler. Oysa onlar sadece bir tek olan ilha kulluk etmekle emrolunmuslardi. Allah'tan baska ilh
diye bir sey yoktur. O, ortak kosanlarin ortak kostugu seylerden de ariniktir.
1295
(Tvbe/30, 31)

58
Ve hibir yehir yoktur ki, kymet gnnden nce Biz onu
degiyime/ykma ugratmayalm yahut yiddetli bir azap ile azaplandrmayalm.
Bu, Kitap'ta satrlaytrlmytr.

Bu ayette, her uygarligin kiyametten nce mutlaka yok edilecegi veya siddetli
bir azap ile azaplandirilacagi bildirilmek suretiyle, kfirlerin kendi memleketlerinin
tehlike veya azaptan uzak oldugu yolundaki inanlari reddedilmekte, ayrica bunun
Allahin degismez bir uygulamasi oldugu vurgulanmaktadir.

101
Ve onlara Biz haksizlik etmedik; fakat onlar kendilerine haksizlik ettiler, yanlis; kendi
zararlarina is yaptilar. Onun iin Rabbinin emri geldiginde, Allah'in astlarindan taptiklari tanrilari,
onlara hibir sey saglamadi ve onlara ziyandan baska bir sey arttirmadilar.
(Hd/101)

8
Kentlerden niceleri var ki Rablerinin ve O'nun elilerinin emrine baskaldirdi da Biz, onlari
etin bir hesaba ektik ve onlara grlmemis, duyulmamis bir azapla azap ettik.
9
Bylece onlar, islerinin vebalini tattilar. Islerinin sonucu da tam bir zarara/ kayba ugrayarak
aci ekmek olmustur.
(Talk/8, 9)


59
Ve Bizi, almetleri/gstergeleri gndermekten ancak ncekilerin onlar
yalanlamy olmalar alkoydu. Ve Semd'a, ak, gzle grlebilir biimde
sosyal destek kurumlar kurmalar grevini vermiytik de onun sebep olmasyla
haksz davranmylard. Ve Biz, o almetleri/gstergeleri ancak korkutmak iin
gndeririz.


Bu ayette Rabbimiz, mucizeleri ancak korkutmak iin gnderdigini bildirerek
mucize yollamasinin amacini aiklamaktadir. Mekkeli msriklerin bekledikleri
trden mucize gndermemesinin sebebi olarak da Rabbimiz, inansizlarin, nceki
kavimlerin mucizelerden etkilenmemelerini ve onlari yalanlamalarini gstermekte,
buna da Semud kavmini rnek vermektedir.
Rabbimizin Mekkeli msriklerin istedikleri trden bir mucize gndermemis
olmasi, bir anlamda onlarin lehine bir durumdur. nk mucizeleri grdkleri hlde
inanmayanlar, Allahin kanunu geregi, tipki eski kavimler gibi yerle bir olacaklardir.
Allah Mekkeli kfirlerin mucizeleri grdkleri hlde inanmayacak olduklarini
bilmektedir. Ilah azabin onlarin zerine hemen gelmemesi ise Allahin bir rahmeti
olarak degerlendirilmelidir.
Rabbimiz mucize olarak onlara Kuranin yetecegini bildirmistir:

50
Ve onlar, Ona Rabbinden almetler/ gstergeler indirilmeli degil miydi? dediler. De ki:
Almetler/ gstergeler ancak Allah'in katindadir. Ben ise ancak apaik bir uyariciyim.
51
Kendilerine okunan Kitab'i sphesiz Bizim sana indirmis olmamiz onlara yetmedi mi?
Bunda, inanan bir toplum iin elbette ki bir rahmet ve bir gt vardir.
(Ankebut/50, 51)

5
Aksine onlar: Bunlar, karmakarisik dslerdir; yok yok onu kendisi uydurdu; yok yok o bir
sairdir. Hadi yleyse ncekilerin gnderildigi gibi bize bir almet/gsterge getirsin dediler.
(Enbiya/5)

1296
90-93
Ve Bizim iin yerden bir pinar fiskirtmadika sana asla inanmayacagiz. Yahut senin
hurmalardan, zmlerden olusan bir bahen olmali. Onlarin aralarinda saril saril irmaklar akitmalisin.
Yahut iddia ettigin gibi gg paralar hlinde zerimize dsrmelisin yahut Allah'i ve melekleri
karsimiza getirmelisin. Yahut senin altin sslemeli bir evin olmali yahut gge ykselmelisin. Ancak,
senin ykselisine, grenip gretecegimiz bir kitabi bize indirmene kadar asla inanmayiz dediler. Sen
de ki: Rabbim noksanliklardan ariniktir. Ben, beser bir eliden baska bir sey miyim ki!
(Isra/90-93)

60
Ve hani Biz sana, Sphesiz Rabbin insanlar kuyatmytr demiytik. Ve
sana aka gsterdigimiz o grnty ve Kurn'da uzak durulmasn
istedigimiz altn, mal-mlk tutkunlugunu da, yalnz insanlara bir imtihan iin
yapmyzdr. Ve Biz onlar korkutuyoruz, fakat bu, onlara sadece byk bir
azgnlg arttryor.

Bu ayette Allahin insanlari kusattigi, peygamberimize aika bir grnt
gsterdigi ve Kuranda lnet edilen agaci insanlara bir imtihan yaptigi bildirilmek
suretiyle nemli husus zerinde durulmustur:


BIRINCI HUSUS: IHATA

Yce Rabbimiz insanlari epeevre kusattigini bildirmektedir. Bu beyan,
Allahin kusatmasindan hi kimsenin kurtulamayacagi anlamina gelmektedir.

20
Oysa Allah onlari arkalarindan kusaticidir.
(Bruc/20)

25-28
De ki: O tehdit olundugunuz sey yakin mi, yoksa Rabbim onun iin uzun bir sre mi
taniyacak ben bilmiyorum. Rabbim, btn grlmeyeni, duyulmayani, sezilmeyeni, gemisi, gelecegi
bilendir. Ve de elilerden seip hosnut oldugu kisi hari, gstermedigine, duyurmadigina,
sezdirmedigine, gemise, gelecege hibir kimseyi bilgi sahibi yapmaz. nk O, Rablerinin
gnderdiklerini geregi gibi teblig ettiklerini bilsin diye onun her tarafindan gzetleyiciler salar. O,
onlarin yaninda olan her seyi kusatmistir, her seyi de sayisi ile saymistir.
(Cinn/25-28)

IKINCI HUSUS: PEYGAMBERIMIZE AIKA GSTERILEN GRNT

Bu grntnn ne oldugu hakkinda farkli grsler ortaya atilmistir. Klsik
kaynaklarda da yer alan bu grslerden iki tanesi syledir:
1- Sia'nin grs: Aga ile meyyeogullari kastedilmistir. Grnt ise
peygamberimizin meyyeogullarini minberine sirayan maymunlar olarak
grdg ryadir.
Bu grse gre, bazi gruplar, peygamberimizin ryasinda grdg maymunlari
meyyeogullari olarak kabul etmektedirler.
668

2- Diger grs: Bazi rivayetler, Allahin peygamberimize ryasinda Kureys
kfirlerinin yikilip yere serilecekleri, lecekleri yerleri gsterdigini, bu ryayi duyan
Kureyslilerin de bunu alay konusu yaparak ondan ryanin hemen
gereklestirilmesini istediklerini nakletmektedir. Bu rivayetlere dayanan grse
gre, ayette aika gsterildigi bildirilen grnt, peygamberimize ryasinda
gsterilen Bedirde ldrlecek msriklerin grntsdr.

668
(Ibn Cerir, Ibn Kesir ve Kurtub)
1297
Biz ise bu grntnn Kuranda bahsi geen su iki grntden biri oldugu
kanaatindeyiz:
1- Bu grnt, bu surenin 1. ayetinde konu edilen gecede, peygamberimizin ilk
vahy aninda son sidre agacinda grdg ve ayrintilari Necm suresinde anlatilan
grntdr.

6,7
Ve mthis kuvvetleri olan, stn akil sahibi olan ve egemenlik kurmus olan, en yksek
ufukta idi.
8,9
Sonra yaklasti ve hemen sarkti. Iki yay uzunlugu kadar, ya da daha yakin olmustu.
10
Hemen de kuluna,
14
son kiraz agacinin yaninda
15
ki yaninda oturmaya deger konaklama yeri
vardir vahyettigini vahyetti.
16
O zaman kiraz agacini kaplayan kapliyordu.
11
Gnl, grdgn
yalanlamadi.
12
Onun grdg seyden kusku mu duyuyorsunuz?/Onun grdg sey hakkinda o'nunla
mcdele mi ediyorsunuz?
13
Andolsun onu, baska bir iniste daha grd.
17
Gz sasmadi ve azmadi.
18
Andolsun, Rabbinin
almetlerinin/gstergelerinin en bygn grd.
(Necm/6-18)

Peygamberimiz bu grdklerini halka anlatmis ama buna akli yatmayanlarin
etkisiyle toplumda fitne olusmustur.

2- Bu grnt, peygamberimizin kendisinin Mekkeye girisini grdg
grntdr.

27
Andolsun ki Allah, Elisi'ne o grnty; Siz, Allah dilerse kesinlikle, gven iinde
baslarinizi tiras etmis ve kisaltmis kisiler olarak, korkmadan Mescid-i Haram'a gireceksiniz
vizyonunu hak ile dogru ikardi. yleyse Allah, sizin bilmediginizi bilir. Sonra da size bundan
ast/yakin bir fetih kildi.
(Fetih/27)

Peygamberimiz, grms oldugu bu grnty de halka bildirmis, bazilarinin
iyi haber olarak yorumlamasi, bazilarinin da istihza ile karsilamasi sonucu bu
grnt de toplumda fitne olusturmustur.

Ancak dikkatle hatirda tutulmalidir ki, burada sz edilen grntler ryada
grlen grntler degil, uyanik iken grlen grntlerdir. Bunun detayi
insallah Yusuf suresinde aiklanacaktir.

NC HUSUS: KURAN'DA LNET EDILEN AGA

Esbab-i Nzul kayitlarinda Lnetli Aga hakkinda su nakil yer almaktadir:

Yce Allah Kur'an-i Kerim'de Zakkum agacini anlatinca Ebu Cehil yle dedi: Ey Kurey
toplulugu! Muhammed sizi zakkum agaciyla korkutuyor. Siz bilmiyor musunuz ki, ate agaci yakar.
Halbuki Muhammed atein aga bitirdigini iddia ediyor. Siz zakkumun ne oldugunu biliyor musunuz?
O hurma ve kaymak. Ey Cariye bize hurma ve kaymak getir." Cariye onlari getirdi. Ebu Cehil:
"Muhammed'in sizi korkuttugu bu zakkumu yiyin!" dedi. Bunun zerine Yce Allah u yeti indirdi.
Kur'an'da lanetlenen agaci, insanlari sinamak iin meydana getirdik. Biz onlari korkuturuz da, bu
onlarin azginligini artirmaktan baka bir ey yapmaz.
669


Klsik kaynaklar bu konuda da rivayetlere ynelmistir:


669
(Razi, el-Mefatihul-Gayb; Kurtubi, el-Camiu li Ahkamil-Kuran)

1298
Birinci Grs: Ekserisi bunun Hak Tel'nin "Sphesiz o zakkum agaci gnaha
dskn olanin yemegidir" [Duhan, 43-44] ayetinde bahsettigi zakkum agacidir. Bu
agacin zikredilmesindeki imtihan su iki aidan olabilir:
1- Ebu Cehil syle demisti: "Arkadasiniz [Muhammed], cehennem atesinin,
"Onun yakiti taslar ve insanlardir" [Bakara, 24] diyerek, taslari bile yaktigini iddia
ediyor, sonra kalkip o cehennemin iinde bir agacin yeserdigini sylyor. Halbuki
ates, agaci yer, yakar, bitirir. yle ise o cehennemde nasil o aga yeserebilir?"
2- Ibn'z-Zibe'r syle der: Bizim bildigimize gre zakkum, hurma veya
kaymak demektir. Bir seyi lokmalamak hakkinda da, tezakkam derler. Iste onlar
cehennemde bir agacin olmasina sastiklari iin, Allah Tel "Hakikaten biz o
[zakkum agacini] zalimler iin bir fitne yaptik" [Saffat, 63] ayetini indirmistir.

Mervan'n Soyu Hakknda

Ikinci Gr: Ibn Abbas yle der: "Burada bahsedilen aga ile, meyyeogullari, yani Hakem
b. Ebi'l-Asogullan [soyu] kastedilmitir. nk Hz. Peygamber [s.a.s] ryasinda, minberini
Mervan'in ogullarinin birbirinden devraldiklarini grmt. O, bu ryasini Hz. Ebu Bekir ile mer'e
evinde onlarla ba baa iken anlatmiti. Birbirlerinden ayrildiklarinda, Hz. Peygamber [s.a.s]
Hakem b. Ebi'l-As'in ryasini aynen anlattigini duydu ve buna ok sinirlendi. Bu sirrini Hz. mer
[r.a]'in ifa ettigi ithaminda bulundu. Sonra da Hakem'in kendilerini gizlice dinledigi ortaya ikti.
Bunun zerine Hz. Peygamber [s.a.s], onu srd." Vahid yle der: "Bu hadise Medine'de cereyan
etmitir, sre ise Mekki'dir. Binenaleyh byle bir tefsir, ancak bu ayetin Meden oldugunu
sylemekle mmkndr. Ama hi kimse bu ayetin Medine'de nazil oldugunu sylememitir." Bu
gr, Hz. Aie [r.a]'nin Mervan'a, "Allah, sen babanin [Hakem'in] sulbnde iken, babana lanet
etti. Sen de, Allah'in lanet ettigi kimsenin bir parasisin" demi olmasi da te'kid eder.
nc Gr: Kur'n'da lanet edilen bu aga ile Yahudiler kastedilmitir nk Cenb-i
Hak, "Ben Israil'den kfir olanlar lanetlendi" (Maide/78) buyurmutur. Buna gre ayet birisi,
"Mrikler, Hz. Peygamber [s.a.s]'den kesin ve kuvvetli mucizeler getirmesini isteyince, Allah Tel
da: "Onlarin getirilmesinde size bir fayda yok. nk eger onlar gsterilir de siz iman etmezseniz,
kknz kaziyacak bir azap indiririm" diye cevap vermitir. Halbuki bu dogru degildir. Bu szn,
insanlar iin bir fitne olan o ryanin ve agacin zikredilmesi ile ilgisi nedir?" derse, deriz ki: Ifadenin
manasi yledir: Sanki, "onlar bu mucizeleri isteyip, sonra da sen o mucizeleri gstermeyince,
bunlarin gsterilmeyii, senin nbvvet iddianda dogru olmadigin hususunda onlar iin bir phe
olmutur." Fakat bu phe, senin iini zayiflatmaz ve durumunun zayiflamasina sebep olmaz.
Baksana, ryadan bahsedilmesi, o kfirlerin kalplerine byk bir phe dmesine sebep oldu. Fakat
o kuvvetli phe bile, senin risaletin hususunda bir zayifliga ve senin etrafinda ehl-i hakkin
toplanmasinda bir gevemeye yol amadi. Ite aynen bunun gibi, mucizelerin gsterilmemesi
sebebiyle meydana gelen bu phe de, senin durumunda bir gevemeye ve senin risaletin hususunda
bir zayifliga sebep olmaz.
670


Bize gre ise; lnetli aga uzak durulmasi, dislanmasi gereken aga
anlaminda olup bu ifade ile altin, mal kastedilmistir. nk Sad suresinde
syledigimiz gibi, lnet szcg kovmak, iyilik ve faydadan mahrum birakmak,
ailenin veya sllenin bir ferdinin dislanmasi demektir. deme Bu agaca
yaklamayin emrinin verildigi Araf/19da geen secer [aga] szcg de, ayetin
tahlilinde detayli olarak aikladigimiz gibi, altin, mal, mlk anlamina gelmektedir.

Nitekim Rabbimiz de Kuranda defalarca bunun insanlar iin bir fitne
oldugunu ve ondan uzak durulmasini, mptelsi olunmamasini emretmistir:

27,28
Ey iman etmis kimseler! Allah'a ve Eli'ye ihnet etmeyin. Bile bile kendi emanetlerinize de
ihnet etmeyin. Sphesiz mallarinizin ve evlatlarinizin, kesinlikle imtihan araci; sizi dinden

670
(Razi, el-Mefatihul-Gayb; Kurtubi, el-Camiu li Ahkamil-Kuran)

1299
ikaracak birer varlik oldugunu ve kesinlikle de Allah katinda ok byk ecir oldugunu bilin.
(Enfal/27,28)

15
Kesinlikle mallariniz ve ocuklariniz, sizi atese atabilecek imtihan aracidir. Allah ise, byk
dl Kendi katinda olandir.
(Tegabun/15)

49
Iste, insana bir sikinti dokunuverince Bize yalvarir, sonra kendisine tarafimizdan bir nimet
bahsettigimiz zaman da: O, bana bir bilgi zerine verildi der. Aslinda verilen nimetler, bir imtihan
aracidir. Velkin onlarin ogu bilmezler.
(Zmer/49)

Sonu: Konumuz olan 60. ayetteki lnetli agacin Duhan/43, 44te sz edilen
Zakkum agaci ile herhangi bir ilgisi yoktur.


61
Ve hani Biz bir vakit dogadaki glere; dem'e; bilgilendirilmiy insana
boyun egip teslimiyet gsterin demiytik de blis'ten; dynce yetisinden bayka
hepsi boyun egip teslimiyet gstermiylerdi. O, Ben bir amur olarak; madde
olarak oluyturdugun kimseye mi boyun egip teslimiyet gsterecegim? demiyti.
62
blis dedi ki: Su benden stn tuttugun yu kiyiyi grdn m? Yemin
ederim ki, eger beni kymet gnne kadar ertelersen, pek az dynda onun
soyunu kendi buyrugum altna alacagm.
63-65
Allah dedi ki: Git! Sonra onlardan kim sana uyarsa, bilin ki, yphesiz
ki, cezanz yeterli bir ceza olarak cehennemdir. Onlardan gcn yetirdiklerini
sesinle sars. Ve atllarnla ve yayalarnla onlarn zerine yaygara kopar!
Mallarda ve ocuklarda onlara ortak ol! Ve onlara vaatlerde bulun. Ve
yeytan, onlara aldatmadan bayka bir yey vaat etmez. Sphesiz ki, Benim
kullarm, senin iin onlar aleyhine hibir g yoktur. Tm varliklari belirli bir
programa gre ayarlayan ve bu programi koruyarak, destekleyerek uygulayan
olarak da Rabbin yeter.

Bu ayet grubunda, Sad, Araf ve Ta Ha surelerindeki gibi, insanin var edilisine
yine dem ve Iblis motifleriyle yaklasilmistir. Bu yaklasimin ayrintilari Sad ve
Araf surelerinde verilmis olmakla birlikte, nakledilen olay her surede bazi ek
bilgilerle zenginlestirilmis ve dikkatler ayri noktalara ekilmistir. Mesel burada
diger surelerdeki anlatimlardan farkli olarak 53. ayette Kullarima syle de en gzel
olani sylesinler. Sphesiz eytan aralarina fesat sokar. Sphesiz eytan, insan iin
apaik bir dmandir seklinde yapilan uyari, 64. ayetteki Onlardan gcn
yetirdiklerini sesinle sars. Ve atlilarinla ve yayalarinla onlarin zerine yaygara
kopar! Mallarda ve ocuklarda onlara ortak ol! Ve onlara vaatlerde bulun!
ifadesiyle rneklendirilmistir. Bu ayette Iblis, bir blgeyi atlilar ve yayalarla basan,
belirli seylerin alinmasini, talan edilmesini emreden bir soyguncuya, yagmaciya
benzetilmistir. Bu benzetmede geen seytanin atlilari ve yayalari ifadesi diger
surelerdeki anlatimlarda yoktur. Bu ifadede seytana nispet edilen atlilar ve yayalar,
sayilamayacak kadar ok yol ve yntemle seytanin yaptigi isleri yapan seytan
yandaslarini, yani tuzaga dsp seytanlasmis insanlari temsil etmektedir.
Iblisin drtlerinden etkilenerek onun tuzagina dsms, azmis, azdirilmis
insanlarin bu hllerini, gnlk hayatta akla ilk gelenin hi dsnmeden yapildigi ve
sonunda kainilmaz olarak zarara ugranildigi davranislarda grmek mmkndr.

IBLISIN ORTAKLIGI
1300

Iblisin mallarda ve ocuklarda insanlara ortak olmasi iin hibir aba
gstermesine gerek yoktur. Kisiler, bilinsizlikleri sebebiyle Iblise hizmet ederek
onu kendilerine ortak ederler. Mesel kendi mallarini kendi yararlarina kullandiklari
kadar, Iblisin amaci dogrultusunda da harcamak suretiyle, Iblisi kendi mallarina
ortak etmis olurlar. Ayni sekilde, ocuklarinin sadece bytlmesi ile ilgilenip rsde
ermeleri konusunda duyarsiz davranan bilinsiz kisiler, ocuklarinin cahil
kalmalarina sebebiyet vermis olmalari hasebiyle onlar zerindeki yetistirme
haklarini da Iblisle paylasmis olurlar. Dogru yolda egitilmemis bir ocugun babasi
artik yari yariya Iblistir ve bu ocugun Iblisin amaci dogrultusunda bir fasik, bir
zalim veya bir msrik olmasi kainilmazdir.

118,119
Allah Iblis'i disladi. Ve Iblis, Elbette Senin kullarindan belirli bir pay alacagim, onlari
kesinlikle saptiracagim, onlari bos kuruntulara sokacagim ve onlara emredecegim de etinden-stnden
yararlanilan hayvanlarin kulaklarini yaracaklar, onlara emredecegim de Allah'in
olusturusunu/llendirdigini bozacaklar dedi. Ve her kim Allah'in astindan seytani yol gsterici,
koruyucu yakin edinirse, o zaman sphesiz o, apaik bir ziyan ile ziyana ugrar.
(Nisa/118, 119)

103
Allah, bahre'den sibe'den vasle'den ve hm'dan hi birini ngrmemistir. Ancak kfirler;
Allah'in ilhligini ve rabligini bilerek reddeden kimseler, Allah'a karsi yalan dzp uyduruyorlar.
Ve onlarin pek ogu akil erdirmez.
(Maide/103)

82,83
Iblis, yle ise en stn, en gl, en serefli, maglp edilmesi mmkn olmayan; mutlak
galip olusuna yemin ederimki ben onlarin hepsini; ilerinden aritilmi kullarin hari kesinlikle
azdiracagim dedi.
(Sad/82, 83)

136
Ve onlar, Allah'in yarattigi ekinlerden ve hayvanlardan Allah'a bir pay ayirdilar da kendi
sapik inanlarina gre, Bu, Allah iin; su da ortaklarimiz iindir dediler. Iste, ortaklari iin olan pay
Allah'a ulasmaz, Allah iin olan sey ortaklarina ulasir. Verdikleri hkm ne ktdr!
(Enam/136)

268
Seytn, sizi fakirlikle korkutur ve size irkinligi-haysizligi emreder. Allah ise, size
Kendisinden bagislama ve bol ihsan vaat eder. Ve Allah, bilgisi ve rahmeti sonsuz genis olandir, en
iyi bilendir.
(Bakara/268)



31
Ve yoksulluk kaygisiyla ocuklarinizi ldrmeyin. Onlari ve sizi Biz riziklandiririz/besleriz.
Onlari ldrmek gerekten byk bir gnahtir.
(Isra/31)

62. ve 63. ayetlerde aktarilan Iblise ait ifadeler, azdirma yetkisi ve gcnn
ona bizzat Allah tarafindan verildigini, onun sirf bu is iin yaratildigini
gstermektedir. Iblisin her halkarda kendi islevini yerine getirecegini kasem
[yemin] ile vurgulamasi, Allahin kendisine verdigi grevi yine Allahtan aldigi g
ve destek ile yerine getirecegine dair Allaha verilen bir sz mahiyetindedir. Yoksa
bir ok yerde aiklandigi gibi, Iblisin bu szleri Allaha isyan anlamina gelmez. Bu
szlerin Allaha bir karsi ikis olarak degerlendirilmesi, Iblisi Allaha rakip olarak
grmeyi ve insanlarin ogunun dogru yoldan ikmasi sebebiyle de onun Allaha
karsi galip geldigini kabul etmeyi gerektirir.

IBLIS, ARITILMIS KULLARI AZDIRAMAYACAKTIR
1301

Rabbimiz, 65. ayetteki 'Sphesiz ki Benim kullarim; senin iin onlar aleyhine
hibir g yoktur szleriyle Iblise tanidigi yetkiye bir sinirlama getirmis ve
muhleslerin [aritilmis, ari duru hle getirilmis kimselerin] Iblisin drtlerinden
etkilenmeyecegini aiklamistir.
Aritilmanin fitne ve bellandirma yntemiyle yapildigi ve kimlerin sabirlari
sayesinde muhles olduklari da yine Kurandan grenilmekedir:

Ibrahim Peygamber hakkinda:

124
Ve hani Rabbi Ibrhm'i, birtakim kelimeler/ yaralar, sikintilar ile sinamis, o da onlari tam
olarak yerine getirmisti. Rabbi, Ben, seni insanlara nder yapanim demisti. Ibrhm, Soyumdan da
nderler yap! dedi. Rabbi, Benim ahdim/ tutulmak zere verdigim sz, kendi benligine haksizlik
eden kimselere ulasmaz! dedi.
(Bakara/124)

Davud Peygamber hakkinda:

24
Dvd dedi ki: Dogrusu senin bir koyununu kendi koyunlarina katmak istemesiyle o sana
haksizlik etmistir. Gerekten de ortaklarin, bir toplulukta yasayanlarin ogu kesinlikle birbirlerine
haksizlik ediyorlar. Ancak iman edenler ve dzeltmeye ynelik isler yapan kimseler haksizlik
etmezler. Ama onlar da ne kadar azdir! Ve Dvd, Bizim kendisini birtakim sikintilarla imtihan
ederek ari-duru hle getirdigimize/olgunlastirdigimiza kesin kanaat getirdi ve anladi. Hemen
Rabbinden bagislanma diledi, ortak kosmaktan uzak olarak yere kapandi ve dnd.
(Sad/24)

Sleyman Peygamber hakkinda:

34,35
Andolsun ki Biz Sleymn'i da esitli badirelerden, sikintilardan geirerek saflastirmistik/
olgunlastirmistik. Ve tahtinin zerine bir ceset birakmistik. Sonra o, dnd; Ey Rabbim! Beni
koru/bana madd ve manev pislik bulastirma ve bana, benden sonra hi kimseye yarasmayan bir
mlk hibe et/ bagisla! Sphesiz ki Sen, bol bol hibe edensin/ bagislayansin dedi.
(Sad/34, 35)

Eyyub Peygamber hakkinda:

41
Kulumuz Eyyb'u da hatirla! Bir zaman o, Rabbine seslenmisti: Seytn bana aci ve dert,
tasa sikinti dokundurdu.
(Sad/41)

Ibrahim, Ishak ve Yakup Peygamberler hakkinda:

45
G ve ngr sahibi kullarimiz Ibrhm'i, Ishk'i ve Ya'kb'u da hatirla!
46
Sphesiz Biz onlari Yurt Dsncesi/ zgr vatan hasreti safligiyla saflastirdik, ari-duru
hle getirdik.
47
Ve sphesiz onlar, yanimizda seilmis en hayirli kimselerdendir.
48
Isml'i, Elyas'yi,
Zlkifl'i de an. Hepsi de hayirli kimselerdendir.
(Sad/45- 48)

Musa peygamber Hakkinda:

40
hani kiz kardesin yryordu da Sizi o'nun bakimini stlenecek birine gtreyim mi?'
diyordu. Bylece gz aydin olsun ve kederlenmesin diye seni annene geri dndrdk. Ve sen, bir
can ldrmstn de seni gamdan kurtarmistik. Ve Biz seni potada eritip saflastirdika
saflastirdik/seni olgunlastirdik. Bir de yillarca Medyen halki iinde kaldin. Sonra bir kader zerine
geldin, ey Ms!
1302
(Ta Ha/40)

51
Ve Kitap'ta Ms'yi da an/hatirlat. Sphesiz o aritilarak saflastirilmis idi. Ve bir eli, bir
peygamber idi.
(Meryem/51)

Yusuf Peygamber hakkinda:

24
Ve andolsun o hanim, o'na niyeti kurmustu. Eger Ysuf Rabbinin aik kanitini grmese idi, o
kadina niyeti kurmustu. Ondan fuhsu ve fenaligi uzak tutalim diye byledir. Sphesiz o, Bizim
aritilmis kullarimizdandi.
(Yusuf/24)

Yukaridaki ayetlerde grldg gibi, peygamberlerin tm de Allahin takdir
ettigi fitnelerden geerek egitilmisler, saflastirilip olgunlastirilmislardir. nk
onlarin sabir ve sebat konusunda iyi, dayanikli duruma gelmeleri, davet grevlerinde
duygusal olmamalari, hevalarina uymamalari, hakktan sapmamalari, kisacasi
grevlerinde basarili olmalari gerekmektedir. Peygamberimizle ilgili fitneler zinciri
ise o daha dogmadan dnyaya babadan yetim olarak gelmesiyle baslamistir. Kk
yasta annesini de kaybederek kszlk acisi ikiye katlanmis, nce dedesinin sonra
da amcasinin himayesinde kalarak ocuklugunu ve genligini baska evlerde
geirmis, evlenene kadar yoksulluk ekmis, ocuklarinin gen yaslarda lmelerinin
acisini tatmis, msriklerin szl ve fiil tacizlerine ugramistir. Peygamberimizin
maruz kaldigi fitneler Kuranda ve tarih kitaplarinda yer alan daha niceleriyle
hayatinin sonuna kadar devam etmistir.
Rabbimizin insanlar iin uygun grp uyguladigi bu sistem, bir bugday
tohumunun nimet hline gelme sreci ile byk benzerlik gstermektedir. Ekim
ile topragin iine hapsedilen bugday tohumu, topragin iinde atlar ve topragi
delerek disariya dogru hareket eder. Topragin zerine iktigi zaman ise yagmurla,
sogukla karsilasir, kizgin gnesin altinda sararip olgunlasir. Fakat bu olgunluk
yeterli degildir; orakla beli kesilir, harmanda dvlr, degirmende ezilip gtlr.
Bu da yetmez, firinda atese atilir. Bir bugday tohumu bile ancak bunca asamalardan
getikten sonra sofralarda nimet olarak yerini alir.
Ancak yukarida rnek verdigimiz ayetlere bakarak Rabbimizin Kuranda
belirttigi peygamberlerden baska hi kimsenin muhles olamayacagi ynnde bir
kanaate varilmamalidir. Fitnelenen, bellar ve musibetler ile sinanmalara sabreden,
arinma-durulma srecinin gerektirdigi gnl egitimini ihmal etmeyen, akletme ve
tefekkr etme dzeyinde kendini iyi yetistiren herkes muhles olup Iblisten
etkilenmeyebilir.


66
Sizin Rabbiniz, Kendi armaganlarndan hak ettiklerinizi arayasnz diye,
sizin iin denizde gemileri yrten Zat'tr. Sphesiz ki O, size ok
merhametlidir.

Bu ayette Rabbimizin insanlara tanidigi kolayliklara deginilerek suyun yaratilis
amalarindan biri aiklanmakta, bu yapilirken de dolayli olarak suyun kaldirma
kuvvetine isaret edilmektedir. Ayetin sonunda ise Rabbimizin bu kurallari rahmeti
geregi koydugu ve bundan her alanda faydalanilabilecegi mesaji verilmektedir.

1303
67
Ve denizde size bir zarar dokundugunda, o yalvardgnz kiyiler
kaybolup giderler, O, kaybolmaz. Sonra O, sizi karaya kararak kurtarnca,
yz dnersiniz. Ve insan, ok iyilik bilmeyen biridir!
68
O'nun sizi kara tarafndan yerin dibine geirmesinden yahut zerinize
bir kasrga gndermesinden gvende misiniz? Sonra kendinize varlklar belirli
bir programa gre ayarlayan ve bu program koruyarak, destekleyerek
uygulayan birini de bulamazsnz.
69
Ya da sizi tekrar denize dndrp de zerinize kasrgalar
gndermesinden ve bylece ettiginiz iyilikbilmezlik sebebiyle sizi bogmasndan
gvende misiniz? Sonra bu yaptgmza kary, Bizim aleyhimize size yardm
edecek bir koruyucu bulamazsnz.

Bu ayetlerde, insanlarin felkete ugradiklari zaman btn sahte ilhlari terk
edip sadece Allaha yalvardiklari, fakat g durumdan kurtulunca yine sirklerine
dndkleri belirtilmekte, bylece insan karakterinin genel bir zelligi olan
nankrlg sergilenmektedir. Araf suresinin tahlilinde genise yer verdigimiz bu
konu Kuranda pek ok ayette (Hud/9, 10, Tvbe/75, 76, Yunus/22, 23, Nahl/53, 54,
Lokman/31, 32, Rum/33, Ankebut/65, Isra/67 ) dile getirilmistir.


70
Ve andolsun ki Biz, insanoglunu yan ve yeref sahibi yaptk ve karada,
denizde taytlara ykledik ve temiz-hoy yiyeceklerden onlar rzklandrdk. Ve
onlar oluyturduklarmzn birogundan olduka fazlalkl kldk.

Bu ayette Rabbimiz, demogullarina pek ok ikramda bulundugunu ve onu
kerim kildigini beyan etmektedir.

INSANIN KERIMLIGI

Rabbimizin insana verdigi san ve seref, Kuranda, meleklerin deme secde
edisini konu alan pasajlarda aika ifade edilmistir:

71,72
Hani Rabbin bir zaman evrendeki glere, Sphesiz Ben amurdan bir beser
olusturucuyum. Onu dzgnlestirip bilgili hle getirdigim zaman derhal ona boyun egip teslim olun
demisti.
73,74
Bunun zerine Iblis/ dsnce yetisi hari evrendeki glerin tm hep birlikte boyun egip
teslimiyet gsterdiler, Iblis byklk tasladi ve grmezden gelenlerden oldu.
75
Allah, Ey Iblis! O benim iki elimle/kudretimle olusturduguma boyun egip teslim olmana ne
engel oldu? Byklendin mi? Yoksa yksek derecelerde bulunanlardan mi oldun? dedi.
(Sad/71-75)

30
Ve bir zaman Rabbin, dogadaki glere, Sphesiz Ben, yeryznde bir halfe getiren Zatim
demisti. Dogadaki gler, Orada bozgunculuk yapan, kan dken birisini mi yapacaksin? Oysa biz,
Senin vgnle birlikte tm noksanliklardan arindiriyoruz ve Senin tertemiz; her trl ktlk ve
eksiklikten uzak oldugunu haykiriyoruz demislerdi. Senin Rabbin, Ben sizin bilmediginiz seyleri
ok iyi bilirim demisti.
(Bakara/30)

20
Allah'in, gklerde ve yeryznde ne varsa hepsini sizin iin boyun egdirdigini/ sizin
yararlanacaginiz yapi ve sistemde yarattigini grmediniz mi? Ve Allah, ite ve aikta olmak zere
nimetlerini zerinize yaymistir. Insanlardan kimi de var ki, bilgisiz, kilavuzsuz ve aydinlatici bir kitabi
olmadan Allah hakkinda tartisiyor.
(Lokman/20)

1304
Yaratilisindaki biimsel mkemmellik de insanin kerimliginin bir baska
yndr:

4-6
gerekten Biz, insani en gzel biimde olusturduk, sonra iman edenler ve dzeltmeye
ynelik isler yapanlar hari nk onlar iin kesintisiz bir dl var onu alaklarin en alagina
dndrdk.
(Tn/ 4-6)

3
Allah gkleri ve yeri hak ile olusturdu ve sizi biimlendirdi. Biimlerinizi de ne gzel yapti!
Ve dns yalnizca O'nadir.
(Tegabn/3)


12-16
Ve andolsun ki Biz, insani seilmis bir amurdan olusturduk. Sonra onu ok dayanikli bir
kararghta bir nutfe yaptik. Sonra o nutfeyi bir embriyon olusturduk. Sonra o embriyoyu bir et parasi
olusturduk. Sonra o bir et parasini kemikler olarak olusturdukk. Sonunda o kemiklere de bir et
giydirdik. Sonra onu bir baska olusumda yeniden kurduk. Iste, olusturanlarin en gzeli Allah ne
cmerttir! Sonra sphesiz sizler, bunlarin ardindan kesinlikle leceksiniz. Sonra sphesiz siz, kiymet
gnnde diriltileceksiniz.
(Mminun/14)

138
Allah'in dinine! Din ortaya koymak konusunda Allah'tan daha gzel olan kimdir? Ve biz,
sadece O'na kulluk edenleriz.
(Bakara/138)

Aslinda Allahin insana verdigi degerin en byk gstergesi, onu tevhide
yneltip kendi astlarindan kimseye kul etmemek istemesi, yani ona dogru yolu
gstermesi, gerekleri gretmesidir:

Oku! En stn olan senin Rabbin ise kalemle gretendir; insana bilmedigini gretti.
(Alak/3-5)

Iste, yaratilisi bylesine mkemmel olan ve Allahin san, seref, deger verdigi
insan, Iblisin drtlerine uyarak ktlkleri sonradan kazanmis ve kendisini
asagiliklarin asagiligi veya asagilarin en asagisi durumuna sokmustur.

Konumuz olan 70. ayette, insana verilenlerin ikinci sirasinda yer alan karada,
denizde taitlara ykledik ifadesi, insanin Yaratici tarafindan kendisine ltfedilen
akilla tekerlegi bulup kara tasitlarini yapmasi ve suyun kaldirma kuvvetini kesfedip
denizlerde gemileri yzdrmesi kast edilmistir. Bu ifade, insanoglunun bu ve buna
benzer daha birok gelismeyi saglayabilecek donanima sahip oldugu anlamina da
gelmektedir.
Ayetteki ve temiz-ho yiyeceklerden onlari rizklandirdik ifadesi su sekilde
takdir edilebilir: Onlara rizk olarak tertemiz meyvelerden, ekinlerden, etlerden,
stlerden, renkleri ve tatlari esit esit, lezzetli, hosa giden yiyecekler ihsan ettik.
Onlara esitli trden, renkten, sekilden giyecekler verdik. Muhtelif iklimlerdeki
blgelerde, kendi seip begendikleri yrelerdeki gzel manzaralarda bu nimetlerden
yararlanip durmaktalar.
Insanogluna yapilan ikramlarin bu ayetteki sonuncu sirasinda yer alan onlari,
yarattiklarimi:in birogundan olduka fazlalikli kildik ifadesinin takdirini ise syle
yapmak mmkndr: Insani fiziksel olarak, ayaklari zerine dikilip yryen ve
elleriyle pek ok is yapabilen bir yaratilisla yarattik. Insandan baska diger hayvanlar
ise drt ayaklari zerinde yrmektedirler. Baska canlilarda olmayan duygular ve
daha pek ok ayricalik verdigimiz insana ltfedilen en nemli fazlalik ise akildir.
Insan akli sayesinde konusma yetisi kazanir, tefekkr kabiliyetini gelistirir,
1305
gerekleri grr, kendisine yarari ve zarari dokunacak seyleri anlar ve en nemlisi
de kendisini yaratani taniyabilir.

71
O gn Biz, btn insanlar nderleriyle agracagz. Ki o gn, kimin
kitab sag eline verilirse, iyte onlar kendi kitaplarn okuyacaklar ve onlar
kandil fitili/ekirdegin iplikigi kadar bir hakszlga ugratlmayacaklar.
72
Her kim de bu dnyada kr ise iyte o, hirette de krdr. Ve yolca daha
yaykndr.

Ayetteki O gn Biz insanlari nderleriyle toplayacagiz ifadesinden, '-'
nder szcgyle ne kastedildigine gre trl anlam ikarmak mmkndr.

1- nder szcgyle peygamber kastedilmistir: Bu takdirde ifadeden;
Allahin bir mmet hakkinda hkm verecegi zaman o mmetin peygamberini de
orada bulunduracagi anlasir ki, bu anlama isaret eden baska ayetler de vardir:

69
Ve yeryz Rabbinin nruyla aydinlanmis, kitap konulmus, peygamberler ve taniklar
getirilmis ve aralarinda hak ile karar verilmistir. Ve onlara haksizlik edilmez.
(Zmer/69)

41
Her mmetten bir tanik getirdigimiz ve seni de iste onlarin zerine bir tanik olarak
getirdigimiz zaman bak nasil?
(Nisa/41)

47
Ve her nderli toplum iin eli olacaktir. O elileri geldiginde de aralarinda adalet
gereklestirilmistir. Ve onlar, haksizliga ugratilmazlar.
(Yunus/47)

2- nder szcgyle siyas lider kastedilmistir: Bu takdirde ifadeden;
hkm gnnde o mmeti arkasindan srkleyen kisinin de orada bulunacagi
anlasilir ki, bu anlam da Kurandan destek bulmaktadir:

O [Firavun] kiyamet gn, kavminin nne dser. -Artik o [Firavun], bunlari [kavmini] atese
gtrmstr. O varilan yer de ne kt bir yerdir!-
(Hud/98)

3- nder szcgyle amellerin yazildigi kitap kastedilmistir. Bu takdirde
ifadeden; hkm gnnde herkesin kendi amel kitabiyla birlikte hazir
bulundurulacagi anlasilir ki, bu anlam da Kurana uygundur:

12
Sphesiz ki lleri ancak Biz diriltiriz Biz. Onlarin nceden yapip gnderdiklerini ve
eserlerini de yazariz. Zaten Biz her seyi bir apaik nderde/ Kurn'da sayip tesbit etmisizdir.
(Ya Sin/12)

49
Ve Kitap/ amel defteri konulmustur. Sulularin ondan korktugunu greceksin. Ve Eyvah
bize! Bu nasil kitapmi ki, byk-kk hibir ey birakmadan hepsini saymi derler. Ve onlar,
yaptiklarini hazir bulurlar. Ve senin Rabbin hi kimseye haksizlik etmez.
(Kehf/49)

28,29
Ve her nderli toplumu, diz kms grrsn. Her nderli toplum, kendi kitabina agrilir:
Bugn, yapmis oldugunuz amellerin karsiligi size verilecektir. Iste bu, yznze karsi hakki konusan
kitabinizdir. Sphesiz Biz, sizin yaptiklarinizi yazdiriyorduk.
(Casiye/28-29)

1306
Ahirette kitap verilisi Kuranda birok kez ifade edilmis olup verilme sekli
de Arap rfne gre tarif edilmistir. Buna gre, kitabin sagdan verilisi o kisinin
cennetlik, soldan verilisi de cehennemlik oldugunun isaretidir:

19-24
Iste kitabi sagindan verilen kisiye gelince; iste o, Alin, okuyun kitabimi. Sphesiz ben,
hesabima kavusacagima inaniyordum/ kesinlikle biliyordum der. Artik o, meyveleri sarkmis yksek
bir cennette hosnut bir yasamdadir. Gemi gnlerde yaptiginiz ilerden tr afiyetle yiyin, iin!
25-29
Ve kitabi solundan verilen kimseye gelince; iste o: Keske kitabim bana verilmeseydi,
hesabimin ne oldugunu da bilmeseydim. Ne olurdu o is bitmis olsaydi. Malim bana hi yarar
saglamadi. Gcm/otoritemde benden yok olup gitti der.
(Hakkah/19-29)


7-9
Artik, kitabi sag eline verilen kisiye gelince; o, kolay bir hesapla hesaba ekilecek ve o,
sevinli olarak yakinlarina dnecektir.
10-14
Kitabi kendisine arkasindan verilen kisiye gelince de o, lm agiracak ve alevli atese
girecektir. Sphesiz o, yakinlari iinde sevinli idi. Sphesiz o, asla dnmeyecegine kani idi.
(Insikak/7-12)

71. ayette geen .,- fetil [kandil fitili/ ekirdegin iplikigi] ifadesi, Arap
rfnde azliktan kinaye bir deyimdir. nemsiz, basit, kiymeti olmayan seyler
hakkinda bir darbimesel olarak kullanilir.
671
ekirdegin iplikigine bu ismin
verilmesi, ekirdek ikarilirken iplikigin de bklerek ekirdekle beraber ikmasi
sebebiyledir. Ayni sekilde kitmir [ekirdegi kaplayan ince zar] ve nakir
[ekirdekten kk oyuk] szckleri de Klasik Arapada bunun gibi birer deyim
olarak kullanilir.
Fetil szcgnn bu anlamina gre 71. ayetteki onlar kandil fitili/
ekirdegin iplikigi kadar [en kk] bir haksizliga ugratilmayacaklar ifadesi,
Onlarin mkfatlari, deger verilmeyecek bir miktarda bile eksiltilmeyecek
anlamina gelir. Bu da, dnyada pek bol olan haksizlikla, zulmle ahirette hi
karsilasilmayacak demektir:

59-61
Sonra onlarin ardindan kt bir nesil geldi ki, salti [ml ynden ve zihinsel aidan destek
olmayi; toplumu aydinlatmaya alismayi] kaybettiler/hayatlarindan ikarip attilar. Ve sehvetlerine
uydular. Bundan dolayi tevbe eden ve iman eden ve slihi isleyenler hari onlar azginliklarinin
cezasiyla karsilasacaklardir. Iste tevbe eden, iman eden ve slihi isleyenler cennete; Rahmn'in
[yarattigi btn canlilara dnyada oka merhamet eden Allah'in] kullarina grmedikleri hlde vaat
ettigi Adn cennetlerine girecekler ve hibir sekilde haksizliga ugratilmayacaklardir. Sphesiz O'nun
vaadi kesinlikle yerini bulacaktir.
(Meryem/59-61)

112
Ve her kim iman eden biri olarak dzeltmeye ynelik islerden yaparsa, artik o, bir
haksizliktan ve hakkinin yenileceginden korkmaz.
(Ta Ha/112)

72. ayette konu edilen krlk kalbin krlgdr. Kr nitelemesi burada
mecazi anlamda yapilmistir ve dosdogru yolu gremeyen sapik anlamina
gelmektedir. Buna gre, 72. ayet, evresinde bulunan binlerce ayeti, delili, ibreti
grmeyen ve kendisine ihsan edilmis onca nimetin farkinda olmayan kimsenin ahiret
nimetlerine karsi da kr olacagini bildirmektedir:

124-126
Kim Benim anilmamdan/ Benim gdmden mesafeli durursa, hi sphesiz onun iin
zor, sikici bir geim/ yasam vardir. Kiymet gn de onu kr olarak kiymet gn toplanti alanina
toplariz. O der ki: Rabbim ben gren biri oldugum hlde beni neden kr olarak bu yere ikardin?

671
(Razi; el-Mefatihul-Gayb)
1307
Allah der ki: Bu byledir, yetlerimiz sana geldi de sen onlari terk etmistin; bu gn de ayni sekilde
sen terk ediliyorsun/cezalandiriliyorsun.
(Ta Ha/124-126)

97,98
Ve Allah kime kilavuz olursa, iste o dogru yolu bulmus olandir. Kimi de saptirirsa, artik
bunlar iin Allah'in astlarindan hibir yardimci, koruyucu, yol gsterici yakin kimse bulamazsin. Ve
Biz, onlari kiymet gn kr, dilsiz ve sagir olduklari hlde, yzleri st toplayacagiz. Onlarin
varacaklari yer cehennemdir. Ne zaman ki cehennem dindi, onlara atesi arttiririz. Iste bu, onlarin,
yetlerimizi/ almetlerimizi/ gstergelerimizi rtbas etmis olmalari ve Bizler, bir yigin kemik ve
ufalanmis toz oldugumuz zaman mi, biz yeni bir olusturulusla kesinlikle diriltilmis mi olacagiz?
demis olmalari nedeniyle onlarin cezasidir.
(Isra/97, 98)

73
Az kalsn onlar seni, sana vahyettigimizden uzaklaytrarak ondan
baykasn Bize dayandrarak syleyesin diye sana yanly yaptrp seni ateyte
yakacaklard. yte o takdirde seni halil/ iz brakan bir nder edinirlerdi.
74
Ve eger Biz, seni saglamlaytrmamy olsaydk, gerekten onlara birazck
meylediverecektin.
75
O durumda sana hayatn iki katn ve lmn iki katn tattrrdk.
Sonra Bize kary kendine hibir yardmc da bulamazdn.
76,77
Ve yaknda seni bu yerden/ yurdundan karmak iin kesinlikle
rahatsz edecekler. O takdirde senden nce elilerimizden gnderdigimiz kiyiler
hakkndaki yasamza/uygulamamza gre onlar da senin ardndan pek az
kalacaklardr. Bizim uygulamamizda herhangi bir degiyme gremezsin.


Bu ayet grubu dogrudan peygamberimize yneliktir. Pasajdan anlasildigina
gre, msriklerin bazi dnler istemesi karsisinda peygamberimiz de onlara dn
vermeyi dsnms, fakat Allahin kendisini korumasi sayesinde dn vermemistir.
Hemen belirtmek gerekir ki, byle bir durumla sadece peygamberimiz
karsilasmamistir:

52-54
Ve Biz, senden nce hibir eli ve hibir peygamber gndermedik ki o bir sey arzuladigi
zaman, seytan onun arzusuna bir seyler atmis olmasin. Bunun zerine Allah, seytanin/Iblis'in attigi
seyleri giderir. Sonra da Allah,
seytanin biraktigini, kalplerinde hastalik bulunan; zihniyeti bozuk ve kalpleri kaskati olan
kimseler iin dinden ikarmak iin, phesiz irk koarak yanli; kendi zararlarina i yapanlar da
kesinlikle uzak bir ayrilik iindedirler,
kendilerine bilgi verilmis olan kimseler, Kurn'in sphesiz Rabbinden gelen bir gerek
oldugunu bilsinler de ona iman etsinler, sonra da kalpleri ona saygi duysun diye yetlerini
glendirir, korur. Ve Allah, ok iyi bilendir, en iyi yasalar koyan, glendirendir. Ve sphesiz
Allah, iman eden kimseleri dosdogru yola kilavuzlayandir.
(Hacc/52-54)

Bu ayetlerin Yahudiler veya Tebk savasi hakkinda ve Medinede indigine
dair rivayetler sz konusu olsa da, surenin Giris blmnde de degindigimiz
zere, biz Mekk ayetlerden olduklari kanaatindeyiz. nk msrikler, tevhit
konusunda peygamberimizden dn isteme ve onu yurdundan ikarma plnlari
yapma gibi eylemlerini peygamberimiz henz Mekkede iken yapmislardir.
1308
Konumuz olan ayetleri iyi anlayabilmek iin ncelikle peygamberimizin
elilikle grevlendirilmesini takip eden on yilda yasadigi olaylari gz nnde
bulundurmak lzimdir. Daha nce de sz konusu edildigi gibi, Mekkeli msrikler,
peygamberimizi tevhid inan ve davetinden dndrmek ve Islm dini ile sirke
batmis cahiliye gelenekleri arasinda bir uzlasma yapmaya zorlamak iin ellerinden
geleni yapmislar, peygamberimizden taviz koparamayinca da onu etkisiz kilip
amalarina ulasmak iin ona mal teklif edip bastan ikarmak, kendisine ve
taraftarlarina sosyal ve ekonomik boykot uygulamak gibi esitli yntemler
denemislerdir. Bununla da yetinmemisler, esitli tuzaklara, iftiralara hatta
iskencelere basvurmuslardir. Msriklerin bu gayretlerinden bir tanesi de Yunus
suresinde aiklanmistir:

15
Ve yetlerimiz onlara aika okundugunda, Bize kavusmayi ummayanlar: Bundan baska bir
Kurn getir yahut bunu degistir! dediler. De ki: Onu kendimin ngrmesiyle degistirmem benim
iin sz konusu olamaz. Ben, sadece bana vahyolunana uyuyorum. Rabbime isyan edersem,
kesinlikle byk bir gnn azabindan korkarim.
16
De ki: Allah dileseydi, ben Kurn'i size okumazdim ve Allah, Kurn'i size bildirmemis
olurdu. Ben de Kurn'dan nce kesinlikle iinizde bir mr kalmistim. Hl aklinizi kullanmayacak
misiniz?
(Yunus/15, 16)

Peygamberimiz btn bu hcumlara ancak Allahin ona verdigi destek
sayesinde karsi durmus ve onlara hibir dn vermemistir. nk 74. ayetin
ifadesinden anlasildigi gibi, Allahin elisinin bile Allahtan yardim almaksizin
batila ve kfrn saptirici yntemlerine karsi koymasi mmkn degildir.
Rabbimiz 75. ayette peygamberimizin msriklere hibir dn vermedigini teyit
etmekte ve aksi davranista bulunsa idi basina neler gelecegini aiklamaktadir.
Peygamberimize sanki syle denilmektedir: Eger hakki bildikten sonra kfrle
uzlasma yapsaydin, o dejenere olmus toplulugu hosnut edebilirdin, fakat Allah'in
gazabini zerine eker ve hem bu dnyada hem de ahirette kat kat azabi tadardin
demistir.
Rabbimizin bu tehdidi ve peygamberimizin dn vermeyisi, Hakkah suresinde
de yer almistir:

44-47
Eger Eli/Muhammed, bazi szleri Bizim szlerimiz olarak ortaya srseydi, kesinlikle
O'ndan tm gcn alirdik. Sonra O'ndan can damarini kesinlikle keserdik. Artik sizden hi biriniz
O'na siper de olamazdiniz.
(Hakkah/44-47)

76. ayet, Kureysli kfirlerin peygamberimizi Mekkeden kovmak iin gizli bir
pln yaptiklarini ortaya ikarmakta, 77. ayet de eger peygamberi Mekke'den
ikarirlarsa kendilerinin de orada fazla kalamayacaklarini bildirmektedir. Verilen
masaj, eliler ve zorba karsitlari arasindaki sreci belirleyen sebep ve sonu
yasasinin Allahin koydugu bir yasa oldugu; Snnetullah denen bu yasanin gemiste
byle isledigi, Mekkeli msrikler ile peygamberimiz arasindaki mcadele srecinde
de byle isleyecegidir. Rabbimizin kendi yasasini hatirlatarak elisini zorbalikla
yurdundan ikarmaya kalkisan msrikleri uyarmasi, onlara dogrudan bir tehdit
mahiyetindedir. Nitekim msrikler plnlarini gereklestirerek peygamberimizi ge
1309
mecbur birakmislar, bunun karsiliginda da Rabbimizin tehdidi gereklesmis ve kisa
sre sonra Mekke peygamberimiz tarafindan fethedilmistir.


33
Hlbuki sen ilerinde iken Allah onlara azap edecek degildi. Bagislanma diledikleri srece de
Allah onlara azap edici degildir.
(Enfal/33)

78
Gneyin batmasndan/ kaybolmasndan gecenin kararmasna kadar
salt ikame et [ml ynden ve zihinsel adan destek olmay; toplumu
aydnlatmay kurumlaytr ve ayakta tut] ve sabah grenip-gretilmesini sagla.
nk sabah grenip-gretilmesi grlecek yeydir.
79
Ve geceden de. Ayrca, sana zg bir fazlalk olarak sen, salt geceleri
uyanp uygula! Rabbinin, seni gzel bir makama ulaytracag umulur.


Bu ayetler, salat vakitlerini belirleyen ilk ayetler olup surenin Giris
blmnde de belirttigimiz gibi Medine dnemine ait ayetlerdendir.

SALTIN [ZIHN ve ML DESTEGIN] VAKITLERI


Saltin [zihn ve ml destegin] amaci, kisiyi zihn ve ml ynlerden
destekleyerek kendisine ve topluma yararli bir insan hline getirmektir. zellikle
saltin zihn yn, insanin rsde ermesini sagladigindan, Rabbimiz, bu ok nemli
amaci gereklestirmenin yolu olan egitim ve gretime ne kadar nem verdigini,
dsman saldirisi riski altinda iken bile saltin zihn ynnn terk edilmemesi
gerektigini talimati ile gstermistir:

101
Ve yeryznde sefere iktiginiz zaman, Allah'in ilhligini ve rabligini rten kimselerin size
bir ktlk yapacagindan korkarsaniz salttan [ml ynden ve zihinsel aidan destek olma;
toplumu aydinlatma alimanizdan] kisaltmanizda [egitimi-gretimi kisa kesmenizde] sizin iin bir
sakinca yoktur. Sphesiz Allah'in ilhligini ve rabligini rten kimseler, sizin iin apaik
dmandirlar.
102
Ve sen seferde olanlarin iinde bulunup da onlar iin egitim-gretim verdigin zaman
ilerinden bir kismi seninle beraber dikilsinler/egitime katilsinlar. Silhlarini da yanlarina
alsinlar. Bunlar, yeterli bilgi alip ikna olduklarinda arka tarafiniza gesinler. Sonra egitim-gretim
almami diger bir kismi gelsin seninle beraber egitim-gretim yapsinlar ve tedbirlerini ve
silhlarini alsinlar. Allah'in ilhligini ve rabligini rten kimseler, silhlarinizdan ve eyanizdan
habersiz durumda olsaniz da size ani bir baskin yapsinlar isterler. Eger size yagmurdan bir eziyet
eriir veya hasta olursaniz, silhlarini:i birakmanizda sizin iin bir sakinca yoktur. Tedbirinizi de
alin. Sphesiz Allah, Kendisinin ilhligini ve rabligini rten kimselere alaltici bir azap
hazirlamitir.
103
Sonra egitim-gretimi tamamlayinca, artik Allah'i ayakta, oturarak, yan yatmiken anin.
Sknet buldugunuzda/ gvene erdiginizde, salti ikame edin [ml ynden ve zihinsel aidan
destek olma; toplumu aydinlatma kurumlari oluturun, ayakta tutun]. Hi phesiz salt [ml
ynden ve zihinsel aidan destek olma; toplumu aydinlatma grevi], eskiden beri mminler
zerine vakti belirlenmi bir yazgidir.

(Nis/101- 103)


Bu yetlerde konu edilen, saltin zihn yndr. nk can emniyetinin n
plana iktigi bir ortamda, saltin ml ynnn nemini kaybetmesi dogaldir. Ama
Yce Allah, saltin zihinsel ynnn bu durumda dahi terk edilmemesini
1310
emretmektedir. Iste bu sebepledir ki salt, vcudun beslenmesindeki gn gida
gibi gnlestirilmis, belirli vakitlerde saltin ikme edilmesi istenerek, insanin
manev beslenmesinin srekliligi saglanmistir. Saltin, mminler iin gnn
belli vakitlerinde yerine getirilecek bir grev olmasi, ncelikle, insan suurunda
Allah inancinin devamliligini gereklestirme gayesine yneliktir. Din psikolojisi
arastirmalari ortaya koymaktadir ki, insanin isel ynelislerinin ihmal edilmesi onu
manen kr bir varlik haline getirmekte, bunun sonucu olarak da kisi iyi bir yapici
toplum elemani olamamaktadir. Dolayisiyla, salti ikme etmek [zihn ve ml
destek kurumlari olusturup ayakta tutmak] insan iin ok nemli bir dev
mahiyetindedir. Bu neminden dolayi da gnn belli vakitlerinde [sabah, aksam ve
gece] zorunlu olarak bu devin yerine getirilmesi istenmektedir:

103
Sonra egitim-gretimi tamamlayinca, artik Allah'i ayakta, oturarak, yan yatmiken anin.
Sknet buldugunuzda/ gvene erdiginizde, salti ikame edin [ml ynden ve zihinsel aidan
destek olma; toplumu aydinlatma kurumlari oluturun, ayakta tutun]. Hi phesiz salt [ml
ynden ve zihinsel aidan destek olma; toplumu aydinlatma grevi], eskiden beri mminler
zerine vakti belirlenmi bir yazgidir.
(Nis/103)

yetteki, '-,,- '-'- [kitben mevqten/vakti belirlenmis yazgi] ifadesinden
anlasilmaktadir ki; salt, belirli vakitlerde icra edilmeli, geri birakilmamalidir.
Vaktinde ikme edilmemis salt, vaktinde yenilmemis yemek veya vaktinde
alinmamis ila gibidir.
Salti ikme etmeyi emreden Allah, bunlarin hangi vakitlerde ikme edilecegini
de Kurn'da aika bildirmistir:

114
Ve gndzn iki tarafinda ve gecenin yakin saatlerinde salti [ml ynden ve zihinsel
aidan destek olmayi; toplumu aydinlatmayi olutur-ayakta tut], nk iyilikler ktlkleri giderir.
Bu, ibret alanlara bir gttr.
(Hd/114)

Bu yette Peygamberimize gndzn iki tarafinda [sabah ile aksam] ve gecenin
yakin zamanlarinda [yatsi] olmak zere toplam 3 vakitte salt ikme etmesi
emredilmistir.

Dikkat edilirse, Hd/114 ile Isr/78-79'daki ifadeler ayni olup bu yetler saltin
vakitlerini belirtmektedir. Ancak bu vakitler Kurn'in genel slbuna uygun olarak
degisik slp ve zdes szcklerle ifade edilmistir. Dikkat edilmesi gereken nokta,
bu farkli szcklerin hepsinin de ayni anlami tasiyor olmasidir.
Meselenin aslini grenebilmek iin bu yetleri iyi anlamak, yetleri iyi anlamak
iin de yetlerde geen -

-'' =,'- [dlku'-ems], ' =-'' [kurne'l-fecr], -=


[taraf], - =+- [teheccd] ve ''- [nfile] szcklerinin anlamini iyi bilmek gerekir.
-

-'' =,'- [dlku'-ems]: Dlk ve ems szcklerinden olusan bu isim


tamlamasi, gnesin batmasi, gzden kaybolmasi demektir. Ancak bazi
yorumcular, sz konusu ifadeye, gnesin egilmesi anlamini vermislerdir. Tcu'l-
Ars ve Lisnu'l-Arab adli lgatlerde konuyla ilgili dikkat ekici bir ayrinti verilmis
ve dlk szcgne, egilme anlaminin verilme sebebinin, saltin bes vakit olarak
anlasilmasini saglama amacina ynelik oldugu belirtilmistir.
672


672
Tcu'l-Ars, c. 13, s. 560-561 ve Lisnu'l-Arab, c. 3, s. 398-399.
1311
Dlk szcgnn asil anlamina gre dlku'-ems tamlamasi aksam vaktini
ifade eder. Nitekim drdnc halife Ali, Abdullah b. Mesd, Sad b. Cbeyr,
Neh, Muktil, Dahhk, Sdd, Ibn Abbs ve Mchid bu anlami tercih etmislerdir.
Buna karsilik dlk szcgne, egilme anlami vererek szckten gle
vaktini anlayanlar da olmustur. Klsik kaynaklarda Ibn mer, Cbir, At, Katde
ve Hasan'in bu grs benimsedikleri bildirilir.
Isr/78'de yer alan bu deyimden her iki anlamin birden anlasilabilecegi ileri
srlse de, saltin vakitlerini belirleyen Hd/114'teki ifadeler, sz konusu deyimden
gnesin egilmesi anlaminin ikarilmasina ve bu anlamdan da gle saltinin
kasdedildiginin sanilmasina engel olur. nk Hd/114'te Peygamberimize,
Gndzn iki tarafinda ve geceye yakin bir zamanda salt ikme etmesi
emredilmis ve anlam netlesmistir. Zira Hd/114'te geen zlefen szcg, Isr/78'de
geen gasaq szcg ile ayni anlamda olup ortaligin karardigi zaman, gecenin ilk
saatleri demektir. Yani, her iki szck de yatsi vaktine karsiliktir. Bu durumdan
kesin olarak anlasilmaktadir ki, Isr/78-79'daki emir ile Hd/114'teki emir aynidir.
Yani, bu yetlerin nde de, salt ikme edilecek vakitler, zdes kelimeler
kullanilmak sretiyle degisik slplarla ifade edilmistir.
Diger taraftan, birok yorumcu, dlku'-ems ile gasaki'l-leyl deyimlerinin ayri
zamanlari ifade ettigini ileri srmstr. Oysa bu deyimler ayri zamanlari degil, bir
vaktin basini ve sonunu ifade etmektedirler. Syle ki: Isr/78'de, Gnesin
batmasindan itibaren karanliga kadar salt ikme edilmesi emredilmistir. Bu ifade,
iki saltin degil, bir tek saltin [aksam saltinin] vaktini belirlemektedir.
=-'' ' [qurne'l-fecr]: Sabah okumasi anlamina gelen bu ifade ile sabah
salti kasdedilmis olup, bu salt, sabah okumasi ifadesinden de aika
anlasilacagi zere egitim-gretim agirliklidir.
-= [taraf]: Bu szck nahiye, yan blge demektir. Bir seyin tarafindan
sz edildigi zaman, o seyin ii degil, disi anlasilir.
673
Nitekim Fikih'ta Insanin iki
tarafi ifadesinden, bir taraf olarak insanin anasi, babasi, dedesi, yani atasi; diger
taraf olarak da ocuklari ve torunlari anlasilir. Benzer sekilde masanin iki tarafi
denildiginde de masanin ikiye ayrilmis hldeki iki parasi anlasilmaz, masanin
saginda ve solundaki seyler anlasilir.
Taraf szcgnn ogulu etraf szcgdr. Bu szck de Trke'ye aynen
Arapa'daki anlami ile gemistir. Etraf szcg, yneltildigi seyin disi ile ilgilidir.
Mesel, bir kimseye Etrafina bak dendigi zaman, o kisi eline, yzne, vcuduna
degil, sagina, soluna, nne ve arkasina bakar. Bu rnegi lkenin etrafi
dendiginde lkenin disinin kasdedildigi ve anlasildigi, Dnyanin etrafi
dendiginde, dnyanin disinin kasdedildigi ve anlasildigi seklinde ogaltmak
mmkndr.
yetteki, Gndzn iki tarafi ifadesinden de gndzn disinda kalan sabah
ve aksam vakitleri anlasilir; gndzn kisimlari, birer parasi olan kusluk ve
ikindi vakitleri demek degil.
- =+- [teheccd] szcgnn kk olan -= [hecd] szcg, ezdaddan olup iki
zid anlami da ifade eder. Yani, hem uyumak hem de uyanmak demektir. Hecd
szcgnn bazi trevleri syle meshurlasmistir: Hcid, uyuyan; tehcid, uykuyu
gidermek, uyandirmak; teheccd, uykudan uyanip salt ikme etmek;
mteheccid, geceleyin uyanip salt ikme eden kimse.
674


673
Lisnu'l-Arab, c. 5, s. 589.
674
Lisnu'l-Arab, c. 9, s. 31-32.
1312
''- [nfile]: Bu szck asil zerine yapilan ziyade [ek] demektir.
675
yetten
anlasildigina gre, Peygamberimiz, gece saltini herkes gibi karanligin basladigi
zaman ile tan agarma zamani arasinda ikme etmeyecek, uykusundan kalkip ikme
edecektir. Bundan anlasiliyor ki, topluma nderlik, rehberlik; gretmenlik yapacak
olan Allah Elisi (ve onun varisleri) geceleyin tek basina egitim-gretim iin plan-
program hazirlayacaktir. Teheccdn gerek anlami iste budur.
Kurn'a gre 3 vakit olarak vakitlenmis olan saltlarin 2'si, baska bir yette
isimleriyle de anilmistir:

58
Ey iman etmi kimseler! Yasalar erevesinde himayenizde bulunanlar ve sizden erginlik
yaina gelmemi olanlariniz durumda; sabah egitim-gretiminden nce, gle vaktinde elbisenizi
ikardiginizda, gece egitim-gretiminden sonra izin istesinler. Bunlar sizin iin aik ve korumasiz
zamandir. Bunlar diinda ne size ne de onlara bir gnah yoktur. Aranizda dolairlar, baziniz baziniz
zerindedir. Allah, yetleri size ite byle aiga koyuyor. Allah, ok iyi bilendir, en iyi yasa koyan,
bozulmayi iyi engelleyen/saglam yapandir.
(Nr/58)

Sonu olarak, Isr/78-79'da 3 vakitte; sabah, aksam ve gece vaktinde 3 salt
emredildigi gibi, Hd/114'te de ayni seyler emredilmis; 3 vakit [sabah, aksam ve
yatsi] salt ikme edilmesi [egitim-gretimle zihn ynden, sikintilarin
giderilmesiyle ml ynden destek saglanmasi ve bu destegin srekli kilinmasi]
emredilmistir. Raslullah, genelde salt ve namazi birlikte icra ettigi iin salt
vakitleri, maalesef namaz vakitleri olarak yanlis yerlesmistir.
Bu yetlerde de yine Peygamberimize gnesin batmasindan gecenin karanligina
degin [aksam], tanyeri agarirken [sabah] ve geceden bir blmde [yatsi] salt ikme
etmesi emredilmistir. Yani, emredilen vakitler sabah, aksam ve gecedir. Ayrica
Peygamberimize zg bir ayricalik olarak fazladan [ek grev olarak] gece saltini
teheccd etmesi [gece uyuyup uyanarak salt ikme etmesi] emredilmistir.

Vakitleri bildiren yetler, kamu otoritesi konumundaki Raslllahi muhatap
almistir. Emir tm mminlerin kamu otoritelerinedir. nk mmete verilen
emirler, mmetin rnegi, rehberi, imami olmak sifatiyla nce onun sahsinda yer
tutmaktadir:


158
De ki: Ey insanlar! Sphesiz ben, gklerin ve yerin mlk Kendisinin olan, Kendisinden
baka hibir ilh bulunmayan, hem dirilten hem ldren Allah'in, size, hepinize gnderdigi eliyim. O
hlde kilavuzlandiginiz dogru yolu bulmaniz iin Allah'a ve O'nun szlerine iman eden, mm;
Anakentli; Mekkeli Peygamber olan Elisi'ne iman edin ve o'na uyun.
(Arf/158)


Salt, oru, hac ve zekt grevleri, Ibrhm peygamberden sonraki
peygamberlerin seriatlarinda da mevcuttu. Mn sresinden ve Enfl/35'den
Mekkelilerin de salt ikme ettikleri [zihn ve ml destek olusturarak bunu
srdrdkleri] anlasilmaktadir. Hatt Alak/9-10'a gre Peygamberimiz de
peygamber olmazdan evvel salt ediyordu [evresine zihn ve ml destek
veriyordu]. Fakat bu saltlar, Kurn'dan grendigimiz kadariyla, zelligini yitirmis
saltlardir. Kurn, sonulari bakimindan nemli olmayan, saksakilar esliginde bir

675
Lisnu'l-Arab, c. 8, s. 658-660.
1313
gsteri biiminde yapilan bu saltlari kinamis, salti [zihn ve ml destegi] hus
ekseni zerinde yeniden yapilandirmistir.


YETLERDE SALTLAR NIIN GECEYE TAHSIS EDILMISTIR?

Hd ve Isr srelerindeki yetlerle belirlenen salt vakitleri [sabah, aksam ve
gece], gnn gece dilimindedir. Bu durumun hikmeti de yine Kurn'da mevcuttur:


1-4
Ey evine kapanan kii! Geceleyin kisa bir sre hari; gecenin yarisi veya bundan biraz
eksilt ya da buna biraz ekle kalk grev yap. Kendine indirilmekte olan Kurn'i da teblig ederken
dzgnce dzene koy!
5
Sphesiz Biz, senin zerine agir bir sz/Kurn'i birakacagiz.
6
Gecenin yeni oluum etkinligi, rahat rahat aliabilme bakimindan daha gl, sz
bakimindan daha etkilidir.
7
Sphesiz gndzde senin iin uzun bir ugrai vardir.
8
Rabbinin adini an
ve tm benliginle O'na ynel!
9
O, dogunun ve batinin Rabbidir. O'ndan baka, tanri diye bir ey
yoktur. Bu nedenle O'nu vekil et; tm varliklari belirli bir programa gre ayarlayan ve bu programi
koruyarak, destekleyerek uygulayan olarak tani!
10
Onlarin sylediklerine/syleyeceklerine de
sabret. Ve gzel bir ayrilila onlardan ayril,
11
Beni ve o nimet sahibi yalanlayicilari babaa birak!
Birazcik sre tani onlara.

(Mzzemmil/1-11)


Gndz, peygamber iin bile esitli telaslarin yasandigi bir zaman dilimidir.
Salt [zihn ve ml destek] ise, insanin kendini vermesi, yogunlasmasi gereken bir
faaliyettir. Ama is-g, bor-har gibi telaslarin gndz cereyan etmesi nedeniyle
gnn bu diliminde insanlarin kendilerini btnyle salta vermeleri mmkn
olamamaktadir. nk gndelik islerin bitmesi gerektiginden gndz herkesin akli-
fikri isindedir. Bu yzden, Gillugis [gnl sikintisi] ile salt olmaz demislerdir.
Tabi, bununla kastedilen salt, Islm'in emrettigi salttir, yoksa ogunlugun yasak
savmak kabilinden ikme ettigi veya ikme ettigini sandigi sekl salt degildir.
nk zihnin binbir gaile ile mesgul oldugu anlarda ikme edilen salt gerek salt
degil, bir sekilden ibarettir. Gerek salt, kulun gnl huzuru ile kendisini Allah'a
teslim ederek ikme ettigi salttir.
Bu sebepledir ki, Yce Allah salt iin vakit olarak sabah, aksam ve gece
saatlerini belirlemis, gndz de maiset iin alismaya ayirmistir.
Grldg gibi bu hususlar Mzzemmil/1-7'de net olarak ifade edilmistir.
Gndz herkes iin bagda-bahede, isyerinde zorunlu ve uzun ugrasilar vardir.
Gnn sona ermesiyle beraber disaridaki btn isler biter ve insanlar bu vakitte
sknet iin evlerine dnms olurlar. Bylece cmiye gelebilmeleri, cemaat
olabilmeleri mmkn olur.
yetlerdeki,

Gecenin yeni oluum etkinligi, rahat rahat aliabilme


bakimindan daha gl, sz bakimindan daha etkilidir.
7
Sphesiz gndzde senin
iin uzun bir ugrai vardir ifadeleri, o gn iin, halkin egitim ve gretimine en
uygun zamani belirtmektedir.

Binenaleyh, bu vakitleme o gnn Arabistan'nn cograf ve sosyal
koyullar erevesinde ngrlmy olup, bize gre, ibadetin amacnn
gerekleyebilmesi iin farkl cografya ve sosyal ortamlarda salt iin en uygun
zamanlar belirlenebilir. Bunu kamu otoritesi belirler; mminler de ona
uyarlar. Mminler, dini hizmet vazifelerini gece-gndz demeden, bulunduklari
cografyaya gre toplumlarindaki en uygun zamanlarda yapmalidir. zellikle,
1314
salatin vakitlerinin belirlenmesi grevi Eliye verilmistir. Bu demektirki bu gn
salat vakitlerini kamu otoritesi belirleyecektir.

SABAH SALATININ NEMI

Sabah Salati vakti, Araplarin Kabede Safa ve Merve tepelerinde toplanip
konustuklari, grstkleri, pln ve program yaptiklari bir vakittir. Peygamberin
halkin kalabalik oldugu yerde ve zamanda Kuran okumasinin diger vakitlere oranla
daha verimli olacagi tabidir. nk sabah vakti Kuran okuyan peygamberi
herkesin dinleme ve grme imkani daha oktur.
Diger taraftan, gece uykusunun nceki gnn yorgunlugunu ve zihin agirligini
gidermesi, dolayisiyla insanin sabahleyin bedeni dinlenmis ve zihni berrak olarak
kalkmasi sebebiyle sabah vakti diger vakitlere nazaran olduka elverisli bir vakittir.
Byle bir vakitte yapilan duyuru [teblig], diger zamanlarda yapilanlara nispetle daha
etkin, daha verimli olur.

MAKAM-I MAHMUD

Ayetteki '-'-- '-,-=- mekamen mahmuden ifadesi teknik olarak iki sekilde
degerlendirilip iki farkli anlam elde edilebilir.
1- Mahmden szcg, ayetteki "seni gnderecektir" fiilinden "hl" olmak
zere mansubtur, yani, "seni mahmd [vlm] olarak gnderecektir" demektir.
2- Bu szck, kendinden nceki "makam" kelimesinin sifati oldugu iin
mansubtur. Anlami seni gzel bir makama ulatiracak seklinde olur.

Ayetteki makam veya gzel bir makam ile ilgili birok rivayet vardir.
Bilindigi gibi, makam szcg bu rivayetler isiginda daha ok sefaat makami
olarak algilanir.
Bize gre, bu tamlama ile neticesi vg [metih] olan bir makam
kastedilmistir. Bu makam ncelikle Allahin hosnutlugu makami, sonra da Medine
Devleti baskanligi makamidir.
Tipki Meryem suresindeki Ibrahim, Idris ve Ismail peygamber rneklerinde
oldugu gibi:

41
Kitap'ta Ibrhm'i de an/hatirlat. Sphesiz ki o, z-sz dogru biri idi, peygamberdi.
42-45
Bir zaman o, babasina: Babacigim! Iitmeyen, grmeyen ve sana hibir yarari olmayan
eylere niin kulluk ediyorsun? Babacigim! Sphesiz sana gelmeyen bir bilgi bana geldi. O hlde
bana uy da, sana dosdogru bir yolu gstereyim. Babacigim! Seytana kulluk etme. Sphesiz eytan
Rahmn'a [yarattigi btn canlilara dnyada oka merhamet eden Allah'a] si oldu. Babacigim!
Sphesiz ben, sana Rahmn'dan [yarattigi btn canlilara dnyada oka merhamet eden Allah'tan]
bir azap dokunur da eytan iin bir yol gsteren, koruyan, yardim eden bir yakin olursun diye
korkuyorum demiti.
46
Babasi: Ey Ibrhm! Sen benim ilhlarimdan yz m eviriyorsun? Eger vazgemezsen,
andolsun seni talayarak ldrrm. Haydi, uzun bir mddet bana uzak ol/defol! dedi.
47,48
Ibrhm: Selm sana olsun, senin iin Rabbimden bagilanma dileyecegim. Sphesiz O,
bana ok armagan verendir. Ve ben, sizden ve Allah'in astlarindan kulluk ettiginiz eylerden ekilip
ayriliyorum. Ve Rabbime dua edecegim. Rabbime yalvariimda mutsuz olmayacagimi umuyorum
dedi.
49
Sonra Ibrhm, toplumundan ve onlarin Allah'in astlarindan kulluk ettikleri eylerden
uzaklainca, Biz o'na Ishk'i ve Yakb'u ihsan ettik. Hepsini de peygamber yaptik.
50
Ve Biz onlara rahmetimizden armaganlarda bulunduk. Ve onlar iin yce bir dogruluk dili
yaptik.
51
Ve Kitap'ta Ms'yi da an/hatirlat. Sphesiz o aritilarak saflatirilmi idi. Ve bir eli, bir
peygamber idi.
1315
52
Biz o'na en ugurlu Tr'un yan tarafindan seslendik ve o'nu zel bir konumada bulunmak
zere yaklatirdik.
53
Ve rahmetimizden o'na, kardei Hrn'u bir peygamber olarak ihsan eyledik.
54
Ve Kitap'ta Isml'i an/hatirlat. Sphesiz o, vaadine sadik idi, bir eliydi, bir peygamberdi.
55
Ve o ailesine/evresine salti [ml ynden ve zihinsel aidan destek olmayi; toplumu
aydinlatmayi] ve zekti/vergiyi emrederdi. Ve o Rabbinin katinda honutluga ermiti.
56
Ve Kitap'ta Idris'i an/hatirlat. Sphesiz o, z-sz dogru biriydi, bir peygamberdi.
57
Ve Biz
o'nu yce bir mekna ykselttik.
58
Ite bunlar, dem'in soyundan, Nh ile beraber taidiklarimizdan, Ibrhm ve Isrl'in
soyundan, kilavuzluk ettigimiz ve setigimiz peygamberlerden Allah'in kendilerine nimetler verdigi
kimselerdir. Onlar kendilerine Rahmn'in [yarattigi btn canlilara dnyada oka merhamet eden
Allah'in] yetleri okundugu zaman aglayarak ve boyun egip teslimiyet gstererek yere kapanirlardi.
(Meryem/41-58)







80
Ve de ki: Rabbim! Beni, dogruluk giriyiyle girdir ve dogruluk kyyla
kar. Ve bana katndan yardmc bir kuvvet ver.

Peygamberimize bu ayette emredilen dua, hem hicretin yaklastigina isaret
etmekte hem de ona syle bir uyari iermektedir: Nerede ve ne durumda olursan ol,
hakki takip etmelisin. Eger bir yerden hicret edersen, hakk yolunda hicret etmelisin
ve nereye gidersen hakk iin gitmelisin.

J=-- _-~ MUDHALE SIDK - _-~ ,,=- MUHRACE SIDK

Peygamberimize emredilen duada geen mdhale sidk ve mhrace sidk
ifadeleri aslinda ok genis bir anlam tasimaktadir. Dolayisiyla bu ifadenin kabre
girip ikma, peygamberlik grevine baslayip bitirme, namaza baslayip bitirme,
din grevlere baslayip bitirme, Mekkeden ikma Medineye girme gibi
anlamlara geldigini sylemek yanlis olmaz. Bu nedenle ifadenin her is iin
dogrulukla giris ve dogrulukla ikis anlami verilerek zetlenmesi mmkndr.
Duanin sonundaki Ve bana katindan yardimci bir kuvvet ver ifadesi, Bu
bozulmus dnyayi islah edebilmem, grevimi srdrebilmem iin bana bir g ve
yetki ver, devletlerden birini benim yardimcim kil anlamina gelir. Zira sirki bertaraf
edip tevhit ve adaleti saglayabilmek iin madd gce ihtiya vardir. Burada ihtiya
duyulan g, dnya nimetlerine sahip olma amaci tasimayip Allah yolunda, Onun
rizasina uygun bir is yapmaya yneliktir. Bu nedenle bu gc kazanmayi istemek
dnyaya tapmak degil, bilakis Allaha ibadet etmek demektir. Hatirlanacak
olursa, Allahtan gl bir iktidar talebinde bulunan Sleyman peygamber de bu
istegini kendi ikari iin degil, hayra hizmet iin yapmistir:

31
Hani kendisine aksamst iyi cins ve rahvan atlar sunulmustu;
32
Ben, mal, servet, ikar
sevgisini, Rabbimin anilmasindan dolayi sevdim. Sonunda onlar perdenin arkasina girdiler.

33
Geri getirin onlari bana! dedi. Hemen onlarin bacaklarini, boyunlarini sivazlamaya basladi.
(Sad/32, 33)

81
Ve de ki: Hak geldi, btl yok oldu. Sphesiz btl yok olup gider.

1316
Bu ayette Rabbimiz, tm dnyaya su hususun iln edilmesini emretmektedir:
Artik hakk gelmistir. Bundan sonra kfirler ne yaparlarsa yapsinlar, hakka zarar
veremeyeceklerdir. nk hakkin gelmesi karsisinda batil yok olmaya mahkmdur.
Bu mesaj baska ayetlerde de verilmistir:

49
De ki: Kurn/Kurn'in ierdigi gerekler geldi. Ve btil baslatamaz ve geri getiremez;
artik hibir sey yapamaz.
(Sebe/49)


18
Tam tersi Biz, hakki btilin basina arpariz da onun beynini paralar. Bir de bakarsin btil
yok olup gitmistir. Ve Allah'a yakistirdiginiz niteliklerden dolayi size yaziklar olsun!
(Enbiya/18)

25
Andolsun ki Biz, elilerimizi aik delillerle gnderdik ve insanlarin hakkaniyeti ayakta
tutmalari ve Allah'in, dinine ve elilerine, kimse kendilerini grmedigi ve tanimadigi yerlerde yardim
edenleri belirlemesi iin beraberlerinde kitabi ve ly indirdik. Biz, kendisinde byk bir kuvvet
ve insanlar iin yararlar bulunan demiri de indirdik. Sphesiz Allah, ok kuvvetlidir, mutlak
stndr.
(Hadid/25)

82
Ve Biz Kurn'dan, inananlar iin yifa ve rahmet olan yeyleri
indiriyoruz. Ve bu, sadece yirk koyarak yanly; kendi zararlarna iy yapanlarn
ykmn artryor.

Bu ayetten baslamak zere 89. ayetin de dhil oldugu pasaj, Kuranin
zelliklerinden bazilarinin n plna ikarildigi ve bu surenin 41. ayetinin tefsiri
mahiyetinde olan ok nemli bir pasajdir.
Bu ayette Kuranin sifa ve rahmet olmak zere iki zelliginden sz
edilmistir.

KURAN SIFADIR:

Kuranin sifa olusu bedensel hastaliklara degil, zihinsel hastaliklara yneliktir.
nk Kuran zihinleri ikna eder, sikinti ve bunalimlari gidererek gnlleri tatmin
eder, insanlarin ahlak seviyelerini ykseltir, bylece toplumun dirlik ve dzenini,
huzur ve sknunu da saglamis olur. Kuranin sifa ve rahmet zelliklerinin
inananlar iin oldugunun vurgulanmasi, Kurandan ancak mminlerin istifade
etmeleri sebebiyledir.
Kur'an'i rehber edinen ve hkm kitabi olarak kabul eden kimseler, ondan
yararlanarak batil itikatlardan, hurafelerden, kin, bugz, kiskanlik gibi kinanmis
huylardan uzaklasirlar, dolayisiyla psikolojik, akl ve ahlk hastaliklardan sifa bulup
Allah'in rahmetine mazhar olurlar.
Kuranin bu zelliklerine baska ayetlerde de dikkat ekilmistir:

57
Ey insanlar! Size Rabbinizden bir gt, ggslerdekine sifa, inananlara bir kilavuz ve bir
rahmet gelmistir.
(Yunus/57)


44
Ve eger Biz o gd/Kurn'i yabanci dilde bir okuma yapsaydik, elbette onlar: yetleri
ayrintili olarak verilmeli degil miydi? Yabanci dil mi, Arapa mi! diyeceklerdi. De ki: O, iman
eden kimseler iin bir kilavuz ve bir sifadir. Inanmayanlara gelince, onlarin kulaklarinda bir
agirlik vardir. Ve o gt/ Kurn, onlar zerine bir krlktr. Onlara ok uzak bir mekndan
seslenilmektedir.
(Fussilet/44)
1317

KUR'AN RAHMETTIR:

Kuran, insana lzim olan dosdogru yolu gstererek onu rsde erdirdigi ve
dogru bir yasam iin gerekli olan bilgileri insanin istifadesine sunarak onu bilgi
edinmeye tesvik ettigi iin, en byk rahmettir.
Ne yazik ki, Kuranin rahmet ve sifa olusu da yine uydurma rivayetler ve
dzmece haberlerle arpitilmistir. Bunun sonucu olarak Kuran ayetlerinin yazili
oldugu kagit ve benzeri nesnelerin bedensel hastaliklara sifa oldugu gibi Rabbimizin
Kurani indiris amacina ters inan ve kanaatler olusmustur. Bu inan ve kabulle,
zerine Kuran ayetleri flenmis su iirilerek aresiz dertlerden sifa bulunacagi gibi
utan verici uygulamalara gidilmistir. Bu tr uygulamalar Rabbimizin Ben her seyi
gerek ile yarattim kanununa tamamen ters olan temelsiz uygulamalardir. Kuran,
mesaji ve nerdigi yasam modeliyle gnllere sifadir.

83
Ve Biz insana nimet verdigimiz zaman, yz evirip uzaklayr. Ona
fenalk dokununca da mitsizlige dyer.

Bu ayette Rabbimiz, insanin verilen nimetlerin kiymetini bilmedigini, bir
mahrumiyete ugradiginda ise hemen karamsarliga kapilarak tam bir nankrlk
sergiledigini bildirmektedir. Bu genel insan davranisi, en byk nimetlerden biri
olan Kuran iin de geerlidir. Yukarida karakteri izilen bu nankr insan tipi baska
ayetlerde de konu edilmistir:


51
Ve Biz insana nimet verdigimiz zaman o yz evirir, yan izer. Kendisine bir ktlk
dokundugu zaman da genis genis dua sahibidir; yalvarir da yalvarir.
(Fussilet/51)

6-8
Kesinlikle senin dsndgn gibi degil! Dns Rabbine olmasina ragmen insan, kendisini
yeterli grdgnde, kesinlikle azar.
(Alak/6-8)


9-11
Ve eger, sabreden ve dzeltmeye ynelik isleri yapan kisilerin ite bunlar, bagilanma ve
byk dl kendileri iin olanlardir disindaki insanlara, tarafimizdan bir rahmet tattirip sonra da onu
kendisinden ekip alsak, kuskusuz o umutsuzdur, ok nankrdr. Ve eger, kendisine dokunan
mutsuzluktan sonra, ona mutlulugu tattirsak, elbette, Ktlkler benden gitti der. Ve kuskusuz o,
simariktir, bbrlenen biridir.
(Hud/9-11):

15-16
Insana gelince, Rabbi onu her ne zaman sinayip da kendisini stn kilar ve nimetler
verirse: Rabbim beni stn kildi der. Ama her ne zaman da sinayip rizkini daraltirsa: Rabbim beni
asagiladi der.
(Fecr/15, 16)

19-21
Sphesiz insan dayaniksiz ve huysuz olusturulmustur; kendisine ktlk dokundu mu
sizlanir. Kendisine hayir dokundu mu/ kendisi varlikli kilindiginda da kk bir yardimi bile
engeller.
(Mearic/19-21)

84
De ki: Herkes bulundugu hl zerine iy yapar. Bu durumda Rabbin,
yol olarak kimin en dogru oldugunu daha iyi bilendir.

Ayette geen -''- skiletihi ifadesi, mizacina gre, karakterine gre,
niyetine gre, dinine, mezhebine gre gibi anlamlarda anlasilabilir.
1318
Buna gre ayetin mesaji, Eger nefsi aydinlanmis, hayirli, temiz ve ulv, yce
bir nefis ise, ondan faziletli ve kiymetli ameller sudur eder. Yok, eger nefis bulanik,
adi, kt, sapitmis, zulman ise, ondan da kt ve degersiz fiiller sdir olur
demektir.
Bu ayette msriklere karsi yumusak bir slpla yapilan uyari ve tehdit, baska
ayetlerde meydan okuyan bir slpla da yapilmistir:

121,122
Ve inanmayan o kisilere de ki: Elinizden geleni geri koymayin! Sphesiz biz yapanlariz.
Bekleyin! Sphesiz biz bekleyenleriz.
(Hud/121, 122)

85
Ve sana vahiyden soruyorlar. De ki: Vahy, Rabbimin iyindendir. Size
ise az bilgiden bayka bir yey verilmemiytir.

Ruh kavrami bugne kadar dinli veya dinsiz, Mslim veya gayrimslim birok
kisinin ilgi alanina girmis, cahil veya bilgin birok kimse tarafindan ruh hakkinda
yzlerce kitap kaleme alinmistir. Bu eserlerde genellikle su konular islenmistir: Ruh
nedir? Ruh ka tanedir? Ruhlar nerede bulunur? Ruh ve nefis ayni sey midir? Ruh
cisim midir, mahlk mudur, enerji midir, kozmik bilin midir, melek midir, varliklarin
asli midir? Ruh seffaf, billr, cins-i ltif midir? Ruh mu yoksa ceset mi nce
yaratilmistir? Ruh lr m? Ruh kabirde cesede geri dner mi? Dirilerin ruhlari
llerin ruhlariyla bulusur mu? Her sey ruhtan mi meydana gelmistir? Hayati,
hareketi, idraki saglayan g ruh mudur? Ruhun insan, hayvan, nebat olmak zere
esitleri var midir? Olgun ruh ile gelecegi grebilmek, gelecekten haber verebilmek,
zaman ve mekn disina ikmak mmkn mdr?
Btn bunlardan baska, ruh ile ilgili bu eserlerde ruh agirma, telepati,
medyumluk, yoga, dogru rya, by, sihir ve reenkarnasyon [ruh g] gibi
konularin aiklanmasina da alisilmistir.
Gerek bu sorularin gerekse onlara verilen cevaplarin Kurana ne kadar uygun
olduklari Kadr suresinin tahlilinde tarafimizdan incelenmis ve Ruh ile ilgili
Kuranin yaklasimi aika ortaya konulmus idi. Bu nedenle konu zerinde
durmuyor, ilgili blmn yeniden okunmasini neriyoruz.
Ilgili blm okundugunda, konumuz olan ayette sz edilen ruhun vahiy
oldugu ve Rabbimizin vahiy konusunda insanlara ok az bilgi verdigi geregi
hemen hatirlanacaktir.

86
Ve andolsun ki dilersek sana vahyettigimizi ortadan kaldrrz; sonra
Bize kary, kendine varlklar belirli bir programa gre ayarlayan ve bu
program koruyarak, destekleyerek uygulayan birini bulamazsn.
87
Rabbinden bir rahmet olarak Biz bunu yapmadk. Gerekten O'nun
senin zerindeki armaganlar ok byktr.


Ruhun [vahyin] nemine deginilen bu ayetlerde Rabbimiz; rahmeti geregi
ltfettigi ruhu [vahyi] isterse ortadan kaldiracagini, ama eger bunu yaparsa, bu isten
insanlarin zararli ikacagini ihtar etmektedir.
Bu szler ilk bakista peygamberimize sylenmis grnyorsa da, asil hitap,
Kurani peygamberimizin uydurdugunu veya Kurani ona baska bir kisinin
grettigini iddia eden kfirleredir. Burada onlara Kuranin Allah kelmi oldugu
sylenmektedir: Bizim elimiz Kurani kendisi uydurmadi, bilakis Biz onu ona
ihsan ettik. Eger Biz Kurani ondan geri almak istesek, ne Peygamberin byle bir
1319
sey uydurmaya, ne de kimsenin onun byle mkemmel bir kitap sunmasina yardim
etmeye gc vardir.


88
De ki: Andolsun ki bugnn, yarnn tm insanlar, bu Kurn'n bir
benzerini getirmek zere bir araya gelseler, birbirlerine yardmc da olsalar,
onun benzerini kesinlikle getiremezler.
89
Ve andolsun ki Biz bu Kurn'da insanlar iin her rnekten evirip
evirmiyizdir. Yine de insanlarn ogu geregi rtmekten baykasndan
kandlar/ inkrda srarc oldular.

85. ayette vurgulanan ruhun [vahyin] Allahin kendi isi oldugu hususu bu
ayetlerde daha gl bir sekilde ifade edilmektedir. Bilinen-bilinmeyen tm
insanlarin [Gerek Mekkede gerekse dnyanin diger yerlerinde yasayan herkesin] bir
araya gelmeleri hlinde bile byle bir mucizenin olusturulamayacagi aiklanarak
herkese sanki Buyurun, siz de uydurun, hep birlikte de alisabilirsiniz! diye
meydan okunmaktadir.
Gerekten de Kur'an dil, slp, ne srdg deliller, konular, ana fikir,
gretiler ve gayble ilgili nceden verdigi haberler bakimindan yle bir mucizedir ki,
onun benzerini meydana getirmek insan gc dhilinde degildir.
Buradaki meydan okuma, Kuranin peygamberin kendi dzmesi oldugu
iddiasindaki akilsizlaradir. Bu meydan okuma sadece Mekke dneminde ve bu
ayette degil, baska ayetlerde ve Medinede de yapilmistir:

23
Ve eger kulumuza indirdigimizden kusku iinde iseniz, haydi onun mislinden bir sre siz
getirin, Allah'in astlarindan tm taniklarinizi da agirin. Eger dogru kimseler iseniz.
24
Sonra, eger bunu yapmadiysaniz ve asla yapamayacaksiniz; yleyse kfirler; Allah'in
ilhligini, rabligini bilerek reddeden kimseler iin hazirlanmis, yakiti insanlar ve taslar olan atesten
korunun.
(Bakara/23, 24)

Ve Hud/13, Tur/33, 34, Yunus/15, 16, 38, Sad/29, Zmer/27, 28, Fussilet/3, Zhruf/2, 3,
Enfal; 31, 32.

89. ayetin sonundaki Yine de insanlarin ogu inkrciliktan bakasindan
kaindilar ifadesi insanlarin inkrcilikta inat ettikleri anlamina gelmektedir. Bu
inat, onlarin kendi ikarlarina, rahatlarina ve konforlarina ok dskn olmalarindan
kaynaklanmaktadir.

12
Ve o vakit mnfiklar ve kalplerinde bir hastalik bulunanlar; zihniyeti bozuk kimseler:
Allah ve Elisi bize bir aldanistan baska bir vaat yapmamis diyorlardi.
13
Ve hani bunlardan bir grup: Ey Yesrib/Medne halki! Sizin iin duracak yer yok, hemen
dnn diyorlardi. Onlardan bir kismi da, Evlerimiz gerekten savunmasizdir diyerek
Peygamber'den izin istiyorlardi. Hlbuki evleri savunmasiz degildi. Onlar, sadece kamak
istiyorlardi.
(Ahzab/12, 13)

43
Ve kendilerine aik deliller hlinde yetlerimiz okundugu zaman onlar: Bu, baska degil,
sadece sizi atalarinizin taptigi tanrilardan men etmek isteyen bir adamdir dediler. Ve: Kurn,
uydurulmus bir iftiradan baska bir sey degildir dediler. Kfirler; Allah'in ilhligini ve rabligini
bilerek reddetmis olan o kimseler kendilerine hak geldigi zaman: Sphesiz bu apaik bir sihirden
baska bir sey degildir dediler.
(Sebe/43)

1320
47
Ve iste bylece Biz, sana Kitab'i indirdik de kendilerine Kitap verdiklerimiz Kurn'a
inaniyorlar. Ve ehli kitabin disindakilerden/ Araplardan da ona inananlar vardir. Ve Bizim
yetlerimizi ancak, kfirler; Allah'in ilhligini ve rabligini bilerek rtbas eden kimseler bile bile
reddeder.
48
Ve sen bundan evvel herhangi bir kitaptan okumuyordun; sen Kurn'i kendiliginden
yazmiyorsun. Eger byle olsaydi, btila inananlar kesinlikle kusku duyacaklardi.
49
Tam tersi Kurn, kendilerine bilgi verilenlerin sinelerinde apaik yetlerdir. Bizim
yetlerimizi de ancak yanlis; kendi zararlarina is yapanlar bile bile reddederler.
50
Ve onlar, Ona Rabbinden almetler/ gstergeler indirilmeli degil miydi? dediler. De ki:
Almetler/ gstergeler ancak Allah'in katindadir. Ben ise ancak apaik bir uyariciyim.
51
Kendilerine okunan Kitab'i sphesiz Bizim sana indirmis olmamiz onlara yetmedi mi?
Bunda, inanan bir toplum iin elbette ki bir rahmet ve bir gt vardir.
52
De ki: Benimle sizin aranizda shit olarak Allah yeter. O, gklerde ve yerde olan seyleri
bilir. Btila inanan ve Allah'i bilerek reddeden/ inanmayan kimseler, iste onlar, zarara/ kayba ugrayip
aci ekenlerin ta kendileridir.
(Ankebut/47-52)

KUR'AN, GEREGI HER SEKLIYLE ANLATIR

89. ayetteki Ve ant olsun ki biz bu Kur'an'da insanlar iin her rnekten evirip
evirmiizdir ifadesi, Kuranda her seyin detaylandirildigi, enine boyuna islendigi,
konulmus olan ilkelerin tmnn yararinin ve zararinin herkes tarafindan kabul
edilebilir makul ve mantikli gerekelerle aiklandigi anlamina gelmektedir.
Nitekim Kuranda Allahin varligina ve birligine, ahiretin gerekligine afak ve
enfsten binlerce delil getirilmistir. Diger taraftan Kurandaki kissalarla da Nuh,
Ad, Semud gibi kavimlerin; kfr ve azginlikta ileri giden Firavun gibi tiranlarin;
Hud, Salih, Musa ve Isa gibi peygamberlerin nasil her trl bellarla sinandigi haber
verilmis, bylece insanlarin bu kissalarda yapilan aiklamalari tefekkr ederek
Allahin yntemini [Snnetullahi] kavramalari ve olanlardan ders almalari
istenmistir. Insanlar ise btn bu aiklamalara, gtlere ragmen kfrlerini devam
ettirmislerdir.

90-93
Ve Bizim iin yerden bir pnar fykrtmadka sana asla
inanmayacagz. Yahut senin hurmalardan, zmlerden oluyan bir bahen
olmal. Onlarn aralarnda yarl yarl rmaklar aktmalsn. Yahut iddia ettigin
gibi gg paralar hlinde zerimize dyrmelisin yahut Allah' ve melekleri
karymza getirmelisin. Yahut senin altn sslemeli bir evin olmal yahut gge
ykselmelisin. Ancak, senin ykseliyine, grenip gretecegimiz bir kitab bize
indirmene kadar asla inanmayz dediler. Sen de ki: Rabbim noksanlklardan
arnktr. Ben, beyer bir eliden bayka bir yey miyim ki!
94
Ve insanlara yol gsterimi/Kurn gelince, kendilerinin iman etmelerine,
sadece Allah bir beyeri mi eli gnderdi? demeleri engel olur.
95
De ki: Eger yeryznde huzur iinde yryp duran melekler olsayd,
elbette Biz onlara gkten eli olarak bir melek indirirdik.
96
De ki: Benimle sizin aranzda yhit olarak Allah yeter. Sphesiz O,
kullarna, her yeyin i yzn, gizli taraflarn iyi bilendir, en iyi grendir.

Bu ayet grubunda yalanlayicilarin yalanlama gerekeleri ve ileri srdkleri
bahaneler aiklanarak aslinda kendilerine mucizelerin en byg gelmis olan
kfirlerin kendi kafalarinda gelistirdikleri mucize isteklerine ikinci kez cevap
verilmektedir.

BESERE GELEN ELI BIR INSAN OLMALIDIR
1321

Kuranda verilen bilgilere gre, msrikler gnderilen elinin kendilerinden
biri olmasini hazmedememisler ve bir insanin Allah'in elisi olabilecegini hibir
zaman kabul etmemislerdir.
Rabbimiz ise ayni cinsten olan yaratiklarin birbirlerine daha meyyal olmalari
sebebiyle insanlara gnderilecek elilerin de insan olmasi gerektigini aiklamistir.
95. ayette yer alan Eger yeryznde sakin sakin yryen melekler olsaydi, Biz
elbette onlara gkten melek bir peygamber gnderirdik ifadesi, dsnldgnde
herkesin rahatlikla kabul edecegi bu trdeslik ilkesini vurgulamaktadir.
94. ayette geen yol gsterme ifadesinden ise elilerin teblig grevleri
yaninda tebyinde bulunma ve nasihat etme grevlerinin de bulundugu
anlasilmaktadir. Buna gre peygamber, hem toplumunu kendisine vahyedilen ilkeler
dogrultusunda egiterek islah etmeye alismali, hem de batila giden yollari
kapatmaya gayret gstermelidir. Bunu yaparken de teblig ettigi ilkeleri nce kendi
hayatina uygulayarak toplum nnde canli bir rnek olusturmalidir. nk yapilan
davetin yanlis anlasilma ihtimali ancak bu davranis normlarina uyularak ortadan
kaldirilabilir.
Aik bir gerektir ki, insan toplulugu iinde bu tr grevler ancak yine bir
insan tarafindan basarilabilir. Insanlarin iinde yasayarak onlara vahyi aktarabilecek,
karsilastiklari hayat sorunlarina ortak oldugu iin onlara rehberlik edip yasayislarini
dzeltebilecek, yasam tarziyla rneklik ederek etrafindakileri yanlislardan uzak
tutabilecek bir elinin de behemehal insan olmasi gerekmektedir. Sayet Allah
insanlara bir melek eli gndermis olsaydi, onun yapabilecegi tek sey sadece
vahyi insanlara aktarmak olurdu. Bir melekle karsi karsiya kalan insanlarin ise
ondan bilgi almaya asla gleri yetmezdi.
Bu gibi nedenlerle Yce Allah, insanlari uyarmak ve onlara gt vermek zere
onlarla ayni seyleri hisseden, onlarla ayni dili konusan, onlari her ynyle anlayan
ve tahamml derecelerini bilen birini, bir insani eli olarak tayin etmistir. Bu eli,
Allahin mesajini ilk uygulayan kisi olarak digerlerine de rnek olmak suretiyle
insanlara dogru yn nasil bulabileceklerini gsterecek, eger insanlar takindiklari
lakayt ve yanlis tutumu srdrecek olurlarsa, onlari kendilerini bekleyen felket
konusunda uyarip dikkatlerini ekecektir.
Ne var ki, sagduyulu insanlarin kolayca ve gnl huzuruyla kabullenecekleri
Allahin eli gndermedeki bu yntemi msrikler tarafindan hayretle karsilanmis,
hem bizzat peygamberlik kurumu hem de peygamberin duyurdugu yeniden
dirilme konusu akilsizca gerekeler ileri srlerek reddedilmistir.
Elilerin meleklerden olmasi beklentisine karsilik onlarin hep insanlardan
seildigi, Kuranda baska ayetlerde de konu edilmistir:

164
Andolsun ki Allah, mminlere kendilerinden, onlara Kendi yetlerini okuyan, onlari
arindiran ve onlara kitap ve haksizlik, bozgunculuk ve kargasayi engellemek iin konulmus kanun,
dstur ve ilkeleri greten bir peygamber gndermekle byk bir iyilikte bulunmustur. Oysa onlar,
daha nce apaik bir sapiklik iinde idiler.
(l-i Imran/164)

128
Andolsun, iinizden size, sikintiya ugramaniz kendisine agir gelen, size dskn, sadece
inananlara ok sefkatli, kolaylik saglayan, ok merhametli bir eli gelmistir.
(Tvbe/128)

150,151
Ve her nereden ikarsan hemen yzn Mescid-i Haram/ dokunulmaz egitim-gretim
kurumu tarafina evir. Ve siz, her nerede olsaniz, insanlardan, onlardan irk koarak yanli; kendi
zararlarina i yapan kimseler hari sizin aleyhinizde bir delil olmamasi iin, Benim size, iinizden,
size yetlerimizi okuyan, sizi arindiran, size kitabi ve haksizlik, bozgunculuk ve kargasayi
1322
engellemek iin konulmus kanun, dstur ve ilkeleri greten ve size bilmediginiz seyleri greten bir
eli gndermem gibi, size olan nimetimi tamamlamam iin ve dogru yolu bulabilmeniz iin hemen
yznz onun tarafina evirin. Artik onlara saygiyla, sevgiyle, bilgiyle rperti duymayin, Bana
saygiyla, sevgiyle, bilgiyle rperti duyun.
(Bakara/151)

8
Ve onlar, Bu Peygamber'e bir melek indirilseydi ya! dediler. Eger Biz, bir melek indirmis
olsaydik, is, kesinlikle bitirilmis olurdu. Sonra da kendilerine gz bile atirilmazdi.
9
Eger Biz, Peygamber'i bir melek yapsaydik, yine de o'nu bir adam seklinde yapardik ve onlar
yine dstkleri kuskuya dserlerdi.
(Enam/8, 9)

2
Insanlari uyar ve inananlara Rableri nezdinde kesinlikle kademe sidk [hos gelisler, mutlu
yasamlar] oldugunu mjdele diye kendilerinden, olgun bir adama vahyedisimiz onlara tuhaf mi
geldi? Kfirler; Allah'in ilhligini ve rabligini bilerek reddeden kimseler, Hi sphesiz bu eli/ bu
kitap, kesinlikle apaik byleyici szler syleyen bir bilgindir/gz boyayan etkili bilgilerdir
dediler.
(Yunus/2)

Elinin kendi ilerinden biri olmasina baska kavimler de itiraz etmislerdir:

23
Semd da o uyarilari yalanladi:
24,25
Bizden bir tek insana mi, o'na mi uyacagiz? yle
yaparsak kesinlikle bir sapiklik ve ilginlik iinde oluruz, gt; Kitap, aramizdan o'na mi birakildi?
Hayir, aksine o, ok yalanci, kstahtir dediler.
26
Yarin onlar, ok yalancinin, kstahin kim oldugunu bileceklerdir.
(Kamer/23-26)

6
Bu cezalandirma, kendilerine elileri aik deliller ile geldiginde: Bir beser mi bize yol
gsterecek? deyip de kfretmeleri; Allah'in ilhligini ve rabligini bilerek reddetmeye alismalari
ve sirt evirmeleri nedeniyledir. Allah, muhta olmadigini gsterdi. Allah zengindir, vlmeye en
iyi lyik olandir.
(Tegabn/6)

47
Sonra da: Bu ikisinin toplumlari bize kulluk ederken biz, bizim benzerimiz olan bu iki
besere inanacak miyiz? dediler.
(Mminun/47)


10
Elileri dedi ki: Gkleri ve yeri yoktan yaratan, sizi gnahlarinizi bagislamak iin agiran
ve belirlenmis bir sre sonuna kadar sizi erteleyen Allah hakkinda yetersiz bilgi mi var? Onlar: Siz
sadece bizim gibi bir besersiniz, bizi babalarimizin taptiklarindan alikoymak istiyorsunuz. O hlde
bize apaik bir delil getirin! dediler.
(Ibrahim/10)

96. ayetteki Benim aramda ve sizin aranizda ahit olarak Allah yeter ifadesi
su anlama gelmektedir: Allah, benim sizi islah etmek iin harcadigim tm
abalardan ve sizin benim grevimi engellemek iin harcadiginiz tm abalardan
haberdardir. Onun sahitligi yeter, nk nihai hkm O verecektir.
Rabbimizin Kuranda gerek elisinin sahsina ynelik itirazlar olarak gerekse
msriklerin degisik mucize beklentileri olarak ana hatlari ile bildirdigi hususlar,
asagidaki rivayetlerde bazi olaylar nakledilerek yer almistir:

MUCIZE ISTEYENLER

Ibn Cerr Taber der ki: Bize Ebu Kreyb... Ibn Abbs'tan nakletti ki, o yle demi: Bir gn
gne battiktan sonra K'be'nin arkasinda Reba'nin iki oglu Utbe ve Seybe, Harb oglu Ebu Sfyn,
Abdddr ogullarindan bir adam, Esed ogullarinin kardeleri Ebu'1-Bahter, Esed oglu Muttalib
oglu Esved, Esved oglu Zeni'a, Mugre oglu Veld, Him oglu Ebu Cehil, Ebu beyy oglu Abdullah,
1323
Halef oglu meyye, Vil oglu s, Sehm kabilesinden Haccc'm iki oglu Nbeyh ve Mnebbih kendi
aralarinda toplandilar. Ve dediler ki: Muhammed'e bir heyet gnderin, onunla-konusun, tartisin ve
onu ciz biraksin. Bylece sizin mazeretiniz kalmaz. Bunun zerine Hz. Peygambere bir heyet
gnderdiler ve Kavminin erafi seninle konumak iin toplandi dediler. Raslullah (s.a.) hak yola
girme konusunda onlarin durumunda bir ey [degiiklik] oldugunu zannederek koa koa geldi. Hz.
Peygamber onlarin dogru yola gelmesini ok istiyor, seviyordu. Onlarin kari ikmalari kendisine zor
geliyordu. Nihayet varip yanlarina oturdu. Onlar dediler ki: Ey Muhammed, biz seni bir daha
mazeretimiz kalmasin diye agirdik. Allah'a and olsun ki Araplardan kavmi arasina, senin kavminin
arasina girdirdiginden daha kt bir ey girdiren kimseyi tanimiyoruz. Sen, babalara kfrettin, dini
ayipladin, rylari budalalikla niteledin, tanrilara hakaret ettin ve toplulugu dagittin. Seninle bizim
aramizda olan her konuda ilemedik bir ktlk birakmadin. Sen bu sz getirmekle maksadin bir
mal elde etmek ise, sana malimizdan toplayalim ve sen iimizde en ok mali olan kii ol. Eger
maksadin aramizda eref elde etmekse, seni baimiza efendi yapalim. Eger kral olmak istiyorsan,
zerimize kral yapalim. Eger senin grdgn syledigin ve sana gelen ey bir cin ise -byle olabilir-
, o zaman seni iyiletirmek iin tabip aramak iin malimi:i sarf edelim. Ve bu konuda seni mazr
sayalim.
Raslullah (s.a.) buyurdu ki: Sizin sylediklerinizden hi biri yok bende. Size getirdigim eyi,
ne malini:i istemek iin, ne stnzde eref elde etmek iin, ne de kral olmak iin getirdim. Yalnizca
Allah Tel beni size vekl olarak gnderdi. Bana bir Kitap indirdi. Sizi mjdelememi ve uyarmami
emretti. Bunun zerine ben de size, Rabbimin risletini teblig ettim ve gtte bulundum. Size
getirdigim eyi kabul ederseniz; bu, sizin dnya ve hirette payiniza den eydir. Eger
reddederseniz; Allah'in emri uyarinca sabrederim. En sonunda Allah benimle sizin aranizda
hkmn verir. Ya da Raslullah (s.a.) buna benzer szler sylemiti.
Onlar dediler ki: Ey Muhammed; sana aikladigimi:i kabul etmezsen, bilmi ol; artik
insanlardan hi birisi sana kari diyar bakimindan bizim yanimizda daha dar, mal bakimindan daha
az, geim bakimindan da daha sikintili bir durumda olamaz. O zaman Rabbinden dile de -seni
gnderdigi o eyle gnderen Rabbinden- evremizi bize daraltan u daglari yrtsn ve lkemizi
dzeltsin. Orada tipki Irak'ta, Sam'da bulunan irmaklar gibi irmaklar kaynatsin. Atalarimizdan
gm olanlari geri gndersin. Bize gnderecekleri arasinda Kusayy Ibn Kilb da bulunsun. nk
o, dogru szl bir ihtiyardi. Senin dedigini ona soralim, bakalim dogru mu sylyorsun, yoksa btil
mi? Eger istedigimizi yaparsan ve onlar da seni dogrularlarsa, biz de artik seni tasdik ederiz. Senin
Allah katindaki mertebeni kabul ederiz. Ve senin, dedigin gibi Allah'tan gnderilmi bir eli olduguna
inaniriz.
Raslullah (s.a.) onlara dedi ki: Ben, bunun iin peygamber olarak gnderilmedim. Ben,
Allah katindan bana verileni size getirmek zere geldim. Ben, gnderildigim risleti size teblig ettim.
Eger kabul ederseniz; bu, sizin dnya ve hiretteki nasbinizdir. Eger reddederseniz ben, Allah'in
emrine sabirla riz gsteririm. T ki benimle sizin aranizda hkmn versin. Onlar dediler ki:
Eger bu dedigimizi yapmazsan, kendini tut ve Rabbinden bize senin syledigini dogrulayan bir
melek gndermesini iste de biz ona senin iin mracaat edelim. Yine Rabbinden iste de senin iin
baheler, kkler, altin ve gmten hazneler yapsin ve senin, aramakta oldugunu sandigimiz eylere
ihtiycin kalmasin. nk sen, ari pazarda duruyor ve bizim gibi geim peinde kouyorsun. Ite o
zaman senin Rabbin katinda bir mevkiin oldugunu, stnlgn bulundugunu greniriz. Sayet iddia
ettigin gibi bir rasl isen...
Raslullah (s.a.) onlara yle dedi: Ben, bunu yapacak degilim. Ben, Rabbimden byle eyler
isteyecek birisi degilim. Ve ben bunun iin size peygamber olarak gnderilmedim. Allah beni mjdeci
ve uyarici olarak gnderdi. Size getirdigimi kabul ederseniz, bu, sizin dnya ve hiretteki
nasbinizdir. Eger reddederseniz, ben Allah'in emrine sabreder, riz gsteririm. T ki benimle sizin
aranizda hkmn versin.
Onlar dediler ki: yleyse senin iddia ettigin gibi, Rabbin her eyi yapmaya muktedir ise bize
gg indir. nk biz, bunu yapmadigin takdirde sana inanacak degiliz. Raslullah (s.a.) onlara
dedi ki: Bu, Allah'a it bir eydir. Isterse sizin iin yle yapar.
Onlar dediler ki: Rabbinin, bizim seninle beraber oturacagimi:i ve sana sormak istedigimiz
eyi soracagimi:i, diledigimiz eyleri isteyecegimizi bilmesine, sana gelip bizim mracaat
edecegimizi bildirmesine ve bu konuda getirdigine inanmazsak bize ne yapacagini haber vermesine
gelince: Duyduk ki btn bunlari sana Yemme'de kendisine Rahman denilen bir adam bildiriyormu.
Dogrusu, Allah'a and olsun ki, biz, Rahmn'a ebediyyen inanmayiz. Artik ey Muhammed, senin bize
beyn edecegin bir zrn yok. Allah'a and olsun ki, biz, senin bu yaptiklarina karilik seni birakacak
degiliz. Ya sen bizi mahvedeceksin, ya da biz seni... Onlardan bir kismi da dediler ki: Biz Allah'in
kizlari olan meleklere ibdet ederiz. Bir baka grup da dedi ki: Allah'i melekleriyle beraber
karimiza getirmedike sana mn etmeyiz.
1324
Onlar byle deyince, Raslullah (s.a.) kalkti. Onunla beraber halasi oglu Abdullah Ibn Ebu
meyye -ki, bu Abdlmuttalib'in ki:i Atkenin ogluydu- kalkti ve yle dedi: Ey Muhammed, kavmin
sana anlatacaklarini anlatti, sen onlarin anlattiklarindan hi birini kabul etmedin. Sonra kendileri
iin senden bazi eyler istediler ki, bunlar vesilesiyle Allah katindaki makamini grensinler. Sen,
bunu da yerine getirmedin. Sonra senden kendilerini korkuttugun azabin abucak gelmesini istediler.
Allah'a and olsun ki, sen, gge merdiven dayayip ykselmedike ve ben de sen dnnceye kadar
bekleyip sen beraberinde drt melekle birlikte syledigine ahdet eden yayilmi bir nsha ile birlikte
gelmedike sana ebediyyen mn etmem. O melekler senin dedigine ehdet etmelidirler. Allah'a
yemn ederim, eger sen bunu yapmi da olsan, yle saniyorum ki, ben yine seni dogrulayacak
degilim. Sonra Hz. Peygamberin yanindan ayrilip gitti. Raslullah (s.a.) da onlarin yanindan
ayrilip hzn dolu olarak evine dnd. nk kavmi kendini agirdigi zaman, onlarin mn
edeceklerini ummutu. Fakat onlarin mndan uzaklatiklarini grnce eseflendi, kederlendi.
Ziyd b. Abdullah el-Bekk, Ibn Ishk'tan bu rivayeti ayni ekilde nakleder. Ibn shk der ki:
Bana bunu ilim ehlinden bir kismi, Sad b. Cbeyr ve Ikrime kanaliyla Abdullah b. Abbs'tan
nakletti. Sonra da ayni rivayeti zikreder. Allah Tel, bu kfirlerin toplanmi olduklari bu mecliste
dogru yolu bulmak iin o eyleri gerekten istemi olsalardi, onlarin istegini karilardi. Ne var ki,
onlarin bu isteklerini sirf kfr ve inat olsun diye istediklerini ok iyi bildigi iin Raslne yle
demitir: Dilersen onlarin istediklerini sana veririz, ama bundan sonra da kfredecek olurlarsa,
lemlerde hi bir kimseyi azaplandirmadigimiz biimde onlari azaplandiririz. Ama dilersen onlar
iin tevbe ve rahmet kapisi ailir. Hz. Peygamber Hayir, onlar iin tevbe ve rahmet kapisinin
ailmasini dilerim dedi. Nitekim 59. yette Abdullah b. Abbs ve Zbeyr b. Avvm'dan nakledilen
hads gemiti. Furkn sresinde de yle buyrulur: Syle dediler: Bu ne biim peygamber ki,
yemek yiyor, sokaklarda geziyor? Ona beraberinde bulunup uyaran bir melek indirilseydi ya! Yahut
kendisine bir hazne verilseydi veya beslenecegi bir bostani olsaydi ya! Bu zlimler, m'minlere sizin
uydugunuz sdece bylenmi bir adamdir dediler. Sana nasil misller getirdiklerine bir bak! Onlar
sapmilardir, yol bulamazlar. Dilerse sana bunlardan daha iyi olan, ilerinden irmaklar akan
cennetler verebilen ve kkler kurabilen Allah, ycelerin ycesidir. Zten onlar kiyamet saatini da
yalanladilar. O saatin gelecegini yalanlayanlara ilgin alevli bir ate hazirlamiizdir (Furkn/7-
11). Sen bize yerden bir kaynak fikirtincaya kadar sana asla inanmayacagiz. Bu ayet-i
kerme'deki Yenbua kelimesi akan, gze demektir. Onlar, Hicaz topraginda akan bir gze
istiyorlardi. Geri bu, Allah iin pek kolaydi. Dilerse onu yapar ve onlarin istediklerinin hepsine
cevap verirdi. Ama Allah, buna ragmen onlarin dogru yola dnmeyeceklerini biliyordu. Nitekim
Allah Tel bu gibiler hakkinda yle buyurmaktadir: Dogrusu, zerlerine Rabbinizin sz hak
olanlar inanmazlar. Onlara her trl yet gelse bile. Elem verici azabi grnceye kadar (Ynus/ 96-
97). Bir baka yet-i celle'de ise yle buyrulur: Eger Biz, onlara gerekten melekleri indirseydik,
ller kendileriyle konusaydi ve her eyi karilarina toplasaydik, Allah dilemedike onlar yine de
inanacak degillerdi. Fakat onlarin ogu bunu bilmezler (En'm/111).
Yahut iddia ettigin gibi gg zerimize para para dresin. Sen bize kiyamet gn
ggn paralanip decegini sylyorsun. Etrafa yayilacagini bildirerek tehdit ediyorsun. yleyse
bunu dnyada acele olarak yap ve para para gg zerimize indir. Bu ifde onlarin: Ey
Allah'imiz! Eger bu, gerekten Senin katindan ise bize gkten ta yagdir! (Enfl/32) kavli gibidir.
Suayb Aleyhisselm'in kavmi de ondan ayni eyleri istemi ve demilerdi ki: Eger dogrulardan isen
bizim zerimize gkten bir para indir (Suar/187). Bunun zerine Allah Tel onlari, glgelik
gnn azabiyla cezalandirmiti. Dogrusu o gnn azabi pek bykt. lemlere rahmet olarak
gnderilen tevbe peygamberine gelince: O, bunlarin bekletilmesini ve kendilerine sre taninmasini
istemitir. Belki Allah, onlarin soyundan Allah'a ibdet edip irk komayan bir nesil ikarir diye.
Gerekten de byle olmutur. nk yukarida adi geen o kiilerden bir kismi daha sonra Mslman
olmu ve Islm'da gzel mertebelere ermilerdir. Hatt Hz. Peygambere o son sz syleyen
Abdullah b. Ebu meyye tamamen teslim olarak Islm'a girmi, Allah Azze ve Celle'ye dnmtr.
Yahut da altindan bir evin olsun! Abdullah b. Abbs, Mchid ve Katde, burada geen zuhruf
kelimesinin altin anlamina geldigini sylerler. Hatt Abdullah b. Mes'd'un rivayetinde bu yet u
ekilde okunur: Veya gge ykselesin. Biz sana bakip dururken bir merdivenle gge ikasin.
676


97,98
Ve Allah kime klavuz olursa, iyte o dogru yolu bulmuy olandr. Kimi
de saptrrsa, artk bunlar iin Allah'n astlarndan hibir yardmc, koruyucu,

676
(Kurtubi, el-Camiu li Ahkamil-Kuran, Ibn-i Kesir, Ibn-i Hisam; es-
Siretn-Nebeviye, 1, 236-238)

1325
yol gsterici yakn kimse bulamazsn. Ve Biz, onlar kymet gn kr, dilsiz ve
sagr olduklar hlde, yzleri st toplayacagz. Onlarn varacaklar yer
cehennemdir. Ne zaman ki cehennem dindi, onlara ateyi arttrrz. yte bu,
onlarn, yetlerimizi/ almetlerimizi/ gstergelerimizi rtbas etmiy olmalar ve
Bizler, bir ygn kemik ve ufalanmy toz oldugumuz zaman m, biz yeni bir
oluyturuluyla kesinlikle diriltilmiy mi olacagz? demiy olmalar nedeniyle
onlarn cezasdr.

Bilindigi gibi, Rabbimiz rahmeti geregi kitap indirmis, eli gndermis ve akil
gibi bir nimet verdigi insani bikip usanmadan uyarmistir. Allahin bu ltfuna ragmen
sapiklik sergileyerek degisik slplarla evire evire aiklanmis apaik ayetleri inkr
edenler ise cezalarini mutlaka ekeceklerdir. Iste, daha evvel birok ayette yer almis
olan bu ilke, burada bir kez daha tekrarlanmaktadir.
Allah sadece kendi hidayetine ulasmak isteyen kimseleri dogru yola
ulastirmakta, kendi hidayetinden sapmak isteyenlerin de sapitmasina izin
vermektedir. Allah'in hidayet kapisini kapadigi kimseyi dogru yola getirmek ise hi
kimsenin gc dhilinde degildir. nk inatiligi ve sapikliktaki israri yznden
hakki grmeyen, duymayan, konusmayan o kimseler hidayetten mahrum
kilinmislardir. Aslinda bu tr insanlarin hidayetten mahrum kilinmalari bizzat kendi
elleriyle isledikleri sular sebebiyledir. Ayetin bildirdigine gre, bu kimseler
dnyada kr, sagir ve dilsiz olarak yasamayi tercih ettiklerinden dolayi kiyamet
gnnde de kr, sagir ve dilsiz olarak diriltileceklerdir.

104
Kesinlikle size Rabbinizden gznz aacak, dogru yolu bulduracak bilgiler geldi. Artik
kim hakki grrse yarari kendisine, kim de krlk ederse zarari kendisinedir. Ben sizin zerinize bir
beki degilim!
(Enam/104)

29
Ve de ki: O gerek, Rabbinizdendir. O nedenle dileyen iman etsin, dileyen bilerek reddetsin
/ inanmasin. Sphesiz Biz, sirk kosarak yanlis, kendi zararlarina is yapanlar iin duvarlari, epeevre
onlari iine almis bir ates hazirladik. Ve eger yagmur yagsin isterlerse, erimis maden gibi yzleri
haslayan bir su yagdirilir. O, ne kt bir iecektir! Dayanma/ siginma yeri olarak da ne kadar ktdr!
(Kehf/29)

29
Sphesiz bu, bir gttr. Artik dileyen kisi Rabbine dogru yol edinir.
(Insan/29)

71
Ey iman etmis kisiler! nleminizi alin, sonra da onlara karsi ya kk birlikler hlinde sefere
ikin veya topluca sefere ikin.
(Nisa; 71:

27,28
Bu, lemler iin; sizden dogru gitmek isteyenler iin gtten baska bir sey degildir.
(Tekvir/27, 28)

171
Ve kfirlerin; Allah'in ilhligini ve rabligini bilerek reddetmis olan kisilerin hli, sadece bir
agirma veya bagirmadan baskasini isitmeyen seylere oban haykirisi/ karga haykirisi yapan
kimsenin hli gibidir; sagirdirlar, dilsizdirler, krdrler. Bu yzden onlar akil da etmezler.
(Bakara/171)

Ve Mlk/22, Kamer/48, Kehf/53, Furkan/12, 13.

99
Onlar, gkleri ve yeri oluyturan Allah'n, kendilerinin ayn olan
insanlar oluyturmaya da g yetiren oldugunu ve onlar iin yphe edilmeyen
bir sre sonu belirlemiy oldugunu da grmediler mi? yte bu yirk koyarak
1326
yanly; kendi zararlarna iy yapanlar, geregi rtmeden bayka yeyden
kandlar/ hep gerekleri rtmeye yneldiler.

Bu ayette msrikler, gkleri ve yeri yaratan Allahin yeniden yaratmaya da g
yetirecegini grmedikleri, dsnmedikleri iin kinanmaktadir. Bu ifade ayni
zamanda msriklerin Allah inancina sahip olduklarini da gstermektedir. Ne var ki,
bu inanlari berrak, ari-duru olmadigi gibi, diger inan ilkeleriyle de uyumlu
degildir. Bu durum baska ayetlerde de dile getirilmistir:

25
Yine andolsun ki onlara: Gkleri ve yeri kim olusturdu? diye sorsan, kesin Allah
diyeceklerdir. De ki: Tm vgler, Allah'adir; baskasi vlemez! Aslinda onlarin ogu bilmezler.
(Lokman/25)

57
Elbette gklerin ve yerin olusturulmasi, insanlarin olusturulmasindan daha byktr. Ama insanlarin ogu
bilmiyorlar.
(Mmin/57)


33
Onlar, sphesiz gkleri ve yeryzn olusturan ve onlari olusturmakla yorulmamis olan
Allah'in lleri diriltmeye de g yetiren oldugunu grmediler mi/ dsnemediler mi? Evet sphesiz
ki, O, her seye gc yetendir.
(Ahkf/33)

81
Gkleri ve yeri olusturan, onlar gibilerini de olusturmaya g yetiren degil midir? Evet,
elbette g yetirendir! Ve O, ok ok mkemmel olusturandir, ok iyi bilendir.
82
Sphesiz ki O, bir seyi dilediginde, O'nun buyrugu/isi o seye Ol! demektir; o da hemen
oluverir.
83
O hlde her seyin mlkiyet ve ynetimi Kendi elinde olan Allah, her trl noksanliklardan
ariniktir. Siz de yalniz O'na dndrleceksiniz.
(Ya Sin/81-83)

100
De ki: Eger siz, Rabbimin rahmet hazinelerine sahip olsaydnz,
harcanr tkenir endiyesiyle kesinlikle elinizde tutar; kimseye bir yey
vermezdiniz. Ve insan ok cimridir.

Bu ayette, insanin fitratinda bulunan cimrilik zelligine deginilmekte ve
insanin evrene de sahip olsa yine eli siki davranacagi bildirilmektedir.
Gerekten de insan cimridir, nk muhta olarak yaratilmistir. Muhta olan
bir varlik, ihtiyacini giderecegi seyleri sever ve onlari elinde tutmaya ynelir.
Insanin harcamaya kiydigi seyler, daha ok kendisine gerekmedigini dsndg
seylerdir. Harcamayi gze aldigi bazi seyler de vardir ki, bu seyleri harcamakla
evresine gsteris yapmayi; karsiliginda da begenilme, vlme, tesekkr gibi
manevi hazlar elde etmeyi umar. Bu tarz harcamalar aslinda harcananlarin yerine
maddi veya manev bir seyler konmak iin yapildigindan, insanin cmertligini
gsteren harcamalar sayilamaz. Cmertlik, bu dnyada hibir karsilik beklemeden
harcama yapmaktir. Bu da insanin Allah iin harcama yapmasi ve karsiligini sadece
Allahtan beklemesi demektir. Bu nedenledir ki, cmertlik mmin insanlara zg bir
ahlak erdemdir. Insanin fitr bir zelligi olan cimrilik ancak iyi bir iman
terbiyesiyle azaltilip cmertlige dnstrlebilir.
Insanin fitratindan gelen cimrilik zelligi baska ayetlere de konu olmustur:

53
Yoksa onlar iin dnya ynetiminden bir pay mi vardir. Eger yle olsaydi, insanlara bir
hurma ekirdeginin oyugunu bile vermezlerdi.
(Nisa/53)
1327


19-21
Sphesiz insan dayaniksiz ve huysuz olusturulmustur; kendisine ktlk dokundu
mu sizlanir. Kendisine hayir dokundu mu/ kendisi varlikli kilindiginda da kk bir yardimi bile
engeller.
(Mearic/19-21)

Konumuz olan ayet ayrica 55. ayette peygamberlerle ilgili olarak Allahin
bazilarini bazilari zerine fazlalikli kilmasi ifadesiyle belirtilen ilah yasaya da bir
gnderme iermektedir. nk belirgin gstergelere ragmen bir kimsenin
stnlgn kabul etmemek de bir tr cimriliktir. Mekkeli msrikler, somut
delillerle ortaya ikmis olan peygamberimizin eliligini reddetmis, yani onun
kendilerinden stnlgn kabul etmeyerek cimrilik gstermislerdir. Bu bakis aisi
ile ayetin anlami syle takdir edilebilir: Bir baskasinin stnlgn kabul
edemeyecek kadar cimri olan kimselerin, Allahin tm hazinelerine sahip olsalar bile
baskalarina harcama konusunda cmert olmalari beklenemez.

101
Ve andolsun Biz, Ms'ya apak dokuz; birok yet [almet/gsterge]
verdik iyte Isrlogullari'na soruver. Hani Ms, kendilerine geldi de Firavun
o'na, Ey Ms! Ben senin bylenmiy oldugunu kesinlikle biliyorum demiyti.
102
Ms dedi ki: Sen kesinlikle bildin ki, yetleri, birer ibret olmak zere,
ancak gklerin ve yerin Rabbi indirdi. Ve ben de senin ykma ugramylgna
kesinlikle inanyorum.
103
Bunun zerine Firavun, Ms'y ve srlogullar'n Msr'dan srmek
istedi de Biz, onu ve beraberindekilerin hepsini suda bogduk.
104
Ve ondan sonra Biz srlogullar'na, Bu topraklara siz yerleyin! Sonra
hirete dair verilen sz geldigi vakit, sizi toplayp bir araya getirecegiz dedik.

Bu ayetlerde, surenin girisindeki Israilogullari ile ilgili pasaja atif yapilarak
Israilogullarinin tm kissalari ok kisa ve z olarak hatirlatilmakta ve bu kissalardan
hisse ikartilmasi istenmektedir. Bu ayet grubu ayrica msriklerin mucize taleplerine
verilen nc bir cevap konumundadir. Onlara sanki sunlar sylenmektedir:
'Istediginiz trden dokuz mucize, sizden nce Firavun ve yandaslarina gsterilmisti.
Onlar da ayni sizin gibi, eliye sihirlenmis, mecnun demisler ve Allahi asikre
grmedike Musaya inanmayacaklarini sylemislerdi. Gnderdigimiz mucizeleri
grdkten sonra da inkrlarina devam etmeleri ve Musa ile Israilogullarini
yurtlarindan ikarmaya girismeleri zerine baslarina ne geldigini biliyorsunuz. Eger
siz de byle devam edecek olursaniz, onlar gibi ayni akibete ugrayacak, helk
edileceksiniz.
Bu ayetlerde konu edilen Musa ile ilgili olaylarin detayi Araf suresinin 103-
162. ve Ta Ha suresinin 42-82. ayetlerinde yer almistir.
101. ayette geen dokuz sayisi adet ifade etmek iin kullanildigi gibi,
klsik Arapada tipki yedi, yetmis, bin sayilari gibi okluk belirtmek iin de
kullanilir. Dolayisiyla ayetteki ifade hem Musa peygambere pek ok mucize
verildigi seklinde hem de dokuz adet mucize verildigi seklinde anlasilabilir.

104. ayet bize gre peygamberimizin Mekke'yi fethedecegi ynnde bir
mjdeyi de iermektedir. nk Mekke halki da Firavun gibi peygamberimizi
yurdundan ikarmak istemektedir. 104. ayet Musa ve Israilogullarinin ikarilmak
istendikleri topraklara yerlestirildigini hatirlatarak ayni seyin Mekkelilerin de basina
gelebilecegini ihtar etmis olmaktadir. Nitekim bu durum aynen gereklesmistir.

1328
105
Ve Biz Kurn' sadece hak ile indirdik, o da sadece hak ile indi. Ve Biz seni yalnzca mjdeci ve uyarc
olarak eli yaptk.
106
Ve Kurn'i, Biz onu insanlara beklentilere gre grenip gretesin diye
para para ayirdik ve Biz onu indirdike indirdik!


Bu ayetlerde konu yine Kurana getirilmiy ve Kurann Allah tarafndan
hakk ile indirildigi bildirilmiytir. Hakk ile indirdik ifadesi, Kuranda
herhangi bir eksiklik veya fazlalk olmadg, yani Kurann iine Allahtan
olmayan bir yeyin karymasna izin verilmedigi, Kurann korundugu ve
korunacag anlamna gelmektedir. Kurann Allahn indirmesi oldugu, Nisa
suresinde yyle ifade edilmiytir:

166
Fakat Allah, sana indirdigine ki onu Kendi bilgisiyle indirmitir shitlik eder. Tm yetler
de shitlik ederler. Shit olarak da Allah yeter.
(Nisa/ 166)

Bu bildirimden sonra eliye dnlmy ve kendisinin yalnzca mjdeci
ve uyarc olarak eli yapldg hatrlatlarak ona Kuran nasl tantmas
gerektigi gretilmiytir. Buna gre, Kuran, beklentiler dogrultusunda nasl
para para [necm, necm] indirildiyse, yararl olabilmesi iin yine para para
[necm necm], karytrlmadan, indirildigi sra ile okunmas ve anlatlmas
gerekmektedir.

32
Kfirler; Allah'in ilhligini ve rabligini bilerek reddeden kimseler: Kurn o'na bir defada
topluca indirilmeli degil miydi? de dediler. Biz, onu senin kalbine iyice yerlestirelim diye byle
para para indirdik. Ve Biz, onu tane tane/ birbirine karistirmadan vahyettik.
(Furkan/32)

107, 108
De ki: Siz Kurn'a ister inann, ister inanmayn; yu daha nce
kendilerine bilgi verilenler; Kurn onlara okundugunda onlar, boyun egip
teslimiyet gstererek eneleri st kapanrlar. Ve Rabbimiz her trl
kusurdan arnktr. Rabbimizin vaadi kesinlikle gerekleyecektir derler.
109
Ve onlar, aglayarak eneleri st kapanrlar. Ve Kurn, onlarn
sayglarn, alak gnllgn artrr.

Dikkat edilirse, 85. ayetten beri konu ekseni, -sudan bahaneler ileri srerek
mucize isteyen yalanlayicilara verilen ikna edici cevaplar disinda- Kuran olmustur.
Bu ayetlerde de hem o gnn yalanlayicilarina hem de tm zamanlarin insanlarina
seslenilmis, Kuran okundugunda bilgi sahibi kisilerin cahiller gibi davranmadiklari,
davranmayacaklari iln edilmistir.
Rabbimizin daha nce kendilerine ilim verilenler seklinde niteledigi bilgi
sahipleri, Mcahidden gelen bir nakle gre, peygamberimize indirilen ayetleri
dinlediklerinde hemen secde edip yere kapanan Zeyd b. Amr b. Nfeyl, Varaka b.
Nevfel ve Abdullah b. Selm adlarindaki bir Ehlikitap grubudur.
677


677
Razi, el-Mefatihul-Gayb; Kurtubi, el-Camiu li Ahkamil-Kuran)

1329
Daha nce kendilerine ilim verilen bu grubun bu durumu ile 41. ve 82.
ayetlerde Kuranin ilerindeki nefreti artirdigi bildirilen Mekke msriklerinin
durumu karsilastirildiginda su sonuca ulasilmaktadir: Kuran, inkrcilarin
zulmlerini, bilgi sahiplerinin ise hasyetlerini arttirmaktadir.
Bilgi sahiplerinin Kuran karsisinda gsterdikleri duyarlilik Kuranda birok
kez ortaya konmustur:

82
Sen, kesinlikle iman eden kisilere karsi dsmanlik ynnden insanlarin en siddetlisi olarak, o
Yahudileri ve o ortak kosan kimseleri bulursun. Ve kesinlikle iman eden kimselere sevgi
bakimindan en yakin olarak da, Sphesiz biz, Nasraniyiz/Hristiyanlariz diyen kimseleri bulursun.
Bu, kendi ilerinde kesisler ve rahipler oldugundan ve onlar byklk taslamadiklarindan
dolayidir.
83,84
Ve onlar, Eli'ye indirilen Kurni dinledikleri zaman, onun hak oldugunu grendiklerinden
dolayi gzlerinin yasla doldugunu grrsn. Onlar: Rabbimiz! Biz iman ettik, bizi shitler ile birlikte
yaz! ve Biz, Rabb'imizin bizi slihler toplumu ile birlikte girdirmesini umarken, Allah'a ve haktan
bize gelen seylere neden inanmayalim! derler.
(Maide/82- 84)


113,114
Hepsi bir degildirler. Kitap Ehli iinde dogruluk zere bulunan bir nderli topluluk
vardir ki onlar, gecenin saatlerinde boyun egip teslimiyet gstererek Allah'in yetlerini okurlar.
Allah'a ve hiret gnne inanirlar, herkese iyi kabul edilen seyleri emrederler, herkese ktlg
kabul edilen seylerden vazgeirmeye alisirlar, hayirlarda da birbirleriyle yarisirlar. Ve iste onlar, iyi
insanlardandirlar.
115
Ve onlar hayirdan ne islerlerse asla saklanmayacaktir/ karsiliksiz birakilmayacaklardir. Ve
Allah, Kendisinin korumasi altina girmis kisileri en iyi bilendir.
(l-i Imran/113-115)

199
Sphesiz ki Kitap Ehlinden, Allah'a inananlar, size indirilene ve kendilerine indirilene
Allah'a samimiyetle saygi duyanlar olarak inananlar da vardir. Onlar, Allah'in yetlerini az bir
degere degismezler. Iste onlar, cretleri Rableri katinda olanlardir. Sphesiz Allah, hesabi abuk
grendir.
(l-i Imran/199)


10
De ki: Hi dyndnz m? Eger Kurn, Allah tarafndan ise ve siz de onu bilerek
reddetmiyseniz, bununla birlikte srlogullar'ndan bir yhit de onun bir benzeri zerine tank olup
da inanmysa, siz de byklk tasladysanz Sphesiz ki, Allah yirk koyarak yanly, kendi
zararlarna iy yapanlar topluluguna klavuzluk etmez.
(Ahkaf/10)

114
Ve O, size Kurn'i ayrintili/hak-btil ayrilmis olarak indirdigi hlde, Allah'tan baska bir
hakem mi arayayim? Ve kendilerine Kitap verdigimiz su kisiler, Kurn'in sphesiz Rabbinden hak
ile indirilmis oldugunu bilirler. O hlde sen onlarin bu kitabin Allah tarafindan indirildigini bildikleri
hususunda sakin sphecilerden olma.
(Enam/114)

52
Szden [vahiyden/Kurn'dan] nce kendilerine Kitap verdigimiz kimseler; onlar, Sz'e
[vahye/Kurn'a] de inanirlar.
53
Ve onlara o Sz [vahy/Kurn] okundugu zaman onlar, Biz, ona inandik. Sphesiz o,
Rabbimizden gelen gerektir. Kesinlikle biz, ondan nce mslman olanlardik dediler.
(Kasas/52, 53)

110
De ki: Allah diye agrn veyahut Rahmn diye agrn. Hangi yeyle
agrrsanz agrn en gzel isimler O'nundur. Salt [ml ynden ve zihinsel
adan destek olman; toplumu aydnlatmaya alyman] aka yapma, gizli
de yapma. Ve bu ikisi arasnda bir yol ara.

1330
Bu ayet De ki! emri ile basladigina gre, birilerine cevap mahiyetindedir.
Esab-i nzul nakillerinden biri, bu ayetin Rahmanin ne oldugunu bilmeyen
msriklerin Muhammed hem yalnizca Allaha kulluk edeceksiniz, yalvaracaksiniz
diyor, hem de kendisi Ey Rahman! diye Allahtan bakasina dua ediyor demeleri
zerine indigini, bir digeri de Tevratta oka geen bir ismin Kuranda da
getigini gryoruz diyen ve bu isimle de Rahmani kasteden Yahudilere cevap
olarak indigini kaydetmektedir.
Ancak ayet, birilerine cevap olmasinin yani sira Allaha ynelirken
szcklerin hi neminin olmadigi anlamina da gelmektedir. nk btn gzel
isimler Allahindir ve hangisiyle niyazda bulunulursa bulunulsun fark etmemektedir.
Dolayisiyla Allah yerine, farkli dillerde olmak zere Tanri, alap, God, Huda,
Yezdan denmesinde hibir mahzur yoktur. Byle olmakla beraber, Kuranda rnek
verilen dualarin ekserisinde Allah Rabb sifati ile agrilmistir.
Esma-i Hsna konusunda Araf suresinin tahlilinde detayli aiklama mevcut
olup Allahin en gzel isimlerinden bir kismi toplu olarak Hasr suresinde
bildirilmistir:

22
O, kendisinden baska ilh diye bir sey olmayan Allah'tir. Grlmeyeni ve grleni bilendir.
O, yarattigi btn canlilara dnyada oka merhamet edendir, engin merhamet sahibidir.
23
O, Kendisinden baska ilh diye bir sey olmayan Allah'tir. O, btn kinatin hkmdri,
tertemiz, her trl ktlk ve eksiklikten uzak, her trl kusurdan uzak; sapasaglam, gven veren,
gzetici, koruyucu, dogrulayici ve gvenilir, en stn, en gl, en serefli, maglp edilmesi mmkn
olmayan/mutlak galip olan, diledigini zorla yaptiran, ulasilmaz, azametli, ihtiyalari gideren, isleri
dzelten, derman veren, byklk ve ululukta tek olan; her seyde ve her hdisede byklgn
gsterendir. Allah, onlarin ortak kostuklari seylerden ariniktir.
24
O, olusturan, kusursuz yaratan, her seye sekil ve sret veren Allah'tir. En gzel isimler O'nun
iindir. Gklerde ve yeryznde olanlar O'nu noksan sifatlardan arindirirlar. Ve O, en stn, en
gl, en serefli, maglp edilmesi mmkn olmayan/mutlak galip olandir, en iyi yasa koyan,
bozulmayi iyi engelleyen/saglamyapandir.
(Hasr/22-24)

Ayetin son cmlesinde -her konuda oldugu gibi- sosyal destek konusunda da
orta yolun tutulmasi emredilmekte; saltin riyakrca yapilmasi da, korku sebebiyle
terk edilmesi de istenmemektedir.

111
Ve de ki: Tm vgler, hibir ocuk edinmeyen, sahiplikte ve
ynetimde kendisinin herhangi bir ortag bulunmayan, dyknlkten dolay
yardmcs olmayan Allah'a zgdr; baykas vlemez. Ve Allah' ululadka
ulula!

Ilk ayetinde peygamberimizin elilige atanmasinin konu edildigi sure, eliye
yapilan bir grev bildirimi ile son bulmakta ve bu son ayette ondan hamdin
Allaha zg oldugunu bir kez daha iln etmesi ve Onu yceltebildigi kadar
yceltmesi istenmektedir.
Mlkte kendisi iin herhangi bir ortagi bulunmayan, dknlkten dolayi
yardimcisi olmayan seklindeki aiklamayla hem gemis hem de agdas msriklere
gnderme yapilmistir. nk onlar, Allah'in kendi mlkn idare etmekte kendisine
dost, vezir, mstesar mahiyetinde Kutub, Kutbul-Aktap, Kavs, Kavs-i Azam gibi
bir takim yardimcilar, temsilciler tayin ettigine inanirlar. Bu inan, mlkn idare
etmede Allahin gsz ve yardima muhta oldugunu, dolayisiyla da ilhlikta
kendisine destek olacak yaverlere ihtiya duydugunu kabul etmeyi gerektirir.
1331
Surenin son ayetindeki aiklama ile msriklerin bu sapik inanlari reddedilmis,
Allahin kendi mlkn idare etmede ne esitli blgelere ynetici yapacagi azizlere
ne de esitli konularda yetki devredecegi ilhlara ihtiyaci olmadigi mesaji verilerek
tevhide vurgu yapilmistir. nk O, esi ve benzeri bulunmayan, tek basina her seyin
yaraticisi, yarattigi her seyi ortagi veya destekisi olmadan ynetmeye muktedir
olandir.
Allah, dogrusunu en iyi bilendir.



51/YUNUS SURESI

GIRIS:

Yunus suresinin Mekkede 51. sirada indigi kabul edilir. Surenin 40- 90.
ayetleri ile 95 ve 96. ayetlerinin Medine dneminde indigi grsnde olanlar oldugu
gibi, 41. ayetten itibaren tmnn [41-109. ayetlerin] Medinede indigini ileri
srenler de vardir. Ancak surede islenen konularin ierigi ve islenis tarzi gibi
nedenlerden dolayi surenin tamaminin Mekkede indigi kanaati agir basmaktadir.
Surede iman, tevhit, ahiret inanci, eli ve elinin grevi gibi konular ile
Kuranin tartisilmaz mucizeligi ve insanlarin sorumluluklari zerinde durulmustur.
Bu konularda kfirlerin esitli itirazlarina ikna edici cevaplar verilerek bu
itirazlarinin asil sebepleri ortaya konmus, Nuh kavmi ve Musa-Firavun
kissalarindaki zel noktalara deginilerek ok arpici ibret levhalari sergilenmistir.


























1332











RAHMAN, RAHIM ALLAH ADINA

MEAL:

1
Elif/1, Lm/30, R/200. yte bunlar, o yasalar ieren kitabn yetleridir.
2
nsanlar uyar ve inananlara Rableri nezdinde kesinlikle kademe sdk
[hoy geliyler, mutlu yayamlar] oldugunu mjdele diye kendilerinden, olgun
bir adama vahyediyimiz onlara tuhaf m geldi? Kfirler; Allah'n ilhlgn ve
rabligini bilerek reddeden kimseler, Hi yphesiz bu eli/ bu kitap, kesinlikle
apak byleyici szler syleyen bir bilgindir/gz boyayan etkili bilgilerdir
dediler.
3
Sphesiz sizin Rabbiniz, gkleri ve yeri alt evrede oluyturan, sonra en
byk taht zerinde egemenlik kuran, iyi ynetip duran Allah'tr. Dnyada
yardm edecek, destek olacak kiyi ancak O'nun izninden/ bilgisinden sonra
yardm edebilir. yte Bu, Rabbiniz Allah'tr. O hlde O'na kulluk ediniz! Hl
dynp ibret almaz msnz?
4
Hepinizin dny sadece O'nadr. Allah, bunu hak olarak vaat etmiytir.
Sphesiz O, halk ilk baytan oluyturur, sonra iman eden ve dzeltmeye
ynelik iyler yapan kimseleri nasipleri/ haklar olan paylar ile karylk
vermek iin geri dndrr. Su kfirler; Allah'n ilhlgn ve rabligini bilerek
reddedetmiy olan yu kimseler, kfrleri; Allah'n ilhlgn ve rabligini bilerek
reddedetmeleri nedeniyle, kaynar sudan bir iki ve ackl azap kendileri iin
olanlardr.
5
O, gneyi bir aydnlk, ay' bir yk yapan ve senelerin saysn ve hesabn
bilesiniz diye, aya menziller ayarlayandr. Allah bunu ancak gerek ile
oluyturmuytur. O, bilecek olan bir toplum iin yetleri ayrntl olarak aklar.
6
Sphesiz gece ile gndzn birbiri ardnca gelmesinde ve Allah'n
gklerde ve yerde oluyturdugu yeylerde, Allah'n korumas altna giren bir
toplum iin nice almetler/gstergeler vardr.
7,8
Bize kavuymay ummayan, dnya hayatna raz olan, onunla tatmin
bulan yu kimseler ve kendileri Bizim yetlerimize/ almetlerimize/
gstergelerimize duyarsz, ilgisiz olan kimseler; iyte bunlar, kendi elleriyle
ettikleri yznden varacaklar yer atey olanlardr.
9
Hi yphesiz iman eden ve dzeltmeye ynelik iyler yapan yu kimseler;
imanlarndan dolay Rableri kendilerine klavuz olur. Bol nimetli cennetlerinde
onlarn altlarndan rmaklar akar durur.
10
Onlarn oradaki dualar, Allah'm! Sen her trl eksiklikten
arnksn!dr. Ve onlarn oradaki selmlaymalar, Selmdr [saglk, esenlik,
1333
mutluluktur]! Dualarnn sonu da, Tm vglerin, lemlerin Rabbi Allah'a
oldugu!dur.
11
Ve eger Allah, insanlara, onlarn hayr arabuk istedikleri gibi,
ktlg alelacele verseydi, onlara, kesinlikle kendi srelerinin sonunu
gerekleytirirdi. Fakat Biz, Bize kavuymay ummayanlar azgnlklar iinde
bocalayanlar olarak terk ederiz.
12
Ve insana sknt dokundugu zaman, yan yatarken, otururken, dikilirken
Bize kesinlikle yalvarr. Kendisinden skntsn gideriverdik mi de sanki
kendisine dokunan o sknt iin Bize hi yalvarmamy gibi aldrmadan geip
gider. Snr ayanlara yaptklar yeyler iyte byle sslenmiytir.
13
Ve andolsun ki sizden nceki kuyaklar, yirk koyarak, kfrederek yanly
yaptklar zaman degiyime/ ykma ugrattk. Ve onlarn elileri ak belgeler ile
gelmiylerdi. Zaten onlar inanacak degillerdi. yte gnahkrlar toplulugunu Biz
byle cezalandrrz.
14
Sonra nasl amel edeceginize bakalm diye onlarn sonrasndan sizi
yeryznde onlarn yerine getirdik.
15
Ve yetlerimiz onlara aka okundugunda, Bize kavuymay
ummayanlar: Bundan bayka bir Kurn getir yahut bunu degiytir! dediler.
De ki: Onu kendimin ngrmesiyle degiytirmem benim iin sz konusu
olamaz. Ben, sadece bana vahyolunana uyuyorum. Rabbime isyan edersem,
kesinlikle byk bir gnn azabndan korkarm.
16
De ki: Allah dileseydi, ben Kurn' size okumazdm ve Allah, Kurn'
size bildirmemiy olurdu. Ben de Kurn'dan nce kesinlikle iinizde bir mr
kalmytm. Hl aklnz kullanmayacak msnz?
17
yleyse Allah'n aleyhine bir yalan uyduran veya O'nun yetlerini/
almetlerini/ gstergelerini yalanlayan kiyiden daha yanly; kendi zararlarna iy
yapan kim olabilir? Hi yphesiz bu gnahkrlar kurtuluya eremezler.
18
Onlar, Allah'n astlarndan, kendilerine zarar vermeyen ve kendilerine
yarar saglamayan yeylere tapyorlar ve Bunlar Allah katnda bizim
yardmclarmz/ destekilerimizdir diyorlar. De ki: Siz Allah'a gklerde ve
yerde Kendisinin bilmedigi bir yeyi mi haber veriyorsunuz? Allah, onlarn
ortak koytuklar yeylerin hepsinden arnktr ve ok ycedir.
19
Ve insanlar, sadece bir tek mmet idiler, sonra ihtilfa dytler ve eger
Rabbinden bir Sz gememiy olsa idi, ihtilf edip durduklar yeyler hakknda
aralarnda hkm kesinlikle gerekleytirilmiyti.
20
Ve onlar, Ona Rabbinden bir almet/ gsterge indirilseydi ya!
diyorlar. Grlmeyeni, duyulmayan, sezilmeyeni, gemiyi, gelecegi bilmek
kesinlikle Allah'a aittir. Hadi bekleyin. Sphesiz ben sizinle birlikte
bekleyenlerdenim deyiver!
21
Ve insanlara dokunan bir skntdan sonra kendilerine bir rahmet
tattrdgmz zaman, yetlerimiz/ almetlerimiz/ gstergelerimiz hakknda
onlarn bir pln vardr. De ki: Pln bakmndan Allah daha abuktur.
Sphesiz ki elilerimiz plnladgnz yeyleri yazp duruyorlar.
22
Allah, size karada ve denizde yolculuk ettirendir. Gemilerde
bulundugunuzda gemiler iindekileri tatl bir rzgrla gtrr. Yolcular
neyelendiklerinde, yiddetli bir frtna gelip atar, dalgalar her yerden gelir. Ve
onlar, epeevre kuyatldklarn anlaynca, dini Allah iin arndranlar olarak
O'na yalvarrlar: Bizi bundan kurtarrsan, hi kuykusuz, karylgn
deyenlerden oluruz.
1334
23
Sonra ne zaman ki Biz onlar oradan kurtardk, kurtulur kurtulmaz
yeryznde haksz yere tayknlklar yaparlar. Ey insanlar, taykinliginiz yu basit
dnya hayatinin kazanimi olarak sirf kendi zararinizadir. Sonra dnynz
sadece Bizedir. Sonra Biz, yapmiy olduklarinizi size haber verecegiz.
24
Dnya hayatnn rnegi, Bizim gkten indirdigimiz su gibidir. Ki gkten
indirdigimiz suyla insanlarn ve hayvanlarn yedigi bitkiler birbirine
karymytr. Sonunda yeryz sslerini taknp sslendigi, sahipleri de
kendilerinin, ona gc yetenler olduklarna inandklar bir srada, bazen
geceleyin bazen de gndz vakti, ona emrimiz gelivermiytir de anszn, sanki
dn orada hibir yenlik yokmuy gibi, onu, ta kknden biivermiytir. Biz,
yetlerimizi dynecek bir toplum iin iyte byle ayrntl olarak aklarz.
25
Ve Allah, selmet [esenlik, gvenlik, mutluluk] yurduna agryor ve O,
diledigi/dileyen kimseye klavuz olur.
26
Gzellik yapan kiyiler iin daha gzeli ve fazlas vardr. Yzlerine kara
bulaymaz, ayaglk, ayaglanma da. yte bunlar, cennet ashbdrlar. Onlar,
orada sonsuz olarak kalcdrlar.
27
Ktlk kazanmy olan kimseler de,
ktlgn cezas, bir benzeri iledir. Ve onlar bir ayaglk kaplar. Onlar iin
Allah'tan, hibir koruyucu yoktur. Sanki onlarn yzleri karanlk gecelerden
bir paraya brnmy gibidir. yte onlar ateyin ashbdrlar. Onlar orada
sonsuza dek kalacaklardr.
28,29
Ve hepsini toplayacagmz, sonra da o ortak koyanlar iin
Yerlerinize! Siz ve ortaklarnz! diyecegimiz gn, artk kesinlikle aralarn
iyice aacagz ve onlarn ortaklar, Siz sadece bize tapmyordunuz ki! Simdi
bizim aramzda ve sizin aranzda yhit olarak Allah yeter. Biz sizin
kullugunuzdan kesinlikle bilgisizdik/ duyarszdk diyecekler.
30
Onlar, iyte burada/o zaman herkes ne gnderdiyse onun imtihann
verecek. Ve kesinlikle gerek mevllar olan Allah'a dndrlecekler. ftira
edip uydurduklar yeyler de kesinlikle kendilerinden uzaklayp kaybolacaklar.
31,32
De ki: Sizi gkten ve yeryznden kim rzklandryor? Ya da
kulaklara ve gzlere kim sahip oluyor, bunlarn sahibi kim? Ve lden diriyi,
diriden ly kim karyor? Ve iyleri kim dzenliyor? Hemen Allah
diyecekler. O zaman de ki: O hlde hl Allah'n korumas altna girmeyecek
misiniz? yleyse iyte O, sizin gerek Rabbiniz Allah'tr. Artk, gerekten sonra
sapklktan bayka ne olabilir! O hlde nasl da evriliyorsunuz?
33
Hak yoldan kan kiyilere Rabbinin kelimesi gerekleymiytir: Sphesiz
onlar imana gelmezler.
34
De ki: Ortaklarnzdan, nce oluyturup, sonra da onu evirip yeniden
iade edecek/ diriltecek kimdir? De ki: Allah nce oluytur, sonra da onu iade
eder. O hlde nasl dndrlyorsunuz?
35
De ki: Ortaklarnzdan dogru yolu gsterecek olan kimdir? De ki:
Allah, hak olan dogru yola klavuzluk eder. O hlde kim dogru yola klavuz
olur? O hlde dogru yola klavuz olan m kendisine uyulmaya daha lyktr,
yoksa kendisine yol gsterilmeyince onu bulamayan m? O hlde size ne
oluyor? Nasl hkmediyorsunuz?
36
Ve onlarn ogu, ancak bir zanna uyarlar. Sphesiz ki zan, haktan
hibir yey kazandrmaz. Sphesiz Allah, onlarn yaptklarn ok iyi bilir.
37
Ve bu Kurn, Allah'n astlar tarafndan uydurulan degildir. Lkin
sadece iinde konu edilenlerin dogrulanmas ve Tevrt'n ayrntl olarak
aklanmasdr. Onda yphe edilecek hibir yey yoktur. lemlerin
Rabbindendir.
1335
38
Yahut Onu kendisi uydurdu diyorlar. De ki: yleyse siz benzeri bir
sre meydana getirin, Allah'n astlarndan agrabileceklerinizi de agrn.
Eger dogru kimseler iseniz.
39
Tam tersine, onlar bilgisini kavrayamadklar ve ilk olarak ortaya
kmas kendilerine henz gelmemiy olan bir yeyi yalanladlar. Bunlardan
nceki kiyiler, byle yalanlamylard. yte bak yirk koyarak yanly; kendi
zararlarna iy yapanlarn kbeti nasl olmuytur.
40
Onlardan Kurn'a inanacaklar da var, inanmayacaklar da var. Ve
senin Rabbin kargaya karanlar en iyi bilendir.
41
Ve eger seni yalanladlarsa hemen de ki: Benim amelim bana, sizin
ameliniz de size aittir. Benim yaptklarmdan siz uzaksnz, ben de sizin
yaptklarnzdan uzagm.
42
Ve onlardan sana kulak veren kimseler vardr. Onlar akln
alytrmazlarken sagrlara, sen mi dinleteceksin?
43
Onlardan sana bakanlar da var. Fakat sen, krlere, onlar grmeyenler
olsalar da sen mi klavuz olacaksn?
44
Sphesiz ki Allah, insanlara hibir yekil ve yolla hakszlk etmez. Velkin
insanlar kendi kendilerine yanlylar; kendi zararlarna iyler yaparak hakszlk
ediyorlar.
45
Ve insanlar, Allah'n, onlar toplayacag gnde, sanki onlar sadece
gndzden bir saat kalmylar gibi, aralarnda tanyrlar. Allah'a kavuymay
yalanlayan kiyiler, klavuzlanan dogru yoldan gidenler olmadklarndan
kesinlikle ziyana ugramylardr.
46
Ve Biz onlara vaat ettigimizin bir ksmn sana gstersek de yahut seni
vefat ettirsek; gemiyte yaptklarn, yapman gerekirken yapmadklarn bir bir
hatrlatrsak da, sonunda onlarn dny yalnzca Bize olacak. Sonra Allah
onlarn ne yapacaklarna yhittir.
47
Ve her nderli toplum iin eli olacaktr. O elileri geldiginde de
aralarnda adalet gerekleytirilmiytir. Ve onlar, hakszlga ugratlmazlar.
48
Ve onlar; Eger dogrular iseniz bu vaat ne zamandr? diyorlar.
49
De ki: Ben, Allah'n dilediginin dynda kendim iin bir zarar ve bir
yarara g yetiremem. Her nderli toplum iin bir sre sonu vardr. Onlarn
srelerinin sonu gelince artk ne bir an erteleyebilirler, ne ne alabilirler.
50
De ki: Hi dyndnz m? O'nun azab size geceleyin uykuda veya
gndzn gelecek olsa! Sulular bundan neyi acele isterler?
51
Bu azap meydana geldikten sonra m ona iman edeceksiniz, yoksa yimdi
mi? Hlbuki siz onu acele olsun istiyordunuz.
52
Sonra o yirk koyarak, inkr ederek yanly; kendi zararlarna iy
yapanlara, Tadn yu sonsuzlugun azabn! denilecek. Kazanmiy oldugunuz
yeylerden baykasi ile mi cezalandirilacaksiniz?
53
Ve O azap gerek mi? diye senden haber almak istiyorlar. De ki:
Evet. Rabbime andolsun ki o, kesinlikle bir gerektir. Ve siz, ciz brakanlar
degilsiniz.
54
Ve eger ki, yirk koymak sretiyle yanly; kendi zararlarna iy yapmy
olan herkes yeryznde ne varsa kendisinin olsa onu feda ederdi/ kurtulmalk
verirdi. Ve onlar, azab grnce piymanlk duyard. Ve aralarnda adalet
kesinlikle gerekleyecektir. Ve onlar, hakszlga ugramazlar.
55
Haberiniz olsun! Sphesiz gklerde ve yerde olan yeyler Allah iindir.
Haberiniz olsun! Sphesiz Allah'n vaadi gerektir. Velkin onlarn ogu
bilmiyorlar.
1336
56
Allah, hayat verir ve ldrr. Ve siz, yalnzca O'na dndrleceksiniz.
57
Ey insanlar! Size Rabbinizden bir gt, ggslerdekine yifa, inananlara
bir klavuz ve bir rahmet gelmiytir.
58
De ki: Bunlar, Allah'n ihsanyla ve rahmetiyledir. yte yalnzca
bunlarla sevinsinler. Bu, onlarn toplayp durduklarndan daha hayrldr.
59
De ki: Grdnz m/ hi dyndnz m? Allah, sizin iin nice rzklar
indirdi de siz onlardan bir ksmn haram ve hell yaptnz. De ki: Allah m
izin verdi size, yoksa siz Allah adna yalan m uyduruyorsunuz?
60
Ve Allah'a, yalan iftira atanlarn, kymet gnne dair gryleri,
inanlar nedir? Sphesiz Allah, insanlara ltfedendir velkin onlarn ogu
karylgn demiyorlar.
61
Ve sen, hangi iyi yaparsan yap, Kurn'dan onun hakknda ne okursan
oku ve siz ne iyte alyrsanz alyn, unutmayn ki, siz ona dalp gitmiyken, Biz,
sizin zerinizde yhitiz. Yerde ve gkte zerre agrlgnca hibir yey Rabbinizden
uzak kalmaz. Ve bundan kg ve daha byg ancak apak bir kitaptadr.
62,63
An gznz! Allah'n yaknlarna, yardmclarna ki onlar inanan
ve Allah'in korumasi altina girmiy kimselerdir kesinlikle kayg yoktur. Onlar
zlmeyecekler de.
64
Onlara dnya hayatnda ve hiret hayatnda mjde vardr. Allah'n
szleri iin degiyiklik diye bir yey yoktur. yte bu, en byk kurtuluyun ta
kendisidir.
65
Ve onlarn sz seni zmesin. Kesinlikle hkimiyet, yan ve yeref
btnyle Allah'a aittir. O, en iyi iyiten, en iyi bilendir.
66
Gznz an! Gklerde olan kimseler ve yeryznde olan kimseler
kesinlikle Allah'ndr. Ve Allah'n astlarndan istekte bulunan kimseler, ey
tuttuklarna tbi olmuyorlar. Onlar sadece zanna uyuyorlar ve onlar sadece
yalan sylyorlar.
67
Allah, iinde dinlenesiniz diye sizin iin geceyi, gresiniz diye de
gndz var edendir. Sphesiz bunda kulak verecek bir toplum iin
almetler/gstergeler vardr.
68
Dediler ki: Allah, ocuk edindi. O, bundan arnktr. O, zengindir/
hibir yeye muhta degildir. Gklerde ve yerde olan yeyler O'nundur. Buna
dair yannzda hibir delil yoktur. Allah'a kary bilmeyeceginiz bir yeyi mi
sylyorsunuz?
69
De ki: Su, Allah'a yalan uyduran kimseler kesinlikle kurtulamazlar.
70
O yeyler, dnyada bir kazanmdr. Sonra dnyleri yalnzca Bizedir.
Daha sonra da kfrettikleri; bilerek reddedip kabul etmedikleri yeyler
nedeniyle kendilerine o etin azab tattracagz.

71,72
Bir de onlara Nh'un nemli haberlerini oku: Hani o toplumuna: Ey
toplumum! Eger benim makamim; grevli oluyum, size karyi ikiyim ve Allah'in
yetleriyle gt veriyim size agir geliyorsa, yunu bilin ki, ben, iyin sonucunu
yalnizca Allah'a birakmiyimdir. Artik siz ve ortaklariniz her ne yapacaksaniz
toplanip btn gcnzle karar veriniz. Sonra bu iyiniz size dert olmasin. Sonra
bana gerekleytirin, bana sre de tanimayin. Sonra da eger yz evirirseniz; zaten
ben sizden bir cret istemedim! Benim cretim sadece Allah'in zerinedir. Ve ben
Mslmanlardan olmakla emrolundum demiyti.
73
Buna ragmen yine de o'nu yalanladlar. Biz de o'nu ve gemide kendisiyle
beraber olanlar kurtardk. Ve onlar gidenlerin yerine getirdik. yetlerimizi
1337
[almetlerimizi/ gstergelerimizi] yalanlayanlar da suda bogduk. O
uyarlanlarn kbetinin nasl olduguna bir bakver.
74
Sonra onun ardndan kendi toplumlarna eliler gnderdik de onlar,
onlara apak belgeler getirdiler. Ama daha nce onu yalanlamalar nedeniyle
inanmadlar. yte Biz, snr ayanlarn kalplerini byle damgalarz/mhrleriz.
***
75
Sonra bunlarn arkasndan Ms ve Hrn'u yetlerimizle/
almetlerimizle/ gstergelerimizle Firavun'a ve ileri gelenlerine gnderdik.
Fakat onlar byklendiler ve gnahkr bir toplum oldular.
76
Kendilerine tarafmzdan gerek gelince, Hi yphesiz bu, kesinlikle
apak bir sihirdir dediler.
77
Ms dedi ki: Siz hak iin, o, size gelince, Bu, bir byl szdr? m
diyorsunuz? Hlbuki byl sz syleyenler, umduklarna eremezler.
78
Onlar: Sen atalarmz zerinde buldugumuz yeyden bizi eviresin ve
yeryznde saltanat ikinizin olsun diye mi bize geldin? Biz ikinize de
inanmayz dediler.
79
Ve Firavun, Bana en bilgili, etkili sz syleyen bilginlerin tmn
getirin! dedi.
80
Sonunda etkili sz syleyen bilginler gelince, Ms onlara, Ne
atacaksanz atn! dedi.
81,82
Onlar ortaya atnca da Ms, Sizin getirdiginiz yey bir gz boyama/
aldatmacadr. Sphesiz, Allah onun boy ve aslszlgn ortaya karacaktr.
Sphe yok ki, Allah kargayaclarn iyini dzeltmez. Ve Allah, gnahkrlarn
hoyuna gitmese de, hakk, Kendi kelimeleriyle ortaya koyup gerekleytirir
dedi.
83
Sonra Firavun ve adamlarnn kendilerini ateye atacag korkusundan
dolay Ms'ya kendi toplumundan bir soydan bayka kimse iman etmedi. Ve
yphesiz Firavun yeryznde ok stn idi ve o kesinlikle snr ayanlardand.
84
Ve Ms, Ey toplumum! Siz Allah'a iman ettinizse, sadece O'na teslim
olan Mslmanlardan oldunuzsa, artk sadece O'na sonucu brakn! dedi.
85,86
Onlar da, Biz Allah'a iyin sonucunu braktk. Ey Rabbimiz! Bizi o
yirk koyarak yanly; kendi zararlarna iy yapan toplum iin ateylere
srkleme ve bizi rahmetinle kfirler; Allah'n ilhlgn ve rabligini bilerek
reddeden o kimseler toplumundan kurtar! dediler.
87
Ve Biz Ms ile kardeyine, Toplumunuz iin Msr'da birtakm okullar
hazrlayn ve okullarnz kble/hedef kln ve salt ikame edin [ml ynden
ve zihinsel adan destek olma; toplumu aydnlatma kurumlar oluyturun,
ayakta tutun] ve mminlere mjde verin! diye vahyettik.
88
Ve Ms: Rabbimiz! Sphesiz Sen Firavun'a ve ileri gelenlerine basit
dnya hayatnda znet ve mallar verdin. Rabbimiz! Senin yolundan saptirsinlar
diye Rabbimiz! Onlarn mallarn sil-spr ve kalplerine sknt dyr. nk
onlar o ackl azab grmedike iman etmeyecekler dedi.
89
Allah Her ikinizin de duas kesinlikle kabul olundu. yleyse ikiniz
dogru yolda devam edin. Ve bilmeyen kiyilerin yolunu sakn izlemeyin! dedi.
90-92
Ve srlogullar'n bol sudan/nehirden geirdik. Ama Firavun ve
askerleri azgnlk ve dymanlkla onlar hemen izledi. Sonunda bogulma ona
yetiyince, Gerekten, srlogullar'nn inandg Tanr'dan bayka tanr
olmadgna ben de inandm, ben de teslim olanlardanm dedi. -Simdi mi?
Hlbuki daha nce isyan etmiytin ve de bozgunculardan olmuytun. Artik Biz
senden sonra geleceklere ibret olasin diye, bugn seni zirhinla birlikte
1338
kurtaracagiz. Ve yphesiz insanlardan birogu kesinlikle Bizim yetlerimize/
almetlerimize/ gstergelerimize kary duyarsz/ilgisizdirler.
93
Ve andolsun srlogullar'n ok gzel bir yurda yerleytirdik ve onlar
hoy nimetlerden rzklandrdk da kendilerine bilgi gelene kadar ihtilfa
dymediler. Sphesiz Rabbin, o anlaymazlga dytkleri konularda kymet
gn aralarnda gerekleytirecektir.
94,95
Artk, sana indirdigimiz yeylerin bir ksmna dair kesin, yeterli bilgin
yok idiyse, hemen senden nce kitap grenip greten kimselere sor! Andolsun
ki sana Rabbinden hak gelmiytir. O hlde sakn yphe edenlerden olma! Sakn
Allah'n yetlerini yalanlayanlardan da olma, sonra zarara/kayba ugrayp ac
ekenlerden olursun.
96,97
Sphesiz, yu, aleyhlerinde Rabbinin Kelime'si hak olmuy olan
kimseler, kendilerine btn almetler/gstergeler hep birden gelse, yine de o
ackl azab grnceye kadar iman etmezler.
98
Ne olurdu, iman edip de imanlar kendilerine yarar saglamy bir kent
olsayd ya? Ancak Ynus'un toplumu ayrdr. Onlar iman ettikleri vakit, basit
dnya yayamnda o rezillik azabn zerlerinden kaldrdk ve onlar bir sreye
kadar yararlandrdk.
99
Oysa Rabbin dileseydi, elbette yeryzndekilerin hepsi topluca inanrd.
Artk, inanan kimseler olmalar iin, insanlar sen mi zorlayacaksn?
100
Allah'n izni/ bilgisi olmakszn, hi kimse iin iman etme yoktur. Ve
Allah, kirliligi/azab akln kullanmayanlarn zerine brakr.
101
De ki: Gklerde ve yerde ne var bir bakn! Ve iman etmeyecek bir
topluluga apaik yetler/almetler/ gstergeler ve uyarmalar bir yey saglamaz/
uyarmalar ne saglar?
102
Artk onlar, sadece kendilerinden nce gelmiy gemiy olanlarn
ugradklar gnlerin aynsn m bekliyorlar? De ki: Bekleyin, ben de sizinle
beraber bekleyenlerdenim.
103
Sonra Biz, elilerimizi ve iman edenleri kurtarrz. yte byle!
Mminleri kurtarmak zerimize dyen bir grevdir.
104-106
De ki: Ey insanlar! Eger benim dinimin ne oldugunu kesin ve tam
olarak bilmiyorduysanz, iyi bilin ki, Allah'n astlarndan sizin taptklarnza
ben tapmam. Velkin sizin cannz alacak olana/Allah'a taparm. Ve ben
mminlerden olmamla ve Tm benligini ortak koymaktan, Allah'n ilhlgn
ve rabligini bilerek reddetmekten Hakk'a dnen biri olarak Din'e dndr ve
sakn ortak koyanlardan olma! Ve Allah'n astlarndan sana yarar saglamayan,
zarar da dokunmayacak olan yeylere yalvarma! Buna ragmen eger yaparsan, o
zaman hi yphesiz sen yirk koyarak yanly; kendi zararlarna iy yapan
kimselerden olursun diye emrolundum.
107
Ve eger Allah, sana bir zarar dokunduracak olursa, onu O'ndan bayka
giderecek biri yoktur. Ve eger sana bir hayr dilerse, o zaman da O'nun
verdiklerini geri evirecek biri yoktur. O, armaganlarn kullarndan diledigine
isabet ettirir. Ve Allah, ok yarlgayc, ok merhametlidir.
108
De ki: Ey insanlar! Rabbinizden, elbette, size hak gelmiytir. Artk
klavuzlanan dogru yola giren, ancak kendisi iin girmiytir ve gerekten, sapan
da, kendi zararna sapmytr. Ve ben, sizin zerinize sizi ayakta tutan; sizden
sorumlu biri degilim.
109
Ve sen, sana vahyolunan yeye uy! Ve Allah hkmn verinceye kadar
sabret. Ve Allah, hkm verenlerin en hayrlsdr.

1339









TAHLIL:


1
Elif/1, Lm/30, R/200. yte bunlar, o yasalar ieren kitabn yetleridir.

Sure, bizim kanaatimize gre birer uyari edati olan kesik harflere dikkat
ekerek baslamistir.
' E, . L, R harflerinin anlami ile ilgili olarak gemis dnemlerde
- Rabb benim, Ben Rabbim,
- Ben Allah'im, grrm,
- Ben Allah'im, Rahman'im gibi bir takim yakistirmalar yapilmistir. Bazilari
da bu harfleri Allahin er-Rahman isminde bulunan harflerin dagitilmis sekli olarak
grmstr.
678


Bu harflerin EBCD [Ebced] tablosundaki sayi degerleri;
' Elif: 1,
. Lam: 30,
Ra: 200 olup bu sayi degerlerinin neyi ifade ettigi konusuna henz bir
aiklama getirilememistir.
midimiz, bu konu zerinde cidd alismalar, arastirmalar yapacak Kuran
erlerindedir.
Kesik harflerden sonra ayet, somut varliklari gstermekte kullanilan iste
bunlar anlamindaki ='- tilke isaret zamiri ile devam etmektedir. Bu durum,
Kurana sihir diyenlere sert bir cevap mahiyetindedir. ='- Tilke [iste bunlar]
szcgyle ayetin baslangicindaki ' E, . L, R harflerine isaret edilmis
olabilecegi gibi, bu ayetten sonra vahyedilecek olan 2-109 arasindaki ayetlere de
isaret edilmis olabilir. Biz, ='- tilke szcgyle bu suredeki ayetlere isaret edilmis
olma olasiligini daha gl gryoruz.
Keza, ayette geen Kitab-i Hakim [hikmet dolu kitap] tabiri ile kastedilen
sey iin de iki olasilik sz konusudur: Kitab-i Hakim olarak nitelenen kitap Kuran
olabilecegi gibi, gnderilmis her kitabin kendisinden yazildigi Allah katinda sakli
kitap, yani Allahin bilgisi kapsamindaki Levh-i Mahfuz da olabilir. Ayrica
Kitab-i Hakim ifadesi ile Tevrat ve Incil kastedilmistir, nk bu surede zikredilen
ayetlerden Tevrat ve Incil'de de bahsedilmistir seklinde bir anlam ortaya ikarmak
mmknse de, bize gre bu ok uzak bir ihtimaldir.

KITAP HAKKINDA KULLANILAN HAKIM SIFATININ MANASI:

,='' Hakim szcg hikmet sahibi, muhkem kilinmis demektir. Bu

678
(Razi, el-Mefatihul-Gayb; Kurtubi, el-Camiu li Ahkamil-Kuran)
1340
szck Kitapi niteleyen bir sifat olarak kullanildiginda, o Kitapin hell, haram ve
ceza hkmlerini ierdigi, yani onun bir yasalar kitabi oldugu anlamina gelir.
Bu ayette geen Hakm Kitap Kurandir. Nitekim bunu Kurandaki birok
ayette grmek mmkndr. Konu daha nce Ya Sin suresinde de tahlil edildigi iin
ilgili blmn tekrar okunmasini nermekle yetiniyoruz.

Hakim szcg Kuranda 92 yerde Allahin sifati mahiyetinde, 5 yerde de
Kuranin niteligi olmak zere 97 kez gemektedir. Szcgn Kuranin niteligi
olarak kullanildigi diger drt ayet sunlardir:

2-6
Babalari uyarilmamis, bu yzden de kendileri duyarsiz bir toplumu kendisiyle uyarasin diye
en stn, en gl, en serefli, yenilmesi mmkn olmayan/ mutlak galip olanin, engin merhamet
sahibinin indirdigi yasalar ieren/ bozulmasi engellenmis Kurn kanittir ki sen, o elilerdensin, hi
sphesiz sen dosdogru bir yol zerinesin.
(Ya Sin/26)

58
Iste bu, Biz bunu sana, yetlerden ve yasalar ieren hatirlatmalardan/ gtlerden/ Kurn'dan
okuyoruz.
(l-i Imran/58)

2-5
Iste bunlar, salti ikame eden [ml ynden ve zihinsel aidan destek olma; toplumu
aydinlatma kurumlari olusturan-ayakta tutan], zekti/vergiyi veren, hirete de kesin olarak
inananlarin ta kendileri olan gzellik-iyilik retenler ki ite bunlar, Rableri tarafindan bir dogru
yol zeredirler. Ve onlar, kurtulua erecek olanlarin ta kendileridir iin bir dogru yol kilavuzu ve
rahmet olmak zere yasalar ieren o kitabin yetleridir.
(Lokman/2-5)

4
Ve sphesiz Kurn, Bizim nezdimizdeki ana kitapta gerekten ok ycedir ve yasalar
iermektedir, saglamdir/ bozulmasi engellenmistir.
(Zhruf/4)

Hakim szcgnn ilk [vaz] anlami olan .o menea [engel olmak]
manasindan yola ikilarak Kitab-i Hakm tamlamasindan bozulmasi
engellenmis, saglam olarak korunmus, ierisinde tutarsizlik, eliski bulunmayan
Kitap anlami da elde edilebilir.


2
nsanlar uyar ve inananlara Rableri nezdinde kesinlikle kademe sdk
[hoy geliyler, mutlu yayamlar] oldugunu mjdele diye kendilerinden, olgun
bir adama vahyediyimiz onlara tuhaf m geldi? Kfirler; Allah'n ilhlgn ve
rabligini bilerek reddeden kimseler, Hi yphesiz bu eli/ bu kitap, kesinlikle
apak byleyici szler syleyen bir bilgindir/gz boyayan etkili bilgilerdir
dediler.

Bu ayette, Allahin kendilerinden bir beseri eli tayin etmesine sasiran kfirlere
bunda yadirganacak bir sey olmadigi sylenmektedir.
Esbab-i nzul nakilleri, peygamberimizin eli olarak gnderilmesi zerine,
Mekkelilerin Allah, elisi bir insan olmayacak kadar byktr ve Peki, Allah Ebu
Talib'in yetiminden baska eli gnderecek kimse bulmadi mi? diyen kfirlere bu
ayetin bir cevap olarak nazil oldugunu kaydetmektedir.
679


679
(Razi, el-Mefatihul-Gayb; Kurtubi, el-Camiu li Ahkamil-Kuran)

1341
Sureye girisin bu ayetle olmasi, Yunus suresinin Isra suresinin devami
oldugunu gsteren nemli bir isarettir. Bu, konumuz olan 2. ayetin Isra suresinin 95-
111 ayetlerinin devami olarak okunmasi hlinde daha iyi anlasilmaktadir.

KADEME SIDK

Ayette geen kademe sidk ifadesi hakkinda klsik kaynaklarda su
aiklamalar yapilmistir:

Katade, bu ifadeyi "eskiden beri dogruluk" diye aiklamitir. er-Rabi' ise dogru ve gerek bir
mkfat, Ata, siddiklik makami, Yeman ise dogru bir iman diye aiklamitir. Ayrica
Meleklerin duasi diye aiklandigi gibi, nden gnderdikleri [kendilerinden nce vefat eden]
salih evlat diye de aiklanmitir.
el-Maverd der ki: (Kademe Sidk), dogru ve samimi, itaate uygun, dogru mkfatin verilmesi
demektir. el-Hasen ve yine Katade derler ki: Kadem-i sidk, Muhammed [sav]'dir.
Yine el-Hasen'den dedi ki: Bu, Peygamber [sav]'in vefati musibetiyle kari kariya kalmalari
demektir.
Abdulaziz b. Yahya da der ki: "Kadem-i sidk", Yce Allah'in: "Sphesiz kendileri iin daha
nceden tarafimizdan iyilik takdir edilmi olanlar, ite onlar oradan [cehennemden]
uzaklatirilmilardir" (Enbiya/101) buyrugunda dile getirilmitir. Mukatil ise der ki: Kadem-i
sidk'tan kasit, onlarin dnyada iken iledikleri gzel amellerdir. Taber de bu gr tercih etmi-
tir.
680


- Kadem [ayak] ve -- sidk [dogruluk] szcklerinden meydana gelen
kademe sidk tamlamasi, bize gre dogruluk ayagi demektir ve insanlarin
yaptiklari amellerin karsiliginin hayirli, ugurlu olmasi anlamina gelir. Bu tamlama
ile ayette inananlarin yaptiklari amellerin karsiliklarini mutlaka eksiksiz hatta
fazlasiyla alacaklari, amellerin bosa gitmeyecegi ifade edilmistir. Yakin bir anlama
gelmek zere Trkede de Ugurlu kademli olsun diye bir deyim vardir. Kadem
szcg bu deyimde alinan, edinilen bir seyin, alan iin hayir ve ugur getirmesi
temennisini dile getirmekte ve Kurandaki Kademe Sidk tamlamasindakine yakin
bir anlam tasimaktadir.
Ayetin birinci cmlesini olusturan 'Insanlari uyar ve inananlara Rabbleri
nezdinde kesinlikle kademe sidk oldugunu mjdele diye kendilerinden bir adama
vahyediimiz onlara tuhaf mi geldi? seklindeki soru cmlesi Istifham-i Inkari
olup takrir ve azar anlami tasimaktadir. Kendilerine ilerinden birinin eli olarak
gnderilmesine sasirdiklari iin azarlanan kfirlerin bu durumu baska ayetlerde de
dile getirilmis, hatta daha nceki kavimlerin de kendi peygamberlerine tipki
Mekkeliler gibi davrandiklari bildirilmistir:

4,5
Ve ilerinden kendilerine bir uyarici geldigine sastilar da o kfirler; Allah'in ilhligini ve
rabligini bilerek reddeden o kimseler, Bu bir sihirbazdir, ok ok yalan syleyen birisidir. O bunca
ilhi, bir tek ilh mi yapmis? Bu gerekten ok sasilacak bir sey! dediler.
6-8
Ve ilerinden ileri gelenler yrdler: Ilhlariniz zerinde direnin ve sznzden,
kararinizdan dnmeyin. Bu, gerekten, sizden beklenen bir seydir! Biz bunu son/baska bir dinde
isitmedik, bu ancak bir uydurmadir. gt/ Kitap aramizdan o'nun zerine mi indirildi? Aksine
onlar Benim gdmden/ Kurn'dan yetersiz bilgi iindeler, aksine onlar henz azabimi
tatmadilar.
(Sad/4-8)

31
Yine onlar: Bu Kurn, su iki sehirden bir byk adama indirilmeli degil miydi? dediler.
(Zhruf/31)


680
(Kurtubi; el-Camiu li Ahkamil-Kuran)
1342
94
Ve insanlara yol gsterimi/Kurn gelince, kendilerinin iman etmelerine, sadece Allah bir
beseri mi eli gnderdi? demeleri engel olur.
(Isra/94)

Ve Necm/59, Kaf/1-3, Araf/61-63, Araf/67-69, Furkan/7, 8.

AYETTEKI ,='~ SAHIR SZCG

Ayetin son blmndeki ='- sahir szcgnn kiraatindeki farklilik, ayette
'- bu isaret zamiri ile isaret edilenin de farkli sekillerde anlasilmasina yol
amaktadir.
Ibn Kesir, Asim, Hamza, Halef, Kisa ve Kfeliler, szcg sahirn
[sihirbazdir] seklinde kiraat etmislerdir.
681

Bu kiraate gre, ayette, sihirbazlik isnat edilen peygamberimize isaret
edilmektedir.
Szcgn yaygin kiraati ise =- sihrn [sihirdir] seklindedir. Bu durumda,
sihir olan Kurandir. Yani '- bu isaret sifati Kurani gstermektedir. Kuranin
kfirlerce sihir olarak nitelenmesinin geerli bir sebebi vardir, nk Kuranin
nitelikleri onlarin becerilerinin ok stndedir. Kurana ulasamadiklari iin onun
edebi stnlgn tenkit edememekte, sihir oldugu iddiasina yapisarak gya
kendilerini sorumluluktan kurtaracaklarini sanmaktadirlar.

3
Sphesiz sizin Rabbiniz, gkleri ve yeri alt evrede oluyturan, sonra en
byk taht zerinde egemenlik kuran, iyi ynetip duran Allah'tr. Dnyada
yardm edecek, destek olacak kiyi ancak O'nun izninden/ bilgisinden sonra
yardm edebilir. yte Bu, Rabbiniz Allah'tr. O hlde O'na kulluk ediniz! Hl
dynp ibret almaz msnz?

Bu ayette peygamberimize Allahi tanitma ykmllgn yerine getirmesi
iin gerekli olan Allahi tanitici bilgilerden bazilari verilmektedir. Bu bilgilerden
su drt tanesi ayette n plna ikarilmistir:

1- Allah, gkleri ve yeri alti gnde yaratmistir:

" ,,'' Yevm" szcg Trkeye "gn" olarak evrilebildigi gibi "devir" olarak
da evrilebilir. nk Arapada "yevm" szcg hem gndz ve geceden olusan 24
saatlik bir "devir [gn]" anlamina, hem de genel olarak "devir" anlamina gelir.
Yevm" szcgnn buradaki anlaminin "devir" olarak kabul, bizlere
Kur`an`in bir mucizesini daha grme imkni vermektedir. Bilindigi gibi gnmz
itibariyle elde edilmis kozmolojik bulgular, evrenin [dolayisiyla Dnyanin da] bir
takim evrelerden geerek bugnk durumuna geldigini gstermektedir. Kur`an,
evrenin ve dnyanin 6 "yevm"de [devirde] yaratildigini bildirerek, bugnk bilimsel
bulgularla varilan sonucu, yani olusumun evreler, devirler hlinde gereklestigini on
drt asir nceden iln etmis ve bir mucizesini daha gzler nne sermistir.
Bu konu daha evvel Kaf suresinde detayli olarak aiklandigi iin bu kadarla
yetiniyor, daha fazla bilgi edinmek isteyenlerin ilgili blm yeniden okumalarini
neriyoruz.

2- Allah, ars zerinde istiva edendir:

681
(Kurtubi; el-Camiu li Ahkamil-Kuran)
1343

Mtesabih bir kavram olan ,,--' istiva szcg ayette mecaz olarak
kullanilmistir. Szcgn mecazi anlami egemenlik kurdu, kontrol altina aldi
demektir.

5
Rahmn [yarattigi btn canlilara dnyada oka merhamet eden Allah], en byk taht
zerine egemenlik kurmustur.
6
Gklerde olan seyler, yeryznde olan seyler, bu ikisinin arasinda
olan seyler ve nemli topragin altinda bulunan seyler yalnizca Rahmn'indir.
(Ta Ha/5)

54
Sphesiz ki sizin Rabbiniz, gkleri ve yeri alti evrede olusturan, sonra en byk taht zerinde
egemenlik kuran, gndz, durmadan kovalayan gece ile bryen ve gnes, ay ve yildizlari emrine
boyun egmis olarak yaratan Allah'tir. Iyi biliniz ki olusturma ve sistemler kurup yrtme sadece O'na
zgdr. lemlerin Rabbi olan Allah, ne cmerttir!
(A'rf/54)

29
O, yeryznde ne varsa hepsini sizin iin olusturandir. Sonra da O, semaya egemenlik kurdu;
onlari yedi gk olarak dzenledi. O, her seyi en iyi bilendir.
(Bakara/29)

Istiva szcg, yukaridaki ayetlerden baska, Yunus/3, Ra'd/2, Furkan/59 ve
Secde/4te de bu sekilde gemektedir.

Grldg gibi, ayetlerdeki ,,--' istiva szcg, mtesabih bir anlatimla
Allah'in gcn ve kuvvetini ifade etmektedir. Bundan baska, Gkte olan, Tahtta
oturan, Tahtini sekiz melegin ektigi kral gibi Kuran ifadeleri de mtesabih olup
Allah'in gcn ve kuvvetini anlatmak iin kullanilmistir. Bu mtesabih ifadelerin
ogu, o gnk Araplar arasinda dolanimda olan ifade kaliplaridir. Bu nedenle Yce
Allah da kendi muradini Araplarin o gnk konusma ve anlamalarina uygun olan bu
deyim ve kaliplarla ifade etmistir.
Kur'an'da mtesabih ayetlerin varligini bildiren l-i Imran suresinin 7. ve
Zmer suresinin 23. ayetleri gz ardi edilip mtesabih ayetlerdeki her ifade zahir,
lfz ve hakikat anlamlariyla dikkate alinirsa, bu, Kur'an'in ruhuna aykiri bir davranis
olur. Mesel Allah'in gelmesi, inmesi, yaklasmasi, Ars zerine istiva etmesi, gkte
olmasi, eli olmasi, yksek-aik ufukta olmasi, dem ve Iblis ile bire bir diyalog
kurmasi, grmesi, isitmesi mtesabih ifadeler olup bunlar ehil kisilerce tevil
edilirler.
Mtesabih ifadelerin anlasilmasini zamana ve ehline birakmak daha dogru bir
davranistir. Zaman iinde mutlaka her ilimde rasih olanlar ikar ve bu donanimli
uzmanlar o ayetleri geregi gibi tevil ederler.

'' Ars szcg, iktidar alameti olan kral koltugu, taht demektir.
Arsin sahibi ifadesi ise yeryznn, gkyznn, iindeki varliklariyla tm
evrenin tek sahibi, tek yneticisi, tek hkmrani anlamina gelir. Her seyin ve
herkesin sahibi olan bu yce varlik, kimsenin ve hibir seyin kendisinden
kaamayacagi Allahtir.

3- ISI YNETIP DURAN ALLAHTIR:

Ayette geen ,--- tedbir szcg, bir isin iyi bir sonuca ulasmasi iin ardini
ve akibetini, nn ve sonunu, bilerek, hesap ederek gzetmek, takdir ve idare
etmek demektir. Bu ifade kullanilmak suretiyle Allahin yarattiktan sonra evrenle
1344
iliskisini kesmedigi, aksine evrenin ynetimini srekli kontrol altinda
bulundurdugu vurgulanmaktadir.

4- SEFAATI, ANCAK ALLAHIN IZNINDEN SONRADIR:

Bu ifade, sefaatin Allahin iznine bagli oldugu anlamina gelmektedir. Ancak
bu, Allahin bu konuda herhangi bir kisiye veya zmreye sefaat etme izni verdigi
veya verecegi seklinde yorumlanamaz. nk Rabbimizin bu meyanda bir bildirimi
yoktur. Sefaat konusu ile ilgili daha fazla detay Necm, Meryem ve Ta Ha surelerinde
sunulmustur.
Ayetteki _,-- sefi szcgn ift, ikincil, yani ikinci olan, yaratilan,
yaratiklar anlaminda alarak Sefaati ancak Allahin izninden sonradir ifadesinin
her var olanin, her meydana gelenin ancak Allahin izni ile var olup meydana
gelecegi anlamina geldigini sylemek de mmkndr. nk Fecr suresinde
belirttigimiz gibi, ift sayi kavrami, ayni trden birden fazla unsurun varligina
isaret eder; baska bir ifadeyle, karsiti veya karsitlari olan ve bu sebeple baska
seylerle iliski iinde bulunan her seyi kapsar.
Ayetin son blmnde yer alan 'Ite Bu, Rabbiniz Allahtir. O hlde O'na
kulluk ediniz! Hl dnp ibret almaz misiniz? ifadesiyle msriklere syle
denilmektedir: Ibadeti tek ve ortagi olmayan Allaha tahsis ediniz, ey msrikler!
Durumunuz hakkinda gt dinlemez misiniz ki, Allah ile beraber Onun yegne
yaratici oldugunu bildiginiz hlde bir baskasina da ibadet ediyorsunuz?
Konumuz olan ayet, Zhruf ve Mminun surelerinde detaylandirilmistir:

82
Gklerin ve yerin Rabbi, en byk tahtin Rabbi onlarin niteledikleri seylerden ariniktir.
83
Sen hemen birak onlari, kendilerine sz verilen gnlerine kavusuncaya kadar bosa
ugrassinlar ve oynayadursunlar.
84
Ve O, gkteki ilh olandir ve yeryznde ilh olandir. Ve O, en iyi yasa koyan, bozulmayi
iyi engelleyen/ saglam yapandir, ok iyi bilendir.
85
Ve gklerin, yeryznn ve her ikisi arasindakilerin mlk sadece Kendisine ait olan Allah
ne cmerttir. Kiymet aninin bilgisi de yalnizca O'nun yanindadir. Ve siz sadece O'na
dndrleceksiniz.
86
Ve onlarin, O'nun astlarindan yalvarip durduklari kimseler yardima, destege, iltimasa mlik
olamazlar. Ancak hakka shit olan Zat bunun disindadir. Onlar da biliyorlar.
87
Yine andolsun ki, onlara kendilerini kimin olusturdugunu sorsan, kesinlikle: Allah derler.
O hlde nasil evriliyorlar!
88
Ve onun, Ey Rabbim! Bunlar sphesiz imana gelmez bir toplumdur demesi kanittir ki...
89
Artik sen onlardan vazge ve Selm! de. Artik onlar yakinda bileceklerdir.
(Zhruf/82-89)

84
De ki: Eger biliyorsaniz, bu yeryz ve onun iindeki kimseler kime aittir?
85
Onlar: Allah'a aittir diyecekler. yle ise siz dsnp tasinmaz misiniz? de.
86
De ki: Yedi gklerin Rabbi ve ok byk tahtin Rabbi kimdir?
87
Onlar, Allah'indir/Allah'tir diyecekler. Sen: yleyse Allah'in korumasi altina girmeyecek
misiniz? de.
88
De ki: Eger biliyorsaniz; her seyin mlkiyeti ve ynetimi Kendisinin elinde olan ve Kendisi
her seyi koruyup kollayan; fakat Kendisi korunmayan kimdir?
89
Onlar, Allah'indir/Allah'tir diyecekler. Sen: yle ise nasil bylenirsiniz? de.
90
Aslinda Biz onlara hakki getirdik, onlar ise kesinlikle yalancidirlar.
(Mminun/84-90)

4
Hepinizin dny sadece O'nadr. Allah, bunu hak olarak vaat etmiytir.
Sphesiz O, halk ilk baytan oluyturur, sonra iman eden ve dzeltmeye
1345
ynelik iyler yapan kimseleri nasipleri/ haklar olan paylar ile karylk
vermek iin geri dndrr. Su kfirler; Allah'n ilhlgn ve rabligini bilerek
reddedetmiy olan yu kimseler, kfrleri; Allah'n ilhlgn ve rabligini bilerek
reddedetmeleri nedeniyle, kaynar sudan bir iki ve ackl azap kendileri iin
olanlardr.

Bu ayette, 3. ayetteki ii ynetip duran Allahtir ifadesi biraz daha ailarak
Rabbimizin yarattigi varliklari daha sonra da kontrol etmeye devam ettigi zerinde
durulmus, yaratilistan sonraki ikinci asamanin dnyanin sonuna kadar Allahin
kontrolnde oldugu ve adaleti saglamak maksadiyla insanlarin mutlaka diriltecegi
vurgulanmistir.
Yeniden diriltilmenin mmkn oldugu Kuranda gnlk hayattan birok akl
rnekler gsterilerek aiklanmis, her seyi ilk defa yaratan ve bu yaratmayi srekli
devam ettiren Allahin, istedigi her seyi kiyametin ardindan istedigi biimde yeniden
yaratabilecegi, bunun Ona ok kolay oldugu, mukayeseler yapilarak defalarca
tekrarlanmistir:

9
Ve Allah, rzgrlari gnderendir. Sonra onlar da bir bulutu harekete geirip yukarilara
kaldirir. Derken Biz, o bulutu lms bir beldeye srp gndermisizdir. Bylece yeryzne
lmnden sonra onunla hayat veririz. Iste byledir lms rms insanlara hayat vermek.
(Fatir/9)

39
Sphesiz senin yeryzn boynu bkk grp de Bizimonun zerine suyu indirdigimiz
zaman, onun titresmesi ve kabarmasi da O'nun almetlerinden/ gstergelerindendir. Sphesiz ki
ona hayat veren, kesinlikle lleri de diriltir. Sphesiz O, her seye gc yetendir.
(Fussilet/39)


21
Sen, sphesiz Allah'in gkten bir su indirip de onu bir yoluyla yeryzndeki pinarlara
koydugunu, sonra onunla renkleri degisik bir ekin ikardigini, sonra onun olgunlasip da senin onu
sararmis grdgn, sonra da onu bir pe evirdigini grmedin mi/ hi dsnmedin mi? Sphesiz,
bunda kavrama yetenegi olanlar; temiz akil sahipleri iin kesinlikle bir gt/ hatirlatma vardir.
(Zmer/21)

18
Allah, hangi seyden olusturdu kendisini?
19
Bir spermden! Allah, olusturdu da lmlendirip-
biimlendirdi,
20
sonra, yasarken eli gndererek, kitap indirerek hak yolu kendisine kolaylastirdi,
21
sonra onu ldrd, kabre koydurdu,
22
sonra diledigi zaman diriltip ortaya ikardi.
23
Kesinlikle kendisinin dsndg gibi degil! O insan, Allah'in kendisine emrettigini simdiye
kadar hi yerine getirmedi.
24
Hadi, bakiversin insan kendi yiyecegine!
(Abese/18-24):


Ve Ya Sin/79-81, Kaf/15, Kiyamet/36-40, Hacc/5-7, Isra/50-52, Ahkaf/33, Naziat/27,
Enam/60, 62, Zmer/42, Vakia/60-62.

Konumuz olan 4. ayetteki sonra iman eden ve salihati ileyen kimseleri kist
[nasipleri, haklari olan paylari] ile karilik vermek iin geri dndrr ifadesiyle
ahiretin neden gerekli oldugu aiklanmaktadir. Ahiretin gerekliligi, bu ayetin isigi
altinda su sekillerde ortaya konabilir:

AHIRETIN GEREKLILIGI

* Ahiret korkusu, rahatini sevecek ve dnya nimetlerini arzu edecek bir yapida
yaratilmis olan insani bu ugurda isleyecegi sular konusunda caydirici bir unsurdur.
nk menfaati iin her trl sorumsuz davranista bulunabilecek yapidaki insan
1346
ancak bir mkfat ve ceza yurdunun varligi sayesinde kendisini
denetleyebilmekte, bylece dnya yasamindaki ktlklerin artis hizi bir para da
olsa frenlenmektedir. Ahiret korkusunun hi olmadigi bir dnyadaki fesadin,
kargasanin, dzensizligin hayali bile korkuntur.
* Kendisine dogru yol gsterilmesine karsilik, insan, bu dnyada tam olarak
zgr birakilmistir. Dolayisiyla insanlardan bazisi imani, bazisi kfr, bazisi da
skr veya nankrlg tercih etmektedir. Mantik olarak dsnldgnde, tam bir
serbesti iinde yapilan bu tercihlerin mutlaka mkfat ya da ceza seklinde karsilik
bulmasi gerekmektedir. Bu karsiliklarin verilecegi yer ahirettir.
* Insanin yaptiklarinin tam karsiligini bu dnyada aldigini sylemek mmkn
degildir. Zira birok iyi davranis grlmedigi veya grmezden gelindigi iin
karsiliksiz kalir, birok iyi kimse de hi suu yokken zulme ugrar, suiistimale maruz
kalir. Oysa adalet, karsiliklarin tam olarak alinmasini gerektirir. O hlde, yapilan
zerre kadar bir hayir ve serrin bile ihmal edilmedigi, kesin adaletin saglandigi bir
baska dnya daha olmalidir. Iste, bu dnya ahiret yurdudur ve orada btn ameller,
Hkimler Hkimi, Adiller Adili Allah tarafindan karsiliklandirilacak, bylece
hakk yerini bulmus olacaktir.

=- KIST VE .-= ADALET

Ayette geen =- kist szcg genellikle .-= adalet diye aiklanmistir.
Byle aiklanmis olmakla beraber, kist szcg tam olarak adalet demek
degildir. nk adalet, bire bir karsilik, denge, denklik, esitlik
682
demek iken,
kist szcg nasip, pay, hak edilmis olan pay
683
demektir.
Kist sz konusu oldugunda, mutlaka hak edilen ve sz verilen kadar karsilik
denir. Bir nevi esitlik olan adalet ise islenene bire bir karsilik vermeyi gerektirir.
Hlbuki esitlik her zaman hakkin karsiligi degildir, hatta bazen de zulmdr.
Nitekim alisma hayatinda esitlik esasi degil, elemanlarin kalifiye olusu, kidemi gibi
hususlar hesaba katilarak kist esasi uygulanir; bylece cretler kisilerin niteliklerine
gre belirlenir. Bir aile reisi de evltlari arasinda esitlik ilkesiyle degil, kist ile
muamele yapar. nk her ocugun yasina ve grdg egitime gre ihtiyalari
degisiktir ve ocuklar aile btesinden bu ihtiyalara gre pay alirlar. Mesel, biri ilk
gretimde digeri niversitede okuyan iki ocuklu bir aile, ocuklarin harliklarini
hibir zaman esit miktarlarda tespit etmez.
Trevleriyle birlikte Kuranda 27 kez yer alan =~- kist szcgnn, ='~--'
iktisat [zulme yol amadan, asiriya kamadan, hayirli, yararli yolu izlemek (Bu
szck, orta yolu izlemek anlamindaki -~- kast szcgnn trevlerinden olan
-'~--!iktisad szcgyle karistirilmamalidir), =-~-- taksit [hakki olan bir seyi
belli zamanlara pay pay blmek] ve '=~- kistas formlari Arapa anlamlarinin
aynisiyla Trkede de kullanilmaktadir.
Rabbimiz hem .-'= Adil, hem de =-' Kasittir. Yani, hem adaletle hem de
kist ile muamele eder:

71
Ve Allah rizik konusunda kiminizi kiminize fazlalikli kilmistir. Kendilerine fazlalik
verilenler, kendi riziklarini; yiyip ieceklerini, servetlerini, szlesmeler geregi himayelerinde
bulundurduklari kimselere, hepsi rizikta esit olmak zere vermezler. O hlde bunlar Allah'in nimetini
bilerek rtbas mi ediyorlar?
(Nahl/71)


682
(Lisanl-Arab; c.7, s. 359-360)
683
(Lisanl-Arab, c.6, s. 123-128)
1347
32
Rabbinin rahmetini onlar mi paylastiriyorlar? Su basit dnya hayatinda, onlarin
geimliklerini aralarinda Biz paylastirdik Biz. Birbirlerine islerini grdrsnler diye Biz, onlarin
bir kismini bir kisminin zerine derecelerle ykselttik. Ve Rabbinin rahmeti onlarin biriktirdikleri
seylerden daha hayirlidir.
(Zhruf/32)

Mirasin dagitiminda evltlar arasindaki pay farkliligi ve miras taksiminde
baskasina ait yetim bulunmasi hlinde o yetime de pay verilmesi, Rabbimizin kist
ile muamelesinin rneklerindendir.
Rabbimiz insanlara da kist ile muamele etmelerini emretmis ve bu davranista
bulunanlari vms ve sevdigini bildirmistir.

42
Yalana ok kulak verenler, harami ok yiyenler; artik onlar, eger sana gelirlerse, aralarinda
hkmet ya da onlara mesafeli dur. Ve eger onlara mesafeli durursan, artik sana hibir zaman zarar
veremezler. Ve eger hkmedersen, o zaman aralarinda hakkaniyetle hkmet. Sphesiz Allah,
hakkaniyetle davrananlari sever.
(Maide/42)

9
Ve eger mminlerden iki grup birbirleriyle savastirilirlarsa, hemen onlarin arasini dzeltin.
Syet biri tekinin zerine saldirirsa, Allah'in buyruguna dnnceye kadar saldiran tarafla savasin.
Sonra da eger dnerse aralarinda adaletle baris yapin ve hakkaniyetle davranin. Sphesiz ki Allah,
hakkaniyetle davrananlari sever.
(Hucurat/9)


Bu konuda ayrica Bakara/282, Ahzab/5, l-i Imran/18, 21, Nisa/3, 127, 135,
Enam/152, Araf/29, Yunus/4, 47, 54, Mmtehine/8, Hud/85, Enbiya/47 ve
Rahman/9a bakilabilir.

Kist szcg, adl szcg gibi ezdattandir. Hak edilmis pay
anlaminda kullanilan szck, ayni zamanda bu anlamin ziddi olan zulm, hakki
gasp etme anlaminda da kullanilir:


14
Ve gerekten bizim durumumuz ise; Mslmanlar bizdendir, yanli; kendi zararlarina i
yapanlar da bizdendir. Ama kimler Mslman olduysa, ite onlar dogruya, gzele, iyiye, gerege
gitmeyi arayanlardir.
15
Ama inan konusunda yanli; kendi zararlarina i yapanlara gelince, onlar
da cehennem iin odun olmulardir demislerdir.
(Cinn/14, 15)


,-= HAMIYM

Ayetten anlasilacagi gibi, insanlar ahirette iki genel grupta toplanacaklardir. Bu
gruplarin bir tanesi iman eden ve salihati isleyenler grubu, digeri de msrikler,
mnafiklar ve inkrcilarin da dhil oldugu kfirler grubudur. Konumuz olan 4.
ayette, Kfirler grubu iin cehennemde hazir bulundurulacak seylerden birinin de
kaynar su anlamina gelen hamiym oldugu bildirilmektedir. Muttakiler cennette
her trl nimet iinde mutlu yasarken, kfirler de cehennemde acikli bir azaba maruz
kalacaklar, iecek olarak kaynar su tadacaklardir.
Cehennemdeki cezalandirmalar arasinda hamiym [kaynar su] da bulunacagi
baska ayetlerde (Nebe/21-30, Muhanmmed/15, Rum/27, Vakia/42-44, Rahman/41-44 ) de konu
edilmistir.


1348
5
O, gneyi bir aydnlk, ay' bir yk yapan ve senelerin saysn ve hesabn
bilesiniz diye, aya menziller ayarlayandr. Allah bunu ancak gerek ile
oluyturmuytur. O, bilecek olan bir toplum iin yetleri ayrntl olarak aklar.
6
Sphesiz gece ile gndzn birbiri ardnca gelmesinde ve Allah'n
gklerde ve yerde oluyturdugu yeylerde, Allah'n korumas altna giren bir
toplum iin nice almetler/gstergeler vardr.


Rabbimiz, evrende apaik grnen Gnes ve Ay gibi ayetlerine dikkat ekerek
kendi kudret ve ilmine isaret etmektedir. Ayetteki ifadede Gnesin -',- Ziya,
Ayin ise ,- Nur olarak nitelenmesi dikkat ekicidir. Bu niteleme baska ayetlerde
(Furkan/61, Nuh/16, Nebe/12, 13) de yapilmistir.



Yukaridaki ayetlerden, Gnesin alev alev yanan bir enerji, isik kaynagi; Ayin
da bir isik yansiticisi oldugu anlasilmaktadir. Konu ile ilgili bilimve teknik
kitaplarinda ayrintili bilgi bulunmaktadir.


AYIN MENZILLERI

Konumuz olan 4. ayetteki Ayin menzilleri ifadesi Ya Sin suresinde de
gemis ve konu orada aiklanmis idi. Ayin Dnyadan grnsnn her gn
degistigi; hillden baslayarak 14. gnde dolunay hline gelen Ayin, sonraki
gnlerde yavas yavas tekrar eski sekline dndg eski tarihlerden beri bilinmektedir.
Ayin grmndeki bu degisikliklerin daima ayni periyot ve sekilde olmasi, Ayin
Menzilleri olarak degerlendirilmektedir. Daha fazla ayrinti iin ilgili blmn Ya
Sin Suresinden tekrar okunmasini neriyoruz.

7,8
Bize kavuymay ummayan, dnya hayatna raz olan, onunla tatmin
bulan yu kimseler ve kendileri Bizim yetlerimize/ almetlerimize/
gstergelerimize duyarsz, ilgisiz olan kimseler; iyte bunlar, kendi elleriyle
ettikleri yznden varacaklar yer atey olanlardr.

Bu ayette, 5, 6. ayetlerde ittika eden bir kavim iin deliller bulundugu bildirilen
gereklere itibar etmeyerek ahireti ummayan, sirf dnya nimetleriyle oyalanip
onlarla tatmin olan ve Allahin ayetlerine duyarsiz kalan akilsiz kimseler tehdit
edilmektedir.

Ayette geen '

-'' ates szcgnn, hem cehennemdeki madd ates hem de


vicdan azabi, pismanlik atesi, hasret atesi olarak anlasilmasi mmkndr. Zira
inanmadiklarini iln edenlerin zihinlerinde daima onlari rahatsiz eden bir acaba
vardir. yle ki, cennetten mahrum kalma ihtimali bir tarafa, bir de cehenneme gitme
ihtimali bu kisilerin ilerini yakar, kavurur. Bize gre, bu tr kisiler
inansizliklarindan bile emin olamadiklari iin srekli tedirgin yasarlar. Zihinlerinin
derinliklerinde daima bu tedirginligi hissederek yasayanlarin, Ali b. Ebitalibe nispet
edilen su sz iyi dsnmeleri, iyi degerlendirmeleri gerekir:

Mneccim [astrolog] ve tabib, her ikisi de dediler ki: ller, [lmlerinden
1349
sonra] harolunmayacak! Ben de sizlere derim ki: Eger sizin dediginiz dogru
ikarsa, ben hibir ey kaybetmem. Ama eger benim szm dogru ikarsa, vay geldi
bainiza!



9
Hi yphesiz iman eden ve dzeltmeye ynelik iyler yapan yu kimseler;
imanlarndan dolay Rableri kendilerine klavuz olur. Bol nimetli cennetlerinde
onlarn altlarndan rmaklar akar durur.
10
Onlarn oradaki dualar, Allah'm! Sen her trl eksiklikten
arnksn!dr. Ve onlarn oradaki selmlaymalar, Selmdr [saglk, esenlik,
mutluluktur]! Dualarnn sonu da, Tm vglerin, lemlerin Rabbi Allah'a
oldugu!dur.

Inkrcilarin 7, 8. ayetlerde anlatilan akibetlerine karsilik, bu ayetlerde de
inananlarin akibetleri beyan edilmektedir. Rabbimizin beyanina gre, iman etmis ve
salihati islemis kisiler, imanlari sebebiyle Allahin kendilerini kilavuzladigi zere
olacaklar ve cennette gireceklerdir. Cennette kavustuklari nimetler iin Allahi
tesbih ve tenzih ederek Ona hamd edecek olan cennetlikler, birbirlerini de Selam
[esenlik, gvenlik, mutluluk, saglamlik]! diyerek kutlayacaklardir. Cennetliklerin
selamlanmasi sadece diger cennetliklerce olmayacak, bu kisiler ayrica cennetteki
grevliler ve en gzeli Yce Allah tarafindan da selamlanacaklardir.

58
Sz olarak onlara engin merhamet sahibi Rabbden selm vardir.
(Ya Sin/58)

14,15
Peki, Rabbi tarafindan apaik bir delil zerinde bulunan kimse, isinin ktlg kendisine
ssl gsterilen ve bos-igreti arzularina uyan kimseler gibi; Ates'te sonsuz olarak kalacak olan ve
kaynar su iirilip de bagirsaklari parampara olan kimseler gibi midir? Allah'in korumasi altina
girmis kisilere vaat edilen cennetin rnegi: Orada bozulmayan temiz sudan irmaklar, tadi
degismeyen stten irmaklar, ienlere lezzet veren saraptan irmaklar ve szme baldan irmaklar vardir.
Onlar iin cennette her esit meyve ve Rablerinden bir bagislanma vardir.
(Muhammed/15)

69
Kim de Allah'a ve Eli'ye itaat ederse artik onlar, Allah'in, peygamberlerden, dosdogru
kimselerden, sehitlerden ve slihlerden kendilerine nimet verdigi kisilerle beraberdir. Ve bunlar arkadas
olarak ne gzeldir!
70
Bu, Allah'tan bir armagandir. En iyi bilen olarak Allah yeter.
(Nisa/69, 70)

Ve Ahzab/44, Vakia/15-26, Meryem/62, Nahl/32, Zmer/73, Enbiya/101, Rad/21-24,
Fatir/34, 35.

11
Ve eger Allah, insanlara, onlarn hayr arabuk istedikleri gibi,
ktlg alelacele verseydi, onlara, kesinlikle kendi srelerinin sonunu
gerekleytirirdi. Fakat Biz, Bize kavuymay ummayanlar azgnlklar iinde
bocalayanlar olarak terk ederiz.

Ecel konusuna dikkat ekilen bu ayette, peygamberlerle alay ederek vaat
edilen azapin kendilerine hemen inmesini isteyenlere zimnen syle cevap
verilmektedir: Insanlar hayri arabuk istiyorlar. Sayet Allah, onlarin hayri
arabuk istemeleri gibi serri de arabuk verseydi, isleri hemen bitirilir ve
kesinlikle helk olurlardi. Fakat Allah'in hikmeti geregi, Allahla karsilasmayi inkr
1350
edenlere, tm azginlik ve isyanlarina ragmen, gnahlarindan tvbe etmeleri iin sre
verilmekte ve bu sre iinde defalarca uyari yapilmaktadir. Dolayisiyla bu kisilerin
hak ettikleri ser de belli bir zamana kadar ertelenmis olmaktadir. Ancak;
vurdumduymaz bir sekilde taskinlik yapmaya ve hadlerini asmaya devam ederek
kendilerine taninan bu firsati kullanmayanlar iin ise bu sre sonunda azabin hakk
olmasi kesindir.
Inkrcilarin, tehdit edildikleri ilh azabin hemen gelmesi konusunda aceleci
davrandiklari, baska ayetlerde de konu edilmistir:


11
Ve insan, hayri davet eder gibi ktlg davet eder. Ve insan ok acelecidir.
(Isra/11)

29
Ve onlar, Eger siz dogrulardan iseniz bu vaat ettiginiz ne zaman? derler.
30
De ki: Size gnn belirlenmis bir zamani vardir ki ondan ne bir saat geri kalabilirsiniz, ne
de ileri geebilirsiniz.
(Sebe/29, 30)

25
Bir de onlar: Eger dogru kimselerden iseniz bu tehdit ne zaman? diyorlar.
26
De ki: Kesinlikle bu tehdidin bilgisi, Allah'in yanindadir. Ben ise yalnizca apaik bir
uyariciyim.
(Mlk/25, 26)


Bu konuda ayrica Enbiya/38, Neml/71, Mearic/1, 2, Enfal/32, Yunus/48, Yunus/50,
Rad/6, Ibrahim/42, Meryem/84, Ahkaf/22-25e de bakilabilir.


12
Ve insana sknt dokundugu zaman, yan yatarken, otururken, dikilirken
Bize kesinlikle yalvarr. Kendisinden skntsn gideriverdik mi de sanki
kendisine dokunan o sknt iin Bize hi yalvarmamy gibi aldrmadan geip
gider. Snr ayanlara yaptklar yeyler iyte byle sslenmiytir.

Bu ayette insanin nankrlk zelligine dikkat ekilmistir. Insanlarin
nankrlg Kuranda pek ok kez konu edilmistir:

51
Ve Biz insana nimet verdigimiz zaman o yz evirir, yan izer. Kendisine bir ktlk
dokundugu zaman da genis genis dua sahibidir; yalvarir da yalvarir.
(Fussilet/51)

67
Ve denizde size bir zarar dokundugunda, o yalvardiginiz kisiler kaybolup giderler, O,
kaybolmaz. Sonra O, sizi karaya ikararak kurtarinca, yz dnersiniz. Ve insan, ok iyilik bilmeyen
biridir!
(Isra/67)

83
Ve Biz insana nimet verdigimiz zaman, yz evirip uzaklasir. Ona fenalik dokununca da
mitsizlige dser.
(Isra/83)

Ve Rum/33, Zmer/49, Hud/9, 10, Tvbe/75, 76, Yunus/22, 23, Nahl/53, 54, Lokman/31, 32,
Ankebut/65, Mminun/75-77.

Konumuz olan ayetin sonunda yer alan Haddi aanlara yaptiklari eyler ite
byle sslenmitir ifadesindeki ssleme isini yapan, ya evrede bulunan baska
bir inansizdir, ya da hevasina kapilip yaptigi her isi begenen insanin kendisidir:

1351
48,49
Hani o mnfiklar ve kalplerinde hastalik bulunan; zihniyeti bozuk kimseler, Su adamlari
dinleri aldatti dedikleri sirada, o kt niyetli komutan, onlara amellerini ekici gstermis ve onlara,
Bugn sizi insanlardan bozguna ugratacak kimse yoktur ve ben de sizin yardimcinizim demisti.
Sonra da, ne zaman ki iki topluluk birbirini grr oldu, o, iki topugu stnde geri dnd ve:
'Sphesiz ben sizden uzagim. Sphesiz ben, sizin grmediginizi grmekteyim, sphesiz ben,
Allah'tan korkmaktayim dedi. Ve Allah, sonulandirmasi/ cezalandirmasi pek siddetli olandir. Ve
her kim Allah'a isin sonucunu havale ederse bilsin ki sphesiz Allah, en stn, en gl, en serefli,
maglp edilmesi mmkn olmayan/mutlak galip olandir, en iyi yasa koyan, bozulmayi iyi
engelleyen/saglam yapandir.
(Enfal/48)

103
De ki: Ameller bakimindan en ok zarara ugrayanlari haber verelim mi?
104
Onlar, yapay
olarak, gzellik rettiklerini sanirken, dnyadaki alismalari da bosa gitmis olan kimselerdir.
(Kehf/103, 104)

4
Sphesiz Biz hirete inanmayan su kimselerin islerini kendilerine ssl gsterdik de onlar
sasirip kalmislardir.
(Neml/4)

21
Ve insanlara dokunan bir sikintidan sonra kendilerine bir rahmet tattirdigimiz zaman,
yetlerimiz/ almetlerimiz/ gstergelerimiz hakkinda onlarin bir plni vardir. De ki: Pln
bakimindan Allah daha abuktur. Sphesiz ki elilerimiz plnladiginiz seyleri yazip duruyorlar.
(Yunus/21)

13
Ve andolsun ki sizden nceki kuyaklar, yirk koyarak, kfrederek yanly
yaptklar zaman degiyime/ ykma ugrattk. Ve onlarn elileri ak belgeler ile
gelmiylerdi. Zaten onlar inanacak degillerdi. yte gnahkrlar toplulugunu Biz
byle cezalandrrz.
14
Sonra nasl amel edeceginize bakalm diye onlarn sonrasndan sizi
yeryznde onlarn yerine getirdik.

Bir nceki ayette nankrlg aiklanan insana burada da gemis toplumlardan
ibret almasi ihtar edilmektedir. nk bu dnya, giden bir neslin arkasindan hep
baska bir neslin getirildigi ve bu dzenin bylece devam ettirildigi bir sinav
dnyasidir:

164,165
De ki: Allah her seyin Rabbi iken, ben Allah'tan baska Rabb mi arayayim? Her kisinin
kazandigi yalniz kendisine aittir. Ykn tasiyan kimse, bir baskasinin ykn tasimaz. Sonra sadece
Rabbinizedir dnsnz. Bylece Allah, ayriliga dstgnz seyi size haber verecektir. Ve O, sizi
yeryznde gidenlerin yerine getirilenler yapan, verdikleriyle sizi sinamak iin, kiminizi kiminizin
zerine derecelerle ykseltendir. Sphesiz Rabbin, kovusturmasi abuk olandir ve sphesiz O, ok
bagislayandir, ok merhamet edendir.
(Enam/164, 165)

14. ayetteki Sonra nasil amel edeceginize bakalim diye onlarin sonrasindan
sizi yeryznde halifeler kildik ifadesinde geen halife szcg, sonradan gelip
birilerinin yerini alanlar demektir
Yukaridaki ifade ile muhataplara su mesaj verilmektedir: Siz yeryznn tek
hakimi degilsiniz. Sizden evvel bu dnyada baskalari egemendi. Biz onlari yok edip
yerlerine sizi geirdik. Eger siz de zulme ynelirseniz, sizi de yok eder, yerinize
baskalarini getiririz.
Bu mesaj daha nceki toplumlara da iletilmistir:

73
Andolsun ki Biz, Semd'a da kardesleri Slih'i eli olarak gnderdik. O dedi ki: Ey
toplumum! Allah'a kulluk edin, sizin iin O'ndan baska bir ilh yoktur. Size Rabbinizden aik bir
kanit geldi. Iste su, Allah'in devesi/sosyal yardim ve destek ilkesi, sizin iin bir yettir; birakin onu
1352
Allah'in yeryznde yesin, sakin ona ktlkle dokunmayin, yoksa sizi acikli bir azap yakalayiverir.
74
Ve dsnn ki d'dan sonra sizi halfeler yapti. Ve yeryznde sizi yerlestirdi: Onun
dzlklerinden saraylar yapiyorsunuz, daglarini evler hlinde yontuyorsunuz. yleyse Allah'in
nimetlerini hatirlayin ve yeryznde kargasa ikaranlar olarak taskinlik yapmayin.
(Araf/73, 74)

15
Ey insanlar! Allah'a muhta olanlar sizlersiniz. Allah ise; O, zengin ve vgye lyik olandir.
16,17
Eger O dilerse sizi yok eder ve yepyeni bir olusturmayi/halki getirir. Bu, Allah'a hi g de
degildir.
(Fatir/1517)

19,20
Gkleri ve yeryzn Allah'in gerek ile olusturdugunui grmedin mi/ hi dsnmedin mi?
O dilerse sizi giderir ve yepyeni bir halk/ olusturulus getirir. Bu, Allah'a gre zor degildir.
(Ibrahim/19, 20)

133
Eger Allah, dilerse sizi giderir ey insanlar! Ve baskalarini getirir. Ve Allah, buna en iyi g
yetirendir.
(Nisa/133)

54
Ey iman etmis kimseler! Sizden kim dininden dnerse, bilsin ki Allah yakinda mminlere
karsi yumusak, kfirlere; Allah'in ilhligini ve rabligini bilerek reddeden kimselere karsi da onurlu
ve siddetli bir toplum getirir ki Allah, onlari sever, onlar da O'nu severler; onlar, Allah yolunda
aba harcarlar ve hibir kinayicinin kinamasindan korkmazlar. Bu, Allah'in diledigine verdigi bir
armagandir. Allah, bilgisi ve rahmeti genis ve sinirsiz olandir, ok iyi bilendir.
(Maide/54)

15
Ve yetlerimiz onlara aka okundugunda, Bize kavuymay
ummayanlar: Bundan bayka bir Kurn getir yahut bunu degiytir! dediler.
De ki: Onu kendimin ngrmesiyle degiytirmem benim iin sz konusu
olamaz. Ben, sadece bana vahyolunana uyuyorum. Rabbime isyan edersem,
kesinlikle byk bir gnn azabndan korkarm.
16
De ki: Allah dileseydi, ben Kurn' size okumazdm ve Allah, Kurn'
size bildirmemiy olurdu. Ben de Kurn'dan nce kesinlikle iinizde bir mr
kalmytm. Hl aklnz kullanmayacak msnz?

Bu ayetlerde Rabbimiz, Kuranin degistirilmesi talebinde bulunan msriklere,
sayet iyice dsnr ve akillarini kullanirlarsa, Peygamber'in teblig ettigi Kur'an'in
Allahtan baskasinin sz olamayacagini kesinlikle anlayacaklarini sylemektedir.
Msriklere verilen bu cevap ayni zamanda Kuranin inananlarin kalplerindeki
yerini de pekistirmektedir.
Esbab-i nzul nakillerinde, Kureys msriklerinin ileri gelenlerinden Abdullah
b. meyy el-Mahzum, Velid b. Mugire, Mukevvir b. Hafs, Amr b. Abdullah b. Ebi
Kays el-Amiri ve As b. Amir b. Hisam adlarindaki bes kisinin peygamberimizden
kendi akillarina uygun, onlarin ilhlarini reddetmeyen, onlara ne yapacaklarini
bildirmeyen ve istediklerinde duruma gre degistirilebilen bir baska Kuran
getirmesini istedikleri, bu ayetlerin de bu talep zerine indigi haberi yer
almaktadir.
684


Msriklerin Bu Kuran bizim ilhlarimizi asagiliyor, bizi kiniyor ve biz de
bundan rahatsizlik duyuyoruz diyerek Kuranin degistirilmesi talebinde
bulunmalarinin altinda sinsi bir pln yatmaktaydi. Onlar aslinda peygamberimizi
denemek istemislerdi ve eger peygamber byle bir sey yaparsa, Kurani kendisinin

684
(Razi; el-Mefatihul-Gayb)

1353
derledigini ve onu kendi istedigi gibi degistirdigini ileri srmeyi plnlamislardi.
Ama peygamberimize verdirilen Allah dileseydi, ben onu size okumazdim ve O,
onu size bildirmemis olurdu. Ben de ondan nce kesinlikle iinizde bir mr
kalmistim. Hl aklinizi kullanmayacak misiniz? seklindeki cevap hem msriklerin
plnini bosa ikarmis, hem de Kuranin gerekten Allah'tan gelen vahiy olduguna
bir kanit olmustur. nk bu cevapla onlara: Bylesi byk ve kiymetli bir kitabin,
grenim grmemis, talebe olmamis, hibir kitap okumamis ve ilm tartismalarda
bulunmamis bir kimsenin eliyle gelmesi, bunun ancak bir vahiy ile olacagini
gsterir. Byle bir olguyu kabul etmemek ise aklin alacagi bir sey degildir. Hl
aklinizi kullanmayacak misiniz? denilmistir.

9
Hi kuskusuz Biz, o gt'/ Kurn'i Biz indirdik, Biz. Ve kesinlikle Biz, onun iin
koruyuculariz.
(Hicr/9)

44-47
Eger Eli/Muhammed, bazi szleri Bizim szlerimiz olarak ortaya srseydi, kesinlikle
O'ndan tm gcn alirdik. Sonra O'ndan can damarini kesinlikle keserdik. Artik sizden hi biriniz
O'na siper de olamazdiniz.
(Hakkah/44-47)


17
yleyse Allah'n aleyhine bir yalan uyduran veya O'nun yetlerini/
almetlerini/ gstergelerini yalanlayan kiyiden daha yanly; kendi zararlarna iy
yapan kim olabilir? Hi yphesiz bu gnahkrlar kurtuluya eremezler.

Allahin aleyhine yalan uydurmak; kendisinin veya bir baskasinin szn
Allahin sz imis gibi gstermek, bilgilerin kendisine Allah tarafindan verildigini
sylemek demektir.
Dikkat edilirse, Allahin ayetlerini yalanlayan kisi ile Allahin aleyhinde yalan
uyduran kisi ayni kefeye konmus ve her ikisi de en zalim sifatiyla nitelenmistir.
Aik bir tehdit olan bu nitelemenin muhatabi o gnk ve sonraki inkarcilar ve
iftiracilardir. Dolayisiyla, Peygamberimiz Allah aleyhinde herhangi bir yalan
uydurmadigina gre, ayetin ierdigi tehdit de Allahin aleyhinde yalan uyduran
baska kisilere yneliktir. Nitekim tarih kayitlar da kendi kuruntularini Allah
tarafindan yazdirildi, vahyedildi diyerek Allaha isnat eden iftiraci sapiklari ve
Yalanci Mseyleme gibi sahte peygamberleri gstermektedir.

78
Ve Kitap Ehlinden, bazi sz ve ilkeleri, kitaptan olmamasina ragmen, siz onu kitaptan
sanasiniz diye, dillerini kitaba dogru egip bken akilsiz, serseri bir gurup vardir. O, Allah katindan
olmadigi hlde, Bu, Allah katindandir derler. Kendileri bilip dururken, Allah'a karsi yalan da
sylerler.
(l-i Imran/78)

93
Ve Allah'a karsi yalan uydurandan yahut kendisine hibir sey vahyolunmadigi hlde Bana
vahyolundu diyenden ve Allah'in indirdigi gibi ben de indirecegim diyenden daha yanlis; kendi
zararlarina is yapan kim olabilir? Sirk kosarak yanlis; kendi zararlarina is yapan o kimseleri lmn
siddetleri iindeyken, grevli gler de onlara ellerini uzatmis, Canlarinizi ikarin. Bugn, Allah'a
karsi gerek disi seyler sylediginizden ve O'nun yetlerine karsi bbrlenmenizden dolayi alaltici
bir azapla cezalandirilacaksiniz derlerken bir grsen!
(Enam/93)

1354
114
Ve O, size Kurn'i ayrintili/hak-btil ayrilmis olarak indirdigi hlde, Allah'tan baska bir
hakem mi arayayim? Ve kendilerine Kitap verdigimiz su kisiler, Kurn'in sphesiz Rabbinden hak
ile indirilmis oldugunu bilirler. O hlde sen onlarin bu kitabin Allah tarafindan indirildigini bildikleri
hususunda sakin sphecilerden olma.
(Enam/114)

18
Onlar, Allah'n astlarndan, kendilerine zarar vermeyen ve kendilerine
yarar saglamayan yeylere tapyorlar ve Bunlar Allah katnda bizim
yardmclarmz/ destekilerimizdir diyorlar. De ki: Siz Allah'a gklerde ve
yerde Kendisinin bilmedigi bir yeyi mi haber veriyorsunuz? Allah, onlarn
ortak koytuklar yeylerin hepsinden arnktr ve ok ycedir.

Bu ayette; Allahin yaratici, rizk verici, her seye gc yeten ve her seyi
dzenleyen olduguna inanan ama aklini kullanmayarak Allahin astlarindan bir
takim ilhlar edinip bunlarin kendisini Allah'a yaklastiracagini zanneden msrikler
kinanmaktadir. Msriklerin bu sapik mantigi Kuranda pek ok ayette dile
getirilmistir:

76
De ki: Allah'in astlarindan sizin iin zarar vermeye ve yarar saglamaya gc yetmeyen
seylere mi kulluk ediyorsunuz? Oysa Allah, ok iyi isitendir, ok iyi bilendir.
(Maide/76)

11-13
Insanlardan kimi de Allah'a belirsiz bir taraf zerinde/ kararsiz, net izgisiz bir sekilde
kulluk eder. O nedenle eger kendisine bir iyilik gelirse, onunla zihnindeki tm soru isaretlerini
gidererek rahata kavusmus olur. Ve eger kendisine bir sosyal yangin/ sikinti gelirse yz st
dnverir. O, dnyayi da hireti de kaybetti. Iste bu, apaik kaybin ta kendisidir. O, Allah'in
astlarindan kendine zarar ve menfaat veremeyecek seylere yalvarir. Iste bu, ok uzak sapikligin ta
kendisidir. O, zarari yararindan daha yakin olana yalvariyor. Yalvardigi o sey ne kt yardimci,
koruyucu ve ne kt yoldastir.
(Hacc/11-13)

16
De ki: Gklerin ve yerin Rabbi kimdir? De ki: Allah'tir. De ki: Allah'in astlarindan o
kendi kendilerine yarar saglamaya ve zarar vermeye gc olmayanlari yardimci, yol gsterici,
koruyucu yakinlar mi ediniyorsunuz? De ki: Hi kr ile gren bir olur mu? Ya da karanliklarla
aydinlik bir olur mu? Ya da Allah'a, O'nun gibi olusturan birtakimortaklar buldular da, bu
olusturma kendilerince birbirine benzer mi grnd? De ki: Allah, her seyin olusturucusudur. Ve
O, birdir, her seye stn ve kahredicidir.
(Rad/16)

Ve Enbiya/66, 67, Enam/71, 72, Furkan/55.

Yukaridaki ayetlerde grldg gibi, msriklerin ortak kostuklari nesneler ne
kendilerine zarar verebilmekte, ne de faydalari dokunabilmektedir. Msriklerin
byle seylere tapmalari ve onlardan yardim istemeleri, her trl elestiriyi hak eden
bnlkten baska bir sey degildir.



Ayetteki Siz Allah'a gklerde ve yerde Kendisinin bilmedigi bir eyi mi haber
veriyorsunuz? ifadesi su sekilde takdir edilebilir: Yani siz, Yce Allaha,
mlknde bir ortagi yahut da Onun izni olmaksizin nezdinde bir sefaati
bulundugunu mu haber vermektesiniz? Oysa O, gklerde olsun, yerde olsun,
kendisinin bir ortagi oldugunu bilmemektedir. Zira Onun ortagi yoktur, O'nun iin
byle bir sey sz konusu degildir.
Msriklere zg bu densizligin yzlerine vuruldugu bir ayet de Rad
suresindedir:

1355
33
Peki, o, kazandigi seyler ile birlikte her bir kisinin zerinde dikilen/grp gzeten kimdir?
Onlar ise Allah'a ortaklar edindiler. De ki: Onlari isimlendirin! Yoksa siz, O'na yeryznde
bilmedigi bir sey mi ya da szden aik olani mi haber vereceksiniz? Aslinda kfirlere; Allah'in
ilhligini ve rabligini bilerek reddetmis olan su kisilere plnlari gzel gsterildi de Yol'dan
saptirildilar. Allah, kimi saptirirsa, artik onun iin yol gsteren kimse yoktur.
(Rad/33)

Daha sonra Yce Allah, kendini zalim bir ortagi bulunmaktan [sirkten] tenzih
ve takdis ederek syle buyurmaktadir: Allah, onlarin ortak kotuklari eylerin
hepsinden mnezzehtir ve ok ycedir.

19
Ve insanlar, sadece bir tek mmet idiler, sonra ihtilfa dytler ve eger
Rabbinden bir Sz gememiy olsa idi, ihtilf edip durduklar yeyler hakknda
aralarnda hkm kesinlikle gerekleytirilmiyti.

Baslangita sadece tek bir mmet olan insanligin sonradan farkli inanlara,
farkli gruplara ayrildiklarinin bildirildigi bu ayetten anlasildigina gre; insanlarin
sonradan bir takim ihtilflara dserek ayrismasi Allahin iradesi ve izniyledir. Yani
Yce Allah, inanma konusunda insanlara herhangi bir zorlama yapmayarak onlari
zgr birakmis, bylece de insanlar arasinda ihtilflar olusmustur.

INSANLAR AYRILIGA DSMEDEN NCE TEK BIR MMET IDILER:

ogulu -`' [mem] olan -`' [mmet] szcg, mm, mm, emam, imm,
mmn, teyemmm szckleri gibi emm szcgnden tremistir. Emm szcg
kasdetmek, amalamak demek oldugu iin gerek mmet szcgnde ve gerekse
szcgn diger trevlerinde Trke'deki kullanimina uymasa da kasdetmek
anlami mevcuttur.
685

mmet szcgnn terim anlami ise: Kendi irdeleriyle veya bir zorunluluk
neticesinde ayni zamanda ayni yerde bulunan; iyi ya da kt ayni inanca sahip olan;
ayni amaci gtme neticesinde bir arada yasayan insan toplulugu demektir. ogulu
olan mem szcg ile birlikte Kurn'da 64 yerde gemektedir. Ayrica Kurn'da
degisik kaliplarda olan ama ayni kkten gelen yzlerce szck mevcuttur. Bu
szcklerin hepsi de kasdetmek, amalamak anlami eksenindedir.
mmet kavrami ile ilgili olarak Arf Suresinde aiklama yapildigi iin ilgili
blmn oradan okunmasini neriyor, insanlarin nceleri tek bir mmet oldugu
konusuna geiyoruz:

213
Insanlar tek bir nderli toplum idi de Allah mjdeciler ve uyaricilar olmak zere
peygamberler gnderdi ve anlasmazlik ettikleri konularda insanlar arasinda hkmetsinler diye onlarin
beraberinde hak ile kitap indirdi. Ve sirf o Kitap verilenler, kendilerine bunca deliller geldikten sonra
aralarindaki azginlik yznden anlasmazliga dstler. Bunun zerine Allah, Kendi bilgisi geregi,
iman edenlere, onlarin hakkinda anlasmazliga dstkleri hakka kilavuz oldu. Ve Allah, diledigi
kimseyi/dileyen kimseyi dosdogru yola kilavuzlar.
(Bakara/213)

Yukaridaki ayette insanlarin kendilerine uyarici gelmeden nce [kfr yolunda
iken] bir tek mmet olduklari bildirilmektedir. Szck kfr yolundaki insanlar iin
kullanildigi gibi, mmin insanlar toplulugu iin de kullanilmistir. Nitekim asagidaki
ayetlerde mmet szcg mminler iin kullanilmistir:

685
(Lisanl-Arab; c.1, s.221-225)

1356

51
Ey eliler! Temiz, hos, yararli seylerden yiyin ve slihi isleyin. Sphesiz Ben sizin
yaptiklarinizi ok iyi bilenim.
52
Ve iste bu, bir tek mmet olarak sizin mmetinizdir. Ben de sizin Rabbinizim. O hlde
Benim korumam altina girin.
53
Sonra insanlar kendi aralarindaki islerini para para bldler. Her grup, kendinde bulunan
ile sevinip bbrlenmektedir.
(Mminun/51-53)


92
Sphesiz bu, bir tek mmet olarak sizin mmetinizdir. Ben de sizin Rabbinizim. O hlde
Bana kulluk edin.
(Enbiya/92)

Buna gre, konumuz olan 19. ayette geen insanlar sadece bir tek mmetti
ifadesinden:
* 'Insanlar nceleri tevhit ve Islm mmeti idiler. Ancak daha sonralari bir
kisminin tevhit inancini birakarak sirke batmasi, sapitmasi sebebiyle aralarinda
ayrilik bas gsterdi. Bylece birbirlerine karsi hak hukuk tanimayan, her trl zulm
reva gren esitli soylara, gruplara ve milletlere ayrildilar seklinde veya,
* 'Insanlar nceleri kfir bir mmet idiler. Ancak daha sonralari bir kismi
Ibrahim peygamber gibi haniflesti ve digerlerinden ayrilarak tevhit ve Islm mmeti
oldu seklinde anlamlar ikarmak mmkndr.

RABBIMIZDEN GEEN SZ

Ayette konu edilen Sz, Rabbimizin cezalari adi konmu sreye erteleme
ilkesidir. Yce Allah, bu ilkesinden ve bu ilkeyi bozmayacagindan baska ayetlerde
de bahsetmistir:

14
Ve onlar, ancak kendilerine bilgi geldikten sonra, aralarindaki taskinlik yznden ayriliga
dstler. Eger Rabbin tarafindan adi konmus bir sre sonuna kadar sz gememis olsaydi
aralarinda kesinlikle gereklestirilirdi. Ve sphesiz kendilerinden sonra Kitab'a vris kilinan kisiler,
Kurn'dan kesinlikle kararsizliga gtren bir kusku iindedirler.
(Sra/14)

100
Iste gemise ynelik bu anlatim, kentlerin cidd haberlerinden, nemli bilgilerindendir. Biz,
onu sana anlatiyoruz; onlardan ayakta olan ve biilmis ekin olan da vardir.
(Hud/110)

45
Ve eger Allah, kazanmakta olduklari seyler dolayisiyla insanlari sorgulayip cezalandiracak
olsaydi, yeryznde kk-byk hibir canliyi birakmazdi. Velkin onlari, adi konmus bir sreye
kadar ertelemektedir. Sonunda sre sonlari geldigi zaman da artik sphesiz Allah, Kendi kullarini en
iyi grendir.
(Fatir/45)

Ayrica Fussilet/45 ve Ta Ha/129da da ayni ilkeye deginilmistir.

Bu aiklamalardan sonra anlasilmaktadir ki: Sayet Yce Allah daha nce
insanlarin anlasmazliga dstkleri konularda aralarinda hkm verme isini kiyamet
gnnden nce yapacagina dair bir Sz sylememis olsaydi, elbette hkmn dnya
hayatinda gereklestirir ve amelleri sebebiyle mminleri cennete, kfirleri de
cehenneme koyardi. Fakat Yce Allah insanlara -neler yapacaklarini tam olarak
bilmekle beraber- zgr irade ve yeterli sre vermek suretiyle firsat tanimis, verdigi
1357
srenin vadesi olarak da kiyamet gnn tespit etmistir.

20
Ve onlar, Ona Rabbinden bir almet/ gsterge indirilseydi ya!
diyorlar. Grlmeyeni, duyulmayan, sezilmeyeni, gemiyi, gelecegi bilmek
kesinlikle Allah'a aittir. Hadi bekleyin. Sphesiz ben sizinle birlikte
bekleyenlerdenim deyiver!

Rabbimiz, elisinden israrla tekvin mucize isteyen kfirlere verilmesini
istedigi cevabi dogrudan peygamberimize sylettirmistir. Peygamberimizden dile
getirilmesi istenen tehdit mahiyetindeki bu cevabin takdiri syle yapilabilir:
Allah bana neyi vahyediyorsa ben size onu sylyorum. Siz ise benden,
Allah'in bana vahyetmedigi, dolayisiyla hem benim hem de sizin iin gayb olan
seyler istiyor ve mucizeler grmeden inanmayacaginizi sylyorsunuz. Gaybe ait
bilgileri ifsa etmek ya da etmemek btnyle Allah'a kalmis bir seydir. Bu sebeple,
israrla talep ettiginiz mucizeyi Allah'in gnderip gndermeyecegini hep beraber
bekleyip grecegiz.
Rabbimiz, inkrcilarin bu tavirlarini ve degisik taleplerini Kuranda birok
kez dile getirmis ve bu durumun nceki peygamberler iin de ayni oldugunu
bildirmistir:

7,8
Ve inkr etmis olanlar: Bu ne biim eli ki, yemek yiyor, sokaklarda yryor? Ona, bir
melek indirilseydi ya! Bylece O'nunla beraber bir uyarici olur! Yahut kendisine bir hazine
birakilsaydi veya kendisinden yiyecegi bir bahe olsaydi ya! dediler. Bu sirk kosarak yanlis; kendi
zararlarina is yapanlar: Siz, yalnizca bylenmis bir kisiye uyuyorsunuz da dediler.
(Furkan/7, 8)

90-93
Ve Bizim iin yerden bir pinar fiskirtmadika sana asla inanmayacagiz. Yahut senin
hurmalardan, zmlerden olusan bir bahen olmali. Onlarin aralarinda saril saril irmaklar akitmalisin.
Yahut iddia ettigin gibi gg paralar hlinde zerimize dsrmelisin yahut Allah'i ve melekleri
karsimiza getirmelisin. Yahut senin altin sslemeli bir evin olmali yahut gge ykselmelisin. Ancak,
senin ykselisine, grenip gretecegimiz bir kitabi bize indirmene kadar asla inanmayiz dediler. Sen
de ki: Rabbim noksanliklardan ariniktir. Ben, beser bir eliden baska bir sey miyim ki!
(Isra/90-93)

59
Ve Bizi, almetleri/gstergeleri gndermekten ancak ncekilerin onlari yalanlamis olmalari
alikoydu. Ve Semd'a, aik, gzle grlebilir biimde sosyal destek kurumlari kurmalari grevini
vermistik de onun sebep olmasiyla haksiz davranmislardi. Ve Biz, o almetleri/gstergeleri ancak
korkutmak iin gndeririz.
(Isr/59)


Ve Yunus/96, 97, Hicr/14, 15, Tur/44, Enam/7-9, 37, 109, Enfal/32, 33, Suara/153, 154,
Suara/185-187, Hud/53-57, Bakara/55.

21
Ve insanlara dokunan bir skntdan sonra kendilerine bir rahmet
tattrdgmz zaman, yetlerimiz/ almetlerimiz/ gstergelerimiz hakknda
onlarn bir pln vardr. De ki: Pln bakmndan Allah daha abuktur.
Sphesiz ki elilerimiz plnladgnz yeyleri yazp duruyorlar.

Insanin nankrlk zelligine somut bir rnegin verildigi bu ayette, bir
sikintidan sonra kendisine bir rahmet tattirilan insanin hemencecik Allahin
ayetlerine dil uzatmaya kalkistigi ifade edilmektedir. Isaret anlami Mekkeli kfirler
olan insanlar szcg aslinda tm insanlari kapsamaktadir.

1358
Esabab-i nzul kayitlari, ayetin inis sebebi olarak su olayi nakletmektedir:

Ebu Sfyan: Senin bedduan sebebiyle bize yagmur yagmaz oldu. Eger bize yagmur
yagdirilmasini [ister ve] saglarsan, biz de seni tasdik ederiz demisti. Peygamber'in duasi zerine
yagmur yagdigi halde iman etmediler. Iste onlarin tuzaklarindan kasit budur.
686


Ayetteki Pln bakimindan Allah daha abuktur ifadesi, Msakele sanatiyla
yapilan bir beyan olup anlami Allah arabuk cezalandirir demektir. Msakele
sanatiyla ilgili detay Tarik Suresinin tahlilinde sunulmustur.
Insanlarin genel karakteri olan nankrlk, degisik ifadelerle baska ayetlerde de
ortaya konmustur:

6-8
Kesinlikle senin dsndgn gibi degil! Dns Rabbine olmasina ragmen insan, kendisini
yeterli grdgnde, kesinlikle azar.
(Alak/6-8)

12
Ve insana sikinti dokundugu zaman, yan yatarken, otururken, dikilirken Bize kesinlikle
yalvarir. Kendisinden sikintisini gideriverdik mi de sanki kendisine dokunan o sikinti iin Bize hi
yalvarmamis gibi aldirmadan geip gider. Siniri asanlara yaptiklari seyler iste byle sslenmistir.
(Yunus/12)

36
Biz insanlara bir rahmet tattirdigimiz zaman da, onunla simarirlar. Ellerinin nceden yaptigi
seyler sebebiyle kendilerine bir ktlk isabet ederse, hemen onlar umutsuzluga dserler.
(Rum/36)

22
Allah, size karada ve denizde yolculuk ettirendir. Gemilerde
bulundugunuzda gemiler iindekileri tatl bir rzgrla gtrr. Yolcular
neyelendiklerinde, yiddetli bir frtna gelip atar, dalgalar her yerden gelir. Ve
onlar, epeevre kuyatldklarn anlaynca, dini Allah iin arndranlar olarak
O'na yalvarrlar: Bizi bundan kurtarrsan, hi kuykusuz, karylgn
deyenlerden oluruz.
23
Sonra ne zaman ki Biz onlar oradan kurtardk, kurtulur kurtulmaz
yeryznde haksz yere tayknlklar yaparlar. Ey insanlar, taykinliginiz yu basit
dnya hayatinin kazanimi olarak sirf kendi zararinizadir. Sonra dnynz
sadece Bizedir. Sonra Biz, yapmiy olduklarinizi size haber verecegiz.

Bu ayetlerde, insan denen varligin aresiz kaldiginda sirk kosup sefaatini
umdugu sahte tanrilarini hemencecik terk ettigi, Allaha tam da Onun istedigi gibi
yalvardigi; buna karsilik, o sikintidan kurtulur kurtulmaz ayni sratle taskinlik ve
haksizlik yapmaya geri dndg ifade edilerek insanin nankr karakterine somut bir
rnek daha verilmektedir. Bu rnegin verildigi bir baska ayet de Isra suresindedir:

67
Ve denizde size bir zarar dokundugunda, o yalvardiginiz kisiler kaybolup giderler, O,
kaybolmaz. Sonra O, sizi karaya ikararak kurtarinca, yz dnersiniz. Ve insan, ok iyilik bilmeyen
biridir!
(Isra/67)


23. ayetteki parantez ii cmlede Ey insanlar, takinliginiz u basit hayatin
kazanimi olarak sirf kendi zararinizadir. Sonra dnnz sadece Bizedir. Sonra Biz

686
(Kurtubi; el-Camiu li Ahkamil-Kuran)

1359
yapmi olduklarini:i size haber verecegiz denilerek dnya hayatindaki basarilarina
aldanip ahireti btnyle unutan mstagnilere bir uyari yapilmaktadir.

24
Dnya hayatnn rnegi, Bizim gkten indirdigimiz su gibidir. Ki gkten
indirdigimiz suyla insanlarn ve hayvanlarn yedigi bitkiler birbirine
karymytr. Sonunda yeryz sslerini taknp sslendigi, sahipleri de
kendilerinin, ona gc yetenler olduklarna inandklar bir srada, bazen
geceleyin bazen de gndz vakti, ona emrimiz gelivermiytir de anszn, sanki
dn orada hibir yenlik yokmuy gibi, onu, ta kknden biivermiytir. Biz,
yetlerimizi dynecek bir toplum iin iyte byle ayrntl olarak aklarz.

Bir nceki ayette basit hayatin kazanimi olarak nitelenmis olan safa srmek,
vurgun vurmak gibi geici zevklerin uzun sreli olmayacagi, bu ayette ok veciz bir
benzetme ile anlatilmistir. Mkemmel bir doga manzarasi seklinde resmedilen basit
hayatin kazanimlari, bir an sonra harap olmus bir blge olarak tasvir edilmek
suretiyle insanlar ok etkileyici biimde uyarilmistir.
Arka arkaya izilmis iyi ve kt tablolar seklindeki bu uyari yntemi baska
ayetlerde de kullanilmistir:

45
Ve sen, onlara basit dnya hayatinin misalini ver: O basit dnya hayati, gkten indirdigimiz
bir su gibidir ki, bu su sebebiyle yeryznn bitkileri birbirine karismis, sonra da rzgrin savurup
durdugu bir p kirintisi oluvermistir. Ve Allah, her seye gcn kabul ettirendir.
(Kehf/45)

21
Sen, sphesiz Allah'in gkten bir su indirip de onu bir yoluyla yeryzndeki pinarlara
koydugunu, sonra onunla renkleri degisik bir ekin ikardigini, sonra onun olgunlasip da senin onu
sararmis grdgn, sonra da onu bir pe evirdigini grmedin mi/ hi dsnmedin mi? Sphesiz,
bunda kavrama yetenegi olanlar; temiz akil sahipleri iin kesinlikle bir gt/ hatirlatma vardir.
(Zmer/21)

20
Bilin ki igreti dnya yasami, ancak bir oyun, tutkulu bir oyalama, bir ss, kendi aranizda bir
vns, mal ve ocuklar konusunda bir ogaltma yarisidir. Bir yagmur rnegi gibi; onun bitirdigi
ekin ekicilerin houna gitmitir, sonra kuruyuverir, bir de bakarsin ki sapsari kesilmi, sonra o, bir
er-p oluvermitir. hirette ise siddetli bir azap; Allah'tan bir bagislama ve bir hosnutluk vardir.
Dnyadaki igreti yasam, aldanis malindan, malzemesinden baska bir sey degildir.
(Hadid/20)


DNYA HAYATI BITKIYE BENZER

Insanin zaman ve emek harcayarak elde ettigi bu dnyaya ait kazanimlar, lm
gelip attiginda tipki byk gayretlerle gzellestirilen bir bahenin bir afet sonucu
ansizin kuruyuvermesi gibi siIirlanacak, bir mr boyu beslenmis mitler bir anda
mitsizlige dnsecektir. nk lm, bu dnyaya simsiki sarilarak arzularini her an
arttiran insanlara genellikle ansizin, hi beklemedigi bir anda gelip atmakta, bu
beklenmedik sonla karsilasan insan kendisini deta yksek bir tepeden yere akilmis
gibi hissetmektedir.
Bu gerek, baska bir ayette syle tasvir edilmistir:

44
Derken kendilerine hatirlatilani terk ettiklerinde, onlarin zerlerine her seyin kapilarini atik.
yle ki, kendilerine verilen seylerle sevince kapilip simarinca, onlari apansiz yakalayiverdik. Artik
onlar, umutlari suya dsenler oldular.
(Enam/44)

1360
25
Ve Allah, selmet [esenlik, gvenlik, mutluluk] yurduna agryor ve O,
diledigi/dileyen kimseye klavuz olur.

24. ayette, kazanirken, muhafaza ederken ve harcarken insana sikinti ve
mutsuzluk veren dnya kazancinin geici ve degersiz oldugu aiklanmisti. Bu ayette
ise Rabbimiz insanlari gerek mutluluga, esenlige ve gvenlige agirmaktadir.
Cennete selm yurdu adinin verilmesi, oraya girenin her trl afet ve musibetten
selmete ermesinden trdr. Ayrica es-Selm szcg Rabbimizin isimlerinden
biri olup Drus-Selam ifadesinden Allah kendi yurduna agiriyor anlami da
ikmaktadir.

19-24
Peki, sphesiz Rabbinden sana indirilenin gerek oldugunu bilen kimse, kr olan kimse
gibi midir? Sphesiz ancak kavrama yetenekleri olan kisiler;
Allah'a verdigi szleri yerine getiren ve antlasmayi bozmayan,
Allah'in birlestirilmesini istedigi seyi; iman ve ameli birlestiren,
Rablerine saygiyla, sevgiyle, bilgiyle rperti duyan ve hesabin ktlgnden korkan kisiler,
Rablerinin rizasini kazanmak arzusuyla sabretmis,
salti ikame etmis [ml ynden ve zihinsel aidan destek olma; toplumu aydinlatma kurumlari
olusturmus, ayakta tutmus],
kendilerine verdigimiz riziklardan gizli ve aik Allah yolunda harcamis
ve irkinlikleri gzelliklerle ortadan kaldiran kisiler gt alip dsnrler. Iste onlar, bu yurdun
kibeti; adn cennetleri kendilerinin olanlardir. Onlar, atalarindan, eslerinden ve soylarindan slih
olanlar Adn cennetlerine gireceklerdir. Grevli gler/ haberci yetler de her kapidan yanlarina
girerler: Sabretmis oldugunuz seylere karsilik size selm olsun! Bu yurdun sonu ne gzeldir!
(Rad/21-24)

14
Kadinlara, ogullara, kantar kantar yigilmis altin ve gmse, salma gzel atlara, etinden ve
stnden yararlanilan hayvanlara ve ekinlere duyulan tutkulu asiri istek, insanlara ssl/ekici
kilindi. Bunlar, basit dnya hayatinin kazanimidir. Ve Allah, varilacak gzel yer Kendi katinda
olandir.
15-17
De ki: Size bundan daha hayirli olani bildireyim mi? Allah'in korumasi altina girmis;
Rabbimiz! Sphesiz biz inandik, artik bizim sularimizi bagisla ve bizi Ates'in azabindan koru!
diyen, sabreden; diren gsteren, dogru olan, srekli saygida duran, Allah yolunda harcamada
bulunan ve seherlerde bagislanma dileyen kisiler iin Rablerinin katinda, iinde temelli kalacaklari,
altindan irmaklar akan cennetler, tertemiz esler ve Allah'tan hosnutluk vardir. Ve Allah, kullari en iyi
grendir.
(l-i Imran/14-17)

26
Gzellik yapan kiyiler iin daha gzeli ve fazlas vardr. Yzlerine kara
bulaymaz, ayaglk, ayaglanma da. yte bunlar, cennet ashbdrlar. Onlar,
orada sonsuz olarak kalcdrlar.
27
Ktlk kazanmy olan kimseler de,
ktlgn cezas, bir benzeri iledir. Ve onlar bir ayaglk kaplar. Onlar iin
Allah'tan, hibir koruyucu yoktur. Sanki onlarn yzleri karanlk gecelerden
bir paraya brnmy gibidir. yte onlar ateyin ashbdrlar. Onlar orada
sonsuza dek kalacaklardr.

Bu ayetlerde mesaj karsitlik metodu kullanilarak verilmektedir. Hem
gzellik yapan kisilere hem de ktlk kazanmis kimselere hangi karsiliklarin
verileceginin ayri ayri anlatilmasi, karsitlik metodunun bir geregidir. Iyilerin ve
ktlerin durumlarinin karsitlik iinde ele alinmasi, onlari birbirleriyle mukayese
edebilmeyi kolaylastiran bir yntemdir. Gzel dsnp gzel is yapanlar ahirette
daha gzeli ile karsilik bulacak, buna karsilik, isledikleri sular sebebiyle o gn
yzlerini zilletin bryecegi ktler ise sadece yaptiklarinin misliyle
cezalandirilacaklardir:

1361
60
Iyililestirmenin-gzellestirmenin karsiligi, iyilestirme-gzellestirmeden baska olabilir mi?
(Rahman/60)

45
Ve sen, onlari asagiliktan dolayi baslari ne egilmis, gz ucuyla gizli gizli etrafa bakarlarken
atese sunulduklarini greceksin. Iman etmis kimseler de: Sphesiz zarara ugrayanlar, kendilerini ve
ailelerini, yakinlarini kiymet gn zarara ugratmis olan kimselerdir dediler. Gznz ain!
Sphesiz sirk kosarak yanlis; kendi zararlarina is yapanlar devamli bir azap ierisindedirler.
(Sra/45)

42,43
Sakin sirk kosarak yanlis; kendi zararlarina is yapanlarin yaptiklarindan Allah'in
duyarsiz/bilgisiz oldugunu sanma! Ancak O, onlari, baslarini dikerek kosacaklari, gzlerin disa
Iirlayacagi bir gn iin erteliyor. Onlarin bakislari kendilerine dnmez ve onlarin gnlleri
bombostur.
44,45
Ve sen insanlari, azabin gelecegi gn ile uyar. Artik sirk kosarak yanlis; kendi zararlarina
is yapan o kimseler, Ey Rabbimiz! Bizi yakin bir sreye kadar ertele de senin davetine uyalim ve
elilere tbi olalim. derler. Daha nce siz, sizin iin bitiin/tkeniin/yok oluun olmadigina dair
yemin etmemi miydiniz? Hem siz, irk koarak kendilerine haksizlik edenlerin yurtlarinda oturdunuz.
Onlara nasil yaptigimiz size apaik belli olmutu. Ve size rnekler de vermitik.
(Ibrahim/42-45)

160
Kim iyilik getirirse, artik ona getirdiginin on misli vardir. Kim de ktlk getirirse, artik o,
sadece onun misliyle cezalandirilir ve onlar haksizliga ugratilmazlar.
(Enam/160)


Ve Kiyamet/7-12, l-i Imrn/106-107, Zmer/60, Abese/38-42, Kiyamet/20-23, Neml/89, l-i
Imran/134, Ankebut/69.

28,29
Ve hepsini toplayacagmz, sonra da o ortak koyanlar iin
Yerlerinize! Siz ve ortaklarnz! diyecegimiz gn, artk kesinlikle aralarn
iyice aacagz ve onlarn ortaklar, Siz sadece bize tapmyordunuz ki! Simdi
bizim aramzda ve sizin aranzda yhit olarak Allah yeter. Biz sizin
kullugunuzdan kesinlikle bilgisizdik/ duyarszdk diyecekler.

Bu ayetlerde, sirk kosanlar ile kendilerine yapilan isnadi reddedip buna Allahi
tanik gsteren sahte ilhlar arasindaki tartisma bir ahiret tablosu hlinde
sergilenmektedir. Sirk kosanlara ve taptiklarina hitaben sylenen Yerlerinize!
ifadesi, tehdit iin kullanilan bir ifadedir ve Hesabiniz grlnceye kadar yerinizde
durun! anlamina gelmektedir.
Oysa, toplanma gn Allahin sert muamelesine maruz kalacak olan kfirler,
bu kt gnle karsilasmamalari iin dnyada iken Kuranda (Nahl/36, Enbiya/25,
Zhruf/45, Tarik/8, 9, Kiyamet/13, Isra/13, 14) pek ok kez ikaz edilmislerdir.


Sulularin o gn bir arada toplanacaklari, degisik ifadelerle birok ayette
(Saffat/22-25, Kehf/47, Ya Sin/59, Rum/14, Rum/43, Meryem/82, Ahkaf/5, 6, Sebe/40, 41, A'raf/44,
45) bildirilmistir.


O gn Allah da tanik gsterecek ve sululara sylenecek sz kalmayacaktir:

116-118
Ve hani Allah demisti ki: Ey Meryem oglu s! Sen mi insanlara: Beni ve annemi,
Allah'in astlarindan iki tanri edinin dedin? s: Sen ariniksin, benim iin gerek olmayan bir seyi
sylemem bana yakismaz. Eger ben onu demis olsam, Sen, bunu kesinlikle bilmistin. Sen, benim
iimde/zmde olani bilirsin, ben ise Senin zatinda olani bilmem. Sphesiz Sen; grlmeyeni,
duyulmayani, sezilmeyeni, gemisi, gelecegi en iyi bilenin ta kendisisin! Ben, onlara sadece, Senin
1362
bana emrettiklerini; Benim ve sizin Rabbiniz olan Allah'a kulluk edin dedim. Ve ben, ilerinde
oldugum mddete onlar zerine taniktim. Ne zaman ki Sen, beni vefat ettirdin; gemiste
yaptiklarimi ve yapmamgerekirken yapmadiklarimi bir bir hatirlattirdin/ beni ldrdn, Sen, onlari
gzetleyenin ta kendisi oldun. Ve sphesiz Sen, her seye en iyi tanik olansin. Eger onlara azap
edersen, sphesiz onlar, senin kullarindir ve eger onlari bagislarsan, sphesiz Sen, en stn, en gl,
en serefli, maglp edilmesi mmkn olmayan/ mutlak galip olanin, en iyi yasa koyan, bozulmayi iyi
engelleyen/saglam yapanin ta kendisisin dedi.
(Maide/116-118)

30
Onlar, iyte burada/o zaman herkes ne gnderdiyse onun imtihann
verecek. Ve kesinlikle gerek mevllar olan Allah'a dndrlecekler. ftira
edip uydurduklar yeyler de kesinlikle kendilerinden uzaklayp kaybolacaklar.

Daha nceki ayetlerin tamamlayicisi mahiyetinde olan bu ayet, dnya hayati
ile ilgili olan her seyin bittigi o saate ve geri dnsn mmkn olmadigi o yerde
neler olacagini kisaca syle zetlemektedir: Insanlar, uydurduklari yardimcilari
kendilerinden uzaklasmis bir hlde gerek mevllari olan Allaha dndrlecekler
ve nceden gnderdiklerinin karsiligini bulacaklardir. Bir baska ifade ile, o gn orasi
kafalarin dank ettigi zaman ve yer olacaktir.

165,166
Insanlardan kimi de Allah'in astlarindan birtakim esler tutan kimselerdir. Onlari, Allah'i
sever gibi seviyorlar. Oysa iman etmis kimseler, Allah'a sevgi ynnden daha kuvvetlidir. Ve sirk
kosarak yanlis; kendi zararlarina is yapan o kimseler, azabi grecekleri zaman; kendilerine uyulan
kimseler, azabi grerek kendilerine uyanlardan kaip uzaklastiklari ve azabi grdkleri ve
kendileriyle baglar kesildigi zaman, btn kuvvetin Allah'a ait oldugunu ve Allah'in azabinin
gerekten ok siddetli bulundugunu keske grselerdi.
(Bakara/166)

24
Bak, kendi aleyhlerine nasil yalan sylediler! O uydurduklari seyler de kendilerinden ayrilip
kayboldu.
(Enam/24)


21
Iste onlar kendilerine zarar vermis olan kimselerdir. O uydurduklari seyler de kendilerinden
uzaklasip kaybolmuslardir.
22
Sphe yok, kesinlikle bunlar hirette de en ok zarara/kayba ugrayip aci
ekecek olanlarin ta kendileridir.
(Hud/21, 22)

87
Ve Sr'a flendigi gn, artik Allah'in diledikleri hari olmak zere gklerde ve yerde kimler
varsa hepsi dehsete kapilirlar. Ve hepsi degerlerini yitirmis olarak O'na gelirler.
(Neml/87)

75
Ve Biz her nderli toplumdan bir shit ekip ikardik da, Haydi, kesin delilinizi getirin!
dedik. Artik bildiler ki, hakikat Allah'a aittir ve uydurageldikleri seyler kendilerinden ayrilip
kaybolmustur.
(Kasas/75)



Ayetin basindaki orada szcg; o yerde, o durakta demek olup mahser
alanindaki durus yerini ifade etmektedir. Ancak szck, yer isminin zaman iin
kullanilmis oldugunun kabul ile o vakitte olarak da anlasilabilir.

GEREK MEVL

Ayetin aik ifadesi, Gerek Mevlnin Allah oldugunu vurgulamaktadir.
Hatirlanacak olursa, Araf suresinin 3. ayetinin tahlilinde bu hususa deginmis,
1363
veliy szcg ile ayni anlamda olan ve ismi fail anlamiyla yol gsteren, yardim
eden, koruyan, yakin manasindaki mevla szcgnn kullara nispet edilmemesi
gerektigini, Mevlanin sadece Allah oldugunu belirtmistik. Bundan dolayidir ki,
gerek Celaleddin-i Rm adli sairimizin, gerekse Hindistan, Pakistan ve Afganistan
gibi toplumlarda benzer bazi sahsiyetlerin Mevlana unvaniyla anilmalari dogru bir
uygulama degildir.
Gerek Mevlnin Allah oldugu Kuranda pek ok ayette (Enam/58-62,
Hacc/78, Enfal/40, Muhammed/11, Tahrim/2, Ibrahim/22) bildirilmistir.


31,32
De ki: Sizi gkten ve yeryznden kim rzklandryor? Ya da
kulaklara ve gzlere kim sahip oluyor, bunlarn sahibi kim? Ve lden diriyi,
diriden ly kim karyor? Ve iyleri kim dzenliyor? Hemen Allah
diyecekler. O zaman de ki: O hlde hl Allah'n korumas altna girmeyecek
misiniz? yleyse iyte O, sizin gerek Rabbiniz Allah'tr. Artk, gerekten sonra
sapklktan bayka ne olabilir! O hlde nasl da evriliyorsunuz?

Bu ayetlerde, msrikleri gerek ilhin Allah olduguna ikna etmesi iin
peygamberimize taktik verildigi sylenebilir. Ancak ayetlerde hedef alinan kitle,
bize gre sadece Mekkeli msrikler degil, tm kitlelerdir.
Rabbimiz peygamberimizden msriklere sorular yneltmesini istemekte,
verecekleri cevaplarla msriklerin Allahin birligini ve Rabb oldugunu itiraf
edeceklerini bildirmektedir. Peygamberimize gretilen taktik, bu itiraflarini Allahin
birligine delil gstererek msriklere sularini kabulden baska yol birakmamaktir.
Rabbimiz bu yntemin uygulanmasini baska ayetlerde de istemis, rizki verenin
kendisi oldugu geregini Rabbligina delil olarak gstermistir:

27-32
Bylece yeryznde, size ve hayvanlariniza geimlik olarak daneler/ hububat, zmler,
yoncalar, zeytinler, hurmalar, gr imenli, sik agali baheler, meyve ve otlak bitirdik.
(Abese/27-32)

21
Veya Allah, rizkini kesiverse, size rizik verecek o kimse kimdir? Aslinda onlar azginlik ve
nefrette direnip durmaktadirlar.
22
Simdi yz st kapanarak yryen mi daha dogru gider, yoksa dosdogru yolda dmdz
yryen mi?
23
De ki: O, sizi insa eden, size kulak, gzler ve gnller olusturandir. Sahip oldugunuz
nimetlerin karsiligini ne de az dyorsunuz?
(Mlk/21-23)



46
De ki: Hi dsndnz m, eger Allah sizin isitmenizi ve grmenizi alir ve kalplerinizi
mhrlerse, onlari size Allah'tan baska getirebilecek ilh kimdir? Bak, Biz yetleri nasil aikliyoruz.
Sonra da onlar sirt evirip engelliyorlar?
(En'm/46)

Ve Rahman/29, Ankebut/17, Secde/5, Zmer/3, Lokman/25, Mminun/84-89.

33
Hak yoldan kan kiyilere Rabbinin kelimesi gerekleymiytir: Sphesiz
onlar imana gelmezler.

Bu ayette, Rabbimizin ezel ilmi ile bildigi gaybe ait olaylardan biri dile
getirilerek fasiklik eden kiilerin imana gelmeyecegi bildirilmektedir. Ayetin
isaret ettigi fasiklar, afak ve enfsteki [evrendeki ve insanlarin i dnyalarindaki]
1364
ayetlere gzlerini kapayip kulaklarini tikayanlardir. Bu kisiler sz konusu
davranislariyla sadece kalplerine kilit vurmakla kalmamakta, ayni zamanda
kendilerini deta dnya zevklerine ve nimetlerine boyunlarindan tasmalamis
olmaktadirlar. Ebuleheb rneginde oldugu gibi, bu kisiler, kendilerine uyari
geldikten sonra yillarca yasamis olmalarina ragmen iman etmeden lmekte ve
bylece Rabbimizin 'Sphesiz onlar imana gelmezler sz de gereklesmis
olmaktadir.

42,43
Ve onlar, var gleriyle Allah'a yemin etmislerdi ki, kendilerine uyarici bir peygamber
gelirse, kesinlikle nderli toplumlarin her birinden daha dogru yolda olacaklardi. Buna ragmen ne
zaman ki kendilerine bir uyarici geldi, bu, yeryznde bir kibirlenme ve ktlk dzeni ynnden
onlarin sadece nefretlerini artirdi. Hlbuki kt dzen ancak kendi dzenbazini epeevre kusatir. O
hlde ncekilerin kanunundan/ onlara uygulanandan baska ne gzetiyorlar? Onun iin sen, Allah'in
uygulamasinda asla bir degisme bulamazsin. Sen, Allah'in uygulamasinda asla bir baskalasma da
bulamazsin.
(Fatir/42, 43)

71
Ve kfirler; Allah'in ilhligini ve rabligini bilerek reddetmis olanlar, kesinlikle blk blk
cehenneme sevk olunacak. Sonunda oraya vardiklarinda kapilari ailacak. Ve onun bekileri
onlara: Iinizden size Rabbinizin yetlerini okuyan, bu gnnzle karsilasacaginiza dair sizi
uyaran eliler gelmedi mi? diyecekler. Onlar: Evet geldi diyecekler. Velkin kfirler; Allah'in
ilhligini ve rabligini bilerek reddeden zerine azap kelimesi hak oldu.
(Zmer/71)

34
De ki: Ortaklarnzdan, nce oluyturup, sonra da onu evirip yeniden
iade edecek/ diriltecek kimdir? De ki: Allah nce oluytur, sonra da onu iade
eder. O hlde nasl dndrlyorsunuz?
35
De ki: Ortaklarnzdan dogru yolu gsterecek olan kimdir? De ki:
Allah, hak olan dogru yola klavuzluk eder. O hlde kim dogru yola klavuz
olur? O hlde dogru yola klavuz olan m kendisine uyulmaya daha lyktr,
yoksa kendisine yol gsterilmeyince onu bulamayan m? O hlde size ne
oluyor? Nasl hkmediyorsunuz?

Bu ayetlerde Rabbimiz msriklere gerek ilhla sahte ilh karsilastirmasini
yaptirmak iin peygamberimizden yine soru-cevap yntemini kullanmasini
istemektedir.

42-45
Bir zaman o, babasina: Babacigim! Isitmeyen, grmeyen ve sana hibir yarari olmayan
seylere niin kulluk ediyorsun? Babacigim! Sphesiz sana gelmeyen bir bilgi bana geldi. O hlde
bana uy da, sana dosdogru bir yolu gstereyim. Babacigim! Seytana kulluk etme. Sphesiz seytan
Rahmn'a [yarattigi btn canlilara dnyada oka merhamet eden Allah'a] si oldu. Babacigim!
Sphesiz ben, sana Rahmn'dan [yarattigi btn canlilara dnyada oka merhamet eden Allah'tan]
bir azap dokunur da seytan iin bir yol gsteren, koruyan, yardim eden bir yakin olursun diye
korkuyorum demisti.
(Meryem/42-45)


95,96
Ibrhm: Elinizle yonttugunuz seylere mi tapiyorsunuz? Oysaki sizi ve yaptiginiz seyleri
Allah olusturmustur dedi.
(Saffat/95, 96)

36
Ve onlarn ogu, ancak bir zanna uyarlar. Sphesiz ki zan, haktan
hibir yey kazandrmaz. Sphesiz Allah, onlarn yaptklarn ok iyi bilir.

nce Mekkelileri, sonra da tm insanligi uyaran bu ayet, zannin insanlara
hibir sey kazandirmayacagini bildirmektedir. Zannin ilim karsisinda hi bir
1365
degeri yoktur. Gerek insanlari batil inanlara srkleyen sahte din koyuculari,
gerekse grs ve nerilerini ilimden ikarsamayan filozof ve kanun yapicilari
yalnizca tahmin ve zanlarina dayanmaktadirlar. Zann ise hakktan hibir sey ifade
etmedigi iin kimseye bir kazan saglamamaktadir. Bu konu ileride, 66. ayette tekrar
gndeme gelecektir.

37
Ve bu Kurn, Allah'n astlar tarafndan uydurulan degildir. Lkin
sadece iinde konu edilenlerin dogrulanmas ve Tevrt'n ayrntl olarak
aklanmasdr. Onda yphe edilecek hibir yey yoktur. lemlerin
Rabbindendir.
38
Yahut Onu kendisi uydurdu diyorlar. De ki: yleyse siz benzeri bir
sre meydana getirin, Allah'n astlarndan agrabileceklerinizi de agrn.
Eger dogru kimseler iseniz.
39
Tam tersine, onlar bilgisini kavrayamadklar ve ilk olarak ortaya
kmas kendilerine henz gelmemiy olan bir yeyi yalanladlar. Bunlardan
nceki kiyiler, byle yalanlamylard. yte bak yirk koyarak yanly; kendi
zararlarna iy yapanlarn kbeti nasl olmuytur.

Bu ayetlerde Isra/88deki konu ele alinarak zanna uyan msriklerin Kurana
bakislari zerinde durulmus ve onlara gerekli cevaplar verilmistir.
Onu kendisi uydurdu diyen inansizlar, yleyse siz benzeri bir sure
meydana getirin! seklinde Rabbimizin aik bir meydan okumasina muhatap
olmuslardir. Rabbimizin bu meydan okumasi baska ayetlerde (Isra/88, Hud/13, Tur/33,
34, Bakara/23) de devam etmistir.


Bu ayetlerde grldg gibi, Rabbimizin meydan okumasi Kuranin tmyle
bir benzerinin getirilmesi teklifiyle sinirli kalmamis, bu teklif Kuranin on
suresinin, bir suresinin, hatta tek bir sznn benzerinin getirilmesine kadar
indirilmistir. Rabbimiz ayrica Kuranin bir benzerinin sahislar tarafindan
getirilememesi halinde ayni isi herkesin birlesip yardimlasarak yapmayi
denemelerini teklif etmekte, ancak ne yapilirsa yapilsin, bunun asla
becerilemeyecegini bildirmektedir.
Aslinda Rabbimiz, bu meydan okuma ile insanlari Kuran zerinde alismaya
ve dsnmeye sevk etmektedir. nk bilmektedir ki, insanlar, yapacaklari cidd
alismalar neticesinde, en azindan su sonulara ulasacaklardir:
* Kuran, fesahat, belagat ve icaz bakimindan essiz bir kitap, ebed bir
saheserdir. Oysa Allah elisi Muhammed (as)in ne edeb bir gemisi, ne de yaptigi
herhangi bir grenimi vardir. Dolayisiyla byle bir kitabi kendisi yazmis olamaz.
* Kuran, kendinden evvelki kitaplari ve elileri tasdik etmektedir. Oysa onu
elinin kendisi yazmis olsaydi, mutlaka hevasina uyar, gemis kitap ve elileri tasdik
etmek yerine kendisini n plna ikararak her seyi kendisine mal etmek isterdi.
* Kuran, ierisinde fizige, kimyaya, biyolojiye, astronomiye, kozmolojiye,
egitime, psikolojiye, sosyolojiye ait nice bilgiler bulunmasi sebebiyle, ierigi ve
gretisi bakimindan da essiz bir kitaptir. Oysa peygamberimiz, Mekkede yetismis,
hayatinin her dnemi herkese bilinen, evresinde herhangi bir okul veya gretici
bulunmayan bir kimsedir. Dolayisiyla Kurandaki bilgileri bilmesi bir yana, o
konulari dsnmesi bile mmkn degildir.
1366
* Kuran gereklere dayanan birok tarih olay iermektedir. Allah elisi
Muhammed (as) ise byle konulardan haberi olmayan bir kisidir. Bu olaylari bilmesi
de, yanlissiz olarak uydurmasi da imknsizdir.
* Kuran, gemise ait oldugu kadar gelecege [gaybe] ait bilgiler de
vermektedir. Bu bilgilerin dogruluklari zaman iinde bir bir ortaya ikmistir. Siradan
bir insanin mutlaka dogru ikan bu tr haberler verebilmesi mmkn degildir.
Allahin elisi oldugunu syleyen ve herkesin kendisine inanmasini bekleyen birinin
kendine ait bir takim tahminleri gelecege ait bilgilermis gibi sylemesi ve
gvenilirligini riske etmesi dsnlemez. O hlde bu bilgilerin onun kendi
tahminleri olmasi sz konusu degildir.
* Kuran, yapisal yn ile de birok mucize iermektedir. yle ki, genis
hacmine ragmen metninde hibir aidan eliski, tutarsizlik bulunmamaktadir. Byle
bir kitabin, kapasitesi bu ise yetmeyecegi herkese bilinen bir kimse tarafindan
yazilamayacagi ise ortadadir.

82
Onlar hl, Kurn'i geregi gibi dsnmezler mi? Eger ki o, Allah'tan baskasi tarafindan
olsaydi, kesinlikle onun iinde birok karisikliklar bulurlardi.
(Nisa/82)

Kuran zerinde alisip dsnen her insanin tespit edebilecegi bu hususlar,
Kuranin peygamberimizin eseri olmadigini gstermektedir. 37. ayetteki Onda
phe edilecek hibir ey yoktur. lemlerin Rabbi tarafindandir ifadesi de buna
isaret ederek Kuranin Allah katindan vahiy ile indirilmis bir kitap oldugunu
bildirmektedir.
Rabbimizin bu meydan okuyusu bugn hl geerli oldugu gibi, kiyamete
kadar da geerli olacaktir. Mucizelerin en byg olan Kuranin ierdigi mucizeler
kiyamete kadar tkenmeyecek, insanlar o gne kadar onda birok yeni mucizelerle
karsilasmaya devam edecektir. Kuranda karsilasilacak her yeni mucize ise onun
Allahtan oldugunu bir kez daha ortaya ikaracaktir.
Kuranin sadece indigi aga degil, kiyamete kadar tm insanlara hitap edecek
bir kitap oldugu asla akillardan ikarilmamalidir. Bu hususu gz ardi eden ya da
Kuranin bu kadar ok mucize ierebilecegine akil erdiremeyen bazi cahiller,
kendilerinin anlayamadiklari bu tr ayetleri elestirip itiraz etmislerdir. 39. ayetteki
Bilakis, onlar bilgisini kavrayamadiklari ve tevili kendilerine henz gelmemi olan
bir eyi yalanladilar ifadesi, tam da byle bir duruma isaret etmektedir. Cahillerin
kavrayamadiklari ayetlere yaptiklari itirazlarin bir rnegi de asagidaki ayetler
hakkinda olmustur:

62
Ikram olarak bu mu daha hayirli yahut zakkum agaci mi?
63
Sphesiz Biz onu sirk kosarak yanlis; kendi zararlarina is yapanlar iin bir sinav araci yaptik.
64,65
Sphesiz o zakkum agaci, cehennemin dibinde ikan bir agatir. Tomurcuklari boynuzlu
yilanlarin baslari gibidir.
66
Iste, kesinlikle onlar, ondan yiyecekler de karinlarini bundan dolduracaklardir.
67
Sonra
sphesiz onlar iin, bunun zerine kaynar su karisimi bir iecek vardir.
68
Sonra da sphesiz
dnecekleri yer, kesinlikle cehennemdir.
(Saffat/62-66)


43-46
Sphesiz zakkum agaci, asiri gnahkrlarin yiyecegidir. O, erimis maden gibidir, kizgin
bir sivinin kaynamasi gibi karinlarda kaynar.
(Duhan/43-46)

1367
24
Sonra, eger bunu yapmadiysaniz ve asla yapamayacaksiniz; yleyse kfirler; Allah'in
ilhligini, rabligini bilerek reddeden kimseler iin hazirlanmis, yakiti insanlar ve taslar olan atesten
korunun.
(Bakara/24)

Yukaridaki ayetler ile ilgili olarak o gnn msriklerinden Ebu Cehil su
elestiriyi yapmistir: Arkadasiniz [Muhammed], Onun yakiti taslar ve insanlardir
diyerek cehennem atesinin taslari bile yaktigini iddia ediyor, sonra kalkip o
cehennemin iinde bir agacin yeserdigini sylyor. Halbuki ates, agaci yer, yakar,
bitirir. yle ise o cehennemde nasil o aga yeserebilir?
Mtesabih ayetlerden henz tevili yapilmamis olanlar hakkinda Ebu Cehil gibi
ortaligi bulandirmak isteyenlerin olabilecegini haber veren Rabbimiz, bu ayetlerin
tevilinin kimler tarafindan yapilmasi gerektigini de l-i Imran suresinde bildirmistir:

7-9
Allah, sana bu kitabi indirendir. Bu kitaptan bir kismi yasa ieren yetlerdir ki bunlar,
kitabin anasidir. Digerleri de benzesen anlamlilardir. Amma, durum bu iken, kalplerinde
kaypaklik/tutarsizlik olan kimseler,
insanlari dinden ikarmak,
ortak kosmaya srklemek
ve onun anlamlarindan en uygununun tesbitine yeltenmek iin hemen ondan benzesen anlamli
olanlarinin pesine dserler. Hlbuki onun anlamlarindan en uygun olaninin tesbitini ancak Allah ve
Biz buna inandik, hepsi Rabbimiz katindandir. Rabbimiz! Bize kilavuzluk ettikten sonra kalplerimizi
evirme! Bize Kendi nezdinden rahmet ltfet! Sphesiz Sen, bol bol ltfedenin ta kendisisin.
Rabbimiz! Sphesiz Sen, insanlari, kendisinde hibir phe olmayan gn iin toplayansin. Sphesiz
Allah, verdigi szden dnmez diyen o bilgide uzman olanlar bilirler. Ve sadece kavrama
yetenekleri olanlar gt alirlar.
(l-i Imran/7-9)

40
Onlardan Kurn'a inanacaklar da var, inanmayacaklar da var. Ve
senin Rabbin kargaya karanlar en iyi bilendir.
41
Ve eger seni yalanladlarsa hemen de ki: Benim amelim bana, sizin
ameliniz de size aittir. Benim yaptklarmdan siz uzaksnz, ben de sizin
yaptklarnzdan uzagm.
42
Ve onlardan sana kulak veren kimseler vardr. Onlar akln
alytrmazlarken sagrlara, sen mi dinleteceksin?
43
Onlardan sana bakanlar da var. Fakat sen, krlere, onlar grmeyenler
olsalar da sen mi klavuz olacaksn?


Bu ayet grubunda peygamberimize kendi evresindeki insanlarin davranislari
konusunda bilgi verilmekte ve inansizlarin ortaya koyduklari tepkilerden dolayi
kendisini sulamamasi gtlenmektedir.
Inansizlar burada ,----'' mfsidler [bozguncular] olarak isimlendirilmistir.
nk inkrlari herhangi bir anlamli sebebe degil, nyargiya ve nefsaniyete
dayanmaktadir.

57
Ve onlar; Biz seninle beraber dogru yol kilavuzuna uyarsak, yurdumuzdan atiliriz dediler.
Biz onlari, Kendi katimizdan bir rizik olarak, her seyin semerelerinin toplanip kendisine getirildigi,
gvenli, dokunulmaz bir yere/Mekke'ye yerlestirmedik mi? Fakat onlarin ogu bilmezler.
(Kasas/57)

31
Yine onlar: Bu Kurn, su iki sehirden bir byk adama indirilmeli degil miydi? dediler.
(Zhruf/31)

1368
73
Az kalsin onlar seni, sana vahyettigimizden uzaklastirarak ondan baskasini Bize
dayandirarak syleyesin diye sana yanlis yaptirip seni ateste yakacaklardi. Iste o takdirde seni halil/ iz
birakan bir nder edinirlerdi.
(Isra/73)

Kalplerinin [bilinlerinin] sesini bastiran bu dzenbaz bozguncular, inkr
edislerinin sebebi olarak Kur'anin Allah'in Kitabi olduguna ikna edilememelerini
gsterirler ve bu hlleriyle zihinlerde sorular uyandirip baskalarinin da inanmasina
engel olmaya alisirlar. Ne var ki, mazeretlerinde samim olmadiklari Allaha gizli
degildir. Samimiyetsiz ve kt niyetli olmalarindan dolayi da Rabbimiz tarafindan
mfsidler olarak anilmaktadirlar.
Esbab-i nzul nakilleri bu kimselerden bazilarinin itenlikle Kur'an'in Allah
kelmi oldugunu kabul ettiklerini, ancak inat ya da kinanma korkusu gibi nedenlerle
Kurani yalanlamaya yneldiklerini kaydetmektedir:

Velid b. Mugire, Peygamber Kur'an okurken onu dinler ve syle der: Ben biraz nce
Muhammedden bir sz isittim ki, o ne insan ne de cin szne benziyor. Allah'a ant olsun, onun
szlerinde bambaska bir tatlilik ve zarafet var. Szlerinin baslangici saglam bir hurma agacina,
sonlari da o agacin meyvelerine benziyor. O, ycedir, kimse alt edemez.
Velid, Kureysin ileri gelenlerinden biri idi. Ebu Cehil, Velid'in bu szn grenince onu
azarlamak iin dogruca ona gitti. nk Ebu Cehil Peygamber'e kin kusuyordu.

Bir baska nakil:

Velid, Ebu Bekir'e gelerek ondan Kur'an okumasini istedi. Bunun zerine Ebu Bekir ona
Kur'an'dan biraz okudu. Sonra Kureys'in ileri gelenlerinin yanina dnd ve Ibn Ebi Kebse'nin
[Peygamber'in] dedigi ne kadar harika! And olsun ki, o ne siir, ne sihir, ne de delilik hezeyanidir.
Sphesiz O Allah'in kelamidir dedi. Bunun zerine Kureys ululari onun iman edip baskasina zarar
vereceginden korktular. Ebu Cehil onun yanina geldi, ayipladi, kinadi. Dnnceye dek onu fitledi.
687


41. ayette din seme hrriyetinin temel ilkesi dile getirilmistir. Bu konu ilk
nce Kfirun suresinde ortaya konulmustu:

1
De ki: Ey kfirler; Allah'in ilhligini, rabligini kabul etmeyen kisiler!
2
Ben sizin
taptiklariniza tapmam/ ben sizin yaptiginiz kullugu yapmam.
3
Siz de benim taptigima tapici
degilsiniz/ siz de benim yaptigim kullugu yapmazsiniz.
4
Ve ben asla sizin taptiklariniza tapacak
degilim/ ben asla sizin yapmis oldugunuz kullugu yapici degilim.
5
Siz de benim taptigima tapacak
degilsiniz/ siz de benim yapmakta oldugum kullugu yapici degilsiniz.
6
Sizin dininiz/inan ve yasam
ilkeleriniz sadece sizin iin, benim dinim/inan ve yasam ilkelerim de sadece benim iindir.
(Kfirun/1-6)


18,19
Sphesiz Allah, sizden o engelleyenleri, savsaklayanlari ve sizi kiskanarak, kardeslerine:
Bize gelin! diyenleri biliyor. Ve onlar, sikintiya ancak, pek az geliyorlar. Derken o korku gelince,
sen onlari, lmden bayginlik sarmis kimse gibi gzleri dnerek sana bakiyorlarken grdn. Sonra o
korku gidince, iyilige kiskanlik ederek size keskin keskin diller siyirdilar. Iste bunlar iman
etmediler de Allah amellerini bosa ikardi. Ve bu, Allah zerine ok kolaydir.
(Ahzab/18,19)

42. ve 43. ayetlerde ise inkarcilar duyarsizliklari sebebiyle kulak veren ama
duymayan, bakan ama grmeyen kimseler olarak nitelenmektedirler. Bu
niteleme, inkarcilarin veciz bir ifadeyle kinanmasi demektir.

687
Ibn-i Kesir; Mddessir Suresi aiklamalari)

1369

4,5
Ibrhm'de ve o'nunla beraber bulunanlarda Ibrhm'in babasi iin, Senin iin kesinlikle
bagilanma dileyecegim. Ve Allah'tan olan hibir eye gcm yetmez demesi hari kesinlikle
sizin iin gzel bir rnek vardir. Hani Ibrhm ve Ibrhm ile beraber olanlar, toplumlarina, Biz,
sizden ve sizin Allah'in astlarindan taptiklarinizdan uzagiz. Biz, sizi silip attik. Ve siz, bir tek
olarak Allah'a inanincaya kadar sizinle bizim aramizda sonsuza dek bir dsmanlik ve bugz
belirmistir. Rabbimiz! Yalniz Sana dayandik, Sana yneldik. Ve dns ancak Sanadir. Rabbimiz!
Bizi, kfirler; Senin ilhligini ve rabligini bilerek reddeden kimseler iin bir atese atilma/imtihan
araci yapma! Bizi bagisla! Rabbimiz! Sphesiz Sen, en stn, en gl, en serefli, maglp edilmesi
mmkn olmayan/mutlak galip olanin, en iyi yasa yapanin, en saglamyapanin ta kendisisin!
demislerdi.
(Mmtehine/4, 5)

41,42
Seni grdkleri zaman da, Bu mu Allah'in eli olarak gnderdigi? Syet tanrilarimiza
inanmakta direnmeseydik, gerekten de bizi neredeyse tanrilarimizdan saptiracakti diye seni alaya
almaktan baska bir sey yapmiyorlar. Ve onlar, yakinda azabi grdkleri zaman, kimin yolca daha
sapik oldugunu bilecekler!
(Furkan/41-42)

198
Siz onlari dogru yola agirsaniz da duymazlar. Ve onlari sana bakar grrsn, hlbuki onlar
grmezler.
(Araf/198)


46
Peki onlar, yeryznde dolasmadilar mi ki kendilerinin, akil edecekleri kalpleri ve isitecekleri
kulaklari olsun. Iste, sphe yok ki, gzler kr olmaz, fakat ggslerin iindeki kalpler kr olur.
(Hacc/46)

44
Sphesiz ki Allah, insanlara hibir yekil ve yolla hakszlk etmez. Velkin
insanlar kendi kendilerine yanlylar; kendi zararlarna iyler yaparak hakszlk
ediyorlar.

Herkes iin bir uyari mesaji ieren bu ayette Allahin kimseye zulmetmedigi
bildirilmektedir. Bu, cehennemde azap ekecek olanlarin o duruma bizzat kendi
tercihlerinin bir sonucu olarak dsecekleri anlamina gelmektedir. Ilk bakista hi
kimsenin bile bile kendi ktlgn istemeyecegi gerekesiyle akla aykiri gibi
grnen bu ikarsama, aslinda tam olarak dogrudur. Zira Allah insanlara isitecek
kulaklar, grecek gzler, hissedip akledecek kalpler vermis ve ayrica hakk ile batili,
dogru ile yanlisi birbirinden ayirmayi saglayan kilavuzu [Kurani], onu teblig ve
tebyin edecek eliyle birlikte gndermistir. Eger insan, nne serilmis btn bu
donanima itibar etmiyor ve sonucu bastan belli olan yola sapiyorsa, bu onun kendi
iradesi ile yaptigi bir tercih demektir.
Dnya hayatinda iken geici ikarlar ugruna ebed hayatlarini mahveden bu
kimseler, ahirette ise sadece pismanlik duyacaklardir:

9
Onlar derler ki: Evet, bize uyarici geldi de biz yalanladik ve Allah hibir sey indirmedi, siz
ancak byk bir sapiklik iindesiniz dedik.
10
Ve onlar derler ki: Eger biz dinlemis olsaydik yahut akletmis olsaydik su ilgin atesin
ashbi iinde olmazdik.
(Mlk/9, 10)

Sonu olarak; ahiret hayatinda herkes yaptigini ekecek, ektigini biecek,
ettigini bulacaktir.

45
Ve insanlar, Allah'n, onlar toplayacag gnde, sanki onlar sadece
gndzden bir saat kalmylar gibi, aralarnda tanyrlar. Allah'a kavuymay
1370
yalanlayan kiyiler, klavuzlanan dogru yoldan gidenler olmadklarndan
kesinlikle ziyana ugramylardr.

Bu ayette, cehenneme gitmeyi hak etmis olanlarin yasayacaklari -mahser
gnne ait- bir tablo canlandirilmaktadir. Hasr alanindaki toplanma srecinden bir
enstantanenin tasvir edildigi bu tablodan anlasildigina gre, kendilerine zulmeden
insanlar, dnyada ne kadar uzun yasamis olurlarsa olsunlar, yasadiklari sreyi az
greceklerdir. O gn bazilarina sadece gndzden bir saat, bazilarina bir aksam
veya kuslugu kadar, bazilarina da ok kisa oldugu anlaminda bir gn kadar
gelecektir. Dnyada kalis srelerinin bylesine kisa algilanacagi hususu ayetlerde
syle anlatilmistir:

46
Sonra onlar onu grecekleri gn, dnyada bir aksamveya kuslugundan baska durmamis
gibidirler.
Naziat/46)

99
Biz, sana gemis olan seylerin nemli haberlerinden bir kismini bylece anlatiyoruz. Sphe
yok ki, sana katimizdan bir gt/hatirlatma [Kurn] verdik.
100-102
Kim Bizim verdigimiz gt'ten
[Kitap'tan/Kurn'dan] yz evirirse, sphesiz o, kiymet gn; Sr'a flendigi gn, srekli iinde
kalacaklari bir yk yklenecektir. Ve kiymet gn onlar iin bu ne fena bir yktr! Biz sululari o
gn, gzleri gvermis olarak toplayacagiz.
103
Aralarinda fisildasacaklar: Siz dnyada sadece on
gn kaldiniz.
104
Biz aralarinda ne konuacaklarini daha iyi biliriz. Yolca en stn olan Siz
ancak bir gn kaldiniz diyecektir.
(Ta Ha/99-104)



55
Ve kiymetin kopacagi gn gnahkarlar bir saatten fazla durmadiklarina yemin ederler.
Onlar iste byle dndrlyorlardi.
56
Kendilerine bilgi ve iman verilen kimseler de diyecekler ki: Andolsun ki Allah'in yazisinda,
dirilme gnne kadar kaldiniz. Iste bu, lmden sonra dirilme gndr. Fakat siz bunu
bilmiyordunuz.
57
Artik o gn sirk kosarak yanlis; kendi zararlarina is yapanlara mazeretleri yarar saglamaz.
Onlar, bagislanmazlar da.
(Rum/55- 57)

112
Allah: Yeryznde yil sayisi olarak ka yil kaldiniz? dedi.
113
Onlar: Bir gn veya gnn bir kismi kadar kaldik. Haydi, sayanlara sor dediler.
114
Allah: Siz sadece pek az bir sre kaldiniz; keske siz bilmis olsaydiniz! dedi.
(Mminun/112-114)

Konumuz olan ayetteki aralarinda taniirlar ifadesinden, bu kisilerin
kabirlerinden iktiktan sonra birbirlerini -dnyadaki gibi- hemen taniyacaklari
anlasilmaktadir. Ancak bu tanisma, dnyadaki dostluk veya akrabalik iliskilerinde
oldugu gibi insana yarar saglayacak sekilde degil, birbirlerini azarlamak ve rezil
etmek seklinde bir sonu verecektir. Bu husus baska ayetlerde (Mminun/101,
Mearic/10-15, Araf/38, Ahzab/67, 68, Sebe'/31-33, Abese/33-37 ) de bildirilmektedir:


Ayetin sonunda yer alan Allah'a kavumayi yalanlayan kiiler, dogru yoldan
gidenler olmadiklarindan kesinlikle ziyana ugramilardir ifadesi, Onlar, geiciye
aldanip ebediyi tercih etmediler; malin sahtesini aldiklari iin bu ticretten kr
saglamadilar, bylece tm emekleri bosa gitti anlamina gelmektedir.

46
Ve Biz onlara vaat ettigimizin bir ksmn sana gstersek de yahut seni
vefat ettirsek; gemiyte yaptklarn, yapman gerekirken yapmadklarn bir bir
1371
hatrlatrsak da, sonunda onlarn dny yalnzca Bize olacak. Sonra Allah
onlarn ne yapacaklarna yhittir.

Ayette peygamberimize hitap edilerek tm topluma bir uyari yapilmaktadir.
Ayetin mesajini su sekilde takdir etmek mmkndr: Onlara yapacagimizin bir
kismini sana sagliginda gstersek de, yahut bunu gstermeden senin canini alsak da
degisen bir sey olmayacak. Biz onlara yapacagimizi yapacagiz. Onlarin Bize
dndrlmelerinden ve toplanilmalarindan kaip kurtulmalari sz konusu degildir.
Biz onlarin her yaptiklarina tanigiz ve onlari bir bir yazmaktayiz.
Bu ayetin mesaji, Rad suresinde de verilmistir:

40
Ve onlara vaat ettigimizin bir blmn sana gstersek yahut sana gemiste yaptiklarini ve
yapman gerekirken yapmadiklarini bir bir hatirlattirsak, sphesiz yine de sana dsen sadece teblig
etmektir. Bize dsen de hesap grmektir.
(Rad/40)

Gerekten de onlara vaat edilenlerin bir ogu, gerek peygamberimiz hayatta
iken gerekse onun vefatindan sonra, kisim kisim gereklesmistir. Mesel
peygamberimiz hayatta iken gereklesen Bedir hezimetinin benzerleri, onun
vefatindan sonra da binlerce kez tekrarlanmistir. Ancak surasi muhakkaktir ki,
insanlarin ahirette baslarina gelecekler, bu dnyadakinden daha oktur.

47
Ve her nderli toplum iin eli olacaktr. O elileri geldiginde de
aralarnda adalet gerekleytirilmiytir. Ve onlar, hakszlga ugratlmazlar.

Peygamberlerin kendi mmetlerine gelmelerinin bu dnyada mi yoksa
ahirette mi sz konusu edildigi hususuna gre ayetten iki farkli anlam ikarilabilir.
Biz, her iki anlamin da dogru oldugu kanaatindeyiz. Syle ki:
Birinci anlam: Peygamberler toplumlarina dnyada iken gelirler ve Allahin
mesajlarini onlara iletirler.
Bu anlama uygun olarak; bu dnyada her topluma eliler gnderilmis, eli ile
gnderilen mesaj muhataplara ulastiginda insanlarin da bilmemek gibi bir
mazeretleri kalmamistir. Her toplum kendilerine gnderilen mesajdan sorumludur.
Mesaji kabul edip hayatlarini buna gre dzenleyenler Allahin rahmetine mazhar
olacaklar, inkr edenler ise ahirette veya hem bu dnyada hem de ahirette azaba
ugrayacaklardir. Gerek mkfat gerekse ceza olan karsiliklarda tam bir adaletle
hkm verilecektir. Bu dnyada kendilerine eli gnderilmemis olanlar ise,
Kuranda birok ayette bildirildigi gibi, cezalandirilmayacaklardir. Ayetten bu
anlamin ikarilmasini destekleyen baska ayetler de vardir:

24
Sphesiz Biz, seni hak ile bir mjdeci, bir uyarici olarak gnderdik/eli yaptik. Her mmetin
de iinde bir uyarici kesinlikle gelip gemistir.
25
Ve onlar seni yalanliyorlarsa, hi sphesiz
onlardan nceki kisiler de yalanlamislardi; eliler onlara apaik delillerle, sahifelerle ve aydinlatici
kitaplarla gelmislerdi.
26
Sonra Ben, kfirleri; Allah'in ilhligini ve rabligini bilerek reddeden o
kisileri tutup yakaladim. Simdi Beni tanimamak/tanitmamaya yeltenmek nasil oldu?
(Fatir/24)

15
Kim, kilavuzlanan dogru yolu bulursa, sirf kendi iyiligi iin kilavuzlanan dogru yolu
bulmustur. Kim de saparsa, ancak kendi aleyhine sapmis olur. Ve hibir yk tasiyici baskasinin
ykn ekmez. Ve Biz, bir peygamber gndermedike, azap ediciler olmadik.
(Isra/15)

1372
133,134
Ve inkr edenler: Eliligini iddia eden bu kisi, Rabbinden bize bir almet/gsterge
getirse ya! dediler. Onlara ilk sahifelerde olan apaik deliller gelmedi mi? Ve eger Biz, onlari
bundan nce bir azap ile degisime/yikima ugratsaydik, kesinlikle Ey Rabbimiz! Bize bir peygamber
gnderseydin de, alak ve rezil olmadan nce Senin yetlerine uysaydik! diyeceklerdi.
(Ta Ha/133, 134)

Ikinci anlam: Her peygamber ahirette kendi mmetinin basina gelir ve
yargilanma esnasinda toplumuna taniklik eder.
Toplumlar, baslarinda kendilerine gnderilmis olan elileri oldugu hlde
ahirette hesaba ekilecekler, eliler de bu sorgulamada tanik olarak dinleneceklerdir.
Konumuz olan 47. ayetten bu anlamin ikarilmasina uygun olan ayetler de
vardir:

41
Her mmetten bir tanik getirdigimiz ve seni de iste onlarin zerine bir tanik olarak
getirdigimiz zaman bak nasil?
42
Inkr eden ve Eli'ye isyan eden kimseler, o gn topraga karisip gitmeyi isterler. Allah'tan
hibir sz gizleyemezler de.
(Nisa/41, 42)

68
Ve sra flenmistir de Allah'in diledigi hari, gklerde kim var, yerde kim varsa arpilip
yikilivermistir. Sonra ona baska bir daha flenmistir de onlar kalkmislar karsida bakip duruyorlar.
69
Ve yeryz Rabbinin nruyla aydinlanmis, kitap konulmus, peygamberler ve taniklar
getirilmis ve aralarinda hak ile karar verilmistir. Ve onlara haksizlik edilmez.
(Zmer/68, 69)

11-13
taniklik edecek eliler, taniklik iin bekletildikleri Ayirt etme gn taniklik vakti
belirlendigi zaman,
14
Ayirt etme gnnn ne oldugunu sana ne bildirdi!
Mrselat/11-13)

143
Ve iste byle Biz, siz, insanlar zerine shitler olasiniz, Eli de sizin zerinize shit olsun
diye sizi hayirli bir nderli toplum yaptik. zerinde oldugun bu hedefi/stratejiyi belirlememiz de
yalnizca, Eliye uyan kimseleri, iki kesi zerinde geri dneceklerden ayiralim/ bildirelim diyedir.
Tesbit ettigimiz bu hedef/strateji, elbette, Allah'in kilavuzluk ettigi kimselerin disindakilere ok
byktr. Ve Allah, imaninizi kaybedecek degildir. Hi sphesiz Allah, btn insanlara ok
sefkatlidir, ok merhametlidir.
(Bakara/143)

30
Eli de: Ey Rabbim! Hi sphesiz benim toplumum su Kurn'i mehcur/ terk edilmis bir sey
edindiler dedi.
(Furkan/30)

116-118
Ve hani Allah demisti ki: Ey Meryem oglu s! Sen mi insanlara: Beni ve annemi,
Allah'in astlarindan iki tanri edinin dedin? s: Sen ariniksin, benim iin gerek olmayan bir seyi
sylemem bana yakismaz. Eger ben onu demis olsam, Sen, bunu kesinlikle bilmistin. Sen, benim
iimde/zmde olani bilirsin, ben ise Senin zatinda olani bilmem. Sphesiz Sen; grlmeyeni,
duyulmayani, sezilmeyeni, gemisi, gelecegi en iyi bilenin ta kendisisin! Ben, onlara sadece, Senin
bana emrettiklerini; Benim ve sizin Rabbiniz olan Allah'a kulluk edin dedim. Ve ben, ilerinde
oldugum mddete onlar zerine taniktim. Ne zaman ki Sen, beni vefat ettirdin; gemiste
yaptiklarimi ve yapmamgerekirken yapmadiklarimi bir bir hatirlattirdin/ beni ldrdn, Sen, onlari
gzetleyenin ta kendisi oldun. Ve sphesiz Sen, her seye en iyi tanik olansin. Eger onlara azap
edersen, sphesiz onlar, senin kullarindir ve eger onlari bagislarsan, sphesiz Sen, en stn, en gl,
en serefli, maglp edilmesi mmkn olmayan/ mutlak galip olanin, en iyi yasa koyan, bozulmayi iyi
engelleyen/saglam yapanin ta kendisisin dedi.
(Maide/116-118)

1373
48
Ve onlar; Eger dogrular iseniz bu vaat ne zamandr? diyorlar.
49
De ki: Ben, Allah'n dilediginin dynda kendim iin bir zarar ve bir
yarara g yetiremem. Her nderli toplum iin bir sre sonu vardr. Onlarn
srelerinin sonu gelince artk ne bir an erteleyebilirler, ne ne alabilirler.

Bu ayette, inkrcilarin Eger dogru kimseler iseniz bu vaat ne zamandir?
seklindeki sorularina cevap verilmekte ve bu vaadin Allahin bilgisi dahilinde
oldugu, Peygamberin ise bu konuda bir bilgisinin bulunmadigi dile getirilmektedir.
Bir benzeri daha nce Ya Sin/48de de dile getirilen bu soru, inananlara
inkarcilar tarafindan yneltilmistir. Ya Sin suresindeki aiklamamizda da
belirttigimiz gibi, gerekten grenmeye ynelik samimi bir soru degil, inkr ve
istihzaya ynelik bir sorudur. Kfirlerin bu sorusu Kuranda birok ayette
gemektedir:

29
Ve onlar, Eger siz dogrulardan iseniz bu vaat ettiginiz ne zaman? derler.
30
De ki: Size gnn belirlenmis bir zamani vardir ki ondan ne bir saat geri kalabilirsiniz, ne
de ileri geebilirsiniz.
(Sebe/29, 30)

25
Bir de onlar: Eger dogru kimselerden iseniz bu tehdit ne zaman? diyorlar.
26
De ki: Kesinlikle bu tehdidin bilgisi, Allah'in yanindadir. Ben ise yalnizca apaik bir
uyariciyim.
(Mlk/25, 26)

Bu konuda ayrica Enbiya/38 ve Neml/71 ayetlerine de bakilabilir.

49. ayetin son blmndeki Her mmet iin bir ecel vardir ifadesiyle, her
toplumun kendisi iin belirlenen sre sonunda yikilip gidecegi bildirilmis,
dolayisiyla toplumlara mevcut glerine gvenmemeleri mesaji verilmistir.

18
Ona inanmayan kimseler kiymetin abuk gelmesini istiyorlar. Inananlar ise ondan korkuyla
titrerler ve onun gerek oldugunu bilirler. Iyi bilin ki kiymetin kopus zamani hakkinda tartisanlar
kesinlikle geri dns olmayan bir sapiklik iindedirler.
(Sra/18)


11
Allah, kendi sresinin sonu gelmis bulunan hibir kimseyi asla ertelemez de. Ve Allah,
yaptiklariniza haberdardir.
(Mnafikun/11)

12
Sululari, Rablerinin huzurunda baslari ne egilmis olarak: Ey Rabbimiz! Grdk ve
dinledik, simdi bizi geri evir de slih bir amel isleyelim, biz artik kesin bir sekilde inaniyoruz
derlerken bir grsen!
(Secde/12)

84
Sonra da ne zaman hismimizi grdler: Allah'in birligine inandik ve O'na ortak kostugumuz
seyleri kabul etmedik dediler.
85
Ama hismimizi grdkleri zamanki imanlari kendilerine yarar saglayacak degildi. Allah'in,
kullari hakkindaki srp giden tutumu... Iste kfirler; Allah'in ilhligini ve rabligini bilerek
reddeden o kimseler burada kaybettiler, zarara ugradilar.
(Mmin/84-85)

1374
50
De ki: Hi dyndnz m? O'nun azab size geceleyin uykuda veya
gndzn gelecek olsa! Sulular bundan neyi acele isterler?
51
Bu azap meydana geldikten sonra m ona iman edeceksiniz, yoksa yimdi
mi? Hlbuki siz onu acele olsun istiyordunuz.

52
Sonra o yirk koyarak, inkr ederek yanly; kendi zararlarna iy
yapanlara, Tadn yu sonsuzlugun azabn! denilecek. Kazanmiy oldugunuz
yeylerden baykasi ile mi cezalandirilacaksiniz?

Bu ayet grubu, inkrcilarin 48. ayette bahsedilen Eger dogrular iseniz bu vaat
ne zamandir? sorusuna verilen ikinci cevaptir. Bu cevabin bir benzeri de Tur
suresindedir:

13-16
O gn yalanlayicilar, cehennem atesine itildike itilirler. Ite bu, yalanlayip durdugunuz
atetir! Peki, bu da mi bir sihir? Yoksa siz grmyor musunuz? Yaslanin oraya! Ister sabredin ister
sabretmeyin, artik sizin iin birdir. Siz, sadece yaptiklarini:in kariligini alacaksiniz!
(Tur/13-16)

Ayet grubunun en sonunda yer alan Kazanmi oldugunuz eylerden bakasi
ile mi cezalandirilacaksiniz? ifadesi, hibir sulunun kendi suundan baskasiyla
cezalandirilmayacagi ilkesine atif yapmaktadir.

15
Kim, kilavuzlanan dogru yolu bulursa, sirf kendi iyiligi iin kilavuzlanan dogru yolu
bulmustur. Kim de saparsa, ancak kendi aleyhine sapmis olur. Ve hibir yk tasiyici baskasinin
ykn ekmez. Ve Biz, bir peygamber gndermedike, azap ediciler olmadik.
(Isra/15)

53
Ve O azap gerek mi? diye senden haber almak istiyorlar. De ki:
Evet. Rabbime andolsun ki o, kesinlikle bir gerektir. Ve siz, ciz brakanlar
degilsiniz.
54
Ve eger ki, yirk koymak sretiyle yanly; kendi zararlarna iy yapmy
olan herkes yeryznde ne varsa kendisinin olsa onu feda ederdi/ kurtulmalk
verirdi. Ve onlar, azab grnce piymanlk duyard. Ve aralarnda adalet
kesinlikle gerekleyecektir. Ve onlar, hakszlga ugramazlar.

53. ayette, kendilerine onca ikaz yapilmasindan sonra hl O [azap] gerek
mi? diye soran inkrcilara, vaat edilen azabin gerek oldugu ve ondan kurtulmanin
mmkn olmadigi bir kez daha ifade edilerek cidd bir uyari yapilmaktadir.
Rabbimizin kimsenin bu azaptan kaamayacagini bildiren uyarilari pek oktur. Ya
Sin/82, Sebe/3, Tegabn/7de grlebilir.

54. ayette Rabbimiz, btn dnya inkarcilarin olsa bile, kiyamet koptugunda
hepsini vermek suretiyle o azaptan kurtulmak isteyeceklerini bildirerek o gnk
pismanliklarinin derecesini ve isin ciddiyetini inkarcilara haber vermektedir. Ancak
o gn kimse haksizliga ugratilmayacak, aralarinda dogrulukla ve adaletle hkm
verilecektir:

48
Ve hibir kimsenin baska bir kimseye herhangi bir sey iin karsilik demedigi, hibir
kimseden yardimin, adam kayirmanin kabul edilmedigi, kimseden fidyenin/kurtulmaligin alinmadigi
ve hibir kimsenin yardimolunmadigi gne karsi Allah'in korumasi altina girin.
(Bakara/48)

1375
254
Ey iman etmis kimseler! Kendisinde hibir alis-verisin, hibir dostlugun ve hibir yardimin,
iltimasin bulunmadigi bir gn gelmeden nce, size verdigimiz riziklardan harcamada bulunun. Ve
kfirler; Allah'in ilhligini, rabligini bilerek reddedenler, kendi benliklerine haksizlik edenlerin ta
kendileridir.
(Bakara/254)

91
Sphesiz ki kfretmis; Allah'in ilhligini, rabligini bilerek reddetmis ve bu durumda olduklari
hlde de len su kisilerin hi birinden, yeryz dolusu altin onu fidye/kurtulmalik verseler bile asla
kabul edilmeyecektir. Iste onlar, dayanilmaz azap kendileri iin olanlardir. Onlar iin yardimcilardan
da yoktur.
(l-i Imran/91)

94
Andolsun ki Rahmn, onlarin hepsini kusatmistir ve kendilerini bir bir saymistir.
95
Hepsi de
kiymet gn Rahmn'a tek baslarina gelirler.
(Meryem/94,95)

55
Haberiniz olsun! Sphesiz gklerde ve yerde olan yeyler Allah iindir.
Haberiniz olsun! Sphesiz Allah'n vaadi gerektir. Velkin onlarn ogu
bilmiyorlar.
56
Allah, hayat verir ve ldrr. Ve siz, yalnzca O'na dndrleceksiniz.

Tm insanlara ynelik bir bildiri mahiyetindeki bu ayetler `' ela! nlemiyle
baslamaktadir. Haberiniz olsun, gznz ain, iyi bilin ki! anlamlarina gelen bu
nlem ancak gafillerin dikkatini ekmek ve onlari gaflet [ilgisizlik, duyarsizlik]
uykusundan uyandirmak iin kullanilir. Bu ilah bildiride, gklerde ve yerde bulunan
seylerin gerek sahibinin Allah oldugu, hayat ve lmn Onun elinde bulundugu
vurgulanarak dnyayi sahiplenmenin ve dnyada baki kalma abasinin anlamsizligi
aiklanmakta, bylece insanlar gt verilerek uyarilmaktadir.

57
Ey insanlar! Size Rabbinizden bir gt, ggslerdekine yifa, inananlara
bir klavuz ve bir rahmet gelmiytir.

Tm insanlara hitap edilen bu ayette, drt ana niteligi n plna ikarilarak
Kuran tanitilmakta, Kuranin ancak inananlara yarar saglayacagi belirtilmektedir.
Hatirlanacak olursa, Kuranin sifa ve rahmet nitelikleri ilk olarak
Isra/82de gemisti. Orada da aiklandigi gibi, Kuranin sifa olusu bedensel
hastaliklara degil, zihinsel hastaliklara yneliktir. nk Kuran zihinleri ikna eder,
sikinti ve bunalimlari gidererek gnlleri tatmin eder, insanlarin ahlak seviyelerini
ykseltir, bylece toplumun dirlik ve dzenini, huzur ve skununu da saglamis olur.
Kuran, insana lzim olan dosdogru yolu gstererek onu rsde erdirdigi ve
dogru bir yasam iin gerekli olan bilgileri insanin istifadesine sunarak onu bilgi
edinmeye tesvik ettigi iin ayni zamanda en byk rahmettir de... Kuranin sifa
ve rahmet zelliklerinin inananlar iin oldugunun vurgulanmasi, Kurandan
ancak mminlerin istifade etmeleri sebebiyledir.
Konu ile ilgili daha genis aiklama iin Isra/82nin tahliline bakilmasini ve
ilgili blmn tekrar okunmasini neriyoruz.

58
De ki: Bunlar, Allah'n ihsanyla ve rahmetiyledir. yte yalnzca
bunlarla sevinsinler. Bu, onlarn toplayp durduklarndan daha hayrldr.

Bu ayette, peygamberimiz araciligi ile insanlara Kuranin bir nceki ayette
sayilan niteliklerinden saglayacaklari faydalarin dnyanin btn kazanimlarindan
daha degerli oldugu mesaji verilmektedir. Insanlarin bu dnyadaki kazanimlarinin
1376
sadece mal-mlk, para-pul, makam-mevki, san-seref olmadigi; gemisten intikal
eden gerek madd gerekse manev degerler mirasinin da bu kazanimlar iinde
bulundugu dikkate alinacak olursa, Kurandan saglanacak yararlarin ve bu gerek
kazanimlardan duyulacak hazlarin ne kadar byk oldugu belki daha iyi anlasilir.
Burada tm insanlara ynelik olarak yapilan bu mukayese, bir baska ayette
peygamberimize ynelik olarak yapilmistir:

131
Ve kendilerini imtihan etmek iin, basit dnya hayatinin ss olarak, onlardan kimi iftleri
kendileriyle yararlandirdigimiz mal, mlk, evlat ve saltanata sakin gzlerini dikme/ragbetle bakma.
Ve Rabbinin rizki daha iyi ve daha sreklidir.
(Ta Ha/131)

59
De ki: Grdnz m/ hi dyndnz m? Allah, sizin iin nice rzklar
indirdi de siz onlardan bir ksmn haram ve hell yaptnz. De ki: Allah m
izin verdi size, yoksa siz Allah adna yalan m uyduruyorsunuz?
60
Ve Allah'a, yalan iftira atanlarn, kymet gnne dair gryleri,
inanlar nedir? Sphesiz Allah, insanlara ltfedendir velkin onlarn ogu
karylgn demiyorlar.

Kuranin niteliklerinden ve insanlara sagladigi faydalardan bahsedildikten
sonra rizklari haram ve helal diye tasnif etmenin ne gibi bir ahlak sonuca yol atigi
konusuna geilmesinden, bu iki ayetin farkli bir necm oldugu anlasilmaktadir.
Allahin rizklarindan bazisini hell bazisini haram iln eden msrikler bu tutumlari
sebebiyle elestirilmekte ve buna yetkileri olmadigi mesaji verilmektedir. Msriklere
bu tasnifi yaparlarken Allahtan mi yetki aldiklari yoksa yalan mi uydurduklari
sorulmakta ise de, Allahin bu konuda kimseye yetki vermedigi herkese
bilindiginden, bu soru aslinda onlarin yalan uydurduklarinin ilni anlamina
gelmektedir.
Rabbimizin baska ayetlerde de deginmis oldugu haram ve helal hkm
koyma yetkisi, en detayli olarak Enam suresinde gndeme getirilmistir:

136
Ve onlar, Allah'in yarattigi ekinlerden ve hayvanlardan Allah'a bir pay ayirdilar da kendi
sapik inanlarina gre, Bu, Allah iin; su da ortaklarimiz iindir dediler. Iste, ortaklari iin olan pay
Allah'a ulasmaz, Allah iin olan sey ortaklarina ulasir. Verdikleri hkm ne ktdr!
138
Ve onlar, yanlis inanislari sebebiyle, Bunlar, dokunulmaz hayvanlar ve ekinlerdir. Bunlari
bizim diledigimizden baskasi yiyemez. Bunlar sirtlari yasaklanmis hayvanlardir dediler. Ve bir
kisim hayvanlari Allah'a yalan uydurarak zerlerine O'nun adini anmazlar. Allah, onlari iftira ettikleri
seyler sebebiyle cezalandiracaktir.
139
Ve onlar, Bu hayvanlarin karinlarindakiler sadece erkeklerimize ait olup kadinlarimiza
haramdir. Eger l olursa o zaman onlar onda ortaklardir dediler. Allah, onlarin nitelemelerini
onlara ceza olarak verecektir. Sphesiz O, en iyi yasa koyan, bozulmayi iyi engelleyen/saglam
yapandir, ok iyi bilendir.
137
Ve onlarin ortaklari, kendilerini mahvetsinler ve dinlerini karistirip bozsunlar diye ortak
kosanlarin oguna, yk, utan nedeni ve ilhlara kurban edilmesi gerekeleriyle, ocuklarini
ldrmeyi gzel gsterdi. Ve Allah dileseydi bunu yapmazlardi. O hlde onlari ve onlarin
uydurduklari seyleri birak!
140
Bilgisizlik yznden beyinsizce ocuklarini ldrenler ve Allah'in kendilerine verdigi rizki,
Allah'a iftira ederek haram kilanlar kesinlikle zarara ugradilar. Onlar, kesinlikle sapmislardir ve onlar
kilavuzlandiklari dogru yola ermis kimseler degillerdir.
141
Ve Allah, asmali ve asmasiz baheleri, hurmalari, rnleri esit esit ekinleri, zeytinleri ve
narlari, birbirine benzer ve benzemez biimde insa edendir. Meyve verince meyvesinden yiyin, hasat
gn de onun hakkini verin ve savurganlik yapmayin. Sphesiz Allah, savurganlik yapanlari sevmez.
142
Ve O, hayvanlardan yk tasiyanlari, dsek yapilanlari insa edendir. Allah'in sizi
riziklandirdigi seylerden yiyin. Seytanin adimlarini izlemeyin. Sphesiz o, sizin iin apaik bir
dsmandir.
1377
143
Sekiz es: Koyundan iki, keiden de iki. De ki: Allah, iki erkegi mi haramkildi yoksa iki
disiyi mi, ya da iki disinin rahimlerinin sarip brdgn; yavrulari mi? Eger dogrular iseniz bana
ilme dayanarak haber verin.
144
Ve deveden iki, sigirdan da iki De ki: Allah, iki erkegi mi haram kildi yoksa iki disiyi
mi, ya da iki disinin yavrularini mi? Yoksa Allahin size byle bir ykmllk ulastirdiginda Onun
yaninda miydiniz? Byle hibir bilgiye dayanmadan, insanlari saptirmak iin, Allah'a karsi yalan
uyduran kimseden daha yanlis; kendi zararlarina is yapan kim olabilir? Sphesiz Allah, sirk kosarak
yanlis; kendi zararlarina is yapan o kimseler topluluguna kilavuz olmaz.
(Enam/136-144)

103
Allah, bahre'den sibe'den vasle'den ve hm'dan hi birini ngrmemistir. Ancak kfirler;
Allah'in ilhligini ve rabligini bilerek reddeden kimseler, Allah'a karsi yalan dzp uyduruyorlar.
Ve onlarin pek ogu akil erdirmez.
(Maide/103)

Konumuz olan bu iki ayette Allahin aleyhinde yalan uyduranlarin akibetlerine
deginilmese de, bu surenin 17. ayetinin yleyse Allahin aleyhine bir yalani
uyduran veya Onun ayetlerini yalanlayan kiiden daha zalim kim olabilir? Hi
phesiz bu gnahkrlar kurtulua eremezler ifadesine gre, bu kimselerin
Allahin cezalandirmasindan kurtulamayacaklari zaten bellidir. Nitekim 60. ayette
bu yalancilara kiyamet gn hakkindaki kanaatlerinin sorulmasi da bir uyaridir ve
onlarin aci bir akibetle karsilasacak olduklarini ima etmektedir.
Allaha karsi yalan uyduranlar hakkinda Kuranda daha birok uyari ayeti
bulunmaktadir. Bu konuyla ilgili olarak Enam/21, 93, Araf/37, Hud/18,
Ankebut/68, Zmer/32 ve Saff/7ye de bakilmalidir.


61
Ve sen, hangi iyi yaparsan yap, Kurn'dan onun hakknda ne okursan
oku ve siz ne iyte alyrsanz alyn, unutmayn ki, siz ona dalp gitmiyken, Biz,
sizin zerinizde yhitiz. Yerde ve gkte zerre agrlgnca hibir yey Rabbinizden
uzak kalmaz. Ve bundan kg ve daha byg ancak apak bir kitaptadr.

Rabbimiz asil mesajini nce peygamberimizi muhatap alarak sonra da Iltifat
sanati ile hitabini tm insanlara ynelterek ortaya koymaktadir. Dolayisiyla bu
ayetin mesaji hem peygamberimize hem de herkesedir.
Ayette peygamberimize verilen mesaji su sekilde takdir etmek mmkndr:
Biz senin byk bir sabir ve direnle Hakikat mesajini iletmek ve insanlari islah
etmek iin yaptiklarinin hepsini grmekteyiz. Sundan emin ol ki, grevini icra
ederken senin nasil abaladigini, dsmanlarinin hangi saldirilarina maruz kaldigini
yakinen biliyoruz.
Ayetin herkese ve zellikle de peygamberimizin dsmanlarina verdigi mesajin
takdiri ise syle yapilabilir: Zannetmeyin ki elimize ve Hakkin savunucusu,
szcs olan insanlara karsi yaptiklarinizi bilmiyoruz. Kurdugunuz btn dzenleri,
koydugunuz btn engelleri grmekteyiz. stelik bu yaptiklarinizi, ayrintili ve
saglam biimde kayda geiriyoruz. Bu yzden dikkatli olun; bu yaptiklarinizin
hesabinin sizden sorulmayacagi zehabina kapilmayin.
Demek oluyor ki, her kisi -ister eli olsun, ister toplumun normal bir bireyi-
yaptigi isin kendisine zarar vermesini istemiyorsa, o isin Kurana [Allahin rizasina]
uygun olmasina dikkat etmek durumundadir. nk yapilan her is taniklidir,
hepsinin hesabi tek tek sorulacaktir. Dnyada hibir sey Allahin ilminden ve
grmesinden sakli kalamaz. Bu o kadar siki bir izlemedir ki, gklerde ve yerde olan
1378
zerre agirliginda hatta zerreden daha kk veya daha byk hibir sey bundan
kaamaz. Hepsi apaik bir kitaptadir.

59
Grnmezin, duyulmazin, gemisin, gelecegin anahtarlari da yalnizca O'nun katindadir.
O'ndan baska hi kimse onlari bilmez. Karada ve denizde olanlari da bilir O. O bilmeksizin bir yaprak
dahi dsmez. Yerin karanliklarindaki bir tane, yas ve kuru hibir sey yoktur ki apaik bir kitapta
bulunmasin.
(Enam/59)


38
Ve yeryznde hibir irili-ufakli kipirdayan canli ve iki kanadiyla uan hibir kus yoktur ki,
sizin gibi nderli topluluklar olmasin. Biz Kitapta hibir seyi noksan/yetersiz birakmadik. Sonra onlar
Rablerine toplanacaklardir.
(Enam/38)

6
Ve yeryznde hibir kk-byk canli yoktur ki, rizki Allah'a ait olmasin. Allah, onun
yerlesik yerini de geici bulundugu yeri de bilir. Hepsi apaik bir kitaptadir.
(Hud/6)

217-219
Ve sen kalktigin/elilik grevini yapmak iin ortaya iktigin ve boyun egip teslimiyet
gsterenler arasinda dolastigin zaman seni gren en stn, en gl, en serefli, yenilmesi mmkn
olmayan/mutlak galip olan, engin merhamet sahibine sonucu havale et.
220
Sphesiz ki O, en iyi isiten,
en iyi bilendir.
(Suara/217-220)

62, 63
An gznz! Allah'n yaknlarna, yardmclarna ki onlar inanan
ve Allah'in korumasi altina girmiy kimselerdir kesinlikle kayg yoktur. Onlar
zlmeyecekler de.
64
Onlara dnya hayatnda ve hiret hayatnda mjde vardr. Allah'n
szleri iin degiyiklik diye bir yey yoktur. yte bu, en byk kurtuluyun ta
kendisidir.

Ayri bir necm olan bu ayet grubunda da yine ok nemli ve ok zel bir konu
aiklanmaktadir. Bu konu,

- -',',' Allahin veliyleri [yakinlari, yardimcilari]


konusudur. arpitilmasi sebebiyle din hayatta bir takim hurafelerin ve sapik
akimlarin olusmasina yol amis olan bu konu, nemine binaen burada genis bir
incelemeye tbi tutulacak, bunun sonucunda da Kuran terminolojisine ait olan
Allahin Evliyasi ifadesinin gerek anlami ortaya konacaktir.

KIMLER ALLAHA YAKINDIR, YARDIMCIDIR?

Simdiye kadar hep Allahin kullarina yakinligi, yardimciligi ile ilgili olarak
kullanilmis olan veliy [yakin, yardimci] szcg, ilk kez Yunus/62deki
evliyaullah ifadesi dolayisiyla kullarin Allaha yakinligi, yardimciligi seklinde
gndeme gelmektedir. nk bir izafet terkibi [isim tamlamasi] olan

- -',','
evliyallah ifadesi, szck anlami itibariyle Allaha yakin olanlar demektir.

- -',',' Evliyaullah [Allaha yakin olanlar] ifadesi Kuranda getigine gre,


Rabbimizin kendisine yakin, yardimci olarak grdg bazi kimselerin varligi
tartismasizdir. nemli olan, bu yakin, yardimci insanlarin kimler oldugudur. Ne
var ki, bu insanlarin kimler oldugu konusu tamamen arpitilmis, kimler oldugunu
grenmek iin Kurana basvurulacagi yerde, yalan yanlis sylentiler dikkate
alinarak Kuran disi acayip bir terminoloji retilmistir. Dine Kuran disinda kaynak
aramak anlamina gelen bu davranislar, tevhit dininin disina ikilmasina yol aarak
Islma ters yabanci inan ve kltrlerdeki bazi kabullerin Islma sokulmasi
1379
neticesini dogurmustur. Bu kabullerin kendilerini nasil bir pisligin iine
srkledigini fark edemeyen zavallilar ise, Islma Kuran disi kaynak icat eden
msriklerle birlikte bogazlarina kadar bu pisligin iine batmislardir:

28
Ey iman eden kimseler! Ortak kosan bu kimseler sadece bir pisliktirler. Artik bu yillarindan
sonra Mescid-i Haram'a yaklasmasinlar. Eger yoksulluktan/onlarin uzaklasmasiyla kazan kaybina
ugramaktan korktuysaniz da Allah sizi dilediginde armaganlar ile yakinda zenginlestirecektir.
Sphesiz Allah en iyi bilen, en iyi yasa koyandir.
(Tvbe/28)

Oysa Evliyaullahin kimler oldugunu anlamak iin sirke batmaya hi gerek
yoktur. nk Rabbimiz bunlarin kimler oldugunu Kuranda aiklamistir:

34
Ve onlarin, kendileri Mescid-i Harm'in/dokunulmaz kilinmis ilhiyat egitimi merkezinin
ayakta tutan mtevellileri/vakif yneticileri olmadiklari hlde ondan menedip dururlarken Allah'in
kendilerine azap etmemesi iin neleri var? Onun ayakta tutan mtevellileri/vakif yneticileri sadece
Allah'in korumasi altina girmis kimselerdir. Velkin onlarin ogu bilmiyorlar.
(Enfal/34)

Zihinlerindeki sorulara Kuran yerine uydurma rivayetlerde cevap arayanlar,
bu konuda da Kurani dikkate almamislar ve evliyallah terkibine kendilerince,
uydurmalar arasindan cevap hazirlamislardir:

Peygamber Efendimize Evliyullah kimdir? diye sorulmus, O da syle buyurmustur: Onlar
yle kimselerdir ki, grldkleri zaman Allah hatirlanir, zikredilir.
688

Hz. merden rivyet edilen bir hadiste de Kendileri sehid veya nebi olmadiklari halde
nebilerin ve sehidlerin gipta ettigi, aralarinda ticaret ve akrabalik bagi olmadigi halde birbirlerini
Allah iin seven kimselerden bahsedilmektedir.
689


Evliyllah, Allah iin severler, birbirlerine dost, yrn, ahbb olurlar.
690


Yce Allah, Yunus ve Enfal surelerinin yukarida verdigimiz ayetlerinde ',',' -

- Evliyaullah [Allaha yakin olanlar], mtteki mminlerdir buyurarak


evliyaullah terkibini aiklamisken; uydurma rivayetlerle evliyallaha Allahin
beyanina uymayan baska aiklamalar getirmek, bize gre ancak haddini bilmez
Islm dsmanlarinin isi olabilir. Mslmanlarin mrlerinin bosa gemesini
saglamak isteyen art niyetli, seytan tiynetli bu kimseler, zehirli grslerinin cilsi
olarak hadis kavramini kullanmislar ve kendi uydurduklarini peygamberimize
isnat etmislerdir. Biz burada, peygamberimizi bu iftiralardan tenzih etmeyi bir bor
olarak grmekteyiz.

Buraya kadarki aiklamalarimizdan ikan sonu sudur:

- -',',' Evliyallah
szcgnn esas anlami Allaha yakin olanlar demektir. Allaha yakin olanlar
ise, Rabbimizin ifadesiyle muttaki mminlerdir.

688
(Ibn-i Mace Zhd-4)

689
(Msned, 5/343)

690
(Ebu Davd; Snen/2, 4596. rivyet)

1380
Bu noktada sorulmasi gereken soru sudur: Acaba muttaki mminler Allaha
nasil yakin olabiliyorlar? Rabbimiz bu sorunun cevabini da yine Kuranda
vermistir:

7
Ey iman etmis kimseler! Eger siz, Allah'a yardim ederseniz, O da size yardim eder ve
ayaklarinizi sabit tutar.
8
Inkr eden kisiler ise, artik yikim onlara! Ve Allah, onlarin islerini
saptirtmistir.
9
Bu, sphesiz onlarin, Allah'in indirdiklerini begenmediklerinden dolayidir. Artik Allah
da onlarin amellerini bosa ikarmistir.
(Muhammed/7-9)

52,53
Sonra s, onlardan kfr: Allah'in ilhligini, rabligini bilerek reddetmeyi sezince: Allah
yolunda benim yardimcilarim kimlerdir? dedi. Havariler: Allah'in yardimcilari biziz, biz Allah'a
iman ettik, bizim sphesiz mslimler oldugumuza tanik ol. Rabbimiz! Biz, senin indirdigine iman
ettik, eliye de uyduk. Artik bizi hitlerle beraber yaz dediler.
(l-i Imran/52,53)

14
Ey iman etmis kisiler! Allah'in yardimcilari olun; nitekim Meryem oglu s, havarilere:
Allah'a benim yardimcilarim kimdir? demisti. Havariler: Allah'in yardimcilari biziz dediler.
Sonra Isrlogullari'ndan bir zmre inandi, bir zmre inanmadi. Sonra da Biz, inanmis kimseleri,
dsmanlarina karsi glendirdik de onlar stn geldiler.
(Saff/14)

39-41
Kendilerine savas ailan kimselere, kendileri haksizliga ugramalari; onlar, baska degil sirf
Rabbimiz Allah'tir dedikleri iin haksiz yere yurtlarindan ikarilmalari nedeniyle savasmalarina
izin verildi.
Ve sphesiz ki Allah, onlari zafere ulastirmaya en iyi gc yetendir. Eger Allah, bir kisim
insanlari diger bir kismi ile defedip nlemeseydi, mutlak srette, filiz, tomurcuk, agataki meyve,
toplanmis tahil, bakliyat, kira arazide diken, yapili bina ne varsa hepsi, tm alis-veris yerleri;
arsi-pazar, tm Salat; destek yerleri (is; istihdam ve istihsal yerleri, egitim gretim kurumlari ve
gvenlik merkezleri) ve ilerinde Allah'in ismi bol bol anilan mescitler yerle bir edilirdi.
Allah, Kendisine yardim edenlere kendilerini yurtlandirip glendirirsek salti ikame eden
[ml ynden ve zihinsel aidan destek olma; toplumu aydinlatma kurumlari oluturan, ayakta
tutan], zekti/vergilerini veren, rfe uygun/herkese kabul gren iyi eyleri emreden ve vahiy ve
ortak akil ile ktlg, irkinligi kabul edilen eylerden alikoyan kimselere kesinlikle yardim
eder. Hi sphesiz Allah, ok gldr, mutlak galiptir. Islerin sonucu da sadece Allah'a ittir.
(Hacc/ 39- 41)

Grldg gibi, yukaridaki ayetlerin aik ifadelerinde Allaha yardimdan ve
Allahin yardimcilarindan bahsedilmektedir. Herkese malmdur ki, bizzat Allahin
kendisine yardim etmek imknsizdir; Yce Allah da byle bir yardimdan ve
yardimcilardan mstagnidir. Nitekim Rabbimizin muttaki mminleri kendisine veliy
[yakin ve yardimci] kabul etmesi de Onun aczinden, dsknlgnden,
gszlgnden, ihtiyacindan kaynaklanmamaktadir. Rabbimiz bir ayetinde bu
hususu syle aiklamaktadir:


111
Ve de ki: Tm vgler, hibir ocuk edinmeyen, sahiplikte ve ynetimde kendisinin
herhangi bir ortagi bulunmayan, dsknlkten dolayi yardimcisi olmayan Allah'a zgdr; baskasi
vlemez. Ve Allah'i ululadika ulula!
1381
(Isra/111)

O halde, muttaki mminlerin, hibir yardima ve yardimciya ihtiyaci olmayan
Allaha -szcgn hakikat anlamiyla- nasil yardimci olabildigini anlamak iin su
hususlarda dikkatle zihin yormak gerekmektedir:
* Allah insanlari ne iin yaratmis, onlara neden kitaplar ve peygamberler
gndermis ve onlardan neler istemistir?
* Allahin insanlardan istedikleri kimler araciligiyla gereklestirilmektedir,
Snnetullah nasil cereyan etmektedir?
* Allahin dsmanlari kimlerdir, bunlar neler isterler, nasil davranirlar?

Bu sorularin cevaplari hem belli hem de kolaydir: Allah, dnya yasaminda
adaletin saglanmasini, kfrn, sirkin, nifakin yok edilmesini, dinin tmyle Allaha
zg kilinmasini istemekte ve Onun bu istekleri de biz kullarinin ortaya koydugu
mcadele [cihad] nispetinde gereklesmektedir. Allahin kurulmasini istedigi dzeni
kendisi kurmayip kullarina birakmasi ise kullarini sinamak istemesinden trdr:

4-6
Artik Allah'in ilhligina ve rabligine inanmayan kimselerle karsilastiginiz/ savastiginiz
zaman, hemen boyunlari vurus /lmne savasin. Sonra onlara stn geldiginiz zaman, hemen
bagi siki baglayin/saglam kararlar alin. Sonra harp; bozum yapma isi agirliklarini atip savas bitince
de onlari ya karsiliksiz olarak, ya da kurtulmalik karsiligi saliverin. Iste! Eger Allah dileseydi
elbette onlari cezalandirip adaleti saglardi. Fakat byle olmasi, sizi birbirinizle denemek iindir.
Allah yolunda ldrlen/ldren/savasan kimselere gelince; artik Allah, onlarin amellerini asla
bosa ikarmaz. Allah onlari kilavuzlayacak, durumlarini dzeltecek ve onlari, kendilerine tanittigi
cennete girdirecektir.
(Muhammed/4)

Demek oluyor ki, Allahin istediklerinin gereklesmesi iin aba harcayanlar
[yani peygamberimiz hayatta iken ona yardim edenler ve Allahin dinini ayakta
tutmaya alisanlar], kelimenin tam anlamiyla Allaha yardim etmis olmaktadirlar.
Baska bir ifade ile

- -',',' evliyaullah [Allaha yakin olanlar] ve

= ,'~-'
ensarullah [Allaha yardim edenler], Allahin koydugu emir ve yasaklari
benimseyerek Onun dinine sarilip o dinin yayilmasi iin canla basla aba
harcayanlardir. Bu kimseler Kuran tarafindan muttaki mminler olarak
nitelenmektedir.
Evliyallah ve ensarullah ifadelerinin asil anlamlari bu olmasina ragmen,
veliy szcgnn ve trevlerinin gerek anlamlarindan saptirilip gayet sig olarak
dost anlaminda ifade edilmesi sonucu is igirindan ikmis ve basit gibi grnen bu
yanlisla Allah ile kulun, kul ile Allahin arasinda gnl bagi anlaminda bir
dostluktan sz edilir olmustur. Zaten din alanlardaki sapmalarin ogu da metinde
szck anlamiyla kullanilmis szcklerin sanki birer kavrammis gibi
dayatilmasindan kaynaklanmistir. Dolayisiyla Trkede dogru anlami disinda da
kullanilan dost szcgnn gerek anlami tespit edilmeli ve bu konuda nasil bir
sapmaya yol atigi aika gsterilmelidir.
Asli dust ve ogulu da dostn olan dost szcgnn anlami Birinin
iyiligini isteyen, onu iten seven, iyi grlen kimse, en yakin arkada, gnlda
demek olup dilimize Farsadan girmistir. Allahin sifatlari hakkinda az ok bilgisi
1382
olan herkesin kabul edecegi gibi, bu szcgn anlami, herhangi bir kimsenin
Allahla dostluk iliskisi ierisinde gsterilmesine engeldir. Bu nedenle, bir
kimsenin Allaha dost olmasi veya Allahin bir kimseyi dost edinmesi, dost
szcgnn anlami itibariyle yanlis ifadelerdir. Diger taraftan, anlam olarak
birbirinden farkli olmalari sebebiyle, dost szcg ile Arapadaki veliy
szcgnn ayni anlamda kullanilmasi da son derece byk bir hatadir. Yanlis
anlamli szck kullanma hatasi Allah ile ilgili bir konuda yapildiginda, bunu hata
szcgyle aiklamak da mmkn degildir. Insanlarin basit dnya islerindeki iyi
iliskilerini, yakinliklarini anlatmak iin kullanilan dost szcgnn Allah ile
Onun her konuda asti olan insanlar arasindaki mecaz yakinligi ifade etmek iin
kullanilmasi, bu fahis hatayi yapanlarin maksatli olabileceklerini dsndrmektedir.
nk bu fahis hata, yapanlarin ne Arapadaki yetersizliklerinden, ne de Allah
hakkindaki bilgisizliklerinden kaynaklanmaktadir. Bilakis bu kimseler, byle bir
hatayi yapmayacak kadar Arapaya vkiftirlar ve Allahi da gayet iyi tanidiklari
iddiasindadirlar.
Sonu olarak, Allahin insanlara yakinligi mecazidir ve bu yakinlik Allahin
insanlari karanliklardan aydinliga ikarmasi, onlara yol gstererek yardim etmesi ve
onlari korumasi seklinde tezahr etmektedir. Muttaki mminlerin Allaha yakinligi
ve yardimciligi ise Allahin dininin yayilmasi ve yasanmasi iin aba
gstermeleridir.
Asil konumuz olan veliy szcgne dnecek olursak; bu szck zerinde
uzunca durmamizin sebebi, szcgn kavramlastirilarak tevhide aykiri biimde
kullaniliyor olmasidir. nk ok eskilerden beri veliy veya evliya diye bir st
sinif din adami tipi olusturulmus, bu sinifa mensup sahte veliyler tipki
Hristiyanliktaki ruhbanlar gibi bir ok din disi isleri yapar olmuslardir. Kendilerine
has tevil yntemleriyle her trl Islm disi dsnceyi retmis olan bu sahte
veliylerin tuzagina dsen zavallilarin sayisi ise, ne yazik ki pek oktur. Dolayisiyla,
bu sahtekrlar kandirdiklari akilsizlarin veliysi, seytanlar da bu sahtekrlarin veliysi
durumundadir.
Byle bir felkete ugramamak iin dini sadece Allaha zglemeyi ve bizi bu
dogru yoldan ayirmamasi iin Ona ynelmeyi neriyoruz:
Allah, dini kendisine has kilmak iin gayret sarf edenlere velyetini
[yakinligini, yardimciligini, karanliklardan aydinliga ikariciligini, sefaatini,
mrsitligini ve koruyuculugunu] esirgemesin! Bu gayret ierisinde olan mmin
muttaki kullarini da evliyaullah ve ensarullah olarak kabul etsin!

65
Ve onlarn sz seni zmesin. Kesinlikle hkimiyet, yan ve yeref
btnyle Allah'a aittir. O, en iyi iyiten, en iyi bilendir.

Peygamberimizi teselli eden bu ayette, hkimiyetin, gcn, san ve serefin
sadece Allaha ait oldugu bildirilmektedir. Inansizlarin davranislarina zlmemesi
gtlenerek peygamberimize yapilan teselli, ayni zamanda, Allaha itaat edenlerin
zafere ulasacaklari anlamina gelmesi sebebiyle onun karsitlarina da bir gzdagi
mahiyetindedir.
Peygamberimizi zen szlerin bir kismi Furkan suresinde syle
aktarilmaktadir:

4
Ve kfirler; Allah'in ilhligini ve rabligini bilerek reddetmis olan kimseler, Bu Kurn, o'nun/
Muhammed'in uydurdugu yalandan baska bir sey degildir. Ona baska bir topluluk da bunun iin
yardim etmistir dediler. Bylece onlar kesinlikle haksizlik ettiler ve asilsiz bir iddia getirdiler.
1383
5
Ve O Kurn, yazili duruma getirilmis ncekilerin masallaridir; simdi de o, sabah-aksam/
srekli kendisine okunmaktadir dediler.
6
De ki: Onu, gklerdeki ve yerdeki sirri bilen indirmistir. Sphesiz O, bagislayandir,
merhamet edendir.
7,8
Ve inkr etmis olanlar: Bu ne biim eli ki, yemek yiyor, sokaklarda yryor? Ona, bir
melek indirilseydi ya! Bylece O'nunla beraber bir uyarici olur! Yahut kendisine bir hazine
birakilsaydi veya kendisinden yiyecegi bir bahe olsaydi ya! dediler. Bu sirk kosarak yanlis; kendi
zararlarina is yapanlar: Siz, yalnizca bylenmis bir kisiye uyuyorsunuz da dediler.
(Furkan/4-8)

Inkrcilarin bu tutumlarina karsi peygamberimiz pek ok ayette teselli edilmis,
Allaha itaat edenlere de zaferler kazanacaklari, san ve sereflerinin artacagi
mjdelenmistir:

10
Her kimstn, en gl, en serefli, maglp edilmesi mmkn olmayan; mutlak galip olmak
istiyorsa, bilsin ki en stn, en gl, en serefli, yenilmesi mmkn olmayan; mutlak galip olmak
tamamiyla yalnizca Allah'indir. Hos kelimeler yalnizca O'na ykselir. Ve dzgn is onu ykseltir.
Ktlklerin plnlarini yapan su kisiler; onlar siddetli azap kendileri iin olanlardir. Onlarin plnlari
ise; o, darmadagin olur.
(Fatir/10)

8
Diyorlar ki: Andolsun, Medne'ye bir dnecek olursak, gc ve onuru ok olan, dskn ve
zayif olani elbette oradan srp ikaracaktir. Oysa g, onur ve stnlk Allah'in, O'nun Elisi'nin
ve mminlerindir. Ancak mnfiklar bilmiyorlar.
(Mnafikun/8)

180
G, kuvvet, yenilmezlik, san ve serefin Rabbi olan senin Rabbin, onlarin niteledigi
seylerden ariniktir.
(Saffat/180)


Ve Ya Sin/76,) Enam/33, 34, Mmin/51, Mcadile/21, Saffat/171-173.

66
Gznz an! Gklerde olan kimseler ve yeryznde olan kimseler
kesinlikle Allah'ndr. Ve Allah'n astlarndan istekte bulunan kimseler, ey
tuttuklarna tbi olmuyorlar. Onlar sadece zanna uyuyorlar ve onlar sadece
yalan sylyorlar.

Bu ayet de yine ela [gznz ain]! anlamindaki bir uyari edati ile
baslamaktadir. Yapilan uyarida, gklerde ve yeryznde olan kimselerin rizklarinin
Allaha ait oldugu, buna ragmen Allahin astlarindan talepte bulunanlarin ise zanna
uyup yalan syledikleri bildirilmektedir. Bylece ayette zannin, hayalin Islm
dininde yeri olmadigi da vurgulanmis olmaktadir.
Ayetin genel mesaji su sekilde takdir edilebilir: Sizin sapmanizin gerek
sebebi, arastirmalarinizi zann ve sphe zerine dayandirmanizdir. Bu temelsiz
davranisiniz yznden en makul seylere bile kulak vermek istemiyorsunuz. Sonuta
sadece hakikate ulasamamakla kalmiyor, ayni zamanda eliler tarafindan bildirilmis
mesajlari da dogru degerlendiremiyorsunuz.
Daha evvel Necm/23, 28 ve Yunus/36da yer almis olan zanna itibar
edilmemesine ynelik ifadeler, ileride Enam/116 ve 148de de karsimiza
gelecektir.
1384

67
Allah, iinde dinlenesiniz diye sizin iin geceyi, gresiniz diye de
gndz var edendir. Sphesiz bunda kulak verecek bir toplum iin
almetler/gstergeler vardr.

Bir nceki ayette gklerin ve yerin Allaha ait oldugu aiklanmis, bu ayette de
evrendeki dzene dikkat ekilerek evrendeki tasarrufun Allaha ait oldugu
vurgulanmistir. Ayetin son cmlesinde de vahye kulak verenlerin bu vurguda ibret
alinacak kanitlar bulacaklari bildirilmistir.

32-34
Allah, gkleri ve yeri olusturan, gkten su indirip de onunla size rizik olarak esitli
meyveler ikarandir. Ve Allah, emri geregince denizde yzp gitmeleri iin gemileri emrinize verdi/
sizin yararlanacaginiz zelliklerde yaratti, irmaklari da emrinize verdi. Srekli olarak dns hlinde
olan gnesi ve ayi da emrinize verdi/ onlari da yararlanacaginiz zelliklerde yaratti. Geceyi ve
gndz de sizin emrinize verdi. Ve O, Kendisinden istediginiz her seyden size verdi. Allah'in
nimetini saymak isterseniz de sayamazsiniz! Sphesiz insan kesinlikle ok yanlis; kendi zararina is
yapan, ok iyilikbilmez biridir.
(Ibrahim/32, 33)

86
Onlar grmediler mi ki, dinlensinler diye geceyi yarattik, gndz de grdrc, aydinlik
yarattik. Sphesiz ki bunda iman eden bir toplum iin kesinlikle almetler/gstergeler vardir.
(Neml/86)

68
Dediler ki: Allah, ocuk edindi. O, bundan arnktr. O, zengindir/
hibir yeye muhta degildir. Gklerde ve yerde olan yeyler O'nundur. Buna
dair yannzda hibir delil yoktur. Allah'a kary bilmeyeceginiz bir yeyi mi
sylyorsunuz?

Bu ayette msriklerin Allah ocuk edindi seklindeki sapik inanlarina
gnderme yapilarak bu asilsiz iddia kesin bir dille reddedilmektedir. Bu meyanda,
Allahin bundan uzak oldugu ve byle bir seye ihtiya duymadigi ifade edilerek
tevhid inanci pekistirilmektedir.
Msriklerin Yce Allaha yakistirdiklari iftiralarindan biri de Ona kimi zaman
ogul, kimi zaman da kizlar isnat etmeleridir. Msriklerin bu tutumu birok
ayette (Tvbe/30, Maide/17, Saffat/158, 159, Bakara/116, Meryem/88-95, Enam/101, Ihlas/1-4)
konu edilmis ve kendilerine gerekli uyarilar yapilmistir.


69
De ki: Su, Allah'a yalan uyduran kimseler kesinlikle kurtulamazlar.
70
O yeyler, dnyada bir kazanmdr. Sonra dnyleri yalnzca Bizedir.
Daha sonra da kfrettikleri; bilerek reddedip kabul etmedikleri yeyler
nedeniyle kendilerine o etin azab tattracagz.

Bu ayetlerde, delilsiz iftira eden ve kendi sama grslerini Allaha mal
edenlerin bu tr yalanlarla dnyada ancak biraz sefa srebilecekleri, ahirette ise ok
fena bir akibetle karsilasacaklari bildirilmektedir. Bu fena akibet, tadacaklari etin
azaptir.


71,72
Bir de onlara Nh'un nemli haberlerini oku: Hani o toplumuna: Ey
toplumum! Eger benim makamim; grevli oluyum, size karyi ikiyim ve Allah'in
1385
yetleriyle gt veriyim size agir geliyorsa, yunu bilin ki, ben, iyin sonucunu
yalnizca Allah'a birakmiyimdir. Artik siz ve ortaklariniz her ne yapacaksaniz
toplanip btn gcnzle karar veriniz. Sonra bu iyiniz size dert olmasin. Sonra
bana gerekleytirin, bana sre de tanimayin. Sonra da eger yz evirirseniz; zaten
ben sizden bir cret istemedim! Benim cretim sadece Allah'in zerinedir. Ve ben
Mslmanlardan olmakla emrolundum demiyti.
73
Buna ragmen yine de o'nu yalanladlar. Biz de o'nu ve gemide kendisiyle
beraber olanlar kurtardk. Ve onlar gidenlerin yerine getirdik. yetlerimizi
[almetlerimizi/ gstergelerimizi] yalanlayanlar da suda bogduk. O
uyarlanlarn kbetinin nasl olduguna bir bakver.

Bu ayetlerde, ok kisa ve veciz bir sekilde Nuh peygamber ile kavmi arasinda
cereyan eden olaylara deginilip bir hatirlatma yapilmistir. Bu olaylara daha nceki
surelerde de deginilmis, zellikle Suara suresinde konu detayli olarak aktarilmisti.
Sz konusu olaylarin kisa bir zet seklinde bu surede de aktarilmis olmasi, bize
gre, Nuh peygamber ve kavmi arasindaki mcadele ile peygamberimiz ve Mekkeli
msrikler arasindaki mcadelenin birbirine ok benzemesinden dolayidir. Bunlari,
Hud/53-57, Maide/48, Neml/91, 92, Bakara/131, 132, Yusuf/101, Yunus/84, A'rf/123-126,
Neml/44, Maide/44, Maide/111, Enam/162-163te grebiliriz.

74
Sonra onun ardndan kendi toplumlarna eliler gnderdik de onlar,
onlara apak belgeler getirdiler. Ama daha nce onu yalanlamalar nedeniyle
inanmadlar. yte Biz, snr ayanlarn kalplerini byle damgalarz/mhrleriz.

Rabbimiz, rahmeti geregi, Nuh peygamberden sonra da toplumlara eliler
gndermis, kendilerine apaik belgeler getirmelerine ragmen bu eliler o
toplumlarca yalanlanmistir. Rabbimizin bu konudaki yasasi [Snnetullah], haddi
asarak yalanlayanlarin kalplerinin mhrlenmesidir. Ayetin sonunda yer alan
kalplerini byle damgalariz/ mhrleriz ifadesi, inansizlarin kalplerinin mal-
mlk, makam-mevki hirsiyla katilastigi, duygusuz, dsncesiz, anlayissiz bir hle
gelerek inanma yetenegini kaybettikleri anlamina gelmektedir.


110
Ve Biz, onlarin kalplerini ve gzlerini ilkin iman etmedikleri durumdaki gibi ters eviririz.
Ve Biz de onlari taskinliklari ierisinde kr ve saskin olarak birakiriz.
(Enam/110)

17
Ve Biz Nh'tan sonraki nesillerden nicelerini degisime/ yikima ugrattik. Ve kullarinin
gnahlarini hakkiyla haberdar olan ve en iyi gren olarak Rabbin yeter.
(Isra/17)

Kurandan anlasildigina gre, Nuh peygamberden sonra gnderilen eliler
Hud, Salih, Ibrahim, Lut ve Suayb peygamberlerdir.

75
Sonra bunlarn arkasndan Ms ve Hrn'u yetlerimizle/
almetlerimizle/ gstergelerimizle Firavun'a ve ileri gelenlerine gnderdik.
Fakat onlar byklendiler ve gnahkr bir toplum oldular.
76
Kendilerine tarafmzdan gerek gelince, Hi yphesiz bu, kesinlikle
apak bir sihirdir dediler.
77
Ms dedi ki: Siz hak iin, o, size gelince, Bu, bir byl szdr? m
diyorsunuz? Hlbuki byl sz syleyenler, umduklarna eremezler.
1386
78
Onlar: Sen atalarmz zerinde buldugumuz yeyden bizi eviresin ve
yeryznde saltanat ikinizin olsun diye mi bize geldin? Biz ikinize de
inanmayz dediler.
79
Ve Firavun, Bana en bilgili, etkili sz syleyen bilginlerin tmn
getirin! dedi.
80
Sonunda etkili sz syleyen bilginler gelince, Ms onlara, Ne
atacaksanz atn! dedi.
81,82
Onlar ortaya atnca da Ms, Sizin getirdiginiz yey bir gz boyama/
aldatmacadr. Sphesiz, Allah onun boy ve aslszlgn ortaya karacaktr.
Sphe yok ki, Allah kargayaclarn iyini dzeltmez. Ve Allah, gnahkrlarn
hoyuna gitmese de, hakk, Kendi kelimeleriyle ortaya koyup gerekleytirir
dedi.
83
Sonra Firavun ve adamlarnn kendilerini ateye atacag korkusundan
dolay Ms'ya kendi toplumundan bir soydan bayka kimse iman etmedi. Ve
yphesiz Firavun yeryznde ok stn idi ve o kesinlikle snr ayanlardand.
84
Ve Ms, Ey toplumum! Siz Allah'a iman ettinizse, sadece O'na teslim
olan Mslmanlardan oldunuzsa, artk sadece O'na sonucu brakn! dedi.
85,86
Onlar da, Biz Allah'a iyin sonucunu braktk. Ey Rabbimiz! Bizi o
yirk koyarak yanly; kendi zararlarna iy yapan toplum iin ateylere
srkleme ve bizi rahmetinle kfirler; Allah'n ilhlgn ve rabligini bilerek
reddeden o kimseler toplumundan kurtar! dediler.
87
Ve Biz Ms ile kardeyine, Toplumunuz iin Msr'da birtakm okullar
hazrlayn ve okullarnz kble/hedef kln ve salt ikame edin [ml ynden
ve zihinsel adan destek olma; toplumu aydnlatma kurumlar oluyturun,
ayakta tutun] ve mminlere mjde verin! diye vahyettik.
88
Ve Ms: Rabbimiz! Sphesiz Sen Firavun'a ve ileri gelenlerine basit
dnya hayatnda znet ve mallar verdin. Rabbimiz! Senin yolundan saptirsinlar
diye Rabbimiz! Onlarn mallarn sil-spr ve kalplerine sknt dyr. nk
onlar o ackl azab grmedike iman etmeyecekler dedi.
89
Allah Her ikinizin de duas kesinlikle kabul olundu. yleyse ikiniz
dogru yolda devam edin. Ve bilmeyen kiyilerin yolunu sakn izlemeyin! dedi.
90-92
Ve srlogullar'n bol sudan/nehirden geirdik. Ama Firavun ve
askerleri azgnlk ve dymanlkla onlar hemen izledi. Sonunda bogulma ona
yetiyince, Gerekten, srlogullar'nn inandg Tanr'dan bayka tanr
olmadgna ben de inandm, ben de teslim olanlardanm dedi. -Simdi mi?
Hlbuki daha nce isyan etmiytin ve de bozgunculardan olmuytun. Artik Biz
senden sonra geleceklere ibret olasin diye, bugn seni zirhinla birlikte
kurtaracagiz. Ve yphesiz insanlardan birogu kesinlikle Bizim yetlerimize/
almetlerimize/ gstergelerimize kary duyarsz/ilgisizdirler.
93
Ve andolsun srlogullar'n ok gzel bir yurda yerleytirdik ve onlar
hoy nimetlerden rzklandrdk da kendilerine bilgi gelene kadar ihtilfa
dymediler. Sphesiz Rabbin, o anlaymazlga dytkleri konularda kymet
gn aralarnda gerekleytirecektir.
Daha evvel birok Srede anlatilmis olan Ms peygamber, Ms-Firavun,
Ms-Isrilogullari kissalarindan derlenmis bir zetin verildigi bu yet grubunda,
diger Srelerdeki kissalarda bulunmayan bazi ayrintilar mevcuttur. Farkli bilgilerin
verildigi yetler sunlardir:
78
Onlar: Sen atalarimizi zerinde buldugumuz seyden bizi eviresin ve yeryznde saltanat
ikinizin olsun diye mi bize geldin? Biz ikinize de inanmayiz dediler.
1387
(Ynus/ 78)
Bu yette, Ms ve Hrn peygamberlerin Firavun ve kavmini atalarinin
yolundan evirecegi ve iktidari bunlarin ellerinden alacagi konu edilmektedir.
Ynus/82'deki, gnahkrlarin hosuna gitmese de hakki Kendi kelimeleriyle
ortaya koyup gereklestirir ifadesi, diger yetlerdeki, uydurduklarini yutuyor,
apaik silip spryor, onlarin yaptiklarini yutacak seklindeki ifadeleri tefsir
etmektedir.
Aika, Allah, btili, kelimeleriyle ortadan kaldirip hakki ortaya koymaktadir.
Ms'nin attigi as olarak nitelenen sey, Allah'in kelmi, yani vahiydir.

83
Sonra Firavun ve adamlarinin kendilerini atese atacagi korkusundan dolayi Ms'ya kendi
toplumundan bir soydan baska kimse iman etmedi. Ve sphesiz Firavun yeryznde ok stn idi ve
o kesinlikle siniri asanlardandi.
(Ynus/ 83)
Bu yetten anlasildigina gre, Ms peygambere kendi kavminin tamami
degil, kavminden sadece bir soy inanmistir. yette soy olarak geen bu inanmis
kimseler muhtemelen o gnk genlerden bir gruptur.
85,86
Onlar da, Biz Allah'a isin sonucunu biraktik. Ey Rabbimiz! Bizi o sirk kosarak yanlis;
kendi zararlarina is yapan toplum iin ateslere srkleme ve bizi rahmetinle kfirler; Allah'in
ilhligini ve rabligini bilerek reddedeno kimseler toplumundan kurtar! dediler.
(Ynus/ 8586)
ZLMLER N FTNE OLMAK:
Daha evvel birok kez aikladigimiz gibi, fitne szcg altin, gms gibi
kiymetli madenlerin, ilerinde bulunan degersiz maddelerin ateste yakilmasi
sretiyle saflastirilmasi anlamina gelmektedir. Szck, Rabbimizin kullarini
saflastirmak, olgunlastirmak iin onlari ierisine dsrdg bellar, sikintilar iin
kullanilan bir kavramdir. Ancak fitne szcg burada "zlimlere fitne olmak"
tabiri iinde yer almaktadir. Bu sebeple, szcge 8386. yetlerden olusan pasaj
btnlg erevesinde bakildiginda, szcgn meful anlaminin kastedildigi
grlr. Buna gre, Ms peygamberin kavminin duasi su anlama gelmektedir:
"Ey Rabbimiz! O kavim, bizi dinimizden dndrmek iin bize baski, zulm
yapmasin, yaptirtma bunu!"
87
Ve Biz Ms ile kardesine, Toplumunuz iin Misir'da birtakim okullar hazirlayin ve
okullarinizi kible/hedef kilin ve salti ikame edin [ml ynden ve zihinsel aidan destek olmai;
toplumu aydinlatma kurumlari olusturun, ayakta tutun] ve mminlere mjde verin! diye
vahyettik.
(Ynus/ 87)
1388
Ve Biz Ms ile kardesine "Kavminiz iin Misir'da birtakim evler hazirlayin
ve evlerinizi kible kilin ve salti ikame edin ve mminlere mjde verin!" diye
vahyettik.
Bu yette, Isrlogullarini dinlerinden dndrmek isteyen Firavun'un baski ve
asimilasyon politikalarina karsi, Ms ile Hrn peygamberlerin, birlik ve
beraberliklerini koruyabilmeleri iin nasil bir yol izlemeleri gerektigi bildirilmistir.
Rabbimizin bu talimatina gre, eliler ve onlara inananlar birbirine bakan yakin
evler [veya toplanti merkezi eklinde kullanilan hcre evler] olusturacaklar ve
salti da ikame edeceklerdir. Aksi hlde srden ayrilani kurt kapacaktir.
Bu paragrafta Ms peygamberin Firavun ve ileri gelenler iin yaptigi dua ile
Rabbimizin bu duanin kabul edildigini bildiren beyani ve Firavun'un bogulma
aninda iman ettigi ve cesedinin sonraki kusaklara ibret olmasi iin gsterilecegi
bildirilmektedir.
Firavun'un lm anindaki imani "iman-i yeis ve imani- beis" denilen "zoraki
iman" kategorisindedir. Sahibine faydasi olmayan bu iman, daha evvel Kiymet
Sresi'nin tahlilinde detayli olarak aiklanmistir.
yette geen beden szcg "insanin vcudu" anlamina geldigi gibi, ayni
zamanda "zirh" da demektir.

Bu nedenle yetin "seni bedeninle kurtaracagiz" diye evrilmesinde bir anlam
yoktur. Zira "sen" ifadesi iinde "beden" anlami zaten vardir. Buna gre yetin
bugn seni zirhinla birlikte kurtaracagiz seklindeki ifadesi, daha sonra
Firavun'un ibret iin ortaya ikarilisinin, zerinde savas elbisesi oldugu hlde
gereklesecegini dsndrmektedir.
Ancak bazi kimseler beden szcgnn ayni zamanda ":irh" anlamina da
geldigini dikkate almamislar ve Firavun'un cesedinin bulundugunu ve
sergilendigini ileri srmslerdir.
Bu iddialardan biri, British Museum'da EA 32.751 kod numarasi ile sergilenen
cesedin o gnk Firavun II. Ramses'e ait oldugu yolundadir. Bu iddianin sahipleri,
cesedin namazdaki secde pozisyonunda olmasini bu iddialarina delil
gstermislerdir. Ancak British Museum Eski Misir Eserleri Blm yetkilisi olan
Derek A. Welsby tarafindan yapilan yazili aiklamada bu cesedin M.. 3.400
yillarina [yani Ms peygamberden ok nceki bir dneme] ait oldugu ve mezarda
cesedin kimligini ele verecek hibir zel taki, giysi ya da isarete rastlanmadigi
bildirilmistir.
Bu konuda ileri srlen grslerden bir digeri de Mevdd'ye aittir. Mevdd
kendi iddiasini syle dile getirmistir:
Bu va'd-i ilhi gereklemi, herkesin bildigi gibi, Firavunun cesedi su stne ikmi, mzede
sergilenmektedir.
1389
Hatta bugn bile, Firavun'un cesedinin yzerken bulundugu yer, blge sakinlerince gsterilir.
Bu yer Sn Yarimadasi'nin bati kivisindadir ve imdi Cebel-i Firavun [Firavun Dagi] olarak
bilinir. Bu dagin yakininda da, Hammam-i Firavun [Firavun Hamami] denen sicak bir kaplica
vardir ki, Firavun'un cesedinin bulundugu sylenen Eb Zenime'den birka mil mesafededir. Eger
bogulan Firavun, Ms'nin [a.s] kendisine gnderildiginde Misir'i yneten Minfetah ise,
mumyalanmi cesedi hala Kahire mzesinde sergilenmektedir. Sir Grafton E. Smith, Firavun'un
mumyasindan bandajlari kaldirdiginda cesedi zerinde bir tuz tabakasi bulunmutu ki, bu da onun
denizde boguldugunun apaik delilidir.
691

FRAVUNUN IKARILMASININ BAKALARINA BRET OLMASI:
Bilindigi zere Firavun, yeryznde byklenmis, azdika azmis, kendisini
yeryznn rabbi, ilhi olarak tanimaya ve tanitmaya baslamis bir hkmdardir.
Onun cesedi, o azametli kisinin nasil erimis, bitmis, tkenmis hle geldigini
gstermesi bakimindan hem onun gibi azmislara hem de o hli gren tm
izleyenlere ibret olacak, ders verecektir.
yetin sonunda yer alan Ve yphesiz insanlardan birogu kesinlikle Bizim
yetlerimizden gafildirler ifadesiyle insanlarin duyarsizligina dikkat ekilmistir.
Gerekten de insanlarin ogu, Allah'in sayisiz yetleri ile i ie yasamalarina
ragmen isin farkinda degildirler. Oysa byle zel bir durum sz konusu oldugunda,
para vererek o yeti mzelerde bile izlerler.
(Kur'n kssalarnn yararlar iin A'rf Sresi'nin tahlilindeki
aklamamza baklabilir.)
Firavun'un cesedi konusunda bilim teknik kitaplarinda bir takim aiklamalar
bulunmaktadir.
Doksan nc ayette Isrlogullarinin zellikle bilgin olanlari kinanmaktadir.
nk yette ilim gelene kadar onlarin ayriliga dsmedigi belirtilmistir. Yani
bilgi, ayriliga degil birlige sebep olacak en byk etken iken, Isrlogullari
arasinda ihtilfa yol amistir.
Isrlogullarinin bilgi geldikten sonra ayriliga dsmeleri, onlarin hem Ms
dnemindeki hem de Kur'n indigi dnemdeki durumlarina uymaktadir. Zira
Isrlogullarinin ilerinden bazilari, Tevrt geldiginde de, Kur'n'i grdklerinde
de, ilim kaynagi olan kitabi tanimayarak ikarlari dogrultusunda hareket etmisler
ve ayriliga dsmslerdir.


94, 95
Artk, sana indirdigimiz yeylerin bir ksmna dair kesin, yeterli bilgin
yok idiyse, hemen senden nce kitap grenip greten kimselere sor! Andolsun
ki sana Rabbinden hak gelmiytir. O hlde sakn yphe edenlerden olma! Sakn

691
(Mevdd; Tefhim'l Kur'n, Ynus, 92 no'lu dipnot)

1390
Allah'n yetlerini yalanlayanlardan da olma, sonra zarara/kayba ugrayp ac
ekenlerden olursun.

94. ayetin artik szcgyle meallendirdigimiz - fe edatiyla baslamasi, bu
edattan sonra gelen szlerin bu ayetten nceki pasaja ait oldugunu gstermektedir.
Dolayisiyla 94, 95. ayetlerdeki uyarilar, 75-93. ayetlerde yer alan kissaya bagli
olarak yapilmistir. Bu edatin dikkate alinmamasi hem ayette hem de pasajda
sorunlara yol aar.
Ayetin muhatabi tm insanlar olmasina ragmen hitabin tekil olarak
peygamberimize yapilmasi, tam olarak Trkedeki Kizim sana sylyorum,
gelinim sen isit deyimine benzemektedir. Kuranda (Zmer/65, 66, Maide/116, Infitar/6,
Zmer/49, Talak/1, Ahzab/1-3, Insikak/6 ) bunun birok rnegini grebiliriz.



=

-'' SEKK

Trkede kusku anlaminda kullanilan =

-'' sekke szcgnn esas anlami


kesin olmayan bilgi [yakin karsiti] demektir.
692
Dolayisiyla burada sz konusu
olan, peygamberimizin kusku duymasi degil, daha nceden kendisine vahyedilen
konularda yeterli bilgisinin olmamasidir. Zaten ayette de ifadenin simdiki zaman
olarak degil, gemis zaman kalibiyla -- ' fein knte [eger idiysen ] seklinde
yer almasi, szcgn bu anlamda kullanildigini gstermektedir. Bunun bir baska
rnegi de yine bu surenin 104. ayetinde karsimiza ikacaktir.
Peygamberimizin gemis kavimler hakkinda yeterli, kesin bir bilgisinin
olmadigi, baska ayetlerde de bildirilmistir:

1
Kaf/100. ok serefli/sani yce Kurn kanittir ki
22
kesinlikle sen bundan duyarsizlik,
bilgisizlik iinde idin. Simdi senden perdeni kaldirdik. Artik bugn gzn keskindir; Kuran
sayesinde kurmay birisi oldun.
(Kaf/22)

3
Sana bu Kurn'i vahyetmekle Biz, sana kissalarin en gzelini anlatiyoruz. Hlbuki sen,
bundan nce, kesinlikle bu konu hakkinda duyarsiz/ bilgisizlerdendin.
(Yusuf/3)

48
Ve sen bundan evvel herhangi bir kitaptan okumuyordun; sen Kurn'i kendiliginden
yazmiyorsun. Eger byle olsaydi, btila inananlar kesinlikle kusku duyacaklardi.
(Ankebut/48)

86
Ve sen Kitab'in sana vahyedilecegini/indirilecegini ummuyordun. O, ancak Rabbinden bir
rahmet olarak verildi. yleyse sakin kfirlere; Allah'in ilhligini ve rabligini bilerek reddedenlere
arka ikma/ yardimci olma.
(Kasas/86)

Ayetteki - min edatinin tebiz [blme, paralama] iin olmasi, zellikle
anlatilan kissanin detayinin o gnk ehl-i zikirden grenilmesinin, onlara saglama
yaptirilmasinin ve bylelikle o konuda tam bir bilgiye ulasilmasinin istendigi
anlamina gelmektedir ki, o gnn Mekkesinde de bu bilgilere sahip ve vahiy
kltr olan bir takim kimseler bulunmaktadir.


692
(Lisanl-Arab; c:5, s:167, 168)
1391
96, 97
Sphesiz, yu, aleyhlerinde Rabbinin Kelime'si hak olmuy olan
kimseler, kendilerine btn almetler/gstergeler hep birden gelse, yine de o
ackl azab grnceye kadar iman etmezler.

Peygamberimizin zntleri gideren, ona manev destek veren bu ayetlerde
Rabbimizin iki ilkesine isaret edilmektedir. Bu ilkelerden biri; zgr iradeleriyle
inansizligi seen kisilerin ne kadar mucize grseler de inanmayacak olmalaridir.
Hatirlanacak olursa, bu ilke surenin 23. ve 33. ayetlerinde de gemisti. Burada -'
=- Kelimeti Rabbik [Rabbinin kelimesi] olarak ifade edilmis olan ikinci ilke ise
daha evvel ., Kavl [Sz] olarak da izahini yaptigimiz Rabbimizin cehennemi
doldurma kararidir.

Burada dikkat edilmesi gereken bir husus da, ne kadar mucize grseler de
inanmayacak olanlarin bu tavirlarinin o acikli azabi grnceye kadar devam edecek
oldugudur. Bu inansizlar o acikli azap karsisinda imana gelecekler ancak bu zoraki
iman onlara hibir fayda saglamayacaktir.

98
Ne olurdu, iman edip de imanlar kendilerine yarar saglamy bir kent
olsayd ya? Ancak Ynus'un toplumu ayrdr. Onlar iman ettikleri vakit, basit
dnya yayamnda o rezillik azabn zerlerinden kaldrdk ve onlar bir sreye
kadar yararlandrdk.

Bu ayetin anlami 97. ayetin anlami ile karistirilmamalidir. nk 97. ayette
zoraki imandan bahsedilmesine karsilik, burada, insanlardan o son dakika gelmeden
kendilerine yarar saglayacak bir sekilde iman etmeleri istenmekte, buna da Yunus
peygamberin kavmi rnek gsterilmektedir. Yunus (as) kavmi, bir takim sikintilara
maruz birakilan, tam bir rezillik iinde iken iman eden ve bu davranislari
sebebiyle Allahin rezillikten kurtarip bu dnya hayatindan bir sre daha
yararlandirdigi bir kavimdir. Rabbimizin, yaptiklarinin bir kisminin karsiligi olmak
zere insanlara bir takim sikintilar vermesi, onlarin akillarini baslarina almalarini
saglamak iindir:

41
Insanlar dnerler diye; kendilerinin elleriyle kazandiklari seyler yznden, yaptiklarinin bir
kismini onlara tattirmak iin karada ve denizde kargasa ortaya ikti.
(Rum/41)

Ayette Yunus kavmi gibi davranmayip iman etmeyen ve bu yzden de helk
edilen toplumlara gnderme yapilarak sayet inanmis olsalardi bu toplumlarin
imanlarinin kendilerine fayda saglamis olacagi bildirilmektedir. Ayetin asil hedefi, o
gnk Mekkelileri nceki toplumlarin baslarina gelenlerle uyarmak ve kendilerini
dzeltmelerini tesvik etmektir. Yunus kavminin yaptigi gibi yaparak firsati
kairmadan durumlarini dzelttikleri takdirde kendileri iin hayirli bir is yapmis
olacaklardir.
Yunus peygamber iin Kuranda Znnun [kili sahibi] ifadesi
kullanilmaktadir. Bu ifade, kili yapimi ile nl Ninova kentinden olan ve
Ninovali demektir. Ninova bugnk Irakin Musul kenti yakinlarinda bulunan
antik bir kenttir. Yunus ve kavmi ile ilgili detay, Araf suresinde yapilmis olan
Hut szcgnn tahlili iinde bulundugundan burada ayrintiya girmiyoruz. Ancak
Yunus peygamber ile ilgili olarak ileride karsimiza ikacak bazi ayetleri vermenin
yararli olacagini dsnyoruz:

1392
87
Ve Znnn'u [kili sahibini, Ninovali'yi], hani fkelenerek gitmisti de kendisini sikintiya
sokmayacagimizi sanmisti. Sonra da karanliklar iinde, Senden baska ilh diye bir sey yoktur! Seni
tenzih ederim. Sphesiz ben yanlis; kendi zararlarina is yapanlardan oldum! diye seslenmisti.
(Enbiya/87)

139
Elbette Ynus da gnderilen elilerdendir.
140
Hani o, dolu bir gemiye dogru kaak bir kle gibi kamisti.
141
Sonra o, ok ile kura ekisti, sonra da kaniti iptal edilenlerden/tezi rtlenlerden
oldu.
142
Sonra o'nu agzllk-bunalim yutmustu. O ise pisman olmustu.
143,144
Sonra eger, sphesiz o, Allah'i noksan sifatlardan arindiranlardan olmasaydi,
kesinlikle diriltilecekleri gne kadar bunalimin iinde kalacakti.
145
Sonra Biz, o fikir sancisi ekerken o'nu sahile attik, o'nu bunalimdan kurtardik.
146
Onun zerine genis yapraklilardan bir aga bitirdik.
147
Ve o'nu, yzbin hatta daha ok kisiye
eli olarak gnderdik.
148
Sonunda inandilar, bunun zerine Biz de onlari bir sreye kadar yararlandirdik.
(Saffat/139-148)

99
Oysa Rabbin dileseydi, elbette yeryzndekilerin hepsi topluca inanrd.
Artk, inanan kimseler olmalar iin, insanlar sen mi zorlayacaksn?
100
Allah'n izni/ bilgisi olmakszn, hi kimse iin iman etme yoktur. Ve
Allah, kirliligi/azab akln kullanmayanlarn zerine brakr.

Bu ayetlerde peygamberimiz teselli edilmektedir. Kavminin, akrabalarinin
inanmasini isteyen peygamberimiz, onlardan birogunun inanmamasi sebebiyle
byk bir znt ierisindeydi. Rabbimiz bu ayetleriyle elisini teselli ederken
konuyla ilgili olarak ortaya de ilke koymaktadir. Bunlar:
* Allahin herkesi serbest biraktigi, peygamberin kimseyi zorlamamasi
gerektigi;
* Allahin izni olmadan kimsenin iman edemeyecegi;
* Allahin, aklini kullanmayanlar zerine pislik, azap yagdirmasi ilkeleridir.

29
Ve de ki: O gerek, Rabbinizdendir. O nedenle dileyen iman etsin, dileyen bilerek reddetsin
/ inanmasin. Sphesiz Biz, sirk kosarak yanlis, kendi zararlarina is yapanlar iin duvarlari, epeevre
onlari iine almis bir ates hazirladik. Ve eger yagmur yagsin isterlerse, erimis maden gibi yzleri
haslayan bir su yagdirilir. O, ne kt bir iecektir! Dayanma/ siginma yeri olarak da ne kadar ktdr!
(Kehf/29)

149
De ki: Iste, en kesin ve stn delil, Allah'indir. O nedenle eger Allah dileseydi, elbette
hepinize kilavuz olurdu.
(Enam/149)


2,3
Sphesiz Biz, insani karisik bir nutfeden olusturduk. Onu yipratacagiz/ykmllkler
verecegiz. Bu nedenle onu ok iyi isitici, ok iyi grc yaptik; iyiyi kty ayiracak bilgileri
yollayarak bilgilendirdik. Sphesiz Biz, ona yolu gsterdik, ister kendisine verilen nimetlerin
karsiligini deyen biri olsun, ister nankr.
(Insan/2, 3)

256
Dinde zorlamak/tiksindirmek yoktur; iman, Allah'in ilhligini ve rabligini bilerek
reddetmekten; iyi ktden, gzel irkinden, dogruluk sapikliktan kesinlikle iyice ayrilmistir. O
hlde kim tgta kfreder; onu tanimaz Allah'a inanirsa, kopmak bilmeyen sapasaglam bir kulpa
yapismistir. Allah, en iyi isitendir, en iyi bilendir.
(Bakara/256)
1393

= ,' RICS

100. ayetin sonunda geen ve zerinde durulmasi gereken bir szck de
= '' Rics szcgdr. Bu szcgn vazi [ilk konus] anlami rahatsiz eden
siddetli gk grlts, deve sesidir. Sonralari, insana rahatsizlik, aci, istirap veren
ve bunlara sebep olan her seye rics denilir olmustur:
Rics szcg kirlilik, kir [temiz ve temizligin kariti] demektir. Her trl
kir, pislik ricstir. Bu szckle haram, kt fiil, azap, lanet ve kfr de kastedilir.
Kuranda geen =, rics ile ,=, ricz [azap] szckleri aynidir. Sadece
birincideki s harfi , z harfine dnsmstr. -~' esed [aslan] szcgnn
-,' ezed [aslan] szcgne dnsmesi gibi.
Zeccac: Rics, Allahin ktlemesine sebep olan her eydir demistir. Birisi
irkin, kt bir sey yaptigi zaman raceser-racl [kii irkin i yapti] denir.
Bu szcgn recs formundaki anlami ok iddetli, rahatsiz edici gk
grlemesi ve deve bgrmesi demektir.
693


Kt islere ve sirk, kfr, lnet gibi seylere rics denilmesinin sebebi,
bunlarin zarara, azaba, rahatsizliga sebep olmasindandir. Kuranda sekiz kez geen
bu szcge bakildiginda, azaba sebep olacak seylere rics denildigi gibi, hastalik,
rahatsizlik ve huzursuzluga sebep olacak seylere de rics denildigi grlmektedir.

145
De ki: Bana vahyolunanda, onlari yiyen iin, les veya akitilmis kan yahut domuzun eti ki
phesiz domuzun eti kirlidir, rahatsizlik vericidir yahut Allah'tan baskasi adina kesilmis bir hak yol
disina ikis gsterimi olan hari, haram edilmis bir sey bulamiyorum. Artik kim aresiz kalirsa,
taskinlik yapmamak ve zaruret sinirini asmamak zere bunlardan yiyebilir. Iste sphesiz senin
Rabbin ok bagislayandir, ok merhamet edendir.
(Enam/145)

90
Ey iman etmis kisiler! Hamr [iki/herhangi bir yolla akli rtmek], kumar; her trl kolay
kazan amali sans oyunu, kulluk edilen nesneleri, kisileri temsil eden isaretler; semboller ve fal
oklari; tm kehanet ara ve gereleri ancak seytan isinden zarar veren seylerdir. yleyse durumunuzu
korumaniz, kurtulmaniz iin bu seytan isinden kainin.
91
Gerekten seytan, hamr ve kumarda sizin araniza dsmanlik ve kin sokmak ve sizi, Allah'in
anilmasindan, gdnden ve salttan [ml ynden ve zihinsel aidan destek olmaktan; toplumu
aydinlatmaktan] alikoymak ister. yleyse sona erdirmis kisiler/vazgemis kisiler misiniz?
(Maide/90, 91)

32-34
Ey Peygamber'in kadinlari! Siz kadinlardan herhangi biri degilsiniz; eger Allah'in korumasi
altina giriyorsaniz, artik sz ekicilikle sylemeyin ki sonra kalbinde hastalik bulunan; zihniyeti
bozuk kimse tamah eder. Sz rfe uygun/ herkese kabul gren bir sekilde syleyin. Evlerinizde
vakarli olun, ilk cahiliyet gsterisi hlinde gsteris yapmayin, salti ikame edin [ml ynden ve
zihinsel aidan destek olma; toplumu aydinlatma kurumlari olusturun-ayakta tutun], zekti/vergiyi
verin, Allah'a ve Elisi'ne itaat edin. Ey ehli beyt! Gerekten Allah, sizden kiri gidermek ve sizi
temizlemek ister. Ve evlerinizde okunmakta olan Allah'in yetlerini ve haksizlik, bozgunculuk ve
kargasayi engellemek iin konulmus kanun, dstur ve ilkeleri hatirlayin. Hi sphesiz Allah, ok
ltfedicidir, gizliyi bilendir, her seyin i yzn, gizli taraflarini da iyi bilendir.
(Ahzab/32, 34)

Ve Enam/125, Hud/118-119, Ra'd/31, Fatir/4, Bakara/272, Suara/3, Kasas/56, Rad/40,
Yunus/46, Mmin/77, Gasiye/21, 22.


693
(Lisanl-Arab, c: 4, s: 75, 76 Rcs mad.; El-Mfredat, Rcs mad.)

1394


yette yer alan,

= Q-'- [bi-iznillhi] ifadesi, genellikle Allah'in


izni/msaadesi/verdigi zgrlk ile seklinde evirilir ki bu, izn szcgnn
Trke'deki anlamiyla dsnlmesinden kaynaklanmaktadir. Hlbuki Trke'deki
izin ile Arapa'daki izn ayni degildir. Zira, Q-! [izn], bilgi/bilmek demek olup
Q -' [ezine/bildi], Q---' [eezene/bildirdi] diye ekim yapilir.
694

Izn szcg gerek anlamina alindiginda bi-iznillhi ifadesi, Allah'in bilgisi
sebebiyle, Allah'in bilgisine gre anlamina gelir, ki bu, su yetlerde de grlebilir:
(Bakara/97, 213221 ve Mide/16.



101
De ki: Gklerde ve yerde ne var bir bakn! Ve iman etmeyecek bir
topluluga apaik yetler/almetler/ gstergeler ve uyarmalar bir yey saglamaz/
uyarmalar ne saglar?

Insanlarin evreni inceleyerek akillarini kullanmalarinin istendigi bu ayetin
takdiri su sekilde yapilabilir: Gkte ve yerde size verdigim mesaji teyit eden, bu
mesaja sahadet eden sayisiz ayet vardir. Aik gz ve aik yrekle gzleyip zerinde
dsnseniz onlari kolaylikla kavrarsiniz.

185
Ve onlar gklerin ve yerin mlkiyeti ve ynetimine, Allah'in olusturmus oldugu herhangi bir
seye ve ecellerinin gerekten yaklasmis olmasi ihtimaline hi bakmadilar mi? Artik bundan sonra
baska hangi sze inanacaklar?
(Araf/185)

102
Artk onlar, sadece kendilerinden nce gelmiy gemiy olanlarn
ugradklar gnlerin aynsn m bekliyorlar? De ki: Bekleyin, ben de sizinle
beraber bekleyenlerdenim.
103
Sonra Biz, elilerimizi ve iman edenleri kurtarrz. yte byle!
Mminleri kurtarmak zerimize dyen bir grevdir.

Insanlarin yola gelmeleri iin yapilan uyarilarin devam ettigi bu ayetlerde,
inati msriklerin helk edildigi, ama inananlarin kurtarildigi bildirilmek suretiyle,
inanmayanlar tehdit edilirken inananlara da mjde verilmektedir.

96,97
Sphesiz, su, aleyhlerinde Rabbinin Kelime'si hak olmus olan kimseler, kendilerine btn
almetler/gstergeler hep birden gelse, yine de o acikli azabi grnceye kadar iman etmezler.
98
Ne olurdu, iman edip de imanlari kendilerine yarar saglamis bir kent olsaydi ya? Ancak
Ynus'un toplumu ayridir. Onlar iman ettikleri vakit, basit dnya yasaminda o rezillik azabini
zerlerinden kaldirdik ve onlari bir sreye kadar yararlandirdik.
(Yunus/96, 97)

54
Ve yetlerimize inanan kimseler sana geldikleri zaman hemen: Selm olsun size! Rabbiniz
rahmeti Kendi zerine yazdi. Sphesiz sizden her kim bilmeyerek bir ktlk isleyip de sonra
arkasindan tevbe eder ve dzeltirse; sphesiz ki Allah, kullarinin gnahlarini ok rten, onlari
cezalandirmayan ve bagisi bol olandir, engin merhamet sahibidir de!
(Enam/54)


694
Lisnu'l-Arab; c. 1, s. 111-115.
1395
104-106
De ki: Ey insanlar! Eger benim dinimin ne oldugunu kesin ve tam
olarak bilmiyorduysanz, iyi bilin ki, Allah'n astlarndan sizin taptklarnza
ben tapmam. Velkin sizin cannz alacak olana/Allah'a taparm. Ve ben
mminlerden olmamla ve Tm benligini ortak koymaktan, Allah'n ilhlgn
ve rabligini bilerek reddetmekten Hakk'a dnen biri olarak Din'e dndr ve
sakn ortak koyanlardan olma! Ve Allah'n astlarndan sana yarar saglamayan,
zarar da dokunmayacak olan yeylere yalvarma! Buna ragmen eger yaparsan, o
zaman hi yphesiz sen yirk koyarak yanly; kendi zararlarna iy yapan
kimselerden olursun diye emrolundum.

Surenin bu sonu blmnde tekrar baslangitaki konuya dnlmektedir. Bu
sebeple, surenin 1-10. ayetlerinin hatirlanmasinin yararli olacagi kanaatindeyiz.
104-106. ayetlerde Rabbimiz, elisi araciligi ile kitlelere bir aiklama
yapmaktadir. Peygamberimizin insanliga yneltmesi emredilen bu aiklama,
meydan okuyucu bir manifesto niteligindedir: Ey insanlar! Eger benim dinimden
sekte idiyseniz [benim dinimin ne oldugunu kesin ve tam olarak bilmiyorduysaniz],
iyi bilin ki, Allahin astlarindan sizin taptiklariniza ben tapmam. Velkin sizin
caninizi alacak olana [Allaha] taparim. Ve ben mminlerden olmamla ve yzn
haniyf olarak Dine dndr ve sakin msriklerden olma! Ve Allah'in astlarindan
sana fayda vermeyen, zarari da dokunmayacak olan seylere yalvarma! Buna ragmen
eger yaparsan, o zaman hi sphesiz sen zalimlerden olursun diye emrolundum.
Ben bunlari yapacagim. Ben tek basima olsam da lsem de ldrlsem de bundan
dnmem.

105. ayette geen yzn haniyf olarak Dine dndr ifadesindeki yz
szcgyle, Kasas suresinin sonunda belirttigimiz gibi tm benlik, kimlik, kisilik
kastedilmistir. nk yz, Arapada cziyyet mecaz-i mrseli sanati geregince
canli varliklarin en belirleyici organidir. Bu, vesikalik bir fotografin o insanin
kimligini temsil etmesi gibidir.

78,79
Sonra gnesi dogarken grnce de, Bu benim rabbimdir, bu daha byk! dedi. Sonra o
da batinca, Ey toplumum! Sphesiz ben sizin ortak kostugunuz seylerden uzagim. Kesinlikle ben
hanif; btil inanlardan dnms biri olarak yzm, gkleri ve yeri yoktan var edene/yok edecek
olana evirdim ve ben ortak kosanlardan degilim dedi.
(Enam/78, 79)

Kuranda -,-= haniyf szcg ilk kez burada yer almistir. Szck, tekil ve
ogul hliyle ilerideki surelerde de karsimiza gelecegi tahlilini burada yapiyoruz.

~--=' HANIYF

Bu szck, - _ Ha-ne-fe fiilinin ism-i fail kalibidir. Hanefe szcg
ayak dnmesi, iki ayagin basparmaklari karsi karsiya gelecek sekilde dnmesi
anlamindadir. Szcgn, ayak tabaninin ste gelmesi anlaminda oldugunu
syleyenler de vardir. Szck daha sonralari hayirdan serre, serden hayra dnme
anlaminda kullanilir olmustur. Zaman ierisinde Ibrahim peygamberin nemli bir
niteligi olmus, sirkten tevhide ynelme anlaminda genellesmistir. Kuran indigi
dnemde Mekkede Ibrahim dinine mensup olanlara, disaridan Mekkeye gelip hacc
eden ve snnet olanlara hanif denilirdi. Daha sonra bu szck Mslim
1396
[Mslman] anlaminda kullanilir oldu.
695


Biz, szcgn anlami ile ilgili olan yukaridaki aiklamalari dikkate alarak
szcgn nceleri msrik iken sonra msrikligi birakip tevhide ynelen seklinde
degil, sirk kosmaksizin tevhide ynelen seklinde anlasilmasi lzim geldigi
kanaatindeyiz. Nitekim asagidaki ayetten de bu anlasilmaktadir:


30,31
Iste byle! Ve kim, Allah'in dokunulmaz kildiklarina saygi gsterirse, artik bu, kendisi iin
Rabbinin katinda hayirdir. Size bildirilegelenden baska btn hayvanlar size helal kilinmistir. O
hlde Allah'a ynelmisler olarak, O'na ortak kabul edenler olmayarak o putlardan olan kirlilikten
kainin, yalan szden de kainin. Allah'a kim ortak kosarsa artik o kimse, gkten dsp de kuslarin
kaptigi veya rzgrin kendisini issiz bir yere srkledigi sey gibidir. ,
(Hacc/30, 31)

107
Ve eger Allah, sana bir zarar dokunduracak olursa, onu O'ndan bayka
giderecek biri yoktur. Ve eger sana bir hayr dilerse, o zaman da O'nun
verdiklerini geri evirecek biri yoktur. O, armaganlarn kullarndan diledigine
isabet ettirir. Ve Allah, ok yarlgayc, ok merhametlidir.

Bu ayette, Allahin dokundurdugu zarara veya isabet ettirdigi hayra kimsenin
engel olamayacagi bildirilmek suretiyle, tm evrende ne varsa her seyin Allahin
kontrolnde oldugu bir kez daha vurgulanmistir.

108
De ki: Ey insanlar! Rabbinizden, elbette, size hak gelmiytir. Artk
klavuzlanan dogru yola giren, ancak kendisi iin girmiytir ve gerekten, sapan
da, kendi zararna sapmytr. Ve ben, sizin zerinize sizi ayakta tutan; sizden
sorumlu biri degilim.

Bu ayette, zellikle 99 ve 100. ayetlerde anlatilanlar iyice netlestirilmis,
peygamberin grevinin sadece Allahtan gelen hakki insanlara duyurmak, iletmek
oldugu; yola gelip gelmemenin ise herkesin kendi tercihine birakildigi bildirilmistir.


109
Ve sen, sana vahyolunan yeye uy! Ve Allah hkmn verinceye kadar
sabret. Ve Allah, hkm verenlerin en hayrlsdr.

Surenin bu son ayetinde ise peygamberimize grevi hatirlatilarak ondan vahye
uymasi, sabirli olmasi, metanetle grevini srdrmesi, gelecekte olacaklari da
Allaha birakmasi istenmektedir.
Allah dogrusunu en iyi bilendir.

52 HUD SURESI

GIRIS:


695
(Lisanl-Arab c: 2, s: 629, 630 hnf mad.)

1397
Ismini 50-60. ayetlerde kissasi nakledilen -, Hud Peygamberden alan sure,
Mekkede 52. sirada inmistir. Ancak klasik kaynaklarda 12, 17 ve 114. ayetlerinin
Medinede indigi ileri srlmstr.
696
Yunus suresinde oldugu gibi bu surede de
Kuran, tevhit, ahiret inanci ve elilik messesesi gibi temel konular zerinde
durulmus, msriklerin bu konularla ilgili soru ve itirazlarina cevaplar verilmis,
gemis peygamberler ile kavimlerinin ibret verici hikyelerinden blmler
aktarilarak Allahin tevhid inanci konusunda uyguladigi temel ilkesi hatirlatilmistir.







































MEAL:

696
(Mukatil; Kurtubi, el Camiu li Ahkamil-Kuran)

1398

RAHMAN RAHIM ALLAH ADINA


1-4
Elif/1, Lm/30, R/200. Bu Kurn, Allah'tan baykasna kulluk etmeyin;
sadece Allah'a kulluk edin diye, yetleri,
yirk koyarak yaplan yanly; kendi zararlarna iyi ve kargayay engellemek
iin konulmuy kanun, dstur ve ilkeler iertilmiy/bozulmas engellenmiy,
bir de en iyi yasa koyan, bozulmay iyi engelleyen/saglam yapan, her yeyin
i yzn/gizli taraflarn da iyi bilen tarafndan ayrntl olarak aklanmy bir
kitaptr: Sphesiz ben sizin iin O'nun tarafindan bir uyarici ve bir mjdeciyim.
Ve Rabbinizden bagiylanma isteyin, sonra O'na tevbe edin ki, sizi adi konmuy bir
sre sonuna kadar gzelce yararlandirsin. Ve her fazilet sahibine armaganlarini
versin. Ve eger yz evirirseniz, ben sizin aleyhinize olan byk bir gnn
azabindan korkarim. Dnynz yalnizca Allah'adir. Ve O her yeye gc
yetendir.
5
Haberiniz olsun! Sphesiz onlar, Eli'den/ vahiyden gizlenmek iin
ggslerini drp bkerler. Haberiniz olsun! Onlar rtlerine brnrlerken,
gizledikleri yeyleri, aga vurduklar yeyleri Allah biliyor. Sphesiz Allah,
ggslerdekileri en iyi bilendir.
6
Ve yeryznde hibir kk-byk canl yoktur ki, rzk Allah'a ait
olmasn. Allah, onun yerleyik yerini de geici bulundugu yeri de bilir. Hepsi
apak bir kitaptadr.
7
Ve Allah, hanginizin daha gzel amel iyleyecegini imtihan etmek iin
gkleri ve yeri alt evrede oluyturandr. Evren, nce su hlinde idi; O'nun
tahti su zerindeydi; Allah o evrede de egemendi, plnlayip ynetendi. Ve eger
onlara, Gerekten siz ldkten sonra diriltileceksiniz dersen, o kfirler;
Allah'n ilhlgn ve rabligini bilerek reddedetmiy olan o kiyiler de kesinlikle
sana, Bu apak bir sihirden/sihirbazdan bayka bir yey degildir diyecekler.
8
Ve eger Biz bunlardan azab belli bir nderli toplum oluyana kadar
erteleyecek olursak, o zaman da, Onu engelleyen nedir ki? diyecekler.
Haberiniz olsun! O azap, onlara geldigi gn kendilerinden geri evrilecek
degildir. Ve o alay ettikleri yey kendilerini kuyatmytr.
9-11
Ve eger, sabreden ve dzeltmeye ynelik iyleri yapan kiyilerin iyte
bunlar, bagiylanma ve byk dl kendileri iin olanlardir dyndaki insanlara,
tarafmzdan bir rahmet tattrp sonra da onu kendisinden ekip alsak,
kuykusuz o umutsuzdur, ok nankrdr. Ve eger, kendisine dokunan
mutsuzluktan sonra, ona mutlulugu tattrsak, elbette, Ktlkler benden
gitti der. Ve kuykusuz o, ymarktr, bbrlenen biridir.
12
Simdi sen, Ona bir hazine indirilse ya da beraberinde bir melek gelse
ya! diyorlar diye sana vahyolunan vahyin bir ksmn terk edecek oluyorsun ve
bundan dolay ggsn daralr. Sen yalnzca bir uyarcsn. Allah ise her yeyi
belirli bir programa gre ayarlayan ve bu program koruyarak, destekleyerek
uygulayandr.
1399
13
Aslnda onlar, Onu kendisi uydurdu diyorlar. De ki: yleyse, eger
dogrulardan iseniz, uydurma olarak da olsa, benzeri on sre getirin, Allah'n
astlarndan gcnzn yettigi kiyileri de agrn.
14
Yok, eger bunun zerine onlar, size cevap vermedilerse, artk bilin ki,
Kurn ancak Allah'n bilgisiyle indirilmiytir. Ve O'ndan bayka ilh diye bir
yey yoktur. Artk siz Mslman oluyor musunuz?
35
Ya da Onu uydurdu diyorlar. De ki: Eger onu ben uydurdum ise
vebali benim zerimedir. Bense sizin iylediginiz sulardan uzagm.
15
Her kim basit dnya hayatn ve ssn isterse, yaptklarnn karylgn,
ona hi eksiltmeden, burada tastamam veririz. Onlar orada hibir zarara
ugratlmazlar.
16
yte onlar, kendileri iin, hirette ateyten bayka bir yey olmayanlardr.
Yapp rettikleri de orada boya gitmiytir. Yaptklar yeyler de kaybolup
gitmeye mahkmdur.
17
Artk dnyay isteyenler, hi Rabbinden ak bir belge zere olan ve
kendisini Rabbinden bir yhitin takip ettigi ve de nnde bir nder ve rahmet
olarak Ms'nn kitab bulunan kimse gibi midir? yte byle olanlar, Kurn'a
inanrlar. Hangi karyt gruptan olursa olsun kim Kurn' rtbas ederse, ona
vaat edilen yer ateytir. yte btn bunlardan dolay sen de Kurn'dan yphe
iinde olma. Kesinlikle o, Rabbinden bir hakktr/gerektir. Fakat insanlarn
ogu iman etmiyorlar.
18,19
Ve bir yalan Allah'a iftira edenden daha yanly; kendi zararlarna iy
yapan kim olabilir? Bunlar Rablerine arz olunacaklar, yhitler de yte bunlar
Rablerine kary yalan syleyenlerdir diyecekler. Haberiniz olsun! Allah'n
dylamas/ rahmetinden mahrum brakmas, Allah yolundan dndrmeye
alyan ve o yolu egri-bgr yapmak isteyen ve hirete de inanmayanlarn ta
kendileri olan bu yanly; kendi zararlarna iy yapan kimselerin zerinedir.
20
yte onlar, yeryznde ciz brakanlar degillerdir. Kendilerinin Allah'n
astlarndan koruyan, yol gsteren, yardm eden yaknlar yoktur. Onlar iin
azap kat kat artrlr. Onlar vahyi iyitmeye tahamml edemiyorlard ve de
grmyorlard.
21
yte onlar kendilerine zarar vermiy olan kimselerdir. O
uydurduklar yeyler de kendilerinden uzaklayp kaybolmuylardr.
22
Sphe yok,
kesinlikle bunlar hirette de en ok zarara/kayba ugrayp ac ekecek olanlarn
ta kendileridir.
23
Sphesiz iman edenler, dzeltmeye ynelik iyleri yapanlar ve Rablerine
derin sayg ve alakgnlllk ile baglananlar, iyte bunlar da cennet
ashbdrlar. Onlar orada sonsuz olarak kalrlar.
24
Bu iki grubun rnegi, kr ve sagr ile gren ve iyiten gibidir. Bunlar
rnek olarak hi eyit olurlar m? Hl dynmeyecek misiniz/gt almayacak
msnz?
25,26
Ve andolsun ki Nh'u da toplumuna eli olarak gnderdik:
Gerekten ben sizin iin apak bir uyarcym. Allah'tan baykasna kulluk
etmeyiniz! Ben, sizin hakknzda ac bir gnn azabndan korkarm.
27
Buna karylk, toplumunun kfirlerinin; Allah'n ilhlgn ve rabligini
bilerek reddetmiy olanlarnn ileri gelenleri: Biz seni sadece bizim gibi
sradan bir insan olarak gryoruz. Sana sg gryl ayag tabakalarmzdan/
ayak takmmzdan baykasnn uydugunu grmyoruz. Sizin bizim aleyhimize
bir fazlalgnz da grmyoruz. Tam tersine biz, sizi yalanclar sanyoruz
dediler.
1400
28-31
Nh, Ey toplumum! Hi dyndnz m, ben Rabbimden apak bir
delil zere isem ve O, bana Kendi tarafndan bir rahmet bahyetmiy de bu size
sakl tutulmuysa?! Biz, siz ondan hoylanmadiginiz hlde sizi ona zorlar miyiz?
29
Ve Ey toplumum! Ben sizden herhangi bir mal istemiyorum. Benim cretim
ancak Allah'a aittir. Ve ben iman edenleri kovacak degilim. Onlar elbette
Rablerine kavuyacaklar. Velkin ben sizi cahillik eden bir toplum olarak
gryorum.
30
Ve Ey toplumum! Ben onlar kovarsam, Allah'a kary bana
kim yardm edecek? Peki, siz hi dynmez misiniz?
31
Ve ben size, Allah'n
hazineleri benim yanmdadr demiyorum. Ve ben grlmeyeni, duyulmayan,
sezilmeyeni, gemiyi, gelecegi bilmem. Ben size Ben bir melegim de
demiyorum. O sizin kendinize gre, hor grdkleriniz hakknda, Allah onlara
hibir hayr vermez de demiyorum. Allah, onlarn ilerindekini, en iyi bilendir.
yte asl o zaman ben kesinlikle yanly; kendi zararlarna iy yapanlardan
olurum
28
dedi.
32
Onlar dediler ki: Ey Nh! Bizimle didiyip durdun da mcdelemizi
ogalttn. Haydi artk dogrulardan isen, bizi tehdit ettigin yu azab bize getir!
33,34
Nh: Onu size ancak dilerse Allah getirir. Ve siz O'nu ciz brakanlar
degilsiniz. Ben size gt vermek istemiy olsam da, eger Allah sizi azdrmay
murat ediyorsa, benim gdm size bir yarar saglamaz. O, sizin Rabbinizdir ve
yalnzca O'na dndrleceksiniz dedi.
36,37
Ve Nh'a vahyolundu: Kesinlikle toplumundan iman etmiy
olanlardan bayka artk kimse iman etmeyecektir. Onun iin onlarn yaptklar
yeylere zlme. Ve Bizim gzetimimiz altnda ve vahyimize gre gemiyi yap.
Sirk koymak sretiyle yanly; kendi zararlarna iy yapan kimseler hakknda da
Bana hitapta bulunma. Kesinlikle onlar, suda kesin bogulacaklardr.
38,39
Ve o, gemiyi yapyordu, toplumundan baz ileri gelenler, o'na her
ugrayyta o'nunla alay ediyorlard. Nh dedi ki: Bizimle alay ediyorsunuz, biz
de sizinle tpk bizimle alay ettiginiz gibi alay edecegiz. Artik o ayagilatici
azabin kime gelecegini ve o srekli azabin kimin stne inecegini ileride
bileceksiniz.
40
Sonunda emrimiz geldigi ve iy kzytg zaman Biz dedik ki: Her cinsten
birer ifti ve aleyhlerinde hkm verilmiy olanlarn dynda aileni ve iman etmiy
olanlar onun iine ykle. Zaten o'nunla birlikte ok azindan baykasi iman
etmemiyti.
41
Ve Nh dedi ki: erisine binin, onun aky da duruyu da Allah
adnadr. Kesinlikle Rabbim gerekten ok bagylayc, ok merhametlidir.
42
Ve gemi onlarla, daglar gibi dalgalar iinde akp gidiyordu. Ve Nh ayr
bir yere ekilmiy olan ogluna seslendi: Yavrucugum! Bizimle beraber bin,
kfirlerle; Allah'n ilhlgn ve rabligini bilerek reddedenler ile beraber
olma!
43
Nh'un oglu dedi ki: Ben, kendimi sudan koruyacak bir daga
sgnacagm. Nh, Bugn Allah'n merhamet ettiginden baykasn, Allah'n
bu emrinden koruyacak kimse yoktur dedi. Ve dalga aralarna girdi. O da
suda bogulanlardan oluverdi.
44
Ve Ey yeryz suyunu yut! Ey gkyz sen de tut! denildi. Sular da
ekildi. Emir de yerine gelmiy oldu. Gemi de Cudi zerine oturdu. Ve o yirk
koyarak yanly; kendi zararlarna iy yapan topluma, Uzak olun [kahrolun,
tarihten silinin]! denildi.
45
Ve Nh Rabbine seslenip de dedi ki: Rabbim! Oglum benim
ehlimdendi. Senin vaadin de elbette haktr. Ve Sen, hkimlerin en hkimisin.
1401
46
Allah: Ey Nh! Sphesiz o senin ehlinden degildir. Sphesiz o, slih
olmayan bir iytir/o, slih olmayan bir iy iylemiytir. Hakknda bilgin olmayan bir
yeyi Benden isteme! Sphesiz Ben, seni, cahillerden olmaktan sakndrrm
dedi.
47
Nh, Ey Rabbim! Ben hakknda bilgim olmayan bir yeyi istemiy
olmaktan dolay sana sgnrm. Ve eger Sen beni bagylamazsan, bana
merhamet etmezsen ben zarara/kayba ugrayp ac ekenlerden olurum dedi.
48
Denildi ki: Ey Nh! Bizden bir selm ve seninle birlikte olanlardan
gelecek mmetlere bir selm ve bolluklarla gemiden in. Ve ilerde kendilerini
birok nimetten yararlandiracagimiz, sonra da bu yzden kendilerine
tarafimizdan acikli bir azap dokunacak nice mmetler vardir.
49
yte Nh ile ilgili anlatlanlar, sana vahyettigimiz grlmeyenin,
duyulmayann, sezilmeyenin haberlerindendir. Bunlar sen ve toplumun
bundan nce bilmiyordunuz. Su hlde sabret. Sphesiz kbet, Allah'n
korumas altna girmiy olan kiyilerindir.
50-52
d'a da kardeyleri Hd'u eli gnderdik. O, dedi ki: Ey toplumum!
Allah'a kulluk edin. Sizin iin O'ndan bayka ilh yok. Siz uydurmaclardan
bayka bir yey degilsiniz. Ey toplumum! Buna karylk ben sizden bir cret
istemiyorum. Benim ecrim ancak beni yoktan yaratan zerinedir. Hl
akllanmayacak msnz? Ey toplumum! Rabbinizden bagylanma isteyin, sonra
O'na tevbe edin ki, zerinize gkten bol bol gndersin ve sizi kuvvetinize
kuvvet katarak ogaltsn. Ve gnahkrlar olarak srt evirmeyin.
53-57
Onlar dediler ki: Ey Hd! Bize bir ak kant ile gelmedin. Ve biz,
senin sznle ilhlarmz terk edecek degiliz. Biz, sana inananlar da degiliz.
Ancak Tanrlarmzdan bazs seni fena arpmy diyebiliriz. Hd dedi ki:
~Sphesiz ben Allah' yhit tutuyorum, siz de yhit olun ki, ben, Allah'n
astlarndan O'na ortak koytugunuz yeylerden uzagm. Hadi yleyse hepiniz
bana tuzak kurun, sonra beni hi bekletmeyin. Sphesiz ben gerekten, benim
de Rabbim sizin de Rabbiniz olan Allah'a iyin sonucunu havale ettim. Onun,
pereminden yakalayp denetlemedigi hibir irili-ufakl hareket eden canl
yoktur. Sphesiz ki benim Rabbim dosdogru bir yol zerinedir. Buna ragmen
yine de srt evirirseniz, ben size ne ile gnderilmiy isem, iyte onu teblig ettim.
Ve benim Rabbim, bayka bir toplumu sizin yerinize getirir. Ve siz O'na hibir
yekil ve yolla zarar veremezsiniz. Hi yphesiz Rabbim, her yeyi koruyup
gzetendir.
58
Ve ne zaman ki emrimiz geldi, Hd'u ve o'nunla birlikte iman etmiy olan
kiyileri tarafmzdan bir rahmet ile kurtardk, Biz onlar ok agr bir azaptan
da kurtardk.
59,60
Ve iyte bu, Rablerinin yetlerine kafa tutan, O'nun elilerine isyan
eden ve her inat zorbann emrine uyan d toplumudur. Bu dnyada ve
kymet gn arkalarna dylanma takld. Haberiniz olsun! d toplumu,
Rablerine inanmadlar. Haberiniz olsun! Hd'un toplumu olan d toplumuna
kahrolmak/tarihten silinmek verildi.
61,62
Semd'a da kardeyleri Slih'i eli gnderdik. O, dedi ki: Ey halkm!
Allah'a kulluk edin. Sizin iin O'ndan bayka ilh yok. O, sizi yeryznden
oluyturan ve size orada mr geirtendir. Artk O'ndan bagylanma isteyin.
Sonra O'na tevbe edin. Sphesiz Rabbim ok yakndr, yakarylara cevap
verendir. Dediler ki: Ey Slih! Sen, bundan nce, aramzda, aranan/mit
beslenen bir kiyiydin. Simdi kalkmy, atalarmzn kulluk ettiklerine kulluk
1402
etmemizi mi yasaklyorsun? Ve hi yphesiz biz, bizi agrdgn yey hakknda
kafalar karytran bir kuyku iindeyiz.
63,64
Slih dedi ki: Ey toplumum! Eger ben Rabbimden apak bir delil
zerinde isem ve O bana Kendinden bir rahmet vermiyse Bu durum
karysnda O'na asi olursam beni Allah'tan kim korur? O zaman sizin de
bana zarardan bayka katknz olmaz. Ve ey toplumum! yte size
almet/gsterge olarak salt [ml ynden ve zihinsel adan destek olma;
toplumu aydnlatma] grevi. Artk onu brakn, Allah'n yeryznde
uygulansn. Ve ona ktlk dokundurmayn; sonra sizi yakn bir azap
yakalayverir.
65
Derken onlar, yayam kaynaklarn kurutarak ldrdler. Bunun zerine
Slih dedi ki: Yurdunuzda gn daha yararlann. yte bu, yalanlanmayacak
bir vaattir.
66
Artk ne zaman ki emrimiz geldi, Slih'i ve o'nunla birlikte iman etmiy
olan kiyileri tarafmzdan bir rahmetle kurtardk. O gnn periyanlgndan da
kurtardk. Hi yphesiz ki senin Rabbin, o gl, mutlak stn olandr.
67
Ve yirk koyarak yanly; kendi zararlarna iy yapan o kimseleri korkun
bir grlt yakalayverdi de yurtlarnda diz st kp kaldlar.
68
Sanki orada hi zengince yayamamylard. Haberiniz olsun! Hi yphesiz
Semd toplumu gerekten Rablerine inanmadlar. Haberiniz olsun! Semd iin
uzaklk verildi.
69
Ve andolsun ki brhm'e de elilerimiz mjde ile geldiler, Selm!
dediler. O, Selm! dedi, sonra da altn vermeye gecikmedi.
70
Sonra da onlarn ona uzanmadgn grnce, onlar yadrgad ve iinde
onlara kary bir korku uyand. Onlar: Korkma, yphesiz biz Lt'un
toplumuna gnderildik dediler.
71
Ve brhm'in kars ayaklanmyt, glverdi.
Sonra o'na shk', shk'n arkasndan da Yakb'u mjdeledik.
72
brhm'in kars dedi ki: Vay be! Ben mi doguracagm! Ben kocas iye
yaramaz bir zavallym, bahtsz, mutsuz bir kadnm. Su kocam da yayl bir
adam! Sphesiz bu, ok tuhaf bir yey!
73
Eliler: Sen Allah'n iyinden dolay m yayyorsun? Allah'n rahmeti ve
bolluklar zerinizdedir. Ey ev halk! Sphesiz ki O, vlmeye lyk olan,
cmertligi bol olandr dediler.
74
Sonra brhm'den korku iyice geip gidince ve kendisine mjde gelince,
Bizimle Lt toplumu hakknda mcdeleye baylad.
75
Sphesiz brhm, ok yumuyak huylu, ok ah-vah eden/yufka
yrekli/ynelen biriydi.

76
Ey Ibrhm! Bundan vazge. Sphesiz Rabbinin emri kesin olarak geldi
ve hi yphesiz onlar; onlara geri evrilmesi mmkn olmayan bir azap
gelecektir.
77
Ve ne zaman ki elilerimiz Lt'a geldiler, bunlar yznden o zld,
bunlar hakknda eli-kolu bagland kald ve Bu, mthiy bir gndr! dedi.
78
Ve o'nun toplumu hzlca o'na geldiler. Onlar daha nce de irkinlikler
yaparlard. Lt: Ey toplumum! yte bunlar kzlarm. Onlar sizin iin daha
temizdirler. Gelin Allah'n korumas altna girin, beni misafirlerim ile ilgili
olarak rezil-rsva etmeyin. Sizden hi akl baynda bir adam yok mu? dedi.
79
Onlar: Hi yphesiz sen, senin kzlarnda bizim iin herhangi bir hak
olmadgn bildin. Ve yphesiz ki sen bizim ne istedigimizi kesinlikle biliyorsun
dediler.
1403
80
Lt: Keyke size kary bir gcm olsayd, ya da ulaylmaz bir
blgeye/gl bir topluma sgnabilseydim! dedi.
81
Misafir eliler: Ey Lt! Sphesiz ki, biz Rabbinin elileriyiz. Onlar
sana asla dokunamayacaklar. Sen, gecenin bir parasnda ailenle birlikte
hemen yola k. Ve iinizden hi kimse geri bakmasn [burada olanlar, eskileri
dynmesin], eyin bayka. Sphesiz onlara isabet eden ona da isabet edecektir.
Sphesiz vaat edilenin zaman, sabah vaktidir. Sabah vakti yakn degil mi?
dediler.
82,83
Sonunda emrimiz gelince, orann stn altna getirdik. Ve zerlerine,
istif edilmiy piymiy amurdan Rabbinin katnda iyaretlenmiy taylar yagdrdk.
Ve bunlar, yirk koyarak yanly, kendi zararlarna iy yapanlardan uzak degildir.
84-86
Medyen'e de kardeyleri Suayb' eli gnderdik. Suayb: Ey
toplumum! Allah'a kulluk edin. Sizin iin O'ndan bayka ilh yoktur. legi ve
teraziyi eksik tutmayn. Sphesiz ben sizi hayr ile gryorum. Ve ben
kuyatacak bir gnn azabndan sizin iin korkuyorum. Ve ey toplumum!
lerken ve tartarken adaleti yerine getirin. nsanlarn eyyalarn eksiltmeyin
ve yeryznde kargayaclar olarak fenalk etmeyin. Eger mmin iseniz,
Allah'n braktg/hellinden size ihsan ettigi kr, sizin iin daha hayrldr. Ve
ben sizin zerinize bir koruyucu degilim dedi.
87
Onlar dediler ki: Ey Suayb! Atalarmzn taptklarn veya
mallarmzda diledigimizi yapmay terk etmeyi sana senin saltn m [ml
ynden ve zihinsel adan destek olmay; toplumu aydnlatmay ieren dinin
mi] emrediyor? Sphesiz sen yumuyak huylusun ve akl baynda bir
adamsn.
88-90
Suayb: Ey toplumum! Hi dyndnz m? Syet ben, Rabbimden
bir delil zerinde bulunuyorsam ve yyet O, bana Kendi katndan gzel bir
rzk ihsan etmiyse!? Ve Ben, size kary kmakla sizi menettigim yeylere
kendim dymek istemiyorum. Ben, sadece gcmn yettigi kadar slah etmeyi
istiyorum. Bayarya ulayabilmem de ancak Allah iledir. Ben, yalnzca O'na iyin
sonucunu havale ettim ve ancak O'na ynelirim. Ve ey toplumum! Bana kary
gelmeniz sakn sizi, Nh toplumunun veya Hd toplumunun veya Slih
toplumunun baylarna gelen musibetler gibi bir musibete ugratmasn. Ve Lt
toplumu sizden pek uzak degildir. Ve Rabbinizden bagylanma dileyin, sonra
O'na tevbe edin. Sphesiz ki, benim Rabbim ok merhametlidir, ok sevendir
dedi.
91
Suayb'n toplumu dediler ki: Ey Suayb! Biz senin sylediklerinin
ogunu iyice anlamyoruz. Seni iimizde ok zayf olarak gryoruz. Eger senin
akrabalarn/ taraftarlarn olmasayd kesinlikle seni taya tutar ldrrdk. Ve
senin bize kary hibir stn gcn/galip gelecek durumun yoktur.
92,93
Suayb: Ey toplumum! Benim akrabalarm/taraftarlarm size kary
Allah'tan daha m gl/degerli? Ve Allah' arkanza atlmy bir yey edindiniz.
Sphesiz ki, Rabbim btn yaptklarnz epeevre kuyatcdr. Ve ey
toplumum! Var gcnzle yapacagnz ne varsa yapn! Sphesiz ben yapanm.
Periyan edecek azabn kime gelecegini ve yalancnn kim oldugunu yaknda
bileceksiniz. Gzetleyiniz, yphesiz ben sizinle beraber gzetleyiciyim dedi.
94
Ve ne zaman ki, emrimiz geldi, Suayb' ve o'nunla birlikte inanmy olan
kiyileri, tarafmzdan bir rahmet ile kurtardk. Ve yirk koyarak yanly; kendi
zararlarna iy yapan o kiyileri korkun bir grlt yakalad da yurtlarnda
kp kaldlar.
95
Sanki onlar orada hi yayamadlar. Haberiniz olsun! Semd
1404
toplumu nasl uzaklayt ise Medyen'e de yle kahrolmak/tarihten silinmek
vardr.
96,97
Andolsun ki Biz Ms'y da yetlerimizle ve apak bir belge ile
Firavun ve ileri gelenlerine eli yaptk. Ama onlar Firavun'un emrine uydular.
Hlbuki Firavun'un emri akl alytran/dogruya ulaytran degildir.
98
Firavun kymet gn, toplumunun nne dyer. Artik Firavun,
toplumunu ateye gtrmytr. O varilan yer de ne kt bir yerdir!
99
Ve bu dnyada ve kymet gnnde dylanarak izlendiler. Verilen bu
vergi ne kt vergidir!
100
yte gemiye ynelik bu anlatm, kentlerin cidd haberlerinden, nemli
bilgilerindendir. Biz, onu sana anlatyoruz; onlardan ayakta olan ve biilmiy
ekin olan da vardr.
101
Ve onlara Biz hakszlk etmedik; fakat onlar kendilerine hakszlk
ettiler, yanly; kendi zararlarna iy yaptlar. Onun iin Rabbinin emri
geldiginde, Allah'n astlarndan taptklar tanrlar, onlara hibir yey saglamad
ve onlara ziyandan bayka bir yey arttrmadlar.
102
Ve Rabbin, halk yirk koyarak yanly; kendi zararlarna iy yapan
kimseler olan kentleri yakaladgnda, O'nun yakalayy iyte byledir. Sphesiz
O'nun yakalamas pek ackldr, ok etindir!
103
Sphesiz hiret azabndan korkan kimseler iin bunda kesinlikle bir
almet/ gsterge vardr. O, insanlarn kendisi iin toplandg bir gndr ve
kesinlikle grlecek bir gndr.
104
Ve Biz onu sadece belli bir sreye kadar erteliyoruz.
105
O gn geldiginde Allah'n izni olmadan hi kimse konuymaz. yte o gn
insanlardan bir ksm bedbaht ve bir ksm da mutludur.
106,107
yte yu bedbaht olanlar cehennem ateyi iindedirler. Onlara orada i
ekme ve hkrma vardr. Gkler ve yer durduka onlar da o ateyte srekli
kalacaklardr. Ancak Rabbinin diledigi mstesna. Sphesiz Rabbin diledigini
en st seviyede yapandr.
108
Ve yu mutlu olanlara gelince, onlar da gkler ve yer durduka ard
arkas kesilmeyen bir ikram olarak cennetin iinde srekli olmak zere
kalacaklardr. Ancak Rabbinin diledigi mstesnadir.
109
O hlde sakn yunlarn kulluk ettikleri yeylerden yphe iinde olma!
Onlarn atalar daha nce nasl kulluk ediyor idiyse bunlar da yle kulluk
ediyorlar. Sphesiz Biz de kendilerine nasiplerini kesinlikle eksiksiz deriz.
110
Ve andolsun ki Biz Ms'ya Kitab' verdik de onda ihtilfa dyld.
Eger Rabbinden daha nce verilmiy bir Sz olmasa idi, elbette bu dnyada
hemen cezalandrlrlard. Ve onlar yphesiz, Kurn'dan kuykulu bir yphe
iindedirler.
111
Ve yphesiz hepsi yle kimselerdir ki, onlarn yaptklarnn karylgn
Rabbin kendilerine tam deyecektir. Sphesiz O, onlarn yaptklar yeylere
hakkyla bilgi sahibidir.
112
yte bundan dolay emrolundugun gibi dosdogru ol! Beraberindeki
tevbe edenler de dogru olsunlar. Ve ayr gitmeyin! Kesinlikle Allah, btn
yaptklarnz hakkyla grendir.
113
Ve Allah'n ortag oldugunu kabul ederek yanly, kendi zararlarna iy
yapan kimselere meyletmeyin, sonra size atey dokunuverir. Ve sizin iin
Allah'n astlarndan yardm eden, yol gsteren, koruyan yaknlar yoktur. Sonra
yardm gremezsiniz.
1405
114
Ve gndzn iki tarafnda ve gecenin yakn saatlerinde salt [ml
ynden ve zihinsel adan destek olmay; toplumu aydnlatmay oluytur-
ayakta tut], nk iyilikler ktlkleri giderir. Bu, ibret alanlara bir gttr.
115
Ve sabret! nk yphesiz Allah iyilik-gzellik retenlerin ecirlerini
yitirmez.
116
yte sizden nceki devirlerden bakyye [sz, eser, erdem] sahipleri;
akll insanlar, Kitap Ehli, yeryznde bozgunculuktan vazgeirmeye
alysalard! Fakat onlarn iinden kurtardgmz pek az kimse bunu yapt.
Allah'n ortag oldugunu kabullenerek, Allah'n ilahlgn ve rabligini bilerek
reddederek yanly; kendi zararlarna iy yapan o kiyiler ise, ymartldklar
refahn ardna dytler ve sulular oldular.
117
Ve senin Rabbin, halklar dzeltici iken, o memleketleri haksz yere
degiyime/ ykma ugratacak degildir.
118,119
Eger Rabbin dileseydi, insanlar elbette tek bir nderli topluluk
yapard. Oysa Rabbinin rahmet ettigi kiyiler hari onlar anlaymazlg
srdrmektedirler. Onlar iyte bunun iin oluyturdu. Ve Rabbinin, Andolsun,
cehennemi bildiginiz-bilmediginiz, tandgnz-tanmadgnz insanlardan;
onlarn tmnden dolduracagm Sz' tamamlanmytr.
120
Ve elilerin haberlerinden kalbini yatytracak olanlardan hepsini sana
kssa olarak anlatyoruz. Ve bunda sana bir hakikat, mminlere de bir gt ve
hatrlatma gelmiytir.
121,122
Ve inanmayan o kiyilere de ki: Elinizden geleni geri koymayn!
Sphesiz biz yapanlarz. Bekleyin! Sphesiz biz bekleyenleriz.
123
Ve gklerin ve yerin grlmeyeni, duyulmayan, sezilmeyeni, gemiyi,
gelecegi sadece Allah'a aittir. Ve tm iy/oluy yalnzca O'na dndrlr. O hlde
O'na kulluk et, O'na sonucu havale et. Ve Rabbin, sizin yapmakta
olduklarnzdan habersiz, bunlara duyarsz degildir.










TAHLIL:

1-4
Elif/1, Lm/30, R/200. Bu Kurn, Allah'tan baykasna kulluk etmeyin;
sadece Allah'a kulluk edin diye, yetleri,
yirk koyarak yaplan yanly; kendi zararlarna iyi ve kargayay engellemek
iin konulmuy kanun, dstur ve ilkeler iertilmiy/bozulmas engellenmiy,
bir de en iyi yasa koyan, bozulmay iyi engelleyen/saglam yapan, her yeyin
i yzn/gizli taraflarn da iyi bilen tarafndan ayrntl olarak aklanmy bir
kitaptr: Sphesiz ben sizin iin O'nun tarafindan bir uyarici ve bir mjdeciyim.
Ve Rabbinizden bagiylanma isteyin, sonra O'na tevbe edin ki, sizi adi konmuy bir
sre sonuna kadar gzelce yararlandirsin. Ve her fazilet sahibine armaganlarini
versin. Ve eger yz evirirseniz, ben sizin aleyhinize olan byk bir gnn
1406
azabindan korkarim. Dnynz yalnizca Allah'adir. Ve O her yeye gc
yetendir.

Iyi anlasilmasi iin toplu olarak meallendirdigimiz bu drt ayet, Hud suresinin
zeti mahiyetindedir. zel bir paragraf teskil eden bu zeti, ierigindeki bazi szck
ve kavramlari tek tek ele alarak tahlil etmenin yararli olacagini dsnyoruz.

' Elif, J lam, , ra.

Mukattaa harfleri hakkinda daha evvel birok kez aiklamada bulunmus, kendi
baslarina herhangi bir anlami olmayan bu harflerin ya Kuranin metin yapisinin
zel bir gesini, ya birer uyari edatini, ya da EBCD tablosunda kendisine karsilik
gelen sayilari temsil ettigini belirtmistik. Buradaki harflerin EBCD tablosundaki
karsiliklari sunlardir:
' Elif: 1
. Lam: 30
Ra: 200

Ancak bu konuya tatmin edici aiklamalar getiren cidd bir arastirmanin varligi
konusunda henz bize ulasmis bir bilgi bulunmamaktadir.
Burada dikkat edilmesi gereken nemli noktalardan biri, 2-4. ayetlerde yer alan
'Sphesiz ben sizin iin Onun tarafindan bir uyarici ve bir mjdeciyim. Ve
Rabbinizden bagilanma isteyin, sonra ona tvbe edin ki, sizi adi konmu bir sreye
kadar gzelce yararlandirsin. Ve her fazilet sahibine ltfunu versin. Ve eger yz
evirirseniz, ben sizin aleyhinize olan byk bir gnn azabindan korkarim.
Dnnz yalnizca Allah'adir. Ve O her eye gc yetendir ifadesinin Kuran
tarafindan syleniyor olmasidir. Sz konusu ifade, edebiyatta bir anlatim teknigi
olarak kullanilan '=-`' Intak [konusma yetisi olmayan bir seyi konusturmak]
sanati ile Kurana sylettirilmistir. Yani, bu szleri syleyen Kurandir, Kuran
ayetleridir. Ifade bu husus dikkate alinmadan anlasilmaya alisildigi takdirde, o
szlerin peygamberimize ait oldugu gibi yanlis anlamalar ortaya ikmaktadir.
Edebiyatta sik kullanilan bir sanat esidi olan Intak, Kuranda baska ayetlerde
de yapilmistir:


64
Biz Kurn yetleri, yalnizca Rabbinin emri ile ineriz. Btn gemis ve gelecek seyler ve
bunlarin arasindakiler yalnizca O'nundur. Ve senin Rabbin unutmus degildir.
65
O, gklerin, yerin ve
aralarindakilerin Rabbidir. yleyse, O'na kulluk et ve O'na kulluk etmekte sabret. Hi sen O'nun
ismiyle isimlenen birini bilir misin?
(Meryem/64, 65)

50
yleyse Allah'a kain, Allah'a kain!!! Sphesiz ki ben, sizin iin O'ndan apaik bir
uyariciyim.
51
Ve Allah ile beraber baska bir tanri olusturmayin. Sphesiz ben, sizin iin O'ndan apaik bir
uyariciyim.
(Zariyat/50, 51)

164-166
Ve Bizden her birimizin kesinlikle belli bir makami vardir. Ve biz kesinlikle saf saf
dizilenlerin/ dizenlerin ta kendisiyiz. Biz, Allah'i noksanliklardan arindiranlarin da ta kendisiyiz.
(Saffat/164-166)

AYETLERIN HIKMET IERTILMIS OLMASI

1407
Kuranin ok nemli bir zelligine dikkat eken bu ifade, l-i Imran/7de
bildirilen Onda muhkem [hikmet ieren] ayetler vardir Ki onlar Kitapin
anasidir hkmnn bir baska anlatimidir. Kamer suresindeki aiklamalarimizda
belirttigimiz gibi, hikmet; zulm ve fesada engel olup adaleti saglayan ilkeler,
yasalar ve kurallar demektir. Ayetlerin hikmet iertilmis olmasi ifadesine bu
dogrultuda bakildiginda, Kuranin bir blmn teskil eden bu ayetlerin, kisilerin
ve toplumlarin hayatlarinda zulm ve kargasanin nlenmesine, adaletin
saglanmasina ynelik oldugu anlami belirgin hale gelmektedir.
Pasajdaki --=' uhkimet szcgnn bozulmasi engellenmis,
saglamlastirilmis manasinda anlasilmasi da mmkndr. Ancak biz, Allah'tan
bakasina kulluk etmeyin [sadece Allaha kulluk edin] diye ayetleri hikmet
iertilmi/ bozulmasi engellenmi, bir de Hakim [hikmetler koyan/ engelleyen],
Habir [her eyden haberdar olan Allah] tarafindan detaylandirilmi bir kitaptir
ifadesinden dolayi uhkimet szcgnn anlaminin zulm ve fesada engel olup
adaleti saglayan ilkeler, yasalar ve kurallar seklinde tevil edilmesinin daha makul
olacagi grsn tasiyoruz.

SONRA DETAYLANDIRMA

Ayetteki ` smme [sonra] edati ve ayni anlama gelen -- bade edati, her
zaman zamanda sonraligi ifade etmezler, ayni zamanda kelmdaki sonraligi da
ifade ederler. Nitekim bu edatlarin Beled, Kalem ve Bakara surelerinde kelmda
sonralik anlaminda kullanildigi baska ayetler de vardir. Bu nedenle biz, smme
edatini, zamanda sonralik seklinde anlasilmamasi iin sonra olarak degil de
bir de olarak meallendirmis bulunuyoruz.

"Kitap" szcg; "yazilan-okunan" anlamina geldigi iin, bir defa buradan
hemen anliyoruz ki, Kur'an ayetleri ilk vahyden itibaren yaziya geirilmistir. Ikinci
olarak; Kur'an'nin henz tamamlanmadigi dnemlerde eldeki mevcut olan blmler
de Kur'an'da "kitap" olarak tanimlandigi iin anliyoruz ki, "kitap" szcg Kur'an'in
tamamini temsil etmemektedir. Nitekim yukarida sundugumuz ayetlerin
bazilarindaki "kitap ve hikmet" kalibina karsilik, Ahzab suresinin 34. ayetinde;
"...Allah'in ayetlerini ve hikmeti anin" seklinde "ayetler" szcg kullanilarak bir
kalip olusturulmustur. Yani "kitap" ve "ayetler" szckleri, Kur'an'in blmleri iin
kullanilmistir.
Bizim grsmze gre "kitap ve hikmet" kalibiyla verilen ayetlerdeki "kitap";
Zmer suresinin 23. ayetinde bahsedilen "mtesabih kitap"tir. Yani mucize
nitelikli, anlamlari gayet aik olmasina ragmen birbiriyle benzesen birok anlami
ifade edebilen essiz sanat mucizeleri konumundaki mtesabih ayetlerin olusturdugu
metindir.

Bilindigi zere Kuran indigi dnemde Araplar arasinda henz kltr ve
edebiyat, yazili konumda degildi. Arap dil ve edebiyat bilginlerinin eserleri dilden
dile dolasmaktaydi. Arap dili gramer ve edebiyat aisindan henz
kuramlastirilmamisti. Gramer ve edebiyat bilgileri ediplerin kasidelerinde, halk
deyimlerinde kendini gstermekteydi.
Arapaya ait bu gnk dilbilgisi kurallari Kur'n'in inisinden yaklasik 150200
sene sonra Sibeveyh, Ahfes (lm H. 177 M. 793), Kis, s b. mer, Ynus b.
Habib ve Eb Ubeyde Ma'mer b. Msenna gibi bilginlerce Kuran metinleri ve
Imru'l-Kays, Tarafe ibn'l-Abd (539-564), Haris bin Hilliza (veya A'sa)., Amr bin
1408
Kulsum, Antere bin Seddad (veya Nabiga), Zheyr bin Ebu Sulme, Lebid ve diger
ediplerin eserleri dikkate alinarak olusturuldu.

Kuranin metni Arap dilinin gramer ve edebiyat ilkelerini kuramlasmis haliyle
insanliga sunmus ve derli toplu olarak gstermistir. Hem de Arap dili gramer ve
edebiyatini bilmeyen birisi tarafindan. Kuranin nzulnden sonra Arap dil ve
edebiyatinin temel kaynagi artik Kuran metni (Kitap) olmustur. Iste Kuranda
Kitap diye konu edilen, Kuranin yazili metnidir, ierigi de Hikmet olarak yer
almaktadir. Bunu, Araf/2, Ynus/1, Hd/1, Ysuf/1, Rad/1, Ibrahim/1, Hicr/1,
Kehf/1, Sra/2, Neml/1, Kasas/2, Lokman/2, Secde/2, Sd/29, Zmer/ 1, 2, 23, 41
Mmin/ 2, Fussillet/3, Zuhruf/2, Duhan/2, Csiye/2, Ahkaf72 ve Bakara/151de
grmekteyiz.




KITABIN INDIRILIS SEBEBI

Bu husus ayette net olarak aiklanmis ve Kuranin indirilme gayesi
Allahtan bakasina kulluk etmeyin diye szleriyle ifade edilmistir. Kuranin tek
ve ortagi olmayan Allah'a kulluk etmeyi saglamak iin indirildigi baska ayetlerde de
bildirilmistir:

25
Ve Biz senden nce hibir eli gndermedik ki ona: Gerek su ki, Benden baska ilh diye
bir sey yoktur. Onun iin Bana kulluk edin diye vahyetmis olmayalim.
(Enbiya/25)

36
Ve andolsun ki Biz her mmete, Allah'a kulluk edin ve taguttan sakinin diye bir eli
gnderdik. Artik Allah, bu mmetlerden bir kismina dogru yolu gsterdi, bir kismina da sapiklik hak
olmustur. Simdi yeryznde bir gezip dolasin da bakin yalanlayanlarin sonu nasil olmus?
(Nahl/36)

97
Erkek-disi, mmin olarak kim iyi amel islerse kesinlikle onu gzel bir hayat ile yasatiriz. Ve
kesinlikle onlarin cretlerini, yapmis olduklari amellerin daha gzeliyle dllendirecegiz.
(Nahl/97)

KITABIN DETAYLANDIRILMASI

Kuranda tevhide, peygamberlige, ahiretin gerekligine, yasalara, gtlere ve
kissalara ait deliller iyice aiklanmis, insana yararli ve zararli seylerin hepsi
bildirilmistir. Bu yapilirken de ayetler topluca degil, insanlarin iyi sindirmelerine
elverisli bir sekilde, para para, fasil fasil, necm necm indirilmistir. Bylece olay
ifrat ve tefritten uzak tutulmustur.
Kuranin yeteri kadar detaylandirildigi, yani bildirilenden daha fazla detay
aranmasina gerek kalmayacak kadar ayrintili kilindigi birok kez bildirilerek
insanlar uyarilmistir:

41
Biz, bu Kurn'da, onlarin akillarini baslarina almalari iin trl sekillerde evirip
evirdik/farkli farkli sekillerde aiklama yaptik. Ve bu aiklamalar, ancak onlarin nefretini artirmistir.
(Isra/41)

1409
113
Ve iste bylece Biz Allah'in korumasi altina girsinler yahut onlara yeni bir gt olustursun
diye onu Arapa bir Kurn olarak indirdik. Onda tehditlerden tekrar tekrar aiklama yaptik.
(Ta Ha/113)

55
Ve Biz yetleri iste byle ayrintili olarak aikliyoruz. Ve sulularin yolu ortaya konsun/sana
belli olsun diye.
(Enm/55)

31
Ey demogullari! Her mescidin yaninda; toplum iinde sslerinizi alin, yiyin-iin fakat
savurganlik etmeyin; kesinlikle Allah, savurganlari sevmez.
32
De ki: Allah'in, kullari iin ikardigi znetleri ve tertemiz riziklari kim haram etmis? De ki:
Bunlar, igreti dnya hayatinda inananlar iindir kiymet gnnde yalniz onlar iin olmak zere.
Iste bylece Biz, yetleri bilen bir topluluga ayrintili olarak aikliyoruz.
(Araf/31, 32)

Bu konuda ayrica Isra/89, Kehf/54, Ahkaf/27, Furkan/50, Enam/46, 65, 105,
Araf/58, 174, Tvbe/11, Rum/28, Yunus/5, 24, Rad/2 ve Fussilet/3e de bakilabilir.

5
Haberiniz olsun! Sphesiz onlar, Eli'den/ vahiyden gizlenmek iin
ggslerini drp bkerler. Haberiniz olsun! Onlar rtlerine brnrlerken,
gizledikleri yeyleri, aga vurduklar yeyleri Allah biliyor. Sphesiz Allah,
ggslerdekileri en iyi bilendir.

Gafillerin dikkatini ekmek iin `' ela uyari edatiyla baslayan bu ayette,
Arap rfndeki bazi sembolik davranislarla vahye olan tepkilerini ortaya koyan
gafillere Allahtan hibir seyi saklayamayacaklari bildirilmektedir.
Ggsn drp bkmek ve rtye brnmek szleriyle ifade edilen
hareketler, Araplarin hoslanmadiklari kisileri grmemek ve islerine gelmeyen szleri
dinlememek iin ortaya koyduklari olumsuz tavri sembolize etmektedir. Bu
sembolik tavir, ynn baska tarafa evrilmesi ve genis st rtsnn basin zerine
alinmasi seklinde gsterilmektedir.
Ayette onlar szcgyle kastedilmis olanlar, aktif dsmanlik gstermeseler
bile peygamberimize muhalefetten geri durmayan bazi Mekkelilerdir.
Peygamberimize karsi olduklarini fiil davranislariyla belli etmeyen bu kisiler, onu
her grdklerinde baska tarafa dnerek veya rtlerini baslarina geirip grmezden
gelerek Allahtan gelen mesaja sirt evirmekte, yani ilah agriya kulak
vermemektedirler.
Ayetin ifadesinden mecaz olarak ise; bu kimselerin akillarini ve kalplerini
btil inanlarla, hurafelerle rtms olduklari ve bu davranislarinin da onlari manev
gereklere kapali ve duyarsiz kildigi anlasilmaktadir.

Esbab-i nzul nakillerinde, bu ayetin mnafiklardan birisi hakkinda indigi de
sylenmistir:

Bu kii, peygamber kendisini grp de imana davet etmesin diye, peygamberin yanindan geti
mi ggsn dndrr, sirtini evirir, baini nne eger, yzn rterdi.
697


Eliye mesafeli davranma, vahye kulak tikama seklindeki bu tr davranislar
Nuh peygambere de yapilmistir:


697
(Kurtubi; el-Camiu li Ahkamil-Kuran)

1410
5-12
Nh dedi ki: Rabbim! Sphesiz ben, toplumumu gece-gndz/srekli olarak davet ettim.
Fakat benim agirmam, onlarin sadece kamalarini artirdi. Ve phesiz ben, onlari, Senin onlari
bagilaman iin her davet ettigimde, onlar parmaklarini kulaklarina tikadilar, elbiselerine
brndler, israr ettiler, kibirlendike de kibirlendiler. Sonra phesiz ben onlari yksek sesle
agirdim. Sonra phesiz onlar iin ilan ettim. Onlar iin gizli gizli de syledim. Sonra dedim ki:
Rabbinizin sizi bagilamasini isteyin. Kesinlikle O, ok bagilayicidir. zerinize gkten bol yagmur
yagdirsin. Size mallar ve ogullar ile yardimda bulunsun, sizin iin baheler kilsin, irmaklar kilsin.
13
Size ne oluyor ki, Allah iin agir davrani`i ummuyorsunuz?
(Nuh/5-12)

Fakat ne yaparlarsa yapsinlar, Rabbimiz onlarin akillarindan geirdiklerini dahi
bilmekte ve bildirmektedir:

38
Kesinlikle, Allah gklerin ve yerin grlmeyenini, duyulmayanini, sezilmeyenini bilendir.
Hi sphesiz O, ggslerin iindekini ok iyi bilendir.
(Fatir/38)

13
Ve sznz ister gizleyin, ister onu aiga vurun; sphesiz ki Allah, ggslerin zn en iyi
bilendir.
(Mlk/13)

29
De ki: Ggslerinizdeki seyleri gizleseniz de, aiga vursaniz da Allah onu bilir. Ve Allah,
gklerde olan seyleri ve yerde olan seyleri bilir. Ve Allah, her seye gc yetendir.
(l-i Imran/29)


5
Ve onlar: Bizi kendisine agirdigin seye karsi kalplerimiz bir rt/zirh iindedir,
kulaklarimizda bir agirlik, bizimle senin aranda da bir perde vardir. Artik sen, yapabilecegini yap,
biz de gerekten yapiyoruz dediler.
(Fussilet/5)

24
Peki onlar, Kurn'i dsnmyorlar mi? Yoksa kalpleri zerinde kilitleri mi var?
(Muhammed/24)

Ayrica Al-i Imran/119, 154, Maide/7, Enfal/43, Ankebut/10, Lokman/23,
Zmer/7, Mmin/19, Sura/27, Hadid/6, Tegabn/4, Neml/74, Kasas/69a da
bakilabilir.

6
Ve yeryznde hibir kk-byk canl yoktur ki, rzk Allah'a ait
olmasn. Allah, onun yerleyik yerini de geici bulundugu yeri de bilir. Hepsi
apak bir kitaptadr.

Allah ile canlilar arasindaki iliskinin vurgulandigi bu ayette, Allahin hareket
etmekte olan her yeryz canlisinin rizkini verdigi, onlarin konuldugu ve bulundugu
yerleri bildigi, dolayisiyla her bir canliyi srekli olarak kontrol ettigi
bildirilmektedir.
Ayette geen -'- dabbeh szcg, virs, bakteri gibi en kkler de dhil
olmak zere, hareket eden her trl canli varlik demektir. Ayetin ifadesinden, Yce
Allahin sadece insanlarin degil, bygyle kgyle, denizdekiyle karadakiyle
tm yaratiklarin rizklarina kefl oldugu anlasilmaktadir.
Dabbeh szcgn ilk getigi Neml/82nin tahlilinde ayrintili olarak
incelemis, szcge yanlis anlamlar yklenmesi sonucunda ortaya ne gibi yanlis
inanlarin iktigini detaylariyla anlatmistik. Bu nedenle, gerek dabbeh szcgnn
Kurandaki gerek anlami, gerekse bu szck etrafinda olusan rivayet yigininin
niteligi hakkindaki aiklamalarimizin tekrar okunmasini nermekle yetiniyoruz.
1411

" ,--~- MSTAKARR" VE " _-;-~- MSTEVDA" SZCKLERI

Ayette geen el-mstekarr szcg yerlesik yer, el-mstevda' szcg
de geici yer demektir. Allahin her canlinin yerlesik ve geici yerlerini
bilmesi demek, canlilarin hem emanet edildikleri, hem de sonradan mekn tuttuklari
yerlerin Allah tarafindan biliniyor olmasidir. Bu yerler ne kadar degisiklige ugrarsa
ugrasin, Allahin bilmesi bakimindan herhangi bir durum degisikligi (ya da
zorluk) olusturmaz. Mesel:
- Bir kimse belli bir adreste ikamet ederken, bazi sebeplerle baska sehirlere,
baska lkelere gidebilir; nereye giderse gitsin, Allah o insanin nerede oldugunu bilir.
- Bir kimsenin her gn yattigi yer ile lecegi yer ayni olmayabilir; ancak Allah
her ikisini de bilir.
- Bir sperm hcresi babanin vcudunda yaratilir, sonradan yeri degiserek
annenin yumurta hcresine girer. Allah bu hcrenin de ne zaman, nerede oldugunu
tam olarak bilir.
- Bir bakteri belli bir yerde olusur, sonra da degisik yollarla baska canlilarin
vcutlarina girer ve orada faaliyet gsterir. Allah o bakterinin de nerede ve hangi
faaliyette bulundugunu bilir.
Nitekim Rabbimiz syle buyurur:

59
Grnmezin, duyulmazin, gemisin, gelecegin anahtarlari da yalnizca O'nun katindadir.
O'ndan baska hi kimse onlari bilmez. Karada ve denizde olanlari da bilir O. O bilmeksizin bir yaprak
dahi dsmez. Yerin karanliklarindaki bir tane, yas ve kuru hibir sey yoktur ki apaik bir kitapta
bulunmasin.
(Enam/59)

Konumuz olan ayet, bize gre, yukarida saydiklarimizin disinda bir baska
anlam daha iermektedir. O da insanin kendisine ait bilgilerle beraber dirilis
gnne kadar emanet olarak durdugu yerin Allah tarafindan biliniyor olmasidir. Bu
anlamin biraz daha ayrintili aiklanabilmesi iin su ayetlerin hatirlanmasi gerekir:

1.Ayet:
O gn, o insan, nden yolladigi ve geriye biraktigi seyler ile haberlenir.
(Kiyamet/13)

O GN

,,'' Yevm szcg Kuranda sadece gn anlaminda degil, evre, devre,
etap anlamlarinda da kullanilmistir. Bu szck Kuranda bazen kisa bir ani,
bazen de uzun yillari isaret etmektedir. Mesel Rahman/29da an anlamina
gelen yevm szcg, Hud/7 ve Fussilet/9, 10da uzun yillar anlamina
gelmektedir.
Bize gre, bu ayetlerdeki o gn, yukaridaki olaylarin meydana geldigi ve
inansizlarin Kaacak yer neresi! diyerek deta kaacak delik aradigi, yani gzn
fal tasi gibi aildigi, Ayin tutuldugu, Gnes ve Ayin birlestigi gndr, lm anidir.
Iste o son anda, insanin yaratilista iine yerlestirilmis biyolojik ipler
[hafiza islevini gren sinir hcreleri] grev basina gelip kayittaki bilgileri insanin
grsne arz ederler. Insan artik vicdaniyla bas basa kalmis ve yaptiklarinin azabini
vicdaninda duymaya baslamistir. Bylece insanin kendi aleyhine hem tanik hem de
1412
ihbarci olacagi dnem o lm aniyla baslamistir. Tabi ki bu sre ahirette de devam
edecektir.
Hafiza hcrelerinin grev basina gelecegine ve kisinin yaptiklarini eksiksiz
olarak bildirecegine dair grsmz, bilimsel arastirmalardan da destek almis
durumdadir. Dr. Pinar Uysal Onganer bir makalesinde sunlari sylemektedir:

Kaliforniyada bulunan Salk Enstits Biyoloji Blm nrobiyologlari [sinir
biyologlari], Neuron dergisinde konu ile ilgili bulgularini yayinladilar. Yaptiklari deneysel
alimalari ile, unuttugumuzu sandigimiz iin emsiye almadigimiza inandigimiz hlde, aslinda
beynimizin hatirladigini kanitladilar. Dr. Thomas D. Albright ve ekibi, maymunlarin beyinlerinde
neler oldugunu anlamak iin Inferior Temporal Korteksteki [ITK] sinir hcreleri sinyallerini
incelemiler. ITK, beynin grsel tanima ve hatirlamadan sorumlu alanidir. Elektriksel olarak bu
blgenin uyarilmasinin, gemite yaanan olaylara ait grsel halsinasyonlara neden oldugu
gsterilmitir. Ayrica ITKnin grsel hafizanin depolanmasi ve gerektiginde agirilmasinda rol
oldugu dnlmektedir.
698



2. Ayet:

61
Ve Allah, kullari zerinde hkmranligi srdrr ve O, sizin zerinize koruyucular gnderir.
Sonra da sizden birinize lm geldigi vakit elilerimiz, hi eksik-fazla yapmadan, onu vefat ettirirler;
onlara gemiste yaptiklarini, yapmasi gerekirken yapmadiklarini bir bir hatirlatirlar.
62
Sonra kendi
gerek Mevllari Allah'a dndrlrler. Dikkatli olun, hkm ancak O'nundur ve O, hesap grenlerin
en sratlisidir.
(Enam/61, 62)

Koruyucular olarak evirdigimiz szck, ayetin orijinal metninde Hafaza
olarak gemektedir. Bu szcgn kk anlami korumaktir. Koruyucular
anlamina gelen Hafaza ile bellek anlamina gelen Hafiza szcgnn ayni
kkten tretilmis olmasi zellikle dikkat ekicidir. Grldg gibi, ayet, insan
yapisinda hafiza islevini gren hcrelerin [belleklerin] varligini ispatlamaktadir.
nk Allahin vefat ettirdigi sirada kullarina gnderecegini bildirdigi muhafizlar
[koruyucular], insana takdim ve tehir ettigini eksiksiz haber veren, bir bakima,
insana kendi hayatinin Z raporunu ikartan belleklerdir.

3. Ayet:

2,3
Ama onlar, kendilerine ilerinden uyarici geldigine sasirdilar da kfirler; Allah'in ilhligini
ve rabligini bilerek reddedenler, Bu, sasilacak bir seydir! ldgmz ve bir toprak oldugumuz vakit
mi? Bu, uzak bir dnstr dediler.
4
Biz, yerin onlardan neyi eksilttigini elbette bilmisizdir. Yanimizda da ok iyi kaydedip
koruyan bir kitap vardir.
(Kaf/2-4)

Bu ayet, inkrcilarin ldgmz ve bir toprak oldugumuz vakit mi? Bu uzak
bir dntr seklindeki bahanelerine verilen cevaptir. Inkrcilarin yeniden
dirilmeyi alisilmistan uzak [imknsiz] zannetmeleri, yaratilis geregini ve yaratilisin
btn blmlerini ayrintilariyla bilmemelerinden [bilgisizlikten] kaynaklanmaktadir.
Hayatin btn sirlari kesfedilmis olsa idi, herhlde lmden sonra dirilme de akillara
pek uzak gelmezdi. Ne var ki, Yce Allah bu sirlari bilmekte ve ona gre
yaratmaktadir:

698
(11 Subat 2006 tarihli Cumhuriyet gazetesi, Bilim Teknik ekinden)

1413

79,80
De ki: Onlari ilk defa olusturan onlari diriltecektir. Ve O, her olusturmayi ok iyi bilendir.
O, size o yemyesil agatan bir ates/oksijen yapandir. Simdi de siz oksijenden yakip duruyorsunuz.
(Ya Sin/79, 80)

ldkten sonra ryp toprak olanlara ne oldugu, varliklari nelerin
olusturdugu, onlari olusturan paralar arasindaki baglarin niteligi, bu paralardan
nelerin kaybolup nelerin kaybolmadigi, nelerin sekil degistirerek mevcut kaldigi
[varliklarini korudugu] gibi hususlar ancak Rabbimiz tarafindan bilinebilecek
sirlardir. Rabbimiz varliklarla ilgili tm bu hususlari noksansiz olarak bilmekte,
yarattigi hayata iliskin tm sirlari kendi ilminde bulundurmaktadir. Ayette yaratilisla
ilgili tm bilgilerin korundugu bildirildigine gre, insanlarin ldkten sonra ryp
topraga karismalari onlarin kaybolup gittikleri anlamina gelmez. Hayatin bu
topraktan [maddeden] yeniden baslamasi, daha nce bir kez gereklesmistir ve
srekli gereklesmeye devam edip gitmektedir.
Yukaridaki ayeti gz nnde bulundurarak mstakarr ve mstevda
szckleri ile ilgili olarak yukarida verdigimiz son anlamin aiklamasi su sekilde
yapilabilir:
Insanin yapisinda kendisiyle ilgili tm olaylari kayda geiren bellek hcreleri
mevcuttur. Hatta tm hcrelerin bellek zelligine sahip olmalari ihtimali de uzak
degildir. Bu bellek hcreleri, lm aninda islevlerini yerine getirerek vefatin
gereklesmesini saglamaktadirlar. Konumuz olan ayetteki O [Allah], onun yerleik
yerini de geici bulundugu yeri de bilir ifadesinden, bu hcrelerin lm sonucu
topraga karisip yok olmadigi ve Allahin insanlarin tm hayatlarinin kayitlarini
tasiyan bu muhafizlarin [bellek hcrelerinin] nerede bulunduklarini bildigi
anlasilmaktadir.
Bunun byle olmasi, reenkarnasyon ile izah edilmeye alisilan bazi olaylara
yeni bir aiklama imkani getirmektedir. Bilindigi gibi, dnyaya gelmeden nce
baska bir hayat yasadigini iddia edip o hayatina dair nemli ayrintilar veren bazi
insanlardan bahsedilmektedir. Tenasuh [Ruh G] inancina dayanak yapilmaya
alisilan bu tr vakalar, bir insanin zaman iinde farkli bedenlerde yasadigina kanit
olarak yorumlanamaz. nk len bir insan ne bir daha hayata dnebilir, ne de bir
baska insanin bedeninde yeni bir hayata geebilir. Bunda hibir kusku yoktur.
Ancak gemiste baska hayatlar yasadigini iddia edenler arasindan yalanci, sarlatan
veya patolojik kisilikli olmadiklari belirlenenler ikarsa, bunlarin durumu nasil
aiklanmalidir?
Konumuz olan ayette, Rabbimizin her seyin takipisi oldugu, hibir olgu, olay
ve nesnenin Onun ilmi ve kontrol disinda bulunmadigi bildirilmektedir. Bu ayetin
bizim ngrdgmz anlami erevesinde olaya syle bir aiklama getirilebilir:
Asirlar nce yasamis bir kisiye ait bellek hcrelerinin sindirim ya da solunum
yoluyla herhangi bir kisinin vcuduna girmesi ve orada emaneten durmasi, o kisinin
de bu bellek hcrelerindeki kayitlari kendi gemisi imis gibi hatirlayip anlatmasi
mmkndr. Ki, bu konu, Kehf suresinde Kehf ve Ashab-i rakiym anlatimiyla
uzunca yer almaktadir.

Sonu olarak, bu ayetin mesaji su sekilde takdir edilebilir: Alm olan
Allah'tan saklanarak cezadan kurtulabileceginizi sanmaniz akilsizliktan baska bir sey
degildir. O, kck bir serenin yasadigi yuvayi, minnacik bir sinegin bulundugu
deligi bile bilir ve her nerede yasiyorlarsa onlarin rizklarini tedarik eder. Her
yaratigin devindigi ve ikamet ettigi yeri bilir ve onlari belirli bir vakte kadar yasatir,
sonra ldrr.
1414

7
Ve Allah, hanginizin daha gzel amel iyleyecegini imtihan etmek iin
gkleri ve yeri alt evrede oluyturandr. Evren, nce su hlinde idi; O'nun
tahti su zerindeydi; Allah o evrede de egemendi, plnlayip ynetendi. Ve eger
onlara, Gerekten siz ldkten sonra diriltileceksiniz dersen, o kfirler;
Allah'n ilhlgn ve rabligini bilerek reddedetmiy olan o kiyiler de kesinlikle
sana, Bu apak bir sihirden/sihirbazdan bayka bir yey degildir diyecekler.

Bu ayette, evreni Allahin yarattigi hatirlatilarak kudretinin sinirsizligi
vurgulanmakta, pesinden de inansizlarin ldkten sonra diriltilecekleri haberine
karsi, bunun ancak bir sihir/sihirbaz isi oldugu seklindeki mantik disi yaklasimlari
dile getirilmektedir.
Rabbimiz burada sonsuz gcn tanitirken evreni yaratma sebebini de
aiklamis ve evrenin kimin daha gzel amel isleyecegini imtihan etmek iin
yaratildigini bildirmistir.
Evrenin bosuna yaratilmadigi geregi degisik ifadelerle birok ayette
tekrarlanmistir. Bu ayetlerden biri de daha gzel amel isleme imtihaninin, ortagi
olmayan tek Allaha yapilacak kulluk konusunda oldugunu aiklayan
Zariyat/56dir:

27
Ve Biz gkyzn, yeryzn ve aralarinda olanlari bosuna olusturmadik. Bu, kfirlerin;
Allah'in ilhligini ve rabligini bilerek reddeden kisilerin zannidir. Cehennem atesinden dolayi su
kfirlerin; Allah'in ilhligini ve rabligini bilerek reddeden su kisilerin vay hline!
(Sad/27)

115
Peki siz, Bizim sizi sadece bos yere olusturdugumuzu ve sphesiz sizin yalnizca Bize
dndrlmeyeceginizi mi sandiniz?
116
Iste gerek sahip, ynetici Allah, yceler ycesidir. O'ndan baska ilh diye bir sey yoktur. O,
saygin, en byk ynetimmakaminin Rabbidir.
(Mminun/115, 116)

56,57
Ben, bilmediginiz ve bildiginiz, gelmis gemis herkesi yalnizca, Bana kulluk etsinler diye
olusturdum. Ben, onlardan herhangi bir rizik istemiyorum. Ben, onlarin Beni yedirmelerini de
istemiyorum.
(Zariyat/56)

Evrenin ok erken dneminde mkemmel akiskan bir sivi halinde oldugu 2010
yilinda yapilan CERN (ALICE) deneyi ile gsterildi. Bu sivinin sicakligi trilyon
derece idi. Yer krenin iinin de hl sivi halde bulunmasi da bu mucizeyi
gztermektedir.

Kinatin yaratilma sresi olarak bildirilen alti gn, Kaf suresinin tahlilinde
aikladigimiz gibi, alti evre, alti dnem, alti asama anlamlarina gelmektedir:

ALTI GN: ALTI DEVRE

,,'' [yevm] szcg, Trke'ye gn olarak evrilebildigi gibi, devir olarak
da evrilebilir. nk Arapa'da yevm szcg, hem gndz ve geceden olusan 24
saatlik bir devir [gn] anlamina, hem de genel olarak devir [hangi mddet olursa
olsun, zamandan bir mddet] anlamina gelir. Nitekim Secde/5'de, 1.000 senelik bir
yevm'den, Meric/4'de ise 50.000 senelik bir yevm'den bahsedilmek sretiyle, yevm
szcgnn belirli bir ldeki deviri degil de genel anlamda bir deviri ifade
ettigi Kurn tarafindan da teyit edilmistir.
1415
Bu konu Kaf Suresinin tahlilinde ayrintili olarak islendigi iin bu kadarla
yetiniyor, ilgili blmn oradan okunmasini neriyoruz.


8
Ve eger Biz bunlardan azab belli bir nderli toplum oluyana kadar
erteleyecek olursak, o zaman da, Onu engelleyen nedir ki? diyecekler.
Haberiniz olsun! O azap, onlara geldigi gn kendilerinden geri evrilecek
degildir. Ve o alay ettikleri yey kendilerini kuyatmytr.

Bu ve nceki ayetlerden inkrcilarin syle dsndg anlasilmaktadir: Eger
su isleyenler cezalandirilacak olsaydi biz cezalandirilirdik. Biz
cezalandirilmadigimiza gre, cezalandirilma diye bir sey de yoktur. Azabin
gecikmesinden cesaret alan inkarcilar, daha da ileri giderek: Azabi hapseden ne ki,
tutmasin, saliversin de gelsin diyerek bir de kstahlik etmektedirler:

66
Senin toplumun ise, azap/ Kurn/ yetlerin iyice aiklanmasi, hak olmasina ragmen onu
yalanladi. De ki: Ben sizin zerinize, isleri belirli bir programa gre ayarlayan ve bu programi
koruyarak, destekleyerek uygulayan biri degilim.
67
Her nemli haberin kararlastirilmis bir zamani
vardir, siz de yakinda bileceksiniz.
(Enm/66, 67)

32
Bir vakit de onlar, Ey Allah'im! Eger bu, Senin katindan gelmis bir hakkin/geregin ta kendisi
ise, hi durma stmze gkten taslar yagdir veya bize ok aci veren bir azap ver demislerdi.
(Enfal/32)


Ve Yunus/50, Neml/70, Neml/72, Ankebut/53, 54.

Yukaridaki ayetlerde grldg gibi, inkrcilarin kstahliklarina karsilik
Rabbimiz yine onlari uyarmaya devam etmektedir. Bu tutumlarinin devam etmesi
hlinde azabin mutlaka gereklesecegini ihtar eden bu uyarilar baska ayetlerde de
yapilmistir:

24,25
Sonunda onu, vadilerine dogru gelen genis bir bulut hlinde grdklerinde: Ha iste! Bu,
bize yagmur getirecek bir bulut! dediler, Hayir, aksine o, abuklastirmaya alistiginiz seyin ta
kendisi; Rabbinin emriyle her seyi yerle bir eden, iinde acikli bir azap olan rzgr... Sonunda o hle
geldiler ki, konutlarindan baska hibir sey grnmyordu. Biz, gnahkrlar toplulugunu iste byle
cezalandiririz.
(Ahkaf/24, 25)

76
Ey Ibrhm! Bundan vazge. Sphesiz Rabbinin emri kesin olarak geldi ve hi phesiz
onlar; onlara geri evrilmesi mmkn olmayan bir azap gelecektir.
(Hud/76)


AYETTEKI

-7' MMET SZCG



mmet szcgnn nderleri bulunan toplum demek oldugu daha evvel
birok kez aiklanmisti. Ne var ki, Kuran zerine alisma yapanlarin birogu,
mmeti, szck anlamini dikkate almadan, zorlama ile sayisi belli bir vadeye ve
bilinen bir zamana kadar seklinde anlamlandirmislardir. Biz ise mmetin szck
anlami ile degerlendirilmesinin daha isabetli oldugu grsn tasimaktayiz.

1416
45
Ve o ikiden kurtulmus olan kisi is isten getikten sonra anarak dedi ki: Ben size o
grntnn kesin olarak neyi ifade ettigini haber veririm, hemen beni gnderin.
(Yusuf/45)


9-11
Ve eger, sabreden ve dzeltmeye ynelik iyleri yapan kiyilerin iyte
bunlar, bagiylanma ve byk dl kendileri iin olanlardir dyndaki insanlara,
tarafmzdan bir rahmet tattrp sonra da onu kendisinden ekip alsak,
kuykusuz o umutsuzdur, ok nankrdr. Ve eger, kendisine dokunan
mutsuzluktan sonra, ona mutlulugu tattrsak, elbette, Ktlkler benden
gitti der. Ve kuykusuz o, ymarktr, bbrlenen biridir.

Bu ayetlerde, olgunlasmamis insanin umutsuzluk, inansizlik, nankrlk,
simariklik, bbrlenme gibi karakteristik zaaflarina dikkat ekilmekte, bu olumsuz
huylarin ancak sabredip salihati isleyen iman sahiplerince terbiye edilebilecegi
mesaji verilmektedir.
Insanin karakteristik zaaflari hakkinda baska ayetler de vardir:

15-16
Insana gelince, Rabbi onu her ne zaman sinayip da kendisini stn kilar ve nimetler
verirse: Rabbim beni stn kildi der. Ama her ne zaman da sinayip rizkini daraltirsa: Rabbim beni
asagiladi der.
(Fecr/15)

19-21
Sphesiz insan dayaniksiz ve huysuz olusturulmustur; kendisine ktlk dokundu mu
sizlanir. Kendisine hayir dokundu mu/ kendisi varlikli kilindiginda da kk bir yardimi bile
engeller.
22
Ancak saltilar [ml ynden ve zihinsel aidan destek olmayi; toplumu aydinlatmayi
ilkelestirmisler] bunun disindadir.
(Mearic/19-22)

12
Simdi sen, Ona bir hazine indirilse ya da beraberinde bir melek gelse
ya! diyorlar diye sana vahyolunan vahyin bir ksmn terk edecek oluyorsun ve
bundan dolay ggsn daralr. Sen yalnzca bir uyarcsn. Allah ise her yeyi
belirli bir programa gre ayarlayan ve bu program koruyarak, destekleyerek
uygulayandr.

Peygamberimizin elilik grevini hangi kosullarda srdrdgn bildiren bu
ayet, onun inkrcilarin satasmalarindan ve evresindekilere zarar vermelerinden
dolayi ok bunaldigini gstermektedir. Inkrcilarin baskilari yle boyutlara ulasmis
olmali ki, peygamberimizin gnlnde evresindekilerin etkisiyle veya kendi
dsnceleri sonucu, kfirlerin zerine bu kadar gidilip putlarinin bylesine
yerilmemesi gerektigi yolunda bir kanaat hsil olmustur. Bu da yregine byk bir
sikinti vermektedir. Rabbimiz ise elisine en ufak bir tereddde kapilmadan aldigi
mesaji yaymaya devam etmesini, cevap yetiremeyecegi veya alay konusu olacagi
korkusuyla duraklamamasini ihtar etmekte ve Sen yalnizca bir uyaricisin diyerek
ona cesaret ve destek vermektedir.
1417
Peygamberimizin iinde kaldigi bu zor durum baska ayetlerde (Nisa/153,
Yunus/15, Enm/50, Furkan/7, 8, Hicr/97-99, Furkan/10, Isra/90-93) de dile getirilmistir.


13
Aslnda onlar, Onu kendisi uydurdu diyorlar. De ki: yleyse, eger
dogrulardan iseniz, uydurma olarak da olsa, benzeri on sre getirin, Allah'n
astlarndan gcnzn yettigi kiyileri de agrn.

Bu ayet de yine Kurani kendisi uydurdu diyen inkrcilara bir meydan
okumadir. Kuranin Allah kelami oldugunu vurgulayan bu meydan okuma baska
ayetlerde (Bakara/23, Yunus/37, 38, Isra/88, Tur/33, 34) de yapilmaktadir.



14
Yok, eger bunun zerine onlar, size cevap vermedilerse, artk bilin ki,
Kurn ancak Allah'n bilgisiyle indirilmiytir. Ve O'ndan bayka ilh diye bir
yey yoktur. Artk siz Mslman oluyor musunuz?
35
Ya da Onu uydurdu diyorlar. De ki: Eger onu ben uydurdum ise
vebali benim zerimedir. Bense sizin iylediginiz sulardan uzagm.


Rabbimiz burada tm inananlara hitap etmekte ve inkrcilarin bir nceki ayette
yapilan meydan okumaya cevap vermemeleri durumunda, mminlere, inkrcilardan
artik teslim olmalarini istemelerini emretmektedir.



15
Her kim basit dnya hayatn ve ssn isterse, yaptklarnn karylgn,
ona hi eksiltmeden, burada tastamam veririz. Onlar orada hibir zarara
ugratlmazlar.
16
yte onlar, kendileri iin, hirette ateyten bayka bir yey olmayanlardr.
Yapp rettikleri de orada boya gitmiytir. Yaptklar yeyler de kaybolup
gitmeye mahkmdur.

Bu ayetlerde Rabbimiz, dnya hayatini ve ssn kendilerine ama edinmis ve
mrlerini bu kazanimlara adamis dnyaperestleri uyarmakta ve onlarin ahirette
atesten baska bir seyleri olmayacagini aiklamaktadir. Allahin bu ilkesi sadece bu
ayette degil, baska ayetlerde de konu edilmistir. Ne var ki, bazi kit dsnceliler bu
ilkenin zn kavrayamadiklari iin yanlis bir zehaba kapilmakta, yaptiklari bir
kisim iyilikler sebebiyle Allah'in kendilerini mal, makam, refah ile sevindirdigini
sanmaktadirlar. Byle sandiklari iin de dnya kazanimlarini elde etmek iin
gsterdikleri abalarla bos yere vnp durmaktadirlar. Oysa Rabbimiz bu sahislarin
yanlis ve bos degerlendirmelerini reddetmekte ve amellerin ancak iman ile birlikte
olmasi hlinde degerli olacagina isaret etmektedir. Yapilan isleri degerli kilacak asil
gereke bu amellerin geici dnya iin degil, gerek ahiret yurdu iin yapilmis
olmasidir:

54
Sen, simdi onlari bir zamana kadar sapkinliklari ile basbasa birak!
55,56
Onlar, kendilerini hayirlarda kosturalim diye, kendilerine maldan ve ogullardan bir seyler
vermekte oldugumuzu mu saniyorlar? Tam tersi, isin farkina varamiyorlar.
(Mminun/54-56)
1418

18
Her kim arabuk geen dnyayi isterse, istedigimiz kimseye, diledigimiz seyi
abuklastiririz. Sonra onun iin cehennemi hazirlariz, kinanmis ve kovulmus olarak oraya girer.
19
Kim de hireti isterse ve mmin olarak hirete yarasir bir aba ile hiret iin alisirsa, iste
ylelerinin alismalarinin karsiligi verilir.
20
Hepsine; dnyayi isteyenlere ve hireti isteyenlere
Rabbinin ihsanindan veririz. Rabbinin ihsani kisitlanmis degildir.
21
Onlarin bir kismini bir kismi zerine fazlalikli yaptigimiza bir bak! Elbette hiret, dereceler
bakimindan daha byktr, fazlalik bakimindan da daha byktr.
(Isra/18-21)

20
Her kim hiret ekinini isterse, Biz onun ekininde, onun iin arttiririz. Ve her kim dnya
tarlasini isterse ona da ondan veririz. Ve onun iin hirette hibir nasip yoktur.
(Sra/20)

Ve Tvbe/58, Nahl/67, Enm/41, Bakara/186, Bakara/200-202, Kasas/76, 77, l-i Imran/145.

17
Artk dnyay isteyenler, hi Rabbinden ak bir belge zere olan ve
kendisini Rabbinden bir yhitin takip ettigi ve de nnde bir nder ve rahmet
olarak Ms'nn kitab bulunan kimse gibi midir? yte byle olanlar, Kurn'a
inanrlar. Hangi karyt gruptan olursa olsun kim Kurn' rtbas ederse, ona
vaat edilen yer ateytir. yte btn bunlardan dolay sen de Kurn'dan yphe
iinde olma. Kesinlikle o, Rabbinden bir hakktr/gerektir. Fakat insanlarn
ogu iman etmiyorlar.

Bu ayette, geici dnya ikarlari ugruna Kur'an'in mesajini reddeden
dnyaperestler ile kilavuza [kitap ve eliye] uyan kimseler arasinda bir mukayese
yapilmakta ve hangi hizipten olursa olsun inkrci dnyaperestlerin sonunun ates
olacagi iln edilmektedir.
Ayette kit akilli dnyaperestler ile mukayese edilen dzgn rnek, kendi z
varliginda ve tm kinat nizaminda Allah'in birligine ve Ahiret'e dair apaik deliller
gren kimselerdir.
Kendinden nce bir nder ve rahmet olarak Musanin kitabi bulunan kimse
gibi midir? ifadesiyle de Ehlikitaptan inanmis kimselere isaret edilmektedir:

156,157
Allah diyor ki: Benim azabim var; onu diledigime dokundururum, rahmetim de var; o
ise her seyi kusatmistir. Onu da zellikle Allah'in korumasi altina girenlere, zektini; vergisini
verenlere ve yetlerimize inananlara; kendilerine iyiyi emreden ve onlari ktlklerden alikoyan,
temiz ve hos seyleri kendilerine serbestlestiren, kirli, pis ve kt seyleri de zerlerine yasaklayan,
sirtlarindan agir ykleri, zerlerindeki baglari ve zincirleri indiren, yanlarindaki Tevrt ve Incl'de
yazilmis bulacaklari Anakentli/ Mekkeli Peygamber, o Eli'ye uyan kimselere yazacagim. O hlde,
O'na iman eden, O'na kuvvetle saygi gsteren, O'na yardimci olan ve O'nun ile birlikte indirilen nru
izleyen kimseler var ya, iste onlar, kurtulusa erenlerin ta kendileridir.
(Araf/156,157)

Bu mukayeseli uyarilar baska ayetlerde de grlmektedir:

9
Ya da gece saatlerinde kalkan, boyun egip teslimiyet gstererek, dikelerek, ahretten ekinerek
daima saygida duran ve Rabbinin rahmetini uman o kimse, yle yapmayan gibi midir? De ki: Hi
bilen kimseler ve bilmeyen kimseler esit olur mu? Kesinlikle sadece temiz akil sahibi olanlar gt
alirlar/geregi gibi dsnrler.
(Zmer/9)

Rabbimiz inkrcilarin atese girerken ne syleyeceklerini ve onlari nasil bir
atesin bekledigini de haber vermistir:

1419
10
Ve onlar derler ki: Eger biz dinlemis olsaydik yahut akletmis olsaydik su ilgin atesin
ashbi iinde olmazdik.
(Mlk/10)

88
Kfreden; Allah'in ilhligini ve rabligini bilerek reddeden ve Allah yolundan eviren su
kimseler, Biz yaptiklari bozgunculuk nedeniyle onlara azap stne azap artirdik.
(Nahl/88)

97,98
Ve Allah kime kilavuz olursa, iste o dogru yolu bulmus olandir. Kimi de saptirirsa, artik
bunlar iin Allah'in astlarindan hibir yardimci, koruyucu, yol gsterici yakin kimse bulamazsin. Ve
Biz, onlari kiymet gn kr, dilsiz ve sagir olduklari hlde, yzleri st toplayacagiz. Onlarin
varacaklari yer cehennemdir. Ne zaman ki cehennem dindi, onlara atesi arttiririz. Iste bu, onlarin,
yetlerimizi/ almetlerimizi/ gstergelerimizi rtbas etmis olmalari ve Bizler, bir yigin kemik ve
ufalanmis toz oldugumuz zaman mi, biz yeni bir olusturulusla kesinlikle diriltilmis mi olacagiz?
demis olmalari nedeniyle onlarin cezasidir.
(Isra/97, 98)

Ayetin sonunda eliden grevini kusku duymadan, selim akilla srdrmesi
istenmektedir:

8
Onun iin, kt ameli kendisine ssl gsterilen sonra da onu gzel gren kisi mi? Sphe yok
ki Allah diledigini/dileyeni sasirtir, diledigine/dileyene de kilavuzluk eder. Onun iin canin onlara
karsi hasretlerle/ zntlerle sikilip gitmesin. Sphesiz Allah, onlarin yapmakta olduklarini ok iyi
bilir.
(Fatir/8)

18,19
Ve bir yalan Allah'a iftira edenden daha yanly; kendi zararlarna iy
yapan kim olabilir? Bunlar Rablerine arz olunacaklar, yhitler de yte bunlar
Rablerine kary yalan syleyenlerdir diyecekler. Haberiniz olsun! Allah'n
dylamas/ rahmetinden mahrum brakmas, Allah yolundan dndrmeye
alyan ve o yolu egri-bgr yapmak isteyen ve hirete de inanmayanlarn ta
kendileri olan bu yanly; kendi zararlarna iy yapan kimselerin zerinedir.


Bu ayetlerde, yeryzndeki en byk zalimlerin Allah adina yalan uyduranlar
ve egri bgr gstermek suretiyle insanlari Allah yolundan uzaklastiranlar oldugu;
Allahin lnetledigi [rahmetinden uzak tuttugu] bu zalimlerce uydurulan yalanlarin
kiyamet gn yzlerine vurulacagi, bylece onlarin orada rezillik azabiyla da
azaplandirilacaklari bildirilmektedir.

73
Andolsun ki Biz, Semd'a da kardesleri Slih'i eli olarak gnderdik. O dedi ki: Ey
toplumum! Allah'a kulluk edin, sizin iin O'ndan baska bir ilh yoktur. Size Rabbinizden aik bir
kanit geldi. Iste su, Allah'in devesi/sosyal yardim ve destek ilkesi, sizin iin bir yettir; birakin onu
Allah'in yeryznde yesin, sakin ona ktlkle dokunmayin, yoksa sizi acikli bir azap yakalayiverir.
74
Ve dsnn ki d'dan sonra sizi halfeler yapti. Ve yeryznde sizi yerlestirdi: Onun
dzlklerinden saraylar yapiyorsunuz, daglarini evler hlinde yontuyorsunuz. yleyse Allah'in
nimetlerini hatirlayin ve yeryznde kargasa ikaranlar olarak taskinlik yapmayin.
(Araf/73, 74)

Kuranda Allah'a karsi yalan uydurma olarak tanimlanan crm, Onun
hell dedigine haram, haram dedigine hell demek ve hakk olarak gnderdigi Kitapi
O'nun gndermedigini sylemek seklindeki yanlis tavir ve davranislardir. Bu yanlis
tavir ve davranislar baska ayetlerde de sz konusu edilmistir:

1420
116
Ve kendi dillerinizin yalan nitelemesi ile Allah'a yalan uydurmak iin, Su helaldir, su
haramdir demeyin. Sphesiz Allah'a yalan uyduran kimseler iflah olmazlar.
(Nahl/116)

79
Artik yaziklar olsun o kimselere ki, kendi elleriyle kitap yazarlar da sonra biraz paraya
satmak iin, Bu, Allah katindandir derler. Artik o elleriyle yazdiklari yznden onlara yaziklar
olsun! O kazandiklari seyler yznden kendilerine yaziklar olsun!
(Bakara/79)

78
Ve Kitap Ehlinden, bazi sz ve ilkeleri, kitaptan olmamasina ragmen, siz onu kitaptan
sanasiniz diye, dillerini kitaba dogru egip bken akilsiz, serseri bir gurup vardir. O, Allah katindan
olmadigi hlde, Bu, Allah katindandir derler. Kendileri bilip dururken, Allah'a karsi yalan da
sylerler.
(l-i Imran/78)

Bu konuda ayrica Enm/21, 93, 144, 157, Araf/37, Yunus/17, Ankebut/68,
Saff/7 ayetlerine de bakilabilir.

Rabbimizin insanlari sinamasi, gretmek iin degil, dnya ve ahirete tanik
olusturmak iindir. Kimmse hakkindaki karara itiraz edemesin. Tipki okullardaki
gretmenlerin grencilerini sivav yapma amacinin, grencilerden grenmek
olmayip sinava giren grencilerin durumunun belirlenmesi, sahitlendirilmesi
oldugu gibi.
Kiyamet gnnde insanlar iin, kendi nefsi, yakinlari, toplumu, eliler ve vahyler taniklik
edecektir.
Bu konuyla ilgili su ayetlere de bakilabilir.
Bakara/ 143, Hacc 78, Fecr/21-23, , Nisa/ 41, 159, Nahl /84, 89, Kaf/ 21,
Mmin /51, Hud/18, 19, Kasas/ 75, Fussilet /20-22, Nur/ 24, Ya Sin/ 65,
Furkan/30, Maide/116-118.



20
yte onlar, yeryznde ciz brakanlar degillerdir. Kendilerinin Allah'n
astlarndan koruyan, yol gsteren, yardm eden yaknlar yoktur. Onlar iin
azap kat kat artrlr. Onlar vahyi iyitmeye tahamml edemiyorlard ve de
grmyorlard.
21
yte onlar kendilerine zarar vermiy olan kimselerdir. O
uydurduklar yeyler de kendilerinden uzaklayp kaybolmuylardr.
22
Sphe yok,
kesinlikle bunlar hirette de en ok zarara/kayba ugrayp ac ekecek olanlarn
ta kendileridir.

Bu ayet grubunda, 18, 19. ayetlerde zalimlerin en zalimi olarak nitelenmis
olanlarin akibetleri aiklanmaktadir. Dnyada iken vahyi isitmeye tahamml
edemeyen bu zalimlerin edindigi szde ilhlar, ahirette onlardan uzaklasip
kaybolacaklar, bylece ahirette en byk ziyana ugrayacak kimseler de onlar
olacaktir.

6
Insanlar bir araya toplandigi zaman da taptiklari kimseler kendilerine dsmanlar oldular. Ve
onlarin kendilerine tapmalarini kabul etmeyenler idiler.
(Ahkf/6)

41
Her mmetten bir tanik getirdigimiz ve seni de iste onlarin zerine bir tanik olarak
getirdigimiz zaman bak nasil?
(Nisa/41)

1421
82
Kesinlikle onlarin dsndg gibi degil! O edindikleri ilhlar, onlarin kulluklarini kabul
etmeyecekler ve aleyhlerine dnp karsi olacaklardir.
83
Grmedin mi/hi dsnmedin mi? Sphesiz Biz seytanlari, kfirlerin; Allah'in ilhligini ve
rabligini bilerek reddeden o kimseler zerine gnderdik. Onlari kiskirttika kiskirtiyorlar.
(Meryem/82, 83)

25
Ve Ibrhm dedi ki: Siz, sirf aranizdaki dnya hayatinda sevgi iin Allah'in astlarindan
birtakim putlar edindiniz. Sonra kiymet gn, kiminiz kiminizi tanimayacak, kiminiz kiminizi
dislayip gzden ikaracaktir. Varacaginiz yer de cehennemdir. Ve sizin iin yardimcilardan da
yoktur.
(Ankebut/25)

165,166
Insanlardan kimi de Allah'in astlarindan birtakim esler tutan kimselerdir. Onlari, Allah'i
sever gibi seviyorlar. Oysa iman etmis kimseler, Allah'a sevgi ynnden daha kuvvetlidir. Ve sirk
kosarak yanlis; kendi zararlarina is yapan o kimseler, azabi grecekleri zaman; kendilerine uyulan
kimseler, azabi grerek kendilerine uyanlardan kaip uzaklastiklari ve azabi grdkleri ve
kendileriyle baglar kesildigi zaman, btn kuvvetin Allah'a ait oldugunu ve Allah'in azabinin
gerekten ok siddetli bulundugunu keske grselerdi.
(Bakara/166)

23
Sphesiz iman edenler, dzeltmeye ynelik iyleri yapanlar ve Rablerine
derin sayg ve alakgnlllk ile baglananlar, iyte bunlar da cennet
ashbdrlar. Onlar orada sonsuz olarak kalrlar.

Zalimlerin kimligi aiklandiktan ve akibetleri bildirildikten sonra, bu ayette de
inanan ve salihati isleyenlerin cennet yasaminda azaptan ve sikintidan uzak
olacaklari, i aici, mutluluk verici bir tablo seklinde sunulmaktadir. Zalimler ile
iman ehlinin karsilasacaklari ahiret tablolarinin pes pese verilmesi, Kuranda ok
kullanilan karsitliklarla anlatma ynteminin rneklerinden birisidir. Birbirine zit
olgularin pes pese siralanarak anlatildigi bu yntem, hem sz konusu olgularin
mukayese edilmelerini kolaylastirmakta, hem de insanin korku ve mit arasinda
gidip gelen i dnyasini daha derinden etkilemektedir.

24
Bu iki grubun rnegi, kr ve sagr ile gren ve iyiten gibidir. Bunlar
rnek olarak hi eyit olurlar m? Hl dynmeyecek misiniz/gt almayacak
msnz?

18-23. ayetlerde konu edilen zalimler ile iman edip salihati islemis olanlar, bu
ayette Bunlar rnek olarak hi eit olurlar mi? sorusu ile karsilastirilmaktadir.
Bu soru aslinda cevabi belli olan bir sorudur. Inanislari ve yasayislari birbirine
benzemeyen bu iki grubun elbette ki birbirinden farkli akibetleri olacaktir. Allahin
ayetlerini grmeyip eliye kulak vermeyenler, kendi kendilerini kr ve sagir duruma
getirerek bu asagilik durumlarina yarasir bir akibetle karsilasacaklardir. Inananlar ise
kr ve sagir bir kisi ile gren ve isiten bir kisi arasindaki fark kadar aik bir
gerekeyle iyi ve gzel bir akibete nail olacaktir.
Ayetin sonundaki Hl dnmeyecek misiniz/ gt almayacak misiniz?
sorusu, Bunlarla digerlerini birbirinden ayiramiyor musunuz? anlamina gelen
uyarici bir sorudur.
Rabbimizin karsitliklari kullanarak dile getirdigi bu fark baska ayetlerde de
vurgulanmistir:

20
Ates'in ashbi ve cennetin ashbi esit olmaz. Cennet ashbi kurtulanlarin ta kendileridir.
(Hasr/20)

1422
19-21
Kr ile gren, karanliklar ile aydinlik ve glge ile sicaklik esit olmaz.
22
ller ve diriler de esit olmaz. Sphesiz Allah, her diledigine/dileyene isittirir. Sen ise
kabirlerdeki kisilere isittiren biri degilsin.
23
Sen sadece bir uyaricisin.
24
Sphesiz Biz, seni hak ile bir mjdeci, bir uyarici olarak gnderdik/eli yaptik. Her mmetin
de iinde bir uyarici kesinlikle gelip gemistir.
25
Ve onlar seni yalanliyorlarsa, hi sphesiz
onlardan nceki kisiler de yalanlamislardi; eliler onlara apaik delillerle, sahifelerle ve aydinlatici
kitaplarla gelmislerdi.
26
Sonra Ben, kfirleri; Allah'in ilhligini ve rabligini bilerek reddeden o
kisileri tutup yakaladim. Simdi Beni tanimamak/tanitmamaya yeltenmek nasil oldu?
(Fatir/19-26)

25,26
Ve andolsun ki Nh'u da toplumuna eli olarak gnderdik:
Gerekten ben sizin iin apak bir uyarcym. Allah'tan baykasna kulluk
etmeyiniz! Ben, sizin hakknzda ac bir gnn azabndan korkarm.
27
Buna karylk, toplumunun kfirlerinin; Allah'n ilhlgn ve rabligini
bilerek reddetmiy olanlarnn ileri gelenleri: Biz seni sadece bizim gibi
sradan bir insan olarak gryoruz. Sana sg gryl ayag tabakalarmzdan/
ayak takmmzdan baykasnn uydugunu grmyoruz. Sizin bizim aleyhimize
bir fazlalgnz da grmyoruz. Tam tersine biz, sizi yalanclar sanyoruz
dediler.
28-31
Nh, Ey toplumum! Hi dyndnz m, ben Rabbimden apak bir
delil zere isem ve O, bana Kendi tarafndan bir rahmet bahyetmiy de bu size
sakl tutulmuysa?! Biz, siz ondan hoylanmadiginiz hlde sizi ona zorlar miyiz?
29
Ve Ey toplumum! Ben sizden herhangi bir mal istemiyorum. Benim cretim
ancak Allah'a aittir. Ve ben iman edenleri kovacak degilim. Onlar elbette
Rablerine kavuyacaklar. Velkin ben sizi cahillik eden bir toplum olarak
gryorum.
30
Ve Ey toplumum! Ben onlar kovarsam, Allah'a kary bana
kim yardm edecek? Peki, siz hi dynmez misiniz?
31
Ve ben size, Allah'n
hazineleri benim yanmdadr demiyorum. Ve ben grlmeyeni, duyulmayan,
sezilmeyeni, gemiyi, gelecegi bilmem. Ben size Ben bir melegim de
demiyorum. O sizin kendinize gre, hor grdkleriniz hakknda, Allah onlara
hibir hayr vermez de demiyorum. Allah, onlarn ilerindekini, en iyi bilendir.
yte asl o zaman ben kesinlikle yanly; kendi zararlarna iy yapanlardan
olurum
28
dedi.
32
Onlar dediler ki: Ey Nh! Bizimle didiyip durdun da mcdelemizi
ogalttn. Haydi artk dogrulardan isen, bizi tehdit ettigin yu azab bize getir!
33,34
Nh: Onu size ancak dilerse Allah getirir. Ve siz O'nu ciz brakanlar
degilsiniz. Ben size gt vermek istemiy olsam da, eger Allah sizi azdrmay
murat ediyorsa, benim gdm size bir yarar saglamaz. O, sizin Rabbinizdir ve
yalnzca O'na dndrleceksiniz dedi.
36,37
Ve Nh'a vahyolundu: Kesinlikle toplumundan iman etmiy
olanlardan bayka artk kimse iman etmeyecektir. Onun iin onlarn yaptklar
yeylere zlme. Ve Bizim gzetimimiz altnda ve vahyimize gre gemiyi yap.
Sirk koymak sretiyle yanly; kendi zararlarna iy yapan kimseler hakknda da
Bana hitapta bulunma. Kesinlikle onlar, suda kesin bogulacaklardr.
38,39
Ve o, gemiyi yapyordu, toplumundan baz ileri gelenler, o'na her
ugrayyta o'nunla alay ediyorlard. Nh dedi ki: Bizimle alay ediyorsunuz, biz
de sizinle tpk bizimle alay ettiginiz gibi alay edecegiz. Artik o ayagilatici
azabin kime gelecegini ve o srekli azabin kimin stne inecegini ileride
bileceksiniz.
40
Sonunda emrimiz geldigi ve iy kzytg zaman Biz dedik ki: Her cinsten
birer ifti ve aleyhlerinde hkm verilmiy olanlarn dynda aileni ve iman etmiy
1423
olanlar onun iine ykle. Zaten o'nunla birlikte ok azindan baykasi iman
etmemiyti.
41
Ve Nh dedi ki: erisine binin, onun aky da duruyu da Allah
adnadr. Kesinlikle Rabbim gerekten ok bagylayc, ok merhametlidir.
42
Ve gemi onlarla, daglar gibi dalgalar iinde akp gidiyordu. Ve Nh ayr
bir yere ekilmiy olan ogluna seslendi: Yavrucugum! Bizimle beraber bin,
kfirlerle; Allah'n ilhlgn ve rabligini bilerek reddedenler ile beraber
olma!
43
Nh'un oglu dedi ki: Ben, kendimi sudan koruyacak bir daga
sgnacagm. Nh, Bugn Allah'n merhamet ettiginden baykasn, Allah'n
bu emrinden koruyacak kimse yoktur dedi. Ve dalga aralarna girdi. O da
suda bogulanlardan oluverdi.
44
Ve Ey yeryz suyunu yut! Ey gkyz sen de tut! denildi. Sular da
ekildi. Emir de yerine gelmiy oldu. Gemi de Cudi zerine oturdu. Ve o yirk
koyarak yanly; kendi zararlarna iy yapan topluma, Uzak olun [kahrolun,
tarihten silinin]! denildi.
45
Ve Nh Rabbine seslenip de dedi ki: Rabbim! Oglum benim
ehlimdendi. Senin vaadin de elbette haktr. Ve Sen, hkimlerin en hkimisin.
46
Allah: Ey Nh! Sphesiz o senin ehlinden degildir. Sphesiz o, slih
olmayan bir iytir/o, slih olmayan bir iy iylemiytir. Hakknda bilgin olmayan bir
yeyi Benden isteme! Sphesiz Ben, seni, cahillerden olmaktan sakndrrm
dedi.
47
Nh, Ey Rabbim! Ben hakknda bilgim olmayan bir yeyi istemiy
olmaktan dolay sana sgnrm. Ve eger Sen beni bagylamazsan, bana
merhamet etmezsen ben zarara/kayba ugrayp ac ekenlerden olurum dedi.
48
Denildi ki: Ey Nh! Bizden bir selm ve seninle birlikte olanlardan
gelecek mmetlere bir selm ve bolluklarla gemiden in. Ve ilerde kendilerini
birok nimetten yararlandiracagimiz, sonra da bu yzden kendilerine
tarafimizdan acikli bir azap dokunacak nice mmetler vardir.
49
yte Nh ile ilgili anlatlanlar, sana vahyettigimiz grlmeyenin,
duyulmayann, sezilmeyenin haberlerindendir. Bunlar sen ve toplumun
bundan nce bilmiyordunuz. Su hlde sabret. Sphesiz kbet, Allah'n
korumas altna girmiy olan kiyilerindir.

Not:
35. ayet, teknik ve anlam bilgisi geregi 14. Ayetten sonra tertip edilmistir.

Nuh kissasi, yukaridaki ayetlerden baska Araf, Yunus, Suara ve Nuh
surelerinde de yer almakta olup aslinda gayet aiktir ve herhangi bir izahi
gerektirmemektedir. Byle olmakla birlikte, kissanin Kitab-i Mukaddeste anlatilan
seklini de verip konumuz olan ayetlerdeki bazi noktalar zerinde durmayi yararli
gryoruz.
Tufan ve Nuh peygamber olgusu Kitab-i Mukaddesin Tekvin/6, 7, 8. Bablarda
ayrintili olarak yer alir.






1424
Her toplumda oldugu gibi, Nuh kavminde de gereklerin karsisina ikanlar
toplumun ileri gelenleridir. Bunun tarihte hep byle oldugunu Rabbimiz syle
bildirmistir:

23
Ve iste byle Biz, senden nce de hangi kente bir uyarici gndermissek, kesinlikle oranin
simarik varlikli kimseleri: Sphesiz biz, babalarimizi bir nderli toplum zerinde bulduk. Biz de
kesinlikle onlarin izlerine uyanlariz demislerdi.
(Zhruf/23)

Kavmin ileri gelen inkarcilari, soyluluk ve ihtisamlarina gvenerek Nuh
peygamberden sig grl aagi tabakadan olarak niteledikleri kimseleri
yanindan kovmasini istemektedirler ki, ayni talep Mekke ileri gelenleri tarafindan
peygamberimize de yapilmis, onlar da zayif kisilerle ayni mecliste oturmak
istememislerdir. Mekkeli kodamanlarin bu girisimlerine karsilik Rabbimiz de
peygamberimize su talimatlari vermistir:

52
Ve Allah'in rizasini dileyerek sabah-aksam; srekli Rablerine dua eden kimseleri kovma!
Onlarin hesabindan sana hibir sorumluluk yoktur, senin hesabindan da onlara hibir sey yoktur. Ki
onlari kovarsan yanlis; kendi zararlarina is yapanlardan olursun!
53
Ve Biz, Allah, aramizdan bunlara mi iyilikte bulundu?! desinler diye, onlardan bazisini
bazisi ile byle ateslere srkledik, imtihan ettik. Allah, kendilerine verilen nimetlerin karsiligini
deyenleri daha iyi bilen degil midir?
(Enam/52, 53)


28
Ve kendini, srekli olarak Rablerinin rizasini isteyerek Rablerine yalvaran kisiler ile beraber
sabreden biri kil. Basit dnya hayatinin ssn isteyerek onlardan gzlerini de ayirma. Ve de sen,
Bizim anilmamizdan kalbini ilgisiz/ duyarsiz kildigimiz, bos-igreti arzusuna uymus ve de isi asirilik
olan kimseye uyma.
(Kehf/28)


Kirkinci ayette geen firin/tandir kaynadigi zaman tabiri azabin yaklastigini
belirten temsil bir ifadedir. Bu ifade, Araplarin savasin kizisma ani iin
kullandiklari firin/tandir isindi, kizdi tabiri ile byk benzerlik arz etmektedir.
Rabbimizin Nuh peygambere verdigi talimat iinde yer alan ve aleyhlerinde
hkm verilmi olanlarin diinda aileni ifadesi, Nuh peygamberin ailesinde de
inkrlari sebebiyle cezalandirilmasina karar verilmis olanlarin bulundugunu
gstermektedir. Sonraki ayetlerde, bunlardan birinin Nuh peygamberin oglu,
digerinin de esi (Tahrim/10) oldugu aiklanmaktadir.
Rabbimizin gemiye binenlerin ok az oldugunu sylemesine ve sayilari
hakkinda bir bilgi vermemesine ragmen rivayetlerde bunlarin ka kisi olduklari,
adlari ile birlikte yer almaktadir:

Ibn Abbas [r.a] der ki: Hz. Nuh'un kavminden seksen kisi iman etmisti. Bunlarin tanesi oglu
idi: Sm, Hm ve Yfes. Bunlarla birlikte de gelini iman etmisti. Bunlar gemiden iktiklarinda
bugn Musul taraflarinda "Karyetu's-Seman" [seksen kisinin kasabasi] diye bilinen bir kasaba insa
ettiler. Haberde nakledildigine gre, gemide seksen kisi vardi. Bunlar arasinda Hz. Nh ile bogularak
cezalandirilandan baska bir hanimi, oglu ve bunlarin zevceleri de vardi. Katde, el-Hakem b.
Uyeyne, Ibn Creyc ve Muhammed b. Ka'b'in grs de budur. Hm gemide iken hanimina yaklasti.
Bunun zerine Hz. Nh da Yce Allah'a nutfesini degisiklige ugratmasi iin dua etti, bylelikle
siyahiler ondan dogmus oldu. At dedi ki: Nh [as], Hm'a: ocuklarinin salari kulaklarindan
asagiya inmesin, nerede olurlarsa Sm ve Yfes'in ocuklarina kle olsunlar, diye beddua etti.
el-A'mes: [Gemidekiler] yedi kisi idiler. Nh, oglu ve gelini, diyerek Nuh'un hanimini
saymamistir.
1425
Ibn Ishk dedi ki: Hanimlari hari on kisi idiler. Nh, ogullan Sm, Hm ve Yfes ile ona iman
etmis alti kisi ile bunlarin hepsinin hanimlari.
699




41. ayetteki onun akii da duruu da Allah adinadir ifadesi, meydana gelen
olaylarin hep Allahin mdahalesi ile gelistigi, herhangi bir karisikligin sz konusu
olmadigi anlamindadir. Bu durum, kissanin anlatildigi diger ayetlerde ((Mminn/28,
29, Zhruf/12-14, Zmer/67, A'rf/167, Ra'd/6, Hakka/11, 12, Kamer/13-15 ) de belirtilmistir.


Bazi kaynaklarda Nuh peygamberin gemiye binmeyen inkrci oglunun Yam
ismindeki drdnc oglu oldugu ileri srlmstr.


Mevdud, Tufanin bittigini ve geminin Cudi zerine oturdugunu anlatan bu
ayet hakkinda bazi arastirmalar yaptiktan sonra su mtalada bulunmustur:

Kur'an'a gre, gemi, Dogu Anadolu'da eskiden Cezire-i Ibn-i mer olarak anilan blgenin
kuzeydogusunda bulunan Cudi Dagi'nin zerine oturmutur. Fakat Kitab-i Mukaddes'e gre geminin
oturdugu yer Ararat [Agri] dagidir. Kadim tarihler de geminin oturdugu yerin Cudi Dagi oldugunu
teyit etmektedirler. Szgelimi M.. 250 yillarinda yaami olan Babil kentinin dini lideri Berasus,
Keldanilerle ilgili tarihinde Hz. Nuh'un gemisinin Cudi Dagi zerine oturdugunu sylemektedir.
Aristo'nun grencisi Abydenus ise ayni rivayeti teyit etmekle kalmaz, ayni zamanda kendi agindaki
birok Iraklinin geminin paralarina sahip olduklarini, bu paralari batirdiklari sulari da hastalara
ifali su olarak iirdiklerini yazar.
Simdi meseleyi yeniden mtalaa edelim: Burada zikredilen tufan tm yeryzn kapladi mi,
yoksa yalnizca Hz. Nuh'un [a.s] blgesini mi iine aldi? Bu, imdiye dek halledilmemi bir sorudur.
Kitab-i Mukaddes'e ve Israiliyata bakarsaniz tufan arz apinda olmutu. (Tekvin 7: 18-24) Fakat
Kur'an bu konuda skut etmektedir. Geri tufandan arta kalanlari tm insanligin selefleri olarak
zikretmektedir ama bu illa da tufanin dnya apinda oldugunu dnmemizi gerektirmez. Bu
meseleye yle bir aiklama getirilebilir: Tarihin o dneminde yeryznn yerleim blgesi yalnizca
Hz. Nuh'un [a.s] yaadigi blgeydi ve tufandan arta kalan kuaklar tedrici olarak yeryznn diger
blgelerine yayildilar. Bu teoriyi iki ey desteklemektedir. Birinci olarak, Dicle ve Firat blgesinde
byk bir tufanin meydana geldigi yolunda tarihsel geleneklerin, arkeolojik buluntularin ve jeolojik
kanitlarin teyit ettigi kesin deliller sz konusudur. Buna karilik yeryznn diger blgelerinde
tufanin dnya apinda oldugunu kanitlayacak herhangi bir delil sz konusu degildir. Ikinci olarak,
Amerika ve Avustralya gibi birbirinden ok uzak yerlerdekiler dahil hemen tm yeryz sakinlerinin
geleneklerinde bir zamanlar yeryznde byk bir tufanin koptugu yolunda rivayetler vardir.
Bunlardan ikarilacak sonu, insanligin atalarinin bir zamanlar yeryznn belli bir yresinde
yaiyor olduklaridir. Demek ki, bu olaydan sonra yeryznn eitli yerlerine dagilmilar ve tufana
dair rivayetlerini de beraberlerinde gtrmlerdir.
700


Kirkbesinci ayette ehil kelimesi birinci plnda din kardesligi aisindan
yakin anlaminda kullanilmis, bylece mhim olanin soy yakinligi degil, din
yakinligi oldugu vurgulanmistir. Zira Nuh peygamber ile oglu arasindaki nesep
yakinligi tartismasizdir; ancak Allah Ey Nuh! Sphesiz o senin ehlinden degildir
diyerek buradaki ehil szcgn iman ve amel yakinligi anlaminda oldugunu
gstermistir. Demek oluyor ki, kisi mmin olmadika, peygamber ocugu da olsa
bunun ona bir yarari dokunmamaktadir.

699
(Kurtubi; el-Camiu li Ahkamil-Kuran)

700
(Mevdudi; Tefhiml-Kuran)

1426
Ehil szcgn ayetteki baglamindan kopararak:
* O, Benim kendilerini kurtarmayi vaat ettigim aile halkindan degildir
* Nuh onu kendi oglu saniyordu ama o Nuhun oglu degildi. Nuhun karisi
onu baskasindan peydahlamisti.
* Oglan Nuhun evinde dogdu ama esinin eski kocasindandi seklinde
zorlama yorumlarla aiklamaya alismak gereksizdir. nk bir peygamber
ocugunun da inkrci, zalim olmasi mmkndr:


124
Ve hani Rabbi Ibrhm'i, birtakim kelimeler/ yaralar, sikintilar ile sinamis, o da onlari tam
olarak yerine getirmisti. Rabbi, Ben, seni insanlara nder yapanim demisti. Ibrhm, Soyumdan da
nderler yap! dedi. Rabbi, Benim ahdim/ tutulmak zere verdigim sz, kendi benligine haksizlik
eden kimselere ulasmaz! dedi.
(Bakara/124)

Ancak su husus gzden kairilmamalidir: Nuh peygamberin bizzat oglu iin
Allaha yalvarmasi, oglunun msrik oldugunu bilmedigini gstermektedir. Zira
msrikler iin istigfar etmek mmkn olmadigindan, onun da bile bile oglu iin
byle bir talepte bulunmasi mmkn degildir:

113,114
Kendilerine, cehennem ashbi olduklari iyice belli olduktan sonra Peygamber'e ve iman
etmis kisilere, akraba bile olsalar, ortak kosanlar iin bagislanma dilemek yoktur. Ibrhm'in babasi
iin bagislanma dilemesi de yalnizca ona vermis oldugu bir szden dolayi idi. Sonra onun, Allah iin
bir dsman oldugu kendisine aika belli olunca ondan uzaklasti. Sphesiz Ibrhm, ok ili, ok
halim birisi idi.
(Tvbe/113, 114)

Nitekim Rabbimiz 46. ayette Hakkinda bilgin olmayan bir eyi Benden
isteme! Sphesiz Ben seni cahillerden olmaktan sakindiririm demek suretiyle Nuh
peygambere bu konuda bilgisi olmadigini belirtmis ve ona gt vermistir. Nuh
peygambere verilen bu gtten Allahtan ne isteneceginin iyi bilinmesi gerektigi
anlasilmalidir. Allahtan bilinsizce ve bilgisizce bir sey istemek dogru bir davranis
degildir.
Rabbimiz Kuranda insanlara srekli gt vermistir:

17
Eger siz inanmis kimseler iseniz, onun bir benzerini sonsuz olarak bir kez daha
tekrarlamamanizi Allah size gtler.
(Nur/17)


231
Kadinlari bosadiginiz zaman iddetlerini de bitirdiklerinde, artik onlari ya marf ile tutun
veya marf ile salin, haklarina tecavz iin zararlarina olarak onlari tutmayin. Her kim bunu yaparsa
kendi benligine haksizlik etmis olur. Allah'in yetlerini oyuncak da edinmeyin, Allah'in zerinizdeki
nimetini, size kendisiyle gt vermek zere indirdigi kitabi ve haksizlik, bozgunculuk ve kargasayi
engellemek iin konulmus kanun, dstur ve ilkeleri hatirlayip dsnn. Hem de Allah'in korumasi
altina girin ve sphesiz Allah'in her seyi en iyi bilen oldugunu bilin.
232
Ve siz kadinlari bosayip da onlar, srelerinin sonuna geldikleri zaman, esleriyle aralarinda
rfe uygun/ herkese kabul gren bir sekil ile rizalastiklari zaman, kendilerini kocalariyla
nikhlanacaklar diye sikistirip engellemeyin. Iste bu, sizden Allah'a ve hiret gnne iman eden
kimselerin kendisi ile gtlenecegidir. Iste bu, sizin iin daha uygun ve daha nezihtir. Ve Allah
bilir, siz bilmezsiniz.
(Bakara/231, 232)

58
Sphesiz Allah, size, emanetleri ehline vermenizi ve insanlar arasinda hkmettiginiz zaman
adaletle hkmetmenizi emrediyor. Sphesiz Allah, bununla size ne gzel gt veriyor. Sphesiz Allah,
en iyi isiten, en iyi grendir.
(Nisa/58)

1427
90
Sphesiz Allah, adaleti, iyilestirmeyi-gzellestirmeyi ve yakinlara vermeyi emreder;
haysizliktan, ktlkten ve azginliktan nehyeder. O, dsnp gt alirsiniz diye size gt verir.
(Nahl/90)


47. ayette, Nuh peygamber dem ile esinin su duasini tekrarlamaktadir:

23
Onlar/her ikisi, Ey Rabbimiz! Biz kendimize haksizlik ettik ve eger bizi bagislamazsan ve
bize rahmetinle islem yapmazsan kesinlikle zarara ugrayacaklardan oluruz! dediler.
(A'rf/23)

Nuh peygambere verilen mesaj daha sonra onun neslinden gelen Ibrahim
peygambere de verilmistir. Rabbimiz, inanmayanlari dislayarak rizk duasinda
bulunan Ibrahim peygambere inanmayanlari da az bir zaman faydalandiracagini
bildirerek uyarida bulunmustur:

126
Ve bir zaman Ibrhm, Rabbim! Burasini gvenli bir belde kil, halkini; onlardan Allah'a ve
son gne inananlari meyvelerle riziklandir demisti. Allah dedi ki: Kfiri; ilhligimi, rabligimi
bilerek reddeden kimseyi dahi ok az kazanlandiririm, sonra da onu atesin azabina srklerim. Ve
ne kt varilacak yerdir!
(Bakara/126)


Nuh peygambere ait kissa bitirildikten sonra 49. ayette peygamberimize
dnlms, kendisinin ve kavminin bilmedigi bu kissadan ders alarak sabretmesi
istenmistir. Hatirlanacak olursa, peygamberimize daha nce de sabirli olmasi
emredilmisti:

17
Sen onlarin dediklerine sabret ve glerin sahibi kulumuz Dvd'u hatirla. Sphesiz o,
Rabbine oka dnendi.
(Sad/17)

48
yleyse Rabbinin karari iin sabret, bunalan kisi gibi olma. Hani o, bir kez asiri bunaldiginda
Rabbine seslenmisti.
(Kalem/48)

Rabbimizin kissadan alinmasini istedigi dersler, su ve cezanin bireysel
oldugu, insanlarin sosyal statlerine gre degerlendirilmemesi gerektigi, insanlarin
degerlendirilmesinde hasep, nesebin nemli olmadigi ve hi kimseye ayricalik
taninmadigi gibi hususlardir.
Kissanin peygamberimize hitap eden son ayeti, alinmasi gereken mesajlarla
beraber su sekilde takdir edilebilir: Nuh'un basindan geenleri size anlattim. O nasil
sabretti ise siz de sabretmelisiniz. Toplumunun ona gsterdigi olumsuz tepkiyi ve isi
ne derece ileri gtrdklerini grdnz. Nuhun nasil kurtarildigini da grendiniz.
Size de olumsuz tepkiler olacaktir. Ama bunun en byk aresi sabirdir. Siz de Nuh
gibi mutlaka selmete ereceksiniz.

50-52
d'a da kardeyleri Hd'u eli gnderdik. O, dedi ki: Ey toplumum!
Allah'a kulluk edin. Sizin iin O'ndan bayka ilh yok. Siz uydurmaclardan
bayka bir yey degilsiniz. Ey toplumum! Buna karylk ben sizden bir cret
istemiyorum. Benim ecrim ancak beni yoktan yaratan zerinedir. Hl
akllanmayacak msnz? Ey toplumum! Rabbinizden bagylanma isteyin, sonra
1428
O'na tevbe edin ki, zerinize gkten bol bol gndersin ve sizi kuvvetinize
kuvvet katarak ogaltsn. Ve gnahkrlar olarak srt evirmeyin.

Ikinci ibret tablosu, Hud peygamber ile onun kavmi Ad hakkindadir. Hud
peygamber de kavmine karsi peygamberimizin verdigi mcadeleye benzer bir
mcadele vermis ve Mekkeliler gibi msrik olan Ad halkini tevhide davet etmistir.
Tarihte iki tane Ad kavmi yasamis olup birisi Hud peygamberin eli olarak
gnderildigi kavim, digeri de stunlar sahibi olan Irem halkidir.
Hud kissasi bu surede Nuh kissasi kadar uzun ve detayli olarak verilmemistir.
50 ile 60. ayetler arasinda zetlenen kissa, eli ile kavmi arasinda geen karsilikli
konusma seklindedir. Bu anlatimiyla kissa adeta canli bir tiyatro sahnesi gibidir.
Kissanin bu anlatiminda, daha evvelki surelerde anlatilanlara gre farkli bazi
ifadeler de mevcuttur.

123
d, gnderilmisleri [elileri, mesajlari] yalanladi.
124-135
Hani kardesleri Hd onlara demisti ki: Siz Allah'in korumasi altina girmez misiniz?
Sphesiz ki ben, sizin iin gvenilir bir eliyim. Artik Allah'in korumasi altina girin ve bana itaat
edin. Ve buna karsilik ben sizden hibir cret istemiyorum. Benim cretim lemlerin Rabbi
zerinedir. Her yksek tepeye, almet bir bina kurarak mi egleniyorsunuz? Sonsuzlasmaniz iin/sanki
sonsuzlasacakmissiniz gibi sanayi reten yerler [fabrikalar/kaleler] mi edinirsiniz? Yakaladiginiz
vakit de zorbaca mi yakaladiniz? Artik Allah'in korumasi altina girin ve bana itaat edin. Size o
bildiginiz seyleri verenin [davarlar, ogullar, baglar, baheler, pinarlar verenin] korumasi altina girin.
Sphesiz ki ben, sizin hakkinizda byk bir gnn azabindan korkuyorum.
136-138
Onlar dediler ki: Sen, gt versen de yahut gt verenlerden olmasan da bizim iin
degismez. Bu, sadece ncekilerin hayat tarzlaridir. Ve biz azaba ugratilacaklar degiliz.
139
Bunun zerine o'nu yalanladilar da Biz kendilerini degisime/yikima ugrattik. Sphesiz ki
bunda kesinlikle mutlak bir almet/gsterge vardir, ama onlarin ogu iman ediciler degillerdi.
140
Ve sphesiz ki Rabbin, kesinlikle en stn, en gl, en serefli, maglp edilmesi mmkn
olmayan/mutlak galip olanin, engin merhamet sahibinin ta kendisidir.
(Suara/123-140)

65
Andolsun ki d'a da kardesleri Hd'u eli gnderdik. O, Ey toplumum! Allah'a kulluk edin,
sizin iin O'ndan baska bir ilh yoktur. Hl Allah'in korumasi altina girmez misiniz? dedi.
66
Toplumundan, ileri gelen kfirler; Allah'in ilhligini ve rabligini bilerek reddeden kimseler,
Biz seni akil hafifligi/chillik iinde gryoruz ve gerekten seni yalancilardan saniyoruz dediler.
67-69
Hd, Ey toplumum! Bende akil hafifligi/ chillik yok, velkin ben lemlerin Rabbi
tarafindan gnderilmis bir eliyim. Size Rabbimin gnderilerini teblig ediyorum ve ben sizin iin
gvenilir bir gtym. Sizi uyarmasi iin iinizden bir adam zerine Rabbinizden, size bir
gt/kitap gelmesine sastiniz mi? Dsnn ki O sizi, Nh toplumundan sonra, halfeler, sonradan
gelen nesiller yapti ve olusturulusta boy-pos itibariyle sizi arttirdi. Kurtulmaniz iin Allah'in
nimetlerini hatirlayin dedi.
70
Onlar dediler ki: Demek sen Allah'a; baskasini karistirmadan kulluk edelim ve atalarimizin
kulluk ettiklerini birakalim diye mi bize geldin? Eger dogrulardan isen, bizi tehdit ettigin seyi bize
getir!
71
Hd dedi ki: Artik size Rabbinizden bir azap ve bir hisim inmistir. Haklarinda Allah'in
hibir delil indirmedigi, sadece sizin ve atalarinizin taktigi isimler hakkinda mi benimle
tartisiyorsunuz? Bekleyin yleyse, sphesiz ben de sizinle birlikte bekleyenlerdenim!
72
Bunun zerine Hd'u ve o'nunla beraber olan kimseleri tarafimizdan bir rahmetle kurtardik
ve yetlerimizi yalanlayan ve iman etmemis olan kimselerin kkn kestik.
(Araf/65-72)

53-57
Onlar dediler ki: Ey Hd! Bize bir ak kant ile gelmedin. Ve biz,
senin sznle ilhlarmz terk edecek degiliz. Biz, sana inananlar da degiliz.
Ancak Tanrlarmzdan bazs seni fena arpmy diyebiliriz. Hd dedi ki:
~Sphesiz ben Allah' yhit tutuyorum, siz de yhit olun ki, ben, Allah'n
astlarndan O'na ortak koytugunuz yeylerden uzagm. Hadi yleyse hepiniz
1429
bana tuzak kurun, sonra beni hi bekletmeyin. Sphesiz ben gerekten, benim
de Rabbim sizin de Rabbiniz olan Allah'a iyin sonucunu havale ettim. Onun,
pereminden yakalayp denetlemedigi hibir irili-ufakl hareket eden canl
yoktur. Sphesiz ki benim Rabbim dosdogru bir yol zerinedir. Buna ragmen
yine de srt evirirseniz, ben size ne ile gnderilmiy isem, iyte onu teblig ettim.
Ve benim Rabbim, bayka bir toplumu sizin yerinize getirir. Ve siz O'na hibir
yekil ve yolla zarar veremezsiniz. Hi yphesiz Rabbim, her yeyi koruyup
gzetendir.
58
Ve ne zaman ki emrimiz geldi, Hd'u ve o'nunla birlikte iman etmiy olan
kiyileri tarafmzdan bir rahmet ile kurtardk, Biz onlar ok agr bir azaptan
da kurtardk.

Bu ayetlerde, Hud peygamberin gayet aik, net, ikna edici, akla ve mantiga
uygun aiklamalarina yer verilmis ve bu aiklamalar karsisinda, iyi dsnenlerin
geregi inkr etmedikleri, dsnemeyenlerin ise inkrlarina devam ettikleri
vurgulanmistir.

59,60
Ve iyte bu, Rablerinin yetlerine kafa tutan, O'nun elilerine isyan
eden ve her inat zorbann emrine uyan d toplumudur. Bu dnyada ve
kymet gn arkalarna dylanma takld. Haberiniz olsun! d toplumu,
Rablerine inanmadlar. Haberiniz olsun! Hd'un toplumu olan d toplumuna
kahrolmak/tarihten silinmek verildi.

Hud kissanin sonunda yer alan bu ayetlerde Rabbimiz sanki parmakla
gsterircesine Adi isaret etmis, Ve ite bu, Rabblerinin ayetlerine kafa tutan,
Onun elilerine isyan eden ve her inati zorbanin emrine uyan Addir diyerek ok
canli bir uyari yapmistir.
Ad kavmini konu alan ayetlerden, bu kavmin Allahin ayetlerini bile bile inkr
ettikleri, elileri yalanladiklari, her zorbanin arkasindan gittikleri ve bu sulari
yznden cezalandirildiklari anlasilmaktadir. Kissadan ikartilmasi gereken hisse
ise, belirtilen sulari isleyenlerin de Ad ile ayni kt akibete ulasacak olduklaridir.

61,62
Semd'a da kardeyleri Slih'i eli gnderdik. O, dedi ki: Ey halkm!
Allah'a kulluk edin. Sizin iin O'ndan bayka ilh yok. O, sizi yeryznden
oluyturan ve size orada mr geirtendir. Artk O'ndan bagylanma isteyin.
Sonra O'na tevbe edin. Sphesiz Rabbim ok yakndr, yakarylara cevap
verendir. Dediler ki: Ey Slih! Sen, bundan nce, aramzda, aranan/mit
beslenen bir kiyiydin. Simdi kalkmy, atalarmzn kulluk ettiklerine kulluk
etmemizi mi yasaklyorsun? Ve hi yphesiz biz, bizi agrdgn yey hakknda
kafalar karytran bir kuyku iindeyiz.
63,64
Slih dedi ki: Ey toplumum! Eger ben Rabbimden apak bir delil
zerinde isem ve O bana Kendinden bir rahmet vermiyse Bu durum
karysnda O'na asi olursam beni Allah'tan kim korur? O zaman sizin de
bana zarardan bayka katknz olmaz. Ve ey toplumum! yte size
almet/gsterge olarak salt [ml ynden ve zihinsel adan destek olma;
toplumu aydnlatma] grevi. Artk onu brakn, Allah'n yeryznde
uygulansn. Ve ona ktlk dokundurmayn; sonra sizi yakn bir azap
yakalayverir.

1430
Bu ayetlerde, yine peygamberimizin elilik mcadelesine benzeyen bir baska
mcadelenin anlatimina baslanmis, Semud kavmine eli yapilan Salih peygamber ile
kavmi arasindaki diyalog, herhangi bir izahi gerektirmeyecek aiklikla canli olarak
nakledilmistir.
Nkatullah ve Semud szckleri ile ilgili detay Sems ve Araf surelerinin
tahlillerinde verildiginden burada tekrar aiklamaya gerek grlmemistir.


65
Derken onlar, yayam kaynaklarn kurutarak ldrdler. Bunun zerine
Slih dedi ki: Yurdunuzda gn daha yararlann. yte bu, yalanlanmayacak
bir vaattir.

Bu ayette, Semud kavminin Allahin nkasini [kamu maliyesini] ayaklarini
[gelir kaynaklarini] keserek yok etmeleri zerine Salih peygamberin kavmine
sonlarinin yaklastigini ihtar eden szleri yer almaktadir. Bu szler arasinda geen
gn ifadesi de, muhtemelen zamanin kisaligindan kinayedir.

66
Artk ne zaman ki emrimiz geldi, Slih'i ve o'nunla birlikte iman etmiy
olan kiyileri tarafmzdan bir rahmetle kurtardk. O gnn periyanlgndan da
kurtardk. Hi yphesiz ki senin Rabbin, o gl, mutlak stn olandr.
67
Ve yirk koyarak yanly; kendi zararlarna iy yapan o kimseleri korkun
bir grlt yakalayverdi de yurtlarnda diz st kp kaldlar.
68
Sanki orada hi zengince yayamamylard. Haberiniz olsun! Hi yphesiz
Semd toplumu gerekten Rablerine inanmadlar. Haberiniz olsun! Semd iin
uzaklk verildi.

Semud kavminin sonunun bildirildigi bu ayetlerde, Salih peygamber ve onunla
birlikte iman etmis olanlarin kurtarildiklari, digerlerinin ise sanki orada hi
yasamamislar gibi mahvedildikleri anlatilmaktadir. Sanki orada hi
kalmamilardi ifadesi, adlarinin, sanlarinin ve izlerinin yok olup gittigi
anlamindadir. Bununla o kavimden geriye sadece ibret verici bu kissanin kaldigi
vurgulanmistir. Hatirlanacak olursa, bu kissa ile ilgili olarak Araf suresinde su
aiklamalar verilmisti:


73
Andolsun ki Biz, Semd'a da kardesleri Slih'i eli olarak gnderdik. O dedi ki: Ey
toplumum! Allah'a kulluk edin, sizin iin O'ndan baska bir ilh yoktur. Size Rabbinizden aik bir
kanit geldi. Iste su, Allah'in devesi/sosyal yardim ve destek ilkesi, sizin iin bir yettir; birakin onu
Allah'in yeryznde yesin, sakin ona ktlkle dokunmayin, yoksa sizi acikli bir azap yakalayiverir.
74
Ve dsnn ki d'dan sonra sizi halfeler yapti. Ve yeryznde sizi yerlestirdi: Onun
dzlklerinden saraylar yapiyorsunuz, daglarini evler hlinde yontuyorsunuz. yleyse Allah'in
nimetlerini hatirlayin ve yeryznde kargasa ikaranlar olarak taskinlik yapmayin.
75
Toplumundan byklk taslayan ileri gelenler, ilerinden zayif grnen inanmis kimselere
dediler ki: Siz, Slih'in, gerekten Rabbi tarafindan gnderilmis bir eli oldugunu biliyor musunuz?
Onlar, Kesinlikle biz o'nunla gnderilene inaniyoruz! dediler.
76
Byklk taslayan o kimseler, Biz, sizin inandiginizi kesinlikle bilerek reddeden
kimseleriz! dediler.
77
Hemencecik de o sosyal yardim ve destek kurumlarini ayakta tutan gelir
kaynaklarini kuruttular ve byklenerek Rablerinin buyrugundan disari iktilar ve Ey Slih! Eger
gerekten gnderilen elilerden isen, bizi tehdit ettigini getir bize! dediler.
78
Bunun zerine hemen onlari, siddetli sarsinti yakaladi da yurtlarinda diz st ke kaldilar.
79
Slih, o zaman onlara sirt evirdi ve Ey toplumum! Andolsun ki ben size Rabbimin
gnderilerini teblig ettim ve size gt verdim, fakat siz gt verenleri sevmiyorsunuz dedi.
(Araf/73-78)
1431

Kissanin tm dikkate alinarak Semud kavminin isledigi sular su sekilde
zetlenebilir:
* Krlg dogru yola tercih etmek,
* Allahin devesini ldrmek,
* Elileri [elilik misyonunu] yalanlamak

Bu sular baska ayetlerde de aiklanmistir:

17
Semd'a gelince; iste, Biz onlara dogru yolu gsterdik. Fakat onlar krlg dogru yol zerine
sevip tercih ettiler. Bunun zerine kazandiklari seyler sebebiyle alaltici azabin yildirimi onlari
yakalayiverdi.
18
Ve Biz iman etmis kimseleri ve Allah'in korumasi altina girmis olan kimseleri kurtardik.
(Fussilet/17, 18)

14
Allah'in devesine nem verin! ve Onun su imesini, yasamasini saglayin!
(Sems/14)

141
Semd, gnderilmisleri [elileri, mesajlari] yalanladi.
(Suara/141)

69
Ve andolsun ki brhm'e de elilerimiz mjde ile geldiler, Selm!
dediler. O, Selm! dedi, sonra da altn vermeye gecikmedi.
70
Sonra da onlarn ona uzanmadgn grnce, onlar yadrgad ve iinde
onlara kary bir korku uyand. Onlar: Korkma, yphesiz biz Lt'un
toplumuna gnderildik dediler.
71
Ve brhm'in kars ayaklanmyt, glverdi.
Sonra o'na shk', shk'n arkasndan da Yakb'u mjdeledik.
72
brhm'in kars dedi ki: Vay be! Ben mi doguracagm! Ben kocas iye
yaramaz bir zavallym, bahtsz, mutsuz bir kadnm. Su kocam da yayl bir
adam! Sphesiz bu, ok tuhaf bir yey!
73
Eliler: Sen Allah'n iyinden dolay m yayyorsun? Allah'n rahmeti ve
bolluklar zerinizdedir. Ey ev halk! Sphesiz ki O, vlmeye lyk olan,
cmertligi bol olandr dediler.
74
Sonra brhm'den korku iyice geip gidince ve kendisine mjde gelince,
Bizimle Lt toplumu hakknda mcdeleye baylad.
75
Sphesiz brhm, ok yumuyak huylu, ok ah-vah eden/yufka
yrekli/ynelen biriydi.

76
Ey Ibrhm! Bundan vazge. Sphesiz Rabbinin emri kesin olarak geldi
ve hi yphesiz onlar; onlara geri evrilmesi mmkn olmayan bir azap
gelecektir.

Bu pasajda Hud suresinde nakledilen kissalarin drdncs yer almaktadir.
Ibrahim peygamberin hayatindan nemli bir kesitin nakledildigi pasajin ierigi, daha
ok Ibrahim peygamberin insanlara gzel rnek olusuyla ilgilidir. Pasajda deginilen
olaylarin Hicr ve Zariyat surelerindeki anlatimlari, konunun daha iyi anlasilmasina
katki saglayacaktir:

51
Ve kullarima, Ibrhm'in misafirlerinden haber ver.
52
Hani Ibrhm'in misafirleri, Ibrhm'in yanina girdiler de, Selm! demislerdi. Ibrhm,
'Sphesiz biz sizden korkanlariz demisti.
53
Ibrhm'in misafirleri, Korkma! Sphesiz biz sana bilgin bir ogul mjdeliyoruz dediler.
1432
54
Ibrhmdedi ki: Bana ihtiyarlik gelmisken mi beni mjdeliyorsunuz? Peki neye dayanarak
beni mjdeliyorsunuz?
55
Ibrhm'in misafirleri, Seni gerekle mjdeliyoruz. midini kesenlerden olma! dediler.
56
Ibrhm dedi ki: Rabbimin rahmetinden, sapiklardan baska kim mit keser?
57
Ibrhm, Ey gnderilmis eliler! Isiniz nedir? dedi.
58-60
Eliler: Sphesiz biz sulu bir topluma gnderildik. Ancak Lt ailesi mstesnadir.
Sphesiz Biz, Lt'un karisi hari onlarin hepsini kesinlikle kurtaracagiz. Biz ayarladik. Sphesiz o,
kesinlikle geride kalanlardan/ gz arkada olanlardandir.
(Hicr/51-60)

24
Ibrhm'in sayginlastirilmis misafirlerinin haberi sana geldi mi?
25
Hani onlar, Ibrhm'in zerine girmislerdi de Selm! demislerdi. Ibrhm: Selm,
alisilmadik, kimligi belli olmayan topluluk! dedi.
26
Ibrhm, sonra ehline gitti de altin ile geldi.
27
Sonra altini onlara yaklastirdi: Nasiplenmez
misiniz? dedi.
28
Sonra onlardan ekindi. Onlar: Korkma! dediler ve o'nu ok bilgili bir ogul ile
mjdelediler.
29
Bunun zerine karisi bagirarak ne geldi de elini yzne vurarak: Bir bahtsiz, bir kisir!
dedi.
30
Misafirler: Rabbin iste byle buyurdu. Sphesiz Rabbin, haksizlik ve kargasayi engellemek
iin konulmus kanun, dstur ve ilkeler koyandir. En iyi bilenin ta kendisidir dediler.
31
Bunun zerine Ibrhm, Sizin nemli isiniz nedir ey eliler? dedi.
32-34
Eliler: Sphesiz biz, Rabbinin katindan, asiri gidenler iin isaretlenmis, amurdan
pisirilmis sert taslari zerlerine yagdirmamiz iin gnahkr bir topluma gnderildik dediler.
35
Bunun zerine Biz mminlerden orada bulunan kimseleri ikardik.
36
Fakat Biz orada
Mslmanlardan bir evden baskasini bulmadik.
37
Ve Biz orada aci bir azaptan korkan kimseler iin
bir almet/gsterge biraktik.
(Zariyat/24-37)

Ibrahim peygamberin hayatinin bu blmnn Kitab-i Mukaddesteki anlatimi
ise syledir:

15 Tanri Ibrahim'e, "Karin Saraya gelince, ona artik Saray demeyeceksin" dedi, "Bundan
byle onun adi Sara olacak.
16 Onu kutsayacagim; ondan sana bir ogul verecegim. Onu kutsayacagim ve uluslarin anasi
olacak. Halklarin krallari onun soyundan ikacak."
17 Ibrahim yzst yere kapandi ve gld. Iinden, "Yz yainda bir adam ocuk sahibi
olabilir mi?" dedi, "Doksan yaindaki Sara dogurabilir mi?"
18 Sonra Tanri'ya, "Keke Ismail'i mirasim kabul etseydin!" dedi.
19 Tanri, "Hayir. Ama karin Sara sana bir ogul doguracak, adini Ishak koyacaksin" dedi,
"Onunla ve soyuyla antlamami sonsuza dek srdrecegim.
20 Ismail'e gelince, seni iittim. Onu kutsayacagim; onu verimli kilacak, soyunu alabildigine
ogaltacagim. On iki beyin babasi olacak. Soyunu byk bir ulus yapacagim.
21 Ancak antlamami, gelecek yil bu zaman Sara'nin doguracagi oglun Ishak'la
srdrecegim."
22 Tanri Ibrahim'le konumasini bitirince ondan ayrilip yukariya ekildi.
23 Ibrahim evindeki btn erkekleri - oglu Ismail'i, evinde doganlarin ve satin aldigi uaklarin
hepsini - Tanri'nin kendisine buyurdugu gibi ayni gn snnet ettirdi.
24 Ibrahim snnet oldugunda doksan dokuz yaindaydi.
25 Oglu Ismail on yainda snnet oldu.
26 Ibrahim oglu Ismail'le ayni gn snnet edildi.
27 Ibrahim'in evindeki btn erkekler - evinde doganlar ve yabancilardan satin alinanlar -
onunla birlikte snnet oldu.
701



701
(Tekvin; 17/ 15-27)

1433
Kitab-i Mukaddesteki bu anlatim Mslmanlari da etkilemis ve buna uygun
rivayetlerin olusmasina sebep olmustur.

KONUMUZ OLAN 69-76. AYETLERIN TAHLILI

69
Ve andolsun ki brhm'e de elilerimiz mjde ile geldiler, Selm!
dediler. O, Selm! dedi, sonra da altn vermeye gecikmedi.

Elde herhangi bir kanit bulunmamasina ragmen klsik kaynaklarda bu elilerin
melek oldugu dayatilmistir. Bizim kanaatimize gre ise; bu eliler Ibrahim
peygamberin o gne kadar tanimadigi, varliklarindan haberdar olmadigi, o yredeki
beser elilerdir [peygamberlerdir]. Sayilarinin birden fazla olmasi bu konuda
tereddde mahal vermemelidir; nk Ya Sin suresinde de bir kente art arda eli
gnderildigi bildirilmistir.
Elilerin getirdigi mjde hakkinda:
* Lut kavminin helkinin mjdesi,
* Kendilerinin Allahin elileri olduklarinin mjdesi,
* Ibrahim peygamber iin korkulacak bir sey olmadiginin mjdesi gibi
yorumlar yapilmissa da, Rabbimiz bu mjdeyi 71. ayette aiklamistir: Sonra ona
Ishak'i, Ishak'in arkasindan da Yakub'u mjdeledik.
Ibrahim peygamberin misafirlerine sundugu buzagi, bu ayette haniyz
szcgyle, Zariyat/26da ise semiyn szcgyle nitelenmistir. Gelenekiler bu
iki nitelemeyi -sirasiyla- kizartilmis ve semiz olarak aktarmislardir. Ne var ki,
koskoca buzaginin kizartilamayacagini ve ayni buzagiyi niteleyen kizartilmis
ifadesi ile ancak canli bir hayvan iin kullanilan semiz ifadesi arasindaki eliskiyi
hi dikkate almayarak bariz bir hata iine dsmslerdir. nk misafire tavuk hatta
kuzu kizartilip ikram edilmesi makul olmakla beraber bir buzaginin kizartilip
btnyle ikram edilmesi akillardan uzak bir durumdur. Ayrica gelenekilerin
nitelemelerine gre, konumuz olan ayetteki buzagi kizartilmis yani l bir
buzagidir. Zariyat/26da ise ayni buzagi semiz yani canli bir buzagidir. Bu
durumda iki ayet arasinda bir eliski sz konusu olmaktadir ki, bu asla mmkn
degildir.
Bize gre, bu olaydaki buzagi ile kastedilen anlamin teviline o buzaginin
sifatlari olarak bildirilen haniyz ve semiyn szcklerinin gerek anlamlarindan
yola ikarak ulasmak gerekmektedir.

---=' HANIYZ

---=' Haniyz szcg aritilmis, iindeki fazlaliklar atilmis demektir.
Szck ilk olarak ati terletme anlaminda kullanilmis, daha sonra Araplar hem
Gnesin insani terletmesini hem de etin sicak taslara sikistirilarak suyunun
giderilmesi, akiskanliginin kaybettirilmesi islemini bu szckle ifade etmislerdir.
702

Buna gre ---=' haniyz, bir nesnenin iindeki fazlaliklarin, zellikle de
nesneyi bozacak seylerin atilmasi anlamina gelmekte, dolayisiyla ayetteki haniyz
szcg de meful anlamiyla aritilmis, iinde zararli maddeler bulunmayan, saf hle
getirilmis demek olmaktadir.

702
(Lisanl-Arab, 2/624, 625; El-Mfredat/133)

1434
Fakat klsik eserlerde szcgn esas anlami dikkate alinmadigi gibi,
kurutulmus anlamina bile itibar edilmemis, szck ateste kizartilmis anlaminda
kullanilmistir.

Q-- ~' SEMIYN

Bu szck zayifligin karsiti olup g kaynagi olmasi sebebiyle yaga da
-- semen denir.
703

O hlde Zariyat/26da geen semiyn ifadesi de ism-i fail anlamiyla g
veren demektir.

BURADAKI BUZAGI ALTINDIR

Buzaginin sifatlari olarak verilen her iki szcgn yukarida belirttigimiz
anlamlari birlestirildiginde, buradaki buzaginin saf hlde bulunan ve g veren
bir buzagi oldugu anlamina ulasilmaktadir. Bundan dolayidir ki, biz bu buzaginin
Araf suresindeki aldatici sesi olan ceset buzagi gibi altin oldugu kanaatini
tasimaktayiz. Bu tevilimize gre, Ibrahim peygamber mjdeci elilere mjdelik
olarak altin vermistir.

70
Sonra da onlarn ona uzanmadgn grnce, onlar yadrgad ve iinde
onlara kary bir korku uyand. Onlar: Korkma, yphesiz biz Lt'un
toplumuna gnderildik dediler.

Ayetten anlasildigina gre, Ibrahim peygamberin ikram olarak takdim ettigine
[altina], misafirleri [eliler] el srmemisler, daha dogrusu srememislerdir. nk
onlar elidir ve daha evvel birok ayette bildirildigi gibi, grevleri geregi
yaptiklarina karsilik herhangi bir cret almalari sz konusu degildir.
Verilen hediyeyi almamalari zerine Ibrahim peygamberin korkuya
kapilmasindan, verilen hediyenin veya yapilan ikramin reddedilmesinin o gnn
geleneginde husumet ve dsmanlik belirtisi sayildigi anlasilmaktadir. Ibrahim
peygamber gaybi bilmedigi, kendileri aiklayincaya kadar misafirlerin eli oldugunu
anlamadigi iin gelenege gre dsmanca sayilan bu davranistan dolayi korkuya
kapilmistir.
Bu durumdan ikan bir diger sonu da Allah bildirmedigi srece
peygamberlerin gaybi bilmesinin mmkn olmadigidir.

Kissanin buraya kadarki blm, bazi ek bilgilerle Hicr suresinde su sekilde
yer almaktadir:

51
Ve kullarima, Ibrhm'in misafirlerinden haber ver.
52
Hani Ibrhm'in misafirleri, Ibrhm'in yanina girdiler de, Selm! demislerdi. Ibrhm,
'Sphesiz biz sizden korkanlariz demisti.
53
Ibrhm'in misafirleri, Korkma! Sphesiz biz sana bilgin bir ogul mjdeliyoruz dediler.
54
Ibrhmdedi ki: Bana ihtiyarlik gelmisken mi beni mjdeliyorsunuz? Peki neye dayanarak
beni mjdeliyorsunuz?
55
Ibrhm'in misafirleri, Seni gerekle mjdeliyoruz. midini kesenlerden olma! dediler.
56
Ibrhm dedi ki: Rabbimin rahmetinden, sapiklardan baska kim mit keser?
57
Ibrhm, Ey gnderilmis eliler! Isiniz nedir? dedi.

703
(Lisanl-Arab, 4/692, 693; el-Mfredat/243)

1435
58-60
Eliler: Sphesiz biz sulu bir topluma gnderildik. Ancak Lt ailesi mstesnadir.
Sphesiz Biz, Lt'un karisi hari onlarin hepsini kesinlikle kurtaracagiz. Biz ayarladik. Sphesiz o,
kesinlikle geride kalanlardan/ gz arkada olanlardandir.
(Hicr/51-58)

Bu konu ile ilgili Kitab-i Mukaddeste (Tekvin; 18. Bab) yazilanlar ise
Kurana uymamaktadir.


Konumuz olan 70. ayette Lut kavmi olarak geen halk, aslinda Lut
peygamberin soyca mensup oldugu kavim degildir. nk Lut peygamber, tipki
Ibrahim peygamber gibi Gney Babil'deki Ur sehrinin yerlilerindendir ve amcasiyla
beraber oradan g etmistir. Dolayisiyla Kuranda geen Lut kavmi tabirleri, Lut
peygamberin g ederek geldigi ve orada yasarken elilikle grevlendirildigi sehrin
[lkenin] sakinlerini ifade etmektedir ki, tarih kayitlara gre burasi Sodom sehridir.

71
Ve brhm'in kars ayaklanmyt, glverdi.
Sonra o'na shk', shk'n arkasndan da Yakb'u mjdeledik.

Bu ayette 69. ayetin birinci blmne yapilmis bir gnderme vardir. Ibrahim
peygamberin karisinin bu ayette yaptigi bildirilen davranisi [glvermesi], 69. ayetin
birinci blmnde anlatilanlar sirasinda Ibrahim peygamber ile elilerin
selmlasmasi ve elilerin mjdeyi vermesi zerine olmustur. Yani Ibrahim
peygamberin karisi, elilerin verdigi mjdeyi duyunca buna glmstr. Burada 71.
ayetten 69. ayete yapilan gnderme, Zariyat suresinde de 29. ayetten 25. ayete
yapilmistir. Ibrahim peygamberin burada 69. ayetin ikinci blmnde, Zariyat
suresinde de 26. ayette belirtilen mjdelik teklifi ise karisinin glmesinden sonradir.
71. ayette zerinde durulmasi lzim gelen iki nokta Ibrahim peygamberin
karisinin glmesi ve kaimeligidir:

IBRAHIM PEYGAMBERIN KARISININ GLMESI

Ayette geen -=- dahiket szcg glmek demektir. Glmek sadece
dudaklari gererek ve ses ikarmadan yapilan tebessm degildir; dislerin grnecegi
sekilde sesli olarak yapilan bir davranistir. Ibrahim peygamberin karisi,
glvermesinin ardindan 72. ayette bildirilen konusmasinda, kendisinin acuzlugu
ve kocasinin yasliligi sebebiyle mjdeyi ok tuhaf buldugunu sylemistir. Yani,
elilerin Ibrahim peygambere verdigi mjde, Ibrahim peygamberin karisinin ok
tuhafina gitmis ve yasli kocasindan bir ocuk sahibi olacagi haberi onu kahkahalarla
gldrmstr.
Ne var ki klsik eserlerin birogunda dahiket szcg su anlamlara
ekilmistir:
Mcahid ve Ikrime, Yce Allah'in "Gld" buyrugu ile ilgili olarak mjdenin tahakkuku iin
ay halinden kesilmis iken, ay hali oldu diye aiklamislardir. ... Cumhur ise der ki: Burada bildigimiz
"glmek" kastedilmektedir. Ancak bunun mahiyeti hakkinda farkli grsler vardir. Bunun hayret ve
saskinlik ifade eden glmek oldugu sylenmistir.
704


Mukatil de der ki: Hz. Ibrahim, misafirlerine hizmet ederken ve ihtisamiyla ortada iken
kisiden korkmasi ve titremesine glmst, nk Hz. Ibrahim tek basina yz kisiye bedel kabul
ediliyordu.

704
(Kurtubi; el-Camiu li Ahkamil Kuran)

1436
Yine (Mukatil) der ki: Szlkte bu kelimenin ay hali anlamina gelmesi uygun degildir. Ebu
Ubeyd ve el-Ferr da bu anlami kabul etmezler. el-Ferr der ki: Ben bu kelimenin bu anlamini
gvenilir birisinden isitmis degilim. Bu olsa olsa bir kinaye olabilir.
705

Kissanin buradaki blm ile ilgili olarak bir ok olay ortaya atilmistir. Ne var
ki, bu gerek disi anlatimlarin naklinde yarar grmyoruz.

IBRAHIM PEYGAMBERIN KARISININ AYAKLANMISLIGI

Ayette Ibrahim peygamberin karisinin --' kaime oldugu ifade edilmistir. Bu
ifade mealciler tarafindan genellikle ayakta dikiliyordu seklinde evrilmistir.
Hlbuki kissadaki anlatima gre olaylarin gelisiminde Ibrahim peygamberin
karisinin ayakta durmasinin veya oturmasinin yahut da yatmasinin hibir nemi
yoktur. Dolayisiyla buradaki kaime ifadesinin baska bir anlami olmalidir.
Bize gre, buradaki kaimelik ayaklanmisligi, bas kaldirmisligi ifade
etmektedir. Buna gre, Ibrahim peygamberin karisinin kaime olusu, onun kocasi
ile arasinin aik oldugunu ifade etmektedir. Bu durum, Ibrahim peygamber ile
karisinin ayrilma, bosanma safhasinda olduklarini gstermektedir. Nitekim kiyam
szcg siyas bas kaldirma anlaminda olup szcgn Kuranda bu anlamda
kullanildigi birok ayet vardir:

19
Ve su bir gerek ki Allah'in kulu/ Peygamber O'na agirarak ayaklandigi/ harekete getigi
zaman o yabancilardan bir grup o'nun evresinde neredeyse kenetlenecekler.
(Cinn/19)

14,15
Ve Biz onlar ayaklanip da: Bizim Rabbimiz, gklerin ve yerin Rabbidir. Biz, O'nun
astlarina ilh olarak yalvarmayiz, yoksa kesinlikle sama-sapan konumu oluruz. Sunlar, Allah'in
astlarindan ilhlar edinen bizim toplumumuzdur. Edindikleri ilhlara dair aik bir delil getirselerdi
ya! Allah'a kari yalan uydurandan daha yanli davranan; kendi zararlarina i yapan kim olabilir?
dediklerinde onlarin kalplerini saglamlastirdik.
(Kehf/14)

97
Allah, Kabe'yi; o Beyt-i Haram'i, haram ayi, hac yapanlara yiyecek olarak hayvan hediye
etmeyi ve gerdanliklari/hac yapanlarin yemesi iin gnderilen hayvanlara konulan isaretleri insanlar
iin bir ayaga kalkis; silkinis, kendilerini kurtaris yapti. Bu, Allah'in gklerde ve yerde olan her seyi
bildigini ve Allah'in her seyi hakkiyla bilici oldugunu sizin de bilmeniz iindir.
(Maide/97)

125
Ve Biz, bir zaman bu Beyt'i/ilk yapilan okulu, insanlar iin bir sevap kazanma/ dns yeri
ve bir gven yeri yapmistik. Siz de Ibrhm'in grev yaptigi yerden bir salt yeri [ml ynden ve
zihinsel aidan destegin; toplumun aydinlatilmasinin gerekletirilecegi bir yer] edinin. Ve Biz,
Ibrhm ile Isml'e, Beytimi, dolasanlar, ibdete kapananlar ve boyun egip teslimiyet gsterenler,
Allah'i birleyenler iin tertemiz tutun diye ahit almistik.
(Bakara/125)

Ayrica Hacc/26, Suara/218, Zariyat/45 ve l-i Imran/97ye de bakilabilir.

Bu konudaki nakillerden klsik eserlerde yer alanlarinin ogu Kitab-i
Mukaddes kaynaklidir:

12 Iin iin glerek, "Bu yatan sonra bu zevki tadabilir miyim?" diye dnd, "stelik
efendim de yali."

705
(Kurtubi; el-Camiu li Ahkamil-Kuran)

1437
13 RABB Ibrahim'e sordu: "Sara niin, 'Bu yatan sonra gerekten ocuk sahibi mi olacagim!'
diyerek gld?
14 RABB iin olanaksiz bir ey var mi? Belirlenen vakitte, gelecek yil bu zaman yanina
dndgmde Sara'nin bir oglu olacak."
15 Sara korktu, "Glmedim" diyerek yalan syledi. RABB, "Hayir, gldn" dedi.
706


72
brhm'in kars dedi ki: Vay be! Ben mi doguracagm! Ben kocas iye
yaramaz bir zavallym, bahtsz, mutsuz bir kadnm. Su kocam da yayl bir
adam! Sphesiz bu, ok tuhaf bir yey!
73
Eliler: Sen Allah'n iyinden dolay m yayyorsun? Allah'n rahmeti ve
bolluklar zerinizdedir. Ey ev halk! Sphesiz ki O, vlmeye lyk olan,
cmertligi bol olandr dediler.

Bu ayetlerde, Ibrahim peygamberin karisi kendisini acuz, Ibrahim
peygamberi de seyh [yasli biri] olarak nitelemis ve verilen mjdenin nasil
gereklesebilecegi konusundaki hayretini dile getirmistir. Bu nitelemeler dikkate
alinarak Zariyat suresindeki sifatlara bakildiginda, oradaki acuz sifatini yine
Ibrahim peygamberin karisina, akim sifatini ise Ibrahim peygambere izafe etmek
gerekmektedir. Bu durumda, Ibrahim peygamber, karisi tarafindan hem yasli hem
de kisir olarak nitelenmis olmaktadir.
Ibrahim peygamberin ocuklarindan Ismailin burada mjdelenen Ishaktan
evvel dogduguna dair elde bir kanit bulunmamaktadir. Muhtemeldir ki, Ismail, bu
mjdeden sonra, Ibrahim peygamberin kisirligi Allah tarafindan giderildikten sonra
dogmustur.

,;=' ACUZ SZCG: Bu szck yasli demek oldugu gibi, genis
kalali veya kocasi yasli, kendine uygun kocasi olmayan, dengini bulmamis,
zavalli, bahtsiz, kara bahtli gen hanim anlamlarina da gelmektedir.
707

Yukaridaki anlamlardan ele aldigimiz konuya en uygun dseni sonuncusudur.
nk Ibrahim peygamberin karisinin 72. ayette bildirilen Vay be! Ben mi
doguracagim! Ben bir acuzum [kocasi ie yaramaz bir zavallivim, bahtsiz bir
karivim]. Su kocam da yali bir adam iken! Sphesiz bu, ok tuhaf bir ey!
seklindeki szleri, onun gen, dogurmaya elverisli bir kadin oldugunu gstermekte,
buna karsilik Ibrahim peygamberi ise yasli (Zariyat/26ya gre akim, kisir) biri
olarak tanitmaktadir. Dolayisiyla Ibrahim peygamberin karisi, verilen mjdeye
kocasinin yasliligi ve kisirligi dolayisiyla glmstr. Onun bu anlayisi, iinde
bulundugu durum sebebiyle kendini niteledigi acuz szcgn zavalli, ileli,
dengini bulmamis anlaminda kullanmis olmasini gerektirmektedir. Nitekim
mjdeye sasiran Ibrahim peygamber de -Hicr Suresinde- saskinligina gereke
olarak yasliligini gstermis, karisi ile ilgili herhangi bir aiklama yapmamistir:

51
Ve kullarima, Ibrhm'in misafirlerinden haber ver.
52
Hani Ibrhm'in misafirleri, Ibrhm'in yanina girdiler de, Selm! demislerdi. Ibrhm,
'Sphesiz biz sizden korkanlariz demisti.
53
Ibrhm'in misafirleri, Korkma! Sphesiz biz sana bilgin bir ogul mjdeliyoruz dediler.
54
Ibrhmdedi ki: Bana ihtiyarlik gelmisken mi beni mjdeliyorsunuz? Peki neye dayanarak
beni mjdeliyorsunuz?
55
Ibrhm'in misafirleri, Seni gerekle mjdeliyoruz. midini kesenlerden olma! dediler.

706
(Tekvin 18/ 12-15)

707
(Lisanl-Arab; c.6, s. 99)

1438
56
Ibrhm dedi ki: Rabbimin rahmetinden, sapiklardan baska kim mit keser?
(Hicr/51-56)


Klsik eserlerde ise bu konuya dair mesnetsiz nakiller mevcuttur:

Mcahid der ki: O vakit Hz. Sara doksan dokuz yasinda idi. Ibn Ishak da doksan yasinda idi,
demektedir. Bundan baska grsler de vardir.
Denildigine gre; Hz. Ibrahim yz yirmi yasinda idi. Onun yz yasinda oldugu da
sylenmistir. Mcahid'in grsne gre Hz. Sara'dan sadece bir yas byk idi. Denildigine gre Hz.
Sara'nin "ve su esim de bir ihtiyar iken" szleri ile Ibrahimin (as) kendisine yaklasmadigini st
kapali ifade etmistir. Hz. Ibrahim'in hanimi olan Hz. Sara, Hrn'in kizidir. Hrn, Nhr'un oglu, o
Sr'un, o Arg'nun, o da Flig'in ogludur. Sara, Hz. Ibrahim'in amcasinin kizidir.
708


74
Sonra brhm'den korku iyice geip gidince ve kendisine mjde gelince,
Bizimle Lt toplumu hakknda mcdeleye baylad.
75
Sphesiz brhm, ok yumuyak huylu, ok ah-vah eden/yufka
yrekli/ynelen biriydi.

Bu ayetlere gre, Ibrahim peygambere gelen elilerin kimlikleri ve asl
grevleri, yani esas olarak nereye ve ne iin gittikleri belli olunca Ibrahim
peygamberin artik kendi adina bir korkusu kalmamis, ancak bu kez de Lt kavminin
helk edilecegini grendiginden, helk edilmemeleri iin onlarla mcadeleye
girismistir.

31
Ve elilerimiz Ibrhm'e mjdeyi getirdiklerinde: Biz bu kentin halkini yikima ugratacagiz
dediler. Sphesiz oranin halki irk koarak yanli; kendi zararlarina i yapan kimseler idiler.
32
Ibrhm: Sphesiz orada Lt var! dedi. Onlar: Biz orada kimlerin bulundugunu ok iyi
biliyoruz. Onu ve geride kalanlardan biri olan karisi disindaki ailesini elbette kurtaracagiz dediler.
(Ankebut/31, 32)

75. ayette aika belirtildigi gibi, Ibrahim peygamber yumusak huylu, yufka
yrekli birisidir. Bu sebepledir ki, helk edileceklere acidigi iin elilerle
mcadeleye girmistir. Bu mcadele, Kitab-i Mukaddeste (Tekvin /18: 23-32), Allah
ile yapilan bir pazarlik sekline sokulmustur.

76
Ey Ibrhm! Bundan vazge. Sphesiz Rabbinin emri kesin olarak geldi
ve hi yphesiz onlar; onlara geri evrilmesi mmkn olmayan bir azap
gelecektir.

Bu ayet, elilerin kendileriyle mcadeleye girisen Ibrahim peygambere verdigi
bir cevap olabilecegi gibi, Rabbimizin kissanin sonunda Ibrahim peygamberi
muhatap alarak tm zamanlarin insanlarina verdigi genel bir mesaj da olabilir. Bu
takdirde, ayette, Allahtan istenecek seylerin hangi sartlarda istenecegi ifade edilmis
olmaktadir; ki, byle bir ifade farkli bir slpla Tvbe suresinde de yer almistir:

Kendilerine, cehennem ashabi olduklari iyice belli olduktan sonra peygambere ve iman etmis
kisilere, akraba bile olsalar, msrikler iin istigfar etmek yoktur.

708
(Kurtubi; el-Camiu li Ahkamil-Kuran)

1439
Ibrahim'in babasi iin istigfar etmesi de yalnizca ona vermis oldugu bir szden dolayi idi.
Sonra onun Allah iin bir dsmani oldugu kendisine aika belli olunca ondan [istigfardan] vazgeti.
Sphesiz Ibrahim, ok ili, ok halim birisi idi.
Netice olarak 76. ayette bildirilen karar, ilm-i ilhiye gre verilmis bir karar olup dns
mmkn degildir. Onun iin yalvarip yakarmanin anlami yoktur.
(Tvbe/113, 114)

77
Ve ne zaman ki elilerimiz Lt'a geldiler, bunlar yznden o zld,
bunlar hakknda eli-kolu bagland kald ve Bu, mthiy bir gndr! dedi.
78
Ve o'nun toplumu hzlca o'na geldiler. Onlar daha nce de irkinlikler
yaparlard. Lt: Ey toplumum! yte bunlar kzlarm. Onlar sizin iin daha
temizdirler. Gelin Allah'n korumas altna girin, beni misafirlerim ile ilgili
olarak rezil-rsva etmeyin. Sizden hi akl baynda bir adam yok mu? dedi.
79
Onlar: Hi yphesiz sen, senin kzlarnda bizim iin herhangi bir hak
olmadgn bildin. Ve yphesiz ki sen bizim ne istedigimizi kesinlikle biliyorsun
dediler.
80
Lt: Keyke size kary bir gcm olsayd, ya da ulaylmaz bir
blgeye/gl bir topluma sgnabilseydim! dedi.
81
Misafir eliler: Ey Lt! Sphesiz ki, biz Rabbinin elileriyiz. Onlar
sana asla dokunamayacaklar. Sen, gecenin bir parasnda ailenle birlikte
hemen yola k. Ve iinizden hi kimse geri bakmasn [burada olanlar, eskileri
dynmesin], eyin bayka. Sphesiz onlara isabet eden ona da isabet edecektir.
Sphesiz vaat edilenin zaman, sabah vaktidir. Sabah vakti yakn degil mi?
dediler.
82,83
Sonunda emrimiz gelince, orann stn altna getirdik. Ve zerlerine,
istif edilmiy piymiy amurdan Rabbinin katnda iyaretlenmiy taylar yagdrdk.
Ve bunlar, yirk koyarak yanly, kendi zararlarna iy yapanlardan uzak degildir.


Besinci kissa olarak Lut kissasinin anlatildigi bu pasajda, Lut peygamberin
iman edenlerle birlikte kurtarilisi, karisinin ise isbirligi iinde oldugu kfirlerle
birlikte helk edilisi nakledilmis ve bu olaylardan ibret alinmasi istenmistir.
Daha nce inmis surelerde (Araf/80-84, Neml/54-58, Kamer/33-38, Ankebut/28, 29)
de nakledilmis olan Lut kissasinin buradaki anlatiminda, eski anlatimlara ek olarak
Lut peygamberin gelen misafirlere halkinin ktlk yapmasindan endise duyarak
sikintiya dstg vurgulanmistir.



Konumuz olan Lut kissasi ile ilgili Kitab-i Mukaddese (Tekvin/19) bakmak
yararli olacaktir. Bylece olayin hangi boyutlarda arpitildigi ve Kitab-i
Mukaddesin nasil bir cretle tahrif edildigi daha iyi anlasilmis olacaktir.


78. ayette Onlar daha nce irkinlikler yaparlardi cmlesindeki irkinlikler
ile erkeklerin cinsel arzularini kadinlar yerine hemcinsleriyle tatmin etmesi, yani
homoseksel iliskiler kastedilmistir. Daha nceki kavimlerde grlmemis olan bu
sapikligin Lut peygamberin elilik yaptigi kavimde n alinamaz bir seviyeye
ulastigi grlmektedir. Tarihteki adiyla Sodom halkinin, Lut peygambere misafir
geldigini haber alir almaz, gelen bu misafirlere [elilere] de tecavz etmek iin Lut
peygamberin evine kosusmus olmalari bunu gstermektedir.
1440

Sizden hi reit [akli bainda] bir adam yok mu?

Kavmini nce ikna etmeye alisan Lut peygamber, son olarak onlari Sizden
hi reit [akli bainda] bir adam yok mu? diyerek uyarmistir. Ayetin orijinalindeki
-,- '' resit szcg rsd sahibi [akli basinda] demektir. Anlasilan o ki, Lut
peygamber toplum iinde birka kisi de olsa resit [akli basinda] adam aramistir. Ne
var ki, toplumdaki herkes sehvet sarhosudur, kimsenin akli basinda degildir:

72
Sen mrnde bunlar gibi ehvet ilginligi iinde bocalayip duran rezilleri hi grmedin.
(Hicr/72)

78. ayet, toplumlardaki kokusmanin yol atigi felketin akillarin baslardan
gitmesi sonucu oldugunu gstermektedir. Biraz ileride karsimiza gelecek olan su
ayette ise toplumlarin ugrayacagi bu tr felketleri akil sahiplerinin nleyebilecegi
bildirilmektedir:

116
Iste sizden nceki devirlerden bakiyye [sz, eser, erdem] sahipleri; akilli insanlar, Kitap
Ehli, yeryznde bozgunculuktan vazgeirmeye alissalardi! Fakat onlarin iinden kurtardigimiz pek
az kimse bunu yapti. Allah'in ortagi oldugunu kabullenerek, Allah'in ilahligini ve rabligini bilerek
reddederek yanlis; kendi zararlarina is yapan o kisiler ise, simartildiklari refahin ardina dstler ve
sulular oldular.
(Hud/116)

78. ayette geen kizlarim ve 79. ayette geen senin kizlarin ifadeleri, Lut
peygamberin kendi kizlari anlaminda degil, toplumun kadinlari anlaminda
alinmalidir. nk Lut peygamberin kendi sulbnden olan kizlarinin sayica kavmin
btn erkekleri ile denklesmesi mmkn degildir. Byle bir denklesmeden ancak
kizlarim ifadesi ile kavmin btn kadinlarinin kastedilmesi hlinde sz edilebilir.
Lut peygamber, kavminin btn kadinlarini kendi kizi olarak gryor olmali ki,
ayette bu sekilde bir ifade kullanilmistir. Ayni sekilde, kavmin erkeklerinin Lut
peygambere verdikleri sen, senin kizlarinda bizim iin herhangi bir hak olmadigini
bildin cevabinin da Senin kizlarina, yani kadinlara ihtiyacimiz yok, onlara cinsel
arzu duymuyor, meyletmiyoruz, onlari istemiyor ve sevmiyoruz, onlarda gzmz
yok seklinde anlasilmasi gerekmektedir.

80
Lt: Keyke size kary bir gcm olsayd, ya da ulaylmaz bir
blgeye/gl bir topluma sgnabilseydim! dedi.

Lut peygamber, aklini yitirmis, kuduz kpek gibi saldiriya geen kavmine
karsi aresiz kalmis, ya onlarla tek basina mcadele edebilecek bir gce sahip
olmayi, ya da sehvet sarhosu o toplumdan kaip kurtulmayi dilemistir.
Kt aliskanliklarla ve resit [akli basinda] olmayanlarla mcadele etmek
gerekten ok zordur. Lut peygamber de gcn asan byle bir mcadelede aresiz
kalmistir. Ne var ki, tam o sirada her sey degismis, are gzkmstr:

81
Misafir eliler: Ey Lt! Sphesiz ki, biz Rabbinin elileriyiz. Onlar
sana asla dokunamayacaklar. Sen, gecenin bir parasnda ailenle birlikte
hemen yola k. Ve iinizden hi kimse geri bakmasn [burada olanlar, eskileri
dynmesin], eyin bayka. Sphesiz onlara isabet eden ona da isabet edecektir.
Sphesiz vaat edilenin zaman, sabah vaktidir. Sabah vakti yakn degil mi?
dediler.
1441

Bu ayette eliler Allahin elileri olduklarini, Lut peygamber ile -esi hari-
ailesini o azgin toplum onlara zarar veremeden kurtaracaklarini ve geride kalan
sehvet sarhosu kavmin de helk edilecegini aiklamislardir.
Ayette geen Ve iinizden hi kimse geri bakmasin, ein baka ifadesi,
gz arkada kalma deyimiyle ayni anlama gelmektedir. Bu ifade ile eliler
Yasadiginiz kentteki mali, mlk, yakinlari, kisaca hibir seyi dikkate almadan
buradan ikip gidin! Gemileri yakin; bir daha buraya dnmeyin! demek
istemislerdir. Lut peygamberin karisi ise inansiz biri olmali ki, gz arkada kalmis
ve o gnahkr toplumla birlikte helk edilmistir.

82,83
Sonunda emrimiz gelince, orann stn altna getirdik. Ve zerlerine,
istif edilmiy piymiy amurdan Rabbinin katnda iyaretlenmiy taylar yagdrdk.
Ve bunlar, yirk koyarak yanly, kendi zararlarna iy yapanlardan uzak degildir.

Grldg gibi, Rabbimiz, Sodom halki kovamadan, Lut peygamber ve
inananlari elileri vasitasiyla lkeden ikartmistir. Yce Allahin onlari oradan
ikartmasi, Lut peygamber ve ona inananlarin kurtuluslarini, geride kalanlarin ise
cezalandirilmalarini saglamak iindir.
83. ayetin sonundaki Ve bunlar, zalimlerden uzak degildir ifadesi ok cidd
ve keskin bir mesajdir. Bu mesaj, Buna benzer durumlar zalimlerden hi de uzak
degildir. Lut kavmi gibi zalim toplumlar her zaman aynen buradaki gibi helk
edilirler anlamina gelmektedir. Rabbimiz bu ifade ile ilh vahyi ve Allahin
gnderdigi elileri yalanlayip inkr etmenin, cinsel sapiklik gibi ahlki temelinden
sarsan davranislarda bulunmanin ve bundan geri dnmeyip sapiklikta israr etmenin
toplumlarin helkine sebep olacagini bildirmekte ve gelecek nesillere gt verip
uyarida bulunmaktadir.

84-86
Medyen'e de kardeyleri Suayb' eli gnderdik. Suayb: Ey
toplumum! Allah'a kulluk edin. Sizin iin O'ndan bayka ilh yoktur. legi ve
teraziyi eksik tutmayn. Sphesiz ben sizi hayr ile gryorum. Ve ben
kuyatacak bir gnn azabndan sizin iin korkuyorum. Ve ey toplumum!
lerken ve tartarken adaleti yerine getirin. nsanlarn eyyalarn eksiltmeyin
ve yeryznde kargayaclar olarak fenalk etmeyin. Eger mmin iseniz,
Allah'n braktg/hellinden size ihsan ettigi kr, sizin iin daha hayrldr. Ve
ben sizin zerinize bir koruyucu degilim dedi.
87
Onlar dediler ki: Ey Suayb! Atalarmzn taptklarn veya
mallarmzda diledigimizi yapmay terk etmeyi sana senin saltn m [ml
ynden ve zihinsel adan destek olmay; toplumu aydnlatmay ieren dinin
mi] emrediyor? Sphesiz sen yumuyak huylusun ve akl baynda bir
adamsn.
88-90
Suayb: Ey toplumum! Hi dyndnz m? Syet ben, Rabbimden
bir delil zerinde bulunuyorsam ve yyet O, bana Kendi katndan gzel bir
rzk ihsan etmiyse!? Ve Ben, size kary kmakla sizi menettigim yeylere
kendim dymek istemiyorum. Ben, sadece gcmn yettigi kadar slah etmeyi
istiyorum. Bayarya ulayabilmem de ancak Allah iledir. Ben, yalnzca O'na iyin
sonucunu havale ettim ve ancak O'na ynelirim. Ve ey toplumum! Bana kary
gelmeniz sakn sizi, Nh toplumunun veya Hd toplumunun veya Slih
toplumunun baylarna gelen musibetler gibi bir musibete ugratmasn. Ve Lt
toplumu sizden pek uzak degildir. Ve Rabbinizden bagylanma dileyin, sonra
1442
O'na tevbe edin. Sphesiz ki, benim Rabbim ok merhametlidir, ok sevendir
dedi.
91
Suayb'n toplumu dediler ki: Ey Suayb! Biz senin sylediklerinin
ogunu iyice anlamyoruz. Seni iimizde ok zayf olarak gryoruz. Eger senin
akrabalarn/ taraftarlarn olmasayd kesinlikle seni taya tutar ldrrdk. Ve
senin bize kary hibir stn gcn/galip gelecek durumun yoktur.
92,93
Suayb: Ey toplumum! Benim akrabalarm/taraftarlarm size kary
Allah'tan daha m gl/degerli? Ve Allah' arkanza atlmy bir yey edindiniz.
Sphesiz ki, Rabbim btn yaptklarnz epeevre kuyatcdr. Ve ey
toplumum! Var gcnzle yapacagnz ne varsa yapn! Sphesiz ben yapanm.
Periyan edecek azabn kime gelecegini ve yalancnn kim oldugunu yaknda
bileceksiniz. Gzetleyiniz, yphesiz ben sizinle beraber gzetleyiciyim dedi.
94
Ve ne zaman ki, emrimiz geldi, Suayb' ve o'nunla birlikte inanmy olan
kiyileri, tarafmzdan bir rahmet ile kurtardk. Ve yirk koyarak yanly; kendi
zararlarna iy yapan o kiyileri korkun bir grlt yakalad da yurtlarnda
kp kaldlar.
95
Sanki onlar orada hi yayamadlar. Haberiniz olsun! Semd
toplumu nasl uzaklayt ise Medyen'e de yle kahrolmak/tarihten silinmek
vardr.


Suayb peygamber ile Medyen halki arasinda geen olaylarin anlatildigi bu
blmde, Medyen halkinin inan ve ekonomik dzen itibariyle yanlis bir yol
zerinde bulunduklari, Allah ve eli tanimadiklari, geimlerini temin ederken haksiz
kazan pesinde kosup haram lokma yedikleri vurgulanmaktadir.
Karsilikli konusma seklinde nakledilen kissadan anlasildigina gre, Medyene
eli olarak gnderilen Suayb peygamber, kendi kavmi ile -peygamberimizle Mekkeli
msrikler arasindakine benzer- uzun bir mcadeleye girismistir. Bu mcadelede
kavmini Allaha kulluga davet etmis, onlara adaletli olmak, lde tartida drst
davranmak, hakkaniyetli olmak, yapageldikleri yanlislar iin af dilemek gibi erdemli
davranislari tavsiye etmis, aksi hlde belya arptirilacaklarini haber vererek
uyarilarda bulunmustur. Kissada inansizlikla beraber ekonomik ve sosyal
bozukluklarin da dile getirilmis olmasindan, sirkin de, adaletsiz bir ekonomik
dzenin de toplumlarin kslerini olusturan ana dinamikler arasinda bulundugu
anlasilmaktadir. Ne var ki, Meyden toplumu Suayb peygamberin bu konudaki
hibir dzeltici uyarisini dinlememis, bu nedenle de Yunus/49da aiklandigi gibi,
ksn ertelenmesi mmkn olmamistir.
Suayb peygamberin eli gnderildigi kavmin Medyen ismiyle anilmasi
konusunda iki grs vardir. Birinci grse gre, Medyenliler Ibrahim peygamberin
oglu Medyen'in soyundandirlar ve bu sebeple onlara Medyenogullari anlaminda
Medyen denilmistir. Ikinci grse gre ise Medyen bir sehrin adidir; iinde
yasayan halk da sehrin adina nispetle Medyen olarak anilmistir.
87. ayette geen Mallarimiz konusunda diledigimizi yapmayi terk etmemizi
sana saltin mi emrediyor? ifadesindeki salat szcg dini temsil etmektedir.
Tipki yz ifadesinin bedenin tmn, yz fotografinin da insanin kimligini
temsil etmesi gibi, sosyal yardim inanci ve ameli olan salt da dinin sosyal ve
bireysel hayata yansiyan en nemli zelligidir. Ayni ayette Medyen halkinin
agzindan verilen 'Sphesiz sen yumuak huylusun ve akli bainda bir adamsin
ifadesi ise ya Sen kendini yumusak huylu, akli basinda biri saniyorsun
anlamindadir, ya da Suayb peygamberle alay etmek iin syledikleri bir szdr.
1443
Suayb peygamberin kissasi diger surelerde (Araf/85-93, Suara/176-191) de yer
almistir.


96,97
Andolsun ki Biz Ms'y da yetlerimizle ve apak bir belge ile
Firavun ve ileri gelenlerine eli yaptk. Ama onlar Firavun'un emrine uydular.
Hlbuki Firavun'un emri akl alytran/dogruya ulaytran degildir.
98
Firavun kymet gn, toplumunun nne dyer. Artik Firavun,
toplumunu ateye gtrmytr. O varilan yer de ne kt bir yerdir!
99
Ve bu dnyada ve kymet gnnde dylanarak izlendiler. Verilen bu
vergi ne kt vergidir!

Bu ayetlerde surenin yedinci kissasi olan Musa ve Firavun kissasi
anlatilmaktadir. ok kisa olarak zetlenen kissada, Firavunun kendi kavmini yanlis
bir yola soktugu, kavminin de bu yanlis adami izledigi, bylece Firavun ile kavminin
hem dnyada hem de ahirette beraberce felkete srkledigi aiklanmaktadir.
97. ayetin son blmndeki Hlbuki Firavun'un emri reit [akli alitiran,
dogruya ulatiran] degildir ifadesi ok nemli bir noktaya, aklin yoluna vurgu
yapmaktadir. Firavunun srkledigi bilgisizlik, inat, zann ve hayal rn yollar,
akil disi yollardir ve ise yarar hibir taraflari yoktur.
98, 99. ayetlerde Firavunun ve onu izleyenlerin akibeti aiklanmis, dnyada
ve ahirette lnetlendikleri [Allahin rahmetinden uzaklastirildiklari] bildirilmistir.
Firavun ve benzeri kisilerin sonlari Kuranda birok ayette (Fecr/6-13,
Naziat/21-26, Araf/38, Ahzab/67, 68, Kasas/39-42, Mmin/45, 46) degisik slplarla
anlatilmistir.



100
yte gemiye ynelik bu anlatm, kentlerin cidd haberlerinden, nemli
bilgilerindendir. Biz, onu sana anlatyoruz; onlardan ayakta olan ve biilmiy
ekin olan da vardr.
101
Ve onlara Biz hakszlk etmedik; fakat onlar kendilerine hakszlk
ettiler, yanly; kendi zararlarna iy yaptlar. Onun iin Rabbinin emri
geldiginde, Allah'n astlarndan taptklar tanrlar, onlara hibir yey saglamad
ve onlara ziyandan bayka bir yey arttrmadlar.

Bu ayetlerde, surenin basindan bu yana nakledilen kissalara isaret edilerek
herkesin bu kissalardan hisse almasi istenmektedir.
Kissalardaki olaylara bakildiginda, toplumlarin anlatilan akibetlere bizzat
kendi davranislari sebebiyle ulastiklari anlasilmaktadir. Toplumlar kendi elleriyle
ekmis olduklarini bimekte, dolayisiyla kt akibet konusunda hibir haksizliga
ugratilmamaktadirlar. Bu husus birok ayette (Tvbe/70, Ankebut/40, Fussilet/46,
Nisa/40, Kehf/49, Nahl/118) defalarca tekrarlanmistir.



102
Ve Rabbin, halk yirk koyarak yanly; kendi zararlarna iy yapan
kimseler olan kentleri yakaladgnda, O'nun yakalayy iyte byledir. Sphesiz
O'nun yakalamas pek ackldr, ok etindir!
1444
103
Sphesiz hiret azabndan korkan kimseler iin bunda kesinlikle bir
almet/ gsterge vardr. O, insanlarn kendisi iin toplandg bir gndr ve
kesinlikle grlecek bir gndr.
104
Ve Biz onu sadece belli bir sreye kadar erteliyoruz.

Bu ayetlerde Rabbimizin sululari yakalayisinin ok etin oldugu, kimsenin
Ondan kaamayacagi, sululara sadece mhlet tanindigi bildirilmektedir. Sululara
mhlet verilmesinin sebebi ise Allahin onlarin soyundan dnyaya gelecek olanlar
hakkinda yaptigi plnlarin gereklesmesi iindir. Yoksa, zalimler zulmlerinin
hesabini mutlaka vereceklerdir. Dolayisiyla bu ayetlerde insanliga, vakit varken
kendilerini toparlamalari mesaji verilmistir.

51
Sphesiz Biz, elilerimize ve iman etmis kisilere su basit dnya yasaminda ve shitlerin
kalktigi/shitlik edecekleri gnde kesinlikle yardim ederiz.
(Mmin/51)

13,14
Ve kfirler; Allah'in ilhligini ve rabligini bilerek reddeden kimseler, elilerine: Ya sizi
kesinlikle yurdumuzdan ikaracagiz, ya da kesinlikle bizim dinimize/ yasam tarzimiza
dneceksiniz! dediler. Rableri de elilerine: Biz sirk kosarak yanlis; kendi zararlarina is yapanlari
kesinlikle degisime/ yikima ugratacagiz ve onlardan sonra sizi kesinlikle o yere yerlestirecegiz. Bu,
makamimdan ve tehdidimden korkan iindir diye vahyetti.
(Ibrahim/13, 14)


105
O gn geldiginde Allah'n izni olmadan hi kimse konuymaz. yte o gn
insanlardan bir ksm bedbaht ve bir ksm da mutludur.
106,107
yte yu bedbaht olanlar cehennem ateyi iindedirler. Onlara orada i
ekme ve hkrma vardr. Gkler ve yer durduka onlar da o ateyte srekli
kalacaklardr. Ancak Rabbinin diledigi mstesna. Sphesiz Rabbin diledigini
en st seviyede yapandr.
108
Ve yu mutlu olanlara gelince, onlar da gkler ve yer durduka ard
arkas kesilmeyen bir ikram olarak cennetin iinde srekli olmak zere
kalacaklardr. Ancak Rabbinin diledigi mstesnadir.

Bu ayetlerde, o gn [Mahser gn] insanlarin bedbahtlar ve mutlular
olmak zere iki grup olacaklari bildirilerek bedbahtlarin cehennemdeki, mutlularin
da cennetteki durumlari kisaca aiklanmaktadir.
Ayetlerde geen gkler ve yer durduka ifadesi, cennetteki ikramlarin ve
cehennemdeki azaplarin srekliligini belirtmektedir. Zira klsik Arapada gkler ve
yer durduka ve gece gndz pes pese geldike tabirleri, sonu gelmeyen sre
[ebed] anlaminda kullanilir. Yoksa ahirette, asagidaki ayetlerden de grlecegi
zere, ne gkler vardir ne de yeryz; daglar yikilip yer dmdz edilecek, gk de
baska bir sekle dndrlecektir:

47
Ve Bizim daglari yrttgmz gn; ve sen yeryzn iriliplak/ dmdz greceksin. Ve
Biz onlari bir araya topladik. Bylece onlardan hibir kimseyi birakmadik.
(Kehf/47)

18
O gn Sr'a flenir; siz de hemen blkler hlinde gelirsiniz.
19
Gkyz de ailip kapi kapi oluvermistir.
20
Daglar da yrtlp serap oluvermistir.
(Nebe'/18-20)

1445
105-107
Sana daglardan soruyorlar, de ki: Rabbim onlari savurduka savuracaktir. Bylece onlari
dmdz bos bir hlde birakacak. Orada bir ukur ve bir tmsek grmeyeceksin.
(Ta Ha/105-107)

88
Ve sen daglari grrsn; sen onlari donuk, durgun sanirsin. Oysa onlar her seyi sapasaglam
yapan Allah'in yapimi olarak bulutun yrmesi gibi yrmektedirler. Sphesiz ki O, yaptiklariniza
tamamiyla haberdardir:
(Neml/88)

9,10
O gn gk, sarsildika sarsilir, daglar da yrdke yrr.
(Tur/9, 10)

8-10
O gn gk erimis bir maden gibi olur. Daglar da atilmis renkli yn gibi olur. Ve bir sicak;
yakin dost bir sicak; yakin dosta sormaz.
(Mearic/8, 9)

5
Daglar da atilmis renkli yn gibi olur.
(Kaariah/5)

Vakia 1-7
olacak o vaka oldugu zaman ki o vakanin oluu iin yalan syleyen yoktur. O vaka,
alalticidir, ykselticidir yeryz siddetle sarsildika sarsildigi ve daglar ufalandika ufalanip da
toza dumana dnsverdigi zaman ve sizler es sinif oldugunuz zaman
(Vakia/1-7)

48-51
O gn, Allah'in, her nefsi kazandigi ile karsiliklandirmasi iin, yeryz bir baska
yeryzyle degistirilecek, gkler de. Ve onlar, Bir ve gcne karsi durulmaz olan Allah iin ortaya
ikacaklardir. O gn, sululari zincire vurulmus olarak grrsn. Onlarin gmlekleri katrandandir,
yzlerini de ates kaplayacaktir. Sphesiz Allah, hesabi ok abuk grendir.
(Ibrahim/48)


(Bu konuda ayrica Infitar ve Insikak surelerine bakilabilir.)

Iste o gn [Mahser gn] dnyada iken ertelenmis akibet gelmis olacak, artik
kimse konusamayacak, sz mlk sahibinin olacaktir:

26
Iste o gn gerek hkmranlik, Rahmn'a [yarattigi btn canlilara dnyada oka merhamet
eden Allah'a] zgdr. Kfirler; Allah'in ilhligini ve rabligini bilerek reddeden kimseler iin ise o,
pek etin bir gn olmustur.
(Furkan/26)

16
O bulusma gn, onlar, meydana ikarlar. Kendilerinden hibir sey Allah'a karsi gizli kalmaz.
Bugn mlk kimindir?, Sadece tek ve kahredici olan Allah'indir!
(Mmin/16)

38-40
Indirilmis yetler ve vahiy, tanik olarak saf saf dikildikleri gn, Rahmn'in [yarattigi btn
canlilara dnyada oka merhamet eden Allah'in] izin verdikleri disinda hi kimse konusamaz. Ve o
izin verilen, dogruyu syler: Ite bu, hak gndr. Artik dileyen Rabbine bir siginak edinir. Sphesiz
Biz sizi yakin bir azap ile uyardik. O gn, kisi iki gcnn/mal ve evresinin ne takdim ettigine
bakar/yaptiklariyla yz yze gelir ve kfir; Allah'in ilhligini ve rabligini bilerek reddeden kisi: Ah
ne olaydi, ben bir toprak olsaydim der.
(Nebe/38-40)

Ve Ya Sin/65, Mrselat/35, 36, Kaf/27, 28, Ahzab/67, 68, Sebe/31-33.

1446
109
O hlde sakn yunlarn kulluk ettikleri yeylerden yphe iinde olma!
Onlarn atalar daha nce nasl kulluk ediyor idiyse bunlar da yle kulluk
ediyorlar. Sphesiz Biz de kendilerine nasiplerini kesinlikle eksiksiz deriz.

Peygamberimizi muhatap alan ama onun sahsinda tm insanliga mesaj veren
bu ayette, Mekkeli msriklerin, kendi atalarindan devraldiklari sahte degerlere bagli
kalarak o yol bilmez atalari gibi yanlis yolda bulunduklari ve bundan dolayi da
kesinlikle cezalandirilacaklari iln edilmektedir. Peygamberimizden istenen,
Mekkeli msriklerin takip ettikleri yolun yanlisligindan asla kusku duymamasidir.
Allahin indirdigi din yerine atalarindan grendiklerine uyanlarin durumlari
baska ayetlerde de dile getirilmistir:

170
Ve onlara, Allah'in indirdigine uyun dendigi vakit, Aksine biz, atalarimizi neyin zerinde
bulduysak ona uyariz dediler. Atalari bir seye akil erdirmez ve kilavuzlandiklari dogru yolu bulmaz
idiyseler de mi?
(Bakara/170)

104
Ve onlara: Allah'in indirdigine ve Eli'ye gelin dendigi zaman: Atalarimizi zerinde
buldugumuz sey bize yeter dediler. Atalari bir sey bilmeyen ve kilavuzlanan dogru yolu bulmayan
kimseler olsa da mi?
(Maide/104)


23
Ve iste byle Biz, senden nce de hangi kente bir uyarici gndermissek, kesinlikle oranin
simarik varlikli kimseleri: Sphesiz biz, babalarimizi bir nderli toplum zerinde bulduk. Biz de
kesinlikle onlarin izlerine uyanlariz demislerdi.
(Zhruf/23)

Konumuz olan ayetin sonunda yer alan 'Sphesiz Biz de kendilerine
nasiplerini kesinlikle eksiksiz deriz ifadesi, onlarin dnyada iken hayirdan ve
serden yaptiklarinin karsiliginin tam olarak verilecegi anlamina gelmektedir:

Zilzal 7,8
Artik her kim, zerre miktari bir hayir ilerse onu grecek, her kim de zerre miktari bir
er ilerse onu grecektir.
(Zilzal/7, 8)

19
Ve herkes iin isledikleri seylerden, birtakim dereceler vardir. Ve onlar haksizliga
ugratilmadan, Allah'in onlara amellerini tam olarak demesi iindir.
(Ahkaf/19)


24,25
Bu, onlarin, Ates bize sayili birka gn disinda asla dokunmayacaktir demeleri
nedeniyledir. Onlarin uydurmus olduklari seyler de dinlerinde kendilerini aldatmaktadir. Peki,
kendisinde hi sphe olmayan o gnde onlari bir araya topladigimiz ve hi kimseye haksizlik
edilmeden herkese kazandiklari seyler tamamen dendigi zaman nasil olacaktir?
(l-i Imran/25)

7
Eger kfredecek; Allah'in ilhligini ve rabligini bilerek reddedecek/ iyilikbilmezlik edecek
olursaniz, biliniz ki, sphesiz Allah size hibir ihtiyaci olmayandir ve O, kullari iin, kfre;
Kendisinin ilhliginin ve rabliginin bilerek reddedilmesine/ nankrlge riza gstermez. Ve eger
kendinize verilen nimetlerin karsiligini derseniz, sizin iin ona razi olur. Hi bir tasiyici, bir
baskasinin ykn ekmez. Sonra dnsnz yalnizca Rabbinizedir. Bylece yapmis olduklarinizi
size haber verecektir. Sphesiz O, sinelerin znde sakli olani iyi bilendir.
(Zmer/7)

1447
Ayrica Zmer/10, Bakara/272, 281, l-i Imran/57, 161, 185, Nisa/173,
Nahl/111 ve bu surenin 15 ve 11. ayetlerine bakilabilir.

111
Ve yphesiz hepsi yle kimselerdir ki, onlarn yaptklarnn karylgn
Rabbin kendilerine tam deyecektir. Sphesiz O, onlarn yaptklar yeylere
hakkyla bilgi sahibidir.

Yz dokuzuncu ayetin devami olan bu ayette, atalarindan aldiklari yanlislar
zerinde israr eden kimselere yapilan tehditler ok arpici vurgularla dile
getirilmistir. Nitekim bu ayetin orijinalinde teknik olarak yedi tane vurgu sz
konusudur.


110
Ve andolsun ki Biz Ms'ya Kitab' verdik de onda ihtilfa dyld.
Eger Rabbinden daha nce verilmiy bir Sz olmasa idi, elbette bu dnyada
hemen cezalandrlrlard. Ve onlar yphesiz, Kurn'dan kuykulu bir yphe
iindedirler.

Bu ayette Israilogullarinin durumu ortaya konmus, onlarin kendi kitaplarinda
ayriliga dstkleri, mezheplere ayrildiklari, farkli farkli anlayislara sahip olduklari
aiklanmistir.
Insanlarin ayriliga dsmesi konusu baska ayetlerde de dile getirilmistir:

14
Ve onlar, ancak kendilerine bilgi geldikten sonra, aralarindaki taskinlik yznden ayriliga
dstler. Eger Rabbin tarafindan adi konmus bir sre sonuna kadar sz gememis olsaydi
aralarinda kesinlikle gereklestirilirdi. Ve sphesiz kendilerinden sonra Kitab'a vris kilinan kisiler,
Kurn'dan kesinlikle kararsizliga gtren bir kusku iindedirler.
(Sra/14)


213
Insanlar tek bir nderli toplum idi de Allah mjdeciler ve uyaricilar olmak zere
peygamberler gnderdi ve anlasmazlik ettikleri konularda insanlar arasinda hkmetsinler diye onlarin
beraberinde hak ile kitap indirdi. Ve sirf o Kitap verilenler, kendilerine bunca deliller geldikten sonra
aralarindaki azginlik yznden anlasmazliga dstler. Bunun zerine Allah, Kendi bilgisi geregi,
iman edenlere, onlarin hakkinda anlasmazliga dstkleri hakka kilavuz oldu. Ve Allah, diledigi
kimseyi/dileyen kimseyi dosdogru yola kilavuzlar.
(Bakara/213)

Ayette geen Rabbinden, daha nce verilmi bir Sz ibaresi, Allahin bir
kararini ifade etmektedir ve bu karar Yunus suresinin tahlilinde belirttigimiz gibi su
anlama gelmektedir:

RABBIMIZDEN GEEN SZ

110. ayette konu edilen Sz, Rabbimizin cezalari adi konmus sreye
erteleme ilkesidir. Eger bu ilke olmasa idi, herkesin hak ettigi aninda kendisine
verilecekti. Fakat Allah ilkesini katiyen bozmaz.

14
Ve onlar, ancak kendilerine bilgi geldikten sonra, aralarindaki taskinlik yznden ayriliga
dstler. Eger Rabbin tarafindan adi konmus bir sre sonuna kadar sz gememis olsaydi
aralarinda kesinlikle gereklestirilirdi. Ve sphesiz kendilerinden sonra Kitab'a vris kilinan kisiler,
Kurn'dan kesinlikle kararsizliga gtren bir kusku iindedirler.
(Sra/14)

1448
110
Ve andolsun ki Biz Ms'ya Kitab'i verdik de onda ihtilfa dsld. Eger Rabbinden daha
nce verilmis bir Sz olmasa idi, elbette bu dnyada hemen cezalandirilirlardi. Ve onlar sphesiz,
Kurn'dan kuskulu bir sphe iindedirler.
(Hud/110)

45
Ve eger Allah, kazanmakta olduklari seyler dolayisiyla insanlari sorgulayip cezalandiracak
olsaydi, yeryznde kk-byk hibir canliyi birakmazdi. Velkin onlari, adi konmus bir sreye
kadar ertelemektedir. Sonunda sre sonlari geldigi zaman da artik sphesiz Allah, Kendi kullarini en
iyi grendir.
(Fatir/45)

Ayrica Fussilet/45 ve Ta Ha/129da da ayni ilkeye deginilmistir.

Sayet Yce Allah, hakkinda anlasmazliga dstkleri konularda mkfat ve
cezayi vermek suretiyle kiyamet gnnden nce aralarinda hkm vermeyecegine
nceden hkmetmemis olsaydi, elbette dnya hayatinda hak ettiklerini hemen
gereklestiriverirdi. Yani amelleri sebebiyle mminleri cennete girdirir, kfrleri
sebebiyle de kfirleri cehenneme atardi. Fakat sani yce Allah btn insanlarin neler
yapacagini bilmekle birlikte, nceden beri belli bir eceli tayin etmis ve bunun iin
vade olarak kiyamet gnn tespit etmistir.
Dikkat edilirse, tahlilini yapmaya alistigimiz bu ayet, iinde bulundugu
pasajdaki konu akisina uymamaktadir. Bu sebeple biz 110. ayetin ya
Israilogullarinin tutumunun konu edildigi bir dnemde diger ayetlerden bagimsiz
olarak inmis ayri bir necm, ya da Kurandaki baska bir pasaja ait bir ayet oldugunu
dsnmekteyiz. Ama kesin olan sudur ki, 110. ayet, iinde bulundugumuz pasaja ait
degildir. Nitekim bir sonraki 111. ayet, bir nceki 109. ayetin devami durumundadir:



112
yte bundan dolay emrolundugun gibi dosdogru ol! Beraberindeki
tevbe edenler de dogru olsunlar. Ve ayr gitmeyin! Kesinlikle Allah, btn
yaptklarnz hakkyla grendir.
113
Ve Allah'n ortag oldugunu kabul ederek yanly, kendi zararlarna iy
yapan kimselere meyletmeyin, sonra size atey dokunuverir. Ve sizin iin
Allah'n astlarndan yardm eden, yol gsteren, koruyan yaknlar yoktur. Sonra
yardm gremezsiniz.

Tm Islm ilkelerinin ekirdegi mahiyetinde olan bu iki ayette sze nce
peygamberimize hitap edilerek baslanmis, daha sonra da Iltifat sanati yapilarak hitap
tm mminlere yayginlastirilmistir.

SIRAT-I MSTAKIM

Kuran ayetleri isiginda degerlendirildiginde, bu tamlamanin Allahin Yolu,
Hakk Yol, Allahin Kitabi, Islm Dini, Islm Milleti gibi anlamlara geldigi
grlr (l-i Imran/51, Enam/126, 153, Hicr/41, Nahl/76, Meryem/36, Ya Sin/61,
Zhruf/61, 64). Ancak en gzel anlam, Fatiha suresindeki anlamdir: zerlerine
gazap dklmlerin ve akinliga saplanmilarin yolunun diindaki, kendilerine
nimet verdiklerinin yolu olan dosdogru giden yol.
Dikkat edilirse, 112. ayette sadece dosdogru ol denmemis; Emrolundugun
gibi, Allahin izdigi sinirlarda, koydugu ilkelerde dosdogru ol! denmistir. Bunun
1449
sebebi, bize gre, insanin kendi kendine dosdogru yolu tami tamina bulmada
yetersiz olusudur.
113. ayette geen Ve zulm yapan kimselere meyletmeyin, sonra size ate
dokunuverir ifadesindeki zulmedenler, birinci plnda msrikler, ikinci plnda ise
kt ahlkli kisilerdir. Bu gibi kisilere meyledilmesinin meyledene de zarar
verecegini bildiren bu uyari, ayni zamanda, bir baskasindan etkilenerek onu taklit
etmenin yanlis olacagi manasini da tasimaktadir. Nitekim Yce Allahin bizleri
sakindirmak istedigi bu durum, insanlar arasindaki iliskilerde o kadar ok
dogrulanmis olmalidir ki, zm zme baka baka kararir, Ati atin yanina
baglama ya huyundan ya suyundan kapar, Arkadasini syle, senin nasil biri
oldugunu syleyeyim gibi ataszleri ortaya ikmistir.
Insanlarin birbirlerinden etkilenmeleri baska bir ayette daha konu edilmistir:

68
Ve yetlerimiz/ almetlerimiz/ gstergelerimiz hakkinda bosa ugrasanlari grdgn zaman,
onlar ondan baska sze dalincaya kadar hemen onlardan uzak dur. Ve eger seytan bunu sana terk
ettirse de, hatirladiktan sonra o sirk kosarak yanlis davrananlar; kendi zararlarina is yapanlar
toplulugu ile beraber oturma.
69
Allah'in korumasi altina girmis olan kisilere de o sirk kosarak yanlis davrananlarin; kendi
zararlarina is yapanlarin hesabindan bir sey yoktur. Fakat Allah'in korumasi altina girmeleri iin bir
hatirlatma!
(Enm/68, 69)

114
Ve gndzn iki tarafnda ve gecenin yakn saatlerinde salt [ml
ynden ve zihinsel adan destek olmay; toplumu aydnlatmay oluytur-
ayakta tut], nk iyilikler ktlkleri giderir. Bu, ibret alanlara bir gttr.

Surenin sunus blmnde de belirttigimiz gibi, bu ayet Medine dnemine
aittir. Bu ayete gre salat, Isra suresinde de bildirilmis olan vakitlerde, yani sabah,
aksam ve yatsi olmak zere vakitte ikame edilmelidir.
Salat ve salatin vakitleri ile ilgili detayli aiklamamiz Isra/78in tahlilinde
yapildigindan, konunun oradan okunmasini neriyoruz.
709



115
Ve sabret! nk yphesiz Allah iyilik-gzellik retenlerin ecirlerini
yitirmez.

114. ayetin Meden olmasi sebebiyle bu ayetin 114. ayetin devami olarak
kabul mmkn degildir. Dolayisiyla bu ayet ya peygamberimizin sikintili bir
dneminde inmis basli basina ayri bir necmdir, ya da baska bir pasajin ayeti olup
sahabe tarafindan burada tertip edilmistir.
Biz, mminlere umut ve destek veren, kendilerine verilen grevleri yerine
getirirken karsilasacaklari sikintilara, acilara ggs germelerini, var gleriyle
yilmadan grevlerini srdrmelerini isteyen bu ayetin basli basina bir necm oldugu
kanaatindeyiz.
Hatirlanacak olursa, bu ayetin bir benzeri de Yunus suresinde gemisti:

109
Ve sen, sana vahyolunan seye uy! Ve Allah hkmn verinceye kadar sabret. Ve Allah,
hkm verenlerin en hayirlisidir.
(Yunus/109)

709
(Tebynl-Kuran; c: ????????)

1450

Ayette konu edilen muhsinlik, Rabbimizin razi oldugu ve srekli vdg bir
niteliktir. Birok ayette (l-i Imran/134, Maide/85, A'rf/56, Hacc/37, Ankebut/69, Zmer/34,
Ahzab/29) muhsinlerin srekli dl alacaklari bildirilmistir:


116
yte sizden nceki devirlerden bakyye [sz, eser, erdem] sahipleri;
akll insanlar, Kitap Ehli, yeryznde bozgunculuktan vazgeirmeye
alysalard! Fakat onlarn iinden kurtardgmz pek az kimse bunu yapt.
Allah'n ortag oldugunu kabullenerek, Allah'n ilahlgn ve rabligini bilerek
reddederek yanly; kendi zararlarna iy yapan o kiyiler ise, ymartldklar
refahn ardna dytler ve sulular oldular.
117
Ve senin Rabbin, halklar dzeltici iken, o memleketleri haksz yere
degiyime/ ykma ugratacak degildir.

Helktan kurtulmanin bir baska yolunun aiklandigi bu ayetlerde, kt gidisat
sergileyen toplumlarda ortaya ikip mcadele vermesi gerekirken, ev, dam, oluk-
ocuk, mal-mlk, makam-mevki dsnp ikar ugruna suskun kalan bilgi ve akil
sahibi nemelzimcilar kinanmaktadir.
Demek oluyor ki, toplumlarin bozulma dnemlerinde, o toplumdaki bakiyye
sahibi kisilerin, yani toplumun bilge nitelikli bireylerinin ne ikip toplumun
dzeltilmesi yolunda aba harcamalari, vurdumduymazlik yapmamalari
gerekmektedir. Nitekim yukarida nakledilen Lut kissasinda elinin kendi toplumuna
'Iinizde reit, akli bainda biri yok mu? demesi de bu bakis aisi ile sylenmis bir
szdr.


104
Ve iinizden hayra agiran, herkese kabul gren iyi seyleri emreden, vahiy ve ortak akil ile
ktlg-irkinligi kabul edilen seyleri engelleyen bir nderli toplumbulunsun. Ve iste onlar,
kurtulusa erenlerin ta kendileridir.
(l-i Imran/104)

53
Bu, sphesiz bir toplum, kendinde olani degistirinceye kadar, Allah'in, o topluma nimet olarak
bagisladigini degistirici olmayisi ve sphesiz Allah'in en iyi isiten, en iyi bilen olmasi nedeniyledir.
(Enfal/53)

11
Her kisi iin, iki elinin arasindan ve arkasindan Allah'in iinden olarak, onu gzetip
koruyan izleyiciler vardir. Gerekte, bir halk, kendi benliklerinde olani degistirmedike, Allah hibir
seyi degistirmez. Ve Allah, bir topluluga ktlk istedi mi, artik onun geri evrilmesi sz konusu
degildir. Onlar iin O'nun astlarindan bir yardim eden, koruyan, yol gsteren bir yakin da yoktur.
(Rad/11)

46
Her kim slihi islerse artik kendi iin yapmis olur. Kim de bir ktlk yaparsa, artik kendi
aleyhinedir. Ve senin Rabbin kullara hi mi hi haksizlik eden biri degildir.
(Fussilet/46)

118,119
Eger Rabbin dileseydi, insanlar elbette tek bir nderli topluluk
yapard. Oysa Rabbinin rahmet ettigi kiyiler hari onlar anlaymazlg
srdrmektedirler. Onlar iyte bunun iin oluyturdu. Ve Rabbinin, Andolsun,
cehennemi bildiginiz-bilmediginiz, tandgnz-tanmadgnz insanlardan;
onlarn tmnden dolduracagm Sz' tamamlanmytr.

Bu ayetlerde, btn insanlari iman veya kfr mmeti seklinde tek bir
mmet yapmaya kadir oldugunu haber veren Rabbimiz, byle yapmadigini
1451
bildirerek insanlar iin belirledigi zgrlk ilkesini aiklamaktadir. Allahin
insanlari zgr biraktigi, bir baska ayette ise syle ifade edilmistir:

99
Oysa Rabbin dileseydi, elbette yeryzndekilerin hepsi topluca inanirdi. Artik, inanan
kimseler olmalari iin, insanlari sen mi zorlayacaksin?
(Yunus/99)

Allahin insani kendilerine vahyedilenden baskasini yapamayan diger canlilar
gibi yaratmayip zgr birakmasi, farkli dsncelerin, farkli grslerin ortaya
ikmasina sebep olmus, bu da insanlar arasinda ayriliklar olusturmustur. Ancak
bunun byle oldugunu ok iyi bilen Yce Allah, bu ayriliklarin ortadan kaldirilmasi
ve rahmetinden herkesin istifade etmesi iin insanlara vahiyler ve eliler gndermis,
bylece tm inananlara dosdogru bir yolda birlesme imkni saglamistir. Allahin
gsterdigi bu dosdogru yol, Kuranda Sirat-i Mustakim olarak ifade edilmistir.
Insanlarin bu dosdogru yolda bulunmalari hlinde aralarinda en ufak bir ayrilik bile
dogmamaktadir.

120
Ve elilerin haberlerinden kalbini yatytracak olanlardan hepsini sana
kssa olarak anlatyoruz. Ve bunda sana bir hakikat, mminlere de bir gt ve
hatrlatma gelmiytir.

Bu ayette Rabbimiz, kissa nakletmekteki amacini aiklamakta ve kissalarin
yararlarini bildirmektedir.
Ayetin ifadesinden anlasildigina gre, nceki elilerin haberleri Kuranda
sadece olaylarin gelisimini hikye etmek iin degil, ilerindeki ahlk gerekleri
sergilemek ve bylece inananlarin inanlarini pekistirmek iin yer almaktadir. Zaten
kissalarin slbu da tarih bilgisi vermek amaciyla degil, gt vermek amaciyla
anlatildiklarini gstermektedir. Kurandaki kissalarin insanlara saglayacagi yararlar
kisaca syle zetlenebilir:
* Kurn'daki kissalar, eskiden de peygamberlerin gelip getigi bilgisini
vermek sretiyle peygamberlerin tredi olmadigini gsterir.
* Kurn'daki kissalar, gelmis gemis btn peygamberlerin grevlerinin
teblig etmek ve gtte bulunmaktan ibaret oldugunu gretir.
* Kurn'daki kissalar, Allah'in elilerine daima gnderildikleri toplumun ileri
gelenleri [mele] tarafindan karsi ikildigi bilgisini verir.
* Kurn'daki kissalar, Peygamberimizin tebligine karsi ikip o'nu engellemek
isteyenlere, bu tavirlarinin bedelini nasil deyecekleri konusunda gemisten -
bazilarini kendilerinin de bildikleri- rnekler vermek sretiyle hatirlatma yapar,
uyarida bulunur.
* Kurn'daki kissalar, Peygamberimizin ve yandaslarinin karsi karsiya
bulunduklari durumun daha nceki peygamberler ve toplumlari arasinda meydana
gelenlere benzedigini, hatta byk lde ayni oldugunu bildirmek sretiyle
Peygamberimize ve yandaslarina gven telkin eder; ayrica Allah'in elilerinin daima
galip geldiklerini bildirmek sretiyle onlara azim kazandirir ve manevyatlarini
kuvvetlendirir.

121,122
Ve inanmayan o kiyilere de ki: Elinizden geleni geri koymayn!
Sphesiz biz yapanlarz. Bekleyin! Sphesiz biz bekleyenleriz.

1452
Ortaya konan onca aik kanita ragmen hl inkr

You might also like